Perşembe
12
ŞUBAT
1948
10
E
KURUŞ
Kr.
>
>
>
AYIŞ HeR T5RDE
Onuncu Yıl
No. 3225
idare: Numosmanlyc No. W Tel adresi: «YENİ SABAH> j İSTANBUL Telefon: 20795
■■um
abone b
Türkiye
Seneht 2E00 6 aylık 1500 3 aylık S00 1 aybk 300
Kr.
>
»
>
DELİ Ecnebi MOO #900 1000 000
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
_______: • ■— .. . - ulu - - - _: : ■ _______
evln’ln Mısır seyahati yalanlandı
Londra, 11 (AP.) — Dişlileri Bakanı Emeat Bevini’n, Orta Doğu savunma meseleleri hakkında Aı ab Blrliğile müzakerelerde bulunmak üzere Kahireye gideceğine dair bir Mısır gazetesinde çıkan haber bugün İngiltere Dışişleri Bakanlığı tarafından yatanlanmıştır.
A
D. P. Meclis Grupunun Dünkü Toplantısından Sonra
Halli Büyük Bir MemnuniyetUyandırdı
aıı idare
Tekrar
X.
£
.fn
’J*.
grup başkanlığına ittifakla seçilen Celâl Bayar (ortada) ve (sil-da) Fuad KöprüUlt (sağda) Fuad Hulûsİ Demircili
w
Parti Mec
seçimi yenilendi
Kenan Öner'in İst ifa mektubu açıklandı
C. Bayar oybirliği ile Başkanlığa, Fuad Hulûsi Başkan Vekilliğine getirildiler
sai Kiprfilfi yspılaa CSnkü seçimde de İdare Kurala dışıada bırakıldı..
1
t
Cekîî JBaı/ar ve poıe? rüöre Zrı6 da f>ıevsı'ddarmdan bazdan Ankarada halk arasında
1 - - -- - L - _ - - . — -- — -V — —* 1 ■ ■■■■ ■ — I - ■ ■■■ a » ■— -- —— —
Buhranın hakikî sâikleri
>
Halk Partisi çoğuntuğumııı inadı rç ayali diremesi karşısında Demokratlar için tutulacak yol, ya boyun eğerek tevekkül giislerniek, veyahud cezri hareketlere geçmekti. Hakikatte ise Demokrat idareciler, sarih bir suretle bu iki şıkdan birini ihtiyar edememişlerdir. Xe Halk Partisinin ayak sürümesine tam inanır göriinmi/şler, fakat ne de Büyük Demokrat Kurultayının verdiği kesin silâhları kullanmağa ctsarel etmişlerdir. Kur dia kuzuyu idare etnıek ister bir politika km alıyaı ak 12 Temmuz İnönü beyannamesini büyük bir başarı saymışlar ve bu muvaffakiyetin ankazı üzerinde bir yıla yakın zamandır yaşamak' istemişlerdir.
ıisannıistır ki De-bir kıırlulıış ışığı ve bu eni teşkili ı basmıştır. Henüz
EMOKRAT Partinin iç buhranı, umunu efkârı o-3 atamakta ve birinci plânda yer almakta de\aııı ediyor.
Bugüıı, matbuatın, muhalefet i ir kasının dahili gelinmelerine, bu derece ehemmiyet vermesi, demokrasi hayatımızın gelişmesi bakımından, teşekküre değer bir keyfiyettir. Bıı kadar yurd tek parti ihtirası ve tahakkümünden o kadar hıkmış \e mohrat Partiyi gibi karşılamış derhal bağrına
H iirriyet Misakı elde edilmemiş \e Halk Partisinin malûm ve meşhur savsaklama, oyalama ve atlatma politikası devam edip giderken çıkan bu ihtilâf halk arasında derin tepkiler usandırmıştır.
Halkın bu yeni çekişmelerle yakından ilgisinin illet ve sebebi de-)nokra1*P hürriyetlerin sağlanması keyfiyetinin, bu vesile ile, bir müddet daha gecikmesi ihtimalinin beli rmesindendlr.
Esasen bizce Demokrat Partide naş gösteren bu buhranın hakiki sebebi de hep bu Hürriyet Misakı formülünde aranmak tazimdir.
Kenan Öııerin bilhassa Köprülü ile ihti'âi halini* düşmesi - ki, Demokrat Meclis Grupite Demokrat Parti Genel Kıımîıı arasındaki çatışmanın başlangıcı ve habercisidir - Hürriyet Misakının tahakkuku hıısıısuuda takîb olunan politikada anlaşıua mazi ıklan çıkmıştır. Kenan Öner in Köprülü ve arkadaşlarına onların da ınütckabilen Kenan Ör.er’e atfettikleri şahsî ihtiras ve tahakküm sözleri arkasında demokrasi dâvası yolculuğumun lüzumu kadar Ifızla yürütülmemek te olması keyfiyeti gizlidir. Hakikaten iki Imçıık yıldır Demokrat Parti zimamdarları, Halk Partisi hükümetlerini en ufak bir demokrasi hamlesini yapmağa ikna’ edememişlerdir. Saraçoğlu da, Peker de, hattâ galiba Saka da demokrasi esaslarına karşı birer kaya gibi dayanmışlar ve ıııisakın tabak kukuna engel olabilmek için her vasıtalı tnilbah saymışlardır. Halk Partisi çoğunluğunun bu inadı ve ayak diremesi karşısında Demokratlar için tutulacak yok ya boyun eğerek tevekkül göstermek veya-hud cezri hareketlere geçmekti. Hakikatte İse Demokrat idareciler,
sarih bir surette bu iki şıktan birini ihtiyar edememişlerdir. Ne Halk Partisinin ayak sürümesine tam i-nanır görünmüşler fakat ne de (Devamı Sa,t 3; Sil,, 4 de)
Türkiyeye gönderilecek askerî malzeme
---o---
MarshaHm demeci
a 1 ürkler mütecaviz değildir. Fakat hürriyet-lerini korumak için savaşmak azmindedırler.
Senenin En Mühim İfşaatı
Kenan Oner’in siyasî hatıraları
9
Memleket, hattâ dünya çapında bir takım hâdiseler yaratacak olan bu hatıraları
|
önümüzdeki günlerde
YENİ SABAHTA
Büyük bir alAka
▼e merakla takib edeceksiniz...
Genercü Bı ldt
Vaçington: 11 (AFj — Bugün ba •ın muhabirlerine beyanatta bulu, nan Türiyedeki Amerikan askeri he yeti şefi Tümgeneral Horace L, Mc. Brlde; uHürriyetini korumak için Türkiye her hangi bir kimseye karşı ve ne zaman olursa olsun sa Vaşmak azmindedir,» demiştir.
100 milyon dolarlık yardım pıog ramına dair önemli müzakereler 1.
•
(Devamı Sa., S; Sü„ i ae)
Meclis Grupilc Genel 1da-
D. P. nin tebliğini ilk defa olarak
A. A. da yayınladı
Ankara, 11 (Hususî) — Demokrat Parti Meclis Grupu, bugünkü meclis ictimaından sonra toplanmıştır. Bu toplantıyı müteakib Grup başkanlığınca aşağıdaki tebliğ yayınlanmıştır;
Demokrat Parti Meclis Grupu 11-2-948 çarşamba günü toplandı.
1
re Kurulu arasında geçen hâdisenin tamamik bir hukukî mütalaadan İleri geldiği belirtildi.
2 — Parti umumî politikasında görüş birliği teyid ve şahsî ihtilâfı andıran bir hareket bulunmadığı tesbit edildi.
3 — işin bu mahiyetinin tahrifi yolile yapılan asılsız işaalar teessürü mucib görüldü.
4 — Tecanüs ve tesanüdü sağlamaktan ibaret olan yeni seçim etrafında eski ve yeni-idare heyet-
(Devamı Sa., 5; Sü,. 3 de)
Bugün kurtu uşunun 28 nci yıl dönümünü sevinçle kutluyor
-----o-----
DAvetlllere yspıla büyük karşılama merasimi
Maraş 11 (Kurtuluş bayramında bulunmak üzere Maraşa giden baş ’ DSuharrîrîmlz Cemateddîn Saraçoğlu bildiriyor) — Kahraman Maraşın kur tuluşbayramı resmen yarın kutlula nacaksa da şehir bugünün erken saat lerinden itibaren çoşkun bir bayram havası içindedir. Her taraf donanmış tır.
azzam tezahürat yapılacaktır. Maman istilâsına uğrayan bu aziz diya rın o zamanki mahzun fakat iman dolu çehresi yaşamaktadır, Vatanın Devamı 5
1
affa uğruyor
Adalet komisyonunun raporu
Meclis gündemine alman tasarıda. Emeldi Generalin nıalıkûm olduğu bir sene iiç ay ağır hapis cezası bütün hukuki neticeleri-le birlikte affedilmektedir.
Ankara 11, (hususi) — Eski emek 11 general Ali İhsan Sâblsin affı hak kında hazırlanan bir kanun teklifi Meclis gündemine alınmıştır. Bu hu-susda Adalet komisyonu raporunda çoyle denilmektedir:
Dilekçe sahibi şahsi ltlbarile emek 11 bir generaldir. Ordu komutanlığına kadar yükselerek harcadığı ömrün bir emeklilik ücretine varıp dayandı ğı bir hakikattir. Emeklilik hakkından mahrumiyet işlenen suçun tabii bir neticesi olmakta beraber, yaşı alt iniş beşi aşmış, yaymak istediği fik rln hezimetini tarihî hâdiselerin çıp
lâk realitesinde görmüş ve nedametini hürriyeti bahasına acı bir kefaletle Ödemiş, yaşamak için mazideki aske rî hizmetinin ve idrak etmiş olduğu rütbenin mütevazi bir karşılığı olan emeklilik tahsisatına muhtaç olmıtş bulunan dilekçe sahibinin durümunu
9
göz önünde i tutan dilekçe ko -misyonu^ affın muvafık olacağı kana atına varmıştır.
TasarıyagÖre Ali İhsan SAbislnl mahkûm olduğu bir sene Üç ay ağır hapis cezası hdkukî netlccclerlle bir İlkte affedilmektedir.
Bir Orman Faciası Daha
Hatiboğlu - Batur sisteminin felâkete
sürüklediği köy
Vizenin Bahçeliköy ormanları 6 senelik taksitle
13 bin liraya aatınalındığı halde köylüye bugüne kadar on para dahi ödenmiş değil
Dün Viteniıı BehçeJI köyünden mü teaddid imzalı aşağıdaki mektubu aldık:
«Orman hakkındaki yazılarınızı yanık yüreğimize bir merhem olarak çok dikkatle okuyoruz; son hunisi ormanlar lalimUk faciasını yazan B-
Şevket Modanın yazısını da ayni alâ ka ile okuduk; Sayın Mocan yazısında misal olarak Türkiyede en yük -Bek fiata altı senelik taksitle vergileri nazarı dikkate alınırsa iki bu -çuk milyon liraya alınması lâzım ge-(Devamı Sat, 5; Sü., 5 de)
I
Ankara 11, (hususi) — DemoK rat parti merkezi, bu akşam-Kenan önerin il başkanlığından istifa sı münasebetile genel idare kuru luna yazmış olduğu mektubu a -çıklamıştır.
Mektubda şöyle denilmektedir:
Demokrat parti genel1 idare ku ruluna: — * * *
27 aralık 1947
Sayın arkadaşlar^
Teşekkülünden itibaren bir sene kadar tam bir ahenkle millet ve memlekette çalışmış olmanın verdiği huzura benliğimi teslim* de devam ederken sayıri kurucu Fuad* Bey efendinin (Devamı Sa.. 5; Sü
J
Vstte Maraşm umumi görünümü altta M araş belediyesi, arkada tarihi kah
4.* (
M
‘AKVİMDEN BiK YAPRAK
Gün güneş, hesab meydanda
M
emleketlmizin en zengin saha- dır.
larından biri olan Bahkesırin zeytinyağı istihsal bölgosındo nı hülâsa cdon en kuvvetli mesele bu-
i ULUN AY j
İşte memlokotin bütün iktisadiyatı-
dolaşan bir meslekda- £ şa köylü babalardan , bîri:
— Yodi göbek
de to lon acaib bir düzen vardır ki o da şudur: Mahsulü yetiştirmek ve devşirmek gibi külfetler bize, malımızı istedikleri gibi değerlendirmek vo ondan diledikleri gibi faydalanmak ta başkalarına alddır. Bu nıütevassıtlar budun zeytin tanosini 45, zeytinyağını da 100 kuruştan satın alırlar. Sonra ne olur? Ne biter? Bütün bunlar onların bileceği şoylordir. Mahsul bol da olsa, az da çıksa bu bolluğun veya kıtlığın fiyat üzorlndo tesiri yoktur. Netice şudur ki: Toprak bizim... Mai bizim... Vergi bizim... Hattâ muamele vergiol do bizim,.. Buna mukabil kâr onların.
I
ecdadım gibi ben zoytlncl ve zeytinyağcıyım. İşbu yedi göbekten bu yana go-vo hâlâ da sürüp giden
'ndur.
Tane zeytinin kilosunu Balıkpazarı bak seksene nldıın. Zeytin
kanarından yüz yağının kilosu da 300 kuruştur. Müstahsilden 45 kuruşa alınan zeytin bizim evin kılorino 135 kuruş, zeytinyağı da 200 kuruş zamla giriyor.
Hayret endor hayret!
Bu 135 kuruşlarla kımbllir kaç kişi sebebloniyor!
Bu meselede zarar gören iki mün-lehâdır: Müstahsil olan zeytinci köylü ile İnalın son merhalesini toşkil e-den bizlor. Arada bal tutanların hepsi parmak yatıyor. Hangi parmak... El, bilek, kol... Hom de omuzlara kadar.
Hükümetin asıl üzerinde duracağı ınesolo budur. Sırası geldiği zaman:
«Köylü, bizim efondmıizdirU diyoruz. Bir kere köylüye bu paye veril-
Myfop çevirini^
YENİ sabah
■
SAYFA: 1
t
i
Yata
Tefrika No. 173
OkUYLOÜ
DhOllkl
• *
el-
olmuş? kabine-Tcvfik
—Şu halde istediğin kadar tevil et| İşgal, Lozan konferansı devam ederken, sipsivri, salahiyetiniz yok iken intihnbata İştirak et-tinta, mücadele çıkardınız!
— Hayır efendim, biz bilâkis Müdafaai Ilııkuk ve M. M. Grupile teşriki mesai ettik.
— Hayır, siz onlar arasında ikilik çıkandınız, siz iaşeci oldunuz. Klübcü oldunuz, harbden sonra da yine siyasî oldunuz, siz, o intihabatta namzodlerl İleri sürdünüz. İttihadcılan kazandırmağa çalış-tuuz. Şimdi Cavid beyin evindeld içtimai anlat?
— Kara Kemal Bey bendenize «Cavid Beyin evinde intihabat me-mesclesi görüşülecek.. Oraya geliniz, bazı kararlar ittihaz edeceğiz» dedi. Bendeniz gittim.
— Cavid Beji evvelce tanır mıy dm?
— Hayır efendim. Hiç tanımam. İlk defa orada tanıştık.
— Kimler vardı?
— Cavid Beyle Sabri Bey, Ham di Baba, Hüsevinzade Ali Bey, Şük rü, Nail, doktor Nazım Beyler var dı.
— Sabri Bey, kâtibi mes’ul, var mıydı?
— Hayır efendim yoktu; Can-bulat Bey içtimain esbabını izah etti, «önümüzde intihab var bunun için görülüp karar verelim. Hükümet lim.
mızı lifin
karaya gönderilmesi mevzuu bahis oldu.
— Canbıılat Beyin bu teklifi ü-zeıine dı«mek' bu münakaşa oldu.
— Evet efendim. Canbulat Bej' müzakerenin neticesini yânı başka bir mevcudiyeti siyasiye teşkil e-demiyeceğmüzi kendilerde benıbcr çalışmak kararını Amkaraya gönderecekti.
— Ne kadnr devam etti’bu içtima’?
— .Ben üç çeyrek saat kadar bu lundum.
— Hcd beraber mi çıktınız?
— Havır efendim; Bir kısmımız evvel çıktı; meselâ Hamdı Baba en evvel «ben ihtiyarım gideyim» diyerek çıktı.
ftrkasile birlikte.hareket ede-Fakot bizim nohtai nnznrnri-da ileri sürelim dedi. Bu tek Canbıılat Bey tarafından An-
— Ne kadar maaş alıyordunuz?
— Kırk boe Hra aylık alırdım.
— Erzaktan ne gibi yardım e-derlerdi ?
— Şeker, yağ verirlerdi, bu da Ucrct mukabilinde idi.
— Ugal senelerinde ne yaptınız?
— ltilâCcılar. ecnebiler tarafından takib ediliyordum.
— Ne ile geçiniyordunuz?
— Evim vardı. Onu sattım; dc ettiğim para ile geçindim.
— Senin kimin ve neyin vardı?
— Harbin son senesi vefat e-den bir valdem vardı.
— Merkezi umumî azalan mem leketi terkederken ne kadar para «aldılar?
— Bilmivorum.
* •
— Kaçtıklarından haberin var Dil?
— Kayır.
— lstihlastan sonra Kemal boy lo buluştunuz mu?
— Buluştum efendim; kendisi ticaret ödlerinde, kendisile beraber çalışmamı söyledi.
— Kemal beyle Almanyada bu lundunuz mu ?
— O Maltadan çıktıktan sonra kendisini görmek için gittim. Bir buçük ay kadar kaldım, sonra ls-tanbula döndüm.
— Basri orada beraber mi idi?
— Gördüm orada idi.
— Nezdindeki para ne
— klfendim Ferid paşa sinde Maliye Nazın olan
bey almış bilmem ne kadar milyon Ley diyordu.
— Şeker işlerinden bahsedilmedi mi?
— Hayır.efendim, haberim yok.
— Peki Basri bey ne diye orada bulunuyormuş?
—Etendim bir çocuk oyuncağı fabrikası yapacakmış.
— İstanbulda tekrar birleştiniz mi?
— Birleştik efendim.
— Ne yaptınız?
— Efendim şirketlerde çalıştık.
— İstanbulda siyasî ne gibi faaliyette bulundunuz?
— Beş sene evvel belediye inti-babatı için çalıştık.
— Anlat bakalım nasıl çalıştınız?
— Efendim o zaman Müdafaai Hukuk zayıftı; M. M. Grupile çalışıyorduk.
— Siz ne sıfatla çalışıyordunuz?
— Efendim biz oraya intibah işlerinde çalışmış ve miimarese kes betmıştik. ’ (
— Demek .siz Müdafaai Hukuk intihabı için çalış-
Yükçüler cemiyetinin nazarı dikkatine
Okuyucularımızdan Hasır Is-ketesiııdo yükoü Tomur Altunhan gönderdiği mektubda diyor ki:
— Yükcülor Comiyotino bağlı Hasır iskolosi, piyasanın on işlek yorindo olduğu hnldo, biz diğer İsketedeki yükoüloro nls-botlo iki Hra az bir ücretle iş gör inekteyiz. Hor an işlorilo moşgul olduğumuz Doğrıı, 6amsun vo Enıniyot nakliyat anbarlarının yüklerini naklotınok hakkına sa-hib doğiliz. Gemiyotimizin idare hoyetino bundan şikâyot ettiğimiz haldo, hiçbir ııotico elde odo-modik.
İskolomizdo bir disiplin yoktur vo işlerimiz karmakarışık bir şo-kiltlo yürüyüp gitmektedir. Bunun Önüno göçmek İçin no Beleri iy o, no do Yükcüîor Ccmiyoti bir faaliyot osori göstermiş do-gülerdir. Kolbaşıları, bildiktori gibi hareket etınokto, bütün yük cülor bunların doğiştirllmcslni istemoktodir.
Bu vaziyotlor karşısında ok-mok paramızı güçlükte kazanabilmekteyiz ve derdimize bir çare Mbulmasını Cemiyet Başkanından • bektemoktoyiz.»
★
İstanbul Belediyesinin d kkat nazarına
Iladıınköyde İstasyon nm-lıallebinde oturan okuyucu- i nııız Sedat Torostan aldığımız aııektııbda denlliyof ki:
«— Her gün saat 11 de Edirnekapidun kalkıp Ter-kon ve Yassıviran gibi bölgelere hareket edeıı yolcu o-tobiislvriııin şu durumuna şa lıid oldum: '
24 kişilik otobüse 45 kişilik bilet kesiliyor ve bu se-bebden kıınape aralarına 2 şer kişi ayakta \e üst yük ınubaJiiode do 5-7 kişi ayni ücreti verip âdeta 100 -150 Km. lik.bir cehennem yolculuğuna çıkılıyor.
Şoför mahallindeki izdiham sebebilc de, şoför her an bir kaza işlemek üzere olduğu için yolcuların bu yüzden hayatları tubiatilo tehlikededir.
İleride muhtemel bir knzıı-nın öutenmesl içiu. belediyenin nazarı dikkatini çekmenizi rica ederim.
A AA H İFT E
f Devamı «iri
Muallim mektebleri-
FOLtSTE
Bir kahveci dostunu pencereden aşağı attı
Kömür sıkıntısı had
Hacopulos
bir safhaya girdi
Denizyot mazotla
ı idaresi bu yüzden vapurları
> .cyecek bir hale ifrağ ediyor
Ist&nbuldakl sına!
Son günlerde müesseseler büyük bir kömür buhra m ile karşılaşmışlardır. Bunlardan bir kısmı könıürsüzlük yüzünden tua liyatierini bile durdurm&lc mecburi -yetinde kalmışlardır.
Denizyolları da vapurlarının «efe re çıkması için kömür tedarikinde hayli zorluklar çekmektedir. MıSeiâ geçen hafta Karadeniz sçforlnl yapan Aksu vapuru, İkbal şilebinin getirmiş olduğu kömürün bir kısmını almak suretiie yola çıkabllmlşUr. Bugün ICuruçeşmedeki depolarda hemen hemen taş kömür kalmamıştır.
Günler geçtikçe artan kömür sıkıntısı karşısında Denizyolları bazı e soslı tedbirler almak mecburiyetinde
kalmıştır. Alınan tedbirlerin cn mü-himlcriıulon blrLai do kömürle işliyen gemilerin mazota çevrilmesidir. Şura sı çok garlbdir ki, kömür memleketi olan TÜrklyode gemilerin sofcrlcrinc devam cdobllmeıri için büyük masraf lar sarflle bunların şekil drğiştlrmclo rinc lüzum görülmüş, daha doğrusu İhtiyaç hissedilmiştir. 11le olarak Kn deş vapurundan İşe başlanılmasına ka rar verilmiştir.
Kadeşlg kazan ve diğer tertibatı mazotla lşliyecok şekildo değiştirildikten sonra tekrar seferlerine bağlıyacak vo bunu müteaklb hnrlçden yeni satın aldığımız bir şilebin de t(?9 ki lâfının değiştirilmesine başlanacak tır.
yangını
--■o-
Şüphe üzerine mahkemeye sevkedi len Herman, suçsuz olduğunu söylüyor
DENİZDE
f FLFT» î YE DE
Vapurlarda seyahat edecek öğretmenler
İlk, orta, lise öğretmenleri okullar açık bulunduğu müddet zarfında vapurlarda tenzil Atlı tarifeden istifade ölmekte, tatil aylarında ise tanı bilet almak mecburiyetinde idiler.
öğrendiğimize göre, Denizyolları i-daresl öğretmenlerin tatil aylarında da pasolarım kullanabilmeleri hususunda karar almıştır.
Beşiktaş Vapur iskelesinin inşaatı ikmal edildi Beşlktaşta Hayreddln lakeleş 1 yanında yapılması kararlaştırılan ara-'ba vapuru İskelesinin inşaatı ay sonunda İkmal edilecektir.
Öğrendiğimize göre bundan sonra Kabataş vapur iskelesinin modem bir hale getirilmesine çalışılacaktır.
«İstanbul» vapuru yarın Mar-silyaya hareket edecek
İstanbul yolcu vapuru yarın saat 12 do Marsllyaya hareket edecektir.
Gemi İle gidecek olan yolcular a rasında Yunan güreş takımı, Arjantin sefiri ve eski ticaret bakanı Nozml Topçuoğlu bulunmaktadır.
Kasablar kuzu eti satmak islemiyor
Iktisad Müdürlüğü tarafından ka saplar ^hakkında hazırlanan teklif, Şehir Genel Meclisine verilmiş, fakat Meclis henüz bu teklifi gündemine almamıştır.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re, havaların müsait bir durum ar-zetmesl dolayıslle mezbahadaki ke sim normal şekilde devam etmekte dir.
Geçen sene bu aylarda mezbaİlada 700—800 kuzu güçlükle kesllir-keft, bu yıl günde iki bin kuzu kesilmektedir.
Kuzunun bol olması, koyun eti sı kıntısını bertaraf etmekle beraber bir çok kasap kazanç temin e*dcme dikleri için sığır ve kuzu eti satmak ta, koyun eti satmak esteınemek-tedirler.
Bir müddet evvel JBeyoğlunda İngiliz sarayı karşısında Hacopulos ha nüidu cDoğu Film» stüdyosunda bir yangın çıkmış 120 bin liraya-sigorta lı bulunan binanın stüdyo kısmı tamamen yanmıştı Şehir tiyatrosu ar -Üstlerinden Cahide Bonku, Mahmut Morali, Fııad Ruthan ve Sadiye MÜŞ takın müşterek mülkiyetinde bulu • nnn bu binanın kasten yakıldığı iddia edilmişti. • '
Bu arada şüphe üzcrbıo cezalan d’ rılması isteğiyle asliye 3 üncü ceza mahkemesine verilen müstahdem Her man Ncvruzyanın duruşmasına dün başlanmıştır.
Saıuk sorgusunda:
— Yangın montaj dairesinde elektrik lâmbalarının açık bırakılması neticesinde filiınlerin tutuşmasile çık tığı İddia olunuyor. Halbuki vaka ca nasında montaj dairesinde 25 mum -luk bir lâmba yanıyordu. Filimler ma sanın üzerinde lâmba da altınan idi. Lâmbanın hararetinden fıhmlrrln tuşması İmkânsızdır zira lâmba Lt filimler arasında çok kalın bir canı * vardır. . , t
Yangın başka 6cbobterdcn zuhur etmiştir. Ehli vııkuf- bu hususta ya -nılmıştjr, demiştir.
Diğer tarafdnn itfaiye müdürlüğü ı nün müsaade etmediği böyle bir ban i da filim çevrildiği keyfiyeti üzerinde do ayrıca durulmaktadır.
ÜNİV-DR^İTEDE t
namzed terinin imiz?
— Efendim diğimız zevat Muhalefet de
bizim intihab ettir-•elVevm âzadırlar. etmemişlerdir. ı — Sizi bu irrtihab işlerine kim
sevk ve (idare ediyordu ?
-r- Kemal bey Müdafaai Hukuk-la M. M. Grupile görüşmüş, temas etmtş bizi de intihaba sevlaetmiş-ü.
— Mazbatasını kim yazdı?
—JBir kaç kişinin tesvit! ve teh-yiz ettiğini biliyorum.
Çarşdcapıda Kürkçüler sokağında ' 33 numaralı eviıfUtet katında oturun ve Kuruçeşmede kok kömürü fahri -rikasıııüa odacılık yapan Ahmedin ka rısı İsmet Kan ecellel gün üçüncü kattan aşağı dürmüştür.
Sukut neticesinde kaburga kemik leri kınlan İsmet »Haseki hastahanesine kaldınlnuştıı
Diğer taratüan İsmetin düştüğünü gören ve.ayni evde.»oturan Aznif isminde bir kadın de İsmetin kızı Fer han ve komşulardan Feridun yarabilin o cironda kahveci Mehnıed Ali ilo münasebette •bulunduğunu söylemişlerdir. .İsmetin kızı Ferhan :
— Mehmed Alı anneniı dövdft son ra da (.pencereden aşağı attı, demiş -tir. Yapılan araştırma sonunda genç kadının odazmUa Mehmed Alinin pal
nin yüzüncü yıldönümü
—n.
Muallim Mekteblerinln 100 uncu kuruluş yıldönümünün yaklaşması münasebetilc, Muallimler Birliği mer kezinety dün toplanan bir komisyon; evvelce Üniversite Rektörlüğüne vaki müracaata verilen cevabı müzakere etmiştir.
Rektörlükten gelen cavabda; Muallim Mekteblorini. ilk defa kurarı Cev det paşa için yapılacak merasin^e,. Ü nlversltc namına. Edebiyat fakültesi dekanı Hâmld Ongunsu ilo hukuk fa kültesi dekanı Hıfzı Veldetin münıes sil olarak iştirak edecekleri bildiril -mektedir.
Gazi Osman paşa lisesinden yetişenler cemiyeti kuruluyor
— ------
Gazi Osman Paça lisesinin 1919 mezunlan Anadolu lokantasında top lanarak 29 sene evvelki hatırulannı yâd etmişlerdir. Avukat Sabri Agâh bu arada söz alarak İstanbulini işgal altında buluduğu zamanlara tesadüf eden mezuniyet günlerini canlandıran intihalarını anlatmıştır. Toplantıda bir de Gazi Osman Pa^a lisesinden yetişenler cemiyeti kurulmasına ka -rar verilmiştir.
—O-------
Bir siitcii sekiz ay hapse mahkûm oldu
Rokfeller müessesesi temsilcisi bugün Ankaradarı şehrimize gelecek
Bir müddetten beri Ankarada tet kiklerde bulunan 'Amerikan Rokfel ler Foundation müesscsesinln Milletlerarası sağlık dairesi Direktörü Dr. D. Bruce Vllson ile hastabakıcılık teşkilâtı temsilcisi Mis. Warley, bugtU şehrimize gelecektir.
.---------o----------
Üsküdar D. P. kongresi tekrar top anacak
Demokrat Parti 11 kongresinde Üs küdar D. P. ilçe seçimlerinin gayri kanunî yapıldığına ve kongreye işti rak eden delegelerin meşru olmadığı na karar verilmişti.
Seçimlerin gayri kanun! bir şekil de yapıldığını derpiş eden itirazları nazarı İtibara alan Üsküdar D. P. 11 çe başkanı Hüsnü Başarır vo arka • (taşları dün İstifa etmişler ve seçimlerin yenilenmesi için kongrenin 15 şubat pazar günü toplanacağını P. İl kuruluna bildirmişlerdir.
a
tosu ve saati bulunmuştur.
Hâdisenin 'tahkikatına el koyan Savcı muavini Tevfik Kendi dün öğ leden sonra sanık ’Mehmed Aliyi, sor gusunu müteaklb tevkif etmiştir .
Bir müddet Eybde alacak yüzün. den çıkan münakaşa sonunda arka-* daşı Kemali balta llo öldürmeğe te -şebbüs ettiği sırada yakalanan sütçü CelAJin duruşması dün İkinci ağır ce za mahkemesinde sona ermiştir. Mah keme suçluyu 8 sene ağır hapse mah kûm etmiştir.
Tiirk musikisi dersleri
Şehremini Halkevinden: H&lkevimizdo Türk musikisi dersle ihdas edilmiştir, öğretmenliği üs.
ri
tad Eyyübt Ali Rıza Şengel deruhte etmişti. Bu derslerden istifade etmek latlycn Türk musikisine meraklı öğ rencilerln iki kıta fotoğrafla evimiz kâtibllğlnc müracaat ederek kavdo -Ilınmaları rica olunur.
Gençlik komünizmi dün te ’in etti
Türk Kültür Çalışmaları Derneği tarafından, dün saat 14 de Mar mara Lokalinde Komünizm eereyan lan aleyhinde bir toplantı yapılmış tır.
Beş yüze yakın gencin İştirak et tlği bu toplantıyı Dernek Oencl Sekreteri Ahmecl Süzmen, açmıştır.
Bilâhare, Dernek Başkanı Mehmed Sadık kürsüye gelerek bir hlta bede bulunmuş; Komünizmin tahripkâr tesiri üzerinde durmuştur.
Balkanın, bu konuşmasından son ra. Ahrued Ayata adında bir ganç de Komünizm aleyhinde yazılmış şiirler okumuştur-
------o •
M lallimter Bir iği ilçelerde şube a ç a c a k
i
'Muallimler ‘ birliğine bağlı öğret -menler, Üsküdar, Fatih vc Beyoğlu gibi ilçelerde birliğe bağlı .şubeler a çılmasım istemişlerdir.
Birlik idare heyeti bu teklifi yeni bir toplantı ile müzakere edecektir.
Diğer tarafdan, Bakanlıkça birliğe verilmesi düşünülen Galata Mev -levlhanesinin Beyoğlu Muallimler Bir 1 iğin e tahsisi düşünülmektedir.
--------4K------ -
Kadıköy iskelesinde bilet uiseL r; ^oâaUilucak Devlet Denizyolları İdaresi Kadıköy vapur iskelesindeki bilet gişele- ' rini arttırmayı kararlaştırmıştır.
Pek yakında başlanacak olan inşaat neticesinde gişeler beşten yedi ye çıkarılacaktır.
Gün güneş, hesab meydandı
(Baştarafı 1 incidef dikten 6onra ona bu ünvanı tevcih g-d eni erin efendilerini rahat ettirmeg ona lı irme t etmekle mükellef olmaları lâzım -gelmez mi?
Böyle olduğu haldo köylünün amelinin karağı bile «temin edilemiyor.
Eskiden bır-müstahsıl malını İstediği ve dilediği kimselere İstediği ve dilediği fiyatla satardı. Bugün de böyle olsa toylu (5 kuruş eden obeytinınl illiye; altmışa satar; alan ikinci el veksene verir; üçüncü el de 100 kuruşa satar Biz yine bu (todrl-c-i-sâld) de seksen kuruş kazanıyoruz.
Zeytinyağı da böylodir.
Fakat olmuyor ki... Köylünün dediği gibi. Toprak onun, mal onun,, vergi onun... Fakat kâr onun değil baş-kalanmndır. 1
Bunun esbabına akıl sır erdirmek kabil değildir.
Mütevassıtiar, bu kadar fâhlş surette kâr ettiklerine göre köylülere ne yapıyorlar? Yâni bugün köylü her bakımdan tatmin cdHmiş midir?
Onu da zannetmiyoruz. Yine o mos-tokdaşın dediği gibi:
«Bugün hangi köye giderseniz gidiniz. Hangi kapıyı çalarsanız çalınız. Köylünün yokluk içinde kıvrandığını göreceksiniz I >
Bu hem iktisadi hem de İçtimaî bir meseledir. Dikkatte ve layık olduğu o-hemmıyetfe düşünülmeğe değeri
Gerçi o. hafif bir kız olsa, daha doğrusu kalbi bağlı olmasa, Vlyana-da gönlünü eğlendirecek vaktini hoş geçirecek erkek mi bulamazdı ? Fakat o bunu istemiyor, yalnız kendi erkeğini düşünüyor, onunla hayalen beraber yaşıyordu. Metinden başka bir erkeğe kalbinde en ufalc bir köşe bile veremezdi. Etrafım saran gençler omın gözündesadece geçici arkadaşlardı. Onlarla gezip eğleniyor, spor yapıyor) nıüizge çalışıyor, umum! bakımdan fikir ve düşünceler teati ediyordu. Fakat onları kız arkadaşlarından hiçbir suretle ayırma yordu.
İçlerinden biri yanma fazla sokul-sa, sesini fazlamtatlılaştırsa, gözlerin! fazla bir dikkatle göz bobeklorine dikse, âfetin uzun boyu, geniş gövde site.hemen karşısına dikilirdi, o yabancı adamla aralarına kalın bir du var örerdi. O .aanıan Verda yavaş yavaş geriler, dudaklarında nazile bit* gülümseme ile bu erkeği gözünden azaldaştrrmaga .muvaffak olurdu.
Bunun için, kız ve erkek arkadaşları anlamışlardı: Verda hiçbir erkekle flört etmez ve etmiyeeek. Bunu istemek başını sert bir taşa çarpmak demektir. İyisi mî, onun iyi ve dürüst arkadaşkğite iktifa etmeli, onu üzecek bir harekette bulunmamak, onun dudaklarındaki tebessümü sllmemeğe çalışmalı.
îşto arkadaşlaruıın bu anlajnşı sa-▼AHİndo vabanc’ hf- memlekette! ya-
!•
Aşk ve his romanı
Tefrika : 67
Muazzez Tahsin BERK AND
bancı erkekler tarafından rahatsız edilmek tehlikesinden kurtulmuş, ken dişine dost bir muhit yapmağa muvaffak olmuştu.
Yine bunun içindir kİ İstanbuldan çok uzakta olduğu halde orada bı-r ak tığı ve>öz ailesi saydığı kimselerle birlikte yaşamağa devem otmek-te, uzaktan onların gündelik hayatlarını takib etmekte idi.
Hele bazı yaz geceleri, pansiyon odasının dar karyolasında uyku beklerken, dışarıdaki büyük .şehir gürültülerin! bile işitmez olur, açık penceresinden odaya dolan klakson sesleri yerine, tatlı bir rüzgârla hışırdayan ağaçların fısıltısı, ağustos böceklerinin vızıltısı kulaklarım doldurur, acımtırak bir çam kokusu burun deliklerinden ruhuna kadar sinerdi. O zaman, kapalı gözlerinin ar kasında, Çamlıcadaki köşkü görür, oranın her odasını birer birer zlva-■F ret özlerdi.
— Bu aaatte doktor ağabeyimle
yengem odalarına çekilmişle^ belki de rahat ve mesud uykularına dalmış kardır? Bitişikteki oda bomboştur. Zavallı annemin eşyası orada, sağlığında olduğu gibi durmakta, beni beklemektedir.
Bu saniyede oradaki yumuşak sedirin üstüne uzanmak, o sevdiğim eşyaları doya doya seyrotmek ne büyük bir rahatlık olurdu!
Fakat Verda orada fasla durmadan yürür^ kalbi çarparak hayalen merdivenleri iner, bir oda lrapı^ önün de durup İçerisini dinlemeğe çalışırdı
— Hocam henüz yatmamıştır. O-nun lâmbası gece geç vakitlere kadar yanar. O masası başında çalışıyordun Bu saatte piyano scslle evdeklte rl rahatsız etmek istemez. Masasının üstü kûğıdlar kttablar, broşürlerle do ludur. Bunların arasında, her gün bl raz daha beyazlaşan başı ile o. dur madan, dinlenmeden çohşmaktadır. Neler okuyor, neler yazıyor acaba?
Ah lıocom, sevgili fedakâr ho -
cam! Ne olur, izin verin de küçült Verdanız, eski zamanlardaki .gibi, o danıza serbestçe girsin, masanızın ya nardaki geniş, yumuşak koltuğa, a . yaklannı uzun aabahlıgı 11c örterek bir âlâ yerleşsin ve alze akima gelen her şeyi düşünmeden, tereddüd et moden anlatsın! Siz de onu tatlı tat lı gülüınslyerek dinleyin.. O aüedvn korkmasu| gösterinizden elleriniz -den kaçmasın, bilâkis size yaklaş -sın!
Benim için ne olduğunuzu, sizi kay betmcklo, annemi kaveetmekten çok acı çekmekte olduğumu bilseniz.
Benim zavallı, fedakâr'hocam!’SI «ta bedbaht olduğunuzu biliyorum ben. Bu dakikada sizi teselli itmek için odanıza girmek istiyorum ben... Fakat girmiyeceğinı. bilâkis bura -dan kaçacağım, sizticıı kaçacağım. Vaktllo beni slzo doğru çeken büyük kuvvette aramıza şînıdl garib bir kor ku girdi: Bu korku siRden ditfle taştırıyor. Odam ra £irm!ğ* vğhfL
SizLn kâğıdlar üzerine eğilen zeki yüzünüzü görmeden buradan lcaçaca gını
Turbanın oda kapısından geri dön düğünü ta sav vur ederken Verdarun kalbi çüğm bir çarpıntı ile vurmağa başladı. Çünkü şimdi başka bir yere en çok istediği ve özlediği yere git. mek için ayaklarının ucuna basarak söfanm öteki ucuna geçecekti.
Metinin loıpıaının aralık olduğunu tahmin ediyordu Vcrdamn gizlice bu gece gclccçğini. seven kalbi ona mut lale söylemiş olacaktı.
— Metin!
Dudaklarının hafif bir hareketile onun ismini anarken karşısında o -nun odası, her'zamanki haille ve esk mesud gecelerin dekoru içinde karşı sında canlanırdı: Genç adam lâmbasını yakalamıştı. Halının Üstünde ceh| tabın altın ışıkları oynaşmakta ikeııS o, kapıya arkası dönük pencercdcJM dışarsım seyretmekte idi.
Dışarısı... Bahçe... Yllksek ağaçf larm gölgeleri. Yaldızlı yollar. Mhhiu\ çilenle yaseminlerin bayıltıcı-buğu-( su... Bu ııe çıldırtıcı hayallerdi;
— Metin!
Genç âdâm şını çevirecek, teri, Vcrdamn
— Sevgilim! Geldin mİ?
12 JB AT 1948
\her sabah]
Fuad Köprülü ile muhayyel bir mülakat
ÜN sabah Fatin Böyle torşı karşıya kahvelerimizi içorkon birdenbire:
— Fıkraoı, dedi, İstanbul - Atin* hava soyahatindo olo geçirdiğin Yatmanın (Tczvlrat) dosyası muhtovlyatif okuyucularına vordiğln covablar filân İyi amma son son günlerde rr.uhayyof nıülâkatlarını büsbütün bıraktın. Hah buki bildiğin gibi sonln asıl sahan bu hayalî GÖrüşınoterindir. Dün akşnm pat ron söylüyordu. Fıkracının muhayyel mülâkatlarını göroccgiıniz geldi yâhûl diyordu.
— Acaba kimlorlo görüşsem Fotin beyciğim?
— Bu İşleri;son daha İyi bilirsin. Fakat şu sırada Demokrat Parti er» Uânite, faraza Fuad Köprülü ite, Refik Koraltanla, Adnan MonderoMoj muhayyel mülAkatlar yapsan., hiç te fona olmaz. Hattâ Boyarla bile görüşebilirsin.
— Ayol, bu 6aydığın zatlarla kaş defa görüştüm.
— fevet amma şiındi durumları başka. (O.P.) Gonol Kurulu âzası arasında
baş gösteren fikir ihtilâfı bu şahsiyetlere aktüel bir önem sağlıyor.
— Talm beyciğim, siz son zamanlar da Dil Kurumuna âza nıı yazıldınız?
— Yoooo! Nereden aklınıza geldi bu sual?
— Bir acaib konuşuyorsunuz da...
— Şimdi son örn im te alayı bırak da dediğim muhayyel mülakatları jap, ha zır Köbrülıı de istanbulda imiş.
«Gıırduten tezi^yok başüstüııcL
’ *
t prülüyü evindeki tetenar-
nıe anosındo buldum. Kitabla-
rının arasına gömülmüş harıl harıl tedkikatla meşguldü. Beni görüreo:
— İyi ki geldin, diye iltifat etti. OsınanJı tan binite siyasi partiler hakkında incelemeler yapıyordum. B (1 ha s sa oyunbozanlık e eten v Huy o t parti bşa kantarının bir listesini jçıknrıyoruın. Mesela dördüncü Ahmcd devrinde...
Birdenbire durdu. Galiba ’OsmanlI hükümdarları arasında Dördüncü Ah-med diye ktınsenın buulmnadıgını ken d ıs i do «hatırlamış otacaktı.
Ben bu duruştan istifade İte sordum :
— Demek OsmanlI Padişahları zamanında memlekette sıyası fırkalar varmış öyle mi ustad?
— Ne zannet t indi yâ! Bizim bugünkü telâkkimize uymıyscak şekilde olmakla beraber siyasi partiler bu nteıp lokotte her asman mevcudun. (
— Allah Allatıl..
— Meselâ Üçüncü İbrahim devrinde
— Aman üstad, OsmanlI tarihinde • • •
Üçüncü İbrahim diye bir padişah var mıydı?
— Canım, Üçüncü A İmi e d diyecektim; maluma söyhyenden dmüyen ârif gerek dörter...
— Peki ne otmuş Üçüncü AhmeJ devrinde?
— Ttbkı bugünkü duruma nıüçabth bir siyasi vaziyet varmış. Muhalefet partisi Padişaha kafa tutmuş, iktidar* daki devletlileri yuvarlamış, yerlerini dc kendi adamlarını yerleştirmiş.
— Onlar iktidara geçince ne yap mışlar? Fenalıkları düzeltmişler mi?
— Bu ciheti tarih yazmıyor amma elbette ki düzeltmişlerdir, yaîtud hiç olmazsa düzeltmeğe çalışmışlardır.
— Oyunbozanlık eden vilâyet baş-kanlarından bahsediyordunuz?
— Evet, işte kahraman muhalefet erkânı iktidardaki zâlimleri devirip yerlerine geçmeğe çalışırlarken Dersaa det gümrük mü tesellini i yerinden fırlayıp:
— 'Bire devlotlûlar, sfzler Mührü şe rifi istorsiz, amma tizler daha şimdiden ontar gibi davranıyorsıınuzl demez mt?
— ücra!.. Mademki fenalıklar düzel tılooek, açık konuşmak'lâzımI
— Nasıl der canım? Parti disiplini nerede kaldı?
Anladım ki sayın profesör bir fikre saplamnış kalmış. Elim sıkıp ayrıl* dıııı. ’FlKKAtn
• •
U B A T 1943
§
Muallimler Birliğinin konseri bu akşam
İstanbul Muallimler Birliği tara-tından tertiplenen alaturka naıjikl ■konseri, bu akşam saat 18 de Mak. sim salonunda verilecektir. Konser Birüğûı yurdun sandığı, .»yararına verilecektir.
X
1363 *
Rumi j K sânl
30
Kasım
Perşembe
97
Vakitler
• f
btrsftsc birdenbire baj gözleri simsiyah göJ yüzünü yakacaktı.
•
Güne) Öğle İkindi
Akşnn Yatsı Irûbâk
s
(Devıımı var)
1307
Hicri
Rebıül-âhır i
1
AY 2 - GÜN 41
Vasati fi.
,6
12
15
17
19
5
D.
58
28 W
39
11
21
Ezani
.8-
1
G
9
12
1
l
D. .21
50
41
HM «• *5
S
aktüallteler
■ «
4
Doğu Alman yanın
Komünisloştirıımosi
• Sovyet belgesinde söz vn basın hürriyeti kaldırıldı
Londra (A. A.) — (Brita-j ’ ııova) — Londra Iconfcransııun â-^ | kim kaldığı gündenberi Almanya»
> daki Sovyet işgal bölgesinin Sov-J
> yctleştirilmesi işinin gimdiya ka-'
> dar olduğundan çok sıkı bir şekil-^ J de hızlândırldığuu demir perdeye1 I rağmen bu bölgeden alınan malû t mattan anlamak kabil olmakta -• dır. Toplama kampları şimdiden' I hıncahınç dolmuştur. Bu kamplar' İ da g iz altına almanlar, naziler, t hariç iki üç y'ız bin arasında de' t ğişmektedir. Bu kampların en, 1 müthişlerinden biri Aranienburgj I Sachsonhauserdir ve burada gözj ■ altında ^bulundurulanların sayışıl f takriben otuz bin kadardır. Son’
> beş altı ay zarfında bu kampta j
Ç beş, altı bin kişi ölmüştür. 4
? Kamplarda bulunanları bildi -] iren bu rakamlar, mevkufların 1 ? mikdarını ifade etmemektedir, zil S ra bunlardan biı çoğu Rusyayaj e sürülmüşler lir. 1947 ilk baharın.]
> da Rusyaya sürülenlerin sayısı]
( haftada beş bini geçmekte idi.] $ mevkufların büyük bir kısmını ı
( sosyal demokratlar teşkil etmek-]
> tedir. ı
J Halen Almanyadaki Sovyet böl] / gesinde iki partinin faaliyetine) \ müsaade edilmekle demokrasiye] z benzer bir rejimin mevcud bulun) C duğu hissi verilmek istenilmekte-J J dir. Bunlar her biri tahminen 160)
bin üyesi bulunan Hıristiyan de-] mokrat birliği ve demokrat libe-J J rai partisidir Sovyetlerin kontrolü] / altında bulunan sosyalist birliği-/ L nin ise bir milyon sekiz yüz bin ü] İyesi vardır. Bu rakam Sovyetle- z ] re hâs muhtelif ikna vasıtalarıley z artmaktadır. Diğer tarafdan baz \ partinin üyelerinden en az yüzde? J yirmisinin eski nazilerin teşkil et)
> tiği tahmin olunmaktadır. Bun -) | lara, partiye iltihak ettikleri tak)
> diîde haklarında nazilikden temizi t îeme takibatından kurtulacakları]
> telkin edilmiştir. 1
C Yine bu par d Sovyet bölgesini z deki basının yüzde 80 ini mut lak ( \ bir kontrol altında bulundurmakta/ J olması dolay sile propaLgan.de. ser? ■? visinı de fiilen inhisarı altında 5
> bulundurmaktadır (
] Diğer tarafdan Sovyet bölge-j
> -inde söz hürriyeti de kaldırılmış '
Itır. Ancak komünizm lehinde kol nuşmağa imkân vardır, öğretmen | ler. eğitim işindeki ihtisası bu - ( lunanlardan ziyade komünist fi-j kirler taşıyanlar arasından seçil-j mektedir. Ve ırWcud 60 5in öğ) retmen arasında 40 bininjn ancak] ilk tahsil sahibi kimseler oldukla/ n resmen kabul edilmektedir. (
Berlin 1 y ( A. P.) — Almanya/ dak: Sovyet adç«ri valisi mareşal] *Akolovslcy. Ru-dann harb tazmi / S natı taleblerı.ıden bir eksiltme yap( ? miyacaklarmı b.laırn ie ve bu yıl) \ za»fın(la Sovyet işgal bölgesinde ? ) ki istihsalin y’izde 7 ilâ ın nisbel > tinde aıttınlmasım istemiştir ] ] Bundan başka Sovyet işgal koı Smncanı, Rusların kendi işgal böl J Jgelcrinde idari yenilikler yapmak ( > tasavvurunda olmadıklarım da bej t van etmiştir. (
S Mareşal So 'olevsky—ekono C mP( bir hükümet kurmak huşu -] »sandaki Ingiliz - Amerikan hare^ C k(rini yeniden tenk’J etmiş ve bul > nur A manyayı daimi surette iklj 5 y- ayıracağını söylemiştir. J Amerikadaki Yugos lav altınları
Vaşington: H (A.A.) - Birleşik Amerikada tutulan Yugoslav altın lannın serbest bjrakUması hakkın ota Yugoslavyanm Vaşington Büyük Elci.,i Kasanaire tarafından Dışişle ri Bakaniığna yeni bir nota veril-«n.:- olduğuna dair Belgraddan ge len haberler Yugoslav Büyük Elçi, liğl ve Dışişleri Bakanlığınca teyld , edilmiştir.
Yeni nota 4 Şubat günü şahsen Büyük Elçi delâletlle Dışişleri Balkan yardımcısına tevdi olunmuştur. , -------o ■ ■-
Gandinin külleri
♦
Londra: 11 (A A.) — 30,000 ki; (len fazla bir kalabalık bu saba Oaadinin küllerini taşıyan treni görmek lçın eYnl Delhi garının civarını doldurmuş bulunuyordu. Bu halkın büyük bir kısmı geceyi açık ta geçirmiştir. Trejı, AUahabada gitmektedir orada küller Ganj Jum zıa mukaddes nehirlerine serpilecek tir.
Nobru İle bir çok Bakanlar da gar (a bulunuyorlardı
Ingiltere Dış bakanı Devinin mühim nutku
eşit esas üzerine
• İstediğimiz şey, dayanan yeni bir İngiltere ve yeni birdünya kurmaktır
Londra 11, (A. A.) — Londrada-» tcî İngiliz - Mısır cemiyetinin verdiği ziyafet sonunda söz alan Bevin; ♦Otuz sen» içindeki gümeriıı üçte bi rini barb etmekle geçiren bir memleket kral Edvardın o esk: güzel devri nin refahına sahib olamaz* cemlş ve sttleıîne şöyle devamı etmiştir:
«Ben, hiç kimseyâ tahakküm etmek istemiyoruz ded’.gim saman yal nız işçi hükâmet adına değil, hattâ daha ziyade bütün Ingiliz milleti a-dına konuşmuş oluyorum. İstediğimiz şey (eşit esas) üzerine dayanan ye ni bir İngiltere* ve yeni bir dünya kurmağa muvaffak olmaktır. Harb sonunda Ingiltereyi yorgun, bitkin bir memleket gibi görmeğe doğru bir temayül vardı. Bugün memnunlukla müşahede ediyorum kj bilâkis Ingil tere güçlüklerinden kurtulmak üze ( redir. İngilterenin eski zenginliğin • den başkaca ikram edecek bir şeyi ol duğu, ahlâkî kıymetlerin, kültürün ve her türlü maned vasıfların tecrübesine sahib bulunduğu kabul edildi. Öyle zannediyorum ki, dünya bu kıy metlerin kaybolmasına müsaade et -miyecek ve insanlığın refahı için etra fımıza toplanacaktır. Bütün dünya ile olan münasebetlerimizin şimdiye kadar olduğundan çok daha mükem mel olduğunu sanıyorum»
Bevin, sözlerine devamla demiştir ki:
«Yalnız bir şey istiyorum: Ara -nıızda dünya işleri idaresinin bugün arzettiği büyük yükü taşımak zorun da olanlar bize vardım etsinler. Mad di ve askeri manada değil, fakat manevi manada bir vardım.»
insanlığın refahı için manevî kıymetleri kurtarmak maksadiyle dün-
Filistinde şiddetli bir savaş oldu
t
I
L
Amerikadaki Arablar tarafından teşkil edıien Bir komite, Filistin Arablan menfaatine 5 milyon dolarlık iane toplayacak
Filistin 11, (A. A.) — Filistinde şimdiye kadar cereyan eden savaşların en şidetlisinJ teşkil eden dünkü çarpışma sırasında 21 kişi ölmüştür. Dün Arablar Kudüsteki Yemin Mö she Yahudi mahallesinde kendilerine %
bir yol açmaya teşebbüs etmişlerdir. Mi t ra ly özler havan topu ve zırhlı va sıtalara karşı kullanılan toplarla mü cehhez bulunan Ingiliz kıtalarının müdahalesile nihayet bulan bu çarpışma 6 saat devam etmiştir. Bu çar prşma sırasrnda bir İngiliz askeri 12 Arab ve sekiz yahudi ölmüştür. Yara lüar arasında bir İngiliz askeri 21 1 rab ve 14 yahudi bulunmaktadır. İs koçva ve Varvikşir alaylarına men -sub askerler, yeni taarruzlara mani olmak İçin şimdi yahudi mahallesinde ki stratejik mevzileri işgal etmişler -dir. Akşam yağmur altında beş saat müddetle şehrin duvarlarına tırman-
J|G ün ün enteresan haberleri]
K-------------------------------- -------------------------------t------------J
11 inci asırda yazılmış lâtince kitab
•^■.Roına: — II inci as^da Lâtince olarak yazılan ve baha biçil
ce el yazısı üç eserin bundan bir
i- . m.
rmdan çalındığı hatırlardadır. O zamaııdanberi araştırmalara ara vermeden devam eden polis bu kıy metli eserleri bir Macar öğrencinin evinde bulmuş ve kendisini tevkif etmiştir. (AA.)
Eski Annam imparatoru Pariste
Paris: — Annam eski İmpara toru Bao Dal buraya gelmiştir. Es kİ hükümdar şubatın 13 ünde Along koyunda Fransanm Çin Hin distanı yüksek komiseri Pollaert ile buluşacağından burada kısa bir müddet kalacak ve ancak gayri rea mi bazı temaslarda bulunacaktır.
(A.A.) Suriye büdcesr
* Şam: — Yan resmi mahfiller ■de oldukça eyimserllk hissedilmek tedir. Filhakika Suriye büeicesinde müvazeııe temin edildiği kanaati hasıl olmaktadır. İhtiyat akçe mlk tarı 50 milyon lirayı bulduğu an
Hindislanda 50 bin kişi göç halinde
* Yeni Delhi: — Başbakan mu
avlni ve Devlet Bakanı Sardar Patelin bugün Hindistan parfamen tosunda bildirdiğine göre, 80.000 kişi Madras eyaletine iltica etmek üzere Haydarabâd devletinden ay nlniıştır. (A.A.)
'filo şeref misafiri
* Belgrad: — « Fazla randman veren İşçi gruplarına devlet tarafından verilen öğle yemeğinde
Şeref Misafiri», sıfat ile bulunan Mareşal Tito Yugoslavyanm ekono mi durumunun bir İcmalini yap-m'9tır. (a.A.)
Papa, Yahudi dâvasile yakından ilgileniyor sİ I I ★ Vatikan: — Mülteci Yahudi-Ç /1er meselesini tetkik için Avrupa
J yı dolaşmakta olan 28 Amerikan 1 Yahudisi liderden müteşekkil bir I temsilci heyetini bugün kabul e-I den Papa XH inoi Pius, heyetin | sarfetmekte olduğu hayırperver fâ İallyetleri takdis etmiştir.
Dünyada Yahudi camiası nezdin de yapılacak teşebbüsler neticesin de Filistin ve Avrupa Yahv.dllerl-ne yardım için 62,500.000 tngllte li k-----------------------------------
9
yanın, İngilterenin etrafında birleş . mesl arzusunu izhar eden Bevin şun lan ilâve etmiştir:
(Orta doğu memleketlerinin de kendilerine düşen rolü oynıyac aklan nı ümid ediyorum. Tartışmalar esnasında meydana çıkan ve ihtiraslar u yandıran ufak hâdiselerden dolayı as La heyecanlı veya üzüntülü değilim. Bu ihtiraslar sülcûn bulacak ve geçip gideceklerdir.»
Mısırdan bahisle Bevin demiştir kil
( Bizim kendi güçlüklerimizle karşılaştığımız gibi Mısırda orta doğuda kendi zorlukları ile karşı karşıya kal mıştır. Fakat şunu söylemek isterim ki şayed her hangi bir memleket a-ramızdaki ehemmiyetsiz anlaşmazlık lardan istifadeye kalkmak ümidine düşecek oîursty sonunda aldandığını anlıyacaktır. Memleketinizi uzun yıllar işgal ettik. İstiklâliniz için savaş mış olmanızı ve size zorla kabul ettirmek istenen bu inkiyad duygusunu anlıyorum. Bunu sizin kadar ben de duyuyorum. Bugün için bahis konusu olan yegâne mesele memleketinizin savunma ve ulaştırmasının her hangi bir tehlike ile karşılaşmadan eşit Ilğin nasıl tesis edilebileceğidir.» BEVİN KAHÎREYE GİDECEKMİŞ
Kahire 11, (A. P.) — cAlcher Sa-a* dergisinin Londra menşeli bir haberinde, İngiltere diş işleri bakanı Be vinin Kahireyi zirayet tasavvurunda olduğu bildirilmektedir.
Habere göre, orta doğu savunma meselesini Arab Birliğiyle müzakere edecek olan Bevin, orta doğudaki İngiliz elçilerinden alacağı raporlara gö re, Kahireyi ziyaret tarihini kararlaş tırâcaktır.
maya çalışan Arablar, diğer duvarî-lar üzerinde ve Slon ve Yemin Moshe dağında mevzi almış olan İngiliz kıtalarının kuvvetli ateşi altında çekil mek mecburiyetinde kalmışlardır.
ARAB İANE KOMtTESÎ
Lake Success 11, (A. A.) — Nev-yorktan bildirildiğine göre, Filistin a rabları yararına Amorikada beş milyon dolar toplamak üzere bir «orta doğu yardım teşkilâtı.? kurulmuştur.
Bu suretle toplanacak olan para Arablara tıbbî malzeme, can kurta-* ran. otomobilleri, erzak ve giyim oş yası satın almağa tahsis olunacaktır.
Biri Filistinli ve diğeri Lübnanlı ol ar. ve halen Amerikada yaşayan iki Arab zengini daha şimdiden tam teç hizatiı iki can kurtaran otomobili ver inişlerdir
rası iane toplanacağı tahmin edil mektedir. (AP)
Pnsya, Hind > dilile de muhabere edecek
Yeni Delhi: — Dışişleri Bakanlığının yayınladığı bir tebliğde Hindistan hükümeti, ile Moskova arasındaki muhaberatın bundan böyle Hind dilile «'apılacağını bil dirmlştlr.
Diplomasi tarihinde Hind dili İlk defa olmak üzere resmi bir şekilde kullanılmaktadır. (A.A.ı
Yerdi tiyatrosu yandı
if Floransa: — Floransanm meş hur Verdi tiyatrosu, bu gece bir yangın neticesinde harab olmuş tur. Ateş 3 saatlik gayretlerden sonra söndürülmüştür. Hasar mühim olmakla beraber tiyatronun sahnesi kurtarılamamıştır. Yangı nın 3ebebleri henüz bilinmemekte dir. (A.A.)
Mayna çarpan batıkçı gemisi
Roma: — Adriyatik denizi sa bilinde kâin Cattollca açıklarında blx balıkçı gemisi mayna çarparak batnuşhr. haminin 10 kişilik mürettebatı boğulmuştur. (A.A.)
Buhranın Hakikî sâikieri
(Başmakaleden devam) Büyük Demokrat Kurultapnın verdiği kesin silâhları kullsuınıağa cesaret etmişlerdir. Kürdin kuzuyu idare etmek istiyen bir politika kovalıyarak 12 Temmuz tnö-nü beyannamesini büyük bir başarı saymışlar ve bu muvaffakiyetin ankuzı üzerin' 'jıla.yakın bir zamandır ya. i'-temlşlerdlr.
İşte bu «idare» maslahat» zihniyeti birçok kimselerde- lıattfı Parti ile ilgisi olmıyanlar da - Demokratların da bir savsaklama yoluna girdikleri zan ve vehmini uyandırdı. Nitekim biz de, bu sütunlarda zaman zaman, bu kuşkumazu açık lamak lüzumunu duyduk». Hele Hürriyet Mlsakının şunuılile meydana-gelmesinde ısrar edenlerin şu veya bu şekilde Köprülü tarafından taarruz ve hücuma maruz kal malan Kenan önerlerin, Sadık Aldoğanlann, Hikmet Havuçların aleyhlerinde Parti içinde cereyanlar uyandınlması bu kuşkuları en bâd bir safhaya soktu.. Teenni ve İhtiyat tavsiyeleri yavaş yavaş Halk Partili şeflerin, Hilmi Uranların, Saraçoğlulann ninnileri gibi bir mahiyet aldı.
Mebusların yıllık ve yolluklan, şahsî teferrüd teşebbüsleri, sen ve ben kavgaları daha ziyade bu esaslı nokta etrafında toplanmış çatışmalardır.
Bu muhakeme tarzı takib edilince ve hakikatlere daha iyi nüfuz edilince şu neticeye varılır İd Demokrat Partinin geçirdiği şu gelişme buhranının hakikî mes’ulleri hep Halk Partisi müfritleri ve ileri gelenleridir. Onlar atlatma ve oyalama ile her tarafı avuturken Demokrat düşünceli milletin sabrını tüketmişlerdir. Söz, yazı, fikir, seçim hürriyetlerine bir an evvel kavuşmak hususunda acele eden millet Demokrat şeflerin de iktidardakiler gibi teenni ve ihtiyat tavsiye ettiklerini işitince telâş ve asabiyete kapılmıştır.
Bu millet ve memleket Hürriyet Misakını elde etmek hususumla bu kadar hassas olduktan sonra hiçbir engel gerek Halk Partili ge-. rek Demokrat bu gayeye varmağa mâni olamaz»
¥ENÎSABAH
Selâniği bombalayan çeteciler çekiliyor
Atina: 11 (AA.) — Gazete muha birlerinin bildirdiklerine göre Selâ niki topa tutan çeteciler Kerdyllion dağları istikâmetinde çekilmekte i-seler de Yunan hava ve ordu kuv. vetleri tarafından şiddetle takip e-dilmekte ve hırpalanmaktadırlar.
Yayınlanan resmi tebliğ ayni çetecilerin dün akşama kadar 58 ö-lü ve 22 eklr kayıp verdiklerini bij dirmektedir.
Bir Amerikan kruvazörü Venedikte
Roma: 11 (AA.) — Amerikanın Providenco kruvazörü bugün Vena diğe gelmiştir. Gemi 18 Şubata ka dar bu Umanda kalacaktır. Bir kaç saat evvel Little Rock İsmindeki A-meıikan kruvazörü bu Umandan ha reket etmiştir.
Amerikan Akdeniz filosu Kumandanı Atinada
Atina: 11 (AA.) — Birleşik A-merikanm Doğu Atlantik ve Akde niz filosu kumandanı Amiral Con-nolly. bir kaç gün kalmak üzere ya nn Atinaya gelecektir. Amiral a-merikan diplomatik ve askeri makamları ile ve Yunan bahrlyesi Ge nel Kurmayı ile görüşecektir.
Esnaf odalarına aid kanunda değişiklik
Tasarı bugünkü kanundan çok daha modern bir ruh taşıyor
Ankara 11, (huauet) — Ticaret ba katilığınca esnaf odaları hakkında ol 11 maddelik bir tasan hazırlanmıştır. | Yeni eenaf odaları tasanaı bugünkü kanundan çok daha modem bir ruh taşımakta bugünkü rejime ve esnafın kalkınmasına ald yeni hükümleri ihtiva etmektedir. Ticaret ve esnaf odalarlle ticaret borsalan hakkında Antalya milletvekili Nurullah Sümer tarafından hazırlanan bir rapor da İlgililere verilmiş bulunmaktadır.
Ticarot ve sanayi odalarlle ticaret borsalan kanununda yapılacak deği
Amerikada» alınan ve yolda bulunan gemilerimiz
Analca (hususî) — Amerika -dan satın aldığımız Vlktorl tipi gemilerden Çoruh adlı gemimiz halen Cenova limanında bulunmaktadır. Ge mi yarın Pire llmamna uğrayacak er tesi günü İstanbul limanına gelmiş olacaktır. Viktorl tipindeki Yozgad adlı gemimiz ise Lizborda bulunmak tadır. Muhtemel olarak buradan Ame rilcaya dönecek ve yardım ma'zeme sİ yllkliyerek memleketimize gelecek tir. Tanker tipindeki Sivas gemimiz îskenderuna gelmiş ve yüklü olduğu uçak benzinini boşaltmaya başlamıştır. Tanker tipindeki diğer gemi halen yoldadır. Bu hafta içinde mem leketimlze gelmesi beklenmektedir.
Su işleri
Ankara 11, 'hususi) — Bayındır -lık bakanlığı su işleri başkanlığının 947 faaliyet yılı oldukça başarılı geç iniştir. İlgili malamlarm bildirdiği -ne göre bu yıl içinde Salihlinin Çakırlı deresi tahkim işi bitirilmiş Men deres nehrinin setleri tamamlanarak Söke ovası su baskınından Uurtanl -mıştır. Yeşilırmak Çarşamba mah -muzları da 947 yılı içinde bitirilmiş tir. Amlk bataklığının 5-6 bin hek -tarlık kısmı kurutulmuştur Küçük Menderesin tahkim işlerinin de birin ci kısmı bitirilmiştir. Malatya ovasının sulama işleri de ihale edilmiştir.
Meçl'S n yarınki
Ankara 11, (hususi) — Meclisin cuma günkü gündeminde Muhtar En temin yapılmakta olan Türkiye haritası hakkında ve harita genel müdür lüğünce verilecek yeni veçhe hakkın da başbakanlıktan sözlü sortısu, A-sım Usun Merkez bankasına mark o larak yatırılan Türk alacakları hak kında ne düşünüldüğüne dair maliye ve dış İşleri bakanlıklarından soru -su, Rasim Erenin belediyelere yapıla cak yardım hakkında iç işleri bakan lığından sorusu, Ihsan Yalçının Bolu daki linyit madenlerini işletmelere kolaylıklar gösterilmesi ve halkın ke reste ve odun ihtiyacının temini hak kındaki ekonomi ve tarım bakanlıklarından sorusu vardır.
Gündemde ayrıca Sadık AJdoğa-nın milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılması hakkında kamıo komisyon raporu ve Ali Ihsan Sabisin affı hakkmdakl tasanlar da vardır.
Bir Milletvekili daha vefat etti
Ankara 11, (hususî) — Ankara milletvekili Hilmi Atlıoğlu dün gece vefat etmiştir.
laşılîyor.
Ayni mahfillerde tahmin edildi ğlne göre, bu yıl hububat mahsull gayet eyl olacak ve 20 milyon do lar kıymetinde 100.000 tonluk bir ihracat yapmağa imkân elverecek tir.
Suriye ayni zamanda dört milyon dolar kıymetinde 400 ton zey tinyağı da İhraç edecektir. «AA.). Yabancı iş adamları Japonya-ya girebilecek
Tokyo: — General Mac Art-hurun genel karargâhı yabancı iş adamlarının Japoııyaya girmeleri hakkmdakl tahditlerin bugünden itibaren tamamen kaldırılmış olduğunu resmen bildirmiştir.
Bu karar Japonyanm dünyanın geri kalan kısmı ile olan ticarî mü nâsebetlerlnln tabii bir hale avdet etmesine son derece yardım edecek bir karar olarak addedilmektedir. (a.A.)
11 şubat, Japon İmparatorluğu-^ nun kuruluş yıldönümü idi I Tokyo: — Amerikan işgal kuv ( vetleri genel karargâhı bu sabah | yayınladığı tebliğ ile gelecek II Şu bat günü Jdpon İmparatorluğu- ı nun kuruluşu yıldönümü şenlikleri nin kut'anmasıua müsaade ettiği- ] ni bildirmiştir. 1
I
J
şlklikler hakkında da ilk hazırlıklar eona ermiştir. Yapılacak değişiklikler henüz kesin olarak belli olmamak la beraber, bunların daha faydalı bir hale getirilmesi, bunun için bazı ilçe lerdeki odaların kaldırılarak merkez dekilerin takviyesi düşünülmektedir. Borsalarda da değişiklik yapılacak bunların pazar yeri olmaktan ziyade hakiki bir borsa olmasına çalışılacak tır.
İlgililer bu üç teşekkülde de bazı İdarî yeniliklerin yapılmasını zaruri görmektedirler.
Avukat stajyerlerini» »derdi hal olunuyc-
Ankara 11, (hususi) — Adalet ko misyonu bugünkü toplantısında a vukat stajyerleri hakkındaki kanun tekliflerini inceliyerek sıtajın bir se ne avukat nezclinde. altı ay da malı kemelerde yapılmasına ve imtihanın kaldırılmasına karar vermiştir. Tasa n Meclisin önümüzdeki pazartesi gün kü oturumunda görüşülecektir.
Tou ouse ünıvers tes nin doktorduk pay si verdiği profcsör e m ı
Ankara 11, (hususî) — Fransız Tuluz Üniversitesi Üç profesörümüze doktorluk pâyesinl tevcih etmiştir. Bunlar Samsun milletvekili eski rek tör Cemil Birsel, rektör Sıddık £ami Onar ve profesör Tahir Tanfcrdir. U niversltenin karan Fransız resmi ga-zcteslle yayınlanmış ve kendilerine' tebliğ -edilmiştir. Profesörlerimiz ni! san sonunda törenle diplomalarını a! mak için Tuluzda bulunacaklardır.
Emeklicik 1 anun
Ankara 11, (hususî) — Maliye bakanlığı tarafından hazırlanan emekli lik kanun tasârısı üzerinde gene ma üye bakanlığında teşekkül eden ba -kanlıklar arası bir komisyon çalışma larına devam etmektedir. Tasarının gözden geçirilmesi önümüzdeki hafta bitirilerek Meclise sevkedllecektır.
Adanada p^tml cO
Ankara 11, (husul) — Adana cıva rında Hoca Ali köyünde petrol sondaj larına bu ay İçersinde başlanacaktır. Sondajlar için Amerikaya sipariş e-dilen malzemeden 400 tonluk ilk parti nin bugünlerde îskenderuna gelmesi beklenmektedir.
I
I
Haydarpaşa ■
Ankara treni
kaza geçirdi
O-----
Dil iskelesinde kazaya uğradı, 33 yolcu yaralandı
Ankara 11, (hususî) — Dün akşam Haydarpaşadan Ankaraya hareket eden Anadolu ekspresi Dil iskelesine geldiği zaman makasçının hatası yüzünden ana hattan çıkmış, kör bir hatta girmiştir. Makinist bu hatta bu lunan vagonlara çarpmamak için ani fren yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Katarın anî duruşu neticesinde trende bulunan 33 yolcu muhtelif yer lcrinden yaralanmışlardır. Bir yüksek mühendis ile bir kadının yaralan ağırdır. Vagonların bütün camlan kı nlmış ve katar bir saat geçikme Jle hareket edebilmiştir. Hâdise trende büyük bir panik yaratmış ve kırrtc camlı vagonlarda seyahat eden yolcu lar çok sıkıntı çekmişlerdir.
Katarda ve istasyonda en basit te davi ilâçları ve sargı bulunmaması da yolcular arasında umumî bir teessür uyandırmıştır. Trende bulunan İstanbul Demokrat mlletvekiU Yusuf Kemal Tcngirşenk de dün gece İzmit teki hastahaneye kaldırılmış ve bugün Istan bula dönmüştür.
Hâdise esnasında bir yolou vago nu da hasara uğramıştır.
Vallace’ın zırvaları
I
Nevyork 11, (A. P.) — Henri Val las, dün gece radyoda verdiği bir söy levdej Amerikanın dış siyasetini ten kld etmiş ve bu arada demiştir ki:
«Bugünkü siyasetimiz, Yunan mür fecilerini, demokrat olmayan Türk hü
kûmetini ve Çanğ Kay - Şokin dikta 1 törlüğünü destekler mahiyettedir. A morikan siyasetinin bu hakikî mahi yetini millet de yavaş yavaş anla • mağa başlamıştır.
( Filistin hâdiselerine bakacak o -lursak demokrasiden bahsedenlerin ne kadar iki yüzlü olduklarını daha i yi anlatız. Zira, bu meselede Amerika İngiliz siyasetine bağlanmıştır. İn. gilüs siyaseti ise gerek Arab, gerek yahudi halkını tazyik altında bulun-
SAYFA: 3
idareci === gözile
İktisadî teşekkülleıin
primi
DEVLET İktisadi Teşekkülleri primi meselesi efkârı unıumly| yi hayliden hayliye meşgul et* haksızlık
ve fikren ve amelf
mektedir. Çünkü, işte bir vardır.
Bu teşekküllerde bedenen çalışan memur, müstahdem
üç kısma ayrılmış (barem harloi, b«* rem dahili, fakat işletmede rol oynama yan, barem dahili - işletmenin faali* yetinde rolü olan) ve bunlardan birin* ci ve İkinci kısma dahil olanlar primden mahrum edilmişlerdir.
Şu halde prime istihkak kesbedenler aşağı yukarı bu müesseselerin başındi gelen uinum müdürler, şube müdürle* ri ve emsali olanlardır. Diğer amele, müstahdem ve barem harici memurlar primdeh istifade edemıyeceklerdir.
Hakkile düşünülecek olursa, kabul otınek lâzımdır ki, herangi bir teessüe-de en küçük bir memurun bile, karınca kararınca, işletmede bir rolü vardır. İşletme, bir kül halinde, bütün memurlarının maddi, mânevi, bedeni, fikri faaliyetlerinden istifade etmekte» dir. Hattâ daha ileri giderek bunların rolleri daima müsbettir. Başta gelip, prim almak için ayrılan kodaman memurlar, bazan aykırı, gayri fenni kararlarile işletmeye menfaat yerine, zarar oıle ika' edebiliyorlar. Bu takdirde bunların rolleri menfi olmuş o-lur.
AvrupacJa iktisadi teşekküllerin ida re primi ve işletme primi diye iki türlü prim esası mevcuddur. Fakat bundan tesiede her vazife alan, hatıl sabah aksam memurlara kapı açan vo reverans yapan kapıcı bile hissesini alır.
Bu meselenin daha etraflıca tedkiki.« daha nuisaid bir sonunca varılmasına, kadirşinas ve hakşinas sayın ekeno* mi Bakanımızdan rica ederiz.
★
AVUKAT STAJI YERLERİ ‘
Avukat stajiyeriennın teacıicısi Aı. karadan avdeundo Adalet Bakan.n*.i, sekiz dokuz >ene evvel haz rlanına^ da büyük rol oynadığı kanunun rinde ciddi bir tûoıie taraftar ‘j... madiğini, ve kanunun tâdiline olmak için elinden geleni ya..a tahmin ederim* dediğini anlat»;;*.
Sayın mümessil, masajda*jr ... let Bakanımı! nokiai nazarını yu tefsir etmiştir.
Bu mesele, inad ve tadilde bir amur propr ışı değildir. 3ıı harb sonunun fevkalâde vaziyeti işi, gençlik işi, n.e .1 leket işidir. Büyük Millet Meclisinin yüksek temayül ve kanaatini, önünde ve bu kadar mühim bir sında, Adliye Bakanının rının ne dereceye kadar leceğini kestiremiyoruz,
ilim meselesi olarak telâkki ediliyorsa, hepimiz, bütün hukuk mezunu hâkim ve avukatlar yeniden iki bucuk sene staj görmeliyiz.
Mâkablino tefinıl yapan iki satırlık bir kanun bunu temine kâfidir.
İDARECİ
cV
i
I
ı
mesele
noktai
hâkim
Eğer mesele,
karşınıza-olahi-
Eulgaristanda Petrol mahsulleri ticaret» nh 3 n
Sofya: 11 (A.A.) — Dün parlamentoya sunulan bir kanun tasa-nsı ile Bulgaristanda petrol mahsulleri ticareti devletin inHisarma geçmiştir. Tasarıda bilhassa yet rol mahsulleri ticaretini inhisar al tına alacak olan bir devlet teşekkül lü kurulması derpiş edilmektedir. Şimdiye kadar petrol mahsulleri tl ticareti yapan firmalara ait mallar nülliteştlrilecektlr. Bunların sahip lerine tazminat olarak devlet tab villeri verilecektir
Amerika Yunanistan a yeni muhafız taburları teşkil edecek
Atina: 11 (A A ■ — General Li-versayın bildirdiğine «öre. Birleşi» Amerika, yeniden 12 Milli nıuhafı» taburunun teşkilini kabul etmiştir.' Bu suretle milli muhafız tabur sa yısı 66 ya Çikınıştır. iletide 34 mili muhafız taburu teşkili de derpiş a-dilmektedir. Milli muhafız taburla rı eski muhariblerden .müteşekkil olub hafif ve ağjr maklnalı tüfek lerle teçhiz edileceklerdir.
• durmak Lstlyen derebeyleri desteklemekten İbarettir.
«Amerika bugün bütün dünyada kralları, mürtecllerl ve faşistlen def teklemektedir.»
AMERtKADAKt KOMONÎSTLER
Vaşington 11, (A. A.) — Ameri kan kongre ve hükümetinin, halen Birleşik Amerikadaki komünist paı tisini kanun dışı saymak cihetine te mayülden ziyaçle, hüviyet vesikalar yolunda olmayan bazı komünist şeİ lerinl memleketten çıkaracak tün komünistleri yabancı bir tin temsiiciierl» gıfatile adalet lığmcft tesçile mecbur tutacak
nunun kabulüne tarafdar oiflugu sa nılınaktadm
ve bil devle-bakan bir ke
(
Bir sanayici gözı e
4
Rodezya
| l odezyaya yapılan
Dünyada, bütün Merkezi Afrika-jun, bunaltıcı bir güne? altnda sâdece kuru ve verimsiz topraklardan müteşekkil olduğunu zanneden tali minin fevkinde insan vardır. Bu in sanlar bilmezler ki, Salisbury ve ya Bulavvayo gibi şehirlerde, İngil-teredcki Cheltenham ve Malvern kadar güzel ve şiıiıı mahalleler mevcut bulunmaktadır. Ayni İnsan Jar Gwelo ve Shabani gibi nispeten küçük şehirlerde otellerin, sinema kum, dükkânların bir çok bakımdan. Yorkshire eyaletindeki emsal Icıi gioi olduğunu akıllarına bile ge Lirıaenıektediıier.
Kuiiciisı, Rodczyifya yaptığım te yahnttaft söh'ta, İntfiltercye döndü ğıım zamart' ğösterdlğlın resuller-' dtn. Rod(ayadaki rral kalknma-nın akıllara hayret verecek derece dı olduğunu idrâk eden çok kimse ter sasırdı. Tablatlle, hakiki Rodezya tan nd.ğı zaman, muhaceret bahsinde büyük biı* yardım vücut Bulacaktır.
Güney Rodezvada yaptığım tet. Mk seyahati esnasında, ticaretle iştigal eden bir çok kimselerin kendi Itrini küçük görmekte olduklarını ♦nrkettinı. Bıı n’lıayet tabii bir /iğdişedir, çünkü insanlar ağaçların 1-çiııe daldıkları zaman bu ağaçların •teşkil ettikleri ormanları farkede-mezler. Fakat sîzleri temin edebili rim ki, Rodezyanjn tasarılarını ya kından tetkik ettikten sonra, kaydedilen ve kaydedilmekte olan lıi kisaflar dünyanın diğer taraflarındaki inkişaflardan aşağı kalmamak tadr.
Meselâ bu İngllfr sömürgesinin iaden servetlerini ele alalım. Rodez yada çıkan, kömür, demir, altın, krom, mika ve asbest madenlerinden elde edilebilecek istifadelere ter göz gezdirelim. Bu madenlerden bir çoklarına Amerikada son derece fazla İhtiyaç vardır. Bu madenler dolar elde etmek için son dere ce evlerişlidir.
Sömürge Başbakanı Sir Godfrey Hugglns. önümüzdeki sene İçinde faaliyete geçecek yeni bir koordinasyonun kurulmakta olduğunu bil dlrmlştir.
Bu komisyonun ilerdeki icraatla » hakkında fikirler yürütmek her ne kadar zamansızsa da, ilk iş ola rak nakliyat meselesini ele alması eklenebilir. Nakliyat, kelhnesile sade « tren yollarının islâhaım kasdetmi yorum. Tabiatile gerek demiryolla-»ınjn gerekse Beiradan kalkan vakurların süratlandınimalan gerek inektedir. Her ne kadar demir ve kara yollan son seneler zarfında ■ühim inkişaflar kaydetmişse de. bunların daha fazla tekâmüle ihtiyaçları vardır.
Dodezyada gerelcen inkişaflardan »iri de muhakkak kİ fikir teatisidir.'Rodezya, gibi, meskûn mahalleler ve şehirler arasında mesafete rin uzun olduğu bir memlekette telefon sisteminin kurıdması muhakkak ki çok güçtür. Fakat telgraf ve mektup gibi muhabere şart larjmn tekâmül ettirilmesi elzemdir. I
e
Rodezyalı iş adamlarına modern ticaret için gereken vasıtaları, ve münakalat imkânlarını vakit geçirmeden temin etmek lâzımdır.
Bulawayo civarında mühendislik Bahasındaki inkişaflar sayam hay »et bir mantara arzetmektediç. Bu rada yapılan demir ve çelik levha
- - - - ■
bir seyahatin not a ı
XI ka ha
lar, yüksek hararete dayanabilen emaylar, döküm işleri ve tamircilik her tarafta müspet bir intiba uyandırmaktadır.
Bu inkişafın ortamsı için yapıl, ması gereken işlerden biri, harb 1-çlııde İngllterede yapıldığı gibi, ov velce yalnız erkekler tarafından yapılan İşlerin kadınlar tarafından da yapılabilmesin) sağlıyacak alet lerin teminidir. "
Tamirhanede yapılacak islâihaU lar sayesinde, büyük ihtisaslara İh tlyaç gösteren meslekler herkes ta rafından yapdacabilecek şekilde ba sltleşıirilınelldir. Fakat bunun da, ınaosurlan olduğu iddia edilebilir. Meselâ bir ahıele bırtdn gün yalnız motötünü çalıştırıp işinin yapıldığı nı görülse, bu amele şahsi toşebbüs hissinden mahrum kalabilir. Fakat bu psikolojik haleti rııhiyeye muka bil çok pratik avantajlar elde edilebilecektir. Yerli İşler, Avrupada olduğu kadar, Rodezyada motorini değildir. Yerli bir Rodezyalı çocuğa bir iş verin, o bütün giin neşe 1-çlnde bu işi yapmaya devam edebi lir- Laalettâyin muhteris bir Avrupa lıyı sıkacak bir iş, yerli bir işçiyi son derece memnun edebilir.
İşte bu zihniyet sayesindedir kadınlardan da harb içinde bu dar fazla istifade edebildik. Bu
leti ruhiyeye dayanarak, Rodezya-da sınai inkişaflar kolaylıkla kaydedilebilir. Bilhassa ekonomik yardım yapıldığı takdirde bu inkişaf daha süratle gelişebilir.
(Valkie kömür madenlerinin sene de 2 buçuk milyon ton kömür istih sal ettiğini ve bu son derece İyi kö mürüıı tonunun ocak başında İÜ şlllngten aşağı bir fiyatla satıldığı nı Ingilizlere söylediğim zaman, çok İştahlandılar.
300 kadem yükseldiğinde ttr baraj İnşa, etmek snretile hem 750.000 kilovat takatrnda oir elektrik santralı kurulabilir, hem de 53,000 000 dönüm arazi kolaylıkla sulanabilir
Sabi vadisinde, eğer bir idrolik elektrik santralı kurulacak olursa hâlen hiç kullanı’mıyan 250.000.000 dönümlük bir arazinin sulanması mümkün kıknabllir.
Memleketin kalkınması için üze rinde durulan mevzulardan biri de. pamuk ziraatının tekamülü mesele sidir. Binbaş* Cameron ve maiyeti tarafından hâlen, dikilmesi gereken en iyi pamuk cinsleri üzerinde kiklerde bulunmaktadır. Daha diden Gatoema ve ButeueysMia derece kayda değer inkişaflar dedilmiştir.
Daha şimdiden Gator mada, doku ma tezgah adedi 3.800 den 17.000 e çıkarılmış bulunmaktadır. B»ılawe-yada, yerliler için gömlek ve oaket ler tanesi 3 şlllngten satılmaya baş lanmıştır Bu gibi İnkişaflar, halka daha iyi bfr hayat seviyesi temin etmekte ve bunların daha aydın bir kütle haline gelmelerini sağlamak tadır. .
Hepimiz, her tarafta yapılması hayırlı olan işler olduğunu müdrik bulunuyoruz. Ingllizlerin, Rodez yaya yiderek güne? altında istirahat etmelerinde bir faide yoktur. Rodezya, mütehassıslara ihtiyacı vardır. Başbakan ve hirtrömetl, yer İllere İyi bir hayat sevtyeri temin et meye ve dedelerinden miras kalan topraklarr en şaf ettirmeye maktadır.
• •
tet-şim son kay
son »mkânlarte in ki karar vermiş bulun-
Sir Mııes Tnomas
•*
}---------------------------------------
Esrarlı tir surette Amerikan sularına sokulan Ruf denizal-itları, hususi maddelerle kaplanmış olmaları yüzünden her ne kadar Radar’ın araştırma sahası dahiline girmemekte iseler de, bunların bir çoğu Ğroeland sahillerinden, Klska hava üssü civarında ve Pearl Harbour’dan 300 mtl mesafede bulundukları teshil edilmiştir.
Son günlerde Amerikan sularına esrarlı bir şekilde sokulan Rus den-1 niz aitûarı Vaşingtonu fazlasile siniri lendirmektcdlr. Bu deniz altıları hu-I busİ maddelerle kaplanmış olmaları yüzünden lıcr ne kadar Radarın araştırma sahası dahiline girememekte i Belerde, bunların bir çoğu Ğroeland sahillerinden, Kiska hava üssü elva -rmda vc Pearl Harfcourdan 30Ö mil mesafede bulundukları tesbit edilmiş tir.
Halen Sovyetler en aşağı 256 de nrz altısına «ahfbâlrler. Halbuki 1039 da, ikinci dünya savaşının başlangı -çında Alınanların 50 den fazla deniz altısı yoktu.
Ru* bahrlycHt, vaktilo Almanların meydana koydukları veya tahakku -lkuna çalıştıkları icadlardan fazlaslle İstifade etmiştir. Bugün Rub deniz al
tıları Rodan faydasız bir cihaz hail ne sokmakla beraber muhtaç bu -lunduklan havaya depo etnıçk İçin şty sathın»! çjkmak /ncoburlyctini de ortadan kaldırmağa njuvaffak olmuş-İmdir.
İtiraf etmek lâzımdır ki Birleşik Amerika için tehhke büyük ve rmı • zaf b!r mahiyet aiTsetmektedir. Zira ügtteoU bir cihan savaşı koptnğU takdirde çatışma bir tarnfdan Aman sız bir lıat alacak, (ftğor taraf dan ise büyük Rus deniz addan VI ve V2 nin mükenoşmeMle elde edilen son sis tem aHâhlann kıüamlmam hmmsunda elverişli bir üs vazifesini görecekler -dir.
Bu aabohftM dolayı kuvvette muh temeldir ki Amerikan bahriyeli, de -nizlere hâkimiyet meselesini günün mevzu haline sokan dev yapılı Rus
Gazeteciler Cemi
f
s im konseri
Konser, unuımhfet iti/nnila muvaffak ı>> .>..şlur. Yalni2 «lirin nin ncvûkârı biraz daha pişmek ve ağır okunmak Icab ederdi. Kârın okıımnaaı on yedi dakika sürdü; onun hakkı yarım saattir. (Solist) ler de pek güzel okudular; yalnız bunlardan Mefharet Yıldırım, Perihan Süzeri, Safiye Ayla, Zehra Bitir, Müzeyyen Senar, Safiye Tokay mikrofonla okudukları için, nes vc icra kudretlerini anlıyanıadtk. Akile Ar t unlu Hamiyet Yiice nesin mikrofondan istiâneye tenezzül etmemeleri pek yiizel tesir elli. Rumeli havası, konsere parlak bir hâlime teşkil etti.
Bu konser, gazeteciler ce1-miyetinin dördüncü büyük konseridir. Birincisi Teprlr&şındn Şehir Tiyatronu Dram kısmının; İkincisi dc Komedi kısmının bulunduğu binalarda, çüncii şil Açık Hava ti- __,_ „
yatrosunda, ya- r ”
pilmiş dördüncü T de yine Tepeba-şında Komedi Ti- 1------------I—
yatrosunda verilmiştir.
Konser, umumiyet itibarile pek güzeldi fakat o bütünlüğü teşkil c-den (ciiz’) ayn ayn tetkik edildiği zaman kusurlu idi. Bu kusurlar da düzeltilemlyecek kadar mühim değildi; yapılamamanı biraz ihmal neticesi olsa gerek.
Evvelâ icra heyetini ele alalım; hanendeler: Agyazar, Yahya, Zeki Çağlarman, Celâl Tokscn, Tahsin Karakuş, Artaki, Faruk Altın, Kemal GÜrser, Sami Toker, İbrahim Tuğcr, Ekrem Kongar.
Kemanlar: Necat! Tokyay, Hüseyin Coşkuner, Mustafa Sunar, Nuri Duygner, Haydar Telhüner, ' Maksnd.
Kemençeler: Kemal Niyazi Seyhun, Aleko.
Tanburlar: Dürrü Turan, Salâ-haddin Pınar, Maksnd.
Udlar: Şevket, Yorgo, Şerif İçli. ,
Nısfiyeler: Süleyman Erguner, Gavsi Bay kara, Bürhaneddin ök-te, Haşan.
Kıraııata: Hamdı Tokyay, Şükrü Kanunlar: Fikret Kutluğ, îsma-Şençalar.
Piyano: Fevzi Arslangil. (Alaturkada piyanoyu sevmediğim halde bu artist sazını bana beğendirdi ve sevdirdi. Çaryek sesleri bile ifham ediyordu; hayrette kaldım.) Santur: Hüsnü Tüziiner.
Darbuka: Necdet Geze»; Viyolonsel: Vecdi Seyhun. Aynca nriliî havalar için de 4 davulla 4 zurna.
Görülyor ki icra heyeti memleketin en benam musikişinaslarından müı-ekkebdir. Heyet Eyfıbİ A-li Rize Çengelin şefliğile sahnede göründüğü zaman halkın sürekli alkışı ite selâmlandı.
Hepsi yerlerine oturdular: baz-lann akordu evvelden yapılmıştı; bir iki noksan ikmal edildi; Itrînin (neva) makamından meşhur (kâr) ı başladı.
Buhurizade Itrî Dede Hicrî tarih ile (1040) daıi (1124) senesine! kadar yaşadığı zannolunuyor. Avcı lâkabile anılan Dördüncü Mehmedin (Itri) ye büyük teveccühü varmış. Padişah, sesinin güzel olmamasına rağmen eserlerini kendisine okutur ve üstadlığım takdir edennış. Hattâ ona Esirciler kâhyalığı ? nı vermiş.
Itrî Mevlevi idi; pek çok âsân vardır ve hepsi birbirinden güzeldir. Fakat eserlerinden en çok şöhret alanları Kurban Bayramı tekbiri ile »nevâ kârı» dır.
Bu M.r, Türk musikisinin sızı-nlmış altından bir heykeli demektir.
Neva kârı, bütün usullerini kusursuz vurarak okuyan bir hanen de, musikiden icazet almış demektir.
Tabiî notayı karşısına koyup o-kuyanlardan bahsetmiyoruz; çünkü Türk musikisi nota demek değildir; bizim musikimizde eserleri notadan okuyanlar notayı okurlar; eseri değil.
Şimdi konserde okunan neva kârı tahlil edelim:
Evvelâ Kâr'ın güftesini değişen uBullerri ve terennümleri ile yazıyorum :
il
ŞEYTAN MI, MELEK
4
Yele lel İÇİ lel lel li, yclo le le le le le 11, tere lo le le Io lel 11
Ab yala yel lel 11 yelo lel lel lel lı»l lel lel li anııın Yele le Io lo lo, lel U yele lel lel lel lel lel II
— YAZAN: *“
| Zfe// Cevad. i|
Ilâdo-i- hoşgüvân ko (canını).
Bend-4-aâni ,
Her gül-if- nevr-1- gülrulı-i had (cûnıııı) dlyde-i-(elinim)
Kârdan sonra Dedenin Hicaa yörük semaîsi okundu. Bu eser tanınmış bir bestedir; fakat bundan evvelki konserlerde do dinlemiştik. Bnnnn yerine başka bir eser seçmek daha doğru idi. Neyzen Yusuf paşanın ■ 8aa semaîni de pek güzel îcm e-[ dildi.
Klâsik' fatftl çok
«Ih ıçlnndı.
NEVA KAR
Bend-i- Evvel
Nîm sakil. (Bahri Hafif-i-
24 darblıdır)
Usul: sâniden
Ddrbfarn DÜm (2), teka (?) dÖni (2) teka (2) tea (2) dirm (!>) tçka (2) dürt (1) tek te-Ko d) tfttnı, tft 'lıck (4) teka (2) teka (2) = 24.
Ey gülbün-ü-îş undeıneıl sâlu-l-gül’lzûr-ı-ko (cânım)
Ey bâd-t-beh&r-ı-meyve zer, bâ-de-i- hoşgiıvâr-ı- ko (cânım) (Terennüm)
Tene nen ni tene nen ni, tene nen nen nen nen nen ni
deniz altılarını taldb edebilecek kud! rotta bir deniz kuvvetinin teşekkülü i için gerekil muazzam bir krediyi te-muı etmekte geçikndjfecektir.
«Samedl. Solr*dan>
• (I
düın
(2)
(D
(2)
(2)
heml dehcd veli
Gfış-î- «ıııhen şino gneft i’tibâr ko
(Mey ân hâne)
Usûl: Sakil. (Bahn Rfiniden 48 darbh bir usnldllr).
Darblarr diinı (2) teka (2) (2} teka (2) teka (2) diinı teka (2) düm (1) tek teke diinı tek (2) tek (2) düın düm (2) tek (2) düm (2) tek
tek (2> dilin (2) teka (2) diinı (1) düm (1) tek (1) teke (1) düın
(1) tek (1) teke (1) düm (1) ta-kek (2) teka (1) teka j(l), = 48.
Ey mocU«4- bexm-4- iyşra (canını) gfıllye-1- nrarâd nist (canım)
Ten ten ne nen nen nen nen nen ni ten ten ne nen nen
Nen nen nen ni ten tere le lel II. yele lel lel lel lel lel II.
Tere lel tel le» M tel 11 yalâ lel le 11.
Gâiiye-K mnr&d ntet (c&nırn),
Uaül: Devr-i- revân (Balın fif-i- evvelden 14 darblıdır)
Darblan: d fini (9) düm (2)
(2) dûm (3, tek (2) tek (2) = 14
Ah dere dilla dİ dere dillâ tene tâ dır ney.
ney.
Dere dillâ di dere dillâ tene tâ dh* ney (câoını).
Iteüf: Remel (Bahr-ı- sâniden 28 darbhdır).
Darblan: diim (2) teka (2) düm (2) teka (2) teka (2) düm (2) teka (2) düm tek (1) düm teka (1)
Ey |Ahid-i~ kadnl ki
bend-i-
ha-
tek
düm (1) tek teke (2) tek (t) düm (1)
(1) düm (1) ta teka (1)
lıek
d) tek
(2)
28.
keşed ııikabets
Vey murg-i- behiştı ki dclıed dâne-\ü- âbet;
I’mİI: Semâi.
Dir ten nen ni tan sen ni ten nen ni ten, ten ten al teııen tâ dir ney tâ dir ney.
Usûl: Devri kebir. (Balın Iıa-fîf-i- evvelden 28 darblıdır)
Darbları- dilm (2) düm (2) tek (2) düın (1) tek (1) teke (1) diinı
(1) tek (4) tek (4) düm (2) tâ-bek (4) teka (2) teka (2) = 28.
Yentir la tir yer tel tel 11 ya la yel tel te te tel lel B (tekrar)
Usûl: Berefş&n (Bahri hafîf-î-evvcldcn 16 darblıdır).
Darblan: düm (2) tek (l) düm
(2) tek (1) düm (2) düm (1)
(1) diim (1) düm (D tâhek
teka (1) teka (1) 16.
Ten dir ten dir tâ nâ dir dir (mükerrer)
Usûl: Muhammet (Bahri hafif-i-sâniden 16 darblıdır).
Darblan: düm (1) düın (1) tek (1) düm (!) tek (1) teka (1) tek (1) teka (1) düm
(2) teka (1) teka (1) = 16.
Yele lo le le le tel II ya la yel lel li (mükerrer).
Usulü: Fer' (hafîf-ı- sâıılden darblıdır).
Darblan1 Düm (2) teke (2) dihn (2) tek (2) diim (t) tek (I) teke (1) düm (1) tek (2) tene (l) tek© (1). = 10.
Tere le te le te lel li Ah yâ lâ yel lel li (Mükerrer).
Ah ey dem-i- subh-1 hoş nefes, (*) nâfo-i- zulf-1- yar ko (canim).
Tene nen ni... İlâh.
İşte (Itrî) nin meşhur ıwvâ kârı budur. Güftede bütün usûl de-gişlhlllilerinl de gösterdim.
Konser iora heyeti Kân pek güzel okudular. Yalnız eser daha pişmek isterdi. Babaçlar, usulünü vurarak okuyorlar, bir çoklan da ancak peyrevlik ediyorlardı,
i
tek
(?)
ten
teka (1) (D diim
diinı (1) (t) tâliek
lel
16
★
Sim solistlere geldi. Sanatkârlar arasında evvel çıkmak, sonra çıkmak bir meseledir. Bunu haklı olarak şöhretleri f İd mukayese e-drrîcr. Bunun önüne geçmek için kıır'a çekmişler. Bir numara san'-atto olduğu gibi sırada da Akîle Artıma isabet etmiş. Bu suretle ilk defti onu dinledik. Akîle Artun fnnbıırl Ali efendinin «Anlatayım halimi dilllfire ben* rastını okuyacakta Giriş taksimini viyolen-selle Vecdi Seyhun yaptn Bu saza rast makamı ne kadar yakışıyor. Artist do kısalığına rağmen çok güzel taksim etti.
Büyük muganniyemiz, gerek rast şarkıyı ve gereli Rahmi beyin nlhavcnd şarkısını bir pınar berraklığını hatırlatan billÛr seaile mükemmel surette okudu.
Bilhassa mikrofondan meded umı tenezzül etmiyerek bize sesinin bütün güzelliği ile hitab etti..
Akile Artımdan sonra Aziz Şen-sea Karacaoğlandan güzel bir bozlak okudu. Bu sanatkârın san’a ta Ve kendisini dlnliyenlero karşı o-> lan derin hürmet ve muhabbeti 9 beni çok mütehassis eder. Artist pek çok alkrjland!.
Mustafa Kovancının Münir Nu-reddinden okuduğu hüzzam şarkı bana (yemeni) yi hatırlattı.
Mefharet Yıldırımla ilk defa o-larak mikrofon (dcnilen âletle teşerrüf ettik. San’atkârın sesini madenileştiren bu âlet artistin bü tün san ut hakkını mahvettiği için okuduğu .şarkılardan bir sey anlı-yamadjm.
Zeki Çağiannanın taksimi pek esaslı idi; tebrik ederim.
Perihan Süzerini sabırsızlıkla bekliyordum. Ne çare ki o da mik rofondan istiâne edenler arasın-dn buhmduğıı cihetle okuduğu müstear garkının tesirini ancak karsımda kıvranmasından anladım. -Dmliyenierle soyliyen arasın dakı mikrofon onun sesini örttü» sardı sarmaladı. Okuyucunun ses kudretini anlıvamadık.
Bereket versin Ekrem Kongar imdadımıza yetişti de ağız tadile ıkı şarkı dinlemek nasib oldu. Bil-haesn Ekromin:
Cröksuya bir âlenı-i- âb eyleyelim şarkısındaki gazelini beğendim. Kırkmadım da değil ha!... Çünkü taksim için uzun bir güfte seçmiş-
Safiye Ayla da mikrofonla okudu ve güzel sesinin hakkını, âletin kötü aksine feda etti.
Mukrofonlulardan Zehra Bilir memleket türkülerinde muvaffak oldu.
Müzeyyen Senan da mikrofon yutmuştu. .Sonra ne kadar yazık! Servet sanatı öldürüyor... Eski meziyeti aramağa başladık!
Safiye Tokay da mikrofonla o-kuduğu için —büüin mikrofonlularda olduğu gibi— ses ve tavırlarının kudretini anlıyamadım. şey diyemiyeceğim.
Hamiyet Yüeeses, sesine ve dine güve tıir olduğunu hemen
Bir
ken mri( rofonu önünden defetmekle ishat etti v» bıı kararile halka güzel ve ytikMı sesinin parlak bclâğatini doya doya tattırmış oldu. Kendisine sonat namına teşekkür ederiz.
★
Üçüncü kıtam bütün san’atkâr-lanr; j^thukile Rumeli türkülerini İhtiva ediyordu. :
Bu kalabalık heyutiıı arasında dört zurna ile döi’t davul gümbür ,.ı dcnuvğe bakliyattık bütün okuyu-cular tn tiz perdeden:
A lifimin kasları kare!...
Türküsüne girişince salonda a-
( KIj hasreti ciğerlerimizde tüten Fınnclmin yanık havası esmeğe banladı.
Konser bittikten sonra dinliyen lerin üzorindu tcsiıi-nin hayli .devam ettiğini sanıyorum.
(’) Kavın gırPnHini ynzı»n Duktıır Subhi cNirihdo inikle Dia'nutjına gelen (nâfo) yi, dovo uıa’nn.'iını gelen (uâ-ka) ycklindo yazmıştır.
Yazan
Genç adam, en az yarjnı saatten beri, odanın İçinde asnlü adımlarla dolaşıyordu, sigaranın birini yakıp, diğerin) söndürüyordu. Odanın havası, sigara kullanmayan için ten el füs edilmez hale gelmişti.
8aate baktı, altıytı yaklaşıyordu. Peki amma, karısı bu saate kadar nerede kalabilirdi Nereye gitmişti? Cevaplarını tarn olarak bulamıya cağı bu sualler üzerinde durmak,*, bu akşam nedense İsrar ediyordu. Karısına İnanıyordu, üstelik onu bir nfclek kadar saf ve itimad edilir bulmuyor muydu O halde bu endişesine ne lüzum vardı sanki?.. İş te kapılar açıklı, nerede İse kar sı odaya girecekti Kendi kendine, bu akşamt karısına kafşı dert bir hare ket tavn İle mukabele etmeği düşündü, gerçi bunda muvaffak oia-mayacAğırlı, tutun şuh hareketleri ve aşın derecede samimi jestleri önünde iradesinin her zamanki oıibl sarsılacağına inanıyordu anıma: bu akşam iradesine güvenir bir ha leti ruhiye içinde hissetti kendini..
Kapı açıldı ve karısı içeriye gir-
• dİ. Yüzünde taş kalpli erkekler) bl-1 le heyecana dftvpt edecek bir cari be, gözlerinde şeytani ölr bakış var dı bu kadının..
— Oo.. Sanmciğim dedi, bu nr ‘ duman şekerim Yoksa can m mı sıkıldı? Oh bilmezsin sevgili koca çığım, erken gelmek, seni karşıJa-mak İçin ne kadar gayret ettim. Fa kat kör olsun akri şeytan, karşıma Ncclleyi çıkardı Bilirsin Necile çe nesi düşük bir «adındır. Kocasının | vaziyeti düzelince, çenesi bir o ka- ' dar daha düşmüş mübareğin... Bi rakmadı beni. Götürdü bir pastalla neye.. Oturduk, anlattı da anlattı, Bilsen neler söyledi...
Onu dinlerken hep aklım, fikrim sende idi, Zaten anlattıklarının hiç biri aklımda Kalmadı ya... Hep. di yordum; Samı şimdi gelmiştir, beni bulamayınca üzülmüştür. Zavallı doktor sigaravı menettiği halde bu yüzden yine aşırı derecede içme ğe başlayacak).r Oh sevgilim affet beni... Goruyorsun ki seni düşünerek hareket ettiğim halde, kar şama Neclle gevezesi çıktı. ...
Burada sustu ve elindeki şapkası n> bir koltuğa fırlatarak S a minin boynuna sarıldı, onu öptü, öptü...
Sanrrt, genç katim m bu sözleri ve hareketlerde şüphe dener, uçurum dan fersahlarca uzaklaşmıştı.
♦ — Ob benmajneîek karıcığım, de di; Neellcrün gevezeliğim bilirim, fakat mademki bir defa tesadüf et mlşsln, onu yol ortasında; kocam bekliyor, geç kalırsam merak eder, diye özür beyan ederek bırakamazdın ya .. Hem böyle söyleseydin, a-yıp olurdu’ Zerrin ..
— Tabii değil mi şekerim? Oh Sa mi, sen ne iyi insansın.. Seninle ev, lendiğim için' bli s er. ne kadar bihti yanm... Bu akşam nereye gidiyoruz sevgilim'1
— Fransız sanatkârının piyano resitâü için bilet aldırmıştın ya...
— Ha-.. Sahi' Syle ise, yemek
: Muzaffe,t h ■ r
ele beklemiyordu ı« ..ıl.t|,u, gı;.-ı;.u nu, izzeti nafahu nMur/r.l ıfi ı| —sevmiş olsa da ı-ıi, t,.lr erkof? ,ı ayakhrllv çl^nemvrhir f-ih ımmiH edemezdi.
— Oenç kadın >■ ı> • nı?. t— qrdı. Bundun .--anane ( aüdlu» y.ı •
Cevad fazla dev >n eUtlrrnedl, Z ’r rino üç, ddrt tokat, ;JJt Zerrin sert ve a. ;»bi dnrliek> |r, ■/urulan bu t ı-katların tesirde, yuiıuııj ₺ bulundu ğu kaıyoinya. yrkıltvm di. Bu muameleye kocası- terafınd-nv muhatap otenydı. muhakkak kİ bir daki ka oturmaz, rlof-rurn, yn>IC erken s(Ş—- boşaırmolş için Adttyeye koşardı. • . »• ■ :
Gnrnyn şerefi, lz^nthH'fsl ayak lar altında Çiğn&nuişn Hıçkırarak • afiiarnıya başladı ■ 1 T ,r.
Ctvad, pencere kenavmdaki koltuğa oturmuş ve arka.«-r»iı d.uıcrek sigarasını içiyordu.
— Artık gidebilirsin, aramızda hiç bir müflnaebet kabıuunıştır!
Diyordu RU sözlerin- ağ:rl ğt :a dünyanın en çirkin kadını bile ta hammui edemeadk Zerrin, teı ada m>n evinde halâ ne diyı- oturuyordu? Ayağa kalktı, ac»lo arete kapıya doğru yürtidli. Cfevodda h’ç bir hareket yek tu Oda Kupanı actj, yine oiı- hareket yok1 Btr adım attı, fakat lereddöle...
Cevad heykeldi sanki... Zerrin durdu:
— Gidiyorum, diye nı rrldandı. Cevad ayağa saiktı, Zerrin aannel-ti, ki Cevaj) onu teselli edecek, işle diği hatadan, dolayı af dileyecek. . içine bir ümitf güneşi doğmuştu. Ne yapsın, buradan gidemiyordu. C*. vad:
— Ne duruyorsun, grtsene’ -
Diye bagjrpıca, bir iv. evvel içine doğan ümid güneşin» kapkara bulut lar kaplamıştı sanki:. Tlöıe gideme df ; ümidsizryaşayamazdk. Koşa, koşa, Cevadm boynuna sardeh.
— Oh sevgin Ccvadım bernm. di ye sarsıla sarsıla ağlamağa ba.->laa Seni nasıl terkederim ben «evcilim? Affat beni Cevadl
Genç adana, ob» kollarından tutarak geriye ittk
— Metresim misin;
— Evet!
— Hocam mı, yoksa beni nrt t*-r cih ed*c*-ksin?
— Beni sevgilim!
— Hayır!
— Ne demek istiyor’ua «m c *-vad?
Cevad. ağır ağır yürüdü. Zerrini kolları arasına aldı; kulağma:
— Kocam da, beni de terketmey: çeksin! Berd sevdiğin!- vc kor ir. ı da seni çılanca sevdiğini unut : yacaksın...
Diye fısıldadı ve sonra dud-Uct-a rını. Zerrinin-nar çiçeği rengi şehvet dohı dudaklarına götürüyordu. Zerrin sordu:
— Fakat sen beni sevnüyor-r.u-SUD?-
— Bunu ancak Aiiah bilir u-vten kadın...
yiyelim!
8aml yemek odasına gittiği zaman, elbisesini değiştiren Zerrin, derin bir göğüs boşalttı;
— Ah Yayabbi. dedi., neyse apta h gene kandırdım. Fakat ne olurdu Allahım, sen bana akıllı, öyle herşeye Inanmavan bir koca versey din!..
İlk önce, bunu oır bedbahtsızlık telâkki ettiği için kalbinde bir hü-« sün duydu, fakat sonra düşüncelerini baştan aşağı değiştirerek şeyta ni bir kahkaha '.avurdu. Bu esnada Samiminin ser d; J ılmuştu.
— Zerrin!
— Aptal!.. Dtyf dişlerini sıkarak yem^k odasına doğru yürüdü.
— Niçin geç kaldığınızı lütfen söylemlisiniz Zerrin hanımefendi?
Genç kadın biran düşündü, ar tk şu serseri Cevat da çok oluyordu. Ellerini kai.alarna yashyarak:
— Ayol, dedi: bana kocanı bile bu kadar tahakküm edemiyor- Sen bu cesareti nereden buldun, biraz da kocama sat bari .
Saçları dağınık, kaşları çatık esmer adam ağır ağır yürüdü ve Zer rinin önünde dnıdu, sert bir sesle:
— Ben senin kocan değilim, dedi. Sonra beni ne diye kocanla mu kayese ediyorsun, sen bu cesareti nereden bulduğunu söyieımisiu ba na? Sen benim metrçsimsiu!
Zerrin, Cevaddnn bu cevabı hl(?
Ve dudakları büyük bir aşk ve iş tiyakla birleşti.
O akşam, Zerrin başka akşamlar da oldttğu gibi yine kocasına b*r sü rü mazeret beyan etti ve Nkih. na sarıklı:
— Senj sevdiğimi niçin untHuyor nıın Sami, dedi, Sem çılgınca s--vi yorum kocacığını. Fakat ser» beni sevmiyor musun?
Sami, karısının dııdaâhırına u«a narak»
— Seni sevmediğimi söylersem. Allaha isyan etmiş olurnuı. mel??: karıcığım! dedi ve dudaktan l»iri«-ti...
İSTANBUT. BEJ.EDtYESl
J,Î1//JÇ TİyATROLARr
! Bant 20 de Dran
1 Kısım:
EVİN ÜSTÜNDEKİ BULUT
Yazan: Sabahad-din Kudret Aksal
Komedi Kısmı:
BÜYÜK
CEMAAT
Türkçcsi: Şinasflmre; 7>?!efon: lOı'is
Salı Talcbo temsili saat 10 da, p.»
zar Tilntcri 15 de matine; Cumartesi vib Çarşamba gilrderi 11 ı|o QqcuIc Tiyatrosu.
4
Miktarı çok az
FISHER
İNeilİZ KUPON KUM* ŞİABI'IIZ
' 9-2-948 Pazartesi günlin/en itibarca satışa çıkarılmıştır.
K'JM.'S İTHALÂT TÜ’ıK ÂKONİM ETİ
• t
Bahçekapı No. 28/32/33 ’
I
I
fE N I SABAH
Meclisin Dün kü toplantısı
Islâmda lîiezhebler ve fırkalar nasıl
(Emir) ve 'Emiriilu’iiıninin)^birleri
midir
nuı —
K/
SKİS
— Ciddi bir leh diri Talka ile Ziibeyrirı dııru-— Alinin siyaseti nin ahlâki yüksekliği _________ 53_______________
— Aliye biat olunuyor — Dedi^du yeniden başlıyor
Ali-
îazaiî x
(imamet) unvanının; müslümanların din ve dünya umurunun lider -Uği mânasına hazret! Aliye tevcihin den evvc| devlet reislerine bu unvanın verildiğine rastlanmıyor. Nite -kim, Ali dahi bizzat bu unvanı istimal etmiş olıuayıp mektublarmde ve menşurlarında (emirelmü’nıinin) tâbirim kullanmış olduğu görülmektedir. İlk devirlerde HÜlefai Raşıdtn ve ashabın büyülü eri saltanat ihtişamı -mır icab ettirdiği merasim ve teşrifat tan uzak kalmağı ve İran şahinşahla n ile Bizans imparatorlarına benzememeği iltizam ettiklerinden hükümdarlığa mahsus elkab ve Unvandan? kullanmaman çekindiler.
Ebübekır; namazlarda İmamet va cifesinde Resulü Ekremi istihlâf ettiğinden ona tağlib tarikiyle (halife! On.vanı verild\ ve ayni maksadla dev lete mülk ve saltanat ismi takılarak (hilâfet) denildi.
Islâm ümmetinin dünya işlerini tanzim ve idare etmek kadar şer’i muamelâtını tenfiz ve tatbik yetkisi bakımından ilk devlet reisine (HaJi-fetiıllah) denildi. Ebübekire bu ün -van verilince kendisi: (Ben halıfetül lah değilim. Halifei Resululiahını) de mesi üzerine (halifei Resdl) denilmek j le iktifa olundu. ömer-el-Faruk ma kama geçince, ona da (halifei Resül üllahm halifesi) denilmeğe başlandı. Bu Unvan uzun düştüğünden onu (E mirelmü’mi- tesmiye etmeği uy-ğun buldular. (Emir) ve (Emirelmü’ minin) tâbirleri mut a d ve mütearref şekiller idi. Hazreti Ömer? bu sıfatm İlk olarak kimin tarafından verildiğin de kati bir haber yoktur, muhtelif zatiere isnad vardır. Bu hususta şoy ı le bir rivavet dahi mevouddur. Ömer eLFarukun hükümeti zamanında ta lâm ordularının m uza feriye tini bildir, mek üzere Medineye gelen bir müjde Cî; halifeyi;
— Emirelmü’minin nenâledir?
Sorusu ile araştırıyor. Bu hitab- V şiten büyükler tâbir* çok yerimle bu tuyorlar ve:
— Çok doğru söyledim Adil halifemiz; gerçekten (Emirelnıü'ıninın/ , adiyle isimlendirilmeğe lâyıktir.
Diyorlar ve ondan sonra bu su -1 retle tevsim; usul ve âdet oluyor. Hazreti ömerden sonra Osman ve A li ile Emeviyye ve Abbasiye hüküm-' darlarından çoğu da bu ismi kuJLar nıvorlar ve (halifei ile (Emirelmü ini nin) tâbirleri müteradif oluyor. Şi a fırkaları ise kesin olarak imamet tâbirini tercih etmişlerdir. ’Şiılerce li-mamet) yetkisinin Aliye ve onun ev Iftd va torunlarından muayyen zatta re aidiyetine inanılması balonundan bu Unvanın ihrazı için şartlar ve va s*f1ar tayin ve kabul olunmuş ve Ali evvel makama geçmiş ve ondan sonra nüfuz ve iktidarı ele geçirmiş batmanların kâffesi de Alinin ve ev mükteseb, mevsuk ve sabit hararına tecavüz ettikleri îddiasde b’rp»- (gasıb) telâkki olunmuş; tev?l 11. teberri. takiye ve ketman gibi şiia nenleri hep buradan doğmuştur. Şıi-J Ipr-ro ehli beytin haklarına ve salâh! yelerine tecavüzde müteşebbis ve* mütecasir olanların başında ise Mua' v(ve çelmektedir. Muaviye ile tarif-' dariarı ise; Osmanm mazlûmiyet ve niA^durivptinden hazreti Aliyi me -j mü tutuyor ve tecavüzlerini (hak» m mnktaziyatı tatbik yolunda haklı bir! sayıyorlardı, içlerinde Ömer Bin Abdülâzizı gibi ana tara f’nrtan büyük babasına benziyen b*r hükümdar zuhûr edinceye kadar E-mcviv>’e devletine tâbi şehir ve kasa ba. minberlerinden hazreti Aliye în-«ü^s’zcr sövmeler reva görülürken Şlüor de Muaviye ve hanedanına tâ -netler yağdırmaktan ve bazı fırkaları d» Uk iki halifeye dahi dil uzatacak kadar fikriye varmaktan geri durma yoriarcî’j ki şimdi de ayni yolu tutmuş olanlar yok (W»Idır.Eu vaziyetş göre mezheb ayrılıklarının dayandık lan esaslarda şahsiyetlerini ve vuku n gelmiş hâdiselerde nüfuz ve teırir lirini ihmal mümkün olamayar bu p ki Islâm büyüğünün İnsan oln,; lari bakımından vasıfları, meziyet ve nak sanları Üzerinde inşaca durmak da sız sayılmasa gerektir.
Osmanın şehadetinden sonra, Me-d’neliîer kanşık vaziyetin devamından ürktüler. Diğer tarafdan ihtilâl çiler de boş durmuyorlardı, her geçon vflfclt: kendilerine babalıya mal ofa bilir ve gayelerini tehkkeye düşüre J bilirdi. Medinelfleri:
Siz Ensâr ve Muhacirinsiniz Peygamberin yoldaşlarısınız. Bütün mÜFclümanlar; gözlerini dizlere «hlc -mişler, ne yapacağınızı beklemekte dirler. Ortada makama lâyık olarak Ali. Talha ve Zübeyr var Bunlar -dam birini İki gün içinde aeçmezBrnlz b!z»onlan da öldürürüz v - IbCiyu ye. nlden başlar, çok kan iokülür
Diye tehdtd ettiler Br?ni Umryye-
i
1
ihtar ettiler. Sonunda A olundu Talha ve Zübeyr
AÎF OĞAN ••■■“•■•»••w «BBlcnrtaiaa •*£>•■
nin ileri gelenleri savuşmuş ve Mua-viye yanında toplanmışlardı. Ali, Tal ha ve Zübeyr ise birbirlerinden çekin mekte idiler. Durum; çok nazikti. A li; teklifi hemen kabul etmek istefne dİ.
— B?ni rahat bırakınız Benim e mir olmaklığımdan ise vezir olmaklı ğım hasarlıdır. Anlaşmazlık çıkına -sın, fitne ve ayrılık baş kaldırmasın. Sîzler kimi seçerseniz ben de ona bi at edeij. hepinizden, çok sadakat gösteririm.
Dediği halde ısrar eylediler ve ma kamın boş kalmasından çıkabilecek tehlikeleri liye bi’at
meydanda yoktular
Eşter; yanında adamlarile gidip on lan buldu ve Aliye getirdi Ali:
. — isterseniz ben size bi at edeyim?
Deyince*
— Hayır, biz seni lâyik görüyor ve bfat edh’oruz.
Cevabım vererek onun halifeliğini tamdılar, ama somadan, zamanı ınü said bulunca:
— Biz bi’at ederken Eşterin kılıcı tepemizde idi. Can korkusu ile böyle yaptık Bu; ölüm tehdidi karşısında (korkıı bi ati) idi.
Diyerek ona fiilen muhalefete gü yâ sebeb buldular Tarafsız düşünülmek iktiza ederse, bu iddianın tama mile sıhhatine kail olmak güçtür. Şöyle ki. Aliye bi’ata dâvet olunan lar içinde ashabdan (Sa’d bin Vak-kası ve Abdullah biıı Ömer) de var di. Ibtıl Vakkas; bi ati bir müddet i-çin geri bıralctıınnak isteyince Ali o rru kendi naliııe terkeyledi. Abdullan Bin Ömer bl atta teehhür talebini ile ri sürünce, Ali ondan (kefil) istedi., kefil bulamayacağını söyledi. Orada hazır bulunanlardan Eşter fena hal
de örketendi ve kendisini tutmak is teyenL-ı»-:
— Bırakın beni, şunun boynunu vuravım L
Diyerek Heri atılmak üzere iken, hazretı Ali A’oduUahm hayatının t€h ilkede kaldığım görünce:
— Dokunmayın, ona ben kefilim. Deyip serbest bıraktırdı. Şu iki hâ dişe gast »rıyor ki. Talha ile Zübeyr dahi bi ati tehir etmek isteselerd j A Li: elbette onları da korumaktan gr ri duracak değildi.
Tu İha ile Zübeyr için olduğu kadar Sa f bin Vakkasın dahi Aliyi yü rekten istemediğine hükmolunabilir. Onlarn dünya- nimet ve refahı ile ne derecelere kadar uyuşmuş oldukları na bir goz gezdirilince bu yolda bir netice iie karşılaşmak tabiidir.
Ali; makama geçince O6man dev cindeki rahat ve nimetlerin, müsama banın devanı edem iveceği şüphesizdi Ömer, nasıl yamak cübbe giyer, so luk sarık iaşır ve maişetinde taban-sının en ^akır bir (erdi mertebesinde kalmağı -henımiyet verirse, Ali da hi (Alt ın t sarı, (gümüş) e beyaz maden olmaktan gavri değer vermez ve hakaret rrazll ile bakar, ikbal ve ihtişama kanılmaz bir adamdı. Dünyadan ve dünyalıktan yüz çevirmek te ilk ikî üstün selefinden geri kalmayan AlF i!e; ekâhiri eshabdan zen Kin olmuş ve nı^djnlleşmîş olanların bağ Likamı yarakları nSuhakkak idî. Bıivük İsiAm tarihçilerinden Mes’ûd! nin nakline güre: Osmanın. şahadetin de kendi hâzinesinde 150000 altın, l 000 000 dirhem gümüş bulunduğun dan ınaıtda emlâkinin kıymeti 200 bin altın tutuyor, hesabsız* kölelerji atlan develeri ve sürüleri de vatdı.
fDrvamı var
I
C. H. P. Hacıkadın Ocak
C. M. P. Ocak kongrelerine devam edilmektedir.
Bu meyaada. dün de saat 21 de; Emınöuu İlçesi Hacıkadın ocağının yıllık koogrosi, Vefadaki Bucak merkezinde yapılmıştır.
Kougr*de başkan seçimini; yıllık meaai raporu ve malı bilâuço-nun okunmasını mütoakib, dilekler faslına geçilmiş ve hazır bulunan üyeler mahallî derdlere temas etekten sonra. C. H. P. yi şiddetle tnıkid etmişlerdir.
İnönü, Rokfeller mümeı-silini kabul etti
Ankara, 11 (A.A.) — Cumhurbaşkanı tsınet İnönü bugün An karada bulunan Rockefeller Foundation mili tltraranı sağı k ûairesi direktörü Dr. George SLıode, direktörlerden Dr D. Bıuce VVilson ve hastabakıcılık teşkilâtı temsilcisi M1S3 VA'arleydan rfıürekkeb A-menkaa heyetini kabul buyuı-mıış-lardır.
Kenan öner’in istifa mektubu açıklanıyor
(Battarafi 1 tncldr» | çocuğunda beliren acaibliğl desteklemek için tstanbulu şereflendirmesin denberl bozulan bu ahengin iadesi i Çin şikâyet bile etmeden uğraşıp dur dugum halde bu muhterem ku/Ücu -nun infialini ortadan kaldırmak im - . kansızlığını göre göre şaşkın bir hal le gelmişken müşarünileyhin yine kon gre devresinin yaklaşmasından istifa deye kalkarak ayni faaliyeti tekrarlamağa kalkması yetmiyormuş gib^ bir de ortaya ya o ya ben meselesini attığını Öğrenmiş bulunuyorum.
Müteşebbis heyetler ortadan kalk mış ve yerine İntibahla gelen idare kurulları kaim olmuş bulunduğu için salâhiyeti kalmayan merciler ve şahıslar huzurunda tekrarlanıp duran bu suali bir gösteriş mahiyetinde bul dugum cihetle bu merakın hallini da ha salahiyetli mercie bırakarak bu çocukça arzu Üzerinde durmadan, ça lıştp dururken Salâhaddin boy vasıta sile iblâğ buyurulan nonktal nazarın ifade ettiği mana -karşrsmda adetâ bunalıp kaldım. Meğer İstanbul teşki lâtında ahenksizlik, ikilik varmış ve faaliyetimiz başka vilâyetler kadar sayın kurucularımızı memnun ede -miyormuş. Ben şahıslara değil, millet ve memlekete hizmetle kendimi mükellef saydığım için bu hizmetlerin takdirini kimseden beklemek küçük -lüğüne vicdanımı bir ân teslim etmiş değilim.
Bütün bu telâkkilerin sahibi olan bu acaip kurucunun son günlerdeki faaliyeti ihanete yaklaştığı ve şımartılmış bir çocuk gibi parti üzerinde beliren hâkimiyet ve imtiyazı mazha-rı himaye ve takdir oliukşa gayenin tahakkuka ümidini kırıp parçaladığı bilhassa son günlerde efendisini, se vindirebilmek için faziletli insanları müteessir ederek uzalclaştırmak siyasetinin alıp yürümesi hattâ parti içinde zümre tahakkümünün baş gös tererek her hareketin bu zihniyet te siri altında kalması, ivazsız ve ihti rassız çalışanlar üzerinde kalb kırı cı ve ümid ezici bir tesir yapacağından şüphe eden bile bulunmadı. Bir senedenberi Demokrat Parti kurucu ların elinden çıkarak millete mal e dilmiş oldnğu halde moda3i geçen bu vasfı siper gibi kullananların zihniyeti ve faaliyetleri parti mefsuhlarını kelâm hüriyetinden de mahrum edecek surette yeni tecellilere makes olma -sı ve partinin kendini u.numî bir hat tı hareket yerine günlük valaalara gö re daima değişen birbirine benzemez düşünceler tatbik etmekle kalmıya -rak üç ayda bir olsun parti teşkilâ -tıina direktif bile vermeden pek indi ölçülerle mensubları müfrit ve müte-dil gibi ikiye ayırdıktan sonra Halk Partisi kadar Demokrat partinin de
bilge-
baş
Fikri Apaydın (Kayseri), Gedik (Kütahya) ve Sublıi (Sinob) çoğunlukla getiril-
Parti umumi politikasında
Partide ki anlaşmazlık hallolundu
(Bitarafı 1 ıncıdö) lerinin vukubulan iştiralarının dirilmesi üzerine veıv. seçime çildi.
5 — Yayılan seçimde Grup
kanlığına Celâl Ba ar oy birliğile ve ikinci başkanlığına Fuad Hulusi Demircili ve üyeliklere de Hâ-zim Bozca (Afyon», Şahin Laçin (Afyon), Haşan Polatkan (Eskişehir), Ali Rıza Kırsever (Çanakkale), Hakkı Batar di.
Demokrat Parti Meclis Grupu-nun neşredilen bu tebliğinden de anlaşılacağı veçhile Genel İdare Kurulu ile Crup arasında günler-denberi devam eden ihtilâf halledilmiş bulunmaktadır. Yapılan yeni seçimde tekrar seçilmemiş olan Grup idare heyeti üyeleri arasında şu zevat vardır: Fuad Köprülü, Osman Nuri Çöni Ahmed Ve-ziroğlu, İhsan Şerif Özgen ve Kemal Zeytinoğlu.
AJANSIN VEKDİCU TEBLİĞ
Ankara. 11 (A.A.ı — Demokrat Meclis Grup Başkanlığından:
Demokrat Parti Meclis Grupu 11-2-1918 çarşamba günü toplandı,
1 — Meclis Grupu ile Genel idare kumlu arasında .geçen hâdisenin tamamile bir hukuki mlitalea-dan ile geldiği belirtildi.
2
görüş birliği teyid ve şahsi ihtilâfı andıran bir hareket bulunmadığı tosbit edildi.
3 — İşin bu mahiyetinin tahrip yolile yapılan asılsız işaalar teessürü mucib görüldü.
4 — Tecanüs ve te-aııüdü sağlamaktan ibaret olan yeni seçim etrafında eski ve yeni idare heyetlerinin vukubulan istilalarının bildirilmesi üzerine yeni seçime geçil-di.
5 — Yapılan şeyimde grup başkanlığına Celâl Boyar ov birliğile ve ikinci başkanlığın.. Fuad Hıılû-8i Demircili ve üyeliklere de: Hâ-zim Bozca (Afyon), Şahin Lacin (Afyon), Haşan Polatkan (Eskişe bir). Ah R*z(t Kırsever ' Çanakkale), Fikri Apaydın (Kayseri).. Hak kı Gedik (Kütahya) Sublıi Ba-tur (Sinob) çoğunlukla
getirildi.
Heyet Cumhurbaşkanına Sağlık
Bakanı Dr. Behçet Uz tarafından takdim edilmiştin
veya infial-çekinmeği
ve bugüne
nı
efendlsl haline getirilen İnönü metn nun edilebilmek için bu hayali müfrit ferin tekdir, tevbih ve partiden uzak taştırma gibi muamelelere tavik görül mesi yetmiyoımuş gibi, faraza fuzulî bir salâhiyetle hesaba davet olunan! Aldoğan hakk nda kurulunuzda va-pilan. incelen er in kimsenin malûma tı olmadan yine kurucu profesör tarafından Nihad Erime müjdelenerek ilk önce Ulus gnzct.osile âleme itan e dilmesi gibi hareketlerinde samimiye tine ve tesadüfe hamline imkân kal mamış bulunuyor. Bütün icraatile ga yeden ayrılan .ve şahsî ihtiraslarına yol açarak millet kuvvetini felce uğ ratan bu gibilerle beraber yürümenin küçüklüğünü, bana hanği zati, menfa atın kabul ettireceğini bugim do anlamış değilim. Tafsil ve İzahına İÜ -zum görmediğim bu ve buna benzer faaliyet karşısında çoktanberl eski hayatıma dönmek kararımı vernılş bulunmakla beraber bu kararın tatbl kine girişmenin memleket ve partili arkadaşlar üzerinde viicu le getireee ğl kötü tesirlere meydan, vermemeği, taahhild ettiğim vazifenin muktazası addettiğim için bir fırsat zuhurunu bekliyerek mücadeleden vc teessürümü izhardan doğru buldum.
Gazetelere intikal eden
kadar tekzib edilmemekle sıhhati te yid edilen Yusuf Kemalin geneL kurul dan istifası bana bu fırsatı vermiş nl dıı. Bü havadis ümid ve tahminim gi bi doğru ise bu kurulun ilk gelen ye dek azası ben olduğum İçin bu vazifeyi tercih etmiş görünerek başkan lıktan uzaklaşmak suret ile bir aksi • tesir doğurmadan iki sene evvelki*ha yatıma avdet kararını vermiş bulunuyor, böyle yapmakla da başta İnönü ve partisiyle aranızda fazilet ve hamiyetli geçinmek fırsatını bulan sa vın profesöre de nefes almak imkâni temin etmiş olacağımı biliyorum.
Sayın başkan ve aziz kardeşlerim/ Şuna itimad ediniz fcj iki sene de vam eden müşterek faaliyet zamanın da bütün varlığımla ve tekmil maddî ve manevî kudretimle çalıştım. Dr ha fazlası olsaydı onu da millet ve mamlekete hasretmekten çekinmez dim. Fakat bende bir şey kalmadığı için dalıa fazlasını vermek ve yap -mak imkânına sahih değilim. Partiden hiç bir-yardım görmeden yapa -bildiğim hizmet merkezi ve hiç değil se onun bir kısmım memnun edeme miş. Beliren noktai nazara göre İstanbul teşkilâtını tezebzubden kurt a ramamış olmasına göra de yerimi (la ha lâyikine terketmek benim için iki katlı bir vazife haline gelmiş bulunu •yor demektir. Fuad Bey efmdiye. e-fendisl nezdlnde yeni nıuvafafkiyetler fırsatı verecek hizmetim bundan iba ret kalmıyacaktır. İstanbul teşkilâ -tında sapmadan tatbik ettiğim De -mokrasi prensiplerini ilk ve son defa müşarünileyh hesabına ihlâl ederek başta mahdum bey olmak üzere bu ra teşkilâtını ellerine vermek istediği kimlerse, onlar lehine, faaliyet ve hattâ tahakküme girişerek muvaffa kiyetlerine çalışacağım. Bu hareke'*, timle kimin memleket ve parti için hayırlı olduğunu İsbat ejobilirsem ka zaucını İşte bu olacaktır.
Müşarünileyhe sahsım. Partim ve memleketim lıesabma merciinde buluşma imkânının tahakkukunu beklerken bu kadar menfi faaliyetlere rağmen hakkımda muhab bet ve itimadlarını muhafaza eden arkadaşlara minnet ve.şükranları mı arzeder, kimlerin il idare ku-ruhnıa geçmesi mültezimse, 15 o-cakta yapılması takarrür etmiş gö rihıen il kongresinde miisbet bir netice elde edebilmek için bir an evvel beyefendi ile intiba re buyurularak neticesinin iş arı lûtfunun osirgenmemesini iki senelik hizmetimin mükâfatı olarak sîzlerden beklerim. Aziz kardeşlerim.
★
Bu yazımı bitİTİrkfln aldığım ve mevsuk olduğuna inandığım bir habere göre sayın profesÖrzade gazeteci Saim Nuri, avukat Midhat Benker, Hayri Yaman, Fikret Ka-rakovunlu, İhsan Yutdoğlu ve kabul edilirse Salih Keçeciden mii-rekkeb bir il kurulu vücuda getirmek için vilâyetin her t ırafında te maşlara geçtikleri tahakkuk etmiş bulunuyor. Gayret, faaliyet ve memleket sçverlikleri geçen, seneki mesailerile zaten malûm bulunan bu hamiyetli arkadaşlar elinde birlerin gösteremediği nıuvaflakiyetin muhakkak surette temin edileceğini müjdelerken, Yusuf Kemal kombinezonunun tahakkukunu bek lemeden bu yazılarıma bir istif ana mahiyetinde vermek zaruretini his setmiş bulunuyorum. Bu sebeble beni kandırmak gibi çocukca teşeb biisler yerine muvafık göreceğiniz tedbirlerin derhal alınmasını tav.>ı ye ederken, iyi başlısını bir faaliyet birliğinin böyle bitmesinden zevk alan bulunsa bile bana verdiği hüzün ve teessürleri arzederek il idare kurulu başkanlık ve üyeliğinden kat’î surette çekildiğimi saygılarımla arzederim.
İmza: Kemin Öııer
Tiirkiyeye gönderilecek askerî malzeme
(Baıtara/ı L tncidaf çiıı Vaşingtona çağrılmış bulunan General Mc. Bride bilhassa şıı clhe ti belirtmiştir:
«Tlirkler mütecaviz değildir. Ken di öz sınırları dışında her hangi bir emelleri yoktur. Ancak aleyh leıiııde vuku bulabilecek her hajı-gi bir teşebbüse de, karşı koymak kati azmindedirler.»
General, İdaresindeki askerî heyetin 1 Mayısa kadar takriben 260 kişilik tam kadrosuna çıkarılacağımı 10 kara kuvveti, 100 hava kuvveti, 40 deni ve 20 yol inşa uzmanından müteşekkil olacağını açıklamış ve şunları söylemiştir::
«Heyetin başlıca ödevi, tamamile modern veya harbin en son safhalarında tekemmül etmiş olan Amerikan teçhizatının kullanılışını ve bakımını öğretmektedir.
«Yardım programı mucibince Türkiyeye verilmekte olan malze-me en yüsek evsaftadır. Buna mukabil bu malzemeyi kullanacak asker, Türk askeri de mükemmeldir.» Bu arada Birleşik Amerikanın muazzam bir hava üssü inşa etmek üzere Türkiye İle anlaşmakta oldu ğuna dair bir Moskova haberi. Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı ve Hava Kuvvetleri Genel Komutan lığı tarif odan yalanlanmıştır.
ANKARAYA GELEN YARDIM.
HABERLERİ
Ankara: 11 (Hususi) — Şehrimi-ze gelen haberlere göre Amerika Türkiyeye ve Yunanlstana yeniden 300 milyon liralık ek bir yardımda bulunacaktır. Bu yardımın 125 mil yonu Türkiyeye ait olacak ve bu pa ranın yarısı hava kuvvetlerine ya nsı da «ıusavi miktarda kara deniz yollarına ve Silâh fabrikalarına tahsis olunacaktır.
MARSHALLİN’ DEMECİ
Vaşington: 11 (A.A ) Reuter — Amerikan Dışişleri .bakanı M Marshall bugün, beyanatta buluna rak, Yunanistan ve Türkiyenln silâhlı kuvvetlerine yardım inaksa dile yeni tahsisatların verilmesi meselesini nihai bir tetkike tabi tutmakta olduğunu bildirmiştir.
M, Marshall, Türkiyeye bilhassa Hava Kuvvetlerinin takviyesi için 125.000 000 dolar verilecek olduğu yolunda Istanbuldan gelen basın ha berlerl hususunda rumda bulunmayı
M. Marshall İki nin ihtiyaçlarının rada bulunmakta askeri heyetleri tarafından yapılan tavsiyelere İstinaden tetkik edildiği ni söylemiş ve bu tetkik nihayet-lenmeden önce yeni yardım hakkın da hiç bir rakamın yaymlanmıyaca ğım sözlerine ilâve etmiştir.
• •
herhangi bir yo reddetmiştir. Akdeniz milleti-Atina ve Anka-olan Amerikan
l'
Batur) faciasının ifadesi değil -Bu ormanda biraz çiftlik olduğu arazı vergisi bir yekûn tutınuş-
Bir orman fâciası (taba
(Bnştara/ı 1 incide > len bir ormanın yalnız dûn arazi ver gisi nazarı dikkate alınarak 165 bin liraya alındığını misal gösteriyor ve bedel verildiğinden bahis ediyor. Hal bukt bu tam (Şevket Hatiboğlu - Na zım dir. için
tur. Dger ormanlardı istimlâk bedel leri 75 liradan 15 bin lirayı aşmamak ta bedel de 6 senede 6 taksitte olmak la beraber şimdiye kadar on para ve rilm em iştir.
Biz Midye nahiyesinin Bahçe köy lilieriyiz, İsmi gibi şirin vatanımızın bir cennet, refah ve huzurun bir nü munesi idik. Ecdadımızın satın aldığı batapu sahibi okluğumuz bu cennetin (Saray - Midye) şosesi üzerinde he-men hemen bir aileden müteşekkil 6ü haneli üç yüz elli nüfuslu bir köydük. Köyümüzün devletimize verdiği vergi büyüle kasabaların verdiği vergiyi go çerdi. 1
Kati amenajman pıânumz gereğin ce senevi bin metre mikâbı kereste ve Timimize vasati altı bin lira vergi, yüz bin kental mahrukat verimimize de altı bin lira ki ceman on iki bin li. ra orman rüsumu olarak vergi verirdik.
Ormanlık bir toprağın bütün kıymeti üstündeki ağaçlardadır.
Nlsbcten pek cüzi olan arazi kıy-, metliniz 333 senesine kadar senevi 200 lira 938 senesinden sonra da senevi 800 lira ayrıca veriyorduk. Bir sabah uyandığımız zaman (Şevket Hatiboğlu - Nazım Baturun) bu meın klcete hediye ettiği sistemde bir or - ( manın kıymetiyle biç bir alâkası ol-mıyun pek cüzî olan yalnız arazi ver gisinin nazarı dikkate alındığını bunun da 938 senesindenberl öde(Uğlıni2j kıymet olmayıp nisbeten dûn olan 333 arazi vergisi nazarı dikkate ah - i narnk yukarda verimi fennî kati plâ-nile sabit malımız yalnız 13 bııı liraya altı aeııelık taksitle alındı. Doha da altı kurut verilmedi. Bir gece de evlerimizin temelinden başka bir şey kalmadı. Tamamen (konıiterne) bir amele haline getirildik.
Bunu bu fi at a alan orman idaresine iki senede ne İm dar resim ödedik biliyor musunuz? Tamam 111 bin U ( ra. Evet yüz kırk dört bin lira. Yal-1 nız ilcl senede rüsum olarak mülkiye-1’ tl 13 bin Lirayı altı senelik taksitle a. hnan mahnnzm verimine verdik.
Derdiertmiziıı müdafii ve makisi kıymetli gazetenizle mesul makamla rııı nnaan iıısuluıa halimizi arzetnıe nize delâletinizi snvğılarınnzla yalva-l rırız.
Kimya mezunlarının durımıujgörüşiildü
Ankara: 11 (Hususi) — Meclis bugün saat 15 de Ali Fuad Cebeso-yun başkanlığında toplandı. Evvelâ damga resmi kanun tasarısını görüşmek üzere geçici bir komisyon kurulmasına ticaret komisyonu ra poru okunasak geçici bir komisyon teşkiline karar verildi. Bundan son ra Gaziantep Milletvekili Cemil Sa id Borlasın Kimya Fakültesinden mezun olanlar hakkıiıdakl sorusu na geçildi. Soruya cevap veren Mil lı Eğitim Bakanı geçen oturumda ayni mevzuda İzahat veren Ekono mi Bakanınpı sözlerine İlâve ede cek fazla bir sevi olmadığını, Kim ya Şubesinden öğretmen ve Kimya mühendisi olarak çıkanların sayısı nin memleket ihtiyacından fazla olmayıp ihtiyaçla muvazi olduğunu söylemiştir.
Söz alan soru sahibi Cemil Bar-las da meselenin ehemmiyetine işa retle bu hususta Ekonomi Bakanlı ğınca alınacak tedbirlerin bir en ev vel alınmasını istemiştir.
Bu sırada tuhaf bir hçdise olmuş. salcının Halk Partili Milletvekillerinin oturduğu sol tarafta ki knpısjndaıı içeri giren Emin Sazak. Başbakan Haşan Saka ve Sa raeoğlu Şükrünün oturdukları ta-rafa gelerek Saraçoğlu Şükrünün yanına oturmuş ve elini omuzuna atmıştır. Hâdiseyi gören Halk Par tili Milletvekilleri gülmeye başla-mri, r. Sazak bir müddet oturup Başbakan ve Saracoğluyla konuştuk
Mahrama
, (Başlarafl 1 inctac) bu aziz parçasına saldıran düşman tardetmek için 21 ocak 1920 de s:'.â ha sarılan kahraman Maraşlılaıj 22 günlük dasitâni çarpışmadan sonra 12 şubat günü zafere ve istiklâle kavuşmuşlardı.
Bu münasebetle yarın burada mu azzam tezahürat yapılacaktır. Maraş demokratları. Maraşlılar kur tuluş bayramına iştirak için çok bü yük ve candan hazırlıklar yapmışlar
• M —
• •
1 dır. Törende bulunmak üzere demok rat milletvekillerinden bir kafile de Maraşa gelmiş bulunmaktadır. 1
Gerek milletvekilleri, gerekse ara larında gazeteciler de bulunan mlsaj firler. şehrin 2 kilometre uzağında merasimle karşılanmışlardır.
İstikbale gelen Marazlıların kuv-vayl milliye kıyafeti ile görünmeleri lıevecan uyandırmıştır. Kafile, ora
* •* dan hep beraber ve tezahürat arasın da Maraşa gelmiştir.
Yarın .bugün) burada büyük bir geçid resmi yapılacaktır.
TAFJ ’î MARAŞ MÜDAFAASI
Bundan tam 28 vıl evvel bugün düşmanı kovarak ebedî istiklâline kavuşan kalıraman Maraş, yaptığı müdafaa ile tarihimizin en parlak sayfalarından birisini yaratarak
*
yazmış ve millî kahramanlığımızın iiâhî bir timsali olmak kabiliyetini göstermiştir.
Filhakika, Maraş müdafaası bütün bir medeniyet dünyasının hay ret ve takdirlerini celbeyliyen sayısız şehamet ve hamaset menkıbe lerile doludur. Bu müdafaayı Ma-ıaşta harbeden yüksek rütbeli düş man komutanları da takdir etmiş ve fıtrî kahramanlığımızın bu lâ-yemut tecellisini büyük bir hayret le karşılamışlardır.
Maraşlılar harbe karar verdikleri gtin her türlü muharebe ve müdafaa imkânlarından nrrhrum bulunmakta idiler. îngilİTÜer tarafından yapılan müteaddid aramalar sonunda hemen kimsede silâh kalmamış; bütün şehir silâhtan tec-rid edilmişti. Fakat, da2ma. hür ya şamaya alışmış ve semalarında hiç bir ecnebi bayrağının dalgalanışı-nı görmemiş olan Maraşhlar neleri varsa satarak silâh ve cebhane tedarik ettiler. Şanlı zafer uğrunda bizzat kendileri beş bin evlerini yaktılar.
Bir giiıı Kaleye Fransız bayrağı çekilmişti. Ulucumide cuma namazını kılmak üzere toplanan halk, Kaleden Fransız bayrağını indirmeye ve yerine daima olduğu gibi yine şanlı Türk bayrağını dalgalandırmaya karar verdi ve kararın veril m esile tatbiki arasında ya rıın saat geçmedi. Hükümetimizin İstiklâl madalyesile tabtif ettiği bu şanlı sancak Türk Maraşın kalesinden bir daha inmedi.
Maraş harbi, Türk kahramanlığının ölmez bir misalidir. Şehri dört yandan muhatara eden düşman muttaaıl takviye kıtaları almakta, muhasarayı top, tank ve tayyarelerle takviye eylemekte iw dr. Düşman bundan da ibaret değildi. Asıl düşman içeride idi ve içeriden baş kaldırdı. Ermerıiler
»
Vize kazasının Midye nahiyesi Bahçe köy sakinlerinden ve eski sahihlerinden
b tirtııgml, Haşan Alb
I
8. ötçiçı k, llii&mcn, Şerif Üzeyir * . Mustafa^ alusluja Duyan,
Rtccb Yılııw3t Hakki
tan sonra Demokrat Milletvekili^ rlnin oturdukları sıraya dönmüştü^ Sazak kendi sıralarına giderken bil çok Milletvekilleri tarafından eli sj krlmak snretile tebrik edilmiştir.
JBu hususta türlü tahminler yapılmışsa da katı bir şey öğrenilme, nüştir.
Cemil Barlasın takririnden, sonrı Trâbzon Milletvekili Mustafa Reşit Tarakçıoğlunun İnsan kaybına sc beb olan motorlu taşıt kazaları hak kında İçişleri Bakanlığından soru* suna geçilmiş ve kürsüye gelen fçfş leri Bakanı aşağıdaki izahatı vermiştir:
Son beş vıl içinde vukua gelen seyrüsefer kazalarının yıl başına i-sabet eden miktarı, şöyledir: 943 de 588. 944 de 509, 945 de 740, 946 da 919, 947 de 1537 kaza, bu kazalarda sırasile 161, 160, 217, 200, 257 vatan daşuruz ölmüştür.
Kazaların sebeblerine gelince, bunlar yollar ıh dar olması, virajların seyrüsefer nizamlarına göre yapılmaması, vasıtaKruı harb yü pünden eskiliği ve seyrüsefer kaidele rine riayet edilmemesidir. Kazaların önlenmesi için ilgililerce gere, ken tedbirler alınmaktadır.
Bundan sonra Üniversiteler kanu nun 4^ neı maddesinin yorumlanmasına dair Başbakanlık teskere sinin birinci müzakeresi yapılarak Cuma günü toplanmak üzere oturr ma son verilmiştir'
i Maraş hemen kamilen düşman tarafına geçmiş, içten dıştan Türkleri vur-maktalardı. Maraş müdafileri sa-yılarak kadar azdı. Her cebhede nihayet ve ancak yüz kişi mevzi almıştı. Bunların ekserisini de ka dialar, çocuklar teşkil ediyordu.
23 gün şehir ateş altında kaldı. Havadan sanki mermi ve kurşun yağıyor, başlı yan yangin binlerce evi kül haline getirdiği halde yine kesHmryordu. Bu. atılıştan asabileşen. düşman taş tûş üstünde bırakmamağa and içnfiş gibi camilere varıncaya kadar saldırıyor, fasılasız mermi ve kurşun yağdırıyordu.
23 üncü gündü; Asrın son sistem harb vasıtalarile teçhiz edilmiş mu azzam ve korkunç düşman ordusu, bir avuç Türkün önünde daha fazla durmak imkânını bulamamış, ne yapsa, dalıa kaç o kadar kuvvet getirse bu bir avuç kuvvet karşısında eriyeceğini kat’î surette anlamıştı. Buna rağmen son bir tecrübe daha yapmak istedL Ve mev-cud bütün kuvvetlerile açık şehre yüklendi. Bu yükleniş bir avuç Türkün çelikten birer kale kesilen göğüslerine çarptı ve çarpmasile durması bir oldu. Nihayet, Türk vatanperverliği ve Türk kahraman lığı karşısında ordularının bir şey ifade etmiyeceğini anlıyan düşman selâmeti kaçmakta buldu.
Kahraman Maraşlılar, yansından fazlasını imha ettikleri düşman bakiyetüssüyufunu Ovaya kadar kovaladı.
Yiğit vatandaşlarımızın bu bayram günkü sevinçlerini her Türkün payalştığma şiibhe yoktur.
Maraşın kmV'luş bayramı, fehri mızdekl Maraşlılar tarafından da kul lunaeakür. Bu münasebetle bir d 3 (Maraş gecesi) tertlb edilmiştir.
“İstanbul,, vapu, undaki kaçakçnk
Batı Akdeniz seferini yapan İs tanbul vapurunda vuku bulan mühim miktardaki kaçakçılık hâdisesinden dolayı açılan tahkikat so na ermek üzeredir.
Kambiyo müdürlüğü hâdiseyi dö vız bakımından tahkik ettikten son ra hasırladığı raporu, dün C. savsi lığına göndermiştir.
Ayrıca Gümrük Muhafaza Başmi] dürlügünce hazırlanan ilk tahkikat dosyası gene O- Savcılığınca İncelenmektedir.
Hâdiseye el koyan kaçakçılık mahkemesi savcısı Rcşnd Saka, dos yada mevcut ve maruf şahısların isimlerini havi bulunduğu iddia o-lunan kaçakçılıktım sanık olanların listesini dün öğleden sonra C. Savcılığına tevdi etmiştir.
Reşad Saka, İki gün evvel sanık Haydar çınarı polis vasjtasile Ad-liyeye dâvet ettiği halde, mumaileyh buna icabet etmemiştir.
Dün de, savcılığa sevkedilemeyen sanığın iiuaıen celbi için hâdisenin tahkikatına el koyan kaçaklılık mahkemesi savcısı zubıtaya kati olaıak emir vermiştir.
İstanbul vapuru kamara memuru Haydar Çınar, bugünlerde yaka lanarak Adalete teslim edilecektir.
Diğer taraftan günlerden beri if şa edilmeyen kaçakçılıktan sanık ve adedi 10—15 i bulduğu iddia o-lunan suçlular listesi ıııeak önümüzdeki halta başlanacak olan dv rusma da belli olacaktıt
• •
%
«
26/Şubat, 1948 Perşem atelyesl salonunda birlikte mezkûr gün
borsa
Müdafaa Müdafaa Müdafaa
(•* —di
•A4*?
• •
• « -K* • F • •
' -
CİLDİNİZDEKİ LEKELER
GüzelUğlnlzin aslını berbat etmesin Buhar banyolun, tuvalet suları vesaire gibi bir çok şeylerle yapılan bu bir sürü eziyet ve fedakârhklara katlanmak neticesi hiç bir şey yapmamak demektir. Buna mukabil:
KREM PERTEV
ile yapılacak muntazam, bir kaç maşa] size gözle görülebilen bir taravet bahşeder kİ, KREM PERTEV’ln yarım asırlık mazisi bunun bariz bir misali olup bugünkü meftunlan bu sırn çok evvel görenlerdir. •
ORTAKLARI ÇAĞRI
D. Denıiryollan 9 ncu İştelme Memur ve müstahdemleri istihlâk Kooperatifi Yönetim kurulundan tebliğ edilmiştir:
Ortaklarımızın yıllık adi genel kurul toplantısı be günü saat 15 de D* Demiryolları Yedikule cer yapılacaktır. Ortakların Hissedarlık cüzdanlarlle Ve saatte hazır bulunmaları reca ve ilân olunur.
GÜNDEM:
1 — Yönetim ve Denetim Kurulları raporlarının okunması ve bu kurulların temize çıkarılması.
2— 946 Senesi hesabının (Genel idare Müfettişi tarafından tanzim edilen bilançoya göre) ona mı,
3 — 947 Bilançosunun tedkik *ve onamı.
4 — Süresi biten Yönetim ve denetleme kurul üye ve yedeklerinin yerine yenilerinin seçimi,
5 — Seçilen yeni yönetim kuruluna Kooperatifin gelişmesini sağla nak üzere gerekli selâhiyetln verilmesini.
6 — Dilekler.
( MAHMURE TORFıLLI
| Hisseye Münkasem Komjıiit Şirketinin
I senelik adi İçtimai, 12 Mart 1948 Cuma günü saat 14 de şirketin
■ merkezi Sirkecide Serdar sok. 22 numarada yapılacaktır.
I RUZNAME:
I 947 hesabatının tedklki.
I Oıâ senesi İçin muraklp tayini, ücretinin tesbiti
Çalgılı gazinolar ve yeni hazırlanan talimatname
Sıkı Yönetim ve emniyet müdür lüğü tarafından kapatılan 9 içkili ga zıno ve bardan altısın m dün akşam -dan itibaren açılmasına müsaade verilmiştir.
Açılan gazino ve barlar Novotni, Karadeniz saz salonu, Kibar, Paskal ve Gülerdir. Henüz müddetleri dolmı yan diğer üç gazinonun açılmasına vilâyetçe şimdilik imkân görUlmemea tedır.
Diğer taıafdan öğrendiğimize go re içkili gazino ve barlar hakkında i(
işleri bakanlığı tarafından hazırlanan talimatname yakında vilâyete gönderilmiş olacaktır.
ilgililer, yeııi talimatname gereğince; halen işleyen veya yeniden a-çılmalanna yürürlükte bulunan m(?v zuata istinaden müsaade edilen bir çok gazino ve barın kapatılması KL zım geleceğini söylemektedir.
Talimatname vilâyete gönderildik ten sonra, şehrimizde bulunan bütü.ı gazino ve barlar yeniden kontrol edi lecektir.
HAKİMİYET
Haftalık Siyasi Gazete 14 Şubatta çıkıyor
Taşra Bayilerine:
Gazetemizin Bayiliğini isteyenler-Sipariş miktarı İle adresimize müracaat.
Beyoğlu Balo Sokak No: 3*1. 1
Silivri Lielediye meclisi ûzaları ağırcezayu sevkedilecekler
•
Silivri belediye reisi hakkında vi lâyete suiistimal ihban yapıldığını! ve hukuk işleri müdürlüğü tarafından tahkikata başlandığını evvelce bild r iu iştik j
- Hukuk İşleri Müdürlüğünce yapı lan tahkikat neticesinde Silivri bele diye encümeni üyelerinin de suçlu ol duklan tesbit olunmuş ve haklarında zabıt tutulmuştur.
İlgililerden öğrendiğimize gör^ ddia edilen suiistimalin büyüklüğü do layısiyle suçluların yakında tevkif o lunsrak ağır ceza mahkemesine sev-kedilmelerl muhtemeldir.
• •
İLAN
İstanbul Asliye Üçüncü Hukuk Yargıçlımdan:
• •
Düylikdere Çayırbaşı Cami sokak 19/1 sayılı hanede otuıan Hatice Maden tarafından, mahkemenin 917 847 sayılı dosyası ile, evvelce Büyükada Çiçekli Yalı sokak 28 No da oturmakta İken yeni konutunun belirsizliği anlaşılan İsmail Maden aleyhine açılan boşanma dâvasında: ilân suretile tebligat yapıldığı halde davalı gelmediğinden llânen tebligat yapılmasına karar verilerek duruşma 10/3/948 saat 9.30 a bırakılmış olduğundan dâvâlı İsına ilin o gün ve saatte de gelmediği ve ya vekil göndermediği surette gıya bında tahkikata devam olunarak bir daha oturuma alınmayacağı lân olunur.
1.
5/2/948
--------——- \ i Yeni Sabah’ın I İLAN FİYATLARI I
Kvnscvutiia Şeh r Crkestt ası te Korosu
Başlık
1
2
3
I 5
6
inci
»
»
»
»
ıııaktu oâarak sayfa,
»
»
»
santimi
>
>
»
>
Er. 1600
600
400
300
250
150
İmtiyaz Eahibı:
A. CEMALEODİN SARAÇOĞLU -Yan l|hrini fiilen idare ad«n; Yazı İşleri Müdürü: PATIN FUAD
Dizildiği Yer:
«Yani Sabaha mürettiphanaaj Katıldığı «cün Baıımevla
İst. Borsasmm 11/2/948 Londra
Nevyorl*
Paris
Cenevre Amsterdam Brüksel
Prag
Stokholıy
Lizbon
Flyııtlarj 11,8851 880—
1 306Ç
65,7270
105.546$
6.388Î
5.60
77.8860
11 2495
%
esham ve Tahvilât
A
1
8.00
14 Hra 63 kuruş karşılığında Ankarada P. T,
ıGenç)
Beşiktaş—Beyoğlu Sarıyer—Topkapı Elektrik—Emniyet Beyoğlu—Taksim
948 Salı günü saat 16 da P. T, T. İşletme ge-toplanacak satın alma komisyonunda yapıla-
IB (
( A ı
şekli tarihi
(A)
Paza/
ı Gene»
(Bı
( Al
Mısır Çarşısı Kapısı Yaranda Fındıklıyan Han No. 18/19
dalvlerden günü saat müdürlüğü yüksek mü
1
2
3
Müdafaa 4
034 Sivas Erzurum 1
934 Sivas Erzurum 2—7
941 Demiryolu 2
İ
yeri
— Yukarda
satılığa çıkarılmıştır.
— Buna alt şartname Ankaraâa Orman Genel Müdürlüğü. Istan İnebolu työlge
'B
»A1
İhale
1
i etile
2
bul Başmühendisliği Ereğli, Bartın işletme Müdürlüğü şefliği ve İşletmemizde görülebilir.
3 — Taliplerin ihale gününde evrakı nıüsbite ve ilk teminatları İle komisyona müracaatları. (1383)
luar 'ecTübe'CBa*8f?»'a^
tâbora^ ye
>
YUKARIDAN AŞAĞI ı
fDevamı t>ur>
4 L t
9
i
:ı
SOLDAN SAĞA :
Giyim Eşyası Teda Hakikî Kolaylık
«SAĞLIK GİYİM EVİ» toptan satışlarına birde perakende kısmı eklemiştir. Resmî Daire vc hususi müessese memurlarına TAJGSITT.Li de satış yapılacaktır. En temiz malzeme ve İşçilikle azırlaıımış erkek ve çocuk elbiseleri, paltoları, pardesülerl, trenç kotları, gömlek ve pijamaları, kadın manto ve trençkotları, halkı miza birinci elden yapılan satışların bütün faydalarını sağlamaktadır.
ıraya
Hakiki su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardesiileri
Aynca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir
Sultan Ihmanı Dikranyan han No. 11-12 Abdurrahınun Kalyon
Ödemişte telefon binası inşa ettirilecek
P. T. T. işletme Genel Müdürlüğünden
1 — Ödemişte yaptırılacak telefon binasının İnşaatı kapalı zarf-usullle eksiltmeye çıkarılmıştır.
I 2 — Bu işin keşif bedeli 292,685 Hra 24 kuruş olup geçici teminatı 15 457 Hra 41 kuruştur.
3 — Eksiltme 2/Maıt uel müdürlüğü binasında çaktır.
4 — Eksiltme evrakı
T, İşletme genel müdürlüğü emlâk ve levazım müdürlüğünden, İstanbul ve İzmir P, T, T, bölge başmüdürlüklerinden, alınabilir.
5 — isteklilerin en a2 150 500 Hra bedelli bir sesmî daire binası İn paatım müteahhit sıfatile taahhüt ettiklerini ve bu taahhütlerini iyi bir şekilde ifa ederek binanın geçiöi veya kati kabüllerlnl de yaptırmış olduklarım bildirir resmi dairelerden alınmış İş belgelerini veya en az bu İşin keşif bedeli tutarında resmi daire binası inşaatını şantiye şefi olarak İdare veya denetlediklerini İspata yarar resmi
| verilmiş vesikalarını bir dilekçeye bağlıyarak 27 Şubat/948 17 ye kadar P, T, T, İşletme genel müdürlüğü yapı işleri ne tevdi ederek bu eksiltmeye işti-rak vesikası almalarını
hendis veya mühendis, yüksek mimar veya mimar olmıyan iştelkilerln bu tltrl haiz bir kimseyi inşaatın başından nihayetine kadar istihdam edeceklerine dair resen tanzim edilmiş bir noter taahhütnamesi verme lerl lâizımdır.
6-— Teklii mektuplarının eksiltme için tâyin olunan günde saat 15 e kadar satın alma komisyonuna tevdii şarttır. Postadaki gecikmeler ka bul edilmez
Muhiddin Sadak idaresinde Kon -servatuar şehir orkestrası 130 kişilik şehir korosunun iştirakile 17 şubat 948 sah günü saat 18.30 da üçüncü konserini Taksim Belediye gazinosun da verecektir. Biletlerin konser günü ne kadar Konservatuardan tedarik e dilebileceği haber alınmıştır.
4r:z/eZ(r Hainin llalosu Çocuk Esiıgeme Kurumu il merkezi Anneler Birliğinin vereceği bü -yük balonun hazırlıklarını tamamla . mak için 15 bayandan müteşekkil seçkin bir heyet Serkl Doryan (Büyük Klüb) de toplanarak müsbet kararlar almışlar ve bilhassa caz sanat-1 karı Piçsin de iştirakini temin etmiş lerdir^ I
- 1 ■ ■ ■ ■ - «t - - ■ _ 1 _
liir çocuk arkadaşını bıçakla Uavufadt i
Tophanede oturan 11 yaşlarında Süleyman adında bir çoıuk, {pka daşı Ali ile bir oyun yüzünden kav gaya tutuşmuş ve bu esnada bıca ğniı çekerek Aliyi iki verinden yara lamıştır. Yaralı Beyoğlu haslr.hane’ sine kald rılmış ve küçük carlh ya kalanm ştır.
Kefenlik bez bulunamıyor Sümerbank tarafından toptan satışların kesilmesi üzerine keten bezi bulmakta müşkül duruma giren Me zaılıklar Müdürlüğü Ekonomi Bakan lığına müracaat ederek, yine eskisi gibi kefenlik bezin Sümerbankça verilmesini istemiştir.
İst. Beden Terbiyesi Bölgesi-Müdürlüğünden:
- 14/2/941 Cumartesi
Şeref Stadında: 13 Beşiktaş—Beykoz 15 Beşiktaş—Beykoz Vefa Stadında: 15 İst. Spor—Süleynıaniye
15/2,948
Galatasaray Stadında:
11 Hasköy—-Defderdar
13 Eyüb—Beylerbeyi
15 Davutpaşa—Sümerspor
ŞerM Stadında:
9.30
11
13
15
Fenerbahçe Stadında;
11 A. Hisar—Anadolu
13 Fenerbahçe—Kasımpaşa
15 Fenerbahçe—Kasımpaşa
Vefa Stadında:
11 Galatasaray—Vefa
13 Galatasaray—Vefa
15 Galtasaıay—Vefa
GENERAL ELECTRIC ampulü gözlerinizin dostudur.
satı'*r-
0UnUıaröan &
,e
daha
""‘••'rü»""
osla saS'"*7
% 7
7
7
7
6
6
7
7
7
7
% % % % % % % % %
941 Demiryolu Kalkmma 1 Kalkınma 2 Milli Milli Milli Milli
20.20
20.25
21.25
20.50
95 46
95.45
20,35
21.20
20.—
20.15
radyo*]
>• Bugünkü Program -X PERŞEMBE — 12/2/1948
7.29
7.30
Devlet
Cide
Satılacak mal Mahal ve mevkii Miktarı ve cinsi Muhammen bedeli İlk teminatı Müddeti İhale İhale
Orman işletmesi Müdürlüğünden
: Karaağaç kerestesi.
: Cide deposu
: 100/664 Desimetreküp Karaağaç Kerestesi,
: Beher metreküpü 160 Hra
: 1369 Hra 5 kuruş
: 30 gün
: Açık arttırma.
: 27/2/948 tarihine rastlayan Cuma aünü saat 15 de.
Cide Devlet Orman İştelme Müdürlüğü cinsi yazjlı karaağaç keresteleri açık arttırma su-
8.30
8.45
9.00
12,19 12,3a 12,30
13.00
13.15
14.00
17,58
1800
18,00
4 EV, 4 ARSA
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKÎYE ÎŞ BAN-KASI'ndaki tasarruf hosabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
w
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 AKSA ve dolgun ı»ar> ikramiyeleri .. •_
Birinci Çekiliş: 1MART
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ayn bir kur’a numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için rengin ikramiyeli çekiliş.
18.30
18.45
ıToo
19.00
19.15
19.20
19.45
2015
20.30
20.35
21.20
21.30
21.45
22,00
22.15
22.45 M, s. ayan,
22.45 Haberler,
23 00 Program ve Kapanış,
Açıhş ve program,
M, s, ayan. Müzik: Hafif Müzik (P1 Haberler,
Müzik: Salon
Orkestralarından ÇeşitU -Parçalar tPl»
Müzik. Müzik, Kapanı?, Açılış ve program M, s, ayan.
Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
Haberler, .-
Müzik: Kanşık Şarkılar, Kapanış,
Açılış ve program
M, $, ayan, Müzik: Radyo Dana Orkestrası,
Konuşma, Müzik: Şarkılaı M, s. ayarı, Haberler,
Geçmişte Bugüıı Müzik: Yurddan Sesler. Müzik: İnce Saz,
Radyo Gazetesi. Serbest Saat.
Temsil,
Serbest Saat,
Müzik: Uvertürler (Pl.) Konuşma.
Müzik: Müzik,
----------*-----------
1 2 3 4 5 6 7 8 9
4-
1 — Cani, Ruhun şevki tabiisi, 2 — Seven, Plân; 3 — Eşeğin bağırması, Başka bir devlet nam.na siyasi ajan; 4 — Bilgiç, sonuna >H) gelirse ay olur; 5 — Mektep, Nota; 6 — isim. Sıçan; 7 — Koyunun yav ı-usu, Udll (aynen); 8 — Anııe, Tersi bir harfin okunuşu. Bir pota; 9 — Ateşin kırmızı hali, Oku a-tar.
— Elleri, ayakları bağlı ol u ak huzuruna getirilen bh adama hiiab edeı gibi konuşuyorsun ya llaccac! Halbuki benim ellerim ayaklarım ser bcat olduğu gibi silâhlarım da üzerimde...
— Biraz sonra karşımda böyle bu lunmıyacaksın.
Nasıl bulunacağım
Haccac, bu suale oevab vermeyib Talhayı getiren odunılarla salonu i-kiye bölen perde r.rl asındaki muha fızlara bağırdı:
— Yakalayın bu köpeği!
Tallu’i hepsinden evvel kılıcını çe. kib korkunç bir haykırışla cevab ver di:
— Saldırın bre, saldırın! Saldırın ki kimin köpek, kimin aralan olduğu anlaşılsın!.. Anam beni, zalimlerin kölesi olmak için doğurmadı; zalim terden maz?ûınlarm intikamını al -mak için doğurdu.
Kılıçlı, kalkanlı askerler; her ta-rafdan saldırmağa başladılar. Talha ustaca müdafaa ve hücumları İle ken
ı Zâlim i
Aşk - 1\ acera - 1 arih - Cinayet ..
Tefrika No. 12 1
edilmesi ile Haccacın derdine der -man bulunamadı. Çünkü ona lâzım o' lan Talhanın ölmesi veya yaşaması • (leği| sevgilisi Büşeyreniıı gizlendiği yerin bulunması idi. Haccac. bunu ancak Talhanın diri diri yakalanması ile öğrenebilirdi. Şimdi bu imkân e-bediyen oltadan kalkmış bulunuyor du.
1 — istemiyerek zuhur eden hâdise, Eski bir deniz ijeltıo? şirketi; 2 — İlâcı damara zerketıne, K şm en elzem metaı; 3 — Tırak (ây nen), Tersi bir kümes hayvanı; 4
— Tersi bir rabıt. Tersi ölmek; 5
— Tatlısı meşhurdur, Dudak boya
sı; 7___saf, Ceziriıı aksi; 8 -- Ge-
nel, Ödem; 9 — Kanun, istizah
dişine yol açarak salondan çıkmağa muvaffak oldu ve önüne geçenlerin başlarını uçura uçura, gövdelerini devire devire uzun ve geniş koridor-
B
larda baş döndürücü bir hızla koşu yor, koştukça coşuyor, çoştukça da daha yırtıcı bir aralan kesiliyordu
Koridor savaşı elliden fazla askerin ölmesine ve yüze yakın İnsanın yaralanmasına mal olmak .üzere ortalık kararıncaya kadar devanı etti. Vakit göz gözll görmiyecek bir ha le geline*^ bu kanlı çarpışma kendiliğinden sona erdi. Fakat. Tal ha meydandı yoktu. Sarayı tenvir e den bütün mumlar ve kandiller ya-
kıldı. Hattâ bunlara yenileri de ilâve edildi. Karsül - Emarede en gizil yer lcre varıncaya kadar her taraf aran dı. Kahraman Talhap bulmak kabil olmadı. Onun saraydan dışarı Çıktı ğnn da gören yoktur. Acaba ne ol-muA| pereye saklanmıştı? Hiç bir yerde bulunmadığına nazaran katledilmiş olabilirdi. Haccac:
— Onu ölüler ve ağır yaralılar a-rasında arayın, dedi. Belki ölmüş ve ya ölecek derecede yaralanmıştır.
İlkin yarahlaı* arasında araştırma yaptılar. Talha) a benzer kimseyi bu lamadılan Sonra ölenleri yokladılar. Yüzünün bir kısmı keaümU» kafa ta
sı patlamış, beyni dışarı fırlamış bilisini buldular. Yanındaki kılıçtan, Ü zerindeki elbiseden onun Talha oldu guna hükmettiler ve gidip Haccaca müjde verdiler:
Haccac, bu meaud haberi getiren-lere teşekkür edeceği, in’am da bulunacağı yerde hepsini dan kovdu: *’•
— Defolun hainler! Size
dürün» diye emir verdim mi ben? He pinizi cellâda vereceğim!..
. Filhakika Haccac, ertesi gün, kan lı koridor nıuhan-besinden sağlam çı Ifuı askerlerin hepsi asılmak suıelilc İdam edildiler. Fakat onların idem
Kenı Neşriyat
▼
AÇIK KONUŞALIM
ve ihsan huzurun
tonu ÖL
Yazan: James BYRNES
1937 Eylül ayından 1947 yılın başına kadar bütün cereyan ya hâdiselerini., Yalta, Londra. Mosko/a, Puris.
iî, Park, II. Nevyork konferansları nut içyüzünü butun açıkl’.ğile bu eserde bulaeaksuıız. Tavsiye ederiz.
eden dün Pöstdam, I Londra
^9
1
ti
4
e
3
4
6 t
9
4
t
£
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 23456 7 89
ZIU L Ü M i E D E
1 11-iEM A C A B A
R U!M E- N « R| E N
A (A!R.| Lİ F K 15 |E
w*1 AıNı l i K AıL- î ■
o d h,k: ASA ■ ij
Ni i ;m » Z « L t İB
U|LiU!L| A R BS § L
RlEıM.Ö M!E M. 1 R