PAZAR
ŞUBAT
1948
Onuncu Yıl
No. 3214
td&re: Nuru Osmaniye No. W Tel adresi: «YENİ SABAH.
İSTANBUL
Telefon: J0798
ABONE
Türkiye Senelik M00 Kr.
V>
3AYHH
HER
YERDE


Amerika, Sovyet Basyama ■otasıaı reddedecek
Vaşington: 31 (A.A.) — Salâhiyeti! bir kaynaktan öğrenildiğine göre Trablus yakınında Mellaha hava üssünün tesis edilmesi üzerine Sovyet Rusya tarafından verilen Rus notası pazartesi veya salı günü topyekûn reddedilecektir.
a
1
10
bedel) Eoneol 8400 Ki.
»
>
800 >

i aylık 1B00 t 5900
S aylık 800 * 1000
I aylık 500 >
r


KURUŞ
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
v
Hayatı ucuzlatmak için tedbirler düşünülürken. •
• r
1
I

t
ü
■B
£ —---------------
| Bir gram kömür ihraç edilmezken kömürsüzlükten memleketin in
* pahalılığıle mücadele komisyonunun verdiği garib bir ihraç kararı
■ ■ - K ■ ■a ■ ■ I ■ I A
lediği bir sırada hayat ||

s
4
V
k
Bakanlar Kurulu, bahalılıkla mücadele komisyonunun tekliflerini incelemeğe başlarken birbirini nakzeden
Ankara: 31 (Hususî) — Hayat pahalılığı ile mücadele için kurulan komite Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçunun başkanlı ğında toplanarak bazı kararlar al toış ve bunların tasdiki ve incelen mesi için Bakanlar Kuruluna vermiştir. Alman ve Bakanlar Kuruluna yapılan tavsiyelere göre, komite, kömürde maliyet fiyatı ile satış fiyatları arasındaki farkın kömür fiyatlarına zam yapılarak veya başka bir fondan para tahsis edilerek değil harice fazla fiyat la yapılacak bir mikdar ihracdan elde edilecek kârla kapanması neticesine varmıştır. Bu bakımdan yakında bir mikdar kömürün ihra çına müsaade edilmesi ihtimali vardır. Komite ayni zamanda dahilde de kömür israfını önliyecek bazı tasarruf tedbirleri tavsiye etmiştir.
Komisyon bundan başka alınma
ri
buna mukabil lüks eşya vergi ve resimlerinin artıtırılması hususla rının incelenmesi, muamele vergi-
kararlarla yeni yeni sı gerekli kısa vadeli tedbirler a-rasında, gümrük vergileri tarifele-üzerinde bir indirme yapılması
E7(/$hrnıa Bakanv Şükril KoÇöh
Faik Akrud Eırıdcıı
(

dai-ça-alın bir
lecek
•4
i

W
buhranlar yaratmaktan geri kalmıyor sinde kolaylıklar temini, devlet inşaatında istihsali arttırmaya ma tuf olmıyanlarm tehiri devlet relerinin rasyonal bir tarzda lışması konusunun derlıal ele ması devlet mubayaalarının
elden yapılması bina arazi veraset ve intikal vergilerinin ıslahı, ihraç maddelerinin piyasadaki fiyat hareketlerine yapacağı tesirler na zara alınarak bu maddelerin bir takviyeye tâbi tutulması, incir, ü-züm, fındık, keçi kılı, keten tohumu gibi maddelerin ilıracınıh tamamen hususî teşebbüslere bırakıl ması, hububat, bakliyat yağlı tohumlar pamuk yağı canlı hakanlar gibi maddelerde devlet müdahalesinin zaruri olduğu neticelerine varmıştır.
Komisyon alınacak diğer tedbir ler arasında hububat fiyatlarının Ekim mevsiminden evvel fiyatların tesbiti ve ilânı, yaş meyi’51 ze, caıiIı hayvan ııakliyatlanftın ııcuz ve çabuk sağlanması ziraat makinelerinin ithalinin teşvik» baş (Devami Sa., 5; Sil., û ite)

1
• s %
Hu millet Halk Partililerden gelsin lıattâ Demokrat ricalin ağızlarından işitsin, vaidlere doymuş, lâfdan usanmış ve fiiliyata susamıştır. Yeni Meclis başkanı yüksek mevkiden faydalanarak antidemokratik kanunların ortadan kaldırılması hususuna himmet etmelidir ki memlekette bir değişiklik olduğuna inanmak kabil olsun. Ayrıca yeni Meclis reisi partiler karşısında tarafsız hareket edeceğini de temin etmiştir. Buna da inanmak istiyoruz. Fakat Ali Fuad Cehesoy unutmamalıdır ki ikinci reisler arasında Feridun Fikri Düşünsel gibi tarafsızlık kelimesinin mânasını bir türlü anhyamamış ve muhalefeti, susturulması lâzım yelen bir __________________ kudret tanıyan kimseler de vardır.
Ali Fuad Cebesoy Büyük Millet Meclisi başkanlığı-na 295 reyle seçilmiş ve dün vazifesini ifaya başlıyarak ilk nutkunu iradetmiştîr. Seçime Demokratlar hiç iştirak etmemiş-terdir. Anlaşılan muhalefet partisi generale karşı başka ve kendi sıralarından bir aday göstermek İstememiş ve bu suretle zımnen A-ii Fuadın intihabını tasvib etmiştir. Halbuki bir kaç gün evvel başkanlık makamına Demokratların Yusuf Kemal Tengirşek’i namzet göstermek istedikleri söylentileri dolaşmış idi.
Büyük Millet Meclisi başkanlığı gibi en itinalı ve yüksek bir makam için Demokrat Partinin bîr namzedi olmaması, particilik bakımından çok dikkati çekecek bir olaydır. Memlekette dişe dokunur ve Meclisde temsilcileri bulunan tek muhalefet partisinin bu kadar önemli bir seçimde sırf müstenkif ve âtıl kalması cn iyi bir bal şek-11 midir? Bn cihet çok şübhelldir. Demokratlann münhal olacak her makam için ellerinde nanızed şahsiyetleri bulunmak ve bıı şahsiyet etrafında propagandalar yapmak lazımdır. Bahusus ki, bilindiği v-e hile, Büyük Millet Meclisi başkal
Hür Fikirleri, yayma cemiyeti --------------o-------- Dünkü kongre istifadeli oldu

nı her hangi bir sebeb ve vesile i-le cumhur riyaseti makamında vu kubulacak bir inhil&l devresinde o-lomatik olarak Cunıhurreisi vazi-
felerini de görmekle ödevlendiril-miştir. Binaenaleyh devletin bu kadar itinalı bir makamı için Dc-(Devamı Sa,t 3; Sil.. 4 de)
Bir l>. I*. graşkanının gönderdiği tekzip haberinj bir diğeri ynlasslıyorî
Bundan bir müddet evvel Edirne Demokrat Parti il kongresinin icra edildiğini yazmamız üzerine Demokrat Parti il idare kurulu başkanı imzası ve resmî mühürle bir mektub almış ve yazmış olduğumuz kongrenin gayrı meşru' bu lundıığunu, bir takım şahısların parti lokalinin kapısını kırarak içeri girdiklerini, aralarında yeni bir idare kurulu seçtiklerini halbuki kongrenin Edirne Demokrat-
• •
larmı temsil edemiyeceğini bildiren bu mektubu matbuat kanunu nun malum hükümlerine binaen (Devamı Sa, 5; Sil., 3 de^
Beşiktaş eşya piyangosu çekildi ------------□-----
Beşiktaş Gençlik klübünün tertip ettiği eşya piyangosu, dün saat 2ı de klübiın lokalinde, noter huzurun da çekilmiştir.
Kazanan numaraları okuyucuları miza aynen bildiriyoruz:
18425: Villâ 061921 Chevrolet mar ka kamyon, 103211 Cı-ysler marka otomobil, 169260 Motosiklet, 101000 Halı seççade. 010478 Amerikan karyola, 165263 Elektrik ütiisii, 159479 Duvar saati, 193111 Hal] seççade, 015034 Halı seççade, 081275 Çay ta kınu, 171623 Hah seccade, 112051 Amerikan karyola, 170598 Halı seç cade, 052247 Plılfps marka (6» lâmbalı radoy, 223126 Halı seccade, 183031 Halı seccade, 007371 Bursa-(Devamı 5 incide’
Eskişehir’in içler acısı durumu
Bir Türk sanatkârı
o
Yağmur yağınca bir göl halini alan sokaklar yüzünden bir vatandaşın cesedi bir
bnfta
defnecfl iîeiîied i
Hazırlanmakta olan tasarı yakında meclisesevkediliyor
Eski, yeni biitün emekli dul ve yetimlerin maaşları son emeklilik kanununa göre u ygulanacak lilcrin bugünkü fecî durumlarile tandaşların içler acısı feryadın
. «Yeni Sabah; bütün neşir haya-
tı boyunca, üzerinde ısrarla dur- de yakından alâkadar olmuş ve ilgililere duyunnıya çalışmıştır, mayı kendisine bir vazife bildiği bir çok meseleler arasında emek-
her fırsatta hemen hemen yurdun en mağdur kitlesi olan emekli va-
Bugün, bir zamanlar memleke-(Devamı Sa., 5; Sik. 4 de)
; A aa a
Gandinin cenazesini bizzat oğlu tutuşturub yaktı
«•
------•------
Hür Fikirleri Yayma Cemiyetinin yıllık kongresi, dün saat 15 do £vkaf sokağındaki merkez binalında toplanmıştır.
Gayesi, hak ve hürriyet seven vatandaşlar arasında sıkı bir tc-eanüd ve ülkü birliği yaratmak, bu sayede hürriyet nimetini, ister Bağcı, ister solcu bütün totaliter pişmanlarına karşı korumak;
Sa„ 5; gü., 1 de)
ı Pûtir Konservatuvarından par-bir diploma alan sanatkâr baroda konserler verecek
Bundan evvel Pariste vermiş °lduğıı konserler İe çok muvaffakiyet kazanan ve Paris Konserva-tuvannı parlak bir diploma ile bitiren genç piyanistimiz Ba -yan Popi Pana-
Türk sanatkân
Bayan Poppi Panayotides yotides geçenlerde yurduna avdet etmiştir.
Dün kendisile görüşen bir arka-f D ev a mı Sa., S; Sii., 4


BaM-jehirde su baskınım
Eskişehir: 31 (Orhan Oğuz bildiriyor) — Her nedense Eskişehir belediyesini ve vilâyetini alâkadar eden bir yazı yazdığımız hattâ bir çift söz söylediğimiz zaman bile
uğrayan mahallelerden biri
bir çok feryadlar işitmekteyiz. Bu feryadlar biitün Eskişehirlilerin bildikleri hakikatleri dahi gizlemek maksadına matuftur.
(Devamı Sa., 3; Sü„ S de)
Her taraftan
Hazin cenaze merasimi
gelen tâziyet telgrafları * Haşan Saka da bir tâziyet telgrafı gönderdi

Yeni Delhi: 31 (AP.) — Bugün saat tam 17 de Gandinin oğlu Dc-vadas, Mahatmaııın çiçeklerle örtülü nâşının altındaki sandal ağacı yığınına ateş vermiştir.
Hükümet, Gazeteleri öldürmek mi istiyor ?
Memleket irfanına, inkılâb ve demokrasi dâvasına hizmetten başka gayesi
karşılaştığı
Ay başmdgn itibaren yeni bk $eki! ahyor
i MjÇUSr/Mr ANKAUA GazrteKıi,

ülftrak. gen't İh
*yn;n «ıi|r«ıhr. »(»L. »a ^r-ıH 4-1 IiaİF».’ Zh vV t «U^k'rhMLfH San Ulîp «tr
.â , .ık, ■ »lı..,hı...ı.»*,».*»
( 1 ..V.'Miı*- f.nfVr»
K.-»M Ctf t.
«tfşb . .. 1„.nfch ı «. AİVT » "i
;4.-. L» ğ>,t tiM* . al tw
tt ’HF**’* '."M «âph’h’nS kat'bmUüeı • «f
a Aİ-.4U -»r.* V-.VL-T fl* • P-.VX.’W
> ^.'ır'uu* Lıtu'ıiT, v ‘ ( IU k, •
.» h hVr-ı.a «A ' -rovk-ı jFgz» • »- VMri
'İSI K ; 4. »►( * ”3 iet.
“Ulus“ un Kalkınması ----------------------o----------- Temenni edelim ki ttUh sw da kalkınmağa teşebbüs eden diğer C. H. P. li gazeteler n akıbetine uğramasın
--------OŞ— ı
Cumhuriyet Halk Partisi gazetelerinin garib bir talii vardır. Bu, aşağı yukarı; C. H P. nln kendi tahine, daha doğrusu, talisizliğine benzetilc. bilir. Npsıl C. H. F., Demokrat ruhlu Türk milletinden yediği darbenin altında bir türlü belini dogrultamı-yoısa, C. H P. uatını da ayni mânevi darbe ve rağbcîflzhk kerşısuı-(Devamt Sa„ 5; Sü.t 5 de> ı
Resmî cenaze töreninin Birla? konağından Cuma nehri kıyısına kadar takib ettiği 5 millik yol, şafaktanberi sayısı gittikçe art-(Devamı Sa., 5; SİL, 7 de)
/-
olmıyan Türk basınının müşkül durum
Seyhan Milletvekili Ahmed Remzi Yilregirin kftğıd fiyatları hakkmdakl sözlü sorusuna Ekonomi Bakanı tarafından verilen izahatın, alâkadarlardan kimseyi tatmin etmediği an-(Devamı Sa,, 5; Sil., 0 da)
KVInDEN BİR YAPRAK
galebe asarını
Dağ
çat-her 8lt>»
[ULUNA
ol, şlmortdüfere rnıştır. Bunun gün görüyoruz:
kamyonlar Anadolu-nun her tarafına tüccar inalı taşıyor-
lar, yük naklediyorlar; kamyonculuk edonlor iyi para kazanıyorlar. Çünkü tüccar, artık şlmondüferln esiri olmak istomlyorj İstanbul tarafındaki deposundan Haydarpaşaya kadar eşya nakletmek hamallığı, araba, salapurya parası, ylno hamaliye llo mühiın bir yokûna baliğ oluyor. Snora her istenildiği anda vagon verilmez, eşref saat beklemeli. Günündo yüklomo yapılmazsa ooza vermeli; volhasıl tüccar şimendüferden bıkmış usanmış-tır.
Kamyonda İş değişiyor. İstanbulda depodan yüklüyor mesolâ Diyarıba-kırda mağazanın önünde boşaltıyor» Daha ucuz, daha temiz, daha emin.
Bunun İçin şlmendüfer, artık kamyon rckabotlne dayanamaz. Pek esaslı kolaylıklar yaparsa yahud blzdo daima olduğu gibi kamyonculuğu kırmak (cin hükümet bir takım güçlükler çı-
karırsa ona diyeceğim yok. Amma bugünkü vaziyeti îlo yol, memleket ticaretini inkişaf ettirecek cn mühim bir vasıta haline gelmiştir.
ı Nafıa Bakanı (ma zur görünüz Bayındırlık diyomiyo-rum, çünkü kelimo hem çok katı hem de kulağı rahatsız edecek kadar kaba) bu münasebotlo hükümetin yol siyaseti hakkında uzun boyanatta bulundu. Bu boyanatta sadre şifa vero-cek mühim noktalar gördük. Bunların on ımihimmi hükümetin su vo yol işlerinde Amerika ile işbirliği yapmasıdır. Ancak bu sayedo memleketimizin asri nakil vasıtalarından ıstifado edcbiloccgino üınidvarız.
Biz Anadolııyu biliriz, gördük... Yol diyo bir şey yoktur. Bundan aşağı yukarı kırk seno ovvel Sinobla Çorum arasında yaysız arabalarla bir so-yahatimiz vardır. Meçhul kıt’alar koş-flno giden seyyahlar da ancak bizîcr kadar güçlüklorlo mücadele otmişlor-dir. Arabalar mı kırılmadı. Kızdırmağı yüzerek mi geçmodik, hayvanlar mı (Lütfen tayfayı çeviriri
AYFA: 1
YENİ sabah
1 ŞUBAT İP 13
îr İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
II
OklY

Atatürk’e suikasttın tafsilâtı ve içyüzü

»İYO


• • i
| HER SABAH
-
aza
n Cı
Tefrika No. 162
EvkafUmum
Müdürlüğünün dikkat nazarına


Maznun — Reis beyefendi, katiyen doğru değildir. Bu defa Mcm quh Şevket beyin bizim evdeki iç-timada bulunduğu katiyen varid Heğildir.
I — Fakat sizin dediğiniz gibi de değildir. Kara Kemal, Canbulat beyler bîr yol tutuyorlar. Bit takım faaliyetlere geçiyorlar, siz haberdar olmuyorsunuz, olur mu? • — Haberdardım fakat alâkadar
değildim.
— Bir de Maslub Edibin ifadelini okutalım. Dinleyiniz!
(Mevzuubahis ifade okundu. Bunda Cavid beyin suikasd için muaveneti nakdiyede bulunduğu, uzun tafsilât ile beyan edilmekte İdi.)
Reis — Ne dersiniz?
(— Katiyen, efendim.
— Muaveneti nakdiyeye ne dersiniz?
— Hayır, katiyen yalan, Kemal beyin böyle bir şey yapıp yapmadığını bilemem, fakat şahsen muaveneti nakdiyede bulunduğum katiyen yalandır.
— Neden böyle deniliyor?
— Kendi ifadesi böyle teveh-hüm etmiş!
— Kara Kemal beyle sık sık görüştüğünüzü söylüyorsunuz, hemen her hafta.
— Evet bir dost gibi evime gelirdi.
— İstiklâl mahkemesi kanaati şahsiyesine göre hüküm verir. Sizin bu ifadeleriniz bizi ikna’ etmemiştir. Kara Kemal şalisi ile her gün görüşürsünüz ve sonra neler yaptığından haberdar bulunmazsınız?
— Efendim haberim yoktur.
— Şimdi bu program şöyle böyle yapılmış ve bir köşeye atılmıştır, değil mi?
— Evet hiç meydana çıkmamıştır.
— Şükrü bej-in suikasd teşebbüsü nasıl telâkki edilmiştir?
— Sureti katiyede fena.
— Pek âlâ, Şükrü bey böyle bir teşebbüse nasıl atılabilir.
—Belki arkadaşları vardır.
— Onlar da bulunmuş ve siz de buraya gelmişsüıizdir. Rahmi bey bu içtimalarda bulunmuş mudur? Mektubu var. Cahid ve Salâh Cimcoz beyleri Manisadau mebus çıkarmayı tavsiye ediyor.
— Cahid bey sureti katiyede me bus olmak niyetinde değildir.
— Bu mektııbla Edible temasta bulunmakta olduğunuz anlaşılıyor!
— Bilmiyorum, mebus olmak istemiş ve bu suretle hareket et-
iniş. ~
— Cahid bey mebus olmak istemiyor, Rahmi beyin bu suretle hareket etmesini nasıl telâkki edersiniz ?
—• Bir kaç arkadaşın Mecliste bulunması arzusundan ileri gelmiş tir.
(Maznuna bir mektub gösterildi.)
Reis — Bu kimin mektubudur?
— Diyarı bakır mebusu Feyzi beyin mektubudur. Çocuğumun te vellüdü münasebetiyle gönderilmiştir.
— Sureti mahsusada görüşmek istediği nedir?
— Hiç efendim, arkadaşlık, alı-bablık, ilk meclisi mebusandanbe-ri arkadaşımdır.
—Oskan efendi ile müşterek dostunuz kimdir?
— Düyunuumumiye kâtiblerin -den Arslan efendi. ı
-— Milliyet i ti bari le nedir?
•— Lâtin, efendim.
Diğer bir dostunuz daha var, o kimdir?
Sason efendi.
— Şunu doğru söyleyiniz. Bağ-dadda gizli bir şahıs var galiba!..
— Hayır efendim. Sason efendidir. Oskan efendinin tabiati budur: îsim yazmazdı.
— Diğer bir dost kaydı var.
— O da Arslan efendidir.
— Diğer bir mektubda da dostumuz diyorsunuz. Yani meçhul olan dostunuz!
— Beyefindi Bağdadda Oskan efendi ile Sason efendiden başka hiç bir dostum ve tanıdığım yoktur.
Reis (bir mektub göstererek): — Bu kimdir?
—Polis müdüriyeti müdürü mu avin sabıkı Vehbi beydir, birisini memuriyete tavsiye etmiştim; cevab veriyor.
— Ali İhsan beyin ifadei evve-liyesinde calibi dikkat daha vardır. Onu da dinleyin!
(Okunan ifadede Ali
Kara Kemalin Almanyadu iken çok iyi düşündüğünü, Anadolııya müdahalenin aleyhinde olduğunu îstanbula geldikten sonra Cavid ve Şükrü beylerin tahtı tesirinde kaldığını söylüyordu.)
— Dinlediniz mi? Kara Kemalin harekâtının saiki siziıı ve Şükrünün olduğunuzu söylüyor.
— Kamilen hayaldir. Tahayyül ediyor. Müddeiumumi bey geçen gün iddianamelerinde bir Kemal bey tasvir ve tarif ettiler ve ma-kasidini uzun uzadıya şerbettiler. Böyle makasit besliyen bir adam nasıl olur da benim tahtı tesirimde kalabilir? Soruyorum.
Müddeiumumi — İddianamemde ben yalnız Kara Kemali tarif ve tasvir etmedim. Makamı âcizi-nin iddianamesi yalnız Kara Kemale değil bütün arkadaşlarına şamildir.
Reis — Doktor Nâzım beyin faaliyeti hakkında - ne malûmatınız vardır?
Cavid
— Bakın Şükrü beye yazdığı mektubda ne diyor?
(Doktor Nâzım beyin mektubu okundu.)
bir nokta okusunlar
İhsan bey
Karabük bucağı Çerçiler köyii Demokrat Parti başkanı İsmail Çetiiıkaya iınzasile aldığımız mektubda deniliyor ki:
Safranbolu Çerçiler köyünün Dayılar mahallesinin suyolları vakıftır. 30 sene evvel kayınpederimin babası Halil ağa. sadrazam Hulil Ilaınid paşa vakfından para alarak snyoilarını tamir ettirmişti. O zamandaııheri tamir görmediği için suyolları malı\olmuştur. 1913 deki zel zelrde suyollarındaıt lılç hayır kalmadı* Nereye baş vurduksa ricamız kabul edilmedi. Köyümüz 17 hanelidir. Su yarım saatlik mesafeden gel inektedir. Yağmur yağınca lıalk büsbütün bulanık su içmektedir. Bu durum günün birinde hastalık da yapabilir. Evkaf ıııuıım müdürlüğünün. Sağlık Bakanlığının, ve bilcümle alâkadarların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ederim. ___
*
AY ASOF Y A XIX TA MİRİ ETRAFINDA BİR DİLEK
26112.1947 tarihli gazeteui zln üçüncü sayfasında (Aya-sofyanın tamiri) başlıklı yazıyı okudum. Hünkâr mahfilini aile ikametgâhı haline konmak için yapılını oda, mutlak gibi inşaattan dolayı geçen sene gazetelerdo bir hayli şikâyetler çıkmıştı. Ge * çen akşam Maarif Matbaasından dönerken cami mahfilinin ahşap kapısını üuün-de bir kadının maltız ocağının üzerinde taxada bir şey kızarttığını gördük. Rüzgârdan etrafa ateşler de sıçrıyordu. Maazallah bir yangın çıkarsa bıı koca bina ne o-lur? Bütün dünyanın güzü üstünde olan bu âbideye kar şı reva görülen bu lâubaliliğe ne demeli bilineni.
Bu işlerle kim meşgul ve hangi makam ilgili ise dikkat nazarını çekmenizi saygılarımla rica ederim.
Okuyucularınızdan Nuri Çağ
• •
Yol siyâseti ffiaştara/t l incidt)
sakatlanmadı?
Yurdun öyle közle rabıtası yoktur. Oralara ancak yaya olarak yahud atla gidilebilir.
Halbuki bu kadar seneleri boş boşuna geçireceğimize devlet bir yol siyaseti kabul etmiş ve ona göre bir program hazırlıyarak yavaş yavaş o-nu tatbik eyieımş olsaydı memlekette «yokluk» diye bir şey kalmazdı.
Memleketin büyük köylerinde, kasa balarında, şehirlerinde buğdaylar bitlenir, meyvalar çürür... Biz istanbul-da çavdar ekmeği yeriz, elmaya hasretlik çekeriz; işin garibi yine aklımız başımıza gelmez.
Bir Amerikalı mütehassıs «Bugünkü yol durumumuzun Amerikanın 1913 deki yol durumundan farksız olduğunu» söylemiş. Bunu mütehassıs tarafından bizi teselli için sarfedüen bir nezaket eseri olarak kabul edebileceğiz... Bizim yol durumumuz öylo kimsemnkine benzer şey değildir.
Mini mini bir misal: Kadıköy ünden Pendik'e gidon yol bir çok noktalarda çukurlar peyda etmesino rağmen Kar. tala kadar asfalt olarak gelir; oradan Öteye yol yoklu... Evvelki sene çimen to fabrikasına kadar olan kısım yapıldı; bu sene Pendiğe kadar olan kısmı bir müteahhide verdiler. Müteah-hid bin ınüşkilâila mücadele ederek yolu yapmakta devam ediyor, ûeçon-lordc yapılan kısımdan geçtim. Ne gö reyim? Yol, tamamen tahrib edilmiş... Sebeb? Elektrik hattı döşenecekmiş! «Neden bunu evvelden döşemediniz?» diye sorulsa bin dereden su geti-rirlor.
Amerikalı mütehassısın sözünü nezaket eseri ve teselli diye kabul edişimin sebebi budur. Zira orada yapılmış bir yolu «elektrik döşemeği unutmuşum!» diye yeniden sökmeğe kalkana «Aferin!» demezler; zannedersem ona ^ütün yolu tazmin ettirirler ve şübhc yok kİ pek İyi yapmış olurlar!
Diz de bunu yapabiliyor muyuz? O gaman anlarım*
yerleri vardır ki mer-
İst. kız lisesinden mezunlar kongresi
Bir şey bilmiyorum.
(Devamı var)
— Evet.
öteki isyanla bağırdı:
— Fakat o yaşlı bir adamdır. Seninle evlenemez. Bizim saadetimize neden engel oluyor? z
Gene kız yorgun bir tavırla ona baktı:
— O engel olmuyor Metin. Niçin anlamak İstemiyorsun? O biışey de-miyor, birşey yapmıyor. Bunun İçim dir ki ona bu kadar acıyorum. Onun gibi bir adamın ne hale geldiğini görmüyor musun? Ona sen de acıyorsun. İnkâr etme. Bütün isyanına rağmen sen de çiğneyip geçemezsin.
— Geçerim. Hele sen razı ol.
Fakat sesindeki vahşi sertlik biraz hafiflemişti. Verda mahzun mahzun ona baktı.
— Söylüyorsun amma bunu sen do yapamazsın. Onu çok seviyorsun. Görmüyor muyum ben?
Metinin yüzündeki mâna biraz daha yumuşadı, başı önüne düştü. Mağ lûb olmuştu.,
•— Sahiden onu hem sever, hem sa* yanm.
No büyük bir sanatkâr, sonra da ne iyi bir insan!
Bana karşı çok miştir. Benim ikinci
•— Görüyorsun ya!
nasıl Lşkence edebiliriz?
Gene adamın başı btabüHln önüne düştü, sesinde derin bir şikâyet sırladı.
Biz genciz.» saadet bizim hak-
fedakârlık et-babamdır o..( Bile bile ona
9

I
Çavdar mahsulü de iyi olmasa idi...
Ekmeklik una, karıştırıb halka yedirmek ı hasıl olacakmış I

ısır, yulaf, fasulye, bakla mecburiyeti
Bir fırıncının tek tip ekmeklik u-| nun %70 çavdar ve %30 buğdayı ihtiva ettiği şeklindeki ifşaatının dedi kodumu hâlen devam etmekte ve brı dedikodunun Ofis, değirmenciler ve fırıncılar ara3incla meydana getirdiği ihtilâf sürüp gitmektedir.
Toprak Mahsulleri Ofisinde yetkili bir zat, bu hususta bir muharri rimize şunları söylemiştir:
c— Bu ifşaat üzerine Toprak Ofis tarafından muhtelif değirmenlerden alınan un ntinıuaeleri tahlil edilmiş, neticede çavdar mlkdarının hakikaten ç; 35 ten yukarıda olduğu tesbit olunmuştur.
Bazı numunelerde ise çavdar mlk-darının az olduğu, başka maddelerin de bulunduğu görülmüştür.
Dün değirmencilerle yapılan bir toplantıda kendilerine hileli yollara sapmamaları, bu Ilıtan dinlemedikleri ve yapılan kontrol neticesinde norma uygun un çıkarmadıkları tes-bit edildiği takdirde haklannda kanuni takibat açılacağı tebliğ edilmiştir.
yc-ge-ka-
Ekmek gramajının 860 a indirilmesi, Belediyenin karama baghdıt*. Fakat şunu belirtmek lâzımdır kİ etetnek gramajı İndirilmekle, ihtiva • kalori dUfünUimüş değildir.
r.majın düşmerine, rutubet derecelinin inmosl sebeb olmaktadır ve Annoılar bundan blr^ey kaznnma-maktadır.
Şimdiki stoklar, bu elemeğin nllmoslnl bir mecburiyet haline tirmlştlr. Ekmeğin içine çavdar
nştınlması aynca bir zaruret icabıdır. Zira bu yılın çavdar rekoltesi geçen yılın İlci mislidir. Eğer çavdar rekoltesi de buğday gibi düşük olsa İdi, bu defa buğdaya mısır, yıu laf. fasulye, bakla karıştırmak icab edecekti.
Temenni edelim, kl bu tek tip ek-meg’l aynen devamını sağltyabilelkn.
Tek tip ekmeğin îstanzul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerde İmâl edilmesine sebeb, bu şehirlerin buğday spekülâsyonum müsald bir durum arzet meleridir.

POLİSTE
MAARİFTE
Musevi dönm
esi
Melek, büyücülükten mahkûm oldu
tır-ça-bu
Kurtuluşta Kükürtlü sokağında oturan Museviden dönme tanınmış büyücülerden MMek adında bir kadın kendisine müracat eden Tah9İn isminde birisinin kaybolan 500 lirasını bulacağını söylemiş ve Kendisine:
«— Şübhelendiğin kimselerin naklarını kes getir. Bu, parayı lanlorm idrarlarını keseceğini,
suretle çaldıkları parayı geri verme, ge mecbur kalacaklar:- demiştir.
Bunun üzerine Tahsin, evinde kiracı bulunan 20 ye yak m kiracının tırnaklarını kesip falcıya göndermiş, fakat hiç netice alamayınca da polise müracaat etmiştir,
Yakolnarak aaUye 2 nel ceza mah kemesine verilen sanık kadın 1 ay hapis vo 34 lira para cezasına mahkûm edilmiştir.
Türk Talebe
Birliği kongresi dün de yapılamadı
Millî
Artist kaçırmak istemişler
Üniversiteye yeniden yazılan talebe
Bir okuyucuma cevab
O ün akşam aşağıdaki mektubif aidim. Yalnız imza sahibi f|»
beni değil. gazefpnin mes'ul*
^İstanbul Kız Lisesinden Mezun Olanlar cemiyetinin yıllık İkinci kongresi; dün saat 15 de, İstanbul Kız Lisesi binasında yapılmıştır.
Kongreyi, cemiyet başkanı Cemi le Yarman açmış ve kongre başkanlığına Doçent Hayriye Ağnıal seçilmiştir^
Cemiyetin birinci kongresinde ya pılamamı? olan Mürakib seçimine geçilmiş ve matbu oy kâğıtları bas-tınlmamış olduğundan, açık oya başvurulmuştur.
Seçim sonunda Maşuka Pekin ve Şevkiye Özpınar mürakibllğe getirilmiş: Bunu takiben yapılan Haysiyet Divanı seçiminde de 43 oyla Efser Unar, iffet CUı ve Zaime Kes kin kazanmışlardır.
Bilâhare Anayasa, kelimesi (Tü-züku olarak değiştirilmiş; bazı tadillerden sonra da Tüzük yeni şek-kile kabul edilmiştir.
idare heyeti Cemile Yarman, Ve dia Tem, Necla Dâl, Dr. Handan Şenocak, Dr. Hale Akoğuz, Jale Kök sal, Servet Bürgeden mürekkeptir.
Selâhaddin Şevket, Behçet ve Sü ley man adında dört arkadaş evvelki akşam sarhoş halde Beyoğlun-dakl ıEfendi Barı» a gitmişler ve burada bulunan Süheylâ adlı güzel bir kadını kaçırmağa karar vermiş lerdir. Azılı sarhoşlar barın kapısı ııa Niyazi adında bir şoförü bıraka rak kendileri içeri girmişler ve Süheylâyı tutup sürüklemeğe başlamışlardır Bu esnada genç kadın feryad etmiş ve müşteriler de dışa n kaçmak istemişlerse de hâdisenin polise aksetmemesi için dört ar kadaş bıçakların^ çekip kapıyı kes inişlerdir .Bu surette Süheylâyı dışa rı çıkarıp otomobile atmışlar ve aon ra da Büyük dereye götürmüşlerdir. Mütecavizler genç kadının ırzı na tecavüz ettikten sonra da yol ortasına bırakıp kaçmışlardır.
Zabıta taralından yakalanan suç lular savcılığa teslim edilmişlerdir.
Üniversitenin bütün Fakultele* rinde, dün öğleden sonra, birinci sömestr, tatiline başlanmıştır.
Hukuk Fakültesinden maaaâ, bü tün Fakültelerde sömestr usulü ka bul edilmiş bulunduğundan, ikinci sömestr devresi için yeniden tale^ be kaydına başlanmıştır.
Bu münasebetle; Edebiyat Fakül tesinin Coğrafya branşına 7, Türko lojiye 15, Tarihe 55, Felsefeye 45, Fransız Filolojisine 20, İngiliz filolo jisine 20, Alman filolojisine 30. Şar klyata 40, Sanat Tarihine 25, Klâ-sik filolojiye 40, Arkeolojiye 40, Ö-nasya dillerine 50 öğrenci; diğer ta raftan İktisad Fakültesine 40, Fen Fakültesinin F. İL B. kunıma 40. Kimya Mühendisine de 9 öğrenci alınacaktır.
----o----
Açıklama
29 Ocak 1918 perşembe günü yapılması gerektiği halde, ekseriyet temin edilemediği için tehir edilen; Millî Türk Talebe Birliği Genel kongresi, dün saat 11.30 da. Eminönü Halkevinde yapılmıştır.
Kongre başkanlığına, ittifakla, baş muharrir vo mdletvekillerinden Ci-had Baban seçilmiştir.
Bilâhare; gündemdeki meselelerin müzakere edibnebiııe geçildiği esnada, bir üye tarafından; sömestr tatilinin başlamış olması milnasebetıle üyelerin hemen hemen çoğunun bulunmadığı. binaenaleyh kongrenin, sömestr tatilinden sonraya bırakılması istenmiştir.
Diğer bir üye Je. kongrenin, usulsüz olduğunu, çünkü: üç gün önceden gazetelerle ilân edilmediğini soy içmiştir.
Şeklb Altınahtar adında bir llye de; Birliğin 2000 üyesi olduğunu, hazır bulunan 200 İrişi ı!e (- Komünizmle mücadele meselesinin konu-şulanuyacagını; kongcertla talikini teklif etmiştir.
Başkan, kongrenin taliki meselesini oya koymuş; ekseriyetle kabul edilmiştir.
özel okullar yeni umum müdürü
Külli Eğitim Başmüfettişlerinden Ali Teoman, Bakanlık Özel Okul lar Umum Müdürlüğüne tayin o-lunmuş ve vazifesine başlamıştır.
Gecekondu sahihleri merhum Kâzını Kaıabekir için Mevlûd okutacaklar
Trabzon Lisesinden Yetişenler Ce miyetlnden;
30 Ocak tarihli ve 3212 No. lu ga zetenlzln İkinci sayfasının beşinci sütununda, Cemiyetimizi ilgilendiren ve (idare heyeti feshedilmiş-tir) şeklinde çıkan yazınızın doğru olmadığı bilâkis çoğunlukla itimat reyi aldıtmı bildirir ve bu hususun gazetenizin İlk çıkacak nüshasında ayni sayfa ve ayni sütunda neşrini diler saygılarımızı sunarız.
G. Sekreter Ahmed Selim Tah-mur, Başkan: Sabahattin Kundu-poğlu-
Hûcüıüslev mahal sokağında 7 numa yaşlarında Kebire bir kadın evvelki
-----------û-------- Doğumdan sonra ötdii
Kasıinpaşada, lesin.de imam rada oturan 30 isminde hamile
gün öğleden sonra sancılanmış ve doğ-umu mütcakıb kaldırıldığı Haseki hastaiiar.esi.nde ölmüştür. Hastabaııede yapıtın muayenede e-benin irtibat kordonlarım kestiği görülmüş w ebe Saf.naz Erbıl tedbirsizlikle öluıue sebebiy etten sanık olarak sorgu altına alınmıştır.

Kazlıçeşme D. P. ocağı ve civarda ki Gecekondu sakinlerinin teşebbüsü ile bugün merhum General Kâzım Karabekirin ruhuna mevlût okuttu rulacaktır. Ayin, Kazlıçeşmedekl Fatih Sultan Mehnıed Camiinde ya Pılacaktın.
Eyüb Kalkerinin vereceği müsanıcı c
- o
Eyüb Halkevi gençleri tarafından Şubat ayı içinde, «Sağır, Kör ve Dil sîzler» cemiyeti menfaatine. Ses Tiyatrosunda bir mnsamere verilecek tir.

Yakalanan hırsızlar
Uzun zamandaııberi Kısıklı, Çanı hca Büyükdere, Beylerbeyi ve Ada lar semtinde yapJan hırsızlıkların failleri nihayet zabıtaca yakalanmıştır. Bunlar sabıkalı hırstzlrdan Haşan Aksoy ile Muharrem Kör. dür. Hasarı çaldığı, eşyaları bir kısmını bavula doldurarak, hapisane do iken borçlandığı Cafere göndermiş ve zabıtaca ele geçirilerek mü-sadere olunmuştur.
uvgllı terini do korumak gelen hafifietınok sureülo aynen neşredlyo^ rum:
«Sayın Fıkracı, *v
(Yeni Sabah) gazetesinin cHer Sa( bah» sütununda kıymetli yazılarınızı hor gün zcvklo okumaktayım. Be| dakikalık bir zamanımı olsun yazıla* rınız sayesindo neş’eli geçirdiğimden dolayı size bir ınoydan sinisi mantı H le Peker fasulyesinden yapılmış ve (h *crino Afralı zeytinyağı dökülmüf blr kayık tabağı fasulye piyazı, bun-lar,n üstüne do ağız tatlılığı olarak bir kutu Ahf inan uzumu yedır(efjı doğrusu ymo hakkınızı ödemiş olmam.
Aziz Fıkracı, şimdi sîzden bir rica* da bulunacağım. Sırtını Halk Partisine dayamış, bu partinin müfrit sından Pars, Kaplan ve Barlas gru, pundan olup Sındırgıda Demokratlar tarafından bir hayli hırpalanan BaU-kosir meşhur milletvekili Süreyya Öf ge evren ile muhayyel birer mülakat yapmanızı isliyorum.
Okuyucunuzun bu kadarcık bir ricasını esirgennyeccgmizc eminim. Şm mektubumla sizi rahatsız ettiğimden dolayı kusurlarımın affını diler selâm ve hürmetlerimi sunanın efendim.
Okuyucularınızdan Şükrü Toksöz

Aziz Şükrü Toksöz,
Ben de» tok sözlüyüm amma doğru sunu söylemek lâzım gelirse bu alan* da siz boru ferah ferah gölgede bırakıyorsunuz. Bu itibarla mektubunuzda bazı cümlelerin noksan çıkmasına hayret etmeyiniz. Aynca Reccb Peke* rin gider ayak Türk matbuatına hediye bıraktığı yeni basın kanununun bazı maddelerini de blimo&gmizı anlıyorum. Damdan diışmenıışsmız ki halden anlıyasımz. Bu bakmuian da sizi nıâzur gördükten sonra âmirler** nize geliyorum.
Ben şimdiye kadar gerek Rasih Kaplan, gerekse Muhıddın Baha Para la çeşitli muhayyel mülakatlar yapmıştım. Hattâ sayın Kaplanla muhterem Parsın bir hasbıhal sırasında:
— «Yeni Sabah* ın Fıkracısı yine bizi diline dolamış, fakat gel gör ki köftehora kızmak elimizden gelmiyor, çünkü lâkırdıları batmıyor! demiş of* dukları da kulağıma kadar geldi. 841-ki bu zevat böyle dememişlerdir de:
— MeTun bir gün gelir de elimize geçerse biz ona Hanyayı, Konyayı öğretiriz! demiştir de muhavereyi bana naklodon zat beni ürkütmemek İçin mahsus öyle konuşmuştur. Maa-mafih ben bu zatları muhayyei bir İstiklâl mahkemesinin üyeleri olarak Fırıldakçıbaşı Yalman Çelebiyi, bizim patronu ve hatla kendimi sığaya çektirmiştim»
Süreyya Örgeevrenle mülakata gelince bu zatla, muhayyel dahi oIm, bir mülâkat yapmaktan Tanrı bent muhafaza buyursun. Çünkü işittiğime göre kendisi pek heyecanlı olmakla maruftur. İster misiniz, bemmle lâtife ediyor diye Ankarada karşılaşınca gırtlağıma sarılsın!... Maamafîh sizi momnun etmek için ilk fırsatla kendisilo muhayyel bir mülakat yap-mıya çalışacağım.
Benim mülakatlarım nasıl muhayyel ise yelil...
Hele Ancak ya fakir ınidem alışık olmadığı için ınide fesadına uğrarını diye korkuyorum.
Ben do selâm ve hürmetlerimi sunarını amma karilerimin aklına eser de daha tehlikeli kişilerle muhayyel mülakatlar yapmamı isterlerse bunun günah vo vebalı de size aid olacağını unutmayın! Bâki hoşça kalın efendim...»
için ild münayâ
bazı kolime vo cümleleri çıkarıd
• •
sizin ziyafetler de o derece ha*
Atıf İnan üzümüne bayıldım, bu çeşid ekstra ekstra ıneyva*
FIKRACI
ve kis romanı
Tefrika: 56
I



Muazzez Tahsin BERKAND
kımız değil mi?
— Doğru... Fakat Turhan Yılmaz pek çok şeyini bizim için feda etti. Hele ben hemen hergeyimi ona borçluyum, O olmasaydı ben silik bir kız olacaktun. Hattâ belki sen de beııl sevmlyccektin...
— Hayır, aldanıyorsun yavrum. Ben seni sanatın ve yüksek kabiliyetin için değil, sadece sen olduğun için seviyorum.
— İnsan takdir etmediği kimseyi tam olarak sevemez. Nitekim sen de âjel&de bir adam olsaydın benim sev. çimi çekemiyecektin. Seı\l takdir ettiğim, beğendiğim için daha çok Beviyoruht,
Metin bir saniye düşündü. Gözleri daldı. Uzaktan gelen mtltereddld, dalgın bir sesle cevab verdi:
~ Halıcın var.. Belklde farkında daha fazla
• • •
Olmadan bfflîîm aşkımı
İtörükliyen sana karşı duyduğum sonsuz hayranlıktır.
Birbirlerine söyliyecek
sözlerl tü-
Renmiş gibi sustular. Akşam karan* lığı ağır ağır ve kat kat inen kurşun bir tül halinde ortalığı örtmeğe başlamıştı. Uzak tepeler morarmış, ağaçların yeşili koyulaşmış, denizlerin üstü kızıl hâlelerle buruş-muş, başlarının arkasındaki* gök parçası yol yol kurşunî, eflâtun, kızıl vo turuncu renklere bürünmüştü. Bu renkler havaya, ağaçlara vo kır* lara toz halinde serpiliyordu.
— Ne güzel bir akşam değil mi Metin?
— Evet. Bu gece yine harikulade olacak.
— Arka arkaya hep gümüş geceler..(
r— Yemekten sonra benimle bahçeye çıkar mısın?
•— Hayır yavrum. Dün akşamı hatırlamak tüylerimi ürpertiyor benim. Birdenbire onu, bir ıztırab gibi Kapının eşiğinde dikili ne müdhlş bir manzara idi.
— On yaş ihtiyarlamış
heykeli görmek
görûntl-
-

yordu.
— O büyük sanatkârın benim yüzümden böyle küçüldüğünü, şahsiyetini kaybettiğini görmek beııl ne kadar üzüyor bilemezsin.
Geno adamın yüzünden, birdenbire, bir kıskandık rüzgârı geçti. Kuv vetli eli Verdanuı bileğini yakaladı.
— Ona acıdığımız yetişmiyor mu Verda? Aramıza her zaman onun gölgesi mİ girecek? Yoksa...
.Verda ona hayretle baktı.
— Niçin sözünü bitirmedin? Yoksa..-
Metin yenemediği bir öfke ile devam etti:
— Bu acımak aenl ona yaklaştırıyor mu
— Ne demek İstiyorsun?
— Açık konuşalım! Ona acıdığın için nihayet onun İsteklerini yerine getirecek misin?
— O benden Tblrşey istemiyor kİ...
— Belli olmaz. Belki sana evlenmek teklif eder.
Evlenmek nü?
•— Olmıyacak birşey degü bu. Ma demkl seni seviyor, ilânlhaye böyle uzak kalamaz. Iztırabın, feragatin do bir hududu vardır.
— Fakat ben. onu bir baba gibi seviyorum. Eeni himaye eden, bana yol gösteren fedakâr bir baba..
Metin omuz silkti. Boğazından biç kırığa benziyen. bir kahkaha çıktı.
— Baba .. Onun sana karşı duyduğu his bundan ne kadar uzak!
— öylo olsa da bunu kabil olduğu kadar gizlemeğe çalışıyor. Bana kar şı çok hürmetkar davranıyor.
— Olabilir. Amma sen benim soruma cevab vermedin.
— Neydi o?
— Şayed sana evlenmek teklif c-derse kabul eder misin?
— Ne münasebeti
Metin çok ciddi bir tavırla ona biraz daha yaklaştı.
— Bana bak Verda. Amcamın bizi birbirimizden ayırdığını görüyorum. İkimizin de çaresizlik içinde çırpındığımızı da anlıyorum. Sana karşı duyduğum derin sevgiye rağmen bek lomoğe, harekete geçmemeğe, amcamı üzecek bir kurarı bugün için ver-nıomego muvafakat ediyorum amma bir şartla: Seni kenduuo her zaman yakın görmek. % Buua ııe kadar emin olursam sabrım o derece artar, seni fazla sıkiuam, aksi takdirde sağa sola bakmadan, seni alır buradan giderim. 'Devamı var/
İktisad Fakültesinde de sömestr usulü tatbik edilecek
Sömestr usulünüa İktisas Fakültesinin yıl sonundaki imtihanla rmda behemahal tatbik edilmesine karar verilmiştir.
Diğer taraftan, iki yıl üstüste ay nl sınıfta kalmış bulunan öğrencilerden üssümızandau 38,5 numarayı doldurmuş olanlar bir üst sınıfa geçmiş sayılacaklardır. Buna muka bil» her dersten en az 5 numara almış olmaları şart koşulmuştur.
Karar; öğrenciler arasında memnuniyet uyandırmıştır.
§
1383
Rumi
K. sânl
19
Kasım

I
u B A T 1948
1337 | Hicri Rebiül-evvel
20
Pazar
86 — AY 1 — GÜN 32
Vakitler Vasati Emi >ıi
8. D. S. D.
Güneş 7 11 1 47
Öğle 12 28 7 04
İkindi 15 08 9 44
Akşam 17 28 12 —
YatSı 18 59 1 34
İmsak 5 31 12 07
J
b A rl
Mfli ■■■

9
4

l


Markoı’ua aD«.nokrata
Dif Bakanına damacı
I ■
Ing-iliz g^T
Atin», H (AP.ı r- Bugün öğ-renildtjinıj gör». Yunan IcuBey ordusu başkomûtam Korgeneral Konstantm Ventlria ödevinden affedilmiş va Milli Savunma konseyi, yüîeşok komuta durumu ile ilgili olarak, yeni Wr tasan kabul etmiştir.
Evvelce Genelkurmay Başkanı olan Ventlrh e 40 günlük bir mezuniyet verilmiştir. Tümge-neral Stfllyanoe Kitriiakis, kor- ( general Yad^is ın kurmay baş- ] kanlığına tâyin edilmiştir. (
Yüksek komutaya a id yeni ] tasan mucibince, bütün askerî ( birlikler doğru iarı doğruya Ge- ] nelkurmay Başkanlığı emrinde ( bulunacaktır. Halbuki şimdiye ] kadar harekât sahasında bulu- ( nan Ventlris $ibi bazı kontu-tanlar müstakil yetkileri haiz ı bulunmakta idiler.
Uli Rowlins ve ı
Amerikan generali WÜliam Li- 1
vesay de haaoır bulunduklan 4
halde, bir toplantı yapan Millî 1
Savunma konseyi, iki yeni ko- j muta ihdas etmiştir. !
Peloponez bölgesi komutanlu ( gına tümgeneral Konstantin j Mandas, Trakya ile Doğu Ma- ( kedonya komutanlığına tümge- j neral Taingunis getirilmişler- / dir. J
YUNAN DEMOKRATD7Şİ } RAKANrNtN DEMEÇ t 1
Belgrad. 31 (AP.) — Bugün î tfarkos radyosu, * * Demokrat j Vunan hükümeti» Dışişleri Ba- Ç kam Petros Rusos’un bir de- -meçini yayınlamıştır. >
Dışişleri Bakanı*, dünyanın > her tarafından Markos’a teb- C rikler gönderildiğini söylemek- > te. ve bu tebrikleri «Yunan mil C leti hukukunun uluslararası ta- J mnışı> şeklinde tefsir ettikten C sonra, bütün dostlara teşekkür > etmektedir. >
Rusos demecine şu şekilde > devam etmektedir: cHitler. (
ChurchliT. Hfcvln ve Trumana > karşı 7 sene süren mücadelemiz ( neticesinde haklarımızı kabul > ettirmeğe muvaffak olduk. De ( nlzaşm emperyalist kuvvetle- > Atlnadakl bir avuç reaksivoner C hain ve harbcıya yardım etmek- > tedlr.» >
YT^NANtSTANA GÖNDERİ > LF.V AMEBİKAN MAT.ZEntE^K
Atina. 31 (A X.) — Atinadan > b'Mirildiginf» göre. Amerikan C vnncVnn heyeti, son altı ay için- £ de
• •0
T
514.161 ton tutarında sivil askeri malzeme göndermiş-p.u moiz^menin 121.085 to-petroldür.
f nu
Amerika deniz yolları
(naerı»aa ge ni inşaatının azaidığıuı bildirdi
VMİBgton, 31 (AP.) — Amerika Denizyolları idaresi, Marshall plânı gereğince Avrupa devletlerine 500 gemi verilmesi hakkındaki teklife itiraz etmiştir., idareye göre, 1) A-mevikan ticaret filosu takviye edilmek zorundadır; 500 geminin eksilmesi. millî müdafaaya kadar tesir edebilecek derecede ağır bir noksan teşkil edecektir; 2) Amerika, gemi inşasında, başka memleketlerden pek g *ride kalmıştır; bugün İngiltere ve İrlanda gemi inşaatında Amerlkayı 1 e 10 ni8betinde geçmiş bulunmaktadır.
bulunamadı
31 (AP.) — Yoloulan

S
*
z
İngiliz hava kahra-
manı
Nevyork, arasında İngiliz hava kahramanı Ma reşal Sir Ar t hur Conningham’ın da bulunduğu bir İngiliz yolcu tayyaresi Bermuda ile Açore adaları arasında kayıbdır. Tayyareden haber a-ahnmaoıası üzerine otuzdan fazla tayyare aıama işine koyulmuştur. Tayyarede 29 kişi olduğu bildirilmektedir*
Tayyare nnıcidlerinden biri daha öldü
Dayton, Amerika, 31 (AP.) — Tay yarenin mucidleri Vright Kardeşler, den OrviUe Vright, 76 yaşında oldu, ğu halde, bugün ölmüştür.
e
Fransada 301 bin Alınan esir var
Vaşingtbn, 31 (AP.) — Fransa,
Amerikan Dışişleri Balcanhğma, ş-ğlude hâlen 301.440 Alman harb saki ri bulunduğunu UiidlrmlşUC'
ngilterenin Filistine alâkası tazelenil
Filistin henüz kendi kontrolü altında iken orada ne Arap, ne de Yahudi Milisi kurulmasına müsaade etmiyeceğini bildirdi lar Filistin dışma sevkedilecek, Ür dün hududundaki karakol kuvvetleri tasfiye olunacak, Filistin polisi de lâvedilecektlr. Buna mukabil, memlekette yalnız İngiliz kuvvetle rl kalacak ve bunlar da yavaş yavaş tahliye edilecektir. Bu miıddot zarfında hariçten bir taarruz vuku bulduğu takdirde İnglltero buna karşı koyabilecektir.
AMERİKANIN BİR KARARI Kudüs: 31 (AP) — Amerikan hil kûrneti buradaki Başkonsolosluğuna verdiği bir talimatta, Fllhtinde kİ çarpışmalara İştirak eden herhangi Amerikan vatandaşının elin den pasaportunun alınmasını bildirmiştir.
Kudüs: 31 (A.A.) — Kudüstekl Birleşik Amerika Başkonsolosluğunun bildirdiğine göre, Filistin aske ri servislerinde vazife almış olan Amerikan vatandaşları İleride Birle şlk Amerika vatandaşı olarak talâk ki edllmlyecek ve ellerindeki Ameri kan pasaportu geri alınacaktır.
Lake Succcss. 31 (AP) — İngllto re hükümeti dün Birleşmiş Milletler Filistin komisyonuna, , Filistin henüz kendi kontrolü altındayken otada Aral) veya Yahudiler tarafın dan milis kuvvetleri teşkil edileme yeceğlni bildirmiş vo bütün İdare İş lerlnin yerli makamlara ancak İngiliz idaresinin resmen sona erdiği tarihte devredilebiceğlni de belirtmiştir.
Komisyon dünkü toplantısında İngiltere mümessili Sir Aleksander Cadogan bunu bildirirken, İngiliz himaye İdaresi sona ermeden evvel komisyonun Arbb ve Yahudi bölge leri hudutlarını tesbit İşinde de yar dunda bulunamayacağım işaret etmiştir ki, bu nokta komisyon, tara frndan müsait karşılanmamıştır. Sir Aleksander, ayni zamanda, Fl-Iistindekl Ingiliz İdaresi yerli ma. kajnlara devredilmeden evvel, halen mecut üç teşkilâtın ya nakil yahut lağvedileceğini de bildirmiştir: Arab Lejyonuna mensup kıta-
Rumen Meclisi
Şubatta dağıtılacak
Komünist Dışbakanı Anna Paııker’in de cahil olduğu bir hey’et Moskovaya gitti Bükreş: — 31 (AP> — Güvenilir kaynaklardan öğrenildiğine göre, bir Rumen heyeti bugün Moskova ya hareket edecektir. Heyetin Başbakan Groza, Dışişleri Bakanı Ana Pauker ve Ticaret Bakam Gheorg-hiu Dejln de dahil bulundukları söylenmektedir.
Maliye Bakam Vasile Lucamn Başkanlığındaki diğer bir heyet ti caret müzakereleri için esasen bu ay başıııdanberi Moskovada bulunduğuna göre, yeni heyetin siyasi bir maksatla gittiği zannolunmakta-
Yugoslavyadaki Ameri kan tebaası

Vaşigton: 31 (A.A.) — Dışişleri Bakanlığı, Amerikanın Belgrad Bü yük Elçisi Cavcndish Cannon vasi tasile Birleşik Amerika tebaası hak kında Yugoslav makamlarının te minatım almış ve daha evvel gelen haberlerde korkulduğu gibi Mme Emma Dobejackin ölüm cezasına mahkûm edilmediğini öğrenmiştir.
Dışişleri Bakanlığı, Tito aleyhtarı Ustaşl Ajanı Joratı kendi evinde kabul etmiş olduğundan dolayı Debel jakın Yugoslav makhemeleri tarafından muhakeme edileceğine dair Amerikan gazetelerinde neşredilen haberler hakkında malûmat alama
I|Günün enteresan haberleri] -------------------------------------------------------------------------------------->
Motosikletler için Dizel rnotörü
* Londra: — Bir Ingiliz maden işçisi motosiklet İçin Hk dizel motorunu icat etmiştir. Bu işçi İG se nedenberi kullandığı eski ıııotosik letini saatte İflO kilometre yapan motosiklet haline getirmiştir- Ken dişine bu icadının ihtira beratını satmak için şimdiden altı bin İngiliz lirası teklif edilmiştir. (A.A.)
Dünya buğday fiyatları
Vaşigton: — İngiltere, 5 senelik bir müdset için dünya buğ» day fiyatları üzerinde milletlerarası bir anlaşma yapılmasını bu gün taleb etmiştir. Bu anlaşmada dünya Buğday fiyatlarının buşel başına en çok 1 dolar ve en az 1 dolar 25 sent olarak tesbltl derpiş edilmiştir.
Bu teklif, milletlerarası buğday konferansındı lierbert Bıoad-ley tarafından öne sürülmüştür.
(A.A)
İngiltere domuz yağı alaeak
Kopenhag: Danimarka Pı
şişleri Öakânı tnğlltereye yeniden |erevağ ve somuüyağı pastırması göndermeğe başlıyaoağmı bildirmiş ftr. (aa.)
I


• •
dır.
Diğer taraftan, 1 Şubattan itiba ren Parlâmento feshedilecek ve ye nl seçimler yapılacaktı; şimdi bunun da geri bırakıldığı anlaşılmak tadır. Yeni Rumen heyetinin Moskova seyahati bu İtibarla manâlı görülmekte ve tPravda» nm Dlmjt-rof aleyhindeki vaaıslle bunun bir alakası bulunduğu tahmin olunmak tadır. Siyasî müşahitlere göre, bu Moskova seyahati Balkanlarda yeni bir siyasetin İlk adımı sayılabilir.
için teminat
mıştır.
YUGOSLAV İTALYAN MÜNÂSEBATI
Londra: 31 (AA.) — Yugoslavya-nın Londra Büyük Elçisi Leontle, 12.000 e yakın Yugoslavın ölümün den mesul olan Tümgeneral Fedeo Orlanda ile Binbaşı Achllle Marag-zayı İtalyanın tesliminden İmtina etmesinin İtalya barış andlaşması nm 45 inci maddesini İhlâl ettiğini söylemiştir.
Leontlo, Beyanatında bu iki İtalyan subayının mesuliyetlerini açık layan bir çok vesikalar göndermiş tir.
Stratosferik uçak
•jf Nevyork: — Üç büyük taşıt, uçuğından birincisi Seattlede bir saat devas eden tecrübe uçuşunu muvaffakiyetle başarmıştır. Bu u çak «Bolngb b—50» üstün uçarka leşi esas olarak alınıp inşa edilmiş tir. Stratosferik taşıt uçağı »de 97» dir. 61 ton ağırlığında olan uçak 134 paraşütçüyü bütün teçhizat ve sllâhlarlle taşımakta ve 20 ton yük nakletmektedir. Hastane uça ğı olarak kullanıldığı takdirde, 83 ağır hastanın sedyelerlle dört dok tor refakatinde ve bir ton İlâç ve cerrahi aletler taşıması kabildir, Uçak hiç yere lnmeksizln 5 bin kİ lometreden fazla bir mesafe kate decek kabiliyettedir. (A.A.)
Komünist aleyhtarları filmler vaşlngton: — Film imaloile-rl birliği başkam Erle Jonhson, Av rupanın İşgal altındaki bölgelerin de Komünist aleyhtarı filmler yapılması maksadile hükümetin pa ra yardımında bulunmasını teklif itmiştir.
Johnson, bu bölgelerdeki Rus p-ropagandasım karşılamak üzere böyle filmlerin dağıtılması konusunda Başkan Truınan İle d« gö-
En manalı
Inkilâb
(Başmakaleden devam)
mokrat Partinin belli bir şahnlyo-lî İleri Hİirnıemosl vo sırf Halk Partili namzede rey vermemek gibi menfi bir hareketle iktifa etmesi muhalefetten beklenilen dİ-ıı um iz m e uymamaktadır. Amma hakikaten Demokrat zimamdarların heyecan ve şevki milletin heyecanını çok zorlukla takib ede» bilmekle ve ekseriya halkın cûş-ü lıurıışuna intibak bile edrmemok-tedlf*. İzmltte bir köylü delege Cumhurbaşkanının hâlâ Halk Partisi başkanı kalınasım şiddetle protesto ederek bu hal şekline karşı partinin sâkii kalmış olmasını yerdiği vakit toplantıda hazır bulunan sayın Celâl Kayar hiç bir müdafaada bulunmamıştır. Filhakika durumu müdafaa da pek kolay değildi. Çünkü Halk Farthiniu ve beyannamelerin bir çok valdlerl ancak sözde kalmış, fiiliyata înkılâb etmemiştir.
General Ali Fuad Cebcsoy başkan seçilir seçilmez söylediği nutkunda, (25) yıllık Cumhuriyet rejimi esnafında yapılan on üncınli inkılâbın 1945 denberİ yapılanı, yani çeşitli parti usulünü kabul edişimiz olduğunu tebarüz ettirmiş tir. Sayın başbakanın bu demecinin samimiliğinden şübhe etmek istemeyiz. Fakııt çeşitli partili bir rejime girmek ve onu tahakkuk ettirmek için evvelâ sahayı, 25 yıllık toptancılık, tek partililik ve şeflik sistemlerinin yıktığı molozlardan temizlemek icabeder. Yokta çeyrek asırlık kölıncmiş telâkkiler ve şahıslar mevkilerini oldukları gibi muhafaza ederler ve mevzuatta da en ufak bir değişiklik yapılmazsa 1945 denberi vaki’ gelişmeler inkılâbımızın en mühim parçalarıdır, sözü, üç yıldır Halk Partililerin ağzından işitmeğe alıştığımız umumi formüllerden başka bir mahiyet taşımaz. Halbuki bu millet Halk Partililerden gelsin hattâ Demokrat ricalin ağızlarından işitsin, vaidlere doymuş, lâftan usanmış ve fiiliyata susamıştır. Yeni Meclis başkanı yüksek mevkiden faydalanarak antidemokratik kanunların ortadan kaldırılması hususuna himmet etmelidir kİ memlekette değişiklik olduğuna inanmak bil olsun. Ayrıca yeni Meclis oi partiler karşısında tarafsız
reket edeceğini de teinin etmiştir.
da. iıuuuıuLk Faa
kat Ali Fuad Cebesoy unutmamalıdır ki ikinoi reisler arasında Feridun Fikri Düşünsel gibi tarafsızlık kelimesinin mânasını bir türlü anlıyanıamış ve muhalefeti, susturulması lâzım gelen bir kudret tanıyan kimseler de vardır.
Şimdi yeni reis evvelâ bu arkadaşlarına kendi düşüncelerini telkin etmeğe çalışmalı ve tarafsızlık fikrini Kiyaset Divanı erkânının ruhuna yerleştirmelidir. Kendisine temin ederiz ki bu iş kolay olmıyacaktır. Halk Partisinin toptancılık zihniyeti bazı ruh ve kafalarda o kadar kökleşmiş ve na-mralaşmıştır ki, onun bir kaç nutuk ile kazınabileceğine biz hiç i-nanınıyoruz. Fakat çok kısa son bir tecrübe devresinin yeni başkana verilmesi de insafa uygundur amma bu devre çok kısadır, aylarla değil günlerle ölçülecek ve sayılacaktır.
bir karelim-
A. Cemaleddin Saraçoğlu
• ı _ • •
rüşnıüştür. (A.A.)
Bercy mağazalarındaki büyük yangın
Paris: — Parlste büyük Bercj mağazalarında bir yangın çıkmıştır. Polis müdürlüğünden verilen malûmata göre yangın sabaha karşı saat 5 te başlamış ve 7 30 da etrafa yayılmasının önüne ge çilmişse de için için yanmağa devam etmekte bulunmuştur. Hasarın mühim olduğu söylenmekte-, dir. (AA.)
Portekizdeki nehirler taştı
Lizbon: — Son 48 saat İçinde yağan şiddetli yağmurlar, Portekl zln her tarafındaki nehir ve ırmak larm taşmasına sebeb olmuştur. Bu cümleden olarak Coiııbreda şehrin aşağı kısmı su altında kalmış ve lüzumunda kıyı boyunda oturanların hemen tahliyesi için gerekli tedbirler alınmıştır- Bunun la beraber şehrin içme suyu merkezi de su altında kaldığından Coımbre’ln bir hafta kadar susuz kalmak tehllkesile karşılaştığı mu lmkkatır. Şehir daha şimdiden e-lek^rlkslz kalmıştır..
Öteyandan Tage nehrinin ağır
Arabca ezan okuyan tarikatçı yakalandı
Hacıbayram Camiinde Cuma namazı kılınırken Kınacı adında birisi müezzinden evvel davranıb Arabca ezan okumuş Ankara, 31 (Hususî) — Dün Hacı •
Bayram camiinde Cuma namazı kı-bnırkon namaz kılanlar arasında Ankaranın Elmadağı bucağından Mohmed Kınacı camiin müezzininden evvel Arabca Ezan okumağa başlamış ve tesadüfen yanında bulunan
şimdiye kadar fişlerini yapan tapu mahkemelere devrede-tasanya göre de tapu için danışma vc takib
Tapu kadastro genel müdürlüğünce hazırlanan , iki tasarı '
- o-----
Ankara, 31 (Hususî) — Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından iki yeni tasarı hazırlanmıştır. Birinci tasarıya göre, gayrimenkul dairesi bu işi çektir. İkinci işlerini takib
kurulları ihdas edilecektir.
Bundan başka Tapu dairelerinde vatandaşların İşleri görülü- Icc n Çeşit 11 dairelerce vergi alacaMarı hanen orada tahsil edilmekteydi kİ bu da Vatandaşlar için büyük güçlükler çıkarmaktaydı. Tapu idaresi bu mah. zuru da göz önüne alarak bu hususta da yeni bir tasarı hazırlamaktadır. • ' (
Meclisin yarınki mühim toplantısı
Ankara, 31 (Hususi) — Marşal plânı dolayıslle meclisin pazartesi günkü toplantısında Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak tarafından verilecek olan demeç ilgi İle beklenmektedir. Dışişleri Bakanı Marşal plânı dolayıslle şimdiye kadar geçen bütün muameleleri müddettenberl lerin bertaraf mektedir.
Hikmet Bayurun bir makalesi
Ankara, 31 (Hususî) — Bugünkü Kudrette Hikmet Bayur, memurlar arasında tensikat başlıklı makalesin de; Ulus gaetesinin müteaddid defa tasrih etmiş olmasına rağmen asgarî kadro âzamî sürat prensibinin memurlar arasında partiye olan iti-
açıklıyacağı için bir husule gelen tereddüd edileceği tahmin edll-
madsızl ıklan sebebile bir enya-rattığını söylemekte ve bu endişenin sebebinin «C. H. Partisi hükümetlerinin herkesçe bilinen müzmin kifayetsizlikleri dolayıslle giriştikleri İşlerde daima başansıhkla karşılaşmaları, sonra yurdun ve hattâ kendilerinin zarar etmeleri ve çok kero de bir sürü lüzumsuz sıkıntılar doğurduktan sonra da işi yarıda bırakıp dönmek zaruretinde kalmalarıdır» demektedir.
Dışişleri takan lığında bir tâyin
Ankara, 31 (Hususi) — Eski Prag elçisi Faik Hozarın Dışişleri Bakanlığı umumi kâtib birinci muavinliğine tâyini kararlaşmıştır.
Suriye ile seferler açılıyor
Ankara, 31 (Hususî) — Suriyede kolera vak’alan sona erdiği için hükümetimizce alınmış olan her türlü tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Suriye ile Türkiye arasında normal ulaştırma seferlerine bu günlerde başlanacaktır.
A.
Kaliforniya
ağır kabarmağa başladığı haber verilmektedir. 1947 su baskınların 1 da büyük zararlara uğrayan Gole I gelerl tekrar tehlikeli duruma düş | ga Beııavente ve Constançia böl- | müş bulunmaktadır. (A.A.) 1
Kaliforııiye Dalıriye Akademi-} sinin mekteb gemisi
Vaşlngton:
Bahriye Akademisinin mektep ge- J misi olan «Golden» Boer» 100 bah- 1 riye talebesi ve Amerikan halkının-1 Fransız, Italyan ve Yunan çocuk- | larına bağışı olan 1200 ton kutu I sütü ile diğer yiyecek maddeleri ve i giyecekleri hamilen Avrııpaya mü I tevecclhen hareket etmiştir. (
Gemi. 2 Martta Marsllyaya vara l çaktır. (A.A.) i
İngiliz üniversiteleri saylav | seçeııılyecek I
Londra: — Londrasa bugün t yayınlanan bir kanun projesi hük- l müne göre, Ingiliz ÜnlversltölejJ ( Meclise saylav seçme İraklarım kfcy l bedecekierdlr. İngill» Üniveraitele» Z rlne bu hak uzun zam^ndftn biri ı tanınmış bulunuyordu. (
Ayni zamanda İş adamlari da l sınaî veya ticari işletmelerinin bü C lunduğu seçim bölgesindeki rftziâ- 7 dan bir oy sahibi olaınıyacaklar» 1 dır. (A.A.5 ’
iki polis memurunun müdahalesine rağmen susturulmamış ve bilâhare yakalanarak savcılığa teslim edilmiş tir. Kendisinin Pllâvoglunun kurdu, ğu Tican! Tarikatta müfrit mensub-farından olduğu anlaşılmıştır.
Ankara Hukuk Fakültesi der* ve imtihanlarında değ şiklik
Ankara, 31 (Hususî! — Ankara Hukuk Fakültesi profesörler meclisi 948 - 49 ders senedinde yani gelecek sene uygulanmak üzere gerek ders usullerinde gerek imtihan usullerinde bazı değişiklikler yapmıştır. Yakında senato tarafından incelenecek olan değişiklikleri şöylece hulâsa etmek kabildir.
1 — Ders programı tadil edilerek her sınıfta altı ders okutulacaktır.
2 — imtihan zamanları şubat ve eylül olarak tesbit edilmiştir.
3 — imtihanlar iki dersten yazılı ve diğerleri şifahi olacaktır. Talebe hazır olduğunu bildirdiği zaman imtihana girecektir.
4 — Her talebenin Üç defa imtl. hana girmek hakkı olacaktır. Talebe bir dersten ikmale kalırsa bu sayıh mıyacak, talebe sın fta kalmış addolunacaktır. Eğer bütün derslerden 9 almış ve bir dersten kalmışsa sınıfı geçmiş addolunacak» r Vasati ders
*
numarası yedidir.
5 — İki sen^ sınıfta kaldığı için çıkarılanlar evvelki sınıfa tekrar kaydolunarak bu gibiler bir defa daha imtihana kabul edileceklerdir..
Bruks İde aç îucak Milleti er^r-’sı
Ankara, 31 (Hıtaıısi) — Ankara Ticaret ve Sanayi Odas; Brüksel'le açılacak olan milletlerarası sergiye îştirâke çağırılmıştır Ankara tacirleri bu hususta gereken izahatı Odadan alabileceklerdir Sergi 1? nisandan itibaren ayın 28 ine kadar açıx kalacak ve Türkiy-ede sergiye dâvet-11 olarak iştirak edebilecektir.
r
E s k işehrin iç ler ac ısı
durumu
(Batcaratı ’ fncide1
Biz Eskişehirde belediyenin mev cut olmadığını olsa dahi bunun bir gölgeden ibaret buluııduğuuu her fırsatta isbata çalışıyoruz ve çalışacağız da...
Şu gönderdiğim resim Eskişehi-rin içinde adeta bir Venedik şehrinin mevcud olduğunu itiraz götürmez bir şekilde gösterip, dâvamızın ehemmiyetli bir kısmını is-bat etmektedir. Çünkü bu resimde görüldüğü gibi bir çok sokaklarda kaldırım katiyen yoktur, a-kıntı dahi verilmemiştir. Tabiatile kanalizasyonun «K» sı dahi mevcud delildir. İşte Belediyenin aslî vazifelerindeki noksanlıklar... Bu itiraz kabul etmiyen bir hakikattir. Bunun aksini iddia edenlerin karşısına bu mahiyetteki bir çok fotoğraflar ile çıkarak hangi gayeye hizmet ettiklerini isbat edeceğim...
Bu arada bana anlatılan yürekler acısı bir hâdiseyi aynen okuyucularımıza nakletmeyi de bir borç bilirim.
Resimde görülen sokakların birinde bir vatandaşımız vefat ediyor. Ve bunu maalesef bir hafta defnedemiyorlar. Çünkü su ve çamurdan dışarıya çıkmanın imkâ nını bulamıyorlar.
Bu hâdise bana anlatılınca hayretten dona kaldım. Vc bunların mesullerinin kimler olduğunu ve vicdanî mesuliyetlerin ne olduğunu düşündüm. Bu ne şu veya bu parti meselesidir ve ne de onun veya berikinin meselesidir. Doğru dan doğru.va millet ve memleket dâvasıdır. Her vicdanı olan insan buııu açıkça haykıracak ve gizlemekten asla sakmamıy'acaktır.
Daha düne kadar şehirde elektrik dahi yok denilecek derecede idi. Ve Büyük Millet Meclisinde Eskişehirin elektrik meselesine a-id railletvekUimkia sözlü sorusuna içişleri Bakanı 43000 liralık ye ni bir tahkikatın açıldığını açıkça şöylemigtir. Bütün Eskişehirliler neticeyi sabıfeızlıkla beklemektedir.
Ayrı ve uzun bir dert olan su meselesine da kısaca bakalım:
Şalnip aşağı kısımlarında bol ıpiktai’da sıcak su Vardır. Ortasın dan Porsuk çayn Çikay. Ve İki met j-a kazdığınızda su çıkar. Eski hayır sahihlerinin getirttiği sular da vardır. Ve a.vrıc£i Rahmetli Ata-türkün himmet ve gayreti ile go-tivtilen Kalabak suyu da ohuuaı-na rağmen sırf bdlaıiiyeniu idaresizliği veya Thm'rtt ^»tlcoslncfo'se-

SAYFA.’ 3
idareci s== gözile
B.
aktüallteler
p
elinde canlandırın»
yürürken, düşünün gerek siyasi, gerek
Pâkistan
akielanda hâkim olan bir vM olze varmış: On his Mafesty Service.* Hor şey kralın hl metinde».
PakistanlI, yürürken, konuşurken* düşünürken, gözünün önünde her şey kralın hizmetinde levhasını canlandı-rırmış.
Krallık hesabına, çok güzel ve mır vaffak olmıış *bir telkin.
Bunun memleketimizde tatbik şeM II:
On his nailons Service «Her şey milletin hizmetinde*.
1 — Memleketi idare edenler, en küçük memuruna kadar, yürürken* düşünürken, konuşurken bilhassa va' zlfosinl yaparken «Her şey milletiı) hizmetinden veoizesini kafasında, zünde, kulağında, lıdır.
2 — Vatandaş, ken, konuşurken, İçtimai, gerok ticari ve İktisadî vazh fesini yaparkon «Her şey milletle hizmetinde» düsturunu tekrarlaman-dır.
Bu vazifelerin yapılışı esnasında) hâkim olacak bu Remiz, memurun, binnotice hükümetin halka yaklaşmasını tamamile temin edecektir.
3 — Bu levha, bütün dairelerde, Devlet Reislerinin fotoğraflarının yanına aşılmalı ve milletin parolası oh malıdır.
«Her şey millotin hizmetinde'

İLK TEDRİSAT ORDUSU Hususî idarelerden, umumi büdceye intikali münasebetiyle, ilk tedrisat hocaları maaşlarını alamamışlar.
Hakkile, yerinde olarak sızlanıyor lar, şikâyet ediyorlar, bağırıyorlar.
Milli Eğitim Bakanımız, hâlâ ışir prosedürnü tanzim ile meşgul.
Bakalım nc vakite kadar devam edecek.
J

Yeni Sabahın sayın a Fıkracı sın dan bir rica:
Eski Maliye Vekili Fuad Afcrah rüyasında, yeniden Maliye Vekili ol muş.
Sizinle ikinci bir interviöv yamnal istiyor ricasına tavassutumu istedi.
İDARECİ
y.u sene'.»-
941 rfa te 104,
Gezic koy demire iig v* marangoz ugu kursı - — o - -
Ankara. 31 (Hususi) — Millî Eğitim Bakanlığı önümüzdeki 948 - 49 ders yılında muhtelif illerde yeniden on tane gezici köy demirciliği ve marangozculuğu kursu açacaktır. Böylecc memleketimizdeki kursların sayısı 6 ya çıkmış olacaktır.
K'âs ’c °s r “rin !e c •'»i
Ankara, 31 (Hususî) — Milli Eğitim Bakanlığı geçen 917 senesi ^-ilde 89 klâsik eserin tercümesini yınlaımştır. BunJaı evvelki rin rakamları ise şöyledir: 13, 942 de 27. 943 te 69. 944 945 te 129, 916 da 154 dür
şob ri ev s h* ; vaprna1:
Ankara, 31 (Hususî) — Ankara işçilerini ev sahibi yapmak r»;ak ütüle kurulan isçi Evlen Y101 Kooperatifi faaliyete geçmiş*»!*. Kooperatif üç tip üzerinden ev inşa ettirecek ve üyeler her ay ver Jiklen liralarla •*-vin bedelini ödlyeceklerdir. Birlet tip klik metre karelik b.r od.» bir hollü evler 80 metı ? karelik hce-Silc blriikte 2000 İn ıva mu! ola-alo tır.
Halkerî^r' '"es’t-le
Ankara. 31 (Hususî) — Haber il dıgınuâsa göre muallakta bulun m Halkevleri meselesine yeni biı şekil vermek için incelemelere başlan arştır. Mevcud temavüle nazaran H il-kevleriniıı eskiden olduğu gibi müstakil bir müessese şekli verilmesi ve Türk gençliğinin kültür bakmı n-dan yükselmesi esasına dayanan l ir çalışma pıogı amile lechiz cdilnv sİ mümkündür.
ı o g
(A.A)
n I öl
Kral
hemşiresi
Kahire, vudluk Kralının kızkardeşi prensli
Ruhiye, uzun süren bir hastalıktaş sonra dün akşam Kaimede l'ıausız haatahanesinde vefat etmiştir.

hirde hissedilir derecede su sıkıntısı vardır.
Ayrıca bir de Hal devdi vardır. İktisadı işletmecilikte bir kuruluş yeri meselesi vardır. Eskişehirimi-ze yaptırılan Hal’de bu mesele na-
zarı dikkate alınmadan hareket c-dilmiş üstelik inşası esnasında dahi bir çok siyasi mülâhazalarla, sürveyyans olacak ömründe iki tane tuğlayı üstüste koymamış veya koydurmamış bir şahsı getir rntşlerdir. Yine ayni şahsı bir ik* tiaas vc bilgiye hawt e iç-
sizin. otanın müdürü vapjnıya ca-hsınak ladırlar

t
0
8-29
83Û
8.30
8 45
14,00 17 58
18.f'l
18.00
Açlış ve prograra.
ML s ayarı. Haberler»
Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl.)
Dinleyici İstekleri (PM Müzik:
İLAN
Fatih 3 cü Sulh Hukuk Yargıçlığından: >947/1333.
Her çeşit ve anbalajJa bol miktarda Kinin getirilmiştir
İstediğiniz kadar ve reçetesiz olarak her eczaneden tedarik edilebileceğini saym halkımıza arzeder».
M
idare mekanizmasını nasıl düzeltebiliriz?


İst Bcrsasımn 31/1/948 Fiyatları
11.385i
282.—
1.3060
65.7278
105.5468
6.3887 5.60
77.8880
11.2495
Londra
Paris
Paris
Cenevre
Amsterdam
Brüksel Prağ Stokholm Lizbon
esham ve tahv İLÂT
% 5 941 Demiryolu 5 95.5U
Ljnsan oğlundi.
BUL M ACM
----*----
1 2 34567 89
i 1 ( . n
■ 1
l ■1
■i K
■ |K(
M 1 B
O 1 !
1 l" S
1 ■ 1— D


F 1
4


Temsil
Müzik-
Müzik: İnce Saz.
Müzik: Yurddan Sesler. M, s, ayan,
Haberler,
915
10.00
10.30 Müzik: Şarkılar.
11.00 11.25 11.45 1230 13.00 13,00
13,15 Müzik: Çeşitli Saloa Orkestraları, Kapanış, Açıl? ve program M. s. ayarı. Müzik: Radyo Salon Orkestrası. Müzik: Hafif Sololar (Pl.) Müzik: Şarkılar. M- s. ayan, Haberler, Geçmişte Bugün-Miizlk: Kanşık Şarkılar. Müzik: Radyo Dans Orkestrası. Pazar Gazetesi.
Müzik: Tarihî Türk Müziği. Müzik: Keman Soloları. Müzik.
Konuşma: B. T. G. Müzik: Dans Müziği (Pl.) M. s, ayarı,
Haberler,
Program ve Kapanış.
4
6
6
A
&
Soldan
1 — Bir türlü kavuşamadığının bir rejim; 2 — Cihan, Kadem; 3 -Fransada bir şehir, Bir inşaat veya işi müteahhide devretmek; 4 — Eziyet, Sonuna (Y) gelirse İçilir; 5 — Bağışıklık temin eder, Bir harfin okunuşu: 6 — Erler, Bir harfin okunuşu; 7 — Cep fenerlerinde ışj ğı temin eder, Rumeli şlvesile kız; 9 — Pehlivana verilen emir, İhsan.
1 ukandan Aşağıya:
1 _ Sığır Yavrusu, Hayli manâsına; 2 — Rum kız İsmi. Bayram, dan bir gün evvel; 3 — Kömürü makbul bir ağaç, Saha; 4 — Fizik te direnç birimi, Şahıs; 5 — Tersi şivayet, Saçı döken bir hastalık; 6 — Ölünce bedenden çıkarmış, Ha raret; 7 — Kereste elde edilir. Esaretten serbest bırakma; 8 — Kura, ğın aksi, Güzel göze verilen bir i-sim; 9 — Tersi emir, Bir oyun.
BVVELKl BULMACANIN « HALLffiDÎLMή ÇEKLİ
1 234567 89
giden kısmını 450 tahmin ediyor. Bu büdcenin takriben buluyor demektir.
milyon rakam yüzde
1830
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20 1930
20.15
20-30
21.15
21.30
22-00
22-20
22.45
22.45
23,00
Perakende Satış
Sümerbank İplik ve Dokuma Fabrikaları Müessesesi
I ■■ J v
durlugunden:
İstiklâl caddesindeki Beyoğlu mağazamızda ithal malı pamuklu mensucatın 2/2/948 tarihinden itibaren ve bir kaç güne kaüar da yünlü kumaşlarımızın, halı ve bayraklarımızın parekende satışına başlanacaktır. Sayın ihtiyaçsahiplerinin mağazamıza müracaatlarım rica ederiz. (12941

j
2
4
5
6
r-
4
t
6*
H A Ni I M e;l i k
O:D Aifl îl Ş|A!R| I
P’A Z|E ■ EıZ E N
a,a AİT I IICMDA
Rt Rll M «|FıE E
A]Ş ■iK E ZİA H L
D|E R:E B 1 İR, AıT
a;l OB E |L 1 N'E
K'E T| E N ■İK A R
Devletin umumî büdceM hakkında bir tetkik nedretmiş olan bir yazaz^ devlet büdcesinin maaş ve tahsilatlara olarak umumî kırkını
Tabii İstanbul belediyesi büdce» sinin yüzde sekseninin maaşlara gitmekte olduğu nazarı dikkate a, lınırea, devlet büdcesindeki nisbei az çok zemzemle yıkanmış gib telâkki edilebilir.
Fakat ne de olsa muazzam bir yekûn demektir. Kalan kısmından askeri masarifler çıkanlıraa men* lekete iktisadi fayda getirebilir masarif mikdannın nc. kadar düşe ceğini takdir etmek zor bir şey değildir.
Bu fakir memleket ise bu kadarını taşımaktan âcizdir. Nitekim ki efkârı umumiyede memur bolluğu ve bilhassa iş beceremiyen memur bolluğu hakkındaki tenkid-ler hep bunun neticesidir.
Binaenaleyh memur mesarifini I kısmak ve memur kitlesini azaltr I mak lâzımdır.
Tabii memur kitlesini azaltmak için muamelâtın yüzde belki altmış yetmişini bulacak olan lüzum suz kısımlarını —tedkik neticesinde— bertaraf etmek ve saniyen de kalacak memurları hakkile ve faydalı surette çalıştırmak çarelerini sağlamak lâzımdır.
Zaten ancak bu suretle hareket etmekledir ki iş başında kalacak memurları —mevcud İktisadî şart lara göre— tatmin etmek ve onlardan tam randıman almak kabildir.

Yeni Neşriyat
— 3 —
den olmuş olan memurlara birer m i k dar tazminat verilmiş ve bu paralar da eskidenberi ay başını beklemekten başka bir hayat faaliyeti öğrenmemiş olan o zavallıların elinde bir kaç ayda eriyip
. — » Yazan ——
1 Osman Kemal Görener
Davacı Kübra tarafından Sulta-nahmed Akbıyık mahallesi Ahırka-Pı iskelesi caddesi 27 numarada mu kim Ihsan Dikkaya aleyhine açılan izaleyi şuyu dâvasının yapılan yargı lamasında:
Dâvâlının hali hazır ikâmetgâhının meçhul olduğundan gıyab kara nnın ilânen tebliğine karar verildi ğinden yargılama günü olarak tayin edilen 9/2/948 Salı günü saat 11.40 da mahkememizde hazır bu Ilınması veya bir vekil göndermesi aksi taktirde dâvaya gıyabında bakılacağı karar verileceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
r--------------------------->
Akba Kltabevi Takdim Eder: Serhadlerin Çocuğu
YILDIRIM BAYEZİD
Vesikalara dayanılarak yazj lan bu büyük tarihî romanda Yjldjrjm Bayezidin kahramanlıklarla dolu hayatım, aşkını ve ıstırabını zevk ve heyecanla okuyacaksınız.
Yazan: FERİDUN FAZIL TÜLBENTÇİ
Ankara Akba Kltabevi Fiyatı 300 Kuruştur.

e/KLEgEL/M.'
J M^RİKANIN bizi yardım edi-leC€k devletler arasından açığa
. karmasının tesiri daha azalmadı. Fakat hâdise iktidar partisi muhitin de bir başka cereyan uyandırdı. Bililin muvafık gazeteler, hemen hemen bir ağızdan şu ta.vsiy.de bulunuyorlar:
— Birleşelim!
Amennâ! Zaten bir değil miyiz T Memlekette (Vahdet-i-mllllye) yOk mudur? Elbette var. Vatanın yükselt menaflindc muvafık muhalif el ele vermiyor mu? veriyor. O halde bu «birleşelim» in mânası nedir?
Anlatalım Bu «birleşelim» in mâ. hâBi şudur; ' ■
( İktidar partisinin konferans mu» rahhaslan ve maliyecileri vazifelen» ükildlklerl meselede muvaffak ola» mamışlardır. Bu muvatfaldyetslzllk B^mlekctte pek fena akisler husule F'-tlnnlştlr. O halde hemen elele ve. rerek birleşmeli; çünkü bu memleket siyasetini sareacak bir hâdisedir.»
Eh kere İş bu yola dökülürse o zaman ortada mesele kalmıyor. Ne za» man iktidar partisi sıkışsa hemen birleşeceğiz. Buhran geçti mİ? On-
dan sonra çocukların oyunları gibi
■ı— 35 Liraya
Hakikî su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardesüleri
Ayrıca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir
_____ _ fen Hail-Haınajm, Dikranyan - --
Kbdurrahman Kalyon
(• •
Teminatı
Fiyatı
Miktarı
Cinsi
Gaz Bezi 50.000 metre7-75 kuruş 2812 lira 50 kuruş
Guraba hastahanesine 948 yılı İçin, lüzumu olan Yukarda cinsi ve miktarı yazılı Gaz bezi kapalı zarf usulile eksiltmeğe konulmuştur, ihalesi 20/2/948 tarihine rastlayan Cuma günü saat 15 de Vakıflar Baş müdürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır. İsteklilerin 2490 sayılı kanunun, tarifi veçhile hazıriıyacakları teklif mektuplarını ihale saatinden kâr saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyon Başkanlığına vermeleri şarttır. Posta ile gönderilecek teklif mektuplunda yine ihale saatinden bir saat evveline kadar gelmiş bulunması meşruttur. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez- Şartnamesi ve numunesi her gün çalışma zamanlarında levazım bürosunda görülebilir. (1110)
Miktarı Fiyatı İlk Teminatı
Lira Kr.
Cinsi
232 Ura 50 Kr.
Gürgen odunu (200) çeki 15 50
Guraba hastahanesile fukara imaretleri için lüzum olan (200) çeki kesilmemiş gürgen odunu açık eksiltmeğe konulmuştur. İhalesi 12/2/948 tarihine rastlayan Perşembe günü saat 15 de İstanbul Vakıflar Başmü dürlüğü binasında toplanan komisyonda yapılacaktır. Şartnamesi her gün çalışma zamanlarında levazım bürosunda görülebilir. (lll’İ)
imtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fiilen idare eden: Yazı isleri müdürü: FATtN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi*
«AYLIK ANSİKLOPEDİ»
45 nci sayısı çıktı
Memleketin ilim otoriteleri tarafından yazılıp heray başında mun tazaman bir faslkülü Çıkan ve büyük bir ihtiyaca cevap veren bu emsalsiz eserin yeni sayısında İn-giltereye geniş sayfalar ayrılmış ve Britanya Milletler Camiası hakkında geniş bilgiler verilmiştir |
Dünya olay vekeşiflerini ve her “çeşit bilgiyi- veren bu eser: komşu milletler hakkında verdiği bendle re ilâve olarak büyük devletlerden Birleşik Amerika ve Sovyet Birliği ne de geçen sayılardan geniş sayfa lar ayırmış ve bu sefer verdiği İn giltere bendi ile bu seriyi muvaffa kiyetle ikmal etmiştir.
Bundan başka yine bu sayıda: Ü1 ser, Akrobasi uçuşları, Tristan Bernard, Wandenberg, Mannerhe-lm. Vefa lisesi vesaire gibi bendler de vardır.
Sayısız resimlerle süslü bu mühim eseri kaçırmamalarını okuyucu lara tavsiye ederiz.
SON ÇIKAN KLÂSİKLER
Milli Eğitim Bakanlığınca son de fa yayımlanan Klâsikler arasında Fransız Klâsiklerinden Balzac'm -Cousine Bette» romaıımnı birinci cildi ile A. de Vigny’in >:Askerliğin Kulluğu ve Büyüklüğün İngiliz Klâ siklerinden Charles Morgamn «Kaynak I» eserlerile Devlet Kon. servatuan serisinden olmak üzere Bernard Shaw’m «Milyoner Kadını eseri bilhassa dikkâti çekmektedir
TIZIANO VECELLİONUN SANATI
Gazi Eğitim Enstitüsü resim öğ retmeni Refik Epikman tarafından kaleme alman bu değerli eser Rönesans devrinin büyük resim tistad

yine başlanacak...
— Karşıkl tayfa diz!.. Bl2im tayf® hû!..
Böyle olacağına şu boş gayretkeşliklere son vermek de adanı için. İŞ değil, iş için adam seçsek olma,? mı?
D
bir vak'a millet ve» sunarak susturul» iddia et»
Birleşelim -
Ekmek

YİNE SINDIRGI TlÂDİSERh EMOKRASÎ âleminde şu Sm« dırgı hâdisesi tarihi
halini aldı. İktidar partili kül 70 imzalı bir varaka kendisinin halk tarafından dugunun doğru olmadığını ti. Buna mukabil Cumhuriyet gaze-
tesi hâdisede nazır bulunanlardan meseleyi tekrar tahkik etti ve 70 değil 7000 kişinin şahadetlle vak’amn sıhhatini ilân eyledi. Ayni zamanda millet vekilinin nıltkunun kesiltnesh nf muhabirinden do »sordu ve müshet bir cevab aldı; bu dedikodu böyle de* vam ederken İstanbul gazetelerinin postada alıkonulduğuna dair bir ha. bar daha okuduk.
Hâdisede İsmi geçen milletvckîH-nİn yerinde olsaydım bilir misiniz ben ne yapardım?
Siyasi muarızı mm "nutkunu sükûnetle dinler ve bitirince onu hararetle alkışlardım. Ondan sonra kUrstlye
çıkar;
«Arkadaşlar! derdim. Eenden evvel bu kürsüyü İşgal eden Demokrat arltadaşın görüşüne göre nutuk söylemesi İçinde yaşadığımız demok rasl hayatının parlak bir tezahürüdür. Hepimiz İçin gaye hedef birdir fakat v yollar ayrıdır..»
yavaş yavaş kendi noktai müdafaa eder ve belki ben tanırdım...
Bunu yapamaması nâhoş
kal rivayetinin boş boşuna gazete sü * unlarını işgal eylemesine sebeb öldü.
Eskiden âdetti. Birisi bir mahallede yeni bir cv alırsa konu komşu «ev mübarekesi* ne gelirlerdi.
Vakitli adamın biri yeni bir tJımş; ilk ziyarete! olarak bir
den girerek nazarımı de alici
bir istis-



ev
softa

Memur kadrosunu kısmak vak-tile ittihadcıların yaptığı gibi tensikat yaparak bir çok aile reislerini sokağa atmak demek değildir. Bu tarzda hareketin hiç bir İktisadî faydası olmadığı ve belki memlekete büyük zararlar vermiş olduğu o zamanki tecrübe ile tamamen sabit olmuştur.
Hatırlardadır ki o zaman işlerin
gitmiştir. Bugün ayni hâtayı yapmağa ne zaman ve ne de mekân miisaiddir. Bugün —yani yirminci asırda— daha İlmî bir tarzda çalışmak ve bilhassa memuriyet ha yatından çıkacak olan vatandaşla n memlekete iktisaden faydalı o-Iacak bir şekle koymak lâzımdır. Bu vazife devlet için hem vicdanî ve hem de faydalı bir vazifedir. Çünkü tedricen hayata atılacak olan eski memurlar memleket iktisadi hayatında bir rol alacaklar ve kendilerini ve ailelerini geçindirdikten sonra devlete vergi de vereceklerdir.
Esasen bugünkü durumları bu zavallıların tamamile şahsi günah lan da değildir. Bunların ,bir çoğu ve bilhassa işe yaramıyanlan —her defasında memlekete karşı bir kusur yapmış olduklarında gübhe olmıyan— tavsiye ve iltimas sahihlerinin az çok kurbanıdırlar. Onları kolaylıkla ve fazla yorulmaksızın her ay maaş alabilecekleri bir yere yerleştirmiş o-lanlarm bu hareketleri olmasaydı belki onlar ilk zamanlarda biraz gıkmtı çekecekler fakat sonunda hayat mektebi onlan terbiye edecek ve onlar kendilerine bir yol bulacaklardı. Bilhassa şimdi öyle kendilerince âdi gördükleri fakat kazançlı işlere karşı sahte bir gurur ve uydurma bir vekar sahibi olmıyacaklardı. Bu sahte gururdur ki onlan bugün hayat mücadelesi karşısında âciz bir halde bı rakm aktadır.

Yeni usûl tensikatı yapmak için
••
evvelâ bir merkezî «tasviye büro» su kurulmalıdır. Her daire ve teş kilât kendi muam- lâtını basitleştirdikten sonra işlerini sağhyabi-leceği asgari kadrodan hanede kalmış olanların listesini —tahsilleri, hizmet seneleri, arsa ihtisas lan ile birlikte— bu merkez bürosuna bildirilmelidir. Artık bu memurlar bahsettiğimiz merkez bürosunun emrinde olmakla beraber bir müddet yint eski teşkilâtlarında çalıştırılan. ,-ta devam eder ler.
Merkez bürosu tetkik edeceği bu listeler üzerine:
1 — Hayata hazırlıyacak iktisadi kurslara devam ettireceği ve,
2 — Diğer daire ve tcşkilâtlar-



İLAN FİYATLARI
1
2
3
5
6
t
santimi
>
>
Başlık ınaktu olarak inci
>
Kr. 1500
500
400
300
250
150
Yeni Sabah'ın
Komedi Kısmı: fPBKÇİ MERHUM



larından Tiziano Vecelllonun sanat ve hayatını anlatmaktadır.
KÎÎabnı İçinde kuşe kâğıt üzerL no ballıma ikici renkli olmak üzere sanatkârın dünya ölçüsünde ta n,nmış 23 eseri bulunmaktadır. Bu değerli l(Uab Milli Eğitim Bakanlı ğı yaymevlcrlle bütün kitapçılarda 225 kuruş fiyatla satılmaktadır
Kasaplar
y > ika»
Yine Sındırgı hâdisesi meselesi
gelmiş, gayet ruhu sakil olduğu için doğru dürüst blrşcy konuşmadan saatlerce kakılmış kalmış. Nihayet birdenbire yerinden kalkarak karşıdaki sedire oturmuş.
Ev sahibi sormuş:
YAZAN
\ULUNA Yl
— Neye yerinizi değiştirdiniz, Softa:
— Efendim, demiş. Ben sizden ev-velkl ev sahibinin zamanında da bu eve gelir kendisini ziyaret ederdim. Demin oturduğum yer» ikindi güne» |! geliri

1
Ev sahibi yerinden fırlıyaralu ____ Ay! demiş, o vakte kadar rada mı oturacakaın?
Ve herifi kapidışan, etmişi

EKMEK MESELESİ:
DAHA haUcdllemedl. FınncıU» değirmencileri İtham ediyorlar; değirmenciler de fırıncılara htt-cum eyliyorlar; Belediye her zaman olduğu gibi ortada kalmış; ne yapacağını bilmiyor; o da ekmekleri tahlil ettiriyor... tecrübeler yaptırıyor. Kimi yüzde 60 çavdar, kimi yûrfa 35 buğday diyor; bütün bu münakB-şaîar devam ederken trende, vapurda. tramvayda halk fena fena geyf-riyor ve kaşınıyor...
Geçen gün trende İhtiyarca bir Bok

İSTANBUL. BELEDİYESİ SEHlR TİYATRO! ARI gaat 20 de Dram Kısmı:
KÖŞEBAŞI
Yazan: Ahnit-Kudsl Tecert
Telefon *.42157.
Nuri;
Yazan: ÎLıdrrefik Telefon: 40409.
Sah Talebe temaili saat 19 da: Pa zar günleri 15 de matine; Cumartesi ▼o Çarşamba günleri 14 de Çocuk» Tiyatrosu.
• • " w
Z A Y İ : — 1947^48 yılında Gü ael Sanatlar Akademisinden aldı-ğım şebekeyi kaybettim, yenisini a-la cağımda ıı eskisinin hükmü yoktur. 3450 Rezzan Dilman l

2
ca taleb vaki oldukça oralara tevzi edeceği memurları ayırmalıdır.
Tabii kadro harici kalan me* murlar bu vaziyetlerden haberdar edilecek ve ba.ska bir tarafa nakledilebileceklerini kabul edecek lerdir.
Bunlar arasında atik davraıub da kendilerine hayatta faydalı bir mevki teminine muvaffaksolanlara hizmet seheleri nisbet’nde bir tazminat verilir ve devletle a-lâkalan keeilir.
Fakat kendilerin»? böyle bir mev ki teessüsüne muvaffak olamıyan-lar ise merkez bürosunun vereceği emre intizar etmek mecburiyetindedirler. Bütün tensikat müdde-tince —hakikî. ıhtisae sahihlerinden başka— yeni hiç bir memur a-lmamıyacağı cihetle diğer müessese ve teşkilâtlar —şayed lıti-yaçlan olursa— yeril memurların!, yalnız merkez .bürosundan at irilecekler ve istedikleri evâefı ıraya bildireceklerdir.
Mevcut kadro harici memurlar arasında isti yen lei’e veya teori b edilenlere ise hususî ticari vesa
• * sınai kursiar açılacak, istiyeniere ziraat ve ziraat makineleri kullan ma ve tamiri öğretilecek ve bu sonra kiler kâfi bir malûmat e(de ettikten sonra kendilerine miri emlâkten tarla ve saire temin Sunacak ve meselâ maaşlarının altı aylık veya bir senelik mikcLxn tazminat namile verildikten acmra alâkalan kesilecektin Ayni c»zr minatın havatm muhtelif şubeleri; için hazırlanma • - bir küçük saz nat öğrenmiş olanlara da verilmesi lâzımdır.
Ancak bu suretledir ki bugünkü dununda nwmtkot için yalnız müstehlik olan memur fpzlası yavaş yavaş mer.ricket iktisadiyatına —tâbir eairsa— yedrilecek ve bu tasfiye işi mı ısız geçvce (-tir.
Bu iş için ) ( ak milyonların her bari, ve mitlec i-
cin faydalı bir meolâğdır. Çi n^u sonu memleket -. m hayırlı ola» ık ve randıman ger sektir.

Bu vesile ik j aşını da hurin latmak isteriz k: rfcalesef m(*v •? ketteki memur s-.. r.a ınlisah »t-miş olan münevverlerin büyük seriyeti İstanbul ve Ankaradıki büjriik merkezlerde toplanmışa gayret etmişler ve koca memleketin büyük kısımiannı bo.ş bırakmışlardır. Gerek sıhhiye teşkil iri ve gerekse Milli Eğitim ve sair kilât biraz da münevverleri memleketin her taraı a dağıtmak siyasetini —bu tenrikat vesilesi le— pekala tatbik edebilirler. Bıı tahsil ve terbiye görmüş kimselerin memleketin her köşesine dağılmışı oralardaki maddî ve içtimai hayatın yükselmesine büyük bir tay da sağlar.
O/ K. Görener

t
I
Halı!
cv-
din yakasını çözmüş. Torunu olduğunu tahmin ettiğim bir çocuğa sırtını kaşıtıyor.
— Biraz sağa... Az yukarı...
Tamam Kopar onu... Oh! Kaşı lâdım... Kaşı iki gözüm!
— Haminne... elim ağrıdı...
— Biraz daha yavrum...
Kaşıntı sona erdikten sonra pişkin bir bakışla yüzüme baktı.
— Ekmekten diyorlar; bereket ver ain torunum yanımda... Geçen gün yalnız çıktım. Utanmasam haşa hu-aurdon merkeblcr gibi duvarlara, a-ğaclara sırtrnn sürecektim. Ev hah kının vücudunu görseniz fasla fasla kabardı.V; Hepimiz bir araya gelin* ce bir haşırtıdır gidiyor..
Bostancıya kadar dinledik... Fakat kaşıntı sâri mi? Yoksa sinirden mİ? bilmem. Benim do sırtımda bir ürperti oldu. Yetişebildiği noktaya kadar elimi uzatabildim... Yapamasam ne olacak? Hiç... Ya herkes sokağa elindo bir arka kaşağısı 116 çıkacak; yahu d da birbirimize: (Aman blrar der. Küreğimin olduğu yeri kaşıyi-ver!> diyo yalvaracağız.
Allahını! Biz kullarına daha neler göstereceksin?
KA&ABLAR:
> ASABLAH heyeti Ankaıalan Gönmüşler ve Şehir Mücİİsİ, narh işini hallvtn.- Ld.r. Aksi takdirde buhran olacak! tehdidini savurmuşlar..
A iki gözthu cluıdım. Şehir Meclisi bu gibi meselelerde hangi işi halletti kİ narh işint de hailetsüK.. Nırh koyar, kimse aldırmaz». Yine !ca-sablar müşterilerine İstedikleri fiyata et satarlar. »Şehir Meclisi maalesef tehdidini ikaa muktedir degıM:r. Eğer muktedir öUü biz böyle ekmek, böyle etâ böy,^ buyje m -
mı yeriz?
O İçtimala: . ıt hep •>-
lar alışverişte l,- ; • den ibaıcîrir.
Knsablnrm hnhr. n. -aid fnaHm tta güldük. Buhran an»«ı»n gelen arz! bir hale derler. Bu ârızî hal (1 > nıt şekle girince o zurnan buhran olmaz...
Bizde de etmeb daimi bir gay ritabiilikte gittiği cihetle artık ( buhran demek doğı . değildir..
Hem buhran aCzü İle kimi korku* tuyorlar? Biz ne bulu anlar gürmüşüz... Şairin dcdlfiı gibi: Biz nc dlenıkr, dcrnKr,
cetnier görm.rciü
K


t r* © * t--
Edirnede iki D. P. Başkanı mı var ?
Kağıt mes’elesi
İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri
Islânııla mezlıehler ve fırkalar nasıl doğdu?
Munriue Ue“Âl‘nin Ş«Zı.si vasıfları, maddi cc mânevi ceb-\ " ’ — Ehli Sünnet ile Şia’nın, imameti «n-l «Ebu Ubcyde bu milletin eminidir» —I Osman devri hilâfeti —
44-------------------------!
RAiF OG ı.Y
peydahladığı piÇhıi; Islâm usul örflerine aykırı olarak, onun zekâ ve iktidarından faydalanmak ve Ali tarafını tutmamasını sağlamak inak sadile, resmen kardeşliğe kabul eyledi, ki sırası gelince ondan da balı-solunacaktır. Mervan; işte böyle bir uğursuzdu, ki onun iki yüzlü siyaseti (Osman) gibi üstün bir Şahabının şehid edilmesine sebebiyet verdi, Cemel hâdisesinde Ashabdan (Tal-ha) yı okla vurup öldürdü, sonradan Muaviye tarafından Medine valisi yapılınca, da Muaviyenin Medine hal kı ve Ashabın büyükleri hakkında revâ gördüğü zulümlerin ve musibet lerin baş aktörü oldu. Sonunda, Eme-viyc saltanatının tacını başına giydi ve İhtiyarlığında kendisine: (Emî-relmü’miııin» denildiğini duydu, amma o makamda da rahat durmadı ve uyurken karısının yüzüne yastık kapattırarak câriyelerile birlikte üstüne çıkıp oturmasilc cinayetlerinin cezasını, cinayetle çekti!
öyle bir başlangıcın, böyle bir hayır olmıyan âkıbetle sona erişini, ilahi adaletin en yüksek tezahürlerinden saymamak mümkün olamaz.

Sayın bir okuyucum bana yazdığı mektubda: (Ömeri şehid eyliyen han çerin Hâşimî hanedanı tarafından zağlandığını, bir diğeri de Osmanın şahadetini ve faciayı intaç eyliyen ihtilâlde Ali'nin mcdhaldar bulunduğunu) vazdıklaruu söylemiştim. Sırası gelmişken, kısaca cevablandıra-vı m:

Hatırımda yanlış kalmadı ise, birinci isnad hakkında galiba (Taberî) de imâ yollu bir fıkra vardır, anıma rivayet: zayıf ve hâdisenin yürürlüğüne göre böyle bir ihtimalin sıhhatine kail olmak baiddir.
(Devamı var)



itelerinin tasrihi layış tarzları
Yazan:M
(Ebû Bekir) in Halifeliğinde Mervan; araya vasıtalar koydu, Uk Halife:
— Ben: dedi. Resulü Ekremin sür güıı ettiği kimseyi getirtmeni. Ome-rliifaruk, Halife olunca müracaatı tekrarladı, ise ayni red cevabını aldı. Osman; Hilâfete geçince, (Mervan); izin almağa ihtiyaç görmeden Medineye geldi. Akrabasına bağlı, sessiz ve yumuşak Osman; ses çıkaramadı. Mervan; Halifeye yaltaklan-Spkuldu ve onun başlıca adamı müşaviri olarak her işe burnunu
ktu ve yaptığı her cinayetten kur. lacak kadar açıkgözlülüğü daima
ve
I
I
d.:
ve : so tu
gösterdi.
Bu Mervan; her ne kadar Umeyye ailesine mensubsa da, ana tarafından sütü bozuk bir herifti, asri tâbirince biz böyle adamlara (avantürye), (ma cera arkasında koşan, yoktan mevki kapan) filân diyoruz. Büyük anası PerkA,; cahiliyette Mekke içinde bulunan bayraklı kaltaklardandı. Bilindiği üzere İslâm iye Üten evvelki karanlık devirlerde, genel kadınlar; aşağı sanatlarının işareti olmak üzere evlerinin önüne bayı ak asarlardı. Bunlara (Bayraklı fahişeler) denilirdi. (Zinâ) iarmdaq doğan çocukları; farkında iseler, şuna ve buna nisbet eylerler, zaman ve tarihle o-layı (!) hatırlatarak: (— Hani bilirsin ya, işte senin çocuğun!) derlerdi. Herif kabul ederse ne âlâ, etmezse bu işlerden anlıyan ve surata ve şekle bakarak nesebe hüküm veren ehlihibreye baş vururlar, velhasıl tür lü münasebetsiz görenek ve gelenekleri vardı, ki Isl&miyetin feyzi ve aydınlığı, hepsini yok eyledi, amma, yine Umeyye sülâlesinin en büyük a damı Muaviye dahi; babasının yine böyle bir cahiliyet orospusundan!
Beşiktaş eşya piyangosu
(Battarajı 1 incide) aya iki kişilik seyyahat, 100922 Elek trlkii masa abajörü. 242598 Ait.n erkek kol saati, 000108 Deniz motö ru( Tekneli) 104080 Yatak oda takı nn, 168154 Şafir marka gümüş dol ma kalem, 044761 Hava gazı fınm. 136423 Altın kadın kol saati, 0Ü3065 Altı kişilik sofra takımı, 234197 Filips marka (4> lambalı radyo, 127658 Filips marka (4) lâmbalı radyo
Hür fikirleri yayma (Baytarafi l incide) hürriyet sevgisini yüksek hak telâkkilerini en geride kalan halk tabakalarına kadar yaymak; dün ya yüzünden totaliter usullerle bunlara temel teşkil eder dar ruh lu ideolojilerin yarattığı zalim ta-6S3ublann kalkınmasına yardım etmek ve bu suretle medenî insan kğı tehdit eden gerilik Ve barbarlık tehlikesini önlemeğe çalışmak olan cemiyetin ilk yıllık kongresi büyük bir mahiyet arzediyordu.
Kongreyi açan cemiyet başkanı Prof. Ali Fuad Başgil bir kaç Mözle cemiyetin ehemmiyet ve mahiyetini bulunan üyeleri, fikirleri hür söylemenin ilk teşebbüslerini gösteren aziz
belirttikten sonra, hazır
ilk teşebbüslerini göste-□z Atatürkün hâtırasını an-aıak maksadile bir dakikalık ihtiram sükutuna davet etmiştir.
B ıüdan sonra, kongrenin çalış malarına başlaması için başkan, başl an vekili ve yazmanların seçimine geçilmiş, bıı seçimde bas-etkl,?Io®kova elçimiz Ga-’ ’ 1 başkan
vekilliğine de Plüf. ömer Lutf. Barkan seçilmiştir.
Yazmanlardan Kemal Cündüoğ-lu tarafından okunan bir yılhk aliyet raporu, tenkide maruz kalmadan kabul olunmuş ve hesaMarnı kontrolü için de üç kişilik bir komisyon seçilmiştir.
Komisyon seçiminden sonra giz i* reyle idare heyeti başkanı ve başkan vekili seçimi yapılmış, neticede başkanlığa 71 reyle Prof A-fnad Başgil, başkanvekilliğine Prof, Ömer Lûtfi Barkan geti-nlW(r.
l'-hrc heyetine de sunlar seçil-^^tlr:
■fehmed Ali Sebiik, Burhan A-pidın, Ahmed lunin Yalman, En Adakan, Süreyya Ağaoğlu, “’J'affak Benderlf. b ’
Ülğer vilâyetlerde gube açılma-'ekhfi bir hayli münakaşalara olmuş, neticede her vilâyet « muhabir bir âza bulundurmak »"^Hle âza adedinin arthnlması-I ye şube açılmanı hususunda ^komls^on teşkiline karar veril
Konere 19 da dağılmışta.
180713 Elektirkli masa abajörü, 246056 Amerikan karyola, 228171 Elektrik ütüsü. 096452 Halı seccade, 187458 Elektrik ütüsü, 103694 Salon takımı, 044373 Altı kişilik sofra ta-kıniı, 120763 Halı seccade, 245550 Elektrik ütüsü, 000369 Filips marka (4) lâmbalı radyo. 000412 Duvar sa ati, 050859 Elektrikli masa abojörü, 197959 Çay takımb 106354 Amerikan Karyola. 2265G0 Altın erkek kol saati. 051715 Elektrikli masa a. botörü, 055238 Filips marka (6) lâmbah radyo, 055692 Amerikan Karyola. 19GG11 Elektirkli masa abo jörü, 050214 Altı kişilik sofra takımı, 177553 Safçı marka altın dolma kalem takımı, 163644 Hemy Byli ya 150988 Halı seccade, takımı, 24781 Safer p 099153
marka buz dolabı, 148152 marka buz dolabı, 194823
______________________- kol sa •Kadın 183062 1943 Londra
zı makinası
OG‘2966 Çay marka altın dolma kalem.
Çocuk arabası, 129794 Altın ati f
Olimpiyad,. 207372 Elektrik
Son dört rakkamı aşağtfaki numaraların ayni olan, 25 er bilete çıkan ikramiyeler:
3538 Erkek çorabı (25 kişiye), 8940 Renkli galelit kalem sapı (25 kişi-ye>, 1787 ipek kadın çolarbı (25 i-şiye), 7315 Kare eşarp (25 kişiye), 0065 Güneş gözlüğü (25 kişiye)’ 8322 Dolma kalem( 25 kişiye), 2836 Deri para çantası (25 kişiye). 8833 Albüm (25 kişiye), 3828 Güneş göz lüğü (25 kişiye), 8061 Dolma kalem (25 kişiye), 8528 Termoz (25 kişiye), 3368 Muhtelif desende gravat (25 ki şlye), 5983 Kadın saç tarağı (25 ki •Şiye), 7635 Traş aynası (25 kişiye), 9502 Lüstrit marka ruj (25 kişiye), 9701 Dolma kalem (25 kişiye),’3424 Deri sigara tabakası (25 kişiye», 3638 Naylon aski (25 kişiye, 2957 Somaki sigara tablası (25 kişiye) 6806 Gravat (25 kişiye), 9184 Dolma kalem (25 kişiye), 9017 Kadın Çvasab^5.kt?lye’’ 1340 Llınon kolon SmJ!5 kL,lyc,‘ 714T Naylon erkek Xe 0243 Krarat «S
1001 a İh,0750 Ma*a saati (25 kl?lye), çorabı (25kJı25 k*’lye)' 9540 Erkck (25 k , ») 1,834 Yüz Avlusu
(25 kişiye), 6378 Jartlye (25 kı. Şlye), 0727 Elektrikli CCp fenerı kişiye). 4118 Gravat (25 ki>| } 6142 ipek kadın mendili (25 kişiye)' 5524 Dolma kalem (25 kişiye) , 6802 Naylon saat kayışı (25 kişiye), 5705 Traş takımı (25 kişiye), 0945 Zep. marka parfüm (25 kişiye), 4778 O-tomatlk kurşun kalem (25 kişiye).
İtizar
Yazımızın çokluğundan Haccft-cı Zâlim tofrikamızı koyamadık okuyucularımızdan özür dileriz.
(Başlara fı î incide) sütunlarımıza geçirmek mecburiyetinde kalmıştık.
Ne kadar garibdir ki bugün yine ayni ilden ve Demokrat Parti il idare kurulu başkanı imzalı ve yine resmî mühürlü bir melet ub daha almış bulunuyoruz. Bu mek tub da bundan evvelki tekzibi tek-zib etmektedir. Bir ilde iki Demok rat Parti başkanı ve partinin iki de ayrı mührü olanııyacağına göre bu hususu Demokrat Parti mer kezi idare kurulunun dikkat naza rina sunar ve matbuat kanununun bize yüklediği vecibeyi yerine getirmek mecburiyeti dolayısile bu yalanlamayı da sütunlarımıza geçiriyoruz:
«Gazetenizin 30.1.948 tarih ve 3212 sayılı nüshalarında ve birinci sayfada «Edirne Demokrat Par ti kongresinde yolsuzluk başlığı altında ve Ahmed Sengelli imzalı bir yazı neşrolunmuştur. Bu yazı hakikaten taban tabana zıddını i-fade ve kötü niyetli bazı kimselerin pek gülünç iddialarından ibaret bulunmaktadır. Efkârı umu-nıiyeyi teşviş gayesine matut bulunduğundan işin hakikî mahiyeti aşağıda vazıh olduğu şekilde bildirmeği bir memleket meselesi telâkki etmiş bulunuyoruz.
1 — 947 senesi il kongresinde seçilen parti il idare kurulunun kimlerden ibaret bulunduğu paıli merkezi ve Edirne Demokratlarının malûmudur. Bazı şahısların bu idare kurulunda vazife almak ve bazı tahrikçi şahısların bunları idare kuruluna sokmak için ne tertipler kullandıkları keza cümle nin malûmu bulunmaktadır.
Bunlardan üçü rızaları hilâfına müstafi savıldıktan sonra yedek-lerden bir kısmı vazife kabulünde ve kalanlarla teşriki mesaide imtina ettiklerinden müteakib yedek lerden alınarak tertib olunan il i-dare kurulu bu senenin il kongresine kadar şöyle çalışmıştır:
A — Bunlardan başka Ahmed Sengelli ile yazman Muhiddin Yo-lageldili ve üye İsmail diğer 4 üye ile tamamen zıd yollardan çalış-mıya başlamışlardır. İhtilâfın hakikî sebebi ve hâdise diye gösterilen meselenin iç yüzü bu şahsiyetlerin fikir ayrılıklarından başka bir şey değildir.
B — Eski Başbakan ve iki arkadaşının Demokrat Partiyi dağıt mak için evvelâ şahısları ve sonra da teşkilât kademelerini yıkmak ve partililer arasında müna-feret yaratmak için kimler oldukları kendilerince malum teşekkül ve şahıslardan kuvvet alarak türlü desiselere müracaat ettikleri halen bütün partililerimizin malûmu bulunmaktadır.
C — Alınan kararlarda diğer 4 üyenin iştiraki olmıyan hususları imza ettirdikten sonra bilâhare karara ilâve etmek suretiyle sah-te kararlar ihdas edecek kadar hüsnüniyetten ayrılan bu şahısların faaliyetleri gözümüzden kaçmamış bulunuyordu.
ÇS— işte bu yüzden diğer 4 ü-ye bunları da düşürmek ve partinin yüksek menfaatlerini sıyanet için 3 ü genel merkeze biri de ken dilerine karşı istifa etmiş bulunuyorlardı.
D — Bu senenin ocak ve bucak kongreleri yapılırken cümlesinde bu 3 şahsın faaliyetleri protesto edilmiş ve kongre zabıtlarına geçirilmiş bulunuyordu. Ayni zabıtnamelerde il idaresinin vazifesine derhal son vermek için il kongresinin hemen toplanması ilçe idare terinden taleb edilmekte idi.
Bazı ocaklar vaziyeti telle merkeze de bildirmişler ve ilçeler kon grelerinde alınan kararlara göre müfettiş istemişlerdir.
2 — İşte bu şerait altında üç kişi kaldıklarından ve yedekler de kendilerde birleşmediklerinden bu üç şahıs parti menfaatlerine muhalif faaliyetlerine devam için yegâne çareyi bütün ocak ve bucak ve ilçelerin kongrelerini ekseriyeti temin edemedikleri halde ibda! et mekte bulmuşlardır.
Merkez ilçesinde bulunan fedakâr arkadaşlarımız ilçe kongresi kararına uyarak diğer ilçelerin muvafakatini sormuş ve 6 ilçeden 5 ilçe il kongresinin hemen toplan masını istemişler ve bu şekilde de muayyen günde il kongresi toplan nuştır. Altıncı ilçeden de o gün delege gelmiş ve bilâhare gelen bu ilçenin başkanı da diğer ilçenin kararlarına iltihak etmiştir.
Delegeler ilçelerin kongrelerini
• müteakib il idaresine gönderdikleri listelere uygun olarak geldikleri yapılan yoklamada tesbit olunduk tan sonra diktatörlük taslayıp par tiyi baltalamak yoluna devam azminde bulunan bu şahısların mazur faaliyetlerine son vermiştir.
Î1 idaresinde bulunubda istifa eden 4 arkadaşımız merkeze karşı vuku bulmuş istifalarını geri a-larak kongre İçtimaını tasdik etmişler ve tüzükdeki formaliteyi de tamamlamışlardır. Bunlardan Sa-bahaddin Paraoy başkanlığında ça lışan kongre görüşmelerine 42 delegeden 34 delege gelmiş bulunduğundan ittifaklarile verdikleri kararla bu üç şahsın partiden tard-lan haysiyet divanına ve merkeze rica ve tavsiye olunmuş ve vani
*
idare kuruluna direktif mahiyetin de karar ittihaz edilmiştir.
Bu vıı.:iyel bütün partililerimizin ve genel merkezimizin ve il kongresini takibe gelen parti müfettişi savın Salih Keçecinin tama mile malûmudur.
3 — Parti mühür ve evrakını merkezin müteaddit tellerine rağmen merkezce tasdik olunan yeni idare kuruluna vermekten imtina eden ve valinin yanında Halk Par tisi başkanı ile birlikte içtîmnlar akteden ve bu cihet müfettişimiz-cc de tesbit olunan ve türlü hareketleri ile parti binasını zabıta ma riCetilc tahliyeye cüret etmeleri üzerine zabıtanm bu yollu müdahalesi tarafımızdan İçişleri Bakanlığına ve vilâyete protesto edilen eski başkan Ahmed Sengelli ve iki arkadaşının meıkezemizce malûm ve fakat burada ifşasını mahzurlu gördüğümüz faaliyetlerini serdetıueğe lüzum görmüyoruz.
Millet ve memleket dâvasında bizleri durduracak hiç bir engel mutasavver değildir. Yolumuz iyi ye, doğruya millet ve memleketin hayrınadır.
Genel merkezimize kadar dil u-zatmak cüretini gösteren bu üç şahsın kimler olduklarını en büyük delil dünkü nüshanızda çıkan mektublarıdır bu ciheti umumî efkârın takdirlerine arzederiz.
Edirne hâdisesi diye bir şey yoktur. Dâvamızı önlemek istiyen-İeri ezip geçmek milli azmimiz ve irademizdir.
Edirne Demokrat Parti il idare kurulu başkanı -----------o----------
Emeklilerde nihayet (Bcşfara/t 1 tncide) tin kahramanları safına bile ismi geçmiş bulunan bir çok şahsiyetin de aralarına katıldığı bu emekli kitlesinin geçim durumu, üç ayda ellerine tutuşturulan beş, on kuruşla âdeta ölüme hattâ daha fecî sefalete mahkûm korkunç bir manzara arzetmektedir.*
Bundan başka emekliler, baremden evvelkiler ve baremden sonrakiler olmak üzere iki kısma ayrılmış ve bunlar arasında bilindiği gibi bir de ikilik yaratılmıştır. Hiç bir adalet ve insaf mefhumu ile alâkası bulunmayan bu haksız lığın düzeltilmesi ve baremden ev velkilerin de hiç olmazsa sonrakiler seviyesine çıkarılması içiıı senelerce gerek matbuat vasıtasile, gerek şalisi müracaatlarla bir çok teşebbüsler yapılmış bu arada bir kaç kabine değişmiş fakat maalesef bu derdle meşgul olmayı kimse lüzumlu görmemiştir.
Nihayet aylıkları ve yollukları ile ellerine her otuz günde bir bin küsur lira geçtiği halde geçineme-diklerini ileri sürerek kendi maaşlarına kendileri zam eden mil-letvekillerimiz; bu memlekette, üç ayda 50, 60 lira ile hayat yükünü taşımıya mahkûm bırakılan vatan daşların da mevcudiyetinden habersiz kalamazlardı.
Nitekim, dün Ankaradan alınan bir habere göre emekli maaşları hakkında hazırlanan bir tasarı ya kında Meclise sunulacaktır.
Büyük bir sevinçle karşıladığımız ve geç de olsa alkışladığımız bu haber şöyle devam etmekte-dir:
Bilhassa eski emeklilerin durumunu nazarı itibara alan bu tasarıda, seviye farkının ortadan kaldırılarak en son kanuna göre maaş verilmesi ileri sürülmektedir.
Halen memleketimizde üç sınıf emekli vardır, birincisi baremden evvel emekliye ayrılanlar, İkincisi bareme göre tekaüd olup da son kanundan istifade edemiyenler, üçüncüsli de son emeklilik kanununa göre emekliye ayrılanlar. Bunlardan durumları en fena olan lar esasen sayılan pek azalmış bulunan, baremden evvel emekliye aynlanlardır.
Yeni kanun tasarısı hazırlanıp da kabul edildiği takdirde bütün emekli dul ve yetimlerin maaşları son emeklilik kanununa uygula nacaktır.
Geniş bir zümreyi alâkadar eden bu kanun tasarısı büyük bir mem nuniyet uyandırmıştır.
Şehrimize gelen Amerikalı Baloncu luk mütehassısı
Amerikanın Türlyeye yapacağı yardımın deniz kısmım idare edecek olan Balonculuk mütehassısı Amiral Settle, dün saat 16 da şehri mize gelmiştir.
Amiral Sattle'in ilgili makamlar la temaslarda bulunmak üzere bu gün Ankaraya hareket etmesi muh temeldir.
*
Kalkınması (Baetarafı 1 indds) da bir türlü toparlanıp kalkınamıyor.
İşin daha fazla dikkate değer tarafı da, bu «basın» dan herhangi biri her ne zaman «kalkınma, ya kal kışsa, çok geçmeden bu kalkınmayı bir «yıkılma* takib etmiş olmasıdır. Bu garib tecellinin son misalini meşhur (Memleket) verdi. Bilemeyiz, kaç yüz bin lirayı massettikten sonra, efkârı umurniyede C. H. P. ye karşı mcvcud olan ( büyük sevgi ve güven!» in tesiri altında yıkılıp gitti.
Bir gazetenin neşriyatını tatil etmesi karşısında diğer bir gazete men sublun ancak üzüntü duyarlar. Biz-ler bu üzüntünün henüz tesirinden kurtulmamışken şimdi, yeni bir ü-züntü İle karşı karşıya bırakılacağa benziyoruz: Çünkü, baksanız lus) da kalkınacakmış!,, Evet, şu meşhur (Ulus)... P. nin resmî vc namlı organı
Bu, C. H. P. nln bileceği iştir amma biz, yine meslekdaşea temennilerimizi esirgcmiyelinı de (Allah, U-lus’u Memleketin akıbetinden korusun!) diyelim.
---------o--------
Memleket buhrana mı gidiyor (Baytar a 1 incide) lıca büyük şehirlerde gıda maddelerinin temin ve dağıtımının teşkilâtlandırılması kereste ve yakacak mevzuunun bir kül halinde e-le alınması ve diğer ihtiyaç madde lerinde alınacak tedbirlerin günün ihtiyaçlarına ve diğer ihtiyaç mad delerinde alınacak tedbirlerin günün ihtiyaçlarına uydurulması tav siyesiııde de bulunmuştur.
Bakanlar Kurulu komisyonun bu tavsiyelerini inceliyerek bu hu susta alınacak kararları ilân ede-( çektir.
a, (U-
C. H.
Ulus...
bildirmiştir. Bu olarak kömür kapatabilmek mikdar kömür
I I
■Ar
YENİ SABAH — Yukarıda oku-duğumuz haberin bazı kısınılan bizde oldukça büyük bir hayret uyan, dırnııştır. Ankara muhabirimizin verdiği telgrafta görüleceği üzere hayat bahalılığile mücadele için Kurulmuş olan komisyon bu hususta bazı kararlara varmış ve bunları Ba kanlar Kuruluna
kararlar cümlesinden istihsalindeki zararı için memleketten bir ihraç edilecektir.
Mantığı bir nebze harekete getire-j rek düşünülecek olursa bu haberin | garabeti karşısında insan gayri ihti* j yari irkilir. Nasıl irkilmesin ki, yurd dışma bir gram kömür1 dahi çıkarılmazken memleket kömürs üzlükten inim inim inlemiş ve şehrimide Elek trik fabrikası başta gelmek üzere bir takım fabrikalar kömürsüzliık yü zünden tatili faaliyet etmek tehli-'kesilc karşılaşmıştır.
Diğer taraftan malûm komisyon. hayatı ucuzlatmak için hummalı bir faaliyetle çalışır ve bir takım tedbirler düşünürken kitab ve gazete kâ-gıdlan da dahil olmak üzere bilû-mum Sümerbank mamullerine muhtelif nisbetler üzerinden zamlar arc-fesinde bulunulmaktadır.
Ayrıca Belediye gelirlerini artırmak için kiracılardan «ikamet vergisi» namı altında bir verginin alınacağı da son günlerin müjdeleri a-rasmdadır.
Tekmil bunları düşününce, hayatı ucuzlatmak için bir komisyonun faaliyetini insanın nasıl ciddiye alabileceğini bir türlü tahmin ve tasavvur edemiyoruz.
Bir Türk san’atkârı
f Baytar ah t incide) daşımıza 916 yılında Pa-riae gittiğini, Konservatuvarı ikmal ettiğini, Pariste üç konser verdiğini, aslen İstanbullu ve Türk vatandaşı olduğunu ve bu ay içerisinde konserler vereceğini söylemiştir.
...........................11 a Acı Bir Kayıp
3 Sabık KonBervatuvar icra he M yeti âzasından. SAHİBİNİN S SESİ Vah ram Gesar ve or-g takları müessesesinin musiki Q şefi, yurdumuzun tanınmış m bestekâr ve musikişinasla-■ rıııdan:
*
.H
J



(Bitarafı 1 incide) laşdmaktadır. Selim Ragıb Emeç, bugünkü makalesinde, kâğıd meselesi hakkındakî görüşlerini şu suretle belirtmektedir:
Hükümetle Türk basını arasında bir kâğıd dâvası vardır. Falcat bu dâvanın yeni okluğu zannedilmesin, bu dâva andemik yâni bize has bir hastalıktır, ve her sene nükseder. Komlsyonlararası vo uzun boylu münakaşa ve tedlcik mevzuu olur. Nihayet kâğıd fiyatlarına bir mikdar zam yapılır ve matbuat, bir yeni masrar yükünün daha mcvcud ağırlıklarına eklenıncsile biraz daha kös teklenmiş olarak; imkânlarına göre kısmen yürük ve kısmen kör, topal, hedefine doğru tekrar yürümiye başlar.
Hastalık müzmin ve her yılbaşı tarihi de nüksetme zamanı
olduğu içinrı948 yılının ilk günlerinde de aynî hal tekerrür etmiştir. Yâni hükümet, bir defa daha, gazete kâğıdı fiyatlarını artırmak istemiştir ve onun bu isteğine mukabil, zam yapılmaması hakkındakî mukabil is tek, tam bir aydanberi karşılaşma halindedir.
Gazete kâğıtlı fiyatlarına hükümetin zam yapma isteği bir aylık bir tartışma mevzuu olmasına rağmen bunun, ancak, bugünlerde bir matbuat konusu haline gelmesi, dâvanın, daha ziyade bizlere ve bizim mesleğe taallûk eder. Hususice bir mevzu olmasından dolayı ve tabiî, bir utanç hissile tarafımızdan ortaya konmamıştı. Fakat Seyhan küllet vekili sayın Ahmed Remzinin Ekonomi Ba-j kanma tevcih ettiği sorunun Büyük Millet Meclisinde konuşulmasından ve du konuşmanın tatmin edici bir-sonuca baglanamanıasından dolayıdır ki, bu dâvayı, Türk efkân umumiye-si önünde ve «Son Posta> nm görüşü zaviyesinden bizim de kendi ka. I naat ve inancımıza görfe deşmemiz ve Türk halkım bu bahiste açık hakem olarak muhatab tutmamız faczo-muştur.
Kâğıd fiyatları ve hükümet, denince, bu tâbirin yerinde olmadığı aşikârdır. Biz, bugün, kâğıdı, İzmit fab.( rikasmdan tedarik etmekteyiz. B\ı: sebeölc onun fiyatı üzerinde nıüvs.: sir olan ekonomik mekanizma hükU-j metten evvel Sümerbanktır. Fakat' Sümerbank mlitedavil sermayeli bir devlet teşekkülü olduğu için, umu-mî hitablarda hükümeti muhatab saymamız kadar tabii btrşey yoktur.

Bizim İzmit Kâğıd fabrikamız kuruldu kurulalı, ne malının cinsini, nc de fiyatını dünya piyasasına uyduramadığı için gündelik, mevkut; bütün Türk matbuaları, her zaman kâğıdla-nnı haricden tedarik etmeyi tercih etmişlerdir. Bu hal, son yıkılış raşe-lerine kadar bütün müşterilerine e-linden geldiği nisbette hizmet etmive çalışan Almanyauın mağlûbiyetine kadar devam etmiştir. Ondan sonra ve Almanyanın yaptığını kendilerinin de yapabileceğini isbat etmek için olacak; Kanada ve Amerika kâğıd fabrikaları, müteveffa Rooseveltin bir vûdi neticesi olarak iare ve icare kanununun hükümleri dahilinde olmak üzere, Türk basınının bir müddet kâğıdını temin etmişlerdir. Fakat ondan sonra ve bil hassa Rus baskısının Şimal fabrikalarını kendi inhisarları altına almasını takiben basınımızın kâğıd ihtiyacını temin vazifesi, münhasıran İzmit fabrikasının omuzlarına yüklenmiştir.
İzmit kâğıd fabrikasının bu bahiste kendisinden beklenen vazifeyi yapmaktan kaçındığını iddia edemeyiz. Böyle bir iddia insafsızlık olur. Fakat bu fabrikanın her nedense bir türlü rasyonel bir mesai sistemi tesis edememesi böğründe, ihdas olunan klör fabrikası gibi geliri pek mahdud tesislerin amortismanının da esas fabrikaya yükletllmosi ve bu arada okul gibi, memur evi gibi bir çok inşaatın itfa hizmetinin de yine kâğıd fabrikasından beklenilmesi, ayni zamanda memur kadrolarının alabildiğine genişlemesi, bugün, bilhassa gazete ve mecmua kâğıd fiatları nı tahammül edilmez bir hale getirmiş tir. Çünkü gazete ve mecmua, muav yen bir kadronun hizmetini istilzam eden mahdud fiyatlı birer matbuadır ve bundan sonra, onların ibtidal mad delerine yapılmak istenecek her zam teşebbüsü, onların hayatiyetini bal-talıyan tahribkâr bir taarruz hareketinden başka bir şey olmıyacaktır.

Son zamanda gazete kâğıdlart, ayda bir buçuk vagon yâni 15.000 kilo kâğıd sürfeden müesseselere, kâğıdın kilosu (65), ondan fazlası için de, beher kilosu (85) kuruştan mal edilmekte idi, yeni iddia ve tekliflere gö-. re asgari fiyat (95), âzamisi (105) kuruş olmak lâzım geliyormuş. Bu münasebetle ve kısaca şunu kaydetmek icab eder kİ, kendi tabii kaynak
tr
larile ve namuskArane bîr mesai İ(| bir gazete İdaresinin, bu fiyatları’ kâğıd alıp neşir vazifesini yapabi^ mesi, bu işin otuz senelik hizmetkârf olan blzlerin telâkki ve hesablanmızf göre mümkün olamaz. Bunun boyU olduğunu, Ulus, Tanin, Memleket v| Sivasta Ülke gazetelerine tahsis eyi leâiği muazzam kâğıd sermayelerüj hükümet, pardon Cumhuriyet Hail/, Tartisi de bizim kadar ve yakıneıî bilir. Bu itibarla yeni fiyatlar tatbiK edildiği takdirde, bugünkü matbuatın yaşıyabilmesl için:
Sayfaları yarı yarıya tahdid etmek;
İlân fiyatlarını da bugünküne na( zaran iki misline yalcın bir hadde çu karmak icab eder. Bu ise evvelA vs açıkça okuyucunun maddeten ve minen zarannadır. Çünkü dört say( falı bir gazetede, ne kifayetli fikir malzemesine, ne de bir gazetenin hayatını koruyan ve en temiz geliri olan normal ilâna kâfi bir yer bırakılabilir.
Bunun haricinde de. bu vaziyet, küçük sermayeli Türk gazetelerini yarının, yerli veya yabancı büyük sermayeli ve maksadları sadece «iş* ten ibaret bulunacak olan büyük tröstlerinin eline intikal ettirmekten başka bir faydası olamaz.
Bu itibarla, şayet Cumhuriyet Hükümetinin maksadı:
1 — Bugünkü matbuatı ve intişar halinde bulunan gazeteleri öldürmek deeiİ3e;
2 — Bunların bir takım tröst «iş. sahihlerinin eline geçerek birer intifa vasıtaları haline gelmeleri istemiyorsa:
Bugünkü fiyatlara dokunulmaz, ve dokunulmamak için de fabrika fiyatlarının hâlâ da müsaid olmasına rağmen, dışarıdan kâğıt getirilmek üzere döviz verilir. Nasıl ki kâğıdm maddei iptida iyesi olan sellülöz bugün, hâlen veriliyorsa.
Ayni zamanda yerli sellülöz fah likasının mamullerile yabancı sel-lülozlar paçal yapılarak fiyatlar, istenildiği gibi düşürülebilir. Bu da bittabi, istenilirse.
Selim Ragap Emeç
*
Son Posta Başmuharririnin kAğıu meselesi hakkındakî görüşlerini yu-karıjra aynen ahide. Yarınki sayımızda, biz de kendi görüş ve mütaha-lavımızı açıklıyacağız.
Gandi yakı?dı (Bitarafı 1 incide) inakta olan yüzbinlerce kişilik biz kalabalıkla dolmuştu. Motorlu ve süvari askeri birliklerin sıkı kordonuna rağmen, tören başlamadan önce, halk iki defa «Birla» konağının önünde kaynaşarak kordona yarmış ve nâş binanın balkonun^ çıkarılarak basit bir tahta banket üzerine yerleştirilip teşhir edilene kadar, feryadlar dinmemjştir.
Halk kitlelerinin konak önündeki ileri hareketleri sırasmda, bir çok kadın ve çocuğun xere düşerek çiğnendiği bildirilmektedir.
Sonunda Gaııdinin naşı binanın üst katındaki bir taraçaya nakle* dilmiş ve Mahatmanın torunları Ava ve Manu Gandhi, üzerine beyaz bir örtü atılan cenazenin ya-mbaşına çömelmişlerdir. Taraçada duran Nehru ve Patel de halka elleriyle işaretler yaparak izdihama önlemiye çalışmışlardır.
Saat 11.30 da cenaze aşağıya in dirilmiş ve çiçeklerle süslenen bir arabaya konulmuştur. Bütün yol boyunca halk arabaya çiçekler at nııştır.
Cenaze arabasının önünde giden askeri taşıt vasıtaları, törene yol açmışlar, Nehru ile Patel arabanın her iki tarafında yer alarak cenazeye refakat etmişlerdir. Birbirlerinin elini tutmak suretiyle bir zincir teşkil eden seçme ve kuvvetli askerler de yolun her iki tarafını takiben törenle birlikte i* lcrlemişlerdir.
Başbakan Nehru ve Başbakan muavini P&telin yanlarında muhe fız bulunmakta idi.
Taziyetlor
Londra 31 (B.B.C.) — Gandinio ölümü dolayısiyle dünyanın her tarafından Hindistan hükümetine taziyed telgrafları yağmaktadır.
Ankara: 31 (A.A.) — Mahatma Gandinin fecî ölümü dolayısiyle Başbakan Haşan Saka şu telgrafı göndermiştir:
Ekselans Pendut Nehru Başbakan Yeni - Delhi Ziyaı bütün insanlık için bir felâket olan Mahatmanın ölümünden duyduğum derin teessür içinde Hind milletine ve ekselansınıza Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin en saıniujj taziyetlerini arzederim.
Başbakan Haşan Saka

Öliim
İstiklâl Harbî kahramanlarından Kara Salih, Sabri Yegilbag ve Receb Ferdinin anneleri,
FETHİYE KABA SALİH 31.1.948 cumartesi günü saat 5 de Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi Karagünırük camiinde namazı kılındıktan sonra Edime-kapı Selıidlisiııo defnedilecektir.
âilesi
I
Bay ARTAKÎ CANDAN’ın vefat ettiği teessürle bildirilir.
Cenaze merasimi 2 .Şubat 1948 yarınki pazartesi günü saat 15.30 da Beyoğlu Balık-pazan Üç-Horaıı Ermeni kilisesinde icra olunacağı ilân olunur.
İşbu ilân hususi davetiye verine kaimdir.
•A
Cvuaze levazıınatı Becidyan



* - a r
(

i)

'p
t
«•

%
CHARLES DlCKENS'ln ölmez eserinden yaratılan film
BUGÜN AR da
BÜYÜK ÜMİTLER

o
(/


ıGREAT EXPECTATLONS.>
Bütün dünyanın harika dediği bir sanat eseridir.


"y-
*•
kayta : •
UN! SABAH
1 ŞUBAT 1948
I


DCINK CI
LİG
x
MAÇLARI
I
1

F
I
Çok güzel oynayan San-Siyahlılar birçok fırsatlardan istifade edemediler
a

Beşiktaş - Vefa, F ener
Süleymaniye - Kasımpaşa da 2-2 berabere kaldılar
( k—
. i»
K -
A

4
** X a
1
r •








CaJatasaray muhacimleri
îstanbulspor
kafesinde
maçlarının ikinci devre kar şılaşmalan dün Şeref ve Kadıköy 9tadlannda yapılmıştır. Şeref sta dmda yapılan Galatasaray - İstanbul maçı 3-1 Sarı - Kırmızılı-lann galibiyetile neticelenmiştir. Kadıköyündeki Süleymaniye - Kasımpaşa müsabakası da 2 - 2 bera herlikle neticelenmiştir.
Kasımpaşa - Süleymaniye
Kadıköy sahasında yapılan Sa-mih Duransoyun idaresinde oynanan Kasımpaşa - Süleymaniye ma çı baştan sona zevkli ve heyecanlı cereyan etmiş ve neticede her iki taraf da ikişer gol yaparak 2-2 berabere kalmışlardır.
Galatasaray dün mühim maçlarından birini yaptı, ve bir buçuk saatlik bir mücadele sonunda ga-lib geldi. Dünkü müsabakada îstanbulspor oynadı fakat Galatasaray yendi. Hakikaten oyunun büyük bir kısmı San Kırmızılılarin yarı sahasında cereyan etti, lâkin îstanbuisporlular bir türlü sayı çıkaramadılar. Halbuki GalatasaraylIlar. ekseri maçlarının hilâfına olarak yaptıkları mahdud akmlar-da ellerine geçen fırsatlardan lâ-yıkile
Lig
Maçın tafsilâtı:
B. Takımları arasındaki müsabaka 5-0 Galatasaray lehine bittik ten sonra hakem Mustafanın idaresinde takımlar sahaya çıktılar, ve şu tertibde dizildiler:
Galatasaray: Erdoğan - Fazıl, Salim - Musa, Naci, Doğan - îsfen diyar, Halis, Bülend, Muzaffer, Gazanfer.
îstanbulspor: Turan - Hayri,
Kenan - Mustafa, Erdoğad, Ömer - Fikret, Celâl, Haşan, Mükerrem, Niron.
Oyuna Îstanbulspor başladı. Kale ye kadar inen ilk akını Salim taç ile kesti. Mukabil hücumu Turan önledi.
Gündüzden mahrum bulunan Galatasaray hücumda mütereddit davranıyor, her zamankinin aksine açıklardan işlemek mecburiyetinde kalıyordu.
• •
İlk dakika Sarı-Kırmızılılarm lıâ lcimiyeti altında geçti fakat bir ne ticedi çıkmadı. Dakikalar ilerledik çe genç Istanbıılsporlular açıldılar ve toplu şekilde yapılan akınlarla Galatasaray kalesini sıkıştırmağa başladılar.
11 inci dakikada Celâl Salimi çalımla geçtikten sonra ceza çizgisi içinden çok sıkı bir şut çekti. Fakat Erdoğan mükemmel bir plonjonla topu kornere çıkardı. Bir dakika sonra Gazanfer bir çar pışma sonunda oyunu terketti. Bir kaç dakika sonra tekrar oyuna girdi ise de koşamadığı için takıma hiç faydası olmadı.
Bülendin santraforda hiç muvaffak olamaması büsbütün Galatasaray akınlannı sekteye uğratıyor ve Sarı-Kırmızı müdafaa bir türlü îstanbulspor hücumlarından rahat nefes alamıyordu. Bu arada Sarı - Siyalılılar üstüste bir kaç fırsat kaçırdılar.
30 uncu dakikada geriden aldığı bir pasla Îstanbulspor kalesine i-nen Isfeııdiyar mükemmel bir orta ile topu Bülende geçirdi. Galatasaray santraforu topa vuramadı fakat ileri fırlıyan topa Halis yetişerek yerden bir vuruşla ilk golü çıkardı.
Hiç ummadıkları bir sırada golü yiyen îstanbulsporlular bütün güçleri ile Galatasaray kalesine yüklendiler. Fakat çok güzel bir o-yun çıkaran Naci bütün akmları tek başına önledi.
44 üncü dakikada Musanın bir ileri pasına yetişen Halis ceza dışından çok r.efis bir şutla ikinci Galatasaray golünü de attı ve bir dakika sonra da devre 2-0 Sarı -Kırmızılılann lehinde bitti.
İkinci devre:
Bu ka-
ve bir
İkinci devre başlar başlamaz Ista nbulsporlular yine hâkimiyeti ele alarak rakib yarı sahasına yer leştiler. »
5 inci dakikada lsfcndiyardan aldığı topu Halis bir ileri pasla Biilende verdi. Fakat bugün pek berbad oynıyan Bülend önü boş ol duğu halde topu avuta attı. Galâtasarayın bütün oyunda çıvdığı yegâne fırsat oldu.
Îstanbulspor bütün çalışma hâkim oynamasına rağmen
türlü netice alamıyordu. Nihayet 37 inci dakikada, ceza üzerinde, Galatasaray aleyhine verilen fi-rikiki Erdoğan bomba gibi bir vuruşla gole tahvil etti. Bu gol le-tanbulspor için beraberliği temin hususunda bir yol teşkil edecek zannedilirken îsfendiyarın şahsi bir hücumu sonunda yaptığı ortayı, Muzaffer hafif bir vuruşla ls-tanbulspor kalesine sokunca bera herlik ümidi kayboldu.
Oyunun geri kalan kısmı İstanbul sporun ümidsiz çalışmaları halinde geçti ve maç 3-1 Galatasaraym galibiyetile bitti.
Galatasaray dünkü maçı kazanmakla beraber tarafdarlarını hiç de memnun eden bir oyun çıkaramadı. Bütün oyuncular —belki de sıkı idman yüzünden— yorgundular. For hattı yalnız sağdan işli-yebildi. Bülend ve Muzaffer ancak ikinci sınıf futbolcülere yakışır şekilde oynadılar. Galibiyette bütün hisse kaleci ile muavin hattın da idi. Bilhassa Naci mükemmeldi.
Istanbıılsporlular çok güzel oynamakla beraber kale önünde bir birlerine girdiklerinden ve bilhassa şut çekemediklerinden netice alamadılar. H. Nimet ÜYKEN
Beykoz
Bugün yine lig maçlarının mühim karşılaşmalarından biri yapılacaktır. Beşiktaş - Vefa. Vefa stadında yapılacak olan bu maçın neticesi Siyah . Beyazlılaıa ligde birinci derecede rol oynamakta devam edip cdemiyeccklerini kesin olarak belli edecektir.
Beşiktaş takımı bu sene bir tür İÜ istikrar kesbedememlş, ve gaiib olarak bitirdiği maçlarda bile taraftarlarını memnun edecek bir oyun çıkaramamıştır. Son müsabakalarda oynatılmıyan Hakinin yeri tamamda doldurulamamış olduğu için talum gelişigüzel oynamaktadır.
Siyah - Beyazın, kat’î surette bilinmemekle beraber, bugün de geçen haftaki kadrosunu muhafaza edeceğini zannediyoruz. Buna nazaran geçen hafta gözümüze çarpan aksaklıkları, bugünkü takını için de vârld addederek, ortaya dökebiliriz.
Beşiktaş müdafası bugün maalesef, eski kuvvetli günlerindeki gibi değildir. Sağ müdafiin çok ağır oluşu Siyah - Beyaz kalesinin daimî teh likeye maruz kalmasına sebeb olmaktadır.
Muavin hattına gelince; bu mevsim içinde en fazla değişikliğe ıığ-rıyan muavin hattı olmuştur. Bu mevsim haf oynıyan oyuncuları cayarsak siz de bana hak verirsiniz. Mevsim başındanberi muavin hattında yer alan oyuncular
Çaçf, Saim. Necdet, Faruk, Hikmet, Haşan.
Her hafta değişik olarak yer alan Beşiktaş haf hattı riye yardım edebilmekte ve
tanı mânasile rakib hücumları şılıyabilmektedirler.
For hattına gelince: Geriden teklenemiyen Siyah - Beyaz for
şunlardır: Vahid,
sahada ne ilene dc kar-
des-hat-
istifade ettiler.
Kış olimpiyadı
Moritz 31 (AP.) — Bugün ya-
lcnJohf
St yap •; tic-ej
tekimi hekov
st.
pılan 18 kilometrelik Kroskontri yarışım feveçîi kayakçı Martin Lund^-trocm 7 sat 13 dakika ve 50 saniyede kazanmıştır.
Gayet arızalı bir arazide cereyan eden bu yanş atletlerin büyük bir bef *• tahammülü ve meharet göa-1 tc rrc>r,ni irab ettirmekte idi. Beic g’bl en iyi yerleri Skandi-1
•nar kapmışlardır. !
Moritz, 31 (AP.) — Bugı’i/ı
n gayet sct' * ’ ’ r.c». Amerikan amatör
Polonya milli buz ----y takımını dörde karşı ile ez’fziştir.
O.vtîrun bârız hususiyeti, birçok yumruk yumruğa kavgalar vo hakemlere karşı itirazlar olmuş, an. cak Polonya takımı kalecisinin parlak oyunu daha fazla sayı kaydına mâni olmuştur.
Maçtan sonra beyanatta bulunan Amer.kan takımının antrenörü Gar-rison şunları söylemiştir:
Çocuklar fena oynamadı, fakat bı: maç bizim için hakikî bir imtihan da teşkil etmemiştir.» Ank^radaki m çlar Ankara, 31 (Hususî) — Lig maçlarına bugün 19 Mayıs stadında de. vam edilmiştir. Günün en mühim ma çı. Denr.rspor ile Gençler Birliği arasında idi. Oyunun ilk devresi golsüz bitti lktnci devrenin ortalarına doğru Demlrsporlular sol açıklan vası-tasiie yegâne gollerini çıkararak neticede 1 — 0 sahadan gaiib çıktılar.
Bundan evvel Emniyet ve Maltepe takımları arasında oynanan maç, 6— 1 Emniyetlilerin galebesiie sona ermiştir»
Mil!! Atletizm Takımının çalışmal arı
OhmpJyadlaıa Iştirâk edecek mil-il atletler, Atletizm Federasyonu teknik müşavere heyetinin tcsblt ettiği programa göre, 5 şubattan itibaren kapalı olan çahşmalanu Teknik üniversite salonunda bavlıyacak lardır. Çalışmalar, salı, perşembe ve cumartesi olmak üzere haftada üç gündür»

(AP.) — Bugü.ı it bir karşılaşma ne-hokey .
üstjjndc
23 sayı
kopanı
karşılaşıyorlar
% t * £

• W- »'
Bugün Vefa ile karşılaşacak olan Beşiktaş
tı son maçlarında falza randıman alamamaktadır. Bilhassa kuvvetli bir müdafaa karşısında»
Vefaya gelince; geçen hafta Fener karşısında fazla bir varlık gös-teremiyen Yeşil - Beyazhlar bugün Beşiktaş karşısında daha muvaffak bir netice almak imkânına maliktirler. Saha avantajından âzami derecede İstifade eden Vefa takımı geçen haftaki for hattını biraz ıslah ederse, maç esnasında ele geçirdiği fırsatlardan hakkile istifade etmek İmkânını kazanır.
Hulâsa olarak bugünkü maçta tarafların şansı müsavi görünmektedir. Yalnız Beşiktaş forlan daha tecrübeli olduklaıtndan oyunun az farkla Siyah - Beyazlılar lehine tecelli etmesi ihtimali vardır.
FENERBAHÇE - BEYKOZ
Geçen hafta Vefayı maglûb- ettik-



Chıbiri
L&cîverdliler şam-
ten sonra San _ piyonluk yolunda emin bir şekilde ı-lerlemektedirler. Bugünkü maçın neticesi, normal olarak, Fenerbahçe galibiyetidir.
Kısa haberler
S. Midilli
Türkiye Avusturya miliî maçı
Avusturya futbol federasyonunun federasyonumuza yaptığı milli maç hususundaki teklife mukabil teklif yapıldığını haber vermiştik. Bu kere Avusturya futbol federasyonu, mukabil teklifimizi esas itibarile kabul ettiğini bildirir bir cevap yol lamjştır.
Buna nazaran 30 Mayısta Tür», yede Türkiye—Avusturya milli fut bol maçı yapılacaktır. Bu nıaçm revansı 949 senesinde Avusturyada yapılacaktır.
MUH güreş
ise bunun üzerinde fazla ıs
t akımımı e
%
of
arefesinde hakiki durunıu-öğrenir noksan taraflarımız onları telâfi imkânını bulur
'v’İ’y • A* ‘•iS
Atına Güreş


eması

Bu akşam Teknik Üniversitede yapılacak güreşlerin kıymeti nedir ?

lava meydanında
Dün f/flen
Yunanlı gil rrşe!
X* ( •

Pcr jetnbe giınü şehrimize gelme ler’ı teklenen Yunanlı güreşçiler

ancak dün öğleden sonra tayyare ile Yeşilköy© im bilmişlerdir. Bu yüzden dün gece yapılması lâzım gelen İstanbul - Atina karşılaşması mecburen bu akşama tehir edil iniştir.
Bu güreşler dolavısile şunu tebarüz ettirmek isteriz ki, güreşçilerimizin Olimpiyad hazırlığı programına dahil olan bu karşılaşma
lar, şey

kanaatimizce, bize fazla bir temin etmiyecektir.
Geçenlerde şehrimizede yapılan serbest greko - rumen seçmelerin den sonra derece alan güreşçiler kampa alınarak çalıştırılmağa baş lanacak ve önümüzdeki aylarda güreşin en kuvvetli olduğu, şimal memleketlerine turneye çıkılacaktı. Şimal turnesi muhakkak ki bizim için büyük faydalar sağlıya-
J o e L o u i s

Detıoit: (AP) — Joe Louls Golf oynamaktan vazgeçmek zorundadır Kendisi Amerikanın en çok oyna-yanlarındandır. Sabahın en erken saatlerinden hava karanneaya ka dar golf oynar. Fakat menecerl ar tık oyununu tahdit etmek mecburi yetinde kaldığını söylemiştir.
Golf oyununun Joe Loulsln bacak lanna zarar verip vermediği sorulunca, menecerl kati bir «havır» co «abını vermiştir.
Joe Louls, şampiyonluk Unvanını hemen hemen kaybetmek üzere olduğu Walcott maçında, yorgun olarak ringe çıktığını söylemiştir. Walcottun bütün yumruklarını gördüm fakat bir türlü kendimi on lardan koruyamadım, diyen Joe Louls, bütün enerjisini yapacağı ye nl maça saklayacaktır. Golf oyunu nun tahdidi, bu maçın programına dahildir.
çaktı. Halbuki nedense bıı program bozuldu ve memleketten dışarı çıkmamak fikri üzerinde karar kılındı. Buna sebeb olarak da şimal* memleketlerinde oyunumuzun öğrenileceği ve Olimpiyadlar-da bizimkilere bilhassa dikkat c-dileceği nazariyesi ileri sürüldü.
Halbuki güreşimizin kuvvet ve kudreti zaten Stokholm ve Prag güreşlerinde aşikâr olarak meyda na çıkmış ve bütün dünyanın malûmu olmuştu.
Olimpiyad için hafif rakiblerle değil bilâkis kuvvetli bizden daha usta olanlarla temaslar yapmamız çok daha doğnı olurdu. Zira Olim piyad muzu va rsa duk.
Ne
rar etmek yersizdir. Program bozulmuş yeni bir prensip kabul e-dilmiştir. Artık bu çerçeve dahilinde faaliyette bulunmak, Olinı-piyadlara hazırlanmak lâzım gelmektedir. tnşaallab bu sefer de muvaffak oluruz.
Yunan güreş takımı ddn saat 13 de uçakla gelmiştir. Yeşilköy hava meydanında güreş federasyonu başkanı Vehbi Emre ve güreşçilerimiz tarafından karşılanan Yunanlılar ilk karşılaşmalarını bu akşam Teknik Üniversite salonunda İstanbul güreşçilerine karşı ya pacaklardır.
Yunan güreş ekibi b|y Makricja kisin başkanlığında sekiz güreşçiden mürekkeptir.
Gelen güreşçiler şunlardır?
52 kiloda Bakoyanıs, 5? kiloda Biris, 62 kiloda Grenos ve Futis, 07 kiloda Petmczas, 73 kjloda Klostridis. 79 kiloda güreşçi Uç* ir nıemişlerçlir. 87 kiloda Kabaflis, ağırda Çaedis.
Güreşçi
urt. B. T. Bülae başkanlığından:
Yunan güreşçileriyle bugün yapılacak temsili müsabakaya aşağı da yazılı güreşçiler iştirak edecek lerdîr.
Malzemeleriyle birlikte saat 19.30 Taksim bölge binasında bulunmaları ehemmiyetle tebliğ olunur. Kilo 52 52 57
Adı ve Soyadı
Kemal Kasımpaşa
Sulıa Anadolu
Kenan Olcay Kasımpaşa
.. . • ••
w- ■*, . .L a *•. •..
62
67
73
79
87
Mehmed Oktav Kasımpaşa, Halil üzer Güreş İhtisas. .
Gazanfer Bilge Emniyet Ahmed Kandemir Kasımpaşa
Basri Oktav Kasımpaşa Mustafa Çakmak Güreş îlıti sas, Ahmed Kasımpaşa. *
Mersinli Ahmed Kasımpaşa.
Çek basketbolcuları
947 senesi sonbaharında memleke timize gelen ve karşılaştığı bütün takımları büyük sayı farklle mağ. lup edip yüksek oyununu herkese takolr ettiren Çe Sokol Bı uno basketbol takımı III Nice enterııasyo nal basketbol turnuvasına iştirak e-derek turnuvayı kazanmıştır. Çek bastekbolculaıı Turnuva birinciliğini kazanmak İçin dört maç yapmış lar sırftslle Cenevrenin Urania takı mini 15—lû. Luksemburg takımım
Final macında Monako takımını 43—14, Fransa milli takımım 37-26. 45—30 yenmiştir.
Nice turnuvasını kazandıktan sonra Çek bastekbolculan şimali Afıikaya geçmişler ve yaptıkları bıi tün müsabakaları kazanmışlardır.
Halen Çekoslovâkyada bulunan Sokol Bruııo LÖbııana davet edilmiş tır. Yapılan temaslar sonunda Çek lcıin dönüşte tekraı memleketimi-ze gelmeleri temin edilmiştir-
Antrenörler
Londra: ‘AP) — Muhtelif meıa. leketlerin Ingiltereden futbol ani, renörleri alması üzerine, bir çok es ki İngiliz futbolcularının nerelerde bulundukları merak ediliyor.
Eski İngiliz Futbol oyuncuları dünyanın çeşitli memleketlerinde Olimpiyatlara girecek olan futbrf takımlarını hazırlamakla meşgul durlar.
Sinesinde en çok İngiliz antenöri bunlunduran memleket Holanda-dir. Buradaki antrenörlerin sayısı tanı bir düzinedir.
İsveç, Danimarka, ve Belçiknda beşer tane Ingiliz antrenörü vardır. Antrenorltiin çalışmaları. Olimpiyatlarda belli olacaktır.
Olimpiyatlardaki futbol maçlarına iştirak etmiştir Daha bir çok meni şimdiye kadar yirmi bir mer/deket lerln kaydolunmalan bekleniyor. Futbol kayıtları Haziran 16 de son bulacaktır-
Fıta yarışı
Londra: (AP) — İngiltere^ fıta yarışlarında temsil edecek olan se kiz kişilik takımı Kembricin verece ği zannolunjnaktadır. Kürek varışı Taynıts nehri üzerinde ve 5 Ağustos tan 9 Ağustosa kadar Henleyde yapılacaktır.
înglltereyl temsil edecek olan ta kınım seçilmesi, üç emekli kürekçi ye havale edilmiştir.
Kcmbriç ve Oksford Ünlversitele ri, bu yarışlarda sekiz kişilik takmn vereceklerdir. Fakat namzetlerin Kcmbriç Üniversitesinden seçilme leri kuvvetle muhtemeldir.
Mamafih, iki Üniversite arasında yapılacak olan an’anevl yarışta han gi takım galip gelirse, Olimpiyatla ra o girecektir.
Türkiye basketbol
1 • • • i • « •
bınncıhgft
Bütün bölgelerde basketbol birin ellikleri nihayetenmiş olduğundan Türkiye basketbol birinciliğine İs-tanbulda başlanacaktır. 19 Şubat. Un 22 Şubata kadar devam edecek olan Türkiye bastekbol birinciliğine, bölge birincileri olan. Galatasa ray (İst ) Mülkiyelcr Birliği (Ank.> (ıtmordu (İzm.) iştirak edecektir.