A K Ş A M’ ı n Küçült ilânları en verimli, en ucuz vasıtadır.
Sene 30 — No. 10580 — Flatl her yerde 10 kuruştur.
BALI 30 Mart 1048
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı İşlerini fiilen İdare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Amerika halkı Rusya’ya karşı daha sağlam siyaset takibedilmesini istiyor
H Ikın yüzde 73 ü hükümetin Rusya’ya karşı yumuşak davrandığı kanaatinde
Bir zamanlar Almanya’na karşı olduğu gibi şimdi de Rusyaya karşı infial günden giine artıyor
Nevyork 30 (R> — Gallup Enstitüsü tarafın dan yapılan yeni araştırmalar Vashington Post gazetesi tarafından iktibas edilmektedir. Bu İstatistiklerde şu noktalar belirtilmektedir:
Amerikan halkı harb istemiyor. Fakat «her ne pahasına olursa olsun» şeklinde sulh da İstemiyor. AmerLkaa halkı şu fikirdedir: «Harbi önlemek İçin askeri bakımdan hazırlıklı olmak l.lzundır. Sovyet Rusyaya karşı daha sağlam ve istikrarlı bir siyaset güdül-melidir.» Sovyet Rusyaya karşı İnfial günden güne artmaktadır. Tıpkı bir zamanlar Almanyaya karşı arttığı gibi.
Vashington Post gazetesinin de belirttiği gibi bu araştırmaların dikkati çeken en mühim noktası şudur: A-merlk&nın İşçi sınıfları, burjuva sınıflarından çok daha fazla Sovyet Rusya aleyhtarıdırlar.
Cumhurbaşkanlığına namzet gösterileceğinden bahsedilen Gl. Eisenhouer
Eisenhower’in namzet gösterilmesi muhtemel Nevyork 29 (AA) — Burada olduğu gibi Vaşlngtonda da, bu yıl yapılacak Başkanlık seçimlerinde General El-senhower'ln demokrat partisi adayı sıfatıyla Başkan Trumanın yerine gelebileceği fikri gittikçe daha fazla kanaatle taraftar bulmaktadır.
Elde edilen bazı haberler bir kısım demokrat şeflerin, müddeti sonunda çekilmek hususunda Trumanı Iknaa çalışacaklarını tahmin ettirmektedir.
Başkan Trumanın, liberallerle İşçilerin sempatisini kazanacak kadar terakklsever olmadığı telâkkisi mevcut bulunduğu gibi, Trumanın yerini tutabileceği tahmin edilen Yüsek mahkeme yargıcı Douglas'm da demokrat partiye taraftar olanların güvenini sağlıyacak derecede nüfuza sahlb olmadığı sanılmaktadır.
Türkiye -Yunanistan
Çaldarıs’le Ruşen Eşref arasında bıir görüşme j
---■
Atina 30 (R.) — Atina radyosuna göre Yunan Dışişleri Bakanı Çaldaris İle Türkiye büyük elçisi Ruşen Eşref arasında İki hükümeti alâkalandıran tekmil meseleler görüşülmüştür. Görüşme son derece samimi hava içinde olmuştur.
Çaldaris’in söylediğine göre iki memleketi alâkalandıran mail meseleleri görüşmek ü-zere bu hafta bir Türk heyeti Atlnaya gidecektir,
İii ı ı T ■■ ' ■
Trumanın yeni bir nutku
“Amerika harbi istemiyor. Fakat harbden de fecî şeyler var: Meselâ esaret,,
Rusya kati teklifini Finlândiya ya bildirdi
Fin hükümet çevrelerinin, teklifi endişe ile karşıladığı haber veriliyor
Rusya askerî ittifak akdinde ve icabında Fin topraklarındaki ü sİ erden faydalanmakta İsrar ediyor
Aynı istatistiklere temas eden Vashington Post şunlan da İlâve etmektedir: Bundan bir sene evvel, A-uıerlkan halkının yüzde dördü askeri kuvvetlerin arttırılmasını ve askeri tedbirler alınmasını İstiyordu. Bugün ise halkın yüzde 27 sİ böyle bir karar alınmasını İstemektedir. Yüzde 66 sı de Rusyaya karşı şiddetli bir siyaset güdülmezini taleb etmektedir.
Halkın yalnız yüzde biri Sovyet Rusyaya karşı yatıştırma siyaseti gü-dülmeslnl istemektedir. Yiizd cbeşl de infiratçı bir politika taraftarıdır.
Umumi bir araştırma da şu neticeyi vermiştir: Amerikan halkının yüzde 73 ünün kanaatlnce, Vaşlngton hükümeti Sovyet Rusyaya karşı yumuşak davranmaktadır.
Amerikan kıtasının müdafaası
Nevyork 30 (R) — Dışiş-
leri Bakanı M. Marshall Bogota’ya varmış bulunmaktadır Gazete muhabirlerinin belirttiklerine göre Bogota konferansında Amerikan kıtasının müdafaası plânları görüşülecektir. Bu hususta ilk proje 1947 senesinin eylül ayında Rio de Janelro’da tanzim edilmiş:!.
Amerikan kıyılarındaki deniz altıları
Londra 30 (R) — Tass ajansının • tebliğine göre. Amerikanın batı kıyılarında Rus denizaltılari görüldüğüne dair Amerikan Bahriye Bakanı tarafından verilen haber iftiradır. Ajans hu haberi yalanlıyarak, bunun Amerikan. umumi efkârını aldatmak İçin uydurulmuş bir iftira olduğunu söylüyor.
— imparatorun enfiye kutusu
Dünyanın 5 meşhur polis romanı müelliflerinden biri John D. Carr’dır. Bu muharririn kudretini okuyucularımız Viran Kule İsimli eserinden zaten biliyorlar. ,
imparatorun enfiye kutusu
John D. Carr'ın şaheseridir. Vâ - Niı'nun tercüme ettiği bu romanı yakında tefrl- ; kaya başlıyoruz., i
■ ll
Iran, Rus notasına cevap verdi
“Iran hükümeti kendi işlerinin idaresinde yabancı bir devletin görüşlerine tabi olmıyacaktır,, diyor
Tahran 30 (A.P.) — Dün gece açıklandığına göre, İran, Rusyaya bLr nota vererek «her İki taraf İçin zararlı olan kötü propagandaya Sovyet hükümetinin artık bir son vermesini» açıkça istemiştir.
Son Rus notası alınmadan İki gün evvel, verilmiş olan bu notad3, İran hükümeti. Sovyet şalııs ve resmi makamları tarafından İran aleyhinde yapılan düşmanca propagandalardan şikâyet etmektedir. Notaya göre, prof. Staynberg adında bir Rus muharriri İran Başbakanı Hâklml'nln «bir Sovyet düşmanı» olduğunu, «Amerikalıların İranı da İkinci bir Yunanistan JıaUne getirmeye çalıştıklarını, Hâki ml’n in İranı Rusyaya karşı askeri bir üs haline koymak istediğini» İddia etmiştir. İran Dışişleri Bakanlığı bu İddiaların asılsız ve birer İsnat olduğunu İşaret ederek, bu gibi şeylerin dostluk münasebetine aığnuyacağını belirtmekte vo cevabında şöyle demektedir:
İşlerimizde uzak memleketlerden gelen, mütehassislan kullanmak İranın menfaatlerini muhafaza İçin öteden beri tatbik ettiğimiz mili ve ananevi bir usulümüzdür. Bu usule de 10o seneden beri. Çar hükümetlerinin memleketimize karşı besledikleri düşmanca niyetler ve mütecaviz emeller sebep olmuştur.
Binaenaleyh, İran Harbiye Bııkan-lığlljda bazı Amerikan memurlarının veya idare müşavirlerinin bulunması yukarıda adı geçen profesörün, Sovyet radyo ve basınının ileri sürdüğü uydurma iddialara ve esassız isnatlara sebep olmamalıdır.
İran hükümeti bir iki yabancı memurun, hattâ yabancı bir devletin İranı başka bir memlekete tecavüz İçin, kullanmasına asla müsaade etmemiştir ve bundan sonra da eimlye-cektir. İran hükümeti, kendi işlerinin idaresinde ve takip örteceği dış siyasette yabancı bir devletin görüşlerine tâbi olmayacaktır.»
Not* İran hükümetinin İki memleket arasında samimi ve dostane münasebet kurulması arzusunda ol-
tran Dtşişleri Bakanı B. îsfendiyari
duğu müiâhazaslyle nihayet bulmaktadır.
îran §ahı Tebrize gitti
Tahran 29 (A.A.) — Şah, dün refa-katlnda Harbiye Bakanlyle İçişleri Bakanı ve daha bazı Bakanlar olduğu halde uçakla kuzey Azerbaycan’ın başkenti olan Tebriz şehrine gitmiştir. Şahin spor müsabakalarında hazır bulunmak için bu seyahati yaptığı bildirilmektedir.
Filistin meselesi
Filistin komitesi bugün toplanacak
Nevyork 39 (R) — Birleşmiş Milletler Filistin komitesi bugün toplanarak yeniden görüşmelerde bulunacaktır, Genel Kurulun toplantıya çağırılması İşinin görüşüleceği zannediliyor.
Londra 30 (R) — Amerikanın; în-gllterenln 15 mayısta askerlerini geri çekmek kararını tehir etmesi ltfln İngiltere nezdlnde teşebbüslerde bulunduğu söyleniyor.
Vaşıngton 30 (AP.) — Aslen
Yunanlı olan Amerikalıların Yunan istiklâl bayramını kutlamak üzere burada yaptıkları toplantıya Başkan Truman da gelmiş ve bir söylev vermiştir,
Londra 30 (R.) — Başkan
Truman dün Vaşingtonda söylemiş olduğu bir nutukta şöyle demiştir: «Birleşik Amerika her hangi bir memleketle sulh görüşmelerine girişmeye hazırdır. Fakat bu sulh, hürriyetlerin lağvı uğruna elde edilmemelidir! >
Başkan Truman harbden bahsederek demiştir k:
«Birleşik Amerika harbi istemi yor. Fakat harbden de fazla feci şeyler var, meselâ esaret.»
, Londra 30 (R) — Flnlândly anıtı başşehri Helsinki’den gelen haberler» göre, bu şehirde resmi faaliyet birkaç gîin. içinde Çok artmıştır. Cumhur ba-kanı Paaslklvy, Dışişleri Bakan yardımcısı ile birkaç defa görüşmüştür. Kabinenin Dışişleri komitesi dün top lanmıştır. Parlâmento Dışişleri komisyonunun bugün toplanması muhtemeldir.
Bu faaliyet Moskovada Rusya 11® dostluk ve İş birliği paktı akdini görüşmekte olan heyete yeni talimat gönderileceği hissini veriyor. Sanıldığına göre, Rusya, kat! tekliflerin! bildirmiştir. Bu yüzden Fin heyeti talimat istemiştir.
Rus teklifi hakkında hiçbir şey söy lenmemektedlr. Mamafih hükümet çevrelerinin teklifi endişe ile karşıladığı anlaşılıyor. Söylendiğine göre, Rusya askeri ittifak akdi ve icabında Fin topraklarındaki (islerden faydalanmak hususunda ısrar ediyor.
Lodra 30 (R.) — Sovyet Rusya tarafından Moskovadakl Fin heyetine
Finlandiya'nın başşehri Helsinki'den bir görünüş
tevdi edilmiş olan kati teklifler karşısında Fin hükümet mahfLllerl derin bir endişe içindedir.
FLn hükümeti böyle tekliflerle karşılaşacaklarını hiç bir vakit tahmin etmemişlerdi.
Milânoda çarpışmalar
Üç kişi öldü, bir kaç kişi yaralandı — Vaziyet gergin
M o! ot of
Berline gitmiş
Bu haberin doğru olup olmadığı anlaşılamadı
Berlin 30 (AA) — Molotov’un dün gece Berlin’e geldiği haberi şayi olmuşsa da bu haberin doğruluğunu tesblt etmek mümkün-olamam ıştır.
Londra 30 (R) — İtalyadan alınao haberlere göre, seçim propagandası şiddetlenmiştir. Polis bu münasebetle silâh araştırmaları yapmış ve birçok silâh ele geçirmiştir.
Dün. MliAon’da komünistlerle komünist aleyhtarları arasında bir çarpışma olmuştur. Üç kişi ölmüş, birkaç kişi yaralanmıştır. Hükümet Mllâno bölgesine emniyet kuvvetleri göndermiştir. Son haberlere göre, Milâno’da vaziyet gergindir. İşçilerin bugün bir gösteri yapmaları, hattâ grev İlân etmeleri muhtemeldir.
İtalyan Başbakanının bir nutku
Londra 30 (R) — İtalyan Başba-
kanı de Gasperl Orta İtalyada söylediği bir nutukta demiştir kİ: «Komünist lideri Togllattı, Yugoslavya U« anlaşmanın kolay olduğundan bahsetmiştir. Togllattrnln istediği anlaşma Italyan istiklâlinin sonu demektir. Togliatti bütün dünya meselelerinin kolayca hail! mümkün olduğunu söylüyor. Evet dünya komünist boyunduruğu altına girejse ortada mesele kalmaz.
İtalya sulh İstiyor. Yugoslavya açık ve dürüst hareket etmelidir.»
İtalyadan gelen son haberlere göre, komünistler seçimin neticesi hakkında endişe duymağa başlamışlar.
DİKKATLER:
Gözden sürmeyi çalmak buna derler...
Yakında, nüfus başına tenzilâtı amerikan ve patiska dağıtılacak, Geçende dağıtılırken yolsuzluk oldu: Pamukluların çoğu karaborsaya intikal etti. Bu iş sessiz s adası z yapıldığı için çok kimse duymadı. Haberi olup gidenlere de:
— Efendim, sizin imzanız atılmış, almışsınız! denildi.
Yahut:
— Siz elhamdülülâh varlıklı-siniz. Bunlar fakir ftkaraya yardım için! denerek, haysiyet sahibi vatandaşlar mahcup mevkide bırakıldı.
Simdi öğrendiğimize göre, ev ev dolaşılarak, gûya dağıtım haber veriliyormuş gibi, hizmetçilerden, yahut evin diğer sakinlerinden imza toylanıyormuş. Bunların kumaş alındığına dair imza hükmüne geçmemesi için halkın dikkati çekiliyor.
Vah vah! Ne dünyada yaşıyoruz. Gözden sürme çalmak diye buna derler. Bu gibi hilekârlar-dan bazılarını olsun yakalayıp iyice haşlamak mümkün olmuyor mu? Böyle dağıtımlarda yüz bin liralık suiistimaller olabileceğini de hesaba katıp ciddi davranmalı.
Günler Geçerken;
“Yüksek değirmenci,,
Tevekkeli değil, Anadoluda mütemadiyen kaptı kaçtılar, otomobiller, kamyonlar yarlardan uçmuyor, birbirlerine çarpıp parçalanmıyor, düğün ve pazar dönüşü dönemeçlerde devrilip vatandaşlarımızın beşer, onar ölümüne, sakat kalmalarına sebebolmu-yor. Meğerse şoförleri imtihan edip kendilerine ehliyetname verenler değirmencilermiş! Bir çok kasabamızda fen adamı olarak ancak değirmenciler bulunuyormuş! Değirmen ustası fen adamı sayıldıktan ve motor kullanacak şahsa ehliyetname verebildikten sonra ne beklenir? Düşününüz ki sakalını değirmende ağartmağa bile vakit bulamamış genç, görgüsüz, bilgisiz ve basit bir işçi, o güdük malûmatlle şoförün kabiliyetini tâyin ettikten başka dtomobii muayenesi gibi teknik bir mesuliyeti de yükleniyor; değirmen makin as ma nazaran çok komplike bir cihaz üzerine de fikir beyanına salâhiyetti addolunuyor! Böylelerine bari bir paye verelim: «Yüksek değirmenci» diyelim.
Değirmenci ustası makina mühendisi yerine geçince artık üst tarafını kıya3 ediniz. Bir belediye ve bir hükümet ki şoför ehliyet-namelerile motörlü vasıtalar İzinnamelerinde hiç bir tahsil derecesinden geçmemiş birinin imzasına bir fen adamı, kıymeti vermektedir... böyle bir şeyi XX. asır kafasına sığdırmak mümkün müdür? Bir kaza vukuunda öyle bir ehliyetnameye mahkemelerimiz nasıl olur da ciddî ve resmi bir şahadetname nazarile bakabilirler? Ceza tâyini sırasında şoförü sanatını icraya salahiyetli addedebilirler? Ne yapsın, ederler! Zira anlaşılan seyrüsefer kanunumuz böyle münasebetsizliklere göz yumacak şekilde şiddetle iptidaî bir haldedir, her ay o yüzden yüzlerce vatandaş kaybetmemize rağmen de hâlâ meriyettedir. Korkunç! Hem de sadece ölüme sebebiyet vermesi bakımından nıı? Hayır; ne kadar geri kanunlara bağlı olduğumuzu ve yeniliklere uymakta ne kadar geçildiğimizi göstermesi itibarile de korkunçtur.
Binaenaleyh Şoförler Cemiyetinin, kanundaki o gibi daha bir sürü kusurları, aksaklıkları İzâle İçin hükümet nezdinde yaptığı teşebbüsleri desteldemek bizim de vazifemizdir. Mebuslar sual takriri ve Bakanlar ölü hesabı vermekten ötesine ne zaman geçecekler?
Refik Halid KARAY
Sahifc 1
AKŞAM
sn fi,»’ ■' -i
SÖZÜN GELİŞİ —
Münevverin unvan ihtiyacı!
A' timlerin pek yoktur ama aklide münevverin büyük unvanlara İhtiyacı vardır. Sokrattan, Arlstodan, Eflâtundan bahsedilirken İsimlerinin başına bir «Prof.» ilâve etmek kimsenin aklına gelmez. Dünyaya hâlâ felsefe öğreten bu allâmeler unvansızdırlar. Fakat bu alelâde İsimli unvansızların fikirlerini kavramaya muvaffak olanlar doktor, profesör, ordlnayüs profesör rütbelerini alur, göğüslerine nişanlar takar, kurdelâlara sarınır, sırtlarına İlim kürkleri giyerler. Hocaları hiç bir şey olmadığı halde kendileri her şeydlrlerl Ancak sahiden bir şey olmaya başladıklarını sezdikleri zaman bütün bu unvanlar onlara sıkıntı verir, kartvizitlerini sadeleştirir, unvanlarını söyleniek şöyle dursun, soyadlarını bile söylemekten sıkılır olurlar.
Ama alelâde münevver, kendisinde olmıyan şeyi var gibi göstermek ihtiyacını şiddetle duyduğu için unvansız edemiyor. Yaptığı köprü allı ay dayanmamış mühendis «yüksek mühendis» unvanını taşıyarak teselli bulur. Mektepten yeni çıkmış delikanlı «yüksek mimar» olduğunu söylemekten haz duyar. Öğretmenlik yapamıyanlar ordinaryüs profesör unvanını kabul etmeğe amadedirler.
Netekim âlim olmak için değil, alelâde münevver olmak İçin üniversite şahadetnamesinin bir şey İfade etmez hale geldiği çoktan beri hissediliyordu. Zamane münevverinin caka satmak ihtiyacında olduğunu pek İyi takdir eden psikologlar bunun da çaresini bulmuşlar, milletlerarası bir Süper üniversite açmaya karar vermişler. Bu mektebin, dünyanın her tarafından gelen insanlarla dolup taşacağı muhakkaktır. Çünkü üniversitelerim muhtelif fakültelerini bitirenlerden çoğu süperfilozof. süperheklm, süperhukukçu, süpemıühendls, süperlktisatçı unvanlarını kartvizitlerinde kullanmak cazibesinden kendilerini kolay kolay kurtaramayacaklardır.
Şevket Rado
Ankara cinayeti muhakemesi
Reşit Mercan “Kaatil Muzafferdir,, dedi
Diin bazı şahitler dinlendi, muha kemeye büyün devanı edilecek
Başbakan
A
Fırtına devam ediyor
Vapurlar ve motörler Büyükderede bekliyorlar
Partiler arasındaki durumu izah etti
Dün Erzincana hareket etti
Aııkarn 28 — Başbakan Basan Saka Saat 15.45 te Erzurum katarına Uâve edilen vagonla Erzincana hareket etmiştir.
Bu seyahatle Başbakana Bayındırlık Bakanlığı yapı ve imar işleri başkam Sırrı Sayarı, Türkiye Emlâk ve Kredi bankası Ankara merkez müdürü Cemal Gücü. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı sosyal yardim dairesi başkanı Celâl Otman ve Başbakanlık yaveri Abdullah Önhan refakat etmektedir.
Cumhurbaşkanı dün Polonya büyük elçisini kabul etti
Ankara 29 — Cumhurbaşkanı İsmet tnönü bugün saat 1020 da Çankayâ-dakl köşklerinde itimatnamesini takdime gelen yeni Polonya büyük elçisi •kselâns M. Jan Drutroyu mûtat rne-raslmle kabul buyurmuşlardır.
Bu kabul esnasında Dışişleri Bakanı vekili Tahsin Bekir Balta da hazır bulunmuştur. •
Amerikan yardımı
Derince 29 — Yardım malzemesi yüklü Edwin J. Drakc gemisi de Derinceye varmıştır. Bu vapur açıkta beklemektedir. Ve varın boşaltılmağa başlanacaktır: Edwln J: Drake’de su bombası cihazları, çelik ağlar, fabrika. tezgâh ve inşaat malzemesi, çelik levhalar, torpido kazanları, mavinler, seyir âletleri, dalgıç ve yangın söndürme cihazları bulun maktadrr.
Nisanın üçünde de diğer bir ge mİ İstanbul'a gelerek yükünü boşaltacaktır.
merikanın
Akdeniz filosu
Filonun limanımızı ziyaret edeceği söyleniyor
Amerikanın Akdeniz filosu komutanı amiral Schermnn bugün Pire limanını ziyaret edecektir. Amiralin Akdeniz filosuna mensup bir kaç gemi İle nisanın sonlarına doğru limanımızı ziyaret edeceği söyleniyor.
Yeni Maliye Bakanı vazifesine başladı
Ankara 29 — Yeni Maliye Bakanı şevket Adaları İstanbuldan dönmüş ve bu sabah vazifesine başlamıştır. Şevket Adatan Bakanlıkla Bakanlık ileri getenierlnin ve dostlarının tebriklerini kabul ettikten sonra bu sabahki Bakanlar Kurulu toplantısına İştirak etmiştir.
Türkiye - Belçika ticaret anlaşması
Ankara 30 (Telefonla) — Türkiye — Belçika ticaret anlaşması müddetinin iki ay uzatılması hak kında Belçikalılar tarafından yapılan müracaat Ticaret Bakanlığınca uygun, görülmüştür, bu anlaşmanın müddetinin İki ay uzatılması Dışişleri Bakanlığına bildirilmiştir.
Yozgat şilebi Nevyorktan hareket etti
Denizyolları İdaresine gelen son malûmata göre bir müddettenberi N*w-Yorkta askeri yardım malzemesi yüklemekte olan yeni şileplerimizden «Yozgat» 23 mart salı günü memleketimize müteveccihen hareke*, etmiştir. «Yozgat» şilebi hamulesini İskenderuna çıkaracaktır.
VİRAN KULE
Aşk ve macera romanı
Yazan: John D. Carr
r 1 Tefrika
Ah, şu herife altı sene evvel raslasay-dıml Kendimi feda eder, onunla he-■eplaşırdını.
Dr. Fell;
— Eğer arzunuz buysa gayet kolay. — dedi. — Derhal yerine getirebilirsiniz.
Tam o sırada gök gürûMedl. Rüzgâr, yağmur serpintilerini odanın İçine attı.
Fell, hafifçe sarararak sesini yüksel IU:
— Orada imsin. Hadi ey?
Barbara kapının yanından hızla Çekikli: karyolanın ayak ocuna gitti.
Profesör Rİgaud, yüksek sosyetede söylemesi âdet olmayan ağır küfürlerden bîrini savurdu. Derken, odanın kapı tokmağına sanki bir kaç el birden yapıştı. Koridorda bir boğuşma duyuldu. Üç edam birden odaya daldı Aralarında biri, kurtulmak İçin şiddetle mücadele ediyordu.
Tercüme eden: V4 - Nû
. No. 55 11 1 ■
Bu üç adam, Haldley, üniformalı bir polise ve...
Üçüncüyû, Mlles, birdenbire tanıyamadı.
Dr. Fell, gayet vazıh bir sesle:
— Profesör Rİgaud I — dedL — Bu şahsın kim olduğunu teşhis etmek i atfımda bulu nur m usunuz? Ortada-kini soruyorum, evetl
Mlles, polislerin yakaladığı adama hayretle bakıyordu. Bir çığlık kopardı.
— Yahu, ne yapıyorsunuz? Bir yan lışkk var. Bu adam Steve Curtls'llr. Kardeşimin nişanlısı... Ona öyle fena muamele etmeyin] Herhalde o...
Dr. FeU:
— Bir hüviyet tesblti icabedlyor. — dedi. — Zannederim, lesblt de edildi. Kendisine Steve Curtfe diye takma bir isim takma adam, hakikatte Harry Brookc’tur.
Bolu 20 — Ankarada Dr. Neşet Narinin tabanca ile Öldürülmüş bulunmasından sorumlu olarak mevkuf bulunan Haşmet Oıbay’la Reşit Mercanın nukzan yapılmakta olan duruşmalarına devanı edilmiştir.
tik dinlenen şalılt Prof. Dr. Talât Özdü. Cinayeti miltaalcıp doktorun masası üzerinde Reşit Merey namına yazılı bir reçete ve yerde kapsülüne tetik düştüğü halde patlamamış bulunan bir mermi gördüğünü unlattı. Müteakiben, Ankara Nümunc hastanesi operatörü ve maktul doktorla aynı apartımanda oturmakta olan Dr. Nimet Taşkıran dinlendi. Duyduğu gürültü üzerine Dr. Neşetin muayenehanesine koştuğunu, yatak odasında öldürülmüş olarak yatmakta bulunduğunu; Dr. Fahrî Ecevit, Yargıtay üyesi Faiz. Dr. Talât öz ve Celâdetin orada bulunduklarını; muayene odasında patlamamış bir mermi bulduklarını; doktorun yazı masası üzerinde de bir reçete gördüğünü ve üzerinde el yazıslyle Reşit Merey yazalı olduğunu söyledi.
Bu şahitten sonra Dr. Fahri Ecevit çağırıldı. Gelmediği anlaşıldı. Bun dan sonra çağırılan şahit polis Fikri, daktilo ile zabıt tutmaktan başka bir malûmatı olmadığını; cürıntl meşhut zaptındaki bazı silintilerin savcı muavini tarafından yapıldığını bildirdi.
Mahkeme heyeti, beş dakikalık bir ara verdi.
Du fasıladan sonra hâlen Yargı-tayda raportör olan ve hâdise zamanı Ankarada »avcı muavini bulunan Zeki Kumrulu dinlendi. Şahit, bu cl-nayetetn dolayı ilk defa Reşit Mercan kaatll sıfatlyle mahkûm olduktan sonra, Reşit Mercanın bir gazeteye söylediği sözler dolayısıyla Ankara savcısı Kemal Boranın, yanına kendisini de alarak cezaevine gidip Reşitle temas ettiklerini; Kemal Bora*-nın kendisine birçok nasihati at da bu lunduğuuu; doktorun muayenehacsln de kaybolan patlamamış merminin ziyama. Valıdeddln İsminde bir komiserin sebeb olduğunu; hattâ, komiserin bu suçundan dolayı ceza mahkemesinde mahkûm edilmiş bulunduğunu anlattı.
Mahkeme başkanı, bu sırada savcıya ikl suai sordu:
— Hükme bağlanmış bir dâva tt-zerlne bir savcının hapishaneye gidip mahkûmla konuşması ne dereceye kadar doğrudur? Kemal Bora. Reşide:» Haşmeti bu işe karıştırma demiş; siz de orada imişsiniz; bunlara ne dersiniz?
Savu yardımcısı Zeki şöyle cevap verdi:
— Kemal Boranın Reşidi ziyareti, bu İşle Haşmetin derece! alâkasını1 öğrenmek İçin olacaktır. İkinci cihete gelince; Kemal Boranın Reşide bu sözleri söylediğini bilseydim, derhal üst makamlara, İhbar ederdim.
Bu şahitten sonra. Reşit Mercanın annesi Kâmran dinlendi. Kâmran. cinayetten bir gün sonra Akara savcısı Kemal Boraya gittiğini, bir telefon muhaveresinde Haşmetin kendi- ten evlerine dönerlerken, şoför Hüs-slne söylediklerini anlattığını ve «Bu nü’nûn idaresinde bir taksinin sad-İşl araştırın!» dediğini, fakat ne mu- meşine uğramışlar, bunlardan Şevklye amele yapıldığını bilmediğini söyledi. Ölmüştür.
Kumrulu
Mahkeme, bir müddet öğle paydosu yaptıktan sonra oturum tekrar a-çildi. Cinayet esnasında Ankara Emniyet müdürlüğü ikinci şube müdürü olan Naci Uluer şahit olarak dinlendi. Doktorun muayenehanesinde masa üzerinde İki reçete gördüğünü, hizmetçi Sultanın bu işte ehemmiyetli şahit olması dol ay isiyle, yerini değiştirirse haber alınabilmesi İçin maiyetinde memurlar tarafından daimi surette kontrol edildiğini söyledikten sonra başkan şöyle bir sual sordu:
— Reşidin bulunmasında âmil olan Muzafferle kardeş! Muhslnl Ankara mahkemesinde neden açıklamadınız? Niçin gizlediniz?
— Hazırlık tahkikatı sırasında beni Haşmetin evine götüren bu şahsın Muzaffer olduğunu bilmiyordum.
Mahkeme, on beş dakikalık bir ls-tlrnhatten sonra üçüncü oturumunu yaptı.
Kıraathane garsonu Yunusla Ahmet Kaya mahkemeye getirildi. Başkan bunlara. İkinci şube müdürü Narinin, kendilerine kumral saçlı Reşit aradığını söylediği halde bunların neden esmer Reşit gösterdiklerini sordu. Bunlar, bildikleri Reşidin bu olduğunu söylediler.
Mutaakıben, kadın eşyası üzerinde komüsyonculuk yaptığını söyllyen Muzaffer Torun çağırıldı. Cinayet yerinde bulunan şapkanın, İkinci şube müdürü tarafından kendisine gösterilip gösterilmediği sualine: «— Gösterildi. Fakat kime aid olduğunu bilmiyorum. Reşide aid olup olmadığını da bilmem. Çünkü onu bir defa şapkalı gördüm.» dedi. Ve hem Reşidin, hem de Haşmetin iyi arkadaşı oldur ğunu ilâve etti.
Mahkeme başkanı, bîr aralık Reşidi kaldırarak:
— Reşit, dedi; sen ilk İfadelerinden birinde: «Haşmet, belki de para vererek Neşet Nsclyi öldürtmüştür. Kaatll odur!» demişsin doğru mu? dedi.
Reşit; tip İtibariyle Haşmete ben-zîyen şahit Muzafferi parmağıyla gos tererek:
— Evet söyledim. Kaatll Muzafferdir, Eğer bu kaatll olmasaydı, o gece Naci üluerile sabaha kadar dolaşmaz, mevhum bir kaatll aratmazdı. Onun bu alâkası, hnkkındakt şüpheleri ortadan kaldırmak İçindi.
Başkîın, şahit Muzaffere; bu ithama karşı ne diyeceğin! «ordu. Muzaffer:
— iftiradır. Dilin kemiği yok ya„. Söyler durur. Benim kaatll olduğumu , İspat etsin öyleyse... dedi.
Vakit çok geciktiği için duruşmanın devamı ynnn fbugünl a bırakıl- i dı.
şehrimizde cumartesi günü bavlıyan yıldız poyr» fırtınası devam etmektedir. Dûn da karla karışık devam eden fırtına yüzünden Knrade-nlzde miinakalo olmamıştır. Bu sebeple «Allan», «Sümer». «Anadolu». «Kutlu» şilepleri ve 39 kadar motor Büyükdereye birikip demirlemişlerdir.
Dün Kandilli rasathanesinden Verilen malumata göre 760 ı bulan taz-’ ylk yükselmeye devam etmekte olup rüzgâr poyraz İstikametinden saniye- , do 13 buçuk metre hızla esmektedir. Dün en az sıcaklık — B, en çok da 4- 4.2 İdi.
Rasathanenin tahminlerine göre bu hava daha bir İki gün devam edecektir. İlgililer bu mevsimde bu havayı normal görmekte ve 37-3B senelik İstatistiklere göre şehrimizde mayıs ayında bile kar yağmış olduğunu belirtmektedirler.
Diğer taraftan fırtına yüzünden şehir İçi ve şehirler arası telefon görüşmelerinde mühim bir aksama olmamış, yalnız Bolu devresi bozulduğundan. Telefon idaresi Bolu mahkemesini verecek gazetecilere kolaylık olmak üzere Bolu - İstanbul görüşmelerini Ankara üzerinden vermiştir,
Ankarada kar
Ankara 29 — Dün akşamdanberl şehrimize mevsimsiz en şiddetli kar yağışı başlamıştır. Karın irtifa» sabahın erken saatlerinde 20 san ilmi bulmuştur. Yağış aralıklı olarak devam etmektedir.
îzmirde fırtına
İzmir 29 — Dün akşam d an beri şiddetli devam eden poyraz fırtınası gece yarısına doğru auml şiddetini bulmuş ve şehri çevreleyen bütün dağlara kar düşmüştür.
Soğuğun meyva bahçelerine zarar vermesinden korkulmaktadır.
Bir çok yollar kapandı
Seben (Botu) 29 /A-A.l — Kırk sekiz saatten beri devam eden kar bütün yolları kapatmıştır. Dün gece de şiddetli bir fırtına olmuştur.
Eğridir 29 fA.A.J — Geceden beri ' yağmakta olan kar yannı metreyi bulmuştur. İsparta - Eğridir yoh» kapanmıştır.
Tarlabaşında bir ev çöktü
Enkaz altında kalanlardan üç kişi öldü
Malatya 29 — C. H. P. genel başkan vekili Hihni Uran, İpek sinemasında bir konuşma yapmış, partinin umdelerini İzah ederek Demokrat Partisinin de bunları programına aktardığını, bu itibarla bugünkü muhalefet partisinin memleket İdaresinde esaslı fikir sahalarında Halk partisinden ayrı düşünmediğini söylemiştir. Bundan sonra Demokrat partisinin son günlerdeki «turumu na temasla «şimdiye kadar ötedenberi İhtimamla arıyor göründükleri antidemokratik durumu dönüp dqlaş>P nihayet kendi aralarında bulmuşa benziyorlar., demiş ve mürakabe partisinin içinde bu ladugu krizi çabucak atlatmasını temenni eumlştlr. Bundan sonra memlekette sükûnet havasının hâkim ol-mıya bokladığını ve partiler arası münasebatm gün geçtikçe normale gittiğini memnunlukla belirten ve bir vakitler yaşayan sert, gayrı tabiî vo sinirli havanın artık kalkmış olduğunu ifade eden Hilmi Uran: «şurada burada yapılmakta olan belediye seçimlerinin hiç bir baskı yaygarasına kanşmaksuın sükûnetle geçip gitmesi bile partiler arası münasebetlerin nor male gidişinin güzel bir tezahürüdür• demiştir.
şahıs olarak da, parti olarak da kanun çerçevesi İçinde gelişecek parti münasebetleri ve teessüs edecek makul bir miirakabe sistemi ile bu memleketin refah ve itilâya kavuşacağına samlmen inandıklarını ve ve C. H P. nln bu memlekette temelleşmesini istediği rejimin bu olduğunu İfade etmiştir.
Hilmi üran yarın sabah Ankaraya hareket edecektir.
Ara seçimleri
Ankara 20 — Ankara C. H. P. il kongresinde bir kon aşma yapan Ce-vat Dursunoğlu, ara seçimlerine de temasla demiştir kir
— C, H, p, giril oy. açık tasnifin her türlü kaidesine baştan sonuna kada dikkat edecektir. İtfna edecektir. Şimdiye kadar bu itinayı esasen yapmıştır. Bundan sonra da daha titizlikle yeni tecrübelerinden de İstifade ederek halfan reyinin tezahürüne çalışacaktır.
Samsun tütüncülerinden bir heyet Ankaraya geldi
Ankara 30 (Telefonla) — Samsun tütüncüler birliği başkanı ve diğer tütüncülerden mürekkep bir heyet şehrimize gelmiş ve İlgili makamlarla temaslar yapmaktadırlar

Îzmirde bir kadın otomobil çarpmasından öldü
İzmir 29 (Akşam» — Şevldye ve Fatma adlarında iki kadın, gece Na-mazgâh mahallesinde bir misafirlik-
xx
Pazar günleri dahi müşterilerine İyi yemek veren Beitrlng lokantasının metrdoteli, doktor Fell’l husus! bir odada, nefis yemeklerle tatmin edebilmek İçin emek sarfederdJ. Hattâ. Dr. Fell, geleceğini en son dakikada bildirse bile... Çene de öyle yaptı, fev kalâdte ihtimam gösterdi.
Ancak metrdotel Frcdrlç, Dr. Flcll’-tn misafirlerinin kim olduğunu öğer-nlnce buz gibi soğuk bir tavır takındı Çünkü, davetliler, profesör Rİgaud, Mlles Haınmond ve Barbara Morell’dl.
Bunlar da Cinayet Kulübüne girince yerlerini hayli yadırgadılar. Yemekleri reddetmediler yediler ama İştahtan ziyade nezaket İcâbı oirırnk.
Mlles Hammond'un hayretini mucip olan yemekten sonra durgunluğun art maşıydı.
Profesör, şikâyetle İnildedi:
— Haydi haklım, lâfları gevelemeyin, mesele neden İbaretse bütün te-ferrüatını öğrenelim,
Mlles da, gömleğinin önüne dökülen külleri, elinin tersiyle silkti:
— Evet, bir an evvel öğrensek!
FeU, piposuyla oynaya oynaya nuştu:
— Profesör 11e ben, iki cesur şövalye
ko-
gibi, mukadcteratımızı vampirin eline bırakmak üzere eviniz© geldiğimiz zaman, siz, o gece ne yapmıştınız? Aşıl onu öğrenmek İsteriz.
Miles’ın yerine profesör cevap verdi:
— Benim malikâneye o gece gelmekteki asıl maksadım, müteveffa Hammond’un kütüphanesini görmekti. Halbuki kütüphane He meşgul olamadım bile, araya o kadar hâdiseler karıştı.
Dr. Fell, Miles’a hitabetti:
— Siz, bize, o akşam bayan Setonla konuştuklarınızı anlattınız. Bu hikâyeyi dinlediğim sırada, Harry Brooke’ un mücrimi.?'tine kanaat getirdim. Ancak bu cürmil niçin işlediğinin sebebini bulamadım. Gayet müphem bir şekilde bende bir şüphe vardı. Bu delikanlının, babasına, İmzasız mektuplar yolladığı kanaatine vardım. Bununla berber. Fay Selon aleyhine savurduğu ithamların sebebini bir türlü kavrıyamıyordıım. Sevdiği bir kadına karşı, bir erkek neden böyie iftiralarda bulunsundu? Zavallı Fay Beton, tıastanedr. bana, hayatını anlattığı raman müphem kalan noktalar da aydınlanmış oldu. Mamafih, bir gene mahut gayeye gelelim. Ben, tjlze,
(Arkası rar)
Dün gece saat yirmi üçte Toriaba-sında yaşlı bir kadınla İki ku torununun ölümierüe neticelenen feci bir çökme hâdisesi olmuştur. Vakanın tafsilâtı şöyledlr:
Tarlabaşında Yağhane sokağında 59 numaralı ev; İki katlı, dışı kftglr ve İçi ahşap bir binadır. Anıkat Ali-adlnln eşinin sahibi olduğu bu evin iist katında Mesih ve ailesi altta da (5 yaşlarında Ayşe, Ayşenln otx beş yaşındaki kızı Pembe Te Pembenin de 18 yaşında Muallâ, on İki yaşında Muazzez adlarında iki kızı oturmaktadırlar. Hepsi çalışmak suretile geçinen bu aile efradı, diin geçe de yorgun argın yataklarına çekilmişlerdir.
Tam saat yirmi üçte, bu mahalle ve civan sakinleri büyük bir gürültü İle bir evin çöktüğünü duymuşlar ve hâdiseyi gören bekçiler de Taksim polis merkezini haberdar etmiştir. Zabıta, bir taraftan itfaiyeyi haberdar etmekle beraber, diğer taraftan da yardıma koşmuştur.
Üst katta oturan aile efradından Mesih Boran ile enncsl Hatice, fan Bilge ve alt katta oturan aileden Mehmet ve otuz beş yaşındaki MüJ-gân kazay» hafif yaralarla savuşturduklarından Beyoğlu Belediye has tanelinde İlk tedaviler! yapılmıştır.
Az sonra yetişen İtfaiyenin tahlisiye grupu araştıraıalara başlamış, hu sırada otuz beş yaşlarındaki Pembe yoralı bir halde kurtarılarak Beyoğlu hastanesine kaldırılmıştır. Bu ailenin diğer efradı meydanda olmadğıından araştırmalara devam edilmiş ve birbirini takiben Pembenin on altı yaşındaki kızı Muallâ İle, on İki yaşındaki kızı Muazzezin ve altmış beş yaşındaki büyük »nine Ayşenln cesetleri birer birer meydana çıkarılmışta.
İş bu şekli alınca, nöbetçi savcı B. AH Riga Könütku haberdar edilmiş hâdise yerine gelen savcı, tahkikata el koymuştur. Cesetler adalet doktoru İzzet İşçan tarafından muayene edilerek gömülmelerine İzin verümlg^lup binanın yıkılma sebepleri üzerinde soruşturmalara devam edilmektedir.
1 BORSA |
İstanbul Boraasımn 29/3/1948 flatieri
ÇEKLfR
Londra 1 Sterim 11.3356
New - York 100 Dolar 282.52
Paris l(»0 pransiî f. 13060
Cenevre 100 İsviçre f. 65.7270
Amsterdam 100 FUorla lrs.5468
Brüksel 100 Belçika f. ‘.3887
Prag 100 Çeko fa. 560
Stokholm 100 İsveç fa. Tl 8860
Lizbon 100 Eskudes 11M 95
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 7 Faizli Tahviller
Kapana
Sivas . Erzurum 1 20 56
Sivas - Erzurum 2-7 29.65
1041 Demiryolu 1 29.65
1941 Demiryolu n 19.C8
1941 Demiryolu Eli 21 20
Milli Müdafaa I 20-85
MHU Müdafaa H 21 50
Milli Müdaraa m 20.40
Milli Müdafaa IV 20.60
% 6 fahh Tahviller
Kalkınma I 96.05
Kalkınma El 96JI5
Kalkınma LÛ 06.25
1941 Demiryolu VI 96.25
% 5 faizli Tahviller
1933 Ergani 24.—
1938 tkrarfllyell 21,40
M11U Müdafaa 21 50
Demiryolu IV 96.40
Demiryolu V 96 80
Anadolu Demiryolu Grupu
Tahviller 1-3 103
Hisse senetleri % 8 65.50
Mümessil senet 73 50
şirket hisseleri
Merkez Bankası 135.—
İş Bankası . 25 —
T. Ticaret Banka» 5.25
Aslan Çimento Î030
SARRAFLARDA AI.TIN
Gulden Satış 37.40
Türk liram 38.49
Sterlin 69 —
Külçe 532
.43.-
Rcşat
30 Mart 1M8
AKSAM
Sahlfc 3
akşamdan akşama
arasında bi anket
r
Gençlerle konuşmağı, onların fikri re hlsst gelinmelerini ta-kibetmeğl pek severim. Kendi neslinin çerçevesi içinde kapanıp kalan muharrirlerin Akıbeti hayırlı olmaz; bunun farkındayım.
(Lâkin, gel gelelim şu okul terimlerinin meydana getirdiği İkilik ortasında eski muharrirler, gençlerle daimi şekilde nasıl anlaşacak? Dâva büyük! Dâva yalnız zihniyet ayrılığı değil, aynı zamanda Usan ayrılığı!)
Gençler arasında — muhtelif muhitlerde tesadüfler oldukça — bir anket açtım.
Sualimin hulâsası şudur:
— Türlü türlü büyük işlerin yapılması icabeden bir memleket ortasında yaşıyoruz. Herde sîzlere kalacak olan bu memleketin düzelmesi için şimdiki usullerin devamını kâfi görür müsünüz? Yoksa, her türlü vergileri yine vermekle beraber, askerlik mükellefiyetine benziyen bir «Gençlik İş mükellefiyeti» ne razı mısınız? Maksadımı iyi anlatayım: Fransız inkılâbı ile bütün angaryalar kalkmıştır. Gerçi bu «Genç lik İş mükellefiyeti* biraz angaryayı andıracaktır. Lâkin, tkinel Umumî Harbden evvel, Avrupa milletlerinin gençleri,, vatanları nı el birllğile yükseltmek için seve seve bazı İşleri omuzlarına .yüklenmişlerdir. İyi düşünün. Öyle cevap verin: Böyle bir mükellefiyeti, kötü angarya sayacak mısınız? Yoksa buna mem-nunivetle razı olacak mısınız?
Erkeklerin yüzde altmışı:
— Evet, - dedi.
Kızların yüzde doksanından fazlası: _
— Evet. - dedi.
Fakat bütün bu «evet» diyenler, şu şartlan İleri sürüyorlar:
— Çalışmalarımız gayet İyi tanzim edilmelidir. Vaktimizin ve emeğimizin riyan, edilmediğine, edilmeyeceğine anin olmalıyız. Eğer böyle olursa, bütün gençlerin de blzler gibi düşünmeğe, şu memleketi bir an evvel el birliği! e düzeltmek İçin emek vermeğe razı olacaklarından eminiz.
Neteklnı, Çukurovayı su basması üzerine bir çok gençler yardıma gitmek arzusunu duymuşlardı. Bu gibi bir millî ihtiyaç hasıl olunca, genç ruhlarda bir coşkunluk doğuyor; güzel hisleri büyük ölçüde faydalı bir neticeye bağlamağı henüz teşkilâtlandı-ramadık. Sporla, izcilikle, kamp hayatüe, mecburî askerlikle, hayırperverlik ve vatanperverlikle akrabalığı olan bir cereyanın bu memlekette uyan dinim ası hçr zaman İçin lâzım ve belki de zaruridir. Yoksa bu köhne usullerle âmme işlerimiz yirmi İkinci asırda dahi yoluna sokulanıazlar Gençliğin hem ruhu, hem kuvveti lâzım.
(Vâ - Nû)
Kömür stoku
Fırtınaya rağmen •ıkıntı çekilmiyecek
BLrkaç glindenbari devam eden fırtına yüzünden şehrimizde şimdilik her hangi bir kömür «ıkıntısı bahis mevzuu değildir. Mamafih hava muhalefetinin uzamasından korkulmaktadır.
KÖmilr Tevzi müessesesl hesabına maden kömürü getiren «Sümer* şilebi yükünü boşaltıp gitmiştir. Ayrıca «Emek» şilebi kok kömürü, «Aktan.» İse maden kömürü getlrnıek için Hav-eada sıra beklemektedir.
Elektrik, Tramvay idaresinden verilen malûmata göre bu müessesenln de kömür stoku mevcut olup şimdilik sıkıntı çekllmemektedlr. t dar e hasabına kömür getirecek Lir şilep bugün limanımızda beklemektedir.
Diğer taraftan Denizyolları idftTesl de kendi vasıtalarından bilistifade getirip «tok ettiği kömürü kullanmak tadır__________________
Çay ithali
Yakında *erbe& bırakılacak mı?
Gümrük ve Tekel Bakanlığı tarafından bundan bir müddet önce alınan bir kararla kahve ve Bonra da çay satıştan serbeı bırakılmıştı. Şimdi piyasanın bazı çevrelerinde hükümetin kahve İthaline müsaade verdiği halde bu müsaadeyi çaya da teşmil etmemesinden şikâyet edilmekte ve mahdut miktarda İstihsal edilen Rize çayını korumak İçin böyle bir çareye başvurulduğundan bahsedilmektedir.
Dün bu hususta kendisiyle görüşen ılblr arkadaşımıza yetkili bir zat demiştir kİ:
«— Hükümetin Rize çayını korumak için çay İthaline İzin vermediği doğru değildir. Filvaki harbin ilk senelerinde meriyete giren 4223 sayılı kanuna, göre çay ithali devlet İnhisarcıdadır amma bunun sebepleri bambaşkadır. Mamafih yakın zamanda çay ithalinin de tamamen serbes bırakılması muhtemeldir.»
İsveç orta elçisi Tarsusta
Çukurova bölgesinde bir tetkik gerisine çıkan îsvcçln Ankara elçisi Von Post refakatinde kırallık hususi ressamı olduğu halde uçakla Adana-ya ve oradan da otomobille Tarsusa gelmiştir.
Orta elçi Tarsus kaymakamlyle birlikte şehir İçinde bir gezinti yaparak Donukta? ve omdan Gözlllkulede yapılan hafriyat sahasında tetkikler yaptıktan sonra otomobille Mersine gelmiştir.
(radyo)
V—
ANKARA RADYOSU
bugünkü program
18 Radyo dnns orkestrası; 18,30 Konuşma; 18,45 Hafif melodiler (Fi); 19 Haberler; 10,15 Geçmişte bugün; 19,20 Mandolin Birliği; lfl.45 Konuşma; 20 Şarkılar; 20,15 Radyo Gazetesi; 20,30 Serbes saat; 20,35 Şarkılar, türküler; 21 Konuşma; 21,15 Tarihi Türk müziği: 22 Grieg: La Mlnög piyano konçertosu (Pl_); 22,35 Dans müziği (P1.>; 22,45 Haberler.
Yonn tabak oe öflle programı
Amerikanın Askeri tedbirleri
MAHKEME KORİDORLARlNDA:
Kuzey Af rikaya 2 ay içinde ihraç hareketi yapılabilecek
Amerikada Rusya aleyhindeki infial genişliyor, halk Truman'ın nutkunu fazla mutedil bulmaktadır
Vaşlngton'aan Fransız gazetelerine bildiriliyor:
Amerika başşehrinin en kalabalık caddelerinden biri olan on dördüncü sokağın başında bir gazete satıcısı vardır. Bu satıcı dalma günün en mühim hâdisesini bağırarak gazete satar. Satıcı son günlerde «Birleşik Amerika yeni bir harb İçin hazırlanıyor» diye bağırmaktadır. Ameri-kada herkes sulh İstiyor. Bunun İçin satıcının sözleri doğru değildir, mümkün olduğu kadar fazla gazete satmak gayretile sarîediL miştir. Bununla beraber bu sözler, Başkan Truman'ın son nutkunun Amerika halk tabakası üzerindeki derin akislerini göstermesi bakımından ehemmiyetlidir.
Vaşington hükümet mahfillerine göre Truman, Marsh ali ve Savunma Bakanı Forrestal, hava kuvvetleri ve bahriye için yeni tahsisat isteyecek yerde mecburî askerlik usulünün kabulünü teklif etmeği şu sebeple muvafık görmüşlerdir: Böyle bir karar Batı Avrupa devletlerine güven verecek, Rusyayı ise endişeye düşürecektir.
Tek tük bazı politikacılar «Tru
raan fazla İleri gitti mi?» diye soruyorlar. Hayır fazla İleri gitmemiştir. Vaşington'un en mühim gazetesi olan «Washington Post» gazetesi diyor ki: «Halk arasında ftusyava karşı o kadar büyük İnfial vardır ki buna karşı Tru-man’ın nutku lüzumundan fazla mutedil, hattâ zayıf görünüyor. Halk Avrııpaya karşı askerî teminat verilmesini bekliyordu. Fakat bu kabil teminat verilmesi. bugünkü vaziyette, Hitler’in taarruza başladığı sırada İngiliz-lerin dört bir tarafa verdikleri teminata benzerdi. Bunun için başlıca tedbir mecburî askerliğin kabulüdür»
1937 de Avrupanm vaziyeti karıştığı zaman İngiltere mecburî askerliği kabul etmiş olsaydı. 1940 ta Fransa harbine 10 tümen yerine 60 tümenle iştirak edebilecekti. 1940 ta Roosevelt’in teşebbüsü İle mecburî askerliğin kabulünden sonra 1942 de kuzey Afrikaya asker çıkarılmasına kadar 2 sene zaman geçmiş, yani ancak bu müddet zarfında ordu hazırlan abilmlştir. Şimdi sulh zamanında aJınan tedbirler sayesinde böyle bir İhraç hareketi için 2 ay kâfi gelecektir.
Fransada para için cinayet işleyen kadınlar
Misafirlerim parti yaparken bende rakı ikram ediyorum!
Artln koridorda kana pey e oturmuş, elini şakağına dayamış, gözleri yan kapalı, heykel gibi kımıldanmadan duruyor. Yaklaştık, aldırış etmedi.
— Ne haber, ahbap? Uyukluyor musun yoksa?
Rahatı bozulmaktan müşteki bir eda İle doğruldu.
— Bunun burası mahkeme kapısıdır, Bunda uyku çekilllr, »o?
— Gözlerin kapalı, pek dalgın duruyorsun da
— Bu kerte dalmış isem efkârım-dand;ı.
— Efkârlısın demek.
— öyle bir kelâm etmişsin kİ, ssn-klm bir çocuk korıuşoor. Mahkemenin tak kapısına gelmiş İsem helbette ki efkârım vardır, Enkse kökümdeki cendarmayı görmoorsunî
— Sanık olarak geldin demek. Suçun. nedir?
— İnanasın kl suçumun heç bir aslı astan yoktur.
— Yalancıktan bir suç işledin öyle mİ?
— Suçlar ilen benim münasebetim yoktur. Bizim ahbapların partisi sebep olmuştur bu İşlere.
— Sizin ahbaplar parti mi kurdular?
— Parti demiş isem sanmaasın kİ politika İşidir, öyle şeyler birim hanemizde cereyan edemez.
— Parti dediğin nedir ya?
— Bizim madamın oğlan kardeşi Osep var ise, onun da yakin ahbapları vardır: Dlkran. Bedros, Ham-partsum. Ahmet, Mustafa, Kadri. Onların heplsl İlen ben de kıyak ahbaplık ederim.
—J’ekl, ne yaptılar bu ahbaplar?
— Hanemize gelmişler İse. canlan sıkılmasın deyi ufak bir parti yapmak İstemişler. Misafir her ne kİ arzu e-der ise evin sahibi helbette kİ yapacaktır. «Ben size izin etmişim, parti-
nizi kurasınız.» dedim, deste İlen kâğıtları masanın üzerine koydum.
— Haaa, oyun partisi yaptınız öyle mi?
— Bendeniz politika İşleri ilen uğraşmam, demiş isem ağnamoorsun, zo? Helbette kl oyun partisi etmişler amma ben karışmamışım.
— Parti işi gece mi oldu gündüz mü?
— Bazı tefa geceleri olur, bazı tefa da gündüzün yaparlar. Ahbapların ketleri nasıl ister ise bendeniz de öyle ederim.
— Demek bu ahbaplar sizin evde her zaman toplanıp oyun oynuyorlar.
— Eh, haneme misafir gelir İse; «Gelmeeslnlz, tstemoorum» denir mİ?
— Uzun sözün kısası, senin evinde kumar oynuyorlar desene,
Ellerini kaldırdı:
— Zatınız da polis efendiler gibi kelâm edoorsunuz. Kumar dediğin şey kumarhanelerde oynanır. Benim hanem kumarhane deylldir. ağna-dıun? Birkaç tane ahbap toplanıp da oyun oymyaraktan kef ederler İse buna kumar demek ayıp, günah de-ylldlr?
— Oyunu parasız mı oynuyorlar?
— Parasız oyun İlen kef olur mu. ahbar? Ortalık yerde birkaç kuruş dönmelidir kl oyun kızışsın.
— Onlar oynarken sen ne yapıyorsun?
— Bendeniz misafirlerimi ağırlamak İlen meşgul olurum. Oyunda kafaları yorulur.cas ellerine birer kadek ırakı takdim ederim.
— Bu .İşleri parasız mı yapıyorsun?
Mahkeme açıldı, jandarmanın ya-nısıra salona doğru giderken gülüm-siyerek başını salladı:
— Bu dünyada parasız iş oluur, zo? Metrom pederimin hatırası İçin ahbaplara nakı mı vereceğim?
Ce. Re.
Kadıköy hâli
Kadıköy İskelesindeki İtfaiye binasının bir kısmında belediye yeni bir HM vücuda getirmeğe başlamıştır. Açılması İçin lüzumlu formaliteleri bir türlü tamamlanmıyan bu Hâlin önümüzdeki ay faaliyete geçeceği söyleniyor.
Bu Hâl, şehrin merkez Hâl'indcn ayrı olarak teşkliâtiandınlacaktır. Buranın İdaresi İçin yedi memur tâyin olunacaktır. Merkez Hâlinde bir türlil yaptınlamıyan perakende satışlar burada yapılabilecektir.' 12 dükkânı olan bu HM'de her dükkânın önünde birer da sergi vücuda getirilecektir.
Dükkânlar, tâyin edilen âzami haddi geçmemek şartiyle müzayedeye çıkarılacak ve kira için en yüksek tlatı verenler arasında kur'a çekilecektir.
Piyasada kontrol az
Ulus yazıyor: İthal mallarının eskisine nazaran son zamanlarda daha bol olarak piyasaya aracdilmeslne mukabil flatler eski seviyesini muhafaza etmektedir. Hattâ son zamanlarda bilhassa erkek ayakkabılarındaki fiat yükselişi dikkati çekecek bir hal almıştır. Umumi kanaat bunun daha ziyade piyasada kontrolün mevcut olmayışına atfedilmektedir.
Zimmetine para geçiren tahsildar mahkûm oldu Adana. — özel İdare tahsildarı İken lhtllüs suretiyle zimmetine 171 bin 16 lira geçirmekten sanık Rasttı hak-kındakl dâva sona ermiştir.
Sanık. bu suçtan dolayı 1 yıl, on bir ay, on gün süre İle ağır hapse ve memuriyetten 2 yıl muvakkaten mahkûmiyete ve 65 Ura ağır para cezasına çarptırılmıştır.
İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu
Saat 20 de
Dram Kısmı
DÜŞMAN
MAKStM'de
Muammer Karaca Opereti
HANGİSİ
Revü operet: Baat 25,30 da Telefon: 42633
*»■■■»■■■ ■■■■■«■■■ ■»■■■■■■■■ •■■■ ■■■ ■■
7.30 Hafif müzik (PLİ; 7,45 Haberler; 8 Bando müzikleri (Pl); 8,20 Çeşitli hafif müzik (PL); 8,45 Tangolar (Pl.).
12.30 Radyo salon orkestrası; 13 Haberler; 13.15 Karışık şarkılar. [
—• TAKVİM •—
Cemazlyclievvel 19 — Kazım 144
İmsak. Gü. Öğle İkindi Ak. Yata
E. 6.34 11.16 6.47 9.20 13.00 1,38
V. 4.04 6-47 12.10 1552 18.32 20,04
Fransız gazeteler İnin yazdıklarına göre Fransada cinayetler de artmıştır. İşin garibi para yüzünden kadınların da cinayet İşi em eleridir. Bu kabil İki cinayet Marsilya ve Paris t« meydana çıkarılmıştır. Patiste cinayeti IşUyen genç ve güzel bir kızdır. Vaka şöyle olmuştur:
Madam Geraud adında 65 yaşlarında bir kadın, uzun müdde«enberi çalışarak biriktirdiği 15 bin frangı üç tane beşer bin franklık olarak saklıyordu. Beşer bin franklıkların değiştirileceğine dair yapılan İlân üzerine kadın, mahallesindeki posta gişesine müracaatle 3 beşer bin frangı vermiş, yerine 15 tane bin franklık almıştır. Hükümet beşer bin franklıkları muayyen bir nispete kadar değiştiriyor, fazlasını alarak bir makbuz veriyor. Bir fazla teş . !n franklığı olanlar bunu nasıl kazandıklarını, vergi ve-
rip vermediklerini İspat etmeğe mecbur tutuluyorlar. Yaşlı kadının parası muayyen nispetten aşağı olduğu İçin kendisine derhal 3 banknotun mukabili verilmişi İr.
Madam Geraud parayı aldıktan sonra TCauglrard sokağındı 317 numaradaki evine dönmüştür. Burada, üçüncü kattaki apartımanın kapısını açtığı sırada başına şiddetli bir darbe İndlrlLmlş, yere düşmüştür. Kadın kalkmağa çalışınca başına ikinci bir darbe yemiş ve bağırarak yere serilmiştir. Bu sırada komşulardan koşanlar genç bir kızın kaçtığını görmüşlerdir.
Hemen polise haber verilmiş ve tahkikata başlanmıştır. İhtiyar kadın başından ağır yaralıydı. Fakat parası alınamamıştır. Müteamzm 18 - 20 yaşlarında İyi giyinmiş, güzel bir genç kız olduğu anlaşılmıştır. Kız şimdi araştır ıhvor.
Italyada allı yaşındaki yeni peygamberi
The Manchester Guardian gazetesinin Roma muhabiri, İtalynyı alt üst eden allı yaşındaki bir kız çocuğunun kehanetlerinden bahsetmektedir Angola Volplnl İsmindeki bu kız, Meryem ana İle tam dokuz kere konuştuğunu İddia etmiş ve bu ay başı bir sefer daha buluşacakları işitilince, 10060 kişi ve 1200 tane otomobil ve otobüs mülakatın vuku bulacağı Castmava köyündeki dağın tepesinde toplanmıştır.
Çocuk dağın tepesine kadar Cara-binleri refakatinde çıkarılmış va
muhtemel kehanetleri tespit ptnıek üzere bir çok mütehassıslar hazır bulunmuştur. Volplnl 30 saniye Meryem Am He konuşmuş, kehanetin de 4 nisan, konuşmalarında herkes tarafından görülebileceğini, gene Meryem Ana'nın kendisine vadettlğlnl söylemiştir.
Bu hâdiseden sonra Asstsl’dekl Meryem Ana heykeli bir tavaf yeri halini almış, ve burayı ziyarete gelen hacılar heykelin her gün güneş batarken kımıldadığım iddia etmektedirler.
Amerikada bir kadın 2 ncidefa üçüz doğurdu
Üçüz doğuranlara arasıra raslanir. Fakat hamile kaldakça muntazaman üçüz doğuranlar azdır. Amerika'da madam Walker adında bir kadın, dört sene fasıla İle İkinci defa olarak iiçiiz doğurmuştur. Resimde anne ve yeni doğan kardeşlerini kucaklarında taşıyan çocukları görünüyor. Amerika doktorlarına göre bu gibi hâdise M milyonda bir defa görülmüştür.
Bu akşam SÜMER Sinemasında
Büyük mizanseni!
TAMAMEN RENKLı Parlak bir film MONTEREY
KORSANLARI
MARtA MONTEZ’in ROD CAMERON
He beraber en son yarattıkları şaheserde Kallfornlyanın bayramları... Şarkı ve dansları, maceralar hayatına hakim aşk ve kaduılar.
Yerlerinizi evvelden aldırınız.
I
Anlaşamıyan, müşterek hayatı cehennem olan çiftlerin; Saadete hasret çeken evlilerin hayatından alman film j®
Perşembe Akşamı A R Sinemasında
ACEMİ EVLİLER
«Too Young To Know»
JOAN LESLÎE — ROBERT HUTTON'un
Gönüllere sevk, dünyaya ders olan filmleri. MbTVSHBM
Ticaret ve Sanayi Odası senelik aidatının Marl sonuna kadar ödenmesi hakkında
î&tanbul Ticaret ve Sanayi Odasmdan:
(3tJ »ayılı konunun 83 üncü maddesi »endik oda aidatının üç ay sarfında ödenmediği tekdirde üo misli alınacağını mutazammındır
194a senesi aldatmiû başlangıcı 1/1/948 olduğundan 31/3/948 akşamına kadar ödenmeyen aidatların 1/4/048 den İtibaren üç misil tahsili iaruret ve katiyet keskeneceğinden buna mahal bırakılmamak üzere odamızda kayıtlı bütün (Iramızın senelik aidatını son 81/3/948 akşamına kadar muhasebe şubemize müracaatla ödemeleri lüzumu tavsiye rica olunur. (3830)
İstanbul Ticaret ve S anayı Odasından:
Ticaret evlorlna muharip yetiştirmek maksadiyle açılmış bulunan pratik Akşam Ticaret kurslarının ye dinci devre öğretimine 15 Nisan 1048 tarihinde başlanacaktır.
İş aaatlCTl dıpnda mütehassı» öğretmenler tarafından meslek! bilgiler verilen bu kuralara okuma yazma bilen herkes kayıt olunabilir.
İsteklilerin 1 Mistin 104a den lö Nisan 1948 ze kadar her EÜn birer fotoğrafla Sultanahmet te Yüksek Ekonomi ve Ticaret okuluna müracaatları bildirtti». (4014)
Sahife 4
JL

30 Mart 1943
GRiPiN
GRİP - BAŞ - DİŞ ve ROMATİZMA
r
Lübnan havavolları
a G. D. T.
İstanbul - Beyrut -kahire
İstanbul d an ilk hareket
3 Nisan 948 cumartesi ve her cumartesi TarLfo ;
İstanbul - Beyrut 251.— Lira
İstanbul - Kahire 365.— »
Her türlü tafsilât için Taksim
Meşrutiyet caddesinde 233 No. ya müracaat. Tel: 41865.
Benzin alınacak
Ankara Belediye Başkanlığından t
1 — Belediyemiz Otobüs İdaresi için satın alınacak 1000 top hangin kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur,
2 — Muhammen bedel! (544000) Uradır.
3 — Muvakkat teminatı (25510) Ura olup Otûbüi idaresi vom-nesine yatırılacaktır.
4 — Bu İşin ihalesi 9/4/948 Cuma günü saat 16 da Belediye binasında ve Belediye encümeninde yapılacaktır.
5 — ihaleye İştirak edeceklerin 2490 sayılı kanunun 32 lnd maddesi tarifi dairesinde hazırlanmış teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar başkanlığa vererek mukabilinde makbuz almaları lâzımdır.
0 — Evsaf ve şartlar tutanak ve muamelât müdürlüğü kaleminde ve aynı zamanda Otobüs İşleri genel müdürlüğünde her gün görülebilir.
7 — İsteklilerin beül gün ve saatte komisyona müracaatları. _____________________________________________(3453)’
7 Usta gemici alınacak
Teşkilâtta çalıştırılmak üzere 7 usta gemlet alınacaktır. İsteyenlerin belgeleme çinili handa Gümrük muhafaza Denlzbölge komutanlığına müracaatları. (3902)
II IIIIIIIIHIIIIllllllllllılllllllllltlıllllllllllllllllllllll
ACELE EDiNiZ
TUTUM BANKASI
T. A. O.
İKRAMİYELERİ
23 Nisan 1948de ÇEKİLECEKTİR.
1500 Liralık
500 »
100 »
50 »
1 İKRAMİYE 1.500 T.L.
2 » 1.000 T.L.
10 » 1.000 T.L.
30 » 1.500 T.L.
5.000 T.L.
Beher 100 lira bir numaraya sahih olmaktadır.
Sayın müşterilerimizin Dikkat nazarına*.
HAK ER Kundura Dairesi
Beyoğlu İstiklâl caddesinde (Decugis) yakınında 481 No. ya
Nakletmiş ve Açılmıştır
HELENNİC LINES LİMİTED
I S M A i L i A
Vapuru 3 Nisana doğru limanımıza gelecek ve 5 Nisanda eşyayı ticariye alarak doğru
İSKENDERİYE'ye hareket edecektir.
Umumi Acentafan : S. TÖPER ve Şsl.
ata, Veli Alemdar han, Tel;
İstanbul asliye altıncı hukuk yargıçlığından: 947/2219
Davacı Beyoğlu HanımaI başı Kaplan sokak 3 No. da İkamet eden Marya Küçükpapadopulonl taralından davalı Beyoğlu Kaiyoncukulluk Balık sokak Yani Demire lya dinin tahtı İşgalinde bulunan 13 No. lu evde oturmakta iken halen. İkametgâhı meçhul Konstantln Kaçonlka aleyhine açılan boşanma davasında davalının ika-| metgâhı belli olmadığından llânen tebligat İlânına karar verilerek dava lstldaslyle davetiyenin mahkeme divanhanesine asılmış olduğundan davalının dava İstidasına 15 gün İçinde cevap vermesi ve yargılamanın bırakıldığı 7. 5. 946 cuma saat 14 de mahkemede hazır bulunması Hân olunur.
(90146)
ZAYİ — Tatbik mührümü kaybettim. Yenisini yaptıracağımdan eskisinin hükmil yoktur.
tzzetlye Culdus
I İst: dördüncü İcra memurluğundan: 947/3939
Muhcuz olupsatdmağa karar verilen (iki adet biri camlı bîri camsız yazıhane ile bir adet kasa) galata tünel ı Ömer ağa sokakNo, 26 da 8/4/948 perşembe günii saat 11 de birinci açık arttırma He ve o gün % 75 nl bulmadığı takdirde 10/4/948 cumartesi günü saat 11 de ayni mahalde İkinci açık arttırma İla satılacağı lüzumu İlân olunur. (96154)
İst. birinci İcra memurluğundan;
948/11
Borcun temini İçin mahcuz olup , açık arttırma ile satışı mukarrer 200 lira kıymetinde iki İsparta halısı satışa konularak 14. 4. 948 çarşamba kıymetinin % 75 nl bulmazsa 2 ci satışa bırakılarak 16. 4. 948 cuma saat 14 de Beyoğlu Teşvikiye mh. Ömerrüş-tü paşa sok. No. 23 RIza Alantar a-partımanında 3 cü dairede en fazla arttırana peşin para İle İcra İflâs K, nun 112-122 cl Md. hükümlerince satılacağı ilân olunur. 948/11 dosya He. (96143)
Dünyaca tanınmış ve 120 seneden-berl her hususta emsaline faik dakik MOSER saatleri gelmiş ve satışa or-zedilmlştlr.
Toptan satış yeri: Musa Akcayll
Yıldız han No. 7. Bahçekapı - İst. Perakende satış yeri: MOSER. Mağazası Arpacılar No. 22. Eminönü.
Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Genel İdaresi İlânları
| Haznedar Ç. Kireç Ocakları
Bann Faaliyete başlamıştır. Sayın müşterilere arzolunur.
İki cins iki allı fayton satışı
T.C. Ziraat Bankası Bursa Şubesinden:
Bankamıza alt Viyana yapılı btr faytonla 5-6 yaşlarında biri Nonyos ve diğeri yarım kan İngiliz 1,71; 1.60 boylarında doru renk iki at alafranga vc alaturka koşumlarlyleblrllkle pazarlıkla satılacaktır.
İsteklilerin şubemiz müdürlüğüne baş vurmaları rica olunur. (3926)
İst. birinci İcra memurluğundan: 947/1012
Borcun temini İçin mahcuz açık arttırma İle satışı mukarrer 725 lira kıymetinde teleronken akllmatörü S lambalı radyo, hah seccade, koltuk takımları, yün kilim 21. 4. 948 çarşamba kıymetlerinin % 75 nl bulmazsa 2 cl arttırması 26. 4. 948 pazartesi saat 14 de Yentkapı Sandık-burnu No. 23 evde en fazla arttırana peşin para ile İcra İflâs K. nun 112-122 Md. hükümlerince satılacağı, İlân olunur. 947/1012 dosya İle fQ6149)
Eyüp sulh hukuk yargıçlığından: 947/598 t.Ş.
tsak Rlvldl, Molz Hasklya; Artın Manokyan vb Makruhl Muratyan’ın şayian mutasarrıf bulundukları Bulat Karabaş Mah. Keresteci ŞakLr sokak eski 24. ye al 22 ve eski 22 yeni 20 No. lu İki arsa mahkemenin İzalen şu yu İlâmına müsteniden açık arttırılma-ya çıkarılmıştır.
Kıymet ve evsafı: İki parçadan İbaret, tamamı 315 metre murabbaı miktarında olup, metresi 20 şer liradan tamamının 6300 lira kıymetinde olduğu ve hissedarlar arasında kabLH taksim bulunamadığından satılarak şuyuu izale edilecekti^.
Bu gayri menkule alt şartname 1. 4. 948 tarihinden tlbaren herkesin görebilmesi İçin 947/598 No. ile Eyüp sulh hukuk yargıçlığında acık bulundurulacaktır.
İşbu gayri menkulün birinci acık arttırılması 3. 5. 948 tarihine rastlıvan pazartesi günü saat 14-15 arasında yapılacağından bu saatler arasında verilen bedel muhammen kıymetin % 75 İni geçtiği takdirde İsteklisine İhale edilecektir. % 75 İni bulmazsa «n son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartlyle arttırma 10 gün daha uzaltlorak 13. 5. 948 tarihine rastlıyan perşembe pünü saat 14-15 sırasında yapılacak İkinci arttırmasına en çok arttırana lhalel katiyesl İcra edilecektir.
İşbu gayri menkul tapu kayıtlarına göre satılacağından arttırmaya İştirak edecekler muhammen kıymetin % 7,5 nlspetlnda pey akçesini arttırma başlamadan evvel mahkeme veznesine yatırmaları icap eder. Keza daha evvel dosya ve şartnameyi tetkik etmiş, arsayı görüp beğenmiş sayılacaklarından bu hususa matuf İtirazları dinlenmez.
İhale tarihine kadar birikmiş vergi ve masraflar hissedarlara aittir. 20 senelik, evkaf taviz bedeli, İhale pulu satıştan sonraki masraflar ve tapu harçları, dellâliye müşterilere aittir.
İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların bu gayri menkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan İddialarını evrakı müsbltelerl İle birlikte 10 gün İçinde mahkeme başkâtipliğine bildirmeleri İcap eder. Aksi takdirde hakları tapu sicilli va veraset İlâmı He sabit olmayanlar satış parasının paylaştırılma-smdatı hariç tutulurlar.
tşbu gayri menkulün bu İlânda ve şartnamesinde yazılı olduğa üzere satılacağı Hân olunur. (98155)
ÇAMAŞIR YIKATTIRILACAK
Devlet Demiryolları Ankara 2 cl İşletme Komisyonundan:
1 — Ankarada İdaremiz servis; vagon servisleriyle gar yatakhanelerine alt takriben 52446 parçadan İbaret muhtelif cins çamaşırın 31/12/948 tarihine kadar İhtiyaç hasıl oldukça dışarıda yıkattınlması ve ütülettiril-mesl işi kapalı zarf usullyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedel tutan (23746,20) yirmi üç bin yedi yüz kırk altı Hra yirmi kuruş ve geçici İnancası 1780.97 bin yedi yüz seksen lira doksun yedi kuruştur.
3 — Bu İşe alt şartname ve sözleşme tasarısı komisyon kaleminden parasız verilir.
4 — Eksiltme 14 Nisan 948 çarşamba günü saat 16.00 da Ankarada 2 cl İşletme binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ötedenberl bu işi kendilerine meslek ve sanat edinmiş kimseler olduklarına dair ticaret veya esnaf odalarUe diğer resmi teşekküllerden her hangi birisinden verilmiş belgelerle eksiltme gününden en az yedi gün evvel 2 nel İşletme Müdürlüğüne yazı He müracaatla alacakları ehliyet vesikası ve diğer kanun! vesikaları He geçici İnancalarını ve tekliflerini havi zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri veya muayyen vakitten evvel komisyonun eline geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta He göndermeleri. (3658) ür
Gupilyalık demir tel alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalma Komisyonundan:
1 — Muhtelif eb atta cem'an 11600 kg. Gupilyalık demir tel açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 11800 II ra olup muvakkat teminatı 870 Uradır.
3 — Buna alt şartname komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 14 Nisan 1948 çarşamba günü saat 15 de Haydarpaşa gar binası dahilindeki Haydarpaşa sa tın alma komisyonunda yapılacağından arzu edenlerin vaktinde komisyonda hazır bulunmaları. (3771)

Devlet Demiryolları Merkez 9 uncu Komisyon Başkanlığından
1 — 130 lokomotifin New-York-İskenderun arasında nakllyesl kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Bu işin muhammen bedeli (4.958.226 Tl.) ve muvakkat teminatı 162496,78 liradır.
3 — Şartnameler 1000 kuruş mukabilinde Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır.
4 — Eksiltme Ankarada tdare binasında malzeme dairesinde toplanan Merkez 9 tıncû satmalma komisyonunca 17 mayıs 1948 pazartesi günü saat 15.30 da yapılacağından İsteklilerin teklifleriyle kanunun tayin ettiği vesikalarını aynı günde nihayet saat 14.30 a kadar makbuz mukabilinde adı geçen komisyon başkanlığına vermeleri veya muayyen vakitten önce ele geçecek tarzda laden taahhütlü olarak posta He göndermeleri. (3930)

—KİRALIK DEPO—,_________________
Adres; Paşa Ilınan Caddesi No. 36, Üsküdar i'|
Müracaat yeri: Bay Edhem Derrviş Deriş, Hürriyet han. Galata, |
I İstanbul Belediyesi İlânları
İstanbul Merkz hal Rinası, deniz tarafı ve civarı yollarının muhtelif tâmlr ve İnşaat işleri kapalı zarf usulile eksilmeye konulmuştur.
Keşif bedeli (39031,80) Hra ve ilk teminatı (2927,39) liradır, şartname İle buna bağlı diğer kâğıtlara (80) kuru? bedel mukabilinde Belediye fen işleri Müdürlüğünden satın alınacaktır.
İhale: 5 Nisan 948 pazartesi günü saat 15 de İstanbul Belediyesi merkez binasında Daimi Komisyonda yapılacaktır.
İsteklilerin ilk teminat makbuz veya mektubu, 948 yılma alt Ticaret odası vesikası ve imzalı şartname İle şartnamede yazılı hükümlere göre Belediye len İşleri müdürlüğünden alınmış fenn! ehliyet kâğıdını havi olarak hazır livaca klan kapalı zarflarını ihale günü saat 14 de kadar Daimi Komisyona vermeleri lâzımdır._________________(3289)____
Ozalit kağıdı alınacak
Maliye Bakanlığından:
Ankara devlet kâğıt deposunda teslim edilmek üzere 20 metre boyunda ve 90-100 santimetre eninde, metrekaresi 85-90 gram (1000) top ozalit kâğıdı alınacaktır.
İsteklilerin 10 Nisan 1948 gününe kadar kâğıdın özelliklerini belirtecek şekildeki teklif mektuplarını Ankarada Devlet Kâğıt ve Basım genel müdürlüğüne göndermeleri ilân olunur. (3880)
!OL5
Yüksek Denizcilik Okulu Müdürlüğünden:
Okulumuz Hanılt Naci tatbikat gemisine 100 lira ücretle bir usta aşçı alınacaktır. Elbise, palto ve ayakkabısı okulca temin edilecektir. İsteklile-
rin acele olarak müdürlüğümüze müracaatları. Denizde çalışmış ninni ur tercih edilir. (4033)
Krom madeni naklettirilecek
Sirkeci İşletmesi Mübayaa Komisyonundan:
Sirkecide idaremiz arazisi dâhilinde bulunn ve takribi 1400 tondan ibaret krom madeni Saraybumunda depo edilen yerden deniz vasıtalarına tahmili işi 31/3/1948 tarihinde çaışamba günü saat 11.30 da pazarlıkla İhale edileceğinden taliplerin «262 lira 60 kuruş» dan İbaret kati teminat makbuzlarlle birlikte aynı gün ve saatte İşletme binasındaki komisyona müracaatları. (4020)

Comments (0)