Bursa Mobilya Pazarı
Zarafet ve metanetiyle tanınmış möblclerini ehven fiatla satışa devam etmektedir.
Anafartalar Cad. No. 188 — Tel: 14091 (5173)
Cumhurbaşkanı
Sayar Izmirde
Celâl Bayar içten gelen sevgi tezahürleriyle karşılandı
Fuarı ziyaret ederek tetkiklerde bulunan Cumhurbaşkanı Çeşme'ye hareket etti
İzmir, 31 (a.a.) — Geceyi Salihli'de geçiren Cumhur Başkanı Celâl Bayar, beraberinde Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Ka-j-aosmanoğlu, Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik ve di-
ğer zevat olduğu halde bu sa-
bah saat 11 de Alaşehir treni ile şehrimize gelmiştir.
Cumhur Başkanı Emiralem
bucağında Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe ile İzmir Valisi Osman Adal, Basma hane garında da İzmir'de bu-
lunan milletvekilleri, Belediye Başkanı Hulûsi Selek, Tümen
Komutanı Fazıl Bilge, Garnizon komutanı Tuğgeneral Cihangir Berk, Vali muavini, Cumhuriyet Savcısı, resmî daireler müdürleri, D.P. İzmir il İdare Kurulu Başkan ve üyeleri, Basın mensuplariyle, sabahın erken saatlerinden itibaren
Basmahane garının içinde ve etrafında toplanmış olan çok kalabalık bir halk kütlesi ta-
rafından
coşkun tezahüratla
(Sonu 1 üncü sayfada)
Halen İzmir'de bulunan Cumhur Başkanı sayın Celâl Bayar yukarıdaki resimde Demirci’yi zi yareti esnasında Devlet Bakanımız Fevzi Lûtfi Karaosman oğlu ile bir arada görülmektedir
| r vvv**A(*»*********v****»*v-»
^Muhtar
| seçimi
?45 Vilâyette D. P. 11553 C.H.P. 8232
* muhtarlık kazandı
i Adalet Bakanlığı Seçim Bürosundan dün de dört vilâyete ait muhtar seçimi neticeleri bildirilmiştir. Bu vilâyetler ve seçim neticeleri şudur:
D.P. C.H.P.
Bursa
Diyarbakır
Siirt
534 203
208
157
336 259
166 180
Cumhurbaşkanımızla beraber : 1
Celâl Bayar’ın seyahatinden notlar
Mümtaz Faik FENİK
I;
İzmir 31 (Başmuharririmizden Telefonla) — Cumhurbaşkanımız Sayın Celâl Bayar Manisanın Demirci kazasında büyük bir yangın felâketi geçiren vatandaşlara geçmiş olsun demek ve bu vatandaşları kıştan evvel birer meskene kavuşturmak imkânlarını sağlamak için Hü-
Arkadaşlar: — «Gel-, «Ezileceksin, beraber lim...» Tam Demokrat
dediler, gide-İzmirin
sahibi Adnan Düvencinin ara-
basına binmiştim ki uzaktan birtakım sesler işittim: «Mümtaz Faik Bey, Mümtaz Faik
(Sonu 4 üncü sayfada)
C.H.P. den
82 kişi istifa etti
Kavaklıdere 3 numaralı Seyran Halk Partisi ocağı idare heyetinden Ekrem Küslü, Abdullah Özdemir, Ali Öznal-bant ve üyelerden 35 kişi toplu halde istifa ederek Demokrat Partiye iltihak etmişlerdir.
Küçükesat Ocağı âzaların-dan Bayram Özyürüt, İsmail Bahçelioğlu, Şükrü Koç, Hüseyin Özel, Osman Gençtürk de Halk Partisinden ayrılmışlar ve D.P. ye kaydolunmuşlaıdır.
Mecmu olarak Halk Partisinden aynlanlarm yekûnu 82 yi bulmuştur.
Yekûn • 1244 83?
Böylece evvelce bildirilen 41
vilâyetle beraber 45 vilâyetin muhtar seçimi neticeleri resmen anlaşılmış bulunmaktadır. Bu 45 vilâyette 23479 muhtarlıktan D.P. 11553, C.H.P. 8232, M.I’. 216, İşçi ve Çiftçi Partisi 2 muhtarlık kazanmışlardır. Ayrıca 1424 kfirışık ve 2049 bağımsız varthr.
Süvari okulunda tören
26 inci dönem mezunları diploma aldı
İstanbul. 31 (Hususî) — A-yazağa Süvari Okulunun 1949—1950 öğret:m ve eğitim devres.nl taşarı ile tamamlayan 18 süvari subayına dip (Sonu 4 üncü sayfada)
kûmetçe alınan tedbirleri yerinde görmek üzere 3 günden-beri Ege bölgesinde bulunuyor...
Cumhur Başkanımızın bu seyahatine ait haberleri İzmir-
deki muhabir arkadaşlarımız ve Anadolu Ajansı gazetelere etraflı bir surette vermiştir. Onun için ben bu tafsilât üzerinde durmıyacağım. Ben size
ayrıca bu seyahatin resmi saf-
hası dışındaki kısımlarını an-
Aldığım ufak ufak noktala-
rı eğer birbirine eklerseniz o zaman memlekette 3 ay içinde yapılan büyük inkılâbı çok daha iyi kavrarsınız.
İki Sovyet kançılaryasının garip hareket ve teşebbüsü
Rus Elçilik mensupları, bazı erlerle Kore meselesini münakaşa edip, karakolda hâdise^çıkarmak istediler
Cumhur Başkanı Akhisara bir askerî nakliye uçağı ile hareket etti. Kendisine Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaos-
manoğlu ile Demirci’de yanan sahanın imarı işleriyle meşgul olacak iki mühendis de refakat
ediyordu.
1 saat 50 dakika sonra Akhisar meydanına indik. Fakat daha evvel Demirci üstünde de uçmuş, yanan mahalleleri kuş bakışı görmüş ve manzaranın fecaati karşısında yüreklerimiz sızlamıştı.
Akhisar meydanında muazzam bir kalabalıkla karşılaştık. Her taraftan Cumhur
Başkanına saygı ve sevgi teza-
Bayari gördüm
yükseliyordu. Sayın bir aralık kalabalığın sürükleniyormuş gibi Yanına yaklaşmak
imkânı yoktu... nu arada bazı
âşinâ dost çehreler de gözüme ilişmişti: İşte İzmir gazetelerinin ve İstanbul gazetelerinin mümessilleri de burada idiler.
Evvelki gün akşam üzeri Dışkapı semtindeki Ziraat Parkında garip ve aynı nis-betle de dikkate şayan bir lıâd se cereyan etmiştir. Rus sefaretine mensup iki kançılarya memuru, parkta asker terimizin yanına yaklaşarak bazı şeyler öğrenme t istercesine bir konuşma mevzuu açmak istemelerdir.
Yaptığımız tahkikata göre, Rus sefaretine mensup Ana • toli Ragoşin ve Antoni Kona-rov isminde iki şahıs 30 A-ğustos Zafer Bayramının ya rattığı topluluktan b listifade Dışkapı semtindeki Ziraat Farkına gitmişler ve bilhassa «ısker topluluğunun çok fazla bulunduğu bu yerde dolaşma ğ ı başimamlardır.
Ragoşin ve Konarov bu fada bir grup askerin yanını yaklaşarak -Koreye ne za man g deneksiniz? B.ıbirin ze ateş eder misiniz?, seki nde sualler sormaya başlamışlardır.
(Sonu 4 üncü sayfada)
Sovyet Sefareti 'Kançılaryası Aııloni Kalarov bir baloda
Cumhur Baş kanımız Celâl Bayar Demirci’ye gitmek üzere Akhisar'da uçaktan inerken
Halk Partisine bütçeden verdirilen milyonlar Kanıınsus tediyeler ve C. H. P. nin ufak bir arsayı vesile ederek muazzam bir sahaya sahip çıkmak açık yüzlülüğü tahkik ediliyor
Maliye bakanının mühim beyanatı
- Halkevlerine yardım, udi altında, Halk Partisine yapılmış olan milyonlarca liralık tediyeler hakkında, Maliye Bakanlığı tahkikata başlamış bulunmaktadır. Diğer taraftan, Halk Partisinin ufak bir arsayı vesile ederek, üzerindeki Meclis ve Sayıştay bina-lariyle birlikte muazzam bir sahaya neredeyse sahip çıkmak hususundaki açıkgözlülü-ğü de ayrı bir tahkik konusudur. Eski iktidarın devlet
malları hakkındaki zihniyetini
gösteren bu meseleler

de, Maliye Bakanı Halil Ayan,
Cumhuriyet gazetesinin Ankara Muhabiri Mekki Sait Esene
dikkate şayan malûmat vermiştir. Bakanın, arkadaşımıza beyanatını aynen neşıediyo-
— .Biliyorsunuz ki Halkevlerine yardım namı altında het sene devlet bütçelerine tahsisat konulmaktaydı. Bu yardımlar bazan, senede dört milyon
liraya yaklaşan muazzam rakamlara baliğ olmuştur. 1935
ten 1950 ye kadar yapılan yaı
dimin yekûnu 26 milyon liraya yakındır. Umumî bütçeden ö-denen bu paranın dışında halk-
evlerine vilâyet hususî idare-
Acı bir kayıp
B. M. M. Genel kâtibi vefat etti
Türkiye Büyük Millet Mcc lisi genel kâtibi Veysel Gcn-ya'nın evvelki gün Trabzon-da kalp sektesinden vefat ettiği teessürle haber alınmış ve naaşı dün Ankaraya geti-rilnvştir. Merhumun bugün Hacı Bayram Camiinde Cuma namazını; müteakip cenazesi merasimle kaldırılarak Asri Mezarlıktaki ebedi isti ruhulgâhına tevdi edilecektir.
Merhum, 1888 senesinde îstanbulda doğmuş, Harp O-(Sonu 4 üncü sayfada)
Maliye Bakanı Halil Ayan
lcriyle belediye bütçelerinden de mühim paralar verilmiştir. Kısa bir tetkik bize yalnız hususî idare bütçelerinden ayrılan paı-a yekûnunun 12 milyon
civarına
yükseldiğini göster-
miş bulunuyor. Belediye bütçe-
lerinden verilmiş olan kısmı
bu
nun haricindedir. Biz bunun
miktarını da ayrıca tesbit ettiriyoruz.
Halkevleri kanunen ayrı bir şahsiyete sahip değillerdir; bu
Terfi etmeyen subaylar
j Yüz subay Bakanlığa;
* müracaat etti
Kanunî müddetlerini çlol-durlukları halde bu yıl terfi etmeyen yüz subay, Milli Savunma Bakanlığına müracaatla. bir üst dereceye yüksel melerine mani teşkil eden cezalarının, yeni Af Kanu -nu şümulüne girdiğini ileri sürmüş ve durumlarının incelenmesini istemişlerdir. Ba kanlık bu müracaat üzerine, hukuk müşavirinin de işt ra-ki ile kurulacak bir korniş -yonda meselenin tetkik'ni uy gun bulmuştu!-. Komisyon bu hafta içinde toplanarak durumu tetkike başlıyacak-
Müracaat sahiplerinin dileği haklı görüldüğü takdirde. ek bir kararname ile ye-n: terfiler ilân olunacaktır.
sebeple bunlara
devlet bütçe-
sinden doğrudan doğruya yar-
dım yapılamıyacağı ve bu nam altında devlet bütçelerine ko-
nulmuş ve konulacak tahsisata müsteniden Halk Partisine tediye yapılamıyacağı, evvelce D.P. ye mensup milletvekilleri (Sonu 4 üncü sayfada)
Mugalâta, hezeyan neşriyatına cevap..
Erzincan Valisi Sait Bati için yapılan kasdi
neşriyata ait İçişleri
Ankara Gazetesinin 30 Ağustos tarihli nüshasında Erzincan valiliğine tayin edilen emekli general Sait Bali'nin tayininin kanunsuz olduğu yolunda bir
I
Bakanının demeci
lıaber yayınlanmıştır.
Bu iddianın ne dereceye kadar doğru olduğunu öğrenmek maksadiyle malûmatına müra-(Sonu 4 üncii sayfada)
Çalışma ve İşletmeler bakanının tetkikleri
Polatkaıı ve Prof. Ete Eskişehirdeki fabrikaları ziyaret ettiler
Eskişehir, 31 (a.a.) — Dün letmeler Bakanı Profesör Ankaradan otomobille şehri- Muhlis Ete, yanlarında şeker mize hareket eden Çalışma şirketi ile çalışma genel mü- . Bakam Haşan Polatkan ve İş- | (Sonu 4 üncü sayfada)
Feci bir uçak kazası
Bir uçak düştü 55 kişi öldü
Kahire. 31 (a.a.) (United Press) — Twa kumpanyasının içindeki 55 kişi ile dün-denberi kayıp olan yolcu u-çağı bugün Tanta’nm 38 kilometre kuzeyinde Nil vadisinde tamamiyle yanmış olarak bulunmuştur.
(Sonu -I üncü sayfada)
AKINTIYA I I_____KÜREK
Zaruri bir ilân
Belediye seçimleri dolıı-yısiylc propaganda yapıyor iddiasiylc 100 musluk «hırrrrr» dedikleri sırada suçüstü yakalanmışlar ve a-lâkalılarca haklarında takibata girişilmiştir.
Haber aldığımıza göre tahkikatı zorlaştırmamak i-çin şimdilik mezkûr musluklar tarafından ukıtılması icabcden sular tevkif edilmiş bulunmaktadır.
Her hangi bir mânaya çekilmesin diye karilerimizi ikaz etmeyi bir vazife bildik. — YEDEKÇt.
Sayfa: 2
ZAFER
Tavında bir dünya
Muhip Dıranas
Turizm ve şehircilik:
Şehrin hakikî
ıstoyevski «İnsan her şe-mahlûktur» Harbinden sonra insanlık daha kendini toparlamağa vakit bulamadan yeni bir harbin kokusunu almaya başlamıştı. Dün de yazdığım gibi, her çeşit ınüessesc-si, her türlü maddî, mânevi buhranlariyle dünya yeni bir badireye doğru koşuyordu. Yıllar geride kaldıkça, yüzler kasmıyor, gözler büyüyor, ruhların içinde kötümserlik, endişe, korku bir yılan gibi çörekleniyordu.
En büyük devlet adamından en basit bir memura, işçiye, bakkala, kasaba kadar her milletten herkes ayni nakaratı birbirine fısıldar olmuştu :•«Ye ni bir harp olursa bu, insanlığın ve medeniyetin sonudur..
Halbuki harp mukadderdi ve geldi çattı. Harbe bir yığın sebepler gösterilebilir. Hepsi de doğrudur. Fakat harbi mukadder kılan şey, harbe takaddüm eden zamanların toplum psikolojisinde hasıl olan mariz haldir. Bir felâketin, bir önsezi halinde, kuşkusu, korkusu, dehşeti girdi mi insanların içine bir kere, harbi gerektirecek sebepler ve âmiller kendi kendine hazırlanmağa başlar. Ondan sonra da, kendisinden o kadar korkulan, her ne pahasına olursa olsun kaçınılmak istenen harp, bütün önleyici va-1 sıtalııra, tedbirlere, savunmalara rağmen mukadder olur; hattâ beklenildiği gün ve saat-
îkinci harp da mukadderdi ve geldi çattı. O zaman; «Yeni bir harp olursa bu, insanlığın ve medeniyetin sonudur» diyenler, birdenbire nakaratı de-ğiştiriverdiler: «İnsanlığı ve medeniyeti kurtarmak lâzım» dediler, topyekûn seferber oldular. İnsanlığı ve medeniyeti kurtarmaya koştular. Kimin tahribinden. Harp Tanrısının
YENİ YIL
BÜTÇESİ
mı? Hayır, kendi tııhriplerin-
Neticcde harp sürdü süreceği kadar. Ölecek olanlar öldü, yıkılanlar yıkıldı, haritanın değişecek yerleri değişti, harp seneleri içinde zekâlar çok işleyen, velûdiyetleri âlimler de, ilmin t( nnııa —keşifler, i ler— bulacakla harp bitti. lns deniyetin som
şenler baktılar ki, insanlık ayni tempoda devanı ediyor, üstelik medeniyette bir nebze terakki bile var: hulâsa insanlığın ve dünyanın sonu hiç de gelmemiş!
Bundan sonra yapılacak iş. farkında olmadan, ruhlarda Üçüncü bir Dünya Harbinin , hazırlığını yapmaktır. İkinci Dünya harbi bitti dedikleri güııdenberi işte bu hazırlıklarla meşguller.
Şimdi nakarat yine ayni nakarattır : -Yeni bir harp olursa bu, insanlığın ve medeniyetin sonudur.. En biiyiik devlet adamından en basit, bir memura, işçiye, bakkala, çakkala kadar herkes şimdi birbirinin kulağına bunu fısıldıyor. Toplum ruhiyatı tavında. Endişeler, kuşkular, korkular, dehşetler mükemmel. Bütün önleyici tedbirlere, vasıtalara, savunmalara başvuruluyor. Eh! -insanlığı ve medeniyeti kurtarmak lâzım» diyeceğimiz zaman da gelecek elbet; mukadder. Dostoyevski boşuna: -İnsan her şeye ahşabilen mahlûktur. demiyor. Harple sulh Kutupla Üstüva gibidir. Her ikisinde de yaşayabiliyoruz, ve mükemmelen. Esas olan beka. O, devam ediyor.
Ama bütün bunlar neye ve ne için diyeceksiniz? O zaman, dünya tarlasına bütün insanları doyuracak buğday ekmeden önce, ruhlara ekilen harp psikozunun çaresine bakın.
Bütçeler Eylülün ilk haftasında Maliye Bakanlığına verilecek
Bakanlıkların ve Umum Müdürlüklerin 951 gelir ve gider bütçelerinin hazırlanması tamamlanmak üzeredir. Bütçelerin hepsi Eylülün ilk haftası sonuna kadar Maliye Bakanlığına gelmiş olacaktır. Kanuna göre bütçenin tam olarak Kasım aynıda Meclise sevkedil-mesi lâzımdır. Bu yıl bütçenin kanunî müddeti zarfında Meclise yetiştirileceği anlaşılmaktadır.
Haber verildiğine göre yapılan hazırlıklarda azamî tasarruf esasına bilhassa dikkat .edilmektedir. Bütçeler peyderpey Maliye Bakanlığına gelmekte ve derhal tetkikine başlanmaktadır. (Ankara Ajansı)
Tekel Bakanı İzmirde
İzmir, 31 (Hususî) — Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Öz-san bugün saat 14.30 da uçakla Ankara’dan şehrimize gel-I
Bakan uçak alanında Vali, I Emniyet Müdürü, Gümrük ve Tekel Başmüdürleri tarafından karşılanmıştır. Nuıi Özsan şeh rimizde bir kaç gün Kalacak ve bu arada bölgemizdeki tuz tesislerini tetkik edecektir.
Atmışlik bir ihti) arın marifeti
EEBO3
ERDEN
Millî bünye kanseri
Son Posta'da Selim Ragıp Emeç «Milli Bünye Kanseri: Komünizm., başlıklı yazısında:
makalesinde, Menderes Hü-. .kürnetinin büyük zorlukları ' yenmekle meşgul olduğunu, eski iktidarın her sahada
Bundan bir müddet evvel Kızılcahamam'da 60 yaşlarında Ahmet özbay isminde bir ihtiyar 6 yaşındaki bir çocuğa tecayüzde bulunmuş ve ilk sorgusunu müteakip tevkif edilmişti.
İhtiyar ırz düşmanının duruşmasına dün sabahta İkinci Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmiş ve bazı şahitler dinlendikten sonra duruşma başka bir güne talik edilmiştir.
Adnan Menderes Hükümetinin verdiği isabetli kararlardan birinin de komünizm-
le şuurlu bir mücadele çiğı-rıpı açmak olduğunu belirti yor, ancak bu çığırın şimdilik nazari olarak açılmış sayılabileceğini, gerekli meyva laıını verebilmesi ve .-.omii-
yaptığı işlerin noksan ve ku sur u bulunduğunu, karşılaşmakta olduğumuz müşkülle r'n yalnız kadrolardaki ele malılardan dolayı olmayıp
Bir sâğlık ekibi Hicaza gönderildi
sistem
bozukluğunun bunda olduğunu, eski ikti
Aldığımız malûmata göre Tür kiye’den Hacca giden vatan-
daı m ortaya eser diye koyduklarının hakiki bedelinm
nizmin göze görünen veya görünmeyen zararlarından memleketi koruyup kurtarabilmesi için bu mücadelenin en az komünizm gibi sistem-
Türk milletinin lükse, ihti şama, hesapsızlığa ve şunun bunun hususî zevk ve men-
faa derine feda edilmiş refai hı olduğunu yazmaktadır.
li bir çalışma programına da yanabilmesi lâzım geldiğini,
şayet D.P. iktidarı bu mücadeleyi sadece zabıta me-
todları ve birçok yerlerde
görülebileceği gibi siyaset
debiyatiyle başarmak yolu-
na g ret te
idecek olursa iyi bir su
net’celenmesi kendisi
için büyük bir şeref teşkil edecek olan mühim bir sos-
Savunma Bakanı geldi
Bir müddetten beri izinli olduğu için İstanbul’da istirahat etmzkte olan Millî Savunma Ba! anı Refik Şevket înce dün şeh imize avdet etmiştir.
Refik Şevket İnce önüpıüz-del.i günlerde vazifesine başlı-
yal dâvanın kendi eliyle bu memlekette halledilmek fır-
satını kaçırmış olacağını söy lemektedir.
Millî Birliği bozmamak vazifesi
Cumhurjyel'de Abidiıı Dav'
er «Milli Vazifesi» belediye paganda
Birliği başlıklı
Bozmamak yazısında için pro-
müddetinin geçtiği-
ni kaydettikten sonra devam
la:
Memleket ve şehir meseleleri bahis konusu oldukça muvafık, muhalif, tarafsız herkesin düşüncelerini elbette söyliyeceğini, fakat bu münakaşaların menfi ve kırıcı değil müsbet ve yapıcı elması gerektiğini, vatan ve milletin yüksek menfaatleri böyle olmasının bizi çorak bir vadiye götüreceğ ni ve sadece huzursuzluk havası _ yaratacağını, bu eğir hava içinde partilerin ve vatan-" daşların bübirlerine yan göz le ve husumetle bakacakları nı, halbuki bizim gerek çalışmak gerekse iş görmek için ve bilhassa dünyanın i-çine düştüğü bu tehl’keli buhran devrinde milli birliğimizi muhafaza etmek için karşılıklı itimada ve sevgiye ihtiyacımız bulunduğunu söy lemektedir.
Demokrasiyi, yaşamayı mutlaka öğreneceğiz Yeııi Asır’da Şevket Bilgin,» Demokrasiyi, Yaşamayı Mutlaka Bileceğiz» adlı baş-
A lam, talihin yoluna çıkardığı bu hürpıete şayan güzellik c.ıünde şapkasını eline al-mağ münasip bularak kendin! tanıt u. Adı Selâlıattiıı Durak tı. T caretle meşguldü. Bir iş için İzmir’e gelmiş İstanbul'a dönüyordu. Kısa kısa cümlelerle ve heyecanlı bir tavırla konuştu. Kız. sadece ismini verdi:
- Meri!
V.’ kendisi Jıakkında verilecek başka İzahat bulamadığı içi:ı bir de elini verdi. Adanı onur, üşümüş parmaklarını derin bir hazla avucundu sıktı. Bu ı fis parmaklara temas etmek )ıı büyük bir neş’e ve saadet duydu. Derhal kibarlaştı, salon ı geçerek sıcak birşey içme'erini teklif etti.
( ııç yalıtıdi kızı soıı derece na â bir tavırla, bu nazikâne davete •'Olmaz!” dedi. Fakat erke istirham ediyordu. Eğer birlikte blrşey içmelerine Mat-rriaz • tenezzül buytfracak olursa k udisini bahtiyar addedecekti' . ömründe unutmıyııcak-
E ' sonundu kız kendisine çok yakışan bir açık kalplilikle:
ı — Biletim güvertedir! dedi. I Salor.a girmem doğru olmaz.
| -tık İsrar etmiyec.eğlni umuyordu. Halbuki, adam büs-bütür coştu. Zannolunur kİ, kızın parasızlığını öğrenmek
daşların sağlık durumunu korumak maksadıyla Kızılaj’ Ge-
nel Merkezi tarafından 5 kişi-
lik bir ekip Hicaz'a gönderil-

Celâl Bayar ve Devlet Bakanı Fevzi I.ûtfi Karaosmanoğlu Demirci’de kendilerini karşılayanlar arasında
Y.Subaylardün terhis edildiler
Yeni devre 1951 mayısında başlayacak
1949—1950 kış devresinde Yedeksubay Okulundan mezun olup dört aydanberi asteğmen rütbesiyle kıtalarda askerl k vazifelerini yapan
Bir adam 10 yaşındaki sevgilisini zorla kaçırdı
Kızılcahamamın Pazar bucağına bağlı Kınık köyünde oturan Recep Postacı isminde birisi, aynı köyden 10 yaşındaki Şükran îpeği gece yarısı zorla kaçırmıştır.
Zorba aşık çok geçmeden jandarmalar tarafından yakalanmış ve Adalete teslim edil-
gençler (tercümanlar hariç) 31/8/1950 tarihinden itibaren tamamen torh.s edilmişlerdir.
Yedeksubay Okulu 1950 yaz devresini müteakip 1951 Mayıs ayına kadar yeni talebe almıyacaktır.
Bu arada hazırlık kıtasına alınacak Yede :subay Okulu namzetlerinin ne günü sev-kedileceği ayrıca bildiıilece-tir.
Ekibin başkanlığını Nümune Hastahanesi Dahiliye Mütehassısı Dr. Servet Yücel yapmak-
5 kişilik ekip arasında bir hemşire, bir sağlık memuru,
bir makinist şoför ahçı bulunmaktadır.
ve bir de Ekip be-
raberinde 10 çadırdan mürek-
kep 15 yataklı bir seyyar hastahane, gerekli malzeme ve
ilâç ta götürmektedir.
Konyada 40 koyun çalan birisi şehrimidze yakalandı
Geçen hafta içinde, Konya’nın Cihanbeyli bucağında oturan Mehmet önem ile arkadaşına alt 40 adet koyun çalınmıştır. Yapılan ihbar üzerine, koyunları çalanın yine Cihanbeyli bucağından Ali Çiçek olduğu anlaşılmıştır. Yakalanan Ali suçunu itiraf etmiştir. Koyun hırsızlığının cereyan şekli hayli enteresandır. Ali Çiçek, gece yarısı Mehmet önemin ağılına giderek 40 koyunu dışarı çıkarmış ve biraz ileride bulunan kamyona doldurarak Ankara’ya hareket etmiştir. Koyanlardan 13 ünü Keçiören'de kasap Serkiz'e, diğer 23 tanesinidc Serkiz'in kardeşine satmıştır. Ali Çiçek dün Adliye’ye verilmiştir.
TURİSTİK HARİTA
Bayındırlık Bakanlığı İngilizce ve Türkçe 10 bin harita hazırladı
Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazıi'lanmakla olan Turistik harita üzerinde çalışmalar tamamlanmak üzeredir. Bu haritadan önce 1000 adet basılmış bulunuyordu. Bu defa ayni haritadan 10.000 adet basılmaktadır. Harita İngilizce ve Türkçe olarak tertip edilmiştir. Haritanın üzerinde motör-lü vasıtalara geçit veren ve vermiyen Devlet ve İl yolları
ayrı ayrı gösterilmiş; Yollar üzerindeki benzin istasyonları, oteller ve Türkiye'nin belli başlı tarihi abidelerle tabiat güzelliklerinin bulunduğu mıntıkalar hıısusl şekillerle gösterilmiştir. Bu haritada ayrıca şehirler aracındaki mesafeler abide ve harebeleri de göstermektedir.
Dün geceki arama ve tarama
Emniyet arama ve tarama ekipleri faaliyetine devam etmekledirler.
Dün şehrin muhtelif yerlerinde yapılan aramada. Ah. met Erova ile Fevzi Atasavur’-un üzerinde birer adet tabanca ve bıçak bulunarak müsadere edilmiş ve taşıyanlar hakkında kanunî takibata geçilmiştir.

BİZE GELEN MEKTUPLAR
Gaflet uykusu
; Okuyucularımızdan Veteri-I ner Fakültesi üyelerinden Mü-• kemem Çıldır, Ulus gazetesinde ; AH Rıza Erem imzalı yazıdaki i yanlışlığa sinirlenmiş. Bize ; gönderdiği mektupda aynen ; ;şöyle yazıyor:
■ ; Ulus gazetesinin 21.8.950 ta-; ;rih ve 10470 sayılı nüshasında I Ali Rıza Erem imzalı bir ya-! ;zıda deniliyor ki:
; ; "Bugün Ziraat Üniversitesi i haline getirilmiş olan Yüksek î Ziraat Enstitüsü .. Bilindiği
; ğibi: Orman, Veteriner ve Zi-; raat Fakültelerinden meydana ! gelmiş Yüksek Ziraat Enstitü-; :sü Ziraat Üniversitesi haline ; getirilmemiş özel bir kanunla ! Orman Fakültesi İstanbul Üni-; yersiteslne Veteriner ve Ziraat ; Fakültesi ise Ankara Üniversi-! tesine bağlanmıştır.
;; Ali Rıza Erem'in bu kanıı-; !nu yapmış olan C. H. P. mec-! lisinde milletvekili bulunması
dolayısiyle böyle bir gaf yap-! maması bunu yukarda olduğu' şekilde bilmesi gerekirdi. ;
*
Atıfbey Mahallesinde : ; Mustufa İnceoğlu, Haşan ; Yaman, Şerife Altay, Mah- ! mut Gültekin, Mehmet Çalı- I kuşu, Ahmet Çelik, Ahmet I Balcı, Haşan Balcı, Salim ! Evkuıan imzalariyle, müş- ! terek istida şeklinde bir I mektup aldık. Ulucak soka- ■ ğında oturduklarını, buranın ■ çeyrek asır evvel kuruldu- ; ğunu, Tapu ve Kadastrosu ; yapılmış bulunduğunu, fa- ; kat yol yapılmadığım bildi- I rıyorlar. O sokakta oturan- ! lar yolsuzluk yüzünden kö- ! mür ve saire ııakliyesi için I fazla para ödemek mecbu- ■ ı-iyetinde kaldıkları gibi ; yangın vukuunda itfaiye ge- ; çemiyeceğinden de endişe ; etmektedirler. Mektup sa- ; kipleri alâkalılardan halle- ; fine alâka rica ediyorlar. !

— Zarar yok efendim, bunun hiçbir mahzuru yok. Bu yanlışı düzeltiriz..
— Ben var zannediyorum.
— Emlıı olunuz kİ yok Matmazel Meri.. İşi hana bırakırsanız.. lıeyşeyl hallederim.
- S -
Adam bir lâhza düşündü. Karar veremiyordu. Çekine çekine, acınacak kadar büyük bir tevazu ile:
— Eşyanız varsa, dedi, müsaade buyurun benim kamaram taşıtayım. Bendeniz de., şey tabii, başka bir kamaraya geçerim.
— Teşekkür ederim, fakat.
— Estağfurullah, vallahi estağfurullah., bu İzni verdiğiniz için asıl ben size müteşekkirim. Beııi ihya ettiniz vallahi. - Eliyle anbar tarafına gösterdi - Eşyanızın orada kalmasını arzu etmezsiniz tabii?
Kız, yapmacıksız bir eda İle:
dıı. - Daha fazla duramadım. Erkek :
— Bilirim, dedi. Orası sizin yeriniz değildir. Sizin yeriniz lüks kamaralardır. Şimdi bana eşyanızın bulunduğu yeri tarif ederek beş dakikacık müsaade edin!
Kız gülümsedi :
— Zahmet etmeyin!
— Anlamadım.
— Zahmet etmeyin. Çliıı-ki, yanıma eşya almadım.
Adam telâşla elini alnına
— Eh tabii tabii., vapura acele bindiniz. Eşya alacak vaktiniz mİ vardı ? Bıınıı, l)ıı sersem kafa düşünmeliydi. Evet, kusuruma bakmayın. Çabuk unuturum. Şu halde gidip kamara meselesini halledeyim. Kâtiple konuşurum. Bir dakika...
Cevap beklemeden rüzgâr gibi seğirtti. Ve o gidince kız tekrar düşünceye daldı. Oıııı öyle geliyordu ki, Şişko'nuıı kamarasını kabul etmemek lâzımdı. Hiç tanımadığı İni adamın.. ya geceyi nasıl geçire-
cekti? Cebinde topu topıı 215 kııruşcıığıı vardı ve anbarııı boğucu havasına iııınek istemiyordu. Of, İstemiyordu. Sabahlara kadar lıcp böyle: kar Ve ayaz altında güvertede mİ dolaşacaktı? Bereket versin, şimdiye kudur hiç kimse gelip “Burası güverte yolcularına mahsus değildir, siz. ön tarafa geçeceksiniz!» diye onu rahatsız etmemişti. Etmemişti amma er-geç edecekti. Bileti kontrol edildiği vakit foyası meydana çıluıcaktı.
Kocaman gemi, ölü deniz ü-zerinde hafifçe yalpalıyarak yoluna devam ediyordu.
Genç kız çaresizlikle ellerini ıığuşturdu. Yorgunluk ve açlıktan dizleri titriyordu. Üşüyordu.
Şişko o güleç, pırıl pıııl yüzüyle geri geldi ve:
— Hallettim, dedi.
öğle ve akşam yemeğini yemek salonunda beraber yediler. Kız herkesin kendisine kuşkulu gözlerle baktığını sanıyordu ve bu bakışlardım kurtulmak için, hicaptım pespem-
be, başını öne iğmiş, tabağın içindekileri görmeğe çalışıyor-
Akşam yemeğinden sonra güvertede gezindiler, Şimdi gemi (lalın fazla sallanıyordu. Merl’ııln başı döndü. Rengi solmuştu. Adam öııc düşerek kamarasın. gösterdi. Boynunu büktü:
— Ben kendime kamara bulamadım, salonda yatacağım.. dedi, Hemen yatmıyacaksaııız biraz konuşalım, vakit geçsin..
Merhamet dileniyordu. Buzun yalvaran bir erkek, kuvvete baş vııraııdaıı daha korkunçtur.
Kız gözlerini yumarak başını salladı ve ev sahibinden geı i kalmak ist.cmiycn fakir kiracının misafirperverliği ile:
— Oturunuz, uykum kaçtı! dedi.
Gemi sallanıyor, herşey sallanıyordu.
Ertesi gün vapıır Galata rıhtımına yanaştı. Genç kız acele acele, peşini kovalıya» bilisinden kaçıyofnuış gibi telâşla merdivenleri indi. Lâpa
servet kaynağı
Şehirlerimizden çoğunun a-d), ya hisardan ya kaleden İnmedir. Kiror içinde yaşndıfı- ı nız şehir, yeni açılan bir de- | miryolunun iskeleden büyüttüğü sonradan görme bir kasaba değilse, kuruluş tarihinin rakamı binlerin arkasındadır. Çünkü Anadolu’da yerleşme şartları, asıılandanberi pek az değişmiştir. Eski kervan, uğrağı büyük şehirlerimizden tutunuz da, çok kere ziraata ! elverişli tarlaların yanında kurulan kasabalarımız ve köylerimiz bile, bu topraklarda binlerce yıl önce yerleşenlerin bıraktıkları kalıntılar üzerinde gelişmiştir. İşte bundan dolayıdır ki, biz de şehirci bi- I ıaz da tarihçi olmak zorundadır. Zira hangi sokakta, kazmanızı toprağa bir karış sapınsanız, altından derin bir mazi, dipdiri ses veriyor!
Turizmin, nasıl bir gelir kaynağı ve eski eserlerin biı: şehrin bitmez tükenmez hâzinesi olduğunu bilmiyen şehir-cinin, altın yumurthyan tavuğu kesen ahmaktan farkı nedir? Şehre küçük bir cadde a-çabilmek için, binlerce yıl önce yapılmış şu anıdı kökünden deviren adama, şehircilik adına nasıl bir ceza vermek gerekir? Fakat bizde yıllar yılı, kale yıktırıp, hamam söktürerek, şehre iki kaınşlık cadde açtıranın adı (imaret) çıkmıştır ve bir şehrin yangın yeıini temizleterek kulübeler oturtana, bu başarısından ötürü, bütün bir milletin sağlığı emanet edilmiştir!
Anadolu'da, her eski şehrin maziden kalma bir kaç anıdı vardır. Bunlar, ister doğrudan doğruya atalarımızdan, ister bu topraklarda medeniyet kurmuş daha başka soydan gelenlerden kalmış olsun, korunmaları bu toprakta oturanların boynuna farz olmuştur-. Mazisi ve medeni kabiliyeti inkâr edilmiş atalarımızın göz nuru alınteri ve yaratıcı dehası mahsulü olan en küçük bir duvar parçasının bile tah-ıibedilmesi bir cinayet sayıldığı gün, maziye şuurla bağlanmış olmanın saadetini duyaca-ğ'Z-
Daha onbeş yirmi yıl önce, Kayseri gibi Olta Anadolu şehirleri içinde, tarihçe zengin ve anıdı bol olan bir beldede, şehri idare edenlerin, davul ve zurnalarla, halkı Larç yıkıp taş yağma etmeye çağırdığ'iu duymuşsunuzdur! Şimdi, turistler, bu tozlu ve bakımsız şehrin şurasında burasında, eski yırtık elbiseler gibi atılmış sur parçalarını bulmak için coğrafî keşifler yapmak zorunda kalıyorlar! Kayseri’-den surları, kümbetleri, hamamları ve medreseleri kaldırırsanız, geriye kalanın pek de görülmeye değer şeyler olmadığına şahit istemez. Böy-ledir ve Kayseri’de şehirci, bu nirengiyi gözden kaçırmamak zorundadır. Bu acıklı misal, bu alanda işlenen cinayetlerin ne ilki, ne de sonuncusudur. Batı Anadolu'da, Kuş Adasında evinin penceresinden denizi görmesine engel olan 2500 yıllık suru, bir dinamitle uçurt-
JNureddin Can Gülekli |
yüksek tahsilli ve evinin man zarasını Lozan minareyi devirme emri veren paşalar da görülmüştür,
Diyarbakır’ın o dünyaca meşhur surlarını yıkılmadan •kurtaran kimdir, biliyor musunuz? Bu surları, bir kaç bin yıl önce yapan ustalar! Bir kaç bin yıl önce ölenin, bugün dinamitlerle, çekiçler ve külünklerle sura yürüyenleri durdurmasına imkân var mıdır? Gerçek olan şudur: Bu ustalar surları o kadar sağlam yapmışlar ki, şehrin havasını hapsediyor, diye suni atmak istiyenler, dinamitlerle bile, b.ı duvarlardan küçük parçalardan başka bir şey koparamadılar. Şimdi yeni bir dalalete kadar Diyarbakır surlarının ömrü .uzatılmıştır.
Bütün bu (Belediyeci? Şe-hircı)' hemşörileı-e cesaret veren tek dayanak, ,şu, kaleme alanın toprakta rahat yatmadığına şüphe olmıyan “Esvar” ve Kılai Atikanın Hedminc Dair” kanundur. Çünkü bu kanunda, kale ve surların yıkılmasından sonra meydana çıkacak arsalar, belediyelere vâ-dedilmiş. Öyleyse vurun kaleye! Fakat bizde ne çok, böyle altın yumıırtlıyan tavuklar kesildi!
Zamanımızdan 50 yıl kadar önce, Ebüzziya Bey Tasfiıi Ef-(Sonu 4 üncü sayfada)
CEMİYETTE \
SİNEMALAR :
— BÜYÜK SİNEMA —
1— İnlırap C^cugu (TOrkçe, Öyhıyanltu-: Robert Nmvton Kay Walsh.
2— Damgalı Doktor (İngilizce) Oynıyanlar: Paul Henreld Joun Bennct.
Seanslar:
14—15.45—17.30—19.15—21.15

— ULUS SİNEMASI —
1- - A.-jk nıelrtüplarr Ctıigillzce)
Jcnıılfer Jones - Joscpll Cotter
2— Ali Baba Boğa Güreşçisi
Seanslar:
14—15.15—17—18.15—20.30—21.15

— CEBECİ SİNEMASI —
2- Lorol . llardl Arkadaşları (Türkçe)
Seanslar:
13—14-l(i.::u -17.45—20.30—21.30

— ANKARA SİNEMASI —
1— Güzeller Güzeli (Fransızca)
2— Çaylak Hafiye Mekslkada Toın Corvvay - Rltıı Cordny.
Seanslar:
1.1-15.20-17—18.20—20—21.10

— YENİ SİNEMA —
1— Brezilya Geceleri (İngilizce) ’ Evelyn Keyes . Ann Miller
Scunslar:

— PARK SİNEMASI —
1— Hihıl Kaplanı (Türkçe)
Sabu . tVendoll Corey
2— Nehirler Kraliçesi (Türkçe) Yvoıîne De Carlo - Rod Ca.
Seanslar:
14.30—16.30—18.15—21

— SUS SİNEMASI —
1— Baskın (İngilizce)
Wayne.
2— Sarahatin Sonu (Türkçe)
Seanslar:
11—1G.15—18.80—21

— SÜMER SİNEMASI —
— Dişi Haydi
-.Çöl Si)
■■■
NÖBETÇİ ECZAHANELEIl Ulus, Ege, Sağlık
1 Eylül 1950 — Cuma
icrı: 1369 — Zilkade 18
Rumî: 1366 — Ağustos 19

I
1-9 1950
ZAFER
Sayfa: 3

DısPolitika Amerikanın yaptığı
Fransa nasıl
silâhlanma yardımı
silâhlanıyor
Fransa'da devlet, patron ve İşçi arasında bir fiyat ve ücret meselesinin yeniden baş ı ı
gösterdiği anlaşılıyor. Hükû- ; önemî haiz bölgelere askerî yardımı
met, Atlantik Paktı hüküm- , . 1 J • '
îed mucibince girmiş oiduğ-.ı süratlendirmek mecburiyetindeyiz,, dedi taahhütleri yerine getirmek için silahlanmaktadır. Bu münasebetle Fransa'nın 500 milyar franklık Savunma bütçesinin bir miktar daha arttırılması kararlaştırılmıştır. Fransa, bu arttırma üzerine Millî gelirin yüzde onuna baliğ olacağı tahmin edilen tahsisat He, Batı savunması için kendisinden bilhassa istenen 15 tümeni üçyıl İçinde temin etmeğe karar vermiş ve bunu, diğer âkid devletlerin do yaptıkları gibi 8 Ağustos tarihinde Amerika hükümetine tevdi ettiği bir muhtıra ile bildirmiştir.
Dışişleri Bakanı Acheson,
Dünya'nın aynası
Hükümetin bu kararı alması, memlekette fiyatlar üzerinde oldukça mülıim akisler yaratmış gibidir. Zira, Fraıısı hükümetinin tasarısına gör bu mali yük ancak istihsalin arttırılması, maliyet fiyatlarının düşürülmesi ve bu suretle ücret ve fiyat arasında bir mü-vazene sağlamak suretiyle kapatılacaktı. Halbuki, kısmen harp sanayiine yükletilen işletmeler, sulh zamanı istihsalini hayli haleldar ettikleri gibi, bu durumun maliyet üzerinde de tamamen aksi bir tesir yaptığı bugün anlaşılmıştır.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Aches Başkan Truman ile bir arada
Bu vaziyet dahilinde fiyat ve ücret arasında ümit olunan müvazene temin edllemeylnce Fransız hükümeti, evvelce kabul olunan asgari ücret seviyesini yükseltmek zorunda kalmıştır. Hükümetin, bu buhranlı durumu daha evvelden kes-tiremediği söylenemez. Zira, Fransızlar, silâhlanma hakkında Amerika'ya verdikleri muhtırada bilhassa şu noktaya İşaret etmişlerdir: “Silâhlanma, dahilde hoşnutsuzluğu mucip olacak derecede bir hayat pa-I halılığına sebep olmamalıdır. Zira, böyle bir hoşnutsuzluğu, bilhassa Fransa'da komünistler kolaylıkla istismar edebilirler. O zaman silâhlanmanın manası kalmaz.’’
Washlngton : a. a. (United Press). Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson, dört milyon dolara yükselen yeni silâhlanma yardımına temas e-derek şunları söylemiştir: |
"Karşılıklı yardım ve müdafaa programını tatbik mevkiine koymak için yapılan yeni tahsisleri müzakere ederken iki nokta üzerinde İsrar edeceğim.
1 — Müşterek müdafaamızın temposu süratlenmelidir. Kore'deki komünist taarruzu, hür dünyayı süratle takviye etmek zaruretini isbat etmektedir. Milletlerarası komünist hareketi şunu göstermiştir ki, komünizm muvaffak olacağını tahmin ettiği vakit hükümran ve bağımsız 'bir memleketi is- ( tilâ etmek için kuvvet kullanmakta tereddüt etmiyecektir.
Komünistlerin bağımsız Kore’yi kolayca istilâ etmek ümidi Birleşmiş Milletlerin süratli hareketiyle önlenmiştir. Birleşmiş Milletler bu şekilde hareket etmek suretiyle, bir taarruz vukuunda müşterek müda-
faa için beraber harekete geçmek kararında olduklarını göstermişlerdir.
Halihazır durumda en iyi barış ümidi, bıı memleketlerde komünist taarruzunu durdurabilecek kudrette kâfi miktarda kuvvet teşkilidir.
Birleşmiş Milletler kuvveti bu mahiyette herhangi bir teh. | didi bertaraf edecek kadar bil-' yüktür. |
2 — Müdafaa kudretimizi arttırmak için müşterek gayret sarfetmek suretiyle İşbirliği yapılması hususunda ısrar ediyorum. Bütün taarruzları durduracak olan şey Birleşik Amerika'nın tek başına yapabileceği şey değil, dünya hür milletlerinin gösterecekleri müşterek gayrettir.
Kuzey Atlantik bölgesini takviye etmek hür dünyanın güvenliği için ehemmiyetlidir, fakat dünyanın başka yerlerinde hayati önemi haiz bazı bölgelere de askerî yardımımızı arttırmak ve süratlendirmek mecburiyetindeyiz.
UFAK BİR NOKTA
Kırtasiyecilik, senelerin tesiriyle ruhumuza işlemiş ve bizde âdeta ikinci bir huy haline gelmiştir. Bunu, bu toprağın üstünde yaşıyan her vatandaş böyle bilir.
i Bizde diğer memleketlerin aksine olarak bütün mekanizmamın «ademi itimat, üzerine kurulmuş olmasının buna sebebiyet ! verdiğini iddia edenleri haksız görmemek lâzımdır. Çünkü, !devlet hizmetinde çalışan bir memura daima: .Bunu neye yap-'tın?» diye sual sorar ve mesul ederek mahkemeye verirler. ;Halbuki, modern müesseselerde meselâ bankalarda sorulan sual şudur :
— Ne için yapmadın?
İşte birbirinden çok az farklı şu iki cümlenin bütün işimizi altüst etmeğe kâfi geldiğini söylesek bilmem inanır mısınz?
Hal böyle olunca, birtakım devairde iş görmek âdeta im-»kânsız hale gelmekte ve evrrfk takibi adamı canından bezdir-‘ mektedir.
Meselâ, İstanbul telefon idaresine telefonunuzu naklettirmek için verdiğiniz istida iki şekilde muamele görmektedir. Eğer nakledeceğiniz yer 200 metre dahilinde ise, hiçbir formalitesi yoktur. Keşfi yapılır, para yatırır ve telefonunuzu kulla-
Fakat naklettirdiğiniz yer maazallah 201 metre ise o zaman yandığınızın resmidir.
İstanbul Telefon İdaresi, istidanızı bir yazıya ekliyerek, Ankara'ya Umum Müdürlüğe gönderir. Umum Müdürlük de Bakanlığa!.. Bakanlık icabcden talimatı verdikten sonra U-m'um Müdürlüğe, Umum Müdürlük, İstanbul Müdürlüğüne, İstanbul Müdürlüğü de, istida Hahibine yazı yazmaktadır.
İki satırda anlattığım bu oradan oraya gidiş gelişin ne ar süreceğini belki tahmin edemezsiniz diye biz söy-liyelim: Tamam 45 gün...
Evet, evinizi, yazıhanenizi taşıdığınız yer ikiyüz metreden fazla ise her ne iş görürseniz görün, ister ticaret yapın, ister gazetecilik... bu müddeti beklemek ve o esnada da bir sürü işleri kaçırmak, zarar etmek, konu komşuya mahcup olmak mukadderdir.
Eski iktidar zamanından kalına bu nizamın esas prensip n «ııdcmi itimat, üzerine kurulduğunu ve kimbilir nc gibi I esbabı mucibelcrlc ortaya konulduğunu tahmin etmek güç de-
• Her şeyden evvel, vatandaşın rahat ve huzurunu düşünmek [ve onun zararına sebep olmamak başlıca prensipimiz olmalıdır. [ Genç ve enerjik Bakanımızın büyük ve ana meseleler aracında bu küçücük noktayl da gözönüne alacağına itimadımız
i
I
Hikmet YAZICIOĞLU
Pamukçuluk ve çırçır fabrikalarının tesisi işi
Elizabetin ikinci
çocuğu kızdır
“Clarence House,, da cereyan eden bir hâdisenin meraklı tafsilâtı
Geçenlerde nu dünyaya Elibabet, şöyle diyordu:
— Öyle zannediyorum ki, ilk çocuğumun doğumunda olduğu g.bi herşey yolunda g dece :. Kend mi çok iyi hissediyorum. Her şeye hazır bir vaziyetteyim. 2 numarayı. 1 numaranın kundağına sar cağım.
Kocası sözünü kesti:
— Bu hususta fikriniz çok güzel. Charles iç n aldıklarınızı ne mavi ve ne de pem be olarak seçtiniz. Mahsus beyazı tercih ettiniz ki, cin-s yet ne olursa olsun, sinde de işe yarasın Bu ne tasarruf böyle?
Beraberce güldüler;
kadın söylendi:
— Bu seferki çocuğumun kız olmasını istiyorum...
Ve nitekim, bjj isteği yerine geldi. İkinci çociığu kız oldu.
Bündân" sonra size nakledeceklerimiz, bu doğuıyı için yapılan hazırlıkların enteresan taraflarıdır.
-Bu, Jöe amcanın hatasıdır»
Karı kocanın senelik gelirleri 50 milyon frankdır. İn-gilterede, hayat pahalılığının artmış olmasiyle, bu çiftin, esasen ağır olan masrafları bir kat daha çoğalmıştır. Bu bakımdan, yeni bir kundak takımının' alınmasından sarfınazar edilmesini tuhaf karşılamolıyız. Zira, yeni doğan çocuğun sarılıp sarmalandığı kundak, alâlade bir şey değildir. Binaenaleyh, yeni doğan çocuğa iki gün sonra yeni bir kundak alınınca, şöyle diyecek olanlar elbette bulunacaktır:
— Bu ne ıpasraf böyle! kar deşinin bir sene kullandığı kundağı sen, iki günde çıkartıp atıyorsun.
Bunun sebebini hasislikte aramayın. Esas sebep, siyasidir. Hattâ, hattâ, Joseph Staline’dir. Değil mi ya?
«Joe amca. îngilizlere, baş tan başa silâhlanmaları icabettiğini söylemiştir. Ve neticede bu iş, üç senede 1300 milyara mal olacaktır.
Bittabi, yapılan İktisat sa dece çocuğun kundağında değildir. Yeni çocuğun kullanacağı beşik, Charles’in beşiğidir. Bu beşik Charles’in annesinden ve prenses Mar-garet'ten kalmıştır.
Charles’in dadısı olan Miss Lightbody, örtülerin, dantellerin ve Çin kreplerinin değişmesi icab ettiğini söyleyince, Elizabeth şöyle cevap vermiştiı
— Niye değiştireceksin? Hepsi de kullanılır vaziyette.
Prensesin bu gibi isteklerine herkes hayıoj ediyordu.
Charles, artık arabası ile çıkıp dolaştırılıyor. O şimdi, tam yirmi bir aylıktır. Onu taşyan araba bundan elli sene evvel Kontes Strathnıorc tarafından satın alınmıştı. 1900 yılının Ağustos ayında ulınan bu araba, Kontesin ikinci çocuğu için şlınmıştı. Bu çocuk, bugün VI George'-un karısı olan Elizabeth'diT.
Anevrin Bcvran’ın şakası
Şimdi anlatacağımız hâdise, Clarence Hous’da cereyan etmişt'r:
Prensesin yatağı etrafında, gene ayni kadın hastalıkları mütehassısı, Sir Williaın Gil-liat; ayni doktor, Sir John Weir; ayni hastabakıcı Helen Rowe ve ayni dadı Miss L:g htbody var.
İngiltere sağlık sosyal y dini bakanlığına bağlı ini sağlık servisinin hükümleri gereğince, her hangi bir loğusanın durumu incelenir ve ihtiyaçları varsa tesbit edilirdi. Sağlık Bakanı Aneu-rin Bevan, Atllee’ye müracaatla, kralın yanına kabulünü rica etti. M. Bevan. Elirabeth'in, .milli servis namına, yani devlet hesabına loğusa yatmak ve doğumunu yaptırmak isteyip istemediğini soracaktı.
Aneurin Bevan, saray ödet lerini pek sevmezdi. O düşü nüyordu. Eğer prenses knbıd ederse, bu. bakanın siyasetine bir hizmette bulunmuş o-lacaktı. Bu plânında muvaffak olamadı.
Çocuğun ismi nc olsun?
Meselenin en mühimi kalmıştı. Çocuk doğunca hangi ismi koymalı?
ikinci çocuğu-getirmiş olan doğumdan evvel'

Elızabet ve kocası, ilk çocuk lan Charles ı eğlend rıyorlar
İngilterede, o anlarda esen hava, tamamen ve koyu bir vatanperverlik kokusu sezi -len bir hava idi. Son hafta- l lar içinde, muhtelif vasıta- ' larla duyurulan efkârı uııir miyen n arzusu yen, do-an çocuğun isminin ■ kız olduğu takdirde - Victor a v olarak konulmasıydı. Halbuki Elr zabeth, kendi ecdadından birinin ismini koymayı tere h ediyordu-.
Doğacak olan çocuk, erkek olduğu takdirde, prensesin I
fikr , ism'ni David koymaktı. Ingiltere, daima, inc.ldeki isimler, ço.: sevm/;t’r. Ve David ismi, kral sülâlesinde sık sık kul’nnılmış b r isim-d r. İfov'd smi, Windsor Dükünün Edouard VIII. olmadan evvel kullanıdığı bir isim di.
Prensesin tercih ettic; bu is m, Kraliçeyi adetâ kızdırdı.
Kral. § md 1 k bir şey söylemiyor. Fakat o, vakti ge-(Sonu 3 üncü sayfada)
Amerikanın pamuk mütehassısı Iskenderunda tetkikler yapıyor İskenderun : a. a. iktisadi ..........
İşbirliği idaresi tarafından Tarım Bakanlığı emrine verilen Amerikan pamuk uzmanı Mr. David Killouck, memleket pamukçuluğu ve çırçır fabrikaları tesisi, Amerika'nın Ankara Büyükelçiliği Tarım Ataşesi Mr. Leranton da umumi tarım meselelerini incelemek ve rapor hazırlamak üzere bu havalide tetkikler yapmaktadırlar. Mr. Killouck ve Leranton dün saat 15 de tercümanlarile birlikte şehrimize gelmişlerdir. Amerikalı mütehassıslar bugün Antakya'ya gidecekler ve dönüşlerinde Antalya'ya uğrı-yarak fabrikatörlerle çırçır fabrikalarının İslahı konusunu görüşmek için bir toplantı ya-
I pacaklardır.
Mr. Killouck, Anadolu ajansı muhabirine tetkikleri ve se-
yahati etrafında şunları söylemiştir: j
İstanbul, Bursa, Balıkesir, İzmir, Aydın, Nazilli, Antalya, Konya, Adana ve Hatay’da pamuklan umumiyetle iyi buldum. Çukurova pamuklarına ârız olan haşarata karşı açılan kuvvetli mücadele bu bölgeyi büyük bir iktisadi felâketten kurtarmıştır. Pamuklarınızı dahilde kullanmak ve harice da. ha iyi kaliteli pamuğu iyi fi-atla satabilmek için gerekli ıslah tedbirlerini ye zirai kalkınmayı sağlıyacak çareleri araştırmaktayız. Gördüğümüz çırçır fabrikalarının çoğu yıpranmış ve aşınmıştır. îyl vasıfta değildir. Marshall yardımından faydalanmak suretl-le lifleri bozmadan ve çekirdekleri kırmadan işleyecek yeni makineler getirtmek ve bunlarla mevcut fabrikaları İslah etmek lâzımdır.
Ingilterenin Güvenlik
Serbest Fıkra
de hisse-i şayia
Müculdt TOPALAK I
Fatin Fuad
Basıldığı yer
Güneş Matbaası
Bu nüshada yazı işlerini fiilen idare eden
C.H.P.
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına
Başmuharrir Mümtaz Faik Fenik
kaygusıııuı düşen Fransa'nın İşine gelmemektedir.
[ Sarıçlzmell
Yukardan aşağıya:
Yukardan aşağıya:
Düııkü bulmacamızın halli:
Soldan sağa:
ııas, ine» ı,lclı. om. Is. 5 — 11.
Fransa böyle bir ihtimale karşı çare olarak, Atlantik Paktı devletlerinin silâhlanma masrafları İçin müşterek bir kese ayrılmasını teklif etmiş ve bilhassa orduda verilen maaşların meselâ İngiltere ve Amerika'da kİ ne nazaran Fransa’da ne derece düşük olduğuna dikkati çekerek, her memleketin gücü yettiği kadar milli savunmaya iştirâkinl sağlayacak âdil bir sistem kurulmasını talebetmiştlr.
Bir Atlantik camiası kurulmasını ve bu suretle Amerika'nın yalnız askeri bakımdan değil, bütün İktisadî kay-naklarlyle Batı Avrupaya ortak olmasını derpiş eden ve fakat reddolunan Bidault tasarısının tekrarından başka bir-şey olmayan bu fikrin Fran-sızlar, İngiliz ve Amerikalılara, aradaki iktisadi üstünlüğün, müessir bir müdafaa sistemi kurulmasına mani olacağını İhsas etmişlerdir.
Bundan başka, Fransız hükümeti, Avrupa ile derhal İngiliz ve Amerikan kara kuvvetlerinin gönderilmesini de istemektedir. Bu kolıuda, Aııglo Saksonlarla Fransa'yı ihtilâfa düşüren nokta, Almuııyanın silahlandırılması meselesidir. Zira, Mr. Churchill’in teklifi ve Amerikalıların da tasvib eder gibi göründükleri veçhile, Avrupa'ya İngiliz, Amerikan kara kuvveti göndermektense, Abııaııyayı silâhlandırmak evlâdır. Halbuki bu da, güvenlik
askerî kuvveti
Hükümet dün bir beyanname neşretti I Londra Radyosu : (Basın -Yayın). İngiltere hükümeti askeri kuvvetlerin arttırılmasına mahsus plânlarını bildirmiştir.
Bu sabah neşrolunan hükümet beyannamesinde bu hususta daha geniş tafsilât veril, miştin
Başbakan Attle dün gece verdiği bir demeşte mecburi askerliğin iki seneye çıkarılacağını ve askerlerin maaşlarına esaslı zamlar yapılacağını söylemiştir. Askerlik müddetinin uzatılması sayesinde gelecek altı ay zarfında silâhlı kuvvetlerin mevcudu 77 'bin kişi artmış olacak ve bu suretle ordu mevcudu 55 bin hava kuvveti 18 bin, bahriye 4 bin kişi nis-betindc fazlalaşacaktır.
Askeri hizmetlerdeki kadınlar muadil rütbedeki erkeklere yapılan zamların takriben dörtte üçüne müsavi zam alacaklardır. Teklif olunan maaş ve ücret zamlarının tutarı takriben 70 milyon sterlin tahmin edilmiştir.
Konseyi ve Rusya
Sovyet Rusya konseyden
I ayrılmak istemiyer |
Londra Radyosu : (Basın - ] Yayın). Sovyet delegesi Malik, Güvenlik Konseyinin bugünkü ■ toplantısı için gündeme iki
. madde ilâvesini talep etmiştir. 1 Bunlardan biri Rus delegesinin I iddialaı-ma göre, Yunaniştan'- I da gittikçe artan tethişçilik ve kütle halinde idamlar; diğeri ise Çin halk hükümetinin Man-çurya’daki Çin toprağının Amerikan uçakları tarafından bombalanmış olduğu hususundaki şikâyeti. Basın muhabirleri Ma- 1 lik'in Yunan meselesini tahri-kâmiz bir surette ortaya atmasının, konseyde itirazlara
yol açacağını bildirmektedirler. Çünkü bu tarz konseyin normal müzakere usullerine tamamiyle aykırıdır.
Bununla beraber Kore meselesinin konsey toplantılarında ele alınacak mevzuların başın, da geleceği muhakkaktır. Malikin, başkanlığının sona ermesi arifesinde, gündeme ayrı bir madde İlâvesini teklif etmiş olması Güvenlik Konseyinde kalmak niyetinde olduğuna bir alâmet sayılmaktadır.
Bugün Antakya'ya giderek Arnlk ovasında tetkikler yapacağız. Gayemiz, Anıik bataklığını kurutmak ve bu suretle Hatay'ın pamuk ekim sanası-1 nın genişletilmesini sağlamaktır. 'Ekime müsait hale getirilecek olan böyle müsbet bir saha hayatî önemli bir pamuk mıntakası haline girebilolcck-tir. I

Bütün bu mülâhaza ve vakıalar, bugün Fransa'da oldukça ağır bir huzursuzluk yaratmış gibidir. Medeni kalabilmek için vahşiyane bir mücadeleyi her an göze almak lâzım geldiğini şimdiye kadar çoktan anlamış olmaları gereken Fransızların, bu sefer, örs İle çekiç, Batı Be Sovyet Rusya arasında ne yapacakları merakla beklenmektedir.
alk Partisi Genel Sekreterlik binasında bugünlerde hafifçe bir heyelan hissedilmektedir. Heyelan da nedir? diyeceksiniz.. Durun ben size söyleyivereyim : Galiba bina elden kayıyor. Kasım Gülck pek uğurlu gelmedi!
Bilmem meseleyi biliyor musunuz? Ben size anlatayım : Bu Halk Partisinin bulunduğu bina, onun arsası, Büyük Millet Meclisi lıinası, hepsi hepsi hâzineye aittir. Halk Partisi ne yapıp yapmış bir aralık üzerinde oturduğu veyahut üzerine oturduğu bina hakkında kati kabul muamelesini ikmal ettirmiştir. Yâni işin Türkçesi kabullenmiştir. Nasıl kabullenmiştir?
İşte orası izaha muhtaçtır : Meclisin alt tarafında 9 bin metre kare kadar bir yer varmış, burası Halk Partisine aitmiş, eski Halk Partisi iktidarı bu arsaya Meclis sığınağı yaptırmış. Ve böylelikle malda iştirak hasıl olmuş!
Yâni sizin anlıyacağmız : Hisse-i şayia! Ama hisse-i şayia rahmetli sanatkâr Şadi-nin Ferah Tiyatrosunda oynadığı bir komedi idi. Bu hİB-se-i şayia öylesi değil! Bu, dece idarede oynanan bir fodram!
İşte böylece Halk Partisi bu sığınak vasıtasiylc yarn-dana sığınmış ve bu arada da eski Meclis binasının içine sığınıvcrnıiş!
Şimdi Maliye Bakanlığı işe el koymuş diyorlar. Koymuş ama. Halk Partisi daha evvel binaya el koymuş!
Bakalım tahkikat neticesinde el el üstünde kimin eli var? anlaşılacaktır...
Vaktiyle parti devletin üzerine oturmuştu; bir tek devlet binasına oturmanın lâfı mı olur?
Şimdiye kadar olan oldu, diyeceksiniz! O halde bund da Allah rahatlık
İSTANBUL RADYOSU
Cuma — 1/9/1950
programlar.
Haberler.
Programlar
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika No : 3
[LÂLMUİTAK
Başmakaleden devam:
Evvelâ alkış çavuşlarının gür ve meydanı inleten sesleri yükseldi
Genç kız odanın içinde geziniyordu. HâKJ., rüyasındaki âlemi görebilirim hülyasiyle Halise bakıyor, dalıypr ve uzun kıvrık kirpikleri ucundan dökülen bir iki damla yaşı silerek kendini avutmaya
(Benim de hiç işim mİ yok.. Hep böyle şeyleri düşünüyorum?.) Diye söylendi. Fakat bu düşündükle çok meş-
gul ediyordu.
bütün şiddetiyle dev
Celâl Bayar’ın seyahatinden notlar
Bey, Cumhur Başknnı sizi a-ratıyor.»
Kalabalığın bütün heyecanına rağmen Sayın Baynr kendisine refakat eden bir misafiri almadan tayyare meydanından uzaklaşmamıştı.
Maliye Bakanının beyanatı
I
Geniş insan kaplamıştı. Hava, açık, gİlheşli, fakat ılıktı, nıaşık dalları arasıpdı nefis bir çiçek kokusu meydanı dolduruyordu.
Kulakları tırmalıyan ğultu, setleri, bentleri aşarak sakin denizin çehresinde garip akisler yapıyordu. Fakat birden biı-c bu müthiş uğultu durdu. On binlerce insanın toplandığı meydan sanki bir Buda mabedi gibi samit ve sakin kalıverdi.
Sakin bir kımıldanış, saygı ile karışık garip bir kımıldanış vardı. Bütün gözler bir tarafa çevrilmişti.
Şevketmaap geliyordu!.
Osmanlı Devletinin Padişahı Üçüncü Sultan Ahmed geliyordu!..
Kalabalık açıldı. İstanbul halkı Padişahlarına yol verdi. Baştan başa merasim elbiseleri giymiş olan Padişah maiyeti tarifi imkânsız bir ihtişam içinde ağır, vakur geçiyordu.
Ve nihayet hükümdar, Lale devrinin kahramanı Sultan Ahmed göründü. Rengârenk elbiseleri, kıymettar kürkleri, nadide elmas ve zümrüt yüzükleriyle, göz kamaştıran kavuğu ve asil çehresiyle hükümdar Sultan Ahmed geliyordu. |
Evvelâ alkış çavuşlarının gür ve meydanı inleten sesleri yükseldi. Sonra halkın cuşu- ' huruş içindeki avazesi buna karıştı: |
(Mağrur olma Padişahım senden büyük Allah var!..)
Ve Sultan Ahmed solgun, ' fakat mütebessim bir çehre ile ağır ağır, binlerce halkın arasından sevgi ve neş’e tezahürleri arasında geçti.
Parlak bir bahar güneşinin temiz ışıkları altında pırıl pırıl yanan som altından tahta oturdu.
Nihayet oyun sona genç şehzade, Osmanlı Sarayında çok riayet edilen merasim usullerini de unutarak bulunduğu yerden ayrıldı ve meydana atıldı. Sultan Ahmet şeh-.zadenin bu garip hareketi karşısında bir şey söyliyemedi Yalnız yanında bulunan damadı Kaymak Mustafa Paşanın kulağına bir şeyler söyledi.
Kayrpak Mustafa Pa£!ı hemen şehzadenin gitti, fakat ona Çünkı şehzade, en „ nümuneleri gösteren îçoğlan-lannın arasına girivermişti,
Süvariler, şehzadeyi kendi aralarında görünce büyük bir hayrete düştüler. Fakat ğenç şehzade bir şeyin farkında değildi. Onları tebrik ediyor, takdir ediyor, yüksek sesle konuşuyordu.
Halk, şehzadenin bu samimi
arkasından yetişemedi, güzel cirit
mütevazı alâkası karşısında çocuk gibi, seviniyordu. Etraftan neş’e ve takdir sesleri yüksel ly ordu«
Nihayet şehzade, şevketli babasının, hükümdar üçüncü Ah. med’in önünde cebinden çıkardığı altın keselerini birer birer süvarilere dağıttı.
Şehzadenin bu son hareketi, Sultan Ahmed’in nazarı dikkatini celbetti. Kalabalığa giremeden geri dönen damadı Kay- , mak Mustafa Paşaya sordu:
— Acep oğlumuz onlara neler tevzi eyler?
Kaymak Mustafa Paşa yerlere kadar eğilerek cevap verdi?
— Benim Şevketlû Padişahını!. Ferzendi necibiniz, şahane İhsanlar dağıtmakla meşguldür.
Sultan Ahmed’in kaşları çatıldı 3
(Sonu var)
Turizm ve
Akhisar sanki yerinden oynamıştı. Herkes sokaklara dökülmüş. ponçercler insanlarla açılmış, damlar insanlarla taşıyordu :
— «Yaşa babamız! Yaşasın demokrasi!»
Hâni 3 ayda millet, Demokrat Parti iktidarı karşısındn hayal sukutunu uğramıştı? Hu heyecan içindeki vatandaşlar, yoksa hâlâ muhalefetin hafta-lardunberi yaptığı propagandalardan hnberdar değil mi idiler? Yoksa haberdar olduk-çin mi Demokrat Parti rının Cumhur Başkanın» heyecanları büsbütün ştı?
İstanbul eğleniyordu!. *
Şimdi İstanbul halkı Padişahlarının kendileri için hazır- ’ lattığı eğlenceleri seyredecekti.
Bir anda meydanı asil Arap atları doldurdu. Her birinin üzerinde mütenasip endamlı, çevik ve çalâk içoğlanları vardı.
Bu meydanda şimdi cirit oynanacaktı ve bu oyun, Türkle-rin millî oyunlarındandı.
Şaha kalkan asil atların, bir anda ve yıldırım süratiyle koşmaya başladığı görüldü. Halkın heyecanı, gittikçe artıyordu.
İşte şu doru at üzerinde üç silâhşörü önüne katan yiğit... Onun arkasından timarlı tüyleri pırıl pırıl yanan bir yağız at..
Bir anda herkesin ağzından bir hayret sadası..
I
(Başı 2 nci sayfada) | kâr gazetesinde İstanbul surlarına dair bir makale yazmış, j Özü şu: I
“İstanbul çevresindeki bu harap surlar, şehrin güzelliğini bozuyor. Bunları yıktıracak, taşlarını satalım. Parası ile bir harp gemisi iştira olun-sun. Buyurun işte, şimdi erki-şi niyetine fikir namazına! İyi ki, sivri akıllı bir Şehremini çıkıp da “Yıkalım!” dememiş. Öyle olsaydı, bugün, bütün dünya turistlerinin gözünde I tüten İstanbul surlarının ve j hisarların yerinde otomobiller cirit oynıyacaktı ve yıkılan su | ıun taşlan ile satın alınan. (Hakimi Derya Sefinei Huına- I yûnu) da kimbilir hangi denizin dibinde lengerendaz yatacaktı.
şehircilik
ğerli anıtların korunması için elden gelen yapılır. Kale, â-aeta Ankara’nın sembolü olur. Günlerden bir gün bu kalede, ' Iiisarkapısı adı verilen büyük I giriş kapısının yanına, beledi- | yece bir bina oturtulur. Eğer j işin lâtifeye tahammülü olsaydı, size Nasreddin Hoca’nın bilmeceleri cinsinden bir şey tertibedörek, bu yapının ne olduğunu sorardım ve sizi fazla üzmeden cevabı verirdim: Bu bina bir helâdır!
Zamanımızdan 300 yıl önce, İstanbul surlarına bitişik bir babhane inşa eyliyen, Ricali Devletten birini, padişaha şikâyet ederler. Sultan, yanına Mimaıbaşıyı da alarak mahalli mezkûru teftiş eyler. Ertesi gün Dizdaı-başıya, Yeniçeria-ğasına, hitabeden bir ferman

(Müthiş., bu görülmemiş bir şey.. Acaba bu kim?)
Bu bir süvaridir kİ, gösterdiği hünerler hakikaten akılları durduracak derecededir. İşte o, yere düşen bir ciridi, yıldırım süratiyle koşan atının üzerinden inmeden .kaşla göz arasında yerden alıyor.
Bu cündiyi tanımak lâzım. Herkes birbirine onun adını soruyor. Bu süvari, genç, yakışıklı, mütenasip ve cesur-
B ununla beraber, diğer içoğ-lanları da ondan gferi kalmamaya çalışıyor. Padişah Spltan Ahmet heyecanlıdır. Bazan daha iyi görmek için ayağa kalktığı bile oluyor. Fakat asıl heyecandan kıvranan şevketlinin sağında duran on atlı yaşlarındaki bir gençtir.
Bu genç hükümdarın oğludur, şehzadedir.
Genç şehzade heyecanını zap-tedemiyor, zaman zaman gayri ihtiyari takdir sesleri çıkarıyor. Ve bazan Sultan Ahmed başını çevirip oğlunun bu saf ve samimî heyecanını zevkle1 seyrediyor.
Dakikalar geçiyor, cirit oyıı-
Ben hâlâ, küçük çapta Ebüz- ; ziyalık fikirlerin yaşadığına i-nanıyorum. Fakat teselli veren hâdiseler de olmamış değildir: Aynı yıllarda yaşıyan Keçecizade, ünlü müzeci Osman Hamdı Beyin mek parmaklık Şehreminlîği zamanında, ona hitaben bir mektup yayınlamıştır. Ortaya koyduğu fikirler bugün bile dumanı üstünde • taptaze! Onun . teklifi şudur: O zamanlar pek-bakımsız bir• çöplük olan Gülhane, park haline getirilsin. Yangınların bir harabeye çevirdiği Topkapı Sarayı kurtarılsın. 1-yi ve faydalı'fikir, uzun yıllar sonra da olsa, İstanbul için pahası biçilmez iki ) değerli e-serin ortaya çıkmasına yardım etmiştir.
ve surlara cami ve mescitlere bitişik hane inşasın menedösiz!,, ve bir çok öğütlerden sonra “Mucibince amel oluna!” diye bir de tehit hatimesi çeker. Hele amel olunmasın; kellenin gövdeden ayrılması işten bile değildir.
Şimdi ne ferman var, ne padişah. Fakat zamanın hiç bağışlamayan hükniü; hükümlerin en ağırıdır.
Nurettin Can GÜLEKLİ
Eski eser bozana verilen cezalardan biri Ankara’da tatbik edilmiştir. Zamanımızdan 200 yıl kadar önce Ankara Kalesinin burcuna (Abdiz-hane) yaptıran Gülabi adındaki Ermeniyi, mahalle halkı kadıya' şikâyet ederler. «Merkum huzuru şeı-i şerife getirilüp” sorguya çekilir. Gülabi, babasının “Hısnı mezkûr divan dibini hafrederek biı- zirü zemin dahi ihdas eylemiş idüğünü” itiraf edince iş büsbütün karışır. Zavallı adam, bir taraftan mahallelinin, bir taraftan kadının gadabmdan korkarak şehri terkeder.
Aradan 200 şu kadar yıl geçmiştir. Eski eserlerin korunması, hele şehirlerin süs ve serveti olan anıtların bakımı işi, bir hayli ilerlemiştir. Bir zamanlar, “Tarihî ve mimar' değeri haiz anıtların 19 mette yakınına ev yapılmasını meneden bir kanun dahi çıkarılır. Zaman geçer. Step Anadolu’da Ankara, devlet merkezi olur. Bu şehirde sayısı az olan de-
Acı bir kayıp
(Başı 1 inci sayfada) . kulundan 7 Eylül 1323 tarihinde Mülazim-i sanilikle çı karak orduya katılmış, 14 , Nisan 1327 de mülazim-i evvel ( olmuş,Balkan Harbine ve Birinci Cihan Harbine muhtelif cephelerde iştirak etmiştir.
İstanbulun işgali günü kaçarak Kocaelinde, firar edecek zevatın geçişini temin 1-çin teşekkül eden menzil hat tında, bilâhare Adapazarı Kuvvayi Milliye Komutanlı-ında çalışmış, silâh ve cephane getirmek memuriyet; ile Rusyâya gönderilmiş, Artvin, Batum harekâtına iştirakten sonra Garp Cephesine nakledilmiş vö NasuhÇal rrtu jhhlrebesijnde bulunmuştur. 1339 da ikinci ordu istihbarat şubesine tâyin olunmuş ve bu vazifede çalışmakta iken 16/8/1339 da Büyük Milleti Meclisi başkâtip vekâleflhe I ve 29/8/1339 da da asaleten I bu vazifeye tây?n edilmiş o-İlip 21 sene orduda cansiperane çalışan bir subay ve 27 yıl da fasılasız Türkiye Bü- | yük Millet Meclisi genel kâtipliğini başarı ile yapmış namuskâr ve sadık bir devlet memuru idi. Tanrıdan rah -met, ailesine baş sağlığı dileriz.
Baynr, hıılkın bitip tükenmek bilnıiyen alkışlnrı arasında Hükümet Konağı balkonıın-na çıkıp da:
— «Akhisarlılar benim sevgili dostlarım» diye hitabesine başladığı zaman ne kadar kalbden, ne kadar içten konuşuyordu! Şüphesiz orîb dinleyen Akhisarlılar da çok heyecan içinde idiler.
Bayar, eski dostlarını ertesi günü Gördes'de, Demirci’de, Borlu'da, Salihli’de de buldu ve onların kahvesini içti.
Bu eski dost hitabı içinde derin bir samimiyetin, bir vefanın bütün ince mânası ve Millî Mücadelede Ege'nin bu bölgesinde, Akhisarın, Gürdesin, Demircinin, ödemişin, Salihlinin dağ, iniş bilmeyen kahraman efeleriyle geçen bir Kuvvayi Milliye hayatının hâtıraları gizli idi!
♦l
Ertesi sabah saat 8 de «Manisa 14» numaralı ve tek kapik bir taksi ile llagıp Kara-osmanoğlu'nun evinden hareket ettik. Şoförün yanında Bayar oturuyordu. Arkada Fevzi I Lûtfi Karaosmanoğlu, Manisa I Valisi ve ben vardım. Yaverleri ve kaymakam bir kaptı- ' kaçtı ile bizi takip ediyorlardı. ' Daha arkadan İzmirli arkadaşlarımızın otomobilleri geliyordu...
Dünyada tek kapılı bir arabanın bu kadar rahatsız olabileceğini de burada hissetmiştim. Çünkü dışarı inmek için Bayan indirmek, kanapeyi bükmek ve önden atlamak lâzımdı... Bu yüzden, bir yerde önümüzü kesip göz yaşları | içinde Cumhur Başkanımızın | ellerine sarılan köylü kadın ve kızların resimlerini çekemedi- 1 ğinıe çok üzülüyorum. Diğer fotoğrafçılar da çok orkada, t uzakta kalmışlardı. ı
Genç bir köylü kadın göz yaşları içinde:
— «Müsaade et, senin ellerini değil, ayaklarını öpeceğim!» diye bağırıyordu...
Sayın Bayar:
— «Estağfurullah kızım, estağfurullah» dedi. «Seninle benim aramızda ne fark var?»
Taksimiz güçlükle kadınların arasından sıyrıldı. Bayar arkaya, Fevzi Lûtfi Karaos-manoğluna döndü:
— «Fevzi Lûtfi Bey» dedi..
Biz, köylü kadınlara dair bir ' söz söyliyeceğini ummuştuk; hayır, o başka şey sordu: I
— «Bu pamuk tarlaları sulandığı zaman mahsul ne kadar fark eder? Çünkü daha 1 evvel bahsimiz sulama mesele- I sine aitti! Ama bu arada köylü' kadınlar Bayarın geçtiği yolu da ayrıca göz yaşlariyle sulamış^ardı.
Memlekette demokrasi işte bu tuzlu su iç1—’- — ve bugünkü olgu»
I
ı
içinde gelişmiştir; i olgun haline gel- *

Bu notlarıma yarın da devam ettiğim zaman başarılan büyük inkılâbın beşerî mahiyetini daha iyi anlatmış olacağım.
Mümtaz Faik FENİK
Süvari okulunda
(Başı 1 inci sayfada) lomalan bugün saat 16 da | okul binasında yapılan bir , törenle tevzi edilmiştir.
Okul komutan vekili süvari albayı Cevat Kulanın mezun subaylara başarı dileyen hitabesinden’ sonra 26 ncı donem birincisi teğmen Halûk Giray da arkadaşları a-1 dına, afkuldan ayrıldıkları bu anda taşıdıkları vazifenin ehemmiyetini idrak ettiklerini ve bu yolda yürümeye devam edeceklerini belirten bir hitap iıadütmiştir.
Birinci ordu müfettiş ve
kili Korgeneral Şükrü Ka | n£ıtlmını İrşad edici konuşmasından sonra genç subay lara diplomaları tevzi e'dij-
I
(Başı 1 inci sayfada) tarafından Büyük Millet Meclisi müzakerelerinde daima i-leri sürülmüş ve münakaşa , edilm sti. Hattâ, hatırlıyac.ığı I mz ğibi, bu mühakâşalar sıra-sındii, bir‘ âi-alik, Halk Partisi ı hükümetleri, halkevlerinin hük mî şahsiyet iktisap ettikleri I için lâzım olan tedbirleri alacaklarını da ifade eylemişlerdi. Bu tedbirler bugüne kadar alınmamış ye aksine olarak resmî bütçelerden yapılan bütün tediyeler Halk Partisi Kasalarına girmiştir.
Devletin Halkevlerine yaptığı yardımlar bundan ibaret de değildir; hazino malı bir çok gayri menkuller ucuz fiyatla halkevlerine sntılmış bulunmaktadır. Ayrıca, ayni suret-Je hâzineden Türk Ocaklarına verilmiş bulunan gayri menkuller de halkevlerine intikal eylemiştir.
Bütçelerden yapılan yardımları —halkevlerine sarfolunjı-cağı beyaniyle— daima Halk Partisi almış ve gerek bu paralarla temin olunan ve gerek ucuz fiyatla satılan gayrinıen-kulleı i tapuda kendi adına tescil ettirmiştir.
Bu arada halk tarafından yapılan teberrular da büyük bir yekûn teşkil eder.
Halkevleri bir kültür mües-sesesi olarak nasıl bir şekil almalıdır, idaresi ne suretle olmalıdır, buna ben cevap vere-miyeceğinı; fakat devlet hâzinesinden ve mahallî idareler bütçelerinden yapılan tediyelerin, bugüne "kadar olduğu gibi, Halk Partisi uhdesinde bırakıl masına imkân yoktur. Biz kanunların bize verdiği salâhiyete dayanarak bu ciheti araştır mak ve kanunî muameleye tevessül eylemek kararındayız.» Halk Partisi Genel Sekreterliği binası meselesi
Cumhuriyet Muhabiri Bakan dan, C.H.P. Genel Merkez binasının durumu ile, Büyük Millet Meclisi ve Sayıştay binalarının, hâzineyle Halk Partisi arasında şüyulu birer mülk halinde olup olmadıklarını sormuş, Halil Ayan şunları söylemiştir:
»— Hâlen Halk Partisi Genel sekreterliği tarafından işgal edilmekte bulunan Ulus meydanındaki tarihî birinci Büyük Millet Meclisi binası ittihat ve Terakki Cemiyetinden Devlet hâzinesine kalmıştır. Bu bina 1336 kaydına nazaran, tapuda ittihat ve Terakki Cemiyeti adına yazılı idi. Cemiyetin kendi kendisini feshetmesi üzerine, nizamnamesi hükümlerine göre, Devlet hâzinesine geçmiş ve tapuda öylece kaydolunmuştur. Büyük Mil let Meclisi 1926 tarihine kadar bu binada çalışmıştır. Binanın az ilerisinde bulunan Sayıştay binasiyle daha ilerideki Büyük Millet Meclisi binalarının Devlet paresiyle inşa ettirilmiş olduğunda, zannediyorum ki, hiç kimsenin tereddüde hakkı yok tur. Apaçık hakikat da bundan ibarettir. Yâni gerek Meclis binası, gerek Sayıştay binası Devlet bütçesine konulan tahsisat üzerine sarfolunmuş, devlet paralaı-iyle inşa ettirilmişlerdir.
Bu binaların mebni oldukları 72.753 metre karelik büyük arsanın şimal köşesinde 8968 metre karelik bir miktar arsa Halk Partisine ait bulunmaktadır; işte Halk Partisi bu arsa parçasını bahane ederek, İttihat ve Terakki cemiyetinden hâzineye kalan ve hâlen de kendi işgali altında bulunan binayı ele geçirmek
istemiştir. Bu maksatla bir a-ralık arsasına değerinden pek çok yüksek bir kıymet de takdir ettirmiştir.
Halk Partisine ait arsa Büyük Millet Meclisi binasiyle müştemilâtının mebni bulundukları arsaya nisbetle çok küçüktür. Bu arsa Meclis müştemilâtı için lüzumlu ise, umumî hükümlere göre, istimlâk yolu ile, devletçe sahibinden alınabilirdi. Bundan başka arsanın devlete ait bir bina ile mübadele edilmesine hiç bir kanun cevaz vermediği gibi Ulus meydanına nâzır binanın kıymeti zikri geçen arsanın kıymetinden kat kat fazladır.
Bu tarzı muamele hakikaten ibret vericidir. Adanın en az kıymetli bir köşesindeki 8968 metre karelik bir parça arsayı vesile ittihaz ederek hazînenin 72 bin metre karelik arsasına, hazine paresiyle inşa ettirilmiş Meclis binasına, ayni surette inşa ettirilmiş Sa-yıştaş binasına ve nihayet İttihat ve Terakkiden hâzineye kalmış binaya şilyu yolu ile hak iddia eylemek Halk Partisinin devlet malları hakkın-daki zihniyetini göstermek bakımından pek ziyade şayanı dikkattir.
imar işlerine dair olan 1663 numaralı kanun yalnız arsalaı için şüyulandırmaya salâhiyet verir; fakat kanunlarımızda bir kimsenin binasını başkalarının arsalarıyla şüyulandırma-ya salâhiyet veren hiç bir hüküm yoktur. Bundan başka Halk Partisi hâzineye ait Ulus meydanındaki binayı, halen dahi icar bedeli vermeksizin işgal eylemektedir. Halk Partisinin hazine binalarını kendi arsa» siyle şüyulu gibi göstererek icar vermek külfetinden kaçınmak istediği anlaşılmaktadır.
Biz dosyalarımızda gördüğümüz bu karışık işi ıslah için hemen harekete geçeceğiz. 1-mar mevzuatının salâhiyet ver memesine rağmen Devlet binalarını başkalarının arsala-riyle şüyulandırmak suretiyle Hâzineyi izrar edenler hakkında da lüzumlu muamoleyi tatbik edeceğiz.»
Bakanların
tetkikleri
Mugalata, hezeyan
(Başı 1 inci sayfada) caat ettiğimiz İçişleri Bakanı Rüknettln Nasuhioğlu dün bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
“30 Ağustos tarihli (3298 -1652) numaralı Ankara gazetesinde Erzincan’a Vali tayin edilen emekli general Sait Ba-li'nin yeı-li olduğundan bahisle tayininin kanunsuz olduğu ve bu tayinin Belediye seçimlerinin kazanılmasını temin İçin Demokrat Partinin İsrarı ile yapıldığı ve ora milletvekilleri tutanaklarının henüz tasdik edilmemiş olması hasebiyle o-ranın Demokrat Parti namzeti olan bu zatın tayininde bl maksat güdüldüğü İfade ve İh sas edilmektedir. Ayni zaman da sekizinci devre Halk Par tisi Milletvekillerinden kazan mayanlar açıkta iken Doku zunctı devre Demokrat Parti tarafından namzet gösterilip kazanmamış olan bir zatın Vilâyete tayin olunması tenkit olunmaktadır.
Yine ayni gazetenin ikinci sahifesinde asker Valiler başlığı altında bir yazı görülmüştür. Siyasal Bilgiler Okulu ve Fakültesi onbinlerce Vali adayı göstermiş bulunurken askerden gelme Valilerin tayini yine tenkit olunmaktadır:
Durum şudur : Sait Bali nüfus kaydına nazaran Eren-köylüdür. )Şimdiye kadar yapılan tatbikatta bu gibi tayinlerde nüfus kaydına bakılmaktadır.
Bu zatın Erzincan'a tayini ne Belediye seçimi ne de tutanaklar İçindir. Hükümetçe tensip edilmiş bir karardır. Yeni Hükümetin tayin ettiği bütün valiler ve bu arada General Sait Bali yalnız kanunun ve nizamın Valisi olacaktır. Mahalline gideli bir hafta olan bir vali hakkında şimdiden kanunsuz hareketler yapacağından bahsedilmiş olması çok aceledir.
Hükümetçe yapılan tayinlerde ancak şahısların ehliyet ve kabiliyetleri gözetilmektedir. Sekizinci devre Milletve. kili olup da açıkta ve menşei memurluk olan altı zattan üçünün muhtelif memuriyetlere tayinleri derdesttir.
Dokuzuncu devrede
Partisi mebusu olup ta tutanağı tasdik edilmeyen Sebatı Ataman ,da Bakanlıkla sabık vazifesinin üstünde bir vazife olan Tetkik Kurula Başkanlığına tayin edilmiştir. Bu tabinler yeni Hükümetin memur tayinindeki ölçüsünü İfad-- otmi-
Valiler tayinine gelin-şahsen vali olarak ça-seneler içinde Vali arasında şu zatları ha-
I
Halk
General Kâzım Dirik (İzmir Valisi ve sonra Umumi Müfettiş) General İhsan (İzmir Valisi), merhum Süreyya bey (Çanakkale Valisi) merhum Eehçet bey (Edirne Valisi), merhum İzzet boy (Konya valisi) emekli Albay Atıf bej' (Çanakkale Valisi), emekli albay Nazmi bey (Kayseri valisi), merhum İsmail Hakkı (Çanakkale valisi), merhum Kâzım paşa (Samsun valisi).
Daha yakın günlere gelelim. Şefik Soyer (Konya valisi), Salih Kılıç (Ordu valisi), Sad-'rl Aka (Antalya valisi;, Hanıit Onat (Van valisi), Şükrü Sök-mensüer (Hatay Valisi). Bunlar hep asker menşelidirler.
Bunlardan başka, Dr. İbrahim Tali (Umumi Müfettiş), Dr. Sükûti (Bolu valisi), Dr. Mithat Altıok (Zonguldak valisi), Dr. Lûtfi Kırdar (İstanbul valisi), Dr. Fahrettin Kerim (İstanbul valisi).
Bu zatlar ve bu zatların İsimlerini yazmaklığım yalnız Ankara gazetesinin hesapsızlığını göstermek içindir, şahıs, lara matuf değildir.
Cumhurbaşkanı İzmirde
ıyfada) j
(Başı 1 inci sayfada) dürleri olduğu halde saat 13.30 da Sivrilıisara gelmişler ve burada Demokrat Parti Meclis Grupu ikinci başka nı Eskişehir milletvekili A-bidin Potuoğlu ve kalabalık bir halk kütlesi tarafından tezahüratla karşılanmışlardır.
Bakanlar doğruca Demokrat Parti binasına giderek burada köylülerle hasbıhal etmişler ve dileklerini dinlemişler ve daha sonra kayma- j kamı ve belediye başkanını ziyaret etmişlerdir. ;
Saat 15.30 da Sivrihisardan hareket eden Bakanlar Ha midiye mevkiinde vali Ahmet Kınık, Eskişehir millet-vekil Kemal Zeytinoğlu, Gar nizon Komutanı General Hamdullah Suphi Göker ta -rafından karşılanmışlardır. Hamidiyede kısa bir müddet istirahattan sonra Mahmudiyeye gidilmiş, Bakanlar bu ıada bir kahvede Malımudi-yelilerle görüşmüşler, isteklerde alâkadar olmuşlardır.
Bakanlar, Hanayı gezdik -ten sonra maiyetlerindeki ze vatla birlikte saat 19.30 da Eskişehire gelmişler ve doğ ı-uea Demokrat Parti ile mer kez binasına gelerek partililerle hasbihalde bulunuşlardır.
Saat 21.30 da Demokrat Parti lokalinde yapılan, bir toplantıya iştirak etmişlerdir.
Bakanlar bugün de saat 8 de şeker fabrikasına gelerek işçi ve sendika mümessilleri-le bir toplantı yapmışlar ve mutelif işçi mevzuları üzerinde konuşmuşlar, kampanyaya başlamış olan fabrikayı gezerek işçilerle iş başında ayri ayrı görüşmüşlerdir. ) Ulaştırma Bakanı bugün, şehrimize gelmiştir. Ba ■ yjndırİık Bakanı da yarın 1 şehririıize gelerek buradaki I Bakanlara iltihak edecek ve ’ 2 Eylül akşamına kadar Es' kişehirde tetkiklerine devam 1 edecektir.
ı
(Başı 1 inci saj karşılanmıştır.
«Yaşa, varol, hoş geldin Ba- I yar» nidaları arasında güçlükle gardan dışarı çıkan Cumhur ' Başkanı, yine halkın coşkun tezahüratı arasında otomobile binmiş ve Fuar içinden geçerek Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu’nun evine git-
Cclâl Bayar, burada kendisi ile konuşan Anadolu Ajansı Muhabirine Demirci intibaları- 1 nı şu şekilde ifade etmiştir: I
«— Demirci çok derin bir '
yara almıştır. Hükümetin az- 1 mi ile bu yara tedavi olunacaktır. Kendilerine gerekli yardımın yapılacağını ve bunun ' için hazırlıklarda bulunulduğu- • nu dün bildirdim.»
Kançılaryası
. (Bıışı 1 inci sayfada) ı
Uyanık Türk askerleri iki yabancının kendilerine bu yolda sualler sormasından ' şüphelenerek derhal vaziyeti inzibat erine bildirmişler ve1 inzibat bu şüpheli şahısları I en yakın noktaya davet etmiştir. |
Noktada kim olduklarına I dair sorulan suallere sadece «biz Rusuz» diye cevap veren iki kançılarya memuru, diplomatik masuniyetleri olduğunu isbat ettikleri için seı bset bırakılmak istemişler , fakat bu defa da «biz bura- i dan gitmeyiz bizi sefaret bu ıadan götürsün, şeklinde ««• yak diremişlerdlr. I
Sefaret mensubu oldukları için haklarında zabıta tara-1 fından hiç bir muamele ya j pılamıyacağı anlatılmış ve . bunun üzerine iki memur hâdise yerihden uzaklaşmışlardır.
Diğer taraftan aldığımız malûmata göre, iki elçilik memurunun bu şekildeki çalışması hâdisesi Dışişleri Ba , kanlığı kanoliyle Rusyarun ı Ankara büyükelçiliğine bildirilecektir. i
Bu arada iki elçilik rnen- I subunun bu hareketinin ... ( ____ _________ ________v....._v___
tar mahiyetinde protesto edi . Sebat Oteline müracaat. Te- kütleşil lebeğj de söylenmektedir. . lefon: 11100 den Emin. (5337) ' leriyle
Uçak kazası
(Başı 1 inci sayfada)
Bombaydın Nevyorka git mekte olan uçak, Kahirede kısa biı- tevakkuftan 20 dakika sonra düşmüştür.
Ölenler atasında Eric Port-man’la «Kahire yolu, filmini çevirmiş olan Mısırlı film yıldızı Kamelya da vardır. ' SATILIK — Toros Kebabevi j ih-, eşyalı, eşyasız her işe elverişli
Fuarı ziyaret
İzmir, 31 (a.a.) — Cumhur başkanı Celâl Bayar saat 17.45 de beraberinde Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe, Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Özsan, Ankara milletvekili Mümtaz Faik Fenik ve İzmir milletvekillerinden bazıları, vali Osman Sabri Adal, belediye başka nı, emniyet .müdürü ve diğer zevat bulunduğu halde Fuarı ziyaret etmiş ve burada üç saat kadar kalmıştır. j
Cumhurbaşkanı her geçtiği pavyon önünde halkın coş kun ve candan sevgi tezahür leriyle karşılanmıştır.
Celâl Bayar ilk önce sıra-siyle, «Tarihte İzmir., «Birle- 1 şik Amerika-, «Tekel Bakanlığı., .Belçika., «Ulaştırma Bakanlığı», «'İzmir Sanayi Birliği-, «Denizli vilâyeti», «Çekoslovakya», «İngiltere., .Almanya», «Macaristan» ve «Yugoslavya» pavyonlarını ' gezmiş ve bu arada bilhassa «İzmir Sanayi Birliği» pavyo ' nunda sanayicilerimiz, «De -nizli» pavyonunda da dokuma ve iplikçiliğimiz hakkında etraflı izahat almıştır. | Cumhurbaşkanı Macaristan pavyonunu gezdiği esnada, pavyon müdiresinin teşhir e-dilen eşyalar arasında bulu- 1 nan muhteşem bir yemek o-dası takımının 1936 tarihinde Atatürk tarafından sipa- „ «
riş edildiğini ve fakat Ata- _ Siva^ ^Kayseri türkün vefatiyle bunu ken- ' d is me takdim etmenin mum kün olmadığını söylemesi ü-zerine Bayar, belediye başkanı Hulusi Selek'ten bu işin tahkik edilmesini istemiştir. Bundan sonra Ada gazino suna gelen Celâl Bayar, burada yarım saat kadar istirahat etmiş ve tekrar pavyonları gezmeğe başlamıştır. Ba tanbul Hukuk 1 yar bu defa da sırasiyle Pa-| kistan, İtalya, Iran ve Maı’-I shall yardımı pavyonlarını gör
, kütlesinin sevgi ve tezahür-e ve alkışlarla karşıla-1
I nan Cumhurbaşkanı, zaman zaman önüne çıkan bir çok vatandaşları dinlemiş ve onların verdiği mektupları büyük bir nezaketle kabul et-
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar halkın içten gelen tezahüratı arasında saat 20.45 te Fuarın Lozan kapısından c-1 tomobile binerek Çeşmeye hareket etmiştir.
Bayar’ın Pazar gününden evvel Ankaraya avdeti muh-I temeldir.
Çeşme’de
Çeşme-Ilıca, (a.a.) — Cumhur Başkanı Celâl Bayar bu ı gece saat 23,35 te ilçemize gel-, miştiı-. Kaymakam, Belediye Başkanı, Cumhuriyet Savcısı, Jandarma Komutanı ve Emniyet Komiseri tarafından ilçemiz hududunda karşılanan Cumhur Başkanı Çeşme Ilıcalarına gelişinde vaktin çok geç olmasına rağmen çok kalabalık bir halk kütlesi tarafından coşkun tezahüratla karşılanmıştır.
Halkın sürekli alkışları arasında otomobilinden inen Cumhur Başkanı kendisine ihtiram resmini ifa eden kıtayı teftiş ettikten sonra (Nasılsınız, zahmet ettiniz.) diyerek halkı selâmlamış ve Çeşmelilerin (Yaşa! Varol!) sesleri arasında yürüyerek evine gitmiştir.
I
Dünyanın aynası
(Baş tarafı 3 üncii sayfada) linçe, en memnuniyet verici bir fikir ortaya atacaktır. herhalde.
Mamafih, isim mes'elesi, Cfcarles’da olduğu gibi gene müttefiken halledilecektir. Esasen bütün zorluğu yaratan durum, çocuğun kız olması mes’elesidir. Ve belki de pren sesin fikri kabul edilecektir.
Ve işte, nitekim, çocuk dünyaya geldi. Elizabeth’in bu ikinci çocuğu bilindiği gibi bir kız idi.
Çocuk doğdu. İş, sadece isi me kaldı.
N. N. Ü.
Asri Buharlı Fırınlar
METALEXPORT'un Ankara, 7 ’ . Denizlide 9
uncu fırınını kuran fabrika montörü 2 gün için Türkiye umumî vekili emekli General Feyzioğlu ile Anka:)ada bulunmaktadır. Fırın ısmarlamak arzusunda bulunanların lütfen Park Palas Oteline müracaatları. (5392)
ZAYİ — 1335 senesinde İs-
Fakültesinden aldığım 2166 No.lu diplomamı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Mümtaz oğlu Orhan Göztepe (5385)
Sayfa:
(2718)
Sayın AnkaralIların yöslerdiyi rağbet üzerine
BÜYÜK MAĞAZA
Hususî surette hazırlattığı zeng n kumaş ve tekmil giyim eşya çeşitlerini ucuz, zaTif ve sağlam olarak .satışa-iniştir. Tejiilleriniz kâfidir.
Miiessesemiz Alman mamulatı VEKA mıırkıı ra pek yakında satışına başlıyacaktır.
Adres: Anafartalar Cad. Adliye karşısı No. 300 Hikmet Ünal ve Ort. Kol. Şirketi Ankara Şubesi
10 Lraya
Halis ve Taze
KAHVE
Devlet Orman İşletmesi Ayancık Müdürlüğünden
Öğrenci Alınacaktır
ANKARA

Beşiktaş Kulübü yararına
Bomonti Bahçesinde büyük müsamere
1 __ İşletmemiz koşum ve binek hayvanları ihtiyacı için
yüz tan vulaf yüz ton balyalı kuru ot açık eksiltme suretile satın alınacaktır.
2 — Açık eksiltme ll/Eylül/1950 tarihine rasîayan pazartesi günü (yulafın saat 15 de, otun 15,30 da) Devlet Orman işletmeleri Ayancık müdürlüğünde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Yulafın muhammen bedeli beher kilo için 22 kuruş olmak üzere tutarı 22000 lira ve % 7,5 hesabije geçici teminat 1650 lira, otun muhammen bedeli beher kilo için 12 kuruş 50 santim olmak üzere tutarı 12500 lira ve '( 7,5 hesabile geçici teminatı 937 lira 50 kuruştur.
4 — Bu işe ait şartname Ankara’da Orman Genel müdürlüğü, Merkez, İzmir, İstanbul, Sa,msıın, Sinop, Tekirdağ, Çatalca, Biga, Bandırma ve Ayancık işletme müdürlüklerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile komisyona müracaatları.
(6416) - 1905
Harp Okulu Komutanlığından
Giresun Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Dereli bölgesi ormanlarında istihsal edilerek kamyon yolu rampalarına taşınacak olan 300 metreküp kayın tomruklan 29/8/950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 12/9/950 tarihine tesadüf eden Sah günü saat 15 de Giresun işletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Kayın tomruklarının beher metreküp muhammen bedeli 33 lira 20 kuruştur.
4 — Muvakkat teminatı % de 7,5 hesabiyle 747 lira 45 kuruştur.
5 — Bu işe ait satış şartnamesi Ankara'da Orman Genel Müdürlüğünde, Samsun, Trabzon, Ordu îşletmelerile işletmemizde ve Dereli Orman bölge şefliğinde görülebilir.
6 — isteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatlarile birlikte komisyonumuza müracaatları ilân olu-
(6497) - 1900
1 — 1950—1951 öğrenim yılı içn sivil lise ve Hukuk Fakültelerinden As. Yargıç yetiştirilmek üzere I, II, III. IV sınıflara (25) öğrenci alınacaktır. Bunlardan (15) öğrenci I. sınıfa diğerleri de II, IV.sınıflara alınacaktır. III ve IV sınıflı terch edilir.
Bunun için isteklilerden Ankarada bulunanların doğru qa Harp Okulu K. lığına, Ankara dışında bulunanların da bulundukları yerin As. Şubelerine baş vurmaları lâzımdır.
2 — Kayıt ve kabul işlemine hemen başlanacak ve 1 Kasım 1950 akşamı son verilecektir. Bu sebeple lüzumlu bel ge ve sair kâğıtların noksansız olarak en geç 1 Kasım 1950 tarihine kadar Harp Okulunagöndörilmiş olması şarttır. Bu tarihten sonra evrakı gelenten kabul edilmiycccktir.
3 — Giriş şartları şunlardır:
a) Türk olmak ve Türk uyrukluğunda bulunmak.
b) Lise bitirme ve olgunluk imtihanlarını vernvş bulunmak (Herhangi bi rsurette bütünlemesi bulunan öğren cileı de şimdiden okula girmek için baş vurabilirler. An cak kat’i kabulleri bütünlemeleri vermelerine ve başarı göstermelerine bağlıdır. Olgunluk imtihanları üzerinde (2) yıl ve daha fazla geçmiş olanlar alınmaz. Lise öğrenimini bitir dikten sonra Yüksek Öğrenim okullarından birine geçmiş ve orada okumuş olanlar da alınırlar. Ancak bu gibilerin öğrenimi bırakmamış olmaları ve okuduğu okulda sınıfta kalmamış bulunmaları şaıttır. (Okula devam hakkını kaybe denler alınmaz.)
c) Naklen alınacak öğrenciler Hukuk Fakültelerinin sınıf imtihanlarında pekiyi ve iyi derecede bitirmiş olmak ve sınıfta kalmamış olmak (İstanbul Hukuk Fakültesinden II. III. IV sınıflara alınacaktı.)
d) I. sınıfa gireceklerden fazla olduğu takdirde yapılacak müsabaka imtihanını kozanmış olmak (Bu müsabaka imtihanı Türkçe, Yabancı dil, Tar h Coğrafya, Sosyoloji ders terinden yapılır.)
e) Sağlam olmak (Okula alındıktan, sonrra tam teşekküllü hastahanelerden birinde Harp Okuluna girer kararlı sıhhat raporu almak lâzımdır. Sağlam olmayanlar okuldun çıkarılır.
f) Yaş durumu uygun olmak (I. sınıf için 22 dahil, III. sınıf için 24 dahil, IV. sınıf için de 25 dahil yaşında olmak)
g) Diğer şartlar askerlik şubelerinden ve Harp Okulu
Komutanlığından öğrenilebilir. (6018) — 1708
7/9/1950 Perşembe akşamı
İbrahim Melek
TİCARETHANESİ ubeleı inde (5388)
ZAYİ — 11/2/1948 tarih 91383 sayılı 'İstanbul gümr ğür.den alınmış olan makbuz kaybolmuştur. Yen’sl alınaca-
HER AKŞAM
eğlenceli revü final
Tel : 15190 — 12603
NOT : Nevyork'a gidecek olan beynelmilel şöhretli akrobat trupu 5 AKEF 5 Eylül 1950 Sah akşamından itibaren kısa bir müddet için gazinomuzdadırlar.
Cebeci Açıkhava
ÇİÇEK SİNEMASINDA
J3u akşam saat 21.30 da Ankarada ilk defa Ölüm Şuaı
Oynıyanlcır:
Lavrens Olivier -Hobsoıı Esrar, heyecan ve dolu muazzam film (5378)
Müjde Müjde
Birinci sınıf Avrupa malzemesinden 50 liraya teminatlı elbise d kilir. Beğen lmiyen işimizin kuma bedelin; ödemek mecburi d ir.
Müşterilerimizin bir kere gülmeleri menfaatleri icabıdır.
Hacı Bayram caddesi BEYOĞLU Kadın ve Erkek Terzi Evi No. 36
(538-1)
Değerli sanatkâı HollıVudun meşhur baş yıldfzı
Seıınr Işıl ve saz arkadaşları Aıına Esmcralda Montenıar
İspanyol revüsü
İspanyol Raksları, O rkestra, Caz, Millî Oyunlar,
Değerli sanatkâr Sabite Tur ve Bomonti saz
_ .. ... ____ ....._________, ___, _____ ... .. , Sürprizler ve Piyango
Biletler: Florya, Kamspor Mağazaları ile Yenişehir Piyango gişesi, Kulüp Lokalinde ve müsamerC günü Bomontide satılır.
f
GAR GAZİNOSU
Ankara’nın rakipsiz eğlence merkezi
Yeni program
Ispanyol Dans Yıldızı CARMEN MİNERVA Eşsiz Bürlesk Akrobatları İLVA ve DİNO
Sevimli Italyan Dansözleri OST^NDİ HEMŞİRELER
Sark Dansöz ve Şantözü VASSO ORTİZ Tartınmış Kübalı Yıldız MARİA
Modern Dansöz MARGA DE PREDA
İspanyol Tipik Orkestrası ADOLFO VENTAS İdaresinde
Ali Baba Haremde
Pazarlıkla Çam kalas satışı Devlet Orman işletmesi Edremit Müdürlüğünden
Satış fiatı Lira Kr.
Sümerbank Nazilli Basma Sanayii
Müessesesi Müdürlüğünden
Malın cinsi Bulunduğu yer
Miktarı M3. DM3.
GÜLHANE ECZANESİ'
BANKALAR CADDESİ No. 30
Miras meselesi anlaşmazlığı yüzünden bir müddetten beri kapalı kalan Bansalar caddesindeki Gülhane Ecza-hanesi namı ile maruf eczahanemiz, bu defa yerinde tekrar açılarak sayın müşterilerinin emrine amade olduğunu ilân eder. Tel: 11115. (5389)
Çeşitli kereste satışı
Devict Orman İşletmesi Ankara Merkez Müdürlüğünden: Muh. bedeli Geçici teminatı Lira Kr. Lira Kr.
Cinsi
M3. D3.
İnşaat kerestesi Kokulu Andız ke-
Lâdin tomruğu Fırınlanmış kayın
64
10
19
953
150
407
135
150
35
576
114
50
49
Van İli Daimi Komisyonundan
1 — Van - Özalp yolunda 21 4- 650 - 25 -|- 450- 42 4- 450 -51 4- 0.50 Kilometreleri arasında Dört Adet İki metrelik kemerli menfez ve 2 4- 300 - 60 4- 000 Kilometreleri arasında 0.40 lık 50 adet büz yaptırılacaktır.
2 — Bu işlerin keşif tutarı 15550.32 lira ve geçici Teminatı 1166.27 liradır.
3 — Eksiltme işi 21/9/950 tarihine müsadif Perşembe günü saat 10 da İl Daimî Komisyonunda açık eksiltme usulü İle yapılacaktır.
4 — İsteyenler bu işe dair şartnameyi her gün Daimî Komisyon kaleminde görebilirler.
5 — Eksiltmeye girmek isteyenlerin Eksiltme gününden (tatil günleri hariç en az üç gün evveline kadar Van Bayındırlık Müdürlüğüne müracaatla alacakları yeterlik belgesi; teminat mektubu ve Ticaret Odası vesikalarlyle birlikte İlinle günü II Daimi Komisyonuna müracaatları ilân olunur.
6 — Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
(6463) - 1906
Çam kalas Ilıca 60.00 67.089
Çam kalas Zeytinli 80.00 1681.210
1 — Yukarda bulunduğu mahal ve cinsi yazılan orman
emvali hıralarında gösterilen fiaflar üzerinden pazarlıkla satılmaktadır. ;
2 — 50 metreküpden yuka ıı olan satışlar, 500 metreküpe kadar (91) gün ve 500 metre.tüpten yukarısı için 181 gün vade ile ve banka mektubu karşılığı olarak yapılabilir.
3 — Orman dışı istiflerinde satışa çıkarılan emval kamyon ve deniz nakliyatına el verişi yollar üzerinde bulunmaktadır.
4 — Alıcıların % 15 teminatlarile her .gün işletmeye
müracaatları ilân olunur. (6419)—(1904)
28/6/1950 tarihinde yapılan pazarlıkta aşağıda cins ve miktarda yazılı emtiaya verilen fiat haddi Iayikinde görülmediğinden satışları yapılmamış ve bu kere tekrar 11/9/1950 Pazartesi günü saat 10 da Pazarlığa çıkarılmasına karar verilmiştir.
Taliplerin pazarlık saatinden evvel talip olduklar: emtianın depozitosunu veznemize yatırmaları şarttır.
ke-
6 parti
500 D3. ..... __ ___________
bedeli 270 lira her partinin geç’ci teminâtı 111 lira 38 kuruş olup 6 partinin g ?çici tem natı 668 lira 28 kuruştur.
1 — Yukarıda cins ve miktarı yazılı keresteler 10 gün müddetle açık arttırma ile s ıtışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 11/9/1950 tarihine rastlayan Pazar-
• ı-si günü saat 10 da işletmemiz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — B:ı işe ait şartnameyi görmek istiyenlerin her gün Müdürlüğümüze müracaatları.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve geçici teminatlarını veznemize yatırarak ihaleden yatım saat evvel makbuzlarını komisyona vermeleri ilân olunur.
’ (6498)—(1901)
halinde beher . ... _ __
den ibaret olup muhammen
partisi
5 M3.
Pazarlıkla Çam Tomruğu, Kalas. Azman ve Fabrika kerestesi satışı
Devlet Orman İşletmesi D ursunbey Müdürlüğünden:
Satış £iatı “ " ’ ' Lita Kr.
Malın cinsi
Bulunduğu yer
Çamlık bölgesi Çamlık bölgesi Fabrika istif yi Fabrika istif y Fabrika istif y Fabrika istif v Fabrika istif y
00
00
65
50
ilâ 115
00
00
istif yeri
Çam kalas Çam azman Çam kalas Çam azman Normal kereste Anormal kereste iskarta kereste (İnce tomruk 30
Cm.kuturdan aşağı) Fabrika (İnce tomruk 30
Cm. tuturdan aşağı) Çamlık bölgesi Iskarta tomruk ” ’ Iskarta tomruk Iskarta tomruk Toz talaş
1 — Yukarda
30
00
Miktarı
26 Ağustos
Sermaye:
İhtiyat Akçesi
Yeni hal 21 No. da
(5390) Ali Rıza Yeğen
iihleki Banknotlar:
Hazine Tahvilleri
Mevduat:
Taahhütleri:
Avanslar
Satılık Taksi
tılıktır. İmalâthane görülerek taliplerin 15215 şe müracaatları.
1 Temmuz 1938 tarihinden itibaren: Iskonto haddi % 4 altın üzerine aı
Senetler Cüzdanı
Ticari senetler ...
Tahviller Cüzdanı:
i fcunlu Cami
• ; 394 Bekman
!! Muayenehane ! 15888.
Hissedarlar:
Muhtelif:
Makinalı Ziraat yapan çiftçilere kolaylık
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankasından:
Marshall yardımı haricinde yurda getirtilen ziraî âlet vc mükinalarını Tarım Bakanlığı talimatını gözeterek satacak firmalardan mübayaada bulunmak isteyen çiftçilere de Marshall yardımında olduğu gibi müsait faizle taksitli satış kolaylığı gösterilecektir.
Bu husustu Şube ve Ajanslarımıza talimat verilmiştir. İşlem yapmak ve daha geniş bilgi almak isteyen çiftçilerin mahalli Bankolarımıza müracaat etmelerini rica ederiz. .- (2719) I
Renkli pat s (Adana
Krep Maroken
Siyah Bez
Çiçekli yollu kutil Fabrika tipi mendil Kaput Bezi (Adana) Hatalı Basma
Krep Maroken (hatalı) Yollu Kutil
Diril (Parçalı)
Çiçekli Kutil Yollu Kutil (Parça Yünlü kumaş (150!

(6466)—(1898)
VEKÂLETTEN AZLETME
Ankara Birinci Noterliğinden musaddak 4/5/1950 tarih ve 7828 numara ile vekâletime tâyin ett'.ğim Mazhaı- Yeğen'i vekâletimden azlettiğimi ilân ederim.
HHamamönü — Yeni
: ; ğumevi Çocuk Hastalıkları i; Mütehassısı
Dr. İhsan Can
;! Hastalarını hergün saat ! 15 ten itibaren kabul eder. ! ! Anafartalar caddesi Kur-karşısı No. ; Apartmanı. ; ve ev Tel: !
Satılık kereste imalâthanesi ve depo
lira
Dahildeki Muhabirler: Hariçteki Muhab i rle r;
lafl kik. ..
Borçluları:
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası
1950 vaziyeti
pasif
Kerestecilikle iştigal eden lere çok elverişli Soğukkuyu Neşe sokak No. 38 de tomruk bçme makinası, şerit ve odun bi'meye mahsus daire testeresi ve diğer tesisleri bulunan bir imalâthane bütün tesisleri sa-adı-este telefon: (5386)
16
22
7
7
00
45
00
00 10 tonu
- ----- ----- - ----- yazılı orman
emvali hizalarında gösterilen flaşlar üzerinden pazarlıkla satılmaktadır.
2 — Elli metreküpten yukarı olan satışlar, 500 metreküpe kadar 91 gün ve 500 metreküpten yukarısı için 181 gün vade ite ve banka mektubu karşılığı olarak yapılabilir.
3 — Orman içinde satışa çıkarılan emval kamyonla nakliyata elverişli yollar üzer inde bulunmaktadır.
4 — Alıcıların % 15 teminatlari ite her gün işletmeye
müracaatları ilân olunur. (5618)—(1641) 31477 ye telefon.
Fabrika istif yeri Gölcük bölgesi Civana bölgesi Fabrika istif yeri bulunduğu mahal
cinsi
948 modeli Plimut. Radyolu ve kaloriferli, çok iyi vaziyette. Yolculuk doılayısiyle çok acele satılıktır. Pazarlıksız peşin (9000) lira.
Müracaat: Her zaman için (5377)
Sayfa: 6
ZAFER
9 -1950
Sürpriz Gömlek ve Pijamalarının En zengin âeşitleri Eme s kravatlarının yeni desenlerini ORTAÇ ın Kravat pavyonunda bulabilirsiniz Borsalino Şapkaları Ankara mümessili ORTAÇ zengin modellerini 36 li Trençkot ve Pardesü çeşitlerimiz gelmiştir Fiyatlar Rekabet | kabul etmez derecede ucuzdur Ropdeşambr Kısa ve uzun her cinste ve kalitede gayet itina ile dikilmiş Çeşitlerimiz gelmiştir Mantoluk Tayyörlük en güzel fabrikaların çeşitlerini ORTAÇ sizin için getiriyor muhakkak almazdan görünliz Ropluk yünlü Çeşitleri, EKOSE ve desenli yünlüleri ORTAÇ da bulabilirsiniz. Kesenizin dostu ORTAÇ ORTAÇ da PHILIPS Radyolarının 1950 modellerinin en zengin çeşitlerini radyo salonumuzda görünüz
O R T A Ç Adliye karşısı köşe mağaza Anafartalar cad. No. 224 Ankara Tel: 11135
Gaziantep Valiliğinden
1 — Eksiltmeye konulan iş; Gaziantep 1 ve 2 numaralı Dokumacı Kooperatifinin yaptırmakta olduğu iplik fabrikasının 80492 lira keşif tutarlı ikmal inşaatı işidir.
2 — Eksiltme 16/9/1950 tarihine rastlayan Cumartesi günü saat 11 de il makamında toplanacak eksiltme komisyonunca kapalı zarf usullyle yapılacaktır.
3 — Keşif kâğıdı ve buna bağlı diğer ihale evr?kı her gün il bayındırlık müdürlüğünden 1 ve 2 numaralı Dokumacılar Kooperatifinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek» için isteklilerin Ticaret O-dasına 1950 yılında kayıtlı bulunması, usulü dairesinde 5272 liralık gemici teminat vermeleri ve bu işi yapabilecek durumda olduklarına daiı ihale tarihinden üç gün önce Gaziantep valiliğine müracaat ile muadili bir işi , başardığını tevsik ederek yeniden yeterlik belgeleri almaları şarttır,
5 — İsteklilerin eksiltme şartnamesinin ve 2490 sayılı
kanunun mahsus maddelerine göre hazırlıyacaklan teklif mektuplarının ihale saatinden bir saat önce makbuz karşı, lığında komisyon başkanlığına teslim etmeleri lâzımdır. Pos tada olacak gecikmeler kabul edilmez. (6336)—(1847)
Kamyon satışı
Devlet Orman İşletmesi Ankar Merkez Müdürlüğünden
1 — İşletmemizde mevcut 7 adet kamyon açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — 11/9/1950 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 15 de müdürlüğümüz binasında toplanacak komisyon huzu -runda satışı icra kılınacağından taliplerin sözü geçen gün ve saatte % 7.5 muvakgat teminatlarını müdürlüvümüz vez
nesine yatırarak
ma ıbuzlarmı komisyona vermeleri.
3 — Şartname ve otomobilleri görmek İst yenlerin her gün müdürlüğümüze baş vurmaları ilân olunur.
(6260)—(1851)
Devlet Ooman İşletmesi Bursa Müdürlüğünden
1 — işletmemizin Araş bölgesi Kuşaklıkaya serisi 89 No.lu havzasında tahminen 50 metreküp sanayi odunu. 15 metreküp tomruk ve 20000 kental odunun dipten kesme, tomruklama, dallardan temizleme, 3.5 kilometre mesafede Soğukpınar istif mahalline nakli ile istif yapma işi 31/8/950 tarih’nden 15 gün müddetle açık eksiltme suretile yaptırılacaktır.
2 — Açık eksiltme 15/9/1950 Cuma günü saat 15 de işletmemiz müdüriyet binasında kurulacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Tomruk ve sanayi odunlarının metreküpünün muhammen bedelj (10) lira; odunun kentalinin muhammen bedeli (1) lira olup tutar bedelleri üzerinden yüzde 7.5 he9a-bile teminat alınır.
4 — Buna ait şartname Ankarada Orman Genel Müdür lüğünde, Ankara merkez, İstanbul Mustafakemalpaşa, Orhaneli. İnegöl işletmelerinde, işletmemzide ve Araş orman bölge şefliğimizde görülebilir.
5 — İsteklilerin evrakı müsbite ve ilk teminatlarile korniş., ona müracaatları. (6417)—G880)
Moloz ve anroşman taşı alınacak
Devlet Demiryolları Ankara 2 inci İşletme müdürlüğünden
1 — Irmak - Zonguldak hattı üzerinde kim. 347 deki ocaklardan ihzar ve hat kenarında muntazam flgüreler halinde teslim şartlyle 6000 M3. moloz ve anroşman taşı kapalı zarf usu-liyle satın alınacaktır.
2 — Beher M3. nün muhammen bedeli (300) üç yüz kuruş olup geçici İnancası (1350) bin üç yüz elli liradır.
3 — Şartname ve sözleşme tasarısı komisyon kaleminden temin edilir.
4 — Eksiltme ve ihalesi 8.9.950 cuma günü saat 15 de An-
karada 2 inci işletme komisyonunda yapılacağından İsteklilerin kanunun tarifatına uygun şekilde hazırlıyacaklan tekliflerini büdlrilen saatten bir saat evveline kadar komisyona vermeleri veya muayyen saatten evvel komisyonun eline geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile göndermeleri. (6023) 1802
Maden direği naklettirilecek Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden
Devlet orman işletmelerinden s^tın alınarak Devrek bölgesinin muhtelif istif yerlerine depo edilen ve 1950 senesi sonuna kadar edilecek olan tahminen,
7.500 metreküp
maden direğinin, bulundukları mahallerden alınarak iskele ve istasyonlara nakille tahliyesi işi işletmemizce tekrar eksiltmeye konulmuştur.
1 — Taliplerin şartnamedeki esaslar dairesinde muvakkat teminat, mektup veya akçesini, Ticaret Odası vesikasını ve evvelce bu mevzuda yaptıkları işlere ait nakliyat kâğıtlarını, teklif mektuplarile birlikte tevdi etmeleri.
2 — Bu İşe ait şartname:
Ankarada: Etibank Genel Müdürlüğünden, İstanbulda: Etibank İstanbul şubesinden, Zonguldakta: İşletmemiz Ticaret Müdürlüğünden a-
, tınabilir.
3 — İhale 6/9/1950 Çarşamba günü saat 11 de yapılacağından teklif ve teminatları havi kapalı zarfların en geç aynı gün saat 10 a kadar işletmemiz genel sekreterliğine verilmesi lâzımdır.
Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edil-miyeceği gibi, postada vukubulacak teehhürler de nazarı it bara alınmıyacaktır.
4 — İşletme idaresi ihaleyi dilediğine yapıp yapmamakta serbesttir. (6384)—(1879)
*........ ■■■ I
( Tarla satışı)
İstanbul Defterdarlığından
Kıymeti Teminatı Dosya No. Cinsi Lire Lira
5213—1887 Kartal, yukarı Mah. Rahman- 15771,— 1182,83 lar yolu 43 pafta, 634 ada, 13 parsel yeni 23 kapı sayılı
19714 M2. tarla
Yukarıda yazılı tarla 13/9/1950 Çarşamba günü saat 15.30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda kapalı zarf usuliyle satılacaktır.
İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tarifatı ralresinde hazırlanmış teklif mektuplarını satış günü saat 14.30 a kadar komisyon başkanlığına verme lerl, fazla bilgi için sözü geçen müdürlüğe baş vurmaları. (11571)—(6248)—(1843)
Devlet Orman İşletmesi Kızılcahamam Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Çamkoru bölges; fabrika istif yerinde mevut fabrika imali orman çam keresteleri 5 parti halinde aşağıda müfredatı gösterildiği veçhile 25/8/1950 tarihin den 15/9/1950 tarihine kadar 21 gün müddetle açık arttırma suretile satışa konmuştur.
Parti No. İstif No. Miktarı Muh.Bedeli Teminatı
Muhtelif 52.821 M3.
2 . 54.575 •
3 • 51.372 .
4 . 53.711 .
5 , 47.653 .
485.25 Lira
122.50 L:ra
2 — Açık
122.50 . 501.50 »
122.50 . 472.00
122.50 , 493.50 .
122.50 . 437.85
arttırma 15/9/1950 Cuma günü saat 15 de Kı
zılcahamam müdürlüğünde toplanacak komisyon önünde ya
pılacaktır.
3 — Her parti için % 7.5 hesab.Te alınacak geçici te-minaj ıjıiktjarı yukarıda partiler hizalarında gösterilmiştir.
4 — Arttırmaya çıkarılan fabrika imali çam keresteler nin beher metreküpünün tahmini bedeli 122 lira 50 ku-
ruştur.
5 — Bu işe ait şatname Ankarada Orman Genel Müdür lüğü. Ankara merkez iletme müdürlüğü. İstanbcl, Bolu. Çankırı.’ Gerede, l|eypaz-arı işletme müdürlüklerinde ve iş-|etmcrrj;z mücKidlüğünde gör üleb lir.
6 — İsteklilerin belli gün ve daal'.c müsbit evrak ve ilk
teminatlarile müracaatları.___________________(6434) — 181»!
Öğrenci alınacaktır
Harp Okulu Komutanlığından
1 — 1950 - 1951 öğretim yılı İçin sivil lise mezunlarından Harp Okulu 1. sınıfına öğrenci alınacaktır. Bunun için İsteklilerden Ankara'da bulunanların doğrudan doğruya Harp Okulu Komutanlığına, Ankara dışında bulunanların da bulundukları yerin askerlik şubelerine baş vurmaları lâzımdır.
2 — Kayıt ve kabul işlemine hemen haşlanacak ve 15 Eylül 950 akşamı son verilecektir. Bu sebeple kayıt ve kabul için lüzumlu olan belge vesaire kâğıtların noksansız olarak en geç 15 Eylül 950 tarihine kadar Harp Okuluna gönderilmiş olması şarttır. Bu tarihten sonra evrakı gelenler kabul edilmiyeccktlr.
3 — Giriş şartları şunlardır;
a) Türk olmak ve Türk uyrukluğunda bulunmak,
b) Lise bitirme olgunluk imtihanlarını vermiş bulunmak, şimdiden okula girmek için başvurabilirler. Ancak kati kabulleri bütünlemeleri vermelerine ve başarı göstermelerine bağlıdır. Olgunluk İmtihanları üzerinde en az (2) sene ve daha fazla geçmiş olanlar alınmaz. Lise öğrenimini bitirdikten sonra yüksek öğretim okullarından birine geçmiş ve orada okumuş olanlar da Harp Okuluna kabul olunurlar. Ancak bunun için öğrenimini bırakmamış ve okuduğu okulda sınıfta kalmamış bulunmak şarttır. Okula devam hakkını kaybetmiş olanlar alın-
c) Tam teşekküllü sılıhi kurulu olan bir askeri hastalıanc-den (Harp Okuluna girer) kararlı sıhhat raporu almış bulunmak, bu rapor, okula alındıktan sonra sağlam olmıyan okuldan çıkarılır).
d) 16 yaşını bitirmiş ve 23 yaşına girmemiş olmak. (Nüfus cüzdanında doğum tarihi ay ve gün olarak yazılı olmıyanların 14 temmuz 950 tarihi yaş başı syılır. Ay yazılmışsa gün konma mış olanlar için yazılı ayın (15) i kabul olunur. Askerlik çağt-na girdikten sonra yapılmış olan yaş düzeltmeleri kabul edil-
c) Diğer şartlar askerlik şubelerinden ve Harp Okulu Komutanlığından görülebilir. (6017) 1707.
Devlet Orman işletmesi Araç Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Göller bölgesinin Hatıpköprüsü ve deley bölges'nin Bostan istif yerlerinde mevcut 2809 adet dengi 1061. 353 M3. köknar toınruğu 9 parti halinde 22/8/950 tarihinden itibaren 18 gün müddetle ve açık arttırma sureti ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 8/9/950 Cuma günü saat 15 de Araç İşletme Müdürlüğünde toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpünün tahmini bedeli 36 lira olup her parti için % 7,5 hesabı ile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartnameler Ankarada Orman Geneı Müdürlüğü ile merkez orman işletmesinde, İstanbulda Bahçe-kapı liman han kat. 1 No. 1 Orm^n İşletmesinde, Kustamo nu, Karabük, Daday İşletmeleri ile işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatları ile komisyona müracatları. (6352)—(1857)
* .......... —............. 1
Türk Eğitim Derneği Ankara I Yenişehir Lisesi
İlk, Orta, Lise, Yatılı, Gündüzlü |
Kayıtlar 20 Eylüle kadar her gün saat 9—17 ara- ■ sinda yapılır. (6291)—(1853) |
Aydın İli Daimî Komisyonundan
Kapalı zarf usulile eksiltme ilânı
1 — Eksiltmeye konulan iş: (103662) lira (28) kuruş ke-şifli Sultanhisar - Yenipazar yolu üzerinde ahşap Mendres köprüsü inşaatı.
2 — Bu işe ait şartname ve evrak şunlardır:
a) Kapalı zarf usulile eksiltme şartnamesi.
b) Mukavele p'ojes:
t) Özel, fenni, şartnameye fiat birim listesi
d) Bayındırlık işleri genel şartnamesi,
c) Şoşe ve köprüler şartnamesi,
f) Keşif hulâsa cetveli,
g) Projeler.
İstiycnler bu şartname ve evrakı Aydın Bayındırlık
Müdürlüğünde görebilirler.
3 — Eksiltme 23/9/1950 tarihinde Cumartesi günü saat 11 de il daimî komisyonu salonunda yapılacaktır.
4 — Eks İtme kapalı zarf usuliyledir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (6433.11) liralık geçici teminatla Ticaret Odası belgesi ve ihale gününden (tatil günleri hariç) en az üç gün evvel il makamına dilekçe 11c müracaat ederek bu iş için yeterlik belgesi almaları, dilekçelerine bir kalemde (yetmiş beş bin) liralık köprü işi yapmış olduklarına dair işi yaptıran daireden aldıkları vesikayı eklemeleri isteklilerden Y. Mühendis, Mühendis, Y. Mimar veya Mimar olan böyle bir köprü işini denetlemiş olduğuna dair vesika eklemeleri, isteklilerden Y. Mühendis, Mimar olmıyanların işin devamı müddetince iş yerinde bulunduracakları mühendis veya mimarın işin fennî sorumluluğunu yüklendiğine dair noterlikten musaddak taahhüt se nedini eklemeleri.
6 — Teklif mektupları üçüncü maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar Aydın ili daimî komisyonuna getirilerek komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde verilecektir.
Posta ile gönderilecek mektupların nihayet üçüncü mad dede yazılı saate kadar gelmiş olması ve dış zarfın mühür mumu ile iyice kapatılmış olması lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (6392)—(1878)
Çanakkale Valiliğinden
Şose Esaslı Onarımı Yaptırılacaktır
1 — Çanakkale - Biga - Karabiga yolunun 106+350 — 106+546, 107 + 684—110+300 Klm.leri arası şose esaslı ona rımı kapalı zarf usulü ile yeniden eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — İhale 8/9/1950 Cuma günü saat (16) da il daimî komisyonunda yapılacaktır.
3 — Onarımın keşif bedeli (20899.31) lira yirmi bin sekiz yüz doksan dokuz lira otuz bir kuruş ve geciçi teminatı (1567.45) lira. Bin beş yüz alt mış yedi lira kırk beş kuruştur.
4 — İsteklilerin 950 yılı Tciaret Odası vesikalarını ve bc gibi işleri yapmış olduklarına dair belgelerini göstererek ihale gününden en az üç gün evvel (tatil günleri hariç) valiliğe müracaatla bu işin eksiltmesine girmek üzere yeterlik belgesi almaları.
5 — 2490 sayılı kanun gereğince hazırlıyacaklan teklif mektuplarını ihale günü saat (15) şe kadar makbuz karşılığında komisyon başkanlığına vermeleri, Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
6 — Bu işe ait keşif evrakı il daimî komişyonu ve Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir. (6251)—(1852)
Pazarlıkla Çam Tomruğu, Kalas, Azman, Makas traversi ve Normal Hat traversi satışı
Tavşanlı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Değirmisaz ve Balıköy istasyon depolarında mevcut çam tomruğu, kalas, azman ve traversler 18/8/1950 gününden itibaren her gün müracaat edene pazarlıkla satış yapılacaktır.
2 — Balıköyde mevcut 30 lira 80 kutrundaki tomrukların muhammen bedeli 55.40 lira, 30 kuruştan aşağı tomrukların 41.50 üre, 40 kuturdan yukarı kalın tomrukların 56.25 lira ve karışık tomrukların 51.00 ile 55.49 lira arasındadır.
Azmanların muhammen bedeli 104.50 lira, kalasların
104.50 lira, makas traverslerinin M3.ü 104.50 lira, normal hat traverslerinin 80.00 liradır.
3 — Değirmisaz deposundaki 30 kuturdan yukarı tomrukların muhammen bedeli 53.00 lira, 30 kuruştan aşağı olanların 39.50 liradır,
4 — Her iki depodaki tomrukların yekûnu 7583 metreküp kalaslar 216 M3. azmanlar 77 M3., Makas traversleri 42 M3. normal hat traversi 38 metreküptür.
5 — Mal bedeli olarak 4 ayda paraya tahvil edilmek şar tile müddetsiz banka mektubu alınır.
6 — Taliplerin her gün işletmeye müracaat ederek iste dikleri partiyi alabilecekleri ilân olunur. (6216)—(1849)
Devlet Orman İşletmesi Çankırı Müdürlüğünden
.Beher touunun is-ı J tilısal nakliye is-
ktif işi muhammen
Malın Miktarı Nakledilecek Mesafe Bedeli İlk Teminat
Cins ve nevi Ton Bölgesi Bulunduğu yer istif yeri Km. Lira Kr. Lira Kr.
Karışık odun 1000 Engine 3 Engine ormanının 13 üncü Şekeroğlu. înköy 15—20 15 00 1125 00
1000 3. Engine ormanının 15 seki havzası. Engine 10—15 10 00 750 00
2000 Yenice 2. Kadınçayırı ormanının 8. Yenice 10—15 10 00 1500 00
Kadınçayırı 9. Karadağ havzası
. 3000 İ. Paşa 5. Dikmen serisi or. 29. Kur-nacık 30. çit 31 Yeşiîören Göynük çukuru 15—20 15 00 3375 00
havzası îsmetpaşa 20—25
» 4000 5. Dikmen serisi or. 29. Kur-nacık 30 çit 31 Yeşiîören havzası 20 00 ’ 6000 00


— Yukarıda tafsilâtı yazılı odunlar 15 gün müddetle açık eksiltmeye konulmuştur.
— Eksiltme 6/9/1950 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 15 de Çankırı işlet m e müdürlüğü binasında top-
lanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Buna ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, Ankara, İstanbul, Kastamonu, ve Çankırı işletme müdürlüklerinde görülebilir. »*•
4 — Taliplerin eksiltme gününde evrakı müsbite ve ilk teminatlarile komisyona müracaatları. (6435)—(1889)
l/"1" —i fc
İzmir Fuarını ziyaret edenlerin Nazarı dikkatine SAHİBİNİN SESİ
Vahram Yesar ve Ortaklan
Standlarını ziyaret ediniz
Ingiliz Paviyonunda
Markoni ve Sahibinin Sesi Radyolan Sahibinin Sesi Radyo Gramofonlar, Sahibinin Sesi mamulatı Ütüler, Sahibinin Sesi Su Isıtma C'hazlan, Newman Elektrik Motorları.
Amerikan Paviyonunda
Kelvinatör Buz Dolaplan, Kclvinatör Home Freezer'leri.
İsveç Paviyonunda
Elektrolüks Süpürge.
Elektrolüks Petrol la işleyen Buz Dolaplan, Pcnta takma Deniz Motorlan, Skandiya Deniz Motorlan.
Stand'da hususî memurlarımız her türlü izahatı vermek üzere emirlerinize amadedirler. (10173)
Muhtelif Marka Kamyon ve Oto malzemesi satılacaktır
Devlet Orman işletmesi Dıırsunbey Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Dursun bey istasyonu garajında ve anbarlannda mevcut muhtelif marka kamyon, iç ve dış lâstik ile lâstik kolam 29/8/1950 tarihinden itibaren 10 gün müddetle açık arttırma suretile satışa konmuştur.
2 — Arttırma 12/9/1950 Salı günü saat 16 da işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Bu işe ait şartname v e satışa çıkarılan kamyon ve malzemelerin cins, miktar, muhammen bedelleri ve teminatlarını gösterir cetvel Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İzmir, İstanbul, Bursa, Balıkesir, Bandırma, Eskişehir işletme müdürlüklerde işletmemiz merkezinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk
teminatlarile komisyona müracaatları. (6118)—(1881)
Tasfiye satışı
Arda Kitap ve Kırtasiye evi başka bir mevzua kalbedıle-ceğinden tasfiye edilmektedir. Bilûmum yazı maineleri, stilolar çeşitli kırtasiye malzemesi, eski harfli tarihi ve ebedî eserler, divanlar, yeni harfli kitap ve romanlar sermayesinden düşük fiyata satılmaktadır. 10 gün zarfında tasfiye sona ereceğinden mezkûr emtiaya ihtiyacı olan vatandaşların bu satıştan faydalanmalarını samimiyetle tavsiye ederim.
izzet Arda (5331)
BÜYÜK SİNEMA
Her zaman büyük bir heyecanla seyredilmeye değer iki şaheser
(Umumî istek üzerine)
1. IZDIRAP ÇOCUĞU «Oliver Tvvist (Türkçe)
Robert Newton-Kay Walsh
2. DAMGALI DOKTOR
«Helow Trir^ph, Paul Henreıd -Joan Bepnet Seanslar 1STIRRAP ÇOCUĞU 14 — 18 — 21,30 DAMGALI DOKTOR
16 — 20
DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy DAHİLİYE MÜTEHASSISI
Her gün hastalarını saat 15 den itibaren Hamamö-nü, Halk Eczahanesi karlısındaki Nizamfeddin A-partmam No. 2 de kabul eder. Tel: 15343.
Satılık 16 dönümlük
BAĞ
Güven evleri sırtlarında i-çinde bağ evi ve menba suyu olup fevkalâde manzaralıdır. Cumartesiye kadar Park Palas Otelinde Fevzi'ye veya İstanbulda 20384 telefona müracaat. (5391)

Comments (0)