Pazartesi
9
ŞUBAT
1946
İdare: Nunıosmanlye No Tel adresi: .YENİ BABAH. İSTANBUL Telefon: 30785
Onuncu Yıl
No. 3222
ABONE Türkiye Senelik « aylık 3 ayhk 1 aylık
2*00 1500
800 soo
Kr.
>
»
»
BEDELİ
Ecnebi 5400 3800 iOOfî 500
Kr
>
>
*
10
KURUŞ
•(
AYJ81
MEN ’TTRDB
SÜRÜKLEYİCİ İFŞAATI
Kenan
w
9B
Siyasî hatıratı
SENENİN EN MÜH M
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
____________ ■_________ _ ' ' ' ■
Celâl Bayarın istifası, İdare Kurulunun kararı ve
Öner in
i*:
(t
...99
Pek Yakında
t
â
Demokrat Parti eski il başkanı Profesör Kenan öner
r*
/
•4
İ
f
*
s
Parti Meclis Grupunca Başkan vekilliğinden çıkarılan Fuad Köprülüyü müdafaa «den Başkan Celâl Bayara Meclis Grupundaki Milletvekilleri şöyle dediler:
Biz sizin şahsınıza karşı hiç bir zaman muarız değiliz, bilâkis bataklıktan kurtulmanız için size bugün el uzatmış bulunuyoruz
Demokrat Parti Genel İdare Kurulu dün tekrar toplandı, Parti Meclis grupu da bugün içtima ederek İdare Kurulunun vardığı son kararı inceleyecek - Büyük kongrenin toplantıya çağrılması isteniyor
1 /•-
fıkrar toplantıya çağırılması ıstan'n DŞ,nokra', Parti Bilyilk Kongresinin evvelki içtlmaui-âa parti ileri gelenleri
Ankara, 8 (Hıı&r.sî Mııhabirimz telefonla bildiriyor — Demokrat Partide, Kenan önerin iatifasile meydana çıkan ve Parti Meclis Grupu ile Genel İdare Kurulu arasındaki anlaşmazlık ve nihayet Celâl Bayann Grup Başkanlığından çekilmesile mamile açığa vurulan ihtilâf bugün Ankarada günün en mühim mevzuu olarak ---------------------------------çok tefsirlere yol açmı§ bulunmaktadır. Bu susta Demokrat Partiyle yakından temasları
lunan alâkadarların yürüttükleri mütalea üzerinde durulacak olursa bu tefsirlerden aşağıdaki şekilde bir netice çıkarmak kabil olur:
Fuad Köprülünün, bir buçuk senedenberi partide bozguncu bir rol ( \ramakta olduğu ısrarla (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
Batı Avrupa
Bloku teşkili
...—o
Avrupa ideolojik savaş bakımından ikiye ayrılmış gibi..
tabir hu-bu-
YENİ SABAH
iz •• •• 1 •• 1 V 1 •
Koprulu de Yalman gibimi
»Ingiltere, Avrupadakî Sovyet hâkimiyetine karşı yeni bir siyasi strateji kutlanmağa badadı*
konuşmaya başladı?
isteklerinden, programındım henüs bir maddeyi bile hakikat alanına çıkarmadan Fuad Köprülüde görülen bu huzur ve emniyetin manasını unlamak bizinı gibi partizanlık bataklıklarına batmamış olanlar için kabil olamıyor.
Senlik yapmadan, düğün bayram ilan ilmeden evvel memleketin ıc mili elin boynundaki hürriyetleri bağlıyım kayıdları kopurıdım-, sonra hep birlikte dans bile ederiz.
EMOKRAT Parti Meclis . Grupu ile Genel idare Hunıhı arasımla bazı gülüş farktan belirdiği xe Celâl Ha-jann partinin Meclis Gnıptı Baş-1 kanlığından çekildiği gelen haber- j ier arasıudadır. Demokrat Partinin içinde bazı kaynaşmalar, çarpışmalar ve çatışmalar ınevcııd oldıı-ğn esasen gizlenecek halden çıkmıştır. İstanbul 11 Başkanı Kcııaıı Önerin istifası da nihayet hn cereyanların bir neticesi seyahıııl başlangıcı sayılabilir.
Demokrasinin ve Parti hayatının bizde kurulma devri lıenüz baş lanı iş veyahut! haltkile başlamamış bile olduğuna göre, yeni bir partinin kuruluş, gürbüzleşme ve gelişme devrinde böjle bazı rahatsızlıklar geçirmesi kadar tabiî bir keyfiyet olamaz. Halk Partisi gibi çeyrek asır millete tahakküm etmiş, nasırlaşmış ve yıllarca bir kefe bağlı kalmış bir partide bile blnblr türlü itişme ve teşennüc o-lurken sadece demokratik umdelerden başka dayanağı olmıyan bir teşkilde sarsıntılar olması hiç te üzerinde fazla durulmak bir keyfiyet sayılamaz ve bu geleme buhranlarını yeni partinin başarı ile atlatabileceğini ünıid ediyornz. Yalnız bu muvaffakiyet ve tekâmülün tahakkuk etmesi için şahsî Vehim, hayal ve ihtiraslara kapıl-maksızın sırf objektif bir gözlükle ve soğukkanlılıkla olayları tesbit etmek şarttır. Yoksa Fuad Köprü-lûün son bir yazısında olduğu gibi etrafı, Yalmanv&ri, gülpemne (örmek ve berşeyi oldu bitti say-mak, doğmakta olan demokrasimi ze, bu körpe fidana karşı yapılabilecek en büyük fenalık sayılabilir Köprülünün iddiasına göre bugünkü Türkiyenin siyasî manzara-tflle iki üç yıl evvelki durumu kar-tılaşlınlacak olursa Demokrasi yo unda ne kadar hızla ve kuvvetle sürüdüğümüz hayranlıkla anla.şı-ubllirmlş!
Bu satırlar Ahmed Emin Yalmanın yazılarını, sevim lerini, şenlik yapmak ihtiyaçlarını pek yakından hatırlatıyor. Fukat şu farkla kİ Ahmed Eıulu dönek talıiatile böyle fikirleri dermeyan ettikten bir İki go» sonra yine: «Allatılan tebU-
kelerden ıletıı vıınnak suretile hiç miishet bir neticenin alınmamış ol dıığıınu itiraf etmek çaresini bulur. Köprülü de keııdisiue böyle ■ bir ricat hatlı temin 'edebilirse 1
belki o zaman bu katlar müsbet ve iç açıcı btr dil kollanabilir.
Muhterem Köprülüye hatırlatmağı faydalı buluruz ki iki, iiç yıl (Devamı Sa., 3; Sü., 4 de)
(
Rusya, ispanyadan da şüpheye başladı
I
Amerika, İspanyayı Marshall plânının i (i ne alıp A kileniz in batı med katini
iyice kontrol^ iatiyormuş
Marahall TBrkiyeye yeni aak.ri yardım yapılması meıelesinı tedkik ediyor*Rus tehlikesin n mânası
Moskova 8, (A; A;) — Sovyet aendllca gazetesi Trud bugün şunları yazmaktadır:
«Franklct İspanya. demokrasiye karşı açılan mücadelede bir köprüba 0i ve Sevkı tarafından lifin edilen ba tı blokunun mukavemet noktalarından biri olarak kullanılacaktır.,,
Trud E.rleşik Amerika ile Fran-•ayı; Franko rejimini takbih eden Birleşmiş Milletlerin kararma aykırı
bir politika takib otmekie itham m ekte ve şöyle demektedir;
♦ Fransız » İspanyol hududunun a-(Devamı Sa., 5; Sü., 5 de,
et-
•/
| Sütunlarında merak ve | ibreti takib edeceksiniz
Vali Kırdarın başkanlığında bîr hey’et dün Ankaraya gitti Vali, genelimin son beyannameleri hakkımla ne diyo ?
Batı Blokıı teşkilbti teklif eden fngUtcrc Başbakanı Betin
Londra: 8 'AP) — İngiltere, Sov-yetler Birliğinin Avrupa kıtası üze rindeki hâkimiyetine karşı koymak için, yavaş fakat emniyetle gelişen bir siyasi strateji kullanmaktadır. İkiye bölünen Avrupa kıtası üzerin deki İdeolojik savaşa iki taraf da hazırlanmıştır. İngiltere. Almanya nın komşuları olan Belçika. Hollan (Devamı Sa„ 5 Sü., 1 ae>
Marmara Yat klübö kongresi
Falih Rıfkı Aataym Marmara Yat Klübü idare .Vyeti başkam bu lunduğu sıralarda: klllbü hayli zarara soktuğu, son günlerde İddia e-dilmekte İdi.
(Devamı Sa., 5. Sü , f, da)
pOnkü Lig Maçları
“Gençlerimizin hassasiyetlerini anlarız, ancak bu heyecan hiç bir zaman kanun çerçevesi dışına çıkama
Belediye Meclisinin; Büyük Millet Meclisinde bulunan ve Belediyelere yeni gelirler sağhyac tasarının bir an evvel kenuniyet kes-betmesi için bir heyetin Ankaraya gönderilmesine karar verdiğini ve gitmesi istenilen heyetin de seçildiğini bildirmiştik.
Başta Vali ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kııdar olmak üzere Ha-
lil Hilmi Uvguner, Burhan Felek, Sadi Bekter ve Ekrem Amaçtan müteşekkil heyet dün akşamki eks presle Ankaraya hareket etmiştir.
Dr. Lütfi Kırdar trenin hareketinden önce kendisile görüşen bir muharririmize aşağıdaki beyanatta bulunmuştur:
*— Gazetelerde de görüldüğü gi bi hükümet yardımı olarak bida-
I
D.P. veC.H.P. nin dünkü kongreleri
Kartal D. P. Merkez ocağı koagresi mOaakaşalı geçti; C.H.P. İller ise usulca kallerindeB şikâyet ettiler I
Demokrat Parti K&ıtal merkez o-cağı kongresinin gayri kanuni bir şekilde yapıldığı ve D. P. il kongresi no gelen Kartal delegesinin meşru olmadığına karar verilmiş ve J1 kou gresi tarafından Kartal merkez ocağı kongresinin yerJJvnm*. si uygun görülmüştü
$
• I
r
1
f
I
yette büdcemize on buçuk milyon liralık bir tahsisat konmuştur.
Son gelen bir telgraf haberinde, bu yardım yapılam nacağından biid cenin yeniden hazırlanmasına lüzum hasıl olduğu bildirildi.
Yardım yapılmadığı takdirde büdcenin tevzinine imkân yoktur. Binaenaleyh bu yardımın teminine zaruret vardır.
Bu maksadla içişleri Bakanlığı ile temaslarda bulunmak için Ankaraya gidiyoruz.
Müsbet netice alacağımızı umuyoruz.s
ZİNCİRLİ Ht'RRİYET HAKKINDA
Diğer taraftan dünkü Tasvir» gazetesinde, (Zincirli hürriyet) gazetesinin neşriyatı hakkında Ca ğaloğluııdaki Türk Eğitim Derneği Kız Talebe yurdundan (45) imzalı bir mektub intişar etti. Bu mektub memleket menfaatlerine aykırı te-(Devamı Sa., 5; SiL, 5 de)
D. P. zümre malı değil millet malıdır
Bu cihetle Kartal merkez ocağı kongresi dün saat 14 (le toplanmış, Kartal ilçesine bağlı ocaklardan ge len 35 kadar delegenin ve il idare ku rulu namına müşahit! olarak İştirak eden Dr. Mükerrem Sarol, Esat Çağ vo Said Şamilin huzurunda Kartal il çe ınerkezile, Kartal merkez ocağı a rasındaki ihtilâl halledilmiştir.
Kongreyi açan Esnd Çağ, D. P; prensiblerinin hakikati aramak oldu (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
Deniz ortasında telsizle iyi edilen bir hasta !
Amerikaya gitmekte olan Deniz yolları İdaresinin Edirne şilebi Atlantik ortasında seyir halindeyken makinist Muzaffer birdenbire sancılanıp kıvranmağa başlamıştır. (Devamı Sa., 5; SİL, 7 da)
«u
Kat mülkiyeti tasarısı hazır
Ankara: 8 (Hususi) — Medeni kanunumuza göre memnu bulunan kat mülkiyeti yerine, mevcut kanun sisteminin esaslarına halel ver mekslzln başka bir hal sureti bulmak üzere Adalet Bakanlığınca yapılan İncelemeler sona ermiş, bu hususta hazırlanan kanun tasarısı Bakan, lar Kuruluna verilmiştir. Bu tasarı İle, ve binası müşterek olan a-partman hissedarlarından her biri binanın birer katını İşgal edeblle-(Devamı Sa., 5; Sü., 5 dc)
Beşiktaş K. Paşayı
/
---o-----
s D. P. ilçe
KVIMDEN BİR YAPRAK
Avukat Stajyerleri
Ankara, 8 (Hususi) — Avukat stajiyerteri Meclise yapılan kanun teklifleri yarın Adalet komisyonun da görüşülecektir.
3-1 mağlûbetti
KYönst heffndde/
s .
Vefa, İstanbulsporla 0 - 0 berabere
Tarı
kcugreslde toplandı
Tarsus S, (hususi) — Tarsus Demokrat parti ilçe kongresi bugün öğ ledcn evvel ilçe binasında yapıldı.
Kongreye 98 ü; eden 86 sı iştirak etti. Kongre, İlçe idare kurulu başka nı Mustafa Gürman tarafından açıldı (Devamı Sa., 5; Sü., 4 de)
Akçakoca Belediye seçimi yenilendi ------------o-----
D. P. seçime girmedi
Bolu: 8 iAA ) — Da.ı. ayca
zulaıı Açakoca ilçesi belediye seçim hazırlıktan dün bitmiş olduğundan sabahtan itibaren -eçim komisyon larınea oyların kabulüne başlanmış tır. Hemşerilerin oylarını serbestçe kullanmaları Janmar.ı için İer titizlikle Parti seçime
nisbetl bugün öğleye 50 yİ bulmuştur.
bo-
Karaborsa Saltanatı
— Bizim bacıya bir ilde alacağım, eozaoılarda yokmuş, içlerinden biri: «Bu olsa olsa ancak karaborsada bu-lunur!> dedi. Norode İ1 olduğunu sordum; bil miyor. Biri sizi salık verdi; bu dükkân nerede ola kİ?!
Anlattık. Galiba pek anlamadı amma başını salladı gitti. Belki karaborsayı daha doğrusu ancak karaborsada bulunan ilâcı edinmiş olsa gerek.
Memlekotto karaborsa vücuduna Ih tlyao gösteren bir teşekkül halinde ol* duğu için mevcuddur ve mevoud kalacaktır; hem de düşünecek olursak onun movcudlyetini sağlıyan bizleriz.
Çok salâhiyeti! bir İdare âmiri vak* file bir toplantıda karaborsadan şu moalde bahsetmişti:
— Karaborsa fovknlâdo zamanlar için gayet lüzumludur. Bugün kara* borsa olmasa şehrimizde otomobiller işliyemoz; çünkü hükümetin verdiği benzin kâfi değildir; şoförler benzini (Lütfen sayfayı çevlrinUt
İR dostumuz anlattı: Bir mü-6Jt>akada (borsa) hakkındaki sııalo cevab veren bir nanued,
muhtelif (borsa) ları saydıktan sonra en sonra bir do (karabor
sa) olduğunu ilâve etmiş; hem do bunu mizahi bir fikirle değil clddlyotie yazmış. Müsabakayı kazanıp kazanmadığını bilmiyorum fakat namzedin hakkı var; çünkü karaborsa bugün mevcuddur, mükemmel çalışıyor Anı ma kaçakmış, amma ınoşru değilmiş... No olursa olsun. Piyasadan aradıklarını bulamıyanlar oraya baş vuruyorlar ve İstediklerini alıyorlar. Bu itibarla hem vücudunu hom do lüzumunu hissottiriyor.
Bir keresinde matbaaya kadar gelen bir köylü kemâl-i-sâfiycllo bana sormuştu:
—Ağanı, karaborsa nerode ki?
Şaşırdık, cevab veremedik ı bu sü-kütü işi anlamadığımıza verorek İzah etti;
ve alem tasnifin sağ geredli kanuni tedbir alınmtçpr. Demokrat gimunistir. İştirak doğru yüzde
9 ŞUBAT 1943
SAYFA: î
YENİ S A B A h
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
OkUYLCU
9
A t o n C« R
Tefrika No. 1 70
DİYORki
>7
• f
■
f
K>
Ö
| HER_ SABAH\
| — Evet atkadsşlftr yoktu, Ö-
bun için kalktım çıktım.
— Kongre neye karar vermij* ti?
-- îttilıad ve Terakkinin feshi-{ie ve rTcceddüd' fırlcastûa inkı-âbma karar vermişti.
' — En son zamanda iaşede ne
vazifede idiniz?
— Kemal bey son defa beni İstanbul iaşe müdürti namile getirdi. Teşkilâtı yaptım; mıntakalan ayırdım; elli lira maaşım vardı. Bir aylık aldım. Memurlar vazifeye başladı» Mütareke oldu.
— Size ve arkadaşlarınıza mütareke arifesinde para verildi mı?
900 yttz lira aldım; bu muavenet namile verildi. Bütün arkadaş tarım da ayni parayı aldılar.
— Firar edenlere ne verildi? I
— B Hm i yorum efendim.
— Bu parayı merkezi umumî mi verdi?
— Evet efendim.
— îaşe Nezaretinde müdür bulunduğunuzu söylediniz. Bu para? yı neden size veriyorlar?
— Mütarekeyi müteakib Kemal bey değişerek Celâl Muhtar bey geldi. Tekrar Nuruosmaniyeye av det ettik yine’ kfttibdik.
— Halbuki siz Ittihad ve Terak kinin mefsubiyetini söylüyorsunuz ; bu parayı kim ve ne diye ver diler?
— Bilmem efendim verdiler.
— c Teceddüde -fırkasını üzerine atanlardan para almadınız mı?
— Hayır atmadım efendim.
— lstanbulda ne kadar kaldı-un?
— Büyük Millet Meclisi açıldığı gün Ankaraya geldim, millî zafere kadar burada kaldım.
— Gittikten sonra ne iş gördünüz?
— Buradan giderken postaha-nenin bir elbise taahhüdünü almıştım, onunla meşgul oldum. Refikanın eşyaları satılmıştı. Onlarla meşgul oldum.
— Burada ne kadar sermaye ile iş gördünüz?
— Eskişehir mebusu Emin bey kefil olmuş, hükümet 20 bin lira avans vermişti. Onunla çalıştık. Sonra verdik, lstanbula giderken de yine hükümetim lira a-
vans aldım.
— Kemal beyin yanına
tekrar sokuldunuz mu?
— lstanbulda görüştüm.
— Anlaşılan yanma çağırmış o-lacak peki oraya gittin...
— Oraya gittim Kemal beyle görüştüm.
— Neler görüştünüz?
— lstanbula gittiğim zaman işlerimle meşgul oldum; taahhüdüm bittikten sonra ticarete devam ettim, milli ticaret yardım etti.
Karaborsa Saltanatı
' {Bitarafı I tnektal karaborsadan tedarik edeceklerdir v| ediyorlar.
O zamanlar biz de bu lâfı koyun kaval dinler gibi hep dinlemiştik. İçimizden birinin akima gelip te:
— Ya karaborsaya benzin nereden gidiyor?
Demediğimize hâlâ şaşarım.
Karaborsayı' biz yaşatıyoruz, malın alıcısı olmazsa satıcısı da maz.
Bugün çimento karaborsadadır;; torbası yedi buçuk liraya istediğiniz kadar alabilirsiniz' ve herkes de alıyor. Zaten bu karaborsa oyunu malûm olduğu için yapı sahibi malzeme hakkında tahmin yaptırdığı zaman mimar da, kalfa da, usta da çimento masrafını üç mislinden hesab ediyorlar. •
Böyle almasa ne olaoak? Gününü bekleyecek; ihtiyaoı olan çimentoyu iki üç ay sonra alacak.
Yapı sahibi karaborsadan -üç mUh fiyatla tedarik etmese de karaborsacıya bu nâmeşrû kazano fırsatını* ver* meşe daha iyi olmaz mı? Elbette otur; Fakat çoğu* mülk sahihleri^beklemek İstemiyorlar, formaliteden* mi, kırtasiyeden mi, her nedense yılmışlar; (az la fazla parasını sayıp alınağı tercih ediyorlar. it
Çimento karaborsaya nereden gidi* yor? Bilmem../ Fakat’ gidiyor İşte.
Anlattıklarınacgöre künk imalâthanesi diye bir demir kahb uyduran, bil mem no kadar ton çimento almak hak kına malik bulunuyormuş. Künkü ya* pıyor mu? Yapmıyor mu? ,
Kim kontrol edecek?
Karaborsayı biz yaşatıyoruz. Metanet gösterelim. Oradan hiçbir şey aU mıyalım; bu rağbetsizlik onun ihtikar saltanatını tcmelındon yıkacaktır. Far kat acaba yapabilecek miyiz?
Bir
ol*
— Yâni’ Kemal beyin nıuavşcne-ti! * >
— Evet
— Sonra.
— Zeytinyağı milli kollektif şir keti te»kil ettik.
— Kemal beyle beraber değil
• • •
mi?
— Evet. «Böyle bir şey yapıyoruz, sen de bulun» dedi. «Bırakınız ben kendi işimle'meşgul ola-, yım dedim. «Hayır* dedi. Bulunmaklığımda ısrar etti; ben de kabul ettim. Bu şirkete milli ticaret yardım odiyprdu.
—Millî Ticaret şirketinin sahibi Kemal beydi.
— Evet, fakat müdürü Sadettin beydi.
— Azalan kimlerdi?
— Ali İhsan bey, Emin bey Diğerlerini hatırlıyamadım.
— Sizin zeytinyağı şirketinin â-zaları ?
— Bendeniz, Edhem, Nazif, Şeref beylerdi.
— Hnngi Şeref bey?
— Eskiden Harbiye Nezareti ketebesinden idi, levazım dairesinde idi.
— O da âza vazifelerinde bulundu mu?
—'Evet, Ali Ilışan beyin yanında idi.
— Başka millî ticaretle alâkadar hangi müesseseler vardı?
— Biz doğrudan doğruya onunla alâkadar değildik.
— Fakat yirmi bin lirası var.
— Evet bu bir şekil meselesi f di.
— Bir zamanlar Edib efendi de bulundu idi. Alâkası ne idi?
— Rasimle arkadaşları, fakat Millî Ticarette vazifesi yoktu.
— Abdülkadirin alâkası?
— Hayır.
— Oııa sermaye falan verildi mi idi? '
— Hayır.
— Ne ■ görüştünüz Kemal beyin nezdirtde?
— Hatırlıyamadım. O sadece ge zerdi.
— lstanbulda bu suretle çalışmağa başladığınız zaman Cavid beyiıı evinde ve Mesadet hanındaki içtimalardan haberdar mısınız?
— Evet.
— Anlatınız?
— Kemal bey cBu akşam Cavid beyin evinde içtima edeceğiz sen de bulun' dedi. Ben «lntihab işlerine karışıyor muyuz? dedim. O da «Hükûriıet vaziyetimizin tes bitini istiyor ■ dedi. Bunun üzerine gittim.
— Kemal bey nerede söyledi?
— Handa. Akşam gittik ben yal nızdım orada mesele mevzuubalıis oldu.
— Kimler vardı?
—' Cavid; Caııbulat, Cahid.
— Tabiî.
— Kemal, Hüseyin zade Ali, Doktor Nâzım. Ahraed Nesimi, Na il. Hanıdi Baba, Edhem beyler ve bendenizle'biraderim. Sabri bey] yoktu. Eyüb Sabri bey de yoktu.
—Müzakere sen gittiğin’zaman başlamış mı idi ?
— Hayır başlamamıştı. Teati e* dilen mütatealara göre intihaba karışmamak fikri iltizam olunuyor du. Fakat «Hükümet arzu ederee müdafaai hukuk He beraber bayrağı altında çalışalım denildi.
— Git Verdat'gitf Bunu istiyorum ben İstemeliyim ben... 8((na karşı son vazifemi yaptığıma memnunum. Orada rahat? edeceksin) Burasını., bu rasını...
Sözlerini bitiremedi. Doktor Ferdi x kapıyı açmıştı.
— Neredesin Verda? Geç katacağız.
Onun gene kızdan Turbana giden bakışlarında şgşkınlılda karışık bir Tahatstzhk 'göründü.
— Sen hasta mısın ağabey?
— EVet1 Ferdiz Bu* gece uyuvama-t dım. 1
’— Şu çocuğu yola kayalım, a-partmana nakfedeUmzdo soni göyta bir muayeneden geçtacyim ben... Haydi Verda, hocanın elini ml ytl. züiıü mü öpecoksin, ne yapacaksan yap ta gidelim.‘«'Vakit pek dar.
Bu' gUç dakikalarda hndadma yetiştiği için Vorda son nefesine kadar Ferdiye minnettar kalacağını hissetti. Bu acaib konuşmanın sonu nasıl geleceğin! tahmin edemiyordu. Hemen yerinden 1 fırladı. Turhana yaklaştı:
— Size tekrar teşekkür ederim, hocam. Elinizi verir rntMnîz?
Bu zayıf, kemikli ve damarlı eli en candan bir sevgi ve saygı ile ö-perîcen Turbana karşı içinde sonsuz bir minnet duymakta idi. Herşcyi o. na bordu olduğunu biliyordu.
— Siz de beni öpmez misiniz hocam T
T
%
Bir kahvecinin Toprak Ofisten ricası
Ben dört nüfus sahibi bir babayım. ‘ Hâlon Galatada Bankalar caddesi Bahtiyar Han arkasındaki Yusufyan hanında kah vccilik yaparak okmoğimi vo la-şomi temin otınokteylm. Müştori-lorimin kısmı âzamisi Toprak Mahsulleri Ofisinin malı olan Bahtiyar hanındaki hususi ınü-•ssoso sahibi ve pek azı da bu handa bulunan Toprak Mahsulleri Ofisinin ınomurlarıdır. Bunlara çay ve kahve vo oııısahni Bahtiyar hanının arka kısmında ki kapısından tevzi ediyordum. Mezkûr bina dahilinde bulunup 2,5 - 3 ay ovvol münhal bulunan kahvo ocağını işletmek üzere T. M. O, no müracaat ettim. Resmi şekilde yapmış olduğum bu müracaatıma hiçbir covab vonimo-di. Halbuki Teşkilâtı Esasiye ka nuııuna tevfikan bana resmi bir covab vormoleri iktiza öderdi. Bir müddet sonra bu kahvo ocağının başka birisine kiralandığını gördüm. Bu yerin hiçbir suretle art firmaya çıkarılmadığına göre baş kasına vorilip fo bana verilme-mosındo ne gibi bir münasebet bulunduğunu anlıyamadım. Fakat bununla da iktifa edılmiye-rek, içendeki kahvecinin kazancının artırılması vesilosllo, bonim müşterilerime tek servis yapabildiğim ınezkûr hanın arka kapısının sık oık kapatılması ^ciheti-ı ne gidildiğini teessürle hissettim. Bahtiyar hanının resmi bir daire olmayıp, kısmen do hususi ıııü-essescior tarafından î$gal edilme si dolayıslle, hem benim kazancımı baltalamak ve hem do müşterilerime tevziatıma mâni olmak İçin gûya resmi bir daire imiş gibi arka kapıyı kapatmala-b rı kanunen katon arka rulmasmda olmazsa bu
umumi kapıdan tevziatımı yapa-hılmomo imkân verilmelidir. Şim-ise bu kahveci dahi buradan a-tılıp, bu kere bu iş Ofiste lokanta açan bir müteahn do verilmiş vo bu zat da bu yeri başka birisine devretmiştir. İşittiğim bir rivayete -göro bu yeni kahveci orka kapıyı kapattırıp on kapıdan da içeriye htablr kahveciyi b.rakm’yacakmış, nitekim bu rivayet bugün bir hakikat olmuş ve hom arka kapı kapatılmış ve hem de ön kapıdan da içeri girmek bonim için menodilmiştır. Tekrar edeyim ki bu h^rekot'hıç doğru bir şey olamaz. Her müessese ve her şahıs İstediği yerden alış veriş yapmağa* serbest--tır. Benim -müfterilerim dalma benden içmek tatedikterini defalarca izhar etmişlerdir. •‘Faraza bir an için arka kopmın kapatılacağını kabul etsem dahi bu tak dırde bn ve umumi kapının bana
w açık bulunması ve girip çıkmama ve tovziatmıa müsaade edilmesi iktiza eder. Eğer verilen karar hakkımda tatbik odiiip te han da hilino bırakdmıyacak olursam, be ni ıbeklıyen dört nüfus rauhak-kak ki iaşesinden mahrum kalacak vo büyük bir sıkıntı He baş başa kalacağım. Binaenaleyh, arka kapı kapatılsa dahi, Ön kapıdan tevziatıma devam edebilmem için imkân verilmesini iruaniyot namına Umum Müdür veya alâka darlardan, rica edenin. •
Yusufyaa* Hanında Kahrecit
1 ismaiPHakkı Yeni gün |
yersizdir. Eğer haki-kapının açık bulundu bir mahzur varsa hiç takdirde benim ön ve
Grup halinde kalan denilmedi. Yalnız bizim ayrı bir zümre telâk ki edildiğimiz gibi bir fikir de var ^Devamı var)
Eski harfli paralar tedavülden kalkıyor
t
22 sene evvel tedavüle çıkarılıp 1-Mart 1948 de kıymetten düşecek olan tarihî banknotların evsafını bildiriyoruz
Türkiye Cumhuriyet merkez ban. kası umum müdürlüğünden verilen. nıalûnıuta gör»' eski hurflerlo todavü lo çtkonlmış bulunan:
a.) 100 liralık evrakı nakdiye, kanuni zaman aşunı ınüddot&ni 29 şubat 1918 akşamı doldurmakta ve 1 mart 1943 günü sabahından itibaren,
b) 50 liralık evrakı nakdiye, kanu ııl zaman aşımı müddetini 31 1918 akşamı doldurmakta ve 1 1918 günll sabahından İtibaren men kıymetlen düşeceklerdir.
Eski harflerle basılmış olan bu pa raların evsafı şöylcdlr:
100 Hra tıklar:
Rengi: Orta kısımlarının zemini sarı olan bit evrakı naktiyede hâkim renk j’cşilılır.
Yüzü; Aşağıda yuvarlak bir çerçe ve içinde Atatürkün portresi ve bunun üzerinde ıTürklye Cumhuriyeti» lbar; ?si,'solda (30 kânunuovvel 1341 tarihli vo 701 numaralı kanun mucibince ihraç edilmiştir^ Ibarosl ve bu nun altında maltyo vekili kelimolerllo imzası -vardır. Evrakı nakdiye ışığa tutulunca solda (Türkiye Cumhuriyo ti) ibaresi filigran olarak görülmektedir.
Arkası: Ortada içinden dere geçen
EKuNöMİ:
Yeni gemiler
Yalmanın (Tezvirat) dosyası hakkında son sözler
mart nisan tama
bir kasaba manzarası ve bunun her İki yanında iklfer »Utun üzerinde birer kubbe vardır.
50 liralıklar:
Rongi: Zeminin bazı kısımlar ma vl olan bu evrakı nakdiyede hâkim renk kahve rengidir.
Yüzü; Ortasının üst kısmında kah vo rengi bir çerçeve İçinde (Türkiye Cumhuriyeti) İbaresi ve onun altında (30 kanunuevvel 1341 tarihli vo 701 numaralı kanun mucibince ihraç edil mlştlr.e yazısı olup, onun altında ma üye vekili kollmtüerllo imzası vardır. Sağ kısmında bir daire içinde Atatür kün portresi ve aol kısmında bir dal re İçinde (Türkiye Cumhuriyeti) İbaresi filigran olarak bulunmaktadır.
Arkası: Ortada büyük bir daire 1-çlnde Afyon Karahtaarın umumî man zarası vo bunun atğında ve solunda Atatürkün portresine vo filigrana ait olmak üzore zemini açık mavi iki dal re vardır.
Ellerinde bu evrakı nnkdiyclcrdcn bulunan yurtdaşlanmızm Merkez bankası şubelerine ve Merkez banka sı bulunmıvan yerlerde Türkiye Cum huriyetl Ziraat bankası şube ve ajans larına yukarıda bildirilen tarihler -den evvel müracaatla paralarını değiştirmeleri lâzımdır.
DENİZDE
İhracatçılar Birliğinin Yeşilköy açıklarında
bugün yapacağı toplantı
ihracat birliği fevkalâde kongresi bııglln Öğleden sonra Ticaret ve Sa nayi o lasıçda yapılacaktır
MÜTEFERRİK
Yeni bir kuruşluklar piyasadan çekiliyor
1 OoAkta tedavüle çıkarılan 01ta-sı delik bir kuruşlukların birdenbire ortadan kaybolduğu, bazı açık gözle rLn yeni 40 paralıktan 50 paraya top ladıktarı bildirilmektedir. Anlaşıldı, ğına gö.c yeni 1 kuruşluklar, halita itibarile saf birer nâkil olmaları iti barile elektrikçilikte ( kullanılmakta ve muhtelif cıvatalarda da rondelâ ye rinde istimal edilmektedir. Bu itibar ta, ynenl 1 kuruşlukların karaborsacı lar tarafından piyasadan toplattırıldı ‘ ğı zannolunmalrtadır.
— o- - .
Otobüs sudemesine maruz kalan bir sarhoş yaralandı Şehrenıininde Mevlâhane kapısın da 8 numaralı evde oturan Eşref sar hoş bir halde, Atatürk bulvarından geçerken; şoför Ömer Kaplan idaresindeki 147 numaralı belediye ötobü sünüıı. sademesine uğramış ve sol ba cağL lnnlıuıştır. ‘ I
Eşref, Cerrahpaşa hastahanesine kaldınlıuıştır.
----------£►---------
Kız izcilerin ı/aptıkları tatbiki p ezinti
İstanbul kız lisesi izcileri '’ün sa hah toplu bir halde Çırçır suyuna gi derelc: bir izcilik tatbikatı yapmışlar bu arada izci- gösterileri ve müsabs. kalar da tertib etmişlerdir.
bir motor yanarak battı
Bandırmadan fahrimize saman yüklü olarak gelmekte olan Ycneb motörü evvelki gece saat 21,80 da Çekmece açıklarında ansızın tutnşa-rak yanmağa başlamış: denize atlı-yan mürettebat, Kemal vapuru tarafından kurtanlmifbr. Yaralılar tcda vi edilmek üzere liman hastahanesi ne kaldırılmıştır
Belediya hüdcesındeki
7 milyonluk tçık
Belediyeye yeni gelir Kaynakları sağhyan bir tasarı hazırlandı
ilkokul Öğretmenlerinin muvaza-nol umumlyeye geçmesi üzerine, be lcdlye bütçesinde husule gelen 7 mil yonluk açığın kapatılması için; be ledlye meclisi tarafından Büyük Mil let.* Meclisine,’ yani gelir kaynakları sağlayan bir tasan ve bununla bera ber Ankaraya gidecek 3 kişilik bir heyet gönderilmesine karar verilmiş tL
Vali Dr. Lütfl Kırdann başkanlı ğında Ankaraya gidecek olan heyete B. Halil Hilmi Uygoner. bütçe ko -misyonu sözcüsü B. Burhan Felek, Sadi Bekter ve B. Ekrem seçilmiş ve dün akşamki ekspresle Ankaraya gitmişlordir. Tararı kabul e dildiği takdirde ileride tatbik edile -cek gelir vergisinden belediye yüzde 5 hisse alacaktır. Ayrıca,* halen yüz de 90 1 maliye tarafından alınan tiyatro, sinema ve konser Ücretlerinin yüzde 80 nihL teledtye alacaktır. I
Tefrika 164
Aşk ve his romanı
__Muazzez Tahsin BERKAND
Buz gibi soğuk iki el gene kızın başını tuttu, buz gibi soğuk İki dudak alnına dokundu, kaçtı, ne bir tavsiye... ne bir temenni...
Verda, doktor* ağUbeyisinin yanında odadan çıkarken damalarının 1-çinde kanının da 'donduğum/ hissetmişti. * Hattâ Metinden ayrıl mak bile onun üzerlhde bu kadar bil* yük bir tesir yapamazdı.
Ondan ayrılmak büsbütün başka ‘ bir şeydi. Bunun manası ayrı idi. Bu uzaklıkta, ne de oUa, bir yakınlık, bir üıuid, bir gençlik ateşi gizli Idt
Nitekim, bir»’gün evveli, öteberi almak vesilesiyle İstanbul a inmiş, Metinle buluşmuşlar, saatlerce konuşmuşlar, birbirini sevmekten rölen derin bir saadet içinde dünyaM, hattâ avnhğı unutmuşlardı. Biliyorlardı kl üihayet her şeyi yıkmok İsteseler, birbirinin olabilcceklordi. Biliyorlardı k’r bu ayrılık ikisinin ds sevdiği ve saydığı bir kimseye karşı yapılan büyük bir fedakârlıktan baş
ka bir şey doğüdl
iştu bu* emniyet, onlara bekleme ü midini veriyor, onları bedbaht olmak tan koruyordu.
Galata rıhtımımla, son ayrılık da-- kikalannda birbirine kuvvet verici sözleri tekrarlamışlardı: ,
— Seni bekllyeceğlnı Verda. No zaman gelirsen gel, beni, kollarım açık, bütün varlığım âşk ve ateşlo dolu bulacaksın.
— Ben de sent dü$üneıek kuvvet alacağım Metin. Bu ayrılığın ne ka dar zaman süreceğini- bilmiyorum a-ma, her halde' Vl yar. a dan* azam! isti» fade etmeğe çal^ırken benliğimin büyüle bir parçacının burada, «cnin yanında kalacağına emin ofabilirsüı.
— Bana yazacaksın değil mİ sev » ğilhu?..
- • Elbette Senden de uzun mell toplar bekllyoceğiııı Metin.
- • Ben her akkanı «enirde lcon,w*a cağını yavrum Sana* söyliyecek o ka dar şeylerim olacak kİ...
vali.
— Benırn de.
— Bunlarla uaeUi bulmağa şacagız.
— Allaha ısmarladık Metin.
— Yolun açıkıoleun Vetda!
Tatlı biç gülüf- Yaşlar1 u-pur.’attı-gözler.. Korku İle karışık* bir he-
yecanla titreyen dudaklar.. Verda, rıhtımda ayakta duran Metinin hayalini görebilmek için dakikalarca küpeşteye dayandı durdu Güzel Istan buldan, ondan, aUpl:ğ lutjattan, ay* nlmak ruhuna bir aıkıntı. kalbine bir ağırlık vornıekto hlt. 1' k;.t. göz pı narlarında biriken ya^.’ar ,ancak Mo tinin hayali Camamiie ko? uıCdukhan sonra, başını. Çamlıcava '.ic^ru ( evir dlği zaman laşlt. Yfinc!tıu»*?*un ya mndanhboynuna^tağru rk mığn boş-lanı. Şıcok danılatar orl( » nrlmya aü züldükço, yeşil ağaçlar u r:a-nx gö mülen bir ov ve o evd' knH ı sevgili bir yüz ona gittikçe y akı vorUu. Genç Ir.z, alaca knmı l kt * ’ nvııta. yan denizin mavisine,
Amer ikadan daha altı yolcu gemisi alınacak
vr* o
\ ( KM «k M 4
Bir müddet evvel Amerikaya giden Devlet Denizyolları genel müdü rü Yusuf Ziya Erzin ve yomadaki tek nlk heyet Amerikan tezgâhlarından alınacak olan yolcu gemilerine ait müzakerelere) başlamış bulunmaktadır
Heyet yapılan teknik muayene ne ticeslııde; Ma ‘tya, Elâz.g. Ordu adı 7^;? 1000 dedveyt ton
luk teknelerle 1938 de Danlmarkada inşa edilen dizel motörlil, tek ııskur-lu. 16 mil yollu muhtelif yolcu ve yük gemilerini beğenmiştir.
Bu heyetin beğenmediği üç gemi İse eski isimleri Solnce, «Excouta ve Montcrcy olan gemilerdir kİ: bunlara Edime ve Çankırı isimleri verilmişti.
İstanbul vapurunun ayni olan Çan kın vapuru 1932 de Amerîkıda yapılmıştır. 5250 gros ve 4300 dedveyt tonluktur. Türbin makinalıdır, sürati 19 mildir.
Buraya gelen malûmata göre. Yu suf Ziya Erzin beğenilen gemilerin hepsini mllbayaa etmek tasavvurunda dır.
Diğer tarafdan evvelce Italyada-kl Ansaldo ftrmasına ısmarlanan trc-milerin anlaşma hrlAfma olarak hâ lâ İnşaatına başlanmaması Amerika dan daha bir çok genıl almak netice sini ortaya koymaktadır.
Genel müdür Yusuf Ziya EızLn, Vaşlngton sefaretimiz vaaıtaslle Ame rlkan bahriye nezırhğı ile temasa geçmiştir.
Bu müzakereler bittikten sonra tamir ve tadil İşi münakaşaya konur tarak gemiler şantiyelere verilecek -tir. Şimdilik altı gemi alınacaktır-Gemilerden dördünün tamir ve ta dil plânlan hazırlanmış olup ikisinin plânlan da hazırlanmak üzeredir. Ge milerirnirln ihtiyaçlanmıza en uygun tarzda değiştirileceği de bildirilmektedir.
11
3
V ALMAN Çelobınin «a gaçfn
dlğiın gizli ctozvirj dosyası^ da okuduklarmun houslnı b\r rada tekrar etmek sıkıcı oldu, ga kadarını söyliyeyim ki bu dosyayı gezdirdikten sonra bu ınomlekjt ov( lâdiarının nasıl olup ta FırıldakoıbaA tarafından kafese konduklarını pek h yi anladım. Yalmanın (tezvirat) dos^* yasında öylo ince hesabiar, akıl ve hayale bilo geinuyecek k aşka 11 kol ar, iosadcılıklar sıruıiaitmış kı tıayrjtin-
----O—
e AARİFTE
Köy okulları h: kkındaki kararlardan vazgeçJdi
Millf Eğitim bakanlığı köy okulla rı inşaatında kolaylık olmak iızere; bir kaç köyün bir arada teşkilâtlanmasını münasip göımüş ve atâkalıla ra da tebliğ etmiştir
Öğrencilinize göre, milli eğitini ba. kanlığı ilk karardan vaz geçtiğim ve kurulmuş birliklerin de iasv:\esi rektigini bildirmiştir.
■■ »o............
Şiibkeli iilünder Tünelbaşında Kurter aparumaııın da 5 numarada oturan Şevket Güngör adında 80 yaşlarmda birisi evvel *ki akşam birdenbire hastalanarak Beyoğlu lıastahanesine kakkrıkmştır. Şevket biraz sonra ölmüş ve cesedi moi'ga kaldırılmıştır.
Diğer tarafdan • Beyoghında Bos-tan başında Cami sokağında 28 nunıa rada oturan Hatice Gztaıv adında bir kadın fenalaşarak imdadı sıhhi ile Beyoğlu hastalıanesine kaldırılmış i se de yolda ölmüştür.
Haticenin ölümü şüpheli görüldü günden ceset morga kaldı almıştır.
v*
ge-
Tekel Genel Müdürü büyün ' tekme rarit enne-'başlı gacak
Bir ruÜJd etten be ı i rahatsız bulu narı Tekel ıımum müdürü Hüsnü Kor tel tamamen iyileşmiştir.
Genel müdür bugün vazifesine baş lıyaeaktır.
şıkları ile pırıldayan kızıl camlara,, moraran tepelere, Boğazın iki kıyısında kıpırdayan, gölgelere dalgın dal ğın bakarken, hep o yaklaşan, yak* taştıkça uzaklaşan yüzü düşündü, içi merhametle yandı.
— Zavallı, zavallı hocanı!
★ „ 1
lstanbulda geçirdiği son günlere ait lıûdlseler aylarca Verdanın haya tına hâkim olmaktan geri kalnıaııpş tı. Metinle ve Turbanla. aralarında geçen sözleri, eıı ufak kelimelerine} kadar tekrarlıyordu. Bunları, ne ae-yahatın. getirdiği değişiklikler*n(r d^ vcııi gilüiği muhit uzaklaştırmağa muvaffak olamamıştı. ı
\ ıynn.x konsr>rvaluanndaki .ateşli çalışıiıa. saatlerinden sonra pau^ıyoi| odasına,döndüğü zaman, bu kuvvetli, bağlar onu yine İstanbuJa. oıadâ kilerin yanma çekiyordu. Bu özleyişi, hattâ Metine yarağı uzuıı mek tublru vp ondan, aldığı cevablaıJa di tatmin edilemiyordu. Gerçi bu yazı-A lar onun kalbin.rt büyük bir kısınmj doldurmakta idi ' '«a, geriye. KoJaı; boşluk da çok devindi.. Her ud’ind® hocasını, onun tavsiyelerini ve. tarhı i arıyor kendisi bir bunu onunla dcvuvordn.
‘îıftrt ha'/•
a$k ı»vatını ÖıM
htV'»wl-t’
*
den insanın ağzı bir tarı, açık yor.
Bütün bunlara rağmen i • oentümene hâlâ Inanıniar »jır.
bon işte buna ^açıyorum. Hsr^ay hur körüne parmağım gözün. orUda rup dururken, zehirden şifa !Mk kabilinden, (Vatan) başyazar memlekete bağlılık ummak uans tıklan da öteye bir saydır. Caz; mümkün olduğu kadar fam için, fırsattan istifadeyi pek fakat küçük bir tehlike kjrs»Jai Avrupaya bir İHOBleme^^ey-ıaa.t»" ne çıkıyorum! diye hemen u. , r w ğı toplayıp Türk sımrtarı j»>ca-j c-m atan bu zaftm sanımı ye une mıuıi]. ra sadece gülmek iktiza eder.
*
Dün matbaaya bir zai geldi, nü sokularak:
— Allah aşkına, biricik anner> ; şı için doğru söyle, diye fısüou . like gerçekten Myük md?
Şaşırdım ve:
— No tehlikesi! diye (.»
— Canım saklama, and ver^r u y» hû!
— Neyi sakltyacağmı efend? ’ 3ı u terinizi anlıyaımycrum - ki
— Baksana azizim,
Yatman yine memleket dışığa ı tu, demek ki bir tehlike var?
Adamcağız bunları* o kadar yetle söylüyor ve korkmuş gar j du ki kendimi tutamadmı, a Mı fırlarla gülmeğe başladım, rizva.j ou kahkahalar karşısında şaş*rm«fiı -Vn* kat neş emin yapunoık atmadığın, nihayet kendisi de anlamış otaaek * :
— Ne bileyim ben, dedi, An E min Yalman bizde öyle bir his yerleş tirdi ki o Amerika veyahud l *rrıc seyahatine çıktı mı memleket ^nuta\ bir tehlikeye martız bulunntj^^ıUî Kusara bakma evlad!
Ve söylene sövlane cakiidujt.^£ı——
Diğer taraftan (Vatan) ba?»v ır> nın yabancılara vc bilhaasa Amer al lara kondîsini, Türk iç ve dış po, %».j-sını sevk ve idare eden biricik v» vetli (!) gazeteci atarak tan tıpaya çalıştığını ve buna kısmen de fak olduğunu yine.bu mahren. (TatMİ-rat) dosyasından öğreniyoruz.
Hattâ bu dosyadaki bir ka/aı bir Amerikan gazete veya dergisi Ah ıned Emin Yatmanı karilerine: Gaz Mustafa Kemali «iktidara getiren çıdam!» diye tekdim etmiş* ve öj $ü-lüno iddiayı gazete veya dergısmiıç sütunlarına geçirmişmiş.-Fauldakc*bı şının tâ Mütareke devrinden den muttasıl (Amerikan mandası) . peş-nden koştuğuna ve (bir numaralı Va^aa), (Tan) ve nihayet (iki numaralı Hatan) cerıdolerinde iıep bu fıkrırv hararetli taraftarı ^geçindiğine gor» eîr taraftan Türk umumi, efkârını pctılivanlıklarile avlarken ele tarrWiaıi da asıl fırıldağını Amerikan mahiıherinde döndürmek hevesinde otakğır nc-ticesino varılır.
Lâfın kısası arzum hilâfına Armaya kadar bir uçak seyahati yapUğıma hiç te pişman değilim, «Türklonn mukaddes duygularından faydalanarak rnüın kün olduğu kadar fazla sürüm ^yapmak marifeti» etiketini taşıyan dosyayı şimdilik» emin bir» yere sakladım. Fırdöndü:oentilmen kını bilir betkKdo yeni bir fırıldak tedariki tam Holen-dada bulunduğundan o doeyaaan bahsi de avdetine talik ediyorum.
ITIKHACf
ŞUBAT 1948
filUt
gll/.el bin parça işltseÇ muvaffakiyet elde etse pny’asıvak ihtiyacını.
.»•.«••V'dnr snnnt taran" k kadar hâkhnjo-
□ir
*
3 »
c-r
3wir
Cid’Jb
> a jyot
Musiki sanatkârlarının kongresi yarm
--_n---
İstanbul musiki ve^sahne-^aoat kArlan cemiyetinin yıll.k kongresi yarın saat 14 de BeyoğliL Ferah salonunda yapılacaktır.
i
I
1
i
Fazartesi
s
«
#
136 7 , ! Mbcrty Reiüul-
evvel,
28_,
—I
>8raıuı S. • D j
' 1
06
9
12
1 t
1
1863
Rumi
K- sânl
! 27
i---— “■
i Kasım P4 — AY 2 — GÜN 33
Vakitler
Güneş Öğle ikindi ’ .Akşam .Yatsı
tnis&k
%
(0.
7
12 .
15
17
19 â
D. 02 28 16 35 08
24
•88 it
( 42
A
u
İJ
I
Fransa ile Ispanya arasında
Fransız
î Hududların açılmana f dan sonra iki menale» [ kel nrasında ticaret | «nlaşmasıda yapılacak | ------o-----
J Parti 8, (A. A.)
I İ15 işleri bakanlığından dün ak-C şam bildirildiğine göre Fransız -ı Ispanyol hududlarmın açılmasın
> dan sonfa Fransız hükümeti bir I ticaret anlaşması imzalamak üze-) re İspanyol hükûmetile derhal C nıüzalcerelere girişecektir.
> Paris 8, (A. A.) — Fransız ; İspanyol hududlarmın tekrar aÇil-( 5 ması meselesi Paris basınının e -( hemmiyetle dikkatini çekmekte 1* dir.
> Müfrid sağçı Lepok gazetesi ( bu konuda yazdığı makalede Fran S ko ile rejiminin tanınması mesele ( sinin aslâ bahis mevzuu olmadı-
> ğını kayıd ile son olarak alınması \ na karar verilen bu tedbirin în-(
> gıltere İle işbirliği yapmak yo -(
( lunda büyük gayretler sarfeden(
? Fransanın, batı Avrupayı siyasîj \ bir birliğe olmssa bile. mübade-( / lelere daha g ış ölçüde nıilsaid j S bulunabilecek ve duvarları orta ( ? dan kaldırabilecek iktisadi bir bü] S tün haline getirmeyi hedef tutan( ? gayretlerinin mahsulü olduğunu’ \ v Avr.ıpamn ancak bu şartın taj ? hakk ıku sayesinde kendini kürtaj S rabı’- ' ğini belirtmektedir. (
t Bağmışız Figaro gazetesi bu ’ j konuda şunları yazmaktadır: a
r Fransa ile Ispanya arasındaki ı | hududun tekrar açılması, iki yıla t yakın bir zamandanberi süren o-J lağan Üstü duruma son vermekte
( dir. Genel iş ve çalışma konfede-
> rasyonunun
( zorla kabul i le ideolojik
( bir milletin
5 duğu bu karara uymayı isteme ( k miş olması itibarile her hangi > ? bir rayda-elde etmeyi sağlaya -( (- mazdı r
? Kayda, değer ikinci nokta şu- > \ dur ki. hududlarm tekrar açılması r { tedbirinin kabulü ile ayni zama-f
> na rastlayan başka miihin» bir? r karâr daha verilmiş bulunmakta-1
> dır. Bu da resmî tebliğ ile bildi-( c rilmiş olan ve ticarî müzakere-»
> krin başlaması kararıdır. t
c Haber gazetesi olan Parisien»
> Libere de kendi bakımından bu c t nokUy: belirtmekte ve asıl işaret»
> edilmesi gereken mühim cihetine Ispanyol resmî gazetesile de a-S
> rıklar. ’:ğı gibi, aralarında bilhas C ? sa Frrnsada bulunan 23 memle->
> ket’n ispanyadaki alacaklarının C l serb* e* bırakılmasına karar ve->
> rilmîş olması teşkil ettiğini kayt
(JcyIer*.ektedir» C
italyada
Fransız hükümetine ettirdiği bu tamami-karantina, başka hiç Fransanın vermiş ol-
Genel seçimler 18 Nisanda yapılacak
Rcrr.a 8, (A. A.) — Genel seçim carihinl 18 nisan olarak tesbit eden karan.amc bu sabah cumhurbaşkanı-nın imzasına arzedilmiştir.
Filhakika kararnamenin resmî ga zeted( neşrinden önce, demokrat halk çı cephesi ve Hıristiyan demokrat partisi, gibi mevcud iki büyük blok a raamda seçim mücadelesine başlanmıştır.
Bugün öğleden sonra Sosyalist -Komünist koalisyonunun iki lideri Menni ve Togliattiden biri Mllânoda diğeri Pescaroda yapılacak taplantı-landa konuşacaklardır.
İTALYA, YABANCI SERMAY'B BEKLİYOR
I
1 Röma 8, (A. A.) — Bakanlar ku rulu Italyaya yabancı sermayelerin tflrmestol kolaylaştırmağa ve mcmle ketin İktisadî kalkınmasını sağlama ga mütemayil tedbirler almıştır.
Yabancı sermayelerin memlekete girişi hakkında bundan önce alınmış olan bütün tedbirler kaldırılmıştır. Yeni tedbirler, yabancı sermayelerin temettü ve faizlerinin İntikaline ve ayni zamanda bu sermayelerin yüzde elli nisbetinde ltalyanın tekrar kal • kiTimasma mutlak surette lüzumlu olan sanayi tesislerine yatırılmasına imkân vermektedir*
Yunanistandaki Ingiliz ordusu çekilmiyecek
Yunan Savunma konseyi çetecilere karşı büyük temizleme hareketinin ilkbaharda ve Peloponezde başlamasına karar verdi
Londra 8, (A A.î — B: B: C nül Balkanlar muhabirinin bildirdiğine gfcre, bu ay sonunda Yunantstandaki kuvvetleri 3 tabura indlrile •
cek ve tümen karargâhları lâgvoluııa çaktır. Bu üç taburun ikisi Sclânik te biri de Atinadadır.
Muhabire göre bundan iki yıl ev vel, Yunanlı komünistler (ingillzler gitsin) diye bağırmışlardı. Geçen se ne de bizzat İngillzler: «Yunantstanı tahliye etmek kararını verdik» de • mlşlerdl. Şimdi ise emir değişmiş -tir: Fırtına geçinceye kadar İngiliz kıtalan Yunanistanda kalacaktır.
TEMİZLEME HAREKETİ
Atina 8, (A; A;) — Son günlerde toplanan millî savunma konseyi, ilk baharda girişilecek temizleme hareketlerine Peloponczdcn başlamağa karar vermiştir.
Bu bölgedeki ordunun başkomutanı general Mandas başbakan Sofu lise umumî asayiş durumu hakkında izahat vermiştir.
Batı Avrupadaki
Hamburg 8, (A. A.) — Alman-yadakl İngiliz ve Amerikan makamları dahilî İstihlâke earzedilen kömür fiatlarına yüzde i3î nisbetinde biz zam yapılmasını istemişlerdir. İngiliz makamları kendilerini bu karara sevkeden sebeblerl de izah etmişler* dir. İngiliz makamlarının beyan ettiklerine göre, İngiliz - Amerikan bölgesi büdcesinde kömür havzalarına yardım olarak tahsis edilen mik-dar. Alman mükelleflerine 24 milyon İngiliz lirasına mal olmuştur. İngiliz makamları bu halin devam edemiye. ceğini bildirmişlerdir. Bununla bera ber bilindiği gibi Sovyet makamları Almanya dahilinde kömür Hatlarının yükseltilmesine itiraz etmişlerdir.
Maliye baltanı M. Snyder, ayan meclisi dış işleri komisyonuna gönderdiği bir mektubda, batı Avrupa memleketlerinin ve bilhassa Fransa-nın Birleşik Amerikada ve yabancı memleketlerde büyük mikdarda al -"tın stoku bulunduğunu ileri süren ha
Arnavudlukta da bir kadın Bakan tâyin olundu
Brigrad, 8 (AP.) — Arnavudluk ajansının verdiği habere göre. Bayan Nadije Dime, bir Balkan devleti tarafından kabineye alınan i-kinci kadındır! (Birincisi Rumaya Dışbakanı Anna Paukerdir).
Bayan Najide Dime, eğitim makamına geçirilmiştir.
Yeni kurulan posta ve münakale bakanlığına Mehmed Şeh geçiri! iniştir. Milli Savunma Bakanlığına Kristo Temejke, Sanayi Bakanlığı na Jakov Rik ve Maliye Bakanlığı na da Kişo Nicola tâyin edilmişler dir.
r
]G ün ün enteresan haberleri |
------------------------
I Mısırın Amerika elçisi istifa etti
* Vaşington: — Mısırın Vaşing ton Büyük Elçisi Mahmud Haşan Paşa Sıhhi sebeplerden dolayı, isti fa etmiştir. Eski Büyük Elçi, dün Başkan Trumana veda ziyaretinde bulunmuştur. Ayın 13 ünde buıa dan ayrılacaktır. (A.P,))
Yeni bir uçuş sürati Moreton Valence: (İngiltere? — Filo komutanı Waterton dün yaptığL bir denemede, İngiliz Hava Küvetlerine mensup Meteor IV tipi çift tepki motörlü bir tayya leyle, saatte 542,9 mil alarak yeni btr rekor kırmıştır.
Waterton evvelâ saatte 515 89 mil yapmış, fakat bunu kâfi görmeyerek tekrar uçuşa başlamış ve bu sefer rekoru İkinci defa olarak kırmıştır, Eski rekor saatte 496.88 mildi. (AR,)
Dört dümenli kızak şampiyonası St. Moritz: (İsviçre) — Birleşik Amerikanın ikl. n u maralı ekibi, dört, kişi
İlk dümenli kızak yarışında, dün Olimplyad şampiyonu olmuştur. Belçika ekibi ikinci ve bir numara
Bu arada ısrarla dolaşan söylentilere göre Peloponez îbölgeslnin 25 saylavı kendi seçim bölgelerinde asa yişin iadesini hükümetten istiyecek lerdir Bunlar, iç İşleri bakanı lıalkçı saylav pierre Mavromlhali3in idare, si altında ayrı bir siyasî* grup teşkil etmek niyetindedirler.
28 Ktşt İdam edildi
Atina 8, (A. P.) — Pazar günkü Yunan basınının bildirdiğine göre, çe teçilere yardım etmek suçu ile Yu-nanlstanın muhtelif bölgelerinde yar ğılanan yirmi sekiz kişi mahkûm e-dilerek hükmün infazı için idam edil mişlerdir. idam edilenlerin on doku zu Selânik’in batısında bulunan Ya nitsada bulunmaktadır.
Hükümet kuvvetlerine mensup askerî topluluklar, Kantinin .şimalinde ve Bulgar sınırından bir buçuk ki lometre kadar uzaklıkta bulunan 800 çetecinin gizli karargâhına bir baskın yaparak kırk beş asi öldür . müşlerdir.
herleri reddetmiştir.
Snyder, «Harb başlanğıcında batı Avrupa memleketlerinin hususî al tın stokunun bir milyar dolardan» noksan olduğu yolundaki tahminleri zikretmekte ve istatistiklerin, harb başındanberi dünyadaki altın istih salâtnun ve altın ihtiyacının pek faa la artmamış bulunduğunu açıkça göa termekte olduğunu da sözlerine ilâ ve etmektedir; «
Bakan demiştir ki:
Müterakim altının hakikî mikda n doğru olarak bilinmemekle bera ( ber -aksi iabat edilinceye kadar- bu nun tahmin edildiğinden çok noksan olduğu muhakkaktır. Altın terakll ( müne ve bunun malt makamlar etinde birikmesine mani olacak en müessir çare Avrupadaki altın rayicini tesbit etmektir. Böylece, ellerinde al tın bulunan hususi şahıslar bunları para veya bono ile mübadele etmek le bir şey kaybetmiyeceklertnden e-m in olacaklardır.
Papa, Atom enerjisinin keşfine hayran
Vatikan şehri, 8 (AP.) — Ruhanî ilim akademisinin on ikinci yıldönümü vesilesile bir konuşmada bulunan Papa, insan aklının or taya koyduğu en büyük bir icad olan atom enerjisinin, barış gayeleri için kulandmasım temenni etmiştir.
Papanın könuşmasmda, ve yapı lan merasimde. İrlandalI, Amerika lı, Italyan, AvusturyalI, Belçikalı, ve Portekizli bilginler hazır bulunmuşlardır.
lı Amerikan ekLbl üçüncü olmuşlardır. Müsabakalara dün sabah başlanması lâzım geliyordu. Ancak, havanın fenalığı yüzünden bl raz gecikme olmuştur.
Çift patinaj müsabakası da dün yapılmıştır. Belçika ekibi birinci olmuştur. fA>A))
Amerikada hububat fiyatları düşüyor
* Vaşington: — Birleşik Ameri
kada hububat fiyatlarında kİ bu düşüşlerin Margarin, tereyağı ve domuz eti fiyatlarına da testr e-deceğl öğrenilmiştir. (A A.)
Polonyadan ingiltereye gönderilen domuz yağı
Londra: — Polonyadan İtıgli tereye gönderilen İlk domuzyağı partisi Londraya gelmiştir. (A A.)
Kutub denizindeki tecrübe
Londra: — öğrenildiğine gö re, uzun müddet deniz altnda kal ma tecrübelerinde bulunmak üzere bazı İngiliz denlzaltılan Kyzey Kutbuna hareket etmişlerdir
(A,A,)
Ruhr amelesinin Ringa ihtiyacı
* La Haye; — Hollanda telgraf ajanatmn bildirdiğine göre, Ruhr
TEN! SABAH
Köprülü de Yalman gibi mi Konuşmağa Başladı ?
(Başmakaleden devam) evvellle kıyaslanmıyacak derecede ileri hamleler yapıldığını müjdelediği bu demokrasi ülkesinde henüz tlalyadan alınmış ve Reeeb Tekerin himmetile zincirleri biraz daha sıkıştırılmış matbuat kanunu bü-1 tün şiddetile hüküınfermadır, polis salâhiyet kanunu - ki idare âmirlerine en örfî ve keyfi hakları bağışlamakta ve vatandaş hürriyetini sıfıra indirmektedir. Hâlâ yürürlüktedir ve işin en fenası Millet Meclisi komisyonlarında hazır-lanmakta olan yeni değişiklikler de eskiye nazaran bir fark yoktur. Yalıud o kadar az fark vardır kİ ona bir fark demeğe, insan hakla-rmıı hürmeti bilen bir dil, asla cür et edemez. Yapılacak değişiklik ferd Iıak ve hürriyeti sağlama - o da yâpıhrsa? - yukarıda söylemiş olduğumuz gibi eskisinden pek az farklı olacaktır.
Seçim kanunu aynen bir buçuk yıl evvelki seçimlerde tatbik edilen ve bizzat Köprülünün kendisinden yaka silktiği, feryad ve figan ettiği kanundur ve Demokratlara ancak elli sandalyacık teminine ya rayan kanun... Bunda da tadilât yapılacağı vâdi vardır amma ne şekilde olacağı ancak bilâhare anlaşılır. Polis salâhiyet kanunu gibi tâdillere uğnyacaksa o istikbalden de öyle fazla sevinmeğe ve şen iık yapmağa pek imkân görünmüyor.
Bu şartlar içinde ve fiiliyatla kanunî durum bu merkezde iken Köprülünün bahsettiği gelişme, de mokratik inkişaf acaba ne ola? diye insanın zihninde bir takım istifham işaretleri çengelleşmeraek kabil olmuyor.
Fiili ve hakiki durumu hayale kapılmaksızın, olduğu gibi tesbit ve kaydetmek neden: «Bariz muvaffakiyetler önünde kin ve ihtiraslarına, kıskandıklarına mağlûb olarak Demokrat Partiye karşı yaptıkları çirkin hücumları tezvir ve iftiraları gördükçe İnsanlık namına üzülmemek kabil olmuyor» gibi bir cümle ile mukabeleyi davet etsin!
Demokrat Partinin umumi toplantısı «Hürriyet Misakı» adile a-nılan bir manzume kabul etmiştir. O bütünün tek bir maddesi şu dakikada tahakkuk etmiş değildir. Halbuki Hürriyet Misakınm bütün maddeleri tahakkuk etse de tek bir maddesi asıntıda kalsa hiçbir Demokratın rahat uyku uyuyaraa» ması lâzımgelir.
İsteklerinden, programından henüz bir maddeyi bile hakikat alanına çıkarmadan Fuad Köprülüde görülen bu huzur ve emniyetin mâ nasını anlamak bizim gibi partizan hk bataklıklarına batmamış olanlar İçin kabil olamıyor.
Şenlik yapmadan, düğün bayram ilân etmeden evvel memleketin ve milletin boynundaki hürriyetleri bağlıyan kay id la rı koparalım, sonra hep birlikte dans bile ederiz.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Sinema artisti hastabakıcıya madalya
Nevyork: — 1943—1946 arasın da Kuzey Afrika, İtalya ve Fransa cephelerinde hastahanelerde vazl fe görmüş olan Amerikan artisti Madelelne Carolla dün merasimle madalya verilmiştir.
Bu madalya, General Eisenhover namına General Larking tarafın-dan verilmiştir. (Radyo)
maden işçileri, İşgal makamlarınca kömür ihracatı üzerinden kendilerine tahsis edilmiş prlmllerden dolarlarla ödenmek üzere 1600 ton Hull Dlnga balığı satın almağa ka rar vermişlerdir.
işgal makamları buna muvafakat ettikleri takdirde Ruhr çevresi maden İşçilerinin hepsi dört ay müddetle her hafta kendi gıdasına bir kaç Ringa balığı ilâve edebilecektir. (AA.)
66‘ yolcunun hayatını kurtaran soğukkanlı pilot
Nevyork: — Rlchard Merrile isminde bir Amerikalı pilot muaz zam bir uçak kazasmm önüne geç miye muvaffak olmuştur. Nevyork tan Miamlye gitmekte olan ve için de 66 yolcu bulunan uçağın birden motörlerlnden biri ateş almıştır. Uçak devamlı bir surette İmdat 1-şaretl vererek yoluna devam etmiş ve soğukkanlı pilot yangını yolcu îardan sakladığı gibi büyük bir maharet eseri göstererek İlk karşı laştığı bir tarlaya inmeye mııvaf-çalaıımış. parçalarından biri tay-fak olmuştur. Fakat pervane par yarenin İçine girerek ı: •marotlar-
SAYFA: 3
idareci -= gözile
aktüallteler
Çingeneler için iskân programı
İskân kanunu hükümlerine dayanılarak muhacir, mülteci ve çingenelerin iskânları için yeni bir program hazırnladı
Ankara: 8 (Hususî) — Muhacir ve mültecilerle göçebelerin ve gez ginel Çingenelerin Türk kültürüne bağlılık, nüfus, oturuş ve yayıyış iti barile yurd dahilinde iskânlarına dair bir İskân programı, iskân kanunu hükümlerine dayanılarak hazırlanmış bulunmaktadır Buna nazaran muhacir, mülteci ve çingenelerin yurdda yerleştirllmele rl şöyle olacaktır.
Dış memleketlerden tek başına ve yahut münferit bir aile halinde yur da gelecek muhacirler, alışık oldukları iş nevileri, iklim şartlar ve daha evvel iskân edilmiş olan yakınlarının bulunduğu yerler gözö. nünde tutulmak suretile İskân e-dlleceklerdir. Bu gibilerden soy ve ana dili Türk olmayanlar ayni soy dan olan ve ayni dille konuşan köy lerde İskân edilmlyeceklerdlr.
Dış memleketlerden toplu btr şe kilde getirilecek veya gelecek mu-harcrrlardan soy ve ana dili Tünk olanlar, alışık oldukları iş nevileri ve iklim şartları gözönünde tutularak yeniden köy kurulmak suretile toplu bir halde İskân edilecek lerdir. Soy ve ana dili Türk olmayanlar yeniden bir köy kurulmak suretile veya bir yerde toplu olarak iskân edilmiyeceklerdir. Bunlar, Türk soyundan Türkçe konuşan büyük köylere, o yerin nüfusu nun yüzde onunu geçmemek surey-tile iskân edileceklerdir.
Trakya ve Şark hudut boyu illeri mizde toplu olarak iskân yapılma-
Prenses El zabet >n bir Türk kız ına teşekkürü
Ankara: 8 (Hususî) — Bolunun es ki ve tanınmış bir ailesine mensup olan Muhsin Karamanoğlunun kızı Bolu Kız Enstitüsü talebesinden Nurhan, aile koleksiyonlarında bu lunan İki asırlık nadide bir çevre den çıkarılan Türk motiflerile işle dlğl bir gece mendilini bir Türk ki zınm el emeği olarak düğnünde Pren ses Elizabethe hediye olarak göndermiştir- Dün Prenses adına kâtl besi Nurhana bir mektup yoUıyarak bu güzel hediye dolayısile Prensesin teşekkürlerini bidirmlştir.
Yargıtay vo Danıştayın bir senelik faaliyetleri
Ankara: 8 (Hususî) — 947 yılında yargıtaya 118510 evrak gelmiş, bunun 108549 u, yani onda dekuz buçuğu intaç edilmiştir.
Diğer taraftan Danrştay 4 üncü Dairesi Başkanlığı İçin yapılacak seçim için hükümetçe 5 aday gösterilmiştir. Bunların 4 ü üyedir. Di ğeri de Urfa milletvekillerinden E-sat Tekelidir. Yine Danıştayda a-çık iTıılunan 6 üyelik için hükümet çe gösterilen adaylar arasında İç Bakanlığı Müsteşarlarından B Halûk Nihat Pepeyi. Müsteşar Yardım cisı Salim Hazar, Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kenan Yılmaz, Devlet Havayolları eski U-mum Müdürü Feruh Şahiubaş Ça nakkale, Edirne, Rize, Burdur ■-ali leri de vardır. Seçim bugünlerde B. M. Meclisinde yapılacaktır
----------------------------------
dan birini öldürmüştür, iki kişi de & hafifçe yaralanmışsa da 66 yolcu £ nun hayatı kurtarılmıştır. ?
Ayni pilot 1936 senesinde ateşler 7 içinde bulunan uçağım ağaçların 1 üzerine indirmeye muvaffak ol- | muş ve yolcuların hayatlarını kur | taımıştı. (Raçly^ (
Ucan bomba i
•jf Nevyork: — Amerikan âlimle 4 rl dün ilk defa bir tecrübede bir Ai ( man V—2 füzesini uçuş esnasın- Z da idareye muvaffak olmuşlarda- ? Füze sağa, sola, yukarıya ve aşağı J ya çevrilebilmiştlr. (A A ) )
İranda peçe isteği ?
Londra: — İranda eski bir ciâ £ va yeniden canlanmıştır. 16 kada Z tanınmış Müslüman doktor bir • 1 yanname neşrederek kadınlara. » yeniden peçe koymalarını l.;i . i lerdir- I
Bu grupa iltihak etmiş bdi 4 bir Müslüman şahsiyet de: X. . £ diaların ayak ve kol bileklerini göstermeleri erkeklerin his! 'rint kabartmatkadır ■> demiştir
(R dvoı ') •
General de Gaulle'üıı kızı ö‘>tf
-fr Colombey: — Genci H Oı Gaulle’ün hasta bulu.tan 18 yu.ıu ı dakl kızı Anne de Gaıılle dün ce burada ölmüştür.
ı
___
(AA ’
yacaktjr. Ancak buralarda öteden-beri yerleşmiş akrabaları olanların yakınları yanında münferiden iskânları caiz olacaktır.
Mültecilerin iskânı için şu esaslar cari olacaktır: Sakınılacak bir halde bulunmadığı Emniyetçe tes-bit olunan ve iskân dileğinde bulunan mültecilerden soy ve dili Türk olanlar ayni vasıfta bulunan mülte eller hakkındakl esaslar dairesinde iskâna tâbi tutulacaklardır. Göçe belerin İskânı için, de bu cihetler gözönüne ahnacaktjr: Hiç bir yer de devamlı oturmayan, ötedenberl göçebeliği itiyat edinmiş Türk o-lan ve Türkçe konuşan göçebeler alâkalı Bakanlıkların tesbit edecekleri yerlerde dağınık bir şekilde İskân edileceklerdir. Türk olmayan lar birer aile halinde serpiştirme su retlie Türk köylerinde iskân edileceklerdir.
Gezginci Çingeneler hakkında bu hususlar nazara alınacaktır.
Gezici Çingeneler hiç bir suretle toplu bir halde ve yeniden köy ku rulmak suretile iskân edilmiyecek-lerdir. Bunlar da Türk köylerine serpiştirilmek suretile en çok beş haneyi geçmemek üzere iskân edile çektir.
Yeniden kurulacak köyler tren hattı, umumi şoseler üzerinde muayyen mesafeler dahiliıur? ziraat, eke nomi bakımından müsait olan ve ir tibatı kolayca temin edilen yerlere kurulacaktır. Bu köyler yüz hane-I den aşağı olmıyacaktır. .
Ankara a b r h r ız tabanca ile beş k'şîyi yaraladı
Ankara: 8 (Hususi) — Diiıı ?ece sabaha karşı Anafartalar caddesin de devriye dolaşan-mahalle bekçi si Mehmed Kutlu sokağında ; .-rzi Paskalın dükkânının önünden geçerken kapının aralık olduğunu görmüş ve hemen elektrik fenerini yakarak camdan bakmıştır Bekçi Mehmed içeride bir adam olduğu nu görmüş, lâkin içerideki meçhul şahıs, elektrik yanar yanmaz şim şek hızile geri dönmüş camdan âııi olarak tabancayla ateş etmeğe baş lamıştır- Bekçi de tabancasını çekip iki el ateş etmişse de isabet etti rememiştir. Neticede meçhul şahsın attığı altı kurşundan ikisi bek çi Mehmede İsabet ederek ağır surette yaralamış, yere yıkılmıştır Hırsız da bu fırsattan İstifade ederek kaçmıştır. Silâh sesine gelen po lis ve bekçiler Mehmedi kanlar i-cinde yerde bulmuşlar, Bekçi Mehmed:
— Siyah paltolu, şişman, kısa boylu bir adamdı- Şu sokaktan kaç tı! dediktan sonra, kaldırılmıştır Hırsızın arkasından koşulmuşsa da, kimse bulunamamıştır. Terzi dükkânındaki iki ceketle .bir pan talonu elbisesi üzerine giyerek kaç tığı anlaşılan cüretkâr hırsız aran maktadır.
f öter kanununda yapılacak değişiklik
Ankara: 8 (HususD — Noter kanununda bazı değişiklikler yapıl, mış ve tasan Bakanlar Kuruluna verilmiştir. Tasarıya göre Noterler yardım sandığının mahiyeti ve ga yesi muhafaza edilmekle beraber hazırlanmakta olan gelir vergisi e-sasına uygun olmak üzere, kesilen aidatın Noter ve Noter muavinleri nln safi gelirlerine göre tâyin olu naıı nisbetler üzerinden alınması kabul edilmiş ve bu suretle gayri] safi gelir usulü terkedilmiştir.
Karlar» KâzınıKara’ ekiri" kabr ne gönderilen toprak
Ankara: 8 (A A.) —Kars kalesin den alınan toprağı, merhum Gene rai Xâzıin Kar&bekirln kabrine koy mak üzere sureti uıahsıısada Kars dan gelen heyetin üyeleri bugün sa at 10 da Atatürkün muvakkat kab rlni ziyaretle bir çelenk koymuşlar dır- Bundan sonra heyetle birlikte Kars milletvekilleri ve yüz kadar Karslı. General Kâzım aKrabekirin, kabrine giderek Kars kalesinin top-ı ■ rsığmı kabrin toprağına karıştırmış lar ve kahire bir çelenk koymuşlar dır.
Bıı törende heyetten LÛ Lif Öksüz K >ı i ■ Yurtsever ve Kars ınilletvc I:1.]' ”'i>.un- trin Tıığaç hltabeleı
vern ı -rdk-
« •
ı ı n
Ee’ ! • •.
fiİUu
VOî i hov?
1.-' •
7.V
u
ıı ı v rd'gi ziyafet
-'.(1. 8 (AP.) — Mareşal
Y’ „o;davyadaki Bulgar elçi-
4 r günü bir veda ziyafeti Bulgar elçisi (Sava Go-. i Bulgaristana dönerek Dış ık ı -i y ırıb-ucısı olarak va . el: aktır.
Bulg'.fistanın vtni sefiri daha Lnv niştir
• ı
¥
ecnebi memîeket-
s 11-
fî.
»
Kaçırılan dörtyüz elli milyon lira
VET... Vatandaşlar Aınerlk» bankalarına dört yüz elli milyon lira tevdiat yapmışlar.
Yâni bu husustaki mevzuatı hiçe sayarak, Amerikaya tam dört yüz elli milyon lira kaçırmışlar. Bu hesaba, İsviçre bankalarına yapılan mevduat İle gayrimüslim vatandaşların Filistin bar katara yatırdıkları milyonlar harıe dir.
Bu kaçakçılığı bilen, Amerika hükG* mbti de Mar6hall plânından bedava fay dalananlar arasına Türkleri sokmama-
•
ğa karar vermiş ve Amerikalıların Türktere yardım etmeden evvel bizzat zengin Türk vatandaşlarının yurdday-larına yardım etmeleri lâzım geldiğini ileri sürmüşler.
Bu vaziyette, başmuharririmiz de pek haklı olarak bu isimlerin ifşası zamanının goldiğini söylemekte ve bunların neşrini istemektedir.
Döviz tahdidatından yâni harb baş-langıoındanberi, bu kaçakçılığın muntazaman devam ettiğini, bütün vatandaşlar bilirler ve hatta hakikate pek yakın tahminlerle İsimlerini bile kendi aralarında söylemektedirler. Bunların içinde, pek vatanperver geçinen ve hattâ bazı toplantılarda, bu hareketi zahiren takbih ve tel’in eden büyük ıniiteahhidler, büyük tüccarlar ve hattâ maalesef gelmiş, geçinip resmi memurların bulundukları malûmdur.
Bıı kaçakçılığın, nasıl yapıldığım da biz ifşa edelim. Memleketimizde bulunan ve dünyanın her tarafındı muntazam teşkilatı olan bir iki brma, burada kendisine tevdi edilen muayyen ve muazzam bir meblağı, hattâ telgrafla dünyanın her tarafına günda rebilrnektedir. Hattâ yatırılan para, m zan banka vasıtasile verihzekte, va hazan tanınmıyan bir şahıs taraf uda i mürselüiiileyhin ikamet ettiği oielo ka dar getirilmektedir.
İkinci çekil, umıııpivetio, kurivo can taları bu hususta pek mühim rol oynamaktadır.
Üçüncü şekil ise,
terinde parası olanların, buraca tıkları çek ve havalelerdir.
Şübhe yok ki, bu transfor şc bu paraları kae r -nrrın u nad:r. Fa'ıat .'âydan geîr’* i
Cihete r»ek ehemmiyet verirnıc.: i ;• dir.
Şurasını da tebarüz ettirmek lazımdır kİ, pırlanta kaçahçtlığı da, güu:ru«ı varidatı noktasından memlekete ne aj dar zarar vermektedir.
Bu izahattan sonra, bu kaçakçıların isimlerinin dünya muvaoeheslııde Türk efkârı unıunıiyesıne bildirilmesi imkânı var mıdır?..
Filhakika, varlık vergisi esnasında^ ecnebi bir devlet mümessili, kenai vatandaşlarına haksız olarak tarbedüen vergi nisbetini azaltmak için kendi bankalarındaki Türk mevduatı sahhr lorinin isimlerini ifşa ettireceğini teh-did makamında ileri sürmüştü. İstenilen netice alınınca bımdan tabiatıie sarfınazar olunmuş, vı isimlerin ifşası meselesi bu suretle irtbas edilmiştir.
Bankaların teamüllerim ve hukfr metlerinin kendi bankaları üzerinde bu hususta hiçbir tesir yapnnııyacak* larına göre, sayın Cemaleddin Sjraç-oğlunun pek haklı ve pek irerinde o-lan arzusu maalesef yerine getiriîcmi-yecektir.
Yalnız bunun tek bir çaresi vardır. O da, bundan evvelki yazımda işaret ettiğim gibi yapılacak yeni bir kanunla, bütün Türk vatandaşlarından gayet kısa bir zamanda mal beyannamesi istemek, ve bundan sonra tahkikata girişip hilafı hakikat beyanname vermek suretile devleti aldatanlar hakkında, mahkomelerce bankalardan sorulmak ve bunlar hakkında cezai muamele olarak müsadere yoluna gitmek tir.
Türk mahkemelerinin suallerini ecnebi bankalarının cevablandıracağı pek kat’i olmamakla beraber, devletin mütekabiliyet esasını tatbik edeceği mülâhazası hatıra gelebilir.
Bu türedi zenginlerin haksız olarak iddihar ettiklori cemiyet servetinden, memleketin mali ve iktisadı bakımlar dan çok zor durumda bulunduğu bu osnada meırılokote faydalı olacak şekilde istifade edilmesi çok isabetli ve âdll&nodir.
Bu şekil varlık vergisinde olduğu gibi, olmıyandan değil, memleketten gizli vo kaçak olarak çıkmış ve ecnebi memleketinde iddiahar edilmiş milyon ların sahiblorindon alınmış olacaktır.
Adalet başka bir şekilde de tecelli etmiş olacaktır. Esasen, bunlar varlık vergisi nıükcllcflori arasından da kon dilerini kaçırmışlardır.
Saraçoğlu - Fuad Agralı düosunun bilerek bilmiyerek, suiniyetle veya hüö nün.yetic hariç bıraktığı bu millî sor-vetın, Haşan Saka hükümetinin memleket ihtiyacında kullanacağını tahmin etmek isleriz.
Yaşasın adalet» ka hükümeti.
yaşasın Haşan Sa*
İDARECİ
I
9 ŞUBAT 1948
Gülnar Demokrat
Zonguldak Emniyet Müdürünün dikkat nazarına
J Ecnebilerle daimî tema» / (haliıitie bir bulunan Emni^S ( yet Memurunun dizleri S yamalı bırakılmamalıdır J
Zonguldak: (Yeni Sabah) — Kö arıür Havzasına hariç memleketler den bazı ecnebi vapurlarla maden direği getlrtilmektedir. Hamuleler) Din tahliyesi müddetine© bu vapur laıın içinde, bir gümrük muhafaza memuru ile bir polis memurunun bulunchııülmast İcap eylemekte 1-mlş.
Yugoslavyadan direk yükleyerek bu direği Kozlu sahiline boşltan Yugoslav Bandıralı Podgora vapu runa da bu memurlardan gönderil mlşür.
Maalesef burada görevlendirilen paits memurunun resmi elbisesinin diz kısmının birisi yırtık, diğerinin de yamalı olduğuna şahld olduk.
Ereğli Kömür işletmesi Havzada çalışan işçilerine, iş elbisesi vermek tedir. Bu sebeple işçiler yeknesak blr giyiniştedir. Bu hali gören bu ecnebi vapurunun zabitan ve mürettebatı; Türklcrin memurları pej mürde, işçileri gayet güzel giyiniyor demişlerdir-
Zonguldak ilinin polis memurları nın yüzde 99 unun güzel giyindiril mlş olduklarına şahidiz. Fakat- gi yinme tarzına ehemmiyet vermeyen yüzde biri teşkil eden üstü ba şı perişan bir memuru seçerek böy le önemli yerlerde vazifelendirilme meleri hususunu emniyet teşkilâtı-mızdan, millet ve memleket namına rica ederiz.
----------o-
Dttzce kaza idare heyeti iş feölflmfl yaptı
Düzce (Yeni Sabah) — Geçen-erde yıllık kongresini toplıyan D. P. kaza idare heyetine seçilen dokuz kişi bir toplantı yaparak aralarında iş bölümü yapmışlardır. Gizli reyle yapılan bu iş bölümünde Düzce kaza idare heyeti başkanlığına Hüseyin Kara Şaban oğ lu, ikinci başkanlığa Kâmil Kozak, âzalıklara Adil Sönmez, Ali Şanda muhasibliğe Ahmed Aktay, kâtibiiğe Faik Arıcı seçilmişlerdir.
Çanakkalede yeni bir semt ocağı açıldı
Çaııakkale: (Yeni Sabah) — Üç ve İki numaralı semt ocaklarından sonra Demokrat Partinin bir numa ralı semt ocağı Pazar günü parlak bir törenle açıldı.
Bir numaralı semt ocağı Cevat Paşa mahallesini ihtiva ediyordu-Yakın ilçe ve bucaklardan gelen dâ vetlilere kan şan büyük bir merak iı kitlesi ocak binasına doğru yol alırken bir kısım halk ta bu gidişe katılmıştır. İl başkanı Dr. Süreyya tudikin de hazır bulunduğu bu tören de Adem Ersümer ve bir çok Demokrat Partili söz alarak günün e-bemmiyeti belirtilmiş ve yeni semt ocağı binası Dr. Süreyya Endlkln »oyl ediği bir nutuktan sonra açılmıştır.
Ksa bir zamanda üç semt ocağının birden açılması Çanakkale De mokratlan arasında çok büyük bir sevine doğurmuş ve çalışmalara ay ni hızla devam edileceği ve Demok casinln yalnız Demokrat Parti ara sında değil bütün Türk milleti ara tında yayılacağı belirtilmiştir.
I vlâd katili Abdurrahman 1 olu Ağırcezasına verildi Düzce (Yeni Sabah)' — Geçen-erde kendisine taarruz eden oğ-unu vurarak öldüren Abdurrah-nanın adaletçe hazırlık ve ilk tah ükat dosyası bitmiş hakkında tat «tiki istenilen maddelere göre son duruşması Bolu vilâyet ağır ceza mahkemesinde yapılmak üzere ev rak mezkûr mahkemeye ve sanık da mahfuzen ayni mahkemenin ceza evine gönderilmiştir.
Balıkesir'de bahar mı geldi?
Balıkesir (Yeni Sabah) — Şehrimizde bir kaç haftadanberi âdeta bir yaz havası hüküm sürmektedir. Ekin saplan üzerindeki dolgun başaklarla, hercai menekşelerin güzel renkleri (ekmektedir.
Şehir pazarında, getirilen çağla ve arzedilmişlir.
İlerideki muhtemel soğuklara karşı çiçek açmış ağaçların donmasından korkulmaktadır.
nazarı dikkati
civar ilçelerden erikler satışa
Parti Kaza Kongresi
Şimdi Fransada herkes için olduğu gibi talebeler içinde en mühim mesele, hayat bahahlığıdır -bu yiyeceklerden kitablara, defterlere kadar her şeyde görülür-
Yazan s Turhan Doyran
Kongreye 30 delege ve 400 dinleyici iştirak elti, ilbaşkanvbirnutuk&öyledi
Mersin (Yeni Sabah) — Gülnaf hazamızın D. P. ilçe kongresi ocak ve bucaklardan gelen delegelerin igtl rakile yapılmıştır. İlçe kongresi mü zakerelerinl dinlemek Uzero dört yüzden fazla eamiin gelmişti Kongre nln yapıldığı bina dinleyicileri alma dıgından partililerin bir çofu sokaJc. lanla idi.
Kongre açılarak başkanlığa 60 .yaşlarımda İbrahim Aşı, ikinci baş kanlığa da yine Ihtfya rbir köylü o lan Ahmed AU kâtipliklere de Yahya Çelebi İle Mehmed Ali Bal seçil mişlerdir.
Başkanlık divanı seçimini mütea kib Demokrat Parti il idare kurulu başkam Hamdl Ongun kürsüye tgcle rek bir söylev vermiş vo serbest ve dürüst bir seçimle milli hâkimiyetin tecelli edebileceği seçime cebir, şli det hile ve fesad karışırsa milli hâki miyetin yerine zorbaların hilekârlık hâkimiyeti kaim olacağını, zorbalık hilekârlıkla İş başına gelenlerden
Zonguldak C. H.P. İl Başkanı istifa etti
Zonguldak C. H. P. Başkanlığı görevi, Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürü Ihsan Soyak tarafından yapılmakta idi. Fakat Parti Bsşkanının bu vazifeden istifası büyük bir alâka vyardırmıştır.
Zonguldak (Yeni Sabah) — Sene leıden beri vilâyetimiz C. H. P. baş kanlığını yapan, Ereğli kömürleri İşletmesi genel müdürü İhsan Soyak parti vilayet başkanlığından istifa et miştir
Bu istifanın sebeblerl hakkında şehirde bir çok rivayetler dolaşmak, ta ise de bu mühim istifanın haluk) sebebi bir türkü aydınlanamamıştır, j
Muhakkak olan bir sebeb varsa,'
Bergamanın Ovacık köyü muhtara 619 lira ihtilas etti
Bergama: (Yeni Sabah) — Köy parasından *619) lira (19) kuruşu zimmetine geçirmekten sanık Bergama Ovacık köy muhtarı Hakkı Şen hakkında savcılıkça yapılan so ruşturma sonunda adı geçen muh tat m bu^meblâğı zimmetine geçir diğl kendisinin ikrarı ve evrakı t-ah kikiyesile sabit olduğundan tevkif edilmiştir.
İzmitte otomobil saltanatına son verildi
İzmit (Yeni Sfcbah) — Otomobil saltanatı mücadelesinin neticeleri şeh rimizde de tesirlerin) göstermeğe baş lamıştır Bayjruhrhk müdürlüğüne ait bir, sıtma mücadele müdürlüğüne ait iki binek otomobili mâliyeye teelkn edilmiştir
BÜfıassa güzel havalarda İzmit ve mülhakatında sık sık görülen ve bir hayli dedikodulara yol açan bu otomobillerin hizmetten kaldırılışı çok iyi karşılanmıştır.
Hatayda müstakil ağırceza kuruldu
İskenderun (Yeni Saban) — Memnunlukla haber aldığımıza göre Adalet Bakanlığı yerinde bir karar vererek şimdiye kadar mii-retteb olarak idare edilen Hatay ağır ceza mahkemesi müstakil hale konulmuş ve Hatay yargıçlığı lağvedilmiştir.
Müstakil ağır ceza mahkemesi başkanlığına yargıç Zeki Dalokay tâyin edilmiştir. Ağır cezanın iki âzalığı henüz münhaJdir. Yakında bunların da tâyini yapılattık mahke me heyeti teşekkül edecektir.
Yeni Zirai möcadele enstitüleri
Ankara: (Hususi) — Tarım Bakanlığı, Ziraat İşleri Glnel Müdür lüğüne bağlı mücadele enstitüleri niıı sayılan arttırılmakta, Ankara, İizmlr ve Adanadakllere ilâveten İs tanbul ve Samsunda da birer enstJ tü kurulmaktadır.
memleket için bir fayda beklcneml-ycccglni ve millet hakimiyetinin bu yurdda behemehal tahakkuk edece, glnl bildirmiş ve hararetle alkışlan-mı g tır.
11 idare kurulu balkanının nutku nu takiben Gülnar ilçe idare kurulu çalışma ve hesab raporları okunarau kabul edilmiş ve yeni yıl idare kuru lu seçimine geçilmiştir.
Gizli reyle yapılan seçimde idare kurulu ûzalıklarmh: Hüseyin Ovacık, Mehmed Ali Bal, Feyzi Yordam lı, Mahmud Türedi, Yahya Çelebi se çilmişlcrdir.
11 kongresino İştirak edecek delo gellklcre de Yahya Çelebi, Hüseyin Ovacık seçilmişlerdir.
Diğer tarafdan öğrendiğimize gö re ilçe idare kurulu flktoplantısım yapmış başkanlığa Mehmed Ali Bal ikinci başkanlığa da Feyzi Yordam h, muhasipliğe Hüsnü Bozkurt, kâ-tibUğe de Mustafa Özkan seçilmişlerdir.
« •
o da C. H P: il idare kurulu balkanı İhsan Soyak bu ayrıbşınııf sebebini henüz açıklamamıştır.
Diğer tarafdan ileri sürülen riva* yetlere bakılırsa İhsan Soyakm bu vazifeden istifa ettirilmiş olduğu da çıkan söylentiler arasındadır Fakat, bununla beraber şunu da ilâve ede ( lim kİ İhsan Soüakın hakiki İstifa se bebi henüz malûm değildir.
C. kongresi yakında parti salonunda yapılacaktır, hazırlıklara başlanmış-
Balıkesir C. H. P. il kongresi arefesinde hazırlıklar
■ . o----
Balıkesir (Yeni Sabah) H. P. il binasının Şimdiden tır.
C. H. P. mahfillerine göre kongrenin üç veya dört -gün süreceği ve tam Demokrasiye uygun bir şekilde yapılacağı beyan edilmektedir.
Ayni zamanda Babkosir milletvekillerinden Süreyya ösgeevre-nin mühim bir konuşma yapacağı fakat bu konuşmanın Sındırgı hâdisesine laaUûk eden hususlar dolay ıs ile kendisini müdafaa edeceği öğrenilmiştir.
Kocaeli milletvekili Nibad Erim de kongreyi takib etmek için şehrimize gelecektir. Bizim kanaatimize göre, bir siyasî müdafaa çarpışmasının vuku bulacağı kuvvetle ümit edilmektedir.
C, H, P, delegeleri misafir ve dâ vetlilerine verilecek ziyafet plânı hazırlanmıştır.
Delegelere her türlü kolaylık gös lerilecek gidiş geliş harcırahları verilecektir.
Kongrenin Demokratik esaslara dayanarak icra edilmesi beklenmektedir,
Balıkesirde kavgalı futbol maçı
Balıkesir (Yeni Sabah) — Balıkesir Altı Eylül takımı ile - Ban dırmada yapılan maç 4-1 Bandırma G. sporun galibiyetile neticelenmiştir.
Maç biter bitmez hakemi, acemiliği dolayısile tenkid eden Altı Eylül takımından Halil Kasaboğlu nu hakem klüp binasında tokatla-mıştır.
Bu hâdise halkımız arasında bü yük bir teessür uyandırmıştır.
İddia edildiğine göre, hakemin bu ük idare ettiği maç olup kurstan yeni çıktığı da ilâve edilmektedir.
Prim tevziatı
Ankara: 8 — (Hususî) — İktisadi devlet teşekküllerinde çalışanlara verilmesi kararlaşan primlerin dağıtılmasına önümüzdeki hafta 1-gerisinde başlanacaktır. Fakat tahakkuk nlsbeti hakkında yapılan bazı itirazlar devam etmektedir.
TEN î SABAH
FRANSA MEKTUBLARI
Delinin mektubu
y» Kenan Kararanlar
getirebilecek durumda*
talebe meselesi olan, ve diğer mekteblerin
bu yer, enteresan boş ve sevimlidir bir çok tabiler de toplanmıştır. Ben
Paris, bir san’at, bir zevk bir eğlence şehri olduğu kadar, büyük bir talebe şehridir de. Bugün, Parıste mev-cud olan talebeler —yüksek tahsil talebelerini kasdediyoruz—, ayrı bir şehir meydana getirecek kadar kalabalıktır. Bir bilgi vermek için, sadece 1£M6 - 1947 senesinde, Paris Üniversitesinin, 46.229 talebesi olduğunu söylemek kâfidir zannediyorum. Paris Üniversitesi ise, sadece Hukuk, Edebiyat, Tıb ve Ecza fakültelerini ihtiva etmekte ve Üniversite dışında, daha bir yığın yüksek mekteb bulun maktadır. Bu da bize gösteriyor ki, Pariste bulunan talebeler, hiç de küçük sayılnuyacak, bir şehir meydana dır.
Parisin Sorbonun
bulunduğu (Quarticr Lâtin» aşağı yukan, böyle bir şehirdir. Günün her saatinde kalabalık olan ve Parisin hiç bir yerinde görül-miyen bambaşka bir hayatın hüküm sürdüğü olduğu kadar, de. Kitapçılar, bu mahallede
burayı, bizim Ankara caddesi ve Beyazıta benzetiyorum. Tabiî onların daha büyüğü ve daha kalabalığı...
Nasıl Beyazıt, Üniversite mahallesi ise; Quartier Lâtin de Parisin Üniversite mahallesidir. Fakat muazzam kalabalığı ile, o bir mahalle» yi çoktu geçmıştir.Saint Michel Saint-Gcrman vs. gibiQiıarti er Latinin büyük caddeleri ise bizim Ankara caddesi gibi, kitabcıların, kırtasiyecilerin toplandığı yerdir. Bunların kaldıranlardaki tezgâhlarında, barb sonrası pahalılığı yüzünden bir kat daha rağbet gören, elden düşme kitablar satılmaktadır. Bugünün her saatinde, bir fakültenin, bir mektebin veya bir konferansın dağılması dolayı? sile, yeni yeni kalabalıklar görülür ve sokaklarda, yandan fazlası talebe olan kalabalık hiç eksik olmaz.
• e #
Quartier Latin, talebelerin toplandığı yerdir. Bununla beraber, her talebenin evi burada değildir. Cit6 Üniversitaireden, Parisin ban liyölerine kadar her yerde, talebelere rastlamak kabildir. Şübhe-siz ki en önce tercih edilen yer Çitidir. Çünkü buranın ucuzluğu ve rahatı, hiç bir yerde bulunamaz. Fakat buranm alabileceği ta lebe mikdan da mahduttur. Çileden sonra iso, her talebe, bir aile yanında möbleli bir oda arar. Pan siyonlar daha az tercih edilmektedir. Çünkü bunlar, hem pahalı olmakta, hem de talebeye bir takım mecburiyetler yüklemektedir. Aile yanında bulunan möbleli bir o-da, bizim paramızla 25 - 60 lira a-rasındadır. Böyle bir odaya yerleşen talebe, ucuz bir fiyatla yemek yiyebileceği blr çok talebe lokantası bulacaktır.
Fransada. hayatın son derece p$ haJılaşmış olması, şübhesiz ki talebeler üzerinde ağır bir tesir yap mıştır. Bununla beraber talebe sayısı azalmamış; hattâ artmıştır. Bu talebelerin arasında, ecnebi talebeler, büyük bir yekûn tutmaktadır. Ayrıca kolonilerden gelen talebeler ve bir çok zenci talebeler de, her zaman görülmekledir. Her milletten ve Fransanın her tarafından gelmiş olan bu muazzam kalabalık, Parisin her tarafına ya yılmıştır. Onlann hayatı, az çok «Montmartre» m, sanatkâr hayatına benzer. Bilhassa harbden son ra, hayatın son derecede pahalı-lanması, sanatkârların olduğu gibi; talebe hayatını da, bazan hazin; bazan eğlenceli veya gülüne görünen bir hale sokmuştur. Bu lıayat, Pariste neyse, Fransanın diğer talebe şehirlerinde de odur.
Bir talebe İlk olarak ucuz ve ra hat bir oda bulmıya çalışır. Bu, oldukça güç blr iştir. Bunun için, bazan Parisin en uzak köşelerine ve hattâ banliyölere gitmek icabetler. Bir oda bulunduktan > sonra, şubhesiz ki yiyecek meselesi düşünülmelidir. Bu ise, daha zordur, Harb sonrasının muazzam pahalılığından sonra, altı ay içinde, hemen hemen yüzde yüz arlan fi”at lar, yiyecek meselesini bütün Fran sızlar için gayet kötü bir duruma sokmuştur. Parisin orta halli bir lokantasından 200 - 400 franktan; yani bizim paramızla 5 • 10 livadan aşağı çıkmak imkânsızdır. Bunu İBe bir talebe veremez. Bununla beraber, hakikaten takdir edilmiye lâyık olan talebe teşkilâ
tının açtığı lokantalar, en aşağı blr fiyatla, en iyi şekilde yemek vermiye çalışmaktadırlar. Bunlar, en ufak bir kazancı dahi düşünmezler, Bir öğle yemeği, dört kap olmak üzere 46 frank (115 kuruş) tur ki, ayni para ile ayni yemeği, J‘ ransanın hiç bir yerinde yemeğe imkân yoktur. Ayrıca, ber yemek te, bir kap ta bedava olarak verilmektedir. Parieteki bu teşkilâtlar, diğer talebe şehirlerinde de görülebilir. Bununla beraber, Pa-risteki bu vaziyet ötekilerden daha iyidir. Meselâ yine bir talebe şehri olan Grenoble'da, ayni yemek 60 franktır ve bir kap bedava yemek de verilmez.
Bahsetmiş olduğumuz bu talebe lokantaları, daha çok Quarticr Lâtin ve civarındadır. Bütün tale-boler burada yiyemezler. Böyle o-lunca da, onlar için hakikaten oüş kül bir durum hasıl olmaktadır. Hele şimdi, Parisin talebeler arasında ve zamana uymak mecburiyetinden gelen bir modası, talebelerin yemeklerini kendileri yapma larıdır! Kızlara pek yakışacak bu moda, erkek talebeler için hayH müşküldür. Fakat hayatın güçlüğü; paradan tasarruf, iyi gıda almak endişeleri, şimdi talebelerin türlü meşguliyetleri arasına bunu da sokmuştur. Bir çok talebcle irin odaları, ayrıca bir de küçük mutfağa sahib olmuştur. Bu bir elektrik ocağı, bir kaç lrab ve yL yeoeklerden ibaret, küçük bir mut faktır ki; kitab rafları bazan teL dolab vazifesini görür; kitablar, laboratuar âletleri, yiyeceklere ka rışmıştır ve nihayet sofra, çalışma masasının üzerinde kanılmak zorundadır. Lokantalarda, kahvelerde, hemen her talebenin kendine bir sevgili aradığını işitm içimdir. Şimdi böyle bir sevgili aramaktaki maksat ta değişmiştir. Eskiden talebeler, —çoğu bir ve i-ki sevgili ile kifayet etmiyenler— gayet mütevazı olan garson kızlar, kahveciler, satıcılar arasından kendilerine; güzel güzel eğlenme, (Devamt 6 netdaj
Astronomi Bahisisri
Arzın havadan
görünüşü
I
Son zamanlara kaçar hususi bir mmtakada toprağın manyetik saha sı hakkında bilgi edinmek arzusun da bulunan Geophyslcistler oraya, Magnetometre İle incelemeler yapmak üzere blr heyet gönderiyorlar du. Bu vaziyet karşısında heyet i* tenllen bilgiyi elde edebilmek İçin çalılar arasuıda araştırmalar yap. mak zorunda kalıyordu. Mıntaka çok büyük olmasaydı ve sahada güçlük çekllmeseydl Iştenilen bütün kayıtlar belki de İki senede tamam lanabilirdi. Üstelik bu, gayet ağır
İlerleyen ve çok paraya mal olan bir işti..Lâkin, bugün fen adamları ba güç metoddan yakalarım kurtarma ğa muvaffak olmuşlardır. Zira, Magnetometre tertibatı uçaktan kullauüabilmsktedir. Saatte 125 mU üzerinden seyreden bir uçağa tak* lan Magnetometre yeni petro^ vo maden kaynaklarında araştırmalar da bulunmak isteyenlere gayet sa hih bilgi sağlayacak blr kolaylık teşkil etmektedir. Ayda. 1000 ilâ 10000 murabba millik, blr araziyu alt bütün kayıtlar temin edllebü mektedir.
Magnetometre, arzın manyetik sa halatını ölçen esasi) bir alettir. Ar zın bünyesi gayet değişik olduğu 1-çin bazı yerlerde manyetik sahanın inkıtaa uğradığı müsalıede edilmek tedir. Bu gibi mmıakalann esasi» bir şekilde ölçülmesi için muhakkak surette Geologiötlere va Geopbysl-elsüere İhtiyaç vardır Manyetik sa halana, örülmesi neticesinde mada nî depozitler ve muhtemel olarak petrol İhtiva eden Geojoglk bünye, leı- tesblt edilmektedir.
Kara araştırmalarmda istimal e-dllen. Mnıg'Atometreler blr kum pastan daha küçüktür. Diğer taraf tan havayollle İstimal edilen Magnetometre manyetik kargaşalıktan uzak kaldığı İçin hatalı kon turlar çizmektedir.
İlk olarak 1941 yümda istimal c-dlllşlndeh beri hava Magnetometre aile takriben bir milyon murabba
Necip Büleudin intihar ettiğini duyar duymaz gözünün önünde blr den müthiş bir uçurumun asla dola mıyacak derinliği açıldı. Nazarlar, mm karardığı bu zulmet dulu derin ilk karşısında, mahzun ve müteessir, ne yapacağımı şaşırdım. Daha üç gün evvel kendlslle neler görüş muş, nelerden bahsetmiştik!-
Onun o hiç blr kirnseuinkine ben zemiyen nazarları, nazaıiyeleri; fi kirleri, mürkurelerl vardı kİ nâfıa ve sehhar şahsiyetinin saltanatı ile derhal karşısındakini cczbcder, büs bütün başka bir cihanın, başka blr ulkun temiz, şafakiı şahikalarına yükseltirdi Hırçın, sinirli, asi, ve âdil hüviyetinden fışkıran çılgın blr nur kasırgası ruhu serscmlete. rek, meatederek aydınlatırdı.
Aydın ve mümtaz dimağında öyle blr vecdi hayal, öyle dünyanın gördüğümüz ve anladığımız farazl-yeleri ve saadetleri ile tatmin edilme»! kat’iyyen gayri mümkün blr başka türlü yaşamak ve mesut olmak ihtiyacı vardı kİ bu, tabiatı» fevkine yükselenlere tabiat tarafın dan verilen bir ceza gibi, onun o ka dar taşkın, o kadar canlı ve heye-«anlı hayat menbaım sanki kuru-turdu.
Her vakit bana:
— Beni kimse anlamıyacaktjr-Hattâ sen bile. Çünkü. Çünkü ben bir deliyim!,, Derdi,
Ve filhakika bana çok mahrem ve aç,k kaıbi kaışı.'-'um» o adar sami mi blr hürmet ve mvnabbetle eğil diğlrn bu büyük, bu yüksek dehyi ben bile iartıan.ıle anlıya iniyordum Onun o bütün nıcmâsile firari ruhu nu olduğu gibi yakalamağa biç blr füsun: Ne çapııkluk, ne kudreti ta kip, ne şiddeti ' j. 111 Hiç, hiç bir şey kilayet etmiyordu.
Tabiatin vicdanında parlattığı meşalei hassasiyetle insana pür he yacan ve pür İsyan bir volkan tesi ri yapan bu mecnun dâhi için kalbimde son zamanlarda bir şüphe â-teşl tutuşmuştu; Bir insan, diyordum, uzun müddet bu kadar idea-Mst, bu kadar elektrikli, bu kadar fecayie âşinâ bir ruh kabil değl) taşıyamazdı.. Dehasını ateşin asabi yet ve hassasiyetine medyun Necip Bülent bir gün birden şiddetli bir aksülâmel ile mutlak sönecekti.
Ve onu böyle, tabiatın kanunlarına rağmen sefil toprakta yaşıyor
gördükçe bu semavi deha, bu şahe Zulme zulmete düşman, ezeli blr nur ser yanlış yaratılış arkasında giz i?te dimağımdan aka mı yan. hav. i
■ ........... sızamıyan bu ateş beni boğdu: dama
————————— | İmtina akan blr cinnet getirdi. Şand
bea bankalarınca gayri mahsûs Kal nnş heyecanların emellerin alevle-tutuşan ruhumla herşeyi ve fecayi anlam,ş lir sinirli, bir bedbıo, bir muvazenesiz.. Hayır, Jıayır. teşrifatı tevıje hiç de lüzum yok. aaf kelimeyi sö? üyeyim, bir deliyim!. Tezadiaria. hurafe veya felsefela de. zeki düşüncelerle Çıldıran? o» deli!..
Küçük yasımdan beri tahayvöt ettiğim şafak için, ideal için azanı derecenin çok fevkinde blr şıddel le çarpan kudretli kalbim.. Aşk içi» güzellik ve iyilik, heyecan ile çırpı nan haksas ruhum ne feri ki müt-hiç bir acittU-mel ile nihayet. 'Ztıb mete perestişk^r kaldı. Çimdi (da»ı ıiık ve pür azamet, baykuşu, bayks şun acı feryadını bekliyorum.. Li-kin hayır, bayır, mezarı debam». harabei aşkıma konacak ve mersi ye okuyacak bayuşu icad edecek kadar tabiat .-alr ve âdil değildir!.
Kalbim idealin şeririne, aşkın me İlkesine vaılığmn eriten bir hüzün İçinde istifasını verirken dimağın son bir hamle ile saltanat sürmek istedi.. Fakat birden derin, ba? döndürücü bir boşluk içinde -.sir kaldıl.. Artık fikir ve şiir sarayı blr yığın enkazdan başka bir şey değil*.
..... Şimdi havada ıstırap yeren ağır, cinai blr sükûn var! Bütün yollar, patikalar kaııah.. Çöken nu betlarin, yıkılan sarayların, solan baharlarda bıraktığı kâbus ile lıcr-şey meşum bir karanlık içinde dil siz ve sessiz! Bu korkunç ve fed zulmet ’-e sükût harablsl .arasında bezginlik ve çekingenlik veren bit heyecanla insaniyetin kalbini dinle dim: Vicdanımı titreten eninlcr be nl çıldırttı, blr şimşek darbcsile b» na yok olmak ilhamını verdi.
Duymaklnn, osrm pünalum taşı maktan çok yorgun kalbim Uiras sonra duracmimı düşiüıdükçe heö baht yarh£>mda mesut vç-uhk blr hava hisseder gibi oluybrıım. Has ta ciğerlerimle gayri meşru medeni yeti teneffüs ederken duyduğum ruh ıstırabı yapında bilsen bu vah şi ve llâlıi düşünüş, batmaya hant dimağıma he nurlu blr kanaat takı yor!...-
Münhedim beşeriyetin enkazı ii zeıioe baykuş saltanatı ile ikbâl kâşanesi kuran meşumların nıuh*e rlsanc yapıştıkları hayata ben an-rak bir istihfaf ve istihkar darbe (Devamı 6 ncıdaı
milin dörtte birinden fazlasının ha ritası çekilmiştir- Bu haritalar, A-laska gibi soğuk nutakalarda ve Ve nezuçla gibi ratıp mmtakalarda çe kündştir. Şimdi, bu teknik İyice te sis etmiş bulunmaktadır.
8on zamanlarda Bahamas mm ta kasında yapılan araştırmalar Mag netometrenin ne şekilde çalıştığım Hah etmek bakımından gayet e-hemmiy etlidir
Bellibaşlı beş petrol kumpanyası hesabına araştırmalarda bulunan FUâdetflya Aero servis Koıporas-yonu 1947 yılının Mayıs ayında a-raştırmalaar başladı. Senenin sonunda bu araştırmalar nihayet bu] muştu. Bu şimdiye kadar yapılan en büyük Bagnetometre araştırma apu teşkil ediyordu ve 80.000 mil muraJbbalık bir bölgenin haritasının çekilmesi icabedlyordu- Bu yekûnun yüzde 90 mı sığ sular teş kil ediyordu Magnetometrenlıı o-kunmasile ilgili blr kaç kara nok tası mevcuttu. Lâkin, bunlar eski ve hatalı haritalarda yer alıyordu Üstelik Astronomik incelemeye İsti naden doğru malûmat elde ediLeml yordu. Halbuki, bütün bunlar yapı lacak araştnm; İşi için gayet önem 11 bir durum arzediyordu.
Son zamanlarda Bahama adasın da yapılan bir petrol araştırmasın? da Magnetometre yüz kadem aşağı ya sarkıtılmışt),
Maçnetometrç günden güne ar. tan bir rağbetlo lştjmal edilmeğe başlamşşiştir Ba?ı gVnif mmtaka. larjn incelenmesi hususunda bu a-let çok büyük roller oynamaktadır. Son zamanlarda bütün büyük mı» takaların halitaları vaha yohle kul landan Magnetometre ile alınmıştır. Ve bu haritalarda elde edilen doğru manyetik kayıtlar- şimdiye kadar hiç blr Geologist ve yahut da Geophysiclst tarafından temin edl İçmemiştir. Bu başarılardan, maden ve petrol keşiflerinde istimal e-dllen bu cazlb aletin değeri tam. manâsile belirtilmiştir
lenmlş nwşuxn hakikatin, u^>um mantığın mütohakkim çehresini »• Bcr, şimdiden ölümünün matemin! tutmak ihtiyacüe titrerdim. Lâkid İşte beoee pek gayri muntazır oP madığı halde intiharını duyar duy *naZt neden Yarabbi, hiç ümit e'-dilmiyen bir darbe almışım gibi boy Ie "ep««nleırt!m, hurdehaş oldum, Nedeû ml?- Çünkü -bu, sa ^uMdj1 ölüuı blr k|y8®eti a-
Blr hafta sonra 0Ve üzeri bana X. b:r
Jer, Zarfı üîurmet ve (»vaeu bir heyecanla yırttım. İçindea kan u;run kâğıdı ayni heyecanla a-çarken birden asi ve tarifi İmkan sn blr sername nazarlauniı kavra di- Delinin mekubu^
Kelimelerin ruhî tavrı, satırların düzgün ahengi arasından bir felsefeci isyan saan mektubu elemden ve heyecandan yorgun kalbimle o-kumağa başladım:
’.... Tabiatın ruhuma taktıjı
«liiı-bln İle şimdiye kadar, yakın ve uzak, herştyu siyah, simsiyah gördüm. Cehli ievsi, felâketi temsil ve teşhir eden siyah, bence hayattı n kainatın tamamile rengi ruhu idL Hiç blr tek kelline hiç bir tek sıfat hayat ve kâinatı sadakat ve kudret ]e Tasvir etmek için bunun kadar canlı ve.şamil blr manaya malik o. lamaz. Zülmrttcn geliyoruz, ve nihayet zülmete gidiyoruz. O haldi başlangıç ile rehavet arasında ünş luk slyuh, befri bir uçtırunidan baş ka ne olabilir?. Bu uçurumu doldurmak için mütefekkirler, elieıi» de o muhteşem ve murassa âsayil» telkinlerine, asırlarca çalıştılar, asy rca o zuimetgâha nurlar, ziyalar aaç tılar.. Lâkin heyhat!. Bu. blr um. man içinde bir zerre tesirinden ba» ka bir şey yapamadı.. Netiaedeki ş» acı hiçliğe, şu muzlim acze en p^r lak bir dehl. en yeni ve kati bir ni sal mi istiyorsun Öyle ise işte b« günkü kanlı ve sar’alı manzara!..
Bu kanlı ve sar'alı manzaranı» vahşeti ve uzaması karsısında evvelâ bir isyan, aonra dağılan dima ğım şimui ebediyetin cazip ufkin da dinlenmek için çırpınıyor. âılA ııyor... Anlatılmaz blr humma içi» de ruhumu eriten, hüviyetimi ebe diyetin cazroesine doğru sürükliycı esrarengiz k ıvvet nedir, bllirm Dimağına .«akan bir nur. bir ateş.
y ŞUBAT 1943
I İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
a mezhebler ve fırkalar nasıl
1
Yarınkini — İhtilâlcilerin Mcdmeye girişi —
Mervan arasında bir münakaşa — (_... „
etmiyor — Muhasara — Osmanın şehid edilmesi — mazlum olarak şehid edildi _______________________50___________________
RAİF OOAM
Mtstrl
Yaz
Fi
Ta İha ile Zübeyrin, daha sonra A jjyc karşı olan hareketlerine bakılın ca bu iki sayın sahabiyi, dtlnya ma kamlarının yücelmek ihtirasından masun* tutamayız ve tarihin tarafsız muhakemesini İslâmî durumiun ne
olur3a olsun, onların lehlerinde yü -rütmeğe imkân bulamayız
Aliyi, alelade bir insan olarak mü talaa eyleyince; onun hakkı ihmal o-lunnıuş olması elbette onda da haklı bir teessür yaratmıştır. -(Osman) a müteaddıd kereler vaki olan nasihat ve tavsiyelerinden hiç birinin tutul -maması kırgınlık doğurmuştur.- U-nıeyye ailesi mensuplarının, Haşinıb lere rağmen, tahakkümleri onda da bir etki yapmıştır. Ve bunlar daha da çoğaltılabilir. Şu halde; kendisi -ne ve hanedanına karşj. bu kadar zararları dokunmuş bir idare tarzının devamı uğurunda ondan kendinin ve evlâdının halk -nazarlarındaki niL tuzlarını ve kendilerine bağlı adamların hayatlarını tehlikeye kovması ne hakla istenir ve nasıl beklenir ve şayed, Ali aksi tarzı İhtiyar eyleyip de kendisine uyacaklarla ihtilâlcileri dağıtsa ve asayişi iadeye muvaffak olsaydı, bu hareketi Unaeyye men -şuhlarınca teşekkür ve minnetle mJ karşılanacaktı. Buna, düşünmeden, (aslA) cevabını vermek kabildir. Boy le olunca, Aliyi yardım ve himayesini daha ileriye vardırmamış olmak -tan dolayı muahaze eylemek insafsız lık olur.
Osmanın; Islâmlar arasında kendi yüzünden kan dökülmesini son âna kadar istemediği katidir. Durum; çok garib bir şekil almıştı. İhtilâlciler Medinede dolaşıyorlar, camide halifeye uyarak namazlara iştirak eyliyorlardı.
Osman, bir gün hutbede nasihatte bulunmak istedi ve oldukça sert söyledi. Cemaatin bir kısmından tas-
vib, bir takımından itiraz sesleri yükseldi. Halk birbirine girdi, taşlar fırlatılmağa, dövüşülmeğe başlan dı.
Osman, bayılıp menb»*re yıkıldı, Köleleri ve tarafdarlannın; tecavüz
edenlere yüklenmek istemelerine ma ’ n! oldu. Güç İte yol açıp onu sarayma I nakleylediler. Orada da ilk işi, yine h»nı varm^i bavrşHprini muoib ol-
hazır bulunanlara ve adamlarına a^-İA mukabele eylememelerini emret -mek oldu. Bu sırada Talha. Zlibeyr Al! de gelip yetiştiler. Umevve büvük terinden bazdan da orada idi. Alinin nasihatlanna karşı, Mervan kö-püdtt:
— Ya Ali. dedi, bütün bu i>ler se
Batı Avrupa b oku teşkili
(Ba^tarafı 1 inciie) da ve Lüksemburga avanslar yapar ken. Sovyetler Birliği Rumanya İle karşılıklı yardım anlaşması İmzala iniştir.
Ingiltere, şimdiye kadar bir müdafaa siyaseti kullanrken bu sefer taarruza geçmiş bulunuyor.
Dışişleri Bakam Bevln tarafından İleriye sürülmüş olan Batı Bir Uğl plânj kırtasiyecilik siyasetinden fiiliyata geçmiştir.
Ingiltere, Londrada. Şubat ondo kuzda, Batı Almaııyanın şeklini I tesblt edecek olan ve Ingiliz, Amerikan ile Fransız hükümetlerinin İş tLrak edecekleri konferansta, Al-manyaya komşu olan bu üç devlete bir söz hakkı garanti etmiştir.
Roenne (Lolreı: 8 A.A., — Bugün Roanneda söylediği bir nutuk tu Dışişleri Bakanı Georges Bidault bilhassa şöyle demiştir;
— Fransasız bir Avrupa Icucula-maz Esasen İngiliz adaları İştirak etmeden do böyle bir şey yapılamaz.
Bakan şunları İlâve etmiştir
— Büyük milletlerin kanaat Fransanm güçlükleri yenmek üzere bunluduğu merkezindedir.
Bidault sözlerine şöyle devam'r t-anlştlr:
— Benim daima büyük ehemmiyet verdiğim uzlaşma politikasını gerçekieştirmellylz. Biz, hudut hat lan mevcut olmayan bir Avrupa kurmalıyız,
Hükümetçe alınan mali ve para tedbirlerini anlatan Bidault, demiş tir kİ:
Hükümet şimdi elinde olmayan vasıtaları dünya ölçüsünde tatbik etmek ve ticari mübadelelerin ■ •’r-bestîlglni sağlamak İstiyor,
Bakan nutkunu söylemeden ev tel Rnanne belediye dairesinde bir hlrabe irâd ederek hükümetin İç politikası üzerinde durmuş ve hü-kûmetln, hoş bir lş olmayan cerab lığın memkketl iyi etmek İçki y;u p.itn*?ı gerektiği kanaatinde bulun
V
' — Ati ile
Onman Mercanı teslim
Osman
nln başının altından çıkıyor! Hepsi ni sen yaptın! Bizi nıahveyledin, am ma. vallfth şurasını iyi bil ki ,eğcr İstediğine nail olursan, bütün -dünya senin aleyhinde olur !
Ali. öfkelendi ve pek acı mukabe
lede bulundu. Dargınlığım gizlîycmi yerek gitmeğe kalkınca, Talha ve Z0 beyr de ona uygunluk gösterdiler, hepsi birden oradan ayrıldılar .
işler o derece karışmış idi, ki ne-rdfeindcn ve nasıl çözülebileceği kesti rilemezdi. Nihayet; ihtilâlciler vilâyetlerden imdad g ^‘bileceğini işitin ce bir tarafdan muhasarayı sıkıştırdılar, diğer tarafdan da işin çabuk bitirilmesine çare aramağa başladı -lar. Yine hazret i Ali araya girdi va yanına ileri gelenlerden bazı zatle-ri de alarak heyet halinde gidip. İh tilâlcilerle konuşuldu. Ve Mısır valisi Abdullah bin Ebi Şerhin azlile ye rine Ebubckirin oğlu ve hazreti Arşenin kardeşi Muhammedin tayini ü zerinde uyuşuldu. Mııhammed bin E-bubekire valilik menşuru yazılıp Us lim edildi.
Asiler dağıldılar, muhasara kaldı rıldı, yeni vali de ihtilâlcilerden mü him bir kısmı ile Mısır yolunu tutmak üzere Ktâdingden uzakça bir ma halde karargâh kurdular. Bu yerde hazırlıklarım ikmal edip yola çıkma ğa hatırlanırlarken, bir hecin devesi ne binmiş ''epri h»r kölenin■ vanlann. dan kaom^k î«sHvor»v» Hocasına süratle uzaklaşmakta bub’nması dikkatlerini çekti
Hemen yakaladılar ve sorguya çektiler:
— Sen kîmaîn hövle acele aeete ne tarafa eijdvnrsun ?..
Devince- kölenin:
— Ben Emi»'ülmü*mlnîn Osma -mn knl(*«i”»m. Beni Mısıra, oranın vali.cînn ’-nllavnr.
Cevabım vermesi dikkatlerini çoğalttı: (Muhammed »bin Ebubekir)
gösterilerek:
— işte açad’ğın Mısır valisi bu rada. Ne söyliyeceksen ona söyle!• Dive zorlanınca da :
— Ha vır bu değil! Ben ötekine, as-ıl valisine eidîvorum! ceva-
dıı. iUHiniı ha* m arnddar. bîr şey bu ten*«(ı*ıor> Fnvntıncta hoş bir sn kaba^ PC’b 1/1» QHn'-r»7on/-lîler. kabağl n, ır...,ı-ıo>. î^’nden hilâfet makamı -mi) >lâ İV m» n ~1 r>n *•»*•!« TrtAk
tuh e»ktı. M^ır vi>ı(c»î Abdullah» bin vtu £«»he vn^’lrrns İdî
rar
duyunu belirtmişti,
Bluault s ızier nc şöy.e dzvam et iniştir:
— Size temin ederim ki Fransa hükümeti tarafından gösterilen cesaret ve azim fransayı dışarıda tem sil edenlerin işlerini kolaylaştırmış tır,
Bakan netice olarak şöyle demiştir:
— Halen Fransızlardan istenilen fedakârlıkların Fransayı hepimizin ümit ettiği o istikrar devrine götüreceğinden eminim.
GÜMRÜK ANLAŞMALARI
Londra: 8 (A A,ı — Londra resmi mahfilleri, Fransanm Benelux grupuna dahil Belçika, Hollanda ve Lüksernbıtrg memleketlerlle yapıla cak andlaşmalora müteallik İngiliz ■ projesi üzerindeki noktal nazarını tetkik etmekt «dırler.
İngiliz Dışişleri Bukanhâmm biı sözcüsü dün yaptığı bir demetçe Fransız noktal nazarının andlaşma projesi metni ke mutabık bulunduğunu söylemiştir.
Ingiliz — Fransız andlaşmasnnn Beneüix grubu memleketlerine d t ttşınlli hususunda henüz bir kara ra varılmamıştır.
Stokholm: 8 (A Aj __ Binada Öğ renıldiğine göre, Norveç. Danimarka Başbakanları İskandinavya memle ketleri arasında bir gümrük birliği projesini tetkik etmek üzere Ptlz,ar tesl günü Stokholmda toplanucak. lardır.
Umumiyotle Danimarka büküme tinin görüşlerini aksettiren (.So-cial Democraten. gazetesi, şuniarr yazıyor:
Danimarka Başbakanı ve İsveç Dışişleri Bakam tarafından yapılan son demeçler. M, Bevln taraluudan Heri sürülmüş olan Bul, Avrupa Birliği pıoı irıiuin reddi nuflnye-tinde telâkki edilemez. İskandinavya memleketleri Avrupanm yeijiden İmarına yaıdım etmeye hazırdırlar. Fakat büvük devletler tarafın
l incide) iddia edilmekte ve Partinin ileri gelen bazı şahsiyetleri de bu iddiaları teyid etmektedirler. Mezkur iddialara göre Fuad Köprülü Cum hııriyet Halk Partisi Genelbaşka-nile mütemadi temas halinde bulunmakla itham edilmektedir. Bu temasların Partinin bazı sırlarının ve mutasavver kararlarının vukuundan evvel Halk Partisine intika lıne vesile teşkil ettiği iddia olun* maktadır. Yine bu iddialara göre Halk Purtisi Genelbaşkanınca is-tenmiyen veya tasvib edilmiyen bazı kimselerin partiden ihracını da Fuad Köprülü üzerine almış ve bu hususta Partide o kimselere karşı el altından aleyhte bir cereyan yaratarak bunların ihraçlarına çalışmıştır. Esasen Kenan Önerin Partiden istifasının başlıca sebebi hattâ müsebbibi de Fuad Iiöp riilü olduğu ısrarla söylcnmejkte-» dir. Tekmil bu vaziyetler bir nıüd-dettenberi Portede Köprülü aleyhine şiddetli bir cereyan yaratmış bulunmakta idi. Milletvekilleri ma aş ve yolluklarına zam meselesinde Köprülünün oynadığı role aid Demokrat Parti İstanbul Milletvekili Kemal Silivrili tarafından İstanbul 11 kongresinde yapılan ifşaat bu cereyanı büsbütün arttırmış ve nihayet iş Demokrat Parti Meclis Grupuna intikal etmiştir.
Celâl Bayar ıise bu cereyanlar karşısında daima Fuad Köprülüyü müdafaaya çalışmış ve onu takip edilen ve edilecek olan politika ba kımmdan partiye lüzumlu gördüğü için elinden geldiği kadar desteklemiştir.
Nihayet Partide malûm karışıklık baş gösterince, «Demokrat Partinin mütehakkim zümresi diye tavsif olunan şahıslar bu ce-reyaıu örtbas etmek için yurd dahilinde muhtelif seyahatlere çıkmışlar ve beraberlerinde götürdükleri matbuat erkânına telkinlerde bulunarak bilhassa Kenan Önerin hareketini küçültmeye çalışmışlardır.
Yukarıda da bildirdiğim gibi nihayet tekmil bu dedikodular Demokrat Parti Meclis Grupuna intikal etmiş ve verilen bir takrirle idare kurulunun yeni baştan intihabı teklif olunmuştur.
Celâl Basar elinden geldiği kadar bunu önlemeye ve Grup Başkan vekilliğinden çıkartılmak istenmiş, Fuad Köprülüyü yerinde ibkaya çalışmış, muvaffak olamayınca büyük bir teessür izhar etmiş ve bu teessür karşısında Grup tâki Milletvekilleri, kendisine muarız olmadıklarını bildirmişler ve
(Batruıun / gunu, haksızlıklara karşı daima mu kabetede bulunulacağını belirten bir ■ kaç söz söyledikten sonra kongre baş ■ kanlığına Azmi Tınaz seçilmiş ve kon gre çalışmalarına başlamıştır;
Yapılan yoklama neticesinde ekseriyetin hazır bulunduğu, fakat Sa r.gazi, Kurna ve Şamandıra ocaklarından bir yerine ikişer delege geldi gi anlaşılmış ve neticede fazla rey a lan delegelerin kongreye, diğerleri -nin de müşahid olarak iştirakine ka rar verilmiştir. ’
Bu atada Kartal D P. merkez o-çağı başkanı Cezmi Çetintaş, Kartal, D.P: ilç-e başkanı HasanAkyüzdcn he' sah istemiş Haşan Akyüzün verdiği cevabı tatmirfkâr ve hikikatten u-zak bulan Hikmet Sürücü ağır İtham larda bulunmuş, bundan sonra (la kongreye sinirli bir hava halcim ol -muştur z \
Hikmet Sürücünün ithamlarına ayni kuvvette mukabele eden Ha3an Akyüzün sözleri, havanın bir kat da ha asabiyet kesbetmeslne sebebiyet vermiş, bu arada beş delege salonu terketmiştir.
Bundan sonra Maltepe ocak başkanı Selâm! Helvaoıoğlu, ilçe idare kurulu raporunun okunmasını İste -ndş, bazı delegelerin bu hususta rey vermemesi üzerine söz alan 11 idare kurula üyelerinden Esat Çağ:
— Niçin okunmasına tarafdar de ğllsiniz? Bunda ne mahzur olabilir,
Demiş ve rapor okunmuştur.
Raporu Selâm! Helvaooğlu şiddet te tenkid etmiş ve neticede salonu terle mecburiyetinde kalmıştır.
Sfdâml HeLvacıoğlunun salonu ter fcetınesi üzerine, delegeler arasında şiddetli münakaşalar başlamış, başkan celseyi tatil etmek zorunda kal iniştir.
İkinci celse, sükûnette geçmiş ve D;- P; Kartal ilçe merkezinin yeni 1-dare heyeti secimi yapılmıştır.
Yeni idare heyeti; Haşan Akyllz, Dursun Kefoğlu, Ethem Vural, HU -şeyin Koknal. Kahraman Canal, Faik Altınçapa, Azmi Tınazdan müteşek kildir.
Yen! idare heyet!, ekseriyet olma dı/hhdan yapılan Kartal D: P: mer.
I
dan kınnlnn herhangi bir bloka oezbedtlıru.ş olmak İstemezler.
Parter 8 (A A » — öğrenildiğine ^re’ f’traa?a ile nvnsmda bir
pünıriik bır|iti kur.ıthnMj hususun da mütelmssfter tarafmdan tan z!m edilen rapor Fransız kabinemin de tasvip edUruişUr Bu huaurtakl müzakerelere devam edilecektir.
1 ₺ W i Ü A fe A H
aynen şöyle demirlerdir:
— -..Biz sizin şahsınıza hiçbir za man muarız değiliz, bilâkis, bataklıktan kurtulmanız i uı size el u-zatıyoruz.»
Celâl Bayatın bu sözler üzerine gözlerinin bil? yaşardığı söylenmektedir.
Nihayet mebusların ısrarı karşısında intilîa'a t ■ lıd olunmuş ve seçim neticesini! bi ndiği gibi Fu-ad Köprülü, kendisin' zahir olan üyelerle birlikte açıkta kalmıştır. Başkanlıkta bırakılan Celâl Bayar bu seçimde ilk önce bir kanunsuzluk görmemiş hattâ bunu tasvib eder bir tavır bile takınmıştır.
Fakat açtkta kalanların telkinlerde mesele Parti Genel idare Ku i’ulıına intikal ettirilmiş ve bir sürü mücadeleden sonra Gruptaki seçimin tüzüğe muhalif olduğu iddiası ileri süsülerek kendisinin Başkanlığa nizamsız bir intibahla seçildiği Celâl Bayan da ihsas o-lunmuş ve Bayar malum olduğu üzere Meclis Ğrupu Başkanlığından istifasını vermiştir.
Bu vaziyette durura büsbütün bir çıkmaza girmi? bulunmaktadır. Çünkü milletin itimadını kazanarak Meclise girmiş olan Milletvekillerinin, bu hareketi kendi haklarına bir tecavüz addederek ilk kararlarında ısrar edecek! ri sanıl maktadır. O kadar ki icab ederse Grup, Başkanlığa Celâl Bavardaıı gayri bir zatı da veni bir intibahla getirmeleri ihtimal dahilindedir. Bu takdirde durum büsbütün karışacaktır.
Umumi kanaat şu merkezdedir ki: Bu ihtilâflar karşısında umumi kongrenin derhal fevkalâde bir içtimaa davet edilmesi artık kat i bir zaruret olacaktır.
Bütün bu hâdiseler bugün Demokrat Partinin bir kaynaşma halinde bulunduğunu ermektedir. Neticenin tamamii tavazsuh edebilmesi içim claiıa bir müddet geçmesi lâzım gelmektedir.
GENEL İDARE KlRlLU DE TOPLANDI
Ankara, 8 •' Hususi, — Demokrat Parti Genel idare Kurulu bugün saat 17 de tekrar toplanmıştır. Kurulun dün akşam çıkardığı tebliğde toplantı mevzuu ve alınan karar açıkça bildirildiği için bu hu suslarda Parti mahfillerinde herhangi bir yorumda bulunulmamak tadır. Tahmin edildiğine göre Par ti Meclis Grupıı varın yapacağı bir toplantıda kongredir" sonra en yiiksek merci olan Genel İdare Ku rulunun son kararm; iııceliyecek-tir.
DÜN
■
kez ocağı yönlenmesine
karar vermiştir.
C, H. P, LILERIN KONGRELERİ Erenköy. SuacUye ve Bostancı C, H. P ocak kongreleri Jür. ocak lo' küllerinde .yapibnıştır. |
Erenköy ocak kongresine Purf.' Fahrettin Kerim Gökay da iştirak et mlş, bu arada söz alarak C, H, P,, nin Milliyetçilik ve Devletçilik pren ' sipleri üzerinde konuşmuştur.
Kongre başkanlığına Muammer; Şener seçildikten soııra, bir j’ıllk faaliyet raporu okunmuş rapor hiç Ifıiraza lüzum görmeden aynen kabul olunmuş ve dilekler faslına ge çilmiştir.
Bir çok üyeler. C. H P. arasında ki eski birliğin kaybolduğundan halbuki muhalefet partisi kurulduktan sonra bu birüğin ve beraberliğin bir kat daha kuvvetlenme si lâzım geldiğinden bahsetmişler •dir.
Suadive ve .Bostancı ocaklarının kongrelerinde de C. H. P. liler gi bl hiç bir faydası olmayan teşkilât ların büc^eyl kemirdiğinden şikâ-ket etmişler ve en kısa bir zaman da bunların kaldırılmasını İstemiş lerdir.
D. P. zümre malı f’eğil millet malıdır
(post cıra fı i irifide) Dahi sonra il başkanı Hamel! Ongun söz alaıak Demokrat Partinin kurulu şun lan bugüne kadar başardığı işle re t »mas ve seçim hakkının kudsiye-tinden bahsetti. Demokrat Partinin zümre partisi ohrayıp, »millet put tisi oMiîğıınn, bugün 4 milyona yakın ü-j yes! bulunduğuna söyledi. Daha son ra yıîhk rapor okundu tasvib edildi. Dilekler arasında Çukurovanın C; H; P; hükümetleri’ tarafından bugüne 1 kadar ihmal edilişi üzerinde de durul (lıı. Daha sonra yen! idare kurulu se ç!m! yapılarak Nazif Arısoy; Muşta fa Boro^ Mustafa Çmar, Sıtkı Tanrı- * över, Ihsan Küçük. Tn fik ökten,' Mustafa Nuri Gtirlcan seglldt
İr detegolikterme de Kaaım Ekinler. •Mrhmcd Şahttt R^şad Akı, Nazif Arısny. Te^lk » )” RH» Araka, Aziz Yarak şevkliler.
DOĞUM
Her Gün gazetesi sahibi ve baş* yazan M. -Faruk GUrtunnanm dün bir kız ovlMı dünyaya gelmiştir, |
Onur adı verilen yavruya uzun & mürler temenni eder, ana ve babasını tebrik ederiz.
Rusya ispanyadan da şübheye başladı
(Boztarafı 1 incide) çılınası şimdi bir emri vahidir. Amo rika İspanyayı Marşal plânı İçine 1-yicc alıp İspanyol endüstrisine nüfuz etmeden ve .Ucdenizin batı medhalini daha mttössir bir surette kontrol »altına almadan evvel bu hududun açıl masını lüzumlu görmüştür.,, TÜRKtYEYE YENÎ ASKERİ YARDIM
Vaşington 8. (A; P;) — Yunanls tana yapılan ekonomi yardımından başka, Marşal plânı dahilinde özel bir programla askeri yardım yapılması da dış işleri bakanlığı tarafından kongreye tavsiye edilecektir. •
Diğer tarafdan dış işleri bakanı Marşal, Türlciyeye yeni bir asker! mali yardımın yapılması meselesini tetkik etmektedir.
Dış işleri bakanlığı hafta sonunda verdiği bir raporda. Türkiyenin -«daimi”- Sovyet tazyiki altında bu lunması hasebiyle silâhlı kuvvetlerini hazır ol vaziyetinde bulundurmak zorunda kaldığını bildirmiştir.
Bu rapor, Sovyet tazyikinin bir -sınır olayından- kolaylıkla silâhlı bir çarpışmaya inkilâb edebileceğini de ilâve etmektedir.
AMERİKANIN YABANCI MEMLEKETLERE YAPACAĞI YARDIM MASRAFLARI Vaşington 8, (A. A.i — Dış işleri bakanlığının Avrupanm kalkınması program ııa dair olan tekliflerini kon greye sunmak üzere vazifelendiril -miş olan Amerikanın Londra büyük elçisi M. Duglas, âyan meclisi dış münasebetler komitesine gönderdiği bir mdktubda, 30 haziran 1949 a kadar Amerikanıin dış memleketlere ya pacağı yardım masraflarını tahlil et mektedir. M. Duglas 9,800,000.000 do larlık büdcenin tahsisatlarını 948 ma 11 senesinin geri kalan kısmiyle 1949 malî senesi için 4 sınıfa ayırmalıtadu*
1 — Avrupanm kalkındırılması programı için 6.800,000,000 dolar,
2 — İşgal altındaki bölgelerde ya pılacak masraflar için 1,400000,000 dolar.
3 — Filiplnlerde harbin sebeb olduğu hasarların tamiri, bu adaların kalkındırılması ve terhis edilmiş o-lan askerler için 133.000.00 Odolar,
4
bancı memleketlere yardım) başlığını taşıyan bu dördüncü sınıf hususum da kongreye arzolunacak taleplerin, yekûnu baklandaki tahminin bir mil yar civarında olduğunu bildirmektedir. Bıı sınıfa dahil olan muhtelif programlar henüz etraflı bir şekilde tetkik olunmadığından ve hükümetin icra uzvu tarafından denemediğinden tam yekûn henüz tesbit ounmamıştır.
M. Duglas mektubuna şunları ilâ ve etmektedir:
•Bu sınıfa dahil bulunan programlar Çine yardım, Yunanistana ve Tür kiyeye askerî yardım ordunun Kore ve japonyaıım kalkındırılması huşu -sundaki talebi, Amerikalılar arası as keri işbirliği ve Tıicsteye yardım hak kındadır.
Çine yardım programı hakkında’ başkan Truınanm buna dair olan ta j lebinin resmi şekli henüz tesbit edil menıiş olmakla beraber muhtemel o larak kongreden 570 milyon dolar ta leb edileceğini söyliyebilirim.
Dış münasebetler komitesi pazar tesi günü Amerikanın Avrupanm kal, kmdırılması programına dair olan kanunları hazırlamaya başlıyacalçtır.
— - . - . . - ■ .— - —
M. Duglas mektubunda (Ya
K^t mülkiyeti taransı hazır
(Başiara/ı 1 incide)
cek kiraya verebilecek, yahut satabilecektir. Hukukan kat mülkiyeti kabul edilmemekle beraber, fiilen kat mülkiyeti şekli arzeden bir dıı rumuıı tesisine böylece hasıl olmuştur.
Arsa ve binası müşterek olan a-partman hissedarlarının her kat üzerinde bir hissedar şahsi bir irtifak hakkı tesis etmek üzere İnşa sına başlanan bir binanın tamamlanmasından sonra hissedarlardan her hangi birinin bundan vazgeç-1 Kellv'aüesi hatm sayılır 15 kişi-ntesl bu maksadın kaybolmasına sebebiyet vereceği, için bunu önlemek üzere de Noter kanununda tadil yapılmaktadır. Bu tadile göre, fiilî at mülkiyeti esasına göre a-partmaıı inşasına başlayan hissedarlar. bir gayrimenkul İrtifak hak kı tesisini .tazammun eden bir nnı kaveleyle bağlanacaklardır.
---------o----------
Vali Ankaraya gitti (Baıtaraft I incice’ lâkki ettiği neşriyatı tel-in ettikten sonra şu cümlelerle soua eriyordu: * «Atamızın bize bıraktığı bu aziz vatanu dil ve el uzatanlar bilmiyorlar mı kî karşılarında enerjiyi sonsuz ve asil kaynaktan alan bir gençlik vardır. Bu gaye uğrunda yıkmak ve mahvetmek hakkımız-1 dır. Hiçbir tahrik bizi yolumuzdan alıkoyamaz.»
Doktor Lûtfi Kırdar arkadaşımı za bu hususta şunları söylemiştir: I
«— Gençlerimizin vatanî ve millî meselelerdeki heyecan ve hassasiyetlerini hem anlar, hem de hürmet ederiz! Ancak tabi.ıîile bu heyecan ve duyarlık kanunun çerçevesi dışına hiçbir zaman çıkamaz ve çıkmamalıdır-
SAWA : 3
Dünkü Lig maçları
paşayı 3-1 yene
[ Vefa Is ta o bulspor İle 0-0 berabere
Lig maçlarının onuncu hafta kar-gılaşnıalanrıa dün Vefa ve Şeref stad kırında devam edildi.
Şeref stadında Beşiktaş çok çetm bir çekişmeden sonra Kasımpaşayı 3-1 yenmeğe muvaffak oldu.
Vefa stadındaki Vefa - İstanbul* spor maçı ise her iki tarafın çok can lı ve gayretli oyunları sonunda •golsüz beraberlikle neticelendi,
BEŞİKTAŞ - K. FAŞA: 3 - 1
Bcçiktaşın 3-2 jmaglûbiyetils bi -ten B. takımları m açımlan-sonra Ka sınıpaşa ve Beşiktaş birinci takımları sallaya çıktılar.
Siyah - Beyazlılarm vuruşu ile başlıyan oyunu Feridun Kılıç idare e diyordu. İlk dakikalar Beşiktaşın hâ kımiyeti altında geçti ve üçüncü da kıkada demarke vaziyette iken ileri bir pas alan Şükrü süratinden istifa de ederek taJamına ilk golü kapandırdı. Golün hızı ile hâkimiyeti bir kaç dakika devam ettirdikten soBra Beşiktaşlılar^ Kasunpaşanm güzel ve paslı, süratli oyunu karşısında kundi yan sahalarına çekilmeğe mecbur kaldılar.
Dakikalar ilerledikçe Kasımpaşa-nın 'baskısı daha işddetleniyordu. Bu gün durgun oynayan Necmi sağ açı- • ğ ııı hazırladığı bir kaç fırsatı kaçır dı. Nihayet 33 üncü dakikada sağ i; Bülendj frikikten, mükemmel bir Şut la beraberlik golünü çıkardı.
Sağ bek tarafından fevkalâde bir şekilde marke edilen Şükrü oyuna müeessir olamadığı için Siyah - Be-• yazlılar daha ziyade ortadan teşebbüsünde bulunuyorlar, pek ender ete geçirdikleri bu fırsatları da Şevketin bozuk yüzünden semere vermiyordu.
40 inci dakikada Necmi topla Be şiktaş miidafilerini atlatıp ceza çizgisi içinde şut çekeceği serada çelme takılarak düşürüldü. Lâkin hâkem bu hareketi neden ise cezalandırma dı ve ilk devre 1-1 sona erdi;
İKİNCİ DEVRE:
Bu devre daha ziyade Beşiktaşın hâkimiyeti altında cereyan etti. Sol-' dan hücum yapan Siyah - Beyazlı
hücum lâkin hücum ( oyunu|
• ı
İkinci defa üçüz doğuıan Amerikalı kadın
Londra, 8 (A.A.) — Birleşik A-merikada Michael Walker isminde bir kadın ikinci defa olarak bir batında üç çocuk doğurmuştur.
Dünya doktorlarının dediklerine göre bu hâdisenin milyonda yalnzı bir defa vukuu görülebilmektedir.
Bu haberi alan İngiliz gazetecileri yorulmadan hemen yurdların-da aramaya başlamışlar, Ingiltere dc de bu kabil doğumları - hem de fazlasile - tesbit etmişlerdir.
Böylcce rekorlar memleketi sayılan Amerikanın hiç değilse bu, defalık mağlûb olduğu anlaşılmış-, tır. Filhakika îııgilterede Towıı şehrinde oturan Misis Lilian Kelly arka arkaya üç defa bir batında üç çocuk doğuımuştur. Fakat bununla da kalmamış ve sonu bun dan bir ay evvel olmak üzere iki defa ikiz çocuk dünyaya getinuiş tir. Ancak hâdise bununla da kapanmış değildir. Kelly şimdiye ka dar üçüz ve ikiz olarak doğurduklarının hepsi erkek çocuklardır. I p.u bahtiyar ana ayni zamanda i-| kişi de erkek olan bir çift yetiniil kendine evlâcl edinmiş, bu suretti?|
• •
lik bir cemiyet halini almıştır.
Bütün bunlara rağmen Misis Kellynin şimdi olduğu yerde kalım yaoağı da anlaşılmaktadır. Gaaete çilerden birine yaptığı demeçte da ha bir çok çocuk anası olmak Ista diğini ve yakında hanlardan daha iyisini meydana getirmeğe çalışncla ğuıı söylemiştir.
Marmara Yat klübü kongresi fBojtarafı 1
Bu iddialarla da ilgili olaınk Marmara Yat Klübü kongresi top lantıya çağtlmış fakat nisabı efee riyet olmadığı İçin tâlik edilmişti.
Bunun üzerine dün tekrar İçtima edilmiş ve heyeti umumiye toplan tısı geç vakte kadar devam etmiştir. Neticede gayrimenkul sahibi Turistik Kurumlar Şirketi ile bir anlaşmaya girişilmesine karar ve ıilıniştir.
Bilâhare eski idare heyeti tanın-mile ıskat edilmiş, yeni idare beye ti seçimi yapılmıştır.
Yeni İdare heyeti başkanlığını Saffet Tuncay, başkan vcktlllğın’e rtn Dr. Hakkı Ayrı getirilmiştir. Ye
r
0
I
lar sağdan hücum teşebbüsüne g'.rlj tiler. Ve bunun semeresini derhal gör düter. Süleymanın sürük'Cdıg'i bir a kında Kasımpaşa kalesi ki rişe-, ve Hikmet yerden bir vunjşla Bcçrkta-şın ikhıci golünü yaptı. Eu gollü Ka sımpaaanın-oyunu bozuldu; Geüşi gü zeb oynamağa 'başladılar.^Böytece Be şiktaş rakib kaleye iyice yüktendi:
13 inci dakikada Süleyman şahsi bir akınla rakib kaleye indi ve karşı sındaki oyuncuları atlatıp çok sıkı bir vuruşla takımuıın üçüncü golü -nü de attı.
Oyun bundan sonra karşrhklı bir çekişme halinde fakat golsüz olarak devanı etti ve 3-1 Beşiktaşın galibiyetiyle, sona erdi.
Beşiktaş maça şu şekilde çıkmıştı:
Ethem; Yavuz, Vedii; Haşan, Va hid, Çaçi; Süleyman, Hikmet. Şevket Süreyya. Şükrü.
Hakem, İlk devredeki bir hatası hariç, maçı iyi idare etti.
M. Niou:t ÜY7(EN
VEFA - ISTANBULSPOR: 0-6
Vefa stadında hakem Ferihin ide. resinde yapılan Vefa - İstanbul, por maçı oldukça heyecanlı ve zerkli eeç ti: Her iki taraf da bir gol çıkarabil mek için büyük gayret sarfetti^-sc de bütün bu gayretler hiç bir no-tee vermedi ve müsabaka 0-0 beraberlikle bitti.
VEFA - ISTANBULSPOR: 0 l 0 . SL Moıitz 8r (A. P:) — St* ATarizde yapılan kış olimpiyatları bugün (pazar günü) sona »enntetî”. n-liınpiyat ateşi söndürülerek işthBk elmiş olan yirmi sekiz milletin bayrakları merasimle indirilmiştir.
St: Moritz R. (A: P:) — p.-^n yapılan* olimpiyat buz bok^vî n-*(n-*«n ■ da. İsviçre Kanadaya üçe karş «ıfır sayı ite verilmiştir.
St: Moritz S. (A: P:) — nUm piyatlarındaJ(i 27 kU(w«>trrkv poir-.^ keşif varışım pazar günü İsviçre ka zanmıştır.
Bu mesafenin alındığı zaman, iki otuz dört dakika ve yirmi san: yedir.*
Teni» müşavere hey’etinin toplantısı
Spor oy ıralan federasyonu Teııİ5 müşavere lıeyeti hafta içinde-İkinci toplantısını yaparak büdce .prog ram ve oyuncuların tasnifi İşin! görüşmüştür. Toplantıda federasyon başkanile Servet Sonvuncuoğlu Adil Giray, İbrahim Cimcoz, Şev ket Kalatah, Kerim Bükey hazır bu
I ljuımuşlardır. Oyuncular, hakkında tesblt edilen 1947 yıh sıra cedvel
• şöyledir:
I Erkekler: 1 — Fehmi K zil, 2 — ı Ştefik Feıunen, 3 — H. Teyan. 4 --I Suat Nemli, 5 ve 6 — Suzan Gü eı ve Enes Talav, 7 ve 8 — Beliğ Ba-er ve Cevaıışlr, 9 — Haşan Akev 10 — Nişan Aygen.
Kadınlar: 1—2 Muallâ Grode.ski ve-Bahriye, 3 — R Karakaş, 4 — Jale Aı non, 5 — A. Haıalambides.
Birinci kümeye mensub diğer o-yuncularpı tasnifi bölge, teknik ko mitelerince yapılacaktır.
Bağda tta ki nümnyiş
Bağdad, 8 (A.A.) — Diin 200000 kişilik bir kalabalığın yaptığı gösteriye muhtelif dinlerden ralıible ve ileri gelen kimseler de iştirtik etmişlerdir. Nümayişçiler, bütün Bağdad sokaklarında dolaşarak andlaşma aleyhinde ve Filistinde Arab dâvaav lobinde gösteriler yap rinalardır. Son karışt klik kırda ölen leıin mezarına çeleııkler konmuştur.
Cifi
Deniz ortası da 'els z*9 ; iyi cd; eıı hâsta
fBoytaraf» 1 frteid?)
Şileplerde doktor bııluıımadçîı ı-çin (?) ‘tcdaviai imkânı bulunamamıştır. Bunun üzerine tır çare bi-şiinillmüş vç geminin telsiaile N( v york sahil, sıhhiye mildüılii" ne vaziyet bildirilmiştir. Yiue tcl-drâc .alınan talimat dairesinde vapuıd.ı
Musafferin tedavisi yapılmış,■ kr-a bir müddet sonra iyileş- r. k İm. tı kurtarılmıştır.
ı ............... —*• •»*— —’ ——
,ııi idare heyetinde bıiium. lzr -jj i smda; Necla Öke. eski i:! -.re h, ye tinden İbrahim Alt, Av. M ' ki *• .it ve Mümtaz Taylan da vı .(1 '
Eşkt ihtilâfı tesblt ve ful '• • -e inin ha ulnmak üzere > : 1 ►
heyetine selâhiyet verilmiştir
SAYFA': I
TÜRKİYE
Devlet Denizyolları İlânları
İNEBOLU HATTI
bilâkl
İZMİT HATTI
MUDANYA HATTI
BANDIRMA HATTI
KARABIGA HATTI
ÇANAKKALE HATTI
İMROZ HATTI
AYVALIK HATTI
L500 Liralık Ev Eşyası
İZMİR HATTI:
SOLDAN SAĞA
Az çizgi İle komik resim
ALMANCA
1948 PLANi
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Birinci
Birdenbire
santimi
înıre; Telefon: 40409
var)
Yazan: ŞInasi
vo Cumar-nhtımından
bana a olabilir
ve Cuma rıhtımından
İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROTJLR1
Yaşlı bir adanı ka/n yanım altında kalarak öldü
Kadıköyde bir çok evlerden eşya ve para çalan Fehmi adında sabıkalı bir hırsız yakalanmıştır.
Hırsız Fehmi, Ayşe ve Hatice ad farında İlci kadının evinden çaldığı eş yayı zabıtaya teslim etmiştir.
Sabıkalı verdiği ifadesinde boga-|nna çok düşkün olduğunu, bu sebeb te hırsızlığı meslek haline getirdiğini itiraf etmiştir.
Kazanacağınız
Müzik: Radyo Salon
Orkestrası,
Konuşma: B. M. M. Saat» Müzik: Dans Müziği (Plj M. s, ayarı.
Haberler,
Program ve Kapanış,
Burhaniye iskejesl şaatı.
(büyük) olmıyan — Ters!
biı Aı
mektublârmız -----
şahsi makınenızte
yazınız
2 — Ihaje Istsr.ouica genel müdürlük a) m satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — B.. işlere ait şartname ve lüzumlu kâğıtlar genel müdürlük ya Pı şubesinde gbrülebilir.
Delinin Mektubu
ra Vererek Açtıracağınız
Başlık
1 İnci
Yeni Sabah'ın ILAH FİYATLARI
19.00
19,00
19.15
19.20
19,45
20.00 Miizlk: Piyano Soloları (Plj
20.15 Radyo Gazetesi,
20.30 Serbest Saat,
20 35 Müzik: Tarihî Türk Müziği
21.20
için söylenir. Ula (aynenı; Para birimi. Genişlik; Bir renk, Fakir; 9 — Meyvı
19.
program,
s. ayan, Müzik: Dans Müviğl (Pl,) Müzik: Hafif Melodiler (PL) Müzik: Saz Eserleri Oyun Havalan, M, s, ayarı.
Haberler,
Geçmişte Bugün, Müzik: Karışık Şarkılar Konuşma.
türlü talebe en en-
fiaat 20 de Dram
Kısmı:
KÖŞEBAŞI
Yazan: Ahin»..
Kudsl Tecr’
Telefon. 42157.
1 — Yukarıca saatlerde kapa]
Samsun Fener 'Yönetim Memurluğu binasına kat llftveslle Fener kuleti ve Gardiyan evi yapı ve onarım işleri
1
Muharrem ayında pişirilir. Sonu gelirse besin olur-, 3 —So-gelirse hukuk olur, Ter Renk, Arık, So
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ABSA rt dolgun nara ikramiyeleri ..
17.00 de (Bursa) (Antalya), Sirkeci
mahiyetleri gösterilen İşler hizalarında yazılı gün zar/ usüllyie eksiltmeye konmuştur.
Atıf I nan aleyhinde bir dâva «çildi
Ankara: 8 (Hususi) — Ticaret Bakanlığı eski memurlarından Fikri Soyer, Bakanlığı zamanında ken dişini sebepsiz olarak İşinden çıkaı dığı iddiasile eski Ticaret Bakanı Atıf İnan aleyhine Damştayda bir tazminat dâvası açmıştır.
Şen bir yuvaya eahip olmak idlerseniz. TÜRKİYE İŞ BAN KASI'ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ ii:aya yükseltiniz. He sabiniz yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
ke
Yan şeffaf
8 — Çoğalmak. Rl-Kötüşünü görmede?
35 Liraya
Hakiki su geçirmez gabardin Ingiliz Trençkot pardesüleri
Aynca: Bayanlar için 26 lira satış muhayyerdir
Sultan Hamam Dlkranyan han No. 11-12
Abdurrahman Kalyon
kalanıp kargıma geldin da, an İle oynamaktan zevk kedinin ayaklan önünde sinen zülen zavallı bir fare sl’j dikiliyoiöun sana ölümlerden öttün, zulüm beğen diyecek değilim olarak vücudundan bir kıl bile kopo nlacak değildir BOşeyrenin benim yanımda ûiuşonnn, kollarım arasına düşmek, k>ı kıs kıvranmak mecburi
*Onu ben öldürmedim, o dalın evvel ölmüştü!...*
Tramvay idaresi memurlarından Mehmed Satılmış evvelki akşam Ka dı köyünde çarşı tramvay durağından karşı kaldırıma geçerken 10 numaralı Halk otobüsünün sade meşine ma rua kalmıştır. Sademe neticesinde beyni parçalanan Mehmed derhal öl müştür.
Ceset bir kenara çekilerek şoför yakalanmıştır.
Istlçvab edilen şoför Mengen:
— Onu ben Öldürmedim. O daha önceden ölmüş vaziyette cadde üzerinde yatıyordu, demiştir.
Bu garib ifade üzerine savcılıkça tahkikata başlanmıştır.
na ( N»
nuna (H>
si atın, saçları; 4
nuna (L) gelirse emtia olur Develeri çöktürmek Güneşsiz zaman; 6 -
Bir sayı; 7
8
hoş, Soy
10 Şubat 948 — 16 Şubat 918 (dahil) tarihleri zarfında aşağıda İsimle rl yazılı hatları miza kalkacak vapurların iaimlerile kalkış gün ve — «aatlorl ve yanaşacakları rıhtımlar
KARADENİZ HATTI
Tasarlanmış Güvenme Eksiltmenin tutan parası Şekli Tarihi Saati
BANKA5I
yetinde kalışının verdiği azab; sc • nln İçin ölümden daha ağır cezadır. O Büşeyre ki seni çıldırasıya sevi, yor, sen de onu ayni aşkla kalbindo yaşatıyorsun. O sana mecburen İha net edecek, sen de bu ihanetin ağır baskısı altında inleyip duracaksın.
Haccac, daldığı hülya âleminden birdenbire ayrıldı. Arkasında kopan müthiş bir gürültüden ürkerek başı m geri çevirdi. Bir vazonun yerinden düşüp kırılmış olduğunu ve az ileri-de de siyah bir kedinin yakaladığı bir fare ile oynadığım gördü.
«Hayırdır lnşaallah» diye mınl-dandk
Kendine memur süsü verdiği iddia edilen kadın
Eyüpte oturan Bahriye adında b:r kadın kendisine emniyet 2 inci şube memuru süsü vermek suretile ayni semtte oturan Bedia Soylunun evine gitmiş ve kendisinden 50 lira istemiş tir. Fakat buna mukabil 10 lira alabilen Bahriye evden ayrılırken emnl yet memurları tarafından yakalanmıştır. Nezaret altına alınan genç ka din bu parayı borç olarak istediğini ileri sürmüştür. Tahkikata devam e-dilmcktedir.
Ycdikulede ikiyüzlü çeşme soka-Eında 61 numarada oturan Cemil ön ü adında yaşlı bir adam dün sabah Banıatya tramvay durağından karşı tarafa geçerken süratle vb virajdan çıkan meçhul bir kamyonun •ademesine maruz kalmıştır.
Ağır surette yaralanan Cemil kaldı nldığı Cerahpaşa haBtahonesinre öl m üştür.
Cesedin defnine ruhsat verilmiş ve suçlu şoför aranmağa başlanmıştır.
Hesaplarında altı yüz liradan fazla para m bulunanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ayn bir kur'» numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için rengin ikranıiyeil çekiliş.
Pariste talebe hayatı
(Baştarafr 4 üncüde/ yemekte bir kaç lâf atmak, pazar lan dolaşmak v. s. için, bir sevgili bulurlardı.
Şimdi düşündükleri şey ise, böy le bir sevgili sayesinde daha iyi yemek yiyebilmek; bir kap fazla almak; karne vermemek veya arpa, şu bu karışmamış, doğru dürüst bir kahve içe bilmektir. Şimdi. garson kızlar arasında, güzelinden çok, yemeği bol veren rağbettedir. Bununla beraber, talebe Ier hepsini yola getirmeyi öğrenmiştir.
Quartier Latinin bir yığın talebe kahvesi vardır. Bunlardan bazılarında, bir tek yabancıya rastlamak kabil değildir. Fransız, İngiliz, Türk, îtal yan, Mısırlı, buraya herkes gelebilir, fakat talebe olmadı mı
Talebeler satarlar, kültekı iu Bunlarda n bini bülur. la satmak peşinize takılırla na zorla satmak doneme
Boğazına çok düşkün olan sabıkalı hırsız
Yazan: S. Mbarrem Z. k(>ı«gunal
5 — Kapaiı zarflar eksiltme saatinden bir saat önceye kadar korniş yona verilmiş olmalıdır. (51)
Gözlerini o meçhul noktadan ayız dı, Talhamn yakalanıp huzuruna çı karıklığını farzedertk anlatmağa bas ladı:
— Kaçtın, kaçtın İşte nihayet ya Huzurumdan bir , bü-gibi Ünıid-Fahat korkına zulümlerden Ceza
Salı 5,00 de (OÜn^yau) ve Cuma 6,00 de (Ba kır) Galata rıhtımından kalkar.
Çarşamba 5,00 de (Tırhan). Sirkeci rıhtımından kalkar.
Faza ilesi 9.00 da (Kemal). Tophane nh tınımdan kalkar.
Salı .Perşembe, Cumartesi ve Pazar 9,00 da (Sus). Galata rıhtımından kalkar.
Cuma vo Pazartesi 8.15 de (Bus). Galata rıhtımından kalkar. Çarşamba, cumartesi ve Pazartesi 20.00 de (Ç. Kale) Tophane rıhtımından kalkar. ’ ^3
Salı vç Cumartesi 19,00 da (Saadet). Top hane rıhtımından kalkar.
Pazar 19,00 (la (Mersin). Sirkeci rıhtı-tımından kalkar.
Çarşamba 19,00 da (Kemal). Tophane ınh tınımda nkalkar. •
Çarşamba 17.00 de kalkar.
Çarşamba teal 11,00 kalkar.
BATI AKDENİZ HATTI: Cuma 12.00 de (İstanbul). Galata nhtı tımından kalkar.
TELEFONLAR:
Deniz Hatlan İşletme Müdürlüğü: (44678) Santıraidan (81) İstanbul Baş acenteliği: (42362) 1650
İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini ft ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATİN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah* müıctt pbanem • Basıldığı yer: (Gün Banımeviı
Haccac dona kalmıştı, yerinden fırlad-:
— Talha yakalanacak çacaktır. diye bağırarak nldı.
Aradan Üç g’Jn geçmişti. Haccac Karsül - EmAredekl makamında o-türüyor; karşısında el pençe divan duran maiyet erkânına idari emirler veriyordu. O sırada dışarıda bir gürültü haeıl oldu ve içeriye dipten du ruğa kadar silâhlı, yüzü siyah örtülü bir baba yiğit sokuldu.
Bu babayiğit! getirenlerin sayısı on beşten fazla, fakat aşağı değJdi. Haccac, baba yiğit! getirenlerden bi risine:
_____ Bu adar.ı kimdir, niçin getirdiniz, diye sordu.
Suale muhatab olan edam:
— Efendimiz, dedi. Küfe sokaklarında silâhlı ve >üzü örtülü olarak dolaşıyordu. Kendisinden şüphelendik. Hüviyet ir i rnrdulc. Söylemekten imtina etti. TeaV.lh olmasını teklif et tik-
4 — isteklilerin eksiltme gününden en az yedi gün evvel dilekçe ile genel müdurlüğ? müracaat ederek ehliyet vesikası almaları ve bu vesikayı şartJ.( *T.eöe yazdı belgelerle çe makbuzlarlle birlikte teklif mektuplarını ihtiva eden kapalı zarflarına eklemeleri lâzımdır.
(Baştaraft 4 üncüde!
81 vurabilirdim,, öyle He elveda,, Zülme, vahşete elveda!... Bütün mütefekkirlerine .derin filozofları na rağmen hiç olan, küçük ve his siz kalan bütün asırlara elvety!...
Sakm genç öldüm diye bana acj mak zahmetini irtikâp etme!. Ben otuz sene değil, otuz asır yaşadım. Ben bir genç olarak değil, biı ihtiyar, hayır, hayır, bir tarih olarak ölüyorum.. İtham ettiğini tarihi gi) rerek, hissederek, yarışarayk ölüyo rum.. Dünya denilen şu zulmetgâb-tR o kadar kendimi yalnız ve ye tim buldum, mariz hassasiyetimle hlc fanın zehrini o kadar kana kana İçtim kl titreyip te göremediğim aşklara, şefkatlere, İyiliklere, inkl lftplara rağmen muamma ufkuna mesudaııe bir pervaz ile şltap ediyorum. Onun için ölümüme, mütte essir olmak şöyle dursun, gıpta et!...
Bilir misin, sen ne vakit Cjmakta belki biraz haklı sin?. Ne vakit ki benim idealim mu hltl ve kâinatı kaplar.. Ne vakit W şiir ve fecir cihanı sarar.. Ne va kit ki hakikat ve adalet zaferinin çelengini her tarafa saçar. İnsanlı fon havasında ulviyeti, bedii iffet! rencide edecek bir zulmet zerresi bile teneffüs edemez.. İşte o vakit.. Evet, o vakit ruhumun ezelden üze rine titrediği ideali göremedi diye belki bana acır, beni tahassürle ya dedebillrdn . Lâkin o zaman tâ u-taklardan, başka bir âlemin esrar lı 'derinliklerinden bu salâh manza rasım hissedecek ruhunun saadeti ni düşünerek buna lüzum görmez sin.. Lâkin heyhat!. Bu ideal ebedi yet kadar uzak!.
Filhakika felsefeler ürcufelcri a-râttırdıktan sonra yaşamak niçin? Hassasiyetimin saltanat ve serveti azabı karsısında milyonlar miskin ve zelil, hayallinin ulviyeti ve ftsale ti sükûtu müvacehesinde en yüksek şahikalar pest ve sefil kaldıktan sonra hayatı taşımak neden?
Evet niçin ve neden?. Aşıtların, filpzoflarm ağzında cevapsız kalan bu müebbet suale simdi, kudretime muti mütehacclr Wr bavkus gibi be ni bekliyor ak bet cevap verecek’ ..
Mektubu ‘4tL;â(k*en sonra mukaddes bir du? ? r/aumaş gib: kalbime garip b’r h* ün doldu, ve sonra ıslanan ve hırçnJaşan göz lerinı istintak ve 1-ticvap için Wlâ ihtiyar semanın deri iliklerine da) dı!.
îhale edilece işin mahiyet
Haccac, kırılan vazo ile alûkaı dur olmuyor, hep faıe ile oynayan siyah kediye bakıyor ve düşünüyor du:
— Siyah kedi ben olursam fare do Talha olur, şu halde Talha elime geçecek ve oyuncağını olacaktır.
Haccac sözünü henüz bitirmişti ki; fare, bir fırsatını bulup kaçtı» so dirin birisinin altına girerek İzini kaybetti. Siyah kedi bütün sedirlerin altlarını aradı. Avını buîamayıp mo yüs bir halde meydana çıktı ve Haa oacın yüzüne bakarak tuhaf bir seklide:
** Miyav, mlyav, dedi».
— Profvaa
PAZARTESİ — I/B/194S
7.29 Açdıi ve program,
7.30 M, e, ayan, •
7,80 MtlzJk: Hafif MÜbİU (»l.|
7.45 Habrrlar,
8,00 Mitelkı Operet Parçalar,
8.15 Mlftlk: Türkülar (PL) »,30 Mûalk: Çeçltft Hafif
Müzik (Pl.)
9.00 Kapanış,
12.29 Açılış ve program
12.30 M, «, ayarı,
12.30 m, s, ayarı,
12.30 Müzik: Şarkjlar, 13.00 Haberler,
13.15 Müzik, 14.00 Kapan
17,58 Aç>hş ve
18,00 M
18.00
18.30
18.45
o yabancıdır.
gazetelerini kendileri
Talebe cemiyetlerinin, fa , kendi gazeteleri vardır.
bazılarının tirajı 30-40 Mecmuaları bazan zor-isterler. Alay ederler, ve belki de bu-; fakat siz almak mecburiyetinde kalırsınız!...
Şimdi Fransada herkes için olduğu gibi, talebeler için de en mü ilim mesele, hayat pahalılığıdır. Bu. yiyeceklerden kitablara, defterlere kadar her şeyde görülür. Biitün bu şartlarda, bir talebenin yaşaması ve çalışması hayli güç tür. Bu güçlük, dışardan gelenler İçin, bir kat daha fazladır. Bunun la beraber, yüz bine yaklaşan ve belki de geçen, büyük bir talebe kitlesi Pariste tahsillerini yapmak ladırlar. Bunların karşılaştıkları güçlükler de, şübbesiz ki her şeyden evvel onların eline geçen para ya bağlıdır. Quartier L&tinde görülen bir yığın talebe arasında, hepsi ayrı ayrı imkânlar içinde ça lışmaktadırlar. Onların arasına girmeden de bunu anlamak zordur.
Bu talebe mahallesinde türlü safhalar gösteren hayatı; şübhesiz ki Parisin teresan şeylerinden biridir,
Turban Doyran
rarih - Cinayet —
Tefrika No. 1 13
1 — Baş, Tapılan şey manâsına; 2 — Yabani mey alar, Azami edatı; 3 gösteriş, Müstakil; 4 — Gözün tabakası. Söz; 5 — Tersi ilâve, goda ağabey, Ekmek yapılır; 6 İzmir beyi. Başma (T) gelirse çinin erkeği olur perde. Teşbih (aynen); 9 — se uyan'k durmak daha iyidir. Ba tan çıkarma.
YEDİNCİ KISIM
Hacı&e, evli ve çoluk çocuk sahibi olmasına raği’ntn Büşeyivyl hâlâ seviyordu. Aradan uzun zaman geç. n(IŞı çok hâdiseleri, çok yok
kimseleri unutmuş ,yah*ız Bflşcyıe 1-le Tolhayı unutamamıştı. (»nlsn her zaman hatırlıyor. Tnlha. a «liş biliyor BÜşeyıc İçin derin delin göfills geçiriyor. Fakat hatırlamış okluğunu hiç kimseye sezdirmiyordu. Siyasi müca delelerln, kanlı muharebelerin hepsi-ni kazanmış, ne yazık kı aşkta çok feci biı şekilde mağlûp olmuştu.
Bir gün, Büşeyrcyi daha şiddetli bir iştiyakla hatırhyarak gözlerini meçhul bir noktaya dikti. Orada bil risi vatmış gibi bağırdı:
— Talha! Alçak!,.
Haccac. Talhanıp hayalini görmüştü. Zalim emiriû gözleri önünde tecesftürn eden Talha, alay eder gibi gülüyor ve dişlerini gösteriyordu Haccac,-y*nc bağırdı:
— Bilme düşeceksin ve bir daha kurtulamıyacaksın, Talhal