Yugoslavya inhilâle mi gidiyor ?
Seferberlik haberleri tekzip edildi, fakat tehlike vaziyeti ilânı bekleni-yor-Katilin iki arkadaşı kaçtı-Ordu yeni Kral Piyer’e sadakat yemini etti
Yevmî makale
Facia!
Avusturya Başvekili Müsyü (Dolfüs) katledildiği vakit Avrupada bir suikast salgını hüküm sürdüğünü yazmıştık. Halbuki iş artık salgın derecesini de geçiyor, insanlar muhakkak sarih bir mecnunluğa doğru gidiyorlar.
Evvelki gün Yugoslavya Kralı Aleksandrın çok feci bir 6uikaste kurban gitmesi işte bu mecnunluğun bir eseridir. Avrupa hükümdarları içinde ahlâkan en yükseklerden biri olan, memleketini çok seven, vatanı için çok fedakârlık eden ve kendisini her görene sevdirmiş olan bu zavallı devlet reisinin bu kadar hunrizane bir surette öldürülmesi karşısında insan dehşet ve teessürünü ifade edecek kelime bulmaktan aciz kalıyor.
Daha iki gün evvel bahtiyar bir hükümdar, mesut bir aile reisi olan, memleketinin harici selâmetini temin için diyardan diyara koşmak külfetine katlanan bu adamı, mecnun bir elin sıktığı betbaht bir kurşun bugün yere sermiş bulunuyor. Şimdi meydanda ömrünün sonuna kadar matem çekmeğe mahkûm felâketzede bir kadın, baba himaye ve şefkatinden ebediyen mahrum üç masum yavru var. Bu felâketzede ailenin, hayatın kendilerine en ziyade güldüğü bir zamanda bukadar büyük bir darbeye uğramaları bütün medenî dünyada pek derin teessürler uyandıracaktır.
Bu suikastın siyasi tesirlerine gelince onun tahmin edileıniyecek kadar büyük olmasından bihakkın korkulabilir Birkere bu vakada dün bazı gazetelerin yazdığı gibi müfrit İtalyan veya MakedonyalIların parmağı olduğu hakkındaki mülâhaza şimdilik tamamile gayrı varit-' tir.Bilâkis katilin bir Hırvat olduğunun tebeyyün etmesi, Kral Alek-gandrın sırf dahilî mücadelâtı si-yasiyeye kurban gittiğini gösteriyor.
Yugoslavya Krallığı malûm olduğu üzere, merkezi Avrupanın şarkında çok canlı ve çok kuvvetli bir devlet idi. Bu krallığın, bilhassa küçük [İtilâf teşekkülüne dahil olması, Avrupa sulhunun en mühim istinatgâhlarından biri olmasını temin eylemekte idi. Fakat haricî siyasette bu kadar nüfuz ▼e ehemmiyeti olan Yugoslavya dahilî vaziyeti itibariyle hakikaten büyük müşkülât içinde idi. Bu müşkülâtın da bilhassa Sırp ve Hırvat unsurları arasındaki rekabetten ve anlaşmamazlıktan ileri geldiği malûmdur. Hırvatlar da aslen İslâv ve binaenaleyh hakikî Sırplarla ırk itibariyle münasebattar iseler de, asırlarla Avusturya idaresi altında yaşayarak Avusturya irfan ve medeniyeti sayesinde Balkanlardaki Sırplardan medeniyet itibariyle çok yüksek mertebeye çıktıklarından Sırp idare ve tahakkümü altında yaşamağa razı olamıyorlardı. Bundan dolayı Yugoslavya Krallığı teşekkül ettiğinden yani 1918 senesindenberi gerek Hırvat-larla, Sırplar ve gerek ( Sloven ) vcsair unsurlarla yine Sırplar arasında mütemadiyen ihtilâflar çıkıyor, bu da Yugoslavyanın dahilen az çok zayıf bir halde bulunmasına sebebiyet veriyordu. Fakat bilhassa Hırvatlar, takriben 3 milyon kadar nüfusa malik oldukları için Sırplara karşı çok şiddetle uğraşmakta idiler. Hatta iki unsur arasındaki bu ihtilâf ve cidal yüzünden nihayet 1928 de Skopiçina meclisinde büyük bir cinayet oldu. Hırvat fırkası reisi meşhur (Radiç) ile kardeşi, (Skoçina) nın bir içtimaında bir Karadağlı mebus tarafından ro-velverle öldürüldü. Ondan sonra müteveffa Kral Aleksandır, meclisi dağıtıp diktatörlük ilân etmeğe mecbur oldu. Vakıa 1931 de tekrar bir kanunu esasi ilân
Ebüzziay Zade
Devamı 2 inci sahifede
M- Heryo, “vaziyetteki fecaati tamamiyle idrak etmeğe bile imkân yok,, diyor - Şeni cinayet her yerde
nefretle karşılandı - Bütün takayyüdata rağmen suikast nasıl yapıldı?
Kral Aleksandrın bu kadar elim bir suikasta kurban olması yalnız kendi memleketi ve milleti için değil Avrupa için hakiki ve çok etim bir ziyadır. Çünkü henüz genç addedilebilecek sinde olan bu hükümdar, memleketini dahilî bir çok müşkilâta rağmen hüsnü idare etmek iktidarını gösterdiği gibi, Avru-panın muvaıenei düveliyesinde de itidali ve dirayeti ile mühim rol ifa etmekte idi. Binaenaleyh Marsilyada mecnun bir katil tarafından kendisine tevcih edilmiş olan kurşun, aynı zamanda Avrupanın huzur ve rahatına yapılmış bir suikast mahiyetindedir. Mamaafih Yugoslav milletini bu çok acıklı ve millî felâ-kettan dolayı biz Türkler samimiyetle bir daha taziye ederken, bu acıklı ziyam başka gailelere yol açmamasını da aynı samimiyetle temenni ederiz.
Feci bir suikast» kurban giden Kral "Aleksandr. ile refikası Kraliçe “Marya, nin evlendikleri zaman alınmış resimleri
Yvgoslavyanın yeni Kralı "Piyer» ile kardeşleri, [ortadaki çocuk yeni Kraldır J
Fransız sefirinin ve Yugoslavkonsolosunun beyanatı Fransız ve Yugoslav haricî siyasetleri değişmeyecektir disesi doyısiyle gazetemiz namına kendisini taziyet ve bir mülâkat rica eden muharrimize, şu beyanatta bulunmuştur:
“— Bu menfur cinayet karşısında hissettiğimiz teessür elim ve bütün beşeriyetçe müşterektir. Fransa değerli bir hükümet ricali, Yugoslavya büyük ve müstesna bir hükümdar kaybetti.
Pek muhterem Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Beyin gerek hükümeti, gerek şahsı namına bana şimdi vaki olan müessir taziyetini derhal hükümetime bildirdim. Hâdiseye ve neticelerine gelince, bunu, Fransa ve Yugoslavya noktai
Fransız stfırf M. “Do Kammerer„ I nazarından ayrı ayrı mütalâa etmek Fransız büyük elçisi MüsyB Dö
Kammarer menfur - suikast „ hâ- Devamı 6 inci sahifede
^Suikast Türkiyede elim] S i • a •• ı ı S
bir teessür uyandırdı
Gazi Hz. nin taziyet telgrafları
Yugoslavya kralı “Aleksandr,, Hazretlerinin şeni ve feci bir suikaste kurban gitmesi, Gazi Hazretlerinin taziyet telgraflarında da tebarüz ettirdikleri veçhile, Türkiyenin hertarafında umumi bir teessür uyandırmıştır.
Türk milleti, dost Yugoslavya milletinin ıstıraplarına iştirak Ve bu menfur cinayeti takbih eylemektedir.
Aynı zamanda, kendisine dostluk Eağlariyle merbut bulunduğu Yugoslav milletinin bu elim ziyadan dolayı karşılaştığı müşkülâtı iktiham edeceğine .itimat eylemekte, Yugoslavyanın kral “Aleksandr,, ın eserine devam edeceğine de şüphe etmemektedir.
Dostumuz Fransanın kıymetli Hariciye Nazırı M. “Bartu,, nun vefatı da memleketimizde elim bir teessür uyandırmıştır.
Kıymetli dostlarımız Fransız ve Yugoslav milletlerine tekrar beyanı taziyeti bir vazife telâkki ederiz.
Gazi Hazretlerinin telgrafları
Gazi Hazretlerinin, Yugoslav Prensi “Po!„ Hazretlerine çektikleri taziyet telgrafını dün yazmıştık. Sabahın saat dördünde geldiği için dünkü nüshamıza yetiştiremediğimiz diğer taziyet telgraflarını da bugün neşrediyoruz.
Devamı 6 inci sahifede
“Sırp Kralı “Aleksandr,,! nasıl öldürdüm?,,
Belgrat 10 (A. A.) — Kısmen seferberlik ilân edildiğine ve askerî harekât başladığına dair çıkan haberlerin aslı yoktur.
Kralın vasiyetnamesi açılmıştır. Ba vasiyetname, krallık niyabetine prens “Pol„ un getirilmesini tavsiye etmektedir.
Memlekette altı ay yas tu'.u’-ması emredilmiştir. “ Kalemen „ in Belgrat'ta dişçilik etmekte olan kardeşi tevkif olunmuştur. Yugoslavya parçalanmak’mı isteniliyor ?
Akşam gazetelerine gelen haberler, Yugoslavyanın karıştığı veya karışmak üzere olduğu hissini verecek mahiyettedir. Bu husustaki telgrafları akşam rüfekasından naklen atiye dercediyoruz:
Sofya 10 (Hususî) — Yugoslav-yada vaziyet karışıktır. Kralın öldüğünden istifade ederek, bütün muhalif ekalliyetler istiklâl davasına kalkışmışlardır. Kral, Yugoslav vahdetini te nin eden bir demir eldi. Halbuki şimdi, bazı İtalyanların ve Makedonya komitesi-sinin teşviki ile, bu büyük devlet parçalanılmsk isteniyor. Seferberlik henüz ilân edilmediyse de ordu takayyüttedir.
Devamı 7 inci sahifede
Yugoslavların siyasî mücadelâtına pek bedava kurban olan Fransanın irfan sahibi recali siyasiyesinden zavallı
M. “Bartu,,
"M. Bartu birkaç defa reisi vükelâlık etmiş, tecrübeli ve dirayetli bir recülü siyasî idi. 73 yaşında olmasına rağmen son zamanlarda Fransa Hariciye Nezaretini büyük bir iktidarla idare eylemekteydi,
Sırbistanda bundan 30 sene evvel yapılan bir suikastin feci sahnesi Sırbistan kralı birinci Aleksandr Obrenoviç zevcesiyle beraber katledilirken [Yazısı 2 inci sahifede]
4
Yeni Tarihî Tefrikamız
ittihat ve Tarakki ile Hürriyet ve itilâf karşı karşıya
MahmutŞevketPş.vak’asının içyüzü
üncü sahifemizde
okuyunuz
"Ün * Beşinci sahifeıniz darımıza,, tahsis edilmiştir
—ZAMAN—
Teşrinievvel 11
J2 _____________________________
Yevmi makale
Facia!
Birinci sahifenen devam ederek hali tabiiye avdet etti ise de, Hırvatların istediği muhtariyeti idareyi vermeğe imkân olmadığından Hırvat unsuru ile Sırp unsuru arasındaki derin açıklık devam etti. İşte evvelki gün Mar-6 lyada yapılan suikastın faili Zağrepli bir Hırvat olması, bu feci cinayetin sırf bu dahilî ihtilâf yüzünde" ika edildiği zannını takviye ediyor.
Maamafih bu cinayeti ika eden mecnun, bunu gerek siyasî bir intikam maksadıyle, gerek millî bir vazife hissiyle yapmış olsun, herhalde kendi milletine ve memleketine büyük bir hiyanette bulunmuştur. Siyasî suikastler esasen, haddizatında menfur oldukları kadar daima istihdaf ettikleri gayeye makûs ve muzır neticeler verirler. Tarih böyle suikastlerden, memleketler ve milletler için zuhur etmiş olan felâketlere pek çok misal gösterir. Her suikast arkasında mutlak bir ihtilâl, bir karışıklık ve hatta bir inhilâli de sürükleyip getirmiştir. Hele bu defa katledilen kral Aleksandr gibi memleketine ve milletine çok fedakâ-rane hizmetler ifa etmiş olan ve şahsı başlı başına memleketi için bir kuvvet teşkil eden bir devlet reisini öldürmek vatana karşı hi-yanetlerin en büyüğüdür. Filhakika (Yugoslavya) un yukarıda anlattığımız ırkî rekabet ve münafe-retlerden dolayı dahilî müşkülâtı, ancak kral Aleksandrın şahsî kıymet ve meziyetleri sayesinde izale edilebiliyordu. Hatta müteveffa Kral (Yugoslav) ittihadının başlı başına bir direği idi. Şimdi onun ortadan kalkması, meselâ Hırvatların, o kadar istediği muhtariyeti temin etse de, (Yugoslavya) nın harice karşı kuvvetini mutlak zafa düşüreceğinden bundan netice itibariyle Hırvatlar da mutazarrır olacaklardır. Çünkü mütevaffa kralın yerini tutacak, o değerde o kuvvette başka kimse yoktur. Şimdi yerine geçen 11 yaşındaki yavrucağın tabiî memleketin siyaseti üzerinde bir tesiri olamaz. Sırp ricali hazırası içinde ise meselâ meşhur müteveffa (Pa-siç) ayarında büyük bir siyaset adamı olduğunu bilmiyoruz. Şu halde Kral Aleksandrın vefatından muhtelif unsurlar istifadeye kalkışacaklar ve dahilî müşkülâtı arttıracaklardı. Bu suretle Yugoslavya-nın dahilen zafa uğraması, Küçük İtilâf zümresini de zayıf düşürmesi, bundan haricî myasetteki faaliyeti malum olan M.(Musolini) nin istifadeye kalkışması, hatta başlıca muvaffakiyetini Kral Aleksandr ile uyuşmak teşkil eden Bulgaristanda (Görgiyef) kabinesinin mevkiinin güçleşmesi, Bulgarların meşhur Makedonya komitesinin behemehal yeniden faaliyete geçmesi, Fransanın Küçük İtilâfa eskisi kadar istinat edememesi ve bütün bu karışık işerden de mağlûp Almanya, Avusturya ve Macaristanın istifadeye kalkışması gibi bir çok ihtimallere yol açmaktadır. Velhasıl Marsilya suikastı, hangi noktai nazardan tetkik edilse, zaran doğrudan doğruya Sırbislana münhasır kal-mıyarak bütün Avrupa siyaseti üzerinde icrayı tesir edecek gibi görünüyor, şurası şayanı heyrettir,ki 1914 de Avrupanın başına gelen felâkete (Bosnasaray) da bir Sırp-lının attığı kurşun sebebiyet vermişti. Aradan yirmi sene geçtikten sonra, Yine bir Sırp kurşunu Avrupanın huzur ve rahatını kaçırmış oluyor. Maamafih bu bapta daha esaslı mötalâat yürütebilmek için vukuatın inkişafına intizar icap eder.
Bu suikastın memleketimizde hasıl ettiği tesire gelince, daha geçen sene Kral Aleksandrın Gazi Hazretlerini ziyareti ile iki memleket arasında başlıyan dostluk münasebeti her gün kuvvetlenerek devam etmekte idi. Hattâ Yuguslav hükümeti bu dostluğa çok kıymet verdiği için Hariciye Nazırı Mösyö (Yevtiç), “Türkiye, Balkanlarda sulhun ve hürriyetin bekçisidir „ kavli meşhurunu bile sarfetmişti. Binaenaleyh bu dost memleketin uğradığı felâketten dolayı bütün Türk milleti cidden çok müteessirdir ve bu feci cinayetin Yugoslavya İçin başka gailelere sebebiyet ver-l memesini de samimiyetle temenni eder.
Ebüzziya Zade
İsveçli misafirler gittiler
Veliaht Hazretlerinin gazetemize beyanatı
İsveç Veiiahtı Güstav Adolf Hazretleri dün bir muharririmizi kabul ederek şu beyanatta bulunmuşlardır:
“ — Güzel memleketinizi ziyaretten dolayı, refikamın ve benim duyduğumuz sevinç ve memnuniyet her türlü tarifin fevkindedir.
Gerek Ankara, gerek İstan-bulda bize gösterilen hüsnü kabul fevkalâdedir. Buna son derece müteşekkiriz.
Türkiyenin büyük Resicum-huru Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin, hakkımızda gösterdikleri yüksek nezaket ve fevkalâde samimî dostluk ve müsafirperverlik eserleri, bizde unutulmaz hatıralar bırakmıştır.
“Ankara,, daki müesseseler eşsizdir
Ankarada gördüğümüz sonsuz ümran, yenilik ve terakki eserlerini bilhassa kayda şayan bulurum; orada her adımda rast gelinen varlık ve yapıcılık, dinç bir hayatiyetin gürbüz eserleridir.
Türkiye tekâmüle erişmiştir Hükümet adamlarınızın bu güzel ve şerefli memleketi daha ileriye sevk hususundaki azim ve kabiliyetleri takdir ile zikre şayandır.
Memleketiniz tam bir inkılâp yapmış ve hakikî bir tekâmüle erişmiştir. İsveç yeni Türkiyenin tekâmülünü hakikî bir alâka ile takibediyor.
Bursanın zenginlikleri
Ankaradan avdetimizde uğradığımız güzel Bursa şehrinizin üzerimizde bıraktığı intibaı adeta tarif edemiyeceğim:
Tarihî hatıralarla tabiat zenginliğinin mebzul bir ahenkle kucaklaştığı bu eski ve yeşil Türk şehri, sinesinde gizlediği kıymetlerle sonsuz bir güzellik meşheridir.
İstanbulun hâzineleri
Istanbula gelince: Her*bir köşesi ayrı bir san’at ve tarih be-diası olan bu müstesna şehri kelimelerle izaha imkân bulamıyo
rum.
Burada hazineler içinde oturuyorsunuz; eski saraylar, camiler, bilhassa müzeler, kıymetine paha biçilemiyecekŞ varlıklardandır.
ilk fırsatta tekrar memleketinize gelerek, intibaları, daima canb bir hatıra olarak bende yaşayacak olan bu güzel eserleri tekrar doya doya seyredeceğimi ümit ediyarom. „
Veliaht Hazretlerinin
dünkü ziyaretleri
İsveç Veiiahtı Güstav Adolf Hazretleriyle refikaları ve kerimeleri Hazretleri, dün sabah Evkaf müzesini gezmişlerdir. Müze müdürü İbnülemin Mahmut Kemal Bey kendilerine lâ-zımgelen izahatı vermiş, Veliaht Hazretleri Evkaf müzesini son derece beğenmiştir. Bundan sonra sırasiyle Süleymani-ye ve Rüstem paşa camileri gezilmiştir.
öğleden sonra Prens hazretleri Küçük Ayasofya, Fatih ve Fethiye camilerini ziyaret etmişlerdir.
Burada refika v® kerimeleri kendilerinden ayrılarak sefarethaneye dönmüşler ve Prens hazretleri, sefir ve mihmandar-lariyle birlikte Balat tarikiyle Eyübe gitmiştir.
Eyüpte İsveç lâstik fabrikası gezilmiş ve Eyüp sırtlarında bir müddet dolaşılmıştır
Veliaht hazretleri buradan gurubu ve Halici temaşa ettikten sonra aynı tarikle ve oto-
İsveç Veiiahtı Hasretlerinin aldırdığımız son resimleri mobille sefarethaneye dönmüşlerdir.
Bu sabah İzmire gidiyorlar
Dün akşam saat “7,5„ a doğru refika ve kerimleri ve maiyetlerde sefarthaneyi terk eden Viliaht hazretleri, doğruca Dol-mabahçe önünde demirli bulunan “Varsaland,, vapuruna binmişlerdir. Gerek sefarethaneden çıkışlarında, gerek vapura binişlerinde bir müfreze polis resmi selâmı ifa etmiş, Vali ve Polis Müdürü Beyler şehir namına kendilerini teşyi etmişlerdir.
Vapur, bu sabah 8,5 da limanımızdan izmire müteveccihen hareket edecektir.
“Sırp Kralı “Aleksan-dr„ ı nasıl öldürdüm?,,
Bundan 31 sene evvel yine “Aleksandr,, isimli Sırp Kralını öldürenlerden biri hatıralarını anlatıyor
Dost Yugoslavya devletinin baht- • sız hükümdarı ikinci “Aleksandr,, ı yedilerde öldüren katil bir Yugoslavya vatandaşı imiş. Tesadüfün elim ve feci bir cilvesi midir, yoksa Sırp milletinin nühuset talii-eseri midir nedir ? Son çeyrek asır zarfında tacıdarlara karşı yapılar. suikastler faillerinin ekseriyetini Sırplar teşkil ediyor. Hatırlarda olsa gerektir ki umumî harbin patlak vermesini intaç eden 1914 senesi “ Bcsnasaray „ suikastinde Avusturya - Macaristan Veiiahtı ile zevcesini öldürmüş olan “Pren-çip,, de bir Sırp’.ı talebe idi.
Bu kanlı vakadan on bir sene evvel yani 1903 senesinde diğer bir Sırp hükümdarı, Kral birinci “Aleksandr Obrenovıç „ de yine kendi tebaası Sırp zabitleri tarafından katledilmişti. Görülüyor ya hemen on senede bir Sırplı bir tacidar katlediyor. Otuz sene fasıla ile bir Sırp kurşununun ifna ettiği iki adaş Sırp hükümdarının birincisinin katli “ Obrenoviç „ hanedanının ortadan kalkması ile neticelenmişti. Ozaman bütün dünyayı heyecan ve nefretle sarsmış olan bu kanlı vakanın mürettiplerinden birisi, Kral birinci “ Aleksandr „ ile zevcesini Kraliçe “ Draga „ nın faciai katlini bütün teferruatiyle yazıp neşretmişti. “ Marsilya „ suikast! münasebetiyle bu ifşaatı okuyucularımızın ibret nazarlarına arz ediyoruz:
“Obrenoviç,, hanedanının zor ve silâhla sukutunu intaç eden “ Belgrat,, sui kastine, iştirak edenlerden birisi bulunmaklığım dolayı-siyle bu meselenin iç yüzünü aydınlatmak için vakayı bütün tafsilâtı ile yazacağım. Çünkü Kral “Aleksandr,, ile zevcesinin ölümünü, fakat Sırp vatanının kurtuluşunu doğurmuş olan o korkunç geceden sonra bilhassa ecnebi memlekette âdi katiller suretinde tasvir edildiğimizi işittikçe nefret ve hiddetten titremekten kendimi alamıyorum. Ben de hakikatin anlaşılması için bir gece bu satırları kaleme alarak ortaya atıyorum. Yalnız şurasını derhal ilâve edeyim ki Kral “Birinci Piyer,, Hazretleri (*) bu ifşaata başlamaya karar vermiş olduğumdan haberdar bile değillerdir.
“Birinci Aleksandr,, kimdi ?
Bütün söyliyeceklerimi, söyle-
İspanyada hakikî bir harp var!
Madrit 10 ( A. A. ) — Federal Cümhuriyet Reisliğine namzet olan sabık Başvekil M. Azana, Barselon-da tevkif edilmiştir.
Madrit 10 (A. A.) — Asturyada yapılan harekâtın bir tedip değil, hakikî bir harp harekâtı olduğu şimdi anlaşılıyor. Topçu ve tayyare ile takviye edilmiş 6000 kişiden mürekkep üç kol bir ihata hareketi yapmaktadır.
Fransız kabinesinde tadilât var
Paris 10 (A A.) — Kabine mec- I lisi, Bartu için Cumartesi sabahı j millî cenaze merasimi yaılmasına ı karar vermiştir. Yeni Hariciye Na- | zırı bu merasimden sonra taayyün ı edecektir. Bu vesile ile kabinede daha geniş bir tadilât yapılması da imkânsız değildir.
“Titülesko,, kabineye girdi
Bükreş 10 (A. A.) — M. Titülesko, Tataresko kabinesine iştirak etmeği kabul etmiş ve Hariciye Nazırı sıfatilede yemin etmiştir.
Evvelce gelen Avusturya mallan
Ankara 10 (Telefonla) — 21 temmuzdan evvel gümrüklerimize gelmiş olan Avusturya eşyasın nda yeni itilâf name hükümlerine tabi olacağı gümrüklere tebliğ edilmiştir.
İthalât Gümrüğü müdürlüğü
Ankara 10 ( Telefonla ) — İstanbul ithalât gümrüğü müdürlüğüne İnhisarlar Vekâleti müfettişlerinden Tahsin Fazıl bey ve yerine ithalât gümrüğü müdürü Arif bey naklen tayin edilmişlerdir.
mek ihtiyacında bulunduğum şeyleri söylemek, yazmak için kendimde büyük bir muharrir iktidarının bulunmasını isterdim. Ancak bu iktidarsızlığımı samimiyet ve açık sözlülüğümün derin'iği, vüsati ile telâfiye çalışacağım. Varsın ik-tidarlı bir muharrir olmıyayım. Ben burada hakikati ortaya atacağım, hakikat ise başlıbaşma çok yüksek ve çok kudretli bir şeydir.
Evet, bu son seneler zarfında Sırbistanın tarihi çok kanlı, pek korkunç sshifelerle doludur. Fakat bu kanlı sahifeler herkesin zannettiği gibi son vakayıa ait değildir.
Şayet tarihimizde kan varsa bu kan “Aleksandr Obrenoviç„in öldürtmüş olduğu yüzlerce bigünah Sırp vatanperverinin damarlarından taşmıştır.
Şurası cümleye malûm olsun ki “Birinci A!eksandr„ın Sırp milletine senelerce taşıttığı ağır boyunduruk kadar .bir esaret zincirini, hiç bir hükümdar hiç bir millete yükletmemiştir. Binaenaleyh “Belgrat,, suikastı vatan için bir istihlâs müjdesi olmuştur.
Aman yarabbil O ne zulüm ve esaret günleri idi.,
Arkadaşlarımdan birisi hiç yoktan bir sebep dolayısiyle aylarca tevkif edildikten sonra bana müracaat ettiği zaman kendisini tanımakta müşkilât çekmiştim. Genç, zinde simasından hayatiyet taşan bir kimse olarak benden ayrılan arkadaşım şimdi karşımda duran bitkin, hayatının son demlerini ya-şıyan şu şefil et yığını mı idi? Hiç şüphe yok ki sırf hapishanede ölmesin diye kendisini mahpesinin kapısının önüne atıverm.şlerd.'. Arkadaşım karşıma sanki mazîûm Sırp milletinin bir intikam timsali olarak dikilmişti ve gözleri bütün bir milletiu kininden toplanmış bir ışıkla parlıyordu.
Etrafıma baktıkça büyük ve derini inilti işitiyor, korkunç ve manasız bir zulmün kurbanlarının gün geçtikçe çoğaldığını görüyordum. Bizzat kendim de müteaddit siyasî vakalara karışmış bulunduğımdan başım üzerinde asılı duran mahpu-siyct tehlikesinden bir mucize eseri olarak üç defa yakamı sıyırmaya muvaffak olmuştum. Şayet“Obreno-viç„ hanedanı sukut etmiş olmasaydı ben bugün “Belgrat,, kalesinin derinliklerinde akan çayda yavaş yayaş
^SONi^iHABERLER^
Gazi Hz. ile hükümet ve milletimizin taziy etleri
Ankara 10 (A.A.) — Reisicüm- t hur Hazretleri namına Seryaverleri Celâl, Beşvekil İsmet Paşa Hazretleri namına Hususî Kalem Müdürleri Vedit ve Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Beyefendi namıua da Hususî kalem müdürlerile Protokol dairesi memurlarından Kemal Sait Beyler bugün ( dün ) Yugoslavya sefaretanesine giderek şeni bir su-ikaste kurban olan dost Yugoslav Kralı haşmetlû Birinci Aleksandr
Başvekilin taziyeti
Başvekil ve Hariciye Vekili, Fransız ve Yugoslavya Başvekil ve
Hariciye Nazırlarına taziye telgrafları çektiler
Ankara 10 (A. A.)— Marsilyadaki menfur suikast dolayısile Başvekil İsmet Paşa Hazretlerde Tevfik Rüştü Beyefendi, Fransız Başvekili M. Gaston Doumerg, Yugoslavya Başvekili M. Uzunoviç, Yugoslavya Hariciye Nazırı M. Yevtiç ve Yugoslav-ı ya Hariciye Nazırı Vekili hazeracına aşağıdaki telgrafları göndermişlerdir:
Başvekil M. Dou'nerg hazretlerine
Paris
Büyük bir hükümdarın şahsına karşı irtikâp olunan tavsifi nakabil suikast esnasında Fransı, büyük ve necip bir hadimini kaybetmiştir. Fransız milletinin, zatıdevletlerinin ve bütün sulh dostlarının matemine en samimî bir surette iştirak «derek size Cümhuriyet Hükümeti namına derin muhabbet histerimle birlikte en teessürlü taziyetlerimi arzedcrim.
ismet
Başvekil M. Uzunoviç Hazretlerine
Belgrat
• Vahşiyane suikat haberi, bizde çok büyük bir keder uyandırmıştır. Avrupanın büyük bir şef, büyük teşkilâtçı ve büyük bir sulh banisi olan en necip simalarından birinin ufulü her tarafta derin bir teessürle hissedilecektir.
Yugoslavya milletinin matemine filen iştirak eden bütün Tü k milleti, bu büyük Avrupalının naşi önünde iğilir. Zatıdevletlerine Cümhuriyet Hükümeti namına hürmetkârane ve müteesirane taziyetlerimi bildiririm.
İsmet
Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey de Fransa Başvekili M. Du-merg ve Yugoslav Hariciye Nazırı M. Yevtiçe samimî teessüf vî taziyet telgrafları çekilmiştir.
Büyük Millet Meclisi ayın 24 ünde toplanacak
Ankara 10 (Hususî) — 1 Teşrinisanide açılması mukarrer olan Büyük Millet Meclisinin I 24 Teşrinievvelde içtimalara ; başlayacağı hakkındaki şayiala-■ rlın tahakkuk edeceği anlaşılmaktadır. Meb’uslardan bir çoğu şimdiden şehrimize gelmeğe başlamışlardır. Bu takdirde 1 Teşrinisaniye kadar yapılacak
----------E-
Tramvay Şirketinin davası
Ankara 10 ( Telefonla ) — Tramvay Şirketi Şûrayı Devlete müracaatla Nafıa Vekâleli aleyhinde açtığı dava daavi dairesinde tetkik edilmektedir. Devlet Şûrası dava lâyihasının bir suretini Nafıa Vekâletine tebliğ etmiştir. Vekâlet 15 gün zarfında buna cevap verecektir. Nafıa erkânından bir zat bu hususta bana dedi ki:
“ — Tramvay şirketi ite yapılacak müzakere kalmamıştır. Çünkü iş Şûrayı Devlete aksetmiştir. Binaenaleyh burada yüzleş-
mekten başka bir şey yoktur.
çürüyen bir cesetten başka bir şey o'mıyacaklını.
Ben suikastın hazırtanmakta olduğunu biliyordum. Yine biliyorum ki Kraliçenin kainbiraderi miralay “Maşen,, miralay “Misşiç,, j ve miralay " Damian Popoviç,, bu i suikas'ın ruhu mesabesinaedirler.
Mabadi yarın I
[•] Bu defa Marsilyada öldürülen kral ikinci “ Aleksandr,, in pederidir. (1918) senesinde Harbiumumiyi müteakip hasta düşmüş ve yerine naibi hükümet «sıfatiy-le oğlu geçmişti. Kral birinci Piyer 1921 senesi ağustosunda vefat etmiştir. Birinci “Aleksandr Obrenoviç,, iıı katli üseri-ne tahta çıkmış olan birinci "Piyer Kara-jorjeviç,, kendi hanedanı ile selefinin hanedanı arasındaki rekabet dolayısiyle selefinin I-atlinde parmağı olmakla ittiham edilmişti, ifşaat muharriri bu ittihama vakıf olduğu için ifşaatın kral “ Piyer „ tarafından tebriyeızimmet için değil, sırf £şahsî karariyle yapıldığını ve binaenaleyh samimî olduğunu anlatmak istiyor.
ZAMAN ,
Hazretlerinin elim ziyamdan dolayı Gazi Hazretlerinin ve Türk hükümet ve milletinin teessür ve tazi-yetlerini bildirmişlerdir.
Vedit ve Refik Amir Beylerle Kemal Sait Bey müteakiben Fransa sefarethanesine giderek dost Fransanın büyük devlet adamı M. Bartunun ziyamdan dolayı hükümetimizin samimî teessürlerini ar-zetmişlerdir.
1 içtima|ar alelade mahiyette olacak ve Reisicumhur Hazretleri ' senelik açılma nutuklarını her sene olduğu gibi, yine 1 Teşrinisanide irat buyuracaklardır.
Büyük Millet Meclisi, bu sene sonuncu içtima senesine başlamış olacaktır. Gelecek sene Eylülde j dört senelik içtima devresi tamamlanmış olacağı için inti-| hap tecdit edilecektir.
Esrarcılar
İhtisas mahkemesi dün kararını verdi
Dokuzuncu ihtisas mahkemesi mühim bir esrar şebekesi efradı hakkındaki kararını vermiştir.
Bunlar, Galatalı tütüncü Ahmet, karısı Lili, kahveci Haşan, karısı Mürüvvet ve Hacer Hanım lardır.
Mahkemenin kararına nazaran, tütüncü Ahmet 1 sene hapse 9370 lira para cezasına, Hacer Hanım 6 ay hapse 3648 lira para cezasına ve altı bin kuruş mahkeme masrafını müştereken vermeye mahkûm olmuşlardır.
Kahveci Haşan Efendinin de alâkası görülmediğinden beraa-tine karır verilmiştir.

Teşrinievvel 11
7
Bir meziyet
Çocuklarımız yeni ders yılına bu ayın başından beri kavuştular. Bizde bu haftadan baş-lıyarak her Perşembe gazetemizin bir sahifesini onlara ayıracağız. Onlar bu sahifede , hoşlanacakları, beğenecekleri, ’ istifade edecekleri bir çok şeyler bulacaklar. Fakat bu sütu-I nun vazifesi bambaşkadır. Bu-I rada çocuklarımızla ciddî me-I seleleri konuşmak, tonlara babaca sözler söylemek istiyoruz. Bunların birincisine bugün başlıyoruz :
Bize kalırsa ders yılının başında hatırlapacak mühim meselelerin |biri mektebe devam meselesidir.
Her mekteplimiz kendine sormalı:
— Geçen yıl mektebe tastamam devam edebildim mi?
Kendilerine bu suali soran mekteplilerimizin çoğu, şüphe etmiyoruz ki:
— Evet diye cevap verecekler..
Fakat yine içlerinde bunu
utanacak olanlar da
iki defa
kendilerine sorarken ve yüzleri kızaracak vardır.
Neden mi ?
Çünkü bunlar bir
mektebe üçer beşer dakika geç kalmışlardır da ondan.
Bu çeşit gecikmeler yüzünden herkesten fazla yine onların üzüldüklerine eminim. Çünkü bu gecikmenin zararı bir değil, birkaçtır.
Çünkü her geciken çocuk ne kadar mümkünse az gecikmek için mektebe acele acele gelir. Acele acele geldiği için yorulur; geç kalmak yüzünden üzülen, acele yürümek, koşmak yüzünden yorulan çocuk bir de dershaneye girdi mi ders anlamaz, muallimin dediklerini kavramaz.
Her mektepli, mektebe rahat rahat giderek tam vaktinde dershaneye girdiği zaman dersi ne kadar iyi kavradığı ile geciktiği, ve acele, telâş gösterdiği zaman ne kadar kaybettiğini bir ölçerse aradaki farkı anlar.
Onun için ders yılının başladığı bu sırada vaktinde uyanıp mektebe rahat rahat gitmeğe, dershaneye rahat rahat girmeğe ehemmiyet vermek gerektir.
Hem bu şekilde hareket, insanı intizama alıştırır. İntizam ise hayatta en kıymetli meziyetlerden biridir.
Büyüdüğünüz zaman iş hayatına girince, küçük iken alıştığınız intizamın sizi pek büyük muvaffakiyetlere eriştireceğini göreceksiniz. Onun için şimdiden intizama alışın !
5 milyon çocuğa süt!
Londra Belediyesi kendi mekteplerine devam eden çocuklara her sabah süt vermeğe karar verdi ve kararını başardı. Çok geçmeden bu güzel adet bütün Ingiltereyi sardi. Bugün beş milyon İngiliz çocuğuna her sabah süt veriliyor.
Bizde de her sene ilkmekteplerdeki fakir çocukları beslemek, eksikliklerini tamamlamak için himaye heyetleri teşekkül ve yoksul yavrulara yardım eder. Hilâliahmer de mekteplerdeki fakir çocuklardan değerli yardımlarını esirgemiyor.
Değerli adamlar
Büyük hastalıkla savaşan adam
Bir kaç gün evvel çocukları çok seven ve onlara çok büyük yardımlarda bulunan büyük bir âlim öldü. Paris Üniversitesine ün veren bu adam, bütün dünyada saygı gören ve sevilen bir hekimdi. Adı: Leon Bernar dı işi gücü Verem hastalığı ile savaşmaktı. Hem kendisini bu savaşa okadar vermiş, bu öldürücü hastalığı yenmek için ilme okadar dalmıştı ki zengin olmak gibi kaygu-larm hepsini unutmuştu.
Onun en büyük zevki veremli ana babadan doğan çocukları kurtarmak veya kurtarmağa çalışmaktı.
Kendisi bu yolda büyük muvaffakiyetler kazandı ve onun tecrübeleri, muvaffakiyetleri, başkalarına örenk oldu. Onun çalışması ve savaşması sayesinde binlerce, yüz binlerce insan ya ölümden, yahut hayatını acı, sızı içinde geçirmekten kurtuldu.
Onun için bu adamın ölümünü bütün dünya büyük bir kayıp saydı.
Zamanın takvimi
i gidiyor ?
Fakir çocuklara sabahları birer bardak süt vermek çok iyi bir örnektir. Mekteplerin himaye heyetleri bunu temin edecek bir yol tutarlarsa çok makbule geçecek, çok fayda verecek, çocukları çok iyi besliyecek bir iş yapmış olurlar. Himaye heyetlerine bu işi başarmak yolunda hiç bir yardım esirgenmemelidir. Himaye heyetlerinin değerli, hayırlı gayreti ile şefkatli vatandaşlarımızın yardımı birbirini tutarsa bu işte başarılır.
RADYO PROGRAMI ı
Yeşilköy hava rasat merkezindin aldığımız malûmata göre, dün hava tazyiki 760 milimetre, en fazla sıcaklık 26, en az 9 derece idi. Rüzgâr saatte vasati olarak 10 kilometre BÜratle lodostan esmiştir.
Bugün hava kapalı geçecektir. Yağmur yağmak ihtimali mevcuttur.
Fillerle savaş!
Afrikanın ortası fillerle doludur. O kakar ki, son zamanlarda bunlara karşı savaş açmak lâzım geldi. Bir zamanlar orta Afrikanın Uganda gibi gibi yerleri, fillerin yurdu idi. Avcılar buralara gelerek filleri tuzaklara düşürürler, onların dişlerinden, derilerinden, kemiklerinden istifade ederlerdi. Çok geçmeden Afrikanın ortalarını da medeniyet kapladı ve filler çekilmeğe mecbur oldular.
Filler çekilmekle beraber, galiba yeni yurtlarını özledikleri için ikide bir buralara sarkıyorlar, buna karşı gelen fillere harp ilân edildi. Çünki bir gecede muz ağaçlarını yıkıyor, tarlaları altüst ediyorlar.
Uganda tarafındaki filler bu muameleye uğradıkları halde günden güne çoğalmaktadırlar. Bunların sayısını azaltmak için ne yapıldıyse boşa gitti. Fillerin sayısını aza tmak için yeni tedbirler düşünülüyor.
Gorellâlar
Fillerin çoğalmakta oldukları bu sırada Gorellâların sayısı azalmaktadır. Onun için bunlara karşı açılan savaş durdurulmuş ve bu yüzden sayıları da çoğalmağa başlamıştır.
11 Teşrinievvel Perşembe
18,30 Plâk neşriyatı. 19,220 Ajans haberleri. 79,30 Türk musiki neşriyatı: (Kemal, Niyazi, Azmi Beyler ve Hayriye, Müzeyyen Hanımlar). 21 Selim Sırrı Bey tarafından konferans. 21,30 Radyo caz ve tango orkestrası.
686 Khz. BELGRAT, 437 m.
29 PİJk. - Reklâmlar. - Plâk. 21 Konferans. 21,30 Keman konseri. 22 Popüler Sırp şarkıları. 23,15 Radyo orkestrası. 73,45 Dans plâkları.
*841 Khz. BERLİN, 357 m.
18,30 Dans musikisi. 19 Aktüalite. 79,30 Ziraî musahabe. 20 Keman musikisi. 20,40 Haberler. 27,10 Dans musikisi. 546 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m.
18,35 Caz. - Ders. 19,50 Plâk. - Musahabe. 21,10 Piyano, 21,55 "Coronel,, isimli monolog. 23,70 Haberler. 23,30 Budapeşte konser takımı. 23,50 Siyasî neşriyat.
823 Khz. BÜKREŞ, 364 m.
13,15 Gündüz neşriyatı. ( Plâk İle ). 78
Hayvanlar Alemi
Kartalların
I göre, suikastın faili kendi babına I hareket ettiğinden, hadisenin haricî akisleri olmıyacaktır.
Londrada hayret’ ve teessür
Londra 70 (A. A. ) — Buradaki siyasî ve diplomatik mehafiL Yugoslavya Kralı ile M. Bartu'nun katledilmelerinden doğma hayret ve teessürlerini ifade ediyorlar.
Kral Alaksandr’ın, komşuları ile daha iyi münasebetler tesisine masruf olan gayeleri, Londrada umumiyetle, Balkanlarda sulhun men-faatına hâdim sayılıyordu.
Dün gece, İngiltere radyosunda Yugoslaya millî marşı çalınmış ve marş biter bitmez, saygı nişanesi olmak üzere 30 saniye sükût edilmiştir.
Ayni tekrim nişanesi M. Bartu hakkında da gösterilmiştir.
Ingiliz kabinesinde
Londra 10 (A. A.) — Kabinenin haftalık îçtimaında, bugün, bütün nazırlar siyah kravat giymişlerdir. Bütün ümitler kırıldı
Londra 10 (A. A.) — Daily telgraf diyor ki:
“Kral Aleksandrın, mühim müzakereler arifesinde ölümü, keni-disinin, Fransa- İtalya - Yugoslavya arasında daha sıkı bir anlaşma-ı isti hdaf eden cesaretli politikası üzerine kurulan ümitleri kırmıştır.
Morning Post ta: “Bütün dünya, Kralını kaybeden Yugoslav milleti ile, bu derece şeni bir cinayete sahne olarak kendi toprağının seçilmiş olmasından müteessir Fransız milletinin elemlerine iştirak edecektir.,, Diyor. Çekoslovakyanm teessürleri
Prag 10 (A.A.) — M. Benes,Havas ajansının muhabirine demiştir-ki: “Harptenberi hiçbir hadise beni, kral Aleksandr’ın ölümü derecesinde müteessir etmemiştir. Müteveffa, büyük bir şahsiyet, büyük bir devlet adamı ve Çekoslovakya-nm çok güvenilir bir dostu idi. Onun ölümü felâketine, Çekoslo-vakyanın diğer büyük bir dostu olan M. Bartu'nun da zıyaı munzam oluyor. ,,
Romanyada matem ve taziye telgrafları
Bükreş 10 (A.A.) —Yugaslavya Kralı Aleksandr ile Fransa Hariciye Nazın M. Bartunun öldürüldükleri haberini gazeteler fevkalâde nüshalarla bildirmişlerdir. Bu haber bütün memlekette elim bir teessür uyandırmıştır.
Kral, kızkardeşi Yugoslavya Kraliçesi Mariya hemen bir taziye telgrafı göndermiştir. Başvekil de Yugoslavya hükümetine bir telgraf çekerek dost ve müttefik Yugoslav milletinin uğradığı feci matemden
sürati
Bir kartal bir avı yakalamak istediği zaman onun üzerine çullanır, yakalar ve aşağı yu-’ karı aynı süratle yuvasına götürür.
Kartalın sürati ne derecde-dir? ________ ____________ __________
Kartallar üzerinde yapılan dolayı Romanya milletinin duydu-tetkiklere göre kartallar saat- âu büyük açıp bddınmştir. Roman-te 120 mil süratle uçabilirler. u“"‘" n”” Düpe düz uçtukları takdirde saatte 150 mil de yapmağa muktedirdirler.
Fakat her kartal bu kadar uçamaz. Kartallar içinde saatte ancak 70 mil veya 100 mil sür’atle uçanlar çoktur.
Diğer kuşların sür’ati saatte kırk, elli mili geçmez. Onun için en sür’atli kartalları ancak 1ar ve bütün umumî tayyarelerle ölçmek doğru oluı hal kapanmıştır.
Sofya 10 ( A. A. ) — Kral Bo-ris, Yugoslavya Kralı Aleksandrın ölümünü haber abratmaz Kraliçe Mariye derhal samimî bir taziye telgrafı göndermiştir. Aynı zamanda Kralın müşaviri M. Gruef Yugoslaya sefaretine giderek Kral namına taziyede bulunmuştur.
Başvekil M. Goergief ile Hariciye nazırı M. Batalofta Yugoslav ve Fransız hükümetlerine Bulga-ristanın taziyelerini bildirmişlerdir. ı Alman gazetelerinin neşriyatı
Berlin 10 (A. A.) — BerUner
Tagablat gazetesi diyor ki: “M. Bartu'nun ölümü, millî hayatın temel direklerinden birtane-sinin yıkılmasına muadildir. Yugos-vya Kralına gelince, o da Balkan Yaverlerinden biri idi.,, rarak gAlgemayne gazetesi de, yeniden'c» «uurlu bir biiküm-lar. GeîeBle'?aL“url“ bir ı • ı v l-*"1 ya^yor-merkezi olan Kahır^* rın birçok abideleriyle ’
1 Loksor şehri arasında, Nil ıfc-r.. nin sol kıyısındaki Tellul Amarno şehrinde 3000 sene evvel burada yaşayan kızların boyunlarına taktıkları gerdanlıkları buldular. Âlimler bu şt-hiri eşelerken onun 3214 yıl evvelki halini de anlaybildiler. Meğer burası Ahenaton namında bir Firavun tarafından kurulmuş bir şehirmiş. Bu Firavunun maksadı burasını Devlet merkezi yapmakmış Daha önceki Fraunların merkezi Tep şehri idi. Fakat Ahenaton eski Firavunların yolundan ayrılmak, ve yeni bir din vücude getirmek istediği için bu yeni şehri yaptırmış. Bu yeni din, Güneşe tapmaktı. Güneşin adı da Atondı.
Bu Firavun yeni şehri yaptıktan sonra oraya geçerek hayatını ora-
yanın büyük dostu Bartunun ölümü dolayısile Fransız hükümetine taziye telgrafları çekilmiştir.
Bütün resmî binalara matem bayrağı çekilmiştir. Bulgaristanda matem ve taziye
Sofya 10 (A. A. ) — Kral Alek-aandr’ın feci ölümü haberi bütün memlekete yıldırım siir’atiyle yayılmış ve çok derin bir acı uyandırmıştır. Bütün tiyatro ve smema-î mahaller der-
Haftalık Sinema ve Tiyatro
/ yrogramları
SÜMER Prensin Çılgınlıkları
İPEK Cöriinmiyen Adam
MELEK : Kadın Asla Unutmaz
TÜRK : Kaçak
SARAY Unutulmuş Senfoni
ALHAMRA Çin geceleri ve Kadın
ŞIK Gizli muharebe
ALKAZAR : Arslan Tarzan
ASRİ Serbest Ruhlar
MİLLÎ Sana Tapıyorum
HİLÂL Asri Robenson
FERAH Harp
ALEMDAR : Kı, mı,m Erk'k mi,İn
ŞEHİR Tl - YATROSU : Cürüm ve Ceza
RAŞİT RIZA HEYETİ Hedefsiz Buseler
SÜREYYA Büyük Katerina
HALE Genç Kızlar Klubii
HALE Sefiller
ııııiınııı
Karışık konser. 19 Saat ayarı, vesaire.
19.15 Konserin devamı. 20 Üniversite.
20.15 Konferans. 20,30 Plâk ile üç perdelik Wagnerin "WALKYRE„ isimli birik opera temsili.
223 Kh». VARŞOVA. 1345 m.
19,75 Piyano konseri. 19,45 Musahabe. 20 Saksafon (Plâk). - Musahabe, 20,30 Eski Plâklar. 27 Musıkili musahabe. -Haberler. 22 Senfonik konser. 22,25 Konferans. 23 Konser ve reklâm. 23,25 Dans musikisi. 23,45 Konferans ( ecnebilere ) 24,05 Dans musikisi.
592 Khz. VİYANA 507 m.
18,30 Hafif musiki. 19 Musahabe. 19,20 Aktüalite. 79,50 Haberler. 20,70 Holzer orkestrası ve Çarlı Gaudrio cazbandı. 21,50 Tarihî neşriyat. 22,75 Anten Bruck-ner’in tanınmamış eserlerinden parçalar. 23 Çift piyanoya devam, 24,05 Dans musikisi.
sütunlarını hemen hemen münhasıran cihan sulhunu teknik ile uğraşan en mühim amillerden ikisinden Avrupayı mahrum etmiş olan suikaste tahsis etmiştir.
Gazetecilere beyanatta bulunan hariciye nazırı M. Maksimos g izle yemediği bir heyecan içinde şöyle demiştir:
"— Adi bir caninin kurşunları ile yere serilmiş olan Yugoslav Kralı birinci Aleksandrın feci ölümünün Yunan hükümetinde ve bütün Yunan milletinde uyandırmış olduğu çok derin hüzün ve kederi öyle bir takım naçiz kelimelerle ve resmî beyanatlarla ifade etmek mümkün değildir. „
Yunan efkârı umumiyesi, Fransanın duçar olduğu mateme heyecanla iştirak etmektedir. Müteveffa Kralın te^ cümei hali
“ Marsilya „ da feci bir şekilde öldürülen Yugoslavya Kıralı “Alek-sandr,, 17 kânunuevvel 1888 senesinde doğmuştur. Babası Kral Pe-tırdır. Kral “Petır„, Karadağ Kralı “ Nikita „ nın kızı “ Zorka „ ile evlenmiştir. Bu kadın bugünkü Falya Kraliçesi “Elena„ nın hemşiresidir. Kraliçe “ Elena „, malûm olduğu veçhile şimdiki Bulgar Kraliçesi “Jo-ana„ nın valdesidir. Binaenaleyh Kral “Aleksandr,, Bulgar Kraliçesinin teyze zadesidir. Kral “Aleksandr,, ilk tahsilini Cenevrede yapmış, bilâhare “Petresburg,, ta Harbiye mektebinde bulunmuş ve tahsilini Belgratta bitirmiştir. Gençliği bugünkü Yugoslavyayı meydana getiren mühim ve tarihi hadiseler içersinde geçmiştir.
Müteveffa Kral “ Aleksandr „ 1903 senesinde orduya nefer olarak intisap etmiş ve sıra ile bütün askerî sınıflardan geçmek suretiyle terfi ederek 1912 de yüzbaşı rütbesiyle Sırp ordusu heyeti teftişi-ye riyasetine tayin olunmuştur. Kral “ Aleksandr „ bu vazifede mühim muvaffakiyetler göstermiştir. 1912 harbinde “ Komanova „ cephesini idare etmiştir.
Pederi olan Kral "Petırw Umumi harpte artık yorgunluk ve ihtiyarlık hissettiğinden devlet idaresini oğlu “Aleksandrna tevdi etmişti. “Aleksandr,, 1915 de Arnavutluk cephesinde bozulan Sırp askerlerinin rüc'at hareketlerini organize etmiş ve müthiş bîr bozgunun önüne geçmiştir. “lşkodraH-daki müthiş hezimettden sonra “Aleksandr,, Sırp ordusunun bakiye-tüssüyufunu “Korfo„ya nakle muvaffak olmuştur. O zamanlarda Avusturya donanması} “Dracı„ı bombardıman etmekte idi...
Naip “Aleksandr,, Umumî harpten sonra bugünkü Yugoslavyayı meydana getirmek için büyük siyasî ! rayre tler sarfetmiştir- Pederi Yu-goslovyanının teşekkülünden iki seae sonra 14 ağustos 1921 de vefat etmiş ve Aleksandr, “Yugoslavya Kralı birinci Aleksandır „ ünvaniyle tahta geçmiştir.
Kral bundan bir sene sonra, yani 8 haziran 1922 de Romanya Kralı Ferdinandın kızı “ Marya „ ile evlenmiştir. Bugün babasız kalan üç oğlu vardır. Bunlardan kral ilân edilen çocuk, büyük babasının adını taşımaktadır ve 6 eylül 1923 de doğmuştur, şimdi 11 yaşındadır. Kardeşlerinden biri altı, diğeri beş yaşında bulunuyorlar. Müteveffa Hral "Aleksandr,, m biri erkek, diğeri kadın olmak üzere iki kardeşi vardır.
Kral “Aleksandr,, 6 kânunusani 1929 da gördüğü lüzum üzerin: meclisi feshederek ve fırkaların fekkinde olarak şimdiki idare şeklîr.j kurmuştu. 3 eylül 1931 de yeniden meşrutiyeti ilân etmişti.
Dul Kraliçenin tercümei hali Dul kalan Kraliçe “ Marya ,, 9 -‘•nupani 1899 da doğmuştur, manlari'yah “Ferdinat,, la Kra-artıklarını bulıduşıdır. Ev işini birçok değerli bilgile* «îçelder-başka çok kıymetli eşya da mişler.
Son günlerde çıkarılan şeyleı arasında bir takım gerdanlıklaı vardır. Meğer vaktiyle burada fa* kir kızlara altın suyuna batınlar ve sahte taşlarla süslenen gerdan-lıklar yapıp verirlermiş. Sonra şehrin zabıtası deriden yakalıklar takarlarmış. Yine burada çamurda» levhalar üzerine yatılan bir lûga bulunmuştur.
İlim adamlarının bu çeşit araş tırmalan her gün bilgimizi arttın yor.



2
- ZAMAN -
Teşrinievvel 11
Yevmi makale
Facia!
Birinci sahifenen devam ederek hali tabiiye avdet etti ise de, Hırvatların istediği muhtariyeti idareyi vermeğe imkân olmadığından Hırvat unsuru ile Sırp unsuru arasındaki derin açıklık devam etti. İşte evvelki gün Mar-slyada yapılan suikastın faili Zağrepli bir Hırvat olması, bu feci cinayetin sırf bu dahilî ihtilâf yüzünde" ika edildiği zannını takviye ediyor.
Maamafih bu cinayeti ika eden mecnun, bunu gerek siyasî bir intikam maksadıyle, gerek millî bir vazife hissiyle yapmış olsun, herhalde kendi milletine ve memleketine büyük bir hiyanette bulunmuştur. Siyasî suikastler esasen, haddizatında menfur oldukları kadar daima istihdaf ettikleri gayeye makûs ve muzır neticeler verirler. Tarih böyle suikastlerden, memleketler ve milletler için zuhur etmiş olan felâketlere pek çok misal gösterir. Her suikast arkasında mutlak bir ihtilâl, bir karışıklık ve hatta bir inhilâli de sürükleyip getirmiştir. Hele bu defa katledilen kral Aleksandr gibi memleketine ve milletine çok fedakâ-rane hizmetler ifa etmiş olan ve şahsı başlı başına memleketi için bir kuvvet teşkil eden bir devlet reisini öldürmek vatana karşı hıyanetlerin en büyüğüdür. Filhakika (Yugoslavya) nın yukarıda anlattığımız ırkî rekabet ve münafe-retlerden dolayı dahilî müşkülâtı, ancak kral Aleksandrın şahsî kıymet ve meziyetleri sayesinde izale edilebiliyordu. Hatta müteveffa Kral (Yugoslav) ittihadının başlı başına bir direği idi. Şimdi onun ortadan kalkması, meselâ Hırvatların,© kadar istediği muhtariyeti temin etse de, (Yugoslavya) nın harice karşı kuvvetini mutlak zafa düşüreceğinden bundan netice itibariyle Hırvatlarda mutazarnr olacaklardır. Çünkü mütevaffa kralın yerini tutacak, o değerde o kuvvette başka kimse yoktur. Şimdi yerine geçen 11 yaşındaki yavrucağın tabiî memleketin siyaseti üzerinde bir tesiri olamaz. Sırp ricali hazırası içinde ise meselâ meşhur müteveffa (Pa-siç) ayarında büyük bir siyaset adamı olduğunu bilmiyoruz. Şu halde Kral Aleksandrın vefatından
muhtelif unsurlar istifadeye kalkışacaklar ve dahilî müşkülâtı arttıracaklardı. Bu suretle Yugoslavya-nın dahilen zafa uğraması, Küçük İtilâf zümresini de zayıf düşürmesi, bundan haricî siyasetteki faaliyeti malûm olan M.(Musolini) nin istifadeye kalkışması, hatta başlıca muvaffakiyetini Kral Aleksandr ile uyuşmak teşkil eden Bulgaristanda (Gorgiyef) kabinesinin mevkiinin güçleşmesi, Bulgarların meşhur Makedonya komitesinin behemehal yeniden faaliyete geçmesi, Franeanın Küçük İtilâfa eskisi kadar istinat edememesi ve bütün bu karışık işerden de mağlûp Almanya, Avusturya ve Macaristanın istifadeye kalkışması gibi bir çok ihtimallere yol açmaktadır. Velhasıl Marsilya suikastı, hangi noktai nazardan tetkik edilse, zaran doğrudan doğruya Sırbistana münhasır kal-mıyarak bütün Avrupa siyaseti üzerinde icrayı tesir edecek gibi görünüyor, şurası şayanı heyrettir,ki 1914 de Avrupanın başına gelen felâkete (Bosnasaray) da bir Sırp-lının attığı kurşun sebebiyet vermişti. Aradan yirmi sene geçtikten sonra, Yine bir Sırp kurşunu Avrupanın huzur ve rahatını kaçırmış oluyor. Maamafih bu bapta daha esaslı mütalâat yürütebilmek için vukuatın inkişafına intizar icap eder.
Bu suikastın memleketimizde ı hasıl ettiği tesire gelince, daha geçen sene Kral Aleksandrın Gazi | Hazretlerini ziyareti ile ik«
ket arasında bajl—»- şapkasını çı-nasebatı h*-‘ dtifatkârane sözler (levr -4a biraz mahçup olarak | t-^Kayı elleri arasında çevirmekte ı aulunmuştu. Dedi, ki:
— Benimle eylenmeyiniz, Ko-niser Efendi. Gazetelerin bana bü-, KÜk bir zekâ isnat ettiklerini oku-, lum. Halbuki hiç te zeki değilim. D îenim halimde, şeklimde zeki ol-İ luğıma delâlet eder bir emmare ■ zar mı?
(Hano) eliyle genç polisin omu-I ;una vurarak ı
— Zeki görünmediğinize mem-I «un olunuz. Bir polis için haki-atta zeki olup ta, şeklen zeki gö-
İsveçli misafir -— . .
-----------------------------— Grup birincilik Veliaht Haz gazetemize
İsveç Veliahtı Güstav Adolf Hazretleri dün bir muharririmizi kabul ederek şu beyanatta bulunmuşlardır:
“ — Güzel memleketinizi ziyaretten dolayı, refikamın ve benim duyduğumuz sevinç ve memnuniyet her türlü tarifin fevkindedir.
Gerek Ankara, gerek İstan-bulda bize gösterilen hüsnü kabul fevkalâdedir. Buna son derece müteşekkiriz.
Türkiyenin büyük Resicum-huru Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin, hakkımızda gösterdikleri yüksek nezaket ve fevkalâde samimî dostluk ve müsafirperverlik eserleri, bizde unutulmaz hatıralar bırakmıştır.
“Ankara,, daki müesseseler eşsizdir
Ankarada gördüğümüz sonsuz ümran, yenilik ve terakki eserlerini bilhassa kayda şayan bulurum; orada her adımda rast gelinen varhk ve yapıcılık, dinç bir hayatiyetin gürbüz eserleridir. Türkiye tekâmüle erişmiştir
Hükümet adamlarınızın bu güzel ve şerefli memleketi daha ileriye sevk hususundaki azim ve kabiliyetleri takdir ile zikre şayandır.
Memleketiniz tam bir inkılâp yapmış ve hakikî bir tekâmüle erişmiştir. İsveç yeni Türkiyenin tekâmülünü hakikî bir alâka ile takibediyor.
Bursanın zenginlikleri
Ankaradan avdetimizde uğradığımız güzel Bursa şehrinizin üzerimizde bıraktığı intibaı adeta tarif edemiyeceğim:
Tarihî hatıralarla tabiat zen-
ginliğinin mebzul bir ahenkle kucaklaştığı bu eski ve yeşil Türk şehri, sinesinde gizlediği kıymetlerle sonsuz bir güzellik meşheridir.
İstanbulun hâzineleri
İstanbula gelince: Her-bir köşesi ayrı bir san’at ve tarih be-diası olan bu müstesna şehri kelimelerle izaha imkân bulamıyo
rum-
Burada haaineler içinde oturuyorsunuz; eski saraylar, camiler, bilhassa müzeler, kıymetine paha biçilemiyecekŞ varlıklardandır.
İlk fırsatta tekrar memleketinize gelerek, intibaları, daima canlı bir hatıra olarak bende yaşayacak olan bu güzel eserleri tekrar doya doya seyredeceğimi ümit ediyarom. „
Veliaht Hazretlerinin
dünkü ziyaretleri
İsveç Veliahtı Güstav Adolf Hazretleriyle refikaları ve kerimeleri Hazretleri, dün sabah Evkaf müzesini gezmişlerdir. Müze müdürü Ibnüiemin Mah-
mut Kemal Bey kendilerdir zımgelen izahatı aht Hazretleri
^—Hnesİ

rünmemek çok faldelidir. Herhalde bu işte bize çok yardımınız olacaktır. Şimdi vakit gaip etmeden yola çıkalım.
Dört adam, otelden çıktılar ve Pembe köşkün yolunu tuttular. (Pe-rişe) de gece şahidi olduğu vakaları şu suretle anlatmağa başladı:
— Evvelki gece devriye nöbetim vardı. Saat dokuz buçuğa doğru Pembe köşkün parmaklıkları önünden geçiyordum. Demirkapı kapalı idi. Bahçenin divan ve ağaçları üzerinden köşkün birinci katında köşeye tesadüf eden odasında
SPOR
maçları
1
l
Bu hafta Türkiye şampiyonluğu için memleketin muhtelif mıntakalarında Grup birincilikleri başlıyor. İstanbul grubunu İstanbul, Balıkesir, Bursa, Bandırma, ve Kocaeli birincileri teşkil etmektedir. Bu akşam kura çekilecek ve yarın Beşiktaş sahasında maçlara başlanacaktır. Beşiktaş sahasının grup birinciliklerine tahsisi ve Beşiktaş klübünün de birinciliklere iştiraki dolayısiyle bu sahada yapılacak lık maçları geri bırakılmıştır. Bu meyanda aynı sahada yapılacak Fenerbahçe - Beşiktaş maçı da vardır.
Yarın 934/935 senesi lik maçlarının ilk haftasıdır. Galatasaray - İstanbulspor'la Taksim stadında, Vefa Süleymaniye ile Fener stadında karşılaşacaklar. Lik maçlarının henüz başlangıcı
i olması dolayısiyle takımlar hak-I kında fazla bir şey söylenemez.
Galatasaray takımının bir kaç r hafta evvel 932 senesinden ka-lan Şild maçında Fenerbahçeye t karşı aldığı netice fena değildi. « Fakat ayni takım bir hafta I sonra oynayacağı İstanbulsporla berabere kaldı. Fener’in, Be-* şiktaş'm Galatasaray'ın ve ts-j. tanbulspor’un geçen ay zarfın-c da yaptıkları Şild maçları bu takımların, bu sene lik maç-1 larında alacakları vaziyet hak-? kında hiç birşey ifade etmez. { Çünkü yaz münasebetiyle bir çok oyuncular idmanlarını bırakmış ve bir kısmı da bir kaç aydanberi devamlı bir şekilde çalışmamışlardı.
g Esasen bir takım akncak lik ^.maçlarının ortalarına c^oğru hakiki fonıunu bulabilir. Binaen-
f aleyh bu maçlar belki bize fut-( bolun tatil mevsiminde en fazla çalışan takımı gösterebile-’ çektir.
• Aynı günde Taksim stadm-'da Galatasaray - İstanbulspor ıB. takımımları ve Topkapı-Bey-'•lerbeyi A. takımları Fener stadında Vefa - Süleymaniye B. ^takımları ve Hilâl-KasımpaşaA. takımları karşılaşacaklardır.
S. M
Beyaz peynir ile
HAŞAN zeytinyağını Ezerek sabahleyin çocuklarınıza Yedirirseniz az zaman zarfında bu nefis ve leziz gıda ile çocuklarınız hayat bulurlar.
«■■■■»«»■raEaaı
parlak bir ziya gördüm. Altkatı pencereleri görünmiyordu. Bir saat sonra yine oradan geçtiğim vakit birinci katta artık ışık görünmiyordu, fakat demir parmaklıklı kapı açık idi, bahçeye girdim. Arkamdan kapıyı kapadım. Mamafi köşkte misafirler bulunabileceğini ve kapının onlar için açık bırakılmış olacağını düşünerek bahçe kapısından köşkün kapısına kadar olan büyük yolu takip ettim. Köşkün kapısı ön tarafta değil, arka tarafta idi. Oraya kadar binayı dolaştım alt katın pencerelerinde pan-curlar sıkı sıkı kapalı idi. Hiç bir pencerede en ufak bir ışık bile yoktu. Bütün köşk kesif bir zulmet içine gömülmüş idi. Bunun üzerine tekrar bahçeden çıktım ve bahçekapısını iyice kapadım. Biraz sonra şehrin saati on biri çaldı. Bir saat kadar dolaştıktan sonra tekrar köşkün önüne geldim bu defa kapı yine açık idi. Gözlerimi yukarı kaldırdım. Köşkün son ka-
Suikast Tiirkiyede elim bir teessür uyandırdı - Gazi Hz.nin taziyetleri
Ankara 9 ( A.A.) — Yugoslavya Kralı Haşmetlû Aleksandr Hazretlerinin vefatı faciası üzerine Reisicumhur Hazretleri tarafından aşağıdaki taziyet telgrafları çekilmiştir:
Yugoslavya Kraliçesi Haşmetlû Mari Hazretlerine
Marsilya
Kral Aleksandr Hazretlerinin şahıslarına karşı yapılan şenî suikast ve feci cinayeti en büyük bir teessürle haber aldım. Hiç bir insanlık hissinin kabul edemiyeceği bu vahşiyane hareketin acıklı neticesini duyunca bütün Türk milleti benim duyduğum derin teessürün aynını hissedecektir. Zatı Haşmetpena-hilerine Kralın ve Yugoslavya-nın bir dostu sıfatiyle en samimî taziyetlerimi arzeder ve gerek benim ve Türk milletinin Zatı Haş-metpenahilerinin ıstırabına ve Yugoslav milletiyle bütün Balkan ^milletlerinin matemlerine iştirak ettiğimize itimat buyurmalarını rica ederim.
Gazi M. Kemal
*
Yugoslavya Veliahtı Fehametlû Prens Piyer Hazretlerine
Pederleri Haşmetlû Kral Hazretlerine karşı yapılan tavsif kabul etmez derecede şeni suikast münasebetiyle taziyetlerimin kabulünü zatı Fahimanelerinden rica ederim. Vefat eden büyük Kralın dostu sıfatiyle ve bütün Türk milletiyle beraber zatı Fa-himanelerinin ve dost Yugoslavya’nın matemine büyük bir samimiyetle iştirak ediyorum.
Gazi M. Kemal
*
Ankara 9 (A. A.) — Mar-
Fransız ve Yugoslav haricî siyasetleri değişmiyecek
Birinci sahifeden devam
Yugoslavya, müteveffa Kralın şahsında, telâfi na pezir millî bir kahraman, yüksek ve durbin bir devlet reisi,Yugoslav millî birliğinin - müteveffa Kralın mütehelli bulunduğu şahsî meziyetler dolayı-siyle en iyi ve en kuvvetli bir mümessilini kaybetmiştir.
Yugoslav - Bulgar anlaşması ve Türkiye Müteveffa Kral "Aleksandr,, m bir kaç gün mukaddem Sofyaya vaki olan seyahati, Balkan anlaşmasının şumul ve tekâmülü noktasından çok ehemmiyttlidi. tahakkukunda, Türkiyenin de faal bir hissesi bulunan bir Yugoslav - Bulgar mn-kareneti, netice itibariyle Bnlgaris-tanın Balkan misakına girmesini teshil edecek idi. Maamafih, atılan adımlar gerilemiş değildir.
Kralın ölümü mühim bir zıya olmakla beraber, zannımca Yugus-lav - Bulgar anlaşmasının tahakkukuna mani olamaz.
M.“Bartu,, nun ölümü
Dostum ve amirim Bartunun ölümüne gelince : Onun tabutu arkasında Fransa ile beraberler em -nim ki bütün sulh ve insaniyet perestişkârları ağltyör !
Fransa, Bartunun ölümiyle millî bir zıyaa uğradı; fakat siyaset sahasında hiçbirşey kayip etmedi. Zira takip olunan siyaset Bartunun, şahsî siyaseti değil, fakat millî ve müşterek kıymetlerin bir ifadesi idi. Bu itibarla kendisini istihlâf
tında yani tavan arasına tesadüf eden kısmındaki pencerelerin birinde ışık vardı. Bir müddet durup bu ışıklı pencereye baktım. Oda içinde hiç kimse görünmiyordu. Kapının açık olması bende bir şüphe uyandırdı. Tekrar bahçeye girdim. Fakat bu defa ihtiyatlı yürümeğe başladım. Gece aylı olmamakla beraber bulutsuz ve berrak olduğu için cep fenerimi kullanmadan ilerisini görebiliyordum. Bu suretle kimseye tesadüf etmeden yine köşkün yanına kadar geldim. Altkatta yine ışık yoktu. Fakat hem pencere ve hem de kapı vazifesini gören pencerelerden birinin pancur kanatlarının dışarıya ve camlı kanatların da içeriye doğru açılmış olduğunu gördüm. Bu hal ve odalarda ışık olmaması beni fefia halde ürküttü. Muhakkak burada mühim bir vaka geçmiş olduğuna hükmettim. Derhal cebimden elektrik fenerini çıkarıp içeriye baktım. Oradan birşey görünmüyordu. Nihayet açık olan
Birinci sahifeden devam silyada yapılan suikast neticesinde vefat eden Fransa Hariciye Nazırı M. Bartu - Barthou -nun zıyaı dolayısiyle Reisicüm-hur Hazretleri tarafından Fransa Reisicumhuru Hazretlerine aşağıdaki telgraf çekilmiştir:
Fransa Reisicumhuru Albert Lebrun Hazretlerine Paris
Kendi toprağında yapılan suikastın bizzat Fransayı da ma-temdar eden neticesi, bütün sulh dostlarının, Fransa ve Yugoslavya dostlarının hissettikleri elemi bir kat daha artırmıştır. M. Bartunun vefatı Kral Aleksandrla beraber Avrupanın uğrıyabileceği en acı bir ziyadır. Bu elim hâdise münaseb -tiyle zatı devletlerine derin sempati hislerimi arzeder ve dost Fransanm matemine bütün Türk milletinin en samimî bir surette iştirak ettiğini bildiririm
Gazi M. Kemal

“Ankara,, da matem
Ankara 10 (A. A) — Yugoslavya Kralı Hazretleriyle Fransa Hariciye Nazırı M. Bartunun ölümlerinden hasıl olan derin teessürden dolayı bugün “dün,, yapılması kararlaştırılan belediye seçimi şenlikleri yapıl-mıyacaktır.
Ankara 10 ( Hususi) — Yugoslavya Kralı ile Fransız Hariciye Nazırının menfur suikaste kurban gitmeleri üzerine bu iki dost milletin matemine iştirâk ettiğimizin bir tezahürü olan bugün (dün) Belediye intihabatı şenlikleri yapılmadığı gibi baştanbaşa süslenmiş olan şehirde
edecek Nazır kim olursa olsun onun Fransanın Avrupa sulhunun idamesi için çizdiği siyaset mihveri üzerinde, ayni azim ve sa'âbetle devam edeceği şüphesizdir.
Mütevaffa Nazır Bartu ile kendisinin evvelce Kalemi mahsus Müdürü olmaklığım dolayısiyle, yakın muarefem ve şahsî dostluğum vardı.
Bu itibarla ölümü karşısında en çok ıstırap duyanlardan biriyim. Almanya ile Alsas - Loren meselesinin müzakeresinde Bartu ile beraber çalıştık. Birçok mühim iş’erde daima yanında bulundum. Biçare Nazır, Umumi harpte kaybettiği oğlunun ve birkaç sene evvel ölümüne şahit olduğu refikasının ebedî acılarına rağmen, neşesini hiçbir zaman kaybetmemiş dinç bir zekâ ve daima artan bir faaliyet ile millî vazifesini ifaya devam etmiştir. 73 yaşında idi.
Yeni Fransız Hariciye Nazırı kim ?
— “ Bartu „ nun selefi hakkında herhangi bir tahmin yürütülebilir mi?
— Bence en kuvvetli namzet “Heriot,, tur.
Mumaileyhin Reisicümhurla birlikte cesedi selâmak üzere Marsil-yaya hareketi bu ihtimali kuvvetlendiren âmillerden biridir.
İtalya - Fransa münasebatı
— Bu değişikliğin, son zamanlarda mevzuubahsolan Fransa-Italya
kapılı pencereden içeriye girmeğe karar verdim. Evvelâ gözüme devrilmiş, ayakları havada bir iskemle ilişti. Burası salon idi. Biraz ötede salonun bahçeye nazır üç penceresinden ortasındakinin önünde de kıvrılmış bir halde yerde yatan bir kadın gördüm. Bu Madam (Dovre) idi. Elbiseleri tamamen üzerinde idi. Kunduralarında da biraz çamur görünüyordu. Bundan, akşam sokağa çıkmış olduğu anlaşılıyordu. Çünkü sizin de hatırlayacağınız veçhile ogün akşam üstü saat altıda ve sekizde iki defa şiddetli yağmur yağmış idi.
Hano :
— Evet, yağmur yağdığını nen de hatırlıyorum, dedi.
— Madam ( Dovre ) ölmüş idi. Ve yüzü de şişmiş, adeta simsiyah kesilmişti.
Boynuna ince bir ip 6ikı sıkıya sarılmış olup etlerinin içine okadar gömülmüş idi ki ben evvelâ bu ipi farkedemedim. Madam ( Dovre ) oldukça şişman bir kadın olduğu için ip bu suretle etlerinin kıvrımları arasında birdenbire göze çarpmı-oyrdu.
Devamı var
ki bayraklar kaldırılmıştır. Bütün sefarethaneler bayraklarını yanya indirmişlerdir. Memleketimizin hertara-fında teessür
Birçok şehirlerimizden aldığımız telgraflarda Kral “Aleksandr,, Hazretlerile M. “Bartu„nun feci ölümleri haberi gelirgelmez halkın teessürünü izhar ettiği, bu büyük ölülere karşı bir hürmet nişanesi olarak Belediye int'ıhu-batı şenliklerine nihayet verildiği bildirilmektedir.
Istanbulda teessür va matem
Belediye intihabatı münasebetiyle süslenmiş olan şehrimiz sokaklariyle binalardaki bayraklar, alâmet matem olarak dün kaldırılmış, yine belediye intihabatı münasebetiyle her gece yapılmakta olan tenviratta dün gece yapılmamıştır.
Bilûmum resmî daireler, müesseseler ve sefarethanelerle diğer ecnebi müessesata ve limandaki vapurlara matem alâmeti olmak üzre yarıya indirilmiş bayraklar çekilmiştir.
Vali Bey İstanbulluların taziyetlerini bildirdi Vali ve belediye reisi Muhittin Bey dün Fransız ve Yugoslav konsoloshanelerine giderek her iki konsolosu ziyaret etmiş ve feci suikastten dolayı İstanbul halkının taziyet ve teessürlerini bildirmiştir.
mukareneti üzerinde herhangi bir tesiri olacak mıdır ?
— Katiyen, deminde söylediğim gibi, Fransa için bu günkü siyasetini değiştirmeğe imkân yoktur. » Yugoslav Konsolosunun beyanatı
Yugoslavya Başkonsolosu Müs-yü ivan Vukotiç kendisini ziyaret eden bir muharririmize şu beyanatta bulunmuştur:
“ — Hadisei cinaiye hakkında henüz fazla tafsilâta malik bulun-mıyoruz.
Kralı öldüren şahıs - hali hazırdaki tahminlere göre - siyasî bir cinayet dolayısiyle, gıyaben yirmi sene kürek cezasına mahkûm olan bir Hırvattır. Yani sabıkalı ve mahkûm bir adamdır. Cinayeti Macar hududuna yakın bir mahalde ika ettiği için, tutulamamış, gıyaben mahkûmite uğramıştı.
Hırvatların itiklâli meselesi
Bu itibarla kendisinin Yugoslav pasapotunu hamil olmasına imkân yoktur.
Benim şahsi kanaatime göre, cinayet, Hırvat istiklâli taraftarlarının teşvikiyle ika edilmiştir.
Kralın vasiyetlerindeki isabet
Son dakikada aldığımız malûmata göre Veliaht ve müteveffa Kralın en büyük oğlu 11 yaşında Prens Piyer Kral ilân edilmiştir.
1 Kanunu esasiye göre, Validei Krali, Patrik ve Yüksek mahkeme reisinden mürekkep bir heyetin niyabet vazifesini icra etmesi lâzımgelecekti Fakat durbin ve her ihtimali göz önünde bulundurur nadir bir şahsiyet olan müteveffa Kral, bir kadının siyaset işlerine karışmasını ve devlet idaresini ele almasını, pek haklı olarak, doğru bulma» mış olacak ki tanzim ettiği bir vasiyetnamede ayrı bir niyabet heyetinin teşekkülünü irade etmiştir. Kralın bu vasiyeti mucibince derhal teşekkül eden niyabet heyeti, bu dakikada küçük Prens Piyeri kral ilân etmiş, Yugoslayanın mukadderatını, ona vekâleten deruhte etmiş bulunuyor.
Kraliçenin kurtuluşu tesadüf eseri
Deniz seyahatinden fazlaca müteessir olan kraliçe, şimendifer tarikini ihtiyar etmek sayesinde ölümden kurtulmuştur.
Yugoslav siyaseti değişmiyecek Kralın ölümü dolayısiyle Yu-goslavyanın komşularile dostluk siyasetinde her hangi bir değişiklik vukuuna ihtimal verilemez. Bu günkü Yugoslav siyaseti hariciye nazırı Müsyü “Yevtiç,, in şu cümlesinde hulâsa olunabilir.
“Mevcut dostlukları sıkı sık^ muhafaza ediniz; icap edenlerle yeniden tesis ediniz; fahat siyaset sahasında asla zikzaklara sapmayınız.,,
Teşrinievvel 11
-ZAMAN
7
Yugoslavya inhilâle mi gidiyor ?
Birinci sahifeden devam
Sofya, (Hususî)— Yugoslavya ile bütün muhaberat kesilmiştir. Hudutlar kapanmıştır. Telefonlar işlemiyor.
Yugoslavyanın vaziyetinden endişe ediliyor.
Atina 10 (Hususî) — Yugoslavya ile bütün muhabereler kesilmiştir. Huduttan içeri ve dışarı kimse bırakılmıyor. Yugoslavyada örfi idare ilân edildiği heber alınmıştır.
Seferberlik yok
Belgrat 10 (A. A.) — Yugoslavya ajansı bildiriyor:
Asker kıtalarının hareketi ve kısmî seferberlik hakkında ecnebi membalardan çıkan bütün haberleri en katî bir şekilde tekzibe mezunuz. Bu haberler bir takım gizli maksatlarla çıkarılmıştır.
Yugoslavyada tehlike vaziyeti
Belgrat 10 (A. A.) — memle-ket sakindir, fakat halk arasında gittiçe yayılan bir nefret duygusu vardır. Bugün içinde memlekette " tehlike vaziyeti „ nin ilânı bekleniyor.
Yugoslavya - İtalya tutuşacaklar mıydı ?
Neuyork 10 ( A. A. ) — Kral " Aleksadr„ın katilini mevzuubah-seden Nevyork Taymis gazetesi: "Caninin, nefyedimiş bir tabaa olması, Yagoslavya ile İtalya arasında, herhangi bir ihtilâf çıkarmak tehlikesini bertaraf etmiştir.,, diyor.
Katilin arkadalşarı kaçtı
Marsilya 10 ( A. A. ) — Eks-An-Provans polisi, katilin, “Kramerw ve "Tanks,, ismi altında kaydedilmiş iki meçhul şahıs ile beraber bir otelde iki gece geçirdiğini tesbit etmiştir.
Bu iki kişi dün akşam kaçmışlardır.
Belgrat hükümetinin beyannamesi
Belgrat 10 (A. A.) — Hükümet Yugoslav milletine aşağıdaki bayan-nameyi neşretmiştir :
Büyük kralımız birinci Aleksandr, dokuz teşrinievvelde saat 16 da Marsilyada alçakça bir suikasta kurban gitmiştir. Kral, müttefik Fransaya sulh eseri için seyahat etmekte idi.
Bu aseri kaniyle teyit etmiştir. Teşkilâtı esasiye kanununun 36 mcı maddesi mucibince ilk doğan oğlu Haşmetlû Kral ikinci Pier Hazretleri Yuğoslayya Krallığı tahtına çıkmıştır. Kraliyet hükümeti, ordu ve donanma Haşmetlû ikinci Pier Hazretlerine sadakat yemini yapmışlardır.
Krallık otoritesini muvakka-tan üzerine alan hükümet, teşkilâtı esasiye kanununun 45 inci maddesi mucibince âyan ve mebu-san meclislerini 11 Teşrinievvelde müşterek toplantıya davet etmiştir. Meclisler teşkilâtı esasiye kanununun 42 ve 49 uncu maddeleri mucibince yemin edeceklerdir.
Kral Aleksandr son nefesini ▼ermeden evvel söylediği son söz ▼e yegâne kelime şu olmuştur: “ Yugoslavyayı muhafaza ediniz. „ Kralın millete bıraktığı en yüksek miras işte budur.
Kra iyet hükümeti bu mirasa sadık kalmağa bütün Yugoslav milletini davet eder. „
Kralın son sözleri
Paris 10(A. A.)—Kralın, Yugoslavya Hariciye Nazırı, M. Yevtiçe hitaben, son sözleri şunlar olmuştur: "Fransa - Yuguslavya dostluğunu koruyun z.„
M. "Bartu,, nun son sözleri
M. Bartu, “ Oteldiyö „ hastanesinde can vermiştir. Yarasından çok muztarlp görünüyordu. Son sözleri :
“— Çok muztaribim.. susadım..,, olmuştur.
Yugoslavyanın yeni kralı
Belgrat 10 (A. A.) — Hükümet on bir yaşında olan ve Londrada bt lu ian Veliaht Prens "Pier,, i kral ilân etmiştir.
Yeni kral Pariste
Paris 10 (A. A.) — Yugoslavya sefareti, hayret ve teessür içindedir. Açılan dafterlere yüzlerce kişi kaybolunmuştur.
Veliaht, “Pier,, Ingilterede okumakta olduğu mektepten, bugün Parise gelecektir.
Londra 10 ( A. A. ) — Yugoslavya Veliaht:, bu sabah, her türlü ihtiyat ile babasının ölümünden haberdar edilmiştir.
Prens, derhal Yugoslavya sefaretine gitmiştir.
İstasyonda fevkalâde tedbirler
Londra 10 (A. A.) — Romanya Valde Kraliçesi Mari ile Yugoslav-
I ya Rralı Piyer, Ritz otelinden Viktorya istasyonuna gitmişlerdir. Oradan Parise giderek Yugoslavya Kraliçesi ile buluşacaklardır.
Viktorya istasyonunda fevkalâde tedbirler alınmıştır. [Dört sıra polis istasyona dizilmiş, [bir çok resmî ve sivil polisler istasyonu nezaret altına almıştır.
Kral ve valde kraliçe saat 14 freniyle gitmişlerdir.
Yeni Kralın meziyetleri
Londra 10 (A. A.) — Kollejde geçirdiği kısa müddet zarfında genç Yugoslavya Prensi Piyer, yüksek seviyesine rağmen sade vaziyeti ile çabucak kendini sevdirmişti ve diğer talebelerle aynı muameleye maruz kalışndan, Saraydaki teşrifattan âri bir hayat ge-çirmektan dolayı seviniyordu.
Prens, İngiliz usulü futbol oynamağı öğrenmişti ve spor hocası onda, müstakbel bir iyi oyuncu istidadı görüyordu.
Prens, çalışkan bir talebe idi.
Mektep arkadaşları ve hocaları onun bıraktığı boşluğu teessürle karşılamışlardır.
“Aleksandr„ın vasiyetnamesi açıldı
Belgrat 10 (A.A.) — Kral Alek-sandr’ın vasiyetnamesi bu sabah açılmıştır. Vasiyetname açılırken Prens Pol, Başvekil Uzunoviç, Begrat valisi, muhafız kumandanı General Givkoviç ve müteveffa Krahn seryaveri hazır bulunmuşlardır.
Niyabeti saltanat meclisi
Kral Aleksandr, ikinci Pier sin-ni rüşte vasıl oluncıya kadar niyabeti saltanat meclisine prens Pol Karacoceviç, âyan âzasından ve eski nazırlardan fRadanko [Istanoviç ve valilerden doktor Perovitişi tayin etmektedir. Niyabeti saltanat meclisi âzalarına icabında vekâlet etmek üzere de şunları göstermektedir : Prens Pola Belgrat şehri askeri kumandanı ceneral Tomiç, Stankoviçe âyandan Janin ve Pe-roviç’e de âyandan Zelts [vekâlet edeceklerdir.
Hükümdarlık salâhiyetleri kabinede
Belgrat 10 (A. A.) — Bugünkü fevkalâde şartlar içinde bütün mesuliyetini müdrik olan hükümet Başvekil M. Uzunoviçin riyasetinde devamlı olarak toplantıda bulunmakta ve Teşkilâtı esasiye kanunu mucibince ve memleketin menfaatine olarak icap eden tedbirleri almaktadır. Kral Aleksandr Bel-grattan hareketinden evvel hükümdarlık salâhiyetlerini kabineye devretmiş olduğundan kabine şimdi bu salâhiyetleri kullanmaktadır.
Teşkilâtı esasiye kanununun 42 inci maddesi mucibince Veliaht Kral olmaktadır. Yine konunu esa-siyeye göre Kral vasiyetnamesinde niyabeti saltanat meclisi ezalarını gösterecektir. Fakat böyle bir vasiyetname olmazsa bu meclis azasım parlemento seçecektir. Kraliçeye kara haber nasıl verildi?
Bezanson 10 (A. A.) — Kraliçe Mari, Daubs valisi M. Peretti Del-laroca ile karşılaştığı zaman, sui-kaıtten henüz haberi [yoktu. Vali, kendisini birdenbire haberdar etmeği muvafık görmemiş, trene bin-'n-i? ve yolda yavaş yavaş, kraliçeye kara haberi bildirmiştir.
L yon 10 (A. A.) — Suikastı haber alınca, Kraliçe Mari düşüp b yitmiştir. Kendisini taşıyan tren Lons lö Sonyede durdurulmuş, Kra-1 çe tedavi edilmiştir.
Kraliçe bitkin bir halde
Marsilya 10 (A.A.) — Yugoslavya kraliçesi, saat 5 te hususî trenle buraya gelmiştir, istasyonda, kendini bahriye nazırı, askerî, bahrî ve {sivil erkân karşılamışlardır.
Siyahlar giyen Kraliçe, teessürden bitkin bir halde idi. Yanında Madam Heriyo bulunuyordu. Trenden inerinmez, doğruca Kralın yatmakta olduğu vilâyet konağına götürülmüştür.
Liyondan Marsilyaya gelinceye kadar, Kraliçe, yolda birkaç defa baygınlık geçirmiştir.
Fransız ricali “Marsilya,, da Marsilya, 10 (A.A.) — M. Löb-rön, M. Tardiyo ve M. Heryo geldiler.
Çok müteessir olan M. Löbrön, M. Yevtiç ile Yugoslav sefirine doğru ilerlemiş ve hükümetin taziyet-lerini bildirmiştir. Sonra hep beraber belediyeye gitmişlerdir.
Her iki ceset tahnit edilmiştir. Gayet cesur bir vauyet muha
faza eden Kraliçe, bitişik odada dua etmektedir.
M. Löbrön tarif edilmez bir teessür ile taziyelerini Kraliçiye bildirmiştir.
Kralın cesedi naklediliyor
Kralın cesedi, saat 16 da - Dub-rovnik -Kruvozörüne nakledîmiştîr. DubrovnikJ peşinde] iki kuruva-zör ve bir torpito muhribi filosu olduğu halde bugün hareket etmiştir.
M. Pietri kralın cesedi ile gidecek ve Mareşal Peton ile beraber Fransayı temsil edeceklerdir.
Kraliçe saat 19 da M. Löbrön ile beraber Parise gidecektir. Orada kral Piyerle buluşacaktır.
Belgratta elem
Belgrat 10 (A. A.) — Kral Alek-sandrın ölümü umumî bir elem ve derin bir matem uyandırmıştır. Kralın bu kadar feci bir tarzda ölümü bütün Yugoslavyayı [derecesiz bir acı içinde bırakmaktadır. Bütüu memleket uğradığı bu felâket içinde sükûneti elinden bırakmamaktadır. Haber alınır alınmaz bütün mağazalar ve umumî{mahal-ler derhal kendiliklerinden kapanmışlardır. Çok sevdiği hükümdarını kaybeden Belgrat halkı elemini açıkça göstermektedir. Sokaklarda biri biriyle ağlıyarak görüşen bir çok kimselere rast gelmektedir. Yugoslavyada 6 ay matem
Belgrat 10 (A. A.) — Hükümet millî matemin alb ay devamına karar vermiştir. Kral Aleksandnn ölümünü bütün memlekete ilân için Yugoslavyanın her noktasındaki ▼e her mezhebe ait Kiliseler matem çanları çalmaktadırlar. Krala yapılacak cenaze merasimini tesbit için hususî bir komite teşkil edilmiştir. Hususî ve resmî bütün binalar ve yeler matem bayrağı çekmişlerdir.
Para etmiyen tedbirler
Marsilya 10 (A. A.) — Kral “ Aleksandr „ ın ziyareti münasebetiyle zabıta, tekayyütler hakkında çok sıkı emirler almıştı. Kralın geçeceği yollarda iki geçeli] 1400 asker sıralanmışb. Halkın arasında 200 sıvif polis bulunuyordu. Bütün bu tedbirlere rağmen, katil, kordonu yarmağa muvaffak olmuştur.
Halk katili linç edecekti
İlk ateşi mütaakıp bir an hayret içinde kalan halk, birden kendini toplamış ve linç etmek maksadıyle, caninin üstüne atılmıştır. Polis, biraz sonra ölü düşen "Kalemen„i korumak mecburiyetinde kalmıştır. Katil iki tabanca ile hücum etti
Marsilya 10 (A.A.) — Kral“Alek-sandr,, m katili, arabanın basamağına atladığı zaman iki elinde birer tabanca, cebinde de bir [bomba bulunuyordu. Muhafızlardan biri, mani olmak istemiş, fakat “ Kale-men„ askerin üzerine ateş etmiş ve onu yere yuvarladıktan sonra üzerinden aşmıştır.
Katilin tabancası, son sistemdi ve adeta [bir küçük mitralyözdü. “Kalemen,,, tek başına ateş etmiştir.
Vaziyetin [ağırlığından dolayı,-caniyi sorguya çekmek mümkün olamamıştır.
Katil Belçikadan gelmiş
Brüksel 10 (A.A.) — “ Liyej „ zabıtası, “ Petrus Kalmenski „ namında Hırvat bir amelenin, son günlerde, ortadan kaybolduğunu bildirmiştir.
“Ya hürriyet ya ölüm!,,
Zağrap 10 (A. A.) — Katil “ Kaimen „ Pragda ticaret ile meşguldü. Vücudünde bir çelenkle çevrilmiş çaprazlama iki kol kemiği ile bir ölü kafasının altında "ya hürriyet, ya ölüm „ ibaresini taşıyan bir dövme vardır.
Katilin pasaportu sahte
Zağrep 10 ( A. A. ) — Fransa-nın Belgrat sefaretinde yapılan tahkikat neticesinde, 30-Mayıs-1934 tarihinde “ Kalemen „ isminde, hiç kimseye vize verilmediği anlaşılmıştır. Ohalde, katilin ya pasaporttu, yahut ki üstündeki vize sahte olmak lâzım geliyor.
“ Kalemen „ Zağrep zabıtasınca meçhuldür. Esasen bu isim, bir Sırp - Hırvat ismi değildir. Bu isim Macar hududunda çok taammiim etmiştir.
Prag 10 (A. A. ) — Ceteka
ajansı bildiriyor.
Kalemenin pasaportu sahtedir. Zağrepteki Çek sefareti Kalemene hiç bir pasaport vermiş değildir.
Yugoslavyaya taziyeler
Belgrat 10 (A.A.) — Kral Alek-sandrın ölümü haber alınır alınmaz
Belgrattaki bütün ecnebi devlet mümessilleri Hariciye Nezaretine gelerek hükümetleri namına taziyede bulunmuşlardır. Diğer taraftan Hariciye Nazır muavini M. Yuriçiç Fransa maslahatgüzarına M. Bar-tunun ölümünden Yugoslavya hükümetinin taziyetlerini bildirmiştir.
Fransa hükümetinin beyannamesi
Paris 10 (A. A.) — Kabine bugün Fransanın her tarafınna dıvar-lara yapıştırılacak olan aşağıdaki beyannameyi kararlaştırmıştır :
"Fransa hükümeti, Yugoslav milletinin Fransız milletine karşı beslediği sadıkane muhabbeti tam teyide geldiği bir sırada vurulan Yugoslavya Kralı Aleksandnn faciayı katlini memlekle müteellimdir-Hükümet, milletin de duygularına tercüman olarak, kraliçeye, Yugos-laya hükümetine ve Ulu dost millete, Fransızların derin teessürlerini arzeder.
Kral Aleksandr’ın yanında, M. Bartu da vurulup ölmüştür. Birleşikleri bu feci temma içerisinde heriki millet, kendilerini kalben ve fikren,eher zamankinden ziyada müttehit hissedeceklerdir.
imza : Doomerg
Fransada bir ay matem Fransa hükümeti, ordu, donanma ve hava kuvvetlerinin bir ay müddetle matem tutmalarını emretmiştir.
M. Bartu’ya millî cenaze merasimi yapılacaktır.
M. Dumerg, Yugoslavya Başvekiline, Fransanın elemini bildirmiştir.
Vaziyet çok fecidir
Kabine içtimai dağılırken, Nazırlar müteessir görünüyorlardı. M. Herriyo dedi ki:
“ Vaziyet teki fecaati tamamiyle idrak etmeğe bile imkân yoktur. „ Üç ceneral ölmedi
Paris 10 (A.A.) — Ceneral "Jorj„ ile amiral “ Bertelo „ ve Mareşal "Dimitriyeviç,, in de öldüklerine dair çıkan şayialar tekzip ediliyor. Yaralananlardan biri öldü
Marsilya 10 (A.A.) — Yaralanan kadınlardan biri ölmüştür. Bununla katilin hareketi dört ölüme sebebiyet vermiş oluyor.
M. “Bartu,, nun cesedi Marsilya 10 (A.A.) — M. Bartu-nun cesedi hastaneden belediyeye, Kralın cesedinin yanına götürülmüştür.
“Paris,, te heyecan ve nefret Paris 9 (A. A.) — Marsilyada-ki suikast havadisi fevkalâde bir heyecan tevlit etmiştir. Gazeteler hususî nüshalarla haberi Paris halkına bildirmişlerdir. Gazete idarehanelerinin önüne toplanan ahali büyük bir hayret ve nefretle hadiseyi mevzuu bahsetmektedirler. Bütün bayraklar matem alâmeti olarak yanya indirilmiştir.
Ziyam tamiri kabil değildir Mebusan Meclisi koridorlarında mebuslar ve bilhassa Kralın hususî dostu olan doktor “ Peşen „ ıneyus bir haldedirdirler. Doktor, Kraldan bahsederken: “ Muharebe esnasında okadar büyük tehlikelere göğüs germiştiki insan onu ölüme karşı mücehhez zanederdi. Kral Aleksandnn vefatı yalnız Yugoslavya 'için değil, pek çok sevdiği Fransa için ve belki de bütün Avrupa için tamiri kabil olmı-yacak bir ziyadır. „ demiştir.
Fransız gazetelerinin neşriyatı
Paris 10 (A.A.) — Bilumum gazeteler, asker kralın ve büyük bir Fransız Nazırının feci ölümleri karşısında Fransanın duyduğu hayret, nefret, ve eleme tercüman oluyorlar.
İki milletin vahim saatleri
Pöti Jurnal : "Gerek Fransa ve gerek Yugoslavya, vahim bir saatte bulunuyorlar. Bunun içindir ki, bu |karanlık faciayı müteakip, iki millet, birbirlerine daha çok yaklaşmışlar» diyor.
Maten gazetesi de şöyle diyor: "M. Bartu'nun en son gayesi, Fransa ile İtalyanın barışıklığını sağlamak ve İtalya ile Yugoslavya arasında yakınlık trmin etmekti. Bu gayeyi, yaşatmalıdır.
Haricî akisler olmıyacak?
Pöti Parizien, M. Bartunun çok semereli seyahatlerin ferdasında ve Romaya azimetinin arifesinde öldüğünü kaydederek, diyor ki : "Yugoslavya ile Fransayı, ayni matem, feci bir bağla yeniden bağlamaktadır.,,
Her çeşit siyasi kanaatlerin tercümanı efkârı olan muhtelif gazeteler de, sulha bağlı bütün millet -leri müteessir eden bu yaman cinayeti şiddetle takbih ediyorlar.
Bu gazetelerin kanaatlerine |
göre, suikastin faili kendi başına hareket ettiğinden, hadisenin haricî akisleri olmıyacaktvr. Londrada hayret) ve teessür Londra 70 (A. A. ) — Buradaki siyasî ve diplomatik mebafil, Yugoslavya Kralı ile M. Bartu'nun katledilmelerinden doğma hayret ▼• teessürlerini ifade ediyorlar.
Kral Alaksandr’ın, komşuları ile daha iyi münasebetler tesisine masruf olan gayeleri, Londrada umumiyetle, Balkanlarda sulhün menfaatine hâdim sayılıyordu.
Dün geoe, İngiltere radyosunda Yugoslaya millî marşı çalınmış ve marş biter bitmez, saygı nişanesi olmak üzere 30 saniye sükût edilmiştir.
Ayni tekrim nişanesi M. Bartu hakkında da gösterilmiştir.
Ingiliz kabinesinde
Londra 10 (A. A.) — Kabinenin haftalık içtimaında, bugün, bütün nazırlar siyah kravat giymişlerdir. Bütün ümitler kırıldı
Londra 10 (A. A.) — Daily telgraf diyor ki:
"Kral Aleksandnn, mühim müzakereler arifesinde ölümü, keni-disinin, Fransa- İtalya - Yugoslavya arasında daha sıkı bir anlaşmadı isti hdaf eden cesaretli politikası üzerine kurulan ümitleri kırmıştır.
Morning Post ta: "Bütün dünya, Kralını kaybeden Yugoslav milleti ile, bu derece şeni bir cinayete sahne olarak kendi toprağının seçilmiş olmasından müteessir Fransız milletinin elemlerine iştirak edecektir.,, Diyor. Çekoslovakyanın teessürleri
Prag 10 (A.A.) — M. Benci,Havas ajansının muhabirine demiştir-ki: “Harptenberi hiçbir hadise beni, kral Aleksandr’ın ölümü derecesinde müteessir etmemiştir. Müteveffa, büyük bir şahsiyet, büyük bir devlet adamı ve Çekoslovakya-nın çok güvenilir bir dostu idi. Onun ölümü felâketine, Çekoslo-vakyanın diğer büyük bir dostu olan M. Bartu’nun da zıyaı munzam oluyor. „
Romanyada matem ve taziye telgrafları
Bükreş 10 (AA) —Yugasiavya Kralı Aleksandr ile Fransa Hariciye Nazın M. Bartunun öldürüldükleri haberini gazeteler fevkalâde nüshalarla bildirmişlerdir. Bu haber bütün memlekette elim bir teessür uyandırmıştır.
Kral, kızkardeşi Yugoslavya Kraliçesi Mariya hemen bir taziye telgrafı göndermiştir. Başvekil de Yugoslavya hükümetine bir telgraf çekerek dost ve müttefik Yugoslav milletinin uğradığı feci matemden dolayı Romanya milletinin duyduğu büyük acıyı bildirmiştir. Roman-yanm büyük dostu Bartunun ölümü dolayısile Fransız hükümetine taziye telgrafları çekilmiştir.
Bütün resmî binalara matem bayrağı çekilmiştir.
Bulgaristanda matem ve taziye
Sofya 10 (A. A. ) — Kral Alek-sandr’ın feci ölümü haberi bütün memlekete yıldınm sür’atiyle yayılmış ve çok derin bir acı uyandırmıştır. Bütün tiyatro ve sinemalar ve bütün umumi mahaller derhal kapanmıştır.
Sofya 10 ( A. A. ) — Kral Bo-ris, Yugoslavya Kralı Aleksandnn ölümünü haber alıralmaz Kraliçe Mariye derhal samimî bir taziye telgrafı göndermiştir. Aynı zamanda Kralın müşaviri M. Gruef Yugoslaya sefaretine giderek Kral namına taziyede bulunmuştur.
Başvekil M. Goergief ile Hariciye nazırı M. Batalofta Yugoslav ve Fransız hükümetlerine Bu'.ga-ristanın taziyelerini bildirmişlerdir.
Alman gazetelerinin neşriyatı
Berlin 10 (A. A.) — Berliner Tagablat gazetesi diyor ki:
“M. Bartu’nun ölümü, millî hayatın temel direklerinden birtane-sinin yıkılmasına muadildir. Yugoslavya Kralına gelince, o da Balkan vatanperverlerinden biri idi.,,
Döyçe Algemayne gazetesi de, Yugoslavyanın şuurlu bir hükümdar, Fransanın da şuurlu bir Hariciye Nazırı kaybettiğini yazıyor. Japonyada matem
Tokyo 10 (A. A.) Japon İmparatoru Yugoslavya Kral ailesine bir taziyat telgrafı göndermiş ve sarayında bir matem devresi yapılmasını emretmiştir.
M. Hirota, Japonyanın Paris maslahatgüzarına Japonyanın Fransız hükümetine teessürlerini bildirmesi için talimat vermiştir.
Saray ve ordularda matemler Paris 10 (A. A.) — İngiltere ,a-rayı on iki günlük, Romanya sarayı altı aylık matem i'ân etmiştir.
Romanyada ordu için de matem ilân edilmiştir. Bulgar sarayı kraliai biray matem tutacaktır. Yunanistanda heyecan ve teessür
Atina 10 (A. A.) — Yunan matbuatı, »iyah çerçeveler içinde
sütunlarını hemen hemen münhasıran cihan sulhunu teknik ile uğraşan en mühim amillerden ikisinden Avrupayı mahrum etmiş olan suikaste tahsis etmiştir.
Gazetecilere beyanatta bulunan hariciye nazırı M. Maksimos gizleyemediği bir heyecan içinde şöyle demiştir:
"— Adi bir caninin kurşunları ile yere serilmiş olan Yugoslav Kralı birinci Aleksandnn feci ölümünün Yunan hükümetinde ve bütün Yunan milletinde uyandırmış olduğu çok derin hüzün ve kederi öyle bir takım naçiz kelimelerle ve resmî beyanatlarla ifade etmek mümkün değildir. „
Yıınan efkârı umumiyesi, Fransanın duçar olduğu mateme heyecanla iştirak etmektedir. Müteveffa Kralın ter? cümei hali
“ Marsilya „ da feci bir şekilde öldürülen Yugoslavya Kıralı "Aleksandr,, 17 kânunuevvel 1888 senesinde doğmuştur. Babası Kral Pe-tırdır. Kral “Petır„ , Karadağ Kralı “ Nikita „ nın kızı “ Zorka „ ile evlenmiştir. Bu kadın bugünkü Falya Kraliçesi “Elena» nın hemşiresidir. Kraliçe " Elena „, malûm olduğu veçhile şimdiki Bulgar Kraliçesi "Jo-anan nın valdesidir. Binaenaleyh Kral "Aleksandr,, Bulgar Kraliçesinin teyze zadesidir. Kral "Aleksandr,, ilk tahsilini Cenevrede yapmış, bilâhare “Petresburg,, ta Harbiye mektebinde bulunmuş ve tahsilini Belgratta bitirmiştir. Gençliği bugünkü Yugoslavyayı meydana getiren mühim ve tarihi hadiseler içersinde geçmiştir.
Müteveffa Kral " Aleksandr „ 1903 senesinde orduya nefer olarak intisap etmiş ve sıra ile bütün askerî sınıflardan geçmek suretiyle terfi ederek 1912 de yüzbaşı rütbesiyle Sırp ordusu heyeti teftişi-ye riyasetine tayin olunmuştur. Kral “ Aleksandr „ bu vazifede mühim muvaffakiyetler göstermiştir. 1912 harbinde “ Komanova „ cephesini idare etmiştir.
Pederi olan Kral "PetırM Umumî harpte artık yorgunluk ve ihtiyarlık hissettiğinden devlet idaresini oğlu “Aleksandr,, a tevdi etmişti. "Aleksandr,, 1915 de Arnavutluk cephesinde bozulan Sırp askerlerinin rüc’at hareketlerini organize etmiş ve müthiş bir bozgunun önüne geçmiştir. “İşkodr«M-daki müthiş herimettden sonra "Aleksandr» Sırp ordusunun bakiye-tüssüyufunu "Korfo„ya nakle muvaffak olmuştur. O zamanlarda Avusturya donanması] "Dracı„ı bombardıman etmekte idi...
Naip "Aleksandr,, Umumî harpten sonra bugünkü Yugoslavyayı meydana getirmek için büyük siyasî rayre tler sarfetuıiştir* Pederi Yu-goslovyanının teşekkülünden iki sene sonra 14 ağustos 1921 de vefat etmiş ve Aleksandr, “Yugoslavya Kralı birinci Aleksandır „ ünvaniyle tahta geçmiştir.
Kral bundan bir sene sonra, yani 8 haziran 1922 de Romanya Kralı Ferdinandın kızı " Marya „ ile evlenmiştir. Bugün babasız kalan üç oğlu vardır. Bunlardan kral ilân edilen çocuk, büyük babasının adını taşımaktadır ve . 6 eylül 1923 de doğmuştur, şimdi 11 yaşındadır. Kardeşlerinden biri altı, değeri beş yaşında bulunuyorlar. Müteveffa nral “Aleksandr,, ın biri erkek, diğeri kadın olmak üzere iki kardeşi vardır.
Kral "Aleksandr,, 6 kânunusa ni 1929 da gördüğü lüzum üzerin s meclisi feshederek ve fırkaların fekkinde olarak şimdiki idare şeklir.i kurmuştu. 3 eylül 1931 de yeniden meşrutiyeti ilân etmişti.
Dul Kraliçenin tercümei hali Dul kalan Kraliçe “ Marya „ 9 kânunusani 1899 da doğmuştur. Romanya Kralı “Ferdinat,, la Kraliçe “ Mari „ nin kızıdır. Ev işini sever. Bilhassa hayvan ve çiçeklerle meşgul olmaktan ve yemek yapmaktan hoşlanır. Çiçeklerden en ziyade karanfili sever. Yugosiavya-nın her tarafında kadınların taşıdıkları millî elbiselerden mürekkep zengin bir etnoğrafi müzesi meydana getirmiştir. Aynı zamanda zengin bir kütüphanesi vardır. Yu-goslavyadaki bütün hayırperyer cemiyetlere azadır.
Bugünkü Sırp hanedanının mü-essisi Prens “Kara Görgi Petroviç,, tir. Bunun içindir, ki bu haned*ana “Kara G5rgî„ hanedanı derler.
Teşrinievvel 11
8
—ZAMAN—
çok
Bir traş bıçağı ile yüz defa traş olduğuna andedeııler çoktur HAŞAN TIRAŞ BIÇAĞI
Şimdiye kadar icat olunan bütün tıraş bıçakları arasında en mükemmel ve en fevkalâ-da olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut tıraş bıçaklarını şaşırtmıştır. Haşan tıraş bıçağının 1-2-3-4 numaralı gayet keskin ve hassas tarafları vardır ki her bir tarafile İâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu hesapla beş kuruşluk bir adet Haşan tıraş bıçağı ile kırk defa ve ıslak bardak ile bilen-dikte yüz defa tıraş yapılmak mümkündür ki dünyanın hiçbir bıçağında bu meziyet yoktur. Haşan bıçağı istediğiniz halde başka marka verirlerse aldanmayınız Taklitlerinden sakınınız. Fiatı 1 adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Haşan Ecza deposu :
İstanbul - Beyoğlu
AKBA;
( Ankarada AKBA kitap £
( evinin birinci şubesi modern
( bir şekilde Maarif Vekâleti
( karşısında açılmıştır. AKBA
( kitap evleri her dilde kitap,
( mecmua, gazete ihtiyaçlarına
( cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiye-
( nizi en ucuz olarak, gazetemi-
( zin günü geçmiş nüshaların
( da A K B A kitap evlerinden
( tedarik edebilirsiniz. Devlet
( matbaası neşriyatının Ankara-
( da ısıtış yeri AKBA kitap 4 evleridir.
( AKBA Merkezi Telefon 3137
( Airinci Şube 1761
4 İkinci Şube : Saman Pazar
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman han, Telefon: 22925
Trabzon yolu Sakarya Vapuru 14 Teşrinievvel Pazar günü saat 2! de Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu, Ayancık Samsun, Ünye, Ordu, Giresun, Tirebolu, Görele, Trabzon ve Ri-zeye. Dönüşte bunlara ilâveten Of ve Sürmeneye uğrayacaktır.
İmroz yolu
Her Perşembe günü Tophane rıhtımından saat 18 de bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte Gelibolu, Lâpseki, Çanakkale iskelelerine uğrar.
Mudanya yolu
Cumartesi gününden maada her gün saat 9,30 da Mudanya yoluna Tophane rıhtımından bir vapur kalkar.
Türkiye Ziraat Bankası idare Meclisinden:
lürkiye Ziraat Bankası Umumî heyeti adi surette olarak ikinci teşrinin 11 inci Pazar günü saat 15 te Ankarada banka merkez binasında toplanacaktır. Aşağıda isimleri yazılı murahhas Beylerin tayin edilen gün ve saatte teşrifleri rica olunur.
Toplantıda görüşülecek işler:
1— 1933 Yılı muamele ve hesapları hakkında İdare Meclisi ve murakip raporlarının okunması,
2— 1933 Yılı bilânço, kâr ve zarar hesaplarının tastiki ve idare Meclisi raporunun tasvibi ile azasmın ibrası,
3— 1934 senesinde Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Meclisi azalığına intihaplarından dolayı istifa eden iki aza yerine statümüzün 54 üncü maddesine tevfikan muvakkat olarak seçilen iki azanın intihaplarının tastiki
4— Statümüzün 53 üncü maddesi mucibince müddetleri biten üç aza yerine aza seçilmesi
5— Murakiplerin 933 yılı ücretlerinin tayini
6— 1935 Yılı için iki murakip ve iki vedek murakip seçilmesi,
Sümer Bank
Yerli Mallar Pazarları
Yeni Beyoğlu şubesi
14 Birinci teşrinde açılacaktır
Yeni mağaza, İstiklâl caddesinde Tünele doğru giderken sağda 320 numarada Yıldız apartımanı altındadır
Eski mağaza, nakil muamelesi için kapatılmıştır. Acele alacağınız eşya varsa Bahçe-kapıda İSTANBUL YERLİ MALLAR PAZA-RİNA müracaat etmeniz rica olunur.
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAKALANMAMAK içiN en iYi İlaç
PROTEJİN’dir
50 KKŞ, HER ECZANEOE BULUNUR.
YEN/ NEŞRİYAT
Mülkiye Mecmuası
Her ay muntazaman intişar etmekte olan Mülkiye Mecmuasının 42 nci sayısı çıkmıştır.
Profesör Mustafa Şekip beyin “ Claude Bernard m felsefesi „ yazısıyle başlıyan bu nüshanın içtimaiyat kısmında : “Milletlerin İhtiyarlığı ve Ölümü,, hukuk kısmında: “Ingiliz Hâkimlerinin İstiklâli,, yazıları vardır. Okuyucularımıza tavsiye ederiz.
Yeni Adam
Yeni Adam’m 41’inci sayısı “Tiyatro,, ismini taşıyan çok güzel bir kapak içinde çıkmıştır. Mecmuada bu mevzu altında “Tiyatro bucalaması,, “Rus tiyatro tecrübesi,, başlıklı yazılarla İsmail Hakkı Beyin “Tür-kiyede bir tiyatro derdi var,, isimli makalesi toplanmıştır. Diğer canlı yazılar arasında “Fuhuş edebiyatına karşı,, “Türki-yede sanayi mektepleri,, gibi yazılar ayrıca dikkate değer. “Siyaset âlemi,, “İlim, felsefe,, sayfaları yeni mevzular taşımaktadır. “Halk Üniversitesi dersleri “Radyo Alfabesi,, devam etmektedir. İffet Ömer ve Niyazi Remzi imzalı hikâyeler zevkle okunuyor. Bu yazıları birçok güzel ve canlı resimler süslemektedir.
Hafta altı aylık
Hafta gazetesi yeni sayısı ile altı aylık ilk cildini tamamlamıştır. Şu altı ay içinde Haftanın kazandığı rağbet gösterdiği tekâmül ile mütenasiptir. Fakat Hafta bu rağbet karşı-sında daha büyük ve bizde görülmemiş yenilikler vadediyor.
27 nci sayısında Servet Bediin fıkralarından ve hikâyesinden başka Çanakkale harbine ait büyük bir kahramanlığın kahramanı ağzından hikâyesi vardır. Çanakkaleden Gol-yat isminde 13 bin tonluk koca bir düşman zırhlısını nasıl batırdığını Muaveneti Milliye torpidomuzun süvarisi • Ahmet bey anlatmaktadır.
Kiralık Depo
Akay işletmesi müdürlüğünden:
Haliçte Cami altında Akay İşletmesi Müdürlüğüne ait 2,3,6, 7 No.lu depoları bir sene müddetle ve cem'an “1500,, lira bedelle kiralamağa talip vardır. Fazlasiyle kiralamak istiyenlerin 12/Teşriniev-vel / 934 tarihine kadar idareye müracaatları. ‘'6545,,
Darüşşafaka Müdüriyetinden :
Talebe için münakaşa ile dahilî ve haricî elbise, ve pazarlık-la 350 adet kasket yaptırılacaktır. Elbiseye ait şartları öğrenmek istiyenlerin her gün ve münakaşaya iştirak etmek üzere teşrinievvelin 17 inci Çarşamba günü saat 9 da.
Kasket nümunelerini görmek istiyenler her gün ve talip olanlar Teşrinievvelin 20 inci Cumartesi sabahı saat 9 da Nuruosma-niyedeki Cemiyeti Tedrisiye merkezine müracaatları. “6617,,
OOMOOOOOOOOOOOOOCOOOOOOOOOO | Cilt, Zührevî hastalıklar 8 mütehassısı
x Dr. Feyzi Ahmet |
x Babıâli Ankara caddemi No. 43 X
9 Cumadan başka hergün sa- 2 bahtan akşama 2
Telefon : 23899 ö
OOOOOOOOOOOOOOOOOOO300000000
Dr. ZÜHTÜ TEVFİK
Heybe'iada Verem Sanatoryomu DAHİLÎ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI
İstanbul Cağaloğlu Yereba-tan caddesi Neşe apartıman N. 2 Telefon 20449
Asliye mahkemeleri ikinci yenileme bürosundan : Hazine muhakemat müdüriyeti tarafından Taksimde Sıra selvi caddesinde 130 No.lu apartıman-da mukim Hacı Haşan paşa mahdumu İsmet bey aleyhine açılan alacak davasının yenilenme muamelesi esnasında: Halen ikametgâhı meçhul bulunau müddeia’.cyhe ilânen tebligat icrasına karar verilmiş olduğundan tetkikatın icra kılınacağı 27/12/934 tarihine müsadif Perşenbe günü saat 14 de büroda hazır bulunması luzu-mu tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (3494)
Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda Bu akşam
Saat 20 de
Cürüm
ve
Ceza
Yazan: F. M.
Dostoyevsky
Istanîul HelıdİLjcsl
JehirTı'yatroJU
Tercüme eden : Reşat Nuri
Localar 250 - 300, Koltuk 50, Sandalye 40, Galeri 30.
Eski Fransız tiyatrosunda 11/10/934 Perşembe akşamından itibaran saat 20 de
YARASA
Operet 3 perde. Besteleyen: Yo-hann Strauss. Tercüme eden: Ekrem Reşit.
FsTray Sinemasında it ( eski Glorya )
Raşit Rıza tiyatrosu || Teşrinievvel 16 Salı "l| 17 Çarşamba
S ( KENDİSİNİN GÖLGESİ) | Nakleden : Yusuf Sururi bey J Dekorlar : (D) grubu || 15 Teşrinievvel akşamı
saat 8,30 da
. Kadıköy Hale Sinemasında IB (HEDEFSİZ■ PUSELER)

İstanbul Kadastro Mahkemesinden :
Ahiçelebi mahallesinde Ba-lıkpazarı caddesinde eski 90 yeni 42,2 numaralı gayri menkulden dolayı Maliye hâzinesi ile mezkûr gayrı menkul hissedarlarından İstavri ve Amelya ve Gergina ve Sofya ve Eli-savetin ilânen vaki olan tebliğe rağmen yevmi muhakemede mahkemeye gelmemiş olduklarından Hazine vekilinin talebi üzerine haklarında giyap kararı ittihaz ve muhakeme 17/10/934 tarihine talik edilmiş ve mumaileyhimin ikametgâhları meçhul bulunmuş olduğundan gün ve saati mezkûrda mahkemede hazır bulunmaları veya taraflarından vekil gönderilmesi ve aksi takdirde muhakemenin haklarında gıyaben icra olunacağı ilânen tebliğ olunur.
Üsküdar Asliye mahkemesinden
Üsküdarda Bülbül dere caddesinde 8 numaralı hanede sakine Ünzile H. tarafından kocası aslen Düzcenin Kuş oğlu Çekeler • karyesinden 305 doğumlu Musa oğlu Recep efendinin 330 senesinde Düzce askerlik şubesince askeresevk ve bu ane kadar hayat ve mematına dair bir haber alınmadığından gaipliğine ve beyinlerindeki nikâhın feshine karar itası tale-bile açtığı davanın cari tahkikatında medeni kanunun 32 maddesi mucibince mumaileyh Musa oğlu Recep efendinin hayat ve mematına dair bir gûna malûmatları olanların bu baptaki bilgilerini altı ay zarfında mahkemeye bildirmelerine dair tanzim olunan ilânnamenin bir sureti mahkeme divanhanesine asıldığı gibi keyfiyet ayrıca gazete ile de ilân olunur.
Asliye mahkemesi ikinci yenileme Bürosundan :
İstanbul muhakemat müdüriyeti tarafından Kartalda mukim sabık Kartal mal müdürü aleyhine açılan alacak davasının yenilenmesi esnasında halen ikametgâhı meçhul bulunan müddeialeyh Mustafa Fehmi bey hakkında ilânen tebligat icrasına karar verilmiş olduğundan tetkikatın yapılacağı 29/ 12/934 tarihine müsadif Cumartesi günü saat 14 de Büroda hazır bulunması lüzumu tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur. (3495)
Vilâyetler ve Murahhaslar
Afyon Nafıa Vekili Ali ve Meb’us Cemal ve İzzet Ülvi Beyler.
Amasya Meb’us Esat Bey.
Ankara „ Rıfat, Şakir, ve Erzincan Meb’usu Saffet Beyler. r
Antalya Meb’us Rasih, Nunjan Beyler.
Aydın „ Adnan, Fuat, Tahsin Beyler.
Balıkesir T. B. M. M. Reisi Kâzım Paşa Hz. Meb’us İbrahim, Pertev Beyler.
Beyazıt Meb’us Ihsan Bey.
Bilecik „ Hayrettin, İbrahim Beyler.
Bolu „ Şükrü, Dr. Emin Cemal Beyler.
Burdur „ Mustafa Şeref Bey,
Bursa „ Refet, Emin Fikri, Galip Beyler
Çanakkale „ Şükrü, Ziya Gevher, Osman Niyazi Beyler.
Çankırı „ Rıfat Ziya Beyler. t
Çoruh „ Esat Bey. ;
Çorum „ İsmet, İsmail Kemal Beyler
Denizli „ Necip Ali, Yusuf Ziya, Kâz m Beyler
Diyarbekir „ Zülfi Bey
Edirne „ Faik, Şeref Beyler
Erzincan „ Abdülhak Bey
Erzurum „ Asım, Aziz Beyler
Elâziz- „ Fazıl Ahmet, Tahsin Beyler
Eskişehir „ Emin, Sivrihisar Belediye Reisi Asi- din Beyler
Gaziayıntap „ Kılıç Ali, Nuri Beyler
Gireson „ İhsan Paşa, Münir Bey
Gümüşhane „ Haşan Fehmi Bey
İsparta „ Mükerrem, Kemal Turan Beyler
İstanbul „ Ziyaettin, Selâh Cimcoz ve Mardin meb’usu Ali Rıza Beyler
Kars „ Baha Tali Bey
Kırkla reli „ Şevket Bey
Kastamonu „ Tahsin, Refik, Ali Rıza Beyler
Kayseri Meb’us Reşit, Ahmet Hilmi Beyler
Kırşehir „ Lütfi Müfit Bey
Kocaeli „ Ali, Ragıp Beyler
Konya „ Mustafa, Kâzım, Refik Beyler
Kütahya C. H. F. K. Um. Meb’us Recep, Meb’us Hakkı, İbrahim Beyler
Malatya Başvekil İsmet Paşa Hazretleri, Talât Bey
Manisa Meb’us Refik Şevket, Turgut, Aksaray Meb- usu Yaşar Beyler
Maraş „ Mithat Bey
Mardin „ Ali Rıza Bey
Muğla „ Hüseyin Avni, Nuri Beyler
Muş „ Haşan Reşit Bey
Niğde „ Halit, Faik Beyler
Ordu „ Şevket, Hamdi Beyler
Samsun „ Etem, Zühtü Beyler
Seyhan Çiftçi Cavit İhsan, Kâzım Zeki, Ateş zade Haşan Beyler
Siirt Meb’us Mahmut Bey
Sinop „ Recep Zühtü, Hulûsi Beyler
Sivas Rasim, Remzi Beyler
Tekirdağ ,, Cemil, Celâl Nuri Beyler
Tokat Süreyya, Mustafa Beyler
Trabzon ,, Eyüp zade Danış ve Tüccardan Kırzade Şevki Beyler
Urfa ,, Ali Saip Bey
Van ,, Hakkı Bey
Yozgat ,, Sungur, Süleyman Sırrı Beyler
Zonguldak ,, Halil Rıfat, Ragıp Beyler
İçel „ Hamdi, Ferit Celâl, Hafız Emin Beyler
II Karaciğer - Mide - Barsak - Taş - Kum hastalıklarına
TUZLA lçEMo^u .
15 Teşrinievvele kadar köprüden 6,30 - 7,35 - 8,5 - 9,50 - 11 - 13,15
15,10-16 - 45te Haydarpaşaya giden vapurların trenleri içmelere giderler
İmtiyaz sahibi: Ali • Umumî neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü: C. Hikmet Matbaai Ebüzziya