PAZAR
12
MART
1939
İDARE nott
Uteaboi Noruomnaniy» N*. M
Telgraf. »eatoabaLh gazete*
Telefon: — 10795
Birinci yıl — No. 306 Her Y rde (3) Kuru;
YENİ SABAH
MÜNASEBETSİZ
BİR PROPAGANDA
Suriyede Türkiye Aleyhinde Neşriyat Yapan Gizli Radyo
Zavallı Sur iyenin Hiçte Müstahak Olmadığı Bugünkü Perişanlık Ve Iztırap İşte Kendi İçinde Böyle Münevverler Bulunmasından ileri Geliyor
Suriyedeki gizli bir radyo verici merkezin mevcut olduğunu, Fransızlar aleyhinde neşriyat yaptığını, birçok araştırmalara rağmen bu merkezin bir türlü keş fol una madiğini gazeteüer yazmışlardı. Bu gizli merkezin neşriyatını bizim memlekette okuyucularımızdan biri de almış. Gönderdiği bir mektupta dikkate şayan bazı malûmat veriyor.
Okuyucumuzun mektubundan öğrendiğimize göre, Suriyenin gizli merkezi kısa dalgalarla, 31.45 metre üzerinden çalışıyor. Faaliy» te saat yirmi on beşte başlıyor ve 6aat yirmi otuz beşte nihayet veriyor. Her merkez, neşriyatın sonun-*da hüviyetini ilân ettiği halde, bu gizli merkez sadece “Burası Suriye Büyük Meclis Fırkası,, sözleriyle iktifa etmektedir. Aynı zamanda, neşriyatın her gün yapılacağını vaadederek dikkatle takip edilmeğini de ilâve ediyor.
Okuyucumuz tesadüfen bulduğu bu merkezi ertesi akşam da ayni 3aatta aramış ve bulmuştur. Mer kez: “Burası Suriye Büyük Meclis Fırkası,, cümlesile söze başlamıştır.
Bu gizli faaliyetin gayesi nedir? Suriyeliler neler telkin etmek İstiyor? Bunlar şu suretle hulâsa edilebilir: Suriyeliler, vatanın men faati namına, her türlü ihtirasları bir tarafa atarak birleşmelidirler; Suriye Büyük Meclis Fırkasının vereceği emri bekliyerek hazır bulunmalıdırlar. Vatanın istiklâli ne sözle temin edilebilir ne kongreler ie. Bu ancak kan dökülerek istihsal olunmak mümkündür. Bunda tereddüdü olanlar için Filistin güzel bir örnek teşkil eder. Filistinliler silâha sarıldıkları içindir ki bütün istediklerine tngilizler boyun eğmişler, Suriye düşmanlarla çevrilmiştir. Şimalde “Gaddar,, Türkler, içeride “Alçak,, Fransız-lar, cenupta “hain Yahudiler,, var. Suriyenin istiklâl ve menfaatlerine bunlar engel oluyorlar. Zalim Türkler Fransızlarla uyuşmuşlar, Suriyenin içine nifak ve şikak sokmuşlardır. Maksatları memleketi ve milleti parçalamaktan ibarettir. Binaenaleyh Suriyeliler her şeyden evvel milletin en birinci düşmanı bunlar olduklarına iman etmelidirler. Fakat bu kadan kâfi değildir. Bu zalimlere karşı koymak ve Suriye istiklâlini temin etmek için Suriye Büyük Meclis Fırkasının vereceği karan beklemelidirler. Karar da geclkmiye-cektir ve yakın zamanda ilân ve tebliğ olunacaktır.
Merkez başka bir şey daha söylüyor: Kendisinin Suriye dahilinde bulunduğunu temin ettikten sonra, Fransızların birçok araştırmalara rağmen yerini bulamadıkla nnı ve bulamıyacaklarını anlatıyor ve tehdide geçiyor: Fırkanın umumî mukarreratma bütün Suriye ricali ve erkânı itaat etmezlerse bu İtaatsizlik oniann hayatlarına mal olacaktır. Bundan sonraki neşriyatta remizler kullanılacak-
Hüaayin Cahıd YALÇIN (Sonu 3 üncü aayfada)
Yazan: HÜSEYİN O AH İD YALÇIN
Halebden umumî bir manzara
Baro U. Heyeti İstifayı Reddetti
Dün toplanan Baro umumî heyeti hararetli mü-kaşalardan sonra reis B. Hayrin n istifasının Geri alınmasını kararlaştırdı
Baro heyeti umumiyesi dün, 100 den fazla avukatın iştirakile ağır ceza mahkemesi koridorunda top. lanmıştır.
Celse açılır açılmaz müteaddit a-vukatlar söz almışlar ve reisin isti fasını mevzuu bahsetmişlerdir.
Bunlardan avukat B. Galip Bek-taş ezcümle demiştir ki:
— (B. Haşan Hayrinin, meslekinde büyük bir hassasiyet göstere-rek istifası şayanı takdirdir.
Ancak bu istifanın kabul olunup olunmaması hakkında heyeti umıı. miy.eye müracaattan evvel, yapılan
(Sonu 3 üncü sayfada ı
Baro reisi B. Haşan Hayrı
AtlıMani Müsabakaları Programı Tesbit Edildi
19 Mart Müsabakalarında beynelmilel Kaideler Cari Olacak
. Avrupa atlı mani mOaabakalannda büyük muvaffakiyetler kazanan binicilerimiz; şereflerine verilen çayda Musolini altın kupasiie
Yazısı 3 üncü sayfada
Bu Besinci Keşide de Dahi En Büyük ikramiyeler KADER
Glşeaina icabet ve yine bir çok yurddaşları zengin etmiştir. Sizde biletinizi mutlaka KADER Gişesinden Alınız. Eminönü Arpacılar Caddesi No. 19
Almanya; Slovakya işine Karışacak mı?
Çeklerle Slovaklar Aralarında Bir Uzlaşma Zemini Buluyorlar!
Fakat; Buna Rağmen Dünde Yeni Nümayişle Yapıldı Almanya Ve Hatta Polonya île Macaristan n Müdahalesinden Korkuluyor. Alman hududunda Cek tahşidatı.
Bratislava, 11 (A.A.) — Karel Sidor, dün akşam bir cizvit manastırında oturan Josef Tisso’yu, sonra da Slovak meclisinin reisi So* kon’u ziyaret etmiştir. Mumaileyh, bundan sonra radyoda bir nutuk söyliyerek Prag hükümeti ile yaptı, ğı müzakerelerin neticesimbildirmiş ve demiştir ki:
(Siyasî vaziyet nihayet yarın alcdmlanacaktır.)
UZLAŞMA ZEMİNİ
Budapeşte, 11 (A.A.) — Bratis-lava'dan gelen haberlere bakılırsa, Çekler ile Slovaklar bir uzlaşma ze. mini bulmuşlardır. Eski başvekil Tisso, Prag'a karşı daha ziyade sadakat göstermek şartiyle Slovakyı hükümetinin başında bırakılacaktır.
Budapeşte'nin resmî mahafili daha ziyade Slovakya lehinde bir bitaraflık muhafza etmektedir.
VAZİYET NORMALLEŞİYOR
Bratislava, 11 (A.A.) — Vaziyet normal bir şekil almıştır. Slovakya mebusan meclisi reisi Sokoe Prag’a (Sonu 3 iincü sayfamızda)
Hitler; Acele Müşavirlerini İçtimaa Çağırdı!
Bratislava, 11 (A.A.) — Slovak! hükümetinin dağıldığının ilân edilmesi üzerine dün Slovakya’da nümayişler yapılmıştır.
Bratislava’da (Hlinka'nın muhafızları), (Hlinka evi) ne kapanmışlardır.
Çek jandarmaları binayı zaptetmeğe uğraşmışlarsa da muvaffak olamamışlardır. İki taraf birbirine ateş etmiştir. Üç, (muhafız) ve dört jandarma yaralanmıştır. Bu müddet zarfında nümayişçiler Bratisla. va sokaklarından geçmeğe teşebbüs etmişlerse de askeri kıtalar tarafından dağıtılmışlardır.
Seçim İçin Propagandalar Başladı
İstanbulda mebus intihabı faa. liyeti devam etmektedir.
Dün yazdığımız gibi şehrin iki büyük meydanın(TST halka intihap hakkında nutuklar verilmiştir. Saat beşte ilk nutuk Beyazıtta doktor Fahrettin Kerim tarafından verilmiştir. Havanın yağmurlu olmasına rağmen kalabalık bir halk kitlesi önünde verilen nutuk dinleyiciler tarafından büyük bir alâka ile takip edilmiştir.
Nutuk Halk Partisinin hazırlat-! tığı hoparlörlü otomobilde verilmiş ’ ve ses çok kuvvetli duyulmuştur.
İkinci konferans saat 6 da Beyoğlu Halkevi Başkanı ve Belediye meclisi azasından Ekrem Tur tarafından verilmiştir. Bu nutuk da Taksim hoparlör tertibatının bozuk olmasından Halk Partisi hoparlörlü otomobil tarafından etrafa yayılmıştır.
Darülacezede
Çekoslovakya hariciye nazırı Dr. Frantisek Cnvalkovsky
Belediyedeki Tahkikat
Derinleştiriliyor
Müfettişler, Bilhassa Fen Kısmındaki Bütün Muamelatı Tetkik Edecekler
M. Üstündağ 6000 lira hakkıhuzuru iade edecekmi?
Lc el.yede teftişlerde bulunan müfettişlerden ikisi (Yazısı 3 de)
HER SABAH
Tarihî Eserlerimizin Korunması
Dayak Atılmıyor
Dün bir sabah gazetesi Darülacezeye sığman fakir ve zavallı kimseleri Darülâceze memur ve müstahdemleri tarafından dürüşt mu. | amele gördüklerini hattâ memurlar tarafından dayak yediklerini haber vermekte idi. Bu hususta yaptığı- 1 mız tahkikata nazaran Düşkünler Evinde bundan üç dört ay evvel bir , tebeddül vılku bulmuştur. Yurdun I idaresini eline alan ve kıymetli bir I doktor olan-yeni yurd müdürü yurtta intizama çok dikkat etmektedir.
Düşkünler evindeki hastaların çoğu asabi hastalardır. Bu itibarla aralarında her hangi bir hâdise geçmiş olması muhtemeldir.
Belediye riyaseti düşkünler evine derhal bir müfettiş göndererek tahkikata başlamıştır.
Ortadan kaybolmağa yiiz tutmuş tarihi eserlerin relövelerinî derhal yapabilmek için Maarif Vekâleti bir heyet seçmeğe karar vermiş. Bu heyetin daima tstanbula çalışması, icabında diğer vilâyetlere gi. derek oralardaki tarihi eserleri de mahv ve lıarabiden kurtarması mev l zubahsolmakta imiş.
Gönül arzu eder ki, kıymetli I tarih hâzinelerimizin korunması hususunda faidesi inkâr edilemiyo- , cek bu heyet ayni zamanda tarihî | eserler bakımından zengin ımntaka larda mutlaka birer mümessil bulundursun. Bugün meselâ Berlin'de
bir (Bergama müzesi) vardır ki çok kıymetli olan bu müze memleketimizden şu veya bu suretle nakledilmiş asardan vüeude gelmiştir. Tarih bakımından pek makbul bir teşbihin ortadan kaybolduğunu daha birkaç güıı evvel gözetler haber verdiler. Mesele yalnız filân sur parçasının, falan çeşmenin yıkılma, sının önüne geçmekte değil ecdad yadigârı kıymetli eserlerden bir kısmının memleketten dışarıya çıkmasına müessir bir surette mani ola. bilmektedir ki bu da onların daima gözönünde bulundurıılmasile mümkündür kanaatindeyiz.
A. Cetnaleddin SARAÇOĞLU
YENI3ABAH
12 MART 1939
Sayfaı î
k HATIRA n İTİRAFLARI
I .s
Milletler Cemiyeti W
u
Tefrika No 27
Yazan t M- GİRİR
Maltepede Heyecanlı Bir Silâh Kaçakçılığı
Haydarpaşa İstasyonunda Dört Gözle Hamal Bekliyen İngiliz Polisleri Nasıl Atlamışlardı?
Hayrullahın yanına geldikleri zaman, Midllüli Kosti, baykuş gibi, bir nara Bavurmuştu. Arkasın dan da zavallı Hayrullahın üzerinde «aleb gOğBmfl bulunan maltızına bir tekme atmış, hepsini iki metre uzağa fırlatmıştı. Neye uğradığını şaşıran adamcağızı da kolundan tutup savurmuş, çamurlara uzatmıştı. Kahveci Sadık, kendisine ■aldırılacağını anladığı İçin, henüz kepenkleri kapalı bulunan dükkânına kaçmışta, ışığını «öndttr-müş. kapısını da kapamıştı, ömrün de patırtıdan kaçmıyan Mepavrttl İbrahim de sokağın ortasında kalmıştı.
Yere serilen ealepçiyi, yere dökülen ve beyaz bir leke gibi yayılan saleblerle, çamurlar içinde beyaz dumanlar çıkararak sönen ateşleri, galib ve muzaffer bir kumandan azamet ve tavrı ile aeyre-den bu iki serseri, ortada Mepavri-Hden başka çatacak, devirecek bir ▼arlık bulamamışlardı ve saldır) sığlardı da. Fakat bu «aldırış onlara oldukça pahalıya mal olmuştu.
Mepavrili, böyle silâh ve benzeri şeyleri taşıyacağı geceler yanına ne tabancasını ne de büyük bıçağını almazdı. Kuşağının arasına bir ustra sıkıştırır, kolunun içine de telden örme, ucu topuzlu bir usturpa saklardı. İbrahim, bu iki Baltabaşın, üzerine çullanacaklarını işkillenince, belinden usturasını kavramıştı. Bir Hind horuzu a-tılganhğı ile evvelâ Kostinin üzerine yamanmıştı. Parmaklan arasındaki usturayı sol yanağına daldırmış, burnunun üzerinden çekip kay din vermişti. Yüzünden kanlar fışkırarak yara yemiş bir domuz mucuğu gibi, olduğu yerde kıvranan arkadaşına yardıma kalkışan polis, Mepavrilinin, kapar gibi eline sanlmı.ştı. Sırt tarafı avucuna i gelen keskin usturanın yüzü parmaklarını doğnayıvermişit.
Mepavrilinin o anda, ortadan kaybolduğunu tabiî söylemeğe hacet yok. Ortalık ağarırken, Arab-yan hanının polis başçavuşu, bir onbaşı ve on neferle mezbhaa civarına gelmiş, eli ve üstü kanlı kimi buldu ise, yakalayıp götürmüştü ve bunlar haftalarca Arabyan hanında yatmışlardı. Kasab olduklarını ve o gece ellerinde ve üstlerindeki bulaşık kanların hayvan kanı olduğunu bir türlü kimseye anlatamamışla»!.
O sıralarda, Bursada bulunan •İli altıncı fırkanın fazla silâha ihtiyacı vardı. Şimdi mütekait ve liman İdaresinde memur bulunan süvari kaymakamı Hüsamettin Bey bu «ilâhları, Maltepedeki atış mek teblnden temin etmişti. Bunların Yalovaya nakli İşini de Ali Osman kâhyaya vermişti. Kâhya son hâ-disedenberi kaçak geziyordu ve tabiî evine gelmiyor, Arapcamh civarında da gündüzleri pek görünmüyordu. Beşiktaş ve Üsküdar taraflarında, hoca kıyafeti İle geziyordu. Salacık tarafında oturan bir hemşiresinin evinde yatıp kalkıyordu.
Rizeli Ahmet kaptan ona istediği mavnayı bulmuş, mavnacıyı da, kâhya İle görüşmek üzere Salacı-ğa göndermişti. İki ahbap pek çabuk anlaşmışlar, pazarlığı kesip «hayırlaşın ışlardı. i Ertesi akşam 8üleyman reisin Sıtmış tonluk mavnası Maltepenin garkında bulunan "DIragos,, tepecinin eteğindeki sahile sokulmuştu. Kâhya da o sırada endaht mektebi ■nüdürü bulunan yüzbaşı İbrahim pthem beyin odasında bulunuyor, gilâhlgrın sahile indi- [
Mesaî Bürosu Müdürü Geldi
Milletle cemiyeti mesai bürosu müdürü Oevalt lştayn dün şehrimize gelmiştir. Mumaileyh memleketimizde işçi cigortalan üzerinde tet. kikat yaparak bir rapor hazırlıya-oaktır. Dün İş dairesi müdürü Halûku ziyaret etmiş ve akşam da iş dairesi müdürü Halûk tarafından kendisinin şerefine bir ziyafet verilmiştir.
Osvalt lştayn bu akşam Ankaraya gidecektir. ‘
POLİTİKA
Anafor Ahaet
Hocaoğlo Mehmet
Üç Kişilik Bir Aile Kömürden Zehirlendi
Yurddaşları Seçime Davet
Yürddaş;
15 Mart çarşamba günü mebus seçimine başlanıyor. Evvelâ mlinte-hibisaniler seçüccck ve bu seçim 20 mart pazartesi günü akşamı bitmiş olacaktır.
Yur3dafi”;
ATATÜRK’ün bayrağı altında toplanan Türk milletinin İstiklâl ve taâli uğrundaki azminin timsali o-lan Büyük Millet Meclisi Türkiye Cumhuriyetinin en~yûEsek eseridir. {Türk milletinin yüreğinden doğmuş öz eseridir.
Her Türk’ün mebus seçimfle alâkadar olması millî şef İNÖNÜ'nün yüksek işaretleri iktizasındandır.
Yurddaş;
ATATÜRK’ün eserinin meydana çıkması, Cümhuriyet rejiminin kökleşmesi, Türk iyen in yükselmesi uğ. runda gece gündüz çalışan Cümhuriyet Halk Partisi memleketin en güzide ve muktedir evlâtlau-ından mürekkep olmak üzere bir namzet listesi hazırlamış, sayın halkımıza takdim edecektir. Bu listede adları görülecek olan muhterem zevat Partiye, rejime bağlılıkları ile, memlekete hizmetleriyle, irfan ve karakterleri İle temayüz etmiş yurddaş-lardır. Bu yurddaşlann halkımızın da arzusuna uygun olduğundan e-minlz.
Yurddaşlar;
Çarşamba günü bağlıyacak olan seçime iştirak et. Bu seçim devresinin milli bayramlardan olduğunu hatırla ve vatana karşı büyük hiz. met ifa edeceğine kani olarak reyini mıntakandaki sandığa atmağı u-nutma.
Cümhuriyet Halk Partisi İstanbul Merkezi
Filistin Meselesinin Umumî Hatları
mumi Harptenken Akdeni-zin şark ve cenubu şarki-
sindeki Arap memleketleri üzerinde nüfuz temin eden milletler cemi yeti tarafından kendilerine verilen mandalarla bu memleketleri idare eden Fransızlarla lngilizler birçok mlifkilâta maruz kalmışlardı. Son seneler zarfında, bu devletlerden İngiltere bilhassa Filistinde çok büyük müşküllerle karşılaşmış, ve bu Arap memleketinde Yahudilerle Arapların mücadeleleri yüzünden ve ayni zamanda imparatorluk »iyaaetile umumî emniyet •aharındaki nizamın teessüsü huşu •undaki faaliyetler arasında kalmış ve her iki tarafı memnun edeceğini kati olarak kestirip atamadı.
Zira Arap meselesi lebine hareket ederse, ezcümle Amerikada nüfuz sahibi olan Yahudi blokü kendisine aleyhtar edeceği düşüncesi karşısında Arap memleketleri diğer rakip devletlerin yani Berlin - Roma mihveri devletlerinin propagandası karşısında kalmıştır. Bu hususta son zamanların halledilmesini elzem ve zarurî gösterdiği hâdiseleri karşısında, İngiltere hattı harekete geçmek istemiş ve Londrada bir konferans toplamıştı. Fakat uzun süren münakaşa müzakere vs mesaiye rağmen esaslı bir netice alınmamış ve dünyadaki Arap âlemi ve Yahudiler bu konferansın çalışmasını dikkatle takip etmekte bulunmuştur. Londradaki konuşmalar aşağı yukarı telif edilmeğe imkânsız va • ufla rgösteren Arap ve Yahudi tez leri karşısında menfi bir neticeye varılacağı hissile başlanmış ve büyük bir bedbinlik gösterilmişti. A-rap âleminin bazı yüksek otoriteleri tarafından tutulduklarını gören Filistin murahhasları, yanlarında bulunan Mısır, Irak ve Suud Arabistan mümessilleri ila birlikte u-mumî bir cephe gösterebilirlerdi. Fakat ne de olsa bugün Filistin, diğer memleketlerle dil, din ve bazı anane ve adat cihetinden muma-•elet gösterse bile, burada mevzu-baha olan keyfiyet, Ingilterenin im paratorluk stakosunun mevkii takviyesidir.
İşte bu istikamette yapılan müzakereler sırasiyle Arapları, Yahu-dileri memnun edecek şekiller aldıktan sonra uzayıp gitmektedir.. Zira Arzın bu noktasındaki İngiliz menafi! büyüktür .Ve karşısında ilk fırsattan istifade ile Akdenizin cenubu şarkîsinde İngilterenin mümtaz mevkiine hatime çkmek isti-yen müstemiekeci devletler vardır.
Bu sebebten umumi fikir, bu mıntakalarda ingilterenin bir müd det daha Milletler Cemiyetinin kendisine verdiği Filistin mandasını tatbikte devam edeceği ve ezcümle buralardaki Yahudi ve A-rap unsurları arasında bir muvazene tesis yolunu tercih edeceği anlaşılmaktadır.
Burada her şeyden evvel İngiliz imparatorluğunun Hind yolu mevzubahstir. Britanya imparator luğu için Süveyş yolu haricinde ayrı bir karar yolunun mevcudiyeti ve istinat noktalarını karada alan büyük bir imparatorluk hava yolunun tesis ve işlemesi veya inkişaf meseleleri, icabında Filistln-den geçecek bir su kanalı ile Akdenizin Kırmızıdenize başka bh* yerden bağlanması, ve petrol meseleleri birinci derecede ehemmiyeti haizdir.
Bundan dolayıdır kİ Ingiltere bu menfaatlerinin tatmini ve korunması zımnında, bu memleketin biribirine hasım ve anlaşmasına a-detâ imkân olmıyan bir ayrılık gös teren Yahudi ve Arap sakinleri a-rasmda tatlılıkla hareket etmeyi mümkün kılacak bir hal sureti aramakla vakit geçirmektedir.
Dr. Reşad SAGAY
Zehirlenenlerden bir kadın öldü bir genç kızda limitsiz vaziyette..
Dün gece, Galatada Hamalak sokağında 12 numaralı evde oturan Şakir oğlu Refik, karısı ile beraber yatarken, civardaki fırından bir miktar yanmış kömür alarak oda. sına koymuştur.
Lâkin tamamile sönmemiş cilan kömürlerden çıkan hamızı kar. bon gazı biraz sonra etrafa yayılmağa başlamıştır.
Bu suretle odada bulunanlardan Refikin karısı Hanife ile kızı Meryem zehirlenme olâimi göstermişler ve hemen Beyoğlu Zükûr hastaha-neaine kaldırılmışlardır.
Zehirlenenlerden Meryem hasta-hanede ölmüştür.
Hanife de ağır ve tehlikeli bir vaziyette bulunmaktadır.
Şayanı Dikkat Bir Muhakeme
Bayoğlunda İstiklâl caddesinde kürkçülük eden Corcio Mandal isminde bir dükkânçı aleyhine açılan bir hakaret davası dün asliye birinci caza mahkemesinde görülmeğe başlanmıştır.
İddiaya göre, kürkçü, bundan bir müddet evvel, yanında çalıştırdığı Kemal isminde bir çırağı, hırsızlığından bahsederek muhakemeye vermiş ve dört ay hapse mah kûm ettirmiştir.
Kemal, hapisten çıktıktan sonra tekrar, dükkâncının yanma gitmiş ve kendisini niçin şikâyet ettiği ni aorarak iş istemiştir. iddiaya göre. kürkçü, bu müracaat üzerine Kemale hakaret etmiş ve:
— Sizin gibi pis Yahudiler burada çalışamazlar!.. Burası bir İtalyan dükkânıdır! Ben de İtalyan tebaasındanım l„ demiştir.
Bu suretle başlıyan münakaşa alevlenmiş ve mumaileyh, eski çırağına karşı daha bazı uluorta sözler söylemiştir!
Kemal ise, ağlıyarak dükkândan ayrılmış ve eve dönüp babasına uğradığı hakareti, göz yaşlan arasında anlatmıştır!
Kemalin babası Bay Sami de hemen müddeiumumîliğe mü raca -at etmiştir. Bu suretle asliye 1 inci ceza mahkemesine intikal eden davanın dünkü ilk celsesinde maznun Cerciyo Mandel de hazır bulunmuştur
Türkçe bilmediğini iddia ettiğinden bir tercüman bulunmuş ve tercüman vasıtasiyle, şikâyeti red-deylemiştlr. Mutıakame, şahit cel bi için kalmıştır.
MAARİFTE :
rflmesi işini görüşüyordu. Silâhlar yüzbaşı Enver beyin nezareti altın da dökme olarak mektebin «uraba-lari-yle sahile gönderiliyor, yine Salih reisin getirdiği hamallar, yarı bellerine kadar, deniz içinde yü rüyerek, âdeta odun taşır gibi, silâhlan omuzlarında biraz açıkta demirliyen mavnaya taşıyorlardı. Bu esnada da kâh yancı «ilâhlı arkadaşları Dıragos tepesinin Kartal ve Maltepeye bakan etekleri İle şö«e tarafında koruma tertibatı almışlar, vukuu ihtimali olan herhangi bir taarruza karşı pusuya yatmışlardı. Mavnayı Yalova yolunda korumaya memur edilen küçük motörbotta d* Hemşinll-ler bulunuyor, ve yüklenme işinin devamı müddethıce açıklarda gözcülük ediyorlardı.
Gece yarısına doğru mavna yükünü almış, tatlı tatlı esen bir poyrazla yelkenlerini şişirerek Yalova yolunu tutmuştu. Kâhya da, arkadaşları ile beraber motörbot-la mavnayı takip ediyordu. Tabiî, işin kazasız, arızasız bitmesinden memnundu. Fakat Maltepe bahçı vanlarjndan ve yerli nankörlerden Todori namında bir ağzı karanın bu işi sezinlediğinden, bir otomobil le Modaya gidip istihbarat şefi Ka- ' piten “Lister,, e olup biteni haber verdiğinden haberi yoktu. Bu karakulak harif kâhyayı tanımadığı için, Listere, silâhlan mektepten sahile kadar arabalarla kürd hamalla-nn taşıdığını ve lâzlar tarafından da bir mavna ve motörle kaçırıldığını söylemekten fazla bir malâ-mat verememişti.
Bu harebi «lan Modadaki düşman karargâhı hemen faaliyete geçmişti. Bir taraftan, ne tarafa gittiğini anlıyamadıklan mavnanın arlanması için Galata rıhtımında bulunan (Baznaval) kumandanlığına telefon edilmiş, diğer taraftan da, şimendiferle Haydarpşaya inecekleri öğrenilen hamalların tutulması için istasyona bir sürü polis gönderilmişti. Fakat, cömertliği tutan kader ve taltin bağışladığı çok yerinde bir tesadüf, Salih reis ve arkadaşlarını tutulmaktan, zindanlarda pataklanmaktan kurtarmışta. Todorinin Maltepeden o-tomobll ile hareketi esnasında, tren beklemek üzere, Maltepe istasyonu civarındaki bir kahvede, maiyeti ile otururken bıraktığı, Salih reis, o «inada Kartaldan gel- nerin mevkii Bebeğe doğru yüz metre diğini reis, o sırada bir vapura, bir ,leriye a,lnml* ve sahile daha ziya-klmlkablelvukuun ..vki İle. erke- * y*Mwtınlmı»t)r. daşlanru alarak binivormişti. Bu sebeple Haydarpaşa istasyonunda, dört gözle, kürd hamal bekliyen düşman polisleri, tesadüfün kucak, lanna attığı, ild kıyafetsizi tutmakla kalmışlardı.
Baznaval kumandanlığının filo kumandanlığına müracaatı üzerine limanda ve istim üzerinde duran torpitolardan ikisi derhal harekete geçmiş, biri Bozburun istikametine diğeri de İzmit körfezine doğru yollanmışlardı.
| ^Devamı var)

Belediye
yazıl-
ilerle-
mek-
GUMRÜKLERDE :
Gümrükler Başmüdürü
İstanbul Gümrükler Bag müdürü Medhi dün Ankaraya gitmiştir. Umum müdür bir müddet Ankarada kalarak Vekâletten direktifler alacaktır.
DENİZLERDE :
Denizbank müdürü yarın geliyor Denizbankın yeni teşkilât projelerini İktisat Vekâletinin tasvibine arzetmek üzere Ankaraya gitmiş olan denizbank umum müdürü Yu- i suf Ziya Erzin yarın şehrimize dönecektir. Umum müdür Ankarada bulunduğu müddet zarfında Almanlarla yapılan müzakereler hakkında I İktisat vekili Hüsnü Çakıra izahat' verecektir. Ve bankanın umumi işleri etrafında yeni direktifler alacaktır.
Rumelihisarı feneri
Rumeli hisarı sahilinde bulunan fenerin mevkii yeni yapılmakta olan yol münasebetlle değiştirilmiştir. Fe
HALKEVLERİNDE :
Parasız muayene
Beşiktaş Halkevinden:
Bölgemiz yoksullarından kadın ve çocukların Diş, göz, boğaz, burun, kulak ve kadın hastalıkları mü tehassıs doktorlar tarafından evimiz delâletlle parasız olarak muayene ve tedavi odile çektir. Bölgemiz de kadın, çocuk yoksul hastaların her gün öğleden sonra evimiz işyarlarına müracaat ederek tedavi vesikalarını almaları lâzımdır.
Teşekkül eden komisyon; raporunu hazırladı İstanbul belediyesi, otobüs me. selesi etrafındaki tetkiklerini tamamlamak üzeredir.
Belediye tarafından şehir dahi-1 linde seyri sefere tahsis olunacak otobüsler ve bunlara ait hususat hakkında Istişarî mahiyette rapor hazırlıyacak olan komisyon toplantılarını ikmal etmek üzeredir. Komisyonun meşgul olduğu ana mesele benzinle veya mazotla müteharrik otobüs nevilerinden hangisinin İstanbul için daha İktisadî ve ihtiyaçlara daha uygun olduğunun tesbiti ' ve hatlar için ilk anda,ihtiyaç his-■olunan ootbüs miktarıdır.
Yapılan tetkiklere nazaran hatlara tahsis edilmesi lâzım gelen o. tobüs miktarı 200 dür.
Komisyon İstanbul belediyesine otobüs satmak üzere müracaat e-dcn 30 firmanın teklif mektuplarını [ da tetkik etmektedir.
Otobüslerden başka elektrikle müteharrik ve Trolleybüs namı ve. rilen çok elverişli otobüsler de mevcuttur.
Belediye otobüs meselelerinde esaslı bir karar vermek İçin hariç-
I teki sefirlerimizden şehir otobüsleri hakkında malûmaT Tstemfşti. İste.
| nen bu tafsilât peyderpey gelmekte-! dir. Gelen mektuplar da komisyon tarafından tetkik edilecektir.
İstanbul belediyesi, belediyeler bankasından milyon li-
ralık istikrazın bir miktarını bu İşe sarfefmeğe karar vermiştir. Yapılan hesaplara göre alınacak otobüs-' 1er ve hazırlanacak kadro ve yeni-| den inşa olunacak'ğarajlara iki mil-I yon liraya yakın para sarfetmek lâzım gelmektedir .
Maamafih çok kârlı olân~bu işe yatırılacak sermayeyi Eisa bir za-I manda amorti edecek ve ondan son-' İra İstanbul belediyesi için esaslı bir varidat kaynağı olacaktır.

Ecnebi ve Akalliyet mekteplerinde Şûra hazırlıkları
Ecnebî ve akalliyet mekteplerin, de de şûra için hazırlıklar ilerlemektedir. Bu maksat üe mükerrer defalar toplanmışlardır
Ecnebî ve akalliyet mektepleri nin her türlü dileklerini tesbit için aynlan dört komisyon tetkik vs çalışmalarını bitirmişlerdir.
Hazırladıkları raporlar şu maddeleri ihtiva etmektedir:
A — Müfredat programlarında ecnebî ve akalliyet mekteplerine ait tafsilâtın bulunması.
B — Mektep kitaplarının bu mekteplerin seviyesine göre ması.
C — Türkçe cihetinden melerin temini.
D — Ekalliyet ve ecnebî
tep muaüimlerinin kıdem, terfi ve tekaütlük vaziyetlerinin daha ya. kından tetkiki ve bunlar için esasu tedbirler alı..ması.
E — Teftiş ve kontrol işleri.
F — Bu mekteplerdeki musiki derslerinin sadece türkçe olarak okutulması.
G— Tahsil veziyetinin normal bir seviyede tahdidinin temim Bütün bunlardan başka hazırla, nan raporda muhtelif dilekler ve hükümler mevcuttur.
Yarın da, orta ve lise derecesindeki bütün ecnebî ve ekalliyet mektepleri gültür hocaları saat 14 de Alman lisesinde Tevfik Kut’un riyaseti altında toplanarak hazırlanan bu raporları tetkik edeceklerdir.
Diğer taraftan Türkçe hocalarının hazırladıkları kat’î rapor bu gün lerde Maarif müdürlüğü vasıtasile Ankaraya gönderilecektir.
Hukukçular gecesi
Ayni salonde bu eğlenceyi takiben Hukukçular gecesi de yapılmıştır.
Baro, adliye ve hukukçuların iş. tirakile tertip edilen ve mevsimin eu büyük balolarından bîri olan bu baloda îstanbulun tanınmış hukukçuları bulunmuştur.
Bundan başka Hukuk Fakültesi profesörleri ve talebeleri de bu eğlenceye iştirak etmiş, bir çok eğln-celerle neşeli vakit geçirdikten sonra devtliler dağılmışlardır.
Z1

TAKVİM
12 Mart 1939 PAZAR
Hicrî •' 20 Muharrem 1358
Rumî: 27 Şubat 1354
Kasım; 125
Doğu saati. 6,17
■Z
Sarhoşun marifetli
Beyazıtta Çökellk sokağında 7 numarada oturan Celâl Şen isminde bir adam dün gece, kendini bilmiye-cek derecede sarhoş bir halde, sokaklarda rezalet çıkarmak isterken yakalanmıştır.
T IN İS AİAH
Sayfa: 3
12 MART 19W
SON HABERLER
Stalin Dün Mühim Bir Nutuk Söyledi!
“Tecavüze Uğrıyarı İstiklâli için Çalışan milletlerdi yardımcıstyız» M. Stalin Ingiltere ve Fransanın Mar.evralarile de
istihza
Moskova, 11 (A. A.) — Komü. j niat partisinin 18 inci kongresinin. ilk celsesinde Stalin raporunu oku-; muştur. Stalin- bu raporunda merkezî icra komitesinin icraatını anlatmakta ve ayni zamanda harici siyasete de temas eylemektedir. ,
Stalin, Sovyet Birliğinin haricî siyasetini tavsif etmektedir: Karşılıklı olmak şartiyle herkesle sulh siyaseti, memleketin askerlik kuvvetini mütemadiyen artırmakla tah-1 rikâta sükûnetle mukabele eylemek!
Stalin demiştir ki:
(Bütün komşularımızla sıkı iyi komşuluk münasebetleri idame et-tnek arzusundayız. Yeter ki onlar Sovyet hudutlarının tamamlılığına ve Sovyet menfaatlerine dokunmak teşebbüsünde bulunmasınlar. Teca. rüze uğnvan ve memleketlerinin istiklâli için çarpışan milletlerin yar-iımcısıyız. Mütecavizin tehditlerinden korkumuz yoktur. Sovyet topraklarını ihlâl etmek istiyen harp kundakçılarının indirecekleri her darbeye bir misli fazlasiyte muka-
etti!
bele edecek vaziyetteyiz.)
Stalin, dünyanın yeni bir taksime tabi tutulması için emperyalist lerin ikinci harbi açmış oldukları noktasında ısrar ederek Almanya, İtalya ve Japonyanın hakikî maksatlarını gizlemek için, ileri sürdükleri bahaneler ve bilhassa Antiko. mintem perdesi her ne olursa olsun İngiltere, Fransa ve Amerikaya karşı mücadeleye girişmiş olduğunu söylemiş ve demiştir ki:
(Bunu gizlemeğe imkân yoktur. Japonya’nın Çin’in büyük bir kısmını, İtalya'nın Habeşistan'ı, Almanya'nın Avusturya ve Südetleri zaptetmiş olduklarını ve Almanya ile İtalya’nın birlikte de Ispanya’yı ele geçirdiklerini hiç bir bahane giz-liyemez.)
Stalin, Alman tehlikesini Sov-yetlere ve Ukranya'ya karşı çevirmek için İngiltere ve Fransa’nın yapmakta oldukları manevrelerle a-lay etmiş ve bu oyunların da kat’î akamete uğrıyabileceklerini bu dev." letlere ihtar eylemiştir.
Almanya Sloval ya
İşine Karışacak mı?
(Baş tarafı 1 inci sayfada) hareket etmiştir. Merkezi hükümet tarafından kendisine yeni Slovak hükümetini listesi tevdi olunacaktır. Slovak'ların eski başvekili Tissonun tekrar kabinede yer almasında ısrar ettikleri söyleniyor.
ALMANYA MÜDAHALE EDECEK Mİ •
Berlin, U (AA.) — BR Rıbben trop ve Hıtler, Çekoslovakya meselesi hakkında görüşmüşlerdir. Emin bir kaynaktan bildirildiğine göre, B. Hitler müşavirlerini yarın bir konferansa davet etmiştir. Prag'daki Alman elçiliğinden mühim bir rapor gelmiştir.
Siyasi mahfeller, Almanya'ma yeni Slovak hükümetini tanımıyâca.
ğını ve Tisso hükümetini yegâne
meşru mümessil olarak telâkki edeceğim bildiriyorlar. Bu mahfeller, buhranın şu veya bu tarzda her halde çabuk halledileceği kanaatinde-dirler.
Nihayet Almanya'nın şiddetli bir müdahalesi de gayri varit de-ğtldir.
PARİS'TE ENDİŞE!..
Paris, 11 (A.A.) — Çekoslovakya buhranı, salâhiyettar Fransız mahfellerinde büyük bir endişe tevlit etmektedir. Bu mahfeller, Almanya, Polonya ve Macaristan gibi muhtelif sebeplerle Çek’lere karşı Slovaklan müdafaa eden komşu devletlerin müdahalesinden kork, maktadırlar.
Yeni buhrandan istifade ederek Almanya’nın şarka doğru yeniden genişlemesinden korkulmaktadır.
Yeni Slovak hükümetini tanımamak ve yalnız Tisao'yu tanımakta ısrar etmek hususunda dtin Alman F" hükümeti tarafından verilen ka-tevi şimdiden beynelmilel bir sahaya vazetmiştir.
öğleden sonra burada Çekler aleyhinde yeniden büyük nümayişler ya pılmıştır. Binlerce nasyonalist Slo. vak sokakları dolaşarak muhtariyet diye bağırmışlardır. Dünkü hâdise ler üzerine Slovakyada nasyonalist ük yeni bir hız alınıştır.
Ukranya tanımıyor
Chust, 11 (A. A.) — Ukranya millî partisi nazır Revay'ın Prag hükümeti tarafından azlini ve tayin edilen nazırları tanımamağa kara* vermiştir.
Prag, tavizlerde bulunacak
Prag, 11 (A.A.) — Çek mahafi-linde beyan olunduğuna göre, Çe-koelovakyanm federal birliği anayasa mucibince muhafaza edilmek şartiyle Prag hükümeti Slovaklara her türlü tavizde bulunmağa kara, vermiştir. Bu tavizat merkezi hükümet azası arasında tadilât yapıl masını icabettirirae de verilecektir.
Alman kıtah Tunayı Geçti mi?
Berlin, 11 (A.A.) — Alman kıta atının Tuna’yı geçerek Bratislava köprü başını işgal etmiş olduğun.' dair ecnebi memleketlerde çıkan haberler kat’î olarak tekzip olunmak tadır.
Bulgarietanın İstanbul baş konsolosluğu
Sofya, 11 (AA.) — Orta elçilik müsteşarı Bisserof Bulgariatanın İstanbul baş konsolosluğuna tayin edilmiştir.
İki askeri tayyara dUı U pilotları öldü
Bükreş. 11 (AA.) - İki asker tayyara talim uçuşları yaparken Buzau civar m da çarpışmışlardır. Pilotların ikisi d» ölmüştür.
Bir Propaganda
(Baş tarafı 1 inci sayfada) mış. "lnüdab,, kelimesi Fransızla-ra, "îsttmar,, kelimesi Tflrklere, “Sahyoniyyun,, kelimesi de Yahudi ler e delâlet edecekmiş.
işte Suriye gizli merkezinin bir günlük faaliyetinden bir nümune. Birdenbire, bunun gerçekten Suriyeli vatanperverler tarafından vuku. bulduğuna insan inanamıyor. Çünkü bu zatlar vatanlarını sev-meyip de vatanlarına zarar vermek için bir şey yapmak istemelerdi bu münasebetsiz propagandamdan daha iyisini bulamazlardı. Memleket dahilinde nifak ve şikak bulunduğundan bahsediliyor. Bunun zararı anlatılarak bütün Suriyelilerin vatan namına birleşmeleri isteniyor. Halbuki yapılan hareket bu nifak ve şikakı bütün bütün artıracak bir mahiyettedir. Ayni zamanda Suriyenin millî ve hakikî menfaatlerine tamamen zıd düşünceleri, isnad ve iftiraları ihtiva etmektedir. Onun için eğer Frensizi ara pek "machiavâliçue,, bir hareket atfetmeğe kendimizde hak görseydik bu gizli radyoyu mutlaka Suriyede fikirleri bütün fbtltün perişan etmek için Fransız-lar tesis etmişlerdir derdik. Fakat bazı Suriye münevverlerinin, biitün zekâlarına rağmen, arada so-l ğukkanlılıklamnı. mantıkî muha-kemelerini kaybederek ihtiras ve hissiyatlarına nasıl şiddetle mağlûp olduklarını bildiğimiz için bu mânâsız sözler üzerinde onların ruhi ve tefekkürlerinin şaşırtmaz damgasını görüyoruz.
Zavallı Suriyenin hiç de müstahak olmadığı bugünkü perişanlık ve ıztırab işte kendi içinde böyle münevverler bulunmasından ileri geliyor ki gerçekten esef edilecek bir felâkettir.
Suriyenin şimalindeki Türkler onların hiç bir zaman düşmanı değildirler; Suriyenin istiklâline de göz dikmiş değiliz ve olamayız. Suriye bizden ancak dostluk, iyi temenniler, yardım ve müzaheret görebilir. Suriyede bu hakikati anlamış kimselerin bulunduğunu biliyoruz. Gizli merkezin bahsettiği nifak ve şikak bunun bir delilidir. Yalnız bu düşünce ayrılığını Türklerin propagandasına ve entrikasına hamletmek hatadır. Türk ler Suriyede propaganda yapmağa muhtaç değildirler. Bizim en kuvvetli propagandamız asırlarca müd det beraber sürdüğümüz kardeş hayatıdır. En kuvvetli propagandamız karma karışık, bedbaht Su-riyenln yanında mesut, müreffeh, kuvvetli, müttehit bir kitle halinde yaşamamız ve bütün kalbimizle Suriyenin iyiliğini temenni et-mekliğîmizdir. Bir muhakeme ve müşahedeye değil de hayallerinin ve garip hislerinin hamlelerine is-1 tinad ederek Tiirkiyeyi Suriye ı düşmanı gibi tasavvur etmk isti-l yen birkaç Arap siyasetçisi asırların vücude getirdiği bu realiteyi ortadan kaldıramazlar. Bu tür-' lü münasebetsiz sözler Suriyenin çektiği ıztırapları uzatmaktan ve şiddetlendirmekten başka bir neti-1 ce hasıl etmez.Biz yanlış düşünen bir takım Suriyeliler var diye ekseriyetinin bize dost olduğunu bildi-( ğimiz kardeş ülkeye karşı hissiyatımızı deîrîştîrecek de&ilîz.
Ancak, ortada fikirleri böyle teşviş edecek neşriyat karşısında» Ankara radyosunun bilhassa gayrete gelmesi ve aleyhimizdeki iftiralara arabça neşriyat ile mukabele etmesi münasib olacağını düşu-■ .»yuruz.
Belediyedeki Tahkikat Derinleştiriliyor
İstanbul belediyesine gelen mülkiye müfettişleri dün de kendilerine tahsis olunan odalarda meşgul olmuşlardır. Müfettişler birkaç gün sonra bütün belediye dairelerinde teftişlerde butanacaktar, bilhassa belediye fen işleri müdürlüğünde esaslı surette meşgul olacaklar ve hemen hemen bütün muamelâtı gözden geçireceklerdir.
Müfettişlerin eski vali Muhiddin Üstttndağın belediye bütçesinden gayri kanunî olarak aldığı söylenen altı bin liralık bir hakkı huzur meselesi hakkında da tahkikatta bulunacakları söylenmektedir.
Mesele şudur:
İstanbul belediyesi ve vilâyeti 930 senesinde bir kanunla birleşti-riLinceye kadar vali ve belediye
reisi Muhiddln Ustündağ vilâyet daimî encümenine riyaset ettiği için encümen âzası gibi hakkıhuzur atmakta İdi. Halbuki daha sonraları çıkan baremde devlet bütçesinden maaş alan memurların hakkıhuzur almaları yasak edilmiştir. Fakat Muhiddln Üstündağ Ankara valisinin heyeti vekile ka-rariyte hakkıhuzur aldığından o-na imttealen hakkıhuzuru almağa başlamıştır.
Yalnız bu hâdisenin bhr suiistimal olmadığı muhakkaktır. Bu hâdise yalnızca bir kanunun yanhş tefsirinden İbarettir. Binaenaleyh bu hâdise tahakkuk ettiği takdirde Üstündağdan gayri kanuni aldığı hakkıhuzur tazmini talep olunabilir....
Atlı Mani Müsabakaları
Tespit Edileli
Her sene Avrupa beynelmilel atlı mani müsabakalarından evvel • beynelmilel mâni müsabakalarına iştirak eden binicilerimizin de işti-rakile yapılan Sipahi Ocağı Kokur Hipiklerınin 939 senesi programı dün akşam Sipahi Ocağında toplanan bir heyet tarafından tesbit edilmiştir.
19 mart pazar günü saat 14 tel bavlıyacak bu müsabakalara Ocakta çalışan sivil biniciler, süvari binicilik okuluna müdavim subaylar, beynelmilel müsabakalara iştirak e. decek binicilerden başka binicilik o-1 kulunda kursta bulunan topçu subaylarımız da iştirak edeceklerdir.
Bu sene yapılacak müsabakalar, dan beynelmilel müsabakalara iştirak edecek binicilere mahsus olanı tıpkı Roma ve diğer beynelmilel konkurlar gibi tanzim edilerek binicilerimizin sıkı bir imtihan geçirilmesine çalışılacak, ayni zamanda Avrupadan yeni alınan atlarımız tecrübe olunacaktır.
Gelecek pazar şu müsabakalar yapılacaktır:
Birinci müsabaka: Sipahi Ocağında çalışan sivil binicilere mah-
sus olup mani adedi 12, irtifaı 1,10 genişlbiği 3 metredir. Derece tayini zaman üzerinedir.
İkinci müsabaka: BinicîSz okulunda kursta bulunan topçu subaylarına mahsus olup mani adedi 12, irtifaı 1,10, derece tayini zaman ü. zerinedir.
Üçüncü müsabaka: Binicilik o-kulu müdavimi süvari subaylarına mahsus olup mani adedi 12, azamî yükseklik 1,10, derece tayini hata üzerinedir.
4 üncü müsabaka: Her cins"atlara binmiş süvarilere mahsus olup mani adedi 14, azamî yükseklik 1,20 tasnif zaman üzerinedir.
5 inci müsabaka 1939 senesi Avrupa beynelmilel atlı mani müsaba katarına iştirak edecek olan atlara ve binicilere mahsus olup mani a. dedi 14, azamî irtifaı 1,50 ve genişliği 4 metredir. Parkur uzunluğu ve zaman tesbiti müsabaka günü kroki üzerinde gösterilecektir. Derece ta yini hata üzerinedir, puanların müsavatı halinde derece zamanla tayin olunacaktır. Bu müsabakada bepnel milel müsabakalardaki kaideler aynen tatbik olunacaktır.
Sümer sinemasında
Serinli ve s nş)a LİÎİan HarVey tarafında. Viyanada çevrilen ve Avusturya sar yİ rındaki ziyafet ve m semerelerin göz kamaştırıcı lüks ve ihtişamı araş uda Avusturya ansının en meşhur bir yıldızının aşk roman nı tasvir eden:
KIRIK ZAMBAK
filminde, Viyana Graı d Öper sırın biletleri de dansediyor. Ûâvete : EKLER JURNAL, son dünya haberleri Bugün saat H ve 1 de tenzilâttı matineler
GÖze.inizie Gördüğünüze in Dmıyacağıoır Sahneler Sinem Tekniği in En Son Sözü
Bir akaç
Sizi Hayret Ve Dehşet İçinde k Bir Şah ser
.uuibuı kuvvetleri Alman hududunda
I Berlin, 11 (A. A.) - Alman Slovak hududundan gelen malûmu, t» göre mühim Çek kuvvetleri 81o vakyada tahaşşüt etmektedir. Dün «ece March vadisinde Alman hudu-“»»»^ M ply,.
£** «Ltaeta, oWug„ haber
H " no çrt fjrkM, d,
* üzerine yürümektedir.
Timi •ûmajijer
-■ "ttalava, 11 (A.A.). - Buğun|
Para Ankarada yenildi
Ankara, (Hususî) — İki maç yapmak üzere şehrimize gelen Per» takımı ilk maçım bugün Ankara D muhteliti ila yaptı, ve 1-2 mağlû oldu.
Kır koşusu
Ankara mekteplerinden 70 atle.. tin iştlrakile yapılan 1200 metrelik kır koşusunu erkek lisesinden Orhan kazandı.
Tecimden İsmail ikinci, Fuat ü-çtincü oldu.
’ V*LCIN
Müthiş Bir İnfilak1,
Rosair.ı, (Arjantin) 11 (A.A.)— I Bir barut fabrikası infilâk etmiştir. ı Şimdiye kadur 8 amelenin öldüğü ve 18 amelenin kaybolduğu tesbit edilmiştir.
Bağdat isyanı
Bağdad, 11 (A.A.) — Hükümet, isyan hareketine karşı yeniden emniyet ve tenkil tedbirleri almıştır. ı Miralay Salih Saıb. tevkif edilmiştir.
KASIRGA
Bas Rollerde ı Oo’othy - lamour - John Hail Türkçe Sözlü Bugüı Halkımızın abatça gareb.lmesi için İPEK ve SARAY sinemalarında birden
Fransızca Söz ü Nüshasi Ya»nız MELLK sinemasında Bug ; s ıat 10,45 ve 1 de tenzilâtlı matineler (Dik at tenzilâtlı bi.etier saat tam 1 e kadar verilir. ) Filme ilâve olarak : 1. Mîllî Şefimiz İSME T İNÖNÜ Üniversitede. 2. Balkan Antantı. 3. Yeni I giliz Srf ri Ankarada. 4. Jurnal
Baro Umumî Heyeti İstifayı Reddetti
(Baş tarafı 1 inci sayfada) dedikodunun mahiyet ve değerini bilmek lâzımdır.)
Bundan sonra avukat B. Vedad Ardahan söz almış ve:
— Baro reisi B. Haşan Hayri 55 yaşını doldurmuştur. Binaenaleyh, bu istifasını bir itizar mahiyetinde kabul etmek zanıridir. demiştir.
Bunu takiben de avukat R Mustafa Hayri şu mütaleada bulunmuştur:
— (B. Haşan Hayrinin, reislikten istifası suretile gösterdiği has. sasiyet şahsından fazla meslekine olan bağlılığından ileri gelmiştir.
Yapılan dedikodular, meslek şerefini ihlâl etmek ve şüphe altında bırakmak gibi bir tehlike arzettiği-ne göre, bunu önlemek umumî heyetini vazifesidir. İstifa talebinin reddi lâzım gelir.)
Buna karşı, avukat B. Mahmut ezcümle:
— Evvelâ B. Haşan Hayri, De-nizbanktan aldığı ücretten bir kısmını iade etmiş inidir?
Demiştir.
Bu sual, etrafın gürültüsü ile karşılanmıştır. Bu ara:
— Şimdi onu sormanın yeri değildir. şeklinde sözlr yükselmiştir.
B. Mahmut ise bu sözlere rağmen beyanatına devam etmiş ve:
— Fakat, ben dedikodunun mahiyetini anlamak İçin, bunu şahaan bilmek isterdim. Şimdiye kadar ya. pılan biitün münakaşalarda, bizim toplanmamızdan ne istenildiğini an-byabilmek imkânını bulamadım. E-ğer maksat, yapılan dedikoduları yok etmekse, istifa etrafında bizim vereceğimiz müsbet veya menfi karar, bunu önliyemez ki...
Hem bilâkis, istif anın reddi hakkında vereceğimiz karar, belki de dedikoduyu kuvvetlendirir.
Benim kanaatimce, bu istifayı bir emri vaki olarak kabul etmek ve bu hassasiyete hürmet etmek lâzımdır.
Ancak bu dedikodunun asıl başı olarak gösterilen Baro idare heyetinde aza bulunan zatın istifa etmemiş olmasına hayret etmekten ken. dimi alamadım.
Bundan sonra avukat B. Saim Nuri de. istifanın reddi doğru olacağı mü takasında bulunmuştur.
Bunu, uzun ve gürültülü münakaşalar takip etmiştir.
Müteakiben, müzakerenin kâfi olduğu hakkında bir takrir verilmiştir.
Kabul olunan bu takrirden sonra B. Haşan Hayrinin istifasını geri al. ması hakkında bir takrir daha verilmiştir.
Bu takrir de heyeti umumiyeye arzolunmuş ve reyi işarî ile ve ekseriyetle istifanın geri alınmam kararlaştırılmıştır.
Bütün Mülteciler Geri dönüyor
Madrid: 11 (A. A.) — Havas Ajansı muhabirinden:
Madrid civarında komünistlerle Cumhuriyet kıt’alan arasında müsademeler devam ederken, general Franko kıtaata bu sabah 7.80 dan 9 a kadar hükümet merkezine en yakm olan siperlere şiddeti* hücum etmişlerdir. Cumhuriyet
Paris: 11 (A. A.) —Fransanın ısrarla yaptığı talepler üzerine Ispanya hükümeti Fransaya iltica etmiş olanları 11 marttan İtibaren hudutları açarak geri almak için Ica beden tedbirlerin almdığmı Pariae bildirmiştir.
Geri alınacak İspanyol mültecilerinin sayısı ilk gündenberi Fran-saya girmiş olanların sayışına hemen hemen müsavidir.
II
y Şarkın Hassas ince ruhundan kop n LEYLA M URAD’ın Bülbül nağmelerile Süslenmiş I rap diyarının Ses Kralı ABDÜLVEHA B’in İlâhi ve lâhuti sesi YAŞASIN AŞK
Ekstra Süper Filmind s
SÜMER ve TAKSİM
S i'laım âsi salonlarını önümüzdeki Çarşamba akşamından itibaren çınlatacak tır. 'KnaMBSMMj) biıet erin eyvalden tedariki ricı olunur.
■Sayfa ı 4
YKNII ABAH
12 MART 193»
•••••■•■•■»■«•■■•■•■••••••»•■■■■•••■•■»■•■s
g HAYVANLAR ÂLEMİNDE |İ
%


FA YDALI BİLGİLER
Susananın Altın
Pabuçları
— Çok müteessirim ki bu sırtım-dakilerden başka yok, bunlar da o. kadar pis ki bir hükümdar sarayına yakışmaz.
Bundan sonra Semiramis elinde, ki attın halkayı sallıyarak:
Güzel kostümler, beyaz inciler, Yeşil zümrütler, kızıl yakutlar, Susana çabuk süslensin Her gören parmak ısırsın.
Dedi ve derhal Susana kendisini gayet kıymettar bir elbise içinde buldu. Parmaklarında yüzükler, kollarında bilezikler, başında pırıl pırıl panldıyan bir taç vardı..
Semiramis eteğinin cebinden bir çift altın pabuç çıkararak Susanaya verdi (Bunlar Mısırdan geldi-) dedi ve ay doğmadan eve dönmesini tenbih etti. Aksi takdirde giydiği ve takındığı bu güzel şeylerin kaybo lacağını söyledi. Sonra uzun boyunlu bir vazoya elini dokundurarak onu muhteşem bir araba haline soktu. Altındaki korkunç hayvanın da alnını okşayınca derhal kanatları kaybolarak gayet güzel bir at oldu. Bunu arabaya bağladı. Susanaya a. ra baya binmesini söyledi. Susana da Semiramisin tenbihlerini tutacağını vadederek şen, şatır saraya doğru arabasını sürdü..
! Kapıcılar, Susanayı görünce • (Küçük prenses geldi,) diye içeriye haber verdiler. Yüzlerce hizmetçi Susanayı karşılamağa koştu. Onu sarayın n iyi j erine götürüp oturttular. Her türlü ikramı yaptılar.
Susana farkında olmadan epey vakit geçti. Pencerenin kenarına ko. | nan beyaz bir güvercin Susanaya |
i Bereket versin Semiramis bu zavallıları kurtardı. Tam İdam edilecekleri esnada meydana bir sürü güvercin gelerek her biri bir adamın başına kondu. Bunu gören hüküm.' dar Semiramisin bu adamları hima.' ye ettiğini anlıyarak onları affetti...
Maamafih hükümdarın kederi zail olmadı. Neşesi kaçtı, ziyafetten hiçbir şey anlamaz oldu. Can sıkıntısı ile odasına giderek yattı. Biraz sonra rüyalı bir uykuya daldı. Rti. yasında Susananın altın pabucunu gördü. Koydukları çekmeceden çıktı. Yerde, sandalyaların üstünde sıçramaya başladı. Sıçradıkça da:
Ben bir tane değilim,
Nerede arkadaşım?
Çabuk isterim onu Götür ona sen beni.
Zavallı şimdi yalnız Ağlıyor benim için; Her yerde arayınız Emri Semiramisin. Diyordu..
Hükümdan uyanır uyanmaz a. kıllı hocalarına rüyasını tabir ettir, di. Onlar prensesin şehirde saklı ol. duğunu söyİLdiler. Her tarafı bir hafta sıkı sıkıya arattılar. Susana-yı bulamadılar. Zavallı Susana o sırada eskisi gibi mutbaktan dışarı çıkmıyordu. Bir hafta sonra hükümdar başka bir çare buldu. En iyi adam larından üç tanesini ayırarak altın pabucu bunlara verdi. Şehirde zengin, fakir, güzel, çirkin kim olursa olsun herkese giydirmelerini emret, ti. Adamlar Susananın evine de gel. diler. Üveyi annesi Susananın pabu-I cu giymesine mani olmak istiyordu. Fakat hükümdarın adamları muhak kak giyeceğini söylediler ve onun ayağına da tecrübe ettiler. Şüphesiz altın pabuç Susananın ayağına tı-| pa tıp geldi. Bunu görenler hemen hükümdara müjdeye koştular. Hü. kümdar sevincinden arabasına binerek doğru Susananın evine geldi. Susanayı pis, kirli bir halde görünce az kalsın şüpheye düşüyordu. Be. rekat versin o sırada Susananın başına konup hemen kalkan bir güver cin Susanayı ziyafetteki haline sok. tu.
Hükümdar Susanayı derhal tanıdı. Babasının iznini alarak araba, sına bindirdi. Halkın: (Prenses bulundu!) avazeleri, alkışları arasında saraya geldiler. Bundan sonra Su. sana sarayın hakiki bir prensesi oldu...
nan beyaz bir güvercin Susanaya I Semiramisin tenbihlerini hatırlattı, j Hemen yerinden kalktı, kapıya koş. tu..
Fakat artık iş işten geçmişti. Ay doğmuş, bir anda elbiseleri kaybol, muş, eski yırtık paçavralar içinde kalmıştı. Yalnız ayağında altın pa-l buçların bir teki duruyordu, öteki-1 ni acele ile düşürmüştü.
Hükümdar, Susananın birdenbire kaybolmasından endişeye düştü. Çünkü birkaç gün evvel ölen kızına çok benzediğinden Susanayı sevmişti. Sarayın her tarafını aradıkları halde tek altın pabuçtan başka bir şey bulamadılar, Hükümdar okadar çok hiddetlendi ki kapıcılarile hiz. metkârlanndan birçoğunun vazifele. rini yapmadıkları için idam edilme, sini emretti. O zamanlar, hattâ yakın vakta kadar padişahlar istediklerini kimseye sormadan asar, ka. serlerdi. Halbuki bu zavallılar masum idi. Onlar Susanayı paçavralar , içinde gürünce biraz evvelki prenses 'olduğunu nasıl tanısınlar?
Mart Ayı Bulmacası
(Ayı İle Tavşan kardeş At oyunu oynuyorlar. Halbuki bu resimde Uç tane sahici Atla bir tane de Köpek gizlenmiştir. Bu üç Atla bir tane Köpeği bulabilir misiniz? Siz bu resmi kesip üç Atla Köpeği boya-Jyınız ve "Yeni Sabah Gazetesi Bilmece Memurluğuna" gönderiniz. Talihiniz varsa güzel ve terbiyevî bir hediye kazanırsınız. Bilmece ’fflFİİupJarınjzi açık gönderirseniz (30) paralık posta pulu kft*i gelir.
insana Alışık Balık!
İ


''T**'"’"
Yer Sarsıntıları
Dünyada En Çok Zelzele Olan Yeı Neresidir Biliyor musunuz?
500 kilo ağırlığında btılunan terbiyo olunmuş deniz canavarı bir kedi sokolganlığıle dalgıcın dinden palamut balığını alıyor îngilterede "Marino Zoo,, ismi verilen "Denk hayvanlan bahçesi,, vardır. "Oaeanariuıfi,, denilen bu canlı balık müzesinde en küçük balıklardan en büyük deniz canavarlarına kadar her cins ve nevi canlı balık mevcuttur. Şöhretti â-limler, büyük profesörler bu "de -niz hayvantan bahçesi,, ne gelerek büyük havuzlar, yapma ırmaklar içinde yaşıyan deniz hayvanlarını tetkik ederler, onlann yaşayışlarını, âdetlerini incelerler; fotoğraflarını çekerler. "Oseanerium,, da bakılan ve beslenen deniz mahlûkları arasında insana alışmış, adam-
cıl ohnuş balıklar da vardır. Meselâ resmini gördüğünüz korkunç hayvanın ismi “Musevî balığı,, dır ve (500) kilodan fazla ağırlıktadır. Yaşadığı havuza dalgıç elbisesi giymiş bir kimse inip de hayvana küçük bir palamut uzatacak olursa korkunç balık kendisine bir lokma ekmek uzatılan bir fino köpeği munisliğiyle dalgıça yaklaşmakta ve uzatılan balığı yavaşça dalgıçm elinden alıp yutmaktadır. Yukardaki resim korkunç balığın elinde palamut tutan dalgıça yaklaşmasını göstermektedir.
bir azda şaka
Vahşi Bir Hayvan
Küçük Rıfat hayvanlar bahçe-F sini gezmeğe gitmişti. Eve dönünce babası bütün hayvanları görüp görmediğini sordu. Rifat ceva.pl
verdi:
— Yalnız bir tanesini göremedim, onu çok görmek isterdim. Mu hakkaâc çok vahşî ve yırtıcı bir
Z a 1/sn ( ? Bu/? c/#,? İ
(ARBtyAi PREN5E5
Kraliçe de onlar/ , t „
Kay H a.frj
Cute/ür 1

i
F. yer sarsıntıları tarihte kor-j kunç ve dehşetli hatıralar bırak -I mıştır. Asrımızın başlangıcına çık-| tığımız takdirde bile San Franşişko şehrinin 1906 da 16 - 17 nisan gecesi bir sapan okunun yaptığı ı şekilde, belki yirmi metre yükseklikte topraklar kaldırarak husule gelen bir sarsıntı Amerikalıların hâlâ zihninde mahfuzdur. Bu felâkette yüz binlerce insan, yıkılan binaların altında kalarak veyahut da, sarsıntıyı takip eden korkun' yangın kurbanı olarak ölmüştü.
Bu felâketten birkaç gün sor ra Valpareso sarsıntısı da bu ka dar cana kıymamakla beraber çok korkunç bir şekil göstermişti. Burada da şehir ve liman baştan aşağı hâk ile yeksan olmuştu, ölüm vakasının San Fransisko felâketine nazaran daha az olması sarsıntının şiddetinin azlığından değil, çıka nyangının o kadar şiddetli olmamasından ileri gelmiştir.
15 sene müddetle Amerikanın sırt kemiğini teşkil eden bu dağ silsileleri mıntakası titremedi.
1920 senesi nihayetine doğru 13 kânunuevvelde bir sarsıntı, Vil-larica volkanının yıkılmasını mucip oldu. Arjantinde ve Şilide derhal yerler sallanmağa başladı. Şilide

hayvan olacak. Her tarafta ilânlarla' haber verilmişti.
— O hayvan nasıl şeymiş?
— Her tarafta "yankesiciler -den kendinizi koruyunuz,, diye yazılıydı amma bakındım, bakındım hiç bir kafesin içinde ıböyle bir hayvan böremedim.
re■,/
I c-iİj-a! j ®
Mfcaâs 03 -k

IVfKra/ıf g Uçuruma Yuvir(&ndt
lKarb«y&z( Evde
Har* 141 »i 9 ûuldufâr
’büyük bir vilâyette, bazı köyler baştan başa çamurlar içine gömüldü veyahut da dağlardan kopup gelen kaya parçalariyle tamamen mahvoldu.
Arjantinde, yalnız Mendoza vilâyetinde 6000 ve Şilide de 10000 kadar ölü sayılabilmişti.
îki sene sonra Andes dağlan yeniden sallanıyordu. Bir yer sarsıntısı, dalgaların karaya hücumu sahili harap ve birçok şehirleri mahvediyordu. Santiago şehri de alı üst oluyor enkaz altından 5 yüze yakın ceset çıkarılıyordu. Fakat Laterena da on metre yüksekliğinde dalgalar şehri dört kere baştan başa suya garkediyor, evleri kökünden sökerek, parçalıya -rak, kaçmağa muvaffak olamıyar halkı, aşağı yukarı bin kişiyi mahvediyordu.
1926 da Meksıkada, garp sahilinde bir yer sarsıntısı ve dalgalar 2000 kilometre murabbaı bir araziyi harabeye çeviriyordu.
Bundan sonra Pasıfikte Amerikan sahili boyunca bu felâketler, insanı nevmidiye sürükliyen bir intizamla devam etti.
1927 kânunusanisinde Kalifor-niyadaki yer sarsıntı ve sebep olduğu karışıklık ve felâket, aşağı Ka liforniyada örfî idare ilân edilmesini zaruri kıldı.
1928 teşrinievvelinde M eksi -kada elli kadar yer sarsıntısı birçok mıntakaları harap ettiği gibi ayni senenin kânunuevvel ayında Şilide Talca ve Şilan mmtakalann-da şiddetli bir yer sarsıntısı 500 kişiyi öldürdü.
1929 mayısında Arjantinde 140, haziranda yine Arjantinde 250 ve Venezuelalada 200 kişinin ölümüne sebep olan sarsıntılar husule geldi. îki sene sonra Meksikoda, Ve nezuelada yer sarsıntıları panik uyandırdı, 1932 de Sontiago de Cu-bada 2000 kişi öldü. 1933 martında, Kaliforniyada yeni bir felâket husule geldi. 14 şehir müthiş zararlar gördü, Los Angelosda ve Long Bealda birçok binalar yıkıldı. Petrol kuyuları ateş aldı. Enkaz arasında 150 ölü ile 4200 yaralı çıkarıldı. Beş ay sonra Nicaraguada Leon şehri harap oldu.
Talili Küçük
Okuyucumuz
Masa s* iti kazanan Ahmet Parlak
Şubat bulmacamızı çözen küçük okuyucularımız arasında çektiğimiz kurada birinciliği kazanmış olan Ahmed Hulûsi Parlak matbaamıza gelerek kazandığı cici masa saatini aldı ve gazeteye basılmak üzere bir de resmini getirdi.
Küçük okuyucumuzun gerek o-kul, gerekse daha sonra iş haya, tında daima talili olmasmı ve yurda faydalı, hayırlı bir Türk evlâdı olarak yetişmesini temenni ederiz.
YINİ1ABAM
Sayfa ı 5
Tiyatro Tenkitleri:
Bir Muhasip Aranıyor Nasıl Oynandı ?
BAHA DÜRDER
12 MART 193»
İKTİBAS VE TERCÜME HAKKİ MAHFUZDUR — 7 -
Ergani Madeninde
Tokat Kalhaneleri Hakkında Verilen Manasız Ve Gülünç Bir Emir!
Tokatta Tasfiye Olunan Yerli Bakırlarımız; Avru pa Bakırından Çok Daha Dayanıklı iken; Avrupa ya 8 Sene Boş Yere Birçok Paralar Verilmiş!
7
Ergani madeninin
Çıkan kısmın hulâsası
Hatırat sahibi Bağdad ürerinden İrana hareket edeceği sırada Sarıkamış felâketi do-layuile evvelâ üçüncü ordu sonra da “kumandayı almak üzere,, Bağdada hareket emrini alıyor. Az zaman sonra Istanbula çağrılıyor. Karargâhı Kartalda bulunan on dördüncü fırka kumandanlığına tayin ediliyor, fırka-sile Gerevizderede iken birinci ordu erkânı-harbiyesi reisliğine ve birikirini müteakiben Galiçyaya girecek orduya. Irakta altıncı ordu kumandanlığı erkânıharbiye reisliklerine tayininden sonra yine Irakta bulunan on sekizinci kolordu kumandanlığında bulunuyor. Buradan ikinci ve az bir zaman sonra da birinci Kafkas kolordusu kumandanlığına tayin ediliyor ve vazifeye banlıyor.
General Refahiye yolundadır.
(Maden kasabasının 6000 den fazla nüfusu var. Hemen hepsi de madencilikle geçinir. Sancağın nüfusu 46,500 kişidir. 35,700 ü Türktür. Kasabanın denizden yüksekliği 1100 metredir. Mihrab deresinin her iki tarafındadır. Havası sağlamdır, lkinci-teşrin nihayetinden şubat nihayetine kadar kar, gubattân nisan nihayetine ve hatta mayıs ortalarına kadar yağmur yağar. Eylül nihayetine kadar kuraklık ve eylülden ikinciteşrine kadar yağmur devam eder.
Madenin bulunduğu tarih hakkında iki rivayet var, birine göre hicretten 512 yıl sonra keşfedilmiş. Bazı müelelifler de Milâttan iki asır önce Asuriler tarafından keşfedildiğini iddia ediyorlar. OsmanlI hükümeti 1266 yılında emaneten idareye başlamış.)
Buradaki maden memuru Sadi efendi, pişkin ve tecrübeli bir zat. Ondan da not ettiğim kıymetli malumata göre :
(Mağaralar 60 metre derinliğe kadar iniyor. Bıı derinliğe 70 : 80 basamakla ve bazı meyillerle varılıyor. Mağaraların adlan: Sarhoş, Sıcak, Kumluk, lâm. Bu dördü intizamlarını, olduğu gibi muhafaza ediyorlar. Sarhoş ve Sıcak mağaralan Asuriler za-manmdanberi mevcutmuş. Bizim Eu madenleri işlet, mekllğimiz Sultan Mecit zamanında başlamış. Gümüşhane'den ustalar getirilmiş. Mevcut Rum usta, lar oradan gelenlerin ahfadı imiş. Rumcalan bile Lâzca ile karışıkmış.
Mağaralan hamam kubbeleri gibi. En büyüğü takriben 20 metre arzında, diğerleri ufakmış. Bazı yerlerde hararet + 40 mış. En yüksek hararet sıcak mağarada imiş, Elbise ile hamama girmiş gibi nisan terlermiş. Buradaki işçifer yalnız donla çalı, yırmış.
Bakır Tokat'ta tasfiye olunuyormuş. Buradaki kalhanelerde yalnız eritilip kalıp haline getiriliyor-muş. Tokatta ise % 20 firesi
muş Tokatta ise % 20 firesi ayrılıyormuş. Son yıllarda bu üre yüzde 18 e inmiş. Bunun da sebebi
umumî görünüşü
gitikçe madenin iyileşmesi ve tasfiyenin daha dikkatli yapılması imiş, tik zamanlarda ancak yüzde 36, 40 1293 yılında ise yüzde 45, 50 bakır alına-biliyormuş. Bir Macar mühendisi Tokatta fırınlan ıslâh etmiş, 1827 den sonra yüzde 80 alınmağa başlamış. Meşrutiyet ilânından 1'27 yılma kadar çıkarılan bakırlar öylece kalmış ve o yılda toptan eritilmiş.
Yılda bir milyon kilo bakır çıkanlıyormuş. 1293 de Ruslarla harp dolayısiyle bir buçuk milyon çıkarılmış. Tokata naklolunmuş, fakat bir milyonu tasfiye olunabilmiş. Her yıl 400, 450 bin kilo bakır İskenderun yolile Ingiltereye gönderilerek o-rada eritilip ve sefaret vasıtasiyle satılıyormuş. Tasfiyeden sonra tonu 50, 55 lira ediyormuş. în-gilizler buna kurşun karıştırıp yumuşatarak satı-yorlarmış. Halbuki yumuşayan bakır iyi kalay tutmazmış. Tokatta bizim tasfiye ettiğimiz halis bakır sert olup kalayı iyi tutarmış. Bizim bu halis bakırın kilosu 1327 yılında her masrafı, hattâ memur maaşları bile dahil olduğu halde Samsunda teslim edilmek şartiyle 5 kuruş 10 para imiş.
Sultan Hamid zamanında 1307 de şöyle bir i-rade çıkmış: “Artık Tokat kalhaneleri işlemesin! Fakat memurları yerinde kalsın ve maaşlarını alsınlar! Fişekler için lâzımgelen bakır Avrupadan satın alınacaktır!,,
Sekiz yıl bu tarzda hareket edilmiş Avrupa-nın çürük bakırına birçok paralar vermişiz. Nihayet 1815 de anlaşılmış, yahut Sultan Hamid haber almış ki Avrupadan satın alınan bakırlardan yapılan kovanlar üç atış da çatladığı halde Tokatta tasfiye olunan yerli bakırımız 8, 9 defa atışa dayanabiliyor ! Bunun üzerine padişah hemen irade etmiş: Tokat kalhaneleri işe başlasın! (1)
1327 de Tokat kalhanesinin ıslâhından sonra Meşrutiyetin ilânındanberi tasfiye olunmıyan bakırlar tasfiye olunarak yüzde 80 alınmasına rağmen yine bu kalhanelerin tatil edilmesi emri verilmiş. Oradaki kalhaneler, Sultan Mecid zamanında 10.000 altına yaptırılmış. Padişah gelecek diye bir de hünkâr dairesi yaptırılmış. Bu kalhane ıslâh olunmasına rağmen metrûk bırakılarak Avrupadan kilosu 14 kuruşa mahlût kalay alınmaktadır: Yüzde 40 ı bakır, yüzde 60 ı kurşun, kalay gib yumuşak maddelerden mürekkep bir bakır.. ______________ (Devamı var)
(1) Para ve zaman öldüren böyle elim işlerimizin bir kitabını yazmak Türk milletine pek bü-yük hizmet olmaz mı? Kim bilir bu Avrupadan bakır aatm alma işi için ne dolablar dönmüştür. Meşrutiyet devrinde dahi bu türlü yolsuzlukların tekrarlandığı görülmüştür; meselâ: Neferler için hazır demir karyolalar bile Avrupadan satın alınmıştı. O zaman ben de Edime fırka erkânıharbi idim. Sözle ve yaziyle çok itirazlar yaptım. Fakat işler tuttuğu yolundan bir türlü dönemedQ
-
Galatasaray
Murakabe Heyeti
Dünkü toplantıda eski İdare heyeti yeniden seçildi
Ekseriyet olmadığından geçen hafta yapılamıyarak tehir edilen Galatasaray spor klübü yüksek mü rakabe heyeti dün klüp merkezinde toplanmıştır.
Doktor Bay Orhanın reisliği altında toplanan GalatasaraylIlar ruznamedeki işleri görüştükten sonra yeni idare heyeti intihabına geçmişler, Bay Sedadm reisliği, i-kinci reis İstanbul mebusu Yaşar, kâtip Bedri, muhasebeci Adnan, veznedar Naci İpekçi, Tevfik Ali, Ihsan ve Süleymandan müteşekkil eski idare heyetini yeniden intihap etmişlerdir.
"Yeni Sabah,, san kırmızılıla-ra muvaffakiyetler diler.
Güneş kuıübU kongresi toplana "adı
Dün için yapılacağını yazdığımız Gilneş klübü fevkalâde kon-ı gresi ekseriyet olmadığından yapılamamıştır.
21 mart günü tehir edilmiştir.
Limandaki Hırsızlık
Tahkikat ehemmiyetle devam ediyor
Denizbankın Eminönündeki bir ve iki numaralı birleşik ambarla-nnda meydana çıkarılan hırsızlık hâdisesi etrafında gümrük muhafaza, denizbank, polis tahkikatı ilerlemektedir. Bu hadisenin mes'ulleri birkaç güne kadar meydana çıkarılacağı söylenmektedir.
POLİSTE :
Tramvayla otomobil çarpıştı 1
Dün öğleden sonra saat 13 te Beyoğlunda Meşrutiyet raddesinden geçen, Tepebaşı Kallavi soka, j ğında 14 numaralı evde oturan Meh mede, şoför Ali Akkayanın idaresindeki 2191 numaralı otomobilj çarpmamak için manevra yapmış, tır.
Lâkin, bu sırada otomobil, fre-1 nin tesirile geri geri gittiğinden, ar-! kadan gelen ve 2839 numaralı vatmanın idaresinde bulunan 46 numaralı Fatih.Harbiye tramvayı oto-| mobil ile müsademe etmiştir.
Çarpışma esnasında, otomobilin çamurluğu zedelenmiştir.
Üç kişi tarafından dövülmüş !
Samatyada Sabunhane çıkmazıu da oturan Sırn isminde bir adam polise müracaat ederek karanlık Yavuz sokağında Ahmedin yazıhanesinde ihsan, Yusuf ve Lûtfi tarafından dövüldüğünü iddia etmiştir. Hâmile bir kadın merdivenden düşerek öldü
Yedi kulede Havagazı sokağında 5 numara! " F’ıtiçe is-
.ıinde genç ve hamile bir kadın, evvelki gec. v. ..ıvenuen düş-
müştür.
Hamile kadın, bu suretle hasta, lanmış ve feci iztiraplar içinde Haseki hastahanosine kaldırılmıştır.
Fakat yapılan bütün tedavilere rağmen kendisini kurtarmak müm. kün olmamış, dün Eastahanede ölmüştür.
Gaz ocağı parladı
Kalyoncu kolluğunda Eczacı ba^ şı sokağında 35 numaralı apartıma-nın ikinci katında oturan Yani dün gaz ocağını yakarken yere dökülen gazlar ansızın tutuşmuştur.
Mumaileyh, hemen odadaki halılardan bir kısmını alarak yanan gaz ocağının Üstüne atmış, ateş, halıların bazıları yandıktan sonra, yi. ne kendisi tarafından söndürülmüştür.
(23 Niıan . Çocuk bayramı) ÇOCUKLAR!
Bayramınızın bütün bayramlardan üstün olmasını öğretmenlerinizden isteyiniz!
İstanbul Şehir tiyatrosu komedi kısmı sanatkârları; Fransız tiyat. rosunda şimdiye kadar ismine rastlamadığımız bir mütercimin, V. Schöthan'dan çevirdiği bir komediyi iki haftadır oynamakla meşguldürler.
Eser, Schönthan'dan »on yıllarda çevrilen Sözün kısası, Büyük hala gibi komedilerin çevrilişine nazaran en acemise adapte edilenidir; ve Bir Muhasip Aranıyor ismini taşımaktadır.
Bu eseri seyredenler; hiçbir vakit gayesi yalnız kahkaha toplıyan; ve 3anat gözetmiyen; hafif, nezih komedi karakterinden uzak, anlaşmazlık ve karışıklık- hattâ gürültü, patırdı ve kargaşahk-ile iskeleti kurularak meydana gelen eserlere nihayet vermek zamanının artık geldiği hükmünü çok çabuk vermektedirler. Biz de bu sene oynanan Oğlumuz komedisi hakkında onun mu. balağa ve sululuktan uzak karakte. ri karşısında nasıl sevincimizi izhar etmişsek, bugün de’bu eserden son. ra, tam manâsile zıt düşüncelere kafamızda yer vermek mecburiyetile karşılaşıyoruz. Bunda haklıyız; çünkü komedi kısmı zorla aiaturkalaştı-rıhpj oynanan İngiliz dâhisi Şekis-pir’in Yanlışlıklar Komedyası da dahil olduğu halde, bu sene Oğlumuzdan başka eser oynamamıştır. Tiyatro, (Bir muhasip) arayıcığına (iyi eserler) aramış olsaydı, bu sene daha çok iş yapmış olurdu.
Bir eser tasavvur edin! Mevzuunu hazırlatmak için birinci perdenin başında tek şahsa upuzun lâkırdı söyletilir ve o eserin içine hiç de güzel olmıyan fıkralar sıkıştırılarak hattâ sıralanarak halkı gülmeye teşvik edilir.... Garip, acayip micaz ve düşünceli bir amcanın delikanlı olmuş yeğenini iki yaşında bıraktığı zamandanberi Türkiyeye gelmediğini düşünün.. Ve gelir gelmez de elile koymuş gibi onlann bulunduğu yeri ve asıl vakanın geçeceği çiftliği çarçabuk bulduğunu tasavvur edin. Bunların üzerine istediğiniz kadar gayri tabiilik koyun... İşte eser...
* • •
* Gelelim eserin mevzuuna:
((Tekin Tokgöz= Muammer), (Tosun Açıkgöz —Reşit Akif) arkadaştırlar ve havaî bir hayat sürmektedirler. Tosun, Istanbula bir-’ kaç saat mesafedeki çiftlikte yazı geçiren amcasının kızından (Leylâ = Perihan) yanlarına gelmesi i-çin bir mektup almıştır.
Bu, Istanbuldan uzaklaşmak i-çin bir vesile olacaktır. Çünkü Teki-1 nin kefil olduğu 300 liralık bir borçtan dolayı, alacaklısından (Arman-' — Hazım) kaçması lâzımdır.. Kefil olduğu arkadaşının bu hareketine evvelâ canı sıkılan Tekinin o günlerde Istanbula gelecek olan ve garip bir tabiata malik bulunan amcasının (Cabir Tokgöz = Sait) oraya gelip kendini borçtan, harçtan ve alacaklılarından kaçmış bir vaziyette görmesinden ulaşacağı memnu, niyeti düşünerek, arkadaşile bera. ber ve oraya gidecek muhasibin yerine çiftliğe gitmek aklına gelir.
Asıl muhasibi (Rakım = Mahmut) orada bırakmağa karar verirler ve onlar gittikten sonra da amca gelip yeğenini erini bulur, sukutu hayale uğrar.
Diğer perdeler: Çiftlikte; dekoru, eski bir dekor üzerine kâğıt kaplanmış ve birinci perdedeki mobilyaların üstündeki örtüler kaldırılmış bir şekilde (Fakat masa ne-
ile SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM
Her yemekten sonra günde 3 defa muntazaman SB HB dişlerinizi fırçalayınız. H
Yt..ır tiyatrosunun kıymetli a fillerinden Hâzini
dense değişmemiştir) bir holde geçer.
Bu çiftliktekiler, İsviçre, Amerika gibi modern bir yaşayışa maliktirler ve av partileri, at gezintileri- tabiî kadın, erkek - tertip olunmaktadır. Vakalar birbirine kanşır. 300 liranın alacaklılığım üzerine alan Ermeni, seyyah amca bir vesile ile de oraya götürülmüşler ve vakanın inkişaf etmesine ve derinleşmesine sebebiyet vermişlerdir. Muharrir öyle istemiş ne yapalım?..
Orada birçok gülünç vakalar geçer. Amcanın kızma, av meraklı, sı komşulardan birisi (Osman=• Yaşar) taliptir; kız halbuki muhasip sıfatilc oraya giden Tekini sevmektedir. Hattâ kızın arkadaşı (Selma= Şevkiye) da Tosunu... Fakat vaka bukadar değildir. Evde kendine mahsus meraklan olan bir rum mürebbiye vardır. (Mari— Be-dia) Tabiî o da eser icabı Arman'la sevişecektir: sevişir, lstanbuldan
asıl muhasip gelecektir; gelir. Oyunun nihayetinde iş meydana çıkar, amca; borcu gırtlağına çıkmış yeğenini tanır ve seviştiği kızı babasından (Behzat) istiyerek onlan evlendirir.
♦ ♦ •
Şahıslar hakkında bırşey söyleyip kabahati onlara yüklemek bu vaziyet karşısında hiç te doğru bir hareket olmaz. Nasıl, dram yazıcılarımız piyeslerinin muhakkak Muh sin tarafından oynanmasını istiyorlarsa : komedi çevirenler bilhassa a-tapte edenler de, belki halk tutuyor diye, İktisadî sebeplerden Hazım ve popüler sükseleri olan diğer sanatkârları hemen her vakit göz-önünde bulunduruyorlar. Hele tak. litei olursa... Bu sözümüzün doğru, luğunu anlamak için hatıramızı yoklamak kifayet eder.: Operetler de dahil olduğu halde şimdiye kadar az mı külhan bey, az mı Rum, az mı Ermeni seyrettik? Aramızda yaşıyan karakterler üç nokta arasında mı dolaşıp durur?
İşte bunun içindir ki, bu oyun i-çin sanatkârlar hakkında bir şej{ söylemiyeceğiz.. Onlar ne yapsınlar? Verilen roller, şimdiye kadar oynadıkları birçok rollerin isimleri değiştirilmiş kopyalarından başka bir şey değildi, ve onlar da güldürmek için baş vurulan çarelerin hepsini denediler.
Güldürmek ve ağlatmak eserlerin muvaffakiyetini ölçecek yegâne miyar mıdır acaba? Bu bahse başka bir yazımızda dönmek istiyoruz.
hayfaı O
YENİSABAH
12 MART 1939
Sözüm Günahımdır...
Aşkın Kuvveti
Murat ile Muhlie ayni çatı altında doğdular. Muhlisten yirmi yedi gün sonra dünyaya gelen Murat Muhlisin dayısının oğludur. Bu iki akraba çocukları ayni bahçede oy. nadılar. Ayni terbiyeyi aldılar. Günler İlerledikçe birbirinin mütemmimi oldular. Huylan, düşünceleri, el biseleri her şeyleri birdi. Evin için, de Muhlis, Muratsız nemrut kesilir: Murat ise Muhlissiz aksi bir mahlûk olurdu. Ev halkı ve komşuları bu bir çift erkek kumrunun birisi keşki kız olsa derlerdi.
Muhlis yirmi iki yaşma basmıştı. Bir senedenberi çılgınca sevdiği Nerminine biran evvel kavuşmak istiyordu. Her zaman Murada:
— Kardeşim tahsilimizi bitirdik. Ne olur sen de birisini sev de benimle beraber nişan yapalım. Bak şu Nermin seni bana unutturacak, anla onu nekadar seviyorum. Seni de pek unutamam ya!...
Benim ilk yavuklum senain!.. Diye şaka yapardı.
Bir gün geldi Muhlisle Nermin nişanlandılar. Bu nişana Murat da Muhlis kadar sevinmişti. Fakat zaman ilerledikçe Muhliste büyük bir kıskançlık baş gösterdi. Nermini e-linden gelse göz hapsine alacaktı. Arkadaşına derdini dökmek için:
— Muratçığım, Nermini çok. pek çok seviyorum. İstiyorum ki o yal-nız bana gülsün, yalnız benimle konuşsun, her şeyi ben olayım.
Murat ise:
— Nermin çok iyi bir kızdır. Seni mesut edeceğine kanaatim var. Diye teselli ederdi.
Nihayet büyük bir düğün Nermin ile Muhlisi birleştirdi. Kıskançlık Muhlisin içini sardı. Her dakikasını kendi kendine haram etmeğe başladı. Hattâ Murada olan emniyeti bile sarsılmağa başladı.
Günler geçtikçe zayıflıyan Muhlis bir gün geldi yatağa düştü. Doktorlar umumî zafiyetin ileride meş’um bir hastalık doğurabileceği, ni müteaddid defalar söylediler. Fakat hasta yemekten, içmekten çoktan kesilmişti. Nerminin neşesi veya kederi onu derhal şüphelendirir arkadaşına:
— Murat bu kadın muhakkak birini seviyor. Bak ne neşeli, çok vakit de kederli, çünkü sevdiğini dü fûnüyor.
Diye bir kulp takardı.
Kıskançlık Muhlisin benliğini bütün kuvvetile istilâ etti. Bir yaz böyle geçti.
Yaprakların sokaklarda süründüğü bir gece idi. Kesik kesik öksüren ve konuşan Muhlis son dakikalarını yaşıyordu. Bu ağır hastanın baş ucunda dayı oğlu Murat göz yaşlarını tutamıyordu. Bir köşede büzülmüş kaç gecedir uyku yüzü görmiyen zavallı Nermin de içini Çeke çeke hıçkırıyordu. Muhlis büyümüş gözleriyle Murada bakarak yavaş yavaş söylenmeğe başladı:
Şimdi herşey kendisine gayri tabiî bir mahiyette imiş gibi geliyordu. Canavarın uluması hâlâ kulaklarında uğulduyordu.
— Svanild vadinizi unutmayın dedi, ve bir bronşite yakalanarak üzüntünüzü arttırmamak başlıca arzum. Ben gidiyorum.
— Pekâlâ, fakat durun biraz, bu akşam ne diye şatoya gelediniz ?
______Araştırmalarım hakkında bazı malûmat verecektim. Yalnız çok yorgunsunuz.
Luna da:
— Geldiğiniz zaman zavallı bitkin idi. Allah aşkına gidiniz va 'onu rahat bırakınız, dedi.
Genç kadın de yorgun görünüyordu. Godard yavaş yavaş uzaklaştı. Svanild avluda kendisine yetişti. Heyecanla:
— Bize itimad edin sevgilim dedi. Luna size anlattığı zaman, hen-şeyi öğreneceksiniz, fakat sizi, böyle bırakamam...
— Anladım, size inandığımı ağ-
— Murat, Muratçığım beni dinle artık ben aranızdan ayrılıyorum. Eğer Nermin!... Burada haeta yutkundu, doğrulma jc-istedi. Sıska, sararmış bir el Muradın omuzunu son bir gayrette sıktı. Titrek dudakla andan şu kelimeler döküldü.:
— Eğer Nermin başka bir erkekle evlenirse onu yaşatmıyacak. sın emi Murat? Cevap versene?
Murat arkadaşının gözlerine baktı. Hastanın bakışlarında yalvaran bir ifade vardı. Nihayet Murat hastanın son arzusunu yerine ge. tirmek için:
— "Evet,, kelimesini işittirebil-tü.
***
Kocasının arkasından Nermin çok ağladı, sarardı, soldu. Murada gelince o da bu evde kalamazdı. Çünkü nereye baksa Muhlisin haya-lile karşılaşıyor, herşey ona Muhlisi hatırlatıyordu. Artık onun günleri bir azap oldu. Memuriyetini değiştirdi. Anadoluııun hücra bir köşesine çekildi.
Aradan süneler geçti. Bir gün postacı Murada bir mektup uzattı. Bu mektup ona derin bir acı katır-latti. Her şeyi baştan düşünmeğe şevketti. Mektubu yazan sınıf arkadaşlarından biriydi. Bu çocuk Muhlisi çok severdi. Mektubunun bir yerinde aynen şöyle diyordu: (Zavallı Muhlisin baktırmıya bile kıyamadığı Nermini geçen sene llhami adın da bir Mühendis aldı. Duyduğuma göre Nermin ötenle ölünmez diyormuş!..)
Murat bu satırları büyük bir he. yecanla okudu. Bir daha okudu. Sağ eli yavaşça sıkıldı, gözleri kısıldı, çenesi sağa kaydı. Ağzından şu kelime hafifçe çıkıverdi.
— Evet-.
Gece yansı.. Titrek bir adam yorgun bir hasta gibi Mühendis 11. haminin köşkünün merdivenlerini a. ğır ağır çıkıyordu. Bu, Murattır. Yavaşça eve girmeğe muvaffak olmuştur.
Şu anda bir ana uyanan yavrusunun salıncağını sallıyor, hafif fakat hazin bir ninni söyliyordu.
Murat sesin geldiği tarafa doğruldu. Sağ eli bir rövelver taşımaktadır. Ninni söylenen oda kapıaı a-çıktı. Pijamah kadın, Nermin esniyordu.
îşte burada Muradın yine gözleri kısıldı çenesi yana kaydı, parmağı tetiğe dokundu, bir feryad!.. Bir çiçeğin dökülüşü gibi narin bir kadın vücudu yere serildi. Murat ikinci kurşunu atamamıştı. Kısık gözlerinden damlıyan yaşlar, titriyen el buna mani olmuştu. Fakat tek kurşunla vazifesini pekâlâ görmüştü.
»*»
Mahkeme hıncahınç dolu idi. Herkes kulak kesilmişti. Büyük bir sessizlik hüküm sürüyordu. Bu sı-
zımdan işitmek istiyorsunuz, tabiî Svanild, inanmaz mıyım hiç ?
— öyle ise derhal eve koşun,
Svanildden ayrılınca Godard köprüye doğru giderek orada bıraktığı mantosunu aldı. Zihni çok ka. nşık idi. Muhakkak olan bir şev varsa o da, Svanildin hayatta bu. lunması, ve esrarın anahtarının taş üzerine kazılmış tek bir kelimenin içinde saklı olduğu idi.
XXVI
Eve gelmesini müteakip, Go. dard üstünü değiştirdikten ve kütüphanesinde hergün oturduğu koltuğa kendisini attıktan sonra duyduğu hayret ve inanmamazhğın büyüklüğünü hissetti. Şeytanî ulumanın hatırası ve Svanildin ümitsizliği ve kederi rüya görmemiş olduğuna yegâne iki şahitti.
Bizzat kendisinin hareketi de garip idi. Oliveri haberdar edebilir ve iki kadını da, kendilerine hakikati söylemeleri için sıkıştırabilirlerdi.
Tayyare Piyangosunun 5 nci Keşidesi
Dünkü Keşidede Kazanan Tekmil Numaraları Yazıyoruz.
15 OOO
Lira kazanan
8531
Sonlan (31) ile biten bütün numaralar ikişer lira amorti alacakl rdır.
2000 Lira kazanan
20313
1000 Lira kazanan
34255 37264
500 lira kazanan
18952 3122 38405 31685 15614
18920 14622 6791 12307 19297
6540 200 lira karanaalar 23480
32646 5161 22707
35299 22419 8897 7762 23066
26515 35-18 14438 687 19288
20 2251 11289 19198 25269
332 14931 27191 28863 18938
19938 7650 33840 37161

13127 28055 32686 28983 10143
26366 620 13285 23580 1714
13778 12271 2922-1 6897 30-126
2289 31977 33343 7227 26215
19919 34393 24551 31420 296
25734 1598 14334 20737 23757
34448 4254 26129 25382 22035
33198 21958 24129 31288 1255
4283
50 lira kazananlar
13875 18292 17204 1166 16738
295 20273 9004 1150 31050
21682 29898 15433 4121 280
30119 33433 22790 39383 12
4786 7975 30143 22166 20322
21943 17684 38189 2814 32820
G018 22217 35906 16376 23654
11411 23960 9983 38134 31895
34988 27043 11286 3264 2566
8375 23340 38571 21971 7160
12187 27018 10133 12098 39883
36100 13983 17170 16912 29080
38122 39275 4131 26536 2379
22893 32509 23666 30450 15363
21358 15093 15828 37889 8853
6954 29818 22818 9699 16409
39998 20999 28224 22325 23420
31102 14043 14313 22478 36512
13676 12520 4214 23190 12106
30-1 30217 14127 9988 18552
17343 24833 6414 17219 2847
36122 17796 2553 27988 10205
16764 2721 38887 31227 28141
24250 12129 29297 22707 32474
10619 32707 21990 25367 7785
rada hâkimin gür sesi salonu dol.-
durdu.
— Kasdınıza sebep nedir? Gü.
rahkârsınız! Murat bitkin ve ölğün bir halde yavaş yavaş doğruldu ve
ağır ağır konuştu.
Evet Günahkârım Cezamı bek.
liyorum sözüm günahımdır.!
Abidiu Kısa kürek
Çeviren : R SAGAY
Tefrika No. 41
Nihayet soğuk kanlılığını ete aldıktan sonra muhakemesi yapmış olduğu ilk hareketi muvafık buldu: Svanıld ite Luna sağ ve salim idiler. Bir daha böyle tehlikeli işlere.
Girişmiyeceklerini vadetmişler-di. Sözlerine itimad caizdi. İşitmiş olduğu ulumayı hangi acayip bir mahlûk ortaya çıkarmıştı. Eski rivayetler hatırına geliyordu: Hort-lıyan cin, Hamand ailesinde arası-ra meydana gelen, ve gizli odada saklanan yan insan yan hayvan mahlûk, vampir olarak yaşıyan ölüler.. Mis Bartendal da çok korkunç bm hakikatten bahsetmişti. Ca navar ne mahiyette olabilirdi.? Bir
10509 23787 20666 13431 37098 4490 27574 12285
30 lira kazananlar
6458 344 38952 . 5659 18898
312G9 35786 28200 27216 2113 36498 5261 16407 8106 21056 i 29737 34022 17145 4713 25854 34652 38375 34153 19066 35306 11759 32380 1233 2203 7400 17129 9793 37179 39310 36083
4939 5836 2784 14398 10595
378 21005 4135 29751 17720
751 9815 31038 38979 29083 22615 28216 10295 18934 14845 35519 25333 7802 28745 23070 10703 9521 18658 29943 14480 2472 6998 6947 21257 33008 19754 12958 35613 22294 14165 36980 24054 21464 30392 5843 31818 13047 24585 15947 25209 35567 19307 33070 2923 25628 33645 27728 15333 38208 17995 7945 25020 31484 31087 4181 16947 4702 30619 38732 27069 32962 24759 35125 4888 26284 21619 14573 9327 6308 28485 6790 26916 17507 10199 13370
Galata çocuk esi geme kuru ■unu» çocuklara yardımları Kolumuz 939 yılının ilk ayı içinde iki doğuma ebe, ilâç ve giyim yardımı, üç hasta çocuğa ilâç yardımı, on beş yoksul çocuğa yiyecek yardımı ve otuz ilk okul talebesinde göğüslük ve ayakkabı yardımı yapmıştır.
Bu yardımların âmilleri olan Galata Nahiye çevresindeki sayın halkımıza ve müesseselere kolumu za yaptıkları yardımlardan dolayı şükranlarımızı bildirmeyi bir borç biterek sayın gazetenizle dercini rica eder, saygılarımızı sunarız.
Bir kayık bafyordu
Dün Beşiktaş önlerinde fazla deniz olması yüzünden demir yüklü bir kayık batmak tehlikesi geçirmiştir Kayığın içine hücum eden suların ( tesirde tekne batmak iizere iken hadise mahalline liman motörler: j yetişmiş ve kazanın önüne geçilmiş-1 tir. Kayığın hamulesinin mühim bir kısmı denize dökülmüştür.
YENİ NEŞRİYAT
Yeniğin
Matbuat âlemimize yeni karışan haftalık (Yenigün) refikimizin ilk sayısı birçok tanınmış imzaların seçme yazılan ve biribirin-den güzel, canlı resimlerle süslü olarak cidden nefis bir şekilde intişar etmiştir.
Fransa Tarihi
Üstad Hüseyin Cahit Yalçın ta. rafından tercüme edilen bu kıymetli eserin ikinci cildi de Kanaat kitap evi tarafından nefis bir surette nes. redildL Ciddi ve tarihi eserler okumaya meraklı karilerimize hararet, le tavsiye ederiz.
noktayı zihninden çıkaramıyordu: Luna ile canavar odadan beraber çıkmışlardı. Halbuki kendisinin suya atılarak gizli odaya girmesi ara. sında ancak bir iki dakika geçmişti. Bu vaziyete canavar adetâ or. tadan kaybolmuş gibiydi. Acaba Mis Bartendal maddî bir şekilde bir hayalet mi göstermişti? Genç kandı, nın sesini, canavarın uluması anın, da işitmemişti. Bu sırada gizli odadan çıkıyor mıydı?
Nihayet Svanild, (on dakika evvel gelmiş olsaydınız) demekle pe anlatmak istemişti. Bu sözleri Luna da teyid etmişti.
! Tefrika No: 24
EylulUn ortasına doğru bir tel-1 graf, Nailin geleceğini haber verdi. Derhal evin içi alt üst oldu, th-l tiyar teyze, yeğeninin odasında her şeyin tamam olup olmadığmı| görmek için boyuna didindi dur-| du. Bahçevan, bahçenin yollarını, tarhlarını düzeltmeğe koyuldu. Zehra ise. Nailin çok sevdiği bir! balık yemeğini özene'bezene yapmağa hazırlandı.
Bana gelince, bu son serbest günümden, kayalıklar arasında u-ztın bir gezinti yapmakla istifade ettim. Ve akşam geç vakit saçlarım | karma karışık şapkam bir tarafa, atılmış bir halde eve döndüm. İçeri girerken yolun ucunda ajoks ile beraber oturan vasimin arabayı bizzat kullanarak geldiğini gör -düm.
Biraz kızarmadım değil, zira daha ilk günden nasihatlerine veya ihtarlarına hedef olmağı hiç del istemiyordum. Buna rağmen içer' çekilmedim. Ve bekledim. Vasir-1 teyzesini kucakladıktan soıına ce j saretle kendisine doğru ilerledim.
Geldiğimi görünce:
— Nasılsın Cahide?... diye seslendi. Pek hoşlanmadığınız, ciddî vasinizin geldiğinden herhalde fazla memnun olmadınız galiba?
Bu sözleri söylerken gülüyordu. Ben de gülerek elini sıktım ve hiç sıkılmadan:
— Eğer beni dışarıya çıkart -Buyacağınızdan veya yanıma birisini vereceğinizden korkarsam, çok memnun olacaktım.
— O kadar ciddî olmıyacağıma emin olabilirsiniz... Şimdilik size yegâne söyliyebileceğim şey sıhha-
olduğunu, isbat etmiştir*
ASPİRİN. ♦esirinden emin ofmak İçin) lütfen markasına dikkat ediniz.
Etrafında duyduğu ve gördüğü her şey birbirini nakzediyordu. Neticede Godarch tek bir düşünce işgal ediyordu:
İki kadın şatoda emniyette iniydiler? Lunanm ihtiyatsız bîr hareketi veya bir kaza her zaman mev-suubahis olabilirdi. Oliveri telefonla aradı ve bu saat rahatsız ettiği için özür diledikten sonra ertesi gün yapacakları işlerden bahsetti. Ve lâkırdı arasında kardeşi ile genç kadının yorgun bir halde erkenden yattıklarını öğrendi. Hattâ Oliver Svanildin rahatsız olduğunu da ilâve etmiş ve kardeşinin tavan arasında Luna ile dolaşırken yan bağın bir halde odaya geldiğini de söy lemişti.
Godard hayret etmedi. Genç kızın sinirlerinin bozuk olması tabii idi. Ne ise bu bir iki gün içinde hakikat anlaşılacaktı. Fakat bu ara. da bazı hâdiseler vukua gelebilirdi. Mis Bartendolu işaret ettiği kelime zihnini kurcalıyordu. Bu kelimeyi lügatlardan aramağa teşebbüs ede-
Nakleden: ORHANS- j tinizin mükemmel olduğunu görmekten çok memnun olduğumdur. Hakikaten çiftlikten ayrılırken solgun ve zayıftınız.
— Zavallı çiftlik.,Onu kimbilLr ne vakit görebileceğim?
— Bilinmez ki... Teyzem, burasını daha çok sevdiğinizi yazdı galiba?
— Evet, burada her şeyi evi ve içinde yaşıyanları, denizi, kayalıkları. köyü, muallimi, küçük balıkçı çocuklarını. hepsini seviyorum. B.itün pena burada memnuniyetle kalabilirim.
Nailin gözlerinde kısa bir parıltı geldi geçti.
— Doğduğum yerin siz’ hoş gc--ündüğ'inü görmekle me“ 'dıım. B... benim için dünyanın en güzel yeridir.. Ajaks indir ayaklarını!
İri köpek Emine hanımın etrafında sıçrıyor ve ayaklarını ihtiyar kadının omuzuna koyuyordu.
Sesimde hafif bir kin ile:
— Ah, benim zavallı Top’umn hırpılıyan köpek değil mi? diye sordum.
Vasim gülmeğe başladı.
— Ne yapsın, efendisini müdafaa ediyordu... Bakın böyle kızarmayın ve beııim iyi tabiatlı köpeğimle anlaşın.
Köpeğini çağırdı. Elimi güzel başı üzerinde gezdirdim. Bu hare ket Ajaks’ın omuzuma sıçraması için kâfi geldi.
— îşte ikiniz de şimdi dostsunuz. Aranızda artık hiç bir şey olmıyaeağına eminim. Tabiatı ite ve bis ile küçük kızı arasında öyle olacak değil mi?
(Devamı var)
rek uğraşmağa başladı. Bir müddet çalıştıktan sonra yorgunluğu gale. be çaldı. Ve uyuya kaldı. Şafak sökerken kapısının tırmalandığını duy du. O vakit koltuktan her tarafı a-ğır bir halde kalktı. Sadık köpği kapının ğnünde idi.
Kalbi çarparak şatoya telefon etti. Oliverin sakin sesi, her şeyin yerli yerinde gittiğini yalnız Svanild fevkalâde asabi bir halde olduğunu bildirdi. Ve derhal şatoya gelerek eski kâğıtları aramağa başlamalarını rica etti. Fakat Godard, yapmış olduğu keşiflerini tamamlamak için biraz daha oğraşmnk istediğinden bu daveti reddetti. Bu iyi haberlerle kuvvet bulan genç a-daxn, kuvvei maneviyesini toplamıştı. öğleden sonra, şişen başını dinlendirmek için kırda dolaşırken Svanild ile karşılaştı. Genç kız, Go-dardın yaklaştığını görünce titredi, sesi gayet hafif çıkıyordu. Harekâtında adetâ çökmüş, ihtiyarlaşmış bir hal vardı.
(Devamı var)
Umum Müdürlüğü Kupa„sı Maçları
Hasılât Taksimi işini görüşmek Özere G. S -F. B-B. J K Vefa kupa maçları esasahnı tesbit için diğer klüb murahhas'arı yarın toplanıyor
Dönkü yazımızda MİM küme maçlarına 19 martta İstanbul, Ankara, tamirde olmak üzere 3 şehir, de birden başlanacağı bildirmiş Millî küme dışında kalan kulüplerin arasında da maçlar tertip edileceğini her şehirde şampiyon çıkan takımın MİM kümeden seçilecek en iyi 4 takımla Ankarada beden ter. biyesi umum müdürdük kupan için karşılanacaklarını yanmıştık.
Şehrimizde millî kttme maçları haricinde tertip edilecek şampiyonaya fere olan Hilâl Topkapt, Sü-leymaniye, Beykee, Kasımpaşa, İstanbul spor kulüpierile Şişli, Kurtuluş. Amavutkey. Galataspor ve Tak sim , Yoni yıldız- Kurtuluş kulüpleri iştirak edeceklerdir.
Bu kulüp salâhiyetti murahhasları müsabaka şeraitini tesbit etmek üzere yann İstanbul bölgesi merkezinde bir toplantı yapacaklardır. Ayrıca hasılatının 28 kulübe taksimine itiraz eden Galatasaray- Beşiktaş. Fenerbahçe- Vefa L darecileri de yann umum müdürlü, ğe verecekleri itirasnameyi hazırlamak üzere yann bir toplantı yapacaklardır.
Okuyuculannıızın Millî klime maçlannı kolaylıkla takip edebilmeleri için İstanbul- Ankara- tzmirde yapılacak maçlan ayn ayn cetvel halinde vereceğimizi yazmıştık. Bugün Ankarada yapılacak maçlamı cetvelini neşrediyoruz.
Tıbbiye - Ticaret maçı
Dün yapılacağını haber verdiğimiz Tıbbiye ve Yüksek Ticaret maçı gelecek cumartesi gününe tehir edilmiştir.

Ankarada yapılacak 1939 senesi millî küme maçları
10 mart Demirspor - Ankara gücü.
1 Nisan G. 8. — Ankara-gücü.
2 Nisan G. S. — Demirspor.
16 Nisan B. Ş- — Demirspor
16 Nisan B. Ş. — Ankara-gücü.
22 Nisan Ateşspor — An-karagücü.
28 Nisan Ateşspor — Demir spor.
13 Mayıs 14 mayıs Demir -epor — Ankaragücü.
26 Mayıs Vefa — Demir-spor.
21 Mayıs Vefa — Ankara-güeü.
8 Haziran Doğanspor — An kara gücü.
4 Haziran Demirspor — Ankaragücü.
17 Haziran F. B. — Demir-spor.
18 Haziran F. B. — Ankaragücü.
Halkevi Basketbol müsabakaları
Büyük alâka ile takip edilen Beyoğlu Halkevi basketbol müsabaka, lannın dünkü karşılaşmasında Sen Mişel A Galatasaray B yi 13-35
İtalyan lisesi, Sen Mişel B yi 23-55 yenmiştir.
RADYO PROGRAMI
_________
PAZAR - 12/3/39
12.30 Program, 12.35 Müzik (Kü I çük Orkestre- Şef: Necip Aşkın) *
1 — KüDneke - Baksan süitten
Blö Andante
2 — Kalman- Çardaş prensesi operetinden potpuri.
18,00 Memleket saat ayan, ajans, meteoroloji haberleri. 13.15 Müzik (Küçük Orkestre- Şef: Necip Aş. kın)
3 — Sorge. Kaj evinde ışıklar Vata.
4 — Munkel- Barbele polka
5 — Fries. Lejyaner asker Vals
6 — Frick- Ren kıyılarında ben evimdeyim Melodi.
7 — Trapp Fuji - sanın etrafında müzik sesleri - fantezi.
13.50 Türk müziği
Çalanlar: Vecihe, Ruşen Kam, Cevdet Kozan,
Okuyan: Necmi Rıza
1 — Osman bey- Nihavent peşrevi.
2 — Arif bey- Ben buyi vefa beklerken.
8 —Nuri Halil - bir goncai terdir.
4 — Arif bey- Saçlarına bağlanalı.
6 — Arif bey - Şarap iç gülfe. ininde.
6 — Yusuf paşa- Saz semaisi. 14.20..14.30, Müzik (Neşeli plaklar) 17.80 Program, 17.85 Müzik (Pazar çayı) 18.15 Konuşma (Çocuk saati) 18.45 Müzik (Pazar çayı devamı) 19.15 Türk müziği (Fasıl heyeti)
Safiye Tokay ve (Tahsin Karakuşun lştiraklle.
20. Ajans, meteoroloji haberleri.
20.15 Türk müziği
Çalanlar: Refik Fersan, Ruşen Kam, Cevdet Kozan.
Okuyanlar: Semahat özdenses, Mahmut Karındaş.
1 —.....Peşrev.
2 — Faiz Kapancı. Hüzzam şarkı- Büklüm büklüm.
3 — Arif bey- Kürdili şarkı-Düşermi şanına.
4 — Cıvan usta- Her kimde vardır aşk iptilaeı.
5 — Refik Fersan- Bir neşe yarat.
6 — .... Gülizar şarkı- Gözlerimden gitmiyor.
7 — ....Hüseyni şarkı. Mehtap dalgım
8 — S. Pınar - Kürdili şarkı-Elle rine kimler yaktı kınayı.
9 — Rakım- Kürdili şarkı- De. medim ona hiç kimsin.
10 —....- Saz semaisi.
21. Memleket saat ayarı, 21. Neşeli plaklar- R. 21.10 Müzik (Riyaseti Cümhur Bandosu- Şef: Ihsan Kün-çer)
1 — Brun- Küçük geçit resmi (Marş)
2 — Pare8- Menuet- Caprice
3 — Beethoven- Eğmont (Uvertür)
4 — Louis Aubert. Kısa süit:
a) Menuet
b) Ninni
e) Bale müziği
3 — Rimsky. Korsakov- Antar (Senfonik parça) üçüncü kısmı,
22. Anadolu ajansı (Spor ser’: i) 22.10 Müzik (Cazband- Pl.) 22.45. Bon ajans haberleri ve yarınki program.
İstanbul Belediyesi İlânları
Keşif bedeli 598 lira olan Zat işleri müdürlüğü mahzeninde yap «ırılacak yerli zarflar müteahhit nam ve hesabına eksiltmeye
konulmuştur. Keşif evraklle şartnamesi Levarun m . tığünde görülebilir. LMek iller 2490 sayılı kanunda yazılı vesikadan başka Fen bleri müdürlüğünden alacakları Fen ehliyet vecikasile 44 Hna 85 kı». guşluk İlk teminat makbuz veya mektubile beraber 28 - 8 - 989 perşembe günü saat 14 buçukta Daimi Encümende bulunmalıdırlar.
(B.) (1620)
Revhude İztırab Çekmeyiniz!
NEVROZİN
Bütün ağrıların panzehiridir
BİR TEKKAŞE
Nezle, Grip ve Bronşite karşı en müessir ilâç NEVROZİN’dir.
NEVROZİN
Bu muannid baş ve diş ağrılarım süratle İzaleye kâfidir Romatizma evcaı, sinir, mafsal ve adale iztı-raplan NEVROZİN'le tedavi edilir
nevrozİn’İ tercih ediniz.
İcabında günde 3 kaşe alınabilir.
İsmine dikkat, taklidlerinden sakınınız ve Nevrozin yerine başka v-marka verirlerse şiddetle reddediniz..
SATIŞ İLÂNI
stanbul Beşinci İcra Memurluğundan :
Mustafa Cemal Sarıca tarafından Vakıf Paralar İdaresinden 24535 Lkraz No. sile borç alınan paraya mukabil nısfı birinci derecede İpotek gösterilmiş olup borcun ödenmemesinden dolayı işbu nısıf hissenin satılmasına karar verilen ve tamamına, yeminli (iç ehlivukuf tarafından 25.000 lira kıymet takdir edilmiş olan Galatada Bereket zade mahallesinin eski camii şerif yeni Camcı çıkmazı (halan bulunduğu sokak tabelâsına göre camekân) sokağında eski 13 mükerrer yeni 9 kapı sayılı bir tarafı marangoz Andon menzili ve bahçesi ve bazen 157 zirâ 18 parmak müfrez mahal ve bir tarafı Mösyö Rus ve hissedarının dükkânları ve bir tarafı 497 zirfi 3 parmak mefrez mahal ve tarafı rabii müceddeden küşat olunan tarik ile mahdut kayden bir bap hane ve mahallen 14 daireli apartmanın evsaf ve mesahası aşağıda yazılıdır:
Bina bodrum katile beraber yedi katlıdır.
Bodrum kat: Dört oda, alafranga ocaklı bir mutfak ve mutfak içinde demirden bir su deposu ve diğer katlara su vermek için A. E. G. markalı 1.5 beygir kuvvetinde bir tulumba motörö ve 14 adet kömürlük ile beraber aydınlık mahalli ve bu aydınlık mahallinin birinde mutfaktan çıkılır demir kapı ve antre üzerinde tavan tahtalarından yapılmış bir kapıcı odası ve demir cümle kapısı vardır.
Zemin kat: 2 No. lı daire: Beş oda, bir helâ ve alafranga ocaklı bir mutfaktır.
3 No. lı daire: Altı oda, bir helâ ve bir alafranga ocaklı mutfaktır.
Birinci kat: 4 No. lı daire: Beş oda, bir helâ ve alafranga ocaklı mutfaktır.
5 No. Iı daire: Yedi oda, bir helâ ve Mlafranga ocakh mutfaktır, ikinci kat: 6 No. lı dair*: Beş oda, bir helâ ve alafranga ocaklı mutfaktır.
7 No. hı daire: Yedi oda, bir helâ ve alafranga ocakh mutfakta-.
Üçüncü kat: 8 No. lı daire: Beş oda, bir helâ ve alâfranga ocakh mutfaktır.
9 No. il daire: Yedi oda, bir helâ ve alafranga ocaküı mutfaktır. Dördüncü kat: 10 No. lı daire: Beş oda, bir helâ ve alafranga o-oaklı mutfaktır.
11 No. lu daire: Yedi oda, bir helâ ve alafranga ocaklı mutfaktır. Beşinci kat: 12 No. lı daire: Beş oda, bir helâ ve alafranga ocakh bir mutfaktır.
13 No. lu daire: Yedi oda, bir helâ ve alafranga ocaklı bir mutfaktır.
Çatı katıı 14 No. lı daire: Dört oda, bir alaturka mutfak ve hâlâdır.
Numara konmıyan aynı sahanlık üzerindeki kapıdan açık bir taraşa çıkılmakta olup burada iki çamaşırlık vardır.
Evsafı umumiyesi: Bina tam kârgir ve merdivenleri heyeti umumiyeti mermer ve zemin kat ile birinci kattaki sokağa nazır pencereler demir parmaklıklıdır. Binada elektrik ve havagazı tesisatı mevcuttur.
Meaahası: Umum sahası 451 metre murabbaı olup 404 metre murabbaı üzerine bina inşa edilmiş ve geri kalan 47 metre murabbaı da aydınlık mahallidir.
Yukarda hudut, evsaf ve mesahası yazılı gayri menkulün nısıf hissesi açık arttırmaya konmuş olup 27 - 4 - 989 tarihine rastlayan perşembe günü saat 14 den 16 ya kadar yeni postahane binasındaki dairemizde açık arttırma ile satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymetin % 76 şini bulduğu takdirde gayri menkul en çok arttıranın üzerin eihale edilecek, aksi takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün müddetle temdit edilerek 12 - 6 - 939 tarihine rastlayan cuma günü saat 14 den 16 ya kadar yine dairemfv-de ikinci açık arttırmsaı yapılacak ve bu ikinci arttırmada da arttın-ma bedeli muhammen kıymetin % 75 ini bulmazsa borç 2280 No. h kanun hükümlerine göre beş müsavi taksitte ödenmek üzere tecil edilerek satış geri bırakılacaktır.
Satış peşindir. Taliplerin arttırmaya girmezden evvel muhammen
Cinai ı
İnhisarlar IJ. Müdürlüğünden:
% 7,S Miktarı: Muhammen B. Mu vaka t Te. Eksiltmenin
Lira Kr. Lira Kr. Şekil Saatiı
Muşamba 27 adet 878.—
Selefoıı kâğıdı 15000 tabak 806.26 Çuval ağzı 1 adet Sif İzmir 490.— dikme makinesi
88 86 Açık eksiltme 14
60 47 " ” 14.30
96 76 •) " 15
I — Cins ve mikdan tahmin bedeli ve teminatı yukarıda yazılı 8 kalem malzeme şartnameleri ve nümuneleri mucibince ayn ayn eksilb» meye konmuştur.
II — Eksiltme 16—8—939 perşembe günü hizalarında yazılı saatlerde Kabataşta Levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
HI — Şartname ve nümunelar her gün sözü geçen şubeden parasız alınabilir.
IV — Dikiş makinesi eksiltmesine iştirak etmek Istiyenler fennî tekliflerini inhisarlar umum müdürlüğü Tuz Fen şubesine 5 gün evvel berayı tatbik tevdi etmeleri ve tekliflerinin kabulünü mutazammın iştirak vesikası almalan lâzımdır. Eksiltmeye iştirak edecekler yüzde 7,5 güvenme paralariyle münakaşa için tayin edilen gün ve saatlerde yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunur. (1129)
¥
I — idaremizin Paşabahçe tr Bkîrat fabrikası şişe yıkama atölye ve üzüm anban daireleri çatıların: tamiri işi şartnamesi mucibince kapalı zarf uBuHyle eksiltmeye kon nştur.
II — Keşif bedeli 11317.01 lir muvakkat teminatı 854.02 liradır.
m — Eksiltme 17 mart 939 1 rihtne rastlıyan cuma günü saat 15.8: da Kabataşta levazım ve rr fcayaat şubesindeki alım komisyo -nunda yapılacaktır.
IV — Keşif ve şartnameler 2 knruş bedel mukabilinde inhisar, lar levazım ve mübayaat şubesinda alınabilir.
V — Eksiltmeye iştirak etmek istiyenlerin 7600 liralık bu gibi işler yapmış olduklarını gösterir vesikayı ihale gününden sekiz gün evseline kadar umum müdürlük inşaat şubesine ibraz ederek ayrıca fennî ehliyet vesikası almalan lâzımdır.
VI — Mühürlü teklif mektubunu kanunî vesaik ile beşinci mad -dede yazılı fennî ehliyet vesikası yüzde 7,5 güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu İhtiva edecek kapalı zarfların ihale-günü en geç saat 14,30 a kadar mezkûr komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır.. (1278)

Cinai Muhammen B. % 715 muvak. Tem. Eksiltme
Miktan Lira K. Lira Kr. Şekli Saati
Tuz küfesi 8000 adet 900.— 67 60 Açık eksiltme 16
Yangın söndür- 17 kalem 2337.64 176 81 * 16.20
me levazımı. * * t
I — Liste ve şartnameleri mucibince yukarıda cins ve miktan yazılı 2 kalem malzeme ayn ayn eksiltmeye konmuştur.
H — Muhammen bedelleriyle muvakkat teminatları hizalarında gösterilmiştir.
III — Eksiltme 17—3—939 tarihine rastlıyan cuma günü hiza-larında gösterilen satlerde Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
IV — Liste ve şartnameler her gün sözü geçen şubeden parasız o-larak alınabilir.
V — Eksiltmeye iştirak edecekler tayin edilen gün ve saatlerde % 7,6 güvenme paralariyle birlikte mezJcûr komisyona gelmeleri ilân olunur. (1811)

I — Mevcut şartname, proje ve keşfi mucibince Malatya tütün fabrikasında yaptırılacak Tretuar, asansör tesisatı, Ibahço toprak te«--viyesi drenaj bahçe dahilî yolları ve ihata dıvarları işleri ve bunlara ait imalâtı sınaiye kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
II — Keşif bedeli 86.796 lira 97 kuruş olup teminat akçesi 2.759 lira 77 kuruştur.
III — Eksiltme 28—8—989 perşembe günü saat 15 te Kabataşta Levazım ve Mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır.
IV — Şartname, keşifname ve projeleri 184 kuruş mukabilinde Levazım şubesinden ve Ankara, İzmir, Malatya Başmüdürlüklerinden alınabilir.
V — Bu işe girmek istiyenlerin yüksek mimar veya yüksek mühendis olmaları veyahut mukaveleyi birlikte imzalamak üzere bu evsafta bir mühendis veya bir mimarla iştirak etmiş bulunmaları ve şimdiye kadar bu kabil ‘‘50.000" liralık bir işin muvaffakiyetle yapmış ve bitirmiş olmaları şarttır.
VI — Taliplerin eksiltme gününden 8 gün evveline kadar bizzat Umum Müdürlük inşaat Şubesine müracaat ederek fennî ehliyet vesikası almalan lâzımdır.
VII — isteklilerin şartname ve projeler ve yukandakl maddede gösterilen ehliyet vesikası ve aynca kanunî vesika almalan teminat akçesi veya banka mektuplarını ve mühürlü fiat teklif moktuplannı ihtiva eden kapalı zarflannı eksiltme gününden nihayet saat 14 e kadar makbuz mukabilinde mezkûr komisyon riyasetine vermeleri lâzımdır.
Postada vaki olacak taahhürler kabul edilmez. "1489"
kıymetin % 7.5 nisbetinde pey akçesi vermeleri veya millî bir bankanın teminat mektubunu ibraz etmeleri lâzımdır.
Birikmiş vergilerle belediyeye aid tenviriye, tanziflye ve deli âl İye resimleri ve vakıf icaresi satış bedelinden tenzil edilir. Yirmi senelik taviz bedeli müşteriye aittir.
2004 No. lı icra ve iflâs kanununun 126 na maddesinin 4 üncü fıkrasınc* bu gayri menkul üzerinde ipotekli alacaklılar ile diğer a-lâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını bu ilânın neşri tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı müabiteleriyle bildirmeleri icap eder. Aksi halde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları ve daha fazla malûmat almak tatiyenlertn 27 - 8 - 939 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi içlıı açık bulundurulacak olan arttırma şartnamesile 988/4698 No. U dosyasına müracaatları ilân olunur. (1639)
Sayfa: »
TENİSABAH
12 MART 1939
HAŞAN KUVVET ŞURUBU ZÂFÎ UMUMÎ, KANSIZLIK, ROMATİZMA, SIRACA KEMİK, SİNİR
hastalıklarına, cılız yavrular, yürümeyen, diş çıkaramayan çocuklar, dermansız ihtiyarlar, solgun kızlar, vereme istidadı olanlar HAŞAN KUVVET §URUBundan içmelidir. Kanı arttırır, iştiha verir, şifaî tesirleri çoktur. Fennî surette imal edilmiş, içilmesi kolay ve lezzetli bir şuruptur. Küçük büyük her yaşta istimal edilebitir.
Dünya havadislerini en çabuk ve en
doğru veren vasıla radyodur.,.
Dolmabatıçe Hava Gazı
Kok kömürünü
tercih ediniz
4GA TERCİH EDİNİZ
Türkiye Umum satış deposu: Sultanh^mam Haradibey geçidi 46 - 56 No Tel. 21295
Muhammen bedeli 7000 lira olan 100.000 kilo su tasfiye tesisatı için bilâma karbonat dö sut (% 96 safiyette) 29—3—939 çarşamba günü saat (15) on beşte Haydarpaşada gar binasındaki satmalına komisyonu tarafından kapalı zarf usulü ile satın alınacaktır.
Bu işe girmek istı'yenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve 525 liralık muvakkat teminatlariie birlikte teklif mektuplarını muhtevi zarflarını eksiltme günü saat (14) otı dörde kadar komisyona vermeleri lâzımdır.
Bu işe aid şartnameler Haydarpaşada gar binasındaki komisyon tarafından parasız olarak dağıtılmaktadır.
SAĞLIĞINIZI KORUYUNUZ:
TRAK TÜRK ANONİM ŞİRKETİNDEN:
Aşağıdaki işleri görüp konuşmak ve karara bağlamak üzere 28. 3. 1939 salı günü saat 10 da Şirketin Merkezi İdaresi olan İstanbul Balıkpazarı Maksudiye hanı 4 ncü katında 65 - 66 No. lu yazıhanelerinde hissedarlar umumî heyetinin senelik alelâde toplantısı yapılacaktır. Esas mukavelemizin ‘48) iııci maddesi mucibince yapılacak olan işbu içtimada bulunacak olan hissedarların esas mukave^ tenin (59) uncu maddesi hükmüne tevfikan hisse senedatını hamil bulunan hissedarların hisse senetlerini veya bunu müsbit vesaiki içtima gününden bir hafta evvel Şirket Merkezine tevdi ederek mukabilnde hisse senedatını n adet ve numaralarını mübeyyin birer duhuliye kartın »İmaları. Trak Türk Anonim şirketi
RUZNAMEl MÜZAKERAT
1 — Meclisi İdare ve Mürakip tarafından verilen raporların kıraati.
4 — Şirket mevcudat ve defterlerde bilançonun kâr ve zarar hesabının ve temettü tevzii hakkındaki teklifatm tasdik veya tadilen kabulü.
5 — Müddeti müııkazi olan mürakibin tekrar intihabı veve verine bir diğerinin tayini.
4 — Mtirakibe »erilecek ücretin tayini.
KANZUK
MEYVA TUZU
En hoş ve tabiî mevva usarelerinden yapılmıştır.
Taklid edi inesi kabil olmayan bir fen harikasıdır.
İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ
leyoGlu - İstanbul
ZAYİ — Hukuk Fakültesinden aldığım 6048 No. lu hüviyet cüzdanımı kaybettim, yenisini alacağımdan hükmü yoktur.
İhsan Polat Ünü var
İstanbul İkinci İcra Memurluğundan ı
Mülga emval ve eytam idanat sandığına izafeten Hâzineye ipotek gösterilen Zafere ait iken ve-fatile veresesine intikali icap eden ve hudutları senette yazılı Yenİköy de Güzelce Ali Paşa mahallesinde köy başı caddesinde eski 336-336, 386 mükerrer yeni 818-336 numaralarla murakkam altında iki bap dükkânı müştemil sırf mülk bir bap hane ile yine mezkûr mahalde kapalı dükkân bakkal sokağında eski 88 yeni 86, 88, 40, 42 numaralarla murakkam kadimen tevsii intikali mukaddema karakoihane ittihaz kılınan bir bap menzil bilâhare dükkân iki bap oda ve kara-kolhane halen arsa borcun öden -memesinden dolayı açık arttırma -ya konulmuştur. Bunlardan 318, 336 numaralı iki dükkânla hanenin umumî evsafı bina ahşap arka ciheti yıkılmış ve elektrik ve su tesisatı mevcuttur. 318 numaralı işbu hanenin altında Salihağa sokağından 1 numarayı alan dükkân ile 320 numaralı diğer dükkân mevcut olup kepenkleri tahtadır.
Zemin katı: Zemin mermer taşlık mutbak ve oda ve arka tarafta yine bir taşlık harap oda ve he-iâ vardır. Tulumbalı kuyusu mevcuttur.
Birinci kat: Bir sofa üç büyük oda ve diğer tarafta ayrıca iki oda vardır.
İkinci kat: Bir sofa iki oda iki kiler bir helâ ar]ja tarafta bir sofa iki oda yıkılmıştır.
Sahası: Yüz yirmi sekiz metre murabbaıdır.
Kıymeti: Gayri menkulün bulunduğu yerin mevkii ve şerefi ile hali hazır şekli harabesi ve emlâk piyasası nazan itibare alınarak "1152 lira,, kıymet takdir edilmiştir.
Kapalı bakkal sokağındaki 36, 38, 40, 42 numaralı gayri menkulün halen yıkılmış olup arsadır. İçinde halen dolu bileziği mevcut kuyu ile temel duvarları olan arsadır. Mesahası 295 metre murab-baıdır. Bulunduğu yerin mevkii ve şerefi ile hali hazır emlâk piyasası nazarı itibare alınarak 145 lira kıymet takdir edilmiştir. Bu gayri menkule aid şartname 7 - 4 - 939 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için divanhanede açık bulundurulacaktır. Birinci arttırması 17 - 4 - 939 tarihine müsadif pazartesi günü saat 10 dan 12 ye kadar İstanbul iiknci icra dairesinde icra olunarak muhammen kıymetinin % 75 şini geçmek şartiyle en çok arttırana ihale edilecektir. O gün böyle bir bedel elde edilmezse arttırma on beş gün temdit edilerek 2 - 5 - 939 tarihine müsadif sah günü yapılacak ikinci arttırmada 2280 numaralı kanun hükilm leri gözönlinde tutularak en çok arttırana ihale edilecektir.
ipotek sahibi alacaklılarla diğer alâkadarların gayri menkul ü-zerindeki haklarını hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbitelerile 20 gün içinde icra dairesine bildirmeleri aksi takdirde haklan tapu sicillinde kaydı olnııyanlarm satış bedelinin paylaşmasından hariç bırakılacaktır. Talib olanların muhammen kıymetin % 7.5 nisbetinde pey akçe veya millî bir banka teminatı mek tubu ibraz, etmeleri fazla malû-
ODEON
LÜKS PLAKLARI
Münir Nureddln
9771000 Ma ! u ° Ş*,k) - elA gözlerine CİUjUOIiUi Hicaz Şrrkı — İZMİRıN İÇİNDE
270909 No. ı ’5“"
270910 No. ı ^\a^aVb,ld,m
Yeni çikan f vkal'd o n bu plakları herhalde edininiz
Kayseri Vilâyet t. den :
1, — Talaş nahiyesi merkezine aid "içme suyu’’ fennî keşif ve
proje tanzimi aşağıdaki şerait altında eksiltmeye kon muştur.
2. — Bu işe aid bedeli keşif .,500” beş yüz liradır.
8. — Suyun membaı tahminen yedi kilometredir.
— Eksiltmeye iştirak edenler yüzde yedi buçuk teminatı adiye verecekler ihaleden sonra yüzde on beşe iblâğ edeceklerdir.
6. — Yapılacak keşif ve proje evrakı mukavele tarihinden itiba-
ren kırk beş gün zarfında ikmal edilmesi meşruttur.
6 — Yapılacak proje ve keşifnamenin Nafıa Vekâletince tasdiki meşruttur.
7. — ihale 16 mart 1939 perşembe günü saat on dörtte Talaş
Belediyesinde icra edilecektir.
8. — Fazla malûmat almak istiyenler, Talaş Belediyesine ve
Kayseri Hususî Muhasebe Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilân olunur. “1509”
TCrRK ANTRASİTİ GELDİ
Satış Merkezi : GiLKRIST VOKcR ve Ksı. Ltd.
Galata Yocu Salonu karşısında Tabir han 5 inci kat
Telefon : 44915
İstanbul P. T. T. Müdürlüğünden :
Sahipleri tarafından muhtelif tarihlerde terkedilmiş 102 adet mevkuf paketin posta kanununun sarahati dahilinde ayrı ayrı satışları 16, 17—3—939 perşembe ve Cuma günleri öğleden sonra sfiat 14 ile 16 arasında İstanbul Paket Postahanesinde toplanacak alım satım komisyonunda yapılacaktır.
Taliplerin sözü geçen paketler için pey sürmek üzere yukarıda ismi yazılı komisyona bildirilen saatte müracaatları. (1601)
IHSAN GSKAY
Paris Biçki Aka emişinden mezun tst. ahçekapı Sadı-kıye Han 2 nci katîa 13 sam No. ya taşındı
Beşiktaş İcra Memurluğundan:
Evvelce Fatih Dülgâr zade mahallesinde Çamaşırcı sokağında 17 pumarah evde Alâeddin Hasancı:
Singer Dikiş Kumpanyasının Sultanahmet 3 üncü Sulh hukuk hâkimliğinin 937 - 840, 647 No. lu ve 22 - 5 - 937 tarihli aleyhinize sadır olan 179 liranın 14 - 4 - 937 den itibaren yüzde beş faiz masarifi mahkeme ve mesarifi icraiye-nin tahsili hakkında yukarda sözü geçen yere gönderilen icra emrinin mübaşir tarafından verilen meşru-' hata göre ikametgâhınızı terkle bir semti meçhule gittiğiniz anlaşılmakla tarihi ilândan itibaren bir ay zarfında işbu borcu ödemeniz ve mal beyanında bulunmanız ve aksi takdirde muamelâtı -icraiyeye devam olunacağı malûmunuz ol -mak üzere ilânen tebliğ olunur.
mat almak istiyenlerin 937/1853, numara ile her zaman dairemize müracaat edebilecekleri ilân o-lunur.
İstanbul tkinci İcra Memurluğundan: Dairemizin 938 - 3702 numaralı dosyasile mahcuz olup bu kerre paraya çevrilmesine karar verilen Beyoğlunda Taksim Fiat Garajı altındaki Kalınlık tezgâhı, Plânya, Fereza tezgâhı, elektrik motörü, delik delme motörü, vesai-reniıı birinci açık arttırması 20 - 3 - 939 da pazartesi günü saat 15 den 17 ye kadar ifa edilecektir.
Bu arttırmada mahcuz eşya muhammen değerinin yüzde yetmiş beşini bulmadığı takdirde ikinci açık arttfrıjıası 28 - 3 - 939 da salı günü ayni saatte ifa edilecektir.
Alıcı olanların muayyen gün ve satte mahallinde hazır bulunacak memuruna müracaat ederek, ve satılacak eşyanın yüzde yedi buçuk olan 74 yetmiş dört lira pey akçe tediye ederek satışa iştirak edebilecekleri ilân olunur.
mitrm—■
I uUIVıkLıt.ı ERDE İDLERİ O_AN
“ MUESSESELERE
Çâker Yazaroğlu
Gümrük komisyoncusu Galata, Ziraat bankası :arşıcında'Çanakçıiı han No. 34-35 Telefon : 35, 95
Sahibi: A. Cemaleddin Saraçoğlu Neşriyat müdürüı Macid ÇETİN Basıldığı yer: Matbaa! Ebüzziya