tdfirs: NuHMMBanlyb H®. W | tayibi J9AH.
İITANBÜL
Telefon: M7N


Cumartesi
1
MAYIS
IMS
Onuncu TU Ne. 3304
3
Her Gün
KURUŞ
değildir,,) dedi
Tarih nasıl tekerrür ediyor?
"■ t
nlr
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ
ûrkiye’ye vereceği buğday mikdarı 30 Hazirana kadar 21 bin ton buğday gönderileceği dün resmen bildirildi Toprak Ofis Genel Müdürü, yeni yıl mahsulünün memnuniyet verici olduğunu söylüyor!

1


“Yeni yıl hakkında bugünden
Vaşington 30 (AP) — Ziraat Bakanlığından bildirildiğine göre, buğday sıkıntısı çeken memleketlere gönderilmek üze re yeniden 330.500 ton buğday ve un tahsis edilmiştir. Bunlar 30 Hazirana kadar gönderilecektir.
Muhtelif memleketlere şu mıkdar düşmektedir:
Türkiye: 21 bin ton, Yunanis tan: «2 bin toD; Çin: 12 bin ton; Felemenk ' Hindistanı: 14 bin ton.
Ofis genel müdürünün beyanatı
Ankara, 30 (A.A.) — Top-(Devamı 5 incide)
Genel Müdür:
Vaşington 30 (AP)
mahsulü içim tesbit edilecek hububat alım fiatları kat’î birşey söylemek mümkün
• : ’j
Dz. yollarının Amerikadaki
son hey eti
Gteçm.v cau.or; olur 7ci, hayali cihan değe : Recc'o Pcker t eylül k* farlarından sonra İstanbul vilayetinde tertip ettiği basın ko\-feransıntla dennason fasulyesinin mezayasından bahsederken.
Aziz Derya acele bir emirle memlekete dâvet olundu
1905 deki bir e) sıkışına:
Kay zer Vilhelm II Kus ( arı ile FinlandiyalIm Björkö şehrindeki mülakatı. Bu mülakattan İngiltere aleyhinde bir Rus - Alman paktı doğmuştur.
ıı
1939 da el sıkışmanın tekrarı:
Polonyadaki buluşma... Nazi Dışişleri Bakanı, Stalinin elini sıkıyor. Bu buluşmadan da Polonya» yı taksim eden Rus - Alman paktı doğmuştur.
Avrupanın üzerine Yürüyen Rus Ayısı
Dünyanın en esrarengiz devlet
Celâl Bayar nafile yoruluyor
intihabdan çok uğzı yanan Demokrat genel başkaru hu defa yas tahtaya pek basmak istemiyor. Hele Halk Partisi çoğulunyunun Atıf inan ve arkadaşları hakkında aldığı tecil, af ve nmsamaha kararından sonra her hangi bir şekilde bu milletin Halk Partililere rey vermek ınenuyeceği gün gibi aşikârdır. Huskı^ jandarma* polis ve hattâ daha sonra sandık oyunları htp bv orgda işlemezse. Atıf İnanın hâmisi ve koruyucusu olan bir parti zor çoğunluk sağlar
etınisti. Şimdi Ordudaki bu demeç ve kanaat ile seçimlerin normai zamanın bitmesinden evvel yeni-lenmiyeceği halikındaki düşüncesi
D
em okrat Parti genel başkanı Celâl Bayar Orduda, Demokrat kongrede, söylediği bir nutukta önümüzdeki aylarda yapılacak kısmi seçimlere temas etmiş ve bu münasebetle başkanı olduğu partinin hu husus tâki düşüncesini etraflıca ve müdellel bir surette açıklamıştır.
Seçimlere iştirak etmek için Bayarıp iki şartı vardır:
1 — Seçimler adli teminat altına alınmalıdır. Yani seçim ameli-yesine .hâkimler nezaret veja riyaset etmelidir.
2 — Memurin kanııııu, hiç olmazsa seçim e-nasinda işlenen cii rümlerden dolayı, bir kalkan gibi ileri sürülmemelidir.
Bayar, bu iki nokta hakkında da teferruatlı izalıat \ ermiş, bilhassa seçim emniyeti 21 Temmuz, hâtıralarım
canlandırırken, o intibahların rer fecaat olduğunu ve bunıın tün delil \e vesikalarına sahib lunduğunu ifade eylemiştir, bahiste biitiin memleket
efkârı Celâl Bajarla müttefik bulunmaktadır. Amma şu cihet hayreti çekmektedir ki sayın Demokrat Parti başkanı şimdiki Meclhiıı çıktığı seçimleri fecaat kelirnesile vasıflandırırken seçimlerin 1950 flen evvel yenilenmesi bahsine hiç ıloknnmaınıştır. Ilattâ evvelce, bir aralık. Demokratların böyle bir stelderi olımyacağını bile ifade
bariz bir tezad teşkil etmektedir. Ordudaki konuşmanın zaruri ve mantıkî neticesi şu olmak ieabe-(Devamı Sa., 3; Sü.. 4 de)
Yeni ve Fecî

Bebekte bir balıkçı arkadaşını öldürdü
bahsinde yeniden bi-bü-bu-Bu
umumi
r
m â Jı A 1
c ..............
| Nermed MuBıtar
Yazan
8izi, şimdiye kadar okuduklarınız l-çindc en fazla kahkaha tufanına bozacak olan bu tefrikanın kahramanı kırkından sonra gemi azıya alan bir harb zenginidir...
Kavafzade Yahya efendinin aşkı bu tefrika ile dillere destan olacak ve size günler ve aylarca en sıkıntılı zamanlarınızda arkadaşlık edecektir.
liufjüıı banladık
2 ncl Kabilede

karım ayukla-yalıarıyordu!.
Katil, cinayetten cıvd bıçağım ararken zavallı rina kapanarak «Yapma, iki çocuğun var» diye
.V iharririnıiz, balJc^ Ue görüşüyor


| Ankarada cereyan | | edecek görüşmeler |
Halen Amerikada bulunan Denizyollarının son mübayaa heyeti reisi, Denizyolları umum müdür muavinlerinden Aziz Dery a’ya, U-laştırma Bakanlığı tarafından verilen acele emrile derhal, ilk vasıta İle memlekete dönmesi bildirilmiştir. Heyet reisi yarınki Pana-merikan uçağile şehrimize gelecek tir. Bu acele avdet emrinin son mübayaa dedikodulariyle alâkalı olduğu söylenmektedir.
Bilindiği gibi, ilk giden mübayaa heyeti reisi Fuad Zincirkıra-nuı Amerikan firmalarından komisyon aldığı iddia edilmiş ve memlekete dönüşünün âkabinde bu hususta tahkikata başlanmıştı. Bilâhare dönen Denizyolları U-mum Müdürü Yımuf Ziya Erzinin, hava meydanında verdiği beyanat ta, Zincirkıran heyetinin işinde asla suiistimal yapmadığını, gayet dürüst çalıştığını söylemesi Mecliste ise bu şekilde bir beyanatta bulunmadığını yeminle temini, keza evvelki günkü basın toplantısında da kendisine isnad edilen hava meydanındaki beyanatın bir (Devamı Sa., S; Sü., 7 de)

Her sabah Kremlin e altı Rolls Rois girer Stalin bunlardan birinde ama hangisinde — i —
âmme düşmanı) olarak gösterdiği Hltlerle bir ağustos günü bir anlaşma ve dostluk paktı imzalamak tan çekinmedi.
Bundan başka yine bu adam hern düşmanlarımız olan Alman lann, hem de müttefiklerimiz o-lan Türklerin dostu olarak görünmek gibi tuhaf bir tezad da yarattı. Devamı Sa. S; Sü., 3 de
Fransız mecmuası ifşaatına şöy le devam ediyor:
(Jozef Gugaşvili), namı diğer (Koba). namı diğer (Stalin) mev-cud diktatörlerin (O sıralarda henüz Hitler ve Mussolini yakıyorlardı) en muzlimi ve esrarlısıdır.
Bu adam memlekette o kadar kuvvet ve nüfuz sahibidir ki bir zamanlar dünyaya (bir numaralı
Subayterfî kanunu
Meclisde dün bu hususda cereyan eden müzakereler
sakin toplantısı
Ankara: 30 (Hususî) — Terfi kanununun 9 uncu mad desiııin yorumlanmasına dair Başbakanlık tezkeresi bugünkü Meclisde uzun ve hare ketli müzakerelere yol açtı. Söz alanlardan Sinan Tekeli-oğlu için bir tefsire mi yoksa yeni baştan tesise mi muh taç olduğunun tâyini için tezkerenin bir de Adalet komisyonuna havalesini teklif etti. Tekelioğlu mütaleaları sırasında Genelkurmayla Savunma Bakanlığı arasında bu kabil ihtilâfların zuhur et rnekte olduğunu kaydederek Devamı Sa., 5; Sü., 2 de)
___________________________/
Yo) yolsuzlukları iddiasına Bayındırlık Bakan, Karadeniz bölgesindeki hububat darlığı sorusuna da Başbakan yardımcısı
Ankara: 30 (Hususî) — Büyük Millet Meclisi bugün Rair Kaıade nlzin aBşkanlığjnda toplanmış, ve dat Diclelinin Bayındırlık Bakanlı gıncian milli soseler hakkında söz İÜ sorusu okunmuştur.
Bayındırlık Bakanı Kasım Giilek verdiği cevapta milli şoseler İşinin huhusi kanunlle ilgili Bakanlıİ^ve Genel Kurmaydan teşkil edilen bir komisyonla çalışmalarda bulunduğunu, bu meydana Amerikalı uzmanlardan da istifade edildiğini, E konomlk. Sosyal ve Savunma bakı nıından yurdun yol ağlle birbirine bağlanması için hazırlanan progıa mm üçer yıllık üç devrede ikmali ne çalışıldığını ve bu İşin vekiller heyetinde bulunduğunu söyleyerek gerek dünyada ve gerekse yurdumuzda ça'kılı sltablllze yolların iyi neticeler verdiğini, yanlız bu işte muvaffak olmak için yapılması za ı-uıi bulunan toprak tahlil lâboratu varının yakında tamamlanacağını bildirmiş, Silvan. Diyarbakır yolu
Barutçu cevab verdi
nun İdareyi hususiye ve sevlet büdceslnden 132 bin lira sarflle ilk kısmının yapılmakta olduğunu, bu sene de takviye edileceğini belirterek soru üzerine mahalline bir mü hendls gönderdiğini söylemiştir, SORU SAHİBİNİN SÖZLERİ
Soru sahibi Vedat Dicelell kürsüye gelerek: (yol İşi memleket ça pında bir İştir çeşitli kal’kmma işle rimiz hep bu ana aavaya bağlıdır,) (Devamı Sa., 5; Sû., 1 ae/ \Z\Z\Z AA/WVWWWW^

Ankara
• •
Üniversitesi Rektör seçimi
, — ■ -o--
Enver Ziya Kural Rektör oldu
---o---
Ankara 30 (Hususî* — A* kara Üniversitesi Rektörü Şevket Aziz Kaıısıu un istifası ü-zerine bugün s at 15 de fakülteler profesörler kurulları bir arada toplanmış ve toplantıya 76 profesör ve doçent iştirak etmiştir.
Yapılan seçim sonunda dil-ve tarih - coğrafya Fakültesi tarih profesörü Enver Ziya Karal Rektörlüğe seçilmiştir.

i

’AKVIMDEN BİR YAPRAK
Bahar Bayramı ugün bahar bayramını kutluyoruz. Başkaları Mayısın birini nasıl tes’id ederlerse ot-slnler. Orası bizo ald ■~ı
defıil, Biz bugünü kâ { I J L U
inatın hayat
nıklıgı olarak bayramı yeni ram değildir; kidir. Vo İnsanlar daima bu hayâtı-yeti muayyen tarihlerle kutlamışlardır. O kadar kİ Divân şairleri:
Hevâ arâis-i-gülzâre oldu çehre kuşa.
diye girişerek «hülle-l-hadrâD ya bürü nen tabiatın on ufak teferruatını bile parlak tasvirlcrio işloınişlor Tanzimat Edebiyatı da asırlardanberi dilden düşmediği haldo bir türlü yıpramak bilmlyon bu movzuu yopyeni fikirlerle süslemişler arkadan Edebiyatı Co-dido gelmiş. O da yazmış,’ söyiomış. Şıındik* şairlerin bahar hakkında no söylediklerini henüz bilmiyoruz, Ya-hud Iştiyoruz da anlamıyoruz. Elbette onlar da:
Ağaçlardan yere pabuçlar yağ-

Evvelki akşam Bebekte feci bir cinayet İşlenmiş, biı balıkçı bir hiç yüzünden arkadaşını öldürmüştür:
Hâdise şöyle olmuştur:
Bebekte Dereboyu sokağında 67 numarada oturan ve balıkçılık yapan Ahmed Pasikoğlu, ayni semtte 81 numarada mukim Rınnanya-lı balıkçı Musa ile iş yüzünden bir müddettenberi kavgalıdır. Aralarında sık sık münakaşa cereyan eden iki arkadaş nihayet evvelki akşam Akıntıburnuhda «Bayrı j nın gazinosunda bira içerlerken yeniden münakaşaya tutuşmuşlardır. Musa lâf arasında :
«— Bazı yerliler bizi asker ka-(Devamt Sa., 5; Sü., 7 da)
f
Çeteci zulmünden
Setntcd Muhtar Al us
w
^-3
.fi


Yeni Seçim Tasarısı
içişleri komisyonunda tasarının kabul edilen noktaları
I
1
uya-
kabul
İhdas edilmiş bir bay-bahar, dünya kadar es-
Ödiyoruz. Bahar
Yunanis tandaki haklan mahfuz tutatacak
Ankara: 30 (Hususi) — Çetelerin zulmünden memleketimize sığınmak istiyen Garbî TrakyalI (Devamı Sa., i; 8ü., ? de)
Hayli münakaşalı geçen dünkü toplantıda Hücre mes’eicsi halledildi
Ankara 30 (Hususî) — Meclis içişleri komisyonu bu sabah ela toplanarak seçim kanununu değiştiren tasarının miiza keresine devam etmiştir.
Toplantıda Başbakan Hanau Saka İçişleri Bakanı Mmnr
Hi'ısrev Göle her iki partiden de I ir çok Miletvekilleri bulııu r.nışlardır.
Tasarının tümü üzerindeki müzakereler Çarşamba giinü bi tnilmiş olduğundan bugün mad Devamı 6 nı ı?e

Takunya ağacı çiçek açtı. Kirenıidler tarlada...
gibi bir şeyler söylemişlerdir. Bu tav şifleri bir tarafa bili b ) rakalım* Yalnız alıcı _ j gözile bütün mükevve
nata bakalım. Evvelâ tabiat bu sonsuz sahaya kısım kısım yoşil renkler seriyor. Açığı var; koyusu var; sarıya rnoyyali var; beneklileri var. Ondan sonra bu yeşil {emini yavaş yavaş bo-yaz menokşolerlo ağartıyor... Bazı kısımlara mini mini sarı yıldızlar serpiyor, bazı noktalara küçücük mor kandiller dağıtıyor. Uzaktan bakıldığı zaman öyle bir renk İmtizacı ki... Ressama mı hayran olmalı yoksa modele mİ?
Yeşil renk parlak bir ciyâdotle yamaçları sarıyor. Büyük ressam düşünmüş: Bu zümrüd dünyasında seyredenleri bıktıracak bir yeknasaklık sezmiş olacak ki aralarına gelinciklerle yakutlar noktalamış.
Topraktan çıkan hayat kokusu âdeta bir buhar gibi yükseliyor cemadın, nebatın ve bütün mahlûkların damar (Lütfen sayfayı çeviriniz)
60
BAYAR
celal

w -
olacak, ekmekler hakkında son yazr. Ben kös ölmemiş
Zum n ı; ndo I jur j içinde, deve teifffl ıuen, sultan,
mVOR kİ
Yazan: Profesör Kenan
— Amanı, zamanı yok Fıkracı... Sen de vefasız hamın hırı imişsin.
ânı hiddete sebeb nedir be-
Bir muv.L*
SAYTA: )
Okl’Y UCU




PjEMOKRAT PARTİ ADAYLARI ı f Adaylar Mareşal Fevzi Çakmak
Oy miktarı Doğrusu Tasnif Tahrif D. T. Tah.
'Adalar “ 1 t 3363 3863 00 3284 3234 00
Bevkoz ( 1 7391 7391 00 7286 7286 00
Beyoğlu ' 1 64918 57109 78Û9 6311 54828 8283
Beşiktaş 14691 7292 7399 14311 6997 7814
Bakırköy, I , 6874 6871 00 6588 6588 00
Çatalca ( 8995 8995 895; 8951 00
Eminönü 2706İ 24792 2276 26248 22322 3921
Eviib l 4515 4515 OÖ 4308 4306 00
Fatih 41775 34233 7340 40628 33539 7087
Kadıköy • 18147 * 16195 1952 17523 15020 2503
Ka rtal 1 3951 3171 780 7920 3071 849
Silivri 3932 3932 00 3604 3604 00
Sarıyer 1 6301 4488 1813 6243 4293 1950
Şile 2077 2077 00 2063 2063 00
Üsküdar 8204 8204 00 8026 8026 00
Yalova 9 2200 2200 00 2199 2199 00
Tekim 224399 194833 29366 218234 186327 31307
HALK PARTİSİ ADAYLARI: , /
Adaylar Kâum Karabekir Gn. Refet Bele
Oy miktarı Doğrusu Tasnif Eklenen Doğrusu Tasnif Eklenen
Adalar • 3699 3699 00 3555 3555 00
Beykoa 3567 3567 00 3542 3542 00
Beyoğlu 13865 22233 8368 13046 20943 7897
Beşiktaş 5785 11343 5558 5226 10528 5302
Eakırköy. 5053 5052 00 4975 4975 00
Çatalca 5880. 5880 00 5860 5860 00
Eminönü 13387 21855 8468 11792 17745 5953
Eyüb 6365 6365 00 6324 6324 00
Fatih 18227 34884 16657 18150 22146 3996
Kadıköy. 7962 14804 6842 7892 12039 4147
Kartal 3061 3952 891 3036 3838 802
Silivri 5321 5321 00 5190 5190 00
Saryer 3936 5839 1903 3774 5581 1807
Şile 5363 4365 00 4355 4355
Üsküdar 15845 15845 00 15702 15702 00
Yalova 5008 5008 . 00 4983 4983 00
Yekûn 121325 170012 48687 117402 147306 29904
Sağlık Bakanının dikkat nazarına
21.10.047 tarihinde bir İstida ile otel köşelerinde has talığunı başkalarına aşılamakta olduğum ve saaator-yonıda dokuz aylık Kiram ol' duğıından muhtacı yardım bulunmam ve hayatta yardımını görecek kimsem olmadığından Bakanlığın emrinde bulunan İstanbul Haydarpaşa Entaniye hastahn-nesinc göndermekliğimi ar-zetmiştinı. Özel kalemin 22. 10.947 tarih ve (649) sayı-KİIe Sosyal Yardım Genel mü düdüğüne havale edilerek 7/20761 sayı İle vekâletteki eski dosyamla birlikte mevkii muameleye konulmuş ise de iş kırtasiyeciliğe döküldüğünden genel müdüre ricada bulunarak İstanbul Sağ lık müdürliiğüno bir yazı yazılmış ve bu yazı bir iki sual açılarak müsteşar imza ey lenıediğinden nevmidiye düşerek bir vicdan sahibinin yardunile İstanbula geldim. Vekâletin başaramadığı bir işi İstanbulun büyük bir direği fakir ve yoksulların babası bulunan Sağlık Müdürü sayın bay Faik Yargıcı yardım ederek Balıklı lıastahane sine yatırmak suretile yaptı. Arzeylediğim dileğim ne oldu ve ne muamele gördüğünü anlamak için mezkûr dosya mütalea lûtfuııda ba? .
3,5 ay hanesine
hurinle ve kurtuluş savaşında, kültür sahasında ve en nihayet teşkilâtınızda çalışan birinin bu duruma ne a-cı şeydir? 14 ay sıra bekledim.
Heybeliada sanatoryom başhekimliğine üç ay evvel bir yazı ile müracaat ettim. Sırada 197 kişi olduğu ve tah minen iki ay sonra çığrılaca ğını bildirildi. İki ay sonra tekrar müracaat ettim. (18) kişi kaldığı ve bir aya kadar çağrılacağım bildirildi. Bir ay sonra tekrar müracaat ettim ve cevab verilmedi. Sağlık müdür muavini bay Niyazi telefonla sordu hâlâ 18 kişi olduğu ve tahminen yirmi gün sonra çağrılacağım bildirildi.
Sayın Behced üz Türkiye de 18 milyon nüfusun dört milyonu zengin olduğuna gö re geriye kalan 14 milyon fa kir nüfusun tek bir sanator yomu olduğu ve dört beş pa
buyurulmak bulunulur mu aca-
Balıklı Rum hasta-sığındını. Umumî


Vali Kaymakamları tekrar ihtar etti..
Lûtfi Kırdar tamiminde; ihtikâr yapan esnafın şiddetle takib edilmesini, aksi takdirde kaymakamların başka yerlere nakledileceğini kat’i bir lisanla bildirdi
Vall ve belediye başkam, «on za manlarda ihtikâr yapan esnafın ta kibinde lakâyd davrandıklarından dolayı haklarında yapılan şikâyet lerl nazarı itfbare alarak kaymakam ve belediye şube müdürlerine şiddetli bir tamim göndermiştir.
Vali Lûtfl Kırdann tamiminde ezcümle şunlar zikredilmektedir,
« — Narha, kâr haddine veya ta rifeye bağlı gıda maddelerinde İh tikâra meydan verilmemesi ve hal km en zaruri ihtiyaçlarını teşkil eden maddeler üzerinde ihtikârın önüne geçilmesi müteaddit tamim lerle açıklanmış ve bilhassa umumi hayatımızdaki bu hain tepkileri uzun uzadıya tahlil edilmiştir.
Haklarında ceza zaptı düzenle, nen mnhtekir esnafa ve tarife ha
rlcinde satış yapan muesseselere, Uç beş, gibi lira hiçbir tesir bırakma yacak cezalar üzerinde durulmuş, bundan böyle kaymakam ve beledi ye şube müdürlerinin ceza tatbikin de azami müdürlerin ceza tatbikin de azami hassasiyet göstermeleri hadiselerin önemine uygun ve su-çun dereceaUa ahenk}; ceza verme lerl lâzım gelmektedi:
Vali Lûtfi Kırdar, bu tamiminde, para cezasına müstenit zabıt tutma esasından ziyade kaymakamla nn selâhlyetlerlni kullanarak İhtı kâr yaptıkları sabit oian esnafın dükkânanm kapatmalarını istemiş bu hususta lâkjydıleri görülen kaymakadlar hakkımla cezai mü eyyldelerln tatbik edileceğini, nakil lerl dahi mevzuu batın olabileceği ni bildirmiştir.
.DENİZDE
\ b ■ —■
“Edirne^ şilebi
Nevyork’a gidiyor

BELEDİYE DE
Kaçak francala satışları aldı yürüdü
ilkokullarda çocuk haftası
----o-----
Hafta; Cağaloğlu dördüncü ilk okulu öğrencilerinin verdikleri birirnüsamere ile sona erdi

PARTİ ADAYLARI
DEMOKRAT
Yusuf Kemal Tengirşenk Fuad Köprülü Adnan Adıvar
Doğru Tasnif Tahrif Doğru Tasnif Tah. D. T. Tah.
3187 3187 00 3161 ' 3161 00 3233 3233 00
7166 7166 00 7252 7252 00 7168 7168 00
62284 54548 7736 62842 54362 8480 62728 54626 8102
13997 6917 7080 14188 7994 6194 14334 7405 6929
6378 6378 00 6450 6450 00 6564 6564 00
8975 8975 00 8973 8973 00 8971 8971 00
24613 21140 3473 25311 20880 4431 25165 21143 4022
4376 4376 00 4396 4396 00 4401 4401 00
40130 33180 7000 40621 33387 7234 40040 33449 6591
17085 14047 3038 17075 13029 4046 17705 12698 5007
3894 2922 972 3890 3017 873 3920 3057 863
3602 3602 00 3602 3604 00 3602 3602 00
6061 4101 1960 6146 4246 1900 6211 4211 1968
2051 2051 00 2061 2061 00 2057 2057 00
7985 7985 00 8036 8036 00 8053 8053 00
2145 2145 00 2151 2151 00 2150 2150 00
£13979 182720 31259 216157 182999 33158 216302 182820 33482


hareket ede-
müddet evvel malzemesi ge
yarın limanımıza gelecek, alaralk Amerikaya gidecek-
iki şileb de dönüşte yardım
H KLK PARTİSİ
ADAYLARI:
Yalıya Kemal Alımed Şükrü Esmer Mekki Hikmet ralı sanatoryom olduğa halde 14 milyon nüfusun sana-

Doğru Tasnif Eklenen Doğru Tasnif Ek Doğ. Tas. Ek toryumuna da paralı hasta
3509 3509 00 3550 3550 00 3557 3537 00 kabulü ile paralı kadrosu ço
3365 3365 00 3524 3524 00 3419 3419 00 ğaltılarak fakirlerin 14 - 15
13306 20990 7684 13027 21022 7995 12114 20667 8553 ay gibi uzun bir /aman sıra
5258 10385 5127 5224 10689 5465 5127 9900 4773 beklemesi ne acı şey olduğu-
4943 4943 00 4974 4974 00 4897 4897 00 nu tasavvur ediniz.
5871 5871 00 5866 5877 00 5840 5840 00 Balâ kazası eski sağlık
11694 17441 5747 11523 17257 5734 11402 17311 5909 koruyucusu
6412 6412 00 6310 6310 00 6302 6302 00 BBecid Oyman
18005 20111 2106 18196 23118 4922. 18622 23841 5219 Muallimler Birliği dün bir
7395 10083 2688 7524 10100 2576 7137 11308 4171 toplantı yaptı
3026 3838 812 3028 3845 817 3014 3703 689 Muallimler Birliği idare heyeti,
5195 5195 00 5195 5196 00 5193 5193 00 dün akşam bir toplantı yaparak, öğ
3756 5637 1881 3734 5653 1919 3723 5690 1967 retmenlerin tatil aylarında yapa-
3356 4356 00 4354 4354 00 4340 4340 00 caklan seyahatlerin, programını u
15680 15680 00 15626 13626 00 15580 15580 00 ı^uıni isteğe göre düzenlemek için
5008 5008 00 4986 4986 00 4969 4969 00 birliğe kayıdlı azalan arasında bir
16779 142824 26045 116642 146070 29428 115216 146497 anket açmağa ve bu maksadla, ay
nca Türkiye Turing klübile daimi
temas temin etmeğe karar vermiş
fDfvsmt var)
tir,
İskenderundan 4000 ton krom yükliyen «Edirne şilebi,yara Nev-yorka müteveccihen çektir,
Bundan başka bir İskenderuna yardım
tirmlş olan «Kars* şilebi de bugün veya krom tir,
Her
malzemesi getirecektir,
«Akar» gaz gemisi yarın Abadana hareket edecek
Bir müddet evvel, Haytadan pet rol getiren Denizyollarına ait (A-kar) gaz gemisi, tahliyesi sona erdi ğiııden, tekrar akaryakıt getirmek üzere yarın Abadana gidecektir, «Çorn/z» ve «.Kastamonu» şilepleri yardım malzemen getiriyor
10 bin ton yardım malzemesUe A merikadan hareket eden «Çoruh» ve (• Kastamonu» şiieblerinln önümüzdeki hafta İskenderuna muva salatları beklenmektedir,
Gemiler tahliyeyi müteaMb, yar dım malzemesi getirmek ûzare tek rar Amerikaya gideceklerdir.
Belediye Iktiaad işleri müdürlü gü murakabe teşkilâtının faaliyeti, sür’atle devam etmektedir. ( Öğrendiğimize göre dün, Tahta kalede satılan 370 adet francala müsadere edilmiş, neticede bu fran çalaları, Galatada Mehmed Mutlu adında bir fırıncının yaptığı tes bit olunmuş ve hakîkında Milli Ko runma kanunu hükümleri dairesin de tahkikat açılmıştır .
Diğer taraftan Beşiktaştd, Has fı rında 41, Hasanpaşa fırınında da 27 noksan vezinli ekmek bulunmuş ve bunlar müsadere olunmuştur, --------------o-------
Af Ü TEFERR İK
23 Nisan Çocug haftası münâsebetle, yurdun her köşesinde olduğu gibi, şehrimiz ilkokullarında da nıiisameıeler tertip edilmiştir.
Çocuk haftasının son günli olma sı dolayısile evvelki akşam saat 20,30 da Eminönü Halkevfnde Cağaloğlu 4, üncü İlkokulu öğrencileri çok muvaffak bir müsamere ver inişlerdir,
ilkokul başöğretmeni Dürdane Dost ve diğer öğretmenleri fedakâ rane çalışmaları sayesinde iyi ba zırlanan öğrenciler, ilk önce koro halinde çift sesli olarak Türkü oku muşlardır,
Program gereğince Türküm Bana ne ınutu« şiiri okunmuş, bilâha re «Hanife teyze hizmetçi arıyor isimli bir perdelik komedi temsil edilmiştir;
Müsamerenin en muvaffak olan . ve bütün seyircilerin candan alkış Iarım toplayan Sihirli Kurbağa (Peerl) nin cansever rolünü oyna» yan öğrencilerden Sengül Acun, bil hassa temayüz etmiştir,
Çocuklara, iyilik telkini bakımın dan Sihirli Kurbağa Feeri. gayet i-yi seçilmişti,
Bundan sonra, Milli oyunlardan. (Meşeli, Aydın Zeybeği, Hoz Bilezik, Kaleden Kaleye) oyunları oynanmak suretile müsamereye son veril miştlr,
;vı/ci man ben Mısırda sultan, fTöceb Pekcr kabinesi de memlekette Hâkaıı •ken vo (900) gcaın sut buğday unundan mamul ekmek (30) kurun satılırken şimdi resmen yarısı, gayrı resmi olarak da heyotı umumiyeti -r,ıa§-şuş ve ne itlüğü belirsiz bir novi hamurunun (mö) gramını (25) l. ı. vea yenıemırın hikmeti hakkında yazığını yazı Ankarada hır çok zevatı kiklere bindirmiş olacak kı dun akşam geç vakit Cumhuriyet Halk Partraı Oaıol başkan vekili şükrü Saracogiuncn-- telefonla bir tekdirine uğradım.
Eski Başbakan, yeni asbaşk.ın vo kimbillr belklde yine müstakbel Başbakan buyurdu ki:
— Fıkracı, ben som sewordim amma, artık senden adam akıllı soğudum.
— Aman beyefendi merhamet buyurun... •
O zamana kadar hiç İşitmediğim haşin ve hiddetli bir sesle sözümü kes ti:



M A A R i F T E
Ticaret Lisesinde
Daktilo müsabakası
-----o-----
Dünkü son müsabakalarda da Ece Alpay birinciliği. Tomris Alpay ikinciliği kazandılar
ÜNİVERSİTEDE:
Futbolcularımız zaferle rini anlattılar
I
Üniversite Talebe Birliği ,dün saat 14 de, Beyazıttalki Marmara Lokalinde Yunanlstandan zaferle dönen Milli Futbol takımımız ele-yıanlanmn intihalarını dinlemek maksadile. bir toplantı terttb etmiş tir,
Büyük bir gençlik kütlesinin dhı leyici olarak bulunduğu bu toplan tıda. sporcularımız, Yunanlıları na sil maölûb ettiklerini tatlı bir lisana anlatmışlardır.
İsveç Kızılhaç başkanı şehrimizde
Kızılaym misafiri olarak Ankara da bulunan, İsveç Kızılhaç başkanı, dün sabah Ankara ekspresllo şehrimize gelmiş ve Haydarpaşada Kızılay namına Fikret Tuvey ile İs tembul Sağlık ve Sosyal. Yardım müdürü Dr, Faik Yargıcı ve İsveç Wiskonsü|ü Wemın tarafından kar şılanmıştır,
Kont, dün. öğleden sonra, berabe rinde Wiskonsül W;uen olduğu halde, vali Lûtfi Kire arı makamın da ziyaret etmiştir.
Kont, bugün de Sağlık Müdürü Faik Yargıcı ile birlikte Süleymani ye dispanserini. Şişli etfal hastaha nesini gecezektir, —
Diğer taraftan saat 17.30 da Kon tun şerefine, İsveç konsolosluğunda bir kokteyl—Parti verilecektir,
İstanbul Birinci Ticaret Lisesinde dün neticelenen Nisan 1948 Dak tllografi müsabakaları neticesinde:
Ece Alpay birinci, Tomris Alpay ikinci, Ravile idiler üçthnü. Sevim Alpay dördüncü, İskender Ayvalık beşinci olmuşlardır,
Mayıs sonunda yapılacak olan müsabakalara yalnız Istaııbuldaki daktilo dersi veren müesseseler mensupları değil, dakikada 75 kc lime süratli yazabilen herkes iştirak edecektir,
— au yetendi?
— tte
yazdığın
bir adamım; öyle ufak tefek hücumlara pek aldırmam. Meselâ benim a-da$ başyazılarında bana ara sıra çatar. Aldırmam bile. Fakat ekmek hak kındaki yazın fena halde canımı sıktı. Gözünüze, dizinize durur inşaallah/..,
— Zaten her gün midemizde dipdiri duruyor beyefendi, hazmetmek bir türlü mümkün olmuyor, şimdi bir do gözümüze, dızımae durursa ne yaparız efendim?
— Öyle ortaoyunu hazır cevabhğı i-le elimden yakanı kurtaramazsın. Çabuk söyle: Sana o yazıyı kim yazdırdı? Demokratlar mı, yoksa tarafsız muhalifler mi?...
— Ne onlar, ne de berikHer; midemle, derim ilham etti efendim.
— Anlıyamadrm...
— Sunda anlaşılnııyacak bir cihet yok beyefendi; iktisadı memleket işleri değil ki anlıyaınıyasınız. Midemle derim dedim. Yani taş gibi oturduğu için mide ağnsı ile kaşıntıya uğradım da...
Yine sözümü kesti:
— Ne malûm beâki uyuz olmuşsun-dur.
— Şanlı altıok kabinelerinin himmet ve dirayetleri berekâtile ve sayeı devletinizde yalnız bendeniz değil, bu gidişle on dokuz milyon vatandaş uyuz olacağız efendün...
— Yalnız uyuz değil, de kanserine tutulursun t uluruz.
— Beddua etmemenizi
ham edeceğim efendim. Bendeniz duaya da, bedduaya da inanırım. Hem beyefendi, müsaadenizle bendeniz de bir sual soracağım: Bu ekmek mes’o leşinden dolayı zatı devletiniz neden gocunuyorsunuz? Benim bildiğime göre buğday ihracını yapan kabine sizin kabine değildi ki...
— İşte her bildiğiniz şeyler böyle nakıs... 8ehey fitne kumkuması ba* caksız, Meclis müzakerelerinde ilk buğday ihracının Raif Karadeniz tarafından yapıldığı açıklanmadı mı? Raif Karadeniz kiınin kabinesinde Ticaret Bakanı idi?.,.
— Hakkınız varmış devletlim, özür dilerim. Bendeniz hiç olmazsa bu ekmek ınaeelesinde olsun bir dahiliniz ^-ok diye seviniyordum; demek kİ millete arpa ile karışık ekmek yedirmekte de şeref payınız varmış. Mingayri haddim tebrik ederim...
Tam bu sırada telin Ankaradaki u-cunda şakrak bir kahkaha koptu ve Mekkl Saıdın sesi: ı
— Fıkracı, sana Saraooğlu değil ben onun sesini taklid ederek telefon e-diyordum, demez mi?...
Bu sefer de beddua sırası bana gelmişti amma benim dilim varmadı vo: — Hay Allah müstahakını versin! diyerek âhizeyi yerine astım.
FIKRACI
inşaallah ıni-da hop kur-
tekrar istir-


•Tli»
“Rendova,, dan uçak tahliyesi devam ediyor
AKViMDSNhl ^YAPRAK
Bahar Bayramı fBaştarafı 1 incide) farına sokularak yayılarak yerleşiyor.
İlim çok genif... Fakat bunun hakiki mahiyetini her ağıza göre halle-dememiş.
Dünya, dünya olalı aoaba kaç milyon bahar oldu?
İnsanlar, birbirlerine saldırmışlar... Yine bahar olmuş. Dereler gibi kanlar akıtmışlar... Yine bahar olmuş. Harb sahalarında kayalar topraklar, cehennem ağızlarını andıran ölüm â-letlerınden saçılan alevlerle kararmış... Yine bahar olmuş. O kara kayaların, o yanık toprakların çatlaklarından bir zümrüd ot yeşermiş... Bir yakut gelincik kanamış... Yine bahar olmuş!
3arh?r bayramı! Bayramların baharıdır*
C. H. P. il kongresi 15 Mayısa telıir edildi
C. H. P. İl kongresinin 8 mayısta yapılması tekarrür etmiş bulunu, yordu;
Fakat yeniden öğrendiğimize göre; ocak ve bucakjann kongre ramış olduğu İçin, İl kongresini 15 potlan henüz II merkezine gelme-mayıs cumartesi günü yapılmasına karar verilmiştir.
Saç örgüsü, altın kösteği ta-r kılı, kapağında mineden Orta -!) köy camii resmi bulunan saa-5 tine baktı. Kendi kendine söy-k leriyordu;
— Oııbjre on var. Daha yemek vakti değil amma, açlıktan karnım zil çalıyor.
Dışarıya bağırdu
— Şabaan!..
îçi tez; şap şap ellerini vurarak seslendi:
— Kimse yok mu orada?
Avurdu avurduna çökük, kır-g. çil tıraşı bir parmak uzamış, n harar caketli, şalvar gibi pan-talonlu uşak Şaban odaya giril dû 8 — Açlıjctan içim kart kart
ö kazınıyor. Çabuk lokantadan ye K rnek getir, i — ?
§ — Agobun kazı gibi ne ba-
t kıp duruyorsun?
M —Ne getireyim?
| — Daima yediğim şeylerden
getir işte. Meselâ hindi dolma a sı veya tavuk dolması; ı_______
a yoksa kadın budu. Sonra bir | balık, amma İzgarası, tavası 4 olmasın, bol sarımsaklı pilâki-? si olsun; Ondan sonra hafifçe | bir sebze... Duur, daha bitirme-| difn. Kompostu, meyvasından K istemem. Hamur tatlılarından kadın göbeği varsa âlâ. fakat üstüne kaymak koydurtma. Ma
A
1’

VZ

------------------------------
lûra a, Lokman hekim bile balıkla beraber südü menetmiş.. Bir şişe gazozu da unutma ha!
Yazıhanesine bitişik yaylı koltuğa oturmuş, Çekmeleri çe kip itiyor, eğilerek kanadları a cip açıp kapıyor, hiç birine el daldırmıyor.
Telefonu önüne çekti. Reli -beri karıştırırken mırıldanarak:
— Agop’un kazı herifin adı Hı.lidmiydi, Hayrimiydi, gel de hatırla!
Caketinin iç cebinden maroken kaplı, yaldızlı muhtıra defterini çıkardı. Kaydettiği adresleri telâşlı telâşlı gözden onlar geçirdiği halde aradığım bulamayınca telefonu açtı:
— Matmazel, İstanbul istihbarat kalemini ver yavrum!
Konuşma başladı:
— Neresi orası? tamam.. Ba na bak kokona, hani Ömer A-bid hanında Halid bey mi, Hay-ri bey mi, Halil bey mi, bir emlâk komisyoncusu vardır.
Okuyucularımıza
Bugün başladığı™ ) z (Agobun Kazıl romanı münascbetile ( 1-tatürk’e Suikasdm tafsilâtı ve içyüzü) tefrikamızı muhterem okuyucularımız 3 üncü sahnemizde bulacaklardır.


Yazan : SSRMED MUHTAR ALUS
t-------.---
Şununla beni görüştür iki gözüm.. Ne?.. Biraz gayret etsen, handaki numaraları aragtırsaıı!
öfkeli öfkeli kantarlıyı savurduktan sonra telefonu kapayıp;
— Agobun kazı, herifin anasını eşek kovalasın. Akşama, sabaha elbette buraya damlar tevce! diyerek koltuğa yaslan dı.
Zjrrr, telefonun zili.
Girişti çeneye:
— Evet benim, ^en kimsin0. Anlamadım, sesini yükselt. Af-tospiyos mu?.. Ha, sen misin, Fotyos çorbacı? Zabahm gali -mera... Eyvallah1, turp gibiyim; sen nasılsın?.. Bağıra bağıra söyle, duymuyorum.. Yâni şu mes’ele, Bakırköy'ündeki Fran -sız kifalarına vereceğimiz kereste, falan filân... îşi senin Yorgaki becerdi, keyfim yerinde . Peki, peki, akşama bana uğra, beklerim...

Birinci dünya harbi nriitare-
kısa var-
har-
kesinin ikinci yılındayız. Yazıhanesinde lokantadan yemek bekleyen, telefonda konuşan ka 1 ant orun. kim olduğuna gelin -ce: Adı Kavaf zade Yahya beydi. Yüzü eni kunu yakışıklıca: erken ağarmış saçları, bıyıkları simsiyah rastığa boyalı, boylu, göbekli, kırk beşine mış bir adamdı..
Telefon rehberinin (Y)
file başlayan sahnesinde alt alta kaç kere adı ve ayrı ayrı keç abone numarası vardr: (Le vaaimatı inşaiye teeiri - Nuru-nigâr han, ikinci kat. (Ardiye - Odun kapı, Keresteciler, İ9). (ikametgâh - Şişli, izzet Paşa soağı, 24 ) (köşk - Üsküdar, Sultan Tepesi’.
Vaktile babası, Çarşı kapı-smda külüstür bir kavasmış. Kendisi de Babı
zibidi bir kâtip. Kurnaz ve hin oğlu hinlerden. Harp esnasında allem edip kallem edip levazımdaki kodamanlara çatmış, işini tıkırına koyarak vagon ma-
Seraskerîde

Perşembe günü limanımıza gelerek Yeşilköy açıklarında demirleyen Amerikan Rendova uçak taşıt gemisinin tahliyesine devam edilmektedir,
Dün, gemi komutanı Albay J, Dow tarafmdan vali, İstanbul de niz ve kara orduları komutanları şerefine öğle ziyareti verilmiştir, Rendovamn tahliyesi yarın sona er miş bulunacaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re, ilgililer .Rendova futbol takımı ile, futbol klübleıimizin karşılaş ması hususunda teşebbüslere geçmişlerdir,
• •
gon dalaverelerile para tutmuş;;. Ittihadcıların yerine gelenlerejî de tutunmanın kolayını bulup ** istanbulun sayılı tüccarların-£ dan ve zenginlerinden olmuş.
Şimdi, Nurunigâr hanındaki^ yazıhanesini de tarif edelim:
Merdivenden ikinci kata çı-;* kılınca uzun bir koridor üstün*! de yanyana üç camlı kapı. ÎI-£ ki, gelen gidenlere bekleme o-£ ciası; İkincisi muhasip, kâtip,»î Fransızca muhabereleri vapaıı Yahudi kâtibin odası; nihayet-!; teki kendi odası da adetâ ge -!» niş, muhteşem bir salon. jî
Tavanda, cam göbeği rengin^ de fanuslar, salkım salkım bil£ lorlarla sülü, 40 - 50 ampullu*; avize. Etrafta Lui XV sitilin-!; de, ipek kumaş kaplı kanape-!; ler, koltuklar. Dıvarlarda çer-$ çeveleri altın yaldızlı yağlı bo!» ya Kâğıthane, Göksu, Fener-!; bahçe tabloları. !;
Bir tarafta Amerikanvari !; yazı masası. Sağında, raflai’iııa!; cildli defterler, dosyalar, ev-;!| laklar doldurulmuş, Rönesans ;! tarzında bir büfe. Holünde pe-;! Jesenk ağacından, sedef kakma-*; larla nakışlı. Arabesk dolap.!» Klişede insan boyunda kunt biıs; kasa. Yerde nâdide Acem halı-!» sı, ipekli Kayseri seccadeleri..*!
föeramı ra' ,

Üniversitede lisan imtihanlarına yedi mayısta başlanacak
İstanbul Üniversitesi Lisan imtl hanları, 7 mayısta başlıyacak ve 17 mayısta bitecektir, Bu münâsebeti? bir program hazırlanmıştır,
r
*
TAltfVilI *
MAYIS 1948

t*
t
â
1
4

a
1364
Rumi
| Nban
18
-
1
Cumartesi
13Ö7 Hicr Cem âhır
21
Kasım 170 — AY — 5 Giin 122
Vakitler Vasati Ezani
& D. S, D,
Güneş 5 58 9 53
Öğle 13 11 5 07
İkindi 17 03 8 59
Akşam 20 05 12 —
Yatsı 21 49 1 43
imsak 4 06 8 01
J


9
.5.1 YFA: !5
J MAYIS • 1948
22 bin kilometrelik
yol inşa edilecek
on


Türk-Yunan müzakerelerin do gelişmeler



i
I
*
r


Hükû-

t

Çaldariı, Törkiye İtalya ila girifilen müzakerelerde iakifaf kaybedildiğini söyledi
Atina: 30 (A,A,) — Atina A jansı bildiriyor:
Yunan Dışişleri Bakanı M-Çaldaris bugün İtalyan Dışlşle ri Bakam Sydney Ricottiyi ka bul etmiştir, Çaldaris, basın muhabirlerine hitaben yaptı ğı bir demeçte görüşülmekte olan Yunan—İtalyan meselele rinde bir ilerleme kaydedlldl&l ni söylemiş, böyle bir gelişmenin Türk—Yunan müzakerele rinde de kaydedildiğini ilâve etmiştir, SOFULIS İN GÜNLÜK EMRİ Atina: 30 (AA,) — Atina A jansı bildiriyor:
Başbakan Sofilis milli muhafız taburlarına hitaben ya .vınladığı bir günlük emirde şunlara işaret etmektedir: Giriştiğimiz harb yalnız memleketimizin kana boğul muş bir bölgesi âsilerin elle rinden ve komşularımızın ihti Taslarından kurtarmak için değil, fakat barbar müstevlile rin Slavlaşnrmak ve kökün den yıkmak istedikleri Yunan ırkım kurtarmak ve ona ya şama imkânlarım sağlamak i-çin girişmiş bulunuyoruz,
Bu harbin yükünün, evvelâ tabii olarak silâha sarılmış o lan bütün milletin omuzlan na yüklenmiş olduğunu belir ten Sofulis. milli muhafızları vazifelerinin ağırlığım kavra maya ve bu vazifeyi canla başla başarmak için çalışma ya davet etmektedir, ÂSİLERE KARŞI TAARRUZ SON SAFHADA
Londra: 30 (B.B.C,) — Muhabir telgrafları orta Yunatıis tanda âsilere karşı girişilen ta ' arruzun sona ermek üzere ol dugunu bildiriyor, Harekât , başladığındanberi 1000 den1 fazla âsi’ öldürülmüştür, !
Atina 30 (A.A.I
met ordusu tarafından neşre ' dilen bit tebliğde kaydedildiği ne göre hükümet kuvvetleri or ta Yunanistanda Giona dağın da kuşatılmış olan partizanla rın yok edilmesine devam etmektedirler. Hava kuvvetleri dün partizanlara karşı 40 akın sapmışlardır. Orta Yunanls tanda vukua gelen ki mutr rebe esnasında partizanlar 127 ölü, 279 esir kaybetmişlerdir. Irakova ve Vinianl köyleri ci varında partizanlar 118 ölü ve l? esir vermişlerdir.
Askerî Heyetimiz ---------------o-------- General Fahri Ateşalp’ın baş anlısındaki heyet An) rikada btk eniyor
Vaşington 30 (AP) — Gene-' ıal Falın Ateşalpın başkanlığın daki Türk heyeti bugün Vaşing tonda tek’enmektedir.
Amerikanın sınaî teşekküllerini.ve silâh fabrikalarını ge zecek olan bevet buralarda, bil hassa, lürkiyenin silâh istihsa latını modernleştirmeye yaraya Cak tetkiklerde bulunacaktır.
Fransa İspanya Ticaret anlaşması Madrid: 30 (A.A,)—Fransa ile Ispanya arasında iktisadi ve malî £oı üşmeler neticelendirilmiştir, Ma ^yısın 15 inden itibaren yürürlüğe «irecek olan bir sene müddetli bir ticaret anlaşması imzalanmak üz* redir,
Amerika, lsviçreye ’ tazminat verecek j». Vaşington: 30 (A a,i __ narb çinde lsviçreye Amerikan uçakları tarafından ika edilen zararlara kar şılık olmak üzere İÜ milyon 607 bin doların İsviçre hükümetine tediye sine temsilciler meclisi Dışişleri ko misyonu muvafakat etmiştir, Bu paranın tediyesi bir kanun mevzu unu teşkil edecektir ,
Veba salgını
Kalküta: 30 ''(A,A.) - Kalklita-da Veba salgım azalmaktadır, Diin Ve evvelki gün 14 bugün yt mz 10 vaka kaydedilmiştir,


I

Birliğe dahil bej devletin Maliye Bakanlan toplantısı ise sona erdi
Bakanlara kurmay geflerile birlikte ilgili servislerin diğer temsilcileri de yardım etmekte idiler.
Bakanlar daimi bir sıfatı ha iz olan beş devlet askerî komisyonunun teşkil ve terkibi hakkında karara varmışlardır..
Bu komite Brüksel aııdlaş-ması çerçevesi dahilinde müşte rek savunma meselelerini idce •(* leyecektir.
Muhafaza tedbirleri
Londra 30 (A.A.) — Bu sabah erkenden Carlton Garden civarında polis takviye müfrezeleri yer almış bulunuyordu.
İngiliz deniz piyadeleri muhtelif murahhas heyetlere mensup üyelerin hüviyetlerini tetkike memur edilmişti.
İngiliz heyeti, diğerlerinden evvel gelmiştir. Beş milletin kurmay şefleri, üniformalar giy miş idiler.
Maliye Bakanları toplantısı Brüksel 30 (AP)
rııpa Birliğine dahil beş devle tin Maliye Bakanları toplantısı bu sabah nihayet bulmuştur.
Toplantı sonunda demeçte bu lunan İngiliz Maliye Bakanı Sir Stafford Gripps, konferans ta varılan neticeden çok memnun olduğunu söylemiştir.
Konferansta verilen kararlar dan birine göre, Marshall pi-lanı devresinde Avrupa devletleri, aralarındaki Vdlye anlaş • malarında birbirlerine azamî ko laybğı göstereceklerdir.
Konferansta verilen kararla -rın tatbiki için, Maliye ve îk tisat mütehassislan Brükselde daha bir müddet kalacaklar -dır.

Londra 30 (B.B.CJ
Birliğine mensup 5 devletin bâ vunma Bakanlan bugün Lou-drada toplanmıştır.
Londra 30 (A.A.) — Brilk-( sel andlaşnıasını imzalayan beş devletin müdafaa bakanlan kon ( feransının ilk oturumu saat 10 da açılmış ve 12.15 te sona ermiştir.
Toplar, tı Sevinin Carlton Gardeııs’dekl şahsî ikametgâhında İngiltere müdafaa bakanı A. V. Aleksander’in başkanlığında yapılmıştır. Muhtelif murahhas heyetlerin üyeleri, konferansın toplandığı binada şereflerine teritp edilen öğ Ie yemeğinde hazır bulunmuşlardır.
Konferans, öğleden sonra da devam edecek ve galip bir ihtimalle akşam üzeri sona erecektir. Bunu müteakip bir teb lig neşredilecektir. Konferansta Amerikan müşahidi yok
Londra 30 (A.A.) Londrada Benelux devletleriv-Ie tngiltere ve Fransa millî mü dafaa bakanlan Bevin’in baş -kamığır.da baş.ayan konferans ta hiç bir Amerikan müşahidi hazır bulunmamaktadır. Yalnız Amerikanın, konferansı ilgi ile takip ettiği malûmdur.
tebliğ
Londra 30 (A.A.) — Brüksel andlasması daimî komisvon sekreterliğinden bildirilmektedir:
Nisanm 17 sinde neşredilen tebliğin üçüncü maddesi gereğince bes devlet Savunma Bakanları bugün Londrada ilk toplantılarım akdetmişlerdir.
Bugün
Amerikada mecburî askerlik cereyan
Truman, Ayan Meclisi tarafından hazırlanan mecburî askerlik kanununu kabul etti
Vaşington: 30 (A,A,) — Başkan Truman, Amerikan âyan meclisi ta rafından hazırlanan ve ordunun er ihtiyacım karşılamak üzere mecbu r'ı askerlik ile kısmı askere alınma V birleştirme yolundaki plânı kabul etmiştir.
Başkan, programın tam gediği şekilde hazırlanmamış olduğunu, fakat kabule şayan olduğunu söyle mlş ve iyi bir İstikamette bir mer hale teşkil eder, demiştir.
Başkan, gençlerin sivil bir İdare altında ayn bir talim ve terbiye görmelerini derpiş eden bir prog ram hazırlanmasına taraftardı . HAVA KUVVETLERİ TAHSİSATI
Vaşington: 30 lAP» — Amerikan hava kuvvetlerinin 70 grup üzerine yeniden teşkilâtlandırılması için hü kûmet taralından istenilen
ve fa bu
ve saadet yollarına halaskara karşı gösterilmesinden
C. E
II II
Tefrika No. 250
oTn d’ok'to* S İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
yın intisabını inkâr eylediği siyasî hayatın en mesmu levsalûd girvelerinde sarfı ı ’aliyet etmekte olduğunu
I mektubun bilhassa Türk mille-l tinin necabetinden şikâyet e-I den ve düşman ayaklarına atıl-
miş olan, vatanı kurtaran ' selâmet ve i sevkedecek [ nankörlük
ınuztarip olduğunu ifşa eyle- y
’ yen fıkrası pek aşikâr bir su-, a z a n
I rette isbat ve izhar etmektedir.' I «Yunan çizmesi altında ezi -I leıı insanlarda Mustafa Ke -I ınal’e karşı beslenen hüsnü min I nettarinin henüz tamamlle za-I il olmamış tesirleri vardır.» . cümlesini ihtiva ve hissi nıin-nettarinin henüz zail olmamış ’ bulunmasından iştikâyi ifade I evleven fıkra Doktor Nazım I beyin memlekette nelerin izale sini arzu eylediği ve nelere ça i lıştığı hakkında bir fikri rnah | sus verebilecek mânâ ve mahi-| yette telâkki edilmiştin. | îfadei çvveliyesinde Îttihad I ve Terakki nâmına sarfedile-| cek her türlü faaliyetlerin ve t ittihaz olunacak her türlü m'-? kaıreratın gayri meşrû olacağı ? nı beyan evlemiş olan Nazım ■ bey/ı Cavia beyin hanesinde
Batı Av-
d
Jer-
3.233,200,000 dolarlık tahsisat âyan meclisi tahrisat komisyonunun dün kü toplantısında kabul edilmiştir,
Tasarı daha evvel mümessiller meclisinde de kabul edilmişti, Şlm di yalnız âyan meclisi umumî heye tinde müzakeresi kalmıştır, ATOM BOMBARDIMAN FİLOLARI
Atlantic Cllty — New
sey 30 (A.A. ı — New — Jeısey sana yicileri cemiyetinde bir nutuk söyle yen General Leshiesgroves Deant, bilhassa şöyle demiştir:
Atom bombası Amerikanın pren siplcrlnden tamamlle vazgeçmeden sulhu devam ettirebileceği yegâne silâhtır,
Ilarb yıllarında Atom bombasının imalini ve son tecrübelerini 1-dare etmiş olan Grovcs, dlnleyicile
■ e

• •
yeni bir îttihad Terâkki pıog ramı tanzimine iştirâk eylediği sabit olduğu mevzuu bahs mektupta doğrudan doğruya ît tihad Terakki faaliyetine geçilmesi ve bunun maksad nok-tai nazarından daha müsmir neticeler vereceği haklımdaki î-ma ye işaretlen de ayrıca şayanı dikkat görülmüştür.
Hafî içtimada tesbit edilmiş olduğu bilmuhukeme tuayyün edecek dokuz maddelik prog-lam suretinin mumaileyhin ha nesinde bittaharri elde edilen evrak meyanında zuhuru kendi sinin hafi heyete dahil ve kanunu cezanın 57 nci maddesinde vasfedilen muharrikler zürn resine mensup bulunduğunu, te vid ve tevsik edecek deîaıli ka-
Celâl Bayar nafile yoruluyor
^Başmakaleden devam) derdi ki 1946 temmuzundaki intl-habda baskı ve hile fazla yer almıştır, binaenaleyh seçim kanunu değiştirilir değiştirilmez umumî intüınbata gitmek lâzımdır denilsin. Halbuki 21 Temmuzun clîm ve fecî manzaraları üzerinde inad ve ısrarla durduktan sonra Demokrat Parti genel başkanı, bu kanun değişir ve adlî teminat elde edilirse şimdiki Meclisin tabiî ömrünü bitirmesine intizar etmemek lâzım geleceğini bir türlü söylemek ve telaffuz eylemek istememiştir.
Bu cihet eminiz ki yalnız tarafsızların değil bizzat Demokrat Parti geniş kitlelerinin de dikkat nazarını çekmekten lıâli kalmıya-caktır. Seçimlerin umumiyetle yenilenmesi lüzumunu ifadeden bn kadar ihtiraz ve çekinmenin illeti n« ola? Çünkü, bilindiği gibi, bir çok dedikodular, bazı yüksek makamlarla ve Halk Partili hükümetlerle zımnî bir uzlaşma ve anlaşma olduğundan bahsetmektedir. Ba.vann bu bahisteki temkin ve sükütu muhakkak ki çok tefsirlere yine yol açacaktır.
Hâkimlerin seçim işlerine nezaret etmelerine Halk Partisinin muvafakat etmek istemediğini Başbakan, evvelki gün, encümende açıkça söyledi ve güya hâkimlerin politikaya karıştırılmamak istenildiği de bahane olarak ileri sürüldü. Halbuki Bayar Orduda buna güzel bir cevab vermiş ve hâ kimlerin siyasî cürümleri muhakeme edegeldiklerini ve bundan dolayı da politika yapmış sayılma-dıklarını göstermiştir. Diğer taraf tan dünyanın hiç bir yerinde hâkimlerin intihaba karışmaları yolunda bir usûl yoktur diyen Başbakan Haşan Sakaya da susturucu bir cevab verilmiştir. Bugün Belçikada cari olan sistem budur. Belki karıştırılır ve araştırılırsa başka memleketlerde de bu numuneye rastlanabilir. İhtimal ki Yn-nanistanda bile tarz budur.
Bayar, adli teminat olmazsa kısmi ve umumi her ba°gi bir seçime girmiyeceğini ve 21 Temmuz oyununun tekrarlanmasına imkân vermiyeceğini sarahaten belirtmiş tir. Halk Partisi ziraemdarları bu nutku iyice inceliyebilirler.

Memurların ,egeçen defa umumiyetle olduğu gibi, Halk Partisi lehine müdafaa ve baskı yapmalarının önüne geçmek için de seçim sırasında memurların İşliye-cekleri suçlardan dolayı memurin nıuhakemat kanununa tâbi oimı-yarak doğrudan doğruya adlî u-suliere uygun bir şekilde takibata mâruz kalmaları Bayar tarafından seçime iştirak için ileri sürülen ikinci şarttır.
Geçen iııtilıabdaıı çok ağzı yanan Demokrat genel başkanı bu defa yaş tahtaya pek basmak istemiyor. Hele Halk Partisi çoğunlu gunun Atıf İnan ve arkadaşları lıak kında aldığı tecil, af ve müsamaha kararından sonra her hangi bir şekilde bu milletin Halk Partililere rey vermek istemiyeceği gün gibi aşikârdır. Baskı, jandarma, polis ve hattâ daha sonra sandık oyunları hep bir arada işlemezse Atıf Inaıı’ın hâmisi ve koruyucusu olan bir parti zor çoğunluk sağlar. Buıııı Halk Partisi şefleri herkesten iyi bildikleri için ne seçimi, ciddî bir surette emniyet altına a-
R——■ rlne Atom bombasının gelecekte te Hin edeceği emniyet hususunda kat’î bir şey söylemiyecegini hatırlat mış ve Amerika Atom taarruzuna




viyeder. addolunmuştur.
Sabık îttihad ve Terakki mu rahhaslarından olup Rueyada ve bilâhare merhum Enver Pa ganin memuru mahsusu olarak gelip ikamet ettiği Ankarada daima hafî olmak üzere siyasî faaliyetinden ve o zaman mev-cud iki grup arasında nifakçı bir rol oynamaktan bir an hâli kalmamış olduğu cereyanı muhakeme ile mütezahir olan
NaiJ beyin, Millî Zaferi müte- yetlerle takviyeye çalıştığı iti -akip Kara Kemal .şebekesine rafı zâtisile anlaşılmış ve Ca-tekrar iltihakla Cavid beyin hanesindeki kongreye iştirak eylediği ve hafî heyeti nıeya -ııina alındığı ve o andan itiba |ıen ^aRip ve tahkik olunan tarzı hayatına nazaran daima menfî faaliyetleri tahrik eyle-
- *
Bayındırlık Bakanhğı, Kalifiye müteahhid yetiştirmeği hedef tutan bir tasarı hazırladı
Ankara 30 (Hususî’ — Bayındırlık Bakanlığı tarafından muhtelif mevzularda mühim ka nun tasarıları hazırlanmış, buıı lardan bir kısmı Meclise verilmiştir.
Diğer taraftan yapı ve imar işlerinde prensip olarak Bayın dirlik Bakanlığı elinde toplanması düşünüldüğünden bu mev zuda çalışmalara inektedir.
Bundan başka işleri ekseriyetle vasıtasile yaptırıldığından ka-. lifiye müteahhit yetiştirmeyi hedef tutan bir tasan da ha-
devanı edil •
Bayındırlık müteahhitler
Polonyadan gelen idhal malları
Ankara, 30 (Hususî) — İkinci Cihan Harbinden evvel Polonya ile' Türkij'e arasında imzalanan ticaret muahedesi halende yürürllikde bulunmaktadır. Ancak iki memleket arasında bir tediye anlaşması yok tur. Son günlerde Polonya ile ticaretimizde bir gelişme görülmüş ve Polonyadan elektrik motörlü yün ipliği sun’i ipek pompalar ts-tanbul şehrinin su şebekesi için bo rular Sıvasta kurulacak olan modern fırın tesisleri oksijen tüpleri pencere camlan ve mensucat tezgâhlan getirilmiye başlanmıştır. Diğer taraftan Polonya hükûme-tide memleketimizden tütün almak için müracaat etmiştir. Bu yol daki müzakereler devam etmektedir.
Amerikadan satın alına* buğdayın ilk partisi geliyor
Ankara. 30 (Hususî) — Ameri kadan satın alınan 30 bin ton buğ daydan 9.500 tonluk ilk partisi ge nılye yüklenmiştir, vapurun bu günlerde yola çıkacağı ve diğer partilerinde bunu takip edeceği an îaşılmaktadır,

eByoğ kılın-
bütün
NİKÂH TÖRENİ
Ressam Elif Naclnln kızı Pelin E lif İle Konya jandarma ııuntaka MüfettiğliğLnden nıütekaid Yarbay merhum Tahsin Eğilmezin oğlu yüksek mimar Ertuğrul Eğilmezin nikâh törenleri evvelki gün lu Evlenme Dairesinde icra mıştır.
Merasimde memleketin
tanınmış simaları, sanatkârlar, matbuat ve müzeler erkânı ve memurları ve diğer seçkin davetliler hazır bulunmuşlardır. Tüccardan Zühtü Sekban İle muharir Ömer Rıza Doğrul, tarafeynin şahidi olmuşlardır, Tarafeyne saadetler diler. arkadaşımız Elif Naclyl tebrik ederiz ,
■■ ırrr -
. _ _
lırlar, ne de matbuatı sahiden hür kılmak yoluna baş vururlar. Bu oyalama, eveleme ve develeme böyle sürüp gider.
YENİ SABAH
uğradığı takdirde misilleme akınla n yapmağa daima hazır bulundum lacak olan Atom bombardıman fi lolan İhdasını tavsiye eylemiştir.
dıği ve gerek harbi umumîden beri dargın olduğu halde sor I faaliyeti siyasîyeleri devresin de barıştığı Kara Kemalin ve i gerek Abdulkadirle en sıkı biri irtibat ve münasebet idame e-| derek bilhassa son sene zarfın! da Kara Kemal, Abdulkadir ve( Hilminin iştirakile akdolunan. haifî ict^imalarda hazır bulur. I dıığu, kendisinin tevilen vâki il tirafatı ve rüfekasının ifadati-ı le tebeyyün ettiği gibi siyasi işi tigalden feragat ettiği hak -I kındaki kat’î ifadelerine rağ -J men Eskişehirde Terakkiper-1 ver fırka teşkilâtını deruhde) ettiği gibi yüzelli liradan ibareti naddî yardımda bulunduğu vei kendisinin de aynen Kara Ke-) Çitti, Cavid, Abdulkadir, Hilmi) ve emsali gibi Terakkiperver) fırkaya dahil olmadan bu fır-z ka teşkilâtını miittehaz kararı? mahsus mucibince gizli faali -?
vid hanesine îttihad ve Terakki nâmına müstakil proje tanzim eden hafi heyetine dahil bulun dıığu kâtibi mes’ullerden Hüsnü beyin müşahedeye müstenid
(Devamı var)

zırlanmıştır. Yurdu en kısa za mazıda muntazam bir yol şebe kesine kavuşturmak maksadile hazırlanan yol kanunu da son şeklini almak üzeredir.
Hazırlanan programla 22.5Û0 kilometrelik devlet yoluyla 20. 500 kilometrelik il yolları inşaatının üçer senelik devrelere Ayrılarak başarılması mümkün olacaktır.
Bilindiği gibi bu kannnm ma lî gelirler kısmında ele alınan prensip yolların tamir ve inşa sına bu yollardan faidelenenle rin de :ştirakidir. Bakanlık ay rica bir seyrüsefer kanunu da hazırlamaktadır.
Merkez Bankası umumî
• hey'et toplantısı
Ankara 30 (Hususî) — Merkez Bankası Umumî heyet toplantısı dün banka merkezinde yapılmış ev idare heyeti raporu okunduktan aonra hhsedarlar tarafından sorulan duhtelif suallere umum müdürü Kemal Zaim İzahat vermiş-
• tir. Kemal Zaim bankanın altın mevcudunun azalması hakkında, altın mevcudunun memleketin muhtaç bulunduğu isdihsal vasıta liriyle nakil, vasıtalarını tedarik etmek için yapılmış bulunan itha lâttan dolayı bulunduğunu esasen harp yılları içinde biriktirilmiş dövizlerle satın alınan altınların harp sonunda tâbi olarak karşılaşılacak bu gibi ithalât ihtiyaçlarını karşılamak için biriktirilmiş olduğunu söylemiş ve memleketin hayat icaplarına cevap verecek vesa iti temin için gerekirse gene sarfe dileceğini izah etmiştir. Umum mü dür bu halin dış ticaret tediye mu vazenesinin düzelinciye kadar de vam edebileceğini arzetnılştir. Neticede rapor genel kurulca oy birliğiyle tasdik edilerek idare heye ti ibra edilmiştir.
Lskenât r yede ko era yok.|
Ankara, 30 (Hususî) — îskeu-deriyede kolera vakaları görüldüğüne dair gelen haberler üzerine Sağlık Bakanlığı Mısır hükümetin den malûmat istemiş ve gelen ce-vabda Iskenderiyede yeni kolera vakası görülmediği ancak iki şüpheli vaka tedavi altına alınarak bunlarında kolera olmadığının anlaşıldığı bildirilmiştir.
Diin gelen Mısır yolcu gemisi
îı M nderiyed jn hareket etmiş olan Khedivial Lines vapur kumpanyasına ait «Khedive İsmail» yolcu gemisiyle şehrimize 4 ü Türk, 19 u Amerikalı ve diğer 7 si ecnebi tabiyetinde ol ürik Lzere 30 yolcı, gelmiştir.
Transit olarak gelenler arasında Irak hariciye erkânından] Ali dır. rak şa,
loşluk erkânı tarafından şılanmış ve vapurun hareketine kadar şehrimizde kalmak ü zere Parkotele inmiştir.
Bu suretle Mısırlılar da İstanbul - İskenderiye arasında bi" doğu Akdeniz hattı ihdas etmiş bulunmaktadırlar.
Cevdet bey de bulunmakta Kendisi rıhtımda eski I-Basbıkanı Nuri Said Pa-Irak konsolosu ve konso-kar-
Dışiş-
İran, Amerikadan yeni kredi istedi Vaşington 30 (AP’ leri Bakanlığından verilen m.ı
lûmata göre, Iran, Amerikad'ın silâh almak için kendisine acı lan 10 n ilyoııluk kredinin bir misli dana arttırılmasını iste • miştir.
İrana da 10 milyonluk kredi 17 Şubatta açılmıştı.
Olimpiyadlar için gazetecilerden rica
Londra 30 (AP) — Oliınpi-yad tertip komitesi başkanı Lord Burgley bugün basından, gelecek yaz Olimpiyad oyunlarında vukua gelmesi melhuz hâ diseleıi «şişinmemelerini» rica etmiştir.
Burghley: «Oyunlarda, sinirleri bozulup hiddetlenecek kim seler olacaktır. Böyle bir hal karşısında basından işin olduğu gibi aksettirilmesini rica e-derim» demiştir.
Londra 30 (B B.C ) — lııgiJ-dan tertiplenip spor yazarlarını bir araya toplayan bir öğle yemeğinde konuşan Lord Burg İılev.-Rusku’uı -da durumuna te

idareci =
-- s»
■ goziBe
aktüailteler

Devlet Reisleri
er memleket kendi devlet reisinin 3elâhiyet ve vazifelerini, teşkilâtı o
s-asiye kanunları ile tayin eder.
Bizde de, devlet reisi olan Ctimhurreisinin kuvvei icraiye-reisi sıfatile selâhiyet ve vazifelerini Anayasa kanunumuz tesbit etmiştir.
Bu selâhiyetlerin veya vazifelerin, nelerden ibaret olduğu nu burada tekrar edecek deği liz. Yalnız, devlet reisinin, dev let dairelerini ziyaretleri. Ana yasa kanunumuzun tesbit ettiği selâhiyet ve vazifelere ve-yahud Avrupa devletleri Cum-hurreislerinin örf ve teamüllerini bir aykırılık teşkil eder mi. etmez mi? Bunu tetkik etmek istiyoruz.
Her devletin reisi, âmme efkârını takip etmek ve devletin gidişini, ona göre tanzim eylemekle mükelleftir. Şu halde âmme efkârı hakkında bir fikir edinebilmek için müteaddit yol lar vardır. Birincisi, bunun ha kiki mümessili matbuatı takip, İkincisi, seyahat ederek halk i-Ie temas, ûçüncüsü. Büyük Millet Meclisi hareketlerini yakından tetkiktir.
Eunları yapmak bir devlet reisinin en mühim vazifesidir.. Bunlar mektup, mevzuata uy gun olduğu gibi örf ve teamüllere de kativen aykırı telâkki edilemez. Bu hususlardaki en küçük bir tereddüt bazı memle ketlerde, bajn Demokrasili rde ihmal telâkki edilebilir.
Memleket ruhî haletini anla mak için bu yolları kâfi gör-nıeven devlet reisleri, dolavıdtr ki. hükümet
den. âzalatond^n. fırka reisle-
pın. dan memleketin gerek siyasî, ve serek idari ikHsadî. içtimai vazivetleri hakkında h ıev’.iir makssâîje izahat alır, istişarelerde bulunur ve hatı-â b^an mtıa'n-m rnn(?’elelerde noktaı n*r»«)i’inı hbd'rîr.
Bımdrfh d-ılavı değilmidir :ı b«7’ memleketlerde, devlet re is'cri matbu ta beyancl» b’*i ı • nur. seyahatlerde, intibaları"» bildirir. Millet Meclislerinde nutuklar ve»ir. Hep bunlar, va-?.f( mni müdrik memleket İf.°-rini benimsemiş, yakından alâ 11 lanmış vatansever devlet reislerinin zarurî hareketlerin -n dir.
Hükümet mümessilleri ile. halk mümessilleri ile, matb u t mürnessıi.eri ile yapılacak bı temadimin, devlet'reisine v?-e-ccği fikir, ninayet umumîdir, Belki de, âff kidir. Sırasında hakkile hakemlik rolünü oynayabilmek için mevzuu bahs t-dilen memleket meselesinin an la^şma kâfi değildir. Belki h şin mahiyetine, tefcrrüatına nüfuz etmek gerektir.
îste bunları istemek, yapmak hiç bir memlekette selâhı yet ve vazife harici telâkki ch W
dilmemiş ve edilemez. Bilâkis, memleket, millet, hükümet, dev let reisinin bu hareketlerini den, bu yakın alâkasından men] mınluk duyar. Ona candan gönülden bağlanır.
Eu hareketleri, k »«trol
murakabe veyahud direktif veı me ile katiyen karıştırmama İldir.
Devlet reisinin esa=en vâsıti lı ve kanunî murakabe organ lan rnevcuddur. Memleketi! her husustaki gidi., tarzını bı makamlardan iıeı zaman öğre nebilir.
Mes’rl°. devlet reisinin, ba zı memleket işler ,(i kendi gö zile gömesi, kendi kulağı ili işitmesi ve kendi elile tutma? sidir
Çünkü, bu göz. hu ku’ak w bu el daha tarafsızdır. Ve ta rafsız olu.alıdır.
tDARECf
bundan reisin -
ve
ve
îııiil
Ingilterede patates serbest bırakıldı
Londra 30 (B.B.C.) terede patates tayını bu gecı
yarısından itibaren kaldırılmış tır. Geçen senenin kasım ayır da îngilterede vesikaya baiî tanınıştı.
maşla şunları söylemiştir:
«Rusların oyunlara davet e dilebilmeleri için bir Sovyet C limpiyad komitesi kurmaları lî zım gelmektedir. Geçen ya: Moskovada bulunduğum sıradı ilgililere şahsen bu ciheti au lat/m. Şimdiye kadar böyle bi komite kurmadılar. Gelecekti ne olacağını kestirmek de nııtn kün değildir.»
*
SAYFA: ♦



TENİ SABAH
r
JBir inek yüzünden iki kış:\ T birbirine girdi. Kavga ) " yerine gelen Hüseyinin I 1 akraı alan Hakkıyı feci |
4 ) şekilde öl ürdüler )
I zce (Hususî) — Kazamızın Dokuz köyünde bir adanı lecı biı* şekilde öldürülmüş ve bir kişi de ağır yaralanmıştır. Öğrendiğimize göre hâdise şoy i₺ olmuştur:
Dokuz köyünde Hakkı Akın ineği ayni köyden Hüseyin Ay dinin fındık tarlasına girmiştir. Hüseyin tarlasına zarar ve ren ineği muhafaza için evine götüren Hüseyinin karşısına i-neğin sahibi Hakkı çıkmıştır.
Hakkı, Hüseyinin elinde giiro leyi görünce, kendisine vuraca ğnıı zannederek tabançası ile Hüseyine ateş ederek yaralamıştır. O sırada Hüseyin elindeki giireleyi Hakkıya doğru Ballamı^Ve Hakkrnuı elleri kesilmiştir. Mücadele esnasında Hüseyinin akrabaları Recep. Ramazan ve Haşan hâdise ye-i'inc gelerek Hakkıyı feci şekil de öldürmüşlerdir.
Hâdiseye Düzce Cumhuriyet savcısı el koymuştur. Tahkikat evrakı tamamlanınca dosya Bo lu ağır ceza mahkemesine aon derilecektir.




i ne g ö!e yeri elektrik motörü alındı
İ ani motor sayesinde şehrimizde mevcut imalâthanelerde istifade edecek
1945 yılında belediye men-U0İ tarafından alınmasına karar verilerek lııgilteredeki Rus ton fabrikasına sipariş ed'len 240
I
beygir kuvvetindeki uıo tür sayın belediye başkanınız A. Rıza Sr.karyaı.ın gayretli çalışması sonunda ilçemize gel düş vo elektrik Santralı binasına indirilmiştir. ,
Bu iTiotöınin teferruatından olan dinamo henüz gelmemişse de pek yakında onun da gemıe sı kuvvetle muhtemeldir.
ünümüzdeki avlarda morla-jı yapılara* faaliyete geçe ek olan motorun gücü ile ilçemizde veni bir çok kereste sandalye fabrikaları ve daha humara benzer bir çok sanayi mües sereleri kurulacağı ve şimdiye kadar kısmen karanlıkta ka mış cilan şehrin bazı mahalle ev ve sokaklarına da cereyan verileceği anlaşılmaktadır.

Yu d m mu htelif yer erine kar yağmağa başladı
Havza Belediyesi harekete mi geçti?
Belediyenin verdiği son bir kararla askser ailelerine verilen yardım faslında tasfiye baş adı. sarfile yapılan hâl binasının
Havza: ( Hususi) — Son neşriyat üzerine faaliyete geçmek lüzumunu duyan Belediyemiz, her nt kadar bir iki toplantı ve kıpırdama göstermişse de. düzeltilmesi kabil olmıyan bozuk vaziyetleri, der hamlede bir kat daha sarsılmakta dır.
Vali izzettin Çağpann Havz.ıyt ziyaretinde, maaşlarını beş altı ay dır alamadıkları için şikâyette bu lünacaklarken, 2-3 güne kadar mutlak surette vereceklerini eâde derek bu müracaatlarından vaz geçirtilen asker aileleri ve acezeler, her gün belediyeye gitmekte ve ağlıyarak dönmektedirler. işin garib tarafı C.H.P. ve hükümet makamlarının da bu hazin vaziyete pasif kalmalarıdır.
Son olarak verilen bir karana, yardım gören aileler arasında tas fiye yapmak lüzumunu duyan bele diye esasa dayanmayan tahkikat larla bir çok asker ailelerini yardımdan düşürmüştür,
60000 Ura sarfile yapılan v epa-rası çoktan çekildiği halde 12000 lirası halâ ödenmiyen hal binasının insaşı 450 liraya bozuk arazozun alınması, bu zavallı lamı sefalete ve ıztıraba düşmesin den daha müreccahtı? 60000 lira sarfile hal den başka herşeye ben ziyen o bina yapılacağına, iki gün
60000 lira 12000 lirası hâlâ ödenmedi de bir sokak aralarında patlak ve ren ve memleketin temiz havasını halkın zararlarını doğuran ve sıhhatini bozan lağımlar yapılsaydı daha iyi olmazmıydı? her tarafta 946 snesiııde kanunla kaldırılmasına rağmen burada D.P. nin mü-dchalesine ve maalesef esnafımızın uysallığı neticesi olarak 947 sonlarına kadar devam eden güzel leştiınıe cemiyetinin, tahsilatı ne-telere harcan nu^tır? Kanalizos-yon yapılacak teşebbüsleriyle mez kür cemiyetin parasından döktürülen beton borular maalesef bugün İrmak kenarında muattal bir vaziyette kuma karışmış bulunmaktadır.
ve asker aileleri, mademki muhtacı muavenet değillerdi, neden bugüne kadar maaş defterine dahil edilmişlerdi? yoksa bütçenin gider ler hanesine bunlar için bir tahsi sat konmamışmıydı? Defterden si lineıı kimseler hakikaten yardıma muhtaç kimse değilse belediyeden aldıkları paralar müsebbiblerine tazmin ettirilmelidir.
Belediye yardıma muhtaç bikes leri ehemmiyete almamak gibi bir hataya düşmemelidir. Bütün bun lan hisseden halkın göstereceği ceza belki arızidir, Fakat hakkın adaletinden korkmalıdır.
ı Tahsin Seçkin
Düzce D. P. faaliyeti hakkında mekiub
Sivas: (Hususî1 — Dün sabah başlıyan kar bütün gün ve g6ce devam etmiştir. i
Mudurnu (Hususî) — Dün ge ce raat 22'de kar yağniıya baş-' laıuıştjr. Sabahleyin yerdeki ka . i- ıı kalınlığı 15 santimi bulmuş tur.
Kozan: (Hvjusî) — J^ir haf-tadanberi yağan yağmurlar çay lai’in ve derelerin taşmalarına sebep olmuştur. Ova su altında; dır. îllcerniz sınırında bulunan' clmadağma kar yağmıştır.
Trabzon: (Hususî) —Üç gün dc-nberi devam eden yağmurlardı n sonra köylerde kar yağmı-yp başlamıştır. Hava kış aylarında olduğu kadar soğuktur.
Koçhisar: (Hususî) — Gece-yarısından sonra başlıvan kar bugün de devam etmektedir.
Ulukışla: 29 (Hususî) — Dün saat 14’de yağmıya başlı-, yan kar hâlâ devam etmektedir. Günüıı eıı düşük hararet derecesi sıfırın altında 6’dır.
Gürün: (Hususî) — Uç gün-1 denbeıi fasılasız yağan yağmur dün gece kara çevirmiş, ilçe ve, civarındaki yerler karla örtülmüştür.
Seben: (Hususî) — Dün gece il cemiz "bölgesinde kar yağmış, ağaçlar ve toprak karla örtülmüştür.
Nallıhan: (Hususî)
Beynelmilel
Konkurlplkler ve Ordu Alı
müsabakaları
I MAYIS 1! 18
Bu öyle bir derddir ki

NKARA radyosu yaz, programını tatbik etmeden evvel, dinleyicilerinin arzularını soruyor. Doğrusu ye-inde bir teşebbüs. Mademki radyo sahibi; bir vergi ve masraf mukabilinde radyosunun düğmesini çeviriyor, çevirdiği o düğmeden de arzularını tatmin edecek sedaları gayet tabii olarak bekler. Derhal akla şöyle bir «ual gelebilir:
Memleketimizde halen faal vaziyette bulunan bir radyo istasyonu bütün dinleyicilerinin afzularıjna tercüman f ojlabîliu mi?
Ancak sistemli bir şekilde çalışılırsa her sınıf halkı memnun, her arzuvu tatmin edebi-lir.
Ankara radyosunun neşriyatı hakkında vakit vakit vukubu-lan şikâyet ve tenkidler; sıkı» ve tatminkâr olmıyan programlar dolayısiledir. Binaenaleyh yeni programı umumun arzularına hürmet ederek, orijinal bir şekilde hazırlamak lâzımdır, ön ce müzik neşriyatını ele alalım:
Bir müddet evvel Yeni Sabahta neşrolunan (Türk musikisi ve Ankara radyosundaki veri) başlıklı yazımda zikrettiğim gibi Ankara radyosu: millî musikimize lâyık olduğu kıymeti vermekten imtina etmektedir. Defalarca bu alâkasızlığın sebebini düşündüm ve nihayet ?n neticeye vardım:
Cumhuriyet hükümetinin pren siplerinden biri olan İnkılâbcı-Jık aşağı yukarı her sahada kendini göstermiştir. İnkılâbcı-lığı umumî mânada tedkik edecek olursak; mevcud olan herhangi bir şeyin daha iyisile, daha mükemmelde tebdili demektir. Yoksa aıı’anelerimizi, kıymetlerimizi bir tarafa başkasına benzemek benliğimizi unutmak Pıahmetli Atatürkün bir vecizesi vardır: ■ benzeriz» der. Şayed bu vecizeyi musiki sahasına tatbik edecek olursak, işlenen hatâ bariz bir şekilde meydana çıkar. Şu satırları yazarken hatırıma bir vaka geldi:
Ittihadcılaıın zamanında ilk claıak Şehzade başında «Musiki-i Osmanî cemiyeti kurulmuş. Cemiyetin henüz tevekkülü anın da Rumanyadan bir müzisyen heyeti geliyor. Heyet; cemiyeti zivaret edeceği zaman Dahiliye Nazırı Talât Faşa tarafından cemiyete şu mealde bir tezkere gönderiliyor:
«Rumanyadan gelen müzisyenler, Musiki-i Osmanî'yi ziyaret edeceklerdir. Şimdiye kadar bizde bir musiki cemiyeti olmayıp yalnız Muzikavı Hümayun vardır. Ecnebi müzisyenlere bunu hissettirmeyerek lâyıkı veçhile kabul edilmeleri».
Bir gün Musiki-i Osmani’de: kanunî âına Nazım Bev mer-e* lıum, udi Ahrııed Nuri Bey ve diğer arkadaşları tarafından Sa hah faslı icra edilirken heyet geliyor. Oturuyorlar, hepsi de kendilerinden geçmiş bir vaziyette fasılı dinliyorlar. O şuada içlerinden kemanist olan birisi ayağa kalkarak âma Nazım Beyin yanına gidiyor, gözlerine bakıyor, ellerine bakıyor ve hayretler içinde kalıyor. Fasıl bittikten sonra; (Bu çaldığım* hava nedir?* diyorlar. Bizimkiler de Sabahı peşrevinin nota-sile kemanı veriyorlar. Fakat a-ciamcız o kadar uğraştığı halde çalamıyor. Neticede Talât Paşaya methede ede bitiremivor-lar.
Bu hâdiseyi nakletmekten maksadım, millî musikimizin sa dece bizleı tarafından değil; ecnebilerin bile takdirlerine ıra» har olduğunu anlatmaktır. Ankara radyosu istediği kadar Türk musikisine layık olduğu kıymeti verdiğini iddia etsin.Fa kat şimdiye kadar olan preg-ıanaları yaptıklan suikasdin bariz birer delilidir. Radyomuzdaki Türk musikisi neşriyatı 1» isimle rn ayrıUJor:
1)
2)
3)
4) ler.
Eu progı
Bemaisini arka arkaya çalmak lâzımdır. Saniyen bir noktaya daha işaret etmek isterim.
Bu /Yurddan sesler» tâbiri yanlıştır. Fasıl şarkıları yurd scai değil midir? Klâsik Tiirk
--------Yazan: — ■ —
\Ali Z. Çobanoğiu\
musikisi yabancı semaidir? Binaenaleyh bu ismi «Halk şarkıları» veya «Anadolu havafarı» (eklinde değiştirmek yerinde o-lur zannederim.
Garb.müziğine gelince:
Müzik neşriyatının kısmı âza-F* senfonilerden İspanyol havalarına kadar devredilmek üze re bunlara hasrediliyor. Sebebi?.. Sebebi temeddün etmek sev dası. Evet bunlar da dinlenir amma; muayyen vakitte ve sık-mıvacak şekilde. Yoksa sabah sabah opera parçalan çalınmaz Radyomuzun diğer neşriyatı da:
D Ajans haberleri,
2) Siyasî izah ve tahminler (Radyo ve Pazar gazetesi) gibi,
3) Edebî, İçtimaî ve fennî konuşmalar,
4) Piyes, çocuk saati ve pasta kutusu.
Birinci ve ikinci şıklar zaruri birer ihtiyaçtırlar. Gazete al-mrvanlar veya okumıvanlar mu hakkak ajanstan ve radvo gazetesinden istifade ederlerDiğer konuşmalar da ihtivac çerçevesi içerisinde ise d^: bu konferansların daha açık bir lisanla, halkın daha ivi anlıvabileceği
şekilde verilmesi lâzımdır. Çünkü bu konferanslardan en fazU istifade edecek olan, köylerimiz dır. Meselâ:
Tıbbi bir bahis üzerinde konuşulurken, halk tarafından a:ı-lnşılamıyacak terimler kullaınl m?maldır. Diğer bahisler ('e dahil halkm seviyesine inmek lâzımdır.
Piyes, posta kutusu, çocuk sa ati. yayınlan ise diğer yayın saatlerinden evvH veya son»*a yapılmalıdır. Birincisi bu nevî neşriyatı herkes dinlemez. Onun için diğer yayınların arasına sokup ta, dinlenecek şeyleriz vaktini geciktirmek doğru ol maz. İkincisi,; bir takım tek nik arızalar, ecnebi istasyonla rın karışması, nihayet vesaiti nakliyenın gürültüsü dolayısiie hasıl olan parazitler bu kabil yavııılann dinlenilmesini corlaş t.rmaktadır. Binaenaleyh bu gibi neşriyatın saatlerini ona göre ayarlamak lâzımdır.
Yazdıklarımın bir hülâsasını yanacak olursam:
1) Türk musikîsine geniş mik yasta yer verilmesi ve ga^b müziğinden saat i ibarile en az iki misli olması,
2) Garb müziği vavmlenr. m halkı sıkmıyecak şekilde ha ’-ke? edilmesi, daha zîvade beynelmilel eserlerin çalınması
3) Konferansİann dav? a ’k bir lisanla verilmesi, rö'»es '/•? emsali gibi yavır.lann differ tor rivat saatlerinin hsririMr î edilmesi lâzımdır kanaatindeyim.
| Âmerİkahlarm kendisine Atom
enerjisini» hahası adını veraiîk 1 eri
Einstein feryadı
Düzce Demo rat Parti sabık kurucularından Mustafa Nuri ve Hay ar, ilçe Baştanının beyanatına r.e diyorlar yanata kendisinin de hayret et tiğini söylemektedir.
5 — Esasen bu sene neden se il kongresi hâlâ toplanmadığından geçen yıldan kalma olan 11 Haysiyet Divânının Tüzükçe bir yıl ile mukayyed müddeti çoktan geçmiş olmakla eski il Haysiyet Divânı kendiliğinden mefsuh ve salahiyetsiz bir durumda bulunuyor demektir. G kanı da genel merkez tarafından salâhiyetsiz yedek üyelerden derlenme veya uydurma bir Haysiyet Divânile pşıti tüzüğüne aykırı şekilde yapılan keyfî ihraçlardan böylece ilham almış oluyor demektir. Allah hepsinin taksiratlarını birlikte affetsin.
7 — Bu kabiliyette bir şahıs partiden istifa edenlerin kurucular tarafından tutulan Demokrasiye taban tabana aykırı hareketleri protesto makamında ayrıldıklarını elbette idrâk edemez.
8 — Bu kabiliyetli şahıs partiden ayrılanları sekiz ay daha genel kongreyi bekliyebilirler-dı diye itham etmek istemektedir. Partiden ayrılanlar genel merkezin genel kongreyi beklemeden tasfiye ismi altında en kıymetli şahısları partiden çıkarma faalivetine geçtiği ve daha evvel bunlar aleyhine talib, ve taarruzlarda bulunduğu için istifa etmişlerdir. Esasen sekiz günde on kıymetli elemanlar partiden çıkarılmıştır, sekiz ay daha bekleyince partide kimse kalmıyacağı için bu kabil şahıs lardan ibaret bir genel kongreden haklı bir netice çıkmıyaca-ğı aşikârdır.
9 dınlaııması için genel kongreyi beklemek icabediyor. Bu aklı niçin kendisi kullan mıyarak genel merkeze acele bağlılık telgrafı çekmekte istical göstermektedir. Acaba köıü körüne bağlılıktan ne çıkacaktır.
11 — Genel merkeze bağlılık teJgrafı çekmek partideki derebeyi vâri hegemonya yürüyüşüne muhalefet ederek Demokrasi imanlarının her hakkı mahfuz olmak üzere partiden ayrılanlaıın müdafaa hakkına saygı göstermeden ”e hakikatlerin iç yüzüne böylece vâkıf olmadan veya sadece tek taraflı iddia ile hareket etmek demektir ki buna Düzcede ilçe başkanından başka kimsenin aklı ermese gerektir. Zira daha evvel kendi başına teşkilâta solmadan böyle bir bağlıhl( telgrafı çeken Karaşabanoğluııun durumuna Düzce Demokrat lai’i düşmemekle takdire şayan bulunmaktadırlar. Zaten on bir milletvekili Haysiyet Divânı tarafından partiden ihraç edilmiş tir. Son grup kararını da on mil
J
Düzce muhabirimizden aldığımız bir mektubda Dcmokıal Parti Düzce kaza teşkilâtının nasıl çalıştığına dair ilçe başka-
• I

atıp ta hevesile değildir, kıymetli «Biz bize
I
ilçe-1 iniz civarında birkaç gündenbe ri fasılalarla yağan yağmurlar dan sonra dün kar başlanuş-tr.
itinin beyanatım neşretmiştik. Dün dc avukat Mustafa Nuri Unç ve Dr. Haydar Seçkinden aldığımız mektubda da şu noktalar tebarüz ettirilmektedir: Okuyucularımızın her iki mek-I . I hukihnlcvini;
' I Parti. --- I
rasabanoğlu 18 Nisan tarihli (Yeni Sabah) gazetesi sayfa 4, sütun 2 de çıkan Demokrat • Parti tüzüğüne aykırı ve nıem! leketi küçültücü yalan beyana; tını hayretle okuduk.
Evvelce daimî okuyucusu olduğumuz (Vatan* gazetesi, Demokrasi kundakçılığına başladığı andan it ibaren, onu elimiz den atarak o za.nandanberi müdavim okuyucusu bulunduğumuz (Yeni Sabah) gazetesinin bövle bir beyanata âlet ol-m-ısından dolayı teessür duyduk. Bu beyanatın elan tekzib edilmediğini gördüğümüzden ef j kârı umumiyenin aldatılmış olmaması ve buna muhterem gazetenizin âlet edilmiş bulunma -ması için hakikî vaziyeti açıklı yuruz. Şöyle ki:
1 — Hüseyin Karaşabanoğ-lunun beyanâtında Düzce ilçesi yetmiş muhtarlık olarak gösterilmektedir. Halbuki hakikatta Düzce ilçesinde iki yüzü mütecaviz muhtarlık mevcuttur.
r-Z bildirilen köy teşkilâtını ekseri köylerde mevcutmuş gibi göstermek için nıem'eketii'. mülki teşkilâtı kü-cültülmiıstür.
Yahud da bu ilçe parti başkanı daha ınemleketııı mülkî teşkilâtından dahi bihaberdir.
3 __Beyanatta 15 kişinin ilçe
H. Divânı tarafından partiden çıkarıldığı ve bu kararın ilçe kongıcsmce de tasdik edildiği bildirilmektedir. Halbuki Demokrat Parti tüzüğünde ilçe Haysiyet Divânı diye bir teşkilâtı olmadığı gibi yine tüzüğn ğöre flçe‘kongı esinin böyle bir vazife ve salâhiyeti dc yoktur. Düzcede partiden ayııiaular son mütehakkimane genel kurul ha reketlerinden müteessiren istifa eden şahıslardır.
4 — 15 kişinin ihracı hckk’n-da ancak il divân haysiyet kurulunun karar vermesi ve itiraz vukuunda nıoıkez haysiyet di-vânınca tasdik edilerek kesinleşmesi icabcder. Halbuki 11 Divânı haysiyet başkanı olan Düz cede avukat Mehmed Nuri Tüzel böyle bir mevzu veya karar mevcud olmadığını ve bu be-
ıub arasındaki mukayeseyi ya\ yarak ona göre vereceklerine eminiz.
Düzcede Demokrat başkanı bulunan Hüseyin Ka-
O halde Düzce ilçe baş-



Beyanatta 48 ocak diye Demokrat Parti ilçe
Madem ki hakikatin ay-
Beyanatta 15 kişinin ilçe
Yzb. Azak, Salim
Binicilerimizin 1948 olimpi-yadtarında Türk bayrağını şeref direğine çekdirec ekler ine güvenle bakabiliriz Yazan: iılusa Ataş Harbdcn evvel muhtelif Avrupa memleketlerinde yapılan beynelmilel konkurlplklerde ve ordu atı şam( piyonalannda Türk binicilik ekibinin kazandığı parlak zaferlerin hü-tıraları hepimizin hafızasında bütün canlılığı ve heyecanlle yaşamaktadır Oıı binlerce değerindeki güzel atlara binen zengin devletlerin sllvarijerlle karşılaşarak Roma-da Mussollnl' kupasını, Nişte Polonya ordusu kupasını, Peştede Tuna mükâfatı kupasını akzanan ars lan binicilerimizin 1948 ollnıplyad. larmda da Türk bayrağım şeref direğine çektireceklerine eminiz. Ger çl, binicilerimizin eskiden müsabakalara ştlrâk ettikleri tecrübeli ve yetişmiş atdarı bugün ellerinde değilidir.
Bu emekdar mahlûkların bü kısmı satılmış veya ölmüş, Joir kısniı i-se ihtiyaılanuştır. Buna mukabil azimkâr ve cesur süvarilerimiz yeni atlar yetiştirmişlerdir. Ayazağa-da yapılan bir deneme müsabakasında görülmüştür k,i bu tecrübesiz, gene atlar üzerindeki yoruuıı çalışmalar iyi neticeler vermiştir. Her gün beşer atı birer saat arasız çalıştıran şanlı süvarilerimiz gene bu olimpiyadlarda bayrağımızı şeref direğinde dalgalandırmaya ahdetmişlerdir. Binicilik grupumuzun İstanbul ekibi şimdi Ankaradadır.
iki grupta çalışan süvarilerimiz arasında bir mayıstan 9 mayısa kadar seçme müsabakaları yapılacak ve seçilen süvarilerle atlar 15 tem muza kadar kampa gideceklerdir.
Binicilik ekibinde çalışan süvarilerimiz şunlardır:
İstanbul grupu: Bnb. Eyüb Öncü, Yzb. Salâhaddin Orhon, Yzb. İhsan Akal. Yzb. Tevfik Yüce, Yzb. Ham, di Barlas, Yzb. Mennan Paslnli, Yzb. Bedri Büke, Üstğ. Ekrem Bir-gören. Jstg Kemal Özçelik.
Ankara grupu: Bnb. Cevad Glir-kan. Bnb. Saim Polatkan, Kudret Kaser, Yzb. Ziya Yzb. Eyüb Ylğlttürk. Yzb.
Çakır, Yzb Salih Koç. Harbden evvelki beynelmilel müsabakalara ka tılan Türk ekibinin 4 binicisinden üçü yâni Eyüb Öncü, Salııı Polatkan, Cevad Gürkan bugün de ekibin en kuvvetli elemanları olup eski kudretlerinden hiçbir şey kaybetmemişlerdir. Yarbay Cevad Kula ekip şefliğini yapmakta ve kendi yeıinl gençlere bıraktığını söylemektedir. Diğer süvari subaylarımızın hepsi de birbirinden kıymetli ve mükemmel binicilerdir.
Olimpiyadlarda binicilik müsabakaları 11. 12, 13 ve 14 ağustosta yapılacaktır. Bu müsabakalar iki nevidir: 1 - Konkurlplk (atlama), 2 - Ordu atı müsabakası Her iki mü sabakaya bizden üçer binici iştirak edecektir. Binicilik ekibhnz temmuz sonlarına doğru Londraya hareket edecektr. Kahraman süvarilerimize şimdiden büyük başarılar dileriz. Nusrat TAY
Osmanyede kereste kaçakçısı
Kocaman ökkeş adında bir kereste kaçakçısı Osnıaniyeden Ceyhana 4 araba çam latası gb türmüş ve bakım memurları ta. rafında Ceyhan gazhanesine koyarken yakalanmıştır. Kaçakçı ökkeş hakkında kanunî takibata başlanmıştır.
Eir çocuk değirmen arkında Idu
Osnıaıııyenin Alibekirli mahal leşinde oturan üç yaşlarındaki Hacıoğlu, biricik evlerinin yanındaki değirmen arkı kenarın da oynarken ayağı kayarak su ya süşmüş ve kurtulamıyaraK boğulmuştur. Hâdiseye C. Savcılığı el koymuştur^ __________
letvekili protesto ederek Denıok rat Parti Meclis Grupuııa iştirakten vazgeçmişlerdir. Ayni kararda yedi milletvekili dc müsteukif kaldığına göre, esasen ceman mevcud Demokrat 54 milletvekilinden 28 adedi ya ni ekseriyeti partinin son tarzı hareketlerini tasvip etmiyor demektir. Demokrasi ekseriyet ka rarlanna karşı azlığı tutmak değil ekseriyete saygı göstermek demektir. Demokrasi teıı-kidlere veya ekseriyete tırpan atmak da demek değildir. Duru mun böylece açıklanmasını say, gılarımızla dileriz. 27.4. 948
Düzce Demokrat Parti kurucularından son hâdiseler dolayı sile halen müstafi
Avukat Mustafa Nuri Unç Serbest Dr. Haydar Seçkin



4
1 I

i
şı»
Tarihî Türk müziği,
Fasıl heyeti,
Yurdâan sesler,
Münferid şarkı ve türkü-
*amlarda çalınan, o-:
1 ıinaıı eseriet hakkında birşey; söyliyecek «Jağilân Ufak tefek-falsolar olmakla beraber heyeti, umumiyesi ıtibarile çok güzel-. dir. Lâkin devam müddetleri ar !
dır. Meselâ: Yarım saat m.rfuı-da fasıl olmaz. Biraz mübalâğa edecek olursak; peşrevle

Einstein lâboratuvarrmn intifası içinden bütün dünyuya şu yolda haykırıyor: «Ben zaferle nUrayele erecek bir su- | vasin bile insanlıya fayda İenıin edemiyeceğini daitnu lek- ] rar edip durdum. Dııgiin feryadımı yeniden dünyaya duyurmak istiyorum. Zira atom enerjisi, beni her gün daha fazla korkutuyor. Asla komünist değilim. Çılgın bir zafer arzusu içinde yuvarlanan kimselere bağırıyorum: l'eter artık durun; tehlike büyüktür!»
jk merikanın küçük bir Ü-niversite şehri olan Prin ceton’da Einstein, görünüşte çok sâkin bir hayat geçirmektedir. O, Mrs. Felip Fovld’m, «fimin terakkisi enstitüsü nde, kendisi için ayırdığı laboravtuvar-da ilmi araştırmalarla meşgul olmaktadır. Amerikalılar, Einstein’e haklı olarak. Atom enerjisinin babası» adını takmışlardır.
Filhakika, bu meşhur ilim adamı, 1905 de -zeı-reı î fiziğin araştırmalarım kolaylaştıran bir naza-riyenin esaslarını tesbit etmişti. 1939da ise Cıımhurreisi Roos-welt’e göndermiş olduğu bir mektubda Atom enerjisinin keşfile za-nayıin elde edeceği kazançları haber veriyordu.
Bu sebebden dolayı Einstein. bu gün bütün dünya milletlerinin tilerine çöken müdhiş tehlikeden kendisini biraz mes’ul hissetmekte ve huzuru kaçmış bulunmaktadır. Gerçekten, Einstein’in hayatı tıpkı Kont'un hayatı gibi munzamdır. O, enstitüdeki laboratuvarına gitmek üzere yola çıktığı zaman dükkâncılar saatlerini ayarlamaktadırlar.
Ortaya attığı izafiyet nazariye-âle bütün bir ilim dünyasıpı altüst eden Einstein’in mütevazı e-vinde ziyaretine gittim. O, beni büyük bir nezaketle karşıladı. Ona atom enerjisi hakkında ne düşündüğünü sordum: bana şu cevabı verdi:
— Atom enerjisi yeni bir keşif değildir. Son günlerde atom enerjisinden fazlasile bahsediliyorsa bu, hükümet adamlarının ve dün vanm en mi'kemmel bir harikasını
* ■ keşfettiklerini zanneden âlimlerin cehaleti yüzündfendir. Benim samimi bir sulhsever olduğumu elbet bilirsiniz. Beıı, zaferle nihayete e-vecak bir sarcaşın bile insanlığa fay lacak mıdır? dn «cinin edcnıiyeceğini daima hay kırûnn, durdum. Bngiin feryadımı tekrar dünyaya duyurmak istiyorum. Zira atom enerjisi beni her gün biraz daha fazla korkutuyor. Asla komünist değilim. Sovyetle-nn sıyası anlayışını hiç bir zaman paylaşmadım. Atom enerjisini ilgilendiren hususlarda Amerikan hükûınetile dc mutabık kalmadığımı da itiraf edebilirim. Çılgın bir zafer içinde yuvralnan şu feryadup’ ulaştırmak yardım ediniz. «Vefa?? run; tehlike büyüktür!»
Dalıa 1916 da intişar
bir çok âlimlerin istihzasına olan «umumî izafiyet nazeı;j'es ) adlı kitabımda atom enerjismd- n edilebilecek istifaocyi bahis mevzuu etmiştim. Halbuki bund .n başka onun doğurabileceği mahzurları da sayıp dökmeliynuşi.-.!
Almanyada, Hitler in H tıd o mevkiine geldiği andan itibar Kaiser - tVilhelm enstitüsü, be bu husustaki araştırmalarımı met noktası yaparak, nihayet
• •
kimselere için bana artık du-
eden vo
.'I un •• • '-4 de Nazileıin bütün dünyayı t' -dit etmelerine vesile olan atom bombasının keşfine muvaflak 1-muştu. ,
Ben ne istikbali bildirmek n • ie âdi bir propagandacı tevn tak Tırnak niyetindejim. Fakat şurasını hemen söylemeliyim ki atom en^r jisi bu asnn en büyük bir keşf; Lr. Ancak, ondan sakınmak meebu n-w yeti vardır.
Bana gelince ben, dün ne id /• sem bugün de oyum; yani bir ? i ya vatandaşıyım. İşte bu yüzdendir ki 1946 Kasını aynıda ati re bombasile meşgul olan 8 âlimle birlikte atomun doğurabileceği tehlikeleri, köv köy. şehir şehir, dolaşarak ilân ötmek için Birleşik Amerika hükümetinden para yardımı istemiştim. Dükündüm kİ halk, bu tehlikelerin vahim âkibet lerini idrâk ettiği takdirde, barışın tahakkuku uğrunda besleaeı emeller kuvveücnroiş olacaktır. Görüyorsunuz ki atom bombası beni, yeni bir mes ele ile karşılat tırmış değildir.
Einstein’e son bir sual da?*« sordum:
— Şayed her türlü tedbîrleri rağmen muhtemel bir Üçüncü Dünya Savaşında atom bombaff kıülauılacak olursa arzın atmosie ri daha önceden kestirilemiyen ou âksülâmeller zincirde bozulmuş c-

S*
Büyük âlım hana §u cevabı «er di:
— Kanaatime göıe, bu hıısust: korkulacak bir şey yoktur ve ar. infilâk etmiycceklir. Dünya yiî züııde mevcud inEanlarııı iiçte iki si mahvolsa bile geriye kalanla. hayatı yeniden tazeliyebileeekDr dir. Fakat siz bunu, bir tesı li aaj mak niyetinde misiniz?
Amerikalıların saygı gösterdi • leri bu sulh tarafdarı büyük âl mi, laboratuvannın inzivası için 1 düşünoeleri ve endişelerde baş şa bırakıp ondan ayrıldım.
L’İllustre dergisinden


MAYIS 1918
Amerikanın Türkiyeye vereceği Buğday mikdarı
fBaştarafı 1 incidej I rak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Cemil Parman, dış njern leketlerden yapılacak buğday mübayssı işleri kurulacak ye ni silolar, mahsul durumu ve 6air hususlar hakkında Anado lu Ajansının bir .m'tha binine a çağıdaki demeçte bulunmuştur.
Bîlirdiği gibi. I- E. E. C. mil let kararası olağanüstü gıda, matineleri konseyi, Türkiyeye Bileşik Amerika, Kanarla ve A vusbvralyadan satın alınmak* üzc-re 30 bin tonluk buğdaydan 95G0 tonunu derhal, 1? bin to nuı.u da müteakiben vermeyi kabul etmiştir.
Bütün formaliteleri tamam -lann.ış, Mikleme işlerine haşlan mışt.r. Vapur Mayısın ilk gün leıinde yola- çıkmış olacaktır.. Birleşik Amerika hükûme*' bu gun trde ihraç edebileceği buğ dav m kdarını tesbit etnmkic. ıneşgoidür.
F’?e daha ııe kadar huğda v vere! ileceği bu tetkik sonunda anlaşılacaktır. İkinci parti bin tonun buğday veya un ola rak alınması şekli üzerinde bu günlerde verilecek kararı müte akip bu parti de yüklenecektir. Diğer taraftan Kanada ve A-vusturalyadan îngiltereye tahsis edilmiş buğdaylardan bir mıkdar verilmesi ve tercihan yolda olan buğday yüklü vapurlardan bir veya bir kaçının Türkiye limanlarına gönderil -mesi için Ingiltere hükümeti I-le temas halindeyiz. Bu teşeb-^ büsümüzden müsbet bir netice alacağımızı ummaktayız.
Toprak Mahsulleri Ofisi Ge nel Müdürü, Ofise yeniden yap tırılacak ve satın alınacak silolar hakkında da demiştir ki:
İstanbul , İzmir, İskenderun ve Samsunda ve daha bazı yer lerde bu gibi ^tesisler vücude getirilmesi işi esasen programı miza dahil bulunmaktadır.
Ancak bunları tatbik saha -sına koymak bir malî imkân meselesidir. Bugünkü durumumuz ise buna miisait buluruna maktadır.
Bununla beraber gerek bu silo ve gerek ofisimizin tahmil j ve tahlive işlerinde kolaylığı tamın edecek ve satın alma yer leri de hububatı yabancı mad-d'dardenıterrizliyecek vasıtaları M-ırshall plânı dahilinde te-i mm için ilerili makamlar nez-1 dinde teşebbüslerde bulunduk..




Filistinde ateş SoScu profesörler

Bu yoldan bu vasıtaların ve tesislerin temini mümkün gö -rüldiığü taktirde satın alınma Jam için derhal çalışmaya baş Jıyacağız.
Cemil Parman, yeni mahsul durumu ve bu yıl tnübayaa c-dilecek hububat firaftları hakkında da şunları söylemiştir:
Hava şartları ve ekim bakı-ı muıdan yeni yıl mahsulünün bu
ğ^iinkü durumu memnunluk ve cicidir.
Havalar bugün olduğu ka-1 tlar bundan sonra da müsait gittiği taktirde bu seneki istih saî geçen senekinden fazla ola çaktır.
Yeni yıl mahsulü için teshil edilecek hububat alını fiyatları hakkında bugünden birşey söylemek mümkün değildir.
Müstahsilin malını daha ko laylıkla satabilmesi için yeni yıl mahsulünün ‘de fazla olacağını gözûniinde tutarak teşki latamızı genişletmek, alım yerlerini çoğaltmak kararındayız.

Kudüs’e geçti
Meclisin dünkü sakin toplantısı (Bas? ta rafı 1 incidej diyerek Silvan—Diyarıbakır yolunun tamamen teknik hatalarla ya Pılmakta olduğunu, bu yüzden dev yoldan bugün İstifade etmek kabil ]et parasının heder olduğunu, bu olmadığını, yolun yapılışında mii raJkabesizliğin azami hattı bulundu ğunu. sarfedilen paranın, çar, cur olduğunu söyfiyerek 'benim tabam i mül edemediğim yol işinde yolsuz* lüktür, demiştir,
BAYINDIRLIK BAKANI TEKRAR KÜRSÜDE
Bayındırlık Bakanı tekrar kürsü ye gelerek Diyarbakır—Silvan yolu nun netice vermediğini kendisinin de bildiğini, takat memleketin baş ka yerlerinde muvaffakiyetler temin edildiğini, yol İşinin teşkilât ve para işi olduğunu, şayet bu işte bir ihmal ve suistlmal varsa bunu büyük bir hassasiyetle takip edece ğiııl söylemiştir,
BARUTÇUNUN İZAHATI
Müteakiben Samsun milletvekili Naşir r-,raim Karadeniz sahil bölgelerinde don ve kuraklıktan zarar gören yurddaşlarıımz için ne gLbi tedbirler alındığı hakkında sorusu na geçilmiş ve Başbakan yardımcı^ sı Barutçu vetdiğ! cevapta (geçeni oturumda da bu noktalar üzerindej ahat vermiştim, Bu aylarda Kura4 eniz mıtttakalannda daima sıkıntı j vardır, Şubat ortalarından itiba-l ren tapmak ofisin elinde bulunan ( mısırlardan 1930 ton gönderilmiş-^ tir. Kızılay da yurdun muhtelif mın^ takalarında mısır mubayaasına de-1 vam etmektedir. Ayrıca 12 bin cu-( val buğday da yine ayni mıntaka^a! sevkedilnriştir, Samsun ve havaltep mıntakalai'ına 2 milyon 210 bin li ra da kredi açılacaktır, Oradaki muhtaç vatandaşlara da Kızılay vasjtasile hububat dağıtılacaktır) demiştir
Takrir sahibi Türkiyede yer yer ve zaman zaman bu vaziyetlerle kar şılaşmış olduğunu, maama.fi eski devirler gibi yaıılız dışardan getirdiğimiz buğdayla yaşamak va ziyetiııden kurtulduğumuzu, Yeşil jrmak ve Kızılırmak deltaları bu nijiıtakalaiın buğday ambarlan olduğunu .burada açılacak kanal jar ile bu mıntakaların verim kab! piyetlerlnln arttırılmasının mümkün bulunduğunu belirtmiştin
Subay terfi kanunu (Baştarafı 4 üncûdsl bu noktanın da hallini lüzumlu gordu.
Milli Savunma Bakanı Münir Birsel de söz alarak ezcümle dedi ki:
(— Başkomutanlık Büyük Mec lisin yüce varlığına bağlıdır. Devlet teşkilâtının hepsi sizleri temsi len kanunlara göre verdiğiniz vazifeleri ifa eder. Mîllî Savunma Ba kanlığının ve Genelkurmayın vazi feleri de muayyendir. Meclisi tem sil hususunda yanlış anlaşılmaması için bu noktayı evveliemirde tebarüz ettirmek isterim. Bakan bundan 6onra şimdi konuşulmakta olan meseleye geçerek esasını hülâsa etti. Bütün subaylar ve as heri memulların terfi işleri Milli Savunma Bakanlığına aiddir. Ancak terfi kanununun 9 uncu maddesinde generalliğe, Tuğgeneralliğe ye daha yu kan rütbeye terfi e-deeeklerle kurmay subaylardan terfi edecekler için Genelkurmayın mütaleası alınacağına dair istisnai brr hüküm vardır.
Tatbikat dolavısiyle bu hususta bîr tereddüd hasıl olmuştur o da yargıç, mühendis, öğretmen. nâunınele memuru gibi askerî memurlar hakkında bu hükmün cari olup olmıyaeağıdır. Bir mütalaaya göre bunun askerî memur iara teşmili doğru değildir ve Genelkurmayın ayrıca mütaleasını almıya lüzum yoktur. İkinci noktainazara göre askerî memurlar hakkındaki kanunun sekizinci mad desi bu memprlann maaşça muâdil oldukları subaylar gibi terfi e-decekleriııi tasrih ettiğine göre ma aş muadili general rütbesi olan bir dereceye terfi ederken Genel-kurmayuf da muvafakatini almak lâzımdır. Esasen bu memurlar da subay addedilmektedir.
Millî Savunma Bakanı bu iki imiltaleayı kaydettikten sonra Mec lisin takriri nasıl tecelli edecekse biz de tatbikatı o şekilde yapacağız. dedi. Ve Sinan Tekelioğluuun Getıelkurma.v Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığının birleştirilmesi lüzumuna dair mülâhazalarını cevablandırmayı görüşülmekte olan mevzula alâkalı görmedi. Ab-dülhalik Fırat. Muammer Ala-kant, Sahir Kurutluoğlu, General Aldoğan, general Aşir Atlı, general Vehbi Kocogiiney. Recai Güreli, Saim Ali, Dilenire. Fuat Sirmen söz alarak mütalenlnrnıı belirttiler.
Müzakereler sonunda Sinan Te-kelioğlunıuı takriri reddedildi Millî Savunma komisyonunun poru aynen kabul -olundu.
ve ra-
[ Nesh ile Beda’ arasında fark go • zetmez ve hükümlerde Nesh
) caiz olunca, haberlerde Beda’
) dahi teçviz olunur derdi.
î Bu iddia; Islâm esasına kiil l liyen ve katiyen muhaliftir. 1-
) lim sıfatiyle muttasıf olan Ce t nabı Hakkın, irade buyurduğu F işin alacağı şekli ve neticeyi ) önceden bilmemesi lâzıru geli-c yor, ki, yalnız naklen değil, ak
) İcn dahi merdud ve bâtıl bir
( düzenbazlık inancıdır.
( Keysaniye usullerinin ikiııci-
) si de, Muhammed B. Hunefıye-c nin imamlığı ve Mehdiliğidjr.
) Kesaniye fırkalarından bir kıs-1 mına göre, bu zât; ölmemiştir; S sağdır ve ölmez. Yalnız giz-? lenmiş olduğundan görülmez.
( (2)
( Kadvâ dağlarında bir mağa-5 rana sakindir. Zünırüd gibi ye-% şil çayırlar ortasında, ölmezlik ? sulan, bal ye süt akan ırmaklar
) arasında bir cennet hayatı ya-I pama’rtadır.
Sabah ve akşam yemeklerini V----------------------------
Irak ve Ürdün ordularının dün Filistine girdikleri bildiriliyor birlerinin İngiliz kuvvetleri tarafından işgal edileceği ihtar olunmuştur. Bütün bu tedbirler. İngiliz lerin daha azimkar bir tavır takınacaklarını göstermektedir.
Arab kaynaklarından alınan ha herlere göre. Arab tak. ı.ve kıtaları arasında İraklılar ve topçu kuvveti vardır. Bunlar Yafaya gelmiş lerdir.
İngiltere Aralıları lıoşıutd etli
Londra: 30 (A.A.) — Nafen a-jansınm siyasî muhabiri şunları yazmaktadır:
Dün Avam Kamarasında Filistin meselesi hakkında yapılan sorulara M. Berin tarafından verilen cevablar Ingiltereııin dış siya setinin açıklanması mahiyetinde olup, buradaki Arab mahfillerinin memnuniyetini mucib olmuştur.
İngiliz birliklerinin Yafada cereyan eden savaşlara olan müdahaleleri de îngilizlerin Filistinde kuv vet bulundurdukları müddetçe A-' rablarla Yahudileri ba^ı boş bırak t mamak azminde olduklarını göstermekte olduğundan Londrada bu luııan Arab mahfillerini bu durum da ayrıca memnun etmiştir.
Dışişleri Bakanının açıkça, îngilizlerin girişmiş oldukları teah-lıütlere sadık kalacağı yolunda verdiği cevabinr taraftarlarını olduğu kadar müzakerelerde hazır bulunan Arab müşahitleri de sevindirmiştir.
M. Bevin. kat’î olarak Şarkî Ür dünle akdettiği anlaşma gereğince Ingilteıenin girişmiş olduğu taah kütler Arab Lejyonuna her sene verilmesi kararlaşan tahsisat da dahil Filistinde İngiliz mandasının kalkmasından sonra da muteber olacaktır.
Amerika Arablar üzerinde baskı yapıyormuş
Kahire: 30 (A.A.) — Mısır U-laştırma Bakanı Abaza paşa dünkü basın toplantısında, mühim miktarda Mısır kuvvetlerinin Filis tin hududuna kadar vaklasmıs ol-duklannı bildirmiştir. Abaza paşa
Londra: 30 (B.B.C.) — Şimdi Kudüste şiddetli bir muharebe olmaktadır. Yahudi Hagaııa kuvvetleri, dün gece yarısı Kudüsiin ce-nub batısındaki Arab mahallesine hücunın başlamıştır. İngiliz askerî savaşa müdahale etmiştir.
Yahudiler. Kudüs ile Ürdün hududundaki yol münakalesini kesmiştir. Diğer taraftan müddeti bu Babalı biten Yafadaki mütareke uzatılmıştır.
Duruuı vâhinı
Lake Sııcces: 30 (A.A.) — Güvenlik Konseyi başkanı Alfonso Lapez bugün öğleden sonra siyasî komisyonu açılışında Kudüste bulunan mütareke komisyonundan henüz alınış olduğu telgrafı okumuştur. Bıı telgrafta Fransa Birleşik Amerika ve Belçika konsolos lai'i durumun süratle veiıamet kes bettiğini, hükümet servislerile nor mal faaliyetlerin hemen hemen durduklarını bildirmektedirler. Kıbnstuu uçakla ayrılan İngiliz taburu
Kudüs: 30 (A.A.) — îngilizler, Yahudilere Yafada ateş kes emrini vermişlerdir. Bu emir kabul e-dilmiştir. Îngilizler, verdikleri emri, Yafa ve Telaviv üzerinde uçan askerî uçaklarla ve sahilde topları Telaviv’in YaJıudiler tarafından meskûn kısmına çevrilmiş toplarıy le dolaşan iki kruvazörle destekle mişlerdir. Aynıca Filistine takviye kuvvetleri de gönderilmiştir. Bir yandan deniz kuvvetlerine mensub bir komando kuvveti Filistine gitmek üzere Maltadan hareket etmiş, bir İngiliz taburu Lidaya gitmek ü zere Kıbrıstan uçakla ayrılmıştır. Bugün bu taburun diğer birlikleri de hareket edecektir. İngiliz top çusu G saat müddetle Y'ahudi mev zilerini bombardıman etmiş ve İngiliz askeri Arab müdafaa mevzileri üzerine yerleşmiştir. Bunun üzerine Yahudiler, Îngilizler tara-1 fından verilen emre itaat etmişler dir. Yahudilere, derhal ateş kesmedikleri takdirde Telavivdeki şe-
A
H
vrupa üzerinde yürüyen Rus Ayısı
(Baştarafi 1 incide.) Stalin nasıl yu şar?
Bütün Rusya ülktderinin fer-manferma ve müstebid şefi (Stalin) yazları Moskovada (Kremlin) sarayında, kışları da Moskova yakınındaki (Gorkı) de münzevi ve sessiz bir hayat geçirir. (Kremlin) deki dairesi üç odalık küçük bir apartman ayarındudır ki, bundan evvelki yazılarımızda ' da açıklamış olduğumuz gibi, bu odalarda Çorlar zamanında sarayın hademeleri ikamet ederlerdi.
(Gorkiı deki ikametgâhı ise (Le nin) in içinde soıı nefesini vermiş olduğu bir köylü evidir. (Stalin) bu köylü evinin bahçesinde iki tennis kavrtu yaptırmıştır ve burada üçüncü karısı (Roza Kagaııo-viç) ile vakit geçirir. Hattâ şayed rivayet doğru ise (Stalin) bu üçün cü karısını pek kıskanmakta ve kendisi evde bulunmadığı vakitler, eski şark usulüne tevfikan, kadını eve kilitleyip almakta imiş.
Her sabah, (Kremlin) in
dan altı mükellef R0II3 Rois otomobili içeriye girer. Bu arabalaruı arkalarında, içleri polis memurla-
X--------------------Yar
| Stalinin iki
a na htarı n ı üzeri ne
9 •
muhtelif fasılalarla, muhtelif kapıların-

ri ile dolu, ikişer araba vardır. îş te (Stalin) bu altı arabanın birin-dedir amma bengisinde ? Bunu kim Be bilemez ve tayin edemez.
Ecnebi devletler elçi ve mümessillerini (Kremlin) de ya (Molo-tof) yahud da bu zatın muavinleri kabul eder. (Stalin) yandaki bir odadan Hariciye Komiserinin oda 8iııda konuşulanları dinler ve asla müdahalede bulunmaz. Şayed is tisnaî bir şekilde müdahale lüzumu hissedecek olursa bunu mutlaka nazikâne bir şey söylemek için yapar. Bu hal Finlandiya murah-haslarile cereyan eden müzakereler sırasında da vâki olmuştur.
Bütün 'Rusyanm kızıl diktatörü geceleri geç vakte kadar çalışır. Ara sıra kainbiraderi (Kagano-viç) i yanma çağırır. (Bu adam şimdi ölmüştür) kendisini azarlar. Şayed (Stalin) in her hangi bir kimseye açılırsa —ki bu pek şüb-helidir— (Kaganoviç) onun mahrem-i- esrarı sayılabilir.
Her şeyden evvel hareket adamı olan (Stalin) takıb ettiği ter-rör siyaseti sayesinde ilk ihtilâlci mertebelerini kazanmıştır ve kendisi sabırlı ve kurnaz bir a-damdır.
m eselesi danış tay da İkinci dairenin kararı hilâfına olarak solcu profesörler hakkında lüzumu muhakeme kararı verildiği anlaşılıyor Ankara: 30 (Hususi) — Danıştay umumi heyeti iki gündür soıcu üç profesörün meselesini incelemiş bu Ilınmaktadır, Bilindiği gibi danış-tay ikinci dairesi bunlar hakkında evvelce kâfi delil bulamadığından mer'l muhakeme karan vermişti. Milli Eğitim Bakanljgmjn itirazı ü zerine ikinci dairenin kararı danış tay umumi heyetince incelenmiş bulunuyor. Sızan malûmata göre
• •
kararın mahiyeti halkkmda kati ma lûmat alamamakla vera'oer ikinci dairenin kararı hilâfına bunlar hak kında lüzumu muhakeme kararı ve ılldiği anlaşılmaktadır. Mevzubahis profesörler Pertev Naili Bo ratav, Niyazi Beı(kes ve Behice Bo tandır, Milli Eğitim Bakam yakın da solcu profesörler hakkındaki »o rjıyp Mecliste cevap verecektir.
Yeni seçim tasarısı
(Baştarafı 1 incide) delerin görüşülmesine geçilmiş tir. İlk olarak hükümet tasarı sandaki 24 ncü maddenin muad del şekli ele alınmıştır. Madde oyların gizli olacağı ve bunun için hücreler kurulacağına dairdi.
(Renler)
demiştir ki:
Birleşik Amerika Arabların Filistinde askerî miidahelede bulunmalarına mâni olmak için, Arab-lur üzerinde baskı yapmağa başlamıştır, petrol imtiyazlarının fes lıi bunun cevabını teşkil edecektir.
Abaza paşa, Ingilterenin bu mü dahaleye Arab hükümetleri nez-din.de protesto etmiş olduğunu red detmiştir.
Bankalara tehacüm
Kudüs: 30 (A.A. )— Başlıca Filis tin şehirlerindeki bankalar .şimdiye kadar gömülmemiş bir faaliyet göstermektedirler, 15 mayısta İn giliz mandası sona erdiği zaman bir kargaşalık veya sivil haıb ç;k masından korkan halk, parasını çekmek .üzere her gün bankalara gitmektedir.
İki taraf da Avustral.ıadan subay istiyor —Sydney: — 30 (A.A.)
Burada İnanılır bir kaynalklan bildirildiğine göre Orta Doğu askerî birliklerini Filistinde cereyan edecek çarpışmalara hazırlamak yâni talim, ve terbiye etmek üzere Avustralya subaylarına haftada kırk İngiliz lirası ücreti teklif edil mdktedlr ,
Ayni kaynağa göre Arablar gibi Yahudiler de bu gibi tekliflerde bu I Ilınmaktadırlar, Arabların muallim i sıfatlle talim ve terbiye uzmanla-' rile bir takını eski subayları hizme te aldıkları söylenmektedir.
FİLİSTİNE GİREN ARAB ORDULARI
Şam: 30 (AP) — Bu gece Arab Ajansının telefonla Ammandan ver diği ve Şumda alınan bir haberin de, İrak Ürdün birliklerinin bu gün saat 16 da Filistine girdikleri bildirilmektedir, Haberde başka tafsilât yoktur ,
ı
Söz alan Necati Er dem (Muğ kı1 uy verecek oianıarın pusulalarını yazmak üzere nucreye g.rrrıeye mecDur turu imama tan nı (teklif etmiş, kapan hücre -cıen raıueıeııınenin mtıyan umıu sırıı uaııa nıuvaıık ouımuşcur.
vıger »azı hatipler ise gizliliğin muLiaK olmasını ıstenuş-itr ve hücreye girmek meuou-rıyetı konunnasrnda ısrar et -Düşlerdir, a arüşmalaı in sonunda madde bu mecburiyeti belir ten şenııde kabul edilmiştir.
Ancak Duııuu üzerine tartışmalar yemden hararetlenmiş, Kapalı hücrenin kanunla tanrı tuzumu ıieıı sürülmüştür. Kapan hücreye erkeklerden baş— xa Kadınların da gireceğini kaydeden bazı hatipler bir takını mahzurların varit olduğunu kaydebmıştır. Tartışmalar hayli uzamış, içişleri Hakanı da söz alarak (Amasya) ve (Akçakoca1 belediye seçimlerin de tecrübe mahiyetinde kapalı, hücreler tesis edilmiş olduğunu seçimin intizamla cereyan et tiğini, bu tecrübelerden iyi ne tıceler alındığını izah etmiştir?
Neticede bu hücrelerin pos (ananelerdeki telefon kabineleri şeklinde olabileceği gibi mahallî şartlara göre tahta bölme şeıdinde yapılabileceği ve icabında çadırlarında hücre ola rak .ıtıflanıl ıcağı tesbit edilin ş tir.
Eıı görüşmelerde söz alan \ idf lyidoğan (Kars) hücre ti bili üzerinav durarak bır.ı Türkçe ve .'ktha mülâyim biri karşılık bulunmasını istemiş v(» Özüloy yeri hücreden daha miî layim görülerek kanuna konul muştur. . |
Komisyon önümüzdeki top -lantısmda seçim tasarısı ûze-rlnde görüşmelerine devam ede çektir. Bugünkü toplantıda kabul edilen başlıca noktaları şöy le hülâsa mümkündür.
1 — Oyların özel oy yerlerin de yazılması mecburiyeti. |
2 — Bir zarfta ayni isimleri ihtiva eden iki pusula zuhur e-derse bir oy pusulası savılma
M V
3 — özeloy yerlerinin ma -halli sarflara göre yukarıda bikiirdiğimiz şekillerde olabileceği.

z
_______KISASI EMBIYA
PEYGAMEERLER TARİHİ
Eski Maarif Nazırı ve meşhut Türk âlimi Ahmed Cevdet paşanın yazdığı bu şaheser neşredildi. Eser: Ademden başhyaıak Hazicti Mııhammede kadar biittiıı gelen ;) -y gam herlerin tarihini yazdıktan sonra Hazreti "Kfuhammedin hayatını, Peygamberliğini, bütün muharebelerini, Resulü Ekreınin vefatını, hulafayı raşidin: Ebubekir, Ömer, Osman, Ali demirlerini aliye! Miirtazanın şahadetini, Kerbelâ faciasını, Emevileri, Abbasiteri çok mufassul ve selis bir uslûbla en sahih ve mevsuk nıelıazlere dayanarak yazmıştır. İslâm tarihine aid bundan mükemmel hiç bir eser bulunamaz. Her kütüphanede mutlak bulunması şart olan bir eserdir. 10 kitab 2 c.ilt içinde fiyatı 12 liradır.
Yeni Şark Kitabevine müracaat ediniz. (Ankara caddesi -İstanbul.)
%
Ya/J)n: ‘■'3. Ra f Ogıun
Keysan ve muhtar — Şehresianî ne diyor? — İslâm tarihinin km anlık ve korkunç bir sıması kârlar
Yalancının yalanları!
lı ir el
Kerbelâmn intikamı — Mchdiliyin Güvercin melekler! Öldükten sonra ruhun
melskler getirirler. Sağında bm arslan, solunda bir kaplan buluna rai- onu muhafaza ederler. Dünya; zulm ile dolunca tek • rar yeıyüzüne gelecek dünyayı adalet ile dolduracaktır.
işte bu suretle; bir tek şahsiyette durduran mezhep
(Vakıfiye) denilir ki, bunlara göre imamet; zincirleme git-
t imamet) i belirte» ek fırkalarına
Tel^ika N. i 15
(Din. racüle itauttir) den çıkan mânalar! — — Amca ile yeğen — Yine Mehdi! — Tövbeni âmelleri — Alim tepside kesik kelleler! - Keysftniye’min yarib inançları — Dünya ve batıran ve yeni bir devlet
A-
hayranlara r/eçişi — Bir devle!i ran Şi’a fırkaları
nıez, sağ ve layemût bir tek zat ta tevakkuf eyler. Şia fırkalarından bir kısıcı (Vakıfiye* delidirler.
Şia fırkaları arasında gıybet, yani (imamı ın saklanıp gizlenmesi hükmünü ilk çıkaran Keysaniyedir, sonradan diğer Şii fırkaları da bu tarzı iltizam eylediler ve bunu dinin temel İtikatlarından ve Şialiğin esas
ya-halde tekrar gelecek olV Mehdilerin mevcudiyetine inandılar!
Keysaniye fırkalarının birleş tikleri esaslardan biri de, «din: racüle itaattir, sözüdür. Hulul, îttihad, Tenasııha inananları, ric’ate ve layemûtluğa ka il olanları; din iki emirden iba rettir:
la rından raydılar ve hâlâ aayan, yahud öldükleri
ÖAYFA:0
Ankarada iki kadın öldürüldü
Ankara: 80 (Hususi) —Bu saoa hin erken saatlerinde isme t paşa, mahallesinde poyrak sok 2 bolu ev de feci bir cinayet işlenmiştir. Sabahleyin eve girenler evde oturan lardan Nuran ve Makbule ismlnda ki iki kadını gecelik kıyafetle file vücutlarının muhtelif yerlerinden delik deşik edilmek suretile ölü ote ralk bulmuşlardır, Cesetler morzj. kaldırılmış ve zabıta ev! mühürli-yerek tahkikata başlamıştır.
Amerikan donanması Norveçte
Oslo: 30 (A,A,) — Amerikan do. nanmûBina mensup gemiler Norveç de Bergene gelmişlerdir. Bu gemiler bir iyi niyet ziyareti yapmakti olup 3 Mayısa kadar kalacaklardır Aralarında bir uçka gemisi, bir gru vazör. .bir aııa gemi ve müteaddit torpltolar bulunan bu filoya Amiral Richard Connaly komuta etmektedir.




I


Biri «Inıanıî marifet» diğeri.5 ■edayı emanet» dir. Bu iş ke-J malini bulunca, bütün dinî teke İller ortadan kaJkar; farizala) cî terk eylemek mubah olur dert ierdi. )
Memnu yemekler ve zevkle--) ıiıı günahını bu suretle orta-c dan kaldırmak üzere de Maide-1 püresinin 96 ncı âyetini de iş-? Lı ine gelebilecek yolda tevil? ve tahrif ederlerdi. Hulul ve itti? had riiz’i İlâhinin hululuna, inj Cüzi İlâhînin hululuna ve in-Z san cesedi ile birleştiğine inan? inaktır Cüzi Ilâhî’nin Hazreti? Alive hulul ve ceıc'di ile itti-F w had ettiğinden dolayı onj;ı5 gavbı bildiğini ve olacaklardan? haber verdiğini ve haberlerinin? sahih olduğunu iddia eylediler.? (Dovavu var/ 1
( ?) Bu irikad; türlü şekiUt r-Ş lc bilimi Inıamiye fırkalanr.d(ıt ■)■• Gullafta mevcuddur. J
Çeteci zulmünden
fBaştarafı 1 incide)
Yunan hükümetinin gereken bütün kolaylıkları göstermeğe karar vermesi Ankara siyasî çevrelerinde büyük bir memnuniyet uyandır mıştır. Bu tedbirr hükümetimizin bu -yoldaki teşebbüsü üz.rine alırmış ve gelen haberlere göre Yunan hükümeti tarafından alâkalılara bu hususta tebligat -yapftauş-tır. Türkiyeve iltica edenlerin yer terindeki İrakları mahfuz olacağm dan burada muvakkaten iskânları sağlanacaktır, İskân Umum Müu. lüğü bu hususta hazırlıklarım tamamlamak üzeredir-. Ancak henüz büyük kafileler halinde ilticalar olmamıştır.
Sağlık Bakanı Dr. Behçet bu husustaki sualimize cevaben ge tenlerin mümkün mertebe Edim misafirhanesine alındıklarım bir kısmının fstanbula gönderildikleri ni, gümrük muameleleri ve diğer işlerinin süratle görülmesine itina edildiğini söyledi.
Şimdiki halde gelenler Türkiye de ;a İcra baları ve yakın dostlan o-lanlasdır. Bu sebeble ayrıca. iskâr. lan için resmî makamlarca tedbi: alınmasına pek lüzum kalmamaktadır.
genç kapa-
var! t e tine-
Feci bir cinayet amfora fi 1 incide) çağı diye ihbar ediyor. Bizden ne istiyorlar bilmiyorum demiş ve bundan alınan Ahmed:
«— Yerliler böyle âdi şeyler yapmaz diye çıkışmıştır. Münak. şa kavga halini alınca bekçiler i-kisini de zor yatıştırmışlardır.
Fakat teskin olmıyan Ahm()î hemen eve gitmiş ve bıçağım ara-mıya başlamıştır. Kocasının bir cî nayet işliyeceğini anlıyan kadın, Ahmedin ayaklarına narak:
— Yapma, iki çocuğun diye yalvarmışsa da fayda miştir.
Gözü dönmüş adam bıçağını beline koyarak gazinonun önündeki çınarın dibinde pusu kurmuş, biraz sonra gazinodan çıkan Musa nın üzerine çullanmış ve bıçağını kasıklarına saplauııştır.
Musa kanlar içinde yere yığılmış ve carih de kendisini yakalamak istiyen bekçileriu elinden kn tulmak için denize atlamıştır. Dp! galar arasında kısa süren bir mücadele sonunda Aluned yakalanarak karoya çıkarmıştır.
Ağır yaralı kaldırıldığı Şifa Yur dunda biraz sonra ölmüştür.
Katil Ahmed dün akşam üzen 1 inci sorgu hâkimliğince tevkil edilmiştir.
Deniz Yollarının Ameri heyeti
maştandı 1 incide) tertibden ibaret olduğunu söyleme si, Ulaştırma Bakanı Şükrü Ko-çak’ııı da Meclis müzakereleri sırasında, milletvekili Hıfzı Oğuz Be katanın yazılı takriı ine verdiği ce vabda, Zincirkıran hakkında gayet sıkı takibat yapılmakta olduğunu bildirmesi hâdiseyi tam mâ nasile bir dedikodu mevzuu haline getirmiştir:
Bu cihetten, Aziz Deryanın Bakanlık tarafından gayet acele o-larak çağrılması, kendisinin korniş yon hâdisesile bir alâkası olmasa bile, bu hususta hiç olmazsa mütemmim ve etraflı malûmatı biri un ması ve hâdisenin kurunlık kısımlarını aydırilatmıya yarıyacağı cihetle gayet manidar görülmektedir.
Diğer taraftan umum müdür Yu suf Ziya Erzin de evvelki günkü ekspresle Bakanlıkla temas etmek üzere Aukaraya gitmiştir. Aziz Derya da, umum müdür şehrimiz-dönmeden Ankaraya varmış olacaktır. Bu münasebetle Ulaştırın.. Bakanı ile Aziz D *ı • ve umur1, müdür arasında, son hâdiseler hak kında gayet önemli görüşmeler o-lacağı tahmin edilmektedir.

SAYFA: ti
r1W T 8 ARA B
/ r*
I
Ddbkoviç şk
Vapur ilânları


TRANSMARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg s/s HERA
2/Mayis/948 Bekleniyor Roren, Anvers, Roterdam ve Hamburg limanlar İçin yük kabul eder
s/s BECKY
3/5/948
İstanbul ve İzmirden Portsa-yit, İskenderiye, Londra, An-vers. Roterdam, Bremen ve Hamburg limanlan için yük kabul eder.
s / s U L L A
25-29/5/948
Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni limanlar İçin yük kabul eder

1
STEVENSON LİNE
şimali Amerika muntazam hattı
s/s DİANA H. PONCHELET 5/ Mayıs/948 de
Nevyorktan Bekleniyor

H. PAYKURİC

Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan İçin
Yugolinya - Riyeka s/s Hercegovina 3/Mayis/948
Tlryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu limanlar İçin yük kabul ederler.
ti

f
STAUBO LİNE
Oslo. Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri.
s/s Kong Haakon VII
l/Mayis/948
m / s HAV
20/Mayıs/948
s/sSÖNNAVİND
20, Haziran/948
Yukarıdaki vapur Nevyorktan limanımıza mal getirecek ve limanımızdan
LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK
için yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât İçin Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3. Kata müracaat Tl: 44707/8

*4
52301. 6265
127/1945
52301 2324
52301 '5623
52301-5839
Dosva No.
52151
Is «nbul Basın Teknis-yenler Birliği Yönetim Kurulu toplantısı İstanbul Basın Teknisyenleri Sendikasının yeni Yönetim Kurulu ilk içtimaini yapmış ve başkanlığa Şeref Hivel, ikinci başkanlığa İbrahim Bilge, saymanlığa Yaşar Çakaı\ kasa-darlığa Terfik llenj, kâtipliğe Cahit Ergin seçilmişlerdir.
Kültür kolu ve spor kollan da tespit edildikten sonra haf talik toplantı günleri Pazartesi saat 18.30 olarak kararlaştırılıp oturuma son verilmiştir.
Yeni Yönetim Kuruluna bu seneki mesaisinde muvaffakiyetler dileriz.
Yazlık Muhtelif Renklerde K A Ş K
PANTALON
1
Iraya
Kalite kama/ B
İ
R
1 N f
B
1
R
/
N
C
/ - -
İbrahim İrgoren
Sultanhamam Dikrangan Han No. 21 Kat 3
t} filik
Malzeme
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU ? Yazı işlerini fiilen İdare eden: FATİN FUAD
Dizildiği yer
«Yeni Sabah» mürettibhanesl Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
Bir kunduracı kalfasını öldürdü
Kapalıçarşıda Bodrum hanmda 16 numaralı dükkânda terlikçilik yapan Kemal evvelki giin kalfası İsmail İle para meselesinden münâ kaşaya tutuşmuştur,
Münâkaşa esnasında Kemal, bıçağını çekerek İsmailirt*yüzünü doğ tamjjtır, Hâdiseyi müteakip karmak İsteyen suçlu yakalanmış ve ağır yarajı Cerrahpaşa hastahane sine (kaldırılmışsa da biraz sonra ölmüştür,
Adalet doktoru cesedin defnine ruhsat vermiş ve katil dün savcılı ğa teslim edilerek tevkif olunmuştur.
Bir kumarhane basıldı
Emniyet ikinci şube memurlar •vvefki gece Ayazpaşada Muhtar Kâmil sokağında 153 numaralı ev de 17 erkekle 1 kadın kumar oynarlarken suçüstü yakalamışlardır. Ayrıca kumar masasında bulunan 225 lira İle 300 adet iskambil kâğı dı ve 200 fiş müsadere edilmiştir.
Yakalanan kumarcılardan Meh-med, Cemal Hallt, Vasfi. eŞflk ve Muallâ ile diğer arkadaşları dün adliyeye verilmişlerdir.
—---------«)
Balık satıhlarında azami fiyat usulü tatbik edilecek
Belediye yaz mevsimi yaklaşması dolayıslle. et fiyatlarındaki muhtemel temevvüçleri önlemek maksa dile balık satışlarında azami fiyat usulünü tatbik etmeğe miştir , Belediye balıkhanede resmî fiyat ve nakliye bildiren fatura fiyatına
yatı olarak kabul edecek ve buna yüzde 15 nisbetinde bir kâr haddi tanımak suretile balığın satılması m sağlamak için teşebbüslere geçmiştir,
Ku2U eti fiyatlarına nark konacak
Bu yıl kuzu miktarının fazla olması dolayısilc, şehrimizde kasaplar belediye tarafından ııarh konul düğü için Koyun eti satışlarına rağ bet göstermemektedir, r
Kuzu eti şatışları serbest bırakıl dığmdan kasaplar, fazla kâr temin ettiklerinden kuzu eti satmaktadır,
Belediye bunu nazarı itibara almıştır 15 mayıstan itibaren kuzu e ti fiyatlarına narh koyacaktır.
neşrolunan dâvasının teşkil eılen şekilde ba-
öner ve Yücel dâvası
ItÇÜNOt) KİTAB
İddia ve Karar Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Mem leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübharıesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kitabcılard&n arayın.
Fiyatı 175 kuruştur.

«Yücel - öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin nıevcudları tükenmek üzeredir. Bu kıymet U ve ibret verici lritablann her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İukı-lâb» Kitabevlerinden te(larik edebilirsiniz.
k
I
karar ver-
cari olan ücretlerini maliyet fi

Yeni Neşriyat:
ta-
em
en
«AYLIK ANSİKLOPEDİ
48, İnci fasikülü çıktı
Dördüncü cilt tamamlandı
Bu sayıslle dördüncü cildini marnlamaya muvaffak olan bu salslz eser, dünün ve bugünün
mühim suallerine cevap verir hale gelmiştir,
Bu sayıda, Seçimler hakkındakl tbend, mevzuu bütün şümulile an. lattığı için vatandaşdalara çok faydalıdır,
Bundan başka Adalet Bakanlan mız, gömürlerimiz, eGnç Osman, Cinnah, Brahmes ve diğer bendleı de ayn birer değer taşımaktadırlar,
Dördüncü cilt kapakları bayilerde de satılmaktadır,
Aylık Ansiklopedi*, son seneler neşriyatının en ciddisi, en ehemmi yetllsl ve aile kütüphanelerine en lüzumlusudur.
(Satı’ık Emlâk)
İstanbul Defterdarlığından:
52301 5339
D.1.366.İ
67'4530
Cmsi
Kıymeti Teminatı Lira Idra
Burgazada, Gönüllü cad, ve Gezinti so. 28 ada, 16 parsel eski 12 kapı sayılı 402 M2 arsanın 1/2 payı,
Kmalıada. Tefrikiye ve Yoyo so, 100 ada, 2 parsel 1886.50 M2 arsa,
Beyoğlu. Hacı Aiur.ee mah, eski Çeşme mey dam yeni Sefa meydanı so. eski 14,25 yeni 23 kapı sayılı 222 M2 arsa,
Beyoğlu. Kocatepe mah Çarık 539 ada, 30 parsel eski 9. li, 13 yeni 7, 9 kapı sayılı 233, 50 ••‘-'a.
Eminönü, Muhslne Hatun mah, eski İncirli yeni Gerdanlık so, 725 ada, 41 parsel eski 4. 7 yeni 11 kapı sayılı 153 M2 bahçeli kârgir evin 3v 12 payı,
Eminönü, eski Mercanağa yeni Süleymani ye Elmaruf mah 339 ada. 203 parsel eski vc 1 ii 24 kapı sayılı 10,50 M2 ba Taka kahve.
Eminönü. 'Küçüiipazar) Sandemir mah, İğdiş so. 476 ada.36 parsel eski 63 yeni 82 kapı say ıh 20 M- ki.rgir mağazanın 16/32 payı
Bakırköyde, İncirli çiftliği maniye mah. İncirli kuyu yeni 20,24 kapı sayılı 47724 Bakırköy. Sakızağacı mah,
med yeni Çaçaron so eski ve yeni 23 kapı sayılı 105.13 M2 arsa,
Sarıyer. Yenimahalle mah, eneski Dördün cü eski İkinci Bağlar yolu yeni Üzengi Ağası so, eski 1 mük. yeni 30 kapı sayılı 57, 47 M2 arsa,
Yukarıda yazılı gayrinfenkuller 14, 5/948 cuma günü
2412
181
z
80 lü
•İÜ t. - t
Satılık Deniz vasıtaları
den 400 tona kadar motör-İsveç ve Ingiliz deniz vasi
talan satılıktır, Galata Fermeneciler Yeni Han 6 No: da
O, K. Görener,

Gayri Menkul aat’ş ilanı
Bakırköy sulh hukuk yargıçlığından: 945/152
vesayet altına
Köseye ait ağacında As-
Mahkememizce alınan Bahaettin Bakırköyde Sakız malı mescit sokağında 53 ve 55 ka
pu numaralı tapu kaydına göre 1326 metre murabbaı sahasında arsanın 217 metre murabbalık kıs mına üç kat üzerine inşa edilen ve iki bina halinde kagir bir bölme lie ayrılmış ve müşterek bir çatı altın da inşa edilmiş olan iki binadan küçük kısmına yan tarafdaki pasaj mahallinden girilmckde ve bod rum katında bir taşlık; bir oda, bir merdiven altında küçük bir kömür lük ve birinci katda bir sofa üzerin de iki oda yanında bir hela karşısında bir oda ve ikinci katda biri büyük diğeri küçük iki oda çatı ka tında iki orta ebatda oda ve iki ta-raçası bulunan ev ve bitişiğindeki kârgir bölme ile aynlan büyük binaya bahçeden sahanlık dokuz ayak mermer merdivenle girilip bodrum katında geniş bir taşlık bir oda bir mutbak kömürlük odunluk ve birinci katda iki oda bir hela bir sofa ve ikinci katda biri büyük ikisi küçük oda bir sofa bir hela ve çatı katında iki oda bir Bofa bir he-lâ biri sofada diğeri odada olmak üzere iki taraçası bulunan İki ev aleni müzayede ile ve açık artdır-ma ile satılacaktır. Gayri menkullere otuz bin lira kıymet taktir edil miştir. Gayri menkuller muhammen bedelden aşağısına verilmiye-cektir. Birinci müzayedesi 24/5/ 948 saat 15 den 16 ya kadar devam ederek muhammen bedeli bul madiği takdirde ikinci müzayedesi 3 6/948 tarihinde saat 15 den 16 ya kadar yapılacaktır, müzayedeye iştirak edeceklerden muhammen bedelin yüzde yedi buçuğu nis betinde 2250 lira pey akçesi alınacaktır. Satış peşin para ile icra ve iflas kanuna tevfikan yapılacaktır. İpotek sahibi alacaklılar ve di ğer alâkadarların işbu gayri men kul üzerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair iddialarını ev rakı müsbitelerile satış gününe kadar bildirmeleri lâzımdır. Yirmi se nelik taviz bedeli ihale pullan ve tapu masrafları müşteriye ve eski vergi borçlan macura aittir. Daha fazla malûmat almak isteyenlerin mahkeme başkâtipliğine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur.
0
Klarinet çalan müzisyen ahnacaktır il BORSu
Konservatuar Yatı Kısmı Müdürlüğünden:IL
Şehir Armonisine Klarnet çalan eleman alınacaktır. Aylık ücreti 125 ve 225 liradır. İsteklilerin şartlan anlamak üzere her gün Beşiktaş Kılıcalideki Konservatuar Yatı Kısmı Müdürlüğüne müracaatları. (5620)
*
Bilumum kapalı ve açık içki satan Tekel bayilerinin nazarı dikkatine ti
Tekel İstanbul Baş Müdürlüğünden
1 — Kapalı ve açık içki satan bilumum Tekel bayileri 3. 5. 948 Pazartesi günü sabahı dükkânlarındaki her cins ve hacimde rakı, vermut, kanyak, likör, cin, tuvalet ispirtosu mevcutlarını tanzim edecekleri iki nüsha beyannameye dercederek ayni gün sabahı saat on buçuğa kadar bağlı bulundukları satış deposuna tevdi eyleyeceklerdir.
2 — Satış depolarımız maUu beyannameleri 1 Mayıs Cu -martesi günü bayilere tevzi edeceklerinden bütün içki bayilerinin aynı günde (Yani Cumartesi günü) bağlı bulundukları satış depolarına müracaat ederek işbu beyannameleri almaları icabe-der.
3 — 3. 5. 948 Pazartesi günü sabahı mevcutlarını gösteren beyannameler muhteviyatı içkiler Tekel memurları tarafından mahallen kontrol edilinceye kadar bayiler tarafından satılmayacak, ve bu içkilerin satışına ancak kontrolü müteakip başlanacaktır. (5773)
Topkapı sarayı müzesi Müdürlüğünden
Topkapı Sarayı Müzesinde yaptırılacak otomatik yangın musluk tesisatı ve teferruatı hazırlanan keşif ve şartnamelerine göre Mayısın 18 nci sah günü saat 11 de «onbir» açık eksiltme i le ihale edilecektir. Bunun tahminî bedeli «29987» lira «63» kuruş tur.
İsteklilerin «2249» lira «8 » l.uı uçluk muvakkat teminatı yatırdıklarına dair makbuz ibraz etmeleri ve 1948 yuh ticaret odası na kayıtlı bulunduklarını belirtmeleri ve eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla ehliyet vesikaları alması ve izahat almak üzere sözü geçen müzeye mü racaatları lâzımdır. (5559)
isteklilerin en geç 4. 5. 1948 Salı günü akşamına kadar Ge-
Tasarlanmış değeri (8750) Hra, geçici güvenmesi (656,25)
1 — Karaköy rıhtım iskelesinin asfalt işi kapalı 2arf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 13. 5. 1948 Perşembe günü saat 15 de Genel Müdürlük Alım Satım Komisyonunda yapılacaktır.
3
nel Müdürlüğe müracaat ederek ehliyet vesikası almaları ve bu vesikayı kapalı zarflarına koyacakları diğer kâatlara eklemeleri lâzımdır.
-Altıyüz elli altı lira yirmi beş- kuruştur.
5 — Eksiltmeye esas olan şartname ile buna ekli kâatlar Genel Müdürlük Yapı Şubesinde görülebilir.
6 — Kapalı zarflar eksiltme günü saat 14 de kadar Alım Satım Komisyonu Başkanlığına teslim edilmiş bulunmalıdır. (5341)
le t. Bor.ıasımn 30/4/948 Fl;ftQarj
Londra
Nevyork
Parls l,306(
Cenevre 65,7271
Amsterdanj ıCS.Mfli
Brüksel a 338'
Pra& A.flO
Yokohama 77886i
Lizbon 1124fii
% % % % %
%
%
5 0 0
5
6
7
7
ESHAM VE TAHVİLÂT
Ikramiyeli 1933
941 Debiryolu 4
941 Demiryolu 5
Milli Müdafaa 1
Kalkınma 1
Milli Müdafaa 3
Mini Müdafaa 4
22,-r
96.30 27 25 20,25
96,75
20.38
20.72
|RADYOi
Bugünkü Program ^(1
CUMARTESİ — bâ/1943
8,28 Açılış ve program,
8,30
8,45
9,00
930
10.00
10,30
Marşlar (Plj Neşeli Müzik (Pjj Kanşık Şarkılar ’Pl.l Çeşitli Müzik (P1,/ Zurna ile Pehlivan
M, s, ayarı ve haberler, Müzik;
Müzik;
Müzik;
Müzik:
Müzik;
Havalan, (Pl.)
10,45 Müzik: Strauss tan
Valsler (P1,)
11,00 Müzik; Halk Türküleri ve Oyun Havaları (Pl,j Temsil,
Müzik; Fasıl Şarkılar ve Oyun Havalan.
M, s, ayarı,
11,30
12,00
12.30
12.30 Müzik; Radyo Salon Orkestrası,
13,00 Haberler,
13,15
Müzik; Cumhurbaşkanlığı Armoni Muzikası,
Müzik: Çeşitli Sololar (P1,J Müzik; Dans Müziği (P1J Müzik; Şarkılar,
Konuşma: B, T, G, D, Kapanış,
M, s, ayan,
Radyo Çocuk Klübü,
Müzik: Dans Müziği ırı.) Konuşma,
Müzik: Operet Parçalan (Pl.)
13.45
14.10
14.30
14,55
15,00
16,58 Açılış ve program, 17,00
17,00
18.00
18.30
18.45
19,00 M ,s ayan,
19.15 Geçmişte Bugün,
19.20 Müzik: Şarkılar, Türküler,
19.45 Konuşma: 20.00
20.15
20.30
22.45
22.45
23,00 Müzik: Dans Müziği (P1.)
23.30 Program ve Kapanış,
iKltab Saati.)
Müzik; Keman Soloları tPl,)
Radyo Gazetesi,
Özel Program,
M, s, ayan
Haberler,
55100, 5844
2000
150
1776
134
3ULMAC&
500
38
2000
150
51
680
900
68
270
3600
66
735
15
)
ÜP—
»ayf»,
»
»
»
)
toantlml
)
»
lad
)
)
»
)
115 saat
dahilinde Os-mevkii eski ve M2 tarla-eski Kara Meh
Ufui
YUKARIDAN AŞAĞI ı
i
7
nevi hay-
Vagaıat ) «İîarrreraı A. npcaıI[
ZAYİ — İstanbul İthalât Gümrüğünden aldığımız 18 6-947 intaç günlü ve 16.129 sayılı bevanname muhteviyatı için ödediğimiz 4532 lira 33 kuruşluk 324.401 sayılı Gümrük mak buzunu kazaen kaybettik. Yeni sini çıkartacağımızdan eskisi -ııın hükmü yoktur.
Sirkeci Elüssilut caddesi No. 31 Resimli Ay Matbaası
Türk Limited Şirketi
Yeni Sabah’ın
İLÂN FİYAT LAK

9 de Mü li Emlâk Müdürlüğündeki koır.E'onda ayrı ayn açık arttırma İle satıla çaktır İsteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarlle satış günü komisyona, fazla bilgi i-çin zösü geçen müdürlüğe baş vurmaları. (Teminatlar önceden de yatırılabilir,) (55 (0»
İ Başlık maktu olarak
1
S
3
C
0
V-
Kr. 1500
500
400
300
250
150
il1 .hL ■Rmh a 11
I Jr • M , • . ( 1
1 * ■iti » \ 1
T û * 1 1 X ir | »t» i • ** J i ~ ' -T** k ** ' \ ■Ki (
L • ’ ıı , | |'fc ’İ A1 1 lir I» 1 I*» -ak ^21 jj-ii İÇİ--* - % — ■■
•«



4
b t
9 i
l
1 2 3 4 w 5 6 7 8 9
1 l :
1 l 'Ki 1
! n ! 1 1
«i ; 1 R 1 fc.
. ,| (■ 1 1 a
w 1 I 1 İHI ı
i ! 1 1 c 1
1 » 1 i 1
L i 1 ■ II I
SOLDAN SAĞA ı
1 — Sandanhn lüzumlu bir organı, Yek; 2— Onsuz yaşanmaz. Bir renk; 3 — Hayret nidası, dağılma; 4 — Acel; 5 — Tersi beyaz, Bilgi; 6 — Bir akraba, Şart edatı; 7 — Es ki mekteplerde dayak atma usulü, San’at; 8 — Rabıt edatı, Tanrısal; 9 — Tersi bir cilet markası, Iar,
Melik Efrah, hikâyesini anlatması için avcıya izin verdi. Avcı, anlatmağa başladı:
— Bugün ava çıkmıştım Bir geyik ini buldum. İnden geyiğin yavrularını aldım. Ana ge yiği a- lamak için de bir yere gizlt r.( im. Biraz sonra geyik geldi. Hayvanın memeleri suâle iol.ı idi. Biçare hayvan, inde avrularpıı bulamayınca de li o.vane oldu. Sağa, sola koşmağa başladı.
Gızlend.ğim yeıden çıkarak kemend attım. Fa!:at hayvanı tutamadım. Geyik, t mi görünce alabildiğine kaçmtğa başladı. Ben de arkasından koşuyordum. Onun bir ağaç altında dikildiğini gördüm. Baktım ki, bir • ocvl . geyiği emiyor.. Za-va)h hayvan, mcmeleıâni boşalt m&İ ihtiyacında olduğu için kat’Vrn kımıldamıyor. Bir keme d Avımı yakfiamağa
gem muvaffak olamadım. Ge-


w
t
1
Muazzam Şark Efsânesi
Tefrika No. 22

yik daha süratli kaçmağa, ağzı memesiz kalan çocuk da ağ-lamğ bşladı.
Buna son derece merak ettim. Geyiği kovalamaktan vaz geççrek ağacın dibine gittim. Çocuğu kucağıma aldım. Yavrucağın başının altından bir in ci gerdanlığı ve altınlan geti-Avzu buyurursanız çocuğu, inci gerdanlığı ve altınları getirip size teslim edeyim.
Melik Efrah, hikâyeyi merakla dinlemişti. Çocuğun geti rilmesini emretti.
Avcı, huzurdan ayrıldı. Bir müddet sonra geri döndü. Ço-
cuğu, inci gerdanlığı ve altınla ıı Melik Efıaha teslim etti.
Melik, çocuğun sağ yanağındaki «ben» i gördü. Onun ileride büyük j)ir adam, daha doğ rusu, devletli bir hükümdar o-lacağını anladı. Bin altını avcı ya bağışladı. Çoçuk ile inci gerdanlığı yanında alıkoydu.
Vezir Sakardis, aVcı gitik-ton sonra, Melik Efıaha sordu:
— Bu çocuğu ne yapacaksınız?
— Kendime oğul edineceğim.
— Bu fikirden vaz geçmenizi tavsiye ederim.
— Niçin?.
— Galiba çocuğım sağ yana ğındaki «ben» i görmediniz.
— Görmez olıır muyum9 Ev vela onu gördüm.
— O halde bu «ben» in neye delâlet ettiğini bilmiyorsunuz.
_____ Çok iyi biliyorum. Bu çocuk, ileride hükümdar olacak!
Tabiî bir Arab hüküm -dan...
— Belki...
— Yâ Melik! galıoa siz çıldırmışsınız Haıreti Nulıuıı Ha beş tayfası için ettiği bedduayı bilmiyor musunuz? O duanın nüfuzundan korkmuyor mu sunuz?
- - Hepsini biliyorum. Buna rağmen, bu çocuğu oğul edine ceğûn: Habeş terbiyesi venp yetiştireceğim.
Sakardis, öfkesinden zangır zangır titremeğe başlamıştı. Me lık Elıahm gırtlağına sarılmamak için kendisini zor tutu yordu. O sırada içeri bir adam giıc’i:
— Müjdeler olsun, hükiimda rina, müjdeler olsun! diye bağırdı. Dünyaya bir kız çocuğu nuz geldi.
Melik Efralı, bir kese altın jile mrat’un ederek müjdeciyi savdı. Scnra vezirine döndü:
Ey benim has vezirim! Sen boşuna telaş ediyorsun. Çocuk denilen varlık, tıpkı suya benzer: hangi kaba konursa o kabın sekiini alır. Çocuğu suya, terbiyevi de kaba benzetirsek; Hazrcti Nuhuıi, Habeş tayfası
j
, — Topraktan mamul bir tencere, Karaların en büyük vam; 2 — Başma (,N) gelince geüî me, Halk; 3 — Yalan, Cihan, 4 —
Istanbullaların yegâne derdini teşkil eden bir gıda maddesi, Mobilya lara parlaklık veren; 5 — Fasulyenin bir nevi yemeği; 6 — Bo?. çok İyi; 7 — Başılan bir matbaa, Nota, Cezanın kaldırılması; 8 — Hububat, Alan; 9 — Bir nevi kayık, On talk (müşterek iş gören),
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 i
9
o
4 b t
A
i
i b
1234567 89