15 HAZİRAN 1950
htiroki ile oüa
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 2
Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir tel: ....... 15619
Yazı İşleri, idare: .... 15315
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
HERGON B.R HÂDİSE
Gözlerini körlere
Ezan dilinin serbest bırakılması
Tasarı yarın Mecliste
müzakere edilecek
Müstaceliyetle görüşülecek olan ezana ait tasarının aynı günde kabulü muhtemel
MECLİSE DÜN VERİLEN SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ
veren artistler
— Yazısı 3 üncü sayfamızda —
Cumhurbaşkanı Celâl Ba yar dün Etimesgut Hava alanında Generallerin ellerini sıkarken
Yeni Basın
Donanma Komutanlığından Deniz Kuvvetleri
■ tayin edilen Tümgeneral Sadık Altıncan dün
■ ......
Komutan vekilliğine ______________________________________ vazifesine bağlamıştır. Resimde Sadık Altıncan yeni makamında görülmektedir.
Af Kanunu mevzuunda: 1
Devlet mallarına
karşı olan suçlar
Büyük Millet Meclisindeki faaliyetin günden güne artmakta olduğu görülmektedir. Verilmiş bulunan tasarılar üzerindeki incelemeler komisyonlarca henüz bitirilemediği için Meclis Umumî Heyetine kanun tasarıları gelmemekle beraber, Demokrat Parti Meclis Gru-punca evvelki gün prensip olarak kabul edilmiş bulunan ezanın Arapça okunabilmesini temin edecek Ceza Kanununun 526 ncı maddesini tadil eden kanun tasarısının yarınki Cuma günü Meclise verileceği ve müstaceliyetle müzakere edilerek ayni gün kabul edileceği .tahmin ediliyor.
Halen Bakanlar Kurulunda tetkik edilmekte olan Af Kanunu tasarısının gelecek hafta içinde Mec lise verileceği ve Haziran ayı zarfında kanunlaşacağı muhtemel görülmektedir.
Meclise verilen sözlü sorular
Diğer taraftan soru bakımından bu devrenin geçen devreden aşağı kalmıyacağı ve hattâ onu çok gerilerde bırakacağı ve soruların da ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 5 de)
Tepkili uçağın dünkü
akrobasi gösterileri
helezonlar
Tepkili uçak, havada yaparken
Cumhurbaşkanı Sayar da gösteri de bc!undu ve şirket mümessilin den tepkili uçak hakkında izahat aldı gösteri geniş alâka Uyandırdı
çalışmalara boşlandı
Yeni Basın Kanununun çıkarılması için İstanbuldan gelen Gazeteciler Cemiyeti mümessilleri, evvelki gün Başbakan nez-dinde yapılan toplantıda varılan prensip mutabakatı üzerinde dünden itibaren Adalet Bakanlığında çalışmalara başlamışlardır.
Dün öğleden sonra Adalet Bakanı Halil Özyörük'ün makamında ilk toplantı yapılmıştır. Evvelce Adalet Bakanlığında Basın Kanunu tasarısı komisyonunda çalışan Bakanlık mütehassısları Bakana kendi çalışmaları hakkında izahat vermişlerdir. Ayrıca Cemiyet mümessilleri de, muhtelif zamanlarda Hükümet ve Bakanlığın aralarında geçen muhabere ve müşavereleri anlattıktan sonra, son olarak komisyonla yapılan müşterek çalışmalarda iki tarafın ileri sürdükleri fikirleri belirtmişlerdir. Gazeteciler, bu toplan, tılarda komisyonun tatbikat bakımından tenvir edilmesi üzerine, Basın hüriryetini temin edecek hükümlerde mutabakat hâsıl olduğunu ve tasarısının ir (Devamı Sa. 6 Sü: 7 de)
Başbakan İstanbul'a
Korgeneral Muzaffer Göksenin, İngiliz maslahatgüzarı Eyres, Hind maslahatgüzarı C. S. Jha, İngiliz büyükelçiliği hava ataşesi General Svvynnerton, basın mensupları ve kalabalık bir seyirci kütlesi gösteri uçuşunda hazır bulunmuşlardır.
Vikers şirketinin mümessili Cumhurbaşkanına tepkili uçak hakkında izahat vererek uçağın son zamanlarda deniz kuvvetleri için inşa edilen uçaklardan biri olduğunu, görevlerinin umumiyetle gemilere in. rai Nuri Yamut, ikinci başkanı Kor I mek ve gemilerden havalanmak su-general Zekâi Okan, kara kuvvetleri; retile kendilerine verilen vazifeyi komutanı Orgeneral Kurtcebe No-' başarmaktan ibaret olduğunu söyle-yan, hava kuvvetleri komutan-vekili I ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 7 de)
İki gün evvel Bağdattan şehrimize gelmiş olan Vikers Armstrong müessesesi İngiliz tepkili uçağı dün sabah saat 10.30 da Etimesgut akerî hava alanında bir gösteri uçuşu yap mıştır.
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan, Ulaştırma Bakanı Tevfik İleri, Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce, Sağbk ve Sosyal Yardım. Bakanı Nihat Reşat Belger, Genelkurmay birinci başkanı Örgene-
gidiyor
İzmir, 14 (Telefonla) — Öğrendiğime göre sergiyi açmak üzere 1 Temmuzda İstanbula gidecek olan Başbakan Adnan Menderes, serginin küşat resmini müteakip İzmire gelecektir.
Başbakanın, o tarihlerde Çeşmede bulunacak olan Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ı ziyaret ederek kendi-sile konuşacağı da kuvvetle tahmin edilmektedir.
Diğer taraftan gerek Cumhurbaş kanı Celâl Bayar ve gerekse Başbakan Adnan Menderes yeni vazifelerine seçildikleri tarihtenberi İz-miri ilk defa ziyaret edeceklerinden, her iki devlet adamı de büyük merasimle karşılanacaklardır.
Halkevleri ve Odaları
Mümtaz, Faik FENİK
f Kanunu yakında Büyük ' çok nedamet etmiş insanlar gör-Millet Meclisine gelecektir, düm. • •
Çok temenni ederiz ki, bu af şümullü bir şekilde çıkmış olsun. Ve biz böylece geçen iktidarı kanunu sevkedip geri çekerek yaptığı büyük hatayı tashih etmek imkânını bulalım.
Bazıları affın şümulünden, meselâ ihtilâs, suiistimal gibi devlet mallarına karşı yapılan suçlan vc mükerrer cinayetleri istisna etmek sıralını tutmaktadırlar. Halbuki if, bugün artık içtimai bir zaruret halini aldığına göre, bu nevi bir istisna yapmak kanaatımızca büyük bir haksızlığa ve adaletsizliğe meydan verecektir.
Fikirlerimizi kısaca izah edelim: Hiç bir zaman suçu müdafaa edecek değiliz. Yalnız, işi af cephesinden mütalâa ederken, suçların ika ediliş şekli üzerinde duracağız.
Bir defa devlet mallarına karşı olan suçları ekseriyetle kimler işlemişlerdir? Şüphesiz memurlar. O memurlar ki, harp senelerinde büyük bir sıkıntı çekmişlerdir. Ufacık maaşlariyle büyük aile yüklerini sırtlarında taşımışlardır. Bunlar içinde zaruret dolayısiyle, belki ileride yerine koymak imkânlarını da bulacaklarını düşünerek bazı zayıf karakterlilerin bir miktar para ihtilâs etmiş olmaları mümkündür. Hattâ içlerinde öyleleri vardır ki belki ceplerinden dalgınlıkla 6 lira devlet parası düşürdükleri için ihtilâs suçiyle yatmaktadırlar. Tahsildarlar, veznedarlar, mutemetler arasında bu nevi kaza kurbanları çoktur.
Ben neşriyat suçu dolayısiyle iki buçuk aydan fazla bir müddet hapishanede yattığım zaman zarfında
1 ml

Tebliğ ve dâvet
D. P. Meclis Grupu, İdare
Heyeti bugün (15/6/1950 Per
15 de top-
Büyük Millet Meclisi Tutanaklar Komisyonu bu sabah saat 10 da toplanacaktır. Komisyon üyelerinin teşrifleri rica olunur.
I
Bu memurlarla uzun uzun ★ (Devamı Sa. 6 Sû: 4 de)
İdam cezasına dair
bir kanun teklifi
Asılmak yerine elektrikle idam usu lünün kabulü Meclise teklif ediliyor
Haber aldığımıza göre Konya Milletvekili Ümran Nazif Yiğiter tarafından, şimdiye kadar asmak suretiyle infaz edilen ölüm cezalarının, elektrik cereyanı ile yapılması hakkında Büyük Millet Meclisine iki kanun teklifi verilmiştir. Bu tekliflerin her ikisi de aynı maksadı temine matuf olup birisi Türk Ceza Kanununun 12 nci maddesinin, diğeri de Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 398 inci maddesinin tadiline mütedairdir. Her iki kanunda mütenazır olarak yapılacak tadil ile ölüm cezalarının elektrik cereyanı ile infaz edilmesi şekli temin edilmiş olacaktır.
ir JDevamı Sa. 6 Sü: 2 de) ,
Konya Milletvekili Ümran Nazif Yiğiter
Dr. Sadi Irmak’a
bir iş aranıyor!
C. H. P. Genel Başkanı Tıp |Fakültesine’ tâyin ettirilmesi için teşebbüse geçti Halk Partisinin İstanbul Bölgesi
Müfettişi Dr. Sadi Irmak’a Ankara
Tıp Fakültesinde bir profesörlük ____ ___ ___ _________ _____
temin edilmek üzere bizzat parti- [ Genel Başkanı tarafından vazifelen nin Genel Başkanı İsmet İnönü tarafından teşebbüse geçildiği haber alınmıştır. C.H.P. Genel Başkanı bu işe hususi doktoru Prof. Zeki Hakkı Pamir’i memur etmiş, o da Prof. İrfan Titiz vasıtasiyle Fakül-
te Profesörler meclisine teklif yaptırmıştır. Alelacele toplantıya çağı rılan Profesörler Meclisinde C.H.P.
dirilmiş profesörler Sadi Irmak'ın fizyoloji profesörlüğüne tayini tezini müdafaa etmişler, Üniversit*» muhitine de hâlâ nüfuz edebilmek istenmesini hayret ve teessürle knr-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
Rus Yüksek
Şûrası dün toplandı
Moskova, 14 (a.a.) (Afp) — Sov-yetler Birliği Yüksek Şûrasının bu gün öğleden sonraki toplantısında Molotov, Malenkov, Andreev, Kruş-çev, Voroşilov ve bir çok Sovyet ve diplomatik şahsiyetleri hazır bulunmuşlardır.
Bu toplantıda söz alan bütçe ko misyonu başkanı, bazı değişiklik ler yapılmasını teklif ve iktısad projenin bazı kısımlarında zayıflık lar bulunduğuna işaret etmiş ve ti caretin ıslahı lüzumu üzerinde rarla durmuştur.
Maliye müsteşarlı ve bir hatırlatma
millete ait olmalıdır
Antalya milletvekilleri Meclise dün yeni ve mühim bir kanun teklifi verdiler
Dünkü Ulus gazetesinde garip bir havadise rastladık:
Maliye müsteşarı değişecek ve yerine Demokrat Parti Ankara milletvekili Hâmit Şevket İncenin damadı tapu ve kadastro umum müdürü Mümtaz Tarhan getirilecekmiş.
Bu havadisin doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Yalnız seneleıden-beri mâliyede mesuliyetli mevkilerde ve mâliyenin muhtelif umum müdürlüklerinde çalışmış bulunan ve şimdiki maaşı ve mevkii müsteşarlıktan asla aşağı olmıyan Mümtaz Tarhan, böyle bir vazifeye tâyin edilirse yadırgamayız. Ancak ilâ değerli müsteşar muavini varken Ilalk Partisi Genel Sekreteri Tev-. fi|( Fikret Sılayın damadının Halk Partisi hükümeti tarafından maliye müsteşarlığına getirilmiş bulunma-sırta acaba Ulus gazetesi ne buyurur?
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar gazetemiz Tahrir erkanından Muhip Dıranas'ın başkanlığında ziyarete gelen Gerzelileri kabul etmiş ve kendileriyle bir müddet görüşmüş nıüştür. Yukarıda Celâl Bayar ga-1 zetecilerle bir arada görülmektedir.
1
l
BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE
Ticaret Bakanı bir
soruya cevap verdi
Ulaştırma Bakanı 14 Mayıs hatıra pulları çıkarılacağını açıkladı
Büyük Millet Meclisi dün saat | Oturumda Kastamonu milletve-15 de başkan vekillerinden Bursa I kili Şükrü Kerinızadenin ihracatı-milletvekili Hulûsj Köymenin başkanlığında toplanmıştır.
nıızı engelleyen kararın kaldırıl-ir (Devamı Sa. 6 Sü: 1 dc)
Antalya milletvekilleri Akif Sarı-oğlu, Ahmet ve Fatin Dalaman tarafından Büyük Millet Meclisine bir kanun teklifi verilmiştir.
Üç maddeden ibaret olan bu kanun teklifi şudur:
1 — Bütün Halkevleri hiç bir par tinin değil, milletin malıdır.
2 — Halkevlerinin idaresi bugünkü durum ve zihniyete göre yeni tüzüğe bağlanacaktır.
★ )Devamı Sa. 6 Sü} 2 de)
Ziraat Bankası Genel Müdürü,
Ziraat Bankası Genel Müdürü Hâmit Pekcan, Salim Günday'ın istifasiyle açılan İller Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığına 875 lira maaşla tayin edilmiştir.
AKINTIYA-1
L_K(/REK
Himmeti hayırdır !
D irimiz üstadımız Hüseyin Cahit Yalçın Filistin Uzlaştırma Komisyonundan azledii-
Hayrettir doğrusu! Bu yapılır iş mi? Halbuki ne de güzel uzlaştırma mütehassısı idi! Ne de güzel kavgaları yatıştırıyordu!
Ama endişe etmeyin! O Uzlaştırma Komisyonundan uzaklaşırsa, Araplarla Yahudiler daha iyi anlaşırlar...
Neden mi? diyeceksiniz!
Çünkü pirimiz üstadımız, şimdi artık Ağlama Duvarında duadadır! — YEDEKÇİ
Sayfa: 2
ZAFER
15 - 6 ■ 1950
Hasarı ın börekleri
Me„ De.
ünkü Ulus gazetesinde şaşı-lacak bir sükûnet havası vardı. Meşhur .Bizden hesap surun. teranesine ait tek kelimeye
fş istiyormuş. Memleketi ne halde
bırakmış olduklarını
düşünmez-
ler; ondan sonra kalkar derdine
rastlanmıyordu. Bir gün içinde, hangi dağda kurt öldü dersiniz. Kurultay arifesi, iktidarı geçmiş devrin hesaplarını sormaya zorlayanların küçük hesaplan mı nihayet keşfedildi; yoksa bu yoldan pabucun pahalıya mal olacağı mı anlaşıldı; her halde bir şey oldu!
Doğrusunu isterseniz .ille bizden hesap sorun diye ter ter tepi-nenlere Hasan’ın yağma edilen böreklerini göstermek pek o kadar güç olmasa gerektir. En kuvvetli insanların da nihayet bir sabrı olduğunu unutmamalı!
deva arayan vatandaşları ulufe dilencisi yaparlar. Maamafih doğrudur; kendilerinin yıllardanberi
dağıttıkları timarlar, zeametler yüzünden millet belki de ulufeye
muhtaç kaldı!

Gelgeldim; meşhur küçük Akşam gazetesi de «Ulufeler isteniyor- diye manşet yapıyor. Neymiş Demokrat Parti genel merke zine tam 9580 müracaat yapılmış. Birtakım fakir fukara nakdî yardım, bir kısım işsiz vatandaşlar da
Ankara Radyoevinin dış yüzünde bir inşaat vah Eh, olur, diyeceksiniz değil mi? Hayır, muhalefet yapılacak ya; mahut küçük gazete almış eline bu tamira tı, tenkid ediyor. «Yeni hükümetin ilk icraatı şimdiye kadar ya pılmıyanlan yapmak olacak iken binlerce lira sarfiyle yapılmış o-lanian yeniden kapıyor, diyor. Ben sevdim bu tenkidi, ne yalan söyliyeyim. Sebebi de, en güç tenkid kendi kendini tenldddir ondan Çünkü Radyoevinin tamiri işi geçen sene karar altına alınmıştır. Beğendiniz mi?
------DİLEKLE# ------
Zirai Donatım Kurumundan bir şikâyet
Simplex markalı orak makinenin, kırılmış bulunan L—318 numaralı ve «Demiryol çatısı» tâbir edilen parçasını almak için Ziraî Donatım Ku-rumuna müracaat ettim. Bu parçayı 1949 Temmuzunda 20,68 liraya almış olmama karşı, bu sefer tam kırk lira istediler. Mecburen verdim ve parçayı aldım. Öğrendiğime göre, fiyat artışı için hiç bir sebep de mevcut değildir. Aldığım bu parça eski maldır. Alâkadarların dikkatini çekmenizi rica ederim.
Suyugüzel köyü çiftçilerinden Haydar Erdem.
O
Doğuyu kandırma
Memleket Meseleleri
I
I
Artist Melâhat İçlinin evinde kocasını arı
politikası
------ Yazan ---------
Fe i I A p s^ender
Diyarbakır Milletvekili
Sosyeteyi meşgul eden hâdise
Fahirenin ölümündeki
yan bir kadın
esrar çözülmek üzere
Kırklareli eski milletvekili ölümün nasıl vukubulduğunu anlatıyor
İstanbul sosyetesine mensup Fahir en.n ölümü üzerindeki esrar perdesi kalkmaya ve hâdisenin bir cinayet olmayıp kaza kurşunu ile vukua geld.ğj tavazzuh etmeye başlamış al’.
Hâdisenin mahiyetini öğrenmek maksadıyle dün Yenişehir Hasan-hadı apartmanında kendisini ziyaret eden arkadaşımıza, hâd.sede ismi geçen eski Kırk'ereli milletvekili Zühtü Akın şunları söylemiştir:
.Fah-fenın ikinci kocası Pertev Kocamazla eskienberi tanışırım. Fahıreye ise bundan 14 ay evvel kocası tarafından tanıştırıldım. Ben o zamanlar Serkl Doryajı kulübünün müdavimlermden olduğum ve Fahirede bezik ve poker oyunlarının müptelâsı bulunduğu için kendisiyle çok çabuk aıkadaş olduk ve samimiyeti ilerlettik.
Bu sırada Fahire ile Pertevin a-rası açıldı ve net.cede ayrıldılar Fahire yakın aile dostu olan avukat B. Kavukçunun yanında kalmaya başladı. Fakat Pertev karısından ayı ilmiş olmasına rağmen sık sık Fahireyi z.yaret ediyor ve adeta başkas.yle evlenmemesi için tehdit terde bulunuyordu.
Bu vazıyet karşısında Fahire eski kocasının tehdıd.nden korkuyor ve sinir buhranları geçiriyordu. Fahire güzel olduğu kadar s.sirli ve hırçındı ve aynı zamanda hasta olduğu hakkında kendisinde bir fikri sabit de vardı.
Aradan bir müddet geçti Fahire geçen hafta Sah günü Ankaıaya be-nun yanıma geldi. Bir kaç gün beraber kaldık, fakat bu müddet zarfında her gün has.a olduğunu söyler ve -ben öleceğim, derdi. Kendisini geceleri tanıdıklarımın evlerine götürürdüm. Fakat burada da eğlenemez ve daima ş-nir buhranları iç.nde kıvrgnırdı.
Fah .renin Ankaraya gelişi üzerin den tam bir hafta geçmişti ve bir Salı günü ben itiyadım veçhile öğleye doğru evden çıktım ve meyva alıp geleceğimi evdekdere bildirdim. Yolda Emin Sazak’a rastladım. Ayak üzeri bir iki dak-ko kadar konuştuk ve ayrılıp Büyük S.nema önüne gelmiştim ki küçük oğlum arkam dan koşarak geldi. «Baba.. Baba.. Misafir hanım bayıldı., dedi. Geri döndüm bu defa da büyük oğlumla karşılaştım o da Fah.renin başından vurulmuş olarak odasında kanlar içinde yaktığını söyledi. Derhal eve geld.m bir de baktım ki Fehiı e kendi odasında başından tabanca ile vurulmuş bir vazıyette kanlar içinde yerde yatıyor. Henüz ölmem.şti. Belki kurtulur ve nasıl Öldüğüne dair b^ kaç kelime söyler ve ben de suizan altında kalmaıctan kurtulurum ümidiyle deıhal imdadı sıh-hiyeye telefon etc.m. Yemek vakti olduğu içji kimse çıkmadı. Emniyete teıefon ettim. Onlar da Çankaya-karakoluna haber vereceklerini söy ledıler. N.hayet Fahireyi Numune hastalıanesıne kaldırdık.
Evde hâd.senin cereyanı üzerinde durdum ve öğlendim ki Fahire misafir odasında büfenin çekmecesinde duran ve bana ağabeyimden hatıra kalan 6.35 çapındaki tabancayı alarak kendi odasına gitm.ş ve kapıyı da üzerinden kilıtlemişar.
Bu sırada holde bulunan h-zmetçl haf.f bir tabanca sesi duymuş ve bu nun üzerine kapıyı güçlükle açarak içeri gird.ğı zaman Fahireyi kanlar içinde yerde bulmuştur.
Bu hâdise beni çok üzmüştür. Ha yatımda bir çok defa!ar ölümle kar. şı karşıya olduğum halde bu derece üzülmemi şt m. Bazı gazeteler Fa-hirei bemm öldürdüğüm hakkında negriyatta bulunuyorlar. Ben ise
15 senedir milletvekiliyimdir. Şimdiye kadar kimseye zararım dokun . madiği gibi maaşımın mühim bit- kıs ' mini da hayır işlerine sarfettim.»
Diğer taraftan aldığımız malûma-1 ta göre, Fahirenin erkek kardeşi . hâdiseyi müteakip savcılığa müracaat ederek kız kardeşimi Zühtü 1 Akın tarafından öldürüldüğü hakkında ihbarda bulunmuş ve bunun üzerine savcılık Zühtü Akının evdeki hizmetçinin ifadelerine müra. I caat etmiş ve aynı zamanda adlî tıp raporunu da göz önünde tutarak tahkikatı derinleştirmiştir.
| Hâdise, tahkikatın seyri itibarile cinayetten ziyade kaza olduğu intibaını uyandırmakta ve önümüzdeki günlerde zan altında bulunanlar hakkında takipsizlik karan ve-
I rileceği tahmin edilmektedir.
| Savcı yardımcılarından Turhan Kapanlı tahkikata devam etmektedir.
| -------------------------------
Konya gezilerinin sonuncusu bu hafta yapılıyor
| Ankara Yataklı Vagonlar Şirketinin tertip ettiği Konya gezilerinden sonuncusu bu hafta yapılacaktır.
1 30 kişilik bir grup önümüzdeki
Cumartesi günü saat 13 de lüks bir otobüsle Ankara’dan hareketle 5 saat sonra Konyaya varacak ve grup önada Konan ve Selâmet otellerine yerleşecektir. Sabah kahvaltısı ve öğle yemeği dahil bütün seyahat masrafı 25 liradır.
1 Büyük bir rağbet gören bu gezilere daha sonra Ankaranın yakın ve görülecek yollarına teşmil edilecektir.
SATILIK EV — ön Cebeci Ozanlar sokağı n.hayetinde 115 A. 2 müs takıl katça üçer oda. Su, gaz, elektrik, bahçe, köşebaşı. Üst karta Galibe müracaat (2322)
Antuvanet salonda sinirli sinirli dolaşıyordu. Saat dokuz olu-j yordu. Lüsyen neye gitmiyordu hâlâ? Trene dakikası dakikasına yetişmekten hoşlanmazdı. Yoksa seyahatten vaz mı geçmişti? Suni dakikada, gitmekten cayıverirse-Antuvanet ne halt ederdi?
Bir anda dehşet duydu. O zaman kocasının gitmediğini nasıl haber verir, ne yapardı? Allahım. nasıl edip de anlamalıydı gidip gitmiyeceğini? Kalksa, çalışma o-dasının kapısını vursa «vakit geçiyor, tren saati geldi, dese, şüpheye düşürmüş olurdu. Bir ürperti geçirdi. Belki de zaten şüpheleniyordu. Yemekteki asık suratı,, sert, aksi aksi Konuşması...
Ama, hayır, hayır! Fazla endü-şe ediyordu; huyu böyleydi. Kocası neden, niçin şüphe edecekti kendisinden? Hiç kimse bir şey bilmiyordu ki. Sonra, sanki Lüs-ven’in sesi, konuşması her zamankinden daha mı fazla sert ve a.tsL idi ki. Oldum bittim nobranlığı.
Gelgelelim, o asık yüz, o bir noktaya takılı bakış... Ekmek içlerini sinirli sinirli ovalayan parmaklar... Ya bunlar? Evet, doğrum kuşkulanmakta hakkı vardı.
Fakat, birdenbire rahat bir nefes aldı. Ferahladı. Lüsyen’in ters liginin sebebi bütün bütün başkaydı. Deminden beri akima gelmemişti; asıl sebep: Öğleden sonraki mahkeme kararıydı. Ne zaman bir dâvayı kaybetse hep böyle son derece sinirli olurdu. İşte-mesele bundan ibaret, evet bundan ibaret Karar okunurken hld«
Karşılıklı, haneye taarruz ve zina davaları açıldı
Şehir Tiyatrosu artistlerinden Mç. - —----------- —
lâhat İçli iki gün evvel Taksimde yiz.» demişlerdi. Başvekil bu söz-b.r apartmanın kendine ait dairesin leriyle 14 Mayıs inkılâbından sonra de bazı arkadaşlariyle beraber otu- artık Türklyenin her tarafını yeni .............. • • hükümetin müsavi haklara ve muamelelere tâbi tutacağını ifade etmiş oluyordu.
Biz Doğu Anadolular, müsavi hak ve muameleyi geri kalmış yer lerin nisbeten ileri gitmiş yerler hizasına getirilmesi şeklinde anlarız. Biz seçimlerden birisi bir yıl İkincisi iki ay önce Doğu Kalkınması diye eski iktidarın bir tahsisat kabul etmesini hakikî bir kalkınma diye kabul etmiyoruz. Zira on beş vilâyet iç.n on üç milyon li-
rurken birdenbire kapı açılmış ve genç bir kadınla bir erkek zorla içeriye girmek istemişlerdir. İki taraf anasında bu yüzden münakaşa çıkmış ve hâdise büyüyerek zabıtaya intikal etmiştir.
Güzin isminde genç bir kadın Bursa civarında çiftlik sahibi kocası Kemal.n Melâhatin dâiresindeki toplantıya iştirak etmesini kıskandığı anlaşılmıştır. Güzinin yanındaki erkeğin de kocasının kardeşi olduğu ve ağabeysini aramaya çıktığı öğrenilmiştir.
Melâhat İçli mesken masuniyetinin ihlâl edildiğini, Güzin de kocasının kendisini dövdüğünü iddia etmektedir. Ayrıca Güzin kocası aleyhinde zina ve Melâhat İçli de haneye taarruz dâvası açmak üzere adliyeye müracaat etmişlerdir.
Bursada tütün piyasası canlandı
Bursa, 14 — Tütün piyasası biır müddet durgun gitmiş, son günlerde canlanmaya başlamıştır.
Davet
MECLİS HESAPLARINI İNCELEME KOMİSYONU:
Bugün saat 10 da,
ADALET KOMİSYONU:
1 — Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesinin değiştirilmesi hakkında kanun tasarısını,
2— Noter Kanununun 18 inci değiş tirilmesi hakkındaki kanun teklifini görüşmek üzere bugün saat 10 da
TUTANAKLARI İNCELEME KO MİSYONU :
Bugün saat 10 da toplanacaklardır.
dnan Menderes Hükümetinin programını Halk Partisi adına tenkid eden Faik Ahmet Barutçu «Bütçelerinizde iki yıldan-beri yer alan Doğu kalkınması mev zuuna programda ’ dokunulmamıştır.» Diye hükümet programında bunun bulunmayışını bir eksiklik olduğu iddiasında bulunmuşt. Bu cümle Doğu Vilâyetlerini temsil eden milletvekilleri üzerinde sayın Barutçunun, tam istediğinin aksine , bir tahrik ve tesir yaratmış olacak ymıŞ ~ ..—-— -----------
ki Doğulu bir milletvekili oturduğu da hayalî blr rakam olarak kalmış-yerden «Memleketin şarkı, garbı ,
yoktur, vatan bir bütündür, Barut- | Seçıın gayelerine ulaşabilecek çu bunu da bili, diye seslenmişti. m.hiv.ıind. v.K.,1
Başba.can Adnan Menderes de bu noktaya cevap verirken: «...Her cihetten bir bütün teşkil eden Türk vatanını Doğu ve Batı diye ikiye bölmek ve biribirinden farklı ve imtiyazlı vaziyetler ihdas etmek - -
politikasının maddî olduğu kadar | landırır;
« . . i. ' . . • ı _ ,_ rındolri t
ralık bir tahsisat, denize, bir tas su katmaya benzer. Hele bunun pek cüzî bir kısmının sarfına geçilmesi ve emanet usuliyle mahallinden gayri mecralara isnaf ettirilircesine akması acınacak bir vaziyet hasıl -1—=- ve 13 milyon liralık tahsisat
tır.
tavizler mahiyetinde kabul edilen; ihsan ve atiyeler şeklinde serpiştirilen tahsisatın, Doğunun kalkınması için alınmış ciddî ve samimî tedbirler olarak kabulü müşküldür. Biz Doğu kalkınmasını, ihmal edil miş ve geri kalmış yerler diye ad-puuu^um. muuu, »uuSu „„„ , ve bunun Doğu bölgele-
mânevi olan zararlı tesirleri karç.- nndelt‘ tab" kaynakların işletilme-sında böyle bir ayırmaya nihayet »■) verlmlendınlmeaı; halkının vermek lâzım geldiği kanaatinde- 1 ayağına kültürün götürülmesi ola-..................— ...... I rak anlarız; biz Doğu kalk’nmasını, Doğu şehirlerini medenî ihtiyaç va-sıtalariyle süslemek; yollarını yap-mak, köylülerine huzur ve refah (kapılarını açmak, en uzak köşelerini, ocak ve bucaklarını ilim ve maarifin mübarek ışıklariyle aydınla-- tacak uzun vadeli de olsa İlmî tet-1 kikler mahsulü bir programla idare edilecek bir imar ve istihsal se ferberliği olarak kabul ederiz. Bunu da millî iradenin bir timsali o-I lan Demokrat Partili ekseriyetinin I Mecliste yükselttiği Adnan Mende-1 res’ten ve hükümetinden ummamak için ortada bir sebep olmadığı gibi bu hususta kötümser olmaya da hiç bir sebep göremiyoruz.
Adnan Menderes, beş senelik bir demokrasi savaşında gerek Meclisteki İlmî müdafaa ve tenkidi eriyle, gerek Meclis dışında ve halk içindeki seyahat ve izahlarıyla muvaffak olmuş bir siyaset ve parti ada-| mı olduğu gibi iktidara hükümet reisi olarak gelirken de kendisin-‘ den çok verimli çalışmalar, ve ba-■ şanlar umulmaktadır. Kendisinin Doğu ve Batı farkı gözetmeden geri kalmış yerleri ilerleteceğ'ne kanaat getirilerek mevcudun itti-fakiyle itimat beyan edilmiştir. Bu suretle Adnan Menderes hükümetinin Doğu’yu Batı kadar, Şimali Cenup kadar düşüneceğine inanmaktayız. Bundan şüphesi olan Doğulu herhangi bir milletvekilinin mevcut olduğunu da sanmıyorum. Netekim Doğu vilâyetleri milletvekillerinin Zafer ve Kudret gazetelerine yolladıkları yazılar da bunun açık delilidir. Bu itibarla Ulus gazetesinin 11 Haziran tarihli nüs-t hasında «Ayrılık başgöstermeğe ' başladı. D.P. Milletvekilleri Doğu
Öğretmenlerin tâyinleri
İlkokul öğretmenlerinin tâyin nakil ve tahvil işleri için hazırlanan yönetmeliğin önümüzdeki günlerden itibaren tatibkine başlanacaktır. Ankara Millî Eğitim Müdürlüğü merkez kaza ve köylerde bulunan hütün ilkokul öğretmenlerinin sağlık, karı koca ve çocuk okut ma durumlarına göre tasnifini yapmış ve bir üste hazırlamıştır.
Liste Millî Eğitim Bakanlığınca tasdik edildikten sonra yönetmeh-ğin takibine başlanacak ve tayin, nakil işlerine başlanacaktır.
Mudanya’ya yeni vapurlar işletilecek
Bursa, 14 — Bursa’nın Turistik vaziyetini dikkate alan hükümet, İtalyada yapılan Uludağ vapurunu da Mudanya hattına tahsis etmeğe uajxauı. . ...............
karar vermiştir. Uludağ bu ay so- ı kalkınmasına programda yer veril-nunda memleketimize gelmiş ola- * îrorcıiomortdar. aîvp
nunda memleketimize gelmiş olacaktır. Bursa’nın banyo mevsimi başladığından şehrimize yurdun her tarafından gelenler çoğalmıştır. Uludağa da muntazam otobüs sefer leri başlamıştır.
Mardinde bir kaçakçı çetesi yakalandı
Mardin, 14 — Topraklarımıza giren bir kaçakçı grupu ile gümrük muhafaza erleri arasında yapılan müsademede külliyetli miktarda inekli ele geçirilmiştir. ( __ __________
Çarpışmada yaralanan bir kaçak- seriyetini Mecliste parçalamak ve çı ölmüş, yakalanan Cemil ve Aziz Demokrat Cephede bir gedik açma-
........................... ’ yı gözetmektedir. Bu da Halk Particim- D;ğu ve Doğulu milletvekil lerine hor baktıkları ve pek fena
w
BÜTÇE KOMİSYONU GÜNDEMİ
15/VV1950 Perşembe. Saat: 10
1 — idareci Üyeler Kurulunun.
nakil vasıtaları hakkındaki 3827 sa-
yılı kanuna bağlı (1) sayılı cetvelde değişi-dik yapılmasına ve bu kanuna ek 4832 sayılı kanunun kaldırılmasına dair kanun teklifi,
2 — Bayındırlık Bakanlığı 1950
yılı bütçesinin 602 nci bölümünün 3 ncü (yer sarsıntısı ve diğer âfetlerden zarar gören bölgelere) mad- . -----,. -
desine 5607 sayılı kanuna dayanıla- adlarında iki kaçakçı firar eden rak (2.500.000) liralık e.c ödenek ve- arkadaşlarının isimlerini vermişler tisinin Doğu rildiğine dair Başbakanlık tezkeresi- . dir. 1 lerine hor b
1 meyişini iyi karşılamadılar., diye başhyan bir yazıda güven oyuna iştirâk etmiyen 100 milletvekilinin de Doğulu milletvekillerinden ibaret olduğu hakkında hiç bir esasa dayanmıyan yazısı cidden teessüfe şayandır. Ulusun bu yazısiyle hükümet programını tenkid eden sözcünün Meclisteki sözleri açıkça gösteriyor ki Halk Partisi —Doğu kalkınması— mevzuunu nıalesef Doğuyu kandırmak politikası olarak kullanmakta ve bu siyaset oyunuy-| la pe.c kıskandıkları Demokrat ek-
düşündüklerini ifade etmektedir.
Zira bu tarzı hareket, Doğulu milletvekillerini hislerine mağlûp, tahrike ve kandırılmaya elverişli basit insanlar olarak görmenin bir ifadesi olabilir. Halk Partisinin bu görüşünde ne kadar hatalı olduğunu da kendilerine zaman gösterecektir. Doğulu milletve.-.illeri men(-leketin hayatî meselelerini durup dinlenmeden alâka ile takip etmekte ve Menderes Hükümetinden daima kolaylık ve müzaheret görmektedirler.
Netekim sabık hükümet zamanında belediye ile millî eğitim arasında çıkan ihtilâf yüzünden inşasına başlanamıyan ve Diyarbakırda mü-tedavil sermayeli olarak inşası mukarrer Erkek Sanat Enstitüsünün arsa meselesini halletmeyen biz üzerimize aldığımız zaman Millî Eğitim Bakanı derhal inşasına başlanacağını bild'.rdi. Ve teknik müsteşarı da en kısa zamanda ve memnuniyetle inşaatın başlıyacağını te-yid etti. Yine Silvanda inşası mukarrer hükümet konağının inşaatına başlanması için ilân vesair merasimin bitirilmesi ve derhal inşaata başlanması için Maliye Bakanı İcra Vekilleri Heyetine müsbet mütalâa vermiş bulunmaktadır. Di-yarbakırın Piran İlçesini Erganiye bağlıyacak köprüye ait ihalenin merasim kısmı hazırlanmak üzeredir. Kulp ilçesinde ise yapılması düşünülen okul, yol ve okuldan da vazgeçilmemiştir. Bilâkis şimdiye kadar emanet usuliyle yapılan işlerin bundan sonra hem şahsî teşep büsleri desteklemek hem de devlet hâzinesini zarara sokmamak için ihale yoliyLı müteahhit vatandaşlara verilmesi düşünülmektedir.
Halk Partisi, iktidarda bulunduğu son 25 yıl zarfında Şark Vilâyetleri bahsinde daima ayırıcı ve bozguncu davranarak Şarkı senelerce ihmal içerisinde bıraktığı gibi Muhalefete geçtiği zaman da ayni rolü oynamak istediği Ulusun yukarıda izah olunan taktiğindi anlaşılmaktadır.
Gerçi sayın Nihat Erim 5 Haziran tarihli Ulusta İlmî bir çeşni verdiği güzel bir yazı ile Doğu kalkınmasından bahsetti. Başbakan Menderesin Doğu ile Batı arasında fark yoktur, memleket bir bütündür, hükmünü kabul etmekle beraber fiili bakımdan farklı olduğunu belirterek geri kalmış Doğu vilâyetlerinin Batı vilâyetleri gibi imar edilmesini temenni ederek Doğu kalkınmasının, bizim için her şeyden önce bir millî birlik ve millî savunma meselesi olduğunu söylüyor. Bu çok doğrudur. Hattâ biz sayın Profesörden daha ileri giderek ve Doğunun yer altı servetlerini kasdederek diyebiliriz ki Doğunun ilerlemesi aym zamanda Türki-yenin İktisadî refahı meselesidir.
Fakat sayın Nihat Erimin bu İlmî yazısı gerek sayın Bayan Mebrüre Aksoleyin Diyarbakır . Urfa havalisindeki seyahat müşahedelerini beLrten edebî yazısı Ulusun ayırıcı ve bozguncu Doğu taktiği içerisine karışarak kirlenm.ş kıymetleri de malesef küçültmüştür. ,
Biz Doğu ve Batı farkı gözetmeden Adnan Mendçfese geri kalmış ye.leri lâyik olduğu ehemmiyetle ele almadığı veya ihmal ettiği zaman, onu tenkid edebilecek ve icabında itimadımızı esirgeyebilecek bir serbestiye malikiz.
Halk Partisine de sadece şunu deriz ki: Gölge etme başka ihsan istemem.
i Ne iyi değil mı? ö yle anlaşılıyor ki, eski İkiL dar, her meseleyi işine nasıl geliyorsa, o şekilde tutmuş, bir tarafı korurken diğerini düşünememiştir.
Kabul edilen kanunlar, tatbik edilen talimatnamelerin ekserisi, yarımdır.
Son zamanlarda, «Millî Eğitim Dâvası, diye bar bar bağırılnuş ! ve kolay, güç, bir sürü mekten binası yaptırılmış ve sanat enstitülerine de kıymet verilmişti. Fakat, buradan mezun olanların ne yapacakları düşünuimemişHy,
Meselâ, Ankara Sanat Enstitü, sünde okuyan, ayni sırada oturan ve beraberce mezun olanlar hayn-ta atıldıkları zaman ayn ayrı muamelelere maruz kalmakt.ıriiı-lar. |
Bu enstitülerde, Millî Eğitim Bakanlığı ve askerî fabrikalar he- ı sabına okuyanlar vardır. Bunlardan Milli Savunma hesabına o-kuyanlar mezun oldukları zaman kollarına 3 şerit takılmakta, 25 lira asli maaş alarak hizmet görmektedirler ve tekaüdiyeleri de vardır.
Millî Eğitim Bakanlığı hesabına okuyanlar, buradan diploma aldıktan sonra, yüksek tahsile devama imkân bulmaktadırlar. Bun lar sanat okullarına ve köy kurslarına da stajiyer öğretmen olabilmektedirler.
Askeri fabrikalar hesabına okuyanlar ise, mezun olur olmaz, fab rikaya gidip çalışmak ve saatte W kuruş ücrete razı olmak mecburiyetindedirler. Yüksek tahsile devam edememekte ve hocalık gibi bir mesleğe de girememektedirler. Ayni zamanda silâh altına alındık lan zaman da «Er. olarak muamele görmektedirler.
Ayni sırada oturan, ayni dersi okuyan ve ayni kültüre sahip bulunan iki kişiden birisinin üstçavuş diğerinin er olması gibi garip keyfiyetler, eski iktidarın numunelik icraatlanndan birisidir, {
Bizce çok ehemmiyetli gözüken bu mevzuun ele alınmasını ve gereğinin yapılması şerefi, her halde Demokrat Parti iktidarına nasip olacaktır.
Hikmet YAZICIOĞLU
Yardımseveııler’in bir mektubu
Geçenlerde çıkan bir yazımıza, I Yardım Sevenler Derneği tarafın- | dan gönderilen cevap, Matbuat Ka- . nununun yüklediği mecbur.yet do-t layısiyle aşağıya dercedilmiştir. j Yazının, eski bir alışkanlık te- ı sirile yazılmış bir tekzipten başka bir şey ölmediğini anlamak için bir göz gezdirmek kâfidir. Bu derneğin belki bir varlık gösterebildiği iddia edilebilirse de, idarecileri arasın | da bulunanlardan bir kısmının burasım, ikbal mevkiine çıkmak için «Basamak» olarak kullandıkları herkesçe malûm bir keyfiyettir. Bun dan başka, senelik rapor diye radyoda okutturulmak istenilen yazı da ortadadır. Akşam Haberleri ismindeki muhalefet gazetesinin feryatları ve bizim bugün neşrett.ği-miz tekzibnamenin aynen Ulusta da yayınlanmasının, bu derneğin siya- 1 sî bir karakter taşıyıp taşımadığına karar verilmesini sağlıyacak alâmet
+ (Devamı 8a. 4 8ü. 1 de)
I
CEMİYETTE

Çeviren: KIRDAROĞLU
Tefrika No. 1
definden bembeyaz kesildiğini görmemiş miydi? Halbuki öte yanda Jak etrafa zafer tebessümleri saçıyordu.
Yüreği rahatladı, piyanonun başına geçip Toska’dan bir parça çalmaya başladı.
Kocası, ona geceyi nasıl geçireceğini sorarsa ne demehydi? Ope-raya mı gidecekti? Her defasında da operaya gidilmezdi ya! Çünkü, işi dolayısiyle bir kaç gece dışarı çıkıp kendisini yalnız bırakan kocasına her seferinde operaya gi deceğini söylemişti.
Zaten va.dt de geçmişti. Operaya gider gibi yapmak için daha' erkence evden çıkmak lâzımdı-, Evde oturacağım dese, o da olmazdı; Lüsyen şaşardı buna. Çüa‘ kü yalnız kaldığı geceler evde turduğu vâki değildi.
Evlendiklerinden beri ilk defadır ki. Lüsyen bir iş için yirmi dört saatliğine evden ayrılıyordu. Taşrada bir yere gidiyordu. Antuvanet. bütün geceyi dışarıda geçiremezdi, çünzü hizmetçiler var-
dı. Döndüğü zaman sorup öğrenebilirdi.
Hayır, bu pek tehlikeli olurdu. Jak haklıydı. En doğrusu, Jak’ın eve gelmesiydi. Geceyi beraber geçirebilmenin başka yolu yoktu.
Hizmetçilerin vaziyeti çakmaması için ne yapmalıydı? Allahtan erkencecik yatıyorlardı. Çocuğun dadısı ise, zaten en üst kattavdı ve hemen hiç odasından çıkmazdı.
Allahım, Jak’la ilk defa olarak bütün bir geceyi beraber geçirecekti. Bu vuslat gecesinin hayalı daha şimdiden onu çıldırtıyordu. Bütün bir gün âdeta nöbet geçirmişti. Aklı fikri Jak’da ve beraber geçirecekleri gecedeydi.
Fakat kocasına ne söyliyecek? Bir yere çıkmamasına nasıl bir sebep bulacak! Suzi’nip nezlesini mi ileri sürmeli? Çocuğu hasta hasta bırakıp çıkamam mı demeli? İnanmazdı kil Doktor çocuğun ateşi olmadığını söylemişti. Üste-lik Matmazel yanındaydı. Çocuğun anasından çok dadısıyla kalmaktan hoşlandığını Lüsyen pek-
âlâ biliyordu. Çocuk bunu saklamıyordu ki
Her zaman iyi davranan, müşfik bir anne olduğu halde neden kızı kendisinden çok dadısına düş kündü. Her zaman müşfik mi? Havır. Her zaman değil. Bir, hattâ iki senedenberi hele, hiç değiL Neve itiraf etmemeli? Bir iki senedenberi kızma karşı ayni sevgiyi, bağlılığı duymuyordu.
Ah çocuklar! Ne akıllara hayret verici bir sezileri vardır. Hiç mi hiç anlamadıkları şeyleri bile bilirler. Çevrelerindeki insanların bütün duygularını keşfederler. Suzi mini mini iken Antuvanet o-nu delicesine severdi. Ama şimdi, neden eskisi gibi sevemiyordu. Yoksa hep mi böyle olurdu, herkeste? Bir kadın kalbi anaük nis ■ sivle bir erkeğe duyulan aşkı ayni zamanda banncnramıyor mıydı içinde? Halbuki, iki sevgi birbirine benzemediğine göre mantı-kan, tabiatin Duna bir engel tanımaması lâzımdı. Öyleyken, niçun kalbi, bir vakitler o kadar sevdi-
ği bu iri iri mavi gözlü, lüle saçlı biraz mahzun yüzlü güzel yavruya karşı şimdi bir soğukluk hissiyle doluydu? bilmiyordu. Ama, maalesef böyleydi. Elinde değildi. Hazin olan, çocuğa, bu soğuk luğunu hissettirmemek için sar-fettiği gayrete rağmen çocuğun bunu anlamış olmasıydı.
Öyle ya, öyle ya! Çocuğuna karşı duygularının ne zaman ve niçin değiştiğini şimdi anlıyordu. Düşündükçe hatırlamıştı. Bir gün çocuğun yanlarında olduğunu u-nutarak Lüsyen’le şiddetU bir kavgaya tutuşmuşlardı. Antuva net sonradan kızını bir koltuğun arkasına büzülmüş, rengi bembeyaz olmuş bir halde bulmuştu Düşünceli, fakat hain bir bakışla kendisine bakıyordu. Babasuuıı hiddetli olduğu zamanlardaki bakışının şaşılacak kadar tıpkısıydı Antuvanet bu bakışın karşısın da âni bir sarsrntı geçirmişti. Biı -denbire kalbi kaskatı olmuş ve : «Babasının tarafını tutuyor, beni haksız buluyor. Demek asıl sevgisi babasına. Karakteri de tıpkı babasının karakteri» diye düşün- | müştü. O günden sonra da Antu- ' vanet, artık çocuğun kendisinden çok babasına ait olduğunda karar kılmıştı. Bir zaman gelecek, iki kişiye karşı mücadele edecekti. Analık saadeti birdenbire kaybol- , muştu. Şimdi ne zaman kızını kucağına alıp okşasa: «Bir gün bana çok ıstırap çektireceksin, küçük âmansız düşmanım» diye içinden geçiriyordu.
it (Devamı var) |
LÜZUMLU TKLZFONLAB
Yangın ..................
Sıhhî İmdat ............. Oı
Trenler ............... LM2f
Hava Yollan .......... 14111
Yataklı Vagonlar ...... 11B4M
Elektrik ............... M«4«
Su ânsa ............... 21876
Havtgagı ...............

Yüzlerce,’hatta binlerce Kürek ı ------ —
.hırrnadap^püd döveri yüzler- I kip ediyorum. BaetU’e girerse, iş Bir adam ortadan kaybolmuş, ne- -----------
Ahmet Paşaya döndü: | Katerin, rıyorcuuaj» Ferrlyer, hafif bir tereuuuı. u-
(Sen. Hersek oğlu.. Börıkamdan müşfikane bir tavı
*
SİNEMALAR VE EĞLENCE YERLERİ
(15031): SevistlRlmlz günler (23432): Gönlümdeki Aslan (22294): Korkusuz Lassl. tçiı Kız
(14040): hk vals. Talllm ol-
(11131): Günahtan sonra, Büyük aek
(14072): Eir faciası. Şimal Kutbunda bir kız
(14071): Lrazretl Süleyman m yüzüğü
(13846): Bir yetimenln ahi. Monte Kristonuo oftlu

ECZAHANELER
Başkent, Merkez,' Bayer
Büyük
Ulus
Yeni
Park
Sümer
Sus
1
Cebeci
1
_J TAKVİM [
Rumî: 1366 — Haziran 2
Hicri: 1369 — Şaban 29 15 Haziran 1950 Perşembe
Vasati
15 - 6 -1951
ZAFER
Sayfa: 3
RADYO‘TELEFON-TELGRAF HABERLERİ
Sovyetlerin sözde barış kongresi
Tanınmış bir İngiliz muharririnin ifşaatı
Avrupa endüstri birliği hakkında
İşçi Partisinin durumuaçıklandı
HER GÜN BİR HÂDİSE:
Tanınmış İngiliz yazar ve tef-sircilerinden J, B. Priestley NEW STATEMAN AND NA-TION dergisinde neşrettiği bir açık
mektupta sözde barış teşkilâtlarının desteklenmesini temin için bir müddet evvel Sovyet yazarlarından Eliya Ehrenburg’un Batı dünyası
işçi partisi böyle bir birliğe taraftar olmadığını açıkça belirtti
Brazzaville Radyosu, (Basın - f İngiliz işçi partisi Avrupanın
yazarlarına hitaben yazmış olduğu açık mektubu cevaplandırmakta ve şöyle demektedir: «Paristeki barış kongrenizde hazır bulunmadığımızdan bizi’ mes’uliy etlerimizden
kaçmakla suçlandırıyorsunuz. Biz Batı dünyası yazarları İngilterede tesisine çalıştığımız mes’ut bir hayat sistemini tahrip edecek olan yeni bir dünye harbi ihtimalini dehşetle mütaleâ ederiz. Memleketinizi sev-
diğiniz kadar kendi memleketimi severim ve bunu söylemekle belki haklıyım. Çünkü bazı Sovyet yazarları bu vatan aşkının Rusyaya münhasır olmayıp, başka yerlerde de mevcut olduğuna inanmaktan âcizdirler. Hayret duymanız muhtemeldir, fakat Batıda birçok kimseler Rusyayı tanımak arzusundadır. Halbuki Moskova hükümeti kendi-
Yayın) — İngiliz işçi partisi, Schuman plânı hakkındaki görüşünü açıklamış bulunmaktadır. Harbin sona ermesindenberi işçi partisinin en önemli dış politika beyanatını teşkil eden bu açıklamada, İngiltere işçi partisi her hangi bir Avrupa mekleketinin kendi meşru hakları- 1 nı beynelmilel bir otoriteye terket- ' mesi aleyhindedir.
İngileter işçi partisine göre, bir- | lik, bugüne kadar yapılmış olduğu gibi, hükümetler arasındaki karşı lıklı anlaşmalarda aranmalıdır. Be. yanatta bu birliğin lüzumuna temas edilmekte, fakat İngiliz işçi partisinin takip ettiği demokratik bir sosyalizm yolundan ayrılmasına veya bupolitikasından kısmen feragat etmesine asla razı olmıyacağı belirtilmektedir.
tam bir siyasî ve İktisadî birliği ile Batı Avrupa için bir parlamento-' nun teşkili aleyhinde olup, Avrupa'nın Amerika ile Rusya arasında bir üçüncü kuvvet haline getirilmesi fikrini reddetmektedir.
İngiliz işçi partisinin Schuman plânı hakkındaki bu beyanatı Paris siyasî çevrelerinde hayretle karşılanmıştır. Schuman dün akşam demeçte bulunarak, İngiliz hükümetinin, işçi partisinin plânı hakkında takındığı tavrı desteklemi-yeceğini ümit ettiğini söylemiştir.
Yine dün akşam Pariste başbakan Bidault’nun da iştirak ettiği bir toplantıda, önümüzdeki hafta başlayacak olan Schuman plânının ihzarı müzakerelerinde Fransız heyetinin takip edeceği ana hatlar tesbit edilmiştir.
lerini bu arzudan mahrum etmektedir. Açık mektubunuzda içtimai, siyasî ve estetik görüşler arasındaki farkların dikkate alınmasını teklif ediyorsunuz. Fakat şunu sorabilir miyim? Batı yazarlarına mutaassıp ve zevksiz hücumlar tevcih eden Sovyet meslekdaşlarınız ve siz değil misiniz? Sizi anlamak hakikaten güçtür. Ekim ayında Tibet lâmaları gibi uzakta kalarak Batının inhitatı hakkında yüksekten atarsınız Nisan ayında da elinizi uzatıp bizden uzak kalmamanızı talep edersiniz. Söylenildiğine göre, bu ayrılıklar polit bürosunun siyasî menfaatlerine bağlıymış. Basit bir yazar olmakla beraber, memleketimin dış işleri^ iç işleri bakanlığına veya gizli istihbarat servisine müracaat etmeksizin istediğimi yazabilecek salâhiyete sahibim. Siz, hakikaten samimi iseniz ve barış kongrelerini
politika entrikalarına sahne teşkil etmediklerine inanıyorsanız, kendi »hükümetinizi tenkid ettiğimiz derecede SoVyet yazarlarının da kendi hükümetlerini tenkid edebilecekleri bir kongre tertip etmenizi veya bir kitap basanınızı teklif ederim. Ben, Kızıl Ordu kudretinin Moskova, tarafından büyük bir denizaltı donanmasının inşaası, Rusyada bomba ve başka dehşetli silâhların imali, Doğu Almanya bölgesinde muazzam bir polis kuvvetinin tesisi, Doğu ile Batı arasında Kremlin tarafından
vücude getirilen setler ve barış içinde yaşamaktan başka bir şey arzu etmiyen milyonlarca insanlara karşı yapılan Sovyet yalan propagandasının takbihini gerek sizin, gerekse Sovyet meslekdaşl arınızın ağzından dinlemek isterdim. Bütün bunlara karşı meydan okumanızın ve bana ne hakiki demokrasi hak-kındaki köhne parolaları, ne de Marks, Lenin veya Stelinin sözlerini tekrarlamanızı isterim.
Bütün samimiyetle son bir söz ilâve etmek isterim. Sovyet halkının harbi istemeiği hususunda sizinle birlikim, fakat hakiki barı-Jjı ve başka milletlerin müdahalesi olmaksızın yaşamak isteyen bir dünya milletler camiasının tesisini bütün samimiyetle Sovyet mihmandarlarınızın istediğine asla kanı değilim.»
MA'.IİK
Hazır-lsmarlama Elbise ve tuhafiye
Anafartalar cad, Alsancak sokak No. 27 Yeni Belediye binası altı. Tel: 16475
Doğu Almanya yeni anlaşma aktedecek
Sudet topraklarından kat'î olarak vazgeçilecek
Berlin, (a.a.) — Berlin'deki Sovyet kültür evinde verdiği bir beyanatta Doğu Almanya cumhuriyeti dışişler bakanı Georges Dertinger demiştir ki:
Batılı işgal kuvvetleri Alman milletinin düşmanları olarak telâkki edilmelidir. Bu kuvvetler her vasıtaya başvurarak Almanya'dan çıkarılmalıdır.
Bakan Batılı devletleri, Almanya'yı «sıcak harb.e sürüklemeğe teşebbüsle itham etmiştir.
Bakan, bundan başka, Doğu Al-monya ile Çekoslovakya ve Doğu blokluna dahil diğer memleketler arasında Varşova ile yapılan anlaşmaya müşabih anlaşmalara varılacağını, bunların nihaî bir mahiyet arzedeceklerini bildirerek sözlerini şöyle bitirmiştir:
Sudetlerin toprakları hiçbir zaman bize ait olmadı ve biz de asla bu topraklara malik olmağı iste-miyeceğiz.
Amerika - Ispanya ticaret anlaşmaları
Vaşington, (a.a.) — Franco tarafından özel olarak Vaşington’a gönderilen İspanyol hükümeti sanayi bakanlığı müsteşarının halihazırda Amerikalı mütehassıslara Birleşik Amerika ile İspanya arasında yeni sivil havacılık, ticaret ve denizcilik anlaşmaları imzası imkânlarını incelediği teyid edilmiştir.
İki memleket arasında yapılacak hava ticaret anlaşmasının gayesi İspanya ile Birleşik Amerika arasında hava seferlerini arttırmak ve alâkalı hatlara kolaylık göstermekti.
üçlü konferansın ikinci safhası
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Vaşington’dan verilen haberlerde, üç büyükler dışişleri bakanlan Londra’daki toplatılarından sonra, neticeleri yeniden gözden geçirmek üzere Ağustos ayı içinde Nevyork-ta toplanacaklardır. Bu toplantıya Sovyetlerin aynca çağrılıp çağrılmaması hakkında herhangi bir karara henüz varılamamıştır.
Komünist Çin’in dahilî mes’eleleri
Mao Tse Tung İktisadî durumun iyi olmadığını söyledi Londra Radyosu, (Basın . Yayın) Çin Komünist. Hükümeti lideri Mao -Tce - Tung Pekinde verdiği bir demeçte, Çin'in iç meselelerinden bahsetmiş, milliyetçilerin Çin toprakları dahilinde hâlâ çeteci faaliyetinde bu lunduklarını ve şimdi temizlenmesi icabeden 400 binden fazla çetecinin mevcut olduğunu söylemiştir.
Çin'in bazı bölgelerinde işsizliğin arttığını açıklayan Komünist Çin Lideri, Halk hükümetinin aldığı tedbirlere rağmen bu meselenin hâlâ tehlikeli bir halde olduğunu itiraf etmiştir.
Mao Tse Tung, umumiyet itibari le Çin’in iktisadi vaziyetinin iyileşmekte olduğunu ancak bazı inkılâpların tamamlanmasına kadar dahili vaziyetinin iyileşmesinin beklenmemesi lâzım geldiğine işaret etmiştir.
Sovyet erin kutuptaki «tarihî hakları»
Buenos Aires, (a.a.) — Arjantin dışişleri bakanlığından bildirildiğine göre, Sovyetler Birliği maslahatgüzarı memleketinin Güney kutbundaki «tarihî haklarına» ait bir muhtıra vermiştir!
Dışişleri bakanlığında, Arjantinli mütehassıslar tarafından İncelenmekte olan bu vesika hakkında hiç bir tefsirde bulunulmamıştır. lünibcSovyetler
YENİ ZELANDA MOSKOVA ELÇİLİĞİNİ KAPATACAK
Londra Radyosa, (Basın - Yayın) — Moskova'dan alınan haberlere göre, Rublenin değişmesinden doğan pahalılıktan dolayı Yeni Zelanda or ta elçiliği kapanmıştır. Elçi, bugün Sovyet makamlarına veda etmiş ve memleketine gitmek üzere yola çık-
BATI ALMANYA TİCARET BİLANÇOSU
Londna Radyosu, (Basın Yayın) Federal Alman Cumhuriyeti Harbin hitamından beri ilk defa olarak Batı Avrupa ile olan ticari münasebetlerinde bir muvazene teminine mü-vaffak olmuştur. Şimdi Almanya’nın sattığı ve satın aldığı malların kıymeti ayda 35 milyondan fazladır.
İngiliz basım:
İngiliz basım, işçi partisinin dış siyaseti ve Avrupa ittihadı hakkında geniş yorumlarda bulunmaktadır.
İşçi partisinin organı olan Daily Herald gazetesi, hür memleket'er e. rasmda bir birlik meydana getirilmesi fikrini sevinçle selâmlamakta ve Kremlinin takip etmekte olduğu siyaset karşısında böyle bir ittihadın meydaan getrilmesine bütün hür memleketlerin taraftar olduklarım belirtmektedir. Gazete bugünkü şart ■ar dahilinde hür memleketler a-rasında bir ittihadın nasıl yaratılabileceği meselesi üzerinde hassasiyetle durmakta ve samimî bir ittihadın meydana getirilebilmesi için bunun yalnız Avrupaya değil bütün kıtalara teşmil edilmesi lâzım geldiği mütaleasında bulunmaktadır. Dai)y Heralda göre ancak bu nevi bir ittihad arzu edilen gayeyi temin edebilir.
Muhafazakâr Daily Telegraph, gazetesi Avrupa konseyinin kurulmasında sosyalistlerin oynadıkları rolü belirterek, bu hususta bu kon -sey için büyük gayretler Sürfeden Spaak'ın da bir sosyalist olduğunun unutulmaması lâzım geldiğine işaret etmektedir.
Daily Express gazetesi de Avrupa ittihadı fikri üzerinde İngiliz hükümetinin takip etmekte olduğu siyaseti tasvip etmektedir. Gazeteye göre İngiltere, dominyonları ile o-lan münasebetlerini hiç bir şekilde gevşetmemelidir.
Teknik yardım konferansının kararları
Londra Radyosu, (Basın Yayın) Dün Lake Success’de açılan Birleşmiş Millettar Teknik Yardım Konferansında, Truman’ın 4 üncü madde programı mucibince geri kalmış memleketlere 16 memleketin ne miktar bir yardım temin edebilecekleri müzakere edilmiştir.
Amerika bu yardım için 10 milyon dolar tahsis edeceğini bildirmiş ve diğer 15 memleketten, 7 milyon dolar yardımda bulunmalarını istemiştir.
Şimdiye kadar İngiltere, Avusturya, Fransa ve Hollanda ve diğer 11 memleket bu yolda 6 milyon dolar yardımda bulunmayı vaadetmişler-dir.
ÜRDÜN’ÜN YENİ PARASI
Paris -Radyosu, (Basın Yayın) İskenderiyeden elman haberlere göre, Ürdün hükümeti parasını değiş, tirmeğe karar vermiştir. Yeni Ürdün parasında İngiliz lirasi eses kabul edilecek ve bir Ürdün lirası bir İngiliz lirası kıymetinde olacaktır.
İNGİLİZ - FRANSIZ MALÎ GÖRÜŞMELERİ
Paris Radyosu, (Basın Yayın) Bugün Londra’da Fransız - İngiliz mali görüşmelerine başlanacaktır. Bu görüşmelerde, Avrupa tediyeler birliğinin kurulması arifesinde askıda kalan bazı meseleler incelenecektr.
İsrail’de çocuk felci salgını
Kudüs, (a.a.) — Resmen bildirildiğine göre, İsrailde Mayıs ayı zaafında yeniden 338 çocuk felci vak’e-sı kaydedilmiştir. Bu rakam son dört ay esnasında kaydedilen vak’a-ların iki misline yakındır.
Ankara Veremle Savaş
Derneği suvaresl
BARAJ GAZİNOSU
23 Haziran 1950 Cuma NOT: 20.30 dan itibaren, Yemek arzu edenlere yemek servisi vardır.
Otobüs gidip gelme temin e-dilmiştir.
Davetiyeler: Gtilhane, Yenişehir, Ankara, Çankaya eczahane-leri, Dernek merkezi Tel: 13079
Safilik ev
Öncebecl Arka Topraklık No. 32. İçindekilere müracaat.
(2296)
Serbest Fıkra:
Kiralık dükkân
Yenişehirde Kocatepe otobüs durağına çok yakın mahalde geniş ve her işe elverişli iki dükkân kiralıktır. Saat 9 - 12 arasında 22449 No. lu telefona müracaat. (2293)

BU HAFTA
Amerikanın en meşhur Dram Yazan «Lillian Hellman.ın ölmez eseri
Seviştiğimiz günler
«The Searchlng W İn d-
Robert Young . ui
Sylvia Sidney [M
14—16.15—18.36—21 p. , Gişe 15031 jrt
' ‘ Müd. 24075
Tel :
Vatandaş Türkçe Konuş!
Eski Ankara Milletvekili Bayan Mebrure Aksoley de
evvelki günkü «Ulus» gazetesinde Doğu ve Batı münakaşasına katışmış! Neden katışmasın? Ben ce, bütün sözcülerden ve yazar-

ziyade onun
söz hakkı
vardır’ Niçin diyeceksiniz? Ken-
dileri bir kere Kadınlar Birliği
Doğu Teşkilâtı kurucularındandır. İkincisi Yardımsevenler Derneği Doğu İlleri müfettişlerin-dendir. İşte bu vazifeleri icabı,
ayrıca milletvekili sıfatiyle iki üç bayan arkadaşı ile beraber 1950 Şubatında yâni seçimlerden 2 - 2,5 ay evvel Ankaradan kalkıyorlar, ver elini Mardlne! Derken efendim, Diyarbakır, Elâzığ, Urfa ve hele hele Malatya illeri-
ni teftişten geçiriyorlar. Şimdi nasıl oluyor da biz «Müşahede-
lerine» kıymet vermemezlik edebiliriz? Öyle ise size kendi kaleminden şu satırları sunayım:
Bize mihmandarlık eden misafirperver Urfalılardan bir köy evinin içini göstermelerini rica ettik.
Urfa Belediye Başkanı bir evin önünde çömelmiş bulunan ihtiyar bir adama bizim arzumuzu Arapça bildirdi.
Bilmem dikkat buyruldu mu? Cumhuriyet devrinde sayın Bayan milletvekilleri karda kışta Doğu İllerine kadar zahmet edip
gidiyorlar. Fakat gittikleri yerlerde vatandaşların dillerinden anlamıyorlar! Çünkü halk Arapça konuşuyor! Allaha şükür ki Belediye Reisi kendilerine Arapça tercümanlık ediyor!
Size daha garibini söyliyeyim; bu sayın bâyancıklar dillerini anlamadıkları beldelere niçin gidiyorlar, biliyor musunuz? Onu da kendisi şöyle açıklıyor:
— Doğu İllerinde Kadınlar Birliği merkezlerini açmak ve Yardım Sevenler Derneğinin İl Merkezlerini teftiş ve ziyaret etmek!
Aziz kariler! Gülmeyiniz!
Doğuya medeniyet değil, Türk-çeyl sokamıyan eski iktidara ve bugünkü muhalefete bir kere daha acıyınız!
Gözlerini körlere veren artistler
Dünyanın en güzel gözlerine sahip olan Gene Tierney'in bir kararı
Dünyanın en güzel gözlerine sahip oldukları kabul edilen iki sinema yıldızı, Gene Tierney ile İsa Miranda, öldükten sonra, gözlerinin körlere verilmesi için vasiyette bulundular. Artistlerin kanaa-tınca, dünyada en büyük felâket görmemektir ve vasiyetleri icabı gözleri körlere verilince hem bu bedbaft insanlar sadete kavuşacak, hem de artistler, öldükten sonra da yaşamağa ve görmeğe devam edecekler.
rtistler, eskidenberi cömert kimseler olarak tanınmışlardır. Bu geleneğin ortadan kalkmamış olduğunu gösteren yeni misallere her gün tesadüf ediyoruz. Geçenlerde, körlere göz temin eden «Göz Bankasının» malzeme sıkıntısı çektiğini duyunca, Amerikalı güzel yıldız Gene Tierney de gözlerini amalara vermeği kararlaştırdı.
Gene Tierney, bu cömert hareketinde yalnız değildir. İtalyan sinema yıldızı İsa Mirlanda da bir kaç sene evvel ayni şeyi yapmıştır.
Dünyanın en güzel gözlerine sahip olduğu hemen müttefikan kabul edilen Gene Tierney, Holly-wood’un en sahhar yıldızlarından biri olarak tanınır. Kibar ve varlıklı bir aileye mensuptur. Bidayette, sinemaya sülük edeceğini gösteren hiç bir alâmet yokken, zamanla çok kuvvetli bir istidadı olduğu meydana çıkan Tierney, ilk defa 1938 de babasının yardım ve teşvikiyle sahneye çıktı ve birinci dünya harbi sırasında ilk plândaki yıldızlar arasında karıştı. Fransada çevirdiği müteaddit filmlerle şöhretini takviye eden Gene Tierney, bu şöhretinin mühim bir kısmım da Fransızca ve Almancayı ana dili gibi konuşmasına borçludur.
1948 de, henüz rüşte ermemiş i-ken, Robert Sterling adında genç bir aktörle evlenmek için babasından müsade istemek zorunda kaldı. Babası müsaade etti ama, Gene Tierney, tam düğün sırasında her şeyi yüzüstü bırakıp Kont Oleg Cassini ile kaçtı. Aslen beyaz Rus olan Cassini Amerikan tabiiyetine geçmişti. Gene Tierney’e âşık olan Cassini, altı defa evlenme talep etmiş, nihayet akıncısında muvaffak olmuştu.
Cassini - Tierney ailesinde, ilk zamanlarda kavga gürültü eksik olmadı. Her ay boşanacaklarına dair bir şayia çıkıyordu. Hattâ o sıralarda Tyrone Power’in Annabella' dan ayrılması üzerine, Tierney'in Pov/er evleneceği söylentileri de dolaşmıştı. Fakat şimdi Cassini ailesi ikinci kızlarının doğumundan sonra, huzur ve saadete kavuşmuş görünüyor. Olega Casini ressamdır. Sinema yıldızlarının elbiselerini o resmeder. Karısının çamaşırlarından gelinlik elbisesine kadar bütün kıyafet onun kaleminden çıkmıştır. Fakat ne yazık ki, gelin elbisesini Tierney ancak, Povver ile çevirdiği bir filmde giyebilmiştir.
Gene Tierney sanat sahasındaki şöhretinden başka diğer sahalardada tanınmıştır. Meselâ yenil Meksika-da, bir filminin dış sahnelerini çevirdiği küçük bîr şehitrde halkın gönlünü o derece kazanmıştır ki, şehir halkı, sokaklardan birine o-nun ismini vermiştir.
Ölümden iki dakika sonra
Gözlerinin körlere verilmesini vasiyet eden Gene Tierney...
Yıldız, âmalara karşı çok hassastır.
— Hiç bir şey, görememekten, daha fecî olamaz, der. Belki gözlerimle, bir insanı mesut edebilirim. Dünyanın en güzel gözlerine sahip olduğumu herkes iddia edip duruyor ama, ben bu gözlerimle hayatımda kimseyi mesut edebildiğime kani değilim. Ölümümden sonra
belki bir insana hayırım dokunur. Bu suretle ben de görmüş ve yaşamış olurum.
Isa'dan sonra, şimdi Tierney de bu harekete iştirak etmiş bulunuyor.
En güzel gözlere sahip olan bu kadınların, ancak ölümden sonra insanları mesut edebileceklerine inanmaları garip değil mi?
ilân
İçişleri Bakanlığından
Bakanlığımız merkez teşkilâtında açık bulunan 15 lira maaşlı bir kâtiplik için 19/6/1950 Pazartesi günü müsabaka imtihanı yapılacaktır.
Memurin kanununun 4 üncü maddesindeki vasıflan haiz bulunan orta ve lise mezunu isteklilerin mezkûr tarihte okul diploması, askerlik vesikası, nüfus cüzdanı, sağlık raporu ve doğruluk kâğıtlarından mürekkep müsbit evraklarını bakanlığa hitaben yazılmış bir dilekçeye bağ lavarak Özlük İsleri Genel Müdürlüğüne müracaatlan (3929)
İnşaat Yaptıranlara
Türkiye Emlâk Kredi Bankasından
Ankara’da, Dışkapı’da, Etlik yolu üzerindeki depolarımızda mevcut kereste, inşaat, sıhhî ve elektrik tesisatı ve sair malzeme, anbarları-mızın tasfiyesi dolayısiyle inşaat yaptıranlara uzun vade ve kredi İle satılmaktadır.
Arzu eden inşaat sahiplerinin m alzemeyi görmek üzere mezkûr an-barlara ve şerait hakkında izahat almak için Bankamız Ankara Şu besine müracaatlan rica olunur. (8891)
Gözlerini amalara vasiyet eden bu iki ünlü artistten Geme Tierney, 1 çocukluğundan itibaren ne kadar j rahat bir hayat sürmüşse, İsa Miranda da o kadar büyük mahrumiyet içinde yetişmiştir. İsa zaman zaman satıcılık, mankenlik, dakti-1 loluk, modellik yapmış, her türlü | hayat meşakkatiyle karşılaşmış, 932 de işsiz kalmış ve nihayet dram sa- I natı dersleri almak suretiyle yolu- ' nu ve şöhretini bulmuştur. Fakat I İsa, bu dersleri almak için oturduğu kenar mahalleden Milânodaki hocasının evine kadar her gülı yaya ■ gidip gelirdi. ı
Nihayet şöhret, yıldızı iki Fransız filminde buldu. İsa Miranda, | yıldızların en beynelmileli almak- . la övünür. Çünkü o, Marlene Dietrich’i de bastırarak, Almanca, I İtalyanca, İngilizce ve Fransızca • film çevirecek kadar lisan aşinası- I dır.
İsa, hiç bir zaman boş durmıyan bir kadındır. Şiir yazar, raman yazar, dikiş diker.... Şüncü de hayatının senaryosunu yazmakla meşguldür. Ve belki biîtön bu meşguliyeti, hiç bir zaman çocuk sahibi olamamasından ileri gediyor.
İsa Miranda, ölümünden sol ra, gözlerinin bir çocuğa mı, bir yi.ra-lıya mı verileceğini tasrih «tma liş tir. Yalnız, gözlerinin ölümünden iki dakika sonra alınmasını şart koşmaktadır.
Kütahya Vilâyetinden
1 — Emet - Simav yolunun 8+000 18+000 ve 30+000 - 40+000 Kim, leri arasının toprak tesviyesi işi kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli (101478) lira ve geçici teminatı (6323) lira 90 ku ruştur.
3 — Eksiltme 27/6/950 tarihine müsadif Salı günü saat 15 te vilâ yet makamında toplanan daimi ko misyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girmek istiyen lerin ihale gününden en az üç gün evvel tatil günleri hariç num unesine göre hazırlayacaktan belgeleri bir dilekçeye bağlayarak bu iş için ehliyet almak üzere vilâyet makamına müracaat etmeleri ve a lacaklan ehliyet vesikasiyle geçic. teminatlarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat önceye kadar makbuz karşılığı komisyona vermeleri lâzımdır. Bu saatte:, soma verilecek mektuplar kabul edilmeyeceği gibi posta ile gönder? len tekliflerin gecikmesi de nazan itibara alınmaz.
Daha fazla malûmat almak ve keşif dosyasını görmek İsteyenle-hergün daimî komisyon kalemine ve bayındırlık müdürlüğüne mü racaat edebilirler. (3889)
Çorum Devlet Hastahanesi Baştabipliğinden
1 — Hastahanemizin 1950 senesi ihtiyacı seksenbir kalem (768-lira 68 kuruş) kıymetinde ilâç ve Tıbbı malzeme açık aksiltme ile satın alınacaktır.
2 _ Şartname ve malzeme listeleri Ankara ve İstanbul Sağlık Müdürlüklerinde ve Çorum Devlet Hastahanesinde her gün görülebı lir.
3 — Taliplerin veya vekillerinin lüzumlu belgeleriyle ihale günü
olan 26. Haziran. 1950 tarihinde saat 14 de Çorum Sağlık Müdürlüğünde hazır bulunmaları ilân olunur. (7668)-(3886)
3
Sayfa: 4
ZAFER

Sultan Mehmet biraz geride merakla eserinin faaliyetini beklemekte idi
Bu muazzam top, Sen Romen kapısı karşısına yerleştirildi. Macar Urben bizzat topun doldurulmasına nezaret etti. Diğer Türk mühendisleri de beraberdi. Kara deniz kıyılarından getirilen yuvarlak bir şekilde traş edilmiş mermer gülle de yerleştirildi. Sa-demenin şiddetinden kurtulmak için asker ve ahali yüz metre kadar geriye çekildi.
Simdi top bütün azametiyle meydana çıkmıştı. İmparator ve arkadaşları büyük bir merak ve korku ile yapılan işleri takip ediyorlardı. Büyük topu, bütün heybetiyle görünce içlerini müthiş bir körku kapladı.
İmparator heyecanlı ve bitkin bir halde idi:
(Çok müthiş.. Çok müthiş..) 1 Diye mırıldandı. Grandük de ayni şada ile:
(Evet Haşmetpenah, hakikaten müthiş.. Sanki ağzından bir adam girebilecek..)
Franzes:
(Allah, mukaddes şehrimizi ko rusun..) dedi.
Jan Jüstinyani:
(Bir kere şunun nasıl ateş aldığını görelim.) Mütalâasında bulundu.
Herkes topun etrafından çekilmişti. Yalnız Macar Urben kalmıştı. Macar Mühendis, topu bizzat ateşlemek, tecrübesini bizzat yapmak istiyordu. Çünkü Türk mühendisleriyle beraber yap tıkları bir çok topun en büyüğü,-
en müthişi bu idi.
Sultan Mehmet, biraz geride merakla eserinin faaliyetini beklemekte idi.
Nihayet Urben topu ateşledi.
Evvelâ parlak, kırmızı bir ateş göründü, sonra simsiyah ve boğucu bir duman her tarafı kapladı. Yerden kalkan tozlar da bu siyah dumana karıştı. I
Patlayış o kadar müthiş olmuştu ki, bir çok kimseler birbiri ü-zerine yığılmış, çoklarının kulak ları uğuldamaktan bir şey duymaz hale gelmişti.
Patlamanın akabinde İmpara-tor:-
(Mahvolduk!.)
Diyerek yüzüstü yere düşmüş, tü. Etrafındakiler de korkudan kendilerini kaybederek yere yuvarlanmışlardı.
Dakikalar geçiyor, hâlâ topun bulunduğu yerdeki duman sıyrılmıyordu. Sultan Mehmet merak içinde idi. Fakat oraya yanaş mak mümkün değildi. Nihayet duman yavaş yavaş kalktı.
Birdenbire kalabalık asker ve ahali kütlesi arasında anlaşılması güç bir feryat oldu. Bu, ne bir feryat, de bir neşe haykırışı..
Bu, umulmadık bir manzara karşısında görülen hayretten başka bir şey değildi. Sultan Mehmet de gözlerine inanamıyordu. Ağır ağır o tarafa doğru yürüdü. Halil paşa ve diğer paşalar da ne söy liyeceklerini bilmeden ilerliyorlardı.
Top, o muazzam devirler açan top meydanda yoktu!. O koskoca tunç yuvarlak sır olmuştu!. Yalnız topun bulunduğu yerde karmakarışık bir enkaz yığını vardı!.
Sultan Mehmet merakla iki tarafına bakındı:
(Urben nerede?)
Diye sordu. Herkes birbirine bakındı. Hakikaten Macar Urben meydanda yoktu. O da topla beraber ortadan kaybolmuştu.
Topun bulunduğu yere yaklaşınca acı hakikat anlaşıldı.
Sultan Mehmedin aylarca emek ve para sarfettiği, Macar Urben’ in bütün sanatını vakfettiği büyük top parçalanmış, Urben’i de beraberinde parçalamıştı!..
Yardımsevenlerin bir mektubu
* (Baştarafı 2 ncide) I lerdir. Kaldı ki, bu dernek, partilerle alâkası olmadığını ancak son defaki kongresinde karar altına alabilmiştir. .Tayyör, dikişi meselesine gelince, bunu tekzibe kalkacakları yerde, daha evvel ağızlarını sıkı tutup kimseye söylememeleri her halde daha iyi olurdu. Mektup aşağıdadır:
Zafer Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne:
Gazetenizin 6/6/1950 tarih ve 401 sayılı nüshasında, Hikmet Yazıcı-oğlu imzasiyle (Yardım kimlere yapılıyor) başlığı altında neşredilen ve hakikatla hiç bir ilgisi olmadığı gibi Derneğimizin itibarını sarsacak mahiyette olan bir yazı hakkında aşağıdaki açıklamayı yapar, ve 4955 sayılı Matbuat Kanununun 43 inci maddesi hükmü gereğince bu yazımızın aynı puntu ile aynı sütunda neşrini saygılarımızla rica ederiz.
1 — (1928) tarihinde kurulmuş olan derneğimiz; ismi de cismi de tertemiz mesaisiyle uzun seneler-denberi mukaddes bir emanet gibi elden ele, şahıslardan devrolarak kökleşmiş, 52 ilde merkez, 110 ilçede şube açmaya muvaffak olmuş bir cemiyettir.
Bu hususta tenevvür etmek isteyen her vatandaş ve bilhassa basın ailesine mensup her muharrir - içyüzü ve çalışla özü maalesef araştırmaya lüzum görülmeyen - bu demek hakkında gereken bilgiyi edinmek üzere evkaf apartımanının 3 üncü katındaki Genel Merkezimize her zaman gelebilir ve dernek çalışmaları hakkında her türlü malûmatı alarak istedikleri incelemeleri yapabilirler.
2 — Demeğimizin siyasetle hiç bir ilgisi yoktur. Resmi, hususî veya şahsî olarak yapılan her müracaatı ayni alâka ve şefkatle karşılar, inceler ve mümkün olan yardımlarını esirgemez. Demeğimiz bu ciheti vesikalarla ispata ve umumî efkârı aydınlatmaya daima hazır bir vaziyettedir.
3 — Derneğimizin (Neye), (Kime), (Ne şekilde yardım ettiğinin) belirsiz olduğunu iddia eden, ismini nasılsa işittiği halde - nedense cismini - görüp öğrenmeye lüzum görmeden inkâr eden sayın yazar ve herkes bilmelidir ki; Nakış, Dikiş, Moda ve trikotaj atölyelerinde yüzlerce kadın ve kızı emekleri mukabilinde çalıştıran ve bu mües-seselerden temin ettiği gelirle yine yüzlerce vatandaşa çeşitli yardımlar yapan, (9) lise ve yüksek tahsil öğrencisini okutan, üniversite tahsili yapan (79) kız öğrenciyi tesis ettiği (Kız Öğrenci Yurdunda) himaye eden, kurduğu iki dispanserde yardıma ve bakıma muhtaç binlerce hasta vatandaşı seneler-denberi tedavi ederek ayrıca gıda yardımlarında bulunan ve tama-miyle işler bir haldeki bütün bu teşkilâtı ve cihazlariıyla sadece (umumî menfaatlara hadim) bir cemiyet olan Demeğimiz hakkında-
ki bu boş ve asılsız isnatları haysiyet kırıcı bulduğumuzu belirtir ve halk efkârı karşısında yalanlamayı bir vazife biliriz.
4 — Kuruluş tarihindenberi Dikiş ve Moda atölyemizde (Fahri Başkan) ünvanını taşıyan hiç bi şahsiyete muharririn iddia ettiği gibi bir tayyör veya henhangi bi. elbise dikilmemiştir. Mücerret bi: isnat mahiyetinden ileri varmayan bu iddiaya sayın muharririn idare heyeti kararıyla tesbit edilen fiyat lar ve siparişler hakkında da hiç bi ı fikri ve bilgisi bulunmadığı ve is natlarmm her hangi bir esasa da yanmadığını ve hakikata uygun olmadığını isbata kâfidir.
5 — 29 yıldanberi yurddaşlanna sayısız hizmetlerde bulunmuş ve
îfj.
15 -6 -1950 '
YENİ SİNEMADA
17 Haziran Cumartesi akşamından itibaren
Avrupa turnesinden avdet eden büyük illüzyonist ve hayali oy ıınJnr üstadı
ZATI SUNGUR
emsalsiz temsillerine başlıyacaktir. (2319)
Vazom Fronco» Noy— Hart
Mavfaaaı l. Yazıcıotlu
-----------------------------------
Bu Emsalsiz Fırsatı Kaçırmayınız!.
APARTMAN DAİRESİ ve PARA İKRAMİYELERİ
ÇEKİLİŞ
TARİHİ
29
HAZİRAN 1950
S! £ S
HER 100 LİRAA/R1
KURA HAKKI ALIR
BU KEŞİDEDE VERİLECEK APARTMAN DAİRESİ 11 NUMARALI DAİREDİR
Acele Sutıhfc i
Bir buçuk metre eninde, iki metre boyunda yekpare kristal, etrafı mahon üzerine altın yaldız çerçeveli ayna WEBER Alman marka piyano. Alman marka çini soba, Stil dikiş masası (içi döşemeli), çocuk bahçe ve sepeti, odun ve kömür sobaları vesair ev eşyası.
Her gün: Sabah 8.30—9.30, akşam j 18—20 arası görülebilir.
ADRES: Sağlık Bakanlığı, Yenişehir pazarı karşısı, Halk sokak No.2 ’ sayısız ruzmeuerae Duıunmuş ve camlı ev.
daha birkaç gün evvel sayın Cum- ( ————-..............
hurbaşkanının takdir ve teşviklerine mazhar olmuş bir hayır mües-sesesini halk nazarında düşürmeye ve kötülemeye çalışan bu yazardan Yardımsevenler Derneğine karşı insaf ve saygı bekleriz.
Yardımsevenler Demeği Genel Merkez İdare Kurulu adına
Başkan
Satılık Ev
Tek ket üzerine üç oda, mutfak bahçesi ve bahçesinde çamaşırlığı ile hava gazı, su tesisatı mevcut boş teslim edilir. İçindekilere saat 10 dan 19 a kadar müracaat .İsmet Paşa mahallesi Ekmekçi sokak No. 20 (2312)
Bir dakika düşündü. Sonra kalemi eline aldı, mürekkebe batırdı ve mektubun bütün satırlarını okunamıyacak bir surette kalın çizgilerle karaladı. Bu iş bitince, mektupta artık imzadan başka o-kunur bir kelime kalmamıştı. Memnunane bir tavırla hesapladı:
«O, bu yürüyüşüne göre, Navar Kralına ancak sekiz gün sonra kavuşabilir. Majeste Kral, bu karalamadan, bu okunmaz yazıdan hiç bir şey anlamıyacak. Tabiati hakkında bana verilen malûmata göre, Antuan dö Burbon, kendisince bir hakaret telâkki edilebilecek böyle uydurma eğlence mahiyetindeki şeylere son derece kızarmış... Eğer hakikaten böyle ise, iş tamamdır. İşte şimdi biraderi Kardinal ile uzun müddet dargın kalacak demektir. Böyle-ce, Vidam tarafından tasavvur edilmiş olan o ittifak projesi suya düşüyor. Kızmadığı farzedilse bile her halde izahat istiyecektir. Bu hale göre de, onun göndereceği mektubun Parise gelip Kardinale verilmesine kadar aradan sekiz gün daha geçecek ve ihtimal ki bu cevap yine bu papasla gönderilecektir. Böylece, kendime on beş günlük bir sükftn ve huzur devri temin etmiş oluyorum... Bu müddet zarfında her halde, onların düzenlerini boşa çıkarmak çaresini bulacağımı, ümit ediyorum... Bunun için de Madam Katerine müracaat etrnek var... Bence en doğru fikir dc budur... Bunu tatbik etmek lâzım...»
Mühürlü kırmızı mumu tekrar yapıştırdı, lâmbasını Söndürdü, hokkasını yine aldığı yere koydu, papasın yanına gitti. Mektubu kemere koydu, gömleği donun içine soktu, kopçaLadı, cübbesini düzeltti, hulâsa araştırmalarının tek
Yüzlerce, 'hattâ binlerce Küre* dıjr n adap daalzd dövüyor. yüzler-. - -
Ahmet Paşaya döndü: I ^eterm,
(Sen. Hersek oğlu.. Berıkamdan muşfıkane b r t
IH a k i k î
Vejetalin (Koko) yağı gelmiştir
Toptan satış yeri:
ANKARA PAZARI Bakkaliyesi Yeni Hal. Tel: 12264—15747
(2318)
■ ......-
Kontrol Mühendisi alınacak
İller Bankasından
1 — Anadolunun muhtelif kasabalarında yaptırılmakta olan içme
! su ve hidro - elektrik inşaatlarında kontrol mühendisi olarak çalıştırıl | inak üzere Y. Mühendis, mühendis veya fen memuru alınacaktır.
2 — Ücretler taliplerin durumuna ve çalıştırılacakları işler» ■ göre tayin edilecektir.
I 3 — İsteklilerin tahsil derecelerini ve şimdiye kadar çalıştıkları i işleri gösterir belgelerle birlikte tiler Bankası Su İşleri Müdürlü-' güne Haziran 1950 sonuna kadar müracaatları. (3434)
Yazan : MİŞEL ZEVAKO
Çeviren : RAGIP RIFKI
mil izlerim ortadan kaldırdı.
Bundan sonra, hâlâ horlayarak uyumakta olan papazın bir kaç adım ötesinde yere uzandı ve uyu makta gecikmedi.
Ertesi sabah, Boröver, son derece yorgun, dermansız, bitkin bir halde olduğunu söyledi. Sözde yarası tekrar deşilmişti. Güya elini kaldıracak kudreti yoktu, hasta idi. Soyundu, yatağına yattı.
Papas, yalnız başına gitmek mecburiyetinde kalmıştı; ne yapa bilirdi. Ahlıyarak, oflıyarak —haline bıyık altından gülen— Borö-ver’e veda etti.
Maaheza, Boröver ona iki altın uzatarak, gün batmadan evvel Icendisine yetişeceğini ve yine birlikte yolculuk edeceklerini vaid etti.
Papazın, katırını tınsa kaldırarak gittiğine emin olunca, hemen giyindi, hanın masrafını ödedi, atına atladı ve Parise doğru dörtnal' gitmeğe başladı. Kısa bir zaman sonra oraya vardı.
XXIII
Katerin’in manevrasının neticesi
Katerin, Vikontun doğruca Ba«-tll’e gideceğinden emin olmak için lüzum gördüğü tedbirleri aldığı esnada Ferriyer. Luvr sarayından çıkıyordu.
Luvr kapısından çıkar çıkmaz
da, Katerinin adamı onun peşine düştü. Onu adım adım takip etmeğe mecburdu.
Ferriyer, zihnen son derece meşgul olduğundan böyle adım adım takip edildiğinin farkında değildi.
Katerinin cellâdı da, vazifesini hakkiyle ifa ederek şikârım büyük bir dikkatle takip ediyordu. Bu sebeple, kendisinin de yırtık pırtık elbiseli bir dilenci tarafından takip edildiğinin farkına v:( ramadı.
Bu dilenci yakından bir tetkik edilecek olursa, yüzündeki buruşuklara, çalı gibi sakalına, kırçıl saçlarına rağmen Giyyom Pante kot’tan başka biri olmadığı kolayca anlaşılırdı. Bu da, Rospin-yâk’ın, Kateıin gibi. Ferriyer’in ortadan kalkmasına emin olmak istediğini gösteriyordu.
Vikontu Bastil’de bekliyen akıbete gelince, Katerin’in CelJâd-bu hususta bir kaç söz kaçırmış olduğundan okuyucularımız, onun bu zindandan, gidenlerden hiç birinin tekrar dünyaya dönmediği son yolculuğu yapmak üzere pel-yakında anlamışlardır sanırım.
Bu şeytanî plânı Katerine ilham eden Rospinyak, bunun tama-miyle tatbik edilmiş olmasına büyük bir ehemmiyet veriyor ve bundan emin olmak istiyordu. En suretle, Baron, nişanlısına göz dik
tiği adamdan, kolayca kurtulma çaresini bulmuştu. Hem, bundan dolayı kendinden kimse şüphe edemezdi.
Ferriyer» verdiği sözü yerine getirmek üzere canlı olarak gömüleceği Bastil’e doğru büyük bir yeis içinde, ağır ağır gidiyordu..
O devirde de Şarjör sokağının ve halen Burdone sokağının meydanı teşkil eden Sent - Honore sokağını takip ederken uzaktan, mutadı olan hızlı adımlarla kendisine doğru gelmekte olan Bo-röver’i uzun boyundan tanıdı.
İlk hareketi, onunla konuşmamak için bir yan sokağa sapmak oldu. Fakat, düşündü:
— Ama niçin?... Verdiğim söze sadık kalarak onunla da pekâlâ konuşabilirim... Söz üzerine mahpus bulunduğumu söylememeğe ahdetmiştim ya... Ona bir şey söy lemem, işte o kadar... Hem, hiç şüphesiz Allah tarafından hazırlanan bu tesadüften istifade etmezsem büyük bir ahmaklık etmiş olurum.
Boröveri bekledi ve biraz sonra o da geldi.
Ferriyer, hemen, içini kemiren mevzua girerek:
— Şövalye, dedi, size tesadüf ettiğimden dolayı pek sevindim. Fiyorendayı buldum.
Boröver, heyecanla:
— Ya!... Nerede o?
— Luvr sarayında. Hâlâ da o-rada bulunuyor.
—■ Luvr'da mı dediniz!... Acaib! Ne işi var orada?... Kim götürmüş onu oraya?
— Falcılıktaki maharetini denemek isteyen Madam Kâterinin emriyle Rospinyak götürmüş.
Düşünmeğe başlayan Boröver.
F (Devemi var)
I kip ZİÎyw(m""Bseüi'e «İTerse, 11 Bir adam ortadan ırayooımus. ... . - —... ...» ... ~ . Ferriyer, hafif tnr ter*
— Orada daha fazla kalmadınız. Kâfidir Bayan Cordier. Buyurun Lambert, siz de sorun.
— Matmazel Cordier, siz de pekâlâ biliyordunuz ki, zevci ile Bayan Bellamy arasındaki bu gizli muhaberede oynadığınız rolden Bayan İves haberdar olduğu takdirde zaten o evde biran dahi kalmanıza müsaade edilmezdi, değil
Matmazel Cordier, Lambert’in sesinde çınlayan müthiş öfkeyi karşılayabilmek üzere şahit bölmesinin kenarına doğru eğildi. Yüzünde o âne kadar tatlı bir mâ ııa taşıyan maske birdenbire sertleşti.
— Evet biliyorum. Çünkü Bayan İves bir defa kızdı mı, ne sözünü, ne öfkesini, ne de hareketlerini kontrol edebilir. Evet, efendim.
Bu darbenin öldürücü sürati karşısında avukatın kırmızı yüzü sararıp gevşedi; sonra birdenbire canlandı.
— Ve bundan dolayı da, Bayan İves tarafından sorguya çekilip rezil olarak koğulmaktansa kendi (iğinizden çekilmeyi tercih ettiniz, değil mi?
— Evvelce de söylemiştim Mösyö. Bayan Bellamy'nin öldürüldüğünü duyunca memnun olmadım ve çekilmek istedim.
Meşum bir alçak sesle söylenen kelimeler teker teker, her bir hecenin üzerinde bilhassa durularak telâffuz edilmişti.
Lambert vahşi bakışlarla karşısındakini süzüyordu, güçlükle yerinden kımıldanarak,
— Holde Bayan İves’le Bay Far well’i gördüğünüzden dolayı kütüphaneden istediğiniz gibi sıvışıp çıkamadığınızı söyledinizdi. değil mi?
— Evet, öyle söyledim.
— O halde yemek odasından geçip kilerden dolaşarak ne için gitmediniz?
— Yemek odasında Bay Dallas-la Bay Burgoyne başka bir kokteyl yanmak hususunda konuşuyorlardı. Onun için oradan geçemedim.
— Sizin kütüphaneden çıkmanızı neden dolayı gayritabiî bulacaklarını zannediyordunuz?
— Kütüphaneye girdiğimden kimsenin haberdar olmamasını daha münasip gördüm.
— Halbuki Bayan İves'i gözetlemek için oradan ayrılmadınızdı. değil mi?
— Gözlerimi kapamadıkça Bayan İves’i görmemekliğime imkân yoktu.
Lambert tekrar sözüne devam etmezden evvel iki defa yutkunmağa mecbur oldu.
— Bayan İves’le Bav Farwell'in holde konuştuklarını gördüğünüzü Bay İves’e söylediniz mi?
— Söyleyip söylemediğimi pek hatırlamıyorum.
— Bay Farwell’in yüzü sile dönüktü, öyle mi?
— Evet.
— O halde kitabın araşma koyduğunuz notun Bay Fanvell tarafından değil de Bayan İves tarafından bulunmuş olduğuna nereden hükmedebiliyorsunuz?
— Çünkü kapının kapandığını duyduğum zaman bay Farwell*in gittiğini anladım. ’
— Nasıl anladınız?
Matmazel Cordier tekrar beliğ bir surette omuzlarını silkti.
— Budala değilim de dedi. Dışarıya baktığım _________
orada değildi, artık bunu anlamı-yacak ne var.
— Doğrusu sofralarda hizmet edecek yerde polis hafiyeliği etseniz daha iyi olurmuş. Halbuki, Bayan İves’le Bay Fanvell pekâlâ tekrar misafir salonuna dönebilirler ve o aralık da başka birisi kapıyı kapayıp pekâlâ çıkabilir.
Matmazel Cordier kayıtsızca:
— Mademki öyle diyorsunuz, öyle de olabilir, dedi.
— Şurası apaşikâr ki Bay Far. well Bayan Bellamy’ye delicesine âşık ve mütemadiyen casus gibi her hareketini kontrol ediyor.
— Pek mümkündür.
— Mümkündür ha! Şu bulunduğunuz şahit bölmesinden Far-well kendisi yalnız on defa ayni sözü tekrar etti de, siz hâlâ mümkündür diyorsunuz, öyle mi? Halbuki siz kütüphanede bulunurken holden başka bir çok kimseler da-ha geçebilir ve sizi görebilirlerdi.
— Hiç zannetmem.. Hayır, Mösyö.
— İster zannedin, ister etmeyin. Bir evin içinde yedi sekiz tane hizmetçi bulunuyoT, sekiz on da misafir oluyor, siz yine zannetmiyorsunuz. Matmazel Page’in geçerken sizi orada görüp haliniz-nen şüphelenerek tekrar geri dönmediğine ve notu bulmadığına neye nazaran hüküm veriyorsu-
— Gözlerim ve zaran efendim.
— Çok istidatlı bir insan olduğunuz muhakkak, Matmazel Cordier, fakat arkanız dönük olduğu halde görebilmenize imkân var
ondan,' zaman
uaı
İSİ
liri
19;
kulaklarıma ■4,'M

RADYO
BULMACA

e-
Sayfa: 5
#

Büyük Kumaş Marnda son derece ucuz» Emprime Vistra Valencia
Gandi
Danpink ORTAÇ’ta 350 kr. 195 kr. 340 kr
Emprime çamaşırlık Keten emprime Jorjet emprime
260 kr.
350 kr.
290 kr.
18 Renk hakiki İrlanda keteni 900 kr
Yapı işleri ilanı
Bayındırlık Bakanlığından
Anversateıı
650 kr.
Total
375 kr.
ORTAÇ’ta
Anafartalar Cad. Adliye karşısı
Köşe Mağazası, No. 324,
Tel: 11135 Ankara
Mimoza emprime
875 kr.
Panama erkek şapkaları 12,75 ve 17,00 Lira
14 Gün zarfında
yüzünüzün cazibesini arttırmayı
Tenınıı kuru, yağlı, tabii, genç
veya buruşuk olabilir! Her tene
uyan aşağıdaki metodu tatbik
ettiğiniz takdirde, cildiniz şayanı
hayret neticeler elde eder.
İLAN
Ankara Motörlü Taşıt ve Garaj İşçileri Sendikası Başkanlığından:
Sendikamızın yıllık Genel Kurul toplantısı 18 Haz.ran 1950 tar.hınde saat 13 de Halkevi salonunda yapılacaktır.
Mezkûr tarihde sayın üyelerimizin teşrifleri önemle rica olunur.
Gündem:
1 — Açılış ve üye yoklaması;
2 — Kongre d vanı seçimi;
3 — İdarî ve malî raporun okunması,
4 — Dilekler;
5 — Yönetim Kurulunun seçilmesi;
6 — Haysiyet divanı ve dentçi-
lerin seçilmesi. (2324)
l 1 _ Eksiltmeye konulan iş: Ya rgıtay binası kalorifer tesisatı
Keşif tutan: (15500.—) liradır.
j 2 — Eksiltme 28/6/950 Çarşamba günü saat 11 de Bayındırlık Ba-r'anlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği Eksiltme Komisyonu odasında Ltâpalı zarf usulü ile yapılacaktır.
* 3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Yapı ve İmar
i İşleri Reisliğinden (40) kuruş karşılığında alınabilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (1162.50)
1 liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince [ 1950 yılma ait Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — isteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette ba-I şardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerde birlikte
.. ı az (tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve : İmar işleri Reisliğine baş vurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için I yeterlik belgesi olmaları şarttır.
6 — istekliler aldıkları eksiltme kâğıtlarının her parçasına 50 şer ; kuruşluk pul yapıştırıp imza ettik ten sonra teklif mektuplarile birlikte zarfa koymaları ve eksiltme günü saat 10 a kadar Yapı ve işleri eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (3884)

PURO
TUVALET SABUNU
t:

Sümerbank
Vâdeli, vâdesiz tasarruf mevduatı
Yeni ikramiye plânı
2 Ağustos çekilişinde
GARANTİ EDER I
İLAN
Sutyen ve korsacı FERÎYE GUNEL, 10 senedenberı çalışmakta bulunduğu Gözlükçü Mü-nım Halkacı’nın dükkânı ile olan alâkasını keserek bu kere aşağıdaki adreste müşterJer.nin e-mirler.ne amade bulunduğunu arzeder.
Adres: Yenişehir Sağlık Bakanlığı Ismetpaşa Caddesi No. 9/A (2325)
1
1
1
adet
adet
5.000 2.000
liralık liralık
Puro Güzellik metodu
1.000
liralık
i kulla'11'
dere=ede
kopû9unl
Çam kereste
Gürgen
Dış Budak 2 — İhale günü
»det
ayrıca 10.500 liralık muhtelif para ikramiyeleri
30 Hazirana kadar
100 liralık bir hesap açtırmakla temin edilir. Her 100 lira için ayrı bir kur’a numarası verilir, ikramiyelerin vergisi Bankaya aittir.
En yüksek İsabet
Sümerbank Nazilli Basma Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
telefi, üstüpü, parça bez, dö küntü ve hurda malzeme 28/6/950 F Çarşamba günü saat 9 da Nazillide müessesemizde pazarlık suretile I satılacaktır.
i Buna ait şartname ve satışa çıkarılacak döküntülerin nev'ı ve ■j; miktarlarını gösterir liste, İstanbul da Sümerbank Alım ve Satım Mües J sesesinde, İzmirde Halkapmar fabri kamızda, Ankarada Sümerbank Ma-j ğaza Müdürlüğünde, Kayseri Pamuklu Sanayii Müesseses;nde ve ] Müdürlüğümüzde görülebilir. (3964)
İLÂN
j Belediye Başkanlığından
f Bentderesi köprüsüne inen Kevgirli sokağı imar vaziyetine göre «t I genişle.ileceğinden işin hitamına kadar vesaiti nakliyenin bu yoldan rjf geçmeleri menedilmiştir. Keyfiyet ilân olunur. (3957)-(506)
İzmir İli Daimi Komisyonundan
yi ı 1 — Ceman 25 bin lira muham men bedelli 2 adet hasta can kurta-■*.................................
*-------u «......» ........... imvu ««««*.. ~ —w can kurta-
ran otomobili 20 gün müddetle ve kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Otomobillerin şartnamede gösterilen evsafta ve Şevrole, Doç, Fort, Pleymut ve Desoto markalardan olacaktır.
3 — Bu işe alt şartname İzmir, İstanbul ve Ankara Sağlık V. S. Y. Müdürlükler.nde görülebilir.
4 — ihale 23/6/950 Cuma günü saat 11 on birde İzmir tl Daimî Komisyonunda yapılacaktır.
5 — İstekli olanların 2490 sayılı kanunun hükümleri gereğince ha.
) ----------- . -I------------------------------------------
zırlayacakları teklif mektupları ile bu işe ait teminat olan 1875 liralık ^l makbuz veya banka mektubu, T.caret Odası kayıt ve sicil vesikalarını jj? havi kapalı zarflarını mezkûr günde saat 10 a kadar Komisyonumuz başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri ilân olunur. (3718)

el'
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
)r*

Fakültemiz İktisadi Coğrafya, İktisat, Maliye, Devletler Umumî Hukuku, T.caret Hukuku ve İdare Hukuku derslerine birer asistan alınacaktır. Yabancı dil imtihanı 6 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 15 de yapılacaktır.
Ankara Üniversitesi Asistanlık Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinde yazılı şartları haiz olanların 5 Temmuz 1950 Çarşamba günü saat 17 ye kadar Dekanlığa müracaat etmeleri (3963)
Adviye Fenik
tada yuılflerinJ fiilen HİKMET TAZICIOAl.r Bnıldıtı yer:
GÜNEŞ MATBAASI

Doktor Mahir Mavioğlu
Doğum ve Kadın Hastalıkları Mütehassısı. Atatürk Bulvarı Foto Apartmanı, Daire 1, her gün 15 - 19 muayenehane telefon: 11151 — Ev telefon: 24522
14 GÜN SONRA CAZİBENİZİN ARTMIŞ OLDUĞUNU FARKEDECEKSİNİZ
PURO
TUVALET SABUNU
Bol Köpüklü - Nefis Kokuludur
°/oıoo saftır.
İlân
Ankara - Gazi Devlet Üretme Çiftlikleri
Merkez Atölyesi Müdürlüğünden
1 — Aşağıda cins ve miktarı gösterilen muhtelif ebad(la kereste açık eksiltme suretile
satın alınacaktır.
Miktarı Muhammen bedeli
___________________. _ 30/6/1950 Cuma saat 14 de merkez atölyesi dürlüğü satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — İdari ve fennî şartnameler merkez atölyesi müdürlüğünde görülebilir.
4 —- Muvakkat tem’nat 4.466,25 lira olup atölye veznesine veya Ziraat Bankasındaki 4884/64 sayılı carî hesaba yatırılacaktır.
5 — isteklilerin belli gün ve saatte teminat makbuzlarile birlikte
komisyona müracaatları. (3966)
İlân
Bayındırlık Bakanlığından
Bakanlığımız Demiryol İnşaat Reisliği için pazarlıkla bir elektropomp alınacaktır. Pazarlık 16/Haziran/950 Cuma günü 15 te Bayındırlık Bakanlığı binasın da Malzeme Müdürlüğünde yapılacaktır.
İsteklilerin şartnameyi Malzem e Müdürlüğünde görmeleri ilân olunur. (3928)
Kiralık ev
tiler Kooperatifinde Anıt Kabire nâzır beş oda tiplerinden bir ev iyi şartlarla kiralıktır.
Müracaat: Telefon: 23775.
adet saat
Kiralık möbleli oda
' Kızılay Buket Lokantası üzerin- 1 de 10 numarada bütün konforu havi kaloriferli ve möbleli bir oda kiralıktır. ı
İstenildiği takdirde telefon da
, devredilir.
Anlara 1 inci icra memuı luğuı dan
949/1523.
Haczedilerek satışı kararlaştırılan 3678 lira değerindeki erkek, kadın ve çocuk iskarpin ve lâstıkler.n.n 22 Haziran 1950 Perşembe günü saat 12.30 da şehir Mezat Salonunda 1 inci satışı yapılacak mahcuz mal muhammen değerinin % 75 ini bulma, dığı takd.rde 23 Haziran 1950 Cuma günü aynı mahal ve saatte ik.nci art tırması yapılacağından alıcıların satış yerinde bulunacak memuruna müracaatları ilân olunur. (2326)
Ankara 1 inci İcra
memurluğundan
950/560.
Haczedilerek satışı kararlaştırılan 400 lira değerindeki Kristal camlı ceviz b.r yazı masası 19 Haziran 950 Pazartesi günü saat 12.30 da şehir Mezat Salonunda 1 inci artırmaya çıkarılacak mahcuz muhammen değerinin % 75 ini bulmadığı takdirde 20 Haziran 1950 Salı günü aynı mahal ve saatte ikinci satışı yapılacağından alıcıların satış yerinde bulunacak memuruna müracaatları ilân olumu-. (2327)
KİRALIK ARANIYOR
Ankaranın her semtinde, her evsafta kiralık evler aranmaktadır. Telefon 16424. (1018)
Dört Yol Sakarya Aile
Bahçesinde her sksn»
KÜÇÜK
Ka r a nö çekler

Tanınmış okuyucu
Nadire Işık
Kıymetli Okuyucu
tlellhaKaratıoç
Ankara halkının yüksek sempatisini kazanmış KARA BÖCEKLER her akşam Bahçemizde. Ayrıca Saz sanatkârı MUCİP ARCEMLAN ve büyük 12 kişilik »az topluluğu
Zayi ayniyat makbuzu
As. Pos. 19713 Lv. Md. Devrek (284)
Aşağıda No. lan yazılı Levazım Ayniyat Makbuzlarının birer nüshaları bir kaza eseri olarak yırtılıp yakılmıştır. Bu Ayniyat Makbuzlarının hükümsüz olduğu ilân olunur.
Lv. Ayniyat Makb uzlarının No. lan
Möbleli kiralık d^ire
4 oda, bir hol, bir banyo ve bir mutfak.
Bakanlıklar Bilge sokak No. 4 D. 3 (2294)
153651 153652 153653 153654 153655
153656
153657
153658
153659
153660
(3975)
Erkek aşçı aranıyor
İki kişilik bir aile İçin tecrübeli erkek aşçı aranıyor. Müracaat:
Feyzi Çakmak S. 40/6,
Ticaret Bakanı bir soruya cevap verdi
Bojmcköleden devoır
Başbakanlık kupası maçı
★ (Baş tarafı 1
ması hakkında hükümetin ne düşün düğüne dair olan sözlü sorusuna E-konomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe verdiği cevapta şunları söy lemiştir:
•— Sayın «arkadaşlar,
Şükfrü Kerimzade arkadaşımızın _
bahsettiği mevzu hakikaten tatbi-' sik ............. katta bir takım müşkülâtı mucip Gayet doğrudur, fakat tatbikatta ih olmaktadır. Ancak hâdise o ' ’
‘ mühimdir ki, huzurunuzda
kısaca açıklamak lüzumun hisset - : dereceği malı derhal gözönüne alı-mekteyim. rız. Onun, ondan evvel taayyün et-
lkinci Dünya Harbinin hitamından miş bir vaziyeti vardır. Filân mem-sonra muhtelif memleketlerle olan leket falan maldan şu kadar mik-ticarî münasebetlerimizin büyük bir I tarda alır. Bir de bakarsınız ki, bu kısmı her hangi bir muhahedeye sene müracaat ederler o memlekete istinat etmemekte idi. Anlaşmasız 1 ' ’ “ ■
devletlerle ticaret yapmakta idik. O zaman dolarla İngiliz lirası arasındaki fark büyük değildi. Buna rağmen memleketimizden bazı emtianın kaçak suretile veyahut başka bir memlekete gönderildiği beyanile dolar esasını kabul eden diğer bir memlekete, daha ziyade Amerikaya gönderildiği görüldü. Bu vaziyet kar şısma elimize daha az kıymette olan döviz gelmeğe başlamıştır. Bunun sebebi de dolarla İngiliz lirası veya diğer memleket paraları arasındaki parite farkıdır.
Bunu düşünen hükümet, bir koor dinasyon kararı almıştır. Bu karar mucibince, Ticaret Bakanlığı, dışarıya giden emtianın nereye sarfe-dileceğini ve nereye gideceğini sormak salâhiyetine maliktir. Geçen sene ve evvelki sene 5 milyon dolar kıymetinde tütünümüz gûya Al_ manyaya ihraç edilmiş, halbuki A-merikaya giden bu tütünler karşılığı dolarları Almanlar almışlardır.
Son zamanlarda bunun başka şek lini görüyoruz. Suriye ve Kıbrıs ü-zerinde Amerikaya yapağı gönderiyorlar. Hollanda - Fransa üzerinden fındıklarımız gidiyor. Bunların hep si dolar getiren mühim metalardır.. Binaenaleyh bunların bu şekilde değil, doğrudan doğruya bizim tarafımızdan ihracını temin için bilmec buriye, gidecekleri memlekette burada sarfedilip edilmiyeceğini aramak zorunda kalınmıştır. Ama bunu, daha ziyade, ara ticaret anlaşması olan memleketlere sevkedil-diği zaman, oranın ihtiyaçlarını nazarı dikkate alarak yapıyoruz. Binaenaleyh bugünkü vaziyette, şunu arzedeyim ki, Amerikaya yaptığımız ihracatta bu mevat üzerinde geçen sene yirmi milyon dolar kıymetinde bir eksik görülmüştür. Bu eksik bu suretle geçiştirilişlerden-dir. Süriyeye gidiyor, Fransaya gidiyor, bazı memleketlere gidiyor gi bi Amerikaya şevkinden ileri gel -miştir. Binaenaleyh hükümetin müteyakkız olması, Maliye Bakanının ısrar ettiği gibi memlekete dolar temini noktasından zarurî görül -müştür. Memleket serveti için lüzumlu olan vaziyeti şimdilik değiştirmeye mahal görmüyoruz, ileri i-çin şimdilik bir şey diyemem, çünkü haricî ticaret vaziyetimizi tesbit letmek mevkiindeyiz. Bu hususta? ileride maruzatta bulunurum.»
Bakandan sonra söz alan soru sahibi Kastamonu milletvekili Şükrü Kerimzade, verdiği izahattan dolayı Bakana teşekkür etmiş ve bu kararın kaldırılması için ısrarda bulunmuştur.
Bunun üzerine Bakan şu açıklamayı yapmıştır;
«— Efendim, biraz evvelki maruzatımla arzettiğim gibi tatbikinde hakikaten müşkülât vardır. Fakat
incide) amme, amme nizamı icabı olarak bazı malların ihracını menetmeye kadar da gidilmektedir. Meselâ yağ, buğday, un çıkarılamaz diye bir tahdid de mevzubahs olabilir. Tabiidir ki, bunlar nizamı amme i-çin konulur.
Dediler ki dahilde istihlâkin tev ve tesbit edilmesini istiyoruz.
kadar racat lisansı almak için müracaat e-bunu den tüccarın gönderdiği veya gön-
sene nıuıoıoaı cucxxer o memlekete o maldan 5 misli, 10 misil sevket-mek isterler. O zaman sorarız, acaba niçin böyle oluyor? Bu memleket şimdiye kadar normal olarak 100 ton alırken bu sene 300 ton alıyor, acaba neden? Bu şekilde memleket a-leyhine olarak döviz kaçakçılığı yapılmak istendiği aşikârdır, buna müsamaaha etmemekteyiz. Bu itibarla biz ancak muayyen hadde ka
dar müsaade ederiz. Ondan fazlası için Ticaret Vekâleti o malın o memlekette istihlâk edilip edilmi-yeceğini öğrenmek ister. Ve lâzım gelen vesaiki talebeder. Maruzatım bundan ibarettir.»
14 Mayıs hatıra pulları
Bundan sonra yine Kastamonu milletvekili Şükrü Kerimzadenin millî iradenin tam ve ha^kikî surette tecelli ettiği 14 Mayıs 1950 tarihinin ebedileştirilmesi için hatıra pulları çıkarılması hakkında hükümetin bir kararı olup olmadığına dair olan sözlü sorusuna Ulaştırma Bakanı Tevfik İlerj şu cevabı vermiştir
«— Hakikaten bütün Türk tarihinde ilk olarak millî iradenin tam ve hakikî şekilde tezahür ve tecelli ettiği 14 Mayıs 1950 gününün ufak bir hatırası olmak üzere bir seri pul çıkarılması kararlaştırılmıştır. Bu pulların 30 Ağustos 1950 Zafer Bayramına yetiştirilmesi için çalış- ; malara başlanıldığını arzederim. (Bravo sesleri).
Büyük Millet Meclisi yarın saat 15 de toplanacaktır.
Halkevleri ve odaları millete ait
acı hakikat karşısında vatandaşın haklı olarak duyduğu teessüre bir son vermek düşüncesiyle bu kanununu teklif etti. Kimin malını kim gasbediyor?
Eğer bu binaları Demokrat Parti namına isteseydik açık bir haksızlık olurdu. Teklifimiz açıktır: Mal milletindir, zümre saltanatı yıkılmıştır, elbette ki millet malına sahip olacaktır.
Bir hukuk devleti olduğumuzu bilerek bu kanunu teklif ettik. Hukuk kaidelerine göre bu malın üzerinde hak kazanılabilmesi meşru sebeplere dayanır. Milletin bu binaları bağışla dığı yazılıyor buna dair ellerinde kanunî bir vesika varsa bunu göstersinler. Şu hakikati bir kere daha açıkça söyliyebiliriz ki, millet hiç İCI jcı vc.5».«, ________ bir zaman Halk Partisine böyle bir
kirecini köylüler taşımış ve bu bi- ı bağışta bulunmamıştır. Eğer tered-naları meydana getirilmiştir.
■fr (Baş tarafı 1 incide)
3 — Halkevleri parti binası olarak kullanılamaz.
Halk Partisinin fikirlerini yaymağa çalışan «Ankara _ Akşam Haberleri. gazetesi bu kanun teklifini dünkü sayısında «bir gasıp kanunu!. diye vasıflandırmış, Halkevlerinin Halk Partisinin malı olduğunu iddia etmiştir. Bu neşriyat hakkında, dün kendisiyle görüştüğü -müz Antalya milletvekili Akif Sa-rıoğlu şunları söylemiştir.
— Bütün Türk milletince bilinen bir hakikat vardır ki, o da Halkevlerinin milletin parası ve emeği ile yapılmış olduğudur.
Halk Partisine mensup bir veya ' bir kaç kişinin fedakârlığı ile ya- i pilmiş hiç bir Halkevi bilmiyorum. Yer yer bunların taşını, kumunu,

naları meydana getirilmiştir. dütleri varsa memleket nüfusunun
Buna rağmen eski zihniyetin acı | yüzde yirmi beşi böyle bir bağışa bir tecellisi olarak bazı köylerde '* r)(»
köyün intihap ettiği değil, idare âmi rinin muhtar olarak tanıdığı tek şahısla bunun yakınlan olan bir kaç kişiden ibaret bir zümre bu binalara girmekte ve yüzlerce köylü bu binalar içine sokulmamaktadır. Bu
taraftar olduklarını açıklarlarsa bia isteklerimizden her vakit vazgeçmi. ye hazırız. Fakat teklifimiz millet çoğunluğunun isteğine dayanmaktadır. Teklifimizin her halde Müyük Millet Meclisince tasvibe lâyık görüleceğine kani bulunuyoruz.»
İdam cezasına dair bir kanun
★ (Baş tarafı 1 incide) I günlerinde icra olunmaz. Mahkûm-
Avukat olan teklif sahibi her iki lar bir kaç kişi olursa cezaları bir-kanun için yazdığı gerekçesinde w”inî" kar,s,,!’nda olunmaz,
asılmak suretiyle idamın gayri insanı olduğunu, işkenceler çektirdiğini, bu işkence -lerin 2-15 dakika arasında değiştiğini, bir çok memleketlerde asılmak suretiyle idamın gayri insani sayıldığını belirtmekte ve bizde de ölüm cezalarının elektrik cereyanı ile infaz edilmesini istemektedir.
Türk ceza kanununun 12 nci mad desini tadil eden kanun teklifi aynen şudur:
Madde: 1 — Türk Ceza Kanununun 12 nci maddesi aşağıdaki şekilde tadil edilmiştir.
Madde: 12 — İdam cezası, buna
__________ —„_______ ______________ mahkûm olan kimsenin elektrik , gömülmek üzere, mirasçılarına aynı zamanda büyük faydaları da cereyaniyle hayatımn izalesidir. mevcuttur. Sayın arkadaşımıza bir İdam cezası mahkûmun mensup noktayı söylemek isterim, menfaati | olduğu din ve mezhebin hususî
BOMONTi'de
dünkü gösterileri f
★ (Baş tarafı 1 incide miş ve uçağın nnotörünün Rolü Royce motörü olduğunu ve 500İ poundluk bir çekme kudretini hail bulunduğunu bildirmiştir.
Mümessil izahatına devam edere! uçağın tırmanış süratinin dakikadl 1937 metre, azamî süratinin 599 mi olduğunu, bariz vasıflarından bir] nin de iniş süratinin az olması dol layısiyle küçük alanlara inebilmesi manevra kabiliyetinin çok yükse! olması bulunduğunu söylemiştir. 1
Verilen izahatı takiben uçak lj dakika kadar askerî alan üzerindi uçuş yapmış ve alana indiğindi Cumhurbaşkanı pilotu tebrik ve ked dişine bir bardak limonata ikram etmişlerdir.
Gösteri uçuşundan sonra gazete] çilerle bir konuşma yapan pilot T| Lithgow, sorulan muhtelif sorular] cevaplandırmış ve buradan AtinayJ gideceğini ve tepkili uçağın her bi kımdan istikbalin uçağı olduğunır söylemiştir.
Pilot, Bağdad ile Ankara mnk . ---------
cih edilen bir soruya cevaben Şan yolu ile iki saat on beş dakikada ge! diklerini söylemiş ve Atinaya bir saat yirmi dakikada gidilebileceğim de sözlerine ilâve etmiştir.
Tepkili uçak bugün öğleyin saj|l 12.30 sıralarında şehir üzerinde bir gösteri uçuşu yapacaktır.
Devlet mallarına karşı olan suçlar konuştum. Hepsinin suçlarını kik etlim. Ve şuna kanaat getirdim ki, bunlar esasında hiç de fena insanlar değildir; fakat çok defa fakru zaruret, ailesini beslemek mecburiyeti, ve bazan da bir dalgınlık veya yanlışlık, onları uzun zaman için hapishane köşelerine atmıştır. Bir af kanunu bahis mevzuu olduğu zaman, devletin bunlara karşı da rallim ve şefik davranması kadar tabii bir şey olamaz. Esasen devlet mallarına yapılan suçlar için ceza kanununa çok ağır hükümler konmuştur. Bu zavallılar cezalarından mühim bir kısmını çekmişlerdir. Şimdi bir af kanuniyle tekrar aile ocaklarına dönecekleri günü ümitle beklemektedirler. Bu ümidi onlardan kaldırmak, hakikaten vicdanımızı rencide edecektir.
Evet, biz de biliyoruz ki, devlet malında saçı bitmedik yetimlerin hakkı vardır. Fakat doğrudan doğruya bir yetimin malına değil, hattâ hayatına bile yapılan bir tecavüz affedilirken mustarip bir memurun bir sıkıntılı ânında, bir buhran anında, belki de —ileride yerine koyarım endişesiyle— yaptığı bir suçu, bu kadar müddet yattıktan sonra affetmemek de adalete sığmaz.
Af madem ki devlet namına olacaktır; o halde ferdin ferde karşı yaptığı suçlar affedilirken, ferdin devlete karşı ika ettiği suçlar hak-«ında da aynı semahat ve mürüvvetin gösterilmesi, büyük bir ulûvvü ceııab eseri olacaktır. Kaldı ki, ferde karşı işlenen bir suçu affedip devlete karşı -işlenen suçu affetmemek, demokratik telâkkilere de uyan bir hareket değildir. Ve aksi şekilde düşünmek bizi yeniden bir adlî hataya sürükliyecektir.
Böyle bir af, bundan sonra devlet mallarına karşı yapılacak suçları teşvik eder mi etmez mi?..
Bu nokta üzerinde de durmak lâzımdır. Kanatımızca asla böyle bir teşvik bahis mevzuu olamaz. Esasen Türkiyede on yedi senedir af yapılmamıştır. Yeni Af Kanunundan sonra da belki yine 20 - 25 sene af olmıyacaktır. Bu takdirde yeniden devlet mallarda karşı suç işleyenler elbette ki cezalarını göreceklerdir. Bunu herkes çok iyi bilmektedir.
Sözlerimizi bitirirken şunu da söyliyelim ki, senelerden beri devam edep sıkuıtılı devre nihayet bulmaktadır. Memurlar bundan sonra ellerine geçen maaşların satın alma kabiliyetinin arttığını göreceklerdir. İktisadî hayatımız daha da tanzim edildiği zaman, memurlar arasında suç işleme kabiliyeti günden güne azalacak, ve belki de gözle görülmiyecek bir nis-bete düşecektir. Ferdî teşebbüsün inkişafı, ve yeni bir ekonomik sisteme dönüş, umumî vaziyetimizde bir salâh hasıl edecektir.
Bu bakımdan suçların teşviki gibi bir mesele bahis mevzuu olamaz. Umumî bir af meselesi ortaya atıldığı zaman, kaderin fecî bir darbesiyle hapse düşmüş bu zavallı memurları düşünmek vazifemizdir. Onlara zaten bir defa kör talihimi büyük darbeyi indirmiştir. Bir de biz bellerine vurup büsbütün ümitsizliğe, yeise sürüklemiyelim. Unut-mıyalını ki, onları da çocukları ve aileleri dört gözle yuvalarında bekliyor. Onları çıkarırsak, bugün kaybolmuş birçok vatandaşları cemiyete kazandırmış olacağız.
Yarın umumî al’ mevzuunda mükerrer suçlularının durumunu anlatmağa çalışacağız. Karilerimiz de bütün bu mütalâaların hapishanede geçen iki buçuk aydan fazla bir zaman zarfındü yaptığımız şahsî müşahedelerden edindiğimiz müsbet intihalara dayandığından emin olabilirler.
Milli Eğitim Mükafatı Şampiyo-.4 ile Türkiye Futbol Birincisi arasında her sene Ankara'da yapılması icabeden maç, bu sene Millî Eğitim kupasını kazanan Fenerbahçe ile Türkiye birinciliğini kazanan İzmir’in Göztepe takımları arasında 18 Haziran Pazar günü 19 Mayıs stadında yapılacaktır.
Bu karşılaşmanın daha ileri bir tarihe bırakılacağı yolundaki söylentiler bir tahminden ibarettir. Çünkü Futbol Federasyonu resmî maçların bittiğini nazarı itibare alarak sezonu kapatmak ve futbol-
cuların istirahate çekilmelerini temin etmek kararındadır. Esasen bu sene çok yorucu şartlar içinde maçlar yapmış olan futbolcuların, dinlenmeye ve önümüzdeki sezona hazırlanmaya ihtiyaçları vardır. Bu itibarla en sona kalmış olan Başbakanlık Kupası karşılaşmasının bu hafta yapılması zaruridir.
Fenerbahçe takımı Cuma günü İstanbul’dan hareket edecektir. Göztepe takımının da Cuma günü Ankara’ya gelmesi beklenmektedir.
Harpokulunun ' spor gösterisi
Memnunlukla öğrendiğimize göre, önümüzdeki Pazar günü öğleden sonra 19 Mayıs Stadyumunda Harp-okulu öğrencileri tarafından bir spor gösterisi yapılacaktır.
Yıllardanberi 19 Mayıs spor şen liklerinde özel bir programla hazırlanarak AnkaralIların karşısına çıkan gençler bu yıl da gösteri için çok güzel bir programla hazırlanmışlardır.
Harpokulu gençlerinin AnkaralIlara güzel ve heyecanlı bir spor günü yaşatacakları bilindiğinden gösteriler ilgi ile beklenmektedir.
B. T. Ankara Bölge Atletizm Bölge atıcılık birinciliği
Ankara Atıcılık Ajanlığından:
16—17 Haziran 1950 Cuma ve Cumartesi günleri Ankara Atış Poligonunda çök vaziyette bölge birinciliği müsabakaları yapılacakta?. Mü sabakalara sabah saat 9 da başlanacaktır. Şartlar milletlerarası şartlarıdır. Hakem Halit Denli, Bur -han Uçakçıdır.
Finale kalan aşağıda isimleri yazılı atıcıların gelmeleri rica olunur.
İbrahim Samiral, Yaşar Tüfek-vuran, Ali Şentürk, Hakkı Bolat, Abdullah Tezcan, Nuri Vural, Şükrü Bozkurt, İsmail Yeşilkurt, Mustafa Turgut, Tahsin Gürsoy, Haşan Kavun, Sait Tayla, Kâzım Köylü.
Galatasaray takımı İngiltere’ye gidiyor
Galatasaray futbol takımının, Ağustos başlarında, bundan bir müddet evvel İstanbul’a gelerek dört maç yapmış olan İngiltere profesyonel birinciliği takımlarından Sunderland’ın daveti üzerine lngiltereye gideceği takarrür et -miş gibidir.
GalatasaraylIlar İngilterede üç maçtan birini Sunderland ile, diğeri ni Hull City ve üçüncüsünü de Charlton ile yapmaları muhtemeldir.
’ilot, Bağdad ile Ankara arası. J kaç saatte alındığı hakkında tıj T -edilen bir soruya cevaben San
B. T. Ankara Bölgesi Bisiklet Ajanlığından
1— 1950 yılı bölge bisiklet mukavemet yarışmaları, 18. 6. 950 Pazar günü yapılacaktır.
a) Müsabaka 150 kilometre;
b) Parkur, Süvari Karakolu _ Kı zılcahamam yolunda 76 mcı kilometreden dönüştür;
c) 2 inci katagori birinciliği 50 kilometre üzerinden aynı parkurda yapılacaktır.
d) Soyunma mahalli, 19 Mayıs Stadyumu içindeki soyunma odalarıdır.
e) Başlama saati ve mahalli: sabah 7.00 de Akköprü Süvari Karakolu önüdür.
f) Hakemler: Başhakem Talât Tunçalp, diğer hakemler: Eyüp Yılmaz, Enver Suda, Nuri Kuş, Osep Ceylan, Nigos.
2 — Müsabakaya katılacakların en geç 6.45 de Akköprü Süvari Karakolu önünde müsabaka kıyafeti ile bulunmaları rica olunur.
Dr. Sadi Itmak’a bir iş aranıyor
★ (Baştarafı 1 incide) şılayan diğer profesörler ise Tipi fakültesinde esasen bir fizyoloji profesörü bulunduğuna göre bu ye. ni tayin teklifine muhalefet etmiş lerdir. |
Toplantı çok münakaşalı olmuş] ve bir karara varılamadan sona eı |

Yeni Basın Kanunu
★ (Baş tarafı 1 incide) komisyonda bu esaslar dahilinde hazırlandığını, fakat Meclise şevke-lunan tasarıya geçen hükümetin yine bazı tahdit edici hükümler koyduğunu, halbuki idari hükümleri ihtiva eden bu kanun tasarısından ayrı olarak Meclise ayrıca hükümetin Ceza Kanununda matbua, ta ağır baskı koymak maksadı i’T? ayrı bir tadil tasarısı şevketti^ ' ‘ bildirmişlerdir. Bu tadil tasarımr” çıktığı takdirde, matbuatın memle-l ket vazifesini yapmasına imkânı kalmıyacağını söyliyen mümessiller bunun bir nevi hissi iptal gayesi | gösterdiğini de sözlerine ilâve et mislerdir.
Bakan, anti demokratik hüküm-1 leri çıkarmak ve memleketimizin! bünyesine uyacak yeni ve pratik esaslar vazetmek için Bakanlığın ehemmiyetle çalıştığını, Ceza Kanununda Matbuata ait hükümlerin hukuk mantığına uygun ve demokratik Matbuatın memlekete yararlı bir şekilde faliyette bulunmasını temin edecek hale getirileceğini, bunda asla ihmal ve tereddüt edilmiyeceğini, ötedenberi üzerinde durduğu bu dâvanın icra makamında bulunduğu müddet zarfında behemehal halledileceğini söylemiştir.
Bu karşılıklı izahattan sonra, ayrıca adli bakimden tatbikatta görülen aksaklıklar hakkında mütalâa-1 lan alınmak üzere Yargıtay Dör-i düncü ceza dairesi Reisinin de -komisyona dâvet olunması kararlaş tırılmıştır. Bununla beraber, geçen iktidar hükümetinin hususî mak-l şatlarla tadilini ısrarla istediği «ceza kanununun bazı maddelerini tadil edecek tasarıdan sarfı nazar e-dilmiş ve bu suretle Matbuat şimdiden büyük bir baskıdan kurtarıl mıştır. Komisyon bugünkü çalışma larında bir nevi idari mahiyet ar-zeden Basın Kanunu tasarısına son şeklini verecektir.
Adalet Bakanı, nihayetine kadar Matbuat Mümessillerinin noktai nazarlarının alınmasına devam olunacağı vaadinde bulunmuştur.
Bakanın gerek bu mevzudaki ileri gürüşlülüğü ve gerekse son vaadi memnuniyetle karşılanmıştı
Millî Eğitim Bakanının tetkikleri
İstanbul, 14 (a.a.) — Şehrimizde bulunan Millî Eğitim Bakanı Avni Başman, bu sabah İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğüne gelerek saat 12.30 a kadar Bakanlığını ilgilendiren meseleler etrafında tetkiklerde bulunmuştur.
Bakan Millî Eğitim Müdürlüğünde bulunduğu müddet zarfında bazı ziyaretçileri ve Teknik Üniversite öğrencilerinden bir grupu kabul etmiştir.
Ajanlığından
17 Haziran 1950 Cumartesi günü
19 Mayıs stadyumunda tertip edilecek dördüncü ve üçüncü küme atletizm yarışmalarına ilâveten birinci küme atlerlerine aşağıda yazılı atletizm yarışmaları yapılacaktır.
100 metre - 200 metre - 400 metre kulvarsız - 800 metre - yüksek atlama - cirit atma.
İlgililere tebliğ olunur.
1
birinin karşısında infaz olunmaz, mamın gayrı ııı- Kadınların gebe olduğu anlaşılırsa mahkûma büyük doğurduktan sonraya bırakılır.
İdam cezası hükmolunan kimse hakkında mahkûmiyet ilâmı merciince tasvip edildikten sonra karar icra mahallinde ve mahkûmun huzurunda memuru tarafından o-kunarak hüküm infaz olunur. .
İdam cezasına mahkûm olan, ana veya baba katili ise icra mahalline yalın ayak başı açık ve siyah bir gömlek giydirilerek götürülür ve hüküm bu suretle infaz olunur.
İdam cezasına çarptırılan kimsenin cezanesi merasim yapılmadan rilir. Mirasçıları olmadığı veya kabul etmediği takdirde Belediye tarafından gömdürülür.
Madde: 2 — Bu kanun neşri tarihinden itibaren altı ay geçtikten sonra yürürlüğe girer.
Madde: 3 — Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 398 inci maddesinde tadil edilen kanun teklifi şudur:
Madde: 1 — Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 398 inci maddesi aşağıdaki şekilde tadil olunmuştur.
—Ölüm cezasının infazı usulü—
Madde: 398 — Ölüm cezası; ancak mahkeme heyetinden bir zat ile Cumhuriyet Müddeiumumisi ve tabib ve zabıt kâtibi ve hapishaneler idaresi mâmurlarından biri hazır oldukları halde infaz olunur.
Mahkûmun mensup olduğu dinin ruhanî sıfatını haiz bir zat ile mahkûmun müdafii dahi cezanın infazında hazır bulunabilir.
Ölüm cezasının hangi hapishanede infaz olunacağı Adliye Vekâletince tayin olunur. İnfazı müteakip mahkûmun cenazesi teşhir olunmaz. Hazır bulunanlar tarafından ölüm cezasının infazı sureti hakkında bir zabıt varakası tutulur. Cezanın bu suretle infaz olunduğu gerek infaz mahallinde gerekse suç mahalli Cumhuriyet Savcılıkları tarafından münasip ve mutad vasıtalarla 7 gün müddetle ilân olunur.
4r (Baş tarafı 1 İncide) yine geçen devrede olduğu gibi Demokrat Partili Milletvekilleri tarafından verileceği muhakkak görülmektedir. Meclis Başkanlığına dün de iki sözlü soru önergesi verilmiş bulunmaktadır.
Bu sözlü sorulardan bir tanesi Burdur Milletvekili Mehmet Öz’ bey’e ait olup aşağıdadır;
«İ — Ulaştırma Bakanlığımızın
olup, İstanbul ve Ankaradaki ti yatrolarımız hakkındadır. Yürür lükteki talimatnamelerle sanat üze Tindeki idari vesayet sistemine göre tatbik olunan usullerin, faydalı ve kifayetli olmadığı belirtilmekte, kadroların liyakat, kıymet ve kabiliyetlerin mesai hacimleri de gözönünde tutulmak suretiyle ileri bir zihniyetle hazırlanacak talimatnamelerle yeniden tanzimi istenmektedir.
çok yerinde verdiği (halka (ena istenmektedir.
muamele yapan memurların işleri- I Feyzi Boztepe takririnde ayrıca
Muhsin Ertuğrula yardımcı müşavir olâcak beynelmilel şöhreti haiz rejisörlerin celbedilmesini istemekte, sanatın bareme tâbi tutulmasının ve eskimiş olmaklığın yegâne medeniyet olarak kabul edilmesinin doğru olmadığım ve genç elemanların da kabiliyet ve istidatları gözönünde tutularak tatmin edil melerinin esas tutulması lâzımgel. diğini belirtmekte, İçişleri ve Milli Eğitim Bakanlıklarının bu konu larda ne düşündüklerinin sözlü olarak cevaplandırılmasını istemektedir.
ne derhal son verilmesi) hakkın-daki kararın, diğer bakanlıklara da teşmil edilip edilmiyeceği.
2 — Halen tekaütlüğünü doldurmuş memurlarla, ihtilastan üç, beş ay hapiste yatarak elan memur bulunanların da işlerine son verilip verilmiyeceği, köylülerimizin ve is sahiplerinin işlerinin günü gününe görülmesi hakkında sözlü olarak sayın Başbakanımızın açıklamada bulunmasını saygılarımla rica ede
İkinci soru Ordu Milletvekili Feyzi Boztepe tarafından verilmiş
Mümtaz Faik FENİK
Büyük Garden Partinin
hazırlıkları bitmek üzeredir
İnşaat ilânı
7. C. Ziraat Bankası Gene!
Müdürlüğünden
fenl neşriyat

ZAYt — Müessesemize ait 3495 plâka No. lu - Philips - marka bisiklet 21/10/1949 tarihinde çalınmıştır Kömür Müessesesi
Bir adam ortadan nayDoımuş. «
Ferriyer, hafif bir tere
Geçici teminat İhale günü Saat
1 — Aşağıda mahalli, keşif be deli, teminatı, ihale günleri yazılı yapılar kapalı zarf usulü ile eksilt meye konmuştur. Yapının yeri Keşif tutan
I Katerın, rıyuıc*--) müşfikane bir tavırla:
1950 model fevkalade ekonomik ve dayanıklı
T
N
Ankara, 14/5/1950 |
önümüzdeki Cumartesi gecesi sabaha kadar Cebeci D. P. Ocağı tarafından tertip edilen
Safiye Ayla, Suzan Güven, Sadi Işılay, İsmail Şençalar ın İstanbuldan gelmeleriyle
Sabite Tur, Servet Coşkunses in iştirakleriyle zengin bin kadro ve muhtelif eğlencelerle eşsiz bir gece olacaktır.
DAVETİYELER: 4, ve 6: lira mukabilinde Ülkü, İlkbahar manifatura mağazalariyle, Adliye karşısı Foto Ar ve Bankalar caddesi (Berber) Mustafa Erkmen’den temin edilir.
dıırn
Nikâh
Meçkez Bankası memurlarından Zehra Ergen ile Yüksek Mühendis Bediî Sargın nikahlandılar.
Yüzlerce, “hatta oınıerce kuick ı ........
rnadap. denizi dövüyor, yüzler-1 kip j Ahmet Paşaya döndü: I
(Sen. Hersek oğlu.. Bankamdan
İ' Otomobilleri gelmiştir.
5 kişilik 1100 E model 6500 lira
7 kişilik strapontenli 110 0 E model 8500 lira Tediyatta kolaylık yapılır.
HER TÜRLÜ YEDEK PARÇA MEVCUTTUR. İSTAŞ T. A. O. Kocatepe Adakalc sokak No. 70 — Tel: 21653 Sı
Mesut bir Doğum
Memnunlukla haber aldığımıza göre, Toprak ve İskân İşleri umum müdürü Ahmet Salih Korur’un dün bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Yavruya uzun ve mesut ömür diler, ana ve babayı tebrik ederiz.
Vusla Yiğlter ile Burhan Bölmetepe
Nikâhlandılar
Satılık
1 — Başbakanlık civarında $arşı pazara çok yakın üst katı boş teslim ev.
2 — Halis ceviz ağacından yapılmış lâle, gül oyma çiçekli nadide 12 parça kanape takımı.
3 — Yeni vaziyette bir Singer ma-kinası.
Bozkurt mahallesi Art sokak. 36 10—13 arası sahibine müracaat.
(2329))
Ankara Ticaret Ortasından:
Sicilli ticaretin 1761 numarasuoda kayıtlı bulunan Sabri Kuran’ın t «ırki ticaret ettiği vaki müracaa tından anlaşıldığından iş bu keyfiyetin sicilli ticarete 13/6/1950 tarihi pde ı tescil edildiği ilân olunur.
9.440. — 6/7/950 Perşembe 16
4.445. — « « «
4.320. — « « «
4.330. — .
4.360. — « « .
9.835. —
1 — Çorum Şubesi 163.800. —
2 — KaraisalI Ajansı 63.900. —
3 — Gevye « 61.400. —
4 — Adıyaman ( 61.600. —
5 — Sındırgı « 62.200.
6 — Karamürsel Dep. 171.700. — _____
2 — İstekliler bu işlere ayrı ayrı teklif verebilecekleri gibi tamamına da iştirak edebilirler.
3 — Her işe ait eksiltme dosya sı (20) lira mukabilinde Ankara’da İnşaat Müdürlüğünden alınacağı gi bi her işin ait olduğu Şube ve Ajan sında bedelsiz olarak da görülebi lir.
Eksiltmeye iştirak için dosya satın alınması şgrttır.»
4 — İsteklilerde aranan şartlar eksiltme şartnamesinin 12 inci maddesinin (İ) fıkrasında yazılıd ır.
5 — İsteklilerin resmî tatil ve bayram günleri hariç ihale günlerinden üç gün evvel İnşaat Müdürlüğünden yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — Postada olacak gecikmeler den dolayı istekli bir hâk edemez.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapmamak veya tercih hakkını
hafaza eder. (3829)
Etlikte Satılık evli bağ
Etlik - Aşağı Eğlence - İncirlik bağlarında Bakkal Otobüs durağı karşısındaki; içinde üç evi, bir a-hırı olan, çeşitli meyva ağaçları ve üzümlükleri havi bakımlı bağ toptan veya ayrı ayrı satılıktır. Her zaman görülebilir.
Müracaat: Kâmil Pamuk Telefon: 14147 Bankalar caddesi Beyaz Köşe Gişeni-
HİSAR
Memleketimizin tanınmış yazai larmı ve genç şairlerini etrafında toplayan bu aylık fikir, sanat, edebiyat dergisinin Haziran sayısı da dolgun bir münderecat, güzel bir baskı, itinalı bir tertiple çıkmıştır. Yıllığı : 300, altı aylığı 170, sayısı 30 Kr. Adres: Oncebeci, Bahadırlar Sk. 32 Ankara.

Comments (0)