Gerekli Tarama
Gereksiz taramalardan kaçınan site
Ana Sayfa
Gazete Arşivi
Kitap Arşivi
Nasıl Yazılır
Köşemenler
Ulus - Haziran 1935
Gazete içeriği aşağıdadır.
Kaynak:
Ankara Üniversitesi
1 H V/,U(AN CUMARTEM ULUS Tiirli huri ut ıı-iiı fiu. temin vıU'tı iarttm ru'fcaıtar $erî idine yîiknek hir türk verniye-tini emniyet içimle yaşatacak çar t bir bulununcaya kadar ¦¦•¦ ¦ ¦ . Simiz günler ilaha hafif / ıi«7. o krulnr sert olacaktır. I -m. t İnönü ON ALTINCI YIL. No: 4972 Adımız, andınıızdrr Her yenle 5 kuruş Gündelik Aydın Demiryolları Sözbağı: Mukavele. Sömür ge: Müstemleke. Çeven: Muhit. Asığ: Menfaat. Bencillik: Hotbinlik. Konu: Mevzu. Bölge: Mıntaka. önerdeşmek: Ra-kabet etmek. Kalığ- Miras. Olut: Emrivaki. İngiliz şirketinin yetkin delegeleri ile konulmalarını bitiren hükümet, Aydın demiryollarının satın alma sözbağını dün Kamu-taydan geçirdi. Günün bir çok işleri içinde geçip giden bu önemli i|, üzerinde uzun boylu durulmağa ve incelemeğe değer bir iştir. Aydın demiryolları, Osmanlı imparatorluğunda Rusçuk - Varna demiryolundan sonra yapılmıştır. Şimdiki Türkiyedeki Demiryollarının en eskisidir. Türkiye-nin en zengin topraklarının üstünden geçip giden bu yol teknik bakımdan da en eski bir yoldu. V.-.klıle Corc Stevensonun döşediği rayları ve yaptığı vagonları görmek için Londra müzesine gitmeğe lüzum yoktur. Bunun için, bir kerecik, Aydın demiryolu ü-/.Tinde kısa bir yolculuk etmek yeter. Bu yolculuk yazın dayanı-lamıyacak derecede korkunç olur. Denizliden Izmire yolculuk eden bir insan Izmire geldiği vakit toz ve topraktan temizlenmek için 24 saat az gelir. Çünkü: bu demiryolunda tutulan siyasa, ekonomik bakımdan da, Hindistan demiryolları gibi bir sömürge yolu idi. Halkın rahatça yolculuk etmesinden önce, yalnız sosyetenin asığ-ları göz önünde tutulmuştu. Demiryolları ekonomik siyasalarını çevenin ekonomi düzenine göre kurduğu ve halkın asığtarına kendi asığını uydurduğu halde bu demiryolu, bütün bu şartlara bakmaksızın, tahaf bir bencillikle yalnız kendi faydasını düşünür, başka asığların buna göre düzenlenmesini isterdi. Bu demiryolun-daki tarifeler ciddiğ değil, ancak alay gazetelerine konu olacak derecede gülünçtü. Meselâ; Dinar İzmir'e, Denizliden 150 kilometre kadar uzak olduğu için tarifenin daha yüksek olması gerekirken Kasaba demiryolu ile önür-deşebilmek için Dinardan İzmir'e bir mal taşıması daha ucuz taşınırdı. Yurdun en zengin köşeleri olan bu bölgede yerli birçok buhranlar bu yolun kurduğu bu biçim tahaf tedbirlerden doğardı. Büyük türk devriminden sonra bu sosyetenin anlamı kaybolmuştu. Çünkü, bu yol döşenirken, tıpkı Hindistan sosyetesi gibi çok özel amaçlarla işe başlanmıştı. Her gün bir köşesi göçen ihtiyar ve hatta imparatorluğun kalığına "iı iyi yerinde konmak için, bu, bir sembolden başka bir şey delildi. İmparatorluk bu demiryolunun imtiyazını en acemi şartlarla vermiş ve pek çok aldanmıştı. Fransızların Kasaba demiryolunu almak için gösterdikleri sabırsızlık, yeni bir siyasa olutu karşısında kalmamak içindi, İhtiyar İmparatorluk, onların düşündükleri gibi öldü. fakat türk ulusu has -ta ve ihtiyar değildi. Yeni türk devletiyle bu kurum tabiğatiyle karşılaşamazdı. Tecimevlerinin bile çalışmalarının butlarını ulusun yükf*k ayıpları bakımından düşünen bir devletin içinde bu kurumun yeri yoktu. Çünkü, bu çeşit kurumlar h*-o devletçe satın alnımıştı. Dün, İnönü hükümetinin Çetinkayasının eliyle yıkılan Fransız kabinesi düştü Frankın değeri meselesinde önergesi kabul edilmediği için B. Flanden çekildi. Yeni kabine B. Buysonun başkanlığında bir ulusal birlik kabinesi olacağı sanılıyor. Paris, 31 (A.A.) — Flanden kabinesi, üsnomal yetkiler proje • sinin parlamento tarafından oya konulmasında 151 oy ile azınlıkta kalmış ve çekilimini vermiştir. Proje, 202 oya karşı oy reddedilmiştir. Kabine buhranının tezelden kotarılması bekleniyor. Başbakan- la Yeni saylavlar Gaziantep. K n - Tokat illeri bof olan «aylavlıkları î-çiıı yapılan seçim Mimi-. Cu-nııırivet Halk Partini ııanı-zedleri olan Ali Hikmet Ay-erdem. Fııaıl Köprülü. Sıdkı Büke n \!.ıı !ı ji ile ¦.»¦cilmi'-ler-clir. Dünkü -n ı güııii İstanbulda atletizm bayramı İstanbul, 31 (A.A.) — Atle -tizm federasyonunun hazırladığı istanbul atletizm bayramı bugün Taksim stadyomunda oldukça bir kalabalık önünde yapıldı. Her se • ne merakla seyredilen bu bayra -ma, üç yunan atletinin de girmesi Sonu 6 ıncı sayıfada bu kurum hasta imparatorluğun •on çirkin işlerinden biriydi. Ka • saba demiryolu rıhtım sosye -teleri ve bu son kurum da yı -kıldıktan sonra bir Avrupa yur -dundan, başka Avrupa yurduna giden kapitallerin bağlı olduğu şartlar içinde memleketimize ge • lecek yabancı kapitali bizden her zaman tatlı vüz bulabilir. Fakat, yalnız bir taraflı düşünen bu çeşit kurumlar, yurdumuzun çok çetin erkinlik havası içinde artık yaşayamaz. Hükümetin bu yolu satın alması, onun geçtiği bölge üstünde yaşayan yurd-daşlar arasında eşsiz coşkunluklar uyandıracağında şüphe yoktur. Vekilliklerini taşımadığım halde korkmadan bütün bu insanlar adına, hükümete, içten gelen derin ve sıcak minnetlerini sun -mak için dilmaç olabilirim. Denizli saylavı NECİP ALI KÜÇÜKA lık için parlamento başkanı B. Bu-yson'un adı ileri sürülmektedir. Paris, 31 (A.A.) - Parlamento başkanı B. Buyson ıbahın dördüne kadar türlü çt ,iarın baş -kanları ile görüşmüştür. Buyson, saat 9 da Eliza sarayına gidecektir. Oranlandığına göre Cumur-luk Başkanı, B. Buyson'a yeni kabineyi kurmak ödevini verecek -tir. B. Buyson'un birleşik sosya -Üstlerden Lui Maren'in cumuri • yetçi birliğine kadar bütün grup -lan bir araya getirecek bir kabi -ne kurmak isteğinde bulunduğu sanılmaktadır. B. Buyson, B. Pi-etri, B. Mandel, B. Eryo ve sos -yalistlerin bir heyeti ile görüş -müştür. Sosyalist saylavlardan B. Fosar'ın iş bakanlığına getiri -leceği söylenmektedir. Yeni hü -kümetin bugün kurulacağı umuluyor. B. Buyson kimdir? Paris, 31 (A.A.) — Yeni ka -bineyi kurması beklenen B. Buyson, Marsilya saylavıdır. Kendi -si endüstrici olup 61 yaşındadır. İlk defa 1909 da aylav seçilmiştir. 19?4 yırrnda İÇ%r1*n jeç-MI • ği vakit sosyalist partisine gir -mistir. 1927 yılında saylavlar kurulu başkanlığına seçilmiş ve bu ödevinde çok sempati kazanmış lir. B. Buyson, 1933 yılında, se -bebini bildirmeksizin, sosyalit partisinden çekilmiş ve siyasa1 partilerin dışında kalmıştır. Banka kasaları mü -hürlenmiş Paris, 31 (A.A.) — Cumuri yet müddeiumumisinin Paris'in bir veya birkaç bankasının kasa larını mühür altına almış olduğu haber verilmektedir. Pöti Parizyen gazetesi, bu Bankalar arasında Tuminetci-bankasının adını vermektedir Hava bilen tehlikesini üyeler Burla kardeşler Hava Kurumuna bin lira verdiler İstanbul tecimerlerinden Bur • la kardeşler türk hava kurumuna bin lira vererek hava tehlikesin] bilen üye yazılmışlardır. Izmirde hava tehlikenin! bilen iive gittikçe artıyor İzmir. 31 (A.A.) — Türk Kuşuna kanad veren Atatürk'ün v« (Sonu 2 inci sayıfada) B. lijyson Birçok telgraf yerlerinde borsa Hatlarını bildiren telgraflar tu -tutmuştur . (Sonu 5. inci sayıfada) Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen S er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calarını kutlanmıyacaktır. ON YEDİNCİ LİSTE 1. — Müteahhit = Ustenci Teahhüt Üntencitik Örnekler: 1 • Arkadaşım seçen yıl odun üstenciliği etti. 2 - U»fenciler, iş yaparken, yalnız kendi kazançlarım düşünmemelidirler. 2. — Taahhüt — Yüken örnek: Makdonald Ingilte -/Sonu 3. cû ayHad») VıipauiMaııılu m-çîiii savanı * Başbakan B. Çaldaris bir söylev vererek partisinin »ördüğü büyük işleri anladı Atina, 31 (A.A.) — Atina A -jansı bildiriyor: Başbakan Bay Çaldaris. halk partisi kurağında seçim hakkında büyük bir söylev vermiştir. Kurağın yanındaki cadde ve sokaklar 100 bine yakın bir halk yığıniyle dolmuştu. Söylev Hava Lokarnosu Londra, Paris, Berlin ve Roma arasmda bir hava anlaşması yapmak için görüşmeler yakında başlıyor Londra, 31 (A.A.) — Paris, Loıı dra, Roma ve Berlin arasında bir hava lokarnosu hakkında görüşü lere yakında başlanacaktır. Bu görüşülerin konusu şu olacaktır. 1 — Bu paktın, 3-2 tarihli bil -diriğde düşünülen doğu paktını. Tuna anlaşması ve Versay andlaş masının beşinci kısmının yerine geçecek olan silâhların azaltılma sı meselesinden ayrı olup olmıya-cağı, 2 — Paktın, Fransa, İngiltere, Almanya ve italya tarafından ö - nergenen projeler esasına göre şekli. Alman büyük elçisi dış bakanlığına önergelerini verdiği zaman bunların Paris ve Roma'ya bil dirilmedİğini, çünkü fransız plânının Berlin'e bildirilmemiş olduğunu söylemiştir. Dış Bakanlığının önergenin Paris'e bildirilmesinde ısrar ettiği söylenmektedir. Yakında bu yolda bir girgi yapılacak ve ilgili hükümetler bun -dan sonra görüşüye başlıyabile -çeklerdir. bunlara radyo ile işittirilmiş* ir. Başbakanın hükümet üyeleri ve hükümetin Atina aydalan ile be • raber görünmesi ardı arası kesîl -miyen coşkun alkışlarla karşılan -mıştır. Bu söylev radyo ile Yuna-nistanın her tarafına yayılmıştır. Bay Çaldaris söylevinin başlangıcında hükümetin iş başına geldiğinin ilk iki yılı içinde yaptıklarından bahsetmiş, dış tecim denkleşme -sinde görülen yeğremi Önemle kay-deylemiş. endüstriel üretimin art- Sonu 6 met sayıfada Dünkü at yarışları Umulmayan sonuçlar verdi Dün ilkbahar at yarışlarının dördüncü günü idi. Havanın bo -zuk oluşu seyirci sayısını azaltmıştı. Buna karşılık koşular çok gü -zel oldu. Başbakan, Tüze ve İç Bakanları ile C. H. P. Genel sek -reteri yarış yerinde idiler. *Şonu 2 İnci sayıfada) Dünkü koşulardan iki g'Örey Dilimleri. Kılavuz için dersler — 23- Bu dersde başka bir deneme yapmak istiyoruz. BilmediğW »iz kelimeleri, cümleler içinde,, kullanacağız. Osmanlrcala-rmı en sonra yazacağız. Osmanlıca!arma bakmadan, bu kelimelerin, bildiğiniz köklerine göre, ne anlamlara geleceğini «iz tasımlayınız. Göreceksiniz ki kılavuzu ezberlemek ihtiyacında değilsiniz. Kökler, bildiğiniz köklerdir. Yalı»/ türkçc-nin kelime yapış usullerini bilmek lâzımdır. "Hava tehlikesini bilenler,, kurumuna üye olmak, bütün yurddaşlar için savsanmaz bir d ü | e r g e olmuştur. Bu misaldeki "savsanmaz,, kelimesinin "ihmal edilme*» demek olduğunu daha önce yazmıştık. Acaba "düşerge,, ne demektir?. Bu "ge„ eki ne yapıyor? •Teklif,, karşılığı aldı» ğımız "Önerge., "takrir,, karşılığı kullandığımız "dilerge,, hep böyle yapılmış kelimelerdir. "Düşerge,, demek "düşen şey* osmanlıca ile. "terettüp eden şey,, yani "vecibe,, demektir. Romanım gazetenizde otuz b ö 1 e m kadar olacaktır. Halk arasına a y i r g a sokarak, bugünkü birliği bozmağa kalkışanlar, politikacı değil, yurd karalandır. Anadolunun y fi z Ö 1 ç e* si ne tuttuğunu söyler mi* siniz? Cumuriyetin asıl güvenci, aydın ve uyanık kafalı bîr gençliktir. Bu gençliğin başlıca ayırmaç' 1 arından biri, yurd işlerine ö/vermektir. Biz seçkinler için başka, halk için başka bir dil istemiyoruz. Eskiden halk: "— ağara kulların- mısınız?* Sözde seçkinler ise: "— cıgara istimal buyurur musunuz?* derlerdi. Biz seçkinliğin a y ı r m a ç/ i kültür yüksekliği olduğu fikrindeyiz. Atatürk, devrim yürüyüşünde hedefe b ü k s ü 1 yollardan dolaşarak değil, dosdoğru gitmeği sever. Devrim prensiplerinde örtün konuşan Kama 1 İst değildir. Daha dün Ankarada idim. Böyle bir şey konuşulduğunu duymadım. Onun için, bu haberin belgin' liginde şüphe ediyorum. işte kelime karşılıktan: Düşerge = Vecibe. Bölem, Ayırga = Tefrika (Biri gazete tefrikan, öteki nifak anlamma). Yüzölçe e= Mesahai sathiye. Aydın = Münevver. Ayırmaç = Farika. Seçkin =a Güzide. Büksül = Muveç. Örkün ma Mübhem. Belcin = Mevsuk. • • » Bu genç kızın ta y' mı dediğiniz kadar güzel bulmuyo mm. T a y 1 a n delikanlı, genç kızların gözü üstünde kal» rak, u aklaştı. gitti. Atatürk eşsiz, dir. Çantam/m eşini bulamadrm, fakat benzerini bir marazada gördüm. Bu iki kız, biri Ötekinden güçlükle ayrılabilecek kadar, benzeş' dirler. İki esvap arasında bu kadar benzeşlik hoşuma gitmez Kamâlızm ile faşizm arasında sizin bahsettiğiniz ben» ¦ eşikliği ben bir türlü bulamıyorum. Sanatta benzetieilik değil. Özgünlük aranır. Para benzetliyenler, ağır ceza görür. Kahve, iyi bir u y a t ı ç* dır. İlk d a n i ş i t kurulu toplandığı zaman, Moskovada Wim. Dost sımnı dile vermek en büyük ayıplardandır. Bu gizli haberi kim açığa vurdu? Siyasada gizaçmak, çoğun bilerek yapılır. öyle zamanlar olur ki, küçük bir g i z a ç i, memleket için ağır bir sınat doğurur. Bütün o m a y" larırmn birer birer söndüğünü gördüm. "Alpay düşe geliyor: Osmanlı imparatorluğu bilmi-yerek, Büyük Britanya imparatorluğu gibi görerek ve he-saplıyarak,...,, "Işıklar savdı, kuşlar şakıdı. Ben senin bakışını, senin sesini bekliyorum.,, Türkçe ş u v a ğ, arabça şua'adan daha güzel de-fil midir? Kelimelerimizin karşılıkları şunlardır: Tay -r Endam. Taylan = Endam mevzun sahibi. Eş ¦* Nazir. Benzer = Şebih. Benzeş = Müşabih. Benzeşlik = Müşabehet. Benzet = Taklid. Beneztlemek = Taklid etmek. Uyatıç — Münebbih. Danışrt = Şûra. Dile vermek, Açığa vurmak = Faşetmek. Gizaçmak = tfsa etmek, ifşaatta bulunmak. Gizaçı — İfşa. Sınat = Musibet. Umay = Emel. Alpay = Cihangir. Savmak = tnşia etmek. Düşünüşler Devrim gençliği Yeni parti program, türk gençliğinin, onu "temiz bir ahlak, yüksek bir yurd ve devrim aşkr İçinde toplıyacak ulusal bir örgüte,, bağlanacağım haber veriyor, HarbÖncesinin, ulusçuluğu ve yurd tuluğu hor gören, dünya - yurd fikrini yaymaya çalışsa ülkösiyle beslenmiş o-tanlardan, arada, en hayal düşkünlerim bile uykularından uyandıracak kadar korkunç ve kanlı hadiselerin geçmiş olmasına rağmen hâlâ bu ideale bağlı kalanlar varsa, gençliğin böyle yurd ve devrim sevgisiyle yetiştirilmesi düşüncesine omuz silkebilirler. Unutmamalıyız ki memleket idare edenler, birkaç hayal hastasının keyfinden farla büyük hakikatleri, dört duvar arasında tasarlanan değil, iş başında uzun deneçlerle erişilen hakikatleri göz Önünde tutmak zorundadırlar. Kuvvetli bir ulusçuluk ve devrimcilik ülküsiyle yetişecek bir gençlik, ufukları kara bulutlarla kaplı dünyanın herhangi bir tartafından gelecek bir saldırıma karşı ulusal savga bakımın -dan ne çetin ve sarsılmaz bir silah olacağı ortadadır. Ancak, gençliğe köyle bir eğitim verilmesinin, bandan başka ve onun kadar Önemli ayrı bir faydası olacaktır ki üzerinde biraz daha fazla durmak istiyoruz, ülkü her şeyen önce bir hız, bir enerji kaynağıdır. Dinin, uğranda seve seve can verilir kuvvette bir ideal olduğu devirlerde kısa zaman içinde islâmlığı a ae büyük işlet görmüş olduğunu hepimiz biliriz. Bu ülka ateşi soğumaya başladığı zaman, yeline bir yenisini koyamadıkları içindir ki, islâm uluslar, ileri giden Avrupanın arkasından seyirci kaldılar. Avrupa, eskimiş o-lan din sancağını, yeni ve alımlı ulusçuluk bayıağiyle değiştirmiş, milyonları taze bir inan ve aşkla yeni bir ülkü' nün peşinden koşturuyordu. E sû imiş olan silahı yenisiyle değiştirmek gerekliğim' çok geç -anlayan Do£ıı hu s*VbC$câjın acısını ^uA ^ı7.;t ve hâlâ da çekmektedir. Türk ulusu kurtuluş savaşı gibi bir tansığı, bu yeni silaha İbrt elle sarıldığı içindir ki başardı. Ancak, barb bittikten sonra her iş bitmiş olmadığı için, aynı yurd ve ulus sevgisinin, bütün yurddaşlarm kalbinde her şeyin üstünde yer almakta ev a m etmesi lazımdı. Bugün, o kutsal ateşin, içimizde, hâlâ o kahramanlık ve dastan günlerindeki hızı ile yanmakta olduğunu hangimiz iddia edebiliriz? Halbuki yurdunu yeni baştan yapmak ve yaratmak durumunda olan bir ulusuz. Gevşemek bizim için en büyük tehlikedir. Gergin ve enerjiyle dolu sinirleri İse, ancak bir ideale bütün varlığiyle bağlılığın mistisizmi ortaya çıkarabilir. Ulusçuluk ve devrimcilik bugünkü Türkiye için anlamları biribirine kay-naşan kelimelerdir. Türk ulusunun büyümesi ve ilerlemesi için yol tektir: Yeni baştan kuruculuk, yani devrimci -lik. Bunun içindir ki yaıınki büyük Türkiyeyi kuracak türk gençlerinin damarlarına, bu, isimde çift fakat hakikatte tek ülkünün seromunu aşılamak en büyük ödevimizdir. Bu aşı yayıldığı, gövdede, bacakUra ileri doğru atılmak hizanı, kollara yapıcılık ve yaratıcılk gücünü verecektir. Patti Genel Sekreterinin de dediği gibi istenilen "yat deyince yatan, kalk deyince kalkan,, kukla-genç değildir. Ülküsüne dört elle sarılacak ve içten inanacak kafası işliyen gençtir. Biz, yurd için başarılması gereken büyük işleri ancak böyle bir candan inanışın hızından bekliyebiliriz. Yurd sevgisini yaymak için her şey yapılmıyor muydu? diye soranlara hayır diyeceğiz. Her şey yapılmamıştır, yapılacak daha çok iş vardır. Gerçi, kime yurdunu sevip sevmediğini sorsak alacağmız cevah müsbettir. Yalnız islenilen bu sevginin uğruna rahat ve hattâ can verilir bir aşk haline gelmesidir. Fiil haline gelmiyen bil yurdculuk kuru lâftan ibarettir. Yaşar Nabi NAY1P IÇ DUYUKLAR Hava tehlikesini bilen üyeler Başı birinci sayıfada özverilîk yolunu açan ismet Inönü-nün coşturan hareketleri büyük bir ilgi île karşılanmıştır. Şehri -mizde efe türk hava kurumuna hava tehlikesini bilenler üyesi yaz -inat-, için çalışmalar başlamıştır. General Kâzım Dirig'in başkanlığı altında 3 haziranda C. H. Partisi başkanı ile bütün dayreler buyramanları tecim ve sağlık odaları, baro ve isçiler birlikleri ku -rulları ilbaylık salonunda toplantıya çağrılmıştır. Şehrimizdeki bava kurumu şubesine giderek hava tehlikesini bilen üye yazılan yurddaşlarm sayısı her gün biraz daha artmaktadır. I. işler RakauIığtiMİa hava it hlikiMtıi Iıil ıı ü«- olanlar Yönetger Vehbi Demire! 100 lı ra. Güvenlik İdleri Genel direktörü Şükrü Sökmensüer 60, Ispek -terler kurulu başkanı 1. Sabri Çı -tak 60, Lokal yönetgerler genel direktörü Naci Kıcıman 40, Türe danışmanı Ekrem Crgüven 40, Ba-sm Genel direktörü Vedat Nedim 60, Sağı* direktörü Edip Gürel 25. Seferberlik direktörü Fehmi Sü -herdem 25. Güvenlik isleri genel asdirektorü Feyyaz 25, İller yöne timi cenel asdirektorü Halit Akalın 25, Lokal yönetge genel asdi -rektörü Hüdai 25, Nüfus yönetgesî eenel asdirektorü Hilmi Balcı ?5. Türe asdanışmanı Cavit Ünver 25. Ispekter Agâh 25, Ispekter Muzaffer 25, Ilîer yönetimi Ş. 2. direk -törü Abidin 20. Ş. 3. direktörü Ah-met Fehmi 20, Ş. 2. direktörü Hilmi 20, Ş. 2. dırr-ktörü Akîf 20. Ş. 3. direktörü Sabri 20, Genel güveni!!; başispekteri Naci Aklan 25, genel güvenlik Ş. 2. direktröü Faik Koksal 20, genel güvenlik Ş. 4. direktörü Osman Sabri 20, genel güvenlik Ş. 5. direktörü Şükrü Yuma'.; 20, Basın baş danışmanı Burhan Belge 40. Basın danışmanı Sadrı Etem 30, Basın danışmanı Şekîp 30, Basın danışmanı Emin 30, Basın danışmanı Gayyur 30, Basın danışmanı Selmin 30, Basın da -nışmanı Nazlı 30. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Ardıl = Halef Aytaç bb Hatib Bağıdlanmak — Akdedilmek Basınç. = Tazyik Berkite = Müeyyide Çekilim ¦ istifa Deneç = Tecrübe Dolan = Havali Durluk — İstikrar Eğitim = Terbiye Endüstriel = Sına! Erge ¦=* Maksad Etki = Tesir Görüşü = Müzakere Kamoy = Efkârı umumiye Karsm = Rağmen Kutsal = Kudsi ödek = Tazminat 0den = Mükafat Ödev = Vazife örgüt = Teşkilât Özgürlük ¦ Serbesti Savga ¦ Müdafaa Savsa = İhmal Sığınk = Mülteci Tasar = Tasavvur Tansık = Harika. Usnedi = tsnad Usnomal ¦ FevkalSd. Üretim = İstihsal Yanı = Şikâyet Yeğrim = Sal5h Yetki =* SalShİyef Yönetim = İdare Zora.- = Zaruret Dünkü at varışları di. (flajı /. ci sayıfada) Koşulara saat 14.30 da baslan- Bîrinci koşu: Üç ve daha y\ı • karı yaşla ar ikan ingiliz at ve kısraklara özgü ve uzaklığı 2030 metre idi. B. Akifin Kazbadalya-»ı hiç zorlamadan birinci B. Rüs • temin Conku ikinci geldi. ikinci koşu: 3 yaşındaki yan-kan ingiliz taylar için ve uzaklığı 1400 metre idî. Burada başlan -gıç işyarının kötü işaret vermesi koşunun bütün güzelliğini kaçırdı. Bayrak düştüğü zaman atların bİr sırada olması Işzım gelirken öndeki tayla arkadaki tay arasın -da en aşağı 30 metre ara vardı. Koşudan sonra bu işyar cokeylerin işaretten önce kaçmağa çalıştıklarını söylüyordu. Eğer cokey yol • suz hareket ederse cezalandırılır* Fakat yolsuzluğa yolsuzlukla karşılık verilmez. Ata binenden fasla koşudan fayda bekliyen at sahibidir. İşaret işyarının at sahibini cezalandırmağa hakkı yoktur. Çok esaslı çalışan yarış ve ıslah komisyonunun koşularda bu gibi düşüklüklerin önüne geçeceğini umarız. Koşuyu sekiz tay üçe ayrılmış bfl halde koştular, önde rahat giden B Salih'in Alemdar'ı birinci geldi. Semin* mis ikinci Yüksel üçüncü oldu. Birgo bahiste en çok Makbul üzerine oynan • miftı. Bu zavallı tay ancak dördüne (I gelebildi. Üçüncü koşu: Dört ve daha yukarı yastaki yankan ingiliz at ve kısraklara özgü 2200 metrelik koşu idi. B. Alımcım '•' I ' ı im; taşıdığı 65 kiloya rağmen İm' geldi. İkinciliği kazanan Kap 56 kilo üe koştu. Yıldırımın önür- deşlcri dün en avantajlı koşularım koştukları halde Yıldırımı geçemediler. Şia» (İnlen sonra da geçebileceklerini ammu • ı yoruı . Dördüncü koşu: Ankan incili/ at ve kısraklar için ve uzaklığı 2401 metre idi. Bu koşu da B. Akilin Maıkul ile Bckâr'ı, B. Ahmed'in Grandezzası ve B. Binsin Barçı koştu. Herkes koşudan önce ya Markiz, ya Grandeza diyordu Koşu başlar başlamaz Bekâr Öne geçti. Dayanabildiği kadar Grandcra İle beraber gitti. Bekâr kesildikten sonra yaklaşan Markiz son virajda Grandeza'yı bir af boyu kadar geçmişti. Tribünlerin önünde Grandeza bu arayı kendinden yana çevirerek koşuyu kazandı. Fakat kosu-don sonra topallamağa başiryan bu güzel kısrağın bir daha aynı kuvvetle koşaca ğmı ummuyoruz. Beşinci koşu: Yerli, yankan ve arı • kan arap at ve kısraklar için handikaptı. Uzaklığı 2600 metre idi. Koşu on at arasında oldu. 48 kilo ile koşan B. Ta ¦ lât'm Sankizı hiç umulmıyan bîr koşu ile birinci geldi. B. Duran'ın Tufan'ı bir kafa ara ile ikinci B. Rİdvan'ın Hakan'ı üçüncü oldu. En çok kazanacağı umu • lan Hakan ve Alderviş idi Fakat taşı -diKİan ağır kilolar beklenen koşularını koşmalarına engel oldu. Birge bahiste Sarı Kız'a oynıyanlar 1 liraya karşı 51.70 lira aldılar. Denizlide sebze bolluğu Denizli. 31 A.A.) — Bu yıl sebze boldur. Taze baklanın kilosu bir, araka 4. bezelya 3, taze soğan 3. taze sarımsak 15 kuruşa satılmaktadır. İspartada kuraklık İsparta, 31 (A.A.) — İsparta ve dolayında kuraklık devam et -mektedir. Her türlü ürünün yağ -mura ihtiyacı çok büyüktür. Bu yüzden yiyecek Hatları yüksel -mektedir. İki gündür sıcaklık göl-gede 30 u bulmaktadır.__ Romanımızın bugünkü parçacında geçen kelimelerin osmanlıca karşılıkları: İlke — İptidai Çekilge — tn ¦¦. . '. Gezmen — Seyyah Yarıt — Kitabe ü 2. UAZUMTİ UW5£AZAK US Türkiyenin hatta lehlikcnitıe maruz o/*/h-a'" ''" bilmeliyiz ve tnytemeliyz. Tedarik edeceğimiz araçları kendilerine emanet edecek kahramanlarımız vmdtr. \-ı.» l tnöniı ON ALTINCI YIL. No: 4973 Adımız, andımızdır Her yerde ~ kuruş OiindeÜk Çoban okuiu Bu bctkeznızd ..c. t, üy"r ¦. . *. -limelerin osmanlıca karşılıkları Vnr.,ı-dır: Okul - Mckteb: Kamun - Nebiye; Süre -- Müddet: Kavram — Mtrf . hum; Anlam Mana: İlgi Alaka; Etke = Amil: Diyem ifade; U -çak -- Tayyare; Sınaç = imtihan; ^ayg' ~ Endişe. Geçenlerde gazetelerde şöyle bir haber vardı: Leningrad'ın bütün kamunlarında 10 ile 15 mayıs arasında 1200 çoban kendileri için hazırlanmış kursları bitirmişlerdir. Bir ay süren bu kurslarda çobanlar hayvan bakımını öğrenmişlerdir. Hayat yürüyor., dünya değişi-yor., demek birçok kavramlar ve anlamlar gibi, bundan sonra ço -ban kelimesinin gözümüz önünde belirttiği eski varlık şekli de de -ğişecek basitliğin kaygısızlığın ve tabiat ile kaynaşmanın sembolü olan çoban da bundan sonra o-kuyan, yazan düşünen adam kip -leri arasına geçecek.. Okumak, düşünmek, herhangi bir tekniği elde etmek, hiç şüphesiz hayatı zen -ginleştirmek demektir. Her zen - pinlik ise ister maddiğ ister tinel olsun, hayat ilgilerini ve bunlar ile beraber hayat kaygılarını artırır. Kitab ve gazete okuyan, hayvan bakımı tekniğini Öğrenen çoban, artık eski klâsik çoban ka -lamaz. O da a!dı, fikri, koyunları nı otlattığı yeşil tepeler ve ovalardan başka bucaklarda dolaşan, Laval'in gezisine, Hitler'in söylevine şehirlerin hadiselerine, sinema yıldızlarının aşklarına ilgi gösteren modern adamlardan biri olur. Yeni çoban kipi insanlık için bir kazanç, bir yükselme etkesi sayılabilir mi? Hayatın zorlukları arttıkça eski çoban kipinin bir çoklarımız için bahtiyarlığı canlandıran, düşüncesizliği belirten bir varlık halinde göründüğü bellidir. Tabiat içinde, insanlardan uzak olduğu halde, kendini sayan sürüsünü güderek kavalını çalan ço -ban en basit bir hayatın diyemi • dir. Esasında yaşayışın bütün gösterileri de nisbiğ olduğuna göre çobanın bilmediği hayat dereceleri kendisini ilgilendirmez. Biz onu bahtiyar sanırız.. Gerçekten de höyle midir? Bizim hırslarımız -dan, kıskançlıklarımızdan, içimizi kemiren türlü düşüncelerden uzak yaşadığına bakılırsa öyle olduğu -nu kabul etmek pek de yanlış de -«ildir. Şimdi okumuş çobanın eskisinin yerine geçmeğe başlaması île bizim hayalimizde yaşıyan ve hayalimizi okşıyan bir bahtiyarlık şekli de artık kaybolmağa yüztut-muş demektir. Şüphesiz, uçak ile gazetesini alacak, radyosunu ya -nında taşıyacak, hayvanlarını bir baytar gibi bakacak olan yarınki çoban tabiattan uzaklaştığı nis -bette insanlara yaklaşacak, ve onların acılarını, kaygılarını daha yakından paylaşacaktır. O vakit bahtiyar çoban kipi kalmıyacak, ve bizim de onu düşünerek , ona imrenerek biran için olsun, hayalimizde onu canlandırmaktan doğan zevkimiz yok olup gidecek -tir. Çoban! boş yere kaçıyorsun. Teknik seni de pençesine geçir -kniştir. Okuyacaksın. Sınaçlar geçireceksin.. Yeni acunda artık senin eski kipindeki adamlar için yer yoktur. Zeki Mesud ALSAN Fransız Kabinesini Be Buyson kurdu Yeni kabinenin dokuz üyesi eski hakanlardır - Kabineye tükel yetki verilecek, fi-nans ve ekonomi işlerini B. Kayo, süel şle-ri Mareşal Peten kontrol edecektir. Paris, 1 (A.A.) — B. Buyson bütün cumuriyetçiler arasında geniş bir merkezleşmİş kabine kur -mayı başarmıştır: Başbakan ve Iç bakanı: Buv - MareşaT reeen son (bağırışız saylav) Devlet bakanları: Cellav (sol demokrat senatör), Eryo (Radikal sosyalist saylav), Maren (cu-muriyetçi federasyondan saylav). Mareşal Peten (parlamento dışından) Dış Bakanı: Laval (bağınsız senatör) Tüze Bakanı: Perno (cumuri-yetçi federasyonundan saylav) Sü Bakanı: General Moren (parlamento dışından) Donanma bakanı: Pietrî (sol cumuriyetçi saylav) Hava Bakanı: General Dönen (parlamento dışından) (Sonu 5 inci sayıfada) AMERİKADA DURUM B. Ruzvelt aııasal kanunu değiştirmek istiyor Nevyork, 1 (A. A.) — Yüce hakyerinin kararındanberi endüstri merkezlerinden artan bîr kuv -vetle yapılmakta olan hücumlara karşı koymak için B. Ruzvelt, yakında kongrt ye bir kanun öner -geyecektir. B. Ruzvelte göre amerikan anasal kanunu Vaşington, 1 (A.A.) — B. Ruzvelt, ulusal kalkınma kurumunu yıkan yüce hakyeri kararının, bîr kuram buhranına sebeb olduğunu Sonu 6*_/na sayıfada ON İKİNCİ RESİM SERGİSİ Bay Özmeniıı bir söylevi ile Sergievindc dün açıldı B. AbiaTn ötmen söyTevraf veriyor B. AbdÜThdIIİ Kendi kortfohyt keserken Güzel sanatlar birliği resim şubesinin Ankaradaki 12 înci sergisi dün sabah, saat 11 de, Sergie -vinde kalabalık çağrılılar önünde görenle açılmıştır. Hazır bulunanlar arasında Kamutay Başkanı • miz Abdülhalik Renda, Parti Ge- Muhafız Gücü dün on ikinci yıldönümünü kutladı —*-*¦?* nel Sekreteri B. R. Peker, Kültür Bakanımız B. Ozmen, Parti yönetim kurulu üyeleri, birçok saylav -lar, yazarlar, gazeteciler ve yük -sek işyarlar vardı. Kültür Bakanı B. Özmen şu söylevi verdi: — Bayanlar, Baylar Güzel sanatlar Birliğinin Ankarada açtığı sergilerin 12 incisini açmakla mutluyum. Sergi gözden geçirildiği zaman turk ulusunun güzel sanatlar alanındaki gelişimi göze çarpar. Memleketimizde tabiî güzellikler çoktur. Hayale genişlik verecek hâdı-(Sonu 3. cü sayıfada) Azat «unu &3L -v , -Av Muhafız Gücü her yıl olduğu gibi bu yıl da kuruluş günü olan 1 haziranı törenle kutlamıştır. Gücün bütün şubeleri başlarında mızıka ile caddeleri dolaşıp Atatürk anıtına gelmişler ve oraya bir çelenk koyup erkinlik marşını söylemişlerdir. Güçten bir subay, sık sık alkışlarla kesilen güzel bir söylev vermiştir. Bundan sonra sporcular kamutay yoliyle kulüblerine dön-müşlerdir. Yıldönümü dolayısiyle yapılan toplantıda 150 kişi bulunmuş ve kendilerine dondurma, pasta ve limonata sunulmuştur. Gece şehir bahçesinde bir şölen verilmiştir. Azat günü kanununun yeritil -meşine dün başlanmıştır. Dün öğleden sonra bütün devlet yönetge-leri kapalıydı. Böylece cumartesi öğleden sonra başlıyan hafta aza-tı, pazartesi sabahı bitecektir. Dün bütün işyarlar, hafta çalışmasında yarım gün kazandıktan için bü -yük bir hoşnudluk içindeydiler. Bugün, resmiğ azat günü kabul e-dilen ilk pazar olmak bakımından tarihiğ bir gündür. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen S er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calatım kullanmıyacaktır- ON SEKİZİNCİ LİSTF /. — Sadık — z?ayrı Sadakat == Bayrılık Örnekler: I - Biz dostluklarımıza bayrı ve bağlıyız. 2 - Bayrılık en yüksek insanlık vasıflar ınd andır. (Sonu 2 inci sayıfada) SAYlr A Ü o »- o J Dil ...V,ı. Kılavuz için dersler — 24 — 21 tarihli gazetelerimizin S kelimelik listesinde önemli bir yanlış olduğunu yeni gördük. Kılavuzda "tadil,, karşılığı "de* ğişke,, dir. Fakat "tadil etmek,, karşılığı, gazetemizde çıktığı gibi, değiştirmek değil, takat değişirmek' dir. Misal: Kanunda değşirmek hakkı. Kamutayındır. Değiştirmek "tebdil etmek,, demektir. *** Bu derste de dünkü denecimize devam ediyoruz. Önce misalleri okuyacaksınız. Anlamlarını bulmağa çalışacaksınız. Ondan sonra kelime karşılıklarına bakacaksınız. Ergeniz ne olduğunu bana pek güzel izahladtnız. Fakat bu nun, dünkü söylevinizde, bana anlattığınız kadar belir* g i n olmadığını iytiraf etmeliyim. İlk bakışta biribiri ile ayni anlamda olduğu sanılan bu iki söz arasında bir b e 1 i r s i ayrılığı olduğunu çokları sezinmez. Kanun maddeleri örtünlük götürmez; bunlarda b el i r g i başlıca şarttır. Boyuna devrim ideolojisinden bahsedip duruyoruz. Fakat şimdiye kadar, bunun, biç kimse tarafından, açık ve doğru bir s o m t ö z ' ü yapılmamıştır. Suyun katım ında neler olduğunu söyler misiniz? Yalın ve katın cisimler ne demektir? Bu iki maddeyi biribiri ile katınlamak imkânsızdır. Bu üç kişilik salgtt, bir gazeteci ile iki şairden k a 11 m 11 idi. Osmanhcada bir arab ve bir fars sözünü arab kuralına göre bingeştirmek yanlıştır. Y a n ı ç başka, d ı ş n o m a I başkadır: bir başta iki burun y a nı çlı k tır. tnsan yirmi dört saatte yalnız iki saat ıt- yumakla d ı ş n o m a I bir harekette bulunmuş olur. Yalın bir cisim, basit bir fikir... Yeni kelimeler ve karşılıkları: Belirgin = Mütebariz Belirgi = Tebarüz Belirsi = Nüans Somtöz = Terkib (sinthese) Katım ) Katine. ) = Terkib Bingeşim ) Katın ) Katmılı ) Mürekkeb Bingeşik) Somtözlemek) Katımlamak ) — Terkib etmek Bingeştirmek) Yalın — Basit (terim) Basit (T. Kö.) Yanıç = Gayri tabiî (contre - nature) Dışnomal = Gayri tabiî (anormal) *** Yalnız toprağımızı ray değil, havamızı da bir çelik kanad ö r ü s ü İle kaplıyacağız. D ok un akl ı bir söz, etkin bir tedbir.. Kalbe dokunan bir söz; baş ağrısına e t g i y e n bir ilâç.. Sözlerimin bu adam üzerinde hiç bir e t g i s i olmadığını görüyorum. Bu hareketin bu kadar büyümesinin e t g e ' terinden biri de, sizin kaygusuzluğunuzdur. Örü = Şebeke Dokunaklı = Müessir Etgin = Müessir Dokunmak = Tesir etmek Etkimek — Tesir etmek Etgi = Tesir Etke = Amil *** İşlerime karışılmasını istemem. Osmanlı imparatorluğu yabancı devletlerin her türlü arşıma' lanna açık bir kapı idi. Acaba silâhsızlanma dediğiniz gibi, "ademi tecavüz,, için saldırmazlık, "ademi müdahale,, için a r -s ı m a z 11 k diyemez miyiz? Karışmak = Müdahale etmek Arsımak = Müdahale etmek Saldırmazlık = Ademi tecavüz Arsımazlık —• Ademi müdahale İÇ DUYU K L AR İSTANBUL TELEFONLARİ İstanbul okullarından çıkan talebe istanbul, 1 — Bu yıl İstanbul türk okullarından 8000 talebe çıkacaktır. Bu bir rekordur. Jandark okul gemisi şerefine suvare İstanbul, 1 — Istanbulda konuk bulunan fransız Jandark okul gemisine bugün ilbay vekili ve İstanbul komutanı giderek önce yapılan göreti karşıladılar. Deniz subaylarından 30 kişilik bir grup bugün Heybeli deniz lisesini gezdi. Akşam fransız elçiliğinde konuklar şerefine elçi büyük bir suvare verdi. Ayasofyadan çıkarılan mozayik İstanbul, 1 — Ayasofya'daki büyük mozayik dün açıldı. Bu mozayik kendi cinsinin bütün dünyada en güzellerinden biridir. Açılışta kültür direktörleri, gazeteciler bulunmuştur. Amerikalı profesör Vilmak mozayik hakkında izahlarda bulunmuştur. Profesör, şimdi yeni mozayikler için çalışacaktır. Hava kurumuna İstanbul tecim odası altı, esnaf cemiyetleri 60 bin lira verecek İstanbul, 1 — Bugün İstanbul parti merkezinde bir toplantı yapılmıştır. Toplantıda Istanbulda bulunan bütün cemiyetler, basın delgeleri hazır bulunmuşlardır. Toplantıda hava tShlikesine' yapılacak yardım konuşulmuştur. Tecim odaları 6, esnaf cemiyetleri 60 bin lira vermeği yükenmiş-lerdir. Yeniden yazılan birçok ü-yelerin yazılma işini kolaylaştırmak için Örgüt genişletilecektir. Hava tehlikesini bilen üyeler Bay Abtullah Ungan Merkez hıfzıssıhha müessesesi kimya mütehassısı 20 lira, Bay Aron Arav ve çocukları Anafartalar caddesi hırdavat mağazası 200, B. Nuri Ta -maç Kastamonu saylavı 50, Oto -mobil Ticareti Türk Anonim Şirketi İstanbul 200, B. Kemal Z aim Ziraat Bankası Umura Müdürü 500. B. Dr. Abravava Niğde saylavı 250, B. Hıdır Mehmet Eskice -hir'de müteahhit 25, B. Sait Kurt Eskişehir Kiremit fabrikası sahi-i 25, B. Binbaşı B. Sırrı Eskişehir Askerî hastane operatörü 20, B. Menahem Pessah İstanbul Türkiye Millî Sigorta Şirketi 2. inci di -rektörü 20. B. Refael Kazez ve mahdumu Fincancılar 21 - 1 No. da manifatura tüccarı 50. B. Re -fael Kazes ve mahdumu Fincanc lar 21 - 1 No. da manifatura tüc -carı 150. Mordo Galimidi İstanbul Kurban Han Dîs doktoru 20, B. Hicri Istanbnl T. Ha. K. Ş. İdare memuru 20, Bedri İstanbul T. Ha. K. Ş. Dava muakkibi 20. B. Savmi İstanbul T. Ha. K. Ş. beynelmilel tayyare kontrol memuru 24, B. İhsan Mermerci Zade İstanbul Açiı Kf. Cad. No. 1 manifatura tüccarı 100. S«?ti Fr»nko ls»nnbul Rızapa-şa C^dd-si 89 - 91 No. mefrm-.' Yunanistana gönderile -cek aşya faturaları 1 — Yunanistana gönderilen eçya faturaları orijinallerinin çı -katçılarımız tarafından doğrudan doğruya aşağıda adresleri yazılı faturaları inceleme komisyonuna. 2 — Fatura örneklerinin de gene sözü geçen komisyonlara verilmek üzere yunanlı girİ tecimerle rine gönderilmesi lüzumu ilgilile re bildirilir. Atinadaki komisyon adresi: Epitropi etenhu timolovion me-tohikon Megaron - Athenes • Pire'deki komisyon adresi: Epitropi elenhu timoloyion megaron sidirodromiku stathmu • Lepiree. - Türkiye - İspanya tecim anlaşması Türkiye — İspanya tecim an -(aşması bitim tarihinden başlıya -rak 15 gün uzatılmıştır. Tamamla yıcı haberler geldikçe bildirilecektir. Türkofis başkanlığı Türkofis başkanlığına Doktor Necdet Alp atanmışıtr. Bafrada spor Bafra, 1 A.A.) — Bugünkü lik maçlarında Bafra spor - Yap -rak spor 1 - 1 berabere kalmış ve Gençler Birliği 1 - 4 Halkspor'a yenilmiştir. Çankırıda yağmurlar Çankırı, 1 (A.A.) — Dün ili -mize faydalı yağmurlar yağmıştır. inkara - Çankırı gezintisi Çankırı, 1 (A.A.) — 1 haziran tarihinde baştıyan Ankara - Çan -kırı gezinti treniyle 700 den çok gezici geldi. Geziciler akşam üzeri alkışlar arasında Ankara'ya dVn-düler. Keçiören gençlik ve spor yurdu kurultayı Keçiören Gençlik ve Spor yurdunun 7 haziran 1935 de toplanacağı evvelce bildirilen yıllık kurultayı 9 haziran 1935 pazar günü saat 10 da Cumuriyet Halk Partisi Keçiören Kamunu salonunda toplanacağından üyelerin gelmeleri rica edilmektedir. tüccarı 300, B. S. B. Yakar İstan bul Haçopulo Han No. 35 de 84. B. Sebatay Kamhi İstanbul Sul -tanhamam Mevsim mağazası sa hibi 120, B. Ural Dilek Galatada büyük tünel han 5, 6. 7 No. avukat 20, B. Nesim, Mızrahi ve Benar -dete müessesesi İstanbul Fincancı lar No. 12 50, Nesim. Mizrahi v: Benardete mü°sse««*si Mnnbul Fin cancılar No. 12 150. B. Piyos A nadolu sigorta şirketi direktörü 100. İşyarlar yükenlerini bolü ile verecekler Devlet işyarlarıyla kurumlar -da çalışanların, hava tehlikesini bilen üye olarak, geniş ölçüde ya.-dım edebilmeleri için kolaylık gösterilmesi yolundaki başvurmaları üzerine, yalnız işyarların yıllık kenlerîni bölü ile vermeleri esası Kamutay bahçesinde konserler Cumur başkanlığı bandosu bugünden itibaren Kamutay bahçesinde açık hava konserlerine bağlıyacaktır. Bugünkü ilk konserin programı şudur: 2 HAZİRAN 1935 PAZAR Birinci kısım I — E. Kayzer: Marş, KÖnig-Lulv,a 2 — Ştravs: Vals, Vincr Blut 3 — Betoven: uvertür, Egmon 4 — Korsakov - Kapriçya Espanyot Patrol) İkinci kısım 5 — C. Pare : Polonez dö Konser 6 — Sen-sans: Bakkanat-Samsun e Dalila 7 — Amer: Zi vi Mt-kgrgör (Haylcnt Patrol) ANKARA RADYOSU BUGÜNKÜ PROGRAM 19.30 — Ziraat Vekâleti saati. 19.40 — Musiki: Chopin Scherzo Piyano: Ferhunde Ulvi 20 — Meşhur pehlivanlarımı! 20.10 — Musiki: Bach Süite Keman: Necdet Remzi Ata» Piyano: Ferhunde Ulvi 20.30 — Dans musikisi 20.50 — Haberler. Her gün beş kelime (Başı ]. inci sayıfada) 2. — Lehte, lehinde = Yana Lehle olmak = Yana olmak Örnekler: 1 - Bu işte sizi» fikirlerinizden yana değiliz* 2 - Ben böyle Önergelerden yana olamam. 3. — Lehinde söylemek = İyiliği* ni söylemek Örnek: O, her yerde sizin i-yîliğinize söyler. 4. — Lehdar — Yanat Örnek: Ahmet sizin en cof. kun yanatlarınızdandır. 5. — Aleyh = Karşt Aleyhte olmak = Karşı ot* mak Aleyhte söylemek = Karşı söylemek Aleyhinde söylemek Kötülüğüne söylemek Aleyhdar = Karşın Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı-caları kullanılmamasını rica ede d riz. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Araç = Vasıta Atamak = Tayin etmek Erkinlik ¦ İstiklâl Görürüm = Manzara (Aspect) • fçtem — Samimi J'gi - Alâk* Kapsam — Şümul K »tamâk - Hallctmetf 0\ mak - Kabile önem = Ehemmiyet Sağlamak = Temin etmek Sakınca = Mahzur Saptamak = Tesbit etmek Stnuç = Netice Süel = Askerî Yargıç = Hakem Ycritmck — Tatbik etmek Yetki = Salâhieyt Yora = Tefsir Yüğrüm — Merhale Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. 8. HAZİRAN 1»5 f AZAltT&St IJ1MJS r min olalım kî, vücuda getirdiğimiz 300 layyarelik bir hava filosu. Türkiyenin ha vasim korumağa imkân verecek yüksek bir kalitede olacaktır. İ-mel İnönü ON ALTİNCİ YİL. No: 4974 Adımız, andımızdır Her yerde 5 kuruş Gündelik ŞEHİRCİLİK İŞLERİMİZ Kelime karşılıkları Uzuğ - İhtisas F. R. AT AY Herhangi bir şehrimizi bayın-dırmak için yapılmak lâzım geleni, paramız olmadığı için yapamamak kusur değildir: Fakat yapılmamak lâzım geleni yapmak kusurdur. Biz gerçi bütün Türkiye'yi bir yeni çağ ülkesinin güreyi ile kaplamak için milyarlar harcamak gerektiğini biliyoruz. Şu da var ki her yıl milyonlar harcıyoruz: Devlet haznesinden, yahut halk kesesinden! Istanbulda Cihangirle Şişli arası cumuriyet devrinde betonla kaplanmıştır. Yalnız bu şehir parçasının yanında Ankara Yenişehi-ri oyuncak ^:alır. Ankara'da, ve Anadolu'nun bütün şehirlerinde, yerine ve yeteneğine göre, bir yığın yapı parası verilmiştir. Yalnız İki unsurun eksikliğinden dolayı, yaptıklarımızın çoğu yapılmamak lâzım gelen şeylerdendir. Eksik olan bu iki unsur. plân ve sanat kontrolüdür. Beş kat yerine iki kat, çirkin pencere yerine güzel pencere, bayağı bir balkon şekli yerine güzel bir balkon sekli, mavi boya ye -rine sarı boya, yeni bir para işi de«il. ancak bir zevk ve plân isidir. Eskiden bazı İstanbul yazlıklarında bir dönümden küçük arsalara ev yaptırılmazdı. Yazlıklar bahçelik içindeydi. Şimdi arsa sahihleri topraklarım uzunlamasına bölerek, ve yeni kanunun bir evin iki yanında üç metre yer bırakılmasını yeter gören maddesine dayanarak, İstanbul yakınlarını tıka basa boğmaktadırlar. Eskİ Ankara ve Yenişehir'de yapılan yanlışların da ne olduğunu görüyoruz. Bir fransız şehirci-si diyor ki: "İstanbul ve Ankara'da bir tek güzel park ve bahçe görmedim!,. Çünkü park ve bahçe mimarisi, ayrı bir sanattır. Okunur, ve okutulur. Yugoslavya Kıraliçesi: "Dünyada en güç şey, güzel bir bahçe yapmaktır!,, diyor. Bizde ise bahçe yapmasını bilmediğini söyliyecek tek kişi bulmak güçtür. Şehircilik işlerinde uzuğ meselesini ayırd etmediğimiz gibi, artistik büyük payını da bilmiyoruz. Bize bir mühendis her şey yapabilir, gibi geliyor. Bir mühendis, ancak, bir artistin kontrolü altında, nede uzuğ sahibi ise, onu yapabilir. Hepimizin bildiğimize şüphe olmayan bu işleri nasıl düzenleyeceğiz? Bize öyle geliyor ki büyük şehirlerin kadrolarında plancılık ve sanat kontrolü şubelerine en büyük önemi verdirmek gerektir. Küçük şehirlerin doğrudan doğruya bayındırlık işlerine bakmak ve büyük şehirlerin plan ve bayındırlık işlerini kontrol etmek için de şimdiki Bayındırlık Direktörlüğünü (eski lymar Müdürlüğü) bir merkeziğ büro halinde kuvvetlendirmek lâzımdır. Bu direktörlüğün her tarafa koşan miymar ve artistleri, resimli dergileri, plâncıları olmalıdır. Yeni örgütün ihtiyaç göstereceği para, her yerde gene bu işler için bilinmiyerek, gelişi güzel harca -nan paradır. Bizim medeniyetimiz diye gösterilecek olan, bütün Türkiye ölçüsünde bir bavındırcılığa var hı- Fransız kabinesinden kamoy umudlu B. Kayo finans işlerini düzelterek üç hafta sonra kabineden çekilecektir Paris, 2 (A.A.) — Siyasal grupların durumu, parlamentoda Buyson kabinesine yanat kuvvetli bir çoğunluk olacağını göstedmekte-dir. Finans komisyonu başkam B. Malvi, hükümet projesini parlamentoya getirmek yolunda komisyonun zorluk çıkarmıyacağını söylemiştir. B. Malvi aynı zamanda: "Hükümetçe istenilen evgin konuşma usulü ile proje parlamentoya geldikten bir saat sonra konuşmaya başlanabilir,, demiştir. Parlamento tam yetkiyi kabul ederse, hükümete güvenini de, aynı zamanda bildirmiş olacaktır. Bu suretle hükümetin genel siyasası hakkında yapılması törü sayılan görüşmeler ortadan kaldırılmış olacaktır. Görüşmeler yalnız bir takım izahlara hasredilmiştir. (Sonu 5, inci sayıfada) . Yeni Skupçınanın toplantısı Belgrad, 2 (A.A.) — Skupçi -na bugün açılacaktır. Hükümetçi saylavlar, birleşerek, parlamentonun ilk toplantısı için hazırlanmışlardır. öte yandan, hırvat ayrış say -lavları Zagreb'te toplanarak, ço -ğunluk kazanmış ve fakat seçim kanunu yüzünden saylav olama mış olan adaylarla anlaşacaklar dır. Ayrış saylavların Skupçiua çalışmalarına giremiyeceklerHi bildiren bir bildiriğ okumak üzere Skupçina'ya gelmelerine karar verecekleri sanılmaktadır. B. Yevtiç hükümetçi saylavların parlamento grupu başkanı Belgrad, 2 (A.A.) — Başbakan B. Yevtiç'in listesinden seçilen saylavlar bugün Skupçinada ilk toplantılarım yapmışlardır Toplant. bu listenin bütün saylavları, hükü- ' Son:; 3. CÜ -r.-:! (la) zımızla girişmeliyiz. İstanbul'un bayındırlığı ve güzelliği, memleketin en büyük ve kazançlı endüstrilerinden biridir. Yani, bazı yerleri tabiiğ güzellik, bazı yerleri eski eserler bakımından eşsiz o-lan Türkiye'yi plân ve sanatla ba-yındırmak, aynı zamanda geniş kazanç kaynakları elde etmek demektir. Plânda henüz yüzde yüz, fakat miymaride ve öteki işlerde bizim gençlerimizi yetiştirecek olan yabancı artist ve teknikçilerden asığlanmak yükümü altındayız. Miymarlarımızın pek çoğu henüz büyük yapı yaşında değildirler. Bunu boş bir gurura kapılmayarak, söylemeliyiz. Büyük mimarlık, büyük musiki, büyük resim gibi bir sanattır: Uzun bir kültür ister. Mimarlığın yüzde 3 veya 4,5 ateşine değil, şimdilik kendimizi sanatın yüksek heyecanına vermeliyiz. Yurdu yapmak davasının yüksek değeri, en büyük davalarımızla, omuz öpüşmektedir. ÇOK ACI BİR HABER Vasıf Çınar dün birden bire Moskova'da öldü. Moskova, 2 (A.A.) — Aceledir: Türkiye Büyük Elçisi B. Vasıf Çınar bugün Kremlin hant'* yurdunda bîr apandisit krî -zinden ölmüştür. Moskova, 2 (A.A.) — V 'tor, İsmet İnönü'ne bir bassa-ğı telgrafı çekmiştir. Litvinof. Türkiye işgüderini görerek Büyük Elçi B. Vasıf Çınar'ın ölümü dolaytsile başsağta mtştır. Moskova, 2 (A.A.) — Merkez yürütüm komitesi başkanı Kalenin, Vasıf Çınar'ın ölümü haberini alınca Türkiye Cumur Başkanı Kamâl Atatürk'e, bir başsağı telgrafı çekmiştir. Halk Komiserleri Kurulu Başkanı Molotof da Başbakan İsmet Inö -nü'ne ve Litvinof da Dış Bakanı Tevfik Rüştü Ar as'a başsağı telgrafları göndermişlerdir. Asdış Bakanı Krestinski Türkiye işgüderi B. Nureddin Pınar'ı görerek Sovyet hükümeti adına başsağıda bulunmuştur. Ankara havası, bahardan yaza döner ve a-ğaç dallarının üstünde tabiatın yeşil rengi yapraktan ve çiçekten bir sevinç rengi çizerken gönüllerimiz kapkara bir haberle burkuldu: Vasıf Çinar öldü dediler. Bu çağsız ve çok erken ölüm haberini aldık a-lalı, çevremizde beliren yaprakları ve çiçekleri, temiz ve öz bir devrim çocuğunun gene ölüsü üzerine serpilmiş yas çelenk-lerİne benzetiyor ve Ankara dağlarını çevreleyen ince, gül rengi bulutlarda göz yaşları toplanmış, esen yel lere hıçkırıklar sinmiş gibi geliyor bize. Acımak nedir, bilmiyen ölüm, bir devrim çocuğunu daha içimizden koparıp aldı. Bu kara haberi duyunca, ellerin eğlenip güldüğü, bizim hıçkır-dığımız bir yılbaşı gecesini andık. O yılbaşı gecesinin ertesi günü ulus okulları açılıyordu; yeni harf devriminin bu büyük kararını ye- Moskova Büyük Elçimiz Vasıf Çinar rine getirmek için yanıp tutuşan engin bir yürek, Necati'nin yurd için ve ulus için çırpınan yüreği o gece durmuştu.... Geçen yılın yağışlı bir gününü de andık. Reşid Gaîib'i, bu vakitsiz sönen bir başka devrim çocuğuna Cebeciye götürdüğümüz o (Sonu 2 inci sayıfada) Amerikan ulusu kaygı içinde B. Ruzvelt; ulusal kalkınmayı kurtarmak için gerekirse anasal kanunu değiştirtecek Vaşington, 2 (A.A.) — B. Ruzvelt, yüce hakyerinin kararını ye -rine getirerek, hükümetin kanuna karşın hareketlerde bulunmuş o -lanlara açılmış olan 411 davadan vazgeçildiğini bildirmiştir. B. Ruzvelt işsizlere dört milyar dolar dağıtıyor Vaşington, 2 (A.A.) — B. Ruzvelt, son defa kabul edilmiş olan işsizlere yardım ayrımından 4 milyar doların kullanılması için emir vermiştir. % Bir milyardan fazla bir para, on iki komisyon arasında paylaş -tırılmıştır. Hükümet, komisyonlar tarafından bu paraların kullanıl -masına başlanmazdan, önce ken -dilerine iş verilmiş olan adamların (Başı 1 inci sayıfada) gündeliklerini belirtecektir. Bu paralar, aşağıdaki şekilde kullanılacaktır. 1 — Geçid yerlerini ortadan kaldırmak üzere, yol yapısı İçin 500 milyon dolar kullanılacaktır. Yapı, temmuz ayında başlıyacak-t.--. Fakat ilk teşrinden önce işletmeğe açılacağından şüphe edilmektedir. 2 — Yeniden ağaç dikimi, av hayvanlarının korunması ve zor - (Sonu S inci sayıfada) İlal van Habeş Vastf Çınar'ın son dakikalarım yaşadığı Kremlin ve önünde Moskova nehri.. Uylaşma komisyonu toplanıyor Roma, 2 (A.A.) — İtalya - Habeşistan uzlaşma komisyonu üyeleri gelecek hafta içinde Milano-da toplanacaklardır. Toplantı günü daha belli değildir. italyan üyeleri, Hat ad Mon-tanya ile eski Buenos-ayres büyük elçisi Luici Aldovrandi Ma-resko'dur. Habeş üyeleri de, fransalı Al-ber dö Lapradel ile amerikalı Pit-man Potter'dir. Karası depreminde üç bin kişi oldü Karaşi, 2 (A.A.) — Kuetta şimdi, güneyde Baletiye kadar yedi mil, kuzeyde Sariah'a kadar yedi mil genişliğinde bir mezar halini almıştır. Askerler açık havada mutbak kurmuşlarsa da ölümden kurlu -lanlar ağaç altlarına çekilmişler ve ağızlarına hiç bir şey koyma -mak kararını vermişlerdir. Askerler, yalnız bir gün içinde 3000 cesed meydana çıkarmışlar -dır Depremden ölenler arasında "Kelat,, da eski bakanlardan Sir Hams Şah ve karısı vardır. Yıkılan bölgelerde, kolera baş-gostermektedir. Şurada burada başlıyan küçük yangınlar kendi kendine sönmüştür. Büdce komisyonu Kamutay Büdce Komisyonu, bugün saat onda toplanacaktır. Üyelerin bulunmaları. İt ı Kılavuz için dersler — 2S — Bu derse «-üçü/c bir tenkidle başlamak istiyoruz. Geçenlerde gazetelerimizden biri, belki bizimki, yKnı aev-let kurağlarınm resimlerini bastı. Her birima alunda şu yama var: "......kurağının içinden bir g ö rey /,. Halbuki gör e % bütün listelerde fransızcası olan "paysa£C„ ile beraber "mantara., karşılığı yazılmıştır. Bu yazılardaki asıl Mime şu olacaktı: "... içinden bir g Ö r n n ü ş f„ * * ¥ Zerumaru — Alagu. yerrci /.i.* ııııtetınck sb t ermek Zem -- Yerme A I a ğ t x kimin hoşuna gider? A I a 4 t i I ı k en büyük ayıblardandn. MfB Ticarethane — Tecimce Tecüaer ve secini kelimelerini yazarken ormanlıca "ticarethane., karşılığı olan t e c i m g e keliaaesi unmtuJmuştuc istanbul'da yeniden hiçbir tecimce kapanmaouştıt. Mu) Erdoğan a z r a k bulunur dostlardandır. Bu yaz burada ısıg derecesi az ay 22, çoğay 42 olmuştur Yenıekten sonra çoğun kahve içmen». Bu kelime/erin Osmanlıca karşılıkları: An ak Ender Kığ Sühunet Aza/ — Afi gar i Çoğay — Azamî Çoğun mu Ekseriya mma Bir gün iki Amerikalı iş adamı hır Ingıhz ekonomi i I i m m e n 'inden sormuşlar: "— Tarihte şimdikine benzer bir buhran olmuş mudur ve kaç yıl sürmüştür', Ilimmen cevab verdi: "— Evet olmuştur: ismine ortaçağ denir ve beş yit yıl sürdü.,. Çocuklarımıza s o n ç a ğ ve yeniçağ tart Merini eyi okutmalıyız.1 Biz çağdaş medeniyetin n yüksek kültür düzeyine erişmek istiyoruz. Kelime karşılıkları: İlkçağ sac Kurnnuûlâ Ortaçağ -- Kunmuvmtâ Soncağ -= Kurunuuhrâ Yeniçağ f A sn hazır Çağdaş F Muasrr Mordern Asrı * *,* Bütün ömrü kuşku ve şüphe içinde geçiyor. Kimsenin a t a ğ J ı ğ t altında yaşamak istemeni. İran Büyük Elçisi dün Dışişler Bakanını sağlıcaya-r a k memleketine döndü. Ona dün sağlıca kartı bırakmıştım. Kendisiyle dün sağ lıcalaştjk. Kelime karşıhkları: Kuşku Vesvese Sağlıcamak = Veda etmek Sağlıcalaşmak — Vedalaşmak Sağlıca — Veda yenne ge- oenzemez. 1 Cumnriyet. halka karşı, bütün a d m n ç 'I tırmupir. Adamak kolay, ödemek güçtür. İnsan a d a n ç'ı, kocakarı adağıma Kelime karşılıkları: Adaııç ^ Vaid Allamak — Vâdetmek, nezretmek Adak — Nezir ÇeAc ma bir haler (Başı I. inci sayrfada) sara günü... O gün de eski darül-lünun üniversite oluyor: Türkiye-nin bilgi ve devrim tarihine geçecek bir dönüm günü, Reşid Calibin ölümü ile yaslı bir anıya bürü-nüyordu... Bugün, Türkiye'de pazarın ilk azad günü olduğu gündür ve biz. bugünde Vasıf Çınar'ın gene bir çinarın devrilişi gibi öl iıverd iğini öğreniyoruz. Ölüm, içleri inanlı ve yürekleri ateşli devrim çocuklarına böyle kıymamalıydı. Ulusun ve devrimin başı olsun. îzmirde ulus mekteble-rinden çıkanlar İzmir. 2 (A.A.) — 1934 ve 35 ders yılı ulus okulları verimi hak • kında hazırlanan bir rapora göre İlimizde derre sonu yoklanuJe rında A. kuralarından 4319 erkek 240 kadın ve Ö kurslarından 141 erkek. 46 kadın olmak üzere «2413 kişi diploma almıştır. îzmirde deniz sporları İzmir. 2 (A.A.) — Deniz spt.ı lan yurdunun açılma töreni 4un aksun kalabalık bir halkın onur de yapılmıştır. Açılma torean -den sonra bir s* ar den parti ıınl • mistir. İÇ DUYUKLAR İstanbulda atletizm bawaJHJ İstanbul 2 (AA) — İstanbul Atletizm bayramının cuma günü yetiştirilemiyen kısımları bugün Taksim stadyonaunda yapıldı. Cuma günü vaktin gecikmesi yüzün-den sonuçlan almamıyan yüksek ve sınk atlamaları bugün yaani-ltt»ı gibi. programa ilave oUrak yunan usulü disk ve bayrak müsabakaları yapıl*. Stad cumaya göre daha az ka-lababktt. İki tribünde pek seyrek seyirci bulunduğu gibi karşı taraf 4a büsbütün boş bnlurınyorda Alınan teknik sonuçlar şunlardır: YÜKSEK ATLAMA. — Atletler isteksizdi ve dereceler de düşük oklu. Sedad ı.." 5 Üe birinci oldu. Haydar ikinci, Cihad üçüncü geldiler. ÖZGÜR DtSK. — Bu müsabaka yunanlı Silas'm gü/el Sitilini bir defa daha görmek fırsatın: verdiği için çok enteresan olda. Sonunda Silas 4*43 ûe birinci, Veysi ikinci. Naili üçüncü geldiler. YUNAN USULÜ DİSK. — Yunanlı Silas 40.10 ile birinci, 33.90 ile Veysî ikinci. Nailî üçüncü geldiler. BALKAN BAYRAK KOŞUSU. — Bu koşu, oradaki atietler arasında seçilen iki rakım arasm-da yapıldı. Birinci takun Agob 800. Yor-pakopulos 40C. Mandikas 200, Silas 100 den meydana geldi. Bunlara karsı Ziya 600, M of ah ham 400. Raif 200. Kâzım 100 den yapılmış bir takım çıkarıldı Birinci fcOO u Zrya on metre ilerde bitirdi, fakat Muiahham 400 metrede Yorgakopulos a yenildi ve sonunda birinci ekîp koşuyu ^™")' Derece 3 dakika 7 saniyedir. SIRIKLA YÜKSEK ATLAMA. — Fethi 3.35 ile birinci. Haydar ikinci, ntssarapulos üçüncü inde ilk okullar sergisi Mensin, 2 aVA.) — Mersm ilk okullanrun elbirliğiyle ha7irladık-lan sergi bugün açıldı. Metotlu bir çalışmanın yapıcı erkini gösteren bu güzel eserin anlamını kültür direktörü bir söylevle anlattı. Okullar tek defter tısmHrnü kabul ettikleri için bîr çoğunun okuma yılı içinde gösterdiği ilerleyiş kolayca görülüyordu. ANKARA RADYOSU 1930 — Dişçüıin saati 19.40 — Musiki: Ulvi Cemal 2 türkü Grieg Ben seninim M as sene ı Eleği e" Noskovaki Gün doğdu ufukta Bucei Pecera Lohta Tegannı. K Çekatovski Piı-ano: Ulvi Cemal Zrsın 20 — Meteoroloji saat: 20.10 — Musiki: Orkestra konseri (plakla) 20.30 — Dans musikisi 2030 — Heberler Mersin'de hava tehlikesine karşı toplantı Mersin. 2 (A.A.) — Bugün hava kurumunda ilbayın başkanlığı ahmda Halk Partisi başkantan, hava kurumu yönetim kurulu, şar-bay, tecim ortası başkanı ve şehrin ileri gelenleri ile önemli bir toplantı yapılmış hava tehlikesini bilen üye yazılması işi görüşülmüş ve yazılma işini kolaylaştırmak ve yapılacak propaganda ve yayım işlerim düzenlemek üzere esaslı bir program hazırlanması kararlaştırılmış ve bir komite seçilmiştir. Bu toplantıda bulunanlar hemen yrrrmşer lira vererek üye yarılmışlardır. Bilecik'te bir yangın Bdecik, 2 (AA.) — Sc^üd'sin Sıraca köyünden bir samanlıkta ÇLkan yangında üç evle evlerin içinde bulunan hayvanlar yanmıştır. Köylünün tarlalarında bulunması bu evlerdeki kozaların kurtar ilama masına sebebp olmuştur. Ziyanın ne kadar olduğu daha belli değildir. İnsan kayıbı yoktur. Uşak'ta hava tehlikesini bilen üyeler Usnk. 2 (A.A.) — Şehrimizd hava tehlikesîni bilen üye yazmak için uçak kurumunda ılçetmytn başkanlığında bir toplantı yapıl -mistir. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Ardıl m Hale! Aytaç = Hatâb Bağıdlarunak - Afcnenikack Basınç = Tazyik Berkitmek ~ Teyid etmek "Birge ~ Müşterek Çeven = muhil Çevenler mi Mchafi» Deneç = tecrübe Erk = Kudret (Puitsance) Etkin == Müessir Erkinlik = İstiklal Evgin — Müstacel Evre — Safha Gelişim = tnkisai Gereç — Malacme Gczgİ = seyahat Görü = manzara, Hötlem — Tehdid Kapsam = Şümul Kotarmak mu Halletmek Köknel — Ceari f Rad.ca i Kutsal = Kutsî Içtem = samimi llgen = alâka verici, enteresan İlgi = Miınascbet İlgi = alâka Olut Emri vaki Oruatamak ~ temsil etmek Oydaşık = Mutabık ödev = vazife öğretmen — Muallim önem = Ehemmiyet Önüroeşmek = rekabet etmek Örgütlemek = Te*kiurttunak Balıngaç = rakkas Sınırlamak = Tahdt* etmek Sorav mm Mesuliyet Soru = s nal Sömürge = Müstemleke Subay = Zabit Tevilemek = Tensik etmek (Resoı-eneL z-eorganiaer) Uçak = tayyate DTEuttamak = Tatbik etmek Tansı = Akis (Rcllct) Ynrgıçhk = Hakemlik (Artotraj-e) Verkı = salâhiyet Arah Ll'jrin:!e Süiîict izleri //. neshi T AK KUT ı v "ida Sümer, A kat. Anran. Eti f ji, Saka. K ¦ . gibi cans ulusbsrkı o '. m bugüa artık yaşamaktan kalmış . Iu dillerinden bahsedeceğim. Bu arada huçünkü türkoe ik bu • Cinasta arapcadıüa ır.\' nm ve içerlerini bulup bir ölçüştürme vc ben/etme ko-r ı rmev/u) su çıkarmaya çalışacağım. Konuya edimli (lâyık) olduğu geniş-1 ¦ k verilebilirdi. Ancak okuyucular- artık (farla) yormamak kaygusu beni öt çüyil kısa tutmaya şevketti. Adlarını yukarda sıraladığım etki ul-ıalar Orta Aayadan vc sonraları Batı A'.--'asından göçerek önce: 1 — Şimdiki İran'da Konin nehnrrin sutadigı bitek (mümbit) ovalarla Fıra ¦ if-ntrıne kadar zUkrüs daclarmm trrda-rtn, etekWini ve notun dere (vadi) baylana*. Z — l:3fs denizinden Anadolt: içerilerine kadar Fırat ve Dicle boylarım. S — Anadoluda kaynağından denire cinkülduğü yere kadar bütün Kızılırmak havra aını. 4 — Aaı suyu ve cskiadf"Abaruin a -attı Berede nehri boyunca Cariye 'yi 5 — Erden nehri borunca Flıstır. ı ^Aİcndsrmis olan türk soylu uluslardı. DıUecı Mmdıkı türkçeye benaer bıtujgen -lutırutnte». bir dildi. Bu ulusların brpsi İn doğum yütn -d^n önce sıvasal ve ulusal yaşayışlarını • ' -mis tarihe kansntıslardır. Böyle ol-m 'İn beraber izleri ve hürnkrel irerleri HMt fars ve «rap iTTerindc »e cTİBerüıde «imdUeyin ve çok egemen oh rak yası • vor. Ba İzlere ve irerlere Mukattarı Babanlara, Babülmendepten Kafkaslara hana daha uzaklara ve actkhrra kadar her yerde her dilde rastramT. Eski türk kürnirünün hu yayık vc ılarmık andaç (yadi^kr) hırımlan başka ara» y-rım adasmda vc çoBerin gobe-Pmâa soysal köme!er haUnde yasamakla •n orumaklarmı (mümessil, da bula -btHrür. Arap çöllrrinm rymak (aşiret) (arından: f — Şamar - Sum eri 2 — Beni lam - üianu 5 -- tnc^c veya anar - Anzanı l — Ek'edat - Akkarh. i — Sahir ve Sakak - Sak-lan. 6 — JCays, Kasma, Gassaa - Kaslın. 7 — !.._;. - Hurileri- S — Hatan tay - batileri r.-r. / r-derler. Simdi arabça konuşan ba insanların gövde BekÜkmnesiade olduğu gibi utUlccinia gövdeiesmcsiade tk atalarının çok beUrgüa islen vardır. Bsuslnr; ^.ok nüfusları, abaları, baylan, folklorun olan uağmsız batta erkıa (nusata- . fakat ilkel (iptidai) buer soysal kurumdurlar. Ksk. tarihin uhıbsk tasnaaet) dola yüce varlıkları.._l şsmdı yaun Mezopotamya da wr Suriye'de tonragro olçb-sut cömertliği âçznuc ancak vc yalnız bir snrii tokluğu De bayata Ogîls, sefil bir omur sürerler Krom dnVa bunlu, d* ha göynü (iztirab) lii günler geçirmek utere asıl ynrdbsn olan Necde doğru f olr çeki lirler... Bu eski kültür mumesrillcrının da-h.ı ufak -bölgede olanları sayısızdır. Mesela: eski elam m belgin bir ulusu olan (yazan) lar on yüz yıl Önce Yemen'de h.ıtrrı sayılır soysal bir varlıktı Şimdi dc çölün birinde yaşadıklarına şüphe yoktur. Vc Sinay turunda tanrısı ile koauştuğu sırada Mutaya hayırdık fiil ve onun soysal ve dinsel (dinî) irerine saldıran samriler yani sumer-liler bugün Nablus'ta ufak bir yahudi ömc?i halinde yaşamaktadırlar. Bütün bunların Öz dillerini unutup tumel (külti) ofarak tatlasrnaları tarin-s*-l -ve çok büyük soysal bir devrim olduğu ınr arab ilinin tn: ıhın: orada olmuş bıtmat aryasal karına sum ve ocysal kay-naşmalan ilkinden baslryarak incelemek gö-rdon geçirmek gerektir. Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. 4* HAZİRAN 1935 S/ua. ULUS Me$eleyi çıplak görerek ameli bir takım tedbirlere varmalıyız ve her İnilde, liirk hava kurumunu munUızam ve emin gelirlere dayanan bir kurul haline getirmeliyiz — İ-im ı İnönü ON ALTINCI YIL. No: 4975 Adımız, andımızdır Her y«;rıle 3 kuruş ı Gündelik \ kSJF ÇINAR Bu betkede geçen yeni kelimelerin karşılıkları: seçkin — Mümtaz, uz -dillik — belagat; savğamak — müdafaa etmek; aytaç — hatip: genel sa -vaman — müddei umumî; yetki — salâhiyet; karşın — rağmen: anı — hatıra: erdcmlik — fazilet; özveri — fedakârlık: yönet — istikamet. Büyük türk devrimi, çocukla -rından birini daha kaybetti. Hiç beklenilmiyen bu vakitsiz ölüm hepimizi şaşırttı. Necati'nin, Re -şid Galib'in Ölümü karşısında duyduğumuz derin acıyı bir daha duyduk. Tabiatın bükülmez kolu karşısında içten duyduğumuz kin ve hiddet gözlerimizde damla olarak bir daha belirdi. Yapılacak hiç bir şey yok. Vasıf'ın ölümü bu dakikada bir hakikat, ve acı île bir daha analım ki, korkunç bir hakikattir. Devrimci Atatürk çocukları içinde Vasıf'ın karakteristik va -sıfları, bir yanar dağ gibi ateşli, bir ırmak gibi coşkun oluşuydu. Ru -hunun seçkin yaratılışı onun du -daklanndan büyük bir uzdillik seli halinde akar ve herkesi ken • dişine bağlardı. Türkocağında, üniversite toplantılarında, mitinglerde kendini göstermeye başlıyan bu eşsiz kapasite, Büyük Kamutayın yüksek kürsülerinde her gün bir parça daha açılıyor ve bir parça daha olgunlaşıyordu. Kendisi -nin son defa elçilik almazdan Ön -ce Partiyi savgamak için verdiği söylevler kendisini birinci sınıf aytaç saydıracak dercede kuvvetli yüksek ve derindi. Bundan başka Vasıf herhangi bir mesele or -taya atılınca onu derhal kavrar ve gereken cevabını da verirdi. Belki bu kendisinin diplomatlık kariyerinin en iyi vasıflarıydı. Belki kendisini çok genç bir yaşta Büyük Elçilik sandalyasına o turtan yüksek kapasitelerinden birisi de bu idi. Vasıf işte bu kapasitesiyledir ki Atatürk devriminin anlamını ta başlangıçta kavramış, ona bütün varlığiyle İnanarak devrime karşı koymak istiyenler için kurulan "İstiklâl mahkemesinin,, genel savamanlığını büyük bir yetki ile yapmıştı. Yaşının çok genç olmasına karşın devrimde çok büyük ödevler almıştı. Medrese yıkılırken yobazlara karşı aldığı durum ve sağ -lamlık türk devrimi tarihinde anısı unutulmıyacak ve gelecek türk nesilleri için bir erdemlik örneği olacak kadar büyüktür ve övülmeye deeğr. Devrim yollarında bu kadar yiğit ve yılmaz olan bu gencin hususiğ ahlâkı da yüksekti. Vasıf çocukluğundan beri olduğu gibi görünen bîr insandı. İyİ kalbli idi. Ve herkesin iyiliğini isterdi. Hayatında maddiğ şeylere hiç önem vermezdi. Tarihte gördüğümüz bütün devrimciler gibi o da ideal uğrunda hiç özveriden çekinmiyen bir insandı. Vasıf aramızda büyük bir boşluk bırakarak sonrasızlığa aktı gitti. Fakat Atatürk'ün dev • rimci bayrağı altında toplanan türk ulusu Vasıf gibi devrime inanmış daha pek çok a'.eşli dev -rimciler yetiştirecek ve yurd bunların omuzlarında Büyük Önderin çizdiği yönette yürüyecek ve yükselecektir. Necih Ali KÜÇUKA Kamutay'da Kültür Bakanlığında yeni direktörlükler kurulması kabul edildi Kamutay dün Nuri Conker'în başkanlığında toplanarak günde -liginde bulunan kanunlar üzerinde görüşmüş ve bu arada İran devleti ile 1932 yılı sonuncu teşrininde Ankarada imza edilmiş olan güven, nÖtürlük, ekonomik emek birliği andlaşmasını kabul etmiş -tir. Kültür Bakanlığının örgütleri hakkındaki kanuna ek olarak kabul edilen bir kanunla da bir ar genel direktörlüğü, özel okullar, beden eğitimi ve izcilik, yayım direktörlükleri kurulmaktadır. Ar genel direktörlüğünün işleri okullarda ve okullar dışında dramatik sanatlarla; müzik ve plâstik sanat işlerinin ulusal ülküye uygun olarak yürümesine ve yapılmasına, ulusun bu yönden yetişmesine ve yücelmesine çalış mak ve bu çalışmanın soysal eği -tim bakımından gereği gibi verimli olması yollarını aramak ve gÖs • termek olacaktır. (Sonu 3. eti say ifada) Aydın demiryolu Devlet hesabına çalışmaya başladı İsparta, 3 (A.A.) — Devletçe satın alınan Aydın demiryollarında 1 haziran sabahından bağlıyarak servisler devlet hesabına ya -pılmktadır. Eğirdirden kalkan ilk ekspresin bayrağımıza sarılı Atatürk fotoğrafını taşıyan lokomotifi bayraklar, çelenkler ve güllerle süslü olduğu halde Halk Partisi başkan ve üyeleri, şarbay ve şar baylık üyeleri ve kalabalık halkın coşkun sevinçleri ve gösterişleri arasında İzmir'e doğru yol almış -tır. Tren kalkmadan önce belediye başkanı bir söylev vermiş, bu hattın Konya'ya bağlanması isteği halkın içten çelen arzulariyle karşılanmıştır. Parti başkan ve üyeleriyle şarbay ve şarbaylık üyelerinden 30 kişi devletimiz hesabına ilk biletleri kestirmiş ve Ku-leönü durağına kadar yolculuk etmişlerdir. İl sınırı içindeki başka İstasyonlarda da İçtem gösterişler yapılmıştır. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calarım kullanmıyacaktır. ON DOKUZUNCU LİSTE 7. — Tefevvuk etmek Üsget -mek, Üstolmak Faik, Mütefevvik Üst, Üstün Tefevvuk Üsgelme, Üst-olma. Üstünlük örnekler: 1 - Düşmana yal -nız silâhça değil, kafaca da Üstolanlardtrki harbi kazandılar. 2 - Bu işte Ahmet, Mehmedc Ü s gel d i 3 - Düşmanın üstün kuvvetlerini dağıttık. 4 - İstediğimiz türk gençliği- (Sonu 2. inci sayıfada) Vasıf Çınarın ölümü Sovyetler Birliğinde derin bir acı ile karşılandı "tzvestiya,, diyor ki: ''Van/ Çınarla görüşmek fırsatını bulmuş olanlar, bu sevimli ve neşeli adamı her im anacaklar' dır, Sovyet kornoyu dost Türkiyeyi vuran bu acı kayıbt türk hükümet ve ulusu ile beraber duymaktadır... Moskova, 3 (A.A.) — Bütün Sovyet gazeteleri Vasıf Çınarın ölümünden dolayı duydukları derin acıyı uzun uzadıya yazmaktadırlar. İzvestiya diyor ki: "Büyük elçi Vasıf Çınarın zamansız ölümü Sovyet kamoyunu derin acılara boğmuştur. Dost cu-muriyetin soravlı, siyasal orun-taklığı işinde herkesin saygı ve sevgisini kazanmıştı. Vasıf Çınarla görüşmek fırsatını bulmuş o-lanlar, bu sevimli ve neşeli adamı her an anacaklardır. Zamansız bir ölümün bu genç ve yüksek diplomatı Sovyet Rusyanın içtem dostları ve yeni Türkiye özgenli-ğinin yorulmaz savaşçıları arasından alıp götürmüş olduğuna inanmak bize güç geliyor. Vasıf Çınar Sovyet Rusyanın ekonomik ve kültürel kuruluşunun her şubesine yakından bir İlgi göstermekte idi. Sovyet siyasa adamlariyle konuştuğu vakitlar Moskovaya ilk gelişinin birinci beş yıllık plânının başına ve bu ikinci gelişinin Bay Ömer Fehmi Noylanı da kaybettik Dün birdenbire kaybettiğimiz Çoruh saylavı Bay Fehmi Okurlarımıza değerli bir mem leket çocuğunun ölümünü haber vermekle acı duymaktayız: Çoruh saylavı Bay Ömer Feh -mi Noylan dün, birdenbire ve hiç beklenmedik bir zamanda ölmüştür. Çalışkanlığı, yurdseverliği, erdemliliği ile herkesin sevgi ve (Sona 2 inci sayıfada) Çağın Kamutay Finans komisyonu bugün öğleden sonra, Parti toplantısından sonra üyelerini toplantıya çağırır. * * * Kamutay işyarlar kanunu süresiz komisyonu bugün öğleden Önce saat onda toplanacaktır. Üyelerini toplantıya çağırır. *** Tüze komisyonu 4 - VI - 1935 salı günü saat 10 da toplanacaktır. de ikinci beş yıllık plâna dayanan geniş gelişmeye rastladığını sık sık söyler ve türk-sovyet dostluğuna büyük bir değer verirdi. Bu dostluğun iki devletin en çetin a-nılannda doğduğunu ve bu dostluktan ve iki ulusun başarıklann-dan her iki memleketin de her zamandan ziyade öğünmeğe ve kıvanç duymaya haklan olduğunu gösterirdi. Son zamanlarda Sovyet Rusyanın birçok yerlerini gezerek Sovyetlerde yaşayış ve kuruş işlerini yakından öğrenmek is-Sonu 6 ıncı sayıfada Ulus hava tehlikesini anlamıştır B. Fuad Bulcanın gaze -temize söyledikleri Hava tehlikesini biten üye yazılmasına yurdun her tarafından halkımızın gösterdiği İlgi dolayı • sile Türk Hava Kurumu Başkanı B. Fuad Bulca gazetemize şunlar, söylemiştir: — Hava tehlikesini bilenler, hiç arkası kesilmeden kurumumuza başvurmaktadırlar, istanbul' da çalışmağa başlıyan kurulların verimli bir sonuç alacaklarına şüphemiz yoktur. Halkımız, kendile -rine müracaat edilmesini bekle -meden içten bir heyecanla mektup telgraf göndererek ve birçokları kurum merkezine kadar gelerek hava tehlikesine verdikleri önemi göstermektedirler, tl ve ilçelerimize üç gün evel verdiğimiz talimat üzerine kamunlara kadar her yan da çalışmanın başladığı bildiril mektedir. Vatandaşların göster -dikleri gurur verici hassasiyeti minnet duyarak anarım. Gazeteleri -mizin bu yoldaki kıymetli yardımları çalışmamıza büyük bir kuvvet ve kolaylık vermekte olduğundan onlara da candan teşekkür ede -rim.., Kronik. Çaşıtlık Kelime karşılıkları: Gaşıt: Cas'ie — Çoğunluk: Ekaeriyet — Uyruk: Tebaa. AT AY Son osmanlı vezirlerinden, eski sadrazam ve hariciye nazırı T ev -tik Paşa'nın Venizelos hakkındaki sözlerini şüphesiz okumuşsu -nuzdur. Venizelos 20 yaşında iken bizim Atina Elçiliğimize çaşıttık eder, aylık alırmtş. Bu işte iki büyük yanlış var; Biri, Venizelos'un bir çaşıt değil, Girid'i anayurda katmak istiyen bir yurdsever olduğudur. Venize -los ne yaparmış: ikide bir, halkı saray ve hükümet önünde toplar, Girid'i İstermiş. Sonra bizim elçiliğe gelir. Girid'ten Yunanistan'a kaçan rumlarm adlarım bildirir, t« onları memleketlerine döndürür -müş. Biz de bunu kendimize hiz -met sayar, üstelik de ona para verir mi şİz t Vrnizelos Girid'ten bir tek rum eksilmemesine çalışmakta haklı idi. Göçü önlediğimiz, orada ba -yük rum çoğunluğunu alıkoyduğumuz için, o bize değil, biz ona hizmet etmiş oluyorduk. Demek o vakitler Venizelos hem Girid hare -ketinin başında, hem de bizim el -çiliğimizin tâ içinde idi. Venizelos'un politikacılığı hakkındaki hükümleri kendi yurddaş-tartna bırakırız. Fakat ihtiyar vezirin bu sözlerinde herhangi bir ülkü davası için bin bİr oyunla çalışan bir komiteciyi küçülten bir şey görmediğimizi söylemek lâ -zımdır. İkinci büyük yanlış, yaşıyan bir devlet adamının, yaşıyan bir devlet adamı hakkında hizmet sırlarını söyleyivermesidir. Bunu da sayın ihtiyarın 92 yaşına bağışla • mak daha doğru olur. Venizelos kötü bir osmanlı uyruğu, fakat iyi bir yanan ulusçu -su idi. Normandi Nevyork'ta Nevyork. 3 (A.A.) — "Normandi,, aiındaki büyük ve yeni fransıt gemisi (.umur başkanının karısı ile 1200 yolcuyu yüklü olduğu halde bugün buraya gelmiştir. Nı-vyork limanında bir uçak filosu gemiyi karşılamış ve güvertesine çiçekler atmıştır. Hava tehlikesini bilenler kurumu Dün saat 17,30 da Türk Ha -va Kurumu merkez kurağında B. Fuad Bulca'nın başkanlığında a3il-bay ve asşarbayın da hazır bulunduğu toplantıda hava tehlikesini bilen üyelerin Ankara Kurumunu kurmak işi için bir komite ayrıl -mistir. Komite ilk toplantısını, ~ haziranda, Cumuriyet Halk Partisi il kurağında, din işleri başkanı Bay Rifat'ın başkanlığında yapa -çaktır, öteki üyeler şunlardır. BB. Vehbi Koç, Mümtaz Ök -men, Arif Çubukçuoğlu, Atlıoğlu Hilmi, Ankara saylavı Bay Rifat, Mühendis Bay Cemal Muhlis, Mimar Bedri, Eczacı Nurettin Arzu-man, Tecim Odasından eskişehir-li Hakkı ve Raşit, Kütahya sayla -vı Naşİd Uluğ. i ürk hava kurumu başkam Bay Fuad Bulçanm naşkanlığınaa dOo yapılua toplantıda taydalı kararlara varılmıştır. S&VIF*. 2 .ULUS 4 HA/.|RAN SA" I İM rderi. Kılavuz için dersler -»»26- Tarif - Tanım Tarif etmek = Tanılamak, tanımlama* Bana Önürdeşme özgürlüğünü tanılar mısınız?, cana serbestli rekabeti tarii eder misiniz?. Her tanım açık olmalıdır. Eğer evinizin yerini bana iyi tanılamış olsaydınız, aramakta bu kadar zorluk çekmezdim, *** Tarziye m Onarsa Tasriye vermek - Onarsamak Bu ağır sözden dolayı arkadaşınıza o n a t S 9 vermelisi niz. Böyle bir adama karşı onarsama küçüklüğünden, dö-ğüşmeyi daha ö n e y bulurum. Bu misallerde geçen yeni kelime: Müreccah — öney "Gösteri ş'siz bir adam,, , yahut "bu ne gösteriş,, dediğimiz zaman, "gösteriş,, i osmanlıca "tezahürat,, anlamına kullanıyoruz. "Tezahürat,, karşılığı "gösterim,, dir. Gösteriş ise Osmanlıca nü m a y i j'ı karşıhyabilir. îsmet tnönü Moskovaya gittiği zaman, bütün şehir halkı en yüksek dostluk gösterim lerinde bulunmuştur. Kelime karşılıkları: Nümayiş - Gösteriş Tezahürat, tezahürler -- Gösterim Fikirlcrdeki ayrılaşma, sokak boğuşmalarına kadar gitti. Her işte verinselik göstermek, ya fikir, yahut onur eksikliğinden gelir. Cumurİyetin onuncu yıldönümünü ne kadar candan b a y -t a m ı ş t ı k . Kendi bayragün' lerinde hıristiyan işyarlara izin verilir. Dura ne kadar iyi bir şeyse, direnç o kadar kötü bir şeydir Kendisinde bu fikri kabul etmek için hiç bir eğilim görmüyorum. Kendisi bu fikri kabul etmeğe e ğ g i n değildir. Oğlumun e ğ I i m i , resimden fazla heykeledir. Bu işte onunla henüz hiç bir d e ğ e t' te bulunmadım. Ne sözde, ne de harekette y a p ı n t ı'yt severim. O. bir işte ayrıntı 'lan ile değil, esası ile uğraşmağı sever. Kelime karşılıkları. Ayrılaşma — Tesettüt Verinselik = Teslimiyet Bayramak — Tesit etmek Bayragün — Yevmi mahsus Dura m Sebat Direnç = Temerrüt! Eğilim, eğginlik = Temayül Eğsin Mütemayil De^et — Temas Yapıntı ¦= Tekellüf Ayrıntı = Teferruat Her gün beş kelime (Başı l. inci sayıfada) nin yalnız zekâ değil, ıra üstünlüğüdür. 2. — Tekaddüm etmek - - öngel - mek Mütekaddim önceki, ön -gelen Kıdem — Öncelik örnekler: I - Niçin her işte benden ö n g e I m e k istiyorsunuz. 2 - Mütekaddim arizemde bildirdiğim gibi = önceki sunumda bildirdiğim gibi... 3 - Asker erecelerinde (rütbelerinde) öncelik, başlıca esaslardandır. 3. — İhtisas — Uzuğ Mütehassıs as Uzman örnekler: 1 - Asrımız, her Şeyde uzuğ asrıdır. 2 - Ekonomi Bakanlığına yeni bir Alman uzmanı gelmiştir. 4. — Muhtelif = Türlü Örnek: Günün türlü haberleri arasında en dikkate değeri, İtalyan - Habeş an • I at ma zlı ü t hakkındaki son karardır. 5. — Müteferrik =a Ayrık örnek: Eskiden bir âlimde ihtisas değil, malûmatı mü -teferrika ve muhtelife daha çok hoşa giderdi = Eskiden bir âlimde uzuğ değil, ayrık ve türlü bilgiler daha çok hoşa giderdi. YİRMİNCİ LİSTE /. — Havali — Dolay 2. — Banliyö = Yöre Örnekler: 1 - İstanbul do • layıntn ormanları gittikçe a-zalmaktadtr. 2 • Demiryolları yonetgesi (idaresi), yöre trenleri tart -fesini ucuzlattı. 3. — Muhit ~ 1 • Çevre» 2 • Çeven Örnekler: 7 - Evimiz, geç vakte kadar, yangın tenli -kesinin Çevresi dışında gö -rünüyordu. 2 - Ankara hükümet çeoen • lerinde söylendiğine göre.. 4. — Zelzele = Deprem Örnek: Bu ktş Türkiye sık sık deprem felâketleri gör -dü. 5. — Zaruret — Zorağ, Kıstam Örnekler: 1 - Havamızı 10O0 I Ç DUYUKLAR İç Bakanlığında işi biten emekli ve öksüz aylıkları 28. 4. 935 den 30. 5. 935 e kadar !ç Bakanlığınca aşağıdaki emekli ve Öksüz aylıklarının işi bitirilmiştir. Silifke tahrirat katibi refiki Mah -mu d Münib Eytam — Ilısu nahiyesi müdürü Nuri Bayraktar tekaüd — Çavuş nahiyesi müdürü Necmi tekaüd vc yetim — Hcsab ışicn masraf şubesi defteri kebir kâtipliğinden mütekaid Abdülkadir Eytam — Elaziı evrak memuru ibrahim tekaüd — Ankara belediye mutemedi ismail Akbaş tekaüd — Seyhan valisi Mümtaz eytam — Baya-nt belediye şubesi rabıtai belediye memuru Kani eytam — Köprü sarraflığından mütekaid M. Emin eytam — Yu • murtalık eski nüfus memuru Takıttin eytam — Zara huıusl muhasebe memura ismail Hakkı tekaüd — Zişark nahiyesi müdürlüğünden mütekaid ibrahim Etem eytam — Marmaris hususî muhasebe memuru İbrahim Rıfkı eytam — Tavşanlı kazası nüfus memuru Hüseyin Necati tekaüd — Kaıtamonu vilayeti matbaa başmürettibi Hüseyin eytam — Kavaklı hususî muhasebe memuru Ha -san tekaüd — Mezat idaresi halı şubesi memuru tvnail Hakkı eytam — E-manet meclisi kalemi mümeyyizi AH Rıza eytam — Fatih dairesi kondoktö-rü M. AH eytam — Bayazıt şubei ida-riyesi nezafeti fenniye kâtibi Ali Haydar eytam — Ortaköy nahiyesi müdü -rü Abdullah Avni tekaüd — Hekimhan nüfus memuru Mehmed Fevzi eytam — Nüfus işleri umum müdürlüğü birinci şube memurlarından Ali Rıza eytam — Vilayetler idaresi umum müdürlüğü memurlarından AIİ Rıza eytam — O -vacık eski nüfus kStibi Süleyman te -kaüd — Bayramiç hususî muhasebe memur muavini M. Hayrı eytam — Sarıyer belediye ıuttesı varidat kâtibi Hü -şeyin Hüsnü tekaud — İstanbul bele -diyesi evrak mukayyidi Mehmed Ali tekaüd — Muğla duhuliye müdüriyeti makbuz kâtibi Mustafa Fazıl eytam — Nüfus işleri umum müdürlüğü şeflerinden Cemil Tokar eytam — Ilgın tahrirat kâtipliğinden mütekaid Ali eytam — HüdavendigSr valiliğinden mütekaid Hacı Adil Arda eytam — Imrahav nahiyesi müdürü Şevki tekaüd. ANKARA RADYOSU Bugünkü program: 19.30 — Çocuk saati 19.40 — Musiki; Mündel: Sonate "sol minör,, Violonsel: Edip Sezen Piyano: Ulvi Cemal Erkin 20. — Maliye vekaleti Ankara triosu: 20.10 — Musiki Wcberı Schafers Klage Schumann- Liebesgarten Piyano: Ulvi Cemal Erkin Keman: Necdet Remzi Atak Violonsel: Edip Sezen 20.30 — Dans musikisi 2z.50 — Haberler. trük kanadı ile silâhlam^ ' rahat nefes almamız için bir zorağ haline geldi. 2 - İnsan böyle bir harekette bulunmak için nasıl bir kıs • tam içinde kalmalı? Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osma.nlı çaları kullanılmamasını rica ede -riz. İSTANBUL TELEFONLARI Bir kurağ yıkıldı istanbul, 3 — Bugün Balıkpa-zarında bir kurağ yıkıldı. Altında beş kişi kaldı, üçü ağır, ikisi hafif yaralıdır. Yıkılan kurağ üç katlı idi vc altında depolar vardı. Yabancı diller okulu İstanbul, 3— Üniversite yabancı diller okulu çarşamba gününden itibaren ders çalışmasına başhyacaktır. Okula üniversiteli olmayan istekliler de devam edebileceklerdir. Hava gezisi için istanbul, 3 — Bir gezi acentesi bir uçak sosyetesile anlaşmış ve halkı hava gezilerine alıştırmak için Istanbulda küçük hava gezintileri hazırlamıştır. Hükümet izin verirse her hafta pazar günleri 35 ve 14 dakikalık uçuşlar yapılacaktır. Tayyareye binenler 12 bin liraya sigorta edileceklerdir. Şüpheli bir yahudi istanbul, 3 — Yakacıkta oturan ve Filistine gidecek musevilerin i-şine bakan Hermak adında bir yahudi göz altına alınmıştır. H*\va tehlikesini bilen iiveler Bay Nur? Dağcelâl istanbul Sir-' rcı Mühürdarzade han Nur. Limitet Şirketi Müdürü Mühen *"s 25000. B. Hayri Kayadelen Müte-ahhid Mühendis İstanbul Sfrkoci Ml!h;."rnNr7ac?e Hr\n No. Yi *" Türk Kömür Madenleri Anoni .ı Şirketi 1000, Antalya Nakliyatı Umumiye Şirketi 500, Bay SalÜı Zeki Eğilmez Cağaloğlu nuruos -maniye caddesi No. 35 maliyeden mütekaid 25, B. Mazhar özbil Eskişehir Piyango bayii 24, B. Hüsnü Erzene Eskişehir Kültür direktörü 24, B. Yusuf Zıya Kös-m Eskişehir 24, B. Aslan Nuri Istan • bul Yeni postane karşısında Ka -zasker Han No. 8 müteahhit 20, 3. İzzet Gökdemir Beyazıt Mitatpa-şa caddesi No. 2 sabık Kastamonu valisi 20, Rıza inan Malatya tüc car1 "rından 20 Sinopta hava tehlikesini bilenler toplandı Sinob, 3 (A.A.) — Halkevin -de iki gündür üstüste yapılan toplantılardan sonra şehrimizde "hava tehlikesini bilenler ve yardımcı olan'ar kurumu., yapılmıştır. Halk büyi'-k bir ilgi ile hava tehlikesini bîlen üye yazılmakta • dır. Şehrimizde bu iş için büyük bir canlılıkta r*?!«ı!m»ktadır. İstanbul göyeti bir deprem yazdı İstanbul, 3 (A.A.) — İstanbul göyetinden bildirildiğine go -rc dün saat 11 i 22 dakika 58 saniye geçe îstanbuldan 3700 kilometre uzaklıkta oldukça kuvvetli bir deprem yazılmıştır. Bunun da Bulûcistanda iki gün önce yazılan deprem bölgesinde olduğu sanılmaktadır. B. Ö. Fehmi Noylanj da kaybettik (Bav 1 *nc' tayfada) »aygısını kazanan Bay Ömer Fehmi Noylan'ın aramızdan ayrılması, yeri kolaylıkla doldurulamıya-cak bir boşluk bırakmıştır. Cena -zesî; bugün öğle namazı Hacı Bayram'da kılındıktan sonra kaldırılacaktır. Aylesinin ve yakınlarının acılarını payladır, btMOfl dileriz. * • * 1928 de Setirde doğan D. Ömer Fehmi Noylan, 324 yılında mühendis okulunu bitirmiş ve 329 yılına kadaı birçok illerimizde bayındırlık baş mühendisliklerinde bulunmuştur. 329 yılında Ha-, lep - Bağdat - D'uzot yolları fen kurulu başkanlığım yapmış, etkinlik savaşı başlarında Ankaraya gelerek Bayındır. Iık baş mühendisliğine atanmıştır. 928 e kadar birçok yerlerde ödevini gerektiği gibi başarmış olan B. Ömer Lütfı Noyhn bu tatihıe yollar genel aadirekıCr-lüğüne atanmış. 930 da yollar geotl direktörlüğüne yükseltilmiştir. 934 bati* ranında şo*«lar, köprüler, kuıağlar vö-netgesi başkanı olmuş ve bu secim devresinde de Çoruh ¦ ..'/¦ .»ıj seçilmiş, ti. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Anlam = Mâna Araç = Vasıta Asığ = Menfaat Baskı = Tazyik Beldck = Alâmet Benzetlcmek — Taklit) etmek Birgc — Müşterek Bölüm = Fasıl Çabalama = Cayret Deneç ----- Tecrübe DÖtcnli — Azimkar Egemenlik " Hakimiyet Etke = Amil Etki = Tesir Erksiz = Kudretsiz (Impuissar.t) Evgin = Müstacel Gelişim = İnkişaf Girişim = Teşebbüs (Inıtıatıvc) C Jret = Ziyaret Kamoy = Efkrı umumiye Kesin = Kati Kınav = Faaliyet (Activite) Finans = Maliye F inansa! = Mali Kotarmak — Halletmek Kutsal = Mukaddes lkircinroe = Tcreddüd İlgili = Alâkadar lşcen = Faal Onamak = Tasvib etmek Oran = Tahmin ödevli = Vazifeli önergemek = Teklif etmeli örgütlemek = Yeniden teşkilâtlan d ırmak Özel = Hususi Özveri = Fedakarlık Sağlamak = Temin etmek Saknı = İhtiyat Sakınca — Mahsur Saldırışmama = Ademi tecavüz Saypa = Masraf Sonuç = Netice Şarbay = Belediye reisi Tam yetki = Salâhiyeti tâmme Tansı = Muci/e Tecim — Ticaret Tecimel = Ticart Ürem — Faiz Üsnomal = Fevkalâde Yalanlamak = Tekzip etmek Yetki = Salâhiyet Yüzcv = Satıh (Surface) Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. 5, U V/.İK V.N 19*5 L.VUS.VMJM ULUS I altlı hâli yerinde olanlar Türk Huni !j Kurumıuut daimi üye olarak lıir olmazsa nenede 20 lira vermeyi tenhhüt etmelidirler. — lamel İNÖNÜ ON ALTINCI YIL. No: 4976 Adımız, ı : .1 ı m /, i , ı Her y«:rde 5 kuruş Cümlelik VASIF Vasttın, aramızdan, bir daha tonmemek üezre ayrılıp gittiğine bir türlü aklımı yatıramtyorum. O kadar genç ve canlı, o kadar bizden, gönlümüzden ve içimiz-dendi. Vâsıfta bütün tanıyanlat bir kardeş, tanımayanlar bir kalb ve kafa arkadaşı kaybettiler. Vâsıf, ileri hareketin yere düşmez bayraklartndan biri id\. Kamutayda ve Kültür Bakanlığında, kaytakUğa karşt nasıl kahramanca döğüşmüş olduğunu henüz hepimiz hatırlarız. Atatürk'ün büyük eseri için savaşırken ne kadar çetin ve sertse, bildikleri ve bitmedikleri için o kadar eyi-cil ve hoşgörür bir dost, bir efendi idi. Bütün kargaşalar ve sağnak-lar arasında saftndan oynamak bilmiyen Vûtıf'ı, büyük partinin ~yanç\arından sayardık. Büyük parti onda en derin yaslarından birini tutacaktır. Necati ile, k u v ay i milliye ordusunda ne güzel iki halk çocuğu idiler. İkisi de Atatürk'e ellerinden geldiği kadar cvlâdttk ettiler. İkisi de, şen gülüşlerinin sesini kulaklarımızda bırakarak, yeşil yaprak kadar taze gençliklerinde, bir kör barsak yüzünden ölüp gittiler. Yaşamağa hakları vardı. Böyle günde böyle bir arkadaş için ne yazılabilir? Vâsıf'ın Öldüğünü düşünmek, aklı uyuşturuyor. Yurd ve parti Vâsıf ı her zaman anacaktır. Vâsıf kelimenin bütün kuvvetiyle bir adam' d,. F. R. AT AY Atatürk Ankara'da I Kamutay grupunda Normandie Modern Nuhuıı Gemisi Geçenlerde Havr'dan Nevyor-ka ilk yolculuğunu yapan büyük fransız transatlantiği Normandie-ye modern *'Nuhun gemisi., demek yanlış olmaz. 313 metre uzunluğunda, ve 36 metre genişliğinde olan bu geminin yüksekliği, aşağı yukarı on katlı bir evinki kadardır. Gemi Penhoet tezkâhlan ta-tarafından beş yılda bitirilmiştin. 25 mühendis ve 250 den fazla de-sinatör. 7000 tane kadar plân hazırlamışlardır. Birinci sınıf yolcular için güvertenin üstünde büyük bir salonla sigara salonu, kış bahçesi vardır. Bu bahçede, kuşlarla balıklatın en az görülmüş cinsleri bulunmaktadır. Gene ayni sınıfta bir yüzme havuzu, bir kilisa, bir tiyatro ve salonu, bir yemek salonu vc bir de hol vardır. (Sonu 6. tnct sayıfada) Cumur Başkanımız fstanhuldan döndü Cumur Başkanı Kamâl Atatürk birkaç zamandanberi bulundukları İstanbul'dan Ankara'ya dönmüşler ve saat 12 de Çiftlik istas- yonunda trenden inmişler, Kamutay Başkanı, Başbakan, Bakanlar, C.H.P. Genel Sekreteri ve saylavlar tarafından karşılanmışlardır Fransız kabinesi Güven oyu aldıktan sonra devrildi Paris, 4 (A.A.) — Parlamento hükümete 192 oya karşı 390 oyla güvenini bildirmiştir. (Sonu S. inci sayıfnda) 'Normandie,, vapuru Vasıf Çınar için tören Moskova, 4 (A.A.) — Büyük Elçi Vasıf Çınar'ın ölümü dola-yısiyle, ingiliz, japon ve alman büyük elçilikleri şeflerile bulgar, Norveç, İsveç, Danimarka, Finlandiya ve macar orta elçilikleri şefleri de Türkiye Büyük Elçiliğine giderek başsağılığı dilemişlerdir. »*¦ Moskova, 4 (A.A.) — Dün saat 18 de Türkiye Büyük Elçiliğinde Vasıf Çınar için bir ölü töreni yapılmıştır. Törende Kalenin'in oruntağı Miazkİ ile Voroşilof, Ro-zengolç, Krestinski, Stononiakof, Uıışlİht, Yekerof, Budenni, Zolo-taref, elçiler ve sovyet kurumları oruntakları hazır bulunmuştur. Tabut, Kalenin, Molotof, Vo-(Sontı 3. cü sayıfada) Fabrikada toz şekerin kilosu 25 ve kesme şekerin kilosu 28 kuruşa satılmak irin hazırlanan kanun Kamutaya sunuldu j Dış Bakanımız son Bükreş ve Cenevre konuş-İ malan hakkında parti arkadaşlarını aydınlattı C. H. Partisi Kamutay Grupu dün saat 15 te Erzincan Saylavı Saffet Arıkan'ın Başkanlığı altında toplandı. Başbakan İsmet İnönü, hükümetin ulusal ihtiyaçları gözet m ek ve finansal yeğretimleri imkân gördükçe hemen taptamak yönündeki prensiplerini bir daha belirtmiş ve bu cümleden olmak üzere fabrikada toz şekerin kilosunun yirmi beş kuruşa ve kesme şekerinkinin de yirmi sekiz kuruşa indirilmesi için hazır lanmış olan kanunun Kamutaya sunulduğunu bildirmiştir. Bundan sonra Dış Bakanı Tevfik Rüştü Aras son Bükreş ve Cenevre konuşmaları hakkında Parti arkadaşlarını aydınlatmıştır. Gerek Başbakanın ve gerek Dış Bakanı Tevfik Rüştü Arasın diyevleri grupça alkışlarla karşılanmış ve onanmıştır. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmarlı-calarmı kullanmıyacaktır. YİRMİ BİRİNCİ LİSTE /. — Matbuat Basın Örnek: Basın kurumunun dördüncü kuvvet olduğunu söylemek, ona boş bir gurur vermek değil, tamtersi (bilakis) onu derin ödev ve so -ravları karşısında düşün -dürmek demektir. 2. — Vazife Ödev 3. — Mesuliyet --- Sorav 4. — Neşriyat Yayın Örnek: Radyo, asrımızın en (Sonu 3. cü sayıfada) Dış Bakanımız geldi Cenevre'den Istanbula döne- Dış Bakanı B. Tevfik Rüştü Aras. Cumur Başkanımızla birlikte, dün. Ankara'ya gelmiş ve karşılanmıştır. Habeş - italyan sınırında iki hadise Roma, 4 (A.A.) — 31 mayısta, İtalya - Habeş sınırı boyunda çıkan hadisede italyan ve eritre-lilerden 30 kişi ölmüştür. Gene o gün Somali sınırlarında, Müstahilde çıkan başka bîr önemli hadisede, İtalyan hatlarına saldıran habeşlerden 10 kadarı öldürülmüştür. Uri t potin Yukarda: Bir habeş topçusu çağ* karşı kullanılan bir topla nişan alırken. Ortada büyük harp-îunarak dört madalya almış bhr ; piyadesi. Aşağıda bütün gereç-am iki habeş süvarisi; eksikler* Londrada umutsuzluk Londra, 4 (A.A.) — Habeşistan'ın İtalya'ya karşı yeni bir sal-dırşda bulunduğu hakkında Ro. dan gelen haberler, büyük bir (Sonu 3. cü sayıfada) SAYIFA 2 ULUS 5 H* ZIR a n 1935 taksam;"* ¦ Kılavuz için dersler — 27 — Mulıammed Yalvaç, ok usu kuşuzluğu i4ca6a, denildiği gibi, bir kimse miydi? Cumuriyetin başlıca ödevlerinden biri gidermektir. Sar g e n o y'u Almanya'dan yana sonuçlandı. En çok karıştırdığımız yeni kelimelerden biri osmantıca "umumilin karşılıklarıdır. Genel başka kamusal başkadır. "Âmme,, anlamından gelen "umumî,, sözü için ikinci kelimeyi kullanacağız. Genel direktör, "umumi müdür,, karşılığıdır, "Menfaati umumiye„deki "umum,, ancak "kamuğ,, kökünden alınan "kamusal,, ile türkçeye çevrilebilir: Kamusal as ı ğ I fakat çok kullanılır bir terim olduğu için bunu Kılavuz "kamuğasi,, diye kısaltmıştır. Bu kelimeleri fransızcaları ile kıyaslayınca daha eyi anlarsınız: biri "general", öteki "publique„ demektir. "Umumî bahçe,, eğer meselâ "halk bahçesi,, diye daha ta-biiğ bir karşılık aramazsanız, ancak k a A u s a I bahçe diye türkçeleşebilir. Fakat biz bu gibi "publique„ leh "halk,, kelimesiyle karşılamağı daha hoş buluyoruz: "Halk meydanı, halk bahçesi,,.1 Bu iş kimin üste 'sindedir? Üstüme bir pardesü, ü s t e m ' e, bir ödev aldım. Atatürk türk kurtuluşunun bütün davalarının s e m b o-1' üdür. Kimseyi aşağsamayınız. Bu misallerde geçen kelime karşılıkları: Okusuz == Ummî Okusuzluk = Ümmîlik Genoy = Reyiâm Genel = Umumî "Generaı,, Kamusal = Umumî "Publique„ Üste = Uhde Sembol = Timsal Aşağsamak — Tezyif etmek Modern mimarlıkta u y k a esas şartlardan değildir. Modern mimarlık rasyoneldir. Beni bu hastalıktan s a ğ ı t a n hekim, sizin sağlık vermiş olduğunuzdur. Atatürk adını tarihte bengileştiren eserler arasında, sizce en büyüğü hangisidir? Türk Hava Kurumuna v e r i t t e bulunmak, herkes için borçtur. —. Yurddaşlar arasında yardımlaşma ve daya* n ı ş m a esastır. Bu ev, sizinki ile dengeşemez. Her basınç, er geç bir tepki doğurur. Y a n ad' lığı y a n a t a z 'lığa kadar götürmeyîniz! Kırılan kalb onarılmaz. İç Bakanlığının utsal tÖrü'ye karşıd yazılar hakkındaki son genelge 'sini okudunuz mu? Böyle kanunlar herkesin anlıyabileceği ö ğ r e n e k 'ler-1e tamamlanmalıdır. uu misallerdeki kelime karşılıkları: Uyka = Tenazur Sağrtmak = Tedavi etmek Bengileştirmek = Te'bid etmek Verit = Teberru Yardımlaşma = Taavün Dayanışma = Tesanüd Dengeşmek = Teadül etmel-Yantaz = Tarafgir Onarmak = Tamir ermek Genelge = Tamim Öğrenek = Talimatname Stenografi kursu Tarım bakanlığının 6 ay kadar önce Bay Sıtkı Ö/tükelin Öğretmenliğinde açmış olduğu stenografi kursu sınaçlannın yapıldığını yazmıştık. Sınaca giren 11 işyardan 9 u-nun pek iyi, 2 sinin de iyi derece kazandıkları öğrenilmiştir. Demiryolu çankırı - Eskipazar arasındaki At -karacalara vardı Çankrı, 4 (A.A.) — Irmak- E-reğli demiryolundan Çankırı - Eskipazar arasındaki Atkaracalar kamunu istasiyonuna tren vardı. Bunun için dün bütün kamun balkı coşkunlukla tören yaptı. Böylece Çan'-*-ı ilinin bayındırlığı için büyük bir adım daha atıldı. Konyamn bir köyünde lekeli humma Sağlık ve Soysal Yardım Bakanlığından: "Konya'nın Sille kamununa bağlı Kirligiret köyünde lekeli humma hastalığı görülmesi üzerine lâzım gelen bütün tedbirler a-hnmış ve yerinde bîr çadırlı has-taevi açılarak 'lastalara orada bakılmaya başlanmak üzere bulunmuştur. Savaş işlerine bakmak u-zere bir sağlık ispekteri ve birkaç uzman doktor gönderilmiştir.,, Bafrada faydalı yağmurlar Bafra, 4 (A.A.) — Bu gece şen-riraize yağmur düşmüştür. Çok-tanberi beklenen yağmurun ürüne faydalı olacağı umulmaktadır. İÇ DUY U K L A R fmimammtmaSMMa^aMMMMmMmtMa^mtMMmmm^^ İSTANBUL TELEFONLARI Atina elçimiz gitti istanbul, 4 — A tina elçimiz Ruşen Eşref bu sabah vapurla Pireye gitti. Bir kadın bir adamı öldürdü İstanbul, 4 — Bu sabah Istan-bulda 45 yaşında Gülizar adında bir kadın. Kâzım adında bir işçiyi röververle ve ağır yaraladı. Kâzımın yaşayıp yaşamıyacağt belli değildir. Külizar, Kâzımı bundan on be şyıl önce anasını ve kardeşini öldürdüğü için vurmuştur. Gü-lizarın dört çocuğu ve Hüseyin a-dmda bir de kocası vardır. Kadın K,.'/ınu öldürmeğe on beş yıldan-beri karar verdiğini, öldürmek için onun hapisten çıkmasını beklediğini söylemiş ve Kâzımı öldürmek için sabahleyin saat dörtten beş buçuğa kadar Çeşme meydanında Kâzımın yolunu beklemeğe katlanmıştır. Gülizar Kâzımı vurduktan sonra kendiliğinden polise teslim olmuştur. Üniversitelilerimiz Yu -nanistana gidiyor istanbul. 4 Sınaçlardan sonra yüz üniversite talebesi Yunanista-na gezmeğe gideceklerdir. Körler okullarında etüd yapmak için İstanbul, 4 — Bugün üniversite konferans salonunda bir konferans veren Bilyot körler cemiyeti başkanı ve sekreteri konferansında Amerijcaya gidraçk iki ryrfc gencinin say palan nkulca verilmek üzere körler okulunda bir yıl kalıp etüd yapabileceklerini ve o-kulun bunun için her türlü özverilere hazır olduğunu söyledi. Türkiye - İngiltere tecim anlaşması imzalandı Türkiye - Büyük Britanya tecim anlaşması dün saat 6 da dış bakanlığında imza edilmiştir. İmzadan sonra aşağıdaki resmiğ bil-diriğ çıkarılmıştır: "Türkiye ile Büyük Britanya ve şimalî İrlanda birleşik kıratlığı arasında bir tecim anlaşmasının bağıtlanması için birkaç zaman-danberi Ankarada yapılmakta o-lan konuşmalar muvaffakiyetle bitirilmiş ve iki memleket arasında tecimel trafik ve tediye usulü hakkında bir anlaşma, 4 haziran 1935 de dış işleri bakanlığında birleşik kırallık adına ingiltere büyük elçisi Sir Percy Loraine Bart K.C.M.G. ile Türkiye adına dış işleri bakanlığı genel sekreteri Bay Numan Menemencioğlu tarafından imzalanmıştır. Dokuz aylık bir müddeti olan bu anlaşma, muvakkaten 20 haziranda ve nihaî surette tasdiknamelerin teatisinden sonra meriyet mevkiine girecektir. İki hükümet ayni zamanda 1930 tarihli Türkiye - Büyük Britanya muahedesinde ufak bir tadil yapmak ve bu suretle bu muahedeyi tecimel anlaşmanın müddeti zarfında meriyet mevkiinde tutmak hakkında da mutabık kalmışlardır.,, B. Abdurrahman Naciniı: kardeşi Hava Kurumuna iki yüz bin, başka bir yurddaş da yirmi beş bin lira verdi İstanbul, 4 — Türk hava kurumuna 120.000 lira vererek hava tehlikesini bilen üye yazılan B. Abdurrahman Nacinin kardeşi B. Nuri de uçak kurumuna 200.000 lira vererek hava tehlikesini bilen üye yazılmıştır. Aynca gene B. Nuri adında başka bir yurttaş da hava kurumuna 25.000 lira vermiştir. Istanbulda hava tehlikesini bilen üye yazılmak için büyük bir istek vardır. Halkevi, hava tehlikesine karşı halkı uyandırmak için konferanslar hazırlamıştır. Hava tehlikesi için konferans Türk hava kurumu, hava tehlikesini halka gereği gibi anlatabilmek için halkevinde konferanslar tertip etmiştir. Konferanslardan birincisini yazı arkadaşımız B. Şakir Hazım Gökmen perşembe günü saat 18 de verecektir. B. Gökmen ayni konu üzerinde radyoda da birkaç konuşma yapacaktır. Hava tehlikesini bilen yeni üyeler B.B. Hüsnü Kitapçı Muğla saylavı 50, Halil Sökmensüer T. Ha. K ispekteri 100, Bere K. Türker Afyonlcarabİ-sar saylavı 100. Ramiz Eskişehir Ziraat bankası müdürü 25, Vehbi Çolpan Eskişehir Ziraat Bankası kontrolörü 24, İsmail ö/ment Eskişehir Kavaklıdere şaraphanesi sahibi 20. Yümmi Tunçcl ts-haJtlı (Bolvadin) İlk okula baş öğretmeni 20. Mehmet öztürk lshakh T. Ha. K. şubesi muhasibi 20. Ege Karaman İshak-Iı Kamubayı 24, Mehmet Yaşar lshaklı Bakkal 20, Bekir Öz lshaklı Şuhut baş öğretmeni 20. Nuri Ergun lshaklı öğretmenlerinden 20, Mustafa Dereli lshaklı emekli öğretmen 20, Mustafa Yaşar lshakh C.H.P. başkanı 20, Aptur-rahman Çelik lshaklı Karabağ köy öğretmeni 24, Faik ve aylesi Divanı muhasebat ikinci reisi 50,. Seyfi Oran ve aylesi D.M. birinci reisi 120, Abidin Yurdakul D.M. ikinci reisi 50, Alim ö-zen ve aylesi D.M. ikinci reisi 50, Fevzi Erinç ve aylesi D.M. ikşincİ reisi 50, Üyeler: Celâl Dinetr, Refik Bakuy Basrİ Esen, Fahri özfcudun, Mehmet A-li, E. Rifat Okan, İbrahim Tümay, Z. Akif Akeren, Yusuf Ziya Aslan, Mücyyet Menemencioğlu ve ayle -si, Halit Demirsoy ve aylesi, Nazmi Başak ve aylesi kırkar lira, Enver Arkem D.M. müddei umumi 40, Ke-malettin Akanca Başkâtip 25, Emin Hakkı Yunak ve Tahsin İlkay raportör otuzar, Kemal Batuk Başkâtip muavini 25. Başmürakipler: Niyazi Önceler. Hayri Otacr, İsmail Hakkı Serdaroğlu. Mehmet Zeki Sidcrmen, Halit Yaşat, Aptullah Ali Hemen, Faruk I-Şrk yirmi beşer lira. Birinci sınıf mürakİplcr: Basri Yasun, Fevzi Darcan, İbrahim Etem özmen, Resmi Özgül. Fuat Beşkardeş. Mukbil, Hakkı Ateş. Ali Ncmki Cork. Baki Ergün. Sait Babacan. Mitat Cemal Akday. Mustafa Nuri Aydemir, Mahmut öztekin. Şahin, Resmî Koçak. İbrahim Severman. Galip Aksoy. Hüsamettin Ersin, Ali Rıza Togay, Rüsuhi Bulayır, Mustafa Kakman. Rasim Kızılok. İsmail Göker Yeni Türkofis başkanı Gazetemizin 2 haziran tarihli sayısında Türkofis başkanlığına atanan Dr. Mecdet Alkinin adı yanlışlıkla Dr. Necdet Alp olarak çıkmıştır. Berlin üniversitesinde ekonomi ilimlerinden doktorasını vermiş olan yeni Türkofis başkanı B. Mecdet Alkin büyük harpte yedefe subay olarak Berlinde, 1924 de Samsun tecim direktörlüğünde, daha sonra tecim bakanlığı özel kalem müdürlüğünde çalışmıştır. Tecim oruntağı olarak Amstcrda-ma giden B. Mecdet Alkin sonradan Berline gelerek yedi yıl bu i-şi görmüş, aynca Berlinde kurduğu Türk tecim odasının baskınlığını yapmıştır. Türkofis kurulalıdanberi asbaş-kanhk yapmakta olan B. Mecdet Alkin.B. Faik Kurdoğlumın ekonomi bakanlığı yönetgeri olunca vekillikle çevirdiği başkanlığa 26 mayısta atanmıştır. Kendisine ba-şanklar dileriz. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Açıklık = Vuzuh Aydın s= Münevveı Anı — Hatıra Çıkağ = Mahreç Durluk = İstikrar Değct = Temas Etki = Tesir, nüfuz Gerçeklik = Hakikat (Realite) Gerçeizm = Realisme Kavram = Mefhum Kuram = Bünye (Structure) Nötür = Bitaraf Özgü = Ha? Sanı = Zan Sav = İddia Savga Müdafaa ¦ Sindirmek = Temessül ettirmek Bugünkü romanda geçer, öztürkot kelimelerin karşılıkları şunlardır: Görcy = Manzara, nezaret Uzuğ = İhtisas Birge = Müşterek Belge = Vesika Teşekkür Çoruh saylavı Ömer Fehmi" Noyla'nın iş başında birdenbire ölmesile aylemizin kalbine yüklenen yası paylaşmağa koşan saylav arkadaşlarına ve işyar dostlarıyla ertikdeşlerine minnet borcumuzu ödemek işini ulusa bırakıyoruz. Talim ve Terbiye üyesi Tevfik Gövner yirmişer lira, Vedat Göken D.M. 2. nel sınıf murakıp 20, Mecdi Kut D.M. ida* re ve H. İş müdürü 20, Sezai Erkut D. M. 2. nci sınıf mürakip 20, Tahsin Alp* tekin D.M. Mahzen müdürü 20, Tevfik özmen idare mümeyyizi 20, Alâettin D. M. mürakip muavini 20, Hasan Tah* sin Mermercioğlu Ankara Atpazan ma* nifoturacısı 100, General Ali Fuat Ce-besoy Konya saylavı 50 lira yıllık yü* ken altına girmişlerdir. Elektrik sosyetesinin yardımı Ankara Elektrik Sosyetesi 200Q lirası sosyete, 1275 lirası sosyete işyarları, 480 lirası işçiler, 419 lirası montörler tarafından olm*k üzere Türk Hava Kurumuna 4174 liralık bir yardımda bulunmuştur. Türk Hava Kurumu Başkanlığı, sosyetenin gösterdiği ilgiyi teşekkürle alkt*lamıstır. Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. 6. HA/IRAM ULUS Merd adam ve büyük ala* adar ki, tehlikeyi atdttğu gitn ftörür. Bayie uluslar, liirk ulusu gibi* geçmişte alduiu ka-'dar yarın da daima muzaffer ahır. — lamel İNÖNÜ ON ALTINCI YIL. No: 4977 Adımız, audınıızdır Mit yerde 5 kuruş FRANK FRANfrAÜIR... Bugün Fransa'da en kuvvetli parti olan radikal sosyalist partisinin lideri Bay Eryo. son bir söylevini şu sözlerle bitirmiştir: "... Frangı korumak için toplanalım. Çünkü, frank Fransa demektir...,. Frangın bugünkü Fransa demek olduğuna, Eryo ile beraber herkes inanmaktadır. Paranın, para olarak büyük rol oynadığı bir ülkede ekonomik olduğu kadar, siyasal bakımdan da çok değeri ve Önemi vardır. Fransa'nın sosyal durumu, büyük bir nisbette frangın kıymetine dayanıyor.. Fransız köylüsü, fransız burjuvazisi, fransız finansı acun için frank ekonomik hayatın başlıca temelidir. Ulusal zenginlikle ulusal ge -lirin büyük bir kısmı doğrudan doğruya para ile paranın üremin-den doğduğu için, onun değeri Fransada her yerde olduğundan daha çok bir duyarlık ile göz önünde tutulur.. Ve bu değerde baş gösterecek değişiklikler, hangi sınıftan olursa olsun, bütün Fransızlara dokunur.. Ve onlar frangın tehlikeye düştüğünü görünce, Fransa tehlikede imiş gibi ayaklanarak harekete geçerler.. Birkaç vakit için siyasal uymazlıkları unutarak frangı korumak amacile birleşirler.. Fransızların bu üsnomal kalkınmaları çok kere büyük bir başarı ile sonuçlanır.. Bütün bir ulusun işlek ve irdesi bir nokta üzerinde toplanınca bunun başka türlü olmasına da ileti-mal verilemez. Ekonomik buhran her tarafta para kavramı üzerinde yeni fikit-ler uyandırmışsa da onun esaslı rolünü bir türlü değiştirememiştir. Para ya vardır, ya yoktur. Varsa, ve gerek iç, gerek dış değişin başlıca aracı ise kıymetinin de çok oynaı. ması ve kendisine üzkes güvenilmesi gerektir. Belki üsnomal zamanlarda paranın kıymetini oynatarak ondan geçici faydalar elde edildiği görülmüşse de bunun ne kadar devam ettiği ve sonra tutum ve biriktirme noktasından yaptığı zararlarla alış veriş bakımından getirdiği faydaların biribirini ne dereceye ka -dar koruduğu da eyice anlaşıla -mamıştır. Gün geçirmek ve hattâ hoşça geçirmek ille yarının da böyle geçeceğine kesin bir beldek değildir. Para düzeni de, ulus hayatının temel taşlarından biri olduğuna göre diğer birçok sosyal ve siyasal düzenler gibi bunun da devamlı ve durluklu olmasına lüzum vardır. Bunun içindir ki Fransa'da frangı korumak işi ortaya çıkınca, tıpkı yurdu korumak işinde olduğu gibi sağdan veya soldan olsun, parası çok veya az olsun, bütün fransızlar birleşiyorlar.. Fransız parlamentosu bundan önceki kabineye tam yetki vererek frangı korumak işinde yardım etmemişse buna biraz da siyasal düşünceler sebeb olmuştur. Ne olursa olsun fransızların büyük çoğunluğu her halde frangın korunmasını istemektedir. Yalnız türlü paralar arasındaki dayanışma göz önüne getirilince fransızlar, frangı sarsan etkelerin dıştan gelenlerine de her vakit karşı durabilecekler midir? Meselenin can noktası buradadır. Zeki Mesud ALSAN Bu yazıda geçen yeni kelimeler VarsılıkUrı: Ürem = i»aiz! duyarlık Kamutay'da İki suçlunun ölüm cezası hapse çevrildi Dün Fikret Sılay'ın başkanlı -ğında toplanan Kamutay'da polisin ödevi ve yetkisi kanununun beşinci maddesinin A böleğinin değiştirilmesi ve yargutayın 1935 büdce yılı içinde Ankara'ya taşınması hakkındaki kanunların ilk görüşmeleri yapılmıştır. Yargutay hakkındaki kanunun hükümlerine göre yargutayın Ankara'ya taşınması zamanı ve nasıl yapılacağı Tüze Bakanlığınca atanacaktır. Kamutay dünkü toplantısında Çat'ın Dere köyünden Ömer. Ku -la'nın Camikebir mahallesinden Mehmet oğlu Hakkı, Çal'ın Şeyh-elvan köyünden Mehmet oğlu Veli. Kuruçay'ın Çorak köyünden Mehmet oğlu Cafer'in Ölüm cezasına çarpılmaları hakkındaki mazbatayı kabul etmiş ve Salih'linin ( Sonu 4 üncü sayıfada) Yevtie kabinesinde değişiklik Belgrad, 5 (A.A.) — Havas ajansının özel aytarı bildiriyor: Skupçına'da saylavların seçim raporları incelendikten sonra, Yev -tiç kabinesinin bazı üyeleri, ya -kında değiştirilecektir. Şimdiki Kültür Bakanı B. Ste-ventçİriç'in Skupçına başkanlığı -na geçmesi iktimali vardır. Yerİ -ne kimin geçeceği daha belli de -ğildir. Herhalde kabinede çok büyük değişiklikler yapılmıyacaktır. B. Göring'in Belgrad yolculuğunun sebebleri Belgrad, 5 (A.A.) — B. ve Bn Göring, yarın, Dalmaçya kıyıla -rından Belgrad'a geleceklerdir. Resmiğ çevenler, B. Göring'in Yugoslavya'da resmiğ bir işi olduğu hakkındaki haberleri yalanlamaktadır. Yugoslavya'nın politikası, dostlukları ve b2°la*malariİe be -lirtilmiştir. Bu politika, dost ülk lere haber verilmeden yapılacak bir takım konuşmalarla değiştiril-miyecektir. Gazeteler, bu geziye herhangi bir yüksek şahsiyetin yolculuğu kadar ilgilenmektedirler. Florya bayındırlamyor İstanbul, 5 (Telefon) — Flor ya'nın bayındırlanmasına başlandı. Plaj en çok bir ay içinde tam konfurlu bir gezinti yeri haline getirilecektir. Yakın yerlerde şim diden evler yapılmıya başlanmıştır. Şarbaylık plajın satın alınma işini bitirmiştir. Çağrı rvamutay İşyarlar kanunu süresiz komisyonu 7.6.1935 cuma günü genel kurul toplantısından sonra toplanacaktır. » ¦ * Kamutay Gümrük ve Tekit komisyonu 6. VI. 1935 perşembe günü saat «10» da toplanacaktır. == Hassasiyet; Uymazlık ¦=¦ İhtilâf; Üsnomal = Fevkalâde: Kavram ¦ Mefhum; Değiş = Mübadele; Araç -=» Vasıta; Kesin =¦ Kati; Beldek — Alâmet: nurluk = İstikrar; Yetki ^ Salâhiyet; Çoğunluk = Bfcoeriyet; Dayanışma — Teıanüd; Etke = Amil FRANSIZ KABİNESİ NASIL DÜŞTÜ? Yeni kabineyi gene B Buison'un kurmasında ısrar ediliyor _ Gazeteler rejim buhranından bahsediyorlar - Paris'te karışıklıklar oldu kümet tarafından okunan bildiri - Paris, 5 (A.A.) — B. Buyson'-un tam yetki dileğini 262 oya karşı 264 oy ile reddeden fransız p Bay Lava! lâmentosunun dünkü toplantısı şöyle olmuştur: "Hükümet saat 20,40 da çekilmiştir- - ği alkışlamışlardır. Bununla beraber, komünistler bildiriğin okunmasını birçok de -falar kesmişlerdir. Radikaller, sakın 11 hareket etmişlerdir. Hükümet önce. soruların geriye bırakılması için güven oyu istemiştir. Bu geri bırakma önergesine karşı kısa bir aytışmadan son ¦ ra parlamento 192 oya karşı 390 oy ile geri bırakmayı onamıştır.. Bunun üzerine B. Buyson, tam yetki kanun projesini ortaya koymuştur. Ftnans komisyonu hemen toplanmış ve 18 oya karşı 19 oy ile tam yetkiden yana olduğunu bil -dirmiştir. Vergileri azaltmayı ve ancak düşünülen bütün etki tu -tumlar elde edildikten sonra, ea -kİ savaşçıların haklariyle uğraş mayı adayan B. Buyson ile B. Ka-yo'nun sözlerinden sonra finans komisyonu raportörü B. Bartu söz almıştır. B. Bartu, tam yetkilere ilişik bugünkü proje ile eski proje ara sındaki ayrılıkları belirtmiş ve franga karşı yapılan spekülasyo - UF B^B y^Hiı i 4İ=i ı "il *^^H H[ B -** aB^k» ~ ek m Beş gün yaşayabilen Buison kabinesi C. H. P. Genel Yönetim kurulunda /. — Genel yönetim hurulu bugün (dün) toplanarak, Ankara, Balıkesir illerinde açılan üyelik -lerle Kelkit ilçesinde açılan baş -kanlığa yerlerinden bildirilen ar -badasların atanmalarım onayla -mtşttr. 2. — Parti kurumlarını kurum, hesap ve çaltştş bakımlarından devamlı bir teftiş altında bulundur -mak için bu işi plânlamış ve Kamutayın bu yaz tatilinde bu yol dan çalışmaya başlamasını onay -lamtştır. Bu suretle bu azat so -nunda illerin yarısı teftiş edilmiş bulunacaktır. •* . saat Parlamentonun toplantısı 15,10 da başlamıştır. Merkez partisi ile sol ve sağ partilerden birçok saylavlar, hü - İtalya - Habeş durumu gerginleşiyor İtalyan gazeteleri son hadiseler dolayısiyle gene Habeşistana karşı ateş püskürüyorlar Roma, 5 (A.A.) — İtalya ile Habeşistan arasında Valval hadisesini incelemek üzere italyan -fransız - amerikan komisyonunun toplanmaya hazırlandığı bu sıra -da Samolı sınırında habeşler ye ¦ niden italyan jandarmalarına saldırmışlardır. Roma gazeteleri bunu Habeşistan'ın İtalya'ya karşı yeni bir düşmanlığı ve habeş hü -kümetinin de sınırda güvenliği tutmaktan eksin olduğunun bir ka -nıtı olarak görmektedir. Gazetelere göre İtalya'ya karşı yapılan bu saldırmalar komisyonun işini kolaylaştırmaktan çok uzaktır, hem bu saldırımlar bütün sınır boyunca yapılmaktadır. (Tevera) gazetesi habeş ordusunu belçikalılarla birlikte mo -d^rn savaşa hazırlıyan isveç ku -Sonu 6 ıncı sayıfada nun azaldığını söylemiştir. Bunun üzerine B. Buyson hükümeti ta -rafından istenilen tam yetkiler meselesi hakkında saylavlar fikirlerini söylemeğe başlamışlardır. Hükümet adına B. Borno. BB. (Sonu S inci sayıfada) Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlt-calarını kullanmıyacaktır. YİRMİ İKİNCİ LİSTE /. — Nakliyat == Taşın Nakil s= Taşıma 2. — Vesaiti nakliye = Taşıt (ta - sıma araçları) •Örnekler: 1 - Bir memlekette taşın işleri, ekonomik gelişimle sıkt sıkıya ilgilidir. 2 - Da/ıiz taşıtları artısında en ucuzu yelkenlilerdir. 3. — Emvali menkule = Taşılı mallar Emvali gayri menkule = Ta şttstz mallar örnek: Bay xxx bütan taşıttı ve taşıtstz mallarım karın üzerine çevirdi. 4. — Tedvin etmek — Dergimek Müdevven e= Dergin örnekler: t - Türkçe Kamusu, Şemsettin Sami'nin der -gîmiş olduğu eserlerin en 1 y isidir. 2 - A . . . ntn derginleri arasında bu isimde bir eser hatırlamıyorum. ( Sonu 4 üncü sayıfada) Havacılığımız için Dün partinin il yönetim kurulunda bir toplantı yapddı Dün, Halk Partisi il kurağın -da, il yönetim kurulu başkanı B. Rifat'in başkanlığı altında "hava tehlikesini bilen üyeler,, yazmak ve yurddaşların hava kurumuna yardımlarını sağlamak işlerinde çalışmak üzere kurulan komite, ikinci toplantısını yapmıştır. Bu toplantı iki saatten fazla sürmüş ve bu çalışmalar etrafın da bazı kararlar verilmiştir. önümüzdeki cumartesi günü saat onda başka bir çok yurddaş -lann da gelecekleri bir toplantı yapılacak ve toplantı, Türk Hava Kurumu Genel Merkezi salonunda olacaktır. Toplantıya girecek yurddaşlara çağırdıklar gönderilecektir. Bugünkü konferans Türk Hava Kurumunun, hava tehlikesini gereği gibi halka anlatabilmek için hazırladığı konferanslar serisinden birincisini bugün saat 18 de Halkevinde B. Şakır Hazim Gökmen ve - recektir. Eski bir uçakçt olduğu ve Avrupa'da havacılık işleri hak -kında yazılanları dikkatle gözden geçirdiği için bu işteki bilgisi büyük olan B. Ş. H. Gökmenin, ilgen olacağından şüphe etmediğimiz konferansında bulunmalarını, okurlarımızdan ve halkımızdan diteriz. SAY İFA % ULUS 6 HAZIRA»-' 19:'.5 PERŞEMBE DM ve tarih araştırmalar t Arab illerinde Sümer izleri H. R. TANKUT bu ronaıın arşında Katmış raıtat a-ı.ıt ulusuna ve dilini yapıp çıkarmakta onlar kadar Önemli bir yol daha var ki, o da Basra'dan başlı yarak Babülmün-debe kadar uzanan dcniı kıyısı yoludur. O kıyılardaki iklim iç arab illerinin iklimine hiç benzemez. Sinemli havası, yeşil dereleri ve sulu dağ etekleri ile hemen her yerinde insan yaşayışını kolaylaştırdığı için büyük çapta ounıyan göçler, tecim kervanları deniz yolundan artık hu deniz kıyısı yolunu üstün tutarlardı. "Coğrafya bakımından arab yarım adasının cenubundaki yüksek dağlar hebeş yaylası ile Iran'm cenubundaki sıra dağlar arasında bir zencir ekidir. Sordon Chailde. The most ancient Est 214.,, Bu yollar üzerinde büyük hareketlerin ne zaman başladığını bilmiyoruz. Ancak Fırat'ın döküldüğü yerde 7 bin yıl önce kurulduğunu Öğrendiğimiz ilk •ar (1) in Eri duran yapıcıları olan su-merlilerin o çağlardan daha önce bu yollar üzerinde gidip geldiğine şüphe etmemelidir. Şimdi Necid'dc yaşayan vc bugün dahi eski sumerin tufandan önceki tanrıcı Ut adına and içen Şam-mar oymak (aşiret) inin bu çöle Babı 1den vc ancak sümerin dağılmasından sonra göçtüğünü kabul etmek en doğru bir inan olmaz sanırım. Bana kalırsa yukarda adlarını saydığım bu şammar, anaz (inîze) ve sahir gibi oymakların ataları Mezopotamya'da kültürel varlıklarını kuran uluslarının ana bolgüsü ile geldikleri halde daha o zaman ayrılarak Necidir, gerçekten "cennet,, gibi olan sulak ve yeşil ovalarına çekilmişler vc bugüne kadar orada yaşamışlardır. Bunlar gibi daha birçokları bu bunu k yollar boyunca Ya-nane. Hadramu-ta ve oralardan da Habeşe göçtüler. Konuyu aydınlatmak için bu hareketlerden birkaçını yazmalıyım: ARAB ULUSU TARİHE HANCI ''ÇAĞDA VE NASİL DOĞDU "İsa dokumundan en az beş bin yıl Önccdenbcri yakın doğunun tarihine karıştığı gibi kültürü üzerinde de etki yapmış olan (2) „ arab illerinin islam-dan önceki kültürü, devlet kurumları, ve halkı hakkında bildiklerimiz hiç denecek kadar azdır. Arab ulusunun kökü nerede bitti? Yarımada'ya nereden geldi? Açık. belgeli ve inandırıcı olarak bilmiyoruz. Arabın tükel anlamda etmolojik belli bif ırktan doğması bir ulus olduğunu bize anlatacak belgeler yok gibidir. Teolocya bilgini Dr. Huber. der ki. "Mııhamnu-d dtn önce tarih yoktu. Yalnız, soy kütükleri, söylevler, demeler ve cönkler vardı. Kütükler bellibaşlı soy adlarının nüfus kâğıdı gibi şeylerdi. Bunlar yahudilerde olduğu gibi arab soyunun tarihini İbrahim Yalavaç/a kadar sürer çıkarırlardı. Birçok kök ve •oy bölüklerine kesin olarak ayrılmış olan halk yığınını biribirine yaklaştıran ve sözde bağlayan biricik tinel bağ her yanda dillerde destan olan İbrahim babalığı idi. Das trank opfer.,. Evet, tbrahime yahudiler gibi ar abis r da baba derler. Kaldı ki İbrahim ne yahudi. ne ar abdı. Sırasıyle Suriye, Filistin ve Hicaza doğru yörümüş, yayılmış eski göçlerden "Huri olması çok olabilir,, birinde babası rark ama "amcanın kökü,, aı Azarla birlikte İbrahim ut bulunuyordu. Doğduğu, büyüdüğü nV sarından kalkarak şimdi Urfa yöre-sindeki Harada sumer tanrılarından Ay yahut Süıay adına bir tapınak kurdular. Orada sumer dinine göre BÜmer sanrısına tapmağa başladılar ve Budunu (1) $sr sumer ve eti dilinde şehir temektir. (2) Dr. Huber Das trank opfer. o din yonacmınce tapınmaya çağırdılar, okudular. İngiliz bilgini Deniş Saurat der ki: "Gerçekte Hcbrolar Mezopotamyalı göçmenlerden bir yığın idi. Abraham ken-disininkilerlc birlikte Halde'deki Ur'dan geldiler, soysallık merkezlerinden çok uzakta, Filistin'de kesik olarak yerleştiler. Mezopotamya'nın köklü elamanlarını beraberlerinde saklıyorlardı. His-toirc des religions, 93,,. Sonra ibrahim Hicaza indi. (Mekke-ye geldiği zaman Cürhum oymağı Mekke yakınlarında yaşıyordu. İbrahirain oğlu İsmail bu oymaktan bir kızla evlendi. Böylece üreyen dölüne arablaşan arablar "Arabi müstarebc,, adı verildi. Bugünkü arab iller hep onun çocuklarıdır. Gerek Muhammcd Yalavaç, gerek islam tarihî bu familyaya sımsıkı bağlıdır. İslam tarihi 160). Bu diyevlcrin hiç bîri bize bir arab varlığı; bilginin dili ile vasıflandırılmış bir arab ulusu tanıtamıyor. Böyle olmakla beraber İbrahim'den Önce ve yerli bir dille konuşan özge bîr soysallık bulunmuş olduğunu kabul etmek gerektir. Fakat bu varlık kendini ancak islamdan birkaç asır önce duyurabîl-miştir, (Bu toprağın Muhammed'dcn hiç olmazsa biraz öncesini gösteren ulusal bir tarihi yoktu. Çünkü onun ne birleşik bir varlığı, ne işlenmiş bir kültürü vardı. Genç islamlığın birçok asrını çıkarırsak bugün de bîr tarihi yoktur. A-rab birliği adına İbrahim babaya bağlılık gibi sözden başka bir nesne olmı-yan ve bir batılı anlayışı İle hiçte ırk-Ça bir anlam vc bir fikir vermeyen bir bağdan bahsedilir ve arab illerinde ulusal kaynaşma adına bu gevşek bağdan başka yoktur. Arab illerinde hüküm sürmüş olan yalnız teklik, yalnız dağ-nıklıktır. Dr. Huber. Das trank opfer.) Bu tekliği, bu dağınıklığı işleyen sebebler yalnız soysal değildir. Coğra-fik durumun yaptığı sebebler de çok önemlidir. Arab illerinde yalnız çöl, yalnız step var sanmayın. Uzaklarda, kum denizlerinin ortasında zengin şehirleri, bu köyleri, sık yerleşmiş halkı ile asırlardanberi emek görmüş, işlenmiş bitek topraklar var. Bu yerler her ne kadar Yarımada'nın kıyılarında bulunuyorsa da. mesela orta yaylada Ne-cid'in çevreleri kertik bağınsız dağları, uzun tok dereleri, sulak vc yeşil özleri, üzerlerinde en iyi arab atlarının yayıldığı uçsuz bucaksı; stepleri; gene mesela batı güneyinde tahıl ambarı Yemen Yar ima da'da sayısı çok bir ulusun eski doğu tarihi içinde yaşadığına hiç olmazsa çevresindeki ulusların kültürüne uymuş olduğuna bizi inandırır. Gordon Chailde göre bu yerlilerin çoğu brakisefal ve azı zenciler ve Hamiler idi. Bununla beraber ister brakisefal olsunlar, ister dolakisefal olsunlar kendilerini de kımıldatan yüksek kültür yürüyüşüne teker teker ve boy boy uydukları halde ulusça genel, bir hareket gösteremediler. Asya'dan ve doğu Avrupasından a-kın akın kültürlü Örnekler geliyor vc yarımadanın darmadağın kalabalığı ü-zerinde derin izler bırakıyor, etkiler yapıyor, fakat yerli halktan ulusça bir bütünlük yaratamıyordu. Çünkü (doğuda ucbuz bucaksız Rubulhali çölü île batıda bir kum tenceresine benzetilen Tihoma çölü bu illerin birleşmesine engel idi. Dr. Huber das trank opfer.) Karanlık devirlerden başlıyarak 1-sa doğumundan üç ban yıl öncelerine kadar bir arab ulusu ve bir ulusal arab dili bulunmadığını böylece öğrenmiş oluyoruz. Elam kiralı Kutur Füistini aldığı zaman oralarda yaşıyan uluslara konuştukları ulusal dillere göre ayrı ayrı bi- i Ç DUYUKLAR Vasıf Çınarın cesedi son saygı töreninden sonra Moskovadan ayrıldı Moskova, 5 (A.A.) — Vasıf Çınara, son ölü töreni dün yapılmıştır. Elçilikte tabutun bulunduğu salonda merkez yörütüm komitesi başkanının oruntağı Miaz-ki ile Litvinof, Rozengolç, Kres-tinski, Stomoniakof, Budenni, Eli-ava, Mihael Kaganoviç, Ezorof, Orlof, Dış komiserliği yüksek işyarlarından Zukerman, Barkof ve Elçiler hazır bulunmuşlardır. Tabutun başında son saygı nöbetini Litvinof ile elçilerin en eskisi I-talya büyük elçisi Attoliko, Afganistan orta elçisi Abdülhasin han A^İz, ve Romanya büyük elçisi Çu-yuntü yapmışlardır. Tabut ölü marşı ile salondan kaldırılmış ve bir top arabasına yüklenmiştir. Elçilik önünde; S t alin muhafız kıtasından bir atlı bölüğü ile süel okul talebesi ve Panrüs merkez yörütüm komitesi saygı töreninde bulunmuştur. Ölü alayı istasyona doğru ilerlemiş muhafız kıtası yaya olarak alayla birlikte gitmiştir. Binlerce kişi alayın arkasından yürümüştür, îstasyonda bayraklar yarıya çekilmiş ve trenin önünde süel kıta yer almıştı. Tabutu götüren tren ağır ağır ve ö-lü havası içinde uzaklaştı. Vasıf Çınar aylesinin teşekkürü Moskova büyük elçimiz Vasıf Çınarın Ölümü memleket içinde ve dışında kendisini tanıyan ve sevenler arasında büyük bir acı u-yandırmıştır. Vasıf Çınar aylesi bu acıyı paylaşanlara minnet ve şükranlarım sunmaktadır. (A.A.) Siirt'te yeni yollar Siirt, 5 (A.A.) — Şehrin güzelleştirilmesi için yeni yollar açılmasına başlanmıştır. tikler yazmıştı. Tevrat bu bitiklerin sayısını çoğa çıkarıyor fakat içlerinde arapça yoktur. Bu çağlarda bir Sam ırkından, bir de Şam dilinden söz geçer. Arap ellerinde araptan önce yaşamış ve ün vermiş , olan bu Sam oğullan kimlerdi Dillerinin özelliği ne idi? Dr. Huber der ki: "Arabın tarihe hangi çağda doğduğunu kestirmek için son iki bin yılın tarihini eleyip süzmek gerektr. Çünkü daha Önceleri yarım adanın başlıca yerlilerine ancak Sam oğulları gibi genel bir ad verilebî-liyordu. Bu samilerin de tarihe girebilmiş ancak birkaç hareketi vardır. (Sonu var) Bu be tikede geçen kılavuz üelimcle-rinin karşılıkları: Soykütüğü - şecere; kesin = kat'S; tinel — manevî; yöre = civar; tapınak = mabet; göçmen = muhacir; Oymak = kabile; diyev — beyanat; önemli = mühim; bitek = münbit; Tahıl — Zahire; etki = tesir; özellik = hususiyet. DÜZELTME: Dünkü yazımızın birinci sütununda beşinci bÖleğin son iki satırı yanlış dizilmiştir. Doğrusu A Study of Races İnthe ancient Near East-dır. Bağış dİliyerek düzeltiriz. Hava tehlikesini bilen üyeler Bay Salih Eroğlu Belediyeler bankası İdare meclisi başkanı 50 lira, B. Nusret Evcen belediyeler bankası idare meclîsi üyesi 40, B. H. Kadri Sav Belediyeler bankası idare meclisi üyesi 40, B. Avni Ak-toğla Belediyeler bankası idare meclisi üyesi 40, B. S. Kepenek Belediyeler bankası umum müdü rü 40, B. Ş. Sezginer belediyeler bankası muhasebe muamelât mü -dürü 30. B. M. Arda belediyeler bankası muhasebe şefi 21, B. Abdi Denel belediyeler bankası muamelât şefi 21, B. Fazıl llgen be -lediveler bankası kontrolörü 21, B. R. örgey belediyeler bankası sigorta şefi 21, B. Asım Ersan be lediyeler bankası hukuk işleri müdürü 21, B. Mitat Pekman beledî yeler bankası Muh. Sicil evrak Md. Mua. 21, Bav Sait Ba*ak Adapa -zarı Ticaret Bankası direktörü 150 B. Hamdi Mutlu Malatya lisesi müdürü ve türkçe edebiyat öğretmeni 60, B. Saracettin Gürer Ma -latya lisesi tabiiye Öqretmeni 24. General Refet Bele İstanbul say -lavı 50, Bay Aptullah Ankara Şark Pazarı sahibi 1000, Ankara Ziraat Enstitüsü Ziraat Fakültesi birinci sınıfı 20, Bay Avni Gücüyener Ke şan tüccarlarından 30, B. Tayyip Akalın Keşan hükümet doktoru 20 B. Zati Yürüken Keşan belediye başkanı 30, B. M-hlîs Savasal Keşan bezzaz, 21, B. Halil İbrahim ve karısı Keşan hayvan tüccarı 108, B. Hasan Kadri Keşan tüccarla -nndan 36, B. Emin Keşan tüccarlarından B. Hasan Kadri kardeşi 36, B. Mustafa Şarapçılı Keşan-da derici 30. B. Şarapçılı Hüseyîn Keşan'da bakkal 21, B. Ali Nuri Keşanda bezzaz 60, B. Bekir Sıtkı Keşanda hakkal 30, B. Sü1evm*n Sırrı Keşan'da bezzaz 30, B. Balcı Mustafa Keşan'da bakkal 24, B. İsmail Saraç Keşan tüccarların -dan 20, B. Ahmet Keşanda derici 60, B. İsmail Aşçı Keşanda bak -kal 24, Mehmet özcan ve aylesi Keşanda fırıncı 24, B. Recep Ci -han Keşan'da bakkal 20, B. İbra -him Tunca Keşan Malmüdürü 20, Bayan Emine Keşan'da bezzaz A!i Nuri karısı 20, B. Bekir Bursalı Eskişehir köprübaşında bakkal 20, B. Cemal Sancar Haydarpaşa Devlet Demiryolları kimyageri Tak -sim talimhane Sait Şakir apartı -manı 20, B. Osman Gencer Mü -hendis Devlet Demiryolları mül -ga idare mecl'si üyeliğinden mü -tekait Beyoğlu Nuruziya sokak No. 15-5 apartıman İstanbul 60, B. ibrahim Santur Galata Bahti -yar han No. 25 tütün tüccarı 20 B. Hikmet Atlamaz Eyüpsultan'da eczacı İstanbul 20, B. Celâlettin Germiyanoğlu Göztepe istasyon caddesi No. 36 elektrik şirketi memurlarından İstanbul 20, B. Bar -zilây ve Benjamen Armatör vapur şirketi istanbul Merkez Rıhtım han 2 inci kat 6 - 12 100, B. J. M. Sayah Doktor Beyoğlu meşruti -yet caddesi Yemenici sokak Ke -feli han No. 6 20, Bayan Hakkive Kural Şehir Meclisi üyesi T. Ha. K. İstanbul Ş. Bayanlar kolu başkanı Pansaltı Şakır Pata apartı -manı No. 55 20, Ereğli Maden kömürleri Şirketi 1500. « * * Ankara'da inşaat müteahhidi Mühendis Bay Tahsin İbrahim e kardeşi Türk Hava Kurumuna 5.000 liralık bir yardımda bulun - İSTANBUL TELEFONLARI Jandark gitti İstanbul, 5 — Birkaç günden-beri tstanbulda bulunan fransız o-kula gemisi Jandark kruvazörü Akdenize gitti. Balkan operatörler birliğine girecek doktorlarımız İstanbul, 5 — Operatör B. Murat, B.Ahmet Kemal, B. Kâzım İsmail Balkan operatörler birliği toplantısında bulunmak üzere bu gün Bükreşe gittiler. Uluslar Sosyetesine yardım kurultayı İstanbul. 5 — Brükselde toplanacak uluslar sosyetesine yardım kurumları kurultayına girmek üzere üniversite rektörü B. CcmİI Giresun saylavı General İhsan ye Ankara Tüze Fakültesi dekanı Fevzi dün akşam Romanya vapura ile gittiler. Yargutay, posta direktörleri hakknıdaki karan bozdu Eski posta ve telgraf genel dl* rektörü Fahri İle asdirektör Suphi ve telgraf işleri direktörü hakkında Ankara birinci asliye ceza hak-yerinde verilen berileme kararım genel savamanlık yargutaya göndermişti. Yargutay hakyerince v6 rilen kararı bozmuş ve dosya şehrimize gelmiştir. Bugünlerde duruşmaya yeniden başlanacaktır. Basın kurulunun toplantısı lürkiye birinci basın kurultayında kabul edilmiş esaslara göre türk basın kurumunu örgütlemek, devlet ile basın kurumları arasında iş birliği yollarını araştırmak işlerile uğraşmak ve ikinci kurultaya kadar türk basın kurumunu oruutamak üzere kurultay tarafından seçilmiş olan kurul dün basın genel direktörlüğünde birinci toplantısını yapmıştır. Bu toplantıda kurultayda onanan işler üzerinde genel olarak görüşülmüş v* her şeyden önce türk basın kurumu* nun resmiğ olarak kurulması için gerek» li olan işlerin yapılmasına karar verilmiştir. Kurul, topalntısından sonra iç işleri bakanı B. Şükrü Kayayı görerek gözden geçirdiği işler vc aldığı kararlat hakkında kendisine bilgi vermiştir. Gelecek toplantı cuma günü yapılacaktır. muşlar ve gelecek yıllar için 1.000 lira yükenmişlerdir. p * * "ULUS" gazete ve matbaasında yazı ve bası işlerinde çalışanlar, her ay aylıklarının yüzde iki • sini Türk Hava Kurumuna vermeği kararlaştırmışlardır. Rize ormancılarının bir yurdseverliği Rize, 5 (A.A.) — Ilbaylık orman direktörü ve işyarları birer aylıklarını hava kurumuna vermeyi kararlaştırmışlardır. Ormancılar, öteki arkadaşlarının da katılması ile ormancılar a-dma bir uçak almmasmr tarım bakanlığına bildirmişlerdir. Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. X. tMZİ&Afl 1WS UMA ULUS mm Kir tayyareyi daima vazifeyi' hazır bulundurabilmek irin. o tayyarenin fialınt her sene biidceye koymak lâzımdır. Isnıt-I Inıiııii ON ALTINCI YIL. No: 4978 Adımız, andımızdır Her \ i 5 kuruş Gündelik Ç \I IŞMA TfckNh.l Herhangi bir kuvvetten, bir enerji kaynağından en yüksek derecede faydalanmak çağımızın başlıca amaçlarından biri olmuştur. Rasyonalizasyon devrimizin en önemli hayat parolasıdır. Ekonomik alanda bunun değerini tanımayan kalmamıştır. Şu kadar ki, ekonomik hayatı ilgilendirmi-yecek hiç bir kınav tasarlanamı-yacağından rasyonaliazsyonu yalnız ekonomik bir terim olarak kabul etmek doğru olamaz. Bir randıman almak amacını güden her iş, her hareket bugünkü ilim ve tekniğin bulmuş olduğu yöntemlere uymak ihtiyacındadır. Bu bakımdan herhangi bir çalışmanın verimi de çalışma tekniğinin bilinmesi ve göz önünde ututlması derecesile ölçülür. Ulusal güç yurddaşların ayrı ayrı çalışmalarından doğan bir kerimdir. Bu ferdiğ çalışmalar ne kadar kuvvetli, ne kadar verimli olursa ulusal güç de o nisbette yüksek ve etkili olur. Şu halde yurddaşlara çalışma tekniğini öğreterek randımanlarının yükselmesine çalışmak yalnız özel bir iş değil, ulusal bakımdan da çok önem ve değeri olan büyük bir sorumdur. Hele doğrudan doğruya devlet hayatı ile ilgisi olan vatandaşların kınavlarında bu çalışma tekniğini ne dereceye kadar gözetip gözetmediklerini yakından soruşturmak çok lüzumludur. Arsıulusal durumun bugünkü şeklinde her ulus, kuvvetini en yüksek dereceye çıkarmak için bütün ulusal kınavları bir yasav içinde düzenlemeğe çalışmaktadır. Aranılan tedbirler arasında çalışma tekniğine verilen kıymet çok büyüktür. En yüksek fikirler, en derin arzular, çalışma tekniği göz önünde tutulmazsa, kendilerinden beklenilen sonuçları veremezler. Başlangıçtaki hıza, çalışma tekniğinin devam unsuru katılmazsa ilerleme alanında yol almanın imkânı yoktur. Çapaçul çalışmalar; hiç bir vakit yöntemli ve tekniğe uygun çalışmalarla yarış edemezler. Ulusların korkunç bir yarışa çıktıkları bu devre çalışma tekniğine en çok uyan ulusların daha çabuk ereklerine .ılaşacakları şüphesizdir. Tekniği gözetmeden az veya çok çalışmak arasında bir ayrım yapmağa lüzum görmeyiz. Çalış -manın azlığı, çokluğu ancak verimi ve sonucu ile ölçülebilir. Çalışmayı zaman İçinde değerlendiren ve bu değere göre verimini artıran çalışma tekniği olduğuna göre yalnız bu noktanın çalışanlar tarafından ne dereceye kadar göz önünde tutulup tutulmadığını a-raştırmak onların çalışma nisbet-leri üzerinde bir fikir edinmek için yeter. Her çalışmanın hangi alanda olursa olsun, kendine göre genel ve ilgili olduğu işe göre de özel tekniği vardır ki bunların her halde bilinmesi ve bilindiklerinin iş başlan tarafından görülüp anlaşılması, ulusal kalkınma ve yükselmenin ilk şartlarından-dır. Zeki Mesud ALSAN Floryanın baymdır-lanması İstanbul, 6 (Telefon) — Florya'ya telefon, elektrik telleri uzatılmaya başlandı. Plajla şose arasında bir de asfalt yol yapılacak va Woryaya vapur işlemesi sağlanacaktır. FRANSADA KABİNE BUHRANI B. Piyetriniıı verimsiz kalan çalışmaların -dan sonra B. Lavalkabineyi kurmayı ye niden kabul etti Hava tehlikesine karşı Türk Hava Kurumunun hazırladığı konferanslardan birincisi dün verildi Paris, 6 (A.A.) — B. Laval kabineyi kurmağı kabul etmiştir. B. Piyetrinin çalışmaları Paris, 6 (A.A.) — Kabine buhranına son vermek için Bay Piyet-rİ konuşmalarına devam etmektedir. Bay Piyetri bu sabah Bay Tardiyo ve Laval ile görüşmüş ve sonra. 10,30 da parlâmentonun radikal - sosyalist toplantısına gi • den Bay Daladiye'yi kabul etmiştir. Bay Piyetri 10,30 da deniz bakanlığından çıkarak Bay Flan - Çalışmaları sonuç vermeyen B. Piyetri den'e gitmiş, bundan sonra da fi-nans bakanlığında Bay Kayo ile görüşmüştür. B. Piyetri, partilerin an -laşmasmı gerekli görüyor Bay Piyetri, bu sabah saat 1 de gazetecilere şunları söylemiştir: « — Niyetim, gereğince sosyalist grupuna ve radikallerle ileri sol partileri arasında bulunan türlü parlamento gruplarına hükümete girmelerini önergemektir. İm -kânı olduğu kadar bütün partile -rin girebileceği bir hükümet kur -mak isterim. Bugünkü durumdan bütün partilerin ortaklaşa hükü -met kurmalarını başlıca şart sayıyorum.,, Bu sabahki konuşmalar kesin olacaktır. B. Piyetri, radikal partisinden bir delegasyonu kabul edeceğini ve bu grupun toplantısından sonra her iki kurulun finans kmois -yonları başkanlariyle B. Laval, Flanden, Tardiyö, Kayo, Malvi'yi göreceğini söylemiştir. Partiler anlaşıyorlar mı? Paris, 6 (A.A.) — Bu sabah saat birde, komünistlerin arkala -ması ile bir sollar karteli hüküme- Ingiliz - alman deniz konuşmaları devam ediyor Londra, 6 (A.A.) — İngiliz — alman konuşmalarında hazır bu -lunan alman delgeleri, alman deniz programını bildirmişlerdir. Alman gemilerinin tonilato tu-(S«nu 6 mcı »ayıfads ) ti kurulması gîrgisinin yüzüstü kaldığı söyleniyordu; bununla beraber bir saat sonra gazeteler daha basılmakta iken, sol partileri orun-taklarının aşağıdaki kararı kabul ettikleri öğrenilmiştir: " Radikal sosyalist, sosyalist, cumuriyetçi sosyalist, komünist ve birleştik prolotarya yöneyi grup -lan bir yaklaşma isteğindedirler. Bu gruplar geçici bir çÖzeğin birleşik bir demokratik çoğunluğa, işçi kurumlarına ve memleketin enerjilerine dayanan bir hükümet kurulması olacağını sanmaktadırlar. Demokratik rejimi savgaya, spekülasyonu yok etmeğe ve memleketin vakit geçirmeden oyuna başvurmaya karar vermiş olan bu çoğunluk, ekonomik kınavı tek -rar canlandırmak ve tarım mad -delerini değerlendirmek ve işçi yığınlarının yükünü hafifletmek için açık ve hızlı bir sıra tedbirleri gözönünde bulundurmaktadır. Bu gruplar, bu programın yer it i I -mesi için başlanan görüşülere devam etmeye karar verirler.,, Görüşülere girenler, bu kararı türlü türlü yoramakla beraber, her grup bu programı saptamak için iki üç oruntak göstermiştir. Du -¦ umun anahtarını elinde tumakta olan radikal sosyalist grupunda. çetin aytışmalar olması beklene -bilir. (Sonu 5. inci sayıfada) İni»iliz kabinesi saptandı Londra 6 (A. A.) — Baldvin kabinesinin Üs -tesinin hepsi sap tanmiştir. Hin -distan bakanı Samuel Hor'un dış bakanlığı -na geçeceği kesin sayılmakta -dır. B. Eden'in yerini muhafa -za edeceği bil -dirilmektedir. Loyd Corc kabineye giremiyor Londra, 6 (A.A.) — Yeni hü -kümet listesi, yarın bildirilecektir. B. Loyd Corç'un bu listeye girmesi iktimali görülmemektedir. Yeni yeraltı trenleri yapılma -sı, bazı demiryollarının elektrik -leştirilmesi, B. Loyd Corç'un ka -bineye verdiği geniş bayındırlık projelerine ulusal hükümetin bir karşılığı sayılmaktadır. Hükümet, B. Loyd Corc'u, ye -ni kabinenin işlerine karıştırma -mak isteğinde görünmektedir. Başbakanımız Yolculuk yapacağı hak -kında bilgi yok Başbakan İnönü'nün memle -ket dışına yapacağı seyahatler için gazetelerde yazılan haberler hakkında hiç bir tarafta bilgi yoktur. Ulusa havacılığın ve hava tehlikesinin kavram ve anlamını iyice anlatmak vs alınacak tedbirleri izah etmek gayesiyle, Türk Hava Kurumunun hazırladığı konferanslardan birincisi dün Ankara Halkevinde seçkin bir dinleyici kalabalığının önünde verilmiştir. Bu alandaki uzuğu ile tantn -mış olan değerli yazı arkadaşımız Bay Şakir Hazim Gökmen'in çok faydalı bulduğumuz bu konuş masını Özeterek alıyoruz: — Bayanlar, Baylar; Türk Hava Kurumunun altın -n kurultayını açarken Büyük Sef I i • ıssamam^ f *İ 1 0. Şakır Harım sönmen İsmet İnönü yurdu saran hava tehlikesinden önem vererek bahsetti. Tehlikeden kurtuluş ve tek ko -runma yolu olarak elbirliğiyle çalışmak, tehlikeyi duyarak ona karşı koymak, büyük bir hava ordusu yapmak gerektiğini söyledi. Başbakanın değerli sözleri, erkinliğine ulusal savgasına karşı çok ti tiz, çok duygulu olan türk ulusunu baştan başa heyecana vermiştir. Devleti yürütmek, ileri götürmek ödevini üzerine almış olan Şefin ulusu yardımına çağırması ve buna lüzum ve ihtiyaç görmesi he -pimizde canlı bir ilgi uyandıracak kadar önemli bir hadise olmuştur. Ogündenberi, Türkiye sınırları içinde konuşulan tek konu hava tehlikesidir yurddaşın, hava teh -likesini karşılamak yolunda gös -terdiği özverinin derecesi gazete -lerde, sevinç duyarak, her gün okunmaktadır. Biz, bu ateşli akının bu hızla, hattâ daha büyük hızla devam edeceğine inanıyoruz. Bu inan, büyük ismet inönü'nün dediği gi- Türk dili araştırma kurumu toplanıyor Türk Dili Araştırma Kurumu Genel Sekreterliğinden : Gazetelerde basılan (Osman -lıcadan Türkçeye Karşılıklar Kılavuzu) listelerinin sonuncusu 9 mayıs 1935 te (Ulus) gazetesinde çıkmış idi. Her liste için (Ulus) la çıktığından başlamak üzere bir ay içinde Önerge gönderilmesi ka-rarlaşarak kamuya bildirilmiş idi. Gelen önergeleri gözden geçir -mek üzere Kurumumuzun Genel Merkez Kurumu ile Kılavuz ko -misyonu üyelerinin 10 Haziran 1935 pazartesi günü saat 14,5 tc Kurum Merkezine gelmelerini di lerim. bi, kötü ve karışık günlerde kendi sağduyusu ile, şuuru ile doğru yolu daima bulmuş olan türk ulusunun ileriyi görüş erkine, türk so -yunun kan temizliğine inanımızdan doğuyor. Sayın dinleyicilerim; korkunç bir tehlike karşısındayız ve hîç edebiyat yapmadan, hakikati, olduğu gibi anlatmış olmak için kı -saca şu kadarını söylemeliyim ki: Bu tehlike, bugüne kadar yazıl -mış ve söylenebilmiş olandan da -ha çok büyük bir ölçüde öldürücü ve korkunçtur. Hiç bir tehlike bu kadar kapsal, bu kadar toptan öldüren ve yokeden bir özde olma -miftır ve olamıyacaktır. Bu hakikati, okuldaki çocuktan, evdeki ^yatalak olmuş bir ihtiyara kadar n yurddaşların öğrenmesi ve ilmesi gerekiyor... Evet, korkunç bir tehlike karşısındayız. Fakat, yarının savaşından doğacak bu tehlike, durdu -rulmaz ve önüne geçilmez bir öz göstermiyor. Tedbir alarak, ko -runma yollarını öğrenerek ve hiç şüphe yok en baş ve sağlam ted -bir halinde kuvvetli bir hava ordusu meydana getirerek bunu ön -lemek imkânı vardır. Her şeyden önce düşünmeli ki bilinen bir tehlike bütün öldürü -cülüğünü kaybeder.. Fakat hazırlanmak, karşın düzen almak şar -tiyle!... (Sonu 6 inci sayıfada ) Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarını kullanmıyacaktır. YİRMİ ÜÇÜNCÜ LİSTE /. — iktifa etmek = tzdemek Tilmiz, şakirdimarifet lz~ demen Örnekler: l - Biz bütün devrim davalarında Atatürk'ü izdemekteyiz (Sonu 2 inci sayı/ada) Vasıf Çınarın cenaze si bugün İstanbula geliyor İstanbul. 6 (Telefon) — Vasıf Çınar'ın cenazesi yarın bir rus harb gemisiyle İstanbul'a gelecektir. Cenaze hükümet, şehir ve kültür kurumları ve öğretmenler adına Haydarpaşa'da selâmlanacak ve 14.5 da kalkan özel trenle Ankara'ya gönderilecektir. Vasıf Çınarın tabutu Harkoftan geçti Moskova, 6 (A.A.) — Vasıf Çınar'ın tabutunu taşıyan tren dün Harkoftan geçerken dış ko -miserliğinin oruntağı olan Bay Mihaylof tabutla beraber gitmekte olan türk işgüderi Nusrettin Pı-nar'a bölge merkez yürütüm komitesi ve Harkof şehri sovyeti adına başsağlığı dilemiştir. Uii isteri. Kılavuz, içki dersler - 28 — Azim — DÖlen Azmetmek = Dölenmeft D ö I e n ve dura Önünde eğîlmryecek hangi kuvvet var? Hava güvenliğini kurmak içen d ö l e n d i k ; Onu da başaracağız. U L U 5 Madun — Ast Mafevk = Üst Ast ve üst hıhntvfit eyi atdH*r • * * Mahreç 1 - Çıkıt, 2 - Sürüt Her mal için bir çıkıt belgesine ihtiyaç vaedır. (Çıkıt ueigesi -- Mahreç vesikası) Alman piyasası türk tütününün en eyı sürüt 'terinden biridir. * * * Makale = Betke Ç^ktanberi bizi güzel betke 'ferinizden yoksunduruyor-amnuz. Çoktanberi güzel betke 'terinizin yoksunuyuz. Güzel b e t k e'terinizden yoksunmak bizim için acı bir peydir. Bu misallerdeki yeni kelimeler: Mahrum etmek — Yoksundurmal* Mahrum — Yoksun Mahrum olmak = Yoksunmak * » * Bilgin olan bilgiçlik etmez. Yurd savgasında hiç bir engel bizi durduramaz. Eğer bir ö n g e 'niz yoksa yarın bize gelmenizi rica ede-$Hn. Hiç bir engel ve ö n g e bizi hava güvenliğimizi mğlamaktan alıkoyamaz. Türkiye'de bası tekniği gittikçe ilerlemektedir. Bu kitab Ulus Basımevi tarafından çıkarılmıştır. Bir türk için en büyük ergi, Atatürk tarafından değerlenmektir. ( Atatürk'le konuşmak şerefine erdim. Vergilerimizi ödemek için yalnız kanun zor'u değil, vicdan y ü k ü m'ü altındayız. Eskiden cami meydanları en esaslı halk yığınak lan Mi. Irmak yatağı, yağmur suya akağı. Bu misallerde geçen kelimelerin karşılıkları. Bilgin - Malûmatlı Bilgiç = Malûmatfuruş Engel — Mania önge Mani Bası — Tabaat Basımevi = Matbaa Ergi - Mazhariyet, nailiyet Ermek = Mazhar, nail olmak Deflenmek - Takdir edilme*" Zor Mecburiyet Yüküm = Mecburiyet, nıukeiieİıyet Yığmak = Mecma Yatak, akağ == Mecra i Ç DUYUKLAR Her oün beş kelime (Başı I. cı sayıfada) 2 - Akü öğretmeyi btrakı -nız; eğer onun iyi bir izde-meni olursanız, bu şeref te »ize yeter. h\ — İktifa etmek = Ymier bul mak, Yetsinmek. örnekler: 1 - Hiç birimiz, hava savgamtz için, 200 ka -nadt yeter bulmayız. 2 - Kendisini hos kullanırsanız, vermek istediğiniz paranın yarısı de de yer sineceğine şüphe etmiyorum. k— Iktisab etmek = Edinmek Mükteseb = Edinik Iktisab = Edinç Müktesebat = Edinçler örnekler: 1 - Edinik haklar — Hukuku müktesebe 2 - İlim edinçleri oldukça mk-sik olan bu adam... ¦V -— İmtihan = Sırı aç örnek: Bir talebenin imoc usullerinden yanıp yakddt - ğını gördüğünüzde nnaç usulleri değil, talebenin bilgisi hakkında şüpheye dü - günüz. *¦ — iktidar == Erk (Puissance) Mevkii iktidar =s Erke (Po-uvoir) Sahibi iktidar Eıkmen (puissant) örnekler: I - Bir devlet için en büyük erk kaynağı, ekonomik gelişimdir. 2 - Bir şefin asıl erkesi, halkın sevgisidir. 3 - Erkmen, küçüklerin ku -surlarını hoş görür. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı-caları kullanılmamasını rica ede - TİSİ. Afyon kmisyonu toplandı Afyon üretim durumunu ve satış tedbirlerini görüşecek komisyon dün de toplanmıştır. Takas anlaşmamız olan memleketlerden gele -cek mallar Takas anlaşmamız bulunan devletlerden getirilecek malların, bunları satan tecimer tarafından verilmiş bulunan girit bildiriğinin, başka bir firmaya devredilmesi esası kararlaşmıştır. Yalnız anlaşmalarında özel hükümler bulunan mallar bundan ayram olacaktır. Bu karar bugün gümrüklere telgrafla bildirilmiştir. Finans atanmaları Üsküdar alım ispekterliğine Ankara kesinleme baş işyarlarından şeref, Ankara yüret soravlı sağışmanhğına afyon alım ispek-teri Mahmud, Ceyhan maldirek-törlüğüne Ankara yüretsoravlı sa-ğışmanı Said, Ayancık maldirek-törlüğüne Şıtak maldirektörü Ziya, Bafra maldirektÖrlüğüne Aydın merkez maldirektörü Vehbi Aydm merkez maldirektÖrlüğüne Kırşehir merkez maldirektörü Selim atanmışlardır. Özgür ettik sahihleri hak. kındaki kazanç kanunu Finans Bakanlığı özgür ertik sahihlerinin kazanç vergisi nisbe-tini değiştiren kanunu illere bildirmiştir. Yurdda kuraklık Tahıl fîaiı yükseliyoı yazılıyorlar Uşak, 6 (A.A.) — Havanın kuraklığı devam ediyor. Bu yüzden buğdayın ve arpanın fiatı yükselmiştir. Ekmeğin kilosu 9 kuruştur. İkinci ekmeğin k'İosu da 7 kuruştur. + * * Bolu, 6 (A.A.) — 11 ve ilçelerde yağmur bekleniyor. Tahıl «atışı 20 kuruş yüklenmiştir, * * * Çankırı, 6 (A.A.) — Kuraklık kendini göstermiştir. Dünkü gün alış veriş yerlerinde ürünün de ğerleri yüzde 30 nisbetinde yük -seldi. Hayvan değeri yüzde 20 düştü. Şu günlerde yağmur olmazsa tahıl yükselecektir. Konyanm tarrm durumu Kışın karlı ve yağmurlu geçtiğini gören köylüler İlkbaharda da pek çok ekin ekmişlerdir. Kışlık ekinler pek güzel olduğu gibi baharlıklar da iyi gelişmişti. Fakat Konya ve ilçelerine kırk beş gündenberi hîç bir yağmur yağmaması bu iyi gelişi durdurmuş ve söndürmüştür. Ova köylerinin kışlık ekinleri bugün yüzde elli dereceye inmiştir. Baharhk-lardan ise hiç bir ,sey kalmamıştır ve verim yoktur. Kraçlarda ise yüzde seksin derecesinde ekimler yokolmuş ve bura halkı hemen yiyeceklerini ve tohumlarını elde edebileceklerinden şüphelidirler. Bir durum hayvan piyasalarına da etki yapmıştır. İnek, öküz, at, -kısrak fiatlart çok düşmeğe başlamıştır. 50 liraya alınıp satılan bir at bugün ancak 30 lira etmektedir. Köylü elindeki hayvanları tatmaktadır. Şehrimiz tarım direktörü Konya ilçelerine ekin ve tarım durumunu sormuştur. Alınan cevabda aynıdır. İlçeler de yağmursuzluktan pek çok zarar görmüştür. (Ektkon - Konya) Hnva tehlikesini hilen üyeler BB. Vehbi Ergene Ankara Yenişehir Kâzımpaşa caddesi No. 28 50, Mitat Şükrü Bleda Sivas saylavı 50, Nusret Metya C. Merkez Bankası İdare Meclisi Başkanı 250, C. Merkez Bankası üyeleri: BB. Şefik Başman 100, Nusret Meray 100, Reşad Erbeyli 100, Mahmud Nedim 100, Hakkı Saffet 100, Ahmet Münir 100, Nusret Uz-gören 100, Savın Seren C. M. B. kâtibi 20, Selâh Çam C. Merkez Bankası genel direktörü 250, Hayrettin C. Merkez Bankası genel direktör muavini 100, Nedim Ed-sun C. Merkez Bankası muhasebe müdürü 60, C. Merkez Bankası işyarları: BB. Zekeriya Akçalı kâtib 20, Osman Nuri hukuk müşaviri 60, Abidin Erker Muamelât Müdürü 60, Adnan Birgi muamelât müdür muavini 20, Cabir Selek maumelât müdür muavini 20, Sadi Bekter muamelat müdür muavini 40, Sa-navber Tanyeri kontrolör 20, Fethi Aktan Emisyon servisi Ş. 40, Süleyman Hikmet Etüt servisinde 20, Muzaffer Hulusi muhasebe müdür mua. 20, Fevzi Gökçe muhaberat şefi 30, İhsan Sünter Başveznedar 20, Nurettin Tüz-men Hazine servisi Ş. 20, Niyazi Esham tahvilât Ş. 20, Burhanettin Selim İptal komisyonu 20, Recai İptal komisyonu 20, Haşim Rifat iptal komisyonu 20, Edib Kemal Emisyon servisi 20, Muammer Tahvilât servisi 20, Fuat Başanr Hisse senedi Ş. 20, Vale Kambiyo servisi 40, Bursa halkı; BB. Turgut, Nafıa fen memu-" ru 20, Şaul, fabrikatör 50, Cahit yazmacı 20, Şahbaz Ahmet tecim yazmacı 20, Şahbaz Ahmet teci-men 20, Alî Kemal Sugut T. Ha. K. Ş. Başkam 20, Vasıf Armay T. Ha. K. Ş. başkâtibi 20, Müm-taz Sukullu T. Ha. K. Ş. muhasibi 20, Şükrü Yasa T. Ha. K. Ş. veznedarı 20, Haki îş Bankası direktörü 25, Fazıl Güleç, îlbay 30, BB. Ahmet Korur Ankara vilâyeti Daimî Encümen üyesinden 50, Arif Çubukçu Ankara Müneccim yokuşu No. 8. 1000, Barzilây ve Benjamen Armatör vapur şirketi merkez rıhtım han kat 2 1000, Karamürsel Mensucat ve Türk Anonim şirketi Sultanha-mam 2 inci vakıf han İstanbul 600, B. Ahmet Hamit Gosinalı Yumurta tüccarı yağ iskelesi No. 12, 40, Ahmet Hamit Gosinalı Yumurta tüccarı yağ iskelesi İstanbul 200, Muiz Alsaid ve oğullan Sultanha-mam No. 104 kazmirci 30, B. îzak Roditi ve Moiz Kohen istanbul Marpuççular Kohen Han No. 3 manifaturacı 100. Bursa ve Safranboluda Hava tehlikesini hilen üyeler Bursa, 6 (A.A.) — Bugün sa -at 15 te cumuriyet alanında havadan korunmayı ulusça karşılamak için on binlerce bursalı toplandı. Toplanış erkinlik marşı île açıldı. C. H. Partisi il başkam Bursa saylavı Doktor Sadi Konuk ve İlbay Fazlı Güleç çok alkışlanan birer söylev verdiler. Böylece "hava teh- likesini bilen, başlanmıştır. üyeler yazılmağa Safranbolu, 6 (A.A.) — General İsmet İnönü'nün ulusa haber verdiği hava tehlikesi için, bu tehlikeyi bilen üye yazılmasına baş -lanmıstır. Çankırı, Denizli ve Mar -mariste hava tehlikesini bilen üye çalışmaları Çankırı, 6 (A.A.) — Dün saat 17 de İlbay Uzgoren'in başkanlığında bütün kurumlar devlet day releri başkanları Halkevinde toplanarak "hava tehlikesini bilen ve yardımcı üyeleri,, yazmak üzere yirmi kişilik bir çalışma ve propaganda komitesi seçilmiştir. *** Denizli, 6 (A.A.) — Hava tehlikesini bilenlerden birçok kişi dün Halkevinde toplanmışlardır. İlbay Fuad Tüksal ateşli bir söylev söylemiştir. Orada toplananlar hemen "hava tehlikesini bilenler,, üyesi yazılmışlardır. Halktan birçok kişi üye yazılmaktadırlar. **» Mersin, 6 (A.A.) — Hava tehlikesini bilen üye yazılmasına devam edilmektedir. Dün akşama kadarkî yüken 5000 lirayı geçmiştir. Dün akşam parti kurağında parti yönetim kurullan toplanarak bütün halkı bu işle ilgilendirmek üezre pazartesi günü büyült bir miting yapılmasını kararlaş-tırmıslardır. Takas yolsuzluğu gerçini Gümrük ve Tekitler Bakanlığınca takas yolsuzluğu gerçinle-me dosyasr üzerindeki incelemeler bitirilmiştir. Bu incelemeler sonunda takas kurulu işyarlarıyla tecim odası üyelerinin durumlarında kaçakçılıkla ilgili bir nokta görülememiştir. Ortada bir ödev suçu görüldüğünden dosya, haklarında bir karar verilmek üzere İstanbul ili yönetim kuruluna gönderilmiştir. At yarışları Pazar günleri yapılacak Cuma günleri yapılmakta olan at koşulan tatil günlerinin değiş -mesi üzerine pazar günlerine çevrilmiştir. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Andıç = Muhtıra Asığ = Menfaat Bağdamak = Telif etmek Bildiriğ = Tebliğ Birge = Müşterek Budamak = Tahdid etmek Buçlandırma — Tahdid Çevcnler = Mehafil Eşitlik = Müsavat Girgi = Teşebbüs Kamoy = Efkârı umumiye önerge = Teklif örtünç = Müphem Pekiştirmek = Takviye etmek Sağlamak — Temin etmek Suçlamak = İtham etmek Yeritmek = Tatbik etmek Yöney = Cephe Yüken = Taahhüt Yükümsel = Mecburi Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. V HAZİRAN 1935 CUMARTESİ ULUS Hava tehlikeni, hava teşkilât», buuün arsıulusal siyasanın mihvırini teşkil filen en önemli ve en değerli bir kının hUini almır tır- Utru ' İn,tını ON ALTINCI YIL. No: 4979 Adımız, anılıınızılır Her ¦ r.!.¦ S kn' 117 Gündelik KÜLTÜR PLANI Be t kemiz deki reni kelimeier: Öğrenin ~ Tahsil — Ayıranç — Fabrika — Okusuzluk ¦ ümmilik — Değişke = Tadıl — öğretim ¦ Tedris — Düzey = Seviye — Urug — ihtisas — Eğitim = Terbiye — Bölge M intaka Saptamak = Tesbıt etmek Türkiye'nin en esaslı değişikliklerinden biri, her yurddaştn çocuğunu okutmak isfemesi'dir ve hiç kimse yalnız ilk okulla kanmaz: Yol, üniversiteye kadar açık olmalıdır. Her köye şose, her ilçe merkezine ray, her ırmak üstüne beton köprü istemek gibi, her çocuk için en yüksek Öğrenim derecesini istemek hiç bir zaman kusur değildir: Belki Türkiye'mizin ilerleyiş hızını gösteren esaslı ayıraçlardan biridir. Kışın arabasını yürütemiyen, çocuğunu okusuzluktan kurtaramayan yurddaş büdce imkânlarını düşünmekle aranamaz. Onun içindir ki daha uzun, çok uzun yıllar türk hükümetlerinin başı dinç ol-mıyacaktır. Halk isteği tükenmi-yecek, her gün yeni ihtiyaçlarla genişleyip artacaktır. İşin halk taralı budur. Hükümet tarafı, parti programının son değişkeleri arasında en yüksek değeri vermekten çekinmediğimiz plânlama meselesini ba -sarmaktır. Kültür plânı ne demektir? Eğer parti programına eyi dikkat edilmişse, bu. yalnız paramıza göre gelişi güzel okullar açmak değil, ilk. orta ve yüksek öğretimi, memleket ihtiyaçlarına göre, yeniden organize etmektir. Bulga -ristan'm üniversiteli bolluğundan ıstırab çekmekte olduğunu arası-ra işitir dururuz. Asıl mesele üniversiteli bolluğu değildir. Bir memlekette eğer herkes kendi iş ve sanatında en yüksek öğrenim derecesine kadar çıkmışsa, bu, o memleketin en yüksek medeniyet düzeyine varmış olması demektir. Eğer her köy, meselâ, yılda beş avukat çıkarırsa, o zaman felâket baş gösterir. Çünkü ne devlet, ne de özgür hayat kadrosunda bu kadar avukata yer bulunmaz; avukat ise kendi işinden başka, politikacılık yapabilir. Buhran başlamıştır. Avukatlığı bir misal olarak söylüyoruz: Bütün uzuğlar için iş böyledir. Anadolu'nun büyükçe kendle-rine gidiniz: Orta okullarla liselerin dopdolu olduğunu görürsünüz. Fakat çarşıda okumuşa benzer pek az kimseye rastlarsınız. Çünkü bu orta okullarla liseler, çocukları yalnız üniversiteye hazırlamaktadırlar. Hiç biri çarşıya inecek değildir: İstanbul ve Ankara'ya gelecek, fakültelere girecek ve devletten iş istiyecektir. Kültür plânlaşmasında esaslı iki noktadan biri, ilk okullarda, yerine göre, verilecek olan eğitim davası, öteki de orta okulların, bulundukları bölgelere göre hizmetlerinin saptanmasıdır. Eğer her ilk okulu bitiren köylü çocuğu köyünden çıkar, ve orta okuldan sonra lise arar, on dan sonra da herhangi bir fakülteye başvurursa, bir taraftan köy okusuzltıktan kurtulmaz: öbür taraftan da memleket geniş bir aydın - işsizler kadrosu içinde bunalır. Biz Kültür Bakanlığındaki seçkin arkadaşlarımızdan hepsinin bu esaslı eğitim derdini yakından bildiklerinde şüphe etmiyoruz. Parti programı şimdi on lara kültür planlanmasına çalışmak için yalnız direktif değil, fırsat da vermiştir. F. R. AT AY Vasıf Çınar bugün tören le Cebeciye gömülecek Çevoda Ukranya gemisinin dün İstanbula getirdiği cenaze, çok üzüntü bir tören -den sonra Anka raya gönderildi Acıklı bir anı: Vasıf Çınar ülkü arkadaşı Necatının ölümünün yıf dönümünde, kabri başında. istanbul, 7 (A.A.) — Moskova Büyük Elçimiz Vasıf Çınar'ın ölüsü Sovyetlerin Çevoda Ukra -nia kruvazörü ile bugün şehrimi -ze gelmiştir. B. Baldvin yeni ingiliz kabinesini kurdu Londra, 7 (A.A.) — Makdo -nald kabinesi saat 15,45 te çekil -mistir. Yeni hükümetin listesi bu akşam çıkarılacaktır. Lord London derry'nin "mührü has,, lordu ol -duğu söylenilmektedir. B. Eden'in de devlet bakanı olacağı söyle -niyor. * * * Londra, 7 (A.A.) — B. Bald -vin yeni kabineyi kurmuştur. Fi -nans Bakanlığına B. Nevil Çem -berleyn, İç Bakanlığına Sir Con Saymen, Dış Bakanlığına eski Hindistan Bakanı B. Samüel Hor, Su Bakanlığına B. Halifaks gelmiş -lerdir. Alman büyük dün İçişi îüttı Kocatepe destroyerimiz tara -fından Boğaz dışında karşılanan kruvazör, bayrağını yarıya indir -miş bir halde saat 13 te dış limana girmiş ve top atarak şehri se -lâmladıktan sonra Haydarpaşa Önlerine demirlemiştir. Ölüyü, Sovyet harb gemisinde karşılayacak olanlara ayrılan "şirket,, in 57 numaralı vapuru Top -hane rıhtımından kalktığı vakit gemide yarilbay B B. Rüknet -tin, İstanbul Komutanı Ge -neral Halis, Merkez Komutanı (Sonu 2. inci sayıfada) İran parlamentosu açıldı Almanya'nın Ankara Büyük Elçisi Doktor Fredric Hans Von Rosenberg memleketine dönmek üzere dün şehrimizden ayrılmış ve istasyonda Dış işleri Bakanı, Dış işleri Bakanlığı Genel sekreteri. Bakanlık ileri gelenleri, şehrimizde bulunan bütün elçiler, elçilik ileri gelenleri, Büyük elçinin dostları ve alman kolonisi tarafından uğurlanmıştır. B. Von Rosenberg sıhhiğ du -rumunun, dinlenmesini gerektir -mesi yüzünden bir zaman için dış işler ertiğinden çekilmek arzusu -nu göstermiş ve hükümeti bu dileği kabul etmiştir. Böylece büsbütün memleketi • mizden ayrılmakta olan alman büyük elçisi dün Çankaya'da Cumur Başkanı Atatürk tarafından ka bul edilerek kendisine sağlıca mektubunu sunmuştur. Memleketimizde bulunduğu za man içinde yüksek nazikliği ve büyük meziyetleri; ! kendisini herkese sevdirmiş olan B. Von Ro-senberg'in bu ayrılışı bütün Ankara çcvenlerinde derîn kederle karşılanmıştır Şahinşah iran - türk dostluğundan bahsetti Tahran. 7 (A.A.) — 6 haziran 1935 Iran parlamentosunun onuncu devresi Sa Majeste Şahinşah tarafından açılmıştır. Açış söylevlerinin siyasa kısmında, Şahinşah en başta Türkiye - İran ilgilerini anlatarak, geçmiş zamanlarda bu iki devlet ilgilerinin tam bir dostluk yaratmamış olduğundan özgür bulunduklarını, her iki tarafın gösterdiği eyi niyet ve geniş ça -lışma sonucu olarak arada iyi bir dostluk başladığını, Türkiye'ye olan gezileri ve Cumur Başkanı • mızla görüşmelerinin kıymeti ve bu konuşmaların bütün anlaşmazlıkları ortadan kaldırarak yerine dostluk ve kardeşlik hislerinin yer tuttuğunu anlatmıştır. Bu yılın yeni kararlarından olarak bundan sonra saylavların Kamutayda başaçık bulunmalarını vc yarından baslıyarak şapka giyil -meşinin karara alınmasını emret -mislerdir. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen S er kelimelik listelen de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık hu kelimelerin osmanlı çalarını kııHanmıvacakrır. YİRMİ DÖDÜNCÜ LİSTE 1. —Refah ^Genlik Örnek: Bizim davamız sınıf değil, halk genliğidir. (Sonu J. cü sayıfada) B. Laval kabineyi kurdu Yeni kabinede Buison kabinesinden 13 bakan var - Kabinenin programı • Kabine güven oyu aldı B. Mar . Paris, 7 (A.A.) — B. Laval, kabinenin listesini Cumur Başka nına vermiştir.. Kahine şöyle kurulmuştur: Başbakan ve Dış Bakanı: B. Laval, Devlet Baka nı: B. Eryo, Devlet Bakanı: B. Maren, Devlet Bakanı: B. Flanden, Tüze Baka -nı B. Berard. Iç Bakanı: B. Paganon, Sü Bakam; B. Fabri, Deniz Baka -nı: B. Piyetri, Hava Baka -nı: B. Dönen Tecim Bakanı B. Bonne, ,1)4 Finans Bakanı: B. ra|t,ye. Kültür Bakanı: B. .„jm-komb, Bayındırlık Bakanı Eyna. Sömürgeler Bakanı: ^olen. Deniz tecimi Bakanı yo R ustan, I& Rokanı: B. Frosard, E al « ¦** m İ ıra - i| Yeni fraasnı Ksoraesinîn başlıca üyeleri Emeklik Bakanı: B. Mupoil. Tarım Bakanı: B. Kathala Sağlık Bakanı: B. Lafont, (Sonu S. inci sayıfada) Hava tehlikesine karsı Türk Hava Kurumunun. haini tehlikesini ve lıavactltğımt-zı ilerletmek için alacağı tedbirlerin neler olduğunu halkımı za anlatmak üzere hazırladığı konf eransUırdtm birincisi atey fiiin. Ankara HıUkevinde verilmiş ve biz ile dünkü sayımıza ba konferansın birinci partisini koymuştuk. Bay Şakir Gökmen'in bu değerli konferansının ikinci ve son parçasını da bugün okurlarımıza sunuyoruz. Bay Şııkir Gökmen sözlerine şöyle devam etmiştir: — Sayın dinleyicilerim; Havadan gelen tehlike, uçak -ların uçuş kapasitelerine bağlı -dır. Tehlikeyi, bu kapasitenin boyuyla ölçmemiz gerekiyor.. Bir uçak ne kadar çok yük kaldırır, n« kadar hızlı uçar ve ne kadar çok yükseğe çıkarsa tehlike o derecede büyük olacaktır. ( Sonu 4 üncü sayıfada) \ '.M Dün Türk Kuşu alanında kadın erkek gençlerimiz birçok planör uçuşları yap-mış! udu. Resimlerimiz bu uçuşları ya pan bir bayanla bir bayın planördeki pilot yerine bağlandıklarını, uçtuklarımı ve yere indiklerini göstermektedir. SAY İFA 2 ULUS 8 HAZİRAN 1935 CUMAft.J3l OH hffr|, Kılavuz içîn dersler — 29 — Davet etmek = Çağırmak Davet = Çağn (dikkat ediniz, "ı„ yoktur.) Davetiye = Çağrılık Med'û = Çağnk, çağrılı Dış Bakanlığı geçen akşam yüz kişilik bir çağrı yaptı — SİM bu şölene ç a ğ r ı k değil miydiniz? — Hayır, protokoldan çağrılık almadım. Dün akşamki çağrıklarınız arasında kimler vardı? * * * Bizim bugünkü duyu k'larımız, dün Ankara'dan gelen haberlere uygun değildir. En eyi gazete, çok değil, doğru bilget verendir. Kelime karşılıkları: Haber = (T. Kö.) Duyuk = Mesmu Bilget = Havadis * * ¥ Harim = Gizey Atatürk demişti ki: "Düşmanı yurdun arığ gize yi n ¦ t e boğacağız = Düşmanı vatanın harimi ismetinde boğacağız., * * » Bu hesabınızı Özür üt 'mü, yoksa ha mü rü ı üzerinden mi yürütüyorsunuz? Mısırda harb tutsağı idim;yurd özlemi ne olduğunu orada gördüm. Senden uzak, dostlardan uzak, gönlüm g Ö r e s i ateşi İçinde yandı, durdu. Bir saltanat görkem uğruna yurd ve halk sırtından neler bağışlamaz? Savsa bağışlanmaz: u n u t s a 11 k hoşgörülür. Atatürk en büyük aytaç 'imizdir. İsmet İnönü Türk Hava kurumu Kurultayında en kıymetli m y t a 'larından birini verdi. Onu, hiç bir işte, kendime a y 11 ç edinecek kadar kü-çüJmiyeceğîm. İş Bankasından adınıza 100 liralık bir gönderi geldi. İşyarlarımızı saltanat yönetgelerinın gönderi cilik hastalığından sağıtmalıyız. Bu misallerde geçen kelime karşılıkları: Özürüt = Hasılatı safiye Hamüriit = Hasılatı gayri safiye Tutsak = Esir özlem = Hasret Göresi = iştiyak Görkem = İhtisarı Unutsalık = Zühul Aytaç = Hatib Ayta — Hitabe Aytıç — Muhatab Gönderi = Havale ir ı n d •)6 a Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Alımcı =-¦ Tahsildar Atanmak = Tayin edilmek Aytrşmak = Münakaşa etmek Başsağı -— Taziye Betke = Makale Birge — Müşterek Bölge = Mıntaka Çağırılık ™ Davetiye Çevcnler = Mehafîl Çoğunluk = Ekseriyet Çöze = Tahlil Düşcrge = Vecibe Egemenlik = Hakimiyet Eğilim = Meyil Erge = Makead Erk = Kudret Enik = Meslek Gezi = Seyahat Gereç = Malzeme Görüşü = Müzakere Güven oyu = İtimad reyi İncelemek = Tetkik etmek llçcbay — Kaymakam Kam oy = Efkârı umumiye Katım = Terkip Katmç •= Mürekkep Kapasite = Kabiliyet Oruntak = Mümessil Oruntamak = Temsil etmel ödev = Vazife örge = Teşkilat örgüt = Teşkilat ösgür = Serbest İ Ç D U Y U K L A R özveri = Fedakârlık Sağduyu = Hissi selim Sağlıca = Veda Sağıtım = Tedavi Salkur = Heyeti murahhasa Sav = İddia Savga = Müdafaa Seçkin = Güzide Serüven = Sergüzeşt Sergemek = Teşhir etmek Sorav — Mesuliyet Sözleşme Mukavele Süre — Müddet Sürsalık = Taarruz! Tecim = Ticaret Tükel = Mükemmel Üstene! = Müteahhid Usterme = İhale Üzünlü Hazin Yağme = Suikasd Veritmek = Tatbik etmek Yönetim = îdare Yüken = Taahhüd Yürürüm - İcra Yürürlük = Meriyet Yüzlük = Sathî Romanımızın bugünkü parçasında geçen kelimelerin Osmanlıca karşılıkları: Onurluk = bekim Ücreti Finanıal = mal! Kotarılmak = halledilmek Savsa = İhmal lşçen = Faal Güneyliler = cenublular Uzuğ = İhtisas Vasıf Çınar bugün törenle Cebeciye gömülecek {Başı I. ci sayıfada} General Fehmi, Cumuriyet Halk Partisi Yönetim Kurulundan Ali Riza, Harb Filosu Komutanı Şükrü, Filotilla komodoru Said, Yar -şarbay Hamid, Güvenlik Direktö rü Hasan Fehmi. Dış İşleri Ba -kanlığı özel bürosundan Nejad ve Sovyet Konsolosu bulunuyorlardı. Görülen birçok çelenkler arasınd» Şarbaylık, Üniversite, Halkevi, Cumuriyet Halk Partisi ve Sovyet Elçiliği adına 5 büyük çelenk gö -ze çarpıyordu. ölüyü karşılamıya gidenler tam saat 13,30 da kruvazöre çık mış bulunuyorlardı. Gemi kap'.j nı, gelenleri selâmladı ve Mosko va Vis konsülü Fuad İbrahim, Sovyet hükümeti tarafından ken -dişine Ölüyü şehrimize kadar getirmek ödevi verilen dış isleri komiserliği siyasal büro şefi Müller Vis amiral Ralli ile komutan Ku-zİnçof'u yarilbayla ve komutanlarımızla tanıştırdı. Vasıf Çınar'ın ölüsü, kruva -zör'ün kıç tareti önündeki göğer teye konmuş bulunuyordu. 4 süngülü askerle bir deniz subayının selâm durumunda bekledikleri büyük Ölü mağdenden bir tabuta konmuş ve türk bayrağına sarıl • mıştı. Tabutun üstünde ve etrafın da türlü Sovyet kurumlarile Mos -kova siyasal çevenlerini orun ta -yan 47 çelenk yerleştirilmiş bulunuyor ve Vasıf Çınar'ın bir rus ar tisti tarafından yapılmış bir por tresi, tabuta yaslanmış, duruyordu. Kruvazörün taretleri üstüne konulmuş büyük levhadaki şu iki cümle, Sovyet hükümetinin Vasıf Çınar için son dileklerini taşıyor du: "Sovyet şuralar ittihadının kıymetli dostamuz Türkiye Büyük Elçisi Vasıf Çınar'a ebedî tazimi,, ve "Büyük Türkiye cumuriyetinin Büyük Elçisi Vasıf Çtnar'a ebedi hürmetler.,, Kruvazörden, ölünün teslimi töreni çok acıklı oldu. Mızıka yas marşını çalarken tabut, Sovyet denizcilerinin kolları arasında gü verteden kaldırıldı ve şirket vapuruna götürüldü. Ölünün arka -sından kollarına yas işaretleri takan rus deniz subayları geliyordu. Bunların birinin önünde beyaz ve kırmızı atlaslardan yapılmış bir yastık üzerinde, Vasıf Çınar'ın erkinlik madalyası bulunuyordu. Şirket vapuru, Vasıf Çınar'ın ölüsünü alarak kruvazörden ayrı -lirken, Sovyet denizcileri güvertede dizilmiş bulunuyorlar ve kru -vazör topla son saygı törenini yapıyordu. ölü, saat 14,15 te Haydarpaşa rıhtımına çıakrıldı. İkİ bölük as kerle polis kıtası, rıhtımda yer almıştı. Binlerce halk, yapılan töreni görmek İçin rıhtım üzerinde toplanmıştı. Bu arada kültür dİ -rektörü M elime d Emin ile birlik -te gelen kalabalık bİr öğretmen yığını, kültür ordusunun Vasıf Çınar'a karşı son saygısını yapmak için gelmiş bulunuyordu. Önde İki taraflı çelenkler, arkada Vasıf Çınar'ın tabutu, yas marşını ıslak gözlerle dinliyen büyük bir kalabalığın arasından yavaş yavar geçtiler. Ve 14,50 tre nine bağlanan özel vagonun önü ne gelindi. Tabut, eller üstünde vagona yerleştirildi. Ve gene y».« havası çalınırken tren kalktı. Cenaze bugün şehrimize geti -rilecek ve törenle Cebeci'ye gÖ -mülecektir. Tören için hazırlanan program şudur: 1 — ölü törenine çağırılmış olanlar bugün Öğleden sonra tam saat 15,45 de istasyon alanında, dördüncü maddede yazılı olan sıra ile yer alacaklardır. 2 — Kamutay Başkanı, Baş -bakan, Genel Kurmay başkanı, Bakanlar Kurulu üyeleri, Cumur Başkanlığı Genel sekreter vekili, başyaver, kamutay başkan vekilleri ve üyeleri, kor diplomatik, ta butun yanında, protokol işyarlarının gösterecekleri yerlerde dura • caklardır. Törene ayrıca girecek olanlar krokideki yerlerine geç -miş olacaklardır. Bundan sonra Başbakan İsmet İnönü tarafından bir söylev verilecektir. Söylev bi -tince, tabutun yanında olanlar krokiye göre yer alacaklar, istasyon alanının ortasında bulunan ve dört süngülü asker tarafından beklenen tabut, top arabasına konulacak ve orada bulunup törene girecek olan süe! kıtalar tarafından selâmlanacaktır. ölü alayı saat 16,15 de istas -yon alanından hareket ederek istasyon caddesinden geçip Kamutay, Cumuriyet Halk Partisi ve ulusal egemenlik alanında Atatürk heykeliyle Kültür Bakanlığı önünde birer dakika durarak Bankalar caddesinden geçip Dış İşler Ba -kanlığı önüne gelecektir. Burada tabut top arabasından indirilerek, hasta yurdu caddesinden geçip Cebeci mezarlığına götürülmek üzere Ölü otomobiline konacak ve tören dağılacaktır. Bundan sonra otomobillerle tabutun arkacından gidilecektir. 3 — ölü töreninde bulunacaklar jaketatay, siyah kravat ve si -lindir şapka, askerler de gündelik üniforma giyeceklerdir. 4 — Alay su şekilde olacaktır: Atlı olarak Merkez Komutanı — Atlı bir kıta — Bando — yaya asker kıtası — polisler — başta Atatürk'ün çelenği olmak üze -re çelenkler — tabutu taşıyan top arabası — arabanın her ilci tara -fında Dış işler Bakanlığında*) üçer işyar — Vasıf Çınar'ın erkinlik madalyası — Vasıf Çınar'm ay -lesi — ortada protokol şefi ve her iki yanında birer protokol iş -yarı — Kamutay Başkam, sağında Başbakan, solunda dış bakanı — Genel kurmay başkanı ve Ba -kanlar kurulu üyeleri — Cumur Başkanlığı Genel sekreter vekili, başyaver. Muhafız alayı komuta * m — protokol işyarı — kor diplomatik — protokol işyarı — Ka -mutay başkan vekilleri ve üyeleri — Danıştay, sağışkur ve bakan -lıkların asker ve sivil ileri gelen -leri — Öteki ça^ırılılar — polis kıtası — yaya asker kıtası — atlı kıtası. Alayın her iki tarafından, düzenli aralıklarla, jandarmalar yürüyecektir. Programda geçen kelimelerin karşılıktan: Tören Merasim: genel kurmay — erkânı harbiyci umumiye: kurul heyet; sekreter = kâtib; işyar - memur; süel mm askerî: ulusal egemenlik = hakimiyeti milliye; erkinlik «¦ istiklal; danıştay = şurayı devlet: sağışkur «=¦ divanı muhasebat; çağrılılar ~ davetliler; düzenli = muntazam. (Vasıf Çınar için Rusya'da yapılan töreni beşinci sayıfamızda okuyunuz.) Atatürk'le B. Kalinin arasında telgraflar Çınar'ın ölümü dolayısiyle Cumur Barkanı Kamâl Atatürk ile Sosyalist Sovyet Cumuriyetlerİ bir ligi merkez yürütüm komitesi Balkanı B. Kalinin arasında şu telgraflar çekilmiştir: Sonekselans Kamâl Atatürk Ankara Türkiye cumuriyetinin ps!ı kıymetli Büyük Elçisi Vasıf Çı -nar'ın vakitsiz ölümü dolayısiyle duyduğumuz acı derindir. Size ve bütün türk ulusuna en içten ge -len başsağımı sunarım. Kalinîn Sosyalist Sovyet Cumuriyetlerİ birliği merkez yürütüm komitesi Başkanı sonekselans Kalının Moskova Vasıf Çınar'm vakitsiz ölümü dolayısiyle uğradığımız yası paylaştığınızdan dolayı kendim ve türk ulusu adına teşekkür ederim. Kamâl Atatürk Öteki başsağı telgrafları Ayrıca, Sovyet Rusya komi -serler kurulu başkanı B. Molotof ile sü komiseri General Voroşilof-tan Başbakan General İsmet InÖ -nü'ne ve italyan Başbakanı B. Mu-solini ile B. Aloizi ve B. Süt iç'ten ve Sovyetlerin Paris Büyük Elcisi B. Potemkin ile Romanyanın Moskova elçisi B. Attoliko'dan Dış İşleri Bakanı B. Tevfik Rüştü Aras'a başsağı telgrafları gelmiştir. Basın kurultayı Barbakanımızın İç Hakanına yazdığı mektııb - Basın Birliği için libaylığa başvurulacak Birinci Basın Kurultayının çalışmasına son verirken kendisine göstermiş olduğu bağlılık duygularına karşılık olarak Başbakan İsmet İnönü kurultay başkam B. Şükrü Kaya'ya şu mektubu göndermiştir: ŞÜKRÜ KAYA Sayın İç Bakanı ve Türkiye birinci basın kurultayı başkam. Basın kurultayının değerli v* önemli ödevini bitirirken de bana karşı göstermiş olduğu bildirilen içtem duygularını kıvanç ve teşekkürle karşılar, kurultayca alınan değerli kararların taptanma-sında da başarıklar dilerim. *** Merkezi Ankara'da olmak ve yurdun türlü yerlerinde şuğbele-ri olmak üzere bîr Basm Birliği kurulması için basın kurultayının kurduğu komisyon üyeleri bir bil-diriğle Ankara Ilbaylığma başvurmağa karar vermişlerdir. Birliğin tüzüğü ve resmiğ mühürii hazırlanmıştır. îç Bakanlığı îl-baylıklar evinde birliğe bir oda a-y irmiş tır. İSTANBUL TELEFONLARI Lehistan elçisinin çayı İstanbul, 7 — Lehistan büyük elçisi bugün (dün) Yenîköydeki yazlık kurağında türk gazetecilerine bîr çay verdi. Çayda gazete başyazarları ve bazı yazıcılarla Basın Genel Direktörlüğü Orun-tağı bulunmuşlardır. trî Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır ULUS 9. HAZİNAN 1935 PAZAR Htlurad. H (A.A.) — Pra*\a Başbakanı ve utman hakanlarından general Ciirin'e. Ak-! 'iı ini nisanının büyük har rütbesi trril-miştir. ON ALTINCI YIL. No 4980 Aılııııı/. uııtlıııııztlıi' İler verile 5 kının- Gündelik \i \ \ U-i\ l-K M l/l F. R. AT AY Bu aetacdc gc^cn kelimelerin kar »ılıkları Vcrit - Teberru — Ozvc -ıt fedakârlık — Duyganlık Hassasiyet Yayın Neşriyat — A4ım - Ca*ite — Yuvgu Merrfa -ne — Türk Hava Kurumuna her taraftan verit yağıyor. Bu yardım, eskileri gibi, geçici bir bulut sağ -nağı değil, devamlı ve tükenmez bir kaynak geliri olmalıdır. Bizde halk yurd tehlikesi ne -diı, bilir. Yurd tehlikeye düştüğü zaman, ne ağır özverilere katla -nılmak lâzım geldiğini daha iyi bilir. Asıl mesele, aratıra hepimi -zin gönlümüzde tutuşup sönen bu iki hakikati, durmaksızın istet -mei'tir. İki tedbir başta gelir: biri, halk yardımını organize etmek. Öteki, halk duyganlığını canlı ve uyanık tutmak! Yardımı organize edecek o -lanlar, Türh Hava Kurumu ile Purri'dir. İkinci tedbir ise Türki -ye'nin bütün yayın araçlarının hep birden elbirliği İle basanla -çaktır. Organizasyon bir teknik, pro -paganda bir sanaf'tır. Bizim ya -yın araçlarımızın bu sanatı pekaz bildiklerini söylemeliyiz. Propa -ganda sanatının inceliği, her gün söylemek, fakat her günkü yazı ve söze hiç söylenmemiştik tadını ve alımını vermektir. En güzel cüm -leler bile sokak diyarlarında iki güneş gördükten, iki üç defa ba -sim yuvgusu altında ezildikten sonra, ölü ve donuk klişeler haline gelir. Okunmaz. nk*msa da duyulmaz. Belki Türk Hava kurumu ya • yın araçlarının işini kolaylaştır -mak için, resim ve yazı artistle -ı inden hizmet isteyebilir. Bu hizmette ve bütün propaganda hareketinde esas, bir gün için azçok bir şey vermek değil, her ay veya her yıl herkesin azçok bir şey ver-mek hissini kökleştirmektir. Hava tehlikesini bilen yurddaşların yakalarında her yıl rengi değişen bir rozet bulunabilir. Rozetsiz bir yaka, hava tehlikesine karşı Öde • vini yapmamış olmak gibi, bir ayıp ve bir kutur beldeği olur. En büyük propaganda araçlarından birinin, havada kanad sesi olduğunu da hiç bir zaman hatırdan çıkarmamalıyız. Sivil uçakçı lığa bütün memleketler kadar Önem vermeliyiz. Karayı, yürü -yen; denizi, yüzen; havayı, uçan bilir. Bizde halk, gözü ile inanmağa alışmıştır. Bizde halk kahra -man sever. Arsıulusal rekorlarda ve yarışlarda, ve uzun uçuşlarda ad duyuran uçmanlanmızın art -tığını görmek isteriz. Hkr oün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimt' i ile çıkıyor. Türki-yede çt .jn gazete ve dergilere her gün verilen S er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarını kullanmıyacakttr. YİRMİ BEŞİNCİ LİSTE J. — Meyi, temayül Eğlim, Enginlik Mütemayil Eğgin Örnekler: 1 - Oğlunuzun resme eğlimi olduğunu biliyo -rum. 2 • Bu fikri kabul etmeğe o.ıu hiç te eğgin bulmadım. (Sonu 2 ıncı szyıfads) Vasıf Çınar'ın cenaze töreni Cutmtr başkanımı/ Vasıf Çınarın aylesiıı eİMşağısınıbildiıcli-Dış Bakanımızın söylevi - Tören çok üzünlü oldu - İzmirde hır tören yapıldı ve bir caddeye Vasıf Çınar adı verildi Vasıl Çınar ın cenaze töreninde, nöbetçisi: Atatürk'ün gönderdiği çelenk; erkinlik madalyası ve aylesİ; kor diplom lübü. Kamutay, Atatürk heykeli Önünden karşısında. Haziranın ikinci günü Moskova'da son nefesini vermiş olan devrimin büyük ve değerli çocuğu Vasıf Çınar, dün, büyüklerinin ve u-luıun saygı ve göz yaşları arasında, ağır ve yatlı bir törenle. Cebecideki son dinlengetine götürüldü. Yeni fransız kabinesi Kabine güven oyu aldı -B. Lavalin programı Paris, 8 (A.A.) — Parlamento Laval kabinesi tarafından istenen tam yetkileri 160 a karşı 324 oyla onaylamıştır. Saylavlardan 107 si oy vermemiştir. Parİt, 8 (A.A.) — Kabinenin bildiriği dün akşam saat 18 de B. Laval tarafından parlamentoda ve B. Berar tarafından sena'd a okunmuştur. Bildiriğde deniliyor kir t,Sonu S inci sayıfada. soldan sağa ve yukardan aşağıya doğru: tabut top arabasında; B. Tevfik Rüştü atik; Partimizin çelenği: Bakanlar kurul geçerken; gönderilen çelenkler; resmiğ Az ölüler ardlarında bu kadar büyük bir keder ve üzün bırak -mışlardır. ölümünü ilk işittiğimiz gündenberi aradan bir hafta geç -miş olmasına karşın, dün, Ankara'da onu böyle ansızın kaybet -mekten duyulan acı bu şom ha -berin ilk alındığı günden daha az ve daha hafif değildi. Onu tanımış olanların hepsi, ayrasız, bu ateşli, sevimli, iyi kalb-li, dürüst ve temiz adamın ölümüne ağladılar. Onun şahsında, memleket kendisinden çok büyük işler beklenen bir devrimci ve ta -nul:llarının hepsi de değerli ve unutulmaz bir dost kaybettiler. Ve işte dün böyle bir adamı gömdük. Dün muhtelit katara bağlı özel bir vagonla Istanbuldan Ankara -ya getirilmiş olan Vasıf Çınar'ın tabutu saat 14 e doğru Ankara asilbayı Salâhattin, Merkez Ko -mutanı Albay Demirali ve Güvenlik Direktörü Salih ile Protokol iş 1— kazır bulundukları hald-; | ya- Tören başlamadan tabutu bektıy*.. türk Aras söylevini verirken; Vasıf Çınar'ın u ye saylavlar; cenaze alayı Anadolu Ku-delgelerdeo bir grup; alay Ankara kalesi pılacağı istasyon alanına getirilmiş ve burada üzeri siyah Örtülü kürsüye konulmuştu. Tabutun vagondan istasyon alanına getirilişinde asker ve polis müfrezeleri saygı töreni yapmıştır. (Sonu 3 üncü sayıfada) Yeni ingiliz kabine -sinin kesin şekli Londra, 8 (A.A.) — Yeni Bal-dvin kabinesi şöyle kurulmuştur: Özel konsey başkan lordu: B. Makdonald, Lord kançelar (eski sü bakanı) Lord Hailşam, Finans Bakanı: B. Nevil Çemberlayn, İç işler Bakanı ve Avam Kamarası önder saylavı Sir Con Saymen Dış işleri bakanı (eski Hindistan İşleri bakanı) Sir Samuel Hor, Hindistan işleri Bakanı (eski Ben-gale ilbayı) Lord Zetland, Sü Ba (Sonu 3. cü sayıfada"1 Yaslı hir gün I. Müştak MAYAKON Bundan bir ay önce, işinin başına giderken, Ankara istasyo -nunda sevgi ve saygı ile uğurla -dtğtmtz canlı ve cevherli VasıFı dün gene o istasyonda, fakat bu sefer gümüş renginde dört tahta parçası içine uzatılmış cansız bir gövde, damarlarının kanı ve göz -terinin ışığı çekilmiş bir et ve ke -mik yığını halinde karşıladık. Ankara, dün, yaslı günlerin -den birini daha yaşadı. Gür sesi kulaklarımızda bu -gün bite bir erganun gibi çınla -yan, gürbüz varlığı hayalimizde bugün bile bir masal kahramanı gibi dolaşan Vasıf dün bir gölge sessizliği ile ölüm yolunun so.ı durağına giderken herkeste gör -düğüne inanamtyan bir insan şaşkınlığı vardı. Bu nasıl şeydi; bir cevher na -sil kararıp kömür olabilirdi; geniş bir çift omuzun ancak taşıyabildiği bu özlü baş bir urutuşla nasıl bükülüp yana düşebilmiş, kahraman bir göğüsün ancak taşıyabildiği bu güçlü yürek bir dokunuşla nasıl bozulup durabilmiş, yatağı -nı her gün daha çok kazıp in -leştiren bu zekâ kaynağı bir çÖ -küsle nasıl boşalıp huruyabilmiş- ti; Ve butun bunlar, bu çerçeve -sine sığmıyan canlı tablo bu ka -btndan taşan bereketli varlık iki buçuk arşın uzunluğunda dört fonta parçasının içine nasd sığdı-rtlabitmişti; Sessiz bakışlarla biribirimiz -den bunları soruyor, ve sanki her birimiz bin bir stnaç içinde bin hır deneç görüp geçirmiş birer insan değilmişiz, sanki her birimizin yüreğinde sayısız ölülerin acısı yatmtyormuş gibi kafalarımızda bu bilmeceyi açmağa, bu kördü -ğümü çözmeğe uğraşıyorduk. Halbuki hakinat çtrçtplaktı. Canavar tabiat, işini görmüştü; ve gümüş renkli tabutun içinde Vastf'ın yüreği çatlak bir kö -rük gibi porsumuş dururken dışaı-da rüzgâr gene serin serin esiyor, ölüm karanlıkları onun gözlerini doldururken yukarda güneş gene ortalığı aydınlatıyordu. Onu da götürdük. Sevgi ve saygı ipeğinden örülmüş siyah bir etek gibi onun da arkasından yürüyerek, göz yaşlarının suladığı ve yas çiçeklerinin bezediği bir yoldan onu da ana -yurdun koynuna bıraktık. Dün Cebeci'de Vasıf t koynuna alan çukur bir toprak boşluğu değil, vatanın öz bağrı idi. Bir ucu yurdun gönlüne dayanan bu yolculuk ölümlü dünyada hahbe feleği çatlatan en büyük kazanç -tır. Vasıf düzgün hayatının plân -çosunu bu büyük kazançla ka -padı. Türk bayrağına sardmtş bir türk destanı gibi dün Ankara'nın sokaklarında son gezintisini ya -pan Vasıf, bir zamanlar en gür «e-siyle bağırma) olduğu Kamutayın kapın Önünde ve sevgili partisinin eşiğinde birer dakika durduktan sonra bütün varlığı müddetince yolundan ve emrinden hiç ayrd -madiği büyük Şefinin huzurunda temiz hesabını verirken o kadar yükselmişti ki, yalnız o zaman. Ölümü güzel ve kutlu bulmuştum.. Ne mutlu Vasıf'a ki, sağlığında elinden hiç düşürmediği türk bayrağını Ölümünde de omuzunda taşıyarak toprağa karıştı! Düne kadar o, vatanın nöbetçisi idi. Bugünden sonra da vatan onun adını bekliyeceht'tr. U L U b ŞU isteri Kılavuz için dersler — 30- Havayıcı zaruriye = laşank Hükümet şeker ve tuz Hatlarını indirirken, halkın yaşarı ğ ı işlerine ne kadar ilgilenmekte olduğunu bir daha göstermiştir, * * * Hasta, v a r s a n ı' Jar ve g ör ü m sü'ler içinde bir deliye döndü. Geçmişe yazıklanmaktan ne çıkar? Geleceğin/ hazırla! Siz bu işi üstenize almakta bir ç e k i n e k görüyor muşu BUZ? Be iı kimsenin korunuğu değilim. Mısır, Büyük Bhtanyanın koruncak 'lanndan biridir. Bir önsezi ile. başıma böyle bir felâket geleceğini ar hy Oldum. D u y g a n 1 ı k iyi bir şeydir. Fakat duymacıklı adamları hiç sevmem. Saylav arkadaşlarımız son Rusya gezi9 sinden pek iyi duyuş' larla döndüler. Son Fransa hâdiselerinin iyi bir özetini hazırlayınız. Açık deniz pislik, uyanık kafa s a n ı k a tutmaz. Bütün öğretmenleri oğlunuzun uzgidîm' inden hoş-autturlar. En büyük s ı k ı n ç ' 1ar içinde bile kimseye boyun eğme* di m. Halk işlerinde hiç bir zaman a s ı ğ c 11 olmayınız. Irah adam, en çetin düşkü' leri gülümseyerek kabul e-der. Bu misallvrdeki kelime karşılıkları: Varsam = Bersam (hallucination) Görümsü = Hayalet Yazıklanmak = Hayıflanmak, telehhüf etmek Çekinek = Mahzur Korunuk = Mahmi Koruncak = Himayede olan yer önsezi = Hissikablelvuku Duyganlık = Hassasiyet Duymacık = Sahte hassasiyet Gezi = Seyahat Duyuş — İntiba Özet = Hulâsa Sanıka = Hurafe Uzgidim = Hüsnü halü hareket Sıkınç = Istırap Asığcıl s= Menfaatperest Düşkü = Mağlubiyet Köken, çıkağ — Menşe Bu son ekonomi akımının köken' leri hakkında bilgile* rinizi söyler misiniz? Eski zamanlarda en büyük devlet adamlarının çıkağı, Enderundu. *** Bir devrimci öldüğü zaman, arkasından ağıt söyler* anez: onun büyük harekette boş bıraktığı yer do/durulur. Ağıt Mersiye Her gün beş kelime (Başı 1 inci sayıfada) *« — T es'i d etmek = Bayramak Örnek: Camariyetin onun • cu yıldönümünü ne kadar coşkunlukla bayramtşhk. â\ — Yevmi mahsus - Bayragün Örnek: Bayrak, ancak, pa -zar günleri ile bayragünler-de çekilir. & — Tezahür = Gösteri, göste - rim Nümayiş — Gösteriş Örnekler: 1 • Gazeteciler salgıtımız Almanyada iken kendilerine karsı büyük dostluk gösterilerinde bu -lunulmaştur. 2 - Bu, etkin bir hareket ol -maktan fazla, bir gösteriştir. h\ ¦— Sebat — Dura örnek Darasız adam, zekâ sim yok yere harcamış olur. Not: Gazetemize gönderilecek yanlarda bu kelimelerin Osmanlıca lan kullanılmamalım rica ede - Muğlada çarşaf ve peçe kalkıyor Muğla, 8 (AJV.) — Şarbaylık frn -rulu bandan bir buçuk ay Önce bugün -kü bayata taban tabana aylan olan ve kadınlarımıza verilen yüksek haklar karsısında dün ile bugün arasında bir kara perde gibi kalan çarşaf ve peçenin kaldırılmasını kararlaştırmıştı. 1 Hazirandan once bayanların soy -sal kılıkta sokağa çıkmaları ilan edil -mistir. Bir haftadanberi bütün Muğla bayanları soysal kılığı kabul etmişlerdir. Artık hiç bir yerde nc bir peçeli ne de bir çarşaflı kadın görülmemektedir. Mithendift okulunun venİ direktörü Yüksek mühendis okulu direktörlüğüne, bu okul profesörlerinden B. Suphi atanmıştır. Ekonomi Hakanlığı lefıiç korulunun yeni başkanı Ekonomi Bakanlığı teftiş kurulu başkanlığına endüstri genel direktörü B. Recai atanmıştır I Ç DUYUKLAR İSTANBUL TELEFONLARI Romanyadan gelecek göçmenler İstanbul. 8 — Romanya'dan gelecek göçmenleri getirmek için iki vapur Köstenceye gitti. Üniversitede sınaçlar İstanbul, 8 — Üniversite türe fakültesinin birinci sınıfında sı-naca girmek hakkı olan 254 talebenin 194 ü, İkinci sınıfta 200 talebeden 160 ı, üçüncü sınıfta 181 talebeden 144 ü sınaca girdi. Ve bu ders yılı içinde İstanbul fakültesinden Ankara fakültesine 130 talebe gitti. Yarım gündelik İstanbul, 8 — Kanundaki açıklığa karşı bazı kurumların cumartesi günü işçilerine yarım gündelik verdikleri haber verilmektedir. Üniversiteli gençlerin gezisi İstanbul, 8 — Üniversite fakültesinden bir grup etüd için A-nadoluya, fen fakültesinden bir grup da Balya madenlerine gideceklerdir. Arjantin turizm genel direktörü İstanbul, 8 — Türkiyedeki turizm Örgütlerini görmek ve ilgililerle konuşmak için Riyo dö Ja-neyro turizm genel direktörü Is-tanbula geldi ye turing kufuble konuştuktan sonra Avrupaya gitti Telefon şirketi ka pi tali sil erinlerinden B. Frank fstanbtılda İstanbul, 8 — Istanbula gelen telefon sosyetesi kapitalistlerinden Jul Frank'ın Bayındırlık Bakanlığına önerge yapacağı söyleniyor. Bay Avni Arıkkök geldi Orta Avrupa da bava tecimi üzerin -de etüd yapmak üzere bundan bir ay önce Alman ya ya giden Ekonomi Bakanlığı hava tecimi direktörü Bay Avni Ank • kök Ankaraya dönmüştür. Gezisinin sonuçlarını bir raporla Bakanlığa bildirecektir. Aydmda dil araştırmaları Aydın, 8 (A.A.) — Halkevi üycie -rinden bir kurul. Sentaks anketi için bugün köylere çıkmıştır. Kurul türk oy -maldan arasında cümle ve katımların nasıl yapıldığım ve bir cümle içindeki işleyen feğili vc tamamlayıcılarının durumunu araştıracak, özdildcn derleme • ler yapacaktır. Aydın esnafının bir dileği Aydın. 8 (A.A.) — Aydın çarşı esnafı şarbaylığa verdiği bir dilekçede bütün dükkânların açılma ve kapanma saatlerinin belli edilmesini istemiştir. Şarbaylık bu işi incelemektedir. Kızılay haftası başladı Kı/ılay Ankara Kurumu tarafından şehrimizde yapılan "Ktzıl-aya üye yazma haftası,, na dün başlanmıştır. Bu hafta içinde Ankara'da bu büyük sevgenlik evimize on bin kadar üyenin yazılacağı oranlanmaktadır. Dün akşam radyoda B. Dr. Ra-gıb Kızılay'ın ödevlerini anlatmış, Anafartalar caddesindeki Kızılay sergisine konulan radyo, halkımıza bu hayır evinin başardığı işleri saymıştır. 11 haziran salı akşamı şehir bahçesinde büyük bir eğlence hazırlanmıştır. Aynca hafta sonunda orman çiftliğinin bira parkında büyük bir gardenparti verilecektir. Bütün ankaralılar bu eğlencelerde bulunacaktır. Yakalanan kaçakçılar Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaza örgütü biri Ölü 55 kaçakçı, 2489 kilo gümrük kaçağı, 123 kilo tekit kaçağı, 5550 gümüş mecidiye, 102307 defter sığara kâğıdı, bir tüfek, bir tabanca, 21 kaçakçı hayvanı ele gcçri • mistir. Çankırı ilbaybğınm finansal durumu Çankırı, 8 (A.A.) — llbaylığın finans işleri durumu şöyledir: 934 finans yılmdaki gelire göre alım yüzde doksan beştir. Alımın bu kadar yüksek olması il e-konomisinin iyiliğini göstermektedir. 935 finans yılının bütün gelir kesinlemesi mayıs içerisinde tanılanarak alım bürolarına veril mistir. 935 yılı sayım vergisi de 30 bni lira çokluk göstermektedir. Sinopta kuraklık Sinob, 8 (A.A.) — Kuraklık sürmektedir. Tütün ve Mısır ürünleri tehlike gösteriyor. Kamutay bahçesinde Açık hava konserleri Cumur Başkanlığı bandosu taralından verilecek konser programıdır: 10 haziran 1935 pazartesi 1. KISIM 1 — Çaykovski Marş Kronman 2 — L. Garı Vals Huzaren 3 — Vallas Uvertür Maritana 4 — Masne Süit Sen Alsasyen 2. KISIM 5 — Maskani Fantezi Kavalcıya Rustikana 6 — J. Rihardİ Rapsodi Spaniş ANKARA RADYOSU Bugünkü program: 19.30 — Ziraat Vekâleti saati 19.40 — Musiki: P. Hindemith Tanz süite Nocturne Piyano: Ferhunde Ulvi 20. — Meşhur pehlivanlarımız 20.10 — Musiki: Bach Bourree Tartini Cantabile Keman: Necdet Remzi Piyano: Ulvi Cemal 20.30 — Dans musikisi 20.50 — Haberler. Dünkü deprem Dün saat 12.35 de şehrimizde hafif bir deprem duyulmuştur. Erzincanda deprem Erzincan, (A.A) — Bu sabah 7.30 da güney - do^u yönünde 5 saniye devam eden şiddetli bir yer deprenmesi olmuştur. Bir cv yıkılmıştır. İnsanca kayıp voktıır. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Atamak = Tayin etmek Aytar - Muhabir Ayrışık = Muhalif Azı — İsyan Diyev = Beyanat Dilekçe = İstida Emekli = Mütekaid Endüstri --- Sanayi Etke — amil Etki = Tesir Etke = Amil Evgin ™ Müstacel Genel savaman — Müddeiumumi Genel ispekter = Müfettişi umumi Genoy Reyiâm Cörevarmak — Ziyarette bulunmak Güvenlik = Emniyet Güven oyu — İtİmad reyi Göçmen = Muhacir Gösteri = Tezahür İlgi — Alaka ilbay = Vali İşgüder ™» Maslahatgüzar İşyar = Memur Kamoy — Efkârıumumiye Karşın = Rağmen Katım ¦= Terkip Kapsık = Malıbus Kavram — Mefhum Kesin = Katı Kurul = Heyet Okul = Mektep Oranlamak — Tahmin crmel önemli = Ehemmiyetli örgüt = Teşkilat özgür = Hür özel = Hususî Sağlamak = Temin etmek Sağduyu Hissi selim Saptamak = Tesbit etmek Sevgenlik = Şefkat Soysal = Medeni Sorav — Mesuliyet Şarbay = Belediye reisi Tecim = Ticaret Tecim ™ Ticaret Tccîmer = Tacir Tükel — Mükemmel ürün = Mahsul Üye = Aza Uram = Mahalle Yankı — Akis Yargıç = Hakem Yetki = Salâhiyet Yönetge = idare Yüken = Taahhüd Yürütüm = İcra Yükenmek — Taahbüd etmek Romanımızın bugünkü parçasında geçen kelimelerin karşılığı: Ağılanmak Zehirlenmek Gerçekleşmek — Teeyyüt etmeg İlkel = lpüdaî Sevgenlik = Şefkat Şakımak = Taganni etmek Sonuç «s Netice Süreğen = Müzmin Yaraç = Alet Çağn Yann saat 14.30 da Kamutay büdce komisyonu toplanacaktır. Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. II. lUZlKAN 1935 S\U li'tma, 1(1 (A.A.) — Sanleııya'da Kutu gSmtşkiiltfre hir söylev veren Vusolini ''sınır «çın genoy,, Um bahsederek bu ge-noyım Kara pömlehlilerin ateşile yanarak bir heyula nlduüunu niiylem istir. ÖN ALTINCI YİL. No: 4982 Atlımız, anılımrzdıı Mit yerde 5 kunrç Ankaramn su davası kotarılmıştır Gündelik SU F. R. AT AY Bu betkemizdeki kelime karşılıkları: Sınat = Musibet — Haykırı = Feryat — DÖlen = Azim. Menderes adım gördükçe yüreğiniz sızladığını hatırlarsınız. Susuz Anadolu'da bu güzel ve büyük nehir, hastalık ve yıkım kay -nağı idi. Curauriyet hükümetinin bu yıl başladığı büyük bayındırlık işlerinden biri de, Menderes çift -çilerinin kanını ve alınterini kur -tarmaktır. Cumuriyet hükümeti için başlamak demek, başarmak demektir. Asırlardanberi Anadolu'nun belini büken iki azgın sınattan biri susuzluk, ikincisi su idi. Susuzluk yüzünden açlık ve göç, su yüzünden açlık ve malarya! Anado -İn köylüsünün rengi susuz yerlerde verem sarısı, sulak yerlerde sıtma sarısı idi. Anadolu medeniyet savaşında cumuriyet devrinin en büvük eseri, hiç şüphesiz, s u olacaktır. Çorak istep topraklarının bile susuzluktan nasıl kurtarılabileceği -ni biliyoruz. Beton barajlarımız -dan biri, Ankara yakınlarındadır. Yeraltı ve yerüstü sularma düzen verildiği zaman, türk tarlası çat -lak yüzü görmiyecektir. Geçen yıl Antalya ovalarının kurumuş bataklıkları ile yeni su kanallarım dolaşmıştım. Bu kıyılarda bir büyük medeniyetin 30 dan fazla sıre'si, su düzeninin bozul -ması vüzünden yıkılıp dağılmıştır. Su düzeni kurulan her toprak parçasında ise, halk ve sağlık, ot gibi bitiyor. Anadolu'nun su davası demek, kanal, baraj ve orman demektir. Anadolu'da orman bozmak de -mek, baraj yıkmak, kanal dol -durmak demektir. Bugünkü or -manlarımızı kereste kaçağı vur -guncularının elinden kurtaraca --ğız ve halkı yeni ormanlar türet -mege zorlıyacağız. işte gene bugünlerde yağmur yağmıyan yerden, " — Su! — su !„ haykırısı yağryor. Ancak, cumuri-yetin ateşte dövülmüş doleni, memleketin bu derdini giderecektir. Anadolu medeniyet yapısının harcı su ve kültür 'dür. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyot. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelindik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calartnı kullanmıyacaktır. YİRMİ YEDİNCİ LİSTE t. — Veci&e — Düşerge örnek: Türk hava kurumuna yardım etmek başlıca düşer gel er imizd endir. H — Tefrika = Bölem =Feuille -ton örnek: Son romanınızın gazetede kaç bölem tuttuğunu söyler misiniz ? M. — Tefrika (nifak anlamına) = Aytrga örnek: Halk arasına aytrga (Sonu 2. inci sayıfada) Dün Tarım Enstitüleri karşısında temeli atılan süzgeç yapı -lan bittikten sonra her ankaralının günde 150 fître hareaya bileeeği kadar su bollanaeaktıı Dun Ankara'da çok önemli bir kurumun temelini, Büyük Başbakanımız ve onun değerli arkadaşı ^ay Çetin Kaya, elleriyle attılar Uzun incelemelerden sonra Çubuk suyunu bir barajın arkasında hapis edip döşenecek borular la — dün temeli atılan — süzgeçlere getirmek ve oradan Ankara şehrine dağıtmak kararı alındık tan sonra, ilk iş olarak, "Çubuk baraiı,, kurulmuştu. Bu barajın kara hazırdı. Başbakanımız, temel atılacak alana geldikten sonra, bir sun durma altında duran kurum ma ketine doğru yürümüş ve orada suyun nasıl temizlenip nasıl şeh -re verileceğini anlatan bir uzmanın verdiği izahları Parti Genel Başbakanımız, temele konan kâğıdı imzalıyor. Temeli atılan kurum, Ankara'ya fizik ve şimik bakımından duru suyu, bol bol verecek olan süzgeç Tpılarıdır. Söylevi dinliyenler sularını temizledikten sonra şehre koyuvermek için lüzumlu olan üstü kapalı havuz ye depoların te meli de dün atılmıştır. Modern Ankara'nın güzelle -şip gelişmesini ve bundan dolayı da bütün ankaralıları yakından İlgilendiren bu temelatma töre ninde - diyebiliriz kİ - bütün An Başbakanımız temel atıyor Bayındırlık bakanımız temel atıyor Kamutay toplantısında Kamutay dün Nuri Conker'in başkanlığında toplanmıştır. Başkan Kars saylavlığına seçilen Fu-ad Köprülünün andiçeceğini söylemiş ve yeni saylavlarımız alkışlar arasında andiçmiştir. General Sıtkı ve Fuad köprülünün saylav-lık raporları kabul edildikten sonra İç Bakanımız B. Şükrü Kaya .jz almış ve demiştir ki: " — Sayın arkadaşlar, Ka -mutayın geçen celselerden birinde Adliye Encümeni mazbataları okunurken mazbataların birinde zabıtai adliye vazifesini gören jandarma hakkında bazı sözler bu!d"m. O sözlerden mülhem olarak Büyük Meclisin teessürüne iştirak ederek ayrıldıktan sonra dosyayı aldım, okudum ve çalış -tim. Büyük Meclise maruzatta bulunmak istiyorum, müsaadelerini dilerim. (Sonu 6 ıncı sayıfada) Çağın Kamutay Büdce Komisyonu bugün saat 10 da toplanacaktır. m f ş Kamutay Finans Komisyonu bugün saat onda toplanacaktır. U-yelerin bulunması. * * * Kamutay İşyarlar kanunu süresiz komisyonu bugün Parti gru-pu toplantısından sonra üyelerini toplantıya çağırır. Sekreteri Bay Receb'Ie birlikte dinlemiş ve Kamutay'da görüşme konusu olan bayındırlık kanunları dolayısiyle biraz geciken Bay Ali Çetİn Kaya gelince Bayındırlık Bakanlığı yönetgeri Bay Arif su komisyonu adına söylevini ver miş ve ondan sonra da kurağın teme', a e konacak olan anı imzala... rak temelin ilk harcını Başbakanımızla Bayındırlık Bakanımız ellerîle yerine koymuşlardır. Bu sırada erkinlik marşı çalıyordu. Tören bittikten sonra hazır bulunanlara büfeden şerbetler ve pastalar sunulmuş ve herkes çok de ğerli, çok hayırlı bir iş için yapı -lan bu toplantıda bulunmuş ol -mak şerefini yüreklerinde duya -rak sevinçle ayrılmıştır. Bayındırlık Bakanlığı yönet -geri Bay Arif, söylevinde Anka -ranın su işini şöyle anlatmıştır: (Sonu J. cü sayıfada) ik. Görey ve kamuğası Yeni kelimeler: Görey — Manzara — Karmaç = Halita — Harca — Masraf — Başatlık = Hâkimlik. Görey bir Kamuğası'- dır. Bu şu demektir: Bahçenizi is -tediğiniz biçim duvarla çevıre-mezsiniz. Pencerenizin önüne key-finizce balkon çıkamazsınız. Eğer, bir süs olarak, geyik boynuzları yahut Siyam suratları hoşunuza gidiyorsa, bunları yatak odanıza koyabilirsiniz: Fakat sokak tapınızın üstüne asamazsınız. Çünkü bir şehrin görevi, ev, bahçe, kulübe, garaj, pencere, taraşa, balkon ve boyaların bir karmaç 'ıdtr. Şu halde bir şehir, en başta, artistlerin eseridir: Artist-şe-hircî, artist - miymar, artist -Mühendis veya hep birden büyük sanatın emri altında! En çıplak bir istep parçasında, herkese zevk verecek köşeler yaratılabilir: Ankara'da Güvenlik Anttı bahçesinde dolaşınız. Yeryüzünün cn güzel parçası da kolayca öldürülebilir: Boğaziçi'nde iki tarafınıza bakmarak ge -zininiz. Ve pahalı olan çirkinliktir: Güzel ucu z'dur. Bütün kakmalar, oymalar, işlemeler, hepsi, düz yapamayanların sırtımıza yüklediği lüzumsuz h a r-c a 'lardır. Düz renk, renkli çiçeğin onda bir parasına çıkar. Artist, bir şehire kazandırır. İlim gibi, sanat da ekonomiktir. Hepsi kolay, yalnız bir şeyin güç olduğunu söyliyelim: Göreyin bir kamuğast olduğunu kabul etmek ve kendimiz de içinde olarak, bütün şehir ve memleket üstünde zevk ve sanatın başatlığına boyun eğmek ! Herkes fikrinde olduğu gibi, zevkinde de özgürdür: Kamuğası ile karşttlamnctya kadar! Kjİotbz îçtn dersler — 32 — 9a rfrr.cîn başmda ha?r tenkidlerde bulunman istiyoruz. Gazetelerin cumartesi sayılarında ve İransız kabinesi bih fftticri arasında sık sık "saylavlar kurumu,, deyimine rasla-nutsınızdır. Bundan başka gene İransız parlamentosu için "kamutay,, denildiğini de belki görmüşsünüzdür. Parlamento, parlamentodur. Kurum "müessese,, demektir. Gazeteler "Chambre des deputes,. sözünün osmanlıcaya çevrilmesi olan "meclisi mebu-smn„ yerine, olsa olsa, "saylavlar kurulu,, diyebilirdi. Halbuki birine "parlamento,, meclisi âyân için de "sena,, demek daha doğru ve kısa olur. Mele Kamutay sözü ancak "Türkiye Büyük Millet Meclisi,, karşılığıdır. Sobranya, lskupçina, Duma gibi.» Bu kelime başka hiç bir parlamento için kullanılamaz. Gene son günlerde "eser, i z e r, iz» karşılıklarının dm biribirine karıştırıldığını görüyoruz. Eser kelimesi oeuvre karşılığı öz türkçedir. t z e r kelimesi tracee'nin, i a de trace'ın karşılığı olarak kılavuza alınmıştır. A ym gazeteler soru ve sorgu kelimelerini de karıştırmaktadırlar. Sual kelimesinin karşılığı soru 'dur. Sorgu ise "isticvab,, demektir. a * * Şimal -- Kuzey Cenub = Güney Şark — Doğu Garb ¦¦ Han Butun yolculuğumuz sert ve soğuk bir kuzey rüzgârı de geçti. Türkiye'nin güney 'inde Akdeniz, kuzey 'inde Karadeniz vardır. îran. Türkiye'nin doğu 'şundadır. Biz de batı medeniyet indeyiz. Güney Amerikası 'nda kargaşa eksik olmaz. İsveç kuzey A v r u p a s ı 'mn en ileri ülkelerindendir. Çiftliğimiz Adana'nın batı-kuzeyi 'ndedir. Bu yol Ankara'nın kuzey-batı' sından geçiyor. Şimdi bu misallere göre terimleri tamamlıyalım: Amerikayi şimalî = Kuzey Amerikası Amcrikayi cenubî — Güney Amerikası Şimali şarkî — Doğu kuzeyi Şimali garbi = Batı kuzeyi Cenubu şarkî — Doğu güneyi Cenubu garbî = Batı güneyi Şarkı şimalî = Kuzey doğusu Garbı şimalî = Kuzey batısı Şarkı cenubî — Güney doğusu Garbı cenubî = Güney batısı » * ¥ Elgin olup y a d e I acısı duymayan ocak sevgisini ne bilir.3 Saltanıt adamları k a p a ç'la geçinirlerdi. Kapik mal nerede bulunursa sahibine geri verilir. İmren ve günü ayrı şeylerdir: Biri gönüle şevk verir, öbürü ^önül karartır. Çocuklar için süd en eyi besin 'dir. Almanya meselesi, yalnız Avrupa'nın değil, bütün dünyanın en g i r i n ç işlerinden biridir. Sabahlan bahçemde gün d o ğ u m u'nu seyretmek en büyük zevkim oldu. Şilt 'ye kadar bütün g e ç e k'te yolun onarılmakta olduğunu gördük. Ahmed üç yıl k a s ı n 11 k ' tan sonra, bugün hapse-v i 'nden döndü. Misallerimizdeki yeni kelimeler: Garib = Elgin Gurbet = Yadel Gasp == Kapaç Magsup = Kapik Gıpta = İmren I Hased = Günü 1 Gıda = Besin Girift = Girme I Tulûu şems = Gün doğumu Güzergâh = Geçek Mahkûmiyet = Kasınlık U Y U K L A R Her jjün beş kelime (Başı 1 inci sayıfada) tokan politikacılar, demokrasinin oml düşmanlarıdır. m\ — Musibet — Sınat örnek: Deprem on büyük »inatlardan biridir. & — Taldid = Benzet Taklid etmek = Benzetmek Mukallit = Benzetçi örnekler: t - Sanatta ben-zetçUik değil, özgünlük lâ -ztmdır. 2 - Para benzetliyenterin cezaları ağırdır. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanh-caları kullanılmamasını rica ede • ria. Uşakta spor Uşak, 10 (A.A.) — Dün genç-ler birliği ile Krgenekon arasında yapılan lik maçlan finalini gençler bire karşı dört ile kazanarak 935 şampiyonu olmuşlardır. İ Ç D 'STANBUL TELEFONLARI îstanbula bir yugoslav okul gemisi geldi İstanbul, 10—Bugün Îstanbula Yugoslavya deniz lisesi talebelerinin staj gördüğü bir o-kul gemisi geldi. Hava kurumu i n miting İstanbul, 10 — önümüzdeki pazartesi günü Bayazıt alanında bir talebe mitingi yapılacaktır. Şirketihayriyenîn ala -cağı vapurlar İstanbul, 10 — Şirketi Hayri» enin alacağı yeni vapurlar için mühendis B. Ziya adlı vatandaşın yaptığı önerge uygun görülmüştür. Bu önrge kabul edilirse vapurlar tstinyede Dok fabrikasında vopılacaktır. Gümrük etüdü için ba -kanlık inceleme direktörü Fransaya gitti İstanbul, 10 — Gümrük ve tekitler bakanlığı adına Fransaya e-tüd yapmaya giden bakanlık inceleme şubesi direktörü. Fransada yeni gümrük örgütleri, liman ve gümrük, sınır, tren, uçak durakları gümrükleri, vc gümrük ka-nunlarile muhafaza tüzüklerinin yeritilme şekillerini gözden geçireceklerdir. Gezi filtı ay kadar sü- lecektîr. Buğday yükseliyor İstanbul, 10 — Buğday ^arışları yüksclmeğtr^başhmıştır. Gc-çon hafta 4.58 kuruş olan buğday bugün 6 kuruştan sarılmıştır. İlgililere göre buna sebep kuraklık vc piyasaya az mal gelmesidir. İstanbul ilk okullarında sınaçlar İstanbul, 10 — İstanbul ilk o-kullarmda son sınıf sınaçları bitti. Başarı nisbeti yüzde seksendir. İzmitte ürün îzmit, 10 (A.A.) — Bu yıl ürün bereketlidir. îlk arpa piyasaya çıkmış tn*. Çankında yol işleri Çankırı, 10 (A.A.) — Yükümlü işçilerin çalışmaları mayısta bitmiştir. Yol işlerinin durdurulmaması için yol borçlarına kolay-îtk olmak üzere akıth işçilerin yol işlerinde çalıştırılmasına karar verilmiştir. Kurun arkadaşımızın Ankara aytan Eskiden gazetemizde çalışan ve şimdi Kurun gazetesinin Ankara aytan o lan B. Kadri Kemalden şu mektubu aldık. 'Bir yıldanberi Kurunun Ankara aytan olduğum halde Ulusta çalışmakta olduğumu sananlsr bulunduğunu Öğrendim. Bana gönderilen mektup gibi şeylerin (Kurun gazetesi Ankara ayta-rı Kadri Kemal) adresine verilmesini İlgililerden rica ederim... Arkadaşımızın dileğini yerine getiriyoruz. Barem kanunu projesi Yönetgerler komisyonu tarafından kararlaştırılan esaslar içinde Finans Bj kanlığı tarafından hazırlanan barem kanun projesi Bakanlar kurulunca onay -lan.nıştır. Bugünlerde Kurnuuy'a «ıevk olun-^ıktır. Projenin esaslarını bildiri -yoruz: Maaşlı ve aktılı işyarlar İS dere*:*y aynlmışlardır. Derecelerle aylık ve aktı lar '.unlardır: Maas. veya Derece Asıl maaş ¦kn tutan 1 İSO 600 2 125 500 3 100 400 4 90 288 S 80 256 6 70 210 7 60 168 a 50 140 9 40 112 10 35 98 11 30 84 12 2! 75 13 20 60 M 15 51 15 10 40 Maaşlı ve aktılı memurlardan yük • sek okullardan çıkmış olanlar Uç yılda bir. ötekiler dört yılda bir yukanlana • taklardır. İlk işe girecek aylıktı İşyarlar şu aylıktan alacaklardır Liseyi bitirenle t 15 liraya. Yiiks-k olrulu bitirenler 25 liraya. Bir batı lisanı bilen yüksek okuldan çıkmışlar 30 liraya. Türkiyede vüksek okuldan çıktıktan sonra Avrupa'da ayrıca ertik öğrenim görenler .35 liraya. aktılı i-"»rlar irin de hu esas kon"' muştur Yalnız liirum görüldüğü ta -inan aktılı ış varla ¦ hu aylıkların hir derece üstündeki aylığın karalığı olan »k-»ıyı alabileceklerdir. Aktılı işyarlardan aylın* pecmek isıivenler veya örgüt hfr ¦UBİarfztdaVi avlıktı islere alınmaların' in ¦ ı n görülen işyarlar aldıkları aktda rm kar«ılıçı olan avl*ın İm derece aşa-{•ısında'ci islere a'nıabıleorklerdir. Aylıklı ve aktılı işlerde iki veya daha cok derece birden yukanlanma esas kaldırılmıştır. Yeni barem derecelerine göre yeni -"¦il derecelendirilmeleri gereken 12, 14, 16. 17.S. 22. 45. 55 lira a«d aylıklı İşyarlardan b*zılan daha yukan derecelere, tamları da aşağı derecelere alınacaklardır. Aasğı derecelere alınan İşyarların vukırdanma ramnnlarma kadar edindikleri hakları kalacak, yukan derecelere alınan isyanar da yeni derecelerinin aylıklarını alabileceklerdir. Aktılı işyarlar da aldıkları akımın karşılığı olan derece ile derecelendirİleeeklerdir. Nevşeihrde elektrik Aksaray, 10 (A.A.) — Niğde ilbayı Nevşehir ilçebayı ve şarbayı Ankaradan gelen Sümer ve Ziraat bankaları delegeleriyle burada birleşerek Aksaray elektrik enerjisinden Nevşehre verilecek elektrik işini görüşmüşler ve kilovatını beş kuruştan kabul ederek kontrat imza etmişlerdir, tş, üç ay içinde tamamlanacak ve Nevşehir belediyesi üç yılda kırk bin lira Ö-diyecektir. İzmirde ayaktopu oyunları izmir, 10 (A.A.) — Hava kurumu asığma düzgülenen maçların birincisi dün Alsancak alanında yapılmıştır, öğleden conraki maçlarda İzmir spor bire karşı iki sayı ile GÖztepeyi ve Altay da sıfıra karşı altı sayı ile Karşıyakayı yenmişlerdir. tmmasmmmmossuırmmamsMmMmmmmsmmmemm Ekonomi Bakanlığı işyar farının yapmak istedi -ği yardım Ekonomi Bakanlığının işyarlarının büyük bir kısmı, aylıklarından ellerine geçen paranın yüzde ikisini vererek "hava tehlikelini bilen üye., yazılmak için bakanlığa baş vurmuşlardır . Bakanlık, bu güzel harekete, bütün Bakanlık ve hakanlığa bağlı kurumlar işyarlarının da katılacalarından şüphe etmemektedir. Bakanlık, lâzım gelen şeyi yapmak ve türk hava kurumuna da bildirilmek üzere işyarlardan alınacak onam mektuplarının 1 temmuzdan once yonetger-liğe verilmesini istemiş ve bu iş için yaptığı genelgeyi bakanlık örgütleriyle altın ve petrol arama yönetgelerine. (tahlisiye), deniz yolları, Akay. uyuşturucu maddeler tekiti. havuzlar ve fabrikalara ve Sümer banka bildirmişti?. Sıhat Bakanlığı atamaları Mardin merkez hükümet doktoru Naci Muş sıhat direktörlüğüne. Is par* ta hükümet doktoru Fcrh.Kİ Van ııhat direktörlüğüne. Kocaeli sıhat müdürll Hrfn Nuri Maraş sıhat direktörlüğüne* İzmir merkea hükümet doktoru Necmettin İçel sıhat direktörlüğüne. İstanbul merkez hükümet doktoru Rifat Ko* cacli sıhat direktörlüğüne atanmışlardır. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Arıtmak = Tasfiye etmek Aktı — Urre* Anıt = Abide Atıma — Tayrh Finansal — Mali Genelge Tamim Gcndoy *= Reyi âm Geri = Seyahat Güney = Cenup llgen - Alâkabahş İşyar ¦ Memur Kamoy = Efkârı umumiye Kapasite = Kabiliyet Kur — Divan Kuzey ¦ Şimal N olu dük — Bitaraflık Onam ¦ Muvafakat Oylum ¦ Hacim örgüt sa TeşkiUt Örü ¦ Şebeke Özetilmek = Hulâsa edilmek özgürlük Serbestlik Sağlanmak es Temin edilmek Çj Suresiz Muvakkat U/man = Mütehassıs Üstenci — Müteahhid Tecim = Ticaret Teki» *- İnhisar Tüze = Adalet Yargutay ¦ Mahkeme! temyiz Yaratık ¦ Mahlûk Yoğaltman — Müstehlik Yönctger = Müsteşar Yukarılanmak = Terfi etmcK Yüküm — Mükellefiyet Romanımızın bugünkü parça-sında geçen kelimelerin karşılıkları: . * Sonuç = Netice Süreğen ma Müzmin Sayın = Muhterem Yara* «- Alet İlkel = tptidat Ertik - Meslek Uzman = Mütehassıs Orman Çiftliği Fabrikasının Ankara Birası Zengin bir Gıdadır. ULUS İS. HAZIK\N I9A.5 1'FKsl'«lllh Buenos Ayres. 12 (A.A.) — Şako barışı bugün öğle Üzeri imzalanmıştır ON ALTINCI YIL. No: 4984 Adımı/, anılııııı/ılır Ilır tenle 5 kurııg GhndeMk HARR IMII IKN F. R. AT AY K um. karşılıkUrü Yat Uma k -• AtUtmek — Afcıt ¦ Merafyc — Bu harb, harbi öldürecektir! sözü doğru çıkmamıştır. Bü-yükharb, son değil, tarihteki narhlardan herhangi oiri'dir. Avrupa'dan 1918 yılgınlığı geçti. Nereyi isterseniz dolaşınız; hangi memleket gazetesini İsterseniz okuyunuz: Her tarafta ya vatan korumak, yahut vatan büyütmek davası ile hava, kara ve deniz kuvvetlerinin alabildiğine artırılmakta olduğunu görecek -siniz. Bugünkü Avrupanın, 1914 Avrupa'sından daha askerci olduğunu bilmek de lâzımdır. Bugünkü Avrupa'da en basit sporlar bi - gençlikleri ordu ve yakın bir harb için hazırlamaktadırlar. Silahlanma yarışını harb endüstrisinin propagandasına, yahut, harb fabrikalarını çalıştırarak işsizliği az çok önlemek düşüncesine yastıyarak rahat etmek, tehlikeli bir rüya içinde avunmak olur. Daha eyisi herkesin harb için silahlandığına, ve silah fabrikalarını da harb İçin çalıştırdığına inanmaktır. Sosyalist ve barışçı fikirlerin bütün memleketlerde nasıl yenilip sindirilmekte olduğuna dikkat ediniz. 1918 denberi Avrupa'da yalnız nesil değil, hava değişti. İster, topraklarının kendilerine yetmediği, ister ellerinde olanı korumaktan başka bir şey düşünmedikleri davasında olanlara bakınız. İki taraf araundaki ayrım, niçin silahlandıklarını ve gençliklerini niçin harb ideolojisi içinde yetiştirdiklerini başka türlü anlatmalarında kalıyor. Ancak zayıfları avutmağa yarayan fikir ve kurumların bir gün artık lüzumu kalmıyan maskeler gibi nasıl buruşturulup atıldığını görüyoruz. Harb tehlikesini, ancak, harb, kendileri için bir tehlike olanların müdafaa tehlikesi önliyebi-lir. Uluslar sosyetesinin kürsüsünde ağıt okumakla, ne havadan kanad düşürülebilir; ne de tank ve top durdurulabilir. Biz barışçılız. Fakat sularımızda, karamızda ve havamızda sükûn ve güvenliğin ancak, teh-/¦Ae'roİzIe korunabileceğini hiç bir yurddaşa unutturmamak gerekliğini de bilmekteyiz. Herkes sizin dilediğiniz, istediğiniz ve düşündüğünüz gibi hareket etmediği yerde, siz, herkes gibi hareket etmekten başka ne yapabilirsiniz? B. Çaldaris yeni seçimlere hazırlanıyor General Görinttin Yuruınistana geleceği hakkında resmiğ haber yak. Atina, 12 (A.A.) — BB. Çal -daris ve Kondilis seçimler hakkında verdikleri söylevlerde genel oyun ayrın partileriyle uzlaştıktan sonra ve parlamentonun belitece -ği tarihte yapılacağını söylemiş -terdir. R. Çaldaris, General Göring'in yakında Atina'ya geleceği hak -kındaki gazetelerin verdikleri haberlerden, hükümetin hiç bir bîl • gisi olmadığını söylemiştir. Kamutayın dünkü toplantısı Her gün beş kelime kumula* dün şeker kanuniyle beraber on dört kanım kabul etti -Ekonomi Bakanımız şeker siyasamızı i/ab etti Kamutay dün Fikret Sılay'ın başkanlığında toplanarak günde -minde bulunan işlerden Ankara şehri su koyatının tamamlanma sı için belîtilmiş olan sürenin 1936 yılı sonuna kadar uzatılması, Bal-ye - Karaaydın mağdenleri işlet -me sosyetesinin getireceği su ha -linde mağdeniğ yakacaktan 1935 yıl* batından başlamak üzere üç tCkönomı Bakanı tr. Celat Bayar yıl için gümrük ve "muamele,, vergilerinin alınmaması, ilbaylıklar yönetimi kanununun 58 inci mad -desi gereğince bir ilbaylıkta daha kurulacak olan yönetim kuruliyle asilbaylıklarının 1452 sayılı ka -nunun ikinci maddesine bağlı çİ -zelgede iç işleri bakanlığı kısmına konulması, yedek subayları kanununun 22 inci maddesinin de -ğiştirilmesi, Kültür Bakanlığı meı kez örgütü ödevleri kanununa bağlı A. çizelgesine yapılacak ilâve ile pulluk kanununa ek kana. projelerini kabul etmiştir. Bu sonuncusu ile pulluk kanununun üçüncü maddesine göre pulluk atelyelerine verilen avanslar ürem siz olarak 20 yıl içinde alınmak üzere taksitlere bağlanmaktadır. Ancak bunun için verilmiş olan avansların pulluk atelyelerinin gc nişlemesinde kullanılmış olma. ve iyelerinin şimdiye kadar ve bundan sonra prim ittemiyecekle-rîni yüken edinmeleri şart konul maktadır. Kamutayın dünkü toplantısın- Romen - Sovyet Anlaşmasındaki çalışma mızdan B. Titülesko minnetle bahsetti Bükreş, 12 (A.A.) — Özel aylarımızdan: Romanya ile Sovyetler arasında resmiğ ilgilerin yeni den başladığı günün yıldönümü dolayısiyle Sovyetler Elçisi tara fından dün akşam verilen bir şö lende Romanya Dış İşleri Baka -i, Türkiye, Çekoslovakya ve Yu -goslavya elçileri ve fransız işgüderi bulunmuştur. Şölende Bay Titülesko ile Sov yetU-r elçisi birer söylev vermişleı ve Romen sovyet anlaşmasının genel barışa olan iyiliklerinden balı setmi.Icrdir. Romen dış işleri bakanı Türkiye dış işleri bakanının Sovyptlerle Romanya arasındaki nom.-l ve dostça bilgilerin yeni -den kurulması humsunda harca -dığı emekleri iki defa minnetle ileri sürmüştür. da üzerinde konuşulan kanunlardan Türkiye ile Yugoslavya ara sında bağıtlanan afyon anlaşma -sının onaylanması için olan kanun birçok saylavların söz almalarına sebeb olmuştur. Bunlardan Afyon saylavı Berç Türker, kanun pro -jesi komisyonunda görüşüldüğü sırada aldığı bilgilerden bu işe siyasa karıştırıldığını ve bu yüzden afyon satışımızın güçlük ve zarara uğradığını gördüğünü söytİyerek uluslar kurulu afyon kartelinin yalnız kendi asığını gözeterek el -altından büyük afyon tecimini yürütürken insanlığa hizmet prensi pi ile Türkiye'yi tuzağa düşürmüş olduğunu söylemiştir. Berç Türker, sözlerine devanı ederek uluslar kurumu afyon kartelini yalnız para kazanmak iste ğiyle başka büyük afyon merkez • lerini korumakla suçlamış ve Tür kiye'nin, vermiş olduğu sözüne bağlı kalarak kısa bir zaman ön ce bir buçuk milyon liralık bir satışı Özverdiğini kaydederek Uzak-doğuya gönderilen afyonların kİ -min tarafından sokulduğunu sor muştur. Afyon saylavı sözlerini bitirirken ilgili Bakanlıkların kuracak lan bir komisyou »»rafından bu cihetin iyice ince! meşini iste -mistir. Eskişehir saylavı Emin Sazak da afyon tekitinin kuruluşundaki düşünceyi işaret ederek, insaniğ bir düşünce ile kabul edilmiş olan bir yükenin sonradan tükel t- ¦ çıktığını dünyada sıhhat için har canan afyonun yüzde seksenin* Türkiye ile Yugoslavyanın üret -miş olmasına karşı yüzde 10 alıcı bulunmadığını ve bu düşüncesini tecim ev endüstri kongresinde söylemiş olduğunu ve şurada burad-' yaoılan heroin kaçakçılığının karteller tarafından yapıldığını ve bunların korunma gördüklerini ileri sürmüştür. Emin Sazak sözünü bitirirken meselenin önemi üzerine dikkati çekmiş ve afyon satışı işlerinin yalnız bir Bakanlık, Ekonomi Bakanlığı tarafından kontrol edil -meşinin uygun olacağını söylemiştir. Bu saylavlardan sonra söz alan Ekonomi Bakanı Celâl Bayar, afyon hakkında bugün yerîtilen Dost Bomanya Göçmenlerimiz hakkındaki bütün isteklerimizi kabul etti Bükreş, 12 (A.A.) — Başba kan tarım ve iç bakanları İle Tü. -kiye elçisi bu sabah ikinci defa toplanmışlardır. Hükümetimizin türk göçü hakkındaki 9 dileği bu toplanmada onaylanmış ve gereken kararlar verilmiştir. 1 — Müslüman türklerin göçü üç en çok dört yıl içinde bitecek -tir. 2 — Müslüman türklerin oturduğu topraklar 4 bölgeye aynla -cak türk ve romen üyelerden ku -rulacak komisyonlar bu toprakları değerliyecektir. 3 — Romanya hükümetinin satın alacağı taşıtsız malların tuta rının bir kısmı para, bir kısmı pet rol ve tahta gibi mallarla Ödene -çektir. Bunlar 5 yıl içinde hükü - metimize ödenecektir. (Sonu 2. de) usuldeki prensipi tekrara lüzum görmediğini söyliyerek bunları uygun görmiyenlerin kanuniğ ö ¦ nergede bulunmakta özgür olduklarını ve bu önerge kamutayda incelenerek doğru bir şekle getiril -meşinin mkânlı olduğunu işaret ettikten sonra fakat demiştir: "bu gün mevzuu bahsolan mesele ka nun ve usullerin değiştirilmesi değildir. Mesele Yugoslavya ile aramızda yapılmış olan bir anlaşmanın kamutayca tasdiki işidir. Şimdiye kadar yaptığımız tecrübeye göre Yugoslavya hükümetiyle birlikte yaptığımız bu işte fayda görmüşüzdür. Ve bu yeni değildir. Geçen yıllardanberi tatbik etmekte olduğumuz usulün yenilenme sinden ibarettir ve bunda favda vardır. 'Sonu 6 inci kayıfsda ) İran ulusu sapka\ı benimsedi Tahran, 12 (A.A.) — Birkaç gündenberi şapka, bütün İran'da eski başlığın yerine giyilmektedir. Bu devrim ulus tarafından çok iyi karşılanmıştır. Varşova Büyük Elçimiz İstanbulda İstanbul, 12 (A.A.) — Varso va Büyük Elçimiz B. Ferid, bugün şehrimize gelmiştir. B. Ferid kı -sa bir dinlenmeden sonra Anka • ra'ya gidecektir. Habeş - Sudan sınırındaki süel hazırlıklar Roma, 12 (A.A.) — Curnale Ditalya'nın iskenderiye'den aldı -ğı haberlere göre ingilizler, her ik-timale karşı 100.000 kişilik bir süel kuvveti, Sudan - Habeş sınırına toplamaktadırlar. Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gatete ve dergilere her gün verilen 5 et kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık hu kelimelerin osmanh-calarım kııllanmıyacakttr. YİRMİ DOKUZUNCU LİSTE /. — Tamir etmek Onarmak Tamir Onarım örnekler: t - İstanbul'da hemen bütün eski eserlerin onarıma ihtiyacı var. 2 - Kırılan kalp onardmaz. 2. — Tamim Genelge örnek: İç Bakanlığının göçmenler hakkındaki son je -neigesini okudunuz mu? J — Timsal Sembol örnek: Atatürk türk kurtuluşunun bütün davalarıma sembolüdür. 4. — Ekseriyet ¦ - Çoğunluk Ekalliyet - Azın/ı« Ekseriya Çoğun, çok va -kit örnekler: t - Fransa'da parlamento çoğunluğu Flanden-in önergesini reddetti. (Sonu 2. ci sayıfada) Seker buhranı olmıyaeaktır Şeker Hatlarının ucuzlaması hakkındaki kanun hükümetçe Kamutaya verilince; toptan seker alış verişi yapan tecimerlerin; kanun yürürlüğe girdikten sonra ellerinde stok bulundurarak siyan etmek iktimalleri karşısında fab -rikalara sipariş vermemeleri memleketin bir çok yerlerinde şeker buhranının başlamasına sebeb olmuştur. Ankara'mızda da aynı sebeb - ten ötürü evelki gün, en çok, uranı bakkallarında şeker bitmiş ve bun lar piyasada alacak şeker bulamamışlardır. Bunun üzerine işyarlar kooperatifi buhranın Önüne geçmek ve piyasanın nomalliğini muhafaza etmek gayesiyle ihtiyaca yetecek kadar şeker getirmiş ve darlığın Önüne geçmiştir. (Sonu 2. ci sayıfada) Havadan hava Hava ku borcumuz SA YIKA 2 O ı- .J /Jı7 Kılavuz için dersler — 34 — Ürem = Faiz .Urüt = Hasılav Ürün = Mahsul Üretim = İstihsal Bir zamanlar nomal ürem yüzde 12 idi. Bu yıl ürünümüz iyi idi. Gösterdiğiniz bu rakam öz mü. yoksa ham ü t û t üzerinden midir? Memlekette endüstri üretimi gittikçe artıyor. *** Reşad Nuri en iyi öykücü' lerimizden biridir. Büyük harpte b e s I e v işleri pek kötü yönetilmiştir. Yaratı kuvveti olmayan artist g e ç e g e n b*r ün a-labîlir; takat çabuk unutulur. Yüz lira alacak için aylardanberi İstanbul yürütge'-sinde uğraşıp duruyorum. Tüze Bakanlığı y ü r e t işlerine daha iyi bir düzen vermelidir. Siz de y o ğ a t ı m cezasını kaldırmak istiyenlcrden misiniz? Son asfalt yolun ne şartlarla üretildiğini biliyor musunuz? Gene bir ü s t e n c i tuzağına düşmiyelim. Bana Amalyadan bir paket gönderildiği hakksnda İstanbul postasından bir bildirge aldım. Bu adamcağız hakkında son bir k a y ı a ' d a bulunmanızı dilerim. Bu misal/erdeki kelimeler: Öykü — Hikâye Beslev = İaşe Yaratı = İbda Yürütge = İcra dairesi Yüret — İcra Yoğa tim = İdam • Üstermek = İhale etmek Üstenci = Müteahhit Bildirge = İhbariye Kayra — Lûtfu ihsan Kayıtlanmak = İhtimam etrrw- Ev işleri ile daha iyi kayıtlanmanız lâzımdır. *** İkametgâh = Konut Bir şehirde oturan herkes polise konut göstermek yü-kûmündedir. *** İmay - İma Dünkü söylevinizdeki i m a y * m benim üzerime olup olmadıkını sizden soruyorum. Dost Romanya ( Başı 1. ci sayıfada) 4 — Vakıflar ve cemiyetlerin taşıtsız malları için Romanya hükümeti tarafından ayn bir para verilecektir. 5 — Romanya hükümet hizmetinde bulunan türklcrin emeklik olarak dev -let kasalarına bırakmış oldukları paralar hareketlerinden önce kendilerine ödr-necektir. 6 — Askerde bulunan türk delîkan* blan özgür bırakılacaktır. 7 — Türklerin hazneye olan borçları aranmıyacaktır. 8 — Türk halkının beraber götürc -çekleri taşıtsız her türlü para eşya ve mal özgür çıkacaktır. 9 — Limanlarda göçmenlerin eşyası vapurlara yüklenirken gümrük ham • mallan karışmıyacak ve bunun için hiç bir vergi alınmryacakur. Hükümetimizin göç işlerine bakmak İçin buraya gönderdiği iki işyar Silis -treye gitmişlerdir: Orada yerleşmek ve kararların ycritİImesînİ görmek üzere iç bakanlıktan emir almış olan genel ispek-•er B. Onaruso yarın sabah göç bölge -tine hareket edecektir. Başbakanlık, tarım bakam Türkiye elçisi ile sürekli değette bulunacaktır. Tuna ağıztarma doğru Tunca ve Makin çevresinde dolaşan elçimiz buradaki göç durumunu incelemektedir. Köstenceye gelen türk vapurları bu ay içinde yola çıkabilecek olan sekiz bin göçmeni beklemektedir. Başbakanlıktaki toplantıdan sonra elçimizle kültür bakanı arasında Romanyadaki türk okulları hakkında bir görüşme olmuş Balıkesir Halkevinde toplantı Hava tehlikesine karşı durmak için yurdun her tarafında olduğu gibi Balı- kesirde de çalışmalara devam edilmektedir. Bugün saat 17 de balkevinde büyük bir toplantı yapılaeaktrr. Ilbaylık ileri gelenlerile işyarlann, öğretmenlerin ve tecimenlerîn hazır bulunacağı bu toplantıda Hava kurumuna yardım işi konuşulacak ve yardnn şekli tesbit edilecektir. (Türk dili) ANKARA RADYOSU Bu akşamki radyo progrunı; 19.30 - Musiki: Stravİnsky: Pastorale Keman- Necdet Remzi Piyano: -Ulvi Cemal E, 19.50 - Dans musikisi 20.10 - Sporcu konuşuyor 20 20 . Musiki: VToskovsky: 3 valscs Keman- Necdet Remzi Piyano: Ulvi Cemal E. 20.40 - Haberler ve bu aza d d an sonra yeni bir program yapılacağını bildirmiştir. Bu akşma saat 19 da türk tecimer-İcrin alacağı dövîz hakkında Başbakanın yanında ulusal banka direktörü ile elçimiz görüşecektir. İÇ DUYUKLAR İSTANBUL TELEFONLARI İstan buldaki buğday stoku İstanbul, 12 — Tecim ve tahıl borsasının çıkardığı haftalık istatistiğe göre lstanbulda buğday stoku 14J26 tondur. Değirmenlerde 8.670 ton buğday vardır. Un Hatları çuvalda 130 kuruş artmıştır. Bugün Îzmirde ve her yerde buğday ürünü nomal olduğu haberi gelmiş, Şarbay vekili de un Hatlarının yükselişinin ekmek narhına etkisi olmıyacağı-m söylemiştir. Uçak madalyası alanlar İstanbul, 12 — Bugün lstanbulda hava kurumuna bağlı olarak çalışan rum ve yahudi derneklerinden iki yüzden fazla vatandaşa ilbaylıkça uçak madalyaları verildi Bir fransız torpidosu geliyor İstanbul, 12 — Verdün adında bir fransız torpidosu ayın 17 sinde Istanbula gelecek ve beş gün kalacaktır. Gemide bir amiralin başkanlığında süel bir kurul vardır. Şeker buhranı olmıyaeaktır (Başı 1. inci sayıfada) İstanbul'da da durum aynı olduğundan çikolatacılar, şekerciler ve rcçelcİ -lcrdcn bir kurul dün şehrimize gelmiş gül. çilek gibi yemişlerin reçel zaman1 geçmekte olduğundan kanunun biran Önce yürürlüğe sokulmasını ilgÜİlerden dilemiştir. Kuru1 esinden b;ri demiştir ki" "— IstanbuPda şeker buhranı baş -göstermiştir. Reçclciler; bugünlvj fıat üzerindeki şekerle yapacakları reçeli, kanundan sonra yeni fiata göre satacak -larından ziyan edeceklerdir. Mevsim geçmekte olduğundan kanunun biran önce yürürlüğe sokulmasını ricaya geldik. Kanun bugün (dün) kamutay;-kabul edildiğinden cumartesiye yürürlüğe girebileceğini ummaktayız, hüküm --timizin şekeri ucuzlatması; ucuz mal satarak yoğaltımı çoğaltacağından biz, şekerciler, reçelciler ve çikolatacılar dn bundan halk kadar asığlanacağız.,, İşyarlar kooperatifini, Ankara'yı şekersiz bırakmamak vc vurgunculuğa imkân vermemek gibi dizinlîk ödevini başarmasından ötürü kutlarız. Kooperatif kanunun çıktığı gün kesme şekeri 32. toz şekeri 28 kurusa satacaktır. ? Her gün beş kelime (Başı 1. ci sayıfada) 2 - Uluslar sosyetesinde a -zınlıklar meselesi her vakit ortaya konur, bir türlü ko -tardmaz. 5. — Takrir = Dilerge Örnek: Kültür Bakanlığı büdcesi hakkında üç diler -ge verilmiştir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica ede - riz. Bu akşamki piyes Ankara Halkevi Başkanlığından: Kızılay haitası dolayısile bu akşam tiyatro kolu tarafından büyük bir piyes verilecektir. Çağrılıklar Kmacızade hanında Kızılay şubesinde parasız dağıtılmaktadır, tstiyenlerin çağrılıklarını almaları rica olunur.,, H:\va tehlikesini bilen uye ler BB. Salim Gergerh Adana 20, Gorç Lûtfullah Adana 200, Salamon Gİlido Adana 20, Ömer Başcğmes Adana 20, M hmc I Bozdoğanh Adana 20. Feyzi Dural Adana yardım 30 yıllık yükeni /u, Hacı Evliya Adana 100, Ali Bind.-jir Adana 20. Mehmcd Bİndebir Adana 20, Albcr Diyab Adana yardım 150 yıllık yükeni 25, Köşkeryan Adana yardnn 2 s yıllık yükeni 25. Ahmed Toraman Ada-»a yardım 50 yıllık yükeni 20. Elektri.: Şirketi Adana yardım 200 yıllık yükeni 100. BB. Zekcriya Bakır Adana yardım 30 yıllık yükeni 20, Ömer Lütfü lokantacı Adana yardım 50 yıllık yükeni 20. Ali Rıza Kellcsker Adana yardım 100, yıllık yükeni 25. Ali Kaddor Adana yardım 100 yıllık yükeni 20, Muf-tafa Kaddür Adana 20, Çerçi Yusuf A-dana yardrm 30, yıllık yükeni 20. Süleyman Masereci Adana yardnn 20 yıllık yükeni 20, Ahmed Kurttepeti Adana 20, Aptülkerim oğlu İbrahim ve Naci Adana yardım 100 yıllık yükeni 20. Sabri Gül Adana yardım 100 yıllık yükeni 25. B. Abdülkerim oğlu İbrahim Adana 20, B. Mehmet Edirne Hanı Adana 20. B. Mazhar Hasanlar Adana yardım 50 yTlık yükeni 20. B. Aziz Naci Adana yardnn 20 yıllık yükeni 20, B. Kadri Asım Adana yardım 20 yıllık yükeni 20. B. Bakkal oğlu Etem Adana yardım 50 yıllık yükeni 20, B. Ali Dayıoğlu Adana yardım 100 yıllık yükeni 50. B. Hakkı Salih Adana yardım 100 yıllık yükeni 25, B. Mustafa Şallı Adana 20. B. HS -kim Nevzat ve refikası hâkim Mürüvv -Tiizünkan 20, B. Tevfik Hadi Baysal Adana valisi 50. B. Halil Adana defter -dan 20. B. Ali Şadi Adana Tetkiki iti -raz 20. B. M Fuad Adana tetkik Ko üvesinden 20. B. Reşat Adana tetkik ko. Üyesinden 20, B. Raif Adana mektunçü 20. B. Nebil Adana hukuk işleri müdü -ru 20. B. Necip Adana idare heyeti üye-20, B. Zeki Adana idare heyeti fiyeai 20. B. Arif Adana idare heyeti üyesi 20. B. Zekâi Adana başmühendis 20, B. Nadir Adana su işleri müdürü 20, B. Uü -şeyin Adana elektrik komiseri 20. B. Yunus Kâzım Adana Maarif müdürü 20, B Şevki Adana ağrr ceza başkam 20, P Münir Adana müddei umumisi 20. B. tbrnnîm Scnih Adana hukuk hâkimi 2n B. Hamdı Adana ceza hâkimi 20, B. Ali *"uad Adana hukuk hakimi 20, B. Muzaffer Adana ceza başkanı 20, B. Kâzım Adana ağır ceza azası 20. B. Meb Necip Adana ağır ceza azası 20, B. M. Feyzi Adana sulh hâkimi 20, B. Nuri '.din.! ihtisas mahkemesi başkanı 20. K. Mustafa Adana İhtisas mahkemesi müddeiumumisi 20, Mustafa Zeki Adana ihtisas mahkemesi müstantîk 20, B, İbrahim Nebil Adana Ticaret okulu Öğretm' 20. B. Zeki Adana orta mektep öğret -meni 20, B. Sabrı Gürel Adana orta okulu türkçe öğretmeni 20, B. AdİI A -dana erkek muallim M. öğretmeni 20, B. Mehmet Feyzi Adana erkek muallim M. öğretmeni 20. B. Akif Adana erkek muallim M. Öğretmeni 20. B. Tahsin Adana erkek muallim M. öğretmeni 20, B. Rasîm Adana erkek L. öğretmeni 20. B. Cevdet Izrap Adana erkek lisesi müdürü 20, B. Ali Haydar Adana kız liseli öğretmeni 20, B. Hüsnü Muhittin Adana sıhhat müdürü 20, B. Zeki Besim A -dana Doğumevi baş doktoru 20, B. Ba-hattin Şakir Adana Doktor 20. B. Arif Adana Trahom hastanesi başhekimi 20. B. Kâmil Şakir Adana trahom hastanesi göz doktoru 20, B. Kemal Adana tohum ıslah istasyonu müdürü 20, B. Zeki A -dana tohum ıslah istasyonu tercümanı 20, B. Akif Adana üretme çiftlimi şefi 20. B. Lütfü Kalağoğlu Adana yardımı 200 yıllık yükeni 20. B. Ali Safioğhı Adana 20, B. Cabbar Hacıkürt oğlu Adana yardımı 50 yıllık yükeni 20, B. İsmail Çorat Adana yardımı 100 yıllık yükeni 30, Uçak piyangosu İstanbul. 12 (A.A.) — Bugün çekilmesine devam edilen uçak piyangosunda kazanan numaralar ve kazandıkları paralar şunlardır: No: 22.714 - 30,000 lira; No. 9.930 - 15.000 lira; No. 2.800 - 12,000 lira; No. 7.289 - !,000 lira; No. 22.294 - 1,000 lira. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Andıç = Muhtıra Araç = Vasıta Asığ = Menfaat Aytıç = Muhatab Aytışma = Münakaşa F' : = Muafiyet Bağıtlamak = Akdetme* Belirmek = Tayin etmek (fixer) Bölge = Mıntafca Çağrılık = Davetiye Çizelge = Cetvel Dayanışma — Tesanüd Değe t = Temas Dilerge = Takrir Egemenlik = Hakimiyet Erk — Kudret Erkinlik = İstiklâl Eşit — Müsavi Etki = Tesir Etkin = Müessir Evrensel = Alemşümul tlbaylık = VilSyet Tye = Sahip Gelişim tnjrijaf Gerçinlemek = TaMrik etmek Girgi = Teşebbüs (Demaıche) Hasrın = Hasren İlgili mm Alâkadar K:mov = Efkârı umumiye Kamuğası = Menafiî âmme Kanıt = Delil Kapasite = Kabiliyet Kesin = Katî Koyaç = Tesisat Kural = Kaide Kural = Heyet Kutsal = Mukaddes, kudsî Olut = Emri vaki Onarsa = Tarziye örgüt = Teşkilât Oymak = Kabile öklcmek = Muhakeme etme* (.Rai- sonner) Özgürlük = Serbestlik özvermek = Feda etmek Sağlamak ™ Temin etmek Saptamak = Tesbit etmek Savga = Müdafaa Soysallık = Medeniyet Sömürge — Müstemleke Suçlamak =? İtham etmek Süre = Müddet Şarbay — Belediye reisi Tahıl = Zzhire Tecim = Ticaret Tekit = İnhisar Ürem = Faiz Yadısamak = İnkâr etmek Yakacak = Mahrukat Yanı = Şikâyet Yeritmck = Tatbik etmek Yora = Tefsir Yönetim = İdare Yöney = Cephe (Front) Yüken = Teahhüt Romanımızın bugünkü parçasına* geçen kelimelerin karşılıktan. Ton = Eda, tavur Term = Tabir Ayrıksın = Acayib Anı = Hatıra Tepki = Aksülamel Beldck = Alamet İktimal = İhtimal Emeliye ayrılmak = Tekaüd olmatt Zorunda kalmak = mecbur obruk önerdeş = Rakib Sosyete « Cemiyet ORMAN ÇİFLÎĞÎ ANKARA BIRAST Keçiören Gazinosu, çevresine yaraşan güzelliği aklı. Orman Çifliği Fabrikasuıın Ankara kirasını Keçiörende lezzetle içebilirsiniz. ON ALTINCI YIL. No: 4986 ULUS 1». HAZIKIN I- VKIKSİ Kuzey Çin'de ilerleyen japan kuvvetleri dördüncü Çimmevziini il-// -imi./en/ir. Japonların Jalıar'u utnudarmtum korkut-maktadır. Jupnn araklan Pekin üzerind* uçmaktadırlar. Adımız, anrlımızdır Her yerde S kum- Kamutay yaz az adına dun başladı (wumLelik SÖMÜREN KKONOMt Teknik, makina, insanlığın yaşayış düzeyini yükselten başlıca araçlardır. Yüzlerce insan kuvvetinin yapamadığı şeyleri bir makina ile yapmak, insan kuvvetinin aylarca yetiştiremediği şeyleri makina ile bir günde ortaya atmak şüphesiz insanlığın en büyük başanklarından biridir.. İnsanlığın böylece yaratma ve üretme kapasitesinin artması da başlangıçta daha çok insan yığınının geçim ve konfor düzeyinin yükselmesine yarayacak bir hadise sayılmıştı. Yaratan insanlığın paylaşmakta güçlük çekeceğini kimse düşünemezdi. Fakat hakikat tasarlandığı gibi çıkmadı. Araçlarında çok ilerlemiş olan modern ekonomi amaçlarında geriledi. Küçüklük gösterdi. Ve bütün insanlığa hizmet ve yardım edeceği yer -de bir kısım insanlara, bir kı -sim ülkelere başka insanların ve ülkelerin zararına olarak kazanç getirmek yolunu tuttu. O şekilde ki yeni makina ekonomisi başkalarının kaniyle beslenen sömürücü bir ekonomi haline girdi. Avrupa ve Amerika'nın üretim kapasitesinin artması başka bölgelerin enerji kaynaklarının sömürülmesi ile gerçekleşmiştir. Bunun nomal ve her zaman için eyi işliyecek bir sistem olmadığı bellidir. Nitekim sömürülecek madde bulunmayınca ve yahut da bu madde kendini koruyacak bir güç elde edince sistem sarsılmağa başlamış ve ne vakit biteceği henüz kestirilemiyen büyük buhran yüz gösterm:«tir. Daha gecen gün gazetelerde okuduk: Almanlar — ki sömüren ekonomi sisteminden şimdiki halde en çok sızlanacak duruma düşmüşlerdir — şu hadiseye dikkat etmişler ve bunu şaşılacak bir şey olarak dünyaya bildirmişlerdir: 1934 yılı içinde iki buçuk milyon insan açlıktan Ölmüş, aynı yıl içerisinde de milyonlc/ca kilo arpa, buğday, kahve, şeker, pirinç, et gibi yiyecek şeyler insan eliyle yakılmış, yok edilmiş. Rakamlar ne dereceye kadar doğrudur, bilmeyiz. Fakat hadisenin doğruluğunu ve bunun yalnız geçen yıl içinde değil, bundan öncekiler içinde de olup bittiğini ta-tınlarız. Çünkü sömüren ekonomi sÖmürecek madde bulamazsa fi-atları yükseltmek için kendi çocuğunu kendi eliyle öldürmekten çekinmez. Bu ekonomik yaratmak ve yoketmek gücü sonsuzdur. Fakat paylaşmak kapasitesi sıfırdır. Paylaşmak işi her şeyden önce sosyal, ve biraz da hak kavramına ilişiği olan bir sorumdur. Eğer bütün uluslar tabiatın insanlığa verdiği şeyleri paylaşmak yolunda az çok uzlaşabilse-lerdi bugün onların hepsini birden kıvrandıran tıyaıal ve ekonomik buhran bu kerteye çıkmazdı. Artık bundan sonra buhran bir tarafın teslim olmatiyle bitmez. Bir malı almak veya almamak öz-genliğini elde etmekle birçok uluslar sömüren ekonomiye karşı silâhlanmışlardır. Eğer bolluk yanında kıtlık ve açlık olursa, bundan aç ölenleri değil, yeysileri yok edenleri kınamak ve onların bencil tittemlerini çirkin görmek gerektir. Zeki Mesud ALSAN Hükümetin acele çıkmasını istediği ka -ıı un hır onaylandı - Kamutay Başkam say -lavlarm seçim dayrelerine gidince halka hava tehlikesini anlatmalarım istedi azatından önceki son toplantısını yapan Kamutayın dünkü toplantısından bir enstantane Kamutay dün Nuri Conker ve Fikret Sılay ve Kamutay Başkanı Abdülhalik Renda'nın başkanlıklarında birbiri arkasına üç toplantı yapmıştır. Toplantılarda kabul edilen kanunlar arasında, amortisman sandığı kurulması, Ankarada dil tarih ve coğrafya fakültelerinin kurulması, din işleri başkanlığı Örgüt ve Ödevleri, Posta telgraf ve tele -fon yönetgesinin zincirleme kefillik borçları, süel ve sivil emeklik kanununun 67 inci maddesine bir bölek eklenmesi, dam vergisi ka -nununun 24 üncü maddesinin de ğiştirilmesi, Üsküdar — Kadıköy ve yöresi halk tramvayları türk sosyetesinin hisse senedlerinden 200 küsur bin liralık hissenin vakıflar genel direktörlüğünce satın alınması, Çubuk Barajının ağaç - Komam adan gele -cek göçmenlerin malları Bükreş. 14 (A.A.) — Başba -kan ile Iç Bakanı, Tüze yönetgeri ve türk elçisinden katınç olan komisyon, işlerini bitirmiş ve Dobri-ce türklerinin Türkiye'ye göç et -meleri için tedbirler almıştır. Ko misyon, alınan tedbirlerin yeriti -mini sağlama işleriyle uğraşacak bir delgeyi Dobrice'ye gönderme -ğe karar vermiştir. Türkiye elçisi ile ulusal ban -ka direktörü ve tecim bakanı yap mış oldukları bir toplantıda çıkat tecimerlerine verilecek dövizler meselesi hakkında gereğen tedbirleri almışlardır. Yeni dünya hoks şampiyonu Nevyork, 14 (A.A.) — Acun şampiyonluğuna aday olan Jimmi Braddok, 15 ravundda sayı İv sahile acun şampiyonu Maks Ber'i dövmüştür. Çok güzel yapılan bu maçta yeni şampiyon, Ber'in pek tanınmış olan sağ vuruşundan yılmadan bütün bilgisini ve bütün eneriisini kullanmıştır. Yargıçlar toplulukla, Ber'in yenildiğini onaylamışlardır. Ka rar, seyircilerin alkışları arasında ilân edilmiştir. (andırılma ve düzenlenmesi, An -kara - İstanbul - Avrupa telefon devresinin uzatımı, Ankara Şar • baylığının dışardan getireceği ma-kinalar ve yedek parçalarının memlekete resimsiz sokulması, konumu koruma konununun sekizinci maddesinin değiştirilmesi, sıcak ve soğuk mağden sularının ( Sonu 4 üncü sayıfada) B. BENES MUSBET DUYGULARLA DÖNDÜ Çek hakanı Sovvet Kusya gerçek IKiriş istiyor diyor Moskova, 14 (A.A.) — B. Be-nes Moskova'dan ayrılmadan önce Sovyet ve yabancı gazetecilere şunları söylemiştir: — Sovyet Rusyaya yaptığım gezi, uzun siyasal kınavımn büyük bir utkuludur. Daha 1919 yılında Sovyet Rusya ile elbirliğinden yana idim. Ekonomik ve finansal buhran dolayısiyle Rusya ile el -birliği yapmayı zorlayan sebebler 1929 yılı başından beri artmıştır. Almanya'da nasyonal sosyalistle rin iş başına gelmeleri Avrupa'nın dengesini hötlemesi bakımından Sovyet Rusya'nın Avrupa siyasasına katılması zorağını berkitmiş tir. Harb tehlikesi, siyasal ve ekonomik sebeblerden dolayı, son za manlarda her vakitkinden fazla artmıştır. Bu sebebten dolayı bu tehlikeyi ortadan kaldırmak için en iyi çare olmak üzere kollektif güven sisteminin açıkça yantazı-yım. Kollektif güven için yapılan ve yapılacak savaşlarda Çekos lovakya ile Sovyet Rusya'nın asığları ile siyasaları biribirlerine uygundur. Tam olarak kanığım ki Sovyet Rusya gerçek bir banş istiyor ve gerçek bir barış siyasası gütmektedir.,, B. Benes, Sovyet Rusya hak-' ındaki duyuşu için demiştir ki: Maearistanda kırallık laınılmasıisteniyor B. Gömböş Arşidük Alber ileri sürüyor Peşte, 14 (A.A.) — B. Göm boş, parlamentoda çok alkışlanan bir söylevinde demiştir ki: M— Macaristan'da, ilk ödevi macar asığlarına hizmet etmek olan ulusal bir Kıral görmek is • tiyorum... Bundan sonra B. Gömböş, Ar padlar aylesinden gelen bir adayı gözönünde tuttuğunu, fakat kıral lığın geri getirilmesi meselesinin anci'ı öteki uluslarla yapılacak bir anlaşma ile kotarılabileceğini ilâve etmiştir. Arpadlar aylesinden gelen Prens Habsburg, aylesinin macar kolu üyesi bulunan arşidük Alber dö Habsburgldur. B. Gömböş, kendisinin özel dostu bulunan bu zatın birkaç yıl önce adaylığını arkalamıştı. Ulusal bir kıral adaylığının küçük anlaşmada, Avusturya oma-ğını isteyen Otto'nun adaylığın Üç kardeş bütün malla -rını Kızılaya ve Çocuk Esirgeme kurumuna verdiler Balıkesir, 14 (A.A.) — Memleketimizin tanınmış tecimerlerin den Emiroğulları Mehmet. Ahmet ve Ali kardeşler Balya'daki bütün mallarını Kızılay ve Çocuk Esir • geme kurumlarına vermişlerdiı 40 - 50 bin lira değerinde olan bu malların üçte ikİsİ Kızılayın, irte biri d- Çocuk Esirgeme Kurumu nun olacaktır. Emİroğullarının bu hayır severliği burada ve Balya'd kendilerine karşı derin bir sevgi uyandırmıştır. dan daha az bir ayrış göreceği sanılmaktadır. Çünkü Habsburg ay leşinden gelen Otto'nun Avustur ya ile Macaristan'ı birleştirmek ve eski Avusturya - Macaristan top raklarını geri almak istemesi, kânı vardır. Arşidük Alber, dün B. Gömböş ile uzun uzadıya gö • rüşmüştür. Moskovadan donen B. Benes"în B. Litvinof'ta alınmış bir resmi "— Rusya'da yapılan işlerin önem ve genişliğini, bu büyük memleketteki iş imkânlarını hay -ranlıftla gördüm. En ziyade dik -katimi çeken şey, Sovyet Rusya uluslarının enerjisi ve çalışmak dölenidir.,, B. Benes sözlerini söyle bitirmiştir: — Avrupa'nın şimdiki durumu güvenin tevilenmesi ve güven paktları bağıtlanması için görüşü-lere devam etmemizi gerekli kıl • maktadır. Önümüzdeki 1935 ve 1937 yıllarını çok kesin yıllar ola-(Sonu S inci sayıfada) Düşman uçaklarım durduracak olan Türkün kendi gücü, güvenliğine bağlılığıdır. I ŞAYIFA 2 O L o ^ iğleri Kılavuz için dersler — 35 — Son öz für/cçe yazıların en güzellerinden bir d er meç ya-pil masını doğru bulmaz mısınız? Biz gazete d üzeltiç'lerinin fikir adamları olmaları /£-nmgeldiğini bilmem niçin bir türlü anlıyamıyoruz. Yeni evim, boğazda, eğik bir yüzey üstündedir, U y uk ve uygun kelimeleri arasında ayrımı söylermr-tiniz? "Bu hareketiniz kanuna uygun değildir.., "Bu masanın tahtaları biribirine uyuk değildirler,, Bu mektubu yollamak için inal bir kimse bulmalısınız. Devrim, inanlı fikir adamları ister. Işın sular, ağaç gölgeleriyle oynayarak... Layisizmin en iyi b er ki t e 'si, memlekette vicdan özgen-ligini saydırmaktır. Sanat için en iyi Öden, anlayanlar taralından değerlenmektir. Bu misallerde geçen kelimeler; Dermeç = Muktetafat Düezltiç = Musahhih Eğik = Mail Yüzey = Satıh Uyuk = Muntabık Uygun = Mutabık înal = Mutemed inanlı = Mutekit Işın = Mazi Berkite = Müeyyide öden = Mükâfat **• Düşün = Mülahaza / Nasıl düşün 'lerle böyle bir işe girişmiş olduğunuzu bir türlü kestiremedim. *** Etleç = Mülahham E 11 eç adamların hastalığa dayan/klan az olur. **» Sıralaşma — Münavebe Ahmed'le aynı gece işinde sıralaşma yapıyoruz. »*» Alanç = Müsadere Alancetmek = Müsadere etmek Osmanlı imparatorluğunun son zamanlarına kadar alanç usulü devam etti. Medeniğ memleketlerde kimsenin matı alancedilmez, . *•* Dam = Müsakkafat Hükümet dam vergilerini indirmiştir. **» Savurgan — Müsrif Savurganlığın sonu, el açmaktır. »** Alman meselesi hakkındaki g ö r ü ş'Ierinizi öğrenmeh iste'dim. Son alman gezinizdeki görüm 'leriniz hakkında bir kon-lerans verir misiniz? Görüş = Tarzı rüyet Görüm 3s= Müşahede Her gün beş kelime I Tüze Bakanlığı atamaları Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calattnı kullanmıyacaktır. OTUZ BİRİNCİ LİSTE 1. — Mevsuk — Doğru, belgin örnek: Bu haberin belginliğinde şüphe ediyorma. 2. — Kurunu âlâ = İlkçağ Kurunu vusta = Ortaçağ Kurunu ahire = Sonçağ Asrı hazır --- Yeniçağ 3. — Asri = Modern 4. — Zannetmek ----- Sanmak Zan = Sanı 5. — Güzide = Seçkin Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı-caları kullanılmamasını rica ede -riz. Tüze Bakanlığı yönetgerliğine ceza işleri başkanı B. Hasanın atanması, Cumur Başkanlığınca onaylanmıştır. istanbul üyeliğine İstanbul "sulh., hii kümeni erinden B. Atıf, istanbul "sulh„ hükümenliğine İstanbul yardımcı üyesi B. Tahsin, İstanbul yardımcı üyeliğine Yaban aba d Genel savama m B. Necati. Niğde yardımcı üyeliğine Edirne "icra,, işyarı B. Kâmil, Alaşehir sorgu hükümenliğine Çiçekdağ sorgu hükümcnı B. Azmi, Adana yardımcı genel savamanlığına Adana "icra,, işyarı Bayan Nadide atanmışlardır. Emekliye ayrılacak işyarlar Gümrük Tekitler Bakanlığı, 13 temmuz 1935 tarihinde 65 yaşını dolduran işyarlarla açıkta ve bakanlık emrinde bulunanların, nüfus kâğıdlarında yazılı yaş düzeltmelerine bakıl rai yarak emekliye ayrılmak üzere işlerine son verilmesini ve bu işyarların borç ve ilişikleri olup olmadığının bil diri İmetinİ gümrüklere yazmıştır. İ Ç DUYUKLAR Yargutay Ankaraya taşınıyor Hakyerinin 20 temmuzdan 5 eylüle kadar sürecek olan yaz azatı sırasında Yargutay Ankaraya taşınarak 5 eylülde burada çalışmaya başlayacaktır. B. Şevki geliyor İstanbul, 14 (A.A.) — Sofya Elçimiz B. Şevki, bugünkü eks -presle Sofya'dan şehrimize gel mistir. B. Şevki birkaç gün İstanbul'da kalacak ve sonra Ankara' ya gidecektir. B. Burhan Ümid Arlar akademisi öğretmenlerinden B. Burhan Umid Kültür Bakanlığı is-pokterliğine atanmıştır. Yugoslav okul gemisi İzmirde izmir, 14 (A.A.) — Yugoslavya o-kul gemilerinden Villa Belavilda gemisi limanımıza gelmiştir. Gemide yugos-lavyalı profesörler ile okul direktörü ve deniz tecim okulası talebeleri vardır. Profesörler ve talebeler şehrin görülmeye değer yerlerini gezmektedirler. Trabzonda kuraklık Trabzon, 14 (A.A.) — Bir aydanbe* ri kuraklık devam etmektedir. Kuraklık daha çok devam ederse fınd-k ürününün dökülmesinden korkulmakt'dtr. Transit işlerinin başlıyacağı haberi burada sevinçle karşılanmıştır. Boluda devrilen kamyon Bolu, 14 (A.A.) — Bolu postasını taşıyan kamyon Boluya dönerken hendek ile Düzce arasında devrilmiştir. I-Çİnekİlerden altı kişi yaralanmış vc birisinin kolu kırılmıştır. Elâziz şarbaylığı Elaziz şarbaylığına seçilen B. Kemalin seçimi bakanlar kurulunca onaylanmıştır. Tren gezintileri rağbet görüyor Pazar günü Bandırmaya yapılan tren gezintisi çok rağbet görmüştür. Birçok kimseler sabahleyin Bandırmaya gitmişler, orada temiz deniz havası aldıktan ve hoşça bir gün geçirdikten sonra gece yarısı Balıkcsire dönmüşlerdir. Bandırmaya gidenlerin bir kısmı Erdeğe geçerek kiraz bayramını erdek-lilerle birlikte yapmışlardır. Erdekte kiraz bayramı güzel ve eğlenceli oldu Erdeğin ünlü kiraz bayramı dün yapılmıştır. Halk daha sabahtan motor, kayık ve arabalarla beyram yerine çekilmeğe başlamıştı. Biraz sonra her taraf dolmuştu. Bayrama Balıkesir, Bandırma, Aydmcrk ve Adalardan da birçok aylcler geliyordu. Bayram çok güzel olmuş, halk geç vakitlere kadar deniz kenarındaki kiraz bahçelerinde kalarak bol bol eğlen-mişlerdir. (Türkdili) Bütün yurd Hava tehlikesine karşı hazırlanıyor Konya, 14 (A.A.) — Uçak kurumuna üye yazılmak üzere başlangıçtan-beri seçilen komite her gün aralıksız çalışmaktadır. Ayrıca propaganda kolu da hiç durmadan çalışmaktadır. Herkes gücü yettiği kadar yükenini ve para yardımını esirgememektedir. t)ye yazan komite C. H. partisinde yazma işlerine devam etmektedir. Gazetelerimiz üye yazılanların adlarını yazmakta ve tehlikeyi bildiren yazılar yazarak çalışmakatdır. ••• Kars, 14 (A.A.) — Dün Cumuriyet Halk Partisi salonunda ilbayın başkanlığı altında teciroerlerin ve halkın ka-tılmasİylc bir toplantı yapılmış ve bu toplantıda bulunanların hepsi "hava tehlikesini bilen üye,, yazılmışlardır. Toplantı üç gün devam edecektir. •*» Bursa, 14 A.A.) — Türk uçaklarına yardım devam ediyoı. Bugün 2145 liralık yüken. 1680 liralık da verit kaydedilmiştir. »«• Bolu, 14 (A.A ) —ilbayın başkanlığında hava kurumu bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıda parti ve halkevi, şarbay ve hava kurumu şuğbesi başkanları bulunmuşlardır "Mava tehlikesini bilen üye., kaydı ve bir komite kurulması hakkında yeni tedbirler düşünülmüş vc kararlara bağlanmıştır. Üye yazılmaya devam edilmektedir. ••• Balıkesir, 14 (A.A.) — Cumartesi günü burada büyük bir miting yapılacaktır, işyar, tecimen, esnaf ve bütün Balıkesir halkının katılmasiyle yapılacak olan bu mitingde hava tehlikesini anlatan sövlevlcr verilecektir. ••• Uşak, 14 (A.A.) — "Hava tehlikesini bilen üye,, yazılmak için halk arasında büyük bir yarış vardır. Yazılan üyelerin isimleriyle yükenleri miktarı genel merkeze bildirilmektedir. Dün saat 17 de parkta Atatürk ant-tının Önünde yapılan bir mitingde hava tehlikesi hakkında çok heyecanlı söylevler verilmiştir. *** Trabzon, 14 (A.A.) — "Hava tehlikesini bilen üye,, yazılma yarışı şehrimizde de başlamıştır. İlbayın başkanlığı altında halkevinde yapılan genel toplantıda işin önemi anlatılmıştır. Ayrılan çalışma vc yazma kollan parti başkanının başkanlığında yayma işine başlamışlardır. Bir günde çağrılan 200 kadar tecimerin hepsi üye yazılmış, ba zıları veritlcr de yapmışlardır. Yeni-yol gazetesi üyelerin adlarını yaymağa başlamıştır. « • • Kayseri, 14 (A. A.) — Dün öğleden sonra Cumuriyet alanında hava teh likesi için bir miting yapılmıştır. Aytaçlar uçağın ne kadar korkunç bir savaş aracı olduğunu anlatmışlar ve Başbakanın söylevini okuyarak halkı u * çak İçin yardıma çağırmışlardır. Alanı dolduran halk, halkın yardımını yazan beş masanın başında toplanarak ardısı-ra yapacakları yardımları yazdırmış -lardır. Halkın ilgisi çok canlıdır. Balıkesir halkevinde bir resim sergisi açılıyor Yarın Halkevi salonunda bîr resim -.ergisi açılacakt:. Sergide artistlerimiz ve öğretmen okulu resim öğretmeni Sırrı. Stcki artistlerimiz tarafrndan yap*' ..• eserler gösterilecek ve bir hafta sQre -eefctir. (Turkdîli) Bugün Burmadan iki yüz kişilik bir grup geliyor Bursa, 14 (A.A.) — C. H Partid Bursa il kurumunun öncülüğü ile il Çevresinde partinin şehir, köy, ilçe. ka* mun: ocak kurumlarında bî?met ülan-larl-n 200 kişilik bir grup Ankaraya gidecektir. Bunun gayesi devlet mertte* zini tanımak vc ulusal çalışmayı yerinde göstermektir. Grup 14 haziranda Bursadan kalkacak ve 15 haziranda An* karaya varacaktır. Orada pazartesi akşamına kadar kalıp o gün akıam treni ile Bursaya dönecektir. Giresun fındıkçılarına yardım Giresun, 14 (A.A.) — Tarım Bankası sayısı 34 U bulan tarım kredi kooperatifleri ortaklarına ve ayrıca /en* cirlemc kefillikle kooperatifler dışın* da kalan köylülere iki bolü üe Ödüng para vermeye başlamış, birinci bölüyfl vermiş, ikinci bolüyü vermeye başlamıştır. Verilen bu paranın mıkdarı şires diden iki yüz bini geçmiştir. Geçen yıl fındık ürününün fiatların düşük olma* sından dolayı ucuz satarak son zaman* larda darlığa düşen köylülerimiizn Tarım Bankısın in çok yerinde olan mı yardımından duydukları »evine pcJc büyüktür. Bugünkü sayımızda ge-' çen kılavuz kelimeleri Aday Narazed Arlar = Güzel sanatlar Ayrım = Fark Azat — Tatil Bölge = Mıntaka Basın — Matbuat Başşehir — Payitaht Berkitmek =* Teyıd etmek Dayanışma ¦=» Tesanüd Denkleşme = Muvazene Dayanı ¦= Mukavemet Diyev - Beyanat Emekliye ayırmak = Tckaud etme* Erke = Mevkii iktidar Etke •= Amil Genel sav aman = Müddeiumumi Girişim = Teşebbüs (Entreorisc) Gösteri = Tezahür Hakyeri = Mahkeme Hİikümcn = Hâkim İşyar =¦ Memur Karşın = Rağmen Kasam ak = Mahkûm etmek Kesin = Kati Kuzey = Şimal Oy = Rey Öğretmen = Muallim önergemek = Teklif etmek Sömürmek = istismar etmek Serüven «= Sergüzeşt Saldırışın ama = Ademi tecavüz Saldırgan = Mütecaviz Şarbay = Belediye reisi Tecim = Ticaret Tekit = İnhisar Utku Zafer Uzgörü — Basiret Yargutay = M ah keme i TemyU Yeritmek = Tatbik etmek Yönetger = Müsteşar Yönetmenler = Müdiranı umur Romanımızın bugünkü parçasında geçen kelimelerin karşılıkları: Beldek = Alamet Başarı «= Muvaffakiyet Ertikdes = Meslekdaş Yönetim = İdare Ilgen = Alakahah] Kovalamak — Txk4* etmek Ovdam =* T!%in tncel'V = Tetkik Etki = Tesir Brlge = Delil Keçiören Köy Gazinosu açıldı. Gazino O/man Çifliği tarafından işletilmektedir. Çiflik ürünleri bulu nur. Fiatlar ucuz, seıvis düzgündür. Sal ah altıdan gece yancına kadar muntazam otobüs seferleri vardır. Gîdip gelme otuz kuruştur. ULUS Hurbank, (Kaliforniya). 15 4. 4. — 4me-rikan uçmanı P"Hey Post, Stratosfer yoliyUt fSevyorka uçmuştur. İradaki uzu 2450 mildir. Post iinee aynı yalla doğudan batıya 'doğru Uç defa uçmak istemiş, fakat başaramamıştı. ON ALTINCI YIL. No: 4987 Adımız, andımızdır Hcr yerdi: 5 kuruş Gündelik BfLDİCİMtZ ŞEYLER F. R. AT AY Bu yazırmzdaki yeni kelimeler: Senlik Refah — Denge = Muva-¦ene — Sömürülmek = İstismar edilmek — Oretmcn = Müstahsil — Geçim = Maişet — Düzey ~~ Seviye — Erkin Müstakil Sava İddia. — Sizler tarım ve ilk-madde memleketlerisiniz. Bize toprak ürünlerinizi satacaksınız. Endüstriyi bizler yaparız. Arsıulusal genlik dengesi ancak böyle bir işbölümü üstüne kurulabilir. Elden pazar kaçıranların 1918 denberi söyledikleri budur. Fakat bu sözü hiç bir avrupa-lı Öteki avrupalıya söylemez. Çünkü her avru-palı bilir ki toprak ürünlerinin satıcılığı ve endüstri alıcılığı ile geçinmeğe katlanmak demek, s ö . mürülmeği kabul etmek demektir. Bir avrupalı kendi yağını ve yemişini de, makinesi gibi satar: yani onun üretmenine, fabrikalarda çalışan işçinin gündeliğini ve -rîr. Fabrikada veya tarlada çalışan avrupalılar İçin yüksek bir geçim düzeyi şarttır. Dava Avrupa dışında değişir: oraya endüstri malı, Avrupa işçisine iyi bir gündelik ve kapitalistlere iyİ bir kazanç sağlayan bir fiat üstünden gider ve oranın toprak ürünleri, çiftçilerin boğaz tokluğu üzerinden satın alınır. Avrupa dışında bir tarım memleketinin genel bir genlik düzeyi elde etmesine imkân yok -tur. Bu memleketlerde belki bir kaç yerli zengin türer; belki bir iki şehir konak ve kulüblerle, bir iki deniz kıyısı ve dağ tepesi köşklerle donanır. Fakat halk ayağına nasır giymekten ve sırtına ko yun postu takınmaktan kurtula -maz. Böyle bir memleket erkin olamaz. Böyle bir memlekete Almanya top, Fransa uçak, Ingil -tere torpido vermezse, o, namus borcunu da ödeyemez. Bir memleketin bütün ihtiyaçlarını kendi fabrikalarında kendi işlemesi gibi bir savamız yoktur. Tabüğ imkânsızlıklarla veya he -sabsız girişimlerle devlet hazne -sini ve halk kesesini tüketmeğe de lüzum yoktur. Ancak bir memleket kendi toprak ürünlerini değerlendirecek, kendi çiftçisini zen-cileşmekten kurtaracak ve başlı -ca ihtiyaçlarını karşılıyacak ka -dar endüstri, ve bir harb zamanında ordu cihazını durmaksızın işletecek kadar harb endüstrisi yapmak yükümü altındadır. Böyle bir memleket, ondan sonra ar -sıulusal siyasa ve ekonomi dengesi düşünülürken, birlikte konuşulmak, birlikte karar verilmek, birlikte hareket edilmek için, bütün konferanslara eşit haklarla gider. Artık kendisine kürsü artığı ders ler verilmez: hakikat konuşulur. Üstündeki halkı yedirecek top rak üretimi, üstündeki halkı giydirecek ve barındıracak endüstri üretimi ve üstündeki halka, za -manı geldiğinde, bütün savga kuvvetini kullandıracak harb en -düstrisi olmıyan memleketlerin ta-lii ile, sık sık, kumar masalarında oynanılır. Bay Abidin Özmen gitti Birinci Genel Ispekter Abidin özmen dün akşamki trenle Istan bul'a gitmiştir. Durakta Başba -kan İsmet İnönü, Parti Genel Sek reteri Receb Peker, Bakanlar ve dostları tarafından uğurlanmıetır. Bursalı konuklar dün Tarım Enstitüsünü gezdiler ve Bay P ekerle tamştılar Bursalı konuklarımızdan bir grup Ankara'yı görmek ve devlet merkezini tanımak gayesiyle Bur sadan gelen konuklarımız dün sabah Yüksek Tarım Enstitülerini gezmişlerdir. Bursalı yurddaşlar Parti Ge nel Sekreteri Receb Pekerin çağrı-sile öğleden sonra saat 17ye doğru Parti kurağına gelmişlerdir. Konuklarını karşılıyan Receb Peker gelenlerin ayrı ayrı ellerini ' mış ve hatırlarını sorarak, böyle grup halindeki gezilerin faydalarından bahsederek görülen yeni liklerin, çalışmaların dönüşte yurd daşlara anlatılarak aydınlanmalarına yardımı olacağını söylemiştir. Devlet merkezindeki özlü ve iç -tem çalışmanın ilk bakışta göze çarpacak kuvvette ve dolgun ol • duğuna işaret eden Bay Peker, ( Sonu 4 i'tncü sayıfada) ÇİFÇİ BORCUNU B ÖLÜ İLE VERECEK Kamutayca onaylanan kanuna göre çiftçiler Tarırr Bankasına olan borçların- 15 yılda ödeyecekler Kamutay öteygün yaz azatı ka rarını almadan önce, devamlı bir surette yaptığı toplantıda tarım, ekonomi, bayındırlık, kültür ve fi-nans bakımından çok değerli bir seri kanun projelerini kabul et -misti. Tarım Bankasının 1931 yılı sonuna kadar olan ipotekli ve zencirleme kefillikli bütün tarım alacaklarının yüzde üç üremle on beş yıla bölülendirilmesi için olan kanun bunların başında gelmektedir. Bilindiği gibi, 1929 yılından önce ve ondan sonraki yıllarda ürün değerlerinin dünya ekono mik buhranı karşısında gittikçe düşmesi, çiftçilerimizi üretim say-palarını koruyamryacak ve bankaya karşı olan borçlarını ödeye -miyecek bir hale düşürmüştü. Ödenmesinde çiftçilerimizin zorluklarla karşılaştığı ve 20 milyon liraya vardığı oranlanan bu borcun çiftçiyi sıkmadan Ödene cek bir şekilde bölülendirilmesi işi ise son yıllar içinde hükümetin (Sonu 4 üncü sayıfada) LAVRENS DİRİLDİ Mİ ? İtalyanlara göre hu ingiliz çaşıtı şimdi Adisababa yolundadır Roma, 15 (A.A.) — Ottobre gazetesinin Portsaid'ten aldığı bir habere göre Albay Lavrens ölmemiş ve şimdi Adisababa'ya git -mektedir. Londra'da Entellijens servisin isteğiyle Lavrens'in aylesi bir kaza yüzünden Albayı ölmüş gibi göstermiştir. Tâ ki, Lavrens iste diği gibi yeni işler arkasından ko şabilsin. (Sonu S inci sayıfada) ŞEKER ÖBÜR GÜN UCUZLUYOR Ekonomi Bakanımız ilbaylara gönderdiği bir bildi -rikte şekeri nomal fiattar fazlasına satmanın vur -. gunculuk sayrla cağını bildirdi Ekonomi Bakanı B. Celâl Ba -yar İstanbul, İzmir ilbayları ile öteki bütün ilbaylıklara şu telgrafı göndermiştir: " Halkımıza ucuz ve çok şeker yedirebİlmek gayesite Kamutaya sunulan kanun lâyihası onaylan -mıştır. 18. 6. 1935 salı günü res -miğ gazetede neşri mümkün olabilecektir. O tarihten itibaren âtideki hususlara riayet olunacaktır: 1. — İstanbul'da ve şeker fabrikalarında teslim edilmek üzere toptan ve toz şeker şimdiki fiat olan 36,75 ve 37 kuruş yerine 25 ve kesme şeker 40 kuruş yerine 28 kuruş fiat ile satılacaktır. Bu fiata bütün vergi ve resimler dahil olup fabrikalard ı vagon Istanbulda ambar dahili teslim hatlarıdır. 2. — Sair mahallerde toptan satış fiatı yukarıki fiatlara yalnız nakliye ve buna ait diğer masraf • ların ilâvesile bulunacak Hattan ibaret olacaktır. 3. — Perakende fiatlar ile yu-kardaki maddelerdeki toptan sa tış fiatları arasındaki fark bugün müteamil bulunmakta olan ve p? rakende satışçıların cari ve no -mal kârını teşkil eyliyen miktar -dan ibaret kalacaktır. 4. — Bu suretle tespit edilecek olan toptan ve perakende satış fi-atlarının fevkinde Hatlarla satış yapmak ihtikâr telakki edilecektir. 5. — Havayici zaruriyeden o-lan bu gıda maddesinden bilaistisna herkesin istifade edebilmesi için «alilerle belediye reislerinin vazife noktasından hassasiyetlerine müracat ederim.,, Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calarını kullanmıyacaktır. OTUZ ÜÇÜNCÜ LİSTE /. — Şimal = Kuzey Cenup — Güne» Şark = Doğu Garp = Batı Şimali şarkî === Doğu kuzeyi Şimali Garbt = Batı kuzeyi (Sonu 2. ci sayıfada) Dünkü oyunda Beşiktaş Ankara Güeünü 8-0yendi Beşiktaş ve Ankara Gücll takımları bir arada istanbul'un ileri spor kulüplerinden geçen yılın ayaktopu şampiyonu Beşiktaş ik? maç yapm:' üzere dün sabahki trenle An? Ulusun havalarımızı koru yolunda göstereceği ilçri, &yr-1™f kV&JZnKğtn* sağlayacaktır. ra'ya geldi ve öğleden sonra HU maçını Ankara Gücü ile yaptı. Gerçi iki takım arasım!.' ' if-nıf ayrımı beklediğimiz çok güzel ve çetin oyunlardan birini ger-nemize engeldi. Ancak biz gene bi -rinci derecede bir İstanbul kulü -bünün Ankara'ya getirilmesi »¦« tiyle yapılan bu girişimi çok ye rinde buluyor ve alkışlıyoruz. Ankara futbolunun ilerlemesi ve teknik bakımdan faydalanması için İstanbul'un en gözde kulüblerini sık sık Ankara'ya getirtmek çok faydalı ve lüzumlu bir iş olacak • tır. Bu hakikati gören Parti genel sekreterimiz de dün, İdman birliği başkanlarına İstanbul kulübleri -nin İmkân msbetİnde •' çu Ankara'ya ge'.İrtilmesini tavsiye etmiştir. Alan çok kalabalıktı. Epiden-beri iyi bir oyun görmiyen Anka-rasporcula-ı alanı çepçevre sar im I h Mı Tüze Bakanı ^ay Şükrü Saraçoğlu, Gümrük ve Tek:"' r (Sonu 3 üncü sayıfada) SA Dil isleri Kılavuz için dersler _ 36 — Hitler, artık, Avrupa devletlerini yenen vc ye-nîli devletler diye ikiye ayırmak doğru olmadığım söylemiştir. Bir zamanlar devlet kapısı, bütün türk gençlerinin göz* d i k e ğ i idi. Polis size. dolandırmağa gelen bu adamın karalı ta* kımmdan olduğunu gerçinlemistir. Gündelik gazete kadar, likir dergilerine de ihti- var. Yalnızlığı seversem de y a 1 k ı z değilim. Bu tarlanın ölçümünü biliyor musunuz? Bütün gençler, ellerinde ışınaklarla, geç vaRte kadar. Ara türkün konduğu evi ç e v r i n i p durdular. Misallerdeki yeni kelimeler: Yenen = Galip Yenik = Mağlûb Gozdikeği = M atmanı nazar Karalı = Mazannei su' Dergi = Mecmua Yalkız = Merdümgiriz ölçüm == Mesaha Işınak = Meşale Çevrinmek = Tavaf etmek * * ¥ Bağışık = Muaf . - Bağışıklık = Muafiyet özgür yazarlar kazanç vergisinden bağışık* fırlar. Gazetelerdeki çevirmen 'lerin kazanç vergisinden bağışıklığı devam edecektir. » * * Bakı — Muayene Evlenecek olanlar hekim bakı* stndan geçmek yükü mündedirler. » * * Muhtekir = Vurguncu ihtikâr — Vurgunculuk Yaşattk Hatlarındaki vurgunculukla hergun savaşmaktayız. Fransa hükümeti borsa vurguncularına karşı kesin tedbirler aldı. Aytar = Muhabir Duymaç = Muhbir Bu haberi Paris a y t a r i m ı z bize mektupla gönderdi. Gazetemizin şehir duymaçları hiçbir biîget kaçır* mazi ar. * * * Mukavemet — Dayanık, dayanım Bu evin sert rüzgâra d a y a n ı ğ ı olduğunda şüphcli-vim. Düşman, dün, büyük bir dayanım göstermiştir. iler gün beş kelime (Başı 1. ci sayı/ada) Cenubu şarki = Doğa güneyi Cenaba garbi — Batı güneyi Şarkt şimalî — Kuzey doğu- m fi) Amerikayt cenubi = Güney Amerikası 2. — Saat ~ssz Soru İstintak = Sorgu Mesele == Mesele (T. Kö.) Örnekler; 1 - Size bir soruda bulunmak istiyorum. 2 - Dün bütün suçlular sorguya çekildiler.. & — Hikâye = Öykü örnek: Gazetelerin gündelik öytiklerinde sanat deşil, eğlence değeri aramalısınız. 4. — İhtimam etmek = Kayıtlan - mak İtina etmrk = özenmek İtina — özen örnekler: 1 - Bu ine daha i-yi kayıtlanmanız lâzımdır. 2 • Yazınızda baştan basa Özensizlik görünüyor. 5. — İkametgâh — Konut Mesken = Otra örnekler: 1 - Herkes bulunduğu şehirde bir konut göstermek yükümündedir. İki büyük köprümüz yapılıyor Muğla. 15 (A.A.) — Türkiye'de İkin-ci tip olarak yapılmakta olan ve dünyada eşi Üd tane bulunan Dalaman köprüsünün iki a yağım n yapılışı bitmiş, üçün cü dördüncü ayaklarmm yapılmasına başlanmış tır. Gene Muğla - Fetrye yolu üzerindeki büyük bîr önemi bulunan Namnam köprüsünün de üstermesi önümüzdeki ay basında yapılacaktır. Bu köprülerin yapılmaaiyle Muğla - Fetİye yolu açılacaktır. Arada bulunan küçük su geçitlerinin yapılması ve batak alanların yeğ -ritilmesi İçin hazırlıklar vardır. Bu yıl içinde bu atanda önemli çalışmalar olacak. Feriye - Muğla yolu gelip gitmeye açılacaktır. Bu yolun açılmasiylc ilk eko nomî hayatında büyük bir genişlik olacaktır. İl halkı bu iki köprünün yapıl -m asm dan büyük bir sevinç duy makta -dır. 2 - Hükümet Ankara'da iş -yarların otra meselesini de kotaracaktır. (1) ötekiler de bunlara kıyaslanarak yapılabilir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica ede • İÇ D U Y U K L A R Hnva tehlikesini hilen üyeler B. Selâmi Ku/ucuoğlu Göynük C. M. ü\ 20, B. Fahri Çınar Göynük Şarbay 20, Nevzat Akgüngör Göynük Orman mühendis muavini 20, B. Halil Alpagut Göynük İnhisarlar Me. 20, B. AU Say m Göynük Ziraat Bank. memuru 20, B. M. Fahri Yerlİkaya Göynük tüccar 20. B Yusuf Bayındır Göynük tüccar 30, B Nuri Vural Göynük tüccar 20, B. Hayrettin Ünal Göynük tüccar 20, B. Salih Pulcu Göynük tüccar 20, B. Celâl Yağ-cıoğlu Göynük tüccar 20, B. İsmail Şatır Göynük bakkal 20. B. Ahmet Başka ı Göynük tüccar 20, B. Mehmet Sel man Göynük bak kat 20, B. Hıfzı Mut -lu Göynük tapu Me. 20, B. Müslim A kay Göynük Ziraat mücadele Me. 20, B. Ali Hattat Göynük semerci 20, B. Ahmet lllıan Göynük tüccar 20. B. Hasan Yenice Keşan H. P. başkam 20. B. Saadet Yenice Keşan H. P. başkanı zevcesi 20, B. İbrahim Şapçı Keşan tüccardan 30, Ba -yan Lcman Şapçı Bay ibrahim Şapçr zevcesi 20, B. Hasan Akalın Keşan bakkal 20. B. HalÜ Keşan bezzaz 20, B. Hüseyin Keşan tavukçu 48. B. ibranî"-Ahmet Keşan bakkal 30, B. M. Kemal Keşan tuhafiyeci 22. B. Raif Keşan terzi 24, B. Mehmet Günsal Keşan eczacı 21. B. Ömer Kalfa Keşan berber 21. B. Mustafa Yenice Keşan 20. B. Cemal Keşan aşçı 21. B. Cemil Özgün Keşan hastahane operatörü 20. Bayan Münevver özgün Keşan hastahane operatörü zevcesi 20, B. Hüseyin Hüsnü Dalkılıç Keşan hav tahane idare memuru 20. B. A. Türkcr Foça llçcbayı 24, B. Remzi Uluğu Foça hava kurumu başkanı 24, B- Raşit GÖren Foça şarbayı 20, B- H. Basri Coşkun Foça CHP, başkanı 24, B Hilmi Efgun Foça hSkİm 20, B. Fahri Foça C.M-Ü. 20. B. Arif Foça Müstan-tik 20. B.'H. Güvenç Foça mal müdürü 20, B. Mit.ıt Turgut Foça Tahsil müfettişi 61. B. Münür Kinşan Foça mu hasebe kâtibi 20. Emin Aktcpe Foça varidat kâtibi 20, B. Hamdi Yirmibeş Foça tahrirat kâtibi 20. B. Basri Eren Foça T.M. 20, B. Sami Uysal Foça S*-hil Sıhhiye M. 20, B. Halil Kirli Foça Liman M. 20. B. Zeki Foça Nüfus M 20, B. Sami Koral Foça İnhisar Baş M. 20, B. Mustafa Foça inhisar ambar M. 20, B. Ekrem Girgin Foça inhisaT memurlarından 20, B. ihsan Foça inhisar memurlarından 20. B. Niyazi Arat Foça inhisar memurlarından 20, B. Hamdi Foça Ziraat m. 20. B. Rıza Foça satış m. 20, B. Şevket Kural Foça Muhasebei hususiye M. 20. B. Nedim Mete Foça Ziraat M. 20, B. Nuri Ata-lay Foça P.T.T. memuru 20, B. Sürey ya Foça P.T.T. muhabere M. 20, B. Cevdet Oğuz Foça Maliye tahsildarı 20, B. Niyazi Can Zabıt kâtibi 20. B. Yaşar Yasayakul Foça J. K. 24. B. Zihni Foça J. Başçavuşu 20. B. Mustafa Korumak Foça Belediye muhasibi 20, B. Mirza Ilttr Foça T. Ha K. fahri mürakip 20. B. Mehmet Poker Foça T. Ha. K. kâtibi 20, B. Mahmut Foça bakkal 20. B. M. Ali Polatcr Fo-Ça eczacı 24, B. Adli Akakıncı Foça As. Ş. Reisi 20, B. Adil Ergöç Foça a-vnkat 20. Hamdi Barka] Foça tmknrnc' hekimi 20. B. Hazım Foça Z.K. kooperatifi müdürü 20, B. H. Unlu Foça C H. P. t H. 20. B. Nafi Ergöhûz Foça Maliye süvari tahsildarı 20, B. Mehmet Di rican Foça Maliye tahsildarı 20. Bayan Ol i İt Kenan Foça 50. B. Nevin Sanlı Foça elektrikçi 20. Bayan Nad re Sanlı Foça 20, B. Necmi Alçay Foça C. H. P. 1. H 20. B. Mehmet Tevfİk Coşkun Foça bakkal 20, B. Cemil M ¦ dillili Foça Bakkal 20, B. Kâzım Foça bakkal 25, B. Hüsnü Foça hamama 2* İSTANBUL TELEFONLARI Orta okulların sınaçları İstanbul, 15 — Orta okulların son sınıf sınaçları bitti. Sınaçlarda kazananların nisbeti yüzde yirmi-dir. , Yabana diller sınaçla -nnda kazanamryan üni -versiteliler İstanbul, 15 — Yabancı diller smaçlarında kazanamadıkları için fakülte smaçlarına kabul edilmi-yen üniversite talebeleri. Kültür Bakanlığına başvurmağa karar vermişlerdir. Bir eroin fabrikası daha İstanbul. 15 — Bakırköyünde dişçi Atıf adında birinin, evini eroin fabrikası olarak kullandığı anlaşıldığından fabrika basılmış, eroinci Atıf da yakalanmıştır. İstanbulda buğday fiatlan İstanbul, 15 — İstanbul piyasasında buğday Hatları 6 kuruşta kaldı. Fırıncıların dileği üzerine, şarbaylık narh komisyonu pazartesi günü toplanacaktır. Ekmek fiatının 30 nara artması iktimali vardır. İşçilerin yarım gündeliği İstanbul, 15 — Hafta azan do-layısiyle cumartesi günleri öğleden sonra çalışmadıkları için gündelikleri tam olarak verilmiyen işçiler hû küm efe başvurdular.' Muğlada un fiâtlan yükseldi Muğla. 15 l A.A.) — Kuraklık yu -i ünden fabrika unlanrım fiatı çuval başına bir lira artırılmıştır. Buğdayın lolosu da beş kuruşun sekiz kuruşa çık - Hava Kurumuna Yardım devam ediyor Bursa. 15 (A.A) — Türk Hava Kurumuna yardım için bugün Halkevinde ilbayın başkanlığında büyük bîr top -lantj yapılmıştır. Toplantıya gelen -lerin hepsi hava tehlikesini bilen üye yazılmış vc yıllık yükcnlerdc bulunmuş lardrr. tiye yazılma işi canlılıkla de -vam ediyor. *' » * İzmir, IS (A.A) — Hava tehlikesi, ni bilen üye yazmak içio seçilen kurul toplantılarda devam etmekte; tecim o -dasından gelen defterleri incelemekte -dir. Bu iş bittikten sonra genel bir toplantı yapılacak, tecimcrlerimiz üye yazılacaktır. Dün bir çok yurddaşlaronız, Osmanlı Bankası işyarları ve palamuttular sosyetesi hava tehlikesini bilen üyeliğe yaz ılm işi ardır. • * • Zonguldak. 15 (A.A) — Hava tehlikesini irilenler kurumuna üye yazılma yarışı gittikçe hızlanmaktadır. Maden kurumları ve işyarları ve maden işçileri candan bir yurdaeverlik ve taşkın bir özverirliklc yarışa katılmaktadırlar. Zonguldakta şimdiye kadar yazılan ve. rit ve yıllık yardımların tutan 23700 lirayı bulmaktadır. Yakında genel bir toplantı yapılacaktır. Erzurumda Kızılay haftası Erzurum. 15 (A.A.) — Erzurumda Kızılay haftası ayın 17 si ile 23 ü arasmda yapılacaktır. Kı-zılaya üye yazılmasına başlanmıştır. Halk tarafından büyük bir ilgi gösterilmektedir. Kızılay asığına bir de balo verilecektir. Vehib Paşa kimdir? Habeş ordusu başkumandanı olduğunu gazetelerin yazdığı Vehib paşa kurtuluş savaşınm başlangıcmdanberi Türkiyeden çıkmış ve binbir serüvene girmiş bir adamdır. Memleketinden başka her ülküye hizmet edecek bir yaratılıştadır ve türk vatandaşlığından birçok yıllar önce çıkarılmıştır. Yakalanan kaçakçılar Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaza Örgütü 68 kaçakçı, 1010 kilo gümrük kaçağı, 47 kilo tekit kaçağı, 3 tüfek, 2370 defter sigara kâğıdı, 20 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. ANKARA RADYOSU 19.30 — Eğ it ün saati (Hilmi Malik konuşuyor) 19.40 — Musiki: Chopin Nocturaes Piyano: Fer hande Ulvi 20. — Ancıltk saati 20.10 — Musiki Bach Concerto sol mineut Keman: Necdet Remzi Piyano: Ferhunde Ulvi 2Ö.2Û — Dans musikîsi 20.50 — Haberler. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Atamak = Tayin etmek Başarı — Muvaffakiyet Bağdamak = Telif etmek Bs sın — Matbuat Batkı = t flaş Belgit o- Sened Bölülcndİrme = Taksitlendimıe Çözge == Sureti hal Erk = Kudret, iktidar Erke ¦= Mevkü iktidar Etki = Tesir Evrim = Tekâmül (evolutfem) Etgerlik = Nüfuz (influence) Finans = Maliye Gelişim = İnkişaf Gezi = Seyahat Güney - doğu = Cenubu şartı Hotlem - Tehdit İye = Sahib İncelemek = Tetkik etmek. İÇ tem = Samimi Karşın m Rağmen Km av *¦ Faaliyet Kesin — Kat'î Öz =» Mahiyet Omntamak — Temsil etmek Oranlamak = Tahmin etmek ödei = Vâde Önerge = Teklif Öğretim = Talim özgenük Hürriyet Sor av — Mes'uliyet Saypa — Masraf Sömürge — M üstemi ike Tarım =» Ziraat Ürem = Faiz Yt t sinmek = İktiza erjne* YüğrDm = Merhale Yönetsel ¦= İdari Zorağ — Zaruret Zencirleme = Müteselsil Keçiören Köy Gazinosu açıldı. Gazino O.-.nan Çifligi tarafından işletilmektedir. Çiflik ürünleri bulu nur. Fiatlar ucuz, seıvis düzgündür. Sar ah altıdan gece yarı .-ma kadar muntazam otobüs seferleri var dır. Gidip gelme otuz kuruştur. ULUS 17. HA7.IK .VS PAZARTESİ Türk ulunu, tutrııdaki milyarhırım sigorta vlnıek ivin havacılığına milyonlar i"»ın»4 ten I'¦' ¦¦ınfim m ıl lif. ON ALTİNCİ YIL. No: 4988 Adımız, andımızılır Her yerde 5 kuruş Gündelik YUNAN SM.JMt W. R. Atay Su beiivemice** behra*t«r: Smac. — trotthan — Durluk * lalar — Tm »- Tahmin — Daya-= Teaanod — Kuralcılık A--rompoaentkttt — l-t-' i-."-' Takdir etmek. Yunan seçiminde hükümet kapanmıştır. Çaldaris ve arkadaşları, bîr kaç ay içinde, iki büyük sınaçtan geçtiler: Azı ve seçim. İkisinde de halk bugünkü önderlerin şahıs ve siyasalarına bayii kalmıştır. Rejimi sağa sola kaydırmak isti yen bütün politika ve politikacılar halk tarafından reddedil -mistir. Eğer bir kat haftadanbe-ri işittiğimiz haber ve tasınları tekrar hatırlayacak olursak, se -çim sonuçlarının ne kadar dik -katdeğer olduğunu daha iyi anlarız. Balkanlarda sukün ve barışın esaslı dayanırlarından biri, her Balkan devletinin kendi içindeki durluk ve düzeni olduğuna şüp ¦ he yoktur. Yunanistan, Balkan paktının başlıca unsurlarındandır. Arsıulusal kargası içinden lüzum ve değeri her gün daha iyi beliren bu paktı zayıflatmak istiyenler, gerek son azı hareketinde, gerek bu seçimde, dost ve komşu memleketin iv politika buhranları ile sarsılmasına bel bağlamışlardır. Sağduyusu -nu kaybetmiyerek, Çaldaris ve arkadaşlarına güven ve sevgisi -ni gösteren Elen uîusu, aynî zamanda, Balkanlarda barış dayanışma davasına ne kadar bağlı olduğunu da anlatmıştır. Çaldaris, kendi ülküsünü ve memleketinin asıklarını gündelik siyasa oyunları üstünde tutan, ka-ralcılıktan hoşlanmıyan, sözüne inandıran ve kendini saydıran az bulunur devlet adamlarından biridir. Gerek yakın arkadaşlarının, gerek memleketi halkının ve dışarıdaki dostlarının bu yüksek insan ve şef vasıflarını değerlemesi kadar tabiiğ ne olabilir? Son seçimde hükümetin elde ettiği kesin çoğunluk, ve, seçimin, içinde geçmiş olduğu şartlar düşünülecek olursa, Yunanistanın uzun bir durluk devrine girmiş olduğuna kanağat getirmek lâ -zım gelir. Kendi ekonomik ve ulusa] işleri ile uğraşmış, dostları ile birlikte çalışmalarına de • vam etmek için, Yunanistanın böyle hir sükûn devresine ihtiyacı vardı. Komşularımızın iyiliğine olan her şey, Türkiyede sevinçle karşılanır. Yunan seçiminin sonuçlarını bildiren telgraflar, burada, Balkanlardaki sükûn, barış ve dayanışma siyasasının yeniden hız ve kuvvet aldığını gösteren bir müjde gibi okunmuştur. B. Abidin Özmene telgraf Birinci genel ûpekter B. Abidin Öznen dün Ankaradan ayrılırken İç Ba» kaıu B. Şükrü Kaya trenin hareketi sıranda Atatürk'ün emrinde bulundu -fcu için istasyona gelememiş, sonradan bir telgraf çekerek hem Atatürk'ün teveccühlerini, hem de kendisinin sevgi ve basan dileklerim bildirmiştir. Memleketin endüstrileşmesinde yeni adımlar atıldı Kamutayın son kabul ettiği üç kanunla elektrik ve maden endüstrilerimizi işletmek ve değerlendirmek için çok önemli bir örgüt kurulmuştur. Elektrik eti'td idareni —Maden tetkik ve arama enstitüsü — Eti Bank. Kamutay; geçen cuma kabul ettiği üç kanunla, yurdda geniş bir endüstri alanı daha açtı. Şimdiye kadar devlet, harb endüstrisinden başka taşıt ve dokuma endüstrisini başarmağa girişmiş, şeker endüstrisine de dolayısile katılmıştı. Son çıkan kanunlar ise yurdun bir çok tabiiğ servet kaynaklarını doğrudan doğruya devletin işletmesine vermektedir. Her ekonomik girişimde, önce gelir aracını bulmak ve bunun değerini ölçmek, sonra da verimli bir düzende işletmek gerektir. Kamutaydan çıkan üç kanunun ikisi bu arama işlerini yapacak kurumlar içindir. Üçüncü kanun ise, iki koldan yapılan araştır -maların iyi ve ölçülü sonuçlarını işletecek kurumun kuruluş ve ö-devini belirtmektedir. Bu üç kurum tecim sel mahiyette hükmiğ şahsiyeti olan birer devlet organıdır, ve merkezleri Ankarada-dır. Bun lar im çalışın* *ekıuWit«, kuruluşlarındaki özellikleri ayrı ayrı gözden geçirmeliyiz: Maden tetkik ve arama enstitüsü Bu idare şunları yapacaktır: A — Elektrik istihsaline yarar kuvvetleri araştırmak (su ve başka kuvvetler). B — Şehirlere, fabrikalara, madenlere, demiryollarına, çiftliklere ucuz elektrik enerjisi ver -mek. C — Büyük endüstri progra -mındakî elektriklendirme işlerini yapmak. D — Elektrik endüstrisini yü -rütecek mühendis ve ustaları yetiştirmek. E — Elektrik üretim ve dağıt- Habeşistan işinde İn-gilterenin durumu Londra, 16 (A.A.) — İngiliz -lerin Habeş meselesindeki durumunu iki bakımdan göz önünde bulundurmak lâzımdır. Bunun biri, uluslar sosyetesi ve öteki de Habeşistan ve Ingilterenin kendi asığlarıdır. Uluslar sosyetesi bakımından, İngiltere Habeşistana ötedenberİ bu sosyetenin üyesi gözü ile bakmış ve Habeşistanın başka üyelerin sosyete üyesi olarak yardım görmek hakkından da asığlanm^ sı lâzım geleceği fikrinde bulun- -muştur. İşte bunun içindir ki, İngiltere, Habeş imparatoru Haile Selate 20 mayısta uluslar kurumuna baş vurarak ulusal Lualual hadisesi -um barış yolu ile yatıştırılmasın! ve sınırların çizilmesini istediği zaman anlaşmazlığın bir harbe gidilmeden kotarılması için bütün etgerini kullanmıştır. (Sonu S inci sayıfada) ma kurumlarının istatistiklerini yapmak. F — Bugünkü santralların rasyonelleştirilmesi için tedbirler aramak. G — Elektirk enerjisi üzerin -deki vergileri incelemek. H — Elektirk makineleri, ya -raçları ve araçları üzerindeki gümrük tarifeleri ile uğraşmak. 1 — Elektrik ücret tarifeleri ile ilgilenmek. J — Elektrik işleri üzerinde devletçe istenilen incelemeleri yapmak. K — Elektirk endüstrisinin fen-niğ ve endüstiel ilerleyişini göz Ö-nünde tutmak. (Sonu 6 ıncı sayıfada ) Kızılay kongresinin üsnomal toplantı? Toplantıda Kızılay yönetim kurulu ve ge -nel merkezi, ana tüzüğün 48 inci maddesi gereğince Kızılay kon -gresini üsnomal bir toplantıya çağırmıştır. Kamutayca kabul edilen bir kanun gereğince 1 Eylülden baş-lıyarak kininle firengi ilâçlarının Kızılaya verilen satış monopolü • bulunanlar nu çevirmek için yönetim kurulu kongreden 250,000 lira dönerge istemiş, kongre bu isteği kabul etmiştir. Ayrıca talebelerinin sayısı 100 e çıkarılan hasta bakıcılar okulu -nun bütçedeki bölümlerden 4,100 lira daha ayrılması istenilmiş ve bu dilek de kongrece kabul edilmiştir. Şeker ueuzladı Şekerin ucuzlatılması hakkın -daki 2785 numaralı kanun bugünkü resmiğ gazetede çıktığı için bugünden başlayarak memleketin her tarafında kesme şeker toptan 40 kuruş yerine 28 ve toz şeker 37 kuruş yerine 25 kuruşa, perakende olarak da kesme 32 ve toz 28 kuruşa satılacaktır. Bu fiatlar-dan fazla istiyen dükkâncıları hükümete haber veriniz. Her «jiin beş kelime Ulus baştanbaşa kılavus kelimeleri ile çıkıyor. Türkiyede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calarını kullanmtyacaktır. OTUZ ÜÇÜNCÜ LİSTE /. — Hauayici zarurîye — Yasa-tık örnek: Hükümet, yasatık Hatlarını indirmek için elinden geleni yapıyor. h. — Gıda Besin İaşe - Beslev örnekler. I — Çocuklar l-çın üt en iyi besindir. 2 — Bir ordunun betlev meselesi en başta gelen işler ¦ dendir. 3. — Gıpta İmren Örnek: İmren gazel bir şey-dir. 4. — Haset Günü Örnek: Günü en çirkin huy lardandur. 5. — Lütfü ihsan — Kayra örnek: Türk Hava Kurumuna yardımınız, bir kayra değil, bir Ödevdir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlt-caları kullanılmamasını rica «de - riz. Fenerbahçe 27 inci yıldönümünü güzel bir utkuyla kutladı İstanbulda Servet takımı Fenere 5 - 2 ve Ankarada Çankaya Beşiktaşa 3-1 yenildiler. Şehrimizdeki at ve bisiklet koşulan çok güzel geçti. Dün Fenerbahçe klübü, Istan-bulda, kuruluşunun 27 inci yılını kutladı. Spor hayatı pek yeni olan memleketimizde, bir klüp için 27 yıllık bir tarihe sahip olmak, büyük ve öğünmeğe değer bir hadisedir. Hele bu tarih, memleket hesabına şerefli ve büyük anılarla baştan başa dolu olursa. Fenerbahçe, memlekete spor aşkını yaymakta, sporda dürüstlük, karakter ve ahlâkı prensip ta- nımak ve tanıtmağa çalışmakta büyük hizmetler görmüştür. Bu şerefli memleket kiübünün değerini yalnız futbol sahasında memleket içinde ve dışında kazandığı sayısız utkularla Ölçmek, onun yaptığı hizmetlerin ancak bir kısmını görmek olurdu. Fenerbah • çe, asıl, 27 senelik hayatında, örnek bir kulüp olmak ve her zaman bu vasfını muhafaza etmekle türk sporunun başında yer almış ve yalnız türk sporculuğunun değil, bütün türk ulusunun saygı ve sevgisine hak kazanmıştır. Geçen 27 yıl içinde Fenerbah-çenin ünlü birinci takımında yalnız şahıslar değil, hattâ nesiller değişti. Eski üyelerin de çoğu yerlerini yeni spor heveslilerine bıraktılar. Bununla beraber Fener sevgisi bir defa kalplerine girmiş olanlar, bir daha hiç bir zaman klüplerine karşı kayıtsız kalma -dılar. Defterlerinde isimleri ya-{Sonu J üncü sayıfada) * 44 stJfe Dünkü spor hareketleri: Beşiktaşlılar Çankaya kalesi önünde — At koşunsun dj heyecanlı bir ao »ay ir Al EL U L U ü Kılavuz için dersler — 17 _ Mütekaid — Emekli Tekaüd olmak —= Emekliye aynhnaR Tekaüd etmek «* Emekliye ayırmak Ancak Cumuriyet emekli aylıklarım geçinecek btt dereceye çıkardı. Dostum sivil emeklilerdendir. Benim emekliye ayrılma kliğim İçin daha beş yıl var îç bakanlığı bu yıl 3 ilbayı daha emekliye ayırmıştır. Müteradif — Çemdeş. îngU*tedi çemdeş kelimeler çoktur. ¥ * ¥ Müvezai — Dag'tmaç. Satışı eksilen gazeteci dağıtmacına kusur bulur* Nekahet Eyiselik. Dostum geçirdiği ağır hastahkten sonra, Perde eyiselik devrine girdi. ancak bugün' Namzed Aday. ı\.ım/cu rtuay. Gelecek seçimde adaylığınızı koyacak mısınız} Bir cümle üzerinde duralım; "Kimsenin hususî bayatına karışmamak, hususi menfaat aramamak, ço-v .tklarına karşı hususi bir itina göstermek onun vasıf' lalrındandır.,. Bu cümledeki üç "husus î„ yi biz ayrı ayrı anlamlarda kullanıyoruz. B- inci hususî,, nir, karşılı- "özel,, ikincinin "fahsiğ.,. üçüncünün "ayram,, dır. Ahlâk ö ğ u t ç en lerinden kimse hoşlanmaz. Süleyman N ı?U, dizi ;n' :, ,;¦ den fazla s e t p l m' le-m 'le tanın "nışt r. Kamutayda çoğunluk y e t r i si olmazsa toplamlamaz. Hangi aşamaya çıksa, hırsı dinmiyor. Erke s ü ı e ğ c n değil, g e ç e ğ e ri dır. Bana verdiğiniz b 6 y ü t e ç' le Larusun ince yazıları-« ^uyamıyorum. Küstah ve çekin siz bir tavırla yanıma geldi Kimseye a r d a ç 1 ı k etmekten hoşlanmam. Kâğıtların birbirnden ayrılıp dağılmaması için bağıma koymalısınız. Kandilli g Ö y e t 'i yeni bir deprem haber verdi. Başlıca göymen' terimiz kimlerdir? Türk göğsü bütün kalelerden daha b e k e m' dir. Yasak yerlerde oturmayınız. Bu misallerde geçen kelimeleri Öğütçen = Nâsih Dizin = Nazım Serpin s Nesir Yetri = Nisab Aşama Paye Süreğen = Payidar Geçeğen ¦= Muvakkat Büyüteç Pertevsüz Çekinsiz = Pervasız Ardaç ^ Peyk Bağlaç Raptiye Göyet = Rasathane Göymen = Rasıt Bekem — Rasin, muhkem Yasak = Râtıb İÇ DUYUKLAR Maraş da elektriğe kavuşacak Maraş, 16 (A.A.) — Şarbay lı-gın, bu yıl bayındırlık iğleri için programlı çalışmaları başlamıştır. Lağımlar, yollar, modern mezarlık ve pazar yerleri bu yıl yapılacak işler arasındadır. Şarbaylık şarbaylar bankasm-Öan aldığı ödünç paralar ile elektrik ve bir de hal yaptıracaktır. Muğlada yol bayındırhğ Muğla, 16 (A.A.) — II içinde yol onarmalarına devam ediliyor. Tavas yolunda yapı işlerine eylülde başlanacaktır. Bu yolun bu yıl Denizli smırma ulaştırılacağı umulmaktadır. Elektriğin bir üstenciye verilmesi için hazırlıklar vardır. Yakında diğer şehirlerimiz gibi Maraş da elektriğe kavuşacaktır. Hnva tehlikesini hilen üyeler B. M. Kâzım Foça manifaturacı 24, B. MUrtcsa Foça bakkal 20. B. İsmail Karagöz Foça 40. B. Ali Ulvi Karagül Foça bakkal 20. B. Cavit Coşkun Foça bakkal 20. B. Süleyman Bırovah Foça 20, B. Mehmet Hilmi Kavalalı Foça 20, B. İsmail Kavalalı Foça 20, B. Mehmet Foça berber 20, B. Nazmi Foça bakkal 20, B. Mustafa Kâhya Foça 20. B. Salih Foça mahkeme başkâtibi 20. B. Esat Midillilİ Foça 36, B. Hüsnü Limlİli Foça 20. B Arif Uygun Foça 20, B. Haşim Manastırlı Foça 20, B Cemal Gürkan Foça başokutan 20, B. Süleyman Yuzcu Foça 20, B. Halil Aktcpc Foça 20, B. Salih Foça kasap 20, B. Mustafa Foça kasap 20. B. Hilmi Foça kasap 20, B. Mustafa Hulki Foça sütçü 20. B. Musa Kavalalı Foça 20, B. Hakkı Tarhan Alaçam (Samsun) 20, B. Recai Alaçam (Samsun) 20. B Reşat ve Raşit biraderler Cihan oteli, sahibi Ankara 500. Nas.it Toygar oğlu Ankara 150. Toygar oğlu B. Naşir şürekâsı Ankara 50, B. Mehmet Ali Sofu oğlu Ankara, Celâl Mühendis han* sahibi Ankara 25, B. Fazıl Ozsoy ve refikası Mecitözü kaymakamı 20 B. İ7zet Kokgüz Mecitözü orman mühendis muavini 20, B. Nazif Köten Mecitözü reza hâkimi 20, B. Cemil Özkan Mecitözü maliye tahsil müfettişi 20. B. Cavit Kınay (Akhisar Manisa) ilçe bayı 20. B. Nüzhet Işık Akhisaı (Ma ¦ nisa) Şarbay 20. B. Azmi Akhisar (Ma nisa) T. Ha. K. Başkanı 20. B. Esat Şiter Akhisar (Manisa) T.O. Asbaşk» m 25. B. Halit Akgün Akhisar (Mani sa) belediye sağışmanı 20. B. Nusreı Cebe Akhisar (Manisa) Be. Ta. memu ru 20, B. Mehmet Kilis Be. Merkez tahsildarı 20, B. Hüsnü F.rol Akhisaı (Manisa) Be. mübendisj 20, B ŞcfiV İrim Akhisar (Manisa) Be. Mü. muavini 20, B. Ali Rıza Akalın Akhisaı (Manisa) Be. Mu. Kâtibi 20, B. Ziya Gürsan Akhisar (Manisa) Be. ölçü me-muru 20. B. Sürurİ Akhisar (Manisa) Be. memuru 20. B. Nefi Vural Akhisar (Manisa) Be. doktoru 20, B. Gazanfer Akhisar (Manisa) Be. elektrik F. D. 20, B. Mahir Akhisar (Manisa) Be. elektrik memuru 20. B. Ali Rıza Akhisar (Manita) Be. elektrik makinisti 20. B. Asım Öztürk Akhisar (Manisa) Be. Za. komiseri 20. B. İbrahim Çetin Akhisar (Manisa) Be. Za. memuru 20, B. Cevdet Akhisar (Manisa) Be. Za memuru 20, B. ibrahim Kepe Akhisar (Manisa) Be. Za. Memuru 20, B. Muh terem Temel Akhisar (Manisa) Be. itfaiye şoförü 20. B. Hasan Yeğit Akhi sar (Manisa) Be. baytar 20, lira yıllık yüken altına girmişlerdir. Akhisar Ticaret ve Sanayi odası 30. Bay Besim Er Akhisar Ticaret ve Sanayi O. B. Kâtibi 20. Bay Ahmed Alper Akhisar tuhafiyeci 20, Bay Said Akhisar orta okul direktörü 20, Bay Ali Mu. Uçmak Akhisar tüccar 20, Bay Hakkı Uyar Çivril hükümet doktoru 25. Adana millî mensucat fabrikası Limited şirketi 50.000, Bay Ilyas Rifat Batumoğlu Ankara AkkÖprü caddesi No. 170 keresteci 40. Bay F. Aksoy Kırkağaç kaymakamı 20, Bay Kanber Ereğli (Konya) fabrikatör 100. Bay E. min Ereğli tüccar 60. Bay Saib Ereğli çiftçi 20. Bay Ari* $ahin Ereflİ çiftçi 25. Bav Hasan Bre&J fabrikatör 25, Bay Mahmud Ereğli tüfekçi 25, Bay Osman Uvar Eree'i tüccardan 25. Bay Emin Dedekövlü Ereğli tüccardın 20. Bay Mustafa Albayrak Aksekili Ereğli (Konya) tüccardan 20. Bay Feleğin Sabri Ereğli çiftçi 20, Bay Mustafa Yağcı Aksekili Ereğli tüccar 20. Bay Kâzım usta Ereğli helvacı 20, Bav Memdııh Ereeli bakkal 20. Bay Ak- Yurd ödevine herkes koşuyor Muğla, 16 (A.A.) — Bugün halkevinde toplanan hava tehlikesini bilenler kurumu yapılan bağışlamaları ve yıllık yükenleri yazmıştır. Önemli veritler vardrr. Halk veritlerine kıvanç ve heyecanla devam ediyor. Gölcüklü oğlu B. Emin yükenlerinden başka 500 lira vermiştir. *•• Balıkesir, 16 (A.A.) — Hava tehlikesini bilenler komitesinin hazırladığı toplantı bugün belediye alanında yapıldı. Toplantıda büyük bir halk yığını hazır bulundu. Alan bayraklar vc halılarla süslenmişti. Toplantının olacağını duyan lar belli vakitten önce alanı doldurmuşlardı. Aytaçlar ve hele Halkevi başkanı hava tehlikesi ve yurd savgası hakkında söylevler verdiler. Halkevi başkanının ha vadan gelecek tehlikeyi canlı bir surette anlatması halk üzerinde derin izler bıraktı. Herkeste hava tehlikesini bilen üye yazılmak için büyük bir istek vardır. Uşak. 16 (A.A.) — Hava kuru mu yönetim kurulu her gün toplanarak hava tehlikesini bilen üye yazma işine devam etmektedir. Uye sayısı iki yüze yaklaşmıştır. Sinob, 16 (A.A.) — Hava kurumuna üye ve yardımcı üye kay dma devam edilmektedir, tl, ilçe ve komunlara bağlı köylerde de komiteler krıılmuştur. ilbay yanında parti ve halkevi başkanları, hava kurumu ileri gelenleri olduğu halde yer yer komitelerin ça hşmalarını gözden geçirmektedir Bursalı konuklarımız sekili Yasar ve kardeşleri Ereğli tüccar 30, Bay Saira Ereğli doktor 20, Bay Kaleli Sani Ereğli bakkal 20, Bay Hakkı Ereğli helvacı 20. Bay Rıza E-reğli otelci 20. Bay Ali Rıza Mataracı Ankara istanbul palas oteli sahibi (bir defalık 120 lira) 20, Mühendis Bay Nuri Esmen Ankara Devlet Demiryolları umumî müfettişi 24. Bay Şakır inegöl C. Halk Partisi İlçe başka m k~-restcciler şirketi direktörü 100. Dr Bay Taptas Ankara saylavı (bir defa hk 250 lira vermiş ve her yıl 50 lira vermeği taahhüd etmiştir.) Hanif oğlu biraderler Ankara Bankalar caddesi No 8 1000. Bay H Basri Köslü Ankara T. Ha. K. muhasebe- md. muavini 4S Bay Argiri Çcrkezof İstanbul Galar Haraççı sokak No. 41 domuz kasabı 20 B. Hüsnü Kara Hasan Ali paşa oğlu istanbul Galata yüksek kaldırım AH paşa Ap. tüccar 20. B. Kâzım Eskişc-hirde elbiseci 50. B. A1İ Cırıkoğlu Söğüt'te bezzaz 20, B. Nuri Timurlenk oğlu Söğüt'c bezzaz 20, B. Şevket Söğüt müftüsü 20. B. Memiş Söğütte kasap 20. Osman Söğütte bakkal 20. Ra-gıp İpekçi Söğütte fabrikatör 25. B. ts-mail Kiraz oğlu Söğütte bakkal 20, B. Mustafa Kemal Kayseri Avukat 20, B. Mehmed Göbüllük oğlu Kayseri un fabrikası namına 200, Hacı Ali Has ve Şeriki Kayseri 80. Bay Adem Kaymakamoğlu Kayseri 40. Bay Mehmed Nazıra Bucakoğlu Kayseri Talaşlı 30. Bay Ahmed Tütün-cÜoğlıı Kayseri 60, Bay TezgShçıoğlu Yusuf ve mahdumları Kayseri 30. Bay Hasan Cınkıllıoğlu Kayseri 20, Bay Hacı Hamdİ Nalbandoğlu Kayseri 20. Bay Mehmed Kaşıkçıoğlu 50. Bay Kir-kor manifatura tüccarı Kayseri 75. Dün Ankara Halkevi bursalı konuk- I larımız şerefine bir çay vermiştir. Bu 1 toplantıda cumuriyetin onuncu yıl sen tiklerini canlandıran film kemlilerine gösterilmiş, ulusal oyunlar oynanmıştır. Konuklarımız Halkcvini gezmişler ve kendilerine Halkevinin çalışmalın anlatılmıştır. Dünkü müsamere Türk Maarif Cemiyeti okulu, «Hin Halkevinde yıllık müsameresini verdi. Zengin bir programla hazırlanmış olan bu müsamere çok güzel ol.Un yavrularımız, söyledikleri monologlarda, oy* nadıkları piyes ve rakıslarda pek çok başarı kazandılar ve alkışlandılar. Ha. le son olarak oynanan köy oyunu o ka-dar alkışlandı ki tekrar edildi. Şeh • rimizde bulunan Bursalı konuklarnuı da bu müsamerede bulunmuşlardır. Türk Maarif Cemiyeti okulunu, o • kul müsamerelerlne bir örnek olacak bu güzel müsameresinden dolayı tebrik ederiz. Uşakta Kızılay haftası Uşak, 16 (A. A.) — Kızılay haftası bitti. Hafta içinde üyeler yazıldı. Haftanın son günü Kızılay asığına bir balo verildi. Balo çok güzel oldu. Bugünkü sayımızda ge^ çen kılavuz kelimeleri • Araç ~ Vasıta Asığ — Menfaat Aytaç = Hatip Bırakığ = İmtiyaz Bölge = Mıntaka Bolü = Taksit Bölüm = Fasıl. Çöze = Tahlil Değişit = Tavlı Dinizlemek — Tatmin etmek Dönerge = MUtedavil sermaye Etger = nüfuz Etki = Tesir Girişim = Teşebbüs. Karşıtlık = Muhalefet Kesin = kati Komutan = Kumandar Kuzey = Şimal • Sömürge = Müstemleke Taşıt = Nakliye Tüzük = Nizamnam* Üretim = İstihsal Usnomal = Fevkalâde Verit = Teberru Yeğritilmek = Islah edilmik Yönetge = İdare Yönetim kurulu = Heyeti İdare Yüken = Taahhüt Ölüm Deniz kaymakamlığından müıekaid Sü Bakanlığı eski teçhizat dairesi müdürü ve Ziraat Bankası elektrik müte« hassısı Osman Sadi tutulduğu hastalrk-tan kurtulamıyarak ölmüştür; cenaze* si bugün Öğle vakti Hacrbayram camU inden kaldırılacaktır. Osman Sadi İngiltercde bilgisin! artırmış vc yurdumuza binlerce talebfl yetiştirmiş kıymetli bir riyaziyeci vt elektrik mütehassısı İdi. Bütün aylesf-ne başsağı dileriz. Keçiören Köy Gazinosu açıldı. Gazino Oıman Çifliği tarafından işletilmektedir. Çiflik ürünleri bulunur. Fiatlar ueuz,seıvis düzgündür. Sat ah altıdan geee yargına kadar muntazam otobüs seferle] dır. Gidip gelme otuz kuruştur. ı*ı var- ULUS Oran, 17 (i. i.) — \üzbu$ı fVr#*î- val saat 14 ıh İm mıhı fen inmiştir, f/ç-rnnn I400 mil nztıyt 7 saat 10 ılahiluula almıştır. ON ALTINCI YIL. No: 4989 Allımız, andımızdır Her ¦ ¦ ı .1- 5 ' ¦« UCUZ ŞEKER SATIŞI DUN BA Ş L A DI Gündelik V\ KUPA İŞLERİ Zamanımızın en büyük davalarından biri budur: Uluslar Sosyetesinin, paktların, arsıulusal yü-kenlerin bir değeri var mıdır, yok mudur? Bunlar birer İnanca mıdır, değil midir? İngiliz ve italyan gazeteleri arasında son aytışmalar bu bakımdan oldukça önemli idi. İngiliz gazetelerine göre, Büyük Britanya imparatorluğu kurulurken ve genişlerken, şartlar büsbütün başka idi. Uluslar Sosyetesi yoktu. Devletler, karşılıklı, barış yüken-leri altında değildiler. Bir devlet, kendi asığlannı, ancak harb ile sağlayabilirdi. Bu dava Mivncurya meselesinde de böyle açılmıştır. O zaman japon gazeteleri, bugünkü italyan gazetelerinin fikirlerini ve hükümlerini öne attılar. Fazla sıkıştırılınca Japonya Uluslar Sosyetesinden çıktı. Netekim ingiliz gazeteleri yukardaki satırları yazarken, japon uçakları Pekin üstünde dolaşmaktadırlar. Uluslar Sosyetesinin ve ondan doğan bütün paktların ve yüken-lerin berkitesi nedir? İş burada dayanıp kalıyor. Gerçi Uluslar Sosyetesinin yasasında, sosyete kararlarını dinlemiyenlere karşı bir takım tedbirler düşünülmemiş değildir. Fakat bu tedbirler h:.ç bîf zam*\n taplanmamıştır. Uluslar Sosyetesi herhangi bir devletin, herhangi bir devletten toprak almasına karar veremez. Sosyete, ulusları, bir takımı sömü-rür, bir takımı sömürülür diye ikiye ayıramaz. Şu halde hakikatte bir devletin yeniden toprak edinebilmesine hiç bir imkân olmamak lâzımgelir. Uluslar Sosyetesi, kurulduğu zamandaki coğrafya şartlarını ve andlaşmaları kabul etti. Sosyete, sömürgeleri kaldırıp bütün dünya uluslarına eşit erkinlik haklan vermek gibi bir ideali gerçekleş • tirmek ödevini üstüne almadı ise de, hiç olmazsa, dünya istatüko-sunun ulusların tabiiğ hakları zararına bozulraamasına çalışmak adancında bulundu. Eğer sosyete bu adancını da tutamazsa, 934 Ce nevresi ile 914 Lahisi arasında ne ayrım kalır? Bugünkü aytışmaların iç konusu budur. Acaba Uluslar Sosyetesinin kendisi de kuvvetliler arasındaki dengeyi zayıflar zararına tutmağa yarayan basit bir araçtan başka bir şey değil midir? Ve bu şüphe devam edecek olursa, her devlet kendi asığlannı he-sab ederek, gizli harb bağlaşma larına tekrar başvurmaz mı? İşte bir yandan silah yarışı alabildiğine devam ederken, son Avrupa gazetelerinde konuşulan meseleler bunlardır. F. R. ATAY Ereğli demiryolu Çerkeşe vardı Çankırı, 17 (A.A.) — Çankırı — Ereğli arasında yapılmakta o -lan demiryolu bugün on binlerce nalkm coşkunluğu arasında Çer -deş ilçebaylığına girmiştir. Bunun için Çerkeş ilçebaylığı ve şarbaylı-ğı tarafından bu gece yüz kişilik bir şölen verildiği gibi Çankırı'da da üstencilere ve enjenyörlere ve tren işyarlarına şölenler ve bir de balo verilmiştir. Öz kelimelerimiz Her gün beşer kelime -lik listelerle verdiği -miz kelimelerin çoğu -nu toplu olarak basıyoruz Gazetemizde otuz dört günden beridir, her gün beşer kelimelik listeler basıyoruz. Bu listeler, bütün gazetelerde kullanılmak ve böylece basın ve yaytm dilimizi arıtmak için dir. Bir takım yazarlarımızın betkelerinde bunların kullanılmadığını gördüğümüz için bir kolaylık olmak üzere bu liste -lerde çıkan kelimeleri alfabe sırasına koyduk; Bir kıs -mim bugün beşinci saytfa -mızda yeniden basıyoruz; öte tarafını da yarın tamamlıya cağız. Basın ve yayım dilini daha öz ve daha güzel bir hale getirebilmek davasında birge olan bütün yazar ve yazmanlarımızın bu toplu kelimeler -den, gereği gibi, asığlanacak -/arını umarız. Bağlaşık ajansların 7 inci konferansı Prağ, 17 (A. A.) — Bağla -şık ajansların yedinci konfe -ransı dün Strb-skepleso'da toplanmıştır. Çekoslovak a-jansı direktörü B. Tvarusek, u-lusal bayra!.'a-Konferanstaki de- rı konferan -logemiz Bay Af. sın toplandığı Menemencioğlu otelin önünde dikilmiş bulunan yirmi beş ulusun delmelerini selâmladıktan sonra Havas Ajansı genel direktörü B. Meyno'nun başkanlığa seçil -meşini önergemiştir. Oy birliği ile yapılan bu seçimden sonra Çekos lovakya Cumur Başkanı B. Masa-rik'e bir saygı telgrafı çekilmiş -tir. Çekoslovakya Başbakanı B Malypetr delgelere bir öğle yemeği vermiş ve yemek sonundaki söylevinde demiştir kî: ** — Ahlaksal ide ve akışlarla haber almaya her zaman sahne olmuş olan bu memlekette sizleri Çekoslovakya hükümeti adına selâmlamakla kıvanç duyuyorum. Bağlaşık ajanslar delgeleri olan sizler, gururlanabilirsiniz ki, siyasal durum nasıl olursa olsun, hiç bir vakit biribirlerinizle ilgilerinizi kesmediniz ve hakikati propa -gandalann üstünde tutarak haber alıp vermeden geri kalmadınız. Bu hal, bağlaşık ajansların barış eserine yaptıkları hizmetlerin en ufaklarından sayılmaz. Ben, sora vını bilen haber alma servisi için büyük bîr özgürlük isteyenlerde • nîm. Sizlerin Örnek olacak olan işbirliğiniz, türlü ve biribirinden çok ayrı memleket delgelerinin tam bir güvenle birleşebilecekle rini isbat etmektedir. Sizler, türlü yerler arasında köprüler kurmaktasınız ki, bu siyasa ve haber alma alanı rollerinin en yüksek ve en asillerinden biridir. En birinci (Sonu 6 inci sayıfada ) Ucuz şeker satışı başladı Şeker hakkındaki kanun resmiğ gazetede dün sabah çıkmış tır. Şehrimizde toz şeker 28; kesme seker 32 kuruşa satılmakta -dır. C. H. P. Genel yönetim kurulunda C. H. Partisi Genel Yönetim kurulu dün bütün gün çalışarak büyük kurultayca kabul edilen süresiz maddeye göre Tüzüğün türkçeye çevrilmesi işini bitirmiştir. BAYINDIRLIK BAKANIMIZIN DİYEVt Telefon ve tramvay sosyetelerile yapılan ne halde? görüşmeler Bayındırlık Bakanımız B. Ali Çetinkaya, İstanbul Telefon ve Tramvay sosyeteleriyle yapılmakta olan görüşmeler hakkında ga zetemize şu izahları vermiştir: — istanbul Tramvay şirke ti mümessili ile. feshedilen 1926 mukaveleleri mucibince şirketin halktan aldığı fazla paraların müfredatı üzerinde konuşuyoruz. Go -rüşme müsaid safhadadır. Bir iki güne kadar görüşmelerin iyi bir sonuca bağlanacağı ümidindeyiz. İstanbul Telefon şirketine ge -Ünce. malûmdur ki geçen sene 18 temmuzda, mevcud mukaveleye istinaden şirketi satın almaya karar verdiğimizi, şirkete tebliğ et -mistik. Şirket birisi ingiliz, diğeri fransız iki murahhasını şimdiden Ankara'ya göndermiş bulunuyor. İki gün evvel murahhaslarla ko -nuşmağa başladık. Yarın kendilerinden istediğimiz, şirketin tahriri teklifini bize verecekler ve muza -kere bu teklifler etrafında devam edecektir ., Bursalı konuklar gittiler Ötey gün Atatürkün kayranına erdiler ve Çankayaya varıp gör ette bulundular. Dün öğleden sonra Çiftlikte kendilerine bir çay şöleni verildi tanırsam:. Bur sal' konuklar Birkaç gündür Ankara, Bur-sa'dan gelmiş kalabalık bir ko -nuklar takımını ağırlıyordu- Cu -muriyet Halk Partisinin Bursa ' yönetim kurulu üyelerinden dört kişi ile İlçe, kamun, köy ocak başkanları; yönetim kurulları, ve yarbaylık başkanları ile köy okulları öğretmenleri bu konuklar takımının içinde idiler. Hepsi göğüsle? rinde Partinin altıoklu bayrağını taşıyan bu arkadaşlara dün Gazi Çiftliğinde bir çay şöleni veril -miş, ondan sonra kendileri Bur sa'ya dönmek üzere Ankara'dan ayrılmışlardır. Bu göret çok asığlı oldu. Bursa ilinde çalışan Cumuriyet Halk Partisi üyeleri Cumuriyet ülküsü -nün kaynağı olan Ankara'ya 8e " lerek burada nasıl çalışıldığını yü rünüp ilerlendiğini gözleriyle gördüler. ötey gün, bu konuklar, Parti bahçesinin kapısında Atatürk'ün büyük bir kayrasına erdiler. Atatürk, Bursa'dan Ankara'ya gelen bu memleket çocuklarını kendi çiftliğini ve kendi evini görmeğe çağırdı. Yeşil Bursa çocukları, yeşil Çankaya'ya en büyük bir gönü' Çankaya köşkünde bağı ile vardılar ve orada bir kaynaktan içlerine sine sine su içtiler. Dün akşam, Ankara'dan iyi ve güzel duygularla ayrılarak mera • leketlerine dönen arkadaşları a -gurlar ve öteki illerde bulunan yurddaşların da buna benzer gö retler yapmalarını bekleriz. B. Benesin Mos kovada bir diyevi Moskova, 17 (A.A.) — Çekoslovakya Dış İşleri Bakanı B. Be -ne» dün Moskova'dan ayrılmadan önce Tas Ajansına verdiği bir di-»ev 'e, amacı barış eserinin berki- İ'î pi olan ve Rusya ile Çekos -akya arasınuaki dostça İlgilerin gelişimine çok hizmet etmiş bulunan gezisinden çok sevinç duyduğunu bildirmiş ve demiştir ki: "— Siyasa adamlannızla yaptığım konuşmalar ve Sovyet Rusya'da gördüklerim, bansın kollektif surette sağlanması için yapıla -cak uğraşmaların gereği hakkın -daki kanağatimi perkitmiştir. Sovyet Rusya'da bütün gördüklerim, düşündüklerimi aşmıştır. Sovyet yönetmenlerinin programları açıktır. Programlarının yeritilmesi için bütün kuvvetleriyle savaşarak her zaman Önemli sonuçlar almakta -dırlar. Bu hal, memleketlerimiz arasındaki ilgiler üzerinde her zaman güttüğüm siyasada bana kuvvet vermektedir.,, B. Benes. bundan sonra, Sov -yet Rusya'da gördüğü iyi kabul -den dolayı teşekkürlerini bildir -miş ve son olarak demiştir ki: — Bütün bunlar, aynı yönet-te yapacağım işler ile içten ilgilerimizin gittikçe gelişimi için bana büyük bir imkân vermektedir. » x;lic;ti uf SAYIFA2 ULUb Dışardan Balen son haberler Dil işleri Kılavuz için dersler — 38 — / m g e 'lerle konuşanlardan haz duymam Askerlikte en yüksek er ece hangisidir? Çocuğunun ölümü, onu yüreğinden vuran bir çarpı o7* muştur. Ne gevezelik ediniz, ne de suskun olunuz. Sizin güzeyinizde ilerledim. Onun üslûbunda herkesin hoşuna giden bir akkınlıM Bu adamdan alacağınızın bu kadar olduğunu gösterir bir belgitiniz var mı? D i kb aşlık, ve başeğim , ikisi de buyuk kusurlardır. İyi bir gazete aytan yalnız ilgili değil varışlı bir adam olmalıdır. Ordumuz düşman toprakları üstünden bir yuvu gibi geçti. Barışcıllığımız, yurd savgası işlerim savsayaca/t dereceye varmamalıdır. Ciltliğin sınırı şu dağın doruğunda bitiyor. Bu misallerdeki kelimeler ve karşılıkları İmge == Remiz Brece = Rütbe Çarpı = Sadme Suskun = Sükuti Güzey = Saye Akkınhk= Selâset Belgit = Sened Dikbaşhk =± Serkeşlik Başeğim = Serfüru Varışlı = Seriülintikal Yuvu = Silindir Barışçıl = Sulhperver Doruk = Zirve • * * Örkün — Rükn Doğruluk, ahlakın başlıca örkünler inden biridir. *** Tutarak = Sar'a Tutaraktı kedileri evde tutmayınız.' *** Ya ıntı = Şayia Söylenti = Rivayet Halk arasındaki y a yTi, *an «.»--t seıA ver;mz Solya'daki söylenti' lt^"Ç' Her *rün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere heı gün verilen S er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık hu kelimelerin osmanlı-calarını kullanmıyacaktır. OTUZ DÖRDÜNCÜ LİSTE 1. — Fıkra = i - Bölek, 2 - Ani atık Örnekler: î - Kanunun İkinci maddesinin üçüncü böle -ğinde... 2 - Yazınızın son bö-leğinde.... 3 • Hoca Nasrettin'in hangi anlatıklarmt daha çok seversiniz? 2. — Feragat = Özgeci örnek: Yurd işlerinde özgeci ilk şartlardandır. 3. — Fikri takip r-- Güderge örnek: Güdergesi ol mı yan adam, hiç bir işi başaramaz. 4. — Davet ~ Çağrı Davetname - - Çağrdık Med'u -- Çağrtk, Çağrılı örnekler: I - Yarın akşa.tı için kaç çağrılık yolladımz? 2 - Dün akşamki Parti çağrısında bulundunuz mu? 3 - Yarınki büyük şölene çağrılı (çağrtk) mısınız? 5. — Ziyafet = Şölen Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çalan kullanılmamasını rica ederiz. Tüze Bakanlığı atamaları Yargutay üyeliğine tüze bakanlığı eski yönetgeri B. Ferid, Tüze baş ispekterliğîne ispekter-lerden B. Salih Hilmi, ikinic sınıf tüze ispekterliğîne Van "asliye,, hakyeri başkam B. Remzi, üçüncü sınıf tüze ispekterliğîne Zonguldak aaiiye hakyeri başkanı B. Kâran atanmışlardır. Bugünkü sayımızda geçen kılavuz kelimeleri Araç = Vasıta Atamak = Tayin etmek Bayrı — Sadık Başarı — Muvaffakiyet Berkitmek = Teyid etmek Bcrkite = Müeyyide Bakan = Nazır Bölge = Mıntaka Bağlaşma = İttifak Diyev bm Beyanat Devrim = İhtilâl Duruşma = Muhakeme Evre = Safha Erkinlik = İstiklâl Eğgin = Mütemayil Etkin = Müessir Esinlemek =5 İlham almak Erk = Kudret Etki = Tesir Etgerlik = Nuru* Gelişim = İnkişaf Gezi = Seyahat Hakyeri = Mahkeme ti = Vilâyet tstenel = İhtiyarî Kotarmak = Halletmek Onursal = Fahri Oylaşma = Teatii efkâı Onamak = Tasvib etmek öndül = Mükâfat önerge -= Teklif Özgürlük = Serbest Sorav = Mea'ulıyet Sağlamak — Temin etmek Sınaç = İmtihan Şarbayhk = Belediye Tüze Bakanlığı = Adliye Vekalet* Uza — Mesafe Yönetmenler = Müdiranı umur Yeritmek Tatbik etmek Yönet = İstikamet (veçhe) Yargıç mm Hakem Yönetim kurulu = İdare heyeti Yüken — Teahhüd Yadarsıma = Ademi müdahale İNCİLTEKE^DE: İngiliz - alman deniz konuşmaları Londra, 17 (A.A.) — İngiliz - al-man deniz konuşmalarının bu hafta sonunda bitmesi iktimali vardır. Bu sabah, iki hükümet eksperleri arasında yeni konuşmalar yapılmıştır. Alman donanması ve italyanların cevabı Londra. 17 (A.A.) — Almanya'ya ingiliz tonajının yüzde 35 i kadar bir tonaj ayrılması meselesine ltalyanır eevV verdiği bildirilmektedir. İtalya, mesele nîn önemliliği ve karışıklığı yüzünden esaslı bir inceleme istediğini ve bu İncelemeye derhal başlandığını vc biter bitmez Londra'ya sonucunu bildireceğini. Almanya'ya ayrılacak tonajın saptanrr ¦ sını alman silahlanmasının genel çerçevesi içinde yapılıp bunun özel bir mesele gibi alınmasının doğru olmıyıe^~ italyan deni zprogrammın açıkça bildirilmiş ve şimdi de değişmez kaldığını bildirmektedir. *»•¦ Londra. 17 (A.A.) — ttalyanın verdiği cevap Londranın, Versay andlaş-ması deniz hükümetlerinin değiştirilmesini yola sokan prensip anlaşmasına girmeleri için Vaşington, Tokyo, Paris vc Romaya yaptığı bildirİği hakkında B. Musolinîn düşüncelerini anlatmaktadır. Amerika ve Japonya Londranın bildirdiğini kabul etmişlerdir. İtalya cevabında meselenin Almanyanın genel silâhlanması meselesine sokulmasını istemiştir. Fransanm cevabı henüz beklenmektedir. Londra siyasal çevcnleri Romanın isteğinin fransız gazetelerindeki korkulara uygun olmasından şaşırmışlardır ve bunun fransız notasında anlaşılacağını sanıyorlar. İngilterenin tecimi Londra, 17 (A.A.) — Mayıs ayında 64.532.286 sterlin liralık, yani 1934 mayısında 2.735.675 lira fazla girit yapılmıştır. Mayıs ayındaki çıkat 35.206.826 liradır. Geçn yıl aynı aya göre 2.447.722 Ura fazladır. Yeniden çıkat 5.559.760 lira tutmuş ve bu suretle geçen yıla göre 773.133 lira fazlalık göstermiştir. Hicaz veli ahdi tngil - terede Londra. 17 (A.A.) — Hicaz veliahdı Emir Suud hükümetin konuğu olarak tngilrcreye gelmiştir. Hiç durmadan İngiltere -Afrika hava yolu Londra, 17 (A.A.) — Uçak yapıcısı yüzbaşı Percival, bir günde İngiltere -Afrika gidiş ve geliş bava yolculuğunu yapmak üzere bugün 1,30 da buradan hareket etmiştir. Percival. hiç bir yerde durmadan O-ran şehrine j/armak ve bu akşam Lon-draya dönrAck umudundadır. FRANSA'DA Yirmi dört saatlik otomobil yarışı Mans, 17 (A.A.) — Lİndmors ve Fontes'in güdemi altında bulunan La-gonda otomobili, saatte 125 kilometre 283 metre hesabile 24 saatte 3006 kilometre alarak 24 saatlik yarışı kazanmıştır. Tüzükte alınacak en büyük ıraklık olarak 2585 kilometre gösterilmekte i-di. 1933 yılında Somer ve Nuvolarî tarafından saatte 131 kilometre alınarak elde edilmiş olan rekor kırılmış değildir. yi'N\NtSTAN*PA B. Çaldarisin nutku Atina, 27 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor: Son saylav seçiminde oy veren yurddaşlarm sayısı 1.074,479 dır. 1933 yılı seçiminde ise 1,146,943 kişi oy ver-misti. Oy vermekten çekinenlerin yüzde 40 nlaoetİnde oldukları hakkında çıkarılan sözler asılsızdır. Hükümet listeleri 671,925 oy kazanmışlardır. Demek oluyor kİ oy verenlerin yüzde 62.33 u bu listelere oy vermişlerdir. Bu da gösteriyor k- hükümet 1928 yılında olduğundan daha ziyade, ulusa dayanmaktadır. 1928 de Venizelos kabinesi ancak 518.577, yani yüzde 50,77 oy ka-zanabİlmişti. BULGARİSTAN'DA: Balkan kupası maçlari Sofya. 17 (A.A.) — Dün öğleden sonra, balkan kupası futbol maçlarına başlanmıştır. Spor alanında kral ve kraliçe, başbakan B. Toşcf bir çok bakanlar, Sofya Şarbayı, Yunanistan. Yugoslavya, Romanya elçılcriyle on beş binden fazla bir halk bulunmakla idi. Halkın alkışları arasında oyunları kıral açmış ve şu söylevi vermiştir: "— Bulgaristan, balkan kupası beşinci futbol turnuvasının, kendi merkezinde yapıldığını görmekle kıvanç duymaktadır. Dostluk ve karşılrklı saygı hislerini kabartarak balkan gençleri a-rasında yakınlaşmağa ve birbirlerini rl ı-ha iyi anlamaca yanyacak olan bu barışsever ve arkadaşça savaşa girenlerin hepsine bütün yüreğimle hoş geldiniz derim.,, Bundan sonra, ulusal marşlar çalına-¦ ak dört takım, halkın sürekli alkışları arasında, bir geçid alayı yapmıştır. Dün Bulgaristan vc Yunanistan ulusal takımları arasında oynanan Hk oyunu Bulgaristan takımı 2 gole karşı 5 golle kazanmıştır. Ronıanyalı B. Radou-leskonun yargıçlığında yapılan bu maçın ilk haftayİminda da Bulgaristan 3.1 üstün bulunuyordu. Bulgar takımı sıkı ve süratli bir oyun oynamış, Yunanistan lakımı teknik ve güzel bir oyun göstermiştir. Bugün Yugoslavya İle Romanya takımları karşılaşacaklardır. İTALYA'DA İtalyan - Habeş anlaş -mazlığrmn esası Roma, 17 (A.A) — Curnale Ditalya gazetesi. «Doğu Afrilcası için tarîhîğ belgeler» başlığı altında yazdığı uzun bir betkede 1911 yılındanbcri Eritre ve Somali «ınırlarında çıkan az çok ö-nemli hadiseleri uzun uzadıya izah e . derek divor ki: '* — Bu tarihin en ziyade kayda de -ger hâdisesi italyan hükümetinin hoş.^ö-rüsüdür. italya Habeşistanm sosyal ek -nİnliğini vc arsıulusal Ödevlerini anla -maktaki vctsîzlİğİ dolayısiyle hep hoş görür davranmağı faydalı görmüştü. Fakat durumu değiştirmek ve hesap görmek zamanı gelmiştir. Kanlı smır hâdiseleri Önünde İtalya'nın hesap görrr-k hakkı hiç bir ulusun vazgeçmiyeceği kutsal bir haktır... BELÇİKA'DA: Belçikanın güvenliği Brüksel, 17 (A.A.) — Belçika, Fransa İngiltere. Polonya, Çekoslovakya ve Kolanda yedek subayları delegeleri şerefine verilen yemekte, sü bakanı B. Deveze demiştir ki: "— Belçikanın güvenliğini tam olarak elde etmek için büyük bir hamle daha yapmak gerektir. En geniş bir a-çık yüreklilik bizim ilk ödevimizdir. Atsıulusal durum değişmiş, ansızın bir harb çıkması iktimali meydana çıkmıştır. ÇİN - JAPON ANLAŞMAZLIK! Japonya, kuzey Cinde öz-genlik istediğini söylüyor Paris. 27 (A.A.) — Cumartesi günîl Pöti Parizyen gazetesinin görüştüğü B. Vant, Havas ajansına şunları söylemiştir: « — Kuzey Çin için otonomi değil, özenlik istiyoruz. Kuzey Çini. yıldırğı hareketlerinden kurtarmak niyetindeyiz. Çünkü bu yıldırğı, fikir Özgenliğine. vc Çin ile Japonyanın birge asığları ü-zerİnde elbirliği yapmalarına engel olmaktadır. Çin ulusu, mayıs ayında Ti-ençinde yapılan kıtalllerden acı duymaktadır. Bu durumdan öteki devletler de üzüntüdürler. Buna .bir örnek olarak, geçenlerde ingiliz ve amerikan tütünlerine karşı yapılan boykotu Ucrl sürebiliriz. Ulus boyunduruk altında inlemektedir. Hiç «lmazsa Hopei ilini kurtarmak ve cinlilerle Japonlar arasında dostça elbirliği ilgileri kurmak isti-, yoruz. Kuzey Cinde elde edilecek durluk genel durumda eyi etkiler yapacak ve Çin-Japon clbirliğini kolaylaştıracak' tır. Çin kuvvetlerinin San nehrin güneyine çekilmesini değil, Hopei itinden dışarı çıkmasını istedik,. Azıyan bir Çin kruvazörü Honkong, 17 (A.A) — Kanton limanım koruyan kıyı bataryalariyle bix top düellosu yaptıktan sonra, Hai . Çİ ve Hai - Çen adındaki Çin Itruvazör -leri açıklara doğru uzaklaşmışlardır. 1933 de Nankin limanından kaçmış o * lan bu iki gemi Kantondan yana bulun duklarını bildirmişlerdi. Dün de. bu gemilerin tayfaları bir aylık meselesinden ötürü ayaklanmış • lardır. POLONYA'DA: Danzig durumu ve Polonya Varşova, 17 (A.A.) — Dantzigte ..ifnan son para tedbirlerini anlatan Pola-ka Zbrojna gazetesi diyor ki: "özgen şehir halkı tarafından aoo defa gösterilen telâş Danzİg .irininin ardı sıra Almanyaya çıkarılmasının va özgür şehir bütçesindeki çok harcama* nîn sonucudur. Lehistan, Danzig para* sının tutunması için bu »enire yardım etmiştir. Çünkü Lehistan bir çok haya* tiğ tecim maddesinin bağlı bulunduğa bu şehrin ekonomi durumuyla ilgisi vaı dır. Ancak Danzig altınının Ahnanyayi akını devam ettikçe Danzig parası için yapılan bütün uğraşmalar boşuna gide* çektir, öte taraftan, Danzig, parası için alınan daraltma tedbirleri uzun zaman devam edemez. Çünkü özel durumu yüzünden bu şehir bu gibi dartlamalara u* zun zaman dayanamaz. Le.hİstanın is*| hayatiğ çıkatlarının bozulmasına iziq verilmiyecektİr. SOVYETLER BİKLİCI'INDK: Rusya ve İtalya ara ¦ sında anlaşmalar Moskova, 17 (A.A.) — Kredi g» ramileri için bir anlaşma ile Sovyet • İtalyan tecimi İçin türlü anlaşmalar dün Roma'da B. Musolini ile Sovyet Rusya büyük elçisi B. Stein ve tecim delegesi B. Bedenski arasında imzalan* mıştır. BİRLEŞİK DEVLETLER DE: Bay Ruzvelt N. R. A. nîn yeni şeklini açtı Vaşington. 17 (A.A.) — B. Ruıvcll N.R.A. nm yeni şeklinin açımını yapmıştır. Nevyork bankerlerinden ve N. R- A. nm direktörlerinden ö. James Oncil bu şekle iskelet,, adını koymuştur. B. Ruzvelt, N.R.A nın genel yapıtını imkân lı olduğu kadar uzun zaman korumak isteğinde olduğunu da söylemiştir. ULUS /Wm. /« T I. t.) — f rahat* Ladin uçmanı Starı SeUz'in 11Hitit mmtrmjfû] y tıLselerek aran kailin rekorunu kirdiği hiiıtirilmvktvılir. ON ALTINCI YIL. No: 4990 Adımız, aııdımızdır İler \ı-rıle 5 kıırın Gündelik KR v\\\'MN K; m ki ii Fransadaki »on kabine buh -Tanları dikkat gözlerini yeniden fransız iç siyasası üzerine çevir • mistir. Bu ülkede kabine buhranı hemen, hemen nomal bir hal almıştır. O suretle ki bir kabinenin bir kaç yıl erkede kalması şaşılacak ve ûsnomal bir şey »ayı ¦ lir.. Partilerin çok olduğu ve içle • rinden hiç birinin ulus çoğunlu • ğunu oruntayamadığı bir ülkede hükümet durluğuna imkân yoktur. Kombinezon ve pazarlık hükü -metleri savlam ve devamlı esas * lara dayanmadığı İçin her vakit sarsılıp kolayca düşebilirler.. Buna fransızlar kadar fransız-ların hükümet sistemini yakından bilen yabancılar da alışık oldu -ğundan kabine buhranlarını tabi -iğ görüp üzerlerinde fazla dur ¦ mazlar. Ve yalnız gelenler ite gidenler arasındaki çatışmalar, de -di koduları bi. kaç gün eğlenceli ve meraklı bir hâdise şeklinde kovalayıp gözlerini başka taraflara çevirirler. Fakat bir kaç zamand&nberi Fransadaki kabine buhranlarının & .lamı biraz değişmiştir.. 1934 yılının şubatı içindeki Paris hâdi -»elerinden sonra gerek fransız ve gerek yabancı kamoyları hükü -met değişikliklerine daha büyük bir Önem ve ilgi ile bakmakta -dır. Çünkü Fransadan şubat hâdiselerinden sonra meydana çı -kan bir hakikat kabine buhran -1 . m yAÎaı.: şu veya bu siyasa! »ah.tîyrtfer vrya partiler arasın -daki önürdeslikten değil daha de rin sebeblerden ileri geldiğini herkese göstermiştir. Hakikat şudur: Fransada sı -yasal, sosyal ve ekonomik bir çok sebebler dolayır'.yle Sağ ile Sol a-rasında büyük 1 İ.- savaş başlamıştır. Bu savaş Lelki de yeni de -ğildir. Fakat saf ve sol akışlarının başka ülkelerde de olduğu şekil ve hele Rusya ve Italyadaki denemeclerin vardığı sonuç dola-yısiyle Fransada da bir taraftan faşistler diğer taraftan komünistler yeni bir hız ile savaş meyda -nına atılmışlardır. Fransız bur -juvazisi bu iki akış arasında du • raklamaktadır. Bazı kere birin • den bazı kere de öbüründen kor -kuyor. Fakat sağ ve sol ortanın bu kararsızlığından faydalanarak tuttukları yolda dölenle ilerliyorlar. Gerek frankda kendini gösteren finanaal durumun ve gerek kabine buhranlarında yüze varan siyasal durumun sakatlıkları hep bu amansız savaştan ileri gelmektedir. Bunun sonu nereye varacak?.. Anlaşılıyor ki yeni saylav seçi -minde fransız kamoyunun fikrîni bildireceği güne kadar, çekişme -ler, ileri, geri böyle devam ede -çektir. «î*u. mla beraber ''•-ansızlar için de artık bir yol tutmak zamanı gelmiştir. Ne ulusal ne de arsıulusal durum bu kararsız* lığın böyle devam edip gitmesine imkân bırakacak şekilde değildir. Fransada türlü adlar ve erge-leriyle günden güne çoğalan ku • rumlar ve sosyeteler, Fransanın iç barışı bakımından tehlikeli ol -mağa başlamıştır. Ara. sıra ıran sız yurdseverliğinin her partide diğer düşüncelere üstün gelmesi sarsıntıların Önüne geçmekte ise de devlet hayatına ve devlet ganizasyonuna esaslı bir düzen vermedikçe tehlike atlatılmış sa -yılamaz. Devir artık parti hükü -metlerinin değil ulusal hükümet -terindir. Zeki Mesud ALSAN ATATÜRK Kızılay Merkezînde Cumur Başkanımı/ dün sosyetenin merkezine giderde bir ©ual kudar kaldı ve verilen izahları dinledi. Cumur Başkanı Atatürk dun nal 18 de Kızılay Genel Merke -zine bir göret yapmıştır. Atatürk merkezde Sosyete Başkanı Dok -tor Refik Saydam tarafından karşılanarak Merkez kurağını gezmiş ve bir saattan fazla kalarak sos yetenin çalışması ve Öteki işleri hakkında verilen izahları dinle • mistir. Bu göret »ırasında alınmış bir fotoğrafla sayıfamızı süslüyoruz. İngiliz - Alman deniz görüşmeleri sonuçlandı Londra, 18 (A.A) — Resmiğ biı kaynaktan duyul tuğuna go -re, alman — İngiliz delegeleri tarafından görüşülen noktalar üzerinde bir anlaşmaya varılmıştır. Bugünlerde yeni toplantılar yapılacak ve Önemli teknik meseleler konuşulacaktır. Bütün konuşma -ların cuma günü bitmedi iktimali vardır. Konuşmaların şu genel esas ü-zerine yapıldığı sanılmaktadır: Ne olursa olsun, alman deniz kuvvetleri, ingiliz deniz kuvvetlerinin yüzde 35 ini aşmıyacaktır. (Sonu 2. ci savıladf») Atatürk dûn Kızılay merkezinden çıkarken Atatürk, B. Celal Ba varın dün akşamki gardcupartisinde bulundu Yeni çalışma yılının başlaması dolayısile Ekonomi Bakanı Bay Celâl Bayar, Bakanlık ve iş arkadaşlarına dün Çankaya yolundaki köşkünde bir bahçe şöleni vermiş ve Atatürkün de gelerek şeref verdiği şölen çok güzel geçmiştir. Ekonomi Bakanımızın bahçesi ampullerle donatılmış, zengin bir büfe hazırlanmıştı. Saat yirmide gelmeğe başlayan çağrılıları Bay ve Bayan Celâl Bayar bahçe kapısından karşılıyorlardı. Saat yirmi buçuğa doğru hepsi gelmiş olan çağrılılar büfeye götürülerek orada kendilerine soğuk içkiler ve yemekler sunulmuştur. Troçki Norveç'e gitti Oslo, 18 (A.A) — Bay Troçki ile Bayan Troçkinin, her türlü siyasal kınav ve hükümete karşı propaganda -dan uzak kal -mak şartiyle al -tı ay Norveç!e oturmasına izin verildiği resm'ğ olarak bildiril -mektedir. B. Troçki, norveç hükümetinin gösterdiği bir yerde oturmayı kabul etmiştir. * * # Oslo, 18 (A.A) — Troçki Fransadan buraya gelmiştir. Saat yirmi bire doğru şölene gelen Atatürk bahçeyi dolaşarak bütün rastladığı çağrılıları selâmlamak büyüklüğünü göstermiştir. Bir saate yakın büfede kalan çağrılılar, saat yirmi ikide, tenis kortu üzerindeki dans yerinde toplanmağa ve iyi bir cazbandın çaldığı havalara uyarak dans etmeğe başlamışlardır. Eğlenceleri Atatürk de, öteki çağrılılarla paylaşmış ve şölen böylece geç vakte kadar devam etmiştir. Şölende İç, Dış, Sıhhat, Bayın-dırhk Bakanlarımız, Varşova Büyük Elçimiz, saylavlar. Ekonomi bakanlığı, bankalar ileri gelenleri bulunmuşlardır. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergile' re bet gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi banan gazete artık bu kelimelerin osmanlı çalarım kııllanmıyacaktır. OTUZ BEŞİNCİ LİSTE /. — Azm es Dölen Azmetmek - Dolenmek (Sonu 2 inci sayıfada) IfaİMvs İmparatorunun diye* î İmparatoruna bağl* olan Habeş ulusu gerekirse, ordu ya katılacaktır. Adisababa, 18 (A.A) — Deyli Telgrafın aytart bildiriyor: Uluslar sosyetesi kararının verdiği ferahlık, pek ziyade göze çarpmakta olan bir karamsarlık duygusu önünde kaybolmuştur. Burada harbin önüne geçilemİ ¦ yeceği kanağati vardv. Öte yan- Habeş imparatoru Haile - Selâse dan, habeşler, kalyanın kendite -rini yok edeceklerine iktimal vermiyorlar. Kesin olarak söylendi -ğine göre habeşlerİn elinde azım-sanmıyacak kadar silah vardır. Orduları 500.000 kişiliktir. Bun • lardan 100 bininin tüfekleri »on sistemdir. Habeş ordusunun 200 den fazla ağır ve epeyce de hafif ma kinelitüfeği olduğu anlaşılıyor. Habeş imparatoru Haile Seta-siye, Pbti Pariziyen aylarına şunları söylemiştir: o — Uluslar sosyetesinden dilediğim yargıç kararına Fransa ile Ingilterenin destek olmaları güvenimi artırıyor. Habeşistan, yıllardanberidir girişmiş olduğu işleri modern bir şekilde başar -mak için barışa İhtiyacı vardır. Ordumuzu, bir Belçika süel kuru* lu ile yeğritmek isteyişimiz yan -lış anlaşılmıştır. Ordumuza baysallığı korumak ve lüzumunda »avga Ödevi düşmektedir. Bun -dan başka, eğer gerekirse, bütün habeşler orduya katılacaklardır. Zira hepsi de erkinliklerine ve imparatorlarına bağlıdırlar.» İmparator, kendi ülkesinde daha çok fransız fransız tecimeri bulunmadığına eseflenmektedir. Çünkü fransız dostluğuna pek çok değer vermektedir. ÖZ KELİMELER Gazetelerde kullanılması gc reken öz kelimelerimizi top tu olarak basmağa deoam edi yoruz. Bunları beşinci sayıfada bulacaksınız. içinde Türk uçmam bulunan (500) uçak en aşağı (1000) uçak kuvvetinde demektir. Bu beş yüz uçağı çabucak met/dana getirmeliyiz. ¦ Kılavuz için dersler — 39 — Eski zamanlarda Göksu. îstanbulun en iyi g e z e k lerin* 9en biri idi. Her ertik, ahlâk ister. Hiç bir iş uyuntu larla yürümez. Büyük hareket adamı s o r a v ' dan yılmaz. Danışım' dan ne zarar geliri1 Eski siyasa adamlarının en hoşlarına giden b n I c a y kaplıcalardı. E r k e' nin uzaktan yalnız gözen taraflarını görüyorsunuz: Bir de onun sığınlarını başta bulunanlara sorunuz. Bu misallerde geçen kelime karşılıkları: Mesire = Gezek Meslek = Ertik Miskin == Uyuntu Mesuliyet — Sorav Müşavere = Danışım 'Mevİdi mülakat = Bulcay Mevkii iktidar = Erke Cazip = Gözen ¦ * • Taan etmek = Kınamak Kimseyi kınama; kendi kusurlarını düzeltmeğe bak, * * * Tarsin etmek — Bekitmek Kaleleri bekitmekten ne çıkar? Vicdanlar sağa kalpler sağlam olmalı/ » » * Tasarruf etmek = Esilenmek • Kimse başkasının malına esilenemez, * * * Tasavvur — Tasar Gerçeklenen bir iş, hayalde kalan bin t a s ar9 a öneyy dir. Tasvir — Sınay Bu yazı dünkü açım töreninin canlı bir sınay' ıdır, tt * * Tavaf — Çevrin Çevrin, islâmlar için bir borç değil, Mekke jeftrf için iyi bir tecimdi. » » # Tebeyyün etmek = Belgirmek Polis gerçini ile bu adamın suçu b e 1 g i r m i ş değildir. ¥ • » Tedfin merasimi = Gömme alayı Zavallı Vasılın gömme alayı' nda bulunacağımın düşünürmü idik? » * * Tefahür — övünç Ortaya eser koymadıktan sonra, bos yere övünç neyû yarar? * * m Telkin etmek = Oydamak Telkin = Oydam Bütün parti adamlarının başlıca ödevi, halka partinin prensiplerini durmaksızın oydamak' tır. * * # Tenakus = Tutmazlık Tezad — Karşıtlık ikinizin söyledikleriniz arasında tutmazlık var. Biz sınıflar arasında karşıtlık istemeyiz. Her gün beş kelime DIS HABERLER — Dil işleri (Başı l inci sayıfada) örnekler: l — Türk ha • vatının güvenliğim sağla - mağa dölendik. 2 — Dölen ve dura başlıca kuvvetlerdendir. (Dura = Sebat). W. — Mania = Engel Mani = önge örnekler: t — Yurd savga-ıı işlerinde önümüze çıkan bütün engelleri yıkarız. 2 — Eğer bir ongeniz ol -mazsa yarın bana gelmenizi rica ederim. 3 - Yurd savgasmda ne an - gel, ne önge dinleriz. 3.— Mahreç = l -Çıkıt. 2 • Sürüt Örnekler: 1 — Bu malın Çtkıtı neresidir? 2 — Alman piyasası mallarımız İçin en iyi sürütlerden biri olmuştur. 4. — Naîliyet, Mazhariyet = Er- gi örnek: Sizinle konuşmak benim için en şerefli ergilerdendir. 5. — Mecra = 1 - Yatak. 2 *'A- kağı örnekler; 1 — Nehir yatağını temizlemek. 2 — Yağmur suları için akağı yapmak. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çalan kullanılmamasını rica ederi*. İngiliz - Alman ileniz görüşmeleri sonuçlandı (Başı 1. ci sayıfada) Eski gemiler de bu tonilatoya girmektedir. Bu yüzde 35 nisbeti, sonraları yapılacak daha geniş bir deniz andlaşmasında saptanacak olan herhangi bir gemi sınıfına ve top* tan uygun bulunacaktır. Bu arada bazı ayralar göste -rilmesi iktimali vardır. İtalya hükümeti bir notasında bu mesele hakkındaki fikirlerini şimdilik söylemediğini fakat ne zaman olursa olsun meselenin ay-tısmasma hazır olduğunu bildir mektedir. Aynı mesele hakkındaki fran -•ız notasının pek yakında Lon draya geleceği sanılmaktadrı. Londra, 18 (A.A) — Dıs ve deniz bakanlarının da hazır bulun duğu bnciinkü konferansta, Al -manva için ingiliz filosunun gerek tona i, perek savısı bakımında :ı yürriV 35 nisbeti kabul edilmiştir. Alman - İngiliz deniz görüşmeleri ve Amerika Vaşington. 18 (A.A.) — Deniz day-resİ başmanları, İngiltere ile Almanya arasında yapılan deniz anlaşması ile kuvvetle ilgilenmekte ve bu anlaşmanın, önceki an d I aşmaya göre amerikan deniz yapıları üzerinde bir etkisi ol-mıyacağını söylemektedirler. Yapılması düşünülen 72 harb gemisinden İlk 24 U \rjxı gereken para ayrılan yeni krediler hakkındaki kanun projesine konulmuştur. Amerika denir bakanlığı, deniz programının. Önce kabul edilmiş 924 yılından önce bitirilmesi için, yapıların hızlandırılması iktimali olduğu fikrindedir. Almanyanm sömürge ihtiyacı Berlin, 18 (A.A.) — Sömurgeler-deki eski savaşçılar birliğinin Berlin şuğbesi, bu ayın otuzunda sömürge harblarım kutlamaya hazırlanmaktadır. Törenlerde eski sömürge askerleri alman hükümet adamları ve nazı par-tisi Üyeleri bulunacaktır. Birliğin gayesi alman ulusuna, Almanyanm sömürge ihtiyacını iyice duyurmaktır. •** Berlin, 18 (A.A) — Havas ajansı aytan bildiriyor: Almanyada Frciburg şehrinde, sö -mürgeler için önemli bir propaganda toplantısı yapılmaktadır. Bu toplantıda sömürge milislerinin eski yönetmenleri hazır bulunmuştur. Sar komiseri general Ritter von sömürge birliklerinin bir kaç bayrağına nişan takmış ve sarlı bazı uzkİşilcre birer parça Afrika toprakı vermiştir. Bu toprak. 1883 de tecimer, Biedritzin Almanya adına Afrika eline ilk çıktıj; yerden alınmıştır. General Ep demiştir ki: • — Bu toprak, bizden koparılan bölgeler tekrar Reji verilinceye kadar saklanmalıdır. Bu toorağın saki.insi şerefi dc sarlılara düğmektedir. Çünkü onlar Almanyaya gösterdiği bayrı -lıkla bu hakkı kazanmışlardır. ilbay Çe. Almanya için sömürge)' rin önemi ve almanlann sömürge yö -netmek yolundaki kapasitelerini yadı sayan sözlerin anlamsızlığı hakkın bir söylev vermiştir. Toplantının sonunda B. Hltlere bir telgraf çekilmiş ve yakında Almanya • nm sömürgeler için hak eşitliği kaza -nacağı umudu gösterilmiştir. Alman talebelerinin askerliği Berlin. 18 (A.A.) — Havas ajansı aylarından: Alman ekonomi bakanı B. italyan - Habeş harbi- j na karşı İngilterenin tedbirleri Londra, 18 (A.A.) — Ingi-\liz hükümeti, İtalya ile Habe-ı şistan arasında bir harb çıkması ihtimali üzerine: 1 — Habeşistan'daki ingilizlerin büyük bir kısmının çıkarılması, 2 — İngiliz Somalisine sığı-' nacak Habeş ve İtalyanlar için yeritilecek rejim hakkında hazırlıklar yapmaktadır. İngilterenin, ikinci madde hakkında her iki memleketle siyasal görüşmelerde bulunduğu sanılmaktadır. ÇİN'DE: Kuzey Çin'de durum Nanlcin. 18 (A.A.) — Salar hâdisesi üzerine Japonların şartlarını kabul ettiğinden dolayı general Sung-şeh-yu-an. hükümet tarafından işinden çıkarılmıştır. Kuzey Çin durumu ve İngiltere Londra. 18 (A.A.) — Dış bakanı avam kamarasında yaptığı diyevde ku. zey Çin durumu hakkında Nankin ve Tokyo hükümetleriyle diplomasi yo. lundan değette olduğunu söylemiş ve fakat bu bölgedeki hadiseleri kısaca İzah etmeği yeter görmemiştir. Çin durumu ve Amerika Vaşington. 18 (A.A) — Dış işleri bakanlığı yönetgeri B. Filips ile ingiltere büyük elçisi Sir Lindsay. üç gür-denberi. dün akşam ilk kere görüşmüşlerdir. Her ikisi de diyevde bulunmak istememişler, yalnız çİn — japon durumunun (iki evresi) haklrmda ovlaşmış -lardır. Mançuko petrol tekidi ve Amerika Vaşington, 18 (A.A.) — Dış işleri bakanlığı, Mançukoda petrol tekitînin yeritilmeai Üzerine, standardoil ile daha başka amerikan firmalarının yavaş yavaş oradaki şuğbelerini kapatmakta olduklarını bildirmiştir. Dış işleri bakanlığı bu tekiti, dokuz devlet andlaşmasına doğrudan doğruya bir salım saymaktadır. FRANSA'DA Bir fransız hava filosu İngilterede Londra. 18 (A.A) — Bir fransız ha-va filosu, ingiltere kıyılanndanberi bir ingiliz filosu tarafından karşılanarak, onunla birlikte Northolt hava alanına gelmiştir. Bu iilo. geçen yıl, ingiliz hava kuvvetlerinin Fransaya yapmış oldukları gö* rete karşılık olarak geliyor. Bir fransız süel gemisi alman limanında Svincmündc, 18 (A.A) — Ailctte a-dındakİ fransız avizosu. Ştettin yakı • nında. Svinemünde limanına gelmiştir. Genel harbtanberi, ilk keredir ki bir fransız süel gemisi bir alman limanını gÖrete geliyor. Paris borsası Paris, 18 (A.A) — 17 haziran ta -rihli Paris borsa durumu: Borsada tara bir durgunluk vardır. Değişik gelirli bazı aksiyonlar piyasasında önemsiz Tıkat pek çok düşüklükler kaydedilmiş ¦ tir. Buna karşılık fransız ulusal fon • dolan geniş ölçüde alıcı bulduğundan dikkate değer yükseklik gösteriyorlar. Yung ödünçalma tahvillerine alıcı vardır. Amerika ve frank Vaşington, 18 (A.A.) — Amerikan haznesinin, spekülasyonun franga karşı yaptığı son hücumlarda fransız ulusal bankasına yırdım ettiğini söyleyen B« Morgenthau dcmi*tîr ki- "Bu yardım, en basit bir dtırttstlö* hareketi idi.,, Yardımın ne sakilde yapıldığını i* zah etmek istemeyen Bay Morgenthau, bu yardımın amerikan hazinesine ziyaı vermediğini söylemiştir. Nevyork Times gazetesi bu mescit için şunları yazmaktadır: "Arsıulusal bir para konferansıma toplanması lüzumunu gösteren bu hareketten çok hoşnuduz. Hazinenin franga yardım etmek için. dolar atmal suretiyle İki milyar dolarlık kapitalim! kullanmış olman İktimali vardır. Bu hareket. Amerika'nın Ötoki u tuşlarla beraber çalışmak yükcnİoe girmesi demektir. Nevyork Tribüne gazetesi de Arac. rrkanın hareketini onamakta ve Amc. rikanın durluktan yana olduğunu yazdıktan sonra: "Fransız - amerikan el birliğinin ingiltere'yi de harekete getireceğini umud ederiz.,, demektedir. Japonlar, Tiyeçin'den çıkıyor Tiyençin, 18 (A.A) — Bundan bİı kaç gün önce değiştirilmiş olan japon garnizonu Japonyaya dönmek üzere yo la çıkmıştır. Rust. şöyle bir çağrı yaymıştır. "1910, 1911. 1912 ve 1913 doğumlu talebeler ayrıttı şartlarla, bir yıl için orduya gönüllü yazılınız.» Halbuki 22 mart tarihli kanunda, bu doğumluların Ödevli olarak hizmet etmiyecckleri ve ancak ileride, yedek kısmında kısa bir öğrenme devresi geçirecekleri gÖzetilmiştir. Ekonomi bakanının sözleri, Almanyanm, yeni ordusu için Önemli kadrolar hazırlamaya çalıştığını gösterir. B. Rust, başka bir yayımında da "Talebelerin asığlanacaklan yüce kurum, kendilerini, sosyeteye karşı süel ödevlerini tam olarak Ödemek yükümü altında bulundurmaktır.., demektedir. İNGİLTERE'DE; İrlanda - İngiltere yakınlaşması Londra, 17 (A.A.) — İngiltere — İrlanda ilgilerinde düzelme görülmektedir. Sömürgeler bakanı avam kama. rasında şu diyevde bulunmuştur: •*— Kamaranın, irlanda hükümetinin ve İrlanda topraklarının Büyük Br». tanyaya karşı bir saldırma için kulla-nılmasma izin verİlmİyeceğİ hakkında B. dö Valera tarafından irlanda parlamentosunda yapılan diyevî kıvançla karşılayacağına kanığım... İngiltere hava kuvvetlerini arttırıyor Londra. 18 (A.A) — İngiltere sü bakanlığının finansal sekreteri Bay Duf Kuper. avam kamarasında, kabinenin gelecek ay içerisinde, hava kuvvetleri - nin amnl's-.. ¦ İçin fazla kredi istiye • ceğint söylemiştir. ULUS 20 II \/lK \\ !:;." PERŞEMBE Londra, 19 (4.4) — /.*. Eder» alman ¦ İn - fiiliz deniz lınttişnınlan snıtm ıı etrafımla görüşmek üzere yarın Varise «idrcvl.tir. ON ALTINCI YIL. No: 4991 Adımız, andımızdır Un yerde 5 kuruş Gündelik 5 MİLYAR Frangı düşürmeğe çalışanlar var. Eryo'ya göre frank, Fransa -dır. Hükümet, bugünkü normal yetkileri ile işin içinden çıkamaz. Parlamento, kendi haklarından bir kısmını, bir zaman için. hükümete vermelidir. Bu önerge ile parlamento karşısına çıkan kabineler biribiri arkasından düştü; eğer saylavlar Laval'i de düşürmüş olsalardı, iş kendileri için kötüye varacaktı. Flanden'e vermedikleri, Flanden ve onun hemen bütün bakanları -nın bulunduğu Laval kabinesine verdiler. Acaba parlamentonun korkusu ne idi? yetkisi genişliyen hü -kümet, rastgele, borsa vurguncularını kırıp geçirecek mi idi? Fransa'yı diktatür havası içinde mi boğacaktı? Okurlarımız Paris'ten gelen 15 haziran tarihli telgrafı okumuş -lardır: "fransız hükümeti büdce-de 5 milyar frank kısıyor.,, Bakınız nerelerden: Askerden yetişme savaşçılara verilen para -lar kesilerek bir buçuk milyar, İkinci derecedeki demiryollar işletilmeyerek ve demiryollarda işyarların sayısı azaltılarak 2 milyar, Bir takım aylıklar azaltılarak, yahud kaldırılarak bir milyar, Sosyal sigorta işlerine yeniden düzen verilerek yarım milyar. Hemen soracaksınız: Fakat bütün bunlar bir kanunluk işler de -ğil midir? Bunlar için hükümet neden, parlamentonun hak ve yetkilerinden bir kısmını kendi üstüne aldı? Hükümet bu yetkileri parla -mentoya, demokrasi demagojisi -ne, seçim dayresî oyunlarına, bir kelime ile, sayk vlara karşı kullanıyor. Demiryollar meselesi birkaç yıllık meseledir. Her saylav kendi seçim dayresinin her köşesine de -miryol yapılmasını, ve hergün tren işletilmesini ister. Bakanlar üze -rinde bütün kuvvetini kullanır. Yo-netge boyuna zarar eder; birçok hatların kalkabileceğini söyler. Fakat parlamentodaki politika dayanışmasının Önüne geçemez. Aylıklar ve hizmetler için de durum böyledir. Dayreler saylav kayrık-ları ile doludur. Askerden yetiş • me savaşçılar da sokak politikasında ve seçim oyunlarında partilerin son derece işine yarar. Onların emekli aylıkları vardır. Fakat üs -telik hazneden milyar koparırlar. Bu yukarda gördüğünüz 5 milyar büdceden kesilen politika pa -rasıdtr. Yani bu 5 milyar lüzum -suz görünmekte idi. Çünkü 5 milyar kısılmakla Fransa işleri durmı-yacak, tamtersi düzene girecektir. 5 milyar bizim büdcemizin üç misli gibi bir şeydir. Eğer bu tedbirler parlamento karşısına çıka -nisaydı, partiler ve saylavların seçim ve politika asığları, kanunun soğuk kanlılıkla okunmasına bile meydan bırakmazdı. Eski demokrasilerin basit büd-ce tedbirlerini bile harb işleri gibi, hükümetin üsnomal yetkileri ile ancak kotarabilmeleri, bagünkü parlamentolar mekanizmasının ve genel olarak demokrasi cihazının ne kadar düezltilmeğe muhtaç olduğunu bir daha göstermez mi? F. R. ATAY Bakanlar kurulunda Bakanlar kurulu dün saat 15,30 da toplanmış ve toplantı geç vakte kadar devam etmiştir. Asılsız bir haber Oryant Ajansı tarafından verilen ve türk ordusunun, Cu-mur Başkam Atatürk'ün yö -netimi altında manevralara başlamış olduğunu bildiren haber asılsızdır. Maltepe vapuru sis yüzünden karaya oturdu İstanbul, 19 (A.A.) — Akayın Maltepe vapuru bu sabah adadan İstanbul'a gelirken, tam saat se -kizde, bütün Marmarayı kaplayan kalın bir sis yüzünden, Fenerbahçe'nin Dalyan tarafındaki plajın biraz ilerisinde, kayalık ve kumluk bir alanda, karaya oturmuştur. Anadolu postasını yapan Ne -veser vapuru Maltepe'nin yardı -mına koşmuş, Kalamış vapuru da köprüden yardıma gelmiştir. Yolcular, Kalamış ve Fenerbahçeden yardıma gelen sandallarla ve yardımcı vepurlarla karaya taşınmışlardır. Geminin durumu daha kesin olarak saptanamamıştır. Altında yara olup olmadığı anlaşıldıktan sonra yüzdürülmesine uğraşılacaktır. Sis çok kalın olduğundan Ana dolu yolcuları iskelelerde kalmışlar ve Anadolu vapurları vaktinde kalkamamışlardır. K ayseride yeni bir Hitit şehri bulundu Kayseri, 19 (A.A.) — Kay -seri'nin Molu köyü yöresinde Kepez yerinde henüz hiç bir kitab-ta ismi geçmiyen ve yazılmamış olan bir Hitit şehri bulunmuştur. Bulunan şehir çok enteresandır. Kültür direktörü, ırk işleriyle ilgili işyarlarla birlikte, araştırmalar yapmak üzere, Kepez'e gitmiştir. Fransız akademisinin üç yüzüncü ydı Paris, 19 (A.A.) — Fransız akademisi, kuruluşunun 300 üncü yılını Luvr sarayında büyük tören ile kutlamıştır. Yabancı akademilerden gelen delgeler. üniforma giymiş olduk -lan halde, fransız akademisi üyelerinin önünden geçmişler ve akademileri adına fransız akademisini kutlamışlardır. (ULUS: Eskiden sadece aydın insanların bir toplantısı olan fransız Akademisi, 1635 de kesin olarak Başbakan Rişliyö tarafından kuruldu. Bu cemiyeti koruması altına alan Rişliyö, onun tüzüğünü de hazırladı. Akademinin 40 üyesi vardır. Dil ve imlânın kullanı -lış tarzını gözden geçirerek, bu kullanılışı, saptamağa çalışır. Akademi, ilk defa 1694 de; yedinci defa olarak da 1878 de basılan bir kamus çıkarmıştır. Her yıl bir çok ertem ve edebiyat öndülleri dağıtır. Üyelerin seçimi, oyların saltık çoğunluğu ile yapılır. Sürel sekreter, ölüncüye kadar işte kalmak üzere, direktörle şansölye de her üç ayda bir seçilir.) Trakya genel ispekteri Şehrimize gelen Trakya Genel İspekteri B. İbrahim Tâli, Trakya işleri hakkında türlü Bakanlıklarla değetlerde bulunmaktadır. DIŞ TECİMİMİZİN GELİŞİMİ SAĞLANIYOR Türkofis, uzak ve yakın doğu ile avrupa şehirlerinde yeni örgütler kuracak Türkofis başkanı B. Mecdet A İkin Türkofis, yeni büdcesine göre kadrosunu hazırlıyarak Bakanlar kuruluna sunmuştur. Kadro onaylandıktan son -ra yeni işlere kimlerin atanacağı anlaşıla -çaktır. Türkof is'in yeni Ö r g ü t ü hakkında Ofis Başkanı B. Dr. Mecdet Alkin şu izahları ver -mistir: "— Yeni teşkilâtımızda, içer de Samsun'da ve Kars'ta iki Şube açmak kararındayız. Bu karara varılır -ken Samsun'un coğrafî ve iktı -sadî ehemmiyeti nazarı dikkate alınmıştır. Kars şubemiz en çok, ruslarla olan münasebetlerimizi genişletmek gayesini gözönünde bulunduracaktır. Dışarda, Tokyo'da bir konsey-ye komersiyâl'lik kuracağız. Bu konseyye komersiyâl'lik bellibaş -Iı ihracat majrfe/^rîmize Uzak şarkla maiıre'&ftçıniıi edecek, Japonya sanayi istihsalâtı hak -kında esaslı etüdler yapacaktır. Tokyo konseyyemiz arasıra Pekin'e, Mançuko'ya ve Şangha-ya etüd seyahatleri yapacaktır. Buraları da kendisinin memuriyet mıntakasına dahil bulunacaktır. İtalyan gazetelerinin sayıfaları azaltıldı Roma, 19 (A.A.) — Gazete sayıfalarının indirilmesini bildi -ren karar bugün yürürlüğe gir -mektedir. Gazeteler haftada bîr defa 10 ve bir defa da 6 sayıfa o-larak çıkacaklardır. Tribüna gazetesi diyor ki: Bu tedbirlerin alınmasına se -beb, kâğıd yapımı için gerek olan sellüloz giritini budamak kaygu-sudur. Bu girit tecimsel denkleş -medj? yılda 150 milyon lirettik bir yük olmaktadır. Bundan başka, bu son senelerde Filistin ile inkişaf eden iktisadî münasebetlerimize daha büyük bir genişlik temin etmek gayesin: güdmek üzere, Hayfa'da bir sekreter komersiyâl'lik kuruyoruz. Son senelerde Filistin'de Türkiye ile münasebetler temini arzusu kuvvetlenmiştir. Hayfa sekreter komersiyâlimiz Suriye ve Irakta da tetkikat yapacak, bu memleketlerle olan ticaret münasebetlerimizi genişletmeğe çalışacak -tır. Hindistan'daki birçok büyük firmalardan, Türkiye ürünleri hakkında talebler almakta idik. Bu bize. Hindistan'da Türkiye ile yakından münasebet tesisi arzu • sunun kuvvetlenmekte olduğu fikrini verdi. Onun için, Bombay'da bir sekreter komersiyâl'lik tesisi kararlaşmtştır. Sekreter komersi - yâller oldukları yerlerde kalmıya-rak, komivuayajör sıfatiyle me -mur oldukları mıntakalar içinde gezecekler ve kendilerine verdiğimiz direktiflere göre bellibaşlı ürünlerimizi alıcılara gösterecekler ve bulundukları yerlerin vazi -yetleri hakkında türk ihracatçıla -rını aydınlatmağa çalışacaklardır. Üçüncü sekreter komersiyâl' -lİk de Bükreş'te kurulacaktır. Son senelerde yaptığımız tetkikler neticesinde yaş meyva ve sebzelerimizin Köstence yoliyle Ortaavru-pa memleketlerine gönderilmesi -nin her bakımdan muvafık olacağı anlaşılmıştır. Bükreş sekreter komersiyalimize bu yol üzerinde daima esaslı araştırmalar yaparak ihracatçılarımızı aydınlatmak ve Balkan memleketleri ile olan mü-(Sonıı 2 inci sayıfada) B. Yevtiç, B. Musolini ile görüşecek B. Yevtiç Roma, 19 (A.A.) — Havas A-jansı aytarı bildiriyor: Yugoslavya Dışişleri Bakanı B. Yevtiç'in yakında italyan hükü -metinin bir oruntağı ile ve belki B. Musolini ile buluşması ihtimali vardır. Dinlenmek üzere İtalya'nın Romanyı ilinde bulunan B. Muso-lini'nin Yugoslavya Başbakanı ile orada buluşacağı umuluyor. B. Yevtiç'in, İtalyan Dışişleri B Muaollrd yönetgeri B. Suviç ile 19 mayısta Venedik'te buluşması önceden kararlaştırılmıştı, fakat bu görüş meden, Yugoslavya'nın iç siyasasına ilişik bazı sebeblerden dolayı vazgeçilmişti. Söylendiğine göre B. Yevtiç haziran sonunda Küçük Andlaşmanın başkanlığını üstüne alacağından, Musolini ile yapacağı görüşmede, yalnız kendi ülkesini değil, fakat üç ülkeyi birden oruntamış olacaktır. JBî** "cuna Kurum»"0'/» atacak bir « SAYIFA 1 Dil isleri Kılavuz için dersler — 40 — Her ana çocukları için sev gen olur. Yoksullara s ev g e nl i k göster. Bir şehri mühendis değil, ur ban is t yapar* U r b a n i s m başlıbaşına bir uzuğdur, U rbanik işlerde sanat büyük rol oynar. Eski divan metinlerini geni t m ek için büyük bilgi İster. Geni t ve yor a (tefsir) arasında ne ayrım olduğuna aöyler misiniz? Kö tü ğe n 'lerin yolu zindandır. Utanç gene kızı güzelleştirir. Her şeyde en büyük uy ası 'm/z Atatürk'tür. İsmet İnönü'nün hava güvenliği için söylediklerinin her biri. başlıbaşına bir uyak 'tır. Bayla güzele yaraşır. Bu eski ur a m 'larda koksa dan geçilmez, ölü kokuşmadan gömülür. Kamuğası işlerinde kaçı nsa m ak iyi bir yurddaşa yatışmaz. Kavgada her vakit s ü r s a 1 a n kazanmaz. Sür sal gütgesi ile yapılan andlaşmalar. Uluslar Sosye~ tesinin yasasına aykırıdır. Bu misallerde geçen kelimeler ve karşılıkları; Sevgen = Şefik Sevgenlik = Şefkat Urbanİst Şelıirci Urbanism = Şehircilik Urban — Şehircilik işlerine müteallik Genitmek — Şerhetmek Genit — Şerh Kötiigen = Şerir Utanç - Şerm, hicab Uyası Nümunei imtisal Uyak = Şiar Bayla — Şive, cilve Uram - Mahalle Koksa = Taalfün Kokuşmak = Taaffün etmek Kaçınsamak = Taallül etmek Sürsalmak — Taarruz etmek Sürsal — Taarruz *** Geçenlerde resmiğ terimler hakkında bir liste çıktı. Bu liste kılavuzun şehir orunları hakkındaki kelimelerini düzeltmektedir. Biz "belediye,, karşılığı "şarbaylık,, diyorduk. Halbuki "şarbay belediye reisi,, olduğuna göre "şarbaylık = belediye riyaseti., olmak lâzımgelir. Bu listeye göre asıl terimler şunlardır: Şarbay = Belediye reisi Şarbaylık = Belediye riyaseti Uray Belediye Şar Kurulu = Belediye Meclisi Dış terimimizin gelişimi sağlanıyor (Başı I inci sayıfada) nasebctlcrûnizin inkişafını temin eden çareci ri araştırmak vazifeleri verilecektir. Kostencede bir antrepo kurmağı bile düşünmekteyiz. Romanyalılarla bu iş hakkında yaptığımız konuşmalar müsoet bir neticeye varmak üzeredir. Bu takdirde Istanbuldan yükletilecek yaş meyva ve sebzelerimizin 48 — 60 saatte Berlin. Varşova ve Baltık kıyılarına gönderilmesi imkanı elde edilebilecektir. Ya meyva vc sebzelerimizin ihracatına bu yıl fazla ehemmiyet veriyoruz. Bu maksadla şark demiryolları ile de temasa geldik. Kâfi miktarda figo-rifik tertibatı olan vagonları emre hazır bulundurmasını ileri sürdük. Bu vagonların hiç bir hudud ve istasyonlarda durdurulmaksızın doğrudan doğruya gidecekleri yerlere gonderilmele -rinin temini için Bulgaristan. Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakya, Avusturya ve Almanya şimendifer idareleriyle antant yapmasını istedik. Şark demiryolları kumpanyasından aldığımız cevabta, yaş meyva vc sebzelerimiz ile yumurtalarımızın, asgari tarifeye tâbi tutulacakları ve vagonların hiç bir yerde durdurulmaksızın gidecekleri yere şevklerinin temin edildiği vc bu iş için alâkadar şimendifer idarelerinin delegeleri arasında Sofyada konuşmalar yapılmakta olduğu bildirilmiştir. Fîgorifik tertibatı haiz vagonlarda, Yunanistanın yaptığı gibi, başka Şimendifer idarelerinden ucuz bir kira ile temin edilecektir. Yaş meyva ve sebzelerimizin Mısır'a ihracatının son senelerde çok azaldığı göz önünde tutularak, bu piyasayı yeniden ele geçirmek için âcil araştırmalar yapması hakkında İskenderiye şubemize emir verilmiştir. Bir de Viyanada sokTeter korner -siyallık kuruyoruz. Bu şubeden bek. lediğimiz en mühim iş, Avusturya ve Macaristan tütün rejilerîyle sıkı te -maşta bulunarak tütünlerimizi satmayı temin etmesidir. Aynı zamanda yaş meyva ve sebzelerimizle Eskişehir lüle taşı madenlerimize Viyanada İyi bir piyasa bulmak kararındayız. Lüle taşı piyasasının başlıca mer -kezi Viyanadır. Bu işimiz, türk ol . mıyan bazı mutavassıtların elinde bir spekülasyon mevzuu olmuştur. Son senelerde lüle taşının sanayide kullanı -lışı artmış olduğu halde, parazit unsurlar yüzünden ne yazık ki istediğimiz ş-kildc mahreç bulmak imkânı elde e. dilememiştir. Türkofise verilen tahsisatın genişliği nisbetinde bu sene içeride ve di • şarda ancak bu yeni şubeleri açmağa imkân bulabildik. Gelecek Bene dc Ka -liforniya ve Riyo dö Janeyro'da birer şube açmak kararındayız.,, Dışarıya bozuk ve düzüli mal gönderenler ağır cezalara çarpılacak Mersin, 19 (A.A.) — Mersin vc hinterlandından dış pazarlara bozuk ve düzülü mal gönderenler hakkında tecim oda it ve yeysi borsası tarafından ay rı ayrı gerçîn yapılarak ceza kcsildik-I ten başka bu gibi hareketler genel sava- DIS HABERLER FRANSA'DA Tokyo ile Paris arasında telsiz telefon servisi Paris, 19 (A.A) — Posta ve telgraf bakanı B. Mandel İle Japonya büyük elçisi B. Sayto, Paris ile Tokyo ara -sında bir telsiz telefon servisi kurmayı kararlaştırmışlardır. İlk deneçler eyi sonuçlar verdiğin, den, bu servis, gelecek ay başında dü. zcnli olarak işlemece başlıyacaktır. BİRLEŞİK DEYLKTLER'DE: Amerika, frangın durlu-ğuna çalışyor Vaşington, 19 (A.A) — Amerika haznesinin franga yardım için yapmış olduğu hareket, Amerika tarafından, doların şimdiki arsıulusal kıymetinde tutulmak istenildiği şeklinde anlaşıl -maktadır. İsmini söylemek istemiyen önemli bir uzkişi demiştir ki: " — Fransa, altın esasını bırakmak zorunda kalmış olsaydı ihtimalki frangı değerden düşürecekti. Bu, türlü dövizler arasında bir değerden düşürme harbi açacak ve bu harb sonucu olarak, Amerika, arsıulusal tecimdeki ileri yerini kaybedecekti. Sena üyelerin . den ve dış işleri komisyonu başkanı B. Pitman, hazinenin hareketini (arsıulusal kambiyoların durluğuna doğru atılmış bir adım) olarak karşılamaktadır. UM \\Y \ 1)\: Reinsdorf ölüleri için B. Göring'in fail söylevi Berlin, 19 (AA, _~^einsdorf kurbanlarınızı gömülnv îc.'ı'siıasında General Cöring, hükümet adına bir söylev vermiş ve bir çelenk koymuştur. Çelen-gin üzerinde (Adolf Hitler) yazılı idi. General kurbanların ayle ve hısımlarına sempatisini bildirdikten sonra, şöyle demiştir: "— Bu arkadaşlar yeni Al -manya için, uluslarının yeniden hayata kavuşması için ölmüşlerdir. Onların Ö--lümü vatan kucağında canvermek de -mektir.,. Almanyanm tecimsel durumu Berlin, 19 (A.A.) — Dış tecim istatistikleri geçen mayıs ayında Alman {¦kıtının giritinden 4.500.000 mark çok olduğunu göstermektedir. Polonya - Almanya tecim anlaşması Berlin, 19 (A.A) — Önümüzdeki hafta içinde alınanlarla lehliler arasında bir tecim anlaşması bağıtlamak için gÖrüşülerc başlanılacaktır. Bu anlaşma, 27 ikincikânun 1§34 tarihinde yapılmış olan dostluk paktının bağıtlanması sırasında güdülmüş olan başlıca hedeflerden biridir Mart 1934 tarihindenberi gümrük savaşına son vermek için çok uğraşılmıştır. manlıkça da ağır cezayı doğuran suç olarak kanun yolu ile cezalandırılacaktır. Bu kararlar Mersin'de verildiği sıralarda Türkofis. Adana ve Tarsus vc başka yerlerdeki tecim odalarına da bu yolda kararlar aldırtmış ve hele Adana tecim odası bu mesele hakkında büyük bir ilgi göstererek gereken tedbirleri onaylamıştır. Türkofis, Mersin limanından çıkan ve hinterlandını ilgilendiren Ürünleri üreten öteki bölgeler tecim odalarına da böyle kararlar aldırmak üzeredir. Bu kararların yeri-tilmcsine başlandıktan sonra Mersin limanından gidecek malların yabancı piyasalardaki durumları Türkofisçc a-dım adım izlenmektedir. Memleketimiz hakkında ziyanlı propagandalar yapanlar da ayrıca bakyerine verilecektir. Otisin bu karan her tarafta sevinçle karşılanmıştır. İNGİLTERE'DE: Alman - İngiliz deniz anlaşması ve Londra gazeteleri Londra, 19 (A.A.) — Gazeteler ingiliz — Alman deniz anlaşmasını hoş-nudlukla karşılamakta ve bu anlaşmada, İngiltere ile Fransa ve İtalya arasındaki ilgilerin içtemliğini azaltacak bir erge bulunmadığını yazmaktadırlar. B. Eden Paris'e gidiyor Londra, 19 (A.A) — B. Ribbentro-pun ingiltere hükümetine dün bağıt -lanmış olan deniz uzlaşmasına benzer bir hava uzlaşması bağıtlamak Öner • gesindc bulunmuş olduğu hakkında oı. taya bir yayıntı çıkmıştır. Fakat Bay Rıbbentrop ile B. Eden arasındaki görüşmenin deniz meselelerinden başka meseleler hakkında geçmiş olduğu noktasından başka bir şey söylenmcmekte ve bu yayıntı bcrlcitİlmemektedir B. Eden, cuma günü Parise gidece -ğinden kendisine Almanya ile yapılmış olan görüşmeler hakkında bilge verilecektir. Yeni bir beyaz kitab Londra. 19 (A.A.) — ingiliz — alman deniz anlaşması bir ''beyaz kitab.. şeklinde çıkarılmıştır . Yeni deniz konferansına hazırlık Londra. 19 (A.A) — lngilteıe hü -kümeli, Fransa hükümetini yakında toplanacak olan konferans için başlan, gıç olmak üzere deniz meselesini gö - rüşmek crgesiylc uzmanlardan katınçlı bir salkur göndermeğe çağırmıştır. r ingilterenin İtalya ve Japonyaya da çağrılar gönderileceği sanılmaktadır Çin durumu ve İngiltere ile Fransa Londra, 19 (A.A) — B. Hoare, Çin hadiseleri karşısında ingiltere hükü -metinin tutumunun ne olduğu suretinde bir saylavın sorusuna şu cevabı vermiştir: " — Hükümet halihazırda Çin ha . disclerini gerçinlemektedir. Hadiseler tamamiylc anlatılıp saptanmadıkça bu mesele hakkında diyevde bulunmak imkânlı değildir.,, Başka bir saylavın bu meselede ingiltere hükümetinin Fransa ile sıkı bir değet halinde bulunup bulunmamak -ta olduğu hakkındaki sorusuna da müs bet cevab vermiştir. Kıral kupası yarışına hazırlık Londra, 19 (A.A.) — ingiltere'den Afrikaya bir günde gidip gelme uçuşunu başaran yüzbaşı Persival, önümüzdeki eylülde yapılacak olan "Kıral kupası,, yarışında "Dük dö Kentin martısı., adlı uçağı kullanacaktır. İki gemi nasıl çarpıştı? Sidney (yeni Iskoçya), 19 (A.A)— (Emprcss - of - Britain) gemisi ile çarpışan ingiliz (Kafiriston) gemisi buraya geldi. Kaptanların anlattıkla • rina göre, çarpışma olduğ uzaman ge. minin baş tarafında sekiz tayfa uyu . makta idi. Bu tayfalardan üçü çarpış manın şiddeti ile yataklarından düş -mUşler ve geminin yanında açılan yarıktan denize dökülerek boğulmuşlardır, ötekiler ağır yaralanarak Emprcss. of ..Britain'in hastanesine kaldırılmışlardır. İTALYA'DA Doğu Afrikasına giden Son tümenler Roma, 19 (A.A) — Ordudan beşirk oi tümen ile sİyahgömlekliler beşinci tümeninin ihtimal içinde olan tüel hareket başlamadan önce seferber edil mesi doğu Afrikaya gönderilecek kuv* vetleri tamamlıyacaktrı. iki aydanbe-ri devam etmekte olan asker öğretimi, sefer zorluklarına dayanamıyacak yapıda olan kimseleri ayırd ermeye ya . ramıştır. İtalyanın kaldırdığı gümüş paralar Roma, 19 (A.A.) — Gümüş parala ¦ nn piyasadan kaldırılması kararı yalnıs on ve yirmi ürctlik paralar İçindir. Beş liretlikler saklanacaktır. Ortada dolaşan gümüş paraların tutan 1635 milyondu. Kaldırılacak olanlar 808 milyon tutmaktadır. HACINIK IMlYliKLARs Polonya harb gemileri Almanya'yı görete gidiyor Varşova. 19 (A.A.) — 24 - 26 temmuz tarihlerinde iki leh torpido muhribi. Kiel limanını görete gidecekdir. Ba göret. leh ve alman donanmaları arasında ilk resmiğ buluşma olacaktır. Radyodifüzyon kurultayı Varşo»s. 19 (A.A.) — Arsıulusal ra* yodifilryon birliği kurultayı dün saat 15 te Varşova'da açılmıştır. Kongre, bit ligin yeni barbakanını ve birlik büroca-* 1 nun yeni üyesini seçecek ve türlü tek • nik meselelerle program alınıp veril • mesi meselesini inceleyecektir. Posta yÖnetgerİ Bay Drezcviecki açnıa söylevinde konuklara "boşgeldiniz,. dedikten sonra radyodifüzyonunun gelişim vı önemini anlatmıştır . Paraguvay parlamentosu Şako uzlaşmasını onadı. Assomption. 19 (A.A.) — Paraguvay parlamentosu Bolivya ile Boyne* Ayres'te imzalanan barış andlaşmaaını oy birliğiyle onaylamıştır. Portekiz - Danimarka tecim anlaşması Lizbon, 19 (A.A.) = Portekiz v« Danimarka hükümetleri yeni tecim andlaşmasını imzalamışlardır. Sömürge işleri raporu Cenevre, 19 (A.A.) — Arıulusal isj konferansı, sömürge işçileri komisyonu* nun raporunu oybirliğiyle kabul etmiş • tir. Konferans bu meseleyi 1936 konferansının gündemine koymaya karar vermiştir. Cenevre'deki cinlilerin bir bildiriği Cenevre. 19 (A.A.) — Cenevre'de oturan cinliler, Japonya'nın kuzey Çifl deki hareketini kötüliyen bir bildiriğ çh karmışlardır. Çinliler japon saldırımı « nın sonuçları üzerine uluslar sosyetesi nin dikkatini çekmekte ve Çin ulusunun? bu saldırıma dayanacağını söylemektedirler . Bağlaşık ajanslar delegelerinin gezintisi Prag, 19 (A.A) — Bağlaşık ajanslar arsıulusal konferansı delegeleri Slo -vakyada Demacnova mağaralarını gezmişler ve göllerin tabiiğ güzellikleri ile dünyada eşi bulunmıyan Stalaktit. lerin hoş görüleri karşısında hayran kalmışlardır. ! ON ALTINCI YIL. No: 4992 ULU 21. M \/.\U VN 1935 I \l V Londra, 20 (4.4) — /{. Kahirin I-vam Kamarasında, alman - ingiliz ileniz uzlaşmasının, itene! bir deniz anlaşman iiariismelerinin fırsat nal.tası olduğunu söylemiştir. Adımız, aııdımızdır llrr yerde kuruş Atatürk'le Mis Baker'in mülakatı Bir çok Amerika gazetelerine yazılar yazan Mis Gladys Baker -geçenlerde memleketimize gelmiş ve burada Cumur Başkanımız Atatürk'le mülakatta bulunmuştu. Bu mülakat, son günelrde, bir kaç Avrupa gazetesinde çıkmıştır. Mis Baker'in bu yazısını, elimize geçen bir aslından, tercüme ediyoruz. — Yakın bir âtide harbin çıkması muhtemel olduğunu zanne -diyor musunuz? Son zamanlarda kendisine Atatürk ismi verilen Mustafa Kemal, asker inkılâpçı • nın Türkiye Cumhuriyeti Reisi olmadan evvel Sultanların ika -raetgâhı olan Dolmabaçe isimli beyaz mermer saraydaki yemek masasının altın sofra takımından dürüst mavi gözlerini kaldırdı, ve nazarları, şam işi perdeli yüksek pencerelerden karanlık ve asude Boğaziçini geçerek Anadolu sahilinin yanıp sönen ziyalarına gitti. Ağır ve ciddi bir sesle "yakın âtiden bahsetmemeliyiz,, dedi, "harp tehlikesi bulunduğumuz zaman da vardır.,, Avrupadaki vaziyetin birkaç ay evvelkisine nazaran daha gergin olup olmadığı sorulunca, "daha fenadır, daha çok fenadır,, dedi. "harbin ciddiyetini nazarı dikkate almıyan bazı gayrisamimi önderler, taaruzun vasıtaları (agent) la-rı olmuşlardır. Kontrolları altındaki milletleri, milliyetçiliği ve ananayı yanlış bir şekilde göste -rerek ve suiistimal ederek aldat -mışlardır. Bu buhranlı saatlerde hercümerce mani olmak için kütlelerin kendileri karar vermeleri ve mesuliyet mevkiini yüksek ka -rakterli ve yüksek moralli, vic -danh insanların eline tevdi etmeleri zamanı gelmiştir. Bu gecik -meden yapılın.-1.dır. . Bundan sonra realist Atatürk, dünyanın en kmvetli diktatÖrlü -güne çıkmak için hiç bir maniaya müsamaha göstermeyen Çanakka lenin ve - çok uzak bir âtide olmı-yan • türk istiklâl harbinin askeri kahramanı dedi ki: "eğer harp bir bomba infilâkı gibi birden bire çıkarsa milletler, harba mani olmak için, müsellâh mukavemetlerini ve malî kudretlerini mütear -rıza karşı birleştirmekte tereddüt etmemelidirler. En seri ve en müessir tedbir, muhtemel bir mütear-rıza, taarruzun yanına kâr kaimi-yacağını açıkça anlatacak beynelmilel teşkilâtın kurulmasıdır.,, Atatürk, mıntakavi misakla -rın nihai kıymetinin, bütün milletlere şamil olacak umumî bir paktın aktinde olduğuna kanidir. "Ma-amafih,, dedi, "hali hazırda en müstacel ihtiyaç, komşu memle -ketlerin, biribirlerinin hususî ihtiyaçlarını ve meselelerini görüş -meleridir. Bundan başka mınta - Bayan Gladis Baker'in (solda) Ankaradı bulunduğu sırada Bayan Henderson Hay'Ie birlikte alınmış bir resmi. kavi misaklar, sulhun muhafazası için kıymetlerini şimdiden ispat etmişlerdir.,, İnsanı teslim alıcı gözlerinde. Gazi'nin fevkalde önderlik kuvveti vardır. Kalın kaşları sakin durmaz. Yüksek entellektüel zir -veî*.re kalkar ve şayanı hayret derecede geniş alnında derin çizgiler oyacak bir şekilde çatılır. Derisi açık renkli ve güneşten yanmıştır. Esmer değildir. Saçı sarımtırak kahve renginde ve kül renginde dir. Ağzının temiz kesilmiş hattı ve çenesi kararlarının katiyetini gösterir. O tetiktir, cevabı hazır -dır, nazarı dikkati celbedecek derecede zekidir. "Harp çıktığı takdirde Amerika bitaraflık siyasetini muhafaza edebilir mi?,, dedim. "imkânı yok,, dedi, "imkânı yok. Eğer harp çıkarsa, Amerikanın milletler camiasında işgal ettiği yüksek mevki herhalde müte -essir olacaktır. Coğrafi vaziyetleri ne olursa olsun milletler biribiri ne birçok rabıtalarla bağlıdırlar. "Atatürk dünyadaki milletleri biı apartımanın sakinleri telakki ediyor. Birleşik Amerika Cümhuri -yetleri bu apartımanın en lüks dairesinde oturmaktadır. Eğer apar tıman, sakinlerinden bazıları ta -rafından ateşe verilirse diğerlerinin yangının tesirinden kurtul masına imkân yoktur. Harp için de aynı şey varittir. Birleşik Ame rika Cumhuriyetlerinin bundan uzak kalması gayrikabildir. Ata -türk şu sözleri ilâve etti: "Bundan başka Amerika büyük ve kuvvetli Yem Çekoslovakya Elçisi, dün Atatürk'e güven mektubunu sunmuş tur. Resmimiz, Elçinin köşke girişini gösteriyor. ve dünyanın her yerinde alâkası olan bir devlet olduğundan ken -dişinin siyaset ve iktisadiyat cihetinden ikinci derecede bir mevkie düşmesine asla müsaade edemez.,, '' Fikrinizce Amerika Adalet Divanına iltÜv.U etmelimi idi., sualin: sordum. Dedi ki: 'Adalet Divanına iltihak etmekle Birleşik Amerika Cumhuriyetleri, şüphe -siz umumî sulhun İdamesine yardım etmiş olacaktı. Nüfuzu ve in -sanî idealleri o kadar büyük olan bir milletin, beynelmilel ihtilâfların muslihane halin faslında aktif bir hisse almağı reddetmesi doğru değildir.,, " öyle ise, Milletler Cemiye -tinin, sulhun muhafazası için müessir bir vasıta olduğunu zannediyor musunuz,, dedim. " Milletler Cemiyeti, henüz katı ve müessir bir vasıta olduğunu isbat etmemiştir.,, dedi. "diğer ta raftan. Milletler Cemiyeti bugün, bütün milletlerin, müşterek gaye nin tahakkuku için çalışabilecek leri yegâne teşkilâttır.,. On dört milyon türk tarafından vatanlarının kurtarıcısı olmakla tanınan idealist Atatürk devam et • ti: "Şuna da kaniim ki eğer de -vamlı sulh isteniyorsa kütlelerin Vaziyetlerini eyileştirecek beynelmilel tedbirler alınmalıdır. İnsanlığın heyeti umumiyesinin refahı, açlık ve tazyikin yerine geçme -(Sonu 3 üncü sayıfada) Yeni Moskova elçimiz Öğrendiğimize göre, Vasıf Çınar'ın ölümiyle açılan Moskova Büyük Elçiliğine eski Sü Bakanı Diyarbekir saylavı B. Zekâi Apay dın'in atanması için yapılan soru ya, Sovyet Hükümeti kıvançla kabul cevabı vermiştir. (A.A.) Yevtiç kabinesi çekildi Belgrad, 20 (A.A.) — Royter Ajansı bildiriyor: Başbakan S. Yevtiç bugün öğleden sonra Prcıuı Pol'a kabinenin çekilimini ver • mistir. BUGÜN 5. ci -.ı ıf;nl,ı okuyunuz Hava silahlanma yarışı fi Cemal Hüsnü Arsıulusal iç bürosunda B. C. Hüsnü, ekonomi ve endüstri sı\a -saınızın temelini anlattı Cenevre, 20 (A.A.) — Arsıulusal çalışma bürosu konfe -ransı; kurumun direktörü B. Ba tler'in yıllık raporunu konuş maya devam etmiştir. Bern Elçisi B. Cemal Hüsnü aşağı -daki söylevde bulunmuştur: Bay Cemal Hüsnü - Türkiye delgesi - Bay Başkan, Bayan lar, Baylar, arsıulusal çalışma bürosu direktörü tarafından veril -miş olan anasal rapor bir çok sözlere ve enteresan söylevlere yol açmış ve bu söylevlerde hele işsizlik meselesi ileri sürülmüştür. Seç-gin aytaçlar, kendilerinin çok kere yetkinliğine ve etkinliğine (Sonıt s üncü ssyfıdu) s Yıınanistanda kıratlık meselesi Atina, 20 (A.A.) — Eski yu -nan Kiralı Yorgi, Londra'dan Eko dö Gres gazetesi direktörüne şu sözleri söylemiştir: "— Yunan tahtına döneceğimi düşündükçe, orada ne yapacağımı, siyasal hayatta sükûn ve öz-genliğin nasıl büsbütün geri getirileceğini, kiralın hiç bir zaman siyasa yapmadığı ve yapmıyacağı inancının ne suretle kökleştirile ceğini, kiralın bütün partilerden (Sonu 2 inci sayıfada) C.H.P. Genyönkurulunda C. H. Partisi Genyönkurulu dün toplanmıştır. Giresun. Erzurum. Gümüşhane illerinde bazı ilçe yönkurullarının başkanlarını onayladıktan sonra Halkevleri öğ-reneğinin türkçeye çevrim İşİni bitirmiştir. B.Edeniıı Paris vol -ulu»tınım sebehleri Londra. 20 (A.A.) — İngiliz ve alman eksperleri, doyçland sistemindeki gemilerin harb kr \-zorleri arasına mı yoksa sağdece kruvazörler arasına mı gireceğini görüşmüşlerdir. Haber alındığına göre. birinci görüş kabul edlimiş- B. Eden tir. Demek oluyor ki Almanya, yalnız iki parça harb kruvazörü yapacaktır. Zira, aslında elinde olan doyçland sistemindeki üç gemi ile, bu cins gemiler için kendisine izin verilen yüzde 35 nisbeti-nî tutmuş olacaktır. (Sonu 2 inci sayıfada) İV Bomba ve gaz, bizi yıldırmaz. Tüthju çatan lWmrve uçakları göklerimize hiç r:ı sohmıgaeâktır. SAYIFA2 Ihl isleri Kılavuz için dersler — 41 — Alala verece = Teslim tesellüm Fabrikayı dün devraldım. Fakat henüz alaca verece tini bitiremedik. mmm Dolan = Tezvir Dolancı = Müzevir Politikada dolan ancak ahlaksızların silahı olabilir. Halkı politika ve dolancı elinden kurtarmalıyız. Türlüç, = Tuhafiye Böyle şeyler ancak türlüç mağazalarında bulunabilir, Danak — Ucube Gazetelerde yaratılış danaklarının resimlerini görmekten iğrenirim. *** ilinti, düğüm = Ukde Dünkü sözleriniz, içimde, büyük bir ilinti bıraktı. Bu şüphe, içimde, çözülmez bir düğüm 'dür şjaa) Büyük Petro'nun bir t u t s u bırakmış olduğu tarihçe belgin midir? Cumuriyette kimsenin malına e 1 k o n m a a. Hükümet İstanbul'un taşın ve rıhtım işlerine el kod u. Bir ö z s ö z , bin laftan üstündür. Atatürk'ün sözleri lakonik ve kesindir. Dostum büyük yazarlardandır; bir kusuru, doğurgan olmamasıdır. Anadolu'da eski eserlerin yıkılarını banmak, ve bütün örenleri onarmak başlıca medeniyet ödevimizdir. Kuraklık böyle giderse Anadolu'da yeysi buhranı olmasından korkulur. Dostum g ö r e t c i' lerden usandığını söyledi. Bu misallerde geçen yeni kelimelerin karşılıkları: Tutsu = Vasiyet Elkomak = Vaz'ıyed etmek Ö/söz s= Vecize Lakonik — Veciz Doğurgan Velûd Yıkı = Harabe ören = Virane Yeysi Zahire Göretci = Zair 5-3 = 8 5 — 3 = 2 Kılavuz kelimeleriyle bunları şöyle söyliyeceksiniz: 5 arta 3 eşi 18. 5 ekse 3 eşit 2. Kılavuz dersleri burada bitmiştir. Bu derslerde kılavuzda uulunan bütün kelimeler kullanılmış değildir: fakat geriye kalanlar, misalle izahlanmağa ihtiyacı olmıyan basit kelimeler, bir de ancak lise ve üniversitelerde kullanılacak olan ve bütün ardaları ile birlikte saptanması lâzımgelen terimlerdir. Son ders olarak şunu söylemek isteriz: İyi ve öz türkçe yazmak İçin Osmanlıca karşılığı aramaktan ne kadar imkânlı ise o kadar çabuk kurtulunuz. Kök bellemeğe çalışınız. Kökler bellendikten sonra, kelimeler kolay anlaşılır. Gerekirse yeniden de yapılır. Kılavuzdan büyük lügate geçmek için kılavuz esasları üzerinde bütün yazanların, düşünenlerin bir iki yıl elbirliğiyle çalışmaları, elde bulunanları işlemeleri, muhtaç olduklarımızı aramaları, bulmaları veya yaratmalan lâzımdır. ULUS 21 HARRAN 193 ıtfÎA DIS HABERLER Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen S er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarını kullanmıyacaktır. OTUZ yedinci liste 1. — İbda : Yaratı Örnek: Yaratı kuvvetinden yoksun olandan büyük ezer beklemeyiniz. 2. — İhale etmek = Üstermek İhale -- üsterim örnek: Bu yolun kime üste- rildiğini biliyor musunuz? 3. — Güzergâh — Geçek Örnek: Vasıf Çınar bütün demiryolu geçeğinde kendini tanıyan ve tammıyanlar tarafından selâmlanmışttr. 4. — Seyahat = Gezi Seyyah = Gezen örnek: Gazetecilerimiz son BULGARİSTAN'DA: Bulgarlar romenleri 4-0 yendiler Sofya, 20 (A.A.) — Dün, çok güzel bir havada Balkan kupası için Romanya ve Bulgaristan ulusal takımları karşılaşmışlardır. Elen yargıç Hacopulosun yöneti -mindeki bu maçı bulgarlar 4 - 0 kazanmışlardır. Bulgarlar, güzel bir teknik ile beraber çok atılgan oynamışlar -dır. Romenlerin güzel teknikli hücumları bulgar müdafaasının gü -zel oyunu karşısında bir sonuç verememiştir. KİRLİ SİK DEVLETLERDE: Amerikada işsizlikle savaş Vaşington, 20 (A.A) — Sena, işsizliğe karşı sigorta ve işçilerin emekli ğt ayrılma meselelerini de kapsayan sosyal güven yasasını 6 ya karşı 76 oyla onamıştır. B. Ruzvclt'in bu devre programının esaslı bir bolümü s.ıymakta olduğu bu yasayı parlamento daha önceden onay -lamıştı. Amerikada bir grev Union - Amerika - 20 (A.A.) — Buradaki fabrikalardan birinde dün akşam işçiler grev yapmışlardır. Ağır karışıklıklar olmuş, iki kişi vurulmuştur. Kuvvetli bir deprem Pasadena (Amerika), 20 (A.A) — Dün saat 17,28 de merkezi buradan 6 bin 500 mil uzakta olan gayet kuvvetli bir deprem kaydedilmiştir. AVUSTURYA'DA: Bir profesör Avusturya-dan çıkarılıyor Viyana, 20 (A.A) — Polis, Craz ü-niversitesinde ingilizce öğretmeni B. Robert Adam'a. nazİ propagandası yap mak suçİylc. üç gün içerisinde Avus -turya topraklarından çıkmak emrini vermiştir. Moskova gezisinden çok iyi duyuşlar getirdiler. 5. — İntiba — Duyuş Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çalan kullanılmamasını rica ede- Danzigin finansal durumu Varşova. 20 (A.A.) — Danzıg senası yakında döviz yabasını kuvvetlendirecektir. Ellerinde yabancı döviz bulunanlar bunları haber verecekler -dir ve Danıiğ bankasına yatırılacaklardır. Özgür şehirde yerleşmiş olan polanyalılar bu yükümden ayranı tu -tutacaklardır. B. Şaht'ın öğüdU üaerine bu defa kurulmuş olan ekonomi komiserliğine atanan B. Helferih. işe başlamıştır. Yeni komiser 1000 kadar işyara yol vermek ve bütün emekliye ayrılanlarla bîr çok da İşsizleri Almanyaya gön -dermek niyetindedir. Böylece, 80 milyonluk bir büdçcdc 35 milyon gulden kısılmış olacağını ummakdadır.. Yunanistanda kıratlık meselesi (Başı 1 inci sayıfada) übtün kalarak, ulusun dileklerini tam olarak ve bağsız, şartsız gözeteceği fikrinin halkta nasıl yerleştin -leceğini de düşünmekteyim. Bu duygular kökleştikten ve ülkenin bütün hayatiğ unsurları arasında iyi düşünüş ve elbirliği düşüncesi başat olduktan sonradır ki: kiralın rolü faydalı ve verimli olabilir. Yoksa, ba -zılarımn bağınazlığı, bazılarının da kay taklığı ortasında kiralın elinden ne gelir Ben hiç bir zaman beni koğmuş o-lan Yunanistana, kendi malikânem gözüyle bakmamışimdir. Bu malikâneyi yeniden elime geçirmek de hiç bir va -kıt biricik kaygum olmadı. Bende böyle bir mal sahibi düşüncesi yoktu, Yunanistan benim yurdumdu ve beni an -cakaonun ileri gitmesi ilgiler.» Eski kıral ve kıraliçenin kemikleri istanbul, 20 (Telefon) — Atinadan bildiriliyor: Yeni saylavlardan bir grup dün toplanarak, kıral Kostantinle kı-raliçe Olganın kemiklerini Yunanis -tana getirmek için parlamentodan karar istiyen bîr dilerge hazırlamıştır. B.Edeııiıı Paris yol culuğumın sehebleri (Başı I inci sayıfada) Anlaşmanın Amerika -daki yankılan Nevyork. 20 (A.A.) — ingiliz — alman denir uzlaşmasını yorayan Nevyork ı gazetesi diyor ki: * İngiltere hükümeti, başkaları için arsıulusal yasalara karşı bir salım saydığını kendi kendine yapmıştır, thti -malkı, Vcrsay andlaşmasınm Almanyaya yüklediği ceza hükümleriyle buc -lamaları kaldırmak zamanı gelmiştir. Ancak ingilterenin bu yoldaki digişi için denebilir ki, bir andlaşma böyle bozulamaz. İngiltere Fransa ile İtil -yayı da hesaba katmalıdır. Bunlar, meseleyi acunsal bir hakyerine götürebilirler. İngilterenin görmüş olduğu bu İşe karşı ne Amerika ne de Japonya ilgisiz kalamazlar. Söylenildiği gibi. ingiltere bu devletleri bir deniz konferansına çağıracak olursa, bu başka -dır ve kendilerini. bugünkü durumu altüst eden bir olut karşısında bulun -durmak da gene başkadır.» B. Edenin yeni önemli ödevi Londra. 20 (A.A) — Bazı ^a^eteler diyorlar ki. deniz uzlaşması, Avrupa -nm diplomatik durumunu kesin olarak gevşetmek ve bu başarıyı ingiliz ulu -suna ulusal kabinenin ış başında kal -masını gerekli göstermek hedefiyle, ingiliz diplomasisinin yaptığı geniş Öl çüde bir hareketti*. Basınm ^cnel düşüncesiyle katşıt olarak, ingiliz diplomasisi, bu uzlaşmaların önceden hir sonuca varacağını pek sanmıyor, ingiliz bakanlarının Bay Ribbentropla görüşmeleri, daha ziyade, bir doğu andlaşmasınm yakında ge • rekleşeceği kaıugatmı vermektedir. Şimdiye kadar, Almanya. Fransa -sovyet karşrhkh yardım andlaşması İle doğu Avrupada çok taraflı bir and-Uşmanın birbirine uymryacağını bir takım türel düşüncelerle ie.bata çalışmıştır. Fakat, Berlin şimdi bu teori -nin tersini kabul etmeğe eğgîndir. Şu halde, B. Eden Paristc, bundan sonra, Fransanın, Almanyaya hak eşitliği tanımak için şart koştuğu baysallığı paktlarla sağlamak yolunu az bir vakit İçerisinde sağlamak çarelerini a-rastıra bilecektir. İngiltere Almanyanın hakbirliğini tanıyor Londra. 20 (A.A) — Deniz bakanı ingiliz — alman anlatmasının anahtarları hakkında radyoda verdiği bir söylevde demiştir ki: c — Almanya, bu anlaşmanın yapılması üzerine yalnız İngiltere ile değil dört devletten hiç biriyle deniz yarı -şında bulunmıyacaktır. Denizaltı gemilerine gelince, bunların şimdilik kaldırılması imkânsızlığı yüzünden, eğer Almanyanın öteki devletlerle statü beraberliği olmak gerekiyorsa, denizaltı gemileri yapmaya hakkı olacağı meydandadır, öte yaı şimdiki deniz andlaşrrıatarına göre, öteki ülkelerin bu sınıf gemiler hakkın -da bizimle beraberlik hakları bulunduğu için Almanyanın bu hakka kavuşması gerekir. Bununla beraber Almanya bu hakkını bizim denizaltı tonajımızın yüzde 45 ine kadar indirmiştir. Bakan ingiliz - alman anlaşması ü-zerine, İngilterenin öteki memlekeler-Ic gelecek için deniz daraltmasının şekli ve ayrıntıları hakkında genel anlaşmalar yapmak için görüşmelere girişebileceğini söylemiş vc . c — Deniz bakanlığı, alman Önerge- sini reddetseydi ingiltere çok kötü bin sorav »İtina girecekti.» demiştir. İngiltere deniz eksper -leri istiyor Londra. 20 (A.A) = ingiltere hü • kumrtı. Wsmms9sam Londra?* iki mam eksperi göndermesini istedikten başka, Roma ile Moskovaya da baş vurarak, bu ülkelrden de eksperler gönderilıraa, hoşnud olacağını bildirmiştir. italyanlar anlaşmayı hoş görmediler Roma. 20 (A.A) — ingiliz . alman deniz uzlaşması buıada çok ağu bir tarzda voranmakıadu. Yeni alman donanması Londra, 20 (A.A.) — Deylı 1 elgrai gazetesi yazıyor: «B. Rıbentrop iki üç hafta içerisinde. Fransa - Almanya deniz ilgisini görüşmek üzeıe Parıse gidecektir. Ote yandan Almanya, ya • kında, deniz yapılarının birinci kıvru» m tezgaha koyacaktır. Yapılacak ge • miler imkânlı olduğu kadar az bir za • manda bitirilecektir. Bütün kruvazör» lerin içinde uçaklar bulunacaktıı. Kuzey denizi ile Battıktaki gözl'me bol* gel erinin her birine torpil kovanlariy* le bombardıman topları ko nacak tn. Son ı-.ı da. Almanya, deniz askerinin aayıa** nı 35 bine çıkaracak ve tehlike k-rşa-sında hu sayıyı daha da artıracaktır. l\f.|\IK IH VI Kİ.AR: Bir habeş uçak subayı italyan bayrağını parçaladı Adisababa, 20 (A.A.) — Dcyli Tel ı graf aytannm bildirdiğine göre. bura -daki İtalya elçiliği işyarlaı mdan biri ge çen hafta bir hadiseye karışmıştır. Bu mesele için hiç bir şey söylenmemek • tedîr. ' öte yandan, Deyli Ekspres gazetesi* nin haber aldığma göre. Habeş hava su* baylarından biri. karısîyle beraber sinemada bulunan İtalya Elçiliği birinci sekreteri B. Monbelli'nin. kapıda duran otomobilinin üzerindeki İtalyan hayra • gını tutup koparmıştır. Bundan onrı, gene aynı subay sinemaya girerek, Ba • yan Monbelli'nin vestiyerde duran man tosunu da parçalamış ve bunun Hrerrne de yakalanmıştır. Bugünkü sayımızda ge -çen kılavuz kelimeleri Büro — Yazıhane Dcğet = Tema* Dergi = Mecmua Dilcrgc = Takrir Düşün — Mülâhaza Finans — Maliye Kıyaslama — Mukayese İl = Vilayet İnceleme -: Tetkik Nötür = Bitaraf Oran = Tahmin Oranlamak = Tahmin etmek örgüt = Teşkilat özel ~ Hususi Sağlamak = Temin etmek Sena = Meclisi ayan Sınaç — İmtihan Şarbaylık ~ Belediye reisliği Tecim = Ticaret Uçak = Tayyare Üretim — istihsal Uzman = Mütahassıs Yoğaltım = istihlak Yeritmek = Tatbik etmek Yönetmenler = Müdiranı umur Güvenç Spor S temmuz 1935 cumartesi akşamı Bomonti bahçesinde yıllık garden par. tisini veriyor. Zengin kotyon. birçok sürprizler, fevkalade caz, saat 19,30 ca. heyecanlı güreş. ULUS 22 HAZİRAN 1935 Cİ MA&TKSİ Roma, 21 (i. i.) — Hvsmiû olarak bildirildiğine göre, Konisi dr i trrinaneg* rone, kadın yükselme rekorunu 12.1i l'l metreye çıkarak kırmıştır. ON ALTINCI YIL. No: 4993 I Adımız, andımızdır Her yerde 5 kuruş Gündelik HALK İHTİYAÇLARI İsmet inönü gecen yıl köye es-vab yolladı: Devlet fabrikalarına köylünün alabileceği ucuzlukta kumaş dokumalarını emretti. Türk köylüsünün eski adlarından biri Çulsu z'dur. Çünkü türk çiftçisinin buğdayı esvabı satın alamazdı. Cumuriyet hükümeti Tarım Bankasının yardımı ile, buğdayı koruyarak köye para yolladı. Eskiden buğday, devlet borcunu bile Ödemezdi. Çiftçinin alın-terî boşa giderdi. Bu yıl İsmet inönü türk köyüne tuz ve şeker yolluyor. Tuz açığını hazneden ödüyor de-mektir. Şekeri ucuzlatmak için hazne ve endüstri, karşılıklı özveride bulunmuşlardır. Çünkü bu işlerde çalışan bütün kapitaller türk 'tür ve Türkiye ekonomisi, bütün halk asığlarına uygun olarak çalışan güdümlü ekonomidir. Böyle olmasaydı, köye ne esvab, ne tuz, ne şeker gidebilirdi. Buğday korunamazdı. Dava nedir? Bizim endüstrimiz iç pazarla yaşayıp onunla gelişecektir. Büyük yığın, çiftçidir. Toprak ürünleri, köylüye satınalma yeteneği verecek kadar değerlendirilecek, endüstri ürünlerinin köye lâzım olanlarının Hatları, türk köylüsünün satınalma yeteneğine doğru indirilecektir. Ekonomi Bakanlığı, endüstriel girişimleri korurken, bunların, toprak ürünlerini değerlendirecek ve iç pazarda geniş bir alıcı yığını bularak ucuz ü re nİ leb ilecek ve satılabilecek özde olmalarına dikkat etmekledir. Köylüyü hakikiğ yoğaltım unsuru yapabilmek, Türkiye'nin büyük gelişiminin sırrı ve anahtarıdır. Halk hüküııeti buna çalışıyor. İşin kolay olduğunu sanmak doğru değildir. Bütün ekonomisini ve bütün endüstrisini yeni kuran ve bu işlere yeni alışan bir mem leketİn, yukarda ana hatlarını çizdiğimiz bir düzen elde edebilmesi, yalnız emir ve kanun değil, derin bilgi kuvveti istiyen bir şeydir. Bundan başka, yurd savgası ile buna lâzım olan endüstri büdcesi-ni eksiltmemek yükümü altında bulunan bir hükümetin, hazne geliri ile oynamakta ne kadar saknı göstermesi gerektiğini de düşünmeliyiz. Hükümet, bütün deneçle-ri, görünüşte akla yakın da olsalar, birdenbire yapamaz. Fakat her yıl, geçen yıla göre, hayat ucuzluğuna ve halk genliğine doğru yeni bir yüğrüm olursa, bu da yeter. F. R. ATAY Subaylarımız, Peşte deki yarışlarda kazandılar Budapeşte, 21 (A.A.) — Eki-pımiz Budapeşte'de arsıulusal yarışlarına girmiştir. 20 haziran günü yapılan Tuna büyük ödeni yarışına alman, italyan ve macarlar-dan 51 ve türklerden yedi olmak üzere 58 atlı girmiş ve müsabaka 24 mani üzerinden yapılmıştır. Bu yarışta teğmen Eyüb birinci, Sairn ikinci, yüzbaşı Cevad sekizinci ol muşlardır. Onbinlerce halkın ö -nünde atlılarımız candan alkışlanmışlardır. Peşte alanında erkinlik marşımız çalınırken bayrağımı/ utku direğinde yükselmiştir. Türk ekipi 23 haziranda başlı yacale olan yarışlara girmek üze -r- Vivana'va h*r»ket edecektir. B.R.Peker gitti C\ H. P. Genel Sekreteri B. R. Peker, dün akşamki ekspresle istanbul'a gitmiştir. Kendisi durakta Kamutay Başkanıyle Parti ileri gelenleri, saylavlar ve dostları tarafından uğurlanmıştır. Resmi miz. Partimiz Genel Sekreterini, kendisini uğurlamağa gelmiş olanlarla konuşurken göstermek -tedir. B. EDEN PARİSTEN ROMA YA GİDECEK İngiltere, îtalyaya H konomik kazançlar tan uluslar sosyetesi gönderiliri Cenevre, 21 (A.A.) — Habeş hükümeti uluslar sosyetesi genel sekreterine yeni bir nota gönder -n-iştii. İtalya'nın durumunu pro -testo eden bu nota, sınır bolgele -rinî gözden geçirecek, gerçek durum ile aynı zamanda gerçek veya uydurulmuş bütün hâdiseler hakkında gerçin yapacak nÖtür bir komitenin atanmasını istemektedir. Habeş hükümeti, bu komiteye, işini iyice başarması için gerekti ği kadar yardımda bulunmayı adadıktan başka, bütün harcaları da yükleneceğini söylemektedir. Bu önerge, Habeşistan'ın barışsever niyetlerini isbat etmek ergesile yapılmıştır. *** Londra, 21 (A.A.) — B. Mu -solini, B. Eden'in Paris konuşmalarından sonra, deniz meseleleri ile hava yardım andlaşmasını görüşmek üzere Roma'ya gelmesini kabul etmiştir. Burada söylendiğine göre, in- Almanya uluslar sosyetesine dönecek mi? Londra, 21 (A.A.) — Deyli Telgrafın sandığına göre, Al -manya'nın uluslar sosyetesine dönmesi meselesi dün B. Baldvin'le B. Ribbentrop arasında görüşül -müştür. Gazete, Almanya'nın şu şart -larla Cenevre'ye dönmeye hazır olduğunu söylemektedir: 1 — Bir batı hava andlaşması nın sonuçlandırılması. 2 — Lokarno andlaşmasını imza eden devletler tarafından iki taraflı andlaşmaların Lokarno andlaşması üzerine yapacağı etkiler hakkında güven verici izahlar verilmesi. Deyli Telgraf öte yandan, hava bakanının, hava yapıları prog ramını veritmeye başladığını yazmaktadır. Bakan 750 uçağın he -men yapılmasını ismarlamıştır. Harb uçaklarının hızı iki yıla ka dar, saatte 240 milden 275 veya 300 mile çıkarılacaktır. abeşistaııda geniş e -sağlıyaeak - Habeşis-nden bir komitenin esini istedi giliz hükümeti her şeyden önce, italyan - habeş anlaşmazlığı üzerindeki İngiliz - italyan anlaşmazlığını düzeitmeK istemektedir. B. Eden'in Roma'ya gitmesi bu gö -rüş ayrılığını giderecek olan içtem konuşmalara kapı açmış olacaktır. İngiliz siyasal çevenlerinin fikrine göre, İngiltere'nin İtalya'ya Habeşistan'da geniş ekonomik kazançlar sağlaması ihtimali vardır. Öte yandan, B. Eden, B. Mu -solini'ye ingiliz - alman deniz andlaşmasını izah edecektir. Fransa ve İtalya'yı özgür ha -reket etmek fikrinden vazgeçir -mek için ingiliz ve alman eksperlerinin, alman deniz yapıları programını uzun bir devreye ayıracakları umud edilmekte ve yedi yıllık bir devreden bahsedilmektedir. Bayındırlık Bakanlığı Tramvay sosyetesiyle uyuştu Bayındırlık Bakanlığı ile İstanbul Tramvay sosyetesi arasında devam etmekte olan görüşmeler bitmiş, Fatih - Edirnekapı hattına harcadığı para çıkarıldıktan sonra sosyetenin halktan fazladan almış olduğu para tutarı olan 1 milyon 700 bin liranın hükümete ve -rilmesi esası üzerinde anlaşılmıştır. Bu paranın ödeme sürelerinin saptanması üzerinde ise görüşmeler devam etmektedir. Telefon şirketi ile anlaşma istanbul telefon sosyetesinin Bayındırlık Bakanlığına vermiş olduğu önerge mektubuna Ba -kanlığın hazırladığı karşı öner,., sosyete delgelerine bugün verile -çektir. Bildiriğ Yüksek müdafaa meclisi İsmet İnönü nün başkanlığın da 19, 20, 21 haziran günle -rinde toplanmış ve memlehe -tin yüksek müdafaa meselele -rint tetkik etmiştir. Meclis, her şeyden evel, hava tehlikesine karşı vatandaşların her tarafta gösterdiği ilgiyi şük -ranla görmüş ve vatanın hava emniyeti ancak bütün ulusun yakından iştirakiyle temin olunacağım kaydetmiştir. Yük -sek müdafaa meclisi, hava or -duşunu artırmağa ve en yeni araçlarla teçhiz etmeğe karar vererek bunun için üç senelik bir plân kabul etmiş ve vasıtalarım hazırlamıştır. Yüksek müdafaa meclisi, milli seferberlik işleriyle ayrı-ca meşgul olmuştur. En nihayet Hariciye Vekili, devletin haricî vaziyet ve em -niyeti ve sulhun muhafazası için Türkiye'nin arsıulusal alandaki elbirliği çalışmalarını izah eylemiştir. Yüksek müdafaa meclisi, sonbahar'da mutat toplantısını yapmak üzere görüşmesine nihayet vermiştir. 21-6-935 Kronik. B. Yevtiç neden çekildi? Belgrad, 21 (A.A.) — Başbakan Yevtİç, naibe, gereken kı arlan almak için parlamento du._ -munu incelemek imkânını vermek üzere kabinenin çekilimini ver -mistir. Çekilim kabul edilmiştir, hükümet, yeni kabine kurulunca - ya kadar işine devam edecektir. * * * Belgrad, 21 (A.A.) — Saylavlar kurulu başkanı Çiriç ile kurul bürosu üyeleri saraya giderek re-ian tarafından kabul edilmişler -dir- Küçük anlaşma başkanlığı Bükreş, 21 (A.A.) — B. Tttü-lesko dün akşam Nikola istasyo -nuna hareket edeceği sırada Bel-grad'ta B. Yevtiç kendisini telefona çağırmış ve yarım saat önce çekildiğini bildirerek kendisinden, Küçük anlaşmanın başkanı sıfa • tiyle, 22 haziranda Belgrad'ta yapılacak olan Küçük anlaşma top -lantısının geri bırakılmasını ve bundan B. Benes'in de haberdar edilmesini rica etmiştir. Bunun ü zerine B. Titülesko telefonla B. Benesle de görüşmüş ve dün ak -*am hareket etmemiştir . Sessiz Türkiye ATAY Geçenlerde bir gazete yazmış: başka memleketlerde ntızıkacdat işsizliğinin önüne geçmek için bir sürü tedbir almışlar. Biz de almalı imişiz! Biz alaturka müziği bıraktık. Yabancı müzik takımları da Türkiye'den çıktı. Bugünkü hal şu -dur; Türkiye'de oturulup dinleni -lir ya bir, ya iki müzik takımı vardır. Bize, yalnız zevk almamız için değil, büyük yığını batı müziğinin sesine alıştırmak için yüzlerce müzik takımı lâzım. Gazino müzi- ği-' Bu takımların her biri ancak uzun yıllarda yetişebilir; hele ortada epey görenekler, aralarında sanat önürdeşliği olmazsa, uzun yıllardan sonra gene yetişmeyebilir. Türkiye'nin kusurlarından biri, sessizliğidir. En büyük şehirleri -mizin köylülüğü bundan İleri geliyor. Gazeteler, bizde tiyatro oe müzik artistleri varmtş da, onları yabancıların önürdeşliğinden ko-ruyormuşuz gibi, bir hava yarat -Ular. Şimdi, lokanta ve gazinolarda müzik başladığı vakit, zevklenmek değil, insandan yemek hevesi gidiyor. Büyük halk yığınlarını balı müziğinin sesine alıştırmak için, kesin tedbirler almak lâzım -dır. Büyük sanat için ayrı, küçük ve gündelik sanat için ayrıl Büyük sanat için, konservatu-var işlerini Kültür Bakanımıza bırakalım, fakat sık sık, aramızda, yüksek yabancı truplar ve artist -ler görmeliyiz. Küçük sanat için de, birkaç yıl için, hiç olmazsa büyük şehirlerimizin birkaç ote -linde, gazinosunda ve lokantasında, halkı en yakın setlerle batı müziğine yaklaştıracak, takımlar butundurtmatıytz. İstanbul'a ve Türkiye'nin öteki şehirlerine yabanctlartn gelmesinden bahsederken, bu yabancı -lartn, İstanbul'da ve Türkiye'nin her şehrinde müziksizlikten, ti -yatı osuzluhtan ve eğlencesizlikten yandıklarını söyliye söyliye ara -mtzdan ayrıldıklarını hatırlamak istemiyoruz. Bakanlar Kurulu Birkaç gündenberi her gün toplanmakta olan Bakanlar Kurulu dün de toplanarak geç va! kadar görüşmelerine devam et mistir. Türk ulusunun hiç bir ferdi parasını yurdundan çok sevmez. Türk'e yalnız hedefi iyice öğretmek lâzımdır. Hedef: Hava tehlikesini önlemektir. SAYIFA l ULUS Dil m tarih araştırmaları Ara!) ellerinde Sümer izleri Güney samiğleri Başı bundan önceki sayılarımızdadır. H. R. TANKUT Ülkesinde olduğu gibi Yemçn'dc de sa-mıieşmcğc kargı inadcı bir savga ve ye- Yemcn çok ilgi uyandırır bir toprak bölgesidir. Her ne kadar soysallık merkezlerinden çok uzaklarda değil ise de içine dalmanın güçlüğü bu Ülkeyi Özgelîklerle dolu bir tansıklar ülkesi olarak tanıttı. Gerçekte de Yemen bir tansıklar ilidir ve yakın doğu tarihine tip vermiş olan büyük tarihsel hareketlerden cn önemlisine geçme merkezi olduğu için ünü artmştır. "Sam ırkı -nın batıya çıkış kapısı aralb yarımadasının güney batısında idî. Orada Babül -mündep boğazından Rochcr üzerinden Bil ovasına ve güneyde somali kıyılarından habeş illerine çıkılırdı. Doğum yılından bej bin yıl önce sam ırkından olan göçmenlerin "sam ırkının hangi uluslardan olma olduğunu biz şimdi doğ-ru olarak öğrenmiş oluyoruz Bunlar Babil - Sümer çiftçiliğini ve buğ -day, arpa gibi tane çeşidlcrini. onlardan ekmek ve bira yapmak işlerini Mısıra götürüp tanıttılar. Bu ulus hiyeroglif yazısını getirdiği gibi yerli ol-mıyan egemen takımını da firavunlar dolayısiyle başa çıkardı... (E. Hııber das trank opfer.) Yemen üzerinden Mısır'a, habeş ve doğu Afrikasına bin yıllarca bir asyalı-lar akını sürüp gittiğini biliriz. Hattâ biraz daha güzeyde Pclusium ile Kızıl deniz arasında Sinaya yarımadası üzerinden doğum yılından on dokuz yüz yıl önce, toprak köprüyü (Süveyş ber • zahını) geçerek Mısıra dağıtan lkisut-ların. o kavim baylarının, tanınmış ha -reketini d* Ycmrn soysallığı İle İlgili sayarlar Arab yarımadasının cn bitek ve ıslak toprakları Ycmcıı'dedir. Bu top-raklarıb ömrü uzun soysallıklar Üredl ve yaşadı. Bu soy&allıkların kökü sümerde İdî. Ve görünüşe göre bu kök dağ zencir-lerini izliycrck daha yukarılara doğuya ve doğudaki yüksek yaylalara kadar u-zsnıyordu. Habeş dağlsriyle iran'ın güneyindeki sırı dağları birleştiren zencir Yemen'den geçiyordu ve Gor-don Childe'in de inandığı gibi o zencir üzerinde yasayanların çokluğu brakisefaller idi. Habeş yaylaları ile orta Asya yaylaları arasında arı türk soyunun coşkun bir ırmağı akardı. Bu ırmak hep dağ boylarını inerler; bitek bulduğu çökeklerde göllenirdi. Yemen ülkesi de türk soyunun bolca göllendiği yerlerden biridir. Sümer ve Babil'in samiles-tiği zamanlarda Yemen, ulusal özgenlİ-ğini yitirmemiş bulunuyordu. Sümerin do*ıı kuzeyi yanında bulunan Elam nîlmez bir dayanık vardı. Yemen bu da-yanığı biraz da Elanı'daki ulusal harekete borçludur. Çünkü Elam sam i leş-me hızını karşılamış ve köklü bir başa-nkla kırmıştı. Thilipp Selk bu hareke -ti şöyle anlatır; "Elam ve Sus her türlü üstünlüklc-riyle beraber gene boyunduruktan kurtulamazdı. Gün olur mezopotamyalı prenslere, gün olur çok sert komşusu Anzan'a uyruk olurdu. Çünkü Sus gü • zeldi ve asırlarca bu hale katlandı, ttfe ve soysallık yükselince harekete ı'1 ¦ Mi. Bir zaman oldu ki Elam orta çağda İtalypda olduğu gibi duvarlı vc kaleli kentlerden başka lir şey olmıyan devletçiklerle dolmuştu ve Sus İle çev • resi 8c nleşi İle kavruluyordu. Kendile rİne başlık edenlerin geriliğini çekemi-yorlardı. Doğum yılından, 2200 ve yahut 2100 yıl önee büyük bir başbuğ, Kutuma Hontc asırlardanbcrl özlenen ve beklenen eserini başarmıştı. O eser ki onun İçin atalar sabırla, karanlık bir inadls fakat pekinlikle çalışmışlardı. Kutuma Honte: Anra İle Elam't bir • lesttrdl vc çevre İçin gerçekten çetin bir erkle sşıtgı ve yukarı Mezopotamyaya yürüdü, yendi..,, (L'homme qul potseda la plante de vle 56) Bu tahriklerde Elam, Anozan ve Kas-siler çölü yararak Yemçn'e, Hicaz'a, Filistin ve civarına egemenler olmuşlardı. Vc oraların Babil İle birlikte sa-mıleşmedlglnln sebebi işte bu akındır. Böylece ibrahim Atanın dili ve dini bir kaç yüz yıl daha buralarda egemen kaldı. "Hind'dcn, Mcdya'dan gelerek E-lam'da toplansn kervanlar gene eskiden olduğu gibi Ycmcn'c gitmeden önce ikinci büyük konağı Urda yahut - en eski «dı türkçe Ka-dlnglr-Ra (yani Ra tanrının kapısı demek olan) - BabiTdc veriyorlardr. Ve Sümer her türlü is güç görene bir yer olduğu için günlük yaşayış yasaca sebebler dolayısiyle yası ile saptanırdı. (Vor 5000 yahrens, S. 67) Elamla olduğu gibi Yemende de tecim ilgisi özgen bîr hal almıştı. Karşılıklı sözlükler yapılıyordu. Çünkü Sümerde lamiğ dil gittikçe üstünlük kazanıyordu. Fakat gene her yerde canlı terimleri ve diri kelimeleri yaşayan eski süsnerce sökülüp atılanudığı için yapılan sözlüklerde (sümcrli kelimelere sam i anlamlar veriliyordu... (L. (VVolkey vor 500 jahren.) (Sonu var) Hava tehlikesini hilen üyeler B. Abdil dayı Bolvadin 30, B. Ali Osman Bolvadin Hacıyunus oğlu 50, B. Vasfi Kıhnç Bolvadin Malmüdürü 25, i. İzzet Pckta; Bolvadin 30, B. ismail Vllı p-Wadın 50, B. Abdil Telli Bolvadin 20. B. Mehmet Uşaklıoğlu Bol -vadin 28, B. Ahmet Karamchmctoğlu Bolvadin 20. B. Musa Karamehmetoğlu Bolvadin 20, B. Basri Telli Bolvadin 20, B. Hüseyin Türksoy Bolvadin 30, B. E-mİn Coşo Bozüyük llçebayı 20, B. Na -liz Arık Bozüyük C. H. P.Başkanı 24. B. Tahir Giray Bozüyük Jandarma ko -mutanı 20, B. Ferdi Kaşdaş Bozüyük Ab-Ş. Başkanı 20. B. Reşit Baykal Bozüyük T. Ha. K. Başkanı 20. B. Muhlis Oz -kan Bozüyük H. Hekimi 24, B. İbrahim Oktay Bozüyük Malmüdürü 20, B. Sami Aslan Bozüyük Tahsil ispekteri 20, B. A. Hamdı Güven Bozüyük Z. B. Direktörü 24, B. Baha Yegiter Bozüyük Z. B asdirektörü 24, B. Faik Erem Bozüyük Z. B. Veznedarı 24. B. Sadık Gürcan Bozüyük Z. B. işyarı 24, B. Kâzım Oral Bozüyük Z. B. Eksperi 20. B. Hilmi Ke-ser Bozüyük Z. B. Depo memuru 20, B. Mustafa Eren Bozüyük Z. B. K. işyarı 20, B. Kâzım Bozüyük baytar 20, B. Reşat Bozüyük nüfus isyan 20, B. Ta -hir Badur Bozüyük Polis komiseri 20, B. Raif Karvan Bozüyük polis işyarı 20. B. Ahmet Tuç Bozüyük polis isyan 20, B. Ahmet Erknvanç Bozüyük Evlenme işyarı 20. B. Ahmet Kcsİm Bozüyük şarbaylık Muhas. 20. B. Hamdı Köseoğlu Bozüyük ayar isyan 20, B. Abdurrah -man Ertem Bozüyük Orman komiseri ?0. B. Nail Arat Bozüyük Orman muamelât M. 20, B. Refik Kapıdağ Bozüyük or • man komiseri 20. B. Niyazi Tunca Bozüyük tahrirat sekreteri 20 lira yıllık yü -ken altına girmişlerdir. ANKARA RADYOSU Bugünkü program: 19.30 . Musiki: Haendel: Marsch Schubert: Menuet Keman- Necdet Remzi Piyano: Ulvi Cemal 19.50 - Matbuat raporu 20.20 - Musiki: Wiextemps: Andante Espessl" Raff: Sonate Keman- Necdet Remzi Piyano: Ulvi Cemal 20.40 • Haberler DIŞ HABERLER İtalyan - habeş anlaşmazlığı Habeşistanın hazırlıkları Roma, 21 (A.A.) — Enformasyon gazetesinin bildirdiğine göre. Habeş imparatoru, eldeki andlaşmatar gereğin -den olarak, İtalya'nın ctgcrliğl altında bulunan Jenİna sultanlığını kendi top • raklartna katmaya karar vermiştir. Habeşistan, Harar ilinde asker yığmağa devam etmektedir . Curnale Ditalyanın bir yazısı Roma, 21 (A.A.) — italyan - Habeş ilgileri hakkındaki belgeleri ortaya çı • karmaya devam eden Curnale dİtalya gazetesi, habeş hükümetinin, yapılan antlaşmalara aldırmıyarak, İtalya'nın ekonomik asığlannı ve bu alanda yaptığı girişimleri ayak altına aldığını yazmaktadır. Doğu Afrikasındaki italyan askerinin durumu Londra, 21 (A.A.) — Mornİng post gazetesi, Eritreden gelen italyan senasının üyelerinden Kastellani ile görüş müştür. Kastellaninin verdiği diyeve göre, İngiliz gazeteleri tarafından yayılan haberlerin tersine olarak, italyan işçi ve askerlerinin sağlık durumları çok eyîdir. Somalide yeni bir liman yapılıyor Roma. 21 (A.A.) — Şimdi Somalide yeni bir liman yapılmakta ve Logaden ile Kuzey Somali'yi biribirine bağlamak ve Mogadişu limanındaki darlığa çare olmak üzere Bender -Katım limanı ge -nişletilmektedir. Aynı zamanda yeni limanı iç ülkeye bağlıyacak ve ya^-.ır mevsiminde bile kullanılabilecek yeni bir yol yapılmaktadır. İtalya ve uluslar sosyetesi Roma, 21 (A.A.) — Yarı resmiğ çc-venler, uluslar sosyetesinin Habcşİsta-na nötrü görmen gönderilmesi suretindeki önergesini kabul etmiyeceğine kamı. bulunmaktadırlar. Eğer kabul e-dilirse ltalyanın uluslar sosyetesine karşı tebkisi çok çetin olacaktır. FRANSA'DA Laval - Eden görüşmesi Paris, 21 (A.A.) — B. Laval, B. E -den ile yapmış olduğu görüşmenin sonunda şöyle demiştir: B. Eden, bana hükümetinin Ingilte -re vc Almanya arasında niçin bir deniz anlaşması yapıldığım anlatmıştır. Ben de kendisine hükümetimin bu meseled? ileri sürmüş olduğu saknıcaları bildir -dim. Fransız parlamentosun -da bir hâdise Paris. 21 (A.A) — Parlamentonun dünkü toplantısında iyi giyinmiş bir genç kız, dinleyicilere ayrılan yerden saylavlar tarafına atlamış ve başkan Buison tarafından dinlenmesini iste -mistir. Odacılar genç kızı dışarı çıkarmışlar ve kurul kestörü tarafından dînle -nen kız bu işi doğum azlığı hakkında okuduğu bir betkenln etkisi altında yaptığını söylemiştir. Ceza kanununda bu suç için hiç bir madde yoktur. Aslında parlamentoda böyle bir hâdise iki defa görülmüştür. Genç kız İçin tüzel gerçin yapılmrya -caktrı. mmSMWmmsWISanmmmsmmmmmLmu\ma lîsveç kiralı ile Atatürk I arasında iSVeç Kralı Beşinci Gusta- § v'ın doğumunun yıl dönümün- § den ötürü Atatürk ile Kral a- 1 rasında karşılıklı çekilmiş tel- 1 graflardır: Sa Majeste Beşinci Gustav, 1 tsveç Kralı . Stokholm J Doğumunuzun yıldönümü | dolayısile Majestenize en yü- § rekten gelen kutlamalarımı su- | nar ve şahsiğ bahtiyarlığını- ğ zın, memleketinizin genliği j hakkındaki dileklerimin kabu- 1 lünü rica ederim, Kamâl Atatürk Son Ekselans Cumur Baş- I kanı A nkara | Doğumumun yıl dönümü j | dolayısle bana bildirmiş oldu- i İ ğunuz dostça dileklere karşı § | içtem teşekkürlerimin kabulü- I I= nü rica ederim. polom \ ı\: Alman - ingiliz deniz anlaşması ve Polonya Vorşova. 21 (A A) — İngiliz - al -man deniz anlaşması hakkında bîr yazı yazan Polska Zbrojna gazetesi, bu anlaşmanın Ingilterenin siyasasını güden bir anlaşma olduğunu söylüyor ve diyor ki: « Oylc anlaşılıyor ki, fransız - »ov-yet anlaşması bu son deniz anlaşması -nın sebebi olmuştur Çünkü. B Musö-lininin dediği gibi. fran*ız - sovyet anlaşması Avrupa dengeuneaînd bazı değişiklikler yapmıştır. Bellidir ki, ingiliz - alman deniz anlaşmasının müsbet bîr sonuca varması ihtimali çoktu. Çünkü İngiltere ile anlaşmak isriyen Al -manya bazı özveriye hazır bulunuyor -du. » Gazeta Polska da, bu anlaşmanın Almanya için büyük bir siyasal basarım olduğunu yazıyor. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmantr-çalarım kullanmıyacaktır. "OTUZ SEKİZİNCİ LİSTE 1. — Mesmuat = Duyuk örnek: Sofya aylarımızın düyunlarına göre... 2. — Havadis = Bilge t Haber Haber (T. Ko.) 3. — Hasılatı safiye = Özürüt Hasılatı gayri safiye = Ham-ürüt Örnek: Bu kazancı özürüt mü yoksa hamürüt üzerin -den mi hesapladınız? t. — Iztırar = Stkınç örnek: Nasıl bir stkınç sizi böyle hareket etmeğe sevk -etti, S. — Halâsa = Özet Örnek: Başbakanın dünkü söylevinin iyi bir Özetini is terim. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica ede riz. SOVYETLER RİKLİCİNDE: B. Voroşilof, sovyet genç» liginin uçman yetişmesini sevinçle karşılıyor Moskova. 21 (A.A.) — Bay Voros*. lof. günlük işlerini bırakmaksızın uçak güdeminİ Öğrenen komünist gençliği oruntaklannı kabul ederek bunların pi -lot olmalarından vc işçi yurd savgası -nın pekiştirilme .ı işinin nasıl bir arada yürütülebileceğini göstermiş bulunmalarından dolayı sevinç ve kıvancını bildir* mistir. Bay Voroşilof komünist gençlik Ör • gürlerinin dördüncü yılı dolayısiyle, sekiz şefe değerli armağanlar ve bu örgütlere de uçaklar, planörler ve uçak gereç* leri vermiştir. İNGİLTERE'DE: Alman savaşçıları İngilterede Londra, 21 (A.A) — Britiş Lejyon birliği tarafından çağırılan alman eski savaşçılarından ilk salkur Duvra gelmiştir. Alman delegeleri, birliğin Brighton şıığbcsİnİn toplantısında bu • lvnmak için bu şehre hareket etmiş • terdir. İngiltere yeniden kuvvet göndermiyor Londra, 21 (A.A) — Sü bakanlıfc finans sekreteri B. Duglas Howkins a • vam kamarasında, Ingilterenin kuzey Cindeki kuvvetlerini çoğaltmak niye • tinde olmadığını söylemiştir. İSVİÇRE'DE: Haftalık iş saati ve gündelikler Cenevre, 21 (A.A.) — Arsıulusal İ konferansı, iş saatlerinin azaltılma» hakkında genel pakt için yapılan pra'y yi 33 oya karşı 81 oyla kabul etmişti». Konferans bundan başka 27 ye kan 75 oyla yeni bir karar kabul etmiştin Bu karar, aylık ve gündeliklerin düze* t ilmesi işinin imkânı olduğu kadar p*v ron ve işçi birlikleri arasında yapılma» sını. işçilerin yaşayış düzeyinin korun» masını ve kırk saattik iş haftasının kıs* rulması bakımından alınan tedbîrlerin zaman zaman rapor halinde arsıulusal iş bürosuna bildirilmesini hükümetler ı den istemektedir. YUGOSLAVYA'DA: Maçek Belgrada gidiyor Belgrad, 21 (A.A.) — Kabine buB-ranı, normal olarak sürmektedir. Birle* şik ayrış Bakanı B. Maçek Bclgrad'a gel mek üzere Zağreb'ten ayrılmıştır, öğlo den sonra buraya gelecektir. Kendisi • nin kırallık naibliği kurulu tarafındatl kabul edileceği sanılmaktadır. BİRLEŞİK DEVİ.ETLER'DL Çinliler yardım istiyor Vaşinglon. 21 (A.A.) — Dış bakanlığı, Kantondaki Sunyatsen üniversite* ai rektöründen kuzey Cindeki Japon sal drrrmına karşı yardım istiyen bir tel»' ğraf almıştır. Rektör, bu telgrafın birer kopyası* nın dokuz devlet andlaşmasını imza e» den devletlere gönderilmesini İstemi** tir. ORMAN ÇÎFLtĞÎ ANKARA BÎRASI Keçiören Gazinosu, çevresine yaraşan güzelliği aldı. Orman Çifliği Fabrikasının Ankara birasını Keçiörencle lezzetle içebilirsiniz. ULUS 23 HAZİRAN 193S PAZAR Nabİenm, 22 (.1.4.) — Eski sübayİar kurumu buşkanı General tan (Utmanın Kaysere bir lıağltltU mektubu göndermiş almaşım llitlrrvi gençler birliği protesto etmiştir. ON ALTINCI YIL- No: 4994 Atlımız, auılıuıızdır Her yenle • kuruş GündeUk İRAN'DA F. R. ATAY Yeni kelimeler: Etki = Tesir — Banmak = Muhafaza etmek — Kaytak = Mürteci — Basadlık = Hâkim lik (domination) — Artamak •= Sur-vivre — Erke » Mevkii iktidar — Bağrnazlık ¦ Taassub. — Son aldığımız haberlere göre iran'da şapka giyilmiştir; Poligami ve muta nikâhı kaldırılmıştır; din esvabları hakkında kayıtlar konmuştur; Dili, yabancı etkilerden arıtmak için bir komisyon kurulmuştur. Bütün bu değişimlerin değeri ne olduğunu en çok biz anlarız. Bütün bunlar, bir yandan, ulus birliğini, benliğini ve özlüğünü barıyarak, öbür yandan, kurtarıcı kültür ve medeniyet kadrosu içine girmek içindir. Türkiye gibi, İran'da da fes veya kalpak yerine şapka giymek, başlık değil, baş değiştirmek demektir. Türkiye gibi, İran'da da, halkı vicdan Özgen-liğine kavuşturmak, onu gerici ve kaytak unsurlarm baskı ve ba-şadlığı altından kurtarmak de -mektir. Bu hareketler yapılabilmek için, siyasal ve ekonomik erkinlik, ve Rıza Şehinşah gibi bir önder lâzımdır. Kaldı ki iran'a siyasa ve ekonomi erkinliği kazandıran gene odu* Geçen asrın başından beri ne görüyoruz? Çağdaş medeniyetin kültürü ve tekniği, bu kültür ve tekniğe uymıyan eski medeniyet -lerden artayanları köleleştirip sömürmektedir, ffarı medeniyet ve kültüründen olan hiç bir sömürge yoktur. Taş tunca, hamut, buhar ve elektiriğe karşı kendini savgaya -maz. Kafaca, «^knikçe ve bütün siyasa ve ekenomi cihazlarında, içinde bulundukları çağdan geri kalanların sonarı ne olabileceği -ni, başkalarını bir tarafa bıraka -lım, osmanlı ve Kaçar hanedanları zamanında Türkiye ve Iran bize pek iyi Öğretebilir. (randa atılan İleri adımlara, batı devletlerinin sömürmekte olduğu memleketlerde izin verilmez. Çünkü batı medeniyetinden ol -mak demek, dil, kültür, siyasa ve ekonomi özlük ve Özgenliğini kazanmak, yani kurtulmak, sömürgelikten çıkmak demektir, öyle memleketlerde erkeler, ancak, gerici ve kaytak unsurları tutarlar; halkın din bağınazlığı damarına basarlar; onları, yavaş yavaş, bir daha kalkınamıyacak gi -bi, tüketirler. Böyle memleketle -rin erkinlik ve eşitlik haklarından bahsolunan yerlerde: "— Onlar bizden, medeniyetimizden değil -diri,, derler. Atatürk'ün Iran sınırlarına kadar genişlettiği batı medeniyeti sınırını, Rıza Şehinşah Asya ortalarına kadar sürüyor. Henüz istediklerini yapabilecek olan ve eski, yeni medeniyet ve kültür kav -gası içinde yuvarlanıp ezilen memleketlerin önderleri için tu • tulacak yol, kurtuluş yolu budur. Dünya buhranını devam etti -ren büyük sebeblerden biri, dün -ya ulusları arasındaki büyük ay -rımlardır. Ulusların eşitliği davasını ileri gitmekten alıkoyan başlıca önı*e budur. Dünya ulusları arasındaki medeniyet ve düzey ayrımlarını kaldırmağa, halk yı -ğınlarını medenileştirmef e ve ilerletmeğe çalışan önderler, yalnı, kendi memleketlerini kurtarmış olmryac?klar, arsıulusal barış ve düzene de hizmet edeceklerdir. Uluslar sosyetesinin salgınları General Kondilis İv 11 a 111 k istiyor Atina, 22 (A.A.) — Başbakan yardımcısı General Kondilis Ava-la ajansına verdiği diyevini bura -daki gazetelere aşağıdaki şekilde izah etmiştir* General Kondilis "— Kendi hesabıma, genel -oyun kuvvetli bir çoğunlukla kıral-lıktan yana çıkmasını dilerim. Çünkü cumurluk yurda nomal bir siyasa hayatı sağlayamamıştır. Eğer kırallık bunu sağlarsa Yu -nanistan'ı kurtaracaktır.,, * * * Atina, 22 (A.A.) — Havas A-jansının özel aytarı bildiriyor: General Kondilis Kıratlıktan yana olan diyevinden daha önce Bay Çaldaris'e haber vermediğini bunun için diyevdeki fikirlerin kendi şahsiğ düşüncesi olduğunu bildirmiştir. Cumuriyetçi çevenler. şimdiye kadar cumuriyetçi olan Generalin bu hareketinden dolayı hayrete düşmüşlerdir. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calarını kullanmıyacaktır. OTUZ DOKUZUNCU LİSTE /. — Hitab etmek Aytamak Hitab - Ayta Hatib — Aytaç örnekler: l • Güzel bir ayta, sırasında bir orduluk iş görür. 2 - Bir sözmenle bîr aytacı çoğun biribirinden ayırd etmiyoruz. 2. — Mubatab = Ayrıç Örnek: Bu meselede siz benim aytıctm olamazsınız. 3. — Menfaatperest Astğcıl örnek: Memleket işlerinde astğcıl olmayınız, özgeci (feragat) gösteriniz. 4. — Hissi kablelvuku — önsezi Örnek: Bu felâk eti, bir önsezi ile, çoktan bekliyordum. 5. — Facia = Acın örnek: Yugoslavya Marsilya actntnt unutamaz. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica ede riz. Önliyemediğinden bahsedenlere bir fransız fikir adamı şu cevabı veriyordu: "Bu sosyete, batı me -deniyeti uluslarının sosyetesidir... ¦ B. Edenin Paris değetleri Paris, 22 (A.A.) — B. Eden -le dün öğleden sonraki konuşma -sından sonra gazetecileri kabul eden B. Laval bunlara demiştir ki: "— Konuşmalarımızda tam bir içtemlik vardı. B. Eden ingiliz alman deniz uzlaşmasındaki son ingiliz durumunun içyüzünü anlat -tı. Ben de kendisine, Fransa'nın bu meseledeki çekincelerini bil -dirdim. Avrupa durumunun Fransa ile ingiltere arasında sıkı bir elbirliği gerektirdiğini kabul et -mekte uyuştuk.,. Görüşmeler bugün de devam edecektir. B. Eden, ihtimal ki bu sabah Londra'dan yeni öğrenek alacak ve bunları, yemekte, D Laval'e bildirecektir. B. Eden Öğleden sonra bakanı B. Pietri ile görüşec Haber verildiğine göre İr hemen bir hava lokarnos-pılmasını istemekte, Fr se, güvenliğe ilişik olan bütün roese -lelerin birden kotarılmasını gözeten 3 şubat tarihli bildiriğin prensiplerine tam olarak bağlı kal -maktadır. Bundan ötürüdür ki, B. Eden, hükümetinden yeni öğrenek is -temiştir. Paris'teki ingiliz çeven -leri, B. Eden'in, ancak Roma'ya gidip geldikten sonra, B. Laval'e kesin bir cevap verebileceğini sanıyorlar. Dün, italyan - habeş meselesi görüşülmemiştir. Bu mesele, B. Eden'in B. Musolini ile görüşeceği meselelerin baslıcasıdır. Konuşmalar bitti Paris, 22 (A.A.) — Fransız — ingiliz konuşmaları bugün saat 15 te bitmiştir. B. Eden Roma'dan dönüşünde B. Laval ile yeniden görüşecektir. B. Eden'e bu sabah Londra'dan gelen talimat; konuşmaların sonu hakkında umud ve -rici gibi gözüküyor. Ancak Fransa'nın ortaya attığı meselelerin çok önemli olması dolayısiyle İn -giltere hükümeti kesin kararını kabine toplantısından sonra verecektir. B. Laval ne iliyor? B. Laval bugün B. Eden'le yaptığı konuşmalar sonunda şu di -yevde bulunmuştur: " — Bugünkü arsıulusal durumun ortaya koyduğu Avrupa meselelerini gözden geçirdik ve iki hükümet arasındaki beraber çalış, ma işine 3 şubat tarihli Londra bi! diriğini temel tutarak verilecek şekli inceledik ve gördük ki, Lon dra'da görüşülen bütün mesele! ri ve yalnız iki memleketi değ;l fakat öteki Avrupa devletlerini de ilgilendiren bütün işleri kotarma için pratik araçlar bulmak lâzım dir.„ B. Laval, her iki hükümetin de kollektif güvenlik siyasasına bağlı bulunduklarını tekrar etmiştir. (Sonu 2 inci sayıfada) YUGOSLAVYADA SİYASAL DURUM Prens Pol B.Maçekle görüştü - Bir ulusal merkez kabinesi mi kurularak ? Belgrad, 22 (A.A.) — Kıral -lik naibi Prens Pol, öğleden sonra Hırvat ayrışıkların önderi B. Ve lademir Maçek'i kabul ederek, bîr buçuk saat görüşmüştür. Anasal kanunun hükümleri geri bırakıldığı 5. 1. 29 tarihindenberi. B. Maçek devlete karşı tehlikeli kınavda bulunduğundan ötürü devleti koruma hakyerinin karşı sına çıkmak üzere ancak iki defa Belgrad'a gelmiş olduğundan bu görüşme pek önemli sayılıyor. B. Maçek'in naible görüşmesi yalnız hırvat - köylü partisi için de ğil fakat kendisinin başkanı bu -lunduğu birleşik ayrış partileri i-cin de bir başarıdır. B. Maçek havas aytarına de mistir ki: "— Ben, hırvatların şefi olarak değil, fakat birleşik ayrış partilerinin bir oruntağı sıfatiyle düşün düklerimi söyledim.,, B. Maçek, Sü ve Deniz bakan; General Jivkoviç'i de gördükten sonra, gazetecilere şu diyevdr bulunmuştur: "— Genel düşünce şudur ki, yeni kabine, ya Yevtiç kabinesinde finans bakanı olan B. Stayano-viç'in başkanlığı altında, eski par- Gayri mübadillerin işle -rini kolaylaştırmak için İstanbul'da ve öteki ilbaylık -larda gayri mübadiller n hakları -nı karşılamak üzere satılması lâzım gelen yunanlı mallarının satış işlerini son zamanlara kadar ta -rım bankası yapıyordu. Son za -manlarda bu malların mülkiyet kayıdlarını bulmak ve böylece satış işini daha kolaylaştırmak için bütün yunanlı mallarının işlerile uğraşmak üzere finans bakanlığı Istanbulda "gayri mübadiller komisyonu,, adiyle bir komisyon kurmuş ve gayri mübadillerin işlerini bu komisyona vermeği kararlaş -tınma tır. Finans Bakanlığı komisyonun kuruluşunu istanbul ilbaylığına bildirmekle beraber devralınan malların çabuk satışa çıkarılması suretiyle gayri mübadillere para dağıtılmasının mümkün olduğu ka dar çabuk yapılabilmesinin sağ • (anmasını da istemiştir. BUGÜN -i CQ suyıfanıızda okuyunuz Gaz tehlikesi nedir ve buna karşı nasıl ko -runmahdrr? tilerle birlikte iş görecek bir ulu -sal merkez kabinesi, yahud ki General Jivkoviç'in başkanlığı altında notür bir kabine olacaktır ki. rrens Pol buna karşı da hırvatların bir iti -razları yoktur. Kabine nasıl olursa olsun, ayrış partilerinin istedikleri, sosyal özgenlikle güvenliğin yeniden kurulması ve belki de yeniden özgür ve gizli saylav seçimleri yapılmasıdır.,, İzmit kadınları bir uçak alacaklar İzmit, 22 (A.A.) — Şehrimizde hava tehlikesini bilen üye yazmaya başlanmıştır. Bugüne kadar 63 üye her yıl 1760 lira vermeği yükenmişlerdir. Veritler bundan ayrıdır. Bir yandan da ilimiz kadınları bir uçak almaya karar vermişler ve bu uğurda çalışmaya baş ¦ lamışlardır. 102 ölü Vittenberg, 22 (A.A.) — Resmiğ bildiriğe göre, Raynstof ba -rut fabrikasının yıkıntıları altın -dan yeniden 68 ölü çıkarılmıştır. 34 işçi de kaybolduğuna göre V!j-lerin yan resmiğ sayısı 102 yi ' .!-muştur. Yaralılar da sayılmak şar tiyle kazaya uğrıyanlar 743 kişi -dir. Halk arasında söylendiğine göre ölüler 102 olmayıp 150 dir. B. Hitler, hasta yurduna gide-rek yaralıları görmüştür. Temiz hava.. Temiz hava. He erkinliğimizin ve egemenliğimi-^n.hem de ciğerlerimizin * A i * * • I I DISHABERLER SAYI FA 2 MU AKİSTANDA; B. Gömböş, Macaristana hak eşitliği istiyor Budapeşte, 22 (A.A.) — Bütçeye ilgili görüşüler sıratında Başbakan B. Gömböş senada dış tryasa hakkında aşağıdaki dİyevde bulunmuştur: ¦— HükUmet. Avrupa durumunun her hafta yeni bir şekil almakta oldu -günü görönünde nıtmak zorundadır. Son olarak hükümet, büyük bir saknt ile hadiseleri İzdcmcyc karar vermiştir. Tuna konferansı peri bırakılmış ve geri puma atılmıştır. Çünkü, bak eşitliği meselesinde durum almaları gereken dev -letler konferansa cirmekten çekinmiş -lerdir... Başbakan hak eşitliği derken yüküm-sel ve süel hizmeti ve bu hürmetin süresinin en çok iki yıl olmasını ve ulusla -nn aynı silâhlara sohîp bulunması da -vasini gütmekte olup, bu silâhlar ara • sanda küçük anlaşmanın elinde bulunan hava silâhlan da vardır. Macaristana bu silâhlar verilirse bile macar ordusu küçük anlaşmanın askerlik bakımından en zayıf olanmın ordusundan daha küçük bir orduya malik bulunacaktır. Bundan ötürü Macaristan tarafından bir talim yapılması ihtimalinden bahse imkân yoktur. Bu kanıtın herkesçe kabul ve teslim edilmesi gerekir. Etki Avusturya - Macaristan imparatorlusunun mirasçısı olan devletlerin topraklarında macar 1 azınlığına yapılan zulümlere bütan dün- yarım dikkatini çekmek gerekir. Aynı zamanda arsıulusal kurumların Maca -riatanm ekonomik durumunun yeğrirİl-znesi /oralından haberi olması da ge -rekir. Çünkü. Macaristanm bugün içinde bulunduğu buhran, kendisinin özel ekonomik »tekleri ve hele fınansal yardım meselesi hakkında arsıulusal unsurlarla pfirü(Mp bulunmadıkça kotanla -ma/. Bu mesele aynı zamanda macar hükümetinin arsıulusal kamoy karşısında ortaya atmak İstediği meseleler içindedir.,, B. Gömböş ve diktatörlük Pcşle. 22 (A-A.) — Parlamentoda, kenditinin diktatörlük kurmakta olduğu hakkında İleri sürülen bir takım suçlamalara karşılık B. Gömböş demiştir İri: "— Herhangi bir diktatörlük kur • mak için, hükümet partisinin ezici se -çim utkusundan hiç bir vakit asığlana -tak •ekilim. Ulusların yaşayışında, her türlü diktatörlük ancak geçicidir. Hele Macariıtan'da, süngülere dayanan bîr rejim kesin bir hedef olarak göz etil e -, me*.,. B. Gömböş; asığlann geniş Ölçüde OTuntanmatını ve tendikalarm birer n -yasal kurum olarak dağrtumalarmı haber verdikten sonra da. demiştir ki: "— isçi kardeşlerimir. burjuva sosyetesine katılmak imkânını elde edebil- i tacildirler. Kapital ile emek arasında uygunluk bulunmak gerektir. Kapital, köle edinecek yerde, üretmenin hizmetçisi ol- malıdır.* İtalya — Habeş meseleni : İtalyanın yeni uçakları Roma, 22 (A.A.) — Bakanlar kon -seyi, t temmuzdan başlıyarak hava kad rotuna yeniden 500 parça uçak katmaya karar vermiştir. Bunlar için ayrıcı pilot, mühendis vc komiserler dc atanacaktır. İtalyan - habeş sınırında durum Londra. 22 (A-A.) — Kronik! gaze-tetinin haber verdiğine göre. Ha beşi s (1 tanda karışıklık çıkarsa, oradaki ingiliz uyrulannm çabucak dışarıya çıkarılmaları için hazırlık görülmektedir. İngiliz, fransız, alman, amerikan uyrulannm durluklu bir yere ulaştınlma-tı için Mısır'da büyük tüel uçaklar fırsat bekliyccektir. Bu gazetenin Adisababa'daki aylarının bildirdiğine göre. yağmur mevsiminin başlamış olman, italyan ve habeş - ukerleri arasında önemli bir harba en -1 (d oluyorsa da, italyanlar bazı kabile »akanlarını ve ençok mütlümanlan im-»aratora karsı ayaklandırmaya uğraş -ıhlarından. İçerde karışıklıklar çıkması htimali vardır. İmparatorun aylesi içinde yardnn çın bilik yoktur lM;lı:iKin/nEı Ingilterenin dış siyasa -sında değişiklik Londra. 22 (A.A.) — Star gazetesi diyor ki: " Sir Con Saymen'in yerine Sır Sa-muel Hor'un geçmesi üzerine, İngiliz diplomatlarının arasında önemli değişiklikler olacaktır. Sir Hor'un dış işleri bakanlığına geçmesi, siyasa ve metod yollarında ve bu arada İngiltere - Almanya barışı, ingiliz - Amerika elbirliği ve Japonyanm Cinde ücrlcrncsine karşı daha sert bir durum almak meselelerinde de önemli değişiklere sebeb ola • cakür.,. Aynı gazetenin sandığına göre, dış bakanlığı temelli yönetgeri Sir Robcrt Van Sr.ni yakında Vaşington'a büyük elçi olarak gidecek ve Paris büyük elçisi Sir Corç Klark da onun yerine temelli yönetger olacaktır. Alman salkuru Berline dönmüyor Londra. 22 (A.A.) — B. Ribbentrop dün öğleden sonra. Sır Samucl Hor ile bir daha görüşmüştür. Alman devlet adamı, deniz büinci lordu vc amirallik birinci lordu ile de karşılaşmıştır. Eğer, umulduğu gibi, ingiliz ve al -man eksperleri, alman gemi yapısının programını bugün büsbütün kararlaştıracak olurlarsa, alman delegasyonu belki dc yarın berline dönece kür. \1 M\\VVOA: Bir alman bakanının ( Kızılhaç ) için söyledikleri Berlin, 22 (A.A) — İç bakanı doktor Frik. kızılbaç günü dolayıtiyle bir söylev vermiştir. Bakan, demiştir kî: c — Gayemiz. Cenevre anlaşmasını yeritmek ve kadınları çocukları hava hücumlarının acınlıklsnna karşı koru-malrtrı. Pührer, Almanyanın silahları pra -tik olarak buclayacak her türlü girgî-lerle birlik olduğunu töylemiştİr. Bu -nun için en İyi çare. Cenevre kızılhaç paktı prensiplerine dönmektir. İSPANYA'DA: İspanyada alınan tedbîrler Madrid, 22 (A.A.) — İç Bakanlığı -nın, siyasal kaıuğatların dışardaki göa -tenleri hakkında verdiği emir. sokaklarda kışkırtıcı her türlü bayrak vc işaret lerin takılmasını. Özel parti kıüklannm giyilmesini, kışkırtmak hcdcfüe ç»karı -lan gazete vc dergilerin satılmasını, krr cğlentisi bahanesiyle yapılacak siyasal toplantılan ve bütün siyasal partilerin spor eğlencelerini yatak etmektedir. İspanyada geri verilen haklar Madrid. 22 (A.A.) — Kabine, ge -çenlerde yasak etmiş olduğu siyasal gösterişlere yeniden izin vermişür. Aynı zamanda sıyatal parülcrin üniforma, rozet ve beldcklerini de düzen altına alan bir karar vermiştir. Bu karar nomal rejime ve genel Öz -genliğe doğru gittikçe dönüleceğini gösteren bir hareket sayılıyor. İSVİÇRR^PE; İşçilerin izin meselesi Cenevre, 22 (A.A.) — Arsıulusal 15 konferansı, arsıulusal iş bürosu yönetim konseyini, tarım İşlerinde, aklıh izin meselesini gelecek toplantı gündemine geçirmeye dair karar taslağmı 19 a karşı 64 oyla onaylamıştır . B. Edenin Paris demetleri Fransız gazeteleri ve durum (z?aşı i. ci Myıisd») Paris, 22 (A.A.) — B. Eden'in Pa -ris'e yaptığı gÖreH yorayan Tan gazc -tesi diyor ki: " Deniz işlerine düzen verilmesinin tngilteremn güvenliği için her şeyden daha gerekli olduğunu pek eyi anlıyoruz. Fakat ingiliz dostlanmızda anlamalıdırlar ki, Almanya'nın kara silâhlarının da düzen altına girmesi Fransa için dc bütün Avrupa ulusları için de. aynı dere ecde Önemlidir. Strcsa ve Cenevre'nin elbirliği tıya sası ile raten uydurulması güç olan şimdiki İngiliz diplomasi mctodlannın. W -zi en ziyade taknı ve Üsnomal Özenle hareket getirecek Önemde olduğunu değerlememek. B. Eden gibi. Avrupa'nın durumunu çok eyi bilen bîr adam için kabîl değildir.., Aynı rîkri yflrilten Emransijan da diyor ki: " Eğer İngiltere, savadığı gibi, fran tu - İngiliz elbirliği siyasasının devamını gerçekten ittiyorsa. B. Eden, bugün kü bütün arsıulusal meselelerde İngîl -terenin bize yardımım adamakta güçlük çekmiyecektir. Bu elbirliği eyicc anlaşıl malıdır. Londra Paris ile elbirliği et -mezse. Paris de Londra ile elbirliği edemez. Beklemekte haklı olduğumuz izah lan bize vermek soravı B. Edcn'c dO ser.,, DAfJlMK nUYIKf.AK- Viyanada dağı tılan kurumlar Viyana. 22 (A.A.) — Hükümet, binlerce üyeleri bulunan vc gizli bir nazi kurumundan başka bir şey olmryaa "eski alman Avusturyası tav atçıları., fede-ratyonunun dağitılmatım emretmiştir. Bundan böyle Avusturya'da: "Etki yurdsever tavaşçılar,, adiyle bir tek eski savaşçılar kurumu bulunacaktır. Leh donanmasının göreti Varşova, 22 (A.A ) — Alman donan masının çağrın üzerine Polonya'nın Vi-ser ve Burga kontrtorpiyörlcri 25 hızi-randa Kumandor Frankovtki'nin ko -mutan lığında üç günlük resmi* göre-için Kil'e gidecektir. Mareşal Pilsudski için Paris, 22 (AA.) — Fransız - leh parlamento grupu dün saylavlar kuru ¦ lunda yaptığı toplantıda Mareşal Pilıu-dskiyi anmış tır. Bağlaşık ajanslar konferansı bitti Prag. 22 (AA.) — Bağlaşık ajans -larm del gel eri öteygün işlerini bitirdik -ten sonra Tepliç'de Trenciansk banyo -larını ve dün dc Tisnof'da bata fabrikalarını gezmişlerdir. Bugün Prag'dan döneceklerdir. Amerikan deniz büdces1' Vaşington. 22 (AA.) — Kongre, 460 milyon dolara yükselen deniz büdcesi hakkında birleşmiş iki kurul tarafından verilen raporu kabul etmiştir. Yugoslav takımı yu -nanhları yendi Sofya. 22 (AA.) — Balkan kupası futbol turnuvasının dördüncü gününde yapılan Yugoslavya - Yunanistan maçını 2 - ! yugotlav takımı kazanmıştır. SOVYhTUJİ lllHl.M'.fıNUK: Şehnamenin türkçesi Moskova, 22 (A.A) — Kazan üni -versitesi kitab sarayında şehnamenin türkçe çevrimi bulunmuştur. Bu çevrim, ikinci Bayezid adına yapılmıştır. Bu çevrimin 16 ıncı atırda, «Firdcvsi tavıl» adını ı^kınaıak eserler yazmış olan Bursalı bir türk şairinin olduğu sanılmak tadır. NOT: Edebiyat tarihimizde yalnız adı bilinen bu şairin şimdiye kadar hiç bir eseri ele geçmemişti. Şair, ikinci Bayc/ide 380 cüz Üzerine büyük bir dizge vermiş. Bayezid bu di/geyi uzun bulmuş, en eyilerİ seçilerek bunun seksene indirilmesini istemiş. Bun -dan gücenen şair de firdevsî benzctle-mcsİ hicivler yazdıktan sonra Horasan taraflarına kaçmış ve orada ölmüştür. İngiliz - alman deniz anlaşması ve Sovyet Rusy Moskova. 22 (A.A.) — İngiltere büyük elçisi Lord Şilston 20 haziranda Bay Litvinofu görerek denir silâhlanması hakkında Almanya taralından yapılan ve İngiltere tarafından kabul edilen önergenin içinde neler bulunduğunu bildirmiştir. Büyük elçi. hükümetin Fransa vc İtalya ile konuşmalarda bulundu ğunu ve Sovyet drlgelerile dc konuşma'* istediğini söylemi* ve hükümetin, de -niz silâhlan hakkında, krnüyet bakımından bir anlaşmaya vaı ıl.ımıyaeak olursa keyfiyet bakımından bir anlaşmaya varmak umudunda olduğunu bildirmiştir. Büyük elçi. deniz silâhlan konuşmalarının bundan sonraki durumu hakkında da Sovyet hükümetine haber vere • ergini Bay Lİtvinofa bildirmiştir. * * « Moskova. 22 A.A.) — Jurnal dö mosku. ingiliz — alman deniz anla) -masından bahsederek diyor kı: " İngiltere, kendi bazı devlet adam lanmn ingiUz - alman deniz anlaşması hakkmda, bunun silâhsızlanmaya bir yırdım olduğu yolundaki sözlerinin ciddi karşılanacağını düşünüyorlarsa her hı* de aldamyorlardır. Şurası unutulmamalıdır ki, saldırım fikirleri açıkça belli olan bir memleketin silâhlanman öteki devletleri silâhsızlanmaya değil, ter ' -olarak, dikkatlerini daha çok arnrmava vc silâhlanma yolundaki karşılık tedbirler almaya sürükler. Devletler aratın -daki silâhlan rakam üzerine karşıla-ttırmak İmkânındır. Çünkü, 400 bin tonilatoluk bir Hitler donanması, taüV amaçlan besi emi yen bir devletin 60" tonilâtosundan üıtflndür. Sonra, silahsızlanma konferansının Almanya olmadığı için bir sonuca e -rişrocdiğini düşünmek de boştur. Çünkü diğer devletler silahlarının azaltıl -ması hakkmda aralarında uzlaş «bilse • Icrdi Almanya bulunmasaydı da gene bir anlaşma elde edilebilirdi. Silahsız -laruna alanında en büyük engel, güven ligin yokluğudur. Ve bu güvensizlik Hitler partisinin Almanyada hükümeti ele almasından sonra bir kat daha artmıştır. Şimdi İse Londra anlaşması silahsızlanma için birinci şart olan güven duygusunu srtırrnaktan çok u -zaktır Hakikatta kollektif güvenlik prensip! üzerine bir takım arsıulusal anlaşmalar kurmak için verilen emek -leri kökünden baltalamıştır. Hitlerin devletleri biribirinden ayırmak ve aralarına boz ut sokmak yolundaki siya -sasını az çok başarmış bulunduğu ya -dısanamar. Çünkü. İngiltere son ko -misinalarda bulunmuş olan devletlerin arzusuna karşı Almanya île tek başına bir anlaşma yapmıştır. Londra anlaş -ması. Sovyetleri barışın korunması kay-gusuna düşürmüştür. Çünkü, sovyetler bütün arsıulusal hâdiseleri ancak barış '»akımından gözetir. Büyük harbtan az evelki zamanı andıran bugünkü Av-rupanın boğucu havamı içinde barış için çalışmaya dölenmiş olan memleketler yalnız kendilerini korumak için değil, kollektif güvenliği tutmak İçin de bütün emeklerini birlrştirmclıdirlcr.» zV i r*^...*.s. * «_«.^ . 11 ¦ « Bugün atletizm yarış -maları yapılıyor Bu sabah saat sekizde Atatürtf enstitüsü alanında Ankara böl -gesîne bağlı sekiz klüp arasında atletizm kurulu tarafından hazırlanan atletik yanşmal.ır yapıla * çaktır. Bu yarışmalara dışaıdan da itv tekli olanlar girebilecektir. Ankara Atletizm Kurulanılan* 1 — 23. 6 935 pazar Rimii sabahleyin saat 8 de Atatürk öğretmen okulu alanmda atletizm teşvik müsabakaları yapılacaktır. 2 — 6 temmuz cumartesi saat 15 de ve 7 temmuz pazar günü sabah saat 8 de başlamak u/un: mın-takada 935 yılı atletizm birincilikleri yapılacaktır. Birinciliklere yalnız lisanslı atletler girebilir. Bugünkü şild maçı 23. 6, 935 pazar günü saat 17 de Çankaya - Altınordu şild maçı yapılacaktır. Yargıç Yüzbaşı Cemaldir. Berabere kalınılrrsa maç yanm saat uzatılacaktır. Aris takımı geliyor Yunanistanın ulusal küme t-kincisi ve Selanik şampiyonu Aris futbol takımı, 6, 7, ve 9 temmuz tarihlerinde Çankaya, Ankara gücü ve Altınorrtu takımları ile üç ma^ yapn*aX üzere An-karaya gelecektiı. îhı taraf bu konu üzerinde son anlaşmayı yap mışlardır. Güvenlik işlerinde veni alanmülar U. Salih İstanbul £İi\t ulik direktörü oldu. Onun yerine B. Sadreddin atandı. Ankara güvenlik direktörü B. Sa » lih İstanbul güvenlik direktörlüğüne, Trakya genel ispekterliği iskân asda-mşmant B. Sadrettin Ankara güvenlik direktörlüğüne, güvenlik genel direk • törlüğü altıncı şube asdirektorü B. tereddin polis ispekterliği ne. polis ispekteri B. M. Behçet Kutertam Cüv. İş. genel direktörlüğü altıncı şube asdireh törlüğüne. Cüv. tş. genel direktörlüğü üçüncü şube şefi B. Cemal İstanbul gü" venlik müdürlüğü ikinci şube direktörlüğüne. Güvenlik işleri genel direktörlüğü dördüncü şube şefi B. İhsan Sabri Malatya güvenlik direktörlüğüne, Güv. İş. genel direktörlüğü dördüncü şube işyarı Tabir Işık Kayseri güvenlik direktörlüğüne. Kayseri güvenlik direktörü B. Salahaddin Bursa güvenlik direktörlüğüne, güvenlik genel direk -törlüğü altıncı şube şefi B. Kemal Kaya Antalya güvenlik direktörlüğüne, Seyhan güvenlik direktörü B. Mebzncd Ali İstanbul polis okulu direk tor I üçüne, İstanbul polis okulu direktörü B, Bahri Seyhan güvenlik direktörlüğüne, polis asispektcrlerindcn B. Scbad Gazi Antcb güvenlik direktörlüğüne, İstanbul merkez işyarlarından B. Nu-reddin Mardin güvenlik dİ'ektörlÜJü -ne yukarlanarak atanmışlardır. ULUS, hazırlanan ANKARA TELEFON REHBERİ için ilânlar alma -ğa başladı. ULUS San f ninni I o. 2li ( I. -L J — I Ii'İuim /./ip. /»¦/. Hoıuduhı'dnn hımışa hııdıır ulan iAı /#in mi/ ¦«/« /# .'('V tlul.il,ııdıı ul-ılıktan nonra körfezdi' denize inmiştir. ON ALTINCI YIL. No: 4995 Alınıız. .iniltim/.hr İler t mir .» kı Kayseri fabrikası işlemeğe başladı İç Bakanımızla Sümer Bank direktörü dün akşını Kaseriye gittiler; salıya döneeekler Kayseri dokum* fabrikamızın genel görünüşü Beş yıllık endüstrileşme plânının yeritilmesine 1934 senesinde başlanmış ve bu plânın büyük unsurlarından biri olan Kayseri kombinasının temeli, o yılın 20 mayısında atılmıştı. Şimdi fabrika kurağının, ham ve yapık maddelerle gereç depolarının, tulumba, onarım, su ve kaptaj day-relerinin karşıt demiryolunun, yö-netge kurağlarının ve kantinin yapıları bitmiş ve işletmeye açıl -mıtşrı. Fabı .Va ıın ana kısmı 33 bin metre murabbaı yer kaplamaktadır. Öteki kurağlarla beraber bu tun fabrika enstallasyonunun kapladığı yer İse 50 bin metre murab baından fazladır. Fabrikanın Rüyadan getirtilmiş olan makineler, yerlerine konulmuş, santralın montajı bitmiştir. İşletici kuvvet 4500 kilovat enstale olup bu kuv veti 1500 kilovattık üç türbin çı • karmaktadır. Fabrikada 33.000 iğ ve tezgâh vardır. 1030 İç Bakanımız B. Şükrü Kaya ile Sümerbank genel direktörü B. Nurullah Esad Sümer dün akşamki Toros ekspresiyle Kayseri'ye gitmişlerdir. İç Bakanımız, Gen.' direktörle birlikte işlemeğe baş lıyan Kayseri dokuma fabrikasını gezdikten sonra salı günü şehri mize döneceklerdir. Ankara beş yılda nasıl bayın dırılacak f-ENCUK ; Ankara beş yılın sonund 1351 numaralı kanunla İç Bakanlığa bağlı olarak ve memleke-timizde ilk defa doğrudan doğruya urbanism ile uğraşmak üzere kurulan Ankara Bayındırlık Dİ • rektörlüğünün geçen dört yıl ve gelecek dört yılda yapacağı işleri anlatan bir broşür hazırlanmı ifc Broşürde Profesör Yansen tarafından hazırlanan plânın yeritilme -si üzerindeki bugüne kadar olan çalışmalar anlatılmakta ve denil -inektedir ki: "Ankara şehrinin plânlaştır -ma programı cehrin her kısmının a böyle olacaktır. ve halkımızın ihtiyaçları gÖzön.» de tutularak hazırlanmıştır. Yaz lı olan bu program beş yıl içinde biribirini taraamlıyan beş prog ram haritalar üzerinde saptanmıştır. Bunda Ankara'nın plânı ge -reğince doğudan batıya uzanan BUGÜN B. H. R. Tankut'un Aralı «-Merinde Sümerler 2. inci sayîfamızda iki esaslı sirgulasyon cadd:r »e -îların kesiştikleri nokta plân -laştırma işinin merkezi ve es*s gelişim yönleri olarak kabul edilmiştir. Bu esaslar içinde yapılmış yollar ve bunlar üzerinde ve çevr.e sinde kurulmuş şehir parçaları göz önünde tutularak her ihtiyaca lü zumu kadar cevab verebilmek iç" City; Mukaddem civarı, Cebeci, Yenişehir, Çankaya, endüstri bölgesi ve işçi kartiyesile şehrin ku zey tarafından Çankırı caddesi tarafı birinci yıl programına alın • mıştır. Böylelikle plânlastırma i»? nin merkezi ve yönleri belİtilmiş ve daha programın birinci J Vî dan şehrin her tarafında birleş:! olarak her ihtiyacın plânlastırma isleri yürütülmüştür. Gelecek yalar kendinden önceki yılların kı navını genişleterek ve uzatarak devam ert-r-Mîr. 6 yılılu ulun içleri Bir yandan programlı plâ.. tırma işleri böylelikle geliştir!! mekte iken öteyanden bayındır laştırma dirktÖrlüğü plân gere'"., ce alım işlerini büdce İmkânla. ¦ içinde yeritmiştir. 929 yılında beri Çankırı. Kızılbey, Mukad • dem caddeleriyle bazı sokaklarım açılması için gereken yerlerin alım işi yapılmış ve yeşil alan'u içinde kalanların da alınmasına uğraşılarak şimdiye kadar 371,8 '. -lira 76 kuruş para harcanmıştı.. Konutların çok olduğu Eskişc hir'de yivecek maddelerin satışı m düzenlemek ve halkın sıhhat* ne yardım için merkez hali yap mış ve Bakanlar Knnıhınun kara riyle Ankara belediyesine devro lunmuştur. Yenişehirde aynı İhtiyacın kar şılanması İçin Lozan meydanının da alınması bitirilmiş ve bir bav yapılması için hazırlıklara başlamıştır. (Sonu S üncü sayıfada) \ ugoelav kabinesi daha kurulmadı Belgrad, 23 (A.A.) — Bugün de görüşmelerine devam eden na-ib, yugoslav ulusal partisinin ba kanı B. Uzunoviç ile sırp demok -rat partisi başkanı B. Davidoviç'i kabul etmiştir. Böylece bütün partilerle danı -şan naibin bu geniş ölçüdeki görüşmeleri kamoy üzerinde çok iyi bîr etki yapmıştır. Prens Pol'ün yeni kabineyi kuracak şahsiyeti, yarından önce seçeceği sanılmamaktadır. Naib, önce B. Yevtiç'e, sonra da B. Stoyadinoviç'e başvuracaktır. \ \ 11- n» enler ukını*ur Zagreb, 23 (A.A.) — Belgrad-tan gelen ve B. Maçek'in naible görüşmelerini anlatan haberler ayrış çevenlerde çok akımsar bir hava yaratmıştır. B. Maçek'e, ayrışıklarla öteki ulusal kuvvetler arasında anlaşma ve elbirliği husule getirecek mu -tedil bir kabine kurulacağı hak -kında inanca verildiği berkitil -mektedir. Nniııı hir kabine kurulacak Belgrad. 23 (A.A.) — Gazetelerin yazdıklarına göre, B. Stoya-dinovıç bazı partilerin ve hele Boa na müslümanlarının ve radikallerinin istekleri yüzünden kabineyi kuramazsa yeni kabineyi kurma işi General Jivkoviç'e verilecektir. General, nötür bir kabine kura cak ve bu kabine ortalıktaki ger • Prens l*o. ITn yem kabinenin kurut' ması ıın görüşeceği B. Uzunoviç ile Oeneral Pera. Zivkoviç ginliğin kalkması ve iç durumun yavaş yavaş normalleştirilmesi se-beblerini hazırlıyacaktır. (Sonu 2 inci sayıfada) Bisiklet yarışını Güvenç Sporlu Nuri kazandı. Al -tınordu Çankayayı ; Beşiktaş Feneri yendi Dün şehrimizde 38 kilom.tr. lik bisiklet yarışı yapılmıştır. Ya rışta Güvençspor'dan Nuri birinci Talât ikinci, Orhan üçüncü gel mislerdir. Nuri bu uzayı 69 daki ka 43 saniyede almıştır. (Sonu 5 inci sayıfada) B. Yakub kadri irsi ulu al yazarlar kurultayı başkanlar kuruluna »içildi. Paris, 23 (A.A.) — Anadolu Ajansının özel aytarı bildiriy ir: Vişi'ye gitmekte olan Tira.. elçimiz B. Yakup Kac'ri iki günden-beri Paris'te bulunmaktadır. Kendisi arsıulusal yazarlar kurultayı na çağrılmış ise de resmiğ sıfa • tından dolayı kongreye giremiye -çektir. Başkanlar kuruluna leçi** i kurultayda görmen olarak bulunacaktır. Hava tehlikesi vardır! Fekat Biz, onu yok Edeceğiz. I VİFA 2 ULUS lı* ve tarih araştırmaları Arab ellerinde Sümer izleri Başt bundan önceki sayılarımızdadır. H. R. TAN KUT Hind ve Mısır arasındaki bu tık de- .{et, artık clamlıların aracılığı ile oluyordu. Tecim taşımaları ve tccİmerlik atağı yukarı yalnız onların elinde bulunuyordu. Eşek vc katır koşulu yük ve binek arabalarını ey i kullandıkları .gibi, alış veriş işlerini de yoluna ve düzenine koymuşlardı. O cağlarda açık deniz yolculuğunu onlardan üstün ve onlardan daha çok basarı W la yapanlar yoktu. Sümer'in ince İşlenmiş Ürünleri-ni ve elişlerİni Yemen'e götürürler, Vemenİn değerli taşlarını misk, amber gibi sayılır ve geçer kokularını sümer-m yükselmiş ve ruhça İncelmiş zengin İnsanlarına taşırlardı. Elamlılar eyi denizci idiler. Yarımadanın yalılarını baştanbaşa dolasan tecim filoları vardı, Afrika kıyılarına vc eski adı şüphesiz Su-malu olması gerekn Somali'ye giderlerdi. Sümer'de elam gücü ile eski kutsal devleti yeniden dirilten büyük Rimsi'nİn babası Kuturmabuğ yönetimi ele alınca damlıların erki gibi dilleri de üstün ve egemen olmuştu. Ve bu dil türkçe idi. Ve her eski türkçe gibi bi-tİŞg'n (agglutinant anlamına kullandım) idi. D. G. Contcnau. Elam dilini de sümer ve anzan dilleri gibi bİtişgen bulmaktadır. Saba "sa-ba„ tam anlamda bir sümer şehri idi. Orada hem ayın hem kültür eski sümerde olduğu gibi idi. Göçlerin durduğu devirlerde kervanlar Yernen'i Sümer'e ve Elam'a sımsıkı bağlıyordu. Yemen'in en sonra ve çok güçlükle tamileşme&i i|te bu yüzden ve bu sebeplerdendir. Yarımadanın bu köşesi batı acununa açılan bir kapıdır ve doktor Huber'in dediği gibi "doğum yılından hiç olmazsa iki bin yıl önceleri için yapılacak tarih araştırmalarını kolaylaştıran gereçler ancak burada bulunuyor. Kayalar üzerine oyulmuş yazılar, sin taşları, adak tabloları, yıkılmış çarların dökük duvarlarındaki kakmalar, kale ve kümbet kalıntıları... bize bildiriyor ki bu topraklar "Yemen,, güçlü ve geniş bir devlet kurumunu taşımış, bulunuyordu.,. Orada iki kıralUk vardı: Main, Saba. Her ikisi eski sümerce ad taşımış olan bu Main ile Sa-ba'dan, Main daha eski idi ve Doğum yılından aşağı yukarı tOO yıl önce Sa-ba eliyle tarih acunun-an kaldırıldı. O tarihte bu iki ilde konuşulan dilin arabca olduğunu tanıtan hiç bir belge yoktur. Samice mi konuşuyorlardı? Orasını da bilemiyoruz. Çünkü Necid'de işlenip yayılan ve a-yırıcı vasfı su lası kuralı olan saroiğ dile de hiç benzemiyordu. Yemen'e gelip yerleşmişlerin içinde başka gövdede ve aykırı Ur morfoloji ile özgülen-miş dillerin bulunduğuna şüphe etmemelidir. Çünkü "Main ile Saba'dan haber veren tarih belgeleri onların bize birer alış veriş özekleri olduklarını gösteriyor. Hind illerinden Mısır'a ve Ak-denize kadar olan büyük kervan yolları onların ellerinde idi. Varlıklı olma lan bundan ileri geliyordu. Kervan yolları Üzerinde Aden'den başlıyarak deniz boyunca yukarı doğru Sinay'a, Şa-. ma kadar bu iki devletin güçlü kurgam-ları vardr. Bunlar hem savga noktaları, hem tecim durakları idi. Dr. E. Huber. das trank opfer 138-39,, Bu yolların işlediği bütün çağlarda bu kurgamların içi sümerlİ ve elamlı »le dolar boşalırdı. Yazı onların, el ve akıl ürünü onların, güzel ar onların, alış veriş onlarındı. Sümer - Babil'i tmdıran korku oralara kadar taşamıyor du. Samiğ komutanların zoru oralarda geçmiyordu. Bunun İçindir kİ tek heca-lı kelimelerin Önüne veya sonuna birer harf ekliyerek selasi yapmak önergesi ve yükümü karşısında değil idiler. Aynı zamanda büyük büyük asyalı oymaklar daha benliklerini kaybetmemiş bulunuyorlardı. Büyük yazan oymağı henüz ne tinel ne maddiğ bir boyunduruğa girmiş değildi. Bu yazan oymağı, hattâ ulusu büyük Rimtin'in andası «ümerlilerin samilere karşı andası kas silerdendi. "Aaur kiralı Sanherip'in ObeliskinMc yazanların yenildiği ya- nlıdır. Die spraebe der kotsacr.., Yazanlar Muhammed Yalvac'a kadar Yemenin üstün bîr erki idi. Muhaznmcdin ölümü üzerine islam dinine karşı koyan "Murteddin,, ile uğraşıp onları Yemen ulusu bu yemenli yazmanlardır. O tarihteki komutanları Seyf Birui Yezen idi. Bu katillerin dil de agglutinat İdi. Contenan onların dilinden ancak şu ki-dar bir şey yazar: "Daha kuzey'de Z,ıkına dağlarında oturan kaıtit'lerin dili ancak birkaç kassit - babİl kelimesiyle tanınmaktadır. Aynı sonucu (yani ag-gutinant) vermektedir. La civilita tion det Hittitet et det Mitantens,,. Gerek elamlar gerek anzanlar gerek taka ve kasıi'Ier hep bitişgen dil konuştukları halde nasıl oldu da Yemende değişgen "mutasarrıf karşılığı kullandım., bir dil türeyebİldi? Burasını doğru olarak söyllyemîyeceğim. Fakat nasıl Necid'de sümer dilinin kelime vc terimlerini kendi kurallarına uydurarak tamileştirditerse Yemen'de de oraya Özge bir terim: morfolojisi biraz daha başka olan elam anzan vc kas dillerini güzey samice si denilen dile çevirebildi. VVorrele bu kurala "cemi mükes-ser,, adını vermektedir. Bu bahiste VVorrele der ki: Yemen'de uzun ömürlü medeniyetler türedi ve yaşadı. Belki "cemi mükeıserli., denilen bütün samiğ diller "arabça. güney arabçası ve habeş grupu., bu yerlerde açılmış ve gelişmiştir. Gene yarımadanın ortasında yüksek bîr yayla on Necid bölgesi ise Yemenden daha sz bitek ve daha az yasaktır. Kuzey tamilerinİn gerçek ana yurdu İşte oramıdır? Belki cemi mü-ketter kullanmayan bütün samiğ diller (akad, kanan, araml grupları) bu yaylada açılıp, genişledi. Aramığlarm göçmesinden sonra "D. Y. ö. 1500,, Nceİd'İ. güney tamicesinin ilkel bir diyeleğlni konuşan oymakların tuttuğu anlaşılıyor. Çünkü o tarihten tonra samiğ dillerin eski kuzey tipi artık oralardan belir-mez olmuştu. Böylece en eski zamanlarda arab yarımadasındaki samiğ ulusların İki örnek halinde ayrılmış olduklarını kabul etmek gerekmektedir. Samiğ dillerinin böylece ikiye ayrıl-matındaki sebebi şimdi izah edebiliriz. Kuzey yani Necid samiğleri sümer-cenin tek hcc.nl i olan kelimelerini değiştirmek için evvela birer harf ekliyerek üç harfli ve iki hecalı haline getirdiler. Onun için onların bu kaidelerine tülaBİ denildi. Güney yani Yemen samiğlerine gelince, onlar elam saka anzan kas gibi biraz daha eskimiş, işlenmiş agglutant yani cüce bitişgen dillerden mücerred ve müfred kelimeler üretmek ve kendi ilkel diyeleklerine uydurmak için cemi mükesser kuralını kurdular. Bu sonuncu kural Havran ve Filistin'e çıktığı zaman daha çok etki altında kaldı. Şimdi biraz da oralardan bahsedelim, (sonu var) DIS HABERLER KfRI.GStK DEVLETLER'DE t Amerikadaki yabancı -larm durumu Vaşmgton, 23 (A.A.) — Saylav Di-et, beş milyon kişiyi oruntayan 155 birliğin, İşsizliği kısmen azaltmak i-Çİn altı milyon yabancının Amerika-dan çıkarılması projesini onayladığını söylemiştir. B. DieB, kongrenin 155 Üyesinin bu projeye eğgin olduğunu söylemiştir. Bundan sonra hiç bir yabancı A ¦ merikalıların başarabilecekleri işlere giremeyecektir. ALMANYA'DA Berlinde spor şenliği Berlin, 23 (A.A.) — Nasyonal sosyalistler, partilerinin birliğini gös • termek ergesile önümüzdeki cumartesi günü Berlinin spor sarayı ile Tem -pelhof alanında B. GÖbels hazır olduğu halde iki büyük gösteriş yapacaklardır. İNGİLTERE'DE: Makdonald Amerikaya mı gidecek ? Vajington, 23 (A.A.) — Dışiş-leri Bakanlığı ileri gelenlerinden bir izet ingiliz gazetelerinde çı -kan ve B. Makdonald'ın paranın durlıı^u meselesi ile harb borçları ve öteki meseleler hakkında görüşmek üzere Amerika'ya gelece • ği hakkındaki haberi resmiğ olarak berkitecek bir bilge almamış olduğunu söylemiştir. İngiliz - alman deniz konuşmaları ve Amerika Vaşİngton, 23 (A.A.) — Dış ba -kanlığı yönetgeri B. Filipt'in İngiltere hükümetine bildiriğine göre, A-merika, İngiliz — Alman deniz and-taşmasının bir genel deniz silâhsızlan-masına yol açacağı umud edilmektedir. İngiltere hükümeti, Amerika dış işleri bakanlığına İngiliz — Alman ko-mışmaları ve son anlaşma hakkında ayrıntılı bir rapor verecektir.. Amrrika dış işleri bakanlığı, B. Lİnsay'ın ne B. Pul, ve Filtps ve ne de başka hiç bir hükümet üyesi ile bu meseleler hakkında konuşmadığını bildirmiştir. Amerika bakanlığı, İngiliz — Alman deniz andlaşmasının hiç bir hükmünü ne onaylamış, ne dc tenkid etmiştir. Görünüşe göre Amerika dış bakanlığı, ulutlararatı güvenliği yalnız bir Avrupa meseletİ olarak kabul etmek • tedir. İngiliz kiralının sıhhiğ durumu Londra, 23 (A.A. — Dün İnalın tıcaklık derecesinin yüktclmeıi üze -rine kraliçe Sandingham'a gitmiştir. Kralın derecesinin fazla sıcaklar yü • zünden artmış olduğu sanılmaktadır. AVUSTURYA'DA t Avusturya ordusu artyor Viyana, 23 (A.A.) — Bakanlar Kurulu, 1 temmuzdan tonra ordunun kü-ÇÜU subay ve subay kadrosunu artırmaya karar vermiştir. Bu kararın sayısı -nın arttırılması iktimali üzerine alındığı söylenmektedir. Avusturyada nazi propagandası Viyana. 23 (A.A.) — Hitlcrizm pro-pagandası yapmaktan suçlu endüstriyel Neubaher ile eski nazi saylavlarının Leopold ve daha yirmi kadar kimse tut-sanmıştır. DACINIK DM 1 KLAR: Bağlaşık ajanslar konferansı delegeleri Prag, 23 (A.A.) — Bağlaşık ajanslar yedinci konferansı delegeleri, Ne-mecky Brod'u gezdikten sonra dün akşam Prag'a dönmüşlerdir Delegeler Nemecky Brod'da Çek gazeteciliğinin babası olan Karel Havliok Borovsky'yi göre giderek saygılarını bildirmişlerdir. Arsıulusal iş konfe -ransında Cenevre, 23 (A.A.) — Arsıulusal iş kongresi kongre komisyonu tara -fından tasarlanan projeyi kabul ermiştir. 40 saatlik hafta andlaşmatı da 30 oya karşı 79 oyla kabul edilmiştir. Emeklilik hakkında olan andlaşma da toplulukla kabul edilmiştir. italya — Habeş meselesi: Habeş imparatoru "Barış istiyoruz. Gerekirse topraklarımızı kor -yacağız,, diyor Londra, 23 (A.A.) — "Sunday Kronikl,, gazetesi habeş kiralı Haile Selâse'nin bir diyevini yaymaktadır. Kıral demiştir ki: "— Uluslar sosyetesi üyesi bulunan ve KelloR andlasmasını İmza eden bir hükümet sıfatiyle, Habeşistan, harba başvurmazdan önce barış yoluyla bütün çÖzge çarelerine başvudacaktır. Habeşistan, yükenlerini yerine getirmek iste-ğindedir. Uluslar sosyetesinin İtalya ile aramızdaki anlaşmazlığın kotarılamıvacugınt sanmak iste -mivonız. Biz Italva'nın kuvvetlerini teferber etmek için gösterdi -ği seb*h1eri de yerinde gormtiyo -nı». B'z her zaman anlaşmazlığın giderilmesi için iyi bir hava yaratmak için ımraşdık. Fakat meselenin kotarılması ileriye bırakılır. Ve bırakma Italvanın silnhlanma-*ını kolavlırırsa topraklarımızı korumaca hazırlanacağız.,, Habeşistan silahlanıyor Roma, 23 (A.A.) — Verilen çok doğru haberlere göre, 18 sy İçinde Cibuti'den Hbeşiıtan için 23 bin tüfek, 600 mitralyoz ve altı milyon kurşun geçmiştir. Bu rjkumları veren lal -van gazeteleri Htl.cş silahlanmasının genişliğini göstermektedirler. Habeş imparatorunun Armağanı Varşova, 23 İA.A.) — Habeş imparatoru Polonya Cumur başkanına çok güzel bir arslan göndermiş ve bu aralan kafes içinde Varşova hayvanat bah Çesinc getirilmiştir. Habeşistan, bayrak ha -disesinden ötürü özür diledi Roma. 23 (A.A) — Habeşistan dış bakanı B . Herroy. dün Adisababa'daki italyan elçiliğine giderek bayrak yırtma hâdisesi hakkında hükümeti adına Özür dilemiştir. Bu mesele hakkında gerçi/ı açılmış ve bir kaç kişi yakalanmıştır. Habeşistan seferberlik ilan etmedi Adisababa. 23 (A.A.) — Habeş hükümeti Habeşistanm seferberlik yap -makta olduğu hakkındaki yayıntıları yalanlamaktadır. Resmiğ çevenler. Habeşistanm uluslar tosyeteti konte -yine baş vurarak durumu incelemek için notür görmenler gönderilmesini iatemİs olduğunu hatırlatmaktadırlar. İtalyada at koşusu için piyango Roma. 23 (A.A.) — Gelecek birinci teşrinin yirmisinde Merranoda ya -pılacak olan at yarışları ile ilgili ol ¦ mak üzere hazırlanan ulusal piyangoda tutan bir kaç milyon liret olan 350 ikramiye vardır ki bunun birincini iki buçuk milyon lirettir. 274 yıllık bir mektub Vatikan, 23 (A.A) — Papa, kî tap&arayı araştırırken dördüncü Filipin Milano devleti başbakanına gön -derdiği açılmamış bir mektup bulmuştur. Papa, bu mektubu açmış ve 12 nisan 1661 tarihli olduğunu görmüştür. Dördüncü Filip, başbakanın Paruıe dukasının yanına giderek İngiltere kralı ikinci Şarl ile dükün kız kardeşlerinden bîrinin evlenmesi hakkındaki görüşmelerin durumunu Öğrenmesini emıetmcktedir. Yugoslav kabinesi daha kurulmadı (Başı I. çİ sayıfada) Belgrad, 23 (A.A.) — Birleşib ayrış partileri Önderi Maçek, Ha* vas Ajansına diyevinde rejan va General Jivkoviç'le yaptığı konuş* malarda iç meselelerin ve hele hırvat meselesinin kesin olarak kotarılması için gereken yeni havayı ve yeni durumu yaratmak için lüzumlu gördüğü tedbirler hakkındaki görüşlerini içtem olarak bildirmiş olduğunu söylemiştir. Görüşmeler devam ediyor Belgrad, 23 *A.A.) — DanışmaI* rma devam eden kıratlık naibi bu tabab eski çiftçi partisi şefi B. Yovanoviç ilt etki ttloven klerİkal partisi şefi B. Ko-roşeç'i kabul etmiştir. FRANSA'DA Arsıulusal tecim kurultayı Paris. 23 (A.A. — Arsıulusal te . cim odasının telrizinci kurultayı pa -zarteti günü açılacaktır. Kurultayda Avrupanın bütün memleketi erinde a ve Amerika ile Çin, Japonya. Avuttu-ralya. »e Hindittandan gelmiş olan binden fazla delege bulunacaktır. Ku» nıltay Rene Duşemin'in başkanlığın da toplanacaktır. Kurultay gündeminde yatılı olan başlıca meseleler, kambiyoların dur-tuğu, üretimin dağıtılmasının yolu ¦ na konman, malların kapitalların ara sıuluaal geçmesi, taam 11 araçlarının dUzenlenmesİ. Paraların durluğunu sağlamak me • telesine ayırt edilen ikinci günün gö-rÜşülerİ pek hararetli olacaktır. Bu mesele kambiyoların arsıulusal durlu* ğunun ekonomik kalkınmanın temel şartı olduğu savında bulunan İngiliz profesörlerinden B. Gregory'nin ra » poruna dayanarak dilgenmiş ve pro • fetörün bu görüşü kongrenin genel raporunda da kabuJ olunmuştur. Eden - Laval görüşmeleri ve gazeteler Parit, 23 (A.A.) — Gazeteler, Laval — Eden konuşmalarının doğurduğu durgunluğa işaret etmişlerdir. Pötİ Pariziyen; bu konuşmaların, hele metod meseleleri üzerinde yapılmış olduklarını yazıyor. En içtem vq devamlı 'karşılıklı bir çalışmanın her iki memleket İçin hayati ğ bir önemde olduğu Frantız ve İngiliz delegelerine apaçık görünmüştür. övr gazeteti; dış bakanlığındaki konuşmaların içtem bir hava içinde yapıldıklarını yazmaktadır. Paritin etkili çevenleri, Fransız — İngiliz — İtalyan birge beyannamesi* nın bütün diplomatik konuşmalarla tekrar başlamasına bir işaret olması dileğinde bulunmuşlardrr. Çünkü deniz andlaşmasının imzalanmatı Londra* da ve Strezeda alınmış olan ytikenlertf karşıttır. Figaro. R Lavalin diyevinin örtün olduğunu, fakat başka türlü olmasının da imkânsız bulunduğunu yarmak* tadır. Fransız büdcesinde tutum Paris, 23 (A.A.) — Finans Bakanı, dün kültür, tecim, sömürge, tarım, tuza esenlik ve bayındırlık bakanlarını kabul ederek bunlardan her birinin dayresm-de ne gibi bir azaltma yapılabileceğini RÖrilsmüştür ULUS 25 ll İZÎB ih\ 1935 /'••' "fw - Senegal - 24 ( 4. İ) — Krua da Sud adlı fransız deniz atağı 1325 kÜO-metıvlik bir yolu 29 saat 33 dakikada 'durak deniz arakları dünya uzufdtk rekorunu l.umislır. ON ALTINCI YIL. No: 4996 Adımız, aııdımızdır Iler yenle 5 kuruş Hava tehlikesini bilen üyelerin sa -yısı arttıkça Hava tehlikesi azalır! İç Bakanımız ve Sümer Bank genel direktörü Kayseri'ye vardılar Kayseri, 24 (A.A.) — İç Bakanı B. Şükrü Kaya beraberinde Sümer Bank Genel Direktörü Nu-rullah Esad Sümer olduğu halde bugün sabahleyin saat 6,40 da Kayseri'ye geldiler. İlbay, baka m Boğazköprü'de karşıladı. B. i Şükrü Kaya Boğazköprü'de ine rek İlbay ile beraber otomobille şehre girdiler. Şehir dışında Kolordu Komutanı vekili General Salih ve kalabalık bir halk tarafından karşılandı. Bakan, ilbaylığı, şarbaylığı, Halk Partisini ve Kolordu Komutanlığını görete (zitmîfj İlbayla şehirde bir gezinti yaparak bayın -dirlik kınavını yakından incele -mistir. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarım kullanmıyacaktır. KIRK BİRİNCİ LİSTE /. — Maznun Sanık 2. — Şahit = Tanık 3. — Hurafe = t - Urasa 2 - (Ev- ham ve hayalât) santka örnekler: 1 - Halkı urasa -lardan kurtarmak lâzımdır. 2 - Biz hesablartmtzt sambalar üzerine kurmayız. 4. — Hassasiyet Duygantık Örnek: Gazeteler haav sav-gası işinde büvük bir duy -ganttk gösterdiler. 5. — Şayanı dikkat = Dikkatde - ger örnek: Üslûbunuz dikkat • değer bir gelişim içindedir. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica ede Üç bisikletçi geldi Fethiye'den 15 gün önce bisikletle yola çıkan üç sporcu genç dün saat onda Ankara'ya gel -misler, Halkevinin konuğu olmuşlardır. Üç gün Ankara'da kaldık -lan sonra Bursa yoliyle şehirleri -ne döneceklerdir. Yoguslav kabinesini B. Stoyadmo viç kuruyor. B. Stoyadinovıç Belgrad, 24 (A.A.) — Yevtiç kabinesinde Finans Bakanı olan B. Stoyadinoviç'e yeni kabineyi kurmak ödevi verilmiştir. Dış Bakanlığına B. Bojidar Puriç seçil -mistir. Yeni kabinenin Sırplarla radikallere ve belki de ayrışıklara dayanacağı anlaşılıyor. Kabinede kimler var? Belgrad, 24 (A.A.) — M ilan Stoyadinovıç kabineyi kurmuş -tur. Kabine aşağıda gösterildiği gibidir: Başbakan ve dış bakam: Sto -yadinoviç, Sü ve Deniz Bakanı: General Jifkoviç, tç Bakanı: Ko -roşets. Münakalât Bakam: Spaho, Bayındırlık Bakam: Bobiç (eski Belgrad şarbayt), Finans Bakanı: Letidza, Sağttk ve Sosyal yardım Bakanı: Preka, Tarım Bakam: Stankoviç, Tüze Bakanı: Auer, Tecim Bakanı: Urbaniç, Beden eğitimi Bakanı: Kommenoviç, Orman ve mağdenler Bakanı: Stefa-noviç, Kültür Bakanı: Stoşoviç, Devlet Bakanları: Yankoviç, Beh-men. Kabine saat 17 de and içmiştir. * * * Belgrad, 24 (A.A.) — Yeni kabine geniş bir birlik hükümetidir. Yugoslav kamoyu yeni kabineyi çok iyi karşılamaktadır. Hükü -met, üyeleri bakımından iç meselelerin kesin olarak kotarılabilme-si için gereken birliği elde edebi -İecektİr. General Kondilis rejimde dur hık istiyor Atina, 24 (A.A.) — Asbaşba-kan General Kondilis, kendisinin kırallığa niçin egğin olduğunu izah için, Elinikon Mellon gazete sinde yazmış olduğu bir yazıda diyor ki: "— On bir yıllık denemeden sonra, cumurluk rejiminin, azı -dan başka bir şey vermediği ve siyasal adamlarımızın hasımlarına karşı saygı göstermeleri esasına dayanan bir rejim İçin henüz olgun bulunmadıkları anlaşılınca, cumurluk hakkında, bugünk neci edinmezden önce beslerr olduğum heyecanlı seveiyi »*al muhafaza edebilirim? Benim, cu-murluktan yana olduğum pek doğrudur. Ancak, siyasal adamlar, yanlışlığı deneç ile belli olan ve memleketin asığlarına artık uy -gun düşmiyen fikirlere sonuna ka dar bağlı kalmak zorunda değil -dirler. Eski parlamenter hükümet başkanı Venizelist kuvvetleri tÖ -rümlü hükümete karşı ayaklandırdığı zaman, on bir yıllık cumurluk rejiminin sonuçlarını gecen marttaki azı hareketinde gördük.,. Hükümetin de durumunu an • (atarak, B. Kondilis şöyle devam ediyor: "— Rejim meselesi başkaları tarafından vakitsiz ortaya atılın ca, B. Çaldaris, ulusal kurultayın geneloyu ilân etmesini kabul etti. Bununla beraber, hükümetin büsbütün nötür kalacağını ve genelo-yun içtemliğini sağlamak için bü -tün gereken tedbirleri alacağını da resmiğ olarak bildirdi.,, Venizelos'un diyevinin yankılan Atina, 24 (A.A.) — B. Veni -zelos'un bir ingiliz gazetesinde çıkan diyevi eskiden Venizelist olan Elefteron Vimadan başka bütün yunan gazeteleri tarafından yayılmıştı. Elefteron Vima'nın susmas ..ı izah için Atina ajansı, B. Venizelos'un sözlerinin ne kadar doğru luktan uzak olduğunu herkesin anladığını söylemektedir. Ajans demektedir ki: « Venizelos'un söylediğinin tersine olarak örfî yönetim mart az -masında tersaneye yapılan hü -cumdan sonra konulmuştu. Atina Ajansı, bundan başka Venizelosun diyevinin biribirine karşıt olan böleklerini hatırlat -maktadır. B. Şiyap Paris şarbayı oldu Paris, 24 (A.A.) — Paris şar kurulu, eski polis direktörü iken 6 şubat 1934 hadiseleri üzerine atandığı Fas ilbaylığını reddeden Bay Şiyap'ı 29 a karşı 55 oyla şarbay -lığa seçmiştir. Bu seçim, solcular arasında büyük gürültüler koparmış ve bunlar "Şiyap'ın yeri hapisevidir,, diye bağırmışlardır. Gürültüler yarım saatten fazla sürmüştür. BUGÜN B. H. R. Tankut'un Arub ellerinde siimrr izleri 2. inci sayîfamızda B. Eden EDEN - MUSOLİNİ Dün Venedik sarayında görüştüler hava hattı meselesi gözden geçirildi için, herhangi bir süel saldırıma geçmiyeceği inancına karşılık, bütün etgerliğini kullanacaktır. Bu törümlü umaylar arasında Habeşistan'da, Erître'yi, italyan somalısına bağlıyacak yeni bir demiryolu yapmak, Ogadenuk bölgesinde bulunan bir takım kay -naklarla otlaklardan faydalan -mak, kuzey Habeşistan'da pamuk ekimini genişletmek hakları var dır. Bu haklar, 1906 tarihli ve üç taraflı andlaşmada bir dereceye kadar gözetilraişti. Aynı zamanda 1925 tarihli ingiliz - italyan uzlaşması da, demiryolunun geçeceği yerlerin italyan etgeri bölgesi içinde bulunduğu -nu tanımaktadır.,, Bu gazete, henüz berkitilmiyen bir yayıntıya göre, İtalya'ya vereceği bu imtiyazlara karşılık İngiltere'nin Habeşistan'a Somaliland üzerinden denize bir mahreç öner-gelemesinin imkân içinde olduğunu yazıyor. Roma, 24 (A. A.) — Bay Mu-solini bugün Venedik sarayın -da Lord Eden'i kabul ederk ken disi île iki saat kadar görüşmüştür. Bu konuş - ma sırasında 18 haziran tarihli ingiliz - alman deniz anlaşması 3 şubat tarihli fransız - ingiliz anlaş -ması ile ilgili bulunan hava paktı projesi ve diğer meseleler gözden geçirilmiştir. B. Edenin yapacağı önerge Londra, 24 (A.A.) — Deyli Ekspres gazetesi, B. Eden'in yapacağı önergeyi şöyle anlatıyor: " İngiltere, İtalya'nın Habeşis-tandaki törümlü umaylarını yeri -ne getirebilmesine yardım etmek Iç ve Tüze Bakanlıklarında yeni atanmalar. İç Bakanlığı tarafrndan hazı. lanmakta olan llçebay atanmaları Cumur Başkanlığınca onaylan -mıştır. Yeniden atanan ve yerleri değiştirilen ilçebaylar şunlardır: Cihanbeyliye Tuzlukçu kamun bayı Mahmud, Kandreye Tarsus -tan Sekip, Karasu'ya Seyrandan Zeki, Akdağmadenine türe fakültesinden diplomalı Mehmed Ali, Menemene Karaisalıdan Rebii, Karaisalıya siyasal bilgiler oku -lundan diplomalı Hıfzı, Çerkt^ siyasal bilgiler okulundan Turgut! Serige Finikeden Şevket Finikeye Gördüs'ten Mazlum, Gördüs'e sı yasal bilgiler okulundan Muhlis. Boldana sşyasal bilgiler okulun dan Ekrem, Hekimhana siyasal bilgiler okulundan Suphi, Kemati-yeye Tatcadan Mazhar, Yalvaca türe fakültesinden diplomalı ibra him, Tavşanlıya Emet'den Rasid, Simav'a, türe fakültesinden diplomalı Fahri, Bâlâ'ya Seyhan türe işleri direktörü Nebil, Hara -na Şokeden Sadi, Mesudiyeye sı yasal bilgiler okulundan diplomalı ilhan, Maçka'ya siyasal bilgi ler okulundan diplomalı Ziya, Aksekiye siyasal bilgiler okulun dan diplomalı Haydar, Varto. Şarkî Karaağaçtan Vedad, Çer mike Başkaleden Adnan, Ordu -ya Dursunbeyliden izzet, Şavsata Bâlâdan Fuad, Osmaniyeye Tireden Gafur, Gölpazarına eski şehremaneti ispekterlerinden Arif Urlaya siyasal bilgiler okulundan diplomalı Kemal, Karaburuna Torbalıdan Muzaffer, Torbalıya Ur -ladan Nazım, Şarkî Karaağaca siyasal bilgiler okulundan diple malı Nihad, Pertege siyasal bil&* ler okulundan diplomalı Saib Keşan'a siyasal bilgiler okulun dan diplomalı Hamdi, Başkaleye siyasal bilgiler okulundan dip' malı Reşad, Şiran'a siyasal bilgi ler okulundan diplomalı Sabri, T reye siyasal bilgiler okulundan diplomalı Şefik, Hayreboluya sı yasal bilgiler okulundan diplo lı Süleyman, Köyceğize siy. bilgiler okulundan diplomalı Ha lil Hilmi, Boyabada siyasal bilgi ler okulundan diplomalı Halil. Alucraya siyasal bilgiler ok dan diplomalı Cahid, Çubuğa sı -yasal bilgiler okulundan diploma \. Ahmed, Te.cana Danıştay J an Kemal, Emede İzmir güvenlik direktörü Osman, Kuruçaya Konya güvenlik direktörü Halid, Sökeye Pervandan Niyazi, Sason'a Çu -buktan Sırrı, Mazgirde Sarayköy-den Fahri, Şatağa Köyceğizden Nadir, Çat'a eski Cizre iL -bayı Hayri, Sarayköye siyasal bilgiler okulundan Hadi, Mutkiye Yaba. • abadtan Bedii, Kulp'a Hayrebolu-d ı Hüseyin. Pervarıya İnebolu dan Kenan. Düzceye Koçhisardan İsmail, Geredeye Düzceden Şakiı Mudurnuya Gerededen İbrahim, Koçhisara eski Maçka ilçebayı Vasfı, Dursunbeye Aksekiden Kâmil, Çiçekdağına Yalvaçtan Idris, Tatçaya türe fakülte-" diplomalı Hüseyin, Kâhtaya Mo-durnudan Kadri, Kağızmana Ve-zirköprüden Celâl, Mustafakemal paşaya Ceyhandan Hayri, Pınar başına eski Keşan ilcebayı Resad. Kiğı'ya Hilvandan Receb, Hilva-na Kiğı'dan Samih, Zileye Artu -vadan Kerim, Artuvaya Zileden Mustafa, Vezirköprüye türe fa -kültesinden diplomalı ihsan, İne -boluya Kırkağaçtan Fuad, Kırka-ğaca eski Simav ilçebayı Ali Fu ad, Milâsa Emîrdağdan AhmcJ, Gercüşe Mustafakemalpaşadan Fahrî, Emİrdağına Akçadağda Ahmed, Akçadağına Gaziantep güvenlik direktörü Necati. Hi't Liı menler: Konya başkanlığına Kütahya başkanı Sadık, Antalya başkanlığına yargutay raportörü Necati, Zonguldak başkanlığına yargutay raportörü Ekmel, yargutay rapor törlüğüne baş genelsavaman yar dımcılarından Abdülkadir, ve A-dana genelsavamanı Münür, Kü tahya başkanlığına Ankara ceza hükümeni Asım, yargutay rapor -törlüğüne İstanbul türe hükümen lerinden Zeki, İstanbul üçüncü türe başkanlığına yargutay rapor -türlerinden Ali, yargutay raper -törlüğüne Erzurum başkanı SaJ.-i, (Sonu 5 inci sayıfada) SAYIPA 2 O L U b Dil V€ tarih araştırmalara Arab ellerinde Sümer izleri Başı bundan önceki sayılarımızda dır. H. R. TANKUT Yemende "Cemi mUkcıser,, kuralı İle Asya dillcrinılen samiğ bir dil yapılmaca başlandığı sırada Saba île M.-.in biribirini boğuyordu. Uzun süren bu güvensizlik tecim kervanlarının arkasını aldı. Asyalı kollar ne karadan ne denirden geliyorlardı. Yüksek katında bir yoksulluktur başladı. Tıpkı Urda, Sippada vc Babilde olduğu gibi Saba vc Main'de de söz ayağa düşmüştü. Şıınaran bir Karal "Avam,, ile gücüne güvenmeye ve inanmaya başlayan Ukcş Çadırlılar soysallık ve kültür ö-teklerine egemenlik etmeğe başlamışlardı. Yeraendoki Sumcr ışığının usul usul eridiğini gördüğümüz o sırada (D.Y.O. 800) arşı nomal bir sanat izeri olan Marib barajı da yıkılmıştı. Bu sebebler Yemenin yüksek kat halkını göynü "ıstırap., içine atmıştı. Yurdlarını bırakmak ve başka yurdlara göçmek zorunu duydular. Yalnız teci. merlikle geçinen bu uyanık halk Çöle düşemezdi. Dil ve kültür ayrılığı dola-yısiyle Necit ve Babilc de göçemezdi. Onlar için en uygun çevre Hovran idi. Çünkü orada Etiler, Huriler vc Anzan-lar vardı. Onlar da ancak kendileri kadar tatlaşmtş ve özgenlikten ancak kendi derecelerinde uzaklaşmışlardı. Havrana göçmenin bir başlıca sebebi de hini ve mısır transitini yeniden canlandırmak umudu ve kolaylığı idi. Sugur dedikleri yüksek yerlerde Anadolu ve Yukarı Mezopotamya ve Suriyede Etiler ve Eti grupuna İlgili olan uluslar vardı. Nect üzerinden geçen Babil - Yemen yolunu Şam. Havran ve Akabe'den geçirecekler vc Yemen Transit özeğini Havrana taşıyacaklardı. Bu göçümün iç setebinin ancak bu olduğuna Dr. £. H.ı'-.r de inanmaktadır. Ona göre; (Hint vc mısır transitinin kesilmesi ile Saba devletinin yıkılması bir oldu. Taş yazmaları bize bu yıkılmanın dış sebebi olarak (Marib buketi) nin "Marib şeddi., çökmesini göstcrirlcrsc de doğru değildir. (Das trank opfer) Havran zaten Sümer ve Akabe tecim yolunun üzerinde Ötedcnberi sumerli-leı.n vc Sumcr soysallığınm yerleştiği bir *opr»ktı. Yemenliler orada kendilerini yabancı görmediler. Yeniden bir Saba ve Main yaşayışı başlamıştı. Dilleri lörül-ri nep eaki idi. Eski soysalliKİ3 rıoın eserlerini burada da yükseltmeğe başladılar IslSm devrine kadar o yerler şenlikli ve şen İdi. (Orada, Şarlar ovası olan Havranda şimdi bile 300 den artık şar.kurgamlı koy örenleri yıkıntısı görürsünüz-.onlar evleri, tapınakları, kend dtvarları, kale-lerilc ve döşenmiş caddelerile 1300 yıl. danberi ıssız olarak yatmaktadırlar. Dr. E. Huber. das trank opfer) Yemenlilerin ardı sıra Havrana kadar gelen güney samilcri "Cemi mü* kesseıli. kuralları ile orada da işlemeğe başladılar bu kere Eti ve Huri kelime ve »erimlerinden de asığlanıyorlarJı Pek az sonra ulusal bir arab dili yapacak olan bu kural kuzey samicesi üzerinde /urlu vc etkili oldu. Nabt ve ara-miğ dıJerlc de komşu olduğu için etki ve egemenliği genelleşerek bütün ya. rım adayı kapsamağa başladı. O sıralar gerek Yemende gerek Havranda birden başlamış bir uluslaşma devrimi vardı. Başı boş oymakları başı bir tüzüğe bağlı olmayan dağınrk kümeleri, hiç bir buyruğa uyruk olmak iste. meyen göçmenleri yerlştirmek. Durlu kılmak isteniyordu. "Güneyde Saba ve Marib devletleri-oın zcı.gin varlığı arab kabilelerini bir devlet düzenine uydurur ve alıştırırken kuzeyde bazı kıratların ayni rolü oynadığını biliyoruz. Bir kısım kil tabakalar yatısından, bir kısım Tevrattan gene bîr kısım da güney Arab ili taş kakma, farından bu kırallsklarm üçünü tanıya-biliy-.ıuz. Bun'ar: 1 • Medyan, 2 . Musur. 3 • Mcluhha' dırlar. Bu üç il de tıpkı güneydekiler gibi Akdeniz, Fars denizi vc hint kervan yolu Üzerindeki egemcnliklerile varlık İyesi lomuşlardt. Başlıca özek. leri kuzeyde Palmira vc batı kuzeyinde Petra idi. Doğum yıkanan beş asır öndeyiz. Gene ortada ulusal bir arab varlığı ve belli başlı bir ömtkce veya tecim alanında adı söylenmiş büyükçe bir şarûa konuşulur bir arap diline rast gelemİ-yonız. Cemi mükesserli Sami diyelin sulasi kurallı kuzey samicesini de kendi içine alarak zorlu ve kapsal bir dil olmuş bütün yarım adada Suriye, Filistin. Havran ve Mezopotamya'da hüküm sürmektedir. Bir aralık Arab illerinin kuzeyini ve batı kuzeyini baştan basa Nabtlüann elinde görüyoruz. Bunlar samicenin her iki diyeleğini de henüz benimsememiş-lerdir. Kaide dilini kullanıyor ve onu esirgiyorlardı. Nabtlıların bu genişlemesi bir güney samicesi ile Nabt dilinin kaynaşmasına sebeb oldu ve bugünkü Arab dili tarihe ve acuna işte o yerlerde o çağda doğdu. _ SOVYETLER BİKLİCI'NDE: Planörle yeni bir rekor Moskova, 24 (A.A.) — Moskova planör okulu öğretmeni Kartaçef planörlerle yeni bir Sovyet rekoru kırmıştır. Kartaçef, 400 metre yüksekliğe kadar bir motorlu uçak tarafından çekilmiş ve orada planör uçağı bırakarak fırtına bulutları arasında kaybolmuştur. Kartaçef, kendi sanısına göre Mos-kovaya 200 kilometre uzaklıkta Kalının bölgesinde yere inmiştir. Asıl ıraklık sonra Ölçülecektir. Evelki rekor 100 kilometre idi. ALMANYA'DA: B. Göbbels'in bir diyevi Koblenz, 24 (A.A0 — Nasyonal - sosyalist parti başkanları kongresinde. B. Göbbcls.eski rejimi yıkmayı hitlercilere yasak edemedikleri halde, hâlâ nasyo -nal - sosyalizme karşı koymaya çalışan küçük klikleri imayhyarak: " Egemenliğimizi tam olarak elde etmemize, dünyada hiç bir kuvvet engel olamaz.,) demiştir. ROMANYA'DA: Romanya'dan Rusya'ya gidecekler Bükreş. 24 (A.A.) — İç Bakanı bundan böyle İç bakanlığı tarafından verile cek pasaportların Sovyet Rusya için dı geçer olmasmı karar altına almıştır. İSPANYA'DA: Astüri az iması suçluları Oviedo, 24 (A.A) — Harb divanı astüri azı hareketine karışmaktan suç. lu Turon halkından 4 kişiyi ölüm, 3G kişiyi sonsuz, 7 kişiyi de 12 şer yıl hapis cezalarına çarptırmış, 16 kişiyi de '-¦t M İr mistir İspanyada bir yangın Seville, 24 (A.A.)—Kamporey kontlarının sarayı bir yangın ncucesinde yn.ımr,tır. Değer biçilcmez kıymeti..-ı eşya ile birçok sanat eseri yok olmuştur. Rubens'in Zurbaran'ın tablolarından bazıları kurtanlmışttr. MACARİSTAN'DA: Macaristanın bayındırlığı için Budapeşte, 24 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: 180 kişinin çalışması için düzenlenen ilk macar çalışma kampı. Çekoslovakya sınırında bulunan Sar-"*-patak'ta kınava geçmiştir. Türe ve din öğretmenlerinden 80 genç üç ay içinde yapılması tasarlanan yolların yapı işlerinde çalışmak iste -diklerini bildirmişlerdir. DIŞ HABERLER FRANSA'DA Fransız - Amerikan harb dostluğu Laon, 24 (A.A.) — Eski fransız barbakanlarından B. Andrc Tardiyö, harp-tanberi her yıl olduğu gibi bu yıl da Blerankur'daki fransız - amerikan anıtlar müzesi dostlarının genel kuruluna başkanlık etmiştir. Amerikan Ficld Service tarafından müzenin yeni salonunun ilk taşının konulması dolayısiylc bir tören yapılmıştır. B. Tardiyö'nün ulusa tavsiyesi Blerankur. 24 (A.A) — Blerankur halkı önünde dün burada verdiği bir söylevde Bay TardiyÖ şunları söyle • mistir: " — Teker teker her birinizin, Fran sada ve Amerikada, aynı ayarda İnsan, lar olduğunuzu söylemekle belki sizi kıracağım. Siz, yalnız para ve ra -kam ile uğraşıyorsunuz. Danalarınızı, domuzlarınızı, buğ . dayınızı kaça satacağınızı düşünme* -ten başka kaygunuz yoktur. Hayatın yalnız alış veriş için ya -sandığını sandıkça, ve ulusun tinel bir ligini kurmayı düşündükçe, paranızı kaybedeceksiniz ve bu sonuç, hak ka . zandığmız sonuç, olacaktır. Ülkenin güvenliğin ancak diri bir kuvvete bağlıdır. Buna alışılmadıkça, özel asığ -lar tehlikede kalacaktır. Barışta ve harbta Özverilik fikrini kabul etmek gerektir. ,. Paris at yarışları Paris. 24 (A.A.) — Viel - Picard ahırının malı olan Fleuret adındaki at. 1500 metreUk Auteml büyük yansında birinci gelmiştir. Yarışta Cumur Baş kanı ile diplomatik kur hazır bulunmuşlardır. Otomobil yarışını kazananlar Monthlery. 24 (A.A.) — Fransa otomobil kulübünün büyük Ödeninİ. Mer -cedea Benz markalı bir otomobil ile Ca raciola kazanmıştır. Caraciola, 500 kilometrelik uzayı, saatte biribiri üzerine 124. 571 kilometre olarak almış, gene aynı markalı otomo -biller içerisinde Fon Brauçiç ikinci. Fa-gioli dördüncü, Maserati markalı bir otomobille de Zehendcr üçüncü gelmişlerdir. İngiliz siyasası bir hava lokarnosu peşinde Paris, 24 (A.A.) — Bay Eden'in Pa-rise gelişinin sonuçlarını inceleyen Tan gazetesine göre. ingiliz siyasası ileride, lokarno andlaşmasına ilgili bir hava uzlaşması yapılması için çalışacaktır. Bu gazete diyor ki: "Fransa, böyle bir pakt için yapılacak konuşmalara girmeyi reddedemez. Fransa, bu paktın 3 şubat kararında tasarlanan genel uzlaşmanın dışında yapılmasını kabul edemez. Oteyandan, batıda bir saldırım olursa, lokarno andlaşmasiyle gözetilen flni yardımın beklenmeden sağlanması gerektiğinden bu yardımın teknik şartları hakkında karşılıklı inancaya varabilmek için çalışılmalıdır. Bir hava lokarnosu elde etmek istenilirse kara kuvvetleri meselesinin haklı bir şekilde kotarılmasına, orta ve doğu Avrupasına ilgili andlasmaların yapılmasına imkân nİsbetindc çalışmak. İngilizlerin asığları gereğidir. Kara kuvvetleri meselesi kotarılmadıkça bu İşte hiç bir kesin ilerleme elde edilemez. İngiliz etkisi, bu bakımdan Berlinde faydalı sonuçlara varabilecek bir rol oynayabilir. j Habeş imparatoru ^ "KiniM d. ıı bir ftj ılîlemc -I dik; I..11-r-ı.ın aynlmıyaoağız,, Adisababa, 24 (A.A.) — Havas Ajansı bildiriyor: İmparator Haile Selâsiye, Maten aytarına şunları söylemiştir: "— Harba tutuşursak komşu islâm ülkelerinden maddiğ yardım göreceğimiz bir sanı dır. Kimseden bir şey dilemiş değiliz. Eski osmanlı Generali Mehmet Vehib buradadır. Fakat söylendiği gibi habeş or • duşunda komutanlık etmiye çektir. Saypası bizim tarafı -mızdan Ödenmek üzere, nötüı bir kurulun buraya gelip de, İtalya'nın sandığı gibi, saldı -rıma hazırlanmadığımızı ye -rinde gerçinlemesini istiyoruz. Habeşistan barışçıl niyetlerini bir kere daha icbat etmek irin önergeyi yapıyorum... İtalyan - Habeş anlaşmazlığı komisyonu Lanı, 24 (A.A) — İtalyan elçiliği, nin resmiğ bildiriğine göre İtalya — habeş anlaşmazlığı için kurulmuş olan barış komisyonu yarın Şevcssing'de toplanacaktrı. İtalyan delegeleri yan. larında İkİ uzman bulunduğu halde bu akşam buraya geleceklerdir. İtalyanın özveriliğinin ölçüsü Londra. 24 (A.A.) — Kahıradan Taymis gazetecine yatılıyor; İtalya'nın, doğu Afrikada kuvvetli bir ordu bulun durmak için katlandığı sıkmalar hak kında bir fikir edinebilmek üzere. Ma savva'dan 350 mil uzakta olan Porta Sudan'a gemiler gönderip su aldırışını bilmek yeter. Sudan orunları, Habeşistanın bu ul keden pek çok buğday ve yük hayvan lan satın almakta olduğunu da bildir -inektedirler. Sudan'ın Habeşistan'a şimdi yapmak ta olduğu çıkatın ölçüsü geçen yıla göre elli kat artmıştır. Doğu Afrikaya giden gereçler Napoli. 24 (A.A.) — Kango vapuru, 29 subay. 50 küçUk subay ve 1800 asker vc Önemli harp gereçleriyle Massaoua'a hareket etmiştir. Dün aksam Confİdeura vapuru ela ağır harp gereçleri ve beygirlerle doğu Afrikaya gitmiştir. Doğu Afrikasına yığılan italyan kuvvetleri Napoli. 24 (A.A.) — Praga vapuru 9 subay, 24 küçük subay ve 486 asker ile harp gereçlerini yüklü olduğu halde Massaoua'a hareket etmiştir. DACIMK Di', I Kİ AR: Bir balon kazası Brüksel, 24 (A.A.) — Bir alman gözleme (tarassud) balonu Oskand a-çıklarında denize düşmüştür. İçinde bulunan dört kişi kurtarılmıştır. Fransanın Prag konsolosunun geçirdiği kaza Peşte, 24 (A.A.) — Pilişvoreşvar' dan bildiriliyor: Fransa'nın Prag ko solosunun arabası kapaklanarak bir ağacın üstüne düşmüştür. Arkasından ge-len başak bir araba da. geüp buna çarpmıştır. Konsolos B. Gugu ile kızı Sim; rin Gugu ağır yaralanmışlar. Bayan ** t-gu ile kız kardeşi de ölmüşlerdir. LEHİSTAN'DA: Mareşal Pilsudski adma yaptırılacak gemi Varşova, 24 (A.A.) — Deniz sav-gası için halkın vermiş olduğu İkİ mil* yon 800 bin zloti ile Mareşal Pilso-dski adına bir deniz altı gemisi yapıl-ması kararlaştırılmıştır. Pilsudski için tören Varşova, 24 (A.A.) — Başbakan ve Öteki bakanlar ordu genel ispekteri ile birlikte Mareşal Pilsudski'nin mezarına dikilecek anıt için yapılacak törende bulunmak üzere Krakovi'ye gitmişlerdir. Paris. 24 (A.A.) — Fransız — Leh parlamento grupu. Mareşal PilsudsT:!' « nin anıtını tevkir etmek üzere toplanmış ve Varşova'dakİ fransız - leh grupu.a bir bitik göndererek duygularını hil -' dirmiştir. Polonya - Almanya tecim anlaşması Varşova. 24 (A.A) — Polonya ile Almanya arasında tecim konuşmaları ¦ na yakında başlanacaktır. Polonyalılar hem toprak ürünleri • nin çrkatını artırmak hem de lehli çı-katçıların alacaklarını çabucak tam o. larak elde etmek istiyorlar. Almanya İse her iki tarafın birbiri* nc göndereceği malların değerlerini dnckieştinnek istemektedir . Almanyanın 934 yılında Polonyaya karşı 25 milyon mırklık açık vermiş olduğu ileri sUrülUyor. AVUSTURYA'DA: Avusturya'da kıralhktan yana gösteriler tnsbrük. 24 (A.A.) — Kskl impa . ratorİçe Zita ile oğlu Arşidük Otto'nun, upkı Tirol yurddaşlan gibi Hal'de ya • şamalarına şarbaylıkça izin verildiği duyulunca, halk, sokaklarda "yaşasın., di* ye bağırmış vc eski rmpaartorluk marşı* nı söylemiştir. Şarbaylığm bu çağrısını bildirme a üzere, Hal halkından bir salkur Otto ile Zita'nın Belçika'da oturmakta oldukları Stenokrer/el'e gitmek Özere yola çık • mistir. Habsburg dinastisine soysal haklar Parİt, 24 (A.A.) — Havaa ajansın* dan: Avusturya'da Tirol ilinde bulunan Hal kasabası şar kurulu eski imparator aylesinin bütün üyesine soysal haklar vermeği oy birliği ile kararlaştırmış • tır. Habisburg dinestisi Üyesi şimdi Stenockezel'de bulunmaktadır. Kuru), bu hakkın kendilerine verildiğini bil* diren resmiğ belgeyi vermek üzere bir salgıt gönderilmesini de ayııca karat altına almıştır. İNGİLTERE'DE] İngilterenin önergesi üç devlete bildirilecek Londra, 24 (A.A) — Burada düşfS • nüldüğüne göre, İngiltere ile Almanya! arasında yapılan prensip anlaşmasın • dan sonra şimdi görüşülmekte olan not ular hakkındaki alman görüşleri peaf yakında Fransa. İtalya, Birleşik Amerika ve Japonyaya bildirilecektir. Bu devletler ingiliz Önergesine ce* vablarmı Londraya bildireceklerdir. Glasko'da kasırga Claskov. 24 (A.A.) — Bu ta bati şiddetli bir kasırga olmuştur. Birçofc) evlere yıldırım dürmüştür. Şehrin bir* çok kısımlarında tatmalar olmtMtur. ULUS 26, HA \1K\ Vanama, 27* ( 4.A.) — Kiri atman a~ lan üç motorlu iki tecim uçağı KaUtmbiya-'daki MeHeUin tu tık atanından, hîri tutlk'u** ken, öteki inerken, birihiriyle çarpışmış» imdir. 14 kişi ölmüştür. ON ALTINCI YIL. No: 4997 Adımız, aııdınımlır Her yenle 5 kuruş t.umlrlil. Harb ve barış Bu brtkedt geçen kelimeler: Aktm. sar . nikbin — eyicil - hayırhah — tartmamak te'Hh etmek — yüğrüm - merhale — gerçe realite — socmır-ge müstemleke — oylum hacim— eyiselik = nekahat — denge muva. rene — aytışmak = münakaşa etmek — terkimek takib etmek — erge = maksad — savgamak ~ müdafaa et -mek. 1918 de arsıulusal durum şu idi: Yenilenler kendilerini toplamak, yenenler kazançlarını sindirmek için, hepsine birden sükûn ve rahat lâzımdı. Harb yası tutan halk arasında harb sözünü ağıza almak imkânsızdı. Dış ve iç politikada parola 6arış ve güvenlik sözü idi. Uluslar Sosyetesi ile yeni bîr imparatorluk kurulduğuna inananlar çoktu. Bütün ordular, donanmalar, hava kuvvetleri bu yeni barış ımparafor/uğu'nun emri altında, hak ve tüze davalarına hizmet edecekti. 1924 de, Ankara'da bile, — Artık ordu için yoktan para harcamağa ne lüzum var? Sözü işitilecek kadar akımsar ve eyîcillerin çoğalmış olduğunu hep hatırlarız. Bütün terazelerde sol kefe ağır basıyor, sosyalizm tanrısanıyor, Siyam delegesi ile fransız dış işler bakanı, konferanslarda, yan-yana oturuyordu. Arsıulusal barış kurumlarının, paktlarının, karşılıklı güvenlik andlaşmalarının, hiç birinin faydasız şeyler olmadığına şüphe yoktur. Fakat insanlık, henüz, a-kımsartara ha ; verdirecek yüğ-rümde değildi. Ulusların eşitliği bir teori olmaktan çıkıp, bir gerçe oluncaya kadar, sömürgeler, yani harb devri bitemezdi. Emperyalizm, ulusların eşitsizliği üzerine dayanır; ve çok vakit, bir ırkın eşsizliği davası şeklini alır. Bu ırk, karnını yeryüzü oylumunda şişirmedikçe, doygunluk duymaz; ve insanların, kendi bayrağı altında, kendi asığlarına hizmet etmekten başka hakları olduğunu da kabul etmez. Nüfusu artan Çin'e yeni toprak verilmek düşünülmez. Fakat, ondan toprak alanlar, nüfuslarının artmakta olduğunu se -beb gösterirler. Çünkü Çin henüz bu medeniyetten de -ğildir. Boş söz : çünkü Çin ne denizden, ne karadan, ne de havadan bir tehlike değildir. Kanatsızdır. Laboratuvarsızdır. Ne bomba savurabilir, ne de gaz püs-kürebilir. 1914 savaşçısı eyiselik devrini geçirdikten sonra gerçe, her zaman olduğu gibi, hayali saçlarından tutup bir köşeye attı. Harb yeni zamanlar Roma'sına benzetilmek istiyen Cenevre'ye bütün azı dişleri ile sırıttı. Yenilenler verdiklerini almak, yenenler daha fazlasını almak için var hızları, var teknikleri ile, silah yarışına başladılar. Bu sırada, arsıulusal kuvvet dengesinde yeni bir unsur başgöt-terdi: Uçak! İtalyan gazeteleri ingiliz gazeteleriyle aytışırken söyledikle -rini okumuş olduğunuza şüphe yoktur: — Evet, donanmanızla siz bizi F. R. ATAY Akdenize kapayabilirsiniz. Fakat biz de kanatlarımızla Süveyşi yıkarak size hind yolunu kaparız. Uçakçılığın bugünkü ilerleyişi böyle devam edecek olursa, Avrupa kıtasının herhangi bir ucundan Öbür ucuna gidip, çarpışıp, aynı günde geri gelmek istiyen bile olmıyacaktır. Geçen gün ingiliz uçakları, ingiltere adasının güneyinden kalkıp aynı günde Af-rikaya gittiler ve geldiler. Bu ilerleyiş, acaba, yılda havaları İçin milyarlar harcayan devletlerin ister istemez başkalarını hü kümleri altında tutacağını mı gösterir? Biz bunun tersine inanıyoruz: Yalnız kuru kuruya kendi havasını korumağa çalışacak değil, fakat düşman havasına gidip gelebilecek, birkaç şehir için tehlike olabilecek kadar hava kuvvetini elde bulunduran bir devlet, güvenliğini koruyabilir demektir. Mesele, bu kuvvetin ölçüsünü bulmakta, havacılığın silah ve sürat tekniğini adım adım terkimekte, hava kuvvetlerini memleket endüstrisi ile besleyebilmektedir. Harb ve savga sanatlarını herkesten iyi bilen şeflerimiz, bizim için, ve bugün için, bu kuvveti 500 uçak olarak hesab etmişlerdir. Şu halde 500 uçak Türkiyenin güvenliği demektir. 500 uçakla, bu gün, yalnız herhangi bir hav* kuv- \ veti elde etmiş olmıyacağız; Türkiyenin güvenliğini sağlamış olacağız. Başkalarına saldırmak ergesi ile yapılan kuvvet ölçüsü ile, kendini savgamak için yapılan kuvvet ölçüsü arasında büyük bir ayrım vardır. Biz arsıulusal siyasada barışçıyız. Ancak kendi korunmamızı düşünüyoruz, ölçümüz buna göredir. İç Bakanımı; Dün Kayseriden geldi Kayseri. 25 (A.A) — İç Bakanı B. Şükrü Kaya dün Halkevini, müzeyi, uçak fabrikasını ve yeni yapılan bez fabrikasını gez -mistir. Akşam Sümer Bank bez fab -rikasının verdiği şölende bulun -muş ve bugün 7,30 treniyle An -karaya dönmüştür. # * * işlemeğe başlıyan K. kombinasını görmek üzere pazar günü Kayseriye gittiğini yazdı -ğımız Iç Bakanımız B. Şükrü Kaya dün akşam Kayseriden Ankaraya gelmiştir. B. Zekâi Apaydın Moskova büyük elçiliğine atanımı onaylandı T Habeşiştandaki İtalyanlar gidiyorlar Roma, 25 (A.A) — Resmiğ: İtalya hükümeti, Habeşistanda o turan italyanlara on gün içinde habeş topraklarından çıkmalarını emretmiştir. MM Londra, 25 (A.A) — Deyli Ekspres'in Adisababadaki aytarı gazetesine şu telgrafı çekmiştir: ¦ Adisababadaki italyan elçi -ligi, Habeşistanda oturan bütün italyanlara on gün içinde habeş topraklarından çıkmalarını bil -dirmiştir. italyan elçiliği bir nota vererek habeş hükümetini, Cimma sultanlığını sınırları içi -ne almış olmakla suçlamakta ve bu hareketin italyan asığlarını zarara uğrattığını söyledikten sonra, Roma hükümetinin bu mesele hakkında bütün itiraz haklarını muhafaza ettiğini bildirmektedir. Notaya şunlar ilave olunmaktadır: « İtalya hükümeti, Habeşi» -tanın Cİmma sultanlığını doğru -dan doğruya yönetmekte oldu -ğunu ve bu suretle bu ülke üzerinde egemenlik kurmağa çalış -tığını Öğrenmiştir.» Mısır Sudanının sınırları ya -nında bulunan Cimma sultanlığı, italyan Somalîslne epey uzaktır. B. Zekii Apaydın Moskova büyük elçiliğine Di -yarbekir saylavı B. Zekâi Apay-dın'ın atanımı Cumu: Başkanı tarafından onaylanmıştır. Güvenlik direktörü Dûn işe başladı .ara güvenlik direktörü B. Sadreolîin B. Salihin İstanbul güvenlik direktörlüğüne atanmasiyle açı -lan Ankara güvenlik direktörlüğüne atandığını 23 haziran tarihli sayımızda yazdığımız B. Sad -reddin Ankaraya gelmiş ve işe başlamıştır. Kendisine yeni işin -de başarılar dileriz. BUGÜN 4. ı ii bayıfamızda okuyunuz İngiliz - Alman deniz anlaşmasının yankılan Ajanslar konferansı dağılırken B. Benes bir Şölen verdi Çekoslovakya Dış Bakanı diyor ki: "Ajansların verdiği haberler kamoyun ve tarihin kökleridir.,, Prag, 25 (A.A) — Bağlaşık ajanslar konferansı işlerini biti -rerek dağılmıştır. Çekoslovakya dış bakanı B. Benes, delegeler için bir öğle şöleni vermiş ve şölen sonundaki diyevinde şunları söylemiştir: * — Haber alıp verme ajansların, devlet adamlarının işlerini pek çok kolaylaştırmaktadırlar. Bağlaşık ajanslar ise arsıulusal yaklaşmalara ve barışın korun -masına pek çok yardım etmişlerdir. Devletler arasındaki iyi bağ -lar üzerinde etkileri görülen yan lış haberler vermek hiç doğru değildir. Fakat soravlarını bilmekte olan bağlaşık ajanslar, Ödevlerini çok ivı yapmışlardır ve yap -maktadırlar. Çekoslovak cumuriyetinin, barıştan, sükûndan ve dünyanın materiel ilerlemesi için işbirliğinden başka bir hedefi yoktur. A -janslann bu hedeflere hizmetleri ni candan ve gönülden beğen -mekte olan Çekoslovak kamoyu ve hükümeti, Avrupa ve dünya geleceğinin belirmekte olduğu bir zamanda, ajanslar yedinci konferansının Çekoslovakya'da toplanmasından dolayı büyük bir kıvanç duymaktadır Arsıulusal alanda hak prensi-pinin yener olması ve kaotik dur-suzluk yerine zorlu tedbirlerini tam olarak yokeden bir düzen konması için çalışmaktayız. Bu -günkü bütün güçlüklere karşı ben, barışa inanıyorum. Çünkü bu îş iyi istekli devlet adamlarının e -linde bulunmaktadır. » Konferans başkanı B. Mey -not, B. Benese verdiği cevabta hem Çekoslovakya cumuriyetine ve hem de B. Benese karşı kon - B. Benes fcransın saygılarını bildirmiş, hükümetlerin, bakanların ve de» let adamlarının, ajanslarm B-Benes tarafından anlatılan ödevlerini sonuna kadar kolaylaştır -makta olduklarını söylemiş ve demiştir ki: « — Devlet adamları ile a -janslar arasındaki işbirliği iste -nir ve bu, lüzumlu bir şeydir. Çünkü ajansların verdiği haberler kamoyun ve tarihin kökleri -dir.» Son olarak B. Meynot, alkışlar arasında, B. Benesin dediklerini onaylayarak ajansların en büyük hedeflerinin barışa hiz -met etmek olduğunu ve bundan sonra da böyle olacağını söyle -miş ve çalışmalarının meyvala -rını barış içinde görmeğe hakla olan çalışkan Çekoslovakya için mutluluk ve başarılar dileyerek sözünü bitirmiştir. Dış Bakanlığında yeni atanmalar Dış Bakanlığındaki yeni a -tanmalar hakkında hazırlanmış olan liste Cumur Başkanlığınca onaylanmıştır. Bu listeye göre: Berut başkonsolosu Basri Rica, Berlin konsolosu Fuad, Lon -dra baş sekreteri Muzaffer, Ber lin baş sekreteri Bedri, Peşte elçiliği sekreterlerinden Hasan Ce-vad, Tokyo maslahatgüzarlığı sekreteri Hasib Osman, Varşova elçiliği sekreteri Salih, Tebriz kançıları Nahid, Paris konsolos - luğu kançıları Haydar, dereceleriyle merkeze get i rti İm ektedir le* Berut baş konsolosluğuna Be# lin elçiliği yönetgeri Feridun Ca-mal, Berlin elçiliği yönetgeri iği -ne Roma elçiliği yönetgeri Celâl Osman, Roma elçiliği yönetgerli-ğine merkezden Zeki Hakkı, Be» lin konsolosluğuna merkezden A-li Rıza, Londra elçiliği baş sek -reterliğine merkezden Faik Hüseyin, Viyana elçiliği sekreterle-(Sonu S inci sayıfada) iava kuvvetlerini artıran ulus hava tehlikesini eksiltir! SAYIFA2 u i- o o Üİ/ M ''il ıh imisin ınulıı, ı Aral» ellerinde Sümer izleri Ba** bundan önceki sayılanmr/dadır. //. /?. TANKVT Arab dilinin doğduğu sıralarda Naotlılar arab yarunadaaının kuzeyini ve batı kuzeyim ele geçirdikten sonra tornalılarla karşıUhtılaı. Onlar kendi dillctüıce Provcncia arabika dedikleri arab ellerine gene batıdan vc balı kuzeyinden K,rn»vler Havranı, Yoıd- ıı almışlar Hicaz'a Petra çtvıv. sine ve altüst olmuş kayalar ..»um ya. ni Nabt kıratlığının özeğine girdilrı. Her ne kadar bu bölge Romu ile uzlaa-mif, dost olmuş, vc Pslmiralıların elinde kalmış ise de bu da ancak Kayscı Auralan'm arab Klcopatrası Zcnobia'yı yendiği çağa kadar sürebildi. Bu yol. dan Palmir'da Romanın arab ilbaylıği-na katılmış oldu. Batı güneyi hatoeşlerin elin* geçmı ti. Onlsr oraya Doğum yılının birinci asrında yerleştiler. Bizanaa dayanırlardı. Fakat onlar romalılar gibi iyi karşı, ummadılar Hıristiyanlığa karşı olan yerlilerle memlekette çok olan yahud. 1er birleşerek Romanın düşmanı lı.ır. ¦ yöneldiler. Onunla anlaşmağa çalıştılar. Böylece bir kıtım arab elleri bir İran ili olmuş gitmişti. Roma vc İran kıtkançlığı; yönetimleri gibi yamandı. Her ikiti de tıpkı amurutar ve aturltr gibi etki ulutlar.ı vc artık cılız ve çökük birer kalıntı o-lan ulusal varlıklarına saldırıyorlar, dı. Yeni arab ulusu vc arab dili alanı boş bulmuştu. Günden güne anan bir hızla genişliyor, buyuyor ve egemenlik kazanıyordu. Halbuki bu dilde şiir çok az. filozofi hemen hiç yoktu. 1 «lamdan Önceki arab (Kadi sa'ed bin Ahmedül Endülüsi) ağzından anlatırken fgrîgor-yos Ebülferec) der ki: "Arabın kendisi ile Övündüğü bilgi, dillerine vc dil kurallarına, şiir düzmeğc ve »Öylev dü. zenlemeğe olan bilgileri İdi. Onlar yıl. dızların doğup batma çağlarını da bilirlerdi. Fakat bu bilgileri hakikatleri öğrenmek isteğinden değil, ancak yaşa. yışlan dolayısiyle bunları öğrenmeğe ihtiyaçları olduğundan doğmuş ve uzun deneçlerin yardımı ile ilerlemişti. Filo. zofiye gelince, tanrı onlara bundan kısmet ayırmamış ve onların tabiatını boy. kr bir şeye hazırlamamıştı. (Muhtata. rüddüvel 159). Ne olursa ol »un gene arab dili aağ-lam ve gürbüz bîr gene çevikliği ile dön yana taşmış iller, ülkeler, uluslar aşıyordu. Bu zorlu ve hızlı yürüyü. tü "Edvin Bevan.. ın ağzından dinliye* lam: "Doğunun . Mısırdan bahsedil!, yor . çöl bölgelinden gelmiş arablar hâla bugün de yaptıkları gibi küçük kayıklarla Nil vadıtinin işlenmiş top. rantlarına girdiler. Grekler; Nilin doğu. ¦undaki yerlerin bütününe arabi derlerdi. Gerçek o yerlerde: şurada, bura. d* artık çadır altında yaşamaktan vazgeçmiş ve toprağı işlemek için yerleş, itiş arablarU dolu köyler bulunuyor, du Biz bu köylerden birini tanıyoruz: Pörs. O köyde iki yerli "arab., bir dosta doğum yılından 152 yıl öncenin 20 sylâlünde bir mektub yazsrlar. Mektub grekçedir. Ve bu İki arab onu gene ma. bedonyalı Apolonioı'a yazdırmışlardı. Mektub imza edecek kapatitede olma. dsfclan da anlaşılıyor. Apolonios adlarını M-.ı ii1I.ii ve Chtlbaı olarak atıyor. Birinci tdın ssmice olman ihtimal için. dedir. Fakat ikincili gerçek ki tamice. dar. Bir yüz yıl tonra daha çok uzaksa batıda "Mısırın., Fayoum'da arabca konuşulduğunu işitiyorur. Hittoire det Lagides 132.. Başka yerlerde de tıpkı böyle oluyordu. Suriycde, Piliıtinde ne ansan batmıştı ne eti . Hele a ru an lar çok çe. 4ta ve çok erkin idiler. Erkinliğe esn verirlerdi. Şimdiki çocukları olsn ana. at veya anar oymağı bugün bile bu ör-aaliti göatcnnektcdır. Onİarın eriyip ortadan çHntmrıi şaşılacak şeylerden- dir. Anzanlar da tura. kökünden bitiş. ben bir dil kullanırlardı. Bunlar önem. li bir durum sahibi idiler. "Babil İmparatorluğunun sonunda aturun tanrısı Marduk Nabonide göründü. Vc arabaları toplamalını ve Ha. ¦an tapınağının yapılması İçin tuğlı dökmesini emretti. Korkak kıral tan. riya dedi ki: Ey Marduk! senin bana yapılmasını buyurduğun tapınağın çevresi Medlerin elindedir. Medlcr İae çok kuvvetlidir. Fakat Marduk ona cevab verdi ve dedi ki: Üçüncü yıl gelince tanrılar Syrut'u Medlere karşı çıkaracaklar. Biliyor mutun? Ansan kiralı Syrut'i. Şu Medlerin kolcum ve onun küçük ordusunu I Deniş uural. Hiıto. ire det religiont 93). Şimdi Haran'ın karşıtında yazlayan anezelcrin bu tanınmış dedeleri de o za. mandan (.ulaşmışlar vc yıldırım hızı ile arablaşmışlardı. Arab dilinin bukadar hızlı genişleyip yayılmasındakİ gizi şu yolda açığa vurabiliriz. Yarımada ve onun kuzeyindeki yerler Roma ve İran arasında paylaşıldı, ğı zaman etki uluslar salgıncıların Uz. gitıü altında eziliyordu. Ne romalıların ne iranlıların dokunmadığı hattâ yalım verdiği ulusal varlık yalnız arab varlığı idi. Aramığlar kiliselerine çekilmişlerdi, eski ulusların hepti ezici bir ebki altında ve sinir kemiren bir bun vc göy nü içinde idi. Zaten dil ortadan kalkmıştı. Eski büyük günleri andıran atalar kalığı yalnız büğü yalvannala. rından ve tılısrmlı sayılan söylevler-den ibaretti. Eski kültürün ateşlediği Mkel kafalar artık maske takmak zo. ısında İdiler. Bir zamanlar yahudilerin yaptıkları gibi onlar da biraz şiir, ve fakat büyük ölçüde kahramanlıklar ya kabilen arab diline sığındılar. Sanı ¦• sırlarca arab elini dolduran Antar beni Abs masslt ve onun gerçekten yüksek ve üstün dili onların ağzından dökülmüş ve kaleminden üremiştir. Çünkü Antar sümerce bîr addır. Antar ay ışı. ğı ve ay tutulması anlamını verirdi. Bizim Antalya ile Antakya'nın adlarında da o kök vardır. Birincinin turnerec söylenmesi de an t ak i yani ay ışığının söylenmesi Anu-lu yani ay ışığının a. damı, ikincisinin söylenmesi de antaki yani ay ışığının yeri demekti. İlgili ol. duğu oymağa absi yani sümerce absu diyorlardı. Yaradılışın hu unsuru tatlı lu anlamına gelen bu ab-tu ile tuzlu tu demek olan ti.yem ma'dan ilerde bahsedeceğim. Antar'ın sevgilisi Abis idi. Bu adın ae kadar türkçe olduğu söylenmeğe bile değmez. Kardeşi Şeybub idi. Antar masallarında bu Şeybub'un Önemli ye. ri vardır. Kendisi ufak boylu, yüzü kılsız, gizli şeyleri sezer ve ortaya çıka. nr bir büyücü olarak sinayUnır, aynı zamanda bir baksı olduğu için kardeşi-ni kötü ruhlardan esirgerdi. Şeybub arab kuralınca 'ismi tasgir,, olduğu için aslı ve kökü şib olmak gerektir. Şib ite iıime r) i lerin bu vasıftaki haklılarının adıdır. Etki uluıların uluları, büyük fikir vc filozofi adamlarını; arab dili ile kİtablar yazmağa da başladılar. Et. ki filozofinin yer yer okullarını açtılar. Butri etki Şam'daki tapınağında Muhammed Yalavaç'a İbrahim dinini öğrettiği töylenen "Rahib Buhayrt,, onlardan biridir. Arab dili bu fittir ve kalem kahramanlarının doldasında geniş olduğu kadar tükel bir dil olmak yolunu tutmuş, tu. Gaısan ve Hire kıratları ite onun İki koluna girerek yürüme» vc tükel-Uğin doruğuna çıkması için çok değer, li yardımlar ettiler. Onların devri şair kıratların Imruülkays, Zuhcyr ve Le-bidın töylediği tssklı vc çiçekli devir, dîr. DIS HABERLER ROMANYA'DA: Küçük anlaşma ekonomik konseyi işini bitirdi Bükreş, 25 (A.A.) — Küçük anlaşma ekonomik konseyi işini bitirmiştir. Çıkarılan bildirğdc, konseyin Önce üç devlet arasında tecim değişi metelc. sini incelediği bildirilmektedir. Konsey kuçuk anlaşmanın üç memleket aracında türlü ekonomik kınav alanlarındaki çalışma beraberliği programının yeritilmesi ile uğarymıştır. Konsey, o zamanlar raporundan bilge alarak demiryolu ilgileri alanında elbirliği. Tuna üzerindeki üç gemi işletme kurumu arasında elbirliği, gümrük resimlerinin nornat bir hale getirilmesi ve birlcstirjjmesi, istatistiklerin birleştirilmesi ve okutma, tarım propagandası, turizm ve diğer işler hakkında kararlar vermiştir. Ekonomik konsey Balkan anlaşması devletleriyle küçük anlaşma devletleri arasında bir posta birliği gerçekleştirmek crgesiyle tedbir atmıştır. Kontey bundan başka iki anlaşma ülkelerinde ekonomi sergileri açılması meselesini de gözden geçirmiştir. Gelecek toplantı 4 birinci teşrin 935 te Belgrad'u yapılacaktır. B. Titülesko Parise gitti Bükreş. 25 (A.A.) — B. Titülesko dün aksam Parise gitmiştir. Altın getirenlere prim veriliyor Bükreş, 25 (A.A.) — Hükümetin ye. nİ bir Kararnamesi, ulusal bankaya her kilo altın için bir prim Ödemek yetkisini vermektedir. 30.000 leylik olan bu prim, kJlo başına lll.OOO'ley olmam,U. zere saptanan resmiğ değerden j n o-larak verilecektir. Bundan başka banka, bir kilo gümüş başına, dünya piyasasındaki değerinin yüzde 27 si n i »betinde bir prim verecetir. Değerli madenlerle primlerin karşılığı Romanya parası ile ödenecektir. Tecim konuşmaları Bükreş, 25 (A.A.) — Geçen hafta Romanya ile teerni işlerinde ilgili dev. letlerin oruntakları ile ilk konuşmalar yapılmıştır. Bu konuşmalar, eldeki and-laşmaların yeni dış tecimi rejimine uydurulması İçin yapılmaktadır. Kumanyanın dış tecimi Bükreş, 25 (A.A.) — Romanyanın dış tecimi, 1935 yılının ilk beş ayı için de Romanyadan yana 1226 milyon leylik bir fazlalık göstermektedir. FRANSA'DA Sol partilerinin toplantısı Paris. 25 (A.A.) — Radikal sotya-listler, tosyalİst ve komünittlerin çağ. rıtı üzerine bugün sollar kurulu toplantısına gitmişlerdir. Radika] sosyalistlerin bu toplantıya seçtikleri oruntaklar şunlardır: Daladye, Kot, Arşembo. Senat, Du-kot, Jan Zey ve KüyÖ. Toplantıda şu meseleler İncelene, çektir: 1 — Azat sırasında hükümetin kı-navını kontrol edecek bir sollar sürel kurulunun kurulması, 2 — Süre içinde siyasal hâdiselerin gidişine göre parlâmentonun toplantıya çağırılması ihtimali, 3 — Siyasal kurumların, hele . A-teş haç . ın ton tpolantıları hakkında incelemeler. Radikal sosyalist grupu üyesi bu meseleler hakkında izahlar vereceklerdir. Tecim göriisüit'H durdu. Paris, 25 (A.A.) — Berlindeki (rantız . alman tecim görüşleri bir çıkmaza saplanmıştır. Fransız salkuru Pariıe dönmüştür. Yugoslavyada Yeni kabinenin bUdiriğî Belgrad, 25 (A.A) — Başbakan B. Stoyadinoviç Avala ajansına şu diyevde bulunmuştur: t — Herkesin bildiği iç siyasa hâdiıclrrindcn çıkan hükümet buh • ram. naib prent Pol tarafından türlü tıyasal kümeler arasında yapılan geniş danışmalardan sonra çok şü • kür sona ermiştir. Anlaşma ve uz* laşma esatı altında yeni bir hükü -met kuruyorum ki bu hükümet, yalnız eski hükümeti tutan grupları d'-f;ıl aynı zamanda şimdiye kadar hükümetten uzak k.ılmıs olan grupla-rı da kapsamaktadır. Memleketin yapıcı kuvvetlerinin uzlaşması yo -tunda gittikçe daha fazla iş yapmak İsteğinde bulunan hükümet otoritemi hu suretle genişlcmekt',m'r. Bu -nun iein yeni kabine bir is kabine • midir. Ve herkesin emirliğine gü -venmrktedir. Dış ııynsanın, geçen hafta hadiseleri sebebiyle hiç bir vakit bahtr konu olmadığı tabiiğdir. Yugoslav vanın dış siyasası, çok şükür iç siyasanın gidişine bağlı deği'dîr Memleket büyük atığlarmı kendilerine yüksek kaygu edinmiş olanlar bu atığlan iç s yasa gidisinin üs -tünde tutmaktadırlar.» Bundan tonra B. Stoyadinoviç. Yugoslavyamn doıt ve bağlastarı. Küçük Anlaşma ve Balkan Anlaş -ması ile olan sıkı elbirliği siyasası na ve kendisini büyük batı bağlaşı Frantaya baı;lıyan eski dostluk sı -yatasına bayrı olmakta devam ed-: ceğinî kaydetmiş ve sözlerini şu su-'ctle bitirmiştir: c — En iyi arsıulusal anlayış o-lan Avrupa ekonomisinin kalkınması ve hele bütün uluslar için bu kadar lazım olsn bansın kuvvetlendirilmesi kın en faydalı bîr tarzda sÜ--el bir elbirliği kaygusu ile bütün diğer devletlerle olan ilgilerimizin •demliğini genişletmek yolunda hiç *»ir şeyi savsamıyacağır.» ,___.---İ Yeni başbakan kimdir Belgrad. 25 (A.A) — Yeni yugos -lav başbakanı B. Stoyadinoviç 23 temmuz 1888 de Çaçak'da doğmuş öğrenimini Belgrad üniversitesinde yapmış, Franta ve İngilterede siyasal ekonomi kurlarını terkimiştir. 1914 de Paşiç kabinesine finant bakanı olarak girmiş 1922 de kısa bir ara ile. 1926 ya ka -dar bu bakanlıkta kalmıştır. Dinarı kurtarmış, durtuğunu sağlamış ve «dinarın kurtarıcısı» adını kazanmıştır. Yugoslavyamn ekonomik ve finansal hayatı hakkında bir çok eser ve bet-keler yazmış vc 1920 de Belgrad üni -verıitesine finansal bilgiler profesörü olmuştur. Eski radikal partisinden vc bu partinin yürütüm komitesi üycle -rinden idi. Birkaç defa saylav ve son ikincikânunda tena üyesi teçilmiştir. Ycvtiç hükümetinin finant bakanı sıfstiyle bir çok finantal tedbirler al -mistir. Bu arada bayındırlık işleri için iki milyar dinarlık bir kredi sağ -lamış. 134 milyona yükselen kısa ödel-li kredilerin Ödenmesine karar vermiş, emlak vergisini yüzde yirmi indirmiş vc bir çok resimleri kaldırarak üküm -lülerin ve hele köylünün yükünü önem-li turette hafifletmiştir. B. Stoyadinoviçin kınavı kendisine bütün çevenlerdc büyük bir şöhret ve tevgi sağlamıştır. Kendiri ekonomik, finantal, sosyal ve ulusal kalkınmalar alanında yapıcı çalışma için bütün şart Isrt haiz tayılmaktadır. B. Edenin görüşmelerı Roma. 25 (A.A) — Eden — Su • viç teknik görüşmesi yapılmamıştır. Bay Eden saat 17 de Bay Musoliniyi görecektir. Bay Edenin yanında Ha -besistan imleri uzmanı olan özel uzman Bay Tompson olacağı için Habeşistan mescidinin de görüşüleceği anlaşıl • maktadır. Bay Edenin, ilk görüşme -den sonra Londradan İstediği cevabı beklediği sanılmaktadır. ¦ ¦ a Roma. 25 (A.A) — B. Eden. Öğleye kadar İngiliz büyük elçiliğinde kaldıktan tonra dış işler yönetgeri B. Suviç ile birlikte çıkmış ve Öğle yemeğini de beraber yemiştir. B. Eden bugün B Musolini ile ikin ci de'a olarak görüşmüştür. a * t Roma. 25 (A.A) — Bay Edenin Habeşistan hakkında bir önerge ile geldiği yalanlanmaktadır. B. Musolini B. Eden şerefine bir yemek verdi Roma, 25 (A '..) — Bay Musolini Lord Edenin şerefine bir yemek ver. mistir. Bu şölende İngiltere Büyük elçisi ile Lord eden'İn yanındakiler, senato başkanı, baron Aloizİ vc ingiliz büyük elçiliği ile dış bakanlığın yük. tek işyarları hazır bulunmuşlardır. İngiliz gazeteleri ne diyorlar? Londra. 25 (A.A) — Deyli Telgraft gazetesi yazıyor: « İtalya ile İngiltere bütün Avrupa konulan üzerinde, frantız politikasına uygun bir politika gütmektedirler. Ote taıaftan, ingiliz — alman and ¦ laşması hal yayı aşırı bir şekilde üs memiştir. Habeş meaeleti ile ilgili devletlerin uyuşması imkânını verecek bir kotarma yolunun bulunduğunu san -mak yanlış olur. İtalya. Büyük Briıan-yanın fikirlerine vc önergelerine bü -yük bir önem vermek ister gibi görünmektedir. Bununla beraber habeş meselesi hakkında italyan görüşü İngil -tere tarafından ileri sürülecek herhangi bir plânm çok fazla dışında kal-maktadır. öte taraftan, Deyti Herald gazetesi, Ingilterenin T «ana gölü bendine ilişik bırakığın bir kısım ekonomik asığlannı İtalyaya bırakma suretiyle anlaş^ mazlığı gidermeğe hazır bulunduğunu yazmaktadır. Sudan'ın bcslcv meselesi bugün artık sağlanmış olduğundan İngiltere, kuzey Habeşistanının ingiliz etgerlıği altmda bulunması amacını güden eski savından vazgeçebilecektir. İtalya'nın harcadığı paralar Roma, 25 (A.A) — Doğu Afrikası İÇİn, 1934 — 35 finans yılının ilk on bir aryı içinde 845 milyon liret harcan* mıştır. Bir uçak kazası Londra, 25 (A.A.) — Via Amiral Burnetti, Leicester kontluğu içinde bir uçak kazaıına uğramış, yüzünden vs ellerinden ağır surette yaralanmıştır. Vis Amiral, genel savaşta Franta ve Fılistınde filolara kumanda etmiş: 1923 ten 1927 ye kadar hava bakanlığında önemli orunlarda bulunmuş, 1927 de merkez uçak okulu komutanlığına atanmış, 1931 de ikinci hava kurmayı komutanı vc 1932 dc İrak komutanı olmuştur. ULUS 27. HAZİRAN 1935 M-.KM-Miti-. Moskova, 26 (A.A.) — İkinci Sovyet Stratosfer ımlımu İm sabah saat ~*.2~ de havaya yüknelmiş ve H de Tulu yöresinde yere inmiştir. ON ALTINCI YIL. No: 4998 Adımız, aııdımızdır Her yerde 5 kıınıj Orta Anadolu'da yükselen eser İç Bakanımız bir söylevde tarihin büyük tanıdığı iki dost ulusun et birliğini öğdü Cimma Sultanlığı Hadisesi italya Protesto Etti Habeşistan bu protestoya verdiği cevabta italyan saknriannm yersiz olduğunu bildiriyor jmer Bankın, işlemeğe başlayan, Kay-serideki büyük dokuma kombinası ATATÜRKün gezisi için Ernııvelin bir yazısı Paris, 26 (A.A.) — Anadolu Ajansının Özel aytarı bildiriyor: Atatürk'ün Rusya'ya gideceği, Bükreş ve Belgrad'a uğrıyarak döneceği haberi üzerine yazdığı bir Helkede Ernuvel gazetesi, Cenevre-de boğazlar meselesi konuşulur ken. görülen dayanışmayı hatırlatarak diyor ki: « Gezi realiteye dayanan türk - rui dostluğunun yalnız savpal ve barışçıl bir kıymeti olduğunu gösteren bir gösteri olacaktır. » Not: Yaptığımız gerçinlemeye göre, Moskova, Tahran ve be göretler imkcnlt ise de içinde bulunduğumuz tlda böyle bir geziye karar verildiğine dair berkitici bir belge yoktur. Bakanlar Kurulu toplandı Bakanlar kurulu dün saat 17 de toplanmış ve toplantı geç vakte kadar devam etmiştir. B. R. Peker gidiyor İstanbul, 26 (Telefon) — C. H. Partisi Genel Sekreteri B. Re -ceb Peker yarın Loyd Triyestino vapuriyle Avrupa'ya gidiyor. Kibrit fiatları ucuzluyor 1 temmuzdan başlıyarak bü -yük kutu kibritler 50, küçük ku -tu kibritler 40 paraya satılacaktır. Dost İran hakkmda yanlış haberler Ankara, 26 (A.A.) — Basında, Mısır gazetelerinden alınarak t-ran hakkında çıkan kötücül haberlerin tamamile asılsız olduğu îran büyük elçiliğinden bildirilmiştir Düzeltme Dünkü gündeliğimizde, ikin ci dizinin ikinci böleğinde: « uçakcılığtn bugünkü ilerleyişi böyle devam edecek olursa, Avrupa kıtasının her hangi bir ucandan öbür ucuna gidip, çarpıııp, aynı günde geri rd-mek isteyen bile olmtyacakttr» cümlesindeki «isteyen» keli -meei, «işten» olacaktı . Bağış dileyerek düzeltiriz. \ İki gün önce Sümer Bankın Kayseri'de kurduğu büyük doku ma fabrikasını görmeğe giden İç Bakanı B. Şükrü Kaya'nın ötey akşam Ankara'ya döndüğünü yar, -mistik. Bakanımız, kendisini kar-şılıyanlara duyuşlarını anlatırken Orta Anadoluda yükselen bu bü -yük eserin bir kurtuluş anıtı olduğunu ve türk endüstrileşme hareketinin başarısına başlı başına bir misal bulunduğunu söylemiştir, öğrendiğimize göre Bakan'ın fabrikayı göreti dolayısile fabrikaca verilen şölen heyecan ve neşe için de geç vakitlere kadar devam et -miş ve toplantıda bütün türk ve rus mühendis ve teknisyenleri bulunmuşlardır. İç Bakanımız ta -rihin büyük tanıdığı iki dost ulusun elele vermesinin bu güzel ve yüksek eserini değerledikten sonra iki ulusun dostluğuna dayanak olan fikirler hüküm sürmekte devam ettikçe bu gibi eserlerin de her iki tarafta ilerliyeceğini söy -lemis ve insan tarihinin bu en büyük hareketine baş olanları kutlamak gerektiğini ilâve etmiştir. Fabrika üç gündenberi dene -me işletmelerine başlamıştır. De -neme işletmeleri her grupta başa-riyle devam etmektedir. Roma, 26 (A.A.) — Sultan E-bucafer'in ölmesi üzerine Cimma sultanlığına bu kez Habeşistan tarafından el konması hakkında. İtalya, habeş hükümetine her tür lü saknı kayıtlarını bildiren bir nota göndermiştir. italya'ya göre, sultanın ölumi-le sultanlığın durumunda bir de -ğişiklik olmamıştır. Bildirilen saknı kayıtları ise, 1891, 1894, ve 1925. 1926 tarihli uzlaşmalarla italyan etgerlik bölgesi içerisinde bulunduğu tanın -mış olan bu yerlerde kendi hak ve asığlarını korumak üzere İtalya -nîn ilerde alacağı duruma ilişik -tir. Verimli bir bölge olan Cimma sultanlığı egemenliğini korumuş ve Habeşlerin katma plânlarına daima karşı koymuş biricik islâm devletidir. Cimma devleti, habeş imparatorunun korumasını, ancak dinastisini korumak şartiyle kabul etmişti. Bugüne kadar onun top raklarına ne bir habeş işyar, ne de bir habeş ordusu girememiştir. albaylıklarda T}cg:şi!clikler ve yeni atanmalar Cumur Başkanlığının onayın -dan geçen ilbaylar arasındaki değişiklikler ve yeni atanmalar şun -lardır: Urfa ilbaylığına eski Erzurum ilbayı Necati, Denizli ilbaylığına Çoruh ilbayı Ekrem, Çoruh ilbaylığına Kars ilbayı Cevdet, Kars ilbay vekilliğine mülkiye ispekter-lerinden Osman Nuri. Muş ilbaylığına birinci genel ispekterlik asayiş direktörü Niyazi, Ağrı il -baylığına birinci genel ispekterlik güvenlik direktörü Burhan, Van ilbaylığına Burdur ilbayı Saib Burdur ilbaylığına Sinob ilbayı Abdülhak, Sinob ilbaylığına Ça -nakkale ilbayı Süreyya, Çanakkn le ilbaylığına Urfa ilbayı Nizam eddin, Mardin ilbaylığına Istan -bul güvenlik direktörü Fehmi, Eskişehir ilbaylığına Mardin ilbayı Talât, Çorum ilbaylığına İçel il bayı Hakkı Haydar, içel ilbaylığına mülkiye İspekteri ve İstanbul (Sonu 2 inci sayıfada) İtalyan - İngiliz görüşmeleri B. Musolini bütan önergeleri reddetti H.»'" - mesele-d barış yo lıı kotarılamnacak. Roma, 26 (A.A.) — Eden - Musolini konuşmalarının sonunda B Musolini'nin ingiltere'nin araya girmesini kesin olarak reddettiği sanılmaktadır. Bay Eden tarafından izah edilen ingiliz tezi şudur: İngiltere hükümeti, ancak Ital ya ile kendisi arasında imza edil -miş olan 1935 paktını değiştir -mekte özgürdür. Fransa tarafından imza edilmiş olan 1906 and -laşmasiyle, uluslar sosyetesi tüzüğünde değişiklik yapılması İngiltere'nin elinde değildir. B. Eden italya'nın, Eritre ve Somali sömürgelerini Habeşistan-dan geçen bir demiryolu ile birleş-tirebilmesi hakkında bir önerge yapmıştır. Bu yapılırsa İngiltere bu zarara karşılık, Habeşistana Kırmızıdenizde bir çıkat verecektir. Habeşistan statüsünün kökün- den değiştirilmesini istiyen B. Musolini bu önergeleri reddetmiştir. Meselenin arsıulusal sonucu -nun İtalya'nın uluslar sosyetesin -den çıkması ve Lehistan ile Ma -caristan'ı kendisi ile beraber sü -rüklemesi ihtimali olduğu samlı yor. B. Eden Komadan ayrılıyor Roma, 26 (A.A.) — Bugün 12 de buradan hareket edecek olan Bay Eden Paris'te duracak ve fransız hükümetine Roma konuş . malarını izah edecektir. Bay Eden, hareketinden önce Bay Suviç'le son bir konuşma yapacaktır. (Sonu 2 inci sayıfada) . r* ürk havamrını koruyacak uçcdclfirımızıpeh ında b& yüzü^ştfi^ gorriiSk istiyoruz! Sultan Ebucafer bundan iki ay önce ölmüştür. Kendisinin ağulan-mış olduğu yayılmıştı. İtalyan notasına Habeşistan'ın cevabı Adisababa, 26 (A.A.) — Habeş hükümeti, dün, İtalya'nın Cimma sultanlığı hakkındaki notasına cevab vermiştir. Bu cevab -ta, italyan saknı kayıtlarının yersiz ve esassız olduğu, Cimma sultanlığının Ötedenberi habeş imparatorluğunun içinde bulunduğu vo buradaki italyan hak ve asığlan -nın ancak İtalya - Habeşistan and -laşması hükümlerine bağlı oldu -mı sövlenmektedir. Kronik. Gömü ATAY Hocalarla, hacılarla, el açarak diz çökerek, dağ başında yağma) yakarısına çıkanlar olduğunu isitl yoruz. Orada, tuzlu alın teri ili acı göz yaşından başka ne bulu ¦ nur? Büyük gömü dağların ara • Ktn-'ıki yarıklarda, çatlak topra gtn altında, ormanlardadır. Ana dolunun susuzluğunu ancak kaz -ma, beton ve teknik giderebilir. Bütün insanların göz yaşı biı kuyu doldurup bir tarla sulaya ¦ maz. Kaçıp giden bulutları henüz tutup sağamıyorsak, kazma • mtztn demiri sert, betonumuz kuvvetli, su ayağımızın altında, ya -hud dağlarımızın eteğindedîr. İklim satın alamayız. Anadolu tabiatın az verdiğini teknikle ta mamlıyacaktır. Teknik, nehirleri çeviren, yeraltı sularından göller kuran, dağlar arasında deniz bi -riktiren, çölü ormanlaştıran, yaratıcı teknik, bin hergül kuvvetinde teknik! Bulutları da, bir gün, yalnız onun gücü ile, kuşlar gibi avlayıp koyunlar gibi sağacağız. Tarihin bile yollarını çeviren kurak, yalnız, yirminci asır insanlığının tekniği ile yenilebilir: Hacı hoca yakarısı, buluta yalvar -mak. havava üfürmeh'e devil! Okurlarımıza "Yabancı gazetelerde okudukla, rımız,, a ayırdığımız dördüncü sayılamızda bundan sonra her gün, arsıulusal önemi olan bir meseleyi e-Ic alarak, bunun hakkında dünyı gazetelerinin yazdıklarını türkçe ye çevirip okurlarımıza sunacağız Dün, alman . ingiliz deniz an.. taşmasının yankılarİle, buna göre alman donanmasının alacağı durumdan bahsetmiştik. Okurlarımız bugün ayni sayıfada. başlıca Avru-. pa gazetelerinin. B. Eden'in Paris göreti hakkında yardıklarını bulc- I] öbür günkü sayımızda da arsıulusal I' yazarlar kongresine yer ayıracağı? Arsıulusal meseleler hakkında I etraflı bir fikir edinmek imkânın- II verecek olan bu şekildi || mırın hoşnut kalacakh' er naKKinnj mek imkânın' I den okurları- i lirim umarı/ j i, ------ SAY İFA 2 Atatürk ve ismet inönü'nün Yozgad öğretmenlerine yöneli Yozgad köy öğretmenlerinin otey -günkü- sayımızda yazdığımız ertiksel araştırmalar ve köy kanununun ycritil-mesinî kolaylaştırmak için yaptıkları toplantı dolayısiyle Öğretmenler adına İlbay Bay Baran; Büyük Önder Ata • tür Ve ve Başbakan İsmet tnonüne aşağıdaki telgrafları vermiş ve Şeflerimiz • den şu cevablan almıştır: Cumur Başkanımız Atatürk'e Ankara Çok önemli devrimlerinizden biri o -lan köy kanununun çok sevdiğiniz türk köylüsü için daha çok verimli olabilmişi yollarını araştırmak ürere bu gün il-baylıkta toplanmış olan köy öğretmenleri Yüce öndere karşı temiz yüreklerinde besledikleri en yüksek sevgilerinin sunulmasına ön ayak olmamı istediler. Bu pek ünlü ve tüzün dileği yerine getirirken en derin sevgilerimin kxbul bu-yurulmasını candan bağlılıkla dilerim. Yozgad İlbayı Baran Bay Baran, İlbay Yozgad Bana karşı gösterilen temiz duygu -lara teşekkür ederim. Cumur Baıkanı Kama! Atatürk Başbakan İsmet inönü Ankara Köy kanununun köylerimiz için da • ka çok verimli olabilmesi yollarını araştırmak üzere bugün ilbaylıkta toplan • mış olan köy öğretmenleri yüce Baş ha -¦anlarına karşı duydukları derin sevgi • İtrinin sunulmasına önayak olmamı Is -tedîler. Bu tUzün dileği yerine getirir -ken sonsuz sevgi ve saygılarımın kabul Duyurulmasını dilerim. Yozgad İlbayı Baran Yozgad İlbayı Bay Baran Köy öıvetmenleri toplantısı dolayı • ille hakkımda gösterilen duygulara te • fekkür ederim. Başbakan Ism't İnönü İlbaylıklard; (flaşı /. cı sayı/ada) İlbay vekili Rükneddin, Maraş il -baylığına Ankara asşarbayı Mustafa Adlî, Gaziantep ilbaylığına İstanbul liman genel direktörü Ali Riza, Sivas ilbaylığına Gaziantep ilbayı Akif, Van astlbaylığına Edremid ilçebayı Mitat Kemal, Trabzon ilbay vekilliğine mülkiye Ispekteri Tevfik Talât atanmışlar, Aydın ilbayı Feyzi ve Tekirdağ ilbayı Azmi tekaüd edilmişlerdir. Eskişehir ilbayı İsmail Hakkı Bakanlık emrine alınmıştır. Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen $ er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarım kullanmıyacaktır. KIRK ÜÇÜNCÜ LİSTE t, — Muvafık, Mutabık ~ Uygun Muntabık = Uyuk örnekler: 1 - Fik İrlerimiz bi- ribirine uygun değildir. 2 - Hareketiniz kanuna uy -gun değildir. 3 - Bu masanın ayakları yerlerine uyuk değildir. 1. — Müeyyide = Berkite örnek: Bütün kanunlar devrim savgastmn birer berki -tesi olmalıdırlar. J — Mükâfat - öden örnek: Havır ve hizmet işlerinde en büyük öden, vicdan rahatıdır. 4. — Satıh = Yüzey Örnek: Akşam üstü, su yü -zündeki ışın (muzi) kırışıklara daldım.. 9. — Münavebe = Sıralaşma örnek: Gece nöbetçileri aralarındaki »tr al aşmaya göre çalışırlar. Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çaları kullanılmamasını rica edr Hava tehlikesini bilen üyeler B. Reşat Altınay Ismir Ihtiaaı mahke mesi zabrtkâtibi 20, B. Halil Çağma İzmir İhtisas mahkemesi zabıt katibi 20, B. Hüseyin Avni İnanç İzmir ih. tisas mahkemesi başkatibi 20, B. Fazıl Sartof İzmir ihtisas mahkemesi sorgu hakimi 20, B. Arif Güngören İzmir ihtisas mahkemesi müddeiumumi 20, B. Hamdi Türey İzmir ihtisas mahkemesi hSkirrri 20. B. Ahmet Kemal Özük İzmir ihtisas mahkemesi kâtibi 20, B Cevdet Falay izmir ihtisas mahkemesi zabıt kâtibi 20, B. Mecdi İzmir Devlet Bankası direktörü 45, B. İzzet Ulugay İzmir Devlet Bankası muhasebecisi 30, B. Müfit Erman İzmir Devlet Bankası muamelât şefi 25, B. Brhzat örge İzmir Devlet Bankası kambiyo 20, B Nihat Tuncay İzmir Devlet Bankası muhasebede 20, B. Fahri Seyfi İzmir Devlet Bankası Cârf hesap 20, B. R • fat İsif İzmir Devlet bankasında baş. veznedar 20, B. Mitat Rıza İzmir Devlet Bankasında muhaberatta 20, B. Ne. bi zade Mehmet Ragıp İzmir belediye Mısırcı 25, B. Hüseyin İzzet ve Mehmet Feyzi Akosman oğlu İzmir 50. B. Aptullah Ömer Midillili İzmir-de mısırcı 25, Süleyman Adamoğlu İzmir de bakkal 20. B. Yantov Adato lz-mirde kavaf 20, B. Dr. Memduh Say tzmirde liman ve şehir bakteriyologu 24, B -Dr. Kemal Aysay l/mirde liman ve şehir doktoru 20, B. Rasim Kiriş Dinar'da çiftçi 20, B. Mestan De. vecioğlu Dinarda tüccar 20, B. Osman Toker Dinarda tüccar 20, B. Ali Alpaslan Dinarda çiftçi 20, B. Hilmi Pehlivanoğlu Dinarda tüccar 20, B Hüsnü Emekli Dinarda tüccar 20, B Mustafa Dedeoğlu Dinarda fabrikacı 100, B. Osman Kemahlı Dinarda tüccar 30, B. Şükrü Doğan Dinarda inhisarlar memuru 24. B. Yusuf Kılıç Dinarda inhisarlar kâtibi 24, B. Niyazi Toker Dinarda avukat 20, İNGlTTFRirm.: B. Samuel Hor'a iki soru Londra, 26 (A.A.) — İşçi saylav Koks. Commons da dış bakanından şu -nu sormuştur: İngiliz - alman deniz anlaşması Ver-say andlaşmasmın silâhlar hakkındaki maddelerinin yerine geçecek midir? B. Hor de "hayır,, cevabını verdikten sonra demiştir ki: "— Anlaşma imza tarihinden başlı -yacaktır. Fakat bunun Versay antlaş -masının yerine geçecek olan genel si -lâhlanma anlaşmasına katılması siyasamızın başlıca hedefi olarak kalmaktdır. Bunun üzerine By Koks şu soruda bulunmuştur: " Alman yükcnlerinİn Versay andla-masına göre yalnız bir taraflı olarak ortadan kaldırılamıyacsğınt Bay Bakan biliyor mu?„ B. Hor sadece: "Demin söyledikle -rim buna da bîr cevabtır.,. demiştir. O zaman saylav başka bir noktayı ileri sürerek, bu anlaşmanın Almanyaya dışa -riya deniz harb silâhları çıkarmak, ya -sağını kendiliğinden ortadan kaldırıp kaldırmadığını sormuştur. B. Bakan, buna da şu cevabı vermiştir: " Versay andlaşmasmın bu nokta hakkındaki hükümleri bizim için de. pişmemiştir.,. Kendi kendine uçan uçak Londra. 26 (A.A.) — Cumartesi günkü hava kuvvetleri bayramında, yalnız radyo dalgalariyle kontrol edilen bir hedef - uçağı görülecektir. Bu uçakta 130 beygir kuvvetinde bir motor vardır. Uçaklara karşı koruma bataryaları deneçlerinde kullanılacak -tır. Dalga yayım merkezinin on millik bir çevresi içerisinde, pilotsuz uçabil -mektedir. Bununla beraber, içinde npkı bir pilot varmış gibi aym manevraları yapabilmektedir. Bu uçak şimdiye kadar gizli tutulan yaraçlar listesinde bulunuyordu. Onun için belki halka gösterilecek, fakat uç -mıvacaktrr. DIS HABERLER İtalyan - ingiliz görüşmeleri Deyli Telgraf ne diyor? (fiaşı ci sayıl »da) Londra, 26 (A.A.) — Eden Musolini konuşmaları bakkında Deyli Telgraf gazetesi şunları yazıyor: "1 — Habeşistan'ı bir «iyi kon-şu» olarak tanımayan İtalya bun dan dolayı, hiç olmazsa Adis-aba-ba hükümeti kıtına yönetim bakımından geniş yetgesi olan işyar -lar yerleştirmek istiyor. Habeş hükümeti bunu kabul etmediği için Habeşistan meselesinin barış yolu ile ko»*rılm«m İmkânsızdır. 2—Italva d-n:z m-selesini İngiltere ile diplomasi volu i1- ko-n-ş-cn'tır. / m 'm geline- la' -ya Londra'ya ekisperler yolhya -çaktır. » Konuşmaların. Avrupa bakı -mınd^n verimli Habeşistan bakı mından da ters sonuçlara varacağı sanılmaktadır. B. Eden Roma'dan ayrılırken Roma, 26 (A.A.) — Bay Eden öğle vakti Romadan ayrılmış, istasyonda h Suvich İle ingiliz vc Japon büyük elçi. leri ve bir çok şahsiyetler tarafından selâmlanmtştır. Resmiğ bildiri çıkarıldı Rom-, 26 (A.A.) — Dün akşam. Bay Musolini ile Bay Eden, saat 17 den 18.30 a kadar Venedik sarayında konuşmuşlardır. Resmiğ bîldirikte deniyor ki: "Avrupa meselelerini gözden geçirdikten sonra, 3 şubat tarihli Londra bildiriği ve Stressa konferansı ile çizilmiş olan programın, Avrupa durlu-ğundan yana olarak ilerideki gelişimlere açık bulunduğunu gördük. Konuşmalarımız sırasında Habeş meselesi de görüşülmüştür... B. Edenin B. Laval ile görüşmesi Londra, 26 (Anadolu Ajansı) --Royter ajansından: Yarın Bay Laval ile görüşecek olan Bay Eden, fran. sız bakanına, Musolini ve öteki italyan hükümet adamlarıylc yaptığı konuşmalar hakkında izahlar verdikten başka, hava andlaşmaıı ve diğer Avrupa işlerinden doğan meseleler hakkında da cevap verecektir. Bay Laval bunları. Roma gezisinden önce Bay Edenden sormuştu. Fransıı hükümetine verilecek cevap ingiliz kabinesinin bugünkü toplantısında ince. lenecektir. Sinemayı aydınlıkta da seyredeceğiz Moskova, 26 (A.A.) — Sovyet bul. mantarından R. Novitski, gündüz aydınlığında sinema gösterecek bir açında bulunmuştur. Bu yeni tarzın yertilmesine iki ayna yetmektedir. Aynalardan biri perde ödevini görmekte, daha küçük olan öte. kİsi ise perdenin üstüne konan sinema objektifinden çıkan ışık huzmesini kırarak perdelik yapan aynaya yansıtma, ya yaramaktadır. Işık, sinema makinesinden birkaç metre önündeki ufak aynaya, arada kaybolmaması için, kapalı bir boru içinde verilmekte ve bu suretle perde ödevini gören ayna. güneş zi. yası altında da, gayet açık ve kabartma olarak resimleri gösterebilmektedir. Bu yeni tarzda açık yerde günün her hangi bir saatinde sinema göstermek imkâ. m vardır. Yakında Moskova parklarından birinde dünyanın ilk gündüz sineması kurulacak ve fşlemeğe başlıyacaktır. Almanların bulduğu görünmez şuvağ Berlin, 26 (A.A.) — Havas ay • I larından: Berlin fuik İlimmenJeri - i nin görünmez bir ışık bulduktan I söyleniyor. Bu şuvağın esası Here, I dalgalarının istenilen yönete gönde- S rilchilmcsindcdir. Dalga uzunluğu s 10 santimetredir. Bu şuvağın işler i Çizgisinden başka bir yerde tutul - I ması İmkinh olmıyacaktır. Pararit- I lerîn. feding denilen dalga düşkün. İ lüğünün. yağmur ve sisin bu şuvağ 1 üzerinde hiç bir etkisi olmıyacaktır. Deniz fenerlerinde ışık yerine hu i şuvağlan kullanılacak ve aynı I zamanda bunlar gözle görülmiye - § çektir. Bİr vapur bu şuvağ içinden I geçince vapur içindeki hoparlör kap* İ tana bulunduğu bölgeyi bİldirmhj I olacaktır. Berlin'de yapılan deneele- İ rin iyi sonuçlar verdiği bildirilmek-I ledir. İTAL. \ h\ İtalyanın harb karan Roma, 26 (A.A.) — Royter ay tan bildiriyor: Bay Suviç bu sabah Bay E. denin Romadan hareketinde kendisini uğurlamıştır. Bay Edenin habeş meşe-leşine ilgili önergelerini italyan hükümeti kabul edilir değerde bulmamıştır. Ronu'da genel olarak düşünüldüğüne göregğcr Habeşistan boyun eğmez yahut sınır hâdiselerini ortadan kaldıracak bir çare bulunamazsa İtalyanın yapacağı biricik hareketi harbe başla, m.ık olacaktır. Sefere hazırlanan yeni italyan tümenleri Napoli. 26 (A.A.) — 3 ikinci Unun tümeni adını taşıyan faşist tümeninin sefer hazırlıkları başlamıştır. Askerler Libyadaki süel hareketlere girmiş bulunduklarından ancak iki ay talîm göreceklerdir. B. Mıısulîniniıı damadı l'.ıl ı ' oldu. Roma, 26 (A.A.) — B. Muaohninin damadı vc basın ve propaganda a «bakanı kont Garcazzo . çiyano, bakan ol. muştur. Asbakanlık da bakanlığa çevrilmiştir. Eski Habeş imparatoru Milano. 26 (A.A.) — Corriera Della Sera'nm yazdığına göre eski habeş im -paratoru Ligyasu, Ualual hadisesi çıkar çıkmaz kuvvetli bir asker kolunun gÖ/ " altında Adisahaba'dan elli kilometre u -zakta bulunan Adisalem kalesine gönderilmiştir. Alman uzman ve subayları Habeşistana gitmemiş Berlin. Jf (A.A.) — Alman uzmanlarından katınç bir salgıtın Habeşistana gittiği hakkında verilen haberler resmiğ kaynaktan yalanlanmaktadır. Alman uzmanlarının Habeş ordusunda çalışmakta oldukları hakkındaki duyumlar da yalanlanıyor. Panama'daki hava acını Panama, 26 (A.A.) — Dünkü hava acınında ölenlerin sayısı şimdiye kadaı on dokuzu geçmiştir. Karlos Gardel ti. yatro kumpanyası üyelerinden dört ki. taracı genç haatahaneyc yatırılmıştır. Sıhhiğ durumları ağırdır. Yaşasalar bile kör kalmalarından korkuluyor. Ka. zaya uğrayan uçağın içinde Karlos Gardel ile beraber on beş yolcu vardı. Alman uçağındaki sekiz yolcudan da döı. dü Ölmüştür. Fran su ılaki .tıyumıl birlikte r B. Laval bir diyevle durumu aydınlatacak Paris, 26 (A.A.) — Hükümetin siyasal birlikler hakkında takınacağı durumu soran sol partiler salkuruna B. Laval, cuma günü bir diyev yapacağını, bunun bazı birliklerin toplantılarının uyandırdığı kayguyu gidereceğini soy-lemİtir. B. Laval, parlamento tarafından verilen ayral yetkilerin (inansal kalVnv mayı başarmak için gerek olan genel düzenin konmması*u elde etmek imkanım verdiğini bildirmiştir. Fran sanın yeni seçim projesi Paris. 26 (A.A.) — Sosyalist saylıv. lardan Bracke'nin önergesi üzerine, parlamento, seçim komisyonunu seJtiı gün içerismde. nisbiğ oruntama esaıı Üzerine kurulu bir seçim projesi hazırlamak 3dev;ni vermek kararını önümüzdeki perşembe günü görüşmeyi 239 a karşı 320 yla onaylamıştır. Fransız ordusu arttırılıyor Paris, 26 (A.A.) — Süel kuvvetlerin artırılması ve başlıca, geçen nisanda salıverilecek olan askerlerin üç ay daha silâh altında tutulması yüzünden edilen aaypayı kapatmak hedefiyle, pat» lamentodan 297.6U.S60 franklık fazla para iatenmiştir. Paris borsasr Paris, 26 (A.A.) — 25 tarihli Parfa rıorsa durumu: Borsa daha çekingen bir duruma girmiştir. Aşağı dereceye düşm alış verişler arsamda, yerli değerlerin hemen hepsi de Önceden kazanmış oldukla um kaybetmektedirler. Fransız ulusal fondulan da ağrl;k gösteriyorlar. Buna karşılık arsıulusal değerler bozuk düzendir. Süveyşlerla mağdenler tutğun. royal duteh dursuzdur. Rio Tinto ağırlaşmıştır. YUGOSLAVYA'DA: Yugoslav kabinesinin bildiriği Belgrad. 26 (A.A.) — Bakanlar kurulu, hülriimeitn bildiriğİni hazırlamak üzere üyesi arasından Özel bir komite seçmiştir. Komite, başbakanın başkanla, ğmda Spaho Koroşetz ve Aucr Stefa-noviç İle kurulmuştur. Belgrad. 26 (A.A.) — Hükümet tiydi yarın Oplanaç'a giderek kıral A-lc-ksandırn mezarı önünde saygı gös. terisi vc bir de âyin yapılacaktır. Komünist öğretmenlerin grevi Belgrad. 26 (A.A.) — Devleti koruma hakyeri tarafından Bclgrada yakm "çingeneler adasında., kapsak tutulmakta olan, altısı kadın olmak Üzere 39 komünist öğretmen başka bir hakyerinde sorguya çekilmelerini sağlamak hed-fi ile beş gündenberi açlık grevi yapmaktadırlar. Dün. bunlardan 31 kişinin dilekleri yerine getirilmişse de. öbür arkadaşla -nnın da aynı elvemi görmelerini elde etmek için. greve devam etmeğe karar vermişlerdir. Yunan azısmın bilançosu Atina, 26 (A.A.) — 1 mart ayaklanmasının sonucu şu olmuştur: 262 si yüksek ereceli olmak üzere 1935 subay ordudan uzaklaştırılmış, bak; &\ ve gene) kurumlar işyarlarından bit ço, u işten çıkarılmıştır. ULUS 211. M \/ll \ft IVJfcU M \ ON ALTINCI YIL. No: 4999 Allımız, aııtlımızılır İler yenir 5 kuru* İLK OKULLARIMIZDA ATATÜRK gitti Büyük Önderi bütün ] Ankara uğurladı -Ekonomi Bakanı da gitti Atatürk dün saat 30 de, özel batarla İstanbul'a hareket etmiş -lerdir. Kendisi durakta Mareşal Peni Çakmak ile İsmet İnönü vej Bakanlar, Ankara'da bulunan »aylarlarla Bakanlıklar ve Genel kurmay ileri gelenleri ta raf m d an ¦uhırlanmışlardır Başbakanımızla General Kâ • aasss Özalp, BB. Alt Çetinkaya, Tevfik Rüştü Arma, Şükrü Saraç ve Saffet Arıkan, Cumur başkaniyle birlikte Çiftlik durağına kadar grttıkten aonra şehre dönmüşler • dır. Ekonomi Bakanımız Celâl Sayar da Atatürk'le beraber İstan-bala gitmiştir. A ntüıkün bit geziye çıkarker. alınmış bir resmi B. R. Peker gitti İstanbul, 27 (A.A.) — Cumu-riyet Halk Partisi Genel Sekreteri Receb Peker italya bandıralı Kar-naro vapuru ile İtalya'ya hareket atmıştır. B. Receb Peker, Galata rıhtı -¦aında ilbay yardımcısı Rüknettin, Güvenlik direktörü Salih Kılıç, şehrimizde bulunan saylavlar ve birçok dostları tarafından uğur -lanmiftrr. Subaylarımızın yeni başarılan İstanbul, 27 (Telefon) — Viyana'dan bildiriliyor: Viyana'da ki konkurlarda türk binicileri ilk yarışlarda gene parlak dereceler aldılar. Bu ayın 23 ünde başlıyan Viyana yarışmalarına türk, fransız, italyan, çek, Avusturya ve ma-car binicileri girdiler. İlk gün yapılan ve 70 hayva nin girdiği yarışta birinciliği ital -yanlar kazanmış, bizden Teğmen Saim Pulatkan, Çakal ile 11 inci gelmiştir. Aynı gün yapılan ve 180 santî- Partimiz örgütleri nin yeni adları Cumuriyet Halk Partisi Ge.._' Başkanlık Divanı yalnız kendi Örgütleri için aşağıda yazılı kurul adlarını kısaca anlatan kelimeleri kabul etmiş ve bu kelimeler örgütlere Parti Genel Sekreterliğince bildirilmiştir. Büyük kurultay Büyük kon gre, Kongre - Vilâyet, kaza, nahiye ve ocak kongreleri, Genbaş -kur — Umumi reislik divanı, Gen-yönkurul - Umumî idare heyeti, II yön kurul — Vilâyet id-r 1 /ati, llçeyönkurul Kaza idare heyc'I Karounyönkurırl Nahiye idare heyeti, Ocakyönkurul Ocak ida re heyeti, Onurkur Haysiyet divanı, Partikur Parti divanı. Genkurul Heyeti umumiye. me kadar yükselen 6 sırıktık erk yarışında 3 subay birinciliği, Z\z -ki üç subay da üçüncülüğü paylaş mışlardır. Bu çok güç yarıştaki ikincileı arasında teğmen Saim Pulatkan da bulunmaktadır. AJVKARAnın yeni yolları Ankara urayt tarafından bir yıl içinde yapılacak asfalt yolların birincisi olan Namazgah karakolundan İsmet İnönü Enstitüsünün so nana kadar olan kısmın yapılmasına başlanmıştır. Resmimiz oldukça ilerliyen yeni yolu göstermektedir. Bu yıl üz dille hazırlanmış kitablardan ders verilecek Ulusun bastığı bütün yazdan -nı anlatmağa araç olarak kullanmak başarısına erdiği öz dilimiz, basın dizilerinde her gün biraz daha çok hutlanttmakta, dil davası çoğay bir hızla yürümektedir. Bu sayımızda bu davanın da ka esaslı ve köklü bir yola girmesi çağma yaklaştığımızı müjdelemekle öğünüyoruz: önümüzdeki ders vılı içinde bütün ilk okullarımızda derslerin özdil kılavuzuna göre yazılmış kitablardan verilmesi Kültür Bakan lığınca karar altına alınmış ve bu kitablar hazırlanarak basılmak üzere Devlet basımevine gönde -rilmiştir. Türk - ingiliz Tecim anlaşması ve tecimerlerimiz Türkofis*ten bildirilmiştir: 4 haziran 193S de Ankarada imzalanan ve 20 haziran 1935 de meriyete giren Türkiye - İngiltere tecim anlatmasının 7 ve 8 inci maddeleri hükümlerine göre, Büyük Britanya ve y'.malî İrlanda arazisine bilfiil ithal olunmak üzere mal Minderen tecimerlerin, Ingil • tere'd-ki borçlularına, borçlula -rının İngiltere Bankası nezdinde Türkiye Cumuriyet Merkez Ban -kası namına açılan sterling hesa • bina yatırılması ile ödenmiş bulunacağını bildirmeleri lâzım gel -m. İttedir. Tecimerlerinıizin bu şekilde hareket etmeleri rica olunura Habeş hükümeti B. Edene yardım etmek dileğinde... Londra, 27 (A.A.) Adisababa-dan Deyli Telgrafa bildirdiğine göre, habeş hükümeti Bay Eden'in çalışmalarına yardım edebilecek bir durum takınmak isteğindedir. Gazete Habeşistan'ın, ülkenin erkinliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermemesi sartiyle İtalya'ya Habeşistandan ekonomik asığtar verilmesine karşı gelmiyeceğini sanmaktadır. Gazete, Habeşistan'da tren yolu yapmak bırakıcının İtalya'ya, bir toprak koridoruna sahib ol • mak ve bu koridoru kendi kuvvetleriyle korumak vetkİsinİ verme -mesi lâzım geldiğini yazmakta • dır. Dikmende petrol Dikmen deresinde petrol eserlerine rastlanmıştır. Bugünkü görünüşe göre bunun, geniş ölçüde petrol üretim ve enstelasyonuna elverişli olmadığı Ekonomi Bakan lığı uzmanınca saptanmıştır. Bu dere ile Dikmen yöresinde birçok yerlerde bu gibi petrol eserler' göstermeğe elverişli jeolojik şe killenmeler olduğu anlaşılmakta dır. Petrol izlerinin bulunduğu yere Ekonomi Bakanı B. Celâl la-yar'la petrol arama direktörü B. Cevad Eyüp giderek incelemeler yapmışlardır. Bu fırsatla, Dikmen ve yöresin de birçok turb ve linyik izleri bu lunduğunu da hatırlatırız. Devlet Fabrikaları Beş yıllık endüstri plânımızı her biraz daha gereekleşliren eserler. gün Kayseri kombinası; Pamuklu fabrikalar bakımın dan Balkanlarda eşi bulunmıyan ve teknik cebe ve gereçlerinin yeniliği bakı • mından da Av rupa'da eşine a/ rastlanan Kay • seri fabrikası 33 bin iğli ve 1082 mekanik doku ma tezgâhlıdır şimdiye kadaı bizde iğ sayısı 10000 i aşan fab rika kurulama mıştı. Fabrikanın bir yılda yogal İç Bakanımızın Kayseri'de işletme deneçleri yapılan bu yük dokuma fabrikamız h---' ' ıı daki duygularım dünkü sayı- mtzda yazmıştık. Ekonomik kalkınmamızın ve beş yıllık endüstrileşme plânımızın eser-\ leri olan büyük devlet fahri X kalorinin en önemli İnamının X işletme ve yönetimini üstüne S alan Sümer Bank'tan fabrika ¦ lanmtztn son durumu hakkında bilgi rica ettik. Büyük ça Itsmantn »onuca yaklaştığını anlatan bu bilgileri kıvançla yazıyoruz: Bu fabrikanın yapacaj maşların cinsleri ince patiska)' dil salaşpur, astarlık, mermerşahi, saten zifirlerdir. iSıızilli fabrikası tacağı pamuk 5 milyon kilogram yani 25 bin bal -yadır ki Kayseri fabrikasının yo galtacagı pamuk bütin yurdun pamuk üıetirrinin yüzde yirmi be -şini buluyor demektir. Fabrikanın dokuyacağı bezi öt Nazilli fabrikası Kayseri -den sonra ikin -ci derecede ge -len büyük pa -muklu kombi -nasıdır. 25.000 iğ ve 730 tez -gâhla çalışa -çaktır. Dokuya ¦ cağı bezler pa -muklu ve bas -ma olacaktır. 937 yılı başında işlemiye başlı -yacaktır. Şim -di bir kısım kurağların yapılmasına başlanmıştır. İzmit kâğıt fabrikaları 934 yılı eylülünde yapılı U.kiğıt fabrikasında: Presler vb ilk kurutma dsyresinden bir kısım kalın kaput bezi, alaca, karaman dol, japon dimsidir. Fabrika ku rağlarının kapladığı yer 33 bin metre murabbaıdır. Fabrikanın tamamlayıcı kurağları ile beraber bu yer 50.000 metre murabbaına varmaktadır. başlanan İzmit kâğıd fabrikası -nin yapısı bitmiş ve makineleri yerleştirilmiştir. Fabrika önümüzdeki eylülde işlemiye başlıyacak-tır. Fabrika, gazete kâğıdı ile be -raber her cins ve türlü kâğıd yapacak ve yurdun kâgıd ihtiyacımın İzmit *Jg/f fabrikasında: Eleklerin üzerinden pres ve kurutma Kısmına oır ba.- t Fabrikanın İşletgesi en fazla 4500 kilovattır. Her biri 1500 kilo vatlık olan üç türbinle işlemekte dİr. Fabrika pamuk satış sesonu olan kış aylarında piyasaya pa muklu çıkarmaya başlıyacaktır. F.rvüli fabrikası: 16.200 iğ ve 250 dokuma tez gâhiyle çalışacak olan Ereğli fabrikasının da yapısı oldukça Uerl. mistir. 1936 yılı başında çalışma ya başlıyacaktır. yüzde altmışını sağlıyacaktr. Burna ktımuurn fabrikası: Sümer Bankn dokuma işleri ala nnv'aki büyük girişimlerinden biri de Bursa'da kuracağı k.ımg. j fabrikalardır. Fabrika yılda 1 milyon 85 bin kilo yün ipekli yapa -cak ve 4.000.000 kilo merinos yünü harcıyacaktır. Memleketteki merinos koyunu ihtiyaca yeter gelmediğinden; Balıkesir. Bursa belgelerinde merinos koyunu yetişti- /...' re:lebi\al Uzun Firdevsi ve eserleri Uç dört gün önce Anadolu Ajansı l.ı'.m, üniversitesi kitabıarayında, xvı inici asırda "Firdevsi-i Tavil,. t*Vma is. 'mile birçok eserler yakmış olan bur. Mİı bir turk şairi tarafından i arıca şehnamenin Bayazıt adına biı çevrimi bulunduğunu haber verdi. Bu haberin so. Duna konan bir notta şairin, edebiyat tarihimizde, yalnız adının bilinmiş oluj başka hiç bir eserinin ele geçmediği de yanlıdır. Oysaki şairin hayatı hakkında epice şey bilinmekte v* eserlerinin yazmaları da gerek bizde, gerek Avru. pa kitabsaraylarında bulunmaktadır. Onun en büyük eseri ol. n Süleyman-namesinin başlangıcında "Aydıncık- (1) raimi Hacı Künek oğlu olup 857 (1453) de doğmuş; xv inci asrın pek tanınmış bir sairi olan Tokatlı Melihiden aruz okumuş olduğunu,, söyler, öz adı fiyat B. Hışır olan şairin t sıkma adı Fir. devsi'dir. Yalnız iranlı adaşından ayrılmak için "Firdevsi-i Rumi,, ve daha jsiyadc yazdığı eserin çok uzunluğun-dar Ötürü "Firdevsi-i Tavil = Uzan Firdevsi,. adiyle anılmaktadır. Şairlikten ziyade tarihçilik ve hikâyecilikle ui;ı.ıvn Firdevsi Bayasıt Tl. (1481 -.1512) den yüz görmüş ve onun emriyle Süleymanname'yi nazım ve nesir karışık olarak yazmışsa da pek uzun olduğundan kısaltılmasını istİycn Bayazıt'â ıtıra rak, o da, adaşının Gaznclİ Mahmu-,da yaptığı gibi, birkaç beyit taşlama yazarak İrana gitmiş ve orada ölmüş, tür. Şairlik bakanından uzun boylu bir değen* olmıyan Firdevsi, eserlerinin çokluğu ile ünalmış olup Latifi'nİn dediği gibi "tevarihe müteallik telilatı el-sİne-i alemiyanda mezkurdur, olbabta muhit ve mustehzar kimesne idi..,. Eserlerine gelince bunların eo ba. tında Süleymannamc vardır (2). Bu eserin yazmaları istanbul da Yahya Efendi kitab evinde Tarih-i Süley-¦oanname.i Firdevsi,, adiyle 4863 nu. avarada ve Avrupada: Berlin hükümet «itabevi, Perttçh, türXçe yafTr.^l,r ^ı-.taloğu. No. 470; Gota, No. 11; Roma. Vatikan kitabevi. No. 188; Upsala üniversite kitabevi. No. CXCVI da bulunacaktadır. (Bakınız: Babinger, osmanlı Urihçileri). Bir ansiklopediyi pek andıran bu eserin İçinde zamanının ilmi toplan, mış. din kitablarındakİ ve dünyadaki hikâyeler, felsefe, hendese, heyet ilimler. !e karıştırarak Oç yüz altmış t om büyük bir eser meydana konulmuştur. Ancak Bayazıt II. bunun uzunluğunu görerek seksen «omunun seçilip geri kalanın yakılmasını emretmiştir. Eseı /) Bandırma yakınında, şimdiki E. dincik kasabasıdır. Kaynaklar şai. rin bursalı olduğunu yazmaktadırlar. (2) Kitİb Çelebi, Keş/ uz-zunun, /s-tanbul basması, 11, 47 de bunu Şehname adiyle gösteriyor ve 330 tom oldu. ğunu yazıyor. Latifi, basma, a.261/2 de bu eserden söz açarak onun hakkında şunları soyuyor: "Sultan Bayazıt emrıle Süleyman-nameyi aam-ı feri/ine nazım ve nesir Özere cemedip kulübü münzelede ne kadar kasas ve ahbarj ilemde ne kadar hİkâyat ve esmar varsa ilmi hikmet re hendese ve nücum ile anda derç ve ulumu maariften verin mahal ve müna. Sebetİyle soda harcedüp flç yüz altmış eîld kitab etmiş, amma sultan Bayazıt bu cümleden seksen cildini intihab e-düp maadasın ihrak edince Firdevsi-i sabık gibi naşayeste birkaç beyt deyüp vilSyet-l Aceme gitmiştir.,. rilmesine başlanmıştır. Almanya -dan getirtilen uzman fabrikanın etüdlerini yapmıştır. Yıl sonunda fabrikanın yapılmasına başlana • çaktır. 'Artifiaiyel ijıeh fabrikaları Gemlikte kurulacak olan arti • fUiyel ipek fabrikamız üzerindeki incelemeler ilerlemektedir. Bu incelemeler sonucunda proje hazır lanacak ve vakit geçirmeden fabrikanın kurulmasına başlanacak -tır. hakkında gerek Pertscb katalogunda No. 470, gerek islâm ansiklopedisinde Firdevsi maddesinde ve Mehmed Tabir (bursalı). osmanlı müellifleri II. dc epice söz vardır. Onun ikinci bir eseri dc Silahşorna-mıdır. Bundan Mehmed Tahİr (bursalı), aynı eserinde, II, 358 de haber verir. Üçüncü tanınmış bir eseri dc Ku. tubname'dir. Mehmed Tahir (bursalı) nın, aynı yer, aynı sayıfada haber verdiği bu kitabın Galata mcvlevihanesi kitabevinde ve Süleymaniyc'dc Halet Efendi kitabları arasında No. 643 de birer yazması vardır. Benim Üzerinde çalıştığım Halet Efendi nüshası II. 909 da kopye edilmiştir ve defterde "Kıssa-i Midilli., diye yazılıdır. Uzun Firdevsin'ın bu küçük mesnevisi. Süleymannamc gibi. Bayazıt II. adına ya. zılmış olup Midillinin türkler tarafından alınmasını anlatan manzum bu kroniktir. Bizde xıv üncü asırda Ahmcdi'nin Iskcndcrname'sinden tutarak bu şekilde manzum kronikler yazılmaya başlanmış olup, Kutubname de onlardan biri. dir. xv inci asırda mesela Fatihin şairlerinden Enverî tarafından Mahmud paşa adına yazılmış olup Bay Mükri-min Halilin bastırdığı düsturnarae, Su-zi'nin Mihal oğlu Ali adına yazdığı 15000 bcyitlA kronik; San Kemal'in Bayazıt II. adına yazılan »elâtinnaraesi hep bu soy eserlerdendir. XVI ıncı a. sırda kaza vc deniz harblarını ve onları yapanları öven manzum kroniklerin daha çoğaldığını görüyoruz. Bayazıt II. nin dine pek bağlı olmasından dolayı halk arasında adının "Bayazıd-ı veli„ diye yayılmış olduğu bellidir. Esere verilen Kutubname ismi de onun bu karakterini bize ayrıca göstermektedir. Kutubname edebîğ bir değer taşımakla beraber tarihsel bilgi bakımından önemlidir. Yalnız bu eserde Fiıdcvai tarafından üzerinde durulan nokla. Midillinin nasıl alındığını göstermekten çok Bayazıt II. nin kutub. luğunu belirtmektedir. Kazan'da üniversite kitabevinde bulunan son şehnameye gelince bunun yukarda söylediğimiz ve bir adı da şehname olan süleymannamc olması akla geldiği grbi tran destanının bir çevrimi olması da imkân içindedir. Bu büyük tran destanının türk edebiyatında oynadığı rol düşünülecek olursa bu ha-ber yadırganacak bir şey değildir. Şehnamenin yalnız divan edebiyatında değil, halk arasında da ne kadar tanındığını ve bundan ayrılmış parçaları oku. yan bir "Şehname-ban„ zümresinin ortaya çıktığını biliyoruz. (Fuad Köprülü, meddahlar makalesi. Türkiyat mec. muatı, 1, 10). Firdcvsi'nİn bu üç eserinden başka daha birçok eserleri olduğunu eski kaynaklar haber veriyorsa da şimdilik bunların nasıl eserler olduğunu bilmiyoruz, insanların oturması için nasıl bir yer seçmeleri lâznngcldiğini anlatan bir parçasını, ondan bir Örnek verme '. için. Lâtifi tezkeresinden alıyoruz: MESNEVİ Gel ey vazı işit sözün hakimin Eğer kim var ise tab'ı selimin Dilersen vazedesin bir imaret Eğer köy ve eğer şehr-û vilâyet Gerek seyreyleyesin yeryüzünde Yûrüyesio yücesinde düzünde Bulasın bir yeri kim ola ili Şimalinden yana ola cibali Açık ola veli garbi havası önü sahra ve dağ ola verası Düşe bir ulu su garbı ianına Yürüye anda sandalla sefine Yüzünden ber kaçan bahrin ese rih Vere enfası ol araya tervih tkeıule souk olmaya şırası Pek assa olmaya yatın havası Dahi tiz erişür ola nebatı Dönüp tiz seçmeye hem hudrevaf Mesafiler ola yaylamak için Meşamiler ola kışlamak için Bulıeak işbu vasfile mevazı Revadır yapsan anda mısr.u cami Bu resin* bir de y3psan menzil.ü dar Kaputu şarka ola dedi mimar DIŞ HAB İtalya — Habeş meselesi i Amerika ve Habeşistan meselesi Ncvyork, 27 (A.A) — Amerikanın Habcşistandaki yeni işgüderi, B. Han-son yola çıkmadan Önce, diyevde bulunarak, italyan — habeş anlaşmazlığında. Amerikanın sadece gözcü kalmak siyasasına devam edeceğini vc ancak kendi tebaasının selametini korumakla iktifa cyliyeceğini söylemiştir. Bay Hanson Amerika. Habeşistanın tecİmscl gelişmesinde ve başlıca Nil nehri üzerinde bir baraj yapılmadı meselesinde çok ilgilidir ve bir amerikan sosyetesinin bu işi üzerine alması ihtimali vardır, demiştir. Eden - Musolini görüş -meşinin arsıulusal önemi Paris, 27 (A.A) — Basın. Eden — Musolini konuşmalarının haşarılığa uğramasının arsıulusal durum üzerindeki önemli etkilerinden bahsetmektedir. (Pött Pariziyen), 25 ağustosta uluslar sosyetesinde yapılacak konuşma -Kum, ttalyamn Cenevredcn ayrılması ile sonuçlanmaması için. tngilterenin yıı dm araya girmek girgİsindc bulunacağını yazıyor. Aynı gazete, Bay Edenin Paristen geçerken Bay Laval ile yapacağı konuşmalarda bu meselenin böyle bir durumla çarpışacağını kestirmektedir. İngiliz gazeteleri ve habeş meselesi Londra, 27 (A.A) — Mornîng Post gazetesi, habeş meselesindeki anlaş -mazltgın ingiliz — italyan elbirliğini tehlikeye düşürdüğünü esefle yazmaktadır. İngiliz — italyan konuşmalarının iyi taraflarını gösteren Tayrais de diyor ki: c Bakanımız, lngilterenin, Fransa ve ttalyadan ayrılarak Almanyanın kollan arasına atılmk niyetinde olmadığını italyan kamoyuna umana ki anlat mistir. Taymis. İngiliz siyasasının, Tuna ve doğu Avrupa güvenlik andlaşmalarına karşı iyi niyetler beslediğini yazmak -tadır. Doğu Afrikasma giden kuvvetler Kagliari, 27 (A.A.) — Kuirinale vapuru, on beşinci bölük askerlerini ve bazı fen kıtalarile bir mîkdarda gereç alarak doğu Afrikaya gitmek üzere yola çıkmıştır. Belzano, 27 (A.A.) — Kara gömleklilerden gönüllü olarak bazı bölükler doğu Afrikaya gİtmişlrdir. Tsaııa •¦ölünün »uları için Hanya "Girid., 27 (A.A.) — Tsana gölü sularını paylaşma işi hakkında Sudan ve mısır hükümetleri arasında başlamış olan gorüşülere devam edilmektedir. Bugüne değin bu iki hükümet. Ad. disa-Baba kongresine girmek üzere hs-Leş imparatorunun çağrısına cevap vermemiştir. li-ıl." nl.ı.l ı -......1« t Amstcrdam, 27 (A.A.) — Mollan • telgraf ajansının bildirdiğine gört örnek seçimleri sosyalistlerle komünistlerin önemli kazançtan ile sonuçlanmıştır. Bu iki partinin yapacakları koalisyonun Amstcrdam'da çoğunluğu elde ettiği gibi "oterdam'da da etmesi ihtimali tardı Binanın ki ola kapusu şarki Güneş doğsa düşer içine şevki Buhar-ı arzdan olan kuduret Güneş görse gider neteki aulmet Şu yire ki güneş kılmaz sirayet Zarardır anda eyleme ikamet ORHAN ŞAlK Habsburglar dönecekler mi? Budapeşte, 27 (A.A.) — Prens Starhemberg, «Az est gazetesinin Viyana aylarına demiştir ha: "— Habsburg'ların arsıulusal anlaşmazlıklar çıkarmadan tabu geçmeleri kesin olarak genliğimize yardım edebilirse, Avusturya Tıülı i meti bunun önüne gcçmiycccktİr. Avusturya - Almanya dostluk il^i lerİnin yeniden kurulması şu şart -lara bağlıdır. Almanya kayıdsız ola rak Avusturya erkinliğini tanımalı, ülkemizin dış İşlerine karışmaktan ve Avusturya hükümetine karşı ha reket eden topluluktan korumak* ı vaz geçmelidir. „ Yeni yugoslav başbakanı ile İsmet İnönü ve T.R. Aras arasında Yeni Yugoslavya başbakanı Bay Stoyadinoviç'in işbaşına gelmesi dola. yısile başbakan İsmet Inönüne aşağıdaki telgrafı göndermiştir: Son Ekselans İsmet İnönü ¦ Başbakan . Ankara - Yugoslav başkanlığı Ödevini üstüme aldığım şu anda, iki ulusumuz arasındaki ve Balkan paktına girmiş memleketlerin yapıcı uğraşlarına tam etgm -lan barışçıl elbirliği siyasasına olan bağlılığımı Ekselanslarına sunmakla bahtiyarım Sloyadinoviç Başbakan ismet inönü bu telgrafa aşağıdaki cevabı vermiştİr- Son Ekselans Bay Stoyadinoviç -Başbakan - Belgrad • Dost memleket başbakanlığını aldığınız şu anda bana göndermek kayra, smda bulundukları nazik telgraflarından dolayı Ekselanslarına candan teşekkür ederim. Ekselansları tarafından gösterilen duyguya katılır ve cumurluk hükümetinin iki memleketimiz arasındaki güven verici çalışma beraberliği, nin gelişimini bütün kalbile arzu ettiğini kendilerine sağlarım. îki memleketin, kendilerini bİribir-lerine ve Balkan bağlaşıklarının verim, li birliğine bağlayan sıkı ve sağlam bağlar içinde kendileri için kutsal olan barış davasına hizmette devam edeceklerine kanığım. Candan kutlamalarımı ve tam başarı dileklerimi sunarım. Yugoslavya Başbakan ve Dış bakanlığını Üzerine alan Bay Stoyadinovtçin işe başlaması dolayısile Dış Bakanımız Tevfik Rüştü Arasa gönderdiği telgrafla T.-vfik Rüştü Arasın verdiği cevap telgrafı aşağıdadır: Son Ekselans Bay T. Rüştü Aras -Dış bakanı. Yugoslavya dış siyasasının yönetimini aldığım şu anda. iki memhketımı. zı dostlukla bağlıyan pakt ile bu kadat verimli olmuş olan durumun berkiıil-mesine ve paktın hayırlı etkilerinin genişlemesine her zaman katılmak hakkındaki arzumu Ekselanslarına sağlamakla mutluyum. Stoyadioovı^ Son Ekselans B- Stoyadinoviç . Başbakan ve dış bakan - Dost ve bağlaşık memleket siyasisinin yönetgesi ödevini üzerinize aldığınız şu anda gönderdiğiniz narik tel. graftan pek duygulanarak, en candan kutlamalarımı ve bizim için bu kadar kutsal olan güvenlik ve barış alanında etkileri pek ziyade verimli olmuş bulunan türk - yugoslav sıkı çalışma beraberliğine olan sarsılmaz bağlılığım hak. kında inancanın kabulünü rica ederini Tevfikf Rüştü Aras FRANSA'DA Eden - Laval görüşmesi Paris, 27 (A.A.) — Bay La. .1( Bay Elen'Ie görüşdUJctcn sonra ?u dijevde bulunmuştur: Bay Eden. Bay Muinimi ile yaptığı görüşmeler hakkında bilge vermiştir. 3 şub-ıt programının gerçekle» mesi için iki hüîciîı.ıel tarafından güdülen kuralları budamak için Bay Eden ve ben aynı arzuda bu -lumıvoruz. Bay PcUn aynı zaıtnn-da italyan - haheş anlaşmazlığı hakkında Bay Musolini i'e vl,.'.i-gı görülmeler hakkında bilge vermiştir. Bay Ed-n'in bugün Paris'ten ayrılması ihtimali vardır. Görüşülerin içyüzü Paris. 27 (A.A.) - B. Lavalm in -giliz Bakanı B. Edenle yaptığı sörüşiW ler genel olarak 3 şubat Londra ve 14 nisan Stresa prensiplerinin İzahı ve fcssfa lıc* kara. hava ve iki taraflı alman - ingiliz Londra anlaşmasına karşın denia silâhlan arasındaki İlgi hakkındadır, ingilizleri hanr-i nok'alarm zorlukta b*rak-tığı henür belli değildir. Ancak, k^sin olarak bilinen bir şey varsa o da ingiltere, Fransa vc İtalya'nın siyasal amaç -lan eşkininin aynıdır vc şimdücî konuş -malar sn£dece üç hükümetin metodlan-na daha açık bir şekil vermek İçindir. Yazarlar kongresi bitti Pris. 27 (A.A.) Arsıulusal yazarlar kongresi, konuşmalarım bitirmiş, "kül • türün korunması İçin arsıulusal yi ¦ ı ¦ lar birlimi.» ku.ulması karan ile kapanmıştır. Muvakkat merkezi Pariste olan bu birlik başta 12 k^îlik bir başkanlık kurulu bulunan 112 üyelik bir büro tarafından yönetilecektir. Harb borçları projeni kahul olundu Paris. 27 ; VA.) _ Parlamento fi . nans komisyonu üsnomal harb harcıları hakkındaki projeyi 7 oya karşı M ay) la kabul etmiştir. Paris borsası Paris. 27 (A.A.) — 26 haziran tarfB- li borsa durumu: Borsa genel olarak daha elveriri bîr durum gb'stermektrdir. Herhangi bir se-beb olmaksızın fransız rantlan biraz yükseldikleri halde, davanıklık rBstrren yerli aksiyonlar, dar bir çerçeve İçerisin de ovnamaktadır. Oldukça farla miktarda satışa çıka-nlan Yun* Ödünçalmalarmdan r»vH bütün arsıulusal aksiyonlar iyi bir gidiş tutturmuşlardır . İTALYA'DA İtalya - Yunanistan tecim anlaşması Roma. 27 (A.A.) — B. Musolini ile yunan elçisi, iki devlet arasıdna tecira-scl ilgilerler, gene tecımscl ödemeleri düzene koyan bir uzlaşma imzalamışlardır. Bu uzlaşma iki devlet arasındaki te-cimsel alış verişde ortaya çıkan engelleri kaldırmakta ve italya ile Yunanistan arasındaki tecim ilgilerinin bir ayak önce yenilenmesini kolaylaştırmaktadır . İtalyan polisleri Viyanada Viyana. 27 (A.A.) — italya polis dL rektörü B. Bokini'nin başkanlığında rolİs işyarları geçen güzün Komaya gelen Avusturya polislerinin göretl^iruj karşılık Viyanaya gelmişlerdir Bir fransız torpidosu Varnada Sofya, 27 (A.A.) — Fransız Ver 'in torpidosu bu sabah Varna limanına gelmiştir. Fransız amiıalı gürellerde bu -lunmujtur. «9. HA/tHA* 19*6 M mUAtdml r*ti*u» - Mm**mri İH (i 4.) — f r mem fit-d A** vv 41 n«m #flr» r^rtM horunu .Î.S4 *nwf i' Aitkik.. WiMf larrrıp. OM A4.TINCI YIL. No: 4*00 Allımız. aııdımiKİır Hm yerde 5 kuruş CEP KILAVUZU ÇIKACAK Gündelik ÇIKMAZLAR F. R. ATAY WHşj9ğm - muvakkat — kuram --fcsaay* — «k.ıı - zahmet — koruncak ¦ himayede ol«« yer — dengey m*r-kmwi sik Jet Japon endüstrisinin Asya pa-aarUrını nasıl büyük bir hızla •i* geçirmekte olduğunu okuyup aVıruyoruz. Sarı dalga, çoktan Süveyş kanalını geçerek, Akdeniz kıyılarından Avrupa içlerine doğ-ı*ı sokulmuştur. Japon dokumalarının Habeşistan'ı nasıl kaplamış olduğunu yana yakıla anlatan italyan gazeteleri diyorlar ki: "Bir defa Japonlar aynı kalite malı, avrupalılar-4an, yüzde 40, yüzde 50 eksiğine satmaktadırlar. Bundan başka ha-beşliler, avrupalılar. hele İngil -tere, italya ve Fransa'ya karşı, derisi bir güvensizlik içindedirler. Onlar için Japonya ekonomi bakamından kazançlı, siyasa baklasından zararsızdır.,, Eskiden dış ve sü bakanlıklarını düşündüren sarı tehlike, şimdi Avrupa endüstrisinin başlıca korkusu olmuştur. Bu korkuyu artıran büyük bir sebeb de, tehlikenin g e ç e ğ e n soydan olmamasıdır. Japon üstünlüğü şu dile dolayıp durduğumuz ekonomik ve sosyal âumping'den gelmiyor. Japonya-nıa sosyal kuramı başka türlüdür. İşçi ve işçilik kalitesi yüksektir. Teknik cihazları son derece iyidir, tş görmekte ustadırlar, işçi gündeliği azdır. Yen fiatı düşüktür: "Japonlar boyun \ ilk-madde çektik -leri için buhran sıkını çeken memleketlerin iyi b'r alıcısıdırlar. Fakat öbür taraftan japon önürdeş-liğî birçok endüstrilere kapılarını kapamıştır. Sonra, japon mallarının ucuzluğu, teknik medeniyetin, bir ilerleyişi olduktan başka, geniş halk yığınlarının eskiden alamadıkları birçok şeyleri edinmelerini de imkânlı kılmaktadır.,, Ne yapmalı? Bir memleket, kendi bacalarım ve işçilerini korumak için, Japonyaya karşı gümrük savgasında bulunabilir. Fakat endüstrilerini dışarısı için kurmuş olanlara göre mesele böyle basit değildir. Afrika ve Asya pazarlarından ucuz malı koğarak yerine pahalı malı sürmek silah zoru ile, yahut, eğer bu memleketler bir devletin sömürgesi iseler, imparatorluk otarşileri yapmakla sağlanabilir. İngilizler, son imparatorluk konferansı ile, aşağı yukarı, bu davayı güddüler. Geçen kıştanberi de Paris'te bir fransız imparatorluk konferansı çalışmaktadır. 1936 da ingilizler imparatorluk konferansını yeniden toplayacaklardır. Koskoca ülkeler sömüren fransızlar bile Ingiltere-nin kendi koruncak ve sömürgeleri ile kapalı bir ekonomi bütünlüğü yapmalarından korkmaktadırlar: "Bir tek ulus, ne hakla, dünyanın dörtte birini kendi asığ-lanna hasredebilir?,, diye soruyorlar. Avrupalılar ingiliz imparatorluğunun büsbütün kapalı, yahut aralık kapılarını kendi mallarına açtırmağa savaşıyorlar. Fakat herhangi bir açık kapının ancak sarı endüstriye yarıyacağını da bilmektedirler. Ya sömürgesiz, yahut sömürdükleri kıtaların az olduğunu söyliyen memleketler? Ekonomi Bakanımız Rusya gezisine çıkarken şeflerden direktif aldı Ek, Ba yar Çağrı üzerine yakında Sovyet Rusya'da bir etüd gezisine çıka -cak olan Ekonomi Bakanı Celâl Bayar, öğle yemeğinde Başbakan İsmet İnönü'nün köşkünde çağrılı olarak bulunmuş ve Dış Bakanı Tevfik Rüştü Aras'ın da bulunduğu bu yemekte yapmak üzere bu -lunduğu gezi konusu etrafında Başbakan ile görüşmüştür. Perşembe günü Atatürk ile İs -tanbula gitmiş olan Celâl Bayar, bu yolculuk sırasında da Büyük Şefin bu gezi etrafındaki yüksek direktiflerini almıştır. # ¥ ¥ istanbul, 28 (Telefon) — 10 temmuzda Moskova'ya gidecek olan Ekonomi Bakanı Celâl Ba -yar'la beraber Sümer ve Is Bankaları Genel direktörleri, Bakanlık inceleme, petrol ve elektrifikas yon direktörleri gideceklerdir. Moskova büyük elçimiz İsmet İnönüyle görüştü Moskova Büyük Elçisi Zekâi Apaydın dün öğle yemeğinde Başbakan İsmet İnönü'nün koş -künde çağrılı olarak bulunmuş ve Başbakan ile görüşmüştür. Sömürülenlerin hatırını hiç sormayınız: onlar, zenginlerin avlaklarında, dört yanı dikenli telle çevrilmiş sürüler gibi, postlarının ki -min çeliği ile yüzüleceğine karar verilmesini bekleşip durmaktadırlar. Dünya ekonomisi ve arsıulusal ilgiler yeni bir dengey üstünde tutununcaya kadar, boyuna harb olmasa bile, insanlar harb rüyası ile bulanmıyan rahat uyku yüzü görmiyeceklerdir. Kılavuz için gelen öner -gelerin gözden geçiril -mesi bitmiştir. Türk Dili Arattırma Kurumu Genel Sekreterliğinden: ''Karşılıklar kılavuzu,, üzerine gelen önergeler gözden geçirilerek gerekli görülen katma ve düzeltmeler yapılmıştır. Kılavuzda karşılığı gösterilmemiş sözler ile yeni karşılıkların şekilce birliği üzerine yapılmakta olan son irdellerin arkası alınır alınmaz kılavuz biri "Osmanlıcadan Türkçeye,, Öteki "Türkçeden Osmanlıcaya,, olmak üzere iki kısım "Cep kılavuzu,, halinde basılacaktır. (Karşılıklar kılavuzu) nun kitap şeklinde basma hakkı kurumumuzca kanun yollarile alınmış olduğundan, başkalarının bu yolda kitab basmağa kalkışmaları ka -nuna karşı olacağını herkesin gö -zü önüne koymağı ödev sayarız. - ı — • ^- Habeşistanm bildiriği Londra, 28 (A.A.) — Deyli Telgrafın Adisababa'dan öğren -diğine göre, habeş hükümetinin yaptığı bir bildiriğ italyan asker -lerinin gönderilmesine devam edildiği ve gelen kuvvetlerin italyan sömürgeleridir savgat.na lüzumlu miktarı çok geçtiğini bildirmekte, Habeşistan'ın seferberlik hak -kında hiç bir hareket yapmadığını sağlamakta ve eğer şimdi ça -lışmakta olan yargıç komisyonu Roma hükümetine hak verecek olursa Habeşistan'ın italya'yı hoş-nud edeceğini ilâve etmektedir. İmparator uluslar sosyetesin -den durumu incelemesi için nötür görmen göndermesini istemiştir. Bildiriğ Habeşistan'da tutsaklığın bulunduğunu yadısamamak-la beraber bunların özgürlüğü yolunda ve Öteki işlerde elde edilen ilerlemeler üzerinde ısrar etmektedir. Pasahahçeâ* ram r* „r rmtahrîksmt Ulusal Fabrikalar Beş yıllık endüstri plânımızı tamamlıyan ve İş Bankası tarafından yönetilenufabrikalar ne durumdadır İtalyada büyük süel manevralar Roma, 28 (A.A.) — Yakında büyük süel kuvvetler manevrala/ yapacaktır. Gazete del Pololo diyor ki: "Bu manevralar, kuvvetler sömürgelerin korunması için doyu Afrikasına gittikleri halde, Ital-yanın süel etkisini tutmağa ve ana ülkedeki kuvvetlerimizin Öğretim görmelerine yardım edecektir. tonguldakta sömikok fabrikası Dünkü sayımızda beş yıllık endüstri plânımızın Sümer Bank tarafından yönetilen fabrikaları -nîn çalışma ve yapılış durumunu izah etmiştik. Bugün de ekono -mik kalkınmamızın en soravtt ve cam gibi, sömi-kok gibi, Ergani bakır gibi her biri kendi bakımından büyük birer ulusal davayı ko-taracak olan ekonomik problem • leri üzerine alan tş Bankasının bu meseleler üzerindeki çatışmaları -nı okurlarımıza sunuyoruz. Yalnız bankacılık alanında değil, büyük endüstri İşlerinde de ktvanç duyduğumuz başarılar gösteren ulu -sal bankamızın yükendiği endüstri işleri üzerindeki hızlı ve değerli çalışması, bize üstün sonuçla -rın çok yakın olduğunu müjdele -mek t ed ir: Cam fabrikam: Cam fabrikamızın işletme ve yapım deneçlerî başlamıştır. Bu ay başında açılma töreni yapılacaktır. Nomal yıllarda memleketimizde cam yoğaltımı 10 bin tondan aşağı değildi ve son 6 yılda cama Havalarımızı evlerımızlcai baysallık içinde bulundurmak güven, ödevındeyiz ! verdiğimiz para 2,5 milyon lirayı bulmuştu. Cam için lüzumlu olan hammaddelerin memleketimizde bol ve en iyi cinslerden olması, fabrikanın kurulmasında büyük bir etke olmuştur. Fabrika bugünkü durumiyle "3" ton cam yapa -bilecektir, ileride bir ilâve enste -lasyonile daha "2" bin tonluk fazla bir yapım elde edilebilecektir. Fabrikamız şimdilik şişe, bardak gibi içi boş cam işleri yapa -çaktır. Yapımın şişe ihtiyacını eksiksiz olarak karşılıyacağı oran -(anmaktadır. Pencere camı yapacak olan enstelasyon ileride ilâve edilecektir. Sömi-kok fabrikası: Sömi-kok fabrikamız pek ya -kında işlemeye başlıyacaktır. Zonguldak bölgesi kömürleri endüstri için pek elverişli olmakla beraber Çok mikdarda uçjıcu maddeli ol -duğundan evlerde kullanılması yayılamamıştı. Halbuki 932 yılında gazhanelerde harcanan kömür mikdarı 43 bin ton iken, 933 de bu mikdarın 60 bin tona çıkması memlekette yakılmak vasıflarını taşıyan kömürlere geniş yoğaltım kaynaklarının kolaylıkla buluna • cağı kanağatını vermiştir. Zongul-daktaki bir ton kömürden 69 - 70 kilo kok elde edilmededir. Bun -dan başka bir ton kömür 200 - 300 metre mikâbı arasında hava gazı da sağlamaktadır. 933 de harcanan kok 80 bin tonu bulmuştur. Yapılmakta olan fabrikanın damıtıcı fırınlarında -kî deneçler 60 bin ton kok verebileceğini göstermiştir. Ergani bitkin: Çalışmaya başlanabilmek iç:n demiryolunun bitmesi beklenme.- (Sonu 5 inci sayıfada) _ai »r A 2 U L o o IHI ci- ..-ti/i araştırmaları Aral) ellerinde Sümer izleri Baş/ bundan önceki sayılarrmızdadır. H. R. TANKUT Arab ellerinin her yandan yabanı -tlîne geçmesi oradaki soysal bulanık, lığı durudur gibi oldu. Oymaklar ulus-Uşmak eğimi göatenneğe başladılar. Bin yıllar yaşamış eski kutsal örjtitlc-nn çözülmesi dağnık çöl ilkellerinin toplanıp bağlanmasını kolaylaştırıyor vt sağlıyordu. Akla gelmedik kaynaşmalar başlamıştı. Salgıncılar bu şnmar-mış yantsklara aşın derecede yüz verdikleri için kaynaşma; ilge "unsur,, la-n ve şartları tüm olmıyan, hızlı bir u-luslaşmaya doğru yönelmişti. "Roma . Iran kıskançlığı kuzeyde yeni arab varlıkları doğurmuştu. Bun. lardan biri batı kuzeyinde Gassonlar öbürü de Babil'in karşısında Hâre 10er idi. Dr. E. Hufcer. Das trank opfcr.., Bu iıki devletin her ikisi de uyruk idi. Gassonlar bizansın aylıklı askeri idiler. Hireliler de İran parası İ*-çinirlerdi. Yabancı parası ile yaşayan bu iki kölemen devlet kendi araların, da çok içtem dost idiler. Kendi acunlarına çekilmiş eğlence ile vakit geçiri, yorlardı. ömrü tarihle beraber yürümüş yüce ulusların şaşkınlık veren sonu vs tarih devrimlerinin acunsal sonucu göz. lerinin önüne öğretim levhaları seriyordu. En büyüklerinden bile büyükçe bir dilek yoktu. Bütün Önemi yalnız •aza yalnız söze vermişlerdi. Bu devirde çok şarab içildiği de şüphesizdir. Her iki devletin başları büyük savaş, lar yerine boğatırlan güleştirmekten çarpıştırmaktan zevk alıyorlardı. Uzun süel yürüyüşler; yerlerini rüzgâr kanatlı atların koşusuna bırakmışlardı. Eti ve sümer devirlerinde olduğu gibi ceylan derilerine parlak ve amber'i mürekkeplerle siyasal andlaşmalar yasılmıyordu. Gerek Gaaaon kiralı gerek Hırt kiralı bir şairin yaktığı bir şiiri dinleye, bilmek için çok uzaklara çok büyük çağrı heyetleri gönderirler ve onları dinlemek için toplantılar yapar. 4er. sekler kurarlardı. Her derecede •öderleri bunların hatırı sayılır konukları idi. Bizans'tan ve İran'dan aldıkları paralan en iyi söyleve, en düzgün koşulmuş şiire veriyorlardı. Yazmak sanatı ilerlemediği için söz olabildiği kadar kısa olmalıydı. Kısa fakat geniş ve çok anlamlı cümleleri.. O çağın üstünüe düştüğü, üstünledîği geçer beceriklcrdendi. SÖz ve poaat erlerinin nazlarına vc kafa tutuşlarına gönül hoşluğu ile kat. lanan bu kırallar yarımadanın kuzeyin, de yepyeni bir varlık yaratıyorlar, bîr u.usal kültür işliyorlardı. Artık sümer adı unutulmuştu. Asur da ortadan kalkmış bulunuyordu. Yeniden onartılan dilin genel adı arabça İdi. Arab dilinin yapıcıları gerçekten yüce kişilerdi. Bunların bu yoldaki devamlı ve dayanıklı uğraşlarını hayranlıkla anan Dr. Hubcr der ki: "Şayet a. teşli bir şeyh Hire kiralının yanında umduğunu bulamazsa atını kapatır, ya. but devesini hamutlar doğruca ÖnürdeŞ "rakib.. inin sarayına giderek kıskançlık kırıştırırdı. Böylece şair kırallar; İroüülkays. Lebib. Zuheyr birinden ö-bürüne giderek yer. saray değiştirir dururalrdı. Das trank opfer... Şairlerde de anıklık artmıştı. Bir fikri en uygun bir kelime ile karşılayabilmek için o zamanın klasiği olan "keldaniyat,, a başvururlardı. Hıristi. yan dinine dönmüş olan araniğler nas. turi ve suryani adları altında eski kaide dininin ve dilinin gömülerini saklıyorlardı. Homeri andıran adsız Nipur ¦asrinden ve kılğamış'ın masallarını dizinleyen emrelerin şiirleri ve yazıları henüz ortadan kalkmamış idi. Yeni s. rab şairleri gene dil için bu eski şair. lerin büyülü eserlerinden bol bol yar-dımlanıyorlardı. Zaten adından da anlaşılacağı gibi Kas ulusunun bir emre-¦i olan tmrüülkays belki öz dilini dah? anutmamıştı. Bu şair ve aytalar saptanmış günler, de bir alanda toplanırlar aralarında ya. nş yaparlardı. Kazananların söylevi ve ya şiiri daha güzel ve daha üstünü gelene kadar orada onur taşının üzerinde asılı kalır ve bütün yarrmadanın dilinde ve gönlünde dolaşırdı. Bu alanlar, dan en büyüğüne ve önemi en çok ola. mna sukı ikaz veya ukaz derlerdi. Bu ismi Dr. Hubcr kitabının 148 inci sayı-foaında öküz pazarı diye kaydetmiştir. Ve kitabının yalnız bu kısmını yazmak için Dr. H. Müller, Hommel, Wel. Ihausen, Krehl, Niclsen gibi otoriteler, den asığlanan Hubcr bu ismi "Okuz,, olarak yazar. Arab dili böylece en gokrem ve en çiçekli devrini gururla yaşarken yeni ve eaki arab ellerinin her yerinde özgü adların hepsi türkçe idi... üzerinde tek bir hurma ağacı titriyen şu karşıki tepenin ve sivri doruğunun yalçm bağrına bir çift Akbaba'nın yuva kurduğu şu som kayanın yanrbaşmda bir porsuk ağacı yaşayan ve bir yatırın taş yığınından olma türbesi uyuklayan çöl ku. yusumın, aslanların kükrediği yasaktık derenin adlan, Burkat ve tapınak ören. lerinin adı. kasırgayı yapan ve gürlüğü veren tanrıların adı hep türkçe İdi. Şairler bu adların ve o adların arkıl a£-ziylc haykıran anlamlarından esinlenir-lerdi. Bu esinlerin "ilham,, kaynağı sü-meri, elamı, medyayı arıların klasik yurdu olan yüce yaylaları aşar ve orta Asyaya varırdı. "İşte bize müslümanlıktan Önceki a. rablann dini ve ayını üzerine bilgi veren Özgü kaynaklar bu şairlerin eserleridir. Fakat bu kaynaklar yeter değildi. Onlar şöyle böyle eski bir tanrı adı, kutlu bir ağaç, taş yahut bir dağın Kız. gflrlı tepesinde bir ayın yeri idi. Atının üzerinde çölü yararak geçerken şairin karşısına dikilirdi. Das trank opfer Arab şairlerinin esin kaynakları iş*e bunlardı. Ve onlar artık esinlerini eski dille duy salar bile yeni arabça ile soy-liyebilıyordu. Onun içindir ki esinlerinin kaynaklarına arab rengi verebildiler. Bu işe yaramış bazı sümerce kelimelerden misaller getirelim, (sonu var) Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergile-re her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Ba listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-çalarını kullanmıyacakur. KIRK BEŞİNCİ LİSTE 1. — Muhabir = Aytar Muhabir = Duymaç örnekler 1 - Tan gazetesinin Londra aytarı bildiriyor. 2 - Gazetelerin şehir duy-maçları vardır. 2. — Mukavemet — Dayanık, da- yanım örnekler: 1 - Bu kayığın bu kadar yüke dayantğı olduğundan şüpheliyim. 2 - Düşman, büyük bir dayanımla harb etti. 3. — Müvezzi = Dağıtmaç Tevzi = Dağıtım, dağıtma örnekler: 1 - Gazete dağıt-maçları açık göz olmalıdırlar. 2 - Türkiye gazeteleri, kendi aralarında, bir dağıtım örgütü yapmak fikrindedirler. 4. — Nekahat = Eyiselik örnek: Bay .... eyiselik devrini geçirmek üzere İstanbul'a gitti 5. — Namzet » Aday Örnek: Gelecek Kurultay seçiminde adaylığım-zt koyacak mısınız? Not: Gazetemize gönderilecek yazılarda bu kelimelerin osmanlı çalan kullanılmamasını rica ede DIŞ HABERLER lN;iI/IEKK*ı)E B. Eden umutsuz (Her iş Allaha kalmıştır) diyor Londra, 28 (A.A.) — Bay E -den uçaktan indikten sonra demiştir ki: "— Dönüşümden çok hoşnu -dum fakat başarmış olduğum öde* hakkında kabineye izahda bulunmadan önce bir şey söyleyemem. Yaptığım konuşmalar çok dostça idi. Buna bir şey ilâve etmîyece -ğim.,, Bir gazetecinin Paris'e yeniden bir göret yapıp yapmıyacağı hakkındaki sorusuna Bay Eden ŞÖyle cevab vermiştir: " Bunu bilmem. Her şeyden önce yaptığım konuşmaların so -nuclarını arkadaşlarıma bild:r mek yükümündeyim. Her iş Alla -ha kalmıştır.,, İngiliz ulusunun dünya barışı için görüşleri Londra, 28 (A.A.) — Albert Hal'de dün yapılan toplantıda Lord Cecil, "uluslar sosvetesi yardım m"ilı/ birliği., tarafından yapılan ulusal «eneloyun sonuçları -nı bildirmiştir. Sorularla bunlara verilen ce -vablarm sayısı şunlardır: * 1 — İngiltere uluslar sosyetesi üyesi olarak kalmalı mıdır? 10,470.489 oy evet ve 862,775 oy hayır. 2 — Arsıulusal bir andlaşma ile deniz ve bava kuvvetlerinin kaldırılmasına eğgin misiniz? 9.533.558 evet, 1.689.786 hayır Özel asığlar için silâh yapı ve satışı yasak edilmeli midir? 10.417.329 evet. 775.505 hayır Bir ulusun saldırımma enr;el olmak için Öteki uluslar beraber çalışmalı mıdır? a. — Süel olmıyan ekonomik tedbirlerle mi olmalıdır? 10.027.608 evet, 635.074 hayır. 2 — Gerektiği takdirde, süel tedbirlerle mi olmalıdır? 6.784.368 evet, 2.351.981 hayır B. Edenin kabinedeki izahları Londra, 28 A.A.) — Uluslar sosyetesi bakanı Bay Eden bu sabah kabine arkadaşlarına Pariste Bay Laval ve Ro-ma'da Bay Musolini ile yaptığı konuşmaların sonuçlarını anlatmıştır. Bu sabah Avam kamarasında bir saylavın, Paris ve Roma görüşmeleri ü-zerine bir diyev yapıp yapmıyacağı hakkındaki sorusuna dış bakanı Sir Samu-el Hor bunu ancak pazartesi günü yapabileceği cevabını vermiştir. Uluslar sosyetesinin yeni kurağı Cenevre, 28 (A.A.) — Uluslar sosyetesinin on beş yıldanberi içinde bulunduğu şimdiki konağı satılığa çıkarılmıştır. Sosyete yakında yeni yaptırdığı Ariana sarayına yerleşecektir. Sosyete genel sekreteri bütün hükümetleri bu sataş işine yardan etmeğe ve geniş reklam yapmağa çağırmıştır. İsviçre currrortyeti. kurağ aatılamadığı ya-hud dört milyon İsviçre frangına veya bundan çok bir paraya alıcı bulamazsa bu parayı vereceğini sağlamıştır. Japonya Mongolis-tanı kuşatmak mı istiyor? Moskova, 28 (A.A.) — Şangay'-dan "Pravda,. gazetesine bildirildi-ne göre Japonyanın Ergeli, a«ığları Sovyet Rusyanınkîlerle sıkı bir şekilde ilgili olan Mongolistan cu-murluğunu kuşatmaktadır. Bu sonuca varmak İçin Japonyanın yalnız sahan ele geçirip örgütlendirilmesi değil. Şansı ve Sugiuan illerini de alması meselesi vardır. Çin ve japon kuvvetlerinin çarpışması ile sonuçlanan Kaduan hâdisesinin önceden tasarlanmış olduğu tasınlanma-ktadır. Şangay'dan "Pravda„ ya yazıldığına göre Japonya, dort Çin ilinin ele geçirilmesinden sonra, süel kuvvetlerin yardımı ile orta Cinde bir ekonomik yayılma yapmayı düşünmektedir. V_ Çin - japon çarpışması Tokyo. 23 (A.A.) — Pekin'deki durum hakkında japon kaynaklarından gelen raporlara göre, başı bozuk çin askerleri şann güney bölgesinde kendilerine bir yol açmağa uğraşmışlar, ve Çin kuvvetlerile zorlu bir çarpışmadan sonra Pekin'in birkaç mil ötesinde Feng-to'ya doğru püskürtülrnüslerdit. Başı bozuk asker şimdi Fcnktol garını ellerinde bulundurmaktadırlar. Bunlar Pekin ile Tiyen-çin arasındaki demiryolunu bozmuşlar ve gidip gelmeyi kesmişlerdir. Pekinde kargaşalıklar Tokyo, 28 (A.A.) — Gece yarısı, çin askerleri tarafından çıkarılan kargaşa -lıklar üzerine Pekin'de Örfî yönetke ilân edilmiştir. Japon kuvvetleri düzeni korumak için tedbirler almaktadırlar. Habeş - italyan uzlaşma komisyonunun toplantısı Lahay, 28 (A.A.) — Dün habeş - 1-talyan uzlaşma komisyonunun şevenin-gen otelindeki toplantısından sonra çıkarılan bir bildirip. İki ilgili taraf orun-taklarının dinlenmesi için tedbirler alınacağım yazmaktadır. İtalyan ve habeş oruntakları ile ta-risteki Habeşistan orta elçiliği tüze danışmanı profesör Gaston Jeze yakında dinlenecektir. Komisyonun şimdiki işleri hakkın da sorguya çekilen komisyon üyeleri, daha fazla soravları araştırmak için çalıştıklarım söylemişlerdir. Bunlar, işlerinin çok güç olduğunu gizlememek-tedİrler. l'alııal hadisesinde bulunanlar Roma, 28 (A.A.) — Ualual hâdisesinde o yerdeki karakola kumanda etmekte olan binbaşı Cimmaruta ile hâdisede bulunmuş olan altı zabit Somalı-dan buraya gelmişlerdir. B. Musolininin bir sözü Littorya, 28 (A.A.) — Potin batak tıkları ürerine kurulan yeni köylere bir göret yapan Musolini köylülere 1 niş tir ki: "— Bugün iyi çiftçileriz, yarın da iy: askerler olacağız... İtalyanın hava filosu Roma, 28 (A.A.) — İtalya uçakçılı-ğımn en eskileri burada toplanarak ö-len arkadaşlarını anmışlar ve bugün I-talyamn havalardaki kuvvetini artıranlara sevgi ve saygılannı sunmuşlardır. KKANSVin Harb zamanında fransız ulusu Paris. 28 (A.A.) — Parlamentoya "harb ramannırJa ulusun Örgütlendiril -mesi hakkında bir kanun projesi veril -mistir. Ulusal aavga yüksek konseyi tarafından onanan bu proje, harb zama -nında ulusun alabileceği bütün tedbirlerin imkânlı olduğu kadar çabuk yeritil-mesî ergesini gütmektedir Halk ile hükümet arasındaki ilgile -re kan un iğ bir temel vermek gereği bu kanun projesini doğurmuştur. Halktan hükümetle uyuşmamış olanlara ancak mallarına el konulabilecektir. Projeye göre harb zaman m da 18 yaşım bitirmiş kadın erkek bütün fransrz-lar günd-likle çalıştırılabilecektir. Fransanm Almanya ile anlaşma şartlan Moskova. 28 (A.A.) — tzvestiya gazetesi. B. Laval'in günlük gazeteler şöleninde söylediği şu sözü alıyor: " Berlinle bîr andlaşma yapmak im -kârdı olursa bunu çekinmeden yapacağım. Fakat bunun imkânlı olması iein. yanız iki tarafın değil başka taraflann girmesi lâzımdır... Gazete buna karşı diyor ki: " Fransa'nın 3 şubat tarihinde bildirdiği gibi, güvenlik sistemine olan bığb -lığını bu sözlerle anlatmaktadır. Fran -sız - sovvet paktı bu sistemin bîr par -çasıdır. Bunun toptan, yaşryaa bir realite olması Almanyanm elindedir.,, B. Lavalîn diyevinin Al-manyadaki yankılan Berlin, 28 (A.A.) — Alman yarı resmiğ* gazeteleri B. Laval'in fransız - al - my- durumu ve arsru/tısaf siyasa hakkında senada yaptığı önemli diyevini ya -zryorlar. Yan resmiğ Korespondans Politik gazetesi, bu diyevin "Bütün devletlerin bütünlüğünün tanınması ve savılması lâzrm olduğunu,, birkaç kere söyliyen kısmına dokunuyor ve B. Hitler'in bü -tünlük prensipini hiç bozmamak içia verdiği sözü hatırlatıyor. Gazete, ingiliz - alman deniz anlaş • masında şimdiki dostlukları bozmak ve bunların yerine başka dostluklar kur -mak fikrinin bulunmadığını yazarak B. Laval ia diyevinin ve gazetelerin bunu onaylamasının iki memleket durumunda bir İlerilik olduğunu söylİyor. ALMANYA'DA: Versay andlaşmasırun on altmcr jadönümü ve Almanya Berlin, 28 (A.A.) — Versay andlaşmasmın on altıncı yıl dönümü dolayısi-le alman cemiyetleri komitesi halka yaptığı bir bildiriğde diyor ki: "Almanya, kendi hakkında ve öz kuvvetlerine dayanarak Versay an d 1 aşması m, yenenlerle yenilenler arasında kurulan yalancı ayrıtları yıktı ve kendi süel egemenliğini yniden kurdu... Bildiriğde, B. Hitler'in alman ordusunun ne saldırım, ne halkı ezmek, ne de yeni ülkeler almak için bir yaraç olduğunu söylediğini hatırlatılmak tadır. Hitler ve Fransa dostluğu Berlin, 28 (A.A.) — Eski fransız savaşçıları Vürtenbergi gezerek büyük harbte ölen askerler için dikilen anıta bir çelenk koymuşlardır. Bundan Ötürü General Soden bir söylev vererek fransız arkadaşlarını yürekten selSmamış ve Hitlerin Fran say a el uzatmaya hazır bulunduğunu söylemiştir. Çiftlik lokantası Bankalar Caddesinde açıldı: Çok nefis, teiniz ve çeşidli yemeklerle buzlu ANKARA BİRASINI ancak burada bulabilirsiniz. ULUS 30. II \ZİX\N lO.'i* l»\Z\K I iyana. 29 (4.4.) — Tindik. ***** hınkla. «ıı miniye süren yeni lıiı //¦•/#- reni duyulmuştur. ON ALTINCI YIL. No: 5001 Atlımız, aııdııuızdır Her yerilir S kuruş O ü niteli I Temel atılırken F. R. AT AY Atatürk Florya'y' da hayat ve harekete kavuşturacaktır. Florya eşsiz plajlardan biridir. İstanbul şehrinin yanında, ayrıca, yazlık küçük bir şehir olarak kurulabilir ve büyüyebilir. Henüz her şey yeni yapılacağı için. Florya tam bir Avrupa parçası olabilir. Kültür göze görünür bir şey -dir: Kültür sokaklarda, yapılar -da. giyinişte, hareketlerde, yapı şekillerinde, cadde ve park resimlerinde, her şeyde, görünür. İstanbul'un ve birçok büyük küçük şehirlerimizin, dış görünümden, cumuriyet kültürleri derin bir aykırılık gösterdiklerini bilmeliyiz. İstanbul'da henüz hiç bir tam parça -yanılmamıştır. Bu tam parça sözü üstünde durmak istiyoruz. Geı biz, ayrı ayrı. güzel veya güze-limsi şeyler meydana getiriyoruz. Fakat sanat, bir güzel sanat olan mimariğ ve şehircilik kontrolü altında bu tekleri birleş tirerek, tam bir parça yapamıyoruz. Tam bir parça yapar gibi olduğumuz yerlerde de sanatın, güzel sanat olan mimarinin kontrolundan kaçan çevre gelişi güzel yapılarla doluyor ve bu doğu dalgası, yaklaşa yaklaşa. henüz beliren Avrupa parçasını boğuyor. Uzaktan bu kargaşalığı görenler, memlekette henüz iki kültürün boğuşmakta olduğuna hükmederler. Meselâ Florya yapılırken, Florya'nın kontrol çevresi İstanbul'a kadar bütün yol boyunca, Ayas -tafanosa kadrr bütün kıyı boyunca genişletilmek Tazimdir. Uzaktan, yakından Floı ya tam parça'-sına dokunabilecek bütün görey-ler artist - mimar ile artist - şe -bircinin kontrolü altında bulunmalıdır. Hiç bir bahçe parmak -lığı, artist - mimar ile artist şe -bircinin istemediği, yani fam parça'mn armonisini bozacak gibi yapılmamalıdır. Yeni plân yapılacak yerlerde ispekülasyonun, ve plândan dışarı kaçamakların zararı ne büyük olacağını ve Önüne Önceden nasıl geçebileceğimizi Ankara'daki on yıllık deneçlerimiz bize öğretmiştir. Halkı şu prensiple inandırmak lâzımdır ki memleket göreyi herkesindir; mülkiyet hakkı içinde değildir. Herkes istediği arsayı alabilir: Fakat istediği yapıyı, bahçeyi, bahçe duvarını yapamaz. Sokakta gezerken görülen şeyler, bir araya toplanarak, bir memleketin kültür düzeyi hakkında hüküm verdirecek olan, genel görü-nüm'ü meydana getirir. Eğer yeni ve beton yapılar bayındırlık demek olsaydı. Istan -bul'da yapılanlar yüzünden, şimdi her gelen yabancıyı kendimize hayran bırakmamız lâzım gelirdi. Onları kaybolmuş güzelliklere açındırıyoruz. Sanat olmayan, sanatın hüküm sürmediği yerde güzellik olamaz. Gramer hocası cümlenin nasıl yapılacağını öğretebilir: Fakat şiiri ancak şair yap»hilir. Florya fam parçan, büyük yol geçeğindeki yapılar, bahçelerle, Ayastafanos'a kadar kıyıdan gidecek olan ağaçlı gezinti yolu île, havadan veya bîr dağ üstünden bakıldığı vakit iki gözün kavrayabileceği bütün görüsü ile en yeni Avrupa'dan bir kısım olmalıdır A TA TÜRK I İSMET İNÖNÜ Büyük Önder İstanbulu şereflendirdi İstanbul, 29 (A.A.) — Cumur başkanı Atatürk, dün saat 11,20 de şehrimizi şereflendirerek Dol -mabahçe sarayına inmişler ve oradan Florya'ya kadar bir gezinti yaparak geç vakte kadar Florya'da kalmışlardır. Fransız parlamen -tosu kapandı Paris. 29 (A.A.) — Parlamentonun bu yıtki nomal toplantısı bu sabah saat 3.30 da sona ermiş -tir. Kurul dağıtmazdan önce B. Laval okuduğu diyevinde, şunları söylemiştir: 1 — Hükümet frangın sağlığını ve ekonomik kalkınmayı sağlamak azmindedir. 2 — Genel düzeni ve demokratik kurumları saydıracaktır. B. Laval hiç bir kimsenin hiç bir yurddaş topluluğunu egemen -ligi altına alamıyacağı prensipini hatırlatmıştır. Marmarisin Aktaş ormanları yanıyor Muğla, 29 (A.A.) — Marmaris'in Aktaş yerindeki özel çiflik-teki ormanlarda çıkan yangın üç gündür sürmektedir. Eden - Laval görüşmesi Fransız gazeteleri ne diyorlar ? Paris, 29 (A.A.) — Laval Eden görüşmelerini yorayan Tan gazetesi, 3 şubat tarihli Londra deyiminin bütün noktalarını bir -den sonuçlamak lüzumunu ileri sürüp diyor ki: "Fransanın güvenliği için en çok gereken kara silâhlan meselesi eğer aynı zamanda kotarılmaz, eğer İtalya ile Orta Avrupa'yı il -gilendiren Tuna andlaşması bir hakikat olmazsa, ve eğer, her hangi bir doğu andlaşması yapılmazsa Avrupa'nın bu bölgesinde siya sal karışıklık böylece sürüp giderse, Lokarno andlasmasına ekli bir hava andlaşması yapmak ve yerit-mek neye yarar? „ Deba gazetesi de, İngiltere'nin Londra deyimi siyasasından ayrılmış olduğunu söyledikten sonra, şunu yazıyor: " Bugünkü günde İngiltere, güvenliğin genel surette düzen altı -na alınmasına lüzum görmeksizin ve kara silâhları meselesi yalnız bizi ilgilendiriyormuş gibi, bu me -seleyi, Fransa'nın Almanya ile doğrudan doğruya kotarmasını tavsiye ederek, ne pahasına olursa olsun bir hava andlaşması yap -mak istiyor gibi görünmektedir.. Almanya'nın, bu durumdan asığlanmak istemesini bekliyebili-riz. B. Fon Ribbentrop'un gölgesi tanyerirnizde görünmeğe başla -mıştır.,, Türk - fransız tecim anlaşması uzatddı Paris, 29 (A.A.) — Yarın sü -resi bitmekte olan türk - fransız tecim modüsvivendi'sinin 13 ağustosa kadar uzatılması hakkında iki taraf anlaşmıştır. Dün gece * i 11 i '' i\' »kanımızın ftAffct! bir getİye çıkı» ken alınmış bir re mı Başbakanımız İsmet İnönü saat 24 ü bir geçe kalkan özel trenle ve Adana yolu ile doğu illerimizde yapacağı İnceleme gezisine çıkmıştır. Başbakan durakta Kamutay başkanı B. Abdülhalik Renda, Ba kanlar, saylavlar, süel ve sivil ileri gelenler tarafından uğurlanmış ve trenin kalkakacağı sırada gü-lümsiyerek kendisini uğurlamağa gelenlere: « — Arzularınızı yerine getir -meğe gidiyorum» demiş ve B. Abdülhalik Renda'ya dönerek « — Sizin bildiğiniz ve çalış -tıkınız çok yerlerden geçeceğim1 d *miştir. Başbakanımızın yanında Dış Bakanı B. Tevfik Rüştü Aras, saylavlardan Tahsin ve Bekir Kaleli ile Jandarma Genel Komutanı Ge neral Kâzım, Başbakanlık ve Dış Bakanlık özel kalem direktörleri de bulunmaktadır. İsmet İnönü Sultan Ahmed Hanla konuştu Yakında izin li olarak meni -leketine gidecek olan Afgan Bü -yük Elcisi Ek -selans Sultan Ahmet Hanı Başbakan İsmet İnönü dün köşk lerinde Ö«le yemeğine alıkoy -muş ve uzun zaman görüşmüş -tür. Marinettinin vere -ceğî konferanslar İstanbul, 29 (A.A.) — İtalyan fütürist şairi Marinetti, dün akşam italyan uçağı ile Büyükdereye gelmiş ve karşılanmıştır. Şair, yarın öğleden sonra, italyan elçilik konağında açılacak fütürist tablolar, eski kitablar ve diğer elişleri sergisi dolayısiyle bir söylev verecektir. İtalyan elçisi de açılmada bulunacaktır. Bu sergi üç gün sürecek ve herkes tarafından gezilebilecektir. Sergi pazartesi günü kapanacaktır. Pazartesi günü sergi kapandıktan sonra şair Marinetti Kazadi -talyada, sergide gösterilen eserler ve fütürizm hakkında konferans verecektir. *** İstanbul, 29 (Telefon) — İtalyan elçisi bugün İtalya elçiliğinde 'Sonu S inci smf ifada) HASTA BAKICILIK OKL LUNUN ALTINCI YILI Okulun şimdi e kadar yetiştirdiği batta bakıeı sayısı 29 a varmıştır Dün, Çocuk Esirgeme kurumunun, çocuk bakıcı okulunu bitirenlere diplomaları, kurumun hazırladığı güzel bir törenle dağıtıl - , mıştır. KeçiÖre -nin en güzel ve dört biryanı sık ağaçlarla çev -rilmiş bîr köşe -sindeki okul ku-rağlarının ge -niş salonlarını dolduran seçkin bir çağrılı kala -balığı; yarınki nesli sıhatlı ve gürbüz yetiştir -mek hedefi İle kurulan okulun talebelerini ne kadar iyi yetiş -tirdiğini, bahçeyi bir neşe ve hayat kaynağ ne sokan yüzlerce kimsesiz yavruya gösterilen ana sevgenliğine bakarak, görmüşlerdir. Toplantıda Kamutay Başkanı Bav Abdülhalik Renda, İç Baka -nı Bay Şükrü Kaya, Gümrük ve Tekitler Bakanı Bay Rânâ Tar -han. saylavlar Sıhat Bakanlığı ile ri gelenleri. Banka Direktörleri ve birçok Bayanlar bulunmuştur. Erkinlik marşından sonra okulu bi -tirenlerden bir bayan kendilerini iki vıldanberi tam bir Özenle ve -tiştiren kurumdan ayrılırken duygularını anlatmış ve demiştir ki: "— Burası bir kaynaca benzer, kundaklar burada çözülür, bura -da yürütülür ve yetiştirilir. Yur -dun ellerine verilir. İste biz de bu kaynağın birer küçük damarıyız, ülkenin her bir bucağına dağıta -cağız. Birer çocuk bakıcı olarak ye -tişen bizler yurdun her yanına hol atacağız. Asd islerimiz buradan ayrıldıktan sonra baslıyacakhı... İleride verUecek herhangi bir ül I İte ödevini düşünerek iyi başar -mağa çalışacağız. Ey bize bu gü • cü ve varlığı kazandıran ülke sana söz veriyoruz: Biz türk kızla» t en buhranlı çağlarında bile göğüs açarak koşacağız. Ülke için cam -m verenlerden olacağız. Savaşlarda kanayan yaraları sarmağa, barışlarda yoksul yavruları kucakla-mağa hazırız, ey yurda sağlık veren karanlıkları yok eden ülke güne - şi sana söz veriyoruz, ssnin yara -düğün yoldan bit de sam gibi gi - deceğiz.,. B. Abdülhalik Renda diploma var Okulu bitirenlerin duyguları • nı anlatan bu sözlerden sonra Çocuk Esirgeme Kurumu Ankara merkezi Başkanı Bayan Doktor Fıtnat, okulun kuruluş tarihim inşaca anlatmış ve demiştir ki: " — Yurdun ihtiyacı olan ço -cuklarını korumak onları yurda yararlı yetiştirmek ergesile kurulmuş olan Çocuk Esirgeme kuruma en körpe çağda bulunan kimsesiz süt yavrularına bakmak ve onları ölümden korumak hedefile on bir yıl önce bu kurumu açmıştır. Günden güne gelişen kurum altı yd önce Çocuk bakıcı okulunu da ilâve etmişti. Bugün bu okttltm (Sonu S inci sayıfada) B. Kiyap düello etti Paris, 29 (A. A.) — B. Jan Kiyap'la Piyır Göden arasın -daki düello bu sabah özel bir bahçede yapıl -mıştır. B. Göden sağ kalçasından hafif yaralan -mıştır. Bu düellonun sebebi, gazete - B. Ki yap lerden birinde Göden imzaisyle çıkan ve eski polis direktörü tara -fından kendi için bir hakaret sa • yılan bir açık mekruhtur. Karadan ve denizden üı kmedi {•imiz lıa\alarımı/daııda kor-kuşuz olacak kendi eKmfadedir. SAYtTA 2 ULUS Dil re i:rrih araştırmaları Arab ellerinde Sümer izleri Başı bandan önceki sayılarımıza Adır. H. R. TANKVT Vakit vakit; tek tanrılı vc çok tanrılı natürizrae inanmış olan Sumerlile-«in bastıca tapukbumdan biri dc Ala tanrı idi. Ala'nm Alat ve Alu biçimle, si de vardı. Bu tanrı ateş tanrnu sayılırdı. Büyüklük anlamı verirdi. Kutsal gücünden ötürü boğa vc tosunlara da bu adlar verilirdi. Bir dc Tca tanrı vardı ki yerine vc gördüğü tanrısal yumuşlara göre ta-la ve Ku-tea adlarını alırdı. Elimin susar tanrısı Ea bu adların ikk biçimidir. Arab illerinde ve H i car da bu tanrıları tanıyorlardı. "Herodot bize böyle bir ikiz tanrı adı vermektedir. O tanrılar ki taştan yontulmuş putlarına Çok eski ramanlardanberi Alla-Taal ve Alitat adlan verilmekte ve onurlanmakta idi. E. Huber das trank apfer. 144.„ Bunların yeni arab dilinde Allah Tealâ olarak kaldığına inanmamak için «peyce engin bir düşüne yakayı kaptır, inak gerektir. Çünkü gene Huberîn'in dediği gibi 'Muhamrned Yalavacın arab illerinde ayın resimlerini yok etmesi ürerine putlar ve tanrı resimleri kendiliğinden ortadan kalkmıştı. Fakat ayın şekillerini hafızalardan ve halkın din-•sl esirgemesinden sıyırıp atamadı.,. Ve şairler onları daha diri ve daha cardı söylediler. Bu iki kelimeyi dil kurallarına göre üreterek yüzlerce ve yüzlerce kelimeler yaptılar. Zaten Alat'ın kendili yaşıyordu. Ona arab ağzı ile Ellat diyorlardı. Sonra Alu islimi ikiye aynan yilgili uymazlığın parolası olmuştu. Muharnrnedin Ölmesi özerine beliren uymazlıktan (Abdullah bin Saba') ısığlamış ve ortaya şu Her «jün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki-yede çıkan gazete ve dergilere her gün verilen 5 er kelimelik listeleri de yazıyoruz. Bu listeyi basan gazete artık bu kelimelerin osmanlı-calannı kullanmtyacaktn. KIRK ALTINCI LİSTE %. — Muvakkat — Süresiz, geçe-ien Örnekler: i - Küba'da sık sık süreksiz hükümetler kuralar. 2 - Bunlar geçeğen şeylerdir. k\ — Ratib — Yasak Rutubet = Yasaktık Örnekler: t - Yasak yerlerde otaramam 2 -Bahçede yasaktık gittikçe artıyor. $. — Rütbe = Erece Örnek: Dostum yarbaylık erecesindedir. 4. — Paye = Aşama Örnek: İnsan geçeğen aşamalarla değil, fikir düzeyinin yüksekliği ile öğünme-tidir. k\ — Saye = Güzey örnek: Ancak sizin güzeyinizde bu aşamaya erdim. Not: Gazetemize gönderilecek .^adarda bu kelimelerin osmanlı «alan kullanılmamasını rica edesi». j 'Ankara Su Sporları Kurulundan Bugün yapılacağı ilân edilen 1 rtk teşvik yarışları 7 temmuz pa-I zar gününe bırakılmıştır. sözü atmıştı: "Gerçek tanrınız Alo'- dur,,. Arabların bir kısmı yeniden Ahiyi dönmenin olamayacağını anlayınca Aliye döndüler ve onun adau siper aldılar. Hâlen bugün bile Alevi dediklerimi* Ali adını Alu ve Alı diye anarlar. Bugünkü türkçcmısde Ala ateş rengidir. Alev, yalav ateşle ilgilidir. Ala vc Ali aynı samanda yücelik vc güc anlatır. Ala dağ. Alı şar adlarında olduğu gibi eski devirlerde orman iç. lcrinde ağaçsız tepelerin tam üstündeki açıklıklarda güneş tanrının doğuşunu ateş yakarak karşılarlar ve ut ayını yaparlardı. O yerlerin adı Alan İdi. Bugün de Anadolu da o yerlere Alan derler. Toroslarm tepelerinde sayısız alanlar vardır. Arab dilinde açık. İrk anlatan Alcn ile bu Alan'm bir ay. nlığı olmasa gerektir sanırım Henüz beş on kelimesi okunabilmiş olan Kascada bir (Malik malok tanrı vardır. Fridrrk Delitrsch. die spraehe der kassöer 46) Bunun gassaniler ağzında Malikül-mülk olduğunda şüphe etmemelidir. Bu yolda bir ölçüştürmeye devam edebilmek için Sumcrin yaptığı kozmogoniyi gözden geçirelim. NOT — Yukarıya koyduğumuz ya. ti ile Arab illerinde Sümer izleri yazılarının birinci kısmı biliyor. Bu değerli yazıyı yazan H. R. Tankut arkadaşımız bir iki gün önce Istanbula gitmiştir. Oradan döndükten sonra gene ba konu Özerinde betkeler yazacak ve bu yazılar say ifalarımızda yer alacaktır. Bugünkü sayımızda geçer kılavuz kelimeleri Araç = Vasıta Basınç = Tazyik Başarı = Muvaffakiyet Büro ™ Yazıhane Çıkat = İhracat Çözelemc = Tahlil Deget = Temas Diyev ¦ İfade Duraksamak — tereddüt etmek Düzey = Seviye Eğilim = Temayül Endüstri — Sanayi Gerçin = Tahkikat Gereç = Malzeme Kamun = Nahiye Karşıt — Zıt Konu -= Mevzu ilbay = Vali İlgi = Alaka Sağlamak — Temin etmek Saldırım = Taarruz Sonuç = Netice Sosyal = İçtimai Suçlamak = İtham etmek Süre = Müddet Onamak — Tasvib etmek Ödev = Vazife önem Ehemmiyet Örgüt = Teşkilat özetmek = Hulasa etmek özgellik = Hususiyet önergemek = Teklif etmek T irim ~ Ziraat Tecim = Ticaret Tüzel = Adlî Uzuğ = ihtisas Ürün = Mahsul Yadiçkın = Gayri samimi Yağmç m Suikasd ULUS, hazırlanan ANKARA TELEFON REH BERÎ için ilânlar alma -ğa başladı. DIŞ HABERLER İTALYA'DA B. Musolini isteklerinden vazgeçmiyor Roma, 29 (A.A.) — Gazeteler, İtal-yanın Habeşistandan yana olan görü-şünÜ anlatmakla beraber, İtalya - Fransa ve İngiltere iş birliğinin, Stresada Çizilen gidişe göre genişletilmek imkânı olduğunu yazıyorlar. Yabancı basın, Avrupa meselelerinde bir uzlaşmaya varılmış olduğunu söylemekle beraber B. Musolinİnin ha beş işinde ayak dirediğini haber verme kteJirler. Doğa Afrikasına giden italyan askeri Sirakuza, (İtalya) 29 (A.A.) — Sabanda tümeninin bin erle 45 subaydan ibaret iki piyade taburu Prençipeza Gıvanna vapuru ile doğu Afrİkaya gitmişlerdir. SOVYETLER RtKLlftf'NDF: Rusya - Mançuri sınırında bir hâdise Moıkova. 29 (A.A.) — Tas Ajandı bildiriyor: Kabarovskdan bildirildiğine göre, 23 haziran saat 18 de Grodekovso da 40 japon eriyle iki subay sının geçe rek 4 kilometre ilerlemişler ve Bezmena ya tepesine tırmanmışlar ve tepeden aşa ğı inerek karanlık çökünceye kadir ora da kalmışlar, sonra Mançuri toprağına dönmüşlerdir ¦ 26 haziranda sabahleyin saat 7 dc 40 japon eri gene oralardan sınırı geçerek aynı yere gitmişler ve 6aat 12.45 de sınıra dönmüşlerdir. Orada kendilerine, tepenin sınır gerisindeki Öbür eteğinde, 6 kişilik bir atlı grupu katıl -mistir. Saat birde bütün müfreze Man Çuri toprağında (Bentsikh) e dönmüşlerdir. Sınırın böylece iki kere geçildiği dört kişilik bir sovyet sınır müfrezesi tarafından görülmüş, fakat bunlar sınır hâdiselerinden mümkün olduğu kadar sakınmak için, aldıkları emirlere uy -gun olarak Japonların üzerlerine ateş açmamışlardır. B. Slalin. Romen Rolanı kabul elti. Moskova, 29 (A.A.) — Stalüı, Romen Rolanı çalışma odasında kabul et. miş ve bir saat kırk dakika kadar dostça konuşmuştur. Sovyet stratosfer pilot -lannın utkusu Moskova, 29 (A.A.) — Bütün gazeteler stratosfer balonunun yükselme . sindeki parlak başarıdan bahsetmekte, balonla çıkan pilotların yiğitliğini ve bu yükselmenin fenniğ önemini kaydet -inektedirler. Pravda gazetesi diyor ki: Yiğit sovye stratosfer pilotları, stratosferi ele geçirme tarihine yeni bir sayıfa ilave ettiler. Stratosfere ya pılan yükselmede herhangi bir rekor kırmak hedefi güdülmemiştir. Balon, gösterilen yüksekliğe çıktı. Pilotlara bir gözleme programı verilmiş idi. On -lar, bu programı yerittiler. Pilotların ayra yiğitliklerinden ve yükselişte elde edilen büyük fenniğ sonuçları bir kere daha kaydeden bu gazete şöyle diyor: - Biz stratosfere nomal rekorlar kırmak için leğiJ, bilginliğe ve tekniğe ye ni ilerleme yolları açmak için girmek İstiyoruz.,, FRANSA I» \ B. Laval fazla ttüel arını istemiyor Paris, 29 (A.A.) — Görüşlerin uzayıp gideceğini gören Bay Laval, parlamentonun dün akşam konuşmaya baş. ladığı fazla süel ayrım önergesini geri almıştır. Bay Laval demiştir ki: ¦ "— Parlamentonun, bana geniş yetkiler bağışlamakla verdiği büyük Ödevi başarabilmekliğim için, bu görüşleri imkân olduğu kadar çabuk bitirmek gerektiğini anlamalıdır.,» Önerge, sü bakanlığı için. 288.664.590, deniz bakanlığı için 21.000000, hava bakanlığı için 44.170.270 ve sömürgeler bakanlığı için de 3.799.000 frank istenmekte idi. B. Laval Iııı konferansa başkanlık etli Paris. 29 (A.A.) — Bay Laval, bugün hazırlanmakta olan kararları inceleyen bir konferansa başkanlık etmiştir. Konferansta Fİnans bakanı İle bakanlık direktörleri, Fransa bankası direktörü vc başbakanlığın teknik danış manian bulunmuştur. Fransada »ilâh yapımı Paris, 29 (A.A.) — Sü komisyonu başkanı B. Mesimi'nin anlattığına göre, ordu, donanma ve hava kuvvetlerinin bütün yapımları bir tek elden yönetmek üzere hazırlanmış silâh yapımı prensi, pini ayan kurulu, gece toplantısında o-naylamışdır. BİRLEŞİK DEVLETLERDE: Amerikada grev Galena, 29 (A.A.) — Gakna'da, kurşun ve çinko madenlerinde grevci işçiler t ara fin lan bir t. .ım hadiseler çıkarıldığı için .oraya Kansas'dan iki müf. rtze asker gönderilmiştir. Maden ocaklarından birini korumağa gönderilen 12 asker, maden sosyetesinin bürolarında, grevciler tarafından dündenberi kuşatılmış bulunuyorlar. Grevciler kurağa ateş etmektedirler. Bunların arkasında duran meraklılar yaralanmamak için, askerler karşılık a-teş açmaktan çekiniyorlar. Amerikada devlet altınlarını saklamak için Vaşington, 29 (A.A.) — Prendon-da hemen bir yer altı kavı yapılması İ-çin gizli bir emir verilmiştir. Nevyork. da ve Filadelfiyada hükümetin elinde bulunan yedek altın paralar bu kava konulacaktır. Hükümetin deniz kenarlarında bulunan ve her zaman tehlike karşısında olan 16 şehirdeki yedek altın paraları o şehirlerden uzaklaştırarak memleket içerisine taşımak istediği anlaşılıyor. Amerikan deniz kuvvetleri Vaşington, 29 (A.A.) — Deniz bakanlığı 1 temmuzdan başlayarak donanmaya ayda 1500 kişi alınmasına böylece 82.500 kişi olan deniz erlerinin büdce ile 93.000 kişiye çıkarılması emrini ver. mistir. İSVİÇRE'DE Faşistlere karşı kongre yasak Cenevre, 29 (A.A.) — İtalyaya karşı çalışmak üzere İsviçrede toplanacak olan faşist düşmanları kongresini, fede. rai kurul yasak etmeğe karar vermiştir. BULGARİSTAN'DA: Fransız amirali Sof yada Sofya, 29 (A.A.) — Fransanın doğa filosu komutanı Amiral Rivet Varna, dan buraya gelmiş ve kıral ve kıraliça tarafından kabul edilmiştir. Kıral Amiralin şerefine bir şölen vermiştir. "'Yunak,, birliği kongremi Sofya, 29 (A.A.) — İç işleri bakanı general Atcnasof. Yunak spor kurum» lan birliğinin başkanı olarak, yugoslav sokollarınt 12 temmuzda Sofyada top* lanacak olan Yunak kongresine çağır-ıs ak için Bclgrada gitmiştir. Bu çağn resmiğdir. DAĞİNİK 1)1 Yİ Kİ.AR: Danzig Volkstağ başkanı çekildi Danzig, 29 (A.A.) — Volkstağ başkam Von Vntık başkanlıktan çekildiği gibi «aylavhktan ve nasyonal sosyalist partisinden de çekilmiştir Daııziğde döviz kontrolü Varşova. 29 (A.A.) — Danziğde dövizler; kontrol konulması üzerine, Polonya odun tecimcrleri, odunların Danzig yerine Gdyniadan çıkarılmasını a. raştırmak için Gdyniaya bir salgıt göndermişlerdir. • * • Danzig, 29 (A.A.) — Alman firm» larına borçlu Danzig tecimerleri son döviz tedbirleri üzerine borçlarını Öde-yemiyeceklerini alacaklılarına bildir, mislerdir. Litvanyanın bir sorusu Kaunas, 29 (A.A.) — Litvanya, 1 mayısta verdiği notada, Litvanya Kla-peda statüsünü tamamen yeritecek o. lursa devletlerin ne gibi inanca vereceklerini sormuştur. Ingilterenin, Bay Hitlerin son söylevinde, Almanyanm Litvanya için düşmanca istekler beslemediğini gösteren belgeler vermiş olduğunu bildirerek ba inancayı vereceği umulmaktadır. Bir eski komünist saylavı cezaya çarptırıldı. Berlin, 29 (A.A.) — Prusya diyetinde eski komünist saylavlardan Bay Vilhelm Kasper, nasyonal - sosyalist rejimin hükümeti ele almasından onca siyasal kınavda bulunmuş olduğundan ötürü, 3 yıl hapis cezasına çarptırılmış; ve 5 yıl da sosyal haklarından yoksun-lanmıştır. İspanyada baysallık tedbîrleri Madrid. 29 (A.A.) — Sü bakam ile İÇ bakanı, bu sabah uçakla Barselona gitmişlerdir. Orada düzenliği yoluna koymak için tedbir alacaklardır. Barşe londa tramvaylar ateşe verilmiştir. Barselon şehrinde ve Barselon ilinde "Örfî idare,, ilân edilmiştir. Sakdalistler cezaya çarpıld Manii, 29 (A.A.) — Geçen mayıs a-ymda yakalanmış olanlardan 87 sakda* list iki yıl ile yedi yıl arasında hapsa kasanmışlardır. Yahudilere karşı Mağdeburg. 29 (A.A.) — Havas ajan sınm bildirdiğine göre, nazi tecim örgütünün yardrmiyle yahudilere karşı gösterişler varılmıştır. Katalonyada kanlı hâdiseler Madrid. 29 (A.A.) — Bütün bUyüK limanlarda olduğu gibi birçok istenilme» yen kimselerin bulunduğu Katalonvg merkezinde de son zamanlarda kanlı ha diseler olmuş ve hükümet bu bölgede harb hali ilân etmiştir. Çiftlik lokantası Bankalar Caddesinde açıldı: Çok nefis, temiz ve çeşidli yemeklerle buzlu ANKARA BİRASINI ancak burada bulabilirsiniz.
Tweet
Sonraki Kayıt
Önceki Kayıt
Ana Sayfa
Bu Blogda Ara
Popüler Yayınlar
Mevlit - Tam Metin
Süleyman Çelebi'nin Vesiletü'n-Necat (Kurtuluş Yolu) adıyla kaleme almış olduğu, Mevlit adıyla bilinen eserin tam metni: I. ...
TDK İmla Kılavuzu
TURK DİL KURUMU YAYINLARI: 525 İMLA KILAVUZU Hazırlayan: Prof. Dr. Hasan Eren Ankara 1985 Türk Tarih Kurumu Basım Evi TÜRK DİL KU...
Cengiz Han Yasasi
Dr. Curt ALINGE'nin tespit ettiği kadarıyla Cengiz Han'ın yasası şu hükümleri içermektedir: 1. — Zâni ister evli olsun ister olmas...
Yeni Sabah - Mayıs 1949
1 Mayıs 1949 tarihli gazete - 2 Mayıs 1949 tarihli gazete - 3 Mayıs 1949 tarihli gazete - 4 Mayıs 1949 tarihli gazete - 5 Mayıs 1949 tar...
Yeni Sabah - Kasım 1940
Gazete içeriği aşağıdadır. ...
Yeni Sabah - Eylül 1949
1 Eylül 1949 tarihli gazete - 2 Eylül 1949 tarihli gazete - 3 Eylül 1949 tarihli gazete - 4 Eylül 1949 tarihli gazete - 5 Eylül 1949 tar...
Yeni Sabah - Ağustos 1949
1 Ağustos 1949 tarihli gazete - 2 Ağustos 1949 tarihli gazete - 3 Ağustos 1949 tarihli gazete - 4 Ağustos 1949 tarihli gazete - 5 Ağusto...
Süreli Yayın Arşivi Arama Sayfası
Arama motorunu kullanarak 1929-1950 yılları arasında çıkmış süreli yayınlar içinde arama yapabilirsiniz. Doğrudan belli bir ayın süreli y...
Divanu Lugati't-Türk
Kaşgarlı Mahmut'un eseri Divan-ı Lügat-i Türk: DIVANU LUGATI'T-TURK'DEN DERLENMIS ETIMOLOJIK SO...
Yeni Sabah - Temmuz 1949
1 Temmuz 1949 tarihli gazete - 2 Temmuz 1949 tarihli gazete - 3 Temmuz 1949 tarihli gazete - 4 Temmuz 1949 tarihli gazete - 5 Temmuz 194...
Hiçbirşey Nasıl Yazılır
Heryer Nasıl Yazılır
Göktürkçe Türk Yazısı
Blog Arşivi
Blog Arşivi
Temmuz (428)
Haziran (1147)
Mayıs (683)
Mart (1)
Ocak (1)
Ağustos (1)
Eylül (1)
Mayıs (1)
Şubat (2)
Aralık (5)
Kasım (1)
Temmuz (110)
Haziran (1)
Ağustos (1)
Ekim (2)
Temmuz (2)
Mayıs (1)
Nisan (1)
Eylül (103)
Ağustos (3)
Mayıs (1)