5 - *
No. 3303 ’ *£! ±
idare: Noruoomanlye No- W Tel adresi: «TKNİ SABAH» İBTANBÜL Telefon: JOTOT
Aferin Ege Demokratlarına!
r • l
Avrupa üzerine Yürüyen Rus Ayısı
i
Stalin mesai, odasında ve Kail Marlcs ’ın odadaki resmi
Yazanı
İnönüye verilen
CUMA
30 NİSAN 194S
1 aylık MO
0IDILÎ
BcneM ■400
MOO
an
* 1 •
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAİ MÜDAFİİYİZ
^ter.eezcnıede bulunur
Si ayanların en önemli tadİtk ^ürsıTastcİtr.
-- - - - - ~ ■_________:_ ‘ :

Arab - Yahudi mücadelesi, İngiliz Yahudi muharebesi halini aldı
Ingiliz topçusu, Yafadaki Yahudi mevzilerini şiddetle bombardımana başlayınca, Yahudi şefleri “Ateş kes,, emri vermeğe razı oldular
Irak ordusu dün Bağdaddan Filistin istikametinde hareket etti. Bir habere göre de Arab ve Yahudi şefleri mütareke için Birleşmiş Milletlere müracaat etmiş
bankında yeniden görüşmelere
Jîfndovvro uçak gemisinden dün ». oşaltüan
Bu ne kadar sukut.. ıYardım
------ 4 * )
İBu Atıf İnan ve arkadaşlarının işini yolu çoğunluk partisinin elebaşıları sımsıkı tıkadılar, hakikatleri boğdular, yolsuzlukları örtbas etmek azmini gös-L
terdiler. Bari lütfetsinler de halkla alay fötr gibi hakikatleri çırçıplak görmık ve öğrenmek i-iıyoruz dıtıtesinh t )
celse bir çok değecek man
Cevdet Kerim ediyordu, ya-arkadaşı
Atıf İnan hakkımla Meclis tahkikatı açılma ınasıııa Parti Grupunda karar verildikten sonra mes’ele. Biiyük Millet Meclisinde bahis mevzuu oldo ve tabiatile çoğunluk partisi gık demeden Gruptaki karan te-yid ettL Fakat bu bakımdan temaşaya zaralar gösterdi.
Bir defa oturuma İncedayı başkanlık
ni Atıf lııan'm kabine ve Meclis tahkikatı açılırsa İnan İle müştereken mes’ul olacağı zan nedilenlerden biri...
Muhaliflerden 10 imza İle merilen bir takrirde Atıf iııan hakkında Meclis tahkikatı açılıp açılma-masuıın gizli rey ile Meclisten istimzaç edilmesi isteniyordu. Bu takririn okımması Cevdet Kerim Incedayıjj, yaui Meclis başkaııını adeta bir bomba isabetine uğramış gibi şaşırtmıştır, telâşa düşür müştar. Anlaşılıyordu ki Gruptaki, karara rağmen gizli rey ile Meclisin kanaati sorulacak olursa bir kısım Halk Partili milletvekilleri Grup kararını ve parti disiplinine aykırı kararlar verebileceklerdir. Binaenaleyh ne yapıp yapıp muhalefetin bu takririni reye koy mamak lâzımdır. Nitekim böyle olmuş ve tahkikat hakkında konuşmanın bir ay sonraya talik e-dildiği hakkmdaki takrir önce Mec-bse arzolunmuştur. O takrir, bir gün evvelki Gruptaki karar mucibince, kabul edilince artık muhalefetin gizli rey takririni Meclise sunmıya ihtiyaç kalmamış ve Halk Partili kodamanlar geniş bir nefes almışlardır. Maaınafih Atıf inan hakkında tahkikat açılmalını istiyen bir çok Haîk Par. tili milletvekilleri reye |ştirâk et. memek için salonu terketmişler-dfr. Bu kadar nümayişin biz. kâfi olduğuna kani değiliz. Bu gibi zevat yalnız bir jest ile iktifa etmemeli ve böyle mühim bir yolsuzluk dâvası yüzünden partiden çekilmeyi bile göze almalı idiler.
Evvelki günkü Meclisin en hoş .nunzarası Atıf tnan’ın bülbül ke-dfmesi ye ^ol bol etrafa fazilet dersi vermesidir. Bir gün evvel yani Grup toplantısına tekaddiinı e-den celsede ağlamaklı bir dil ile Meclise yalvaran, arkadaşlarının merhametine ve mürüvvetine ilti-
. ?k)n sanki bu adam de-
K*1™- Grupta işi sağlam kazığa bağladıktan sonra ucuz celâdet ve edebiyat yapmıya başlamıştır, Yalnız bu manzara Halk Partisinin dürüst adamlarının vicdanlarım ikaz etmiye kâfi gelmelidir. Dost »e abbablarına, Ahmed Ve-
-----------------------! temi zZ igebilrctk t ek

J
ziroğlunım anlattığı teshile (1) milyona vakın lconıi)yun vo karı temin ediği» Ofi^e de (?) milyon lira zarar \ erdiği iddia olunan A-tıf inan’ın adalet huzurunda açı-larnıyaeak ağzını Mecliste rahat Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
■ ■ ■ —-
• f
İstanbul
vapurundaki kaçakçılık
ı.
İstanbul eşya ve sanık o-
Dünkü duruşmada sınık: “üzerimde bu unan eşyanın sahihlerini göstermiye hazırım,, de
Bir müddet evvel vapurunda vukubulan döviz kaçakçılığından
larak sdliytye verilen kamarot Haydar Çınarın duruşmasına dün asliye 5 inci ççza malike -meşinde başlmmıştır.
Sanık mahkemeye gayri mjv kut olarak götürülmüş ve oku-nan iddianamede Haydarın nıuh telif şahıslara kaçak eşya getirmek, memlekete gizlice ec -nebî çeki sokmak ve para kaçakçılığı yapmak suçundan, tec ziyesi istenmiştir.
Sanık sorguî^da maruf bir (Devamı Sa., 5; Sü., 5 de)
Sabüh Keyfi
“Nur olasın inan..,,
bir memlekette küfür eoilmiç. Adamcağızın altından geçiyormuş; dökmüşler. Zavallı,
Fi tarihinde etmek yasak biri, bir evin başına çirkef
müdhiş içerlemiş, küfür etmek de yasak, ne yapsın. Çaresiz, şöyle bağırmış;
«— Hay gözünü seveyim... Anlıyorsun yal...»
Gelelim asıl hikâyeye;
Geçen gün Mecliste, bir milletvekili; Atıf İnana, «Biz şeni affoltik amma, millet affetmiyor: demiş.
Fakat, arpaiı ekmeği yemekten millette de konuşacak takat kalmadı. Hem affetse no olacak, affetmeso no olacak!... Vino şöyle demekten başka çaremiz yok:
(— Nur olasın Atıf İnan,,. Anlıyorsun ya...t
W*. Sv.


uçakları
---«o--—
Rendova uçak gemi sinin tahliyesine başlandı
(teini Nalı yûnii itinanı tcruedecek
Amerikan askerî yardım plânı gereğince Amerikanın Ttir-kiyeye verdiği Al. Teksan tipindeki uçakları getiren Ren • dova uçak taşıt gemisinin tahliyesine dün sabah başlanmıştır.
100 kadar talim uçağı getiren Rendovanın tahliyesi pazar günü akşamı bitmiş olacaktır.
Dün sabah İstanbul basın mensupları tahliyede hazır bulunmuşlardır.
Uçaklar, Dz. yollarının li-(Devamı Sa., 5; Sil., 2 de)
Gflnfin tkflnel Dedikodusu
Amerikaya giden Dz. yolları hey’eti
Denizyolları Umum Müdürü kendini müdafaa ediyor ve gazetelere hiçbir beyanat vermediğini ısrarla söylüyor
Denizyolları tunum müdürü Yusuf Ziya Erzin dün gazetecilerin mübayaa heyetleri ve kendisi için zuhur eden son dedikodular hak-kındaki suallerini cevablandırmış-tır.
946 yılında Amerikadan alınma
r
Yarın **Yeni Sabah,,da okuyunuz b
Senenin eı güzel yerli tefrikası
Geçmiş güuleri tam bir sahüılyet ve vukuf İle knrikatürize eden, akıcı bir uslûb ve kendine has bir cümle 5apışı ilo memleketimiz'de bilhassa temayüz etmiş bulunan Sermcd Muhtar Alus, şimdiye kadar yazdığı eserleri gölgede bırakacak derecede kuvıetli yeni bir tanesini daha ibda* etmiş bulunmaktadır.
«AGOBI N KAZI» sizi günler ve aylarca heyecandan heyecana süriikllyeeek
■?.-)uuı)ı İn nazı» hi/j günler ve aylarca neyceandan heyecana Miruldîyecek «Kavafzsde Yahya bey v en sıkıntılı zamanLTnnızJa bir neşe cbsiri halimle gözleri Dizin önünde canlanacaktır.
Yafa, 29 (A A ) — İngiliz topçu kuvvetleri bu sabahtanberl Yafadaki Yahudi mevzilerini bombardıman etmektedir. İnglllzler toplarının namlılarım dün Yahudiler tarafından İşgal edilmiş olan mevzilere tevcih etmiş burjrrıaJîtaöır-lar-
BBC’nin KudUsteki muhabirinin bildirdiğine göre ne Yahudi ve ne de Arab makamları Birleşmiş milletlerin Kudüs için ileri sürmüş oldukları mütareke hakkmâa tafsilât alamamışlardır
Yahudi İdaresinin bir sözcüsü BBC muhabirine beyanatta bulunarak durumun pek açık olmadığını ve Kudüst-eki Arab kuvvetlerinin Irakh kumandanının henüz Arab Birliğinden hiçbir talimat almadığını söylemiş bulunduğuna İşaret etnıiştir.
Eski Kudüs şehrinde Yahudilerle Arablan ayıran böjge İngiliz kıtaları tarafından işgal edilmiş bulun maktadır.
IRAK ORDU-SV DA HAREKETE GEÇTİ
'Ammandan telefonla’ KaâÜ3. 29 (AP- * —- Bu sabah Ürdün ikrah AbduliahİR yapriğı bir görüşmeyi müteakib beyanatta bulunan Irak Kral naibi Prens Abdiililâh, İrak ordusunun Bağdaddan Fllistine doğ ru hareket ettiğini ve Ürdün topraklarından geçeceğini bildirmiştir Naib. Arab liderleri arasında bun dan böyle konferansa lüzum kalmadığım ve Filistin! kurtarmağa matuf plânlar-n tamam olduğunu beyan etmiştir P,-ens Abdülijâh ya nn Irak’a dönecektir.
MISIR ORDUSU FİLİSTİN HUDUDUNDA YIĞINAK YAPIYOR
Kahire, 29 \AP-) — Bugün Associated Press’e beyanatta bulunan Ulaştırma Bakanı Dessuki Aba za Paşa, Mısır ordusunun Filistin hududu üzerinde geniş ölçüde yığınak yaptığını teyld ve Birleşik A-nıerikayı Mısırla Arab memleketlerini slyonlzm aleyhtarı harb plânlarından vazgeçirmek üzere bu mem (Devamı Sa., 5; Sü.. 2 de)
sı istenen 6 Victory tipi geminin niçin alınmadığı, şayet teknik ve işletmeye aid mahzurlardan alınmadı ise neden bilâhare ikisinin alındığı sualine umum müdür şağıdakl cevabı vermiştir:
(Devamı Sa, 5; Sü., 3 de)

a-
fkgobun j
azı
■ t
BalıkesirdeDemokrat Partinin ku rtflujunun yıldönümü mtinasebetlle Ege ve Marmara bölgesinden gelen binlerce Demokrat partilinin 1-ştlrâ-kile muazzam bir toplantı yapıl-mış; ve ou toplantı neticesinde Genel idare kuruluna şu mealde bir telgraf çekilmiştir:
... Tiirk milletinin demokrasi dâ vasinde. önüne çıkarılan her türlü zorluğu yenmek için gösterdiği mü caciele rv.nunun hamle hızını ve medeni cesaretini ifadelendiren 21 temmuz g* nt Ankarada bütün il-
ı Kayın biraderi
B. Amerika
Kremlin in içyüzü
«.
fi
KremlindeStalinitaklideden Rus ciano-sucStalinin yeni kayınbiraderi Kaganoviç
* -T f• ’ rn: *■ i K’İZİf. ?** - m.
1. J|
L
ite i
Kremlinin es-
S t alin sakalını
akaltı idi,
Fransız dergisi
i-”/:
Genelkurmay
Başkanı
--o--
“Komünilin, İnsanî zihniyetten mahrumdur,, diyor
Nevyork 29 (A.A.)
Usis, Amerikalı genelkurmay başkanı General Bradley bugün yaptığı bir demeçte. Amerikanın sulhu tahakkuk ettirmek ve dünyayı giizel ve yaşanabilir bir hale getirmek yolundaki müsbet plâ mm izah etmiştir.
Mecmua tabileri millî cemi -yetinde söz alan General Bradley makinalann harpte insanı başarılarını tamamhyabilecek lerini, fakat insanların yerini (lo)duramıyacaklarını söyle -nıiştir.
Bradley sözlerine şu şekilde devam etmiştir:
însan haklarına dayandığı i-çin Demokrasimiz kuvvetli bir (Devamı sa„ 5: iSu , o au)
n
bir m i 2 a h romanı, h ıyır şaheseri

fi
I
J
I
A ra ı unvanlı ifşaat serisine şöyle devam ediyor:
Kr*-nJinde toplanan Rusya Şûralar Sosyalist Cumhuriyetleri kurulunun sa-sadece teşrii-
kurul iki Miclisten te-
Birliğinin yüksek lâhiyet ve kudreti dir. Dört yıllık bir müddet için seçilen bu
rekküb eder: Güya millet tarafından serbestle ve *3000) nüfus başına bir tane olmak üzere seçilmiş milletvekillerinin meclisi olan ı Birlik Meclisi) ile (Milliyetçiler meclisi).
Sovyet propagandasına inan-
Yarın
Dünyanın en esrarengiz adamı: Kızıl Diktatör
KVIMDEN BİR YAPRAK
__ _ _ _ __ _ _ (
Z V
o: ttanbuia uçakla golen soy-l||ı yahlara, seyahat tarzlarına U yakışır surette şehrimizi şipşak gezdirip göster-nıek üzere belediye | turizm şubesince !______________________
(Baksanız a... Bizde bir turizın şubesi do varmış) yeni bir çalışma programı hazırlanmış; bu programa göre sey yahlar iki saat Içindo şehrin görülmeğe doger yerlerini gezebileceklermiş.
Avrupanın büyük şehirleri için «Bir haftada Roma», «On gündo Paris» gibi turistik kitabcıklar vardır. O şehirde kısa müddet ikamet edocek o-lanlar ellorindcki plân muoibince âbideleri, müzeleri, eski binaları görürler; gezerler demiyorum çünkü gör-mok başka, gezmek başkadır.
Sistemli bir plânla bir haftada) on gündo başarılamıyan ziyaret, koskoca İstanbul için iki saatte nasıl olur? Olsa olsa bu şu şokildo yapılacaktır;
Belediye üstü açık otokarlar tedarik cdocak; şehri görmek istiyen seyyahları buna dolduracak... Kale dışlarındaki toneko mahallelerinden başlayıp. caddolcrden yıldırım gibi bir
[ ULUNAYj

İ fö&yar'ın İnönü'ye propaganda i mitingleri yapılmıyacağına ait vadi]
adık Aldogan
lerimlzin l$tlrâkile büyük bir toplantı yapılmasını teklif ediyo. ruz...
Teklif enfes! Fakat ilk önce hatıra şu geliyor: Acaba geçen 1947 senesi 21 temmuzu için, değil hükümet merkezi Ankara’da, Balıke-slrde bile böyle bir toplantı yapmak lüzumu niçin duyulmamıştı? Duyuldu ise ? niçin yapılmamıştı? 1946 milletvekili seçiminde, halkın iradesinin doğru tecellisine mâni ol mak Lstiyenlere karşı hissedilen nef (Devamı Sa„ 5; Sü., 6 da)

keptirince o da ayni yolu tuttu mak lâzım gelirse İçtimaî teşkiller le amele birlikleri de seçimlere iştirak eder ve seçimler serbestçe yapılır. Kadın erkek (18) yaşını doldurmuş her vatandaş seçimlere katılabilir. Hakikatte ise ancak komünist partisi tarafından namzet gösterilenler milletvekili seçilebilirler.
Moskoflann (Milliyetler Meclisi), Birleşik Amerikadaki (Mümessiller Meclisi) ne benzetilebilir ve Amerikada olduğu gibi âzası federasyona dahil her cumhuriyetin yurddaşları tarafından se-
(Devamı Sa„ 5; Sü., 1 de)


Beyazıd camit., paşa... Çarşı-değer şeyleri
Kapalıçarşıyı,
sıir'atle geçecek... Otokardaki turizm memuruna bir otobüs biletçisi gibi:
— Fatih camii.. Kıztaşı... Burmalı-mesoid... Şehzadeba-şı...
Atikali
kapısı! gibi görülmcğo saymak düşecek.
Seyyahlara, meselâ
yahud Bedestanı göstermek ioabeder* so hepsini hemen Okçularbaşında arabadan indirip nofos nefoso koşturarak Çarşıdan geçirip Nuruosmaniyo kapısında bekliyen arabalara yetiştirmek lâzım gelecek.
İşte İstanbul iki saat içinde ancai böyle görülebilir.
Bu hâvadisi yazan gazete bir Hollanda uçağilo seyahat eden otuz baı yolcunun pek kısa bir müddet zarfın* da Yorcbatan sarayını, Sultanahmet vo Süleymanıye camilerini ve Kapak çarşıyı genliklerini söylüyor; hatu Anzak heyeti de yine öyto pek kıs; bir müddet zarfında gezdirilmiş libassa Kapalıçarşıyı pefc'îfrıter^n bu muşlar...
*
* .«.. # • • • .
r)

r eni
HU NİSAN ıtHh
SAYFA.' )
I
YASÎ


.
OkVYUCU
Yazan: Profeaör Kenan Öner

— 6» —
r Seçim Temmuzun 23 ünü takib eden gecenin 3,15 inde sona ermiş fre 24 Temmuzda uyuşularak ilân edilebilmişti. Fakat kendi ınümesBİl-{ erimizden aldığımız malûmata, bilhassa bağımsız namzetler müşahit-
erintn kati kanaatlerine göre sandık başlarında tutulan zabıtların kumullardaki Tornosol boyasına girip çıktıkdan sonra şu rengi aldığı anlaşılmıştır.
D. P,
Ov adedi
194701
186554
186601
183813
183462
180431
191653
181875
173533
171480
160672
174972
177940
174312
167259
139878
167253
163370
169865
173837
159078
168620
160159

•r
•J
w
Aday isnıl Mareşal Fevri Çakmak Celâl Bavar w Yusuf Kemal Fuad Köprülü Adnan Adıvau Fuad Hulûsi
Refik Koıaltani , Enis Akavgen Osman Nuri KöaJ Burhan Cahit Yusuf Salmona Faruk Nafiz Cihad Baban Abdürrahnıan Müuiö Dr. Vaail Konog Ahilya Moshos Zeki Sporel , Bayan Nüzlıct Salamon Adato Ahmed Kemal Dr. Agop Keşişyal Senilıi Yürüten Salih Keçeci
I
Â
l
Tasnife esas tutulan sahte im aldıkları oy sırasile neticesi: 194701 191653 186901 186554 183813 183462 181875 180186 180431 177940 174972 174312 173837 173533 169982 171480 169865 168620 168552 168009 167259 167253 168577 163370 160159 159878 159708 147390 147111 146497 146070 144402 142748 141233 141207 139261 138710 137707 136145 135913 135468 134066 133796 133610 128664


BEK SABA i. j
YerebataR caddesindeki barakalar da yıktırılıyormuş
Aşağıda isimleri yazılı o-kuvuculavımız diyor kİ:
«—. Biz Hultanalınıed, Ye* rebatan cad, Salkımsöğdd sokağındaki barakalarda otu ruvoru/.
Bu sokakta sekiz ev vardır ve hepsinde 8 veya 6 vatanda- barınmaktadır.
Otuz pldaııberl oturduğumuz bu kulübelerin Eminönü kaymakamlığının em r ile yıkılacağı, polis vMitaslle tebliğ edildi ve bize 15 gün müsaade verildi.
İşin tuhaf tarafı şudur İd, ayni arsada bulunan Büyük pasajın tahliyesi bulıis mev zuu değildir,
Bu barakalarda oturanların lıepsi fakir insanlardır. Bu barakaları kendimiz yap tık.
Şimdi belediye, evlerimizi yıkmak istiyor. Biz sokaklarda nu yatıp kalkacağız.
Bu haklı .şikâyetimizi, a-lâkalı makamların dikkat na zarına kovmanızı rica ederiz.
'Fatma - Kadriye - Selime - Cemile»
Amerikan Buğdayı idhali kat’ileşdi
Bir cocuk tramvay altında parçalandı ------------o- ....
Yine Beşiktaşta tramvaya atlamak isteyen bir çocuğun da iki ayağı kesildi
■ u —
Ortaköyde Karanlık sokağın da 7 numaralı evde oturan 15 yaşlarında Cavit adında bir ço cuk, evvelki akşam Ortaköyde Deniz Ticaret Okulu önünden geçen Bebek tramvayına asılmıştır.
Bu esnada aksi istikametten gelen bir taksiyi gören Cavit yere atlamak istemiş ve arabanın tekerlekleri altına yuvar lanarak feci şekilde parçalanmıştır.
Adalet doktoru cesedi muayene ederek gömülmesine izin vermiştir.
Diğer taraftan Beşiktaşda Cevdetpaşa caddesinde 53 No. da oturan Reşat adında küçlik bir çocuk da evvelki akşam Akaretler durağından hareket eden tramvayın altına düşerek ayaklan kesilmiştir.
Ağır yaralı Reşat, Guraba hastahanesine kaldırılmıştır.
V
Yurdda ekmek sıkıntısını önlemek için Amerikada bulunan Rize şilebine yardım malzemesi yerine buğday yüklenecek v — ■■-------------
Memleketimizde; ehliyetsiz ellerin İdaresi yüzünden meydana gelen buğday sıkıntısını önlemek maksadile hükümet tarafından dış memleketlerle buğday mübaya ası hususunda yapılan temaslar miis bet neticeler vermiş ve Amerikadan 150 bin ton buğday idhali imkân, larj elde edilmiştir.
Bir müddet evvel krom hamu-lesile Amerlkaya hareket edan ve halen Amerikan limanlarına var ı mış bulunan Denizyollarının Rize şilebine çekilen bir telsizle, Amerikan yardım malzemesi yerine buğday yüklemesi bildirilmiş bulunmaktadır.
O. H. P.
| Aday ismi
General Kazım K, Bekir Refet Bele
Yahya Kemal Ahmed Şükrü EsmeJ Mokki Hikmet Ferid Hamal Ziya Karamürsel Şükrü AH ögel AH Rana Tarhan Muhiddin Üslündağ Hüseyin Cahit Receb Poker Avram Galantl Nakiye Egün . Hamdullah Subfo Berç Türker Bican Bağcıoğlu Süreyya Birol Safiye Hüseyin Dr. Kukulis Kalodi Laskari Ge. Cemil Cahid Halü Hilmi Uygun®»
Oy adedi
169982
157390
142748
146078
116497
144402
141233
139261
147111
141207
168009
168552
137707
134066
180486
135913
138710
133796
133610
128664
135468
166577
136145
W
tutanaklara gör® iki Parti adayları-
i
/

»

EKONOMİ:
Rize şilebine ilk partide, acele olarak, 10 bin ton buğday yüklenerek gemi bir kaç güne kadar Istanbula harekat edecektir.
Diğer taraftan fahrimizdeki ilgili makamlardan öğrendiğimize gö-,re Amerikan bandralı Prudential vapuru, birkaç gün içinde 10 bin ton buğday hamulesi 1 e memleketi mlze müteveccihen Nevyorktan ay nlacaktır.
Buğday Idhal İmkânlarının sağlanmış bulunması, şehrimizde arpa fiyatlarının düşmesine ve buğday piyasasının hararetlenmesine sebeb teşkil etmiş, Anadoludan şeh rimlze külliyetli gelmiştir


SAĞLIK
telek gördüm ki ze-sandtm zannetme, 8İ-âdâm olduğunu yazh*
Mareşal Fevzi Çakmak Refik Koraltau Yusuf Kemal Celâl Bayar Fuad Köprülü Adnan Adıvar Enis Akaygen Hamdullah Subhi (C. H. Fjıad Hulusi Cihad Baban Faruk Nafiz Abdürrahman Münıö Ahmed Kemal Silivrili Osman Nuri. Koni Gn. Kâzım Karabekir (C. Burhan Cahid Salamon Adato Senilıi Yürüten Receb Peker (C. H. P.) Hüseyin Cahid (C. H. P.), Dr. Vasil Konos Zeki Sporel
Gn. Cemil Cahid (C. H. Bayan Niizhet Gökdoğan Saİih Keçeci Ahilya Moshos Dr. Agop Keşişyan Gn. Refet Bele (C. H. P.) Ali Rana Tarhan (C. H. Mekki Hikmet (C. H. P.) Ahmed Şükrü. Esmer (C. Ferid Hamal (C. H. P.) Yahya Kemal (C. H. P.) Ziya Karamürsel (C. H. Muhiddin Üstündağ (C. Şükrü Ali Ögel (C. H. P.) Bican Bağcıoğlu (C. H. Avram Galanti (C. H. P.) Halil Hilmi (C. H. P.) Berç Türker (C. H. P.) Kalodi Laskari (C. H. P.) Nakiye Egün (C. H. P.) Süreyya Birol (C. H. P.) Safiye Hüseyin (C. H. Dr. Kukulis (C. H. P.)

p.i
H, P.J
P.X
p.)
H. P.J
P-) H. P.)
p.),
p.)’


1




D. P. ve C. H. P. adaylarının ilçelerde* hakikaten ne kadar oy aldıklarını ve bunlardan ne kadarının birinden alınarak diğerine verildiğini bir bakışta görmek isterseniz bundan sonraki kısımlarda yer a-’an cetveli lütfen okuyunuz...
fltaMHnt var)
ÜNİVERSİTEDE:
Üniversite dekanları şehrimize döndüler
W——■■———M_ ı "———m
BELEDİYE E
Belediye ■ Değirmen çiler ihtilâfı hâd safhada
Pamuklu tevziatına haziranda başlanacak
Bir saatde İstanbul
fBaştarafı 1 incide)
Sür’at devrindeyiz... Fakat İstanbul gibi her köşesi ayrı ayrı dikkate değer antıka bir şehir, bir Yerebatan sarayı ile iki camiin görülmesine, ziyaret edilmiş sayılır mı?
İstanbul iki medeniyetin mahfazasıdır. Bu şehirde Bizans eserlerine, medeniyetine galebe çalan bir Türk üstünlüğü, bir Türk zevki, bir Türk zerafeti vardır. Bunu, İçlerinde şarkın ne demek olduğunu bilen adamların da bulunmaları ihtimalini düşünerek onlara mukayese imkânını vermeli-
Meselâ İstanbul hakkında benim bir (tez) im vardır ki o da bu şehrin Bizansiılığını OsmanlI Türklerinin vü-cude getirdikleri pek çok âbidelerle değiştirmeleri ve İstanbulu tamamen bir Türk şehri yapmış olmalarıdır. Bunu Garblılara eserlerimizle anlatmak icabeder.
Onlara bizim eski hanlarımızı, hamamlarımızı hattâ Yenicamiin bütün garbı hayran eden kornerini göstermeli; Türk mimarisinin inceliklerini anlatmalı...
Bir şehri ziyaret ettirmek böyle o-lur.
Türklcrin İstanbulu nasıl İşlediklerini anlatmak yalnız turistik bir gaye değildir. Ayni zamanda vatani bir vazifedir de. Eğer bunu İstiyorsak burada seyyahların ikametlerini uzatacak 6ebebler tebarüz oltirnıeliyiz. Onlara bu büyük şehrin güzelliklerini öyle tattırmalıyız ki buradan kolay kolay •yrılamasınlar. Malûm a... Bir mem-
Un fiariarının tesbiti hususunda belediye, ofis ve değir -menciler arasındaki ihtilâf, son günlerde hâd devreye yüsel miş bulunmaktadır.
Ekmek çeşnisinde son değişiklik yapılmazdan evvel tek tip ekmeğin imal edildiği 84 -86 randımanlı un ve simit, çörek, pasta imalinde kullanılan 74 - 76 randımanlı un fiatları nra tesbiti meselesi belediyelerin selâhiyeti dahilinde idi.
Fakat yeni tip ekmek çeşni sİ mer iyete girdikten sonra Ti caret Bakanlığı, belediyelerin hakkını kullanarak 82 - 84 randımanlı bir çuval unun fiatmı 2315 kuruş olarak tesbitle belediyelere bildirmiştir.
İlgililer, bu vaziyet karşısın da ekmek fiatını 25 kuruşta tu tabilnıek için, 74 - 76 randımanlı unun 2850 kuruş yerine 2900 kuruştan satılmasını ve değirmencilerin zararını bu su retle karşılamağı uygun görmüşlerdir.
Fakat diğer taraftan değir menciler hakkında belediyece •zabıt tutulmuştur.
Değirmenciler, dün belediye ye müracaatla, vaziyetin Bakanlığa bildirilmesi ve bu an .lasmazlığa bir hal çaresi bulunmasını istemişlerdir.
E. T. T. idaresi iflâstan kurta-rılabilecek mi?
Şehir genel meclisi üyeleri, belediye başkanlığı tarafından 3 Mayısta fevkalâde toplantıya çağırılmışlardır.
Genel meclis üyeleri, bu top lantıda E. T. T. umum müdürü î. Kemal Bayboranın verece ği izahatı dinleyecekler ve ida renin vazıyetine bir çare araya caklardır.
Pamuklu mensucat tevziatına haziran ayından itibaren başlanacaktır.
öğrendiğimize göre, Sümer-bank tarafından pamuklu dağıt ma komisyonuna basma ihtiya emin yüde 16 sı ve kaput be zi ihtiyacının da yüzde 22 sini verilmiş bulunduğundan, haziran devresi tevziatından ancak fakir ve sabit gelirli vatandaşlar istifade edebilecektir.
Karne usulüne müsteniden, yapılacak olan bu tevziata nüfus başına 3 metre isabet mektedir.
M Ü'TEFF R R İK
»li
Fut
et-
Kont Bernadotbugün An karadan geliyor
Kınlayın ■'misafiri olarak memleketimizde bulunan İsveç, Kızılhaç başkanı Kont F. Ber-nadot bu sabah, Ankara eks-presile şehrimize gelecek ve Havdarpaşada Kızılay nâmına mihmandarı Kızılay İstanbul müdürü Fikret Tüney ile İstanbul Sağlık ve Sosyal müdii rü Doktor Faik Yargıcı ve Vis| konsül Weman tarafından karı şıîânacaktır.
Şehrimizde dört günlük ikameti esnasında Kont şehrin şa yanı temaşa yerlerini, bu nıe-yanda hastabakıcı okullarını, sşocaklarını ve sağlık merkez lerini ve kapalı çarşıyı gezecek ve seyyahatine Pazartesi günü Atma yolile devam edecektir..
— ------ -o-- --
i
Sıtma mücadelesine süratle devam ediliyor Yaz mevsimi dolayı sil e hızlandırılan 8ıtma mücadelesi memnuniyet uyandırıcı bir şekilde devam etmektedir.
Bu kış mevsiminde mücadele altında bulunan (84763) nüfuslu (199) Köyün heyeti umumiye3İnin taraması yapılmış, ve Sıtmalı olanlar teBbit edilerek tedaviye al inmişi ardır.
Köylerin D. D. T, ile temizlenmesine başlanmış olup Yaz mevsiminde bu D. D. T. tatbikatı lüzum ve icaba göre (2-3) defa daha tekrar edilecektir.
Belediye hudutları dahilindeki Sivrisinek ve Sürfe Savaşı da devam etmekte, evler muntazaman hususî Ekipler tarafından muayyen fasılalarla ziyeret edilmekte, gerekli vasıtalar ilaçlanmaktadır. Ayrıca Yalıköyiinden PeııdLke, Ru ntelikavağından K. Çekmeceye kadar olan saha içinde mevcut (88) dere ile müteferrik ark ve hendeklerin de llâçlanmalarını temin zannından sık sık fasılalarla temiz lenmelerinc başlanmıştır:.
İP A A R IF TE
İlk okul öğretmenlerinin münazarası kusurlu olmuş
Bir
kızı dağa kaçıran adam mıahküm oldu
müddet evvel Çatalcada Ne-adında gene bir kızı dağa
ADLİ YEDE
Tabanca ile vurulan bir adam öldü
—o----
Salı günü akşam Galatada Arap Hüseyin adında birisi tarafından tabança ile başından yaralanan Sadir Köse kaldırıldığı Beyoğlu hastahanesinde, dün sabah ölmüştür.
Adalet doktoru cesedi muayene ederek morga kaldırtınış ve suflu da dün Sultanahmet ikinci sulh ceza mahkemesince sorgusunu müteakip tevkif e-dilmiştir.
Dün, saat 16 da, Milli Eğitim Mü dürlüğünde, müdür yardımcılarından Nureddiıı Atasayanm başkanlığında, ilkokul müdürleri ve muallimleri arasında bir toplantı yapılmıştır.
Topantıda, muhtelif eğitim ve öğ retim meseleleri meyanında; geçenlerde Eminönü Halkevinde yapılıp bazı mühim İtiraz ve tenkld-lere yol açan (ilkokul çocukları münazarası ( üzerinde önemle durulmuştur.
Söylendiğine göre, bu mevzuun ele- alınması toplantıda uzun müna kaşalara yol açmış ve neticede; ya kında yine tekrarlanacak olaa bu münazaranın biraz daha dikkat sarfedllerek hazırlanmasına karar verilmiştir. Aynca, münazaraya girecek talebelere de, ileri sürecek, leri dileklerin ezberletilmemesl, ay n bir tamimle ilgililere bildirilecek tir.
Üniversitelerarası kurulun son toplantısına iştirak etmek üzen bir müddet evvvel Ankaraya gi miş bulunan; İstanbul Üniverslt si Hukuk, Iktısad ve Tıb Fakült 6i dekanları, dün sabahki ekspr le şehrimize dönmüşlerdir. ,
Diğer taraftan, Üniversite profı sörler kurulu, bu dekanların da i tirâklle, bugün bir toplantı yapa, rttk; bazı talebe meseleleri ve yeni sömestr talimatnamelerinin tatbi) { Umumiye müfettişlerinden Kii-şekilleri üzerinde müzakereler ya. pacaklardır.
Anzak heyeti şehrimizden ayrıldı
Birinci Cihan Harbinde Çanakka lede ölen Yeni ZelandalIların mezarlarım ziyaret maksadile, memleketimize gelen Anzak heyeti, bir müddet evvel Çanakkaleye gitmiş bulunuyordu-
Evvelki gün şehrimize dönen heyetin başkanı general (Sir Leslle Marshead), ordu komutanı Nuri Tamutu makaramda ziyaret etmiş:) ^ede münderTc^ctiraalan Tertîb ve hanesinde akdettirdiği ve Kongre tesmiye edilen ilk içtimain birinci, ikinci ve üçün cü derecede eşhasın terkibile akdolunup diğerlerinin rüesa mertebesinde bulunanlarına has yedilerek hâlî mukadderat ittihaz olunduğu ve Cavid beyin kanunî cezanın 57 nci maddesin deki tarifata mutabık surette hafî teşekkülün riyasetini de-
Sabri, Hariciye Nazın esbakı .Ahmed Nesimi, Ittihad ve Terakki erkânından Salah Cimcoz, Ordu ve Donanma Pazarı meclisi idaresinden ve Erkânıhar-biye binbaşılığından mütekaid Rıza, kâtibi mes’ullerden Gazi Antebli Muhtar, Üsküdar belediye reisi esbakı Rifat, Düyunu
cük Nâzım, Millî Mahsulât şirketinden muhasebeci Said Beyler ve Kara Kemalin yazıhanesinde müstahdem hademe Hasib ve Bakırköy kaymakamı sabıkı Neş’et Bey haklarında dâvalarının tefrikine karar verilmiş olan diğer maznunlarla tevbi-den ve tevsian tahkikat ve mu-hekemat icra kılınmıştır. Maznunlardan Cavid Beyin birinci Lozan konferansını takib eden anlarda mahiyeti tahkikat evrakında zabıtnameler ve iddiana-
Bir zahat kaldırmaktan sanık Gallb hakkın, daki dâvanın duruşması dttn 1 inci ağırcezada sona ermiş ve sanık 5 sene 8 ay ağır hapse mahkûm edilmiştir.
— ■ o -----------
Yapı kongresi Pazartesi günii Ankarada toplanacak Pazartesi günü Ankarada, Halke vinde yapılacak büyük Yapı kongresinde bulunmak üzere, İstanbul mimarları, cumartesi güııü şehrimizden ayrılacaklardır.
----------o---------
Pencereden düşen bir adamın kaburga kemikleri kırıldı Fatihte Haydar caddesinde 41 nu marada oturan Mahmud Güney a-dında bir seyyar satıcı, dün sabah Beyoğlunda Balyaz sokağında bir apartmanda camları tamir ederken muvazenesini kaybederek aşağı düşmüştür.
Kaburga kemikleri kınlan Mahmud Beyoğlu hastahanesine kaldı-itilmiştir.
Belediye murakabeyi şiddetlen dirdi
Belediye, son günlerde murakabeye şiddetle ehemmiyet vermektedir.
Geçen mart aYı içinde 1700 esnaf Belediye talimatnamesine aykı n satış ve ihtikâr yaptıklarından dolayı cezalandırılmıştır.
Basit bir hesab işi
ün matbaaya üstü, baji eskice, takat tertemiz yaşlı bir zat geldi. Bütün hal ve tavır-
larından eski emeklilerden, gün görmüş ve eyyam sürmüş bir zat oluugu belli İdi.
Fıkracı denilen adamın sahiden oen olduğuma kendisini binbir yeminle I-nandırdıktan sonra dedi ki:
— Evlâd, ben seni yazılarına ba^ar da saçlı sakallı Mr zat sanırdım. Halbuki sen ufak tefek, gösterişsiz va llmslz bir delikanlı imişsin.
Sözünü kestim?
— Ne yapalım efendim, Tanrı böyle yaratmış... ‘ wk \
^Baş parmağını havaya kaldırarak protesto etti:
— Seni ufak bilhane bardağı lâkis cesur bir
farından anlıyorum. Zaten insan gösterişe bakmaman. Nice herli, ferli; ense kulak yerinde adamlar vardır ki yaptıklarını çocuklar yapmazlar: 5le-ceb Peker gibi... Sonra da senin ) Ibi ufak tefek kiştler de tanırım ki mangal kadar yüreklen vardır. Oeğm^ ba bayiğit onların ellerine su bile doko) mezjer. Senin gibi Fıkracı...
— İltifat ediyorsunuz efendim.
— Hakikati söylüyorum oğlu n. Şimdi beni dinle: Ekmekler yüzde yüz buğday iken (SûO) gramı (U)) kuruşa satılıyordu değil mi?
— O mes'-ud devirlerde öylo idi e-fendim,
— Sonra bu yüzde yuz buğdaya yüzde (35) çavdar karıştırıldı, fiyat (30) dan (25) kuruşa indirildi amma siklet do (900) gramdan (370) grama düştü.
— Bu da doğru.
— Atıf İnan beyefendi ile muhterem rüfokasımn azizliklerinden sonra ekmek paçalına yüzde (25) çavdar, yüzde (10) mısır ve yüzde (15) de arpa unu karıştırıldı, yani senin anlı-yacağın ekmeklerdeki buğday nısbeti yüzde (50) ye yani yarı yarıya düştü; sikletten de (20) daha azaltılarak en esaslı rızkımız (850) grama indirildi amma fiyat yine (25) kuruş kaldı. Buna ne buyuruyorsun Fıkracı?
— Vallahi ne diyeyim? Bilmem ki efendim.
— Evlâdını asıl ne söyliyeceksen bu vadide söyle. J.ıra.büdı&in gibi ekmek Türkün temel gıdasıdır.
— Hakkınız var efendim.
— Şimdi Toprak Ofisin müstahsilden hububatı kaça aklığını tetkik ettin mi?
— Ne yalan söyfıyeyim? Etmedim.
— Seni mazur görürüm, zira başta kabine âzayı kiramı, bu ciheti tetkik edenler aramızda pek azdır. Şu halde ben söyliyeyim. Ofis muhtelif hububatı müstahsilden şu fiyatlara mubayaa eder:
Buğdayı: 22 kuruşa, Çavdarı: 16 kuruşa, Arpayı: 15 kuruşa, Yulafı: 13 kuruşa...
— Yediğimiz ekmeklerde yulaf di var mı beybaba?
— Resmen yok amma hakikatte kepek bile mevcud. Şimdi sen her günlük gıdamızda gayrı resmî olarak, neler yediğimizi bir tarafa bırak da yukarıdaki rakamlara bak. Bu şartlar içinde (900) gramlık buğday ekmeği (30) kuruşa satılırken ancak (850) gram çeken sade yüzde ellisi buğday ve alt tarafı çavdar, arpa ve mısır gibi daha ucuz unlardan mamul bir halita nasıl olur da (25) kuruşa satılır. Oemek oluyor ki yalnız ekmeğin buğday nisbeti azalmadı, fiyatı da artmış oldu. Allahaısmarladık evlâd...
— Rabbiye emanet olun efendim
FIKRACI
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
t

✓t
Bir rundeıu evi basıldı
Taksimde, Mezarlık sokağında bir ) apartımamn dairesinde randevu-) culuk yapıldığı İhbar edilmiş ve ev velki akşam yapılan baskında 8 ka dm suçüstü yakalanmıştır
Kadınlar muayeneye sevkedilnılş ve randevucu hakkında kanuni takibata geçilmiştir
Kirkor Könıiirciyan için jübile
Yüksek Ekonomi ve Ticaret okulu mezunlar cemiyeti; muhasebe muallimi Prof. Kirkor Konıürciyan
Yazan C
I

Tefrika No. 249
bilâhare orgeneral, Perepa]asa gldt rek ziyareti İade eylemiştir
Anzak heyeti; önce Mısıra, İra. dan da Tobruka gidip Yeni Zelanda mezarlarını ziyaret etmek Uzel re, dün sabah saat 8 de kalkan hususî bir uçakla şehrlmziden ayrılmıştır.
5
leketo seyyah ORlbetmekligin İktisadi tarafları da vardır.
Belediyenin iki saatte istanbulu gozl ruhde eyleyerek rüfekası vâsı-dirmo plânını beğenmedim. jt—
tasile beş şekilde hülâsa edilen muhtelif • faaliyetleri bilhas sa Kara Kemal marifetile sevk ve idare eylediği tahkikatı va kıa ve zabıtnamelerde münde-r.'ç ifadat ve itirafat ile vâsılı mertebei sübut olmaktadır.
Cavid beyin içtimalara ve ınnkarreratm şekil vc mahiyetine müteallik olarak îzmirde sorulan sualler karşısında rek jfadatı evveliyei mükerre-re&inde ve gerek muhakemesin ele musiırane inkâr ve kaçamak yolunu tecrübe etmesine rağmen Ankaradaki müevvel i tirafatı harbi umumî senelerinden beri hiç görüşmeye^k ve selâm dahi vermiyecek derecede dargın bulunduğu mas-lûp Şükrü ile Kara Kemalin de

lâletiie barışarak salifüzzıkr iç timalarda teşriki mesaiyi kabul etmiş bulunması ve Ali İhsan beyin Şişli içtimalarına ve mas lup Sarı Efe Edibin suikasd te şebbüslerinin tatbikatı için nak di muavenetlere mütedair ifadeleri, on senelik ccmij’et ve fırka arkadaşlığı esnasında he men hiç temas ve münasebette bulunmadığı Kara Kemal ile son senelerde bilhassa son zamanlarda bir haftayı geçmeyen fasılalarla sık sık temas ve mii nasebette bulunduğu hakkında ki tahkikat ve kendi ıfadatile sübut bulduğu gibi delâili taliyo ve karaîni kanuniye mümailey-hin hafi heyeti riyasetini deruh de eylemiş olduğuna miiteallikk kanaatleri teyid ve takviye ey-
İçmektedir.
Doktor Nâzım beyin Cavid beyin hanesindeki kongreye ve oıııı takip eden heyeti hafiye ict'.malarına iştirak eylediği ve hafî içtimalarda ittihaz edilen'ı bilcümle kararlarda reyi munzam ve müşterek olduğu ve bU] nıukarreratı sahai tatbika isal, edeeek siyasî faaliyetlerde bu-3 lunduğu, siyasetle iştigalden) için, bugün saat 17 de, okulun kon. kulhyen fariğ bulunduğu hak--J kındaki ifadatıııa ve mebdei 1 tahkikattan muhakemenin sonul na kadar devam eyleyen umumîj inkârlarına rağmen diğer rüfe-| kasının hafî içtimalarda bulun k dıığuna müteallik ifadatı voj esbak hariciye nazırı yin dosyada mahfuz mektupları müfadile anlaşılmış) ve mesaisi teşkilât.ile asla alâ-Z kadar bulunmadığını ifadei ev) vehyesinde söylediği Terakki-? perver fırkasının hafî teşkilâta! dahil diğer rüfekası gibi gizli] fakat tapı ve hararetli bir mu? zahiri bulunduğunu da maslûp' Şiikrüye hitaben yazılmış olup) ele geçirilen mektupla sabit) olmuştur. k
Aratanın izmihlâle sürüklen -j meşinde başlıca âmillerden ol-L dugu malûm ve tehlike ânında?
ferans salonunda bir jübile tertlb lemiştir.
(4
Halil Be-? : cevabi ?
(Devamı var)
1304 j Rumi
Nisan
17
* TAirVİM * |
J
Hicri Cem. âhır
20 '
NİSAN 1943
Kasım 175 — AY — 4 Gün 121
Vahitler
Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı
Inısâk
Vasati S.
6
13
17
20
21
4
D.
00
11
02
04
47
es
Ezani
D.
57
09
59
s.
9
5
8
12
1
8
48
06


SABİ
NİSAN 191b
r) Hab©n©
1 • ■■ ■ ■ ■ -
Bu ne kadar
Sukut.
I

kararı ve
İngiliz basını
“Siya») bir partide ihtilâfları teşvik atmak hayatiyetin şartıdır^
Platts — Mills’in
Londra, 29 (A A ) — İşçi pa* tisinin organı olan Daily He-rald gazetesi bugünkü başyazısını dahilde büyük bir alâka ■uyandırmış olan ve millet-1 lerarası tepkilere de yol açan, bir mesbleye, işçi partisinden çıkarılması hususuna tahsis et miş bulunmaktadır- Gazete şunlan yazıyor:
İşçi partisi, partinin genel siyaseti hakkında bazı noktalar üzerinde mutabık bulunmı yan mensublanna karşı hiç bir zaman müstebit bir durum takınmamıştır. Esas pren sipler kabul edildikten sonra amelî bazı meseleler üzerinde şiddetli ihtilâfların yapılmasına müsaade etmek ve hattâ bunları teşvik etmek siyasi ı bir teşkilâtın hayatiyetine işa ] rettir, fakat bu hürriyetin de ( bir hududu vardır ]
Bir taraftan bahis mevzuu ] saylavlar birçok fırsatlarda biz ( zat kendi idarecilerini:', siya- ' setlerini İtibardan düşürmeğe ı teşebbüs etmişlerdir Diğer ta- ' raftan ise mesele daha ger.iş ı bir mahiyet arzetmektedlr , İngiliz İşçi partisinin ancak ı solcu hizbi vardır. Bundan baş ' ka kendilerinden sağcı âsiler diye bahsedilen bir kıs m daha mevcuddur Bu sonuncular M- Churchill’ın teklifi üzerine La Hayelde toplanacak olan Avrupa birliği konferansına iş tirâk etmek yolundaki niyetlerini izhar etmişlerdir Diğer kısmı teşkil etmekte oian biz , sosyalistler Avrupa birliği me ' selesi bahsinde durumumuza ekseriya bu mesele ile görevli | bir teşkilât vücuda getirdik . Bu göz önünde tutulacak olur ( sa İngiliz sosyalistlerinin res- ’ mî olmıyan ve sosyalizmin ( şiddetli düşmanlarını da ihtl- ] va eden bir kongreye iştirak ( ederek kendi partilerinin açık ] durumum neden bozmaya ça- ' Ihtıkları suali sorulabilir.
ni meseleyi bahis mevzuu eden sağcı Daily Mail gazete, sı şunları yazmaktadır:
işti partisi M. Platts - Milisi InvJiz demokrasisinin düşmanı f 'an komünizmin lehinde hıılu'jduğu için değil, akat bu şekdde hareket etmekle par-1. iniıı nizamnamelerini ihlâl nü* olduğundan dolayı İşçi ı j ı-.. .inden ihraç etmiştir Buuaaıi başka sosyalistler sa aece M. Churchill tarafından ’eklK edilmiş olduğu için Av rupa birliği hareketini takbih etmek üzere bulunmakta idiler Gazete bu suretle işçi hükümeti partisinin menfaatlerini milli menfaatlerin üstünde '•.»muş olmakla itham etmektedir.

İtalyan
Başbakanı
Haftalık tatilden no m j ’ ya dö n dii
Roma 29 (A.A? — Italyan Barbakanı De Gasperi, bir haf ta devam eden bir tatilden son ra Komaya avdet etmiştir.
Başbakan, Cumhurbaşkanı De Nicola’nın başkanlık için yapılacak olan yeni Çine iştirak etmek niyetinde olup oi-riu Uıgını öğrenmek üzere kendisini ziyaret edecektir
askeri tasfiye. bil)c-. su lâğvedildi
Roma. 29 (A.A) — İtalya
Dışişleri Bakanlığı tarafından resredilen bir tebliğde sulh andlaşması yürürlüğe girdiği zaman İtalya ile Amerika ara BUıda aktedilen mukavele gero pir.ee Amerikan «Askerî ta-fi. ye bürosu» ııun vazifesi teshil edilen tarihte sona erdiği kay-Gedilmektedir.
Tebliğ şunları ilâve etmektedir :
Bahis mevzuu olan büro ile onu teşkil eden ordu mensupla n, Kalyayı terketrneğc hazırla? maktadırlar. Bunlar, geçenlerde İtalyan makamlarına ve,. Da etmişlerdir. '
• •

hâdiseleri devam ediyor
Yugoslavya dün, Triyestede Italyan hududunu kapattı ve muhafız sayısını arttırdı Roma 29 (A.A.) — Roma radyosu, bu sabah Yugoslavla-rın Trieste bölgesinde sınırı kapatmış olduklarını bildirmek tedif.
Sınırların kapatılmasına kon trolü sağlamak üzere Yugos -lav sınır muhafız’arınuı ve bir İlklerin adetlerinin aı-ttırılma-sını müteakip şafakS beraber başlanmıştır.
Yugoslav tebliği
Belgrad 29 (A.A.) -- Yugoslav hükümeti geçen Pazartesi günü Ita.yan Iıududjnda vuku bulan ve oir Italyan askerinin ölümü ile neticelenen hadise hakkında bir tebliğ neşretmiş-tir.
Tebliğde, Italyan askerlerinin sınırı aşarak ve Yugoslav Isr üzerine ateş açtıkları zaman askerlerin hududun 60 met re içersine girmiş oldukları be lirtilmektedir.
Hâdisenin sebebi
Roma 29 (A.A? — Komadaki resgaî mahfiller. Italyan, Yu eoslav sınırındaki hadisenin Yu goslavlar tarafından sınır işa-
retinin 250 metre Italyan toprakları içine geçirildiği, mahal de vukua geldiğini bildirmekte diı 1er.
Cesed teslim edildi Londra 29 (B.B.C.)
Pazar günü Yugoslav hududun da öldürülen Ingiliz teğmeninin cesedi, bugün Yugoslav hükû -meti tarafından Ingiliz makara larma teslim edilmiştir. • • Avustu^yaya karşı istekleri
Londra 29 (A.A.» lavya, Avusturyaya toprak isteklerini azaltmış ise de elan 150 milyon dolarlık taz minat istemektedir.
Bu keyfiyet, Avusturya işini inceleyen Bakanlar muavinlerinin dünkü toplantısında Yugos lav Dışişleri Bakanı Bebler tarafından yapılan beyanattan an laşılmakt^dır.
Yugoslavyanın toprak talepleri 680 kilometre kadar azalmıştır. Bu topraklarda da 40. bin kadar insan yaşamaktadır. Yugoslavyanın vazgeçtiği topraklar Strianın doğusundadır.
ıne-cdi-çık-
Geçen
Y ugoslav
— Yugos-karşı olan
Berlinde 14 saat
süren bir toplantı
Şerlindeki uçak kazası hakkında Rusların hazırladığı tahhikat raporu 149 sayfa Berlin 29 (A.A.) — Dört ı müttefik komutanı, Berlinde yapmış oldukları toplantı 14 saat sürmüştür. ,
loplantı, Ingiliz delegesinin
Sovyet bölgesinde ihdas olunan Millî Demokrat Partisini ve bu 1 partinin gazetesi olan « National Zeitung u şiddetle protea to etmesi ile sona ermiştir.
Amerikan delegesi. İngiliz' delegesinin yaptığı protestoyu desteklemiştir. ®
Rus mümessili, konseyin 7 Mayısta yapılacak olan oturumunda bu meseleye cevap vere ceğini bildirmiştir.
1//9 sayfalık rapor |
Berlin 29 (A.A.» — Berlin uçak kazası hakkındaki Sovyet tahkik komisyonunun rapo ru başkumandan Mareşal So-kolovski’ye sunulmuştur. Rapor ve ekleri 149 sahifeden mü mürekkeptir.
Sovyet askerî idaresinin orga nı olan Tagliche Runduschau ga ' zefesi, bu raporun tetkikinin en, aşağı bir hafta süreceğini yaz-' maktadır. ,
A.ıglo-Amerikan bölgesindeki iş çilerin yev-miyesi
Berlin: 29 (A.A.) —
ya'd.iki Ingiliz ve Amerikan böl gerinde bulunan milyonlarca iş cinin ücreti yakında yüzde 15 nisbetine kadar arttırılacaktır.
Bu. ancak, 1 Mayıs tarihinden sonra işçilerle Alman iradeciler arasında serbest müzakerelere Ingiliz - Amerikan makam ianem müsaadesi sayesinde mümkün olmuştur.
Bu karar alınmadan evvel sendikalarla istişare edilmiş -tir.

Ol
W

Barutçu herkesi ve halkı ve gafil mi sanıyor? müfettişleri Bakanlığa sirayet edecek bir
fBa^tnakaledon devam) rahat açtırdılar vc etrafa nasihat vo istihza yağdırmasına imkân verdiler.
Hele bütün bu hâdiselere ve yaraların üzerine tuz eker gibi Başbakan yardımcım demiştir ki:
«— Bütün iddialar maliye müfettişleri tarafından tetkik olunacak. Tâ ki bütün tereddütleri bertaraf edecek şartlar içinde hakikatler meydana çıksın... Mes’uli-yeti uıuclb hal var mıdır, bunlar varsa mes'uiteri kimlerdir ve suliyet nereye kadar sirayet yor? Bu çırçıplak meydana sın!»
Bıı sözler umumî vicdan ile bir istihza değil de nedir? Hakikatlerin çırçıplak meydana çıkmasını istiyenler, Meclis tahkikatı yaptır nıamak için, bu kadar çırpınırlar mı? Hattâ bu tahkikat mes’elesi-nin Mecliste gizli reyle sorulmasına karşı bu derece direnilir mİ? Maliye müfettişlerinin yani Başbakanlığa bağlı memurların yapacakları tahkikat ile hakikatler çır-çıplak nasıl meydana çıkar? Faik Ahmed sersem Maliye kadar
tahkikatı yapabilirler mi? İş oraya dayandığı vakit salâhiyetlerinin sınırım aşmış olduklarından duraklamazlar mı? Bu Atıf İnan ve arkadaşlarının işini temizllye-bilecek tek yolu çoğunluk partisinin elebaşıları sımsıkı tıkadılar, hakikatleri boğdular, yolsuzlukları örtbas etmek azmini gösterdiler. Bari lütfetsinler de halkla a-lay eder gibi hakikatleri çırçıplak görmek ve öğrenmek İstiyoruz de-me-inler. Kendi yuvarlandıkları sukut ve iznıihlâl çukurunda debelensinler dursunlar. Millet Halk Partisinin bu son hareketlerini af-fetnıiyerektir. Nitekim Başbakan seçim kanunundaki tâdilleri konuşurken dün, encümende bir hâkimin seçimi idare ve murakabe etmesine katiyen yanaşmamıştır. Varsınlar bildikleri yolda rahat ra hat yürüsünler. Atıf İnanları da kendilerine mübarek ve uğurlu, kademli olsun...
A. Comaleddin Saraçoğlu
1

Mayii Cumartesi* Saat
20.000 liralık
EV
vo
10.000 liralık
Çeşitli para ikramiyeleri
1 Mayıs
Cumartesi günü Saat 10 da
Galata Şubesinde Çekiliyor.
İKRAMİYELI AİLE CÜZDANI
Alman- j
d
s

1
sahihleri çekilişe davetlidir.
VAPI ve KREDİ BANKASI A. Ş.
Mayıs Cumartesi Ar Saat

si
LO
*
an O
e
5

O
r)

•0 ★
Yakında Amerikan
buğdayı getirtiliyor
idareci —
gorile
aktüallteler
Buğday mubayaası için ticaret ataşeliğimize
dün şalâhiy eit verildi ve dolar permisi açıldı| Silahlar V
Ankara 29 (Hususî) — Ame rikadan satın alınması kararla gan buğdaylar m yakında memleketimize getirileceği haberleri Ankarada ilgililerce teyid e dilmektedir.
Merkez Bankası bugün umumî heyet toplantısı dolayısile kapalı bulunmasına rağmen buğday mubayaası için lâzım
Fransadan gelen idhal malları ve Fransızca mecmualar
r


4
i-


r

gelen dolar permileri bankada muamele görmüş ve para ticaret ataşeliğimize alış selâhiyeti le beraber gönderilmiştir.
Buna nazaran sonbahardan evvel Amerikadan buğday ge-tirilemiyeceği yolundaki söylentilerin asılsız olduğu anlaşılıyor.

A
Ge-
Hukuk {fakülteleri yönetmelikleri
Ankara 29, (Hususî) — n k a r a ve İstanbul Hu-
kuk Fakültelerinin ye ni imtihan yönetmelikleri Millî Eğitim Bakanlığınca tasdik olunmuştur.
Genel ekononıi meclisi
Ankara 29 (Hususî)
ııel ekonomi meclisi kurulması halikındaki tasariyle yolluk ka nunu tasarısı kesin şeklini almıştır. Genel ekonomi meclisi tasarısı bugünlerde Büyük Mil let Meclisine sunulacaktır.
Anadolu arattırma istasyonu
Ankara 29 (Hususi) — 1 rendiğimize göre, Ankara Üni -versitesi Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesine bağlı olmak üzere merkezî Diyarbakır olan ve Do ğu Aııadoluda, Anadolu araştır ma istasyonu adıyla bir istasyon kurulmuştur. t
mecmua bedellerinin dik edilen faturalar mucibiı»-müdürlügünce resmi ku*
P. T.
öğ-
Pasifik abalarında sivil hükümet
Vaşington 29 A.A.) — Usis Dışişleri Bakanı Marshall dün kongreden Birleşmiş Miletler taıafından Amerikaya tevdi e-dilmiş olan Pasifik adalarının i daresi için sivil bir hükümet ku rulmasmı talep etmiştir.
Daha evvelce Jaxonmarın k od trolü altında bulunan bu tonr'aklar Guam hariç olmak ü-zere Marianne adaları ile Mars hail ve Karolın adalarından mü teeşkkildir.
Marshall tarafından teklif e-dilen kanun tasarısına göre 4 senelik bir devre için başkan tarafından sivil bir vali tayin e dilecektir.
Bu voli Marianne adalarında Palau, Yap, Ponape’da ve Mars halia adalarında kazalar teşkil edecek ri için
•• çektir.
Vali
bö’genin tanınmış şahsiyetlerini tercih edecektir.
îngilterede idam cezasının kaldırılması kanunu
Londra 29 (A.A.) — Lrndra 29 (A.A.) — Lordlar kama»a-sı dün tkşon ö’üm cezasının 5 senelik bir devre için kaldırılmasına miıt?a’lik olaıı kanur. tasarısının incelenmesini bitirmiştir. Pu k, ı.un önümüzdeki hafta oya konulacaktır.
Merkez Bankası Genel İdare Kurulu toplantısı
Ankara 29 (Hususî) — Mer kez Bankası genel kurulu bugün Ankarada toplanmaktadır.. Bu münasebetle banka idare meclisi bir rapor hazırlamıştır. Bu rapora göre bankanın 947 yılı içinde 8 milyon lira kâr sağladığı, tedavüle eki banknot miktarının 9!'(’ sonunda 892 mil yon liraya düşmüş bulunduğu ve vîne 947 sonunda altın mev-% • .
cudumuzun da 210 tondan 151 tona düşmüş olduğu bildirilmektedir,
P T.T. teknik tes’slerin-n tskvvesi
Ankara 29 (Hususî)
T. idaresinin teknik tesislerini kuvvetlendirmek için Büyük Millet Meclisince verilen 100 milvon liralık tahsisat ile Fran • *
sız, İsveç ve Ingiliz fi nıalariy le mukaveleler aktedi İm iştir.
Ele alınan işlerden Ankara A-iana, Buısa. İzmit. Afyan (ele fon santralleri hizmete girmiş, Istr-ntu! telefon tesislerimi ı birinci kısmı işletmeye açılmıştır.
Fundan başka memleketin 30 muhtelif yerindeki telefon ve posta santralleriyle Kuranpor-törleri inşa halindedir.
Ista bul elektrik tesisat' iç’n
Ankara 29 (Hususî1
ber aldığımıza göre, İstanbul e kktrik idaresine lüzumlu fesi -satın ikmali için yabancı mem leketlere yapılacak siparişler karşılığı olarak hükümetin de-lâ’etiyle bankalarca 4.5 milyon lira ödünç verilecektir.
Ankarada kar
Ankara 29 (Hususî)
gece yarısından sonra şehrimiz de başlıya n kar bu sabah 4-5 santim kalınlıkta tutmuştur. Uydurma bir haber
Ankara 29 (Hususî)
rivenin Filistine asker göndermesine karar vermesi dolayısi le Türkiyeden şimal hudutlarının garanti edilmesini istediği ve hükümetimizin de*bu temi -natı verdiği, Vatan gazetesinde yazılmıştır.
Garantiler üçüncü bir devletin tecavüzüne karşı verilebi’.o ceğinden haber, bu bakımdan dahi asıisız görülmüştür. Yet -kili '..evreler b’.ı münasebetle S’J rivc ile Türkiye arasında bu mevzularua herhangi bir konuş ma dahi yapılmamış olduğum belirtmek’cdir.
Ha-
Dün
Su«
ve bu kazaların her bi-bir idareci tayin edile-
bu tayinleri yaparken
[Milano f uçarı
Milano — Milletlerarası Milano 16 ncı fuarı 29 nisan perşembe giınü öğleden sonra açılacaktır İtalyan kabinesi erkânından bir çokjarı 11c kordiplomatiğin biıyvk Kısmı, şimdiye kadar tcrtibjçnen en bityiik fuar olan bu açıhş törenine iştirâü edeceklerdir. Bundan başka fuara resmen katılan memleketler arasında A-vusturya. Belçika. Bulgaristan, Çe ko.'lo'aKya, Almanynnın Birleşmiş İki bölücsi. Yuposlavya, Rumanya, Macaristan. Çin ve birçok Amerikan memleketleri bulunmaktadır. (A.A-)
Mültecilere yardım
, Londra — İngiliz hükümeti s mültecilere ve memleketlerinden Sayrılmış olanlara yaptığı yardımlar hakkında dün bazı malumat yayınlamıştır Bu malûmata göre, harb esnasında ve harbi takib e-J den seneleıdc-Avrupc.dan İngilte-J reye 770-009 mülteci gelmiştir. Bun | dan maada İngiltere Avıupalı | 55.000 gönüllü işçiyi de kabul et-( miştlr. Halen de Inglltereye hat-
---------------------------
tada 1500 kadar Avıupalj işçi kabul edilmektedir. Ingiltere, haıb biltigindenberi, beynelmilel ınülte eller sandığına 50 milyon Ingiliz, lirası vermiştir. Dün Londrada resmen bildirildiğine göre. 1 ocak 1918 danberl 20 bin yabancı Ingi Jlz tabiiyetine alınmışlardır.
MAJ
Amerikan işgal bölgesinde elemek tayini • ir Vaşington — Amerikan ordu su Almanyadaki İngiliz ve Amerikan işgal bölgesindeki ekmek ta ymm bugiinku seviyesini mulıafa za edebilmek için Mİ manyaya gön derilmek ûzcıe Aıjantlnden 200.000 ton mısır satın almıştır
Bu 200 000 ton mısır İçin 20.000 000 dolar ödemiştir. (A.A) Amerikan hububat ihracatı ★ Vaşington — Amerikan hü. kümelinin yiyecek komitesi bu yıl ki hasad zaıfmda yapılacak hububat ihracatı için ilk ıakam olarak 200 milyon hektolitreyi tesblt etmiştir. Bu miKdar bir rekor teşkil etmekte o’up geçen sonbahar da yapılan ihracattan 2,5 milyon
hektolitre fazladır. (APJ
Amerikan (’umlııtrbaşkanlığı seçim denemesi
Philadtiphla — Pensylvania-da yapılan seçimlerde, Cumhurbaşkanlığı için Cumhuriyetçi partinin adaylığım Haıold Stassen ka zannuştır. İkinci olarak pek az bir farkla Dev/ey gelmektedir.
Demokrat Halesinde ise Truman baştadır. VVallaco bütün adaylar arasında en sonda ve gayet geridedir. (APJ
Amerikan bert alarmda Nevyork — Dünkü borsada başlıca hisse seııcdlerl 2 dolara ka dar çıkan bavı yükseklikler kaydetmiş. ( Jıicago hububat piyasasında buğday 2-/05 santim yüksek olarak l apanrmçtır. (APJ Askeri ehemmiyeti haiz bir güneş tutulması olacak
Nevyork — Mayısın 8 inci gü nü, MİJâddan önce 585 yılmdun-bcrl İlk defa olarak askeri e-hemmiyetl haiz bir güneş tutulma sı vukubulgcaklır. Zira, o gün güneş tutulduğu zaman yapılacaij coğrafi tedkiklerde arzın şekli da
ha iyi bir şekilde tesblt olunacak / bu suretle, uzaklan, uçar bomba- J larla erişilmesi istenilen bir nok- J ta daha emin bir tarzda tayin o- | lunabılecoktir. i
Amerikan Mill) Coğrafya Cemi î yeti taralından verilen malûmata Z göre, şimdiki halde uzaktaki bir / noktayı, ancak, birkaç yüz metre ’ hattâ bazan bir. İki kilometre ha i tâ İle tayin etmek mümkündür. I Yeni tedklklerdeıı sonra bu hatâ- | nuı 50 metreyi gcçmlyeceğl Lalı- Z min olunuyor. /
Güneş tutulması evvelâ Birman J yada görülecek, en sonra Alcut a- ) dalarında nihayete erecektir J (AP.) \
Eski Yugoslav Kralı J •Arnerikada y
Nfvyork — Eski Yugoslav I Kralı Pctar ve Kraliçe Aleksandra l İki bucuk yaşındaki oğııllarile be- L raber, «Quı.en Ellzabetlı.. vapurile ( buraya gelmişlerdir. Petar, bu zi- 7 yaretin tamamile hususî mahiyet- J te olduğunu söylemiştir. Eski kra- J lın muhafazasına üç sivil polis me j nnır
Çin
★ Cm
edilmiştir. (APJ I
Cumhurbaşkanı muavini 1 Nankin — General Ll Tsung l Çin Cumhurbaşkanlığı mua- Z vlnliğino seçilmiştir. (APJ 1
Bulgaristanda nüfus başına 350 gram ekmek verilecek
Londra 29 (B.B.C.) Sofya-dan gelen haberlerden 1 Mayıs tan itibaren bulgaristanda ekmek tayininin arttırılacağı anlaşılıyor.
Amele istihkakı 6»0 gramdan 700 grama diğer istihkaklar i se 300 gramdan 350 grama çıkarılacaktır.
Avrupaya yardım için satın alınan malzeme
Vaşington 29 (A.A.) — Usi9, yabancı memleketlere yapılacak yıldım programları için Amerikan Tarım Bakanlığı tarafından Mart ayı zarfında sa tın alınan yiyecek ve tarım maddelerinüı tutarı 951300 tonu bulmuştur.
Bu yiyecek hububat maddeleri Amerikanın yabancı memleketlere muvakkat vardım programları ile Yunanistan ve Türkiyeye yapılacak olan yardım ve işgal bölgelerinde Arço rikan cıdıısu tarafından iaşesi temin edilen sivil şahıslar 1-1 çin satın alınmıştır. I

ransadan gelen İdhal mallan fçın, fatura veronlerin evveloa yapılan bir hususi anlanma muoibınce fiyatları yüksek gösterdik Itri vo bu hareket, ticaret yolu He bir newi döviz kaçakçılığı telâkki edilmek' fer alâkal’ makamların pek haklı o*** rak tertibat aldıkları öğrenilmiştir.
GBundan ftafka, Fransızca kıtabiar mecmualar hakkında da bunları getirip satanların, anlaşılmıyan bir (teftihleri vardır.
Yüt Fransız frangının bundan veikl kuru 225 kuruş İken, bugün ree-on* kur 130,60 yani yüz Fransız frangı yüz otuz kuruş 60 santimdir. (Ba* ka bir tâbir He yüz kuruşa yetmiş yp dİ Fransız frangı temin edilmektedir. Karaborsada ise seksen He seksen ik) frangı bir liraya almak imkânı mer» cuddur.
Ki t ab ya vlzieri ibraz ce kambiyo
üzerinden derhal ödenmektedir.
Kitab ve mecmualar için taahhüdiO posta paketi masrafı da tahminen yüzdo (8,5) hesab edildiğine göre, meselâ, Fransız İllustration’u so frank olduğuna ve yüzdo sekiz buçuktan i frank 25 santim posta ücreti buldu* guna göre, Türk parası ile İstanbulda 55 frangın mukabili 72 kuruşa satılması lâzım gelirken 125 kuruşa satılmaktadır. Şayed buna, her türlü hal mallarında olduğu gibi yüzde 35 kâr ilâve etmek lâzım gelirse 25 kuruş daha ilâvesile 97 kuruşa satılmak iktiza öder.
I3u fiyat Türk kanununun azami olarak kabul ettiği fiyat haddidir. Bun dan yukarı bir fiyatla satış yapmak suçtur. Ve kanuni takibatı icabetti-rir.
Vazıyet böyle iken Fransadan gelen gorek ki (ablarda ve gerek mecmualarda şu halde ihtikâr vardır.
Bu mühim mes'ele ile meşgul olmak yalnız Türk hükümetinin değil hattâ Türkiyedekl Maarif veya Ticaret ataşeleri gibi Fransız makamlarının vazifeleridir.
Türkiyede Fransız kültürünün yayımı ile meşgul olan bu makamlar, bu hususta gayet ciddi ve titiz davranmalıdırlar.
Şurasını da işaret etmek lâzımdır ki, buradaki Fransız kütüphaneleri yalnız mecmualarda doğıl, kitab siparişlerinde do, el’an eski kur (Yüz frangı İki yüz yirmi beş kuruş) üzerinden muamele yapmak dirler.
Fransadan gelen idhal Türkiyedekl satış fiyatları
yapılacak, tahkikat ve takibata, Fran sızca kitab ve mecmualar satışının da ilâvesini, alâkadar makamlarımızdan rica ederiz.
istemekte-
mallarının hakkında

İDRAECİ
ÖLÜM
Merhum doktor Cemal Paşama oğlu, Saadet Yurdatanm eşi, Milli Reasürans İzmir mümessili Adnan Yurdatan ve Semahat Yurdatanm babalan, Maliye Kırtasiye Depo şet liginden bmekll:
ŞEVKET YURDATAN
29-4-1948 sabahı düçar olduğu haa tahktan kurtulamıyarak vefat eu miştlr. Cenazesi bugünkü cuma günü Talimhane Abdülhak Hâmid caddesi Dirlik apartmanından kaldırılarak Fatih camiinde öğle namazını müteaklb ebedi lstlrahatgâ-hına tevdi edilecektir.
E
programla sabaha ka-edecek,
3 rYalova-I Kaplıcalarında I 1 Mayıs Cumartesi günü .bahar I bayramı
Termal Otelde I Zengin bir I dar devam
DÎNE DANSANLA
I kutlanacaktır,
I .Baharın tam göbeğinde yemyeşil kaplıcalarda ve lüks Termal Otel-
I de zevk ve neş'e ile geçecek bir gün ve bir gece için bütün masrafını'
I (otel, öğle yemeği, akşam yemeği I vc dlııedansan, sabah kahvaltısı da | hll) 20 liradır. Biletlerinizi Ö’-î ipek Palastaki büromuzdan temin ediniz .
Mayıs sonuna kadar kaplıcalarda tenzilâtlı tarife tatbik edilecektir,' Pansiyon komple 12,5 liradır. | Pogani Vayda Orkestrası'
daimî olarak kaplıcalardadır- 1 TELEFON 24394 _____

I
*
SAYFA: 4
*


TIN! B AHA H

[ Gelibolu
manifatura
tevziatı

Manifaturacılar tarafından len resi
halka karne ile veri-mensucatın 700 met-Balıkesire kaçırılırken yakalandı

ı
İstanbul kayak takımı Bursada

İst Borsasımn 29/4/048 fiyatları
Londra 11 3856
Nevyork 280 —
Paris 1 3000
Cenevre 65.7270
Amsterdaıu 105 5468
Brüksel 6.3887
Prag 660
Moskova 7788G0
Lizbon 11.2495
ESHAM VE 'ı AHVİLÂT
Gelibolu (Hususî) — Manifatura e ler tarafından halka karne ile verilecek olan mensucat mallarından —700— metresi harka satılma-yıp karaborsaya satıldığını haber alan her zaman uyanık bulunan Emniyet teşkilâtımız tarafından Eahkesire götürülürken yakalanmıştır,
Hane b^ına 4 metre basma ve kapcıt bezi için ellerinde karneîe-rile sabahtan akşama kadar dükkân kapılarının önünde bekleyipte ajamryan halk! hiçe sayarak adalet huzurunda hesap vermeğe çağı rjlmışlardır:
Manifaturacı Kemal Foça, Jak Şeml, Mordahay Benezra, Somoil şemidlr, Ayni mencusat mallarını bir kaç kere sevkettiğini mahkeme de İkrar eden Bapkesirli Mahnmd Mutlunun yargılanması bugün ya pilmiş ve şahldlerin celbi İçin du ruşmanın 6/5?'948 gününe bırakılmasına karar verilmiştir.
----------o-------—•
Bursa uçak s ilerleri 3 mayısıh başlıyor
Bursa, (Hususi) — îstajıhul - Bursa hava. seferlerine 3 mayıs günü ballanacağı bildirilmiştir. Fakat bu sene bu hatta bir tayyare tahsis edilmiştir. Ge çen yıl öğleden evvel ve öğleden sonra olmak üzere iki tayyare sefer yaptığı halde bu sene se-‘ ferin ve uçağın bire indirilmesi Bursada biraz hayret uyand'r-mııtır.
İstanbul ve E ursa kayak ekibi 23 Nisanda Uludağda kalarak müsabakalar tertib etti. Birinci Bursadan Orhan Tancay ikinci Istanbuldan Izzeddin Somer geldi Bursa: (Hususi) — fetonbul Dağ cılık Klübü Temoçin Aygenin başkanlığında geçen hafta Uludaâa büyük bir kayakçı kafileri çıkarmış tır, 20 kız ve 20 erkekten mürekkep olan bu kafile 23 nisan tatilinden is tifade ederek dağda 3 gün kalmış ve Bursadan çıkan 20 kayakçı ile birlikte gündüzleri yarışlar yapmış geceleri de kayak evinde dans ed.p eklenmişlerdir, İstanbul kayakçıla n Bursalılaı* tarafından karşılanmış ayrıca Mudanyada da büyük te zahüratla uğurlanmışlardır, Şimdi ye kadar görülmemiş olan’bu sanıl mİ tezahürata karşj İstanbul dağcı lan da iskeleyi dolduran binlerce halka karşı (Ya ya ya. şaşa şa şa kayak sporu bin yaşa Bursa ve Ulu dağ bin yaşa) diye Mr ağızdan ba ğırmışlardır,
Diğer taraftan Bursa Dağcuıfc Klübü kendilerine hareketlerinden önce bir çay vermiş, burada Bursa klübü başkam emekli tuğbay İsmail Hakkı Alpan bir konuşma yaparak İstanbul Klübü ile Bursa Klübünün birleşmelerini teklif.etmiş, İstanbul lular verdikleri cevapta, her İki kiü bün kardeşçe birleşmelerini esas iti barlle kabul ettiklerini bildirmişler dir, Aralarında profesörler ve tanınmış kayaçılar bulunan bu kafilenin Uludağda tesisleri işleten şir ket tarafından tertiplenen hususi bir yarışa Bursalılarja birlikte işti rakleri ve samimi bir müsabaka yapmaları bir hayli dikkati çeken
••
% 7 Milli Müdafaa 3
20.50
Eir aç’klama
Havza Belediyesinden aşağıdaki mektubu aldık:
Yeni Sabah Gazetesi Neşriyat Müdürlüğüne
İstanbul
Havza muhabirinizin gazetenizin 20 Nisan 1948 gün ve 3293 sayılı nüshasının 4 üncü sayfasmda yayınlanan muhtelif başlıklar altın da yazılarının mahiyetleri hakika-tan uzak bulunduğundan umumi efkârı aydınlatmak faydalı olaca tından matbuat kanununun 48 in ci maddesine dayanarak iş bu yazı mm mezkûr sütunda aynen neşrini rica ediyorum,
1 — Asker alilelerine yardım, ka nunu mahsusuna tevfikan belediye kaynaklarından tahsil olunan paradan bu vatandaşlara tahsis edi «en meblâğ şimdiye kadar belediye ye celbedilerek verilmekte idi. Bil-lâhare belediyenin gelirlerinin herkesçe malûm olan buhran sebebıle azalması aylıkların gecikme ile ve rilmesine sebep olmuştur. Gazete □İze yapılan neşriyat sadece huşu si maksatlarla ve bafcı gayri m.em nun zümrenin tahrik ve teşviklle kaleme alınmıştır.
2 — Hamamların temizliği; Bele diye hamam işletmeleri bu günkü şartlar altında normal bir şekilde temizlik ve intizam göstermekte yerli ve yabancı bir çok insaflı vatandaşların taktirlerini celbetmes tedir,
3 — Yukarıda çarşıdaki helanın ışığı iddia edildiği gibi kestirilme mistir. şimdiye kadar belediyece ba zı şartlar sebebile yerine getirileme miş olan su işi ehemmiyetle ele a-lınımş süların blrieştirilmesî ve çeşmelerin çoğaltılması işine gayret sarfedilerek yerine getirilecektir, Muhbirin ço keskiden beri akmayan ve esasen suyunun kimyevi ev safı düşük bulunan bir çeşmeyi ele alması garip görülmüştür,
4 — Belediyemiz kasabanın yaıı gına karşı emniyeti için bazı firmalarla temasa geçmiştir, Su depo su ile mücehhez bir arazözün 35— 40 bin lira arasında satış yapılabl leceğl teklifini almıştır. Bu iş içinde IJJer bankasından istikra; ile 13 bin lira kâfi gelmediğinden ayni va tlfeyi görebilecek kabiliyette Sam- J «un belediyesinden. 3500 llraya^ra «öz alınarak Şevrole kamyon üzeri oe montesi yapılmak üzere Sanat Enstitüsüne bıraikjlmıştır,
5 — Belediye Dairesi murakabe-siz değildir, Belediye başkanı büroya bağlı bir memur gibi nıutalâ o lunamıyacağı yüksek malumlarıdır. Diğer bir ifade ile muayyen saatler haricindeki konturollü gezintilerin Umumi hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından çok faydalı olaca ğı aşikardır- Saygılarımla
Havza: Belediye Başkam Salim Çonoğlu

akşam duvarların
(’O-
Vö O
olmııı/tu. Gi n
hâdise olmuştur, İstanbul ve Bursa Ular üç kategori üzerine yarı? yap aıışlarcbr, Ayrıca bayanlar arasında da bir yarış yapılmıştır, Kar üstünde kızgın bir güneş altında tunç gibi yanan yüzlerlle şehir so kaklarında zarif kıyafetlerile dola şan bu gençlerden A kategorisinde kazananlar şunlardır: İstanbul-cîan. Ahmed Benerll (25 saniye) bl rlnci, Bufsadan Orhan Tuncay (17 saniye) ikinci, Istanbuldan İzzettin Somer (29 6aniye) üçüncü,
B kategorisi neticeleri. İstanbul-dan Server Somuncuoğlu 15,3 sa, bi rinci Istanbuldan Dara Sekban 15.8 a de ikinci, Istanbuldan Ham-, dİ 173 de üçüncü olmuşlardır, Ulu dafea ilk ç,kanlar arasındaki müsa bakada Istanbuldan Tuğrul Diken (D Sajâbaddln (2). Badrik (3) cü olmuşlardır,
Bayanlar arasındaki müsabakada Istanbuldan Nuran Somuncuoğ lu (25 sa. de) birinci Istanbuldan Birigitte 30 saniyede ikinci Bursa-dan Fatma Beceren 32 saniyede ü-çüncü olmuşlardır.
Müsabakaları Istanbuldan Temo çin Aygen, Bursadan Mehmed Cam cılar ve Fehmi Atlnııan, Ekrem Ka ray idare etmişler ve hakemlik yapmışlardır.
Müsabakalarda kazananlara Ulu dağ tesisleri işletme idaresi tarafm dan kıymetli ve güzel hediyeler ve rilmiştir, Musa Ataş
|**RAOVO
Bugünkü Progr

a
am
CUMA — 30/4/1948


Gelibolu bakımsızlık ve
ihmaller yüzünden sönüyor

L

■■ ••
Şehirde hâlâ umumi harbin izleri yürekleri sızlatmaktadır. Belediye yol açmak hevesile bazı ev ve dükkânları yaktırıyor. 945 sayımında 2500 hane ve 8000 nüfusa malik bulunan kasaba günden güne sönüyor mu?
Gelibolu: (Hususi) — Çanakkale j tozlar kışın ise baştan başa çamur Boğazlarının güzel ve şirin kasaba ' ' ”
lanndan biri olan Gelibolu ne ya zık ki bakımsızlık yünüzden bııgün acınacak bir haldedri.
ilk adımda göze çarpan yer yer taş yığınları haline gelmiş yıkık du varlar insana hüzün vermekte hâlâ umumi harbin korkunç izleri yürek leri sızlatmaktadır Belediyemiz di ger haberler yetmiyormuş gibi son zamanlarda güya yol yapmak mak sadile bazı ev ve dükkânları yıktır mış halkın ekserisi barakalarda o-turmaktadır 945 yılmda yapılan sa yımda 2500 hane ve 800 nüfuslu ol duğu anlaşılan kasaba her bakım-dan iptidai vaziyettedir, Yollar güb re saman meyva kabukları, gelişi güzel atılan şüprüncüleri ile doludur, Adetâ çöplük manzarası arz etmektedir. Bundan başka yazın
deryası haline gelen sokaklar ancak rüzgârlar ise süpürülmekte ve kucak yağmur yağdıkça sulanmakta dır. Son günlerde birde belediye mahalle içerlerinde arsalar açtırdı ğı süprüntü çukurlarım ve burada toplanan süprüntüleri kamyon ile kaldıracaklarmış, sıhhatimizi teh did eden bu hale sıhhiye nizamatı katiyen müsade etmediği şüp heslz dir. Ayrıca burada muntazam bir kanalizasyon da yoktur, çamaşır ve saire suları yollara döküldüğünden bir tifo salgını baş göstermesi dalma mümündür, Şunuda hemen ilâ ve edeyim ki bu güne kadar bir va kaya raslanmaması cidden bir mû cize sayılabilir, Şimdi soruyoruz, sıt ma savaşı böyle mi yapılır, sıhhati umumiye böylemi koruııulur, İlgi lilerîn nazarı dikkatini çekeriz.
O o r s a da tütün rekoltesi çok fazla

Eursada tutun mahsa’.ü buhran geç rmektedir. Binlerce mü-t hsil el n.leki tütününü hâlâ satamam şhr tütün tüccarı bankalardan da kredi temin edememektedir
Bursa, (Hususi)
Bursa, (Hususi ı — Buı sanın tütün mahsulü bu sene ehem-] mivetli bir buhran geçirmektedir. Muhtelif sebebleıin âmil ol duğu bu buhran ciddî bir safhaya girmiş bulunuyor.
Binlerce müstahsil elindeki tütününü satamadığından muhtaç ve hattâ ac bir duruma düşmüştür. Bunun birinci sebebi, gecen yıl tüccar tarafından şa.-, tın alman mahsulün mühim bir kısmı henüz stok halinde elde bulunduğundan ve bunun banka ların marşandizlerinde olduğun dan tütün tüccarları yeni mahsulden satın alanfâm ak tadır. Esasen bankalaı datı da kıedi temin edememek ecirler.
ikinci sebcb: mahsulün tan seneye kadar göıailmemiş bir re kolte kaydetmiş olmasıdır. Çün kii. Bu vıla kader en çok beş milvon kilo tütün yapan Bursa bölgesi müstahsili, geçen sene bu mahsulün para ettiğini görerek bol bol ektiği için yeni mah sul umulmadık bir mikdara çıkmış bittabi kalitesinden de kav betmiştir.
Yeni vıl rekolte ı 12 milvon ki lodur. Yâni her yıhnkinden ve-' di milyon kilo fazladır. Bu iti-


baıla mahsul durumu ve mikda-rı ayrıca anormal bir manzara arzetm iştir.
Üçüncü sebeb; harice fazla tütün satışa yapılmayışı ve yeni fiyatların maliyetten çok düşük oluşudur. Şimdi müstahsilin eli böğründe kalmıştır. Tütününü k»me satacağını şaşırmıştır.
Eiı şey değil, bu mahsulünü satamadıkça :^ek böceği de bes-lîyemîyecektir. Bu takdirde es$ sen mühim bir sarsıntı geçir-n ekte bulunan ipekçilik de fena hin duruma düşecektir. Bugüne kadar Bursa tütününü yalnız Tekel idaresi satın almaya devam etmiştir. O da nihayet ken cıisine lâzım okluğu kaçlar ala-caeına göre geri kalan tütünler ne olacaktır?
îşte bugün Bursa tütün müstahsilinin endişe içinde geçird;-ği sıkıntılı sual budun t PEK SANAYİ!
Diğer taraftan ipek sanayii de ehemmiyetli bir buhran geçirmektedir. Zira; haricden serbestçe bol bol ve ucuzca ipek, floş gibi ilk maddeler girebilmektedir, ipekçiliğimiz bu fiyat ' lara rekabet edecek vaziyetten'
»
Açılış ve Program.
M. S. SAayrı,
Müzik; Hafif. Uvertürler Haberler.
(Pl.)
7-29
7.30
7.30
745
8.900 Müzik: Türküler (Pl.)
8 15 Müzik; Operetlerden Seçme Parçalar (Pl.)
845 Müzik: Film Müzikleri (Pl.)
9.00 Kapanış.
1229
1230
1230
13.00
1315
1350
1400
17.58
1800
18.00
1830
1845
19.00
1900
1915
19.20
1945
Açjhş ve Proğram.
M. S. Ayarı.
Müzik:
Haberler.
Müzik: Çeşitli Müzik (P].) Konuşma: ç. E. K- Adına. Kanış.
Açılış ve Proğram. M. S. Ayan.
Müzik: Radyo Dans Orkestrası.
Konuşma.
Müzik: Şarkılar
M. S. Ayan. Haberler.
Geçmişte Bugün Müzik; Yurttan Sesler.
Müzik.: Piyano Soloları:
Çalan: Naciye Keskinoğlu Radyo Gazetesi. Serbest Saat. Müzik: İnce Saz. Konuşma. Müzik: Şarkılar, Tüıfcüler Konuşma: B. M. M. Saati:




20.15
20 30
2035
2115
11.30
22-00
22-15 Müzik; Şan Soldan:
22-35
2145
2245
2300
Müzik: Dans Müziği (Pl.) M. S. Ayan
Haberler.
Program ve Kapanış.
Bayazıt Ç. E. K. Kongresinin tehiri 30/4/948 de yapılacağı l]ân olunan kolumuz 94? yılı görülen lüzum üzerine zartesl saat 21 e talik muhterem üyelerimize
Ç. E. K. Beyazıd Kolu
kongresinin 3/5/948 pa-olunduğunu bildiririz
Bir Tavzih
Düzce D. P İdare Kurulu Başkanlığından aşağıdaki mektubu aldık:
Gazetenizin 18/4/948 tarih ve 3291 sayılı nüshasının son haberler sütununda Düzce Demokrat Partide mühim çalışmalar başlıklı yazıda Partimiz menfaatlerine aykın hareket ettiklerinden dolayı (15) üyenin ilçe haysiyet divanı kararile partiden çıkarıldığı ve bu karar Düzce Demokrat Parti kongresi tarafından tasdik edilmiştir. Şeklinde intişar eden yazınız tamamen asılsızdır. Bu hususta Düzce muhabirinize Genel idare kurulunun ve Merkez haysiyet divanının vermiş olduğu kararm ilçemiz teşkilâtınca da tasvlb edildiğini bildirmiştik. A-sılsız olarak gazetenizde yayınlanan bu yazının matbuat kanununun madde! mahsusu gereğince ayni sü tunda muhabirinize bildirdiğimiz şekilde açıklanmasını saygılarımla rica ederim.
Başkan
Hüseyin Karaşabanoğlu
V M* rTkTV ■ ? -a
mahrum bir hale gelmiştir. Bunun için ipekçiler de endişe içindedirler.
Bir kısmı işlerini tasfiye etmekte veya kısmaktadır. Bazıları fabrikalarının malıdud kı-fe.-mlaıını çalıştırmakta, bazıları ise tamamen kapamış bulun nusktadırlar. Ufak tefek tezgâh sahihleri ya bunları eklen çx-karmava çalışmakta veya zararına işletmektedir, bizzat ipek-1 çilerden dinlediğime göre; yakında bazı iflâsların bile beklen inesi lâzımdır. Bütün bu vazıyet Bursada bilhassa ipek ve dokuma sanayii işçileri arasında bir işsizlik yaratmaya doğru gitmekte ve hattâ şimdiden bazıları işsiz dahi kalmış bulunmaktadırlar.
İpekçilikte ihtisas sahibi olmuş bu gibi Kimselerin başka ’ş ler aramaya koyulmaları da bu işsizliğin artmakta olduğunu gösteriyor. I
Bir kısım iççilerin îstanbula iş aramaya gititklerini bile gö-riivorum- |
Musa Ataş '

Her
gölgesi büyüdüğü ve rutubetli avluyu kaplamağa başladığı zaman, mahpusane kamyonu, çok yemiş bir timsah paytaklığı ile homurdanarak ve karnı, kapının güç açılan kanad-lan tarafından gıdıklanarak, avluya girerdi.
Onun bu gelişi mahpuslara zevk verir kusacağı cife merakla beklenirdi Hizmetçilerin çöp tenekele rina doldurdukları mutfak süprüntüleri gibi, cemiyetin bu kamyona teperek başından def ettiği mahluklara, mahpuüanenin eski sekenesi tarafından, kâh üzüntü kâh merakla karşılanırdı.
Her mahpus, bu tuhaf resmi-geçide bir kere iştirak etmiş ve ken dişinden bir evvelki tarafından ya merhamet veya alayla karşılanmış tı. İnsanların kendi uğradıkları akı bete başkalarının da maruz kalma sından duydukları mahrem zevk, kamyonun gelişinde pek gizlenemez.
Kamyonun kamı deşilmeden ev vel içinden çıkacaklar hakkında tekmi çiftmi bahsine tutuşulur ve neticede bir paket köylü sigarası veya on kuruşluk leblebi kazananlar olurdu.
Bir gün kamyonun arka tarafında, iri bir tırtıl gibi uzanan insan kalabalığı arasında, ağzındaki Eskişehir taşından pipoyu emerek etrafını seyreden çok genç bir a-dam görüldü. Küstah bir duruşu ve tiksinir gibi bir bakışı vardı. Kendisini yanındaki sıska ve kam bur adama bağlıyan kelepçenin bağlanmış olan bu iki insan yekdiğerini birer ağaç kütüğü gibi telâkki ediyorlar ve hiç ilgilenmiyor lardı. Bir jandarma onları ayırdı, biri sağ diğeri de sol bileğini oğuş-turdu. Kambur adam bir oh... çekip kelepçeden kurtulan elini pantolon cebine soktu. Çok genç olanı ise hiç bir hareket yapmadı.
Pipolu genç adam, gideceği haki ki yer belli oluncıya kadar birinci koğuşu misafireten verildi. Koğuş etrafı tahta ranzalarla çevrili tavandan pencereli uzun bir oda idi. Yemek vakti olduğundan herkeste bir faaliyet görülüyor, bir köşede akşam namazını eda edenlerin düâ mırıltılarına, diğer köşede kaynıyan tencerelerin tıkırtısı sigara dumanı, yemek kokusu ve yataklardan çıkan rutubet kokusuyla ekşiyip çürümüştü. Baş ko şeye yerleşmiş olan damağası o-nudemirci halısı ve posteki döşeli bir sedirin üstünde karşıladı.Biri-birilerine «Geçmiş olsun» dediler ve sigara ikram ettiler. Damağası. kaç senedir yattığını ve ne suçtan girdiğini söyledi. Anlattığına göre, hem hırsız hem katildi. Yeni gelen ise makbul bir marifeti olmadığını itiraf etmek zorunda kal dı.
Bu sırada, mahpushanenin âde ti veçhile süpürgenin üzerine kirli bir tabak koymuş olan meydancı yeni gelene sokuldu. Ve geçmiş olsun» dedi. Delikanlı alüminyum tabağa gülümsiyerek baktı. Yüzünü görenler içine tükürecek sandılar. Fakat o, bal rengi sakin gözlerini meydancının zeytin gibi küçük gözlerine dikip sordu:
— Kaç senedir buradasın?
—Bir senedir.
— Ben birbuçuk senedir dört git do yerime yerleştikten sonra gel. Sana ihtiyacım olacak.
Meydancı süpürgenin üzerinden tabağı alıp; «
— Kusura bakma ağa, dedi. Dı şandan geldin sandım...
Sonra elimdekileri bir kenara bırakarak sedirin yanındaki yeşil boyalı sandığın üzerine ilişti, gibi duran küçük kafasını eski gri bir fört ile örtüyordu. îri bir çene daklan sdn sdrıt sdrıt sdrı sdrı si, sarkık dudaktan çarpık bir ağ zı vardı. Şapkası dar alnının tama men örtüyor ve küçük gözlerini görebilmek için aşağıdan yukarıya doğnı bakmak lâzım geliyordu. Bacakları kısa, «gövdesi uzundu. Dizlerinden asağıpa sarkan iri yumruklan omuzlarına asılmış iki balyozu hatırlatıyordu.
\ r mahkûm ihtilaftan menedileceğim ve mahpusluk müddeti-r.i \ -.ulız geçireceğini biliyordu. Nitekim, Y» 'eai günü onu, mahpus hanenin ikinci kule verilen hüc resine kapadılar. Sabahlan kapısını açıp avluya çıkmasına müsaade eden gardiyandan başka kim şeyi eprimiyor, kitaplariyle vakit t geçiriyordu.
Bir sahalı, gardiyan çekildikten biraz soma kapının kurcalandığını işitti ve ziyaretçinin içeri girme sini bekledi.
Kapı yavaş yavaş aralandı ve bir başın ihtiyatla içeri uzandığı görüldü. Gelen mayıncıydı. Mah kûm onu, kulaklarına kadar geçen
kurdelasız ve delik tepeli fötrün- hırsız ve katilin içinden çıkıp nls-
den tanımıştı. Zeytin gözleriyle etrafı araştırdı ve yayık bir güliiş le ağzını büsbütün çarpıtarak —Gardiyan aşağıya gitti, dedi.
— Gel bakalım, dedi mahkûm* Şöyle bir yerleş.
------- Yazan:-------
| Turgud Fuad I
Meydancı iri kemikli bodur göv desini sallıyar&k tahta peykeye ilişti. Mahkûm ona köylü sigarası uzattı:
— Yak bakalım bir ıtane.
Meydancı, sert derilerinin gerdiği küt ve katı parmaklarıyla, ai garayı ikiye bölüp yarısını yaktı. Ağzına yanm sigarayla ateşe u-■zanırken bir köpek balığı gibi yana döndü.
İkide bir diliyle dudaklarını ıslatıyor ve delikanlının papuçlan-nı kitaplarını ve piposunu merak la gözden geçiriyordu. O tetkikle rine devam ederken genç mahkûm sordu:
— Adın ne senin??
— Mustafa.
— Nerelisin?
— Bozdoğanlı.
Yalnız suallerine cevap veriyor ve başka birşey ilâve etmiyordu. Genç mahkûm bu karma karışık yüzün geçiıdiğ senelerin adedini tahmin edememişti. Sarkık kenarlı fötrün altından kısa bir burun la kırpışık iki küçük göz ve seyrek sakallı bir çene görünüyordu. Şap ka, iri kulakların üstüne basmış ve onları aşağıya doğru bükmüştü. Genç mahkûm ona söz mevzu u vermek için sordu:
— Buraya neden girdin Muşta fa?? ?
— Hırsızlıktan.
— Ne çalmıştın??
— Hiç canım, iyi bir şey değil. —Başını önüne eğdi. Bu suretle yü2ü şapkasının altına saklamış oluyordu.
— Niye söylemek istemiyorsun? Burada herkesin bir suçu var ve hiç biri diğeıininkinden güzel değil.
— Eyi diyorsun ya burada hırsızlan kötülüyorlar.
— Kimler kötiilüyor?
— Gardiyanlarla katiller.
— Ya... Peki ama sizin dama-ğası hırsız değihni?
— Hırsız a, o adam öldürdükten sonra çalmış. Hem tam yüz elli lira-
— Sen ne çalmıştın?
Mustafa bir an durdu ve omuz-lannı kulaklarına kadar kaldırarak dudak büktü:
— Tavuk... dedi. Tavuk çalmış tim ben.
Genç adam güldü:
— Demek, dedi. Bu işi beğenmi yor ha? Ne diyorlar sana?
—Ulan, diyorlar. -Fakirin ta'iı ğunu çalacağına zenginin parasım çalsaydın.
— Peki, sen niye zenginlerin parasını çalmadın da fakirlerin tavuğunu çaldın?
— Köyde zengin yoktu ki... Hem paralar sokakta gezmez. Ta vuklar her yerde vardır.
— Buradan çıkınca ne çalacak sın?
— Artık çalmıyacağım. Başka yerlere gidip kısmet arayacağım.
— Aferin Mustafa. Fakat sakm tavuk arama emi.
Mustafa yeni mahkûma pek ça buk ısınmıştı. Her gün bir iki kere uğrayor ve höcrenin bazı işle rini deruhte etmeye başlıyordu. O iş görürken mahkûm ona birta kim sualler sorar ve nasihatler ve rirdi. Mustafa herkesi kendisinden üstün görüyor ve onlar gibi olmak istiyordu.
Mustafanm kimsesi yoktu. An-nesile babasını hiç hatırlamıyordu. Mahpushaneye gelinceye kadar iki üç köy gezmiş, buralarda ya uşaklık veya hırsızlık etmişti. Onun için hırsızlık karın doyurmak için, belki de herkesin yapmakta olduğu bir- işti. Açlıktan ö-lünecek değildi ya.
Son defa yol hanına kapılanmış ve hatıralarındaki ilk sıcak yeme ği orada yemişti.
Handa çalışmak fena değil ama hancılarla arabacılar insanı çok-döğüyorlar. diyordu. Dayak yeme mek için hem çok çabuk hem de istenildiği gibi çalışmak lâzım. 1-yi ya insan bir sürü arabacı ile hayvana nasıl koşmalı. . Hayvanı yemlesen arabacı çorbasız kalıyor arabacıya vereen bu sefer öteki dam ağasının her dediğini yaptın mı seni ötekine döğdürmez.
Mustafa genç mahkûma istiye-rek hizmet ediyor ve onun den çıkmıyordu.
Genç adam sergardiyana müracaat ederek Mustafanm çocuklar kovuşuna verilmesini temin etmiş ti. Bu suretle Mustafa bir sürü
sözün-
beten bir ıslahhaneyi andıran cuklar kovuşuna yerleşmiş ranın meydancısı geçtikçe mevkiini sağlamlaştırıyor ve kendisini saydırıyordu. Genç adamdan işittiklerini g.-r -h ri çocuklara anlatarak onlaıın gö zünde büyüj'ordu.
Mustafa gündüzlerini genç ada -nun yanında gecelerini de kovuşunda geçirmiye başlamıştı. Biı gün genç adam:
Yahu Mustafa, demişti. Senin şu şapkan çok fena. Onu bü-. tün gün kafandan çıkarmıyorsun Dört aydır beraber olduğumuz halde henüz saçlarının rengin, bil miyorum. Hem oda içinde şapka ile oturmak ayıptır. Buraya geldi ğiıı zaman onu çıkar.
Mustafa hiçbirşey söylememiş ve şapkasını da çıkarmamıştı. Fakat ertesi sabah genç adam onun şapkasız geldiğini hayretle gördü.
Kısa ve sert bir saç kümesi isl-lâh olmaz bir şekilde muhtelif istikametlere yatmış ve eaiknişti. Genç adam onun eline on kuruş verip:
—Mustafa şu on kuruşu al, ba kkala git sana bir tarak versin sonra da mangala su koy ve başını yıka.
Mustafa o gün kafasını yıkayıp saçlarını yıkamıştı. Rdnt adrıcmf saçlarını taramıştı, ama bir sürü sert ve asi kıla muayyen bir şekil vermek mümkün olamamıştı.
Maamafih ikisi de ümidsizlie;. düşmediler ve saçların tarağa bo yun eğmesini beklediler. Çok g . meden mustafanm saçları yanı; doğru meyletmiş ve dar alnını süs lemeğe başlamıştı. Mustafa haya tından memnun olmakla berât-1 düşünceli görünüyordu. Genç a-dam ondaki bu fevkaladeliği ve birşeyler söylemek ihtiyariyle kıv randığını sezmişti. Pek perded- n bir sualle sim anlamak istedi.
— Mustafa, dedi. Galiba benie canın sıkılıyor. İçinde bir şey v ı söylemek istemiyorsun.
Bunu duyan Mustafa evvela i kilmiş sonra ağlayacak gibi jlmu tu.
Kekeledi:
— Şey... dedi, öyle değil Be: tarak...
— E... Kırıldıysa yenisini ı ınz.
— Hayır, başka şey.
— Başka birşey varsa s’.yfe.
— Diyecektim ki -bizim çocuk!: ra da lâzım. Onlar da şapkalara çıkarmıyorlar, hele bir tanesi he; onunla yatıyor. Halbuki bu çok ayıp.
— Kaç kişi bunlar?
— Dokuz.
— Pek alâ, al şu doksan kuruşu. onlara da birer tarak götıi».
Mustafanm asık suratı birden bire aydınlanmış ve bir maymur. çevikliğile dışarı fırlamıştı.
insan ayn bir odada bulunursa ve peacercsinden de bir hava par çası görülebilirse, yazın mahpushane geeelerı insanı, kendisini çevreleyen chıvarlann.dışma sürükler. Kapı kilitlenip herkes mezarına girdikte» sonra insanın iç alemiy. de hayat başiar. Gözleri, yıldızlı semaya dikilir ruh, afacan bir ke çi çevikliğiyle hakikatin çitim-a-şar ve hayellerin bağma girer.
Genç adam pencerenin içine o-tıırmuş, çenesini dizine day«varak önünde uzanan dar, kara avluyu ve parlak semayı seyre»! )r du. Biraz sonra, kiremitlerin rinden ay belirdi ve avlunu: ı taşlarını parlattı.
Genç adam derin bir nefes .1-lıp: «Hayay ne güzel» diye d -m dü Serbest olduğu günleri ha dı. Evlerini, bahçede geçirdiği akşamlarını vegüzel bir kad’c: mahzun yüzünü görür gibi o! i) Ava baktı, onu bir denizin üz-- i de farzetti. Gözlerini yere çevir i gi zaman avlunun iri ve dbııuk ta^Ianyle karşılaştı. Bir sigara yaktı.
Derinden ayak sesleri geliyor iv. Çivili papuçların iri taşlara çarpmasından doğan gayri muntazm brr ses duvarlarda akisler yaptu yaklaşıyordu.
geldikleri zaman köşedeki elektrik yüzlerini parlattı. İkisinin g?ı diyan olduğu idlerindeki analftar destesinden anlaşılıyordu. Cii elleri bir zincirle bağlıydı.
Mahkûm genç adamın penceresi önünde duraklamak istedi. Fakat gardiyanlar iterek sürüklediler. Genç adam dikkat etti. Gardiyanların arasındaki bodur gövde yabancı değildi. Küçük kafası ve kulaklarına doğru kalkık omuz lariyle Mustafa idi bu. Ağır v( sallantılı bir yürüyüşle dar avluda karanlığa karıştılar.
Genç adam merak ve üzüntü ile beklerken yanm saat sonra ayni gurup avlunun nihayetinde belirdi, Yorgun bir yürüyüşle köşeyi (Devam 5 incide)


50 NİSAN 19İS
SAYFA:5
Kremimin esrarı ^IHSrİk^yS





4

İz
fBaştarafı 1 incide)
ÇJiır. Cumhuriyetlerin teansüi keyfiyeti ise, cumhuriyetlerin ehemmiyetin© göre, bir mümessilden on bir mümessile kadar değişir. (Birlik Meclisi) ile Milliyetler Meclisi) müşterek toplantı halinde içtima* ederek (Presidinm) adı verilen (Riyaset Divânını) seçerler. (Riyaset Divân*.,' da Halk komiserlerini azl veya ııasbeder. işte (Stalin) bu Divânın âzası olduktan başka komünist partisinin de genel kâtibidir ve bu itibarladır ki tanıanıile diktatörce bir nüfuz v© hâkimiyete saiıib bulunmak tadır.
Mükellef dairelerde yaşiyaıılar «Kremlin» de Mareşal «Voroşi-lof , gizli polis teşkilâtı müdürünün ikamet ettiği dairenin bitişiğindeki bir dairede yaşar. (Polit-büro) şefi, yani umuru hariciye komisyonu reisi de, eskiden Çarların muhafız kıtalarının barındığı bu büyük kışlanın başka bir daire sinde oturur.
r «Kremlin* in gizli şifrelerle siyasî mücrimlerin muhafaza edil-! dikleri bina da jâne eski bir kışla
-di ve bu bina Papoleonun Kremli-ne girmiş olduğu (Borovitzkaya) kapısıhın sol yanına isabet eder. Komünist fırkasının merkez ko-mitesile, yukarıda bahsi geçen yük sek kurul, (Stalin) in oturduğu Çarların eski uşaklar
arkasına tesadüf eden büyük ve müdebdeb bir binada toplanırlar.
(Stalin) in şahsi muhafız kıtaatı ise ikamet ettiği iki katlı binanın solunda ve biraz ilerisindeki bir kilisede yerleştirilmiştir.
(Molotof) un dairesi de (Stalin) in oturduğu eski uşaklar bi-aasmdadır. Bu bina eskiden Moskova şehrine toprak altı bir gizli yol ile bağlı bulunan Tainitz Kaya) kapısının tam karşısındadır.
Sefirlerin girdikleri kapı
1917 ihtilâline kadar . Kremlin e sefirler ve yabancı devletler mümessilleri (Sposkiyaya Voro-ta- kapısından girerlerdi. Bu kapının önünden geçen herkes şapka sini çıkarmak mecburiyetinde idi. Bu kapının üstündeki meşhur çalar saat, muayyen zamanlarda Çarların marşlarını çalarlardı. Şimdi ise saat (12) ve (18) de (Enternasyonal marşımı; (15) ve 421) de de ihtilâlin kurbanları i-çin (Matem marşını; çalmaktadır.
«Kremlin» in iki hâkimi mutlakı
Bugün için (Kremlin) in biri ö-lü, diğeri diri iki mutlak hâkimi vardır: Leninle Stalin...
Bir zamanlar Italyan Hariciye Nazın Kont Ciano için kainpederi (Musolini) yi taklid eder, beriki ne yaparsa o da onu yapar derlerdi. (Kremlin) de (Stalin) i. tak

dairesinin
Hi) ây1

saçların ve-ıstğı park-
Mustafa u-
Nihayet
V U S T A F A
I (Baştarajı 4 üncüde'
döndü. Mustafa pencerenin dibine geldiği sırada başınt kaldırmış, zeytin gözlerinde ümidsiz bir ifade ile genç adama bakmış ve tekrar gözlerini kara taşlara eğmiş-ti. Başında gür siyah rine elektriğin soluk yordu.
••••••••••••
O akşamdan sonra
zua zaman görünmedi, genç adamın ısrarla çağırtması ü-zerine geldi. Gözlerini yerden kal dırmıvor ve mecalsiz göriinüyor-_du. Dudakları sarkık, bakışları karanlıktı.
Mahkûm ona sigara uzattı ve sordu:
— Ne oldu, dedi. Mustafa? Sa--na neden böyle yaptılar?
Beriki gözlerini kaldırmadan cevab verdi:
— Tarakları alıp götürdüğüm zaman, dedi, oğlanlar çok sevin-dilerdi. Maltıza ateş koyup hep beraber kafalarımızı yıkadık. Son ra sağırın boncukla aynasında j saçlarımızı taradık. Şapkaları da i bir kenara atıverdik. Hepimiz ke-j yifliydik. Senin verdiğin paketten) birer sigara yaktık. Şöyle yaren-' lik edelim derken «Gardiyan geli-1 yor) dediler. Sigaraları söndürüp bekledik. Bir de baktık ki Raşid ağa elinde bir makineyi sallayıp duruyor. Şöyle bir sıraya gelin bakalım kâhküllü beyler, dedi ve ilk baştaki Lâz oğlunun enserine bir tokat vurup dizlerinin aıasma yıktı. Bir sağdan bir soldan derken. tüylerini kökünden kazıdı. Onun bir tavuk gibi boğazlandığını sandım. Oğlanı elinden almak için mi nedir bilmem, Raşid ağaya çtıhannuşım. Düdük çaldı. Nöbetçi gardiyanlar yetiştiler. Sille tokat birbirimize girdik. Sonrasını biliyorsun.
Beni götürüp, hetn üstüme bir araba odun devirdiler hem de saç ’arnııı kestiler. Kovuşa döndüğüm s.muıı hır de baktım tarakların ıt-paiııi kırmışlar.
Şundı ne saçlarımız kaldı, ne de taraklanan/..
metelik

Kovuşta da kimse vermiyor.
Tuurut Fuad
lid eden bir Rus Cianosu vardı: Stalinin yeni karısının kardeşi (Kaganoviç).
Bugün ölmüş bulunan (Kagano-viç), (Stalin) sakallı iken sakallı idi. Sonra (Stalin) sakalını kes tirip yalnız bıyığını muhafaza etti ve (Kaganoviç) de derhal ayni şeyi yaptı. Resimlerimizde bunu görüyorsunuz.
Görülüyor ki bir diktatör yalnız Italyada taklid edilmiyor, Bol keseden hürriyet diyarı denilen komünist Rusyada dahi diktatör en yakınlan tarafından sakalına, bıyığına varıncaya kadar her şeyi taklid edilecek koca bir müstebid olmakta berdevamdır.
Yarınki yazımızda Fransız mecmuasının: (Dünyanın en esrarengiz devlet adamı kızıl diktatördür) unvanlı yazısını iktibas edeceğiz.
Filistinde çarpışma (Başta rafı 1 incide) leketlere karşı tazyik yapmakla ithamı etmiştir
Dessuki Paşa. Arab devletlerinin bu tazyika Orta - Doğudaki Ameri-kan petrol imtiyazlarım ibtal etmek tehdidile mukabele ettiklerini söylemiştir.
TESLİM OLAN YAHUDİ KUVVETLERİ
Kudüs. 29 (AP.) Filistindekl Arab lejyonu komutanlığından. Ürdün Kralı Abdullaha gönderilen bir raporda. Urdun nehrinin batı kıyısında Geşer bölgesindeki Yahudi kuvvetlerinin lejyona-teslim oldukları ve Geşer köyünün işgal edildiği arzedilmektedir.
Raporda şunlar kaydedilmektedir: oYahudileı yaralı ve ölülerini ^toplamak için beyaz bayrak çektiler ve sonra teslim oldular» YAHUDILER »ATEŞ KES!- EMRİ VERDİ
Londra. 29 ıB B.C.) — Tel-Avivde yapılan uzun müzakerelerden sonra Yahudi şefleri, Yafada 17 saat müd detle «ateş kes! - emri vermeğe rau zı olmuşlardır Karar bugün saat 4 ten vann sabah 9 a kadar muteber olacaktır.
• •
Yardım uçakları fBaştarafı 1 incide) man tahliye gemilerde iskeleye çıkarılmakta, oradan da Veep otomobillerde çekilmek sureti -le Yeşilköy hava alanına geti-ı ilmektedir.
Diğer taraftan dün sabah 10 da, İstanbul Dz. komutanı Tank Erzuna adına bir subay, Rendovava giderek gemi süvarisine «Hoşgeldiniz demiştir.
Gemi komutanı. Albay J. Dow. saat 10.30 da vali ve belediye başkanı Dr. Lütfi Kır -darı makamında zivaret etmiş vc 14.30 da da vali. Yeşilköy Paklarındaki
komutanın ziyaretini mistir.
Diin gece Taksim gazinosunda Rendova gıf p-ent’si süvarisine nıvtanlıâı tarafından c'-nı yemeği ziyafeti tir.
Rendova. îstanbnldSan R”h pifcMÜ kovarak Povt-Said. P’h r«'vr adaları, Singapur ve Ma n»llnvn ııcn’fiV^rnk (lîinVH (TOZİ-sine dpvam edecek ve Pasifiki p0z.ov.^ır Bileşik Amer ikaya va racaktır.


gemiye giderek
iade et-
Belediye uçak ta-Dz. ko-bir ak-verilmis-
îngi-
İngilterede siyasî ohvlar yasak edildi
Londra 29 (B.B.C.) liz. içişleri Bakanı. Avam Ka-
marasında sorulan bir suale ce vaben siyasî karakteri haiz a-taylann İngilterede üç ay müd detle yasak cdildiğini söylemiş ti*.
Diye kandırırdı.
Bir de eski ağaçtan yapılmış bir kürsüyü her zaman yanında gezdirirdi. Bu kürsünün üzeri kıymetli kumaşlarla kaplanmış, mücevherlerle tezyin olun muştu.
— Bu; Emîrilmümin Alinin teberrükâtından biridir. Cennetten çıkmadır. Bizim için nesi cmfhy cmfhy cmfhy cmfh tıpkı Beni Esrailin Tabutı Bekinesi gibi, mukaddes ve mübarektir.
Der ve muharebelerinde asker safları arasında buhındura rak onlara bunu gösterir, . — Döğüşünüz, zafer ve nus*-rat sîzlerindir. Aranızda bu butı sükeyne bulundukça korkmayınız!
Diye cesaret verirdi!
(Muharrem) de Kerbelâ hîdleri için matem tutulmak u* sulfaıü ilk çıkaran da Muhtar’* dır.
Bütün bunlara bakılınca, Muhtara - baş taraflarda yaz dığımız üzere - ehli sünnet i-
ta-hiç
şe-
fBastarafı 1 incide)
«— 1916 yılında 30.1.916 tarihli kanuıı ile idareye 76 milyon liralık teahhüt salâhiyeti verilmişti. 23.5.946 tarihli Vekiller Heyeti kararile tasdik edilmiş programla da başka çeşit gemiler, tesis ve lâzimelcı* arasında yük gemileri 6 adet olarak tesbit olunmuştu. Bu gemilerin mütehassıslar tarafından kararlaştırılan kapasiteleri 4 ü 5500 ikisi 3500 detveyt ton o-larak tertiblenmişti. 946 yılı başlarında Fuad Zincirkıranın reisliği altında Avrupa ve Amerikaya gönderilen heyet İsveçten iki yük gemisi satın almıştı. Bu suretle programa göre daha aııcak 4 yük gemisi alabilmek vaziyetinde idik. Heyet Avrupadaki işlerini bitirip Amerikaya geçtikten epey bir müddet sonra, 18.8.946 da çektiği bir telgrafla 4 ü 5500 detveyt ton luk motörlü, iki 2800 detreyt tonluk istim makineli ve 6 sı 10500 detveyt tonluk Victory tipi olmak üzere on iki yük gemisi satın alınabileceğini bildirdi. Ve bu Victory* gemilerinin -yolcu gemilerine tahvilini ileri sürdü, idarenin idari işletme ve fen bakımlarından ve ı salahiyetli erkânından teşkil edi- | len bir komisyon bu teklifi tetkik programla nıukayyed bulunduğu- I nu tasrih ve İsveçten 2 şilep satın alınmış olduğunu kaydederek teklif edilen 12 gemiden evvelce tesbit edilmiş olan evsafa en uygun bulduğu yalnız 4 tane motorlu geminin alınmasına karar verdi.1 Bakanlık, icabında salâhiyet ka-! nunu ve program dışında idarenin* normal gelirinden temin edileceği} düşüııcesile fiyatları çok ucuz ve vasıfları dahili nakliyat ihtiyacına i en uygun görünen 2800 detveyt’ tonluk iki geminin de bahsedilen1 4 gemiye ilâveten alınmasını ka- , rarlaştırmak suretiyle bu işi kat’i) bir neticeye bağladı.
Adı geçen mütehassis heyet Vic | tory gemilerini yolcu geonlsine, tahmil mevzuunu gayet ikna edici! mütalealarla reddetmiş bulunuyor* du.
Şu tafsilât gösterir ki Victory gemilerinin o tarihte saiııı alınma sı kanun, karar ve o zamanki iş icablarından doğma bir zarurete dayanmakta idi.
Yalnız mübayaa bedelleri 6 milyon dolar olan 6 Victory* gemisini o zamanki programın içine sığdırmak veya dışında bir terti-1 be bağlamak imkânsızdır. '
Kanun dışına çıkmayı da kimse bizden istiyemez ve lîekliyemezdi.
Zaman ilerledi.,. Vaziyetlerde daha sarih inkişalar oldu. Salâhiyet kanunu ile tesis edilmiş lıad-din ve bu kanuna dayanan progra mm genişletilmesi yolundaki te%-bl fetişlerimiz hükümetçe ve Millet Meclisince ınüsbet kalşılandı. Salâhiyet 150 milyona ve yük gemisi adedi 10 a çıkarıldı. Ve bunun verdiği imkândan faydalanılarak 2 Victory daha alındı, işte hâdise bundan ibarettir.»
Miilıayaa işlerine aid dedikodular
Bir takım dedikodu mevzuu cilan mü bama işleri hakkında, tah-! kikata devam edildi jini ve bu mev 1 zuda söyliyeeek bir şeyi olmadığını söyliyen Y. Ziya Erzin, Amerikadan yeniden gemi mübayaası-nın bahis mevzuu olup olmadığı ve oradaki heyetin ne zaman döneceği sualine de Amerikadan şim dilik gemi mübayaası bahis mevzuu olmadığı ve heyetin de işleri ne zaman biterse o zaman döneceği cevabını vermiş. Hollandaya ısmarlanan şehir hatları vapurları ve Ansaldo ihtilâfı hakkında şunları söylemiştir:
Hollandaya ısmarlanan vapurlar
c Hollandaya ısmarlanan şehir hattı vapurlarından 2 si önümüzdeki Mayıs avı içinde denize indirilecek ve Temmuz ayında ikmal edilmiş olacaklardır. Geri kalan diğer 4 geminin de ildşer av iasıla ile ikişer ikişer bitirilmesi



mukavele icabıdır. Bu gemilerin süratleri 13 mildir.
Aasaldo ile ihtilâf
Ansaldoya gelince... Ansaldo i-le, ben burada yokken, Ulaştırma Bakanlığı arasında görüşmeler olmuştur. Dün Ankaradaıı verilen re9ini bir habere göre Ansaldonun yapacağı gemilerden ikisinin 14 Mayısta omurgaları kızağa konulacaktır.»
Umum müdür, Mecliste reddettiği Cumhuriyet gazetesine verdiği beyanat hakkında da şunları söylemiştir:
Bir gazeteye verilen demeç
«— Amerikadan döndüğüm gece uçak alanında iki genç yanıma gel diler ve kendilerini Cumhuriyet ve Vatan gazetesi muhabirleri ola- ‘ rak tanıttılar. Sualleri ve verdi- j ğim cevabı Cumhuriyette intişar eden beyanatın komisyon alıp almamak mevzuuna asla temas etme inişti. Binaenaleyh buna teallûk e den fıkra tamamen uydurmadır, idaremizin basın işlerile uğraşan v&zifeda ıundan öğrendiğime göre bu gençlerin her ikisi de Cumhuriyet gazetesine mensub imişler.
Vatan gazetesile alâkaları yokmuş! Nitekim Vatan gazetesinde böyle hiç bir beyan çıkmamıştır. Esasen mecburî bir açıklama başlığı altında çıkan bir yazıda uçak alanına gönderdiği muhabirlerin bir değil iki kişi olduğunu bizzat Cumhuriyet gazetesi de açıklamış tır. Şimdi ilk tanıtma safhasında başlıyan hakikate aykırı durum, er tesi günü intişar eden haber de ve onu müteakib günde Ahidin Daver imzasile çıkan ve güya beni takdir suretinde olan fıkrada ifadeler bularak bir hususî tertib kanaatini uyandıracak mahiyptini göster miş oldu. Bakınız bir tertib daha nereye kadar varıyor. Büyük Millet Meclisinde cereyan eden müzakereleri yazanCunılıuriyet gazetesi Ankara milletvekili Hıfzı O-ğuz Bekataya atfederek:
«Yusuf Ziya Erzinin Amerikada lıiç bir iş başaramadığını, karaborsadan mazot tedarikine teşebbüs ettiğini, lıiç bir randevusunda durmadığını, antipati yarat tığını anlattıktan sonra bilâhare sözlerini yazmıştır.
Ben Mecliste idim böyle şeyler söylenmedi. Bir çok dinliyenlere soıdum. Onlar da duymamış. Tet kik ettirdim. Meclis resmî zabıtlarında da böyle birşey,yok. O halde bu tasni 'zincirinin son halkası, yeni bir uydurma olmuyor mu? şu noktayı da izah edeyim ki. milletvekillerini’ ifadelerinde, sarih şekilde ikinci heyete matuf olarak bahsi geçen karaborsadan mazot tedarikine kalkışmak meselesi daha ben Amerikaya gitmeden epey zaman evvel Zineirkıranın bir ortaya konmuş bir mevzuu idi. Bu nu bana maletmeğe kalkışmaktaki kötü maksadı bilmem nasıl görür ve karşılarsınız. Şimdi bu işin de bir milletvekili tarafından 400 kü sur milletvekili ve yüzlerce dinleyici huzumnda söylenen ve zabte-dilen bir ifadeyi dahi şu şekilde tahril edebilecek kadar gözü kararan insanların benim nihayet bir kaç kişi yanında, geçen sözlerime istedikleri şeyleri katıp katmıya-caklarını ve bu mevzuda bana mı yoksa başkalarına mı sual sormak lâzım geleceğini siz takdir edin!
Zarar söylentileri
Y. Ziya Erzin. Denizvollnnnı il-güandiren muhtelif mevzular hakkında da şunları söylemiştir:
«— Denizyolları idaıesiniıı zarar ettiği söyleniyor. İdare sene-lerdcnberi olduğu gibi, geçen yıl da bilânçosunu kârla kapatmıştır.
Doğu Akdeniz seferleri
Doğu Akdeniz seferlerine haşla nıp başlanmıyacağı mevzuuna gelince :
Bu gerek gemi mevcudu vaziyeti ve gerekse döviz takyidleri do-lavısile şimdilik kat’i bir şey söy-lenilebilecek bir duruma girme-
iniştir.
Aınerikadaki heyet ne iş yapacak?
Halen Aınerikadaki heyetin yapacağı işler hakkında sık sık sualler sorulmaktadır. Buna da etraflıca cevab veriyorum:
Heyet 6 yolcu gemisinin tâdil ve tamirleri ve atölye tezgâhlarının mubayaası ile meşguldürler.
Atölye tezgâhlan mübayaası i-şi hususî bir ehemmiyet atfedilerek gazetelerde sık sık tekrarlandığı için, bu bahsi biraz açıklamak yerinde olur:
Bizce de mühim olan atölye tez gâhları miibayaası işi ilk defa 10 Haziran 947 tarihli bir telgrafla teklif edilmiş, 11 Haziran tarihli bir mektubla da buna, aid tafsilât gelmiştir, idarenin mevzu ile alâkalı ve en salahiyetli erkânından teşkil edilen bir komisyon verilen malûmatı müsbet veya menfi bir karar almıya kâfi gelmiyecek derecede vuzuhsuz, tafsilâtsız, hülâsa kifayetsiz gördüğünden bizza-rure heyetten tamamlayıcı malûmat istenmiş ve bazı mülâhazalar bildirilmiştir. Alman cevab mütehassıs heyetçe yine tatmin edici görülmemiş ve işin ciddî ve esaslı surette ele alınarak tamamlanması istenmiştir. Halen Amerikada bulunan heyet bu mevzu üzerinde temaslar yapmaktadırlar.
Isveç güreş takımı Istanbula geliyor Stokholm, 29 (AP ) — 16 kişiden müteşekkil İsveç Ollmplyad güreş takımı Türkiyenin e niyi güreşlerine karşı formunu denemek üzere 5 mayısta uçakla İstanbula ket edecektir.
Dünyanın en kuvvetli bu reşçl milletleri arasındaki
mas 8 ve 9 mayıs tarihlerinde İs-tanbulda yapılacakttr. İsveç taJcı-nnna İsveç güreş federasyonu başkam Per Tanım, antrenör Robert Oxa ve bir hakem refakat etmektedirler. Takını 15 mayısta Ankara da da bir maç yapacaktır
hare-
iki gü ilk te-
Istanbul vapuru ('Baştarafı 1 incide) aileye mensup bulunduğunu, yüksek tahsilli olduğunu ve Ye şilköyde bir köşkte oturduğu -nu söyli.verek, hadise hakkında, «— İleriye sürülen iddiaların hiç biri varid değildir. Ben ır eşya ne de para ' tim. Üzerimde bulunan 23Û do lann 18 doları kamarotlara, yolcular tarafından verilen bah şişlerdir.
Geriye kalandan 50 doları da Atina elçiliğimizde miistesar .......... Şaibe aittir. Saip bu parayı Ni telgrafile yazi adında birine gönderdi..
Aferin Ege Demokratlarına
I " ’F " | ■ f -
fBaştarafı l incide) ret, bugünkünden daha, az mıydı kİ, bugünün ikinci yıldönümü için akhmız başımıza geldi?
Hayır ariz Demokrat arkadaşla-rım, ve bu arada aziz Sıdkı Yırça-lı! Geçen sene de bu güzel fikir sîzlere geldi! Fakat 12 Temmuz mus kasmın İçinde Bayarla İnönü’nün biribirlne verdikleri sözler arasında, başta gelen bir and vardı: Seçim yenilenmesini isteyen pro-testo mitinglerinin yapılması! I
Geçen sene Temmuz ayı içinde başlıyan 12 Temmuz beyannamesi ile sîzleri ve bizleri oyalıyan kurucu denilen insanlar, memleketin her yerinde Demokratların yapmağa teşebbüs edebilecekleri bu nevi protesto mitinglerinin önüne geçmeğe ve böylece efendilerinin arzusunu yerine getirmeğe muvaffak oldular. K
Muhalefet flkrile meydana çıkan Demokrat Partinin, muhalefet mücadelesinde kullanabileceği haklarından biri ve en tesirlisi olan protesto toplantıları için. Demokrat Parti zimamdarlarından hiç hiçinin tek bir söz söylediğini işittiniz mi işittik mi? Acaba muhalefetin ‘ başma geçmiş olan bu zatlar, va-taidaşlarm toplanıp beğenmedikleri hareketleri protesto etmek hakkına sahib olduklarını idrâkten mi ycizdir dersiniz?
Asla! O halde iki seneye yaklaşan siyasi hayatlarında neden bu müessir silâha müracaattan çekinmişlerdir?
Cevabım ben vereyim de dinleyiniz; Protesto mitingleri yapılrmya-cağına dair İnönü'ye söz verdiler de ondan!
Şimdi sizin, Ankarada önümüzde ki 21 Temmuz için toplanmasını teklif ettiğiniz muazzam miting me selesine gelelim:
Bu fikir hakikaten çok güzel ve çok isabetli bir şeydir Fakat, size bu karan aldıran hâkim hissin ne olduğunu anlamak ve keşfetmek is tiyonım. Bunu da sîzlerden soracak değilim ya! Ben de düşünüp taşı- (
9
eglidır. Ben ne* kaçakçılığı yap ulunan 230 do-J
I
Kendisine sorabilirsiniz. I
Çekler de Cenovada Zeki Mes’ud adında birine aitt’i*. «Ben tayyare ile gideceğim. Bel ki düşer ölürüm, al sen ailene götür» dedi.
Üzerimde bulunan eşyanın sahiplerini de göstermeğe hazi r»rr.» Demiştir.
Bundan sonra mahkeme şal hHlerin celbi için celsenin -1 Maviş saat 14 e talikine karar vermiştir.




Kalamış Tramvay caddesinde] yeni yapılmış 2 k.ıtlı. her katta 4 oda büyük salonlar banyo ve müştemilatı havi 1363^ metre arsası olan köşk ile arj kasında deniz kenarında 821 metre murabbaı müstakil bir parsel arsa toptan satılıktır. İstiklâl Cad: Rumeli Han pa-i, Arıemlâk Tol.| •10367.




Ytır^ıı»» M. Ka l Oğan
Tefrik» N. I 14
Keysan ve muhtar — Şehrı/daıi ne diyor? — İslâm tarihinin ka) anlık ve korkunç bir iması kârlar
Y akıncının yalanları!
Iıiret — Öldükten sonra ruhun
çıkan mânalar! Yine Mehdi!
Altın tı pside kesik kelleler! Dünya ve IHr devleti batıran ve yeni bir devlet ran ŞTa fırkaları
(Din. racii'c itaattir) den
— Amca ile yeyen Kerbelânın intikamı (— M eh deliğin alâmetleri
Güvercin melekler! — Kcysaniyenin yarih inançları hayvanlara geçişi
marnlarının ketçap, müfteri de melerini haklı bulmamak kabil olamıyor. (1)
KeysaMİye firkat? *ı iki noktada birleşmişlerdir.
D Muhammed B. Hanefi ye imamdır,.
2) Allaha Ecf’a’ caizdir
Yâni, Allahütaalâ tirşeyi irade buyurur, sonra o şey kendisine zâhir olur. İrade ile hâ*
• •
Tövbe-
A-ku
(lisenin hudusunda ihtilff caizdir. Yâni, önceden zâhir olmayanın sonradan zâhir olması olabilir. Beda’ işte bu Beda’* dır.
(Beda’J i ikiye ayırıyorlar: 1) İradede Beda’ - irade o*
'sav^blığı
1) İradede Beda’ Ilımanın hilafının hir olmasıdır.
2) Emirde Beda* iıı emrinden sonra
- bir şoy-hilâfıniD
emredilmesidh*..
Muhtar; iradede Bcda’ı bul eder«\ risaletindeı vahi geldiğini re bildirildiğini iddia eder ve filânca hâdise °,-yle neticelenecek diye önceden i’ıbar eylerdi. Eğer vukuat söylediği gibi çıkarsa, bunu kendinin. Pey* gâmperliğine delil tutar, şayed
kalmam canibinden dolayı kendisine olacakların
— •
nıp buna âmil olan fikri pekâlâ bulabilirim. Şöylekl: Siz b»a itMtfi iki mnksadla yaparsınız. Bunlarda, bi rü Kurucuların buna cesaret ediıs edemlyccekierlnl anlamak; bu suretle 12 Temmuz muskasının içinle Bayann İnönü'ye hakikaten protesto mitingleri yapılrmyacağına dair vermiş olduğu sözün teyid edil nıeshıl görüp anlamak; diğeri de: Milletin siyasi haklarından biri o. lan toplanmanın 21 Temmuz günü yapılarak 1936 milletvekili seçimlerini protesto etmek gibi haklı ve samimi bir düşünce
Aziz Demokrat arkadaşlarım-
Demokı-at Parti genel idare kurul ima önümüzdeki 21 Temmuz günü için, Ankarada yapılmasını İstediğiniz toplantıyı, hangi fikirle yap itbş olursanız olunuz, bu kurucu denilen adamlar; buna asla razı ola. mıyacaklardır. Meğer ki, yukarıdan buna müsaade edilmiş olsun! Fakat şimdiden size haber vereyim ki, kurucular hükümete gizlice müracaat ederek,, böyle bir toplantıya müsaade etmemesini tavsiye edecekler, kabahati hükümete atfederek böy-lece kendilerini büsbütün hacil bir mevkie düşmekten gene kurtaracaklardır
Bütün bu tahlillerimizden şunu çıkarıyoruz ki. teklifiniz hakikaten çok yerinde olmuştur. Çok İbret© değer bir teklif. Çünkü bu teklif size de anlatacak kİ, kurucular muhalefetin kullanacağı en kuvvet 11 siyasi hakkı bir türlü kullanmak oesaretini gösteremiyorlar! Ve bin-netice muhalefeti söndürmekte vo 1950 senesine kadar milletin çekmekte olduğu ıztırablara göz yummuş bulunmaktadırlar!
Demokrat Partinin en büyük na-sibsizUği bu kurucu denilen, zevatın bu partinin başına musallat edilmiş olmasıdır! Teklifinize alaca ğınız cevab bunu göstermez inşallah t
S. ALDOĞAN «Yeni Sabah..
27'4/1938

Kurmay Başkanı
#n r-ı ff ’ şekilde kurulmuştur. Fakat bu nvn asırlarca devam edebilmek si ve karşılaşacağı -fırtınalara karşı koyabilmesini temin i-çin Demokrasiyi sadıkane bir (ckilde kuvvettendirmemiz i-ea p eder.
Bunu yalnız kendimizi korumak ve çocuklarımızın istikbâ li için değil, fakat medeniyetin muazzam ümitlerini tahakkuk ettirmek için yapmamız gerekmektedir.
İki sistem arasında bir mukayese yapan General şöyle de iniştir:
Komünizmin bifyük taktik a vantajlara sahip gibi görünme sme rağmen komünizm mokrasive has olan İnsanî niyetten mahrumdur.
Medenî insan vasıflarım
çıyanlar için bu şahıslar evsiz, aç kimseler dahi olsa komi;- ( nı.zpı sosyal bir bünye almak tan uzaktır. Komünizmin hitan yet? inkâr, hakları reddeden ve Batı Avrupa milletlerinin asılı oldukları bir darağacında» baş ka bir sjv değildir. Amerikanın Kııs taktiğine karşı hareket hattı
Vasington 29 (A.A.) — Usis, Temsilciler meclisi dışişleri komitesi üyelerinden Kari E. Mundt dün ticaret odasının mil lî kongresine iştirak eden delegeler önünde yaptığı beyanat sırasında Amerikanın, sızma laktikleri, gizli hileler, yıldır -
De-
Zİh
ta-

ma usulleri* ile kuvvet ve propagandadan faydalanmak s üretil edim yanın her tarafına komünist sistemini yaymak için Kuşlar tarafından sarf edilmek te olan gayretler karşısında, sıkı bir şekilde hareket etmesi icap ettiğini söylemiştir.
Temsilciler meclisi üresi «Birleşmiş milletler teşkilâtını barış için müessir bir şekilde çalışabilecek bir teşkilât haline getirmek için anayasasında de ğişiklik yapmak yolunda» bu anavasanm 51 inci maddesine vvcun olarak birleşmiş millet -ler üyelerinin toplantıya davet edilmesini talep etmiş ve şunları söylemiştir:
«Diinva eli kolu ba^lı olma Vtn ve harekete gecebüme vasıtalarına malik bulnnnn bi"? birleşmiş milletler teşkilâtı ar zıı ediyorsa, bövle bir değişikliğin yanılması elzemdir.» Napoliye gidecek Amerikan filosu Roma 29 (AP.)
piııe Sea» uçak gemisiyle Ame rikan Akdeniz donanmasına bağlı diğer 5 harp gemisi 1 Mayısta 3 giinltik bîr ziyaret için Napoli limanma geleceklerdir Kevfivet bugün Romada tebliğ edilmiştir.
Amerikan elçiliğine göre, fi loya dahil diğer gemiler şun lavdır:
Visamiral Forrest Sherman ın amiral gemisi «Rochester» ağır kruvazörü, «Davton» kruvazörü ve «J. P. Kennedv» «Fi-she» ve «Me Cord» destroyerleri. '
4 Mayısta Napolidnn hare ket edecek ol.»n filo İtalya v( Yunanistan arasındaki sularda yapılacak mutad donanma mn-ceden irade buyurduğunun, başj ııevralarma iştirak edecektir ka surette meydana gelmesini» sevablığı zâhir oldu da öyle oldu ! ;
Der, işin içinden kurtulmanın yolunu bulurdu. Bu suretle,
(Devamı var)
«Philin

I
aksi zuhur eyleyecek olursa, c
— Allahü Taalâ bana öyle o ) lccağını bildirdi, ben de size) söyledim. Fakat sonradan Rab-c biniz; Beda' eyledi. Yâni. ön-)
Noi'vcçi ziyaret edecek filo
Bergen 29 (AP) — (Valev Forge» uçak gemisivle «Pres-ııo)» kruvazörü ve 6 destroyer-den müteşekkil bir Amerikan fi loşu bugün Norveç’e bir dnRt -luk zivareti vanmak üzere Ber gen’e varnuştır.
Yeni tir gazete
Millet SözU adile yeni bir arka, daş aramıza katılmış bulunmaktadır.
Arkadaşımızın demokrasi dâvasında bnşnn göstermesini diler çıkışını tebrik ederiz.
(1) Keysaniyenin kütü incınçl hırına kentlisinin karıştırilma-l saıdaıı Muhammed B. Hanefi-^ ye pek üzüldü vc bunlarla ilgi-S si olmadığını söyledi^ Muhtarın propagandaları yat nında onun ilânı pek sönük lcal-\ dı, Muhcnnmedden sonra imanıi
Caferi Sadık dahi \Keysaniye-i Amerikan hava Generali valiyi ıh n nefret i:har etmişler, 7ce/ic ziyaret etti
(■'•teri vc rlıli beytin onlarlaS Amerikan Hava generali Hoog /»ih.ua.sc’bc/i re olniudıf alin saat 11 de 11 binasında Vali ve
ğını izhar eylemiştir. i Belediye Reisi Dr. Lutfi Kırdan
yaret etmiştir.
30 NİSAN 1948
Balast alınacak
GENERAL MOTORS MAMULATI
Tefrika No. 21
îf filik
ŞEHİR TİYATROLARI
Sakar
?5’ktan m3
LATAKE HAYFA
veziri İkisi, konu-avcı
olabilirsiniz
Tûef. 23661
içine koymalar; lâzımdır
■Paris—Brük Kopenhag —
Ballık
1 İnci
AMSTERD AM’da n K.L.M New-York — Londra -sel — Prag - Stockholm Zürih — Bale Muh. - I ROMA'dan irtibat temin de Janeiro — Marsilya
Fazla tafsilât için
nın en tatminkâr tavsiyesidir
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDOİN SARAÇOĞLU
Yaz» işlerini fiilen idare »den: FATİN FUAD
Dizildiği yer »Yer: sabah, mürettibhanesl BarıldıL yer: «Gün Basımevi»
bir soğutma cihazı
Saat 20 de Dr*n Kısmı: düşman Yazan : Andre Paul Antoine Türkçesi : Lûtfl Telefon: 42157 Komedi Kıenu: KAŞ YAPAYIM DERKEN
Yazan Türkçesi
maktu c'.frrtü: h*yfa, Muıttua.
20000 00
ynrekli insanlara bile nasib ol-mıyan bir gönül ferahlığile tahtına oturdu. Çok mes’ud ve balı tiyardı. Ziyaretine gelen baş e-beye:
— Artık kurtuldum, dedi. O-nu öyle bir yere bıraktım ki insanlar tarafından bulunmasına imkân yoktur.
Ebe cevab vermiyor, çok müteessir bir vaziyette susuyo.- du. Kameriye, bu susuştan şübhe-lendi. Kaşla göz arasında hançerini çekip ebenin tam kalbine sapladı. Çocuğu kurtarmak için elinden geleni geri bırakmı-van: fakat kurtarmağa muvaf-
iariie irtibat temin edilen şehirler ester — Glasgc.v öteborg — Oslo -urt a M — Hamburg ilâ h şehirler: Buenos Aires
C( nevre — Lizbon
müracaat: SEYAHAT BÜROLARI ve
Rio
Madrid ilâ...
(Kapalı zarf usulile mobilya yaptırılacak)
İstanbul Defterdarlığından :
Maliye daireleri için yaptırılacak (89675) lira keşif bedelli yazıhane, koltuk, sandalye, etajer ve saire gibi (579) parça mobilya kapalı »art usulile eksiltmeye konulmuştur.
İhalesi 17/5/948 Pazartesi günü saat 15,30 da Milli Emlâk Müdürlüğündeki komisyonda yapılacaktır. Geçici teminatı (5735) liradır.
Bu işe İştirak edecek müteahhic.lerin bu işe benzer bir def’ada elli bin liralık mobilya işi yaptığına dair tasdikli vesika ibraz etmesi ve tam teşkilâtlı marangoz fabrikası sahibi olması ve müteahhid olarak iştirak edecek olanlar da tam teşkilâtlı bir fabrika ile işi ortak olarak yapacak-larma dair Noterden musaddak bir mukavele ibraz etmeleri şarttır.
isteklilerin 2490 sayılı kanunun, tarifatı dairesinde hazırlanmış teklif mektublannı ihale günü saatl4,30 a kadar komisyona vermeleri, keşif ve şarlaşmalarmı görmek için dc her gün sözü geçen Müdürlüğe baş vurmaları- (5366)
«Yücel - Öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildi erin mevcudlan tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitablann her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnk-lâb» Kitabevlerindcn tedarik edebilirsiniz.
upRİCİDAİEE't, ioiuk hava dolaplarından maada, dondurma mnhajazalan, solutma havuzlan gibi, her wı) ’oğutııcv cihazlar do imâl eder.
dukloA’inı yukarıda yazmıştık, bu küçük hükümetlerden birisinin hükümdarlık tahtında Melik Efrâh isminde bir adam oturuyordu.
Melik Efrah, insanı insan e-deıı bütün meziyetleri nefsinde toplamış iyi kalbli bir hükümdardı. Adil idaresi sayesinde kendisini halka çok sevdirmişti. Fakat veziri Sakardis hiç dc öyle değildi. İnadına hain ve zâ lımdi. Kurnazlıkta da eşi az bulunur adamlardan birisiydi.
Hem Seyfün’aad’in veziri Sa-kai’diyun ile Sakardis ana, baba bir kardeş idiler. Bu iki kar-
AOLANDA ■ HRALiYET ı
H A V A Y O
şimali Amerika muntazam hatta
s/s DİANA H. PONCHELET 5/Mayıs/948 de
Nevyorktan Bekleniyor
Bir soğuk hava dolabı — veya herhangi lirken FRİGİDAİR^ markasından asla şaşmayınız...» «FRİGİDAİRE» isteyiniz!
Başka hiçbir markanın erişemediği bu rağbet seviyesi «FRİGİDAİRE» in hakikî
NEA AGORA — Beyoğlu
ÜÇt'NCt) KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından neşrolunan ve öner - Yücel dâvasının üçüncü kitabını teşkil eden bu eser nefis bir şekilde basılıp satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Meni leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübhanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kltabcılardan arayın.
Fiyatı 175 kuıuştur.
IAr ne.Tient Deppe S. AB
A-.vers I
BREENSOCK I
Vapuru 30 Nisanda beklenmek ■ tedlr. Hamulesini boşalttıktan E sonra eşyayı ticariye alarak I doğru I
An verse I
hareaet edecektir. I
Fazla tafsilât için Gaiatadal Tahir Hanında 3 üncü katta I SCANDIAVIAN NEAR I I EAST AGENCY I
I ye müracaat. Tel: 44993-2-1, I
Bağdâd — Tahran
9 Maviş — İstanbul — Roma — Amsterdam
Malatya—Çetinkaya hatt.r. ra Hasânçelebi—Ulugiiney İstasyonları bölgesinde Kim. 89—95 arasında
Fevzipav-—Diyerbakjr hattır) da Ergani—Diyarbakır istasyonları bölgesinde Kim 452—49 arasında.
6 Maviş — İstanbul —
kıymetini ifade eder. Binaenaleyh «FRİGİDAİRE» in her cihetçe’ emniyet edeceğiniz bir marka olduğuna kan|
H. PAYKURİC B Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanları için Yugolinya - Riyeka i/s Hercegovina 3;'Mayıs/'948
Tlryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu limanlar için yük kabul ederler.
deşin şerrinden yaka silkmeyen insan pek azdı.
Melik Efrah, ciğerine sülük gibi yapışan Sakardis’i vezirlikten atmağa çok uğraşmış, fa kat buna muvaffak olamamıştı. Çünkü onu Seyfüıraadin ya ıııuda Sakaıdiyun’u daima himaye ediyordu.
Eu yüzden Melik Efrahm bü tün şikâyetleri kulak arkası e diliyordu. Melik Efrah da mec buren onu yanında tutuyordu.. Hattâ çok defa Melik Efrahm sözü tutulmuyor; vezir dis’in dediği oluyordu.
Melik Efrah, bir gün ile başbaşa oturuyordu, sudan konular etrafında şuvorlardı. Yanlarına bil girdi. Melik âfraha:
Devletli hükümdarım, dedi. Müsaade buyurursanız, size cidden tuhaf bir hikâye anlatacağım ; hem tuhaf, hem acık-1 lı ■ (Devamı x^ır) *
TÜRHOL TİCARET Ltd, Şti
i Malzeme S İbrahim îr giren Sultanhamam Dikrangan Han No. 21 Kat 3
İzmit - Postası
Tecrübe mahiyetinde haftada bir yapılmakta olan İzmit hattı postası görülen lüzum üzerine tatil edilmiştir. (5731»
RUViy ▼© Şk
Vapur İlânlan
Devlet Orman İşletmesi Dursunbey Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Orman Dışı Dursunbey istasyonu istif yerinde mevcut 490 adede denk (75.027) M3 çam travers 1 parti halinde 26/4/948 tarihinden İtibaren 10 gün müddetle açık arttırma suretile satışa kon muştur,
2 — Artırma 10/5/948 pazartesi günü saat 14,30 da işletme müdür lüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır, Beher metre küpün tahmini bedeli 30 liradır. Her parti için yüzde 7,5 hesabile ge çici teminat alınır.
3 — Bu işe alt şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü İs-tanbulda Orman baş mühendisliği. İzmir Orman böle şefliği, Balıkesir, Bursa, Eskişehir Mustafa Kemalpaşa ve Tavşanlı işletme mü düdüklerinde görülebilir,
4 — İsteklilerin belli gün ve saatle müsblt evrak ve İlk teminatla-
rlle komisyona müracaatları. (5457)
Kalite kumaş 9
N Nancey n. un ufOTSSO Vasfı R 7-obu, R Ebitn
ürk Musambacılık Kollektif Ortaklığı
Mi S ÎR ÇARŞISI No. 67
Tf.gr.-f. TtlRtFA ISTANBUI
25 senedenberi, bir
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg s/s HERA 2/Mayıs/948 Bekleniyor Roven, Anvers, Roterdam ve Hamburg limanlar için yük kabul eder
s/s BECKY
9/5/948 İstanbul ve İzmirden Port-sa-yit, İskenderiye, Londra, Anvers. Roterdam, Brenıen ve Hamburg limanlan İçin yük kabul eder.
s/s ULLA
25-29/5/948 Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni limanlar İçin yük kabul eder
Zayi — Boğaziçi Lisesinden aldığım İlkokul şahadetnamemi kay bettim yenisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Şinasi Kazaz
No 65
kollar, bacaklar; bir tarafta yine etleri kemirilmiş vücud parçaları ve gövdeden kopmuş kafa... Daha doğrusu bir sürü kemik. Diğer tarafta kısmen par çalanmış at...
Arslan; deve ile çocuğa do-kunmamıştı. Kameriye, o tehlikeli verde bir dakika fazla bek-
•fe
liyer.ıezdi. Hemen çocuğunu kucağına alıp deveye bindi. Yolu-r. devam etmedi: geri döndü; kendi tom ağına ayak bastı.
Hain kadının içindeki cinayet yaranı hâli’ sönmemişti: çocuğunu yok etmek hususunda verdiği itıenc kara m biı zerresini kaybetmemişti.
Zâlim ana. H.ıben hududuna yakın bir yerde deveden indi. Çocuğunu son defa olarak emzirdi. Eır ağacın dibi ıe sinüstü yatırdı. Başının altına da bir in. cı gerdanlıkla bin altın koydu. Tekrar deveye binip .ekerine d . rii: saraya girdi. En ta?
HAK FİYATLARI 1 ₺. ■ 150€ I
50e I
4O€ |
300 |
250 I
İM I -—#
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri.
s/s Kong Haakon VII
l/Mayıs/948
m / s HAV
20/Mayjs/948
s/s SÖNNAVİND
20/Haziran/948
Yukândakl vapur Nevyorktan limanımıza mal getirecek ve limanımızdan
BEYRUT — İSKENDERİYE ve NEVYORK
I için yük ve yolcu kabul eder.
I Bütün tafsilât İçin Galata
I Tophane Eski Yolcu Salonu
| kar.ş.smda Frank Han 3 Kata
I müracaat Tel: 44707/8
L rT^-^T-TTi TIBll 11 ■ -
BALAST İHZAB ETTİRİLECEK
Devlet Demiryolları M₺lâtya işletme komisyonundan
1 — Mahal • e KJlometreieri aşağıda yazılı kısımlara ait Balast H) cara: işi Kapalı Zarfla Eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her kısma ait. muhammen bedel ve geçişi inanca 1. alarmda gös terllmlştlr.
3 — Bu kısımlara ait şartname ve Sözleşme tasar.lar. $.-kec1( Anka ra, Diyarbakır ve Elâzığ Garlarından ve Malatyada 5 ine. İşletme Müdürlüğünden parasız temin edilebilir ,
4 — Eksiltme 6 Mayıs 1948 perşembe günü saat 15 30 ca Malat. a-da 5. inci İşletme B.nas.adaki komisyonda sıra ile yapılacağından, isteklilerin kanunun ahkamı ve şartname taılfatı dairesinde hazırlayacakları teklif zarflarını o gtin en. geç saat 14.30 a kadar makbuz karşılığı komisyona vermeleri veyahut vaktinde komisyonda bulunabilecek surette iacell teahhütlü olarak Posta ile göndermeleri,
5 — isteklilerin kanunun tâyin, ettiği vesikalardan başka Balast İşi yapabilecek kabiliyet ve ehliyette olduğuna dair evvelce iş yapmış olduğu resmi müessÇselerden alacakları ehliyet vesikalarını da dİ ğer vesikalarla bir’-tete teklif zarflarının
Haydarpaşa Birinci iyletme Müdürlüğünden:
Haydarpaşa — Ankara hattı üzerinde Doğançay istasyonu kilometre 147+750 deki taş ocağından çıkarılacak 2500 metre mikâba balast İşi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
Beher metre mikâbı halastın muhammen bedeil 400 c ortyOz kuruy ve mecmuu muhammen bedel:’ 20000 on bin lira olup muvakkati "50 ve dlyliz elli liradır.
Eksiltme 10/5 948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15.30 da Haydarpaşada birinci ışleöhe komi - yonunda yapılacaktır,
isteklilerin kanun gereğince hazırlıyacakları kapah zarflar; eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeler, lâzımdır, Pos tadaki geclkmeier say.jmaz. Şartnameleri komisyon kaleminden ahnabd. lir (5109)
- BİLUMUM ■■ ■ ..................
[ Otomobil sabitlerine ve şöföriere
Belediye tarafından takm arabalarının m ı»’'* ta ı
[edilen müddeti okudunuz ise, arabalarınızın döşemeiiu RANDA-OOTLAEINI yalnız MISIR ÇARŞISI 67 NVMARAU TÜRK MV-ŞAMBACIL1K KOL ORTAKLIĞINDAN temin edebilirsiniz. Bil umum döşemeciler tarafından kullanılan ve takdir edilen muhtelif renklerde ve deri manzarasında olan bu PANDAZOTLAR sıcaktan yapamadığı gibi biç bir zaman çatlamaz ve renkk:i de ıkat'iyen çıkmaz evsaftadır.
Arabalar.r;;z;ı, rengine t’gun PANDAZOTLARI seçmekle acele ediniz.
fak nlamıyan fedakâr kadın, gık bile diyemeden oldu.
Kameriye, dışarı çıktı. Biraz sonra yanında iri yan iki kişi olduğu halde geri dönmüştü. Ou lara baş ebenin cesedini göstererek :
— Kaldırın; Kimseye göstermeden götürüp bir yere gömün!
Dedi ve gülerek ilâve etti:
— Umduğunuzdan ziyade hıü kâfat alacaksınız!
VAHŞÜLFELÂ
Habeş ülkesinin bir ço1, hükû metlerden müteşekkil olduğu, fakat bunların Seyfüifi^ad adında bir hükümdara bağlı bulun-