BUÛÜN6INCI SAYFADA]
AKŞAM
r

Sene 32 — No. 11463 — Fİatı: her yerde 10 kuruştur.
PERŞEMBE 7 Evlûl 1950
Sahibi: Necmeddln Sadak — Yazı islerini fiilen idare eden C. Bildik — Aksam Matbaası.
Dünkü yağmur yurdun bir çok yerlerinde tahribat yaptı
Demiryol hattı bozuldu, Ankara trenleri yollarına devam edemediler
Dışişleri Bakanı
Kolombiya üniversitesinde bir konferans vermeğe davet edildi
Nevyork'takl Kolombla Üniversitesi, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülüyü bir konferans vermeğe davet etmiştir. Birleşmiş Milletler asamblesinin toplantısında bulunmak üzere yakında Amerlkaya gidecek olap Bakanın, Nevyorkta bulunduğu esnada bu konferansı vermesi muhtemeldir.
Şehir’er arası telefon hatlarında arızalar var. Ankara i'e konuşulamıyor
Bevin Amnrikaya hareket etti
Yeni bir Dünya harbinin önüne nasıl geçilebilir?
Londra 7 (R) — İngiltere Dışişleri Bakanı Bevhı dün gece Amerlkaya müteveccihen hareket etmiştir. Bevin üç Batı devleti Dışişleri Bakanları arasındaki görüşmelere iştirak e-decek ve Birleşmiş Milletler asamblesinin toplantı mtfa bulunacaktır. İngiliz Diskleri Bakanı hareketinden evvel demiştir kl:
«Hür milletler müdafaa kaynaklarını bir araya getirirlerse üçüncü Dünya harbine mâni olabilirler.»
Taksimdeki
İki gün evvel başlayan ve dün şiddetlenen yağmur gece yarısından sonra durmuş, bu sabah hava açmıştır. Yağmur esnasında şehrimizin çukur, kanalizasyon tertibatı bozuk ve hiç kanalizasyonu bulunmayan semtlerinde bazı evlerin alt katlarını su basmıştır. Taksimde şoförler benzin istasyonu çatısının bir kısmı yağmur yüzünden çökmüştür, insanca zayiat yoktur.
Trenler geri geldi
Yağmur en fazla tahribatını Kocaeli bölgesinde yapmıştır. Sapanca - Derbend arasındaki demiryolunun 6 kilometrelik kısmını sular kaplamış ve köprü yıkılmıştır. Dün saat 18 de Hay-darpaşadan kalkan Ankara ekspresi bu yüzden yoluna devam edememiş ve bu sabah Haydar-paşaya dönmüştür. Yataklı ek-
şoförlcr benzin istasyonu çatısı ğırcı istasyonu arasında tren hattı sellerden harap olmuştur. İstanbul yolcuları geçe Sığırcı İstasyonunda başka trene aktarma edilmişlerdir. Yolcular, 9 saat gecikme İle sabah saat yedide tzmlre gelmişlerdir.
Ege bölgesinde şiddetli yağmur yağmaktadır. Bazı ovaları sular basmıştır.
Ankara telefon hattı da bozuldu
Şiddetli yağmurlar yüzünden şehirlerarası telefon hatlarında da ârızalar olmuştur. Bursa, Yalova, İzmir. Adana telefon hat-larmdaki ârızalar gece tâmlr e-dllerek muhavere temin edilmiş ise de Ankara â rızası giderilememiştir. Bu sabah saat 9 da Ankara ile el'an konuşulamamak-ta İdi.
nın yıkılan kısmı
Bürhaniyede yağmur
Burhaniye 0 (A A.) — Yedi aydanberi hüküm, süren kuraklıktan sonra dün gece bölgemize yağmur yağmağa başlamıştır. Çlfçl ve zeytin müstahsili yağmurun devamım dilemektedir. Bu sene bölgenin mahsul vaziyeti İyidir. Doyurucu bir yağmur mahsulün verimini çoğaltacaktır.
Keşanda fırtına ve dolu
Keşan 8 (AA.) — Dün, ânl olarak hava bozulmuş, sene-lerdenberl eşine tesadüf edilmemiş şekilde bir fırtına İle yağmur ve ceviz büyüklüğünde dolu yağmıştır. Bağ va bahçeler zarar görmüştür, İnsanca zayiat yoktur.
Kartalların hücumu
Karaman yakınında koyun otlatan bir kadını parçaladılar
Konya 7 (Akşam) — Bir kaç gün evvel Karaman yakınlarındaki bir dağda, şimdiye kadar eşine Taslanmayan bir hâdise olmuştur. Dağda koyun otlatmakta olan bir kadın, kartalların hücumuna maruz kalmıştır. Kartallar kadıncağızı didik didik etmişler ve parçalamışlardır.
Bir kartal sürüsünün toplu olarak bir noktaya inip çıkması diğer bir çobanın nazarı dikkatini celbetmiş. silâh atarak sürünün bulunduğu yere yak-
Yargıtay başkanı diyor ki:
“Yargıçların bugünkü tâyin ve terfi usulüne artık son vermek lâzıır dır,,
“Bu usulün yargıçlık istik-lâlile telifi kabil değildir,,
“Yargıçların tâyin ve terfüerinde yargı-tay yegâne yetkili makam o'malıdır,,
Ankara 7 — Yeni Adalet yılırım açılması münasebetiyle Yar gı.tay başkanı Fevzi Bozer tarafından dün söylenen nutuk büyük ehemmiyetle karşılanmıştır. Başkanın, hâkimlerin tâ yin ve terfileri hususunda ileri sürdüğü fikir bir çok mahfillerde tamamen tasvip ediliyor.
Yargıtay başkanı bugünkü tâyin ve terfi usulünün mahzurlu olduğunu, buna son vermek lâzım geldiğini söylemiştir. Başkan bu münasebetle demiştir kl:
Kanunlarımızın yeni ihtiyaçlara göre hazırlan ma st için sar-fedilen mesaiye mühim bir hususun da ilâvesinin zarurî olduğu düşünülmekledir. Bu, adalet kuvvetinin bağımsızlığı prensi-pine sıkı bir surette bağlı olan yargıç teminatı meselesidir. Gerçi hâkimler kanunu hükümleriyle zahirde yargıçlara teminat verilmiş ve fakat hakikatte umumiyetle yargıçlar ve Yargıtay üyeleri, hattâ Yargıtay Baş-
kanlan İcra kuvvetinin bir rüknü ulan Adalet Bakanlığı tara-i tından tâyin olunmakta bulunmuştur. Yargıçlık İstiklâliyle telifi kabil olmayan bu tâyin ır.ulüne artık son vermek lâzımdır.
Bütün yargıçları ve onların mesaisini kontrol yetkisini haizi
Yargıtay Başkam Fevzi Bozer
olan Yargıtay, yargıçların yükselmeğe lâyık olup olmadıklarını takdir hususunda olduğa gibi tâyinlerinde de yegâne yetkili makam olmalıdır. Yargılardan seçilecek bir komisyon tarafından birinci sınıf dışındaki yargıçların tâyini ve

büyiik kurula tarafından Yargıtay üyeliklerine birinci sınıfa ayrılmış yargıçlar arasından va başkanlıklarına da kendi aralarından münasibinin seçilmesi, yargıçlık temlnatlyle bağdaşa-
'•ilecek yegâne tâyin tarzı olsa
Yargıtay . gerektir.
Yeni Şehir Meclisi âzasının hazırlıkları
Âza, yapılması lâzım
gelen işler hakkında
aralarında temasta bulunuyor
spres hareket edememiştir. Yolun bu akşam açılacağı tahmin edilmektedir. Açıldığı takdirde hareket ettirilecek trende, yolcuların biletleri muteber olacaktır.
Haydarpaşa - Adapazarı seferin! yapan tren de Derinceye kadar gittikten sonra yoluna devam edemiyerek Haydarpaşa-ya dönmüştür.
Ankara ekspresi E^kisehir^e bekliyor Diğer taraftan bu sabah Hay-darpaşaya gelmesi beklenen Ankara ekspresi Esklşehlrde kal m ıştır. Yolculardan bir çoğu Esklşehlrde bekiemektense Anka-raya dönülmesini İstemiş, fakat bu isteklerini yerine getirecek imkân hâsıl olamamıştır. Bu akşam lizerei yol açılırsa bu ekspres Esklşehlrden hareket edecek ve ağır yolla gelerek yolcuları sabahleyin saat alLıda Hayda rpaşaya çıkaracaktır.
Balıkesir demiryolunu seller bastı
Eskişehir 6 — Eskişehir 11e Ankara arasında şiddetli yağmur yağmaktadır. Buraya gelen haberlerden Balıkesir. Btırsa, civarında da şiddetli yağmurlar yağdığı ve Balıkesir demiryolunu da seller bastığı anlaşılmakladır.
Bandırma yolunda Arıza var
İnkara 7 — Bandırma ile Sı-
Korede komünistlerin yeni taarruzu
Masan - Pusan yolunu kesmek istiyorlar. Vaziyet ciddî fakat vahim değil
laşınca faciayı görmüş ve alâkadarları haberdar etmiştir. Ceset tanınmiyacak hale geldiğinden kadının hüviyeti tesblt edilememiştir.
Londra 8 (R) = Koreden üa sabah gelen haberlere göre komünistler Korenln en güneyinde de hücuma geçmişlerdir. Bir Amerikan tümeni Masan-Pusan yolunu müdafaa etmekledir Umumi vazlyetLn ciddi olduğu, fakat vahim »ayılmadığı bildiriliyor.
Güvenlik Konseyinde
Nevyork 8 (R) — Amerika ile Sovyetler Birliği orasındaki İhtilâf şiddetleniyor. Amerika Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bir nota vererek kuzey Korelilerin tecavüz hareketinin takbih edilmesini ve hiç btr milletin kuzey Korelilere yardım etmemesinin karar altına alınmasını İstemiştir. Nota reye konduğu zaman Sovy etlerin muhalif reyine karşı 9 reyle kabul edilmiştir. Yugoslavya müstenkif kalmıştır
Sovyet Rusya da bir nota vererek Amerikan uçaklarının Koreden uzakta Fort Arfnur civarında talim uçuşları yap-
makta olan bir Sovyet bombardıman uçağını düşürdüklerinden bahisle Amerikan hareketinin protesto edilmesini istemiştir.
Bu münasebetle sert sözler söylenmiştir. Neticede nota bire karşı sekiz reyle reddedilmiştir. Yugosalvya ve Mısır müstenkif kalmışlardır. Sovyetler 44 üncü defa olarak veto hakkını kullanmışlardır.
Millî Savunma Bakanı Kore birliğini teftiş etti
Ankara 6 — MIHI Savunma
ııı.m^uj
Resmi ilânlarda vuzuh
Aşağıdaki ilânı, gazetelerden kesip okuyucularımız bize göndermiş:
7.000 kîîo kızıl döktiirülc-cektir t.E.T.T, işletmelerinden:
1 — Muhammen bedeli 17.780 lira olan yukarıda miktar ve mahiyeti yazılı İş 4/9/1950 perşembe günü saat 11.3-0 da pazarlığa konmuştur.
2 — Muvakkat teminat 1333.50 liradır.
3 — Şartnameler, Levazımdan «Metro Han» parasız tedarik edilir. (11722)
Okuyucularımız diyorlar
Bakanı Refik şevket İnce bugün 28 İnci tümene gitmiş ve'^î
Kore’ye gidecek askeri birliği-1 —Resmî ilânların dercin*
mlzi teftiş etmiştir. Bakanın den maksat rakip talipler askerlerimizin durumundan çok çok olsun diyedir. Onun için, memnun olduğu anlaşılmakta-, talibin çok olmasını teşvik dır. Ayrıca Birliğin tugay ko- edecek şekilde vuzuh lâzım* mutanı Tahsin Yazıcı da son dır. Bütün resmî İlânlarda, hazırlıkların tamamlandığını1 bu esas göz önünde tutlll-gazetecllere bildirmektedir. jmalı.
Geçen pazar günü yapılan belediye seçimi neticesinde İstanbul Şehir Meclisinin baltan başa Demokrat Parti namzetlerinden teşekkül edeceği anlaşıldığından yeni Meclisin çalışma tarzı ve ne suretle mesaiye başlanması icabettlgl etrafında şimdiden fikir teatilerine başlanmıştır.
Meclise âza seçilen zevat. Parti 11 merkezine gelerek aralarında konuşmalar yapıyorlar. Bu temaslar, Meclisin lçtl-maından evvel yapılacak Mec-lLs parti grupunda ittihaz edilecek karar için hazırlayıcı mahiyette bulunmaktadır.
Yeni Meclis — mutat kanuni tarife göre — «İstanbul ti genel Meclisi» ismi altına ekim ayının ilk günü toplanacaktır.
Yeni Meclis, şehir hududu içinde bulunan, kazalardan bu defa seçilen hepsi Demokrat belediye ftzaslyle Halk Partisine mensup olup kanuni müddetleri ekim ayının sonuna kadar devam edecek geçen Meclisten müdevver sekiz kişiden ibaret olacaktır.
Mülhak kazalara mahsus o-lan genel meclis seçimi ekim ayının on beşinde yapılacak ve bu seçim neticesinde yeni seçilecek olan âza da yeni Meclise iltihak edecektir.
Yeni Meclisin İlk toplantı günü evvelâ reislik divanı, daimi komisyon ve ihtisas encümenleri seçimleri yapılacaktır.
Daimî komisyon, pazarlan ve diğer resmî tatil günleri müstesna olarak münhasıran her gün toplandığından bu komisyonda bulunanlar, ötedenberi, hariçle vazifesi pek az olanlardan teşkil edilirdi. Demokrat Parti mahfilleri bu zarureti nazarı dikkate almakla beraber şehrin muhtelif işlerinde ihtisas ve tecrübesi cilan zevatın daimî encümene girmelerine çalışacaktır.
Diğer taraftan öıedenherl Demokrat Parti kademe kongrelerinde şehre ve vilâyete nlfc bir çok ihtiyaç ve dilekler bahis mevzuu, olmuş, fakat bu kararların tatbikine imkân bulunamamışı', Şimdi bu işler ele alınacak ve bunların tahakkukuna çalışılacaktır.
Yakın veya uzak tarihlerdeki bütün Demokrat Parti kongrelerinin kararlan belediye reislik makamına bildirilecektir.
Danca ve Gebze de
Hereke S (Akşam) — Donca ve Gebze belediye seçimlerini1 C. H. P. kazandı.
Yıldırımın tesiri
Ekili patateslerin hepsi pişmiş!
Nevyork 7 (Nafen) — Splng» rcaterde patates ekili bir araziye yıldırım düşmüştür. BİT müddet sonra patates mahsulünü kaldıran köylüler patateslerin pişmiş ve yenmeğe hazır bir vaziyette olduklarını görmüşlerdir.
Çalışma Bakanı valiyi ziyaret etti
Şehrimizde bulunan Çalışma Bakanı Haşan Polatkan dün saat 15 de vilâyete gelerek vali ve belediye başkanını makamında ziyaret etmiş ve bir müddet görüşmüştür.
Kâğıttan ev
Kâğıttan sağlam bir kayık da yapıldı!
New-York 7 (Nafen» — Amerikalıların yalanda kağıttan e» yapacakları bildirilmektedir Bu mevzuda 7elen diğer bir habrt® nazaran Ncw Jerseyll bir gazeteci de kâğıt tan kayık yapıu«f ve bununla gezmiştir.
Tuğla yerine yanmaz tahta
Oslo 7 (Nafen) — Bergcıcn isminde bir Norveçli uzun «neler yaptığı tecrübeler sonunda ev İnşaatında tuğla yerine tahta bloklar kullanılabileceğini bildirmiştir. Bu bolk tahtalar bir buçuk kLlo ağırlığında olup imalleri sırasında bazı kimyevi maddelerle takviye olunmaktadırlar.
Böylece elde edilen tahtaların yanmadığı, sıcak veya soğuk havayı geçirmediği, sese kargı sürati katlyade bir mâni teşkil ettiği ve üstelik de son deve e® dayanıklı olduğu mucldl tarafından bildirilmektedir.
t Evluj ıtıınr
Cahile 3
SabahGazetderiNe Diyor?
Yeni Şehir Meclisi
Dileğimiz oldu: İstanbul şehir meclisi tamamen yeni Azadan teşekkül etti. Bu mecliste muhale-İclin de, gene tamamen yeni şahsiyetlerle yer alması elbette cok ivi olurdu. Fakat değişiklik yapmak kararında olan halk, sandığa oy atarken muvafakat ile muhalefet dozunu İyi tâyin edemiyor. Bu da zaten kolay iş değildir, İnşallah ov sandığına gide gele bunda da ustalaşır. İktidarı istediği partiye verirken o partiyi murakabe edecek muhalefeti de yanma münasip miktarda yerleştirmeyi öğrenir.
Geçen gün de yazmıştım. İstanbul şehir meclisinin tamamen yeııi âzadan kurulması İstanbul için. hayırlıdır. Senelrrc'enberi İstanbul şehir meclisi daimiye ben-riyen bir kadro ile çalışmakta idi. Şehir İşlerile daima aynı insanlar meşeni olmuşlardır. Bunlar Adetâ şehrin gediklisi gibi idiler. İşin fena tarafı kanunları, nizamları. formaliteleri o kadnr ezberlemişlerdi ki hangi İş çıkar, hangisi çıkmaz, daha ellerine alır almaz bilirler, çıkmaz işleri heyecansız bJr tarafa atarlardı.
Ümit ederiz ki yeni şehir meclisi çıkmaz iş diye bir şey tanımıvacak. her işi çıkarmak kin formaliteleri sonuna kadar zorbvacaktır Eskilerin nasırlaşmış fikirleri yerine yenilerin taze fikirleri şehir meclisinde filiz verecek, bundan da şehir faydalanacaktır. Eski meclis nizam perestti. «Falan madde gereğince bu is olmaz» dendi mi akan sular dururdu. Yeni meclisin her şeyden evvel İşlerin çıkmasına mâni olan nizamları değiştirmeye teşebbüs etmesini ve böylelikle duran sulan akıtmasını temenni ederiz.
Şevket RADO
Yurdumuzu nasıl tanıtabiliriz?
M. Ncnni. YENİ İSTANBUL' daki lıaşmakeleslnde kendimizi yabancılara tanıtmak İçin en müsait yolun memlekette yapacağımız ileri hamleler olacağını belirterek şunları yazıyor:
Büyük Türk Devrimi, bize kendimizi tanıtmak fırsatının en kuvvetlilerini vermiştir. Cumhuriyet Türklyesl İçin dünya dillerinde bir kitaplığı dolduracak kadar yazı yazılmıştır. 11-zülerek söyleyebiliriz kİ; biz bu bakımdan da onlardan çok gerilerdeyiz. Biz, modern bir devlet ve cemiyet oluşun yolundayız. Kendimizi tanıtmak ve tanıtmamak dâvası doğrudan doğ rüya başarılarımızla ilgilidir. Fakııt unutmamalıyız kİ geriye doğru atılacak her adım, bizi kilittir dünyasından uzaklaştıracak ve onlarla oramızdaki u-çurum açıldıkça açılacaktır. Bu korkunç sorumluluğu, Türk İyenin kültür şerefini gömmek sorumluluğunu ise hiç bir Tiirk yüklenemez. En sağlam bir propaganda, ancak böyle yüksek
bir sezgiden doğabilir. Biz bunu yapmak zorundayız işte.

Nereye gidiyoruz?
Ahmet Emin Yalman VATAN'daki başmakalesinde harb-den mağlûp çıkan İtalya ve Alman yada büyük kalkınma hareketlerinin mevcut olduğuna İşaret ettikten sonra Türkiye-nin durumuna temas ederek şöyle demektedir:
Tayyareden iner İnmez matem haberleri eldim. Bana öyle geldi kİ yeni bir tek partiye ve bunun bütün feci Akıbetlerine doğru doludizgin gidiyoruz. Yüz kiisûr senelik, demokrasi mücadelemiz yenibaştan tehlikeye maruzdur.
Kabahat kimde? Bunu kıyamete kadar münakaşa etsek bile bir neticeye varamayız. Muhakkak olan bir şey varsa, hepimiz birden salgın bir hastalığın, bugüne kadar bazan şu, bazan bu şekilde memleketin hayati kudretlerini yiyip tüketen meş'um bir gurur ve ihtiras hacılığının kurbanıyız. Buna mutlaka ilâç bulmalıyız. Bu
1 kadar güzel bir mücadeleden, bu kadar parlak bir mlUİ zaferdcD sonra memleketin vatanseverleri ve münevverler! arasında bu kadar feci ve korkunç uçu-
■ rurnlar açılmasına razı olama-
■ yız. En müthiş bir milli tchll-> ke karşısındayız. Mutlaka uyan-ı malı, gözümüzü açmalı, yeni bir . tek parti ve diktatörlük yaratmak İstidadında olan nefret ve husumet gidişini elblrUğile durdurmalıyız.»
■A
Acele etmiyelim
Sedat Simav! HÜRRİYETte C. H. I', nin bir muhalefet partisi olarak yaşamasının zaruri Olduğunu ileri sürerek şunları yazıyor:
«Biz oldu olası memlekette kuvvetli bir muhalefet partisinin yaşamasına taraftarız. Tek parti saltanatının o kadar zararlarım gördük kİ, hum ruri görüyoruz.
Temenni edelim ki. C. II. Partisi tamamen taraftarlarını kaybetmesin, ve canlanmağa imkân bularak muhalefet vazifesine daha faydalı bir şeklide başlasın »
Yeni adalet yılı dün açıldı
Yargıtay başkanı hitabesinde yargıtayın bir yıllık faaliyetini gözden geçirerek izahat verdi
za-
Esrarengiz müşteriler
Sandala binen kadının cesedi bulundu, erkekten haber yok
Son günlerde zabıta esrarlı bir cinayetin üstünde durmaktadır. Evvelki gün Kumkapı balıkçıları sabaha karşı sahile dönerlerken boş bir sandal görmüşler ve mandalın yanma gittikleri zaman döşemelerde kan lekelerinin mevcut olduğunu, bir çakı, bir kadın mendili, bir tutam kadın saçı, bir şişe rakı, bir kaç armut ve şeftalinin sandalda bulunduğunu tesblt etmişlerdir.
Sandalcılar vaziyeti derhal polise bildirmişler ve zabıtaca yapılan tahkikat sonunda sandalın Kadıköyde Salih Saka a-dında bir kayıkçıya alt olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine 1-fadeslne mûracaa tedllen Salih, sandalını pazartesi gecesi 9.30 ■ularında ötedenberl şahsan tanıdığı kibar bir erkekle 25 yaşlarında görülen gilzei bir kadına bir kat saat İçin kiraya verdiğini. fakat müşterilerin bir daha geri dönmediklerini bildirmiştir.
Zabıta bu esrarengiz müşterilerin hüviyetlerini araştırırken dûn gece saat 21 'de Ahırkapı feneri İle Saraybumu İskelesi arasındaki sahilde bir kadın ce «edinin yüzdüğü görülmüş ve ceset sahile çekilince bunun 25 yaşlarında tahmin edilen kumral, saçları arkadan örgülü, tilerinde kırmızı beyaz renkli bir tobralka elbise, pembe bir kombinezon buluduğu müşahede e-dllmlştir, Ceset derhal morga kaldırılmıştır. Cesedi bugün Dr. Kâmil Ünsalan muayene edecek ve sandalcı Salih de cesedi görmek üzere morga çağrılacaktır.
Filistin uzlaştırma heyeti İstanbul’da
Filistin uzlaştırma heyeti, delegemiz Tevflk Rüştü Araş ile birlikte dün hususi bir uçakla Ankaradan şehrimize gelmiştir. Heyet Vali ve Belediye Başkanı adına husus! kalem müdürü Nabl Üp tarafından Yeşilköy hava meydanında karşılanmıştır.
Hac seferini yapan «Nadir» vapurunda meydana çıkarılan kaçakçılık
İzmir 6 — Hac sererlerin! yapan Nâdir vapurunun hareketi esnasında gümrük muayene «ne murları vapurun omurgaları altında bir çay kutusuna yerleştirilen 703 altın Hra ve 300 kâğıt Hra bulmuşlardır. Bu paralan yerleştiren 6 kişi hakkında kaçakçılık muamelesi yapılmıştır.
Manşı geçemedi
Soğuktan, deniz tutmasından rahatsızlandı
Calals 8 lAÂ.) — Manşı geçmek üzere denize giren 22 yaşındaki Türk talebesi Murat Güler, bu teşebbüsünden saat 4.25 te vazgeçerek sabahleyin Calais'ye dönmüştür. Deniz oldukça dalgalı olup Güler soğuktan ve deniz tutmasından rahatsız olduğunu bildirmiştir.
24 yaşındaki Dr. Alain Gom-bard’ın terakkiler kaydettiği bildirilmektedir____
C.H.P. işgalindeki
devlet binaları
Bunların istirdadı için gereken kanunî teşebbüslere geçildi
Ankara 6 — Cumhuriyet Halk Partlsintn işgalinde olan bazı devlet binaların m İstirdadı İçin gereken kanuni teşebbüslere geçilmiştir. Bu arada İttihat ve Terakkiden hâzineye İntikal edip yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi genel merkez binası olarak kullanılan bina da tekrar hazine adına tapuya kaydedilecektir.
Bununla alâkalı ve kanunsuz olarak verildiği İleri sürülen 1-mâr komisyonu kararı iptal o-lunacaktır.
yürümüşlerdir. Bütün bu hareketler kanunsuzluğun ve gasbıû tâ kendisidir. Bunlar meydanda iken Halk Partisinin iftiradan. gasbdan mal ve mülklerinin müsadere edilmek istendiğinden bahsetmeğe hakkı olup olmadığını muhterem umum! efkârın takdirine bırakıyorum.»
Sunî yağmur
Keyfi isteyen yağmur yağdırmıyacak
Terbiye kongresi dün sona erdi
Muallimler Birliğinin tertip ettiği İkinci terbiye kongresi, | Maliye Bakanlığının bu hu-
dün de toplanmış, mesaisini ta- suslakl teşebbüsleri Cumhuriyet marnladıktan sonra dağılmış-1 Halk Partisi mahfillerinde asabiyet uyandırmış. Maliye Bakanı Haili Ayan'in beyanatını ele alan parti organları: «İftiralardan millete tiksinti geldi. Muhalefetin susturulması için şimdi de elindeki mallar gasbedlliyor.» demişti. Hali! A-yon muhalefetin bu görüşünü ele alarak bugün mevzu etrafında yeniden İzahat vermiş ve demiştir kİ:
tır. Dünkü toplantıda talebe .«■İçlileri, çocuğun terbiyesinde ailenin ve mektebin vazifeleri, mekteplerde demokrasi ve çocuk hukuku İle ecnebi mekteplerde tahsil hakkında müzakereler cereyan etmiştir.
Miitaakıben gelecek yıl İçin kararlar alınarak kongre çalışmalarına son verilmiştir.
Terfi edemiyen subaylar
Ankara fl (A.A.) — Millî Savunma Bakanlığından bildirilmiştir: 6 eylül 950 tarihli bazı gazetelerde, terfi edemlyen subaylar halikındaki yazılara göre, gûya yeni af kanunundan İstifade edeceklerini zan eyleyen ve sayıları iki yüzü bulan hükümlü subayların terfi hakları temin edilmiş ve bu muamele de bir komisyondan verilen rapora istinat ettirilmiştir.
Terfi ettlrllmedlklerinden dolayı Bakanlığa yalnız 2 mahkûm subay müracaatta bulunmuştur. Bu gibi müracaatlara, komisyon teşkiline de sebep mevcut değildir.
Aynı zamanda aftan faydalanan
950 de terhis edilecekleri hak-kındakl neşriyat da kanuna ve tatbikata uymamaktadır.
Aslı ve esası olmadığı şu suretle meydanda bulunan bu gibi haberleri tekzipten Bakanlığın derin teessür duyduğunu söylerken askerliğe müteallik işlerin nezaket ve ehemmiyetini takdir edeceklerinde şüphe olmıyan matbuatımızın, mâha-za hakikati yazmak vazifesine uyarak bu gibi haberleri vermeden evvel Bakanlığa müracaat etmeleri matbuattan bilhassa rica olunur.
firari erlerin
1 ekim
Eâki C.H.P. li bir milletvekili yeni bir vazifeye tâyin edildi
Ankara 6 — İçişleri Bakanlığında kaymakamlar arasında yapılan nakil ve tâyinlere alt yeni liste bugünkü Resmî Gazetede yayınlanmıştır. Bu arada C.H.P. İsparta eski milletvekili Sait Kökaal İller İdaresi
Brezilya sefirinin eşinin cesedi Mudanyada bulundu
Bursa 6 — Geçenlerde Bü-yükada'da bir kotra gezintisinde denize düşerek kaybolan Brezilya sefirinin eşi bayan şilva'nm cesedi, bugün Mu-, danyanin Eşkel köyü sahJlle-ıGenel Müdürlüğü şube müdüründe bulunmuştur. > lüğüne tâyin edilmiştir.
«— Halk Partisi bu İşlerin hesabı sorulacağı günün gelip çattığını gördüğü için telâş İçindedir. Halkevleri İçin bütçelere konulan tahsisata dayanılarak devlet kesesinden verilen paraların yardımların hibe olduğunu kayıtsız şartsız verilmiş bulunduğunu iddiaya İmkân yoktur. Halkevleri hükmi şahsiyeti haiz olmadığına göre bir hibeden bahsetmeğe İmkânı hukuki yoktur. Bu paraların kayıtsız şartsız verilmiş olduğuna ve binaenaleyh hesabının sorula-mıyacnğma dair idlda da yersizdir. Devlet kesesinden verilen paraların, yapılan yardımların kâffesl millet murakabesine tâbidir. Mevzuatımız bunu âmirdir. Hükümet, Halk Partisinin mallarını gasbe değil, bilâkis millet keselerinden yaptıkları gasblan kanun yoluyla İstirdada teşebbüs etmektedir. Halkevleri için hazîneden Halk Partisine verilen paraların kayıtlan ve evrakı müsbltes! elimizdedir. Bunların nerelere harcandığını sormak ve aramak da kanun! vazifemizdir.
Dikkati çeken diğer bir cihet de Halk Partisi devletmiş gibi, fesholunan İttihat ve Terakki fırkaslyle Tiitrkocaklarının mallarını kendi üzerine geçirmiş olmasıdır.
İmâr heyetine kanunsuz şü-yulandırma karan yazdırmışlar, bu karan hazîneye tebliğ ettirmek İçin çareler aramışlardır. Hazîneyi temsil eden koskoca Maliye Vekâlet! ortada dururken sanki yokmuş gibi İlân suretiyle gaibe tebliğ yolundan
T urizim
seferleri
İstanbul’a gelecek vapurlar
Ankara 0 (A.A.3 — 1951 senesi İçin turizm seferleri tertip eden muhtelif teşekküle lerin bir kısım vapurları Istanbula da uğrayacaklardır.
Aldıgımıs malûmata göre, Norrocglan - American Llne şirketinin 10.500 tonluk Oslo FJord gemisi 54 günlük bir gezi İçin 30o seyyahla 7 şubatta Nevyorktan hareket edecektir. Bu gemi
24 şubatta tstanbula gelecek ve
25 şubatta İstanbuldan ayrılacaktır.
Cunard White Star şirketinin 27.600 tonluk Brtiannıc gemisi 52 günlük bir gezi için 500 seyyahla 3 şubatta Nevyorktan hareket edecektir. Bu gemi 9 martta Istanbula gelecek ve 11 martta İstanbuldan ayrılacaktır.
American Esport Lines şirketinin 26.000 tonluk Indepen-dence gemisi 53 günlUk bir gezi İçin 500 seyyahla 10 şubatta Nevyorktan hareket edecektir. Bu gemi 15 martta Istanbula gelecek vo 17 martta İstanbul-dan ayrılacaktır.
Home Lines şirketinin 22.000 tonluk Atlantic gemisi 44 günlük bir gezi İçin 350 seyyahla 6 şubatta Nevyorktan hareket e-decektlr. Bu gemi 1 martta Is-tanbula gelecek ve 3 martta îs-tanbuldan ayrılacaktır.
Home Lines şirketinin 22 000 tonluk Atlantic gemisi 46 günlük bir gezi için 350 seyyahla 24 martta Nevyorktan hareket e-decektlr. Bu gemi 16 nisanda Istanbula gelecek ve 17 nisanda îstanbııldan ayrılacaktır,
Home Lines şirketinin 22.000 tonluk Italla gemisi 55 günlük bir gezi İçin 450 seyyahla 29 haziranda Nevyorktan hareket e-decektir. Bu gemi 29 temmuzda İstanbul a gelecek ve 31 temmuzda İatanbuldnn ayrılacaktır.
ATLAS TRAŞ BIÇAĞI
Ne w - York 7 iNafen) — Son zamanlarda bir çok şahısların uçak klralıyarak suni yağmur yağdırmağa teşebbüs etmeleri üzerine Birleşik Amerika hükümetleri tedbir almak zorunda kalmıştır. Bundan, böyle hususi izni olmayanların bu teşebbüse girişmeleri cezai müeyyidelerle karşılaşacaktır.
Bu şekilde sun! yağmur yağdırmak lstiyenlerin bilhassa çiftçiler ve arazi sahipleri olduğu yapılan tetkiklerden anlaşılmıştır.
İlim adamları da bu vaziyetten şikâyetçidirler. İlk suni yağmuru yağdıran profesör Ber-nard Vennegut fikrini soran gazetecilere amatörlerin İlmi surette bu meseleyle uğraşanların mesailerini sekteye uğrattıklarını beyan etmiştir.
İş ve İşçi Bulma Kurulu Genel müdürlüğü Ankara 6 — Ulaştırma kanlığı Zat İşleri ve Sivil dürü Faruk Kardan tş ve îşçl Bulma Kurulu genel müdürlüğüne tâyin edilmiştir.
Ba-Mü-
Ankarada tenis maçları
Ankara 6 (A.A.) — Bugün Ankara Tenis fhtlaas kulübü kortlarında misafir Amerikalı tenisçilerin İştirakiyle karşılaşmalara devam edilmiştir. Müsabakaların neticeleri aşağıdadır:
Kovaleakl - Suat Baykurt: 6/2, 7/5.
Dorfman - Şefik Fenmeff: 6/2, fl/3.
Dorfman - Kovaleski: 6/3, 7/5
Doğu Akdeniz sağlık kongresi Dünya sağlık teşkilâtı (
Akdeniz teşkilâtı bölge komitesi çalışmalarına dün de devam etmiştir, Dünkü toplantıda da doğu Akdeniz memleketleri delegeleri kendi memleketlerini alâkadar eden hastalıklar ve bunların tedavi şekilleri ve ilaçlan üzerinde temenni ve tekliflerde bulunmuşlardır. VeTem meselesinde Suriye delegesi memleketi için teşkilâttan 70 bin verem aşısı talebinde bulunmuştur. Suriye, Ürdün, ve Mısırda tesadüf edilen Bejel hastalığı ile ilki bir surette mücadele edilmesi bahsi nda Mısır delegesi Dr. A. Şuşa Paşa, Ortaşarkta bir penlclllln fabrikasının kurulması için etüdlere başlandığını bildirmiştir.
İsrail delegesi de radyo İstasyonlarının her haftada tıp mütehassislan vasıtaslyle yayınlar yapmalarını teklif etmiştir.
doğu
Çivi fiatleri yükseldi
Son zamanlarda artan inşaat faaliyetine mukabil çivi ithalâtı pek yavaş gitmektedir. Bu sebeple çivi fiatleri 75 kuruştan 100 kuruşa yükselmiştir. Ayrıca galvaniz fiatleri de 95 kuruştan 130 a fırlamıştır.
. Ankara 8 — Yen! Adalet yılı ..bugün açılmıştır. Bu münasebetle yapılan törende Cumhurbaşkanı, Başbakan. Bakanlar, Genelkurmay, Danıştay, Sayıştay Başkanlar). Yargıtay ve A-
1 dalet Bakanlığı erkânı hazır • bulunmuştur.
1 Törene İstiklâl marşlyle baş-
1 lanmış, bundan sonra Yargıtay Başkanı Fevzi Bozer bir hitabe-
1 de bulunmuştur, Başkan adalet cihazımızın bütün kalblere emniyet ve Itlmad verecek bir dü-ı rüşt lükle çalışması seçim işlerl-I nln yargıçlara emanet edilmesine sebep olduğunu, yargıçların, bu İşte tam bir tarafsızlıkla hareket ettiklerini, gösterilen olgunluğun adli İstikbalimiz için parlak ümitler verdiğini söyledikten sonra Yargılayın bir yıllık faaliyetini gözden geçirmiş, sonra demiştir kİ:
Bazı rakamlar
«-= 3949 yılında Yargıtay dairesine 116.649 İş gelmişti. Buna 1948 yılından devredilmiş olan 14.246 İşin ilâvesiyle yekûnu 131.095 e baliğ olmuştu. Bunun yüzde 88 den fazlası çıkarılmıştır.
1950 yılının birinci altı ayı I-çlnde 41.838 1 hukuk ve 35.621 i ceza olmak üzere 77.459 İş gelmiş ve bundan 59,778 1 karara bağlanarak 17.681 ini temmuz ayma devretmek mecburiyeti hâsıl olmuştur. 1949 He 1950 yıllarının ilk altı ayında gelen İşlerin mukayesesinde bu yıl işlerinin 400 küsûr arttığı, çıkarılan İşlerin de 500 küsûr azaldığı görülür. Buna sebep Yargı taydan altı arkadaşın Yüksek Seçim Kuruluna ayrılması, milletvekilliklerine adaylığını koyan bir kısım arkadaşların da izinli o-larak ayrılmaları ve bir kısmının da hastalanmasıdır. Gelecek seçimlerde vazife alacak arkadaşların yerine raportör ilâvesi suretiyle boşluğun doldurulması işlerin terakümüne mahal bırakılmaması bakımından İsabetli bir tedbir olur.
Evlenmeği kolaylaştırmak lâzımdır 1 1950 yılının temmua ayına bırakılmasına mecburiyet hâsıl o-lan 17.681 işten 9879 u hukuk ve 7802 s! ceza dâvalarına aittir. Af kanunu şümûlüne giren takriben 6600 küsûr İş hakkında takibatın kaldırılmış olmasına göre elde 1200 küsûr ceza 1-ş! kalmıştır. 1944 e nazaran 1950 deki İş miktarı %57 nispetinde
BORSA

ÇEKLER
Londra 1 Sterlin 7.81
New YorM 100 Dolar 881.-
Parla 100 Fronsu F. 0.80
Stokholm 100 İşve; K. M.12S0
Cenevre 100 İsviçre F 84 03
Amsterdam 100 Florin 73 sacı
Brtllrec) 100 BeJclkn F B.ao
Lizbon 100 Eskudes 0.1390
ESHAM VE TAHVİLAT
■% 7 FAİZLİ TAHVtLLEH
Sivas - Erzurum 1 31.08
Sivas - Erzurum 7-7 80 30
1941 Demiryolu 1 30 25
İMİ Demiryolu 11 20.75
1941 Demiryolu IH 30.-
Mlllt Miidnlaa 1 20 40
Milli Müdafaa 11 20 10
Milli MUdaTna 111 M 60
Milli Müdalna IV 21.20
% * rAİZLİ TAHVİL
İMİ Demiryolu #5.70
KalHınma 1 SO3O
Kalkınnuı m BOL—
Kalkınırın, m 00 30
İMİ) isılkran 1 W 35
IMS İstikraz) □ w w
1949 istikran 1 8S 70
% M FAİZLİ TAHVİL
IMS latıvlll 96,30
% ( FAİZLİ TAHVİLLEH
1833 Ergani 33 50
1038 İkramlyeU 20'25
Milli Müdafaa 8» 63
Demiryolu IV 97.70
Demlry ol ı> V 98.40
AMADOLU DEMİRYOLU CRDPU
Tahviller A. B. C. 111.-
HUsc senetleri SI 60 22 30
Mümefsll senet 63-
ŞİRKET HİSSELERİ
Merkez Bankası ız-ı. -
Aralan Çimento 15 20
T. Ticaret Bankası 6-
İş Bankası 80-
Şark Değirmencilik 13.25
MIH! Reasüranı 10.—
SARRAFLARDA ALTIN
___________StUijlnr
Gulden 10.45
T(Jrk liruı san 5
suriin «oo
Külçe ♦ 87 ,
Rcjal 3(130 ,
artmıştır. Bu çoğalma cezada daha ziyade adam öldürmek ve öldürmeğe teşebbüs, kadın ve kız kaçırmak, zorla namus ve ırza tecavüz ve çalma fiillerinde kendini göstermektedir. Adam öldürme .1111 ekseriya mülkiyet ihtilâfından İleri gelmektedir. Kadın ve kız kaçırma suçu en çok evlenme maksndlyle vukua geliyor. Yurdumuzun her tarafında bilhassa köylerde evlenmeyi kolaylaştırmak lâzımdır. Zorla namus ve ırza tecavüz fiillerinin çoğalması terbiye yollariyle ön- |j_ Jenebllîr. Çalma suçu en cok İş- Q sizlikten doğmaktadır. Af ka-« nunjyie hürriyetlerine kavuşan-hh lardan bazısı sırf bu yüzden ki-sa zamanda çıktıkları yere dön- q mlşlerdlr. İçtimai düzeni tehdit eden bu halin İş İcat edecek ku- g
ğ (D > (D P
rulların teşkiliyle önlenmesi kabildir.
Hukuk dâvalarında çoğalmalar gayrlmenkule ait dâvalarla boşanma. İstimlâk, mecur tahliyesi ve devlet hesabına okuyan _ talebelere alt tazminat dâvala-ndır. >»
Gayrimenkul dâvalarının ço- -O ğalmaşı bu mallardan çoğunun tapuya bağlanmaması yüzün- Q) dendir. Tapulama kanununun daha geniş olarak tatbiki haberi bizi çok sevindirmektedir l—
o Boşanmalar, istimlâk işleri
Boşanma dâvalarında olıır olmaz sebeplerle ve geçici heveslerle boşanma dâvası açtıkları sftblt olanlara karşı usulün cezaî müeyyideleri tatbik olunmak icap eder.
İstimlâk işlerinde bugün sayısı 30 u aşan kanun uygulanmaktadır. Bunlar müddet ve kıymet takdiri Rlbl hususlarda birbirine uymayan hükümleri İhtiva etmektedir. Bu kanunları tevhld ederek bütün İstimlâk işlerinde tatbik olunacak yeni bir kanun yapmak lâzımdır.
Mesken İhtiyacının tevlîd ettiği tahliye dâvaları İnşaatın teşvikiyle önlenebilir. Devlet hesabına okuyan talebeler hak-kındakl tazminat dâvalarını a-zaltmak için de buna alt kanunların birleştirilmesi ve sağlam bir esasa bağlamakla kabildir.
Yargı tayın ağır durumunu önlemek İçin şlmdlllik daireleri arttırmak tedbirine başvurmak mübrem bir ihtiyaçtır. İş mahkemelerinin kurulması hakkından kanun da Yargılayın yükünü arttıracaktır. Türk hava seyrüsefer kanununa ait tasan İkmal olunmuştur.■>
Hâriciyede yeni nakil ve tâyinler
Ankara 6 — Dışişleri Bakanlığında yeniden nakil ve tâyinler olmuştur. Bu cümleden olarak WashingtOû Büvükelçlli*î Müsteşarı Rıfkı Rüştü Zorlu. Nankin Elçilik Başkâtibi Ercüment Ta-taroğlu. Roma Büyükelçiliği 2 nel kâtibi Halûk B'lgin, Rizalye Başkonsolosluğu muavin konsolosu Ruhi Gezgin merkeze alınmışlardır. Merkezden Mennan Telemen Londra BâşkonloSlU-ğuna, Nejat Eri üzen Karaşj Bü yükelçllği başkâtipliğine. Necip Sait Tamboy. Filibe birinci sınıf konsolosluğuna. Bahaeddin özde mir, Bombay kançılaryalı-ğına. Salih Refik Güner, Üsküp konsolosluğuna. Sadi Coruk, Paris Başkösonluk kançılaryalı-ğma. Bombay muavin konsolosu Turgut Dllhan Kudüs konsolosluğuna, Paris muavin konsolosu Necip Karaman Roma Büyükelçiliği 2 nel kâtipliğine. Frankfurt konsolosu Halûk Bn-yillgen Bon hükümeti nezdinde elçilik 2 nel kâtipliğine. Nev-york muavin konsolosu Bedii Karabuçak Washington Büyükelçiliği 2 nel kâtipliğine terfian tâyin edilmişlerdir.
-----TAK V1 M---------------
Zilkade M — Hızır 1» '
trtuak GU. Ofllo İkindi A*. rai» E S.U1Û.U 0.37 9.14 3200 İ.Ol
V. 4.49 a,30 13.12 Ifl.l» ıiıA« 2ı ■
Telcronlartmu. flaııuunarıır SKft» Vasi isleri un t» - Idaı* 7M81 M'lgllr AHBI
7 Evlili 1951»
KKŞAMafoAKŞAMg]
t

Spor mevzularile çok alâkalanmalıyız
Fenerbalıçcnin ve basın yayının tanınmış şahsiyeti Muvaffak Menemençioğlu iistaddan spora dair bir inek tun alil» neşretmiştim. Gerek ben, gerek okuyucularım cevap verdiler.
Savın muvaffakMenemen cioğlu, bıı sefer, aşağıki mektubu yollamış. Sütunuma misafir ediyoıum:
Muhterem Vâ-Nû beyefendi,
«Akşamdan akşama» sütununuzu fazla ve fuzuli İşgal ettiğimden dolayı çok üzülüyorum. Eğer münakaşa ettiğimiz mesele üç makale ve mektuplarla mihverinden yavaş yavaş kaymış olmasaydı, bu satırlarla sizi tekrar meşgul etmekten çekinecektim. Fakat görüyorum ki bir «mise au point» yapmazsam aklımdan geçmiyen bazı fikirlerin ve bazı isnatların tahakkümü altına düşmüş olacağım Bundan dolayı »ffınızı rica ederek gene cevap veriyorum
Fransız mareşali Foeh, askeri meseleler münakaşa edilirken İkide birde «De quol s’agit-îl en somme?» cümlesini bit tekerleme halinde tekrar eder dururmuş. Bu büyük strateji mütehas sısmı t-aklld ederek ben de «iyi ama meselenin aslı nedir’» su-allle vaziyeti tahlile başlıyaca-ğım
Mesele şudur:
Sîz, Akşamda çıkan İlk yazınızda İstanbul Atalellzm birinciliklerini ele alıyor, Ömer Besimin neşrettiği karışık bir kont - randüye İstinat İle 3 küme illerinden cereyan eden bu birin elliklerden yalnız 4 üncü kümeye ait olanları gözden geçircıck Beyoğlusporun birinci geldiğini kayd He sporların alfabesj olan atletizmde büyük kulüplerimizi adetâ İflâs etmiş bir variyette gösteriyordunuz. Bu büyük kulüpler bundan başka canbazJık-la da lttlham ediliyor, zenginlikleri sayesinde kendileri hiç çalışmadan işlerine yanyacak atletleri ayartmakla da muatep tutuluyordu.
Vaziyet katiyen böyle olmadığı İçin verdiğim cevapta bu yan fış telâkki vg hükümlere itiraz ettim. Dördüncü kümenin yalnız başına birinciliklerin tamamı addedllemiyeceğinl gösterdim. Ortada daha mühim İki küme vardı kİ bunların birinci ve İkincileri büyük kulüplerdi. Bunları yazarken 3 büyük kulübümüzün, futboldan lama-mlle ayn bir siyaset takip ederek, atletizm hususunda yüzde yüz amatör kalmış olduklarına da İşaret ettim.
Bu mevzu sonradan genişletildi. Yüz binlerce amatörü İlgilendiren sporların «kande?» olduğu soruldu. Fenerbahçenln bl rincı kümeyi kazanmış olmakla Türk sporuna ne faydası dokunduğu bilinmek İstendi. Hattâ Beyoğlusporun bu sene dördüncüyü kazandığına göre İki sene sonra üçüncü, dört sene soma da birinci kümenin birincisi o-lacağı, adetâ riyazi bir katiyet imiş gibi, kesin cümlelerle ifade edildi. Şimdi bütün bunları toparlamak mecburiyetindeyiz.
Ne yapayım ki sosyal, edebi ▼e hattâ siyasi alanlarda o kadar güzel cirit kullanan sayın V&-NÛ arkadaşım, spor olaylarımızı aynı derecede yakın ve İsabetli bir bakışla takibe vakit bulamamaktadır. Eğer bulabilseydi kanaat husulünü kolaylaştıracak daha emin bir mlr-sada malik olurdu. Ben sözlerim le sizi İkna edemeylmişi daha ziyade buna atfediyorum. Mamafih ümidimi de kesmiş değilim.
İlk mektubumla İleri sürdüğüm fikirlerde tamamlle musir olduğumu bir kere daha kaydettikten sonra gençlerimize Verilmesi lâzım gelen ehemmiyet bahsinde sizinle de, genç muarızlarımla da aynı fikirde olduğumu ilâve edeceğim. Bunu kuru bir İddiadan ibaret bırakmamak İçin daha 1928 senesin de futbol federasyonu başkanı iken tertip ettiğim küçükler şampiyonası maçlarını ve bunun parlak bir neticesi olarak bir sene sonra genç milli takım lar arasında tc-mln ettiğim teması zikredebilirim. Bu temas İstanbula davet ettiğim Macar genç milli takımlle yapılmıştı. iki tarafın oyuncuları arasında 20 yaşından yüksek tek futbolcu yoklu. Bu misal de gös terlr kİ bilhassa gençlerimize ehemmiyet vermenin uzun senelerden beri en hararetli bir taraflarıyım. Yalnız bu gençler (Vâ - Nü) (Arkası 5 inci salılfede) I
Linyit satış depoları
Şehrin muhtelif yerlerinde depolar açılacak
Her kış şehrimizde çekilen mahrukat sıkıntısının bu sene baş göstermemesi İçin belediye şimdiden tedbirler almağa karar vermiştir.
tkl senedir başarlle yapılmakta olan odun ve kömür tanzim satışlarına bu sene de devam edilecektir. Ancak bu sene serbest piyasada odun ve mangal kömürü fiatlerl hayli düşük ol-j doğundan Tarım Bakanlığının belediyeye verdiği odun flatle-rile tanzim satışları yapılmasında flat bakımından fayda görülmemektedir Bu sebeple belediye, Bakanlığa bir tezkere göndererek odun flatlerlnin indi rllmesinl İstemiştir. Bu talebe müspet cevap verileceği ümit edilmektedir.
Diğer taraftan bu sene kok kömürü alamıyanların kolaylıkla linyit kömürü temin edebilmeleri İçin kömür tevzi mll-esseseslnln muhtelif semtlerde linyit kömürü satış yerleri kurmasına karar verilmiştir. İlk satış yeri gecekondu sahasında açılacaktır.
Belediye itmr müdürlüğü
İhmal ve suiistimali görülenlerin vazifelerine son verilecek
Halkın devamlı şikâyetleri üzerine belediye başkanlığı imâr İşleri müdürlüğünü ıslaha karar vermişti. Bu maksatla Bayındırlık Bakanlığından bir heyet gönderilmesi İstenmişti.
Bayındırlık Bakanlığı, Bakanlık yapı ve yollar dairesi reis muavinini bu İşe memur etmiştir. Şehrimize gelen reis muavini vali ve belediye başka-nını ziyaret etmiş, İmâr İşleri hakkında kendisinden İzahat almış ve yapılması lüzumlu görülen İşler hakkında görüşmüştür.
Mütehassıs bu sabahlan İtibaren İmâr müdürlüğündeki İşleri tetkik etmeğe başlamıştır. Bu çalışmaların sonunda İşlerin ne sebeple aksadığı tesblt edilecek, İhmali ve suiistimali görülenlerin vazifelerine son verileceği gibi icabederse haklarında kanuni muameleye de tevessül olunacaktır. Mevzuatta görülen aksaklıklar da tesblt olunarak tadili İçin Bakanlığa teklifte bulunulacaktır.
Mısır Kıralı Faruk üç hafla-danberl Fransada bulunuyor. Fuat Elmısrl adı altında seyahat etmekte olan Kıral iptida (Deauville) e, oradan (Touqu-et) ve (Baule) e gitmiştir, şimdi Blaritzde bulunuyor. Bu saydığımız yerler Fransanın plâj -eğlence merkezleridir. Hepsinde tiyatrolar, barlar, büyük birer gazino vardır. Kıral bu eğlence yerlerinde bol bol gezip eğleniyor.
Kıral Faruk ağustosun on yedinci günü akşam (izerl saat 21 de (Deauville) e vasıl olmuştur. Kıral ve maiyeti İçin (Golf) otelinde 22 oda ayrılmıştı. Kiralın geleceğini haber alan gazeteciler ve fotoğrafçılar saat on yediden İtibaren kendisini bekliyorlardı. Kıral otomobilinden indiği zaman bunları görünce pek memnun olmamış ve acele dairesine çekilerek yemeğini burada yemiştir. Yemek listesi çorba, balık, dana ıskarası, sebze, meyvadan. ibaretti.
Kıral o gece İstirahat ettikten sonra sabahleyin otelin müdü-' rünü kabul ederek kendlslle görüşmüştür. Bu mülakatta fazla tecessüs uyandırdığından şikâyet ederek demiştir ki: I
— Ben kimsenin dikkatini , çekmeden daha serbes olmak istiyorum. Halbuki bindiğim Cadillac otomobili görününce meraklılar derhal ortaya çıkıyorlar. Bunun için otomobili! değiştirmeğe karar verdim. Bana 15 beygirlik bir Citroen, arabası bulamaz mısınız? I
— Nç demek, hemen buluruz. Otelin müdürü derhal telefonu açarak İstenilen arabayı getirmiş. bu suretle Kiralın arzusu yerine getirilmiştir.
Kiralın bir şikâyeti
Faruk bundan sonra şunları söylemiştir;
— Otelden pek memnunum. Yalnız bir şikâyetim var. Boyum 1,84 dür. Halbuki yattığım yatak 1.90. yani benim İçin kısa İdi. Bütün gece rahatça u-zanamadim. Bir aralık yastığımı alarak halı üzerinde yatmağı düşündüm.
— Aman ne diyorsunuz, Huş-metmeap. Halı üzerinde yatmak mı? Hiç öyle şey olur mu?
Kıral, müdürün telâşı karşısında gülerek şunları söylemiştir:
— Telâş etmeyin, ben bir çok defa halı üzerinde yattım, çimenler üzerinde, otomobilimin altında yattığım zamanlar da olmuştur.
— Otomobilinizin altında mı?
— Evet altında... tçlnde yatarsam tanırlar, halbuki altında yattığım zaman kimse dikkat etoıez.
Kiralın bu sözleri üzerine derhal İki metre on santim boyunda bir karyola hazırlanmış, Kıral rahat edebilmiştir.
Gazinoda
Kıral İkinci akşam on İki kadar davetlisi tle birlikte yemek yedi, yemekten sonra gazinoya giderek en büyük bakara oynanan masaya geçtJ. Bu masada Uk elde çıkılan en az para 400 bin frank (4 bLn lira) İdi. Kiralın arzusu üzerine bu miktar 600 bine çıkarıldı.
Kiralın şansı mükemmeldi.
Balık sanayii
Almanyadan 70 soğukhava vagonu getirtilecek
Marsh ali yardımlle memlekette balık sanayii kurmak işini üzerine almış olan Toprak, Mahsuller! Ofisi, Almanyadan 70 tane soğukhava vagonu getirtmek İçin teşebbüse geçmiştir.
Bu vagonlar İki ayda teslim edilecek ve böylece her mevsimde yurdun her yanma balık sevketmk mümkün olacak, bu suretle yeni İstihlâk pazarları kazanılacaktır.
Eski Yugoslav kiralının yıldönümü
Eski Yugoslav kıralı ikinci Plyer'ln doğum günü münasebetiyle dün Galatadakl Aya Andrea kilisesinde merasim yapılmıştır. Toplantıda şehrimizde bulunan Balkan mülteci-1 jeri, kilise temsilcileri ve bir çok davetliler hazır bulunmuşlardır.
Dini âyinden sonra tertlb edilen bir kokteylde Yugoslav mültecileri Tilrklye temsilcisi Ratkoj Zlndovlç uzun bir konuşma yaparak Tlto rejiminden bahsetmiş, kendisinden sonra sö® alan Fener patrikhanesi temsilcisi Melenlos da patrik Athenago-ras'ın temennilerini bildlrmlş-[Ur.
_________* ( » » M_
Mısır kıralı Deauville den sonra Biaritze gitti
Yanında bulunan meçhul Amerikalı giizel kadın büyük tecessüs uyandırdı
Kıral Faruk Deauvillc’de otelin tarasasında fotoğrafçıların karşısında
Deauville'deki otelin karyolası uzun boylu kirala küçük geldiğinden derhal yeni bir karyola yaptırıldı
Gece yarısından sonra gazinodan çıkarken hayli para kazanmıştı. Bunun 20 milyon (200 bin lira.» kadar olduğu söyleniyor.
Kiralın üçüncü gün altı oto-mobLlllk bir kafile halinde bir gezinti yaptı. O akşam Fransız-Mısır gecesi vardı. Kiralın masasında 18 davetlisi bulunuyordu. Kıral üçüncü akşam yine bakara oynadı, fakat bu defa kaybetti. Kaybının kazancından çok olduğu söyleniyor.
Baule’de
Kıra! (Deauville) de on gün kadar kaldı, bir kaç nıi'tsamere-de bulundu, oradan Toııquet ve (Baule) e hareket etti. Bu gezintilere Faruk’un yanında hüviyeti gizil tutulan çok güzel bir Amerikan kızı kendisine refakat ediyordu, (Baule) den çekilen bir telgrafta Kiralın buradaki İkameti hakkında şu malûmat veriliyor:
nKıral buraya gelerek büyük otellerden birine İndi. Yanında Amerikalı bir genç kız bulunuyordu. Bu kız herkesin merakını mucip olmuştu. Kimdi, nereden gelmişti? Herkes bunu soruyor, fakat cevap almak kabil olamıyordu,
Otel müstahdemlninden biri, genç kadının Kiralın gelişinden iki gün evvel Parlsten gelmiş olduğunu söylemiştir. Kiralın maiyet erkânı İse. genç hanımın Amerikalı olduğunu teyit etmekle beraber, ismini bilme-
1950 Berlin güzeli
Berlin güzellik kırallçeslnl seçmek üzere yapılan müsabakada matmazel Ürsula Tchocher adında 20 yaşında bir esmer güzeli birinciliği kazanmıştır. Yukarıda Kıroüçe (ortada) İki damdonörü ile birlikte görülüyor.
Gecekondu mıntakası
Bahlfe I
Yeni Şehir Meclisinin ağir yükü
Vali dün bu mıntaka-yı gezdi
Belediye seçimi de büyük b>r sükûnet içinde yapıldı ve Demokrat Partinin zaferi ile neticelendi. Seçimin, memleket için hayırlı, uğurlu olmasını düer. yeni şehir meclisi üyelerimizi tebrik ve başarılar temenni ederiz.
Şimdiye kadar gelip geçen şehir meclislerinin yaptıkları ve yapamadıkları işler ü-zerinde mütalâa yürütüp binlerce defa dile dolanan tenkidleri bir daha tekrarh-vacak değiliz. Eski devir kapandı, önümüzde yepyeni bir devir açıldı
Sistem bakımından bu iki devir arasında fark yoktur. Dün Halk Partisi iktidarına dayanan şehir meclisi, bugün tamamile Demokrat Partiye devredilmiş bulunuyor. Netice itibari!e tek parti sistemi devam ediyor dofj_ mektir. Q
Ancak, şunu da belirtmek-» icap eder ki, dünkü sistemlimi teessüsündeki usul, intihap^, tan ziyade, adetâ bir nevlQ tâyin mahiyeti arzediyordu. Bupünkü ise tamamen hem-£ şenlerin arzu ve iradele»— rirn tecellisidir. İstanbul^ h 'Ikının büyük ekseriyeti,(|) şehir işlerinin Demokrat> Partili heınşerilerden mü-gj teşekkil bir meclise tevdiini q uygun gcirdii ve bunu yaptı,
Şehir meclisinde muhale-fete de yer verilseydi daha yi olur muydu, olmaz miydi, bunu bize zaman gösterecek."O Bugün şehir namına candan temennimiz, yeni meclisin RJ omuzlarına yüklendiği işle-CD rin başarılmasında âzami^T gayreti sarfederek muvaffa-'**' kıvete ulaşmasıdır.
lstanbulun dertleri saymakla tükenmivecek kadar çoktur. Uzun yıllar ihmalin, beceriksizliğin kucağına ter-kedilen bu şehir, venl meclisten pek cok şevler bekliyor. Yük esasen ağırdır, üstelik, Demokrat Parti secim propagandalarında hemşe-rilere büyük valtlerde bulundu. Yapılacak İşlerden bir çoğu, sürüncemeye tahammülü olmıyan, kısa vadeli programların tatbik ve süratle intacını İcap ettiren şevlerdir.
İstanbul, susuzluk sıkıntısının tazyıkma daha uzun zaman dayanamaz. ,
On seneden beri devam e-den hayat pahalılığıyle mücadele işinin oyalıyıcı dedikodu mevzu tından çıkarılıp ciddiyetle ele alınması ve fasa zamanda muvaffakiyet semerelerinin gösterilmesi, yeni şehir meclisine tevdi ettiğimiz çetin vazifelerin başında gelir.
Şehirde inşaat alabildiğine hızlanırken ve bir çok binalar kira pahalılığı yüzünden bomboş dururken İstanbul halkı mesken buhranının kıskacı arasında kıV ranıyor, ıstırabın devasını yeni meclisten bekliyor.
Şehir iyinde yol, temizlik, sevriisefer intizamı, beş yüzüncü fetih yılı hazırlıkları, ihtikârla, gürültü ile mücadele ve ilh... Hepsi fasa vadeli programlar içine giren dâvalardır. ,
Bu İşlerin lfivıkivle başa-rılabtlmesinin tek şartı da paradır. Binaenaleyh, yeni şehir meclisinin muvaffakiyeti her şeyden evvel şehir bütçesine gelir kaynakları teminine bağlıdır. Bu hususta hükümetten İstenilecek vardım, şehrin hakkının tanıamile şehre verilmesinden ibarettir. Evvelki meclisler bir çok gayretlere rağmen bunu temin edemediler, yeni meclis becerebilirse ne mutlu!
Cemal REFİK
Vali ve belediye başkanı profesör Gökay dün Zeytlnbumu, Kazlıçeşme ve telsiz mintaka-larındakl gecekonduları gezmiş. burada oturanlarla ve bu civardaki deri fabrikalarının sahipler İle görüşmüştür.
Gecekondu mıntakası sakinleri. belediyenin yeniden taktırdığı umumi lâmbalar için vali ve belediye başkanın* teşekkür etmişlerdir. Yalnız telsiz mıntakasına yeniden üç umumi lâmba 11e İşçilerin geçtiği depo-hane saddeslne de bir lâmba asılmasını rica etmişlerdir.
Ayrıca halk, Kazlıçeşmenln, etrafının açılmasını,, kule kapısı civarındaki dükkânların İstimlâk edilmesini ve yağ fabrikalarının etrafa yaydığı fena kokuların İzalesini de rica etmişlerdir. Vali, bu fabrikaların sa-hlplerlle görüşmüş ve bu kokuların izalesi İçin aspiratör kullanmalarını tavsiye etmiştir.
Gecekondular halkı valiye susuzluktan çektikleri şikâyetleri de anlatarak su İşinin halledilmesini istemişlerdir. Bilhassa yakın olan Bakırköy suyunun gecekondu sahasına kolayca getirileceğini anlatmışlardır, Ayrıca deniz kenarında bir İs- 1 kele, istasyonda umumi bir he-lâ, Zeytlnbumu şimendifer hattının altından bir geçit yapılmasını rica etmişlerdir. Vali dilekleri not etmiş ve bu İşlerin tetkikini alâkalılardan istemiştir.
diklerini söylemişlerdir,
Amerikalı kız Kıral ile bir-, İlkte İlk defa olarak cumartesi I gecesi verilen ve sabahın erken j saatlerine kadar devam edenj bir baloda görülmüştür.
Kıral pek neşeli İdi. Kahkahaları sık sık. dans orkestrası-! nın sesini bastırıyordu. Yanda diğer küçük bir masada oturan üç diğer kadın v« bunlar arasında Kiralın baş dansözü Sa-miye Gamal, pek o kadar neşeli görünmüyordu.
Gece yarısından sonra havai fişekler atıldığı 2aman Kıral balkona çıkmış, ve kendisine konfettl atanlara aynı şekilde ve gülerek mukabelede bulunmuştur.
Daha sonra Kıral ve misafirleri oyun salonuna geçerek bakara oynamaya başlamışlardır.
Dün, hafif bir yağmura rağmen Kıral çıkmış ve kendi kullandığı otomobili İle gezinti yapmıştır. Amerikalı arkadaşı bu gezinti sırasında yanında görülmüştür.»
Bıaritz’de
Kıral (Baule) de çok kalmı-yarka otomobille (Biaritz) e gitmiştir. Yanında biri Amerikalı genç kız, diğeri Mısır sosyetesinin tanınmış simalarından bayan Kahll olmak üzere iki kadın bulunuyordu. Öğle ı yemeğini lokantada yemişler,' akşam üzeri Kıral refakatinde-. kİ bayanlardan birlle birlikte kendi dairesinde yemek yemiştir.
Tarsus Amerika seyahatine çıkıyor Denizyolları idaresinin «Tarsus» vapuru yarın yeni bir Amerika seferine çıkacaktır, Gemi gidiş ve dönüşte mühim limanlara da uğnyacaktır.
İSTANBUL RADYOSU
Öğl» »o ık-am programı
12.57 Açılış ve Programlar 13.00 Haberler
13.15 Ödle konseri (PLİ
13.45 Şarkılar. Okuyan: Afif» Edl-boğlıl.
H.20 Serbeı saat
14.30 Türküler (Fİ.)
14.45 Tex Ben eke Orkestralından dans milliği (Pl-1
15,00 ProR tınılar ve Kapanı*
17.57 Açılı-, Programlar 18.00 Haf-t akşam martfil (P|.)
1 a..’tO- Tü lüler. Okuyun: Zehra BUlr. 19.00 Haberler
19,15- I 'anbul haberleri
19.20 radyo Klâsik Türk Musikisi Birliği Konseri, idare «den: Cevdet Çağla.
20.00 Serbes saat
20.10 Küçük Orkestradan Melodiler 20..-"! Gelir Vergisi izahları
20.'5 Şarkılar. Okuyan: Kadrlye Sa-
21.15 Andrews Kızkardealerd«n Cer şarkıları (Pl.)
21.30 Fasıl Heyeti Konseri
22.10 Viyola Soloları
22.35 Lux Lcwis'den Piyano Ue eaz parçaları (PL)
22.45 Haberler
23.00 Dilil» mllzlgl (Pl)
23.30 Programlar ve Kapanış
ANKARA RADYOSU öğle ve nkı»nm Dr o arama
12,28 Açılış ve Program
12.30 m. s, ayarı
12.38 Şarkılar. Okuyan: Nevta Demi rdbven.
13.00 Haberler
13.18 Ailen Roll» Orkestran CPL)
13.30 Öğle Gazetesi
13.45 Filim Yıldızları Söylüyor (Pl.) 14.00 Hava raporu. Akşam programı
ve Kapanış.
17.58 Açılış ve Program 18.00 M. S. ayarı
18.00 incesaz (Uşşak faslı)
18.45 Piyano İle Caz parçalan (Pİ.) 19.00 m. s. ayarı ve Haberler
10.15 Tarihten Bir Yaprak
18.20 Yurttan Sesler. idare ad«n: Muzaffer Sarısbzcn.
19,48 Radyo ile İngilizce 20,00 Uvertürler (Pl I 20.İS Rndvo Gazetesi
20.30 Serbes saat
20.35 Tamburla Saz eserleri
20.50 Bağlama Takımından oyun havaları.
21.00 Konuşma
21.15 Dans Müziği (Pl.)
21.45 Safilik SaaU
22.00 M ürikse verin Saati
23.45 M. 3. ayan ve Haberler 23.00 Program vb Kapanış.
Yarın Sabahki Program
7.30 AfUıç, Program ve M.S. «yan
7.35 Kıır'an-ı Karim
7.45 Haberler
8,00 Saz eserleri ve SarkıLar (PL)
8.15 Hatif melodiler (Pl.)
8.25 Günün programı va Hav* raporu.
8.30 Chubert • 1 numaralı Trio (Fİ.) b.oo kapanıl.
Radyoda konser
Eski radyo sanatkârı, şimdi İstanbul radyosu solistlerinden Kadrlye Sorum bu akşam radyoda saat 20,46 te bir konser verecektir.
Bu yıl yapılacak şehir yolları
Belediye bu yıl yapılacak olan yolların İhalelerine devam etmektedir. Dûn de Bakırköy Uc»-31 dahilinde bu yıl yapılacak muhtelif yolların inşaata keşif bedelinden 10418 lira noksanlla 303108 liraya ve Adalar İlçesi dahilinde İnşa edilecek yollar da 27307 Ura noksonlle 226008 liraya İhale olunmuştur.
Daimi komisyon bundan başka Kadıköy Kubağalıdere üzerindeki ahşap köprünün yaptırılmasını da 8768 liraya ve Ka-ragUmrllk birinci re İkinol İlkokul binalarının tamiri İşini da 1350 liraya İhale etmiştir.
•fcnife 4
AKSAM
lyTüT 1950
Rio turnuvasından alınacak dersler
1950 dünya sporu için hareketli bir yıl olacak
setin! değiştirmek tasavvurunda değildir. Yugoslavya mili! takımı kaşımda Londrada Arsana! futbol kulübüne alt Hlgh-bury «tadında oynayacaktır. Gelecek mayısla Büyük Britanya festivali milnasebeiylo yapılacak futbol temaslarında Arjan tin, Fransa, Portekiz ve Belçika İngiliz takımlarlyle maçlar yapacaklardır, Bütiin bu ziyaretçi takımlar Güney Amerlkada
Londradan yazılıyor: Bu yıl milletlerarası spor temaslarında meydana çıkan yeni şöhret ve almalardan bir çok memleketlerin bir zamanlar Büyük Bri-taııyatun rakipsiz üstünlüğü elde bulundurduğu bir çok oyunlarda meharet ve bilgilerini geliştirmekle oldukları anlaşılmaktadır. Harbdenberi îngll-terenin spor alanındaki üstünlüğe bu meydan okuma vb re- . kabet gittikçe çetinleşmiş olup ve arada sırada Avrupada oldu-bunun «n İyi misali Rio de Ja-neiro'dakl Dünya Futbol kupası relilerinde görülmüştür.
Fakat Büyük Britanya el'sn diğer herhangi bir devletten fazla çeşitte spor faaliyetlerine girişmiş olup, İngiliz sporcuların m hevesi azalmak söyle dursun gitgide artmaktadır, tngll-tere yine de dünya sporunun en kalabalık sahalarından biridir. Buna delil temmuzun ilk kısmında tngilterede cereyan eden milletlerarası spor toplantılarının bolluğu ve bunların gördüğü geniş ölçüdeki rağbettir.
Londrada Wlmledon'da siy-Filmiş her amatörün dünyaca meşhur merkez kortta oynamağa can attığı tenisin ba heşIğLn-de Avrupa, Mısır, Birleşik Amerika, Arjantin ve İngiliz milletler câmlası memleketlerine men tfup tenis uzmanlan Dinlerce ve binlerce meraklı tarafından zevkle seyredllmlşlerdlr
Galibiyet ve mağlûbiyete bakmaksızın İngiltere, dünya sporuna hâkim olduğu devirlerdeki gibi aynı iştiyakla spor festivallerine devam edecektir. Bu spor hareketleri İngiliz yaşayış tarzının ayrılmaz bir kısmı olup, üstünlüğün muvakkaten elden çıkması gerek spor hevesini ve gerek denizaşırı memleketlerden gelen rakiplere gösterilen hüsnü kabulü azaltmıyacakhr Temmuz ortalarında 10 memleket. Londranın Whlte City stadında cereyan eden amatör atletizm federasyonunun 75 İne! yıiJık şampiyonluk turnuvasına 50 atlet göndermişlerdir, Bu slyaret-ler İngiliz organizatörleri tarafından İngiliz spor hareketlerinin prestiji için bir kompll-m-n telâkki edilmektedir.
İspanyanın Rlo’da İngiliz fut-bo'culanna karşı kazandığı zafer de aynı zihniyetle karşılanmıştır. Zira dünyanın bütün memleketlerine mensup futbol ntcraklıiannca herhangi bir tn-gi'lz takımına karşı kazanılan galebe olağanüstü bir basarı Bavılınaktadır. İtalya Arşe nal futbol kulübünün, menacerl Totn Whiltaker,e futbol teşkilâtı işlerinde önemli bir vazife teklif etmiştir. Bu. İngiliz spor organizasyonuna karşı gösterilen 1-tlmad ve hayranlığın bir delilidir.
Rio turnuvasından alman ders
İngiliz futbol federasyonu dünya kupası secilerinde vukua gelene rağmen, diğer memleketlerle memnunlukla temaslar-, da bulunmak hususundaki siya-
gu gibi tngüterenln kendi öB toprağında yenilebileceğini İspata çalışacaklardır. Fakat İngiltere Rio tecrübesinden, ümit edildiği gibi İstifade edebilmişse oyun stilini, milletlerarası bLr takıın seçme ve kaynaştırma u-aullerlnl değiştirdiği takdirde, kendi toprağında yenilmeyecektir.
İngiltere futbol bilgi ve san atına sahiptir. Beklenilmedik mağlûbiyete rağmen bu Brezilyada umumiyetle edilmiştir, mağlûbiyeti oyuncuların fazla artistik bir oyun tarzına kaçmalarından ve kale önünde netice almağa çalışmamalarından ileri gelmiştir. Takıma giren oyuncular, uzun süren çetin mevsimden sonra bir dereceye kadar sürantrene olarak da sahaya çıkmışlardı.
Rioya giden milli on bir Ar-genalın harbden evvelki maçlarda tatbik ettiği oyun tarzını tutturablİM ve hattâ Port-s-mouth futbol kulübünün mutaJ Ahenk, sürat ve kudretini gös-terebiiseydl karşısına çıkan takımları ezmesi muhakkaktı. Ar-senal veya Fortsmouth takımlarından heThang! biri, lig maçlarına çıktığı şekilde Rlo’ya gitmiş olsaydı herhalde milli on birin kaybettiği maçları kazanırdı.
Fakat netice ne olursa olsun, hariç memleketlerdeki futbol meraklılarına güvenle söylen l-lebllecek hakikat şudur; Rlo‘ daki mağlûbiyet İngiliz futbolunda bir çöküntü telâkki edilemez. İngiltere futbolda yeniden ve süratle sayılı bir kuvvet haline girecektir.
ı
TAKSİM
SİNEMASINDA
Yarın matinelerden itibaren sezon’un açılışı şerefine ilk yeril filmimiz Nurullah Tllgen’ln eseri olup Cahit Irgat’ın rejisörlüğünü yaptığı
Bırakılan Çocuk
Müzik: LÜTFİ GÜNERİ
Okuyanlar:
LÜTFİ GÜNERİ — BAYRAM ARACI j Başrollerde:
HANDAN KARAOKÇÜ — CAHİT IRGAT — VEDAT KARAOKÇÜ - ALİ KÜÇÜK Yüksek bir mevzu — İyi oynanılmış kuvvetli bir eser.
Bu film aynı zamanda: ZONGULDAK ZEVK ve ANTALYA ELH AMR A'da.
cihet teslim İngiliz on birinin
oyun hattâ

Suudî Arabistan delegesi doktor Beşir elRumy neler anlatıyor?
Hacıların maruz kaldığı büyük tehlike: Güneş çarpması — Tuzlu suyun faydası — Baş ve bilek kesme cezalan nasıl tatbik edi-edemiyenler —
lir? — Dayak cezasına tahammül içki ve zina yasağı
Pazartesi giinündenberi devam eden dünya sağlık teşkilâtı Akdeniz bölgesi toplantısına 12 menıleketen gelen 60 kadar murahhas İştirak etmektedir. Nezaketi ve memleketine has giyinişi ile herkesin dikkatini çekmek ta olan Suudi Arabistan delegesi doktor Beştr El Rumy ile görüştüm. 1923 te Şam tıb-blyeslnl bitiren, mütaakıben de Parlste doğum ve nisaiye İhtisası yapan doktor Beşlr El Rumy hâlen Mekke sağlık İşleri müdürü, aynı zamanda da Mekke Mellti'nln hususi doktorudur.
Nispeten yaşlı olanlarımızın hasretle andıkları eski İstanbul terbiye ve nezaketini bütün inceliğiyle muhafaza eden Mekke sağlık müdilrü gayet güzel ve tsîtanbul şivesiyle Türkçe konuşmaktadır.
— Nasıl oluyor da bu kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz?
— Şam tıbbıyeslnde tedrisat Türkçe İdi. Hocalarımızın çoğu da Ttirktö, Hususi doktoru olduğum Mekke Melikinin refikası ve benim refikam Türktürler. Suudi Arablstanda bir çok Türk vardır. Kendileriyle sık Türkçe konuşuruz.
Hacılar
Dünyadaki Müslümanların her sene hacı olmak için Mekkeyi ziyaret ettikleri malûmdur. Hac zamanı gelen yüz binlerce kişinin bilhassa yaz aylarında sağlığını muhafaza etmek İçin hangi çarelere başvurduklarını sordum, Dedi kİ:
— Her sene memleketimize İki yüz bine yakın hacı gelir. Gerek denizden, gerekse kara yoluyla gelenlerden hem hudutta hem de liman ve İstasyonlarda kolera ve çiçek aşıları olduklarına dair aşı tezkeresi istenir. Gösteremiyenler aşılanarak karantinaya alınırlar .Aşısız Suudi Arabistana girmek yasaktır. Bu suretle bulaşıcı hastalıktan kurtulmaktayız. Hacıların mâruz kaldığı en mühim hastalık, güneş çarpmasıdır. Bundan korunmak İçin hacılara her dilde yazılmış sıhhi öğüt bültenleri dağıtılır. Bunların başında her hacmin günde 2 litre tuzlu su İçmesi, güneşte gezmemesi ve rahatsızlığını hissedince doktora müracaat etmesi vardır.
— Yazın sıcaklık kaç derece olur?
— Gölgede 46-47, güneşte 58-58 dereceyi bulur. Bu güneşe a-taşmamış kimse 10-15 dakika güneşte gezince derhal güneş çarpmasına mâruz kalır. Bizde kış olmaz. En soğuk günlerimiz îstanbulun İlkbahar havasına benzer. Isınmak İçin mahıukat kullanmağa İhtiyaç duyulmaz.
| — Rahatsızlık hisseden her , hacıya bakacak kadar çok doktorunuz var mı?
Beşır el Kumy
torlarımızın hepsinin yekûnu 1-se ancak «5-70 arasındadır. Bu miktar azdır. Memleketimizde henüz üniversite kurulmamıştır. Bizde orta ve dinî tâlim var. Fenni tâlim için talebeler Mısıra, Avrupa ve Amerlkaya gönderilir.
Kanunlar
sık
'■ ı — Memleketimizin umumî nü-
>/ fusu 6-7 milyon kadardır. Dok-
— Kanunlarınız bizimkilere benziyor mu?
— Bizde hükümet ve adliye şer1! şerit üzere yürür. Birisi a-dam öldürdü mü. o da öldürülür. Hırsızlık edenin eli kesilir. Şer’i şerif medeni kanunlardan daha İyidir, çünkü bu şiddetli cezalar sayesinde gerek hırsızlık, gerekse katil vakaları pek nadirdir. Diğer zabıta vakaları da öyledir.
— Bu hükümler nasıl tatbik edilir?
— Hırsızlık yaptığı İçin elinin kesilmesin veya cinayetten dola yı boynunun vurulmasına kadı karar verince bu karar tasdik edildikten sonra cellât tarafından İnfaz olunur. Bileği kesilecek hırsızın yânında cellâttan başka bir de sıhhiye memuru bulunur. Sıhhiye memuru kesilecek yere biraz tentürdiyot sürer ve fazla kan akmaması İçin yukardan bağlar. Cellât bıçakla yavaş yavaş mafsaldan elJ keser. Hrrşız hastahanede tedavi edildikten sonra serbest bırakılır. ikinci kere hırsızlık edenin llğer eli. üçüncü ve dördüncüsünde ayaklan kesilir. Yankesicilere de ayni ceza tatbik edilir.
— Bu tarz cezalardan dolayı memleketinizde sakat insanların sayısı çok olmalıdır.
— Zannettiğiniz kadar değil. Zira memleketimizde adam öldürme vakası senede ya bir ve-' ya iki. hırsızlık İse beş ve altıyıi geçmez.
— Kaatiller hakkındakl hüküm nasıl İnfaz edilir?
— Gözleri ve arkadan elleri bağlanarak diz çöktürülür ve bıçakla enselerinden kafaları kesilir.
— Başka cezalar yok mu?
— Dayak, hapis ve
cezalan vardır. Meselâ İçki içmek, umumi âdabı bozmak, bekarların zina İşlemesi dayakla tecziyeyi muciptir.
— İçki İçmek yasak mıdır?
= Tabii. İçki ne içerde yapt-Jablllr, ne de dışardan getirilir. Aleni olarak içmek şöyle dursun. hafi olarak kullanılması da yasaktır .
— Evlilerin 2İnası İçin ne ceza verilir?
— Rccm edilir.
— En fazla kaç sopa vurulur?
— 80 sopa. Bu da zina yapanlarla içki içenler içindir. Sopaya mahkûm olanlar doktora muayene ettirilerek tahammül edip etmlyeeeğl öğrenilir. Tahammül edecek halde değilse tedavi edilerek tahammül derecesine getirilerek dayak atılır. Bir erkek kaç kadın alabilir?
— Bir erkek müteaddit kadın alabilir mİ?
— Şer'l şerif dört kadına kadar müsaade eder. Fakat dört hanım alan Jıadlrdlr. Zira bu kadınların gerek lkllsaden gerekse sevgi bakımından âdil surette tatmin edilmeleri icap e-der kl bu da her babaylğltln kân değildir.
— Sizin kaç hanımınız var?
— Ben bir Türk haramiyle evliyim. İnşallah başka da almam.
— İstanbulu nasıl buldunuz?
— Bundan evvel 1939 da gelmiştim. O zamana nazaran bir çok yenilikler gördüm. Yalnız burası bilhassa giyecek eşya bakımından memleketimizle kıyas edllmlyecek derecede halıdır. Yiyecek flatleri farklı değil .
— Memurların aldığı para kâfi geliyor mu?
— Yüzde yirmi beş pahalılık zammından sonra kâfi gelmeğe başladı. Meselâ ben Türk paresiyle ayda 1200 Ura maaş alırım kl bu da yetiyor.
Sndeddln GÖKÇEPIN l«
★ Kongrenin İstanbul-da toplanmasının sebebi
Bir kaç gündür şehrimizde devam eden dünya sağlık teşkilâtı Akdeniz bölgesi kongresinin başka şehirde toplanmaya--rak Istanbulda yapılmasının sebebi alâkalılarca izah edilmiştir.
Bu İzahata göre kongrenin bidayette Akdeniz bölgesi teşkilâtının merkezi olan İskende-rlyede yapılması düşünülmüşse de Araplarla İsrail devleti arasındaki gerginlik göz önünde tu- J tutarak bitaraf bir memleket’ • telakki edilen Türkayede ve is-I tanbulda yapılması kararlaştırılmıştır.
Kongre masraflarının mü-|him kısıra dünya sağlık teşkl-sürgün Jâtı tarafından ödenecektir. I
pa-pek
Ulak telek hâtıralar
Tıflı ve kırdığı potlar — Ekeleleği — Sofra tertemiz — Sultanın baş ağasının sofrasında
Her hakkı mahfuzdur.
Tıflı adiyle meşhur — bu bir lâkaptır zannederim — bir adam vardı. Tasvir ve tasavvuru mümkün olmıyan arsızlardandı. Nükte yapardı, eğlendlrlrdl. Fakat nadandı. Kiminle görüşse, nereye gitse, hangi mecliste bulunsa azim potlar kırardı. Buna rağmen yine konuşacak adam, gidecek ev bulurdu. Hâm ileri de vardı Meşrutiyetten sonra (1908)’ Karagöz gazetesini çıkaran zat gibi.
Bir iftarda
O zatla Tıflı bir gün tesadüf ederler. Tıflı sorar. Nereye? Bir dostuma iftara davetliyim. Ben de beraber geleyim, o zatı çok iyi tanırım. (Ramazanda davete pek lüzum olmadığı için) Peki beraber gidelim. Giderler. Tıflı aynı zamanda e kel eden de olduğu cihetle kollarını sıvar, sofranın ortasına düşen bir iskemleye yerleşir. Başlar misafirlere byyurun buyurun demeğe. Bu sırada siz de şuraya diyerek hane sahibine bir yer gösterir. Herkes hayretler İçinde bakışırlar. Tıflı, homurdamaya, iftar topunun atılıp atılmadığını sormaya başlar. Uşaklara da öyle sert muamele eder kl arkadaşı belli etmekslzlnln eteğini çekmeğe başlar. Efendi oralarda mı hiçi! Top atılır atılmaz, sofradakller İftar ederler, çorbaları içerler. Namaza kalkarlar. Arsız misafir aldırmaz. Namazdan sonra sofraya gelenler ne görsünler? Ortalık termemiz. Reçel, peynir, limonata, ayran, simit pide ne varsa ve kimin önünde varsa Tıflı temizlemişi! Karagözcü fena utanır. Sofrada da yan yana olduktan İçin «Hey Allah belâm versin» der durur. Yemek biter bitmez de burada galiba diş kirası yok. Bu kadar ziftlendim. Zahmetini kim ödeyecek? gibi birkaç münasebetsiz söz daha söyler kalkar gider. Hane sahibi şakkı şefe etmezsede arkadaşı çok mah-çup olur Te artık Tıflıya yüz vermez olur. Olur amma herif oralarda olmaz.
Bir Arsızlık daha
Yine günün birinde bu arkadaşa rasgelen «Tıflı» Aman ben de beraber geleyim. Pek parasızım, belki bir atiyye alırım der; sarayın birine giderler. Bir padişah kızının sarayı, hem
Semih Mümtaz S.
de yemek zamanı olduğu için, buyurun derler, baş ağanın odasına götürürler, çünkü sultan efendi duldur; selâmlık misafirlerini baş ağa kabul ve İkram eder. Aksi gibi daire de kalabalıktır. Tıflı, mutadı veçhile arsızlığa iptldar eyler. Bugün ne yemekleri var? diye sorar. Baş ağa Allah ne verdiyse o var, cevabında bulunur Fakat herif susmaz, karnım acıktı be yahu!! ölüyorum diye feryad eder. Odadakiler hayretler İçinde birbirlerine bakarlar.
Baş ağa el çırpmağa, bir u-şak çağırmağa «Yemeği erken versinler» demeğe mecbur olur. Bir taraftan da arsız misafiri beraber getiren zata bir gamze! melûl ile herifi sustur, demek ister, ister emma; herif söz dinlemez, susmaz....
Nihayet buyurun derler. Tıflı hemen ayağa kalkar. Yemek u-dası ne taraftadır? diyerek yürür. Sofrada İlk işi çorbalara hücum olur. Ve arsız arsız ağzına sokup çıkardığı kaşıkla çorba kâselerini bir karıştırır. Bunun üzerine kimsenin çorbaya iltifat etmediğini görünce kâseleri Önüne çeker, başlar kafasını sokmaya (!). iğrenirler. O samanki usul, yemekleri sofranın ortasına komak olduğu halde, baş ağa emir verir, sahanları birer birer herkesin yana sokularak yemek verirler; o-nu sonraya bırakırlar. Ancak herif münasebetsizliğini bırakmaz, baklava tepsisini, sofra odasına girer girmez kalkar yakalar, ne kadar kaymak varsa avuçlar, üst tarafını adamakıllı yarar.
Kahvelerden sonra arkadaşı Haydi kalk gidelim, diye ona 1-şaret edince, Yo...k para almadan şuradan şuraya adım atmam. deyip tepinir; ve alır. Yalnız fazla tahammüle mecali kalmadığından, «baş ağa» bir el daha çırpar. Odaya giren uşağa «Vakit geç oldu. Buradan İstan-bula gitmek giiç olur , lEilyle herifi göstererek) Şu adamı şimdi buradan çıkarıp arabacı-başının dairesinde misafir ediniz. Yarın sabah da erken erken kapı dışan edlverinlz* emrini verir. Derhal Tıflıyı odadan İhraç ve ertesi sabah saraydan defederler. O yine söylenir durursa da artık dlnllyen bulunmaz!!
S. M. S.
Buran Matinelerden itibaren
2 buyıik ve güzel film birden, m: ceketimizde ilk defa olarak
1 — S O N ŞAMID Büyük bir macera filmi. Baş rollerde;
JOHN DEAN— BARBARA R E E D
2 = K A BM DAVAS!
(Türkçe sözlü — Baş rollerde;) LARRY PARKS — ELLEN DREW
1
BEYAZLI KADIN
Aşk ve macera romanı
Yazan: W. W. Colllna Tercüme eden: (Vâ-Nû)
Sevgili La ur a. filânca saatte, gürültü etmeksizin yanma girmeli imiş. Sevgili Laura, ertesi «abah, gene aynı ihtiyatla veda etmeli İmiş.
Bu talimatnamenin asabiyeti içindeyken, bay Arnold'un geldiğini bildirdiler, Günün geri kalan kısmını tasvirden acilim. Verilen emirler, bunları nakşeden diğer emirler, umumi bir kargaşalık hasıl etti.
Bir Feroival, mütemadiyen Öksürüp duruyordu. Laura İte ben. baş başa bulunmaktan kaçmıyorduk. Bu satırları, gece yansı yazıyorum. Biraz evvel, bembeyaz yatağında melek gibi uyuyan kızkardeşlme gidip baktım. Yanağından, uyuduğu ■ırada bile yarlar süzülüyordu, Kendisine hâtıra olarak verdi-tün küçük broşu yatağının baş-
uc undaki masaya. babasına alt, asla yanından ayırmadığı, bir minyatürün yanına bırakmış.
Ah, zavallı kardeşim! Bundan sonra hayatta kendini nasıl da yalnız hissedecek I
22 aralık
Saat on bir... Her şey oldu bitti... Evlendiler. Saat üç .. Gittiler... Artık ağlamak ha -a-sını bile kaybettim. e
III
Blackıvater malikânesi, 27 temmuz.
Kardeşimin yanından ayrılalı allı ay geçti ., Ah, ne hazin allı ay bu... Fakat İşte yarın onu tekrar görebileceğim... Saadetin bu derecesine âdeta inanamıyorum.
Yeni evliler, bütün kışı İta!-yada geçirdiler. Sonra. Tİrollere gittiler. Kont ve kontes Fosco.
yarın onlarla beraber geliyor; hep birlikte, Blackwater mali-] kenesinde oturacaklar. Sonra da, kışlığına. Londrada yerleşecekler.
Şimdilik ben de Blackvvatere gelmiş, yerleşmiş bulunuyorum. Burası, eski bir yapıdır, Percl-va! Glyde'a aittir. Müstakbel İhtiyar kız Haicombe de burada kalacak, burada tükenecek. Şimdilik küçük bir hoş salonda, bir fincan çayın karşısında bulunuyorum. Etrafımda bütün varlığım: Üç bavulla bir çanta.
Dün, Laura'dan mektup almam üzerine, Llnımeridge malikânesinden ayrıldım. Geceyi Londrada geçirdim. Ve alış veriş yapıp, buraya geldim.
tik bakışta, bu lîlackuatar malikânesi, bizim Limnıeridge'e hiç benzemiyor. Bina dümdüz bir toprak üstünde, etraf ağaçlara boğulmuş. Kapıyı açan hizmetkârlardan başka ortada kimseyi göremedim. Kâhya kadın bana odamı gösterdi. Ve gayet nazik, bana bir fincan çay verdi. Birinci kal ta. koridorun bittiği noktada, bir yatak odam vc küçük bir Balonum var.
Şatonun heyet! umunılyeslnl henüz göremedlmse de. kanatlardan birinin 500 senelik olduğunu öğrendim. Şato eskiden bir hendekle çevrili İmiş? Black water (1) ismi de oradan geliyor. Arazinin bir sınırı, bir göldür.
Şimdi saat on biri çoktan geç mlş. Herkeste uyumuştur. Ben de uyuşanı...
Hayır, uykum yok Laura'yı yarın görmek ümidi, beni, sevinçten çılgına döndürüyor. E-ğer ayıp olmasa, eğer İmkân olsa: Slr Perclval’ın en iyi atnu koşsunlar diye emir vereceğim ve bütün gece karanlıkta koşturacağım. koşturacağını. Fakat, ne yazık kİ kadınım Böyle maceralara kalkışamam. Ne yapmalı? Okumah. Kabil olamıyor. La ura gittiğinden beri terketti-ğim hâtırat defterimi yazsam daha İyi olacak.
Honduras’a varan hocam Hai'tright'tan cesaret ve metanet verici bir mektup aldım. Alta hafta sonra da. bir Amerikan gazetesinde, sefer heyetine dair tafsilât okudum, Çantalar sırtta,
il) (■ Karayım demektir,
türekler omuzda, keşfedilmemiş ormanlara dalmışlar, artık hiç haber yokmuş.
Arına Catherlck lle bayan Clemente etrafında da aynı karanlık perde. Lordun avukatı bile onları bulmaktan ümit kes-
tı.
Bizim zavallı İhtiyar avukat Gilnıore, bir kalb krizine uğradı. Aylarca müddet yazıhanesinde çalışmamağa mahkûm kalıyor.
MürebbJye bayan Versey, benimle beraber Londraya gitti; Ciaphan'a gidip bir mektep işleten, evlenmemiş kız kardeşile beraber oturacak, önümüzdeki son sonbahar, bizi görmeğe gelecek.
Bay FaJrlle İse, şu anda pek memnundur sanıyorum. İki yeğeni olan tizleri başından sav dığı için ferahlamıştir desem aldanmamış olurum. Sonuncu ve ilki, koleksiyonunun bütün parçalarının fotoğraflarını çektirerek İJlustratlon mecmuasına göndermek oldu. Her parçanın üzerine kendi İsmini yazdırıp. kırmızı mürekkeple de ayrıca uzun uzun tafsilât verdi,
Bu mani'ieri sayesinde bir
kaç ay bahtiyar olur. Emrinde çalışan iki zavalh fotoğrafçı da, ondan, ve uşağı Louls’den neler çeker, kim bilir.
Laura’ya gelince; ona dair pek fazla bir şey bilmiyorum. Sıhhatinin İyi olduğunu, seyahatlerinin hoş geçtiğini yazı-
yor. tzdlvaç hayatına dair tek kelime sarfeünlyor. Kocasından, sırf yol arkadaşı imiş gibi bahsediyor. Satırlar arasında hep lâkaytllk.
Kardeşim, kocası hakkında nasıl hiç bir şey söylemiyorsa, kocasının samimi dostu kont Fosco hakkında da mütalâa beyan etmiyor.
Bahsettiği yalnız halası. Halasını, pek müspet şekilde değişmiş bulmuş. Kont, fevkalâde merakını mucip oluyormuş. Ona dair tam fikir edinebilmesi için, benim lntlbaımın İlâve edilmesin! de İstiyormuş. jLaura'yı iyi tanırım; bu sözler, kont hoşuna gitmedi mânasına-dır.
Saat gece yarısını çaldı. Yaklaşıp pecereden dışan bakıim Gece rüzgârsız, boğucu Ve mehtapsız. Yıldızlar pek az ve solgun. Kurbağalar viyaklıyor.
Manzaraya kayalar hail oluyor. Acaba bu yeni dekorum, güneş doğunca değişecek mi?
Blacwater şatosunu bu gece karanlığında hiç beğenmedim.
28 temmuz
Bugün enteresan keşiflerde bulundum.
Evvelâ, şatoyu dolaşmakla işe başladım. Şatonun esas kısmı kıraiiçe EUsabeth devrinden kalma Zemin katında, muvazi iki galeri bulunuyor. Tavanları alçak. Duvarlarına aile resimleri asıldığından, intiba dana çirkinleşmiş. Elimde olsa, bütün bu resimleri İndirir, yakarım
Galerinin üzerinde bulutlan odalar, nadiren kullanılıyor. Bana rehberlik eden sevimli mürebblye, buralarım göstermek teklifinde bulundu, Yalnız. biraz karışık olduklarını söyliye-rek özür diledi. Bense, çoraplarımın, eteklerimin temizliğine, EUsabeth üslûbundan fazla e-hemmlyet verdiğim için teklif! nezaketle reddettim.
B|namn esas kısmının iki tarafında bitişik binalar var ki, sol taraftaki on dördüncü asırdan kalma İmiş Aşağı yukarı (.Arkası

( GÜNÜN MEVZULARI j
AKŞAMDAN AKŞAMA
Bu derece ihmal olur mu ?
İktisadî Devlet teşekküllerinde idare heyeti zaruridir
Spor mevzularile çok alâkalanmalıyız
(Baş tarafı 3 öncü sahifede)
lodur. Bunun içindir ki, en yüksek idare organ j olan heyetlerin İçinde teknisyen olmayan, fakat her halde umumi bilgi ve tecrübeleri olan zatların bulunmasını tabii görmek lâzımdır. Son zamanlarda hükümlerde İfrata kaymak temayülleri belirdiği İçindir ki bu basil hakikatleri hatırlatmağı faydalı bulduk.
İdare heyetlerinin tertibi hak-kındaki bu naçiz müşahedelerimizden sonra bu heyetlerin e-sasen lüzumlu olup olmadıkları hususuhtı inceli yelim: Az çok genlşJlyen ve bugünkü, hükümete de maledllmek istenen bir temayüle göre, »Mademki bu 1-dare heyetleri bugüne kadar istenen neticeyi vermemiştir; o halde bunları lâğvetmek, gerektir.»
Bu. kullanmasını bilmediğimiz bir âleti, makineyi kızıp kırmak olmaz mı? İktisadi devlet teşekküllerinin, bunların hepsinin başında bizce muhtar, dev let bürolarının emri dışında, münhasıran bulundukları mfl-esseselerln ve memleketin menfaatlerini göz önünde bulundurarak hareket edecek, işleri yüksekten İdare edecek heyetlere katı lüzum vardır.
Bugün, birkaç koyu sosyalist
Gazetelerde okuduğumuz bası haberlere, hattâ makalelere ■öre iktisadi devlet teşekküllerindeki idare heyetleri, lüzumsuz sayıldığından, kaldırılacak ve bu sayede ehemmiyetli bir tasarruf sağlanacak İmiş.
Bazı zihinler iktisadi mevzuları. hattâ siyasi konulan mümkün ve mâkulden fada sade zannetme meylini göstermektedir. tkl hafta evvel başka bir gazetede tetkik mevzuu olarak ele aldığımız «Devlet sanayii» ne karşı da. bir çok muhitlerde, belirtilen bu basit görüşe işaret etmiş İdik.
İktisadi devlet teşekküllerindeki İdare heyetleri baklandaki düşünceleri de tahlil edelim: Eskiden beri, bu İdare heyetlerinin bazı kimseler tarafından kullanılan tâbire göre, bir nevi arpalık mahiyetini taşıdığı, hükümetlerin, partilerin himayeye lâyık gördükleri kimseleri bu heyetlere âza tâyin ettikleri şikâyet ve tenkld makamında söylenmektedir.
Bu şikâyette büyük bir hakikat payı olduğunu inkâr edecek değiliz. Bu idare heyetlerinin terkibine karşı lâüballllk gösterildiğini, senelerce evvel, hattâ bu gibi mevzulara temas mutat olmadığı bir zamanda, biz de muhtelif yazılarımızda tebarüz ettirmiş İdik.
Hakikaten bu İdare heyetleri tatbikatta, kısmen, dejenere olmuş ve hikmeti vücutlarına uymıyan bir mahiyet almış bulunmaktadır. Bu heyetler, maalesef. bazaıı İdaresine memur oldukları müessesenln icabete Crdlgl vasıf ve kabiliyet ölçülerine göre değil, fakat bir çok defalar şu veya bu şekilde himayesi matlûp olan kimseleri yerleştirmek İcaplarına göre a-yarlanmıştır. Bu temayülün tahlilinde de, mutlak vb mübalâğalı hükümlere varmaktan çekinmeliyiz!
En ileri, en demokratik memleketlerin bile tarihinde, siyasi İtiyatlarında bazı İnsanları şirket, müessese, cemiyet, devlet veya belediyelere bağlı teşekküllerin idaresine veya İdare heyetine tâyin ettirmek gibi küçük, belki zaruri hattâ belki bir çok bakımlardan faydalı küçük günahlara tesadüf ederiz.
Bir rejimin taraftarlarını koruması, kendine hizmet etmiş olanları şu veya bu tarzda mükâfatlandırması nihayet beşeri zaıflann İcabı sayılabilir. Fakat bu demek değildir İd. bilhassa İktisadi devlet teşekküllerinin, hele bankaların idare heyetine girecek kimseler münhasıran bu ölçüye, siyasi düşüncelere Bilâkis esas, bu zevalin İntihabında liyakat, bilgi, ve bilhassa girecekleri miîesseşenln u-mıımi mahiyetlerine vâkıf olmak lâzım gelir. Amma bunda ziyafetlerle meşhur olan Elsa da ifrata kaçmamak lâzımdır. ;Maxwc-l ismindeki bir Amerika-Bu müesseselerln İdare cihaz- lı kadının hayatına ait olacağı lan içinde bilhassa mütehassıs- bildirilmektedir. Bu kadın mc5“ lar. teknik elemanlar bulunur, hur artistlere ve tanınmış slma-En yüksek idare organında ,8ra ziyafet vermek ve bu zlya-münhasıran teknisyenler bu- Jetlerin son derecede İtina İle Umdurmak doğru olmaz, çünkü hazırlanmasında bir otorite ol-bu da psikolojik bir realitedir.'“»akla tanınmıştır.
teknisyenler mevzular, bir çok I Bu filmin teferruatı Biarritte defalar, fazla dar bir zaviyeden de bir ziyafette Windsorlaıuı görmek za'fı 11e maittl olabilirler, da bulunmasından bilistifade et Bunlan. geçmişteki faaliyetle- raflıca münakaşa edilmiştir.
rl dolayıslyle, daha geniş gör- | Filmin önümüzdeki sene çev-mege, düşünmeğe alışmış ele- riimes! İçin gereken tertibatın manlar üe kuvvetlendirmek, alındığı da ayrıca blldlrllmek-tamarnlamak faydalıdır, lüzum- tedir.
memleket müstesna, devletin iktisat hayatında faal rol oynamasını kabul eden ekser cemiyetlerde. devlete bağlı teşekkül ve müesseseler! de muhtar bir idareye kavuşturmak lüzumu kabul eri ilmiş bulunmaktadır. Ancak bu sayededir ki bu miies-Beselerin İçine hususi teşebbüsün bazı vasıf ve meziyetleri sokulmuş olur.
Yoksa bütün bu müesseselerln bazı Vekâlet bürolarının mutlak emri altına girdiklerini ve bürokrasinin bütün zadlarının büzlçcsl olduğunu görmek mukadderdir.
şimdiki İktidarın, devlet İktisadi teşekküllerini yavaş yavaş ve İmkân nispetinde hususi teşebbüse devre taraftar olduğuna göre, bunların müstakil İdare heyetleri vasıtasıyla İdaresini devir yolunda bir etap sayması lâzım gelmez mİ? Aksi takdirde en koyu sosyalizme gidilmiş olmaz mı?
Binaenaleyh İktisadi devlet teşekküllerinin başında bulunan İdare heyet! cihazlarını lâğvetmek katiyen caiz değildir. Fakat bunları ıslah, takviye zaruridir. Bunu senelerden beri İfade etmekteyiz ve bugün tekrarlamağı faydalı bulmaktayız.
CEVAT NİZAMİ
Venedik filim festivali
Birinciliği kazanan ve dikkati çeken filimler
Harbden evvel her sene Venedik’te bir filim festivali yapılırdı. Harb yıllarında bir tarafa bırakılan bu festivallere geçen senedenberl yeniden başlanmıştır. Bu sene festival a-ğustosun son haftasında başlamış, yerli ve ecnebi bir çok filim görülmüştür.
Festivale İtalya, Amerika, İngiltere, Fransa. Meksika, İsveç, Almanya, Avusturya, İsrail, U-ruguay İştirak etmiştir. Bu memleketlerden gönderilen filimler tanınmış sahne vâzılan, filim münekkitleri tarafından seyredilmiş, neticede birinciliği (Donne Senza Nome) İsimsiz Kadınlar adlı İtalyan filmi birinciliği kazanmıştır.
«Fassport to Plmllco»
adlı
İngiliz, «Retoıır ■ la VlCo adlı Fransız, «Nachtwache» adlı Alman, ve «Karlemen Segrar» adlı İsveç fUlmieri dikkati çok çekmiştir.
Filim festivaline Amerika'nın bir çok tanınmış filim direktörleri ve münekkitleri, artistlerden Robert Taylor, trene Düne, tngrld Bergman ve kocası Ros-selllnl. Marta Montez, Robert Taylor Iştirâk etmişlerdir.
Festival münasebeti!» Lldo’da ve Büyük Kanalda gondol geçitleri, gece tenviratı yapılmıştır.
Festivalde gösterilen Alman filmi. Al man yada f İlimciliğin kalkınmakta olduğunu göstermesi bakımından alâka uyandırmıştır.
göre seçilmelidir.
Windsor Dükü ve Düşesi filimde rol alacaklar
Londra 5 (Nafen) — Paristen bildirildiğine göre Wlndsor Dükü ve Düşesi bir Amerikan filminde bilfiil görüneceklerdir.1 Oynıyacaklan filmi Darryl Za-1 nuck’un çevireceği ve verdiği
Almanyanın silâhlanması
Mac Cloy bunu lüzumlu görüyor
Deri Arttırma ilânı
TUrk Hava Kurumu İstanbul Şubesinden
Kurban Bayramlıca teşkilâtımız tarafından halktan toplanacak deriler pazarlıkla açık arttırmaya konmuştur. 11 Eylül 950 pazartesi günü saat 10,30 da fiat değer görülürse İhalesi yapılacaktır. Şannaınc her gün şubeden alınabilir
İsteklilerin ihale gün ve saatinde 1500 lira geçici teminat-larfyie birlikte Cağaloğlunda Temizlik İşleri Müdüriyeti binası ittisalinde 17 numaralı şube merkezine müracaatları. (11740)
Ankara Elekti k Havagazı ve Otobüs işletmesi müessesesinden:
Müessesemizden katran veya, yagj satın alırken ayriyeten varil de almış olanlar bu varilleri ilân tarihinden İki ay içinde geri getirip depozitolarını İstirdat etmedikleri takdirde ticari teamüle göre varilleri kayıp veya temellük etmiş sayılarak depozitoları irat kaydedilecektir. İlân olunur. (12179)
bizler İçin iyi istikbal vadeden ümitlerdir. Kendilerini yetiştirmek İçin âzami derecede çalışmak bir vazife olmakla beraber bugünkü sporu onlarla muha-1 kemeye, onlarla ölçmeğe kaltaş-
■ m ak yanlış bir hareket olur.
■ .Mektubumda atletizme başlan 1 gnç olarak 18 yaşını İleri sür-f muştum. Çünkü şampiyonalar 1 bahis mevzuu olduğuna göre
• kulübü temsil edecek her atle-
- tin o kulüp namına tescil edll-’ m iş ve lisans almış bulunması
■ mecburidir. Ne yapalım ki cemiyetler kanunu da, Beden ter-
ı biyesi mevzuatı da bu yaşı as-
- gari had olarak kabul etmişler-ı dlr. Daha küçük olanlar her ya-ı nştan veya müsabakadan evvel
■ bir liste ile bildirilmek suretlle İştirak edebilirler ama bunların
• bir hafta sonra başka bir for-l ma altında koşmalarına hiç bir
mâni yoktur. Hattâ dahası var: ı Son şampiyonalarda bu kate-ı gorlden bir genç hem kurtuluş I hem de Fenerbahçe namına ı kendini kaydettirmiş, ve kazan-ı diktan sonra hakemlerin suali karşısında san lâciverdi tercih ettiğini bildirmişti! Bu da İspat ; eder ti 4 üncü küme henüz maz . but bir küme değildir. Buna ı rağmen Fenerbahçenln İki sene . evveline kadar 4 üncü katego-. rlnln do şampiyonluğunu elde I tuttuğunu kaydetmeden geçe-. nılyeceğlm. Bilmem bu sene, e-meklerlmize rağmen, kazanma-I mış olmamız bir günah teşkil eder mî?
Fenerbahçenln birinci kümede şampiyon olması memleket sporu hesabına bir fayda temin etmez tarzındaki iddia karşısın da müsaadenizle hayretimi sak-lanuyacağım. Acaba her memleketin atletizm miyarı birinci kümedeki dereceleri değil midir?
Sayın muarızlarım Fenerbalı-çenln, dört sene sonra, acaba kimi koşturacağını merakla soruyorlar. Kendilerini teskin e-deylm: Bugün Fenerin elinde birinci derecede kuvvetli bir genç ekip vardır. Bu gençler kulübe istikbal hususunda tam bir emniyet vermektedirler. Bey oğlusporun bu sene dördüncüler arasında birinci gelmesinden ahkâm çıkararak «demek kİ İki sene sonra üçüncü, dört sene sonra da birinci kategoriyi kazanacak» tarzında bir hiikiim vermeğe İse ne mantık, ne de spor konsepsyonu pek müsait olmasa gerektir Vakıa biz onların. da, diğer rakiplerimizin de çalışmalarından çok memnunuz. Fakat sizi temin ederim kİ kendimiz de boş dıırmuyorua Meydanı ne onlara, ne de üçün cûler arasında daha tehlikeli bir rakip addettiğimiz Beşiktaş lılara bırakmağa hiç de niyetimiz yok.
Sonra efendim, büyük kulüplerin genç atlet yetiştirmeğe ka : tlyen çalışmadıkları İddiasında ı nmsuran duruyorsunuz. Çok : güzel ama 18 - 20 yaşındaki atletlerimizi artık ihtiyar mı sayacağız? Bahusus bunların ar- 1 kasnıda da daha genç,, daha körpe bir çok da atletlerimiz ol : duktan sonra...
Bütün bu sözlere rağmen iti- I raf edeyim kİ aletlzmln bugün : kü hail parlak olmaktan çok u- I zaktır. Alınan İyi neticeler mu- ı tavassıt bir muhitteki hafif ge- ı üşmelerden ileri gidemiyor. Fa- ı kat bunun kabahat! yalnız at- ı letlerde, yalnız kulüplerde değil ı dir. Atletizm İstediği kadar spor ı Jann alfabesi otsun, her halde ı rağbet görmlyen bir alfabedir. ( En büyük müsabakaların bile i bomboş tribünler önünde çere- ı yan ettiğini kaydedersem atlet- t terimizin, bu teşvik fıkdanı karşısında. tam mevcudiyetlerde çalışmamalarını biraz olsun nıa t sur göstermiş olurum. Marifet I İltifata tabidir ata sözü burada « tanı mânaslle hüküm sürmek- .
Nevyork 8 (R) — Vaşlngtonda bulunan. Al man yad ati. Amerikan askeri valisi Mac Cloy «Almanların kendilerini müdafaa edebilmeleri için tedbir alınmalıdır.» demiştir.
Mac Cloy bu sözleri Truman’-la görüşükten sonra söylemiştir. Bu İtibarla başkanın da düşüncesini aksettirmektedir.
Diğer taraftan Avusturya Dış İşleri Bakanı, Almanların İştirakiyle bir Avrupa ordusu kurulması, silâhların aynı tipte olması lâzım geldiğini söylemiştir.
Washington 6 (A.A.) — (Afp) — «Usa News and World Rc-port» muhabirine Bavycrada verdiği bir mülâkatta eski Al- ı man orduları genelkurmay şefi ı general Hainz Guderyıuı şunları söylemiştir:
«İşgal masrafı olarak Alman-yada senede sarfedllmckte olan | tedir. Bir gün gelir, bizim ara-dört milyar mark bende olsay-; mızda da dünya çapında bir at-dı muhtemel İstilâyı durdurabilecek kudrette bir kaç Alman tümenini size verebilirdim.»
Demecine devam eden Güder-yan, her sahada A İmanlara eşit haklar tanındığı takdirde, m üt.- letizm Aşığı yapmıştır. Son Av-tefiklerln, Almanyanın askeri pıpa şampiyonalarında bu müs-ı»hirii»in» fcgna. atletin Zapotek ile karşı-
laşmasını seyretmek için Brtlk- I sel stadına tam 72.000 kişi toplanmıştı! B1z 72 kişiyi öl.e bir araya getiremiyoruz. Atletizmin neden terakki etmediğini ararken bu noktanın da güz önünden uzak tutulmaması icap eder fikrindeyim.
Jet yetişerek ecnebi rakiplerini birer birer yenmece başlarsa seyirciler de binlerle On binlerle stada koşarlar. Bir Relff yalnız bapna bütün Belçlkayı at-
İşbirliğine güvenebileceklerini bildirmiş ve şunları söylemiştir: «Müttefik bir şefin İdaresi altında çalışacak bir Alman başkomutanlığı İhdası ve Atlantik Paktı mıntakavi genel karargâhında bir Alman temsilcisinin bulunması lâzım gelmektedir.»
8 yıldır telefon verilemiyor!
Gece bekçisi bir yangın başlangıcı ile karşılaşı-verse ya ateşi bırakıp telefonlu yer aramağa çıkacak, yahut da kendisi söndür meye çalışacak !.
inkılâbı müzesinden RÎizeJ bir köşe: Yukarıdaki fesli resim, Atatürk'ün babası tüccardan Ali efendidir

Şişlideki «Atatürk ve inkılâbı müzesi» ni gezmek üzere İçeriye girdiğim zaman 1*1 müze memuru Ender Karay'ı bir posta müvezzii He karşı karşıya bulmuştum. Müvezzl, uzattığı bir mektubun teslim alınmasını istiyor: Ender Karay da «nasıl olur?» diyerek itiraz ediyordu.
— Nedir bu mektup? dedim Kime gelmiş?..
Uzattılar. Bir de ne göreyim ki, Gazi Mustafa Kemal ismine, «Şişlide Halâskâr Gazi caddesinde» adresi ile müze ittihaz edilmiş olan bu evin kapı numarası da kaydedilerek yazılmış bir mektup!..
Sarih surette yazılmış isim ve adres üzerine gelen bir mektubu, başka bir şahsın aJamı-yacağı gayet tabii idi. Hele o şahıs ölmüş olursa, mektubun ancak kanuni varisi tarafından alınabileceği posta müvezzline anlatıldı ve mektup geri gitti...
türk eve gelirse derhal kendisine haber vermemizi sıkı sıkı tembih eder ve gider. Müzede bu iki kişiye «Gedikliler» temini verdik. Her halde mektup gönderen de o iki kişi gibi vaktilc Akıl hastanesine girmiş ve zararlı olmadıkları için serbes bırakılmış zavallılardan biridir.»
Müzenin mühim bir eksiği
Akıl hastalarından zararsızları ne Lse... Fakat günün birinde akimdan zoru olanların müzeye zarar verebileceğini düşündüm. Meselâ. «Atatürk bunu bana hediye etmişti.» deyip salonlardaki hâtıra eşyalardan birini zorla alarak kaçmak İsteyen...
— O vakit ne yaparsınız? dedim. Tabii hemen telefona sarılır, en yakın karakoldan polisi İstersiniz değil mİ?
Muhatabım acı acı güldü. (— Hangi telefonla...» —.... Telefonunuz yok mu? (— Maalesef... Müteaddit defalar müracaat ettik; yazdık, çizdik.... Müzeye bir telefon çok Atatürk'ün vefatı üzerinden görülmüş olacak kİ verilmedi, 12 sene gibi hayli uzunca bir '
raman geçmiş olmasına rağmen, isim ve ev adresi İte mektup gelmesini, bu mektubun Bakırköyden postaya atılmış olduğunu açıklarsam elbette kİ garip bulmaz, Bakırköy Emrazı akliye hastanesi müdavimlerinden biri tarafından yazıldığını anlamakta güçlük çekmezsiniz...
Evvelâ pek garip gördüğüm bu hâdiseyi, müze memuru Ender Karay: «Gediklilerden birinin marifeti!» diye vasıflandırdı ve dedi kİ:
„— otuz, otuz İki yaşlarında bir adam var. Bu adam zaman] zaman müzeye gelir. «Bc-n Ata-, türk'ün oğluyum.» diyerek uzun uzadıya konuşur. Bu adama göre Atatürk ölmemlştlr. teb- Anmasına imkân olmıyan eş-
Ankara, Mahalle ve kariye*': Hacı Bayram Veli mahallesi. Mesken numarası: 161'1, İslın ve şöhreti: Müşir Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri. Pederi ismi: Tüccardan Ali elendi. Validesi ismi: Ziibcyde hanımefendi, Tarih ve mahalli veladeti: Selanik 1296. .Milleti: İslâm. Sanat re sıfat re hizmet ve intihap salâhiyeti: Türkiye Büyük Millet Meclisi İlete» tc Başkumandan, MiiteehhJl ve zevcesi müteaddit olup olmadığı: Mücerrep.
Bu arap harllerile yazılı ulan nüfus tezkeresi spııra TiirK harfleriyle yazılarak buuûnteii defter şeklinde olanları ile tebdil edilmiş.
Türk dili ve harf inkılâbı köşeleri
Atatürk’ün Öldüğüne inanmıyanlar
Bir salon, baştan aşağıya h.i-f İnkılâbı ve Türk dil) faaliyetine ait hatıralarla dolu.. Atatürkün cebinde taşıdığı minimini bir . defterin koparılmış yaprakları da burada görülmektedir. Ata-: türk, kendi ej yazdarije Bir t çok kelimelerin bulunduğu bu r bir türlü verilemiyor!» j defter yapraklarından anlaşıiı-
«Atatürk ve inkılâbı müzesl*(y°r Bittiği ve ulıırduğu
■ IçLn telefon ne mühim bir ek-^er^e ğüneş dil teorisi mevzu-ı ^itiih (unda hayli uğraşmış. Halta,
i — Gece bekçiniz bir yangın!0 sıralarda Kızkulesı pa»ki ga-I başlangıcı ile karşılaşsa hemen.finosunda iıntihana çektiği Ös-ı telefon açıp İtfaiyeyi haberdar küdar kaymakamı Lutfı Aıısoy'a . edemiyecek demek? nıevzuda sualler atuduğ'L
• «— Öyle ya... Allah vermesin! masanın üstündeki beyaz ke-
. böyle bir şey İle karşı karşıya i ten örtüye kopye kulemi He yaz-kalsa bekçi, ya ateşi kendi ken-ı dine söndürmeğe çalışacak, ya-ı hut ta ateşi bırakıp telefonlu
bir yere kadar koşacak...»
Nüfus cüzdanlarına, madalyalara, meşhur kahve rengi! kalpağına, müşir ûnlfornıasuıa.,
. dığı kelimelerden ank’■■'inakladır. Camlı bir çerçeve irinde muhafaza edilen bu masa örtüsü üstünde bir kaç İmin de bardak altı İzi görü'ınekteıhr. Kelimelere gelince: A!sılürk bir KHipagıııa, müşir unııormasuıaj "Allah» yazmış. Sonr.. ouıııın : saçma, Sivas kongresinde giy-'aItına bir «Alla» kelimesi ilâve diğl sinıoklne varıncaya kadar Kenanna öa şuniaıı y;:z-Atatürk'e alt pek çok kıymetli : "Kaîlal: Hallak.^H-. Pmı-hâtıralan ve bir daha yerine 3ann az »erişinde cie tn.p harf-lerlle bir «Dıhg» kelimesi gö-blnaya açılış tarihi olan 1942 50nra ayni örtünün hi: yerine denberi hâlâ bir telefon verilememiş olması ne acı!..
gore Atatürk oimemiştir. teb-, ..........
dili mvareue Bezmektedir. Bir •*£ «Diamı? olan bu
de İhtiyar kadın var. Bu da biri tarafından borç olarak alınan parasını, Atatürk’ün İade ettireceğinden bahseder. Ve her gelişinde — kİ ayda bir iki defa uğrar —: «Atatürk hâlâ gelmedi mi? Benim paramı iade ettirecekti!» diyerek şayet Ata-
de «Keser-rye-fKusur, kelime'-, ri yazmış, bunların altında c z-giler ve oklarla bir takım ibaretler yaptıktan sonra «Kasır» kelimesi üzerinde durmuş
Bir köşesinde 6.7.Ü35 tarihi Güzel bir köşe tanzim edil- bulunduğuna göre bu rniKu ör-n »- Belâ- tü «Atatürkün KızkııJesl par-
f) - Mûrafe Böraûkterime n“,le “»M"»" «•“ bir yaslı kında Lum Aksuyu imlman
Nüfus cüzdanları ve bir köşe
miıj. Burada Atatürk'ün niktj» «infrrl ııCıı pııln hlr
ait yazılar AKŞâM'ın 31 ağwj-ll>oya fîlb,osu> Atatürkün annesi İçin» kullanıldığı örtüdür.
tos, 1 eylı'ıl tarihli nüshaların-(la çıkmıştır.
Çok derin saygı ve sevgilerimle,
Muvaffak Mencmcncioğlu
Yalnız yüz binlerce genci merıık bakımından ilgilendirmesi tlolayısilc değil, ayni zamanda umumi sıhhat dolayısiile, bu gibi spor meselelerini günün esaslı mevzularından biri halinde, daima gündemde tutmak zorundayım.
Bu fırsatı bize verdiğinden Muvaffak Menemene)-oğluyıı teşekkür borçluyuz.
(V1 - Nû)
ve hemşiresi ile bir resimleri
var. Yine bir resim var ki bu, nasıl d- j;;.c
hemen hemen hiç bir yerde gö- müzede mevcut not deften rıilmemiştlr: Atatürkün babası Taklarındaki kelimeler gayet Ali Rıza efendi. Yan tarafta da açık ve güzel anlatmaktadır. Atatürkün Lâtife banımla yan. Burada Atatürk? ve Atatürk yana bir resimleri asılı... Bu re- inkılâbına ait her ha Ura var, simde Atatürkün başında, şimdi yalnız bir şey yok; telefon!, müzede görülen kahverengi, kalpak vardır.
Resimlerin altında, duvara dayanmış bir camekânda da Atat-iirke »Ankara hükümeti tarafından verilen ilk nüfus kâğıdı» görülmektedir. Arap harflerde doldurulmuş olan tek varak halindeki bu nüfus kâğıdında şunlar yazılıdır;
Boy: Orta, Cöı: Mavi, Sima: Buğday, Alâmeti farika! sabite: Tam. Vilâyeti: Ankara, Kazası:
Atatürkün. Türk harflerini kurduğunu da yıııe bu
Cemateddin BİLDİK
Fath’ın karısı komünist partisinden çıkarıldı
Paris 6 (A.A.) — Meşhur terzi Fath’ın eşi Strazburg belediye meclisi üyesi ve Fransız kadınlar birliği Strazburg şubesi bakkam Bn. Suzan Fath. komünist partisinden çıkarılmıştır.
, . , fliuı IkI, uil uuvaıu
Meşhur terzi Chrlstlan Dior inun ren(lelBlwll, kaba50. 3g
n zarif bir krokisi 11951) İS-1 ____ ______l..
S’hlfe 6
etmemiştir.
Kış modellerimle bazı yenilikler

ta-
gliserin sürmek çok tabii bir hal verir.
un zarif bir krokisi (1951) İs-1 mini taşıyan bu elbise önden iliklidir. İki yandaki serbes e-teklerln birinin üzerinde cebi vardır.
Bunların biri vç bu, gece elbisesidir. (Rltz) İsimli tayördür. Dlgerl-
Christian Dior’un 2 modeli^cKabl
î Müşküller* cenap
ODA )
Güzel görünmek
Dikkat edilmesi lâzım gelen noktalar
Bîr kadın, ne kadar güzel olsa, bir çok küçük, ehemmiyetsiz zannettiği noktalara dikkat etmezse güzelliğinden kaybeder. Güzel olraıyan bir kadın en uiak teferruatlara itina ederse hiç şüphesiz çirkinliğin! unutturur.
İlk ve en mühim nokta maki-yai meselesidir. Kadınların ekserisi sinema artistlerini taklit ederek yüzlerini boyarlar, bu bir hatadır. Normal hayatla yiiz. sinema perdesinde göründüğü gibi boyanmaz. Maklyajın tabii olması için gündüz sokağa çıkmazdan evvel tuvalet pencere önünde, tabii ziya He yapılmalıdır. Elektrik ışığı altında yüze sürülen krem, boya ve pudra sokağa çıkılınca çiğ kalır, renkler çok canlı görünür.
Yüze pudra sürüldükten sonra bir pamuk parçasını kolonya ile ıslatarak saç köklerini ve kaşları silmek lâzımdır. Pudra İle küllenmiş gibi duran saç kökleri ve kaşlar kadar çirkin şey olamaz. Hattâ saçlara briyantin sıkmak ve kaşları briyantinli parmakla silerek parlatmak en doğru harekettir.
Tırnakların cilâsını dalma tazelemek lâzımdır. Bazı yeri beyaz bazı yeri renkli tırnaklar İnsanı tiksindirir. Hiç cllâ sürülmemiş tertemiz pembe tırnaklar hiç olmazsa temizlik hissini verir.
Bol lâvanta sürünerek ter kokusunu örtmeğe çalışmak kendi kendini aldatmaktır. Giyilen elbiseye subra koymak, bu da kâfi değilse elbisenin terleyen yerlerini sık sık yıkamak elzemdir. -
Ayaktaki çorabın arka dikişi yana kaymış, ayakkabının ökçesi çarpılmış olarak gezmek elbise ne kadar şık olursa ol- düğme ile gösterir.
İtinalı taranmamış elbise yakasına dökülmüş saç modadır. Bu eşarp ekseriyetle kılı ve kepek, kadın ne kadar mor İpek kadifesinden yapılı-tenıiz olsa kiril hissini verir. 1
Kadınların en edecekleri nokta Etrafa taşırarak sürülen ruj ağzın Ve dudakların tabii hatlarını takip ederek kırmızı sü-rülmelldir. Küçültülen büyük âğız ile kalınlaştırılan İnce dudakların İkisi de nazara hoş görünmez. Dudakların parlak______________________________________
durması İçin hafif surette sü- iniştir.' *" rülen rujun üzerine parmakla] Göze sürme çekmek modası hafifçe tatlı badem yağı yahut da beğenilmemiş ve teammüm
Parlstn en meşhur terzilerin-1 derdiği iki elbisenin modelini) ntn ismi (Haraptan Court) den Chrlstian Dior kolekslyo- neşrediyoruz, nunu hazırlamıştır. Bize gön-
Moda haberleri Redingot biçimi mantolar, elbiseden bir karış kısa yapılmak-■ tadır.
Kapalı yakalı arkadan iki ' 1 "s İliklenen elbiseler heyeti umumiyeyl çirkin çou giyilecektir. Bunlara [robs-| veter] İsmi veriliyor. Tayör lçe-saçlar rlsine kadifeden eşarp koymak
yor.
fazla dikkat. Mantolar ekseriyetle tüylü, dudaklarıdır, kalın ve yumuşak kumaşlardan ...... ‘ yapılacaktır.
Jerseyden elbiseler umumiyetle döpiyes olarak yapılıyor. Erkeklerin (melon) dedikleri yuvarlak tepeli şapkaları taklit eden renkli satenden yapılan kadın şapkaları rağbet bulma-
Bu dolabın her evde mutlaka bulunması lâzımdır
Alleslnln sıhhatini düşünen her ev kadınının evde bulundurması lâzım olan şeylerden biri de küçük bir ecza dolabıdır. Hafif bir rahatsızlık vukuunda efezaneye gitmeden evvel. bulunan İlâçlardan faydalanmak lâzımdır.
Ecza dolabında iptida bir termometre bulunmalıdır. En hafif bir kırgınlıkla bile hararet derecesini anlamak icap ettiği İçin termometre evde lüzumlu şeylerden bilidir, sik veya diışiıp kanayan sürülmek için küçük birer şişe tendürdiyot. İspirto, oksijenli su vuruklara pansuman İç kâfurulu İspirto bulunmalıdır.
Mide rahatsızlıklarına lâzı olarak nane ruhu afyon ruhu, bikarbonat dösud. bir şişe Hlnt-yağı, soğuk algınlığına karşı birer tüp aspirin ve kinin, birer paket keten tohumu ve toz halinde hardal, şişe çekmek on İki tane vantuz kupası.
Gözleri banyo etmek İçin borik, burnu dezenfekte etmek İçin gomenollu galiserln, bir tüp sterllze vazelin, bir paket pamuk. bir kutu gaz bezi, bir paket sargı.
Bu İlâçlardan piri dolaptan alınınca yerine derhal konulmalıdır.
Elektrik ampulleri
Elektrik ampullerinin İyi ve parlak ışık vermesi İçin her gün tozlarını almak ve on beş gün->1 de bir ispirtoya batırılmış bir ■ bezle üzerlerini silmek lâzımdır.
Yumurtalı kaplan nasıl temizlemeli?
Yumurtalı kiril kaplar ve çatallar yıkanacağı vakit ılık su kullanmak lâzımdır. Sıcak SU yumurtayı yapışkan yapar, temizlenmesi güçleşir.
Yumurta akı dövülüp köpürtülen kaplar İse soğuk su ile yıkanmalıdır. Sıcak su bunları pişirir.
İnceliği muhafaza
Limonlu bisküi 80 gram toz şeker, İki m ur ta, bir tutara tuz, bir
gram un, 20 gram nişasta, bil çorba kaşığı makineden çekilmiş badem almalı.
Derince bir kap İçerisinde tahta kaşıkla şeker, yumurta sarılan ve tuzu karıştırmak İyice hallolunca İçerisine rendelenmiş limon kabuğunu, unu, nişastayı ve bademi katmalı karıştırmah-
Nihayette. telle vurup köpürtülmüş yumurta aklarını ilâve etmeli, hafifçe karıştırarak hamurdan kaşıkla almalı, tepsiye döşenen yağlanmış kâğıt üzerine. küçük yuvarlaklar halinde. dlzmell ve toz şeker serptikten sonra orta sıcaklıkta fı-1 rında yarım saat pişirmen.
Bu blsküller soğuduktan sonra teneke kutu yahut cam kavanozda saklanırsa uzun müddet taze gibi kalır.
Kullanırlar.
Hollivut kürü neden ibarettir?
Marlene Dietrich, Bergman, Mlrna Loy ve Vivlan Lelgh gibi artistlerin. İnceliklerini muhafaza etmek İçin tatbik ettikleri ve IHoliivut] kürü ismi verilen ayda üç günlük perhiz şundan ibarettir:
Sabah kalkınca; Bir fincan şekersiz çay yahut kahve blı dilim kızarmış ekmek bir rafadan yumurta.
Saat onda: 60 gram gravyera peyniri bir şarap kadehi üzüm «uyu
Öğle yemeği: 100 gram ızgara halinde yağsız et, bir şarap kadehi şekersiz limon suyu.
Saat beşte: 100 gram gravyera peyniri, bir şarap kadehi üzüm suyu.
Akşam yemeği: 70 gram ızgara halinde yağsız et, bir bardak her hangi meyva suyu.
Her ay üç gün tatbik edilen bu perhiz vücudü dalma lncs ve mevzun tutmaktadır.
Ziyafet sofrası
İzmir Neclâ: Ziyafet verildiği zaman yemek masası yuvarlak ise ev sahipleri karşılıklı otururlar ve saygı göstermek Istedtklerl kadın davetli, ev sahibinin sağma, erkek davetli de ev sahibesinin soluna oturur.
2 — Bıçakla çorba kaşığı tabağın sağma, çatal soluna konur. Balık takımının bıçağı sağ tarafa bıçakla çorba kaşığının arasına, çatalı yemek çatalının yanına sola konur.
Tatlı çatal, bıçak ve kaşığı tabağın ve bardakların arasına ön tarafa yerleştirilir. Meyva yenileceği zaman bıçakla çatal meyva tabağı İçinde olduğu halde misafirin önüne konulur.
Umumiyetle sofraya dört bardak konulur: Su bardağı, kırmızı ve beyaz şarap kadehleri, şampanya kadehi, kadehi sofraya konmaz.
Bütün dünyada güzelim
parla trezllerinin kış koleksiyonlarının elbise modelleri daha tam amile neşre dilin emiştir, ancak bu koleksiyonlarda bulunan bazı yenilikler bildiril* mektedir:
elbisesi ile takılan uzun kolyeler (inci yahut elmas) boğazdan dolanarak sırttan sarkıtıldıktan sonra arkada bluza Uljtirllecektlr.
1 — Bir çok terziler nıaııken-
lerlne saçlannı yeni tarzda ratmuktadırlar. Saçlar alın ü-zörlnde siki bir tap us yapılmaktadır, fakat bu tuvaletin pek teanuntlm adecegl tahmin , edilmiyor.
3 — Kolun reverl içine renkli mendil konacaktır.
4 — Siyah ipek kadifesinden yapılan bu eldivenlerin bilek yeri yapma çiçekle süslenmiştir. Uzun kollu düz, siyah bir elbise ile giyilmelidir.
5 — Siyah rugan iskarpin, giyilen elbisenin kumaşı ile karıştırılarak yapılmıştır.
8 — Siyah parlak boncuklan yapılmış kolye, ve aynı boncuklarla süslenmiş siyah eldiven.
7 — Sarı ve beyaz madenlerden karışık yapılan bu kolyenin ön kısmı aynı madenlerden sarkancaiarla bitirilmiştir.
8 — Gri kadifeden nervür-lerle süslenmiş çanta.

7 Eylül 1850
A K e A M
\
Sahlfe ?
Mahkeme Koridorlarında
Kâbeye gideyim derken buralara düştüm!
f
30 EylUl

öğhye kadar bankamızda açılmış tasarruf hesaplan
31 Ekim
Kapalı mahkeme kapısına gözlerini dikmiş, söyleniyro:
— Hey gidi dünya hey! Kimler ölüyor da kimler kalıyor? Benim dedem ölecek adanı mıydı7
Bizim delikanlı sokuldu:
— Başın sağolsıın, ahbap. Deden yeni mi öldü?
— Yok, beyabi. öleli yirmi seneden fazla oldu.
— Hâlâ acısını unutamadın övl mi?
— Sen benim dedemi gör-seydin ellerini bırakır da a-yaklarma kapanırdın. Kafa-
şılmaz, bey birader. Acaba ne yapsam, diye bir hafta düşündüm. Malım, mülküm yok ki satıp savayım da parasını cebime koyayım. Borç İstesem kimse metelik vermez. Bir gece kahveden çıktım, pis pis düşünerek eve giderken kör şeytan gene gelip kulağımın dibine girdi; «Bre serseri Halil. Seni şimidive kadar kötü yollara yoktuğum İçin bana kızgın olduğunu biliyorum. Haydi, bu sefer bari bir iyiliğim dokunsun da barışalım. Hacca
sında değirmen taşı kadar gitmek için para arıyorsun, sarık vardı herifin.
— Hoca İdi demek?
— Ne söylüyorsun, bev birader? Hoca da lâf mı? Çok derin adamdı. Cennetteki hurilerin adlarını bUiırdi. Şimdi övle derin adam nerede? Onun lâflarını kulağımda küpe gibi saklıyorum. Fğer bana verdiği öğütlerin yansını tutabilseydim ben simdi böyle olmazdım. «Oğlum, senin baban hayırsız çıktı. Ne kadar uğraştı nisa iflah edemedim Sakın sen de babana benzeme. Kimseye zararın dokunmasın. Herkese İyilik et Namazın], orucunu bırakma, sevap kazanmağa bak. Yoksa cehenneme girer, cayır cayır yanarsın, zebanilerin elinden kimse kurtaramaz* derdi.
— Dedenin nasihatlerini tutmadın demek?
— Olmadı, bev abi. İnsan bir defa vakasını şeytanın eline verdi mi, bir daha kur-taramyıor. Gençlikte başımdan bir kaza geçti. Şeytanın sözüne uydum, harama el uzatmış bulundum. Ondan sonra iflahım kesildi, bir daha kendimi düzeltemedim. Demek ki Cenabı Allah benim kısmetimi kodesten açmış. Mahpushane köşeleri mekân oldu bize.
— Bu sefer de oraya giriyorsun öyle mi?
— Bak hele, bir söz söyledin, gene yüreğimin yarasını deştin, bev abi. Kör şeytandan kurtulamıyorum, dedim va. Mübarek yere girerken bile şeytan önüme çıktı, yolumu çevirip beni buralara diisürdü. Yoksa şimdi ben Kâbei şerifte olacaktım.
— Öyle mi? Kâbeye mi gidiyordun?
— Yaaa. bev efendi abl. Mübarek dedem bana bu 1-yiliği de yapmak istedi amma şeytan razı olmadı. Bir gece dedem rüyama girdi; «Ulaıı, sağlığımda ben sana bir sürü nasihatler verdim, dinlemedin. Dünya yüzünde gırtlağına kadar günaha batmışsın. Melâikeler bana haber getiriyorlar. Bu günahlardan kurtulabilmen i-cın hacca gitmen lâzım» dedi. îlk evvelâ kulak asmadım. nivadır, bos ver. dedim. Velâldn, rahmetli moruk vakamı bırakmıyor. Her gece gelip rüyada tepeme di kiliyor; «İlle hacce gideceksin» diye balta oluyor. Son defasında adam akıllı öfkeli geldi. Kulaklarımdan tutup beni yatağın içinde iki dizimin üstüne oturttu; «Ulan. hayırsızın evlâdı! Ben sana, hacca git, diyorum, kulak asmıyorsun. Bu gelirim sondur. Ne yaparsan yap. bul. buluştur, para tedarik et, hacca git. Eğer gitmezsen hem dünyada seni perişan edeceğim, hem de varın ahrette iki elim vakanda olacak-, diye tartakladı beni. Havdı, sen ol da gitme bakalım.
Hacca gitmek bir şev değil. Öbür hacı babalann arasına ben de karışıp giderim amma para meselesi fena. Bende metelik yok. para sız pulsuz hacca gidilir mi. efendi kardeşim’’ Düşün düm tasındım, bir çaresini bulamadım. Gitmesem moruk vakamı bırakmıyor. Me zarda başka isi yokmuş gibi geHp bana be'ta oluyor Bu meseleyi vakm ahbaplara açtım, onlar da- «Mademki deden cennetten gelip emir veriyor, mutlaka gitmelisin. Yoksa hışmına uğrarsın, başına büvıik belâlar açılır.* dediler Bu sefer tözüm b « bütün vıldı. ölülerle uğra-
Sizin arka 90kaktaki tahta evde oturan kocakarıyı bili- : yorsun. Kocasından bir sürü para kaldı. Sandığının köşesinde altınlar, desteler- ■ le banknotlar var. Paralan 1 kendi yemez, kimseye iyiliği l dokunmaz. Gece yansından sonra mutfağın penceresin- ( den gir, paralan sandıktan 1 çıkar. Fakat hepsini birden alma. Bes yüz kâğıt alsan 1 elverir sana. Bu parayi hac yolunda harcıvacağm İçin ' Allah da günah yazmaz» de ( dİ. «Haydi oradan, lânet sey tan. Bir daha senin lâfınla iş yapmam ben> dedim. O gece bizim dede gene tepeme çullandı; Hâlâ duruyor- 1 sun, hac hazırlığı yapmıyor sun. Sana bir hafta mühlet 1 veriyorum. O zamana kadar nereden olursa olsun, para 1 tedarik edip hac yoluna çık i mazsan, bak sana neler ya- : pacağım!» dedi. Sen olsan : ne yaparsın, bev abi?
— Beni bırak şimdi. Sen , ne yaptın bakalım? ,
— Şeytanın dediğini yapmaktan gayri ne gelir elimden? Evvelki gece abdest aldım; «Hey kurban olduğum 1 Allah. Başkasının parasına el uzatacağım amma bu parayı hac yolunda harcıyaca-ğıra için kusuruma bakma, günah yazma» diye Allaha valvararak gece varışından sonra evden çıktım. Şeytanın dediği gibi, kocakarının mutfak penceresini bir demirle açtım, atlayıp pervazın kenarına çıktım. Velâ-kin kendimi içeriye sarkıtırken aşağıdan bekçi bacağıma yapışmaz mı!...
Mahkeme açıldı, gazaplı gözlerle mübaşiri süzerek kalktı.
Ce. Re.
ikramiye çekilişinden faydalanırlar. Bu çekilişe Ankara’nın mutena bir verinde
Bahçeli ev
ve rağbet gören bir sim tinde
Düklkâra
ile çeşitli para ikrami-yehri tahsis edilmiştir.
T. İS BANKASI
Zayi — Tatbik mührümü kaybettim. Hükmü yoktur.
Kuzguncuk muhtarı Mahmut özgen
İst. 4 üncü icra memurluğundan: 950/098
Bir borçtan dolayı mahcuz olup satılmasına karar verilen (4000 adet ateş tuğlası, 8400 adet fayans, 10 adet demir su kazanı, 9000 kilo oluklu saç demir Ü. köşe bend çubuk demir ve salreden ibaret eşya) bulunduğu tasfiye halinde mahrukat ofisinin. Balattakl asri fırın binası dahilinde 14/9/950 perşembe günü saat 18 birinci arttırma muhammen kıymetin % 75 İni bulmadığı takdirde 18/9/950 pazartesi günü aynı mahal ve saatte 2 jıcl arttırma suretiyle en çok arttırana satılacağı İlân olunur.
(12225)
Mahkeme, tapu, icra ve noter iânları
Bedelleri hussuî şahıslar tarafından Ödenen mahkeme, icra, tapu ve noter Hânları gibi resmi Hânlar eskiden olduğu gibi doğrudan doğruya «AKŞAM» idaresi tarafından kabul edilmektedir.
Maden direği nakli ve tahliye tahmil işi yaptırılacak Tavşanlı Garp Linyitleri işletmesi müdürlüğünden:
1 — Müessesemlzin Bursa M. Kemalpaşa. Çatalca. Bandırma Devlet Orman İşletmelerinin sahil depolan istif yerlerinden a-Jacağı tahminen 3500 İlâ 4000 metreküp maden direğinin motorlarla Bandırma iskelesine nakil İşi İle ayrıca aynı miktar direğin Bandırmada Motorlardan tahliye, istif ve vagonlara tahmil İşi kapalı 2arf usuliyla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her Lk1 İşe ait şartname:
Etlbank İstanbul Şubesinde.
Bandırma Devlet Orman işletmesinde görülebilir.
3 — Her iki İş İçin ihale, 15.9.950 Cuma günü saat 15 te Tavşanlıda müessese merkezinde yapılacağından, talipler %7.5 teminat makbuzlarını havi kapalı zarflarını en geç saat 14 e kadar vermeleri veyahut göndermeleri lâzımdır. Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
4 — Nakliye İle tahliye ve tahmil ayn ayn İşler olduğundan, kapalı zarfların da ayn ayn verilmesi ve hangi İşe alt olduklarının belirtilmesi lâzımdır.
5 — Müessese ihaleyi kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir. (12222)
Belediye Emeklilerinin 3 aylıkları veriliyor
İstanbul Belediyesinden:
1 — Maaş sahiplerinin aşağıda gösterilen günlerde saat 9 dan 12 ye ve 13,90 dan 16 ya kadar maaş cüzdanlarile birlikte Türbede tramvay caddesindeki belediye binası alt kat salonuna doldurtacakları yoklama ilmühaberi İle gelmeleri ve orada bulunan Zat İşleri memurlarına müracaatla muamelelerini yaptırarak aylıklarını almaları.
2 — Aylıkları yükseltilmek üzere alınan resmi senetler alâkalılara İade olunacağından resmi senetleri alınanların ellerinde bulunan makbuzları getirmeleri.
3 — Maaşları tediyesinde sıra numarası takip edileceğinden aylık sahiplerinin gününde gelmeleri İlân olunur.
4 _ Iskonto ettirenlerin aylıkları 8/9/1950 Cuma gününden
itibaren eskisi gibi Ziraat Bankasından verilecektir. Gününde geimlyenlerin maaşları Çarşamba günleri Zat İşleri Tekaüt bürosunda bulunacak banka memurları tarafından tediye olunacaktır. 412220)
Belediye müracaat günleri
1— 922
923—1175
1176—1554
1655—1844
8/9/950
9/9/950 11/9/950 12/9/950
Cuma günü Cumartesi günıl Pazartesi günü Salı günü
Karayolları 8. nci Müdürlüğünden
1 — Yeniden eksiltmeye konulan iş: Karayolları 8 ncl Bölge Müdürlüğü Erzincan 83 ncü şube atölye binası ve tesisleri yapımı olup keşif bedeli (78340.39) yetmiş sekiz bin üç yiiz' kırk lira otuz dokmC kuruştur.
2 — Eksiltme 19'9/1950 Sah günü saat (16,30) da Elâzığda Mülga Genel Müfettişlik binasında Elâzığ Karayolları 8 el Bölge Müdürlüğü eksiltme komisyonunca kapalı zarf usuUylc yapılacaktır.
3 — Eksiltme evrakı: Karayolları 8 nci Bölge Müdürülğıi Sorumlu Saymanlık veznesine yatırılacak (3.92) üç lira doksan İki kuruşa alt makbuz karşılığında Elâzığ Karayolları 8 nci Bölge Müdürlüğü veya Erzincan 83 ncü şube şefliğinden alınabilir.
Bu İşin ilk eksiltmesi sırasında alınmış eksUtme evrakında bazı düzeltmeler yapılmış olduğundan bu evraktan elinde mevcut olan İsteklilerin Elâzığ Karayolları 8 nci Bölge Müdür-R lüğüne başvurarak gerekil tashıhatı yaptırmaları veya yeniden eksiltme evrakı almaları lâzımdır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için:
A — İsteklilerin 1950 yılma alt Ticaret odası belgesi İle usulü dairesinde (5167.02) Beş bin yüz altmış yedi lira iki kuruş geçici teminat vermeleri,
B — Bu işin teknik öneminde bir İşi iyi surette başarmış veya idare ve denetlemiş olduklarını isbata yarar belgelerini, Karayolları 8 nel Bölge Müdürlüğü veya Erzincan 83 n-cü şube şefliğinden alacakları (Müteahhit ehliyet beyannamesi. müteahhit plân ve teçhizat beyannamesinden müteşekkil tanıtma beyannameleri içindeki soruların cevaplandırılarak Noterliğe tasdik ettirilip) yeterlik belgesi İsteme dllekçelerile birlikte eksiltme gününden (Tatil günleri hariç) en az üç gün önce Elâzığ Karayolları 8 nci Bölge Müdürlüğüne müracaat ederek bu iş İçin yeterlik belgesi almaları,
5 — isteklilerin eksiltme şartlaşmasının 34 ncü maddesinde verilen İzahat dairesinde (Eksiltme evrakının her parçasına 60 şer kuruşluk pul yapıştırarak bunları İmzalayıp zarflarına koymaları) hazırlayacakları yüklenme mektuplarını eksiltme günü saat (15,30) a kadar makbuz karşılığında komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır.
6 — Postada olacak gecikmeler kabul olunmaz, (11961)
T. C. ZİRAAT BANKASI
Vadesiz Tasarruf hesapları ikramiyeleri
28 Ekim 1950 çekilişinde:
ANKARADA
EV

Ayrıca:
I
ad6d 10,000,20 aded 1.000liralık
Para ikramiyesi
7 Eylül 1950 tarihine kadar acele 150 liralık bir hesap açtırınız.
Her 150 liraya ayrı bir iştirak hakki verilir.
Harp Okulu Komutanlığından:
1 — 950 - 951 öğrenim yılı için sivil lise ve Hukuk fakültelerinden As. yargıç yetiştirilmek üzere I D. IH. IV. sınıflara 25 öğrenci alınacaktır. Bunlardan 15 öğrenci I. sınıfa, diğerleri n.IV. sınıflara alınacaktır. III. ve IV. sınıflar tercih edilir.
Bunun İçin İsteklilerden Ankarada bulunanların doğruca Harb Okulu Komutanlığına, Ankara dışında bulunanların da bulundukları yerin As. şubelerine baş vurmaları lâzımdır.
2 — Kayıt ve kabul İşlerine hemen başlanacak ve 1 kasım 950 akşamı son verilecektir. Bu sebeple lüzumlu belge vesair kâğıtların noksansız olarak en geç 1 kasım 050 tarihine kadar Harb okuluna gönderilmiş olması şarttır. Bu tarihten sonra evrakı gelenler kabul edllmlyecektir.
3 — Giriş şartlan şunlardır:
A — Türk olmak ve Türk uyruklarında bulunmak,
B — Lise bitirme ve Olgunluk İmtihanlarını vermiş bulunmak, «Her hangi bir surette bütünlemesi bulunan öğrenciler de şimdiden okula girmek için başvurabilirler. Ancak kati kabulleri bütünlemelerini vermelerine ve başan göstermelerine bağlıdır. Olgunluk İmtihanları üzerinden 2 yıl ve daha fazla geçmiş olanlar alınmaz. Lise öğrenimini bitirdikten sonra yüksek öğrenim okullarından birine geçmiş ve orada okumuş olanlar alınırlar. Ancak bu gibilerin öğrenimi bırakmamış olamalan ve okuduğu okulda ıırufta kalmamış bulunmaları şarttır. «Okula devam hakkını kaybedenler alınmaz.»
C — Naklen alınacak öğrenciler Hukuk fakültelerinin sınıf İmtihanlarına pek İyi ve iyi derecede bitirmiş olmak ve sınıfta kalmamış olmak «İstanbul Hukuk fakültesinden Tl. m. IV. sınıflara alınacakların Ankara Hukuk fakültesine nakillerini yaptırmış olmaları şarttır.
D — L sınıfa girebileceklerden şartlan taşıyan öğrencilerin sayısı yukarıda bildirilen miktardan fazla olduğu takdirde yapılacak müsabaka imtihanını kazanmış olmak, «bu müsabaka imtihanı Türkçe, yabanoidll, tarih, coğrafya, sosyoloji derslerinden yapılır.»
E — Sağlam olmak, «okula alındıktan sonra tam teşekküllü hastanelerden birinde «Harb okuluna girer» kararlı sıhhat raporu almak lâzımdır. Sağlam olmıyanlar okuldan çıkarılır,»
F — Yaş durumu uygun olmak, I. sınıf için 22 dahil, TU, sınıf İçin 24 dahil, TV. sınıf için de 25 dahil yaşında olmak.»
G — Diğer şartlar As. şubelerinden ve Harb okulu komutanlığından öğrenilebilir. (11329)
% İfi
Bölgesi Deposu Miktarı Flatt teminatı Nev'l
Biclk K. Yolu rampası 685,900 16,00 770,85 Tomruk
İklsu > > > 600,000 12,00 540.00 Tomruk
İklsu > » > 208,484 10,00 166.40 Kalas
Dereli Kulakkaya 250.000 8,00 150.00 Kalas
3 - Nakil ve son depoda yapılacak istif İşlerine alt mu-
hammen bedel ve % 7,5 teminattan hizalarında yazılmış olup nakliyata İlk önce Biclk kamyonyolu rampasındakilerclen başlanacak hitamında diğer rampalardakiler nakledilecektir.
4 — Açık eksiltme 19/9/950 tarihine raslayan salı günü saat 15 de Giresun işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
5 — Bu işe alt nakliyat şartnamesi Ankarcda Orman Ge-
nel Müdürlüğünde Trabzon, Ordu, Samsun Işletmelerile İş-ietmemzlde görülebilir. Daha fazla malûmat almak istiyenie-rln her gün İşletmemize müracaattan. (Î2171)
| İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü ilânları |
1 — Ouraba hastahanesl için alınacak olan buhar, süt kazanı ile ve saire akşamı kapalı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır. Tahmin edilen bedeli 17734 lira 50 kuruştur. İlk teminata 1330 lira 9 kuruştur.
2 — ihalesi 27/9/950 tarihine rastlayan çarşamta günü saat 15 de Çembcrlltaş Vakıflar Başmüdürlüğünde toplanacak komisyonda yapılacaktır. İstekliler hazırlayacakları mektupları 2490 sayılı kanun gereğince ihale saatinden bir saat evvel yani saat 14 e kadar komisyona vermeleri şarttır. Postada geçlkmeler kabul edilmez. Şartnamesi her gün çalışma zamanlarında Levazım bürosunda görülebilir. (12012»
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığından
1 — Güz dönemi imtihanlarına 28/9/9&0 tarihinde başlanacaktır.
2 — İmtihana girmek Istlyen öğrencilerin İmtihan harçlarım 20/9/950 tarihine kadar ödemiş bulunmaları lâzımdır.
3 — İmtihan programlan ve buna ait diğer ilânlar Fakültede İlân edilmiştir.
4 — Tebligat dahilinde müracaat etmlyenler imtihana a-
lınm azlar. (12157)
İlk
İstanbul Teknik Üniversitesi inşaat Fakültesi Öğrencilerine
Eylül devresi imtihanları 18 Eylül 1950 Pazartesi günü saat da başlıyacakUr. Bu devre imtihanlarına girecek olan öğren-İMTİHANA
I II fiı n
1 — Aşağıda yerleri yazılı Akaryakıt depolarına 200 Ura ay-ücretle ve imtihanla benzin tank makinisti alınacaktır.
2 — imtihan Ankarada Ana Tamir fabrikasında yapıla-
caktır.
3 — İmtihana girmek lstiyenler Aşağıdaki belgelerle Onkur. Ordonat Dairesine baş vurmaları.
4 _ imtihanda muvaffak olanların atanacaktan yerlere gidişlerinde gerek kendisine ve gerekse ailesine yolluk verllml-yecektlr.
A) Dilekçe.
B) Emniyet Müdürlüğünden belge (bu belgede yabancı bir kadınla evli olmadığı yazılacaktır.
C) Sıhhi rapor.
D) Nüfus kâğıdının onaylı örneği,
E) Cumhuriyet Savcılığından İstihdama engel bir hail bulunmadığına dair belge.
F — Noter senedi,
Benıin tankı makinisti alınacak depolar:
1 — Bozüyük Akaryakıt depposu
»
>
*
2 — Afyon
S — Erzincan
4 — Malatya
5 — Sivas
»
»
(13193 - 3967))
* İLAN
Ankara, İstanbul, İzmir Ticaret ve 8anayl odalarına şartname ve resimleri gönderilmiş bulunan salmastraların alı-mına geçilmeden evvel, mezkûr salmastra resimlerinden her bin için ikişer adet, şartnamesine göre sentetik kauçuktan İmal edilmiş numune salmastra ile aynı hamurdan yapılmış biter kauçuk plâğın ve bu salmastraların fiziki tecrübelerinde elde edilen kıymetleri gösterir listelerin ve tellkf sahiplerinde tecrübe âletlerinin mevcut olup almadığını bildirir birer belge ile birlikte Gnkur. fen ve Sanat D, cç tetkik ve tecrübeye tabi tutulmak ve neticede muvaffak olan firmalar üzerinde mahdud eksiltme yapılmak üzere münakaşaya girme belgesi verileceğinden 15 Ekim 850 gününe kadar mezkûr numune salmastra liste ve belgelerin Ankarada Fen ve Sanat D. Bşk, na teslim edilmesini. 15 Ekim 9b0 saat 17 den sonra gönderilecek salmastra liste ve belgelerin kabul edll-mlyeceğl İlân ölünür. Bu ilân hiç bir taahhüdü tazammun etmemekle beraber yapılacak masraflar da firmalara alt olacaktır. 111870 _ 37&9J
9
ellerin 15 Eylül 1950 Cuma günüakşamına kadar
YAZILMA BtLDÎRİM KÂITLARlNI doldurarak Fakülte Öğretim Bürosuna teslim etmeleri ve imtihan harçlarını yatırmaları lâzımdır.
Keyfiyet ilgili Öğrencilerimize ehemlyeite il&n olunur.
(12112)
Ortaköy öğrenci Yurdu Müdürlüğünden:
1 — Yüksek Deniz Ticaret Okulu İle Talebe yurdu elektrik sayaçlarının ayrılması işi keşif bedeli 1889 liradır. Eksil ime 28.9.950 tarihinde sah günü saat İS te İstanbul Yüksek Okullar Bayın anlık Müdürlüğünde yapılacaktır.
2 — Bu İşe alt evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık İşleri genel, hususi ve fenni şartanemlerl, proje keşif hu-lâsaslyle buna müteferri diğer evrak Yüksek okullar saymanlık dairesinde görülecektir,
3 — Eksiltmeye İş lirik etmek için taliplerin 140 lira 18 ku-
ruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz İbraz etmesi ve 1950 yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç. ıiç gün evvel Vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (11895)
Zarf yaptırılacak
Maliye Bakanlığından:
Devlet Daireleri ihtiyacı için zarf ve Bant kâğıdı ile sandığı depodan verilmek ve günde yüz bin adet teslim edilmek şartile 4.292.000 adet 12,5 x 19 cb'adında posta zarfı yaptırılacaktır.
İsteklilerin 643 Ura 80 kuruş teminat parası İle birlikle 18 Eylül 1950 pazartesi günü saat 14 le Beşiktaş’ta Devlet Kâğıt deposunda hazır bulunmaları. (1*212)

T»h«e S
AKSAM
7 Eylül 1950
W ty* /

BAS.DIS-. NEZLE ADALE.SINIR ROMATİZMA ve biitûn ağrılara karsı __ GÜNDE 3 KASE ALINABİLİR. ı ■
Bir Yolcu : Pan Amerikan Havayolları ÇİFT KATLI uçaklarla New-York'a sefer
Acenta : Evet, Londrada aktarma yaparak ÇİFT KATLI bir CLIPPER i*e seyahat edebilirsiniz.
• Ne w York'a gideceğiniz zaman Londradan harekette ÇİFT KATLI CLIPPER uçaklarını tercih ediniz. Munzam bir ücret vermeden ajagıdakl faydaları da elde edebilirsiniz s Sık seferler: Pan Amerikan Havayolları Londra'dan her gün iki sefer kalkar. Arzuya göre gece veya gündüz olarak hareket edilir; gündüz Londradan kalkan uçak yine gündüzün New York'a varır, kfânbuldan Londra ya doğru seferler.
f(?A tecrübe : Dünyanın en lecrübefi havayolla. rının verimli ve emniyetli seferlerinden siz de faydalanabilirsiniz. Unutmayınız kİ arzu edildiği takdirde müsait bir fiyat farkı vererek kujtüyü gibi yumujak yalaklarda gayet rahat bir tekilde Okyanusu atmak ancak Çift Kaili Clipper uçaklarile mümkündür. Çift Kaili Clipper uçaklarının alt kalında ayrıca bir de istirahat solonu vardır. Pan Amerikan Havayolları, bütün diğer Havayollarına nazaran New York'a daha fazla yolcu tapmaktadır. Seyahat acenlanıza veya Pan Amerikan Havayollarına müracaat ediniz.
İSTANBUL Galalaıoray Yeni Çarp, 20 Telefon ■ 4121V • 40522 P. K. 2074
ANKARA. Aoko.o Pot» OMU Tel. 13681
PAN AMEHICAN IPORLIJ AlRtfAYS
DÜNYANIN EN TECRÜBELİ HAVAYOLLARI
—— TERSN TERKBBJ
Cildi, bilhassa kadın tenini tuhrlb eder. Gece yatar- I ken yüze sürütecek bir miktar Krem Pertev Cilde yepyeni I bir hayat bahşeder.|
4$
i
' YÜZÜNÜZ ÇAMAŞIR DEĞİLDİR
T Gençlik ve guze/-J liginizi, teninizin kadife yumuşak-
J lığım muhafaza İr /çin beyaz sabun \ yerine PURO rufa VALET SABUNU f kullanınız.
[ TUVALET SABUNU ^Xj>|00 de 100 Saf lir. (
BOL KÖPÜKLÜ NEFİS KOKULU
PURO
■ KADIKÖY, ERENKÖY B Mahallesi CADDEBOSTAN İskelesi yanında tamanılyle deniz kenarında hâlen Ali Güler tarafından Kum ve Malzeme deposu olarak kullanılan mahal, sahibi elinden acele satılacaktır. Alıcılar görüşmek üzere doğrudan doğruya Galata Tersane caddesi No. 65 mağazada Orhan Biiek'ç müracaatları. Telefon: 41532.
TARLAN
DİŞ MACUNU
OİŞ ETLERİ KANAMASINI KESİR, ol» »İLİŞİMİN ÇEKİLMİŞİMİ ÖNLER. Pİ|LŞftİNİ2İ ItMİZUR VI PAZLATIR,
i
1950 Modeli
AUSTİN


Satış Yeri .■
Binnm
Fincancılar Yokuşu, Rıza Paşa Han 7I72' İSTANBUL
LÜKS
DÜNYACA MffftUR HAKİKİ ALMAK
Pelnn max
ZAYİ
İstanbul GlrLş gümrüğünden almış olduğumuz 13661 sayılı 190 lira 38 kuruş tutarındaki gümrük makbuzunu 2ayl ettik. Yenisini çıkaracağımızdan eskisinin hükmü kalmadığını bildiririz. (12227> Hâil Tasfiyede Yaplaş
Yapı malzemesi T.A.Ş.
(//
ELEKTRİKLİ
Çeuttoğvı "tttâfaMatou
ÇAMAŞIR MAKİNESİ : 420 Lira peşin 450 taksitle (100 peşin. 35 lira on ay)
M A T A §
Galata, Tahir Han, — Tel: 449üö
TÜRKİYE KIZILAY DERNEĞİ
Genel Merkezinden;
Kapalı zarf usullyle çeşitli ambalâjda 40 ton saf toz halinde D. D. T. satın alacamız. Geçici teminatı 5000 liradır.
Şartnamesi He sözleşme tasarısı Ankarada *Genel Merkez Monopol Servisinden, istanbulda Kızılay Hanında Kızılay Deposundan parasız verilir.
Tekliflerin en geç 29 Eylül 1950 akşamına kadar Genel Merkezde bulundurulması lâzımdır.
Dz. Gd. Erbaş Orta Ok. K. di
1-1050 - 51 Öğretim döneminde okulumuz birinci »mı-fına alınacak öğrencilerin seçme sınavları aşağıda belirli tarihlerde saat 0 da başlamak Üzere, Kasımpaşad» Dz, Gd. erbaş O. okulu K. lığında yapılacaktır.
3 — Kayıtlı öğrenrilerin belirli gün ve saatlerde okulda bulunmaları İlân olunur. (11690).
18 Eyl./050 Matematik - Türkçe
19 » /950 Tarih • Cogralya

Comments (0)