SAYFADA
Sene 32 — No. 11363 — Fiatl: her yerde 10 kuruştur.
SALI 30 Mayıs 1950
Sahibi: Necmeddin Sadak — Yazı İşlerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Sulhun temeli
Almanya meselesi
Geçen pazar günü Batı Beriinin Müttefik komutanları korkulu rüya gördüler: Doğu Beri inden yarım milyon Alman gencinin paskal- ya dolaytsıyle bir yürüyüş yaparak Batı Berlini işgal etmeleri bekleniyordu. Komünist idaresindeki bu Alman gençliği böyle bir baskın hareketinden vazgeçmiş. Bu haber ya sadece biı deneme idi. yahut, Müttefiklerin aldıkları ciddi tedbirler karşısında cesaretleri kırıldı. Her ne olursa olsun. Sovyet Rusyanın, Batılı Müttefikleri Berimden çıkarmak için türlü zorluklar, sıkıntılar. tehditler yaratmaktan vazgeçmiyeceği anlaşılıyor. Müttefikler ise bu istiskallere aldırış etmiyorlar, çünkü her ne pahasına olursa olsun Berlinden çıkmamaya karar vermişlerdir.
Berlin şehri Alman milleti için bütün ehemmiyetini muhafaza ediyor. Al manyanın iki parçasından hangisi Borüne tamamiyle sahip olursa diğeri üzerindeki cazibesi ve Almanyayı temsil kudreti büyük olacaktır.
Berlini Sovyet işgal bölgesi içinde bırakan Müttefikler. bu hatalarını tamir etmek ve Berlinin müşterek i-da resini terketmemek’ için harbi dahi göze almış olduklarını ilân etmişlerdi. Evvelki sene Sovyet Rusya Berlin yollarını kapadığı zaman Amerikan tayyarelerinin Berlini havayolundan beslemeye muvaffak olmaları yalnız Almanları değil, Rusları dahi hayrete düşürmüş. Amerikan havacılık kudreti-iî? hayranlığın bu vesile ile Alman milleti nazarında •*. arttığını görerek bir harbe de sebeb olmamak için Kuşlar ablukayı kaldırmışlardı.
Berlin şehri Almanya birliğinin hatâ tek timsali olmaktadır. Almanya birliği meselesi de günün başlıca konusu kalmaktadır.
Batı Almanyayı hem iktisadi, hem siyasi bakımdan kalkındırmak zaruretini duyan Amerika, İngiltere ve Fransa on beş gün evvel Londra konferansında vardıkları bir kararla Batı Almanya ile bir an önce sulh imzalamak ve Almanları kendi iç ve dış siyasetlerinde daha serbes bırakarak, onları Batı Avrupa Birliğini ve hattâ Atlantik camiasına samimî şekilde sokmak yolunu tutmuşlardır. Fakat Müttefiklerin Batı Almanya ile sullı yapmaları Sovyet Rus-X yayı da Doğu Almanya ile ba rış imza'anıaya. yani Alman-yanın yarısının komünist r ülke halinde ebediyen Sovyet Rusyaya bağlanmasına fırsat vereceği için Müttefikler, daha evvel, Sovyet Rusya nezdinde bir teşebbüste bulundular. Geçen cuma günü Almanyadaki Amerika, İngiltere. Fransa Yüksek Komiserleri, Sovyet işgal Başkomutanı Çuikov’a bir nota göndererek Al-manvanın siyasi ve İktisadî birliğini sağlıyacak tekliflerde bulundular. Bu teklife göre, Batı Almanyayı işgal altında tutan üç müttefik devlet Sovyet Rusya ile birlikte bütün Almanya için bir seçim kanunu hazırlıyacak-lar. bu kanuna göre, bütün Almanyada seıbes seçimlerle bir «Kurucu Meclis., şeçi-• lecek, bu Meclisin vazifesi bir Anayasa hazırlamak olacak, bu Anayasa bütün Alman milletinin tasvibine sunulacak, ondan sonra bu Anayasaya göre yeni bir Alman Devleti kurulacak, ikilik ortadan kalkacaktır. Bu Almanya devletiyle barış ’ imzası da mümkün olacak-1 tır.
Sovyet Rusyanın bu teklife ne cevap verdiği veya vereceği henüz bilinmiyor.
İki parçaya ayrılmış Almanya yerine birleşmiş Alman Devleti kurulması, yalnız Almanyanm istikbali için değil, Avrupa sulhunun gerçekleşmesi ve Avrupa ekonomisinin kalkınması için temel şarttır. Fakat Batili müttefikler, birleşmiş Al-manyayı Alman milletinin hür iradesine ve hakiki seçimlerin neticesine göre derpiş ediyorlar. Halbuki Sovyet Rusya için kurulmasına izin verilecek tek Almanya, ancak komünist bir Almanya olabilir. Komünist olmı-yan, yani Moskova idaresi altında bulunmıyan bir Al-manyanın doğması, Sovyet Rusyanın Batı Avrupayı ele geçirmek emellerinden vazgeçtiğine ve kendi hudutlarına çekilmeye razı olması demektir ki Sovyet Rusya böyle bir siyasetten çok uzaktır. Almanyanm birleşmesi ve Avusturya sulhu, Avrupa barışının temelleridir. Bunlar gerçekleştiği gün dünya düzeliyor demektir. Fakat bu alâmetler ortada henüz yoktur.
Sovyet Rusya, müttefikle-1 rin bu teklifini kabul etmediği takdirde, yalnız Batı Almanya ile anlaşma çareleri aranacak. Doğu Alman-yanın hazin mukadderatı, kim bilir ne kadar zaman 1-çin, Sovyet Rusyanın arzusuna bırakılacaktır.
Necmeddin SADAK
programını dün okudu
Program etrafındaki görüş melere yarın başlanacak
Başbakan kürsüden inerken İnönü de kendisini alkışladı
Fuat Kcprülü
Bu sabah Ankaradan geldi
Dışişleri Bakam porfesör Fuat Köprülü bu sabahki Ankara ekspresiyle şehrimize gelmiştir. Fuat Köprülü, haziranın dördünde Paris te toplanacak olan «Avrupa İktisadi İşbirliği Dışişleri Bakanaları Konferansı, na iştirak edecektir.
Dışişleri Bakanının seyahati miiddetince kendisine. Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Veli-Beşe vekâlet edecektir.
işçilerin istekleri
İktisat meclisi
Meclis iktisadi ve ticarî politikayı canlandıracak
Ankara 29 — Büyük Millet Meclisinde dün programı okunmuş olan yeni kabine, çarşamba günü, program üzerinde yapılacak umumi müzakereden sonra itimat- reyi isteyecektir. Hükümet. itimat reyini aldıktan sonra derhal programın tatbikatına geçecektir.
Hükümetin ele alacağı icraat arasında, Üniversite profesörleriyle memleketin bellLbaşlı iş ve idare adamları arasından seçilecek, şahsiyetler Devlet müşavirliklerine getirileceklerdir.
Bundan başka. Türklyenln iktisadi ve ticari politikasını plân Ilıştırmak üzere de mütehassıslardan mürekkep bir iktisat meclisi vücuda getirilecektir.
Kedinin bacağını derhal ayırmalı!
var-
- Dünkü gazetemizde t di:
- İzmir d en Akhisara a..
- inekte olan ve beş yolcusu o- lan bir taksi mavzcrli eşkıya ı tarafından soyulmuş.
t Cumhuriyet devrinde, bu ı memleket eşkıya belâsından . başını dinlemişti. Haydut-i luk, birkaç sene evvel hort-
- lar gibi oldu. Fakat en şid-’ detli darbeleri yediği için, I sindi. (Istanbulda ve diğer ; şehirlerde namuslu kadınla-
• ra tecavüz edenler de çoğal-
• m işti, Onlar da sindirildi.)
- Şimdi, yeni hükümetten, ı en ufak bir baş kaldırma gö-
• rülür görülmez «pire için
• yorgan vakmak» kabilinden I gayet şiddetli, gayet kahhar
■ darbeler bekleriz. Tâ kİ:
■ — Bunlar da meydan yçr-
• miyccekler! - fikri hâsıl ol-
■ sun.
Hikâye malumdur: Dmat, güvey girdiği gece, kediyi bacağından yakalayıp par-l I calamış, Böylelikle kendini' saydırtmış. Eşkıya da öyle-1 sinden anlar.
Kit-
Programın esasları: Azami tasarruf, yabancı sermayeden faydalanmak, hayat pahalılığını önlemek, bir kısım işletmeleri hususî teşebbüslere devretmek, denk bütçe yapmak, vergileri adalet prensipine uydurmak, imarda lüksten kaçınmak, işçinin yaşama seviyesini yükseltmek, din dersleri ve din adamları yetiştirmek için kanunlar çıkarmak, orduyu daha ziyade kuvvetlendirmek.

âdil bir gündelik verilmesi, işçilere çalıştıktan fabrika ve İşletmelerin vesair iş yerlerinin gelirinden faaliyet ve kabiliyetlerine göre prim ödenmesi, âzami iş gününün tesbiti, çalışma şeklinin ve yerlerinin iyileştirilmesi, İşçilerin bugünlerinin ve yarınlarının güven altına alınması, bunun için de memurların emeklilik sandığına benzer bir kanun çıkarılması, sendikaların Borçlar kanununun hükümleri dairesinde iş verenlerle kollektlf mukaveleler yapmalarının sağlanması, ücretli hafta tatilinin ve senelik istirahat haklımın tanınması »e iş müfettişlerinin fabrikalar, işletmeler İdare meclisi üyelerinin iş verenlerle müsavi ader ve yetkide İşçiler arasından seçilmeleri istenmektedir.
Bu liste hükümet tarafından Çalışma Bakanlığının mesaisi çerçevesi içine alınmak üzere nazarı dikkate alınmıştır, çalışma Bakanı bu hususta: «İşçilerin bu talepleri gerek Parti gerekse bugün okunan hükümet programında ele alınmış bulunmaktadır. Bakanlık hassasiyetle bu mevzuları inceleyecek ve gereken kanunları hazırlayacaktır» demiştir.
Ankara 30 (Telefonla) — Türkiye İşçi Haklarını Koruma cemiyeti» dün Büyük Millet Meclisi üyelerine ve yeni hükümete «Türk işçi sınıfının istekleri* başlıklı bir liste göndermiştir, Listede dokuzuncu Büyük Millet Meclisinin üzerine almış olduğu vazifenin kudslyeti nispetinde memlekete karşı yüklendiği mesuliyetin çok ağır ve bu vazife vg mesuliyetin memleketimizde eksiksiz demokrasi rejiminin kurulması olduğu, bu rejim içinde Türk halkının her türlü gerilikten ve yolsuzluktan azade olarak yaşaması imkânlarının temini lâzım geldiği ve işçi sınıfının her türllü haklarına kavuşturulması isteği ileri sürülmektedir.
Bu münasebetle 3008 sayılı İş kanununun ortadan kaldırılarak yeni bir kanun çıkarılması, grev hakkının tanınması, sendikaların işçilere fiilen fayda sağlayacak birer teşekkül haline getirilmesi, bir işçi bareminin teshili, yani işçilere çalıştıkları senelere, elde ettikleri ihtisas ve gösterdikleri kabiliyet derecelerine göre Ticaret Odalarının hayat endekslerine uygun gıda maddelerinde vaki olacak fiat değiştirmeleriyle mütenasip


Ankara 29 — Büyük Millet Meclisi bugün saat on beşte Refik Koraltanın başkanlığında toplandı. Yeni kabine programını okuyacağından bütün localar dolmuştu. Başbakan Adnan Menderes şiddetli alkışlar arasında kürsüye çıkarak programı okudu. Programın muhtelif yerleri Demokrat mebuslar tarafından alkışlandı. Okunma bittiği zaman Başbakan kürsüden I-nerken şiddetle alkışlandı. İnönü de Demokratların bu alkışına İştirak etli. Cumhuriyet Halk Partisi namına Faik Ahmet Barutçu programın tetkiki için müzakerenin başka güne bırakılmasını istedi. Samed Ağaoğlu bunu düşünerek bir takrir vermiş olduğunu söyledi. Takrir okundu ve müznkerenln çarşamba gününe bırakılması kararlaştırıldı. Bundan sonra Meclis ihtisas encümenleri seçimiyle meşgul oldu.
Kabinenin programı
Ankara 29 (A,A.) — Büyiik Millet Meclisinin bugünkü toplantımda okunan hükümet programının metni şudur:
Büyük Millet Meclisinin muhterem azalan:
Dokuzuncu Büyük Meclisinin millî tarihimizde alacağı yer her bakımdan çok I mühim olacaktır Tarihimizde ilk defadır ki yüksek heyetiniz ı milli iradenin tam ve serbest | tecellisi neticesinde millet .nuı-Raddeı-alına hâkim olmak mevkiine gelmiş bulunuyor. [ Dokuzuncu Buyuk Millet Moc-
Millet
Programı takip eden Bakan'ar
■ lirinin azalan olan sîzleri, Türk milletinin hakiki mümessille rl-nl selâmlamakla derin bir gıı-rur ve iftihar duymaktayız.
Demokrat partinin gayri tabii siyasi şartlar içinde devam eden beş yıllık çetin mücadeleleri on dört Mayıs seçimleriyle en muvaffakiyetli surette sona ermiş ve artık memleketimizde normal siyasi hayat başlamıştır. Şüphe yok ki. on dört Mayıs. bir devre son. veren ve yeni devir açan müstesna ehemmiyette tarihî bir gün olarak lalına anılacaktır. Bu tarihi günün hatırasını yalnız partimizin değil, Türk demokrasisinin bir zafer günü olarak yâdedl-yoruz.
Yüklenen mesuliyet
Muhterem milletvekilleri;
Böyle bir tarihi dönümün Kk hükümetini teşkil etmek, biz-lens büyük bir şeref hissi telkin eylemektedir. Ancak hemen ilâve etmeliyiz ki, şayet programımızı tasvip ve vazife başında kalmamızı tensip buyuracak olursanız, bu şeref, tizlere yükleyeceğiniz mesuliyetle mütenasip olacaktır.
Filhakika asırlarca geri kalmış bir memlekette, bugünkü Peri milletler seviyesine gelebilmek İçin duyulan ihtiyaçların sonsuz olmasına mukabil imkânlarımızın İsraf ve tahdit edilmiş bulunması Demokrat parti hükümetlerini, bir müddet İçin, çok çetin meselelerle karşı karşıya bulunduracaktır.
Biz ayni partinin birbirini
ARAPA BİR
Demokrat Parti hükümetinin Mecliste okuduğu beyanname, şekil bakımından, seçim beyannamesi gibidir: Karşıyı uzun uzadıya ten-kidle işe başlıyor. Parti ve i hükümet beyannamelerinde j âdet olmıyan bu «tenkidi» başlayış. Demokrat Partinin ve hükümetinin işini kolaylaştırıyor. Zemin ve zaman v da bu yeni üslûba elverişli>’ dir.
Bu çeşit tenkidi bevanna-IIIU M5HVU Uir £U'- T . J
fnydzh »(irmikteyiz. ",c « ««»««>« »M«B-
dur. çunku yirmi beş yıllık bir iktidar partisi yıkılmıştır. J" Onun yerine başka bir parti ilk defa iktidara geçiyor. Maziden bahsetmesi lâzımdır, Tenkid ise zaruridir.
Fakat, uzun süren tek par-
takip eden hükümetlerinden’ biri değil, millet İradesiyle he-} nüz iktidara gelen bir partinin hükümeti olduğumuz için, jk-l t İd an devralırken karşısında] bulunduğumuz müşküllere ve memleket işlerinin umumi , manzarasına kısaca bir göz atmayı 1UJU™
Bilhassa elimize mamur bir vatan devredilmekte olduğu id-> dialarına karşı bugünkü durumun umumi efkâr önünde açıklanması zaruri oluyor. |
iarak büyük işler bekliyor. Beşer kudreti dahilinde ne yapmak mümkün olacak, hiç belit değil. Memleketin durumunu kara bir tabloda belirterek: «Baylar, memleketi işte böyle kötü bir vaziyette tesellüm ediyoruz» diye işe başlamak, istikbal için bir özür garantisi olabilir. Haklıdır ve doğrudur amma, korkarız ki milletler geçmişle çok kaygılanmazlar, gözleri hep ilerdedir. Bekler ve ister. Geçmişin muhasebesini her yıl tekrarlasak, birkaç sene sonra sıkıntılarının, tatmin edilmemiş arzularının günahını C.H. Partisine yüklemez. Geçmişi bırakıp çalışmaya, muvaffak olmaya. iş başarmaya bakmalıyız.
Beyanname güzeldir, işe başlayan bütün hükümetlerin programları gibi parlaktır: Tasarruf, bütçe muvazenesi, iktisadi cihazlarıma, istihsali arttırma, hususi teşebbüs ve sermayeye iş sahası. devlet müdahalesini asgarîye indirmek, ziraat, yol vesaire. . Bu teferruat üzerinde durmak bize düşmez. Fakat aklımızda kaldığına göre. Türkiyede her hükümet, hattâ — kulakları çınlasın — Saka ve Giinal-tay da böyle konuşarak işe başlamışlardı, galiba. .
İfa . bir nokta var: Devlet fabrikalarını hususî teşebbüslere devretmek! Bunu pek anlamadık. Programın bu püf noktasına bir balmumu yapıştırarak yeni hükümete de bu güzel programını gerçekleştirerek memlekete hayırlı işler görmesini

Bir memlekette hükümetlerin .
en değersizi bile uzun müddet ti devrinin işlerini hiç müsa-lş başında kaldıktan sonra, it durumda görmiyen sayın şurada ve burada vücutta ğe- Başbakanın, bu tek parti tirdiğl bazı eserleri göstererek devrinin sayıp döktüğü is-övünebllir. Fakat herhangi bir raflarında, hatalarında, ka-huk.l,netin vazifesinde mu.ar- pltalist devlet zihniyetinde, iş ve istihsal sahalarının kısırlaştırmasında, inhisarcılığında. bankacılığında, sıkıntı ve sefaletinde Celâl Dayardan bavlıyarak bizzat kendilerinin de büyük mesuliyet payları olduğunu ıınut-nııyarak, tek partinin bu yirmi beş yılında hiç olmazsa sayın Başkanlarının uzun süren İktisat Vekilliği ve Başvekilliği zamanlarında bazı iyi şeyler yapıldığını da ilâve etmesi dört yıldır alışılmış bu tenkidlere biraz hakşinaslık çeşnisi katardı.
Beyannamede geçmişi ten, kidle söze başlamanın fayda seyahati bakında rapor vermiş ye zaruretini de anlıyoruz, tir. Görüşmelere sonra Birleş-1 İlk defa iş başına geçen bir m İş mille iler umunıi kütlu! Llc parti çok şeyler vadetmiş. ds gelmişte, I Millet kendisinden haklı o-
faklyet derecesinin hakiki ölçüsü ancak başardığı işlerle elinde mevcut imkânların karşılaştırılması neticesinde taayyün eder
(Arkası 5 inci sahifedcl
Acheson
Son seyahati hakkında rapor verdi
Nevyork 30 (R.) — Acheson dun Tınmanla. görüşmüş. son
1
Bahlfe î
a n o n 14
30 Mayıs 1950
Demokrat Parti Meclis Grupunılaki münakaşalar
Sabah GazeteleriNe Diyor?
Program
Nadir Nadi CUMHURİYETE diyor ki:
Toplantı on dokuzdan sabah saat 6 ya kadar sürdü
Ankara 2» — Hükümet programı dolayısiyle Demokrat Parti Meclis Grupunun evrelki günkü toplantısı akşamın on dokuzundan sabahın altısın* kadar sür muştur. Görüşmelerde 54 millet vekili konuşmuş ve muhtelit nnJrtalnazarlar ileri sürülmüştür.
Bu arada Sadri Maksııdi Arsal aşın solculuk mevzuu hakkında mulaja uiinı söylemiş, gözlerin dalma narha çevrilmiş olmasının iyi olmakla beraber, bunun şark lakl ta" kardeşlerimizi büsbütün İhımı! edici bir mahiyet almamasını temenni etmiştir.
Bazı milletveklllert de Dışişleri Bakanlığında. Sağlık Bakanlığında esaslı tasfiyeler yapılması, nûlus siyasetimizin takviye^ için kürtajın önüne geçilip ağır cezaî müeyyideler konması fikirlerini İleri sürmüşlerdir. Erzurum milletvekili Sabri Erduman. doğu illerinin de Cumhuriyet feyizle rindin faydalanması zamanının artık geldiğini anlatmıştır.
Sabaha karşı saat dörtte söz nhın Tekirdağ milletvekili Şevket Hocan. orman dâvasına temas etmiş, elde mevcut kanunların hiç birinin bir şey İfade etmediğini, bu işin yeni baştan ele aluunaa gerektiğini, tashih ve tadillerle işin idare olunamı-yacağuıı, bu yolda bir çok geniş suiistimaller olduğunu, mevcut kanunun yalnız ormanları değil, ahlâkı da tarumar ettiğini anlatmıştır.
Şevket Mercan, orman yolsuzluklarından birine temas ederek maliye m ıı içiliş! Nedim Ök-nıenin Çerkesköyde el koyduğu 20 milyon liralık bir suiistimalle. Tarım m üf elişi erinden Şevket Taşkanı n tahk ika tına vaziyet
ettiği kırk milyon liralık bir orman tahribi işi hakkında da malûmat vermiştir. Şevket Mo-çan. bu gibi hareketleri görülen bölgelerdeki erkânın, bulundukları yerlerden derhal uzaklaştırılmaları Icabedeceği mütalâasını da İleri sürmüştür.
NiuUakıben Ankara milletvekili ve Hacıbayram camiinin eski vâhd Ömer Bilen, din tedrisatı batkındaki düşüncelerini belirtmiştir.
Diğer bir milletvekili Arapça ezana temas etmişse de sıra ka paklarının gürültüsü kendisini susturmuştur.
Hıımlt Şevket İnce de söz alarak bu müzakere şeklinin kendisindeki İntibaını anlatmış, devlet idaresini ele almanın müşkülâtının ne demek olduğunu pek iyi takdir etliğini söylemiş. bir granit, kütlesine ben-siyen muazzam -müşkülâtın Adnan Menderes tarafından bir anda deHnlverilmesinln İstenmekte olduğunu tebarüz ettirin iştir. Hâmlt Şevketin bu sözlerine, bir çak yerlerden: «Mutlaka delecektir., bu zorlukları mutlaka yenmesi lâzımdır» şek Ündeki süsler mukabele etmiştir.
Başbakan, bütün bu konuşmaların sonunda söz alarak bir «devri sabık» yaratmamak gerektiğinin sebeplerini Dalı etmiş, fakat bunun, millet ve memleket parasını yemiş olanların affı gibi bir mânaya gcle-miyeceğini de işaret etmiştir.
Başbakan, eski iktidar hükümetinden kalan işlerin vaziyetine göre, deruhte edilen mesuliyetin cidden ağır olmasına rağ men neticeden ümitvar olduğunu süslerine İlâve etmiştir
D. P, Meclis Grupu bu toplantı sonunda hükümete İtimadını ittifakla İzhar eylemiştir.
«Program nutkunun yapıcı kısmına dair çok saz söylemek mümkündür. Biz bugün teferruata girmeksizin umumi çizgileriyle yalnız bir noktaya işaret edeceğiz: Kapitalist ve inhisarcı devletçilik düzeninin milli ekonomimize verdiği zararları gören D. Parti iktidarı, liberal temayüllû bir programla çalışma kararındadır. Köylü ve İşçi, geniş halk tabakalarının menfaatini gene ön plânda tutmakla beraber yeni iktidar, milli kalkınmamızı liberal bir politika ile sağlamak amacını güdüyor. Böylece teşrii bünyemizi meydana getiren İki büyıık parti arasında kendiliğinden bir doktrin farkı doğmak imkânları artık belirmiştir, diyebiliriz.
Şimdiye kadar Halk Partisi bilhassa son dört yıl içinde, kâh o yana, kâh bu yana saparak, devletçi mİ, liberal mİ, ne olduğu bir türlü anlaşılanı iyon sistemsizliği İçinde bunalmıştı. D. Parti açıkça ferdi teşebbüsü değerlendirmek, ona dayanan bir llberallzrne dayanmak amacını güttüğüne göre .artık muhalefete geçen Halk Partisi de, çaresiz az veya çok devletçi bir yol tutmak zorundadır.
Fakat geniş halk kütlelerini kazanabilmek için bu devletçilik eski İnhisarcı ve kapitalist İdare zihniyetinden sıyınlmalı. yeni ve gerçekten halkçı bir hüviyete kavuşmalıdır. Program nutkuna karşı yarın Mecliste Halk Partisi adına yapılacak tenkldierde bu zaruretin ilk 1-şarelerinf bulacağımızı ümit e-diyoruza
İn san lığı sevindirecek bir program
Ahmet Emin Yalman VATAN1 da biı başlıklı yaatsand* diyor ki:
«Adnan Menderes hükümeti mâzlden fena bir mali ve İktisadi miras almıştır. Fakat bütün israflara ve hatalara rağmen memleketimizde bâlâ mevcut olan maddi imkânlara, hariçten temin edilecek fırsatlara ve bilhassa müdahalelerden, kır fesi engellerden ve emniyetsizlik yaratan âmillerden koru-nulduğu takdirde mllteUn geliştireceği teşebbüs ve yaratma kudretine güvenerek, atacağı a-dımlarm, u zamanda çok mükemmel neticeler vereceğine katiyen şüphe edilemez.
Programın her kısmı, dikkate lâyık bir ahenkle birbirini tamamlıyor. 19 sayfa tutan ifadeler arasında bir tek yersiz ve boş söze tesadüf etmedik. Memleketin dert ve İhtiyaçlarını bu tarzda duyup İfade etmek kudretini hürriyete ve mülkiyet hakkına inanan bir memleket İçin tabii olan iktisadi sistemi seçmek ve kabul etmek cesaretini gösterdiğinden dolayı yeni kabineyi candan tebrik ederiz. Kabine erkânı, sırtlarına bu kadar ağır bir mesuliyet yükünü sırf millete güvenerek almışlardır.» W
Hürriyet ve şahsî teşebbüs
M. Nerrni YENİ JSTANBÜL'd* diyor ki:
«Şahsi teşebbüs; ancak hür bir iktisat sisteminden doğar ve serpilir. Böyle bir ekonomik muhit bulamazsa, toprağında aradığı gıdayı bıılamıyan bir çiçek gibi solar, gider. Demek oluyor ki: tslilısal dâvamızın en ehemmiyetlisi bir düğümünü çözebilmek İçin İlk fince şahsi leşebbü-
sün gelişmesini güçleştiren şartların. vakit kaybetmeden, ortadan kaldırılması lâzımdır. Biz ancak o zaman bütün çağdaş milletlerin yaptıkları gibi, dış pazar dâvalarımızı tam bir başarı İle ele almak ve çözmek İmkânlarına erişmiş oluru?.. Fert teşebbüsünü uyuşturmaktan başka bir şeye yaramadığını sayısız örnekleriyle gördüğümüz devletçilik politikasından artık en ufak bir başarı bile beklenemez. Biz bir İktisat utoplsl uğrunda büyük fırsatlar kaybettik. Fakat yüzü gülmeyen gerçeklik gelmiş ve çatmıştır. Biz onun I-çln yeni hükümetin faaliyet programına büyük bir ehemmiyet veriyoruz.»

Yeni iktidardan neler bekleniyor?
YENİ SABAH bu başlıklı makalesinde diyor ki:
•Yeni hükümet ve Meclis çoğunluğu. kin, İntikam veya düşmanlık histeriyle hareket etmemelidir ama fenalıkları, tıpkı eski tarzda olduğu gibi örtmeğe ve daha fenası himaye etmeğe de çal ışm umalı dır.
Fenalık yapanların, milleti zarara sokanların, milletin sırlından servet yapanların tecziye edilmeleri bir intikam değil, adaletin tecellisi mahiyetindedir. Adalet ve hakkaniyet yeri M bulmazsa ve bulmadıkça, eski yolsuzlukların faillerinde cüret ve cesaret artar ve yavaş yavaş başlarını kaldırarak yeni İdarecileri İthamlara kadar cesareti İleri götürürler.
Yeni Büyük Millet Meclisinin bu temizlik ve fazilet bahsinde hassas davranacağını çok kuvvette ümit ediyoruz. M&zlyl. sırf kuru intikam ve kin tatmini için değil, geleceğin emniyeti İçin tasfiye etmek şarttır.»
Celâl Bayarın
Sunderland takımı
İnönü’nün ziyaretleri
Mevsimsiz sıcaklar
3gündenberi termometre 30 dereceden aşağı inmiyordu, dün akşam hava değişti
Bu sene sıcaklar pek erkem boşladı. Baz. seneler bu mevsim sobalar yanarken bu sene palto, pardesü şöyle dursun ceket bile fazla geliyor. İstanbul da üç gündenim termometre 30 dereceye kadar çıkmaktadır. Sıcak yüzünden geceleri rahat uyumak kabil olamıyor.
Memleketin bir çok havalisinde şiddetli sıcaklar hüküm sürüyor. Akhlsarda sıcaklık 37 dereceye çıkmıştır.
Üç gûndenberi hava lodostu, dün poyraza çevirmiş, bunun üzerine ağırlık bir parça azalmıştır. Bu sabah termometre 26 derece idi.
Şehrimizde sıcakların birdenbire bastırması üzerine saytiye-yc gidenlerin sayısı da artmiş-
tır. Bir kaç gündür iskelelerle istasyonlar sayfiye nçyalariyle dolu bulunmaktadır.
Bu senekl sayfiye yerlerindeki ev ve daire kiraları geçen senelere nazaran nispeten düşüktür. Pahalı oldukları İçin henüz tu-tulamıyan bina kiralarının da 2-3 hafta içinde düşeceği tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan Adalara taşınanların birdenbire artmam doiayslyle buralarda su sıkıntısının baş göstermesinden korkan Sular İdaresi mevcut vasıtalarına ilâve olarak sarnıç gemileri kiralamağa karar vermiş Ur. Bu gemiler yaz müddetince Üsküdar ve Çengelköy cihetlerinden alacakları suları lara taşıyacaklardır.
Yanan vapurdan eşya çalanlar î$a, Mehmet ve Salt adlarında sabıkalı üç deniz hırsızı, Haydarpaşa önünde yanarak kısmen batmış bulunan Bos-foros vapurundan 405 parça giyim eşyası çalarak yedi çuval İçİDe doldurmuşlar ve bunları motorlu bir kayıkla Yenikapı sahiline çıkarırken Aksaray merkezi komiseri de polis tarafından. suç üstünde yakalanmışlardır.
•Hırsalar, eşyalarla birlikte Emniyet müdürlüğüne gönderilmiş olup burada haklarındaki soruşturmağa devam edilmektedir.
ödenekleri

Kudret gazetesinin bir maklesi
Altın kaçakçılığı
Orhan Kavur dün tevkif edildi
Ankata 29 — Fransa — Belçika arasında altın kaçakçılığı yapmaktan sanık Orhan Kavurun muhakemesine bugün de vam ediil. Bilindiği üzere Kavurun muhakeme dosyasından bazı evrak kaybolmuş ve savcılıkça kendisinin bu mesele ürerinde ifadesi alınmış ve tahkikat açılmıştı.
Bugünkü duruşmada sava. Kavurun yeniden tevkil edilme sini ktedL Mahkeme, savcının talebini uygun görerek. Kavurun tevkifine karar verdi.
Sağlık şurası dün topla ndı
Ankara 29 (A_A.j — Yüksek Sağlık Şûrası, bu yılın ikin el kanuni toplantısını, bugün ra-at 11 de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof. Dr. Nihat Reşat Bclgvrin başkanlığında yap iniştir.
Şûranın gündeminde 41 meslek hastalığı mevzuu ve yurdun bulaşıcı hastalıklar durumu ne diğer sağlık konularının incelenmesi vardır.
Köy Enstitüleri Muallim mektebi oluyor
Ankara 29 — İnandır bir kay naktan öğrenildiğime göre, köy enstitüleri bugünkü halinde t>ı-rakılmıyacalrtır. Bu müesseseler normal birer muallim mektebi haline konacaktır.
Celâl Bayarın kabul ettiği heyetler
Ankara 29 (AA) — Sayın Cumhurbaşkanı Cejâj Bayar, bugün Çankayada Abdülkadir kaya başkanlığında on iki kişilik Ankara yün ve iplik İş men sucul fabrikası heyetini, Hüs-rev Tnmtunalı başkanlığında üçüncü noterlik adına dört îd-Şjlitr Keskin ve Kırıkkale heyetini, Fahri tşbay başkanlığın .3 ı dört kişilik tş Bankası heyetini Terfik Pekrr başkanlığında 4 kişilik belediye heyetini ve leb-rtk için grim diğer zevatı kabul etmişlerdir
Prof. Gabriel
Ankara üniversitesi fahrî profesörü oldu
Ankara 29 (A A.) — İstanbul Fransız Arkeoloji Enstitüsü Müdürü ve Kûllej de Frans profesörlerinden Aibert Gabrielc Ankara Üniversitesi taralından • fahri profesör» piyesi tevcih edilmiştir. Bu münasebetle profesör Gabriel 30 mayıs salı günü saat 16 da Dil ve TMrih-Coğ-rafya Fakültesi büyük toplantı salonunda yapılacak akademik törende hazır bulunmak üzere şehrimize gelmiştir.
Profesör Gabriel Selçuk ve Osıııaniı mimarisi üzerinde çoc mühim eserler meydana getirmiş, hnlkarası büyük çapta bir ilim adamıdır. Orta Anadolu He doğu ve güney Anadoludaki Selçuk mimarisi hakkında ortaya çıkardığı büyük iki cilt, Tiırk sanatının şaheserlerini bütün dünyaya tanıtmıştır.
Son atamanlarda neşretmiş olduğu «Türk hisarları» eserinden sonra profesör Gabriel şimdi Bursa ve Istan buldaki Osınanıj mimarini üzerinde yaptığı çalışmaları neşir sahasına koyacaktır.
Bugün saat 16 da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde yapılacak tören herkes için açıktır.
Üniversite rektörü 17 Haziranda geliyor
Bir müddetten beri Birleşik Amer İkada tetkiklerde bulunan îstanhut Üniversitesi rektörü Ord. Prof. Ömer Celâl Sarç’ın 17 haziranda uçakla memleketimize döneceği öğrenilmiştir.
Talebe federasyonu delegelerinin temasları
Ankara 29 (AA.) — Türkiye milli CaB.be federasyonu Way (WerU assembey of youth) kon seyl tc-rtip komitesi hükümetle olan Itmaslarıaa devam etmek tedir.
Bugün temsilciler 13 ağustosta İs'.anbulda Şale köşkünde toplanacak olan dünya gençlik birliği konseyine İştirak edecek delegelerin Türklyeyc giriş ve çıkış muamelelerinde kolaylık yapılması hususunda Dışişleri Bakanı nezdinde teşeb büste bulunmuşlardır. Bakan, [muzaheret vadtünişUr.
Amerikaya giderse çok iyi karşılanacak
Dün uçakla Ingiltere-ye hareket etti
Başbakanı ve Meclis başkanın) ziyaret etti
Washington 29 (AP) Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından dün Washlngtonda( şayet T tir kıy enin yeni Cumhurbaşkanı Celâl Bayar Amerlka-yı ziyaret etmek isterse bu arzusunun çok iyi karalanacağını. resmi şahsi yelleri tarafından açıklanmıştır.
Bununla beraber, Bakanlık çevreleri, böyle bir plânın mevcudiyetinden ve her hangi bir davetiyenin gönderildiğinden malûm atlan olmadığım da bildirmişi erdir.
Baçla, Bakan vekili Webb olduğu halde, Amerikan Dşişleri Bakanliğinin ileri gelen simaları, Celâl Bayar’ın Başkanlığa gelmesini temin etmiş olan «demokratik» Türk genel seçimleri hakkinda hayranlıklarını İfade etmektedirler.
Celâl Bayar, Amerikanın sıkı bir dostu ve Rusya’ya karşı soğuk harbde de kıymetli bir müttefik olarak mütalâa edilmektedir.
Amerikaya son zamanlarda gelmiş olan devlet adamı Pakistan Başbakanı Liyakat AH Han’dır
Celâl Bayar. böyle bir seyahat ve ziyaret yapacak olursa, bunun büyük bir ehemmiyeti olacaktır. Kendisi Başkan ve Bakanlan tarafından karşılanacaktır.
Bununla beraber, resmi çevreler. bu zamanda, Bayar’ın Birleşik Amerikayı ziyaret etmesinin müşkül olacağını, çünkü yaklaşan seçimler dol ayısı ile, Başkan Trııraan ve Bakanların, Demokrat Parti adaylarına destek temin etmek İçin bütün memleket İçinde dolaşarak meşgul bulundukları ve böyle yüksek bir misafiri lâyık olduğu şekilde kabul etmek hususunda müşkülât çekecekleri cihetini de belirtmektedirler.
Şehrimizde 4 maç yapan ve hepsini kazanan İngiltere profesyonel lig iiçüncüsü meşhur Sunderland takımı dün saat 19.30 da bir K. L. M. uçağı ile Londra ya hareket etmiştir.
Hareketlerinden evvel konuştuğumuz kafile başkanı, arkadaşımıza intihalarını şöyle an-lalmış Ur:
«— Türkiyeıic umduğumuzdan pek çok güze] bir futbol bulduk. Yalnız birazacık kusurlarınız var. Bu ada Ingiliz «WJf.» sistemi İle Orta Avrupa sistemini birbirine karıştırmanızda-. Fakat oyun tarzınız «WJM.» sistemine daha fazla intibak ediyor. Bu sistemi esas olarak kabul ederseniz futbolunuz daha fazla ilerler. Fert itibariyle çok kıymetli oyuncularınız olduğunu müşahede ettim. Yalnız takım halinde yadırgıyorsunuz.
En başta lakını halinde oynayan Oalatasarayı buldum. Blzlerl epey terletti ve güzel bir oyun gösterdiğimizi umuyorum. Yakında tngilterede bir Türk takımı görmeyi çok Arzu ediyoruz. Bunu Gulat&saraya teklif ettik, memnuniyetle kabul etti.»
Ankara — CHP. Genel Başkanı İsmet İnönü ve eski Başbakan Şemseddin Günaitay. buğun Büyük Millet Meclisindeki Başvekâlet makamında Başvekil Adnan Menderesi beraberce ziyaret ederek bir müddet konuşmuşlardır. Bu ziyaret Mecliste program okunduktan sonra vâki olmuştur.
Muhalefet Partisi Başkanı İsmet İnönü ve şemseddin Günaitay yeni Meclis Başkam Refik Koral tanı da ziyarete gitmişler ve bulamayınca birer kart bırakmışlardır. Refik Koral tan bu ziyarete mukabelede bulunmuş ve kart bırakmıştır.
Başbakan, Adalet Bakanlığında
Ankara 29 — Başbakan Adnan Menderes, bugün Adalet Bakanlığına giderek Basın. Memurin Muhakemat ve Ceza kanunların m tâdili bakımından Adalet Bakanı ite fikir müdave-lesinde bulunmuştur.
Bir soru takriri
Ankara is — Büyük Millet Meclisinin dokuzuncu döneminin ilk sual akriri bugün Ordu milletvekili Fevti Boztepc tarafından Meclis Başkanlığına verilmiştir. Fevti Boztcpe, bu sual takririnde, memleketin içinde bulunduğu İktisadi sefaletin kendini en fazla Karadeniz bölgesinde. bu arada Ordu halkı üzerinde hissettirdiğini, bu mm takanın bu mevsimde ciddi bir açlık tehlikesine mâruz bulunduğunu belirtmekte, hükümetin Acil tedbirler almasını temenni ederek muhtelif hususların çıklanmasım istemektedir.
a-
Şehir Meclisi
C. H. P. grupu
Yakında toplantılarına başlayacak şehir Meclisinin Cumhuriyet Halk Partisi Meclis grupu dün C. H. P. il merkezinde toplanmıştır.
Annesinin ilâç haplarını yutan küçük bir çocuk Öldü
Galatada Lüleci Hendek caddesinde 127 numarada oturan Şariot isminde bir kadının ilil yaşındaki çocuğu Jazef. bu sabah annesi odada yokken, ona alt ilâç haplarını yutmuş, bu Şekilde arturteadiginden derhal Etfal hastanesine kaictı-rılan çuçuk az sonra olmuştur.
Halkevleri için soruşturma
Ankara 2S — Bazı biltetvckil-İeri, Halk Partisi hükümetlerinin yaptığı bazı işler üzerinde soruşturmalar yapılması üzerinde durmakladırlar. Bu arada Demokrat Parti milletvekilleri arasında şimdiye kadar Halkevleri İçin hükümetçe veriltn Lah-slsaltan ne miktarının Halkevlerine tahsis edildiğinin sorulması hususunda kuvvetii bir cereyan belirmiştir.
Talebe federasyonunun protestosu
Türkiye Milli Talebe federasyonu, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bursiye talebeler için verilen kararın 4.060 Üniversi-tcliyı aç bıraktığından bahisle bunu protesto etmiştir. Federasyon burs sisteminin ıslahı İçin bir proje hazırlamaktadır. O una kadar son kararın tatbikinin geri bırakılması İstenmektedir.
Son seçim ve Millî Kalkınma Partisi
Ankara 29 (A.A.) — Adalet Bakanlığı seçim, bürosundan verilen tamamlayıcı malûmata göre, mini Kalkınma Partisi 54 mayıs milletvekili seçimlerine altı yerde katılmıştır. Bu partinin aldığı oy yekûnu 9257 olup yüzde nisbetl 0.40 dır.
Yük almak meselesinden kavga
Arabacı İhsan ile Halil dün akşam yük almak meselesinden kavga etmeler, bu sırada Hadi bıçağını çekerek Haşanı nıuhte lif yerlerinden yaralamıştır.
Bir aralık Mustafa isminde biri de araya girerek işi yatıştırmak istemişse de Halil onuda bıçakla yaralamıştır. Yaralı lar tedavi altına alınmış, Halil bıçağiylc yaralanmıştır.
BORSA
Ankara 30 (Telefonla)
Jet Partisinin fikirlerini yayan Kudret gazetesi bu devre yeniden milletvekili seçilen eski milletvekillerinin ağustos 950 ye kadar ödenek almamalarını teklif etmektedir. Bu teklif için şöyle denilmektedir:
«— Bilindiği gibi 1946 seçimleriyle 21 temmuzda iş başına geçen mHletveltiüerl ödeneklerini dört sene üzerinden, yani 21 temmuz 1950 senesine kadar almış bulunmaktadırlar. Halbuki Meclis kendini mart 950 de feshettiğinden mllletvekiüerl 4 ayhk ödeneklerini fazladan almışlardır. Meclis kapanırken o zamanki muhalefet tarafından bu husus münakaşa edilmiş. ödeneklerin alınmaması istenmiştir.
Geçen devre milletvekillerinden bİT çoğu bu devrede de seçilmiş bulunmaktadır. Tabiidir ki bunlar da dört aylık fazıa Ödenek almış bulunmaktadırlar, şimdi mayıstan İtibaren aynı ödenekleri bir daha alacaklardır. Biz. iki defe fazladan para alan bu milletvekillerinin *.*m-muz sonuna kadar para aim.ı-malanhı teklif etmeği ve bu suretle ehemmiyetli-bir yekûnun tasarruf edileceğine hükümetin dikkatini çekmekteyik.3
ÇEKLER
Londra I Sicilin New York 100 DolM Paris 100 Fransa F-SiokhuUn 100 tivec Ar.
Cenevre 100 İsviçre t A mest enlen» 100 TJorlo BHJkse) l«0B*l(lk«F-LisImjb 10» Eskudee
Kapanıl
İM
ESHAM VE TAHVİLÂT
% » FAİZLİ TAHVİLLER
Sivas - fcıurum i Sivas - Erzurum M İMİ Demiryolu l imi Demiryolu a İMİ Demiryolu IH MIHI MOd»fa» Milli Konarsa O Milli Müdafaa İD Milli Müdafaa IV
3135
21 50
21 M)
ZSSO
22.—
11.30
31 60
3170
% • FAİZLİ tAHVİLLCS
Kalkınma I 1
Knİkınm» 13 l
Kalkuuna 111 -1
MB latikrau 1 1
MS istikran D 1
İMİ Demiryolu
İM» Istlknız» L
M «.» FAİZLİ ran V İLLER
İM* UBvilI
% » FAİZLİ TAHVİLLER
1*33 Ergani S-—
MBS İkramİyeU
Milli MOOalsîi •* —
Demiryolu ıv 93 10
Demlrvoh) V_______ 9035
AH AD OL D DEMİHYOLO QRU»O
W.7t>

Kudret gazetesi aleyhindeki dâva
Ankara 30 (Telefonla) — Bundan bir buçuk ay ewel Kudret gazetesinde Çıkan Şern-seddln Günaitay ve Cul&İ Bayar komplosu ve Fuat Amanın tevkifi münasebetiyle» başlıklı yazılarla hükümetin manevi şan-slyetine hakaretten dolayı Cumhuriyet savcılığı gazete mesulleri aleyhinde yeniden dâva a-ÇLlraışîır. Dün, gazetenin başyazarı Nureddln Ardıçoğlu ve mesul müdürü Yalçın UrazTn savcılıkça ifadeleri alınmıştır.
Tren kazasında ölen adamın hüviyeti anlaşıldı
Dün B&kırköyünde Yen i mahallede bir tren kazası olduğunu ve bir adamın parçalanarak öldüğünü yazmıştık. Kaza kurbanının kim olduğu bugün anlaşılmıştır. Yapılan tahkikat, bu feci kaza kurbanının Fatihte Iskenderpaşa mahallesinin Havlucu sokağında 1 numarada 0-turan Şükrü Kaynar olduğunu meydana koymuştur.
Dünkü zelzele
İstanbul 29 (AA.) — Kandilli rasathanesinden bildirilmiş-Ur:
Bugiin Türkiye yaz saati lic 16 yı 35 dok. 53 saniye geçe şiddetlin bir zelzele kaydedilmiştir.
Merkez üssünün rasathaneden uzaklığı 320 kilometre olarak hesaplanmıştır. Zelzele mor keıinin İzmir ve cıvanııda bulunması ihtimali kuvvetlidir.
Radyo neşriyatı için D, P. meclis grupuna bir takrir verildi
Ankara 29 — Kocaeli ve İstanbul milletvekillerinden bir kısnu, radyo ‘neşriyatı etrafımda hükümetin izahat vermesi 1-çln D. P. Meclis Grupuna bir takrir vermişlerdir.
Yakında radyolarda neşriyat hakkında bir
varılması ve bu mevzu üzerinde Demokrat Parti Meclis O-ııpun-da konuşmalar vanılmaaı çok «56 muhtemeldir.
*1250
yapılan karara
Tattvlllcr 1-3
His» renehen % 66
Mümessil senet
ŞİRK El HİSSELERİ
McrKca Bankası
Arsiao Çime®10
T Ticaret Bankon ti Bankası
AKSAM
Sahlfe 3
[AKŞAMa^AKŞ AMg]
Şehrin merkezinde bir bardak su içmenin güçlüğü
Şehrin merkezinde bu sıcakta susayan vatandaş, ayın günde defalarla su içmek zaruretini duyuyor. Bir bardak suyu, dedelerimizin hayratından. heyhat, bedavaya olmasa bile, «paralı sebiller■> den 1 kuruşa içmek fakir fukaranın başlıca ihtiyaçları arasındadır. Fakat bunun i-çin, pişenin önünde sıra beklemek ıcab ediyor. Hararet arttıkça birkaç gişe açmak akla gelmiyor. Sebillerin muhtelif yerlerde açılması da düşünülmüyor. Eski usul çıngır çıngır su satan dükâncıklar kalmamıştır. Seyyar sucular pek mahdut sahalarda gezebiliyor, birçok yerlerde dolaştırılmıyor. Hileli bardaklarla hileli şerbetleri içmek çok kimsenin kesesine, yahut midesine uymaz. Ekser yerlerde, limonatalar eski müshil ilâcı Yanos'lardan farksızdır. Bunlar üzerinde bir belediye kontroiuna Taslamıyoruz.
Defalarca belirtmemize rağmen, çoğu gazozlar barut lezzetinde ve kezzap yakıcı-İlgındadır. Değme mide dayanmaz. Ve nihayet, bu şehirde bütün gün çalışıp iki iiç lira ile aile geçindirmek durumunda olanlar ekseriyettir. Bunlara, her susadıkları zaman 15 kuruş vermeleri tavsiye edilemez.
*
Yukarıda: «Hileli bardaklar.- dedim. Bunun da üzerinde durmak istiyorum. Geçen gün bir şerbetçiden, — (fabrikasyon suretiyle piyasaya sürülen gazoz, her halde, kim bilir ne şartlarla yapılan şerbet veya ayrandan daha az musirdir) düşüncesiyle — bir gazoz istedim. Şerbetçi, şerbet satarken kullandığı bardaklardan birini önüme uzattı. Bir de gazoz şişesi açtı. Bodur bardağı doldurdum; fakat şişenin ancak üçte biri boşaldı. Uzatmıyayım; İstanbul piyasasında «normal büyüklükten saydığımız bir gazoz şişesinin muhteviyatını. iiç kere bardağa doldurmam lâzım geldi. Sebebini anlamak üzere bardağın dibine baktım: Yarım küre tarzmda bir çöküntüsü vardı. Eski bira kadehleri gibi.
— Hilekârlık fabrika imalâtı halini almış! - dedim.
Şerbetçi de, bizzat seçip F'i’,,and'ğı bardak hakkında:
— Maalesef... — dedi; ve ilâve etti: — Ahlâk kalmadı, bevim. ahlâk... Bu gidişle hen beraber batarız alimallah.., Tanrı hepimizi ıslah etsin.

Geriye, 10 kuruşa küçük bir şişe su açtırmak kalıyor.
Şehrimize «elen bir Amerikalı demiş ki:
— Biz. petrol membalarını ele geçirmek için ne siyaset. ne ilim, ne fen. ne sermaye ve ne işçi emeği kullanıyoruz. Tâ nerelerden petrolü getiriyor ve satıyoruz. Bir şişeyi dolduracak miktarda-' ki petrolü, sizin İstanbul membalarından küldür küldür akıp şişelere doldurduğunuz içme suyuna kıyasla daha ucuza satabiliyoruz. Bu ne hikmettir?
ir
İstanbul ki, iyi sulariyle meşhur bir cennet imiş, ilâmaşallah Kerbclâya döndürdük.
(Vâ - Nû)
Büyükada’da susuzluk
Halkın Denizyolları idaresinden bir ricası
Bugünlerde Büyükadaya taşınanlar fena bir vaziyetle karşılaşıyorlar: Susuzluk. Haber alınıyor ki üç gündür Sular İdaresinin sıt nakleden vapuru gelmemiş, depo mevcudu tükenmiş, her taraf su diye feryad edip duruyor.
Son senelerde muntazam giden Adalar su işinin bu sene neden aksamakta olduğunu öğrenmek için Sular İdaresine baş vurduk. En salâh Iyett ar makamdan öğrendiğimize göre. Denizyolları İdaresi bu sene «Başarı» ismindeki su nakline mahsus gemiyi kiralamaktan İmtina etmiş, elde bulunan vasıta ise tâ Kandilliden Adaya kâfi miktarda su nakline müsait hacimde olmadığından, bu darlık meydana gelmiştir.
Sular İdaresi başka bir vasıta kiralamak İçin gazetelere ilân vermiş ve şimdiden bir teklif de yapılmıştır. Bu teşebbüsler iyi, ancak muhakkak olan bir şey var, o da bu sıcaklarda Ada halkının susuzluktan harab olduğudur.
Bizce yapılacak âcil tedbir Denizyollarının «Başarı» yı. hususi bir vasıta bulunup kiralanmaya kadar, muvakkat bir zaman için dahi olsa. Sular t-daresine tahsis etmesinden ibarettir. Denizyollar Umum Müdürünün bu âcil İhtiyacı göz önünde tutarak Ada halkını bu sıkıntıdan kurtacağuu kuvvetle ümid ediyoruz.
Ucuz ev müsabakası
Belediyenin açtığı müsabaka bugün bitiyor
Belediyenin inşa ettirmeğe karar verdiği ucuz evlerin tiplerini tesbit için belediyenin açtığı müsabaka bugün sona erecektir. Şimdiye kadar yüze yakın proje teslim edilmiştir. Yarın jüri heyeti toplanarak projeleri derecelendirecektir.
Kazanan projelerin sahiplerinin İsmi evlere de verilecektir. Ayrıca birinciden beşinciye kadar derece alan projelerin sahiplerine nakdî mükâfat da verilecektir.
Jüri heyetinin muvafık bulduğu tipler Umumi Meclise sevk edilecektir.
Bu evlerin inşa hazırlıklarının 15 hazirana doğru tamamlanacağı tahmin edilmektedir.
Batı Almanyaya bedelsiz tütün numuneleri gönderilebilecek
Posta yolu İle tütün ve mamullerinin Batı Almanyaya ithalini meneden 20 sayılı askerî hükümet kararının Amerikan yüksek komisrellglnce meriyetten kaldırılmış bulunduğu ve bundan böyle bedelsiz tiitün nü-munelerlnln Batı Almanyaya ithaline hiçbir mâni olmadığı Frankfurt Ticaret mümessilliğimiz’taraf ndıan bildirilmiştir.
İsrail röportajları
Kudüs yolunda
Latrunda kesilen yol — Burma yolu — 15 günde döşenen su boruları — Harb izleri — Dağ başına kurulmuş köyler
Kudüse gitmeğe karar vererek 5 Mayıs sabahL saat 7 de Telâvlvden hareket ettik. Dünlerden cuma idi. Vc aynı giin Kudüs üniversitesinin açılışının yirmi beşinci yıldönümü kutlanacaktı. Bu sebeble Tclâviv-den Kudüse giden geniş asfalt yolda kızlı, erkekli İsrail gençleriyle yüklü cipler, otomobiller ve kamyonlar törene vaktinde yetişip yer kapmak İçin birt-birlerlyle yarış ediyorlardı.
Telâviv - Kudüs yolu
Telâviv - Kudüs yolu 78 kilometre. Aslında bu yol o kadar uz ur. değilmiş, iki şehri dümdüz bir hatla blribirlne başlıyormuş anıma yolun ortasında Latrun denilen yerde Ürdün .arazisi İki kilometrelik bir acısını içine alıyor. Harbde Ürdün kuvvetler! Kudüste müteaddit yahudi kuvvetlerini, çevirmek maksadıyla burada yolu kesmişler ve İşin başında da plân gerçekleşmiş: Kudüs — Telâviv hattı kesilince mukaddes şehir her türlü yardımdan mahrum kalmış. Şehirde açlık, malzemesizine ve bunlardan da beter olarak sususzluk başlamış. Halk, upuzun kuyıuklar halinde. elde şişe, adam başına şü'.ı-de verilen bir litre suyu almak için saatlerce beklemiş. Bu nlr litre suyla Kudüs gibi bir çöl şehrinde koca giınde İnsan hangi ihtiyacını karşılayabilir? içeçek mi? Yıkanacak mı? Yemeğe mİ? bulaşığa mı? Bu hal 45 gün sürmüş.
Bu arada yahudi kuvvetleri, Latrunda kesilen yolu bir başka taraftan bağlamak çarelerl-
Bale gösterileri
Tanınmış balç sanatkârı Nl-nette de Valois’ln başkanlığında Bale okulu tarafından hazırlanan Keloğlan masalı ve muhtelif bale gösterileri Yeşilay Cemiyeti adına 2 ve 3 haziran 1050 gönleri Şehir Tiyatrosu Dram kısmında yapılacaktır.
Verem tekâmül kursu
Birleşmiş Mîlletler sağlık teşkilâtının şehrimizde açtığı verem tekâmül kursunun birinci devresi 3 haziran cumartesi günü sona erecektir. Birinci devreye Anadoludaki verem tedavisiyle uğraşan dahiliye mütehassısı doktorlarla şehrimizdeki verem mücadele doktorları alınmıştı.
Ayın onuna doğru başlıyacak olan kursun ikinci dveresl. Yakın Şark memleketlerinden gelecek misafir doktorlara tahsis edilecektir.
...................................................ıııııııııııın
P—Sayın Doktor ve Eczacılara
' D î C O D İ D TABL. 0.01 g.
• D t C O D İ D » 0,005 g.
D İ L A U D İ D m 0,0025 g.
Toprak Mahsulleri Ofisine yeniden kâfi miktarda teslim edilmiştir.
Knoli Müessesesi
*
ni araştırmışlar. Kolay değLl, Kudüs elden gidecek!
Burma yolu
Bu işi de başarmışlar. Bakın ne yapmışlar: Latrun un biraz berisinden başlıyarak, iki kilo metrelik kesintinin öbür ucunun biraz ilerisine kadar İsrail topraklarından geçen ve 30 kilometre boyunda büyük Lir kavis çizen bir ek yol inşa etmişler. Fakat araplann böyle bîr inşaattan haberleri olmaması lâzım. Onun için yahudi-ler hep geceleri. ışık yakmadan karanlıkta çalışmışlar. Bu 30 kilometre boyunda ve sarp dağlardan geçen yeni yolu bir buçuk ayda tamamlamışlar. Yol bitince Telâviv Kudüse tekrar bağlanmış. Bütün bu güç şartlar içinde inşa edilen yeni yolun adına da, harb içinde Üzakşarkta ve daha güç şartlar altında başarılan ağaöeyi-slnin İsmine izafeten «Burnıa yol ih demişler.
Arpalardan gizilce yapılan yeni yoldan geçen ilk erzak ve insan kafilesi Kudüse girdiği gün yaiıudiler hem mukaddes şehrin, hem de kendi kurtuluşlarının bayramını kutlamışlar.
Hikâyesini böylece anlattığımız hâdise sebebiyle bugün Telâviv - Kudüs yolu 78 kilometredir. Latrundaki İki kilometrelik kısım, mütareke hükümlerine göre yine Ürdiirl kuvvetlerinin İşgali altında. Mamafih harb cilvelerinden sayılan bu garip durumun sulh anlaşmasıyla düzeleceği talimin ediliyor.
Yol boyunca döşenen borular
Otomobilimiz hızla ilerlerken bütün yol boyunca yerleştirilmekte olan geniş kuturlu demir borular görüyoruz. Her biri 10-12 metre boyunda olan bu borular Kudüs istikametinde göz alabildiğine uzanıyor.
Bunlar su borularıdır. İsrail hükümeti Kudüs şehrinin en büyük derdi olan su meselesini halletmeğe karar vererek harekete gçmlş. Tel Aviv in 3uyu bol olduğu için oradan Kudii3e su vermek maksadıyla bir plim hazırlanmış. Bittabi her şeyden önce yapılacak iş, iki şehir arasına su boruları döşemektir. Bir kaç gün önce İşe başlanmış. Hor işi makina yapıyor: Boruların yerleştirileceği hendeği makina kazıyor, ithal edilen boruları Hayfa'dan oraya kadar maklnalı vasıtalar taşıyor,
İsrâilde bir
vinçle yerleştiriliyor ve yalnız işçilere, bunları biriblrlerme ' bağlamak işi kalıyor.
I Netice itibariyle 78 kilometrelik bu mesafeye borular kaç günde döşeniyor dersiniz? Tam 15 giınde!
İsrail - Ürdün hududunda
Telâviv - Kudüs yolunun yarısında Latruna vardık. Burada esas yol bir tel örgüyle kapanmış. Bir yandan İsrail erleri, diğer yanda da Ürdün erleri elde silâh nöbet bekliyorlar. Tam hudut noktasında kırmızı boyalı «Shell* benzin İstasyonu göze çarpıyor, Virajı dönüp yolumuza devam, ettik.
Yol boyunca hendeklere devrili pas tutmuş ve kurşunla de
çoban kadın
ilk deşik olmuş tsrai! kamyonları yatıyor. Bunları harbde araplar pusuya düşürüp tahrip etmişler. Her Biri de sessiz ve renksiz, fakat manalı birer harb hatırası. Bunları da geçip ilerliyoruz.
Sağımız, solumuz dağ. Taşla Örtülü dağlar. Dağ başlarında kurulu yeni İsrail köyleri. Nur-veçten ithal edilmiş portatif evleriyle bu köylerin görünüşü pek hoş. Dağ başlarında ziraat yapılıyor. Bunlardan ileride uzun uzadıya bahsedeceğiz.
77 nel kilometrde Kudüse baktım. Geniş kavisli bir meyilden çıkıyoruz. Deniz seviyesinden 800 metre yukarıda kıı-düsün, uzaktan ağır ve muhteşem bir duruşu var.
Şahap BALCIOtîLÜ
İlk okul kampları
1 Temmuzdan itibaren başlıyarak 1 Eylülde sona erecek
Evdeki hesap çarşıya uymuyor!
Arıların hücumu
Arılar bir köylünün ölümüne sebep oldular
Manyas — İlçemiz köylerin^ den birinde feci bir hâdise olmuştur:
Öğrenildiğine göre İlçe Daraca bucağı Öreni! köyünden 45 yaşlarında Sabri Avcı ile Ahmet Kalkan dağda buldukları baiı çıkarmak üzere gitmişlerdir.
Tam işe başladıkları sırada, arılar İki arkadaşa hücum ederek sokmuşlardır. Ahmet Kalkan kaçmağa muvaffak olmuşsa da. anlar Sabri Avcıyı dört taraftan sararak sokmağa devam etmişlerdir. Hücuma uğrı-yan Sabri Avcı biraz sonra zehirlenerek ölmüştür.
Ana kaatili!
Konyanın Gene köyünde bir genç anasını öldürdü!
Konya (Akşam) — Konya merkezine bağlı Gene köyünde bir evlât öz annesini öldürmüştür. Hâdise şöyle olmuştur:
Niyazi, annesi Şerife ile çe-hiz sandığı yüzünden öteden-berl kavgalı bulunmaktadırlar. Vaka günü, bu hâdise yeniden tazcıenmiş. Niyazi elinde bulunan keskin bıçağı İle kalbine olanca kuvveti İle saplayarak annesinin derhal ölümiıne sebep olmuştur, Ana kaatili sanık. suçunu itiraf etmiş, sorguyu mütaakıp cezaevine sevk-edilmiştir.
* Rekabet Kolektif İnşaat Şirketi,, kuruluş yıldönümü münasebetiyle evvelki gün Taksim Belediye Gazinosunda danslı ve çeşitli eğlenceli bir çay lertlb etmiştir.
Çok neşeli geçen çayda, şirket müşterilerinin mühim kısmı hazır bulunmuştur. Şirketin sattığı arsalarda yaptıracağı evlerin numuneleri du davetlilere gösterilmiştir.
İhracat müsaadesi
1948 mahsulü fasulye ve kendir ihraç edilebilecek
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından alınan 376 sayılı sirküler:
Türk parasının kıymetini koruma hakkmdaki 13 sayılı karara ilişkin bloke paraların de-blokajına tahsis edilen 14 sayılı tebliğe bağlı listeye «1948 mahsulü fasulye ve kendir tohumu* ilâve edilmiş ve keyfiyet resmi gazetenin 12.5.950 tarihli ve 7506 sayılı nüshasında yayınlanmıştır.
Ticaret ve Sanayi Odalarınca yapılacak ekspertiz neticesinde 1948 mahsulü olduğunun tevsiki şartiyle bahis konusu fasulye ve kendir tohumunun yukarıda yazılı esaslar dahiLlnde İhracına Bakanlıkça lisans verilecektir.
Sağlık ve Sosyal
Yardım Müdürünün bir tavzihi
Muhterem gazetenizin 25 mayıs 950 tarihli nüshasının 3 üncü sahlfe. î inci «Akşamdan Akşama» sütununda (Fakir hastalara yardım bu mudur?) baş-lğı altında intişar eden yazı o-kunm uştur.
Fakir pastalara Belediyece verilecek ilâçlar hakkındakl 20.2.949 tarihli talimatnamen İn altıncı maddesinde:
Yoksul reçetelerinin muhteviyatı yeril ilâç ve müstahzarlardan bulunacağı (Ecnebi memleketlerde) imal ve İhzar edilen ilâçları havi reçeteler kabul e-dllmemekle beraber muhteviyatının da on lirayı tecavüz etml-yeceğl tasrih edilmektedir.
Vatandaş bu husustaki şikâyetinde haklıdır. Vatandaşın şikâyetinde de izah ettiğine göre, reçetedeki İlâcın Ecnebi müstahzarı olduğundan, eczacının bu hareketi talimatnameye uygun görülmüş İse de bu hususta mevzu ve yukarıda arzedllen tâlimatname maddesinin değiştirilmesi İçin Belediye nezdlnde lüzumlu teşebbüslere geçilmekte olduğunu arzederim.
Sağlık ve S, Y. Müdürü Dr. Faik Yargıcı
Milli Eğitim Müdürlüğü, şehrimiz 11 koklu öğrencileri için bu sene de yaz kampları kurmağa karar vermiş ve hazırlıklara başlamıştır. İlkokul kampları 1 temmuzda bavlıyacak ve 1 eylülde bitmek üzere birer aylık İki devre olacaktır. Her devre; 150 şer öğrenci alınacaktır. Ücreti 50 Uradır.
Ayrıca bu parayı veremlye-cek durumda olan çocuklar da, ücretleri. Okul - Aile Birlikler! ve Okul kooperatifleri tarafından ödenmek suretiyle kamplara alınacaktır.
Şehrimizdeki pansiyonlu ilkokullarda okuyan ve yaz tatilinde gidecek yeri ohnıyan çocuklar da Küçükyaiıdakl yatılı okulda toplanacaklar ve kamp kuracaklardır. Bu kamp haziranda bağlıyacaktır.
Beynelmilel ceza kongresine giden delegemiz
Lâhey Adalet Divanı sarayında toplanacak olan Beynelmilel Ceza Kongresine Türkiye namına İştirak edecek olan Adalet Bakanlığı ceza işleri yargıcı doktor Abdullah Polat Gözübü-yük bu sabah uçakla Hollanda-ya hareket etmiştir.
Lise bitirme imtihanları
Önümüzdeki perşembe gününden itibaren başlıyacak
Liselerle ortaokulların cumartesi günü tatil edildiğini yazmıştık. Lise bitirme imtihanları perşembe günü başlı-yacaktır.
Öğrencilerin vaziyetlerini tetkik etmek üzere okullarda öğretmenler meclisi dün sabahtan İtibaren toplanmağa başlamışlardır. Meclislerin müzakeresi bu akşam sona erecek ve hafta sonuna doğru karnelerin dağıtılmasına başlanacaktır.
RADYO
İSTANBUL RADYOSU
öğle ve aksam programlan
12.57 Açılış v* programlar-13,00 Haberler.
13.15 Dnna tnüriğl «Fİ.».
13.45 Şarkı vc türküler.
14.20 Ev kadını - Şekerlemeler.
14.30 Saz eserleri, şarkı vc türküler
14.50 Sololar «P.l»
15.00 Programlar ve kapanış.
17.57 Açılış ve programlar.
15.00 Dans tnilzlll «Fİ.».
18.30 Memleket havaları. 19.00 Haberler.
19.15 İstanbul haberleri.
19.20 Radyo senfoni orkestrası konseri
20.00 Şerbet saat.
20.10 Sonat.
30.40 Çeşitli hatif millik
21.00 Fasıl heyeti konseri. «Beyatia-rab.m».
21.40 Anadolu köy havalarından izahlı Örnekler.
22.10 Oda müziği «PI.*.
22.25 Dans mllılgl «PI».
22 45 Haberler.
23.00 Karışık hafif gece müziği «Fİ.».
23.30 Programlar ve kapanış,
ANKARA RADYOSD
öğle ve akşam programlan
12.M Açılış vc program.
12.30 M. S. ayarı: Beste ve şarkılar. 13,00 Haberler.
13.15 Piyano soloları «PL».
13.30 Ödle Gazetesi.
33.45 Hatif şarkılar «P1-».
14,00 Akşam programı, hava raporu vc kapanış.
17.58 Açılış vc program,
18.00 M S. ayan ve Küme sazlardan oyun havalan.
18.30 Radyo salon orkestran - (Şef: Halil Onayman).
19,00 M. S. ayarı ve Haberler.
19.15 Geçmişte Buglln.
19.20 Yurttan Seneler
19.45 Radyo ile îgiHzro, 20,00 Müzik: «M».
20.15 Radyo Gazetesi.
îfl.jO İncesaz (Suzidil (asin.
21,00 Temsilî «Bir Gün Daha».
31.45 Serbes saat.
22,00 Konuşma.
22.15 Radyo Çok SC3İI kOFOSU (Şef: H Bedii Yönetkeni.
33.30 tkl piyano İle melodiler «PL».
23.45 M. S. ayarı vc Haberler. 23,00 Program ve kapanış.
Yarın sabahki program
7.30 M. S. ayarı.
7.31 Marşlar «Fi*.
7.45 Haberler.
8.00 Hafif müzik «Pl.».
9.23 Günün programı ve hava raporu.
9.30 Müzik: «Pl».
0.00 Kapanış.
Paris Ticaret ataşeliğimizden gelen bir mektupta, harbden evvel Fransız piyasalarında rağbet gören kuru sebzelerimizin bugün gözden düştüğü bildiriliyor; istihsal kalitesini yükseltmek ve fişti ucuzlatmak suretiyle müstehlik memleketlerin arzularının tatminine çalışılması zarureti be-lirtiliyormuş, Portekiz müstemlekesinden gönderilen kuru fasulyeler satıldığı halde Türkiyedcn giden fasulyeler müşteri bulamamış, beklemekten bozulmağa başlamış. Çünkü Portekiz firmalarının mallan hem yüksek kaliteli, hem daha ucuz. Bizimkiler bunun tamamiyle aksi durumda.
Bizde müstahsil, mahsulün kalitesini yükseltmeğe lüzum görmüyor; bunu 11 bir külfet ve kendisini Q o külfetten müstağni ad-fj dediyor. Bunun başlıca^ sebeplerinden biri görenek-tir ve basit bir misali de Te- Q keldir.
Toprak müstahsili mah- q sülünü kasabaya götürüp-— satıyor, eline geçen para ile J" kendine lâzım olan şeyleri fl) alıyor. Bin bir zahmet mu- > kabilinde meydana getirdiği Q) mahsulün parasiyle satın Q) aldığı kibrit yanmıyor, siga-ç^ ra işlemiyor, tütün küf ko-kuyor. _q
Köylü buna bakarak; «Eh,__ diyor, mademki bu m emle- X kette kötü şey de para edi- -w yor: ben ne diye kendimi CJ5 daha fazla yorup iyi mal çı- g* karmağa çalışayım?» (
Müstahsil köylü, kasabadan daha ilerisini göremediği, mahsulünün satışa arze-dileceği dış piyasaların durumunu bilemediği için göreneğin kötü zihniyetinden doğacak memleket çapındaki mahzurları idrâk edemiyor.
Dışarıda mallarımızın rağbetten düşmesinin sebeplerinden biri de çok kazanmak hırsıdır. Harbden çıkan yabancı müstehlik memleketlerin yiyecek maddelerine son derece ihtiyaçları vardı. O sıralarda memleketimizden ihraç edilen her nevi gıda maddeleri dış piyasalarda rağbet görüyor, kalitesi nasıl olursa olsun müşteri buluyordu. Müstahsilin mahsulünü ucuzca elinden alıp dışarıya gönderen bazı kimseler harb sonunun bu ihtiyaç tazyîkmdan istifade ederek bo] para kazanmağa alıştılar ve hâlâ o alışkanlıktan kendilerini kurtaramıyorlar.
Gel gelelim, kısa zamanda Avrupanın çehresi süratle değişti, her sahada ezici bir rekabet başladı. Bunun toprak istihsalâtma da sirayet edeceği tabii idi. Nete-kim bir yandan Fransa gıda maddeleri istihsalini arttırıp kendi piyasasının ithalât hacmini daraltmağa çalışırken öte yanda Portekiz de sıkı bir faaliyet hamlesiyle müstemlekesinden müstehlik pazarlara gıda maddesi ihraç ediyor ve rekabette bizi eziyor.
Uzun sözün kısası, bugün evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Cemal Refik
Sahile 4
A K 3 A M
Mahkeme Koridorlarında
Eksik etek geldi, koluma girdi!
Mahmutpaşadan aldığı hazır elbisenin kat buruşuk; lan düzelmemiş. Benekli gömleğinin yakası açık. Başındaki kasketi de yeni amma nalçalı kundurlannı henüz yenilememiş. Kırçıl bıyıkları sünneti şerife üzerine kırpılmış, kır saçlı, orta boylu, tıknaz bir adam. Koridorun köşesinde sırtını duvara yaslamış, gözlerini kapalı mahkeme kapısına dikmiş. ellerini oluşturarak bekliyor. Endişeli olduğu yüzünden belli. Yanına gittik, sağ elini göğsüne bastırarak selâmımıza mukabele etti.
— Mahkemeye mi gireceksin babalık?
— Öyle ya. Karakola şekva ettikten sonra derdimi hâkim beye de anlatacağım tabii
— Karakola kimi şekva eltin?
Çenesini kaşıyarak göz u-civle karşıyı işaret etti:
— Su eksik eteğin şerrinden canım yandı da buralara kadar geldim.
— O eksik etekle ne alış verişin vardı, babalık? Kan pek sağlam ayakkabına benzemiyor. Yoksa aşna fişna-lık mı etti sana?
Utanır gibi oldu, başını e-ğip mırıldandı:
— Suuus... Öyle lâflar söyleme.
Eliyle çenesini sıvazhya-rak ilâve etti:
— Benim sinnü salime baksana.
— Ne varmış sinnü şalinde. babalık? Maşallah, ar.'lan gibi adamsın. İstan-bula gelmişken hafif tertip çankmlık yapsan da zararı yok. Bos ver böyle şeylere.
— Yoook. o isler bize yakışmaz. efendi oğlum. Namahreme el uzatmak hem ayıptır, kem günahtır.
— Peki, o kadın ne yaptı sana?
— Orasını hiç sorma. Bizim hemşeriler söylerlerdi de inanacağım gelmezdi. Meğerse sahiden de İstanbulini gidişatına akıl erdirmek her babayiğitin kân değilmiş.
— İstanbula ilk defa mı geliyorsun?
— Buralarda ne işim var benim, efendi oğlum, kendi toprağımızdan gayrı yerlerde bannamayız biz. Hemşeriler mal almak için İstanbula geliyorlardı; »Cafer efendi, haydi seni de götürelim de kamının sancısını İstanbul doktorlarına bir göster.' dediler. yanlarına katılıp geldim, Onlar tüccar adamlar, fazla duramazlar tabiî. Bir kaç gün içinde işlerini bitirdiler. dönüp gittiler. Tedavi için on beş gün daha kalmam lâzım geldi. Karın ağrısından kurtulayım derken başıma iş açıldı. Şu eksik e-tekten ne umarsın? Meğerse bu memlekette kanlar da cin gibi çarparlarmış inşanı. Camiden çıktıktan sonra şöyle bir dolaşayım, dedim. Yolda giderken şu eksik etek karsıma çıktı; «Ee fendi baba. ben bu memleketin ya-
ba ncisı yun. An a doludan geldim. burada bir akrabamın evini aryorum, otrduğu yer şu kâğıtta yazılı. Oku da bana tarif et» diyerek elime bir kâğıt verdi.
Baktım, baktım, ne yalan söyliyeyim, yazılan sökemedim. «Hemşire hanım, ben de Istan bulun acemisiyim. Kendim bilmiyorum ki tarif edeyim. Sen bu kâğıdı başka birine okut»» dedim. Kâğıdı alıp koynuna koydu, bu sefer de; «Efendi baba, buranın erkekleri çok terbiyesiz. Sokakta bir kadın görünce üzerine kurt gibi sal-ı diriyorlar. Biraz evvel arkama iki kişi takıldı .söyleme-, dik lâf bırakmadılar bana. Savuşup kurtuluncaya kadar alnınım derisi çatladı. Sen Müslüman bir adama benziyorsun. Beni yalnız bırakma. Bir İstanbullu bulup da kâğıdı okutuncaya kadar senin yanında dolaşayım» dedi- ona da razı oldum. Yan yana giderken bir aralık; «Aman, efendi baba, biraz evvel bana sataşan herifler gene geliyorlar. Beni muhafaza et» diyerek kolunu koluma geçirdi.
— Vayyy!.. Dostluğu pek çabuk ilerletmişsiniz. Genç kadını koluna takıp İstanbul sokaklarında ‘gezmek bir marifettir, babalık.
— Allahaşkma böyle lâkırdılar söyleme, efendi oğlum. Hemşeriler duysalar sahi zannederler de bizim memlekete kadar gider bu lâflar. Ben o eksik eteğe dünya ve ahiret hemşire gözüyle baktım.
— Peki, sonra ne oldu?
— Koluma girip yanıma sokularak bana sığındı. «Kadıncağıza sataşan terbiyesizler kimlermiş?» diye dört tarafa bakındım, öyle bir kimseyi göremedim. Bu minval üzere biraz daha yürüdükten sonra kain; «Allah razı olsun, efendi baba. Bana büyük bir iyilik ettin. Artık kalabalık yere geldik, purada kimse fenalık yapamaz. Ben birini bulayım da kâğıdımı okutayım» diyerek yanımdan ayrıldı. Ö savuştuktan sonra bir de bakayım ki ceketimin sol göğsü boydan boya yırtılmasın mı! Bıçak-mı vurmuş, ne yapmış, bilmem ki. Bana duyurmadan nasıl da becermiş bu işi?
— Bir şey de çalmış mı?
— Ceketimi babasının hayrına kesmedi ya. efendi oğlum. Cebimden cüzdanımı götürmüş. İçinde dört yüz lira kadar para vardı. ■•Eyvahlar olsun, neydi bu başıma gelenler?» diyerek sağa sola bakınırken bir a-darn yanıma yaklaşıp sordu, meseleyi anlattım. Allah razı olsun, beni alıp karakola götürdü, bir saatin içinde karıyı yakaladılar. Haydi bakalım, bu sefer de düştük mahkemelere.
Mahkeme açıldı, kadınla konuşamadık.
Ce. Re.
Bmmniİuopöz
Ekrem Reşit Rey
Hayatı yetişmesi ve eserleri — Radyo temsil kolu ve tiyatro sanatımız hakkındaki düşünceleri — Tanınmış muharrirler istenilen eserleri göndermiyorlar
M. S. B. İst. Sa. Al. Ko. Bşk. 1. Numaralı Komisyon İlânları
Gaziantep il daimi komisyonundan
1 — Eksiltmeye konulan 1;: Gazlan tep — Akçakoyunlu yolunun — 19 + 450 — 30 + 540 Km, lerl arasında (43501 metrelik blokaj şosa yapımı olup keşif tutan (53104) Hra '801 kuruştur.
2 — Eksiltmeye 16/6/950 cumn cûnü saa( 10 da öze) idare binasında toplanacak İl Daimi komisyonu odasında kapalı örf usulile yapılacak.
3 — Keşif, eksiltme şartnamesi ve buna bağlı diğer kâğıtlar her gün İl Daimi komisyonunda ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (3905ı Ura (32) kuruşluk geçici teminat vermeleri ve 1950 yılında Ticaret odasında kayıtlı bulunduklarına dair belge göstermeleri şarttır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi İyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını lsbata yarar belgelerini Bayındırlık Müdürlüğünden alacakları tanıtma beyannamelerine (müteahhit ehliyet beyannamesi; müteahhit plân ve teçhizat beyannamesi) bağlamaları ve bu beyannamenin içindeki sorular cevaplandırılarak yeterlik belgesi isteme dilekçelertle birlikte eksiltme gününden en az üç gün önce (tatil günleri hariç) yazı ile Valiliğe mürcaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — isteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesinde verilen İzahat dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını ikinci maddede yazılı saatten bir saai evveline kadar makbuz karşılığında komisyon Başkanlığına vermeleri Jâzmdır
Postada çilim gecikmeler .kabul edilmez. (7113)
İstanbul radyosunda haftada iki kere zevkle dinlediğimiz temsillerin nasıl hazırlandığını merak ettiniz mİ? Bu işin Ankara radyosunda nasıl olduğunu bilmiyorum. Fakat İstanbul radyosundaki temsiller hazırlanırken ve plâğa alınırken Ameri-kadakl filim şirketlerinin illim almaları gibi hareketli ve sinirli bir hava hâkimdir. Bu İşlerin başında bulunan kıymetli muharrir ve tiyatro müellifi Ekrem Reşld Rey takdirlerinde olduğu kadar tevbihlerlnde dc şiddetlidir ve temsillerin mükemmel olması İçin pek mîişkülpe.scnd-dlr. Bu son derecede nazik ve yarliğiyle irtihar ettiğimiz değerli muharrir, temsilleri idare ederken âdeta kendinden geçer ve tamamlyle eserin havasına bürünür. Onun ruhi haleti sanatkârlara hattâ teknisyenlere, mevcut İse seyircilere de sirayet eder.
Hayatı, yetişmesi ve eserleri
Ekrem Reşld Rey hayatını şöyle anlattı:
_ Hâdiseler bizi Fransaya ve Cen evreye şevketti. Kolej dö Gencv'de tahsilimi bitirmek ü-zere İken liseden fazla tiyatroya giderdim, Artistlerle ahbaptım. Bu tiyatroda oynanan bütün eserleri ezber bilirdim. Bu merakim yüzünden pederimden hayli azar İşitildim. 920 de ts-tanbula geldik.
O zaman ne müzik, ne de tiyatro sahasında hemen hiçbir şey yoktu. Cemal Reşld müzik ; sahasında uğraşırken ben de Fransızca eserler yazmakla iştigal ettim, Bu ererler Nouvelte revü Françalse'de -Gallimard’-tia basılmıştır. Bunlar pek alâka gördü. Bıı tabiyle 6 eser için kon Irat İmzalamıştım. Bunlardan I-kislnin neşrinden sonra Fransız edlbler cemiyetine âza seçildim. Araya harbin girmesi-dolayısiylç diğer eserleri henüz gönderemedim. Bunların hepsinden önce beş senedenberi çalışmakla olduğum Hürrem Sultanın hayatını tabettirmek elyiroum. Eserin bitmesi için Sultanın 7 senelik ömrü kaldi-Fransızca olan bu eser, vakaların hâletl ruhiye ile olan bağlarını ve hâletl ruhlyenln vekayl üzerindeki tesirlerini gösteren tarihi bir eserdir.
— Kaç yaşmdasınız?
— Görüyorsunuz ki ben henüz gencim. Senelerle işim yoktur. Esasen bir adamın gençliği e-nerjislyle ölçülür, dedi.
Hakikaten son derece enerjik olan Ekrem Reşid e gene değildir demeğe kimsenin dili varmaz.
— Basılmış Fransızca eserlerinle hangileridir?
— Hayreddin Barbarosun hayatı. Desorientöe ı Yolunu şaşırmış kadını basılmıştır. Melek (roman). Çözülmüş sarık 'tornan), Anadolu kalbi (hikâye), Çarpık gösteren aynalar (roman) hazır olan eserlerdir. Bunlar Fransızca ve konlurat icabı yazılmıştır.
— Şehir Tiyatrosu İçin hazırladığınız yeni piyesleriniz var mı?
— Geçen sene verdiğim cO-lan oldu» isimli komediden sonra bir şey yazamadım. Radyodaki faaliyet mâni oluyor.
Radyo temsilleri
— İstanbul radyosunu nasıl buluyorsunuz,?
— Diğer neşriyatla meşgul olmağa vakit yok. Size temsil İşleri hakkındaki fikrimi soy 11-yeylm: Yayınlanan temsilleri bütün dinleyiciler takip ettiği için milletlerarası en büyük klâsiklerin şaheserlerini oynadıktan sonra ertesi hafta yerli bir komedi, milli bir dram, halk destanlarımızdan alınmış bir eser, hattâ hokkabaz, Karagöz ve orta oyunu temsil ettiriyoruz. Radyonun en büyük zevki muayyen bir zümreye hitap etmemesidir.
Lâkin Diz ölçümüzü hiçbir zaman aşağıdan tutmuyoruz. Bilâkis her nevin en muva-
Konuşan: SADEDDİN GÖKÇEPINAR
Ekrem Reşit. Aliye Kon» ve Nevin Akkaya İle beraber
Harbiye M, S. B. Sat. Al. Rom. Başk. dan:
1 — Ceman 2000 adet 200 - 220 litrelik nebati yağ koymağa mahsus siyah boyalı saç bidon kapalı zart usulile mevcut numunesine göre 5 Haziran USD günü saat 15.30 da Harbiye M. S. B. İst. 1, No, Sat,Al. Kom. da satın alınacaktır. Muhammen tutarı 82.000 Ihadır. Geçici teminatı 5350 Hradır.
2 — İşbu miktar bidon toplan bir İstekliye İhale edilebileceği gibi beş yüzerlik partiler halinde ayrı ayn İsteklilere de ihale edilebilir. Her beş yüz partinin geçici teminatı 1540 liradır.
3 — İsteklilerin belli günde ihale saatinden bir saat evveline kadar teklif mektuplarını komisyona vermeleri. Şartname ve numune her gün komisyonda görülür. (6315 — 2251)

1 — Kapalı zarf usulü he 4000 çuval undan ekmek İmali ihalesi Harbiye No. 1. St. Al. Ko. da 5/6/1950 günü saat 11.30 da yaplacaktır.
2 — Muhammen bedeli 21000 Hra olup geçici teminatı 1575 liradır.
3 — Şartnamesi her gün komisyonda görülür.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatten, bir saat evvetine ka-
dar teklif mektuplarım vc kanuni belgelerini adı geçen komisyona tevdi etmeleri. (2242 — 6256)
¥
1) 1500 kilo taze kabak Harbiye M. S. B. 1. No. S6. Al. Ko, da 12/6/1950 günü saat 11 dc açıkekslltme He satın alınacaktır. Muhammen bedeli 2625 Uradır.
2) Geçici teminatı 200 Hra olup şartnamesi her gün komisyonda görülür. (6996 — 2388)
fık ve en yüksek eserlerini seçiyoruz. Mayıstanberi de temsillerimiz haftada ikiye çıktı,
— Bu mevsim hangi eserleri dlnleylceğiz?
Tanınmış muharrirler eser göndermiyor
— Temsil edilmek üzere bize bir çok eserler geliyor. Fakat bunlar umumiyetle deneme mahiyetinde şeylerdir ki ancak o-tuzda birini oynıyabiliyoruz. Ben şahsen memleketimizin tanınmış muharrirlerine radyo temsilleri hazırlamaları İçin mekupla, telefonla ve gazetede yazdığım yazılarla ısrarla rica ettim. Vûdettiklc-ri halde hiçbir eser gönderemediler.
Bize bol bol gelen amatör c-serlerinde müşterek bir hata var Bu da meselâ başlarından geçen ufak bir aşk macerasını, tabii Ihislerlne kapılarak, fevkalâde bir şey zan n,iyi e eser haline koyup bize gönderiyorlar. Böyle eserler sübjektif mahiyette olduklarından alâka cel-betmlyor. Bir şahsın başından geçen macera belki kendisi I-çln çok mühim olabilir. Fakat dinleyicilerin teşkil ettiği muazzam kütleleri alâkadar edemez. Bize lâzım olan objektif eserlerdir. Yani bir vakayı dışardan görüp anlatan eserlerdir.
— Gençlerden ümit verenler yok mu?
— Var. Teknik Üniversiteden Burhan Topaloğlunun bize verdiği teknik hırsız Memo ve Pazar istirahat! İsimli İki komedisi cidden şayanı takdirdir Bu gencin tiyatro sahasında İsim yapacağına şüphem yoktur. Kendisinde, bizde nadiren tesadüf edilen nükte yapmak ve her şeyi mizah adesesinden görmek kabiliyeti var,
— Temsil kolunda hangi artistlere vazife veriyorsunuz?
— Radyo, îstanbulda mevcut bütün teşekküllerden istifade etmek arzusundadır. Böyle yapması da lâzımdır. Radyonun bir devlet müessesesl ve yayınlarının bütün memlekete ve hattâ mem leket haricine şâmil oluşu tiyatro sanatının her şubesinde en ileri gelen elemanlardan İstifade etmemizi gerektirir.
— Temsil kolundaki sanatkârların hepsi tanınmış kimseler değil galiba.
_ Halkın sevip tanıdığı büyük aktörlerin yanında yeni İstidatların da inkişafına gayret ediyoruz. Bu meyanda Edebiyat Fakültesinin kıymetli talebelerinden İstifade ediyoruz.
Yeni tiyatro binası
I — İki yıl sonra tamamlanacak yeni şehir tiyatrosunun a-zamet ve heybetiyle mütenasip bir sanat kadromuz mevcut mudur?
— Maalesef mevcut değildir, çünkü böyle büyük bir binayı dolduracak ne ses, ne de kabiliyet, bizde mevcut değildir. Korneti! veya dram tiyatroları — modem telâkkilere göre — en çok blıı kişi İstiap eder. Halbuki bu bina çok daha büyük o-lacaktır. Bu gib binalar opera temsilleri veya fevkalâde sanat hâplseleH için Kullanılır. Tabii
böyle bir binanın yapılması gayet İsabetlidir ve milletlerarası şöhreti haiz yıldızlarla beraber gelen turnelerin temsilleri için elzemdir. Böyle turneler henüz İstanbul» gelmiyorsa sebeplerin başında müsait bir binanın bulunmayışı olduğunu unutmamalıdır.
İstanbul 4 üncü icra memurluğundan: 950/488
Merhun olup paraya çevrilmesine karar verilen ve tamamına bilir kişi tarafından 11880 lira kıymet konmuş olan Fatihte Seyit Ömer mahallesinin eski Servi Meydanı yeni Hüseyin Kâzım sokağında en eski 36 mükerrer eski 38 yeni 14 kapı numaralı sağ tarafı 6189/1 sol tarafı Altımermer caddesi arkası 6188 harita numaralı mahal önü Hüseyin Kâzım sokağı İle mahdut 154.30 M2. miktarındaki arsanın üçte iki hissesi 2004 numaralı icra ve iflâs kanununa göre açık arttırmaya konulmuştur.
Bilir kişi raporuna göre gayri menkulün evsafı:
Gayri menkul: Altımermer-de Seyit Ömer mahallesinin Hüseyin Kâzım ve Altımermer caddesinin birleştiği köşede, 14 numaralı beden duvarları kâr-glr dahili akşamı ahşap, bir katlı evdir. Borçlunun İşgalin* dedir dışı sıvasızdtr. Her İki sokak cephesi muhafaza duvarlı olup ev, bahçe İçinde yapılmıştır.
| Zemin kat: Sokaktan girilen İki çimento basamakla çıkılan sahanlıktaki çift kanatlı ahşap kapıdan girilen, zemini ka-raslman döşeli antre ve sofa üzerinde, tavanları ahşap üç oda ve sandık odası olup zemini çimento şaplı aralıkta tavanı kaplarmışız mutfak yeri, mermer musluk taşı, alaturka i taşlı helâ vc gusulhaneden ibarettir. Bu kısmın tavan kaplaması yoktur ev yeni yapılmıştır üstü Marsilya kiremitle örtülüdür.
Hududu: Tapu kaydı gibidir.
Yüz ölçüsü: Borçlu tarafından gösterilen yer ölçülmüş o-lup 174 M2. arsanın 84 M2. üzerine bina yapılmıştır.
Kıymeti: 11880 liradır,
1 — Birnlcl arttırmam : 23/6/950 cuma günü saat 10 dan 12 ye kadar.
2 — İkinci arttırması 3/7/950 pazartesi günü saat 10 dan 12 ye kadardır.
3 — Şartnamesi ilânın neşrinden itibaren açıktır.
4 — Satış İst. 4 üncü icra memurluğunda yapılacaktır.
5 — Taviz bedeli verilmiş vakıfla alâkası kesilmiştir.
6 — Birinci arttırmada talip çıkmadığı veya sürülen pey tahmin olunan değerin Sİ 75 ini bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartiyle satış ikinci arttırmaya bırakılacak ve ikinci arttırmada en çok isteklisine satılacaktır.
7 — ipotek vc sair alacaklılar ve diğer alâkalılar gayri menkul üzerindeki haklarını ve hususiyle faiz ve masrafa dair [
I Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
Ma’zeme alım şubesinden
1 — Şamamesl mucibince 5290 kUo anidrld sülfürü pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Pazarlık, 16/6/1950 cuma günü saat 10 da Kabataşta Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belir gün ve saatte 2190 liralık güvenme parası ve kanuni vesaikle birlikte mezkur komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen İhale edip etmemekte veya kısım tasım ayn ayrı taliplere ihalede serbesttir. (7008)
*
Malzeme Alım Şubesinden
1 — İstanbul ve Ankara Bira Fabrikadan için bira imlâ gruplan ve pastörizasyon makineleri pazarlıkla satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedel 750.000 Hra olup muvakkat teminatı 50250 Hradır.
3 — Pazarlık, 25/7/950 salı günü saat 10 da Kabataş Genel Müdürlük Malzeme Alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
4 — Şartname ve projeleri her gün sözü geçen Şubede ve Ankara, İzmir Baş müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirli giin ve saatte güvenme parası ve kanunî vesaikle birlikte mezkur komisyona müracaatları Hân olunur.
0 — idare guruplardan birini veya ikisini veya tamamını ihale edip etmemekte serbesttir.
Guruplar tamamen yeni ve hiç kullanılmamış olacaktır.
(7159 i
Kadıköy halkevi sosyal yardım kolu dispanserinde yoksul hastaların muayene günleri
Kadıköy Halkevinden:
Dahiliye Pazartesi Saat 15-16 Dr. Nezahat özer
Sah »
Çarşamba »
Perşembe >
Cumartesi >
> Cumartesi »
Çocuk Has. Cumartesi >
Kadm Has. Pazartesi ■
» Cuma »
Enjeksiyon damar, adale Her gün
16- 17 Dr. Faruk özolgan
17- 18 Dr. Nlğan Erktin
14-16 Dr. Bedri Ergürbüz
16- 17 Dr. Mustafa Kandemlr
17- 18 Dr. Sald Sağdam
14-15 Dr. Remzi Ulutaş
16- 17) Dr. İffet Nalbantoğiu
17- 18)
10-17 Tıbbiye talebeleri tarafından
İstanbul ve Beyoğlu Askerlik dairelerinden
1 — 950 senesi yedek subay ve yedek askeri memur yoklamaları 1 Haziran 950 den 31 Temmuz 950 ye kadar devam e-decektlr.
2 — Yukarıdaki iki ay içinde yoklamasını yaptırmıyanlar 250 Hra ile cezalandırılacaklar.
3 — Yoklamaya gelenler, sivil ve askeri hizmetleri esnasındaki İşini ve ihtisaslarını, değiştirdiler İse ikametgâhlarını şubeye bildireceklerdir.
4 — Yoklamasını bizzat yaptınnyanlar taahhütlü mektupla üçüncü maddedeki hususları bildirmelidirler.
5 _ Yurt dışında bulunanlar Türkiye Cumhuriyeti temsilcilerine müracaatları İlân olunur. (7004 — 2387)
Siimerbank Alım ve Satım Müessesesı
Müdürlüğünden
Bankamız yükümlü hizmetlilerinden Ahmet Uzuner belirli süre zarfında görevine başlamadığından, hakkında kanuni kovuşturmaya tevessül olunacağı tebliğ makamına kâim olmak üzere ilân olunur. (7007)
olan iddialarını ilân tarihinden İtibaren 15 gün içinde evrakı müsbitelerlyle birlikte dairemize bildirmeleri oks| takdirde haklan tapu slcllllnce sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır,
8 — Mukataa vergisi ihale pullan tesçll masrafları tellâll-ye rüsumu alıcıya diğer vergi borçlan borçluya aittir.
9 — Müşterilerin satışa iştirakleri İçin % 7,5 pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubu getirmeleri lâzımdır. Bedeli ihale müşteri tarafından müddeti İçinde ödenmezse ihale fesb edilir, gayri
menkul yeniden satışa çıkarılarak en çok arttırana İhale edilir aradaki fark geçen günlerin faizi zarar ve ziyan hükme hacet kalmadan İlk müşteriden tahsil edilir. (Madde 133)
10 — Alacaklıların İlân edilen gün ve saatte İst. 4 üncü icra memurluğunda hazır bulunmaları şartnameye, takdiri kıymet zaptını görmek daha fazla malûmat almak İsteyenlerin 950/488 sayılı dosyaya müracaat etmeleri lâzımdır. Müşterilerin İlânda yazılı hususları görmüş okumuş ve kabul etmiş addolunacakları Hân olunur. (10228)
Created bv free version of 2PDF
Yeni kabine
programını okudu
I
( Baş tarafı 1 inci sahiiede)
Anıt - Kahir Inşaatınl 950 sonuna kadar bitirilmesine imkânyok...
inşaat 24 milyon liraya mal oluyor
zaruretleri şartlan göz önünde bulunduru-l bu husustaki zorluğu arttırıl larak vücuda getirilecek bir maktadır. Parti programımıza Jniana sadık kalarak vergilerde ıslâ-
■ hat yapmak ve bilhassa vasıtalı vergiler nisbetlni vsıtasız-lar aleyhine indirmek suretiyle vergi adaletine yaklaşmak prensibini tamamkyle muhafaza ediyoruz.
Geniş halk tablalarım sıkan ve istihsal hayatını baskı al-’ tında tutan bir takım vergilerden tenzilât yapmak suretiyle kazancı dar olan vatandaşları ve istihsal hayatını ferahlığa kavuşturmak lüzumuna kaniiz, ve bu maksatla muamele vergisi, yol vergisi, hayvanlar vergisi mevzularını yeniden elden geçirmeğe karar vermiş bulıı-nuyorus.
Ayrıca bazı inhisar maddeleri fiyatlarında da İndirmeler yapmak imkânım arayacağız. Fakat bütün bunların gelir ’ vergisi tatbikatı neticeleri hak-kmd kati hesaplara varmadan şimdiden sarih oiarak ifadesine İmkân görmüyoruz. Ancak bütün bıı müşküllere rağmen denk bütçe esasını behemehal tahakkuk ettireceğimizi şimdl-‘ den ifade edebiliriz.
Tekel mevzuu
Tekel mevzuunda, bir vergi olmak hedefini çoktan aşmış bulunan devlet inhisarcılığım asgarî hadde indirmek kara-; rmdayız. Memleket ekonoml-
■ sinde bir taraftan müstahsili
■ diğer taraftan müstehliki ya-; kında alâkadar eden bu konuların işletilmesinde mücerret
I devlet elinde bulunmaktan üo-ı ı-an w hususi İj'SAhhfissİPrA ver
| lanmn doğurduğu
'neticesinde İki yüz on dört tona larak vücuda getirilecek yükselen altın Stoku şimdi yüz plâna bağlamak, otua ton civarına düşmüş ve döviz stoklan da tamamen eriyerek açık bir duruma girilmiştir.
Yine bu hatalı siyasetin tecellilerinden olarak 949 yılında ihraç olunan tahvillerin ancak dörtte birinin satılabilmiş olduğu zikrolunabilir. Bilindiği gibi bu tahvillerin hem faizleri yüksek hem de baliğ oldukları yekun yirmi milyon lira gibi çok ehemmiyetsiz bir rakamdan ibaretti.
İşte bıitün bunların neticesi hayat pahalılığı ve maliyetlerde yükseklik şeklinde tecelli etmiş, memlekette geniş halk kütlelerini sıkıntılara ve içtimai sefalete maruz bırakmıştır.
Maliyetlerin dünya maliyetlerine nazaran yüksek oluşu istihsalimizin artmasına ve duş ticaretimizin gelişmesine mani teşkil eden sebeplerin baş tuna gelmektedir.
Cari bütçe
Muhterem arkadaşlar;
Şimdi sıra cari bütçe kında bir kaç söz söylemeğe gelmiş bulunuyor. Bilindiği gi* bl 1950 yılı bütçesinde görülen 174 milyon liralık açığın 155 milyon lirası Maraban plânı yardımından ve 19 küsur milyon lirası da iç kapatılacaktır. Marshall nından temin
' I milyon liralık miktar İçin özel anlaşmalar gereğince orasında mutabakata icabehnekte ldi.Halbukl bu mutabakat bütçenin tasdikinden önce temin edilmediği gibi bütçenin tatbikinden sonra iktidarın devrahndığı güne kadar da ayni vaziyet devam etmiştir.
Bu suretle sabık İktidar böyle çok mühim bir meseleyi zamanında halletmeden mesuliyet mevkiinden. aynlmıştır.
Tek parti devrinin neticeleri
Hakikat şudur ki; uzun süren tek parti hâkimiyeti devrinin hükümetimize intikal eden neticeleri bu ölçüye göre, asla müsait sayılamaz. Nitekim memleketimizin geniş lm-Jtânlariyle milletimizin yüksek vasıflan göz önünde tutulacak olursa, uzun yılların beyhude israf edilmiş olduğuna ve hattâ memleketin tabii inkişaf seyrinin hatalı ve sakat politikalarla engellenmiş olduğuna hükmetmek icabediyor.
Millî vc siyasi murakabeden mahrum bir idarenin çok uzan yıllar sürüp gitmesi, bîr çok hataların irtikâbına. İsraflara ve İfratlara yol açmıştır. Eski İktidarın tek parti hâkimiyetinde ifadesini bulan siyasi görüş ve kanaatleri onun iktisadi ve mali politikasına da aksetmiştir. Vatandaş yalnız devletin siyasi ve idari hükmü altında bulundurulmakta iktifa olunmak istenmemiş, onu iktisadi sahada da nüfuz altında tutmak temayülüne göre ûa-reket edilmiştir. Boy 1 ece, zamanla müdahaleci kapitalist, bürokratik ve inhisarcı bir devlet Upl ortaya çıkmıştır. Bu1 tip devletin, masrafları mütemadiyen arttırarak memleketi borçlanma yoluna sokmuş olmasını ve iş ve istihsal hayatım kısırlaştırarak iktisa.15 kayna klorumun gelişmesi ae ’ engel olmuş bulunmasını tabiî görmek lâzımdır.
Devlet İktisadî teşekkülleri
Umumi bütçeden köy ılıklarına kadar devlet masraflarının mütemadiyen arttırılması yanında bir de devlet iktisadi teşekküllerinin ve ner tiirlü gümrük duvarları ve türlü im’,ıyazlar himayesinde ve- ğjjjıçj-m başka bııgüp 137 tona rimsiz çalışmaları, ve mamul- düşmüş olan altın stokunun terini pahalıya mal edip paha- j dört tonu daha döviz tedarik lıya atmalar, mrmkkeU ayma, clm,k içln ytae e5kl «tldar-a tazyik eden mühim bir yük! teşkil edegelmiştlr. Devlet imalâtçılığı gibi devlet nakliyeciliği de bu memlekete çok pahalıya mal olmaktadır.
Devlet demiryollarının, akur-yakıt fiyatlarının maksat tahtında çok yüksek tutulmasına ve yolsuzluğa rağmen şimdiden motorlu nakil vasıtalariyle rekabet edemez hale gelmiş olmasının mânası budur. İnhisarcı. bir zihniyetle ele alınan devlet deniz nakliyeciliğinin İktisadiyatımız üzerindeki menfi tesirleri yanında bir de mili) ticaret donanmamızın inkişafına engel olmuş bulunmasının zararlarını ilâve etmek İcap eaer. Devlet bankacılığı ile devletin İstikraz politikasının rasyonel bir yolda olduğu iddia olunamaz.
Faiz ve Iskonto hadlerinin yüksekliği şüphe yok ki İş ve istihsal hayatı üzerinde dâima menfi tetirler icra ede gelmiş Ur. Bundan başka. istikraz imkânları daraldıkça devlet faiz hadlerini yulxltmlş ve bu suretle de yeril sermaye terakümü ve bunun İstihsale akışı önlenmiştir. Bu yüzden memleketle, istihsal hacmimizle mütenasip bir kredi hacminin husul bulması bir türlü mümkün oiamamşıtır.
Devlet ormantılıfTTun asıl
„ ıstırabını yaşayanlar çevrelerindeki binler r* lcrce köyümüz. mil y ou lorca)
köylümüzdür, Fuat. orman İşletmelerinin yarattığı* ıztırap bundan ibaret değildir '________________________
Her çeşit orman mashullertniı/olduğu kadar genişletmek fevkalâde pahalı oluşu - .........—
İstihsal şubelerinde ve halk kütleleri ürerinde tesirler yapmaktadır.
Her yıl kabaran bütçe
Bu hatalı gidişin akıbeti meydandadır: Yekûnu her yıl artan ve açıklan her yıl ' baron bütçelerden artmasını sağlayacak ayrılamamış, borçlar iki buçuk milyara yaklaşmış ve bilhassa zirai İstihsalimiz un-beş. yirmi sene evvelki seviyelerde duraklamış kalmıştır. O « aurmeı ve icap-
■adar kİ son senelerdeki dış iarını yerine getirmek, ticaretimizin yekûn hacmi J34-j 3 _ iktisadi cihazl anmamız
935-S36 senelerlnklne naza-(için devlet bütçesinden enves-ran ç*k daha aşağı bir seviye-( tisman mahiyetinde ayrılacak de bulunmaktadır. Harb yti-( tahsisatı memleketimizin te MI
hak-
istikrazdan plâ-ol tınacak 155
taraflar varmak
-,an-
4 __ İstihsal hayatını devle-
tin zararlı müdahalelerinden ve her çeşit bürokratik engellerden kurtarmak.
Çeşitli tedbirler
Yukanda dört madde içinde toplamaya çalıştığıma esasların bütün hükümet şubelerine taallûk eden çok mühim re çok çeşitli tedbirlere ihtiyaç göstereceği şüphesizdir.
Kanan tim Ivrp ancak bu yollardan yürümek suretiyledir İd memleketle hayat pahalılığım önlemek, maliyetleri dünya seviyelerine yaklaştırmak, istihsali hayat pahalılığının ve yüksek maliyetlerin baskısından kurtarmak, iş ve İstihsal hacmini genişletmek kabil olabilecektir.
İktisadi bünyemizi ferahlığa kavuşturmanın. ve iktisadi d-hozlanmamızı süratlendirin enin yolu da budur. Böyle mûsbet bir politikanın neticesi olarak memlekette hayat standardının yükseldiği geniş çiftçi ve işçi kütlelerinin nisbî refaha kavuştuğu ve memlekette İçtimai sefaletin derece derece azaldığı görülecektir.
İktisadî ve malî görüşlerin
şimdiye kadar
esası
verdiğimiz izahattan anlaşılmış olacaktır ki iktisadi ve mali görüşlerimizin esası bir taraftan devlet müdahalelerini asgariye indirmek, diğer taraftan İktisadi' sahada devlet sektörünü ğan ve hususi teşebbüslere yer mümkün olduğu kadar daralt-1 vermeyen veya onlara üstün mak ve buna mukabil emniyet tutulan, zihniyetin sona erdlği-vermek suretiyle hususi teşeb-j ni şimdiden bûs sahasını mümkün olduğu Bunlardan hangilerinin kadar genişletmek diye ifade olunabilir. Bu esasların, tatbikinden doğacak ilk neticelerden biri devlet tesis ve işletmeciliğini tabiatı ve mahiyeti icabı olarak yalnız ve yalnız
bir ecnebi bankaya terhin edilmiştir ki bu dört ton altının dahi elden çıkan!,ması bugün bir emrivaki halini almış bulunuyor.
1 Carî bütçenin getir ve gider tablolarının umumi seyri hakkında şimdiden isabetli mirilerde bulunmak müşkül olmakla beraber iktidarın devr-alındığı şu günlerde gelir tablosunun seyri aylık göre daha şimdiden yetil bir gerileme arze bilektedir.
İşte muhterem milletvekilleri Demokrat parti lktldan böyle bir vaziyette üzerine almış bulunuyor.
Hal böyle olunca, İktisadi ve mali düşüncelerimize göre hükümetimizce takip edilecek yolu şu dört esasta ifade mek mümkün olacaktır:
Dört esas
1 — Bütün devlet hizmetlerinin görülmesinde azami tasarruf ıdhnlyetiyle hareket ederek devlet masraf ve külfetlerini asgariye indirmek ve devlet bütçelerini İktisadi bünyemizin takatiyle mütenasip ve hakiki mânasıyla muvazeneli bir hale getirmek:
Ancak bu suretledir ki iktisadi dünya ferahlığa kavuşturulmuş ve yarının İktisadi re-orman' fahı ve mail istikran teminat bin- altına alınmış olacaktır.
2 — İktisadi clhaalanmamuu devlet süratlendirmek, bu maksatla:
a) Bütçede envestlsman mahiyetinde olan kısmı mümkün
açıklayabiliriz.
doğrudan doğruya hususi teşebbüslere bırakılması ve hangilerinin ne gibi şartlarla devlet elinde kalması gerekliğini tayinde kullanacağımız ölçü dev-let masraflarına karşılık bul-I hususî teşebbüs ve sermayenin mak ve bunu kolayca elde et-hiç bir suretle ele alamayacağı mek hedefi yerine memleket işlere ve bir de ayni zamanda* iktisadiyatını mali politikanın mahiyetinde, dar çerçevesinden kurtararak hasretmek J vatandaş faaliyetine hasret-bize göre mek imkânlarını aramak ve * şahsi hür- hazırlamak olacaktır.
iktisat re-| Gümrük mevzuunda tarife-
■-- —■ lprin millPtİprnrojKi anlsnmular
tah-
vasatilere ehemml-manearası
âmme hizmeti r olan iktisadı işlere olacaktır, çünkü hususi mülkiyet ve riyete dayanan bir
İlminde, iktisadi sahanın asıl' terin milletlerarası anlaşmalar olarak ferde veya şirket halın- icaplarına göre, memleket Ih-de hususi teşebbüse ait olması tiyaçlannın inkişafına İmkân lâzımdır. ' verecek tarzda yeniden
Devletin doğrudan doğruya toptan gözden geçirilerek İktisadi teşebbüslere girişmez!,j nunloşUnlmasuu zaruri
— ------- -----,k—•---■ ----- inekteyiz.
ka-
gör-
et-
bütün geniş kötü
ka-ist İtinalIn tahsisat yekûnu
bunun dışındaki bütün İmkânlarımızı da yalnız ve yalnız İstihsale matuf mevzulara tevcih etmek.
b) Hususi teşebbüsün kendini hukuki ve fiili emlnyet altında hissetmesini saklayacak bütün tedbirleri almak ve onun süratle gelişmesine yardım etmek.
c> Memleketle mevcut sermayenin istihsale akmasını kolaylaştırmak.
ç) Yabancı teşebbüs, sermaye ve tekniğinden geniş ölçüde faydalanabilmenin şartlarını tahakkuk ettirmek ve lcap-
nâzım veya murakabeci olarak iktisadi sahada üzerine vazifeler alması ancak bir istisna teşkil etmeli ve ancak kati zaruret haline inhisar etmelidir.
Bundan böyle âmme karak-, terini haiz olmıyan sahalarda farkı da, ziraat İşlerimizin eie işletmeciliğe geçmiyeceğimiz, alınışında tecelli edecektir,
gibi muhtelif sebepler altında «« ‘ *
kurulmuş olan İşletmeleri, âmme hizmeti gören ve ana sanayie taallûk edenler hariç, muayyen bir plân dahilinde elverişli şartlarla peyderpey hususi teşebbüse devretmeğe çalışacağız. Devlet İktisâdi şekkül ve teşebbüslerinin iktisadi bünye üzerinde teşkil etmekte oldukları ağırlığı hafifletebilmek İçin İdare ve rakabelerLni de daha ı esaslara görülen kararındayız.
Ticari sahada İç ların müdahaleyi hallerde işi serbest ve normal kaidelere bırakmak asıl olacaktır.
Her hal ve kârda dış ticaret rejimimize kati bir lsttkrar vermek lüzumuna şiddetle kaniiz. Oflster üzerinde durarak icap eden karartan alacağız.
Malî sahada
Muhterem milletvekilleri, Maliye sahasında iktisadi katımızla mütenasip denk bütçe getireceğimizi ifade etmiştik, izah _ _____
dolayı bunun ne kadar olduğunu lakdirAı geclkmlye-ceğlnizden eminle Bugünkü devlet bütçesi pek iyi bildiğiniz gibi ;
ağır yükler altındadır. j gelecek yıllara sari bir taahhütlere de girişilmiş lunuluyor. Buna mukabil taraftan gelir kısırlaş tırılmış vergisi ihdası _ . ____
İktidarca atılmış olan mali adımın nereye varacağının malûm bulunmaması gibi sebepler de
Ziraat işleri
Muhterem arkadaşlar.
Yeni iktidarı Halk partisinden ayıran mühim bir görüş
te-
! musallam bağlamak ve fuzuli teşkilâtı
lâğvetnıek
ve dış şart-zoriamadığı
tabir yakanda Fakat şimdi edeceğimiz sebeplerden 0ÜÇ
kolayca Lndlrilemiyecek Ayrıca takım ş bu-blr kaynaklarının olması. gelir suretiyle eski
Giriş kısmı ve Itaiyadan getirtilecek serviler — Müştemilât binalarının ihata ettiği meydan — Lahit kısmı ve pencerenin çerçevelediği Ankara kalesi..,
Bu defakl Ankara seyahatimde, 150 milyon liraya malolaca-ğı rivayet edildiği İçin Anıt-Ka-bir İnşaatının durdurulacağını ve plânda, inşaatın 60 milyon lirayı geçmlyecek şeklide tadilât yapılacağı rivayetlerinin ne dereceye kadar doğru olduğunu da alâkadarlarla temas ederek Öğrenmeğe çalıştım. Bu arada, evvelki günkü gazetelerden birinde de şöyle bir haber İntişar ettiğini gördüm:
«Demokrat Parti genel merkeziyle teması olan zevatın beyanlarına göre, Adnan Menderes hükümeti, Türk gençliğinin ve memleket efkârının arzusuna uygun olarak Anıt-Kabir inşaatım 1950 yılı sonunda mutlaka ikmal etmek üzere tedbir alacak ve Anıtın açılışı, yurdun, dört köşesinden Anka raya gelecek vatandaşların iştirakiyle yapıla çaktır j»
Yukarıda işaret ettiğim rivayet ile gazete haberinin tamimiyle uydurma ve hayal mahsulü olduklarını, İnşaat mahallinde kendileriyle görüştüğüm salâhiyet sahibi mühendis ve mimarlardan aldığım malûmata dayanarak açıkltyabl lirim.
Giriş kısmı tamamen bitti
Nüfusumuzun yüzde 8q i ziraatla meşgul bulunmakta, Türklyede ziraat milli ekonominin temelini, zirai mahsullerimiz ise sanayiimizin ve dış tcaretimizln ana kaynağını teşkil etmektedir. Bunun İçindir ki, milli gelirin artması ve her sahada kalkınmanın ana şartı bu temelin kuvvetlenmesi suretiyle mümkün olabilecektir.
ZiraatLn iktisadi bünyemizin temelini teşkil ettiğini hiç bir zaman gözden uzak tutmayacağız. Eski İktidarın yaptığı gibi gösterişçi ve pahalıya mal olan bir devlet müesseseslnin, kara sapan ve kağnının mahkûmu olan geri bir zirai bünye üzerine kurulıunıyacagı, kurulmak istendiği takdirde İse milli ekonomiyi takatsiz düşüreceği hakikati daima hesap m ak lâzımdır. Bugüne takip olunan yol şayet saca ifade ettiğimiz mutabık olsaydık, yalnız zira atimiz İnkişaf etmekle kalmaz, diğer bütün istihsal ve iktisadi faaliyet şubelerinde de çok feyizli gelişmelere şahit olmak mümkün olurdu.
Ziraatı tin plâna alan böyle bir görüşle hareket ederek zirai kredi davasıru, ziraat âlet ve vasıtaları meselelerini hastalık ve haşerelerle mücadele, İyi tohum ve tohumlan ıslah mevzularını ziraat tekniğini ilerletme çarelerini ehemmiyetle gözden geçireceği*.
Küçük ve büyük »ulama işlerine hu vermenin verimi süratle arttıran ve yeni yeni teşebbüslere geçmek İmkânım veren bir mevzu olduğuna kaniiz, Topraklandırma işini da-
OİU'1-kadar şu kı-görûşe
Cl/kAM 7 aci sahiiede)
Anıt-Kabir inşaatı 3 kısımdan İbarettir:
1 — Giriş,
2 — Müştemilât binalarının ihata ettiği meydan,
3 — Lâhdin konacağı yer ve şeref holü.
Giriş kısmı inşaatı tamamen bitmiştir. Sağ ve solda taştan 1-kl bekçi kulesi bulunan yoldan Anıt-Kablre doğru yürünürken bu yolun iki tarafının ağaçlan -dirildiği görülmektedir. Verilen izahata göre, esasında bu yerlere servi dikilmesi İcap ediyormuş, fakat senelerce evvel yapılan tecrübede de Ankarada servinin ancak 10 sene yaşadığı tesbit edilmiş olduğundan servilerle ağaçlandırılacak tarhlara şimdilik kavak ağacı dikilmiştir. Seride bunlar sökülerek yerlerine İtalyadan getirtilecek serviler dikilecekmiş, 1-lalyan servi tiplerinin Ankara toprağında yaşıyacağı mütehassıs zlraatçller tarafından tesbit edilmiş bulunmaktadır.
Meydan
Müştemilât binalarının ihata ettiği meydana gelince: tkl tarafı ağaçlandırılmış yoldan yürünerek llcrlendlğl zaman, tam karşıya, Amertkada yerleşmiş bir Türk tarafından hediye edilen 33 metre boyundaki yekpare demir direğe çekilecek bayrak gelmekte, bu bayrağın hizasından da yeni yapılmakta olan Türkiye Büyük Millet Meclisi binası He Çankaya görülmektedir, Plânda, bu görünüşe bilhassa dikkat ve bu hususiyetlerin muhafazasına İtina e-dilmlştSr.
Buraya niçin müştemilât bl-nalannın ihata ettiği duvar deniliyor? Çünkü bu meydanın etrafında kıt'ai muntazıra, İdare ve Atatürk müzesi İçin binalar ayrılmakla beraber, devrin reisicumhuru İçin sefirleri ve diğer ecnebi misafirleri kabul edeceği salonda tefrik edilmiştir.Bütün bu binaların da inşaatı hayli İlerlemiştir. Bu sene sonuna kadar bütün eksikleri tamamlanacak ve önümüzdeki sene iç kısımlarına yani ikmal inşaatına geçilecektir.
Lahit kısmı
Anıt-Kabir İnşaatından ü-çüncü kısmı teşkU eden lâhld ve şerfe holü inşaatı hakkında kendisi He konuştuğum mimar Demlrtaş:
*— Lâhdin konacağı yer. yani mozole kısmı, şeref holü hariç, bu sene sonuna kadar blti-rilecek, bilâhare ikmal inja»-
Anıt - Kabir inşaatından iki görünüş. Altta, lahit kısmının temeli görülmektedir.
tına başlanacaktır. Temel ve bodrum tamamiyle bilmiştir.» diyor..
Beraberce yürüdük. Atatür-kün nâşının konacağı toprak, taşlarla köşeli vaziyette bir daire halinde çevrilmiş...
«— İşte! dedi. Atatürkün naşı bu toprağa gömülecek ve a-sıl lâhld, tam bunun üstüne o-tuz metre yükcekllkte yere konacaktır.»
Verilen İzahata göre lâhdin konacağı kısmın dışardan görünüş yüksekliği 40 metre olacaktır. Burada da bir hususiyet vardır: Lâhdiln önünde durulduğu zaman tam karşıya bir pencere gelmekte ve bu pencere uzakta Ankara kalesini çer-çevellyerek canlı bir tablo haline getirmektedir.
Şimdi Anıt-Kablre girişteki şu üç hususiyeti sırasiyle gözden geçirelim. Girişte tam karşıya yeni Büyük Millet Meclisi binası ile Atatürkün yıllarca o-turduğu Çankaya, lâhdin önünde iken de karşıda Ankara kalesi görülecektir.
memelidir.» diyorlar ki bu sözlerinde haksız da değillerdir.
Hâlen Anıt-Kabir inşaatında usta ve amele olarak 600 kişi çalışmakta ve işler, üç kısma ayrılan teşkilât tarafından I-dare edilmektedir:
1 — Mimari kısım: Burada yüksek mühendis Emin Onat, Orhan Arda ile mümessilleri Rahmi Bediz vazifelidir.
2 __Bayındırlık Bakanlığının
kontrol teşkilâtı: 1 yüksek mühendis, 1 yüksek mimar, 6 fen memuru.
3 — İşi yapan Rar firmasının teşkilâtı: 2 yüksek mimar, 2 sİ yüksek mühendis olmak üzete bir fen heyeti ve 8 kalfa.
Salahiyetlilerin söylediklerine göre, ne kadar hız verilirse verilsin .İnşaatı bazı gazetelerin yazdıkları gibi 1950 yılı sonuna kadar, yani altı ay sonra bitirmeğe İmkân yoktur. Anıt-Kabir ancak 1952 de İkmal ve teslim edilebilecektir.
Ccmalcddin BİLDİK
Anıt-Kabir için sarf edilen para
İnşaat mahallinde salahiyetlilerden aldığım malûmata göre şimdiye kadar Amt-Kablr İçin 10 milyon Hra harcanmıştır. İkmal İnşaatı İçin yapılacak l-klncl İhalede de 14 milyon lira sarfedllecek ve böylelikle Anıt-Kabir 24 milyon liraya malola-caktır. Bu İtibarla Anıt-Kablrln 150 milyon liraya malolacağı ve plânda, İnşaatın 60 milyon lirayı geçmiyecek şekilde tadilât yapılacağı baklandaki rivayetlerin aslı poktur. Esasen kısmı âzami tamamlanmış olan inşaatta bundan sonra tâdilât yapıl masına da teknik bakımdan İmkân görülememektedir.
Bu arada Büyük Millet Meclisi binası İçin sarfcdllen ve e-dilecek paraya da temas etmekten kendimi menedemiyorum. Bugüne kadar Büyük Mil-' let Meclis! binası içln 30 milyon r Hra harcanmıştır. Daha 30 milyon Hra sarfedlleceğl de hesaplanmıştır. Bu suretle 60 milyon lirayı bulacak inşaat masrafına tesisat, teçhizat ve mefruşat 1-çln de 15 milyon lira ilâve edilmekte ve yekûnun 75 milyon lira tutacağı tahmin olunmaktadır. Anıt-Kabir inşaatçıları bu noktaya temas edere:
«— 24 milyon liraya bir Anıt- | Kabir inşa etmek fazla görül-,
Müzik öğretmenleri kursu
Şehrimizdeki liselerle orta ve ilkokullardaki müzik öğretmenleri bir koro teşkil ederek Hu-lûsl Ökten'ln İdaresinde bir müddetten beri çalışmakta idi.
Koro çarşamba günleri Sultanahmet ilkokulunda çalışmalarına devam etmektedir.
Öğretmenler korosu 14 haziranda İstanbul radyosunda bir konser verecektir.
Türkiye Bcne"’
Senelik 2800 Kurur 54W Kuruj
0 «ylık 1500 > 2900 >
S aylık 800 (• 1500 •
I aylık 300 » -
Adres teMIlı için elti Kuruşluk pııl gönderilmelidir Aku takdir* (ic ad r e» dıeglslirllmet
Tolefonlarunır Basmuharriı '«I56.* Vaa işleri 20785 - İdare WW1 MUdUı 20407
Şaban 13 — Huır İS
imsak GiL Öçle İkindi âk Valsı E. 6,48 B.M1 4.40 8,3$ 12.00 1,58 V, 3Z0 5.31 13.11 17,11 20,33 2331 iaarenane Banıâlı elvan
Çemyl Nadlı ;okag> No 13

INCHIDBH!CMAW
ou ıvıayıs a.»yy
RÖS\ İLİNİ
«w ifmgmmm mi kt,İNtâi> HALİ ÛNKm'M'İNmmL
000
Avrupaya akın
Bir çok yıldız Fransa’ya geldi
tngrid Bergman - Roberto Rossellini dedikodusu bir türlü sükûn bulmuyor. Her gün yeni bir hâdise ortalığı karıştırıyor, yatışmak istidadı gösteren dedikodular yeniden alevleniyor!.
îngrlt, bilindiği gLbi, 13 sene-denberi Llndstıoem adında İsveçli bir doktorla evlL İdi. Bir kızı da vardır. Kocasını çuk sevmekle, aile hayatı çok mazbut olmakla meşhurdu. Göçen kış İtalya'da (İstrombolii a-dında bir filim çevirirken filinin rejisörü Roberto Rossellini ile sevişti. Bu sevginin mahsulü olarak Romada bir çocuk doğurdu. Bıı vaziyet karşısında kocasından ayrılıp Rossellini ile evlenm*»! 'u-nm geldi.
Ayrılma koıay oımadı, İki tarafın avukatlarının uzon görüşmeler yapması lâzım geldi. Nihayet bir esas kararlaştırıldı, mahkemeye başvuruldu. A-çıian dâva Filâdelflya mahkemesinde görülüyor.
Amerika'da boşanma dâvaları çabuk neticelenmez, uzun sürer. Bu yüzdendLr ki fReno) gibi bazı şehirler sırf boşanmayı kolaylaştıracak kanun lat çıkarmak sayesinde şöhret kazanmışlar, her sene pek ( acele boşanma meraklısını ç( ineğe başlamışlardır. Fa1 (Reno) ya yalnız boşanacaklar değil, eğlenceli vakit geçirmek isteyenler de gider. Bu şehirde eğlence yerleri çok boldur Bir kaç gün icln olsun gelenlerin hoşça vakit geçirmeleri için her türlü tertibat alınmıştır. Bu sebeple boşanma ile nlç alâkası olmıyanlur, hattâ evlenmemiş olanlar (Renoi ya giderler, eğlence yerlerinden ziyade meh kemedeki dâvaları takip etmekle vakit geçirirler. (Renoı gazeteciler için de mühim havadis membaıdır.
İngrid buları gozönüne tirerek bir parça uzun sürse ce tenha bir yerde dâvasının görülmesini istemiştir. Fakat dâva bir türlü netlcelenmemek'e-dir. Bu yüzden Meksika'nın Tuarez şehri hukuk mahkemesine başvurmuştur. Burada a-vukatı bir boşanma kararı -d-
Son zamanlarda Holljnvood-dan Avrupa'ya bir yıldız akını vardır. Gezmek İçin gelen yıldızların çoğu evvelâ Fransaya uğruyor. Şimdi Fransada liman başlıca yıldızlar dır:
İrâne Dunııe, Blng Damy Kaye, James Gregory Peck, Staıı
Grorgc Raft, Hlldegarde. Jean Slmmons, Gene Kelly.
Bıı yıldızlardan biıyiik bir kısmı Paris ve Nicede vakit geçiriyor. ____________
Şarlo’nun
Yukanda İstromboli filmi çevrilirken İngrid ve Rossclini, ortada ingrid, rejisör ve muavini ile, aşağıda artist süsleniyor
Hokkabazlık dersi
baş kadın rolünü Fransız ar-
Tanınmış Fransız romancısı I bir filim çevrilecektir. Filimde Maurlce Dekobra'nın »Şafak baş kadın rolünü Fransız ar-vafctt kurşuna dizilen» adlı ro-1 üstlerinden çok sevilen Rende inanından alman senaryo ile!
mış ve Rosselllni'nin avukatı ile birlikte bu defa da nilcân muamelesini yaptırmıştır. Yani şimdi tngrid ve Rosse İlini Tua-rez şehri nazarında karı kocadır. Birleşik Amerika nazarında değil!...
Doktor LliKiroem Meksika-da verilen kararın ve İngrid ile Rossellini'nln vekilleri vası-tasile evlenmelerinin hükmü olmadığı, asıl kararın Fil&del-fiya mahkemesi tarafından verileceğini söylemiştir. İngrlt Bergman’ın bütün serveti A-merlkadadır. Bu sebeple Amerika mahkemesinin karan vaziyetleri üzerinde müessir olacaktır.
Annabella İspanyolca filim çeviriyor
Tanınmış Fransız sinema artisti Annabella şimdi İspanyada filim çeviriyor. Bir zamanlar Tyrone Powor-in karısı olan ve Holiyrcood'da filim çeviren Annabella îspanyolcayı da öğrenmiş ve Madrid’e giderek orada çalışmağa, başlamıştır.
Salnt Cyr yapacaktır.
Bu filimde baş kadın artistin hokkabazlık yapması lâzım geliyor. Bu sebeple Renâe Safnt Cyr meşhur bir hokkabazdan hokkabazlık dersleri almağa başlamıştır. Yukarıda bir şapkadan iki güvercin çıkarırken görülüyor.
Esther Williams
Holljrtfood'un tanınmış yıldızlarından Esther Wiilia'ns yakında İkinci defa anne olacaktır. Esther, bufık gibi yüzer. İlk çocuğunu bir iki ay sonra yüzme havuzunda meye alışlıracnktır.
Croshy. Mason, Lnurai,
lıu-şunlar-

Genç bir filim artistini seven zengin bir delikanlı kafasına bir kurşun sıkılmış olarak bulundu

Birleşmiş Milletlere dair bir filim
Hollyıvood'da Birieşm İş Milletlerin çalışmasına dair _L filim çevrilecektir. Filimde Bir-i kanlar İçinde yattığını görtıriş-leşmlş Milletler kurulunun belilerdir. Derhal polise haber vo-başlı şahsiyetleri görülecektir.
Martın sonlarına doğru sabah Paris’te Boloııya ormanından geçenler, ağaçlar ara-blr 'sında bir gencin yere serilmiş,
rilnıiş ve tahkikata başlanmıştır. Yapılan tahkikat neticesinde delikanlının Paris'in tanınmış fabrikatörlerinden Mer-let'nin oğlu Mlehel olduğu meydana çıkmıştır.
Mlehel, Yolande de PowceUt
Judy Garland
Tamamen iyileşerek çalışmağa başladı
Holllvut'un genç yıldızlarından Judy Garland birkaç ay evvel hastalanmış ve çevirmekte olduğu filmi yanda bırakarak Boston şehrinde bir hastaneye girmişti. Burada tamam üç ay hasta yattı. İyileşince Hollivuta dönerek tekrar çalışmağa başladı.
Judy'nin hastalığı münasebetiyle birçok şeyler söylenmiş, artık filim çevlretniyeceğinden bahsedilmişti. Halbuki hastalık sadece yorgunluk neticesi idi. Hastanedeki tedavi tarzı ve istirahat çok yaramış, artist 3 ay içinde 30 kilo almıştır. Mamafih el'an az çalışmakta, kendini yormamaktadır.
Sarah Churchill'in yeni filmi
Sarah Churchill, Metro Gold-wyn Mayer şirketi tarafından çevrilecek olan «Kırali Düğün» isimli filimde, Fred Aslaire'ln yanmda baş rolü oynıyaeaktır.
Aynı filimde Ailyson ve Peter Lawford da rol alacaklardır.
Şarlo'nun büyük oğlu babasını taklit ederek filim çevirmiştir. Genç artist 24 yaşındadır ve çok muvaffak olmuştur. Bu tecrübe filminden sonra esaslı bir filim çevirecektir.
Sinema haberleri
adında, eskidenberi tanıdığı bir kızı sevmişti. Bir gün kıza evlenme teklif eder. Yolande bunu kabul etmlyerek şu cevabı verir:
— Ben henüz genç bir artistim, evlenmeği değil, mesleğimde ilerlemeği düşünüyorum. İkimiz İyi dostuz, yine dost kalalım.»
Bu sözler delikanlıyı çok müteessir eder. Bir akşam barlar-
da gezer, metenevvi içkiler içer ve sabaha karşı Bolonya ormanına gider burada kafasına bir kurşun sıkılmış olarak bulunur. Paris’ten gelen haberlere bakılırsa genç kız bu akıbetten çok müteessir olmuştur. Mamafih filim şirketleri acıkıiı ölüm etrafında bir senaryo hazırlamaktadırlar. Yolande'in filmin baş artisti olması muhtemeldir.
Deanna Durbin
KocaSınden ayrıdan artist filim rejisörü ile evlenecek
Üç telgraf
Fransız sahne vazıı ________
Decotn aüç telgraf» adlı bir filim hazırlamşıtır. Filmin dikkate şayan hususiyeti, Fransız milli meclis başkanı, eski Başbakan Edouard Herrlot’nun mühim bir vazifesi olmasıdır. Gerçi Herrlot filim çevirmlye-cektir. Fakat bütün filim onun etrafında toplanıyor, aüç telgraf. ın üç kahramanı 8, 11, 14 yaşında üç çocuktur. Bunlardan büyüğü bisikletlb telgraf dağıtırken üç telgraf kayboluyor. Bunların arasında Meclis Başkanına çekilen bir telgraf da vardır. Filim kaybolan telgrafların aranması, bütün bir mahalle halkının bu işle meşgul olması etraflıdadır.
Kenrl
■fc Birkaç sene evvelvefat e-den John Barrymore'nln oğlu filim çevirmeğe başlamıştır. Bazı münekkidler babasının yerini tutacağını ümldediyorlor.
N Nisanın 28nc| günü Holll-vuta İki saat kar yağmıştır. Fakat bu kar sunidir. Yalnız stüdyoda yağmıştır. Bette Da-vls'ln çevireceği bir filim münasebetiyle yağması lâzım gelmiştir.
* Betty Grable ile birlikte bir filim çevirmekte olan Victor Mature, artistle dansedemiye-ceğtni bildirmiştir. Buna sebep ayaklarının çok büyük olmasıdır. Vietor 48 numara ayakkabı giyer. Betty'nin ayaklan İse pek küçüktür. Bu iki ayağın yan yana görünmesinin pek çirkin o-lacağını söylemektedir.
★ Tyrone Power. Filipin adalarından birinde Frltz Lang'ın idaresi altında bir filim çeviriyor. Baş kadın artist Mlchelln ’Presle'dlr.
Hollyvood’un tanınmış filim alım satımı İle çok para yıldızlarından Deanna Durbin. Paris'e gelmiştir. Burada «Paris'te bir Amerikalı kadın» adlı bir filmin dış sahnelerini çevirecektir. Bu İş epeyce uzun sürecektir. Deanna kendlslle görüşen bir Fransız gazetecisine Fransada uzun müddet kalabileceğine çok sevindiğini, yalnız kızını aradığını söylemiştir.
Deanna 1922 de Kanadada Wlnnipeg şehrinde doğmuştur. Babası İngiltereden buraya hicret etmişti. Fakat Kanadn-nın sert havasına alışamadığından Kaliforniya'ya giderek Los Angelos't* yerleşti, arazi
kazandı. Deanna İyi tahsil gördü. Tahsile devam edecekken 1935 te mektepli genç bir kız rolü yapmak üzere bir filim (Vvırmeğe davet edlldL Gösterdiği İstidat, sesinin güzelliği dikkati çekti, o zamandan-beri durmadan filim çevirmektedir.
1943 te Fellx Johnson İle evlenmiş. bir kız çocuğu dünyaya, gelmiştir. Fakat geçen sene kocasından ayrılmıştır.
Son haberlere göre Deanna filim rejisörü ile evlenecektir. Bunun için boşanma dâvasının neticesini beklemektedir, Deanna 28, Charles 90 yaşındadır.
AKSAM
Yeni kabine programını okudu
(Baş tarafı S nei sahifcde) ha ehemmiyetli, pratik ve süratli usullere bağlamak niyetindeyiz.
Ünutulmomak İcap eder M daha düne kadar milyarı geçen devlet bütçesi İçinde ziraat vekâletine tahsis olunan miktar 30 milyon Ura civarında idi. Ve bu nlsbet hiç bir zaman bütçenin yüzde 3 ünü geçmemişti.
Ziraat bankası
Çok uzun yıllar içinde Ziraat bankasının tadiye edilmiş sermayesinde esaslı bir fark görülmemiştir. Rakam olarak görülen farkların hakikatte para iştira kuvvetindeki düşüklüğün yarattığı farka bile tekabül etmediği basit bir hesapla ortaya çıkacak hakikatlerdendir.
Bu sebeplerle evvelâ bütçenin diğer yeyicl kısımlarında tasarruf edeceğimiz miktarlarla ziraat bütçesini takviye etmek ve ziraatimizln ana dâvalarını teşkl eden yukarıda İfade ettiğimiz mevzuları memleket çapında olarak ele almak azmindeyiz.
Sulama işleri gibi yol ve tarife meselelerini de slraatlmiz-le doğrudan doğruya alâkalı mevzular addetmekteyz. Hattâ vergiler ve gümrük tarifeleri sistemleriyle zlraatimizi kuvvetlendirmenin çarelerini arayacağız.
Hülâsa devletin bütün faaliyet şubelerinde bu ana kaynağın inkişaf ettirilmesini temin edecek bütün tedbirleri almak kararındayız. Bu arada Ziraat bankasının sermayesini sözle değil hakikatte arttırmak lü-Bumuna kani bulunuyoruz. Bunun ne miktara kadar yapılması kabil olduğunu esaslı tetkiklerden sonra tesbit edeceğiz, yine kredi mevzuunda kooperatiflere daha fazla ehemmiyet vereceğiz.
Orman meselesi
Orman meselesine gelince: derhal ve-kâtlyptle, «öyklyellm ki bugünkü ,jsisteme' behemehal son vereceğiz. Çünkü bugünkü sistem ormanların muhafazası için büyük fedakârlıkları istilzam etmekte, ötedenberi ormanla alâkalı milyonlarca vatandaşlarımızı mahrum ve meyus bir halde yaşatmakta ve bü tun orman mahsullerinin çok pahalıya mal olması neticesini vermektedir. Diğer taraftan da bugünkü. orman mevzuatı halkla hükümet arasında derin bir sevgisizlik yaratmakla çeşitli ahlâki zarflara ve türlü kötülüklere zemin teşkil etmektedir.
Ulaştırma ve bayındırlık içlerimize evvelâ ziraat ve milli ekonomi ile çok yakından alâkalı mevzular olarak kıymet vermekteyiz. Sonra da ulaştırma ve bayındırlık sahalarındaki faaliyetleri memlekette iktisadi şc manevî bütünlüğü temin edecek mevzular olarak görmekteyiz. Ulaştırmada motorun süratli, kolay ve ucuz nakliyatı teinin ettiği bu devirde bilhassa kara yollarına ehemmiyet vereceğiz. Köy yollarının yapılması hususunda, imkânların müsaadesi nisbe-tinde umumi bütçeden yardım teminini sağlayacağız.
Bugüne kadar yüz milyonu mütecaviz bir paranın sulama işlerinde nasıl heder edildiğini
görmekle müteessiriz. Bu azı ' tecrübeden faydalan arak, israflara mevzu olmuş bulunan su işlerini İstihsal davamızın ana meselesi olarak ele alacağız.
Yapı ve imâr
Yapı ve İmâr İşlerinde bugüne kadar devam edegclen lüks ve İsraf zihniyeti yerine zaruret halinde, ancak ihtiyaçlara cevap verebilecek, malî ve takatimize uygun mütevazı yapılar meydana getirme yoluna gidilecektir. Gerek devlet hâzinesinden ve gerekse, diğer âmme müesseslerince kati ihtiyaca ve iktisadi maksatlara karşılık olmayan İnşaata müsaade etmlyeceğiz.
Sıhhat işlerimizin hattâ komşu memleketlere nisbetJe ne derece İhmal olunduğu ve hususiyle köylümüzün sağlık meselesi hakkında hemen hiç L-ir şey yapılmadığı acı bir hakikattir. Bu vaziyeti göz önüne alan hükümetimiz, bir taraftan şehirlerimizdeki hastanelerin tanzimine ve çoğaltılmasına çalışırken diğer taraftan da köylümüzün tıbbî ve sıhhi ihtiyaçlarının tatminini ehemmiyetle ele almak kararındadır. Yeni portatif hastaneler ve sağlık merkezleri tesisi hususunda şimdiden teşebbüslere geçmiş bulunuyoruz. Verem, sıtma ve sair bu gibi İçtimaî bir musibet halini alan hastalıklara karşı daha geniş ve ciddi bir mücadele programı hazırlamak ve bu arada koruyucu tababete lâyık olduğu ehemmiyeti vermek azmindeyiz. Bu tedbirler, memleketin İktisadi kalkınması Ue ve halkımızın yaşayış şartlarının yükselmesiyle mütenasip olarak umumi sıhhat durumumuzun da iyiliğe doğru gitmesini temin edecektir.
Millî ve ahlâkı esaslar
Maddî bakımdan ne kadar ilerlemiş olursa olsun, milli ve ahlâki sarsılmaz esaslar» da-, yanmayan, ruhunda manevî kıymetlere yer vermeyen bir cemiyetin, bugünkü karışık dünya şartlan İçinde kötü akıbetlere sürükleneceği tabiidir. Talim ve terbiye sisteminde bu gayeyi göz önünde bulundurmayan, gençliğini milli karakterine ve ananelerine goıe manevî ve insani kıymetlerle teçhiz edemiyen bir memlekette İlmin ve teknLk bilginin yayılmış olması, hür ve müstakil bir millet olarak yaşamanın teminatı sayılamaz. Yıllardanbcrl sarih bir istikametten ve rasyonel bir plândan mahrum olduğu için mütemadi değişikliklere, sarsıntılara uğrayan maarifimizin, milletçe katlanılan büyük maddi fedakârlm-laria mütenasip bir verimlilik arzetmediği açık bîr hakikattir. Hükümetimiz, parti programımızda tesbit edilmiş esaslar dairesinde, bu büyük millî davayı bir kül halinde ehemmiyetle ele almış bulunuyor, tamamiylc demokratik bir ruh Ue ve ilmin son neticelerine göre tesbit edilecek geniş ve teferruatlı bir plân içinde maarif nimetini memleketin her tarafına müsavi şartlarla yaymayı temin edecek kanun taşanlarını hazırlıklarımız biter bitmez yüksek tasvibinize ara-edeceğte.
Çalışma hayatı ve grevler
Muhterem arkadaşlar,
Memleketimizde çalışma hayatını ve iş verenlerle İşçi münasebetlerini İçtimai adalet prensiplerine uygun olarak kanun ve nizam yoüariyle düzenlemek, çalışanların yaşama seviyesini umumi hayat seviyemizle ve memleketin iktisadi lmkânlarlyle mütenasip surette yükseltmek cemiyette sosyal güveni temin etmek gayemiz olacaktır.
Demokrasi prensiplerine göre tabii bir hak olarak tanıdığımız grev hakkını sair demokrat memleketlerde olduğu gibi, İçtimaî nizamı ve iktisadi ahengi bozmıyacuk surette kanunUeştlreceğİH,
şimdiye kadar Çalışma Bakanlığının teftiş Ve murakabesi haricinde bırakılmış olan bir kısım devlet sanayii ile bu teftiş ve murakabenin huduttan içine alınacak, garp demokrasilerinde kabul edilen esaslar dairesinde işçilere, ücretli tatiller veya ücretli mezuniyetler sağlanması imkân-lan araştırılacaktır.
Çok muhterem milletvekili arkadaşlarımız;
Seçimlere tekaüdüm eden zamanlarda Demokrat parti adına neşrolunan seçim beyannamemizde İfade ve taahhüt olunduğu gibi, iktidar değişikliğinin memlekette maddi ve ruhî hiç bir sarsıntıya meydan verilmemesi ve bilhassa bir devri sabık yaratmak gibi meşum temayüllerin Önlenmesi esaslannda azmimiz katidir.
Millete mal olan inkılâplar
Bundan başka, gene seçim beyannamemizde yazıldığı üzere, millete mal olmuş inkılâplarımızı mahfuz tutacağız.
Demokratik inkılâbımızın bugüne kadar elde edilmiş neticelerim mahfuz tutmakla kalmayıp, anayasada vatandaş hak ve hürriyetlerine ve millet İradesine dayanan istikrarlı bir devlet nizamını teminat altında bulunduracak esaslı tadiller hazırlayıp huzurunuza arzetmek kararındayız. Bunun sebebi, bugünkü anayasanın kuvvetler birliği esasına dayanması ve vatandaş hak ve hürriyetlerini kâfi teminat altında bulunduracak müeyyidelerden mahrum olma itibariyle millet hâkimiyeti yerine tek parti hâkimiyetinin kurulmasına mani olamamış bulunmasıdır. Bununla müva-zi olarak, kanunlarımızda, İtiyatlarımızda ve telâkkilerimizde tok parti devrinden arta kalan ne varsa Lam olarak tasfiye edeceğiz. Bu cümleden olmak üzere, meselâ matbuat vc ceza kanunları, memurin mu-hakemat kanunu gibi belli başlı antidemokratik hükümleri ihtiva eden kanunları ve mevzuatımız İçinde yer yer tesadüf olunan buna mûma.-,U hükümleri demokrasi ruhuna uygun tadillerle huzurunuza getireceğiz.
Adalet işleri
Adalet işlerinin yürütülmesinde başlıca esas, teminatlı bir adalet sağlanmasıdır. İnsan ana haklarının ve hürriyetlerinin tam korunabilmesi, adaletin yerime getirilmesinde
sürat, İntizam ve sadelik bulunmasına bağlıdır. Bu maksadın temini İçin adalet cihazlarımızın kuruluşunu belirtecek esaslı hükümlere İhtiyaç vardır. Bu bakımdan, mahkemelerimiz teşkilât sistemini tesbit edecek bir kuruluş kanunu hazırlamak kararındayız.
Bu kanunun dayanacağı prensipler adalette genel vicdanı tatmin edebilecek siirat ve verimlilik olacaktır. Yeni kuruluşla hemahenk olarak bir taraftan Adalet Bakanlığı teşkilât kademelerinde rasyonel bir cihazlarıma meydana getirilecek; diğer taraftan usul kanuni arımız yenilenecektir.
Yargıçlarımızın, anayasadan aldıkları teminatı hakklyle gerçekleştirecek hükümler tesis etmenin zaruretine İnanıyoruz. Bunun İçin yargıcın hukuki durumunu tayin eden hakimler kanunu hükümleri yeni baştan gözden geçirilerek kendilerine sağlanması zaruri teminat tesis olunacaktır.
Ana kanunlarımız
Ana kanunlarımızın hayatın İlerlemesine tevafuk etmeyen ve tatbikatta güçlükler doğuran hükümleri tekrar gözden geçirilerek yeni medenî ihtiyaçlara mutabk hükümler haline sokutacakLr. Aynı zamanda, adalet duygularına ve ceza hukuku esaslarına uygun bir af kanunu tasarısı meydana getirebilmek için gereken tetkiklere girişilmiş olup, yakında bu tasarıyı Büyük Mcclisg sunacağız.
Gene memlekette istikran teyit ve vatandaş haklarını teminat altında bulundurmak bakımından, idare clhaeımızın, iktidar değişmesinin tesirlerinden masun ve yalnız kanunun emrinde ve milletin hizmetinde bulundurulmasını zaruri görmekteyiz. Bu maksadın elde e-dilmesl her şeyden evvel her sınıf memur hak ve haysiyetinin kanunlarla mahfuz bulundurulmasına bağlıdır. Devlet memurtan şahıs, veya zümrelerin emir veya arzularına tabi olmaktan kurtarılmaları esbabı üzerinde duracağız.
Devlet cihazı
Muhterem arkadaşlar;
Devlet cihazınızın bugünkü ihtiyaçlarına cevap verebilecek hale getirilebilmesi için bllû-mum devlet hizmetlerinin rasyonel olarak yeni baştan tanzimini zaruri görmekteyiz. Bu suretle hizmet verimini arttırmakla beraber her bakımdan tasarruf temin edileceği de aşikârdır. Memurlarımızı nlsbi bir refaha kavuşturmanın yolu da ancak bu olabilir. Bütün bunları yaparken hiç bjr kimsenin mağduriyetine asla meydan vermlyecek usullerin bulunabileceğine şüphe etmiyoruz.
Aşın cereyanlar
Muhterem arkadaşlar;
Biraz yukarıda millete mal olmuş İnkılâplarımızın korunmasından bahsetmiştik. Bu konuda bilhassa üzerinde duracağımız mesele memelketl içinden yıkıcı aşırı sol cereyanları kökünden temizlemek İçirt icap eden kanuni tedbirleri almaktır. İrticai ve ırkçılık gibi ayırıcı cereyanları vasıta olarak kullanan ve çok defa kendisini bu maskeler altında gizle-
gün daha İyi anlaşılan Şarki Akdeniz emniyetini maddi ve mânevi bakımlardan koruman: ve kuvvetlendirmek için, bir taraftan büyük dostumuz ve müttefiklerimizin dikkat ve a-lâkalarını bu mesele üzerine çekmek, diğer taraftan da kendilerine sıkı dostluk rabıtala-rlyle bağlı bulunduğumuz Yatan Şark devletlerinde daha sıkı münasebetler kurarak bu bölgelerde adalet ve anlayış e-saslarına dayanan samimî bir dostluk ve tesanüt havası yaratmak lüzumunu duymaktayız. Kanaatimize göre, bu neticenin süratle elde edilmesi yalnız bu bölgelerin değil, hattâ Orta Şark memleketlerinin, blnnetice dünyanın emniyeti bakımından da büyük bir e-hemmlyet arzetmektedir.
Millî Müdafaa
Dış siyasetimizden bahsederken. iç ve dış emniyetimizin en büyük istinatgahı olan milli müdafaamız meselesi üzerinde de ehemmiyetle durmak lâzımdır- Çok şerefli tarihî ananelerin sahibi ve milli varlığımızın koruyucusu olan askeri kuvvetlerimizi, son tecrübelerin
yen aşın slcu hareketlere.karşı gereken bütün kanuni tedbirleri almakta asla tereddüt et-miyeceğiz.
Biz bugünün şartlan içinde aşın sol cereyanları fikir ve vicdan hürriyeti mevzuunda mütalâa etmek gafletinde bulunmayacağız. Bugün aşır» sol cereyanlara mensup olanların mücerret bir fikir ve kanaat sahibi olmaktan ziyade yıkıcı cereyanlann âletleri olduklarına şüphemiz yoktur. Fikir ve vicdan hürriyeti perdesi altında bütün hürriyetleri kan ve ateşle yok etmekten başka bir maksat gütmeyen bu ajanlan adalet pençesine çarptırmak İçin icabeden kıstasları vuzuh ve katiyetle tesbit etmek zaruretine inanıyoruz. Ancak bu suretledir ki mizah veya siyasî tenkld kisvesi, altında ayakta tutulmak İstenilen ve hakikatte düpedüz aşın sol cere-yalartn eseri olan neşriyatın tahribatından memleketi korumak kabil olabilecektir.
Din ve vicdan hürriyeti
İrticai tahrike asta müsaade etmemekle beraber din ve vicdan hürriyetinin İcaplarına riayet edeceğiz. Hakiki lâylkllğin mânasını biz böyle anlamaktayız. Programımızda da sarahaten ifade edildiği gibi, hakikî lâikliği dinin devlet siyasetiyle Jılç bir İlgisi bulunmaması ve hiç bir din düşüncesinin kanunların tanzim ve tatbikinde müessir olmaması şeklinde anlıyoruz. Bu itibarla gerek din dersleri meselesinde, gerekse din adamlarını yetiştirecek yüksek müesseselerln faaliyete geçmesi hususunda İcabeden tedbirleri süratle ittihaz etmek kararındayız.
Dış siyasetimiz
Bugün her hangi bir partinin değil, bütün milletin müşterek kanaatinin bir İfadesi o-lan dış siyasetimiz hakkında fazla bir şey söylemeğe ve Birleşmiş Milletler idaresine olan bağlılığmzı tekrara lüzum görmüyoruz. Ananevi İngiliz ve Fransız ittifakına ve Birleşik Amerika ile en sıkı dostluk ve işbirliğine dayanan, dostluklarına daima sadık kalan, uzak yakın ve büyük küçük bütün milletlerin istiklâl ve toprak bütünlüklerine her zaman hürmetkar otan dış siyasetimizin sulhçu mahiyeti bütün dünyaca malûmdur,
Bu açık ve samimî siyasetimizin, coğrafî durumumuzun e-henuniyet ve nezaketi ve milletimizin en aSlr şartlar alında dahi tebarüz eden yüksek rulıi kudreti itibariyle, demokrasi cephesi ve cihan, sulhu için mühim bir âmil olduğuna İnanmaktayız. Truman doktrini ve Marshall yardmı ile bu sulhçu siyasetimizi desteklediğinden dolayı kendisine milletçe samimi şükran hisleri beslediğimiz büyük dostumuz Birleşik Amerika ile ve büyük müttefiklerimiz İngiltere ve Fransa Ue siyasi .iktisadi, kültürel münasebetlerimiz samimiyet ve anlayış havası içinde her gün daha kuvvetlendirmek en büyük emelimzidir.
Şarkî Akdeniz emniyeti
Bu arada cihan sulhu için halis olduğu ehemmiyet her
Sahife 7
ve teknik terakkilerin neticelerine'göre en yeni sllâhiıtr ve cn modern usullerle teçhiz ve takviyeye bütün kuvvetimizle ç&lşacağız.
Memleketin maddi ve manevî, bütün kudret kaynaklarına dayanmak ve sulhta olsun harbde olsun bu kaynakların birbiri ile ahenkâtar ve mütesanit., bir surette çalışması imkânlarını sağlamak suretiyle, İktisadi bünyenin lstltaatj içinde, milli müdafaamızı en sağlam esaslara İstinat ettirmek kabtldîr. Büyük dostumuz Birleşik Amerikanm askeri sahadaki maddi ve teknik yardımlarından. aynı zihniyet ve anlayışla, daha geniş mikyasla ve daha süratle istifadeler teminini tahakkuk ettirmeğe çalışacağız.
SATILIK ARSALAR
Kadıköy Feneryolunda Gazi Muhtarpaşa Korusu namı ile maruf trene, tramvaya çok yakın çamlık, bağlık ve muhtelif meyva ağaçlı ifraz edilmiş satılık ucuz arsalar. Müra-saat Telefon 29061.
DERBY MARKALI
Kışlık lâstik ve Yazlık Keten Ayakkabıların tonptancı ve perakendeci müşterilerimizin nazarı dikkatine: "OltMri Derby Markalı Mamullerimize karşı gösterilen rağbet ve alâkadan dolayı teşekkürler eder, son zamanlarda piyasaya satışa çıkarılan »Derbent» markalı kışlık ve yazlık ayakkabılarla müessese-mlz hiçbir rabıta ve münasebet olmadığını bir yanlışlığa meydan vermemek üzere kıymetli müşterilerimize saygılarımızla bildiririz.
DERBY Lâstik Fabrikası Ltd. Ort. Kazlıceşme Demirhane C. 126/4
V. I
Kapalı eksiltme ilânı İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Haydarpaşa numune hastahanesinde yapılacak su tesisatı kapalı 2arl usulilo eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (36017) liradır.
Eksiltme 12.G.950 tarihinde pazartesi günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındır Uk işleri genel, hususî ve fenni şartnameleri, proje keşif hû-lâaasile buna nıüteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerin (2993) lira 78 kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve (1950) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlayacağı teklif zarflarını 12.6.950 pazartesi günü saat 14 de kadar İstanbul Bayındırlık Müdürlüğüne verilmesi lâzımdır,_____________,________________(04581
İstanbul Sular idaresinden
İdare ihtiyacı için 1 adet elektropomp satın alınacaktır.
Şartnamesi bedeli mukabilinde (İdareden alınabilir. İsteklilerin teklif bedellerinin % 7,5 ğu nisbetlnde yatıracakları teminat makbuzlarlyle, şartnamesi dairesinde hazırlıyacakla-n teklif mektuplarını en geç 5/6/950 pazartesi günü saat 11 e kadar İdare muamelât dairesine vermeleri. (7147)
I.C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf Hesapları
1950 YILI İKRAMİYELERİ:
SARI DİVAN
Aşk ve macera romanı [
Yazan: Valen tin VVilliams Tercüme eden: Vâ-Nû ___ Tefrika No. 2 . _
Çok müşkâi bir durumda bulunduğu aşikârdı.
Bayan Rosa. bir fevkalâdelik sezdiği İçin yerinden kalktı, dükkânına kaçmak istedi. Zira içine öyle bir his gelmişti kİ, gûya şimdi nerede ise bir kaatll zuhur edecek, bu güzel kadını kovalamaya başlayacak. Fakat, hâlâ da, Aldon sokağı bomboşlu. Meçhul tehlikeden kaçan meçhul kadından gayri ortalıkta kimse yok.
Onun içindir ki. Yahudi kadını, dükkânının eşiğinde durdu ve beklemeğe başladı.
Kim olduğu bilinmeyen güzel kadın, kendisine bir kaç metre yaklaşınca başını kaldırdı; eskiciyi görünce birdenbire durdu. rendeledi: duvara dayandı. Ve siyah parlak gözlerini Yahudi kadınına dikti
Rosa, bu gelenin hakikaten de pek güzel, genç, zarif çehrell. mat tenli, siyah bukleli, beyaz dişil, kırmızı dudaklı bir kadın olduğunu farkettL Fakat meçhul karlın, fevkalâde perişandı. Büyük bir dehşetin tesiri altındaydı.
Eskici Yahudi, birdenbire Almanca olarak bir hayret nidası fırlattı:
— Du lieber Gottî...
Ve geriledi.
— Aman bir taksi!
Bu sözleri genç kadın söylemişti. Ve güç işitilir bir sesle tekrarladı:
— Bana bir taksi bulunuz.
Böyle yalavnrken, elini de yalvarır mânada uzalU.
Bunun üzerine mantosunun i kıvrımları açıldı; kolyesi görün-
dü. Siyah saten elbisesi göründü.
Satıcı kadın, büsbütün artan bir korku içinde olduğu yerde çivilenmiş kalmıştı. Gelen kadının göğsüne bakıyordu. Derken avaz avaz feryatlara başladı. Gözlerinin önündeki müthiş bir hayali savmak ister gibi, kollarıyla daireler çizerek çırpındı.
Bu gürültü üzerine, komşu eczanenin sahibi Rudick. dışarı fırladı.
Yahudi kadın, duvara dayanmış, parmağını uzatarak meçhul kadını gösterir vaziyette gördü .Bu feryatlar, sakin sokağı velveleye vermişti.
Pencereler açıldı, halisiz, ahşap merdivenlerde koşuşmalar duyuldu. Kapı kanatları ardla-rına çarpıldı.
Meçhul, güzel kadının solgun yüzünde bir nevi tebessüm belirmişti. Bakışları sabitleşti. Hâlâ ayaktaydı. Gittikçe dalı a fazla çırpınan Yahudi kadının karşısında hafifçe sendeledi.
Eczacı, eskici kadının gösterdiği noktaya baktı; o da dehşetle geriledi.
Meçhul kadının göğsünde, sol
tarafta bir hançerin saplı bulunduğu farkedlllyordu.
n
DARBE YİYEN SAADET
Jlm Cranmore kulübünün merdivenlerinden ağır ağır çıktı.
Yazıhanesindeki kısa süren durgunluktan faydalanarak şehrin merkezinde dolaşa doluşa St. James sokağına gelmişti.
Bu sıcak mevsimde, ağır ağır yürümesine rağmen alnı hafifçe terlcmlşti. Londra bankerlerine mahsus ananevi bir kılığa bürünmüş bulunuyordu. Başında silindir şapka, sırlında kısa veston, bacaklarında terzilerin fantezi dedikleri çizgili pantolon vardı.
Basamaktan alçak, çıkışı rahat, geniş merdivenin üst tarafına. vardığı zaman, biraz durdu; alnını kurulayarak daimî şekilde hareketli olan meşhur sokağa bîr nazar attı.
Halinden memnun olduğu görülüyordu. Eski Regans üslûbunda cepheleri olan binalara bnklı. VVaterloo muharebesinde ganimet alınmış ve zamanla
yeşermiş tunç toplar, köşe başlarını süslüyordu. Sonra, genç bankerin gözleri, sarayın önünde nöbet bekhyen üniformalı askerlere çevrildi.
Jlm, bu James sokağını öte-denberl sever. Çünkü, muhafazakâr bir adamdır. Oncu, bu sokak, ananevi Londra’yı temsil etmektedir.
Meşhur bir mektepte yetiştikten sonra Oaford Üniversitesine üç sene kadar devam etmiş; derken, İngiliz başkentinde bankası olan babasının mües-s («sesini İdareye başlamıştı.
Hnrb patlak verince, o da askere gitmiş, sivil hayatında nasıl sakinse, askerken de sakin olmağı becerebilmiş. Ağır yaralar aldığını, sonradan gurur-lana gururlana şurada burada anlatmadı. Uzun müddet hastanelerde tedavi oldu; ve sıhhatine kavuşnuca normal hayata döndü.
işte böyle senelerce tedavi edildiği sıralardaydı ki, Jim. hastanelerden birinde hastabakıcılık eden Carmen İsimli bir kızı tanıdı ve sevdi; onunla da evlendi. (Arkası var)
İSTANBUL n A NK A K A ' üa
Ayrıca:
200.000 Liralık
Para ikramiyeleri
Ev kazanan isterse bedelini alabilir.
ACELE 150 LİRALIK BİR HESAP AÇTIRINIZ.
Eler 150 lira için ayn bir k ara numarası ' çektir. 10 Mart, 15 Mayıs çekilişlerinde yalnız para ikramiyeleri; 30 Haziran, 31 Temmuz, 29 Ağustos, 30 Eylül. 28 Ekim, 30 Aralık çekilişlerinde ise bazılarında ikişer ev olmak üzere hem ey. hem para ikramiyeleri vardır.
İkramiye giriş şartlarım Bankalarınızdan öğreniniz
Sabite 8
A K 3 A M
30 Mayıs 1950
"AUSTİN11 2 ve 5 TONLUK 1950 MODELİ YENİ TİPİ
ŞOFÖR MAHALLİ KAMYONLARI BEKLEYİNİZ
Şoför mahalli: Geni», üç kip. nin rahatça olurobileceği yeni bir tip. {Şoförün oturacağı yer ileri peri ayarlonabilir). Baıamaklor şoför mahalli kapıları kapanınca görülme»-Horiçien gelecek gürültüye karşı tertibatlı »e kilitli kapılar. Toza »e hava ceryomna karşı muhafazalı, »ofar moholli kenarlarında arka pencereler. ARZU ÜZERİNE ı Radyo, kalorifer ve camların buzlanmasına karjı tertibat. Hava cereyanı ayan, soğuk ve sıcağa karjı yeni tertibat. Ayrıca
kapılarda küçük comlar vasıtasilo hususî hava eeryanı ayarı. Açılır kapanır arka şoför penceresi. Şasi üzerinde: 6 silindirli bu motor olup üstten supapiıdır Şan|e-man 4 vitesli. Takviyeli diferansiyel Dört tekerlek ürerine tesir eden LOCKHEED idrolik lertibatı havi frenler, ilâveten SERVO tertibatı. İstenildiği takdirde S tonluk utun Şasi kamyonlar çift diferansiyelii ve hususi DİZEL motorlu olarak ta verilebilir.
A U S T I N • e güvenebilirsiniz.
Bütün izahatı aşağıda adresi yazılı ocenlesinden hemen alabilirsiniz TEKTAS TEKNİK’VASITALAR TİCARET T. A. 9.
Beyoğlu, İstiklâl caddesi No. 103—'İSTANBUL
TELEFON 41069 telgraf : VASITALAR -İstanbul
THE AUSTİN MOTOR EZPORT CORPORATION LTO BİRMİNGHAM EHOLANO
BAŞ.DİŞ. NEZLE.ADALE SİNİR
ROMATİZMA ve bütün ağrılara karşı
— GÜNDE 3 KAŞE ALINABİLİR . ___
AVRUPADAN YENİ GELEN
Düz ve görülmemiş desenli Emprime Fransız ketenleri — İpekli emprimeler — Robluk pardesiilük yünlüler — Gofre, Tobralko ve Kretonların en modern ve en güzel çeşitlerini pek ucuz fiyatlarla
AllCâk AST A Ş ’ ta Bulabilirsiniz. Görüp inanacaksınız. A S T A Ş Alım Satım T. A. Şt. Telefon s 23482.
Sultan Hamam, Yeni Cami Caddesi No. 29. htanbul.

Ttt Ticaret
ELEKTR
BANKASI
Sermayesi :T.L. 4.100.000 ihtiyattan ; TX, 1.876.186 1950 İkramiye plânımızın
2 ci çekiliş tarihi:
110 HftZıRANBÖl
Bu çekilişe iştİTâk edebilmek İçin
Mll.ŞTERİLI.RİMİZİN
31 Mayıs 1950 Akşamımı kadar bankamızda bir hesap açmaları kâfidir.
Bu çekilişin büyük ikramiyesi ;
10,000 u,adıt-
Ayrıca
8 Adet 1000. Liralık
12 Adet 100. Liralık ve muhtelif para ikramiyeleri vardır.
Zayi — Araç nufus memurluğundan aldığım ve içinde askerlik muamelelerim yazılı kimlik cüzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hüknıu yoktur. 1341 doğumlu Necip oğlu MPhmed Bek
Zayi — Kamyonuma alt 4632 No. lı plâkamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Hüseyin Şeker Paşabahçe İskçlp caddesi
No. 10 tütüncü
BULAŞIK MAKİNESİ
C AILDEK
Bulaşık, ev kadınlarının en büyük derdidir. « C A L d e X » te bu iş bir zevk olur.
Sarfiyat: 3 saatte 1 kilovat
Evinizde mutfağa, montaj ile T. L, 105
Toptan:
MEHMET KERMEN
Sultanhamam, Mesadet Han No. 2
Perakende:
İstanbul — OSMAN GÜZEL Mağazaları
Çarşıkap. Beyoğlu, Harbiye
Ankara: VELİ CANİ AR ve OĞLU
Anafartalar Caddesi 147
Memleketimizle Almanya arasında doğru eşya nakliyatı Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
1 Haziran 1950 tarihinden itibaren memleketimizle Almanya (Amerikan. İngiliz ve Fıaııev bölgeleri» arasında doğru eşya nakliyatına başlanacaktır.
Bu nakliyata İstanbul. Alpullu. Uzunköprü. Edirne ambarlan açıktır.
Fazla izaha Un adı geçen ambarlardan alınması. (7128)
ÇAPAMAHKA
7eejsû?/e bayılanlara, Çarpıntıya, Sinir büfe anlarına NEVROL CEM/1L 20 DaMlaSi DM HAL FtMHlANDfRtP. tVltflIMOS MU HAM BlHUNDüPUNU!

Comments (0)