Çarşamba
10
MART
1946

Onuncu YU
No. 3252


İdare: Nuruosmanlye No. 11 Tel adreei: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 20TOS
aboni B*
Tûrkly*
Senelik M00
â ldf 1
3 aylı! B00
1 aylık 300
D.
)
»
DİLİ BcneM
H00
R9O0 1000
000
Kr.
)
»
)
10
KURUŞ
•AYI81 hzh (KRDB

HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ


N.Sadak, Loadraya ta gilecek
Londra: 9 (AP.) — Ttlrkiye Dışişleri Bakanı Necmeddln Sadak ve İngiltere Dışişleri Bakanı Bevin bu ouma İçin Londrackı aralarında bir gö-rbşme tertib etmişlerdir. Türkiye, ağır aek«rî mae rafla mu daha geniş bir ekonomik yardımla hafifletmek ümidinde olup, İki devlet adamı arasındaki müzakerelerin bu konu üzerinde toplariacağı tahmin edilmektedir. Türkiye Dışişleri Bakanının per şembe glinü Londraya varması beklenmektedir.
9
Hilmi Uran’ın bu asabiyet ve telâşı neden?
% )

'fi
r
M F
I

• (
r
4
İl
A

!
*

^Kanaatimizce memlekette yeni seçim kanunu hemen yapılmalı, kanunî emniyet sağlandıktan | sonra, emniyetsiz devirde yapılan seçim kendiliğinden mefsuh sayılmalıdır....
* ■
Demokrat Partiye de zarurî bir hatırlatma



»emokrat
’’!*•**
)•
Hilmi Uran, Demokrat Partiden hoşlanmaya başlamıştır.' Bu üzerinde dikkatle durulacak bir mes’eledir, zira demokratların doğru yoldan uzaklaşmak üzere olduk’arının en şaşmaz mihengi ve miyarı Hilmi Uranın teveccüh ve iltifatına mazhar olmalarıdır
YüceDivanTomruk
.....X- /*■...
21 temmuz seçimlerimle asuyinî temin vazifesile mükellef polisler Halk Partisinin propaganda afişleri astırılırken

9
emokrat Partide ir nıiiea dele patlak verdiği için mi dir, nedir Halk Partisi Genel Başkan Vekili Hilmi liran bülbül gibi konuşmaya baş ladı. Meşhur 21 teımnuz seçim lerinin hazin şöhretli başkanı katmer katmer açılıyor, şuna bu na takdir veya tekdir yağdırıyor Belli ki ahvalin akışından pek memnundur. Sevincini ııasıl açık hyacağını bilemiyor, diyor ki:
— Son aylar içinde muhale fet kendi aralarında bir haleti ruhiye buhranı ile karşılaşmak bahasına da olsa, kanun ve şuur çerçevesi içine avdet etmiş vö mesaisini bir husumet hava sı yaratmayacak şekilde inkişaf ettirmekte bulunmuştur.»
Karşı partinin âcze düşmüş olduğunu sanarak bu kadar ne şc ile şakımağa, zevk ile el u-vu.şturmağa ve Demokratlara bıı derece iltifata ne lüzum var? Biz cevab verelim .Halk Partililerin huylandır; kendilerine zarar verenaiyecek ve üzerlerinde nııhlanmLş gibi oturdukları kol tuklannı tehlikeye d üşür m iye -eek muhalefete bayılırlar, hay -ran olurlar, onu medilı irin ke-lime bııtamazlar Sararojtju şuk ru vaktıle Milli Kalkınma Parti »mi ve Nuri Deıuirağı göklere Çıkarmıyor, işte muhalefet dedi gın böyle olur diye bu zatı nıeın lekete ve muhalefete örnek ola-*k göstermiyor ve tebrik telgraf lan yollamıyor mudu?O zamanlar Bayar -zamanın ve durumun ne kadar değiştiği bununla da anlaşılır- Saraçoğlu irin bir kâbus idi. Fakat şimdi görüyoruz ki, Hilmi Uran da De-rnokrat Partiden hoşlannıağa başlannştir. Bu hal, bizce De -mokratiann külahlarını Önüne koyup derin derin düşünmeleri lâzım gelen bir hâdisedir. Zira doğnı yoldan uzaklaşmak üze -re oWM|(lannIn Pn şaşnıa2 m| bengi ye nıiyan Hilmi Uranın
Kastamonudaki demecin bu hışmı nihayet muhalefetle Halk Fartnuni ilgilendiren tâli mahi-^tled.r. Fakat Genel RaskaL Vcki1( sahsen hic ağzına alma ması tazım gelen bir işe de te -mas ediyor, geçen 21 temmuz «cçımltertnden bahseyliyor ve
'Devamı Sa„ 3; Sü^ ( ae)



suiistimalini ele aldı
Ürgüb'ü dün tam 5,5 saat kendini müdafaa etti
Ankara: 9 (Hususi) — Yüce Di van Bugün de saat 10 da toplana rak kahve işine ait tanıkların din lenmesine devam etmiştir. Evvelâ Ömer Refik Yaltkaya. Reşad Ak ve Mehmed Ali Topaloğlu dinlenmişlerdir. Topaloğlu ifadesinde, firma
sına ait kâğıtları Andrladlse Ticaret Bakanlıgjndaki kauçuk lş,nl ta kip için vermiş olduğunu, Andrla-
(Devamı Sa., 5; Sil.. 6 da)
Diiıı Merkez İdare Kurulu 4Demokrat
Milletvekilini Haysiyet Divanına verdi
Divan; Sadık Aldoğan, Necati Erdem, Midhat Sakaroğlu ve Kemal Siiivrili hakkında bugün bir karara varacak
Onibimm Nuri könlele lutlfn «rtntş olınamna r«|men Divana Kevkedildl
Ankara: 9 (Hususi) — Demokrat Parti merkezinde üç gündeıı-beri büyük bir faaliyet göze çarp maktadır. Genel idare kurulu bugün dc toplanarak son vaziyetleri gözden geçirmiştir. Kurul bugün D. P. milletvekillerinden Necati Eedem, Raoht Aldoğan. doktor Mithat Sakaroğluyu toplantıya dâvet etmiş ve malûm hadiselere dair müdafaalarını dinlemiştir.
Bundan sonra bu müdafaaları tatmin edici mahiyette bulmıyan genel kurul Necati Erdem. Sadık Aldoğan, doktor Mithat Sakaroğ lunu ve istifa etmiş olmasına rağmen ismen İstanbul milletvekili Osman Nuri Koniyi haysiyet divanına sevketmek üzere karar almıştır.
Malûm olduğu üzere Kemal Şi-livrili daha .evvel haysiyet divanına verilmiş bulunmakta idi. Bu su retle halen, Osman Nuri istifa et miş olduğu için lıaric tutulursa, dört Demokrat Parti milletvekili haysiyet divanında sorguya çekilecek ve eğer divân genel kurulun arzusuna inkiyad ederse bu milletvekilleri partiden dairi çıkarılacaklardır. Bu suretle tasfiyeye doğru ilk adını atılmıştır.
Diğer taraftan haysiyet divanı da yarın (bugiin) toplanarak diva na verilmiş plan milletvekil’.eıinin
durumlarını inceliyecek ve netice- ırviünur » o hnsUHîaki faaliyeti yi bir tebliğle ilân edecektir. ırualan devam etmek-
Demokrat Paıti merkez idare
Güleç, 1 mitte fercfine Terilen bi«r ziyafette. bakın neler söy'üyor: “1 er hareket; alkışlanan «danadan esaslı bir hizmet beklenemez?

I 0. P, Eyüb teşkilâtı dağılıyor

Dün de Defterdar ocağ idare heyeti 54 üyesil» birli te istifa etti
C. H. P. Şişli Bucak kongresi
■ o ----
7 ZyliVc&lerin hâlâ iktidar da tutulmasından C. H. P. liler de şikâyet ediyor C. H. P. Şişli bucak kongre si dün saat 20 de Nişantaşında ki bucak merkezinde yapılmış -tır.
(Devamı Sa., 5; Sü., 2 de)
H yarin
i Neyzea Gavsi 1 Baykara'am i Ksrabaya cevabı!
1 Son günlerde Türk musikisi ü- i 1 zerinde bir hayli dedikoduya se- ( l bebiyet veren Arelollerle nıua-ı L rızları arasındaki mücadeleye/ / sırf hakikatin tavazzuhu için ga-} / zelemig sütunlarını açmış bu-) ) lunmaktadır. I
i Memleket musikisinin Inkişa-1 t fı ve İnkırazdan kurtarılması I- i i Çin giriştiğimiz
l desteklemok
■ böylo ner İki t kanaatlori dc ’ bulacaktır.
k_______________
bu teşebbüsü şartile, bundan tarafın mütalea ve sütunlarımızda yer
■J
Kremlin, şübhe içinde kıvranıyor
Almanya’nın diriltileceğini tahmin eden Rusya, 3 Batılı devlete nota verdi
Moskova; 9 (AP.) — Sovyet
hükümeti Amerika, İngiltere ve Fransaya yolladığı bir nota ile, bu üç devleti, Rusyaya taarruz etmek maksadile Avrupayı ikiye ayırmakla itham etmiş, Dört devlet dışbakanları konseyinin de bu-
ortadan kaldıımıya ileri sürmüştür.
nun için lışıldığını
Notada, Batı müttefiklerinin Al manyadaki müttefik işgal kontrol teşkilâtını akamete uğrattıkları, buna mukabil askeri tertibatlan-(Devamı Sa., 5; Sü., 1 del
ÇA-
Türkiyenin iştirÂkine itiraz eden Rus delegeni» Selim Sarpor arasında sert sözler teati edildi
Lake Sııccese: 9 (A.A.) — Eko nonnik ve sosyal konsey dün öğleden sonra, Ortadoğu iktisad komisyonu aleyhindeki âmilleri tetkik etmek ve böyle bir komisyonun kurulması için derhal ilk çalışmalara başlamak üzere özel bir komisyon kurulmasını büyük münakaşalara mahal kalmadan kabul etmipti. Ortadoğu memleketle ri böyle bir komisyonun kurulması için bir seneden beri yaptıkları mücadelenin ilk kısmını böylece kazanmışlardır. Ekonomik ve Sos yal Konsey üyelerinden hiç biri (Devamı Sa., 5; Sü., 6 de)
bbllJU


D P. Eyüb ilçe idare heyetin den sonra Raini bucağı idare heyeti de istifa etmişti. Bu isti faları takiben dün de D. P. Def terdar semt ocağı 54 üyesile bir likde istifa etmiş bulunmakta • dır. Gerek dün istifa eden Defterdar semt ocağının, gerekse evvelki gün istifa eden Rami bu .cağının istifanamaleri aşağıda dır:
Demokrat Parti E.viib ilçe İdare Kurulu Başkanlığına
11 kongresile açığa vurulan bugün de hâlâ devam etmekte olan partimizin iç bünyesindeki sarsıcı ve yıkıcı olayları inceli-yen İdare Kurulumuzu demok rasinin artık (De) sini bile kullanmaktan vazgeçen Demokrat Partiden ittifakla istifa etmeğe karar vermiştir. Demokrat Par tinin ilk üyelerinden ve ekserisi (Devamı Sa., S; Sil, j det
belediyemiz lara-salonunda tertiple tanışma çayı bü-karşılandı. Belecii-
Vali Fazlı Güleç in makamında alınmış bir resmi
İzmit: (Hususi) Kocaeli valisi Fazlı Gülecin vazifeye başlaması dolayısile, fından Halkevi nen 400 kişilik yük bir ilgi ile
ye, partiler, vilâyet erkânı komutanları ve teşekküllerin hazır bulunduğu bu çayda, şehir halkı a-dına konuşan belediye başkanı K ■ mal öz ezcümle şunları söylemiştir:
34 senelik memuriyet ha;, at ı.: duki hizmetlerile tanınan savın vali Fazlı Güleçin aramızda bulun masile büyük bir bahtiyarlık duymaktayız. Şehrimizin, su, elektrik kanalizasyon, yol gibi önemli işleri onun başarılı ellerinde, halledileceğine inanıyoruz.
(Devamı Sa . 3, SÜ., 4 dd)
Finlandiya Mosko-vaya ’* Sola meyyal,, bir heyet yolluyor
Helsinki: 9 (AP.) ■ - «Bir hükümet mensubunun ifadesine göre, Finlandiya, Moekovada yapılacak dostluk ve harbilikli yardım and-laşmaeı müzakereleri için -sola meyyal* bir temsilci htyet seçmiş tir.
Hükümet çevreleri, müzakerelerin 20 Marta doğru başhyacağmi tahmin etmektedirler. Bununla beraber, temsilci heyet üyelerinden (Devamı Sn . 5 5 / S A/
KVmN BİR YA
3
Sonsuz bir Mevzu’
ULUNAY
u mevzuu ele aldığım zaman, ne yalan söyliyeyim. okuyu-Gulaumdan utanıyorum. Bu sütunda onlara hor gün umumî hayat safhalarından birini
kâh hazin, kah eftlenoeli, kâh şiddetli kâh hafif bir uslüb He incellyerek ar-zetmoği teahhüd eylediğim İçin kısa bir müddet zarfında sık sık ayni mevzua temas etmeği doğru bulmuyorum. Fakat ne yapayım? Günlük vakıâların en mühimmini bu mevzu teşkil ediyor. İstorsonlz yazmayın! Bunlar öyle mev zular ki kendllorlnden âdeta zorla bahsettiriyorlar.
Bu, sonolerdenberl süren vo daha pok çok seneler bir neticeye bağlana-mıyaoak olan, sonsuz mevzu «et ve ekmek» tir.
Gazetolerin hangisinde bu mevzuun başlığını okusanız, ikinci serlevhada bunun henüz halledilcmediğini görürsünüz..»
Ondan sonra boledıyenln bunlar ilo ciddi surette meşgul olduğundan, yakında bunun bir notleeye iktiran edeceğinden, bahsedilir ve tablatile hiç bir şe^ı yapılmaz, yapılamaz, çünkü
yapılması olamaz... Tıpkı mahûr şar kıda olduğu gibi:
Bir gönülde iki sevda olamaz!
Yani Frenklerın meşhur mesellerince hem lahanayı, hem
do keçiyi bir arada idare etmek muhal bir keyfiyettir.
Halkın menfaatini mi artyacağızl Yoksa fırıncılar la kasabların menfaatlerini mi arıyaoağız? Bana öyle geliyor ki ovvelâ halkı düşünmek lâzımdır. Belediye bunu yapamıyor; aczinden mi yapamıyor? Canım, şu koskoca Şehir Meclisinde, daimi encümende «Et ve ekmek» İşini halkın menfaa-tino halledecek tok bir kafa yok mu?
Bu adamların bu kadar beyinsiz olduklarına hükmetmeğe dilim varmıyor; çünkü buna hem terbiyem hem de kanaatim müsaade etmez.
O halde nasrl olur da şehrin umumi hayatına tesir eden bu mes'eleler böyle sürünccmedo kalır.
Allah bilir kİ bu ıncs'clo içinden çıkılmaz hale gelmiştir; o kadar ki ü-zerindo düşünmeğe imkân yoktur... 2ihınlerlmlz durdu:



/

SAYFA: Z

İr



İIALAUM



3;
— "X
Yazan: Profesör Kenan Öner
İO —
) TAHAKKÜM ZEVKİ
Bu kadar uzun süren bir itiyadın £erd ve cemiyetlerin tahteşşuuruna soktuğu tesirleri kolayca bir tarafa almak kabil olamıyaca-§ını talimin o kadar güç olmaz sanırım. Şöttlen olsun istibdada tek-hıe vuralı yarım asra çok yaklaştığı halde bu itiyadın izlerini hala benliğimizde bulmuyor muyuz?... O kadar karışık vakıalara dalmadan da bu hakikati anlamak kabildir. Yalnız bizde değil, dünyanın her tarafında çalışan eli deynekli polislere bakınız: Gelip geçen insanlara, nakil vasıtalarına (Dıır) veya (Geç) emrini verdiği zaman çehresindeki ifadeyi okuyunuz, bu tahakkümün ruhunda bıraktığı Sururun akislerini orada kolaylıkla görebilirsiniz. İnsan denilen mahlûk, nef’i veya mazarratı başkasına aid tahakkümlerden bu kadar Zevk duyarken neticesi nefsine, ailesine, akraba ve dostuna taallûk eden emirlerden neler hissedeceğini yorulmadan keşfedebilirsiniz. Böyle olunca da mütehakkim ruhlarında, boş kafalarında delıâ farze-deıı mütereddi insanların bu zevk ve gururu kendiliklerinden feda edebileceklerini beklemek hamakate yakın bir safiyet olmaz mı,...
Evet, Demokrat Partinin teessüsünde iktidarı şu veya bu şekilde elde tutanların z&lıirî müsamahaları göz götürmez bir hakikattir. Fakat bu müsamahanın Halk Partisinden dışarı fışkıran akisleri. Kayarla Inönünün bir muvazaası şeklinde tecelli etti. Bu şayialara göre zahiri lıali kurtarmak ve bu Demokrasi ojuınunu başarmak için İnönü tarafından vâki olan davete Bayar icabet etmiş, hattâ aldığı paralarla teşkilâtını kurarak Fethi Bey hailesinin tekrar edildiği tarzındaki iddialar, kendini millet ve memleketin sahibi sanan Halk Partisi merkezinden, vakit geçtikçe kutur ve muhitini arttıran dalgalar şeklinde vatanın her yanını'kaplamağa başlamıştı. Bu ilk tezahür (Tavşana kaç. tazıya tut) siyasetinden başka bir şey olamazdı. Halbuki Demokrat Partinin mensubları içinde hiç kimse böyle bir oyunda rol almak niyetinde değildi. Her şeyden ,cwel hakikatte1 böyle bir muvazaa olmadığını kati mücadelelerle fiilen isbat etmedikçe yıkılmak mukarrer bulunuyordu... Demokrat Partinin bu mücadelesinde huşunet bulanlar, kabahati bunun saikına yiiklemelidirler...
Bu ilk mücadele devam ederken iktidar partisinin yüz binlerce lira sarfile Sivasta neşrine koyıılduldarı Ülke gazetesinde yeni bir propaganda başladı: Güya Demokrat. Uırti iktidarı ele alır-sa memleketteki camileri kapatacakmış tarzındaki yazısile taarruzun istikameti değiştirildi. Demokrat Partinin faaliyetine karışmam zamanına rastlıyan bu propaganda, milletin ruhuna din ve taassup tohumları ekerken, mııha-sunlarımın bilmeden şöhret kazandırdıkları Evamiri isna aşere’m arasında! Lâiklikle dinsizlik arasındaki farkı idrâk ederek —Yobaz ve derviş tahakkümünün yenilenmesine meydan bırakmamak kaydi mutla-kile— halkın dinî tedrisatını temin etmek vücubunu da ilân etmiştim. Ülke gazetesinde bizi cami kapamakla ittihama yeltenen zavallı muârız larun bu sefer de Istanbulda bir mescit açmak tölımetile beni tahrikçilik, mürLeciMk ve daha bilmem nelerle tezyif edip durdular. Söz ve fikirlerim elbirliğile karikatürize edilerek koparmadıkları kıyamet kalmadı. Hattâ bunlardan biri, çok hoşa gitmiş olmalı ki Tiridoğlu tarafından orijinali Cemal Nadirden alınarak partideki odasına asıldı. Bu efendiler nazarında mevcudiyetim bir hacıyağı kaynağı haline getirildi, adeta benimle Derviş Vahdeti arasında bir fark kalmadı.
Dalıa sonra Demokrat Parti memlekette Moskof parasile çalışır bir Rus ajanı etiketine mazhar oldu. Bu isnadın lâyık olduğu kadar şiddetle reddine memleketin âlî menfaatleri mütehammil olmadığı için tam bir itidalle bunun aslı olmadığını ilânla iktifa ettik. Hattâ bu gün resmi ağızların bile isnattan çekinmedikleri bu çirkin dedikodular karşısında hakikatin tahakkukunu zamanın yanılmaz hükmüne bırakmağı millî bir vazife saydık.
Fikrimce, mütehakkim ruhları ezen şey, kendi istibdadı değil, tahakküme maruz kalanların tahammül kabiliyetidir. Bunu ölçmeden yapılan savletlerdir ki mazlumdan evvel, zalimi yere serer. Halk Partisini bugünkü hale getiren tek âmil de şübhesiz bu olmuştur. Bu tahammül, hattâ Atatürk devrinde bile ölçüsünü aşarak Fetiıi Bey oyununun İzmindeki âkislerile göze batar bir hal aldığı halde Serbest Fırkanın ortadan kalkmasile her şeyin düzeleceğini, millî infialin sevgiye döneceğini sanan Halk Partisi, tahakkümünü milletin tahammül derecesine indireceği yerde tazyikini arttırarak son Cihan Harbi de işi altüst ettiği için cebir, tazyik ve bütün tahakkümlere rağmen idare ipinin, elden kaçmasından, Demokrat Partinin de, hükümet ve Halk Partisinin yoluna döktüğü devedikenlerine rağmen inkişaf bahasında ilerlemesinden başka bir netice veremedi. Evet, muarız teşekküllerin yaygaralarına rağmen kervan yürüyor, dakikalar geçtikçe milletin müzaheret ve sevgisine mazlıar oluyordu...
İş başında bulunanlar, halin delâletile istikbalin aleyhlerinde hazırladığı âkibeti sezmiş bulundular. En kestirme kurtuluş yolu Demokrat Partiyi de Serbest .Fırka gibi altüst etmekten başka bir şey olamazdı. Cihan temayülü karşısında buna .cesaret deyme yiğitin harcı olmadığı gibi Fethi Bey de topraklara karışmış, Demokrat Parti ise milletin müzahereti sayesinde tabii yolunda umulmadık mesafeler ka-tederek mevcudiyetini muhafaza ve idamp edecek bir hale gelmişti. Buna cesaret edemediler. Yapabildikleri şey, bu partinin ocak ve bucaklarına dokunmadan var kuvvetile faaliyetini önlemeğe çaLışmaktan ibaret kaldı...
V
• HM

Demokrat Partinin memlekette ve millet arasında mazhar olduğu hüsnükabul, yalnız hükümeti destokliyen ve elde tutanların değil, Demokrat Parti mensubiannın da umduğu inkişaf hududunu aştığı birdenbire görüıunege başladı. Bunu sezen iktidar partisi geçecek her günün kendileri tein mukadder âkibeti yaklaştırdığını hissediyor, milleti hoşnud edebilmek yolunu bir türlü bulamadığı gibi zecrî ve cebrî tedbirlere de kâfi derecede cüret edemediği için vakit geçmeden yapılacak direkt bir hamle ite muânzlannı boğmağı daha pratik bir usul far-zediyordu. Filhakika bu sıralarda bütün devlet teşkilâtı, Belediye Meclislerinden ihtiyar heyetlerlle mahalle muhtarlarına kadar, her şc;-Halk Partisinin birer şubesi ve icra vasıtalarından başka bir şey değiî I dir. Bunları elinden kaçırmadan ve Demokrat Parti daha tehlikeli bi I hal almadan yapılacak savletten başka ümid çaresi kalmamıştı. Onla da böyle yaptılar...
1946 senesinin mayıs ayı Türkiyenin partiler tarihinde bir dönüm noktası olduğu kadar Demokrat Partinin inkişafını durdurmak için hev • vasıtanın meşru farzedilmeğe başladığı zamanın mebdeidir. İster bir isterse yüz partili bir idare sisteminde siyasî partilerin birbirine karşı hud’a ve desiselerine —mâkul haddini geçmemek şartile— cevaz verilse bile iş başında bulunan hükümet, mensnb Olduğu parti kadar, bütün milletin de malı olduğu için bu cevazdan hükümete hisse ayrılamaz.. Bu sebeble de hakikati gizliyerek cazib sebeblerle millet aleyhinde icraatta bulunmamalıdır. Bu en tabiî hikmeti hükümetin -muktazası' olduğu halde hükümetin mecliste temin ettiği beşe karşı yüzlerce p-Vş.-.-riyete dayanarak Belediye seçimi kanunu ile işe başladı.
(Devamı var)

Kenan Önerin Siyasî Hatıratı

P.T.T. ücretlilerinin acı durumları
Sivas P. T. T. bölge başmüdürlüğünde çalışan adresi mahfuz bir okuyucumuzdan şu mektubu aldık:
Beş seneyi mütecaviz P. T. T. idaresinde çalışmaktayım. Ücretliyim; maaşlı bir kadroya tayinini Hjlıı hayli müracaat la ramda ınüsbct bir ne tice alamadığım içindir ki ga zetcııiz sütunlarından birinde açık ve sarili hal ve ahvalimi alâicalılara duyurmak zorunda kaldım.
Şu * iktisadi durumun muğlâk safhalar arzettigi bir sırada bütün ümid ve arzularının tahakkukunu çalışması sayesinde gerçekleştirecek bir kimsenin muhakkak ki çalışması demek geçim sahasında miisbet bir adını atması demek olacağı gibi ııisbe-ten âtisinde de aydınlık bir safha gerektirmesi lâzım geleceği zaıuıuıdayız.
Evet zamanında ücretli bir kadro taİLSisine lüzum gö rüLnıüş fakat ne âtisile ne de hayat şartlarının icabettirdl-gi haller düşünülmiyerek hele son zamanlarda memurlara yapılan yüzde yüz istifade ettirilmiyerek tamamen müşkül bir duruma sokulmuştur. Bu kadar sıkıntılı ve acı durumumuz yetmiyormuş gibi çocuklarımıza dahi bütün -memur çocuklarımıza dahi bütün memur ço cılklarından ayrı nazarla bakılmış, ne çocuk parası ne de ayrıca bir maaş nisbetinde doğum ikramiyesi verilmemekte ısrar edilmiştir. İler vazifesinin ehli Türk vatandaşı gibi üzerine düşen vazifeyi bilfiil ifadan imtina etmiş eıı ücretlilerin hor görülmesine ve tefrik edilmesine sebeb ne olabilir? Belki faizlerin dun mevkileri hattâ şahıslan nazan itibare alınmaktan uzaksa masum yavrularımızın hak ve hukukunun çiğnenmesine ne mâna verilir?
M Ü TEFF RRİK
İstanbul Barosunun vereceği ziyafet
İstanbul Barosu tarafından 15 mart pazartesi günü akşamı Taksim Belediye gazinosunda bir ziyafet verilecektir.
Bu ziyafete Adalet Bakanı Şinasi Devrin, Yargıtay Başkanı ve Yargıtay başsavcısı, İstanbul yarğıc ve savcıları ile Ba ro mensubları dâvet edilecekler dir.
Profesör Kessler'in mühim konferansı
İstanbul Muallimler Birliği İktisad Encümeninin tertib etti ği seri konferanslardan doku -zuncusu, dün saat 18 de, Eminö nü Halkevinde İktisad profesö rü Kessler tarafından «Yapı Ko operatifleri ) mevzuunda veril -m iştir.
D. P. Beyoğlu F ir uzağa ocağının toplantısı
D. P. Beyoğlu Firuzağa ocağı idare kurulu ile üyeler arasın da, bugün bir tanışma toplantısı tertib edilmiştir.


Dolay isiyle Aldığımız Mektublar\
2
____
•«
Kenan Öner diyor k
Demokrat Parti üyelerinden Kâzım Kap kimse onar
Bu sütundaki yazılar bir müdafaa değil, nasibin içine soktuğu Demokrat Partinin ruhunda bıraktığı izlerin hikâyesidir ve kimseyi memnun etmek için ie yazılmamıştır.
Sözlerimde tezad arıyanlar vicdanlarında târız vesilesi bulsalar da bana sual sormak, hattâ bunu da geçerek kendilorinde bir de af salâhiyeti teveh-hÜm etmek hakkına sahih olamazlar. Ben yazıyorum, bunları okuyup okumamak da şübhesiz gazeteyi ellerinde tutanların hakkıdır. Bunun için de târiz ve taarruzların hiç birini, hususila böylelerıne ccvab vermeyi lüzumsuz bir küllet addetmekteyim.
«

Kenan ÖNER
yeni sabah
J
1
A
r
/
10 MART 1918

HER SABAH \
2ge» vapurundaki kaçakçılık hâdisesi

Mesken buhranı
Eski başacente İlhami Herk mahkûm oldu, âmme hizmetlerinden men’ine karar verildi
Belediye ucuz evlerin yapılacağı arsaları hâlâ tesbit edemedi
Bir müddet evvel (.Ege» vapurun da ıııüldnı mikyasta altın kaçakçık ğt hâdisesi cereyan etmiş ve Deniz yolları eski baş acentesi İlhami Perk He Fitnat Morali sanık olarak Mili) Korunma mahkemesine veri] inişlerdi.
Uzun süren bir muhakeme sonun da 1 Numaralı Toplu Milli Korun ma mahkemesi, İhlaml Perkin su çunu sabit görerek 9 ay hapsine 1419 lira para cezasına mahkûml yetine ve müebbeten amme hizmet lerlnden menine karar vermişti.
Diğer sanık Moralinin da akil muvazenesi yerinde olmadığı için hakkındakl dâvanın sükûtuna, ay rica kaçırılmak İstenen 300 adet Fransız altını ile 50 adet bilezik, yü zük ve pırlantanın müsaderesine karar verilmişti.
Temyize giden karar tasdik edil
B ELF D i Y F'r) g
Cerrahpaşa Vere pavyonu açıldı
• •

miş, fakat Fitnat Moralıya ait mü cevheratın müsaderesi karan nakzedilmiş, dâvanın durıy peniden asliye 9 uncu çpzattuiıkemesin de yapılmıştır.
Dünkü muhakeme sonunda mah keme temyizin mücevheratın müsa deresine dair bozma kararma uya rak bu bilezik ve yüzüklerin Fitnat Moralıya İade edilmesine karar ver iniştir.
Denizyolları eski başacentesl hak kındaki hüküm katiyet kesbetmiş ol duğu iğin Ulaştırma Bakanlığınca jlhami Perkin memuriyet vazifesine kati olarak son verilmiştir. Halen ceza evinde yatan İlhami Perk De nizyollannda geçen 20 senelik me murlyet haklarını ve müebbeten de amme hizmeti ehliyetini kaybetmiş bulunmaktadır.
DENİZDE
“Yozgat,, şilebi Paltimor’a vardı
Devamlı istimlâk yüzünden ve nüfusunun artması dolayıslle şehri mizde meydana gelen mesken buhranını önlemek üzere belediye tara fuıdan ucuz evler inşaatına karar verilmiş bulunmaktadır.
Fakat belediye her kararında ol duğu gibi, bunu da tatbik mevkiine koymakta mütereddit davranmaktadır, Bu evlerin inşa edileceği u-cuz arsaları henüz tesbit edilmemiştir.
Halbuki Şchh1 Meclisinin kararı na göre, ueva evlerin İnşaatı, yaz mevsimi sonuna kadar tamamlanmış olması lâzım gelmektedir.
Ingilller, şehrimizdeki mesken buhranının İnşa edilecek küçük u-cuz evlerle giderilemeyeceğini İleri sürmektedir.
Diğer taraftan belediye ise an-cak bir ailenin barınabileceği ev lerle mesken buhranının önleneme yeceğine kanı bulunmaktadır.
Ucuz ve halk tipi küçük evlerin İnşaatından sonra, katlarında üç daire bulunan büyük apartmanların yapıl/nası da arzu edilmektedir.
---------o--------
ADLİYEDE
yok mu? Feryadını birdenbire akıl ct-
parti getirmiştim-
kahve iç-münasebetsiz okumaktan yoktur.
Belediye tarafından İki büçuk milyon lira sarfedilmek suretile İn şa olunan Cerrahpaşa verem pav yonuna bu sabahtan İtibaren has ta kabulüne başlanmıştır.
Esasen müracaat adedinin beş yü ze yakın olması dolayıslle, yataklar dün akşamdan tutulmuş bulun makta idi-
şimdi Pavyona İki yüz hasta ahn mıştır. Bunlardan yüzünü parasız kabul olunan fakir hastalar teşkil etmektedir.
Belediye hamurkârlar için bir kurs açacak
Belediye garson kursundan sonra hamurkârlar için da bir kurs açacaktır. Bu yoldaki çalışmalar ilerlemiş bulunmaktadır.
Anadolunun muhtelif yerlerinden şehrimize gelen vatan -duşların börekçi fırınlarında ta sa bir zaman çalışmayı mütea-kib fırınlarda hamurkârlık yap malan mahzurlu görülmüş, bu gibilerin temizliğe riayet etme dikleri, ihtisas sahibi olmadıklarından ekmekleri kötü çıka- -dıkları müşahade edilmiştir.
Belediyede dün bir toplantı yapıldı
Dün belediyede, Vali Lütfi Kırdarın başkanlığında bir top lantı yapılmış, bu toplantıda be ledive reis muavinleri ve mal -yetlerinde çalışan müdürler de hazır bulunmuşlardır.
Vali, Belediye reis muavinle rine et ve ekmek meselelerinde hassasiyetle durulmasını bildir miş, imar, istimlâk ve emlâk müdürlerine mesken sıkıntısını Önlemek için lâzım gelen direk tifleri vermiştir.
Toplantı, Beyoğlu îlçe Balo -nunda yapılacak ve bu arada kültür filmleri de gösterilecektir.
Ltebondan 994 ton mantar yüküy le Amerikaya hareket etmiş olan Yozgat şilebi dün Baltlmora varmıştır. Gemi, hamulenin tahliyesin den sonra, yardım malzemesi yükle yecek, en kısa zamanda memleketi mlze müteveccihen hareket edecek tir.
DlğeT taraftan. Amerika seferin den, yardım malzemesi yükliyerek dönen ve Cebellttanka varmış bulu nan Rize şllepl, İ&kenderuna gide çektir.
«ödemiş» şilebi Amerikaya gidecek
iki gün evvel Zanguldaktan kö mür yükü İle gelen Ödemiş şilebinin tahliyesi bitmişti. Gemi, yakın da Amerika seferine çıkacaktır, «Susa vapurunun tamiri sona erdi
Pazar günü İstim borularından biri patlıyaıı Sus vapuru, gerekil ta tniratın bitmesi üzerine, dün tekrar sefere başlamıştır.
Diğer taraftan hâdise dolayıslle yaralanan İki gemi İşçisinin yarala rının ağır olduğu bildirilmektedir.
—---------o---------
Kocasını öldüren kadın ağır cezaya verildi
Bundan 20 gün evvel Çatalcada Mustafa Sarpdağ adında 50 yaşla rında bir adam kafası demirle kırıl mak suretile öldürülmüştür.
Yapılan tahkikat sonunda Muşta fanın, karısı Fatma tarafından öl dürüldüğü anlaşılmış ve suçlu yakalanmıştır.
Fatma ifadesinde Mustafa ile ge çlmsizlik yüzünden her zaman kav ga ettiğini ve hâdise gecesi de ken dişini bayıltuıcaya kadar dövdüğünü söylemiştir.
Çatalca savcılğınca tevkif edilen Fatma dün İstanbul adliyesine sevk edilmiş ve dosyasıtğır ceza mahke meşine tevdi olunmuştur.
r 11

Biı-buçuk sene kadar bu- İznair İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? lundum ilk senelerde.
— O zaman Millî Mahsulât
teşekkül etmiş miydi?
— Bilâhare iki yüz bin lira
sermaye ile teşekkül etti.
Peki o para nasıl kazanıl
dı da vakıf yapıldı, malûmatın
nedir?
— Un ve ekmek farkından.
— Un ve ekmek sermayesi' neredendir?
— Hükümetten.
— Ayni zamanda da şehre-
manetinden değil mi?
— Onu bilmiyorum Vezne -dardım. "Her halde ortada bir para vardı.
— Mademki vâkıfsınız. Siz o
parayı elininize aldınız mı?
— Hayır.
— Şu halde hiç elinize geç-
meden bir parayı vakıf şekline koyuyorsunuz, vâkıf oluyorsunuz?
— Efendim bize dediler ki:
»Hissei şerefiniz olacak» razı ol
duk.
— Harbi umumîden sonra
ğıldınız; siz îstanbulda kaldınız
Ne zaman şirketlere tekrar da
hil oldunuz?
— Kemal bey Maltadan av
det ettikden sonra.
— Kemal bey îttihad ve Terakkiyi ihyaya çalıştı, sizin de balûmat’nız var mı?
— Hiç malûmatını voktur. ^Siyasî meselelerle iştigal etme
Yr.tan Cc
|


H
»

ıa aa
ve ıçyuzu
dim. İktisadî işlerle meşgul oldum.
— Sonra Terakkiperverlerle büiikte müzakere ettiler. Mesadet hanında, Cavid beyhı evinde içtima etmişler...
— Haberim yok efendim.
— Said beyin, Hüsnü beyin diğerlerinin haberi var; senin niye haberin olmasın, sen Kara Kemalin eski arkadaşısm-
— Yok efendim; ben yalnız 'iktisadı işlerle meşgul oldum.
— Son zamanda Kemalin trnka ile muameleleri oldu7 —Efendim hisse p^nedieri do loyısile muamele yaptı. Mütevel li .sıfatiie hisse senedleri kendi sinde duruyerdv. Bunlara mukabil para çekleri.
— Ne kadar hisse senediniz •/ardı?
Tefrika Ka. 200
— Altmış yetmiş bin liralık.
— Kemal bey son zamanlar da no kadar para çekti sizden?
— İki bin, üç biıı lira. Son defa Ramazanda aldı.
— Firarından evvel almadı mı?
— Kendisi Ramazan Bay ra mından sonra gelmedi.
— Peki Kemalin sizin banka dan ne kadar alacağı var?
— Hatırlamıyorum.
— Evvelce haşka şirketler de bulundun mu?
— Yalnız Millî Mahsulâtta bulundum.
— Millî tktiead Bankasının hisse senedleri nereden Kemal beyin emrine geçti?
— Mal taya gitmezden evvel elinde idi.
— Peki ne zaman Bankaya
9
Heybeliada cinayetinin duruşmasına başlandı
İki ay evvel Heybeliada da Ma-nol adında 30 yaşlarında bir balık çıyı bıçaklıyarak öldüren Hüseyin 1 inci ağır ceza mahkemesine sevk edilmiştir.
Katil sorgusunda:
(■ — Heybeliada da arabacılık yap tığım için Manolu eskidenberl tanırım. Hâdise akşamı sarhoş bir hal de Mekteb sokağındaki kahvenin önünden geçerken Manol karşırna Çıktı:
- — Kaniden sana mektub var.) dedi. Kânl evvelce ölmüş bir arka daşnndı. Manolun ne demek istedi ğini anladım beni tehdit ediyordu. Üzerime hücum etti ve bir kaç yum ruk atarak yere yuvarladı. Genç ve kuvvetli olduğundan mukabele ede medlm- İyice hatırlıyamıyorum anı ma. galiba cebimdeki bıçağı çekip vurmuşum? demiştir.
Bundan sonra söz alan maktulün annesi Agota katilin tecziyesini ve 10 bin lira tazminat ödetilnıesiui is t emiştir.
Hâdise şahitlerin celbi için duruş mayı başka güne talik etmiştir.
Kızının ölümüne sebeb olan bir kadın adliyeye sevkedildi
Çatalcada oturan 60 yaşlarında Hacer adında bir kadın 28 yaşların daki kızı Fatmanuı çocuğunu düşürdüğünü ve ölümüne sebebiyet verdiği iddiasile 1 İnci ağır ceza mahkemesine verilmiştir.
Sabıkalı dört harsız yakalandı Ahannes. Aıınlk. Mehmed Özaraçı ve Kevoık adında sabıkalı hırsızlar evvelki akşam Galatada kİ Merinos mağazasını soymak istemişler dir. Dört hırsız mağazaya girerken devriye gezen polisler tarafın dan yakalanmıştır,
Üç sual ve iki cevab ün matbaaya giror girmez, o daoı Oektaş hemen yerinden soyirtti vo kulağıma egile*
rek:
— Yukarıda biri var, iki saattenbe-rl sizi bekliyor! Müjdesini verdi.
Dünyada en hoşuma gitmiyen şoy çalışma saatindo dırdırla vakit geçir-moktir. Çakarsanız, hiç tanımadığınız biri gelir, karşınıza geçer oturur ve memleket ıztırablarile uzaktan yakından alâkası olmıyan, incir çekirdeği doldurmaz, hususî bir aile derdini $a-atlerco anlatır, durur. Artık İşiniz yoksa bir taraftan ya sabur! çekin, bir toraftan da içinizden:
— Bakalım no zaman susacak! diye kendi kendinizi yiyin!
Muhatabınız ise sırf vakit geçirmek için gelmiş olduğundan kayınvalde hanımofendinin romatizmasını, bir çok doktorlara baş vurduğu haldo bu müzmin derde bir çare bulunamadığım, doktor ismi, adresi, saat kaçtan tura kadar nöbet beklenmiş olduğunu, bütün tafsilâtilo, hattâ ay ve gün de dahil, hiç bir tarih ve teferruat unutulmadan anlatır ve anlatır.
Nihayet heyheyler basıp!
— Can kurtaran basacağınız sırada miş gibi:
— Efendim bir
tim de... Girizgâhilo cebinden çıkardığı, bir kâğıdı önünüze bırakır ve çekilip gider.
O gider amma sizin de asabınız bozulmuş, kafanız altüst, tasarladığınız mevzu da piç olmuştur. Artık zihninizi toplamak için üstüste mokten ve için için do misafirinize hayır dua başka yapılacak hır şey

Bunları düşüne düşüne ınerdhenl2-ri çıkıp beni bekliyen zatla karşılaştığım vakit bereket versin ki bent bekliyen zat bu fasileye mensuS kimselerden değilmiş ki el sıkışır sıkışmaz:
— Fıkracı, diye söze başladı, çalışma zamanı olduğunu biliyorum. Bu l-tibarla seni on dakikadan fazla meşgul edecek değilim ve sadece bir iki sual sormakla iktifa edeceğim.
— Buyurun efendim.
— Hükümetin ciddi muhalefetten gocunup ancak Plâna Tarhan sistemi yapmacık tenkidden hoşlandığı bir hnhikattir doğil mi?
— -Evet öyledir.
— Alâ. Şimdi ikinci sualimi soruyorum: Bunun içindir ki (C. H. P.) Genel başkan vekili Saraçoğlu ile Rocoo Peker Demokrat Parti genel başkanı Celâl Bayardan hoşlanmıyorlardı değil mi?
— Evet, bu da doğru.
— Sıra üçünoü sualime geldi: Peki nasıl oluyor da (C. H. P.) nin şimdiki başkan vekili Hilmi Uran Cetûl Bayardan hoşlandığını açıktan açığa beyan ediyor ve bundan ben sayın Bayarm artık (C. H. P.) nin hoşlandığı bir muhalefet yoluna sapmış olduğu mânasını çıkarırsam bana iıayıı • yanılıyorsun diyebilir ınieın?
Bu üçüncü suale de:
— Evet bu da doğrul... Diyemem amma ne yalan söyliyayim?
— Hayır, yanılıyorsunuz, böyle şey olmaz! da diyemedim. FIKRACI
verdi?
— Geldikten sonra.
— Mîllî Ticaretle senin alâ -kan ne idi?
— Efendim muvakkaten al dılar, veznedara ihtiyaçları var miş.



Küçük Haceri öldüren katilin dünkü duruşması Sultanahmedde 14 yaşında Ha. cer adında bir ortaokul talebesin; bıçaklıya!^ öldüren Türkistanl Yusuf Kapçağın duruşmasına dim inci ağır c«za mahkemesinde de vam olunmuştur
Bu celsede dinlenen iki şshid Yu sufun Haceri deli gibi sevdiğini hattâ babasından istetmek için a-racı bulduğunu ve red cevabı aldı ğı takdirde ouü öldüreceğini herke se söylediğini iddia etmiştir.
Duruşma savcının esas hakkında ki mütaleasım serdetmesi için ta iik edtinüştir-
Narlım üstünde satış yapan 11 kasab mahkemeye verildi Aksaray, Şehremini ve Beyoğlu muhitlerindeki bazı kasab ların narh fiatı üstünde et sat-
Millî Ticai’etiıı ne kadar Z tıkları ihbar edilmiş, belediye hisse senedleri vardı? / bu hususda tedbirler almıştır.
______ Bilmiyorum efendim. î-1 Dünkü murakabe netieesin-ki pakettir. Bankanuı hisse sel de 18 manav, 8 fırıncı, 3 bakkal ııedlerile beraber bankanın ka ^ 11 kasab, 1 kömürcü, ihtikâr sasında durur. i suçu ile ile mahkemeye verilmiş
— Yani sende dıırnr, ? terdir.
— Evet efendim. Z Diğer tarafdan dün mezbaha
— Hisse senedleriııin bir mik| da 1640 karaman 1'12 kıvırcık
darını sonra siz satmışsınız, ne) 3-kadar satıldı? \ f * * * .
— Sekiz on .bin lira. i
— Ne oldu bu para? i
— Efendim. Kemal bey (ııtsı
fini Millî Ticarete ver-) dedi, z verdim. I
— Kaçar kuruşlukdur bu his J
se senedleri? H
— 25 lirahkdır anıma iic )i naya satılır.
— Neve böyle satılır?
— Efendim Kemal bey (satv der ben satarını.
— Peki Bu Millî İktisad ban kası hisselerini ne namla veriyorsun ?
— M i1 a Ticarete verdim* mukabilinde hir makbuz ala -rak kasaya koydum. Kemal beyin emrile.
(Devamı var)
mart 1948



1303
Rumi Şubat
26
Çarşamba
1367 Hicri Beblüı-
âhır
28
Kasım 124 — AY 3 — GÜN 7ü
Vakrll^ Vasati Ezanı
S. D. s. D.
Güneş 6 20 12 12
Öğle 12 25 -6 15
ikindi 15 4û 9 32
Akşam 18 10 12 —
Yatsı 19 40 1 30
imsak 4 44 İÜ 3G
i

on Haber te
Ingiltere donanması
Filistin işinde Rus Amerikan ihtilâfı
)
I l 1 I i I I ı
I
I
)


Hâlâ muaxxam bir sar^y kudretine malik olduğu Ingiliz mille- I ti» temin edildi ( Londra 9, (A. P.) — ln-( giliz donanmasının hâlâ S muazzam bir savaş kudre-( tini haiz olduğu İngiliz mil-) letine teinin edilmiştir. ( Hükümetin donanmayı ) küçültme programına kar -( şı vaki tenkidleri cevablan-/ dıran Amirallik Dairesi ma ( lî sekreteri John Dugdale ) Avam Kamarasında verdi -( ği dememde şunları söyle-J mistir: , )
Donanmalım bugünkü J dui'umıı hakkında her han- C gi bir endişeye mahal yok - J tur. Bilâkis her hıısusdat müsterih olabiliriz." ?
1948 - 1949 donanma \ büdcesi hakkında izahat ve5 ren Dugdale. bıı yıl sonuna ( kadar İngiliz donanmasına? «muazzam savuda harb \ gemisi katılmış bulunaca -? ğını ve donanmanın 4 zırh- $ h 3 uçak gemisi, 5 hafif u-) cak gemisi. 17 kruvazör, 34 J denizaltı, 52 destroyer ve ) 43 vardımcı kruvazörden \ müteşekkil olacağını beyan ? etmiştir. S
Hükümetin deniz nrog -? ramını şiddetle tenkid e -( den Winston Çörçil. donan-? manın küçültülmesi balı - \ sinde, gerek para ve gerek ? personelin israf edildiğini s söylemiş ve şunları ilâve et ? mistir • s
*Bu kadar çok Dara ve a- ? dam mukabilinde donanma s hic bir zaman bu kadar za- ? yıf düşmemiştir. Bu du - J rum karşısırda Şilinin bi -c zimle alay etmesine, Arjan ) tinin meydan okumasına, ( GuatemalalInı kafa tutma -) sına hayret edi'ebilir mi?c Dünyanın muhtelif bölgele-) rinde fena halde sıkışıp teh ? likeve mânız bulunduğu - ) muz böyle bir zamanda zae)( fimiz sırıtmıstır $
-SosvaL’sf hükümet' bövj le bir zamanda deniz kud-s retimizi aksatmış olmakla ? itham ediyorum.p s
Londra 9, (A. p.» — İn? giliz ana vatan donanması \ nın sonbaharda Pasifik böl? gesindeki muhtelif limanla-s n ziv.aret edeceği bugün A ? mirallik dairesinden teblh'S edilmiştir. ?
Tebliğe göre, donanm-1 S avni zamanda manevrala» ? vanhcak ve aralık avı ipti-ı dasmda ingiltereye' dön - ? miiş bulunacaktır (


«EN! B A B a 0
C. H. P. yeni
Seçimden Korkuyormu?
I
i
Bîr Musikî Münakaşası
Arelciler ve muarızları
SAYFA: 3

aktGallteler
Amerika, Yahudilerle Arablan aralarındaki ihtilâfı halletmek maksadile, bir toplantıya çağırmağa tarafdar
Kale Successî 9 (AP) — Filistin meselesinde ilk defa olarak Ameri ka İle Rusya arasında bir ihtilâf çıkması beklenmektedir Zira,, an laşıldığına göre. Amerikan murahhası Warren Austin, Yahudilerle arabları, aralarındaki ihtilâfları halletmek maksadile, bir toplantı ya çağırmaya taraftardır Gromiko ise bu gibi teşebbüslerin boş oldu ğu ve nafile vakit kaybetmekten başka birşeye yaramayacağı fikrin dedir.
Büyük devletler arasında bu ak-
Üniversiteler arası münazara
Ankara 9. (hususî' — Anka ra ve İstanbul Üniversiteler bir ligi 5 nisanda Ankarada bir mü nazara tertib etmiştir. Müııaza rada Ankara ekibi ahlâka iman yolu ile varılır tezini. İstanbul ekibi ahlâka ilim yolu ile van-lir tezini müdafaa edecektir.
Diğer tarafdan 21 nisanda ts tanbıılda yapılacak münazara da Türkiye ekonomisi devletçilikle inkişaf eder tezini İstanbul Türkiye ekonomisi ferdiyetçilik le inkişaf eder tezini Ankara e kibi müdafaa edecektir.
şanı yapılacak toplantıda Gromiko ııun buna nasıl cevap vereceği me rak edilmektedir.
Diğer taraftan, yine bu akşamki toplantıda. Ingiltere de. Arablarla Yahudileıin iştirakile biç istişarede bulunulması hakknıdakl teklife dair kendi görüşünü bildirecektir.
Ingiltere mümessili Sir Aleksan-der Cadogan. bu hususta Associate Press muhabiri tarafından sorulan biı- suale cevaben: Henüz kafi ka ıarıinı vermedim; bugün akşama kadar daha vaktim var,» demiştir.
Büyük devlet mümessilleri arasın da yapılacak bu toplantıya Sir A-leksanderl bizzat Warren Austin ça girmiştir-
10 kiş’-nia yaralandığı bir köy kavgası
Ankara 9 (hususî) — Balâ -nın sülücek köyünde Muhtarla geçinemiyen 14 kişi köyün meydanında muhtara sopa ve taşlar la hücum etmişler diğer köylüler de muhtarın tarafını tuta -rak kavgaya girişmişler yarım saat süren bu kavgada 10 kişi yaralanmış ve sanıklar yakalan mıştır.


o
Çoktanberi sabırsızlıkla beklenen
İL BANDİTO
Orijinal ismile dünyaca tanınmış
HAYDUT ISTIRABI
rA
\NNA MAGNANİ — AMKDEO NAZZARI
Gösterildiği her memlekette unutulma/ akisler bırakan bıı büyük dram bu akşamdan itibaren
ŞARK Sinemasında
DlKKAT: Bu filmin orijinal kopyası 17 Marttan itibaren Pangaltı İNCİ Siııetnasında gösterilecektir

; t
IKALIKOY ECZANESİ
N ırveçten gatirttıği
TAZE MO. İNA BALIK YAÖİNI,
Fakir fukaraya bilhassa vereme miistaid zayıf bünyelilere bir hizmet olmak üzere ve- hiç bir kâr beklemeden maliyet fiatına kilosunu 435 kuruşları sattığını ilân eder
T. 7^



T

z
TAKVİMSEK
f

4*

Sonsuz Bir Mevzu
(Başta rafı 1 incide)
• Belediye ekmek işini kökünden hal le karar vermiş, Balat fırını açılacak, mezbahada loplancıiarın fiyatını ekmekliler kabul etıniyecek ekmek n »r-nım celeblerle müzakere ederek neticeye bağlamak imkânı varken et üzerinde belediyenin koyduğu fiyatı ekmeklerle beraber kâğıda sararak kasab lara kabul ettirmek zorunda kalındıktan sonra kırk sekiz fırına verilen müsaade mezbahaca itirazı mucib olmuş. Neticede bir £ünde 6150 fırıncı kesilip bir o kadar da sığırla birlikte Balat fırınına gönderilip..,»
Of t... İşte belediyenin ekmekle et mes'olesl!
*
içinden çıkabilene aşkolsun...
Halbuki söyledik; yazdık; deful ile yaddık; hattâ davul çaldık. Fakat bana mısın? demiyorlar.
Belediye, tehdınını ıkâa muktedir ol madıkça mezarından İhtısab Ağası Hüseyin bey çıkarılsa ve Allahın lüt-n ile ihya edilse yine bu mes’ele böyle sürer gider.
Daimi encümen işgüzar, darblı bir adam bulur. Bu işi böylo zenci saçı na çevirmekte menfaati olan şahıs yahud zümre kim veya kimlerden mü-rekkeb ise çağırır, son bir (ültimatom) verir; ondan sonra şehrin muhtelif semtlerındo et barakalarını kurar, koyduğu fiyattan çatır çatır eti sattırır ve koca htanbuhın duasını alır.
ekmek işi de dyle... Elliye yakın fırın varmış ki rekabet yüzünden kapalı kalıyormuş. 8untarm müsaadesi derhal geri alınır ve belediye bu fırınları kendi hesabına İşletir.
O zaman bu halledilmez aa^Man mes’elelorin nasıl sona erdiğini görürsünüz. Fakat onu yapacak belediye ûtrede?ı
(Başmakaleden devam) efkârla düpedüz alay ediyor:
«Masum halkın vesvesesini kendi ihtiraslarının oyuncağı i-miş gibi kurcalayıp durmaktan bir türlü vaz gecmiyen ve halkı vakitsiz ve mevsimsiz yeni bir umumî seçim yapılacağına inan dırmakdan fayda uman parti i-darecilerl. hâlâ varsa ve bunlar behemehal, valan yanlış bir heyecan gölgesine sığınmak isti -yorlarsa daha başka bir heye can nağmesi tedarik etsinler.»
21 temmuz seçimlerinin ta -lihsiz kalıramanlarınııı en belli başlılarından biri olarak memle ket tarihine adı geçecek olan o zamanın içişleri Bakanı Hllnıl Traııın bıı seçim lâkırdısını ağzına atabilmeye nasıl cüret ve cesaret ettiği cidden şaşılacak bir keyfiyettir. Asılmış adamın evinde ipden bahsetmek kadar kabalık olur mu? 21 temmuzda olııp bilenler vesvese mi idi? Halk Partisinin mahkemelere intikal eden baskısı söylenti mİ idi? Bu ne kadar cesaret
Halbuki Halk Partisinin ştın diki İçişleri Bakanı Seçîın Ka -nıınunun değiştirileceğini, gizli rey, âleııî tasnifin kabul olunacağını ve projenin Meclise veril mek iizore bulunduğunu bildiri yor. Evvelki giinkii nüshamız -da bir mektubu intişar eden Mu lıiddin Baha Parsın bu seçim münakaşası sırasında Halk Par .a |
tisi Grııpundakl sözlerini kendi kaleminden dinledik. O demiş ki kanunu değiştirirsek eski ka -ıııında fenalık okluğunu itiraf etmiş oluruz. Onun için aman böyle bir hareketle basımlarımı za yeni bir silâh vermiyelim.
Halk Partisinin en hararetli tarafdarlarından birinin bu itirafı gösteriyor ki, şimdi Parti Seçim Kanununu değiştirmeğe karar vermekle 21 temmuzdaki baskıları açıktan açığa itiraf \ e kabul etmiştir. Tam bu iti -raf ve kabulün Hilmi l’ranın o zamanki dürüst olmayan hareketleri. (vesvese) diye vasıflan dırnıası gerçekten feci bir müşahededir. Hele yeni umumî seçimler istemenin fheyecan nağmesi) savılmasına cidden hav --ret rl+ÎU
Kanun nisan ayında değişir ve yapılan tadil de hürriyet tarafına doğrıı olursa o tadilli ka nunla varılan kısmî seçimlerde Halk Partisi umulduğu gibi kay hederse tekrar umıımî bir seçim istemek bir kabahat mıdır? Yol suzluklnrın sriderihnesini iste -mek bir ciiriim miidiir?

Hilmi Uran çok tehlikeli ve sakat konuşuyor. Memlekette yeni bir Seçim Kanunu yapılma Iı ve kanunî emniyet sağlandık tan sonra da emniyetsiz devirde yapılan seçim kendiliğinden | mefsuh sayılmalıdır. Bu, demok rasl yoluna samimiyetle girdi -ğini iddia eden, Halk Partisi i-çin bir haysiyet dâvasıdır.
Muhiddin Balıa Pars bile ye ni bir iutihabdan korkmam di-' yor. Öyle ise Hilmi Uranın âsa-biyet ve telâşı ve uımınıi bir se çimden bıı derece korkusu neden?..
A. Cemaleddiıı Saraçoğlu
«İstanbul Konservatuvarı ilmi Kurul başkanı, kendi idaresizliğinden ziyade sîzlerin kurbanı olmuştur...»
Yazan: Necati TOK YAY
îstanbul Türk musikisi yüksek sanatkârları cemiyeti ismi -le teşekkül ve henüz yaşını doldurmayan cemiyetimizi «gayet mütevazı bir unvanla ) diye istih faf ve istihza ile karşılayan Lâ-ika Kalabaya cemiyetimizin ha kikaten yüksek sanatkârlar der neği olduğunu lâfla değil işle is bat ettiğimizi hatırlatırız, iddi am şahsî olsa belki yalnız kahrım. Ne yapalım ki şahidimiz et kârı umumiye İstanbıılu alt üst eden ve on binlerce Türk musikisi âşıkı halkımızın seve seve koştuğu konserlerimiz artık bu dâva üstünde duıulamıyacak bir hakikattir. Açık hava tiyat rosu. 7-14 şübat şehir komedi konserleri birer canlı isbattir -lar.
Yazım uzun olmıyacak. ts -tanbul konservatuarına reis ola rak gelen sayın Sadeddin Arel ilk konferansını verdiği zaman îstanbula haricî illerden cok sa «canı hürmet zevat geldiği gibi|

E
konservatuar batı musikisi hocalığını yapan sanatkârlar da seve seve konferansta hazır bulunmuşlardı.
Bay Sadeddin Arelden bu memleket ve bu memleketin ev-lâdları ne büyük ümid, Türk mudikisi için yırtılacak ne ka -ranlık ufuklar bekleniyordu. Ayni kanaati hüsnü niyetle taşıyanlardan olduğumdan başka nı bulunduğum cemiyetimizin inkişafı için kendisine müracaat edişim kadar tabiî bir şey ola -maz. Biz olduğumuz yerde dur mak için değil, musikiye nazarî ve amelî yerinde ve değerli hizmet eden herkesden istifade ederek ilerletmek için teşekkül ettik. Ve bunu kendimize değişmez bir düstur ittihaz ettik. A'yiri sanatkârla ve o^fftıntkâ -rın bildiği nazariye ile verilen

konserlerin bizi inandıracak daha geniş ölçüdelerdeki esaslara dayanaıak verilmesi elbette ki şayanı arzudur. Ne yapalım ki konservatuarda ron yapılan yersiz icraat, sanatkârlara münasebetsiz vurulan darbe, sanat kâr ruh ve karakterini tahlile tenezzül etmemek ümidlerimizi boşa çıkardı. Her ne ise bu mev zuda çok yazılar yazıldı. İncelen di ve neticelendi. Artık bu meşe le kapanmıştır. Yalnız sayın Lâ ika Karabay ve arkadaşının bir noktaya ehemmiyetle nazarı dikkatlerini ce’bederim.
İstanbul konservatuarı il -mî Kurul Başkanı kendi idaresizliğinden ziyade sîzlerin kur -banınız olmuştur. Pire kadar ve rilen salâhiyeti deve kadar yapan sîzle»’ yüzünden bu acı neti ce doğmuştur. İstanbul Konser vatuarı İlmî Kurul Başkaııının bugünkü vaziyetinin müsebbibi sîzlersiniz. Kraldan ziyade kral tarafdan olmanın ne yazık ki makfıs neticesi sizlere değil rei se oldu. Sayın Sadeddin Ârel el bette ki ber- senelik icraatının plânçosunu yapmışlardır. Hatâ ve sevab diye hangi neticeye va cırlarsa varsınlar kendilerince malûmdur. Biz bunun için kalben üzgünüz.
Lâika Karabaya son olarak şunu da bildirmek isterim ki, ben yazılarında iddia ettikleri gibi reis aleyhinde sütun sütun beyanatta bulunmadım. Yalnız şunu arzedeyim ki eğer Istan -bul savın valisi Dr. Lütfi Kır -darın arzu ve emirleri olmasay, dı belki daha sütun sütun yazı yazılacaktı. Ben de vazacaktım. Amma kim içir, biliyor muşu -nuz? Yalnız sizler için.
İstanbul Türk Musikisi Yüksek Sanatkârları Cemiyeti Başkanı Necati Tokvay

9
Dışbakan yarın uçak! ile Parise gidecek
şehadetfer atılmasına
Nitekim huzurunda
kiril belki sabık diyor
Maliye teftiş heyeti reisinin Yüce divândaki şehadeti ski Tekel Bakanı Suad Haj^ rl Ürgüblü aleyhine, Yüoc Oivân huzurunda, sabık İs-
tanbul Defterdarı ve lâhik Maliye Bakanlığı teftiş heyeti reisinin şehadeti umumi efkârı varlık vergisi devrini hatırlattı ve yaşattı.
Görülüyor ki, bu çamaşırların ortaya sebebiyet verecektir. Bakan, Yüce Divân
kİ: a Kendilerine ben desem ki, varlık vergisinin tatbikatına memur olduğu sırada, bu vergi ile mükellef bir vatandaşın gayrımenkulünü, kendi veya yakınlarından biri namına iktisab etmiştir. Bu ağır olur. Ben bütün varımı yoğumu, onun varlığının yarısı I-le ve karımın üstünde ve parmaklarında olanları, onun karısında olanın yarısı ile değişmeğe hazırım. Böylo şeyler söylemosinler, bu kubbe altında hayâ ve haysiyeti, vicdanlarının rehberi bilsinler.»
Varlık vergisinin tevziine ve tatbikine memur üç kutubdan ikisi arasındaki bu cevablaşmanın her halde e-hemmiyetli bir mânası vardır.
Zira, bu iddiada bulunan, Suad Hayri Ürgüblü, o esnada, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul müfettişi bulunuyordu.
Her halde vazifesi itibarile, muhitinin bazı hususiyetlerine ıttıla’ kesbet iniştir. B.ızı hakjkallcri öğrenmiş ve belki de ifşasını münasıb bir zamana talik etmiştir.
Elyevırı teftiş heyeti riyaseti gibi mühim bir mevki işgal eden yüksek bir memıır hakkında, en büyük bir mahkeme olan Yüce Divânın huzurunda böyle ımisbet bir mes'eleyi, ortaya atması, üzerinde durulacak bir mevzudur.
Söylediklerinin hukuki neticelerini pek iyi takdir eden, bay Suad Hayri Ürgüblünün, hakikat olduğuna emin olmadan bilmediği ve vesaıka müstenıd olmadan böyle ehemmiyetli bir isnad-da bulunamıyacağı muhakkaktır.
Şu halde, bu mes’eleyi, bu şaibeyi kökünden silecek, teftiş heyeti reisinin sarih ve kat’î tekzibi olacaktır.
Pek mühim olacak bu tekzibini dört göTTe TrnvtTyetTm. Sır tft-re bildiklerimizi söylıyelim.
İDARECİ
Ziraat Bankasının sel ie'âketze 'elerine yardımı •r
---il--
Ankara 9, 'hususî' — Ziraat Bankası ‘sel felâketine ugrıyan lar için muhtelif ajanslar hesa bina aşağıdaki tahsislerde bu -lunmuştur. Tarsus 400.000, A-dana 500.000, Mersin 300.000, Cevhana 400.000, Karasahva 4ÛÖ.000. Kadirliye 250.000, kozana 250.000 olmak üzere 2 mü yon 500.000 liralık bir plâsman ayırmıştır. Şimdiye kadar ah -nan malûmatta ilk seylâbda Tarsus mıntakasında 26 köy ve beş çiftlik tamamile su altında kalmıştır. İkinci sel daha geniş olmuş ve ova köyleri hemen ta mamile su altında kalmıştır. Za ratın tesbitiııe çalışılmaktadır.
Roma Büvük Elç;m x
Ankara 9, (hususî) — Mezu nen memleketimize gelmiş bu -lunan Roma büyük elçimiz Feridun Cemal Erkin bu akşamki trenle vazifesi başına dönmektedir.
15 Martta Pariste toplanacak 16 lar konferansında Avrupaya, Amerikan yardımı görüşülecek
15
z m I r I i Dimitrios
Kimdir, nerededir, ne
mıştır, olacaktır?
Perşembe akşamı
bu film dünyayı saran bu muammayı çözecektir.
Tdrkcesini
•a
Bütiin Istanbulun haftalarca birbirine soracağı tek stil:
Orijinalini

Göreceğiniz
Ankara 9, (hususî' mart pazartesi günü Parisde i-kinci defa toplanacak olan 16 h lar konferansına iştirak edecek olan Dışişleri Bakanımız Nec -maddin Sadak yarın akşam İs-1 tanbula, perşembe giinü de bir Amerikan uçağı ile Londrava hareket edecektir. 1
Dışişleri Bakanına Ekono -
I Günün enteresan haberleri|
(_________________________________________________________________________)
1945 de Amerikana götürülen tablolar
* Vaşington: — Alma ulara ait olup 1945 de muhafaza edilmek vizece Amerikaya götürülmüş o-lan tablolardan 202 adedi önümüz deki ay İçinde Almanyadakl Ame rikan bölgesine İade edilecek ve bu bölgede muhafaza altına alına taklardır- Bu tablolar harbden ev vel Alman hükümetinin malı o-lup Nuziler tarafından diğer mem lelcetlerden veya şahıslardan gasledilmiş mallardan değildir
içlerinde Rembrandtln tablosu ve Fra Augeiica Brueghel. Hals Rafael ve Titien gibi sanalkâıla-ı rın eserleri bulunan bu koleksiyon J da hemen hemen Avrupadaki bü-) tün mekteblerln eserlerine rastlan 1 maktadır. (A A )
) Bir yanardağı
1 • * Brazzavlllo: — Belçika Congo
1 sının Doğu kısmında Klotu eyale-\ tinde Nyragongo yanar dağının | sathında bulunan kraterden 40 sa ı atten beri lâvlar fıştırmaktadır. ( Bu yüzden Btalnleyvllle’e giden yol-( lâvların tehdidi altında bulunmak caklarıudan timin renkli olması sa J tadır (AA) yeatude seyirciler kendi takımları
Pasifik Okyanusunda kaybolan uçak
San Franclsko: — Bu sabah erken bir saatte San Franclskodan hareket eden Amerikan Hava Kuv vetleriııe mensup bir üstün uçar kale Pasifik Okyanusunda kaybol muştur, içerisinde 15 kişi bulunmakta olan uçak aranılmaktadır, (AP) Olimpiyad filmi.
Londra: — Ingiltere Olimpiyad oyuı-yarını renkli olarak filme alınacaktı. 10 kutu kadar tutacak o lan bu sinden İmmiş çektir.
dından sonra oyunlar sırasında a lanması İçi 6 aya ihtiyaç duyulmuştu-
Bu film, dünyanın her tarafın du gösterilecektir- Olimpiyat oyun larına İştirak eden memleketlerden her bfl-lslnl alâkadar eden hft diselerln filme alınması İçin büyük bir itina gösterilecektir. Spor cuîar. Olimpiyat oyunlar» sırasın da kendi mîllî renklerini taşıva
film oyunların sona erme-10 gün sonra gösterileblle olan 24 kutu filmin hazır ALmanyada 1936 Ollmpiya
nı kolayca seçebileceklerdir. Bu ilim daha evvelki Olimpiyat oyun larnm düz renkli filmlerine naza ran büyiik bir terakki olacuktır. (AA.) 7 aydır yanan toprak Londra: — Bundan 7 ay evvel, İngilterede Hertfordshirede üç tarla ateş almıştı- Yangını sön dürmek için sarfedilen bütün gay retler neticesiz kalmıştır. Toprak gece gündüz yanmakta devam edi yor.
Yangının nasıl meydana geldiği nl hiç kimse bilmemekte fakat bu nun toprakta mevcut meçhul her hangi bir kimyevî maddeden İleri geldiği tahmin edilmektedir-
(AA.)
\taska, Birleşik Amerikanın bir hükümeti olacak Vaşington: — Mümessiler Meclisin millî topraklar talî korniş yonu, Tatmanın tavsiye ettiği g) bl Alaskanm Amerikan birliğinin yeni bir hükümeti olmasına dair kanun projesini tasdik etmiştir. Bu kanun projesi Alaskada ikâmet eden Amerikan seçmeni1- İnin 26 üyeden ibaret olacak kurucu Mec İlse mümessil seçmelerine dair rnad

(AA.)f iade l
eski
deleri ihtiva etmektedir
Hurma Krallarınin tahtı edilecek

* Rangun:- Burmanın
başkenti Mandalayın 1885 de İııgi llzler tarafından işgalini müteakip sevkedilen eski Bûrma krallarına alt taht, 12 Martta yapılacak bir müsadere edilen ve Hindistana merasim sırasında Lord Mouııt-battVıı tarafından iade edilecektir
Burman hükümeti, 11 Martta Ran guna gelip Cumhurbaşkanın rrüsa fili sıfatlle üç gün kalacak olan Lord Mountbatten için geniş ölçü de bir kabul resmi hazırlamaktadır. (AP)
Türkiye ' e Amerika arasında l uçakla paket nakledilebilecek /
★ Vaşlnglun; — P T. T. Bakan A lığı, Birleşik Amerika ile 21 yaban ? cı memleket arasında hava yolu 1 t le paket servislerinin 15 Marttan / itibaren başlıyacağını bildirmiştir. J Bı^ memleketlerden başhcaları şunj lardır: I
Avusturya, Belçika, Kungosu, I Bermudler, Çekoslovakya, Danimaı | ka, Mısır. Serbest İrlanda. Finlan l diya, İngiltere ve Kuzey İrlanda. A Yunanistan. İzlanda, İtalya. Hol- ? landa. Norveç, İşveç, İsviçre, Tu- J nus T trklye ve Güney Afrika Bir ) ligi. (AA.)
I
I
mi Bakanlığı Müsteşarı Nihad Odabaşi, Maliye Bakanlığı müs tesarı Zeki Siderman, İstatistik Genel Müdürü Şefik Bilkun ve Dişişleri Bakanlığı özel kalem müdürü refakat edecektir. Hatırlarda olduğu üzere bundan önce yapılan Paris konferansın da 16 devlete Marshall plânına göre yapılacak Amerikan yar -dimi için kendi ihtiyaçlarını bil dipmişler ve bu listeler halindeki rapor da Amerikan Dışişleri Bakanlığına bildirilmiştir. Bu defa toplanacak olan ikinci kon feransta Amerika tarafından Avrupanm kalkınması için tah -sis edilen meblağ AvVupalı dev letler tarafından münakaşa edilecek ve tesellüm için gereken hazırlıklar yapılacaktır. Bu maksadla bundan bir müddet evvel dört bakanın iştirakile ku rulan ve münhasıran bu yardım işlerini incelemeye memur Jcomi te ve bu komitenin Bayındırlık Bakanı Kasım Gülekin başkanlığındaki teknik heyeti yardım çerçevesi içinde ve Türkiyenin umumî iktisadiyatını kül halinde mütalâa ederek memleketi -mizin ihtiyaçlarını tesbit etmiş ve Bakanlardan kurulan komite ye vermiştir. Uzmanlardan müteşekkil karma kçmisyonun ha zırladığı donelerin Paris konfe ransmda Türk görüşü olarak sa\n.ınulacağı anlaşılmaktadır.
■ -------»V - --—--
Üniversite Talebe Birliği federasyonu
Ankara 9, (hususî) — İstanbul ve Ankara Üniversiteleri temsilcilerinin üç gündenberi; yaptıkları temaslar dün sona er miş ve kurulacak olan Türkiye Üniversiteleri talebe bilrilkleri j milli federasyonunun esasları tesbit edilerek bir statü hazır lanmıştır.
I



T
bizim türkIye
Emsalsiz bir rağbet gören Bu haftalık, milliyetçi mecmuanın:
2. SAYISI ÇIKTI
Bu sayıdaki yazılardan bazıları:
Lük** ve israf sarhoşları, Komünizm tehlikesi, İşin iç yüzli, künıeleyîciler. Kendimize güvenmeliyiz, Bu nıesu-liyetsiz denir... Üç kanlı par ti.
Posta kutusu: 734 - İstanbul.

Acı bir kayıp
İstanbul Üniversitesi Deri ve Frengi Kliniği Ordinariüs profesörü,
Dr. HÜLCSİ BEHÇET
S Mart pazartesi akşamı Allahın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün saat 11 de Oalatusaravda Güneş- apartmanından Beyazıt camiine nakil ve öğle namazını mü-teakib namazı kılındıktan sonen Asri mezarlıktaki hususi makbe-resine defnedilecektir.

EH
Anadolu Notları
I
10 MART IMS
Bolü-Düzce yofunon durumu j İKandıraDm elektrik ı * — -■ O İBolu-Düzce yolunun kış ımevs’minde muntazam j bir seyrüsefere sç'k i kalması için iki şartın | tahakkuku lâzımdır
Düzce (hususî) — Bolu - Düz ce yolu her yıl faş mevsiminde olduğu gibi bu sene de yol gü-sergâhındaki dağlara kar yağ -dığından yollar kapanmıştır. Kar makinaları ve amele ile yol lar her an açılmış veziyete ge tirilmekte ise de yine de kapan maktadır.
Haber aldığımıza göre Düz -ee - Bolu yolu tahminen bir oto büsün gidebileceği genişlikte o larak Irardan temizlenmektedir. Yolda bir karşılaşma vukuu» -da ise vasıtalardan birinin kena ra çekilmesi icab etmektedir.
Pek fazla geniş olmıyan şosenin üzerinde 70 santim kaıan üzerine açılan yolun karlan ilâ ve edilince karnı kalınlığı bir metrevi geçmektedir. Bu vazi -yette kenara çekilen vasıta ka ra saplanmakladır.
Diğer tarafdan Îstanbul-An-kara kara yolunun buradan geç mesi yol üzerindeki karşılaşma ların sık sık vukuunu mümkün kılmaktadır. Bu sebeblerle Bo -lu - Düzce arası normal bir buçuk saat iken 4 saate çıkmakta dır.
Bolu - büzce yolundaki bu hallerin önlenmesi için iki çare vardır,
1 — Yolun iki otobüsün geçe bileceği şekilde kardan temizlen mesi.
2 ve dönüş saatlerini tanzim edil melidir.
Bu usulün daha başka şekli varsa diveeerimiz yok! Yukarı da izah ettiğimiz iki noktanın nazan dikkate alınmasını Bolu valisi Kemal Hadmılıdan mem leket namına dileriz.
■ ■■ —o -------—
ATOM işçileri
■.o---
Kendilerini Radyoaktif şualardan nasıl koruyorlar?
uzuru
mn
w



Yahud da yolun gidiş
Düzce tütün
piyasası
15 Martta açılacak pigasa için hazırlıklar

hafta
su
Sınıl
Kocaeli vilâyetinin en zengin kazası - İdari teşkilâtı -Kazanın genişliği-Yıllardanberi sürüncemede kalan elektrik mee’eleıi - Ortaokul ihtiyacı ve halkın göstereceği fedakârlık
Müzdad Toları
bir şekilde yapılacaktır.
Diğer taraftan memnuniyetle haber aldığımıza göre önümüzdeki 19 Mayıs Gençlik ve spor bayramında açılma töreninin yapılması için heyet azamî gayreti sarfet-mektedir. İlk faaliyet olarak Helvacı dciilh n mevkide elektrik binası yapılacak ve bu ayın sonlarına doğru da direk dikilmesi işine başlanmış bulunacaktır.
Kasabaya elektrik yapılamamanı sebebleri araştırılırsa, sebeblerin muhtelif olduğu görülür. Seneler-denberl hususî bir tesis ile kısmı bir tenvirat yapılarak idare edilmek istenen kasabanın tenvirat i-şi bu şekilde gidemezdi.
Esasen büyük bir kasabanın tenvir işlerini böyle yanm ve usul süz tesisatla devam ettirmek, son günlerde aklı erenlerin itirazlarına da yol açmış bulunuyordu.
Heyetten salahiyetli bir zat bana şnnlan söyledi: *
«Yapacağımız yeni tesisatın daha genişletilmesi için, mütehassıs ların raporile memlekette mevcud ve şahsa aid eski tesisatı elverişli görürsek satın alacağız. Bu suretle hem şirketin tesisatı genişletilmiş olacak hem de şirketi biiyük bir tesis sahibi yapmış olacağız. Memlekete böyle faydalı bir teşkili kurduğumuz için bütün arkadaş larım ile beraber sevinç duymaktayım.»
Ka.ndıralıl&r ortaokul istiyor
Bu kadar eski kaza ve köylerinin fazla olmasına rağmen seneler denberi ortaokul açılması bir türlü düşünülmemişti. Bu yıl evvelâ D. R. nahiye ve kaza kongresinin baş dileklerinde ısrarla üzerinde durulmuş ve muhakkak açılması ileri sürülmüştür.
Demokratların bu teşebbüsünü duyan C. H. P. liler de bu meseleyi destekler mahiyette dileklerde bulunmuşlardır. Memnuniyetle öğ rendiğimize göre 948 senesinde ortaokul açılması için alâkalı bakan lıklar nezdinde memleketçe teşeb büslere geçilmiştir. Bu güzel haber kısa da olsa sevinçle karşılan | mıştır. Okul için münasib olarak yeni yapılan mekteb binası seçilmiştir. Millî Eğitim Bakanlığı bu yerinde isteği uygun gördüğü takdirde derhal öğretmenler kadrosu nu yaparak Kocaeli Millî Eğitim Müdürlüğüne gönderecektir. Bakanlık münasib gördüğü takdirde Kandıralılar ellerinden gelen her fedakârlığı yapacaklarını söylemişlerdir.
Kandıra — Kocaeli vilâyetinin iktisadeıı ön plânda gelen kazası Kandıradır. Buranın senelerdenbe ri pek çok derdleri vardır. Bu derd lerin en mühimleri başta su ve e-lcktrik gelmektedir. Kasaba çok eski bir kaza merkezidir. İdarî teşkilât bakımından da vilâyetin diğer kazalarından farklılık göstermektedir.
Kasuuıın idare teşkilâtı
Kazanın erazisi bir taraftan Şilenin Ağva nahiyesine, diğer tarat tau da Sakarya nehrine kadar dayanmaktadır.
Diğer taraftan Kandıra kazasının bütün köyleri divan olarak teşekkül etmiştir. Bundan bir tek köy müstesna ki (Karadere) köyü dür. Diğer köyler. Divan teşkilâ-tile evvelâ nahiye bilâhare de kazaya bağlıdırlar. Divan, dört beş köy bir araya gelerek ve sekiz on ilçe daha fazla haneli köylerin birleşmesile hu raim aktadırlar. Bu suretle sekiz ilâ on köyün bir a-raya gclmosile bir karye teşekkül etmekte ve başına da bir muhtar getirilmektedir. Köylüler işleri ol duğu zaman muhtar hangi köyde bulunuyorsa bir iş zımnında köylüler uzak mesafelerde bulunan muhtann köyüne giderek işlerini intaç ettirmektedir.
375 parça köyü ve 103 muhtar lığı bulunan kazanın bu izahlardan sonra ne kadar geniş bir era-ziye sahih olduğunu anlamak çok kolaydır kanaatindeyiz.
Kazanın üç bölük nahiyesi vardır. Şeyhler nahiyesi, merkezi Ho-caköy, Akçeova nahiyesi, üçiincü-sü de Kaymas nahiyesi olup merkezi Salmanlıdır.
Senelerdenbori halledilmez dâva halinde devam eden memleketin elektrik meselesinin nihayet bütün engellere rağmen halli cihetine gidilmiştir. Bu maksadla 30 kişilik Ele'-trik Türk Anonim şirketi teşekkül etmiş ve idare heyetim şu zevatlar kurmuştur:
Nafiz Güneş, Reşad GüncŞ, mühendis Sadi Soner, Reşad Uygur, Şerif Ali Balık.
Şirketin formaliteleri tamamlanırken diğer taraftan inşaat malze meleri hazırlanmıştır. îstanbula gelen dört kişilik bir heyet kırk beş beygir kuvvetinde ve 36 kilovat takatında bir motoru görmüş-müşlerdir. Anlaşma yapılaıt firma ile mutabık kalınmış ve motöıün mahallinde monte edilmesi ile işler vaziyette teslimi cihetleri kararlaştırılmıştır. Bütün tesisat ve şebeke Bayındırlık Bakanlığının gönderdiği proje dahilinde modern
Düzceortaokulunun geçirdiği istihale

Millî Mü
Düzce (hususî) zin tütünlerinin nefaseti ve güzelliği eskidenberi her tarafça bilinmektedir.Her sene Tekel i-daresine milyonlarca kilo tütün veren Düzce tütün piyasasının 15 martta açılması tekarrür etmiştir. Açılış tarihinin yaklaş -ması münasebetile Tekel idaresi ne aid tütün anbarları tathire başlanmıştı. Adedieri 15 i bulan tütün anbarları ve depoları ihti yacı karşılıyamadıklarmdan her sene deoo buhranı olmaktadır. Müstahsil tarafından idarenin depo ihtivacmı önlemesi için ye niden tedbirler alması beklen mektedir.
Diğer taraf dan açılış ve sa bş zamanının yaklaşması dola-yısile buraya gelen tütün alıcıları kövtere tedkiklere çıkmış -lardır. Tütün demetlerini biti -renler tütünlerini Tekel idaresi nin vanrak tütün bakım evleri-, ne teslime başlamışlardır. Tü -tün ambarlan resmen bu açılmıştır.
/ kyazT n elektrik, iş ri hzllo uyor
Akyazı: iHususi) — Her
halk temsilcilerinin iştlrakile bek diyede yapılan bir toplantıda ilçe mizi ilgilendiren muhtelif İşler u-«un tartışmalar konusu olmuştur.
Bu arada bilhassa orman işleri mevruöahs olmuş ve orman kanunu nuıı başlıca şikâyet konusu olan kı sınnarı hakkında dilekler bildirilmiştir.
DİŞ-er taraftan ilimiz milletvekili» rinden doktor Fazıl eŞrafettin Bür ge ite Ali Dikmenin de hazır bulun dukları bu toplantıda kazamızın 1-mar plânı, elektrik ve su işleri me seleleri de görüşülmüş ve bunlara alt proje ve plânlar bedelinin İçiş leri Bakanlığındaki Fondan sağlan ması dileğinde bulunulmuş ve bu hususta milletvekillerimizln teşebbüslerde bulunmaları arzusu ileri sürülmüştür.
Cımk ilçes nin üç köyünde D P. açıldı
Bergama: (Hususî) — İlçeye bağ lı Karalarbaşı, Dere köy ve Kırca lar köyünde de Demokrat Parti a çilmiş olub her üç köyde müteşeb. bls heyet faaliyete geçmiştir. Yeni kurulan bu üç köy Demokrat Parti ye kaydedilenlerin yekûnü bir hay 11 artmıştır.
Mil î t, ücac.elettc kurulan ve bir müddet sonra kapanıp 1.33 de açıla/' ortaokul - Okulun kadro.u - Labcratuvarları-Ki:fiilhanesi - Okulda spor hareketleri
Düzce (hususî)
cadele senelerinde açılıp bir müd det sonra kapanan bugünkü or ta okul 1933 yılında ikinci defa halkın arzusu ile açılmıştır.
Bolu - Adapazarı gibi komşu şehirlerde bin güçlükle okuyan memleket gocuklarının acıklı ha üni gören Düzcelilcr buna bir hal çaresi bulmakta güçlük çek memişler ve Düzcevi orta okula kavuşt u rmuşlardır.
1933 yılında mekteb olmaya lâyik bir bina olmadığından şeh rin şimalinde iki kilometre me safede bulunan hastahane bina sini orta okul binası olarak kul lanmağa karar vermişler ve istimal edilmiyen hastahane binasını istenilen şekilde tamir et tirmişlerdir.
1933 yılında tedrisata başlı yan Düzce orta okulu meveu -du ilk zamanlarda yüzü) geç -’ memekte idi. Seneden seneye ta lebe mevcudu artan okulun ilıti yaca kâfi gelmediği zamanlar olmuş snıfların mevcudu kırk, elli arasında mütemadiyen yük selmîştir.
İkinci dünya harbinin çıkma sı ile hayat şartlarının değişme si neticesi okul mevcudunda bir azalma görülmüştür. 1917-948 ders yılı talebe mevcudu 234 u bulmuştur. Bunun 38 i kızdır.
Okul on dört yılda 602 mezun vermiştir, tik mezunlardan bir çoğu hayata atı’mıs vurdun

dört köşesinde vazife almışlar -dır.
Okulun Kadrosu
Okulun öğretmen kadrosu tamamdır. Dördü Üniversite mezunu 7 si Gazi Terbiye Ens -titüsü mezunu, on tanesi de ye terlik belgeli öğretmendir.
Öğretim heyeti öğrencilerin okul İçinde ve dışındaki durumları İle yakından alâkadar olmakta, öğren ci velileri ile yakından temaslar yapmakta ve öğrencilerin iyi yetiş meleri hususunda azami gayret g.ös termektedtrler.
LABORATUVARLARI
Fizik ve kimya lâboratuvaıları zengindir, denemez. Biyoloji labora tuvarının en lüzumlu aletlerinin te minine çalışılmaktadır. Fizik ders lerinln laboratuvarda yapılması ica bedirken bu yıla kadar yersizlik yüzünden yapılmıyordu. Bu yıl yeni müdür Halil Okan bunu temin etmiştir. AYııl lâboratııvarlar odası kimya ve biyoloji lâbrfratuvorları o lavak kupamimaktadır Lâboratu var malzemelerini temir^içln Ba-kanljğa başvuııılmuştur.
KÜTÜPHANESİ
Okulun mevcudu 2000 kitabı ge çcıı güzel bir klıtiiphanesi vardır. Geçen . ıllar küçük odada bulunan kltablık bu yıl geniş salona nakledil mlş ve öğrencilerin kütüphanede o kuyup istifade etmeleri temin edil iniştir. İsteyen öğrenciler evlerln-Deıamı 5 ncMe




Atomik devir 1895 yılında Wil-helm Konrad Von Roentgen X şu asinj keşfeden 189(1 ela Antoine Hen ri Bccqtıerel İlk olarak uranlyumun aksülâmeltni görünce başlamıştır. Daha başlangıçda bu İnkişafların insanların asırlardan beri ısrarla üzerinde durdukları bir çok olayların halledilmesine ve yahut da şua lardan korunmak bakımından esas lı bir tedbire başvurulmadığı takdirde sefalete ve ölüme yol açacağı takdir edilmiştir.
X Şualannm keşfedilmesinden bir kaç ay sonra bu şuaların sebe blyct verdikleri yanıklar için bir te davl çaresinin aranmasına lüzum görüldü. O zamana kadar bu yeni enerji şeklinin dikkatsiz bir Şekilde İstimal edilmesi yüzünden yüzlerce kişi yaralanmışlar veya ölmüş lerdl. 2 Aralık 1942 de İlk atomik yı ğın harekete getirilince bu önemli ve tehlikeli inkişafla uğraşmanın a kıl kân olup olmadığı hususunda esaslı bir şekilde düşünmek ve karar vermek lâzımgeilyordu. Oak Ridgede tecrübe mahiyetinde, Han dfordda büyük ölçüde istihsal için lüzumlu plânlar inşaatta tablk edil dlğl takdirde plutonium projesinde çalışacak işçilerin 1898 de Curlele rin istihsal ettikleri bir gram rad yomun neşrettiği şuadan bin kere daha fazlasile uğraşmak zorunda kalacaklardı.
Bu meseleye bir çare bulmak ga yeşile, yani plutonium projesinde ça lışacak olan işçilerin sağlığım em niyet altına almak gayeslle 1942 yı lımn yaz mevsiminde Şikago Üniversitesinde bir sağlık şubesi kurul muştu. Daha bidayette bu şubenin göreceği İşler esaslı bir şekilde tes bit edilmişti. Nitekim, görülecek iş bundan ibarettir: Radyasyon mes elesl üzerinde araştırmalarda bulun mak ve bu şualara maruz kalacak işçilerin korunabilmelerlnl sağlaya cak bir vasıta inkişaf ettirmek.
Radyoaktif Isotoplarla uğraşmaca ğı sırada bütün fabrikalarda ihtl-mamlı tedbirlere başvurulmaktadır. İşçilerin elden geldiği kadar radyasyon kaynağından uzakta kal malarını yağlamak gayeslle lsotop lar çok uzun maşaitrrlû kaldırılmak tadır. Şuaların yayınlanması muh temel olan durumlarda sağlık şubesinden bir uzman hususî bir öl çü aletlle bu durumu büyük bir titizlikle tetkik etmektedir. Ayni zamanda Monitron ismi verilen diğer büyük bir alet de mütemadi suret te şuaların seviyesini ölçmektedir. Sekiz saatlik radyasyon toleransı sona erdiği vakit bu tertibat otoma tik bir şekilde alarm işareti ver mektedir. Muvakkat bir zaman 1-çin şualardan korunmak İstenildi ğl vakit kurşun tuğlalar istimal e dilmektedir.
Yabancı memleketlerdeki ha£+a hanelere sevkedilecek isotopelar hu susî surette hazırlanmış olan kurşun mahfazalar içine yerleştirildik ten sonra ambalaj yapılmaktadır Böylece paketler matlûba muvafık addedilecek bir şekilde mühürlen dikten sonra şuaların sızmadığından emin olabilmek için hususi bir aletle ambalajın her tarafı kontro-la tâbi tutulmaktadır
Plutonium projesinin herhangi bir safhasında çalışan bir işçi ma ruz kaldığı şuaların derecesini tes bit eden bir filmmelre taşımaktadır. Akşam, fabrikadan ayrıldığı vakit kendisine ayrılan bir göze bu aleti yerleştirmektedir. Sağlık şubesine bağlı uzmanlar bu Himmet releri derhal tetkik etmek suretile işçinin ne dereceye kadar radyasyonla karşılaştığını tesbit etmekte dlrler.
Sağlık korunması bakırundruı bir Atonuk enerji fabrikasından en faz la ehemmiyet verilen meselelerden birini de işçilerin giyecekleri elbise ler teşkil etmektedir. Nitekim, bu işlerde çalışan lşçilcv'u giymekte ol dukları elbiseler muntazam bir şe kilde yıkanmaktadır. Içşilerin iş esnasında giydikleri herhangi bir elbiseden lekeler çıkarıldığı takdir de radyoaktif lsotoplar da yok edil mektedir. Esasen işçiler fabrikadan ayrılmadan evevl İş esnasında giymiş oklukları elbiseler hususi ölçü aletlerile iyiden İyiye gözden geçi-rllm ek tedir.
Atomik fabrikaya ait bütün cöp lükler, muhafaza altında bulundurulan bir mıntakaya gömülmekte dir Radyoaktif çöplüklerdeki mâyl lerin küçük bir kısmı bazı göllere ve havuzlara atılmaktadır.
Lâkin bu havuzlar ve göller dal mi bir kontrole tâbi tutulmaktadır Lar. Meselâ, göllerdeki havuzlara ha lıklarm girmemelerini teinin etmek için hususî tertibat yapılmıştır. Av rica Atomik enerji fabrikasının bu lunduğu mmtakadakl diğer evleri radyo aktiviteden korumak için ha

Ed irne, maddî servet kadar manevî itibara muhtaçtır.. Târizden uzak, hürmete lâyık, vekarlı bir hayat yaşamadıkça O, müsterih olama

• • •
Arttırılmış istihsal kaynak laıınııı, yeşertilmiş bağların, içiçeklendirilmiş ^bahçelerin, ni gamlanmış nehirlerin, yeniden acilmiş iş yerlerinin, kurulmuş fabıâkaların Edirnede el ele
vermiş oldukla ■««««. nnı görmekle g iş bitmiş, vazife tamamen gö rülmüş sayıl -maz. Çünkü Edirnenin, maddî hayatını çerçeveleyen bu yeni eserler kadar mânevî ve mâna lı hayatının emrettiği bazı icab lar vardır.
Şehirler de insanlar gibi ne-aiıriar, yaşa
yasatırlar. İşte bu fikri en
duşunu tekrar gördüğü gün E dirne, tarihe ve geleneğine uy gun bir iş yapılmanın ferahlığı nı duyacak ve ordulu Edirnede, ümran ve refah kaynakları gür leşmiş olacaktır.
---------------YAZAN--------- i| Şaban Taşkın Şehidoğlu
fes alırlar, yaşarlar, gelişirler ve
güzel temsil eder yapıda ve ya radılışda olan şehirlerimizden birisi de Edimedir. Edinre, mad di servet kadar manevi itibara muhtardır. Tarizden uzak, hürmete lâyık bir vekarlı insan ha yatı yaşamadıkça müsterih ola maz.
Bize îstanbulu fethetme imkânını veren, bize Türk adalet ve icraatının yetişdirici, ibret dolu derslerini öğreten Edirne, yıllardır jnuzaffer Türkün na ralarile coşmuş ve taşmıştır. Tiirk bahadırlarının yuvası, Türk sanatının mihrak noktası, Türk zaferlerinin plâna alındı ğı ve mayalandığı mübarek bir vatan parçası olmakla övünen bu belde, üzerinde yeniden kuru lacak kışlaların, yeniden Türk çocuklarile dolup tasmasını, fü-sünkâr tepelerinin, zümriid vadilerinin ve engin ovalarının Türk atlarının bambaşka heyecan veren kişnemeleri ile oksan masını ufuklarının Türk ordu -sunun borazan, mızıka seslerde çınlamasını, göklerinin Türk gençliğinin ateş saçan millî marşlarla gürlemesini görmek i çin çimmiyor yanıyor.
Edirne, gâh bir sanat şâhrl. gâh bir serveti! saman beldesi, gâh bahadırların vuvası, gâh eş siz muharebelerin üzerinde çere yan ettiği dastanî*bir cenk saha sidir. Bu mazharrvetlerile Edirne bir kitabdır ki iyice okunur sa, cesaretle cüretin. Bedenle ru hun. korku ile düşüncenin, he -yecanla, imanın, vatanla, vatan sizliğin fedakârlıkla vazifenin; ölümle hayatın ne olduğunu nerede başlayıp nerede bittiğini görmek ve Öğrenmek müm -kiindür. Bu bakımdan Edirne ayrıca bir mekteb. bir kürsü, bir mabeddir.
Edirnenin bu mizacında, bu yapısından istifade etmemek bir millî hatâdır. Bövle bir hatâdan kendimizi kurtarmak i -çin yanılacak isler, millî savun ma, millî eğitim, tarım bakanlık larma düşmektedir.
Oldum olası. Türk askerinin yuvası olan Edirne, bugün as -• ker çocuklarının hasretini çekmektedir. Türk askerinin çar -pışma. vatanı koruma bilgilerini kolayca öğrenebileceği, bol malzemeli bir garnizonu ve elve rişli bir manevra sahasını hatır latan Edirne, ayni zamanda va tan korumanın mânevi mesnli -yetini müşahhas olarak telkin edecek bir mevkide bulunmaktadır.
Geçmiş devirlerin hatrraları m bucak bucak aksettiren Edir ne. yeniden Mehmedciği çan e -vinden vakahvarak onu unlat -laştıracnk ve esatiri bir kahra -man varatacak hir rotadır.
Edirne sımr havnsile Tiirk askerînin ruhunu beslerken, maddi mahsullerde ordu smm bol ve ncw temin edileceği bir verdir. Bağrında Türk or
vadakl radyoaktiviteyi ölçen aletler den istifade edilmektedir. Fabrika! njıı bulunduğu mmtnka civarındaki bütün binalara yerleştirilen aletler! bu durumu kafi surette kontrol et mektedir.
Pek tabii olarak radyasyonlardan [ korunmak bakımından başvurulan tedbirler çok masraıl|d‘r. Diğer Up raftan bu gayeyi tahakkuk ettirmek uğrunda fabrikada çalışanla rin daimi surette gayret sarJebme leri lâzımdır. Lâkin elde edilen ne ticeler de göğüs kabartacak mahi yettedir. Bu proje, tatbik edilmeğe başlandığı günden be.rl hiç bir İşçi zararsız addedilen yüzde on ıüsbe-tinden fazla radyasyona maruz kal •naımştır. Halbuki bu İşçilerden her' biri milyonlarca radyoaktif ınalzc meler İçinde çalışmaktadır.
Dr. Kail Z. Morgan
v
--------- - ~W U -----JT»-----
Millî Savunma Bakanlığımız böyle bir zaviyeden de işi etüd e derse, vatan korumanın, istik -lâl savunmanın yanında mamur bir belde yaratmanın da sın ma varmış, bu sırrı çözmekle Edir neye gerçek refahı temin etmiş olur. $u halde Edirnede kuru -lacak fabrikalara muvazi ola -rak açılacak kışlalar, bunları dolduracak Türk ordusunun bir likleri, vatanın batı sınırmı mâ nalı, mamur kılan ayrı bir kuv vet teşkil edecektir.
Millî Eğitim Bakanlığı ise mesuliyetini yüklendiği Türk gençliğini yetişdirme, karakter yaratma vazifesini en verimli şekilde görebileceği ver olarak Edimeden azamî derecede iseti fade etmeyi bilmelidir. Zira gençliğe fazilet olarak öğretil • mesi istenilen, geniş bir müfredatın belirtmeğe çalıst’ğı esas lar. Edime havası irinde erive
• • rek, gözden göpüle, dimağdan kalbe sinebilecek bir hal iktisab edecektir.
Terbiyenin geniş ve olgun mânası, verişken nesillerin, geç misin teşriibelerini ve bilenlerini gene ve pelecek nes)’İP’'A öğretmek olduğuna pöre Edirne, sıra lı olarak her derecedeki okulun telkin etmek ve öğretmek mecburiyetinde olduğu vatanî ve millî bilgileri, duygulan, ayanî olarak veren bir kürsüdür.
Çalışmanın nelere vücud ver diğini anlatmak ve anlamak mı lâzım, Sebmiyelerin, Eski camilerin Yıldırım ve Saray içi köprülerinin yükseldiği Edirnede şöyle bir dolaşmak maksadı temin eder. İki üç yüz yıl önceki Türk Ticaret ve iktisadının durumunu mu merak ediyoruz, he men Ali Paşa, Arasta, Bedesten çarşıları görülmelidir. Ticaretin mimariye nasıl tesir ettiğini mi görmek arzusundayız, derhal Sokullu Mehmed Paşa , Ekmekçi Ahmed Paşa, Rüstem paşa hanları, kervansarayları gezil -meli incelenmelidir. Temizliği, 1 sağlımızın esası saydığımız is- . batlamak mı lâzım, başlı başına birer mimarî eser sayılan Edirne hamamları karşımızdadır. .
Hülâsa; Mimarimizin üstünlüğü. mimarlarımızın değerleri, zevkimizin inceliği, servetimizin derecesi Edirnede bir meşher şehir halinde gözlerimizin önün dedir. Tıbda. fende, mûsikide, şiirde, mimaride ziraatta, ticarette ne mertebeye vardığımızı Edirnede kolayca, unutulmaz bir şekilde öğrenebilir, gereken hisseyi kapar, mazinin heyecan veren ibretli rüzgârlarile kamçılanarak bugünümüzü ve yan ııınuzı ölçmenin hünerini kazanabiliriz.
Bütün bunları tamamlıyan, insana ayrı bir değer katan, bil gilerin en başmda tutulan va -tan sevgisinin, millet muhabbe tinin, istiklâl aşkının yaratıcılı-1 ğı hakkında bİT fikir mi edinilmek isteniyor. Bu fikri Edirnenin toprağından ağaçına, sula rmdan uçan kuşlarına kadar her unsurunda bulabiliriz.
Köprülerinin kanadları düşman mermilerinin kopardığı parçalarla yaralanmış, camileri nin kubbeleri, düşman güllele -rile parçalanmış, ağaçlarının ka bukları vatan koruma yolunda aç kalan çocuklarına gıda ol -muş, nehirlerinin kıyılan yiğit gazilerin kızıl kanlarmı Tunca, Arda, Meviçlere kattığı müba -rek birer mevki halini almış topraklarının altı bu kahraman ların kıymetlendirdiği ve özlen dirdiği ayn bir âlem, üstü dii şüpdiire düşündtire vatanı sev diren, vuıda bağlayan bin bir hâdisenin, kahramanlığın kıv -metlendirdiği benzersiz bir dün ya halinde...
Edirne, tabyaları, kışlalan, gaza meydanları, hudud boyları ile düşmanlıkların ve dostlukların neler vaad ettiğini anlatan ve öğreten bir yaman ifadedir.
îşte Millî Eğitim Bakanlığı bu ifadeden, bu tablolardan, bu kürsüden, bu kitâbdan, bu mü zedeıı, bu hâkim ve filozof, gör
I
m üş ve geçirmiş Edirne belne sinden Türk çocuğunun istifa desini sağlamağı bilhassa dik kate almalıdır. Yal ılı okul kad rolannı genişletmeli, orta (\r cedeki okulların sayısını art.r maîı, hattâ bı iki yüksek m? teb açarak E • dirne atmosfe ri içinde genç bünyesini çc Ayni inaksa
J liğin mânevî likleştirmelidir.
la Millî Savunma, Tarım hatl Sağlık Bakanlıkları ile temas t derek bu Bakanlıkların Eğitin ve öğretim alanlaıı.ıdaki faali yetlerini Edilmede teksif etim leri sağlanmalıdır. Tekrar ede lim ki Edirne, her meslekten ü. tün, her bilgiden önce gelen mı let ve milliyet duygusunu vata bilgisini ve sevgisini en makidir hocaları sönük bırakaca' bir liyakaUa. bir ehliyetle ö’^ tecek ve telkin edecek mahiye tedir.
Bu bakımdan bir askeri li • hattâ gedikli erbaş okulu Ed'-ne dekoru içinde ne kadar mâ nalı ve aziz mıksadhdır. Tarv Bakanlığının şurada burada a tığı ve açmağı düşündüğü ziı at okulları birleştirilerek hu dud boyu topraklan üzerir. yükseltilirse elbette ziraatın tan müdafaası ve yükselin mefhumları ile kaynaştırdım daha kolaylıkla mümkün o!" Bilhassa Edirnede açılacak 1 hemşire okulu, gayesine, Edir nede bulunmasile o kadar ça buk ulaşabilir ki...
Edirne bövlece ele almdr zaman bir mânevî arınma kö‘ si, millî heyecanı bol bol yay( ve haykıran bir santıral olacav böyle bir Türk iman safralım Balkan kanısında bulunma dostlan sevindirecek, düşman lan ise ibretle düsündürecekt-
Bunun için Ediıneyi tarih ve mânevi biinyesile de kıym-lendirmek bu vatan, bu mil’ için hizmetlerin en güzellerin den. en faydalı ve hayırlı olan lamdan birini gönnektir.
Millî Savunma. M lî Eğiti-Tarim Bakanlıklanmızla Kız1’ av teşkilâtımızm Edirnede b( le bîr hizmet dâvasında derh seferber olmuş bul :nmalarır candan istiyonız.
urdur D. P. il kongresi
Burdur: (Hususi; — Burdur L mokrat Parti ıl kogresl inerken den gönderilen Burdur Demok. milletvekili Ahmed Ali Çuıacıoda tirakı ile 11 Lokalinde kalabalık ü. ve delegelerin işıırakile ve başka avukat Zekâi Dirmifin bir senei masaı raporunu bildiren nutku n açılmış, ve bu vesile ile köylü ı halk ihtiyaçları hararetli müuiı» şalara yol açmış ve milletvekili A. med Ali Çınarın sürekli alkışLırl sık sık kesilen nutku ile sona e. m iş bulunmaktadır-
Yapılan yeni idare kurulu seç mi sonunda çok muvaffakiyetli u devre geçiren eski idare kurulu . zalan pek az bir değişikle yenluv seçilmişler ve il başkanlığına es idare kurul başkanı avukat Z-Dirrnll tekrar seçilmiştir.
Diğer taraftan haber aldığın göre ilimiz dîüıilinde her gün yük inkişaflar kaydeden ve hetı hemen bütn teşilâütnu köylere dar tamamlamış bulunan Deınuı rat Parti Burdurda çok ümitli t muvaffakiyetli bir surette çalısını tadır.
Tokad ve ilçeler nde ş ddetıi kış
Tokad: Hususî) — Tokat ve ka: larında birdenbire havaların boz. ması ve devamlı olarak kar yağm sı dolayısile çok şiddetli bir kış i küm sürüyor, bazı yerlerde m... kale durmuş ilgiHTcr tarafından y ların açılmasına çalışılmakta(1: Erbaa—Lâdik arası açılmış, Tok; —Niksar şosesinin bazı yerlerim fırtınalardan kar yığınları has olmuştu. Yolların açılmasına h.zl çalışılıyor.
Erbaa mezbahası ifşaatı
Tokad: (Hususi) — Yeni Eıb: fenni mezbahasının inşaatı bitrn işletmeye açılmıştır. Müh’m mal mesl belediyece sağlanan bina 79C liraya mal olmuştur.

*
L _


»■


İmamet mevzuu hakkındaki tahkika timizin devamı ve şia usulleri ________________ 74
r
yen! sabah


SAYFA: ö
Yazan t ?.?
■■q«« avsa» ««hm»
Hicaz. Yemen, Suriye. Mısır Mağribi Aksa, Eıınenıye, Azer. baycan, Rum, Fars, Horasan,1 Maveraünnehr, Kühistan gibi her biri büyük büyük saltanatla ra devletlere ülkelik -etmiş böl gC*!ri bayrağı ve emri altında toplayan Şam valisini küçük görmemeli ve onun Islûmiyete olan hizmetini ve bedavetin me deııiyete yükseltilişindeki himmetlerini küçümsememelidir.
Muaviye; inklâb yaratmış ve başarmış bir hükümdardır.
On dört asırdanberi Islâm dünyasında düşmanlıklar yarat makda devam eden ve milyon -larca Müslümanın kan ve ha -yatlarını heder evliyen Havariç ve Şi’a mezhebleri gibi ayrılıkla nn istiyerek istemiyerek müseb bib ve müessiri, muharrik ve faili olmuş bulunan iki ünlü Is lâm büyüğünün], | nezhebler mevzuunu alâkadar etmek bakı mından; şahsiyetlerini tebarüz ettirmeğe çalıştık.
Muaviyenin sözlerinden bir kaçını örnek olarak buraya nakledecek ve sonra Si'a mezhe binin usulleri ve çeşidlf fırkala ra ayrılışı üzerindeki incelemelerimize döneceğiz.
ir Allahın insana en üstün vergisi akıl ve zekâsıdır.
ir Yumuşaklık ve tatlılık; huyların en iyisidir.
ir Zamandan şikâyet etmek te mâna voktur. Zira; bir adamı yükselten ve alçaltan zaman değil, bizleriz.
ir Hükümdarlardan sakınız. Çocuklar gibi kızar, arslan gibi çarpıp parçalarlar.
ir Düşmanından sakladığın sırrını dostuna da açma.
ir Herkese inanıvernıek: ab dallığa, her şeve karşı sünhe ve suizan göstermek de hıyanete delâlet eder.
ir Altı sev: cahillik belirlisi dir: 1) Sebebsiz olarak razâb. 2’ Faydasız söz: 3) Yerinde ol mıvan vergi; 4) Sırrını açmak; 5) Her önüne gelene inanıver -mek: 6' Dostu ile düşmanını a yırd edememek.
îste, Muaviye: budur. Onu; rhiikümdar»liik vasıflarının ve bu vasıfların muktezalarının hııdudları dışında tahlile ve ten kide uğraşmak boştur. Ve ah -ret islerde diinva gidişlerini de birbirlerile uzlaştırmağa imkân da voktur, ihtiyaç da.
Şi’a fırkalarının doen)dan değ-
Kremlin, şübhe içinde kıvranıyor fBaştarafı 1 incide) nı tasfiye etmemek için» Ingiltere ile Amerikanın Almanyadaki işgal bölgelerini birleştirdikleri de iddai olunmaktadır.
Rusya Amerikayı bilhassa şu üç suda itham etmektedir:
1 — Avrııpayı ikiye bölmek;
2 - Batı Almanyayı da Batı blokuna dahil etmek;
3 — Sovyetler Eirliğine taarru-
za g-. inek üzere Avrujıayı Amerikan emperyalistliğinin bir üssü haline getirmek. (
Notada Sovyet hükümetinin buna karsı nasıl bir hareket hattı tutacağına dair hiç bir kayıt yoktur.
lagiltereye verilen nota
Moskova: 9 (AJP.) — Sovyet hükümeti tarafından Ingiltereye verilen bir notada Almanya hakkında Kondrada üç devlet arasında yapılan konferansın Potsdam anlaşmasına aykırı olduğu işaret edilmiş, bu konferansın harb tahrikçilerinin elinde bir âlet olduğu ileri sürülmüştür.
Notada şöyle denilmektedir:
Ingiltere, Amerika ve Fran3a-nın siyaseti Almanyadaki dört devl. tler kontrol konseyini akame te uğratmak gayesini gütmektedir kı bu da gerek Potsdam karar tanna, gerekse Dış Bakanlar Kon şeyine aykırı bir harekettir.»
Kotanın tercümesi
Vaşington: 9 (AP.) — Rusya-nuı son olarak Amerika, İngiltere ve Fransaya göndermiş olduğu protesto şimdiye kadar her lıangi bir devlet tarafından verilmiş o-lan notaların muhtemel olarak en uzununu teşkil etmektedir. 20 sahile tutan bu notada, Batı Alman yayı Avrupa kalkınma programına ithal hususundaki 3 devlet kararlarına hücum edilmektedir.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre, nota halen tercüme edilmektedir.
RAİF OĞAN
raya kuruluşları ve bunları meydana getiren sehebler ile doğrudan doğruyu yafrud ddlayısile a-dı kansan ve karıştırılan tarihi şahsiyetler üzerinde kâfi derecede durduk, artık, şi’a usûl ve tealimizde pek mühim bir rüknü iti-lcad olan (İmamet )mevzuu baklandaki tahkikatımıza devam edebiliriz.
Ehli sünnet âlemlerince, hilâfet ile imamet müteradif mânada kabul olunmuş, şiilerce ayrı biçimde tarif edilmiş ise de, hcpsiııce de Halifeler ve imamlar; —g;)rb lıü kum e t şekillerinde olduğu gibi— hukuku hükümranilerini canibi İlâ biden iktisab ve ihraz eylemiş olduklarını iddia eyliycn hükümdar Lir tarzında telâkki ve kabul olun muştur. fDeramt var)
Ortadoğu ekonomi komisyonunda fBaştarafı 1 incide) Ortadoğu memleketlerinin bu. talebine itiraz GtmernİK ise de Poloı ya, Sovyetler Birliği, Beyaz Rusya ve Kanada nihaî oya iştirak et memişlerdir. Kanadanın iktisad meselelerinin bölge esasına dayanılarak halledilmesine muarız olduğu malûmdur. Günün yegâne hissesini Sovyetler Birliği ile Tür kiye arasındaki sert söz teatisi teş kil etmiştir.
Bilindiği gibi Türkiye koroisyo-
I nu kuracak olan özel komiteye dahildir. Sovyetler Birliği ise Türki-yenin Avrupa iktisad komisyonuna dahil bulunmasını bahane ederek bu komiteden çıkarılmasını istemiştir.
Türkiye murahhası mukabele e-derek on sekiz milyon Türkün Or-tadoğuda yaşadığını ve memleke- | tinin bu bölge ile bir bütün teşki) ettiğini söylemiştir. Esasen Sovyet lalelimi yalnız Beyaz Rusya desteklemekte olduğundan Sovyet ler Birliğinin talebi reddedilmiştir.
Lake Success: 9 (AP.) — Birleşmiş Milletler İçtimaî ve İktisadi işler Konseyinin dünkü toplantısında, Ortadoğu için bir iktisadi komisyon kurulması kabul edil-W
miştir. Rusyanin şiddetle itirazına rağmen Türkiye de bu komisyona seçilmiştir. Komisyonun diğer âza sini şu devletler teşkil etmektedir :
Amerika, Ingiltere, Çin, Fransa, Hollanda. Lübnan, Rusya, Mısır, Iran ve Irak. Bu son memleket ik tisadı ve İçtimaî işler konseyinde âza olmadıkları halde komisyona seçilmişlerdir.
Yiice Divan Tomruk suiistimalini ele aldı
fBûMtamfı 1 incide) müteşebbis heyet zamanında ca lışan arkadaşlardan olan idare kurulumuz bu istila kararını ve rirkeıı içimizde derin bir sızı duy maktayız.
İlci sene gibi kısa bir zaman da on sekiz milyon vatandaşın kalbini fethetmeğe muvaffak o-lan Paıtimizin ana dâvalarım tahakkuk ettirmesi bir gün meselesi olduğu, vatandaş hak ve hürriyetinin teminat altına a -luıması sağlanacağı bir sırada 1 sempati ve prestijinin üç beş , kişinin şahsiyetine ve şahsî iht [ tıraşlarına feda edilmesine mem 1 leket namına ağlıyoruz.
Görüyoruz ki Partimizin bu kaybolan sempati ve prestijini tekrar sağlayabilmesi çareleri I araştırılacağı ve Partimizi bu hale getirmeğe sebeb olanları bütün Partililer ve millet müva cehesinde açıldayarak lıer ne kadar büyük şahsiyet olursa ol sun onları tasfiye ederek ihti -raslnrile başbaşa bırakacağı yerde Partimizin büyükleri iktidar partisine rahmet okutacak biı- şiddet ve tahakküm politi -kası takib etmek yolunu tut -muştur. Hakikati gören ve bildi ren ve partimizin kısa zamanda bir güneş gibi parlamasına mad di manevi bütün varlığı ile çalışan namuslu vatan evlâdlarını kurulan komplolarla lekelemek vo luna gidildi. 5 mart 948 cuma günkü ilçe toplantısında va -pılan konuşmada de ic bünve mizdeki v.ıkıcı hareketlerin ve komploların önüne geçilmez bir hal aldığı bütün ilce teşkilâtına açıkça göstermiştir.
Kimlerin arkasından gitti -ğimizi anladıkdan sonra parti -mizin tüzüğünü bile şahıslara göre tefsir ve hükmünü o yolda icra eden kurucularla çalışa mıyacağımızdan maksad ve ga-! yesinden uzaklaşmış bulunan bu { partinin gerek idare kurulun -dan ve gerek partiden istifa deıek ayrılmış bulunuyoruz.
Saygılarımızla.
Defterdar semt ocağı Başkanı Hasau İtil tDiğer imzalar) x9.3.948
P. İM E İDARE KUKUL.U BAŞKANLIĞINA
EYüB
7 3 948 pazar günü akşamı saat 20 de toplanan idare kuru lumuz, İstanbul il başkanı bay Kenan Önerin Partiden istifasi le başlıyan, bugünün içinden çıkılmaz bir hale gelen partimizin iç bünyesindeki sarsıcı ve yıkıcı olayları incelemiştir.
Kısa bir zamanda dünya Lize
rinde yaşayan hiç bir millete na 1 sib olmıyaıı teşkilatlınızın faaliyet ve başarısı Türk milletinin 11e kadar demokrasiye susamış ve tek partili tahakküm zihni -; yetile hareket eden bir idareden ne kadar bıkmış, usanmış olduğunu açıkça meydana koymuş tur. İşte bu susayış ve tahak -küm zihniyetinden usanışlar ki on sekiz milyon Türk milleti nin böyle pek kısa bir zamanda • biı’ kitle halinde sayın kuruculu rımızuı etrafına toplamıştır.
Maalesef saj'in kurucularımız Türk milletinin kendilerine emanet ettiği kendilerinin de dünya muvacehesinde and ıce

Fuzuiînin hayatı ve zamanı üzerindeki konferans
Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Şubesi Mezunlan Cemiyetinin tertib etmekte olduğu konferanslar serisinin üçüncüsü, dun, Eminönü HaLkevinde büyük salonu tamamile dolduran münevverler, Fuzuliseverler ve Üniversite gençliği önünde, Dr. Abdülka--dir Karanan tarafından verilmiştir.
Evvelâ Cemiyet başkanı profesör Dr. Ali Nihad Tarlan bu konferanslardan bahsetmiş ve Abdül kadir Karahanın Fuzulî üzerinde bir doktora tezi yaptığından bahsederek onu, dinleyicilere takdim etmiştir. Abdülkadir Karahan, Fuzulî devrinin siyasî ve kürtürel protresini çizmekle mevzua girmiş, Bağdad muhitinin tarihi ro-. lüne işarette bulunmuş, şairin hayatını açıklarken kendisinin bulduğu ve henüz bilinmiyen üç yeni mektubuna da dayanmıştır. Bunlar Bağdad valisi Ayaş paşa ile Musul Mirmiranı Ahmed Beye ve Kadı Alâeddine yazılmışlardır. Ayrıca Selim II tarafından Şah Tahmasba gönderilen bir mektub-da da. Fuzuiînin bir mektubundan alınmış bir pasaj olduğunu söyle-1 miştir. Bu arada gerek Safeviler ve gerekse OsmanlIlar devrindeki devlet ricali ve Bağdad valilerinden Fuzulî ile ilgisi olanlar üzerin. de etraflıca durulmuş, sanatkâ- ’ nn havatı daha cok kendi eserle-.
* •) o
rini kaynaklarla karşılaştırmak ; suretile aydınlatmağa çalışılmış- | tır..
Mil



I

D.
e-


C’ H. P. Şişli Bucak kongre si
(Ttaştarafı 1 incide)
Kongre başkanlığına Ekrem Tur getirilmiş ve bucak başkanı Yusuf Ziya Karavan okudu -ğu yıllık faaliyet raporunda, muhtelif bucak meselelerine te ■ , ..
mas ettikden sonra Partiyi he' a.41Jî:(2'rl ?u büyük
yeti umumiyesi itibarile tenkid ederek ezcümle şunları söyle -miştir:
i
—►İlçeler muhitlerindeki par tiler arasında bir ahenk yaratmağa ve her şeyden evvel parti tileri birbirine sevdirmeğe mecbur iken, bu yolda bir gayret gösterilmemiştir. Bunun için de faaliyetlerimiz kısır kalmıştır.
Şurası hakikatin- ki, seçim -, lerde de muvaffak olduysak, bu da karşımızda rakib bula -madığrmızdandır.
7 eylül kararları diye itti -haz olunan mukarrerattan her gün şikâyet edildiği halde, bunu yapanlar, veya yapıp da isti fade ettiği söylenenler hakkında en ufak bir tedkik yapılmamakta ve yanlışsa duzeltilme-raokt'e ve bu yanlışı yapanlar elyevm iktidarda tutulmakta -dır.
Bu isler, şahıslara veya on -laruı nüfuzlarına birakıldığı müddetçe halkın da ne partimiz den ne de icraatından memnun olabilmesi imkânsızdır.
Bilâhare dileklere geçilmiş ve delegeler; sefahetten. lüks-den, ahlâkî sukuttan acı acı şi kâyet etmişlerdir.
Partinin başına bir hâkimi mut lâk kesilmek dâvasında bir Demokrat Partiliyi methetmek ve yahud kötülemek yalnız onlara verilmiş bir lıakdır. Onlar iste -diklerini kulaklarından tutar a-tarlar, dilediklerini alırlar.
Onlar partinin butun malıre miyetlerini iktidar partinin her salahiyetli adamlarına telefonla bildirmek salâhiyetini haizdir ler. Ve bütün Türk milletinin sevdiği, saydığı bir milletvekili ııin (Sadık Aldoğan» iktidar partisinin gazetelerinde teshir ettirmek gibi ufacık, küçücük hatâlar işlemekte mazurdurlar.
Hülâsa; Demokrat Partide onlar her şeydirler. Bunların bir misalini İstanbul il kongresinden üç gün evvel hususî bir kongre diyebileceğim il binasın daki toplantısında sayın Genel Başkanı bay Celâl Bayatın ağzından işiten ilçe başkanmıız dan dinledik.
Bir delege olmam sıfatile de ertesi günü vine Savın bay Ce-lâ Bavarın ağızlarından 40 dele genin huzurunda bizzat dinle -dim. Maddî manevî her şeyimizi feda ederek girdiğimiz ve ça hştığımız partimizin içinde bu -lundıığu tehlikeyi sezerek ilçe -miz teşkilâtı üyelerinden ve yi ne ilçemiz teşkilâtına bağlı diğer bir bucak başkanı ile istisa reden sonra genel kurul haysi yet divanına bir şikâyetname gönderdik.
Şikâyetimiz dinleneceği varsa suçluların her kim olursa ol sun cezalandırılacağı yerde sa -yın kurucular İstanbul il teşkilâtı ile beraber faaliyete geçip bu işi kapatmıya hem de bir ilçe başkanı vasıtasrle bu şikâyeti başka yollara sevkederek parti nin ve vatanın namuslu, feda -kâr insanlarım İstanbul ilinin pırlantası hakikî demokrasiyi şa hıslarında tccessüm ettiren evlâtlarım Türk milleti önünde kö tülemek, lekelemek -yolunu tut tular.
Sayın Fuad Ama ve sayın Osman Nuri Koninin istifa ve a çıklamaları son ümidlerimizi de kırmış ve bizleıi sukutü hayale uğratmıştır.
Bütün Türk milletinin yegû ne ümid bağladığı vatandaş hak ve hürriyetinin sağlanacağına ı nanarak tahammülünden fazla fedakârlıklarla sarıldıkları* bugün sempati ve prestijlerini kay betmiş Demokrasinin artık (Dı sini bile tatbikden vaz geçen De mokrat Partiden, bucağımızın i dare kurulumuzu teşkil eden a sil ve yedek üyelerinin gerek va zif em izden ve gerek Demokrat Partiden istifa etmiş bulunuyoruz.
Müteşebbis zamanındanberi elbirliği ile ç.\’ıştığımız mukad -des bir aile ocağı bildiğimiz Demokrat Partiden ayrılırken içi -mizde unutmaz bir yaranın ta -hamınül edilmez sızılarını duymaktayız. 18 milyon vatandaşın bel bağladığı bu varlığın üç, beş İçişinin şahsiyetine ve şahsî ihti raslarına kurban edilmesine memleket namına ağlıyoruz.
Her vatandaş gibi hakikî de mokrasinin tahakkukunu Allah dan diler öz Demokrat olarak va şadık. öz Demokrat olarak ayrılıyoruz. Samimî teessür ve son suz hürmetlerimizle.
Ramı Bucak: başkanı Kenan Zorlu 'Diğer imzalar) 7.3.948



Düzca Ortackuîuııun geçirdiği ist.hsîe (Baştarafı 4 üncüde) de okumak için kitab da alabilmek tedirler- Her yıl kitab sayısı arttırıl maktadır.
SPOR HAREKETLERİ
Veleybol, atletizm çalışmaları müsait havalarda yapılmakta, sınıf lar arası müsabakalar tertip edilmektedir. Okulda basketbole ait bir saha yoktur. Halbuki bahçede 4 voleybol sahası vardır. Basketbol İçin müsait yer de bulunduğu hal de sahanın yapılmaması büyük bir noksandır- Okul müdürünün bu hu susu temin edeceğinden eminiz. O-kul bahçesi geniş olduğu için hont ’trür (el topu» çalrşmaîarınıl! "da İh mal edilmemesi lüzumludur.
Okuldaki Kızılay, yardım, koope rattf, gezi, müzik kolları faaliyette olup her kolun başında bir öğret men bulunmaktadır
Gezi kolu havalar müsait olma dığından geziler tertip edememek ûe. müsait havaların gelmesini bek temektedir.
Müzik: kolu yalnız şarkı, türkü, marş öğretmekte, müzik aletleri çal masını öğretmeği bilnıecburiye ta tâl etmiştir. Zira okul gündüzlüdür ve şehirden 2 kilometre uzak tır Cğretmen ve öğrencilerin müsait vakti olmayışı .bu zarureti do ğuröiaktadır. Bu hususu düşünen müdürlük Halkevi müzik kolu He temasa geçerek öğrencilerin burada müzik aletlerini çalmasını öğre nebilmcleriııl mümkün kılmıştır.
Ayrıca okul — aile birliği toplan tıları yapılmakta, idler elele vererek
ORTA OKULU
CEMİYETİ KURULUYOR
Orta okulu bitirenler, aralarında kİ samimi bağları kuvvetlendirmek orta okulda okuyanlara maddi ve manevi yardımlarda bulunmak, o-kul lâboratuvar ve kütüphanesini zenginleştirmek, şehir içinde mezun ve öğrencilerin İstifade edeblle aeği güzel bir okuma ve dinlenme salonu açmak ve daha bir çok iyi gaiTİerl teinin İçin bir cemiyet kur mayı düşünmektedirler. Cemiyet ııl zamnamesl hazırlanmıya başlamış tır Yurdun dört bucağına dağılmış Düzceli mezun gençlerin bu teşebbüse karşı ileri gösterecekleri şüphe sîzdir. Müteşebbis arkadaşları teb ;ik eder çalışmalarında başarılar dileriz.
(Tiaştarafı 1 incide) dişin bu kâğıtların kendi şahsi işle rinde kullandığım bilmediğini söyle miştir. Ömer Refik Yaltkaya ise müdürler encümeninde bulunduğu» sırada Andrladisin 350 doralık teklifinden evvelâ daha ucuz, teklif de bulunduğunu bilmiş olsalar da hl 350 dolarlık teklifi kabul zaruretinde olduklarını beyan etmiştir. Diğer şahlcl ise bu hususta bir bilgisi olmadığını bildirmiştir.
TOMUK İŞİ
Bundan sonra, Divan kahve lşiie ilgili olan Şemşeddin Akçaoğlu, Meiımed Ali Selgur, Muzaffer, Sakı cı ve Andrladisin evvelki duruşmalarda yaptıkları duruşmadan va reste tutulmaları isteğini kabul e-derek tomruk işinin incelenmesine geçilmiştir. ' ■
Tomruk işinde sanık olanlar şun lardır. Suad Hayri Ürgüblü, Nazım Batur, Fikri- Fesçioğlu. Ragıp Kara ca, Tefvik Taşçı, Kemal Hakgüder, Murad Akyüz, ve Vakıf Çakmur.
Evvelâ Suad Hayri Ürgüblünün »nrgusuna başlandı. Ürgüblünün hâdisede alâkası 4426 sayılı kanun la, kibrit ve çakmak inhisarı İşletme. imtiyazı kaldırılarak bu iniıisa Tın işletilmesi İçin kurulan muvak kat idarenin kibrit çöpü ve kutu imal etmek üzere 943—34—35 yılla rında yaptığı tomruk İhalelerinde ki yolsuzluklardı-
Ürgüblü 4426 saydı kanunun ne şekilde hazırlandığını izahla söze başhyarak fabrikanın Türk idaresine geçtiği • z a man ki fena durumuna İşaret etmiş, ve fabrikanın nasıl ıslâh edildiğini rak kamlarla isbat ettikten sonra söz lerine devamla: «Burada çalışan memurlara Barem tatbik etmek en
• •
dişe uyandıracaktı- Fabrikayı mus takilen çalıştırmak faidell, Ne yazınkki müfettiş bey fezlekesinde bunu slıf yolsuzluk zemini hazırlan mak için tasarlamış olduğumuzu be ’ lirtmlştir. Biz bu muvakkat halin 1 devamı için Bakanlar kurulunu. . Meclis komisyonlarını ve Büyük Millet Meclislnilğfal ederek kanunun çıkarmış oluyoruz. Bu gülünç ve çocukca bir iddiadır.) Demiş. Ve tomruk meselesine ait dosyaları tetkik kcahSınlarmin bir türlü kerv dilerine verildiğinden şikâyetle lehle1 rlne olan üç. dosyanın karma komls' yonda çalındığını müfettiş Oktem ta rafından bildirildiğini söyleyerek bu dosyaların nasıl çalınmış olabl leceği’ni sormuştur.
Bundan sonra vaktin gecikmiş ol ması dolayısiie oturuma saat 15 e kadar ara verilmiştir,
ÖĞLEDEN SONRAKİ OTURUM

i
»
öğretmenlerle ve çalışmaktadırlar. BİTİRENLER
vir edeceklerdir. Ancak tercij heyt tl .başkam böyle kacanltk kalmq noktaların mevcudiyetini kabul el tıği halde bu cihetlerin de tenviri 11e gitmemiş, buna rağmen diia buradan bildirildiği gibi bu hâdise de kat i kanaate vardığı noktacın da İsrar etmiştir.
• •
Ureüblü. bundan sonra. şlrketlle vaki ihtilâfı ve bu ihtilâf larm hal şeklini anlatmış ve yeni müteahhitlere İhtiyaç görüldüğünü bildirerek demiştir ki:
— Orman idaresi böyle bir lhtf j-acı karşılayamadığı gibi bir şahu bu İhtiyacı nasıl taahhüt edebilir* Yüksek malûmlarıdır kİ memleket ormalarmm ametıajmanları henüz tamamlanmamış olduğundan he-nüz ne Olsten ne miktarda ağacımız vardır. Bunlar nerededir. Ve vasıfları nedir, henüz bilmiyor'iz. Bakat buna rağmen Kavak mevcu dunun nerelerde ve ııe miktar olduklarını bilen İş adamları var. Ne tekim bunlardan 11 i 5 He 20 bin ton Kavak tomruğu teklifinde bu lunmuşlardır.
Bakan bundan sonra idarenin yıl hk tomruk İhtiyacı üzerinde İzahat vermiş ve tomruk taahhüt eden 11 müteahhit arasında metreküpü 106 liradan iki bin metreküp tomruk vermek İsteyen Hüsnü Ulusun tek liflerinin en uygun ve faydalı oldu ğuııu tebarüz ettirerek idarenin bu hususta akit yapmak müsaadesini havi tezkeresini okumuş ve buna olur çekmekle muvafakat ettiğini açıklamıştır. Bunu müteakip Hüsnü Ulusla mukavelenin akdini iki Mart 945 günü Ferruh İyiverdi İm zasile metreküpü 104 liradan bir teklif aldığım fakat bu teklifin IIüs nü Ulus mukavelesinin 5 ilâ 7. saat sonra yapılmakla beraber ayrıca orman İdaresinin taahhüdü veçhi le elemekle çürük nisbetinin tasrih edilmediğini beyan etmişler buna idarece Hüsnü Ulumla akit yapıldı ğı için taklitlerin kabul edllemiyece ği cevabının verildiğini bildirmiş, tir Bunu takip eden 6 Martta Hik şeyin Cûhid İbadı munraa vekili ta rafından 100 lira metreküpü bir teklif yapıldığım, bunun da sağlam teslim edilecek nisbet fazlası için gjyntn -mm latedlgi, halbuki Hüsnü Ulusun mukavelesinde böyle bil kaydın bulunmadığı, binaenaleyh, vaktin geçmiş olması bir yana, sjrl bu bakımdan bunun kabule şayan bulunmadığını izah eden Bakan sözlerine devanfla:
Devraldığımız zaman fabrikada 1 malât 3000 sandıktı. Bunu 6000 bi ne çıkardık. Yılda bir buçuk milyon lira olan varidat on milyon li raya yükselmiştir. Afomlekette kib rit buhranı giderilmiştir) demiştir. Bakan bu suretle 5 Saat 30 dakika konuşmuş ve hâdiseyi bütün te-feiT-uatlle açıklamıştır. Saat 18/25 de yarın devam edilmek üzere otu runıa son verilmiştir.
Ankara: 9 (Hususi) — Saat 15 de duruşmaya başlandığı zaman sanıklardan üçünün daha duruşmadan vereste tutuldukları kararı teb liğ edilmiş. Ayni talebde bulunan Hürrem Şerenle Ekrem Necnılnin de taleblerl is’af edilince sanık eski Bakan bulunduğu sırada tek başına kalmıştı Başkan kendisine (943 Mayısında 500 metreküp tom ıukla kibrit fabrikasını devralmış tınız. Bu noktadan devam ediniz) Demiş ve Suad Hayri söze başlaya rak Kavak ağacı 'temini hakkında Tarım Bakanlığı ile yapılan muha bereleri açıklamış, bu arada Kanada. Rumanya, İsveç ve Flnlandiya-daıı tomruk veya çöp halinde yapılan ltlıalât] İzah etmiştir.
1 -- Bu hâdisede bazı karanlık kalmış noktalar olabilir. Bunları arkadaşlar muhakkak İzah ve ten
Sanatkâr Mustafa Çağ’arın konseri
Bergama: (Huausiı — Tnriıiı.nts ses sanatkârlarımızdan Mus‘.af$ Mustafa Çağıar ve refakatindeki he yet Bergamaya gelerek İki gece i-çin Halkevinde Konser vermiştir. Kıymetli sanatkârımız iki gün da hi olsa halkımıza güzel bir müzik ziyafeti vererek büyük alâka ve takdir kazanmıştır.
ı ana dâvayı, ismine demokrasi dediğimiz bu mukaddes sevimli nevzadı tamam emekleme çağından kurtulup yürümeğe başladığı. hattâ koşmağa, büyük hamleler yapmağa hazırlandığı bir zamanda onu kendi ellerile kösteklediler.
Hâdiseler gösteriyor ki kös-|teklemekle kalınıyorlar ıbütiin bütün vere sermek için çelmele-meğe fırsat ve zemin aramakta dırlar. Bilemiyoruz bunu hangi «ebebler tahtında yapıyorlar. İktidar partisinin baskı ve zulümlerinden çekinerek onlara hoş görünmek ve sadaka kabi -ünden demokrasi ve hürriyeti vâdesi olmıyaıı senedlerle dün -ya milletlerinin demokrasiden daha üst im bir rejim bulub ta -hakkuk ettirdikleri bir zuma -na kadar beklemek basiretini gösterdikleri için mi. Yoksa 25 seııedenberi tek parti zihniyeti ııiıı kendilerinde bir iliyad ha -üne gelmesinden mi? Yoksa şahsı ihtilaslarını her şeyin üs i tünde gördüklerinden mi? Sa -yııı kurucular bizlerden pek iyi bilirler ki feıdLerden milletler, millûb denilen toplulukdan da devlet teşekkül eder. Yani cüz »olmayınca kül olmaz.
Türk mille inin her ferdi bir Türk milletidir vo bir Türk dev letidir D» mokrat partinin do her üvesi toplu olarak bir Dcmnk -rat Pjitidir. Her iiv si bilâ kav dü şart Demokrat Parti yaşa -dıkça bü- kuı ucudur.
Sayın kurucular bir kuruculuk vasfıdır tutturmuşlar ve


I
• *
yeni söze
te-ha-E-Iıiz
Çam Tomruğu Satışı
Devlet Orman İstetmesi Uşak Müdürlüğünden s
D.P. Emir önü ilçesi toplantı»1 tehir edildi
D. P. Eminönü ilçesinin yarınki perşembe günü saat 20.30 da Ççjn berlitıış sinemasında tertib ettiâi bir toplantı, milletvekillerinin A4)-karaya gitmesi dolayısiie gayy muayyen bir zamana tehir ediı-miştir.


Bahkesirin meşhur baskıcısı fBaştarafı 1 incide)
Reisicumhurdan baglıj'arak, ilgili bakanhklar temasa geçerse, şehir ihtiyaçlarımızın halledileceğine girvenn'oıuz
Belediye reisini mütenkib vali Fazlı Güleç teşekkürle başlamış ve demiştir ki:
c— lzmite geldiğim glindenbe-rl, sayın İzmitlilerle yaptığım maşlarda: onlarla mutabakat ünde olduğumu görmekteyim, ger böyle olmacaj'dı esaslı bir met görmeme imkân olamazdı.
Kuruluşlarını muhabbet ve saygı ile karşıladığım çeşitli partilerin memleket hizmetinde yer yılmalarını ümitle karşılamaktayım. Her hareketi alkışlanan adamdan esaslı bir hizmet beklenemez.
Güzel lzmitin coğrafî vaziyetinden faydalanarak, onu, Ankara ve İstanbulini bir pazarı haline gelmesi için çalışacağım. Üzerinde rahatla yürüyeceğiniz yolları yap mam, ekonomik bakımdan da büyük faydalar sağlıyacağı içir., zaman kabedilmiyecektir. Kocaelin-dı ki meyvacdığm inkişafı ön plâ-l na alınmıştır. Muvaffakiyetim siz ! erden lıdır.
bir ağabey gibi beni yanında göreceklerdir.*
göriM’i giıu müzaherete bağ Benden yandım ialiyonler;
Cihad Savaş
ı
Finlandiya Moskova-ya sola meyyal bir heyet yolluyor (TSaştarafı 1 incide) ÜÇÜ, Rusya ile askerî ittifaka muhalefet izhar etmiş olan Parlâmento gruplarını temsil etmektedirler.
Helsinki: 9 (AP.) — Bugünkü kabine toplantısını mliteakib yayınlanan resmi tebliğe göre, Moskova müzakerelerinde Finlandiya-yı temsil edecek olan heyet şu ü-yelerden müteşekkildir:
Pekkala, Ennln II. Svcnto, Leino,
Peltouf.no, helm.
JTebllğe
Paasikivi,
Kekkonen ve Sneder-
Cumhurl aşkaıu heyet başkanı-neticesinde ak-
göre,
temsilci
na. müzakerelerin tedilebil :eok andlagmayı imza yd klsi vermiştir.
Salılacak mal: Çam tomruğu
Mahal ve mevkii: 3 üncü Gediz bölgesi Gümele rampasında «Burası Uşak - Gediz şosasına 5 Km. olup kamyon nakliyatına müsaittir.:
Milcdar ve cinsi: 4 Parti halinde 802 adet muadili 266.510 MB çam *) tomruğu
fi
Muhammen bedeli: Beher metreküpünün 45 lira 50 kuruştur.
% 7,5 hesabiyle tamamının 909 lira 47 kuruştur-
15 gündür. *
Açık artırma euretik
25. Mart. 1948 tarihine ruatlıyan perşeınne günü sa at 15 de
İlk 'teminatı:
Müddeti:
İhale sekli:
İhale tarihi:
lluıle yen:
mcsaic ac
Gediz 3 üncü bölge şefliği binasında komisyon ti uzu zurunda.
1 Yukarıda cinsi yazılı çanı tuturuğu açık artırma survtiie satışı çıkarılmıştır.
2 Buna ait şartname Ankarada orman g; kez işletme müdürlüğünde, Eskişehir. Kütahya, me müdürlüklerinde İzmir orman hafmühendisliğinde, G( bölge şıl’liği ile işletmemizde her gün görülebilir.
-- Taliplerin ihale gününde evrakı müsbite ve ilk teminatları )15 komîsvona müracaatları. (3049)
senal müdürlüğünde, mer-Afyon, Turgutlu işleb diz 3 üncü
• • ö
saîfa:o.
'TSFT SABAH
'O M A P. T 19*8

9


6i

M âLMBMi
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez TRENÇKOT PARDESÜLER 35 Liradır Satışımız muhayyerdir
VBDURRAHMAN KALYON Dikranyan Han 11 — 12 Sultan Hamam

f
Iikinci parti 15 bini ton şeker için teshili ! edilen açık fiat in-1 dir me günü uzatıldı!
Türkiye Şeker Fabrikaları | Anonim Şirketinden
Satın alınacak ikinci parti 15 bin ton metrik İthal malı yaz graniilc rafine şeker için İlân edilen açık fiyat indirme nü, 16 Mart 1948 sah saat 15 yerine 29 Mart 1948 pazartesi at 15 olarak değiştirilmiş ve şartnamenin 5 inci maddesindeki Um müddetleri de on gün uzatılmıştır.
isteklilerin yeniden tesblt edil en 29 Mart 1948 pazartesi günü saat 15 te tam zamanında Şirket Merkezinde bulunmaları ilân olunur. 3010
f Önerve
I Yücel dâvası
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-

t ekel G. Müdürlüğü ilânları | İ BO A Malzeme Alım Şubesinden
Güvenme Muhammen İhale
Miktarı parası bedel• Şekil tarihi günü saati
Cinsi
Elektrikli Pataugal adet
5000 Frigoluk
298 25
be-gü-sa-tes-
• • - - • •
80
00
24
1
Ha-
79
4
224
00
00
22
33
MARKA
0,08 mm
50
75
300
450 No.
Kiralık Vakıf Yerler
Senelik kirası ilk teminat i.. K. L. K.
0,10
m/m
TIRAŞ BIÇAKLARI üstünlük timsalidir Türkiye Gtenel Mümessili İBRAHİM ÇAVLŞOÖLU Bahçekapı, Celâl bey han No.39 İstanbul
x


Kısıklıda Biiyük Çamlıca mevkiinde 20-22 kapı sayılı kahve ve sundurma ve açık gazino ma halli.
Alemdağınd.ı Taşdelen mevkiinde kahve Üsküdar Selimiye mahallesi Cami sokak 1 lu meşruta arsası Üsküdarda Tavaşi Haşan Ağa mahallesinin mam Gündoğdu caddesinde 72-76 sayılı meşruta a »sası
Kadıköyünde Rasimpaşa mahallesi Misakı Milli sokak 57 kapı sayılı arsa Kadıköyünde Tuğlacı mahallesinin istasyon cad desinde 19 kapı sayılı arsa
Yukarıda yazılı vakıf yerleıden 254 dosya sayılı mahal kur'a
95
17
30
12
25
00
00
00
2
0
1
25
90
88
Yukarıda yazılı vakıf yerleıüen 254 dosya sayılı mahal kur'a ile diğerleri açık arttırma sııretile kiraya verilecektir, ihalesi 16.3.948 sah günü saat 15 dedir. İsteklilerin Kadıköy Vakıflar Müdürlüğüne müracaatları. (2881)
İLAN
Eyüb Sulh Hukuk Yargıçlığından: 947/674
Yakup Çakıl ve Mehmed Rüstem, Emine Periye, AH Çakılın şayian mutasarrıf oldukları Eyübte, Gümüş suyu Kırk merdiven caddesin de 18 No. lu Bahçeli ev ile bir arsa nın mahkemenin izalei şuyu ilâmı na müsteniden açık arttırmaya ç) karılmıştır.
Klymeti ve Evsafı:
Mezkûr mahalde No- suz bir kapı dan Ririkiikta- Zemini-**
fak ve üst kata Çıkılınca dar bir «ofa: Üç oda, bir heladan İbaret müstakil bir bölük ile 18 No. lu ka pıdan girilince: Bir hol, bir kuyu, İki oda, bir mutfaktan ibaret ve bahçe kapısı da olan keza müstakil bir bölük ve çatılan yekdiğerine muttasıl olan her iki bölük arasın da ara kapjlan bulunan ve her İki bölüğünde elektrik ve teıkos tesisa tı olmayan ahşap bir hane, ayrıca bahçe içerisinde 18/3 — 18/4 Nome rotaj No. sunu taşıyan İki metre ir tifâmda çatısı adi saçla kapalı ha fif inşaat yapılmış ahşap müstakil' bir oda, bir mutfak ve yine müsta kJl bir odadan İbaret bir müsakkai mahal ile içinde muhtelif meyva a. ğaçları olan Bahçeden ibaret işbu gayri menkullerin tamamına (4500) dört bin beşyüz lira kıymet takdir e dilmiştlr-
1 — İşbu gayri menkulün şartna m «si 12/3/948 tarihihe rastlayan No: lu İle herkesin görebileceğini cuma gününden itibaren 947/674 teminen E.vüb Sulh Hukuk Yargıç lığ:nda açık bulundurulacaktır.
2 — 2,4/948 tarihine rastlayan cu placaktır. Birinci arttırmasında ma günü saat 14 ile 15 arasında ya geçmek şartile en çok arttırana I. tahmin edilen kıymetin % 75inl hale edilecektir. Verilen bedel % 75 İni bulmazsa en çok arttıranın teahhiidü baki kalmak şartile İhale
10 gün uzatılarak 12/4/948 tarihi ne müsadif pazartesi günü ayni sa atlerde yapılacak ve ikinci arttır mada en çok arttırana ihale edile çektir.
3 — Arttırmaya.iştirak edecekler arttırma saatinden evvel gayri men külün muhammen kiymetinin % 7 buçuğu kiymetinde pey akçesini sa tış memurluğuna vermiş olmaları lâzımdır. Bunların yani: Arttırmaya iştirak edeceklerin daha evvel, den gayri menkulü görmüş, beğen miş ve şartnameyi tetkik etmiş o] maları ieab edeceğinden bu hususa matuf itirazları dinlenmez. İhale tarihine kadar birikmiş vergi ve sair masraflar hissedarlara ve ihale pulu ve 20 senelik evkaf taviz bede
11 ve satıştan sonraki masraflar ve tellaliye alıcıya aittir. İpotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarlar bu gayri menkul üzerindeki haklarım hususu ile faiz ve masrafa dair olan iddalarmı evrakı müsbiteleri İle birlikte (ON) gün içinde satış memuruna bildirmeleri icap eder Aksi takdirde hakları Tapu sicilli ve V.eraset ilâmı ile sabit olmayan lar satış parasinın paylaşmasından hâriç tutulurlar. İşbu gayri menkul Hân ve şartnamede yazılı olduğu ü eere satılacağı lifin olunur.
İçme Suyu İsalesi Boru ve Ferşiyatı Yaptırılacak
İpsala
ğincîrn;
1 — Kasabamıza getirilecek içme suyunun kemer sırtından boru İle ferşiyatı ve vahidi kıyas esası üzerinden 2490 sayılı arttırma ve ek siltme hükümlerine göre 3/3.948 talihinden itibaren 15 gün müddetle ve
Belediye Başkanlı
kapalı zarf usullle eksiltmeye konulmuştur,
2 — Keşif bedeli « 38886.» lira »96-. kuruştur.
3 — 100 milimlik 1500 metre boru belediyece temin edilmiştir,
4 — Eksiltme 17/3/948 Çarşamba günü saat 15 de İpsala belediye encümeni huzurunda yapılacak ve son ihale saati ayni gün saat 18 dir.
5 — İşe gcknieıln ihaleye girobllmeleri için bağlı oldukları vilâyetten ihale gmuinden en az üç gün evvel bu işe taliplerin yeterlik vesikası almış olmaları lâzımdır-
6 — Bu işe ait mukavele, şartname ve buna alt müteferri evrak Edirne ve İpsala belediyelerinden heıgün bila bedel görülebilir.
7 — Teminat mektubu veya makbuzu iştirak vesikasını muhtevi teklif mektubları eksiltme saatinden bir saat evveline kadar encümen başlanlığına pıakbuz mukabilinde verilir.
8 — Postada vuku bulacak gecikmeler kabul edilemez.
(2852*)

Pirinç Alınacak
Kars-Cilavuz Köy Enstitüsü Müdürlüğünden
Miktarı Muh. Bed.
Cinsi__________Kilo L. Krş. _
Pirinç (İğdır) 20000 1 30 26000" 00
1 — Yukarıda mikdarı, muhammen bedeli vazıh pirinç ka-zarfla ihaleye çıkarılmıştır.
2
3
4
teminatları ve teklif mektublarını havi kapalı
pah
Tutarı Muvak. teminat
Lira Kr Lira Kr
1950 00
Pirinç İğdır pirinci veya bu kalitede pirinç olacaktır.
İhale günü 17/3 1948 çarşamba saat 15 dir.
Bu işe girmek istiyenlerin kanunî belgeleri, muvak -zarflarını komisyon baş-
kat
17/3/1948 çarşamba günü saat 14 e kadar kanlığına vermeleri.
Pirinç Cilavuzda teslim alınacaktır.
Bu işe aid şartname ilmerkezinde Milli Eğitim Müdür-2270
5
6
lüğünde görülebilir. İsteki ilerebedelsiz gönderilebilir.
— Haccacııı bunu öğrenmesi ne imkân yok.. Böyle bir şe -yin vukuuna zerre kadar ihti -mal vermez.
•— Halbuki HaCcac, benîm uzaklarda olmayıp burada oldu ğumu hemen şimdi öğrenebilir?
— Nasıl öğrenir?
— Ben, şu ânda yarı ölü, ya n diri bir zavallıyım. Tamamen ölmeyi göze alarak seni ele ve rebilirim.
İhtiyar gardiyan afalladı:
— Bu alçaklığı yapar mısın?
— Benim gibi bir zâlimin ya parnıyacağj fenalık yoktur. Fakat eğer kaçmağa razı olursan hepimiz kurtuluruz.
İhtiyar gardiyan, soğukkan hlığnıı muhafazaya çalışarak:
— Bu gece düşüneyim, dedi. Yarın cevab veririni. Artık ay nlahm. Daha fazla konuşma -rnız tedbirsizlik olur. Haydi hüc rene... Şimdilik Allah rahatlık versin.
k
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan tiner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bîr
silip satışa çıkarılmıştır. Mik ) dan pek mahdut olduğun- ( dan tükenmek üzeredir. Mem ) leket çapında bir dAıanın ta- ( luamlayıcı kitabı olan bu e- S ser ber Türk münevverinin ( kütüblıanesinde yer alacak S bir kıymet ve ehemmiyette- ( dir. Kitabcılardan arayın. (
Fiyatı 175 kuruştur. )
* )
«Yücel - Öner» (lâ\ahina / aid Profesör Kenan önerin J eserlerinden birinci )e ikin- / ei cildlerin meveudlan tü- ) kenmek üzeredir. Bu knmet C li ve ibret verici kitabüırın S her üçünii de Ankara cadde- ( siudeki «Kanaat» «tnkı- j lâb» Kitabetlerinden tedarik ) . edebilirsiniz. S
Yani Neşriyat
bu

1
40
15
adet
ton ton
»000 00
4500.00
3650 L. Açık eksilt me Pazar
— lık
— »
— »
19/3/948
Cam»
1(
)
»
»
»
6
»
10.15 •.30
•■46
İst. Borsaanm 9/3/94* Fiyatla^ Londra Nevyork
Paris Cenevre A ma terdam Brüksel Prag Stkoholm Lizbon
11.8HI ttO—.
ı.mı 65.7171
6.3617
6.60
37.8M0 11,2491
ESHAM VE TAHVİLÂT
* İtramlyeU 1938
6 Kalkınma 1 % 6 Kalkınma 3
■-- ■ _ • s prn ■ —■
hizalarında gösterilen
Soğutma
tesisatı
Bel İpi
Kâim
kınnap
1 — Yukarıda cin» ve
şekilde satın alınacaktır.
2 — ihale hlzalannda gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük Malzeme Ahm Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri hergün rözü geçen şubede görülebiUr.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen föven me paralarlle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ihalede serbesttir. '2720)
ir.jh.tan yarılı malzeme
l’RABvoTj
)» Program •«]
İstanbul Liseler Alı

MI
1,

Komisyonu Başkanlığından
Cinsi
Fiyatı
Huruç
Miktarı KJko
Tutarı Ura’
Teminatı
Lira
Şart. B
Kuruş
ÇARŞAMBA — 10/3/1943
7.29 Açılış ve program.
7.30 M, s, ayan,
7,30Müzik: Hafif Müzik (Pl_j
7.45 Haberler,
8.00 Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik: (Pl.)
Müzik: Hafif Melodiler PL) Müzik: Tangolar (P1.) Kapanış,
Nohut
K. Çalı Fasulye K Barbunya Yeşil Mercimek
K. Mercimek
80
90
80
80
70
7200 19300
6850
4200
2550
5760 17370
5480
3360
1785
33755
)
)
) 2531.63
)
)
169
MUALLİM METEBLERJNIN YÜZÜNCÜ SENESİNİ KUTLUDA MA KİTABI
İstanbul Muallimler Birliği
hafta memleketin her tarafında başhyan muallimler mektebinin yü | züncü kutlama toplantıları İçin | bir kltab neşretmlştlr. Kitaba baş. ta Milli Eğitim Bakanı olduğu hal de bir çok öğretmenler iştirak et mlştlr,
Öğterlm müesseseleri ve öğretmen teşekkülleri, nüshası az kalan bu kutlama kitabından tedarik et melldirler.
• •
Süt
60
11300 6780
508,50
830
8.45
0.00
12.29 Açılış ve program.
12.30 M, s, ayarı,
12,30 Müzik: Radyo Salon Orkestrası, Haberler.
Müzik: Karışık Şarkuar, Peşrev ve Saz Semaileri, Kapanış.
Açılış ve Program M. s. ayan.
Müzik: rilm Müzikleri ‘Fİ’
Konuşma-
13.00 1315
Komsiyonıımuza bağlı yatılı liselerin 1947 yılı İhtiyaçları olan yukarıda müfredatları yazdı yiyeceklerin 14/3/947 cuma günü saat 15 de Beyoğlu İstiklal Cad No: 349 da kapalı zarf usulile eksiltmesi yapılacak tır. isteklilerin 1947 yılı Ticaret veya Esnaf Odası vesikası, teminat makbuzu ve teklifleri havi 2490 sayılı kanunun tarifatı dairesinde ha zırlıyacaklan kapalı zarflarını sö.zü geçen saatten bir saat evveline kadar makbuz mulşe ölünde Komisyon Başkanlığına vermeleri. Şartna meler Galatasaray lisesinde aomlsycn Kâtipliğlndedir. Aidat makbuzları belge yerine ve postada oia;ak gecikmeler kabul edilmez, (2113)
Göknar ve Çam tomruğu satılacak
Devlet Orman işletmesi Karabük Müdürlüğünden
Geçici teminatı
Lr. Kr.
İhaU günü
istif yen
İstif
Nosu.
Fiatı
Cinsi Adtdı M.l. n.ı Lr. Kr
A V * • • 1 1% o E* rr. »n İr ♦ w o/ 41.082 43 AÛ 24 3 947 1 P d A. H )7^ rvam 134
2 • ) ) 94 45,645 ) ) a» / v ( • ) ) ) ) 1/ 1 ■ CK ) 148. Öl
3 • ) ) 43 21,801 ) ) ) ) ) ) 71. 12
4 ) ) 61 27,981 ) ) ) ) ) ) ) ) . - - 91. 29
5 ) 112 35,026 ) ) ) ) ) ) ) 114. 27
7 ) ) .• 100 30.286 ) ) ) ) ) ) » 98. 81
14 ) ) )02 29,116 ) ‘ ) ) ) 1 i * ) 04. 99
21 ) ) 28 12,080 ) ) ) ) ) • ) • ) 39. 41
19 ) ) 71 29,147 ) ) ) ) ) ) ) 95. 09
20 ) 63 29.315 ) ) ) ) ) ) ) ) 95. 64
13 ) 86 37.060 ) ) ) ) ) ) ) 120. 91
22 Çam Tomruk 15 5.231 46. 00 24 3 947 • 1 0 «la ) 18. 05
832 312,776 1122. 52
1 — Yukarıda cîn$ miktarı ve bulundukları yerle temiı.^ıtan lı çam ve göknar tomrukları açık arttırma
sııretile satılığa çıkarılmıştır.
2 — İhale 24 3 9)n çarşamba giinö saat ondu Karabük Om sr İçicime M' ıHiîrlügiı binasında teşçkküF edecek ko-
misyon billurunda yapılacaktır.
3 — Buna dair şartname, Ornum Genel nıudiirliığünde. Barı ( erke’? , Gereçle işletmelerile imletmemizde gö-
rülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte geçici teminâttan ile bir İlkte komisyonumuza miîracaatlan. 19'2,948
işlet me Müdürü
Grip - Baş - Diş ve Romatizma
AĞRILARINA KARŞI

■ ■

■e*-* v
^1.
v. * * •
I
51
1400
17,58
1800
18.00 1815
18.30 Müzik: İnce Saz.
1900
19.15
1920
19.45
20 00
20.15
20.30
20.35
21-20
21.30
22.15
22.45
22.45
23.00
M. s ayan,
Geçmişte Bugün.
Müzik: Yurddan Sesler Konuşma Kltab Saati, Müzik: Keman
Soloları (Pl.ı
Radyo Gazetesi Serbest Saat.
Temsil.
Serbest Saat.
Müzik: Cumiıuroa.şkanl:Şy Armoni Muzikası,
Müzik: Dans Müziği (Pl? M, s. ayan,
Haberler,
Program ve Kapanış
--------*----------
1 2 3 4 5 6 7 8 9
1
1 ı a
1 l I ,g. I
i» 1 1 i i 1 1^ 41
1 1 1
■ 1 MI «1 İ ■
i I M! |
1 8S
1 : ı M
4
t)
t
4
i
5
SOLDAN SAĞA )
1 — Yeni Sabah muharrirlerim den; 2 — Almanyada bir nehir. Di van şairlerimizden; 3 — Hindiçi.u de bir yanmada, İsim; 4 — Afili: ‘ — Diğer ismi; 6 — Tersi bir emir; 7 — Tersi Bursada bir kasaba v« ırmak ad], Sahib; 8 — Su yolu, Y» şıt; 9 — Bir notiL, Fasıla, Nota.
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Edebi lürtür, Şöhrec; 2 — Tavr, Bir Türk kavmi; 3 — Holias damn diğer adı; 4 — Elimizde öls rak; 5 — Hatrlanmak ’.çhı verilir 6 — Cefalı, Tersi beyar; 7 — Avc nın yaptığı, Şarkta bir gölümüz f bir oba adı; 8 — Ecdad, Bir rü "âr 9 — Bir fransız müellif ve Tersi ayi evi-
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1234567


Kaccâc-i Zâlimi
r—Aşk - Macera -1 arih‘ - Cinayet
Yaaam Muharrem Tefrika No, 140

j
İhtiyar gardiyan, o gece saatlerce düğündü. Yakın ve uzak bütün ihtimalleri hesabladı. Nihayet kararını verdi. Ertesi ak şam ortahkdan el, ayak çekilince beşinci hücrenin kapısı önü -ne gitti. Yavaş bir sesle.
— Hişam. diye seslendi. Kapıyı aralık bırakacağım. Ardım sıra çikip odama gel, orada konuşalım.
Hişam, açılıp aralık bırakı -lan kapıdan çıktı. İhtiyar gardi yanın odasına gitti. Selâm ve.-rip rahat sedire oturdu. Gardiyan söze bashvarak:
— Hişam, dedi. Kat i kararı mı verdim.
— înşaallah, Lakkımızda hayırlı olacak bir karar verdin.
— Bunu Allah bilir. Şu biv kaç gün içinde lâzım gelen tedbirleri alıp hazırlık yapayım.
— Demek kaçmağa karar verdin ?
— Maalesef evet.
— Niçin maalesef.
— Çünkü bu karan mecbu -ren verdim, senden gelecek fe -nahğm dehşeti karşısında menfi karar veremezdim.
— Teşekkür ederim ya Nu-
sayr!
— Çoktanberi isıninrâe hitan edildiğini duymamıştım. Şimdi Nusayr deyişin hoşuma gitti. Gardiyan, ihtiyar, moruk sözlerini duya duya hakikî ismimi u nutur gibi olmuştum.
— Sana isminle hıtab edişi -miıı sebebini anlıyamadın mı?
— Bunun ne sebebi olabilir?
— Böyle deme ya Nuseyı*!. Hem de mühim bir sebebi var. Gardiyanlık yükünü sırtından a tıp kaçmağa, namuslu insanlar arasına karışmağa karaı veren bir adama artık gardiyan* de-
--------------------------------» nir mi? Nitekim ben de işkence ci başı sıfatını atıp Hişam, hattâ Ammar oldum.
— Ammar mı? Bu da nere -den çıktı?
— Hücre arkadaşlarım, Hişam ismi ile anılmamı istemi -yorlar. Kendilerine yaptığım iş keneelerle birlikte adınım da maziye gömülmesini istiyorlar. Hattâ sen de ismini değiştirir -sen iyi edersin.
— İyi söyledin. Mademki mu hit değiştireceğim, yeni muhi -tim gibi ismimin de yeni olması lâzımdır.
— O lıalde bundan sonra sa ııa İbni Tarık diyelim.
— Fena değil Hişam.
— Hayır Hişam değil, Anı -mar...
Fena değil Ammar... Ba-Taıık iyi kalbli, namuslu ğlu diye olur ve •mi var)

nir mi? Nitekim ben de işkence
ci başı sıfatını atıp Hişam, hat-
tâ Ammar oldum.
den çıktı?
Ammar mı? Bu da nere -
Hücre arkadaşlarım, Hişam ismi ile anılmamı istemi -
yorlar. Kendilerine yaptığım iş keneelerle birlikte adımın da
maziye gömülmesini istiyorlar.
Hattâ sen de ismini değiştirir -
sen iyi edersin.
İyi söyledin. Mademki mu
hit değiştireceğim, yeni muhi -
tim gibi ismimin de yeni olması
lâzımdır.
O halde bundan sonra sa
na İbni Tarık diyelim.
Fena değil Hişam.
■ Hayır Hişam değil, Anı -
mar...
Fena değil Ammar... Ba-
bam Taıik iyi kalbli, namuslu
bir insandı.
Tarikin oğlu diye
anılmam cidden güzel olur ve
fPüt.îMi mr)
9 £

l

j
r
a
4
6
9
4
t
Tashih
İstanbul Defterdarlığında!
3/3/948 tarhili Yeni Sabah gazetesinde çıkan «Satılık arsalar» baj dosya numara!
İlânda ada numarası 62 İken 66. pat sel numarası 1 iken 3 olarak yanli| yayınlanmıştır. Tashih ve tavzih «.
İlkli 51217/1114
lunur-
İmtıyas bahibi:
A» CEMALEDDİN SARAÇOĞLU i idare «defe» Yaaı îftori Müdürü: FATİN FU4f
Btefddagâ ymr: «Gfh
Yanı
tflorini
fiilen
Drzıldiûi Yer:
«Yeni Sabah» mürettiphanecl