p-Yaran----------
Küçük ilânlar
A K Ş A
SABAH POS
M İsviçre Saatçilik âleminin 1 zarafet numunesi olan
ASI UNIVERSAL GENE VE Saatini kullanmak hakiki bir zevktir, -
Sene 33 — No, 11578 — Flatı her yerde 10 kuruştur. PAZAR 31 Aralık 1950 Rahibi: Necmeddİn Sadak — Yazı işlerini fiilen idare eden: C. Bildik — Akşam Matbaası
Orta ve Uzakdoğuda yeni tedbirler
Amerikan gazeteleri Japonyanın bir an
evvel silâhlandırılmasını istiyorlar
Pasifıkte müstakbel müttefik Japonya
Ortadoğu memleketlerinin savunması için bu hafta Londra konferansında kararlar alınacak
Kızılordu başa çıkamaz oldu
Demirperde gerisinde s
“siyasî haydut,, luklar *
Rusyada ve bütün peyk memleketlerdeki kaynaşma ve ayaklanmaları önlemek için
E
0
> (D polise madalyalar ve mükâfatlar ihdas olunuyorg)
Sotedeki Ingiliz kıtaları komutanı general H. Rabertson askere verilen yemekleri tetkik t diyar
Rus yapısı uçaklarla Amerikan uçakları çarpıştı, dört Rus uçağı düşürüldü
Kızıllar Doğudaki gediği derinleştirdiler
Tokyo 30 (AP> — Bugün alınan haberlere göre öğleden sonra Mançurya hududu yakınlarında harbin başlangıcından beri şimdiye kadar görülmemiş vüsatte bir hava muharebesi cereyan etmiştb*. Savaş- Amerikan F. 86 tepkili uçaklarlyle Rus yapısı tepkili MİO 15 ler arasında cereyan etmiştir.
Bildirildiğine göre Mançurya semalarından gelen 40 MİO 15 hudut kesimi yakınlarında 15 Amerikan «Sabre» uçağıyle harbe tutuşmuşlardır. Muharebe muazzam bir süratle cereyan-etmiştir. Verilen re3ml malûmata göre bu savaşta İki MİG ağır hasara uğratılmıştır. Rus uçakları kaçırılmış ve bütün A-merikan uçakları üslerine dönmüştür. Yine bugün, bllyülc savaştan evvel cereyan eden bir hava çarpışmasında Amerikan cSabre» uçakları Kuzey - Doğu Korede Slnulju yakınlarında bîr MİO 15 1 düşürmüş ve diğer bir tepkili düşman uçağını delik (Devamı 2 nci sahlfede)
Yeni Bayındırlık Bakanının izahatı
Şu işlerine, kara yolları idaresine ait ödenekler yeni bütçede mühim nispette arttırıldı
il ve köy yollarına da 10 milyon verildi
Ankara 30 (Akşamı — Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğ-lu bugün bir basın toplantısı yakaralı AuhfeMl mc»k*ler ü-
FTevyork 30 (A A > (United Preıs) — Bugün çıkan gazetelerin başmakaleleri, Rualar durumlarını değiştirmedikleri takdirde. iştirakleri olmaksızın Japonlarla sulh1 anlaşmasına girişileceğine dak Birleşik Amerikanın Husyaya yaptığı ihtardan bahsetmektedirler.
Oazeteler. böyle bir kararın üç sene evvel alınmış olması, mâkul olurdu, şimdi İse bu hal, (Arkası 1 üııcii sahltede)
D.P. Beyoğlu kongresi

v,e
| zerinde İzahlarda bulunmuş ezcümle demiştir kİ:
(Hükümet progranıuıda açık-I (Arkası 4 öncü »blfcdei
Londra 30 ıNufenl — Sovyet -ler Birliğinde «siyasi haydutluğun- başladığı ve ihtilâlden beri şimdiye kadar görülmedik bir şekilde bu «muzır faaliyetini, dağıldığı İlk defa olarak itiraf edilmiştir. Bu itirafı yapan da Sovyet Yüksek Şûrası olmuştur. '•
Bu yüksek nıakanı tarafından Sovyetler Birliği dahilinde «siyasi haydutluğu- temizlemeğe çalışacak olan kimselere verilecek madalyaları ve mükâfatlan tesbit etmesi ve bununla ilgili resmi bir kararnameyi yayınlaması nazarı dikkati bilhassa çekmiştir. Sovyet gazeteleri polis kuvvetinin arttırılarak bunlarla mücadele edileceğini de bildirmektedirler.
tOevamı ikinci sahifede)
Marshall yardımı henüz artmadı
Devlet Bakanlığı müzakerelerin henüz neticelenmemiş olduğunu açıklıyor
Almanyaya gidecek heyet
Devlet Bakanının başkanlığında bu hafta hareket edecek
---------------- T
Belediye seçiminde kazananlardan bazıları listeden I çıkarılmış. Parasızlıktan bası ocakların kapanma teh-1 İlkesine mâruz bulunduğu belirtildi.
Demokrac Parti Beyoğlu ilçe _ __ _._
kongresi dün saat 21 de Suna bazıları da bulunmuştur, pastalla n es tn de yapılmıştır. ~
---------------
Dünkü maçlar
Kongrede milletvekillerinden
(Devamı İkinci sahi (ede)
Ankara 30 IT.H.A.) — Al-manyaya gidecek olan Türk tütün heyetinin hareket tarihi belli olmuştur. Heyet, uçak a-yının ilk haftası İçinde İstanbul'dan Frankfurt'a hareket etmiş olacaktır.
Türk heyeti. Devlet Bakanı Fevzi Lütfl Karaosmanoğiu-nun başkanlığında Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı müsteşarı Faruk Sunte*. Kocaeli milletvekili Mümtaz Kavalcıoğlu. Tekel idaresinden Abdullah Servet, İstanbul ve İzmir tütüncülerini temsllen de taıun-mış tütün tacirlerinden Sâdul-lah Birsel, Abdı Fuat Akerden mürekkeptir.
Ocak ayının İlk haftası İçinde İstanbul'a gidecek heyet hareketinden evvel İstanbul tütüncüleriyle de bir toplantı yapacaktır.
Bchicc Boran (solda) ve arkadaşları mahkeme huzurunda
Askerî mahkeme kararım bildirdi
Barışseverler demeğinden Behice Boran ve altı arkadaşı üçer yıl dokuzar ay hapse mahkûm edildi
Ankara 30 (Akşam) — Barış |muhakemeleri bugün sona er-severler Derneği mensuplarının | iniştir, bir müdldottenberl devam eden (Devamı 3 ncl sahlfede)
Admira Galatasarayı 4-0, Vefa Sarajevo’yu 2-0, Türk Ordu takımı da Yunanlıları 7*0 yendi
Düıtliü 'ardan İki enstantane: Snlıta Vefanın bir hücumu, sağda Calataraıay kalecisi topu ayakla uzaklaştırıyor (Maçların tafsilâtı İkinci sahlfemiıdel
r-njıuan
Moskova radyosunun rakamları doğru değildir
Perşembe akşamı, Moskova radyosu 30G metre üzerinden 20 yi 15 geçe raddelerinde Türkçe yayımında şunları söyledi:
1 — Tür ki yede işçi ücreti ortalama 1 ilâ 1.5 liradır.
Cevap: İstanbulda eıı ıı-cu.; reııcper ve ihtisassın işçi gündeliği 3 ■ 3,5 liradır. Ö-bür vilâyetlerimizde de takriben bu âvar üzerinedir.
2 — Şakir Ziimre fabrikasında aylığı 30 liraya kadın işçiler çalıştırılıyor.
Cevap: Şakir Zümrenin kendisinden malûmat istedik; «Beş senedir fabrikamızda kadın işçi yoktur. Beş sene evvel 60 lira ile 180 lira arasında para alırlardı.» dedi.
Ankara 30 CAA i Devlet Bakanlığı enfurmasyan ve yayın bürosundan bildirilmiştir:
Son güçlerdi muhtelif gazetelerde memleketimize yapılmakta olun Marshall yardımt-
nın attlırddığına dalı Oüzi haberler çıkmışı.' Bl> haberler Devlet Bakanlığınca verilmiş her hangi reoui hh malumata istinat etmediği #l>ı esasen bu mevzuda uluknlılarea varilmiş bir mutabakat da mevcut delildir.
Cari mali «ene yardımının arttırılması için Devlet Bakanlığı He Marshall plânı idarecileri arasında cereyan etmekte olan müzakerelerin henüz neticelenmemiş olduğum1 Devlet Bakanlığı enformasyon ve yayın bürosu tavzihe mezundur.
Bulgar sandaki Türkler neden tehcir ediliyor?
Huşlar, Karadeniz sahillerindeki Bulgar ka- , sabalarını yabancılardan temizlemek için ırkdaşlunmızı tehcire kalkmışlar •
_______ ____________________
Londra 3Q (N aleni — «The Worid Today» delgisinin Ocak (Arkası t ncl sablfede)
Booscvelt — (Amerikan milletine) Beni alfek..
baiLUc 4
SÖZÜN GELİŞİ

Sanat eseri arayanlar için
Değerli bir ressamın tablosunu salın alıp odanınn duvarına asmak isteseniz size bu hususta yol gösterecek, sanattan anlar tablo satıcısını nerede bulacaksınız?
Birde hırdavatçı dükkânlarında ne oldukları, kimin tarafından yapıldıkları beli» Olnnyan tablolara taslanır. Asıl satılacak şeyler ötekilerdir, miislcrisi belki tesadüfen çıkar diye tablo ümitsisce bir kenara gebştgütıl aşılır. Müşterisi çıkar mı çıkmaz mı Allah bilir. Çıksa bile neyi satın aldığını bilmesi müşküldür.
Epey oluyor, bir Fransız tablo satıcısının hâtıralarını ihtiva eden koca bir kitaptan ban parçalar okumuştum. Tablo satıcılığının ne ince bir sanat, tablo satıcısının da ne derin bilgili ve zevkli br resim münekkidi delerinde olması lâzım geldiğini o zaman öğrendim. Bütün ressamlarla içli dışlı bi'- samimiyet halinde bulunan bu adam birçok şaheserleri kaybolmaktan kurtaran bir sanat hizmetkârı payesine yükselmiştir. Resmin Pa-rlste ne canlı bir patan olduğunu söylemeye de tabii hacet yok. .
Bize gelince, tablo pazarı olduğunu iddia etmek bile gülünçtür. Gülünç ve hazin. Fakat niçin olmasın?
Bu suale mutlaka müspet cevap vermenin zaruretine inanmış bir sanatsever olarak Adalet Cimcoıe hanım birkaç gün evvel İstiklâl caddesinde Kallavi sokak. 20 numarada «Maya» adiyle bir daimî satı$ galerisi açtı. Burada tanınmış ressamlarımızın tablolarından başka sanatkârane yapılmış küçük süs eşyası zevkli bir şekilde teşhir ed'îmektedir. Evlerini bir sanat mahsuliyle değerlendirmek îytivenlcre Maya ve onun İnce zevkli sahibi hizmet etmek istiyor,
Bu Mayanın tutmasını ve böylelikle tablo satış mağazalarının çoğalmasını temenni ederiz.
Şevket RADO
KJ
Admira G. Sarayı 4-0, Vefa Sarajevo’ya 2-0 yendi
Ankara'da yapılan Türk - Yunan Ordu takımları maçını da 7 - 0 Türk lakımı kazandı
Yunanlılar maç başlamadan evvel, sabanın ortasında daire teşkil ederek, uçlarında Türk bayrakları takılı 11 balonu havaya bıraktılar. Bu orijinal Jest, halkın sıcak sevgi gösterilerine sebep oldu.
Takımlar sahada şu şekilde
Yeni spor teşkilâtı
Hazırlanan tasarıyı inceleyecek hevet teşekkül etti
Koruyucu hekimlik
teşkilatı
Her bölgede fertlerin avrı ayrı fişleri tutulacak
Bulgaristandaki
Türkler
(Baştaran 1 İnci sahifede) nüshasında BuJgarlstandan leh-
ti. edilmekle olan Turklere alt uzun bir makale bulunmaktadır. İngiliz milletlerarası meseleler enstitüsünün organı olan bu dergi bu makalesinde bilhassa ŞU noktalan belirtmektedir:
«Seneler boyunca komünist Bulgar idareleri Türk azınlığım model bir azınlık alarak göstermişlerdir. Onlar, harbin sona ermesiyle bu azınlığı komiinist-leştirmek İçin derhal faaliyete geçmişler ve sızma hareketlerinde bulunmuşlardır. Bu Türk «anlığını komiinlsileştlnnek I-çin faaliyete geçtikleri vakit de Türk azınlığının Tilrkiyeye hicret etmesine m&ni olmak İçin ellerinden gelen her tedbire bay vurmağa başlamışlardır.»
#4. P. imzasını taşımakta o-laı bu makalede. kom0nİ6tleş-Urme faaliyetinin bir fiyasko İle neticelendiği ve bundan sonra da fiafyamn toptan tehcir İçin ilk tedbirlerini almağa başladığı kaydedilmekte ve tehcire tabi tutulan Türk azınlığının bilhassa Sovyetler tarafındın askerî bölge ilân edilen Varna _ Dorlş - Schumen bölgesinden çıkarıldığı da kaydedilmekte ve şöyle denilmektedir:
«Ruslar bu bölgeyi kentlilerine ayırmışlardır Bu bölgedeki şehirlerin İsimleri bile Ruslaştırılın ıştır. Varna Stalin, Do-riş Tolbukln, Schumen de Ko-fctrovgrad olmuştur.»
Ingiliz dergisi, geçen sene Eovyetlerin Kırımda ve Kaf-kasyada Karadeniz sahillerindeki bütün Yunan azınlığının 8ibiryaya tehcir edilmiş olduğunu da hatırlatmakta ve şöyle demektedir:
«Şimdi de Karadeniz sahillerindeki Bulgar topraklarında bulunan Türk azınlığının buralardan çıkarılmaları Savyet-ierln Karadeniz sahlllerlnrtek) bütün «yabancıları» uzaklaştırmak üzere gtnlş bir plAnı tatbik mevkiine koydukları htael-nl uyandırmaktadır.»
Ankarada 70.000 hindi şahidi
Ankara 30 i ANKA) — Bu »ene bilhassa şehrimizde yılbaşı eğlenceleri geniş bir şeklide tertip edilmiş bulunmaktadır Ya-nn gere için barlar, büyük oteller. gazinolar mütenevvi eğlenceler hazırlamaktadırlar. Bu gibi eğlence yerlerinin aabaha kadar açık bulundurulması belediye tarafından kabul edilmiştir
Bundan başka bu yılbaşı için şehrimizde şimdiye kadar görülmemiş şekilde çok, kesilmiş ve canlı olarak hindi »atilm ıştır. Hindilerin flatı yed! sekle lira arasındadır. Hoelden bugüne kadar yetmfc binden fazla hindi şatılmışut Köylüler, arabalarla ve sürüter hnlhrâe hlmfl getirmektedirler.
Mançurya hududunda
(Baş tarafı 1 İnci sahifede) deşik etmişlerdir. Bu uçağın duman salarak düştüğü görülmüşse de yere vurup parçalandığı katiyetle tesbit edilememiştir. Kara harekâtına gelince, komünist kuvvetler, 8 İnci ordunun doğu cenahında 12 - 13 mil kadar ilerlemeler kaydet- ( inişlerdir. Bir ordu sözcüsü, müttefik kuvvetlerin bu kesimde yâni Japon denizi sahillerinden takriben 32 mil dahilde 5.000 kişilik bir düşman kuvvetiyle temasta olduklarını söylemiştir.
Tokyo 30 (AP) — Komünist kuvvetler bugün cephenin doğu kesiminde müttefik müdafaa hattında vttcude getirdikleri gediği derinleştirmişlerdir. Kızılların girişlikleri taarruzlar topçu ve az sayıda tankla desteklendiği kaydedilmektedir.
Kızılların bir kaç gün İçinde Seoıd üzerine esastı bir taarruza girişecekleri kuvvetle tahmin edllr - ■ ‘ Mir. Müttefik keşif uçakları pilotları SeouTün kuzey - batısında Kaesong kesiminde komünist Çin tankların t n 38 İnci art dairesini aştığım görmüşlerdir. Bu tanklardan biri tahribedilmtştlr.
Kızılordu
(Baştarafı 1 inci sahifede)
Batı memleketlerinde bulunan gizli mukavemet çete şefleri İse; resmi Sovyet istatistiklerine dayanarak şöyle demektedirler: «Rusya dahilindeki insanların her seçimde reylerini komünist adaylara verdikleri bildirilir. Hattâ seçimlere İştirak edenlerin yüzde doksan dokuzunun lehte oy kullandığı ilâve edilir. Bu vaziyette bu kadar az bir muhalefet İçin bu kadar kuvvetli bir polise acaba neden İhtiyaç duymaktadırlar?»
Bu çevrelerde belirtildiğine göre, bilhassa Sovyet Rusyanın son on sene zarftnda ele geçirmiş olduğu topraklarda hâlâ şiddetli çete çarpışmaları cereyan etmekte ve Kıaılordıinun müdahalesine rağmen Sovyetler bu faaliyete bir türlü son verdireni em ektedirler. Ballık memleketlerinde, Ukraynada ve bütün peyk memleketlerde kurulmuş bulunan milli cereyanların gayet İntizamlı bir şeklide çalışmakta oldukları ve bunları tamamlyle temizlemenin maddeten mümkün olmadığı da İlâve edilmekledir.
D. P. Adana ilçe idare kurulu istifa etti
Adana 30 (Akşam) — Demokrat Parti İlçe idare kurulu bu gün istifa etmiştir. Parti müfettişi ve 11 başkanı yeniden bir müteşebbis heyet teşkili için temaslarda bulunmaktadırlar.
Yaralılarımız için Adanada yer ayrıldı
Adana 30 (Akşam) — Kareden uçakla şehrimize gelecek olan 25 - 30 yaralı İçin hastane-' de yer aşrılmış bulunmakladır.
kada İsfendiyarıa bir ortasını bloke cdtunlyerek etinden kaçıran kaleciden topu kapan Kâzım sıla bir şütte takımının İlk golünü kolaylıkla yaptı.
Bu sayı Yugoslav oyuncularını harekete getirdi. Enerjik çalışarak Vefa kalesine . bir kaç tehJlkeU büeutn yaptılarsa da dizildiler; kaleye kadar fazla sokularak, Yunan ordu takımı: Belyadls [— Paridls- Gulyus — Fapathco-rından netice alamadılar. Fırsat dom, Benecanos, Yuvan o — ,.............. ’ ‘ ■ - - - - - Bttrllyadis,
üstünlük göstererek Yugoslav Bebls, Slmyanodls. .
kalesini tehditten geri kaimi-1 Türk takımı: Remzi — Rıd-yorJordı. ıvan, Mehmet — Mustafa, Nec-
Nitekim 30 uncu dakikada ye- det- Eşref — Erol, Refik, Recep, nl bir Yeşil Beyaz hücumunda Fahrettin, Salim.
Galibin ortaladığı topu kale 5- Hakemler: Gamba (İtalyan), nünde yakalayan Garbls nefis Muzaffer Ertuğ. Hüsamettin bir kafa vuruşu ile gole tahvil Böke.
ederek takımının galibiyetini Maç, Yunanlıların vuruşu ile garantiledi. , başladı, Yerler ulak olduğu İçin
Oyun bundan sonra Vefalıla- her iki taraf da top kontrolün-nn biraz gevşemesinden istifa- de ve koşmakta güçlük çekiyor-de eden Yugoslavların baskısı du. Türk takımı İlk anlardan altında geçti İse de çekilen şût- itibaren hâkimiyeti ele olarak 1er bir tüçlü gol olmadı ve maç maçın sonuna kadar rakibini bu suretle 2-0 Vefanın gali- sıkıştırmağa devam elti. Türk biyeliyle sona erdi.
Şazi TEZCAN Bugünkü maçlar Bugün înönii stadında saat 12.30 da Vefa - Admira İle, Beşiktaş - Sarajcvo İle karşılaşacaktır.
Yunan - Türk ordu takımları revnnş maçı yann şehrimizde yapılacak
Diin Ankarada oynanan Yunan ■ Türü ordu tokımAftrı ma- | çının revanş karşılaşması yarın saat 14,30 da İnönü stadında | yapılacaktır. Yunan ve Türkor- ____________ .
du takımı oyuncuları bugün, salime faul yapıldığı İçin ha-tayyare ile şehrimize gelecek- kem penaltı verdi. Eşref penal-tlr_. tı atışından dördüncü golü kay-
Anknrodnkf ordu takınılan detti, .
maçı I Yunan kalesi Türk forvetinin
Anakra 30 (Akşam) — Türk - ‘ çemberi içinde kalmıştı. Fakat, Yunan Orda futbol takımları Türk oyuncularının uzaktan bugün 19 Mayıs stadyumunda çektiği şütler umumiyetle Isa-karşılaştılar. ' [betslzdl ve avutla netlcelenlyor-
Birincl devreyi 5t - 0 bitiren du, Türk müdafaası Yunan a-Tiirk takımı maçı 7 -rO kazanmaya muvaffak oldu
Şeref trihiiniînde Bakanlar, genelkurmay başkanı, general- , dakikada uzaktan güzel bir şütler, Yunanistan büyük elçisi, ]c beşinci golü attı. Devre 5-0 kordiplomatik mensuplan bu- Türk takımı lehine sona erdi, lunuyordu. İkinci devre ortalarına doğ-
Sahaya önce Vtınan Ordu ta- ru Yunan kalecisinin topu e-kımı. arkadan Türk takımı çıktı, önlerinde bando olduğu halde iki takım bir geçli resmi yaptılar. Yunan millî maj*i ve seyircilerin iştirakiyle İstiklâl marşı çalındı, Bayrak teatisinden sonra Y.inanlılar, halkı «sağ ol» nidaları ile selâm! adiler.
Diin İnönü stedmda iki ecnebi maçı birden yapsklr.
GalatasaraylI Avusturyanın Admira takımı. Vefa ile Yugos-lavyaııın Sarajcvo lakını 1 karşılaştılar.
üzün senelenlenber) şehrimiz stadlannda bu şekilde İM ecnebi takımın maçı aynı zamanda yapılmadığı halde ha- Kaur>r mum bukuk»»a
vanın çok soğua olması yüzün- şfıt atmak hevesine kapıldıkla-den bu karşılaşmalar beklenen rmdan netice alamadılar. Fırsat dom, Benecanos, alâkayı görmedi. Ve stada an- buldukça da Vefalılar teknik bir Skordlll. Serafldls, cak 9' bin kişi kadar odylrci geldi.
Admira 4 — (İalatasaray fl
Günün İlk karşılaşması Ga-latesarayla Admira arasında yapıldı. Hakem Feridun Kûıçın İdare ettiği bu maça takımlar şu kadrolarla çıkmışlardı:
Admira: Alcks — Gcrhard, Veseubok — Soldodiç, Döller, Şüller — Çayka, Habltal, Rlhter Hanzl, ştayner.
Galatasaray” Turgay — Naci, Necin! — Musa Muzaffer, öz-can —- Muhtar. Hikmet, Reha, Recep, Rober.
Oyuna Adıniralıların vuruşu ile başlandı. Bir gece evvel karla karışık yağan yağmur do-layısiyle saha çok ıslak olduğundan çamur, cüsseli oyunculardan kurulân Admiralıla-nn işini kolaylaştırıyor ve Avusturyalılara nazaran daha kısa boylu ve ciisseslz olan GalatasaraylIlar aksıyordu.
Nitekim bundan İstifade etmesini bilen kurnaz Admira 0-yuncuları 7 nel dakikada sağ içleri millî oyuncu Habltal va-sıtaslyle İlk gollerini kolaylıkla yaptılar.
Gaiat-asarayın bu sayıdan sonra açıldığı görüldü İse de bütün çalışmaları Admira müdafaası önünde kırıldığından neticeyi değiştiremediler ve birinci devre 1-0 kopandı.
İkinci devrede AdmiraJılar çok güze] ve kombine zir oyun tutturdular. Galatosaraym müdafaaya fazla ehemmiyet vermesine rağmen 22 nd dakikada sol açıklan köseyi bulan bir şütle ikinci golü de yaptı.
Galatasaray takımında Muzaffer ve Naci canla başla çalışıyor, fakat bu Ikf oyuncunun çalışması bir lakım için tabii kâfi değil... Bu arada Turgayın da müteaddit gol kurtardığı görüldü.
Fakat 34 üncü dakikada santrforlarının yaptığı üçüncü gole mâni olamadı. Oyun glt-Ukeç karışık bir vaziyete giriyordu kİ rol içleri dördüncü golü de kaydetti vc maç bu suretle 4-0 Oalatasarayın mağlubiyeti ile sona erdi.
Vefa 2 — Sarajcvo 0
Oüniln İkinci ve merakla beklenen maçı Vefa ile Yugos-lavyonın Sarajcvo takınılan a-raaında yapıldı. Hakem Reşat Nayir'in idare ettiği bu maça takımlar şu kadrolarla çıktı:
Sarajevo: Peyak — Kapllovlç, Aiaybegovlç — Peçe!. Şivarin, Yakovetlç — Hablç. Konyovot. Jigman, Lavriç, jlgante.
Vefa: Şükrü — Mustafa, Rahmi — Sabahaddin. Melih. 7te-kl — fefendlyar. Galip, Garbls. İsmet. Kâzım.
Oyuna Yugoslavların akını I-le başlandı. Jlk anlar yerden ve kışa paslı oynayan Yugnslavlar hemen hâkim bir vaziyete geç-ttlerse de bu pek uzun sürmedi ve Yeşil Beyazlılar canlı çalışarak oyunu mütevati bir şekle sokmağa muvaffak oldular.
Yugoslavların hâkim olduğu anlarda Şükrü üst fisto İki mühim şütü fedakârlıkla kurtardı. Vefanın mukabil «tonlarında da Yugoslav kalecisi aynı mahareti gösterdi. Bugün güzel bir tempo İle oynayan Vefalılar 25 İnci dakikadan İtibaren oyun üstünlüğünü aldılar. Bu sırada Galip ve Garbls İki muhakkak gol kaçırdılar. Oyun karşılıklı akmlar arasında ceçyan ederken devre 0-0 beraberlikle kopandı.
ikinci devreye Vefa çok hızlı hasadı ve hemen 2 nei d&kl-
Ankara 30 (T. H. A.) — Mümtaz Tarpan. Nizam ettin Kırşan ve Danyal Akbel tarafından hn-«arlanmakta olan yeni Beden Terbiyesi teşkilât kanununu in-,, «teyce«k otan heyette »vrt ■•Ç’’11» ıl'.flM tCl,>
I iner.len.oıare naelntn etır bulunmaktadır.
Z. Rıza Sporel, Firuzan Tekil. Muhittin Özkefell (Samsun milletvekili), Dr, Muhip Tümtriran (milletvekilli, Saffet Gürol (milletvekili 1. Mehmet Arkan. Yusuf Ziya Önlş, Muvaffak Me-nemencioğlu, Burhan Felek. A-11 Sami Yen, Ulvi Yenai, Reşat Tardu (M. E. Bakanlığı müsteşarı). Suat Yurt koru. Reşat Güleli (Seyhan milletvekili.) Bunlardan başka Sıhhat Bakanlığının, İçişleri Bakanlığının ve Milli "Eğitim Bakanlıklarının birer temsilcisi de çalışmalara katılacaktır .
Ankara 30 Akşamı Sağlık ,ve Sosyal Yurdun Bakanlığı
Balıkçılık tetkikleri
Senede yüz bin ton balık tutulabilecek
lordu Lakımı tik golünü altıncı I dakikada yaptı, Soldan bir pas alan Fahrettin santrforu atlattı ve ortadan kaleye yaklaşarak sol köşeden takımına İlk golü kazandırdı. Yunan müdafaası aksıyor. Müdafaanın en İyi oyuncusu orta haf Benecanos...
İkinci golü 10 uncu dakikada Erolûn verdiği pasla rakip kaleye sokulan Recep attı. İki da, klka sonra gene Recep taltımı-na üçüncü golü kazandırıyor.
' 15 inci dakikada Türk takımı-
nın bir akını esnasında solaçık
İzmirde yeni bir hastanenin temeli atıldı
İzmir 30 f A â ' — Memleket Hastanesine Yardım Demeği tarafından İlâveten inşa ettirilecek olan ISO yataklı hastanenin temeli bu sabah Miat 11 de tfireı.le atılmıştır.
Törende şehrimtzde bulunan Bağlık ve Sosysl Yardım Bakanı Ekrem Hâvri Üstündağ hazır bulunarak b'r konuşma yapmış ve mütaakhen temele İlk harcı koymuştur
Kısa haberler
kınlarını büyük bir muvaffakiyetle Önlüyor ve topu hemen uzaklaştırıyordu. Salim 32 inci
Ünden kaçırmasından bilistifade Türk takımı altıncı golünü kazandı. Yunanlılar son dakikaya kadar bozulmadan mücadeleye devam ettiler. San dakikalarda Recep Tiirk takımının yedinci golünü attı ve maç 7-0 Türk ordu takımı lehine sona enli. .
Ankara 30 (ANKA) — Marştı! plânından temin edilen yardımla modernleştirilen balıkçılık sanayiinin memleketimiz İçin mühim bir döviz kaynağı olma- I ga namzet bulunduğu anlaşılmaktadır, Alınmakta olan yeni tedbirler sayesinde senede yüz bin tondan fazla balık tutulması mümkün görülmekledir. Bu hususta tetkiklerde bulunan doktor Kos Sving’ln başkanlığındaki heyet çalışmalarım bitirerek raporunu hazırlamıştır.
Yataklı vagonları soyan bir şebeke
Ankara 30 (Akşam) — Bu saba dördüncü asliye ceza mahkemesinde 19 sanıklı enteresan bir soygunculuk dâvasının duruşmasına başlanmıştır.
izzet Baloğlu. Hüseyin Akdemir, Ahmet Oruç ve diğer on allı arkadaşı yataklı vaeonlan soymak suçundan mahkemeye verilmişlerdir ,
İddiaya yöre sanıklar beş muhtelif zamanda altı yataklı vagon soymuşlar, mühim miktarda da kompartıman halısı, battaniye, yalak örtüsü vesalr eşya çalmışlardır.
AZİZ TÜRK MİLLETİ
Dünya sulhunun ve İnsan haklarının yer yüzünde devam ve tahakkukunu bütiln Türk Milletinin bütün beşeriyetle birlikte günün karanlıklarından 1951 yıluıın getireceği hâdiseler aydınlıklara çıkmasını ve asil Ülküsüne ermesini candan temenni ve yeni yılını tebrikler.
Kapı ve pencere camlarını kırmak suretiyle trene girdikleri anla çil on 19 sanık yatak kılıflarını çuval olarak kullanmak suretiyle soygunculuklarını yapmışlardır.
M. NURİ ÇAPA
Bugünkü duruşmada yataklı vagonlar murakıbı Hamdl Arsan şahit olarak dinlenmiştir. Fakat soyguncuların yaptıktan her hırsızlıkta hiçbir İz bırakmadıkları anlaşılmaktadır.
Sanıklar reddi hâkim talebin-
de bulunduktan için duruşma___________. .........
başka bir güne bırakılmıştır. ]sedi morga kaldırılmıştır
"I incelemelere haşitım.ştır
I | En mütekâmil şekilde İngil-terede tatbik edilen bu sistemin memlekeUTUzd, rte ne sureti yapıiabllı-.?ği Bakanlıkla incelenerek Saflık şûrasının önümüzdeki taplantiMna sunulacak ve mütehassısların fikirleri alınacak* a
Koruyucu hekimli*- halk sağlığının sıkı ko'-trol altında bulundurulması esasın İhtiva etmektedir. Bir eehlt mııhhür bölgelere ayrılarak her bölgedeki fertlerin 'eker ipker şalisi fişleri tutulâmuktitdır. Bu fişlere bir şahsın jıınhi durumunun geçirdiği nevir kaydedilmekte ve o bölgenin sağlık koruyucu hekimleri gereken tedaviyi yapmaktadırlar
Bilhassa salgınlarda bu bölgede görülen hastalık ran bu suretle vaktinle haber alınmakta ve sirayeti önlenmektedir, Bu usulün verem İle ir -cadelede en müessir sistem o.* duğu kabul edilmektedir
tik teşkilât büvül- zehir' kurulacaktır.
Hazırlıklara Başlandığı sırada mütehassıs elemanlar yetiştirilecektir Teakliâia intisap edecek doktorlara diğer mes-lekdaşlanna nazaran maaş ba-remlnde daha geni» İmkânlar temin edilecektir.
D. P. Beyoğlu kongresi
(Bas tarafı birinci sahifede)
Korede şehit düşen kahra-manlanmız İçin yapılan bir dakikalık sükûttan sonra lda#e heyetinin raporu okunmuştur. Bu arada delegelerden biri «Demokrat Parti mebuslarını aramızda göremiyoruz. Acaba bunun sebebi nedir?» diye bir soru sormuş, bunun üzerine Nazlı Tiabar da, Mecliste çalıştığımız İçin gelemiyoruz, demiştir. Delege de bunun üzerine: «Üç ay tatiliniz vardı. O zaman niye gelmediniz?» diye cevap vermiştir.
Bundan sonra mikrofona gelen delegelerden Arif Hanoğlu da şöyle bir tenkld yapmıştır:
(— Knsımp&şa ocağı, parasızlıktan az kalsın kapanıyordu. Bunu daha önce bildirdiğimiz halde ne 11, ne de İlçe kurulu bize yardım etmedi. Rum bir arkadaşımızın verdiği 500 lira İle ocağın kapanmasını önleyebildik. Belediye ve muhtar seçiminde kazandığını bildiğim ban kimseler, üsteden çıkarılmıştır. Bunun hesabını soracağız. Bu surette kaybetmiş olan kimseler bizim kalblmtedd yaşıyor. Beyoğlu İlçe kumlu gelir kaynağı bulamamıştır. W buda bir hatadır.»
Bundan sonra diğer delegeler de bazı ’enkidlerde butunmuşlar ve bunlara da orada bulunan milletvekilleri cevap vermişlerdir. Kuı-vt çete yansına kadar sürmi stör
-------1-----
Tarsus kızlarının Kore birliğine hazırladığı bayrak
Tarsus 30 (Akşam) — Tarsus Kız Enstitüsü talebeleri Kore kahramanlarımıza hediye edilmek üzere bir bayrak yapmışlardır.
Bayrağın bir tarafında «Ne mutlu Türküm diyene», öbür tarafında da Napolyonun «Türkler öldür ütebil ir, mağlûp edilemez» sözü yanlıdır Bu bayrağı Milli Eğitim Bakanı da görmüş ve genç tozlarımızı tebrik etmiştir.
4
■âr Belediye, yeni yıl bütçesine tahsisat koyarak Kadıköy meydanının tanzimine karar vermiştir. Mühürdar semtinin ihtiyaçları da bu suretle giderilecektir.
( Milli Eğitim Müdürü Muhittin Aktlk dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. BLr hatla sonra dönecektir
â- Denizyolları İdaresi gemilerde mürettebata verilen yemekleri yeniden tesbit etmiştir, Bütün getirilerde mürettebata aynı yemek verilecektir.
â- Dün akşam İstiklâl caddesinden geçerken yollan tıkayan fıç otomobil hakkında ceza zaptı tanzim edilmiştir.
■k Belediyenin yoksul ailelere tevzi edilmek üzere mubayaa ettiği 135 ton mangal kömürünün tevziine dûn bütün ilçelerde başlanmıştır
* Vali ve Belediye Başkanı Gökay dün öyleden sonra Saclık Müdürüyle beraber göçmen misafirhanelerini gezmiştir. îcabsden işler, hükümetin vilâyete gönderdiği 46 bin lira ile yapılacaktır.
■k Ankara Hukuk ve Mülkiye fakülteleri öğrencilerinden bir grtıp, yılbaşı dolayısiie şehrimize gelmiştir. Salı akşamı An-karaya döneceklerdir.
* Geçen hafta İçinde balıkhaneye 400 bin kilo uskumru getirildiği halde, bıı tafta 1300 kiloya, düşmüştür. Bu athk tiatleri yükseltmiş ve uskumru perakende 70 - 140 kuruş arasında satılmıştır
*■ İkinci not karnelerinin — .
dağıtılması ve yılbaşı müna-J sebep olarak kabul edilmiş, ee-sebetlyle bir hafta tatil eden uüarınm dörtlü ücü tentil edi-liselerle orta okullar ve meslek' içrek 3 er sene 9 »ya mah-oJcullarmda derslere pazartesi kûm edilmişlerinr günü devam edilecektir. | Gene aynı demek üyelerln-
* Kara denizdeki şiddetti den beyanname dağıtan Naci fırtına ve hava muhalefeti yü-'Ora anlar bir sene 6 ay 20 gün «inden Tirhan vapuru dün hapse mahkûm edilmiştir limandan hareket edememiştir.] Beyannameyi basan matbaa-
â- Galata Arap camiinde So-İtlin sahibi Kemal Anıl ve mü-kuttu Metim -1 (’ıişa camii müş-jrettlp Talât beraat etmişlerdir. temUfttınian dr hücrede ya-1 Mahkeme naran tefhim edH-tıp kalkan Enver Karaca orta- dikten sonra rânıUOf derhal sında ölü olan,k bulunmuş, ce- tevkif edilerek ceza °vinc gön-r derlim işlerdir.
Askerî mahkeme kararını bildirdi
|Bss tarafı 1 inci sahifede 1
Askeri mahkemenin verdiği karara göre demek mensuplarından Betnce Boran, Muvnkkar Oüran. Adn&n Cemgll. Vahdet Barut, Nevzat Giirmerlç. Reşat Sevlnsay, Osman Toprakofitu ceza kanununun 161 inci maddesine uyan suç İşlediklerinden dolayı 15 er sene hapse mahkûm edilmişlerdir .
Fakat hâdisenin cereyanı sırasında sulh zamanı olduğundan bu vazıyet tahfif edici

AKŞAMDAN = —^AKSAMA
İtibarını kaybeden şu kötll yarım asır
Bugün yirminci asrın ilk yansının soıı gü
nü...
Mariye doğru bakıyoruı: On yedinci usu... On se kizınci... On dokuıunou.. Ne ihtişam!
Hepsi birer tekâmül merdivenidir. Blribirlni tama m-İıyarak, evvelkilerin mazhariyetlerine bir çok şeyler ilâ-ye ederek gelişiyorlar, öyle iki, insanda şu fikir hâsıl o-İuyor:
Zamanın geçmesiyle terakki mukadderdir, Her asır, bir evvelkinden daha iistün olacak!
Yirminci asır başladığı ve hayli ilerlediği sıralarda, cümlemizde böyle bir kanaat vardı: «Kûnbilir, bunca icatlarla ne mesut olacağız. Ha vat imiz, gitgide iyileşecek!» vehmine kapılıyorduk. Ve on dokuzuncu asra, biraz istihfafla, biraz müsamahayla bakıyorduk.
Hani bir yarışın başlangıcında, «favori» at hızla ilerler. Etraftan alkışlar, takdir nidaları yükselir. Fakat tam yolun ortasına vardığı vakit, hayvanda bir tökezleme, kapaklanma, kanama olur. Bizim yirminci asır da, alâkadar seyirciler üzerinde aynı tesiri bırakıyor.
Hangi yirminci asır medeniyeti?
Medeniyet, insanlardan evvelâ «korku» yu izale etmelidir. En basitleri: Mevsim ve İklimin sertliği, canavarların hücumu, yabancı kabilelerin taarruzu, önle-nebihııelidir. Medeniyetin başlıca şartları bunlar olduğu halde, şu yirminci asrın ortasında, her yirmi dört saatimizi:
— Acaba başımıza çığ düşecek mi? — hissi altında geçiriyoruz.
Sabahleyin uyanıp gazeteleri okuduktan, radyoları dinledikten sonra:
— Bugün de varız! — inşirahiyle, milletler, bir günlük daha rahat nefes a-lıyorlar.
Bu yirminci aşrın ortaları kadar, belki de hiçbir asırda insanlık topyekûn kahrolmak tehlikesine mâruz bırakılmamıştı. Bir de adına medeniyet diyoruz. Yerinde kalsın!
Nesi medeniyet bunun? Başta fizik, kimya, mekanik ve fabrikası topyekûn intihar vasıtaları hazırlıyor. Felsefeler, bu intihara (hınk) diyor. Fakat, yine de, asrın müdafaası için bir aldatmaca: «Peki, unutuyorsunuz: l’a hekimlikteki terakki?» Cevabı: Kurbanlık nüfus arttırmak için! Istırap çekecekleri çoğaltmak iizere, bu hesapsız, ölçüsüz, plânsız cemiyete bedbaht Îetiştlrmek İçin! Hekimli-in, hayrından bile neticede çer doğuyor... Bütiin mevcutların zekâsından, dehâsından, keza...
Sözde «yaşamak zevki» ne alıştırıldık. Bütün gururumuz oydu. Fotoğraflarda, kadınlar ve erkekler otuz i-ki takma dişlerini göstererek mütemadiyen sırıtıyor. Esasında, ne donuk, ne sahte gülümseyişler bunlar! İ-tîraf edelim; Yirminci asır bizi bedbaht etmiştir. Ve bizden «mutlaka tekâmül edilecek!» fikrini — on yedinci, on sekizinci ve on dokuzuncu asırlardan o paha biçilmez inanç kuvvetini — söküp alınıştır.
Şimdi düşünüyoruz ki: Tarihin nice parlak altın devirlerinden sonra, karanlık asırlar milletlerin ve topyekûn beşeriyetin üzerine çökebilmiş tir. Bu sefer de. ü-çiiııcü umumi harb yüzünden beteri olabilir. Aldanmayalım; Zamanın geçmesiyle, asrın ilerlemesiyle terakki şart değildir. Tedenni de, iflâs da, inkıraz da. topyekûn ölüm de hesapta vardır. Tıpkı ticarette mütemadiyen kâr şart olmadığı gibi. Para kaybetmek, top atmak, tabancayı şakağına dayamak mümkiin 1 olabileceği gibi
gısuııu son
Yarın, yirminci asrın i-kinci yarısı başlıyor.
İyi başlar inşallah . Ve inşallah bu bedbinliğimîz-İşte, yirminci asrın ilk ya-j dcıı eser katmaz.
gününü biiyle [ (Vâ-Nû) |
neme
çarpıverdim, cenuen ozuf
Bu geceki kontroller
Murakıplar, «ivil emniyet memurlarile takviye edildi
Yılbaşı gootal eğlence yorle-' rinde mü steril erden fazla para • alınmaması İçin Belediye geniş Nçüda tedbirler almıştır
Beledly» İktisat İşleri murakıpları sivil emniyet memurla-rlyle takviye edilerek 7 ekip halinde teşkilâtlanmışlardır, Ayrıca Belediye müfettişlerinin de kontrollere iştiraki kararlaştırılmıştır.
Kaymakamlıklar da ayılı şeklide ekipler teşkil elmlşlerdir.
Bütün bu ekipler bu akşam »sat 21 den sabaha kadar müesseseler! kontrol edeceklerdir.
Belediye, bu kontrolleri kolaylaştırmak için müssese sahiplerine tebligat yapmıştır. Bu tebligata göre müşterilere müfredatlı ve imzalı şekilde hesap pusulaları verilecektir. Müşterilerden de bu pusulaları gittikleri mtiesseselerden İstemeleri ve bu şekilde kontrolleri kolaylaştırmaları beklenmektedir
Verem savaşı
Doktor Berther, beş noktaya nazarı dikkati çekiyor
Milletlerarası verem savaş tekâmül kursunun üçüncü devresi dün sona ermiştir
Bu münasebetle saat 15 te Sultanahmet dispanserinde yapılan törenue Vah ve Belediye başkanı. Sağlıs müdürü ve diğer davetliler hazır bulunmuşlardır.
Birleşmiş Milletler sağlık teşkilâtından doktor Berther bu münasebetle bir konuşma yapmıştır.
Doktor bu konuşmasında beş noktaya temas ederek ezcümle demiştir ki:
(— Veremin önlenmesi için evvelâ bir verem savaş kanununun çıkarılması lâzımdır. Ayrıca veremle savaş 1çln halkın yetiştirilmesi lesbeder. Bu maksatla üniversitede verem savaş kürsüsünün ihdası He bu hususla halkla hükümetin İşbirliği yapması lâzımdır ve nihayet verem tedavi hastaneleri için luos yapılardan vazgeçilerek mütevazı binalardan istifade ederek masrafı azaltmalı ve daha çok sayıda yatak meydana getirmelidir,*
Doktor Berthe, kursun çalışmalarından memnuniyetini belirttikten sonra yardımlarından dolayı Vali ve Belediye başkanı İle şenriml? Sağlık müdürü dokloı Faik Yargıcıya teşekkür etmiştir
İki deniz kazası
Karadenizden gelerek Sirkeci rıhtımına yanaşmakta olan Erzurum vapuru, denizde pazarcılık yapan büyük bir kayığa çarparak delmiş, kayık batmakta iken askıya alınmak suretlle kurtarılmıştır. İnsanca zayiat olmamıştır.
Rizeli Müstafi Metinin kullandığı bir kayık da Unkapanı açıklarından geçerken dalgalarla devrijınlş. Mustafa denize düşmüş, boğulmak üzere iken kurtarılın ıştır.
Sadıkoğlu şilebi çarşambaya geliyor Geçen ay altık denizinde, sonra da Akdenlzdc büyük tehlikeler atlatan K, Sadıkoğlu şilebinin önümüzdeki çarşamba günü limanımıza gelmesi bek- ı lenmektedir.
Acenta geminin fırtına yüzünden avarya yaptığını ve yükünün bir kısmını bu sebeple' denize atmak mecburiyetinde kaldığını söylemektedir
karanlık düşüncelerle bitiriyoruz. Tek teselli *
Oüıı dogmadan meşime! şeb-den neler doğar
İstanbul konservatuarı ve sanatın himayesi
Viyolonselist Cassado diyor ki:
a Böyle bir müesseseye pek çok memleketlerde raslamak imkânı mevcut değildir. Bunu başka memleketlerin de taklid etmesi icabeder»
Cassado da artık İstanbullu oldu galiba. Kendisini burada görmeye o kadar alıştık kİ artık Cassado'ya her hangi bir yerde raslamak hiçbir fevkalâdelik arzelnıiyor. Bir bakıyorsunuz Cassado Park Otelde, bir bakıyorsunuz Taksim gazinosunda, Kervansarayda, Cemal Reşidin kokteylinde, sinemada- konser-vatuvarda, Beyoğlunda. Boğazda... Velhasıl her yerde Cassa-do'yu görmek mümkün.
Cassado her sene tslanbulda yeni yeni şeyler keşfeder. Bu sene de İstanbul Konservatııvg-rım keşfetmiş. Şöyle diyor:
(— Böyle bir müesseseye pek çok memleketlerde raslamak İmkânı mevcut değildir. Bu tip bir müesseseyi mutlaka başka memleketlerde de taklid etmek icab eder. Belediyenin küçük müzik heveslilerine yatak, mektep, hoca ve âlet temin ederek bunları 8 sene okutması ve istidatlara İnkişaf İmkânı vermesi cidden, takdire lâyık bir iştir. Keşke imkân olsa da bu gibi müesseseler çoğaltıl»bilse. Maddi imkânlara malik olmıyan kabiliyetlerin bu şeklide İşlenerek
yetiştirilmeleri kadar müziğin• inkişafına hizmet eden az şey vardır. Düşünün bir kere, genç bir İstidat tasavvur edin Bu çocuk belki yârının bir Betho-ven’l. bir Şopenl’ olacak derecede mühim kabiliyetlere sahiptir. Fakat cemiyet bu çocuğa maddi imkân temin etmezse, kabiliyetlerini geliştirmek fır-satını vermezse bu İstidat harap olup sönecektir. Kini bilir milyon! arca insan içinde ne kadar ezilmiş istldut mevcuttur. Hoca, âlet, mektep, yatacak yer ve gıda temin edilmezse bu İstidatlar nasıl İnkişaf eder? İstediğimiz kadar «İstidatlar nasıl olsa kendilerini belli eder» diyelim. Bunlar boş lâflardan İbarettir. Tesadüfen imkânsızlıklar içinde meydana çıkan istidatlar da olmuştut. fakat bunları umumileştirmemek lâzımdır. Kabiliyetlerin çelişmesi her
şeyden evvel İmkân me-
selesidir. Bu imkânları temin eden cemiyet sanatkâra karşı vazifesini yapmış demektir. Fakat bu imkânların bütün istidatlara temini lâzımdır. Yalnız muayyen bir yerin veya muayyen bir grupun değil, bütün halkın bu imkânlardan İstifade etmesi icab eder. Bu fırsatı veren cemiyetler de ideal cemiyetler addedilir.
IştB İstanbul Konservatuvarı da bir miktar talebeye gelişme İmkânı vernıelke cemiyette müsbet bir rol oynamaktadır. Konservatuvarda dikkatimi çeçen birçok şeyler oldu. Yusuf Ziya Demirci. Şerif Muhillin ve Eşref Antikacı İle görüştük, Bu1
YILBAŞI yaklaşıyor. Eş dost birbirine ziyafetler veree k. Şimdiden hazırlanmak lâzım. İşte llvlyvood yıl .Uzlarından Jeaıı Haıker de a.nı fikirde olduğu için yemek kitabını açmış dikkatle tetkik ediyor. Başındaki alıcı takkesne mukabil sırlındaki mayoya diyecek yok. Pişireceği yemekler iki misli tatlı olsun diye bu kıyafeti tcrcllı etmiş olabilir. Diğer resimde de yılbaşında kısınek üzere beslediği hindiyle Cyd
Ciıarisse’i başbıışa görüyoruz .
zatların İdare sistemlerini bilhassa takdirle karşıladım, Flüt kısmında Muzaffer Tema ve talebesi Şefik dikkatimi çekti. Keman kısmında Ekrem Zeki tin ve talebesi Avhanı hayranlıkla dinledim. Viyolonsel kısmı ayrıca beni meşgul etil, Feyha Ta-lay İle öteden beri kuvvetli sanat bağlarımız mevcut bulunduğundan. bu şubede kendimi çok. samimi bir hava İçinde hissettim. Tatbik edllep tedris sistemi talebenin muvaffak obuası için en uygun yoldur, Talebelerden Halil Turgut- Necati Giray ve Ayhan Yumkuş bilhassa İlerisi için iyi şeyler vadedlyorlar.
Feyha Talay bana ayrıca tam-
Telefon
19’0 yılının son günü.» I AKŞAM'ın bugünkü nüshasında bir karikatür, i ele fondu konuşmanın güçlüğünü belirtmektedir: Masası ba-
sında oturan bir adam Allo! Allo! diye bağırıyor. Yo! açılmıyor ki konuşsun... Çünkü yol verecek santral nıemure-si bacaklarını masaya dayamış, etekleri açık saçık uyuyor.
Aradan 3û yıl geçli, makineler otomatikleşti, fakat aradığı yeri derhal bulabilene, bulduğu yerler de rahatça konuşabilene aşkolsun... Hele şehirler arası mükılle-mcler, hir derdi azîm!..
bur da dinletti. Kendisinin bu sahada da çok muvaffak olduğunu soy liyebil irim,
tstanbula bu gelişimde ûd dinlemek fırsatını da elde ettim. şerif Muhittin bey geçen giin bana bir ûd konseri verdi. Bu âleti İlk olarak dinliyorum. Fakat kendimi hâlâ udun tesirinden kurtaramadım. Muhakkak kl Od da çok nefis bir âlet, Şerif Muhittin bey de bunu fevkalâde çalıyor, Odun sesi hâlâ kulaklarımda. Üç sene evvel ts-tanbulda kemençe ve tambur dinlemiş ve günlerce bu âletlerin tesirinde kalmıştım, Ûd ve Şerif Muhittin bey de bende 1-zalesl imkânsız izler bırakacaktır. tstanbuldan bu sene de ıı-nutulmaz hâtıralarla ayrılıyorum.»
Hıfzı TOPUZ
İş mahkemesi azalan
Islanbulda teşkil edilen 1? mahkemesine âza sıfatiyle İştirak edecek İşçi ve işveren mümessillerinin isimler! dün An-karadan İstanbul bölge Çalışma müdürlüğüne bildirilmiştir. Tesblt edilen azalar şunlardır: İşçi mümessili, asli âza: Mehmet İnhanlı (E. T T. işçisi), yedekler: Seyfl DemLrsoy, Bahri Sonustün, Zühtü Tetey. İşveren mümessil) : Asli âza: Sami Besler, Yedekler: Nurettin Baban, Atıf İlmen Şefkati Yurdakul.
Et fiatini arttıranlar
Bazı kasapları hakkında zabıt tanzim edildi
Havaların soğuması ve yılbaşı d olay isiyle kasaplar, et fi-allerini 10 _ 20 kuruş arasında arttırmışlardır
Belediye murakıpları, dün mezbahada ve perakendeci kasap dükkânlarında kontroller yaparak pahmılığın sebebini aramışlardır. Neticede ortada mâkul bir sebep görülemediğinden bazı kasaplar hakkında zabıt varakası tanzim edilmiştir.
Diğer taraftan hu sene havalar uzun müddet iyi gittiği için süt kuzulan süratle büyümüştür, Her gün şehrimize vasati olarak 400 - 500 arasında süt kuzusu gelmekte ve kesilmektedir.
Alâkalılara göre bu miktar 20 gün içinde günde bin beş yüze yükselecek ve bu suretle arlık et flatlierlnhı 300 veya daha yukarı çıkması tehlikesi tamamen bertaraf edilmiş ola-laktır.
Piyasada durgunluk
Gecen hafta yalnız deri ve kıl ihraç edildi
Senebaşı ve ı.ütün llrmalann ’bilânço ile meşgul olmaları sebebiyle geçen hafta umumi piyasa durumu durgun, hareketsiz geçmiştir. Dış memleket firmaları da aynı durumda bulundukları ve talepleri kestikleri İçin geçen hafta ihracat da pek mühim olmamıştır.
Yalnız Noeı yortum münasebetiyle bazı Avrupa memleketlerine kuru yemiş ihracı yapılmıştır.
Geçen haftaııuı en mühim ihracat mevzuunu küçük baş I hayvan derisi, keçi kılı ve yapak teşkil etmiştir. Bu arada şehrimiz firmaları, talepleri karşılamak içli İzmir piyasasından mal çekmişlerdir.
Portakal, mandalina ve e1 ma fiatleri düştü
Geçen hafta içinde şehrimize cenup limanlarından ve diğer bölgelerden bo' miktarda portakal, mandalina, elma gelmiş ve flatler bir hayli düş m üştür. En İyi cins Amasya elması hâlde 80 _ 00 kuruştan muamele görmüştür.
Yılbaşı eğlencelerinin yaklaşması. İstihlâkin artması dahi flatler üzerinde tesir etmeni İştir. önümüzdeki hafta İçinde sevkıyatın daha da artması ve fiatlerln bir miktar daha düşmesi beklenmektedir. Ancak bu düşüşün müstahsile fazla tesir etmesi ve müstahsilin zarara uğramasından endişe edilmektedir.
Dış piyasada zeytinyağı fiatı arttı
Dünya zeytinyağı rekoltelerinin noksanlığı piyasaya tesir etmiş ve dış piyasalardan alınan haberç göre flatler yükselmeğe başlamıştır.
İtalyan firmaları da bu durum karşısında 5 asitli yağlarımıza daha müsait teklifler yapmağa başlamışlardır, 3 bin tonluk ihracat kontenjanının şimdiye kadar henüz 150 tonu kullanılmıştır.
Bu kadar az İhracat yapılmasının sebebi, ihracatçıların daha müsait teklifler beklemesinde aranmaktadır.
BAYANLAR
KA ME FA
Kumaşlarında tenzilât yapılmıştır. Sakın onları görmeden fhtlyaçlarmızı Almayınız, ka ME FA kumaşları evsaf İtibariyle garantilidir. Etiketten maada kumaş kenarlarındaki markaya dikkat ediniz.
İSTANBUL^]
H AYATİ]
Toprak ve fikir işçileri
eclis komisyonunda yeni bütçe tasarısının müzakeresinde Gelir Vergisinin ziraî sahaya teşmil edilip e-clrlmenıesi mevzuu üzerinde iki türlü fikir cereyanı govx çarpıyor. Komisyon âzasından bir kısnu, ziraatle iştigal eden vatandaşların da gelir vergisine tabi tutulmalarının gerek bütçe menfaati ve gerekse vergi adaletinin tahakkuku bakımlarından lüzumlu olduğu kanaatini belirtirken, bir kısım üyeler memlekette ziraatın inkişafı İçin toprak müstahsilinin vergiden muaf tutulmak suretiyle himayesi zaruretini ileri sürüyorlar.
Ziraatın inkişafı, toprak istihsalinin arttırılması öteden beri parti ve devlet programlarının ön plânlarında yer almaktadır. Fakat bu gayenin yalnız toprak müstahsilini vergiden muaf tutmak şeklînde bir himaye île tahakkuk ettirilebileceği iddiası ileri sürülemez. Maksada ulaşabilmek için büyük sulama, köylüyü topraklandırma, tohum ıslahı, ziraa-tln makineleştirilmesi, ziraî kooperatifler teşkili gibi a-na programların tahakkuk ettirilmesi şarttır.
Vergi muafiyeti mevzuunda ise. ziraat denilince, hatıra valnız toprak üzerinde çalışan çiftçiler gelmemelidir. bir de sermayedar zira-atçî zümresi vardır. Tarla sürmek, tohum ekmek, mahsul biçmek gibi fiilen toprak üzerinde çalışan ve bundan elde ettiği kazançla ancak geçinebilen çifçi hakikaten himayeye muhtaçtır, Bunların inkişaf edebilmeleri için vergi baskısı altına alınmamaları icab eder.
Fakat sermayedar zümrenin vaziyeti böyle değildir. Bunlar kendi geniş arazilerinde toprak işçisini yevmiye ile çalıştırmakta ve ziraî ticaretle büyiik kazançlar temin etmektedirler.
Vergi, vatandaşların u-ınumi memleket hizmetlerine iştiraki esasına istinad ettiğine göre, ziraat! ticâret haline getirerek büyük kazanç elde eden zümrenin de gelirleri nispetinde mükellefiyete tabi tutulmaları vergi adaletinin tabii icabatm-dandır. Bu zümrenin vergiden muafiyeti, arazilerinde ücretle çalıştırdıkları toprak işçisine hiçbir fayda sağlamadığı gibi, vergi mükellefiyeti altına girmeleri de memleketin zirai inkişafı ■-çin bir engel teşkil etmez.
Vergi adaleti mevzuunda toprak işçisinin yanı sıra fikir ve beden işçilerinin durumlarının da göz önünde tutulması icab eder. Ağır zorluklara katlanarak mahrumiyetlerle çarpışan fabrika İşçisinin ve dimağının mahsulü île kıt kanaat geçinmeğe çalışan fikir işçisinin, himayeden faydalanmasının da kanun adaleti icabı olduğu inkâr edilemez.
Gelir Vergisi Kanunu, kitap veya araş ıra gazete ve dergilere makale yazan vatandaşa, muayyen bir hadde kadar vergi muafiyetinden istifade hakkını bağışladığı halde, hayatını bu işe vakfedip gazete ve dergilerde devamlı hizmetleriyle maişetini temine çalışan fikir işçilerine bu tabii hakkı tanımıyor.
İçtimaî adaletin tevziine ve kanunları demokratik e-soslara istinad ettirmeğe çalışan Menderes hükümetinin, Büyük Millet Meclisine bir tâdil teklifi sunarak vergi bünyesinden bu adaletsizliği kaldırmasını temenni e-deriz.
Cemal REFİK
Rahmetli filozof Rıza Tevfik’in kabrini ziyaret
Rahmetli filozof Hıza Ttvfik Boliıkbaşı’nm ölümünün birinci yıldönümü münasebetiyle 1 Ocak 1951 pazartesi günü saat 11 de merhumun Zlnclrll-kuyu mezarlığındaki kabri mcslekdaşları ve dostlan tarafından ziyaret edilerek hâtırası taziz olunacaktır.
Yeni Bayındırlık Bakanının izahatı
(Baş tarafı birinci sahifede) ea İfade edildiği üzere bayındırlık İşlerimize evvelâ ziraat, ve m tul ekonomi İle çok yakından Hglll mevzular olarak kıymet vermekteyiz. Bu İtibarla yeni İktidar bayındırlık İşlerine çok daha geniş İmkânlar Hasırlamakla beraber bu mesaiyi mem-İAclin hakiki ihtiyaç İn nna ve İktisadi İcaplarına gflre fiyatı a-mak ve diğer faaliyet şubeleriyle ibenkll olarak tertiplemek kararındadır.»
Bakım yeni yi: bütçesinde keçen senoyc nazaran bu sene muhtelif İşlere yapılan tahsisin: İzah ederek şöyle demiştir: «— 1350 bütçesinde bütün au İşlerimize tahsis edilen paranın : yekûnu takriben yirmi müyon Hra İken IB51 bütçesindeki tahsisat %7D fazlaslyle 34 milyon liraya yükseltilmiştir.
Bundan başka 1050 yılının 53' milyon liralık kara yollan bütçesi 81 milyon lira olarak teklif edilmiştir.
Liman ve iskelelerimiz tahriratında da aynı nispette bir artış vardır. Buna mukabil yapı işleri İçin ayrılan ödenek ancak aaruri ihtiyaçları ve evvelce girişilmiş alan taahhütleri karşı-tayacak bir duruma düşürülmüştür. Şunu açıklamak isterim kİ- zaruri İnşaattan vazgeçilmeyecektir.»
Bayındırlık Bakanı faaliyetlerin mevzularını teker, teker ele alarak bu yıl il ve köy yollarına umumi oütçeden yardım yapılacağını ve bu iş için İD milyon lira tahsis edildiğini.
Casuslar Merkezi
İSTANBUL
ı gayri lldll olan yol vergisinin dalla âdU esaslara bağlan»n bir tasan İle yeniden tanzim edi-' lecefeinl, il ve köy yullarına 1 yardım nidan tahsisler
1 yapılması için çalışılar&ğını a-1 çıklamıştır.
■ Su ktleriadc 14 senedenberi HO milyon lira sarfiyle yapılan tealrierln ancalt bugün % 18 -1 20 nispetinde bir randıman ' sağladığını söyüyen Bakan, üç ' yıl içinde bu tesislerin faydıûı : bir şekle sokulması için program hazır lav,lığını yeni yıl
bütçesinde bu mevzua 18 mll-1 yon liralık bir tahsis yapıldığını anlatarak (18 milyonun milli pllânçonı uzdaki geliri 140 milyonun randımanına müsavi olacaktır.» demiştir.
Yapı işlerine de temas ederek en zaruri İhtiyaçlara münhasır bir faaliyet takip edlldl-jfîini bildirmiş, muhtelif Bakanlıklardaki fen heyetlerinin bli -,Eştirilerek yapı politikasının muayyen bir görüş aiîmda yürütüleceğini ve bu husus İçin de bir tasarı hazırlandığın! ifade [ etmiştir.
Son olarak AıuL Kabir İn- Ş^"j_ Ç^11-
şaalma temas etmiş, inşaatın en kısa bir zamanda bitirilmesi için İstanbul üniversitesi profesörlerinden müteşekkil bir heyetin projeleri tetkik ederek bazı t&dllât yaptığını anlatmış ve sözlerini şöyle bitirmiştir:
(— Bu tâdil şekli dolayıslyle anıt - Kabir 1954 yerine, 1052 yılı kasım ayında bitirilebilecek, yani Lkj sene kazanılmış olacaktır.»
Tam o sırada, aşağı bir telefonun ısrarlı’. İşitildi. Blv kaç saniye sonra da mogol kâtip nefes nefese gelerek heyecan içinde:
— Affedersiniz, komiser, rahatsız ettim, — dedi. — Pek mühim bir mesele hakkında sizinle görüşmek istiyorlar.
Aleaei arkadaşını seslendi;
— Haydi gel, Anton. Kâtiple beraber ikisi de çıktı. Onlar koridorda kaybolur olmaz, Hugh yerinden fırladı:
— Sen holde gözcülük ot, Jingles. Gelen olursa haber ver.
Hemen Bulgar komiserin yazı masasına koştu; sağ taraf-
Amerikan gizli ajanı
Northrun casustuk
Binbaşı Hugh maceraları
kazan: Van W yek Mason
Çeviren: Nihal Karamağaralı
Orta ve Uzak doğu
|Kaş taran 1 inci suhiiede) üç sene gibi çok geç bir zaman sonra tahakkuk etmektedir, demekte ve vaziyeti şöyle gözonü-ne koymakladırlar:
«Mesele şudur: Japonya komünizme karşı müdafaa edilecek midir? Toksa bir kani taarruzu karşısında yüzüstü miı bırakılacaktır? Bn sorunun cevabı çok çabuk verilmelidir. Japonya İkinci bir Kore olmamalıdır.
Şayet Japonya müdafaa edilecekse, o halde Japonlar kendi'erini müdafaa edecek şekilde 4i ııhlanriınlmnlıriırlnr.
Her şeyden evvel oralarda işi tek başımıza yapabilmeğe yete-cek kadar kuvvetimiz yoktur. Filipinliler Japonlardaa alacıkları tazminat meselesini halledebilmek için barış and-lişmasından evvel müzakerelere girişilmesini istemektedirler. H■isyanın lıarb sonrası siyaset! yüzünden Yafta ve Polsdam Hr.laşmaları bütün mânalarını kaybetmiş bulunma*. Ladır ve şimdiki durumla da hiçbir münasebetleri yoktur.
Balı Pasltikte miutek'öel müttefiklerimiz Avustralya, Yeni Zelinda. Fîlipüıler, Japonya ve milliyetçi Çin olacaktır.
Dâvaya ancak bu son üç memleket ehemmiyetli sayıda insan gücü yardımı yapabilir.
Londra konferansında Orta Doşu müdafaası
Londra. 30 izafeni -- Ingiliz milletler camiası Başbakanları
4 ocakta burana toplandıkları ı vakit Orta Doğunu u kuzeyden . gelebilecek bir tecavüz hare-. ketine karşı «aır-uunss! da müzakere edilecektir İngiliz ga-. ketelerinin ürlırt tiklerine göre, . bu konferansa gelmekte olan •. Başba 1: anla r> n çoğu Süveyş' ,ı kanalı meselesini incelemek ar-. sucunda türler.
Kore'de I i sa ( ılşa kahraman -, ca İftira-: eden Türkiye Orta Doğuda kuvvetli bir mevkie sahip olduğunu bir kere daha . ispat e.ınişte'. Fakat bu bölgeye dahil bir çok memleketlerin İtimat edebilecek 'bir şekilde hazırlanman,].; oldukları belirtilmekte ve bu hususta önleyici tedbirler alınması meselesinin inceleneceği kaydedilmektedir.
Eisenhöwer Londraya geliyor
Londra 30 (Radyo) _ Lon-drada yapılacak İngiltere câml-âfii Başbakanlar toplantısı sırasında general Eisenhowcr de buraya gelecek ve bir çok şahsiyetlerle Orta Doğu savunma meselelerini de geniş ölçüde görüşecektir.
Renkli İlâvemizde
Çıkan bulmacanın halledilmiş şekli
1 — Menşe. 2 — Emine. S —' Resim. 4 — Celse, 5 — İmale. 6 — Meram. 7 — Fnare. 8 — Keşan. Kalın dış haneler 1 den 8 e kadar okunursa «Mercimek» kelimesi çıkacaktır.
— 9 —
— Kaç eksiği olursa olsun, bu oda, yine de benim odam... Başımı dinliyorum... Antaiya-dakl yürek ecrpıntılan burada yok... Eğer giiııdeliğiml blrr.?. arttır alilli rse m daha ferah bir tarafta, daha geniş ve yüneşli bir oda tut-ac -gım’ Mobilyesiz olsun diyorum. . Kendi zevkime göre eşya alırım.
Feride:
— İnşallah... Biz de sana yardım ederiz! — dedi — İntan. kendi döşediği odanın dekoruna daha fa2la bağlanır.
— An, o günler) bir görebll-«em: Kendi eşyam, kendi istiklâlim...
Adnan alay etil:
— Küçük hanını, daha şimdiden mal sahipliği vc istiklâle düştü...
— Yok, enişte... Gözüm zenginlikte değil. Sırf hürriyetimi, sükûnumu İstiyorum... basma katıp, a tır eşyalı boğuntu bir do‘-nr içinde y(wa.m«yayım. Fâ'l. . r»«P-w, Kötü bir
ö’-' odasından beter panciyon I oıtn ı.w !
mekredirier.
XENİ FİLİ SElJHULAYAN İKf SANAT m ■»»
Bugün E’.HAMRA
1 — Si NGOALLA
VİVECA LİL’DFCJİte un ölmez eseri
Kahramanlar Diyarı (Türkçe!
ERROL H.YNN — OLİVİA de HAVİLLAND'pi çireia bu tarih olan en güzel filmleri :rag.-arrr
Yeni Seneyi kutlamak şerefine
Sümer Sineması
2 Ocak önümüzdeki Balı akşamından 2tibu.cn SABİNE OLMOS — MARİgt REGLLE8 meşhur İspanyol müzisyeni PEDROB LAGAR taralın-yaratdan İSPAHYOL SERENADI
ALBENiZ'în HAYATI
Fransız sözlü büyük müzikli filmini takdim edecektir. Bu filmde İspanyol Kompozitörü ALEENİZ'in maeeıalı ve aşlkane hayatı tasvir edilmektedir.
Yerlerinizi evvelden aldırınız
l muş bir halde idi ki, bir an ev-. vel barakalarına kapağı atmaktan gayri bir şeye ehenı-ı rniyet vermedikleri belli olu-| yordu Köylü kıyafetindeki iki . Amerikalıya şöyle bir geçtiler, gittiler. ,
ı Tarnapol sokağındaki 34 nu-' maralı hane boyasız, ahşap bir harabe idi. tkl katlı, çatım slp-, sivri: tam cephesinde de diğerlerinden büyük bir penceresi var.
Evin karşısında durmuş, içeri nasıl girmeli diye düşünürlerken kapıya yapıştırılmış bir kâğıt Hugh'un dikkatini çekti. Jingles'e göstererek kâğıdı okumasını söyledi.
Genç kız, karanlığı gözleriyle delmeğe çalıştı; kâğıdı güçlükle okudu:
— Eve kimsenin yaklaşmaması için bir emir. Evde oturanlar memlekete ihanet suçundan yakalanmışlar.
Bir kapının kuytuluğuna sığınmışlar; Hugh sabırsızlıkla etrafı kolaçan ediyor. Erle Brecon.'un 34 numaraya gelip . gittiği muhakkak. Binada canlı bir mahlûk bulunduğuna dair en ufak bir emare dikkate çarpmıyor, Pencerelerin hiç birinde «w. w,___________ tutunarak -volt- rnuhakkak kİ bu
^kılm.lertal «kâT* Urdeçblre d- dwV« d« deîU. 34 numaram
çaldığı
dun ediyor. Çekmece kilitli de-
sonra sen Walewski İle meşgul olurken ben de boş durmadım. Çivileri yerinden oynattım.
Hugh, takdirle söylenmekten kendini alamadı:
— Nc harlkulâdc bir kız okluğunun farkında mısın acaba?
Bir an tereddütten sonra kapının tokmağı altına bir İskemle yerleştirdi. Zira, misafir yatak odalarının kapısında anahtar yoktu.
— Işığı söndür. Gidelim.
Kalbi göğsünden fırlamak istercesine gümbürdüyor. Camı yavaşça kaldırdı; ısırıcı rüzgâr, yüzüne çarptı. Binanın ön kısımları karanlıktı. Yanlız takriben yüz metre solda, bir sokak fenerinin ışığı sokağı aydın İstiyordu.
Tul Ih eseri olarak binayı yaptıran adam yüksek tavan meraklısı değilmiş. Pencerenin sokaktan yüksekliği ancak on kadem kadardı. Ve yerler karla kaplı olduğu İçin atlamak pek
bakıp'
._l
YILIN ANSİKLOPEDİSİ
Umumi rağbet rekorunu kıran, vaktinden evvel ««nevcudt» tükenen. En bUyilk takvimcilerin. âlimlerin, şairlerin, filozofların, mütefekkirlerin, doktorların, muharrirlerin. . hikayecileri», hazırladıkları.. Her yıl »eve »eve aldığı m r
SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ bidece bir takvim değil, hakiki bir bilgi hazînesidir. Avlardanberi mütehassıslara hazırlatılmakta olan bu eşsiz takvime sahib olmak fırsatını kaçırmayınız...
. ğü. Bulgar pek ihtiyatsızmış.Ide nıüşkül bir İş değildi,
I Bu ihtiyatsızlık Hugh*tm İşine1 sokakta hiç Kimseler yok . yaradı. Yarım düzüne kadar Rus glzU ₺e$fcilû.».> merkezinde-, mnbteUf boydaki tabancaların ]mer de pencerelerinin
arazından bir tan t sini seçti, kapaklanın daima kapalı tut-Bir saniyeden bx bir zaman magj âdet edlnmiş’.er; bu da içinde bu İşi becermişti. Alexei- talihin bir lütfü, nln kâtibi gelerek İkisinin de Hugh, pervaza
, artık odalarına j-*-“ . __________ _
’ söyledi. jerini gevşetip karlara yuvar-
Binanın İçinde müteırndî bir janıverdl.
hareket seziliyordu. 1 Fısıltı halinde bir fes:
Hugh: | — Sakın koduna,— dedi.—
— Haydi, iyi geceler güze- Mükemmel atlanıyor. Kendini Ihn. - dedi.
Genç kız, göz kırptı; ve kendi yatak odasına geçti. ________
Alı. kendilerini bir kere Türk müldii. hududunda bulabilmeler. K3-| tüphanede oturdukları sırada, Hugh, sezdLrttîekslzln duvardaki haritayı tetkik etmiş, önceden, karar verdikleri üzere, hudut-l tan geçecekleri noktanın, Ka-• vakluun takriben yirmi mil cenubunda olduğunu Lastirmişti!.
Odasında, gocuğunu, yumru mahut fötr şapkasını gljMkeı nü>aî« lıarektu 8C- btüâmül.'îmta-
«ebtaeota beseeanlte İçin İtfa n bir Mae
sarsılıyor, sabırsızlanıyordu. -
Aşağı kattaki bir radyodan duyulan nutuk, heyecanını arttırmaktaydı.
İki adımda koridoru geçip Jlnglesln odasına girdi. Jing-les de radyodaki nutka kulak kabartıyordu.
Alçak sesle izahat verdi:
— Bugün Ruslar bir nota vermişler. Emniyet konseyinde müthiş hâdise yaratmış.
— Neymiş nota?
— Eğer Amerika, derhal Tiir-klyeden ve YunanisLandan yardım kuvvetlerini çekmezse Rusya barb edecekmiş.
Hugh:
— Allaha şükür ki. vaktinde narekete geçebildik.— dedi.— Haydi kınm, hazır mısın?
— Hazırım.
Jlngles de giyinmiş, eşarbını başına bağlamıştı.
Hugh sordu:
— Pencereleri kontrol ettin mİ? Çıkabilecek miyiz?
— Ettim... Sımsıkı çivilenüş-ierdi. Fakat, bugün öğleden
SAATLİ MAARİF DUVAR TAKVİMİ
Yeni yılın., en kuvvetli ansiklopedik eseri olacaktır. Bayuniulen istemekte acele ediniz
i bırak t amam.,.
Bir saniye sonra, Jingles de. karlara, erkeğin yanına gö-
’l Tarnapol sokağı acaba ne tarafta? Hugli, Kavaklının plânını tetkik ederken böyle bir sokak İsmine rastladığını hatırlamıyor. Hafızasını yok-’ ladı; insiyakı onu sağa doğru sürüklüyor. Allaha şükür, Jlng-les Bulgar ve Rus alfabesini yamru bUlr akimdan geçirdi. P—1 üstlerindeki karları silkme-
önünden itibaren uzayıp giden bir otomobilin tekerlek İzleri Hughün farazlyeslnl kuvvetlendiriyor.
Nihayet, beklemekten sabrı tükenerek Hugh, genç kıza şu emri verdi:
I — Eteklerini cama yapıştır. Jlngles İtaat etti.
I EvLü arka kısmına dolanmışlardı. Zemin kattaki pencerelerden birinin önündelerdl. Hugh, şangırtıyı mümkün mertebe boğmak için genç kızın kat kat eteklerinin üstünden cama bir tekme indirdi; İçeri girebilecekleri kadar bir gedik açtı. Evin içi sokaktan daha soğuk.
(Arkası var)
lıal yola koyuldular.
Jlnglcs’in dişleri birbirine vuruyor.
— Sakm ha. eteklik pantolondan sıcak tutar derlerse İnanma!
Hugh, cevap vermedi. Hayalinde şehrin haritasını çizmeğe uğraşıyor. Eğer hafızası yanıltmıyorsa. Walewskl’nhı pansiyonunun bulunduğa sokak. İki sokak ötede... Avönûyü geçecekler; sonra sağa sapacaklar.
Saatin henüz sekiz buçuk olmasına rağmen ortada hiç kimse görünmüyor. Kavaklı sanki son uykusuna varmış; cansız, ışıksız. Ancak askeri birliklerin işgal ettiği anlaşılan tek tük büyük binalarda hayat eseri var.
Donmağa yüz tutmuş kadarda sık sık kayarak llt! daj ilerliyor. Yolda, şehrin varoşlarındaki yerlerinden dönen bir de vr iyesine rasgeldller. ler de o derece üşümüş.
TİYATROLAR
İstanbul Balcdlya» Şahı» Tiyatron Dmm kısmı sut e» JATAZT-. aELEN
SADIK
Yazan :
.ıiejanrtro Cnson» TûrkçesJ:
Cahit Ilgat ve M. Tin tanım KOMEDİ Kı e MI ÇİFTE KERAMET Yaran: TrMan Hem ara Türkçccl: Rejatl Nur» G Un t ekin
MUAMMER KARACA OPERETİ MAKSİM
her aicşarc 20.30 da "EFıKOS EVLENİYOR
Comaıitıl. pıuar saat ıs av matine, cumartesi maline ve aergemba Uılcbeye cıiillfif Pazartesi aksım lan tenini yoktur.
arka-, sadece nöbet piyade Asker-] doû-
5g=İS
rr
İçme su yapı ve tesisatı yaptırılacak
Gönen Belediye Başkanlığından:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Gönen kasabasına lsale ve tevM edilecek İçme su İşi olup bedeli (298^9) 1kl yüz altın bin üd yüz altmış dokuz Hra (86) altmış altı kuruştur.
2 — Keşif birim flat cetveli, mukavele projesi, şartname ve-sair evrak (12) lir» bedelle belediye muhasebesinden alınabilir.
3 — Eksiltme 15/Ocak/1951 pazartesi günü saat 17 de belediye komisyonu huzurunda yapılacaktır.
4 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile yapılacaktır,
5 — Geçici teminat: 11563 Ura 50 kuruştur
6 — İsteklilerin 350.000 liralık bir İçme su İşini başarı ile yaptığına dair belgelerile İhale gününden en az üç gün önce Ba-yuıdırlk Bakanlığı yüksek fen heyetinden alacakları belgeler ticaret odası vesikalarım 2490 sayılı arttırma ve eksiltme kanununa göre hazırlayacakları zarflara teminatları İle birlikte vazedilecektir.
7 — Teklif mektuplarının İhale günü saat 1$ ya kadar verilmiş olması şarttır. Posta Ue yapılan tekliflerin gecikmesinden dolayı vâki olacak itirazlar kabul edilmez.
8 — İsteklilerin bir yüksek mühendis veya İçme su Lşlerijıûe çalışmış tecrübeli bir mühendisin daimi olarak iş başında bulunduracaklarına dair taahhütnamesinin İbrazı mecburidir.
18007
Teklif isteme ilânı
Sümerbank alım ve satım miiessesesinden
Merinos ve Defterdar yünlü sanayii müesiesemizin ihtiyacı İçin 130 ton perlna yağı alınacaktır. Evsaf şartnameleri alım, servisimizin Vf inci kısmından alınabilir. Bu İşe lşıirak İçin müessesemlz veznesine,
pal] zarfla 2/1/951 akşamına kat yatırılması ve tekliflerin ka-TL. 5000 hrs blp lırtı temlnndar verilmesi »Asımdır (17809)
NECLÂ AY İŞIK Doktor NECDET GÜNERİ SO/ia/SSO günü nikahlandılar. Saadet dileriz.
Mîllî piyango
Milli Piyangonun 1951 yılbaşı çekilişi bu akşam saat İD da Ankara’da yapılacakta.
İkramiye kazıman numaralar 23,25 ten itibaren Ankara rad-lyosuyla yayınlanacaktır.
Patrik seçimine ait mazbata tasdik edildi
Vilâyet tarafından içişleri •Rahanlığına gönderilen Ermeni Patrik seçimine al* mazbata, hükümet tarafından lastik edilerek dün vilâyete gönderilmiştir.
Ayrıca yeni Patrik Haçndur-yan da Brezilyaoan vilâyete bir mesaj göndererek yeni yi) münasebetiyle Türk milletine 1yi dileklerini bildirmiştir.

I - Eh, pekâlA! 8enin İstediklerin bu derece basit olsun, kolay... Dalla fazlasına erişir, muvaffak ve mesut da olursun. Feride, ev. «da döşemek husu-İBUP.da birincidir. Ona güven, şirin bir yuvan olur. Fakat ileriye doir projeler yapmadan önce. mazinin tefarruntında eksik malûmatımız olmasın!
— dlyerak. ulr erkek otorltesUe konuştu.
Aysel, çocuksu gözleriyle bakarak. muhatabının ne demek istediğini anlamağa çalıştı.
— Mazinin teferruatından maksadınız?
— Evet. kaim... Seni aramızda gördüğümüzden dolayı pek memnunuz, şüphesiz... Ve anlattıklarına göre, sen oradan ayrılmakta haklısın Ayrılma şartların ne şekilde oldu?
— Gayet basit şekilde, eniç-teclğlm,-. Bana ait olan bütün eşyayı topladım: EHbeslerimi. ufak tefek bilezik ve yüzüklerimle küpemi. Fakat bagajım yoktu. Evde bir kaç büyük, küçük, meşin veva tazyikli mukavva bavul vardı Bnnlcr arasında. orta büj (ikilikte tnukav-
AŞK ve MACERA ROMANI — Nakleden: Ali MARMARA
va bir‘bavul aldım. Taşınması pratikti ve büyüklüğü de epeyce idi. Elbiselerim, çamaşırlarım, bu sayede, ezilmeden .bozulmadan nakledileblldi. Doğrusu, bu bavulu da almazdım ama, çaresizlik içinde kaldım Nihayet ben bu eve olanca hüsnüniyetimle emek verdim. Oradan bir bavul alsam, annemin ma'ını çaldım sayılmaz elbette... Annemin bavulu.
— Demek, baylece, hiç tafsilât vermeksizin, mektup fiiâs bırakmaksızın oradan ayrıldın? — diye. Feride, sual sor-dı£
«— Bu gİ2İİ ayrılıştan bir kötülük çıkmasa bari...» diyerek üzüldü.
Ayşe! cevap verdi;
— Mektup da bıraktım, enişte... L’zun bir nr’kl.un yazdım. | özuri₺x dlicüliîi, muhabbetleri- i
mİ, hürmetlerimi bildirdim... Anneme hitabcndl mektup... Tabiatiyle yalnız ona hitap ettim. Üvey babamı bahis mevzuu etmedim.
Tekrar, gözlerinden yaşlar süzüldü, çünkü mektubu okuyunca, annesinin de mahzun o-lup aglay&eağmı düşünmüştü.
— Evden ayrılacağım gün, annem gezmeğe gidiyordu. Kardeşim Muradı da yanına almıştı. İkisini de. uzun uzun öptüm. Her halde, ancak eve geri döndükten zaman, bu mutadımın üstündeki muhabbetimin mânasını aralamışlardır.
Aysel, tekrar Miste Zira sesindeki heyecan, boğazında bir tıkanıklık hasıl etmişti Yeniden konuştu:
— Böyle .-mı sıkı sarılıp I kendisini öp; ti’ örn sırana, an-ıncc»tim lıuyi..*aı: «Dikkat et,
cleU kız! Üstümü buruşturuyorsun. Ay. saçımı da bozdun i?te--şimdl tekrar aynanın karşısında pudralanmak... Bugün birdenbire ne oldu da beni böyle öpüyorsun? Ayşe Faturayı sevdi!> Anneclıtim. o günkü kadar bana asla sevimli ve hoş görünmemişti. Ne saf. ne çocuk!— Ebediyen ayrılmak fikriyle kendisini böyle öptüğüm bir an bile aklvna gelmedi bittabi. Annemin sonuncu sözleri, işte yukarıda tekrarladıklarım-dır. Kulaklarımda mütemadiyen çınlıyor.
Etrafında bulunanları unutarak. Aysel yine ağladı .ağladı ..
Adnan İrfan, ona teessürle bakıyordu. Ay «elin, annesini ne katlar sevdiğini bilirdi
Genç erkek misafirinin, adımını ne büyük bir evlâdlık
muhabbeti İle sevdiğini zaten bilirdi ama, derecesini ancak o anda anladı.
Acıyarak:
— Zavallı yavrucağız! — de-dedl. — Kendilerini ebediyen genç görmek isteyen bu anneler, evlâdlarmın ruhunda ve [hayatında, egoistlikleri yüzün-den, ne mütmlş Mr perişanlık 'yarattıklarını farkedemezler...
Fakat genç kız, yalvarırcasına, onu susturdu:
— Hayır, Adnan enişte... Böyle sözler söylemeyiniz. Annemi mücrim gibi vasıflandırmayınız, onu itham etmeyiniz-Herşcy. yarad-.iışla Allah da annemi, çok güzel yaratmış. Onun maneviyatını ebedi gençlik mayasıyle yoğurmuş. Elinde değil. Bütün çocukluğum, ona, tapmıreasına geçti. Onun geçnliginl ve güzelliğini şimdi hor bir şey saymam. Ona bağlıyım. Neylersiniz belki de, bu, benim bir za’fund ir Fakat, ben, herkesten uaak, sırf annemin yanında, -mun dizinin dibinde yetiştim. Riitün aşk ve muhabbetim, «jduu şahsı etrafında toplandı.
— « Gönüller karşılıklıdır » derler... Bu sefer, meşhur kaidenin yanlış çıktığım görüyoruz, — diye — Adnan İrfan, a-laycı alaycı cevap verdi; ve misafirinin coşkun hitabesini yanda kesti.
Kız .boynunu büktü:
— Belki de öyledl... Belki de gönüller karşılıklı değildir... Doğrusunu isterseniz ben de bunu bir çok defalar düşündüm ve mahzun oldum, enişte...
Dirseklerini masaya dayadı. Elleriyle yüzünü kapadı.
Feride, yerinden kalkıp, zavallı kızı, kollarlyle sardı.
— Küçük, sevimli, sevglH Ayseleiğlml Ağıama... Buraya geidiğindenberi kaçıncı ağlayıştır bul... Zaten niçin boyuna aynı mevzu üzerinde duruyorsun?... Olan olmuş, geçen geçmiş,.. Sen, istikbali düşün...
Evin erkeği, blı ağabey şefkatiyle, elini misafire uzattı. Bir çocuk eli gibi, kızın etini eline aldı ve dostça sıktı Aysel, dertli başını o zaman gösterdi müthiş fikirlerin dimağını tırmaladığı anlaşılıyordu, belli.
Erkek:
( Arkası rar)
|dc rer .mı»,, WumMwhr.it w nn« 1 nn «uı-|
M. NUR) ÇAPA | ou$Ka bir güne biraKilmiştır. |seaı morga kaldırılmıştır
'derilmişler.-tir.
Memleket Haberleri
*__________... —■ --'

Kore kahramanlarına bayrak
Başkansız belediye

J5»
X
Kuru yemişler
Fiatler yüzde 75-100 arasında yükseldi
Zaferden Zafere ★ Kahramanlık ve aşk destenı
Tefrika No. 9
Fti^IIORASANLI
cFU MUSIIM
Yazanı Muharrem Zeki KORGÜNAL
Edirne 29 (Akşam) — Kore deki kahramanlarımıza hediye edihnelr üzere Edirne Kız Enstitüsü öğrencileri tarafından bir bayrak hazırlanmış ve törenle vali Emin Akıncı ya teslim edilmiştir.
Bayrağın bir tarafında ay yıldız. diğer tarafında da Plltv-ne, Çanakkale ve Kerenin gıizel bîr şekilde ipekle İşlenmiş ba-tİtası bulunmaktadır.
Resim bayrağın vouye teslim edilmesi töreninden bir enstantaneyi tesbit etmekledir.
Cevdet Salu r un
«eçim mazbatası yine kabul edilmedi
Konya 20 (Akşam) — Ermenek belediye başkanlığına secilen Cevdet Salur’un usulsüz seçildiği iddia edilmiş ve valilikçe seçim mazbatası tasdik edllmiyCrek seçim bozulmuştu.
Yeniden yapılan «emmide yine Cevdet Salur kazanmış, fakat seçim mazbatan yine bozulmuştur.
İki defa yapılan seçime rağmen Ermeneğin hâlâ bir belediye başkanın?, kavuşanım ması hayret uyandırmaktadır.
Belediye, yılbaşı dolayuûyie kuru yemiş piyasamın tetkik etümüfUr. Neticede ■•atışlar biraz hararetlenmiş ise de geçen yıllar* nazaran müşterilerin as dMnf u tMbit edilmiştir. Buna, sebep olarak Hallerin palıtüılı|ı gösterilmektedir. Zira en ş*k istihlâk edilen fındık. badem, şanı fıstığı v* kuru üzüm Halleri geçen seneye na-taran yüzde 75 . îöfl arasında yükselmiştir.
Ezcümle Şanı fatıftı 250 den 500 e, fındık ISO iken 200 e, badem 250 İken 500. kuru üzüm Sû iken Mo a çıkmıştır.
Cinci Hoca, Müslimin gördüğü rüyayt tâbir etti: — Oğlum senin için parlak ve şerefli bir istikbal Var. Zaferden zafere koşacak, memleketler alacaksın dedi
Kıskançlık yüzünden
Edirnede
Hırsızlık değilmiş!
kışlık ekim
Genç ve güzel bir kadın öldürülmek istendi
Geçen seneden fazla mahsul alınacağı limit ediliyor
Amcası evde yokken paraları almış, yürümüş,.,
Dört silâhlı haydut bir kadını kaçırdı Konya 29 (Akşam) — Dün gece geç vakit üluımak semtin den şehrimiz* araba İle gelmekte olan 20 yaşlarında Be-tül İsminde bir ev kadını, önüne çıkan 4 aUâbll haydut tarafından zorla kaçırılmış ve bir köye götürülerek bir evde hapsedilmiştir.
KIrklareli 29 (Akşam) — Son günlerde devamlı yağ-
murlardan faydalanan KIrklareli çlfçisl kışlık ekimini vaktinde tamamladığı için sevinç l-çindedir. Geçen, sene ümld eltimi nıaliAalii alamıyan çifçt 951
Beypazarı 23 (Akşam) — Örencik köyünde genç ve güzel bir karim kocası taralından zehirlenerek öldürülmek istendi. Ankarada birinci ağır ceza mahkemesine intikal eden ba hâdise şöyle olmuştur: ' b. t-.,. —
Örencik koyu sakinlerinden f senesinin bol ve bereketli bir Mustafa Coşkun yeni evlendi» güzel karısı Hatfcentn sık srk misafirliğe girmesine sinirlenmiş ve duyduğu şiddetli kıskançlık netler rinde karısını öl-dûrm.f\ie karar vermiştir. Mustafa Coşkun bu fikrini evvelâ.' haLısı Ayşe Coşkuna açmış, ve kadının vücudunu ortadan fca'-(iırmak hususunda, mutabık kalarak HAticeyL farkına vardırmadan afyon ve göztaşı yutturmak. suretiyle öldürmek üzere harekete geçmişlerdir. Mustafa. halası ile beraber, piân-lormı tatbikte oıuvafîak ol-ttLuş'ıır. Birdenbire kendini lı^'-ta hiar.edes genç kadın, çare arama!: üzere dûktara mtiı‘araa.t efct.i£i vakit vaziyet anlaşd-mş ve duranı aabiiaya bildiniıniş-tir.
Hatice, doktor sa^stade hayatını karta rmjştur. Kocası Mustafa ve A.yuı- .vaka!anarak, teaklortndu. tanzim edilen ilk tafılıtkac c-vraitı İle adliyeye las)lm edilmişlerdir Mahala!-meys- yıkında inkara hirtoci ağır ecza mahkantırinde boş-lamics.iu.ir._
yıl alacagMia ümitle bağlanmış bulunmaktadır.
Ticaret boraasmda satılmakla olan günlük hububat Hallerinde hissedilir derecede bir düşkür/mk göze çarpmaktadır. Bilhassa mısır flatlrrlnde hayli düşkünlük vardır. Bugünkü duruma güre ortalama olarak hububat fiatteri çöpledir: Buğday 32. çavdar 31,W. arpa 21, yulaf 17.30 ve mısrr da 17 40 kuruştur.
Esrarh bir ölüm
Bolu 29 (Akşam) — Bolunun Merkeşler köyünden Kuma, Güler adlı bir vatandaş, koyunun, yakınında bir ağacın dibinde ö-lü alarak bulunmuştur. Matın-lün yanında bîr balta ve kesilmiş bir agac dıılı görülmüştür. Yunusun bir cinayete, kurban gittiği, tahmin edi'.erek savcı jomdımeun Kema! Kazak tarafından vakaya eikomdtauştar.
Bor’da fecî bir kamyon kazası
Bor 29 (Akşam) — Şoför Salim Sahr’ın idaresindeki kamyon. Kirdeden gelirken, arka tekerleklerin çılrm a«ıiytp. yuvar-■lanmışlar. Kamyonun sahibi Hacı Molla ünlü, kalası parçalanarak ölmüştür. Şoför ve 8 yolcu da muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanarak Niğde .memleket hastanesine kaldınl-mışl&cdu. Bu feci kazadan yalnız çamurlukta bulunan şoför muavini Talât ıtiıyarak kıırtul-r mııştıır
Taşıt kazaHrma karşı tedbir
Bolu 29 (Akşamı — İ'Jmİ3 11 idare kurulu taşıt karalarının önlenebilmesi IçLa yerinde bir karar almış ve Boludan geçen bütün vasıtaları alâkadar eden otuz İki maddelik bir kararname vücuda getirmiştir. Diğer ■bazı hnkumel, meretlerine de vazifeler yükieytn bu yeni ka.-
çorlu 30 (Akşam) — Evvelki Rihı burada bir hırsızlık oldu. İbrahim Oskan adında biri, amcası s. Saglam’ın evinden 5350 Ura para İle san bir kordeieye dizili 43 adeî Reşat altınını çalarak kaçmıştır. Az sonra yakayı ele veren İbrahimle adliyede konuştum; bana:
(— Babam vs annem ölünce BüyükçekmecedekL tarlatan satarak parasını amcama teslim etmiştim. İstedim, vermedi Ben de o evde yokken paralarımı sakladığı yerden aidim. Bu. hır SttİLk değildir.» dedi.
Adii tahkikat devanı etmektedir.
Okul var, talebe var, öğretmen yeki..
RUMs 29 (Akşam) — ilçemizin Kafaca, köyünde İki sene evvel İnşa edilen ükokunm. bu sene 80 talebesi vardır. Fakat okul öğretmenstodir, Köylü bu durumun devammıian mütees-
Vakadan haberdar olan jandarma. müfreze imlinde çıkarak bütün haydutları yakalanır* ve kadım da bitap bir halde şehrimize getirmişlerdir
Kısa Telgraflar
★ Edirne B.-.MMunun senelik kongresi toplanmış» yeni kurulun başkanhgn-u Kemal Şag-ban. üyeliklere de Yusuf Cemil .Önc-r >e Ehat Var-Jar seçilmişlerdir.
* Konyuda 12 ocakla. yapılacak olan D. P. 11 kongresinin çok hararetli ve münakaşalı geçeceği tahmin edilmektedir.
â Çorluda 20 lira borcunu ö-dememesine kızan Zeynel adındaki çoban. Süleyman Çay’la a-ğtlım yaktığı İdd i asiyi e yakalanarak adliyeye verilmiştir.
it Çorluda 7 yaşmda bir kıza tecavüzde bulunmaktan sanık Sabrl Etitnrk bir sene 8 ay, 7 gün hapse mahkûm oldu.
Müslim, şüphesiz ki haklı idi. Llâkla bir »remin haklı o-larak da cinayet işlemeline göz yumulannyaeağı muhakkaktı.
BULANA MÜKÂFAT
— Büyük Emir hazretleri! Cüretkâr bir serseri, dağ gibi oğlumu öldürdü. Kendisini yakalamağa çalışan askerlerimi dc bir ağaç pâtaçflsı İle dağıtıp kaçtı. Bereket versin, yanında kılıç yekta. Yılanın başını küçükken ezmek lâzımdır. Bugün beni perişan eden bu serseri, yarın seni de perişan edebilir. Onu derhal yakalatıp öldürt-melislnlz.
Bu sözleri, ölen delikanlının babası söylüyor. Merr Emlri Nta Jbinl Seyyar da dikkat ve alâka ile diniryordn:
Bu sözleri, ölen delikanlının babası söyîüyor. Merv Emlri Naşr lbnl Seyyar do dikkat ve alâk aile 'tınlıyordu.
— ön on kim olduğunu biliyor musun? diye sordu.
Derebeyi, esefle başını salla- I dı:
— Bilmiyorum.
— Simasını tarif edebilir misin?
— Ederim,
— O halde tarif et de ona göre aratalım.
— Uzun boylu, geniş omuzlu, esmer yüzlü, çatık. kaşlı, kıce dalan, yakışıklı nlr delik anlı...
— Elbisesi nasıldı?
— İşte ona dikkat etmedim Bilmem nasıl tarif edeyim? Mamafih, bunun lüzumu yok. Elbisesini değiştirebilir.
— Fakat yine de lüzum var.
Bey, ansızın gözlerini parlattı :
— Benim, inim, resmi yapan bir ressamım var. Onu hiç yanımdan ayırmam!
= O halde ue duruyorsun? Derhal gidip getir onu... Tutulmasın, İslediğin delikanlının resmini yaptıralım
Bey. gidip re Tamını Nasr Ibinl Seyyar
— Sen. İD*.Tı resmi rnışsın öyle mi?
— Evet, Emir hazretleri.
— Efendinin oğlunu öldüren delikanllıyı gördün mü?
— Gördüm.
— Onun resmini yapabilir cnisin?
— Emir öuynrulırraa. hemen
getirdi, ressama
yapar-
— Benzetebilecek misin?
— Tıpkısını yapabilirim.
— Buna nasıl İnanayım.
— Tecrübe edersinin.
— B»’n resimden anlamam
ıy-
yet uyonrfmnifttr.
I — Bu, o kadar zor değil... Bana tanımadığım bir adam gösterirsiniz. Yüzüne bir defa bakar ve hemen resmini yaparım. Benzetebilirsem istediğiniz delikanlının da. resmini yapa-I bileceğini den emin olursunuz.
— Fena flkk değil,.. Başka lışmaıarmın 3. cll yılını ikmal esmiştir. Resimde Genel Müdür adam göstermeğe hacet yok... B. Vecdi Diker ve Amerikan Yol Heyeti Başkam Mr. Jcmc Haydi, benim resmim! yap! WlIUams İle mühendis yol uzmanlan bir arada gözükmektedir Ressam, çarçıbuk Nasr Ibinl
yalaz- görüyorum Böyle rüyalara kıymet verUuıea!
— Bir defa denesek fena m’ olur, oğlum!
— Ben karışmam! İster çağır isler çağırma!
Kelime, değneğine dayanarak gitti. CHiel Hocayı bulup getirdi. Cinci Hoca gbraüğü rüyayı istemeyerek anlatan Müslim'in omuzuna vurarak:
— Oğlum, dedi. Senin icln parlak ve 'şerefli bir İrtlkbaJ var. Zaferden zafere koşacak memleketler alacaksın
Müslim, .Cinci. Hçcayı „şiddetle w sarstı:
— Doğru söylemiyorsun, hoca efendi Ben de beni avutmağa çalışıyorsun I
Cinci Hoca Müslim'in gözleri içine baktı:
— Eğer dediklerim çıkmazsa, saçımı sakallımı kantin erkekler arasında kadınlar gibi yaşarım
Müslim, biraz yatışmıştı:
— Pekâlâ, deril. İnanmağa çalışacağım.
Cinci Hoca, tekrar sağlık ▼erdi:
— Şimdiye zodar tâbir ettiğim rüyaların nlç biri eğri çık-mamıştır. 3enl şimdiden tebrik ederim, oğlum t
— Duydun mu evlâdun neler söyledi Cinci Hoca?
MüJffim, bu fırsatı kaçırmayıp annesini kıskırrak bağlayan bir eevap verdi:
— Madem ki bc-nl zaferle dolu parlak bir gelecek bekliyor, o halde bana kimse bir zarar veremez. İşte artık çıkıyorum!
Kelime, sert adnniuria çıkıp giden oğlunun arkajnndlan inledi:
— Ab!... Ne yaptın Müslim?
SON R4RAR
Müslim, o gün akşama kadar ev ev dolaştı Butiiı, dostlarını ziyaret etti. Fakat onların bir müddet daha saklanması için ettikleri ricalara hiç kulak asmadı ve bir daha da gizlenmedi.
O gün eve geç vakit dönmüştü. Kendisini ağlayarak karşılayan annesine müthiş bir haber verdi:
— şehre Bitmeğe karar verdim. anine 1
Kellime, felce uğramış gibi hareketsiz kaldı:
— Delirdin mİ oğlum I
— Neden dellrecckmişlm? Bana ne yapnbi'lrler?
— Hiç bir Şey yıı)-ama2lar, sadece babanın yanınu gönderirleri
— Ben kendim» kollamayı bilirim!
— Şiddetle atanmakta olduğunu unutuyor musun’
— Sırf aranmak tv olduğum için gideceğim! Aralarında hiç korkmadan dolaşacağım ve vuruşmak lâzım geldiği zaman vuruşacağım l
— Peki şehirde ne yapacaksın?
(....(»uııx savurdu; — Kendime oh kılıç yaplıra-
— Sıkıntıdan patlayacak ha-'cağım, le geldiğim İçin korkunç rü-1
Beyyar’m resmini yaptı. O kadar benzetti k| görenler hayran ; oldu.
Nasr i bini Seyyar:
— Mükemmel, mükemmel! diye batırdı. Cok muvaffak oldun. Şimdi de o delikanlının resmini yapı
Ressam, büyük bir deri üzerine Müslim'in resmini yaptı. Onu bütün güzelliği ve heybetiyle canlandırdı. Fakat bir tane resim kâfi değildi. Nasr lbnl , Seyyar, onun çoğaltılmasın] . emretti.
Bir kaç gün sonra muhtelif yerlere yapıştırılan Mösttartn resimleri altmaa herkes şu İlânı okuyordu:
«Bu resmin lahlblnl ölü veya diri olarak hükümete teslim e-riene bin altın mükâfat verilecektir!»
Bin altın, az para değildi. Resmi görüp altındaki yazıyı okuyanlar, derhal harekete geç tiler. Her tarafta ona benzer bir adam aramağa başladılar.
Mahan'a da olr resim gönderilmişti. Fakat Mahan’hlar bin altına tama ederek Müslim'i ele vermiyorlar, bilâkis, gizlemeğe, kurtarmağa çalışıyorlardı. Fakat Müslim, uzun müddet gizlenmeğe. evde bir cezaevi hayatı sürmeğe tahammül edebilecek bir yaradılışta degUdl Şiddette aranmakta olduğunu bilmesine rağmen, çıkıp gezmek, kendisini yakalamak İsteyenlerle çarpışmak için can a-tıyordu. Nihayet bir gün patladı. Zavallı Kellme’ye:
— Anne, anne! diye bağırdı. Artık tahammülüm kalmadı. Bir buçuk aydanheri saklanıyorum. Ben! dünyanın en korkak bir insanı haline getirdin, ömrümün sonuna kadar saklanacak mıyım?
Kelime, onu avutmağa çalıştı:
— Biraz daha dişini sık, oğlum! Nihayet ümitlerini kesecekler .seni unutup gidecekler. O zaman çıkarsın meydana!
Müslim, tekrar bağırdı:
— Daha fazla bekleyemem, anne! Bir kaç gecedir korkunç rüyalar görüyorum. Meselâ bu gece, nihayetsiz bir denizde yüzüyordum. Dalgntaı ben! göklere çıkarıp İndiriyordu. Ö-İfimden kurtulmamın imkânı yoktu. Yavaş yavaş nefesim durmağa, kolltırımm dermanı kesilmeğe Başlamıştı Son bir ümitle silkindim. Bu sefer kendimi karanlık bir mağarada gördüm. Bu karanlık mağaradan djşanya znrluicla çıkabildim ve kan ter içinde uyandım.
Kelime, ığiunu avutmuş olmak için:
— Bazı korkunç rüyaların hayra âlânıet olduğunu söylerler, dedi. 3! dtp Cinci Hocayı çağırayım. Hu rüyayı bir defo da ona anlat.
Müslim, korkunç ve vahşî bir kahkaha savurdu:
(Arkası var)

tein bir kusuru mu vur?
11 — Hayır. Bîr kusura oldağu-|ûn sâytemek İstemedim. Yalnız i biraz kendine mahsus tuhaf
Ilfîktrferi vardır. Sonra odasına
1 kapanıp guntaree çalışmana iöayıhr. Fakat fevkalâde dürüst jbir adzmöjr.
I — Odasına kapandığı me işle meşgul oluyor?
* - Se tş yapti&m bco de bil-
• nüyûrunı. Fakat gayet, b'l Ana-Iıomi bilir. Sonra bİTİncı sınıf 'URtyagcrdlr. İçin en ı.arip tarafı buslan kendi kendisine öğrenmiştir, Bir aralık bir ilimle, bir müddet sonra başka i ilimle meşgul olur. Fakat
gayri muntazam çalışmalar neticesi. eîde ettiği malûmat bütan nntvçrsite profesörlerini hayrete düşürmüştür'.
Arka dayımın anlattığı şahsın : 'hakikaten garip bir çalışma tarar rardk «Peku dedim, «Ne iş ypomak istediğini hiç sormadın mı?>
— Hayır. Onu istediğin gibi kmuıştnnnak, ağamdan lâf almak. herkesin kân değildir. 'Ancak eşref saatlerinde, caaı istediği lâkırd» eder.
— Bu adamı yakınaan gör-

Sherlock Holmes ser iğini n en kuvvetli romanı
Yazan: Sûr A. Conan Doyle
Çeviren; Arif Dercbeyoğlu
bir ba
mek islerim, diye cevap verdim. Eğer evi beraber tuLaökök. sakin ve işine düşkün bir îtimse olnıası benim için daha iyi. Çünkü fazla gürültü ve heyecana tahammül edecek kadar takatim kalmadı. Afganistanda kân derecede heyecan çekum. Artık hayatımın sonuna kadar sükûnet istiyorum. Bahsettiğin bu adamı nerede görebilirini'’.
— Muhakkak ki, lâuoratuva-nna kapanmış, yine btr şeyl-r yapmakla meşguldür. Zâten o öyledir. Lâboratuvurdan dışarı çıktı m», haftalarca bir (faha oraya uğramaz, fakat bir kere de yapmağa başladığı işi, gsee dünduz didinip bitirmeden bırakmaz. istersen yemekten sonra ğidip kendisini lâboraluvar-
vap verdün. Sonra başımı çe-ı virlp arkadaşımın yüzüne dik-1 katle bakarak, devam ettim: »Stamford bana öyle geliyor Kİ, bu işte hiç bir mesuliyet kabili etmediğini söylemekte gizil bir maksat var. Bu adamın İdare ı edilmesi bu kadar imkânsız mı? Yahut ta söylemek istemediğin tarafları mı var? Haydi gel de şıı baklayı ağzından çıkartıver.-* Standard gülerek:
— izah edilmesi mümkün ol-mıyan bir şeyi anlatmağa, kalk-> mat imkânsızdır, dedi- «Kemli l ölçülerime göre Holmes biraz ve bu 1 düşkünlüğünü bazaıı soğux-kanhlığs kadar götürüyor. Me-sek), bu adam en çok sevdiği mamız güç degti ya...» diye ee- bir arkadaşına kendi icat elmiş
(ia görebiliriz.
— Evet, gidelim, diye cevap verdim, ve Başka mevzular üzerinde konuşmağa başludıi'..
HolbonVdan çıktıktan sonra hastaneye doğru İlerlerken, Staınford müstakbel pansiyon ai’itadaşmı hakkında şunları söylemeğe başladı:
— Eğer kendisi ile anlaşamazsan. kabahati üzerime at-raamaLunn. Ltı.ndislui ben de pek iyi tanımıyorum. Yalnız bir kaç kere KLboratararda bnhış-mııştuk, o kadar. Kendiriyle beraber oturmak tekinini yapan rensin. Onun için daha şimdi- l’âZiâ ilim düşkünüdür; den biç bir mesuliyeti üzerime niidrOninfifinfi alnnyonim.
— Eğer anlaşm.-.szsak, ayni-
olduğu zehirden bir parça ve- ı rebliir. Amma bu hareketinde hiç bir kötü maksadı yoktur. I Yalnız yeni İlâcın İnsan vücu- ( dundaki tesirini anlamak İçin. ; en yakın dostunu zehirlemek- ı ten çekinmez. Hattâ dostuna l haksızlık yapmak niyetinde ul- ı madiğini göstermek için ayni I zehlri kendisi de yutabilir. Çün- ı kü öğrendiğini tam olarak öğ- ( renmek İçin sarfcttiği gayıet I sonsuzdur.
— Hakkı da yok tlsğil.
— Evet, fakat ön lıai İfrata ı götürülürse tehlikeli neticeler ı doğurabilir. MeseLâ ameliyat ı odasında, masa üzerinde yatan ölüleri sopalarla dövmek. İnşa- | na biraz korkunç geliyor. ı
— ölüleri dövmek mi?
— Evet. Ceset üzerine yapıla- l cak bir darbenin tesirini, ve açacağı yarayı tesbit etmek için. Holmes'in bu merakını gidermek için yaptığı tecrübeleri bizzat gözlerimle gördüm,
— Yoksa bu adam doktor mu olmak istiyor?-
— Hayır. Ne olmak istediğini yalnız Allah bilir... Fakat İşte geldik. Ne biçim adam olduğunu. .şimdi kendi kendine mla-
mağa çalış.
filanı ford sözünü uuı anıl arken, dar bir yoldan aşağıya doğru İniyorduk, kolun nihayetinde ufak bir kAptrian geçtikten sonra, hastanenin İki kanatlı büyük kapısından İçeri girdik. Buraları bana hiç de yabancı değildi. Beyaz taş merdivenleri inerek, dar. uzun koridorlardan yürümeğe boşladık. Beyaz badanalı duvarlar üzerinde, daha koyu renkte sayısız kapılar sıralanıyordu ruıı nihayetinde basık kavisli bir kapıdan kimya lâboratuvarına
Kimya Jâboratuvarı geniş bir yerdi: ve ugzınn kadar tıklım tıklım. irili ufaklı şişelerle doldurulmuştu, bortı tu varın ortasına bir kaç iane alçak ve geniş rnusa konmuş. üzerleri tüpler, mavi alevlerle yanan Bunken bekleri İle dolu idi B;ıı koskoca yerde yalnız bir tane insan vardı. O da uzaktaki bir nıa«a başında, kendinden geçmiş bir vaziyette, bir şeylerle mp^nl oluyordu. Ayak seslerini İzi İşitince, başını geriye doğru e —irip bize
(Arkası var)
Kor! düve üstü girerek, vardık.
oklukça
Lâ-
{157V0)
183*14 'de 15 i .eçmlyer-ktlr
— 2 —
Niye? Arkadaşlık etmek
•çarpıverdim. Benden öziir| ,unmamrl
Uörte «friJîîsLtlr.
resimde de Stokholnı'den Parise kadar yürüyerek giden, fakat orada kısa bîr zaman sonra parlayan İsveçli dansöz Ano Aroee
Farhln tanınmış yıldızlarından Cecllİa PaTodf bir sene içinde tam dört kere haydutların taarruzuna uğramıştır. Kurulan tuzaklardan daima sat salim kurtulan tene kadın yalnız
Mmki il» Terian
Millin ınüdilr T
H
İÇ şüphesi* musikinin üzerimizdeki tesirleri
Sessiz film devrinin en gözde yıldızlarından Mae Weat, bugünün meşhur yıldızlarından Sara Aden'in aleyhine bir milyon dolarlık tazminat dâvası açmıştır. Mae West vaktiyle oynadığı bir rolün aynen Sara Ailen tarafından taklid edildiğini ileri sürmektedir.
görülüyor. Bilhassa ritmik atlayışları meşhurmuş.
bir defasında evden çıkarken çenesine yediği yumrukla bayılmış geriye yıkılırken de başı İle kapının camını kırmıştır. Soldaki
R. K. O. nun süratle parlayan yıldızlarından Mala Powers bugünlerde «Ormanın Kızı» isimli bir film çevirmektedir. Stüdyo kendisine Tarzan filmlerinin başkadın rolünü teklif ettiği halde genç kadın razı ol-mıyarak, «Ormanın kızı olurum amma, kurbanı olamam» demiştir.
pek fazladır. Fazla şiddetli sesler ve gürültüler beynimizde çok tahrip edici tepkilere sebep olduktan başka bize âd> ta bitkinlik de veriyor.
Fazla ince ve tırmalayıcı sesler İnsanda kızgınlığa, nefrete varan hisler uyandırır. Bazı ağır ve yumuşak sesler bizi dinlendirdiği kadar içimize de rahatlık ve sükûnet verir. Halik tedavi İçin yapılan iğne acılarını bile bu sayede hissetmemek kabildir. Bazı musiki parçalarının afrodtayak _ teshir edici, uyuşturucu — tesirlerini inkâr edemeyiz. Johann Ştrauss'un valsleri de en şehevi musiki parçaları olarak kabıı) edilmelidir Musikinin aynı zamandı» zihin faaliyeti, sinir sistemi ve çalışma tarzı üzerinde meydana getirdiği tesirler de bilinmektedir
Asırlar boyunca müziğin kan üzerinde yaptığı tesir çeşitli zaviyelerden tetkik edilmiştir. Berlloa çok defa bazı parçalan dinlerken nabzının daha kuvvetli attığını söylerdi Berlloz-dan önce meşhur opera yazarı Gretrv şu vâkıayı anlatıyordu: (ıSol elimin damarları üzerine 4Qğ ellinin üç parmağını yerleştiriyorum. O anda kan deveranı tamamlyie normaldir Sanki içimden bir şarkı mırıldanıyorum. Daha soııra yüksek sesle değişik bir parçayı söylemeğe başlıyorum. İşte o vakit, damarlarımdaki kanın yeni havaya uyabilmek için daha değişik hamlelerle dolaşmağa başladığım hissediyorum.
Bu arada yabancı bilginlerden, Thomson ve Swall Vln-çent'ln kan hareketi üzerinde musikinin tesirlerine dair yaptığı çalışmaları da kaydetmek zorundayız Bu tecrübeler, doktorların insandaki kan tazyikini ölçmek üzere kullandıkları âletlerle yapılmıştır. Bir çok Taklalarda kan tazyikinin musiki seslerine göre arttığı veya azaldığı müşahede edilmiştir. Bazı parçalar tazyiki o kadar azaltmışlardır kİ, hastalar artık müzik çalın mamasını rica etmek mecburiyetinde kalmışlardır Bu konudaki tecrübeler sonunda bazı hastaların musiki İle tedavilerinin hnkâ'.ı dahiline gireceği zannedilmektedir. Doktorlar bu tedavj usulünün bilhassa uykusuzluk veya ona benzer rahatsızlıklarda:' şikâyet edenler İçin mükemmel olabileceğini İleri sürmektedirler.
Diğer taraftan, yapılan tecrübeler. sadece kan tazyikinin değil fakat aynı zamanda nefes almanın da esaslı bir şekilde tanzim edilebileceğini göstermişlerdir. Beethoven, bîr sonat çalarken verem hastalığına yakalanmış Olduğunu daim kuvvetli bir şekilde hissediyordu.
Musikinin vücudumuza yapmakta olduğu tesirler bize bazı gizil fizyolojik ajanların seslerden müteessir olduklarını göstermektedir.
Fransada bu mevzuda çok enteresan araştırmalar yapan doktor Vergnes. aşağıdaki bilgi-
yi vermektedir. •Hücrelerimizin Colloldal eriyiklerden teşekkül ettiği malumdur. Lümlâre'lrt vapınış olduğu araştırmalar sonunda kollold'lerin de bazı titreyen maddelerden teşekkül ettiği tesbit edilin iştir. Dr Vergııes bu esaslara dayanarak. hücrelerdeki bütün değişiklik ve asimilâsyonların tamam iyle seslere bağlı olarak vuku bulduğunu söylemektedir.
Mamafih, musiki âletinin çıkardığı seslerle âletin şekli da bu bakımdan çok müessirdir. Dr, Y. Aosta her âleti ve tesirlerini ayrı ayrı tetkik Etmiştir. Burada bazı musiki âletlerinin tesirlerini de belirtmek yerinde olur. Meselâ keman melânkolik olanlar, mükemmel bir tedavi vasıtasıdır. Kontrbas ve İtlime tin asabı düzeltmek hususunda müessir olduğu kabul edilmektedir. Harp hisleri hallerine, Hut devamlı İhtiraslara ve verem başlangıcına mâııi olabilir. Trompetlerle bazı çılgınlıkları tedavi edebiliriz. Tamburlar bilhassa asabi hallerin tedavisinde fayda sağlayabiliyor.
Musiki ile tedavi enstitüsü ayrıca kemanın lenfatik hastalara iyi geldiğini, violotıselın İse sinir hastalarını çok mükemmel surette tedavi ettiği
(Arkası 7 nci sahifede)


Leptaspermum Scoparium
YAR! uzun ömürlü veya sera fidanıdır. Çiçek zamanında manzarası fevkalâde hoştur. Bazı varyeteleri uzun ömürlü ve soğuğa
Moschosma Rîparium
mukavemetlidir. Çelikle üretilir. Çeliği mayıs ayında kumlu toprakta ve cam kavanoz altında yapılır. Tohumdan da yetiştirilebilir. Tohumları mart ayında ekilir. Kum ve yaprak çürüğünden ibaret harcı sever.
Q ERALARDA yetiştirien uzun ömürlü bir fidandır. Boyu bir metreyi bulıır. Yaprakları ısırgan otuna benzer. Çiçekleri beyazımtıraktır. Çelikten kolayca köklenir. Kuvvetli toprak sever. Yapılacak harcın içine e.-:ki çürümüş havvaıı gübresi veya suni gübre ilâve edilmelidir. En gösterişli zamanı Aralık ve Ocak aylarıdır.
Momordica Cochinchinensis
SENELlk ve uzun ö-müriü sarılıcı bir nebattır. Cururbiacea familyasına mensuptur. Çiçekleri beyaz veya sarıdır. Mevtaları acayip bir şekildedir. Sıcak seralarda yetiştirilir. Meyvaları kemale geldiği zaman hoş bir manzara arze-der. Tohumdan yetiştirilir. Kuvvetli toprak sever.
Tarihten çizgiler: (Her hakkı mahfuzdur)
Polis — Küçük hanım, artık çarşaf cağına girmiş... Böyle açık saçık gezdirmeyin!
Etraftan söylenenler — Aferin polis efendi... Müdahalen muvafık. Koskocaman kız çarşafsız gezdirilir mi?
— Hem şer’ı şerife mugayir, hem de ahlâka . Ortalığın bu hali hep bunlardan oluyor. Tst.anbuldaki yangınlar. Hicazdaki isyanlar hep bu yüzden oluyormuş.
— Ne diyelim, Allah ıslah etsin cümlemizi!
oıekteoırıer.
[de yer ayninış bnlunmaitiadır. barudi ve hemen 1 ne! dakl-1
»t NURİ ÇAPA |oaşKa bu güne uıraıaımışıır. ıseaı uıorga Kaldırılmış ur
derilmişler lir.
31 Aralık 1950
AKSAM
Mahkeme Köriflörlarında
Senin burnuna başkası karışırsa ne yaparsın?
İhtiyar nine
— Ntneclğlm, Plyerden mek-1 etmek istedim, Allahaşktna Yıl-tup nldım Yakında döneceğini maz, nineme beni sevip ter-, gelmediğin ve mesut olduğum zannım vermek İçin bana yar-,51^?. «anili
dım et. Ninemin son neteslnl I Oburü külhanbeyi yapılı «albı emin «o müslerth teslim bir delikanlı. O da ötteli lütfü esir-1 Korunuyor amma beriki ka-
bana bildiriyor.
Uzun zamondanberl gözleri görme kudretini kaybetmiş o-lan Fatma hanım, ömrünün son günlerini yaşıyordu. Torunu Ayşenln kocaslyle arasının e-bedlyyen açıldığı ve bir daha barışamıyacaklan endişesi, son günlerini kendisine zehrediyordu.
İhtiyar nine sönük bîr sesle sordu:
— Demek Yılmaz, uzun seyahatinden dönüyor. Öyle mİ kızını?
— Evet ntacciftlm. Artık biz don ayniraıyacak vc uzun seyahatlere çıkmayacak!
— Ağzından çıkan bu söz, Tanrının kulağına gitsin. Bu müjdenle içimi kemiren bir derdi gidermiş oluyorsun. Fakat kocanla aranız açılmamış İse. nişan yii2Ûğünü artık niçin takmıyorsun. Beni yatırmak İçin ellerimden tutarken yüzüğünün parmağında bulunmadığının farkına vardım.
Ayşe, ninesinin bu suali karşısında ne diyeceğini şaşırdı. Kısa bir teredo’ü1. anı geçirdikten sonra sudan bir balıane iler! sürdü.
— Nişan yüzüğü tokmak ar- mpge başladı:
tık moda değil nine! | _ Artık uzur. seyahatlere çık-
— Biz vaktiyle nişan yüzü- mayacaksın değil mi Yılmazcı-ğüntt mukaddes bir vedia ad- gım? Ayrılık ne fena şey! Nl-derek şayet kaybelseycuk başı- nem seni öpmekle ne mesut 0-nııza bir fenalık geleceğine işa-^iacak!
ret telâkki ederdik. Merarıta| Yılmaz, mihaniki surette kör bile ayrılmak lsU-meciiginılz bi- kadının karyolasına yaklaşarak ricik mücevher bu Idl.
— Pek âlâ. nineclelm! günden itibaren tavsiyen
Birbirlerinden, dâvacı i-1 dileyecek yerde karşıma geçmişler. piri temiz kıyafetli, mis edepsizce lâflar söylü-zayıf, uzunca boylu bir zat. yor. Bir tokat daha vurmak Sinirli ilduğu haşin bakış- istedim, bu defa o bana hü-lanııdan belli, sol yanağı da ” *• v"'—’
etmesi için bu son
geme.
Ayşe, heyecan ve teessüründen sol uya soluya kocasına yalvarıyordu.
Yılmaz ise insafsız bir tavırla:
— Haydi öyle olsun dediğini yapacağım. Fakat sen buna mukabil avukatına boşanma işini hızlandırmasına dair talimat vereceksin.
A
İhtiyar nine birdenbire uyanarak görmeyen gözlerini açtı ve sönük bir sesle:
— Kızım bana ilâcımı ver. Boğuluyorum, ölüyorum. Yılmaz hâlâ niçin gelmedi? diye sordu. Tam. o esnada sokak kapısı çalındı. Ayşe sevinç İçinde ninesine hltabederek:
— İşte nlncclgim.
geldi. 'Onu merdivende karşılamağa gidiyorum, dedi
Ayşe, bir dakika sonra Yılmaz Ue beraber can çekişen ı İhtiyar kadının odasına girdi Ninesine kocoslyle dargın olmadığı zannını vermek İçin Yılmaza tatlı aşk sözleri söyle-
Yılmaz
üzerine egUdl:
Bu_' — İşte bak nineclğlm. ben —geldim sözlerini boğul; bir ses-ruhuvu hiiauiu ■.»■uujm— .. . ..
elblnc-.- hareket edeceğim. Şim- - « • •—
di biraz yat uyu da vücudun **" *“ dinlensin.
İlltiyıır kadın, yatağına uzanıp uyudu. Zavnllı Ayşe bir iskemleye çökerek sokaktan geçen otomobillere kulak kabartmağa başladı. Sonra parmaklarının ucuna oasurak odadan! dışarı çıktı.
Acaba kocan, dakikadan dakikaya ölmesi muhtemel İhtiyar ninesinin son dakikâla-_________
nnı zehretmemek için bin rica ve minnetle kendisinden kopar-, , , , . .... . .
. , . , , ,I — Artık bana ihtiyacın kaldığı vadinde duracak mıydı? I ,in,u
. _ mâdı sanırım dedi.
Ayşe, kendisiyle kocası ara-,
suııia men ieel sahneyi ha-. - Suıunu tultajundan dote-
hrhynrtu. Fatol «Uhlar nl- »SekkOr ederim Tıl-
neslnln hayahmlan talt kes- maz!
tiklerini tohBIne «âyledlkteri 1 - Bea »«kKeml yeyin». Bs,-aanan teesto «e İstırabındanl”rlu hMC,!rt '■*m(7.Jlın. âdeta delirmiş ve bir taksiye1 — Tekrar sana teşekkür ede-at’ay.ırak kocasını elinden aj-(rim Yılmaz! nuş otan kadının evine koş-muştu. 1
Kadın rahibesinin evine git- 1 mekle uğrayacağı zillete aldır- 4 mıyordıı. J
ı
Yılmaz, ansızın karısını kar- f nsmcla görüne?, bir arbede çı- , karacağından korktu. Hakika- a ten ZRV.ılh Ayşe zarighf zangır j titriyordu. Nihayet, soğukkanlılığı avdet etti ve kocasına hi- | tabederek: ,
— Komşular, nineme aramı-’ Kuı açıldığına ve ayrıldığımıza i dair bir takım imalarda bulun- | dolar. Bu mübarek kadının en-bhkb. [lraPk .çh. e,-, “ÎTh™™*’...'
den gaybubetini uzun bir seya- „mn M ncı uyu.» unrm bir mıta-hale çıktığını söylemekle tevl) derecinin Çiknıınır.
J Can çekişen İhtiyar nine, ge-nl$ bir nefes aldı ve yavaş yavaş sönen bir sesle:
I — Berhudar olunuz evlâtlarım. Allah yüreklerinizden muhabbeti eksik etmesini Ay-şeclğlm, nişan yüzüğünü tekrar parmağına takmağı unutma ha. diye mırıldandı.
I İhtiyar kadın, bu sözleri söyledikten sonra kalbi emin vo oljıa müsterih ruhunu teslim etli. Yılmaz, Ayşenln yüzüne ba-
dar değil. Sorduk^
— Kavga mı ettinia, delikanlı?
Afili bir tavırla göz süzdü:
— Eyvallah, bevabi. Sırasında kavga da ederiz.
— Kavganın sebebi ne idi?
Karsıda duran hasmına dik dik bakarak yüzünü ekşitti:
=- Senin burnun var mı, efendi abi?
— Elbette var. Görmüyor 1 musun burnumu? L
— Görüyonıjn, beyefendi kardeşim. Bıırunsuz adam olmaz tabiî. Amma velâkin, benim diyeceğim şev başka. Yâni sunu demek İstiyorum ki senin burnuna başka biri karışabilir mi?
— Anlamadım. Başkası nasıl karışacak benim burnuma?
— Gördün mü ya. sen de razı olmuyorsun bu işe.
— Senin burnuna karışanlar mı var?
— İşte, şu herif benim burnumun kâhyası olmuş.
— Burnunun nesine kan*! şıyor? |
— Ne bileyim ben? Gelmiş de benîm burnuma kâhyalık edivor. Suratıma bir şamar çaktı, gözlerimden ateş saçıldı. Vay dinme yandığımın enayisi vav! Durun dururken çarpıldım zannettim.
— Saman ne diye vurdu?
— İlk evvelâ ben de neve uğradığımı bilemedim, bey kardeşim. «Ne oluyorsun, babalık? Ne diye vuruyorsun bana?» diyecek oldum; (Vay. hem karsımda bornu-jnu cekivorsun. hem de lâkırdı mı söylüyorsun?» diyerek üzerime yürüdü. Benim yerimde sen olsan ne yanarsın, efendi kardeşim? Sokakta durup dururken e-lin enayisinden dayak yenir |mi?
Hepsi bu kadar. Yılmaz arkasını çevirdi vc odadan çıkarak yavaş yavaş merdivenden aşağı İnmeğe başladı. Zavallı Ayşe, bitkin ve perişan bir şey söylemedi, gözleri yaşla dolduğunu vc kalbi affetmeğe hazır olduğu halde Yılnıaz'ı alıkoymak için hiç bir harekette bulunmadı.
-Sokak kapısı gıcırtı ile kapandı. Yılmazla Ayşe arasında artık her şey bitmişti-'___________ çeviren: HİLÂLİ
YENİ YAYINA
■■■
Dördüncü Vaka: Deniz Koraanı Uskumru Yani Bir kaç güne kadar başlıyoruz.
Filtre tesisatı yaptırılacaktır
■İler Bankasından
Bayındır İçme su tesisatında yaflılacak olan seri Filtre re klorlama cihazı teklif alma süreriyle İhale edilecektir.
1 — Buna alt şartname Bankamızdan 5.— lira bedel mukabilinde satın alınabilir,
2 Tekliflerin ea geç 5/1/1951 cuma günü saat 12 ye ka-'•ar Bankamıza verilmesi lâzımdır.
3 - Banka İhaleyi yapıp yanmamakta ve Işl dilediğine ver-
•nekte yr|»mur. 115790»
cum etti. Hayâl bakalım, sokak ortasında .kavga...
Mahkeme açıldı, gene kesik kesik öksürerek gitti.
Ce. Re.
Musiki ile tedavi mümkün müdür?
(Baştarafı 6 ncı şahifede)
söyleniyor. İngiliz cor'u şiştnan-latıcı bir hassaya sahiptir .
Kemanın hassasın» dair en parsel sayılı bahçeli kârgir ev mükemmel misali letarjik me- İsmail oğlu ölü Ömer Çavuş nen|lt;ten rahatsız olan bir Çakırlar namına kayıtlı ve 4000, genç kızın güzel bir keman ikaya birinci derecede İpotekli 14,43 parçası ile tedavi eclilmeşindc olup Ölü veresesi Çevriye Aşçı bulabiliriz }vo İsmail Çakarlar, Fatma ve ,B(3°
Musiki âletlerini bir tarafa sehure aralarında taksimi ka-lzaleyl şüyu i7j» ! satışuı «A»
_______________________ yapılması 18JW mahkeme kararı icabından bu-! lunmuş, bu sebeple işbu gayri-,,8'30 menkul bugünden İtibaren açık|Mf; arttırma ile satışa çıkarılmış,' ıaıo ‘20.00
W s 20 jo
21.20
Kadıköy icra memurluğundan 950/1702
Kadıköy Caferağa mahallesi Dellâlzadc sokak eski 60, mû-
GAYRİMENKUL SATIŞ İLÂNI
------------ -------- ------ - -. 13.00
| kerrer yeni 35 kapı, 101 ada, 38 |3.l5 -----------------------------------------n/ş
14.00
14.20
İSTANBH1 KMIYOSI] öğle ve akşam programlar1
1X57 Açıtı-J ve programlat. 13.ÛO 'Haberler
Köçtik *ke’tradnn melodiler-Dans mita.ll»! P> Sar csrrtcr» - Oyur. havalan. Tanırımı ] car OrkealrâİMriU'j.ıa ındudk Pl.
Şıırkıhır » Okuyan' Hamiyet
BeaikU-i « Farayova maçının İHUnü «tadın dm an'der yayım. Dans ve car mlbtjji pr Çocuk kajtal.
Şarkılar - Okuyan- Mo.311.1 Gflkwy.
H »ıtrinin bMtekfir- Claudc Dc-buafv ?J.
Dana mılrJJİ vc tanjolar Haberler.
Kim (ehlr natoerlen
Kadınlar lası) heyet', konccrl. . Rumba ve sam balar PJ.
Radıo Garcleai
Ses' sanatkârları gcçııli Sesle 7U4İ. Takdim «Çcn: Ce-131 Sabin.
Dâı^-BUtalgı- fi.
Haftanın Şarkılar ItoVnneı. Şevlimi', »esler Pl. Haberler. Dnnıt OrkCalraları geddi Pl. E2lw.ee yorlcrloden naklen jnn.-
Dan: ar lccrtraian itseldi Pl. Edltnı c yerlerinden ııakl yu>r Program! Kanına
ın^o
bırakan diğer bir bilgin de me- (bil olmadığından .sclfı Şubcrt'ln, uykusuzluğa kar- Buratlyle satılması ve şı fevkalâde İyi geldiğini Heri memurluğıımuzca j sürmektedir. Ne iyi şey değil mİ? Kim fjubert'in uykıısuzlu-j ğa karşı mükemmel bir Hâç' halinde kullanılacağın) tasav-' vur edebilirdi?.. Aynı doktor sİ- i tnlre karşı Brams'ı tavsiye edl-lyor. Ya Belhoven, bu dâhi ne, ............&^,v .u.-
(ı ”.rulacaktır. :
■ Oayrimenkulüh evsafı: Dell&l zade sokağında 36 kapı numa-I rafı İki kat ve bir çatı arası ve caddedeki alt kat odanın altın- ; da kömürlüğü bulunan haneye ! girildikte küçük hlr antre ve antrenin «ol tarafından odunluğa girilecek bir kapı ve dört ahşap merdivenle hola girilmektedir. Holün sokağa nâzır kısmında orta büyüklükte biri oda ve bahçe tarafında bir oda bir mutfak ve holün so! tarafında içinde termosifon lu ve banyosu bulunan küçük bir banyo dairesi ve bunun yanında alaturka mermer taşlı bir belâ ı vardır. Ahşap merdivenle birin- ’ el kata çıkıldıkla sokak cephe- ‘ sinde ..İcmali bir salon ve bah- ( çeye nâzır cephesinde iki küçük . oda- holden ahşap merdivenle ‘ çatı arasına çıklmakta. evin ‘ bahçesinde bir kaç ziynet ve ( meyva ağacı mevcut ve sokak > yüzünde diğer bir oda olup bi- 1 naenaleyh beden duvarları kagir. dahili bölmeleri ve döşemeleri ahşaptır. Bina dahHlnde . terkos. elektrik, havagazı tesi- î saü mevcut olup bilirkişi rapo- ! runa göre 12.500 lira değerinde ' ve hissedarın İşgali altındadır, j İşbu gayrimenkulun birinci a- ! çık arttırma Ue satışı 27/1/951 ; cumartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar Kadıköy İcra dairesin- ; de yapılacaktır. Bu arttırmada ! arttırma bedelinin mala konu- ı lan kıymetin 9S75 ini bulduğu 1 takdirde dellftl tarafından üç ! defa bağınlamk en çok arttı- J ranın üstünde ihale olunacaktır. Bu arttırmada böyle bir bedel elde edilmediği takdirde son arttıran m taahhüdü baki kal- ı inak şartiyle arttırma 10 gün uzatılarak. 6/2/951 salı günü aynı yer ve saatlerde yapılacak İkinci arttırmada muayyen ,sa- ; atta (tellâl tarafından üç defa bağırılarak gayrimenkul en çok arttıranın üstünde ihalç oluna-,», çaktır. İhale bedeli peşindir. İ-haleden sonra müşteriye ihale bedelini yatırmak üzere takdiri olarak 20 günü geçmemek şar-tlyle münasip mehil verilebilir. Mehil verildiğinde müşteriden teminat da Istenllcblllr. Müşte- ' rl derhal veya verilecek mehil İçinde İhale bedelini yatırmadığı takdirde satış 2604 sayılı icra ve iflâs kanununun hükümleri dairesinde yapıldığından bu kanunun 133 üncü maddesi mucibince muamele ifa o-hınur. Arttırmaya İştirak içirt müşterilerin ihale bedelin! i %7.5 nlsbeünde pey . akçesini nakden veya bu değerde muteber banka teminat mektubunu arttırmaya İştirakten evvel icra veznesine veya sataş memuruna vermek sureliyle arttırmaya girerler. Arttırmaya giren şartnameyi okumuş, bütün vecibeleri kabul etmiş sayılır. Dellftlİye resmi. İhale pulu bedel! müşteri namına tescil ve tosllm masrafı müşteriye aittir. Bunun haricinde kalan sair harç resim ve masrafların satış bedelinden ödenmek üzere hissedarlara a-ILUr. ipotek borcu müşteriye devir olmayıp satış bedelinden ödenecektir, Alaca! kan tapuda kayıtlı olmayan alacaklılarla sair alâkadaranın İrtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair İddialarını ilân tarihinden itibaren 15 gün İçinde memuriyetimize müracaatla kaydettirmeleri, aksi halde alacaktan tapu sicilli 11c sâblt olmadıkça sataş tutanımı paylaşmasından mahrum kalacaklardır. Taliplerin daha ziyade bilgi almak İsteyenlerin 950/1702 dosya numaramızla memuriyetimize müracaatları ve satış günleri muayyen saatlerde satış yerinde bizzat veya ^bilvekâle hazır bulunmaları lüzumu ilân olunur.
OsmanlI Bankası
İLfiN
OsmanlI Bankasının Galata merkeziyle- Yeni cami, Beyoğlu, Şişli ve Kadıköy şubeleri Yılbaşı münasebetiyle 1 OCAK 1951 __ —..........
pazartesi günü kapalı buluna- Rom atlamalara karşı fevkalâde j çaktır. | müessir imiş. Bütiîn siyatik ağ-|
| r^(urını derhal tedavi etmesi
— işten bile değilmiş.,. Mozart İse
İnffiıB la C M. şiddetli ko!b ağrılarını derhal!
II if M I Itedavi ediyormuş.
Şimdiye kadar yapılan aroş-Abone bedel) firmaların en enteresanı Parls-
------ H bir siitçü tarafından açıklan-“imıştır. Bu işçi musiki seslerini nerede kullanmış biliyor musunuz? İmkânı yok tasavvur edemezsiniz... Sütlerin pastörize edilmesinde. Evet musiki sayesinde sütlerin tamamiyie mikroplardan kurtulmaları mümkün İmiş. Seslerdeki steri-llznsyon kabiliyeti imkânı tc-ımln ediyormuş.
I Mâlolhâraple adındaki bu yeni İlimde bir doktor musiki : seslerinden ameliyatlarda bile 'istifade yolunu tutmuştur. Yakında bütün eczaneler İlâç yerine nota satacak, doktorlar tıbbiyeden değil konservatuardan mezun olacak galiba...
I
Idnrenane Munruı uab>sm «iv Cemal Narı ir «oknd* No I»
3.1 S

İ arttırma şartnamesi herkes tarafından görülmek üzere 6/1/951 i cumartesi günü saat 10 dan itl-
Ekskavatör alınacak
Eskişehir Çifteler harası Müdürlüğünden
1 — Kuruoıumuz ihtiyacı için tekili alma yoluyla küçük çapta bir adet paletli ekskavatör alınacaktır.
2 — Mufassal tekliflerin 10/1/951 tarihine kadar hara
Müdürlüğüne yapılması. (183171
| Tekel Genel Müdürlüğü İlânları
— Burun meselesini anlatmadın.
— Söylüyorum ya, bey kardeşim. Sokakta burnumu çektiğim için herif içerlemiş bana. Sokakta tokat a-tar ha? Ben de varadana sığınıp onun suratına bîr yumruk salladım, yere kapaklandı. Ondan sonra kapıştık. Enavivi adamakıllı marizliyecektim amma polis yetişti.
Bizim kasketi! delikanlı öbür kavgacının yanına sokuldu:
— Geçmiş olsun, efendi amca. Kavga etmişsiniz.
Kesik öksürüklerle gırtlak temizledikten sonra gözlerini belertti:
— Bu memlekette terbiye. başkalarına saygı kalmadı, efendim. Sokaklarda rezaletin bini bir paraya. Hangi birini düzeltmeğe çalışacağız bilmem kİ? Bu terbiyesizler kolav kolay ıslah edilemez. Birer birer yakalayıp kötek atmak lâzım.
— Şu delikanlı sokakta burnunu çektiği için tokat vurdunuz öyle mi?
— Yalnız o değil ki. Sabahleyin erkenden satıcılar pencerenin altına dikilip narayı bastılar, yataktan fırladım. Sokakta giderken ö-niime çöpçü çıktı. Gûya sokak temizliyor. Yerde ne kadar pislik varsa süpürge ile kaldırıp yüzüme savuruyor. Onu tekdir ettim. Fakat I tekdirin bövlelerine tesiri olmaz ki. Otobüse binerken ' terbiyesiz adamın biri öndeki kadını geriye itip kendisi daha evvel binmeğe kalkıştı, onu da azarladım. Sinirlerimin bozulmam asın a imkân vok ki. Münasebetsizlikler birbirini takip edivor. O-tobüsten İndim, bir kac adım İlerde su terbiyesiz herif karşıma dikildi. Önümde eğilip, destûrun, o murdar burnunun muhteviyatını etrafa savurmaz mil Terbiyesizliğin bu derecesine tahammülüm kalmadı, yüzüne tokadı çarpıverdim. Benden özür
Saitnalma Komisyonu Başkanlığından
1 — Mevcut şartnamesi mucibince muhtelif ebadda «180? adet iç ve dış kamyon lâstiği satın alınacaktır.
2 — pazarlık 10/1/951 çarşamba gıinü saat 10 da Kabataş Genel müdürlük satın alma komisyonunda yapılacaktır. |
3 — Şartnamesi her gün sözü geçen komisyonda görülebilir. Lâstiklerin tamamı İçin muvakkat teminat 3888 liradır. Şartnamesinin il. çi maddesine tevfikan ebat Itlbarlle teklif de yapılabilir. Bu takdirde muvakkat teminat 100 adet İçin 2013.37 lira. 60 adet için 1291,05 lira, 20 adet için 552,57 liradır.
4 —- fetekiUerin belirli gün ve saatte muvakkat teminat makbuzları ve ralr kanuni vemiklle birlikte adı geçen komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — İdare kısmen veya tamamen ihale edip etmemekte
veyıı kısım, kısım ayn. ayrı talihlere ihale etmekte serbesttir, (17952)
Satın alma Knmlsyonn Başkanlığından:
1 — Mevcut şartnamesine göre sftfi 10 ton Kınnap satan alınacaktır.
2 — Pazarlık 15/1/951 pazartesi günü saat 11,30 da Ka-
bataş Genel Müdürlük Satmalına Komisyonunda yapılacaktır. I
3 — Şartnamesi her gûn sözü güç^ni komisyonda görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte) (2738) liralık ilk güvenme oaı al a rina alt makbuzlarla vc sair kanun! vesaikle birlikte mezkûr komisyona müracaatları Hân olunur.
& — İdare kısmen veya tamamen İhale edip itmemekte veya Itısnn. kısım ayrı, âyr> taliplere İhale etmekte serbesttir. (18240)
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Çatalca Ceza evi onartan açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (4656» Ura (59) kuruştur.
Eksiltme 4/1/951 turlhlnde perşembe günü saat 16 da İst. Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu İş» ait evrak şunlardır. Mukare'-t, Eksiltme, Bayındırlık işleri genel hıi6iısî ve fenni şartanmeleri, proje keşif hülft&asJle huna müteferrl diğer evrak dairesinde görülecektir.
Eksiltmeye iştirak etmek İçin taliplerin *8491 Ura (25) kuruşluk muv&^at teminat yatırdığına, dair Diakbuz İbraz etmesi ve 950 yılında Ticaret odasında kaynı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması eksilimc gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet; vesikası alması ve yukarıda 2. ci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. ((174571
Balya kapak tahtası satışı
Maliye Bakanlığından
Beşiktaş'ta Devlet Kâğıt Deposunda toplanmış olan muhtelif eb'atta takriben 10,000 adet balya kapak tahtası açık arttırma He satılacaktır. İsteklilerin 600 Hra geçici teminat 11e 4 ocak 1951 perşembe günü saat 14 u> mezkûr depoda hazır bulunmaları (17831)
22.30
22.4S
23.ro
33.15
10/12,550 u*
ızıncra Ncu. Yom P.ıris MllOflO Cenevre Amefetd.ırr-Brüksel Stokholm Atina Varşova

21 .W
ESHAM VE TKHVh.Al
% ! FAİZLİ TAHVİLLEK
Sıvm - Erturum 1 Sıvay - Eraurum 2-2 !>11 Demiryolu i 1941 Demiryolu n 1941 Demiryolu (U
MlUl MUrtafaD 1
MIHI MUcnfaa □ »im MUdâfu m
Milli MUflalaa IV
% 5 FAİZLİ rAHVlLLETI
11H1 DemlryotU »43
Kaitenmo ı 9553
Kniıanmn ti 9515
KaUann» III ■UGO
1948 UIIKtfiB 3 M.,-9
1948 'Jtucrsıı a •Jfi.43
1944 iMUcrnn i KM
«i 5. FAİZLİ TAHVİLLEH
Ecgnnl 52 5-1
İkramlyeli 1938 2U2O
İkramiyen M. MUnnİTia 3023
. 1911 demiryolu fv 10V1»
» 1941 • V 5575
% 4.4 FAİZLİ TAHVÖU.EB
1949 tahvili MH3
ŞİRKET HİSSELERİ
Meckev Bunitnsı 122.—
1-S BanHuiı 23. W
T Tkarcl ttanka® S.-
Aıslan Çlmenio ı n
SARRAFLARDA ALTIK
SaİKİar-
rıa-h uraaj CM
Gulden 29.90
Sterlin 4JW
Retat 33M
Külce 4 70
PAHI? BORSA Sİ ALTIN FIAT]
İBKllo altın 5J1 OflO Fr.
ııiDolor 4J Pr.
SERBEST FİT ASADA DÖVİZLER
Sterlin 910
Dolar
isviçm ft- 34—
KALIN eEŞUl.Ul
Cumhuriyet
ReMt Hainin Azla
Sut u de teibiı »(ı.ıı(ı>
Altın fiatleri
Farla hartasında» alınalı teki da bütçenin kabulünden
altın flaUerl iUIs bin franga yükselmiştir. Piyaıamuda bu tclgraJın tesiriyle Gulden SMU dan 3U liraya, külçe 479 kurujs, Rejat kurup yükselmiştir. Dolar ‘360» kuruştur.
Maliye veznedarlarına verilecek kasa tazminatı
Ankara 30 (Akşam) — Maliye Bakanlığı Bakanlık teşkilâtına mensup veznedarlara aylık maaşlarına göre verilmekte olan kasa tazminatını on beşe indirmiştir.
Şimdiye kadar maliye darlarına, nüfusu beş aşağı ilçelerde aldıkları yüzde on beşi, nüfusu on blue kadar olan yerlerde yüzde yirmisi, daha yukarı olan ilçelerde İse maaşın, yüzde yirmi beşi nispetinde kasa tazminata verilmekte İdi.
Bundan sonra niıfu .11 ne o Itırsa olsun kasu. î azın i. iv 1 yuz-»8314 -de 15 1 geçinil,veeîkllr.
yiîzdl
vecnebinden aylığın
AKSAM
SıMıl’a S

12 3 4 5 fl 7 8
- 1 1 I rr n ı r ı 1 l ■ I 1 1 1
- ■ I 1 1 ı
V. 1 1 I _L ■
00 CS 1 1 1 J3 ■ 1 ■ “T“«ı 1 ■ “Tl-! n
S _1— 1 1 1 ■ ı-
Sold» aara; 1 — TUrk muMktal ;na-kıinlumUan. 1 — Ücretle «alııan -Bayalı» 3 — Bendaleme «atılalar», t — Sonuna >T> r»llr«» dindarlıktır. S — irnILdat öden (I — Tccrilhc' el-mdt. T — Çocuk doğurtan - Bajmı «D» (eline Uttu» kenarlan olur, • — Nota * Tersi bir Türk kavın İne mensup. 9 — Ajafc. gel • Yeraltı -geçidi. 10 — Tersi bit cins elma • Teini bir Anamızdır.
Yukarıdan aşağıya: l — Yıpıpn-njulık, 2 — KırnUçe - Cebemsem meleği, 3 — Ehltoiiee 4 — Ejya deposu • Tersi eski Türk medeniyokle-rinde». 5 — Torsl mayan bozuk sby-tuzdur. 0 — Ağlatan. 7 — Cennet bant**1 - Kuru yaprak. S — tınlat (daliremesınden - Müstahkem mevki.
ÇEÇEN BULMACANI» HALLİ
Soldan sng,ı ■ 1 — Karamaca. 2 — İkibuçuk. 3 — Yazılı. 4 — Avanak. S — Lokaıuk, fi — Anilin, 7 — Kura, Ina. 0 — Oy. DarVS. 0 — Dalak, 10 — Anemik. ,
Yukarıdan a»a?ıy*. 1 — Kiralıkcda. t — AK. Vo. Uyan. 3 — Riyakar. Le. 4 — Abananadam. 3 — Mutan. AKI. d — Acıkılın. 7 — Çul. Kinin. B — Akıl. Naşir.
ıpamn en büyük otomobil- ve kamyon fabrikalarından biri olan meşhur
31 Aralık lûâo
SERT SAKALA: 0,10^
1951 Yılı

1925
Gene KREM PERTEV
Daima KREM PERTEV
POLİS EMEKLİLERİNİN
TEHİRSİZ 3-1-951 günü
ÇEKİLECEK EŞYA PİYANGOSU
Şimdiye, kao/ar yapılan
Işya piyangolarının en zenginidir. ÖllETLERİ BAYILEROEN ARAYINIZ.
HAVANA
TRAS BIÇAĞI
Osnıanlı Bank&sı İLÂN
28/12/950 tarihinde çekilen «AİLE SANDIĞI» piyangosunun netayld:
1 adet TL. 1.000. - İlk İkramiye - Ayvalık
4 » » 250. - İlk » İstanbul - İzmir
S » » 100. - İlk » Bursa - İstanbul - Kayseri
M » a 30. - İlk » Ankara - Balıkesir - Bursa Ceyhan - Edremit - İstanbul İzmir - Samsun - Sivas
39 a > 25. - ilk a Adana - Ankara - Aydın Bursa - Ceyhan - Edremit Eskişehir - Gaziantep . Giresun - İstanbul - İzmir - Kayseri - Manisa - Sivas - Trabzon
Şubemiz binası dahilinde muhtelif tarihlerde bulunmuş şimdiye kadar sahipleri zuhur etmemiş olan kıymetler aşağıda gösterilmiştir; Bulunduğu tarih
Kıymetlnclnsl para
Kıymetin miktarı
ve
İkramiye plânında
EV SC ev EV EV
EV
ve müteaddit para ikramiyeleri
/------------- -------—--
BEYOĞLU Şubemiz müşterileri bu ikramiye keşidelerine iştirak edecekleri sibi ayrıca bu şube için tertiplenen
20.000 u«"k
Para ikramiyesinden de istifade edeceklerdir
Türk Ticaret Bankası
İnşaat eksiltme ilânı
Etibank Genel Müdürlüğünden
Created byfreeverşion of2PDF
1 — Sanyar Elektrik Santralı için Nallıhan kasabasına takriben 25 Km. mesafede ve Sanyar köyü civarında yeni kurulacak site mahallinde yapılacak 18 çift lojman binası İle Bekâr pansiyonu. Revir ve Ekonoma binaları İnşaatı kapalı zari u-şuiiyle vahit fiat esası üzerinden 24,12,1950 tarihinden İtibaren eksiltmeye konmuştur.
2 — Bu İşin muhammen keşif tutarı 952,540.87 Ura olup muvakkat teminat mlktan 41,851.63 Uradır.
3 — Eksiltme dosyası. Ankarada Etibank Genel Müdürlüğünden, İstanbulda Etibank Şubesinden (50,—) lira mukabilinde temin edllebUlr.
4 — Eksiltme 24.1.1951 tarihine rastlayan çarşamba günü saat (15> te Etibank Oenei Müdürlük merkez binasında toplanacak olan eksiltme komisyonunca yapılacaktır.
5 _ Eksiltmeye gireceklerin bu gibi işleri yapmış ve muvaffakiyetle İkmal etmiş olmaları ve bu hususu tevsik eden belgeleriyle birlikte yaptıkları işlere ve firmanın teşkilâtına alt eksiltme şartnamesinin 8 inci maddesinde İstenen malûmatı en geç eksiltme gününden on gün evvel Etibank Genel Müdürlüğüne vermiş olmaları şarttır. Bu tarihe kadar İşbu belge ve malûmatı Etibank Genel Müdürlüğüne vermemiş veya eksiltme dosyası almamış olanlara bu eksUtmeye İştirak için ehliyet vesikası, verip vermemekte banka muhtardır. İsteklilerin eksiltme şartnamesinde yazılı olduğu tarzda mahalline gidip görmeleri şarttır.
S — isteklilerin yukarıda yazılı belgeleri ve eksiltme şartnamesinde zikredilen vesikaları ile birlikte tekliflerini eksiltme tarihi olan 24.İ.1951 çarşamba günü saat (14.301 a kadar j Etibank Oenei Müdürlüğü inşaat Şubesine vermiş veya gön- • dermiş olmaları lâzımdır. Postada vukuu melhuz gecikmeler ı; yüzünden İstekli bir hak taleb edemez,
7 — Etibank, ehliyet vesikası verip vermemekte ve ihaleyi y yapıp yapmamakta veya İhaleyi dilediğine yapmakta serbest- J Ur. (17380)
27/ 1/050 2/ 2/950
12/ 4/950 17/5/950 29/ 6/950
30/ 6/950
1/ 1/050 10/ 1/950 25/ 1/950
1/ 8/050
8/ 8/950 31/ 8/950
4/ 9/050 12/10/950 18/10/950 25/10/950
1/11/950 25/11/950
2/12/350
5/12/950
I Sevdiklerinize ve dostlarınıza takdim edeceğiniz en ve değerli Yılbaşı hediyelikleri
SAAT
Mağazalarında Bulabilirsiniz.
EMİNÖNÜ
İZMİR
Ankara Palas Oteli altında İnönü Cadde3İ
VlUOvAIA ut «LHMIHÇSI
I
. SATILIK EV _
Nişan taşında:
Hacı Emin efendi sakağı No. 1/3 bahçeli, 0 odalı, j banyo, mutfak, teraça ve balkonlu, muşamba döşeli, iki katlı, deniz görür, kullanışlı müstakil bina, Kindeki eşyası İle birlikte veya cşyasız olarak satılıktır. Tolefon: btanbnlda 4J2BS
PİKAP SAHİPLERİ Kullandığınız en iyi İğne altın uçlu RADYOFON iğneleridir. 1 İğne 10 plâk çaJaı-.
Toptan Satış: Sultanhamam Havuzlu ban No. 1
ZAYİ — Samatya nnfıts memurluğundan aldığım ve f/çuıdo askerlik muamelelerim kayıtlı kimlik cüzdanımla Sa-nıatya mâliyesinden aldığım kazanç vergisi seyyar karnesini kaybettim. Yenilerini alacağımdan eskilerinin hükümsüzlüğünü ilân ederim.
1315 Doğumlu
Bohor oğlu Semdi Barokas
Bayanlar İçin cazip Broşlar, çiçekler. Yüzükler. Küpeler vs Gerdanlıklar... Kadın ve erkeklere Kol ve Ceb saatleri (Altın, Çelik, Kaplama) Altın 18 ayar bilezikli ve taşlı saatler, duvar ve masa saatleri... Kristal vazo, şekerlik; bul; viski; likör ve tuvalet takımları.,, Gümiiş sigara tabakuları ve . - .. . . ... ... .* muıı-
SİNOER SAAT MAC AZALA-
pudriyeler; kaplama stilo ve kalemler... Zengin ve tehab çeşitlerini görmek için RINI ziyaret ediniz.
İSTANBUL —
ANKARA
Vagonll karşısında Yur d
sokak No. 2/A
r Soğuk algınlığının vücude ir as ettiği ağrılar müzminleşmeden evvel tatbik edilen bu yakının teşkile zail olduğu görülür,
A L L C O C K’S
YAKISI
Lumbago. (bel ağrıları) mafsal ağrılarından şikâyet edenleri sancılarından kurtarır. ALL-COCKS delikli yakıları adaleye tam bir siıkûn bı-.nşeder. Her eczanede bulunur. Alâmeti fa--ira rlkaya dikkat ediniz kj
— BÜTÜN YURTTAŞLARIMIN h
E yılını üzüntüsüz ve sıhhatli geçirmeler İDİ temenni hediye olaraa bedava erzak piyango kartonlarından adet istemelerini saygı İle hatırlatırım
Eminönü meydanı otobüs durağında
BÜYÜK BAKLACIOĞLU m
I

Comments (0)