16
HAZİRAN 1950
Yıl ı 2 — No. 411
Başmuharrirlt Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 2
Posta Kutusu: 193 — ANKARA [ Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara ı Başmuharrir tel: ....... 15619
Yan işleri, idare: ...... 15313 |
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
Hububat fiyatları


a i
t
uın flte
it-tu vep'
«ası Sel» ıl'-
ÜS-
*
0*
' j
P*
e*
TEL V?’ TEL.
21111 21111
Y«ni(«hır T«nışehlr
o

indirilmeyecek
Müstahsili himaye için bu kararı veren hükümet ekmek fiyatlarını indirecek
Ekonomi
Bakanının


f -

M*
T





k j
■■■
Dün to planan tütüncüler kongresinden b ir görünüş
Af Kanunu mevzuuuda : 2
Mükerrer katillerin
affı meselesi


v
I
ti
Malatya Demokrat Parti İlçe İdare Kurulu üyeleri dün şehrimize gelmişler ve Cumhurbaşkanı Celâl ?Luki‘riJt,a.Bayar) Ma.,atya heyeti He bir arada görülmektedir.
Mümtaz Faik' FENİK
ün bu sütunlarda, umumî I af meselesi bahis mevzuu | edilirken devlet mallarına
karşı cürüm işliyen memurları affetmemenin büyük bir hata olacağını izah etmiş, ve bunlardan bir çoklanma, zaruret dolayısiyle, ihtiyaç dolayısiyle suçlu vaziyetine düştüklerini anlatmıştık. Çok ümiı ediyoruz ki, bu hususta tam bir anlayış gösterilsin ve ferdin ferde karşı ika ettiği suçlar affedilirken, ferdin devlete karşı yaptığı suçlar da affa mazhar olsun. Merhamette şefkatte eşitlik ve demokratik anlayışı ancak bu suretle temin edebiliriz.
Bugün de mükerrer katiller hakandaki fikirlerimizi izah edeceğiz Yine şunu kaydedelim ki. bu fikir-■» 1er, bir neşriyat suçundan dolayı s* hapishane koğuşunda yattığımız günlerde edindiğimiz intibalann mahsulüdür; ve dolayısiyle tam bir müşahedeye ve realiteye dayanmaktadır.
Bir takım suçların mahiyetini, ve hapishanenin ne demek olduğunu bilmiyenler; mükerrer katiller hakkında ekseriya şöyle bir ifade tarzı kullanırlar:
.— Bunlar adam öldürmeğe alışmış insanlardır. Eğer bu katilleri dışarı çıkaracak olursak, o zaman yine suç işleyecekler ve dolayısiyle cemiyetin nizamı bozulacaktır.»
Bütün katiller hakkında bu tarzda düşünmenin çok yanlış olacağını kaydetmek boynumuzun borcudur.
Hiç şüphe yok ki, katil dünyanın en ağır bir cürmüdür. Bir insanın hayatına kıymak çok müthiş bir şeydir; katilleri cezasını çektirmeden effetmek içtimai adaletle asla telif edilemez. Mademki o, bir hayatı dünyadan kaldırmıştır; suçunun ika ediliş tarzına göre, elbette cezasını görecektir. Esasen katiller de kendilerinin cezaya müstahak olduğunu daima itiraf etmektedirler. Hele mükerrer katil ler, elbette ki daha ağır cezalara müstahaktırlar; bunu onlar da çok İyi bilmektedirler.
Yalnız bugün cezalarının mühim bir kısmını çekmiş olan mükerreı katilleri affa mazhar kılmak için çok makul sebepler vardır. Fikir-lerimizi açıkça izah edelim: X^-Cumhuriyet inkılâbmdanberl büyük bir devir açılmıştır. Memlekette çok kısa merhalelerle muaz zam değişiklikler olmuştur. Hele bazı meselelerde telâkki tarzları baştan aşağı yepyeni istihalelere uğramıştır. Sosyal bayatımızda, e-konomik hayatımızda bir çok inkılâplar yapılmıştır. Bugünkü cemiyetimiz, ne 1920 deki, ne 1930 daki
ve hattâ ne de 1940 daki cemiyettir. Büyük bir dünya harbi atlatılmıştır. Sosyal meseleler, fertlerin fertlerle münasebetleri, aile mef-■4r (Devamı Sa. 6 Sü: 7 del
beyanatı
Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe, dün akşam Ankara Rad yosunda hububat fiyatları hakkında aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:
— Aziz vatandaşlarım,
Hükümetin hayat pahalılığı ile esaslı bir mücadeleye girişmeği düstur ittihaz ettiğini hepiniz biliyorsunuz. Geçimi daha ucuz bir hale getirmenin büyük ehemmiyetini i-zaha bilmem lüzum var mı? Dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın sı -kıntılarını hafifletmek bakımından temin edeceği ferahlık, aynı zamanda İçtimaî adalet mülâhazalarına da uygun bir netice olur.
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
Tütün mahsulü için alınacak tedbirler
Dün Ekonomi Bakanlığındaki içtimada Başbakan bulundu
İstanbul, İzmir, Bursa, Samsun, Bafra ve Kocaeli tütüncülerinden mürekkep mümessiller dün saat 15 de Ekonomi ve Ticaret Bakanlığın-I da toplanarak tütün mahsulünün içinde bulunduğu durumu gözden'
Askeri Veteriner Akademisinde (Bromatoloji) ismi
Bu yıl Ankarada______________________,_______ v__„___—.......
adı altında açılan Gıda Kontrolü Kursu sona ermiş ve ilk grup olarak ders gören Veteriner hekimlerimizden: Yüzbaşı Esat Yöney, Cahit Aykol, Fikret Gülkan, Ethem Tuncay, Fuat Yardımcı, Necdet Bircan, Tank Derinsu, Sabahattin Teksur, Şükrü Yıldırım, Şerafettin Özen, Hü şeyin Bilgay, Sıtkı Yalvaç, Enver Ersoy, Valıap Karakaş, Mehmet Ali Önıekol, Enver Şansal, Rasim Damatoğlu, Ahmet Tunalı, Remzi Al-tay, Faruk Gönjtn imtihanlarını muvaffakiyetle bitirerek belge almış lardır.
Durdukları yerde harcırah alanlar!
Hesap uzmanlarına bol keseden para ödenmesine son verildi
Maliye Bakanı Halil Ayan
Maliye Bakanlığı bütçede tasarruf için tetkikler yaptığı sırada, eski hükümet zamanında alınmış bir kararla, bazı memurlara kanuni ha.’.ları olmadığı halde fazla para verildiğini tesbit etmiş ve bu kanunsuzluğu derhal önlemiştir. Bu memurlar, Maliye hesap uzmanlarıdır ve kendilerine sadece vazife ile seyahatte bulundukları zaman değil, memuriyet yerlerimden ayrılmadıkları zamanlarda da harciroh ödenmiş, böylece barem derecelerine göre, ancak tetkik seyahatlerinde alabilecekleri harcirahları daimi tahsisat haline getirilmiştir. Bu hesap uzmanlarından bazıları maaş ve daimî harcirahtan başka mıın-zam vazifeler de ‘ ’
geçirmişler ve alınması lâzım gelen tedbirleri tesbit etmek üzere çalışmağa başlamışlardır.
Toplantıda Başbakan Adnan Menderes, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zühtü Velibeşe, Gümrük ve Tekel Bakanı Nuri Özsan ve İşletmeler Bakanı Dr. Muhlis Ete ile alâkalı bakanlık ve bankaların mütehassısları da hazır bulunmuşlardır.
Toplantıda mümessiller namına İstanbul Tütüncüler Birliği umumî kâtibi Celâl Umur toplantı mevzu-açıklayan beyanatta bulunmuş ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
Sadi Irmak’a
dair teklif
Tıp Fakültesi Meclisi takriri reddetti
• Dr. Sadi Irmağa bir iş aranıyor» başlıklı yazımızda, Profesörler Meclisince bir karara yarılamadığı bil-| dirilmişti.
Öğrendiğimize göre, mesele büyük münakaşaları mucip olmuş fakat, esasen Profesör Scherfinkel tarafından muvaffakiyetle işgal e dilmekte olan kürsünün bölünmesi ve ikinci Kürsüye Sadi İrmağın getirilmesi hakkındaki teklif bir muvafık reye karşı ekseriyetle reddedilmiştir.
★ )Devamı Sa. 6 Sü: 2 de)
Konyada fecî bir cinayet
Konya, 15 (Hususî) — Bugün öğle vakti şehrimizde halkı heyecana veren bir cinayet işlenmiştir. Bozkırlı Mehmet Yılmaz adında bir genç alacak meselesinden mahkemeli olduğu Abdurrahman Canı çarşı ortasında üç el kurşun atmak suretiyle öldürmüş ve kendisini yakalamak üzere etrafına toplanan halk'a: «Sizi de vururum, ne de olsa af var» demiş, polislerin işe müdahalesiyle tevkif edilmiştir.
Cunılııırbaşkanıiııızla İngiltere Kralı arasında İngiltere Kralı Majeste Altıncı George’un doğumlarının yıldönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanımız-------------------------, la Majeste Kral arasında tebrik ve temin etmişler, . teşekkür telgrafları teati edilmiş-★ )Devamı Sa. 6 Sü: 2 de) 1 tir.
Yeni Basın Kanunu Tasarısı
Komisyon dün de çalışmalarına devam etti
Yeni Basın Kanunu tasarısını hazırlamak üzere Adalet Bakanlığında kurulan komisyon çalışmalarına devam etmektedir. Dün sabah Adalet Bakanı Halil Özyörük’ün başkanlığında toplanan komisyona, evvelce verilen karar gereğince Yargıtay 3 üncü ve 4 üncü ceza daireleri başkanları da iştirak etmişlerdir. Tasarıya hâkim olacak umumî prensipler üzerinde Gazete çiler Cemiyeti mümessilleri ile komisyon âzaları arasında uzun fikir münakaşaları cereyan etmiş ve bu cüretle görüş birliğine varılmıştır. Gazeteciler, Medenî Matbuat Kanunu ile geçen hükümet taralından hazırlanan tasarılara hâkim o-lan tedip ruhunun, basm mensuplarını bir nevi suç işlemeğe müstait kimseler gibi telâkki edilmelerinden ileri geldiğini, bu haleti ruhiye ile demokratik bir Basın Kanunu yapılmasına imkân olmadığını belirttikten sonra, tatbikattan misaller vererek tekliflerini ortaya koymuşlardır.
★ (Devamı Sa. 6 Sü. 4de) "Geçmişte bugün,, adı radyodan kaldırılıyor
Feridun Fazıl Tülbentçinin Basın - Yayın aleyhine açtığı haksız rekabet dâvası dün neticelenmiştir.
Mahkeme «Geçmişte Bugün, adının radyodan kaldırılmasına ve Fe-
ridun Fazıl Tülbentçiye 3 bin lira tazminat ödenmesine karar vermiştir.
Cumhurbaşkanı’nın
seyahatlerine
dair haberler
Bazı gazeteler bugünlerde Cumhurbaşkanımızın bir seyahate çıkacağına veyahut Çeşmeye gidip istirahat edeceğine dair bir takım havadisler neşretmektedirler. Öğrendiğimize göre, bugünlerde Cumhurbaşkanımızın bir seyahati bahis
vatandaş, yekpare bir tahtadan altı gabyeli bir gemi örneği yapmış, ve bunu Cumhurbaşkanımız Sayın Celâl Bayaria göndermiştir..
Zonguldak milletvekilleri dü n akşam üstü Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltanın başkanlığında Cumhurbaşkanımızı ziyaret etmişler, ve bu gemiyi kendisine takdim eylemişlerdir. Yukarıda Cumhurbaşkanımız Celâl Bayar’ı ve Meclis Başkanımız Refik KoTal-tan’ı bu gemi ile ve Zonguldak mi lletvekillerinin bir kısmiyle beraber görüyorsunuz.
işçi Sigortaları Kongresi toplandı
Çalışma Bakanı Polatkan işçi^ve^ işveren temsilcilerini, tenkidlerini ğ J açıkça .yapmıya davet'etti
İşçi Sigortalan Genel Kurulu Muammer Tolga, Prof. Fazıl Gül-toplantısı dün saat 15 de Halkevin- ' çür, Prof. Mustafa İnan, Prof Kâ-de Çalışma Bakanı Haşan Polat- zım İsmail Gürkan, Prof. Ferit Hak-kanın başkanlığında yapılmıştır. kı Sayman, Prof. Hıfzı Timur, Prof.
Muhtemelen üç gün devam ede- Muzaffer Esat, Prof. Ziyaeddin Fın-cek olan bu toplantıya işçi ve iş- dıkoğlu, Ord. Prof. Gerhardt Kessler veren temsilcilerinden birer grup, Ord. Prof. Emest Hirsch, Prof. Bakanlıklar ve kurumlar mümes- Hüseyin Avni Göktürk, Prof. Hüse-sili olarak ta Güzel Sanatlar Profe- I yin Cahit Oğuzoğlu, Prof. Zeki Fa-sörii Hüsnü Hâmit Sayman, Yük- I ik Ural ve Umumî Murakabe Mü-sek Ticaret İş Hukuku Profesörü (Devamı Sa. 6 Sü: 5 de)
Mecliste Bugünkü sözlü sorular
Arapça ezan yasağının kaldırılması
teklifıninde bugün görüşülmesi^muhtemel
Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 te toplanacak, başkanlık divanına bir kâtip seçilmesini müteakip sözlü sorulara geçilecektir.
Gündemde üç sözlü soru önerge-
si olup bunlardan ikisi Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğluna a-
ittir.
dış memleketlere sattığı hububat hakkındaki tahkikata ve hububat almak üzere Pakistana gönderilen heyete dair bazı hususları sormaktadır.
Sinan Tekelioğlunun ikinci soru-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
mevzuu değildir. Binaenaleyh Çeş- I Ekonomi ve Ticaret Bakanı ta-meye gidip istirahat edeceği hak- 1 rafından cevaplandırılmasını istifanda yazılan yazıların da esası ol- 1 yen birinci sorusunda Sinan Teke-madığı anlaşılmıştır. | lioğlu, Toprak Mahsulleri Ofisinin
İstanbulda yapılacak Ankara . İstanbul güreş karşılaşmaları için 8 gü reşçiden mürekkep bir grup dün Yaşar Doğunun başkanlığımda Istan, bula hareket etmiştir. Resimde İstanbul'a giden Ankara güreş takımı garda görülmektedir.
AKINTIYAl—]
I____— KÜREK
Geçmişteki işler!
ostumuz Feridun Fazıl
Tülbentçi, radyoda tesis ettiği -Geçmişte Bugün» saatini kendisinden sonra kullandıkları için Basın Yayın Umum Müdürlüğü aleyhine açtığı dâvayı kazanmış. Artık mahkeme kararına göre radyoda -Geçmişte Bugün. diye bir firma kullanıl-mıyacak ve bu suretle de başkalarının malına tesahüp edilerek ber -devri sabık» yaratıl-mıyacaktır!.
Peki ama, bu arada eski Başvekilin damadına tefviz edilen bu iş ne olacak? Ne olacak?... Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer, deyip içini çekecek! — YEDEKÇİ
Sayfa: S
ZAFEB
18 . 6 - 1954
Köylerimizin Elektriklenmesi
Oemokrat Parti halk hizmetlerinden, 1946 yılı çalışmalarımızda gerek parti ocakları açmak, gerek seçim hizmetlerinde hazırlık ve teftiş gibi vazifelerim sırasında köylü kardeşlerimizin İçtimaî hayatlarını yakinen tetkik fırsatım bulmuş ve mahallerinde yaptığım incelemeler neticesinde köylerimizin elektrikle tenviri işi üzerinde durmak lüzumunu duymuştum.
Bilindiği gibi bir çok tabii nimetlere sahip bulunan yurdumuzda köylü hayatı orta çağ hayat şartlarının aynidir. Ve köylülerimiz maalesef bu tabii nimetlerden faydalanmak yollarını asla bilmezler. Medenî ve demokratik hayat şartlarına dair konuşmalarımız sırasında, mevcut imkânlardan ne şekilde faydalanmak kabil olduğu hekkıa-daki sözlerim halkımız üzerinde fevkalâde memnunluk yaratmış ve köylerinin elektriklenmesi teşebbüsü karşısında hiç bir fedakârlıktan kaçmıyacakları vaadini ortaya koy-muştur.
Bu hadiselere şahit olduktan ve tasarılarımızın gerektirdiği teknik çalışmaları yaptıktan ve merkez ilçe üyeleri arkadaşlarımı davaya ikna ettikten sonra 950 Ankara vilâyet genel meclis yıllık ıçtimalarımızda partimiz adına bu konuda bir takrir vermiştik.
Bu takririmize göre, Hidroelektrojen gruplan ile köylerimizin kolayca ve ucuza tenvir edilerek medeni hayata kavuşacaklarını ve bu ha-yırlı teşebbüsün diğer vilâyetlerimiz için de caz p bir örnek olacağı tebarüz ettirilmişi-;
Yaptığım hesaplara göre, beher köy için vasatî 10.000 liraya mal olacak elektrik tesisatının ilk hamle olmak üzere Ankara vilâyetine bağlı her kazadan su durumları müsait olan 14 köye tatbikini ve bunun için 140.000 liralık bir tahsisatın kabulünü istemiştik. (Bu tahsisat haalaktte muvakkat bir giderdi, aşağısa izah edildiği üzere halkımızın normal petrol giderile karşılanacaktı.)
Bu hayırlı teşebbüs ve teklifimi? hakkında her şeyden önce genel meclis çoğunluğunu teşkil eden C. H. P. li üyelerle görüştük, kendilerine gereken izahatı verdik, onların da İnsanî ihtiyaç bakımından büyük memnunluklarını çeken tek-. lıf-nuz için müzaheret vaadim sağlamış olduk.
Bu mevzu üzerinde yapılan genel meclis müzakereleıinde filhakika C. H. P. li azalar her iri içtimada da takririmizi desteklemişler ise de. Vali Avni Doğan'ın reisliğinde yaptığımız üçüncü içtimada bilhassa re.s.n şahsı müdahale ve mütalaa-sile ve sadece takririn D P. üyelerinden gelmiş bulunması hesabile tahsisat kabul edilmemiş ve gelecek içtima devresinde incelene-rek bir karara varılmak kaydile takririmiz vilâyet Bayındırlım İşleri müdürlüğüne tevdie karar ve rilmişti.
Bu tasarının doğumuna vesile olan düşünceler:
1) Tamamen iptidaî lıayat şartla-ıı içinde yaşayan köylülerimizi kandil isi ve kokusundan kurtararak medeniyet nuruna kavuşturmak ve bu suretle hayat ve iş bacımından zaman mefhumunu milletimizin fayadalan hesabına yükseltmek.
2) Halkımızın kullandığı petrol sarfiyatını önlemek ve döviz giderinden ekonomi temin etmek.
3) Böyle bir projenin tatbiki fe-letmeler.n doğumunu ilzam edeceğinden yurdumuzda mevcut iş buhranını karşılamak ve mevcut mües-seselere iş ve çalışma yollan açma K.
4) Yapılacak köy tesislerinin bakımı için kurslar açmak, hafif teori ve bol pratik metodu ile köylü gençlere teknik bilgiler vererek memle.cette teknik elemanları çoğaltmak. (Bu yoldaki pratik öğretim çalışmaları münasebetile istihsal mabyet hadlerini de düşürmek mümkün olacaktır.)
5) Tasavvur ettiğimiz tesirler, ve malzemesini meydâna getirmek için yurdumuzda her türlü imkânlar mevcut bulunduğundan yerli mallarımızın inkişafını sağlamak ve bu suretle iş ferahlığı yaratmak.
Bahis konusu Hidroelektrojen gruplarının vasıflan:
Yukarda yazıldığı gibi ilk düşünceye esas olan vasatî 100 haneli Köylerimizin ihtiyaçları ve su durumlarıdır. Bunun için münferit gruplar halinde tatbikat gözönünde tutulmuş ve buna nazaran yapılan hesapta vasati 10 kilovatlık cereyan ihtiyacı ve 10.000 lira maliyet bulunmuştur.
(Bu hususta Ankara Bayındırlık Müdürlüğünün yaptığı etüdde, A-merikan tip bir Elektrojen grupuna. nazaran maliyetin, dahilî tesisat masrafları hariç 20.000 liraya baliğ olacağı tesbit edilmiştir. Bu hesapta malın nakliyesi ve sigortası ve mutavassıt firmanın tabiî kazancı gibi kıymetler vardır.)
Köylerimizin coğrafî ve su durumları gibi sebeplerle iki, üç ve daha ziyade köylerin santralize tesisata tabi olması mümkün olacağı gibi yapılacak bütün tesisler, sonradan yurdumuzda tatbik edilecek genel elektrik teşkilâtı hazırlık tesisleri olabilecektir.
z—■--— Yazan ---------\
| Veclhl Hiirkıış j
Tesisatın ekonomik kıymeti ve kapital:
Hesabımıza esas olan 10.000 lira maliyetin % 70 i te sisat olup asgarî 50 senelik amortismana tabi tutu lacağından senelik ödeneği 140 liradır. Hidroelektrojen grupu komple maliyetin vasatî % 30 unu teşkil eder, bunların da asgarî 10 senelik amortisman hesabile senelik gideri 300 liradır. Bunlardan başka tesislerin yağlanması ve temizliği gibi basit bakım servisi için mutedil bir gider olarak senelik 1000 lira gideri kabul icap eder.
Şu halde bu kapasitede enerji istihsal eden bir köyün bütün senelik gideri:
Tosislor amortismanı
Gruplar amortismanı Bakım gideri
140. —
300. —
1000. —
1440. —
T. L.
Halbuki bu vasıfda bulunan her hangi bir köyün bir senelik petrol sarfiyatı asgarî 2400 İmadır. Elektriğin İçtimaî bir çok faydalarım bir an için hiç dikkat nazara almasak dahi yalnız bu gider üzerinden yani daimi işlemekte bulunan normal masraftan % 40 nisbetinde bir ekonomi temin edilmiş olur.
Kapital:
Bu gibi teknik ve İktisadî işletmelerin muhtaç oldukları kapital ve organizasyon işleri genel teşkilât halinde şüphes.z mütehassıslarını alâkadar eden bir konudur. Fakat Küçük teşebbüsler halinde hesap edilirken her şeyden evvel petrol .stihlâki gibi zarurî olan bir masraf ölçüsü ele alınırsa her hangi bir rizkm bahis mevzuu olamıya-cağı aşikârdır.
Halen devlet teşkilâtımızda bu gibi Bayındırlık işlerini desteklemekte bulunan iller bankamız vardır. Bundan başka bu g.bi hayırlı teşebbüsler memleket çapında öitr çalışma alanı açacağından hususî teşebbüsler de meydana gelmek mümkün olacaktır.
Bu imkânlarla beraber yurdumuzda böyle hayırlı bir teşebbüse ierhal kucak açacak ve tes.s masraflarım ya tamamen veya en az % 50 nisbetinde ödeyebilecek kasabalarımız ve köylerimiz az değil-lir. Çünkü halkımız insanca yaşamaya ve medeniyet nuruna kavuşmaya hasrettir.
Meselâ, Ankara - Beypazarı . İstanbul yolu üzerinde Göynük kasabamız ta.criben 500 haneli bir yerdir ve içinde zengin su akını olduğu halde henüz elektriği yoktur. Bu gibi tabiî imkânları taşıyan yerlerinizde yapılacak elektrik tesisleri nem büyük bir rağbete mazhar olacak ve hem de kasaba hayatında derhal bir değişiklik meydana gelerek kültürel inkişaf başlayacaktır.
Bu kasaba ismini zeng n su cereyanına malik olması itıbarile bir misal olarak ele aldım, halbuki yar-dumuzda bunun gibi yüzlerce kasabamız ve 10.000 lerce köyümüz vardır. Bu güzel tasarının tatbikatı D. P. nin halk hizmeti ile büyük oir refaha ve insanlık haklarının doğumuna vesile olacaktır.
i D. D. Yollarında | Amerikalı uzmanlar | Şimdilik öç cepheden ^alışmalara başlandı
Marshall plânı Türkiye İcra Komitesinden verilen malûmata göre, Amerikan uzmanlarının Türkiye Devlet Demiryolları işletmesi saha sındaki tecrübe ve bilgilerinden I Marshall plânı teknik yardım programı dahilinde, istifade edilmeye başlanmıştır.
Hükümetimizin talebi üzerine 7145 kilometrelik Türk demiryolu şebekesi işletmesi üzerinde şimdi lik üç cepheden çalışmalara başlanmıştır. Bu çalışmalar neticesinde servisin iyileştirilmesi ve aynı za manda işletme masraflarının kısılması imkânlarının elde edileceği I' umulmaktadır
Çalışma ve tetkikatın malî cephesi Joseplı L. White tarafından yapılmaktadır. Mr. White daha önceden Amerikada demiryolları tarifelerini ayarlayan ve emniyet tedbirlerini tetkik eden komisyonda çalışmakta idi.
Lokomotiflerin bakım merkezlerindeki çalışma tarzını ve diğeı vagon, furgon gibi demiryolu malzemesinin bakım usullerini ve lokomotiflerde Linyit kömürü yakılması mevzuunu tetkik edecek olan . Lewis H. Flynn de bu hafta başın-I da Ankara’ya gelmiştir. Mır. Flynn aynı zamanda lokomotiflerin revizyon zamanları üzerinde de tet-kikat yapacaktır.
I Bunlardan başka Amerikan kumpanyasına mensup üç uzman da demiryolları atölyelerinde tamir maliyet fiyatlarının indirilmesi ve. verimin artırılması mevzularını tet-
Ikik etmektedir.
Bu üç kollu çalışma ve tetkikat neticesinde demiryollarının daha i yi işletilmesi ve bunun da Türk iktisadiyatında çok arzu edilen iyi . neticeler vermesi beklenmektedir.
Şimdilik bu çalışma ve tetkikatın I' süresi bir senedir. Fakat Marshall plânı heyeti bu çalışmaları yakından takip edecek ve durum icabet-tirirse bu müddeti uzatacaktır. Bu 1 çalışma projesinin dolar masrafı Marshall plânı yardım fonundan temin edilmekle ve takriben 90.000 dolar tutmaktadır.
Bir volacdoş Amosyoda
haatohane yoptırcı
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından:
İstanbul tüccarlarından AmasyalI Ruhi Tingiz ismindeki hayırsever l?ir zat Amasyada 50 yataklı bir hastahane inşa ettirerek intifa halckı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığına ait olmak üzere hazine adına hibe etmiştir.
Bu yurtdaşm halk sağlığına karşı olan bu yüksek ilgi ve hassas.yeti şükranla karşılanmağa değer bulun-I muş olduğundan d ğer varlıklı yurt I dağlarımızın da aynı hayırseverliği ! göstermelerini temenni ederiz.
Bir kamyon kazası
Dün Asrı Mezarlık civarında bir taşıt kazası olmuş . ve bir amele . kamyondan düşerek yaralanmıştır, ı Solfasol köyü taş ocaklarında çalışan Said Halil isminde bir amele taş taşıyan bir kamyona şoförün haberi olmadan binmiş ve yine şoförün haberi olmadan mezarlık ci-
varından inmek istemiştir.
Bu sırada Halil muvazenesini
Memleket Meseleleri |
Orduda İdarî Kaza
snMiBtEijm
1
Ses
!Opera sanatkârları Istanbula gnti
Haber verildiğine göre şehrimiz Opera sanatkârları İstanbul Açık Hava Tiyatrosunda dört opera temsili vermek üzere dün akşam saat 21.30 da tstanbula hareket etmişlerdir.
İstanbul Açık Hava Tiyatrosunda verilecek temsiller şunlardır:
Kavaleriya Ruştikana, Palyaço, Sevil Berberi, Madam Batterflay.
kaybederek kamyondan düşmüş ve vücudünün muhtelif yerlerinden a-ğır surette yaralanmıştır. Yaralı hastahaneye kaldırılmış ve şoför hakkında tahkikata başlanmıştır.
Davet
Dilekçe Komisyonu: Bugün saat 10 da,
Meclis Hesaplarını İnceleme Komisyonu:
Bugün saat W da,
Tutanakla» İnceleme Komlsyo
I Bugün saat 10 da Kitaplıkta,
I Toplanacaklardır.
Oemokratik idarenin esas vasıflarından birisi de vatandaşın Anayasa ile belli hak ve 1. ürriyetlerinin garanti altına alınmasıdır. Yasa metinlerinde bu hürriyet ve haklar nihayet bir deklarasyon halinde tesbit edilmişlerdir. Bunların, gerçekleştirici ve sağlam bir siyasî nizam ile garanti edilmesi lâzımdır; bu yapılmadıkça yasa metinleri ölü olarak kalmağa mahkûmdur. çünkü devletin politik kuruluş ve işleyiş tarzı, kabul edilmiş ve kanunlaşmış felsefe hikmetlerini dahi kolayca tahrip ederek ortadan kaldırabilir.
Demokratik bir idarede kamu haklarının garantisi iyi kurulmuş ve güvenilir bir İdarî kaza sistem ve teşkilâtıdır. İdarî kazanın, idare mekanizmasından ayrı ve onun tesirlerinden tamamiyle uzak olması lâzımdır. Bundan başka, İdarî kaza bütün vatandaşlar için müsavi olmalıdır. Halbuki mevcut mevzuatımız asker vatandaşları bu hususta ayrı bir muameleye tâbi tutmaktadır. Şunu bilhassa belirtmek icabeder ki, genel olarak bütün müdafaa ve askerlik mevzuatımızın ruhu şef sistemine ve eski Prusya militarizmi anlayışına dayanır. Dev letimizin tam mânasiyle demokratik bir bünye alabilmesi için girişilen büyük demokrasi hamlesinde bu hususun dikkate alınması çok mühimdir.
Hiç şüphe yoktur kİ askerî idarenin de bazı esaslı hususiyetleri vardır: Askerî idarede otorite ve disiplin fikri temeldir. Şu kadar var ki otorite ve disiplin anlayışı diktatör, yalarla demokrasilerde birbirinden çok farklıdır. Diktatörlük rejimlerinde fert hak ve hürriyetleri bahis konusu olmadığı için otorite ve disiplin kuruluşu da gayet basit ve kolaydır. Demokraside ise ancak şuurlu disiplin ve itaat fikri hâkimdir. Tarih gösteriyor ki şuurlu disiplin, kaskatı ye kör bir itaat fikrine dayanan disipline daima üstün olmuştur.
Demokraside disiplin kamu hak. lariyle telif edileb len bir düzendir. İşte bizim memleketimizde kurulması, yerleştirilmesi ve yaşatılması lâzım olan da demokrasinin bu şuurlu disiplin nizamıdır. Bu bakımdan askerî olan bütün mevzuat gibi idarî kaza mevzuatının da yenilenmesine zaruret vardır.
Türkiyede askerî İdarî kaza mercii askerî yargıtaydır. Askeri -yar-gıtayın, en yüksek bir askeri ada let müessesesi olarak durumu çok münakaşa götürür. Fikrimizce, devletin bir yargıtayı var.ten ayrıca bir askerî yargıtay bulundurulması kaza birliği esası fikrine de aykırıdır. Kaldı ki bu adalet müesse-sesinin başında bir askerin bulunuşu ve bu askerin de mesleğindeki durum ve ' istikbali bazımından Millî Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanına bağlı bulunması dolayısiyle vaziyeti, her türlü tesirler dışında ve üstünde bulunması lâzım gelen bir Yargıtay Başkanı vaziyetinden çok farklıdır.
Askerî yargıtayı idarî kaza mercii haline so.ran 3410 numaralı kanun ise fikriıriizce, asker vatandaşların kamu haklarını garanti etmek şöyle dursun, aksine bir çok haksızlıkların türemesine imkân vermektedir. Bu kanunun ikinci maddesi şöyledir:
•Mevzuat hükümlerine uygun o-larak salâhiyet dairesinde yapılan tayin, tebdil ve na.cil hakkındaki muamele ve kararlar, salahiyetli üstlerin sicillerde yazılı mülâhaza ve kanaatleriyle talim ve terbiye, sevk ve idare, emir ve kumanda ve disiplinle işlerine taallûk eden kararlar ve muameleler idarî dâva mevzuu olamaz.*
Fikrimizce bu kadar müphem, geniş ve şümullü bir kanun maddesi himayesinde bin bir çeşit hak-
Seyfi Kurtbek
sizlik ve adaletsizlik barınabilir. | Bu maddenin ihtiva ettiği hususlar ı bir askerin bütün meslek hayatındaki faaliyetlerin esaslarını ve baş-lıcalarmı teşkil ederler ve bir askerin uğrayacağı haksızlıkların en mühimleri de bunlar içindedir-Hem bir idarî kaza mercii ihdas edilmiş hem de idarî dâvaların yüzde seksenini teşkil edecek hususlar idarî dâva mevzuundan çıkarılmıştır. Zamanımızın şartlarına asla uymıyan köhne bir askerlik anlayışı ve şef sisteminin tesir ve icapları altında doğmuş olan bu hükümlerin baştan başa değişmesi kesin bir zarurettir. Bugün askerî yargı-tayda binlerce İdarî dâvanın mevcut oluşu ve buradan da tatmin edilemiyen vatandaşlardan gene binlercesinin Büyük Millet Meclisine müracaat etmiş bulunmaları gösteriyor ki askerî idare metodla-
Be; mühendisimiz Amerikaya gitti Bayındırlık Bakanlığı Kara Yolları Genel Müdürlüğü Köprüler şubesinden beş mühendis bütün masrafları Amerika İktisadî işbirliği faslından ödenmek üzere Amerikaya gönderileceklerdir.
Mühendisler Amerikada bir sene kalacaklar ve köprüler üzerinde ihtisaslarını tamamlıyacaklardır.
Dün hareket eden mühendisler şunlardır:
Turhan İskit, Hilmi Güreyman, Atıf Boyacıoğlu, Süha Gürsoy, Ra-gıp Otrhan.
Ankara Veremle Savaş Derneğinin süvaresi
Ankara Veremle Savaş Demeğinin 24 Haziran 950 Cuma günü gecesi Baraj gazinosunda bir gece toplantısı yapacağı bildirilmektedir.
Bu toplantı mevsimin en son ve en güzel eğlencesi olacaktır. Bir çok sefirlerin ve kordiplomatiğin de katıldığı tertip heyeti çok güzel sürprizler hazırlamıştır.
Baraj gazinosunun üst katındaki terasta güzel bir dekor içerisinde arzu edenler için, yemek servisi yapılacaktır.
Orta katta yine özel dekorasyonlar içerisinde müteaddit Şark u-sulü yiyecek büfeleri ve ucuz içki servisi konmuştur. Bu katta çok iyi bir dans orkestrası çalacaktır.
Su üzerinde ve küçük adada ı-şıklarla yapılan dekorasyon ve mehtap altında, Ankara Su Sporları Klübünün iştirakiyle adedi artan sandallarda şarkılar terennüm edi-leceğ ni de ayrıca öğrendik.
Bu Hayır Müessesemizin teşebbüsünü tebrik ederiz.
Bisiklet çalmış
Topraklık semtinde oturan Hüseyin Özbek isminde bir sabıkalının, Yenişehir pazarına bırakılan ve Suriye sefaretine ait olan bir bisikleti çaldığı tesbit edilmiştir.
Yapılan tahkikat sonunda sanık yakalanmış ve savcılığa teslim e-dilmlştir.
Bursa’ya aiden Harp Akademisi subayları
Bursa 15 — Korgeneral Fevzi Mengüç’ün başkanlığında Amerikalı uzmanlarla birlikte Harp Akademisi öğretmen ve öğrencilerinden mürekkep bir grup, kara yolu ile İstanbuldan Şehrimize gelmiştir. Grup, tetkikler yapmak üzere bir kaç gün şehrimizde kalacaktır.
ıımızda köklü bir değişiklik yapılması zamanı çoktan gelip geçmiştir. Bir taraftan idare metodla-nmızı reforme ederken diğer taraftan da, hiç vakit kaybetmeden idari kaza müessesemizi yeniden kurmak mecburiyetindeyiz.
Askerî yargıtayın başkan ve üyeleri ordudan muvakkaten verilmiş generallerdir. Bunların ordudaki mevki ve istikballeri bakımından daima Millî Savunma Bakanının ve Genelkurmay Başkanın» tesiri altında kalmaları gayet tabiîdir. Halbuki asker vatandaş idarî haksızlığa uğradığı zaman nihayet bakanlığı ve genelkurmay başkanlığı şi kâyetçi durumdadır. Şikâyeti kabul ve halledecek müessesenin şikâyet edilen makamlar tesirinde bulunması adalet fikir ve esaslarına aykırıdır. İşte bu sebeplerledir ki askerî yargıtayın kaldırılması; ordu idarî kaza mevzuatımızın yeniden kurulması ve, sicil ve personel işleri metodunun da bu esaslara göre yeniden ele alınması yapılacak işlerin başında gelmesi icabettiği mü-talâasmdayız.
Denizciler bayramı hazırlıkları
İstanbul, 15 (a.a.) — 1 Temmuz Denizcilik Bayramı tertip komitesi yarın saat 15.30 da vilâyette toplanarak tören programını tesbit edecektir. Diğer taraftan Ulaştırma Ba kanlığı ve Denizyolları idaresi, Denizcilik Bayramı münasebeti ile sahil şehirlerinde olduğu gibi Van gölünde de şenlikler yapılması için alâkalılara gereken talimatı vermiştir.
Çiftlikte açılan çocuk bahçe&i
Hayvanat bahçesinde bir çocuk bahçesi açılmıştır. Çocuklar için yeni bir şekilde tanzim olunmuş bahçe baştan başa yeşilliklerle kaplıdır.
Çiftlikte açılan bu bahçe bütün AnkaralIları memnun etmiştir.
Tayinler
Sağlık Bakanlığı Saymanlık Mü dürü Mukbil Yola Başbakanlık Saymanlık Müdürlüğüne, Başbakanlık Saymanlık Müdürü Sadi Kiyak da Sağlık Bakanlığı Saymanlık Müdürlüğüne tayin edilmiştir.
Hastaları dolandıran bir sabıkalı yakalandı
Bir müddettenberi Ankaraya tedavi edilmek üzere Numune hastalı anesine gelen köylüleri bir çok vaidlerde bulunmak suretiyle dolandıran eski biır sabıkalı suçüstü yakalanmıştır.
Hastaları dolandıran Halil Ergün yakalanacağım anlayınca hâdise yerinden kaçmış, fakat koşarken başından şapkasını düşürmüştür.
ikinci Şube memurları şapkayı muayene ederken içerisinde dolandırıcı Halilin resmini bulmuşlar ve o resimle kendisini yakalamağa muvaffak olmuşlardır.
Halil Ergun hakkında tahkikata başlanmıştır.
Hayal mahsulü bir haber
Dün bir Ankara gazetesinde İçişleri Bakanı ile Demokrat Parti Genel Merkezi arasında, idare âmirlerinin tayinleri dolayısiyle İhtilâf çıktığı yazılmıştı. Öğrendiğimize göre bu haber tamamen uydurma ve hayal mahsulüdür.
Kâğıt hırsızı
Yenidoğan mahallesinde oturan Hüseyin Coşar isminde biri Ulus matbaasının açık kapısından içeri girerek 12 kilo ağırlığındaki kâğıt bobini çalıp kaçarken yakalanmıştır.
Kâğıt hırsızı hakkında' tahkikata başlanmıştır.
süratli değildir
Senelerâenberi «Evet efendim!. demeğe alışanların elbette muhalefet yapamayacakları meydanda İdi. Netekim neşriyatları bu düşünceyi haklı çıkarmıştır.
Muhalefet stajyerlerinden, Ulus' un yavrusu kalkmış, muhalefet yapayım diye kendisin] zorlamış ve haberi de uydurmuş.
Hükümet şimdiye kadar yapıl-mıyanlan yapmakla vazifeli olmasına rağmen, yapılmış olanları yı- 1 karak binlerce Ura sarfiyle, yeniden İnşa ediyormuş. Buna da rad- I yoevi tamiratım misal göstermiş. i
Dilin kemiği yoktur! İstediğini söyler ve yazar. Muvafakatta iken de kendileri ayni şekilde hareket ettiklerine göre, bu huylarından vazgeçmeleri imkânı yoktur. Fakat, tetkik etmeden ezbere yazıl- ; mış yazıların aksülâmeUeri olacağım ve bunların birike birike, gu nün birinde İflâsa gideceklerini*, düşünmeleri iktiza ederdi.
Radyoevindeki tamire gelince, damların senelerce tamir görmemesi yüzünden akması ve stüdyoların akustik tertibatım bozacak mahiyette ciddiyet göstermesi, 1949 senesi Aralık ayında nazari dikkate alınmış ve binanın tamı, rine karar verilmiştir. Bunun üzerine tahsisat alınmış fakat inşaat mevsimi olmadığından bekletilmiştir. Zaman) gelince ihalesi yapılmış ve bir müteahhide veril mistir-
Stajyer muhalefete haber verelim ki, İnşaat, gördüğü iskeleler- I «İen ve binanın sıvalarının değiş- ı tirilmesinden ibaret değildir. Çakırlar Çiftliğinde, efendileri zamanında tesis edilen yüz kilovattık kısa dalga istasyonu için, radyoevi dahilindeki odalardan birisi de Stüdyo haline getirilmektedir Bundan başka Etimesgut verici 1 istasyonunun evvelce düginülmi yen havalandırma tertibatı da yapılmakta, Radyoevinin damı tamir edilmekte ve evvelden kireçle yapıldığı için bozulan sıvalar da değiştirilmektedir.
Binanın bu şekilde tamiri, Bayındırlık Bakanlığı mahfilleri tarafından kararlaştın!mış ve keşifleri de onlar tarafından ta . o zaman yaptırılmıştır.
Anlamadan, dinlemeden cart, curt atıp, tutmanın muhalefet ol madiğim, neşriyat esnasında duy duğunu iddia ettiği seslerin ucuzluk dolayısiyle atılan bayram top-* larına değil, 14 Mayısta iflâs eden efendisinin gümbürtüsüne ait olduğunu hatırlatmak isteriz.
Malum ya, ses, ışık kadar süratli değilidir!
Hikmet YAZICIOGLU

Bir gene kız motosikletten düştü
Dün Çankırı caddesinde bir taşıt kazası olnyış ve bir genç kız motosikletten düşerek yaralanmıştır.
Birke mağazasında tezgâhtarlık yapan Muazzez Erat isminde bir genç kız motosikletle bağdan Ulus meydanına dönerken başının dönmesi neticesinde düşmüş ve ağır surette yaralanmıştır.
Yaralı Muazzer hastahaneye kaldırılmış ve tahkikata başlanmıştır
CEMİYETTE
Çocuk, hep, bir iç güdiyle, annesinin okşama ve alâkalarından kaçıyor, buna karşılık babasını görür görmez de sevinçle onun boynuna atılıyordu. Hep babasiy-ile oynuyor, babasının yanında mesut görünüyor, ona bin türlü cilveler yapıyordu. Annesiyle olduğu zamanlarda ise, uslu, ciddî bir çocuk tavrı t akım yordu.
Lüsyen’in çocuğa karşı duydu ğu sevgi de hudutsuzdu. Gözleri ona baktığı zaman büyük bir sevgiyle parlıyor, «yavrum» dediği zaman sesi şayanı hayret bir tatlılıkla ihtizaz ediyordu. Oysa ki ayni bakışlar Antuvanet’in karşısında buz kesiliyordu ve sesi sinirli, aksi bir ton alıyordu.
Antuvanet, baba ile kızı bir a-rada -görme.cten âdeıa ıstırap duyardı. Çocuk babasının dizlerine çıkıp da «Babacığım, canım babacığını, sen benim bir tanecik canım baacığımsın» diye küçücük kollarını onun oynuna doladığı za manlar, Antuvanet hırsından çoğu zaman bir odaya kapanır, ağlardı. Her şey ne kadar pahalı ödeniyordu bu dünyada.
Varsın öyle olsun, varsın öyle olsun! Jak tarafından sevildikten sonra artık hiç bir şey umurunda değildi. Dünyanın bütün yaşanmaya değer tarafı artık sadece o-nun Jak1! Jak'ın da onu sevmesi©-
Yüzlerce, hana Dinıerce auıen urmadaa denizi dövüyor, yüzler-
Ahmet Paşaya döndü:
(Sen, Hersek oftlu.. Benkaoıdan
Ilı(xne%
Çeviren:
kirdanoClli
deydi Ötesi ne olursa olsundu.
Yanaklarını kan bastı. Bir saat sonra beraber olacaklardı. Bir saat sonra onun kollan arasında o-lacaktı.
Piyano çalmaya devam ediyordu ama, parmaklarının hangi tuşlara dokunduğunun farzında bile değildi. Habire yanlış basıyordu. Bir ara sinirlendi ve parçayı yeniden çalmaya başladı. Delilikti onunkisi. Jak’ı düşünmeğe koyul du mu artık ne yaptığını bilmiyordu.
Allah, evlenmek ini? Olmaz olsun. Bütün gün, bütün günler, yıllarca, bütün bir ömr, hep ayni asık, itimatsız, gayri memnun yüzü görmeğe mahkûm olmak. Esir olduğunu ve artık hür olamıyaca-ğını bilip durmak.
Bir defa, Lüsyen’e ayrılmalarını teklif etmişti. Lüsyen «Hay
hay, demişti, yalnız, çocuk bende kalır». Çocuğunu delice sevdiği şuralardı. Ondan ayrılmaktansa, ölmeğe razıydı. Kocası da bunu biliyordu. Fakat o günler, o duy-gular geçmişti. Şimdi kabul ederdi. Evet hürriyetine kavuşmak için şimdi, her şeye, her şeye razıydı. Yeter ki serbest kalsın ve Jak’ın olsun.
Saat dokuzdu. Yelkovan ne kadar ağır yürüyordu. Piyanonun başında sâkin görünmeğe çalışmak ona bir işkence olmuştu. Kal kıp Lüsyen’in oda kapısını vurmamak, «vakit geçiyor derhal, derhal gitmelisin» diye haykırmamak için kendini zor tutuyordu. Ne yapıyordu içeride, valizini mi hazırlıyordu? Ya gitmezsey-di!. Ya treni kaçınrsaydı! Her şey mahvolacaktı.
Fakat hayır, hayır, çok sinirli,

Tefrika No. 2
çok sabırsızdı. Her hangi bir taksiyle, gara gitmek on dakika bile sürmezdi. Tren 9.35 deydi. Demek ki daha yirmi beş dakikalık bir zaman vardı.
Bitmez tükenmez bir yirmi beş dakika! Nasıl geçirmeli? Lüsyen evden çıkana kadar piyano başından kalkmamaya karar verdi.
Evet, akıllıca işti bu. Lüsyen onu müzikle meşgul görünce, belki de geceyi nasıl geçireceğini falan sormazdı. Çünkü bazan saatlerce piyanonun başından kalkmadığını bilirdi.
Fakat ne çalmalı? Her şey beyninde bir kasırga halindeydi.
İnsan, sevdiğinden yüzde yüz emin olmadan, hangi akla hizmet eder de evlenir. Ne deliliktir bu! İnsan seviyorum mu zannediyor ya hut nasıl olsa severim diye mi ümit ediyor. Yahut da, sırf, ana baba-
nın tesirinde kalarak, bu budalalığı yapıyor. Evlenmek, düpedüz, bile bile, bütün hayatını kendi eliyle bir hapse tahvil etmekten, bir başka insanın potasında erimekten başka bir şey değiL Ondan sonra da bir korku! Evet, evlenmek, ötekinden korkmaya başlamak demek. Netekim, o da Lüsyen’den korkuyordu. Çünkü Liı yen kuvvetli, çetin, sert, haşin ve... ve namuslu idi.
Verter! Verter’i çalmaya karar verdi. Bütün partisyonları ezbere biliyordu. Parmaklarım tuşların üzerine bırakıvermek yeterdi.
Ah, genç kızlar, bir erkeğin tesiri, hükmü altına girdiler mi, artık ne yaptıklarını bilemez olurlar. Analar babalar da ne kadar kördürler. Kızlarını alan adamın karakter tarafı umurlarında değildir. Sadece mevkiine, bir de kazandığı paraya bakarlar.
Bununla beraber, meselâ, zavallı anacığının kızım mesut görmekten başka arzusu yokta. Bütün döktüğü göz yaşları hçp bu saadet uğruna idi. «Bilirsin kızım, babanın ölümünden sonra biz artık zengin değiliz. Bu kadar güzel bir izdivaç...» Sonrası malûm. Zavallı kadın, ölmeden evvel, asıl hakikati görüp anlasaydı.
★ (Devamı var)
LÜZUMLU TILirONLAl
V angın ...................
Sıhhî İmdat ................*. •'
rranlar -.................•• 1K2)
lav* Yolları .............. 14W
Yataklı Vagonlar ........... 11 BM
Elektrik .........__......
•iu ânsa 31B7C
^avafan —•.................. *4M

SİNEMALAR VE EĞLENCE YERLERİ
Büyük (15031): Sevtetteimiz atalar Ankara (23432): Gönlümdeki Aslan ITİUS (22294)Korkusuz hasat, îcll
Kız
Yeni (14040): »t "ta. 0|-
Park (11131): Günahtan sonra.
Büyük aak
Sümer (14072): Bir gece faciası, öi-
mal Kutbunda bir
kız
Sus (14071): ttazreU Süleyman ua
ylfcUfcü
Cebeci (13M6): Blr y«tixn«ta «un.
otlu
W eczahanelek
İsmetpaşa, Nümiine, Çankaya
| TAKVİM I
Rumî: 1366 — Haziran 3
Hicrî? 1369 — Şaban 23
16 Haziran 1950 Cuma
Vasati Ezani ı-
Sabah 5.28 8.45
• ÖSlc 13.14 4.32
1 İkindi 17.16 8.33
Aksam 20.42 12.00
Yatsı 22.46 2.03
| İmsak 3.08 6.25
| kip’’ediyorum. Baatil’e girerse, iş Bir adam ortadan «ayooımu». ıW l Katenn, Ferriyer, hafit mr tert
müşfikane bir tavırla:
ZAFER
16 . 6 . 1951
fADYO • TELEFON• TELGRAF HABERLERİ
Schuman plânının reddi üzerine
Japonya ile ayrı
Amer ikada sert
Dfinya Basınından Hulâsalar
ili. aa-Fiili, ıd-
İDİ :en set aa Fa-m. ea-

le-Fo-ak »i. ar.
m-
ok.
rfl
re.
aponya ile akti mutasavver sulh andlaşmasuun esasları-, müttefik işgal kuvvetleri Başkumandanı General Mac Arthur’la (görüşmek ve durumu yerinde incelemek üzere Amerika Savunma Bakanı Johnson, üç sınıf Kurmay Başkanı General Bradley ve Cumhuriyetçi Dış Siyaset Müşaviri Foster Dulles Japonya’ya hare-[ket etmişlerdir. Beş gün sonra Tokyo’da başlıyacak ve ayın yirmi üçii jne kadar devam edecek olan konferansta Japonyanın iç ve dış du-Irumu, Batık devletlerle ayn sulh aktetmek lüzum ve arzusunun ay-dınhğında gözden geçirilecektir. BU rada, Amerikan kumandan vc ) Met adamlarını ciddî surette ilklendirecek iki inkişaf, işgal al-| tındaki Japonyanın siyasî hayatında mühim değişikliklere sebep ol-(muş bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, General Mac Arthur’ün Ja-I pon komünist partisiyle mücadele I yolunda almakta olduğu yeni ted-: birler, diğeri de bugünkü hükümet durumunu kuvvetlendirmiş olan â-ı yan seçimlerinin neticesidir.
j Hatırlarda olduğu gibi, Mac Ar-| thur, bu ayın altısında, Japon hü-! kûmetine vermiş olduğu bir emirle, : Japon komünist partisi siyasî bürosundan 24 üyenin tasfiyesi yoluna I gitmiştir. Aralarında Japon komünistlerinin meşhur nazariyecisi No-ı zaka’nm da bulunduğa bu 24 lide-, rin her türlü faaliyetten menolun-ı maları üzerine, Japon komünist kanun harici edilmemiş ol--------beraber, her türlü alenî ve resmî faaliyetten geri kalmış ve ■ mecburen gizü faaliyete geçmek temayülünü göstermiştir. Nitekim, trenlerin sabotaj dilmeğe ve sık sık idam kararları verilmeğe baş-
tenkitler başladı
Ça-
za-
•at. i------..
ad- ' partisi, risî' makla I Air.
riu
ya-
ta- , _____________________
eç- landığına dair son gelen haberler, ılar Japon komünistlerinin gizli müca-
ingilterenin Amerikan yardımından faydalanmaması isteniyor
Ihuriyetci James Kem, Salı günü basına verdiği beyanatta, Fransız ve Alman kömür ve demir istihsalinin müşterek idaresi yolunda Fransa dışişleri bakanı Robert Schuman’ın ı teklif ettiği plâna karşı takındığı tavırdan doyalı İngiliz işçi partisine hücum etmiştir.
James Kem, Marshal plânından îngiltereye yapılan yardımın kesilmesi icap ettiğini, çünkü işçi partisince verilen beyanattan anlaşıldığı üzere, İngiltere hükümetinin iç ve dış siyasetini sosyalizm ve şahsî menfaat prensiplerinin idare ettiğini belirtmiş ve demiştir ki:
• Artık şunu anlamış bulunuyoruz I ki, işçi, hükümetinin siyaseti, an-! cak Ingilterede devletçiliği ve sosyalizmi tatbik etmekle kalmayıp, dünyanın her tarafında ayni sistem, leri desteklemeğe matuftur;
Şurası muhakkak ki Amerikan halkı, vergi olarak ödediği paranın, ideallerimize ve ana prensiplerimize tamamen zıt bir programın tatbikinde kullanılmasına artık müsaade etmeyecektir.
Ayan meclisi tahsisat komisyonu, halihazırda Marshall plânının üçüncü yıllık tahsisatını incelemektedir.
Tahsisat komisyonunun gerektiği şekilde hareket edeceğini umuyo-
Vaşington, (a.a.) — Michigan eyaleti cumhuriyetçi ayan üyesi Homer Ferguson, İngilterenin Avrdpa kömür ve çelik sanayiinin birleştirilmesine dair Schuman plânı karşı- .... ,— ----------- -------
sında takındığı tavra temasla de- . teklif ettiği plâna karşı takındığı miştır ki: —*!-i‘
Birleşik Amerika’nın İngiltere’ye yardım etmek için neler yaptığını düşündükçe hiddetleniyorum. Bütün bunlardan sonra günün birinde ne görüyoruz İngiltere Batı Avrupa ile işbirliği yapmağı reddediyor.
Homer Furguson’un bu kanaati, Amerikan temsilcisi ve âyan üyelerinin noktai nazarını ifade etmektedir. Tahsisat komisyonu nüfuzlu üyelerinden Kalifornia eyaleti ' cumihuViyetçi jyan üyesi William | Knovvland da Îngiltereye her türlü . Amerkian yardımının kaldırılmasını tavsiye etmiş ve demiştir ki:
İngiliz sosyalizminin Birleşik A-merika’dan gelen dolar yardımı | olmadan tam bir muhtariyet içinde j gelişme imkânına malik olduğunu t isbat etmek zamanı belki geliştir. |
Demokrat çevrelerde de buna I benzer görüşler ifade edilmektedir. j Bu arada Illinois eyâleti âyan üyesi I Paul Douglas demiştir ki:
İngilizler menfi bir tavır almakla J Avrupa meselesinin yapıcı hal tar- ı zını geciktirmektedirler.
Yardım kesilmelidir j
Vaşington, (a.a.) —Ayandan cum- I
Ba ta-Uf-
23-
dele yoluna girdiklerini göstermektedir. Halbuki bu zamana kadar Mac Arthur, komünistlerin mücadelesini parlâmento çerçevesi da. hilinde zaptetmeğe muvaffak olmuştu. Komünist partisi, işgal kuvvetleriyle dost geçinmek lüzumuna kani bulunan liderleri Nozaka ve Tokuda'nın emirlerine riayet edi-
Yunanistan’da yine kabine buhranı mı ?
Bulgar komünistleri tasfiye ediliyor
art,
'ol-tuauuuuıu eımnerıne riayet edı-
U2.,l*Jordu- Lâkin, hatırlanacağı veçhi-*ki komünist lider, gevşek «âreketlerinden ötürü, Kominform
ol-
rat-
,LU
aşıt ' oto :
rlık I bir
Jlus
(ÖD- , îğır
HER GÜN BİR HÂDİSE:
Köpek insanların hakiki dostu mudur?
İngiliz basını:
İngiliz gazeteleri, Ştıjman plânı hakkında İngiliz hükümetinin hattı hareketini tafsvip eder mahiyette yazılar yayınlamaktadır.
Bağımsız Times gazetesi, Şuman plânı rle ilgili olarak İngiliz hükümeti tarafından alman karan tasvip etmekte ve İngiltere’nin şimdiden ve peşinen bir teahhüt altına giremeyeceğini, bilhassa kaydetmek tedir. Times gazetesi hükümetin almış olduğû kararın plânı tamamen redetmesi mânasına gelmiyeceğini ilâve ederek, bu büyük teşebbüs kar şısında, ingilterenin yardımının asla azalmayacağını, plânın muvaf. fak olmasının temenni edildiğini de ilâve etmektedir.
Muhafazakâr Daily Telegraph ga? zetesi, İngilterenin İktisadî sahada kendisini ilgilendiren meseleler hakkında şimdiden bir teahhüde gi. rişemeyeceğini kaydettikten ve Times gazetesi tarafından ileri sürülen fikirleri hemen hemen tekrarladıktan sonra, Şuman plânı münasebetiyle Batı Almanya ve Fransa hükümetleri arasında müşahede edilen iyi niyet havası üzerinde durmaktadır.
Muhafazakâr İngiliz gazetesi Şuman plânını kabul etmek suretile Bonn parlamentosunun, Almanların, Fransızların iyi niyetinden emin olduklarını isbat eylemiş bulunduk, larını gösterdiklerini yazmaktadır.
ispanya leh nde bir leşi bbüs
Vaşington, (a.a.) — 7 âyân üyesi, Birleşik Amerika’nın İspanyaya karşı tatbik ettiği siyasî boykota artık nihayet vermesi gerektiğini Salı günü söylemiştir.
Temsilciler meclisi dışişleri komisyonundan James Richards, şöyle demiştir:
Birleşik Amerika’nın İspanya hükümeti ve halkına dostça elini u-zatması icab eder.
Birjeşik Amerika hükümetinin bu hususta Birleşmiş Milletler harekete geçinceye kadar beklememesi lâzımdır.
Birleşik Amerika ile İspanya arasında derhal siyasî münasebetler kurulması çok yerinde olur.
İspanya, Batı Avrupa’nın göbeğinde bulunan hükümeti müstakar, büyük bir memlekettir.
Beş demokrat ve bir cumhuriyetçi kongre üyesi Richrards’ın beyanatını desteklemiştir.
Richards, Birleşik Amerika ihracat - ithalât bankasının Ispanya’ya ikrazda bulunmasını tavsiye et-
Son zamanlarda köpeklerin sık sık kötülük etmelerinin sebebi nedir?
Asırlardan beri insanın en sadık, en vefakâr dostu olarak tanınan köpek, son günlerde, sık sık tekerrür eder bazı vakalar neticesinde bu şöhretini kaybetmek üzeredir. Köpeğin zaman zaman en güvenilir bir dost, fakat bazan da korkunç bir canavar kesildiğini gösteren hâdiseler, insanları bu eski dostun hakikî karakteri üzerinde düşünceye şevketmiş bulunuyor. Hakikaten, köpek yüzde yüz güvenilebilecek bir mahlûk mudur?
Bundan bir kaç hafta evvel, Fransanın küçük bir şehrinde bütün halkı heyecana düşüren bir hâdise oldu. İki yaşlarında küçük bir çocuk, evlerinin bahçesinde oynarken, bir ara komşunun bahçesine yaklaştı. Arada çalı çırpıdan müteşekkil küçük bir mania vardı. Çocuk, öbür bahçeye geçmek merakına kapıldı. Başını uzattı. Tam bu sırada, komşu bahçede bulunan bir köpek koşarak geldi, .kendisini vaktinde geri alamıyan yavrunun boynunu koparıverdi.
Köpek, bekçilik vazifesini mi yap mıştı? Yoksa bu, izah edilmesi zor bir kin, bir buhran eseri miydi? bizi bazan hakiki tehlikelere atpb-i deye alındı ve tamamen normal olduğu anlaşıldı. Hâdisenin uyandırdığı heyecan ve teessür henüz ya-tışmamıştı ki, ikinci Jair vaka oldu, köpekler hakkındaki fikirlerimizin bizi bazan hakiki tehlielere atabileceği anlaşıldı.
Bir kasabın karısı olan Madam
Cheruel, gündüzleri evinde, elinde büyüttüğü iki köpeği ile yalnız yaşardı. Madam Cheruel’in umumiyetle bütün hayvanlara, hususiyle kendi köpeklerine karşı olan şefkat ve sevgisi, mahallede âdeta darbımesel olmuştu. Geçenlerde yine bir gün Madam Châruel işi ve gücü ile meşgulken, birdenbire iki köpeğinin hücumuna uğradı. Köpekler o kadar ânî ve vahşice saldırdılar ve Madam Cheruel’i öylesine yaraladılar ki, zavallı kadın, hastaha-neye kaldırılırken yolda öldü.
Madam ChĞruel’in köpeklerinde de kuduz olmadığı ve her hangi biı- yetiştirme ve terbiye dolayısiy-le tasfiyeye maruz kalmadıkları tesbit edildi. Köpekler hiç bir sebep yokken ve hiç bir âdetleri olmadığı halde hücum etmişlerdi.
Bütün bu vakalar, köpeğin insana olan uzun arkadaşlığına ve darbımesel haline gelmiş sadakatine rağmen, elan, vahşet devrine ait bazı hâtıraları muhafaza edip etmediği sualini ortaya attı. Acaba, ehli bir hayvan olarak insanla birlikte, medeniyet içinde nisbeten rahat bir hayat sürmüş olan köpeklere yırtıcı insiyakı hâlâ yaşıyor mu idi?
Başbakan yeni bir mücadele açılacağını söylüyor
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — .Bulgar telgraf ajansının açıkladığına göre, Bulgar başbakanı Çer-venkof, Bulgar komünist partisinin Sofya’da yaptığı kongrede okuduğu raporunda, 100 bin kadar üyenin Bulgar komünist pirtisinden ihraç edildiğini bildirmiştir. Bulgar başbakanı raporunda, parti içinde yapılan geniş temizlemelere rağmen, halen bir çok Kostof taraftarı ve komünist düşmanının parti içinde faaliyet gösterdiklerini, bilhassa belirtmiş ve bunlana karşı yeniden amansız bir mücadeleye başlayaca7 ğını beyan etmiştir.
Doğan yavrular muvazenesizdir Bütün bu şartlar köpeklerdeki cinayet salgınına sebep olmaktadır.
Mutlak emniyet yoktur
Köpeklerin cinsleri, yırtıcılıkları üzerinde bir fark yaratır mı? Yapılan tecrübelere göre, meselâ do-guelann Basset tâbir olunan uzun ve alçak köpeklerle umumiyetle fino’lara nazaran daha yırtıcı oldukları söylenebilir. Eskimo köpeklerinin de diğer köpeklerle mukayese edilemiyecek kadar kötü huylu oldukları anlaşılmaktadır : Bununla beraber veterinerler ve hayvanat âlimleri cinsin hiç bir ehemmiyeti olmadığını iddia etmek tedirler. Bir hayvanın yırtıcı veya uysal olmasında köpeğin cinsinin hiç bir tesiri yoktur. Âlimler, «böyle bir tasnif yapmak imkânsızdır, diyorlar. Köpekler de insanlar gibidir. Her birinin kendine göre bir
karakteri, hâdiseler karşısında kendine has reaksiyonu, sinirlendiği veya sevdiği şeyler vardır. Bunların hepsini bir cinse atfetmek mümkün değildir.
Karnı iyi doyurulmıyan ve sert bir efendinin eline düşmüş bir köpeğin, iyi terbiye görmüş ve iyi doyurulmuş bir köpekten daha şüpheli olacağı tabiîdir. En uysal, en şaklaban fino’nun bile ecdadını birer birer tetkik etmek mümkün , olsaydı, bunlar arasında kimbilir kaç canavar, kaç sürü düşmanı bu-I lunurdu.
Ne yaparsınız kİ, bütün o mert ve sadık köpek neslini mahkûm etmek için iki kurt tabiatli hayvanın mevcudiyeti kâfi geliyor. O halde insanlar daha evvel kendi kendile-ııni mahkûm etmelidirler. Çünkü onların arasında cinayet nisbeti köpeklere nazaran çok daha yüksektir.
Liberallerin çekileceği haberi yalanlandı
Atina Radyosu (Basın - Yayın) — Sofokles Venizelos’un kabineye ka. tılmasından kaçınması ve general Plastiras’ın hükümetinde bulunan liberal parti bakanlarının kabineden çekildiklerine dair ortaya atılan şayialar dolayısiyle her an bir kabine buhranı yaratılması ihtimali Yunanistan’da bir kararsızlık havası yaratmıştı.
Bunun üzerine dün devlet konseyi, başbakan Plastiras’ın başkanlığında toplanmıştır. Bu toplantıya Atina’da bulunan Amerikan ekonomi heyeti başkanı Porter ile yardımcısı da katılmıştır. Devlet konseyi Yunanistan’ın ekonomi durumu üzerinde incelemelerde bulunmuştur.
Toplantıda söz alan Porter, bu halkımda devresinde Yunan hükümetinin istiknarlı bulunması lâzım geldiğini belirtmiştir.
Toplantıya iştirak eden liberal parti temsilcisi deniz ticareti bakanı Kostopulos, liberal partinin kabineye iştiraka ve Palastiras hükümetini tam olarak desteklemiye devam edeceğini söylemiştir.
Toplantıdan sonra yayınlanan tebliğde; Yunan millî meclisinde çoğunluk sağlıyan Plastiras hükümetinin memleketin kalkınma işini ba. şarabileceği ve esasen hükümetin gösterdiği iyi niyet ve aldığı tedbirler ile Birleşik Amerika’nın yardımı sayesinde Yunanistan kalkınmasının bir hayli ilerlemeler kaydettiği belirtilmekte ve kalkınma işinin geri bırakılması tehlikesinin mevcut bulunmadığı tasrih olunmaktadır.
■r i _^bu iki komünist lider, gevşek uâreketlerinden ötürü, Kominform tarafından afaroz edilmiş ve komünistler icraatlarında serbest kalmışlardır. Bunun üzerinedir ki, geçen ay başlayan bir takım kanunsuz hareketler karşısında Mac Arthur, , tasfiye emri vermek zorunda kal-i mistir. Bu tedbirin, komünist parti-j sini tamamen kanun harici etmek | gibi zecrî bir karara vasıl olması j ihtimali vardır, zira, her ne kadar | Amerikalılar anayasaya aykırı düşecek böyle bir harekete başvurmak istemiyorlarsa da, bugün ikti-| darda bulunan Japon hükümeti, komünist partisini kanun harici etmeği bir hükümet programı haline getirmiş bulunmaktadır. Ve bu hükümet geçen 4 Haziran seçimlerinde parlâmentoda durumunu biraz daha kuvvetlendirmiştir. Halbuki. Yoşida’nın başkanlığı altında bu gün Japonyayı Mac Arthur’ün direktifleri dairesinde idare eden ve Batlılarla ayrı sulha talip bulunduğunu seçimler arifesinde resmen bildirmiş olan hükümet, Japon 1 - Muhafazakâr partisine da.
^noıuıKtadır. Yani ikinci cihan harbinde Amerikalılara harp açau mürteci ve militarist unsurları hâlâ az çok muhafaza etmektedir. Komünist partisi kanun harici edildiği takdirde, komünistlerin gizli ve yıkıcı faaliyetine, komünist düşmanı olan bu parti korkunç bir polis harekâtiyle, hattâ Japonların malûm usullerine uygun olarak, gizli militarist cemiyetlerin darbesiyle mukabele edecek ve o zaman, Mac Arthur’ün insani ve demokratik yola sevketmek için beş yıl müddetle uğraşmış olduğu Japon-yada müfrit bir sağ ve sol mücadelesi hüküm sürecektir.
Mac Arthur’ün şimdiye kadar mutaassıp ve militarist Japoulara karşı bir müvazene unsuru olarak parlâmento dahilinde faaliyetlerine müsade ve müsamaha ettiği komünistleri, her şeye rağmen, kanun harici etmekte tereddüt edişi, doğrudan doğruya sağcı bir Japon hükümetiyle başbaşa kalmamak içindi. Şimdi, parlâmentoda durumuuu kuvvetlendirmiş olan bu sağcı ve mürteci hükümet, bir yandan sol cenahı yok etmeğe çalışırken, bir yandan da Batıklarla ayrı sulh istemektedir.
Bugün Tokyo’ya varmış olmaları gereken Amerikalı devlet adamları, Japonya ile sulh akti meselesini incelerken bu memlekette yüzde yüz sağcı ve militarist bir hükümetin teessüsünden doğacak mahzurları komünizm tehlikesiy-. . . -a kala_
I .........
• ■(i Liberal -»♦'Tİhnaktd
9'ı
II’
«4»
•71
et-
8m.
' mukayese etmek zorunda P cajrfârdır.
Mücahit Topalak
Sahlbi-.
Advlye
Bu nüshada yazıişlerlni lülen
İdare öden: HİKMET YAZICIOfiLt Basıldığı yer:
GÜNEŞ MATBAASI
r'
Serbest Fıkra
Sovyetlerin yeni yıl bütçesi
Moskova, (a.a.) — Maliye bakanı Zveriv, Stalin ile bütün polit-büro üyelerini, elçiler ve kordiplomatiğe mensup şahsiyetlerin de hazır bulunduğu Sovyet sûrası meclislerinin müşterek oturumunda 1950 senesi bütçesini takdim etmişti.
950 senesi bütçesi 432.000o000.000 ruble gelir ve 427 milyar 200 milyon ruble masraf derpiş etmektedir. 4.100.000.000 ruble tasarruf edilmektedir.
Zveriev, 1950 büdçesinin üçte birinden fazlasının yani 144.000.000.000 rublesinin İktisadî inkişafa, 120.700 milyon rublesinin de kültür sahasına tahsis edildiğini belirtmiştir.
Bu iki fasıl, Sovyetler Birliği bütçesinin üçte ikisinden ziyadesini temsil etmektedir.
135.600 milyon ruble teçhizat işlerine tahsis edilecektir.
Teknik yardım programı kabul edildi
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — 18 memleket delegeleri dün Lake Succes’de hükümetleri adına Birleşmiş Milletler teknik yardım programı için hisselerine düşen parayı vermeyi teahhüd etmişlerdir. Hindistan ve Endonezya temsilcileri bu programa kaydolunmakla beraber, Milletlerarası camiasının en zengin memleketlerinin, az gelişmiş memleketlerin İktisadî gelişmeleri yolunda esaslı terakkiler kaydedinceye kadar bir müddet için masrafların büyük bir kısmının ödenmesini üzerlerine almaları gerektiğini belirtmişlerdir.
1951 yılı 31 Aralık ayına kadar programın tatbik masrafı asgarî 20 milyon dolara baliğ olmaktadır.
Sovyet - Fin ticaret anlaşması
Londra Radyosu, (Basın - Yayın)
— Helsinki’den bildirildiğine göre, dün gece Sovyet Rusya ile Finlandiya arasında yeni bir ticaret anlaşması imzalanmıştır. Bu yeni ticaret anlaşmasının, iki memleket arasındaki mal mübadelesini % 30 nisbetinde arttıracağı zannedilmek, tedir.
Çeşmedeki Villâ!
•Cumhurbaşkanı Sayın Celâl Bayar, bu yaz tatilini Çeşme plâjlarındaki villâsında geçirecekmiş. Bunun için villâda kalorifer tesisatı tamir ediliyormuş!»
Bunu Ulus gazetesinin ilân yavrusu Ankara gazetesi haber veriyor.
Bizim bildiğimize göre, Sayın Celâl Bayarın Çeşme’de deniz kenarında dört odalı, bir sofalı, küçük, mütevazi bir evi vardır. Senelerdenberj Bayar yazın bir iki ayını burada geçirir.
Ev yazlık ev olduğu için içinde kalorifer tertibatı değil, soba bile yoktur. Rüzgâr eser de pervaneli dinamo akümülatörleri doldurursa, zayıf bir elektrik yanar. Fakat dinamo boşaldığı zaman gaz lâmbası veyahut lüks lâmbası imdada yetişir.
Ama şimdi Halk Partisi orga-
Sarıçizmeli I
nı bizim bu satırlarımızı ele alarak, «İşte kendileri de itiraf ediyorlar: Celâl Bayarın Çeşme plajlarındaki villâsında lüks!, diye bir haber de yazabilir. Ve bunun üzerine fıkralar da döşenebilir...
Bayarın Çeşme’deki evi küçüktür, mütevazidir ama, Bayar Cumhurbaşkanı olunca, Ulusçular hemen buna bir ad takmışlardır: Çeşme Plajlarındaki villâ!.. Niçin çok önceleri villâ değildi?.. Çünkü o zaman politika yapılmıyordu! Politika olmayınca, ne demeğe küçücük eve villâ ismi takılsın?...
Zamana göre, siyasete göre evlerin ismi değişiyor:
Celâl Bayar yalnız milletvekili iken buranın ismi evdi.
Celâl Bayar Demokrat Parti Başkanı iken buranın ismi köşk oldu.
Demokrat Parti memlekette geliştiği zaman, Çeşme’deki mü-tevazi ev, Ulus gazetesinde Demokrat Partinin Genel karargâhı ismini aldı!
.Simdi Celâl Bayar Cumhurbaşkanı seçilince, Halk Partisi organlarına göre, ev, Celâl Dayarın «Çeşme plajlarındaki kaloriferli villâsı» dır.
Yazlık evde kalorifer olur mu? diyeceksiniz! Olmaz ama, Halk Partisi organının elinde kaynayan kazan btı mevhum kalorifer de olmazsa, nereyi yakar?
Yiyecek durumu ve Harp
En uysal, en çok hizmette bulunan köpek'ıerimizin atavizm’i hakkında bize bilgi verebilecek yabanî köpek örnelderi bugün dünyanın bir çok yerlerinde hâlâ mevcuttur. Meselâ I-Iindistanda Dhale veya Colsun adı verilen vahşi köpeklet vardır. Bunlar sürü halinde gezer ve avlanırlar. Avustralyada yaşı-yan Dinga adlı yabani köpek koyun sürülerinin baş düşmanıdır Nihayet Pampa’larda da buzağılara musallat olajı gayet yırtıcı yabani köpeklere tesadüf olunur. Bun lar, Avrupadan oralara giden ilk muhacirler tarafından götürülmüş ve ihtiyaç dolayısiyle vahşileşmiş eski ehli köpeklerin sülâlesidir. Bunnnla beraber bilginlerin kanaatine göre, köpek doğuştan kötülüğe meyyal bir hayvan değildir. Onların sebep oldukları bu fecî vakaları, yiyecek durumları ve harp seneleri ile izah etmek lâzımdır. Zira her mahlûk, hiyolojik eksiklikler yüzünden muvazenesini kaybeder. Harp zamanında, köpek resmen yiyecek tayını almıyan yegâne ehil hayvan olarak kalmıştır. Şunun bunun artığı ile geçinmiştir.
Amerikanın yeni İran elçisi
Vaşington, (.a.a.) — Başkan Tru-man, dün Birleşik Amerika'nın yeni İran büyükelçisi Henry Grady ile görüşmüştür.
Grady, Beyaz Sarayda yaptığı ziyaret sonunda basına verdiği beyanatta yeni vezifesini gayet mühim telâkki ettiğini söylemiş ve İran'ın iktisadı dikkati
telâkki ettiğini söylemiş ı halen içinde bulunduğu müşküller üzenine nazarı çekmiştir.
Büyükelçi bu memleketin yet tazyikinin kurbanı olduğ'-ayrıca ilâve etmiştir.
Grady, İran’ın 4 üncü' madde programı, Export - tmpont bankası ve milletlerarası banka v«ıçıtas5yle A-merikan yai’dımı almalı imkânına temas etmiştir.
I
olduğunu da
I
Hakikî
Vejetalin (Koko) yağı gelmiştir
Toptan satış yeri:
ANKARA PAZARI Bakkaliyesi Yeni Hal. Tel: 12264—15747 (2318)
Arsa Satılacak
Türk Hava Kurumu Genel Merkezinden:
1- Ankara'da Yenituran mahallesinin Akköprü mevkiinde, İmarın (1540) ada (13) .parsel ve Kadastronun (549) ada (22) parselinde kayıtlı (2.163) metrekare miktarındaki arsa, açık arttırma ile satılacaktır.
— Muhammen bedeli (16.244) Hra (13), muvakkat teminatı (1.218) lira (30) kuruştur. Arttırması, 17/6/950 tarihine rastlıyan Cumartesi günü saat (10) da Genelmerkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yapılacaktır. *
3— İstekliler, belirtilen gün ve saatte teminatlarlyle birlikte arttırmada hazır bulunmalıdırlar. Kurumumuz ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. a £L
Türkiye Zirai Donatım Kurumu Umum Müdürlüğünden
Teklif toplama ilânı
3000 - 4000 adet yüksek tazyikli Sırt PülVerizatörü ile 300 adet Arabalı Pülverizatör ve 20 adet Mo türlü Pülverizatör için teklif toplanacaktır. İlgililer Umum Müdürlü ğümüzle İzmir Depo ve İstanbul Transit Müdürlüklerimizden alacakları fennî ve ticari şartnamelere tamamen uygun olarak hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 12. Temmuz. 1950 günü akşamına kadar Umum Müdürlüğümüzde bulunduracaklardır. (3890)
Kiralık
Büyük depo, zemin kat. Lokanta ve mağazaya elverişli, ayrıca bir dükkân. Kapıcıya müracaat.
Adres: Mudanya Ap. İtfaiye Mey dam. (2317)
Möbleli kiralık doire^
4 oda, bir hol, bir banyo ve bir mutfak.
Bakanlıklar Bilge sokak No. 4 D. 3 (2294)
Sayfa: •
ZAFER
1« « . 1$5«

I
ha
tiı fı: y:
ki
Bizans sûrlarını yıkmaya kadar topların yapdmasına devam edilecektir!..
— 181 —
ie k İt
N 1= d £
f lı s
1
I
il
r
(
Bir an şaşkınlık oldu. Sultan Mehmedin hiddeti karşısında herkes ne yapacağını düşünüyordu. Ve Sultan Mehmet, genç Hükümdar topun enkazı karşısında kaşları çatılmış olarak bir müddet durdu. Gözleri enkaza dalmıştı.
Türk paşaları, kumandanları, hükümdarın, nerede ise parlayacak olan hiddetini düşünerek titremekte idiler.
Nihayet Sultan Mehmet geri döndü. Paşalara hitabetti:
(Bir yanlış hesap bize pahalıya mal oldu. Bize büyük hizmetler yapan Urben’i kaybettirdi. Fakat bununla yeise kapılmağa lüzum yoktur. Bu topun yerine daha büyüğünü, daha mükemmelini yaptıracağım.
Muslihiddinl. Arkadaşlarını ali. Yeni vazifen seni bekliyor. Türk mühendislerinin de Macar Urben-den geri kalmadıklarım isbat etmek size düşer..
Bütün hâzinem, malzeme, vasıtalarım emrinize âmadedir. Ne ki lâzımsa bana söyliyeceksiniz. Bin yıllık Bizans sûrlarını yıkıncaya kadar topların yapılmasına devam edilecektir!..)
Sultan Mehmedin bu hudutsuz azim ve iradesi karşısında bütün paşalar ve kumandanlar heyecanla sarsıldılar..
Büyük top parçalanmıştı, falfat hükümdarlarının azmi devam ediyordu!.
Sultan Mehmet geri dönüp Otağı Hümâyûnuna giderken:
— Bütün toplar, hiç fasılasız ateşe devam edecektir.
Emrini verdi.
Her atılan gülle kalın sûrun gövdesini sarsıyor, isabet ettiği yerde müthiş bir toz yığını kalkıyor ve bir an Bizansı gözden kaybediyordu.
Her top iki saatte bir kere atılıyordu. Çünkü topun namlusu o kadar fazla kızıyordu ki.. İki saat müddetle durmadan üzerine zeytin yağı sürülüyor, paçavralarla örtülüyor, madenin soğu-masu için çalışılıyordu.
İmparator, toz ve duman yığını kalktıktan sonra, yere düşmekten mütevellit sersemliğini biraz gidermiş ve gözlerini uyuşturarak iki tarafına bakınmağa başlamıştı.
Sûrların üzerinde ve iki sûr arasında derin ve korkunç bir sükûnet hüküm sürüyordu. Bütün Bizans âdeta bir cenaze merasiminde imiş gibi susuyor ve dinliyordu.
İmparator iki tarafına bakındı. Jan Jüstinyani, Grandük Notaras ve Franzes de birer birer yerlerinden kalkmışlar, şaşkın şaşkın bakmıyorlardı.
İmparator bitkin ve perişandı:
— Ne oldu?
Diye sordu. Notarası
— Eğer sûrun bir tarafı tamamen harap olmamışsa..
Jüstinyani devam etti:
— Bana öyle geliyor ki eğer böyle giderse..
Franzes söze karıştı:
— Çok korkunç bir şey!.. İsa mukaddes şehri korusun.
İmparator cevap verdi:
— Hakkın var Franzes, işimiz ancak ona kaldı. Bana kalırsa bütün BizanslIlar kiliselere girip dua etmelidir.
— Bu emir verilsin Haşmetpenah..
— Evet..
Toptan çıkan siyah barut du manı tamamen sıyrılmıştı. Artık yakın Türk ordugâhı tamamen görülülebiliyordu. Gariptir ki, Türk ordusunda da biraz evvelki 'müthiş nâralardan, gürültülerden eser kalmamıştı.
Birdenbire Jan Jüstinyani’nin haykırdığı görüldü:
— Allahım.. Bu da nedir?
Franzes Jüstiny aninin yanma sıçradı:
— Ne oluyor kumandan? Neden bahsediyorsunuz?
İmparator hayretle Jüstinyaninin yüzüne bakıyordu. Jüstinyani kolunu uzaklara doğru uzatmıştı:
— Oraya.. Oraya bakınız!.
Hepsi, onun kolunun hizasına baktılar. Fakat sersemlikten kimse bir şey anlayamadı.
— Ne var orada?
— Bir şey mi var?
Jüstinyani, daha neye hükmedeceğini bilemediği için hayretini güç zaptederek:
— Allahaşkına oraya bakınız. Top meydanda yok!?..
Bu sözler garip bir şaşkınlık yarattı:
— Top yok mu?
— Top nereye gider kumandan?
Jüstinyani cevap verdi:
— Yok diyorum, Haşmetpenah, top yerinde görünmiyor.
İmparator da hayrete düştü:
— Jüstinyani’nin hakkı var. Top meydanda değil.
— Geriye gelmişlerdir.
— Geriye çekmişlerdir.
— Mümkün değil. O dakika içinde mi?
— O halde?.
Franzes çılgınca bir sevinç içinde haykırdı:
— İsa bize yardım ediyor! İsa BizanslIlara acıyor Haşmetpenah..
Franzesin heyecanı o kadar fazla idi ki imparator bile şaşırdı:
— Kendine gel Franzes.. Neler söylüyorsun?
— Haşmetpenah.. Kurtulduk.. Size kurtulduk diyorum!.
— Ne olmuş?
— Top.. O müthiş, o Allahın belâsı top artık bu dünyada mevcut değildir. Anlıyor musunuz Haşmetpenah?
— Franzes.. Franzes.. Biraz kendine gel.
— Haşmetpenah beni affetsin.. Sevinç delisi oldum. Top, parçalanmış haşmetpenah.. İşte.. Türk ordusundaki şaşkınlığa bakınız, Topun enkazına bakınız. Ah Haşmetpenah.. Allah bize acıdı.
Hakikat Fransezin dediği gibi idi. İmparatorun gözleri yaşardı. Âdeta Fransezi kucaklayarak:
— Hakkın var Franzes.. Allah Bizansa acıdı!.
Diye inledi.
Jüstinyani de çılgına dönmüştü:
— O halde Haşmetpenah, derhal sûrların tamirine başlıyorum. Mademki büyük top parçalandı. Diğer topların tahribatını tamir edebiliriz..
Ve sonra Jüstinyani asker ve sivil binlerce insanı sûrlara topladı. Kirişler, ağaçlar, çalılar, ço-val ve paçavralar toplattırarak, sûrların yıkılan yerlerini alelâce-le tamire başladı.
O gün ve o gece hiç uyumaksızın bütün sûr boyunca hummalı bir faaliyet devam etti.
Daha topların atışı devam ediyordu, fakat büyük topun parçalanması havadisi BizanslIların kuvvei mâneviyelerini yükseltmişti. Çılgınca bir sevinç ve yaygarayla eli silâh tutan herkes sûrlara dolmuştu.
Sanki Bizans kurtulmuştu! Sanki Türk ordusu mahvolmuştu!.. Sanki muhasara kaldırılmıştı!..
Bizans sokaklarında sevinçten ağlayanlar, kucaklaşanlar, kiliselerin taş merdivenlerine yüzlerini sürenler görülüyordu.
Ve İmparator, sanki bu parçalanış kendi eseri imiş gibi gurur ve azamet ile sûrların içinde dolaşıyordu.
(Yaşasın İmparator!.
(Yaşasın Kayser..
(Yaşasın Kostantin..
Bizans çılgına dönmüştü.
Ankara Veremle Savaş
Derneği suvaresi
BARAJ GAZİNOSU
23 Haziran 1950 Cuma
NOT: 20.30 dan itibaren, Yemek arzu edenlere yemek servisi vardır.
Otobüs gidip gelme teinin e-
dilmiştir.
Davetiyeler: Gülhane, Yenişe-
hir, Ankara, Çankaya eczahane-
leri, Dernek merkezi Tel: 13079
— Tuhaf şey!... Cidden garip!... diye mırıldandı.
İşte o zaman, Ferriyer’in normal bir halde olmadığım gördü. Filhakika, Vikont, nefsine ne kadar hâkim olursa olsun, içini kemiren müthiş endişeyi pek gizli-yemiyordu. Hem, şimdi müşkül bir durumda kalmıştı: Boröver’-den beklediği bir hizmeti istiye-cekti ama, ona izahat vermek hiç işine gelmiyordu; çünkü, gizlemeğe mecbur olduğu hâdiseyi ona bu suretle anlatmış olacaktı.
Boröver, hayretle:
— Neniz var, Vikont? İşte nişanlınızı tekrar buldunuz; bun dan dolayı son derece sevinmeniz lâzım gelirken bu haberi bana pek mahzun bir tavırla bildiriyor sunuz; suratınız âdeta bir arşın uzamış... Bunu hiç de tabiî görmüyorum... Muhakkak size bir şey oldu?... Bir belâya uğradınız?...
Ne yapacağını şaşıran Ferriyer:
— Sizi, benim yerimde görmeği pek isterdim. Ben nişanlımı tekrar buldum, doğrudur bu. Fakat, ne kadar süreceğini bilmediğim bir müddet için onu derhal terket-mek mecburiyetindeyim.... Bunu tuhaf buluyorsunuz, değil mi?
Boröver, tebessüm ederek:
— Evet, işin ne olduğunu, halinizden, tavrınızdan, kapalı sözlerinizden anlar gibiyim: Bir müddet ortadan kaybolacaksınız... Belki de uzun bir yolculuğa çıkacaksınız... Bundan dolayı da pek hiddetleniyorsunuz.
«Yolculuk» kelimesini maksada uygun görerek bundan istifade eden Ferriyer:
— Evet, bir yolculuk... İşin fenası şu ki, bu meş’um yolculuktan ne zaman avdet edeceğimi bilmiyorum... Kimbilir, belki hiç dönmem!..
tesisleri olöDH^ceiiiu.
Yüzlerce, hatta mruerce auıes ediyorum Baetil’e girerse, İş
,mid.„d«ı)lzldÖTto»r. J^.l«r-l "" e?”n7;term, -
Ahmet Paşaya döndü: 1 sfikane bir tavırla.
(Sen. Hersek 9«İU. Bankamdan muşi
4500 Kg alüminyum boya ısmarlanacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
4500 Kg, alüminyum boya satın a-lınacaktır.
İlgilenmek isteyen firmaların, bu işe ait şartlaşmayı Ankarada, Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünden; lstanbulda, Beşiktaştaki Afyon ve Malzeme İşletmemizden 2,5 lira karşılığında temin edip tekliflerini ona göre en geç 1/7/1950 tarihine kadar tevdi etmeleri lüzumu ilân olunur.
Ofis 2490 sayılı kanuna tabi olmadığından siparişi kısmen veya tamamen dilediğine verip vermemek te serbesttir. (3927)
ÜSTÜN KALİTE + ASGARÎ FİYAT =
MAÜİK
Hazır - Ismarlama Elbise Manto ve tuhafiye ANAFARTALAR, ALSAN-
CAK Sok. 27 (1 inci NOTER
KARŞISI) Tel: 16475
Kurtuluş’ta Satılık Arsa
Samsun sokağı asfaltta köşe 473 m2. Müracaat: Tel. 13632 Haşan Tunsı (îtfaiye Meydanı Haymana o. telinde). (2237'
Satılık ev ve arsa
Hamamönü’nde asfalta beş metre cephesi altında üç dükkânı bulunan 10 odalı ahşap bir ev, Çıkrıkçılar yokuşuna 21 metre cephesi olan 500 metre murabbaı arsa satılıktır. Müracaat Atatürk Bulvarı, Foto apartman, daire: 1. Saat 15-18 arası müracaat.
Kiralık daire
aranıyor
Üç nüfuslu bir aile
Yenijehlrde
5 odalı bir daire arıyor.
Telefon:24556 (2316)
ZAFER’ln Abone Şartlan
Memleket içi U aylık
8 »
8 ►
38
u

M
W
19
NEW YORK’UN
Meşhur BROAD TVAY’İ ile TİMES SQUARE’ine bir dakikalık mesafede h;otel rex Konforu mükemmel, fiatler müsaittir.
Tek yatak 2 ve 3 dolardır Çift yatak 4 ve 5 dolardır
Odanızı hareketinizden evvel Türkçe de yazarak temin edebilirsiniz.
Otelimizdeki REX ATENS AGENCY
Müşterilerimize her t ürlü kolaylığı gösterir
SAHİBİ: KIRKLARELİLİ
ANGELO NİCHOLAS HADGİYANNAKİS
ADRES: 106 TVEST 47 Strettet NEW YORK, 19 N. Y.
Tel: 22556
lir
Bellaııy Cinayeti İ
—satk'-m roıAı nnlUM ______,^_|
Fr«nct Noys Heri
— 57
efendim,
Lira
Lir»
Devamlı İlânlar için huıuıl tarife tatbik edilir.
Yazan : MİŞEL ZEVAKO

İl
Süi çocuklarının beslen-meşinde yardımcı gıdaların ehemiyeti büyüktür
ARI
lan, temin ettiği kalori
sıhhi (ocuk gıdasidir.
Ucuz — Ekonomik — Dayanıklı
CITROEN
Otomobillerinin Mayısta yüklenenleri gelmiş ve sahiplerine teslim edilmeğe başlanmıştır. Haziran yüklemesi Citroen’ler için sipariş kabul olunuyor.
Binek otomobili Citroen 11: 5500 Türk lirası
Kamyon T—23: Küçük 6000 (mevcuttur.) Kamyon T—45: Büyük 8000 (mevcuttur.)
İSTAŞ T. A. O. Kocatepe Adakale sokak No. 70 — Tel: 21653 (2311)
I ...
Mustafakemalpaşa Belediye Başkanlığından
1 — İlçemizde yaptırılacak olan soğuk hava deposunun inşaatı ka-palı zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — İşin muhammen bedeli (29 732) lira 1 kuruş olup geçici güvenliği (2229) lira (90) kuruştur.
3 — Tahhüt işinin yapılmış esas larmı tesbit eden özel şartname Belediye Fen İşleri dairesinde bedelsiz olarak görülebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için kanunî ehliyeti haiz olmak şarttır.
5 — Talip olanların 20/6/950 tarihine rastlayan Salı günü saai
15 te Belediye Encümeninde bulunmaları lâzımdır.
6 — Teklif mektupları ihale vak tinden bir saat evvel Başkenlığe verilmiş olacaktır.
7 — İhaleyi yapıp yapmamağa Belediye muhtardır.
— 55 —
— Üzülme canım! Sizin gibi güç lü kuvvetli, kılıç kullanmakta mahir bir insan daima yolculuktan avdet eder.
Gittikçe mahzunlaşan, bir hale gelen Ferriyer:
— Kimbilir?... Diye dandı.
Sonra, Boröver’in elini mânidar bir tarzda sıkarak heyecanlı bir sesle:
— Şövalye, dedi, son derece müthiş bir ıstırap içinde gidiyorum... Bu ıstırabın sebebi Fiyo-renda’dır, anlıyor musunuz?... Fakat, bundan bahsetmiyelim artık, öyle lâzım geliyor... Şimdi daha az bedbaht olarak gidiyorum; çünkü, size rastgeldim ve : «Boröver, onu korumak ve himaye etmek vazifesi sîzindir ve size güveniyorum» diyebiliyorum.
Yüreğinin merhametle titrediğini hisseden Boröver:
— Bu sözü söylemekte hakkınız var. Fiyorenda’yı sanki öz hemşirem imiş gibi sevdiğimi bilmiyor musunuz? Şimdi ıstırabınızın, felâketinizin sebebini biliyo- ' rum,dostum ve size: Feriyer, elem siz, endişesiz gidiniz... Sizi yeminle temin ederim ki, avdetinizde, nişanlınızı, bıraktığınız gibi sağ ve salim bulacaksınız. Artık müsterih oldunuz mu?
— Evet, bilirim, siz verdiğiniz sözü daima tutarsınız. Artık daha az endişeli olarak gidiyorum, te-
bitkin

tutup
Bir adam ortadan Kayooımuş. ««•
Ferriyer, hafit mr t«ıcu

Çeviren : RAGIP RIFKI
şekkür ederim Boröver.
— Canım, hele durunuz bir saniye... İşiniz o kadar acele değildir. Öğrenmek istediğim bazı şeyler var. Fiyorenda’nın Luvr’da olduğunu söyledinizdi.. Her halde, Madam Katerinin dairesinde, değil mi? Evet... Tabiî, serbest. Hayır mı?... Ah!... Niçin değil?
— Madam Katerin, bir falcıya müracaat ettiğini Luvr’da kimsenin bilmemesini istiyor... Sebebi de malûm...
Kendisini yikonttan daha az itimatkâr göstermeğe mecbur kılan haldi sebepleri mevcut olan Boröver:
— Ya, öyle mi zannediyorsunuz?... Diye alay etti. Müneccimlere, cincilere, el falcılarına ihtiyacı olduğu zaman, Ana Kraliçe, kimseden perva etmez! Ne ise, geçelim. Ben o işi hallederim. Siz nasıl oldu da böyle bir kapana düştünüz?
— Nasıl olacak canım? İşte basbayağı düştüm.Rospinyak’a rastla dım. Hatırlıyorsunuz, sanırım: O-na müracaat etmemi tavsiye etmiştiniz ya... Ben de ona müracaat ettim. Hakikaten, Madam Katerinin emriyle Fiyorenda’yı kaçıran o imiş. Bu Rospinyak cid den çok iyi bir çocuk... Ben onun hakkında lüzumsuz yere fena fikirler beslemişim... Pişman olu yorum doğrusu.. Rospinyak, bana her şeyi olduğu gibi söyledi. Bern
Luvr’a götüren ve Madam Katerinin huzuruna kabul edilmeme tavassut eden de odur. Ana Kraliçe bana karşı gayet nazik davrandı. İstemiyerek beni mustarip ve muazzep etmiş olduğunu öğrenince pek üzüldü. Nişanlımla u-zun müddet başbaşa konuşmama müsaade etti. İşte bu kadar. Şimdi, siz de her şeyi benim kadar biliyorsunuz.
İşittiği şeyler Boröver’i hayrete düşürmüş, şaşkına döndürmüştü. Hem de üzülmeğe balamıştı. Çünkü, Rospinyak’ın ne mal olduğunu ve Fiyorenda’yı ne şiddetli bir aşk ile sevdiğini bildiği gibi Ka-terinin de ne komedyacı, zalim bir kadın olduğunu biliyordu. Haklı olarak içinden:
«Bu işte bir dalavere var. Fakat, nedir?...Katerinle Risponyak ’ın işbirliği ettiklerine hiç şüphe yok. Bunlar, zavallı Ferriyer’e bir tuzak kurdular ve o da enayice bu tuzağa düştü. Hay kahrolası şeytan!... Katerinin, Fiyoren-da’ya falına baktırmak istemesi de neden?... Bu işte bir kurt yeniği, bir dalavere var» diye söylendi.
Sonra, kurnazlıkla . Ferriyer’i sorguya çekti ve o da, bütün sorduklarına cevap verdi.
Artık sorulacak bir sual kalmayınca, Boröver ciddî tavriyle:
— Rospinyak’tan çekininiz. O-nu, düşmanlarınızın en korkuncu, en zalimi tanıyınız ve öylece Ren diniz! ondan koruyunuz, dedi.
Son derecede şaşıran Ferriyer:
— Siz de mi bunu bana söylüyorsunuz?... Diye bağırdı.
— Evet, ben de söylüyorum... Sözlerime inanabilirsiniz. Yakında, avdet ettiğiniz zaman, dediklerimin delillerini size göstereceğimi sanırım. Haydi, siz işinize
★ (Devamı var)
Matmazel Cordier itidalle:
— Mösyö şaka etmekten hoşlanıyorlar, dedi.
— Suallerime bazı vasıflar izafe etmeyiniz.. Sadece cevap veriniz, rica ederim.
— Memnuniyetle.. Hayır, arkam dönükken göremem.
— O halde vaziyet şu suretle hulâsa edilebilir, evin içinde on, on iki hattâ on dört kişi varken her birisinin sizi o mühim ve mÜ9 tacei mektubu oraya koyarken görmüş olması pekâlâ mümkündür.
— Bu sizin fikriniz benim değil.
Şahidin sevimli yüzünde olduk ça sarih olarak beliren istihzaya Lambert tehditkâr bir nazar fırlattı.
— Bir de şu nokta var. O kitabın içerisine bir mektup konulduğu hususu sadece sizin tarafınızdan ifade edilmiş bulunuyor, öyle değil mi?
— Bıınu kâfi bulmıyor muşusunuz efendim?
Lambert bu suali duymamış gibi göründü; fakat yüzündeki ifade kâfi bulmadığını açıkça gösteriyordu.
— Bay İves’in kütüphanesindeki bir kitabı bu mektupları gizli-yecek bir yer olarak ne münasebetle seçtiniz?
— Çünkü bunu en emin yer o-larak seçtim. Kendisi hiç kimsenin şüphesini celbetmeden her akşam kitaplarını pekâlâ karıştırabilir.
— Bu kitabı başka birisinin alıp okumıyacağını nereden biliyordunuz?
— O kitabı mı? Ticarî malûmatın üçüncü cildini mi?. Mösyö yine lâtife ediyorlar.
Mösyö, gayet çirkin bir surette kaşlarını çatarak, birdenbire başka bir cepheden hücuma geçti.
— Matmazel Cordier, Adolph Platg isminde bir kimse tanıyor musunuz?
Matmazel Cordier’in göz kapak lan bir iki defa titrer gibi oldu.
— Tabiî tanıyorum.
— Haziranın on dokuzuncu günü akşamı kendisini mü?
— Gördüm.
— Kendisiyle nasıl tanışmıştı-
— Bir aralık Bayan İves’in şoförü idi.
— Evli değil miydi?
— Evet evliydi.
— Karısı da Bayan İves’in oda hizmetine bakıyordu değil mi?
— Evet
gördünüz
— İkisinin İşlerinden çıkmaları sizinle Bayan Platz’in kavga etmesi yüzünden oldu, değil mi?
— Bir dakika müsaade eder misiniz?
Savcı mütehakkim bir sesle a-raya: girdi:
— Bayan İves’in hizmetçileri arasında geçen ve geçmekte olan bütün kavgalann tahsilâtını mı dinliyeceğiz; zannedersem, sayın muarızım, pek eğlenceli ve faydalı olmasına rağmen tarafımdan tamamiyle bakir bırakılan bir mevzua temas ediyorlar. Mahkeme bu hususatın anlatılmasını yerinde buluyor mu?
— Hayır, bulmıyor. Bu sual kabul edilmemiştir.
— Başka bir sual sorayım, efendim. Matmazel Cordier o gece lâmbaları söndürdüğünüz zaman aşağı kattaki bütün odaları dohw| tınız mı?
— Bu odaların birinde Bay Patrick İves'i gördünüz mü?
— Hayır, görmedim.
Sue İves birdenbire boynundan alnına kadar yayılan bir ateş içinde ileriye doğru süratle atıldı. Lambert derhal başını öteye çe-virdi.
— Ciddî, tecrübeli ve rabıtalı bir hizmetçi olduğunuzu bir kaç defa tekrar ettiniz, şimdi yine hiz metçilik ediyor musunuz?
— Hayır.
— Atlantik şehrinde, son üç dört aydır istirahat etmekte bulunduğunuz pansiyonda Malamic Cordier ismiyle mi kalıyorsunuz?
Kara gözler, sandalyesine rahat ça dayanmış, fakat zeki gözlerle etrafı süzen savcıya doğru döndüler.
■ Matmazel Cordier’nin keyfi isteyip kendisine Jan Dark ismini takmış olması da mümkündür, fakat bu nokta bizi alâkadar ediyor mu?
— Şahidin şayanı itimat olmadığı noktasını tebarüz ettirmek istiyorum. Zira burada karşımızda fevkalâde dost bir insan, nü-munelik bir hizmetçi rolünde bu lunan Matmazel Cordier’nin evli bir kadın rolünde dürüstlükle zerre kadar alâkası olmıyan bir hayat yaşadığını anlatmak istiyorum. Size bir sual daha soracağım, Matmazel Cordier, Adolph Platg’in zevcesini terkettirmeğe — muvaffak olarak bu son üç aylar JfS da kendisiyle herkese karşı karı^ koca gibi yaşamıyor musunuz?
Kadının solgun beyzî yüzünde kara gözleri bir anda dumanlanıp alev aldı:
8
I
1
T D h T C b te
3
4
5
★ (Devamı vart
RADYO
BULMACA
8.:
21
18
19
19
19
20
ANKARA RADYOSU
CUMA —16/6/1950
izahlı Opera. Haborler.
Çegltll Hail Programlar
22.1
22.15
22.45 M. S.
23.00 Progr
İSTANBUL RADYOSU
CUMA — 16/6/1950
b. yab 9 — ît. keley. te 10 —
gızda çlgnenlı dar tarafı, yapacak gey, lık gösterir 8 — Vahgl bir hayvan. Orta değil, 9 — Kesecek bir alet. 10 — Ezlınl ölçen alet, bir peynir cl Bağlıyan, suda gider.
arıdan Aşağı:
En kısa zaman, zıttl: kalmıyan, : Yemek 2 — Sarih, sonuna (Er) ge-anlamına gelir 3 — Bir meyve, küçüğü 4 — Sulu bir yemek, bir tag 5 — Kapayan değil, yüz-6 — Çabuk, ödegme 7 — Beyaz, si. bir harfin okunuşu 8 — So-ılls anlamına gelir, irimiz. i8ik 10 — Ye-r 11 — Bahaneler, soyadı.
Halli:
Türküler.
lstanbulda Fikir ve Sanat Hareketleri.
Fasıl Heyeti Konseri. ıNÎHAVENT* 1 — Pearev 2 Ahreti düşkün 3 — rap oldu da 4 — ı içip 5 — Kimseye
6 — Taksi
9.00 Kapan
12.28 Açılış
12.30 M. 3. Ayarı.
12.30 Müzik: Şarkı
13.00 Haberler.
13.15 Müzilj.: Potpuriler (Pl.)
13.30 öğle Gaz
13.45 Müzik: S
14.00 Hava Ra
ve Kapanıg.
17.58 Açılış ve Program.
18.00 M. S. Al
18.00 Müzik: î
18.30 Konugma.
?.45 Müzik: Ritmcll
».00 M. S. Ayarı ve
1.15 Geçmişte Bugün.
».20 Müzik: Tarll
».00 Müzik: Aile
(Pl.)
1.15 Radyo Gazetesi.
1.30 Serbest Saat.
1.35 Müzik: Çeşitli Sol
,.00 Konuşma: Türkiye'd
plânı.
1.15 Müzik: Beethoven
nl La Minör (Pl.)
S.00 Konuşma.
Müzik: Dans Parçalan (Pl.)
3. Ay
îram

00 Müzik: Saz Ee
15 Müzik: Hafi
25 Günün Progr
30 Müzik: Brah
18.00 Dans Müziği (Pl.)
18.30 Yurdun Her Kögesiııd ler ve Söyleyişler. Tortip ve îdaro Otyam.
19.00 Haberler.
19.15 İstanbul Haberleri.
19.20 Radyo Senfoni Orkc,
E J
l 1 L
n I





Hi [
C
»1 ıl - -
BÜyÜk Kumaş Mannda son derece ucuzluk Emprime VİSttâ ValenCİa
Gandi
Danpink ORTAÇ’ta 350 kr. 195 kr. 340 kr.
Emprime çamaşırlık Keten emprime Jorjet emprime
260 kr.
350 kr.
290 kr
18 Renk hakiki İrlanda keteni 900 kr.
Başbakanlık kupası
Fenerbahçe Göztepe maçı Cumartesi yapılıyor Maçın tarihi ve saati:
Cumartesi saat 18 de
Hakemler: Muzaffer Er tuğ, Sait Aîakul, Refik Güveç
Fiyatlar: Kapalı tribün 100 Kuruş
....... 58
25
Açık tribün Duhuliye
v
vere-
Türk Eğitim Derneği
Genel Kurul Toplantısı
Türk Eğitim Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığından:
Derneğimizin 10 uncu Genel Kurul toplantısı 30 Haziran 1950
_______o_______ ________________________ ___________ _____________
i u- Cuma günü saat 16.30 da Ankarada Yenişehir Lisesinde yapılacaktır.
İUİ.n-
Tüzük mucibince iştirak edecek üyelerin teşrifleri rica olunur. Gündem:
1— 1950 yılı altı aylık çalışma raporunun okunması,
2— 1950 yılı altı aylık hesaplan nı ve yeni sene bütçe teklifini incelemek üzere komisyon seçilmesi,
3— •. Hesap ve bütçe komisyonu raporu ile Denetleme kurulu rapo-
runun okunması ve Yönetim Kurulunun ibrası,
4— Yeni Yönetim Kurulunun ve Denetçilerle yedeklerinin seçilmesi,
5— Derneğin önümüzdeki yıla ait çalışmaları hakkında üyeler tarafından ileri sürülecek tekliflerin müzakeresi. (4003)
İnşaat ilânı
T. C. Ziraat Bankası Gene!
Müdürlüğünden:
1 — Aşağıda mahalli, keşif bedeli, geçici teminatı, ihale günleri yazılı yapılar kapalı zarf usulü ile ’
Yapı yeri
Keşif tutan
eksiltmeye konmuştur.
Geçici teminat İhale günü Saat
GUI
en
taşıt ı noto |
167.000. — 167.800.— 174.000. —
64.300.—
62.400. —
02.900.—
9.600. — 29/6/1950 Perşembe 16
9.640. — ...
9.950. — «
4.465. — . ( «
4.370. — « « •
4.395. — . « «
kal- ■ ıştır.
*.■
M *
1 — Çankırı Şubesi
2 — Den:zli
3 — İzmit
4 — Biç Ajansı
5 — Küre
6 — Taşköprü
2 — istekliler bu işlere ayrı ayrı teklif verebilecekleri gibi tamamına da iştirak edebilirler.
3'— Her işe ait eks:ltme dosyası (20) lira mukabilinde Ankara'/la İnşaat Müdürlüğünden alınacağı gibi her işin ait olduğu Şube ve ajansında bedelsiz olarak da görülebilir.
Eksiltmeye iştirak içn dosya satın alınması şarttır.
4— İsteklilerde aranan şartlar eksiltme şartnamesinin 12 inci maddesinin (1) fıkrasında yazılıdır.
5 —İsteklilerin resmî tatil ve bayram günleri hariç ihale günlerinden üç gün. evvel İnşaat Müdürlüğünden yeterlik belgesi almaları şarttır.
6 — Postada olacak gecikmelerden dolayı istekli bir hak iddia edemez.
7 — Banka ihaleyi yapıp yapm amak veya tercih hakkını muhafaza
(3828) (493)

i
81'

Maden direği naklettirılecektir
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Mürtirlüğlinden
Devlet orman işletmesinden satın alınarak Bolunun Karacasu, Çaydut istif yerlerine depo edilen ve edilecek olan tahm nen (4500) metreküp maden direğinin İsmetpaşa istasyonuna nakil, tahliye ve işletmemizce temin edilecek vagonlara yiVkldtilmesi işi müteahhide verilecektir.
1 — TaTplerin, şartnamesindeki esaslar dahilinde muvakkat teminat mektup veya akçesini, Ticaret Odası vesikasını ve evvelce bu mevzuda iş yaptıkları takdirde vesikalarını teklif mekt.uplarile birlikte tevdi etmeleri.
2 — Bu işe ait şartname: ’ ’
Ankarada: Eti Bank Genel Müdürlüğünden, lştanbulda: Eti Bank İstanbul Şubesinden, Zonguldakta: İşletmemiz Ticaret Grup Müdürlüğünden, alınabilir.
3 - İhale 3 Temmuz 1950 Pazartesi günü saat 16 da yapılacağından, teklif ve teminatları havi kapalı zarfların aynı gün saat 15 e kadar işletmemiz Başkâtipliğine verilmesi lâzımdır.
Müddet bittikten sonra verilecek teklifler kabul edilmiyeceği gibi, postada vukubulacak teehhürler de nazarı itibara alınmayacaktır.
4 — İşletme idaresi ihaleyi dilediğine yapıp yapmamakta serbesttir. (3990)
16
-
I
Anversaten
650 kr.
Total
375 kr.
ORTAÇ’ta
Anafartalar Cad. Adliye karşısı Köse Mağazası, No. 824.
Tel: 11135 Ankara
Mimoza emprime
875 kr.
Panama erkek şapkaları 12,75 ve 17,00 Lira
YENİ SİNEMADA
Vakıflar Genel Müdürlüğünden
Emsalsiz temsillerine başlıyacaktır. Bütün dünyanın takdir ettiği ve sayın AnkaralIların pek sevdiği sanatkârımızın yüksek hünerlerini görebilmek için yerlerinizi evvelden tedarik etmeniz rica olunur.
Orkestra Koltuk 200 — Koltuk ve Balkon 150, — Duhuliye 100
17-Haziran Cumartesi akşamndan itibaren Saat 21.15 de
Avrupa turnesinden avdet eden büyiik İllüzyonist ve hayal oyunlar üstadı
I SUNGUR
ilân
Belediye Başkanlığından
Et ve sakat fiyatlarının yükselmesi üzerine evvelce lokantalardaki etli yemeklerin porsiyonuna ya pılan 10 ilâ 15 kuruşluk zam 15/6/950 gününden itibaren kaldırılmıştır. Sayın halka ve ilgililere ilân olunur. (3985)
Etibank Genel Müdürlüğünden
Genel Müdürlükte istihdam edilmek üzere İngilizce bilir bir daktilograf alınacaktır.
Taliplerin istedikleri ücreti ve hal tercümelerini bildirir dilekçe ile 30/6/950 tarihine kadar elektrik Şubemiz Müdürlüğüne müracaat-(4012)
Mahallesi
Mevkii Cinsi
Muhammen kıymeti Yüz Ölçümü Lira K.
Muvakkat teminatı Lira Kr.
Vakıf No.
509
Öztürlc Hükümet civan Arsa 76 m2 3800,00
Yukarıda mevkii, numara, cinsi ve yüz ölçümü, muhammen bedeli ve muvakkat teminatı yazılı Vakıf arsanın mülk:yeti açık arttırma ile satılacaktır. Bu arsa üzerinde Ali Atalay tarafından fuzulen yaptırılmış bina bulunmaktadır. Bu binanın hedim ve kal’i hakkında alınmış hüküm mevcuttur. Müşteri bu ilâmı icraya koymakta veya bina sahibiyle uzlaşmakta muhtardır. İhalesi 21/6/1950 Çarşamba günü saat 15 de 2 nci Vakıf Apart manında Vakıflar Emlâk ve Arazi Müdürlüğünde Komisyon huzurunda yapılacaktır, isteklilerin bu Müdürlüğe Müracaatları (3813)
İstanbul C. Savcılığından
Azı Miktarı
Çoğıı Fiatı
ItLktan Lr.Kr.Sn.
Muhammen Lr. Kr.
Bedel Lr. Kr.
Muvakkat Teminat Lr. Kr.
Pazarlık gün
V
Alpar KİREÇ Fabrikası
Taze, topak tozsuz kireç imâl etmekte ve günü gününe teslim etmektedir. Sayın müşterilerimizin her türlü arzuları nazarı iti-bare alınır.
Adres: Posta caddesi Ahmet Erkmen hanı kat. 3 No. 23 Tel: yazıhane 16566 Tel. ev 21384 ' (2333)
!■——M—«s—■ ..II I I
İl â n
TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI MÜESSESESİ MÜ DÜRLÜĞÜDEN:
SAF NAFTALİNİN MÜESSESE MİZDE VAGONDA TESLİM ŞAR TİLE TONUNUN İKİYÜZELLİ LİRADAN SATILMAKTA OLDUĞUNU SAYIN MÜŞTERİLERİMİZE ARZ EDERİZ.
76011.25
5700.85
21/6/1950 Çarşamba günü saat 16
1 — İstanbul Ceza ve Tevkif Evinin 1950 yılma ait yukarıda cis ve miktarı ile muhammen bedel ve muvakkat teminatı yazılı ekmek İhtiyacı eksiltmeye konulmuş ise de isteklisi çıkmadığından bu kere hizasında gösterilen gün ve saatte İstanbul Ceza ve Tevkif Evinde pazarlığı yapılacaktır.
2 — İstekliler buna ait şartnameyi her gün çalışma saatleri içinde İstanbul Ceza ve Tevkif E-vinde görebilirler.
3 — İsteklilerin Ticaret Odası vesikası, unvan tezkeresi ve geçici teminat makbuzları ile birlikte
yukarıda yazılı gün ve saatte İstanbul Ceza ve Tevkif Evinde toplanacak satın alma komsyonuna baş vurmaları ilân olunur. (7925)-(4000)
Beheri 750 gramlık 237250 ekmek
255000 adet 29.75
Ankara İcra Gayrimenkul Satış Memurluğundan
Mahcuz olup satılmasına karar verilen Ankaranın Ayrancı mahallesinde 1298 ada 17 parsel numaralı 1350 metrekare arsası bulunan kâr-gir apartman aşağıda yazılı şartlar içinde açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
Durumu:
Kavaklıdere'de Fransız sefarethanesi civarında 240 numaralı Alp-man apartmanıdır. Meyilli bir arazi üzerinde olup arka cepheye nazaran zemin, birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci katlardan ibaret 296,25 metrekare inşaat sahası olan apartmandır. Zemin katta kalorifer dairesi olarak yapılan ve halen tes.satı bulunmayan içiçe iki boşluk, üç ayrı kömürlük ve yine bir kapı ile girilen üç kömürlük ve bir aralık üzerinde bir hol, iki oda, sandık odası, lıelâ. mutfaktan ibaret 1 numaralı daire vardır. Birinci katta bir antre beş oda, mutfak, heladan ve holden ibaret 2 numaralı daire, bir antre iki oda bir sandık odası, banyo, mutfak heladan iba-I ret üç numaralı daire ve ayrı iki koridor üzerinde altı kömürlük ve depo olarak kullanılan bir oda vardır. ikinci katta bir koridor, bir hol. üç oda, banyo, mutfak, helâdan ibaret dört numaralı daire, bir koridor. bir hol, üç oda, banyo mutfak helâdan ibaret 5 numaralı daire ve bir antre, bir hol üç oda, banyo, helâ.mut.faktan ibaret altı numaralı daire vardır. Üçüncü katta ikinci kattaki dairelerin aynı üç daire vardır. Dördüncü katta İkinci ve üçüncü katların aynıdır. Ve Üç daire vardır. Daireler biraz daha geniş-
Dikkat
İstanbuldan yeni getirdiğim çeşitlerle ucuz elbise giymek mi istiyorsunuz, işte size aylardır pahalılıkla mücadele eden GAYRET TERZİEVİNDE görmekle hakikati anlarsınız.
Beyoğlunun. tanınmış terzilerinin yanında senelerce çalışarak yetişen İzzet Köroğlıı. Evkaf îş Hanı, Kapalı Çarşı üstü No. 410, Tel: 16041, veresiye muamelemiz vardır.
J
ilân
Belediye Başkanlığından
Belediye Encümeninin 14/6/1950.gün 3517 sayılı kararı ile 15/6/950 itibaren Koyun eti perakende kilosu (180) kuruştan satılanca ktır. Diğer etlerin perakende kilosu:‘
| Kuzu (175), Sığır kemikli (120), Sığır kemiksiz (160), Dana kemik-Ji (130), Dana kemiksiz (170), Keçi (170), Kuyruk (230) kuruştur.
Bonfile vesair namlar altında yukardakj fiatlar üstünden satış yapmak katiyen yasaktır.
Bu şekilde yüksek fiatla et satanlar hakkında Millî Korunma Kanunu gereğince adlî takibat yapılmakta olduğu sayın halka ve ilgililere ilân olunur. (3964)
Satılık Otomobiller
Amerikan İktisadî İşbirliği tarafından aşağıda zikredilen 2 otomobil kapalı zarf usulile satılığa çıkarılacaktır.
1 — 1943 model 4 kapılı Plymouth de Lux;
2 — 1100 tip 4 kapılı Fiat Sedan.
Tekliflerin 23 Haziran 1950 günü saat 12.00 ye kadar Atatürk Bulvarı No. 371 Kavaklıdere’deki dairemize verilmiş olması lâzımdır.
DİŞ TABİBİ KALIT SUNGUR Anafartalar Vakıf Lş Han kat
1.No. 115 - Tel: 16245
(377)
tir. Beşinci katta da dördüncü kat-taklnin aynı üç-daire vardır. B.rin-ci Kat. ile ikine, kat arasında merdivenle geçilen giriş kapısı medha-linin altında bir kapıcı odası vardır. ADartmanjn daiıe, hol, odaları, mutfak ve banyoları ile kat arası merdivenleri mozayik ve harç ve da-h.li sıva ve badanalıdır. 1, 3, 5, 7 numaralı dairelerin banyolarında kurna, lavabo, termosifon diğer dairelerin banyolarında küvet, lavabo, termosifon vardır. B.rincl kat hariç diğer katların dairelerinde balkonlar vardır. Doğrama akşamı yağlı boyalıdır. Çatısı ahşap, üzeri Esk.şehir kiremitidir. Elektrik, su ve havagası tesisleri vardır. Bahçe içeris.nde bir kuyu vardır. Giriş koridorunun zemini veya duvarları 2.5 metre yüksekliğinde mermer kaplamalıdır. 189600 lira kıymet takdir edilmiştir.
Satış şartları;
1 — Satış 10/7/950 Pazartesi saat 10 dan 11,30 a kadar dairemizde ve tahmin edilen değerin yüzde 75 i bulmak şart.yle yapılacaktır. O gün istek bu değeri bulmazsa son isteklin n teklifi baki kalmak şartiyle 20/7/950 Perşembe saat 10 dan 11,30 a kadar paılacak ikinci arttırmada T. Emlâk Kredi Bankasına birinci derecedeki ipotek borcu olan 10/4/950 hesabiyle 76.424 lira 35 kuruşu ve ayrıca diğer bir hacizli borç olan 16.000 lira ve 5102 lira masraflariyle işbu satışı masraflarını geçmek şartiyle en çok arttırana ihale edilecektir.
2 — Arttırmaya girenler tahmin edilen değerin yüzde yedi buçuğu nisbetinde güven akçesi vereceklerdir. Satış peşin para iledir. İstenildiğinde yirmi gün kadar süre verilebilir. Dellâliye ve birikmiş ver-giler satış masrafından ödenecek ve tapu harç ve giderisini alıcı verecektir.
3 — Satış parası zamanında ödenmezse icra kanununun 133 üncü maddesi gereği yapılacak ve alıcı fiyat eksikliğinden sorumlu bulunacaktır.
4 — İpotek sahibi alacaklılarla di-
ğer ilgililerin bu mal üzerindeki haklarını ve faiz ve gideri için ileri sürdüklerini belgeleriyle birlikte 15 gün içinde daireye bildirmeleri | ____......... ——
gereklidir. Bildirilmezse satış pa- Basın Ataşesi:
rasının üleştirilmesine giremeyecek. Memduh Tezel’in
lerdir. Yeniden bir çok ilâveler yaparak
5 — Şartname bugünden itibaren neşrettiği:
dairemizin 950/9, 19, 20 numaralı ı MOSKOVADAN GELİYORUM dosyasında görülebilir. İsteklilerin Eserini muhakkak okuyunuz, daha evvel satış şartlarını görmüş ' Satışa çıkarılmıştır. Umumî satış ve kabul etmiş sayılacaklardır yeri: Ankarada Berkalp Kitabevi-
(2335) I dir. Satış fiyatı 3 liradır.
™ BtJ HAFTA *
Seviştiğimiz günler .The Searchlng W in d-
BU HAFTA
Amerikanın en Dram Yazarı Hellman»ın ölmez eseri
Robert Young _ Sylvia Sldney 14—16.15—18.30—21
. Gıpe 15031 Müd. 24075
Kiralık ev
İller Kooperatifinde Anıt Kabire nâzır beş oda tiplerinden bir ev iyi şartlarla kiralıktır.
Müracaat: Telefon: 23175.
Metrdotel aranıyor
işten anlıyan iyi bir Metrdotel aranıyor. Fransızca konuşmak bilmesi şart. Müracaat: Yüksel Palas Lokantası, Bekir Usta. (2236)
Moskovadan geliyorum
İlk defa olarak bir Türk diplomatının göziyle Sovyet Rusyayı tanımak istiyor musunuz?
| Moskova Büyükelçiliğimiz eski
Belediye Başkanlığından
Yaş meyve ve sebze toptancı halinin açılma ve kapanma saatleri aşağıdaki şekilde tesbit ed.lmiş tir. İlgililere ilân olunur
Saat:
6
7.30
12
14
17
Mal alma
Satışa başlama Öğle tatili
Satışa başlama Akşam tatili
(3986)
Maliye Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından
1— % 7 faizli 1941 Demiryolu İstikrazı Üçüncü Tertip Tahvillerinin, 15 Temmuz 1950 vadesine ait, 15 Haziran 1950 tarihinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezinde yapılan bu seneki itfa çekilişi neticesi 19 Haziran 1950 Pazartesi günkü Resmî Gazete’de yayınlanacaktır.
2— Ayrıca bastırılacak tasdikli çekiliş listeleri Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye İş ve Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankalariyle Defterdarlık ve Malmüdürlüklerine gönderilece ıtir.
3— Bu kur’ada numaraları çıkan tahvil hâmillerinin Resmî Ga-
zete’de yayınlanacak listeyi veya tediye gişelerine gönderilecek tasdikli çekiliş listelerini iyice tetkik eylemeleri menfaatleri iktizasındandır. (3994)
Ayaş İçmece ve K)p1 cala'ina Radyolu konforlu otobüs ile w diş dönüş seferlerine başlanmıştır.
İtfaiye meydanı Karyağdı Türbesi yanında Beypazar otobüsleri yazıhanesi. Telefon: 13458. 3606
g‘-
Kirolık möbleli oda
Kızılay Buket Lokantası üzerinde 16 numarada bütün konforu havi kaloriferli ve möbleli bir oda kiralıktır.
İstenildiği takdirde telefon da devredilir.
Etlikte Satılık evli bağ
Etlik - Aşağıeğlence - İncirlik bağlarında bakkal, otobüs durağı kargısındaki, içinde üç evi, bir ahırı olan, çeşitli meyva ağaçları ve üzümlükleri havi bakımlı bağ top- I tan veya ayrı ayrı satılıktır. |
Her zaman görülebilir. Müracaat Kâmil Pamuk Tel: 14147 Bankalar eaddesi, Beyaz Köşe Gişesi. I
Satılık
Başbakanlık civarında çarşı, pazara çok yakın üst katı boş teslim
2 — Halis Ceviz ağacından yapılmış Lâle, Gül oyma çiçekli nadide
12 parça kanape takımı;
3 — Yeni vaziyette bir Slnger ma-kinası.
Bozkuıt mahallesi Orta sokak 36 10 - 13 arası sahibine müracaat.
(2329)
Satıl k ev
Öncebecl Arka Topraklık No. 32. İçindekilere müracaat.
(2296)
KİRALIK DAİRE
Ulusa 2 dakika vilâyet yanında Fırat sokak No. 4 de 5 oda, banyo mutfak, geniş balkonlu telefonu havi.
Müracaat: Ayni sokakda terzi Ziya Durukan’a Tel: 14503 Ç2Ş32) .
ACELE SATILIK KIRAATHANE
Mevki yerde 200 lira iratlı. Müracaat: Hacıbayram Camii yanında İslâm Kitabevi. Tafsilât: 136779 teL den alabilirsiniz. (2237)
DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy
DAHUJYE 00ÜTKHAS8I8J
Hastalanın her füu Mit 1* len itibaren kabul eder.
Hamamönfl Halk Ecsantal kar tında, Nizameddln apartman î — Tal: 15348.
Doktor Mahir Mavioğlu
Doğum ve Kadın Hastalıkları Mütehassısı. Atatürk Bulvarı Foto Apartmanı, Daire 1, her gün 15 - 19 muayenehane telefon: 11151 — Ev telefon. 24522
Müjde!
En mükemmel İşçilik ve en son modelleri ile Kadın Terzisi İsmail Gökalp İstanbuldan gelmiştir. Fiyatlarda uygunluk, Temiz dikiş.
ADRES: Belediye karşısı
Güvercin sokak, No: 83. (1097)
V
Sayfa: (
ZAFER
16 . C . 1951
I J a
1
)
Hubiıbat fiyatları indirilmiyecek
Tütün mahsulü için alınacak tedbirler

Başmakaleden devam
(

★ (Baştarafı 1 incide)
Bir yandan istihsal maliyetlerinin düşürülmesi zarureti karşısındayız. Mahsullerimizin dünya piya salarında kolaylıkla müşteri bulabilmesi dünya maliyet fiyatlarına intibak ettikleri nisbette mümkün ola. bilir. Bu bakımdan hububat ve biL-hassa buğday fiyatlarının hayat pahalılığı ve maliyet üzerinde tesirli olduğunda elbette şüphe edilemez. Meseleyi yalnız bu cepheden mü-talea edince, buğday ve bütün hububat fiyatlarının bir miktar indiril mesi insana zarurî gibi görünür.
Ancak, maliyetleri düşürmek bahis mevzuu olurken en İktisadî, tabiî ve müsbet bir tedbiri, istihsali
İkanlar Kurulunca tesbit edilmiş ve geçen seneki kalite rammı ve devleri primli fiyatların 15/6/1950 tari-
hinden itibaren aynen tatbiki ka-
rarlaştınlmıştır.
Bu fiyatlar şöyledir:
Buğday 22
Karışık buğday 21
Siha buğday 20
Çavdar 18
Beyaz arpa 16
Çakır arpa 15
Siha beyaz arpa 15
Yulaf 15
Siha yulaf 13
Yukarıki fiyatlara ilâveten, geçen sene olduğu gibi, buğdayda kilo başına 2 kuruşa kadar ve diğer hububat nevilerinde de 1,5 kuruşa ka-
dar ayrıca kalite
zammı verilmesi
kabul edilmiştir.
Yine geçen sene olduğu gibi, Kars, Ağrı, Erzurum ve Erzincan illerinde 31 Aralık 1950 tarihine kadar ve memleketin diğer yerlerinde 31 Ekim 1950 tarihine kadar Toprak
Mahsulleri Ofisine buğday satanlara kiloda 4 kuruş teşvik primi veri, lecektir. Bu tarihlerden sonra 31
Mart 1951 tarihine kadar olan dev
ir (Baştarah 1 İncide)
ve bu esaslar dairesinde telî bir ko-
misyonda işlerin müzakere edilmesi ve varılacak neticelerin en kısa za-
Başbakanlık Kupası
arttırmayı gözden uzak tutamayız. İşi bu cephesinden ele alınca, hububat ve buğday fiyatlarını düşürmenin istihsali teşvik edecek çarelerden olmadığı neticesine varılaca-
rede teşvik primi kiloda 2 kuruştur.
Yukarıda da tebarüz ettirildiği veçhile, bu kampanyada Toprak. Mahsulleri Ofisince mübayaa edilecek hububata geçen kampanyadaki fiyatlar ve şartlar aynen tatbik edilecektir.
ğı aşikârdır.
Bundan başka, böyle bir tedbirin köylü vatandaşlarımızın satın alma gücünü ehemmiyetli surette azaltan tesirini de gözümüzden uzak tut
Sadi Irmak’a dair teklif
mamak icap eder. Çok geniş bir vatandaş kitlesinin, müstahsilin satın alma gücünün azalması bütün tica-
ret ve iktisat hayatımızda çok de-
rin ve menfi tesirleri olur.
Buğday ve hububat fiyatlarının düşürülmemesini gerekli, kılan bu mülâhazaların yanında düşürme ted birlerinin zıraatimizi ve nüfusumuzun en büyük kısmını teşkil eden çiftç.mizi korumak hususundaki e-saslı polıt.kamıza tamamen aykırı bir yola g.rmemize sebep olacağı meydandadır.
Nihayet geçen yılın kurak geçme si yüzünden ağır sıkıntılara uğramış olan çiftçimizin türlü mahrumiyetlerden kurtarılması hususu da hükümetimizin üzerinde ehemmiyet
le duracağı mevzulardan olduğunda tereddüt edilemez.
işte bütün bu muhtelif mülâhazalara binaendir ki, hükümetimiz buğ day ve hububat fiyatlarının aynen geçen seneki seviyede tutulmasına ve her hangi bir indirme yapılmamasına karar vermiş bulunuyor.
Hayat pahalılığı ile mücadele ted. birleri üzerinde ciddiyetle durmak ta olan hükümetin bu istikametteki karar ve icraatı birer birer tatbika konuldukça umumî efkârın da malûmu olacaktır.
Bu cümleden olarak şunu ilâve edeyim ki, buğday ve hububat fiyatlarını geçen seneki seviyede tut. makla beraber kasaba ve şehirlerde yaşayan geniş halk tabakalarının geçimlerini kolaylaştırmak ve hayatlarını ucuzlatmak maksadiyle en mühim gıda maddemiz olan ekmek fiyatlarında indirmeler yapılması almakta olduğumuz tedbirler arasındadır.
Aziz vatandaşlarım,
Demokrat Partinin ilk hükümeti, iktidara geldiği gün karşılaştığı büyük müşkülâta rağmen, hayatı ucuzlatmak, müstahsilin emeğini de ğerlendirmek yolunda verdiği karar lan fiilen tahakkuk ettirmek sahasına girmiş bulunmaktadır.
Bunu buradan bildirmek bahtiyar lığına mazhar olurken büyük milletimizin refah ve saadetine bütün gücümüzle çalışmak azmimizi bir kere daha tekrar ederek sözüme son verir hepinizi saygı ile selâmlarım.»
Ekonomi Bakanlığının tebliği
tl ı ıl l 5^ I feS I l s»«I SI I ğ-’B-Ş-l r ‘ " " £' .b S1
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından tebliğ edilmiştir:
1950 - 1951 kampanyası Toprak Mahsulleri Ofisi hububat alım fiyatları, 3491 sayılı kanuna göre Ba.
★ (Baş tarafı 1 incide)
Bu suretle Sadi Irmağa iş bulma hakkındaki teşebbüs akim kalmıştır.
Bu hususta Profesör İrfan Titiz, Profesör Zeki Hakkı Pamir ve Sadi Irmağın gönderdikleri mektupları Basın Kanununun tahmil ettiği mecburiyet dolayısiyle dercedi-yoruz:
Zafer Gazetesi Yazı işleri Müdürlüğüne
Gazetenizin 15/6/50 tarihli nüshasının ilk sayfasında «Dr. Sadi Irmak’a ait» yazı için aşağıdaki tavzihin neşredilmesini saygılarım-la rica ederim.
Prof. Dr. Sadi Irmak’ın Ankara Tıp Fakültesinde vazife alması temennisi şahsî kanaatimdir. Hiç bir kimseden hiç bir suretle ilham almış değilim. Fikirlerimi açıkça Profesörler Kuruluna arzettim. Bu hususun açıklanmasını rica ederim.
Prof Dr. İrfan Titiz
Prof. Dr. Sadi Irmak’a Ankara Trp Fakültesinde bir profesörlük teinini için hiç bir suretle hiç bir kimse tarafından memur edilmedim. Prof. Dr. İrfan Titiz’e de bu hususta hiç bir telkin yapmadım. Gazetenizin dünkü nüshasında çıkan yazıya karşılık olarak bu açıklamanın aynı sahife ve sütunda neşrini Basın Kanununun verdiği hakka dayanarak rica ederim.
Prof. Dr. Zeki Hakkı Pamir
Gazetenizin 15 Haziran 1950 tarihli sayısının birinci sahifesinde «Dr. Sadi Irmak’a bir iş aranıyor» başlıklı yazı tamamen yanlış istihbarata dayandığından aşağıdaki tavzihimin aynı sütunda yayınlanma-sini rica ederim:
«Meslekdaşlarımın bildiği gibi ben akademik kariyerin bütün derecelerinden geçerek ve çoğu Batı dillerinde intişar etmiş naçiz ilmi araştırmalarıma istinaden dajıa 1940 yılında profesörlüğe getirilmiş bir
Durdukları yeı de ı harcırah alanlar!
★ (Baştarafı 1 incide) böylece aylık gelirlerini emsalleri olan memurlara nazaran bir kaç . misline yükseltmişlerdir.
Yeni Maliye Bakaju bu vaziyeti tesbit edince alâkalılara derhal e-mir vermiş, bu kanunsuz vaziyeti önleyerek yolluk tahsisatının ancak yolculuk yapan bir memura verilebileceğini, bu husustaki kanunun sarih olduğunu, seyahat yapmadan yol masrafı almanın suiistimal olacağım bildirmiştir.
adamım. Bu itibarla yeni bir derece ve unvan tevcihi bahis konusu o-lamaz. Ankara Tıp Fakültesindeki değerli meslekd aşlarımdan bir kısmının bu fakültede vazife almam hususundaki lûtufkâr tekliflerini Fakülte Meclisinin tensibine bağlı görmem üzerine kıymetli bir profesörün bu hususta bir takrir verdiği doğrudur. Ancak, gerek bu takrirde, gerekse mesele hakkında mütalea beyan eden arkadaşlarımın görüşlerine Üniversiteler muhtariyeti konusundaki titizliği ve hizmetleri herkesçe bilinen Sayın İsmet İnönü’nün bir telkini olabileceğini veya benim böyle bir desteğe ihtiyacım olabileceğini düşünmenin her türlü insaf ölçüleri dışında bir haksızlık ve hakikate tamamen aykırı olduğunu okuyucularınızın pek çoğu da ümit ederijn ki takdir edeceklerdir.
MiUetimizin güzel bir başarısı o-lan Üniversite muhtariyeti ve ilim ocaklarımızın siyaset dışında kalmaları tezinde Hükümet ve Meclis üyesi olarak vaktime hangi görüşü müdafaa etmişsem bugün aynı ka-naata sadık bulunmaktayım.
Saygılarımla.»
Prof. Dr. Sadi Irmak
manda umumî heyete getirilmesi ka rarlaştınlmıştır.
Bu görüşmeler sırasında söz alan Başbakan Adnan Menderes, toplantıya hükümetin verdiği hususî ehem miyeti, tütünün memleket istihsa-lâtı ve ihraç mahsulleri arasındaki müstesna mevkiini belirtmiş ve An karaya gelen bütün mümessillerinin komisyon mesaisi ile de yakından alâkalanarak mütalealariyle varılacak neticeyi her bakımdan olgunlaş tırmalarım istemiş ve müteakip top lantılerla da yakından alâkalanaca ğını bildirmiştir.
Başbakan bu arada, hükümetle ta cirler ve tacirlerle müstahsiller a-rasında her hangi görüş ayrılığının bulunmayacağından emin olduğunu, menfaatlerin ahenkli bir şekilde birleştirilmesinde güçlük çekilmi-yeceğini de sözlerine ilâve etmiştir.
Müteakiben talî komisyon seçimi yapılmış ve kısa bir aralıktan sonra komisyon çalışmalarına devam etmiştir.
Kararlaştırılan esaslara göre, komisyonun tetkik mevzuunu teşkil eden meseleler arasında bilhasa tütünün istihsal ve stok durumunun tesbiti ve ona göre alınması gerekli tedbirler, ihraç işleri, beynelmilel kongreler, tütün ortaklığı vesair müdahale müesseseleri gibi ehemmiyetli noktalar yer almaktadır.
Komisyonun günde iki defa toplanarak hafta sonuna kadar mesaisini tamamlanmasına çalışılmakta-
dır.
Millî Eğitim şampiyonu Fenerbahçe takımı bu sabah şehrimize geliyor
Başbakanlık Kupası için, yarın şehrimizde 19 Mayıs Stadında Millî Eğitim Mülcâfaatı Birincisi Fenerbahçe ile Türkiye Futbol birincisi İzmir Göztepe takımı karşılaşacaklardır.
Fenerbahçe takımının 14 kişilik ilk kafilesi bu sabah ekspresle şehrimize gelecek, 4 kişilik ikinci kafilede yarın şehrimize gelmiş olacaktır.
Sarı - Lâciverttiler Başbakanlık Kupası maçına tam kadro ile çıka-
Göztepe takımının da bugün uçakla şehrimize gelmesi beklenmektedir.
Futbol Federasyonu maçları bütün Spor sevenlerin seyredebilmesi için bilet fiatlan asgari derecede ucuz-
latmıştır.
Fiyatlar kapalı tribün 100, açık tribün 50 ve erlere 25 kururş olarak tesbit edilmiştir.
B. T. Ankara Bölgesi Hakem Komitesi Başkanlfğınan:
17 Haziran 1950 Cumartesi günü 19 Mayıs Stadyumunda yapılacak olan Başbakanlık Kupası Futbol müsabakalarının hakemleri merkez hakem komitesince aşağıdaki şekilde tesbit edilmiştir.
İlgililere tebliğ olunur.
Cumartesi 17 Haziran 1950 saat 18.00 de Fenerbahçe (İstanbul) - Göz tepe (İzmir)
Hakemler Muzaffer Ertuğ, Refik Güven, Sait Atakol
Ankara Tenis şampiyanası
Meclisin bugünkü sözlü soruları
★ (Baştarafı 1 incide) su; yapılmakta olan Büyük Millet Meclisi binası ile, Atın - Kabirin
bulunduğu arazi hakkındadır. Bu sorunun Başbakan tarafından
cevaplandırılması istenmektedir.
Gündemde bulunan
üçüncü özlü
soru; Erzurum milletvekili Sabri Erduman’m, Erzurum halkının buğday ihtiyacı için Ofisten ödünç buğday verilmesi hakkında ne düşünüldüğüne dairdir. Bu soru da Ekonomi ve Ticaret Bakanı tara-
fından cevaplandırılacaktır.
Ayrıca, Denizli eski milletvekili Kemal Cemal Öncelin Dilekçe Komisyonunun 23/2/1950 tarihli haftalık karar cetvelindeki 2959 sayılı kararın Kamutayda görüşülmesine dair önergesi ve Dilekçe Komisyonu raporu vardır.
Bugün gündem dışı olarak müstaceliyet kararı alınmak suretıle e-zan meselesinin de görüşülmesi muhtemeldir.
Kiralık bir oda
Bir bay veya bayan için. Kızılaya 3 dakika. Müracaat Necatibey caddesi Luna Tuhafiye Mağazası.
Basın Kanunu tasarısı
★ (Baş tarafı 1 incide)
Adalet Bakanlığı mümessili de tasarının geçirdiği devreleri anlatmış ve evvelce gazeteciler mümessilleri ile yaptıkları toplantıdan a-lınan ilhama göre, hangi maksatlarla son tasarının hazırlandığını izah etmiştir.
Neticede: Yeni tasarıda mevkutelerin çıkışından itibaren basının tâbi olacağı diğer muameleler ve mes’uliyet bahsi ile cevap hakkı müesseselerinin alacağı yeni şekil hakkında tam bir mutabakate varılmıştır. Buna göre, müteselsil mes’uliyet gibi hukuk anlayışına uymayan sistem yerine mes’uliyet ve cezaların şahsiliği esası kaim o-lacaktır. Vatandaşın meşru hakkı olan cevap hakkının kötüye kullanılmaması için de yeni ve muhik esaslar kabul edilmiştir. Usul bahsi ve müddetler bahsi de mühim görüş teatilerine vesile vermiştir. Memleketin bugünkü adlî kuruluşunda bilhassa tek hikimli mahkemelerin karşılaştıkları müşkülât gözönünde tutularak toplu hâkimli mahkemeler kuruluncaya kadar, hiç olmazsa basın dâvalarının bu surette teşekkül edecek mahkemelerde görülmesi esasında ittifak e-dilmiştiı.
Dünkü uzun çalışmalarda, yeni Basın Kanununun hemen hemen çatısı kurulmuştur. Hükümet tarafından vadolunduğu gibi, yeni Kanun yaz tatilinden evvel Büyük Millet Meclisinden çıkacağı için, komisyon çalışmalarını önümüzdeki Pazartesi günü bitirecek ve ta-, sarı hükümete verilecektir.
Ankara Tenis ihtisas Klübü sahala rında tertiplenen Ankara Tenis Şampiyonaları, yarı sonlara varmış bulunmaktadır.
Teklerde bugün beş set üzerine yarı son maçları yapılacaktır. Yarın da çiftli yarı sonları oynanacaktı!.
Prigramı aşağıda gösteriyoruz:
16/6/1950 Cuma:
Saat 17.15 de S. Baykurt - Kemal
Daş.
Saat 18.30 da Ş. Fenmen - De Jo-ungh.
Saat 19.00 da Bn. De Joungh - Bn. S. Başir.
17/6/1950 Cumartesi:
Seat 16.00 da (Ş. Fenmen, C. Lüy) — (K. Daş, U. Sevindik).
Saat 17.30 da (S. İJaykurt, E. Ba. laş) — (V. Abut,. E. Bolel).
Saat 18.00 de Karışık yarı sonları.
Demiryollcır Futbol Tu’nuvosı l
Demiryolları futbol turnuvasına 17 | ve 18 Haziran tarihlerinde İzmir ve Kayseride devam edilecektir.
Batı grubu olan {zmirde Pazar günü, İzmir - Eskişehir Demirspor takımları, Doğu grubu olan Kayseride ise Cumartesi ve Pazar günler Mersin, Sivas ve Kayseri Demirspor takımları arasında bir karşılaşma yapılacaktır.
Doğu ve Batı grupları birincilerine D. D. Y. Beden Terbiyesi tarafından birer bayrak verilecektir. Maçların final karşılaşmaları ileri bir tarihte oynanacaktır.
İşçi Sigortalan
kongresi toplandı
ir (Baştarafı 1 incide) meSsili Sait Aydarlı davet edilmiş ve yurdun muhtelif yerlerinden ge len işçi ve işveren mümessilleri ile Bakanlıklar ve Kurumlar temsilci-
lerinin mühim bir kısmı dünkü toplantıda hazır bulunmuşlardır.
Yoklamayı müteakip Çalışma Bakam Haşan Polatkan kısa bir hitabede bulunmuş v«) demiştir ki:
«İşçi Sigortaları Kurumunun Beşinci Genel Kurul toplantısını açıyorum. Kurul üyesi veya Çalışma Bakanlığının davetlisi olarak toplantıya iştirak etmekte bulunan bütün arkadaşlarımı hürmet ve muhabbetle selâmlarım.
Kurumun bir yıllık faaliyeti hakkında hazırlanmış olan raporlar
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
1 Temmuz 1938 tarihinden itibaren: Iskonto haddi % 4 Altın üzerine avans % 3
yiiksek heyetinize arzolunmuştur ve şimdi burada okunacaktır. Uzman, işçi ve işveren bütün arkadaşlarımızın bu raporlar üzerinde ve bu münasebetle Kürtünün çalışmaları hakkında tenkitkirini en geniş şekilde yapmalarım bilhassa rica edeceğim. Çünkü, illeri süreceğiniz fikir ve düşünceler bizim için bundan sonra Kuruma vermeğe çalışacağımız istikamet ve Kurumun çalışmaları bakımından çok kıymetli bir menba olacaktrr-
Toplantmıza riyaset etmek benim için hem şerefli ve hem de zevkli bir vazife olacaktır. Aneak
yapılacak tenkitleri ve konuşmaları daha dikkatle takip edebilmek ve ileri sürülecek fikirleri daha dikkatle dinleyebilmek için bu şerefli vazifeyi, kanunî yetkiye dayanarak, Profesör Muammer Tolga arkadaşımıza bırakıyor! ım-
Hepinize çalışmalarınızda başarılar dilerim.»
Bakamn alkışlarla karşılanan kısa hitabesinden sonra 1949 yılı çalışma bilânçosu ve denetleme raporları okunmuştur.
Toplantıya bugün de devam edilecektir.
D. P. Cebeci Ocağı yararına gardenparti
Demokrat Parti Cebeci Ocağı yararına tertip edilen gardan parti ö-nümüzdeki Cumartesi gecesi Bo-monti bahçesinde yapılacağı haber alınmıştır.
10 vilâyete ait lutar ekler kabul e-d -lıyor
Tutanakları-İnceleme Komisyonu dün saat 10' da toplanmıştır.
Komisyon toplar) tı sonunda 10 vilâjget hakkında müsb'ît karara var
basketbol m çlorı
B. T. Ankara Bölgesi Sportif O-yunlar Ajanlığından:
Bu hafta 19 Mayıs Stayumundaki sahada yapılacak olan genç küme basketbol müsabakalarının gün saat ve hakemleri aşağıda yazılı olup giriş serbesttir.
ilgililere tebliğ olunur.
17/6/1950 Cumartesi:
Saati 17.15 Cebeci - Hacettepe. Hakejnler: Necip Türegün, Salâhat tin Öven.
Saat 18.00 Ankaragücü - Gençler-birliği, Hakemler: Cenan.Sılan, Turgut Arıkan.
Saat 18.45 Pınarspor - Hilâlspor, Hakemler: Behçet Türemen, Saim Arbak.
■ 18/6/1950 Pazar:
Saat 17.15 Pınarspor - Hacettepe, Hakemler: Cenan, Behçet.
Saat 18.00 Cebeci - Ankaragücü, Hakemler: Öven, Tuîrgut..
Saat 18.45 Gençlerbirliği - Hilâlspor, Hakemler: Cenan, Behçet.
NOT: Kıyafetlerin nizami olması ve evvelce ilân edilen şartlar dahilinde takım çıkarılması rica olunur. Gayri nizami takım oynatıl, mıyacaktır.
Tepkili uçak dün de şehir üzerinde uçtu
Bir kaç gün evvel Bağdattan şehrimize gelmiş olan Wickers -Armstrong müessesesinin mamûlâtı tepkili İngiliz uçağı dün saat 12.30 da şehrin üzerinde bir gösteri uçuşu yapmıştır.
Diğer taraftan İngiliz tepkili u-çağının memleketinizi ziyareti münasebetiyle Wickers - Armstrong şirketinin Türkiye mümessili Kemal Kale dün saat 18.30 da Karpiçte bir kokteyl vermiştir.
Kokteylde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nuri Yamut, Hava Kuvvetleri' Komutan Vekili Muzaffer Göksenin, İngiliz Maslahatgüzarı Eyres, Genelkurmay ve Millî Savunma Bakanlığı ileri gelenleri, Türk Hava Kuvvetleri mensupları ve diğer davetliler hazır bulunmuştur.
TARİH] BİR CAMİ YENİDEN İNŞA EDİLDİ
İstanbul, 15 (a.a.) — Fatih’in İs-tanbula girişini ve Topkapıdan geçişini müteakip ilk defa namaz kıldığı Şehremini civarındaki Ereğli Camii, halkın yardımı ile yeniden inşa edilmiş ve bugün öğle vakti törenle açılmıştır.
Bu münasebetle Istanbulun fethine iştirak eden Türk şehid ve gazilerinin ruhlarına fatihalar okunmuş, tur.
Ucuz Arsalar’a Yeni Mahalle ismi verildi
Bugün toplanan Belediye Meclisinde Ucuz Arsalar semtyae «Yeni Mahalle, ismi verilmiştir.
Ayrıca Mamak, Baraj, Kayaş, Ayrancı gibi sayfiye yerlerine hususî şahısların otobüs işletebilmesi kabul edilmiş ve tarifeleri de tesbit edilmiştir. ___________
Mükerrer katillerin affı meselesi humu, ve umumî hayat telâkkisi üzerinde geniş değişiklikler olmuş, tur. Ve tabiatiyle insanların dünya I ve hayat anlayışları da bu merha lelere göre daha başka türlü inki ! şaf etmiştir. Bu iş kriminoloji hah-1 sinde de böyledir. Bundan on beş yirmi sene evvel bir kıskançlık yü-züntlen adam öldürenler, bugün ar. tık belki tavuk kesecek durumda! değildirler.
Eskiden kan dâvaları vardı; mer'a dâvaları vardı; orman dâvaları vardı. Ve hattâ sırf katil diye nam almak için caka uğruna adam öldüren insanlar vardı; bugünkü cemiyetimizde bunlar nisbeten azalmıştır. Eskiden adam kıymetinin ne olduğunu bilmiyenler, bugün artık insanlarla dost olmuşlar, vr yaptıkları suçlardan nedamet ge. tirmişlerdlr. Bunların içinde mü. kerrer cinayetler yapan kimseletl de vardır. Eğer taammüt gibi se-heplerden idam edilmemişlerse, • 2\. sene, 30 sene gibi zindanlarda çürü, meğe mahkûm olmuşlardır. Bunların artık hayattan ümitleri kalma, mıştır. İnsanlığı unutur gibi bir ha. le düşmüşlerdir. Zavallıdırlar; bi-çaredirler. Eğer bugün hürriyete kavuşacak olurlarsa, değil adam öl-i dürmek, sevinçlerinden insanlığın ayaklarına kapanacaklardır.
Ben şahsan bir koğuşta üç cinayet yapmış bir katille yattım. Ve hapishanede edindiğim mahkûm ar-kadaşlar arasında bu üç cinayet yapmış biçare, en iyi insanlardan biriydi. Galiba 16 senedir yatıyor, du; daha da 12 senesi filân vardı Hapishanenin en emniyetli, kendisine en güvenilir insanlarından biriydi. Bunun gibi daha bir kaç mükerrer katil tanıdım ki, eğer ceza-larının mühim bir kısmını çektik, ten sonra hürriyete kavuşacak ol-1 salar, senelerdir azap çekip neda-' „ met getirdikleri için belki de ce-| -v(r miyetin en iyi insanları olurlardı. B
Söylendiğine göre hele Sinopl 4 kalesi, böyle 30 seneliklerle dolupı taşmaktadır. Bütün bunlar ümitsiz! zavallılardır. Sıhhat şartlan, gıdı |p şartları bozuktur. Belki maddeten sııy yaşamaktadırlar; fakat manen öl- ttK mü.şlerdir. Bunlar hakkında rahim d ti ve şefik olmak vazifemizdir. Unut p mıyalım ki, bunların çoğu, çok es- '■ ki zamanlarda cinayet yapmışlar-' Ç , dır. O zamanlar ki, maarif nuru ’ yoktu; sosyal inkılâplar anlaşılamamıştı; aile telâkkisi çok geri idi:, insanın kıymeti pek bilinemiyor^" , Bu katillerin suçu yok demiyı^ ’ ı ama, bunda o devirdeki geri zuı-f'1 niyetin, cehaletin de büyük sorumu! olduğu inkâr edilemez. Bu biçare-f ler o zamanın havası içinde katil1 olmuşlardır. Cehalet, ihtiras, kin. insan kadrini bilmemezlik cinayet-! lerinde büyük bir rol oynamıştır. Eğer bu cinayetleri zamanda ve! mekânda mütalea edersek, bundal cemiyetin de bir mes'uliyeti oldu-l ğunu kabul etmemiz zaruridir.
O halde yapacağımız iş, bir kalemde bu biçareleri katildir, diye şefkat ve merhamet sahamızdan kovmak değil, bunlara karşı di uluvvü cenap göstermektir.
Bugün demokrasi inkılâbile yeni bir devir başlamıştır. Eğer cezalı rının mühim bir kısmını çeken bil biçareleri çıkacak olan Af Kanu-i nundan faydalandırmazsak, hepsini ebedî bir ümitsizliğe mahkûm etmiş oluruz. Unutmıyalım ki, af 13 kırdığı çıktığı zamandanberi bıın-l lar bu ümitle yaşamışlardır. Şim diye kadar çektiklerine ilâve ola-rak, bir ikinci ümitsizlik cezasını da eklemek bize çok ağır mânev] bir sorum yükleyecektir.
Mümtaz Faik FENı.t
H
ı -
İl
y|
1c
t
rl
11
u 14c
Almanya’ya 10 gemi ! sipariş ettik
Hamburg, 15 (a.a.) — «Uniteı Press»: Hamburg Harbour News ga zetesi, Türk hükümetinin Bremer haven şantiyelerine 10 balıkçı ge-misi ısmarladığını yazmaktadır. Siparişi alan Schichan inşaat firması Batı Prusya’dadır.
Bu 10 geminin inşaatı bir senede tamamlanacaktır. *
Ahmet Paşaya döndü: |
(Sen, Hersek oğlu.. Bankamdan
Kaıerııı, * o iz» . müsflkane bir tavırla:
Ferriyer, hatır dit
i Churchill bir otomobil kazası geçirdi
Londra, 15 (a.a.) — «United
| Press»; Churchill, bugün bir oto-' mobil kazası atlatmışsa da hiç ya-‘ ralanmamıştır.
Federal Almanya ve Avrupa Konseyi
Londra Radyosu, (Basın _ Yayın) — Federal Almanya temsilciler meclisi, Batı Almanya’nın Avrupa konseyine girmesi aleyhinde muhalefet lideri Schumaher tarafından verilen takriri ezici bir çoğunlukla reddetmiştir.
Batı Almanya başbakanı doktor Adenauer, Şuman plânının Alman» ya ile Fransa arasındaki iktisadi rekabete son verebileceğini ümil ettiğini eçıkça beyan etmiştir. Baş* bakan’a göre Şuman plânı tatbik edildiği takdirde, Saar meselesi bütün önemini kaybedecek ve bu plânın çerçevesi dahiline girmek suretiyle beynelmilel bir mesele olmak-tan çıkacaktır. Yine Adenauer’e gö. re, Almanya’nın Şuman plânına ka tılması, Batı Almanya devletini!?A! rupa birliğine dahil edildiği manası na gelecektir.
Spaak'ın demeci
Eski Belçika başbakanı Paul Henri Spaak, dün Londra’da verdiği! bir demeçte, Batı Almanya sosyalist]! lerini, Almanya'nın Avrupa konse-j yine iştirakine muhalefet etmemeye I davet etmiştir.

Comments (0)