2800 d-
Onuncu Yıl
t
KURUŞ
£
ın
6
Z
i *•
2900 1000
idare; Nuruoamanlye No. Ü Tel adresi: .YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 2076»
h
ABONE
Türkiye
Senelik
6 ayhk 1WO > N°-3223II?™ :
BEDELİ
Ecnebi M00 Kr.
>
>
600 >
»
Siyasî hâtıratı

HÜRRİYET VE HA K K İN Yİ L M A Z MÜDAFİİYİZ !
SALI to ŞUBAT 194S
DAYISI
HER
YERDE




İ,

Genel idare Kurulunun kararı partili Milletvekilleri arasında geniş hoşnudsuzluk uyandırdı


r

f
Hikmet Bayur S. Ağaoglıma cevabı 12 Temmuz beyannamesine kadar Demokrat Partiyi takviyeye çalıştım “Artık bugün C. H. P. ile D. P. niniç durumlarım karşılaştıran hiç bir kimse, tutulan yolun kimin için kârlı, kimin için zararlı îin gün evvelki bazı sabah gaze tcUviTicip çık₺n (Zarurî bir izah) başlıklı yazısında Demokrat Parti genel idare kurulu âzasından Sa-met Ağaoğlu, Demokrat Partinin noktaî razanna tercenıan olduğu zannım veren bir itade ile Hikmet Bayurun D. P» ile bir alâkası oL-z ge^ıel seçimlerde Demok rat Partinin Manisa listesinde ^hüs
i •(
takil aday olarak yer almacına tağ men partiye iltihak ederek rnûşte rek dâva uğrunda birlikte çalışma ğı istemediğini, böyle olduğu halde Bayurun son zamanlarda D. P. nin iç işlerine kadar müdahale e-derek tesanüdü sarsmak temayülünü gösteren yazılar t azdığını yaşaralı: -Bütün muhalefetin De«

1

9
olduğunda şüphe edemez „ j
m okrat Parti saflarında toplanma) sı lâzım geldiğini iddia edecek de-1 ğiliz. Fakat Demokrat Parti ile | birlikte çalışmaktan daima çekin- ( miş olau insanların kendilerinde ı bu partinin iç işlerine ve politika- L 6ina müdahaleye hak görmemele-J ri icabettiğini de hatırlatmak iste-’ riz. Nihayet kendisine uzatılan el-ı lsri reddedenlerin., b\ı„ ek’eri» sa- | biblerine dostluk bahe ncsile de ol- ( sa nasihat ve tavsiyelerde bulun- ? mak gibi fuzulî gayretkeşliğe kalk £ mamaları akıl, maı.tık ve adabız muaşeretin bir kaidesidir.) demek) tedir. Samet Ağaoğlu, yazısı- J nm bir yerinde de Demok-| rat Partinin tasfiyeye muhtaç o- I Devamı Sa.. 5; Sil . 1 o'eJ^

Vakitsiz şahsî ihtiraslar
Partilerin şu reya bu şekildeki bu ıç boğuşmaları re bu münakaşalarda hangi tarafın haklı veya haksız olduğu bizi çok ilgih ndirmrz. Fakat bizi yakından alâkadar eden keyfiyet henüz «Hürriyet Misakı» denilen bütünün tek bir maddesi daha kabul edilmemiş ve böylece Demokrasi hayatı kanuni şartlarıl( henüz memh kette yerleşmemiş bulunduğu bir sırada Köprülünün lüzumsuz re yersiz bir şevk ve sürura kendisini kaptırması ve her şeyi olmuş bitmiş gibi göstermek istemesidir.
Her parti te
emokrasi halatının xe parti gelişmelerinin eıı biiyiik ha-mı, şiibhesiz «j bazı Kahırların peşinde koşacakları ihtiraslardır,
vümrede tahakküm etmek istiyen, Mİzünü behemehal jiirütmek arzu ooeij kimseler yetişir. Bu gibiler bilhassa cerbezeli, dirayetli, dili lâfa yakışır, kalemi beyaz kâğıt üzerine siyah miirekkeb akıtabilir kabiliyette olurlarsa partilerinin i’fişma belâ kesilebilirler. İhtiraslarını tatmin için, hakikatleri olduğu gibi değil, kendi işlerine geldiği şekil ve surette tasavvur e-«lerler. Halk Partisi içinde bu şekilde az mı tezahürler oldu? Çeyrek asırlık devre bir göz önüne getirilsin; kimler \( kimler kurban edildi, susturuldu. Fakat orada kuvvetH bir şef sistemi hâkim olduğu için şefin dediği dediktir ve bir işareti siyasi kellelerin u-^uruımasi için yeter. En biijük ikbal mevklindeki, bir dakika sonra hemen hiç oluverir ve ağzını cçup kendisini müdafaa için hir kelime bile sarfetmek imkân ve ihtimal olma/. Faraza Receb Peker «aktile de —bu son defaki Başbakanlıkta değil— idbarlara uğramış, iş başlarından, mühim mevkilerden uzaklaştırılmış fakat ağzını açıp bir itiraz kelimesi sarfede-ineııoş ve ancak daha İj1 günlere taıtuaren bir köşeye sinmesini bilmişti 1 akat Başbakanlıktan çc-Kıiiınek zorunda kaldıktan sonra — Halk Partisi muhitinde bile nis-IM ve • uz i bir nevi ferahlık mev-«ıud olmasına dalanarak— kurul-layda dik gelmiş ve kendisini nıü-dular. etmek cesaretini göstermiş v«> hatİA |,a/. târiz ve imalarda Vm’tunmağı bite göze almıştı.
2ö yıllık tek partili gidiş ve şef «eteneğine bağlı Halk Partisinin Ibâm erliâııt arasında bile böyle)
tezahürlere şahid olduktan sbnra her hangi bir şefe ve lidere bağlanmak istememiş bulunan Dcnıok rat F*ar1îde tartışma, çarpışma ve açık ihtilâfların olmalında şaşılarak bir cihet yoktur. Yalnız bıı defaki dedikodulara sebeb olan â-nıiller arasında Koprülü/ade Fııa-dın büyük bir payı olduğu arılaşılıyor. \nkara(lan sızan bütün haberler ve söylentiler şu ciheti te-
yid ediyor kİ, Demokratların Meclis Grupunun mühim bir kısmı Köprülüyü grup ikinci başkanlığından atuıak istemektedir. Köprülünün partiye karşı dürüst ha-
( Devamı Sa., 3; Sû.. 4 de;
!
Senenin en mühim
Sürükleyici ifşaatı
Kenan
r
Kaçakçı “ekâbir!..,, ------------o-----
Döviz kaçıranların listesini hükümet yayınlamatıdır
-----o----
Bat! Ak(h niz - Marsilya - hattında çabşan Ege ve hâlen çalışmakta bulunan İstanbul Yolcu vapurlarında başkamarçt Haydar Çınar vasıta-sil».* yapttnldıgı bildirilen muazzam döviz ve eşya kaçakçılığının meydana çıkarılması üzerine işe el koyan Gümrük Muhafaza Başmüdürlüğü tahkikata tedir.
Dlln de
dürü Hftmld Tiğrel ve diğer muhatara teşkilâtı İleri gelenleri, Haydar (Devamı Sa„ 5; Sü„ 2 de)

ehemmiyette devam etmek
Gün »Kik Muhafaza BaşmÜ
Ankaraya da kar yağıyor
Ankara, 9 (Telefonla) — tkl gün evvel İzmir civarındaki dağlara yağan kardan sonra bu akşam şehrimize de kar düşmeğe bağlamıştır. Kar feeılMiz yağmaktadır. Hava ao-gukturı
ı
9
• I
ibreti • takib edeceksiniz
sonra 4 şubatta [
i
t
Merfcts t dar a Kurulu üyeleri bîr arada
1
Bugün toplanacak olan Parti Grup uda . mukabil bir tebliğ yayınhyacak
3

3
ıızak ve Enis Akaygen fjenel idare

Emin
korulunun toplantılarına iştirak etmeılt
Ankara: 9 (Hususi) — Demokrat Parti genel idare k :ru!u dün geç vakte kî.dar toplandığı gibi bugün saat 17 de yeniden toplânmıştır. Paıli Meclis Grupur.ıır. da bugün Meclisten sonra toplanacağı söylenmişse de bu haber teeyyüd etmemiştir. Meclis Gru-pu normal toplantı günü olan yarın toplanacaktır. Toplantıda genel idare kurulunun son aldığı kararın müzakere edilmesi muhakkaktır. Anlaşıldığına göre Demokrat Parti genel idare kurulunun evvelki gün neşrettiği tebliğ bazı Demokrat Part: ı milletvekilleri tarafından iyi karşılanmamış ve bir memnuniyetsizlik doğurmuştur. Hattâ Parti Grupunun da mukabil bir tebliğ neşTederek kendi nokta» nazarını aç-kııyacağı da söylenmektedir. Maamafih böyle bir tebliğ neşredilmeden önce vaziyeti telif için bazı temasların yapılacağı muhakkaktır. Yarın Grup toplantısından sonra vaziyetin tama-miyle tavazzuh ederek meselenin bir hal suretine bağlanması beklenmektedir. Bugün şehrimizde çıkan bir akşam gazetesine göre ihtilâfıû sebebi ve cereyan şekli şöyledirt
Demokrat Parti Grupu idare heyeti üyelerinden Fikri Apaydın, Hazini Bozca, Osman Nuri Köni ve Hakkı Gedik istifa etmiştir. Dört üyeden açılan yerlerin doldurulma sı için yeniden seçim yapılmasına karar verilmiş fakat bu sırada Grup başkan vekili ! Fuad Köprülü ile Grup idare heyeti arasın da anlaşmazlık çıkmıştır. Gmp toplantısında verilen bir takrir üzerine bütün ida re heyetinin yeni baştan seçilmesine kaı-ar verilmiş istifa edenler tekrar seçilmiş fakat Fuad Köprülü yeniden seçilmemiştir. Bu ; neticenin alınması üzerine genel idare kurulu üyelerinden Adnan Menderes, Samed Ağaoğlu ve Refik Şevket incenin gösterdikleri lüzum üzerine mesele geı>l idare knını- ’ luna sevk olunmuş ve genel idare kurulunun yaptığı toplantılardan ı
(Devamı Sa., 5; Sü.t 7 de.
Halk Partisi Divanı da bir
tebliğ neşretti
Tebliğde dört günlük müzakerelerin hülâsası veriliyor ----------o----
. Ankara^ 9 (Hususî) — Toplantıları sona eren C.H:P: divanı aşağıdaki tebliği neşretmİştir:
Şubatın altıncı günü Ankara Parti merkezinde toplanıp devamlı bir halde dört gündenberi çalışmakta bulunan Cumhuriyet Halk Partisi divanı gündemindeki konuların müzakeresini bitirmiş ve nisanın dokuzuncu cuma günü nıutad toplantısını yapmak kararile bugün öğleyin bu toplantısına son vermiştir. Divanın toplantısında 1 — Genel idare kurulunca hazırlanmış olan ekonomik raporları müzakere ederek parti programında : yer alan ekonomik genel meclisin’n bir an evvel teşkiline gidilmesini, teş (Devamı Sa,, 5; Sii.t 6 da)
Meclisin Dünkü Toplantısı
Yangınlarda Komünist parmağı var mı ?
Fahri Kurtuluş son beş senelik yangınlarda kasıd bulunduğunda İsrar edince, Içif'.eri Bakanı kendisıeden elindeki delilleri açıklamasını istedi.
Ankara; 9 • Hususi) — Meclis bu gün saat 15 de Feridun Fikri Düşün selin başkanlığında toplandı. Rize Milletvekili Fahri Kurtuluşun son beş yıl İçinde yurdda yanan resmi ve özel yapılarla Milli Eğitim Bf kanlığı yapısı hakkmdakl sözlü so
rusuna cevap veren İçişleri Bakam aşağıdaki konuşmayı yaptı:
— Son beş sene içinde yanan roj mi ve ezel yapıların rayısı 188 dir. Bunların 46 1 hükümet dairesi, 49 u okul ve geri kalanı da muhtelif (Devamı Sa, 5; Sü.f 3 def
Solcu Profesörler

Demokrat Parti eski U başkanı Profesör Kenan öner
Pek Yakında
YENİ SABAH
Sütunlarında merak ve


-r:'AV
v'_■ w.-):,. •'VS*
Fuad Köprülü Neler Söylemek istiyor ?
Milletvekili maaş zamlarını kimler almak istemiş?
Bir kaç b^n liralık zammu kaçırmamak için en menfur suikast-lerden çekinmiyen komitecileri bizde tanımak istiyoruz... yetini hiç bir zaman kaybetmiyen bir mesele de milletvekili maaş ve yolluklarına yapılan samlardır. (Devamı Sa., 5; Sil., 3 deJ
Sc»n günlerdeki hâdise ve dedikoduların tenevviiü itibarile »ikin ci plâna duşmuş gibi görünen fakat memleket ölçüsündeki ehemmi
Bunlar kat bir
Zavallı garb medeniyeti
Kürsülerinden uzaklaştırılmaları komisyonlarca imkân dahilinde görülüyor
Ankara: 9 (Hususî) — Sol temayülü! profesörlerin itirazlarını tetkik edecek olan Üniversitelerarası kumlun yarınki toplantısı kurul Başkanı Millî Eğitim Bakanının Üniversiteye yazdığı bir tezkere üzerine bir kaç gün tehir e-dilmiştir. Üniversitenin tefsir tale bi üzerine Üniversiteler kanununun 40 ınoı maddesi komisyonda incelenmiş ve komisyon şu ne-
tice ye varmıştır:
Arzolunan nıütalealara göre Ü-nivorsiteler kanununun disiplin ve cezalarından bahseden 46 inci mad denin D. fıkrasının uygulanmasın da (Üniversite öğretim mesleğinde yer bırakmıyacak kadar şeref ve haysiyet kırıcı bir suç işli-yenler) tâbirinin dar mânada adlî suçlara münhasır olmayıp ceza ka tDevamı Sa. 5; Sü, 7 de)
Evvelki gece Sultanahmad Cezaevinde kanlı bir hmli.su olmuştur. Vak a şudur: Mahkûmlardan MubUu fa Kıyım ayni koğuştu bulunan Kürd Yfi8İn ile bir alacak mcsotetnn()en iki gün evvel kat ga .etinle ve bu yüz-
(Devamı Sa,t 6; Sik, 7 de? I
rüfcrtkan Cumhurrelsi Tru-man'ın siyasî programında zencilerin modonî haklarının tanınması da var-mış. Oralarda pro- | L
gramoa bir madde ol 1 _ __ __ ____ __
du mu? O, tatbik ediliyor. Bundan hoşi&nmıyan muazzam bir kitle varmış. Cumhurreisinin «Beyazların üs** tünlüğöne» karşı yaptığı hücumlara son vermesini talebetmek üzere kendisine» bir heyet göndormişlor; aksi takdirde bu kitlenin ayaklanacağı bunun da Truman’ın tekrar Cumhurrelsi intihabını şübheli bir vaziyote sokacağı söyleniyor.
Bakalım Amerika Cumhurrelsi programından mı geçer, yoksa Cumhıır-relsiıfcinden mi?
Demek hâlâ o diyarda «Son siyahsın, o kırmızı, öteki sarı, ben beyazım:» dâvası sürüp gitmede...
O halde neredo kaldı '..Medeniyeti Medeniyete diye barbar bağıran Garbın insanlık tekâmülü?
Medeniyetin diye barbar bağıran Gar-niyetıolr Bîr düğmeye bas; asansörle tı^mcl to&fa çık... öbür düğmoyl
çevir; Groenland'ın Eskimo bandosunu dinle... Şu düğmeyi kaldır; hamama gir yıkan... Bu düğmeyi indir; o-tomobıle bin, uç!...
MAV \ Bunlar çok İyi; fa-de «.hakiki
medeniyet» denılon bir şey var kl te meli tekâmüldür.
Onu arıyorsak anoak Şark medeniyetinde bulabiliriz.
Şarkta öyle «Doguın tesadüfleri» ne eheınmiyot verilmez; bir insan beyaz olur, siyah olur, yeşil olur, sarı olur, ona ( Son niye siyahsın?? denilmez-Ne yapsın? Babası öylo İmiş... Adamın rengine bakılmaz, ruhuna bakılır.
Şark tarihinde zenci olarak no büyük adamlar yetişmiştir; ve Şark ma-denıyoti hiç bir zaman onların Verile meşgul olmamıştır.
Sonra açık söyliyeyim Habeş ratoru Haile Selasiye bana sofimden çok daha sempatik
Fransada olgun dimağlar italyanm Habeş İstilâsı aleyhine kalkındıkları zaman onlara (nogrofil) diyorlardı* tldMe* mgfoe» oeMrinu/
renk*
ımpa-MU6 golir.
SAYFA:1
YEN! SABAH
«O Ç a 3 A T 1048
^mir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
fis n .11
OküYLCU
Atatürk’e suikasdın
Dİ ■«
a
I
/
d
D
1
yuzu
Orman Genel Müdürlüğünün dikkat nazarına
■? *
1
Yatan Cı
Tefrika No. «71
Eğer yalan bir işao değilse Canbulat bey bu teklifi hamilen Şuraya gelmiş. Ankarada grup ha Ünde müracaatın kabul cdilemiye-fceği, münferiden müracaat edilme £i söylenmiş, nitekim münferiden taıüracaatlnrı neticesinde Şükrü ,Ve Canbulat beyler mebus da ol-Ifiular.
x — Tekrar bir daha içtima karayı verildi mi?
' —Bendeniz orada iken verilme-
Bi.
— Kemal bejin nezdinde bir içtima olmuş, o ne vakit oluyor?
— O daha evvel, paşa hazretlerinin Izmıti teşriflerinden evvel oldu. Sonra Kemal bej' orada ken-dilerile görüşmüş. Bize söyledi ki paşa hazretleri kendisine iltifat et iniş, beraber çalışmaj'i konuşmuşlar, Kemal esasen tam 6öz söylemez; paşa hazretlerinin böyle söy lediğini tekrar etti. Biz de «Pek âlâ dedik. Bunu bize aj’ak üzeri söyledi; biz kâtiblere söyledik. Fe rid Hüsnü, Edhem beyler vardı.
— Hamdi Baba yok mu idi?
— Efendim orası daima ihtiyaç halinde idi. Belki ayrıca onlara da ! söylemiştir, fakat bize söjdediği zaman dediğim zevat vardı.
— Cavid Bejin evindeki içtimada Hüsejinzade Ali Bey, Hamdi paba söz almışlar mıj’dı? |
—Almışlardı.
— Ne üzerinde?
— Hatırlamıyorum.
— Ittihad ve Terakki mevzuu bahis olda mu?
— BÖj’le bir intihaba fatla iştirak edeceğimiz bahis oldu?
— ittihad ve Terakki
dokuz maddelik bir program mevzuu bahis olmuş..
—Hayır.
(Program gösterildi.)
V ıhbi Bey — Hajnr hajnr.
— Böyle bir program tesbit gnedıniz mi?
— Ha vır.
— Bu yazıyı tanıdın mı?
— Evet Said Bevnn.
— Said Bej' diyor ki bu yazı be nimdir ve bunu kâtib mesuller dikte ettiler; ben de teşekkür ettim.
— Eğer bu meyanda ben de var gam her türlü cezaya razıjnm.
— Said Bey böyle söylerse sizin nuavenetinizin olmaması mümkün müdür?
meselesi
hangi si-
me vzuu
namına
et-
Zavallı medeniyeti (Baıtarafı 1 incide) bükerek dâvayı saçma
istihfaf edilen kazandılar; çün-düşünce üzerine
(mikrosefal) ol-
Sonra dudak (negrofil) ler kü bu kadar siyaset kurulamazdı.
Bazıları zencilerin duklarını iddia ederler; kendi muhitlerinden çıkıp müterakki bir muhite girenler hiç de beyazlardan aşağı kalmıyorlar; meselâ (Renâ Maran) ismin de bir zenci muharrir tanıyorum kİ (Batouala) ismılc yazdığı nefis bir romanı 1821 senesinin (Goncourt) mü kâfatını kazanmıştır.
Bizde zenciyi ayrı bir muameleyi tâbi tutmayı hatırımıza bile getirmemişedir. Bilâkis esaretin İlgasından evvel, evlerimizde bulunan zenci dadılar çocuklarımıza bakarlar, onları büyütürler ve pek severlerdi. Bir fırtına İle memleketlerinden kopan bu yapraklar girdikleri ailelere bir sarmaşık metaneti ile sarılırlar ve ruhlarının bütün şefkat ve sevgi ihtiyaoı ile bağlanırlardı ; evlerimizde ehemmiyetli mevkileri vardı.
Şark medeniyetinin bu renk meselesine ne kadar ehemmiyet vermediğini anlatmak üzere şu kadar diyebiliriz kİ OsmanlI saltanatı devrinde Şeyhülislâmlık makamına kadar yükselen bir zat kendisine hayat arkadaşı olarak bir zenci kadın İntihab etmiştir. Hattâ İlk defa meşihata geldiği zaman sad-razâm Ali paşanın haremi meşihat konağına ziyarete gitmiş. Kendisini Şeyhülislâmın haremi karşılıyarak salona almış; misafir hanımefendi bu zenci kadını kalfalardan biri zannederek sormuş.
— Efendi hazretlerinin haremleri banıınefendl konakta yoklar mı?
Zeki kadın bozmamış ı
— Hayır efendim demiş bugün bir Ziyarete gittiler; zatıâtlyyclerlni ağırla inak vazifesini oarlyeniz ifa ediyorum.
Zenci olmasına rağmen bu vakur banıınefendl herkesin babbeîinl oelbetmlştî.
İstanbul, nükteye gün (Meclis-i-vükelâ) bahsolunurken biri
Sormuş. Hazır cevoblılığile plan Koçeclzade Fuad paşa Şeyhülislâmı işaret ederek derhal lâkırdıyı yetiştirmişi
— Onu efendi hazretlerine sorunI
•— Doğrudur fakat bendeniz ma lûmattar değilim.
— Olmamak olmaz, Kara Kemal Beye sen daha yakın bulunuyorsun,
— Evet m&lûmattar olmaklığım lâzım. Fakat Kara Kemal Bey yazılarını Said Beye yazdırırdı.
— Said Beyin bildiği ve teksir ettiği programı bilmemekliğin o-lur mu?
— Evet bilmemekliğim garib o-lur.
— Cavid ve Cahld Beyler bu programın bulunduğunuz içtimada hazırlandığını söylüyorlar.
— Belki bendeniz gittikten sonra müzakere edilmiş olabilir.
— Yâni daha hususî bir içtima-da?
— Olabilir.
— Bir program daima bulundu ğun bir yerde elden ele dolaşır da haberdar olmaz olur musun; bun dan gizli bir maksad olduğu ve me seleyi saklamak istediğiniz anlaşılır.
— Bu takdirde Said Beyi lütfen çağırınız ve bana kaı-şı söylesin tâ ki cürüm olup olmadığı anlaşılsın.
— Diğer arkadaşlarınızın malumatı var mıdır?
— Vallahi bilmiyorum.
— Sen Kara Kemale Hüsnü ile en ziyade yakınsınız. Binaenaleyh bilmemekliğin imkânı yoktur.
■—Beyefendi zahiren Kemal Beyin mahremi görünürüz. Fakat ha kikatte böyle değildir. Biz intihab vesaire işile uğraşırız.
— Bu safhayı bırakalım 339 se nesi geçti diyelim. 340 senesinde bir muhalif fırka yapılması etrafında Kemal Bevle temaslar oldu. Bunun hakkında ne biliyorsunuz?
— Brrşey bilmiyorum.
— Ali îhsan Beyin o tarihlerde Istan bula gelişini hatırlıyor musun?
— Her zaman gelir gid-rdi.
— Onun ifadesine göre toplanılmış böyle bir fırka programı etrafında görüşülmüş.
— Bendeniz malûmatlar değilim.
— İkinci grupun Kara Vasıf beyle konuştuklarını Sahaddin Beyin erine gittiklerini bilmiyor musunuz?
— Bilmiyorum. Terakkiperver fırkaya dahil olduğunu dair de ma lûmatım yoktur. Vallah bu eşhasın Meaadct hanında toplandıkları nı bilmiyorum.
— Demek bir fırka teşekkül’e-derken, Kemal Bey seyirci rai kal dı?
— Kemal Bey bizim bu işlere seyirci olacağımızı söyledi.
— Ne zaman.
— Terakkiperver fırkanın teşek külü sıralarında biz sorduk o söyledi.
— Cavid Beyin erine niçin götürdü öyle ise.
—Vallahi anlıyamadım. Büyük adamlarla akdettiğim ilk içtima-dır.
— Terakkiperver fırkanın rnev dana çıkmasından sonra da bunun la alâkadar olmadı mı?
— Bilmiyorum efendim.
— Mesadet hanında onun daire «i yanında bir odanız var.
— Evet iki nurnarak fakat bu odaya kendi gider gelir!
fDevamı var)
onun İkinci benliği idi bunda Turhan Yılmaz başlı başı-
hürmet ve mu-
dayanamaz. Bir da maharattan ♦ Kara Haille» yi meşhur
I
Bu,
ve na yaşamakta İdi. Bu duygularını, a na yazdığı mektuplarda bir dereot ye kadar anlatmağa çalışıyordu. Gelen cevaplar kısa olduğu kadar teşvik ediol idi amma bunlarda, sanat kâr Turhan Yılmazın içinde yanan mukaddes ateş eksikti. O. Verdanm muvaffakiyetleri için seviniyor, onu tebrik ediyor, kendinden hiç bir şey vermiyordu. Esasen kendi hayatına alt en ufak bir kelime bile yazmak lüzumumu duymuyordu. Ona alt ha beri er yine Metinin yazılan ile geliyordu.
tki genç, saadetlerine engel dan Turbanı sevgi ve hürmetle anmaktan kendilerini alamıyorlardt. Ancak Verdanın mektublarında eanatkâr Turhana büyük bir parça ayrıldığı halde Metininkilerde amcasının sıh hatinden bahseden kısa satırlar gö rülmekte İdi. Genç adamın, Verda-nın üzerinde ağır abasan tesiri ya • vaş yavaş hafifletmeğe, azaltmağa, ona hâkim olan acıma hissini unutturmağa çalıştığı muhakkaktı. Nitekim, ilk ayrılık aylarından sonra onun bir mektubunda şu cümleler yazılı idi:
« Verdacı^ım, amcam için hiç üzül me. onun büyük bir kriz geçirdiği şüphesizdir amma bu krizi atlatmış olduğunu gösteren belirtiler var. Bir haftadar.beri köşke taşındık. Ayni
Köylüler arasında bir lâf var: Anlıyana sivrisinek saz anlaınıyatuı davul zunıa az derler. Bir taraftan sîzin devamlı neşriyatınız diğer yan dan köylülerimizin Ziraat Ve haletine ve orman ıımıını mü dürlüğüne müracaatlarımızın İliç bir netice vermemesi bizleri üzmekte ve ormanlarımızın tahribatına kastedilmiş oidıığn kanaatini vermek tedir. t Ormaular devletleştir ğtoıdenberi mühendis ve ine-nıurlarııı ormanlarımızı devamlı olarak tahrik ettirdiklerini yazmadığımız ıııakanı kalmadı. Öyle olmakla beraber bugüne kadar ormanları gezmek üzere bir müfettiş bile gelmedi, iki güıı evvelki Cumhuriyet gazetesinde de okuduğumuza göre Bej kozun Dereseki köyü muhtarlığı da orman mühendisinden ve mü düründen ormanları tahrib ettikleri ve orman suistimal-lerî İçin şikâyet etmişler demek ki bu mühendis ve müdür lıiç bir şeyden hattâ vicdanından bile korkmadan ormanlarımızı tahrib ettiriyorlar. öyle ya arayıb soran yok. Herkes Amerikan bankaları hesablurile meşgul. 1-ki aydanberi ardı arası kesilmeden köyümüzün deresi ckarında törle bir askeri türedi. Her gün tor oduıı kaçak
leniyor. Motörlere hazan memur tarafından onııaııiye kesiliyor. Fakat 300 kantar o-dun yüklendiği zaman 60 kantar bilemedin 70 kantar omıaniye kesiliyor. Geri kalan odunlar ormaniyesız kaçırılıyor. Yani bütün motor kaçak olarak yüklenen otlun larla gidiyor. A e bir tezkere ile iki üç sefer gidip geliyor.
Tahkik edilirse bu odunların onnaniyesi olmadığı görü lür. Ormanlarımızın bu şekildeki kaçakçılıktan kartar-mak için bu yerlere mülkiye müfettişleri veya sivil polis gönderilmesi lâzımdır.
Bey kozdaki söylentiler tah kikııt yapacaklara her halde ip ucu verecek mahiyettedir.
Melımed Akyrtdız Xivazi Atılgan
FEN FAKÜLTESİ OEKANLĞına
Kıva bir kaç nıo-ınütealıhit üç dört ıno-olarak jük-
Fen Fakültesinde talebe olarak kaydıınız mevcud, sömestr harçlarını tamamen ödemiş bulunuyoruz. Eski öğrenci olduğumuz için bizlere ne hüviyet ve ne de şebeke verilmemekledir. He şart iar altında tahsillerimizi idame ettirdiğimizi teslim edersiniz. Na kil hususunda, tramvay vc vapur üorotierinin farkı; talebe i-çın pek do küçümsenir bir vaziyetle değildir. Her birimiz muhtelif yerlerden, mtiteaddid seferlerden sonra, ders ve lâboratuva ra yetişiriyoruz.
Fakülte bir karar vermedi. Ya talebeyiz veya değiliz. İki şıktan birisi. Müşkül durumumuza bir an evvel son vermek isteğile neşren tavassutunuzu rica öderiz.
Fen Fakültesi eski öğrenciler
adına
M. Arcan

İstanbul Vilâyeti ve belediye Başkanlığı




Ege tütün piyasası

İki teşkil muhtar bir hale geldikten sonra Belediye Reisinin selâhiyeti daraltılacak..
Ankara, vilâyet ve belediye baş kanlıklarının ayrılmasına dair kanun tasarısının kabul edildiği, ls-tanbula aid tasarının ise bir müddet sonraya bırakıldığı malûmdur.
Bu tehire sebeb olarak, İstanbul vilayet ve belediyesinin yıllardan-beri müşterek çalıştıkları ve ayni büdce ile idare olundukları, bu ba kundan tasfiye işinin uzun zamana mütevakkıf bulunduğu ileri sürülmüştür.
Esasen Ankara ilinde, vilâyet ile belediye idareleri ayrı teşkilâtlar halinde olup başkanlıkları bir galisin uhdesinde toplanmış bulun duğtından ayrı büdcelerle idare o-lunmakta idi.
Halbuki İstanbul ilinde vaziyet
hiç de böyle değildir, bilindiği gibi belediye ile özel idare yıllarca müştereken çalışmışlardır ki tasfiyeleri cidden bir moBoledir.
Bu husustaki çalışmaların bir yıl zarfında tamamlanabileceği ve ancak o zaman belediyenin kendisini muhtar olarak idare odebilece ği ileri sürülmektedir.
İstanbul ili vilâyet ve belediye teşkilâtlan muhtar bir hale geldikten eonra, belediye roisi ancak kaymakamların salâhiyet ve vazifeleri tahdit edilerek yalnız emni-| yet ve asayişin sağlanma ana m ün hasır kalacaktır. Bu takdirde kazalarda belediye şubeleri açılarak belediye memurluktan ihdas olunacaktır.
MÜTEFERRİK
ADLİYED6
7 Şubata kadar 30 milyon kilo tütün satıldı
P. T. T. memurlarının elbiseleri hâlâ verilemedi
Nuri Demirağ Maliye Bakanlığını dâva e diyor
P. T. T. memurlarına her yıl verilmesi mutad olan elbiseler, nedense verilememiştir.
P. T. T. başmüdürlüğü elbiselerin malzeme bulmak güçlüğü do-lpyısile bir müddet geciktiğini fakat şubat ayının ilk günlerinde elbisenin tevzi edileceğini bildirmesine rağmen ajan ilk günleri geride kalmış elbiselerin hâlâ dikilme-diği ve ancak tevziatın ağustos a-yi sonunda yoptlacağı anlaşılmıştır.
P. T. T. idaresinin bu lâkaydlsi ilgili memurları üzdüğü gibi hayrete de düşürmüştür.
Konser tarifelerinin tebdiline aid çalışmalar sona erdi
Geçen hafta içinde muhtelif kon serlere aid tarifelerle sınıf ve tarife tebdiline aid işler ikmal edilmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan, stadyumlar ve maç biletleri üzerindeki çalışmalara devam edilmektedir.
-------o
Tek tip ekmekten şikâyet artıyor
Tek tip ekmek hakkındaki şikâyetler gün geçtikçe artmaktadır. |
İlgililerin verdikleri malûmata göre, çeşni yeniden tesbit edilecek, ekmeklik una karıştırılmakta olan çavdar miktarı azaltılarak, bir mikdar mısır ilâve olunacaktır.
Dün şehrimizde şiddetli btr zelzele kaydedildi
Kandilli Rasathanesinden bildirildiğine göre, dün şehrimizde merkez üstünün Istanbu 1dan 625 kilometre uzaklığında olduğu anlaşılan tahribkâr bir zelzele kaydedilmiştir.
Yağ fiyatları 10 kuruş ucuzladı
Umumî piyasadaeolduğu gibi hu bubat ve bakliyat sahasında da durgunluk devam etmektedir.
Ancak zeytinyağı ve sadeyağ piyasasında küçük bir hareket kay dedilmiş, zeytinyağı ve sadeyağ fiyatlarında 10 kuruş kadar bir düşüklük olmuştur.
Bu yıl sabunluk yağ rekoltesinin iyi olması, sabun fiyatlarını da düşürmüş ve buna mukabil eks
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin EERKÂND
günün akşamı piyanoya oturdu, saatlerce çaldı. Dtln de onun kendi e-serine çalıştığını annem söyledi. Ke sik kesik melodiler ortalığı tutuyor muş.»
Bir başka mektupda da şöyle diyordu:
« Dün babamın misafirleri vardı. Şevki beyler vesaire.Amcam da sene lerdenberi ilk defa olarak onların 8 rastna katıldı .Ben odamdan onları seyrediyordum. Amcamın bahçede -kİ saııdalyalardan birini çekip Şevki beyle tavla oynadığını görünce öyle sevindim ki...»
Bir üçüncü mektub büsbütün ü. mid verici oldu:
( Amcam çalışmalarından pek memnun olduğunu dün yemekte babama söyledi. Hattâ, annemin korka korka il^rl sürdUğü t bir konser verme) fikrini de reddetmedi. Bilâkis, kaşlarını çatarak uzun uzun düşün -dükten aonra: (oltmyflLeak şey değil. Çoktanbert halka kendimi dinletenle
dim. Beni unutub unutmadıklarını an lamak enteresan olur) dedi. Görüyor sun ya maddi ve manevi bakımdan i ylleşiyor Yavaş yavaş eski sanatkarı bulacağımızdan şüphe etmlyo -rum.» ,
Metinin bu yazılan git gide genç kızın üzerinde şifali bir tesir yapmak tan hâli kalamazdı. Ufukta tlmld ışı gı belirmeğe başlamıştı. Bu ışığı par tatmak için kendi kendine telkinler de yapıyordu:
— Onun anormal duygulan elbet te ki günün birinde zail olacaktı. El 11 yaşını aşmış bir adamın, elinde bü yüttüğü bir kızı uzun zaman sevme sine imkân olamazdı. Bu, ben yanın da olduğum kadar, bir ateş halinde onu yakmıştı. Ben uzaklaşınca bu a teş de küllendi, söndü. Bunun İçin Turhan Yılmazın büyük irade kuvve ti kullandığından şüphe etmiyorum ama nihayet onun hâkim şahsiyetinin öteki ncnlb duygularını yeneceği de muhakkaktı
Millî Kalkınma Partiii lideri Nu ri Demirağ Milli Kalkınma istikrazları» nda partisinin isminin istismar edildiği lddtasiyle Maliye Bakanlığı aleyhinde Devlet Şurasına müracaat ederek bir dâva açmıştır. Devlet Şûrası iddiayı hak lı gördüğü takdirde İstıkrazların ismi değiştirilecek ve davacıya ay nca tazminat isteme hakkı verilebilecektir.
f-
I •
Bar artistini öldüren katil anlaşıldı
ay evvel Beyoğlunda işlenen cinayette Doğan Saz ban artistle-
rinden Suzan Konşu bıçaklanarak öldürülmüş, Ali Çelil adında bir şahıs da kıravatında görülen kan lekesi üzerine katil iddıasiyle tevkif edilmişti. Çelilin tekmil inkâr iddialarına rağmen kan lekesinin tahlili neticesinde katil olduğu anlaşılmıştır. Sanık yakında ağır ceza
dLhkemesinâ sevkediı- r i-
Yeni mahkemelere faaliyete başladı
Adliye binasmdan miilga Millî Korunma mahkemeleri salonlarına taşınan dört ticaret mahkemesi i-le bu mahkemelerden açılan salon tara nakledilen yeni 3 üncü ağır ceza ile asliye 9 uncu ve 10 uncu ceza mahkemeleri dün sabah faaliyete başlamışlardır.

ÜNİVERSİTEDE
Namık Kamalin heykeli yapılacak
■ -o---
Büyük vatan şairi Naırılc Keına lin bir heykelinin yaptırmak gaye sıh, Milli Türk Talebe Birliğinde bir komisyon teşkil edilmiştir.
Bu münasebetle, hayırsever ve zengin vatandaşların yardımlarını temin için bir de cTeberrü Liste’ si açılacaktır.
Bu hayırlı iş için, şimdiden bir iki zenginin müracaat ettiği öğrenilmiştir.
tra jraglaıda 10 kuruş bir yükselme kaydedilmiştir.
Meyva ve sebze fiyatlarında bir gişiklik yoktur.
de
Tefrika: 65
Oh, çok şükür! Rahat nefes akua ğa başlıyorum. Büyük sanatkarın ha yat makinesini bozduğum için ne ka dar vicdan azabı duymakta idini.’ Bu azab iki balcımdan beni sarmıştı: Hem sanat, hem de İnsanlık.
Turhan Yılmaz ne bulunmaz bir adam! Fikirleri, duygulan ne kadar bambaşka! Ne derece yüksek! Diğer tarafdan, onun sanatkâr tarafında da ne büyük bir şahsiyet var! Bazı zamanlar, onu kurtarmak için kendi m! feda etmeği bile düşündüğüm olda Ancak, ben onun gibi (melek) değilim, (insan) ım. Hodbinliğim, gençliğim bu feragatan beni menetti. Hattâ onu memnun ve meaud etmek bahanesi no bile, kendimi onun kollan arasına atamanı Bunda maddî bir imkânsızlık vardı Onu bir baba tanımıştım, ona karşı duygularımı değiştiremezdim.
Zavallıcık bunu benden iyi ınl uiı ğı için değil midir ki ağzınd ın en û-fak bir kelime bile çıkma en ktb
Ege bölgesi tütün piyasası açıldığı giindenberi; müstahsilin piyasaya arzettiği tütünlerin çok dun fiyatlarla satıldığı, bu vaziyet karşısında Tekelin satışlara müdahale etmediği, bundan da müstahsil köylünün fevkalâde müessir olduğu hakkındaki dedikodular devam etmektedir.
İlgililer nezdinde yaptığımız tet-kikata göre, bu söylentilerin katiyen aslı yoktur.
Ege bölgesi tütün piyasasının açıldığı tarihten yedi şubat akşamına kadar otuz milyon kilo tütün satılmış, bunun beş milyon kilosunu Tekel m il bay aa etmiştir.
Bir taraftan Gümrük ve Tekel Bakanlığı, diğer taraftan Türk Tütün Limited Şirketi tütün müstahsilinin zarar görmemesi için daha piyasa açılmadan evvel gerekli tedbirleri almıştır.
Bu arada bir müddettenberi rahatsız bulunan Tekel genel müdii rü Hüsnü Kortel dün sabah vazifesine başlamıştır.
Alâkalı mehafilden sızan mütem mim haberlere nazaran; Kortel, bir kaç gün zarfında İzmir© gidecek, tütün piyasasında satışların ve tahavviH eden fiyatları müstah sil lehine çevirecektir.
M A A k 11 T E
\her sabah\ Okuyucu mektuhlarile karşı karşıya
Ben Fırdöndü Yalman ÇtfebF» nln peşinde İstanbul!* Atina arasında hava yolculuğu ya^ parkon, beni istanbulda sanan okuyucularım, Hildâlarına sığınmışlar, ban* bir sürü mektub göndermişler. Istan-bula dönünce bu mektubları masamın üstünde beni bekler buldum amma, ne çare kİ btr kere de Tatman Çelebinin «Tervîrat» dosyasından İstin* şahlara başladığım için, karilerimin mcktublarına cevab yetiştırememlj* tim. (Vatan) başyazarının elde etti- . film, gizil dosyalarından bir tanesini ifşası sona erdiği için, bir iki gün a-zil okuyucularımla bajiraşa kalabilirim.
Istanbuldan gaybubetimde en cana yakın mektubu bana bir kariım yaı-mı». Eski harflerle kaleme alınımy bu mektubunda, sadece kari». imra« smı kullanan bu kariim benden hiç bir şey istemiyor, endeoe münevver bir Türk kadını olduğunu, her sanrında, hattâ her kelimesinde anlatan bu tam mtmasite gün gftrınus, ey/afl) sürmüş dişi arslan, günün binbir derdi arasında kendisine üç beş dakikalık hoşça vakit geçirt ilgimden dolayı bana teşekkür ediyor. Sag ve varot-sun.

Kayserlden Ahmed yazıyor;
Sayın Fıkracı,
İlk önce isminizi ze (Fıkracı) diye dolayı atfınızı evvel (Yeni Sabah) sayın Konan O rin İstifasını müteak’b
Özy.rınıdoV uz
bilmediğim için sk hıtab ettigr iden diterim, öır kıç
Talebelere verilecek disiplin cezaları
Bundan böyle, lise ve ortaokullarda verilecek disiplin cezalarını incelemek üzere, Millî Eğitim Müdürlüğünde bir üst disiplin kurulu teşekkül etmiştir.
Disiplin kuruluna kıdemi en faz la olan ortaokul ve İİmc müdürleri intihab edilmiştir.
POLİSTE
Ortaköyde bıçaklanan kunduracı ökü
Bir kaç gün önce Ortaköyde alacak meselesinden çıkan kavga sonunda kunduracı İsmail Çetin tarafından bıçaklanan Kaluş Gökçe kaldınldığı Beyoğlu hastabane sinde dün ölmüştür. Katil İsmail Çetin derhal tevkif edilerek sorgu hâkimliğine seykolunmuştur.
Bir çocuk kaynar suda haşlandı
Firuzağada Güllabici sokağında 54 numaralı evde oturan îmadet-tinin 4 yaşındaki çocuğu Erkal, evvelki gün içinde kaynar su bulunan leğene düşmüş ve vücuaü lıaş tanmış tır.
Şişli dınlan tür.
Çocuk Erkal
Hastahanesine kal-biraz sonra ölmüş-

cün İ le-(V3lan) başyazarı A. Emin Yalmanın (Atlafl;^ mız tehlikeler) yazdığını ve yazılarının direktifler yazmaktadır.
de umum okuyucular okumakta ve (Vatan) esas gayesinin no olduğunu anlamış bulunmak layım. Eğer a. miri Yalman maddiyatı her şeyden üstün sanıyor ve sayıyorsa aldanıyor. Hem de pek çok...*
Fıkracı — Sizi bu hakikati, m de olsa nihayet anladığınızdan dolayı tebrik ederim. Ancak şu noktaya da balmumu yapıştırmak gerektir ki bu hakikat bütün Türk milleti tarafından anlaşıldığı dakikada da ortada münakaşayı mucib bir hal kalmamış olur. Mektubunuzun Yılman Çeleb* tarafından şuna, buna sine temas bile his iucviuu z.al ce alır.
unvınh seri ayni gazetenin muhterem vermeğe
Bütün
l i i r^| — yazıiar ayni Mareşale kalk^t.^nu buntarı ben gibi, esefte baş yazarın m bugün E-
MniTT^ernmeU hstr*-etmiyorum, lira ba-btr şey vermez, sade-
Fiyat
■ ■ - o---------
etiketi üzerinde tahrifat yapan satıcılar
çok esnafın fiyat nıüraka-
Bir
besinden kaçmak için, etiketler ü-zerinde tahrifat yaptıkları tesbit olunmuş bu sebeble ycııi etiket tip leri hazırlanmasına karar verilmiştir.
Diğer taraftan geçen hafta. 32 kasap, fırıncı, satıcı ve maııav hak kında zabıt tutulmuş, 36 esnaf cezalandırılmıştır.

Maltepeden i. A. O.‘ R, C. runıuzî-le mektub gönderen okuyucuma:
Azizim, sen o sualleri bana t/oğ.l İktisad (pardon Ekonomi) Bakanına sormalı idin. Ben de tabii senin gibi o yalnız saygı değil btr hayli de kaygı değor, teşkilâtın ve bu arada Sü-ınor Bank namı altında bu milletin başına musallat edilmiş teşkilin sırttan hançerlediği mağdurları arasında-yım. Hatta kâğıt işinsen ötürü bütün Babıâli bu beylere okumak ladır. Ancak dua mı okumaktadır, yoksa gazel mi? O cihet başka mes’ete. Kimi kimden şikâyet ediyoruz yahu! Ah-babtar butmuşlar sağımlı bir inek, sağıp duruyorlar. Buna edilecek dua: «Allah ıslah etsin!? olamaz. Hep birlikte: cTanrı oanmı alsın da yeniden halk buyursun!» duasını sabah akşam tekrardan başka çare yok. Hürmetlerimle... FIKRACI
SAĞLIK
Haydarpaşada inşa
bile bulamadım, insanı bu kadar sevemem, denilecek kadar
çük bir el hareketile beni kendine yaklaştırmağa kalkışmadı.
Fakat beni nasıl, ne katlar, nere lere kadar severdi varabbi! Böyle bir aşkı hattâ Metinde Nitekim ben de bir üstün bir ferağatla
Onun bu hasta
derin duygularından nihayet sıyrıla bilmiş olması ne büyük bir saadet.
tstanbula gidişte onu yine kıymet li hocam olarak bulacağım. Yine bir İlkte çalışacağız. Yine bana tavsiye lerde bulunacak. Bunların hepsinin başında da sanatkâr Tıııhan Yılmaz yine yaşadığını isbut edecek, bize gü zel eserlerini dinletecek.
Acaba mektubumda ona müstakbel çalışmamıza aid projelerden bah setsem mİ? Hayır, hayır. Bunu J’ap-mamalıyım. Onun gururuna dokun, muş olurum; Bundan evvelki hisleri ni anlamıyor göründüğüme göre, oa daki büyük değişiklikten de bahset memeliyim. Hem bununla Metini de ele vermiş olurum. Mektublarımızda ona aid satırlar bulunduğunu bilmemelidir
Sevgili, sevgili hocam! Onıı yine müşfik gözlerde, sevimli halierlle, tatlı sesiyle yanımda görmek ne büyük bir saadet olacak!
Holo Viyana dönüşü, sanat yolarda benim ilerlediğimi görünce no ka dar sevinecek. Mübalâğalı tavırları İîe/ samlın i te;b:yosıle bana şöyle diyecek: f Devamı .
I
|
edilen verem pavyonu
Sağlık müdürü Dr. Faik Yargıcı dün de, Kadıköy havalisinde, teftişlerine devam etmiş ve bu me-yanda; Haydarpaşada inşa edilmekte olan 100 yataklı verem pav yonunu ziyaret etmiştir.
Dr. Faik Yargıcı; pavyonun, â-cil ihtiyaçlar göz önüne alınarak, haziran nihayetinde ikmal olunma sı için, ilgililere gerekli talimatı vermiştir.
Diğer taraftan yeniden hız verilmesi kararlaştırılan sıtma savaşı için yapılan lrazırlıklar sona ermek üzeredir.
Bu vıl içinde }*upılacak sıtma savaşında tayyare İle D. D. T. kullanılacaktır.
ŞUBAT IMS


1363
Rumi
K sânl
28
10
SALI
-4

1367 Hicri Rebiül-evvel
29
I
Kasım 95 — AY 2 — GÜN 39
Vakitler Vas ,atî Eza nl
S. D. 3. D
Güneş 7 01 1 26
Öğle 12 28 6 S8
ikindi 15 17 9 42
Akşam 17 38 12
Yatsı 19 90 1 31
Lnısâk 5 23 11 •>7


İ
Amerikan
*
pazarlan
■ D
u
Amerikanın ortado
I

Ma) futlarının düşfifö •enflâsyonun ayarlanmadı lûzununu hatırlatıyor ’ (A.A) Ame.
rikan pınarlarında mal flyatla-
• nnın son samanlarda dü$mU# ; olması blrok yorumcular ta-
• rafından, enflâsyon temaylllte-rinin ayarfenması şeklinde telâkki olunnaktadır.
Nevyork Journal of Con> inerce^ bışmakalesinde §öyle demekte dic
Bu, harklen sonra, mal fiyat lanrnn seviyesinde görülen en önemli ayarlamadır. 1948 yılının sofuna kadar, endüstride ne türlll ayarlama .yapılırsa ya pilsin, seze sonunda, iş hacminin harb senelerine nazaran yükselmiş olduğu görülecektir. 1920 ve 1929 daki halin aksine olarak ileride ticaretin inkişaf edeceği yolunda bugün bes lenen ilmidler, son yirmi sene zarfında memleketin iktisadi sistemde kabul etmiş olduğu değişikliklere bağlıdır.
Fiyatlarda ayarlamanın ters b5r tepki yapmamasını garanti eden üç unsur vardır:
1 — Hayat bahalılığı ve fiyatların seviyesi haıbden evvel ki devreye nazaran mütemadiyen yükselmiştir. Ve bunun da sebebi, para hacminin üç mislini bulması ve nisbeten müstakar olarak ücret seviyesinin harbden evvelkine nazaran yükselmiş olmasıdır.
2 — Malzeme, meskem mal talebleri devam etmektedir ve ’ Avrupanın kalkınması için gereken ihtiyaçlar bu talebi devam ettirecek ve arttıracaktır.
3 — Hükümetin takib ettiği siyaset, toprak mahsulleri fiyatının fazla düşmesini önliye-
« çektir.
f Vaşington Post’un mali işler 1 i muharriri de ezcümle şunları f yazmaktadır*.
) Bu. ticaret sahasında bir çö- ( ? küş başlangıcı değildir. Giyecek ( 5 maddeleri, elbise, donatım ve ) | endüstri malzemesi talebleri ( 5 f’yatlann düşüşünü durduracak ] t tır. Memleket dahilindeki mes- ■ b ken, araba ve eşya talebi dahi r henüz tamamen karşılanmamış 1 b tır. Er fenası, bugün için bir ? ayarlama ve tereddüd- devresin b de bulunmamadır.
r Nevyork Herald ise diyor ki:
> Yabancı memleketlerdeki yi-
r yec -»V durumu gözönünde tutu- (
> larak yapılan kötümser tahmin-
r ler n t içesi olan spekülâsyon ( b mubayaaları fiyatları .yüksel- ] ( rrrşti. Halbuki şimdi, gerek A- ( ) ir.» r ’■£ gerekse Avrupadaki 1 ? haw hakkında yapılan tahmin ( i ■ iv.r,. serdir. Bu itibarla ’oir 1 ç d»-Hs--*v»n tabiidir. Lâkin fiyat- !
> lardari düşüş hükümetin tâyin c ettiği hududu geçemez.
5 Diğer taraftan, pamuk fiyat.
> larındâ hiçbir enflâsyon ârazı ( yoktur. Demek ki ciddî bir dü-
> şüşe intizar edilemez.
C Toprak mahsulleri fiyatmda-
> ki tenezzülün endüstri maddesi ı fiyatlarında da bir düşüşe mün k cer olacağı neticesine varma-| mak lâzımdır. Her ne kadar b zamanla bu tesir görülecekse de [ şimdilik böyle bir hal beklene-b mez. Bununla beraber, toprak C mahsulleri fiyatlarının düşme-| sinin İktisadiyatımız üzerinde ı hayır?, tesirleri olacağına ka-) nilz.
Eskişehir de
j
Telefonla dâvete rağmen üyeler meclise gelmediler
- ~ O-T-----
EakJşehlr, 9 (Hususi) — şehrimiz Belediye meclisi bugün ((lün) saat 3 6,30 dâ toplanmıştır. Fakat saat 171 ye geldiği halde Belediye meclisi âzalarının telefonla tekrar dâvet edilmesine rağmen, gelmemesi ve mecliste ekseriyet teşekkül enemesi yüzünden meclis toplanama-1 iniştir. Maalesef bu hakikat bize E.ı k şehrir. nasıl idare edildiği «ve belediye İşlerinin ne şekilde yürütüldüğünü göstermeğe kâfidir.
Diğer taraftan öğrendiğimize göro belediye meclisi âzalarının kendi arkadaşlarına söylediklerine bakılırsa neticede şu kanaate varılmaktadır.
Esasen ötedenteri Eskişehhdo ledlye yoktur diye ortaya atılan dâ. vf.mn doğruluğu bir defa daha teyid edilmektedir. Ekseriyetin gelmediğini gör(n belediye âzasından Hamdt: «Efk'uı ••mumiyeyl aldatıyoruz* de-miştüu Orhan Ogut

Fevzi Kavukçu bir Şimal Avrupalı kadar sarışın imiş ve fasih Almanca konuşuyormuş
Kudü^ 9 (AP.) — Bugün Arab
Bürosu tarafından yayınlanan günlük bültende, Arab Halk ordusu lideri Feyzi Kavukcunun geçenlerde (amamile Yahudiler tarafından meskûn Telûviv şehrinde 3 saat geçirmiş olduğuna dair halk arasında dolaşmakta olan kuvvetli şayialardan b ahsedilmektedir.
Bu rivayetlere göre, Arab lideri saatlerle ve etrafını seyrede ede so. kaklarda dolaşmıştır.
Arab Bürosu bülteninde Feyzi Kavukcunun, «Bir kuzey AvrupalI gibi sarışın olduğu ve fasih Almanca konuştuğu* kaydedilmektedir.
15 BİN SURİYELİ DE FİLİSTİNE GİDMİŞ!
Kudüs, 9 (AP.) — Suriyede talim görmüş olan Arab askerlerinden şim diye kadar 15 bin kişilik bir kuvvet Filistin topraklarına girmiştir. Diğer teri de, günde bir iki kamyon dolusu olarak gelmektedir ki bu suretle bir hafta zarfında Filistin hududlann-dan içeri 300 - 500 Arab askeri girmiş oluyor. t
Bu kuvvetlerin aldıkları mevziler, müdafaadan ziyade taarruza hazırlan dıklarmı ve Taksim Plânında gösterilen Yahudi bölgesini ikiye bölecek şekilde bir tâbiye kullanacakları an. Iaşılmaktadır.
Diğer taraftan, burada bir müd-dettenberi dolaşan bir habere göre,
ğu petrol politikası
Vaşington, 9 (AP.) — Dışişleri
Bakanlığı müşavirlerinden Villard Thorp’un dün söylediğine göre, Amerikan hükümet^, Suudi Arabistanda-ki petrol siyasetini yeni baştan gözden geçirecektir. Villarda Tlıorp, Mümessiller Meclisi Silâhlı Kuvvetler komisyonuna verdiği izahatta, dköril körüne gitmenin manasızlık olacağını Suudî Arabistanda kurulacak tasfiyehaneler ve döşenecek borular için çelik ihracına müsaade etmeden evvel, "böyle bir istikraz açmanın emin ve müstakar bir iş olup olmadığının katiyetle tesbiti lâzım geldiğini bildirmiştir.
Villard Thorp, önümüzdeki a>’larda da Amerikaya dışarıdan petrol id-haline devam olunacağını, Marshall
Italyan donanmasının tasfiyesi
Londra, 9 (A.A) — İtalyan filosunun Müttefik devletler arasında ne şekilde taksim edileceği hususunu kararlaştıracak olan dörtlü komisyon kararını vermiş bulunmaktadır.
Dün akşam bu haberi veren ItaL yan. hükümeti kendilerine, gemi ve-rilecek hükümetlerin İngiltere, Ame nka, Frans^ Rusya, Yunanistan, Yugoslavya ve Arnavudluk olduğunu açıklamıştır.
evvelce de bilindiği gibi İngiltere V? Amerika kendi hisselerine isabet t
r
tngilterenin 70 bin maden işçisine ihtiyacı var
Londra: — Maden İşçileri sen dikast genel sekreteri M. Horner yaptığı bir demeçte 1948 senesinde geçen seneye nlsbetle 11 milyon ton fazla kömür istihsal edilmesini maden işçilerinden istemiştir. M. Horner kömür madenlerinde 70.000 işçiye ihtiyaç bulunduğunu ilâve etmiştir. (A.A.)
Japon kabinesi istifa etmek istiyor
Tokyo: — Japon kabinesi, Müttefik Başkumandanlığına mü tacaat ederek kabinenin istifası na müsaade edilmesini İstemiştir. Ifciifa etmeği isteyen bu Japon ka binesi Susyaust Partisi tarafından teşkil edilmiş bulunuyordu. Çekilmek kararı partinin sağ ve sol ce naldan arasında çıkan İhtilâftan ileri gelmektedir. (A A j
Italyan yihme şampiyonu öldü
misti. (AJV)
Eisenhoıcerin hatıratı
★ Nevyork — General Eslsen-
hovverin. hâtıraları, önümüzdeki son bahar İçinde New Herald Trlbu ne gazetesinde »Avrupa Seferi. ismi altında neşredileceği ’ou sabaiı ayni gazete tarafından bildirilmiş tlr- (A.A.)
Hindistanda sentetik petrol istihsali
* Yeni Delhi: — Hlnd hüküme-
ti uzmanları, sentetik petrol istlh saltne müsaid olub olmadığının in celenmesl İçin Hindistanda çıkan maden kömürü çeşidlerlnin tecrübe edilmesini ve müsaid netice a-lındığı takdirde Hindistanda sente tik petrol endüstrisinin mümkün olduğu kadar süratle kurul masını Birleşik Amerlkadan taleb etmiş lerdir. (A.A)
Kocaları Ingiliz olan Rus kadınları
Londra: — Daily Oraphic ga çetesi bildiriyor: Harb, esnasında
Buenos Aires: — Meşhur tfcal. İngilizlerle evlenmiş bulunan 11 yan yüzücüsü Bocchl dün Buenos Aairosde ölmüştür. Bocchl diğer bazı muvaffakiyetleri meyanında 1921 de Manş kanalım yüzerek geç k------------------------------—
Arablar taarruza geçme tarihini 15 şubat olarak tesblt etmişlerdir. Fakat Arab kuvvetlerinin tahşid edilmiş bulunduğu yerlerde buna dair hiçbir haber dolaşmamıştır. Şimdiye kadar Arab kuvvetlerinin bütiln faaliyeti asker talışidi ve silâh tedarl* kinden ibaret kalmıştır.
Anlaşıldığına göre, talimli latalar taarruza geçerken, talim görmemiş olan başıbozuk kuvvetler de müdafaada kalacaklardır.
MİLLETLERARASI ORDU
Lake Succesfj. 9 (AP.) — Fillstin-de asayişi temin için milletlerarası bir ordu kurulması hakkındaki teklif Birleşmiş Milletler komisyonu tarafından bugün bir karara bağlanacaktır. Komisyonun bu husustaki ra porunu Güvenlik konseyine göndererek, ûcll bir karar almasını istiyece-ği bildirilmektedir.
HAVRA DEĞİL CEBHANELİK!
Kudüs, 9 (AP.) — Bugiln askeri makamlar tarafından yayınlanan res mî bir tebliğe göre, Yahudi tedhişçilerine yataklık ettiğinden şübhe edil mekte olan Telâvivdeki bir binanın istihkâm kıtaları tarafından dinamit Ie uçurulduğu sırada, binaya bitişik bir havra da hasara uğramıştır.
Havrada yapılan araştırmalar neticesinde, minderin altına gizlenmiş 4 makineli tüfek, 11 şarjör ve 4 el bombası bulunmuştur.

plânının, Orta Doğu petrol istihsali, nin artacağı hesabı üzerine dayandığını da söylemiştir.
İNGİLTERELİN ORTA DOĞUDAKİ DURUMU VE IRAK
Londra, 9 (AP.) — Görünürde red de uğrayan İngiliz - Irak ittifak and laşmasını yeniden canlandırmak ilmi dinden vazgeçen İngiliz hükümeti, Irak yeni müzakereler talebinde bulunana kadar 1930 yılı andlaşmasma riayet edeceğini bildirmiştir.
Bugün bir basın toplantısında beyanatta bulunan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Irakın yeniden müzakere ta lebinde bulunmadığını ve Büyük Britanyanın yeniden müzakere talebinde bulunmak tasavvurunda olma dığını söylemiştir.
etmekte olan gemileri almayı reddet nıişler ve hurda olarak sanayide değinirlerinden istifade etmek üzere bu gemileri îtalyaya terketmeyl tercih ettiklerini beyan etmişlerdi. En fazla gemi Rusvaya verilecektir. Rusya ya verilecek gemiler meyanında 23,000 tonluk bir zırhlı İle 7,000 tonluk bir kruvazör bulunmaktadır. Yu-nanistana bir kruvazör verilecektir. Yugoslavyanın hissesine bir mikdar muhrib ve küçük bir kaç harb gemisi, Arnavudluğa bir topçeker düş-
Sovyet kadınının İngillereye gitme terine müsaade edilmesine aid te-9obbüt>e Mulotof tarafından verilen kesin cevab menfi olmuştur. Cevab
Vakitsiz Şahsî ihtiraslar


şeyi olmuş göstermek istemede üzerinde dur-
(Başmakaleden devam) roket etmediği, gerek Halk Parti efkânı ve gerek Halk Partisinin en yüksek mahfillerile sıkı fıkı temas ve adeta partide olup bitenleri ihbar gibi bir rol üzerine aldığı vehmi hasıl etmiştir. Bilhassa Ilalk Partisinin en yüksek kade-nıesince hoş görülmeyen Kenan Ö-ner. Sadık Akloğan. Hikmet Ba-yur gibi şahsiyetleri kötülemek için çok gayretler sarfetmesi bütün gübhelerin Köprülü üzerinde temerküz oylemesine vesile vermiştir.
Partilerin şu veya bu şekildeki bu iç boğuşmaları ve bu münakaşalarda hangi tarafın haklı veya haksız olduğu bizi çok ilgilendirmez, Fakat bizi yakından al&lca-dar eden keyfiyet henüz «Hürriyet Mİsakı» denilen bütünün tek bir maddesi daha kabul edilmemiş ve böylece Demokrasi hayatı kanunî şartlarile henüz memlekette yerleşmemiş bulunduğu bir sırada Köprülünün lüzumsuz ve yersiz bir şevk ve sürura kendisini kaptırması ve her bitmiş gibi sidir. Dün
duğumnz gibi Demokrat Parti, müstakiller hatta ihtiyatlı ve basiretli Halk Partililer hasılı bütün Türk milleti için bugün aranılacak şey Demokrasi temellerinin iyi ku nılmuş ve toptancılık, tahakküm devrinin bütün kanunî izlerinin iyice ve kökünden yok edilmesidir. Bu ilk hedefe varılmadıkça, ufak tefek İdarî müsamahalarla fazla gururlanmağa ne imkân ve ne ihtiyaç vardır.
Demokrasi maçı başlıyabilmek için evvelâ bîr mücadele sahası Eıazırlanmalıdır. Saha olmadan maç olur mu? Halbuki şimdiki kanunlarımız sahayı orman, bataklık ve diken tarlası halinde tut maktadır. Seçim, matbuat, polis salâhiyet, memurini muhakemat kanunlarile parti mücadelesi ve Demokrasi hayatı olaınıyacağmı en iyi bilmeleri lâzımgelenler Demokratlardır. Bizzat Köprülü Mec liste (50) kadar azınlık bir kitle halinde kalmalarının sebebini seçim kanununda ve onun tatbik şeklinde bulmuyor mu? Bu kanun bile değişmeden sevinç izhar etmi-ye yer var mıdır? *
Bizim dileğimiz şahsi kavgaları sonraya bırakarak ilk hedef olan antidemokratik kanunları dâvasız halletmektir. Bu İş hayırlı bir neticeye bağlamncaya kadar Denıok-ratlar,sbağımsızlar ve insaflı Halk Partililer el ele vermek zorundadırlar.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Mısırda pamuk fivatları fdvkalâJe yökse’di
Londra, 9 (BBC.) — Mısırdaki pa muk fiyatlarında fevkalâde bir yükseliş kaydedilmiştir. Mısır - Rus ticaret görüşmelerinin bu yükselişte tesiri olduğu zannedilmektedir. Rusya hububat mukabilinde Mısırdan pamuk alacaktır.
ttl _■ ■ ....■ „ l UL .2—1-------
mektedlr.
Fransa dört kruvazör ve bir mik-dar küçük harb gemisi alacaktır.
İtalya ile yapılan sulh andlaşma. sı hükümleri gereğince İtalyan filosu 25,000 er ve subay, 2 zırhlı, 4 kru vazör ve bir mlkdar hafif birlik olarak tahdid edilmiş bulunmaktadır. Bü tün denizaltılar çürüğe çıkarılacak ve demirlerinden sanayide istifade edilecektir.
Dörtlü komisyon, henüz, muhtelif milletlerin hissesine düşen gemilerin alâkadariara ne suretle teslim edile, çekleri hakkında bir karar almamıştır.
"laberlerij
Moskovada İngiliz Büyük Elçiliği vasjlaslle dün İngiltere Dışişleri Bakanlığına bildirilmiştir. (A A )
Kral Farukun. kabul ettiği profesörler
Kahire: — College De France Profesörü Louls Massignon ile A-rab Dİ! Akademisi üyeleri dün kral Faruk tarafından kabul edilmişler ve müteakiben Elezher Üni versltesl Rektörü Şlh Mohanımfed Meemunl ziyaret etmişlerdir. (AA.)
Grizu patlaması
Grcenvvood (Arkansas) — For Snıith yakınında Suuslıine made nlnde bir Grizu patlaması yüzünden sekiz maden İşçisi toprak altında kalmıştır-
Yardım eklblerl bunlardan be-(lnl kut tainıağa muvaffak olmuş lardır. infilâk sonunda öldükleri sanılan diğer üç kişinin aranılma sına devam edilmektedir.
(A.A.)
Amerikadan tsveçe lisanssığ gönderilen inallar
Stokholm: — İsveç hükümeti nLu Cumartesi giinü akşaııu yayın lanan yeni bir kararnamesine göre, Amerlkadan İsveçe llsanssız o larak yapılan İthalât şu maddele
idareci
Ankaranın yeni Belediye Reisi
Vilâyetten ayrılan Belediyenin Başkanlığı için bugün seçim yapılacak
aktüallteler
Ankara, 9 (Hususi) — Ankara Be tediyesinin vilâyetten ayrılması hak-kmdaki tasarı bugünkü resmî gazete ile yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. Belediye meclisi yarın toplanarak Ankaranın yeni Belediye baş-
İsviçrenin Bale şehrindeki fuar
Ankara, 9 (Hususî) — teviçrerıin Bale şehrinde her yıl açılmakta o-lan Milletlerarası fuar bu yd 10 - 20 nisan arasında açılacaktıi} Fuar mü nasebetile Türkiyeye de dâvetiyo gön derilmiş ve resmî ve hususî firmaların iştirâki istenmiştir. Kudrette çıkan bir yazı
Ankara, 9 (Hususî) — Bugünkü Kudrette çıkan bir yazıda Demokrat Parti meclis grupu ile Genel idare kurulu arasında çıkan ihtilâf hakkında şöyle demektedir: 4D. P; içinde vâki olacak her türlü münakaşa demokrasi gelişmesi bakımından ziyadeslle memnuniyet verecek bir durumdur», ^Muhaliflerin parti içinde çözülme diye ele aldıkları bu nok ta yalnız parti tüzük hükümlerinin aynen tatbikinden başka bir şey değildir, ve bu vaziyetin fikir ve pren sip partisi olan D; P; içinde cereyan etmesi de pek tabiîdir * denmektedir;
İlâve dersler
Ankara, 9 (Hususî) — Esas revlerine ilâveten ders okutacak
retmenlere 1 ocak 94.8 den itibaren orta okullarda okutacakları dersler İçin ders başına ayda beş, liselerde okutacaktan dersler İçin ayda 6 lira ücret verilmesine Milli Eğitim Bakanlığınca karar verilmiştir;
gö-öğ.
Bir Türk vapuru İskenderiye civarında rıhtıma bindirdi
İskenderiye: 9 (AP) — Hüküm sürmekte olan şiddetli fırtına yüzünden İskenderiye limanındaki fa allyet durmuştur Saatte 50 mil hız la esen rüzgârların tesirile M)0 tonilâtoluk Türk bandıralı (İsmet» kabotaj gemisi palama lanndan kur tülmüş ve rıhtıma çarparak hafifçe hasara uğramıştır.
Eski Irak Başbakanı Mısıra gidiyor
Bağdat: 9 (AP) — Eski İrak Baş bakanı Salih Cablr, Mısıra gitmek üzere pasaport almıştır. Dışişleri Bakanlığı eski Başbakanın Mısıra gitmek talebini kabulde bir mahzur görmemiştir. Hattâ, bu suretle, da hlll gerginliğin .biraz daha yatışa cağı İşaret olunmaktadır.
Yahya Kemal Pâkis-tana hareket etti
Ankara: 9 (AA) — Türklyenln , Pakistan Büyük Elçiliğine tâyin o-lunan Yahya Kemal Beyatlı. vazife sİ başına gitmek üzere bugün saat 21.50 de Toros ekspreslie Ankara-
/ dan hareket etmiş ve istasyonda Cumhurbaşkanı adına umumi kâtip Cemal Yeşil ve yaverlerden sald Kurçokan tarafından, uğurlanmış-tır.
a
I
1
-----------------------------—
re münhasır bulunacaktır. Matbaa, i madeni olmayan kiliseler ve stere ? otipler . r
Amerlkadan idhâl edilecek sair J bütün maddeler lisansa tâbi ola-J çaktır. Evvelce serbest olarak İd- « hâl edilebilen maddeler arasında L kimyevi müstahzarat, ınaklna par / çalan iğne ve dikiş ipliği bulun- J makta, idi. (A A ( 1
Alman gençlerinin İngiliz aile\ lerince misafir edilmeleri \ isteniyor (
Manchester: — Manchester f Guardian gazetesi tarafından bu / gün neşredilen bir mektubda Al- ) manyadaki kontrol komisyonunun J eski üyesi Gerald Lavvson, hükûme ) tin de kabulü şartlle 25 yaşma ka l dar olan Alman gençlerini İngiliz ( aileleri yanında kısa bir nıiiddet 1 misafir kalmağa davet etmeleri 1- / .çln İngiliz milletine bir hltabda J bulunmuştur. J
Lavvsonnm teklifme göre, nılsa J flrln bütün masrafları ev salübl ta I rafından ödenecek ve evinde kaldı i ğı müddetçe misafir Almandan yi ( ne ev sahibi sorumlu bulunacak- £ tır. 7
Lavson yazısını şöyle bitirm-, k- ? tedir. J
Bu suretle yeni Alman nesli ya * şama tarzımızı görecek ve alacağı İ bir kaç haftalık normal gıda bü- ( yük İşler yaratacaktır... (AA.)
• •
en
kanuu seçecektir. Başkanlık için kuvvetli namzed Ragıb Tüzüıy Mec-di Sayman ve Fuad Börekçidir. Diğer taraftan Ankara valiliğine tâyin edilen eski birLncl genel müfettiş bugün vazifesine başlamıştır.


I

Şarablık üzüm yetiştirenlere yapılacak yardım Ankara, 9 (Hususi) — Şarablık üzüm yetiştirenlere yapılacak yardımın şekil tesblt edilmiş ve bu husustaki yönetmelik yürürlüğe konulmuş tur. Yeni esaslara göre bağ ziraatı yapanlara dönüm başına 100 lira he sahile uzun vâdell ve yüzde 1,5 faizli ödüne para verilecektir. Ancak bu paranın bir defada değil dört taksitte verilmesi uygun görülmüştür. E-sas gaye küçük bağcıları himaye etmek olduğu için aile başına 10 dönümden fazlası için yardımda bulu-nulmıyacaktır. tik taksitten beş yıl sonra borcun yüzde beşi ödenmek gerekmektedir. Altıncı yılda ise yüz de 15 1 tahsil edilecektir; Gümrük Tekel Bakanlığı hangi bölgelerde ne cins üzüm yetiştirileceğini de tes-bit etmiştir. Buna göre Edime, Kırk lareli merkez ilçesinde Papazkarası üzümü yetiştirenlere, Tekirdağ mer-gez ilçesinde semljon kelere game, karapino üzümü yetiştirenlere Bilecik ve Osmaneli ilçelerinde Beylere© üzümü yetiştirenlere Ankara Çankaya, Kalecik ve Kınkkalede Kalecik beyazı ve Kalecik siyahı üzümü yetiştirenlere Elâzığ merkez ilçesinde Boğazkere ve Öküzgözü üzümü ye- j tiştirenlere, Kilis ve Antebde Horoz karası üzümü yetiştirenlere kredi a-1 çılacaktır. Bu tedbirlerle 10 yıl so-1 nunda 28000 dönüm şarablık üzüm bağına kavuşacağımız umulmaktadır. Bunun 15,693 dönümü Trakyâda olacakttr, esasen bu seneki 250 bm liralık yardımın yüzde 58 i bu böL geye yapılacaktır. Bundan başka Ba, kanlık bağcılara gayet ucuz fiyatla meselâ 50 tanesi 20 paradan çubuk satmak için hazırlıkl.ara başlamıştır;
Tarih Coğrefya Fakö’.* tesirden Arnerıkaya gönder Pce'' ta'ebe er
Ankara, 9 (Hususî) — Dil, Tarih Coğrafya Fakültesi beş öğrenim ü. yeslnin Amerikaya gönderilmesini kararlaştırımştrr. Amerikaya gidecek olan öğrenciler doçent Osman Turan, Doç. Tahsin Özgüç, Halil înaJ cık. asistan Fitnat Şahinbaş ve Ayşe Köprülüdür.
Valinin Ankaradakı taraşları
Ankara: 9 (Hususi) — İstanbul Vali ve Belediye Başkam Lûtfi Kır dar bugün Ankaraya gelmiştir. Va li evvelce İçişleri Bakanım sonra Başbakanı, Hilmi Uranı ve Maliye Bakanını ziyaret etmiştir. Vali, ken dişile konuşan gazetecilere Ankara, İstanbul belediyesinin açığı olan 10.5 milyon liranın kapatılması 1-çln temaslarda bulunmağa geldiği ni söylemiştir. Hükümet İlkokul öğret nenlerinin maaşlarının umumi büdceye alınması üzerine belediye bu yardımı yapmamaya karar vermiş. Belediye Meclisi ise yaptığı toplantılar sonunda bu açığı kapa mağa İmkân bulamamıştır.
Avukat Stajyerleri hakkındaki kanun
Ankara: 9 (Hususi) —Adalet komisyonunun yaptığı toplantı da avukat stajyerleri hakkında Mecll se yapılan kanunun tekliflerinin heyeti umumlyesl üzerinde müzake reler cereyan etmiş ve maddelere geçilmesine karar verilmiştir. Müza kerelere yarın devam edilecektir.
Gandi’yi diriltmek teşebbüsü akim kaldı!
Yeni Delhi: 9 (AP» — Cenubî Hindlstanın büyük zenginlerinden Dr. Cetyar, Gandiyl diriltmek için, bir Simyacı., göndermiştir. Fakat, şimdiye kadar İki kişiyi öldükten sonra tekrar diriltmeye muvaffak olduğunu söyllyen bu adam, Gandl ye can vermeğe muvaffak olamamış tır.
Vaşington: 9 (APı — Mümessiler Meclisinin Demokrat âzasından Celler, Vaşlgtonda Gandinin bir heykeli dikilmesi için Meclise bir tekili yapmıştır.
Muk cn, Çın koıninvstle-rinin eline cüşmek vaz yetinde
Petplng; 9 (AP) — Çin hükümeti nlıı bugün uçakla Mukdene takviye kıtaları sevkettiğl bildirilmektedir.
Hükümet taraftarı gazetelerden öğrenildiğine göre. Mukdenln ancak bir kaç mil ötesinde bulunan Suş’atun demiryolu kavuşağı Ko münlst kuvvetler tarafından sarılmıştır.
ve saire.
İdare yani nazır-ve teknik salâhı-tarafından temin hizmetlor-
tayin eden krlteryoma Bir âmme hizmeti işleınesi-ettiği zararın, tazminat mas-hangi ahval tarafından tah-
Beledîantidemokratik kanunlar
o stanbul belediyesindeki gelir
y darlığı ve buhranı, yüzde yOı
şehre aid, bazı hakların ve gelir kaynaklarının devlet hazînesine alınmış olmasından İleri geldiği, iddia e-dilmekte ve bu kanunlara beledi antidemokratik kanunlar namı verilmekte* dir.
İdare hukuku mükellefleri memleket arazisi dahilinde İkamet edenlerin heyeti uınumiyesinln, müşterek ihtiyaç» tarım tatmin etmeğe hâdinı hizmetle* re devlet âmme hizmetleri, meselâı ordu, posta ve telgraf ve telefon, şk mendüfer, liman kabili seyrüsefer ne* birler ve saire. •
Vilâyet ve belediye halkının müşterek ihtiyaçlarını ve hususi menfaatlerimi tatmine hâdlm hizmetlere de vilâyet âmme hizmeti ve belediye âmme hizmeti demektedirler.
Meselâ: Vilâyet yolları, vilâyet has-tahaneleri, sağlık ve ziraat işleri ve saire...
üeledıye âmme hizmetlerine gelince, şehir yolları, şehir hastahaneieri, şehir şimendüferle**i (tramvay) su, elek trik, havagazı işıerl
Birinciler merkezi lar tarafından idare yeti haiz memurlar
edilir. İkinci ve üçüncü de vali ve belediye reisi tarafından i-dare ve kendi hususi memurları bu işleri tedvir ederler. Bununla beraber, bu tefrik kat’î değildir. Devlet, vilâyet, nahiye âmme hizmetlerinin bir çok münasebetleri vardır. Haiti mütekabil tedahülleri bile mevcıddur. Nitekim, âmme hizmetlerinin teknik müstahdemleri, ekseriyetle diğer hizmetlerin islemesine hizmet ederler. Meselâ yol mühendisleri, vilâyet yollarının bakımı ile mükellef kılınırlar. Su ve ormanlar müstahdemleri belediye ve/a vilâyet ormanlarını da, devlet ormanları gibi idare edorler. Mahalli idareler vergilerinin tahsilâtı devlet amme hizmetlerine tekabül tiden vergilerin tahsilatını yap^ıı mü > tahdemlore tahmil edilir. Vilâyet, devlet ve belediye hizmetleri masrafların iştirak ettiği gibi, belediyede dc vilâyet ve devlet hizmetleri m israflarına iştirak eder.
Yine bazen devlet, vilâyet ve belediyeye aid nizmet masrafları için, lara nakden muavenet eder.
Nihayet, hergün adedi biraz daha çoğalan bir cok hizmetler için, fiiliyatta, muhtelit hükmi şahıslar arasında hakikî bir iştirâk mevcuddur. Dev-lot, vilâyet, belediye âmme hizmetlerinin tefriki, şübhesiz, hakikatte iner cuddur. Fakat muayyen bir derece altındadır.
Hakikat şudur ki: Bazı hizmetlerin iyi idaresi, bilhassa muayyen bir mifr taka halkınca ehemmiyetli iso, hiç şıık he yoktur ki, daha vasi* mıntakalarda ve hattâ memleketin heyeti umumiye-, si için de faydalıdır. Bu nokta, vilâyet ve belediye yolları hizmetlerinde, umumi muavenet hizmetlerinde ve beledi zabıta hizmetlerinde pek barizdir. Bu hizmetlerin hangi hiikmi şahsa aid olduğunu gelince: nin ika' ı rafının, mil ediliyorsa bu hizmet o şahıs hük mü namına yapılmaktadır. Yani hizmet kimin menfaati için işlemektedir. Ve bu hizmeti idare eden otoritenin nereye merbut bulunduğunu araştır mak lâzımdır.
Bu izahatı verdikten sonra, artık şehir dahilinden, ve yahııd vilâyet hiF dudu içinden geçen bir hizmetin veya gelirinin yahud belediyeye devri ilmi olmaktan ziyade indidir.
Her hizmet, muhakkak surette, ye vilâyet veya belediye erazisi dahilinde ifa edilmektedir. Meselâ şimendü-ferlcr, rıhtımlar, limanlar, kabili seyrüsefer nehirler gibi. Şu halde bunlardan alınan istimal ücretleri bu vllâ yet veya belediyelere muayyen nishet-ler dahilinde tevzi edilecek olursa, tesis masrafını veren devlet hangi bedel ile amortismanını temin edecektir. Nihayet milli müdafaa gibi hizmetlerin masrafları ne ile ödenecektir. Esasen hiç bir vergi muayyen hiç bir âınmo hizmeti masrafının mukabili değildir. Hususi hayatta olduğu gibi, âmine hizmetlerinde de, tesis masrafını vermiş olan âınmo hukuku hükmi şahsîsi işletmeyi temin eder veya ettirir ve istimal ücretini kendisi tahsil eder.
Tesislere yapılacak ilâve masrafları da İstimal ücreti üzerine roperküsyon yapacağından, bu defa da, halk ve matbuat hayatın ucıızlaınayıp, bilâkis pahalılaşmasından şikâyet edecek Ur. (Rıhtımların uzatılması halinde) belediye gelirlerine, Nafıa âmme hizmet* lori istimal ücretleri bir kaynak teşkil edemiyoccklorine daha pratik golccektır.
Sinemalar tır. Mckteb tının umumî sonra, İstanbul belediyesinde yedi mil vona yakın bir açık vardır. Bunu ka-(Devamı Sa.t 5, Sii.» 1 at/
kısım için» vilâyete ve düşünülmesi
göro daha ilmi ve matrahlar aramak lâzım

varidatı iso dovoJe kulak* hocaları maaş ve tahsısa-büdcoye geçmesinden
BAYTA. 4
sr
cu
t
Eğer Sinan Sadi gerçekten sanat yolunda çile doldurmayı göze almışsa ona edeceğim tavsiye şudur: Kitabını yaksın ve şiir dünyasını buluncaya kadar eser neşretmekten vazgeçsin. Döşünsün ki son asır Franaasının en büyük şairi saydığım Valery 20 yıllık bir şiir uykusundan sonradır ki ancak gördüğü gerçek şiirin rüyasını tesbite kalkmış’1. Sözlerime kızmasın ve unutmasın ki: * Hep iğbirardır yüatt gülmez
konuşmayı bile unutarak yalvaracaktır: Yolumla açılıp yoluuda sulan Kir çiçek gibiyim unutma beni. Ne olur her ak>(am gönlüme dolan
— Yazanı ------------1
Nazım Kemal I

TEN! SABAH
I ’) ŞUBAT 1948
Sudanın istikbal
İngiltere ile Mısır müzakeratı ve Sudan ahalisinin hakları
Yazan: Michael Graırt
Geçinmek için
azan ; Muzaffer Kayar
hakikatin!
sessiz
İNAN Sâdi bana «Sükûta isyan» başlığını taşıyan şiir kitabım göndermiş. Her halde ondan bahactmomi istiyor.
Sanat dünyasında gerçek kıymetlerin meydana çıkmasını gaye bil-jiğime göre -ne çapta olursa olsun* sanat eserinin üzerine eğilmeyi bir vazife sayıyorum. Hele bu eser, ikinci defa basılmış ve satış bedelinin %50 si ünivedsitelerimizde okuyan fakir talebelerin menfaatine terkedilmiş olursa, itiraf etme İnim ki eserden daha çok beni bu asil hareket ilgilendirdi.
Eazan bir eserin başlığı; sanatkârın dünyasını, senbolle hü lâsa eden bir anahtar dan farksız dır. İşte Baudelaire'in fElem Çiçekleri > böyledir. Acaba Sükûta isyan da Cahid Sıdkmm ••Ömrüm *dc sükût» ü gibi şairin dünyasına açılan esrarh kapmm o büyülü a-nahtan mıdır?
Kitabın yapraklarını beraber çe virelim. Sinan Sâdi önsözde bize şairin bir tarifini yapıyor ve diyor ki:
«Şair, çok zaman ilhanı rüzgârlarının insafsızca hırpaladığı ıssız sahillerde unutuhr* r^ahzun bir uğraktan farksız, \ı ııh öksüz lüğünün kırık fakat mağrur ve fa ziletkâr bir ifadesidir.
Şairin bu târifindtn anlıyoruz ki Sinan Sâdi, bir efem şairidir. Acaba o da tıbkı Fuzuli ve Bau-delaire gibi çalkantılı bir ruhun derin üzüntülerini kristal mısralar da konuşturabilecek. içimizde bağ d a şan ta biatin karanlık ve köklü tezadını bir çığlık halinde aksettirebilecek mi? Kitabın yapraklarını çevirmekte devam edelim. İlk kar şılaştığımız manzume Sükûte isyan» adını taşıyor; beraber okuya lun:
Sonbaharda bir gündü tabiide ka-l dmı yalnız, Bahükca uzaklaşan utkuma daldım yalnız. Göz yaşımla ben o gün aeııuı silecekti nı. Her yönden yine acı, bitmez jab aldım yalına Dioliyerek suların sükûta isyanım İçtim o gün do^ranca özleyişin tadını, Sen vardın benliğimde, tiae sen her yanımda; Ömrümün hülya gibi sarnuştm her anını.
Kuvvetle tahmin ediyorum ki raz de, benim gibi, lyayal kırıklığına ılğradıgmz.
Acısını göz N-aşife silerek «sükut gibi uğultulu bir derinliğe is-yan etmeğe kalkan dilini bulamamış bir .sairle başbaşapz. Sayfa-Jan çerii’dikce hep nı eda ile söy k-uen üzüntülü, bir yalvarışın mırıl tılarmı dinliyoruz. Şair. »»Aşkın ce ♦anneminde» dolaşıyor, ölmeden ölüyor, «Öldüren bose* den şifa umuyor. Fakat bütün bu safhalardan geçerken onun dudaklaınnda iğreti ve içi boşalmış kelimelerin heceden ibaret ahengi var. Bu, a-le&de bir şarkı bile değildir. Şairin; kalbini yakan sevgi ateşile içine daldığı dünya, cüce ve statik bir dünyadır.
»Sükute isyan • şairi Sinan Sâdi, * Ömrünü hülya gvhi saran > bir sevgilinin esiridir. Onun uğrunda eza çekmenin tatlı bir çile olduğunu söylüyor. Ruhuna, et ve kemik sıtmasının ateşini doldurarak ( iki tatlı yalan» dediği sevgilisinin Ye şil gözlerinde» kendisine teselli an yor. Peki amma, hani şair isyan edecekti?’ Demek ki Şairin duyduğu acı,
yapışan bir gölgedir; ondan ayrılamıyor. İyi ya bu acı ile bağırsın. Evet bağıracak hem de hamidane elmnk istiyen gürültülü bir sesle: Sarsılsın istiyorum ve dökükün bokluklar... l*uıiRğım dudağına mahşerde değecekse.
Yer değişsin bir anda varlıklarla ’ ' 4 l’-’ ’ ' , yokluMar;
IHalbim eğer ölüme sensiz baş ego
* cek.se.
Fakat bu, dudaktan şifa uman ne zavallı bir isyandır. Ve mısrala-nn dağınık örgüsünde metafizik fcir hamle yapmak istiyen bu ruhun ne bodur bir gururu var! Hal buki bu mısralar; 48 sayfadan iba ret olau kitabın, dfysMIIrim ki, en güzel «ayılabilecek mıaralandır.
Şairin isyanı «senriz^ adlı man-ynmedo başlayıp yine orada sona eriyor, O artık haykırmayı değil


vazgeçmiş.. « varlığına ı

Hicranla unutup uyutma, beni.
Şair, «.sevgilisinin yolunda solan bir çiçek > tir. Fakat unutulmama-yı istiyor. Mıaralann akışına, dilin eskiliğine dokunmaktan vazgeç tim. Yalnız unutulmanınım, - mânayı zedelemeden - bir çiçeğin vefasız ömrüne bağlamak istiyen şairin tesellisine şaşıyorum. «Sükût» gibi ürkütücü bir derinliğe isyana kalkmış olan Sinan Sâdiden böyle mısralar mı bekliyccektikl
Karısının ölümü dolayısile Hâ-mid de Makberin «Taçtan sükûtü» karşısında isyan etmiş ve şöyle bağırmıştı:
Yağ hin, neni varsa kâinatı n Y alnız bu derin sükût dinsin!
Fakat Hâmidin ölüm muamma smı çözmeğe çalışan mısralarında, şlibhe> ve umid> in savaşı, yaralı bir kalbin feryadı halinde gök kubbeyi dolduran faydasız bir zaferdi. Halbuki Sinan Sadi için Sükût , öyle zannediyorum ki, sevgilisinin kendisine karşı duyduğu ilgisizlikten başka birşey değildir. Bunda elbette ki kadınlığa hâs olan o naz ve istiğna kokusu bulunacak, ve şairin isyanı bir nevi serzeniş olmaktan ileriye gidemeyecektir.
Şilbhe yok ki Sinan Sâdinm acısı pek derindir. Bunu, eserin her noktasında görmek mümkündür. O, anlatılamaz bir haldedir:
A ulatılmaz doyulmaz bir tuhaf haldeyim ben
Ancak bu derin elemli hal; karşımıza bir hicran* ve «elem*» şairi çıkaracağına; derdini, «zehirli çiçek», Tutuşmuş benlik* gibi kili-şelttymiş tâbirlerin avutan gücün-de -avutan bir «Gönül hastası» ile bizi karşı karşıya bırakıyor.
Aoeba bu Gönül hastacı > sü-kûte isyan etmenin boşluğuna i-nandığı için sevgilisinin aşkile, Vmras Emre gibi yana, yana insan itI. unu 'bulanık, mahiyetinden siyi np kurtaran brr kemale mi erecek? Ye»c*c. minik bir firar duygusu* na kapınp ulaşamadığı «Tanrısını; eşyada aramağa mı kalkacak? Gvjci Sinan Sadinin bir derdi var. O ca ^vuslat ateşile j anıj’or. Ana
w
ma onun bütün emeli «yeşil gözlil» sevgilisine kavuşmaktan ibarettir. Koyuyor deli göıılüın; hor uza* ğa.(?) her yaııa Seni bulacak diye aşkınla yana yana... adını her lâhza ana ana gönlüm; her uzağa (?) her yana kavuşmak ümidile
Yalnız senin
Koşuyor deli
Sevgilisine her yana baş vurun derdli şahin anlatmağa gayret ettiği acı gerçekten büyüktür. Amma neylcyu-yim ki bu, dilini bulamamış bir a-cıdır. Öyle zannediyorum ki Sinan Sâdinin -Hicran» ı yalnız mısrala-ra serpiştirilen «gönül-, «hiiziin gibi kelimelorin sıralanışında kon dişini bulmağa çalışan bu* hicrandır. Ve kullandığı kelimeler, tıbkı koleksiyonlardaki ölü kelobekler gibi «mâna, nın sathında yüzüyorlar.
Sinan Sâdinm şiir dünyası, l(ub besi göçmüş iki buudlu garib bir' dünya hissini veriyor. O, avuç içi kadar bir genişlik ve uzunluğa «aü küte isyan eden suların» sesini yatırmak isterken orta yere cılız bir sanat eseri çıkıvermiş. Onun kurmak istediği yapı bazı hafif latalardan ibaret dağınık bir duygular kaosudur. Merkezi olmıy&n kaypak w mûdisesiz biz âlem.
Sinan Sadi, hafızasında kırıntı halinde kalan birçok şairlere aid mısralann gölgelerini üç uca ekli-yerek dünyasını, bir kırlangıç gibi kurmak istemiştir. Bu teşebbü.% te de belki güzel bir taraf var; nm ma orta yerde eseri göremiyoruz.
Herhalde - Sükûte isyan» Sinan Sâdinin ilk eseıi olsa gerek. Manzumelerinde, bütün acemiliği ve kapma şiir atmosferine rağmen sa mimi bir eda sezdiğim bu gencin, ilk kitabını böyle acı bir tenkidden geçilmek istemezdim. Sinan Sâdi, beni mazur görsün; başka türlü hareket edemedim.
Eğer Sinan, gerçekten sanat yo lunda çile doldurmayı göze almışsa ona edeceğim tavsiye şudur:
Bu kitabı yaksın ve şiir dünyasını buluncaya kadar eser neşretmekten vazgeçsin. Düşünsün ki son asır Fransanın en büyük şairi saydığım Paul Valery, 20 yıllık bir şiir uykusundan sonradır İd ancak gördüğü gerçek şiirin dü-yasını tesbite kalkmıştı. Sözlerime kızmasın ve unutmasın ki: Hep iğbirardır yürü giilaıez hakikatin!
Nâzım Kemal


Kayseri Belediyesinin yeni bir teşebbüsü
Kayseri Belediyesi eski bir âdete neşter vurdu
fiı
Belediye Encümeni, senelerdenberi Meler arasında ihtilâfa yol açan cihaz mes'elesini ele aldı
Kacyseri: (Yeni Sabah) — Ha-
vaların mütedil gidişi bugün Kayse fazla ride başlıca konuşma mevzuu ol-‘ muştur. Sebebi de, Kayserinin şlm c’iye kadar böyle bir yaza sahne ol nıe.djğıdır. Çünkü her sene Ocak a-jînda kar ve ayaz kimseye göz aç brmazken. bu sene kışın en şiddet li günlerinde bütün kapular ardına kadar dayalı vaziyette bulunmakta dır.
Havalazm mutedil oluşu sayfiye ve bilhassa civar köy ve kasabalarda ki erik, badem, kayısı gibi nıeyva ağa^lannın bir kısmının çiçek açmasına sebeb olmuştur. Bu hal on, onbeş gün daha devam ettiği tak-cür(îe t ütün m^yva ağaçlarının çiçek açacağı şe şiddetli bir soğuk neticesi bu sene de meyvasız kalınacağı, halkm kısmı az&mmca mu hakkak görülmektedir. Mamafih barı kimseler de "havanın böyle devam edip meyvaların iki ay evvel kemale ereceğini söylemektedirler. Bakalım zaman ne gösterecek.
ŞEHRİN İMAR İŞLERİ
Şe)irimizde imar faaliyeti memnuniyet verici olup Kayseri gün geçtikçe biraz daha güzelleşmekte, bu faaliyetlere bilhassa umumi cad delerde Taşlanmaktadır.
Belediye ruhsat hususunda halka fazla müskllât göstermemekte-
dir. Diğer taraftan Kayseriye ve devamlı yağmur 1 yağdığından sokaklardan geçmek 1-çin paçaları sıvamak, ve yollar ba zı yerlerde geçilmez bir vaziyet ar. zetmektedir» Şurasını esefle söylemek lâzım ki bu su birikintilerine yalnız sokaklarda değil umumi cad delerde de Taşlanmaktadır. Fakat yakın bir gelecekte belediyemizce bunlara son verileceği fikrindeyiz. Ve Kayseri belediyesinden de bunu beklemekteyiz.
BELEDİYE ENCÜMENİNİN TEŞEBBÜSÜ
Bugün bir âdet halini alan çehiz meselesinin belediyece ele alındığını memnuniyetle öğrenmiş bulunu yorıız , • ’ 1 ’
Aileler arasında çıkan İhtilâfla ra sebeb olan, bir çok zengin ve varlıklı kimseleri müşkül duruma sokan, bazı kimseleri varlıktan yok luğa sürükleyen bu âdetin belediye mizre ele alınması bütün Kayserili leri memnun etmiştir. Kayseri hal kı başta Sayın Belediye Başkanı İb rahim Erpüven, daimî encümen â-zaları ve belediye üyelerine bu ye-rinde teşebbiislerlle vazifelerinde ba şanlar dilemekte, bu işin bir an ev vel tahakkuk ve tecellisini sabırsa lıkla beklemektedirler.
Ahmed Özylrmidokuz
Mesahası Avrupa kıtasının yariBi kadar ve nufusu Londra kadar o-Inn bir memleket hâlen İngiltere 1-le Mısjr arasındaki müzakereleri anlaşmazlığa sokmaktadır. Sudun, İııgilUsrenin fazla İşgüzar baz.] Mı sırlı elemanları teskin etmek için, Sudan halkına ihanet etmlyeceğin don emin bulunmaktadır. Bilhassa MıSirm daha 25 sene gibi yakm bir bir zaman evvel İngiltere sftyesln-de lâtiklftline kavuştuğunu da göz önünde tutmftljdır.
yona İndiren çzusdntnclaohımmuu
Sndanm mitosunu 8 milyondan 1-kl milyona indiren Fanatik dervişle rin hâkimiyetinden sonra, buTdjlm 1898 s e n e s 1 başından Lord Kichenerln bulunduğu İngiliz—Mısır askeılerl tarafından devrilmişti.
O tarihten beri memleket İngiliz —Mısır komdominyomu tarafından İdare edilmektedir. Sudanın gene] valisi, İngllterenln tavslyesile Mısır kralı tarafından seçilmiştir.
1922 senesinde İngiltere Mjsııa Ls tlklâllnl bahşettikten sonra, Kahl-roden temin edilen gelirle kurulan - Beyaz Bayrak Birliği» Sudanda ka rışıklıklar çıkanp huduttaki Atba-ra Mıs^r garnizonunda isyanlara se beblyet verdi. 1942 senesinde Sudan valisi Sir Lee Stack, Kahire sokak larmda katledildi- Birleşik Mısır ki talan bundan sonra Sudanı terke dip yeıdne yalnız genel valiye karşı mesul yerli polis teşkilâtına ter kettiler Bir müddet İçin, hariçten gelen kışkırtıcılardan kurtulan Su danhlar, gerek siyasi, gerek İçtima i gerekse ekonomik sahalarda kay de şayan terakkiler kadettiler. 1936 İngiliz—Mjsır anlaşmasından sonra bir miktar Mısır askeri Sudana yeniden girdi.
Demiryolları ve kara yolları:
Sudanda bugün 800 kilometrelik demiryolu ve 1500 kilometrelik bir kara yoluna malik bulunmaktadır. Sudan, otomobil servislerile Belçika Kongosuna ve Kenyaya, devamlı İş llyen vapurlarla da Ougandava bağ lı bulunmaktadır. Uzun bir yolla Atbaraya bağlı bulunnan «Port Sudan» KjZıldcnhrin en büyük 11-manlanndan biri hâline gelmiş bu Ilınmaktadır Kartumda yapılan ye nl hava meydanı Afrikadan geçen, Kuzey, Batı, Doğu ve Güney hava hatlarının buluşma merkez! haline gelmiş bulunmaktadır- İngiltere hü kûmeti taraf m dan açılan 15,000,000 sterllng sayesinde memlekette büyük bir kanal ve sulama sistemi İn şa edilmiş ve Melltte yaz yağmurla nnı biriktirerek bîr baraj yapılmış tır. Bövlece, Arablann sürüleri ö-Mimden kurt ramaktadır.
Sudan hâlen, İngiliz milletler camiasında ikinci derecede pamuk is tishal eden bir memleket olmuştur. Pamuk müstehlikleri cemiyetinin gayretler! sayesinde ve Sudanlı a-melelerin çahşmalarile, Mavi ve Be yaz Nil arasında bulunan Cezirede son derece mükemmel bir pamuk clnşl yetiştirilmektedir.
Uzun zamandan beri, Sudan çif-likteri sendikası, İngiliz sermayesi ile köyler inşa etmekte, ziraat alet heri temin etmekte ve mahsul topla maktadır. Çifçl, bütün yiyecek mah sülünü, pamuk İstihsalinin yüzde 40 ını ve bedav» olarak sulanmış
roprak elde etmektedir.
Yorulmak bllmlyon Eğitim çalışmaları sayesinde, memleketin idaresinde yüzde 70 nlspotlnde Surfaa lı vazife almaktadır. 1044 senesinde bir Sudan İstişare Meclisi kurul-muştur. Btı Meclisin vazifesi Sodanın kajkfnması için gereken ted binleri alnıaktadtr. Şimdi. Gilney Sudanda, bugüne kodarhalkın Eği thn seviyesinin aşağı olmcjprulan dolayı bugüne kadar mümkün olmı yan bir tedbir alınmaktadır. Bu taa mm mülki İdaresi Sudanlıların el lerlne bırakılmak istenmektedir. ‘Biltün memleket, müşterek bir kuru cu Meclis ta-rafından İdare esilecek tir Genel vali konsoyi İle kurucu konsey yerin6 memlekette muhtar! yet sağlıyacak bir Umum! Meclisin kurulması yolunaıgidilmektedlr.
Sermayesinin mühim blT kısmı İngiltere tarafından temin edilen Kartum Koleji, Sudanlılara diploma vermektedir. Bu Kolej, Ucandaki Magarere Kolejlle Gold Coart saki Achimeda kolejlle ayni ayarda dır. Bu Kolejde tahsil etmek iste? yenlerin, sadece 10 İngiliz lirasın dan fazla bir masrafa ihtiyaçlar» yoktur. Çünkü bu Üniversite köle. JİAİn, 1 milyonu İngiltere tarafından temin edilen 2 milyon liralık bir sermayesi vardır. Bu sermaye harbde İngUtcreye yardım eden Sö danljlara mükâfat olarak verilmiş bulunmaktadır.
Hayat seviyesi:
Şeker, çay ve diğer maddelerin İhraclle, hayat seviyesi günden gd ne yükselmektedir. Sağlık ve orta P le İlk Eğitim sahalarında da ayni in klşaflar kaydedilmektedir. İngiliz-lerin ldareslle birloşen Sudanh larnı kabiliyetleri sayesinde, 8u. dan bir karışıklık memleketi olmaktan çıkmış ve istibsle emnlyefc le baan bir sulhperver belde hâil ne gelmiştir.
Ingiliz hükümeti, Sudanı bu derece istiklâl yoluna soktuktan sonra. bu memleketin İstikbalini bir kay müfrit şahısın İhtirasları için feda etmemekte haklıdır. Bu tolitfkaer lar, Mısırlıların bildiği ve Sudanlr-larm da tahmin ettikleri sebeplor yüzünden, Sudanı Mısjrm hâkırniye ti altma sokmaya çalışmaktadırlar. Bu politikacılardan biri, geçenlen!» Kahlrede yapmış olduğu bir basın toplantısında şöyle diyordu:
nEğer Sudan bir krallık olursa» kralı ben olacağım. Bğer bir Cumhuriyet hâline sokulursa. Cumhurbaşkanı olacağım. Eğer bunlardan hiç biri olmayıp. Sudan ile Mısır birleşirse, o zanuın Başbakan olmak isterim.»
1936 senesinde Mussolini, Mjsın tehdit ederken, Mısır hükümeti. Adi sırın güvenliğini sağlamak için, ma • alimemnıınlye İngiltere hükûmetlle anlaşma yapmayı kabul etmişti. A-radan 10 sene geçti. Bu anlaşmanın daha 10 senelik ömrii olmasına rağmen, İngiliz hükümeti bo anlaşmanın gözden geçirilmesini ka bul etti. Ingiltere hükümeti, buna, Mısır şehirlerini ve halkım Alman ve İtalyan İstilâsından kurtardıktan bir sene sonra kabul etti- İmza lanmaya hazır bulunan yeni anlay manın İmzalanmasını yalnız tek
U «efil hayatın kucağına düş îtüğü gündenhori o uja, dlğ‘ir bütün İnsanlar gibi hayattan şikâyot etmeğe başladı; fakat o, diğerleri gl bi bu şikâyetin hiçbir kıymet laşOua-dığını vc sadoco büyük bir mânâsız-hktan ibaret olduğunu anlamakta gecikmedi. Bir zamanlar, yalnız kaldığı dakikalarda oturduğu han oda-snun rütubetll, örümcek aglarile kapta duvarlarına bakarak hayata küfür fer savurduğu olmuştu vc böyle hareket etmokte bir tesoBi dahi bulmuş tu amma artık o, iradesizliğin ve hayata karşı ürkekliğin bariz delil, kiri olan bu küfürleri ağzına almaktan hiçbir zevk durmamağa başlamıştı. îyi ve norma] bir hayat standardına kavuşabilmenin ancak slh ek M bir mücadelo ilc'mÜmkÖn olacağına inanmıştı.
Gerçi bu şehrin yabancı aydı, çok uzaklardan gelmiş .herkesin yüzüne kâh hayre^ kâh alâkasızlıkla baktığı bir öksüzdü; çekingen mizacı yü »ünden dost kazanamamak fb^dbaht-bğına mahkûm olmuştu amma artık melânkolik bir hâl» t ruhiye içinde kalmasına sebc^b olan hîaıonntn tesirinden kurtulmak zamanının geldiğine inanmış bulunuyordu.
Penceresinin kenarmâa oturduğu kahve, onun gibi kötü kıyafetli in. •anlarla dolmuştu, pis hava(a tahammül edilmez gürültüsü cehennemi bir ız tır ab kadar görünmüştü.
Cebinde yivmi beş ▼ardı. Bu paranın cn
ği kahve için ödemesi lâz mdı. Karttı da mü (İh iş açtı, öğlende, ra ıst.gt yerde yağı kokan, ışı taş dolu bir tas mercimek çorba1 ile, suda pişmiş kadar yağsız biı tat;rk patates yemeği vermişlerdi vc o bıırlpn yemiş olmak İçin yemişti. Y'mcrr 'zlik yapamazdı, cebinde paras. yoktu, binaenaleyh yemeğe nu ct rdtı.
Çalışmağa başlaâılrtr-n biraz sonra midesi ağırmağa beişftm. ustabaşını ikna edinceye kaaûT çekliğini yal-mz Allah bilirdi. Fa^nmtm kesesinin kâhyasıydı sanki ustabaşı Ofl maiyetinde çalışta işçinin hasta olduğuna inanmıyordu. O dan şikâyet ederkm, küfürler savuruvord-.. küfürlere tahammi dar âofibı bo2uin uşt;ı
dan anladı, k. bu k’lfUrlere geçinmek için tahammül gerektir, aksi takdirde işinder olacaktır.
Neyse, uetabaç. efendiden fabrika mn muayyen saath-nnde gelen, oda-imde bir kahve ile «jgara içtikten sonra giden doletora g •lebflmek Mn aldı.
Doktor bey, di r-vağ sağlam adam karşısında görünce şöyle
cna korkunç
• •
auruş parası kuruşunu içti-
baktı, sonra kaşlarım atarak snf du:
— Nçyln var?
öyle ya neyi vardı’ Hiçbir şajJ Kolu kpsHmemlşt^ ayığı sakatlar^ mamıştı, başı yarılmamyU. Fabrik^ »Ta çalışan "bir işçinin buıdon başka no hastalığı olabilirdi H? Karın aj nsı, baş ağrısı gibi hastalıklar, blf işçiye yakujmıyan şeylerdi vo burj» lar iğin izin alabilmek her babay!« gite nasib olamazdı.
U2arrıir_> sakallarını kaşıyarak ar» kapı dönük doktora:
— Şey efendim, midemden rnua, tarihlîn de ..
"Diyebildi. Doktor mUstehziyâ.^ bir eda ile:
— Yaa!?
Diye mırıldandı ve sonra yanın» çağırdı:
— Doğru mu söylüyordun?
Doktor bu suali soracağı yerde, onu telime ile kapı dışarı etseydi, muhakkak kİ b’i derece büyük bir üzüntü 'Uuymıyueaktı.
İki paralık bir İnsan olduğu i' n doktor b le ona inanmıyordu COz'.srf yaşardı ve geri dönerek k-«r>.va doğru yürümeğe başladı Doktor:
— Dur bakalım, nereye gid •.örsün ?
Diye kabadayı llsanila .sordu. Du: ij ve doktorla gözgöze-g'düllur Dolar ı işlediği hatâyı anlan-ı»şt:.
—Adın no senin?
— Yusuf cindim’
C^vab v*»*dl£fne, hala burada dur-dug’una olmuştu ammo i • n
veya hiç olmazaa bîr rorefr- h’h .n-(lan tu odadan çıkıp ustabaşın » zuruna gittiği zaman yakası yırU’.-madık küfürlerle karşılanacaktı, o-nun için durmuştu!
— Niçin gidiyordun, madan?
— Siz bir doktor? r. toru m uzsunuz’. Buıa? .
len işçi sizin sıhhatnn?» çin »gelmez! Buraya hn lir! Hasta olduğumu v ' ■man hiçbir alâka gösterme »rfz: tellk b*'nJmle alay ettlnü ! Tdbîi parasız hastayız, alâka gt s‘ »rnr^j 5» nlzi alelûde bir hâdise olarak -
İmiz. Onun Iç’.n gidiyordum...
Doktoc. Yusuf un .bu sözlerin, i . ka ile dinlemişti; Yusuf haksız m y-dı sanki? D#ger fabrikalarda heî.Ihı lik yapan arkadaşlariie bir at^ya geldikleri zaman parasız he i tu m > avene etmenin bîr külfet oldujJ.’nd:»
muayene ol-

*»> im do c (»oayn ** •..r.FTnak
m*. İler
olduğun
d sı a te aşı îlk önce
ona bu ka-
arnrr.a sonra-
1-u -ZP.-İtF-
ırz
için
tir bir
H bir sebep durdu.'L . Ingiltere, zama.i m gelince Sudarar -(.(kimi; etinin •iden alınması v« $-üdar,hlarjn ireni di mukadderatlarım Kâvin etmeleri ne mani olunmasını i^Ciyen madde yi kabul etmoFten imtina etti. Sudanın takip ettiği siyaert şn Wlime| lerle ifade ettllebilir:
.Sudan, Sudanliıarı.’.ûır!.» ! İşte, Sudanın .suko?..: bu prensibe bağlı bulul-r . -:t;.c--r.
Helen©»in intikamı

niyetle
1’rcBseN
I
ı*(
golecck, demiyorlar
oglıım, dedr. aanin ha*, neden ilgilendirirdi;:0 nr:
Mivp»
f •
• •
şikâyte etmiyorlar mıydı. Hor tayım diyeni muayeı.eye kalk « bütün günümüzü, fabrikaya m em iz lâzım nuych ?
■r
— Yuenf tahğm beni
Pa:a veren de vermiven 'ie uvn amele ve tâbidir. Fokatt sen. ufacık hâdiseler önünde yeise v* midstrüğe düşme! İradene sa^ib Mücadele et Böyle çekip giüec* yerde, bana ikna edici sözler suyh -meliydîn, esasen 'ben siklerden bunu beklerim.
Bundan sonra Yusufu mu&ycre rt. ti ve ancak bir gün izin v«rdbib!l Ustabaşı, bir günlük raporu gö Un»-e küfür etmekten vazgeçti.
Yusuf o gün hep doktoran sö’h Tini düşündü. Doktor ona. iraden- -a-hib ol, mücadele «et. demişti; Ali di onu bu sefil hayata bir defa sürü »e mişti; mademki j ıztrrab ve mahrumiyet İşinde yaşıyacaktı; o h« U niçin karanlık, küf kokulu h.^n »v'.a. smda lısyata küfürler .aavurmuu.-y-Niçin mücadele ederek kendine vc yepyeni bir hayat vohı amr malıydı*?
Karnının ağrısı geçmişti, fsk .r lığını unutamanuştı. Kahveciye kuruşu verirken, doktorrm shr.l •* ni hatırladı.
— Kâmil efendi, dedi, senden h;r ricada bulunacaktım...
— Nedir o evlâdım?
Şu Kâmil efendi» ne ivi aHun lı-Görmüş geçirmiş bir insandı, h ı' anlardı.
— Bana, dedi, iki buçuk lira h-dünc verir misin?
Kâmil efendi» tek kıdıme söyle »ilden Yıısufâ istediğini verdi. Bu cık hâdise, Yusufa büyük bir coşar*! verici mahiyette İdi. Nefsine îtlmu. di artmıştı. Sevinçle kahveyi n--Icetti.
O günden sonnu öksüzlüğünü. \ -bancıhğını unuttu ve Yusuf ,v» p3" ' blı* adam oldu. Ustabaşı, ona blty bir nlâka göstcrh’or, hattâ İşten tıktaıı sonra bir kahveye gidü bile onu du; ipin
inanmış bulunuyordu..»
A

i s
l;üküp «ârnk’ey
i
" "2 ABI SŞtfi yemden menfaya kraliçenin Romanyaya «->( c nun diktatörlüğü
Ann krntiçc «HcScııe», sez m İne v.-
R*M^jaııesL Hamıan yayı pekine felâketli seyrini «Beg^d^ıreını-ani^^ oplu « «An ılı» J ‘e ev Senti İrere tâ-isv.-. itnın İtng tonn* ■
çatmıştı. Karolun > atılması, anne kı dönücü; Anten
Hitler ile akdedilen andla^nıa ve Alamayanın hezmvtl.. Şimdi kraliçe artık mukadderatının seyrini değişti, rebilecek mi? Maalesef, yine hayır! Bu sefer, başka bir kadın onun istik halinde büyüle bıı -agel ^Jacaktı. Fa kat Arına Raukcı Japıtni taşıynn bu kadın, siyasi bir jakjbedch başka biı «ey değildi. j - 4 , ... x
Ortada do\ >r.r. rivayetlere göre, I Mişelin evlonnı.si Kızıl hâkime Anna Pauker’in Reyrim* bağlı kalan bir nıo, sele imiş... Bu. ne dereceye kadar, doği’uduıi. bilemeyiz.
Fakat hu arada yazık ki kraliçe. HĞldne, bütün a?.mlno vc iyi niyetine rağmon Rnfnnyayı pnşlne takıp sü-VfflcUyon kn’dnrln felâketli seyrini de ğtşi irenıcmiş, oğlu M İçeli prenses Anne ile evlendirerek hayâttan în-Ukammı alamamıştır
(/oi Paris dorpûinddfP*
Acaba Rumen luraliçesi HtflCne, bayatlan intikamım alabilecek mi?.. Bütiin tekzJblere ve siyasi entrikalara raffniı-n kral Miyel prenses Anne ile evlendiği takdlrdo bu soruya e vet, demek müı. kilndür. Fakat kraliçe HdlCne artık tallhlno küsmüştür. Onun son günlerde ağzından düşürmediği cümle şudur: (Ben dünyaya, bedbaht olmak İçin gelmişim.j>
Filh:ıkik(( kraliçenin hayatı fftci alar ve felaketlerle dolu biı* hayattır. Onun, kral Karol ile evlenmesi sırf hanedana aid resmi aebeblerin tesiri le vuku bulmuştur. Zaten aradan iki yıl geçmeden Karol bu zavallı kadı nı unutacak ve Mugda Lupescıı'ya û. şık olacaktı. Bu hadiseden sonra kra İlçe H6!6ne’in İnziva hayatına çekildi gini görüyoruz.
Karol kraliçe Alexandraııın cenaze merasiminde hazır bulunmak üzere gittiği Londradan dönüşünde Hülyaya uğrayıp Magda şanı afta başlamam kat daha arttırmış
ile Venedihde ya-onun acısını “bir ve saraydan
nya çıkamaz olmuştu. Nihayet Karol tahtından feragat etmek zorunda kalacaktı. Bir müddet sonra da ktl -çük ivrişel tahta çıkmış ve Hel^nc’e talih yeniden gülmüştü. Artık bunda* böyle bedbaht kraliçe üzüntü llo çirdlği günlerin intikamım alabilecek miydi?
’ YEN t BİR R^LRİB DARA
Fakat keyhat» O yln«ı bil- çok faxâ alaria kaışıiacaktı: Karolur. Rnnıaa yaya dö-.ıüb tekrar te’V1’ 2 'Çtucs. kendisinin sürgün oıülmokı ..
o, Florunsa la menfa lıayatı yaşar • ken, (küçük Mişel) babasının yanın (la Bükı-eşte kalacak ve karalçtersta bir kadın olan Mngdanın nezareti al tında yetişecekti.
Kraliçe Höldnc artık iHftttulmuş sayılan bir kadındı. Okadar ki Mişeli prenses Hohenzolorn - Slgdarin'in t» kîz doğmuş IrzJenhdan blrilo evlen-dhmeğo kalktıkları zaman bile hü terkedilmiş annenin fikrine müracaat edilmemişi!.
Nlhavet İkinci dünvft savaşı geMb
t*
• i
oynuyordu. Artık NçW M i: . hayal kırıklığına s’drüktnni ' •• çünkü o yaşamak ve geçlnn müolfûo ölmenin zaruret»
I •

|Q ŞUBAT 1948
--■ --
İslâm Tarihinin En Meraklı öahisıeri |
*



Mısırlıların Tini — llılilâlcilerin Medineye girişi — Ali ile Mervan arasında bir münakaşa — Osman Meruanı teslim etmiyor — Muhasara — Osmanın şehid edilmesi — Osman mazlum olarak şelıid edildi ________________________________ 51 ________________

diği günlerden birinde, Ali yanında oğulları ve Abdullah bin Ömer de As habdan bazıları bulunduğu Halde mu hasara çemberini yardı, saraya g’iıb Osmanın yanına çıktılar, hazreti A-li:
— Gidiş pek kötü. Kını-et kullan madıkça bu işin sonu gelmez: netice yi iyi görmüyontm. Bunlar sana kas dedeceklerz Emret, onlara silâhla karşı çıkıp vıınışalım. dedi, Osman her zamanki fikrini tekrarladı:
— Benim yüzümden İslâm kanı -nm akıtılmışından AUah-ü Tealâ be ni korusun. Ben kaderime boyun eğ-nıişimdir. Kendi yüzümden kan dö -külmcsine emir vermem.
A1İ, çok uğraştı, ikna edemedi. Da ha çok ısrarın faydnsızhgını anladı, yanmdakilerle birlikte oradan avn -lirken:
— Yarabbi, dedi, gücümün yettiği kadar ona yol gösterdim. Şahidsin Allahım, ben elimden gelebileni yap mağa çalıştım.
I ★
Asilere nasihat kâr etmiyor, muhasara kaldrnlamıvordu Vilâyetler den hazırlanan iındad kuvvetleri yola çıkarılmışlardı, fakat yetişebilmeleri zamana mütevakkıftı;
Silâhlı bir mukavemetle duruma fiilen müdâhale halife tarafından is tenilmemekte olduğu gibi, istenilse dahi âsiler Medineye hâkim vazi.vet-te bulunduklarına göre onlara karşı durabilecek bir kuvvetin teşkilâtlan dırılabileceği de şüpheli idi. Böyle bir teşebbüse geçilse idi, ihtilâlcilerin kati tecavüzlerinde daha acele davranacakları muhakkak idi. Belki de, buralarını düşünen Osman, siikû net ve itidali muhafaza ile. gelebileceği tabii olan, imdad kuvvetlerinin muvasalatlarına kadar zaman kazan -rrmK- TSt Pmı s tir.
Nefsini ha!' etme teklifi, kııdar. a sileri bir kat daha kışkırtarak serî bir nerioove rarmalarmı intaç edebi lecek mukavemetten çekinmiş olması da bir (bekleme) ve (zaman kazan ma: siyaseti takib etmiş olması ihti malini hatıra getirebilir. Ve yine (nefsini hal’) edip makamdan çekil mesi tekliflerini neasebebte reddeyle mis olduğunda türlü noktalardan mütalâa yürütülebilir.
var
Hikmet Bayur'un Ağaoğhırta cevabı
Mektub:
( Muhammet! bin Eblibeklr ile ya mndakiler; sana müracaat edince hepsinitn öldürülmesini temin ile getirecekleri menşuru ibtal eyle. Sana yeniden emir gelinceye kadar ma kanundan aynima.» tarzında yazıl -duş idi. Mektubun tepkisi şiddetli ol dıı. Başta Muhammcd bin Ebübekir olmak üzere ihtilâlcileri geri dönüp Medineye girmekten artık hiç bir kııv vet men c^'Hyemezdi. Mektubu; Ali, Talha ve Zübeyrc^gösterdiler. Ali; ihtilâlcileri yatıştırmış ve onlara te. minat vererek uzaklaştırmış olması bakımından hepsinden daha çok ü-züldü. Dördü de kırgınlıklarını gizli-ycnıcdiler ve evlerine çekildiler.
Mektubu yazan Mervandı, mühür İse halifenin idi. Osman; mühüriin kendisine aid bulunduğunu, mektubun münderiçatından ise aslâ haberi bulunmadığını ve yazılmasına e -mir vermediğini temin eyledi. Mer -vanın yaptığını anladılar ve kendile rine teslimini istediler, Osman kati -yen teslim eylem iveceğini bildirdi.
Osman Mercanı teslim eylememek te haklı idi. Sarayda bulunmasına rağmen, onu vermiyeceğini kesin söylomiştl. Eğer verse idi hiç bir sor gûya vakit bırakılmadan onun hemen parçalanacağını emin idi. Ve biri adamın suçu tahkik olunub ınüdafa ası dinlenmeden ölüme gönderilmesi-, nln. isl&miyet usullerine uyımyaca-. ğını da herkesten iyi bilirdi. Nitekim | sonradan, Talha, hazreti Aliye:
— Osman, eğer Mercanı teslim et sevdi, bu felâket başına gelmez ve şehid olunmazdı
Deyince. AH:
— Osman; çok doğru hareket cy-lemistir. Eğer Mervan teslim edilse idi. seri hüküm lâhik olm3ksızm hemen Öl dürü lü vereceği muhakkak f -di. ___________
Cevabını vprm?^^
omtraiT: Mercanı vermemekte ısrar pvlevincr^ bıı kere Hilâfetten fkrndini hal’) eylemesini istediler. O om pr bunu da kabul eylemedi.
Yine AH gelib araya girmeve mec bıır kaldı ve ele haşaları halifenin ya nından çıkardı. Onlar da adamlarlle birlikte emaret sarayında halifeyi muhasara eylediler Ne içeriden d»sa n r'kdahntvor, ne de dışarıdan ie^r! girilebiliyordu. Kuşatmanın şiddetlen


fi -



I

ZENI saba

»
(Baftaratı l fncitte'
•up olmadığını tayin ve takdir hak kının ancak Bu parti mensublan-na aid olduğu kanaatini de açığa vurmaktadır.
Dün, Hikmet Bayurdan aldığımız bir mektub yukarıda hülâsa-ten bildirdiğimiz iddialara cevab teşkil etmektedir. Mektub aşağıdadır:
Hikmet Bayurun cevabı
«7 Şubat tarihli bazı gazetelerde, Demokrat Partinin genel idare kurulu üyesi bay Samet Ağaoğ lu Akın» da çıkmış olan iki makaleme karşılık vermektedir. O-na göre vaktile Demokrat Partinin kurulması için bana işbirliği teklif edenlere: «rAtatürkün meşru vârisi olan Inönüye karşı çıkılamıyaca ğını ve çıkmanın doğru olmadığını, bıı memlekette başka partilere değil, Halk Partisinin ıslahına ve takviyesine lüzum olduğunuz söylemişim.
Bunun ne aslı esası, ne de manen imkânı ı ’ idare edilen bir ülke meşru-, ris mefhumunun akla gelebileceğini ilk defa Demokrat Partinin sözcüsünün yukarıdaki cümlesinde görüyorum. Atatürk ölünce yapılan ilic Cumhurbaşkanı seçiminde
idareci gezil» al iüoliieler
vardır. Cumhuriyetle » v â-

Be edl antidemokratik kanunlar
Sd9 taran 3 üncüde patacak bir «eUr kaynağı lâzım.
1948 ucledlye büdcesıno göre şehrin her erfcek mükellefine senede 120 lira belediye vergisi isabet etmektedir. Bu mikdar diğer Avrupa devletlerine kiyaseti azdır. Bu yedi milyon açığı İstanbul mevcud erkek nüfusuna tevzi edocok olursak bu rnıkdar senede yuz elli liraya çıkacaktır kı ayda otı üç tutacaktır. Bu da İstanbul şehirlisi için biiyük bir rakam tutmıyacaktır. Pa-kat ötedenberı iddia elliğimiz veçhile belediyemiz için en muvafık, ve en pra tik gelir kaynağı, vasıtan olan oktru-. va rosmidlr.

İOAHFCİ
Bay Celâl Bayarın almış olduğu tek oyu veren benim. Atatürk’ün bir yıl önce onu Başbakan yapması, onun Jktisad Bakanlığı sırasında önemli gelişmeler olması ve a-gır iİFtisadi buhranın onun zamanında yenilmiş bulunması beni buna aevketYnişti. Daha 1938 de Bay Celâl Bayan Cumhurbaşkanı yapmak için oy veren birinin 1945 de Bay İsmet İnönü için Atanın » «Meşru varisi demiş olması manasızdır..
Bay Samet Ağaoğlunun yukarı-daki cümlesinin son kısmına gelelim.
1945 yılında bir gün Bay Celâl Ba3rar beni evine çağırdı ve C. H. Partisine «Dörtler takriri* adile, daiıa sonra Demokrat Partiyi kuracak olanlar tarafından verilen takriri gösterdi. O vakit ayn bir parti kurmak niyetinde olduğunu söylemedi. Kâğıdı okumaya başladığımdan az sonra: ( Bunu dört imza ite vermeyin, çünkü derhal aleyhinizde bir toplulaşma olur ve muvaffak olmazsınız: önergeyi biriniz versin,, isterseniz ben vereyim: o vakit bu fileri beğenenler takrir lehinde konuşabilirler ve dâ va ilerler dedinu Ben hep işin C. H. Partisini ıslah için yapıldığına kanidmı.
Başlangıçta odada yalnız Bay Celâl Bayar v(j Refik Koraltan vardı, az sonra Bay Adnan Mende res ve Fuad Köprülü geldiler. Bay __________(levamı Sa., 6; Sii., 1 de)
Kaçakçı “ekabir!.„
ffltKCûrayiı ı incide
Çınarın Uadesini almışlar, uzun za-mandanberl sürüp gittiği kanaati git tikçe kuvvetlenen kaçakçılığın esrarını esasından çözmeğe çalışmışlardır.
Taiıklkat seyri, hakkında âza mî ketumiyet mul afaza edfinteletedir. Bi ziın alâkalı çevrelerde yaplîğımrz esas V ^ahkika^’ göre, rallilerin tahkikat seyrini gizli tutmater.nın sebeht, îr/.çak eşya ve binlerce liralık çek orasında ele geçen ve yino bazı ma raf vc yük sek zevatın isimlerinin yazdı bulun-dııgrı 11 f ten in vakitsiz ifşa olunmak (8tenmcnıe3lnden ileri gelmekledir.


Meclisin dünkü toplantısı
(Bay t ara fi 1 incide) .
fabrika ve imalâthanelerdir. Yan-gmiamı j ıl itibarlle taksimi de şöy ledlr: 943 de 25. 944 de 36. 945 de 35. 946 da 39 ve 947 de 35.
Elde edilen malûmata göre hu yangınlar dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal, kontak ve kasid yüzünden çık ımştır. Yapılan tahkikat sonunda bu yangınlardan ancak 8 tanesinin sebep ve failleri tesbit edilmemiş, diğerlerinin sebeblerl tesbit edilerek mesulleri hakkında takibat ya pılınıştır. Bu yangınlar içinde kas-di olanlar şunlardıt: Bileciğin Hi-zarmııt okulu binası yangını. Faili yakalanmıştır. Takibata devam e-dilemektedir. Seyhan c’ümeıbank fabrikası faili yakalanmıştır. Tâki bata devam edilmektedir. Avanos ilçesi yangım faili hakkında yapılan tahkikat sonunda men’i mııha keme kararı verilmiştir. Manavgat okulu, Denizli Cav ilçesi jandarma binası, Diyarbakır lisesi yangınlarının da failleri yakalanmış, hakların da takibata başlanmıştı. Yanan 188 binanın ve içindeki eşyanın kıyme ti 5 milyon 178 bin liradır- Bu bina lardan 17 si sigortalı olduğu için bunların bedelleri tahsil edilmiştir. Yanan binaların 24 ünün elektrik şeması vardır. Bu şemalar elektrik etiid idaresinde muhafaza edilmektedir. Binaların yangına karşı ko runması için mevcut bir tallmatna me vardır. Yangına karşı alınacak tedbirler bu talimatnamede gösto rilmiştlr.
Beş sene içinde vukua gelen yan. gurlardan 34 memur hakkında tah kikat açılmış bunların ikisinin lüzumu muhakemesine karar verilmiş. 15 i hakkında da tahkikata de vaııı edilmektedir.
Milli Eğitim Bakânlığı yangını hâdisesine gelince, bu hususta Ad-llyece yapılan tahkikattan sonra hiç bir kasid ve ihmale rastlanama
• t

u
bat

SAYFA : S
ya hu
mış ve j’ongının sobanın fazla narak kirişleri tutuşturmasında»! şule geldiği anlaşılmıştır.
FAHRİ KURTULUŞ CEVAB VERİYOR
Bundan sonra öz olan soru sahi bi son beş sene içinde vukua gelen mühim yangınlara temas etmiş, yangınların bllânçosunun hazin bir manzara arzettlğini belirtmiş, alı nacak tedbirlerin artırılması lüzumuna İşaret ederek Milli Eğitim Bakanlığı vang .unda bir sabotaj olduğu kanaatini muhafaza ettiğini bildirmiştir.
BAKAN TEKRAR KÜRSÜDE
Söz alan İçişleri Bakanı tekrar kürsüye gelerek şöyle demiştir:
— Her nnühim işte mesul mevkiinde bulunanların efkâr! umumiye yi tenviri vazifeleri icabıdır. İçişle ri Bakanı sıfatile kaiden vaki olan bir yangın hâdisesini ihmal etme mize imkân hâdisenin bir söylüyorlar: rinde bir mı şimdiye
meleri bir kabahattir. Bugüne kadar Adliyece yapılan bütün tahkikat hâdisede bir kasit olmadığını göstermiştir. Adli makamların var. dıkları bu neticelere inanmayacak mıyız?.
DİĞER müzakereler
Fahri Kurtuluşun takririnin müzakeresinden sonra diğer takrirlerin görüşülmesine geçildi. Kastamo nu Milletvekili Fetlıi Mağralımn tek sulh yargıcı bulunan ilçelerde bu mahkemelerdeki tek kâtipler hakkmdakl sorusuna Adalet Baka nı cevap verdi:
Kalkınma istikrazı kanununun verdiği yetkinin 350 milyona çıkarılması hakkındaki tasarının birin ci müzakeresi yapılarak oturuma son verildi.
yoktur. Arkadaşımız kö^id eseri olduğunu Bu hususta elle-döllileri varsa bu-kadar ibraz etine-
Fuad Köprü ü nelar söyFm k istiyor?
stokumuz bol
Ankara 9 (AA.) — Tanna Bakanı Tah31n Coşkan, Bakanlığını ilgilendiren çeşitli konular üzerinde ve bilhassa bu arada yurdumuzun ekim du rumu ile mahsul vaziyeti etrafında Anadolu Ajansı muhabirine aşağıdaki demeçte bulunmuştur;
Eir ziraat memleketi olan yurdumuzun bu yılki ekim dununu hiç to bazı gazetelerin bahis konusu yaptıkları şekilde geçen yıllara nisbetle daha dûn bir vaziyette değildir. Bilâkis geçen ekim yıllarını (ki bizde ekim yılı diye kasdcttiğhn zaman eylül ba şından geçen ekim sonlarına kadar olan zamandır) yüz farzedersek, bu vıl yalnız bugüne kadar yani şubat 9 a kadar yapılan ekim durumu daha şimdiden yüzde yüzdür. Yâni 70 gün sonra olması gerekli bulunan mikdardır. Halbuki nisan ayı sonuna kadar daha 70 günlük bir müddet olduğunu ve memleketimizin bir çok doğu illerinde henüz ekim yapılmadığını da bu arada nazarı itibara alır sak, yurdumuzda bu yılkı ekim durumu nisan ayı sonunda yâni ekim yılı sonunda yüzde yüz yirmi beş fazla olacaktır. Fakat bu sonuca önümüzdeki aylardaki yağış ve hava va ziyetleri de tabiatilc tesir edebilir.
Coşkan bundan sonra, bu yıl yurdumuzdaki yağış vaziyetine temas ct m iş ve demiştir ki:
Birçoklarının söyledikleri gibi bu yıl yurdumuzdaki yağış durumu katiyen geçen yıla nisbeten az değildir. Hattâ bazı ekim bölgelerinde geçen yıllara nisbeten daha fazladır. Yalnız havaların biraz devamlı şekilde vaktinden önce iyi gitmesi ve kar yağıp yağmaması, genel olarak yağış yoktur veya azdır diye umumî bir fikir sağlamayı icabettirmez. Bli-gün5 darı d ir.
rait
se,
incide» sadece istinad olduğu
ve bir sır halinde muhafa-
(BastaraD l
Halk Partisinin temelinin menfaati şahsiye esasına ettiği herkesin malûmu
için kimse, C. H. P. milletvekillerinin. reyini bu tasarı lehinde kullanmış olmalarına hayret etmemiş tir.
Asıl üzerinde ehemmiyetle durulacak olan nokta, Demokrat Par ti İstanbul milletvekili Ahmed Ke-_«mal —Sil i vr i linin- İktanhul il kongre sindeki ifşaatile ortaya çıkan veya ortaya çıktığı iddin edilen haki katlerdir.
Şu veya bu şekilde bugün milletin bilgisine arzedilmekten çekinilen
zaya çalışılan bazı noktaTar olduğu anlaşılmaktadır.
Nitekim Fuad Köprülü, kendisine karşı Parti Meclis Grupunda hasıl olan cereyandan olsa gerek, hiddetli bir eda ile kapalı bir şekilde bazı isnadlar ortaya atmakta ve bu isnadlarla yine bazı Demokrat Partili milletvekilleri hedef tutulmaktadır.
Fuad Köprülü dünkü Kudrette çıkan bir makalesinde bu hususta şunları söylemektedir:
«Demokratların mukaddes umdesi olan Hürriyet Misakmın bu suretle süratli bir gerçekleşme yo luııa girdiği bir sırada D.D. yi içten ve dıştan yıkmak istiyen bir takım kötü niyetli kötü ihtiraslı dar görüşlü insanların ortaya yeniden muvazaa propagandasını çıkarmı-ya çalıştıklarına şahid ölüyoruz. D. P. yi idare edenlerin iktidar partisi ile gizlice uyuştukları mücadeleyi gevşettiklerine, hattâ bu parti içindeki müfritleri feda ettik lerme dair ortada dolaşan ve bir iki gazete sütununda aksettirilen
>
tezvir ve iftiralar bunun delilleridir. Kendilerine müfrit süsü veren yalancı pehlivanların D. P. yi şah si ihtiraslarına âlet edemedikleri için onu parçalanma çalışan âdi politika, dalaveracılarının, memleketi kurtarmak için her fedakârlığa razı olacaklarını iddia ettikleri halde mebus tahsisatlarına yapılan bir kaç bin lirayı elden kaçırmamak için D: P. ye karşı en menfur suikasdlere kalkınmaktan çekinmij’en komiteci taslaklarının mahiyetleri pek yakında bütün milletin malumu olacaktır. O zaman lıalkın umumi vicdanı, bunların manevî cezalarını verecek henüz gatlet içinde yaşıyan saf ve mastım bir takım insanlar da bu gafletten uyanarak kendilerini aldatan bu mücrimleri tel'in edecek lerdir. Biiyük kongre tarafından D. P. nin idaresine memur edilmiş
Diğor taraftan dün sabah Ankara-dan gelen Gümrük ve Tekel Bakanlığı müfettişleri Haydar Çınarın ayrıca ifadesini almışlar, bilhassa kaçakçılık listesindeki isimler üzerinde meşgul olmuşlardır.
Ne olursa olsıın bu hâdisenin İç yüzünün aydınlanması lâzımdır. Tah kikat soıüfhda (TÖVIz knnırrtılllart &a-l bit ölflrtterın listesini hükûınıt, farzı; muhal kaçakçılar arasında ekAblr dahi bulunsa, yayınlamağa kendini mecbur tutmalıdır.
ve Hürriyet Misakmın kudsiyetine bütün kalbiyle inanana olan D. P. genel kurulunun, gerek içten gerek dıştan nereden gelirse gelsin D. P. aleyhindeki bütün hareketleri milletin irade ve itimadına da.vanarak şitidetle karşılıya cağın dan ve mutlaka iflâsa mahkûm bırakacağından bütün vatandaşlar ve bütün dünya emin olmalıdır. D. P. milletin partisidir ve bu mil let, onu yıkmağa teşebbüs edecek I elleri mutlaka kıracaktır.»
Bir tehevvür ânında yazıldığı pek belli olan ve bu tehevvürün de nereden geldiği maiûnı bulunan bu makalenin yukarıdaki kısmı o-kunduğu zaman her şeye rağmen . _ -Köprülünün ct.grzr.mia UIT’ UTRlırı hâ kikal lerin geVelenmekte olduğu kolaylıkla anlaşılır. Köprülü bu ha kikatleri gizlemekte veya açıklamak ister görünmekte kendisi için bir takım menfaatler güder veya gütmez bu hiç bir zaman bizi alâkadar edecek bir mesele değildir. Biziı alâkadar eden nokta, yalnız bütün milletin, 2ö senelik bir tahakküm şosesinde tek güvendiği ve bir halâsı simidi gibi tutuiduğu Demokrat Parti çerçevesi de bilinde bulunup yine 18 milyonluk kit lenin hakiki itimadına ınazhar o-larak Meclise kadar girmiş ve son ra bu şekilde hareket etmiş bazı kimselerin nasıl mevcud olabileceğidir.
Eğer Fuad Köprülü bildiklerinde yanılmıyorsa (mebus tahsisatlarına yapılan bir kaç bin lirayı elden kaçırmamak için D. P. ye karşı en menfur suikasdlere kalkmaktan çekinmiyen komiteci taslakları) kimlerdir, bu isimleri der hal umumî efkâra açıklaması ve başta partilileri olmak üzere, Demokratlara teveccüh gösteren bü tün milleti, hâlâ ve bilmeden bu gibi şahıslara karşı itimad beslemek gibi durumdan kurtarması lâ zımdır, hattâ bugün bu artık kendisi için bir vazife olmuştur.
Fuad Köprülü eğ a* bunu yapamaz ve sükûtu tercih ederse o zaman umumi efkâr ıvni kanaati kendisine karşı beslemekte pek de haklı olabilir. Zira Kemal Silivri-linin İstanbul il kongresinde doğ-1 rudan doğruya Fuad Köprülünün ismini zikrederek yaptığı ifşaat henüz lıat ırlardan çıkmamıştır ve Demokrat Parti Meclis Grııpıın da aleyhindeki müşterek cereyan ve hakkında deveran eden dedikodular, Köprülüyü halk nazarında pek de temize çıkaracak bir mahi yet taşmanruaktadır. Köpriilüzade Fuad eğer hakikaten (Menfur bir suikasd) in kurbanı tee —ki biz bunun böyle olmasını temenni ederiz-— bu badireden kendisini ancak bildiklerini ve söylemek istediklerini saklamamakla temize çıkarabilir. Aksi takdirde makalesinde söylediği gibi, bir takım tezvir ve iftiralarla Demokrat Partiyi yıkmak istiyenlcriıı safıua istiyerek veya istemiyerek kendisi de dahil olmuş olur. Şim iilik biz sadece i-simler üzerinde dürüyor vc bunları Köprülünün ağzından bekliyorum








için memleketimizde yağış mik-normalin üstünde yeter ve iyi. önümüzdeki aylarda da bu şe-müsbet şekilde devam edebilir-şiibhesiz ki, netice memnuniyet
verici durumlar teminine yarıyacak-tlr.
Tahsin Coşkan, muhabirin sorduğu, bugünkü mevcud yemlik ve yemeklik mahsulün memleketimizin ihtiyacına yeter derecede olup olmadığı sualine de: «Tarım Bakanı olmam sıfatile şunu arzedeyim ki. yeni mah sul yılına kadar yurdumuzda kâfi mikdarda yemlik ve yemeklik için yabancı memleketlerden temine muh tac olnuyacagmnz kadar yeter derecede mahsulümüz bulunduğuna bil. yük bir inancım vardır, şeklinde kısa ve özlü bir ccvab vermiştir.
Bundan sonra Bakanlık teşkilâtın da yapılmasını zarurî bulduğu bazı yeniliklerden bahsetmiş ve ezcümle;
Bugüne kadar. Bakanlığımız teşkilâtından olup üç ayn genel müdür 1Ük ho oxl(ltr>olrf ç T>fîfFÎ Zİ *
raî işletmeleij kombinalar ve donatım kuramlarını öğretici ve yardımcı tanm genel müdürlüğü ismi altında bir Genel ]\Iüdürlük olarak birleştirmeği kararlaştırdık ve bu tasaryı da fikirleri alınmak üzere Başbakanlık ve Bakanlıklara gönderdik gelen mü talealara göre, hazırlıvacağımız bir kanun tasarısı ile yakında Büyük Mil let Meclisine scvkccVceğîz demiştir
Hukuk Fakültesinde sömestr usuK n^ aid yeni kara 1 r
Hukuk Fakültesi Profesörleri go nel kurulu Şubat ay» İçerisinde yap tığı devamlı, toplantılar neticesinde, Sömestr usulüne müteallik ye nl talimatnameyi ve 1946—1947 se nesinde sınıfta kalan talebelere ta allûk eden İntikali hükümleri kabul etmiş ve Mail ayı içerisinde Senatoya arzına karar vermiştir. Bu hu sus ta Dekan Profesör Dr. Hıfzı V e 1 d e t ve Profesörlerin göstermiş-oldukları yakın alâka ve gay retleriaden dolayı talebeler teşekkürlerini bildirmektedirler.
• Hukuk Fakültesi genel kurulu ye ni öğretim ve İmtihan yünetmellğl yürürlüğe girinceye kadar, aşağıda yazılı hükümlerin ilgili talebeye tatbikine ve keyfiyetin yeni tedrisat ve İmtihan talimatnamesi İle birlik te Mart avı içinde senatoya arzına karar vermiştir:
1 — 1946—1947 ders yılında üssü mizandan sınıfta kalmış olanlardan, almış oldukları notların orta laması 6, 5 ve daha yukarı olanlar üst sınıfa geçmiş sayılırlar.
2 — Üssümizandau kalmış olup ta notlarının ortalaması 6, 5 olun yanlar 1947—1948 ders yılı imtihan | devrelerinde, bir tek nım vermek suretile m doldurabilirler.
Bu talebe gireceği en geç bir Mayısa kadar Dekanlığa bildirmekle mükelleftir.
3 — 1946—1947 ders yılı imtihan lavında aldıkları notların vasatisi kaldıkları dersin notu hariç olmak üzere 0, 5 veya yukarı olmakla be raber yalnız bir tek dersten beş ten aşağı not alan talebeler bu der sin imtihanını 1948 yılimıı Haziran ve Evlûl devrelerinde muvaffaki-yetle vermek şortlle sınıf geçmiş sayılırlar ve ayni nntılnn devrelerinde üst sınıfın lmtiinınlarmft gi rebillrlcr.
4 1946 — 1947 ders yıl) İmtihan larinda. sınıf derslerinin yarısın dan fazlasında basarı eösteriu di-
Halk Partisi divanı da bir tebliğne^retti
(Bcutarafı 1 incide» vlkl sanayi kanunlarının bir an önce meclise şevkini ve hususî sermayelerin huzurla çalışma sahasında yer alabilmesini mümkün kılmak için yine parti programında belirtildiği vec hile yurdda hangi işlerin nerelerde ne kadar zamanda ve hangi ölçülerde yapılmasının milli ihtiyaçlar bakımın dan zarurî ve uygun olduğunun belli plân ve programla ilân edilmesinin hükümetten ricaya;
2 — Milletvekilleri seçimlerinde partice illerde ve merkezde adayların nasıl tesbit edileceği hakkında genel idare kurulunca tanzim edilen yönetmeliğin tasdikine;
3 — Sosyal çalışma sahasında işçilerimize faydalı olabilmek için hangi yollardan çalışılması muvafık olacağı hakkında genel idare kurulunun görüşünü belirten raporun tasdikine;
4 İstanbul ve Trabzon ekonornik durumları hakkında divana verilen raporlann incelenmek ve icabında hükümete bilgi verilmek üzere genel sekreterliğe tevdiine;
— Teşkilâttan alınagelmekte o.



görüşmüş-
malları-memleket dövizle-çıkmama-
dersin luıtilıa üssümizaııla-ı
dersin adını
lan dilek ve şlkftycneruı ilgili kamlara vaktinde isal edii bilmesini ve sonuçlandırılmasını mümkün kılacak surette parti ile hükümet arasında mevcud İş birliğinin kuvvetlen dirilmesine karar vermiş ve genel sekreterlikçe tüzüğe uyularak verilmiş olan iki aylık raporu İncelemiş ve teşekkürle kabul etmek surettir karara bağlanmıştır.
HALK PARTİSİ TEFSİRLERDEN
kaç iniyor
Ankar?| 9 (Hususî) — Demokrat Partideki hâdiseler hakkında Halk Partili çevreler hiçbir tefsirde bulun mamalardır. Yetkili Halk Partili bir zat, Demokrat Partinin içişlerine aid bu meseleler bizi ilgilendirin :z, iktidar partisi memleketin kalkınma sı işlcrile alâkalıdır; Demokrat Partinin yalnız tenkidleri iktidar partisini ilgi lend İrebilir. Hor parti bu e-sflsı göz önünde bulundurarak bundan sonraki çalışmalarını yürütürse memleket için çok faydalı olar, ete» miştir.
Adil
Dış ticaretimize verilecek istikamet
İthalât ve ihracat tacirleri, dün saat 15 de Ticaret ve Sanayi Odasında bir toplantı yaparak iç ve dış ticaretimize yeni bir istikamet vermek hususunda alınması gereken kararlar üzerinde lerdir.
Bu arada idhal nm sigortalarının dahilinde yapılması, rin dış memleketlere
sı hakkında Ticaret Bakanlığı tarafından Ticaret Odalarına gönde rilen sirküler, şiddetli münakaşalara sebebiyet vermiştir. îdhalât-cılar, böyle bir kararın, bir çok for mnlitelere bağlı olduğunu ve bu yüzden işlerinin boş yere sekteye uğrıyacağını söylemişlerdir.
Diğer taraftan ihracatçı tacirler de, dolar sıkıntısına temasla, yaş meyva ve sebzenin sterling mu kabili ihracına müsaade, edilmesine, bu hususta Ticaret Bakanlığı ile temasa geçilmesine işaret etmişlerdir.
Alman kararların Bakanlığa bil dirilmesi için bir heyet Anlfaraya gönderilecektir.
Pasaportlarını vize ettirmiyen üç İranlinın başına gelenler
tran tebaasından Babascmet Dünyân ile 22 yafmdaki oğlu ls-lâm Bünyan ve kızı Halide Bünyan pasaport vize ettirmemekten sanık olarak ağır asliye ceza mah kemesince 12 şer gün hapse mahkûm edilmişlerdi. Sanıklar hükmün infazı için savcılık tarafından tevkif edildikleri sıradaki hakkında;
« —Türkiyeye ilk defa raz. Karakösede otobüsün
«Bu akşam otelde misafir kalın yarın yolunuza devam edersiniz » dedi ve biz de orada bir gün ikamet ettik. Fakat pasaportumuzu oranın karakoluna vize ettirmek lâzımmış, bunu bilmiyorduk. Sonra aleyhimizde dâva açılmış ve gıyaben 12 şer güne mahkum edilmişiz diyerek hükmün geri alınmasını savcılıktan taleb etmişlerdi. Fakat buna kanunî imkân olmadığından sanıklar ceza evine gönderilmişlerdi. Her üç sanık malıkûmiyet müddeti sona erdiği için dün serbest bırakılmışlardır.
hâdise
geliyo-şoforu
üç hırsız suç üstü yakalandı
Haydar, Sabri ve Ali adında iiç şahıs evvelki gün Beykoz kundura fabrikasının Bahçekapı şubesinde tezgâhtan meşgul edip kundura çalmak istemiş, ve cürmümeşhut halinde yakalanmıştır.
-----o—
Gazinoların kapanma saatleri tesbit edilecek
Sıkıyönetimin kaldırılmasından sonra çalgılı ve lüks eğlence yerlerinin kapanması saatleri, iş sahihlerde, kaymakamlar arasında bir ihtilaf yaratmış, gazinocular dün vilâyete müracaat ederek kapanış saatlerinin yeniden teshirini istemişlerdir.
©erlerinden sınıfta kalanlar 1947— 1948 ders yılı imtihan devrelerinde yalnız kaklıkları derslerden imtihana tabi tutulurlar.
Bunların sınıfı geçmiş sayılabll. nıosl için, evvelce başarı gösterdik leri derslerden aldıkları notlarla 1947—1948 devrelerinde alacakları notların ortalaması 6, 5 veya daha yukarı olmak şarttır.
5 — 1946—1947 ders yılında vo da ha önceki ders yıllarında dördüncü suni imtihanlarını başarmış ol dukiarı halde medeni hukuktan ya* dl ortalamasına ulaşamadıkları l-çia mezun olamıyanların medeni hukuk ortalaması G, 5 ve daha yu karı ise mezun sayılırlar.
Bu ortalamayı elde edeıniycnler. medenî hukuk imtihanım tekaulu maya mükelleftirler
Akçakoca Belediye seçimlerinin n.ticdsi
Bolu: 9 (A.A.) — Danıştay kara rile bozulmuş olan Akçakoca beledi ye ilçe seçimi dün yapılmış ve dün akşam seçim kurulunda başlayan oî tasnifi arasız devam ederek bu akşam saat 23 30 da sona ermiştir.
Tastif neticesinde Cumhuriyet Hark Partisi adayları seçimi kazan m j şiardır-
Asli üyeliklerden her 12 sine ye dek üyeliklerden de 11-İne Cumtıu rıvet Halk Partisi adayları seçilmiş tir.
Yedek üyeliklerden birini de bi: bağımsız kazanmıştır.
İştirak nisbeti yüzde 87,7 dir.
Seçimler hususunda hiç bir şikâ yet vaki olmamıştır.
Solcu Profesörlsr
(Devamı 5 incide' vuşturmasını istilzam etmiyen lek şeref ve haysiyetini kırıcı disiplin suçlarına da şâmil ve yoruma ihtiyaç göstermiyecek derecede açık bulnnduğunu oy birliğile mütalea eden Millî Eğitim komisyonu ile çoğunluğun belirttiği kanaate iştirak edilmesine komisyonumuzca oy birliğiyle karar verilmiştir.
Meclisin çarşamba günkü (yann ki) gündeminde Üniversiteler ka-nünün ün -T0' rrrcı TimcMeainin yo-rumlanmasına dair Başbakanlık tezkeresi vardır. Maddeyi inceli-yen her üç komisyon maddenir sol temayüllü profesörlere kabili tatbik olduğuna, yani aldıkları di siplin cezalarının kürsülerinden uzaklaştırılmasına kâfi olduğu ne ficesine varmışlardır,________
D. P. anî? şınaz.ıkiar fBnştara/ı I incide) yapılan seçimlerin tüzüğe avkır. olduğu neticesine varılmış ve Gnu başkanı Celâl Bayar istifa etmiştir. Emin Sazak genel idare kuru lundan istifa etmiş olduğu için bı toplantıda bulunmamıştır. Enis Akaygen de toplantıya iştirâk et memiştir.
Azılı bir katil
I fBayfnraH • rtrrtd(*
den aralan açılmıştır Nihayet evvelki gece saat 23 te gene aralann-1 da münakaşa gıkmış ve bu esnada Mustafa paçasından bir şiş çıkara, rak Yâsintn göğsüne saplamağa baş lamıştır. Etraftan yetişenler azılı ka tilin elinden şişi çekip almışlarsa da ' üç yerinden ağır yara alan Kürd j Yûsin kanlar içinde yere yığılmıştır, j Yaralı derhal Cerrahpaşa haetahanc sine kaldırılmış ve suçlu ayn üt hücreye Hapsedilmişti*
Mustafa Kıyıcı bundan iki sene evvel Talıtakalede kırtasiyeoi Alberf Krespiyi parasına tam a an öldürmüş ve ağırcezada mahkemesi görülürken Toptaşı Cezaevinde de katilden mahkûm Mehmed Van isminde birisini de bıçakhyarak öldürmüştü. Neticede her iki suçtan sauık olarak 2 nel ağırceza mahkemesine verilen azılı katil idama mahkûm edilmişti, ı Fakat tttlkUm Henüz Ynıgıtaynı tasdikinden çıkmamıştır: Toptaşı Ceza-i evindeki maHkûmiân haraca bağla mak istiyen Mustafa Kıyıcı sürgüı olarak getirildiği Sultanahmed C(‘za evinde de bu Hâdiseyi işlemiş bulun malttadır. Söylendiğine göre katil: (Nasıl ol**a idam edltecegtm* d'vrrek diğer mahkûmları da ölümle tchüd etmiştir.
Hâdisenin tahlt’lent.mn savcılık rî koymuş ve dün valfa martta IH ndc B-4e-şif yapılmıştır. Yaralı Kürd Yftrhdr de sıhhati tehlikededir





Trumanm Karaib denizindeki sevalnti y
Londra: 9 (B. B C > -Amerika Cıunhurbaşkam Karaiplerctekl Aınvik m kelerini tetkik etmek b batta Vasingtondan lk»ı çektir.
nv
«• • mü
Birloilk
ti. mı, He •»ı-L\İ£*


a
*
f


s


s












e

X * • •
• t

' * • % *
4
I
\

>
* • • y .. %
* • * >• •
• • X - *
d
s
SAYFA:•
I
Hikmet Bayur’un S Ağaoğluna cevabı
tarafı S incüty [kiâl Bayırın beni ikna için sdy-ediği sözler Uıerine: -Bu kâğıçlı tana verip, evde okuyup bu lUgüneyilA yerin getiHrim* dedi|p. ^ay Fuad Köprülü Ife: “Kâğıdı 5u tün partiye veıtceğim feciktirt-
taem> dedi. Bu bena, yn gözü kapalı bize iltihak ederdin yâhujl se-bi istemeyiz, demekti. Ben de saten iki kişinin imzaemı teşıyan ğıdı bırakıp çıktım. Öpu henüz sonuna kadar bile o kuıpa mı Muti.
Demin de dediğijp gibi, Bay Celâl Bayarm sözlerinden maksadın C. H. Partisini samimiyetle >*lah o.dnğuna anlamıatım; öen di sen bu yolda çanşıyordum. Samet Ağaoğlunun yukarı koyduğum ifadesinden - Dörtler takririnin Cumhuriyet Halk Partisini düzeltmek için değil, bâşka bir parti burmıva vesile versin di} e ortaya atıldığı mânası çıkıyor. Sijraeal hayatta bu kabil ( incelik lerin yanlış ve onlara baş vu ranlar için muzir olduğuna inananlardanım. A kaini düşünenler b^lkı bazı basarılar sağlarlar, artça k sonunda behemehal zarar eder Jer. Bugün Demokrat Partinin i-çinde bulunduğu karmakarışık durumda bu zihniyetle hareket edilmiş olmanın da teeiri vardır.
Dörtler Takririnden> sonra ay Jar geçti, müstak&l kuruculardan üçü C. H. Partisinden çıkarıldı ve yeni bir parti kuracakları sözü or-tada dolaktı. Kimse bana bu parti işini açmadığı gibi programa ve tüzüğü hakkında da bir şey göeter medi ve bir fikir sormadı. Dolayı-silt Bay S. Ağaoğlunun dediği gibi Demokrat Paninin kurulması için ► bana hiç bir vakit - Çalışma beraberliği teklif edilmemiştir.
Parti kurulduktan sonra bir gün Bay Celâl Bayar ve Refik Koral-tan evime gelip yeni partiye girmemi söylediler ve bunu, gerek kendileri, gerek türlü teşekkül ve kimseler, Özel görüşmelerde veya kongre ve toplantılarda tekrarladılar. C. H. Partisinden çıkarılmış olmakla birlikte daima itizar ettim. bunun bir çok sebebleri vardı; bunları burada sıralamak çok uzun sürer. D( rhal ayn bir parti hunnak mı, yoksa daha bir müd-det C. H. Partisini düzeltmiye ça-ksmak nn daha iyi ohırdıv s^nhîıL, — dak'i "nazari tartışmalar ancak bun dan .sonra olmuştur.
Bütün bu olayları Bay S. Ağaoğ lu tabiatile bilemez. O bu işte sade»'/ dört kurucunun sözcüsüdür. Onların közlerine daha çok değer veren onlara, benimkilere güvenen 1er ise bana inanırlar.
Demokrat Parti adile bir muhalif parti kurulduktan sonra onun gelişmesini ve tutunmasını daima ı istedim ve bu uğurda var gücüm-1 le çalıştım. Hattâ ayrıca bir parti kurmak veya bir partiye girmek için bana yapılmış olan teklifleri, içinde bulunduğumuz devrede mu-hshfetin tek bir kütle halinde bu j luîimüsını daha doğru gördüğüm : için, daima reddettim ve Demokrat P₺ni bu vazifen canla başla yaptıkça onun yanlış bir
Temmuz mokıatlarm ısrar vc icrasıile Mani sadu unların listesine girdim; üç yerde birden adaylığımı koymak istemedim.
Partililer bağımsız veya yansız kal dığım takdirde bana uy vereceklerini bildirdiler, bu gazetelerde de çıktı. Bunu bir türlü rüşvet saydım. kabul etmedim ve Demokrat Parti lehinde elimden geldiği kadar çalıştım.
Nisan 1947 kısmi seçimlerinden aylarca önce, Istanbulda adaylığı mı kojmam için bana bir çok müracaat yapıldı. Varolan seçim kanunu ile adaylığımı koymayacağımı, ancak başkaları kor ve seçilmiş ilân edilirsem reddclmiyeceği mi söyledim. Bunun üzerine binler ce imza toplandı; sun anda Dcmuk rat Parti seçime girmemeğe karar verdi diye ben bu işten vaz geçsey dim bundan somu sözümün ne değeri kalırdı?
12 Temmuz 1947 beyannamesi-ne kadar Demokrat Partiyi yazı ve sözle daima takviyeye çalıştım. Bu tarihten sonraki piyasasını ise , beğenmediğimi belirttim. Artık bu gün, C. H. Partisile Demokrat Par linin iç durumlarım karşılaştıran biç bir kimse, tutulan yolun kimin İçin kârlı Ve kimin için zararlı ol-tuuş olduğunda şiibhe edemez sanının.
Bay Kenan Önerin istifasına ka | dar Demokrat Parti ileri gelenle- ‘ tini yanlış 30la sapmış, siyasal inlayışı kıt kimseler satmak müm Jcündü; ancak İstanbul baskanma Çapılan muamele ve hele Bay Celâl Bayarm BaUkeeir söylevindeki: ju sözleri: • Parn nizamnameleri I

csa-
Bay



.5
■»
e
hududu dışına çıksnlar. kulağından tutulup Haysiyet Divanına vc rilirler. O dn yetmezse partiden atılır, geçer giderler >, bende bu parti esaah bir tasfiyeye girmedik Çe yurdumuzda Demokrasi d( fil gnçpk diktatörlük kunılabileccği inanını doğurdu ve bunu açıklamayı vivdani bir borç bildim.
C. H. Partisi içinde înönücü ve Çekercileı, *»35 1er vc *303 ler arasındaki tartışmalara hep karış tığımız vakit ayıp etmedik de Demokrasi kurmak için tesİ6 edilen ve Muvvetleşmesinde benim de az veya çok t ineğim geçmiş olan bir partinin başkanı pek az miistebi-din ağzından çıkan lâfları sarfedin ce buna itiraz etmek neden ayıb sayılsın.
Her yurddaş her siyasal partinin hareketleri!? ilgilenmek ve onlar üzerinde hükmünü vermek hak kını haizdir. Son ayların olay” ve tecrübelerinden. Demokrat Parti ve onun başındakiler hakkında bende Ş11 inan husule gelmiştir: Bu partinin bugünkü halile iktidara geçmesi \nrt için artık bir kâr d» ğil bir zarsı olur. O, iyi bir tasfiye göımezse muhalefet bay-râkdarlığı beska bir phrtiye geçme lidir.
t---Varın —
Kenan Öner de
N
Samed Ağaoğluna cevab veriyor
Yt*i hrşriıat
AV VE DENİZ
16 inci sayısı çıktı
Fevkalade zengin bir muhteviyat ile çıkan bu sayıyı bütün ev, deniz, babkcıhk nıeraklılarlle. yurdumuzu tanımak isteyen ve rami sporıan se ven her münevvere hararetle tavsi ye ederiz.
VETO
Arkadaşımız Nuaret Safa Coşkun tarafından çıkarılan bu orijinal politika, sanal ve ak; kalite mecmuasının birinci sayısı şayanı dikkat bir karzld ininde_^i^rdericatla
intişar etmiştir. Tavsiye eder, Veto, ya başarılı neşir yılları dileriz.
/■
Yeni Sabah’ın
»
İLÂN FİYATLA!»
2
3
6
6
»
»
52301/1370
52301/271
65100/4747
52176/1130
İSTANBUT BELEDİ YE31
Ş6HlR TİYATROLARI

Başlık
1 inci
»
>
»
>
maktu o'.mk sayfa, santimi
>
»
>
>
Kr. 1500
500
400
3OC
250
150

kuvvetini azaltmanın haneket olacağını soy-
1946 seçimlerinde De-
USTUN bul ur
Sabahad-
Seçinuien önce C. H. I uin Kudret Ak>al
Komedi Ku’mı
BÜYÜ K
CEMAAT

I

f! (.
I
ı
Tiirkçesi: Şinasi imre; Telefon: 40405
Salı Talebe temsili saat 19 da: Pa zar günleri 15 dt matine; Cumartesi ve Çarşamba günlen 14 dt Çucr.k Tiyatrosu.

** , • -A. * 9 '. *■ • • • S • T •
—w * C; - •* / — • •
*• X,(C. t* *. -
i* w ‘ •
- * Jfî- (w .*
•".

TIN!

4
9

•c
• • 4
• * 4' .
»J •
. •


£9
f

s.
W r * 4
■ -
• • X / *
• f
. • •
* " * t 1 9 • J
«4 *• a • "! * «a • * S Zî
r-
■* T ** **






it'
w


B.






4







SABAH


10 t; v BAT 11,48
Fevkalâde tenzilâtlı satış 14 Şubat Cumartesi bitiyor BÜYÜK GİYİMEVİ — BEYOĞLU X
T
A
| leke! G. Müdürlüğü ilânları

V



Sigara Kâğıdı Alınacak Malzeme Alım Şubesinden 1 -- Mevcut şartnamesi mucibince 20.C00 topu
30 tefriki! olmak üzere ceman
da satın alınacaktır.
2 — Pazarlık 6, 4 948 Saiı gül t dürlük malzeme alım şubesindeki
3 — Şartnameleri hergün sözü müdürlüklerinde görülebilir.
4 — I'.ıtVJlierin belirli gur» ve lan ile birlikte mezkûr komısjor.a
5 — Idate kjsmen veya tamamen
tir. (1610





25 ve 30 000 topu
60 000 top sigara kâğıdı pazarlıkla
saat 10 30 da Kubata? Genel Mii-Komisyonda yapılacaktır.
geçen şubede ve Ankara, İzmir baş
saatte 75.000 liralık güvenme para müracaatları ilân olunur.
veya kıSjm kısım İhalede serbest

i
T
A *
35 Liraya
Hakiki au geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardeaülari
Ayrıca: Bayanlar için 26 lira satış muhayyerdir fiulinn Hamam Dihmnyan han No. 11-12 Abdurrahman Kalyon
%
1
T
Teknik Üniversitesi Satınalma Komisyonundan □ n V,‘‘'7‘’sltjemiZ matb8nsmda tabettirilecek olan kltablarm kjllşeleri açık eksiltmeye konulmuştur.
nün ât'*7 fin T” b^hpr ®anHml 560 'e beher parçası 75 kuruştur, ilk te J I Oh,T eksllt™ »7 2 *48 tarihinde ve saat 10.30 da yapıla çaktır. Fazla malûmat almak için komisyona müracaat. 11256)
r
Sayın Halkımızın Nazarı Dikkatine
d
4
a
Konva Memleket hustoha nesinin 948 yılı ihtiyacı için 16500
«ricek koyun eti 12/2/948 tarihin-zarf usulile eksiltmeye konulmuş-
FıSHER
İNGİLİZ KÜPON KDMAŞLARIMIZ
9-2-948 Pazartesi gönünden itibaren »atışa çıkarılacaktır.
KUMAŞ İTHALAT TÜSK AKONİM ŞİRKETİ
Bshçekap: No. 28 32 34
t n.TT ’j


Bu Mevsimde YORGUNLUKTAN ve HALSİZLİKTEN ŞİKÂYET EDENLERİN nazari cükkfıUna
Palto — Kuma* Pardesü ve SertMuşamba Yorgunluk tevlitettiği gibi Sürat ve Hareketedc mani olur.
İcabında Çantaya Hattâ
İngiliz Mah
Katiyen Su Geçmez
HAZIR
Yirmi Beş Lira
İbrahim İrgören Sultan hamam Dikranyan Han No; 21
Atölyelerimizde, ucuz ve temiz, son model, her çeşit bronz ve nikelden, avizeler, heykelli ve sade masa lâmbaları, sigara küllük leri, bahçeli ve bahçesiz camiler, biblolar, ve her boy fantazi re sim çerçeveleri, her yere seıian sipariş ve model gönderilir.
Adres- K. Salcın, İst. Nuruo«mar.lve Kıhççjar. No, 11
Cebe Dahi Girebilen Şık Zarif
Trençkot Pardesü
Katiyen Rüzgâr Tesir Etmez
ISMARLAMA
HAKİMİYET *
Haftalık Siyasî Gazele 14 Şubatta çıkıyy
Taşra Bayilerine:
Gazetemizin Bayiütini isteyenler. Sipariş miktarı ile adresimi;e müracaat.
Beyoğlu Balo Sokak No: 34/1

*
Koyun Eti Alınacak
Konya Memleket Hastaha nesi Baştabipliğinden:
1 . “ -
Hra muhammen bedelli 10 000 kilo den 1/8/948 tarihine kadar kapalı tur.
2 — Eksiltme Ve ihale 1/3/948
saat 15 de 11 daimi komisyonunda
3 Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre muamele yapma lan ve eksiltmeyi açma tarihinden bir saat evveline kadar Konya daimi komisyon riyasetine mektuplarım ve teminatlarını vermeleri
4 — Muvakkat teminat ♦ 1238ı lira (80) kuruştur. __
— Taliplerin Ticaret Odası vesikalarım getirmeleri lâzjmdır. --------------- (1641>.
tarihine müsadif yapılacaktır.
Pazartesi günü
kadar Konya il
fi

İstanbul Deftardarhğtnd&n
Dosya No. C1 nsi
55100/5794
lı.
52301/4059

55100/2581
76/9139
GM 38oö
73/8976
52301/6094
55100/5115

I BCRSA
tst. Borsfts;r.ıı- f 2/918 Fiyattan
Londra
Nevyorlı
Paris
Cenevre
Anuterdau) Brüksel Praft fitoholna
Lizbon
% t t
7
5
6
9
7
% 1
H.98B8 £80-80
1 8060
68.7270 1Ö5.540Ş 6 3887
6.60
77.8860
11 2490
ESHAIZ VE TAHVİLÂT
934 Slvf r Erzurum
Millî Müdafaa J Kalkınma 1 Kalkınma İ
Millî Müdafaa | Milli Müdafaa 4
1
20.12
20.64i
96 40
0560
20.—
20 15
Fradyo'I
•W f'ujfûakft Program
oyrar»
SALI — 10/2/194a
9
7.29
7.30
7.30
7.45
8.00
8 30
8.45
9.00
12.29
12.30
12,30
1300
1115
14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
18.45
19,00
1900 19 15
19.20
19.45
20.00
2015
20.30
20.35
21.15
21.30
Açılış ve program,
M, s, ayarı,
Müzik: Polka ve Vaisltr (PV Haberler, Müzik,
Müzik: Marşlar • Pl^
Müzik, Kapanı?. Açılı? ve Program, M, s, ayar», Müzik: Radyo Salon Orkestrası, Haberler.
Müzik: Karışık Şarkılat Kapanış.
Açılış ve Program M. s, ayarı, Müzik, Konuşma, Müzik: Şarkılar M, s. ayarı.
Haberler,
Geşmite Bugün, Müzik; Yurööan Sesler, Konuşma.
Miüik: Keman Soloları ’Pl Radyo Gazetesi.
Serbest Stat. İnce Saz Konuşma, Müzik: Ulvi Cemal Erkin Y»y»ı Sazlar, Müzik,
Müzik: Tangolar (Pl.) M»ixik: Dans Müziği (PL. M. .«
Haberler, Program ve Kapamş,



m *
i
[.SAĞLIK GİYİM EVİ. toptan kısmı eklemiştir. Resmi Daire ve TAKSİTLE de satış yapılacaktır.
■hazırlanmış erkek ve çocuk elbUt en paltoları, pardesüleri. trenç kotlan, gömlek ve pijamaları, kadın manto ve trençkotları, halkı miza birinci elden yapılan satmana bütün faydalarını sağlamaktadır.
%
satışlarına birde perakende hususi müessese memurlarına En temiz malzeme ve İşçilikle
>1
S C XVSSBSBSaSfrS SSS#SCHh
ARSA!
I
400
30
15
de MU
saat
I
I
Giyim Eşyası Tedarikinde Hakikî Kolaylık

Kıymeti Teminatı Lira Lira
Eminönü, Çarşı mah Orta Kasemler so 2728 ada, 24 parsel eski ve yeni 1 kapı sayılı 2. 25 M2 kârflr dükkân.
Beyoğlu, Kocatepe mah Küçük Mumhane So. 544 ada 4 parsel eski 40 yeni 38 kapı sa-yılı 59 M2 arsft.
Beyoğlu, Bülbül mah Serdar Ömer Paşa cad. 547 ada. 2 parsel eski 83. 85. 28 yeni 75 kapı sayılı 67, 50 M2 arsanın 0/384 payı.
Beyoğlu, Bülbül mah Vişne so. 564 ada. 46 parsel e6ki 32 yeni lö kapı sayılı 33. 50 M2 arsa.
Beyoğlu, Büibül
14 parsel eski 9
24. 50 M2 arsa.
Beyoğlu, Bostar.
baz So. 794 ada, 1 parsel eski re yeni 9 kapı sayılı 48 M2 arsa.
Beyoğlu. Kocatepe mah Elmadağı ve Sazlı-dere cad. 537 ada 3 parsel eski 35. 37, 49 yeni 87. 89, 69 taj 87, 89 kapı sayılı 213, 75 M2 arsanın 1. 2 payı.
Beyoğlu, Yenişehir mah, eski Kilise yeni İl-bey So. esk! 49 yeni 59-kapı saydı 57, 40 M2 arsa.
Bakırköy, (Yeşilköy , Şevketlye mah, eski Meclisi Milli yeni Andellp so. eski ve yeni 20 taj 18 kapı sayılı 73. 20 M2 arsa,
Fatih, ıSamatya)
ba cad- 1276 ada
ve yeni G6 kapı sayılı 80 M2 arsa,
Fatih, ıSamatya i Abc
ba cad. 1276 ada, 72
ve yeni 72 kapı sayuı
3/4 payı.
Fatih 'Samatya Ha
Hacı Manav so. en eski
123 kapı sayılı 80 M2 bahçeli ahşap ev .
Mısır Çarşısı Kapısı Yanında Fındıkiıyan Han No. 18/19

w )
r
£
4
5
6
i
/

mah. Çalgıcı so. 553 ada, yen! ve taj 13 kapı sayılı
mah Kuçuk Odalar ve Dil
Abdi Çelebi mah, Merha
70 part el en eski 58 eski
Çelebi mah. Merha-parsel en esk! 64 eski 101. 50 M2 arsanın

. Evhadcttin mah.
117 eski, yeni ve taj
Yukarıda yazılı gayrimenkuller 20/2. 948 Cuma günü
lî Emlâk müdürlüğündeki komisyondı ayr «.yrı açık arttırma İle satılacaktır. isteklilerin nihayet saat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuzları ve nüfus cüzdanlarüe satış teni': Komisyona, fazla bilgi 1-'çin sözü geçen müdürlüğe başvurmaJarı (Teminatlar önceden de yatırılabilir) (1447*
|------- --------
İLAN
•t ••

/
İstanbul Asliye 12 nc! Hukuk Yar gıçlığından: 946/1282
Beşiktaş Türk Ali mahallesi Cam göz sokak 20 No: da oturan Hür.-em Tamtartaı- tarafından Havuzlar deresi fabrikalarla 1236 No Ju An med Tanıtartar oturmakta iken şlm dİ yeri bilinemeyen karısı Hürrem Tamtartarm açtığı boşanma dâvasının duruşması sonunda tarafla.
i
rın boşanmaların* dair verilen kararın ilân suretile tebliğine meobu •iyet hasıl olduğundan hüküm fıkranın bir suretinin mahkeme di-var.naı.c-sine asıldığı ve İlândan 1-tibareı. 15 gün içinde kanun yo-iuna müracaat etmediği takdirde bükü ön kesinleşeceği ilân olunur.
7/8/141
4 EV, 4
&
1 2 3 4 »- 5 6 7 8 9
’ ’ 1 la
■ ■ 1
1 ■ l ■
I
■ i |

' !■ • ■
I ■ 1 MI 1
B 1- r —
SOLDAN SAĞA :
1 — Bir mlJlet, Eski bir ünvan 2 — Bir vilâyetimi?; Bir emir; 3 -Çok değil, Bir emir, Bir nota: 4 — Alaturka musikide bir fasıl; 5 — Yok etmek; 6*— Yiirüye, yürüyr ğii; 7 _ Arasına «A> gelirse bir cem’i edatı olur. Kademe, Tersimden okunursa (sanat) olur;8 • yan eden, içine sn da konur; Tersinden okunursa, ‘müsavi nıak) olur, tçine para koyarız
YUKARIDAN AŞAĞI :
- İs-
9 — kü
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE İŞ BAN-KASI’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekilip: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun pura ikramiyeleri ..
Birinci Çekiliş: 1 MART
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her beş yüz Undan İçin çekilişlerde ayn bir kur** numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOTUK HESAPLARI için rengin ikramiyeli çekiliş.

İmtiyaz sahibi: A. OEMALEDPtN SARAÇOĞLU - Yazı İşlerini fi. ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: I ATİN FUAJD — Dizildiği Ver: «Yeni Sabah* mürettiphane a» - Baendığı yer: «Gün Basımevi»
1 — Aptallar: 2 — R^a göstermiş, Bazan - Alabanda» dan önce gelir: 3 — Köftesi olur, tersinden okunursa emir olur: 4 — Kılıbık de ğll; 5 — Başına ıMv.1 gelirse uyu şmayı ifade eder; Don; 7 — Tersi Fenalık. Uzağı gösteririz; 8 — i şık, Bir nehir ismi: 9 — Önüne B) gelirse bir nevi kulübe olur: K>a sopası.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 2 3 4 S 6 7 8 9
] K A R 1 K A T R
2 Â iş U R E H 0 R Ü
3 F i I K i B E L E Y
4 A L » S A F 8 M A
5 ■ I H ■ ,G E C E a
e 1 BÜI. BU K 1
7 L T7R A t •**** E|N a F
i A L!| F lü KİA R A
9 H A LB 'N İ E i S İ L
ZAYİ: — İstanbul Kız Sanat Okulundan aldığım tramvay pasomu zâyı ettim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Aksam Sız Sanat Okulc
697 Hediye Bilgen