PAZAR 2
MAYIS
1948
Onuncu YU
No. 3305
•Vj
*7
I
İdare: Nuroosmanlye No. W Tel adreel: .YKNÎ SABAH.
İSTANBUL
Telefon: lOTII
KURUŞ
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYİZ
• • • ’ W ■ • • % • * t * (■ e * e •
—— Yarın —
Halk Partisi ve D. P. zimamdarları
Yazan: Gl, Sadık Aldoğan
Bu dikkate şayan makaleyi yarınki «Yeni Sabah» da büyük bir alâktt ile okuyacaksınız
-

——
Beynelmilel imar ve kalkınma Bankasından
Banka bu ikrazı
Mısırlılardan biraz
derhal yapmıyacak
örnek alalım
Başbakan Haşan Saka
in kulağı çınlasın

Bu paranın yurdun su işleri, elektrik santralleri yol ve limanlar gibi muhtelif sahalarda kullanılacağı bildiriliyor
iniştir. JBilindiği gibi yurdun su işleri, elektirik santralleri, istikraz; yol ve limanları gibi İktisadî
Ankara 1 (Hususî) — Beynelmilel İmar ve Kalkınma Ban kası hükümetimizin teşebbüsüne müsbet cevap ver-i kalkınmasına ait olan muhtelif
Maksad yine, iktidarda kalmak fakat...

tam müdür-nhtıma
sahalarda yapılacak işlere dair projeler Amerikaya gönderilmişti.
Banka bu plân ve projeleri tetkik ederek muvafık bulmuş, ve tatbiki için ikrazda bulunmayı kabul etmiştir.
Hükümetin kalkınma işlerinde harcanmak üzere istediği pa ra 500 milyon dolara yakındır. Banka bu uzun* vadeli ikrazı biı den bire yapmayı muvafık bulmamış, ve Tiirkiyenin bir yılda sarf ve tatbik edebileceği bir meblâğı her sene vermeyi kararlaştı mıştır. Bu durjıra göre kalkınma plânı birer se« nelik devrelere göre ayarlana -çaktır.
Bunlardan her biri için bankadan istikraz yapılacaktır. Beynelmilel îmar ve Kalkınma Bankası tir yıldaki tatbikat i-çin »uuktazi parayı 50 milvoıı •dolar elarak tahmin etmekte -dir.
Ara seçimleri
İsmail)
Rıhtımda, yatmakta olan Mısır yolcu vapuru bizim sözde gemicilik mütehassıslarımızı bilfiil yalanlıyan bir işbilirlik âbidesidir..
Limanımız gönderinde, dost ve kardeş Mısırın bayrağını taşıyan bir yolcu vapuru geldi ve (Devlet Denizyolları genel lüğü) binasının önünde, bağladı.
Bu vapurun adı fHidiv
dir ve (10.000) tonluk bir Amerikan (Viktori) şilebinden başka bir şey değildir.
Bizim (Devlet Denizyolları genel müdürlüğü) idarecilerimiz, baş ta genel müdür Yusuf Ziya Erzin bulunmak şarti'le, binbir dereden sular getirip gemi beyenmez ve tür lü beceriksizliklerle vakit kaybeder ken, Mısır denizcileri takdire şayan bir canlılık ve atılganlık eseri göstererek Amerikadan (Viktori) tipi bir şilep satın almışlar, ge reken tadilâtı vaparak tekneve ka maralar ilâve etmişler ve bu suretle (10.000) tonluk yepyeni ve gıcır gıcır bir yolcu gemisine sa-hib oluvefrmiçlerdir.
İşin asıl tuhaf tarafı biz Tiirk---.ler. yani Akdenizin bir zamanlar fermanferma hâkimleri gemisizlik ve bilhassa (D. Dzy.) nın idaresiz lik ve beceriksizlikleri yüzünden (Devamı Sa., 5; Sü., de/
ve
Cumhurreisi
n
r‘
| Bize öyle geliyor ki Halk Partisinin tek parti olarak mut- i lak hâkim olduğu yirmi iki yıl sükût devri diye vasıflandı- | nlırsa, son iki üç yıl da «Hararetli tartışma» devri olarak vasıflandırılabilir. Amma bu tartışmalı devrin öbüründen netice itibarile hiç farkı yok, daima ve daima bütün suiistimal ve fenalıklara ve bunların söylenmesine rağmen iktidarda ve sandalyede oturan o parti böyle Demokrasi dünyanın hangi köşesinde görülmüştür?

w * *
i
alk PartisL çeyrek asır, memleketi dilsizler diyarı gibi, sessiz sadasız diledî-p gibi idare ettikten ve yalnız) mensublaruıa hayat ve gelişme hakkı sağladıktan sonra Demokratların zaferi üzerine, giiya hürriyet taklidi bir yola girmek istedi. Fakat bu yola girmek onun i-çin. sırf lâfzı murad, bir keyfiyet idi. Yani hürriyet, Demokrasi, ser best münakaşanın lâkırdısı olacak fakat yürürlükte olan kanunlar, her an. partinin hoşuna gitmiyen-)eri ezmeğe kâfi olarak kalacaktı. Nitekim üç yıldır böyle nevi şahsı na münhasır bir hürriyet, bize mahpus bir Demokrasinin yeis verici ve halkı ciddî ve samimî Demokrasiden de bezdirici tatbikatı-na şahid oluyoruz.
Demokraside millet, tekillerini dilediği gibi, serbestçe seçer denil di.. İntihab bir dereceye indirildi, fakat 1946 temmuzunda. Batarın
• • bâlâ feryad ettiği şekilde, elim t e fecî bir baskılı seçim yapıldı ki e.$me dünyada ender rastlanır.
Hürriyet te Demokrasi tar^a İ-tal.vanın faşist idaresinden tercüme edilerek Pekerin himnıetıle daha da ağırlaştırılan eldeki matbuat kanunu ile yol alınmaz diye iki küsur yıldır hemen her gün kopardığımız feryadlara ne Saraçoğlu şükrü, ne Receb Peker hattâ ne de Haşan Saka kulak verdiler. İtalyanın çoktan ilga ettiği Musso lini kanunıle bizde yazı te fikir hürriyeti denemesi yapıldı. Ceza kanunumuzun hal ve manzarası matbuat kanunumuza denktir. U-zun zamanlar bu silâhlara bir de Sıkıyönetim ilate olunuyordu ve böyle bir teçhizat ile hürriyet ve Demokrasi provasına çıkılıyordu.
Bu garib ve tezadlarla dolu sis temin neticesi yeni bir devir açıldı: Hararetli tartışmalar devri...
Geniş bir suiistimal veya dala-vera meydana çıkardır, Atıf tııan


ve yaranının marifetleri gibi mesele Meclise akseder, matbuata intikal eder. Halk Partili mahfil-
(Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
-
Başbakan Haşan Saka bir iddiayı tekzip ediyor..
Bundan bir hafta kadar ev ve) Demokrat Parti genel i-dare kurulu âzasından Sa-med Ağaoğlu, Cumhurbaşkanının C. H. P. Ankara il idare kurulunu dâvet ederek ya pılaeak kısmi seçimde Halk Partisinin muhakkak surette kazanması lâzım geldiğine ve bunun Cumhurbaşkanlığı
(Devamı Sa., 5; Sü„ 2 de) |
$ w;
, Biz lâfla vakit geçirirken Mı sırlıların satın alıp tâdil ettikler: (10.000) tonluk ve (18) n.ıl sür’atli ”Hidiv İsmail,, posta vapuru
Dünyada 1 Mayıs
Rus silâhlı kuvvetlerinden her an hazır olmaları istendi
Bugün
Seçim tasarısı
Demokratlar Seçim Kurullarına yargıçların başkanlık etmeleri için ısrar ediyor..
Hattâ seçimlere iştirakin bile bu şarta olduğu bildiriliyor
Ankara: 1 (Husus!) —Meclis İçiş lerl komisyonunda seçim kanunun da yapılacak değişikliklerin görüşülmemekte olduğu şu günlerde bu mevzu üzerinde mühtejlf çevreler de mütalealar İleri sürülmektedir, Demokratların seçim kurullarına yargıçların başkanlık etmeleri hususundaki ısrarı devam etmektedir, Hattâ parti mahfillerinde seçimlere İştirakin bu şarta bağlı olduğunu söyliyenlere dahi tesadüf e dilmektedir, Hükümet nıehafill İse tam bir emniyet İçinde ceryamna taraftar olduğunu, bunu sağlayıcı bütün teminatın kanunda yer almasını arzu ettiğini belirtmekle be (Devamı Sa., 3; Sü., 5 de)
W *
Maliye Bakanı Şevket Adatan
A ttlee: “Harekete

ll
ç Yeni Tefrikamız
Agobun)
I
Sermed Muhtar Aluö tarafından o kendisine has uslûb ve essiz buluklarla süslenen bu fevkalâde mizahi romanı dünden itibaren tefrika et-miye başlamış bulunuyoruz, Bugün ikinci sayfamızda bu tefrikayı dünkü kısmın hülâsası ile birlikte bulacah-«mız...
TakiıbedinİK
Dünkü nutkunda İngiltere Başbakanı Rusyaya ve Komünizme şiddetle hücum etti
Londra: 1 (A.A.) — M. Atllee bu sabah bir mayıs münâsebetile Plymouthda tertib edilmiş olan toplantıda bir demeçte bulunmuş tuı-,
M, Attlee, Komünist Partisinin, kendi partisinin sol kanadını teşkil etmekte olduğunu sananların büyük bir hataya düşmekte olduk larını, Komünist doktrinlerinin Av rupanın en gen memleketlerine yayılmaya başlamış olduğunu ve bxı sebepten tamamile özel bir mahiyetli haiz bulunduğunu sözlerine ilâve etmiştir,
Attlee gençliğinde, Rueyanın bütün Asyeya yayılmış ve başka bölgeleri de ele geçirmek isteyen emperyalist bir polis hükümetinin
mükemmel bir nümunesini teşkil etmiş olduğunu hatırlatarak demiştir ki:
îçşi Partisi mensuplan arasında Komünist taraftarları çok azdır, Bunları iki zümreye ayırabiliriz, evvelâ, kendilerini siyasî bir çere yanın gösterişine kaptınp solu des teklemek için ellerinden geleni yap mak isteyenler vardır, Hakikâtta budar, sağ ile sol arasında bir tef rik yapacak kabiliyette değildirler, Fakat bir diğer zümre daha vardır ki, bunlar ne yaptıklannı pek alâ müdriktirler. Bunlar lıü kûmetin dış siyasetini baltalamak istiyor,
fDevamı Sa., 5.* SC . S (UJ
Londra; 1 (A.A.) dünyanın başlıca büyük şehirlerinde 1 Mayıs bayramı kutlanmıştır. Hemen her tarafta hâdise ol-
Avrupanın üzerine Yürüyen Rus Ayısı
Stalin,, m ıkı yuzlıılugu ikinci dünya harbinden (Berlin) ne kadar mes’ulse (Moskova)da o derece suçludur
mamıştır. Bu yıl Hindistan hükümeti de 1 Mayısın tatil günü olmasını kararlaştırmıştır. Uzak'd®. ğu şehirlerindeki gösterilerde hâ-disesiz geçmiştir. Singapurda işçi sendikaları federasyonu, bugün yapılacak olan gösterileri ve geçit resmini kaldırmıştır. Singapurda bütün sokaklar bomboştur. Paris-de bugün otomobilsiz, lokantasız, gazetesiz ve postasızdır. Romada (Devamı Sa., 5; Sü., 4 de)
Akademi
yangını
•)
luı lar. Bunlar sıra ile:
(Yüksek Sovyet Dîvanı), (Polit-büro) (Komintern) dir. Bu teşekküller isim itibarile birbirinden farklı iseler de hakikatte her üçü de (Stalin) le en yakın mesaî arkadaşları ve müşavirleri (Molotof) ve (Vu-roşilof) un elinde birer kukla-(Devamı Sa., 5, Sü.. 1 de)
yangında kasıt olduğu anlaşılıyor
Ankara: 1 (Hususî) — İstanbul Akademi binası yangım hakkında henüz bir tebliğ yayınlanmamış ol masından bu hususta yapılan tah kfkatın derineştirilmekte olduğu neticesine varılmaktadır, Yangı-, nın münhasıran ihmal olduğu hak kındaki haberler kimseyi tatmin etmemiş olup yapılan tahkikat sa nıında kast olduğu hakkında bazj delillerin ele geçeceğine muhakkak nazarile bakılmaktadır,
şidli ve birbirini nakzeden haberler ayrı ayrı, fakat hakikat halde bir teşkilden (x) sâdir o-
Fıausız dergisi ifşaatına şöyle devam ediyos:
Sovyet Rusyadan çıkan
YİNE KUMAR
re»*!
W
abıta bir kumarhane basmış hem de gazeteierdo gördüğümüz resme ve tafsilâta göre
bütün levazımını elde
Bu
no
[üLUNAY

Rusların Müttefiklere ilk ihaneti: 1939 da Nazi Almanyasde yapılan paktın rmza töreni: Molotof anlaşmayı imza ederken, arkadaStalin Ritbc ntıöpla şakalaşıyor
D. P. nin Ankarada yapacağı toplantı


(

4
Balıkesir demokratlarının teklifine genel kurulun ne cevap vereceği henüz belli değ
Ankara: 1 (Hususî) •— Balıkesir .Demokratlarının 21 Temmuz günü Ankarada bütün illerin işti-râkılc bir toplantı yapılması huk-kında Demokrat Parti Ankara il başkanlığına yaptığı mü ra ran fa
il başkanlığı verdiği cevabda lıâdi şeyi büyük bir heyecanla kalmadıklarını ve bu hususta genel kurulca alınacak karara göre gerekli teşebbüslere geçJeceğini bildirmiştir.
I
etmok şartîle...
basılan kumarha-
Garbhlarrn (Trlpo) dedikleri ba-
takhanedir. Bizde do maalesef bunlardan pek çok vardır.
Hükümetin işi sıkı tutması bu ov-lerin kökünü teıpizliyecek midir? Pek zannediyorum. Çünkü insanlar bir kere kumara alışırlarsa bir türlü vaz geçemiyorlar. Bu ihtilâl hiç bir şeye benzemiyor; kumar yüzünden bitmez sanılan no servetler mahvolmuş; ne İnsanlar kara sofaleto düşmüş... Bu misaller her zaman göz Önünde iken yine kendilerini bu gayyâ kuyusuna bilo bilo atanlar var; onları felâket ürkütmüyor; zaten hiç birine do nasihat kâr etmiyor... Çoluk çocuklarının nafakasını, bin zahmette kazandıkları paralarını poynir ekmeğe verir gibi ıncmnıınlyello veriyorlar.
Eskiden İstanbulun kumar âlemleri mahdud bir daire fçlndo idi ve üç sınıfa taksim edilmişti.
Evvelâ avam tabakası ki barbut, paseta oynarlar, ortada büyük para da dönse tesadüf bu ibtilâ düşkünleri nl sıra ile okşar, nihayet para cebdon co bo dolaşırdı.
İkinci sınıf, Beyoğlu kumarhanele-nln devamlı müşterileri İdi. Bunlar da bütün piyasaca malûm idi.
Üçünoü yahud son sınıfı heyecan i* çın oynıyanlar teşkil eylediği cihetle bu zevki tadanlar onun tam keyfini çıkartmak üzere yekûnunu istedikleri kadar kabartırlardı. Fakat onlar da malûm idi.
Bugünkü kumar o bildiğimiz kumaı değildir. O barbutlar, pesetalar, iki tablo bakaralar bugünkü kumarın yanında Karakulak suyu gibi hafif ka lıyor. Çünkü kumar, aile haremim girmiştir.
O kadar ki evin ağalarının artık e samisi okunmuyor. Hanım bir taraf tan, kızı bir taraftan bir oyuna oturdı lar mı? etekte para veriyorlar.
Amma bu yalnız bizim memlekot münhasır değildir ha... Bütün şark {LÂİtfen sayfayı çeviriniz)
9
S Al FA: 2
OkUTUCV
Y azan: Profesör Kenan Öner
t — G1 —
DEMOKRAT PARTİ ADAYLARI»
O,inan Nuri Könl Yusuf Sftlmona Faruk Nafiz
Doğ. Tas. Tali. Doğ. Tas. Tah. Doğ. Tas. Tah
3062 3062 00 2977 2977 00 3032 3032 00
7054 7054 00 6930 6930 00 7094 7094 00
61014 52664 8350 59989 51398 8596 61260 52806 8454
İ34U 752İ 5886 12842 7180 5662 13630 7558 6072
6313 6313 00 6174 6174 00 6366 6366 00
8951 8951 0Q 8931 8031 00 8070 8970 00
24012 19054 495$ 23510 17822 5688 24132 19014 5118
4228 4228 00 4284 4284 00 4359 4359 00
40620 32495 8125 40526 32047 8479 40600 32753 7847
16390 9756 6634 15132 8764 6371 16045 12582 3463
3849 2818 1031 3806 2787 1019 3861 2841 1020
3597 3597 00 3591 3591 00 3601 3601 00
5830 4025 1805 5754 3934 1820 5980 4086 1903
2042 2042 00 2038 2038 00 2048 2048 00
7805 7805 00 7548 7548 00 7727 7727 00
2124 2124 00 2105 2105 2135 2135 uv
£10302 173513 36789 206137 L68502 37635 210849 176972 33877

HALK PARTİSİ ADAYLARI:
Ail Rana Tarkan
Doğ. Tas. Tali. Doğ.
3478 3478 00 3517
3360 3360 00 3334
12753 20565 7812 12525
5221 10244 5023 4930
4890 4890 00 4844
5851 5851 00 5833
11343 18118 6775 10865
6307 6307 00 6303
17546 22863 5317 17500
6938 12015 5077 6532
3012 3683 671 2987
5192 5192 00 5186
3741 5634 1893 3678
4351 4351 4325
15613 15613 00 15480
4944 4944 • 00 4816
114513 147111 32568 112655
Mıılıiıidin Üstün(İ3ğ Hüseyin Catıid
Tas. Tah. Doğ. Tas. Tah.
3517 00 3468 3468 00
3334 00 3560 3560 00
20692 8167 13130 21147 8017
9820 4890 5222 11056 5834
4844 00 4847 4847 00
5833 00 5860 5860 00
17374 6509 11412 20587 00
6303 00 6398 6398 00
23576 6076 17420 38840 21420
6994 462 6984 12563 5579
3617 630 3032 3761 759
5186 00 5195 5195 00
5496 1818 3750 5709 1959
4325 00 4354 4354 00
15480 15656 15656 00
4816 00 4981 4981 00
141207 28552 115269 167682 52713
Doğ. Tas.
2984 2984
7235 7235
61651 53465
13659 7548
6399 6399
8951 8951
25174 19460
4356 4357
39250 32654
16629 14038
3865 2864
3601 3601
5972 3832
2042 2042
7877 7877
2124 2124
jBfik Koraltan Enis Akaygen
Tah. Doğ. Tas. Tah. Doğ. Tas. Tah.
00 3198 3198 00 3140 3140 00
00 7292 7292 00 7159 7159 00
8186 62485 53465 9020 62316 53705 8611
6111 14451 7861 6590 13874 7375 .6499
00 6497 6497 00 6420 6420 00
00 8971 8974 00 8963 8963 00
5714 24260 20317 3943 24785 19492 5293
00 4277 4277 00 •1347 4347 00
6596 40562 33153 7409 40125 32913 7212
2591 16990 13517 3473 16842 13373 3469
1001 3911 2842 1069 3896 2977 919
00 3601 3601 00 3596 3596 00
2140 6165 4087 2078 6074 4071 2003
00 2053 2053 00 2041 2041 00
00 7998 7998 00 8129 8129 00
00 2131 2131 00 2145 2145 00
32339 214845 181263 33582 213852 198846 34006
Cankurtaran tren istas yonu hakkında yerinde bir dilek
Cankurtan igtanyonu k(ım-kapı ve benzeri istasyonlar haline getirilmek için rağbet görüp görmediği, ohemmlyet kazanıh kazanmadığı daha no kadar seııe tecrübe edilecek? Anlaşılan altı yedi senelik deneme kafi görülmüş ve tevsi edilmediğine göre belki de lüzumsuzluğuna bina on kaldırılacağı düşünülmek te olabilir. Acaba garp mem leke t terindeki banliyö İstasyonları da yapılırken böyle çok ıızıııı bir tecrübemi geçir mişteedir? Bunu zannetme-meklCberaber izahını orada tetkikler yapanlara bırakmak dalıa doğru olur. Her . halde başı boş atların tiren hattına çıkıp koşmasına mani olabilecek tedbirleri alırlar ve üç dört sene içinde altı yedi vatandaşın tiren altıuada par çalanarak feci surette ölme sine sebebiyet veren böyle derme çatma istasyonu ıslalı ederlerdi.
Tireııe yanlız atlamak ve« koşmak kabiliyetini haiz kim seler bilinmezler! Galiba ihtiyarlar. hamile kadınlar, çocuklar. amalar, malûl kimseler de iııer ve binerler ammal bizim istasyondan maâlesef bu kimseler iniş biniş yapaını yacaklarını bildikleri için Sir keçi veya Kumkapı istasyonlarına fitilliye mecbur kalmaktadırlar.
. İstasyonun durumu küçüm^ senemez. Çünkü şelırüı merkezinde olup resufı ( dairelere, mektcblere» hastalıancle,-. re, hekimlere, iş yerlerine vel. hasıl lıer yere yakın olduğun dan, banliyö ^yolcusu Sirkeci ve Kumkapıyı tercih etmiye-rek buradan inib binmektedirler. Sonra bu istasyon mev sim iniş binişi için yapılmış olmayıb halkın her günkü ihtiyacı için yapılmıştır.
Bu işte kaybedilecek vakit bulunmadığına göre alâkadarların istasyonun işini biran evvel yapmalarını dile rim.
»SVOBl ki
ISA
• •
Özel pilot okulu




Özel pilot okulu
6 Mayısta açılacak
6 Mayısta açılacak
Hava kurumu; Yüksek Tahsil gençliği nin de pilot yetiştirilmesi için Millî Eğitim Bakanlığına teklifte bulundu
• •
Devlete karşı İliç bir teahhûdü ol mayan İngiltere ve Amerikada ıPrlvot Pilot) ismi verilen hususi pilotçuluğu teşvik gayerile Türk Hava Kurumu İstanbul Özel Pilot Okulu, 6 mayısta açılacaktır.
Okul talebelerini tatbiki bakım dan yetrştlrme'i için Türk Hava Ku rumu, üç tayyaretinl. bu mektebe talısis etmiş ve İstanbul basın men sux3ları diin uçurulmuşlardır,
Okul müdürü Binbaşı Hakkı Gök sel, gazetecilere, okulun gaye ve maksatları hakkında şunları söylemiştir;
) — Türk Hava Kuruntunun go lir kaynakları mahduttur ve yılda ancak 3 milyon kadar bir geliri var dır,
T. H. Kuruntuna bağlı Havacılık teşkilâtına, Bakanlar Kurulu kara, rlle Oldu subayları verilir ve bunlar, plâııör ve paraşütçü yetiştirirdi I
Plânörcülük ve paraşütçülük, kâfi gelmediğinden bu yıl yurdun muh telif yerlerinde Pilot okullarının a-çılması uygun görüldü-
Hava Kuruntunun geliri az oldu ğuıtdan isteklilerden 50 saatlik uçu şa mukabil, yalnız akaryakıt bede 11 olarak dört taksitte 800 Ura alı
P l . T— I
nacaktır.
İleride açılacak Aero klübün, meydanı, hangar ve tayyareleri T, H, Kurumu tarafından temtn edile, cairtip
16 Mayısta 10 uçak ve bir planör le Cenub İllerinde seyahate çıkılacak,, Konya, Adana, Mersin ve An takyaja gidilerek oralarda üçer gün kalınacak, halk bir bağış mukabili uçurularak halkın uçuculuk hisleri tahrik edilecektir.
Bu uçuşlarımıza lFk kadın tayyarecilerimizden Sabiha Gökçende İş tlrak edecektir,
Gittiğimiz yerlerde, halka gecele rl bilhassa hava tehlikelerini göste ren filimleri göstereceğiz. Oündiizle rlde konferanslar vereceğiz,
Üniversiteli gençlerin de pilot o-larak yetiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığına bir teklif yaptık-Teklifimiz kabul edilerek bir komia yona, havale edtldL»
Okul açıldıktan sonra, hergün öğleden sonra ve pazar günleri sa bahtan 17 ye kadar hava nreyda-nında bulunacak Hava Kurumu me muruna makbuz mukabilinde en az beş lira teberril edenler, bu mak buzu öğretmenlere verip uçabilecek tir,
211770 179431
HALK PARTİSİ ADAYLARI:
Ferkl Hamal
Doğ. 1 Tas. Tali.
3504 3504 00
3309 3309 00
11974 19777 7803
4655 '9714 5059
4759 4759 00
583£ 5836 00
10662 15498 4836
6275 6275
17516 24468 6952
6255 12169 5914
2968 3596 628
5187 5187
3732 5588 1856
4327 4327 00
15452 15452 00
4543 4943 00
Ziya Karamürsel
Doğ. Tas. Tali.
3557 3557 00
3441 34^11 00
12055 19926 7871
4858
•4747 4747 00
5838 5838 00
10801 16447 5646
7265 5265 00
17162 24596 7434
6354 6984 630
2988 3632 644
5187 5187 00
3658 5510 1852
4324 4324 00
15480 15480 00
4957 4957 00
Şükrü Ali Özel
Doğ. Tas. Tah.
3531 3531 00
3322 3322 00
12033 19604 7571
4756 4756 00
5837 5837 00
10622 15503 4881
6262 6262 00
17220 24520 7300

2994 3628 634
5Î90 5190 00
3622 5548 1926
4321 4321 00
15421 15421 00
IX
111354 144402 33048 112672 142233 29561 111032 139261 28229

* •

ıV
Yine Kumar fBa^tarafı 1 incidej bu hale gelmiş! Arabistanda kadınlar çantalarında oyun kâğıdı taşırlar gittikleri yerde hemen kumar tezgâhı kurulur. Bizde bugün hemen hemen aynen beyledir...
Bazen t böyle kumarbaz hanımları seyrettiğim oluyor. Oyun kızıştıkça o güzel yüzlerin, o tatlı sözlerin, o süzük nazarların,* o yumuşak tavırların yerine ne müfteris çohreler, no sert kelimeler, ne haris bakışlar, ne katı tavırlar kaim oluyor... Görmeli.
Polisin basıp emniyet müdüriyetine götürdükleri kumarbazlara acımam. Fakat bütün İstanbuldaki gizli kumar hanelerin köküne kibrit suyu dökülse yine de asıl maraz tedavi edHmiş olmaz. /
Bu liftti atle hareminden söküp atmak çaresini bulmalı... Bunun nasıl mümkün olabileceğini bilmiyorum. Fakat buı4ımos’eiede aile reislerine esaslı bir vazife tereddüb ediyor. Onu hak-kile yerine getirirlerse belki İçimizi ke mironnbutbGlâdan bir dereceye kadar* kurtuluruz...
Yokta içki ile mücadele eden Yeşilay gibi bir de kumarla mücudole ce-nıiyoti kurmak ioabcdecek.
İçki için (habâis) in anası derler. Eğer böyle ıso kumar da şubhetûz babasıdır! -
BELEDİYE DE
Halk hilesiz süt içebilecek miş!..
ÜNİVERSİTEDE:
Hukuk Fakültesinde elemeler anlaşıldı
Ben demeuıhı.n j ı;
İtfaiye teşkilâtı j“
takviye edilecek
— - .o —
Malzeme bakımından çok fakir olan itfaiyenin sür'atle takviyesine çalışılıyor

Harb yılları dolayjslle takviyesi güçlükler aızeden İstanbul itfaiye teşkilâtı, zaman zaman çıkan yan ğmlann süratle gönderi lmesino 'kifâyet edememekte, bu yüzden za rar ve ziyan mlktan yükseli olmak tadır.
İtfaiye teşkilâtı, gerek araba ve gerekse malzeme bakımından takvi yeye İhtiyaç göstermekledir.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re, bu hususta ilgili makamlar ta rafından tetkikler yapılmaktadır, Bu arada, Fatih itfaiyesinin İhtiva cı olan 4 büyük merdiven 218 bin lira mukabilinde temin edilmiş-ve hizmete girmiş bulunmaktadır,
ilgililer diğer malzemenin temininden sonra, yangınları müteakhj İtfaiye teşkilâtına yapılan hücum ve tenkitlerin nisbeten önlenebilen ceğinl bildirmektedirler,
-------------o-------- M ÜT EFERKİK

Fransız âliminin vereceği konferanslar
n *'
eeüs tahkıkalı aei.jv.i4, x«;-,u sorgu'/a çekilecek, marui-lordon heaaö ıstenescz nitı, talaş alevine btnunn, geçidi atazsltr aralında, yerıız bufcduy ,^C( 1)t {)0 çıkmaz aym son çaryamba^rtr, )u.k e-dildi, gitti.
Zaten bizde âdettir: Evvela bir kıyamettir kopar, sonra her şey süt limanlık olur. Hiç unutmanı, mütareke yıllarında harb kabinelerinin ı,-.as’-uMeri aranmıya başladığı vakit Ah-med Rasinı merhum:
— Aldırmayın, demişti, çok gedmez her joy unutulur gider...
— Aman üstad etme, tnksa.-uzu ha-zırlıklar pek dehşetli... Divânıharokjr, askeri ve mülkî 'tahkik heyetleri durup dinlenmeden kurutmakta biraz daha gayret etseler her vatandaş için ayrı bir Divân kurulacak. TevAifat 8*ria gidiyor. Bu kadar hazırlıktan sonra her şey nasıl hasır altı edilebilir?... diyeotk olduk, merhum, gözlüklerinin altından parıldayan götler nin içi alaylı alaylı gülerek:
— Sfz beni dinleyin, demişti, bızdo başlangıç daima böyle şatafatlı ve gürültülü olur. .Siz sonuna bakın!...
Nitekim dediği de çıktı «di. Aylarca süren tahkiklerden, JıtlovabiarPan, mü vaoehelerden sonra her şey unutuldu gitti idi ve ben bir tek harb suçlusunun mahkûm edildiğini işitemedmıdi.

bizatihi sevilecek bir tara-ve ancak baş katar ma
teşkil edecek cezalardır kİ cemiyetlere faydalı olurlar. Yoksa ben nasıl olsa arpa ekmeğine eyvallah ediyorum, mes’ulier cezalandırılmış veya tcezafandırılmauifş, bana ne? Onların mahkûmiyeti benim kursağıma bir cttrhem fazla buğday unu sokmaz ki...
İşte dün öğle yemeğini evde yedikten sonra bunları düşüne düşüne matbaaya gelirken karşıma kırk yıllık dostum Konsolitci Asal çıktı. Tâ ya-mtra -yaklaşıp da hal, hatır sorutmazsa hazretle görüşmeğe imkân yoktur çünkü çok miyoptur. Yanına yaklaştım, kendimi tanıttım. Fıkracı olduğu mu .anlayınca birdenbire ellerime saldırarak:
. — Ver şu elini öpeceğim Fıkracı, di
ye iltifata başladı, kasom ettim, müsaade et de yeminim yerine .gelsin.
— Aman üstad müsaade et. herkes ne der?
— Kini ne derse desin, öpeceğim vessefâm!
Baktım ki kurtuluş imkânı yok, Şöyle bir bayram muşa tabası yapar gibi olduk. Olduk amma benim de içimi bir kurd kemirmeğe
— Şimdi sual sırası bende Asafcı-ğım, dedim, elimi opınege ne diye yemin ettin? Onu söyle...
Kendisine has o zeki ve nükteli gülüşile bir müddet güldükten sonra:
— Sen kendin bile belki unutun, takat ben unutmadım. Geçen &ün fıkralarından birinde şu arpa ekmeği meselesi etrafında muhayyel bir mü-lâkat yazmış ve vazıyetten telâşlanan muhatabına: «Üzülmeyin efendiciğmı, her şey gibi bu mes ele de unutulurl» demiştin... Başbakan yardımcısı Barutçu bu buğday ihracı ışını do altmış altıya bağlayınca kendi kendime: «Ahdim olsun, inşaallah şu çocuğun gidip elini öpeyim!» diye andettim.
— İyi amma Başbakan yardımcısı tahkikat yapılacağını vâdettı. Bu şart lar içinde bu mühim mes’ele nasıl Örl bas edilobilir?
Tekrar güldü, çarpılmış gözlüğünü şehlâ gözleri üstüne iyice yerteştir dikten sonra:
— Yakında yeni mahsul idrâk olu* nacak, dedi, bir kere bofluga kavuştuktan sonra bize aylarca deve hamuru yutturantarı yalnız Halk PartHiler değil, bizter bflo unuturuz. Zaten böyle olmasaydı...
Şusup sözüne devam etmediğini görünce ben ısrar ettim;
— Cümleni tamamla; zaten böyle olmasaydı... diyordun.
— Evet, zaten böyle olmasaydı i* kinci Dünya Harbi müddetincc tarafsız katmak bahtiyarlığına erişmiş bu millet bugün arpa ekmeği yer mi idi?.
FIKRACI
Cezanın fı oktur bir ibret
Evvelki gün şehrimize geldiğini haber verdiğimiz «College de Fran ce" profesörlerinden, zamanımızın tanınmış Paris*ve Sosyoloji otorite lerlnden olan Luclen Febvre Istan bul'Üniversitesi Ikisat Fakültesini de iki mühim konferans verecektir. Birinin konusu (1948 Fransasınm belli başlı tarih cereyanları,) diğe linin (Mıchlet Fransız Birliğinin ta rlh yolu İle nasıl kordu) ğundan i baret olan bu konferanslar 3-mayış 1948 tarihilerine düşen pazartesi ve çarşamba günleri saat 17 de Üniversite binası içinde Hukuk ikin cl sınıf salonunda verilecektir. Kü| tür ı hayatımızın önemli bir tezalüi rü olacak olan bu konferanslar şim diden bütün bir alâka ile beklenmektedir. Fransız profesöıünürn-An kara Üniversitesi tarafından da davet edileceği, orada da başka mevzular üzerinde konferanslar ve receği haber alınmıştır,
Hıfkuk Fakültesinin eleme imtl-hanlarının kuraları dûn keçilmtştir.
Buna göre, birinci sınıfın iki eleme İmtihanından biri Roma huku ku. İkinci sınıfın ceza huk’Jku, ü-çiincü sınıfın ceza muhakemeleri ueulü, dördüncü sınıfın âmme hukukudur,
^Öğrendiğimize göre, eski Fakülte talimatnamesi hâlen yürürlüktedir, ve eleme imtihanlarının bu 3y tçln de kura İle çekilmesini âmir bulun huğundan, yukarda yazıldığı şekil de seçim yapılmıştır,
Dlğsr taraftan, Hukuk .Fakültesi nin sömestr usulüne nazaran hazırlanan yeni talimatnamesi. Milli E ğltım Bakanlığının tasdikrnden çık anıştır,
Eleme imtihanlarının kura ile se çilmiş bulunmasına rağmen: yeni talimatname sene sonu imtihanlarında behemehal tatbik edilecek tir,
Kovlt Bernadot dün Sül^ymani-ye dispanseri fle §işli çocuk hastahanesini gezdi
Şehrimizde bulunan İsveç Kızıl Haç başkanı Kont Bernadot dün beraberinde Sağlık Müdürü Dr. Fa Ik Yargıcı olduğu halde Süleyma niye Dispanserini ve Şişli çocuk hastahanesini geçmiştir.
Kont şerefine -dün akşam 18.30 da İsveç Konsolosluğunda bir kok-tely parti tertib edilmiştir.
Yıllarca halka hileli süt içlrildik ten sonra belediye medeni Avrupa ve Amerika şehirlerinde olduğu gibi İstanbullulara da teiniz, hile siz ve paströrlze edilmiş siit içirmek için ciddi bir teşebbüse geçmiş bu lunmafctadır,
Öğrendiğimize göre belediye man dıra sahiplerce müşterek bir koope ratif veya müşterek sermayeli Ano nim bir şirket kurmak tasavvurun dadır.
Bu hususta yarm belediyede, reis muavini Nazım Ardanın başkanlığında bir toplantı yapılacaktır,
----------o---------
P O i İS TE
I
I
Hatice Adal Sultanahmet cankurtaı ^_Jiereşteçi^şokak^No^l6/l “Rendovaw uçakları tahliyesini bitirdi
— n.
Amerikan yardım gereğince Tür. kiyeye verilen 100 kadaT AT—6
1 Texan talim ve terbiye uçağını Ye şilköyde tahliye eden Rendova u-çak taşıt gemisi, dün öğleden sonra Yeşllköyden hareket ederek Dolma bahçe önlerinde demirlemiştir, 1 Diğer taraftan 1 Mayısta gelme sİ belklenen Ruan muhribi de dün saat 14 de limanımıza gelmiş ve Rendovamn 200 metre kadar ileri-) sinde demirlemiştir, 1
Rendova ve Ruan-gemileri bugün davetiye hamilleri .tarafından gezi lebilecektir,
Rendova uçak taşıt gemisi. Ru-an muhribinin refakatinde salı gü nü sabahı şehrimizden .ayrılacaktır,



I
I
Bir çobanın başı taşla parçalandı
Maltepede Gülsuyu mahallesinde oturan Seyid Akkuş adında 65 yaş lannda birisi evvelki gün Maltepe ye 3 kilometre mesafede bir tarlada ölü olarak bulunmuştur.
Yapılan tahkikata göre , Çobanlıkla iştigal eden Seyid Akkuş ev velkl gün ayni semtteki İbrahim Ka çarın .çiftliğine gitmeş ve hayvanla nnı otlatmağa başlamıştır, Buna 1-çerliyen çiftlik sahibi ile çoban ara sında münâkaşa çıkmıştır,
Münakaşa esnasında Seyid, İb-rahimin üzerine bıçakla yürümüş ve oda eline geçirdiği taşı hasmı-nm başına vurmuştur, Çoban kanlar içinde yere yığılmış ve hırsım yenemiyeıı İbrahim bu defa da za vah adamın başım taşla param par
ça ederek öldürmüştür.
Katil diin Kadıköy savcılığınca tevkif edilmiş ve cesedin defnine rushat verilmiştir.

e
_ •
Bir Italyan operet heyeti şehrimize geliyor
Kırkbeş kişiden ve .yirmi dansöz den mürekkep bir Italyan operet he yeti, 8 mayısta Mısırdan şehrimize gelecektir.
Operet heyetinin repertuvarında Leker’in (Veuve Joyeuıse», ıComte de Lux Emburgı, (Danse des Libel lülesi, Stranss’m ıVVaJsertraumı, Kalmanjn (Çardaş), (Kontes Ma-ritza), :Bayader operetleri de bulun intaktadır,
4)
Ç DÜNKÜ KISMIN HÜLÂSASI:
V Kavaf zado Yahya: Kırk beşine $ varmış bıyıkları simsiyah rastığa bo-JS yalj, kısaca boylu, göbekli, bir harb zenginidir.
Mütecddlt yerlerde evi, * köşkü, ar-? diyesi bir sürü. Vaktile babası Çarşı-kapıda külüstür bir kavafmış.
Yahya efendinin Nurpınar hanında-\ ki yazıhanesi Iso. fevkalâde tefriş edil-miş... Kondisinin şimdi yemeğini bek-)) ledığiıbu yazıhane doğrusu nâdide eşyalarla lebalep... Yerlerde Acem ha-$ Allan, ipekli Kayseri 6ocoadeleri... Ve JÎ roman devanı eder...
Uşak Şaban, üstü peçeteyle g örtülü tepsile odaya girince s) Yahya bey hemen koltukta doğ 5 ruldu: **•
M — Koy önüme!
■w Yemeklere baktı:
** — Demek bugün hindi, ta-
a vuk doldurmamışlar; kadın bu-du getirmişsin... Ne o, papaz yahnisi mi? Ulan Agobun kazı, artık uskumruda tad tuz kaldı mı ki? çoktan çiroz oldu gitti. İspanak kavurmasına diyecek yok, bayılırım... Hani kadın göbeği?
— Hamur tatlıları hazır değilmiş!
— Bari koş, muhallebiciden bir aşure al; fakat Sirkecide ko gedeki yarmanın dükkânına dal ma sakın. Keratanın aşuresi bu laşık suyu gibi cambul cumbul.
Koy önüme!
— Demek bugün hindi, ta-
I

gobun Kazı
Y azan
SSBMED MUHTAR ALUS
2 ----------

Tavuk göğsüne, mavuk göğsüne de tavuğun dirhemini koy -muyor ya, işkembeyi doldurup dayıyor. Gazoz nerede? •
Tepside yer kalmadığı için u şak şişeyi pantalonunun cebi -ne sokmuştu, çıkardı.
— Koyacak başka yer bula • m adın mı be Agobun kazı? vücuduna değe değe hamam suyu na dönmüştür. Onu sen ziftlen!
Sıvandı, çatalı, bıçağı fulattı:

— Kaldır şunları, kalabalık etmesin
Yemeği elile yemeğe başladı:
— Yok ^kibarlık, medenîlik miş; yok Herkesin ljullanma*sı lâzımmış, şartmış. Hepsi marta val, dipsiz kile, boş an bar, Ren keyfime, rahatıma bakarı Gören ne derse desin, isterse küçük kızını vermesin!
Avurdunda kadın budu, çiğ neye çiğneye lakırdıya devamda:
— Ayıp değil a, elciğezimle yemezsem, yemeğin tadını tu-
zunu anlamıyorum, lezzetini duymuyorum.,. Hem efendim ni nelerimizin, vaktında çatal, bıçak var mıydı ki? îcad edenin boynu altında kalsın!
Şaban odadan çıkarken, dur durdu:
— Sanki akşamdan kalma gi bi hararetten yanıyorum. Aç şu gazoz şişesini!
Bardağı doldurup dikti. Ek rneği koparıp koparıp papaz yahııisile göğdeye atarken Şaban gene içeri girdi:
fırlayıp yan kapıdan dışarıya seğirtti. Gelenleri görünce, ağzı kulaklarında, karşıladı;
— Buyurun, buyurun! kaynanalarınız sizi seviyoı muş. Gel gelelim (kaynana kısmı adamı sevmez, elinden gelse bir kaşık suda boğar’ derseniz o da başka lakerda...
Bu yabancı misafirlerin bi-portresini yapalım: Teze
ıer
24 - 25 yaşlarında, sıkma başlı, incecik çifte vuali tepeye atılmış, alnından ve şakaklarından Bir beyle, bir hanım sizi t^şan saçları sarıya boyalı ve kıvır -kıvır, samur kaşları atkılı atkılı, kirpiklerinde hafif sürme, gözleri lâciverd. narince yapılı bir kiiçiik hanımdı.
Pelerini kısacık, eteğinin iki yanı kokiyajlı, blö dö saks renginde krep döşinden bir çar -şaf, içine de yakası fazlaca de kolte, beyaz Birmaııdan bir bluz giymişti.
Delikanlı da, tam tabirile, monşerlerdeıı. Hemen hemen ııv ni yaşta. Elinde mantarlı fes; başı açık, saçları briyantinden
görmek istiyorlar!
Kavaf zade şaşaladı:
— Tanıdık kimseler mi?
— Yüzlerini ilk defa görüyo rum.
— Ne biçim kişiler?
— İkisi de genç!
Beyin o anda gözleri parladı:
— Kadın aynalılardan mı, yoksa tapon mu?
Uşak sırıttı:
— Şimdiki tango hanımlar -dan.
Yahya bey hemen yerinden

Lise, orta ve san’at okullarında dersler 22 Mayısta kesilecek Lise, orta ve sanat okullarında dersler. 22 Mayısta kesilecek ve 1 Haziranda imtihanlara başlanacak tır,
Diğer taraftan, özel ve cenebl a-zmlık İlkokullarının imtihanları da 1 Haziranda yapılacaktır.
pırıl pırıl; kumral bıyıkları cücük; sırtındg. yeleksiz gri
A t t _ _ •• 1 )
kü^ ket, kolasız gömleğinin devrik»; vakasında neftili, güvezli, sarı-^ lı, plastronları andıran kravat leı’ rengi pantalonuııun paçala* rı ayaklarının aşık kemiklerin? den yukarıda. $
Odaya girdiler. Yazıhanenin»* üstünde yemek tepsisini göriiır;* ce, duraldılar: X
— Fakat pardon, mil par don!. \
— Oejöne yapıyordunuz her-J* halde... S
Yalıya bey derhal cevabı da•£
— Hayır; vallahi değil, billa-$ lıi değil, babahlevin kahvaltı $ ------acıkıverdim, $
bakı -v i
TA
et
1 kes-'»
— Uzun lafın kısası, hoş gel? diniz, safa geldiniz. Geçin şöy-'j le bakalım; rahat rahat oturun.'* Delikanlı, mağrur bir pozları girişti; £
— Önce kendimizi prazantec | edeyim. Sultan Aziz vezirlerin-?
* den Senai Paşanın kerimesi Ve»* tDmn» «
İstanbul - İzmit vapur seferleri tatil edildi
Bir müddet evvel İhdas edilen İs tanbul — İzmit vapur postası, hal ki memnun etmekte İdi,
Falkat Denizyolları idaresi, bazı yersiz sebebler yüzünden bu hat se ferlerini tatil etmiştir,
4
etmemiştim de, biraz yemek yiyordum.
Misafirler, birbirlerine şıp ıısıldaşıyorlardı:
— Midi olmuş galiba!
— Zannetmem...
— Pek vakitsiz deranje tik!
Yahya bey fısıltılarını ti-
•â
MAYIS 1948
1364 Rumi Nisan
19





Pazar

Kasını 177 — AY — 5 Gün .123
VaMtler Vasati jfizaiH
fi. D. S. D.
Güneş 5 57 9 52
Öğle 13 11 5 06
İkindi 17 03 3 58
Akşam 20 06 12 —
Yatsı 21 5Q l 44
İmsak 4 W 7 59



1
2 fAYTS W»
99
w
Z fc W t

haberleşme hürriyeti

KonıOnizıııdcıı Mwş için tek çare var: Hark




; ‘Tahrif edilmif ! lastea yaalif yazılmış • haberleri dözeltajtk ! iökumetlerin vazifesi değildir,,
Va-şlngtonı 1 (A,A,) —
sis: Amerikan gazeteler’ Ce-nevrede toplanan Ölr.vşmiş Milletler basın ve haberleşme hürriyeti konfersnsı hak-’ kında yorumlarda kulu tırnaktadırlar.
Hartfort Conrecricut Coü-rant gazetesi ezcümle şunları yazmaktadır:
Hali hazırda haber başlıkları hakkuıdi kİ kanunlar, gibi Amerlkfda halâ bu gibi tahdidi kaıunlar mer’idir, Konferanstı derpiş edilecek o ) lan muayym tahditler ameli y saltada b»yük bir netice do-ğurmayaıaktır. Bu tahditler daha zrade diğer memleket lerle nemleketimiz kanunları arasıdaki mübayenetten doğ makvdırlar.
Bayalı Cenevredeki Ame j rikai mümessillerinden biri [ ola Providence Eveninge Bul-[ jem, konferansı ilmii bir | t(Jİantı olarak tavsif etmek F t ve şunları i ir* i Amerikada İsın hürriyeti bir başan ile gütmüş olan A-merikan tabileri milletlerarası bir basın hürriyetini sağla mak yolunda da ayni gayret Jeri göstermiş olsalardı, Cenev re konferansının sonuçları o zaman hakikaten verimli olur du,
Başmuharriri Cenevre kon feransında Amerikan delegesi olan Christian Selence Monitör gatezesi de şunları yazmaktadır:
Amerikan gazeteleri diğer memleketlerde İntişar eden ga zeteler gibi Cenevrede elde edi len tecrübelerden alınan sonuç lara dayanarak Hürriyet ve basın çıkan en iyi yolun didlerinln üzerine kendi bünyelerini Islâh etmek neticesine varabilirler,
Nevyork Times şunları yaz maktadır:
Tahrif edilmiş veya kasden yanlış yazılmış olan haberleri düzeltmek hükümetlerin vazi fesi değildir. Ve bu gibi meşe lelerde karar almak mesuliye tini yüklenecek olan bir hükû met söz ve düşünce hareketini de ortadan yok edecek tiynette dir demektedir, plânın kabul edilmiş olmasında Amerikan heyetinin rolü olmadığını öğ renmekle bahtiyarız,
Miomi Florida Herald ise şunları yazmaktadır:
Amerikan basınındaki kusur lar hürriyetinin talidlt edilmesi için bir sebep değildir.
Eğer bizdeki Demokrasi Sovyet lere inhisarcı kapitalistlerin diktatörü gibi görünüyor ve kendi hürriyet mefhumlarını her hareketin polis tarafın dan kontrol edilmesi şeklinde kabul edebiliyorlarsa bu Sovyetlerle bizim anlaşma me tinlerini başka başka şekilde tefsir etmemizden doğmakta dır,
ilâve eylemekte y
serbest bir ba dâvasını büyük
müstakbel işbirliğine kendi tah çıkmak ve
Yanardağ in d ifa ı
«
u,âvlaı 1700 metreye kadar yükseldi
Audland, Yeni Zelanda, 1 (AP) ~ Morth Island’m merkez bökesindeki üç yanardağ, 1926 daı beri ilk defa olarak, dün tekar püskürmeye başla -iniştir. Alevler ve lavlar 1530 metreye kadar yükselmektedir. Civarda köy veya şehir yoktur.
Aucklnd, (Yeni Zelanda» 1 (AP) —Ruapetu ve Nigaruhue dağları, Cumartesi günü, ardı sıra, indfaa başlamışlardır. Bu dağlar, :k defa olarak faaliyete geçm ilerdir.
Ruamından fışkıran sütun x700 mereye kadar yükselmiştir. İkiyiz kilometre uzaklıkla bulunan îisboıne §).|ırinin duna ları lraphra kesilmiştir.
Bul i»ıı bu bölgedeki koyunlar san!-’ kara bir örtüye bürünmüşledir.
• 9
• •


4
• p
Londra radyosunun yorumcusu: °Harb nasıl SnleBİr,, mevzuunda dikkate değer bir konuma yaptı, tahminler ilen sürdü
Londra 1 jftadyo) — Londra radyocusunun, yorumcusu dün akşamki konuşmağında «Harp nasıl önlenir* sualihe cevap Aramış vo bu liu.3u.sta demiştir kil
Harp nasıl önlenir? Bunçı ça re var mı? Komünist taraftarları şöyle demektedirler:
Komünistlere itimad edilmeli, Sovyet Rusyanın her hareketine göz yummalı. Böylelikle zamanla işler düzelir.
Komünist aleyhdan olan kim seler de şunu tavsiye etmektedirler :
Komünistlere harp etmeğe hazır olduğunuz anlatılmalıdır. Komünizmden kurtulmanın tek çaresi var; o da harptir.
Acaba böyle bir harbi ne takip eder?
20 sene sürecek ^.Komünist -iikten temizleme» faaliveti.
W
Ayağında kangren olan bir hastaya muhtelif kimseler şu tavsiyelerde bulunmuşİP/Vır:
Operatör — Bunu derhal kes melî. Kangreni önlemiş olursunuz. • ‘ •
Üfürükçü — Bırakın bunu böyle. Kangren belki kendili -
ğinden durur. Böylelikle baoağt hızı ve hayatınızı kurtarmış olursunuz.
Doktor — Bunu kesmeden t® daviye bakalım t
Baştaki tedavi usulü komü nist aleyhdarlannın teklifin® benzemektedir. UfürÜkÇ^htiB sözleri ise Komünistlerin istedikleridir. Biz ne onu, ne de bunu istiyoruz. Doktorun tavsiyesine uymağa çalışıyoruz.
Girişilen bütün hareketler de bu yolda yapılmıştır. Londrada şü anda toplanmakta olan beş batılı devletin Savunma Bakan ları askerî birlik mes’elelerlnt görüşmektedirler.
Bu toplantının esas gayesi, batı birliğinin kuvvetini belirtmek ve Amerikan temsilcisin den askerî garantiyi elde et* mektir.
Sovyet Rusya ise şöyle düşünebilir :
«Bu gidişle pek yaranda Batı Avrupada 50 Amerikan tümeni bulunacak. Fransızların ve îngilizlerin ete bu kadar kuvvetleri olacak. Bunun için beklemek doğru olmaz. I ileri atılmak gerekiyor.»
için öök-Şimdiaefl
Ingiltere, Rusyadan tazminat istedi
k . ------------—
Londra L (AP1 — İngiltere, 5 Nisanda, Berlin üzerinde vu-kubulan bir Sovyet avcı uçağ:.y-le bir Ingiliz yolcu uçağının çarpışmasından dolayı ölen on bir kişi için Rusyadan tazminat istemiştir.
Uçağın 'fcendîâi bavullar ve taşıdığı hamule için de tazminat istenmektedir. Ingiltere Dışişleri dairesinin açıklad ğı-
Kum kapı Demokratlarının toplatısı
Demokrat Parti Kumkapı bucağı tarafından tertip edilen Demokrat Parti Kumkapılılar gecesi yarın ıkşam saat 20 den .sabaha kada devam etmek ü-zere Taksim, Kristal gazinosun da verilecektir.
-------o---------
Eskişehir Çifteler ilçesinin • toplantısı
Eskişehir 1 (Hususî)
Eskişehir 1 (Hususî) — Eskişehir Çifteler ilçesinin ikinci kuruluş yılı dolayısile Sakarya başında büyük bir toplantı "ha zırlanmıştır. Toplantı Mayısın 9 nda yapılacaktır.



na göre, tazminat isteği Cuma günü Moskovada Sovyet Dışişleri Bakanlığına tevdi edilen bir mektupla bildirilmiştir.
İngiliz tahkik heyeti, bu çar pışm&dan dolayı Sovyet pilotu nu suçlu bulmuştur. İngiliz u-çağı, tam yere konmak üzevey di. Müstakilen tahkikat yapan Sovyet tahkik heyeti ise, bu çarpışmadan dolayı İngiliz uça ğının srrumlu olduğunu bildirmiştir.
Tazminat isteğini bildiren mektup, cuma günü, İngiliz sefiri Bay Maurice Peterson tarafından verilmiştir.
Maksat yine, iktidarda
Kalmak takat...
(Başmakaleden devam? terde, parti içtiıııalarıııda kona ot-rafında hararetli tartışmalar 0-üur. Günler ve gecelere» konuşulur. Bizzat Halk Partili milletvekillerinden bir kısmı nihayet isyan ve feveran ederek içlerini dökerler, bir affediyoruz amma millet affet miyor diye haykırdılar. Sonunda ISeroet, tahkikat yapılmaması yollu il tahkikatın bir eiy, bir yıl son-rayatâllkl. ,(
Seçim kanununu değiştirmek, baskıyı azaltmak çarelerini düşün mek bahis mevzuu olur. Adli, mü-rakabe. reylerini hücrede verilmeni ve memurların bu işe parmaklarını sokmamaları -görüşülür. Yine encümende Halk Partililerle Demokratlar veya müstakiller a-rasında hararetli tartışmalar faslı haşlar. Sonunda adli teminat olmaz, aıemursuz bu 6ş yapılmaz kararma varılır. 7 Eylül kararlan alınır, bütün memleket buhrana düşer ve yahud bu günlerde olduğa gibi bir kısım halk aç kalır veya mısır koçanının ununu yer, nü-nıuneler Meclis kürsüsünde gösterilir, hararetli tartışmalar olur, fakat sonunda hiç bir müsbet neti ce alınmaz.
IBizde Demokrasi ve hürriyet garib bir manzara aldı. Bütün fenalıklar teşhir ediliyor, öyle fona-lıklar ki bunlardan bir tanesi, başka Demokratik bir memlekette, on az bir kabine hattâ bir parti yıkar. Bizde bir Bakanın bile çekilmesine sebeb olmaz.
Fransada Mösyö eski Başbakan (Gouin) in, bir şarab işine adının karışması bütün kabinenin bir dakikada yuvarlanmasını mucib oldu. Bizde yalnız şimdiki Saka kabinesinde bir Şükrü Koçak var ki yalnız kendisini değil bütün kabineyi batta partiyi yuvarlamağa yeter. Atıf İnan ile Şükrü Saraçoğlu da caba...
Bize öyle geliyor ki Halk Partisinin tek parti olarak mutlak hâkim olduğu yirmi iki yıl sükût devri diye vasıflandırıltrsa, son i-kl üç yıl da «Hararetli tartışma» devri olarak vasıflandırılabiür. Amma bu tartışmalı devrin öbüründen netice itibarile hiç farkı yok, daima ve daima bütün suiistimal ve fenalıklara ve bunların söylenmesine rağmen iktidarda ve sandalyede oturan o parti böyle Demokrasi dünyanın hangi köşesinde görülmüştür?
YENt SABAH
Yeni yol tasarısı
Ankara (Hususî) — Bayındırlık Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yol kanunu tasarısı yakında meclise verilecektir.



aktiiallteler
Mahallî idareler
Emla, eşini niçin anlatıyor

I
I

4
Ankara 1 (Hususî) — Dün. sabahın erken saatlerinde bmotpa-sa mahallesinde Poyraz So. 2 No. aa feoi bir Cinayet işlendiğini, bir adamın altı aylık karısı ile diğer bir komşu kadını öldürdüğünü bildirmiştir. Hâdisenin tafsilâtı şudur:
Kâzım adında birine ait iki odalı bir evin bir odasında Makbule Atamer adında kocasından, ayrılmış 35 yaşlarında bir kadın, oturmaktadır. Diğer odasında ise torzi Emin ve karısı Nurau oturmaktadır. Emin Nuranla altı ay ewol severek evlenmiş fakat ilk günden beri kan koca muhtelif sehebler-den anlaşamıyarak kagva etmiye başlamışlardı. Bir aralık Emin mak bulenin evli Fahri isminde bir mütekaitle birlikte yaşamasmada içer
Amerikan askarit ataşesi gitti
Ankara (Hususî) — Avrupada harbin hitamındanberi Amerika büjdik elçiliği askerî ataşeliğini ifa etmekte olan Albay Fırank Needham Roberts Vaşingtonda yeni bir vazifeye tayin edildiği için evvelki gün şehrimizden ayrılmıştır. Yeni askeri ateşe Albay Robinson şehrimize gelmiş vo yazi fesine başlamıştır.
Birinci yapı ve i m a r kongresi
Ankara (Hususî) — Birinci Türk yapı ve imar kongresi 3 Mayıs Pazartesi günü saat 10 da Ankara Halk evinde açılacaktır. Kong reyi bayındırlık bakanı Kasım Gü-lek bir konuşmayla açacak ve kongre 7 Mayısa kadar devam edecektir.
(

20.
m
i
YAPI ve KREDİ BANKASI İkramiyell Aile Cüzdanı 1 Mayıs 1948 kurasında
0 liralık
apartman kartı
îadıköyünde dl3 numaralı
Cüzdan sahibi Nazire Maral’a isabet etti.
10 000 liralık çeşitli para ikra-
miyesi talihlilerine alt diğer liste son ilân sa/fajsındadır. i
saç HKVâTlvrn e oauou vİtamİhi



I
I
I
i
/



ıwı »»« *•'2*
u:14. '• -l-
mV”1"1" '"»'•'W



) ifadesile teeyyüd etmiş bulun! - te.ı.;ı,|*ı n(„Li • j ı - ... ~
| duğundan mumaileyh dahi ka-*zrnır Atıkla! lyıahkemesinde neler gordıım?
Inun cezanın 57 nci maddesi tarif atına göre, suikasd ve taklibi hükümet ceraimine müntehi et’al ve harekât ve teşebbüsa-tııı muharrikler meyanında kabul etmeğe mecburiyeti kanuniye tahassül etmektedir.
îttihad ve Terakkinin kadiri ve silâhendazlanndan ve son t zamanlarda merkezi umumî â-£ zasıııdan olup Büyük Millet Mec ? lisinde Ardehan mebusu olarak _
/ bulunduğu esnada bir taraftan^® zan V« 8 J Rusyadan, memleket dahiline ) atılmağa fırs\t artanlarla ra-) bıta ve münasebet tesis eylo-I yen veyahud da memleket aley-£ hine vahim netayiç tevlid cdo-ı bilecek tarzda malûm faaliyet-? lerde bulunmakta olan Enver z Paşanın bu gibi harekâtından J vaz geçmesi hususunda Anka -) ıa hükümeti tarafından bazı ) vesayayı Enver Paşaya _ îsale ( memur edilmiş iken dalî^ An-( karadan ayrılır ayrılmaz bu va k zifeyi bütün güzergâhında Mll-I K Mücadele aleyhinde ve vatan Z haricinde olanlar lehinae hşra / retli propagandalarda buluti-ı inak ^ibi bir sureti ihanetkqj’a I nede ıfa eylediğinden dolayı der I hal Trabzondan geri çevrilmiş i Dİhiakla maruf bulunan Hilmi Z beyin, Cavid beyin hanesindeki kongreye ve rüesanın onu ta -



i
L
II
9
-
»
sorça» ile bulıı nezdinc oradan mülâ vermek
kip eden lıafî içtimalarına iştirak eylediği ve mukarreratı ma inmenin ittihazında methaldar olduğu ve hafi heyetin Kara Kemale merbut akdî halinde mükerrer gizli toplanmalarda hazır bulunduğu ve Ankara suikasd plânı hazırlandığı esna da vâki dûvet üzerine berayi ti caret azimet etmiş olduğu Sav şattan derhal lstaııbula ştabey lediğl sabit olmuştur.
Hilmi beyin ıpü-dafaaııâmesinde ticaret işlerini görmek ve valdesini ziyaret et mek maksadik hey sene kıça bir müddet için îat^ûfcula gelmekto ve derhal avdet eylemekte olduğu hakkındaki beyanatı Ankara suikasdi hazır -lıklan esnasındaki gelişinden
- I
ta dahi Hafız Mehmedin yazıha» nesinde ve Abidin ile temasa) gittiği, 13 Martta Meserret haı ııırıda geçirdiği ve 15 Martta i A se gene Mesadete uğradıktan t sonra Nail ve Ziya Hurşidle bu? luştukları ve 16 Martta Kara) jKemal ile görüştükten 17 Martta Rtişdü Paşa şarak Ziya Hurşidin gittikleri ve kendisinin avrılıp şüphesiz neticei kat hakkında malûmat
üzere Kara Kemalin yanma av det ederek, yarım saat kaldığı, bunu takip eden günlerde Kara tevkifine kadar altı ayı müte- Kemal ve Nail ile birçok gece caviz bir müddeti kısa bir zaman olarak tavsif ve kabulü imkân bulunmadığı gibi ifadei evveliyesinde Istanbulda, kaldığı müddetçe Kara Kemali ancak sekiz, on defa ziyaret ettiğine, dair olan beyanatını da elde edilen v^ altmışa karıp ziyaret kaydederek kendi not-defteri tekzip eylemektedir. , Notları 30 kânunusânide baş layan defteryı şayanı dikkat ve ehemmiyet kuyudatına nâza, ra|ı Hilmi bey bu müddet zar-lında 5G defa Kara Kemalin nezdine gitmiş ou defa Abdül -kadirle ve on yedi defa Nail ile buluşmuş ve 9 Martta Kara Ke mal ile, 10 Martta Abdülkadir le görüştükten sonra 11 Mart-
Tefrika* No. 251
toplanmalarında bulunduğu ve 25 Martta Mesadet hanına iki uğradığı ve ayni günün peresinde saat dokuzda Nail ve Zi\ ? Hıırşid ve Abdülkadirle bu'uştuğlı, 9 Nisanda Kara Ke mal ve Nailin kendisini hanesinde ziyaret ettikleri, 15 Ni-sanda Mesadette Kemal ve Hafız Mehmedle buluştuğu 25 Nisanda maslup Şlikrii ile uzun boylu görüştüğü 13 Mayısta Nail ite temas ettiği ve ayni yiiniin gecesinde tekrar Abdül-t.jıtirle birlikte Nailin hanesine gittiği, îzmi r suikasdine ya km surette takaddüm eden zamanlardan 1 tad Mesadet
) _
Haziranda bermii hanına uğradık-(Devamı var)


Iemiş ve makbuleyi dükkânına çağırarak döğmüştUr, Dün sabah hergünkü gibi Fahri evindon çıkarak işine gitmeden evci makbule-nin evine golmiş ve kapıyı açınca Makbuleyi muhtelif yerlerinden bıçaklanmış bir şekilde ölü olarak bulmuş ve feryada başlamıştır. Et-rafdan gürültüyü duyarak gelenler sağa sola bakınırken yeni bir faciayla kabalaşmışlar ve Eminin odasında Nuranıda muhdelif yerlerinden bıçaklanmış bir surette ölü olarak bulmuşlardır. Zabıta derhal faaliyete geçmiş odasında kanlı bir ekmek bıçağı bulunmuştur. Bütün şüpheler ortada bulun-nııj'an Eminin üzerinde toplanmış ve zabıta tiren istasyonlarını tutarak şehri taramaya başlamıştır. Nihayet saat 15 sıralarında katilin bir otomobilde görüldüğü tesbit edilmiş bunun üzerine bütün taksiler kontrola başlanmıştır. Bu arada katilin eşkaline uyan birisinin Sayımakadına gittiği öğrenilerek Sayımakadma gidilmiş fakat adamın buradan tiren? bindiği öğrenilerek hareket halinde bulunan tirene yetişilerek tiren durdurulmuş, aranmış katil bulunamamıştır. Bunun üzerine tren güzergâhı aranmış ve katil Emin bir köprünün yanında görülmüş havaya ateş edilmek suretiyle kor katularak yakalanmıştır. Katil Emin ilk sorgusunda gayet soğukkanlı olarak «O makbule denen ka dinin karımı kötü yollara sevket-tiğini haber aldım karımı onun için öldürdüm. Makbuleyide karımı kurtarmak için yanıma geldiği sırada vurdum demiştir
KATİLİN DURUŞMASI
Ankara, (Hususî’ — Katil Eminin duruşmasına bugün 17 30 da suçüstü kanununa göre, ağır ceza mahkemesinde başlanmıştır. Savcılık Emin hakkında idam cezası istemekte idi.
Sorgusu yapılan Emin. Kuran ile altı ay evvel evlendiğini, iki ay iyi geçindikten sonra aralarının açıldığını, karısın dan daima şüj»he ettiğini, hâdise gecesi
karısını ve Makbuleyi rek evden sonra yaptıklarını hatırladığını ve kendisini tren altına atmak üzere Mamak’a gittiği sırada yakalandığını söylemiştir.
Dinlenen şahidler. Emin ile Kuranın evlendiklerinin altıncı avında Nuranın 20 liraya bir elbise yaptırarak bunu Emine, 10 liraya yaptırdığını söylemesi ve geri kalan 10 lirayı da evdeki, bazı bakırları satarak temin etmesi nın açıldığını daimî surette söylediler.
Son olarak
minin kardeşi Mehmed, Nura -nın kocasını aldattığını ve Dunu bilen bazı şahidleri olduğunu sövledi ve duruşma bu şa hidlerin dinlenmesi için saat 21 bucukta başka bir güne bırakıldı.
Gümrük tarifeleri
Ankara (Hususî) — Gümrük tarifelerini incelemekte olan Bakanlar arası komisj’on raporunu hazırlamıştır. Bu rapordaki tavsiyeler gözönünde bulundurularak gerekirse bir kanun tasarısı hazırlanacaktır.
bir buhran neticesi öldüre-çıktığını ve biraz
yüzünden aralan ve bundan sonra kavga ettiklerini
dinlenen katil E-
Özel idare ve İller kanunu
Ankara: 2 (Hususi» — 35 yıldan beri yürürlükte bulunan ldarei umu nılyeyl vllâyat kanununun tadili i-çin hazırlanmış bulunan yeni tasa rı Meclise sunulmuş bulunmaktadır, Yeni tasarıda ademi merkeziyet görev ayrılığı prensibinin tam ve mütekâmil bir şekilde katbiki gayesi hâkim, olmuştur, Bu cümleden olarak tasarıya göre il genel Meclislerine bundan böyle valiler yeri ne seçilmiş birer zat başkanlık e-cdk, il genel Meclisi özel idarelerin karar uzuvları olacak İcra görevi' de bu Meclislerce seçilecek daimî komisyonca yapılacaktır. Daimi komisyonların başkanı valilerdir, Yeni tasarı gerek İcra gerek karar alma hususunda tamamen mahal]! heyetleri yetkili kılmıştır .
Tasarıda devlet ve özel İdare hlz metleri de tam olarak ayrılmış ve özel idarelere bırakman işler birer birer sayılmıştır, Özel idare sisteminden de esasjı tür değişiklik ya pilmiş, afazi, bmâ, yol veı'ğileri dev lete devredilmiş .buna mukabil he men hemen bütün devlet velilerinden öze] idare]-ro belirli kısım hisse olarak ayrılması yoluna gidi] mİ-tir, Bu suretle özel idareler
zel İdarelerin bugünkü f ııir yeti verimli değildir liu hüh mi şahısların işleme nutloste*
rinden ne hu mıntaka halkı mumuuır
dur, ne bu âmme hizmetini işleten mahalli İdare memurları memnundur
ve ne de hükümet.
Büyük Millet Meclisine tevdr edlKm yeni kanun projesi hakkındaki mıhı-matımız, gazetelerin '^ır; ı
toplıyahi İdik ler i noksan havidlslero dayanmaktadır. Bu hu$u3tı liçrjleıl 8akanlığı umumî efkârı tenvir atma-
diğinden, mülâhazalarımız belki |M?h yerinde olmıyacaktır. Gönül ietordl İd, böyle mühim kanunlar hakkında, 8/t-lâhiyettar ilim otoriteleri» no»( tai na-
zarımı bildirsin, Belki, yem ı bdgılrae mahal)i idare makinesinin iThı iyi l$-lemesijne sebebi olabilirdi. (3^ hareket tarzı, »hükümeti hiç bîr vahit biigfalz liklo itham ettirmez.
Her ne hal ise... Çelelim malcMii».
Mahalli idareler hakkındaki i3zn tarihli muvakkat kanun, ne dünkü vo* ne de bugünkü memleket ihtiyacını
ccvab veremedi ve veremezdi. Çünkü her bakımdan bozuk ve noksandır. (3u kanun ile hiç bir mahalli idaro mü8‘ bet iş göremez, imar hareketleri yapamaz, çünkü büdcesîni müvazerroh hu*
i
I
I
lunduramaz.
Kanunların mahalli fdYstero talr
mil ettiği vazife vecibeler, bunların
mali takatlerinin kat kat feukimledır
Vazıı kanun, memleketin umuını ihtiyacını karşılamak idari, iktisadi, ^1-rai içtimai veya imara müteallik kanunlar yapmaktadır Bu kanunlar, m;ı halli idarelerde mecburi b|r takım âmme hizmetleri meydana getirmekter dir.
Mahalli idarelerin bugünkü muay* yen varidatları hiç bir zama? bu K h nunların derpiş ettiği hizmetleri tes1^ edemez. Masraflarını karşd'yamaz. Hı
naenaleyh netice, ya bu kanunlar tat bik edilemez, bu suretle bir hanunsu? tuk meydana gelir. Veyahud şeklen tatbik edilir. 8u takdirde raa;?.ulî İd.? relerin büdceien muvazene) nt kayba derler.
Halk ihtiyacının çoğalma? . telakki’ lorin inkişafı, aşağı yukarı mahalli i dare büdcelerinin her memlekette hr lâistisna, açık kalmasına sebebiyet vermektedir.
Vazıı kanun, yeni masrafı ir ioabet-tirecek kanunlar yaptığı zaman, hu hizmetlerin yapılabilmesini temin e-er
dici varidatı da göz önünde bulundur malı veya ayni kanunla yeni varidat rnenbaı bulmalıdır.
Yine tekrar edelim, hiç bir mahalli idare, normal varidatile, yeni kanunların tahmil ettiği vazifeler! ir) ödemez.
Bu takdirde, devletin kabuj eilucaği yegâne sistem: Yeni kanunlar, yeni masrafları icabettiriyor ise, ve mahalli idarenin mali bünyesi de müsahi ise, ki zannetmeyiz, yeni var.dat temin etmek, ve yahud umumi büdceder) mahalli idaroler açığının Uapatnmay keyfiyetidir.
Umumi büdceden, yardım ueya mv avenet formülü altında verilen tahkl kat da, hükümetin mahalli idareler? hakkile, müdahalesini intûo sürekte dir. Nihayet, Parlâmento, mahalli ;da« reler için verilecek milyonların san. mahallini tetkik ve mürakabe etmeli mecburiyetinde kalmaktadır. 3u şaki! ise, mahalli idarelerin ademi merkezi* yet ile* idare edildikleri zannını ortadan büsbütün kaldırmaktadır. Bu su* rotlo ademi merkeziyet sistemi, der* hal, otomatik bir şekilde koyu bir merkeziyet sistemine rücu’ etmektedir.
İngiltere, mahalli idareleri meydan* dadır. Movzuata, prensibe, doktrine nazaran, ademi merkeziyet sistemi ile İdare edilir gözüken, İngiltere mahalli İdarelerinde bal gibi merkeziyet siste* mi oaridir.
Bunun başka bir hal şekli bugün i* çin İmkânsızdır.
Esasen mahalli idareler büdceleri a* çıklarını sonradan kapatmak sistemi de ancak umumî büdcesi müsaid dev (etlerde tatbik edilebilir.
Şimdi gelelim, bizim mahallî idareler tasarısındaki vaziyete:
Mahalli idarelerin birer adomi iner keziyet teşekkülü olmaları dolayısile idari vilâyet salâhiyetlerinin daraltıl* ması, mahalli idareler hizmotlerinır ınorkezın yersiz müdahalelerine ıney* dan bırakmıyacak şekildo kat'ı olarak yani, devlet hizmetleri île, vilâyet hiı metlerinin tefrikinin yapılması, gibi esaslı yeni tasarı da yer almış bulunuyor.
Evet, nazariyatı itibarile, çok güze çok doğru esaslar fakat, mahalli ida relere yeni vazife ve vecibeler yüklen* dikçe, karşılık olarak ve bir dero-cede gelir sağlanmadıkça mahallî idari ler bugünkü hizınotlorıni bılo göreme; lor. Büdce açığı hor sene için mevzuu bahistir, imar hareketlori yapılamaz. Ve saire vo sairo...
Ve binnotice, yeni tasarı dahi, ke lime ve cümleleri ile derpiş edilen iy neticolor, kâğıt üzerinde nazari eheıı miyetı muhafaza edecek, fakat tatbi katta, yine mahalli idareler halkını mahallî idareleri işletenleri ve hükümeti memnun etmiycccktlr.
İDARECİ
SAYFA: 4
2 MAYİİ J1H
A
O
Karamürse fecî bir cinayet


e
60 lık bir ihtiyar baldızını çifte ile öldürdü
Karamürsel (Hnsurî) — İlçemize bağlı inebeyli köyünde tarla meselesi yüzünden fecî bir ci nayet işlenmiş ve 60 yaşlarında bir ihtiyar baldızını çifte ile öldürmüştür. Yaptığım tahkikatsa göre hâdise şöyle cereyan etmiş tır:
Tarla meselsi ytizündeneski-denberi araları açık olan Mehmet Bayrak ile baldızı lıem hudut bulunan tarlalarında çalışır ken, o anda vukubulan bir hâdise dolayısile münakaşaya tutuş muşlardır. Bu sırada yine tarlada bulunan kadının oğlu anne-» sinin yanına gelerek oda münakaşaya katılmıştır. Büyüyen a-ğız kavgası fazlaca alevlenerek yanında bulunan çifteyi kapan Mehmet Bayrak karşısında bulu nan baldızının oğluna ateş et, iniştir. Fakat atik davranan de-j likanlı yana sıçrıyarak ufak bir yara ile muhakak bir ölümden kurtulmuştur. Bu sırada atılan Silâhla oğlunun yaralandığını zanneden kadın Mehmet Bajrra ğm üzerine hücum ederek oğlumu öldürdün diyerek feryada başlamıştır. Elinde hâlâ dumanı tülmekte olan silâhı bu defa da kadına çeviren Mehmet Bay rai; (Oğlunun öldüremedimse se ni öldürürüm ya* diyerek iki el ateş etmiştir. Cansız olarak yere düşen kadın silâh sesini duyarak koşuşan köylüler tarafın-1 dan kaldırılmış ve katil Meh mette yakalanarak adalete teslim edilmiştir.
İzmir Ziraat imle deierfe yeni tâyinle’’
İzmir, (Hususî) — İzmir mücadele istasyonu şefi daim Akdoğan Samsun mücadele istasyonu mütehassıs ve müdürlüğü ne, İzmir Bağcılık istasyonu a-sistanlarından Müşerref Akdo-, ğan Samsun mücadele teknisyenliğine, İzmir defterdarlığı iahsilât kontrol memuru Salâ-haddin Çıngay Mardin tahsilat müdürlüğüne, Yozgat tahsilat müdürü Cemil Somer İzmir tali gilât kontrol memurluğuna, Dc rizli Memleket hastahanesi yönetim memuru Kemal Kabadayı J-sbıir Dr. Behçet Üz Çocuk has-' tuhanesi Yönetim memurluğuna tâyin edilmişlerdir.
Tire Toprak komisyonu ürelerinden Mustafa Ravreddin *Kucur bir üst derece maaşa ter fi etmiştir.
Düze? Ortaokulu m ü sam e re si
Düzce (Hususî) — Şehrimiz orta olrulu aile birliği menfaa-, tine talebeler tarafından Yeni sinemada bir müsamefe veril- , iniştir. Talebe velilerinin alâka ile takip ettikleri rnüsamere mu vaffakivetle temsil edilmiştir.
Yanlış Yol, adlı eserin tem silinde talebeler hakikaten Çok takdü- toplamışlardır. Ayrıca talebekorusu beğenilenler me-ya tundadır.
Miisamerenin hazırlığında hü
•Oh!» lar ve «ah!» lar...
Heyecanlı bir hafta geçirdik bir yandan haVa fırtınası, diğer taraftan siyaset kasırgası... Efkâr, ümumi-yeyi şaşırttı, düşündürdü ve... Eıidipelere düşürdü; o kadar ki ber şeyi unuttuk. Bu hâdiselerin derdine düştük. Bütün bu münakaşalarda hücumlarda tek hedef eski Ticaret Bakanıdır. Bu zatın çehresi çok sevimlidir; anlattıkları na göre pek de güzel konuşurmuş.. Böyle olduğu halde umufnî bir fecmpati Celbedcniedi; hitabeti de buğday ihracı mes’elesihi mantıkî bir sebebe lsnad ile kendisine ta-rafdâr celbettiremedi; hâttâ fazla sıkışınca bâklap ağzından çıkarır gibi oldu. Ben bu mes’uli-yette yalnız değilim. Başkaları da var... derken kararın bir ay geri bırakılması, İbrahim Feygamberin oğlu îsmaili kurban ederken Ceb-iaılin cennetten bir koç yetiştirmesi gibi imdada geldi. Herkes derin bir Oh! çekti. Fakat bu (Oh İarMn ba'şka bir de mısır koçanı yiyip (Alı! çekenler Var. Onlar ne olacak?
Eski şairler:
Ah eylediğim serv-i hirânıânnı içündiir
Derlermiş. Şimdi gelseler bu mis rai şöyle ifade ederlerdi:
Ah eylediğim mısr îte koçanın içündür.
Ekmek mes’elesi ve Musa Peygamber.
Şurasını ilâve edeyim ki bizde «Ekmek mes’elesi diye bir şey yokmuş. Bunu deryâdillik felsefesini Hikmet-i Hükümete tatbik etmek kudretini gösteren değerli


ADE
#%OE
I

1


bir
İrtimlâk edilerek yıktırılan hapishane binesi, muvafık •mahal bulunamaması yüzünden kazamız mahkûmları Yalova Cezaevine nakledilmişlerdir r.nfıısûnun, bir ceza evine nasıl ihtiyacı olduğu meydana çıkar. Adalet bakanlığımızın bu hususları gösonünde tutarak böyle yüz kızartıcı vaziyetlere meydan vermemesini ve mahkûmla-jı göçebelikten kurtarmasını bekliyoruz.
Tütün satışları
Birkaç seneden beri köylümüzün bir dayanağı olarak geçi mini temin eden tütün mahslii maalesef bu sene idaresizlik yüzünden pek ucuz fiatla satılmak tadır, ilçemizde 150 - 200 kuruş arasında tekel idaresi tarafın dan mubayaa edilen tütünler piyasaya tüccarın iştirâk etmemesi yüzünden kıymetten günden güne düşmektedir. Dünyada en fazla istek celbeden bir madde olması dolayısile tütünlerimizin neden bu kadar ucuz fİRtla satıldım ve yok yere mil lî servetlerimizden birisini teşkil eden tütün müstahsilinin maddî sıkıntı içinde bırakıldığı gibi bu mahsulûndan bir daha köylü tarafından heves edilip ek’lmiyeceğûain de ayrıca düşünülmediği de sorulmaktadır. " Ruhi l'dUçın
Karamürsel (Hususî) — Belediye tarafından istimlâk edilerek yıktırılan ilçemiz hapi sane binası başka muvafık bina bulunmaması yüzünden mevcut mahkûmlarla birlikte Yalova ceza evine nakli zarureti hâsıl olmuştur.
Yıkılan binanın rutubetli vç pis havası içinde yaşamakta elan mahkûmların vaziyeti acınacak bir hal arzediyordu. ilçemizde muvafık bir bina bulunmaması yüzünden Yalovaya gönderilen mıhkûmlar hiç olmazsa temiz ve sıhhate elverişli bir binay» kavuşmuşlardır. Fakat lıafif suçlulara tahsis edilen kadın hapishanesinin de bir gece kondudan farksız ve viran olması iftihar ettiğimiz Adalet cihazımızla kabili telif değildir. Bir tek odalı ve içinde beşi kişiyi bile zor barındırabilir kadar küçük odalı pencerelerinde cam olmıyan bu bina cezaevi değil kü mes yapılmıya daha elverişlidir. Türk adaletinin bu vatandaşları imha değil tuttukları yanlış yoldan çevirme siyaseti takib ettiği gözönüne getirildiği taktirde 25 bini aşan bir kaza
Maraş C.H. P. il idare kurulu
Maraş millet vekilleri seçimde kendi tarafdarlarının getirilmesine ça’ışıyorl armış!.,
Maraş (Hususî* — Çarşamba günü yapılacak C. H. P. il idnre kurulu seçiminde bulun mak üzere Kayseri Milletvekili Ali Rıza Erem. Çoruh Milletvekili Sait Azmi Fevzioğlu ile beraber Maraş Milletvekilleri olduğu halde şehrimize gelmiş bulunmaktadırlar.
Bu sene yakılacak Halk Partisi seçimine büyük önem veril inektedir. Bu ehemmiyet iki nokta üzerinde toplanmaktadır. Birisi C. H. P. nin Maraşta çok zayıflaması ve hâlâ kendisini toplayamamasıdır; İkincisi ise M;ıraş Milletvekillerinin kendi taraflarını partinin başına getirmek için ayrı avn gayret sa«fetmeleri yüzünden hâlen i-kive ayrılmış bulunmaktadırlar.
Bununla beraber en kuvvetli namzetler şunlardır:
Hâlen C. H. P. başkam bulunan Remzi öksüz. Abdulkadir Sezel, ve Salman Zülkadiroğiıı-aur.
An’e^ - Mar°ş
Maraş (Hususî) -
- 0 galibiyeti!© Antep takımı



nü şehrimiz© gelen Antep karma fotbol takımı ile Maraş ta kimi hususî bir maç yaparak Anteplilerin 4 ■ neticelenmiştir.
şu kadro ile sahaya çıkmıştır: Macit —
Fevzi, ismet İsmail, Ali, Gündoğdu, Rahmi, Saip,
Maraş: JJiz^m — Ali, Faik — ihvan. Faik. Faruk — Ahmet, Ihsa o Ömer, Orhan, E-mir,
Maçtan sonra revanş maçı i-çin Maraş takımı Antepe davet edilmiştir.
■ ............. ■ !■
Meşhur filezof
KANT İnsan Tâlihiai keodü yapar,, demiş.
Hanifit ökkeş —
, — Hacı,
M
II

t
m "ç1
Pazar gü

yük gayretleri görülen orta o-kul eğitim heyetini tebrik ede riz. Diğer taraftan ismet Paşa ilk okulu talebeleri de (iftira ) adlı bir eseri temsil etmişlerdir. Bu eseri oymayan dördüncü sınıf talebeleri büyün bir muvaffakiyet göstermişlerdir.
Başbakan valimiz Faik Barutçu ya îhedyunuz.
Nasıl olur? demeyiniz... Oluyor, ekmek mes’elesi diye bir şey yokmuş işte... Zannedersem bunu mantık terazisine vurursak Barut cuya hak vermeliyiz. Bugün ls-tanbulda ekmek diye arpa ve mısırla karışık bir şey veriliyor; buna ekmek demek doğru değildir; Ordu ve havalisinde ise halk onu da bulamadığı için mısır koçanı yiyor; demek orada da ekmek yok. Ekmek olmayınca tabiî mes’elesi de olmaz. O halde Faik Barutçu haklıdır; ekmek mes’elesi yoktur.
Bu kadarı âlâ... Ya bir milletvekilinin: -Halk daha ne istiyor?
Bu haline bin defa şükretsin!- demesine ne kulb uydurmalı? ,
O da kolay. Yukarıki mevzuda İbrahim Peygamberin koçunu yazdığımız gibi bunda da Musa Peygamberin fıkrasını yazarız:
Musa, Allahla görüşmek üzere Tfır-u- Sina'ya giderken fakirlikken, çıplaklıktan kuma gömülmüş birini görmüş, adamcağız:
Allahın kendine biraz genişlik vermesi için Musanın tavassutunu rica etmiş. O da mülakatta çıplağın halini söylemiş. Allah: Haline şükretsin! demiş. Musa dönüş te Cenabı Hakkın cevabını söyleyince herif, isyan etmiş: «Yahu! demiş, donsuzluktan kuma gömüldüm bunun nesine şükredeyim?/ Bir rüzgâr, bir fırtına kopmuş o-radaki kumu da almış götürmüş. Herif Dral dedenin düdüğü gibi ortada kalmış!
Biz de sayın milletvekilinin dediği gibi şükredelim. Sonra ne o-

Şimdiye kadar
Millî Piyango’dan
Yüzbinlerce lira kazananlar bir bilet almamış olsalardı Talihsizliklerine yine
Kendileri sebep olmıyacaklar-mı idi
I Amerika’lı |fen adamları dünyayı ölçecekler
Amerikalı Fen Adamları Dünyayı Ölçecekler İnsanların öteden beri dünyanın ne şekilde ve ne büyüklükte olduğu nu öğrenmek hususundaki tarihi sorularını cevabandırma!k için bu sene Amerikalı fen adamları uçak, radyo, radar ve fotoğrafçılık gibi en son fen aletlerinden faydalanmak suretile dünyayı ölçmeğe karar ver inişlerdir. Yunan feylesofu Pytlıa-goıas’ın dünyayı yuvarlak olarak be llrtcn teorisinden »onra yeryüzün-dekl bütün fen adamları dünyanın tam şdklinl tesblt etmek yolun, da büyük bir alâka göstermişlerdir. Netice itlbarile, meseleyi yakın bir zamanda aydınlatabilecek bir duruma ulaşmış bulunmaktadır. Böyle olmasına rağmen bugün arz sathına nazaran haritadaki bir noktanın birkaç yüz metre ve yahut da birkaç yüz 'kilometre olup olmadığı hak kında hiçbir kimise kat’l bir cevab verecek durumda değildir. Milâddan 250 yıl önce Mısırda ar. zın ölçülmesi İşinde güneşten faydalanılmasını yazan Esatoshenes’ln adımlarım taklbeden Amerikalı fen adamları 8 Mayısta - Asyada 9 Mayısta - tutulacak olan güneşin arzın ölçülmesi bakımından temin ettiği doğruluğu araştıracaklardır.
National Geographle cemiyeti A-merikan hükümetinin muhtelif şubelerde lbşibrligi yaparak yedi rasad merkezi kurmuştur, Bunlardan ikisi Aleutlon adalarında, biri Koıca’da, diğerleri de Japonya, Çin Siyam ve Birmanyadadır. Bu İstasyonlardan her birine güneş tutulması esnasın da fotoğraf çekmek üzere fen adam larjndan müteşekkil gruplar gönderilmiştir.
Aleution adalarına bağlı olan A dak ve Kiska adalarında hava bulutlu olduğu takdirde de fotoğ raflar bulutlar üzerinde uçacak o lan B—29 uçaklarından çekilecek tir. Bu uçakların mevkileri savaş devresinde inkişaf ettirilen radar sistemde kolayca tesbit edilebile çektir,
Mayıs ayında husule gelecek o-lan güneş tutulması için hazırlıklar çok daha evvelinden yapılmış tır, Diğer taraftan, bu seferki ha zırlıkjann eskilerinden çok daha önemli olduğu da belirtilmektedir. Her istasyon için aynca bir çalış ma ubuIü ihdas edilmiştir,
Güneş tutulması 35 milimetrelik sinema filmi üzerine fotoğraf lar tesbit edilecektir. Ayrıca bir ses tertibatı da radyonun vereceği saat İşaretlerini tesbit edecek tir, Her rasad istasyonunda bu iş büyük bir sarahatle yapılacaktır. Elde edilecek neticeden ve güneş le ay arasındaki mesafelerin bilin meşinden rasad istasyonları arasındaki mesafeyi riyaziye ile ko layca hesaplamak mümkündür, Bu istasyonların arz sathındaki mevkileri 45 metre bir farkla doğru olarak tesbit edilebilecektir. Pdk doğru olarak elde edilecek neti ce haritaların doğruluğunu kontrol etmek bakımından paha biçilmez bir değer İfade edecektir. Dl-. ğer taraftan National Georgraphie cemiyeti muhtelif memleketlere ait harite çizme işini birleştirmek bakımından bir başlangıç yapmak ta-1 savvurundadır. Amerikalı fen odam'
Feaıni Bahisler
[Tarihten bir yaprak
' I
s

Yuvan apaklarıma ucuna basarak İmparatorun odasına
ri
(fiili. Yutağında bulamayınca dehşet içinde kaldı
— XI —

BİR meyhıuıeuinin kızı o]sji Anastasya güzelliği ve cazibesi sayesinde Bizans İmparato ru yedinci Kostantlnin oğlu gene Romen ile evlendikten sonra Teo-fan İsmini almıştı-
Büyük bir saadet İçinde geçen bir senelik evlilik hayatı onlara gO zel bir de evlâd kazandırmışıl Te-, olanın anne olunca nüfuzu bir kat daha artmış, bu sıralarda İmparatorun ölüp, kocasının İmparator oL ması üzerine o da başına İmpara.-torlçik tacını koymuştu ,
Kraliçe güzelliği itlbarile fevkalâde olmakla beraber, ahlâkî bakımından çok zayıftı Kocasile birlik te bu mevkie çıkmak için kalnpe-derini kaç defa zehirlemeğe teşebbüs etmişti. Bununla da kalsa belki affedilebilirdi. O, kendi öz çocuklarını bile zehirlemek küçüklüğünü göstermişti.
Teofan, Kraliçe olduğu zaman, kocasının fikirleri üzerine büyük bir nüfuz icra ediyordu. Kendisine engel olmaları İhtimalini düşünerek eski İmparatorun yâni kainpe-derlnln bütün devlet ricalini değiştirdiği gibi çok zarif ve tcTblyeU insanlar olan beş görümceslnl bütün yalvarıp göz yaşı dökmelerine bakmıyarak hattâ ufak bir teses-sür bile duynuyarak saraydan çıkarıp bir manastıra kapattı Zavallı beş gene kız manastırın karanlık köşelerinde saçlarının tutam tutam kesildiğini görmüşler, onlar da anneleri Elen gibi mftnen öldüklerini anlamışlardı-
Teofan, sarayda her türlü rezaleti yapmaktan çekinmiyordu. Bütün cinayetler .katiller, hattâ sui-kasdlar hep onun elinin altından çık!yordu. Fakat bir gün o da J₺o-I casının ânl ölümü üzerine dört oğ-' lile ve yirmi iki yaşında dul kaldı, Mamafik devlet İdaresindeki iştirâkl azalacağı yerde bilâkis fazlalaştı Zira bu defa iki oğlu namına ve yalnız basma saltanat sürmeğe başladı.
Devlet İdaresinde müessir olabilecek iki kişi vardı: Bunlardan birisi nazır Birlngas, diğeri ordu kumandanı Nikofazas Fokas İdi Bu haris kadın, nazırdan kurtulmak ve nüfuzunu kırmak için kumandam Istanbula çağırdı ve sevmemesine rağmen kendlsile evlendi-
Fakat Nikofaras vaktile İmpara-toriçenin çouuklarmdan birisinin evlenmesinde şahldllk ettiği için bu izdivaç Bizans muhitinde bir çok dedikodulara yol açtı. Bu gayrime* rû izdivaç, nihayet rakiblerinin Nl-kofaras aleyhinde bir suikasd hazırlayıp öldürülmesine sebeb oldu
Karısının cazibesine kapılmış o-lan Nikofaras onun için her türlü fedakârlığı yapmaktan çekinmiyor, devlet hâzinesini mütemadiyen boşaltıyordu. Ordusile beraber sefere m—
ları güneş, ay, hava ve modern me todlardan şimdiye kadar elde edile mlyen dünya harltasınm çizilmesi bakımından bir doğruluk tasadlı-yacakiarım ümid etmektedirler,
Çıktığı zaman karısını da birjikve götürmeği Ihma] etmiyordu. Onun devlet İdaresini lhmali. vergilerin artması, papas sınıfının nüfuzunun kırılması, halkın aleyhine ayaklan, masına sebeb olduğu gibi Nlkofa-
_Yazan-------
“Oh!„ lar ve “ah!„ lar Ekmek mes’elesi ve Musa Peygamber - Bir mukayese, bir fıkra-
Son asrın esir pazarı - Yangınlara karşı-Zam, zam, zam!

haftadır çekmediğimiz ancak bugün mes’eleyi Sadrâzam Malımud bir büdce tanzim et-
!ur ne clına.2. Arpayı da bulamayız, Tekclioğlunun numunesini gösterdiği koçana yanarız!
Bir mukayese, bir fıkra:
Başbakan vekilinin ekmek mes’elesi lıakkıııdaki görüsü bana, şu fıkraya da bir zemin teşkil etti.
Oısmanh h r.pc ra torluğunda Mâliye Nazırı Yusuf paşa bir gün Sa dııllah paşaya anlatmış: hk-rtdBin kalmadı;
hallettik ..
Nedim paşr inekliğimiz emretti. Uğraştım, çalıştım, şu kadar milyon lira açıkla bir büdce yaptım; götürdüm. Açığı görüm • kıyameti kupaı-dı:
Efendim, biz güzel bir büdce istedik. îrad. masraf bilançosu demedik! yiırn .tldıııı götürdüm, mü şavirleri çağırttım, şuradan buradan kestik, kırptık, açığı indirdik, tekrar paşaya götürdük. Yine parladı: «Ben anlatamadım galiba... Paşa hazretleri!... Ben sağlam bir
büdce istiyorum. Lüffcn öyle bir büdce getiriniz!» dedi ve evrakı dürüştane bir surette iade etti. Daireye geldim; masanın başına geçtim meteliği meteliğine uygun bir büdce uydurdum, götürdüm,
YAZAN
UL UNA rj
verdim. Varidata baktı; masarife baktı... Hah! dedi; işte büdce dediğin böyle olur!»
Ortada yiyecek bir şe;' mevcud olduktan sonra ' .f eknvk mes’ele sinin mevcudiyetini ani. tinba-kikfttcn güç oluyor! Ar ile mısır yahud koçanı var ”a Artık ekmek diye ter ter tepinmekte ne mâna var?
Son asrın esir pazarı:
Gazetelerde siz de görmüş siinilzdür... Berllnde güzel kızlar ve erkekler satılıyormuş! Yani açıkçası Avruoada res-

imparatorun odasına glde/ci ynun H her zamanki gibi okşayıcı Ur II-«âtya konuştu ve Bulgar inonla-rihj görüp geleceğini, k ^ıyıkıiit. İtmemesini rica etti. Kacsıo. ço* fcc-ven imparator, onun pı rııasn» -^'ijl ederek kapıyı açık bıiu.ktj ’eçmeden de derin bir uyâuya «aidi, buiııe yak-
laşuğ» s.-ada Yuvan küçün ou ka. yı lu »ur(.,UJ duvarlarının rüaesına goidl. Yu.vrıtlan kendlfl.ne lan bir Jpe'utunarak harem dai-resine 'tırmâm,.
ı, .Her taraf ğü
Uzun ve kenüm korldoı.
rek yanan Raft mumla..a __________
larından başka\ir ses İşitilmiyor bunlar da gecen\ karar.! ı. içindi kaybolup gldlyonj.
Yuvan, ayakların ucv .ı basarak doğruca Impantorur ıdâsm» gitti. Onu yatağındı bul., iymcı dehşet içinde kaldı- \çabj ,'ilkasd-dan haberdar olarak'ca- ış veya bir yere mİ saklanmıV Odayı ürkek nazarlarla gözden ? Erirken efendisinin huyunu bile ]ır ıîa.
- .. .arslan
postunun üzerinde yatar, mrlsiul göstererek:
— işte! dedi.
Odadakiler ellerinde bui .,.n han çerlerije İmparatorun üze.l^ şiddetle hücum ederek değil natrma. sına, nefes almasına vaki- bakmadan kanlar İçinde onu ')r?seT. d!]er, Yuvan, emin olmak ’tn'm-uaratorun kafasını vücudur.dr.n anr dı ve İşini bitirdikten son.'a muAf fer bir kumandan tavrlle odadaı çıktı. Ertesi gün de Ayasoîyfe kijj. sesinde tac glydirlllrken 'cendld halk tarafından İmparatc; ÖloraJı alkışlandı-

Cemal YENER
ras ahalinin tahkirine bile uğradı-Bu vaziyetten fona halde korkan İmparator, sarayı bir kale haline
*
getirdi. Şimdi sarayda ço'k sıkıcı bir hayat başlamıştı. Günler geçtik Ve İmparatorun şiddetini arttırma u împaratoriçeyi sıkmağa başladı. Ni hayet bir gün geldi o da muhalif, fer arasında karıştı, ilk iş olarak ko enamın Yuvanis adındaki yeğenile münasebet peyda ederek kendisini «araya aldı Birbirlerile sevişmeğe başlıyan bu iki Bizansp bir müddet •onra imparatorun vücudunu ortadan kaldırmak İçin plânlar hazırlamağa başladılar.
Yuvanis para vasıtaslle hem ordu kumandanlarını ve hem de saray halkım olde etti. İmparatorun remağası biraz ileride -hiçbir şeyden haberi olmadığı gibi karınma karşı da büyük itimadı vardı. Sulkasdın yapılacağı gece, on kişi silâhlı olarak İmparatorun odasına saklandılar. -
Bütün saray derin bir sesiz]lk i-çlndeydi. Gece karardıktan sonra aulkasdcılar Yuvanls'ln gelmesini beklemeğe başladılar. Fakat o esnada herkesin kalbini bir korku -almıştı. imparator odanın kapısını kilitler veya gürültüden uyanarak karşı koyarsa bütün plânlar suya düşecekti
Fakat karısı buna da bir çare bul du. Henüz yatağına uzanmış olan

sükuneti mde idi. ili reşe. ı Çltırdı-

Kremimin, Vatikan'a karşı açık savaşı
Komünist Partisi Vatikanm i'yasr-iini tenkid eden ağ it-^hamlarla dolu bir eser neşrf.tmışiir. 558 sahifeden ibıret olan bu eserde, XII nci Pie’ye İtabı ve âdi emeller izı-fs edilmekte ve güya Papalık makamının I komplo,, kurduğu
"emperyalist
Vid'.a edilmektedir.

•açıklamak iddiasile ortay ) ..cauş tır.
Bu eserde, olgun bir ed-bi;. ıtcı ve ince bir diplomat savdan XII înci Pie’ye kaba ve âdi eı .(-)lIer i-zafe edilmekte ve güya ?-.palık makamının Emperyalist • ( )nıp
lo kurduğu iddia edilme’- 1' .
Garibdir ki miihim bîr ıra^iır-manın mahsulü olması lâr. n z-len bu kocaman eser, basın toh.ma meccanen dağıtılmaktadır.
Dramatik şartlar ..
TogHatti ve arkadaşlar, j inva
men esir ticareti başlamış. Zaten güzel kızların alım satımı hiç bir zaman kalkmamıştı Parası olan ister peştahtaya bedelini sayar, iater müreffeh bir hayat vaidile beğendiği güzel kızı almak hakkına ınalik olıpdu. Hele son zamanda çoğu kızlar, romantik aşkları birer masal mevzuu diye kabul et tikleri; saadetin ancak «ara ile mrvcud olabileceğine inandıkları için yalnız paralı adanı arıyorlardı. Hattâ Parisc gelen İslâm hükümdarlarına yüzlerce kız müracaat ederek kendilerinin haremleri meyannıa kabulünü rica ettiklerini bilirim.
Almanvada esir ticareti yalnız kız'ara değil güzel erkeklere de teşmil ediliyormuş.
Hattâ her taraftan Berline kjşaıı alıcılar mey anında bir Şark prensesi dağ gibi iri yan bir erkek seçmiş ve ayni çapta bir de hemşirem için... İsterim!' demış-Yalnız cariye değil demek köle ticareti de başladı.
• •
Bu yılın başlangıcından itibaren İtalyan komünistlerinin Hıristiyan kilisesine ve Vatikana karşı açtıkları savaş şiddetli bir mahiyet almıştır. Palmyro Togliatti, 5 Nisanda Mi-landa söylediği nutukta Vatikanı «Emperyalist Amerikalıların suç ortağı olmakla itham etmiş ve halkı mukabil bir hücuma davet etmiştir.
558 sayfabk bir eser
İtalyan komünist partisi, Cuga-noda, Vatikanın siyasetini tenkiö
eden ağır ithamlarla dolu bir eser durumunu çok yakından neleri neş re tm iştir.
558 sayfadan ibaret olan bu e-ser, XII inci Pienin muhtelif siyaset adıunlarile gizli konuşmalarını
tazmin edecek hayır sahibi bulalım da kitab dilenelim di; e proje yapıyoruz!
(Bu hayır sahihlerinden bH
— On beş bin cild kitabı ne yaptınız? diye sorsa cerabdan vuz geçtik, fakat acaba kitab istemece yüzümüz olacak mı?
Zam, zam, zam!.
Elektrik, tramva?, tünpl sarı otobiiser Zarar ediyorum; idare masraflar arttı; hajat değişti,» dedi kimse aıcurma Bu hal böyle devam edemez; zira dağ dayanmaz* d-di yine ki n se aldırmadı. Nihayet müdür, tı Ankaraya gitti vc fiyatlar ı zam etmeli!» lâfını otava çıkar
♦ M ca 7 Ej'lüldenberi ha/at bağlan 6inda nağme olarak (tam zam zam zam) dan başka bir sey d -lemiyon halk ve oııuı lisanı ol .ı matbuat, feryadı ballar. Hal bu zamlara ahştırmat için çear.ı hazır reçeteleri vardın (E. E T nki sövledir: «Bu zanmı zengıj? lere tatbik etmeli. Furarayı kay malı...»
îman ile paranın iimde olduğu bilinmezmiş. Bu zammda kını zeıı ün? Kim faklı-? Ne lilcceğiz... Fa kat halka lüks düşüni zengin miis rifler aleyhinde bir cereyan • f ya. (E. T. T.) bundan istifade e-derek prensip itibaıile bir uc re zammı kabul ettirdi mi? Ondan sonra elektrik bir taraftan yanarken biz de diğer taraftan Marmara çırası gibi yanacağız!
Anlamıyoruz. Elektrik idaresi bu işi idare edemiyorsa bunun za-ıannı biz niye çekelim?!
Tarih tekerrürden ibarettir, diyoruz... Fakat bu kadarını düşünmemiştik !
Yangrnlara karşı:
Belediye, yangına karşı te d birler alınmasına karar vermiş. Binalar muayene edilecek tehlike asgarî hadde indirilecekmiş. Bina sahihlerine de aynca tamimler yapılmış. Bundan başka belediye dairelerine sabah dokuzdan evvel kimse alınmıyacak, yemek zamanları kapılar kapanacak saat beşten sonra içeride kimse kftlmıyacakmış.
Aferin belediyeye... işte böyle olmalı. Fakat bir mes’ele var: Bun lar şimdiye kadar neden yapılmadı?
Bize kalırsa yangın tehlikesinin bu gibi kararlarla, tamimlerle, e-mirlerle önüne geçilemez. Çünkü meşhur meseldir: cBcğligîn yasağı üç gün sürer» derler; üç gün sonra yine eskisi gibi olur.
Bunun önüne geçmek için ba-J dairelerde kabul edilen usulü bütün resmi binalara tatbik etmeli. Bıj usûl odalarda dolablann, yazıhanelerin, sandıkların üzerine «Yangın vukuunda hemen dışarıya çıkaracaktır, yaftasının konulmasıdır.
Eğer zavallı Resim Akademisin dc hu usul tatbik edilmiş olsaydı belki bazı kıymetli eşya ateşten kurtarılır, sabık müdür Bürhnn Toprak da elinde bir işe yaramı-yan yangın bombası ile zıphyacağı na vaktinde itfaiyeye haber vermeği öğrenir ve kırk dakika gibi kıymetli bir vakit boş boşuna sarfedilmiş olmazdı.
Şimdi vanan on beş bin cildi
• •
ne rağmçn Taylor» un Vatik ,na gelişine dair olan esrarı i-îeıue-mişlerdir.
Detıvn» 5 Jk'tâte
ve
otobüser idaresi, niyor; ırtlan
V* ••
H • 1
İ-laır
1
2 MAYff
Avrupanın üzerine yürüyen Rus ayısı

Gafenko’nun beyanatı
K



• (
(Haştarafr 1 inekle) dan başka birşey değildirler-Komünistler daima iddia et mişlerdir ki, Sovyet hükümeti, yâni Rusya başkş» şeydir, (Ko-ınintern) yani (Üçüncü enteı -nasyonal) başka Şey^r\ ..
Hakikati bu simitle çift gösterme sayesindedir ki, Sox yet-ler Rusyâda çılgınca bir militarizm ile müfrit bir şovenliği tat bik etmişlerdir. Halbuki ayni a damlar, maharetli bir propagan da ile, hariçte vatansızlığı ve asker aleyhtarlığını yapıp durmuşlardır.
iki yüzlü siyaset
Halbu ki, Fransız - Sovyet paktının imzası sırasında Fran sız murahhasları Moskovaya vardıkları vakit Moskof taktiği değişmiş ve vatanseverliğe yal nız müsaade edilmekle kalınma mış. yurd muhabbeti her tarafta tavsiyeye şayan görülmeğe bile başlanmıştır.
Vakıa harp tehlikesi başla -diktan sonra Fransadaki Komünistler Rus Komünistlerine ve* (dâhî Stalin yoldaş) a karşı mevcud sevgi ve saygıyı idame ettirebilmek için zorluy çekmiş ler ve ancak vatan sevgisini iade suretiledir kî, halkın gözünü boyamak lüzu • munu duymuşlardır.
IVtekim Moskovada artık Fran sız millî marşı olan (Marsev-yez) i söyletiyor ve Fransız bayrağının etrafında toplanmak lâzım geldiğini iddia edi • yordu.
Bu da kâfi gelmemiş olacak ki, (Stalin) ve arkadaşları da ha ileri gidiyorlar, Fransada Hitler Almanyasnıı şiddetle it* ham ediyorlar ve hattâ Fran -sız ve Ingiliz hükümetlerinin Hitlerizme karsı çok yumuşak davrandıklarından şikâyet bile ediyorlardı.
Fakat ne gariptir ki, Fran -biz ve Ingiliz kabinelerini Hitlerizme karşı kâfi derecede metanet ve şiddetle hareket etmediklerinden dolayı suçlandı-Kremlinin, Vatikan’a karşı açık savaşı (Baftaraİı 4 üncüde)
72 yaşındaki bu diplomat, 1939 __ da Roosrrelt tarafından Papahk makamına, dramatik şartların hüküm sürdüğü bir zamanda, fevkalâde murahhas: olarak gönderilmiştir.
Bu hareket, bartşı kurtarmak uğrunda girişilen bir teşebbüstü. Bugün Mösyö Taylor, tekrar vatanına dönmüş bulunmakta ve o-nun gizli vazifesi bütün dünyada bir tecessüs mevzuu olmakta defam etmektedir.
Katliâmlar serisi
Mösyö Togliattinin muhtelif yer lerde verdiği nutuklar, maalesef tesirini göstermiştir. Böylece son ünlerde Mîlanoda bir papas. komü nistler tarafından ağır surette ya ra lanmış, bir başka papas Aıısio-da hançerlenmiş ve nihayet diğer bir çoklan da öldürülmüştür.
XII nci Pie, son günlerde Ito-mayı ziyarete gelen bir Fransız talebe grupuna hitaben demiştir ki:
'.Biıgünkiî şartlar dahilinde kor ku ne biteviyen Hıristiyanlara ihtiyaç vardır!»
Rehber edindikleri iğrenç bir tedhiş siyasetine daima sadık kalan komünistler, Vatikanın güya fc’zli emperyalist emellerini teşhir îden meşhur eserlerinin intişarının âkabinde Papalık makamına bir Uzlaşma teklifinde bulunmuş ve şöyle bir dil kullanmışlardır:
Bütün dileğimiz; dünya yüzünde dinin temin edeceği ebedî barışı ve gerçek Demokrasiyi tahakkuk ettirmekten ibarettir.. j Şübhe yok ki Papalık makamı,] Gar j medeniyetinin tekâmülünde ( büyük bir rol oynamıştır. Gerçi oj tarihin sonradan kabul etmekte ( gecikmediği tehlikeli temayüllere ( karşı koymuş, fakat ferdin haysi-ı yet ve emniyeti gibi diğer bir çok1 temayülleri de müdafaa etmiştir ! xn nci Pie, İçtimai adalet ve 1 barışın tesisini gaye bilen düşünce ( lerini hiç bir zaman gizlemek yoJ lunu tutmamıştır, işte Vatikanın! diplomatları bu direktiflere saygı ' göstermek suretiledir ki mukaddes1 vazifelerini başarabileceklerini san' maktadırlar.
Tiirk diplomattan Filhakika, Papalık makamının İtimad ettiği kordiplomatik 13 sefir, 17 orta elçi ve 5 maslahatgüzardan ibarettir. (
« arada- diplomatlar?
Ç'n dlplomatlnrile ayni barış nnın peşinden koşmaktadırlar. Bu! BiyasPtm çll)te bir karaktcri var_ 1 dır. Zira bu; her milleti yaklnen gıl- ildiren haricî bir hnrelcet hat ( tını olduğu kadar dine aid bir dav-* ranışı da ihtiva etmektedir.
«Inter dergisinden» k
ıan (Moskova) çok geçmeden Almanlarla Jbir saldırmazlık paktı imzalıyor Ve bu suretle Avrupada harbin hemen hemen önüne geçilmez bir hâle gelme- ( sine sebep oluyordu.
işin garibi bir taraftan Sov-yetler Almanlarla anlaşırlarken bu anlaşmayı barışın idamesi için yapmış olduklarını iddia e-diyorlai’t. fakat Fransanın Hit-lerizme karşı sert davranması gerektiğini de ilâve eyliyorlardı;
Bütün bunlar gösteriyor ki, (Stalin) (Pelit - büro' dan ve (Üçüncü enternasyonal) den faydalanarak iki yüzlü değil, lıattâ üç yüzlü bir oyun, oyma -maktadır. Ve Sovyet Rusya», lehinde milletlerarası, bir ihtilâlin patlak vermesi için her çarevi miibah saymaktadır.
Hülâsa (Stalin) iktidarı ele gec.irctkten sonra, en şümullü mânasile. diktatörce harekete başlamış, 1936 yılında (Lenin) in en yakın arkadaşları olan eski arkadaşları (Zinovyef) i. hattâ (Lenin) in kain biraderi (Kamenef* i idâın ettirmiş (Troçki) yi memleketten sürmüş 1938 yılında da geri kalan rakipleri olan (Bulıarin' (Kreş tinski) (Rikov) u'kurşuna dizdirmiş, rakiblerinin hepsinden kurtularak koca Rusvayı bu gün tek başına idare etmekte bulunmuştur.
(X) (Komintern) Stalin tarafından Anglo - Saksonların gözlerini boyamak kasdile ikinci dünya harbi sonunda resmen ilga edilmişse de zaferi müteakip (Kominfomna) ismi altında yeniden hortlamıştır.
Yeni Sabali ~ "" ■ • ___________________ — -
Ara seçimleri riJaştnrafı 1 incide) ile telifi kabil oinııva» bir ha r“eket olduğuna dair bir makalesi hemen hepıen bütün gazetelerde intişar etmişti:
Bu hususta dün Başbakan Haşan Saka imzasile aşağıdaki yazıyı aldık:
Yeni Sabah gazetesi vazı işleri müdürlüğüne:
«Gazetenizin 24 Nisan 1948 tarihinde-çıkan 3297 sayılı nüshasında (tek parti geleneği ı başlıklı yazıda, (Millet Yolu) gazetesinde Samed Ağaoğlu imzasiyle ya--ymlanan bir makaleden nak len Cumhurbaşkanının C. H. P. Ankara ili idare kurulunu davet ederek yapılacak kısmî seçimde Halk Pârtisinin muhakkak surette kazanması lâzım geldiğini söylemiş olduğu yazılmıştır.
Cumhurbaşkanı hiç bir vakit, hiç bir kimseye bu yolda bir söz söylememiştir. Kendisine atfedilen sözler tamamile asılsızdır.
Bu yazının ilk çıkacak nüshanızın ayni sahife ve sii tuııunda yayınlanmasını rica ederim.- •
Bâşbakan Haşan Saka


Y)
Runıarı-
Ga»
“America menfada hükümet kurmağa taraftar değil
Londra 1 (A.A.) —
ya eski Dışişleri Bâkanı feııko dün akşam Londvada yaptığı beyanatta millî bir Rumen teşkiİâtının yakında kuru lacağını söylemiş ve şunları i-lâve et'nistir:
«Kral Mişel Rumen muhacirleri taraAndan olduğu gibi a-sıl Rumen halkınca da sevilmektedir. Run.en muhacirleri -ııin hcTAİ onun etrafında toplanmağa hazırdır.»
La hsve de toplanan Avrupa birliği kongresinde bulun -mak için Amerikadan gelmiş o lan Gafenko, Birleşik Amerika ııin Meniada hükümet kurmak tarafdarı olmadığına kani bulunduğunu. söylemiştir.
Fakat Gafenko istikbalde Birleşik bir Amerika kurmak hususunda bir program hazırla mak ve bütün muhacirleri içine alan resmî bir teşkilâtın ku rulması? a yardım etmek mak-sadile Amerikada günden güne artan bir temayülün geliştiğine inandığını da ilâve etmiştir.
Nihayet Gafenko, demir perdenin arkasında yeraltı hare -ketlerinin daima mevcud oldu -ğunu ve mukavemet gösteren bu insanlara müşterek bir ideal aşılamak gerektiğini söyle -iniştir.
Mısırlılardan biraz örnek alalım fBaştarafı 1 ineidoj
Doğu Akdeniz seferlerini tatil etmek mecburi.vetihde kafirken şinı di Mlsırlı kardeşler şilepten bozma böyle teknelerle Akdeniz limanları arasında mekik dokuyacaklar ve yurdlarma etek etek döviz' sağlayacaklardır. Biına mukabil bizim Yusuf Ziya Erzinin ve bu memleketin denizcilik teşkilâtının dizginlerini ellerinde bulunduran sözüm ona mütehassıslarımız da bu döviz curnatasını uzaktan seyredip yutkunmakla iktifa eyliye-ceklerdir.
Bizim denizci geçinen idareci beylerimiz:
— Şilepten yolcu gemisi olmaz! Teranesile hem kendilerini hem de Ulaştırma Bakanlığı erkânını avutup uyuturlarken işte eloğlu azim, irade ve bilhassa bilgi ile çalışma sayesinde neler başarabileceğini bilfiil isbat etmiş ve bir şilebi mükemmel ve mille seyre miisaid
yolcu vapuru haline getirerek bu beylerin gözleri önünde rıhtıma bağlamıştır.
Biı manzara karşısında bile Devlet Denizyolları erkânının dalmış oldukları uykudan uyanıp u-yanmıyûcaklannı kestiremiyoruz. Yusuf Ziya Erzitıler. kaptaıı Aziz Deryalar, vo Amerikana gönderilen çeşidli komisyonlar ve heyetler reisleri bilemeyiz bu fiili yalanlama karşısında ne duyacaklardır? Biz kendi hesabımıza Akdenizde boş bıraktığımız yerin hiç olmazsa dost ve kardeş başka bir bayrak tarafından derhal kapıldığından dolayı misli bir memnunluk dujmakla beraber ardı arkası gel miyen tetkikler, incelemeler ve müzakerelerle bu kadar basit bir başarıyı memleketten esirgemiş o-lan beceriksizlere karşı duyulan umumî infial ve teessüre tercüman olmaktan da kendimizi alamıyaca-ğiz.
KOKTEYL PARTİ
İstanbul: 1 (A.A.) — Mısır Hıdl. vlye kumpanyasının İstanbul—Bey rut—İskenderiye yolunu açması mü nâsebetile bugün Galata rıhtımına bağlı o]aıı nHidlv İsmail vapurun da Mısır Başkonsolosu Haşan Şefik bey ve eşi tarafından bir kabul ıesmi yapılmış ve törene İstanbul
fBaştarafı 1 incide) oucun tıünya sendikalarının temsilcileri, tertib edilen nümayişlere iştirâk etmişlerdir. Btı sene komü nistlerle nıuhasımlan arasındaki kat’ı ayrılığın neticesi olarak bir çok memleketlerde muhtelif toplantılar ayn ayrı cereyan etmiştir.
Avrupada Doğu - Batı ayrılığı
Londra: 1 (AP.) — Bir Mayıs günü Avrupada tes’id edilerek c-pey gürültüye vesile ’ olmuşsa da hiç bir infilâk sesi duyulmamıştır.
Berlin. Triyeste. Prag, Roma ve daha bir düzine başkentlerde çere yan eden işçi nümayişleri gergin bir hava içerisinde fakat lıâdise-siz geçti. Hazırlıklı olan emniyet teşkilâtı mensubları komünistlerle arasında çıkmasını
ne mensup botörlcr liman methali nl kordon altına almışlarsa da küçük filo gözükınemiştlr, Filhakl ka gemiler tekrar Yugoslav liman lanna dönmüşlerdir, Kontrol işine memur edilmiş olan İngiliz—Ame rikan deniz motörlerl mltralyözler le teçhiz edilmiş bulunuyordu. Geri dönen bu küçük filodan başka 99 kişi büs tır,
limana kayıkla girmeğe teşeb etmlşsect^ muvaffak olamamış
saatte (18) konforlu bfr
vâdedilen
komünist aleyhtarları her hangi bit vukuatın önlemişlerdir.
Berllndeki komünistlere
bira ve salamlar
Londra: 1 (AP.) — Bir Mayıs Bayramı bugün bütün Batı Avru padaki sosyalistler ve işçi birlikleri komünistlerden ayn olarak kutlamaktadırlar. Amerikada sol cenah işçi teşekkülleri komünistler aleyhine nümayişler tertibine karar vermişlerdir.
Berlindekı komünistler, toplantılarına halkı çekebilmek için, gelenlerin hepsine bedava bira ile salam vereceklerini ilân etmişlerdir. Ingiliz bölgesinde komünist aleyhtarı büyük bir toplantı yapılacaktır,
Triyeste d eki ufak vak’a
Triyeste , (A.A.) — Bu sabah 1 Maviş bayramı kutlandı-•• • *
ğı sırada Triçstede bir hâdise cereyan etmiştir.
200 delikanlı komünist şendi kası teşkilâtı merkezine girn.ek teşebbüsünde bulunmuşlardır.
Bina dahiline içi yakıcı asid-le dolu bir şişe atılmıştır. Bu yüzden dört kişi yaralanmıştır.
RADAR' VASITASİLE MEYDANA ÇIKAR İLAN KARIŞIKLIK HAREKETİ
Trieste: L 'A.A.) - Bir radar â]e tl ve fena hava bir mayıs bayramı münâsebeti!* Trlestede karışıklıklar çıkarmak üzere deniz yolu ile Tries teye tahrikçi'unsurlar sokulması yo luııdaki Komünist teşebbüsünün ortaya Çıkmasına sebep olmuştur, Yugoslavya ile olan Hudut bilfiil kapalı olduğundan bunların Trles-teye kara yolu ile sızmaları imkân sız .bulunuyordu,
Radar sayesinde, Adriatik denizin de Trieste sahilleri civarında 16 küçük geminin mevcudiyeti tesbit edilmiştir. Polis ve deniz birlikleri
SAYFA: 5
Yugoslavya - Türkiye Tenis müsabakaları
İspanyadaki Alman altınları
Vaşlgton: i (AP) — İspanyadaki Alman altınları hakkjnda İspanya ile Amerika ve Ingiltere araspı da bir anlaşmaya varılmak üzeredir, Bu hususta verilen ilk karara göre, İspanyanın iade edeceği Ah man altınlarına mukabil Amerika da el konulan İspanyol paraları ser best bırakılacaktır.

Tr umana tavsiye!
“Ekim ayrnda Rusya ile münasebetinizi kesin:z„
Nevvvork: 1 (A.A.) Daily
Mirror’un New - york muhabirinin bildirdiğine göre, başkan truman’ın en yakın müşavirleri « ri kendisine ekim avında Rusya ile siyasî münasebetleri kesmesini tavsiye etmektedirler. Mjı-lıabir iki memleket arasındaki münasebetlerde Ekim ayında bir buhran husule geleceğini be liılmekte ve o tarihten bir ay sonra yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi îri içih başkan Truman’ın kazanmak ilıti mallerini arttıracağını ilâve et inektedirler.

vali ve betedtye başkanı ve- bayan Lûtfl Kırdar İstanbul komutanı. Emniyet müdürü İsmail Hakkı Bay 11 kal, sivil v» askeri şahsiyetler, şeh I iliniz yüksek sosyetesine ve basın I âlemine mensub pekeok davetliler 11 hazır bulunmuştur,

’ Küf fa ra karşı hanilerinde mu
zaffer olması bundandır; Hav-; ber kalesinin kapısını söküp
• koparması da insanlardaki gibi ! cesed kuvveti ve gıda hareketi ; ile değil, Rabbın nurile aydın-
lanan kuvvei melekûtiyesi ile-' dir. O.ndaki kuvveti melekûtiyS ' tıbkı bulunduğu yeri aydınla-’ tan kandile, nuru İlâhi de kan-i dilin ısığma benzer, çok kere i zahir olur Cîizi İlâhî Hazrctî
• Aliye ve endan imama intikal [ eyler ve bundan dolayıdır ki, ' imam; Allahın halifeliğine roüı» ı tabak olur. İste bu Cüzi İlâhi t ^a^eti Ademe de intikal ey-
) lediği içindir ki, meleklerin ) t na secde eylemesi lâzım ge! -| mişti.
) Tenasüh — Ruhların bir ka-! l'^dan başka bir kalıba geçme-! sidir, Olgu bir insanın ruhu, ı başka bir insan kalıbında, ya-, hud bir hayvan suretinde tek-' rar dünyada zahir obuasıdır.
Buna delil olarak da, Cebrailin Resül - Ekreme aahabdan biri suretinde görünmesini ileri sü-
Moskovada
Moskova 1 (A.A.) — Bu sabah kızıl meydanda yapılan an anevî geçit resmi sırasında Mareşal Stalin şiddetli alkışlarla iffi’şılanmıştlr.
Sovyetler Birliği Millî Savunum Fi kanı Mareşal Boulga nine meydandaki kıtâlan teftiş etmeden evve] bir günlük emir okuyarak milletlerarası irtica-ın entrikalarından bahsetmiş ve Rus silâhlı kuvvetlerinden her an hazır olmalarını talebetmiş tir.
Seçim tasarısı fBaştarafı 1 incide) raber yargıçlara böyle bir vazifenin verilmesini mahzurlu bulmaktadır, Muhalefetin bu talebi daha zi yade seçim sisteminin değiştirilme sile ilgili görülüyor.
Seçim kanununun herkese tam teminat verecek şekilde olması ise büsbütün avn bir meseledir, Bizim İnanılır kaynaklardan Öğrendiğimi ze göre hükümet seçim sırasında kİ suçların memurin muhakemat u sülüne göre değil normal kanunlara göre muhakemesine de taraftar dır, Ancak bu yoldaki tedbirlerin daha önceden C. H, P, Meclis gru pundan geçmesi gerektiği de İlâve ediliyor,
Grupta böyle bir kânunun şiddet (1 tartışmalara yol açacağı tahmin edilmekle beraber çoğunluğun hükümetin bu temayülünü tasvip ede ceği umulmaktadır, Celâl Boyarın Samsun nutku
Samsun, (Gecikmiştir) — Samsuna gelen D. P. Genel Baş kanı Celâl Bayar Parti 11 Merkezinde saat on yedide bir konuşma yapmıştır. Balkondan bahçeyi dolduran kalabalığa hi tap eden Bayar, îş Kanununun günün ihtiyaçlarına uygun ol -madiğim, işçi yevmiyelerinin gii rün şartlarına uydurulması ge ıektiğini söylemiş, iç ve dış ticaret bahsinde alınan sakat kararların yürütülemediğini, bu vüzden tüccarın büvük zarar -1 İcra uğradığını, bevnelmilel ticaretimizde 7 Eylül kararlarının sebep olduğu zorlukları kay dederek:
— Bizim, hükümetten bekle öiğimlz basiretli harekettir. Fa kat anlaşılıyor ki. hükümet ba-. siretli harekete henüz avdet et1 memiştir demiştir. Bavar, seçim emniyeti temin edilmedik-1 cc Demokrat Pvtinin seçimlere iştirâk etmiveceğini de tekrarlamış ve iştirâk için bunun ilk şart olduğunu belirtmiştir..
Bavar ve arkadaşları bu sabah Erbaa ve Niksar voluvhı Tokada gitmek üzere Samsun -nan ayrılmışlardır.
Attlee, harekete geçeceğiz, diyor (Bn «tnrnfı 1
M. Attlee sözlerine ilâve olarak demiştiir ki:
Bu kimselerin Partilerini merdçe destekleyip desteklemi-yeceklerini açıkça bildirmeleri lâzımdır. Şimdiye kadar çok


Dün başlanan (Davis Cup) maçları neticesi hakkında tenkid ve tahliller
Avrupada en birinci safta gelen takımlardan biri olan Yugoslavlar la ilk turda karşılaşmamız bize çok ağır bir imtij'an olacağına hepimiz kaniyiz, Bununla beraber çok geç başlamış olan seçme müsabakala nmız oyuncularımızın bazılarının ıılsbeten bir forma girememelerine sebebiyet vermiştir, Btı iş dalın er ken ve daha intizamlı tertip edil şeydi muhakkak ki daha eyl neti çeler elde edilebilecek ve bazj dedi
Atinada Örfî idare ilân edildi
Yunanistan
s a-
Adalet Bakanı öldürüldü
Atina 1 (AP)
Adalet Bakanı Cumartesi bahı evinden çıkarken suikaste uğramıştır.
Alınan haberlere göre, otonıo biline iki el bomba atılmıştır.
Bâkan, bir polis memurile bir sivil, yaıanlanmışlardır.
Başından ciddî surette varala-nan Ladas derhal tedavi ma -halline götürülmüştür.
Polis, suikastin, yirmi iki ya çında bir komünist tarafından yapıldığını bildirmiştir. Suikastçı ilk bombayı, Ladasın bin diâi otomobilin arka pencere -sinden atmış, bomba camı kıra r&k otomobilin içinde patlamış tır.
Ladas. bu patlama sonunda» ağır surette yaralanmıştır. Po üs. suikastçiye ateş ederek onu yaralı olarak ele geçirmiştir.
Suikastçı, tevkif edilmemek i cin ikinci bir bomba fırlattıysa da bu bomba patlamamıştır. Bombanın patlamadığını gören suikastçi üçüncü biy bomba daha atmıştır. Patilav. ı bu bomba. kendisini yaralamış ve polis memurunu öldürmüştür.
Geçen ekim avındanberi iş basına geçen Ladas. cinayet iş
levenleri idam ettirmek için e-ı • saslı bir nrogram takip ediyor! du. Cinavet sucuyla iki ilâ ile1 vıl hapse mahkûm edilen 125 den fazla katil, idam edilmişti. Bu katillerin çoğu komünistti.
Sağlık Bakam Anostol Orfani-Adalor bakanının cok feci durumda bujıınğunu fakat ümitsiz olmadığım söylemiştir.
Kral, B:.(;bakan Sofulis ve Dışişle ıi Bakanı Tsaldarisle diğer bakanlar hast-»*ıaneye gitmişlerdir.
Elli altı vaşmda olan Ladas evli dir,

I

!

Bakan öldii
Atina 1 (A.A.» — Atina Ar iansı tarafımlan »avınlanan tebliğ, suikasta uğrayan Adalet Bakanı Ladasın aldığı yaralar yüzünden öldüğünü bildirmekte dır. Ayni tebliğ Bakanın refa katinde bulunan polis memuru j-.un da öldürülmüş olduğunu i-lâve eylemektedir.
Atinada örfi İdare ilân edildi
Atina 1 (AP)
gtiııü Atinada sıkı yönetim ilân edilmiştir.
- (JI —W .W Jİ büviik bir sabır gösterdik fa-k?t artık harekete geçmek zama nı gelmiştir.
Cumartesi

“ N O V O t n İ „
 il e Saz Salonunda

kodulara da meydan bırakılmaya çaktır. Kusur vo hatalar inŞamdı* elverir ki onları kabul edelim, tenkitlere güler yüzle kulak asalım ve elbette gittikçe daha az hatâ işleyecek ve oyuncuların gay retve arzılannı arttıracağız,
1 Mayıs Cumartesi günü saat' itte ilk Davis—Cup tek erker maç-, başladı, Yugoslav Mltiç ile Türk Siizan Güler arasında;
YugoslavyalI iri cüsseli çok ati* tik bir genç idi. Avrupanın en eyı oyuncuları arasında zikr edilebilecek derecede bir tenisçi, Oyunu g yet Coruflıt ve Varlc dir. Servisi batısus çok seri vo traaille olup genç Silzammızı âdeta şaşkın bir vaziyette bırakıyordu, toprağın yumuşak ve rutubetli olmasına rağmen bu kadar müşkülâtla karşılanan bu servis kuru bir sahada ne kadar daha çok tesirli olacağını ta. sat-vur edebiliriz,
Her an hücumda bulunan ve -(-eshange) a hiç fırsat bırakmıyr,n Mitiç, genç Süzana göz kırpmağa vakit bırakmadan maçı kolaylıkla neticelendirdi 6—1, 6—1, 6—0, İle-
Istonbuldakl tenisçilerimize ve a lâkaplara daha sarih bir fikir vere bilmek İçin Mitiç hakkında, şunu söyleyebilirim ki Mltiçl, Stalyardan güzel bir Mas ayırmaktadır, Statf. yos ki, geçen sene set vermeden u-mum oyuncularımızı kolaylıkla ye nebllmişti.
ikinci müsabaka Fehmi Kızılla Pâllada arasında başladı: Yugosla vın yanında Fehmi küçücük bir çc cuk gözükmekteydi- Hanimiz Fehmi ııin de Süzanm akibetine uğrayaca ğını endişe ve teessürle bekliyor, duk, Çünkü beynelmilel müsabaka larda Pallada Stalyos ve hattâ on dan daha eyi oyuncuları kati hezi mete uğratmıştı. Kendi oyununu hiç görmemiş olmakla’ beraber aldı ğı neticeleri göz önünde tutarak ko lay bir (ebesine İntizar etmekteydim,
Filvaki birinci sette hemen ha rekete geçip saıg ve sol uzun vuruş larla ve arada takip eden kısa a-mortisler ile seti, kolaylıkla, naza.u larla ve arada takip eden kısa a-dı 6—2 ile. Iklnd seti de ayni tem po il^-devam eden Pellada hiç bek ■ienmedik biı- mukavemete rastlayınca birden vocadalı; kendi üstünlüğüne emin ve gururuna yedi remiyen bir tarzla avnl taktikle yennriye ve ezmeğe kalkışta.
Mid'çin müteaddit ihtarlarına rağmen Fehninin solun, yüklendi. Vurdu babam vurdu:. Yer yumuşaklığından vitesten istifade edemiyor. Fehmi ise ilk setteki heyecanı geçirmiş, daha sakin ve concentrâ olarak mukabil ve isabetli hücumları geçti ve hemen 3 — 0 ilerledi. Nihayet seti güzel bir mücado ledcn sonra 6 -— b kazandı, bütün seyircilerin alkış ve tak -cliıleri ile.
Üçüncü sette Fehmi sarfetti-ği gayretten yorgun biraz durakladı: Bundan bilistifade
Sal fada 3 — 1 ve sonra 5 — 3 gibi mühim bir ilerleme kaydet ti; artık seti kazanmış gibi g» rürüyordu, fakat bu nazik anları büyük bir dikkât ve soğuk kanlılıkla Fehmi atlattı. Ve nihayet beraberliği temin 5 ladığından maç bugüne tehir e-dildi.
Umumi intiba
Mitiçin top spiıı sağ vuruşu ve bazı lifteleri tehlikeli ve zor karşılanıyor. Solu bazan kesik ve düz olanak kolaylıkla kulfa-Inıvor. Izamaııa göre. Birinci servici az bir liftle ve düz savurmakta, İkincisi ise Ameri -kan tıvisti kullanıyor. Her ikisi de mükemmel: Hele servis topunun yukarı atisi tam başı mı üstünde- muvaffakiyetinin ilk sebebidir. Ve bilhassa sol ve sağ vuruşları ifa ederken vücudunun muvazenesi miikem-
• mel olup yalnız kol ve bileğinin yardımı ile topu karşılıvor ve ondan dolavı üstün bir sürat el de edebiliyor.
Bu hususta oyuncularımızın nazarı dikkatini- celhederim.
Sallııclayn geline*» d',rb“ri güzel lâkin dizleı'i bükmediğinden vuruşunun çevikliği yani isabe ti güçleşiyor ve hatalara sevk cdivor. Amortileri güzel olmak la beraber akıllı bir oyun tatbik edemiyor. Yani kafası değil vuruş mekanizması ve bev nolmilel temasların bahşettiği pişkinliği ile oyunu idare ediyordu.
Bugünkü neticemizle övünebi liriz ve yarın ic”‘n de avni cesaretle tenisçilerimizin mücadele leyini intizarla, muvaffakiyet temenni eder’z.
Eski Türkiye .ve Balkan çift ot-Vok Tenis şampiyonu

etti.
5 e. Bu anda vajmur baş-
Memleketin Tanınmış Saz ve Sez Sanatkârlarını her akşam ve ■ Pazar günleri tam kadrolarile ve Seçkin Fası llarile' dinleyiniz.
YtrzanL 1*1», Haîf Oflan
Tefrite N. i Bfi
I
Reysen ve muhtar — Şehrestani ne diyor? — ı
İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması — Anıca ile yeğen kârlar — Kerbelânın intikamı — Mclıdiliyin alâmetleri Yabancının yalanları.' — Güvercin melekler!
Iıiret — öldükten sonra ruhun
(Din. racüle itaattir) den çıkan mânalar! — ! — Yine Mehdi! — Tövbe-Altın tepside kesik kelleler! Reysaniye’nin garib inançları — Dünya ve batıran ve yeni bir devlet
h (tucanlara geçişi — liir devleti ran Şi'a fırkaları
A-Â-H
rerler.
Tenasüh ile hulul ve ittihadı bir arada mütalâa ederek, Allahın ruhu da Tenasüh taıiki-le insana hulul ve insanın ruhu ile vuslat peyda eyler ve bu suretle ülûhiyet ile nübüvvet birlenerek mugayyebat; kule malûm ohır derler.
Kıyameti dahi inkâr ederek mükâfat ve cezanın dünyada
tenasüh tarikile vukuuna inamlar. Şahısların; sevap veya ıkabe müstahak olduklarına göre, bir başka insan suretine, yahud kabahatinin derecesine göre katır, eşek, maymun gibi hayvan şekillerine tenasüh ka bul eylerler.
Ric’at — Tekrar geri dönmek tir. Fırkalardan bazıları imam larının ric'atma kail olmuşlar-
dır, ki, bunlar; «Ric'iye» vanı altında birleşirler.
Ric’at, yani imamın (Mehdi) geri gelmesi, ile ölmediği ve öl mezliği itikadı Şia fırkalarının hemen hepisinde mevöud bir inanç tarzıdır. Aralarındaki fark; bu vasıfların kendilerine izafe olunduğu şahsiyetlerin ay rı olmalarındadır.
Bunların; (ölmedi) ve (ölmez) itikadlıırıııı; ınezlıebler ü
un *
zerinde inceleme yapan büyük elimlerden Ibni Hazin Kitabe! fîsaJ» inde; Türk sofilerinin Hızır ile îlyasm hâlâ sağ kal -dıkları hakkındaki mandarına benzetiyor!
Daha türlü inanılmayacak ka dar batıl itikadlara sapanları ıtıevcuddur. Allahın; uzuv u-iuv, cüz' cüz’ insan suretinde c İd uğun u ve her tarafının helak olarak yalnız yüzünün baki kalacağını iddia edenleri de vardır.
Bunlar: kısas sûresinin 83 nci âyetine ters mânâ vererek istidlal ederler, halbu ki. âyette ki (Vech* bildiğimiz yüz mânasına değil, Zâti İlâhî ıneflıu mıınadır. Şu takdire göre âye-! tin mânası «Allahın yüzünden gayri lıerşey lıâlikti. olmayım «Zâti İlâhisinden başka herşeyj • helak olucudur.» demektir.
Ve gene bunlar arasında, Allahın insan suretinde bulunduğunu, kanı vesairesi olduğunu, var/
J
SAYFAîB
s/s
22,30
/
I
Pardesü’
TUNA DERSEVİ
İSTANBUL
• •
■ w
e
almalısınız - miktarı- pekaz kalmıştır, Acele ediniz.
BULMACA
----*---
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Müzik: Radyo Dan(
Orkestrası,
Müzik: Hafif Sololar rıj M. s, ayan,
Şanal: Sultan Hamam Camcı Han
«şk.
Vapur İlânları
hana
Müracaat; Pazardan başka her gün saat (14-18) arasında!
Atatürk Bulvarı No. 88 (Aksaray Postahane karşısı) AKSARAY
Şanal
satılan hakiki İngiliz Merseri ze su geçmez Tirençko
ı
- KİMYA — LİSAN I verilir. I
Derseı i Talebesini en iyi şekilde ve kısa zamanda imti I hazırlar. B

alma ci-

TRANSMARİN
Lsveç Vapur Kumpanyası Heislnborg s/» HERA 2/Mayıs/948 Bekleniyor
Roven, Anvers, Roterdanı ve Hamburg limanlar için yük kabul eder
BECKY
3/5/948
İstanbul ve izmirden Portsa-yit, İskenderiye, Londra, Anvers. Roterdam, Bremen ve Hamburg limanlan için yük kabul eder.
s/s ULLA
25-29/5/948
Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni limanlar İçin yük kabul eder
STEVEKSON LİNE
Şimaıl Amerika muntazam hattı s/s DİANA
H. PONCHELET
5/Majus, 948 de Nevyorktan Bekleniyor
H. PftYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanları İçin
Yugolinya - Riyeka s/s Hercegovina S; Mayıs/948
Tiryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu* limanlar İçin yiık kabul ederler.
STAUBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork De Türkiye arasında muntazam vapur, seferleri, s/s Kong Haakon VII l/Mayıs/948
m / s HAV
*2Ö/MayiS/948
s/sSÖNNAVİND
20 Haziran, 948 Yukarıdaki vapur Nevyorktan limanımıza mal getirecek ve I limanımızdan
LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve I NEVYORK
J için yük ve yolcu kabul eder. | Bütün tafsilât İçin Galata I Tophane Eski Yolcu Salonu I karşısında Frank Han 3. Kata I müracaat Tl: 44707/8
vnsBmı


liraya
Kalite kumaş B
i
R
/ N C
1
İ ( f ilik
Malzeme
B
i
R
İ
N
C
İ
İlr ahim İr gören
Suifanhamam Dikrangan Han No. 21 Kat 3
• ( « • V w • * '
» ♦ • • ♦ • t
e « • ♦ • t • e * •
• (
•.v
• 4

•»
w
:%
dikkat
ÂMPULU
Gözlerinizin dostudur.
Yan VE KREDİ BMDSI
A
9
KRAMIYELi AİLE CÜZDANI
Amerikada her seviyedeki Eğitim Enstitüleri plağa hazile
Konuşmalar — Tiyatro temsilleri — Monoloklar — Krolar — Müzik Konferanslar — Lisan dersleri — Şahsî mesajlar — Nutuklar — Emirler, tamimler, talimatlar — Satışı artıran reklâm lar — Kliniklerde Tıbbi dersler ve tecrübeler — Kalb çarpıntıları kaydı veya buna benzer her türlü öğretimi plâğa tile fevkalâde faydalanılmaktadır.Türkiyede yalnız GÜLER YÜZ Müessesesl sayın müşterilerinin bu gibi derhal yerine getirmlye amadedir
Adres: Beyazıt Çarşı Kapı Tramvay Cad: No: 84 Tel: 20482 İstanbul
almak sure
arzularını
- r -a
İstanbul Sular İdaresinden
Terkos Fabrikası ihtiyacı için kaıaburunda vagonlara teslim edilmek üzere 1000 M3 çakıl satın alınacaktır,
Şartnamesi levazım dairesinden alınabilir,
istekliler idareye yatıracakları 1000 lira teminat makbuzları ile be raber tekliflerini 10 Mayıs 948 günü saat 12 ye kadar Beyoğlu İstiklâl iaddesi idare merkezinde muamejtt dairesi şefliğine vermeleri. (5780)
Bilumum Kapalı ve açık içki satan Tekel Bayilerinin nazaıı dikkatine
Tekel İstanbul Baş Müdürlüğünden
1 — Kapalı ve açık içki satan bilumum Tekel bayileri 3/5/948 pa-rartesi günü «abahı dükkânlarındaki her cins ve hacimde ralkı, Ver mut. Kanyak, Likör, Cin, Tuvalet ispirtosu mevcutlarım tanzim edecekleri iki nüsha beyannameye dere ederek ayni gün sabahı saat on bu çuğa kadar bağlı bulundukları satış deposuna tevdi eyleyeceklerdir,
2 _ 3/5/948 pazartesi giinü saoahı mevcutlarını gösteren beyanna
meler muhteviyatı içkiler Tekel memurları tarafından mahallen kontrol edilinceye kadar bayiler tarafından satılmayacak ve bu içkilerin satışına ancak kontrolü müteakip başlanacaktır,
(5774)
Langada Kürkcübaşı Ahmed Şemseddin mahallesinin Pervane Dede sakağında 8 kapı, 1111 ada, 36 parsel sayılı 126 metre kare arsanın tamamı. Muhammen kıymeti: (1261 • lira (90) kuruş. Pey parası: (95) lira. D: 1065.
Tahtakalede Demiıtaş mahallesinin Yemiş Han 1—inci katta 280—in ci adada 22 kapı sayılı 20 metre kare odanın tamamı, Muhamnîen kıymeti: '4020) lira. (521 kuruş. Pey parası: (302) lira. D: 7822
Tahtakalede Demirtaş mahallesinin Yemiş Han 2—inci katta 280—in ci adada 10, 11 kapı sayılı 32 me re kare odanın tamamı. Muhammen kıymeti: (5041) lira (04) kuruş. Pey parası! (379) lira D: 7355
Tahtakalede Demirtaş mahallesinin eski Hatap kapısı, yeni Odun ka Pisi yokuşu sokağında eski 2L yeni 13 en yeni 3 kapı, 469 ada, 5 parsel saydı 40 metre kare arsanın tamamı. Muhammen kıymeti: (775) lira (51) kuruş Pey parası: (59) lira. D: 7823
Aksarayda Mesih Paşa mahallesinin Azimkâr sokağında 51 taj ka pı. 807 ada, 3 parsel sayılı 72 metre kare arsanın tamamı, Muhammen kıymeti: (4320) lira. Pey parası: )324) lira. D: 662, 1132
Oıtaköyde Mecidiye mahallesi!in Bahçe sokağında 28,30 sayılı 58
metre kare arsanın tamamı, Muhammen kıymeti: (2360) lira. Pey parası: (177) lira,
Yukarıda yazılı taşınmaz mallar satılmak üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır,
ihalesi 13/5/948 perşembe günü saat 15 de yapılacağından isteklilerin nüfus ve ikâmetgâh vesikalarıle belli gün ve saatten önce İstan-j bul Vakıflar Başmüdürlüğü Mahlûlât bürosuna müracaatları, (5562)
Yeni Neşriyat
I —i ■ ■ • l i
/SLAV TÜRK ANSİKLOPEDİSİ
70 numaralı ansiklopedi ile 100 numaralı mecmua bir arada intişar etmiştir. Mündericat) Abdullah adlı İslâm uleması ve büyükleri - dinî meselelerde ölçülü konuşmak:
Millet mecmuasile Hafız
için ettiği bedduanın bu yavrucak ile hiç bir alâka ve münasebeti kalmaz. Eğer bu çocuk Arab terbiyesi ile yetiştirilirse tehlikeli olur. Fakat benden a-lacağı sıkı ve kuvvetli bir Habeş teroivesi sayesinde Arabhk tan t mamen uzaklaşır.
Vezir, Sakardis, bu sözler ü-2eriıu lütfen biraz yumuşadı. Fa’a müsbet veya menfî bir cevap vermedi, sükût etti.
Melik Efrah, bu bahsin ta maıiıen kapanmasını temin et mek için vezir Sakardisi yeni doğar çocuğu görmek üzere e-vine davet etti. Ev hariçte değildi Melik, sarayın bir bölüğünü rv olarak kullanıyordu.. Kalktılar sarayın ev kısmına geçtiler. Kendilerine gösterilmek üzeıe ebe | rafından getirilen çocuğu gördüler
Bu müjdecinin de söylediği gibi b’r kız çocuğu idi. Bunun da sol yanağında bir «ben» var
'A
Rızaya - Farmasonluk, komünizmin öz kardeşidir. Türkiye de dönmelik tarihçesi - İslâm cemaati teşili hakkında - Tahsin Banguoğlunun fuzulî bir teşebbüsü - mektep kitaplarındaki hatâlar - mukaddesata tecavüz edenlerin hakikî mes’ul-leri - ikinci cildin fihristi.
1 Mayıs 948 kurası talihlileri:
İzmirde Göztepe Tramvay Caddesi
601 numaralı Apartmanın
20.000 )ira değerindeki üst kah
► ' «
9
Kadı ki) yünde, 613 numaralı cüzdan sahibi Nazire Maral’a isabet etti.
Diğer talihliler şunlardır:
2.500 lira kazanan
A danada: Safa Karate hin
1.000 lira kazananlar
İstanbul: Hanııa Özlevi, İzmirde: Firdevs Kapancıoğlu
500 lira kazananla?
Galatadaı Villi Şüsterman, Isfanbuldat Sadık Ergun, Saniye Vardar, Âdnan üren, Mehmet Özgören.
100 lira kazaaaaıar
Istanbulda: Nihat önderoylu, Şükrü Âli öyel, Ycşuva Bahar, Raziye Eyüboğ-u, Muammer Borluk, Cevdet Kadem, Şahap Sayılı, Sernıct Artanı, Mağdelen Demir :an, Avdeniz Sığıner, Isak Sarfati, Zeki Dedehayır, Özay Ger, Yıesuf Canbulat, Ab-iulbaki Mutlu; Galatada: Fikri, Raşit, Anday, Melâhat Orbay, Salâhattin özgür, ^ah^an Sadıkoğlu, Hoyrullah Şükrü; Kadıköyde: Muhittin Mazlum, Muzaffer Gönen, Leftcr Elefterin; Panyaltıda: Recai Akay, Hatice Karadağ; İzmirde: Hayriye Çet-i, Osman Dereli, Mes’ude Şentürk; Karşıyakada: Muhterem Bıırkut; tskenderunda: Yasar 'Kanat.
Yağmurlar başladı
Sıhatımzı multaka konun ak
İstiyorsanız piyazada yalnız
9
da
V
Şehir meclisi üyeleri yarın vilâyette fevkalâde bir toplantı yapacaklar
Şehir Genel Meclisi, fevkalâde o larak yarın saat 14.30 da vilâyette, vahnln başkanlığında bir toplantı yapacaktır,
Bu toplantı, da hükümet tarafın dan siparişlerini karşılayabilmesi 1 çln zam teklifleri reddedilen E, T. T, idaresinin vaziyeti müzakere o lunacak ve verilmesi düşünülen 4,5 milyon liralık avansın nerelerden temin edileceği ve nerelere sar fedileceği kat’i bir karara bağlana çaktır.
Yeni keşfedilmiş
FİNÎRAT
isimli FARE İLÂCI
Bunların yok edilmesi için en aman vermez müstahzardır» Satış yerleri: STOCK ECZA DEPOSU, Havyar Han 87, Galata ve NE A AGORA — Beyoğlu
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevî’nde
MATEMATİK
fizik
Dersleri

_ • _
Devlet Orman işletmesi Dursunbey Müdürlüğünden
1 — işletmemizin Orman Dışı Dursunbey istasyonu istif yerinde mevcut 490 adede denk (75.027) M3 çanı travers 1 parti halinde 26/4/948 tarihinden itibafen 10 gün müddetle açık arttırma suretile satışa kon muştur,
2 — Artırma 10/5/948 pazartesi günü saat 14.30 da işletme müdür lüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Beher metre ükpiin tahmini bedeli 130 liradır, Her parti için yüzde 7,5 hesabile ge çici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü İs-tanbulda Orman baş mühendisliği, İzmir Balıkesir, Bursa, Eskişehir Mustafa Kemalpaşa dürlüklerinde görülebilir.
4 — isteklilerin belli gün ve saatte müsbit
rile komisyona müracaatları.
Orman bole şefliği, ve Tavşanlı işletme mü
evrak ve ilk teminatla-
(5457)
Tefrika No. 23
Efsânesi
Muazzam Şark
)•«
7
î î
V n te Si

dı ki. tıpkı diğer çocuğun sağ yanağındaki «ben» e benziyordu.
Sakardis, ikinci «ben» ı görünce küplere bindi. Saygı bağ larını kırarak hükümdara bağır dı:
— Ev Melik! bu iki çocuğun Habeş ülkesinde bir arada bulunmaları bizim için büyük bir tehlikedir. Avcının getirdiği ço euğu öldürmezsen, kardeşim
Sakardiyun vâsıtaeile nıes’e-ley i Seyfürraade bildiririm.. Bundan ötesinin ne olacağım artık kendin düşün!
Melik Efrah. vezirinin ne
mal olduğunu tabiî biliyordu. Onu yatıştırmak için:
— Gerçek söylersin, dedi. Bu iki çocuğun bir arada bulunma sı bence de doğru değildir. Fakat zavallı bir yavruyu katletmek veya ettirmek, bir lıükiim dara, bir vezire yakışır mı? On lan birbirinden ay1'1 büyütmen daha münasip değil mi?
— Bilmem! akbm ermez!
— Bunda akıl ermiyecek bir şey yok. Onlan n şekilde büyütürüm ki. bütün ömürlerince birbirlerini göremezler.
— Ne yaparsan yap, fakat on lan bir arada bulundurma!
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDlN SARAÇOĞLU - Yazı i$l erini fiilen idare eden: FAT1N FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» miirettib-hanesi — Basıldığı yer: «Giln» Basımevi
I
— Sen «onları bir arada bulundur» desen de ben bulundur mam. Öz kızımı ne idüği belirsiz bir çocukla beraber büyütmek esasen işime gelmez. Kal dı ki, senin mani olmana rağmen onları bir araya getirmek ihtiyatsızlığını göstermiş- olayım.
Vezir, bu sağlam teminatı a-hnca. sesini kesti ve çıkıp gitti. Melik Efrah, tehlikeyi atlatmıştı. Vahşülfelâ adını verdiği bulunmuş çocuğun başka bir eve nakledilmesini emretti.
Mini mini Vahşülfelâ’yi saray büyüklüğünde bir eve nak-
let t iler. Ona bakpıak üzere bir süt nine ile birkaç hizmetçi ta yin eylediler. Çocuk, orada itina ile* bakılarak büyümeğe baş ladı.
Harrakuşşecer
Vahşülfelâ. on beş yaşına gir mişti. Melik Efrahın tuttuğu de ğerli hocalardan ders alarak o zamanın bütün ilimlerini de hakkile öğrenmişti. Harbe aid bilgilerde bilhassa ileri gitmişti. Halk, kendisinden hayranlık la bahsediyordu. Vahşülfelâ adı dillere destan olmuştu.
Melik Efrah, böyle bir ars -lan yetiştirdiğinden dolayı ha* lı olarak iftihar ediyordu. Fa kat vezir Sakardis Vahşülfe-lâdan hiç hoşlanmıyordu. O-nnn her gün biraz do ha yükseldiğini, şöhret kazandığını ger dükçe, adetâ kuduruyordu.
(Devana vur)
Bugünkü Propru
PAZAR — 2/5/1948
8,29 AçıLş ve Program.
8 30 M. S. Ayarı.
8:30 Haberler:
8 45 Müzik; Çeşitli Hafif m (P1)
915 Müzik: Dinleyici İstekjcrl.
10.00 Müzik: İzahlı Müzik
11 00 Müzik: Yurttan Sesjer
1145 Müzik; Radyo Senfon) Orkestrası :
Ulvi Cemal Erkin: Senfoni
12 25 Müzik Piyano ile Caz Parça;
lan (P|.)
12 30 Müzik; Şarkılar.
13.00 M. S. ayarı,
13.00 Haberler,
13.15 Müzik: Çeşitli Müzik (P1.)
13,45 Müzik: Jumplng Jacks Pl.) 14,00 Kapanış,
17.58 Açılış ve program,
18,00 İM, s, ayarı.
18.00
18,45
19.00
19,00 Geçmişte Bugün.
19.20
20.15
20 30
21.15
21,40
22,10
Müzik: İnce Saz,
Pazar Gazetesi,
Müzik: Şarkılar. Türküler, Temsil,
Müzik: Dans Müziği •?],) Konuşma: B T, G, Direlrt.ör-vğü ,
Müzik: Dans Müziği (p].)
22.45 M, s, ayarı,
22.45 Jlaberltr,
23.00 Program ve Kapanıp
—-- : ~
1 1 I ! 1 K
E i «; 1
I 1 IH
1 ■ 1 i II
i IBI Mı
11 Bl s
1 1 !■; 1 r
İHI 1
l-( 1 '■! t 1
»OLDAN SAĞA ;
— Şans, Vücuttan ifraz edilen; 2 — Bir denizimiz. Sonundaki «E) kalkınca «şair»; 3 — Cinayet izle-
yen, iradeden gelir;; 4 — Tersi ebe veyni, Başma (İ) ilâveslle kalın,»; 5 — Nota, Saha; 6 — Atmosfer. Su; 7 — Sonuna (SİZ) gepno» imkânsız ojur, Sinir; 8 — Hâd eda tı, Alışık; 9 — Tümsek. Tersi her evde bulunur,
YUKARIDAN AŞAĞI t
1 — Ticaret, Avlu; 2 — Ağabeyin argodaki karşılığı, Müteahhidin tah mil ettiği; 3 — Başma (E) ilâ vesile Rum kız ismi, Siyah ırktan; 4 —. Ek; 5 — Bir harfin okunuşu, Göz rengi; 6 — İddianın Adli mercide ki simi, Hastalıktan korunmak için yapılır; 7 — Yüksek, Kısmet; 8 — Başına (C) ilâvesile zor; sana de ğil; 9 — Bir nevi fal, Bir emir
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 9
K|Ü R ! EjK BT EK|

6
l
9
/
(
S H A.LIÂİK î S ?
FAK


Adanada Saka Karat
Istanbulda Harına öz Flrdevs Kaycanoglu.

Kredi Bankasının aile cüzdanı keşidesi
Yapı ve kredi bankası ikramiyell aile cüzdanı 1 Mayıs 1948 kurası dün sabah saat 10 da. bankanın Galata şubesinde çekilmiştir,
izmirde Göztepedeki 601 numara |ı apartmanın 20 bin lira değerindeki üst katım. 613 numaralı cüzdan sa hibi kazanmıştır, Diğerleri şunlardır:
2500 lira: kin.
1000 lira: levl, İzmirde
500 lira: V111İ SÜsteriııan. Sadık Elgun, Saniye Vardan Adnan Ören. Mahmat Özgören.
100 lira kazananlar: Istanbulda Nihat Önderoğlu, Şükrü Ali öğel, Yaşova Bahar, Racle Büyükoğlu, Muammer Urluk, Cevdet Kadem, Şa hap Sayılı, Sermet Arda, Madelen Demlrcan, Aydeniz Sığınır, İsak Sarfoti, Zeki Dedemayır, Özaygen, Yusuf Canbolat, Abdülbaki Kutlu, Galatada Fikri Raşlt Anday, Melâhat Orbay, Salâhattin Özlür, Rah şan Sadıkoğlu, Hayrullah Şükrü. Kad^köyünde Mühittln Mazlum, Mu zaffer Gönen, Lefter Elefterin, Fan galtıda Recal Akay, Hatice Karadağ, izmirde Hayriye Şükrü, Osman Dedell, Mesude Şentürk, Kar şıyakada Muhterem Durkut, Üskü darda Yaşar Onat,