Cumartesi I Eylül 1934
karet haksız olanların
Seneaue
:tut
Malülgazilerln dönkü içtlmalarına iştirak edenlerden bir grup
Malûlgaziler ikiye ayrıldı
Numara: 83
Sene: I
Türkiye
1 senelik
ti
Hariç için
,aniye, Şeref Sokafı. TELEFON: 20520

Matbaa! Ebüzziya, İstanbul Q Sabahlan Çıkar Siyasi Gazete J Fiat) Heryerde 5 Kuruştur —
Yevmi makale
İstemiş olsaydık...
İstiklâl zaferimizin İstanbul işgal kuvvetleri üzerinde husule getirdiği müthiş tesirden yine bahsedeceğiz. Öğünlerin bizde bıraktığı en kuvvetli hatıralardan biri de işgal kuvvetlerinin geçirdiği korkudur.
Bu korku, dün de yazdığımız veçhile, bir aralık okadar müthiş bir hal almıştı, ki adeta maddiyet kesbederek el ile tutulur, göz ile görülür bir hal iktisap eylemişti.
Zaferlerimizin yıldırım gibi müjdeleri geldiği günler istemiş olsaydık, İstanbul mutlak iki üç gün Zarfında boşanır, ne itilâf kuvvetleri, ne de dört sene onlara”l)el bağlıyarak bize karşı bin türlü küstahlıklara ve nankörlüklere cür’et etmiş olan nakeslerden bir fert kalmış olurdu.
Anadolu bir baştan diğer başa temizlendikten sonra muzaffer ordumuzun kısmı küllisi (İzmit) te tah-şit edilmişti. İşte ordumuzun daima harekete hazır bir surette orada durması, İstanbulu en ziyade korkutan bir âmil oldu. O ordunun ne yapıp yapıp birgün hareket edeceği kor-kusiyle işgal kuvvetleriyle onların yardakçıları bilâ mübalâğa uykularını kaçırmış ve ilk işarette savuşup kaçmağa müheyya bir halde bulunmuşlardı. Bu okadar büyük bir hakikattir, ki (Lozan) muahedesinden sonra görüştüğümüz Beyoğlu sakinlerinden bir Musevî vatandaşımız bize “Büyük fırsatlar kaçırdınız. Ordunuz (İzmit) te iken, başta işgal kuvvetleri olmak üzere bütün anasırı saire, askerlerinizin ufak bir hareketi üzerine kaçacağı ve İstanbulu iki üç günde ecnebisiyle, yerlisiyle terk edeceği muhakkaktı.,, Demişti. Musevî vatandaşımız hatta araya bir de lâtife karıştırarak “Sizin bir iğneli fıçı tabiriniz vardır. İşte İs-tanbulnn Türkten gayri ahalisi tam manasiyle iğneli fıçı üzerinde otu-ruyormuş gibi ıstıraplı ve endişeli günler geçirdik,, Sözlerini ilâve etmişti. Kendisine vukubulan “Peki amma böyle korkmağa ne lüzum vardı ? Henüz dretnotlar, tanklar, toplar, tüfekler İstanbulda değil miydi ? Onlara istinaden oturamaz mıydınız ? BahuSus işgal kuv-dahil cîdı)ğu.halde buk&J_ : halk üç günde İstanbuldan nasıl çıkardınız ve hangi tarikle çıkardınız? „ Tarzında suallerimize de “ Sizin dretnot, zırhlı dediğiniz gemiler İzmir limanında da vardılar. Onların mevcudiyeti düşmanlarınızı ve onlara tabi olanların kâffesini on günde] denize dökmenize mani olamadı. Bu misal gözümüzün önünde dururken ne zırhlıya, ne tanka zerre kadar emniyetimiz kalmadı. Nasıl kaçacağımıza gelince icap ederse karadan savuşup gidecektik. Hem emin olunuz bizi himaye edeceklerini söyliyenler bizden evvel ve önümüzde kaçacaklardı,, cevabını almıştık. Naklettiğimiz şu muhaverenin aynen ceryan ettiğini - sözlerimiz tezkiyeye muhtaç olmamakla beraber - temin ederiz. Bu sözler . bizim için tarihî sözlerdir ve bun-daima büyük bir zevk ve ta-
“^"“rle yadederiz.
Buna benzer birkaç kuvvetli ml-“ * daha ^zikredebiliriz. Meselâ Mü-iuutarekesi, Ceneral (Haring-ton)un inadı yüzünden bir aralık inkıtaa uğramıştı. O vakit İsmet Paşa, bir ders vermiş olmak için,Müdanya-dan(İzmit) ordumuza ufak bir hareket göstermesini emretti. Ordumuz da, zannederiz, bir süvari bölüğünü (Şile) ye doğru küçük mikyasta bir nümayiş yapmağa memur etti. Bu bölüğün ileri hareketi istanbula derhal bir yıldırım süratile aksetti. Bunun neticesi ne olsa beğenirsiniz ? Çamlıca tepelerinde muzaffer ordumuzu lâteşbih tevkif için siperler kazarak toplar koymuşlardı. Bu topları muhafazaya memur olan kahramanlar, süvari bölüğümüzün ileri hareketinden ansızın haberdar o unca topları oldukları yerde bıra-lladıköyüne, Üsküdara can ? mışlar ve vapurlara hücum ile stanbula dar kaçmışlardı. Ya o sı-ra arda bir bölük süvari Şile üze-»■‘nde nümayişini yapacağına mese-a bir fırkamız tam teçhizatile İstanbula doğru harekete geçseydi aceba neler olacaktı ?
Ebüzziya Zade Devamı 2 inci snhifede
istiklâl Harbini böyle yaptık ve böyle kazandık!
İnönünde tarihi durdurur ve geri çevirirken
If” Başkumandandan İsmet Paşaya :
Siz İnönünde yalnız düşmanı değil, milletin makûs taliini de yendiniz..
Gazı Mustafa Kemal
inönünde yalnız düşmanı değil, milletin makûs taliini de yenmek
Harikasını gösterirken...
26 Ağustos - 9 Eylül tarihleri, büyük milletimizin mucizevî zaferini yarattığı günlerin devri senevisidir.
Türkün tek bir kalp halinde zafer ve kurtuluş heyecaniyle titrediği ve ihtiyar kürenin bir mislini daha görmediği öğünleri iftiharla, gururla yad ve tes’it ederken; ne büyük ıstıraplara ve fedakârlıklara katlanmak pahasına esaret uçurumundan Hâkimiyet ve İstiklâl şahi-
katarına yükseldiğimizi de hatırlamak lâzımdır.
Türk milleti bu mukaddes mü-cahedesinin ilk zamanlarında, düşmanlarının namütenahi ö.üm vasıtalarına yalnız nihaî zafer imanıle dolu sinesi ve süngüsü ile mukabele ediyordu. uİnönü„ harplerinde silâhımız yoktu, fakat Türkün vatan aşkı, istiklâl aşkı, hiçbir zaman kirlenmiyen şerefini, namusunu kurtarmak azmi her şeyden
üstündü ve damarlarında eski be-salet, şecaat kanı dolaşıyordu. Zaferlerimizin iptidasını teşkil eden *‘nönü„ harpleri işte bu şerait içinde kazanılmış ve onun içindir ki Türk milleti hakikaten yaln düşmanı değil , makûs talih’ de yenmiştir.
Tarihin bir İkincisini bilmediği muazzam zaferimize ayrı bir kıymet bahşeden de işte bu hakikattir.
Dünkü kong re münaka şalı ve gürültülü oldu Hayrünnas Beyin söz söylememesi hakkında emir varmış! — Malûl efrat rey hakkı istiyorlar
Ankara, Malû'gaziler Cemiyeti İstanbul Şubesi âzası dün Üniversite konferans salonunda fevkalâde bir kongre akdetmişlerdir.
Kongre çok münakaşnlı ve gürültülü olmuştur.
Celse açılırken
Öğleden sonra saat 14 buçukta celse açılmış ve kongre riyasetine Binbaşı İsmail Hakkı Bey seçilmiştir.
Salonda iki kısım âza vardı. Malûl zabitlerden ibaret olan aslî âza adedi “30„ u, fahrî âza addedilen Malûl efradın adedi ise “60„ ı buluyordu. Fakat yasa mucibince efrada rey hakkı verilmediği için
bunlar kenarda seyirci vaziyetinde kalmışlar, buyüzden de gürültü kopmuştnr.
“Ankaradan,, gelen tezkere ve rapor Evvelâ Ankara merkez heyetinden gelen tezkere okunmuştur. Bu tezkerede bazı kimselerin fena propagandalarda bulunduğu ve cemiyeti dağıtmağa çalıştıktan zikredi-, liyor bunlara mani olunması tav*’ siye ediliyordu. Yakında toplanacak olan kurultayın nizamnayi tas-11 r( dik edeceği ve ozamana kadar hiç t bir malt teşebbüse girişilmemesi, icap ettiği de bildiriliyordu.
Devamı 7 inci sahifede ‘P*3, ....... "" """" .... mı . ım .
ve
lhzal(
Tramvay ücretleri bu-;.dvae günden itibaren azaldı S
Birinci ve ikinci mevkilerde nekadar para verilecek
Spor kongresi dün toplandı
Bütün işler takdir ve tah sin ile karşılandı!
Gazi Hazretlerinin teşekkürleri tsanbul 31 ( A. A.) yasetl Cumhur fiğinden:
Reisicumhur Ağustos Zafer sebetiyle tebrikte bulunan zevata memnuniyet ve teşekkürlerinin iletilmesine Anadolu ajansını tavsit buyurmuşlardır.
Rl-
Umumi Kâtip-
Hazretleri 30 Bayramı müna-
Dönkü spor kongresinde üzakeretı takip ediyorlar
İstanbulspor mıntakasınıu kon- / .
gresi dün toplandı. Ve tahmin ettiğimiz gibi, kongreye takaddüm eden asabi, mücadeleli, gergin hava Halkevinin kapısında kaldı. Herkes iskemlesinde sakitane oturdu. Kimse tenkidi mahiyette söz söylemedi ve bir sene zarfında, spor işlerimiz hiçbir tenkide meydan vermiyecek kadar dürüst bir saat intizamile işlemiş gibi okunan rapor takdir edildi, tahsin edildi, kabul edildi.
Bu vaziyet karşısında söylenecek birçok şeyler vardır. Fakat bunu sonraya bırakarak, en nihayetinde yapılan intihabata geçelim. Mıntaka riyasetine Hamdi Emin Bey seçildi. Dün de söylediğimiz gibi, Hamdi Emin Bey, muhtelif partilerin hiç düşünmeden üzerinde ittifak edecekleri nadir şahsiyetlerdendir. Hamdi Emin Beyin mınta-
Spor kongrasında Fethi Bey töz söyliyor kanın başında, her türlü dedikodu» ların fevkinde İstanbul sporu için müfit olmasını temenni ederiz.
Devamı 5 inci sahifede
inşallah yakında tramvaylardaki izdiham* da bir çare bulunur!
unları, ile rı tak
HT6145
k;
niçeşr ey va*
8,75
Birinci mevkide:
Strasile üç kıta için 7 kuruş 10 para, 9kuruş 30 para ve 12 kuruş.
İkinci mevkide:
Strasile üç kıta için 4 kuruş 20 para, 6 kuruş 30 para, ve 9 kuruş.
Amerika Reisi-cümhurunu tehdit! “Ya para verirsin, yahut ta torunlarını kaçırır ve seni hırpalarız!,,
Nevyork 31 (A.A) — 168 bin dolar verilmediği takdirde Reisi-cümhurun bir veya birkaç hafidinin dağa kaldırılacağına ve hatta bizzat Reisicümhurun da hırpalanacağına dair bir mektubun mevcudiyeti ifşa (e edilmiştir. Mektup Madam “Ruz-^ velt„e gönderilmişti. Fakat mekt- .
Reisicümhurun zevcesinin eline akın günlere Kaa meden evvel, gönderilmiş ojjfl ceryan edip gi-“Beyaz ev„de memurlar tara . L-ntii
alınmış ve kendisine verilme*0 kötü ve C
Bu ifşaattan evvel, Nevfen artık tencffiir ve “Zarn„ isminde 33 yaşların—etmiş olacaklarını ^L^^^yoru. Çünkü hakaretin yap,yordu. aksulara yakıştığını ka-
Devamı 3 üncü sahıf!^kle ve buna bütan
«" ..■ •••.............münakaşalarında gos-
‘Hak„ mefhumu-olduğu vakarı, ızameti vermiş
“Lizbon,, elçimiz itim-, namesini verdi
Lizbon 31 (A.A) — Türkiye elçisi Tevfik Kâmil Bey, Ceneral Karmonaya itimatnamesini tevdi etmiştir. Reisicümhur nekahet devresinde olduğu için merasim yalnız birkaç dakika sürmüştür.
Bugünden itibaren vay 1 a r ı n da—-ineğe itasıdır.
Sr olur ve ‘akar yakışır, mütefekkirle-zamanlar ve
„^ncer€r-“
Bugün
Birinci mevkide: ilk iki kıta için 6kuruş 10 diğer kıtalar için 8 kuruş 3(* ikinci mevkide: tik iki kıta için 3 kuruş diğer kıtalar için 6 kuruş

Cemazitiilevvel
ZAMAN
t
lisinde Avus-misakı He t ler
Sar hakkında 'enserine gÖn-tasvip etmiş ler Cemiyetne .nin sureti te-— Zafer m)Şt»r. Heyete Bartu ile M. i Lamurör işti-
Bugünkü havi
Yeşilköy Rasat merkeziı dığımız malûmata göre dür nın tazyik derecesi 763 mi azami sıcaklık 31, asgarî 24 idi.
Yine dün rüzgâr saatta lometre süratle esmiştir, hava dünkü geçecektir.

I SON ^ HABERLER {
1zmir de Burnovada dikilen Gaz büstü merasimle açıldı
Rusya ve Milletler Cemiyeti
Birçok devletler istemediği için, Rusyanın Cemiyeti Akvama girebilmesi şüpheli olduğu bildiriliyor
Londra 31 (A. A.) — “Deyli Heralt,, gazetesinin siyasî muharririnin iddiasına göre Sovyet Rusyanın Milletler cemiyetine girmesi birdenbire beliren ciddî muhalefetler yüzünden tehlikeye girmiştir. Amele fırkasının naşiri efkârı olan mezkûr gazete diyor ki:
“İsviçre kabinesinin pazartesi günkü toplantısında Sovyet Rus-yanın kabulü aleyhinde rey vermeği kararlaştıracağı muhakkaktır, Hollanda ile Belçikanın aleyhtejmi rey verecekleri, yoksa sadece müstenkif mi kala cakları hususunda henüz mütereddit bulunuluyor. Hattıhare-ketleri şüpheli olan diğer devletler arasında Macaristan ve Kanada ile bazı Cenubi Amerika devletlerrde vardır.
Bir memleketin Milletler Cemiyetine kabulü için sülüsan ekseriyet kâfi ise de heyeti umumiyede kuvvetli bir muhalefetin mevcut olması, reyini
Yevmi makale
İstemiş olsaydık...
Yine lstanbulda zafer şenliklerinden başka bir de böyle bir manzara göremediğimizi daima teessürle yadederız.
Maaraafih bizim bu teessürümüz hissiyatımıza tâbi olarak düşünmemizden ileri geliyor, yoksa hükümet ve idare! devlet noktai nazarından düşünülünce daima büyük bir ihtiyat ve tedbir ile hareket .mek lâzımgeleceği bedihidir. Ana-doluda kazandığımız fevkalâde zaferlerin kıymetini, bir de lstanbulda zuhur edecek vukuatla - o vukuatta nekadar dahlimiz olmasa da -Azaltmamak ve yeni müşküiât çıkarmamak lâzımdı. Bahusus, ki b sıralarda mevkii iktidarda olan re zaferlerimizden dolayı fevkalâde .inirlenen meşhur Türk düşmanı , Loyt Corç ), müdahale için bir lebane aramakta idi. İşte ona bu »ehaneyi vermemek için tedbirli iareket edilmesi tercih olundu. Isasen hükümeti miliye Anadolu »ferleriyle meşgul olarak lstanbul-aki hakiki vaziyeti de tabii yaradan takip etmiyordu. İşte bu ibi sebeplerledir, ki işgal kuvvetine in İstaubulu bir sabah kendi «adilerine bırakıp kaçmaları gibi ıldkaten seyrine doyumolmaz bir ikanın şahidi olmaktan mahrum ildik.
Bu hatıraları bugün ne için tek-rladığımıza gelince, dün de söy-liğimiz üzere, zaferim:ze ait şan-günleri her vesile düştükçe yad tekrar etmek, ensali atiyeye rşı olan borçlarımızın en büklerinden biridir. Bugünku genç-dün bizlerin neler yaptığımızı )ma misalleriyle görmelidir, ki nn kendisinin de neler yapmağa dir olacağını bakkiyle bilsin.
♦ İstanbulun zafer günlerinde ge-üği vukuatı ise, mesleğimiz itiyle, bizim kadar yakından ta-lmiş olanlar azdır. O vukua-safhası hafızamızda bütün tiyle menkuş durmaktadır, 'eyh sırası geldikçe bu ha-Azelemek ve onların k)-tdvem'-i yükselten
4
\
ittifakla vermesi icap eden Mecliste Sovyet Rusyanın daimî azahk alması meselesinde entrikaları teşvik edebilir. Vaziyet o kadar ciddidir ki tngiliz ve Fransız hükümetleri bazı devletler nezdinde hattıhareket-lerini anlamak için anket yapmaktadır.,,
Fransa çalışıyor
Londra 31 ( A. A. ) — İyi malûmat alan mehafil, Sovyet-ler ittihadının Milletler Cemiyetine girmesi hakkında diplomatik teşebbüslerin devam ettiğini bildiriyorlar. Ingilterenin bu husustaki icraatı tali bir mahiyette ve Fransız tezine müzaheret etmekten ibarettir. Sovyet Rusyanın Milletler Cemiyetine girmesi yalnız bu mü-essesenin otoritesini kuvvetlendirmekle kalmıyacak, aynı zamanda Sovyetler ittihadı ile diğer aza devletler arasında daimî temas tesisine imkân verecektir ki bundan Avrupa hava» istifade edecektir.
Fransız hava manevra lan ne netice verdi?.
500 Tayyare manevraya iştirak etti, Fransızlar alınan neticeden memnun görünüyorlar
Paris 31 (A. A.) — Hava, tayyare manevraların? müsait gitmemiştir. Bununla beraber 500 tayyare h çbir hâdise olmadan manevra yapmışlardır. Bombardıman filolarının büyük bir kısmı müdafaa hattını geçtiğinden, “Lö Burje,, iki defa tahrip edilmiş demektir. Bununla beraber zannedildiğine göre hakikatte taarruz eden tayyarelerin yarısı hedeflerine vasıl olmadan düşürülebilecekti.
“ Maten ,, gazetem hava kumandanlığının elde edilen neticelerden memnun olabileceğini yazıyor.
“Eko Dö Pari„ gazetesi ansızın ve toptan yapılan bir hava taaruuzunnn tevkif edilemi-yeceği kanaa tında dır ve buna binaen muzafferane bir surette mukabeleye müsait bir hava ordusunun daima amade bu-
Amerikada yeni bir grev başladı
Vaşigton 31 (A. A.) — Mensucat işçileri federasyonu grev ilânına karar vermiştir. İş Cu martesi günü duracktır.
Grev binden fazla fabrikaya şamildir. Bilhassa şimal de hâdiseler çıkmasından korkuluyor.
Greve 425 bin işçi iştirak ’ '“-ittir. Eğer büyürse bu “■»kin olacaktır.
»d iden
v
İ
Uzak Şarkta hâdisesiz gün yok!
Japonya, Rusya ile mutlaka mesele çıkarmak isti-yormuş-Bir trene hücum edileli, vagonlar parçalandı
Harbin 31 (A. A.) — “Harbindin 26 mil şimalinde demir-yolunde bir olmuştur.
Rayların sökülmüş idi.
trene hücum vaki
evvelce vidaları Lokomotif yoldan çıkıp yan üstü devirmiştir.
Dört vagon birbirlerinin içlerine girmiştir.
Kaza yerine gönderilen has-tahane treni bir çok ölü ve yaralılar getirmiştir.
Bardaklardan boşanırcasına yağan yağmur kurtarma işini güçleştirmiştir, ölülerin çoğu tanınmayacak bir haldedir. Japonlar mesele çıkarmak istiyorlar!
Moskova 31 (A. A.) — Harbinden ve Mançurinin diğer yerlerinden gelen haberlere göre Japon ve mançuko mehafilinin Sovyetler aleyhinde ki tahrik faaliyetleri, Pogramiçnaya istasyonunda ki Sevyet konsoloshanesinin ve bilhassa konsolos M. “Stelmaş,, ın şahşı etrafın-
lundurulması lüzumunu kaydetmektedir.
Sabık hava nazırı M. Cot, “Övr„ gazetesinde, hava harbini tadil için çare, bütün askerî tayyareleri ilga etmek, ticaret filolarının kontrolü için beynelmilel bir teşkilât yapmak ve beynelmilel bir hava polis kuvveti ihdas eylemek olduğunu yazıyor.
“ Popüler ,, gazetesi manevraların diğer memleketlerde yapılan tecrübeleri, yani hava taarruzlarına karşı müessir bir siper teşkili imkânsızlığını teyit eylemiş^olduğunu yazıyor.
Lö Burje 31 (A A) — Hava manevraları hitam bulmuştur.
Kumandanlık, mürettebat ile malzemenin vaziyetinden memnundur. Manevralara iştirak eden 500 makinadan ikisinde bozukluk olmuştur. Manevralardan hava taarruz ve müdafaası hakkına faydalı neticeler elde edilmiştir.
Venizelos ve yangını körüklemek!
Atina 31 (Hususî) — Başve-
1 kil M. “Çaldiris,, gazetecilere, M. “Zaimis,, in tekrar Cümhur riyasetine intihap edileceğini ümit ettiğini, çünkü bu makam için başka bir fırka namzedi bulunmıyacağını ve şayet böyle bir namzet bulunursa (Müsyü Venizelosu kastetmekte-' dir) bu halin Yunanistan için yangına kundak koymak kabilinden olacağını söylemiştir.
* Balkan misakının kıymeti
tina 31 (Hususî) — Avala -, başvekil M. “Çaldaris,, -yanatını
aldaris,.
bildirmektedir. Balkan misakı
Balkan devlet-bugünkü vazi-j sağlamîâTncs: vc Avrupa^ nünün temini için ehemrıi-■etli bir uusurdur,, .diyor.
I 1
İngiliz lirası düştü
Londra 31 (A. A.) — Ingiliz lirası 1924 tenberi en dun seviyeyi bulrak “75,, e inmiştir.
da temerküz etmektedir. Man-çuri ve Japon gazeteleri mumaileyhi Çin şark demiryolla-rındaki t a h r i b a t faaliyetine iştirak etmekle açıktan açığa ittiham ediyorlar. Demir yolları memurlarının kulübünde mezkûr istasyon polis müfrezesi tarafından yapılan taharriyat bir netice vermemiş olmakla beraber kulüp hükümet tarafından yine kapatılmıştır. Harbinin iyi malûmat alan mehafilinde söylenildiğine göre Sovyet konsolosuna yapılan taarruzler Sovyet Rusya ile Japonya arasında vahim bir ihtilâf çıkarmağı istihdaf eylemektedir.
Alınanlara “barbarsınız!,, diyorlar
Berlin 31 (A. A.) — Alman matbuatı, bugünün Almanlarmı barbar diye tavsif eden İtalyan matbuatının hücumlarına karşı hiddetle mukabeleye devam etmektedir.
Avusturya istiklâlini koruyacak
Viyana 31 (A. A.) — Avusturya telgraf ajansı bildiriyor : Başvekil muavini Ştaremberg Viyana Haymvehren'Ieri önünde bir nutuk iradederek demiştir kû
“ — Herhangi bir düşmına karşı Ayusturyanın hürriyet ve istiklâli için bütün şerait dahilinde son nefsime kadar muhabere etmek istiyoruz. Biz AvusturyalIların barbarlığa karşji yapacağımız vazifelerimiz vardır. Bunun için de hür ve müs-takil olmaklığımız lâzımdır. „
M. Ştarhemberg, bilhassa Viyana teşkilât reisi M. “Fey„ e ve federal ordu ile icra kuvvetlerini sadakatlerinden dolayı teşekkür etmiştir. Tezahüratın sonunda M. “Fey,, söz alarak Viyana haymvehren’lerinin şimdiye kadar olduğu gibi “Ştarhemberg,, e sadık kalacaklarını söylemiş ve M. “Ştarhemberg,, e hitabederek :
— Bizi çağır, biz seni tâki-bedeceğiz, yaşasın “Ştarhem berg,, demiştir.
Ot ve samandan gümrük almıyacaklar
Vaşington 31 (A-A.) — Maliye nezareti, kuraklıktan mustarip mmtakalardaki hayyanları beslemek ü...re dünyanın herhangi bir memleketinden getirilecek ot ve samanın hiç bir resim alınmadan ithaline karar vermiştir.
Hayvanata mahsus diğer maddeler de bu listeye sonra ithal edebilecektir.
Almanya - Amerika arasında ihtilâf
Vaşington 31 (A.A.] — Alman hükümeti Moratoryom meselesi hakkında Vaşingtona yeni bir nota virmiştir. M. Hal burada olmadığı için cevap birkaç gün gecikecektir. Hariciye nezaretinde bugün beyan edildiğine nazaran, Alman notası Vaşington için kabulü mümkün olmıyan bir noktai nazar ser-detmektedir. Zira Amerikalı hamiller hakkında farklı muamele derpiş edilmekte ve Alman hükümeti Amerikalı hamillere müsavi muamele yapılmasını yeniden reddeylemektedir.
İzmir 31 (A. A.) — Burnova-da cumhuriyet parkında dikilen Gazi büstü merasimle açılmıştır. Merasimde mülkî ve askerî rüesa bulunmuştur. Kurdele ke-
Istanbulspor Ankarada mağlûp oldı
Ankara 31 (Hususî) — İstanbul* spor takımı bugün (dün) iki binden fazla seyirci huzurunda Ankara* gücü ite ikinci maçını voDmıs ve bire karşı dört sayı ile mağlûp olmuştur. H ’
Türk-Leh muka- ' Tüccar için yeni ’ ..........ı
velesi teati edildi
Varşova 31 (A.A) — 29 Ağustos 1931 tarihinde Ankarada imzalanan Türk-Lth ticaret ve seyıi »e fa in mukavelesinin musaddak 8»-retiero Hariciye nezareti siyası şube müdür muavini M “Şaetzei,. ile Türkiye maslahatgüzarı Kadri Riza Bey arasında teati edilmiştir. Vapurların manifestoları ve bir müracaat
Ankara 31 (Telefonla)—Türk limanlarından hareket edecek vapurların vermek mecburiyetinde bulundukları manifestolar için kendilerine 48 saat mühlet veriliyordu. Bazı tüccarlar vapurlara tahmil ettikleri eşyaların manifestosu için bu müddetin az geldiğini ileri sürerek arttırılması tu istemişlerdi. Gümrükler idaresi bu müracaatı reddetmiştir.
Posta Müdürü umumisi seyahata çıkıyor Ankara 31 (Hususî)— Posta ve Telgraf Umum Müdürü Edip Cemil Bey yakında Trakya ve garbi Anadolu vilâyetlerine giderek posta ve telgraf işlerini tetkik edecektir. Hariçle Posta ve Telgraf havalesi Ankara 34 (Hususî) — Bir müddettejıberi muattal bulunan haricî posta ye telgraf havalesi muamelesine yeniden başlanacaktır.
Umumî müdürlük, baş müdürlerle, hangi devletierlte muameleler yapılacağına dair muhabere etmektedir.
Nafıa müsteşarının teftişleri
Antalya 31 (A. A.)l-— Afyondan şehrimize gelen Nafıa müsteşarı Arif Bey vilâyet Nafıa teşkilâbm teftiş etmiş ve bugün Afyona dönmüştür.
“Çankırı” da sünnet düğünü
Çankırı 31 (A. A.) — Hiına-yeietlal Cemiyeti dünkü zafer bayramı günü bir sünnet düğünü yaparak elliye yakın fakir çocuğu sünnet ettirmiştir.
Mısırda Sa’atZağ-lûl günü
Kahire 25 (Hususi) — 23 Ağustos günü Mısırın meşhur millî lideri Sa’at Zağlıil Paşanın yedinci ölüm yıldönümüne tesadüf ediyordu. Ve Veft fırkası bu münasebetle büyük merasime hazırlanmış, memleketin hertarafında halk merhumun hatırasını ihtifallerle taziz ve tebcil etmiştir.
Merhum Zağlûl paşa 23 ağustos günü akşamleyin, saat 9,30 da vefat ettiği için tam bu vakitte Mısırın bütün milliyetperver halkı iki dakika sükût ederek merhumu anmış ve bu suretle merhuma karşı bağlılığını göstermiştir.
Son seneler zarfında Veft fırkasını inhilâle uğratmak için birçok teşebbüsler vukubuldıyse de bu teşebbüsler bir netice vermemiş bulunuyor. Veft fırkası halk nazarında kuvvetini muhafaza etmekte, gün geçtikçe bu kuvvet artmaktadır. Hattâ son zamanlarda Veftin yeniden iş başına gelmesi ihtimalinin kuvvetlendiğinden bahsolunu-yor.
Gazi Hazretlerinin büstünü gören halk yürekten gelen bir heyecanla “Yaşa Gazi,, diye bağırmışlar ve sürekli alkışlarla minnet hislerini izhar etmişlerdir.
bir kanun
Ankara 31 (Telefonla) Yüksek iktisat meclisi bu de-faki içtimamda, tüccarlardan aldıkları unvan tezkereli hilâfına meslek ittihaz ettikleri satıcılıktan başka şeyler de satmak istiyenlerin, asıl meslek sahiplerini zarara sokmamalarını temin eden bir kanun projesi hazırlıyacak ve Büyük Millet Meclisine taktim edecektir.
Bü lâyihaya esas olacak metotlara başlanmıştır. Bu kanun Meclisin bu devresinde İş kanunu ile birlikte müzakere edilecektir. Bu suretle iş sahipleri ile işçilerin mukabil vaziyetleri bu kanunlarla tesbit edilmiş olacaktır.
yeni döviz listesi kabul edildi
Ankara 31 (Telefonla) — Türk parasını koruma kanunu-na istinaden tatbik edilen, 10 numaralı, kararname yerine geçecek olan ve hususî bir heyette tetkik edilen 1*1 numaralı kararname ile 1447 numaralı kanunun 29 ncu maddesine göre yeniden teshit olunan yeni döviz ihtiyaç listesi İtra Ve-killeri heyetince kabul, ve tasdik edilmiştir.
“Amasya, .1» İrfr konferans
Amasya 31 (A. A.) — Gece Halkevi salonundâ halkeı i idare heyeti azasından Kemal bey tarafından salonu dolduran çok kalâbalik bir halk huzurunda “Ergani istikrazı,,, hakkında bir konferans verilmiştir. Amasya bu yeni tertibe daha geniş bir şekilde iştirak edecektir.
“tamir,, de bir maç
İzmir 31 (A, A.) — Bugün Alsancak stadında Balıkesir idman birliği, İzmir şampiyonu Altay ile karşılaştı. İzmir şampiyonu tamamiyle hakimiyeti altında geçen oyunu 4'-2 galıp^ bitirdi.
Irakta yabancılar ve memuriyet Bağdat 24 (Hûeuaî)— Bu senenin ilk alh ayında Iraka müsaadesiz giren yabancıların sayısı “4642,, ye varmıştır. Bunların *'3000,, i İranlIdır. İrak hükümeti* memlekete müsaadesiz giren yabanoıların çıkarılmamasını emretmiştir.
Irak hükûkneti h udu (Harındaki kontrolü sıklaştıracak ve ileride buna benzer hâdiselerin vuku hul-masını temin edecektir.
Irak hükümetinin diğer bir Iraktaki bütün memuriyetleri yerlilere vermektir.
Meselenin yakında İrak parlâr mentoauna arzı beklenilmekte-iir.
“Berlin,, deki Faşist aleyhtarları serbest Londra 31 (A. A.)—Berlinde tevkif edilerek diplomatik müdahaleler üzerine serbest bırakılan dört Faşist aleyhtarı buraya muvasalât etmişler ve hararetle alkışlanmışlardır.
fes
* n
TT

ııı cr^ı ri-r
£ SÜTUNLAR ARASINDA
( Müteferrik Haberler ]
Halk hikâyeleri
Bir mecmuada halk hikâyelerinin muhtelif nevileri hakkında Frenkçeden tercüme olunma bir yazı gördüm. Son yıllarda halk şairlerini tanımak ve tanıtmak, halk şiirlerini ağızlarda erimekten kurtarıp derli toplu bir şekle koymak, halk hikâyelerini nizam altına almak için çalışanlar çoğaldığı ve hatta bu temiz ülkü ile şevka gelerek Anadoluda dolaşanlar bile bulunduğu cihetle o yazı merakımı tahrik etti, dikkatle okudum.
Frenk muharrir, halk hikâyelerini esas itibariyle dört kısma ayırıyor.
1 — Fable
2 — Conte
3 — Leğende
4 — Mythe
Fable kelimesile insan gibi düşünen, konuşan ve hareket eden hayvanlan mevzuubahs ittihaz etmiş manzum hikâyeler kast olunuyor. Conte’lar, aklın ve hayalin kabul edemiyeceği vakalarla dolu hikâyelerdir. Bunlarda zemin ve zaman yoktur. Vakanın nerede ve hangi tarihte cereyan ettiği gösterilmez. Daima “evvel zaman içinde bir padişah vardı» diye başlar.
Legendelerde vakanın yeri sarahatle gösterilir. Şahıslar, muayyen fertlerdir. Hareketlerinde esas ve vuzuh vardır. Bu hikâyeler, adeta tarihe müstenit gibi görünür. Myt-heler insan elinin erişemiyeceği yerlerde ve zamanlarda İlâhi şahıslar arasında geçmiş vakıalardır.
Okuduğum makalenin alt tarafı, bn dört çeşit halk hikâyesine Avusturalyada. Afrikada ve şurada bulunan örneklerin tahlilinden ibarettir. Ben, hepimizin zaten bildiğimiz, bu tasnifi bir de şu izahlı şekilde okuduktan sonra bizim Fab-1 elerimiz, Contelanmız, Legendela-rımız ve Mythelerimiz üzerinde bu güne kadar yapılan tetkikleri ve elde edilen neticeleri şöyle bir gözden geçirdim, üzüm üzüm üzüldüm.
Çünkü Türk halk hikâyeleri, esefle soyliyorum, ne toplanmış, ne de bir gün toplanabileceğini ümit ettirecek şekilde mühim görülmüştür. Fable nevinden olarak dillerde dolaşan hikâyeler öz Türk malı değildir. Ya hümayunnameden, ya “Fonten,, den alınmıştır. Conte-lar, tamamile İran mahsulüdür. Lâ-gendelarımız varsa da ya üç tanedir, ya beş. Bunlarla millî Legende-larımızı toplamış olmak iddiasına kalkışamayız, gülünç oluruz. Mythelerimiz de öyledir, Ziya Gök Alp Beyin bulup yazdığı iki üç hikâyeden ibarettir.
Halbuki şu Frenkçeden dilimize £ Evrilen makale dolayısıyla bir ere daha öğreniyoruz ki garp âleminde her milletin kendi milli hikâyeleri değil Avustur yalıların, Afrikalıların bile halk masalları toplanmıştır, süzgeçten geçirilmiştir ve bunların bütün küre masal-lariyle alâkaları birer birer tesbit edilmiştir.
Aceba biz bugün kaleme alınmakta olan bir kısım tarihî romanları mı Leğende sayıp garba karşı böbürleneceğiz!.. Bunların Kesikbaş be Kankalesi masalları kadar da kıymeti yok. Biz, öz Türk hikâyelerini bulup derlemeliyiz ki tarihimize bağlılığımızı eserle is bat etmiş olalım. Yoksa yeni yazılan masallar o bağlılığı göstermez, belki bağsız-lığa numune teşkil eder!..
ler ikiye ayrıldı
sahifeden devam
B.
k

El sanayii tetkik ediliyor
İktisat vekâleti el sanayi müdürü Saffet bey şehrimizde tet-kikata devam etmektedir.
Mumaileyh bilhassa dokumacılık sahasını tetkik etmekte, trikotaj ve çorap fabrikalarının rekabeti karşısında, küçük dükkânlarda ayni işleri yapan sanatkârların vaziyeti ile meşgul olmaktadır.
Devlet matbaası I Asri hapishane
müdürü değişti
Hamdi Emin Bey Vekâlet emrine alındı
Vukubulan bazı ihbarat üzerine Maarif müfettişlerinin Devlet matbaasında tahkikata başladıklarını evvelce yazmıştık. Aldığımız malûmata göre, Devlet matbaası müdürü Hamdi Emin Bey Maarif Vekâleti emrine alınmıştır. Devlet matbaası müdürlüğü vekâletini şimdilik Maarif Vekâleti neşriyat müdürü Faik Reşit Bey ifa eylemektedir.
Evlenme ve resmikabul
Hariciye vekili Tevfik Rüştü Beyin kızı Emel Hanımefendi ile Sefaret kâtiplerinden Fatin Rüştü Beyin düğünleri münasebetiyle evvelki gece Gazi Hz. tarafından Dolmabahçe sarayında bir kabul resmi tertip edilmiştir.
Resmi kabulden sonra verilen suvare, geç vakte kadar devam etmiştir.
Tramvay ücret, leri azaldı
Birinci sahifeden devam
Zabitler için karneli olmak şar-tiyle birinci mevki 4 kuruş 10 paradır ve ikinci mevkide karneli bilet verilmez.
Küçük zabit ve efrat için kar-nesiz birinci mevki neresi için olursa olsun 5 kuruş, ikinci mevki yüz paradır. Karneli olursa yahuz ikinci ırevkide 60 paradır.
Harp malûlleri için her yer birinci mevki de 5 kuruş, ikinci mevkide yüzparadır.
15 yaşına kadar olan mektep talebesi için birinci mevki S kuruş, ikinci mevki 100 paradır.
Yüksek tahsil talebesi için tenzilât mevcut değildir.
Ancak bugün buşlayan tarife muvakkat olup ileride tatbik edilmek üzere esasları hasırlanmakta olan sabit tarifede Üniversite talebesi için de ayrıca tenzilâtlı bilet verilmesi kabul edilecektir.
Bugün tatbik edilmeğe başlanan tarifenin nekadar devam edeceği henüz malûm değildir. Maamafih üç ay kadar tatbik edildikten sonra yerini sabit tarifeye terkedeceği zannoiunmaktar.
Mıntaka usulüne göre hazırlan-makta olan sabit tarifede, bugünkü elektrik, fiatları, amele ü ereli eri ve muhtelif semtlerdeki halkın fakir ve zenginliği de nazarı dikkate alınacaktır. Sabit tarife bugünkü ücretleri birparça daha indirmiş olacaktır.
Amerika Reisi-cümhurunu tehdit
İstanbuldan 200 kadar mahkûm yakında Edirneye gönderilecek Adliye Vekâletinin Edirnede yaptırdığı asrî hapishane inşaatı bitmiştir. Yukında hapishane
müteahhidinden kabulü kat’i muamelesi yaptırılarak alınacak ve memleketin muhtelif köşelerindeki ağır hapis mahkûmları oraya nakledilecektir. Bu meyanda İstanbul hapishanesinden de “Edirne,, ye 200 kadar mahkûm gönderileceği tahmin olunmaktadır.
“Edirne,, hapishanesinde mahkûmlara aynı örnekte elbise giydirilecek ve bunlar hapishane içindeki muhtelif sanatha-nelerde yevmiye ile çalıştırılacaktır.
Bu suretle mahkûmların hapishaneden çıktıkları zaman meşru yollarda çalışmalarının temin edilmiş olacağı ümit edilmektedir.
İntihap faaliyeti başlıyor
Yakınlaşan yeni belediye in-tihabata için kaza intihap encümenleri bugünden itibaren kaza merkezlerinde faaliyete başlayacaklardır.
İntihabat defterleri her tarafa asılmağa başlanılmıştır. Defterler bir hafta askıda kalacak ve bu arada itirazlar dinlenecektir. Bu müddetin hitamında defterler tetkik edilecek ve yeni isimler ilâve edilmiş ise bu yeni ilâveyi defterler tekrar askıya asılarak on beş gün daha duracaktır.
Maaş bugün
Bugün memurlara Eylül peşin maaşlarının tediyesine başlanılacaktır.
Yeni imtihanla1*?
_ tan-
Ortamekteplerde zuniyet ve ikmal imi hanları bugün başlı/1™
Evvelce kazanamıyanlarm b kalorya ve ikmal imtihanla? na bugünden itibaren yenidt başlanacak her derslerin imt'z®“ han günleri tesbit edilmiş v^._ sualler Vekâletten gelmiştir Sualler mümeyiz, muallim vt talebenin huzurunda imtiham-günleri açılacaktır.
Ders mualliminin talebe hak- ' landaki kanaati birinci derece-de nazarı dikkata alınacaktır, t.
Bugün yalnız orta mektep-ir lerde mezuniyet ve ikmal imti- z hanları yapılacak, liselerin im- ’• tihanları bu ayın on üçünde başlıyacaktır.
İmtihan günleri şu şekilde tesbit edilmiştir.
Orta mekteplerde bugün riyaziye, 4 Eylül salı günü tabiiye, 20 Eylül çarşamba günü Türkçe; liselerde 13 Eylülde tabiî ilimler, 16 Eylül pazar günü riyaziye, 1 9 Eylül Çarşamba günü Edebiyat imtihanları yabılacaktır.
imtihanlar sabah saat 8,5 da başlayacak ve 12 de bitecektir.
İş Bankasının sergisi
Galatasaraydaki İş Bankası onuncu yılı sergisini dün cuma olmak münasebetiyle kalabalık bir halk kütlesi ziyaret etmiştir.
Dün Maliye vekili Fuat beyde sergiyi gezmiştir.
Bu sergi pazartesi günü kapanacaktır.
llkmekteplerde kabulü
llkmekteplerde itibaren talebe kayit lüne başlanacaktır.
talebe
bugünden ve kabu-
Elektrik saatleri kirası bugün den itibaren indirildi
Birinci sahifeden devam
Vaşington 31 (A. A.) — “Zarn„, şimali karolinde “Şarleston» da oturan zengin bir aileye mensuptur. Ailesi, 1921 de “Zarn„ ın başına bir tayyare pervanesi çarptığını, o va-kittenberi şuurunun bozulduğunu, bunun neticesinde tekaüt edildiğini söylemektedir.
Nevyorkta bulunan Reûicümhur ile zevcesi deli olan “Zarn» ın tevki-hayret ettiklerini bıldirmişler-
Elektrik Şirketinin seneler-denberi halktan pek fazla surette aldığı elektrik saatleri ücretlerinde yapılan tenzilât bugünden itibaren tatbik edilecektir.
Nafıa vekâletince ayda 12,5 kuruş kiraya tabi tutulması kararlaştırılan 10 amperlik elektrik saati kullanan 80 bin kadar abone mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Belediye ve Elektrik şirketi komiserliği on beş seneden faz-

"Edirne,, de yapılan Zafer ve 7'aggare Bayramı şenliklerinden bir intiba : Muallim Mektebinden bir ejendi nutak iradederken
la saat kullanan aboneleri tes-bit etmeğe başlamıştan Bunlar Artık saat kirası vermiyecek-ler ve saatlar kendilerinin malı olacaktır. Yalnız şirkete yakım ücreti olarak küçük bir meblâğ ödeyeceklerdir. Bu şekilde elektrik saatlerine tesahup edecek abone miktarı 30 bin kadar tahmin edilmektedir.
Bugünden itibaren 12,5 kuruş aylık verecek olan abonelerde 15 sene sonra elektrik saatlerine tesahup eyleyeceklerdir.
Şerhler

“Hakaret, haksız olanların burhanıdır,,
Seneque
buki Scneque'in dediği pek doğrudur. Hakaret, haksız olanların haksızlıklarını örtmek için başvurdukları bir taarruz vasıtasıdır. Haklı olan vakur olur t*e hakka ancak vakar yakışır. Münevver ve mütefekkirlerimizin, bir zamanlar ve hatta yakın günlere kadar aramızda ceryan edip giden şu kötü ve çok kötü âdetten artık teneffür ve tebaiit etmiş olacaklarını umuyoruz. Çünkü hakaretin haksızlara yakıştığını ka-buletmekle ve buna bütün fikir münakaşalarında göstermekle “Hak„ mefhumuna lâyık nezaheti, oluruz.
Şerh ve izah :
Milâdın birinci asrında yetişen Lâtin muharrirlerinden Seneque, yedi güzel facı asiyle cihan fikir ve edebiyat tarihinde yer al-r”’*fır. Bu şöhretli mütefekkir ( Hh kare f haksız olan-iutui bürhanıdır) Diyor. Eğer bu sahih ise bizim diyarımızda hakka müstenit hiçbir münakaşa ceryan etmediğine hükmolunmak icap eder ki çok feci bir şeydir. Çünkü bizzat kendimizin hatırladığımız kalem münakaşalarının hemen hepsi müsbet bir neticeye varmamış, her iki tarafın birbirlerine hakaret savurmalarıyle mihverinedn çıkmış ve nihayet bir küfür ve sövüş yağmuru içinde kapanıp gitmiştir. Hal-
olduğu vakarı, azameti vermiş
ZAMAN
vet etmek hakkı kime verilmiştir ?„ Diye sordu, diğer bir zat ta:
“— Hariçte para toplanmış ve bu para sarfedilmiş, Malûlgazile-rin şerefiyle oynanmış. Böyle bir-şey var mıdır?» demiştir.
Reis meselenin tahkikat safhasında olduğunu söylemiştir.
Söz söylememek emri!
Bu esnada Hayrünnas Bey söz söylemek ve bu ithamlara cevâp vermek istemiş, fakat reis:
— Siz söz aöyliyemezsiniz, emir var, demiştir.
Hayrünnas Bey de: “— Ohalde ben salonu terk ediyorum, beni hem çağırdınız, hem söyletmiyorsunuz !„ demiştir. Salonda yine bir gürültü baş göstermiş, efrat âza Hayrünnas Beyin söz söylemesini istemişler, bu arzuya aslî âzanın da ekseriyeti de iştirak etmiş ve Hayrünnas Bey söze başlamıştır.
Hayrünnas Beyin beyanatı Hayrünnas Bey demiştir ki : “ — Ankarada bir Malûlgaziler teşekkü'ü vardı. Ben buna karışmak istemedim. Nihayet beni de karıştırdılar. Ve İstanbul şubesi heyeti reisi oldum. F$ka* Hr gün
Hariciye Vekili Tevfik tü Bey, Milletler CemiyetÇa . Jar zakeratına iştirak etmek gstercjj_ re birkaç güne kadar .. tes_ nevre,, ye hareket edece^n he-
Bu seyyahati 15 gün 1(Ja istifa sürecek olan Hariciye i kalemi mahsus müdürü , olmalı ! Hâmit bey de refakat ^an 8Onra t’r" ______|)t____ asraf ola-
Münhal memurlv’"' dey‘n .eyhlennde için imtihan anlatmış, Posta, Telgraf ve ’“J'1 mad" müdüriyeti umumiyesi fakat
münhal bulunan zabıtanın
için açılan imtihan r’00" kl5i °lduk-günü Postanede • jhen8l" "nıhafa-Kazananlar bi PrenslP dah.lınne dar belli olacakf.‘aii)’l,e re)"
, olacağını söy-

POLİSTE
“Sinop„ta balıkçılık tetkikatı
Sinop 28 (A.A) — Sinopta balıkçılık sanatını inkişaf ettirmek, limanda ve civar sahillerde ba'.ık sayt mahalleri tesbit etmek maksadiyle gelen mütehassıs tetkikatına devam etmektedir.
“ Muğla „ da yağmur ihtiyacı
Muğla 28 — Son günlerde yazlık ekimlerden mısır ve bunlara benzer mahsulâtın yağmura şiddet-le ihtiyacı var. Hava kurak devan ettiği takdirde bu senenin mezru-atı geçen senekine nazaran noksan olacakrır. Bir çok mahallerde bu mahsulât kelle yapmış ve hasada da başlanmıştır. Kuraklık dolayısiyle bağlarda hiç bir hastalık yoktur.
Yalnız son defa yağan dolu üzüm mahsûlünü kısmen tahrip etmiştir. Bu sene bu mahsul geçen seneki-nin hemen yarısından azdır. Her tarafta üzüm mahsulü kemale gelmiştir.
a

r
L.
Karii mektubu J
lan çıkıyor
İki tabakdk^t
Şehremini sakinlerin ( ü \_ duracı Mustafa ve arka dettin, adamakıllı sar. hakkı
duktan sonra Saray n)ey(f.;diyoruz lokantacı Esat efendinin du demiş_ nına girmişler, hiç sebepsiz v ga_ baklan kırmıya başlamışlar^ İkisi de polis tarafından Ianmıştar. IX' 1
Cenaze »
kaza yaptı flkricede
İstanbul Belediyesinin kal"
otomobili dün Mecidiye -?erral?:er den geçerken Yorgi iw,m,.z’ Is_ birisinin otomobiline çar^rl seç-hasara uğratmıştır. Nüfusç. yiat olmamıştır.
Bilet alırken...
Dün sabah köprünün i? vapur iskelesinde man efendinin aikab;t ve efrat âza mm bilet alırken (mize şun]arı söy. kalabalıktan İst
yankesicilik sure Umumî Merkezi aşırmak istemiş, fne j[e bizim reyi-yakalana:ıştır. dal bu ki biz ekser i-
Pen cerec^ruz- Yalnız İs tan-
Tepebaşınd/'7’ Umumî Merkezin ğında sakin S(nm*’,"a ■t,r“ efra'.-kadın hakkl
Alyon hanında temizlik " ya, ken pencereden düşmüş, yan™” Ianmıştar. Mecruh Beyoğlu has- . tanesine kaldırılmıştır.|
Milyonlara mal olan arazi boş duruyor
“ Çumra „ Halk fırkası reis Rakım, ziraat odası reisi Avni Beylele Millî iktisat ve Tasarruf Cemiyeti reisinin imzalariyle aldığımız bir mektupta, “Çumra ,, nın harbiumuminin acıklı günlerinde millete ve orduya büyük mikyasta buğday, arpa, pirinç ve sair mahsulât yetiştirdiği hatırlatıldıktan sonra deniliyor ki:
“işte bu mahsulâtı veren hazine ile Belediyenin malı olan yüz binlerce dönüm arazi ve mera şimdi metrük ve istifadeden mahrum bir haldedir.-
Milyonlarca liraya mal olan sulama sahasında bulunan bu arazinin vatana kavuşmakta olan muhacir evlatları ile doldurulmasını aziz Cümhuriy etimizin yüce baş vekilinden ateşin hürmetlerimizle dileriz. |
Nahiye Müdürlüğü ;
" Üiküdarda Yeniçeşmeâe di tabibi M. Kâmil Bey vasıtasiyle-adresini veren kariimize : g
Orta mektep mezunları, Dahilîy Vekâletine istida ile müracaa ederek talip oldukları takdirde Na hiye müdürlüklerine tayin oluri maktadırlar. Siz de bu şekilde h« reket edebilirsiniz.
Zamanın takvimi
E Y L ÛL
Resmî
| neyeti
— Hariciye Nazırlar Meclisinde ve Bilhassa Avus-yiamı, Şark misakı ovyetlerin Milletler si meseleleri hak-bulunmuştur.
meclisi, Sar hakkında Cemiyeti konserine gön-muhtırayı tasvip etmiş akiben Milletler Cemiyetne Frasız heyetinin sureti te-mü tasdik etmiştir. Heyete " Zafer ıas olarak M. Bartu ile M. ı Marten ve M. Lamurör işti-'eeektir.
itmiş,
i Sabah
1 s. D.
110 41
15 26
IMS A i
S.
8 5
3 4
Cemaziıülevıel
U M A R T E S
Bugünkü hava
Yeşilköy Rasat merkezinden dığımız malûmata göre dün hd tazyik derecesi 763 milime!
del
azami sıcaklık 31, asgarî 24 idi.
Yine dün rüzgâr saatta lometre süratle esmiştir, hava dünkü geçecektir.
lt

.•»İr hastriğa çare rCüzzam tedavi edilebilecek mi?
Rusya ve Milletler Cemiyeti ğma‘eX p»"»5“ bPyfa-
.-------,—--------- iltesi asistanlarından doktor
Birçok devletler istemediği için, Rusyanın Cemtıiasboas Neto ve doktor Bas-Akvama girebilmesi şüpheli olduğu
ıı
Adapazarı,, su istiyor!.
Londra 31 (A. A.) — “Deyli Heralt,, gazetesinin siyasî muharririnin iddiasına göre Sovyet Rusyanm Milletler cemiyetine girmesi birdenbire beliren ciddî muhalefetler yüzünden tehlikeye girmiştir. Amele fırkasının naşiri efkârı olan mezkûr gazete diyor ki:
“İsviçre kabinesinin pazartesi günkü toplantısında Sovyet Rus-yanın kabulü aleyhinde rey vermeği kararlaştıracağı muhakkaktır, Hollanda ile Belçikanın aleyhte^ni rey verecekleri, yoksa sadece müstenkif mi kala • cakları hususunda henüz mütereddit bulunuluyor. Hattıhare-ketleri şüpheli olan diğer devletler arasında Macaristan ve Kanada ile bazı Cenubî Amerika devletlerrde vardır.
Bir memleketin Milletler C miyetine kabulü için sülüsan^1 ekseriyet kâfi ise de heyeti umumiyede kuvvetli bir muhalefetin mevcut olması, reyini
ittifakla vermesi icap bulunan “fennin terakki-
Mecliste Sovyet Rusyanınt,na hadim İspanyol cemiyeti azalık alması meseles' kongresinde cüzzam illetinin entrikaları te,vik edebilir.'V de , ,metl‘y e"e, ,,le. ‘edaV-. .......... nde elde eyledikleri şayanı
zıyet o kadar ciddidir ki »hayret neticeleri bildirmişlerdir, ve Fransız hükümetleri Bu havadis derhal her tarafa devletler nezdinde hattıhar/ayılmış ve fevkalâde bir alâka lerini anlamak için anketuyandırmıştır.
maktadır.,, Avrupa tıp alemine mensup
Fransa calısıvor Profe8Ör,er Pek mühim olan bu
I 1 iı / a a \ keşif hakkında tetkikatta bu-Londra 31 ( A A ) - lun’maktadlrlar.
malumat alan mehafil, S( o* ı
ler ittihadının Milletler ' Birkaç yUZDin Sene yetine girmesi hakkında evvel yaşayan hayvan matik teşebbüslerin devan Essen 30 (A. A.)— Mülheim ğini bildiriyorlar. Ingilt* civarında yapılan inşaat esna-bu husustaki icraatı tali hiyette ve Fransız tezir zaheret etmekten ib Sovyet Rusyanm Millei miyetine girmesi yalnız essesenin otoritesini k..
“ Çark „ suyunun içilmesi caiz değil, tifoya bile sebep oluyor
Yevmi makale
“Muğla„da tütün satışı başlıyor
Fakat kilosunu 3 kuruştan almak istiyorlar !
Muğla 30 (A. A.) — Tütünlerin 15 güne kadar basılma işi bitecektir. Şimdiye kadar tütünler üzerinde yapılan tetkiklerde bu sene mahsulün sair senelerdekine nisbetle evsaf itibariyle nefis olacağı anlaşılmıştır. Şimdiye kadar gelen geri, Felemenk ve Herman kumpanyalarının eksperleri mınakanm her yerinde tetkikatta bulunarak tütünleri yerinde görmüşlerdir. Tütünlerin şimdiki vazi-yetine göre bu sene rekoltesi üç milyonu tecavüz edecektir. Hiç bir hastalık yoktur. Herman kumpanyası 933 mahsûlünden azamî 3 kuruştan mü-bayaatta bulunacaktır.
Muğlada ipekçilik
Muğla 29 (A. A.) — Mınta-kamız ipek yetiştirmeğe çok müsaittir. Bu sene vilâyet dahilinde 600 kutu ipek böceği tohumu açılmış ve vasatî olarak beherinden 60-75 kutu yaş kozalınmış tır.
Adanada Pamuk düşüyor
Adana 30 ( A. A. ) — iki günden beri şehrimiz pamuk ve hububat piyasalarında hafif bir durgunluk vardır. Kilosu 34-36 kuruşa satılan Mısır pamuğu dün 33 kuruşa ve 3-25 kuruşa kadar yükselen arpa da 2,70-2.90 kuruşa düşmüştür. Sisamın kilosu 7, yulafın da 2,55-2,65 kuruştur.
Adanada Gazi Heykeli yapılıyor
Adana 30 (A. A.) — Açılış merasimi önümüzdeki Cumhuriyet bayramında yapılacak olan Gazi heykeli komisyonu dün tekrar toplanmış ve heykel kaidesinin yapılmasının 1 Eylülde münakaşaya verilmesini kararlaştırmıştır. Teklifler 10 Eylüle kadar kabul edilecektir. “Adana,, mekteplerine talebe alınıyor
Adana 30 (A. A.) — Mekteplere yeni talebe kaydı hararetle devam ediyor, ikmal ve ipka kalan kız ve erkek talebeler şehrimize gelmeğe başladılar. İmtihan 1 eylülde başhyacaktır. Bu sene liselere ne kadar meccani leyli erkek ve kız, muallim mekteplerine hangi sınıflara ve ne kadar talebe alınacağına dair vekâletten henüz talimat gelmemiştir. Maamafih talimatıû önümüzdeki hafta içinde gelmesi beklenmektedir.
ve mevadı uzviyenin bol miktarda karıştığı gayri kabili şurp bir suyu içmektedirler.
Zaman zaman bizleri avutan “Adapazarına iyi su getirilecek projeler yapılmış şöyle olmuş, böyle olmuş,, şayılarını artık pek tabii bir ademi itimatla karşılamaktayız.
Faal Belediye reisimiz Abasız oğlu Ahmet Beyden bu pek mühim ve ezeli derde biran evvel çare bulunmasını bütün halka temenni ediyor. Adapazarında 1 su meselesinin halli, cidden pek 1 büyük bir hizmet olacaktır.
Adapazarı 26 (Hususî) — Son günlerde şehrimizde Tife hastalıkları tesbit edilmektedir. Sebep olarak, havaların gayri tabiiliği gösterilmekte ise de, belli başlı amili Sapanca gölünden pek bakımsız bir halde sazlıklar, bataklıklar içinden gelen ve bütün bunlar yetmiyormuş gibi civar köy hayvanlarının yıkandığı (Çark) suyudur.
Her gün terakki yolunda büyük [hatveler atılan bir asırda Adapazarlılar belki yüz seneye yakın bir zamandanberi kireçli
sında takriben sekiz metro derinliğinde cesim bir hayvan iskeleti bulunmuştur. Bu hayvan bundan birkaç yüzbin sene evvel yaşıyordu.
Japon rekabetinin sırrı nedir?
Nasıl oluyor da Japonya, bütün dünyada yükseltilen gümrük duvarlarına rağmen yine mallarını dünyanın her tarafına göndererek yerli pazarlarla müthiş rekabet yapabilyor?
Bu hususta merakını tatmin etmek isteyen bir Fransız muharriri şu neticelere varmıştır.
Evvelâ Japonyada hayat çok ucuzdur. Yenin ( Japon parası ) nın sukutu ihracatı çok arttırmıştır. Fakat bu paranın düşmesi dampingin yegâne sebebi değildir.
Japonyada nüfus dehşetli bir surette artmaktadır. Bu vaziyet kaşısında amele reka-betide baş göstermiş ve ucuza çalışanlar çoğalmıştır. Amele dünyanın başka hiç bir yerinde bu kadar ucuz çalışmamaktadır.
Bir Japon müessesesinin müdürü:
— Eğer başka milletler gümrüklerini yüzde üçyüz elli nis-betinde arttırırlarsa belki ihracatınızı durdurabilirler, demiştir.
a
Antalya,, da bir\ Koyun eti 14
İstemiş olsaydık...
Yine lstanbulda zafer şenliklerinden başka bir de böyle bir manzara göremediğimizi daima teessürle yadederiz.
Maamafih bizim bu teessürümüz hissiyatımıza tâbi olarak düşünmemizden ileri geliyor, yoksa hükümet ve idarei devlet noktai nazarından düşünülünce daima büyük bir ihtiyat ve tedbir ile hareket ;mek lâzım geleceği bedibidir. Ana-doluda kazandığımız fevkalâde zaferlerin kıymetini, bir de lstanbulda Zuhur edecek vukuatla - o vukuatta nekadar dahlimiz olmasa da -Azaltmamak ve yeni müşkülât çıkarmamak lâzımdı. Bahusus, ki b sıralarda mevkii iktidarda olan te zaferlerimizden dolayı fevkalâde ı'ınirlenen meşhur Türk düşmanı ; Loyt Corç ), müdahale için bir )ehane aramakta idi. İşte ona t
iareket edilmesi tercih (ÂUUJU.~ ’.saaen hükümeti miliye Anadolu aferleriyle meşgul olarak lstanbul-,aki hakikî vaziyeti de tabii ya- ► ından takip etmiyordu. İşte bu Cp ibi sebeplerledir, ki işgal kuvvet-irinin İstanbulu bir sabah kendi endilerine bırakıp kaçmaları gibi kikaten seyrine doyumolmaz bir ikanın şahidi olmaktan mahrum ildik.
Bu hatıraları bugün ne için tek-rladığımıza gelince, dün de söy-liğimiz üzere, zaferimize ait şan-günleri her vesile düştükçe yad tekrar etmek, ensali atiyeye rçı olan borçlarımızın en büklerinden biridir. Bugünku genç-dün bizlerin neler yaptığımızı ma misalleriyle görmelidir, ki nn kendisinin de neler yapmağa dir olacağını hakkiyle bilsin. I İstanbulun zafer günlerinde ge diği vukuatı ise, mesleğimiz itiyle, bizim kadar yakından ta-^miş olanlar azdır. O vukua-safhası hafızamızda bütün tiyle menkuş durmaktadır, ’eyh sırası geldikçe bu ha--azelemek ve onların kr ■Hvemi-i yükselten
Remzi Kitaphanesi
*1. Meselâ “yorulmuşsun,, un, gelmişsin,, kelimele-“uzanırsın,, a “bezenir-*«ye yapmakta mahzur p Halk şairleri de böy-a* hafif ve ağır ke-*ayyare beşmiş ile kulakta gitmem^ ahenk bozuk. 500 *mmiyet vermezler, madaı.
Bomba »i ellere verin bir kr““ yel,er* v*ri“ tjğjrışlıyan bir parçada tab/erin„de değildir, üst-|a ve yel kelimesindedir. , Her redif sayılır. Ohalde mısrada sel, yel, tel gibi
___________________bu I ^İirae gelmek ve bu kelime ıchaneyi vermemek için tedbirli c bir “verin,, kelimesine bağlı ^olundu.1 |_umak lâzım gelir. Halbûki *ttin Bey, halk şairleri
Cırnak lazım gelir. Halbuki *ttin Bey, halk şairleri c‘7***)_Jyarak üçüncü mıs-daldırıyor, kafiyeyi
rediflere göre yapıyor ve: bana gönderin
vor. Bu, apaçık kaidesizlik-î kitapta görülebilen bir ildiktir.
izamı olarak yapıldığı anla-a bu sakatlıklar bir tarafa akıtırsa Dağlarda Rüzgâr adlı r, güzel bir şiir kitabı sa-bilir. Sabahattin Ali Bey de Dlî* (Jlûfsuz olmak şar-^ik bir şairdir.
VaşiZtfsi seve seve oku-sucat işçÇn nümune vermek ilânına ka de okuyuculara ■nartesi g^Q bir fikir ver. ,aXbBe^±x dişeler çıkma
Greve 42^
lıklı menzumeyi buraya geçiri-
yoruz:
Aşk seni harap etmezmi Takatini tüketmez mi Şendeki ateş bitmez mi Yetmezmi, gönül yetme» mi ?
Aşkına yoktur endazo
Aklını aldı o taze
Âleme oldun kepaze Yetmez mi gönül yetmez mi ?
Yar yoluna baktırdığın Uykusuz bıraktırdığın Aşk yüzünden çektirdiğin Yetmez mİ gönül yetmez mi ?
Hangi derdimi yanayım Aşka naaıl dayanayım Yandım, dahamı yanayım Yetmezmi gönül yetmezmi î
Göğaümde tıkanır ««8110
Yok yaşantıya hevesim Be» bir dermansız bikeysim Yetmez mi gönül yetmez mi ?..
köy yandı
Antalya 30 (A.A.) — Akseki ka zasınm Büyük Elvata köyünde kazaen bir yangın çıkmış ve 96 ev, bir mektep, iki han bir köy odası ve yedi dükkân yanmıştır.
“Aksaray,, da 5 ev, 1 dükkân yandı
Aksaray 29 (A. A.) — Gece yarısı Belediye tiyatro binasından çıkan bir yangın etrafa sirayet ederek beş dükkân ve bir kahveyi de yok etmiştir, insan zayiatı yoktur. Elektrik cereyanından husule geldiği tahmin edilen kontağın yangına sebep olduğu zannedilmektedir.
Adanada At koşuları ve sergi Adana 30 (A. A.) — Vilâyetimizin tastik edilen bütçesinde koşu yerine yapılacak tribünler için konulmuş olan on bin liralık tahsisat ile Sonbahar at yarışlarına kadar bu tribünlerin yaptırılmasına çalışılacaktır. Sonbahar at koşuları şehrimizde 12 ve 17 Teşrinievvel de başhyacaktır. Koşulardan sonra da bir ehli hayvanlar sergisi açılacaktır.
Üzüm ve incir satışı
İzmir 30 (A. A.) — Bu ayın yirmi beşinden bugüne kadar bir hafta zarfında İzmir borsa-sında altı kuruştan onyedi kuruşa kadar 17,078 çuval üzüm, beş kuruştan onüç kuruşa kadar 8,448 çuval incir satılmıştır.
Sığır 9 kuruş !
Tosya 26 (Hususî) — Hayvan fiatları son zamanlarda çok düşmüştür. Belediye encümeni, bu hafta koyun etinin kilosunu on dört kuruşa, sığır etini dokuz kuruşa indirmiştir.
“Ereğli,, de elektrik
Ereğli 30 (A. A.) — Belediyemizin yaptırdığı elektrik tesisatının açılma merasimi yüksek davetlilerimizin huzur ve bütün memleket halkının coşkun heyecaniyle buğun saast 19 da yapılmıştır.
“Tosya,, pirinçcilerinin arzusu
Tosya 26 (Hususî)—Tosyada Sümerbankın idaresindeki Çeltik fabrikası, mahsulün idrakî mevsiminde müstahsillerin mallarını bir an evvel piyasaya yetiştirmek hususundaki arzularını nazarı dikkate alarak mevsiminde icap ettikçe geceleri dahi çalışmağı kararlaştırmış, fabrika dahilinde elektrik tenviratı yapmağa teşebbüs etmiştir. Fabrikaya ilâve edilecek bir dinamo vasıtasiyle ve kendi istihsal ettiği kuvvetle tenvirat temin edilecektir. Fabrika idaresince lüzum görülen tesisat malzemesi sipariş edilmiştir. Dansı kasabanın başına I.
Günde 17 ton un
Maraş 30 ( A. A. ) — Şehrimizde yapılmakta olan un fabrikasının inşaatı ikmal edilmiş, fabrika faaliyete geçmiştir. Fabrika günde 16 ton un çıkarabilecektir.
(
Tefrika No: 83 idi. Fakat Remzi yi bildiği kanaa-zanaatte kaldıkça je karşı daima faik unacaktı. Bu suretle "•■bütün kızdırıp kıs-'’e vakit kazan-
t, bana bir
demiyece-
Cevabını verdi.
Remzi geniş bir nefes aldı, bu suretle darlaşan yüreğini sanki biraz ferahlandırmak istemişti. (Brovnik)i cebinden çıkararak Ömer Çavuşa uzattı, dedi, ki:
— Çavuş, bunu al, dışarıda kapıda dur. Eğer bu sefil adam kaçmak isterse kendisini bir köpek gibi gebert.
Ondan sonra Remzi arkasından caketini ve gömleğini çıkardı. Belindeki kayışı sıktı. Delikanlının pazılı kolları, şişkin adaleleri ile hakikaten bir pehlivan gibi kuvvetli olduğu görülüyordu. Sûreyyaya dönüp dedi, ki:
— Sen de benim gibi hazırlan. Yumrukla döğüşeceğiz. Şunu da iyi bil ki, bu döğüşten ikimizden mutlak sağlam çıkmıyacaktır.
Süreyya da:
— Peki, dediğin olsun.
Mukabelesinde bulunarak derhal soyundu. Suriyeli de korkak ve kuvvetsiz bir adam değildi. Daima sporla uğraştığı için onun da kolları pazılı, vücudü sağlam idi. Fazla | olarak inatçı ve gözü de pek oldu-
biri
ğuna da şüphe yoktu.
Ondan sonra yumruklarını sıktı ve Remzinin karşısında müdafaa vaziyeti aldı. Busuretle iki muhacim sekiz fon saniye birbirlerine baktılar. Sonra anî bir surette yekdiğerinin üzerine atıldılar. Yumruklar karşılıklı büyük bir şiddetle kalkıp inmeğe başladı. İkisinin de çıplak vücudündan birkaç dakika içinde yeryer kan akmağa başladı. Ondan sonra biraz ayrıldılar, ikisi de birmüddet soluk aldıktan sonra tekrar vuruşmağa başladılar. İkinci müsademe daha şiddetli oldu. İkisi de yekdiğerine kıyasıya vuruyorlar, birbirlerinin canına susamış gibi savlet gösteriyorlardı.
Bir aralık Ahmet Remzi yandan çenesine şiddetli bir yumruk yedi, bir iki adım geriledi sol kolunla başını sipar aldı. Süreyya bu yumrukla kazandığı faikıyeti tamamlıyarak hasmını ’ “ u”‘" mağlûp etmek istedi ve ihtiyatsızca *' rine atıldı,
| iki saniye
büsbütün
bir
Ahmet Remzinin fakat gerilediği zarfıuda kendini top-
lamış ve Süreyyanın üzerine atılacağını tahmin etmiş olan delikanlı, Suriyelinin böyle eliyle siper almaksızın gelişinden istifade ederek aağ eliyle çenesine müthiş bir yümruk indirdi ve Süreyyanın kendisini toplamasına meydan bırakmadan sol eliyle de şakağına daha şiddetli bir yumruk yapıştırdı biri biri arkasına gelen bu yumruklar Süreyyayı tamamen sersemletti, gözleri karardı, dudakları kan içinde idi, biraz sendeliyerek bir dizini yere koydu, son bir gayretle bir daha kalkmak istedi, fakat bilhassa şakağına yediği yumruk kafasını altüst etmişti, ayağa kalkayım derken büsbütün yere yuvarlandı ve uzanıp kaldı.
Remzi kendisine yaklaştı ve hasmının üzerine eğilip bağırarak:
— Melun herif, Melâhati nereye götürdüğünü nihayet söyleyecek-misin ?
Diye sordu.
Süreyyanın hakikaten inatçı ve metin bir adaırt olduğuna şüphe yoktu. Ağzını açacak hali kalmamış olmasına rağmen kektliyerek:
— Hayır... Birşey... Söylemeye» ceftim.
Cevabını verdi ve ondan sonra kendini büsbütün kaybetti.
Remzi artık birşey öğrenmek imkânı olmadığını anladı ve doğrularak :
— Ömer Çavuş.
Diye bağırdı.
Ömer Çavuş derhal içeri girdi, mutadı veçhile askeri selâmı verdi ve
— Emret Yüzbaşım 1
Dedi.
— Çavuş bu herifin evvelâ elini ayağını iyice bağla, ondan sonra kendisini bir yorgana sar. Ağzına bir havlu tıka kij yolda bağırıp, çağırıp bizi Qrahatsız etmesin iyi anladın mı ?
— Evet, Yüzbaşım.
— Sonra kendisini götürüp benim otomobile bırak. Yukarıya çık Teze Hanıma derhal hazırlanmasını söyle. Bir çeyrek sonra buradan hareket edeceğiz. Sende bizimle beraber geleceksin.
— Başüstüne yüzbaşım.
Devamı var



Ey’ûl 1
( Müteferrik Haberler ]
Kupa m
Zamanın takvimi
EYLÜL
Kapanış
Açılış
97.—
97.—
49,35
49,35
54.50
57.—
21,45
B
10.—
12,30
10.—
12,30
28.65
48.—
28.60
48.—
21,15 Stüdyodan musikili piyes. 23,30 Haberler. 23,50 Farkas sigan takımı. 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m.
Bugünkü hava
Yeşilköy Rasat merkezinden dığımız malûmata göre düri h nın tazyik derecesi 763 milim
azamî sıcaklık 31, asgarî 24 de idi.
Yine dün rüzgâr saatta 1 lometre süratle esmiştir, hava dünkü geçecektir.
20,30 Plâklı musahabe. 21 Haberler. 21,10 “Silczyanın zenginliği,, isimli piyes. 23,20 Haberler. 23,45 Dans musikisi. 546 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m.
Nahiye Müdürlüğü
" Ü)küdarda Yeniçeşmede tabibi M. Kâmil Bey vasıtasiyle adresini veren kariimize:
Orta mektep mezunları, Dahili
Vekâletine istida ile müraca ederek talip oldukları takdirde N hiye müdürlüklerine tayin olu maktadırlar. Siz de bu şekilde h reket edebilirsiniz.
Şarkta ve Aksayışarkta
Bugünkü Suriye ne haldedir?
Beş devletçiğe ayrılan Suriye haricî piyasalarını kaybetmiş, kurak, sönük bir memleket oldu !
ZAMAN
ikiye ayrıldı
{eden devam
(Kahirede cihan “Elbelağ,, gazetesi muharrirlerinden birini Suri-yeye göndermiş ve tethihat yaptırmıştır. Bu muharririn tetkikatını hülâsa ederek naklediyoruz )•
Fransızlar Suriyeyi birbirinden ayrı beş devlete taksim etmiş bulunuyorlar. Bunlar Büyük Lübnan cumhuriyeti, Suriye cümhuriyeti, Dürzüler dağı hükümeti, Ulvîler hükümeti, İskenderon mıntakası.
Bütün bu devletlerin en 6on 1 mercii Beruttaki Fransa fevkalâde komiseridir. Bu devletlerin hepsi bir araya geldiği takdirde ancak küçücük bir devlet teşkil ederler.
Bu küçücük devletin beş parçaya ayrılmış olmasından ne çıkacağı kolaylıkla tasavvur olunur. Suriye halkının çoğu da memleketlerinin beş kısma ayrılmış olma-şiyle alay etmekte ve şu sözleri 'öylemektedirler:
“ Memleketimiz beş hükümete ayrıldı. Her hükümetin başında bir hükümdar var. Berutta da bir hükümdarlar hükümdarı bulunuyor, hükümdarlardan maksat Cumhuriyet reisleri ile hükümet reisleri, hükümdarların hükümdarı da Berutta ikamet eden fevkalâde Fransız komiseridir.
Fransa mandası Suriyenin beş parçaya ayrılmış olmasına çok ehemmiyet vermektedir. Onun için bir kimse Lübnandan Suriyeye geçecek olursa huduttaki zabıta memurları tarafından durdurularak kendisine bir sürü sualler soruluyor ve birşey taşıyıp taşımadığı istizah ediliyor.
Diğer taraftan Lübnanda yeni bir fikir çıktı. Oda Lübnanlıların Arap olmıyarak Fenikeli olduklarıdır. Bu fikre kuvvet vermek için herşey yapılıyor, eski Fenikelilerin eserleri’meydana çıkarılıyor ve Fenike kelimesinin dillerde ulaşması için herşey yakılıyor.
Suriyeyi teşkil eden beş devletin biri de kendikendine ayakta
duramıyacak bir haldedir. Çünkü memleket bütün varidatı bir tek hükümetin masraflarını bile ödeyecek bir haldedir. Gümrük resimleri ise, mandanın masrafını darıdarına kapatıyor. Onun için herkesten fazla Suriye Bümhuriyeti halkı eziyet ve zaruret çekiyor ve ağır vergiler yüzünden inim inim inliyor.
Suriye ile Mısır arasında, Suriye ile Irak arasında ticaret son derece durgun olduğu için Suriyenin sefaleti kat kat artmaktadır.
Suriye ile İrak arasında ticaret muahedesi yapılmak üzere iken Fransa kendi mamulâtınıda Suriye mamulâtı arasında satmak istediği için İ.-ak hükümeti buna karşı gelmiş ve muahede yapılamamıştı.
Onun için Suriye bütün haricî piyasalarını kaybetmiş bulunuyor.
Ticaret bu halde olduğu gibi Ziraat te sükuta uğramıştır. Bunun sebebi de kuraklıktır. Eskiden dünyanın en sulak yerlerinden olan şam susuzluktan ölecek hale gelmiştir. Şam şehrinin etrafındaki köyler, açlık içindedir.
Suriyenin bugünkü vaziyeti işte bu merkezdedir.
Rif kahramanı Abdülke-rim memleketine dönüyor
Paris 29 — Bura gazetelerinden bazılarının istihbaratına göre, Fransa hükümeti Rif kahramanı Abdül-kerimin Fasa avdet ve orada ikamet etmesine müsade edecektir. Hali hazırda mumaileyhin nerede ikamet edeceği meselesi konuşulmaktadır. Bu nokta kararlaştırıldıktan sonra Abdülkerim memleketine dönecektir.
Rif kahramanı hatırlarda kaldığı üzere İspanya ile senelerce döğüşmüş ve Rif havalisini işgal ve istilâdan kurtarmıştı.
Daha sonra İspanya ile Fransa bir olarak mumaileyhe karşı geldikleri için Abdülkerim mağlûp olmuş ve Fransızlar tarafından esir edilerek “Reonyon,, adalarına nefy-olunmuştu.
Üsküdar — Kadıkög tramvayından bir kısım: Emrazı intaniye hastanesinden ileriye doğru
İranda askerî manevralar
Rus tayyarelerinin iştirakinden vaz geçildi
Tahran 21 (Kahirede çıkan El-belâğ gazetesinin hususî muhabirinden ) — İran hükümeti önümüzdeki teşrinievvelde askerî manevralar yapmağa karar vermiştir.
Bir aralık Sovyet Rusyanın da bu manevralara, bir bölük tayyare göndererek iştirak etmesi düşünülmüş ve bu vadide bir takım teklifler ileri sürülmüşse de. hariçte bırakacağı tesirler düşünülerek bundan vaz geçilmiştir.
İran hükümeti tam istiklâline sahip bir devlet olduğu için, her hangi ecnebi bir devletin tesiri altında bulunduğunu ihsas edecek en cüz’î hareketlere karşı bile hassas bulunmaktadır.
* #
Bugün Kadıköye tramvay işlemeğe başlıyor 29Teşrinievvelde tramvay Bostancıya varmışolacak
Efganistanda is. raf
Kâbil 26 (Hususî) — Efganistan-
da yerli halk gerek evlenme, gerek cenaze münasebetiyle matem sıralarında fevkalade merasim yapar ve bu yüzden bir çok paralar har-ceder, harcedecek hazır para bulamazsa borca girer, hatta bu yüzden hayatını tehlikeye koyar.
Efganistan hükümeti bu fena ve tehlikeli adetlere karşı gelmek için halkı bu çeşit israflardan meneden bir kanun hazırlamış, bu kanun tasdika iktiran ederek neşrolunmuştur.
I RADYO PROGRAMI \ l_____________________________J
1 Eylül Cumartesi
İSTANBUL
18.30 Plâk neşriyatı. 19 Fransızca ders.
19.30 Türk musiki neşriyatı : (Fahire, Safiye Hanımlar ve Refik, Fikret Beyler). 21 Eşref Şefik Bey tarafından konferans.
21.30 Stüdyo tango ve caz orkestrası. 686 Khz, BELGrat, 437 m.
21.30 Kralın takımı tarafından konser. 22,15 Reklâmlar. Kral takımının devamı.
23.30 Kahvehane musikisi.
950 Khz. BRESLAU. 31 m,
İstanbul'mı
f
Busene “Ankara,, bir hâdise ol
* Ankara 29 (H'ususî) — rada her sene bir çok dedil sebebiyet veren life‘ ka futbol heyetin1 ^asa" karariyle bu sene1*1®^ ceb‘ erken ve her y»^® başlayacaktır. Dü1 ®° *a kada toplanan dû;
rlyle Fütbol heyetir* eyetı |.Lkıkatı bir fikstüre nazaran lıt rinevvelde başlayt6”11* arz nunusanide nihayet ®. fa^an münasebetle gerel“ ™a’ gerek kongra kupf1 kında kendisine x Futbol hey’eti Fak*1
Bey diyor ki: demiştir.
,, »ey salon-
“— Geçen sent J geç başlamış ve b haziran sonunda
Ankarada mayıstaetin âza-müsabakası yapmsy haklan sıcak olmasından • biri ayaların bozuk vetuzl imkânsız bir şekleeyece&'m» Ankara Gücü*’' hakkımı tırdığı ve bu ‘ Bari müna-larını ikmal Demiştir,
rafını kapata t02 vermem.,, koyduğu futlam,’”r-hazırdır. D(f‘ne rrise;
like dahil Jeyi istifaya da-fazlalaşmıştı y-~
lâhazasiyle SI kâpâHIŞ nievvelde b!8- 1934 cıbınce her____
mak suretijjJT tada bitire( maçlarına bj,. taka lik ve zaya uğra nisan sonu’’
— Bizde' yapılamaz^
— Bir? kalanndar3’» ikinci tak’ yapacağız. • mesi muci^ durmıyan mediğind** fu ■ şehrimize^ olamıyac^ Kongr7;50 — Kc5 man yapıl)
— Eyl, rinievveld^
13-15 Gündüz neşriyatı. 18 Musahabe. 18,05 Vals musikisi (orkestra ile) 23 Haberler. 23,30 Kahvehane musikisi.
191 Khz. DEUTSCHLANDSENDER 1571m.
21 Haberler. 21,10 Halk şarkıları ve ağız armoniği İle musiki. 23 Haberler. 23, 25 Spor haberleri. 23,45 Deniz haberleri. 24 Badenden naklen dans musikisi.
904 Khz. HAMBURG, 332 m.
20 Schillerln güftelerinden parçalarından mürekkep konser. 21 Haberler. 21,10 “Strandfestin Rummles hagen isimli skeç.
23 Haberler. 23,20 musikili program
24 Dans musikisi.
1031 Khz. KÖNİGSBERG, 291 m.
20,30 Alman halk şarkıları. 21 Haberler vesaire. 22 Akşam konseri. 23 Haberler. 24 Dans musikisi.
785 Khz. LEİPZİG, m. 238
21 Haberler. 21,10 Dans musikisi (Sol-listlerin iştirakile). 23,20 Haberler ve spor. 230 Khz. LÜKSEMBURG, 1304 m.
Satış
630 123
169
216
115
25
820
24
83
100
33
23
17
45
24
19
57
35
922
36,50
olan umujj İstanbul -1 240
litleri araş müsabaka
merkez rejıhş Kapanış
şutunu ric(?s 627.75
İstanbul, 1^944 0.8060
derasyonu 12,06 1
nacaklarıın75Q 9.27
halde dair(892 3,3916
olan Erzun750 — j
avdetlerind367 2,4365 ı
ların tarih‘5 — 1
edilecektin753 —
— MaJ575 — ,
Geçen pazartesi günü ilk tecrübesi yapılan ve Üsküdar-Kadıköy vapur iskelelerini birbirine bağlayan yeni tramvay hattında bugünden itibaren yolcu nakliyatına başlanılacaktır. Maamafih bu seferler de tecrübe mahiyetinde olacak ve asıl küşat merasimi 29 Teşrinievvel Cümhuriyet bayramında yapılacaktır.
Diğer taraftan, Kadıköy - Bostancı arasındaki tramvay yolunun Fenerbahçeye krvrılacak noktaya kadar olan kısmı da bitirilmiştir. Direk ve tel tesisatı yapılmaktadır.
Fener yolunda hat, demiryolu üzerinden geçecektir. Şirket, bunun için Devlet demiryolları idaresile bir mukavele imzalamıştır. Bu mukaveleye göre orada hususî tesisat yapılacaktır. Nitekim Yeldeğirme-ninden İbrahim Ağaya giderken altından geçilen bir demiryolu köprüsünde de hususî tesisat vücude getirilmiştir.
Feneryolu geçidinden sonra hat asfalt caddenin iki tarafından yürümektedir. Bu yürüyüşte hem ze-rafet, hem de bambaşka bir hususi-
yet var... Çünkü hat, yol genişletilmek] suretiyle vücude getiriliyor. Bu suretle asfalt cadde, tamamen tramvay yolundan ayrı kalıyor.
Yolcular arabalara asfalt taraftan değil, tramvayın gittiği istikametten [bineceklerdir. Bu Buretle arkadan tehlikeye uğramak ihtimali yoktur.
Fenerbahçe hattı bu ay içinde, Altıyol - Bahariye - Moda yolu Teşrinievvelde bitecek ve Cümhuriyet bayramına tesadüf eden 29 Teşrinievvel 1 günü -Haydarpasa-Kadıköy, 2 Kadıköy - Bostancı, 3 - Kadıköy-Moda, 4 Kadıköy Fenerbahçe hatlarının hepsi işletmeye hazır bulunmuş olacaktır.
Kadıköyüne kadarki| hatların elektrik cereyanı Bağlarbaşındaki muhavvele mevkiinden verilmektedir. Diğer hatlarınki Altıyolda yapılmakta olan yeni mevkiinden verilecektir.
Şirket ucuz tarife ile çok yolcu taşımayı emel ve istihdaf edindiği-den bütün hatlarda mühim tenzilât yapmış ve yeni tarifeyi Nafıa Vekâletine tasdik ettirmiştir.
Fransız akşamı. 20,35 Plâk. 21 Haberler. 21,20 Fransız musikisi. 22 Musahabe. 22,05 Radyo orkestrası tarafından büyük gala konseri. 23,70 Solist orkestrası. 24 Dans plâkları.
175 Khz. MOSKOVA, 7714 m.
11.15 Gündüz konseri. 12,15 Musahabe.
16.15 Çocuk neşriyatı (konser), 18,30 Musahabe ve musiki. 21 Plâk. 22 Muhtelif dillerde neşriyat.
638 Khz. PRAG. 470 m.
21.15 Hukuki bahisler ve şarkılar. 22 Saat ayan, 22,15 Orkestra refakatile keman konseri. 23 Saat ayan 23 Haberler.
23.15 Plâk. 23,30 Neşeli karışık neşriyat.
223 Khz. VARŞOVA. 1345 m.
21 Chopinin eserlerinden konser. 21,30 Ecnebi dilile konferans. 21,40 Polonya musikisi. 22,70 Hafif orkestra konseri. 23 Aktüalite. 23,10 Poznandan nakil. 24,05 Dans musikisi.
592 Khz. VİYANA, 507 m.
21,05 Şarkılar, hafif havalar.
Precberseeden nakil. 22,15 Jarnonun eserlerinden “Dans Musikantenmaedel,, isimli operet temsili. 23,50 Haberler. 23,45 Operetin devamı. 24,15 Cazband.
iştirak ed^05
- Mü«7 mıntakale®'®? zudur. A0434 pek yeni^? alâkanın’»? . k- ı .255 ^’eb'ylJ,7725
m,nt!,675 r‘nd' .).75 Buna ıl)
olan TŞ Senetler tiyle mır_ takım ( güçlüğü dilik zarureti
Orhık bakılırs hakkukl kadar gerek »lu dular r Ankar.11 recek il kî bir ' maçlar ka ile’60 yoktur
vet etmek hakkı kime verilmiştir ?„ Diye sordu, diğer bir zat ta:
“— Hariçte para toplanmış ve bu para sarfedilmiş, Malûlgazile-rin şerefiyle oynanmış. Böyle birşey var mıdır?„ demiştir.
Reis meselenin tahkikat safha- 1 sında olduğunu söylemiştir.
Söz söylememek emri!
Bu esnada Hayrünnas Bey söz söylemek ve bu ithamlara cevap vermek istemiş, fakat reis:
— Siz söz söyliyemezsiniz, emir var, demiştir.
Hayrünnas Bey de:
“— Ohalde ben salonu terk ediyorum, beni hem çağırdınız, hem söyletmiyorsunuz !„ demiştir. Salonda yine bir gürültü baş göstermiş, efrat âza Hayrünnas Beyin söz söylemesini istemişler, bu arzuya aslî âzanın da ekseriyeti de iştirak etmiş ve Hayrünnas Bey söze başlamıştır.
Hayrünnas Beyin beyanatı
Hayrünnas Bey demiştir ki:
“ — Ankarada bir Malûlgaziler teşekkülü vardı. Ben buna karışmak istemedim. Nihayet beni de karıştırdılar. Ve İstanbul şubesi heyeti reisi oldum. Fakat bir gün beni reislikten tardettiler. Belki hatam vardı. Fakat ben istifa etmedim, bana bir emrivaki yaptılar ve beni istifa etmiş gibi gösterdiler. Benden mührü alıp polise teslim ettiler. Ben ancak bugün heyeti umumiyeniz karşısında istifa ed'yorum.,,
Efradın da rey hakkı olmalı!
Hayrünnas Bey bundan sonra nasıl çalıştıklarını ve masraf olarak gösterdikleri paraların deyin senedi telâkki edilerek aleyhlerinde propaganda yapıldığını anlatmış, efrada da tadil edilen 8 inci madde ile rey hakkı verildiğini, fakat cemiyete mukayyet malûl zabitanın “30„ , efradın ise "300„ kişi olduklarını, bu sebeple ahengin muhafazası için efradın prensip dahilinne murahhasları vasıtasiyle reye iştirak etmeleri doğru olacağını söylemiştir.
Efrat salondan çıkıyor
Bu sırada reyden mahrum edilen efrat tekrar söze karışmak istemişler, fakat susturulmuşlardır.
Salonda gürültü büyümüş, efrattan Hakkı çavuş:
— Mademki bize rey hakkı verilmiyor, ohalde biz gidiyoruz. Kalkın arkadaşlar, gidelim,, demiştir. Bunun üzerine bütün efrat salonu terketmişlerdir.
Yeni idare heyeti
Bundan sonra salonda kalan 30 ma'ûl zabit arasında yeni idare heyeti intihabı yapılmıştır. Neticede 30 reyden dokuzu müstenkif kalmıştır. Diğerleri reylerini vermişler ve idare heyetine Ziya, Ramiz, İsmail Hakkı, Sadettin Beyleri seçmişlerdir.
Mürakipliğe de beş kişi seçilmiştir. Yeni idare heyeti yakında ilk içtimaim aktedecektir.
Efrat âza ne diyor?
Kendilerine rey hakkı verilmi-yen malûl Küçükzabit ve efrat âza dün bir muharririmize şunları söylemiştir :
“ — Ankara Umumî Merkezi yaptığıf nizamname ile bizim reyimizi iskat etti. Halbuki biz ekseriyeti teşkil ediyoruz. Yalnız İstan-bulda 800 kişiyiz. Umumî Merkezin Ankarada bulunmasına itiraz etmiyoruz. Yalnız bizde hakkı rey istiyoruz.
Biz hakkımızı istemekte devam edeceğiz ve icap eden makamlara müracaat edeceğiz. Daha olmazsa bir “Harp malûlleri efrat yurdu,, açacağız.

“Sinop,, ta balıkçılık tetkikatı
Sinop 28 (A.A) — Sinopta balıkçılık sanatını inkişaf ettirmek, limanda ve civar sahillerde balık sayt mahalleri tesbit etmek maksadiyle gelen mütehassıs tetkikatı etmektedir.
“ Muğla „ da yağmur ihtiyacı
Muğla 28 — Son günlerde yazlık ekimlerden mısır ve bunlara benzer mahsulâtın yağmura şiddetle ihtiyacı var. Hava kurak devan ettiği takdirde bu senenin mezru-atı geçen senekine nazaran noksan olacakrır. Bir çok mahallerde bu mahsulât kelle yapmış ve hasada da başlanmıştır. Kuraklık dolayısiyle bağlarda hiç bir hastalık yoktur.
Yalnız son defa yağan dolu üzüm mahsûlünü kısmen tahrip etmiştir. Bu sene bu mahsul geçen seneki-nin hemen yansından azdır. Her tarafta üzüm mahsulü kemale gel-
Karii mektubu J
Milyonlara mal olan arazi boş duruyor
“ Çumra „ Halk fırkası reis Rakım, ziraat odası reisi Avni Beylele Millî iktisat ve Tasarruf Cemiyeti reisinin imzalariyle aldığımız bir mektupta, “Çumra ,, nın harbiumuminin acıklı günlerinde millete ve orduya büyük mikyasta buğday, arpa, pirinç ve sair mahsulât yetiştirdiği hatırlatıldıktan sonra deniliyor ki:
“îşte bu mahsulâtı veren hazine ile Belediyenin malı olan yüz binlerce dönüm arazi ve mera şimdi metrük ve istifadeden mahrum bir haldedir.
Milyonlarca liraya mal olan sulama sahasında bulunan bu arazinin vatana kavuşmakta olan muhacir evlatları ile doldurulmasını aziz Cumhuriyetimizin yüce baş vekilinden ateşin hürmetlerimizle dileriz.
Resmî
Milletler Cemiyetine gidecek Fransız heyeti
Paris 31 (A. A.) — Hariciye Nazırı N. Bartu Nazırlar Meclisinde haricî vaziyet ve Bilhassa Avusturya, Sar reyiamı, Şark m i sakı müzakeratı ve Sovyetlerin Milletler cemiyetine girmesi meseleleri hak-hında beyanatta bulunmuştur.
Nazırlar meclisi, Sar hakkında Milletler Cemiyeti konserine gönderilecek muhtırayı tasvip etmiş ve müteakiben Milletler Cemiyetne gidecek Frasız heyetinin sureti teşekkülünü tasdik etmiştir. Heyete murahhas olarak M. Bartu ile M. Jermen Marten ve M. Lamurör iştirak edecektir.
C U M A R T E S I
| Sabah Cemazi/ülevvel İMSAlj
1 s. D. S.
1 10 41 21 8 5
5 26 3
X «.
2
• — ZAMAN —
Eylül 1
t
Rusya ve Milletler Cemiyeti
İKTİSAT İŞLERİ
I
İstanbul piyasası
Piyasamızın bir haftalık vaziyeti
’ 111
Yazan : Konan Doyıl
-
X
TAYYARE Mİ,
TABUT MU?
Dünkü nüshamızdan devam
Çeviren: Ahmet Cemaleddin
. !■ (
t
$
Birçok devletler istemediği için, Rusyanın Cemiyeti Akvama girebilmesi şüpheli olduğu bildiriliyor

s’
M
[I
5
'I*
Londra 31 (A. A.) — "Deyli Heralt,, gazetesinin siyasî muharririnin iddiasına göre Sovyet Rusyanın Milletler cemiyetine girmesi birdenbire beliren ciddî muhalefetler yüzünden tehlikeye girmiştir. Amele fırkasının naşiri efkârı olan mezkûr gazete diyor ki:
"İsviçre kabinesinin pazartesi günkü toplantısında Sovyet Rus-yanın kabulü aleyhinde rey vermeği kararlaştıracağı muhakkaktır, Hollanda ile Belçikanın aleyhte|mi rey verecekleri, yoksa sadece müstenkif mi kala cakları hususunda henüz mütereddit bulunuluyor. Hattıhare-ketleri şüpheli olan diğer devletler arasında Macaristan ve Kanada ile bazı Cenubî Amerika devletlerrde vardır.
Bir memleketin Milletler Cemiyetine kabulü için sulüsan
ittifakla vermesi icap eden Mecliste Sovyet Rusyanın daimî azalık alması meselesinde entrikaları teşvik edebilir. Vaziyet o kadar ciddidir ki İngiliz ve Fransız hükümetleri bazı devletler nezdinde hattıhareketi lerini anlamak için anket yapmaktadır.,,
Fransa çalışıyor
Londra 31 ( A. A. ) — İyi malûmat alan mehafil, Sovyet-ier ittihadının Milletler Cemiyetine girmesi hakkında diplomatik teşebbüslerin devam ettiğini bildiriyorlar, lngilterenin bu husustaki icraatı tali bir mahiyette ve Fransız tezine müzaheret etmekten ibarettir. Sovyet Rusyanın Milletler Ce-1H1 m iye- ' —»im» t».. —»•- .
£
ekseriyet kâfi ise de heyeti umumiyede kuvvetli bir muhali lefetin mevcut olması, reyini 4 , — - "
’y Yevmi makale
V

İstemiş olsaydık...
Yine lstanbulda zafer şenlikle-\ tinden başka bir de böyle bir manzara göremediğimizi daima teessürle yadederiz.
Maamafih bizim bu teessürümüz hissiyatımıza tâbi olarak düşünmemizden ileri geliyor, yoksa hükümet ve idarei devlet noktai nazarından düşünülünce daima büyük bir ihtiyat ve tedbir ile hareket
ess dirme:
• »ınyaı vC ıcuuır ue nare«et
V anek Lâzımgeleceği bedihidir. Ana-doluda kazandığımız fevkalâde za-C ferlerin kıymetini, bir de lstanbulda Zuhur edecek vukuatla - o vuku-
ferlerin kıymetini, birde lstanbulda
|(\ atta nekadar dahlimiz olmasa da -Azaltmamak ve yeni müşkülât çı-l karmamak lâzımdı. Bahusus, ki t) sıralarda mevkii iktidarda olan ke zaferlerimizden dolayı fevkalâde linirlenen meşhur Türk düşmanı k j Loyt Corç), müdahale için bir tehane aramakta idi. İşte ona bu »®han«yi vermemek için tedbirli ■ iareket edilmesi tercih olundu, isaeen hükümeti miliye Anadolu »ferleriyle meşgul olarak istanbul-aki hakiki vaziyeti de tabii ya-ından takip etmiyordu. İşte bu ki işgal kuvvet-■mmm İstaubulu bir sabah kendi indilerine bırakıp kaçmaları gibi kikaten seyrine doyumolmaz bir kanın şahidi olmaktan mahrum ildik.
Bu hatıraları bugün ne için tek-rladığımıza gelince, dün de söy-
■ iiğimiz üzere, zaferimize ait şan-
■ günleri her vesile düştükçe yad ' tekrar etmek, ensali atiyeye i rçı olan borçlarımızın en bü-
• İslerinden biridir. Bugünku genç-dün bizlerin neler yaphğımızı
' ima misalleriyle görmelidir, ki
* in kendisinin de neler yapmağa X dir olacağını bakkiyle bilsin. ) 1 Istan bul un zafer günlerinde ge-S ’liği vuku ab ise, mesleğimiz iti-V rie, bizim kadar yakından ta-’l *’miş olanlar azdır. O vukua-
safhası hafızamızda bütün tiyle men kuş durmaktadır, ’eyh sırası geldikçe bu ha-.azelemek ve onların kr 'i'ivemi’i yükselte
bh- ibi sebeplerledir,
O rİDİn İstaubulu________ ______
R indilerine bırakıp kaçmalar Fç kikaten seyrine doyumolm

Remzi Kitaphanesi
I çö. -mİ. Meselâ "yorulmuşsun,, un, gelmişsin,, kelimele-"uzanırsın,, a “bezenir-500 Tâve yapmakta mahzur alina^3^ ?a*r^er* de böy-hafif ve ağır ke-Paris 31 (A. :le«miS Ue kulakta tayyare man- î ahenk b°zuk-gitmemiştir.
500 tayyare h, e,kte verln madan man'Anı yellere verin Bombardım«)ışlıyan bir parça da bir kısmı /erin,,de değildir, üst-tiğinden, ve yel kelimesindecir. tahrip ed*er redif sayılır. Ohalde la bera mısr®da sel, yel, tel gibi hakikime gelmek ve bu kelirr.e rele'^ “verin,, kelimesine bağlı olmâd“^ak *âz,m Halbûki
“ Bey, halk şairleri
kum^Ane)^arak üçüncü mıs-ticeferde A‘h ‘aId,r,yor» k*f*yeyi ni yazıyc rediflere göre yapıyor ve: u£ko bana gönderin
or. Bu, apaçık kaidesizlik-va kitapta görülebilen bir va taa.liliktir.
y«ceğ*i2amî olarak yapıldığı anla-binae^ bu sakatlıklar bir tarafa
aakılırsa Dağlarda Rüzgâr adlı va orT) güzel bir şiir kitabı sa-( bilir. Sabahattin Ali Bey de Amtî ıkjiûfsuz olmak şar-
■■ . ik bir şairdir.
DİK grCVsi seve seve oku-Vaşigton 31 -n numune vermek sucat işçileri fe( de okuyuculara ilânına karar velan bir f*kir ver-martesi günü dur9^e^mezm*»’ baş-Grev binden faz ~ ’---- - ”
şamildir. Bilhassa dişeler çıkma' ‘
1\rpa piyasamızda canlılık ve I eket başlamıştır. Bu hafta I r .anci_jnemleketlere İstanbul d 'ısası 2060 ton arpa tahmil yo^iştir. Avrupa ithalâtçı mem-etlerinde ve İngiliz pi-bi’^rında : yemlik arpaya ta-y(nj(ard,r- 1 Her tarafta arpa olayı* •agia)fn ve yükselmeğe gjil bir yı^l takip etmekte-s/ayıiitekim ipu temayül İstan-(Uyaryasısmd'.a da tesirini gös-Avti4)r lyiatların vaziye-profesörler pq sene ile muka-keşif hakkını, lunmaktadırlaı ■ ..
o. . ı kilosunun orta
Birkaç j 3 kunj, 73 evvel yaş;afta 3 kuruş 35 Essen 30 (de aynı hafta 2 civarında yafim, Biralık arpa sında takribe, fiat, bu hafu rmlıgınde ces .
keleti bulunnJ”tHn’ 5eîen baf-bundan bir' santim-evvel yaşıyo^P3 «toku 775 Jk varidat da 800 apon r(
sırrı ,ğday
011 1 1 aşlangıcındanberi Nasıl oluyO®* gayet müsait tün dünyada akip etmektedir, rük duvarlar buğday ticareti mallarını dün ; al Bu hafta onderereky ,0„ ük|etUmi ış rekabet ya). . ...
D , , *-3m etmesi için
öu hususta mt .. ,
etmek isteyen bir'11" Tar(hr-harriri şu neticeleı^^ğe te"
Evvelâ Japonya* “tikrar var-ucuzdur. Yenin ( J(ar kilosu 4 nın sukutu ihracatımuşaklar 4 mıştır. Fakat bu kızılcalar da mesi dampingin y( orta fiaüa değildir. „
Japonyada nüf‘,d"„G(£en bir surette artma bütün dün-vaziyet kaşısmda {day fiatla-betide baş göstermrmiştik. Bu çalışanlar çoğalmışljy^^mm dünyanın başka hiç^ük. Yu-bu kadar ucuz çalışnjfc, ’ ,ade.
Bir Japon müesse , dürü: su 130 ile
- Eğer başka mill,r-rüklerini yüzde üçyifa buğday betinde arttırırlarsa /0 raca tinizi durdurabi^11’’ iniştir.
I kaç parti mal alan Ingiliz alı-I cilan da bu yakınlarda mübya-ata girişecektir. Ruslar ise önümüzdeki hafta zarfında piyasada tekrar görüneceklerdir. Bütün bunlardan da anlaşılacağına göre, tiftik piyasamız gayet müsait bir vaziyettedir.
Kırkımdan kalan stok 25000 balyeyi tecavüz etmez. Binaenaleyh önümüzdeki kırkım mevsimine kadar olan sekiz ay zarfında bu stokun kamilen elden çıkacağı muhakkaktır. Anamal tiftiğin kilosu şimdi 45 kuruş 41 santim etrafındadır ancak bu fiatlar keçi sahiplerine henüz kâr bırakacak seviyede değildir. Bir keçi senede yalnız bir buçuk kilo tiftik veriyor halbuki bu keçinin senede sa-yun vergisi de dahil olduğu halde 135 kuruş kadar masrafı vardır. Fiatların daha ziyade yükselmesini köylü namına temenni adelim. Bu hafta İstanbul limanı 204 balye tiftik ihraç etmiştir. İstanbul stoku 940 tondur.
Yapak
Anadolu ve Trakyanın bu kırkımıda piyasalara verebileceği mal 45 bin kiloya tecavüz etmiyordu. Bu miktarın büyük bir kısmı satılmış bulunmaktadır geride kalan istok 10,000 balyeyi tebavuz etmez’ Yapak fiatlan Trakya kırkımı kilosu 38 kuruş 72 santim, Trakya tabak 40 kuruş 14 santim, Anadolu kırkım 35 kuruş 10 santim Anadolu tabak 36 kuruş 35 santim etrafındadır. Bu hafta 245 ton yapak ihraç ettik.
Âlet şimdi yükseliyor ve acayip bir kuş gibi mihveri etrafında devirler yapıyordu. Lâmbanın isli ve sarımtırak ışığı içinde bu korkunç ve tuhaf biçimli madenî kuşun kanat çırparak uçması, daireler çizmesi cidden görülecek bir manzara teşkil ediyordu.
İki ortak sanki taş kesilmiş gibi hareketsiz, hattâ nefes almaktan bile çekinerek duruyorlardı. Nihayet “Perikord,, kollarını havaya kaldırdı ve bütün kuvvetile:
— İşliyor’,“Brovn-Perikord„ motoru işliyor I Diye bağırdı. Ve birdenbire delirmiş gibi sevincinden oynamıya, zıplamıya başladı. “Brovn„a gelince keyif ve neşesinden ıs'.ık çalmakla iktifa ediyordu.
Rekabetin neticesi
Fransız muhterii bir müddet oynadıktan, zıpladıktan sonra ortağına dönerek:
— Bak Brovn dedi, ne kadar intizamlı işliyor. Tıpkı bir saat makinesi gibi. Yarından tezi yok ihtira beratını almak için dairei aidesine müracaat edelim.
ingilizin suratı asıldı ve âdeta homurdanır gibi:
— Ben daireye müracaat ettim cevabını verdi.
■ — Müracaat ettin mi? Nasıl olur? Kendi dimağımın mahsulü olan plânları benden başka kim daireye tevdi etmeğe cesaret eder? Bunun imkânı var mı?-.
"Brovn„ zoraki bir tebessümle Bintmıya çalışarak:
— Bu sabah ihtira beratı dairesine müracaat ettim. Telâş etmeyiniz; kızacak bir şey yolt.
— Peki müracaat ettin? Tabii beratı da aldın. Bu beratı kimin namına aldın?...
— Tabii kendi namıma. Hak-
kım yok mu?
— Peki beratta benim namım
zikredilmiyor mu?
— Hayır amma.......
“Perikordw birdenbire çıldırmış
A. E.
-rrkunı 45 lıklı menzumeyi bur? idi. Kır-yoruz: ümitlerle
Aşk seni harap etmeznnakkuk et-Takatinl tüketmez mi şlıca mÜŞ-Sendeki ateş bitmez mi j
Yetmezmi, gönül yetmez ’ İ3PanYa ndan baş-btan-
)ir müşteri
Aşkına j
Aklını aldı o taze
Âleme oldun kepaze
Yetmez mi gönül yetmdk ağızda Ya. yoluna b.kt.rd.J.n “1 b“
Uykusuz bıraktırdığın yayî DUİmaSl Aşk yüzünden çektirdi^. Bloka para Yetmez mİ gönül yetm« . ..
hayli za-
Hangi derdimi yanayımiUlkta Oİ31) A,k« ...d dayanayım mesc-
Yandım, danamı yanaj ..
Yetmezmi gönül yetmı Üzere bll-
hafta zar-
Göğsümde tıkanır sesir ,
Yok yaşamıya hevesimSlndan mU“ Ben bir dermansız bıUtmuhakkak-
Yetme, mi günUl yetm,^^
Bulgaristanda pirinç ekimleri
Tarihî kayıtlara göre Bulga-ristana pirinç zeriyatını 15 inci asırda Türkler ithal etmişlerdir. Şimdi senelik istihsal 123 323 248 leva kıymetinde 10 111 500 kilo pirinçtir. İstihsal mm takaları Bur gaz, Stara - Zagora, Flovdi ve Sofya civarıdır. Mahsul şimdi memleketin dahilî ihtiyacını karşıla ya bilmektedir. Son senelerde Bulgaristan pirinç ithal etmemiştir. Ancak Bulgar pirinç ekenleri mal Batından hiç te memnun değildir. 1928 de kilosu 22.30 leva iken bu fiat 1930da 15.35 ve 1932 de 12.47 ye döşmüş bulunmaktadır.
Bulgaristan senelik piriniç istihlâki vasatî 10 milyon kilodur.
Bulgaristanda pirinç zeriyatını himaye için mahsule hükümetçe asgari bir fiat tayin edilmiş olduğu gibi büyük bir istihsal sendikası da tesis edilmiştir.
gibi haykırmıya; saçını başını yol-mıya başladı:
— Haydut herif; diye bağırıyordu; hırsız herifi Bana ait olan şerefi kaballanmak için beratı yalnız kendi namına aldın değil mî? Beratı hemen bana teslim et; yoksa aramızda kan olur...
Hiddetinden kara gözleri kıvılcımlar saçıyor; elleri bükülüyordu. “Brovn,, korkak bir adam değildi fakat bu müthiş öfke karşısında geriledi ve cebinden bir bıçak çıkararak:
— Üzerime gelmeyiniz, dedi, bana hücum edecek olursanız pişman olursunuz.
Asabiyetten sapsarı kesilmiş olan “Perikord,,:
— Beni tehdide cür’et ediyorsun ha 1 diye gürledi, demek ki beratı çalmak suretiyle hırsızlığı kabulettikten sonra şimdi de beni öldürerek cani, katil olacaksın öyle mi ? İnat etme “Brovn„ ihtira* beratını ver.
— Olmaz.
— “ Brovm a son defa olmak üzere söylüyorum ver şu ihtira beraatını.
— Size olmaz diyorum olmaz vesselam. Motoru vücude getiren ben değil miyim ?-
(Perikord) vahşî bir hayvan gibi ortağının üzerine sıçradı. Fakat İngiliz bu hücumu beklediğinden
ı
r, bana bir
demiyece-
Tefrika No: 83 idi. Fakat Remzi 'yi bildiği kanaa-anaatte kaldıkça ıe karşı daima faik ■Anacaktı. Bu suretle 'isbütün kızdırıp kıs-vakit kazan-
Cevabını verdi.
Remzi geni, bir nef»k hakikat suretle darlaşan yüreği, adam’ ferahlandırmak istemiş^101 re PRr’ cebinden ç,kararak Ö,-,kla uzattı, dedi, ki: ;i'11
- Çavuş, bunu al, Jan d(day' pıda dur. Eğer bu sefil ddçraan olmak isterse kendisini t,!, mahiyetini gebert. büyük bir
Ondan sonra Remzi fi)retini hi" caketini ve gömleğini çıi ündeki kayışı sıktı. ^Ybü* ıT) pazılı kolları, şişkin adı ? . hakikaten bir pehlivan giSl"di bir olduğu görülüyordu. Sür» ve
”ÛP («'(«. kh le de ha-
— Sen de benim gibi ]Uş olan Yumrukla döğüşeceğiz. Şvor.
bil ki, bu döğüşten ikimiı memuru mutlak sağlam çıkmıyacakra gelen Süreyya da: her
— Peki, dediğin okun. İmasına Mukabelesinde bulunart1** *^*n soyundu. Suriyeli de korkalnl a^ba" vetsiz bir adam değildi.razı sporla uğraştığı için onun lan pazılı, vücudü sağlam ) . “
. | . . .. .. , la tevdi
olarak inatçı ve gözü de p(
On milyonun meydana çıkarılmasına gelince bu Viktor için cidden pek büyük bir zaferdir. Bu adamın, bir iskemlenin üzerinde oturarak hiç yerinden kımıldamadığı halde on milyonu bulması, ne derecede zekâvete malik olduğunu ne geniş menabii fikriyeye malik bulunduğunu ispat ettiği cihetle bu muvaffakiyeti bütün teferrüatiyle anlatmağı münasip görüyorum. Mösyö (Sofilas)un dosyalarından birinin üzerinde (A. R. N.) harfleri bulunmakta idi ve (Antuvan Bresak) ta bütün tetkikatını bu üç harf üzerine istinat ettirmiş idi. (Bresak) ın filerince hu üç harf (Arnavutluk) kelimesinin ilk harfleri idi. Halbuki (Bresak) geçen akşam (Ma yy o) bulvarında Müsyiı (Sofilos)un odasında taharriyat yaparken, rafın ürerinde ihtiyar adamın sıraladığı hatıratı birer birer elden geçiriyor ve hepsinin isimlerini yüksek sesle sayıyordu. Bu meyanda (Bresak) ın “söylediği çocuklara mahsus resim albümü, çocuklara mahsus pul albümü,, sözleri, (Viktor) un zihninde cidden mucize ile tavsif edilecek bir tesir yaptı.
“Filhakika (Viktor), (Bresak)m (A.R.N) harflerine verdiği mananın tamamiyle yalnış olduğunu ve son iki (N.R..) harfinin (Sofilos) tarafından herkesi şaşırtmak için mahsus kullanıldığını, hakikat halde yalnız (A) harfini nazarı itibare almak lâ-zıtngeldiğîni ve bu (A) harfininde (albüm) demek olduğunu derhal anladı. Şu halde Müsyö ( Sofilos ) un yarı servetini teşkil eden dört milyon (Arnavutluk) namı altında bir dosya içinde değil sadece bir (pul -albümü) içinde bulunmakta idi.
Çocuklara mahsus bir albüm içine lüzumsuz pul gibi konulmuş olan bu pullarda şüphesiz dünyanın en nadir ve en pahalı pulları olacaktı. Müsyü (Sofilos) un bu pulları böyle bir| küçük çocuğun hatırası için sakladığı mektep kitapları ve resim albümleri arasına sıkıştırmış olması hakikaten fevkalâde zeki olduğuna delâlet etmektedir. Çünkü bu pulları böyle ehemmiyetsiz bir eski albüm içinde bırakması kimsenin şüphesini mucip olamazdı.
Devamı var
Fransızın eliaden yakasını kurtardı amma ayağı, üzerinde lâmbanın durduğu, boş sandığa ilişerek yere yuvarlandı. Lâmba da yere düşerek sönmüş, garaj derin bir karanlığa gömülmüştü. Yalnız bir tahta aralığından sızan ay ışığı arasım kocaman kanatları parıldatıyordu.
Beratı ver “Brovn,,..
Cevap yok.
Ver beratı diyorum sana; işitmiyor musun?
Yine cevap yok. Aletin homurtusundan, vızıltısından başka ses şada işitilmiyor. Endişe ve meraktan ne yaptığını bilmez bir hale gelen Fransız muhterii karanlıkta el yordamiyle aranmıya başladı. Birdenbire eli İngilizin eline temas etti. Lâkin bu el kımıldamıyordu. Şimdi “Perikord,, un müthiş öfkesi yerine korkunç bir dehşet kaim olmuştu. Bir kibrit çakarak lâmbayı buldu ve yaktı. “Brovn,, yerde upuzun yatıyordu. Onu kollarının arasına alarak kaldırdı ve kaldırır kaldırmaz da ortağının sükûtunun sebebini anladı İngiliz yere düşerken sağ kolu altında kalmış, kendi bıçağı böğrüne saplanmış ve of bile demeğe vakit kalmadan derhal ölmüştü....
Tayyaremi, tabırtmu?
“Brovn-Perikord„motörünün harekete getirdiği kanatlı tayyare homurdanarak başının üstünde daireler çizerken (Perikord) boş kasanın bir kenarına oturdu ve başını ellerinin arasına alarak dalgın gözlerle önüne bakmıya başladı. Bu vaziyette birkaç dakika ve belki de birkaç saat kaldıktan sonra birdenbire kararını verdi. Vakıa ortağının ölümünde kendisi doğrudan doğruya âmil olmamıştı; (lâkin kendi üstübaşı da kan içinde idi. “Brovn„ yere düşerken bizzat kendi bıçağıyle maktul düştüğünü söyliyecek olsa buna kim inanırdı ? Herkes onu rekabet veyahut haset saikasile ortağını Öldürmüş olmakla ittiham etmiyecek mi idi ? Evet kaçınalı idi? Kaçacaktı. Yalnız cesedi birkaç gün olsun biryere giz-üyebilaeydi kolaylıkla ecnebi bir memlekete faraza Amerikaya sm-şa bilirdi.
Birdenbire sert bir çatırdı işitildi ve alet zemine düştü. Kanatların her çırpınışında alet biraz daha yükselmiş ve nihayet tavana çarparak teller yerinden oynamış, motor durmuş ve tabii tayyare de yere düşmüştü. “ Perikord „ çelik daireden tuğla çuvalını çözdü. Motor sapsağlam duruyordu. Motörü seyrederken Fransız âliminin beyninde bir şimşek çaktı : Bu alet vasıtasilo ortağının ölüsünden kurtulabilirdi.
“PerikorcL garajın kapısını açarak evvelâ cenazeyi dışarıya, ay ışığının altına çıkardı ve biraz ileride görünen bir tepeciğe kadar sürükÜyerekJ hürmetkar] bir tavırla ortağının cansız cesedini yere bıraktı. Sonra garaja avdet ederek motörü, çeUk daireyi, kocaman kanatları da oraya taşıdı ve titrek parmaklarile geniş çelik daireyi ölünün göğsü etrafına bağladı; kanatları; motörü, telleri yerlerine taktı ve hareket düğmesine bastı. Bir iki dakika zarfında kocaman kanatlar açılıp kapandılar, sonra ceset yavaş yavaş harekete, yükselmeğe başladı. Fransız âlimi alete dümen takmamış fakat makinenin başını cenuba, yani deniz tarafına doğru çevirmişti.
Bir müddet sonra, gittikçe hızlanan alet, hem yükseliyor, hem de denize doğru açılıyordu. Oka dar ki bir saat sonra “Brovn - Perikord,, motörü, bu şayanı hayret şaheser Okyanusun sisleri arasında yavaş yavaş kaybolan san altın kanatlı bir nokta olmuştu.
“Nevyork,, tımarhanesinde korkunç bakışlı bir şahıs vardı ki kimse bu zavallı hastanın ismini ve nereli olduğunu öğrenememiştir. Doktorlar bu biçarenin mahiyetini tayin edemedikleri asabi bir sademe neticesinde aklını kaybettiğini söylerler ve mecnunun boş zamanlarında hayalinde canlandırarak resimlerini çizdiği karışık elektrik aletlerini ve şayanı hayret uçma makineleri resimlerini göstererek:
— Görüyorsunuz ya! Bu adam aklını kaybetmemiş olsaydı asrımızın en muazzam muhterii olurdu. Yazık; çok yazık... Diye teessüfler ederler.
— Son —
7
Eylül 1
ZAMAN —
YAZ GEZİNTİLERİ;.
Posta ve Telgraf memurlarının deniz tenezzühü nasıl geçti ?
Vapurun en iyi yeri — Tenezzülle iştirak edenleri tam dört saat birbirlerinden ayırmak nedendi acaba?
Kalktı, kalkıyor, kalkacak diye hepimize siga çektiren vapur nihayet yükü gibi halatını da aldı.
Bayraklarla süslenen vapur köprüden ayrılırken, hemen her tenez-zühte olduğu gibi geç hareket edildiği halde, yetişmek için köprünün parmaklığına tırmananların adedi az değildi.
Vapurun istiap haddini bir hayli aşan mütenezzihin, biranda birbirine karıştı, hareket münasebetile iskele tarafında toplanan halk, evvelden peyledikleri yerlerini kaptırmamak endişeaile sağa, sola, öne, arkaya koşuşuyordu. On dakika sonra tabii vaziyet avdet etti. Herkes yerlerini işgal etti ve hareketten itibaren terennüme başladığı söylenen, fakat telâştan ve cazın gürültüsünden işitilmiyen sazın nağmeleri kulaklara aksetmeğe başladı. Galiba Köprüde kalanları büsbütün iğzap etmek için olacak, şarkının son nakaratı:
yen bir kütlenin tenezzühüne tahsis edilmişten ziyade Nuhun gemisine benziyor..
Vapurun güverte salonu dana eden çiftlerle dolu.. Cazbandın gürültüsüne el, ayak ve ıslıkla iştirak edenlerin haddi hesabı yok.
Vapurun en iyi yeri alt salondu. Ehlidillerin hemen hepsi burada toplanmıştı.
Neyzen Nihat Beyin başında bulunduğu ince saz takımı cidden mükemmeldi. Vapur halkının bu salona hücumuna sebep olan saz, tenezzühün nihayetine kadar burasını bir neş’e kaynağı haline ■oktu. Hele tenezzühün hitamına doğru bu neş’e bir misli arttı va oynanan çifte telli oyunları, bu oyunun kenarda sessiz kalmış bir çok erbabını meydana koydu.
lenezzüh, programının tertibindeki hatalar ve bilhassa su buhranı
Ehli diller yetişin tase civanım gidiyor 1 diye bitiyordu.
Posta ve telgraf memurları te-evüa cemiyetinin perşembe günü yaptığı deniz geıintisindeyiz...
Posta ve telgraf memurlarının gezintisi dediğime bakıpta vapuru dolduranların hepsinin Posta ve telgraf memurları olduğunu sanmayın. Posta memurları vapur halkının dörtte birini teşkil ediyorsa ne alâ..
Gördüğüm birkaç aşina delaletiyle öğrendim ki. vapur, Posta ve telgraf memurlarından ziyade muhtelif iş ve san’at erbabiyle dolu...
Bunların içinde Maliye, Tapu memurlarından bavlıyarak devletin muhtaUf hizmetlerinde çalışan memurlar da var.. San’at erbabına gelince, hemen her san’at şubesinin bir mümessilini vapurda bulmak mümkündür.
Gürültüleri meneden Belediye nizamatının tatbikinden evvel, sabahın alaca karanlığında narayı andıran bağırmalariyle insanı yatağından fırlatan sütçülerden birkaçı bile vapurda... Hasıh vapur, muay-
Bir âbideyi yıkmak istedi1 er
Romen Başvekili “Duca,, nın katlinden sonra epi sıkıştırılan demir muhafız teşkilâtı son günlerde yine canlılık göstermeğe başlamış ve müessif hâdiselere sebep vermiştir.
“Duca,, nın öldürüldüğü “Ra mvic Valce,, çehrİBdeyüz Faşist talebe başlarında “Stebe-•co„ olduğu halde bir miting yapmak teşebbüsünde bulunmuşlar, polisin müdahalesi üzerine “Duca,, nın hatırasını taziz etmek için şehrin meydanına rekzedilen abideyi yıkmağa teşebbüs etmişlerdir. Zabıta elli kadar talebe tevkif etmiştir.
Avusturya çiftçileri ve son isyan
Viyana 30 (A. A.) — İstifamı ajansına bildiriyor:
Gazetelerin haber verdiklerine göre, çifçi fırkasının isyanda iştiraki bulunduğuna dair mühim ifşar.t vaki olmuştur.
Elyevm Çekoslovakyaya sı-ğ nmış bulunan eski Başvekil muavini Vinkler ile eski nazırdan Bachinger ve daha bazı şahsiyetlerin, isyanı tertip için Münihten dolgun para almış oldukları söylenmektedir.
Avusturyanın ilk vapuru?
Roma 31 (A. A.) — İlk Atu.-furya ticeret vapuruna dün Anko-ne- Ancoee limanında bayrak çekmiştir. Tir.yeste serbest (limanına merbut olacak olan vapura “Viyana,, ismi verilmiştir.
istisna edilirse, heyeti umumiyesi itibariyle fena geçmedi. Heyeti ter-tibiye umumî arzuları tatmin edebilmek için elinden geldiği kadar çalıştı. Vapur köprüden kalktıktan sonra birkaç iskeleye uğrayarak Büyük-adaya gitti ve buraya istiyenleri çıkardıktan sonra azla açıklarında demirledi. Adaya çıkmıyanlar açıkta vapur içinde dört saat kaldılar.
Vapurun açıkta demirlemesi, adaya çıkanlarla vapurda kalanların tam dört saat irtibatını kesti ve bu hal herkesin bir hayli canını sıktı. Vapur, esasen müsait olan ada iskelesinin bir kenarında durabilir ve bu sıkıntıya meydan verilmemiş olurdu.
Tenezzühün gece kısmı Boğazi-çinde geçti ve gündüzlüne nispetle iyi oldu. Saat on buçukta, eğlencenin en güzel zamanında Köprüye avdet edildi. Avdet saati hiç olmazsa on iki olsaydı, mehtaptan daha fazla istifade edilebilecekti.
Hülâsa tenezzüh, vapur halkının dörtte birini teşkil eden posta ve telgraf memurlarına felekten koca bir gön ve yarıma yakın bir gece çaldırdı.
Rıza Lebip
Belçika Hariciye nazın «Paris" te
Paris 31 (A. A.) — Belçika Hariciye nazırı M. Hanri Jaspar Milletler cemiyetinin içtimamdan evvel beynelmilel siyasî meselelerle iki memleket arasındaki muhtelif ticarî meseleler hakkında M. Bartu île görüşmek üzere yarın buraya gelecektir.
«Maksim Gorki« nin eserleri
Berlin 31 (A. A.) — Polis, Maksim Gorkinin Almanca olarak intişar eden bütün eserlerinin tekmil Prusya erazisi üzerinde müsadere edileceğini bildirmiştir.
Lehler Fransadan borç almıyorlar
Varşova 31 (A. A.) — Yarı resmî İskra ajansı, Fransız bankasının Lehistan bankasına 500 milyon franklık bir ikraz yapmağa muvafakat ettiği bak-kındaki haberi tekzir etmekie-
“ Sanayici
29 Teşrinievvelde açılacak An Vara ■ergisine iştirak vazifeni unutma. Hemen taahhütnameni gönder ve yerini al.
M. i. .e T. C.
m Tiirk Mübadillerin NAZARI DİKKATİNE
24 -ttej
Gidiş dönüş: Bilet ücreti ve pa- I ■aport masrafile Yunan ve Türk ■ vize harçları bu fiata dahil fi 32 Türk lirasıdır |
“N A K s®yahat ■
acentahğı I
balata Rıhtım caddesi 7 Tel. 43126İ
Ergani istikrazı tahvilleri
Ergani demir yollan istikra-zının üçüncü C tertibi tahvilleri satılığa çıkarılmıştır.
Yüzde beş faizli ve her türlü rüsumdan muaf olan bu tahviller, gerek Bankalar ve Anonim şirketler, gerek halk tarafından büyük bir rağbetle satın alınmaktadır.
Yeni Hükümet konağı
Belediye devairi şimdi ayrı ayrı binalarda bulunmaktadır. Belediye Reisi Muhittin B. bunları bir araya toplamak, İstanbul Hükümet devairini de ihtiva etmek üzere şimdiki Vilâyet konağının bulunduğu yerde muazzam bir bina inşa ettirmek tasavvurundadır. Muhittin Bey bu hususta Ankarada alâkadar makamlarla temas edecek, ondan sonra filiyata geçecektir.
Almanya buğday alıyor
Yugoslavya-Almanya arasında imzalanan ticaret uzlaşmasının neticesi olarak Yugoslavya imtiyazlı ihracat şirketi Alman-yaya buğday ihracatı için hazırlığa başlamıştır. Uzlaşmada buğday için konmuş olan “en ziyade müsaadeye mazhar» ahkâmının tatbikatına geçmek için bu şirket bir Alman gurubiyle uzlaşmıştır. Bu grup eylül nihayetine kadar Yugoslavyadan 1700 vagon buğday alarak Al-manyaya ithal edecektir.
Nitekim Almanya bizim memleketimizden de buğday almak için Ziraat bankasiyle temaslarda bulunroktadır.
YENİ NEŞRİYAT
Mülkiye mecmuası
Her sayısında memleketimizin en değerli kalemlerini toplamakta olan Mülkîye mecmuasının kırk biri nci sayısı pek dolgun mündere-catla intişar etmiştir. Karilerimize tavsiye ederiz.
Yeni Adam
Yeni Adaın’ın 45 inci sayısı çok canlı yazılarla çıkmıştır. lçinde"Halk Üniversitesi dersleri,, nden içtimaiyat bahsi, haftanın siyaset haberleri, memleketimizdeki resim hareketlerine dair yazılarla İsmail Hakkı Beyin “ Sporculuğumuz „ Abdül-feyyaz Tevfik Beyin "Dirim şuaların Köse Mihal oğlu Nurettin Beyin "Aşk açlıktan mı gelmiştir* ve Vahdet Gültekin Beyin "Dört başlı ihmalcilik,, baş'ıkl ayrıca dikkate değer yazılar vardır. Buundan başka Varonoff aşısına, cemiyetlik meselelere "Deliler ve kısırlaştırma,, bahsine dair yazılarla İbrahim Hoyi Beyin tercüme ettiği Macar hikâyesi bulunmaktadır. Bu zengin yazıları bir çok canlı resimler işlemektedir.
S.
(
(
(
4
4
4
(
4
(
(
(
4
4
(
4
(
4______________________________„____
4 matbaası neşriyatının Ankara-
4
4
4
4
4
AKBA
Ankarada AKBA kitap evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılmıştır. AKBA kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına cevap yermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiyenizi en ucuz olarak, gazetemizin günü, geçmiş nüshalarını da AKBA kitap evlerinden tedarik edebilirsiniz. Devlet
da satış yeri AKBA kitap evleridir.
AKBA Merkezi Telefon 3137 Airinci Şube 1761
İkinci Şube : Saman Pazar
► ► ► ►
► ►
► ►
► ► *









■— Zührevî ve cilt hastalıkları — Mütehassısı Dr. HAYRI ÖMER i Öğleden aonra Beyoğlu Ağacamîi karşısında 133 No.
L_T.li 435»4
Malûl Gaziler ikiye ayrıldı
Birinci sahibeden devam
Bundan sonra idare heyetinin raporu okunmuştur. Bu rapora göre Ankara Malûlgaziler cemiyeti İstanbul şubesi 18 Nisan 934 tarihinde açılmış, bugüne kadar 80 zabit ve 130 kadar da efrat aza kayı edilmiştir.
91 lira 40 kuruş varidat toplanmış, 184 lira 70 kuruş sarfiyat yapılmıştır.
Hayrünnas Bey neden çekildi f
Rapor okunduktan sonra aza-dan biri kongre reisinden eski reis Hayrünnas Beyin niçin istifa ettiğini sormuştur.
Kongre reisi cevap vererek:
“ — Reis Hayrünnas Bey yasaya itaat etmediği için istifaya cebren davet edilmiş ve istifa etmiştir. Bundan maada yapılan tahkikata nazaran cemiyeti mahçup düşürecek işler de yapmıştır. Heyeti idare bu husustaki tahkikatı bir raporla heyeti umumiyenize arz edecektir. Bu işte tahkika şayan şeyler vardır. Esasen kendisi makamı aidince sorguya çeki’miştir.
Biz de burada izahat vermesini isteyerek kendisini çağırdık. Fakat görüyorsunuz, gelmedi.,, Demiştir.
Bu sırada Hayrünnas Bey salondan içeri girmiştir.
Gürültü başlıyor
Diğer taraftan, cemiyetin âzasından bu'.unan, fakat rey hakları tanınmıyan malûl efrattan biri ayağa kalkmış ve :
“ — Ben de söz söyleyeceğim, benden para aldınız, rey hakkımı neden vermeyorsunuz ? Bari münakaşaya iştirak edeyim.,, Demiştir. Fakat reis bu efrada söz vermemiş, salonda gürüitü başlamıştır.
Aslî âzadan biri yine reise : “— Hayrünnas Beyi istifaya da-
İstanbul Borsası kapanış fiatleri 29-8-1934
NUKUT
Alış Satış ı
1 Sterlin 627 630
1 Dolar 123, 123
20 Fransız fr. 167 169
20 Liret 214 216
20 Belçika fr. 115 115
20 Drahmi 23,50 25
20 İsviçre fr. 815 820
20 Leva 22,50 24
1 Florin 83 83
20 Çek kronu 95 100
1 İsveç „ 31 33
1 Avust. şil. 21, 23
1 Peçeta 16 17
1 Mark 43 45
1 Zloti 22,50 24
20 Ley 17,50 19
20 Dinar 55 57
1 Yen 33 35
1 Türk altın 921 922
1 Mecidiye 36 36,50
1 Bank Os.B 238 240
ÇEKLER
Açılış Kapanış
Londra 627,25 627.75
Nev-York 0,806944 0.8060
Paris 12,06 12,06
Milano 9.2750 9.27
Brüksel 3,3892 3,3916
Atina 83,750 —
Cenevre 2,4367 2,4365 |
Sofya 65,75 — i
Amsterdam 1,1753 —
Prag 19,1575 —
Stokholm 3,0905 —
Viyana 4,2667 —
Madrit 5,8187 5,8225
Berlin 2,0434 2,0341
Varşova 4,357 —
Budapeşte 3,9587 —
Bükreş 79,255 —
Belgrat 34,7725 —
Yokohama 2,675 —
Moskova 1090,75 -
Tahvil ve Senetler
Açılış Kapanış
1 0/0 5 faizli 1933 ' Ikramlyell (Ergani) 97.— 97.—
| 0/0 7,5 failli TUrk
borcu tahvili I 28.65 28.60
Anadolu D.yolu I II 48.— - 48.—
„ » III
Anadolu Demi yolu 49,35 49,35
mUmeseil
0/0 7,5 TUrk B. III — — 1
0/07,5 . , 1! —
Merkez Bank 54.50 57.—
Anadolu D. yolu0/0 60 “ —
1, bank hâmilin e — —
İş bankname 10.- 10.—
Aslan çimento 12,30 12,30
[ Müteferrik Haberler ]
vet etmek hakkı kime verilmiştir?* Diye sordu, diğer bir zat ta:
“— Hariçte para toplanmış ve bu para sarfedilmiş, Malûlgazile-rin şerefiyle oynanmış. Böyle bir-şey var mıdır?„ demiştir.
Reis meselenin tahkikat safha- 1 sında olduğunu söylemiştir.
Söz söylememek emri!
Bu esnada Hayrünnas Bey söz söylemek ve bu ithamlara cevap vermek istemiş, fakat reis:
— Siz söz söyliyemezsiniz, emir var, demiştir.
Hayrünnas Bey de:
“— Ohalde ben salonu terk ediyorum, beni hem çağırdınız, hem söyletmiyorsunuz !„ demiştir. Salonda yine bir gürültü baş göstermiş, efrat âza Hayrünnas Beyin söz söylemesini istemişler, bu arzuya aslî azanın da ekseriyeti de iştirak etmiş ve Hayrünnas Bey söze başlamıştır.
Hayrünnas Beyin beyanatı
Hayrünnas Bey demiştir ki:
“ — Ankarada bir Malûlgaziler teşekkülü vardı. Ben buna karışmak istemedim. Nihayet beni de karıştırdılar. Ve İstanbul şubesi heyeti reisi oldum. Fakat bir gün beni reislikten tardettiler. Belki hatam vardı. Fakat ben istifa etmedim, bana bir emrivaki yaptılar ve beni istifa etmiş gibi gösterdiler. Benden mührü alıp polise teslim ettiler. Ben ancak bugün heyeti umumiyeniz karşısında istifa ed'yorum.,,
Efradın da rey hakkı olmalı!
Hayrünnas Bey bundan sonra nasıl çalıştıklarını ve masraf olarak gösterdikleri paraların deyin senedi telâkki edilerek aleyhlerinde propaganda yapıldığım anlatmış, efrada da tadil edilen 8 inci madde ile rey hakkı verildiğini, fakat cemiyete mukayyet malûl zabıtanın “30„ , efradın ise “300„ kişi olduklarını, bu sebeple ahengin muhafazası için efradın prensip dahilinne murahhasları vasıtasiyle reye iştirak etmeleri doğru olacağını söylemiştir.
Efrat salondan çıkıyor
Bu sırada reyden mahrum edilen efrat tekrar söze karışmak istemişler, fakat susturulmuşlardır.
Salonda gürültü büyümüş, efrattan Hakkı çavuş:
— Mademki bize rey hakkı verilmiyor, ohalde biz gidiyoruz. Kalkın arkadaşlar, gidelim,, demiştir. Bunun üzerine bütün efrat salonu terketmişlerdir.
Yeni idare heyeti
Bundan sonra salonda kalan 30 ma'ûl zabit arasında yeni idare heyeti intihabı yapılmıştır. Neticede 30 reyden dokuzu müstenkif kalmıştır. Diğerleri reylerini vermişler ve idare heyetine Ziya, Ramiz, İsmail Hakkı, Sadettin Beyleri seçmişlerdir.
Mürakipliğe de beş kişi seçilmiştir. Yeni idare heyeti yakında ilk içtimaini aktedecektir.
Efrat âza ne diyor?
Kendilerine rey hakkı verilmi-yen malûl Küçükzabit ve efrat âza dün bir muharririmize şunları söylemiştir :
“ — Ankara Umumi Merkezi yaptığı| nizamname ile bizim reyimizi iskat etti. Halbuki biz ekseriyeti teşkil ediyoruz. Yalnız İstan-bulda 800 kişiyiz. Umumî Merkezin Ankarada bulunmasına itiraz etmiyoruz. Yalnız bizde hakkı rey istiyoruz.
Biz hakkımızı istemekte devam edeceğiz ve icap eden makamlara müracaat edeceğiz. Daha olmazsa bir “Harp malûlleri efrat yurdu,, açacağız.
Milletler Cemiyetine gidecek Fransız heyeti
Paris 31 (A. A.) — Hariciye Nazırı N. Bartu Nazırlar Meclisinde haricî vaziyet ve Bilhassa Avusturya, Sar reyiamı, Şark misakı müzakeratı ve Sovyetlerin Milletler cemiyetine girmesi meseleleri hak-hında beyanatta bulunmuştur.
Nazırlar meclisi, Sar hakkında Milletler Cemiyeti konserine gönderilecek muhtırayı tasvip etmiş ve müteakiben Milletler Cemiyetne gidecek Frasız heyetinin sureti teşekkülünü tasdik etmiştir. Heyete murahhas olarak M. Bartu ile M. Jermen Marten ve M. Lamurör iştirak edecektir.
“Sinop,, ta balıkçılık tetkikatı
Sinop 28 (A.A) — Sinopta balıkçılık sanatını inkişaf ettirmek, limanda ve civar sahillerde balık sayt mahalleri tesbit etmek maksadiyle gelen mütehassıs tetkikatına devam etmektedir.
“ Muğla „ da yağmur ihtiyacı
Muğla 28 — Son günlerde yazlık ekimlerden mısır ve bunlara benzer mahsulâtın yağmura şiddetle ihtiyacı var. Hava kurak devan ettiği takdirde bu senenin mezru-atı geçen senekine nazaran noksan olacakrır. Bir çok mahallerde bu mahsulât kelle yapmış ve hasada da başlanmıştır. Kuraklık dolayısiyle bağlarda hiç bir hastalık yoktur.
Yalnız son defa yağan dolu üzüm mahsûlünü kısmen tahrip etmiştir. Bu sene bu mahsul geçen seneki-nin hemen yarısından azdır. Her tarafta üzüm mahsulü kemale gelmiştir.
Karii mektubu )
Milyonlara mal olan arazi boş duruyor
“ Çumra „ Halk fırkası reis Rakım, ziraat odası reisi Avni Beylele Millî iktisat ve Tasarruf Cemiyeti reisinin imzalariyle aldığımız bir mektupta, “Çumra „ nın harbiumuminin acıklı günlerinde millete ve orduya büyük mikyasta buğday, arpa, pirinç ve sair mahsulât yetiştirdiği hatırlatıldıktan sonra deniliyor ki:
“îşte bu mahsulâtı veren hazine ile Belediyenin malı olan yüz binlerce dönüm arazi ve mera şimdi metruk ve istifadeden mahrum bir haldedir.
Milyonlarca liraya mal olan sulama sahasında bulunan bu arazinin vatana kavuşmakta olan muhacir evlatları ile doldurulmasını aziz Cumhuriyetimizin yüce baş vekilinden ateşin hürmetlerimizle dileriz.
Nahiye Müdürlüğü--;
" Üsküdar da YeniçeşmeÛe di tabibi M. Kâmil Bey vasıtasiyle adresini veren kariimize:
Orta mektep mezunları, Dahilîy Vekâletine istida ile müracas ederek talip oldukları takdirde Na hiye müdürlüklerine tayin olur maktadırlar. Siz de bu şekilde hd reket edebilirsiniz.
Zamanın takvimi
Yeşilköy Rasat merkezinden dığımız malûmata göre dün he tazyik derecesi 763 milima deJ
azami sıcaklık 31, asgarî 24 idi.
Yine dün rüzgâr saatta lometre süratle esmiştir, hava dünkü geçecektir.
1(
B(
8
— ZAMAN—
Eylül 1
Dünyada eşi bulunmayan
200 müstahzaratı yalnız icat ve imal ve idare eden
HAŞAN
MÜSTAHZARATI
Tıbbî müstahzarat
Perakende
Adedi 60 100 150
30
Düzine ile Adedi 50 85 125 25
Haşan Kuvvet Şurubu küçük w « n büyük
» 1 Kg.
Haşan öksürük Pastilleri
90 derece halis limon çiçekleri kolonyasiyle yasemin, leylâk, menekşe, nerkis çiçeklerinden esanslardan ihzar edilmiş
11 riyat
ve ruhnuvaz
Haşan kolonyası ve losyonları Yasemina, Viyolet Leylâ, Narsis
Haşan Levantaları Leylâ ve Milfılör) Nesrin Kolonyası
Küçük cep şişesi 1/24 Cep şişesi
Küçük
Orta
Düz büyük şişelerde
Büyük 1/2
„ 1
Cam kapaklı şişeler 1/8 ............... 1/4 „ „ ,, 1/2 (Yasemina, Viyolet,
1/8
1/4
1/2
1
1/16
1/8
1/4
Perakende litre
25
40
70
130
150 250 500 130 200 300
Düzüne
20
35
60
120
135
230
475
120
180
275
ile
Perakende düzine ile
Haşan Çocuk Podrası 20 15
Haşan Talk Podrası 500 Gr. Kutu 40 35
Haşan Sürmesi (Siirmedenliğile) 25 20
„ „ Lüks Büyük 40 30
Haşan Maimukattarı o distile 1 Kg şişesile 25 20
„ „ t* 2 40 35
Haşan Çiçeksuyu 1/4 40 30
» » t» 1/2 50 40
n Haşan Gülsuyu 1 60 50
1/4 40 30
1/2 50 40
1 60 50
Haşan Gülyağı halis saf 5 Gramlık 300 250
10 550 500
1 Haşan Neroli Esansı 1 „ 75 60
75 60
5 300 250
10 u 520 500
Haşan Nane Ruhu 50 40
Haşan Melisa Ruhu 50 40
Haşan Granto Perzervatif 6 Adet Kutu 50 35
„ .. 6 w , ipekli 75 60
Dişleri inci gibi yapan ve diş etlerine ebedî hayat veren ve kanamasını meneden ve diş ağrısını dakikasında durduran
Haşaratı ve fareleri imha eden müstahzarat
Fayda Haşan 1/4 Litre 30 1 a O
„ „ 1/2 50 fl
„ 1 80 1 z"o -a
„ H 6 „ „ Büyük ambalâjda safi kilosu 400 374
70 70
„ „ Pompa 100 95
.. / „ II Far Haşan Fare Zehiri Macun 60 55
25 20
»» » »» ı) Buğday 25 20
„ „ » „ Büyükleri Haşan fare zehirleri ikisi bir arada 40 35
40 35
Şeker hastalıklarına ve zayıflamağa mahsus
Glüten mamulatı
litre
n »» ile
„ „ cam kapaklı şişeler
Haşan tuvalet sabunları küçük » „ büyük
Haşan Tuvalet sabunu 220 Gr.
„ n „ * 140 „
„ „ „ 250 .
Haşan Gliserin sabunu gül
Haşan Gliserin sabunu Haşan Haşan Haşan
1/8
1/4
1/2
Lüks
Haşan Haşan
Tıbbî Sabunlar Kremi Vazo yağsız Biryantini
„ Likid
„ Yağsız Arjantiya „ Yağsız Büyük
„ Yağsız Likit
Biryantini Yağsız Büyük Traş Sabunu
„ „ Kremi
100
35
60
100
200
250 litre 80 „ 130 . 200
10
15
25
25
35.
10
15
25
20
50
25
40
30
50
50
75
25
90
30
50
90
180
230
70
120
180
100
150
20
20
30
100
150
20
15
40
20
35
25
40
40
65
20
Diş müstahzaratı
Haşan Diş Macunu Dantos 20 15
M »» Suyu 30 20
H M „ Orta 60 50
„ n „ Büyük 100 90
Gayet sağlam ve sert ve sıhhî diş fırçaları
Kuvvet, Sıhhat, Nefaset ve Lezzet ifade eden
Yağlar müstahzaratı
Kutusuz
Haşan Haşan
Traş Bıçakları 10 Adet Podrası
30
25
50
30
25
20
40
25
Haşan Zeytinyağı 1-4 Kg. 40 1 ° 2
„ „ 1-2 „ 50 a/ O
„ 1 75 % -S 1 .3
Haşan Zeytinyağı 2 Kg. 1251 10 %
6-2 „ 4501 iskonto
„ 17 1050 1050
Haşan Hüvi dö Paratin 75 60
Haşan Fıstık özü yağı 200 175
Haşan Fıstık özü yağı ufak şişe 100 90
Hastan Hintyağı halis 25 Gr. 20 15
„ ,, « 50 „ 25 20
Haşan Bademyağı şişe 30 25
H ’) aCİ W Haşan Balıkyağ/ 1-4 Kg. 40 35
40 30
„ „ 1-2 „ 60 50
„ " 1 100 80
„ » 2 175 160
Sinek, Tahtakurusu, Güve ve bütün haşaratı sülâleleriyle ve
yumurtalariyle imha eden FAYDA ile her nevi fare, sıçanları kat’iyetle öldüren
Haşan Glüten Ekmeği
»» „ Gevreği
„ Bademli Gülten f „ Glüten Makarnası „ ,, Unu
„ Şehriyesi
Haşan Diyabetik Çikolatı
Haşan Diyabetik şekeri
Çocuklara ebedî bir hayat tatlı, çorba ve pürelerin imaline ••
35 o
60 a o
emsğ 60 •S
1/2 Kg. 60 o
1/2 „ 60
1/2 „ 60 c\
sı 25 20
Kg. 450 400
50 Gr. 40 35
ıoo „ 79 65
250 „ 150 140
ve sıhhat bahş ve en nefis mahallebi
yardım eden
Özlü hububat unları
Perakende düzine ile
kutusu kutusu
haşan pirinç özlü unu 250 Gr. 25 20
„ Buğday „ nişastası „ 25 20
„ İrmik „ unu „ 25 20
„ Patates „ „ „ 25 20
„ Arpa „ „ „ 25 20
„ Türlü „ „ „ 25 20
„ Mercimek „ „ „ 25 20
„ Bezelye „ „ „ 25 20
„ B. mısır „ „ „ 25 20
„ Kestane „ „ „ 25 20
„ Fasulya „ „ „ 25 20
„ Nohut „ „ „ 25 20
„ Çavdar „ ,, „ 25 20
„ Yulaf özlü unu 250 gr. 35 30
500 ,, 60 50
Haşan özlü unları diğer envai 500 gr. 40 30
Haşan Brekfast bisküvitleri 30 25
„ „ kilosu 250 225
Muhtelif müstahzarat
Trihofil saç suyu
Monasti — Nezle panzehir sigaralı
Perakende düzine ile
125 100
50 40
İstanbul ithalât Gümrüğü Müdürlüğünden:
İstanbul Günrük Başmüdürlüğü için lüzumu olan 150 ton vamarin maden kömürü ile İstanbul İthalât Ticareti Dahiliye Sirkeci Gümrükleri için 30 ton kok kömürü ve 20,500 kilo n?al kömürü ile 240 çeki kesilmiş meşe cinsinden odun ol-ptaki şartnamelerine tevfikan münakaşa ile alınacaktır. Talip ınların 22/Eylül/934 Cumartesi günü saat 14 de İstanbul İtha-
Gümrüğündeki Satmalma Komisyonuna müracaatları. “5211,,
rüksek Mühendis Mektebi
Satınalma
komisyonundan:
p kütüphanesi için fiş ve revire ait ecza dolabının tarihindeki pazarlığına talip zuhur etmediğinden 3-9-934 günü saat 14 de pazarlığı icra edileceği ilân olunur.
“5282,,
* | İstanbul Evkaf Müdürlüğü İlânları | * |
Gureba Hastanesine 934 senesi mâliyesi zarfında lüzumu olan t altı kalem alât alenî surette münakaşaya vazedilmiştir.
Eylülün 1 nci Cumartesi günü saat 14 de ihalesi icra edilecekken şeraiti anlamak ve listeyi görmek üzere her gün Levazım temine ve ihale günü de İdare Encümenine müracaatları "4614,,
Satılık Ucuz Ev
Kumkapı Nişancasmda büyük caddeye iki dakikalık mesafede htelif meyva ağaçlarını havi bahçeli, kuyulu dört oda, iki so-iki taşlık, 3 helâ ve saireyi havi ahşap hane azimet hasebiyle le satılıktır, taliplerin Nişancada Çeşme sokağında 12 nuraa-. mezkûr hane derunundakilere müracaatları.
Tepebaşı Belediye Bahçesinde
2-9-934
Pazar akşamı saat 21-30 da
Y alova Türküsü
3 Perde
İstanbul Bıldiyni
JehirTı'yatrosu
Kız - Erkek
Ana - ilk
Münürpaşa Konağı
Hayriye Lisesi
Büyük Operet
Nakili: I. GaliP
Baatellyen : H. Ferit
Yağmur olduğu takdirde kışlık ■aknede temailler verilecektir.
İstanbul Bebek ve Şişli ciheti tramvayları yolcular için temin edilmiştir.
Yüksek Mühendis Mektebi Satmalına Komisyonundan:
Mektebin mayıs 935 gayesine kadar ihtiyacı olan beyaz ve kaşar peyniri münakaşası 17/9/934 tarihine müsadif pazartesi günü saat 14 te icra edilmek üzere alenî münakaşaya konulmuştur. isteyenler şartnamesini mektep idaresine müracaatla görebilirler. Münakaşaya girmek istiyenlerin muayyen saatten evvel muvakkat teminatlarını vezneye teslim eylemeleri ilân olunur. “5092,,
İnhisarlar U. Müdürlüğünden:
Düzce ve Hendek ambarlarında takriben bir milyon 200 bin kilo yaprak tütünün Adapazarı, Haydarpaşa tarikiyle İstanbul ambarlarına kadar nakliyatının pazarlığı 8-9-934tarihine müsadif cumartesi günü saat 15 de icra kılınacaktır. Talip olanların şartnameyi görmek için Cibalide alım satım komisyoniyle Kocaeli Başmüdüriyetine ve pazarılık için de tayin olunan gün ve saatte % 7,5 muvakkat teminatlariyle Cibalideki alım satım komisyonuna müracaatları. (5097)
Fatih - Saraçhanebaşı Horhor Caddesi
Leylî - Neharî
Orta - Lise
Resmî liselerin bütün imtiyaz ve hukukunu haiz ve Maarif Vekâletince Muadeleti mu-saddakktır. Tedrisatındaki ciddiyet ve intizamiyle, talebenin sıhhat ve gıdasına itinasiyle tanınmış olan mektebimizde kayda başlanmıştır, tik kısımdan itibaren ecnebi lisanı başlar. Talebe mektebin hususî otomobil ve otobüsleriyle nakledilir. Cumadan maada hergün 10 dan 17 ye kadar müracaat edilebilir. İstiyenlere tafsilât, istiyenlere tarifname gönderilir. Bakalorya imtihanları 1 Eylülde başlıyacaktır. Telefon : 20530
Üsküdar - Kadıköy
Tramvay seferlerinin işletmeye açılışı
Üsküdar - Kadıköy ve havalisi Halk tramvayları T. A. Şirketinden:
Kadıköy tramvay şebekemizde inşaatı bitirilen Haydarpaşa - Kadıköy hattı 1 Eylül 1934 sabahından itibaren işletmeğe açılacak ve bu surette Kadıköy - Üsküdar arasında muntazam tramvay seferleri tesis edilecektir
Bu yeni işletme yüzünden, Üsküdar tramvay şebekesinde tadil ve Kadıköy Tramvay şebekesinde tesis edilen mmtakalar a 1 Eylül 1934 sabahından itibaren tatbiki mukarrer ve her mıntakaya şamil tenzilâtlı ücret tarifeleri bekleme yerlerinde ve Kadıköy iskele durağında muhterem yolcular tarafından görülebilecektir. (2169)
Karaciğer - Mide - Barsak - Taş - Kum hastalıklarına
T* I I 7 I A İÇMELERİ UZLA VE OTELİ
İçme ve tren fiatlarında mühim tenzilât yapılmıştır Hergün köprüden 6,30 - 7,35 - 8,5 - 9,50 - 11 - 13,15 - 15,10 - 16 - 45 ve Havdarpaşaya ffiden vapurların trenleri içmelere giderler
İmtiyaz sahibi: Ali
Umumi neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü : C. Hikmet
Matbaai Ebüzııyı
sipirol
Necati;
grip, nezle, baş ve diş ağrılarının kat’i ilâcıdır. Deposu : Bahçekapıda
Salih Necati eczanesi