1948 Ocak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
1948 Ocak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İdare: Nuruosınanlye No. 17 Tel adresi: •YENÎ SABAH? İSTANBUL Telefon: 20793
AYIBI
HER
OCAK
1948
Onuncu YJ
No. 32 H
A B ONE
Türeye Senelik 2600 Kr.
aylık 1500 > 9 aylık 800 > 1 aylık 300 >
BEDELİ Ecnebi 8400 2900 1000
600
Kr
>
»
»
10
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİ i YÜ
. • Aı-.*' * , •_-*_; . ... _ - • .__ _,_ . _•••
Şill’tf» rebiav kalaa ■as diplomattan
Londra, 28 'A.A.) — Burada öğrenildiğine göre, JRua hükümetinin bir Çili diplomatının Rus olan gell nine Sovyelitr Birliğini terketmek müsaadesini vermemesi Üzerine 26 Rua diplomatı da Ş1U de rehine olarak aiakenulmaktadır.
KURUŞ
ian
lzmitte iki gün evvel yaptığı bir konuşmaya karşı
Kâzım Karabekiri
olduğunu yazı -
f
ııe dedi biliyorsunuz ki,
---T----
CeM? Bayar ve Kenan öner, Adnan Menderes ve Fuad Köprülü ile parti merkezinde
Dışişlerde birli talebi karşısında Hakiki demokrasi memleketlerinin bazılarında faraza İngiltere ie d? muhalefet dış mes’alalerde hattâ bazen iç’.ş erde bile hükümete yardım eder'ammı o hükümet ve çoğunluk partisi de biıde olduğu gibi 25 yıl hükümet makam ve sandalyasına mıhlanarak memleketin idaresini bir ganimet saymaz ve başarı sağlayamadığı zamanlarda devlet başından uzaklaşır ve idareyi bırakır
ve çoğunluk partisi de bizde olduğu gibi, 25 yıl hükümet makam ve sandalyesine mıhlanarak meın-■ " 1 1 ■ ■ - — - - _ _ - -
leketin idaresini bir ganimet saymaz*. Başan sağlıyanıadığı zaman-(Devamı Sa,, 3; Sü., 4 de)
Marshall plânı
Öner, Emin Sazakla Enis Akaygenin yaptıkları teklifi açığa vuruyor
İstifamı geri almam için teklif bizzat Bayar tarafından da tekrar edilseydi, istifayı mucib olan şartların devamı müddetince vereceğim cevab yine “hayır,, dan ibaret olurdu,,
et -
«U-
AmerikaıUD bizi Marshall plânı dışında bırakmağa temayül eden durumu kar-psında. Halk Partililerin, toptan -eılann ve her renk ve çeşldden yardakçıların harekete geçeceklerini ve dış dâvalar karşısında birik manzarası göstermemiz icab edeceğini tekrarlayacaklarını za -ten düşünmüş ve evvelki günkü yazımızı bu gelişmeye tahsis miştik.
Esefle kaydetmeliyiz ki, bu rüşümüz yanlış çıkmamıştır,
his» un ve Nihad Erimin yazı ve demeçlerinden sonra, ağır başlı geçinen bir gazete de, «Cumhuriyet» de bu yola dökülmüş ve su -reti haktan görünerek hükümeti müdafaaya ve muhalefeti tenkide başlamıştır. Bu gazeteye göre, muhalefet Marshall plânındaki yardım bahrinde hükümeti ulu orta tenkJd etmekle büyük bîr hata işlemektedir. Çünkü vaziyeti Ameri kay a kötü göstermekte \e Türk hükümetini iki yüzlülük İle İtham eylemektedir. Halbuki ha -rice karşı böyle İkilik göstermek, memleketin yüksek menfaatlerine uygun değildir. Bu nakaratı çok -tan heri dinliyerek ezberlemiş bu -lunduğumuz için bu yoldaki teşebbüslere ve neşriyata hiç kulak asmıyoruz. Ne vakit Halk Partili hükümetler kendi aciz, ihmal ve gafletleri yüzünden memleketi büyük bir badire ve vartaya düşür -seler, mesullerin cezalandırılması veya hiç olmazsa iş başından uzaklaştırılması hatıra gelecek yerde derhal hükümet etrafında sımsıkı bir halka teşkil etmek fikri İleri dürülür. Ve bunu da des • teklîyecek gûya tarafsızlar bulıı -nur. Şq meşhur Paris konferansına kalkınma ve Avrupaya yardım için bir takını rakamlar verilirken, durum hakkında muhalefet partisine en ufak bır jzahda bulunnldır, onun bu husustaki fikri alındı ım? Muvafakat veya muhalefetin dış dâvalarda işbirliği hakikaten aranacak bir idealdir; amma bu İşbirliği bir taraflı yâni yalnız muhalefet tarafından mı gelmeli? tşler yolunda giderse muhalefete bir kelline söylenmediği için, bütün şeref ve şan tabii Halk Partisi hükümetine ve onun şef -terine mal edilecek, fakat netice kötü çıkarsa, gel bakalım muhalefet, bhe yardım et, tenkid etme, Surumun aleyhinde söyleme, yok -•a harice karşı küçük düşeriz, detecek. böyle bir mantıki ancak te ancak ruhlarındaki toptancılık temayüllerini bir türlü söküp ata-mıyaniar yürütebilirler.
Hakiki demokraal memleketlerinin bazılarında, faraza İngiltere-de muhalefet dış me^'elrlerde hat-IA bazen iç işlerde bile hükümete yardım eder. Amma o hükümet
“Bu siyasî harbtir, milyarlar üzerinde pazarlık edilemez,,
I
Amerikan ordusu tahsisatı artırılacak Donanmaya, Atom bambası taşıyan ağır uçaklar yerleştirilecek
Marsh ali
r * kil
ıh''! rJ.jh j
Vaşington, 28 (AP.) — Associated Press muhabiir Jack Bell bildiriyor:
Marshai plânının İlk devresine tahsis olunacak meblâğın 6 milyar 800 milyon dolardan 4 milyara indirilmesi hakkında Senatonun Cum-
(Amerika'1
nın yeni bir kararı
I Marttan itibaren Türkiye ye bazı eşyaların da ihracı meaolunacak
Ankara, 28 (Hususî) — Ame-rikadan Şehrimiz tüccarlarına gelen malûmata göre, Amerika hükümeti önümüzdeki günlerde alacağı bir karar ile 1 Marttan itibaren Avrupa memleketlerine bu a-rada Türklyeye yapılan ihracatı da kontrol altına alacaktır.
Bu karardan sonra, bazı e$ya -tenn ihracı menolunacektır.
bir mu
Öner: “kendi şahsiyetlerinden dışarı çıkamıyanların başkalarına kıymet vermemesi kadar tabiî birşey olamaz,, diyor
Dünkü «Yeni Sabah.» da, İzmit ~~
hususî muhab’Dmiz Cihad Savaş, Demokrat Parti başkanı Celâl Ba yarın, lzmitte Demokrat Parti mensuplarile yaptığı bir hasbıhal sırasında, parClilerden birinin Kenan Önerin istifası ve açık mek tubu hakkında sorduğu bir suale şu cevabı vermiş yordu:
Celâl Baxar
—^Arkadaşlar,
biz şahsiyetlerin peşinde değil, dâ vamızın peşindeyiz. Bahsedilen a • çık mektubu okumadım. O sıralar da Ankarada milletvekillerine ya pılan maaş zammının alınıp alınmaması hususunda tam bir anlaş maya varmamıştık. Böyle bir zamanda Kenan önerin istilasının gelmesi, ateş üzerine atılan ben ■ zin gibi bir şey oldu. Bununla be raber, hizmeti geçen bu arkada -8uı kovarından döımesi için ta -vassut eyledim ve vaziyeti lıurta-nnm ümidile iki arkadaşı, Emin Sazak ve Enis Akaygeni îstanbula gönderdim. Fakat anlaşma olma -di.»
(Devamı Sa., 5; Sü., 5 de)
toprağa verdik
Hazin bir cenaze merasiminden sonra Karabekir Şehidliğe defnedildi
Balkan Tıkman ve plânına ismini veren
huriyetei âzası arasında tam tabakat hasıl olmuş gibidir. Bununla beraber, bu fikirde olanlar, İcabına göre tahsisatın arttırılabileceğini de kabul etmektedirler.
Cumhuriyete! Senato âzası, plânın I doğrudan doğruya Başkana karşı mes’ul olacak ayrı bir bakan tarafından İdare edilmesi fikrine de mll-
(Devamı 6 incide)
Kimya Derneği kongresi o ----------------
Talebe, bakımsızlıktan vo alâkasızhktaa acı acı şikâyet etti
---o—
Fen Fakültesi, Kimya öğrencileri derneği ikinci genel kogresl, sün sa at 15 de, Yerebatandaki Kimya Ens Ütüsünde, bütün üyelerin iştlıakile yapılmıştır.
Kongrede, bütün asistan ve doçentlerden maadâ Ord. Prof Arndt da hazır bulunmuştur.
Kongreye İstiklâl marşlle başlan mjş ve Dernek Başkam Halûk Ö/. türk bir açış nutku söylemiştir. Bı lâhare yapılan bir seçimle kongre başkanlığına Arlstan Turgud Sever I 'e getirilmiştir. I
Yıllık, idare heyeti ve denetleme kuruhı raporları okunmuş ve üyeler tarafından tenkidlerde bulunul muştur. Vasıf Tuzlacı ve Ord. Prof. Arndfdan sonra konuşan Oktay Mllar, Bursa ve Karabük gezilerinin başarısızlığına temas ettikten son (Devamı S incide)
Yeni vergi mi?
Belediye gelirlerini artırmak için bütün kiracılardan ikamet resmi alınacak
Meskenlerde kira ile oturanlar dakiler yüzde 50 nibetinde
Ankara, 28 (Hususî) — Bele -diye gelirlerinin arttırılması bak -gindaki tasanyı incelemeye me -mur geçici komisyon, incelemcle -jine devam ederek tasarının 12 inci maddecine kadar gelmiştir.
Komisyon belediyelere esaslı go Hr teminine çalışmakta olup, hükümetçe bu huuusta teklif edilml yon mevzuları da incelemektedir.
yüzde 25, dükkân veya akar-bir resme tâbi tutulacak
Evvelâ komisyonda tenvirat ve tanzifat vergisinin kaldınlarsk u-mumî bir belediye vergisinin ibda sı mevzun bahis olmaysa da sonradan bundan vazgeçilerek bu i-ki resinin eskiBİ gibi muhafazasına karar verilmiştir.
Maamafilı hâlen bir ikamet ver fisinin alınması için komisyonda
(Devamı Sc„ 5; 8ü.. 5 de’
* *t • I
1 * ı /S 6/
Ankara: 28 'Hususî) — Meclis Başkam Rahmetli General Kâzım Karabekirin cenazesi bugün büyük merasimle kaldırılarak şehitliğe def nedilmiştir. Cenaze namazı Hacı-bayram camiinde kılındıktan sonra tabut. Meclis önündeki top arabasına nakledilmiş ve burada Feri dun Fikri Düşünsel bir hitabede bulunduktan sonra alay opera bina sı önüne kadar top arabasında nak ledilmif. ve oradan otomobile alına( rak şehitliğe götürülmüştür.
Merasime Cumhurbaşkanı İnönü, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri, her iki parti temsilcileri, Kor-'Devamı Sa., 5; Sü., 2 de)
J
Kenan öner
in Hendekteki
hitabesi
İzmit D. P. kongresi
Celâl Bayar yine bir konuşma yaptı
• 12 Temmuz beyannamesinden memnun olmıyanlar kavga etmek için ' avga çıkaranlar Jır
İzmit, 28 (Telefonla) — Dün, bildirdiğim sebebleıden dolayı bu gün tamamlanmağa bırakılan Ko caeli demokrat parti kongresi çok gürültülü bir hava içerisinde çere yan etti.
n
11 yönelim kurulunun geçen se-neki çalışma raporu takdir ve al-(Devamt Sa., S; Sü., 3 de)
— o------
«Halk Partfsİ bir kişi» delildir, Itea Sdu partinin İçinde ölmek İsterim..»
İzmit. 28 (Telefonla) — Cumhu riyet Halk Partisi Hendek kaza kongresi yapılmıştır.
Toplantıda Nihad Erim, Ali Dik men, Sedad Pek, Cevad Akson. Ahrned Abasıyanık ve İzmit, A -dapazarı v(? Kandıradan gelen mü şahidler hazır bulunmuşlardır.
Kongre başkanlığına Sedad Pek seçilmiştir. Hendeklilerin ricası U-zerine bir konuşma yapan Nihad
(Devamı Sa., 5, Sü.. 1 de)
C. H. P. yeni
11 Başkanı
ns
*
>
■>« n ya ı
IU»pluntı(lu ekter seçildi
C. H. P. il idare kurulu toplan
tısı, dün saat 18 de merkez binamda yapılmış ve iki saat süren bir müzakereden sonra, Fahred -din Kerimden açılan il başkanlığı na, şehrimiz Merkez Bankası mü dürü Sadi Bekter getirilmiştir.
Bâdı Bekter
KVIMDEN BİR YAPRAK
Bu ne haldir ya Rab!
enik apt tren köprüsünün altında ayak satıcılığı eden bir anama fenalık gelmiş. Hemen
;fULUNAY j
Beyoğlu kazası İm- J" (fad-ı-sıhhı merkezi* ne (t’icfon elmişler, bir can kurtaran istemişler. Boyoğ -lu: cYenıkapı benim hududum dahilinde değildir. Fatihe müracaat c-din» demiş.. Fatihe telefon etmişler: «Otomobil bozuk!» cevabını vermiş. O zaman yine Bcyo^luna başvurmuşlar. Faiıhm can kurtaran otomobili bozukmuş. lnwad!» demişler.. Nihayet uzun bir zaman sonra cankurta -ran gelmiş.. Fakat adamcağız muhaberatın, ınüzakeratın sonunu bekliye ınemış... Sîzlere ömür vefat etmiş.
Cankurtaran gelmiş anıma artık kurtaracak caıı kalmadığını goron şoför: ( Ben ölü kaldıramam.. Salâhiyetim yoktur! demiş, bırakmış git-ın‘ş. Oradakiler ne yapsınlar? Ölünün üzerine b»r çarşaf örtmüşler, vo ce • sed sabahın saat onundan akşamın altısına kadar orada sokakta katmış.
Gazele er bu hazin vak anın resmi-
ni de koydular. Başında bir kadın ÇÖmolmış ağlıyor... karısı imiş!
Dün yino gazetede okudum. Ayak - - satıcısının cesedinin
ı sekiz saat sokakta __________ i kalmasının sebcble-rl hakkında tahkikat yapılıyormuş. Ne olacak?
Meşguliyetin neresinden lulaca&ız? Kaza, yangın, ölüın vak alarımı ayrı mercii, hududu yoktur.
Allah etmesin evinizde bir ateş çıkarsa, itfaiyeye teiofon ettiğiniz za -man: «Burası Şlşhanodır. Yangın yeri hududumuz dahilinde degd; falan yero müracaat ediniz» denilir mı?
E£or Beyoğlu hemen bir cankurtaran arabası göndormiş olsaydı belki bu adaın ölıniyccektı. Onun bu cevabı vermesi, sonra telefonla Fatih mer kezmin aranması... Oradaki arabanın bozuk olması, yeniden Boyoğluna telefon edilmesi, noden sonra arabanın gelmesi... Bütün bunlar teşbih gibi birbirine bağlı nıes’uiıyot deneleridir. Ve bunlara karşı hiç bir şoy yapıla* (Lütfen sayfayı çevirinle •
s* • 4*
• * ’ ■ \ • — .* ' • •
1 •( - I
> -« •
9
v
9 .
%
SAYFA: 1
V.
• • ,
*
b •
I - « • •
Izmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?|
Atatürk’e suikasüsn tafsilâtı ve içyüzü
OkUYüCU |
IMYORkl
9
C. R.
Yatan
— Arzottiğim gibi Kemal boy İzmite gitmig. evvelâ müzakere ka tışıktı. «Ev sahibi reiB olsunI» dediler, zabıt tutulmadı. On beş Kişinin bulunduğu yorde bir müza kerenin nasıl intizamla cereyan et tiği tasavvur olunabilir. Evvelğ Intihab mes’elesi konuşuldu.
Gazi paşa hazretlerinin suali etrafında kimi siyasetle meşgul ol-mıyacağını söyledi. Neticede bir| Ittilındcı zümresi halinde Gazi par şa hazretlerine maruzatta bulunul mas» doğru bulunmadı. Millî Mücadelenin başında bulunun zatın arzularına mutavaat karargir oldu. Bu suretle takarrür etti. Kea-dilenle görüşen adam bunu arzede çekti. Bunlardan hizmetlerini arzu ettiğiniz emirlerinize müheyyadır, diyecekti.
— Başka ne görüştünüz?
—Mahud program mes elesi.
Burada reis 9 maddelik programı Cavid beye verdi. O da sessizce mütalea etti. Reis sondu:
— Okudunuz değil mi ? I
—Evet, bunu görüştük.
— Bunu ifadei evveliyeuizde | ve îzmirde külliyen inkâr ettini::
— Hayır, hatırlıyamadım. Hattâ on beş gün zihin yordum. Bakınız ne kadar zaman işgal ediyor.
— O dakikada elimize geçmedi ümidiyle izmirde inkâr ettiniz.
— Hayır efendim hatırlamamış-tım. âmali zihin ettim, temin ediyorum ki geçenlerde ancak hatırlı >•8 bildi m. Birinci kararln, ikinci karar arasında mantık yoktur. Biz zümre halinde çalışmağa karar verdik. Sonra nasıl olur da faaliyette bulunabilirdik.
— Siz programı nasıl müzakere ve tesbit ettiniz?
—Nasıl yapılır efendim, teşkilâtı esasiye kanunu vardı. Tadilât etrafında koffustuk.
•
— Birinci maddenin formülünü kim yaptı?
— Katiyen bilmiyorum. Müzake re cereyan etti neticede tesbit e-dıldi.
(Reis birinci maddeci okudu ve (bunu kim yazdı diye sordu:
— Kim yazdığını bilmiyorum. Teklif eden olmuştur. Bir diğeri yazmıştır.
—Birinci madde ekseriyete iktiran etti mi?
— Tabiî etmiştir, etmesi lâzımdır.
— Maddeleri kim yazdı, kim tesbit etti ? Teşkilâtı esasiye var mıydı, kanunu okunuyor mu idi?
— Tabii efendim okunuyordu.
— îttihad ve Terakkinin radikal bir fırka olması esasını kabul etmişsiniz. Eskiden zannediyorum
Tefrik* No. 150
(esbihl gay
.8F-’ •i
>
t
29 OCAK 1044
her sabah\
Mahşerde günah, sevab tartısı
Belediye Biidcesi neden asdik edilmedi?
Adalet cihazında değişiklikler
■ --o-
Savcılık büroları ve
tik okul öğretmen maaşlarının Bakanlık büdcesinden verilmesine aid kanun Meclisten çıkmadığı için büdcenin kân görülmedi
mahkeme kalemlerinin yeni kadroları geldi
ki fırka radikal değildi. Bu ne e-0M üzerine tesbit edildi?
— 2aman tebeddül etmiş, hatâlar anlaşılmış, daha iyi osasiar ü-zerine program tanzimi düşünülmüştü. Türlü şeyler olabilir, birinci kaziyei neticei tabiiyedir.
— Bu ahkâm ne gibi şeylerdi?
— Hürriyeti İçtima, hürriyeti kelâm tenkid edilebilirdi.
— (Hâkimiyet münhasıran milletindir) formülünü kim yaptı?
— Umumi
— Münhasıran umumî tâbirinden ne kesdediyordunuz?
— Hiç bir maksadım yoktu. Daha ziyade mutlakıyet vermek ia tıyorduk.
— Hükümdarlık veya Riyaseti* cumhuru milletin şahsiyeti mane-viyesine vermek istiyordunuz.
— Hayır hükümdannkini hükümdara, milletinkini millete vermekti.
—Tevazünü kuvvadan maksadınız ne idi-?
— Bir reisi devlet, bir âyan ve mebusan teşkili, mebusun intiha-batının reyi âm ile icrası ve saire.
— Badelsulh Meclislerin meclisi müessesan halinde içtimaile bir kanunu esasi yapılmalıdır kaydı var. İzah ediniz?
— Elbette yeni» bir bina kuruluyordu nasılı ki şekli devleti meclis, tesbit etmişti. Bu da bir Millet Meclisi olacaktı.
— Demek o> zaman meriilicra o-lan teşkilâtı, esasiye kanununu ka bul etmiyordunuz?
— Hayır efendim. Yalnız tadil esnasında bu noktalar nazarı dik- i kate alınsın diye yazmıştık. ı
— Merkezi hükümeti İstanbul diyorsunuz?
— Bir çok kimseler o fikirde i-di. Ben de o fikirde idim, tstinad ettiğim şudur ki devlet mekanizması daha iyi olabilirdi. Daha iyi memurlar bulunabilirdi.
— Hayır emniyet noktasından olamazdı. Belki de tehlike ânında kolaylıkla kaçmayı düşündünüz. Siz sulh müzakereleri devam ederken bu «sasluLi tesbitle meşgul o-luyo udunuz ?
— Bunlar umumî hatlardır (reis dokuzuncu maddeyi okudu) buna dair izahat istedi. îttihad ve Terakki Fırkasının devrei teşriiye-de esasları tesbit edilmiş oluyor, dedi.
— îttihad ve Terakki Fırkası yok olamazdı.
Doktor Nâzım bey on kişi namına söylenecek teklifatm. Îttihad ve Terakki namına yazılmasını söyledi.
— Bu yazıyı kim yazdı?
— Bilmiyorum.
— Bu yazının aslı nerede?
— Bunu siz bilirsiniz bana soruyorsunuz. Arzcdîyorum bu yazılmıştır.
—Dokuzuncu maddede tesbit ettiğiniz formül şayanı dikkattir. Demek, tasavvur edilmiş, tatbikine karar verilmiş.
—Orada bulunan zevattan mebus olanlar olursa bu esastan mü dafaa edeceklerdi. Devamı varf
t
nimetten
aynı şe-lıayatın aynı de-
I
tasdikine i
11
Bu ne haldir ya Rab!
(Baştarafı l incide* mıyacağı için bu mes'uliyet
ni eio alıp «ya sabır!» çekmekten ri yapacak bir şey yoktur.
Nasılsa bir gazetenin fotoğraflı habiri oradan geçmiş de sekiz iokakta kalan ölüyü görmüş» resmini, almış ve gazeteye koymuş. Bu biraz al^ka uyandırdı» azıcık söz oldu» baksanız a., hâdisenin mes ulü filân a -ranıyor.
Halbuki dalıa böyle ne vak'alar o-luyor ki hiç birimizin haberi yok.
Vâ - Nû'nun dediği gibi» Amerikalılara çalım edeceğiz diye memloketi güllük gülistanlık göstererek o büyük siyasî hatâya sebebiyet veren ? diplomatla, ölüyü sokakta bırakan can 1 kurtaran teşkilâtının kifayetsizliği a-1 rasında ne fark var?
Memleket idaresi ufak İdare cüz’le- r rindeki intizamın bir araya gelmiş b*r (ünmûzec) idir. Bizde ise bozukluk en basit dairelerden başlıyor» yük sek diplomasiye kadar yoı alıyor.
Fatih merkezinin «cankurtaran otomobili bozuk 1» sözünü yabana atmayınız. Telefonda bu haberi veren bununla bize:
«Artık cankurtaran otomobili zuk olursa ne halde olduğumuzu rın siz düşünün!» demek istiyor.
İdare, tanınmış kaptanlardan birine geminin tamir edilecek akşamının mutlaka birer birer işaret odilmesini emreder. Kaptan aldırmaz. «Gemi akı yor. Tamire ihtiyacı vardır» bir kâğıd yazar.
Gelen cevabda: «Gemıiün nin akdığının bildirilmesi O zaman kalyoncunun kafası eline kalemi alır şu cevabı yazar:
cGenude musluklardan başka her yer akıyor!»
mu saat
zat
bo-
va-
yolunda
neroiori • denilir.
kızar,
engel oluyor. Sanat hissim körlendi. insanlıktan çıktım. Hlsierlm gene leş tikçe vücudum düşüyor. İhtiyarlıyorum Aynaya baktığım vakit kendimden utanıyorum. Gene ve güzel bir kızı sevmeğe cesaret eden sen misin? diye kendi resmimi lânetll-’ yorum.
Fakat seviyorum. Başka türlü yapamam
Koşmak, Verdaya yalvarmak istiyorum: Bana acı, benden uzaklaşma, beni anla! Ben senden birşey İstemiyorum^ Yalnız vakit vakit tatlı bir bakış, alâkalı bir gülümseyiş, sıcak bîr dostluk...
Koşmak, Metine yalvarmak IstU yorum: Bana acı, onu büsbütün benim elimden alma! Sen gençsin, Ö-nünde bütün bir hayat var. Bak ben ihtiyarladım, örhrümün. son basamak lannı İniyorum. Bundan ötesi çukurdur. Birkaç sene daha onu bana bırak!
yorum. Sen de, o da, ben de kurtulacağız Alı, ölümü nasıl çağırdığımı bilsen Metin, amcana mutlak acırdın.
Sonra.
utanıyor, leşmege
bir mağlûbiyetle başı önüne düşüyordu.
Verda İle Metinin bu hislerini an-îadıkahının farkında olduğu gün, mücadele etmekten de vazgeçti, 1-redeel gevmedi herşeyî haline bırak-
Yakında öleceğimi hissedL
bu zelil düşüncelerinden İsyan ediyor, onlarla cenk-yeltcnlyor ve daha büyük
Merkez Bankasında prim tevziatı
Bazı nıüosesoleria öteden bert müstahdemleri no prim dağıttıkları malûmdur. Geçenlerde bir banka, bunu yaptı, erkânını sevindirdi, fakat nasılsa memurlarını unuttu. Sonra gazote havadislerinden öğrendik kİ bu biçare memurların haklan da vorilocokmiş... Temenni e-delim ki bu haber, bir yem borunu olmasın.
Bu nâlâyık hâdisenin tesiri ori henüz ortadan silinmeden Merkez Bankacının da bu yanlış yolu tuttuğunu duyduk; fakat bu da başka bir aoalblikle... Bu banko, erkân veservia pof i erile bir kısım menuırlanna primlerini ödemiş, diğer zavallı müstahdemlerini bu mührüm etmiş..
Aynı servislerde, rait ile çalışan ve bugünkü oleinlerini
recede çeken memurlardan
bir kısıumın paralarını ceplerine indirirlerken diğerlerinin meyus ve nıüteellim bırak dm alan hak ve adalet mefhumlarına sığdırılacak bir hareket midir T
Takdirî bir mahiyet arze-den bu haksızlığın herhalde tashihi mümkün olabileceğine inanmak istiyoruz.»
(İmza mahfuzdur)
★
Ihlamur oaddesinde bir fırının motörU radyo ynpnlarını bozuyor
Be*ik t aş ta İhlamur caddesinde* un fahrikaanıın motorundaki ânzası dolayısile ma hailemizdeki radyolardan İstifade edeınvdiğ daki şikâyetim 26.12.947 tarihli Tasvir gazetesinde şikâyetler sütununda okunmuş tur.
Herhalde alâkadar makamlar bu şikâyetimize ehemmiyet vermemiş olacaklar ki, radyoda aynı ârıza devam e-degelmektedir.
Tekniğin en son mertebesine yükseldiği bu fen asrında çok ba>it bir ânzauın ya-pılamwynH cidden dzutecek bir hâdisedir
Alâkadar m.ı'mnıLır ın nazarı dikkatini ç kıuekle, bu i* şin bir an eı vel önlenmesi i-rlu bir defo da sayın gırze-tenizde neşretmek lütfunda bulunmaman rioa ederim.» Beşiktaş Alay bey i »okak • No. 2 de Nihad Derman
Çarşamba sabahı Ankaradan av. det etmiş bulunan Belediye He^ap işleri Müdürü Nihad Talkut, bir mu harrlrlmize şunları söylemiştir:
— Özci İdarelerden aylık, alan İlk okul öğretmenlerinin kadrolarının MIHI Eğitim Bakanlığı teşkilâtına alınması hakkında hazırlanmış bu lunan kıınun devletçe yapılmakta olan yardımların koslimealnl İcabet tlrmektedlr. Halbuki birleşik İdare büdcesl gelirler kısmında devlet yar dimi olarak da bir miktar gösteril mlş bulunduğu malûmdur.
Yukarda bahsedilen kanun Büyük Millet Meclisinden ne şekilde çıkacağı henüz belli olmadığından büdcemizin tasdiki şimdilik mümkün olmamıştır. Yoksa, tastlki ge dittirecek veya reddini İcabettir»
POLİS TE
»»r»
cek hiç bir lfrttMflı durum yoktur Nitekim diğer blıtürı vilâyetlerin bildceleri de ayni sebepten ötürü1 henüz tastık ediimeouv bulunmak tadır.
İstanbul özel İdaresi belediye Ue müşterek bir İdare halinde bulunduğu cihetle belediye vergi ve re. simleri kanununun önümüzdeki ay lar zarfında kanuniyet kesbetmoai halinde açığımızın da kapanması kolaylaşmış olacafı cihetle, diğer özel İdarelere nisbetle idaremiz büdcealnin tasdiki imkânı daha ko laylıkla sağlanabilecek bir durum arz etmektedir.
Bu kanun Meclisin önümüzdeki toplantı gündemine alınmış bulun duğu cihetle meriyete girer gir büdcemizin tastlki imkânı elde e> dilmiş olunacaklar.
r N
I •
lif hakkın
uru
DENİZDE
Dün sabahki sis
----o----
İstanbul Hmaru dün sabah ta sis içinde kalmış ve Boğasın Anadolu sahil hattına lşliyen vapurların seferlerinde intizamsızlık olmasına sebebiyet vermiştir.
Son günlerde havaların anormal şekilde iyi gitmesinin böyle stalare sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.
Millî Eğitim Hakanı Ankaraya gitti
Evvelki gün şehrimize gelen Milli Eğitim Bakam Reşad Şenıseddln Sirer, Ankaraya dönmüştür.
9 ELE D r YEDE
25 liraya kadın satan randevucu yakalandı
Taksim, Badlrga sokak 12 sayılı evdo oturan tanınmış randevuculardan Şerife Nimetin bu yerdo beher kadını 25 liraya satmak suretüs ran devuculuk yaptığı tssbit edilerek suç üstü yakalanmıştır. Evinde bulunan Şükran, Nimet, Beyhan, Melûhet, Asiye vo Sabiha namı diğeri Hüs-niye adlarındaki beş kadın elde edil m iş ve bunlar be rayı muayene hasta haneye sev kol unmuşlar dır. Bunlar den dördü zührevi hastalıklarla malûl bulundukları anlaşılması Üzerine Zührevi Kadın hastahaneslne yatınl m ıştır. Şerife Nimet hakkında kanun! tahkikata geçilmiştir,
--------—O---- MM
Eğlence yerlerinden alınan vergiler
----o-
Eğlence yerlerinden alınan reılm ve vergiler hakkında Mâliyece hasırlanan kanun tasarısı Bakanlar kurulunca tasdik olunarak Mecllöe sevkedllmlştlr.
Belediye gelirleri üzerinde mühim bir gelişme Bağlıyacak olan bu tasan ile eğienca yerlerinden alınan rosimlar, tamamen Belediyelere dev redilecektir. Bu vergiler sinemalarda yüzde 50, diğerlerinde yüzde 30 olarak tesbit edilmiştir
Vergileri bu hadler arasında te.ıblt etmek Belediye Meclislerine turalul-m ıştır.
tkl gün önce Mlllt Korunma sav. cılarından 9 unun taşraya nakil hak kında Adalet Bakanlığından, tüym emri geldiğini yazmıştık.
Dün do, öğrendiğimize göre yeniden 1 hakimin tâyin emri gelmiştir. Bunlardan yargıç Mahir (TkUsalın' Edime yargıçlığına tâyin edildiği; bildirilmiştir. Adalot Bakanlığından. C. Savcılığına gelen tamime göre1 ! Toplu Milli Korunma reisi Burha-j neddin üyenin İstanbul 3 üncü ağır | ceza başkanlığına tâyin edildiği bil. I dirilmekte ve âzalığa da Millî Korunma yargıçlarından Reşad Desul ile Seyfi Uğurun getinloûegi söylenmekte ise de henüz adı geçan 3 üncü ağı re eza mahkemesi henüz , kurulmamıştık C. Savcılığa kurulr masına karar verilen bu mahkemenin Üsküdar veya İstanbul adltve-sinde açılması hususunda tedkıkie-re başlamıştır.
Diğer taraftan lûğvedllecafc olsa Millî Korunma mahkemeleri kalemleri hakkındakl kadro dün Adliye Encümenine gelmiştir. Bu kalemler de çalışan başkâtib ve zabıt kâcıb-. leri Millî Korunma tahsisatı olarak, barem harici olmak üzere her ay 50 lira zam almakta idiler ki ay başın den itibaren bu tahsisat kesilecek.* tir.
Gene öğrendiğimize göre yeni açılacak asliye ceza mahkemeleri için ayrı bir savcılık bürosu kurulacaktır. Bütün bu kadro değişıkUlUarı-nin tahakkukuna ve yeni tâyinlerin ifasına 31 ocaktan itibaren geçilecektir.
ADLİ YEDE
Buna sahtekârlık denemez, ancak İpim azlık denilebilir!
Suriye Elçisinin verdiği kokteyl pa>ti
-----o-
EKO NO Mİ:
r
Mısır travers alıyor
hesab vereceğini titreyen ikinci yukarıda vatan ederek mahşer
(tüşundütu
Aüdullıa -noşıdoleri-meydanını
B İlmeni siz da sever misiniz?. Bon mantıya bayılırım. Vatde de mantıyı iyi yapar. Dun aMmn* yine yapmış bol yoğurt v> sarmısağile» ağzınıza lâyık, nefis olmuştu. Fazla kaçırmış olaoağım kİ mido dolgunluğu İle sabaha kadar kâbuslar İçinde çırpındım» durdum.
Rabblm hayırlara tebdil etsin» gûya kıyamet günü golnılş çatmış imiş. İsrafil nefirini öttürmüş, ölüler dirilmiş ve dünyadaki amellerinin hesabını vermek üzere kıyamet meydanında toplanmışlarmış ve boıı de o ana baba gününde mahşer meydanında i-mişlm...
Yarabbi kimler yoktu: Nurûnl yüzü ile Mıdhat paşa, ne yapacağını şaşırmış». nasıl için tırtır mıd> başı omrmümı
çın çın öttüren Namık Kemal, pohiir-w an adunlarîfeı dolaşan Sultan Azir, başlarında mücevvereleri ile dolasan ve kendilerini boğduran hünkarftırdanı nihayet hesab sarma zamanının gelip Çattığı ıçm memnun görünen birçok OsmanlI sadrazamları» ilk safla. Matı mud Şevket pusa geiınok şartile tamnr mış îttihad ve Terakki erkânı, maruf muhalifler, kanlarını dâva aden Ah • med Samıın, Haşan Fehmi beyler gı»» bf birkaç şehıd gazeteci» hepsinin sırtına ağır vebal yükleri yükletilmiş Birinci ve Lkmcı Dünya Harblorı muh tekirleri saire ve saire.. Hatta gön.r* (ne birkaç ecnebi meşhuru da ilişti: Napolyon Bonaport, Lloyd Corc, Hitler, Lenin, Klenıanso, İngiltere kraliçesi Vık (orya, Fransız ıhUlalcılerm-oen Danton gibi..
Iıııı yı nına taleb balık
Rüya bu ya. bir de başı im çevire -yıııı kı Refik Saydam merhumun tansı önünde durmuyor mu innşiıııl He* men kendisine yanımda yer açtım ve:
— Şöyle* buyurun efendim, dedim, pek arkada kalmışsınız!.
— Rahatsız olma Fıkraca cevabmı verdi, burada, dünyada olduğu gibi» teşrifat filân pek hak dünyada, ne* vardır» ne yaver.
kendisi görür. Tartı dairesine uğra-din ım?
— Hayır e/endim» orast da neresi?
— Meleklerin günahla sevabı tart-Ukları yer. Git de bir gör. Dünyaca baş'.arını secdeden kaldırmayan pek çok kişilerin günahı a&r basLgı ıç.n cehennemi Payladıklarını gözlerimle . gördüm. İnanır mısın 8tkrı Mustafa* tun da sevabı ağır geldiği için..
Sözünü kestim:
— Cennetlik nıı oldu merhıııu?
— 0 kadarını bilemem anıma ga -lıba bir müddet ârafta katunak.
— Sız de tarizdiniz mı bepefenaiZ — Tartıldım Fıkracı, hayatımın san günlerinde: ( idarede her şey (A) dan (I) ye kadar bozuk» dediğimi haiır-mrsıa. İşte bu sözüm amalimin sevab hanesine o kadar iti naıfferie kaydedilmiş ki, te rai m in gır baatı.
— Tebrik ederini Cenneti âlâda yan
bakarsınız. Müsaadenizle bir şoy so racağım: Demek ki günah savat» tartısında doğru sözün, açık ko ıusnıa -nın ve hakikatleri olduğu gibi ortaya almanın büyük ehemmiyeti var?
— Öyle görünüyor F kracı% dünya • da sessiz sadesiz, kimsoyo zararı dokunmaz» vatanperver diya tanıdığımız nice zevat gördüm ki şahidi oldukları yolsuzluk vo haksızlıkları açıklamadıklarından ötürü tartdırlarken terazi günahlarının ağırlığına tahammül edemedi de o koca kantar pot*r9 çutur yıkıldı...
Tam bu sırada uyanıverdim.
FIKRACI
Sır aralık Musso-de sorur gibi oldum anıma ya-yaklaşıp bir gaıoleoı ınüJMatı etınığe vahit kalmadan kala-arasında kaybettim.
arama. Malünı a makam otonıuDilr. Herkes. kandı işuıl
Kendilerine cGellr vergisi» memuru süsü vererek Beyoğlunda büyük mağaza sahihlerini ve 26 tüccan dolandırmak sur etil e 20 btn lira elde edon Fehmi ve Osman Olgan adında iki sabıkalı 1 inci sorgu hâkimltğin-ce tevkif edilerek 6 naı asliye ceza mahkemesine verilmişlerdir.
Sanıklar yapılsın sorgularında suç larını itiraf oderek:
(— Buna dolandırıcılık denemez, kurnazlık denir. Zira kendimize memur süsü vererek tüccarlara müracaatımızda sahte makbuzlanmıaı ted kik etmeden paralan sayıyorlardı. Hattâ bunların içinde, vergi tahakkukunu geciktirmemiz için 100 - 200 lira rüşvet veren bile oldu. Böyle a- | damlara herşey müstahaktır» demiş terdir. Aldıklan paralan nereye sak ladıklan sorulduğunda dar
Suriye elçisi İhsan el Şerif Bey' dün akşam Park Otelde bir kokteyl parti vermiş ve bu toplantıda ga-jzete sahih ve başyazarları bulun-1 muştur. Toplantıda güzel bir gece ( geçirilmiş, bu arada iki kardeş milleti alâkadar eden allevt hasbıhaller yapılmıştır.
-----O —
Cin ihraç ettik
Haber aldığımıza göre Tekel resi Bolçikaya 1200 litre cin thrao etmiştir.
fda-
■■ ■■■ w ■ 1 ■ ■ -1
(— Bu paralan şimdi nerede olduğunu bilmediğimiz bir arkadaşL-mıza verdik. O da tencere ile memleketi bulunan Kastamonu da bir kulaya gömmüş» cevabını vermişlerdir.
•
Dâvanın duruşmasına bu hafta 1-çinde başlanacaktır.
I
Bir müddettenberl Akdeniz*ie ^e-l rey an etmekte olan fırtına İmmiş ve fırtına dolayı&lle Akdenızde liman lara sığınmış olan büyük ve yüklü motörler yollarına devam etmek imkânını bulmuşlardır
Fırtınanın dinmeslle harekete geç, mlş olan bu motörlerdrn banlan Mısıra gitmek üzere travers yüklü I bulunmakta idi. I
Öğrendiğimize göre Mısır hükümeti kendi demiryollarında kullanmak üzere memleketimizden külliyetli mlkdarda travers almaktadır. Ve bunlar şehrimizdeki büyük bir firma tarafından ihraç olunmaktadır.
Mısır hükümetinin memleketimizden çok mikdarda travers alacağı ve bu hususta anlaşmalara girerek mutabık kaldığı anlaşılmaktadır.
Amerikan firmaları likör istediler
Amerikadon şehrimizdeki bazı ihracatçı firmalara gelen tnektublardou Amerikalılar çok mikdarda likör almak istediklerini bitirmektedirler. Müracaat tedkik edilmektedir.
Tefrika: 53
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin EERKAND
• «1
alay Şah.
tu Artık bu ihtiyar amca Ue edebilirlerdi! GUI Hac olmuştu, oiyatk gururu yerlerde eUrünUyor-du. SanatkAr Turhan Yılmaz, bir paçavradan başka Mrşey değlldL
İstanbul un insana çılgınlık veren, ruhunu vücudundan ayıran güzel gecelerinden biri... Gökte yusyuvarlak gümüş ay... gümüşlenmiş ağaçlar, damlar ve yollar... ve pırıl pı-nl akan gümüş deniz...
Verda odasında duramadı. Ruhunda taşan, ona ıztırab verecek kadar coşan bir buhran vardı. Katıla katıla gülmek, yahut hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu. Yahut da, gözlerini kapamak, bu gümüş gecenin koynuna kendini bırakmak, uçmak İstiyordu. Hayır, o da değil, kollarını uzatmak, gümüşlenen ağaç yapraklarını ve akan gümüş selini kucaklamak, okşamak, onların İçinde yoğrulmak istiyordu.
Ne İstediğini bilmiyordu bu go-
co ..
Başını ter as anın demirine dav ıch. Gözlerini yarı kapadı. Şimdi gümüş dere kirpiklerinin arasından geçiyordu. O yalnız bu geçişin ruhuna sinmesini duymak, etrafında başka hiç kimseyi, hiç bir şeyi görmemek, bu yerlerden, bu dünyadan uzaklaş* mak istiyordu.
Yalnız değildi. Ter&sanın öteki u-cur.da bütün aile oturmuş, yavaş sesle konuşuyorlardı. Bu gümüş gecenin büyüsü onlann da kalbini sar misti, onlar da uyuyan birini uyandırmaktan korkuyorlardı sanki...
Birdenbire, bu ağır sessizliği derin bir uğultu kapladı. Ayni san İv e-de Verda, kirpiklerinin ucunda sıcak birşeyin titrediğini hissetti. îri bir damla yaş yanağından ağır ağır boynuna doğru aktı
Büyük sanatkâr Turhan Yılmaz, Beethoventn (Ayı şığı) İsimli sonatını çalıyordu Bıı ne harikulftde bir parça idi! Bunu Turhan ne hart-
kulâde bir anlay>,la çalryordu!
G«nc kır, tatlı bir ızttrabla göğ-aUnilıı «tkı^tığıru duydu, boğazından boğuk bir hıçlnnk çıktı.
— N. güzel Târabbi! Ne güzel!
Ba,ka bir kelime bulamıyor, 'ki •İlle şakaklarını sıkarak bu sözleri tekrarlıyordu. Bu adam ne büyük bir sanatkârdı! Ona koşmak, onun önün de diz çökmek, ona:
— Siz gündelik insanlardan tlstün bir mahlûksunuz! Siz ilfthhıra yakın bir şahsiyetsiniz! Kalbinizdeki başka hisler! atın! Kendinizi yalnız san ata verin!
Domek istiyordu Nefesi tutulmuş, hıçkırıkları tutulmuş, göz yaplart tutulmuş bir halde, bütün varltğile Turhanın yanında idi şimdi Hiçbir zaman kendini ona btı kadar yakın hissetmemişti.
Hiçbir şey dflştlnemeıfen yerinden kalktı, ııvknda yürüyen bir in an hissizliğite içeriye doğru yüribneğo başladı.
— Nereye Verda ?
Yüzüne su serpilmiş gibi İrkildi. Metine baktı.
— Oraya gidiyorum.
Başlle Turhanın odasını göstermişti.
— Hayır gitme, yalvarırım sana gitme!
Metinin sesinde büyük bir korku vardı. Gene kız birdenbire durdu.
— Niçin?
Diyecekti. Dlyemedh Kelime bo-gazıma tıkandı. Başını önüne eğdi. Metin onun ellerini tutmuş, yalvarıyordu :
____ Gitme Verda... Ona, kendine, bana acı!
Gene kız ayni hissiz adımlarla geri döndü. Yerine oturdu. Beethove-nln sonatı kâh inli yen, kâh coşan gümüş dalgaları halinde uğuldamak ta kil;
— O zavallı adama., kendine., bana acı Verda! Hepimiz ne kadar acı çekiyoruz Yftrabbl! Bu işkence ne vak;t, nasıl bitecek? Söyle Verda! Ne vakit ve nasıl? bu ağır yük altında hepimiz eziliyoruz^ Bil! gün içimizden biri büsbütün ezilecek, can verecek.
Gene kısın ruhundaki acr», gözlerinden akmağa boşladı. Metin, keskin hır neşterle, yarayı doşmişti. S’*n«*h rdenh^n ıctn için aızhyan ve sızladıkça* genlşUyen yarayı...
ıDevamı vca »
sevab kefesi a-
üavokındı, arbk Ratfr, keyfinize
• •
s
*
OCAK 1948
TAKVİM
Toplatılan gazeteler
Geveze isiralı mizah gazetesi la hat talik. Ses gazetesinin son sayılan, savcılıkça görülen lüzum üzerine toplattırılın ıştır.
*
1363
Rumi
K. sânı
I 16
I
29
1387
Hicri Rebıul-evvcl
17 '
Kasım
Perş( nıbe
83 — AY 1 — GÜN 29
« p.
VakıUer
Güııe§ Ödle ikindi Akşam Yatsı Inısâk
VuaÜ S.
7
12
15
17
18
S
D.
13
27 03
22
56
33
S.
1
7
9
12
1
12
D 53 07 45.
34 .
13 !
il
A. Cemaleddin Saraçoğlu
1
şey bll-
si, şa
Boğaz
Anadolu ve Adalar
Sigara fabrikasının kazdıkları ilerledi
-----o------
Ankara: 28 (Husus) — Gümrük Tekel Bakanlığının İstanbulda
edecek olan 8 kişilik
Demirkan ye-takmışlarûır. aralıkta St. olup, bu ta-antrenör
Isvlçredeki sporcularımız
Takım kaptan» •Buraya «dalya toplamaya gelmedik,, dedi...
St Moritz (İsviçre) 28 (A. p.) — Kış olimpiyadlarma iştir âk Türk Millî takımınla kaptanı Asım Kurt; «Buraya madalya toplamağa değil tecrübmizl arttırmak Üzere geldik» demiştir.
Asım Kurt, Türk takımının Slalom müsabakasına girmekte tereddüd ettiğini fakat 4 ka yakcinın bayır aşağı yarışlara iştirâk edeceklerini söylemiştir.
Bir iki hafta evvel antrenmanlar sırasınla ayak bileklerini incitmiş olan Ahmed Giray ve Muzaffer niden Kayakları Türk takımı 24 Morltz’e varmış rihtenberi İsviçreli Max Robi tarafından çalıştırılmaktadır.
Takım geçen pazar Pontres-sina’da yapılmış olan bayır a-şağı deneme müsabakalarına büyük bir enerjiyle katılmış, fakat Kurt, neticeden pek memnun kalmadıklarını beyan ederek şunları söylemiştir:
’ Bundan bö.vle Slalom (bayır aşağı) denemelerine giriş kuvvetimizi bu yarışlarda harcamak tasavvurunda değiliz.» Türkiye kayak klübü başkanı da dahil olmak üzere 10 kişilik bir grupun uçakla St. Moritz’e geleceği haber alınmıştır.
k
Müşterek askerî savunma anlaşmaları yapılması teklifini İngiltere ileri sürmüş Beyrut, 28 (AP.) — Bugün Arab Birllfi Lübnan hükümetine bir müh tıra tevdi ederek, lngilterenin yeni bir teklifte bulunduğunu bildirmiştir.
Arab Bırlifi Genel Sekreterlisinin bu muhtıra?ma före, İngiltere, A-rab devletlerlle arasmda askerî bir savunma andlaşmaeı yapılmasını tek lif etmiştir.
• Teklife göre, harb halinde Arab ımemleketlerinin savunmasır|ı koordine edecek înglliE ve Arablardan müteşekkil bir savunma konseyi ihdas edilecektir. Arab Birliğinin teklifi tedklk etmekte olduğu bildiril-. mektedir.
MISIR TOPRAKLARINDAKİ ASKERİ BİRLİKLER
Kahire, 28 (AP.) — Bugün beyanatta bulunan Dışişleri Bakanlığına mensub bir kaynak, hâlen Süveyş kanalı bölgesinde İngiliz kuvvetleri, le birlikte bulunmakta olan PolonyalI ve Yugoslav birliklerinin bir an evvel geri çekilmesine dair Mısır hükûmetile İngiliz elçiliği arasında görüşmeler cereyan etmekte olduğunu bildirmiştir.
Bu birlikler harbdenberi kanal böl gesinde bulunmakta olup, vatanla-
rina dönmek hususundaki telcliflori ( reddetmişlerdir. Kaynağa göre, Mısır hükümeti, Mısır topraklarında yabancı birlikler bulunuşunun 1936 yvlı îngill® - Mlsır andlaşmasma aykırı olduğunu söylemiş ve 1 ma( yısa kadar bu kuvvetlerin geri çekilmesini istemiştir.
ARABLARIN ÇEKOSLOVAKYA-DAN ALDIĞI SİLAHLAR
Prag, 28 (AP.) — Arablara dağıtılmak üzere Suriye ordusuna Çekoslovakya tarafından 500.000 îngi* liz lirası tutarında silâh ve cebhane satıldığı hakkında Şam’dan gelen haberlere dair buradaki resmî makamlar hiçbir tefsirde bulunmamışlardır. Yalnız, Millî Müdafaa Bakan lığı memurlarından biri, (bu mesele hakkında bu gece kimsenin bir söylemeye mezun olmadığını» dirmiştir.
FİLİSTİNDE ÖLENLER
Kudüs, 28 (AP.) — Son hâdiselerdeki zayiat üzerine, taksim kara-rındanberi başlıyan kargaşalıklarda şimdiye kadar bütün Filistinde 994 kişi ölmüştür ki bunun 435 l Yahudi, 492 sİ Arab. 443 ü İngiliz, 3 U Amerikan, 7 si de muhtelif milletlerdendir.
Dışişlerde Birlik talebi karşısında
(Başmakaleden devam/ lanla, devlet başından uzaklaşır ve idareyi başka ellere bırakır. Churchill gibi bir zafer kahramanı ve milli destan yaratan bir şahsiyet bile, pekâlâ sessiz, sodasız iktidarı muarızlarına — hem ne muarızlar, bizdeki gibi Celâl Ba -yarlar değil, fakat Sosyalist Partisine — bıraktı ve onların yaptıklarını da tasvib etmekten hâil kalmadı. Faraza Attlc^ kabinesinin dış politikasını takviye ettiği gibi, dahilde bir muhafazakâr kafasının pek güç kabul edeceği ıslahatı, meselâ madenlerin millileştirilmesini bile tasvib etti. Bizde bu -na uzaktan, yakından benzer her hangi bir durum hadis oldu mu? İliç hatırlamıyoruz. Muhalefete niçin lâzım olduğu kadar ehemmiyet verilmiyor, devlet İşlerinin gidişinden hariç tutuluyorlar, diye Cumhuriyet gazetesinde bir ten -kid yazısı okuduğumuzu biz kendi hesabımıza hatırlamıyoruz. Yalnız Cumhuriyet sütunlarında okuduğumuzu hiç unutmadığımız yazılar hâlâ gözümüzün önündedir: Bize Amerika taklidi Demokrasinin lüzumu yoktur, dışardan örnekleri gelecek bir idare tarzına taraftar değiliz, gibi.. Halbuki bu menıle -ketin tarihini bilenler, çok İyi hatırlarlar ki Demokrasi, Meşrutiyet elde edilmek İçin bu yurdda en koyu padişah Istibdadlan «devrinde bile, ınükerreren kan akıtmış lıür düşünceli gençler olmuştur. Fakat «Cumhuriyet» gazetesi baş yazarı genç olmakla beraber, hiç bir zaıuan tek parti, toptancılık hayranlığı hattâ Alman aşkını gizlemiş değildi ki...
Kağıt fiatları hakkındaki soru
SAYFA: 3
idareci ■= =77-~ gözile
aktüallteler
Fiatların artırılıp artırılmıyacağına dair soruva Ekonomi Bakanı cuma günü cevab verecek
Ankara: 28 (Hususi) — Meclisin Cuma günkü oturumu hayli yüklü dür
Gazyağı tevzii hakkındaki soruya Ticaret Bakam, kâğıt fiyatlarının arttırılıp arttırılımyacağı hakkında ki soruya Ekonomi Bakanı, İnsan kaybına Sebebiyet veren kazaların azaltılması için ne düşünüldüğü hakkındaki soruya İçişleri Bakam ve Küredeki Bakır, Cidedeki kâmür ve İneboludaki demir madenlerinin İşletilmesi hakkındaki soruya Eko nomi Baam cevap verecektir. Gündemde bundan başka ilkokul öğretmenlerinin maaşlarının umu.
mi büdceye alınması hakkındakl tasarı ile Posta Telgraf Telefon idaresine beş yıllık programı tatbik için verilecek ödenek tasarısı var. dır.
Gazete ve kitab kâğıtları fiyatla nnı incelemekte olan komite raporunu hazırlamaktadır. Bu rapor i-kl güne kadar koordinasyon komitesine verilecek ve bir defa da komi tece gözden geçirilecektir. Gazete ve kitab kâğıtlarının fiyatlarının artmaması lcln bir şekil bulunaca ğı ümit edilmektedir. Alınacak karar hakkında Meclisin Cuma gün. kü oturumunda Ekonomi Bakanının da izahat vermesi muhtemeldir.
Akden izdeki
Amerikan
takviyeleri
-------------o»------ Yugcs^av Kominist eri Mczkota nazile tefsirler yapıyorlar
-----o- ■■ v.____
Belgrad, 28 (AP.) — Akdeniz-deki Amerikan donanmasına de -aiz piyade birliklerinin ilhakını yorumlayan Yugoslav komünist partisi organı Borba» gazetesi bugün ezcümle şunlan yazmaktadır :
«Amerikan deniz piyadelerinin Avrupava gelişi şu ciheti belirtmektedir: Amerikadan gıda yardı mı kabul edenler, Amerikan işga lini de kabullenmek zorundadır.
«Amerikan deniz piyadeleri şim di sarhoş olup, Yunan ve Italyan liman polisine zorluklar çıkarmak tadırlar. Fakat mevcudiyetleri Ak denizdeki askeri durumu değiştir miyecektir.»
1 assa göre Türkiye ıın Kmer;k aya krom ihracatı
Londra, 28 (AP.) — Tass ajansının Nevyork kaynaklı bir haberine feföre^ Türkiye, krom isUhsalâbınm üçte ikisini Amerikaya ihraç etmek üzere, Amerikan firmalarile anlaşmalar imza etmiştir. Bu anlaşmalar gereğince, bu senenin ilk 6 ayı zarfında Amerika Türkiyeden 200.000 ton, yüksek cevherli krom madeni almış olacaktır.
Yu «an çetec leri denizaltı da kull n yortar
Atına, 28 (AP.) — Dışişleri Ba-kanı Tsaldaris’in dün gazetesilere bildi! (Ugine göre, Yunan hükümeti, çetelerin emrine iki denizaltı gemisi Verildiğini öğrenmiştir. Dışişleri Bakanı. ton denizaltıların Yunanistan (bazı ileri gelen komünistleri» götürmekte kullanılmaktadır.
Bu nünasebetle, Partsalldis Papamgas gibi bazı komünist
gelenlerinin son zamanlarda cara ren giz bir şekilde kaçtıkları hatırlatılmaktadır.
Nevyork bordasında yükselişler oldu | Nı \70rk, 28 (AP.) — Dokıız gün-denber mütemadiyen düşük giden fiyatla* dünkü borsada nihayet yük •elmiyî başlamıştır. Bu arada oe-mirvororile sanayi tahvilâtı başta gelmnltcdir. Piyasanın yükselmesin de, Ingilterenln, parasını franga uya tak düşürıniyeceglnl bildirmiş ol mâlı büyüle bir rol oynamıştır.
A i manyada kî A meri L an âS (
Vaştâgton, 28 lifi n edildiğine A* keı l hükümetin Id’ircsl 1 'tlbaıeı^ Amerikan Din hğına dwı
İşgul vuz ilan İfava
ve ileri
Yenileşen İstanbul
Bstanbul Beladlyosinin yani neşrettiği (Yenileşen ktafH bul) adlı broşürü elim*
elime
île her
o •
do s tu i na harb tama-
loonbtılun si-Istan -da oturacağı
Rum* tarafında
Izvestia’nın Türkiye aleyhinde iftiraları
Sovyet husûmetinin resmî gazetesinde çıkan ve yine resmî Rus ajansı tarafından yayınltnan rropagauda
Londra. 28 (AP.) — Bugiln Izves-tia gazetesi Türkiyenin Birleşik A-T
merikanın bir imareti haline geldiğini ileri sürmüştür.
Londradaki Sovyet monitörü tarafından basma tevzi edilen bir Tass ajansı haberine göre, Sovyet hükümetinin gazetesi ezcümle şunlan yazmıştır:
«Trurnan doktrininin Türklyedeki tatbikinden inunft olan HHÎ netice şudur: Bu memleketin bağımsızlığı gaabedilmiş olup. Birleşik Amerikanın bir imareti haline gelmiştir. A-merikan firmaları, Türkiyenin tabii kaynakları Uzerihde kontrol tesis etmektedirler. Bu firmalar gayet kârlı mukaveleler yapmış olup, bir yıl müddetle bütün krom istihsaline hak kazanmışlardır.
. ( Amerikan petrol inhisarları ajan lan, petrol imtiyazları ele geçirmiş ler ve Türkiyede sondajlara başlamışlardır. Amerikan militaristlerij, Türkiyenin Akdeniz ve Karadeniz limanlarını iç Anadoluya bağlıyacak olan stratejik şoseler inşasına başlamışlardır. Donanmaları İçin üsler aramakta olan Amerikalı müstevli, ler, mevcud deniz üslerini yeniden inşa ve yeni üsler kurmak iîfcere Türklyeyi muazzam masraflar yapmak zorunda bırakmaktadırlar. Birleşik Amerika, memleketin muhtelif bölgelerinde askerî hava alanları inşa etmektedir.»
AMERİKAYA GİDEN BAHRİYELİLERİMİZ
Groton, (Birleşik Amerika) • 28 (AP.) — 7 Türk bahriyelisinden müteşekkil bir grup bugün Grotondakl denizaltı üssüne gelmiştir. Yakında gelmesi beklenilen daha geniş bir grupla birlikte, Türk bahriyelileri, a r-* * - _ ÎM . * « •
kan denizaltı gemileri ürerinde kurs göreceklerdir.
Bütün grup takriben 6 ay müddetle Groton üssünde bulunacaktır. Geçen hafta zarfında da 3 Türk bahriye subayı bu üsse gelmiştir, tik gelen bahriyeliler şunlardır: Oruç Akdeniz, Naci Yazgan, Şem-seddln Aklar, Ali Gök. Bedreddln AdaW/ Muharrtem özgüjsolmaz ve Ahmed Yurteri.
Buradaki
do’ar istedi
(AP.)
Elçiliğine mensub bir
malûmata göre, Rus-hllkû metine müracaat mukabil
Rusya Avus'ury dan 100 milyon
Londra, 28
Sovyet Büyük şahsın verdiği ya Avusturya
ederek. Alman mallarına istediği 200 milyon doların iki seneye kadar tamamen tediyesini taleb etmiştir.
Balıkesir Eğe Spor klübö
Balıkesir: (Yeni Sabah) — Yeni kurulan Ege spor klübli boks çalış malarına başlamıştır. İstekli genç ler Halkevlnde çalışmaktadırlar.
(rakın eski Başbakanı . memleketinden kaçtı
Bagdad, 28 (AP.) — Irak Emniyet teşkilâtına mensub bir kaynak, dün istifa etmiş olan eski Başbakan Salih Cabr’in, Bağdaddan Hillah’a kaçıp akrabalarının himayesine sığındığını açıklamıştır.
Hillah Bağdadın güneyinde, tarihi Babil şehrinin evvelce kâin bulunduğu mahal civarında bir merkez dir.
Dünkü çarpışmalar sırasında ölen lerin hâtırasını tâzizen, bugün 300.000 kişinin iştirâkile bir geçit resmi yapılmış ve bayrakla örtülü tgbutlan, hükümet menaubları. par
ve
Maltepede yaptırmağa karar verdi ği 12 milyon kilo kapasitellk sigara fabrikasnmı hazırlıkları bir hayli ilerlemiştir. Fabrikanın inşası için İstanbula gelmiş bulunan Amerikan firmasının mühendisleri tetkik lerini bitirmişler ve memleketlerine dönmüşlerdir. Önümüzdeki bir iki ay İçinde avan proje hazırlanacak ve son bahara doğru fabrikanın İn şaşma başlanacaktır.
• • .
Özel idareler büdçe’eri-nin incelenmesi
Ankara: 28 (Hususî) — İçişleri Bakanlığında kurulan Bakanlıklar arası özel idareler büdcelerinl ince leme komisyonunun çalışmaları bir hayli ilerlemiş bulunmaktadır. İn celemeleri tamamlanarak tasdik e-dilen 30 ilin büdcesl mahallerine gönderilmiştir. Diğer 15 ilin biidce si üzerindeki incelemeler de tamam lanmış bulunmaktadır. Geri kalan 18 ilin büdcesinde görülen bazı noksanlar için illerde muhabereyo geçilmiştir. Bilindiği gibi bu büdce ler arasmda Ankara ve İstanbul büdceleri de vardır.
lâmeritö" ûyeftHT siyasî lider
lor başta olmak üzere muazzam bir halk kitlesi taklb etmiştir. .
Mısır ordusunun ta?(viyesi 90 milyon Mısır lirasına | m a 1 o 1 a c a k
Kahire: 28 (AP) — Bugün Mısrio gazetesi, Savunma Bakanlı ğımn, ordunun takviyesine matuf plânlar üzerinde çalışmakta oldu, ğunu ve tasavvurun 90 milyon Mı sır lirasına baliğ olacağını yazmak tadır.
Savunma Bakanlığı, bu haberi te yıd veya tekzip etmekten imtina etmiştir. Gazeteye göre, proje mu cibince, 12 milyon Mısır lirası sar-flle modern bir hava kuvveti kurulacak ve orduyu genişletme progra mı dörder yıllık 3 devrede tatbik edilecektir.
Haber şu şekilde devam etmekte dir: (Hava kuvvetlerinden başka, tasarı mucibince, motorize kuvvet lere 10 milyon ve topçu kuvvetleri. nLn takviyesi İçin 8 milyon Mj-sır II rası sarfedllecektir.5
üEI
»■ on*—bViCiûa——
santralı
Ankara: 28 (Hususi) — Ankara
■* ** —
j'enî telefon santrali Cumartesi ge ceslni Pazara bağlıyan gece yansın dan itibaren açılacak ve bu saatten sonra telefonlar beş numara üzerin den çalışacaktır.
Ta e'>e federasyonu
Ankara: 28 (Hususî) — İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği ile Ankara Üniversitesi Talebe Birliklerini birleştirerek bir federasyon teşkili etrafında birlikler arasında te maşlara başlanmıştır.
Tunca yatağına çekil yor
Ankara: 28 (Hususi) — Şehriçıl-ze gelen bilgiye göre Tunca nehri yatağına çekilmeğe ba-şlaanıştır. Dün Tuncanm seviyesi iki metre 97 santime kadar inmiştir.
Şaşalsuyu
28 (Hususî) — İzmir Şaşal suyunu şehre İçin İzmir vilâyeti büd-bln liralık munzam bir
Ankara: ledlyesinin tirebilmesi ceslne 900
tahsisat konmuştur.
be
ge
hane bro-halde
loprak komisyonlarının çalışma programı
-----0-----
Ankara: 28 (Hususî) — Toprak komisyonlarının Ankarada yaptık lan toplantı sona ermiştir. Bu toplantıda 948 yılı çalışma programı ve yeni teşkil edilen komisyonların çalışma bölgeleri tesbit edilmiştir. Yeni komisyonların bilhassa faaliyete geçecekleri bölgeler Erzincanm Tercan ilçesi ile Kars ve Edirne merkez İlçeleri ve Aydının Söke çesidir-
Devlet tarafında ı satın alınacak ormanlar
Ankara: 28 (Hususî) — Toprak ve Orman kanunlarına ek olarak Tarım Bakanlığınca hazırlanan tasa ular, Bakanlar kuruluna verilmiştir. Orman kanununda kurultayda yapılan vadi esaslı tenkidler nazara alınarak tadilât yapılmış ve is. lemeyen bazı maddeler çıkarılmıştır. Bu arada devlet tarafından satın alı nacak ormanlara daha fazla kıymet tesbid edilmesi karar altına alınmıştır. Bu iki tasarıdan başka yarış hayvanlar-nı İslah ve muhtaç çiftçiye ekim işlerinde yardım ka nunu tasanda yine Bakanlar kuruluna sevkedilmiştir. Tarım Enstitü sünde Tarım Fakültesi olarak Ta rım Bnknrihj?ındnn Millî Eğitim Ba kanlığına geçmesine dair olan tasan halen Meclis komisyonlarında İncelenmektedir.
O.imp yat ara iştirâk eJecek güreşçilerimiz
Ankara: 28 (Hususi) — Güreş Federasyonu olimpiyatlara iştirak edecek olan güreşçilerimiz için bir program hazırlamıştır. İİ(1 maç yapmak üzere Yunan ekibi de mem leketlmize davet edilmiştir. Yunan güreşçileri İlk karşılaşmalarım 31 OI cakda İstanbulda: Şubat ayı içinde oe Ankarada yapacaklardır. Müsa bakalar Greko—Romen olacaktır, ayrıca İsveç federasyonu da Şubat içerisinde memleketimize gelmek üzere müracaatta bulunmuştur. Bu teklif de İncelenmektedir.
Bazı Valiler ceğ ştinlıyor
Ankara: 28 (Hususî) - Bazı İdare amirleri arasmda yapılacak tayinlere ait bir kararname bir iki güne kadar yüksek tasdikten çıkacaktır. Bu meyanda Ankara valisi İzzettin Cağpann yerine eski Müfettişi U-mumllerden Avnl Doğanın tayinin den bahsedilmektedir. Bundan baş ka müddetlerini dolduran iki valide tekaüde sevkedilecektiı. Karar namede Balıkesir ve İzmir valilerinin de başka vazifeye tâyin edilecekleri söylenmektedir.
Bir kadın boğularak ö'.dürüldü
ı.:-> Bayddiin tiyatrosu. miizc i, •i-
meydanı, /iie d.- n(, H..ı r.. el
ıl -
Ben I-
v,»d*r
> re
1 ı-
geçti.
Büyük bir dikkat ve zevk sayfasını gözdon geçirdim. 3e1ki har gün önünden geçtiğim hu eserleri, yazı şeklinde ve kitab içinde görün« oo, bir İstanbullu olmak itibarile tuklarıın kabardı.
On seno ovvel İstanbul! geiio* turulmaz şehir diye giden ve iki
ovvel tekrar dönen ve bu defa otur -maya karar veron Parloh hak verdim. ( On seno îçffhde, vaziyetine rağmen, istanhniu men değiştirmişsiniz, lueti değişmiş, hayrat bul, artık AvrupalInın şehir olnıuşo diyordu.
İstanbul - Beyoğlu • eli
yapılan işler altında güzol öir tasnif yapılmış, içindeki resimler şür, ıhsai kısım dahil olduğu çok enteresandır. Meselâ İstanbulda, teferruattan sarfı nazar, Eminönü meydanı, Mısırçarşısı, Sirkecinin imarı, Eminönü Halkevi, Yerebatan Sa -rayı, Sultanahıned meydanı. azıd meydanı, Süleymaniye Tıb medresesi, Atatürk bulvarı, Unkajnm meydanı, Fatih, Edlrnekapı bulvarı, Vefa stadı, Floryanın imarı, Topkapı caddö-Darüşşafakanın tümîri, Cerranpa-verem hasîahanes».
Yine Bcyoğlunda, Şişhane meydanı, Moyityokuşu, Yüksekkaidınm. Te e • başı bahçesi, Tersane s.’kas ndaki yol, Tarlabaşı caddesi, Taksim me.’dını, İnönü gezisi, Taksim bahçesi, Sarp Agop mezarlığı, Taşkışıa yallah, teaddid çocuk bahçeleri, yokuşu, parklar, Açık**:/* Dolmabahçc meydanı, Oemz
İnönü stadı, Taksim op^ra binalı, nemalar, Kabataş iskelesi Galata rıhtımı caddesi. Şişli Kâğıdhane ve Ramı yot ar ,
tepesi, hlecıdiyekjyii, Ga’at.ı^ray sta dı;
Yine Boğaz Pııuıehde, asfalt lar, Hıdiv İsmail Aoruîu,
ler - Belgrad ormanı yolu, parkı, Barbaros meyda n.
Yine Anadaîud.a: meydanı, Dinîcnme yurdu, Sub
şa korusu, Hidiv Abbas paşa korusu, Haydarpaşa köprüsü, Kadıköy iskele meydanı, Bağdad caddesi ve saıro.
Yapılan yollara gelince:
9 yıl İçinde, gerek Belediye, gerek hususî idare ve gerek Tramvay idaresi büdcelerinden 22.192.646 lira ile, 3.306.142 metrekare yol yapılmıştır.
Ancak, pek mühimlerinin, yalnız Antetlerini aldığımız bu imar hareketi, gerek zamanının kısalığı ve gerek şartlarının ağırlığı itlbarile bizi hayretler içinde bıraktı.
Bitaraf bir İman ilo iddia ederiz ki, bu kadar müşkülât içinde ve bu kadar parasızlıkla, Avrupada bile ou işi başarmak biraz güçtür.
(1) Göğsümüzü gere gere bu bro-şürün teksirini ve hemsenlere tevziini Belediyeden isteriz.
(2) En küçük noksanlar hakkında kıymetli tenkldlerinl esirgemlycn mat buatımızdan da, muvaffakiyetle ba -şarılan bu işler hakkındaki dlişiınc* lerini açıklamalarını rica ederiz.
İDARECİ
Ingiliz başee â ı
Aimanyaya g.cti
Hamburg: 28 (APı — 21 Nazi harb suçiucu hakkında verilen idam hükümlerini infaz etmek üzere, İn gllterenııı başceliâdı Albert Pitrıe-pointın Alnıany&daki İngiliz işgal bölgesine celbedılnıiş uiauğu buguıı inanılır bir kaynaklan öğrenilmiş tir.
Aralarında 16 eski Gestapo ınpn subu bulunmakta olan nıankumla rın bu hafta zarfında veya geler^K hafta başlarında asılacakları tuh. min edilmektedir, işgaldenberı ou büyük toptan idamı teşkil edecek o lan bu hâdise »Pontoon hareke: i» rumuzu altında İngiliz t/gal ordu: u makamları taraf.adan sıkı bir ketu nıiyct aitıiıda haz rianmaklada.
ilgililer arasında bu hazırhklura, Avrupa memleketlerinde ve bılhas sa j('.nıanyada taanunüm etmiş o. lan kâğıt oyununa atfen (Vingt Et Un) .yirmi bir» adı da verilmek tedir.
Mahkûmların Hamlin şehrinde i-da.ni edilecekleri tühmhı edilmektedir,
Habeş staııda Uîan’u »ı
Ncvyork, 28 (AP.) — Sinclair rol şirketi adına .son zenavn bazı t.cdklklerde bulunu.
Coluı ıb
den veı dlği m jnyıv kuv\( U
tiği bildirilmektedir. Deprem mer i kezinln Brezilya civarında olduğu ı tahmin ve şu mütalâa İlâve edil- ) mektedir: J
« Deprem karada vukua gelmişse J muazzam hasara sebebiyet verdiği l tahmin edilebilir.» (a.Pj l
Moskovadaki İngiliz elçiliğinin.
bir tahmini J
yr Vaşlngton: Birleşik Ameri )
ka Dışişleri Bakanlığının neşretti i ğl bir vesikaya nazaran, Almanya i •*usyaya harb ilân etmeden İki ay ( evvel Moskovadaki Nazi Deniz A-taşesl, Hitlerin liz Elçisi kadar di.
Bu vesikalar 1941 tarihinde Almanyaya gönderilen bir telgraf vardır. Bu telgrafta Ataşe, Alman yadan gelen seyyahlar arasında harb şayiaları dolaştığını bildirmekteydi.
Telgrafta aynen şunlar yazılıdır:
«İtalya Elçiliği müsteşarına gö-.•s, İngiliz Büyült Elçiliği 22 Iîazlra nı bir harb başlangıç tarihi olarak İfade etmektedir. Diğer kimsek ise 20 Mayıstan bahsetmektedir]* Ben tamamen saçma olan bu lan önlemeğe çalışıyorum »
İngiliz Büyük Elçiliği, tahminin de bir gün bile yanılmamıştır.
(A.P
Eski İtalya kralı Portekize gitti
•fa Kahire: — Eski İtalya kralı Humberto ve kraliçe Giovanna Liz boııa müteveccihen dün akşam u-çakla Kahireden ayrılmışlardır.
(A.A.)
Dilnya mania rekoru
fa Santiago: — Şlll ordusuna mensup yüzbaşı Echeverria dün, Slleno ismindeki at ile, 1600 metre mânialı münya rekorunu kırmıştır Manialar 1,60 yüksekliğin de idi Yüzbaşı Echeverria müsabakada yalnız 12 hatâ yapmıştır.
Bundan evvelki rekon 14 hatâlı idi ve 1936 da Berlin Olimpiyatla rında tesis edilmişti (A.A.)
fiağdad demiryolu ialastyonu fa Londra: — Holloways Brothers inşaat firmasından bugün bil dirildiğine göre, İrak Devle* Demiryolları bu şirketin Bugdatta yo nl bir demiryolu istasyonu İnşa et inek hususundaki teklifini kâbul etmiştir.
Firma, inşaatın kaça mal olaca-•>jnı açıklamamıştır. Eurmnla beraber, yeni istasyonun -üındiye ka dar Orta Doğuda yapılmış olan en büyük ütasyonlardûn biri ola-
cağı belirtilmektedir z (A.P.)
8 yaşındaki orkestra şefi
fa Nevyork: — Haftalık bir istirahatta bulunmak üzere, Queen Elizabetlı iranslantlğlle Nevyorka gelen dünyaca yanınmış Ingiliz orkestra şefi Sir Thomas Beccham, geçen İtafta Amerikan oıkestrala rım idare etmek üzere Amerikaya gelen 8 yaşındaki Milanolu orkest ra şefi Ferruclo Burcoyu dinliye-cektir.
Bu haberi alan Becchan derhal parlayarak şöyle demlşt”*:
■ Bu çocuğa bu hakaretten kJm mesuldür. Bu çocuk yuvada horoz şekeri emmekle meşgul olmalıdır..
Avrupada halen büyük çapta mus İki bulup bulunmadığı sualine; Sir Thomas Beecham şu cevabı vermiştir
-Bugün dünyanın hiç bir tarafın da büyük eserler yazılmamaktadır, çünkü yazacak kimse yoktur...
(AT.) ilalyan komünistlerinin balosunda bomba patladı
fa Roma Meslnada Komünist ler tarafından tertiplenen bir balonun yapılmakla olduğu bir bina da atılan bomba neticesinde yir
mi kişi yaralanmıştır. (A.A.) Çarşafı terkeden Müslüman Arnavut kadınları fa Londra: — Yalnız geçen sene Yugoslavyada yaşıyan 30 bin Müs lüman Arnavut kadınının çarşafı terk ettiği bildirilmiştir. (B.B.C.)
80 yaşındaki Alman fabrikatüristi öldü fa Stokholm: — Bugün bütün İsveç basını 80 yaşında olduğu hal de dün gece Stokholmda ölen Alman karikatüristi Thomas Theodo re Heinedan hürmet ve sitayişle bahsetmektedir.
Alman siyasî mizah dergisi oûimpllclsslmus» un müesslslerin-df’« olan Heine, karikatürlerile Hitlerin tehevvürünü ayaklandırmış v 15 yıl önce Almanyadan kaçmak eorunda kalmıştır
Haıb müddelincü Gestapo tarafından kovalanmış olan Helııo so nunda İsveçte bir melce bulmuş ve 1046 yılında İsveç tâblyetlne geçmişi ir. (A.P.)
Belgrad rasathanesinin kaydettiği zelzele fa Bt/lgrad: — Belgrad meteorold bürosu slzmograf aletinin dün
gayet kuvvetli bir deprem kaydet-
niyetlerinden İngl bile haberdar değil
orasında, 24 Nisan Ataşe tarafından
f
Ankara: 28 (Hususi) — Geçen Cumartesi günü zabıtaya yapılan İhbar üzerine Cebecide oturmakta olan Nazife adında bir kadınm İt gündür ortada bulunmadığı bildirilmiş ve bunun üzerine zabıta Nazifenin evinde yaptığı aramada Nazifeyl. 15 gün evvel boğmak su retile öldürülmüş olarak bulmuştur. Yapılan tahkikat sonunda Nazifenin Haydar İsminde birisi ile birlikte yaşamakta olduğu anlaşıl, mış, Haydar aranmış, fakat bulu, naunamıştır. Haydarın Kamanlı ol duğu öğrenilmiş ve Kamanda yapılan aramada Haydar yakalanarak şehrimize getirilmiştir. Haydar evvelâ cinayeti inkâr etmişse de bliftha re Nazifeyl parasına tamaen öldür düğünü itiraf etmiştir. Suçlu, sav. cılığa teslim edilmiştir.
Balıkesir şoförler derneği
Balıkesir (Yeni Sabah) — Şeh rlnıizde, şoförler kendi aralarında bir dernek kurmağa karar vermişlerdir. Şoförlerimizin kendi menfa Çitlerini korumak için böyle teşebbüse geçmeleri memnunluk! uyandırmıştır
e**î hükümeti
(AP.) — fhîsnıpn göre, Almanyadaki temmuz-idleri Ba-filiniz M-ordu n*u-jektlr.
JI
e
îr»
a l'niv
: vatın
a
biı' d*.
i*, dür
» * • • *4 •
Y EN J SABAH
Tarihten bir yaprak
tBnadû saraya mahsus istim -
üzere olduğu
harem daire -bu tiyatro es inşa edilmiş
Telegraph gazetesi haberi hemen oradan da bütün dünyaya Halbuki hâdise, bu yaban gör-
nıuha-
gazetesine
kumpanyası, ertesi günü terkettiğl gibi, Yıldıza de bundan böyle sıkı tâbi tutuldu.
%
VE BİR FRANSIZ KUMPANYASININ I-----BAŞINA GELENLER
Abdülhamid tiyatro ve kon • serleri çok severdi. Cuma, pazar ve çarşamba akşam • lan hususi tiyatrosunda sinematograf ve tiyatro oyunları seyreder, konserler ^rdnirdi.
Köşküne bitişik ve sinin altında bulunan ki bir ahırın yerine
dar ve kasvetli bir yerdir. Uzunca murabba şeklindedir, sahnenin kar şısında'd genişçe loca kendisine mah sustur. Yan taraflarda da davetli • lerine, prhzad^ere ‘mahsus localar vardır.
Orkest. anın yeri hünkârın locası nın altındadır. Mefruşat fevkalâde zanfdir Uiuvarlar hep kırmızı pelüş ile İH jlanmıştır. Tezyinat altın valdızhcıt Sahnesi oldukça geniş, perdeler r( kulis tertibatı ve malU neleri mmoldir. Buradaki eşya
mn büyük bir kısmı Yıldız maran • gozhaneamde yapılmıştır. Aktörler, sahneye gûTuklan zaman hünkârın locasına doğru dönüp yerden temen na ederlerdi.
Bazen bir bir üstüne her akşam oyun verilirdi. Fakat cuma ve çarşamba akşamlan tiyatroya tahsis edilmişti. Oyunlar gece yarısına ka dar devam ederdi. Bazen tiyatrodan sonra konser de verilirdi.
Tiyatronun müdürü esvabcı îlyas b(vdi. Hünkâr, hangi oyunu sureti mahsusada söylemiyecek olursa oynanacak oyunun intihabı 1lyas beye •kalırdı.
AbdÜlhamidin en sevdiği opera -lar: Norma. Tr ova töre, Travyeta ve Faust idi. (Lostella Konfidente) de en sevdiği oyunlardan biriydi. Ab -dülhamidln orta oyunundan başka biri alaturka komedya, diğeri ala -franga opera ve operet için iki takım vardı. Aktörlerin hepsi müzl -kai hümayuna mensubdo. Opera ta kiminin muganni ve muganniyeleri Istanbula gvlen ecnebi kumpanya -lanndan intihab olunarak yüksek maaşlarla saraya alınmış, ekserisi ltalyalı aktör ve aktrislerden I-ba retti.
Ara sıra birkaç oyun vermek Ü-zere lstanbula gelen meşhur artistler de «-.araya dâvet olunarak . oy ur. ve konserler verdirilir: kendilerine bol para ve nişan ihsan edilirdi. Abdülhamid bir dereceye kadar meşhur muganniyeye bir konser 1-çin lâakal yüz lira verir, iki yüz lira ve daha ziyade verdiği de o-lurdu.
Bir vakitler Tepebaşı bahçesinde bir can baz kumpanyası gelerek bütün yaz oyunlar vermişti. Bu kumpanyanın lisanımızda Palyaço tâbir olunan «Klov) lorı meyanında Parisli bir genç, gayet terbiye edil -m İş bir domuza bir takım marifetler yaptırıyor, hayvan bu adamın hareketlerini anlıyor gibi görünüyor du.
Kumpanya direktörünün bir aksam Yddızda verdiği bir oyun es -
Bayındır büyük bir tehlike atlattı
ŞZdJİellâ yağmurjtr kıtrkaınç bir ha3 «ıZdt NUİar aBtındia
Bayındır: *Yeni Sabah) — Bayır. ( dır Ergenli çayının yağan şiddetli ve sürekli yağmurlar yüzünden! mecrasını degişlirmesile korkunç bir âfet tehlikesi karşısında kalım* bulunmakladır.
Bir nehir halinde akmakta olan t ,.ar sedlcri yıkmakta, ekili arazi yi harap etmekte ve bir çok evi dc tehdit etmektedir. (
Yağmurların kesilmiş olması yü dünden tehlikenin bu defalık önlen miş bulunduğu söylenebilir. Seller yıkılmış olduğu için ilk yağacak yağmurun bu muazzam sahayı ta nıamen silip süpürmesinden endişe edilmektedir. Tehlike bu kadar bö yuh ve ciddi olduğu ve alınması lâ zım gelen tedbirlerin süratle alın ması hayali bir zaruret teşkil ettiği halde, kaymakam Zühdü Önerin vazıyetten habersiz bulunması, ve bu hususta en ufak bir alâka gös-termeme»! ınühltte büyük bir teee »ur uyandırmış bulunmaktadır.
Haber aldığıma göre Bayındırın tanınmış şahsiyetlerinden Yahya Kerim Onart, halkın endişesine ter cuman olarak İzmir Vilâyet maka
nasında AbdÜlhamidin en ziyade bu domuzun yaptığı marifetlerden mem nun olduğu o esnada hasıl olan keyif ve nefesinden anlaşrlmıçtı.
Oyun bittikten sonra kumpanyanın ileri gelen oyuncularına meçi -di nişanlar ve her birino ohar lira isabet edecek kadar para serildi. Dofnuzun mürcbbisl ise, o akşam en çök kendili Ihsan alacağını ümld
— ’ a z a n --------------
I Cemal Yener
etmekte iken ikmciı üçüncü sınıf oyuncular meyatunda beş lira ve -rlldiğinl görerek meyus oldu. Arka daşlarınm kendiri gibi hüner vo marifet göstermedikleri halde hem nişan ve hem de fazla para almaia nnı kıskandı w kırıldı.
Üç gün sonra kumpanya İzmire gitmek uaore Hıdivüye vapurların-birine «binmişti. Bütün oyuncu vapura toplanmış, yerleşiyorlar
dan
İÛT di.
e
HMhvdnL bin Bümtte prienk »apu
ra yanw?tı. İçinden bir yaver çıkıp doıiıuz (ttiür.et>bıainiû yolcular arasında olup olmadığını sordu.
Kumpanyama direktör.!^ adamın vapurda olduğunu söyleyince yaver kendisini ve domuzunu vapurdan mdirip padişahın yanma götürmeğe memur olduğunu bildirdi.
Fftjyayo hojkacak domuzu yerleş tirdiğ. ytrden gıkarıp yaverin arka smdan gılmtığe hazırlandığı şuada kumpanyanın direktörü araya git(“ rek kendisi ıgm en kârlı addettiği ve muvaffakiyetine en ziyade jgü yendiği bir -oyuncudan aynlamıya-cağmı bildirerek gitmesine mâni ol ÜU.
Yaver, direittörün istlyeceği tazminatı vermeğe mezun olduğunu söyleyince, bu tazminatın mikda-n hususunda pazarlık başladı.
Nihayet 200 liraya uyuştular. Direktör bu paranın, Palyaçonun değenrun üçte biri bile olmadığını söylemekte beraber, razı oldu. Pal yaço. domuz ve yaver hemen Yıl-
Adam, o ,gün padişahın huzuruna kabul olun m adıysa da ertesi gün 40 lira maaş ile müzikal hümayun oyuncu .takımına alındığını, oinnenfdeyh bu sıfatla oturmak 1-çin .harinai «hassadan bir ev tahsis edik etkini; mua\yenat, yakacak vc senede iki kat elbise veri-leecğiııi’öğrenerek çok sevindi.
Ihs&n olunan MecMÎ nişanı hemen orada kendisine teslim edil-ch.
Yine o c taâarda Tepebaşı tiyat-rcflunda **nmail vermek üzere bir Frar*fiz kumpanyası gelmişti. Kum parya ItLanbulda müteaddid temsiller verdikten sonra. ayrılırken Tlldısdan «bir nsber gelerek son defn Nfirayda bir temsil vermesi
yüzünden irfte.nl I çayı
Ik alttı
una bir üeLgral göndermiştir ' Bu telgıalta şöyle denilmektedir:
■(Feyezan dolayisUe Ergenli çayı uçgundentoeri mecrasını değiştirip takriben iki kilometre Şimalinde o ulurum Buymdır istasyonu civarın dan idr nelıir halinde akmakta şo i/r ı umtıtekf yerlerinden aşıp yık muktadn Hu‘durum yüzünden on. nmieroe ağuç ve birkaç bin dekar ıT.unbJt toprak tahribata uğramak ve mr çok çiftçi evi de tehdit al ımru. bulunmaktadır. Muhali salâhı yt'i tın ır(akaır.lni' leolayea onlenebl Jevek bu âiıtic alakadar olmadıkla rujdan Keyfiyeti bir vatandaş ş/fa tüfe yüksek makamınıza listün say gılaı »uıla aıztderim.
---------Q---------
Eaijkesirde grip arttı
Balıkesir, fYeni Sabah) — Şehri juiade tnp (hastalığı günden güno laalulaşmaktudn*. Okul talebelerin den bir çoğu bu yüzden okula gide memelibedirler..
Vur kuvvotle çalışmak Sıhhat Mü dilrJüğttntiD isidir., sanıra.
bildirildi. Bermutad sansür edildik tvn sonra (Label Elen) piyesinin oynanmasına karar verildi.
Yıldız tiyatrosunu görmeğe merak eden bir ecnebi kadın da bu {irşattan istifade ederek Yıldıza girmeğe karar verdi. Kumpanyanın direktörü ile ve başartist Matma-
zel Jan Söyle ile anlaştı. Matmaze-., liıı de kendisine benzeyen bir artistin rolünü oynaması kararlaştırıldı.
Vakit gelince kumpanya oyuncuları müteaddid açık, arablara binerek Yıldıza gittiler. Arabaların birine Pernpalaa oteli direktörü i-le Matmazel Jan Sölye de bindi.
Yıldız tiyatrosuna vardıktan son ra artistler, kendilerine tahsis olu nan bir locada soyunup oyun elbiselerini giydiler. Nihayet oyun baş ladı. Birinci perde bitti. İkinci perdenin orta yerinde bir yaverin a-lelâoole hünkârın yanına gelerek kemali ihtiram ile bir kâğıd takdim •ettiği görüldü. Kâğıdı okur okumaz Hünkârın benzi uçtu. Et-rafındaküerde bir telâş hasıl oldu.
Padişah namına (Güzel Elen) rolünü ifa eden aktrise kıymettar taşlarla süslü gayet güzel bir bilezik vermiş olan yaver, bu hâdiseyi müteakib, refakatinde iki mabeyinci ile Yılda: tiyatrosu müdürü olduğu halde acele ile şanoya girdi.
Orada bulunduğu Beyoğlu zabıtası tarafından jurnal .edilerek İhbar edilmiş olan yabancı kadını göz hapsine aldılar. Oyunun sonuna kadar, Fransız kumpanyası ve yabancı madamın oturmağa mec bur edildiği loca göz altına alın-frnak Üzere hafiye ve tüfekçiler tarafından kordon altına alındı.
Perde iner inmez direktör locaya koşarak:
— Çabuk olunuz, madamlar, çabuk gidelim! Mantolarınızı üzerinize alınız. Otelde soyunursunuz. Dedi.
Kadınlar makiyajlannı «ilmeğe vakit bulmadan arabalara bindiler. Arabalar yıldızın kapısından çıkıncaya kadar atlı muhafızlar kendi-- - leHni
Ertesi günü Beyoğlunda Fransız gazetecilerinden maruf bir zatın Abdülhamidi öldürtmek saraya bir kadın sokmuş şayiası dolaşmağa başladı.
« Deyli biri, bu bildirdi, yayıldı,
cı kadının tiyatro ve sarayı mek sevdasından çıkmıştı.
îstanbuldan kuş uçurmıyan hafi yeler, (bunu Abdülhamlde siyasî bir vak'a şeklinde bildirmişler, pa dişahı korku ve telâşa düşürmüşlerdi.
Fransız Istanbulu girme işi takyidata
Balıkesir Mitletveki i Örgeevrenin marifetleri
I
Balıkesir, (Yoni Sabah) — Sındırgıda Celâl Boyarın karşılanması tö. reninde nutuklar söylenmişti. Bunu gören vilâyetimiz millctvekillerin Sü reyya örgeevron.çıkıp nutuk vermek istemiş fakat oradaki halk kütlesi tarafından susturulmuştu. Geçen pazar günü lötanbulg azetelerinin yazması Icabeden bu haberi havi gazetelere pos tada bir muziblik yapılmış ve iki çuval olması lâzım gelen gazetelerin postadan ik paket halinde çıktığı gö rülmüştür. Bu hâdise karşısında halk hayretini glzliyememlştir.
Sonradan öğrenilmiştir ki buna sebeb olan milletvekili Süreyya ör-geevrcnmlş. Acaba posta idaresi bu işe ne buyurur?..
A»
Fûlzat Milli Piyango onu zaman ve şekle sokmuştur.
İlk fırsat
Talih İnsana ummadığı zamanda» ummadığı şekilde gelen saadet dir
7 ŞUSAT’da
unlu şairi
O
Vehbinin ölümünün 11 inci yılı n ünase etile
Muzaffer Gör* 1 tan
«Blrgün gelecek diyecekler kİ vah! Şu Vehbi,•>
«Hayli senelik bir sürü mevtaya karışmış..»
Diyen Vehbi aramızdan ayrılalı 11 sene oluyor. Onu sevenler İçin asırlar kadar uzayan yıllar her ö-lüm şenel devrlyesinde acılarımızı tazeler.
Her yıl olduğu gibi; Bu sene du Afyon Halkevinln tertip ettiği ziya rete hayli vatandaş İştirak etmiş otomobille şairin meeanna gidilmiş tir.
Vehbi, 1877 yazının sonlarına doğ ru bir Cıuna günü saat 11 de Afyon da doğdu. Bunu bana anlatan Veh binin annesi merhum Feride nine «Vehbi doğduktan biraz sonra Sa. I& verilmeğe başlanmıştı.» demişti. Babası tanınmış bir şair ailesine mensup şair Osmanm oğlu «jalr ALİ Fevzi efendidir. Annesi ise oğlun, dan bir kaç sene sonra vefat eden Feride bamındır. Vehbi önce babasını daha ronra dedesini kaybetti, ğlnden, oksiıa kardeşlerinin maişe tini temin İçin rtişdlyeyi ikmal ed« meden, tahsil hayatından ayıılmıf tı. Bundan sonra aıra ile Tapu, En cuman kitabeti. Evrak. Tahrirat, Maarif, Orman Başkâtiplikleri vazi İçlerinde bulunmuş, son vazifesi 1. ae, Nalla dairesi mukayyithğidl.
Şair bir taraftan maişetini temin için hükümet hizmetinde çalışır, ken. diğer taraftan (Eşek, Cadaloz. Oeveze, Karagöe, Çapkın .) gibi mj zahl gaaete ve dergilere de yazı ya zıyoırdu... Ayni devirde yaşayan meşhur mizah şairi Eşrefle Vehbl-nin karşılaşmaları o günün eı> mü him münâkaşası halini almıştı. Eş ref, Baha Tevfik beyin çıkardığı • Eşek» de, Vehbi İse İzmirde avu. kat Sabrl beyin neşrettiği-.Çapkın» gazetesinde yazıyordu. On seneden beri hasırlamakta olduğum, Vehbi nin hayatı ve eserlerini toplayacş ğım bir kitabda bu karşılaşmağa hayli yer ayırdım. Çimdi burada mü nâkaşanm bir kaç beytini almadan geçemlyeceğim: 1
Eşref:
Beyni balâm vurup. Afyonunu pat' latınm.
Seni Eşek gibi hendekten atlatırım.' Vehbi: - -----i
. *
T
4
Maaoanoız, nallarız hasbesalna, merkebi Tepmesinden, çiftesinden biz onun ' havtetmeyiz Bir yevaseyle sıkıştırsak o nazik gabgabl Hem ayağın naalız, hem hatırın in. eltmeyiz. Var iken böyle otomobiller, tranv vay!ar bugün Biz topal merkep ile bir dlyaja gitmeyiz. Vehblden beş altı sene evvel ve fat eden Adanalı Ziya ile Vehbinin otuz senelik hukuku vardır. İyi bir şans onları mezarlarında da birleş1 tirmlştlr. Ikl şair Afyonun asri me1 zarhğında şimdi yan yana yatıyor lar.
Vehbi Clzmecloğlundan parçalar Meşhur 1326 kışım tasvir eden kış destanı ,
1
Bin üçyûz yirmi altı şalinde Soğuğun şiddeti kür etti cane Herkesi koymadı kendi halinde I Ağlattı zar İle hem yane yane I 3
Kömürün okkası lkl'ye çıktı I
Parası Almayan canından bıktı
Qok kimseler evlerini yaktı I
Yaktı keresteyi girdi ziyana I
3
Dondu hep çeşmeler sular kesildi I
Adem evlâtları aczini bildi I
Yer yüzünün harareti eksildi I
En büyük zararı tuttu ormana |
4
Lûtfi hakdan başka kalmadı çare
Ne odun, kömür var ne yağ. ne pâre I Ben akilim diyen oldu avare I
Isınmaklık için girdi külhane I
5
Yaktılar bazısı sönmedik kireç Kıil ile gaz yağın yaptılar topaç Isıdıcı şeysi kalmayanlar hiç I
Zaruri sığındı varsa yorgâııe I
0
Haşhaşın küsbesin yarıp yaktılar Kaba yer esecek diye baktılar I
Yeni keresteden odun yaptılar I
Tâki nöbet geldi şimdi tavâne
7
Anadolu sanki oldu Sibirya I
Soğuktan titreşir hop bayii keda Yakacak kıtlığı denilse ceza |
Kâfi gelmeyordu çünkü clhane I
8
Hele fakirlerin hali pek yaman I
Fakı- İle etmesin Tanrı İmtihan Ne örtü döşek var ne bir loknu ııan I
Bu cihet dokundu doğru vlçdane
9 I
Bâhlller kabrine döndü kâinat I Buzla muhat oldu çünkü şeş clhutj Bu erer mi? dersin, heyhat, heyhat I (Devamı 6 nc-ıda; |
29 OCAK 1048
idare mekanizmasını nasıl düzeltebiliriz?
İdarî teşkilât yeni esaslarla kundinalıdır
B
ugün memleketimizdeki idari teşkilâtın csaulan» eskiden saltanat devrinde Fransa teşkilatına kıyasen yapılmış ve bugünkü ileri zamanlarda müterakkî ve Demokrat memleket lerce arlık terkedilmiş bulunan prensiblere dayanmakta devam etmektedir. Bu teşkilât taın merkeziyetçi bir ruh ile çalışmakta vn yerli idarelere ve mahallî menfaatlere pek az bir mevki vermektedir.
Az çok ehemmiyetli memuriyetlerin tayini merkezce yapılmakta olduğundun muhtelif tc^uk küllerin başında bulunanlar kendilerimin kolaylıkla teşriki’mesai edebilecekleri arkadaşların) seçebilmek hakkından mahrum oîdUkla-rı gibi hepsinin binden idaresi bugünkü ihtiyaçlara hiç de cevab vur memekte olan memurin kamum J-le tanzim edilmiş bulunduğundan maiyetleri üzerinde kâfi deretede nüfuza sahib bulunmaktadırlar. Çünkü işe yaramıyan ve işleri bozuk yapan memurların tecziyari sözü geçen kanunun kanşık mekanizmasına tâbi olduğu gibi işten el çektirilmesi ve bertaraf edilebilmesi de yine memuru iptidaea tâyin etmiş olan makama aid bulunmaktadır. Bu duruma bir de bizde bol bol mevcud olan tavsiye» iltimas ve kayırma hallerini ilâve ederseniz içinde bulunduğumuz i-darî keşmekeşin menbalannı az çok tâyin etmiş olursunuz. Falan memur filan zatın akrabası veya, himayegerdesi olduğu için âmiri onun hakkında en lüzumlu zecri tedbirleri, her zaman alamaz alamadığı için de bu kötü durum diğer memurlar için fena bir misal teşkil eder. Esasen bütün maiyeti yüksek makamlarının tensibi ile tâyin edilmiş olan Amir de bunların gevşek çalışmalarından, randıman vermemelerinden fazla mes*-ul de tutulamaz ki. Tutulsa bile.bu lâfzi nnı ra d bir mesuliyeti geçemez.
Bunun iğindir ki âmir vaziyetinde olanlardan büyük ekseriyetinin düşündüğü nokta aman sızıltı çıkmasın idam maslahat edelim cihetidir.
Buna bir de bizde hiç yerine karışmaktadır. Hatalı mamur için zavallının aiJe ve çocukları var geçinmeleri bu yüzdendir. Denilir ve kendi aile ve çoouklarını başta o memurun düşünüp de vazifesini hakkile yapması lâzım geldiği noktası hatıra gelmez ve bu suretle bol bol camia menfaati kesesinden fedakârlıklar yapılır. Halbuki herkes kendi malından istediği kadar zarar görmekte serbest ise de hiç kimsenin umumî menfaatinden fedakârlık yapmağa, cemiyet teşkilâtı hesabına lütufkârlıkta bulunmağa hakkı yoktur.
Yeni teşkilât itibarile aşağıdaki noktaların, ehemmiyeti vardır:
1 — Bir memur her hangi bir işi deruhte ettiği vakit onu hakkile ve kanun dairesinde süratle başaracağı ve vatandaşa hizmet ede-l ceği hususunda cemiyetle bir kon-turat imza etmiş demektir. Binaenaleyh vazitVaini lâzım olduğu gi-hi başaranııyan ve ten be İlik eden memurun yerinde bırakılmasına hiç kimsenin hakkı yoktur.
2 — Hayat zorlukları ileri sürü-
lerek âmirin memurundan lâzrm o-lan vazifeyi istememeğe ve mema-l run da o vazifeyi yapmamağa hak-1 kı yoktur. Çünkü her memur va-l ziyet ini bilerek o işi kabul etmiş-1 tir. Bizdeki yanlış telâkkiler dola-| yısile bazı tenbel memurların bul özürlerine göz yumulmakta, onla-| ra adeta nak verilmekte ve bu su-| retle icabeden disiplin kalmadığı I gibi işler de hakkile yapılmamak-j tadır. I
3 — Bu durumun «neticesi ola-l rak bir çok memurlar «Elimden I gelen budar» itirazile işlerini ihmal etmekte ve işleri yetiştirelim! diye kadınlara doldurulan diğeri binlerce memurlar da ayni zihniye-1 te nıübtelâ oldukları için bir çokl yerleıtle bir hayli boş memur bu-1 lunmaanm rağmen işlerin basanla| madiği her gün görülmektedir. I
4 — Halk için —yani bu memle-l ketin masarifini memur maaglanl da dahil olduğu halde yüklenmişi kitle için— bundun r.çlkan netice I şikâyetlerine iş hal ve fasledecek ona hak verecek mnrjdler bulama-1 nm^ıdır. Nihayçt ber daire ve şu-l ben in âmiri mantıken'* kendi kıs-1 mmdan memnun kalnpyan kimse-1 Icrin şikâyetlerini intaç etmek va-| zifesile mükellef olduğu halde yu-1 karıda anlat.tığuı:ız zihniyet dola-1 yısile halk maksadını temin ede-l ınerncktcdir. Şikâyetçiler arasından en müteşebbisleri yüksek makamlara en ufak işler için müracaatta bulunmak zorunda kalarak, her halde daha mühim işleri olan bu makamları işgaj etmektedirler. Halbuki her memurun tâbi olduğu
4
— 2 —
âmir kendi kısmına aid şJkSyetîe-rin taafiyeainden mes’ul tutulsa ve bu tasfiye için de kendisine lâzım - olan salâhiyetler verilse tabiî iç inde bulunduğumuz bu keşrr.r k(Wr-re
—— Y a x a a----------
Osman Kemal Görener
mahal kalmazdı.
★
Memleketin idari mekanumaem-daki hastalıkların başlıcalarmı yukarıda kaydettik. İdare mekanizmasını bu ataletli hale getircu^ (-lan sebeblor mazinin nıiı^sı eldağu kadar memurin kanunu ve nıemu-rinı muhakemat kanununun da m manımıza uymıyan hükümleridir. Bizde hastalık bir hayli ilerlemiş olduğundan ilk tedavi devimi, rinde belki başka memleketlere nazaran daha şiddetli tedbirler aimı.i vi-bedecektir.
Fikrimize e yeni esaslar şöı • olmalıdır:
1 — Memurları hep bir merkezden tayin ve intihab etmek sisteminden vazgeçmeliyiz ve o menutr lan bilfiil kullanacak olan ve onların hareket ve faaliyetinden daha yukanya karşı mes ul olacak âmirlere o memurları tâyin ve terfih salâhiyetini vermeli}Bunun için memleketin idari mrka-nizması iş nevi ve cinaine göre muhtelif (entitĞ? lere ayrümah ve onların başına —âmirleri tâyin c-decek birinci veya ikinci derece
, t makamların emniyet ve itimad e-decekleri ve şahsen de me. vl tutu bcak— kimseler tayin edilmelidir. Bu baş mamurlar —umun, n.üdilr, vali, kaymakam, müdür, reis vesaire— bu şerait dahiliı ur tayin edildikten sonra artık kendi arkadaşlarını intihab etmek ona bırakılmalıdır. Tabii bu salâhı.te: erler açıldıkça tedricen .kulkjulzcak ve memleket muamelâtında sarkıntıya mahal bırakılmlyaeaktır.
2 — Fakat bu salâhive’ biı de-fa verildikten sonra artık işe va-ramıyan veya daha yüksek makamlara karşı şeflerinin mes uliyetini mııcib «olacak hareket ierde bulunan memurların bertaraf ( dil-
_jmeei de yine sahnen mes'u) c-'avak şefe aid bulunacaktır. Y’oteaa şefin gahsen mes ul olması ile onun mahiyetine iltimas w tavri>r
memur yerleştirmek usulü birbiri-Je ayni zamanda yürüyemez.
3 — Gerek şef ve gerek memur lann yapacakları hatâ ve ihmaller den dolayı hakikî mesuliyetleri olmalıdır. Evet bizde de her etin ve her saat mes uliyet kelkn-e? ortaya atılır ve ara sıra da i ‘ kuruş irtikâb etmiş bir memurun
I »» Londra 4 Postrsı **
Bir İngiliz polisi nasıl yetişiyor?
polis namzedi evvelâ ve hazırlık devresine önce maaşım almaya namzedi hazırlık mek
Londranm 20.000 polisin:
ren mekteplerden birinin kapımda asılı bir levhada şu ibareyi gör düm: Emrinize Amadeyiz. İşte, polis kuvvetlerine yeni katılan bir po İlsin 13 hafta süren hazırlık devresi esnesmda, kendisine memleketle ni tam ve kanunun korunması uğreıl .lirken bu Düstur sabah akşam ha tırlatılmaktadır. j
İşte zaten bu düsturdur k. Jn-gtlterede yaşayan 47 milyon insanın poljsl sevgi ve saygıyla \ ödetmesine ve Polisin bu kadar becerik 11 olmasını sa&laımştır. Daha hazır
lık devresine katılmadan, yeni po İlse kalan miraslardan biri de İngi liz polisinin daimi güler yüzü ve Adaletseverliğidir.
Ingiliz polis kuvvetlerine katılmak istiyen yemin eder, başlamadan başlar. Polis
tebinde, ceza kanunlarını öğrenir, cinayet nevilerini anlar ve hangi cinayetlerin müsebbiplerini yakala, mağa yetkisi olduğunu ve ne çeşit cürümleri sadece âmirlerime haber I vermekle mükellef bulum^ığıuıu id r&k eder. 1
Polis asıl her şeyden evvel, teca vüze uğramadan hiç bir şekilde kuv vet kullanmamasını öğrenir- İngl liz polisine, tehlike anında arkadaş larma haber vermek üzere bir düdük ve ancak tecavüze uğradığı zaman kullanımak üzere bir sopa verilir. Bu sopayı da, mütecavizin' fazla sakatlığına sebebiyet vermiye cek bir yerine kullanabilir. j
İngiliz polisine, bir mücrimi en 8âkiıı bir şekilde tevkif etmesi ve|
aylarca sûren muhakemesine şa-hıd oluruz. Fakat öyle bir kaç kq« ruş irtikâbından daha mühim Ve daha derin zararlar veren hatâ ve iLmaller vardır ki bunlar cezasız kalır. En iyi sistem memurun hâr ta ve ihmalinden mutazarrır olan kimsenin o memuru ve her defasında onun şefini derhal alelade mahkemeye müracaat ederek şahsen rnw uJ edebilmesi ve zarar ve ziyanım alabilmesidir. Momururç k a ışınında böyle seri* ve maddi bir mes uliyet hissi dikilmedikçe ılıma! ve hatâlar işliyen. memurların ıslah edilebilmesi kabil değil-dir. / |
4 — İdarî cezalar biale çok h^« fiftir. İhtar ve tevbih gibi adam cİm)}atak memurlara pek az tesir eden hafif cezaların mânası yoktur. Esasen iyi memur hiç biı cezaya müstehak olmıyarak işini yapan memurdur. Fakat işini yap mıyan ve halkı izrar eden memurun da öyle sudan tediyelerle it başında bırakılması cemiyet menfaati noktai nazarından hiç biı müsamahaya tahammülü olmıyan bir şeydir. Hatânın ehemmiyetine göre memur yevmiyesinden mahrum olmaktan başhyarak tekaüd hakikini kaybetmeğe kadar gid(5i ve hazmı de hürriyetiudan mahrum edilmesi m üste İzim bulunan Cezalar karşısında bırakıimalıdıı ki memieket işleri lâyık olduğu gibi yürirttUehitam. Yoksa üat tarafı dayanır ka-
kusurların her hangi
yine idarei maslahata
Jır.
5 — Bizde ki idari büyüklerinden biri de
biı vazifeye alman bir memurun evvelce nerelerde bulunduğunun ve ne «»-beblerle oradan ayrılmyş olduğunun lâyıkile araştırılmama*) dır. Esasen hakiki ve fiilî mesuliyetler ekseriya gözden kaçırılmak ta ve memurların hal tercümesinde lâyıkile görülmemekte olduğundan şimdi buna pek imkân da yok tur. •
Mesela bir hayli suinaiı görülen bir memur daha fazia ileri gidilmi-yerek oulunduğu işten «özde arzu-sile istila ettirilirse halini hiç biı yerde Halbuki kendi imza altında memuriyete
bir beyanname alınıb da mahrem olarak eski varife yerlerinden tah j itikat yapılacak olursa vu hatalı tayinlerin bir çoğu bertaraf edilmiş olur ve memur da övle biı vaziveli düşünerek daha Jüıiist haiVket î«imeğe mecbur kalır. Bu araştırına, sistem haline (?tirilecek otarsa bir yerde anlhahlc tanınmış bir memur artık ba*ka bir yerde şimdiki gibi kolaylıkla iş bulamaz. O. K. bkiraner
onuıı bu sııi-göremezsiııiz. ve mvs’uliyeü gireceklerden
ancak kaçına derecede sıkı
birinde şöyle
kendisine iyi muamele ebme.si. mnh kûmu koluna girerek sim imkânsız kılacak tutması öğretilir
Mekteb kitablarmın denilmektedir:
•Nezaket, iyi kaibiiliğin bir ^ekli olan terbiyedir.*
HazırJık mektebindeki İngiliz po 11si ilk yartiım kaidelerini öğrendiği gibi, mahkemede şahadet ederken suçlunun aleyhinde olduğu kadar lebindeki delilleri de bildirmesini ijğrenir. Bunlara suda kurtaıi} ve jiujitsu da öğretilir.
Londındaki iki hazırlık mektebi, polis nanızedlerini lüzum h^sıl olursa, ödevlermi duba iyi br şekilde yapabilmeleri için 13 haftadan faz la bir müddet alıkoyabilir
13 senedenberi polislik ytpnıa-cta olan 0.12G numaralı polis hr a bile sopasını kullanmamdan
Bu «polis bazen, polis obH Oûdın de devriye gezer, hazan gülde yedi saat denizde motörde kalır ve ba -zcıı de günde 8 saat müd«etle nun vo nizamı tesis maksdile kaklarda beş aşağı beş ykan
• lâşır. •' f-p •
Vazifeleri arasında küçü’ ço
lan kalabalık yollarda katırnnu m .kaldırıma geçirmek old£u gün, şübhelı kimseleri takib devardu Geceleri devriye gezerk»), va :ı-f*Bi evleri hırsızlardan komıak ve bütün dükkân ve evlerin apalı j-lup .olmadığını kontrol etınklır polis iki için eve tihardan
İngiliz
makla bitiremeyiz
ka-
dO-
.İO
IK-
defa geceleyin il yardım çağırılmış ve iki üş iyi n kurtarmıştır.
polisinin vazifduni
f E N t SAP AH
İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri
"JiiMtıue llTAlinin şahsi vakıfları, maddi ve mânevi ceb-Merinin tasrihi — Ehli Sünnet ile Şia'nın, imameti an-, latns tarslan — «Ebıı Uheyde bu milletin eminidir» — Oeman devri hilâfeti —
41 ________________________________
I
rn
İLk iki Halifenin ne sebebimle Aliye tekaüdüm etmiş veya ettirilmiş ’ oldukları üzerindeki mütaleaları evvelce sıralamış, Oamanın üçüncü o-torak seçilişinin sebebleri ve Âmillerini de izah eylemiştik. Bu baluo •on vermek için iki meselenin daha çözülmesi gerekmektedir. Bunlardan biri; Ebû Bekir Ömerl intilıab eylediği gibi, Ömerin de Alı'vl volıahd tâyin etmesi mümkün değil n.ıydi sualinin karşılığı, dlğori ise; Şia talimatının esaslarından olan (İmamet) telâkkisi hakkıııdaki açıklamayı kolaylaştıracağı bakımından «Hazreti Ali’nin selefleri m te i llû İslâm âleminin tek Halifesi ve muta'ı olmasına mâni olan (Muaviye üe Hazret! Ali’nin) şahsi vasıflan, mad dİ ve mânevi cebhelerinln* tasrihi ve karşılaştırılmasıdır.
Birincisinin izahı kolaydır. îkinr tisine gelince, bu mevzuların ele aluı-unasının bugün dahi Islâm toplulukları arasında aynlık ve geçbnsirilk uyandırabileceği zan ve zehabına ka pılarak. tarihi olaylara bağlı hakikatlerin örtülü bırakılıp ihmâli İÜ-! eıımunu İleri sürenler vardır. Bu düşünce, sadece bir şahsî fikrü na-ı»r olarak söylenmekle, yazılmakla iktifa olunmuş bulunsaydı, kendimizden gayrilerinin görüşlerine de saygı göstermek «fikir hürriyeti - nin icablanndan olmasile tabiatile bir şey denilemezdi. Ancak, susmağı ve dJ uzatmamağı; bir (dinî zar’Jret) bunan (âdâbı şerüya* ve bunun câdâbı şer’ive» ve
Islâmiye» lâzımesi suretinde ortaya atılarak tarihî şahsiyetlerin ve olay larm incelenmesinden tevakki ve ihtiraza dâveti asla doğru bulmamaktayız.
Hâdiseleri mukayese ve tedkıkd^n ne kadar çekingen dursak onları yazılı oldukları sayfalardan silmek kudretini e?de edemeyiz.
ve tarih mütalaa olunurken kötü sandıklarımızdan nefret, lyı bulduklarınıza muhabbetten kendimizi kur taramayız. İnsan denilen mahlûkta, düşünme kabiliyetini yaradan Tanrının; o kudretin sevkile hasıl olan
büyüklüklere gönül bağlama, küçük-1 l(ik ve hilekârhktordan -nefret etme duygularından dolayı itab ve azaba dûçar
A mam.
Sevgi ve nefretin;
Pn.v«Vye) ile ikitzasına göre (var edilip), lüzumunda (yok edllebilece-1 ğine) de inanmam. |
E»ı RAbeble; şahsiyetlere sevgi ve nefrette ileri gidenler kadar hâdıse-v^ılma ve incelenmesinden r-’-»n;it*»esinİ nasihat evlivenler dahi müfritlerdir. Birincilerin «hareketi: (Stt» İlkte gulv ve mübalâğa, ikin-
«terbiye! «tebiyal
Âdemoğlunu edeceğini ura-
(emir) vahud
I
Lind Erim’in HeMkkîekl h:tab?si
tarafı ı
Erim, delegeler tarafından soru -an suallere de cevab vermiştir.
Bu konuşmasında, Nihad Erim ezcümle şunları söylemiştir: \
«— Hendekliler, 1 ızurunuzda tekrar konuşmak fiyatını bana v rüiğîniz için size teşekkür ede -rim. Delege arkadaşlarımdan biri, P rtimiz içinde hizipleşme olduğu söyleniyor, doğrumudur, diye «ordu. Evet, böyle şevler söylenmek te ve yazılmaktadır. C. H. P. nin yolunda dağılıp çözüleceğini de Büyüyenler vardır. Bu propagaı, -daları yapanları hâdiseler tekzib etmektedir. Partimizde hizipleşme! j «Ulur. Fakat ileri hamleler var-d.( . C. H. P. büyük ve köklü bir pariıdir. Onun daimi surette ilerlemesi . tekâmül etmesi için fikir cereyanları olacaktır.
Bir an için, kendi fikrine uygun olrnıyan bir düşünce ortaya atıldı ğı zaman partilerin çökmesi lâ -zım gelseydi, dünyada hiç bir par ti kurulamazdı. Serbest düşünce ve serbest münakaşa hayatını ar edinmiş olan partiler, yeni kirlerle yükselir. C. H. P. bir la değildir. Parti hiziplerini iyi an lamıyanlar C. H. P. de parçalanmalar olacağını yaydılar. Asla çök metü. Bıı arada benim de partiden çckiteccğimi söyliyenk r oldu. Ni -tekim demin bir delege arkadaş, bunun asil olup olmadığını sordu. Anlı yoktur arkadaşlar. Ben siyasi hayatta C. H. P. içinde doğdum ve orada yaşayıp ölmek isterim. GöMİek değiştirir eibi fikir ve pro
Şifi-kış
ellerin teroih eyledikleri durum iBe AEhlisünneO İlkte lüzumsuz İfrat oJ&rak kabul olunabilir.
Artık; yüzlerce yıllar önce olduğu gibi (sen de benim gibi düşünecek ve başka inanç boslcnûyecoksin!) demeğe de, bu buyruğu yürütmek i-çin kavga çıkarmağa da harb açmağa da imkân ve ihtimal kalmamıştır.
Birbirimizin iman ve vicdanına ta lıakküm ve tazyik yapmak hevesine kapılmadıkça ve kendimizin olduğu 'kadar karşımızdakinin fikir ve itikadına saygı gösterdikçe, artık ne fitne çıkar, ne iftirak vâki olur!
Bu sebebden, yüksek mânevi makam sahibi bazı sayın üstadların: id diallarına ben Iştirâk edemiyorum ve ihtiraz ve endişelerini yerinde bul m uy odu m. ‘Hattâ, daha da ileri vararak; böyle mevzuların incelei'^e-;s inden:
cAyrılık doğmaz, nefret de uyanmaz, fitne ise hiç kopmaz, aksine olarak hakikatler açıklar, ^anlayış, soziş ve karşılıklı hürmet ve sevgi duygulan uyanıp kuvvetlenir.» sa-nıvorum.
Atatürk ne güzel söylemiştir: «Hakikatleri konuşmaktan korkmayınız*
Artık, Ömer’in Ali’yi veliahd yapmamış olmasının sebeblerini arastu Tabilir, Ali ile Muaviye arasındaki farkları gösterdikten sonra da (Eh-Giaünnet) anlayış riz.
İle (Şia) nin (imamet) i şekilleri üzeıinde durabili-
★
zekâsı çok kere lalamın ba
Ömer’i; Meacidde vur-, muayene eden tabib; j ve öldürücü bularak ini bildirmekte çabuk tavsiye eyleyince, yl-meselesi ortaya çıktı, üzerinde ileri gelenler bulunurken çok «adam
Üstün
!$ırıa belâlar açrruç olan dâhilerden jMugayretibni Şu’be’nin kölesi, Eınî-rilraü’minin du- Halifeyi yarayı ağır c variyetleri * davranmasını ne
Ömer; halefi
le tartışmada lar haklarındaki görümlerini açıkladı. Tam beğendiği iki kişi olup, birincisi Ebû übeyde idi. Ebû Ubev-deyi Resulü Ekrem:
— Bu ümmetin eminidir.
Diye vasıflandırmış, kendisine çok teveccüh göstermişlerdi. O da: buna r ddpn lâvtk büyük bir kumandan, yüksek bir İdare adamı olmakla be-1 raber çok fcragatkftrdı. ondan dest isi retti.
İşte
ve heğendiği adamdı, amma ne yazık ki Suriyedeki veba salgınında ölmüş bulunuyordu.
fDevamı var)
Vefatında kalan bir koyun postu, bir su İle zırhı ve silâhlarından lba-
bu zat: Ömer’in tam aradığı
gram değiştirilemez. Hele ben bu nu hiç yapamam.
Arkadaşlar, partimizin zayıfladı ğını söyliyenlere inanmayınız. Bir parti mazisi ile, hâliyle ve (istikba Lile bir küldür, bir bütün teşkil e-der. C. H. P. de çok şerefli ve aza metli maziye maliktir. Hâlen meni leketin idaresi ona emanet edil -mistir.
Değerli devlet adamlarına ve ay din vatandaşlara onun safları a -rasında bol bol rastlanmak tadır. Karşı partililer, şefleri sinirlendirecek, üzecek tarzda yapılan pro pagandalara gülüp geçmenizi tavsiye ederim. Siz onlara aynı tarzda mukabele etmeyiniz. Sizin so -ğukkanlılığınız, karakteriniz sonunda behemehal galebe çalacaktır. İktidar ve muhalefet partileri memleket hizmetlerinde birbir -leriuin yardımcısı olmaları lâzım geldiğini müdafaa etmekten usan mıvalım.» ' t
Nihad Erimin sözleri salonu dolduran kalabalık tarafından şid detle alkışlanmıştır.
Cihad Savaş
Kâzım Karabekiri dün toprağa verdik (Battaratı j mna« diplomatik, askeri kıtalar ve büyük bir kalabalık İştirak etmiştir. Mer humu ailesi ve Cumhurbaşkanının ailesi merasimi Meclis Balkonun, dan takip etmişlerdir.
Şehitlikte de ordu namına bir General bir konuşma vapurak mer hum hâtırasını taziz etmiştir.
ve
bulunduğum söylemek çok bal iti fikirlerde için ıkı
e •
(Baitarafı ı Uıctdet kışlarla karşılanarak ekseriyette kabul edildi.
Konuşma hakkı, yalnız delegele re verilmişti. İzmit delegelerinden Tahsin Marmara etedi ki:
Bunlar b'rzimle alay ını «diyorlar?..
— 12 Temmuz beyannamesi
rilnıiş bir bono ise ödenmesi za -manı gelmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanı . îuönünüıı aynı zamanda Devlet başkanı ola rak bulunması nasıl izah edilebilir? Hem bizimle beraber, hem de karşımızdaki partide mücadele lıa linde bulunması nasıl ifade edilir? Haşan Saka iktidara geldiği zaman ünıidlenmiştik. Fakat (antidemokratik kanun yoktur) dedik ten sonra, bilâhare de tashih yolunda ve tâdili için komisyonlar kurarak çalışmalara buşlaması ııe demektir? Bunlar bizimle alay nu ediyorlar?
Arkadaşlar, birlerle alay etmeğe hakları var mıdır?
Dinleyici ve delege olarak bulu ııanlar hep bir ağızdan hayır, yok tur diye bağırdılar.
Bundan sonra Kocaeli demok -raflarının kongrelerini yapabilmeleri için Kocaeli C. H. partisin -den yer isteği arzularının is'af edil memesi üzerine eşit muamele yapılmadığından bahiste Reisicumhu •ra. bir telgraf çekilmesine ittifak la karar verildi.
Bu arada Gölcük delegelerinden birinin teklifi de şu idi: öten mec üs reisi Kâzım Karabekirin ailesine tazivet ve teessür telgrafı çe kilmesi. Bu da kabul edilmiştir.
öğleden sonraki oturumda bilhassa Saadeddin Yalımın bağlı bu luııduğu ocaktan 38 sayılı kararla ihraç edildiği halde delege olarak kongrede bulunması çetin tartış -malara yol açtı.
Bunu müteakib kongrede dele-' ge olarak bulunan AkyaZılılarm seçime fesad karıştırdıkları ve do layısile delegelik sıfatını haiz olmadıkları meselesi, kelimenin tam mânasile. gürültülü oldu. Bu hususu incelemek üzere seçilen ko -misyon kararları müterizlerin itirazlarını haklı bulmuş olmasına rağmen her iki taraf da tatmin e-dilemedi.
Celâl Kayarın konuşması
11 yönetim kurulu seçimi başlayıp oylar tasnife konulduğu sırada genel başkan Celâl Bayar, bir konuşma yaparak ezcümle demiş-] tir ki:
— Arkadaşlar, kongrenizde bana söz fırsatını verdiğiniz için yarını. Arkadaşlarımı birlikte tanımak, benim başlı bir kazanç olmuştur. Kon -greniz münasebetile C. H. parti -sinin size yer vermemesi yüzün -> den burada yapmak zorunda kalı şmızdan dolayı teessür duyduğu -nuzu görmekteyim. Burası da bu -lunmamış olsaydı, çadırlar kura -rak yine kongremizi yapardık. Kâ şaneler başkalarının olsun, vazife bizim olsun. (Yaşa, var ol, allah seni millete bağışlasın sesleri.)
Halkevleri
Bugün burada yaptığımız kongre yarın Türk milleti için ayrı ayrı birer kıymet ifade edecektir.
Halkevleri karşısındaki istifade durumumuz, bir konuşma sırasında C. H. P. genel balkanından so rulmuştu. Genel başkan, bizim ne yolda i'tifade etmek isteğimizin bildirilmesini ve fakat Halk Partisi çatuı aitmda bulunan yerlerin Halk Partisinin tapulu malı olduk larının da göz önünde bulundurul masını söylemişlerdi.
Bu vaziyet karşısınla ve nihayet Cumhuriyet Halk Partisi kurultayında verilen bir karara gö -re her türlü siyasî faaliyetlerin dışında kapılarını açacakları luzc bildirilmişse de Demokrat arkadaşların temayülüne bakarak bunu t'-şkilâtımıza tamim etmedik.
32 Temmuz beyannamesine gelin e, .demekrat arkadaşların bu husustaki fikirlerini almak* için vilâyetlerden 150 kişilik bir isti -şaic heyeti topladık. Genel bakım dan uygun bulunup tasvib edildi. Meclise girme pvbeblerden dolayı hasıl mecliste yer almamak kararını ınektense çalışmalara iştiraki eun bulduk.
Bu husustaki hükmü tarihe i akıyoruz.
Kavga etmek için kavga çıkaranlar
12 temmuz beyannamesinden memnun olmıyanlar kavga etmek içir, kavga çıkaranlardır. Bununla beraber, arkadaşlarımı hur türlü kötü niyetlerden tenzih ederim, mücadelemizde bize ihtilâl metod larile hareket ediyorsunuz diyen Receb Peker kabinesi asıl yıkı) -mağa mahkûm olanı idi. Biz dai-
kararı ise bilinen elan '»u ver uy-
1)1-
taa müdafaai meşruaıiıi kaldık. Yerinde ve haklı tenkid'. rimiz yıkıcılık olarak vasıflandırıldı. Sen bu işi kötü- yapıyorsun, demezsek o işine galatla devam eder. Ma -hud psikopat hâdisesi dolayıailö g çen sene büdee müzakerokrine iştirak etmedik. Bunu izam ettiğimizi söylediler. Bu ise hakkımız da düşünülenlerin ilk belirtisi idi.
Bu 6eneki büdee müzakerelerim iştirak ederek çok ilmi ve esaslı tenkiuler yaptık. Tenkid edici ol duğumuz kadar aynı zamanda ya pıcı olduğumuzu da lıelirten bu görüşlerimizi bir broşür halinde' basarak yalımda dağıtacağız.
1 milyar 200 milyonluk büdee, 2 milyarlık borç..
iktisadi işlerimizin incelenmesi için başvekil olarak bulunduğum sıralarda İngiltere ve İsviçredeıı iki mütehassıs getirtmiştim. Bu iş bıraktığım yerde duru>or.
Hürriyet misakı tahakkuk yolun, eladır. Buna ilâveten bit de orman kanunu üzerinde duruluyor. Üç aya kadar kat i şeklim alacak olan seçim kanununun emniyet verici olacağım ummaktayız.
Demokrat Partide fikir cereyanı vardır, ihtilâf cereyanı yoktur. Bugüne kadar takib ettiğimiz yoldan asla ayrılmadık ve dalına zaferden zafere koştuk. Allahın inayetile bun dan sonra da aldannuyacağız.
Aranızda ve asli ruhlu arkadaşlarımla karşı karşıya olmanın üzerimde bıraktığı iyi intibaları unutmıya-cağım.»
YENf İL İDARE HEYETİ
Bundan soma ilân edilen 11 idare heyeti seçim neticesi de şudur:
Doktor Remzi Giray, Oğuz ICoç-man, Necati Çalışkur. Durdun Erol, Yeredoğ Kişioğlu, Hamdı Bftyer, Ab durrahim Karaçetin.
Seçilen bu yeni idare heyeti, bugünlerde toplanarak yeni İl Başka-mnı seçecektir.
Cihad Savaş
Mikolajik’in arkadaşlarından bazıları daha mahkemeye
- verildi
Varşova, ’ 28 (A A.) — Polonya hükümeti, Mikolajczick’in vaktlle başkan olduğu köylü partisinin üye üerinden diğer bazılarını bir daha askeri mulıakemeye . sevketmiştir. Bunlar, «devletin emniyetine karşı suikasd hazo*lamak* vs «yabancı memleketlere gizli malûmat vermek leA suçludurlar.
Uçak mucidlerinden biri öldü
Dayton, 28 (A.A.) — (Ohio):
Muvaffakiyetle uçmuş olan ilk uçağın müşterek mucidi 75 yaşın daki Ervılle Vright dün bir kalb krizi çegirmiş ve hastahaneye kal dırılmıştır.
Doktorlar krizin vahameti hak kında bir şey eöylemenin henüz pek erken olduğunu beyan etmiş lerdir.
Orville Vright İle 1912 de ve -fat etmiş olan büyük kardeşi Vil -bur, 1903 senesinde Kitty Ha-rokta havadan daha ağır bir u -çakla uçmağa muvaffak olan ilk kimselerdir.
Pravda Dimitrofu azarladı!
Moskova., 28 (A.A.) — Pravda gazetesi geçenlerde M. Dimltrofun ileri •ürnıüg olduğu bir teklifi şiddetle tenkid etmiştir. Bu teklifte, Balkan devletlerinin Polonya, Çekoslovakya ve Yunanistan ile ibriikte bir fede. rasyon ve gümrük birliği teşkil edil mesi fikri ileri sürülmüştü. Pravda, bu memleketlerin ne bir gümrük bir ligine vo ne de federasyona ihtiyao-lan olduğunu yazmaktadır. Bu gazetenin kanaatince, bu memloketlo-rin muhtaç olduğu şey, bağımsızlık ve hükümranlıklarının kuvvetlendirilmişidir. Pravda, bunun her memleketteki demokrat kuvvetlerin teş-kllııtlandırılınasile temin olunabileceğini ilâve etmektedir.
Reuter: —. öğrenildiğine göre, Yugos Londra Büyük Elçiliği Dr. Deodor Kor»nlroh, avdet etmeal hakkında
Yugoslavyanın Londra elçisi memleketine dönüyor
Londra: 28 (A.A.) —
Bugün lavyanın Sekreteri Belgrada
Yukoelavya Dışişleri Bakanlığından verilen emre itaat etmeyerek Lan d rada kalmağa karar vermiştir.
Yeyfiyetl teyld eden Büyük Elçl-alk sözcülerinden biri bu hususta tetslrlerde bulunmaktan imtina et mistir
Marshall plânı (Batlara fi i incide) ^mayil gorümnoktedlr^ Malûmduk kı Marshall, bu plânın Dışişleri Bakanlığı tu! atından tedvir edilmesini istemişti.
Cumhuriyetçi parti Senato grupu toplantısında General Electric mü-osseseai idare meclisi başkanı Philip Reed, yapılacak yardımın 5 milyar, 8 milyar diye hiçbir zaman ve hiçbir kimse tarafından kat’î şekilde te3bit ve tâyinine imkân olmaclt-ğnu söylemiş ve: ( Bu bir harbdir, baylar; siyasi ve iktisadi bir harb* demiştir. Fhilip Reed, bu mücadelede Rusyamn. elinden gelen iıerşe-yi yapacağını da hatırlatmıştır. AMERİKAN ORDUSU TAHSİSATI
Vaşington, 28 (AP.) — Haber veri itğine göre. Amerikan ordusu Baş k »luutanhgma mensub general ve amiraller, dün gece yapılan toplan-' tıda Senatonun ordu işleri komitesine Rusya ile bugünkü gergin vaziyet devam ettiği takdirde 1949 blld-CASine, ordu, donanma ve hava kuvvetlerinin yeni baştan takviye ve ıt'iılkilâtlandınlmaaı için, külliyetli inikti arda tahsisat konulması lâzım geleceğini bildirmişlerdir.
ATOM BOMBASI TAŞIYAN UÇAKLAR
Nevvor-k. 28 (A.A.) — 25 ilâ 30 tun ağırlığında olan ve atom bombası taşıyan dev uçaklar müstakbel Amerikan uçak genülcnnm güvertesinden havalanabileceklerdir.
Bu uçuk gemilerinin plânları yakında kongrenin tasvibine arzedile-cektlr. Bu gemiler hiç şübhesiz 83 673 tonluk dev ( Queen Elisabeth> transatlantiği kadar büyük olacaktır. Uçak gemilerinde daima bulunan ve uçuş güvertesinin kanatma «inşa edilen kumanda kuleleri her halde, gemideki uçakların kanatlarının kısaltılmasına sebebiyet vernıe mek maksadile kaldırılacaktır. Bu yeni uçak gemileri 900 İlâ 2125 kilometrelik bir menzile sahib bombardıman uçak gemileri taşıyacaklardır.
Bu tasarı aleyhinde ileri sürülen itirazlardan mutad olanı büyük u-çak gemilerinin Pauama kanalından geçeni iyecek olduğudur, raftan .kava kuvvetleri, aıd uçakların üsleri karada bulunan uçaklar kadar müessir olnmıyacağı-nı ileri sürmektedir. Bahriye bundan başka, gemilerinde tepki motöriü u-çaklar bulundurmayı da tasarlamak tadır.
AKDENÎZDEKİ AMERİKAN \(İLAHENDAZLARI
Vasington. 28 (A.A.) — Lps:
Amerika bahriye bakanı M. SuUivan, dün akşam, Amerika hü kümetinin Akdenizde daimî suret te bahriye silâhendazları ve bir çıkma hareketi için gerekh bütün malzemeyi bulundurmaya karar vermiş olduğunu bildirmiştir.
Amerikanın Akdeniz filosu, 15 gemiden ibaret olan bugünkü mev cudu muhafaza edilecektir.
Bu miktarın arttırılması şimdi -Lik düşünülmektedir. AMERİKAN ORDUSUNUN YENİ GENEL KURMAY BAŞKANI Vaşington, 28 (A.A.) — General Omar Bradlej'in Birleşik Ameri -ka genel kurmay başkanlığına tâyini keyfiyeti bugün âyan mecli -since tasdik edilmiştir.
General Bradley yeni vazifesine ilkbaharda başlıyacaktır.
Diğer taba hr iyeye
Yeni bir vergi mi?
(Baştarafı 1 incide) kuvvetli bir cereyan vardır.
Şehirlerde oturan binlerce insan dan kiracı olanlar belediye resimlerinden hiç biri ile mükellef değildirler. Hakkaniyet kaidelerine uygun olarak bunlara da bir mükel lefiyet tahmil edilecek olursa belediyelere büyük bir gelir kaynağı sağlanmış olacaktır.
1leri sürülen fikre göre, mes -kenlerde kira ile oturanlar o yer lerden alman vergi ve resimlerle muayyen bir nisbette meselâ yüz de 25 bir ikamet resmine tâbi tu tulacaklardır.
Dükkânlarda ve akarlarda oturanlar ise yüzde 50 ııisbetinde bir resme tâbi tutulacaklardır.
Komisyonda ileri sürülmekte o-lan bu fikirler henüz katileşmiş mahiyette değildir. Hükümet ta -sarının kış tatilinden evvel çıkarıl masına çalışmaktadır.
M
t
*
1
. •
t
TEŞEKEÜ
17/1/948 Salı günü saat 11 30 da hayata ebediyen gözlerini yuman büyüğümüz ve babamız
YUSUF BAHRİ ERGENÇ’in cenaze merasiminde bulunan ve büyük teessürümüze İşti-1 râk eden akraba ve dostları miza kalbimizden gelen bü tün şükran ve teşekkürleri' bildirmeyi bir borç biliriz Ergenç Ailesi
J
I
Kenan Önerin
Bayara cevabı
fBaetaraft I incide/
Kenan öner no diyor?
«Yeni Sabah her hangi bir al-yasî partiye mensub bulunmadığı ve hâdiseleri, t a m ve mutlak bir tarafsızlıkla ve objektif ola -rak karilerine aksettirmeyi, bunu yaparken de şu nüfuzlu zatın veya bu hatırlı kişinin ilham veya' işmizazlnrını bir tarafa bırakarak Badece memlekete faydalı o-la bilmeyi kendisine düstur edin -miş olduğundan bir de bu husus--ta karşı tarafı dinliyelim dedik ve bir muharririmizi müsta’fi Kenan önere göndererek bu hususta düşüncesini ve görüşünü öğrenmek istedik.
Bay Kenan önerin cevabını da aşağıda avnı tarafsızlıkla neşre -diyoruz: ‘
— Demokrat Parti başkanı Celâl Bayann Izmitte Demokratlarla hasbıhal ederken istifanıza dair yaptığı ifşaat hakkında ne dü şiinüyorsunuz. ve bu hususta söv-liyecek bir sözünüz var mı?
— Kendi şahsiyetlerinden bir türlü dışarı çıkamayanların başka şahsiyetlere kıymet vermemesi ka dar tabii bir şey olamaz. Sayın Bayarın, son günlerde çok dolattıkları için hâdiseleri unutmuş ol maları ve yahud bunları birbirine karıştırmış bulunmaları da tabii görülmelidir. Gazetelere gön -derdiğim, fakat yapılan teşebbüslerle, Yeni Sabah la diğer bir gazeteden başka, hiç bir yerde ne şir imkânını bulamadığım açık mektubu, sayın Bayarın okuma -mış olmasına imkân yoktur. Zira bu mektub, Celâl Bayar parti mer kezinde particiler üzerinde aleyhi me tesirler yapmaya çalışırken, kendisine verdiğim bir kopyayı gazetesine götürmeden evvel bir gazeteci tarafından parti binasın da işae edilerek eski türkc-e harf terle bir sureti çıkarılarak sayın lidere arzedildiği bir hakikattir, ve bu itibarla sayın Bayann bu açık mektubdan habersiz görün -meşinde bir mâna bulamıyorum. Kaldı ki kendileri bizzat okuma -mış olsalar bite beraberlerindeki-kurucular ve milletvekilleri tara -
Kimya Derneği kongresi
(Bastara/ı i toıcido)
ra, Dernek tarafından çıkarılan «Fen gazetesi» nin çok az satış yap masından ve muhtevasının olgun olmayışından şikâyet etmiştir.
Orhan adında diğer bir talebe de; kalem ve Dekanlıkla talebeler arasında hiç bir irtibat olmad ğmı ileri sürmüş ve bazı talebelerin bu durumdan mümkün kayıblara uğ. radıklarını, hattâ sımfda döndük lerlni iddia etmiş, bu müşkül duru ma Talebe Derneğinin bir çaresi bulmasını taleb etmiştir.
İdare heyetinden Orhan Dinler, bu sözlere karşı şunları söylemiştir:
«— Arkadaşlar, (Fenı gazetesinin kifayetsizliğinden haklı olarak şikâyet ediyorlar. Bir de bize sorsunlar; hocalarımızdan gazetemize yazı istiyoruz, (Para!) diyorlar...»1
Bu arada söz alan Ord. Prof. Arndt; içinde bulundukları, Enstitü binasının çok harab ve bakmışız olduğunu ve Dekanlığın hiç alâka göstermediğini beürtmiştlr.
Dernek başkanı Halûk de tenkidlere cevap verip çıklamalarda bulunarak söylemiştir:
«— Derneğimize karşı, üyeler kâ fl derecede alâka göstermiyorlar. Derneğimiz de, bunun İçin başarısızlığa uğruyor.
Enstitümüz son derece bakımsız, dır. Her taraf toz, toprak, pislik 1-çinde, Laboratuarlarda, tecrübe ya pacak ecza yok. Blrgün gelecek, bir
Öztürk bazı a-şunları
a.
Yarın Matinelerden itibaren:
TAKSİM Sinen lasında
Mevsimin en zengin ve en kudretli filmi
Bir sinema hârikası — bir sinema faciası
Hicran Ateşi
Göz yaşlarlle seyredilecek bııyük bir aşkın yürekler oarcalayıoı ve heyecanlı hikâyesi
BAŞ ROLLERDE
ENVER VECDİ — Sabah
SARAO MÜNİR — Blşare Vukün
Musiki : Kadri Şençalar Şarkılar : Türk Musikisinin biricik oülbum PERİHAN ALTINDAĞ
Muazzam bir saz Seçkin ve kalabalık
Heyeti bir kor topluluğu
Mısırın cn büyük sinemasında 14 hafta başarile gösterilen bu şaheser bu sene göreceğiniz Şark (ilmlerinln en kuvvetlisidir.
■ '
V ..4 •
• «BJ
oyuncağı iftn, ha -isuorö e-Ankaraya ve Celal
1 v ■
fından kendilerine bildiri! malına ihtimal verilemez.
Mîllet işlerini gocuk sanarilarda n ol madiğim kikaten ciddi şebeklere den İlk is tifona m emi jönderdîkten bir hafta
Brtyar tarafıodau bunun ifşamın -dan dört beş £iin sonca, Enuu Sazakla Exûs Akaygeıdn -evlma ka» dar zahmet buyurarak beui taH’/ ettikleri bir hakikattir. Anuak bu zatlar istifa şebeklerinden hic biri, ne temasa da lüzum ?görımsle bir kûgıd yazarak istifanamemlo. gıri alınması hakkmdaki teşebbiM lerine resmi âlr mahiyet vermem * ğe çaiuşnutfiar ve bunu şah^î Hr teşebbüs peklinde göstererek mukabil ^kütlenmi dinleıutyee^k ks. dar. vaziyetin olduğu halde devj. muıa temayül göstermişlerdir.
B»j sebeble sayın Bavarın ben-kararımdan döndürmek için ta -ıv sutta bulunarak, vaziyeti kurtarmak için de iki arkadaşı îstau. bula gönderdiği kendilerince ma -lmn bir hakikat olua bile, gururlarını tatmin için bu cihetin bet den gizli tutulması tenbih eddınU olmalı ki izanı buyurıüan muta -vasaıtlar benimle *temaahmmn si bir hareket olduğunu iddiadan vazgeçmemi ferdir.
Şurasını da tekrar edeyim ki. istifa sebebleri baki kaldığı müddetçe. bilhassa sayın Celâl Baya -rtn son günlerde aleyhime tecelk eden Antidemokratik faaliyetlerine ve bu hâdise üzerinde sayın ku rueuların İznrirde ve başka yer -lerde matbuath intikalini önlemek sunetile yaptıkları diizme r
lerden sonra, kararımdan dönmek ihtimali büsoütiin ortadan kah» ı-ğı için yapılan bu ziyaret biezat sayrn Bayar tarafından dahi tele -rar edilmiş olsaydı, vereceğim ce-vab yine kat*î bir 'hayırdan iba -ret kalacaktı.
Vaziyeti kendi lehlerine kurtar-mak istiyenler gittikleri vr*rde *-kârı umumiy*\vi mtttalealarla ai y hinıe ‘kışkırtacak yerde b^nim s bı susmuş olsalar d:ı n .i . r yolda yürümüş olacakînrdrr.-
gram klor—asidi bulanuyacağız
Yeni bir binaya muhtacız, bunun için elimizden geleni yapmalıyız. İa termısinlz, bir sıhhi heyet davet edelim, gelsin ve görsünler, Bu şarlar altında, bir gün çahş iabiltt mi?.
Düşününüz, koca Enstitüde, bıs tane termometre var o da nöbeth şe, sınıftan sınıfa dolaşıyor.
Senatoya bir mektup yazalım: amma iadeli taahhüdlü olsun —çün kü cevap vermezleri— Rica edelim
bu derde bir çare bulsunlar.»
Bu esnada, arka sıradan bir tals be söz İstemiş ve:
«— Sıhhî heyet gelsin, diyorlar Ben buna razı değilim, böyle b! heyet gelirse, derhal kapatır bur., sim ve biz de açıkta kalırız., demi tir.
İdare heyetinden diğer bir üye de şöyle konuşmuştur:
— Biz dileğimizi gazete 1le neşret tik, altmı kırmızı kalemle çizdik Rektöre gönderdik. 3 aydır, hiç bit cevap çıkmadı. Kısaca; Rekcör, 8« ııato kararlarına, aykırı hareket et tl.»
Diğer bazı dilekler de dinlendik ten sonra seçim yapılmış ve idare heyetine: Halûk Öztürk, Muammer Çetin,çelik, Oktay Mllor, Orhan Din ler, Sami Aytekln, Ali Ülgezer, Vasıf Tuzlacı seçilmişler, müraklpliğe de. Azmi Ünler ve Hadi Güler getl rllmlşlerdlr.
.1
c*VFA:•
TBNÎ SABAYI
29 OCAK 184»
Yargıçlar arasında son yapılan terfi ve tâyinlerin listesi
L.
Ankaıa, 28 flHueuri| — Adalet fcakanhğında terfi eden yargıolann Uimlerl aşağıdadır:
Yargıtay İkinci Başkanlığına Yar mtay husuel daire balkanı Haydar ^ücekök, Yargıtay üyeliğine Yargıtay hu su Fİ daire Üyesi Hakkı Teze-ken, Yargıtay üyeliğine Yargıtay tmsuaî daire üyesi Alâeddin Alpay, •argıtay üyeliğine Yargıtay hususî $aire üyesi Tahsin Tüzer, Yargıtay üyeliğine Yargıtay hususî daire Uye-ai Rifat Alabay, Yargıtay üyeliğine Yargıtay hususî daire üyesi Hüseyin Kurtuldu, İstanbul Ağırceza mahke gresi Başkanlığına İstanbul Toplu Milli Korunma mahkemesi başkanı fe ’rhaneddin öğen, İstanbul yargıçlığına îsıanbul Millî Korunma yargıcı Kemal Aşkın, İzmir asliye oeza yargıçlığına İzmir Toplu Millî Ko-Inınma mahkemesi başkanı Cemil tTüzemen, Ankara yargıçlığına Ankara Toplu Millî Korunma mahke-tnesi başkanı Raşad Bayremoğlu. Ankara Yargıçlığına Ankara Millî Korunma yargıca Atillâ Yurdakul, ’A ıkara yargıçlığına Ankara Millî Korunma savcısı Talât Karay. İstanbul yargıçlığına İstanbul Millî Korunma yargıç üyesi Nafiz Yücel, İstanbul yargıçlığına İstanbul Mili! Korunma yargıcı Celâl Kurslmen. İstanbul yargıçlığına İstanbul Millî Korunma yargıç üyesi Seyfeddln U-ğur, Antalya C. Savcılığına İzmir Millî Korunma savcısı İhsan Keçe-cioğlu. Zonguldak yargıçlığına Zonguldak Millî Korunma yargıcı Kemal Tan. Gazianteb C. Savoılığına Zonguldak MiUl Korünma savcısı Hakkı Sunata, Kocaeli Ceza yargıçlığına Uşak hukuk yargıcı Cevdet Soydan, ödemiş hukuk yargıçlığına Iskillb hukuk yargıcı Mehmed Koni, Bandırma yargıçlığına Kayseri Ağır ceza mahkemesi başkanı Sırrı özuy-sal, Hatay Ağırceza mahkemesi boş kanlığına ikinci sınıf adalet müfettişi Zeki Dalekay. Safranbolu hukuk yargıçlığına Bartin hukuk yargıcı Salâhaddin Ersin, Ankara yargıçlığına Ankara Millî Korunma yargıcı Vedad Ardahan, Ankara yargıçlığına Ankara Millî Korunma yargıcı Kemal Çatır, Yargıtay Raportörlüğüne Ankara Millî Korunma yargıcı Zeki Kumrulu, Yargıtay Raportörlüğüne Ankara Millî Korunma
ynrgıoı Turgud Süelkan, Yargıtay Raportörlüğüne Ankara Millî Korunma yaıgıoı Nael Benli, Elbistan Oera yargıçlığına Ankara Milli Ko-| runma savcı yardımcısı Mustafa öz 1 polat» İstanbul yargıçlığına İstanbul Millî Korunma yargıcı Fehmi TÜ-Zfcnıen, Çanakkale C. Savcılığına İstanbul Millî Korunma savcı yardımcısı Hamid Selekler, Bartın hukuk yargıçlığına İstanbul Milli Korunma savcı yardımcısı Cevad Özpay, Yoz-gad C. Savcılığına Yazgad sulh yargıcı Hıfzı Şişmaııoğlu. Afvoıı Ceza yargıçlığına Niğde hukuk yargıcı Said Kafalı, Bursa hukuk yargıçlığına Afyon ceza yargıcı Edib Ün-aleızan. Edirne yargıçlığına İstanbul Millî Korunma yargıcı Mahir Ülküsal, Kırşehir C Savcılığına An kara Millî Korunma savcı yardımcısı Edhem Kövlitoğlıı, Amasya sulh yargıçlığına Ankara Millî Korunma savcı yardımcısı Advİye Yargıtay Raportörlüğüne
Millî Korunma savcı yardımcısı Kâ-1 zım Akdoğan. (Dsvatnı varı ; V
Afyon'un ünlü şairi
(Ba^tarafı 4 üncüde) Erir amma dünya döner tufana
10
Dağların tepesi kardan ağardı Bilmem ne haldeki dağların ardı Kar karın üstüne yağdıkça yağdı Dünya beyazlıkla döndü ummaue 11
Kar deposu oldu çarhı kinever Eürudetle oldu dünya serteser Komşudan komşuya gitmezdi haber Ateş yetişmedi hamam ve hane (a) 12
Müntaa; oldu hep müruru ubur Böyle kız az gördü çeşmi dühur Hakkın hikmetiyle eyledi zuhur Çok kişi gizlice çıktı selmane
13
Sahralarda donmuş adam bulundu Ne sahra evlerde ademler dondu Kömürcü onmazken bu sene ondu Çünkü beher dengi çıktı doksa ne
14
Yakacağı biten zifiraş oldu Yaktı sermayeji bimaaş oldu Arap etmiş iken; sular taş oldu Teşne oldu cümle abl revane ■
15
Büyüklerden sordum ayni bir kış Tesadüf ettiniz mi böyle işe? Dediler nazar kıl iki yüz altmış Tarihe rücü et gezme yabane
16
Vapur şimendifer işlemez oldu icp yollar kapandı kar ile doldu Rivayet ettiler tâki duyuldu 3öjie yağmış Kar Jraııe Turane
17
Binlerce böyle kış geçirdi dünya Bu onlar yanında zerredir hâlâ Dünya baştan başa donsa Vehbiya Sekte ırat etmez devri devrâne!
★
Kardeşi Raşldin ölümü münâse-betlle Bülbülle bir dertleşme:
BÜLBÜL
Eflâke ser çeker nalanm senin Sebep ne »ende kİ feryada bülbül Alemi yakıyor efganm senin Kimi çağırırsın İmdada bülbül Seherde başlarsın ah ile zare, Merhamet verlrMn güldeki hare! İlânhalin yarii ağyare,
Yanık yanık ölme gel dade bülbül Mecnunu dağlara attın nihayet, Leylâ, Leylâ derken buldu selâmet Şirinin aşkına düştü akibet Dağlan deldirdin Ferhada bülbül Sende Vehbi gibi çektin mİ belâ Anmçin edersin böyle vaveylâ, Bir lâhza gülıneyip ağlarsın hâlâ Herkesi ap)attın dünyada bülbül!
İSTANBUL BKLKDÎYBS1
9KHİR 'TlYATROhJLJU
Baat 80 de Dram
Kıaanı KÖŞSBAŞI Yasan: Ahmeı Kudsl Tecer:
Telefon: (2167.
Komedi Kısnu: tPBKÇt
HÜM
özdeniz, j |
Ankara
I
Bîr katil 20 seneye mahkûm oldu
Yazan; lbnirrefik Ahmed Nuri; Telefon: 4O4OP.
Sah Talebe temsili saat 19 da; Pn zar günleri 15 de matine; Cumartesi ve Çarşamba günleri 24 de Çocuk Tiyatrosu.
Bir müddet evvel Un kapanında kahveci Hizayı bıçaklıynrak Öldüren Haoı Turan dün 2 nel ağır caza mahkemesinde yapılan duruşma fonunda 20 sene ağır hapse mahkûm edilmiştir.
Diğer taraftan aynı mahkemede duruşmaaı yapılan ve bir sene evvel Galntada 1 portakal yüzünden manav Onmanı Öldüren Cafer de 2 sene 9 ay 16 gün hapse mahkûm edilmiştir.
Çam Tomruğu Satışı
Kütahya Devlet Orman işletmesi Müdürlüğünden
BORSA
«■
------------
Ye ni Sabah’ in
HAN FİYATLA I
Ballık
1
2
3
5
6
İnci
>
»
>
maktu olarak sayfa, santimi
» »
* lA *
» »
» »
Kr. 1500
500
400
300
350
150
---O-------- -e
• •
Öğretmen apartmanları yapılması istendi
—— "O —-
İlk öğretim Yapı Sandığının olağanüstü toplantısı, dün saat 10 du Eminönü Hulkcvinde yapılmıştır.
öğretmen evleri yapılmam için İstanbul vilâyeti emrine verilen 300 bin liranın; ne şekilde saıfedllmesi gerektiği, müzakere konusu olmuş vc söz alan öğretmenler bu parayla ( öğretmen apartmanları> yapılması ve bunların kat kat kiraya verilmesi istemişlerdir.
Toplantı, saat 19 a kadar devam etmiştir.
i
İstanbul Kaşerciler İhracat Komitesinden
Dahili perakende sarfiyat için aynimi? olan kaşerler İstanbul makkallanna ehven fiyatlarla aşağıda gösterilen dükkânlar da satılmaktadır:
Hüseyin Kâzım Silivrili — Şakir Süter Yorgi Vasilyadis — Sava Elofteriyadis Kâmil kural — Yuvan Stavridis
Naci Mustafa Kaşercıoğlu — Kler
Perakende ucuz satışlar İstanbul Memurlar Kooperatifi mağazalarında yapılmaktadır.
A
A
Yaş Sebze alınacak
Sümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi Defterder Fabrikası Müdürlüğünden:
1 — Fabrikamızın 1948 yılı yaş sebze İhtiyacı açık eksiltmeye kolunmuştur.
2 — Eksiltme 2/2/948 Pazartesi günü saat 14 de fabrikamızda yapılacaktır
3 — Geçici güvenine 500 Tl. sidir.
4 — Şartname her gün ticaret servisinde görülebilir.
5 — Fabrika İhalede serbesttir. U16üı
1
Tarım enstitüsü fakülte oluyor
Tarım Enstitüsünün Tarım fakülte sİ haline getirilerek Millî Eğitim Bakanlığına devredilmesine dair ka nun tasarısı., Meclis komisyonların, da görüşülmektedir.
Devlet Denizyolları süvarileri arasında
Devlet Denizyolları »Ankara., vapurunun, bir müddottenbeı i rahatsız bulunan süvarisi Kemal özdaş kap tanın tamamJle iyileştiği ve İzin müddeti sona orlnce vazifesine döneceği öğrenilmiştir. Ona vekâlet etmekte olan Hüsameddin kaptan eski gemisi (Kadeş> e dönecektir.
(Tan> süvarisi Zeki kaptanın da tekrar vazifeye alınmasına karar verilmiştir. T
Üsküdar Selaml Ali mahallesinin Sebilci sokağında yeni 46 taj 15 No. lu bahçeli evin 54/120 hissesi.
Kınalında da İskele Teşrifiye ve Ya zıcıoğlu sokağında 50 ada G parsel kayıtlı 914 M kare arsanın 1/8 hissesi.
Üsküdarda İcadiye mahallesinin eski çifte Büyük Kavak yeni İmam Galip sokak 44 No lu G3 metre kare arsanın tamamı.
Kmahada Tefrlkiye ve Teşıifiye sokağında 96 ada 3 parselde kayıtlı 548,5 metrekare arsanın 1/8 hissesi. Üsküdarda icadiye mahallesinin es. ki Kayserlcioğlu yani Makastar sokağında 24 kap: NO. İU 143 kare arsanın tamamı.
Yukarıda yazılı bir ev kıf iki arsa açık arttırma saat 15 tedlr. İsteklilerin haberlerile müracaatları!
metre
Muhammen kıymeti Lira, Kr.
ilk teminatı Lira Kr.
1
2730
919
70
332
78
44
57
60
204
68
5
24
81
95
29
95
531
iki arsadaki vakıf
satılacaktır. İhalesi 30/1/948 Cnına günü nüfuz hüviyet cüzdanları ve İkâmetgâh ihnü (429)
ve ile
• • -
• •
91 hisseler
89
39
ile tamamı va
İmtiyaz sahibi: A. CEHALEDDtN SARAÇOĞLU - Yası işlerini ft ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FAl’İN FUAD — Dizildiği Yer: (Yeui Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi>
n——— ı ■ ■ ■ ■—W
____ Ya Emîrülmü’minin dedi, size Hicaz ehlinden bir kimse ile geldim ki bu zat, kemali mürüvvet, hüsnü mezheb ve zühdü takva ile mutta-sıftır. Aynı zamanda Resulü Ekrem İle akrabalığı vardır vc onunla teşerrüf etmiştir.
— Bu zatın ismi nedir?
— İbrahim ibni Talhadır. Bu zat şerif hakkında emsal ve akranına olan ikramın esirgenınemeslni rica ederim.
— Üzerimize vacib olan vazifeyi yaparız; ya Haccâc! Kendisini davet edeceğim.
Abdülmelik, adamlar gönderip r ah İmi huzuruna çağı itti. Ona: İbrahim, dedi, Haccâc,
yüksek meziyetlerini say-meyll ve ne arzun
lb
bı-
muhabbet cyle-varaa sıkılmadan
— Ya ze senin di. Sana dim. Her
çekinmeden söyle.
Bütün anzulann
çektir.
İbrahim, gösterilen yere oturdu. Halicinin sözlerine vakur bir eda i-le cevab verdi:
yerine getirile -
Yapılacak iş Mahal ve mevkii MJkdar ve cinsi
Muhammen bedel:
e
ilk t*mJnatı
Çam tomruğu satan Değirmenözü
nol
»
>
»
lMa/ıyon 101 668 106.469
99.200
99.816
1
8
s
4
Bvher
101.603
106 485
93.200
09 816
parti
>
>
>
mertektıpü 68 tanünab
>
M3
>
Ün
»
r
»
>
>
deposu.
M8
»
*
>
jJrtı
H
1
Ç*m
> »
9
M
7.6
>
tomruk
»
i
> kuruştur hMabiyie 497.03 Uradır
»
>
>
>
İst. Borsasızım 28/1/948 Fiyatları
Londra, 11.3806
Nevyork «2—
paris 18508
Çenevce
Ams terdim Brüksel lOO-Mtt
Prağ
$lokho|m JT888O
Lizbon 11.24M
ESHAM VE TAHVİLÂT
% 7 1934 Sivas BrBUrum 2~7 1996
% 6 941 Pemlryolu 8 9635
% 6 Kalkınma 2 95.80
% 0 Kalkınma 3 96.80
% 7 Mim Müdafaa 3 81.85
% 1 Mllji Müdafaa 4 20.03
Ittihad Değirmencilik Türk
Anonim Şirketi Hisse senedi 726C
4HM
Ş74.00
119.64
9
9
1
9
9
i
Müddet!
İhale
İhale
İhale
1
Uhde açık arttırmaya çıkanlmıştn. *
2,7 Bun& a’k ’artname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İs, tanbulda Orman Başmühenflleliğindc. Eskişehir. Uşaf, Afyon, Tavşanlı orman işletme müdürlüklerinde görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde avrakı musbite ve İlk teminatları ile komisyona müracaatları.
W
î
e
şekil tarihi yeri
— Yukarıda
9
suretlle
salı
• • - f • gunu
saat ıs
de.
>
On b»ş gün
Açık arttırma
10/2/948 tarihine rastlayan
Kütahya Orman işletmesi Müdürlüğü.
olns ve miktarı yazılı emval ayn ayrı dört parti ha
Tl t ' T
vl
Satılık Eşya
Bir yatak oda takımı, bir buz dolabı, iid bisiklet, ve diğer mütenev eşyalar açık arttırma ile satılacaktır.
1 — Müzayede 4/2/948 tarihinde saat 14 de Beyoğlu Kurabiye So.
l No. 12 de İcra edilecektir.
2 — Yüzde yedi buçuk teminat skçesl olan 375 liranın en az mü-
r.ayede gününden iki gün evvel mezkur bina dahilinde cemiyet vezne sine yatırılması ve mukabilinde niRkbu^hnması. ,
3 — Eşyalar üzerinde kalanlar mütebaki parayı yirmi dört saat zar fır.da tamamen ödemediği takdirde pey akçesi irat kaydedilir.
İstanbul Şoförler ve Otomobilciler . Cemiyeti
Milli Türk Talebe Dirliğine teberruda bulunan nıillclrekilleri
Millî Türk Talebe Birliği tarafından bundan bir müddet evvel; maa« zamlarına muhalefet eden milletvekillerine; alacakları maaş farklarım, ödeneklerine yapılan zamlarını Birliğe bırakmaları teklif edilmişti.
Haber aldığımıza göre: bu teklif üzerine İstanbul milletvekili Hüseyin Cahld Yalçın 250; Balıkesir milletvekili Ol. îzzeddln Çalışlar 100; Çorum milletvekili Edlb Alpsar 50; Kastamonu milletvekili Bak! Tüm-türk İse 25 L.teberrü etmişlerdir.
Çocuk Esirgeme Kurumu Deyarıd kongresi
Çocuk Esirgeme Kurumunun Be-yazıd kolu senelik kongresi önümüzdeki cuma günü 20.30 da Şehza-debaşındaki Letafet apartmanında yapılacaktır.
----------—(1--------
Öğretmenler jübilesi
Fatih kazası baş yıldan fazla hizmet ler için bir jübile vermişlerdir. Jübllt
sim Belediye gazinosunda yapılacak tır.
öğretmenleri 80 gören öğretmen tertibine karar 21 şubatta Tak-
--------o--------
Itir kır c ocuğu haşlanıp öldii
Mecldlyeköyünde oturan Mehmed Açıkbaş adında birisinin 2 yaşındaki kızı Ayşe evvelki gün odada oynarken mangalı devirmiş, sıcak su ile haşlanmıştır.
ç.ıcuk, kaldırıldığı Şişli Etfal ha* tahanesinde ölmüş, savcılık tahkikata başlamıştır.
Yeni Neşriyat
MİLLET
Bu siyasi mecmuanın 104 ncü sa yısı çıkmıştır.
RAOYÖl
w Program J
PERŞEMBE — 29/1/1948
■— 35 Liraya
Hakikî 9u geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardetüleri
' Ayrıca: Bayanlar için 2Ö lira satıç muhayyerdir
Sultan Hamam Dıkranyan han No. 11-12
Abdurrahnıiktı Kalyon
r
I
4 EV, 4 ARSA
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE İŞ BAN-KASI’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
2C0.000
LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
Birinci Çekiliş: 1 MART
Hesaplarında altı yüz Unutan fasla parası bulunanlar bor beç yüz liraları için çekilişlerde ayr» bir lıur’a numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de HESAPLARI için zengin
ikramiyeli çekiliş.
Aşk - macera - Tarih - Cinayet ——
lııırreaı Z. ko ı*g a nal
— Ey Mü’minler Bmîrl! Size düsen en büyük vazife; halk için hayır h olacak emri zararlı olacak emre tercih etmek, her lşde Allahın rızasını, Rcsûlün hakkını eda kılmak ve cemaati müsllnıine karşı adalet üzere bulunmaktır.
Halife, merakla flordu:
— Halk İçin daha hayırlı olacak eniri anlıyumadım. Bunu izah edersen memnun kalınm.
İbrahim, mecliste bulunanları göa terefek:
— Mecliste yalnız İdimiz kalmalıyız, dedi. Bu husufu »ize vizli *(>v-lemek Iflterlm-
— Haccnc’dan da gizil tutulması, ıu ister inisin?
Evet, ondan da gizli tutulması lâzımdır.
Abdülmelik, Haccâc da dahil olduğu halde, mecliöte bulunanların hepsine çıkmalarını emretti ve mec-IlMto kimse kalmayınca:
Söyle yâ İbrahim, dedi. Meclis yardan ve ağyardan hal! kalmıştır.
İbrahim, hiç çekinmeden şunları söyledi:
r • Ey T4ü*minler Emîri! SJ2 Hac-oâc'a valilik vermekle hatâ ifledl-bIb.
— Neden T
u
Tefrika No, t İU
— Çünkü o; zâlim; cefakâr, han duküeii. gaddar, haklan, a-lai( ı >» ayırıcı, batıla meylcdlci bir kinişedir. Bütün bul ve hoıckcticıile halkı kendisinden nefret ettirmiştir Böyle bir znlinıin eline Diyâıi Re .01 olan Hlcuz valiliğini nasıl verirsiniz? Muhâclrîn ve Eıısilıin onun kahn altında kalıp tahkir ve tezlll edilmesine nasıl razı olursunuz? O Haccâc ki Şam ehli He Mekk(-ye geldi. Resulallahın doğum yeri ola., bu mübarek beldeyi Kft’bci Muaz'a-ması ile birlikte taşa tuttu. Ya, m Alinin» huzuruna vardığınız zaman ’bu çirkin hareketin hesabını naıJ
vereceksiniz? Allahın azabından nice kurtulacaksınız? Sizin için yegâne halâs çaresi; daima Allahın n-zadını tahsil için çalışarak halka hayırlı hizmette bulunmak; zalim valileri vazifelerinden uazkla§tırıp yerlerine âdil kimseleri tâyin etmek: bu kudreti kendinizde bulamadığınız takdirde Hilâfet makamından çeki-hı onu ehline teslim eylemektir.
Abdülmelik, müdhiş bir hiddetle yerinden fırladı. Kendisini zulümle :;tham ve daha ileri giderek Hilâfet makamından çekilmeğe dâvet eden İbrahim'in üzerine doğru yürüyerek:
- Sur, sual., diye haykırdı. Sence Haecâc'ın tarif ve tavsif ettiği sıfatlardan hiçbiri yoktur!.. Sen ha-»ud, yalancı, iftiracı adamın biri-sin! Şende fazilet anyonlar, bunun zccıeelni bulamazlar!..
Bundan- sonrasını bizzat Hazret; İbrahim İbni Talhadan dinliyeliıu Bu büvük Müslüman diyor ki:
/Deuamı nar?
7.29 Açılış ve program.
7.30 M. s. ayan.
7.30 Müzik; Bando Müzikleri (Pl.)
7.45 Haberler, ,
8.00 Müzik.
8.45 Müzik: Şarkılar (PİJ
9.00 Kapanış.
12.29 Açılış ve program.
12.30 M. s. ayan.
12.30 Müzik; Divan ve Koşmalar.
13 00 Haberler
13.15 Müzik.
13.45 Müzik: Havai Müzikleri (F
1.4.00 Kapanış.
17.58 Açılış ve program 18.00 M. s. ayarı.
18.00 Müzik.
18.30 Konuşma.
18 45 Müzik. Saz Eserleri ve
Oyun Havaları.
19 00 M. s. ayarı.
19.00 Haberler.
19.15 Geçmişte Bugün.
19.20 Müzik: Çeşitli Sololar (H.
19.40 Müzik.
20.16 Radyo Gatezesi.
20 30 Serbest Saat.
20 35 Müzik: Tarihi Türk Müziği
21.15 Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası.
21.45 Konuşma
22.00 Müzik.
22.15 Müzik.
22 45 M. s. ayar.
22.45 Haberler.
23.00 Prgoram ve Kapanı?.
ı
SokUa Sa«a:
1 — Fakirlik; 2 — Düğünde getirilen hediye, Çıkarılınca sari ağırlık kalır; 3 — Najniuda girinti, Aııah tersiz işe yaramaz; 4 — Bir deniz, Miktar; 5 — Yabancı mümessil, İlâ ve; e — İhtiras, Rablt; 7 — Eski bir ırk, Denizlerin yükselmesi; 8 — Başnıa (D) llâveslle bir Fransız edl binin ismi olur, Aptal. 9 — Göğüs, İnanılır.
luiuınılaa Apağıya:
1 — Çirkin sırlar, C. H. P. Dia yenâne nâşiıi efkâr; 2 — Ut çalan, En had; 3 — Toprak tas, Nümayişle yıkıldı, 4 — Renk. Bir taşıt vasi tası; 5 — Esrar içenlere söylenir, Sorgu edatı; 6 — Bayağı, Basma (T) ilâvesile eşsiz olur. Sorgu eda ti; 7 — Padişahların dadılarına v« rilen isim. Hoca; 8 — İrize (aynen), Alâ; 9 — Tabaka, Rusların Polonya subaylarını katlettikleri ornıs ıun adı.
VVVKLKÎ BU1J^ACA-N1N M A1.1 gDTT.Ml^ ŞKKLJ
/ 2 3 4 S 6 7 .8 9
2
4
û
c V
(
4
I