4
Kr.
»
»
Kr
)
»
)
\YTÎP HXR
HERDE
idare: lfuruosmanlye No. 11 Tel «d resi: «TBNİ KABAH» İSTANBUL Telefon: 307M
B K D B L 1
Bcneol »400
1000
Wv
eaaeflîia j
I
I
-■
İ.
✓-
rJ

1
Pazartesi
15
MART
1946
Onuncu YU
No. 3257
ABONI
Tür kıyı Senelik M00 « aybk 1000 3 .yUt SOC ı aylık

KURUŞ
Genel İdare Kurulu Sözcüsünün İthamlarına
A
Y

F.Arnada Haysiyet Divânına Verildi


Grup sözcüsü: “Grup bir kısım arkadaşlarımız gibi şahsî görüşler ortaya atmak ve nümayişler tertib etmek yoluna gitmemiştir» diyor
V
t
Eskişehir Demokratları a ra sn. m dia da şddetli galeyan başladı, dün bir toplantı yapıldı
Ankara, 14 (Hususi- — Demokrat Parti Genel idare Kurulundan yetkili bir zatın son hâdiseler hak tında basına diin akşam yaptığı Açıklamaya mukabil hu akşam da Partinin Meclis grupunöan yetkili bir zat göyle cevab vermiştir:
)
— Dün Demokrat Partiden salâhiyettir Dit zat tarafından yapılacağı söylenen demeç vfikıa ve ha kıkatlen uymamakta, hâdiselerin inkişafı hu hususu yakın bir zamanda meydana koyacaktır. Parti Meclis Grnpunda yayınladığı son
tebliğ hakkında ileri sürülen fikir ve iddialar aynen üzerinde durulmağa değer. Grupun bir tatil dev resinde izah etmesine mâni gözüken bir hüküm ve ne .de parlâmen tolar hayatında bir teamül mev-rt)ei’omı 6 acıda/
Bir Okuyucusundan
Yalman'a
Haklı Olanlar
Reyinden Korkmazlar'...
açık mektub
■■■■■M MM■MM» ——( fr- ■(
Stokun doÂtuaa düşmüş; Genel Kurul heyeti canım ve güzelini bir partiyi böylect heva re he-vetti veyahud kibir re nalıreti uğruna pe’Gfn parça edemez ı e etmemelidir. Her tenkidciyi bozguncu, hain, ve alçak sapmaktan vazgeçmeli ve en biiyiik hakem olan partinin son. organına yâni büyük kongreye baş vurmalıdır.
emokrat Partideki ihti • lâfın, ne kadar çetin bir safhaya girdiği malumdur. Genel Kurulun, altı âzagk, dj kaybetmiş olmasın» rağmen, sağa sole aforozlar yağdırarak tard ve ihraç kararlan vermesi ve Meçlta Grupnnu da parçalaması şüphesiz ki ue hoş bir man zara, ne de akdhca bir harekettir. Bu hallerden kimlerin sevin dlğini ve el öğürdürdüğünü gör mek, aklı ve iz'anı babında filanlan uyandırmak için yeter de artar bile.
Demokrat Parti kurucularının, oturdukları dalı kesmek -ten başka bir gey olmıyan bıı durumları karşısında ne^e ve şetaretine hudud tasavvur edl-lemiyeulerin babında Halk Par ti Genel Başkan VekUi Hilmi V ran var. Bir müddettir hâınıış olan bn politikacı şimdi memleket içinde seyahat Ih ra çıkıyor, Halk Partilileri teşci ediyor. De mokrattara iltifatlar yağdın -yor, muhalefetin hu halinden faydalanarak yeni seçimler ya-pılmıyacağını -ne zâlim istihza', tebşir ediyor, hasılı sevincin -den kabına sığamıyor ve ne ya pacağmı âdeta şaşırıyor.
Diğer taraidan meserret nâra lan atanların başında Vatan gazetesi başy azarı Ahnıtd E -min Yalman da var. O da her gün sütun sütun yazı ile De -mokrat Parti Genel Kurulunu tnsfi^» hareketlerinde takviye ediyor, aman bu kadarı yetmez 1 daha başkalarını da çıkarın, partiyi tam Nasreddin Hocanım Kuşuna çevirin, tecanüsü, vahdeti sağlayın tavsiyelerinde bu lunuyor. Bay Yalman bir taraf dan bunu yaparken, yani fesad ocağını apaçık bu ziimre hesabı na kaynatıp dururken bir taraf dan da birdenbire dönetek ken

W-’
Bir bemehrai Parti Kongresinden sonra Adnan Menderes ve Fuad Höpriilii ziyafette
D, P. Genel İdare Kurulu
Seç imleri yen ileme yoluna gitmezse
Tuttuğa iklikametin doğruluğundan \şiibhe etmekte olduğu açıkça anlaşılır
frpidub aldık, »i.bugün içinde buhtvn fi demokratik sona ken miTid


Bir
P?.r
Demokrat bocaladığı bir şekilde • n biliîiebi için takibi gere-
çıkar yolu göstermesi baklan muhtevasını pek mühim bulduk. Umumî efkârın ihtilâf ve buhranı ne yolda karşıladığını gös teren ba mektubu aynen dercedi-yoruz:
Denizyolları
primleri neden tisinin ve «Mete»inin"tarafmî' olduğunu iddia edecek kadar i-Bi azıtıyor. Halbuki Geneli kuruldaki tahakküm ereninin neşir vasıtası oıa . fak «Vatan* ceridesini kullan -
veriimiyor?
Kamarotlar da
dıklannı bu memİekettZUbHmf-' Amerİkaiü ffeOlHe
ı

T
AR İH bir tekerrürden ibarettir. Türkiyemizde bir, bıı- bir buçuk asır
son zarfında cereyan eden hâdiseler maalesef maddî ve mânevi neticeleri bakımından ekseriyetle memleket ve millet aleyhinde tecelli ettiği için bizde tarihin tekerrürü de ayni mahiyetleri veya ayni istidadla-n taşıyor. Bunu teessürle kaydederken şu ibret noktasını da elemle tesbit etmek gerektir: Bir felâket bin nasihatten yektir derler. Halbuki biz hiçbir felâketten ders almamakta olmalıyız ki tarihimiz böyle tekerrür edip gidiyor veya (Devamı Sa., 5; SU., 5 de)
Emin lal -bir okuyucu mektubu ay
“Dünü bugününe bugünü yar)nıne uymtyan Ahmcd Emin Yalman'a...B
(Vatan) gazeteci ba^yaıara nıeâhıırfD Ahnıed mana hıtab eden mektubu aldık. Bu nen neşrediyoruz;
(VATAN) BAŞY AZABIN A AÇIK MHKTUB
Sayın bay Yaîmasr,
1936 danberi yazılanmx o -kurum, önce haftalık (Kay -nak), daha sonra (Vatan) gaze telerinde okajuculuğunuzu yap mış olmanın verdiği hakla size (Devamı Sc., 5; SU., 3 de)

Eski Alman Subay iarı
—-----
Kontrol altında tutul acak
Berlin, 14( A A,) — Alman yadakl müttefik kontrol konseyi işgal bölgeleri kumandan lanna verdiği bir emirde eski Alman polis, itfaiye, ticareti bahriye ve silâhlı kuvvetlere mensup subayları kontrol etme lerl lüzumunu bildirmiştir.
Amerikan asker hükümeti ta rafından bugün yayınlanan bir raporda bildirildiğine göre bu tedbirler Almanyanm yeni, den silâhlanması hususunda atılacak ilk adımı teşkile ma tuf bulunmaktadır Bu rapor da hatırlatıldığına göre geçen ocak ayında müttefik kontrol konseyi eski Alman subayları nın kontrolü hakkında bir an laşmaya varmış bulunuyordu.
Diğer taraftan bölge komutanları ilmi ve pedagojik sa balarda araştırmalar yapan ve sporla uğraşan eski subay larm adetleri hakkında da ra porlar hazıilanmağa memur edilmişlerdir.


«. M. VASIF ÖKÇUGİLIn hazırladığı İngilizce- fürkçe büyük lügatini İlk fasikülü satışa çıkanlmııjtır. 1600 şahlfeden İbaret olan bu eserin bu yeni bankamda, 120,000 e yakın kelime dcrcedllmlştir. Ansiklopedik vüe’-attfe olan bu lûgattakl maddeler İştikak göre tanzim edilmiştir
Birinci fasikülün fiatı 4,5 liradır Yayan: KANAAT KİTABEYİ
161ar konferansı


® w
pa Birliğine ve Yunanistanın
Türkiye
iştirakler?
11 saatlik çetin müzakerelerden sonra Amerikan âyanı MarshalPın Avrupaya
I Paris, 14 (A. A.) — Re üter mu-
habiri bildiriyor:
Yarın Pariste açılacak olan 36 lar konferansında İngiltere Dışişleri Bakanı Br-vin'in siyasî bakımdan olağanüstü ehemmiyetli bir demeçte bulunması beklenmektedir.
Avrupa, memleketleri temsilcileri Bevin’in beyanatını görülmemiş bir ilgi ile beklemektedirler.
Paris siyasi çevreleri gündeme alınacak en mühim meseleler arasında Almanyanm batı Avrupa i-çin hazırlanmış olan iktisadi plâna idhal edilmesinin birinci plânı işgal edeceğini sanmaktadırlar.
16 lardan bu yolda yapılacak teklifleri desteklemeleri istenecektir. Bilindiği gibi bu teklifler Al-hıanya hakkında Büyük Britanya

11


I

9
yardım plânım aynen kabul etti 1 Fransa, Amerika ve bir batı bir $ ligine dair Brükaelde cereyan edenj görüşmelerde tesbit edilmiştir. 1 Marshall plânının neticelerileşi meşgul olmak üzere 16 memleketi daimi teşkilâtı tarafından sarfe-2 dilecek faaliyet ihtimal ki Fransız! temsil heyeti tarafından, lngilız-1 lerlc görüştükten sonra, tesbit e-J bilecektir. •
Portökizin, İspanyanın da Mar-Z shall plânına idhal edilmesini tek-î lif edeceği sanılmaktadır. İrlundaJ temsil heyetine mensub bir zatj dün akşam Portekiziıı böyle bir ni2 yet beslediğini ve bu yolda bir tek J •if yapıldığı takdirde İrlanda heye-j tinin bunun aleyhine rey vcrmlye-2 ceğini bildirmiştir. j
Diğer taraftan öğrenildiğine gö-j (Devamı Sa., 5; Sü„ 2 de) J
t
«L *{
Amerika Cumhurbaşkanı Trunıan
Amerikan Yardımı1 Mucibine? Türkiyeye Veriien


II

»
i 7 z
Hafif bombardıman uçakları hava müsaid ol îuğu takd' d? İstanbul ve Ankara üzerinde uçuş gösterileri yapacak..
Amerikan yardımına İstinaden
Türk Hava Kuvvetlerine teslim edl lecek olan ilk uçaklar bir A-26 İhva der filosundan müteşekkildir Ame | ylkanın Türkiyeye yardım Misyonu 1 Birleşik Amerika Hava Kuvvetleri Grupunun başkanı General Hoag bu uçakların bugün filo halinde İs tar.bııl ve Ankara üzerinde uçacak larıüı bildirmiştir.
Uçakların İstanbul üzerinden sa at 10 30 ile 11.00 arasında, Ankara üzerinde 12,00 İle 12,30 arasında uç maları beklenmektedir. Uçakların İstanbul ve Ankara üzerinden geçe çekleri saat değişebileceği gibi el-verişil olnuyacak hava şeraiti yii. ziinden uçakların yola çıkmamalara da mümkündür. Uçuş tehir edildiği takdirde uçaklar hava şeraitinin müsait olduğu İlk günde Türkiye v ye hareket edeceklerdir.
A—26. Amerikan hafif bonıbardı man uçaklarının en mükemmeli o laıak kabul edilmektedir Amerikan mühendisleri bu uçakları, savaş bi (Devamı Sa., 5; Sil, 7 de;




I





Türkiyeye verilen Amer ikan uçaklarından bir!
AKVİMDEN BİR YAPRAK]

Sabık Irak Başbakanı Nu
I
w
raid^nmS^ rine kakıyor la rmış I I d İStOOİJÖİÖ

*

re
Fazâ Kenan önerin Irtifambiz tat Celâl Bayar tarafından Ah-med Emin Yalmanın kulağına l'Hddanmadj mı? Sonra müfrit -™re(l) o tertibi! ve düzenli bti-l Jnmlar hep «Vatan» sütunların I m,? KeMaj* Öneri bi-1 ftlv^ya.,1,,rhl.verek komtinlz
7


Son zamanlarda Denizyolları idaresinde çalışan bazı karna -totlann Amerikan ve İngiliz leplerine geçtikleri bildirilmektedir. Biz. de bu hueuada yaptığımız müieaddid tahkik ve te-(Devamı Sa., 6; Sil., 5 de?
I
ğ-n()aki tezvir kavn J ı . ’
mı? Ravm mareaa! FevzT
Cnkmak’ı dahi slne«ın7 aI^’‘, I P-nh Wr wbcke lâk.rdu,. 1X ' fr-'id kumkumaeınca İddia ed!l I
PKrtizanhlı 4..
afmak ve deki tarafglrâne yazık »a ₺MrIi bir İhale
2 saat süren
•7“ ıtırı


9
büyük zelzele
---------------o------
Blndney: 14 (AA.) — Avustural ya radyosu tarafından blldlrildlul-y ne göre Sldney rasathanesi Pasifik Oknanusunda Ciııarn adası civarın da bu sabah saat altıda başlayan ve iki saat süren çok nldckljj bir yer depremi kaydetmiştir.
“ —ve maddi kayıplarm fev.
A jA m — —
ktadiA
insan
kaliidı ağf olduğu samım
Paşanın Adanada verdiği mühim demeç
Adana: 14 (AA.) — Dün bir İrak uçağı Ue şehrimize gelen ve nava nm muhalefeti yüzünden yoluna devam edemlyerek geceyi şehrimiz de geçiren İrak âyaıı Meclisi başka m ve eski Başbakanlardan Nuri Sa İd Paşa bu sabah saat 10 da Pa-mukpalasta Ajans ve Basm temsil ellerini kabul etmiştir.
Seyahatinin sebebi hakkjnda sorulan bir suale Nuri Sair Paşa bu seyahatin hususî mahiyette olduğu nu, yazı lstanbulda geçirmeğe evvelce karar vermiş bulunduğunu ancak Irak Parlamentosunun dağılmış ve seçimlerden sonra yeni parlamentonun haziranda toplan, mış bulunacağını kendisinin de o »aman Iraktı dönmüş olması icap edeceğine göre yazı Lstanbulda g₺

«.•ir». mlyeceğinl ve bundan dolayı da ilkbaharda istirahat etmek üzere bu seyahati İhtiyar ettiğim söylemiş vt) bu arada Ankaraya uğıayacagı-n: İlâve etmiştir.
Filistin meselesine t( ıa: Nuri Said Paşa demiştir k.
Flllstlnde durum Arab tezine uy gun olarak gelişmektedir. Birleşmiş Milletler teşkilâtındaki müzakereler sırasında Türklyenin takip etti ği hareket taı/ı Arab âleminde bü-rJ*(i )İUA| ITİ 7 yne^buclnı

•*c)en
yük bir memnvnh bulunmaktadır- Biitt klyenin bu harekcür net ve şükran hlele Isr.
DtTbya giyaftl fihvalh faolduğuji.ı d-dr a (Det'umt Sa

I

ilde uyandjrjn’.14 r r ı i) I At I i i i



me^iekdaş kumarhanolcr üzerine röportaj yapıyor. Oldukça merakı celbedecok yazılar. urkaoaş
(Mimara batakhane di f t Jj Ç
yor... Daha başka
isimleri te vardır: Tripo, Bitirim yeri de drrîer. Eskiden «dükkân» derlerdi. Ocferusu kumarhano» dir.
Memtevetimüdo böyle gizli kumarhane işletmek dünyanın en kârlı ticaretidir. Fakat bu işi yapabilecek adamın evvelâ yumruğuna tükürünce ortaya atılıp raklblerini susaya durdurması, sonra icabında masanın başına yerleşip on bin lira kaybo tahammül edebilmesi, ondan sonra da adam col-bhdecek kadar hatırını saydırması lâzımdır.
Meslek oîarak kendilerine kumar-hazlıgf seçenler geniş yaşarlar; dostlarını, metreslerini iyi yaşatırlar... Paranın gittiğinde değildirler, çünkü yomasının ortasındaki (ganyot) ya-



v U


imar bı »’ •_ u ân s
ız muhitinin tâbıriio (ma-ıhlhl hesabına boyuna
lUîi Hanakriçrliîı Kürekçilerin, ip\- »byrrVl.ırın bîre
rr
tın oluk olmalarının sebohı hudut.
Gizli kumarhar.elor ^ınde manûy* kanaatiiı naınuskâranc (!) çalıdan».-n olduğu gibi elh -?-âPi Ö İ nc öl^en enayileri e?-_______________) ne düşen enayiler* ttr dn vardır. Bunların içinde öyle açık gözleri vardır kİ bu kadar işlek zekâ-karşısında hiddetten ziyado ha; ete hattâ hayranlığa düşmemek kabil değildir. .
Pas kapatmak, isfoll çekmek, dokuz çıkarmak, natürel işlemek gibi çeşit çeşit hileler yaparlar. İstanbulun hileli kumarbazlığı başlı başına bir âlemdir.
Bunun sebebi bir telâkki meseluü-dlr; kumarda hile hor yerde vardır fakat Avrupada oyunda hılo edenler pek fena nazarla görülürler; t yüksek cemiyette böylo adama k
selâm vermez; bizde iso «gözünü açsın da boğulmasın. Oyun hu!» derler; kumarhanede boğuntu tlo enayinin paı.r sini alan kabadayıların kOfüre (ahum* mül edomoylp adam vurdukları çok Sürülmüştür.
4 I /I / ----
ıt(.

SAYFA: 2



1


OlıUYtCU DİYOR kİ
- -.r-* — . . - _ 1 -r - » - _ , ~ ’ ~ ~
Yazan: Profesör Kenan Öner
— 15 — (
CUMHURBAŞKANININ MEMELEKET SEYAHATİ
Memleketteki siyasî partiler içinde bu seyahatlere ilk itiraz eden Millî Kalkınma Partisinin lideri Dcmirağ olmuş, hattâ işe biraz da mali şekil vererek iktidar partisi siyesetine hadim olmanın, bu propagandalar ile —Cumhurbaşkanının millet kesesinden aldığı harcırahlar ile— kaça mal olduğunu soracak kadar ileri gitmiş, hükümetçe de sayın înönünün bu seyyahatlar için harcırah almadıkları ilân edilmek suretile bu iddia tekzip edilmiş, fakat maiyetleri hakkında bir şey söylenmemişti.
Beıme bu seyahatlerin malî kısmı işin en ehemmiyetsiz taralını teşkil ediyordu. Asıl önemli nokta iki başkanlığın bir şahısta birlcş-mesile milletin hürriyet ve serbestisine vurulacak darbe idi. İki cepheli bir başkanın memleket memleket dolaşarak halka, milletten fazla, partilerden birine bağlılığını filen göstermesi millet üzerinde sindi rici bir tesir vücuda getirdiği kadar bu caiz görüldükçe valilerle parti müfettişlerinin, kaymakam vö bucak müdürlerile parti balkanlarının da birleşmesindeki mahzur ortada kalır ve böyle bir zihniyet karşısında Demokrasi denilen saadet meleğini ölümden kurtarmak kabil olamazdı. Bu hakikati göz önüne alarak 21 Mayıs tarihli (Yeni Sabah) gazetesinde hukukî düşünüşlerimi (Anayasa ve devlet parti başkanlığı) başlıklı makalede neşrettim:
Devlet vo parti başkanlığının birbirinden ayrılması hakkında memleket runmıunî efkârında görülen temayülâta karşı muhterem Cumhur Başkanmm mensup olduklurı parti kurultayında ileri sürdükleri görüş noktasının hukukî mahiyetini bir hukukçu sıfatile tahlil etmeği faydalı bulmaktayım. Meseleyi basit bir hale getirmek için de dünyadaki nazariye ve tatbikatı bırakarak sırf kendi hukukî mevzuatımızın çerçevesi içinde mütalea edeceğim.
Sayın İnönü bu husustaki şahsî telâkki ve görüşlerini şu sözlerle hülâsa buyurdular: (Ben ölünceye kadar çalışmamıza bu kadar vefalı bir yardım ve kusurlarımıza bu derece tahammül bağışlamış olan Cumhuriyet Halk Partisinin üyesi olarak kalacağım ve kabul ettiği müddetçe başkanı olarak onun siyasetine hizmet edeceğim...»
Bu mütalea milletin bir ferdi olmak haysiyetile derin bir minnetin şükranı mahiyetinde telâkki edilerek ahlâkî bir kemali ifade etse de bunu BÖyliyen zatın alelade bir ferd değil, hürmete şayan bir milletin başı ve mümessili sıfatını da üzerinde bulundurduğu müddetçe izhar edilecek bir tevazu ve kadirşinaslık addetmeğe imkân bulunamaz.
Anayasamızın Cumhurbaşkanlarına aid hak ve vazifelerini tayin eden ve 32 nci maddesile başlıyan hükümleri arasında, kendilerinki bu en yüksek ve en şerefli mevkii muhafaza ettikleri müddetçe parti liderliğini de kendilerine toplayıp toplaıamıyacakları hakkında müsbet veya menfi hiç bir sarahat bulunmadığını ben de itiraf mecburiyetindeyim. Fakat kanunun bir noktada sâkit kalması kimseye keyfemayeşa hareket hakkını vermiyeceği gibi İçtimaî hususlarda bu kadar tahammül minneti de millet kesesinden ödenmez.
Bütün kanunlarımıza emzire emzire hayat veren Anayasamızın üçüncü bölümünde ( Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğu gösterildiği gibi 38 inci maddesi de Cumhıırreislerini, intihabı müteakib Meclis huzurunda ahdü peymana davet ederken yemin şeklini şu suretle tesbit eylemiştir:
tCumhurrcisi sıfatile Cumhuriyet kanunlarına ve Hâkimiyeti Milliye esaslarına riayet ve bunları müdafaa, Türk milletinin saadetine sadıkane ve bütün kuvvetimle mesai sarfına ve derulıde ettiğim vazifenin icabatma nefsimi hasretmekten ayrılmıyacağıma namusum üzerine söz veririm.
Bu madde hükmüne dikkatle bakılırsa Cumhurreisinin riayet ve müdafaaya mecbur tutuldukları şey, mensub oldukları parti veya efradının değil, Türk milletinin hâkimiyeti olduğu gibi bütün kuvvetle mesai sarfedilecek şey de, yine Halk Partisinin değil, Türk milletinin 6aadeti olduğu kayıtsız şartsız bir sarahatle görülür.
Bir hakikat olmamakla beraber tek partili hükümetlerde o partinin bütün milleti içinde topladığı ve onu temsil ettiği, bütük bir müsamaha ile, kabul olunsa bile bu sistemden ayrılarak çok partili bir idare şekli kabul olunduktan sonra böyle bir temsil hak ve imtiyazı mev-cud partilerden hiç birine verilemiyeceği gibi millet denilen siyasî bir varlık da yalnız bir parti mensublarından ibaret farzolunamaz.
Durmadan inkişafına çalıştığımızı iddia ettiğimiz demokrasinin Anayasamızın 3 üncü maddesinde gösterilen millî hâkimiyetten başka bir şey olmadığı düşünülürse bu hâkimiyeti milletten alarak bir zümrenin eline vefmekle de Demokrasinin olsa olsa isyankâr bir münasebeti olabileceği kolayca anlaşılır? Demokrasi ile oligarşi arasındaki fark da birincisinde hâkimiyetin millete, diğerinde de bir zümreye aid bulunmasından ibaret olduğuna göre böyle bir telâkkinin isbatı kabul edilince Demokrasi, derhal oligarşiye istihale eder ki bu da tek partili sisteme sarılmaktan başka bir şey olamaz ve Anayasanın 69 uncu maddesi her türlü zümre, aile ve ferd imtiyazlarının ilga edildiğini iddia edip dururken memlekette yeni baştan bir zümre imtiyazı tesisini haklı gösterecek bir sebeb bulunamaz.
Anayasamız, daha ileri giderek, 32 inci maddesinde: cCumhurre-isi bu makamda bulundukça Meclis müzakere ve münakaşalarına işti-râk edemiyeeeğlni sarih surette bildirmektedir. Cumhurbaşkanlığı sıfatı kendilerinde bâki kaldıkça milletvekili sıfatile de mütalea beyanından menedilen bir zatın —bugünkü mahiyeti itibarile— Millet Meclisinden farkı olmıyan Halk Partisi kurultayında o partinin de lideri sıfatile millete taallûk eden işler hakkında rr.üialeada bulunarak direktifler vermesi Demokrasiyi altüst etmekten başka bir şey demek ol-mıyacağı gibi Meclis âzalarının intihabile seçilen bir Cumhurreisinin intihab mücadelesine iştirak ederek memleket halkını, hiç değilse, manevî bir tazyik altında bulundurmağa hakkı olamaz.
Hâkimiyet millete aid olacaksa ve vücuda gelecek her hangi bir hükümetin millet iradesine dayanması samimî olarak iltizam ediliyorsa milleti serbest bırakmaktan, maddî ve manevî tazyikler tesis edecek yerde onu böyle baskılardan kurtarmağa çalışmaktan başka buna çare bulunamaz. Bir şey ya vardır, ya yoktur. Olmıyan bir şeyi isbat; ■ kalkmak nasıl bir iğfal ise, cihanı sarsan umumî bir cereyan karşısmdti böyle yollarda yürüyecek kadar da vaktimiz kalmamıştır. Z
Evet, Cumhurriyaseti parti infisahlarına mâni değildir. Fakat bu 7 intisab liderlik mahiyetini alır ve her hangi bir partinin tahakküm ve) siyasetine âlet olursa bunun esasi ve siyasî haklara muvafakat derece-1 sini tâyin ve isbat da bunu iddia edenlere aid vc raci kalır... i
(Devamı var) (
do

İçişleri Bakanlığının ce-vablandırmadiği dilekçe
Resmi evrakı imha iddiaal-lo 11-11-94.7 de vazifeme nihayet/ verildi. Vazifeme son verilmesinin sebebini anlamak için 19-11-947 de verdiğim dilekçe - Atom bombası Iıızilo! - tanı bir ay sonra ce vablaııdırıldı. Açık bir haksızlık karcısında kaldığını î-çiıı yapılan muamelenin tashihini dilemek nıaksadile İç* işleri Bakanlığına verdiğim 21-12-917 tarih ve 100 iner-sııle No. Iı dilekçenin cevabını Jıûla alamadım. Dahası var: İçişleri Bakanlığı Evrak müdürlüğüne, mczkıır dilekçenin nereye havale edildiğinin bildirilmesi için verdiğim 21-2-948 tarihli dilekçeni cevabsız kaldı.
Uğradığım haksızlığın dü zeltllmesile dilekçelerimin vablaiidırılmasını isliyorum.
Karaağaç Kurumlan İstatistik evvelki memuru Mehmed öz
İstanbul Ça'ışma Müdürlüğünün dikkat nazarına
Kocaınııstafapaşada oturan adresi mahfuz bir okuyu cumuzdaıı şu mektubu aldık:
Mart ayı ile beraber 3 ay oluyor ki Mensucat Santralde günde beş buçuk saat çalıştırılıyoruz ve tabii o nis-hette ücret alıyoruz. İki aydır evlerimizin kirasını dahi veremiyoruz. Mümessillik va sıtusilo iki ay günde beş buçuk saat çalışacağımızı bize bildirmişlerdi. İki ayın geçmesini beklerken fabrikanın gece işini kaldırıp hep gündüz olmak üzere yine beş buçuk saatlik mesaiye devam edileceğini öğrendik. Fena va ziyete düştük. Bu fabrika, beş buçuk saatten fazlası i-çin ücret vercmiyecck durum da mıdır? Sesimizi duyan, derdimize çare bulan yok mu?
Tavşanlı Sinsması hakkında bir dilek
Tavşanlıda adresi mahfuz bir okuyucumuzdan şu mektubu aldık:
15 gün kadar evvel Türkçe bir film görmek için misafir bir arkadaşla ve ailesile birlikte sinemaya gittik. Gittiğimize pişman olduk. Sigara dumanları elektrik ziyalarını bile karartacak kadar kesifti. Bu sinemada ayni hal tekerrür ettiği için Belediye Reisinin önleyici tedbirler almasını rica ederim.
A' A A R İF TE
00
Orta öğretimde tatil

KUMAR
fBaştarafı 1 incide)
Mcslckdaşırnızın bu hilo ve kuınar dünyası hakkında bir fikir odincbılnıc-si için daha çok soneler gazetecilikle çalışması lâzımdır. Bu gibi kumarhaneler içinde öyleleri vardır ki adaın celbctmek için (Pelalya) ları, geleni gideni kontrol için (Erketeci) leri vardır.
Bunlar gizli kumarhanelerdi*. Gizli denildiklerine göre bir dc aleni kumarhanelerin olması lâzım değil mi7
Evet... 0 da var. Fakat herkesin elini kolunu sallıya sallıya girdikleri bu aleni kumarhaneler - ne hikınet İse - kimsenin tenkidine târizine dü-çar olmaz; oralarda da gizli kumarhaneler gibi bin liraya kâğıd çekilir; oralarda da servetler mahvolur; oralarda da hanümanlar yıkılır; fakat bu, pek tabii görülür.
Gizil kumarhanelerde gelenleri oyuna sokmak, için açık nıoşrob, şûh kadın
lar bulunur. Aleni, hattâ Montekar-, loda olduğu gibi resmi kumarhanelerde, idare hesabına çalışan vo (allü-rniiz) yani tutuşturucu, yakıoı yahud alevlendirici adı verilen güzel kadınlar vardır; bunların kira ile kaldırdıkları mücevheratın masrafını bllo kumarhanenin tesviye ettiği söylenir.
Gazetelerin yazdıklarına bakılırsa memleketimizde kumar alabildiğine genişlemekte. Bu Ibtllâ bir kere alır yürürse ondan sonra artık önüne geçilmez ve kumar yüzünden dilenoiliğe, hırsızlığa, katilliğe düşmüş ne adamlar gördük I
Hükümet ve zabıta bu mes' kadar sıkı davranırsa faaliyet memlekotin kadar memnuniyet vo
lanaoaktır. Sarhoşlara karşı yapılan ioraat kumarbazlara da tatbik edilmeli! Hattâ daha şiddetle...»
no bu göstoroceği ckscriyctlnce o mınnotle karşı-
P.T.T. memurlarının ödenekleri ne oldu?
P. T. T. genel müdürlüğü mesai fazlası ücretlerin ödendiğini bildiriyorsa da alâkadarların böyle bir şeyden haberleri yok..
!■ f - ■ 1 ■ ■■ W II w
İstanbul P. T. T. memurlarının fazla mesai ve palto a -vaıısları hakkında 8 şubatta neşrettiğimiz bir yazıya P. T. T. işletmesi *genol müdürlüğü covab vermiş bulunmaktadır.
Bu cevabda fazla mesai üc Tellerine temas olunarak şöyle denmektedir:
— 918 yılında fazla mesai ve kanunî tatil ücreti almağa hak kesbetmiş olan idaremiz memur ve müstahdemlerinin is tihkakları ödettirilmektedir.
İstanbul P. T. T. bölge başmüdürlüğü mıntakasmda £ıüs tahdem olanların tahakkuk e -den istihkaklarının ödenmesi i çin İstanbul Başmüdürlüğüne de tahakkuka göre gereken ö -denek verilmi;Kir. Ödeneğin kâ fi gelmemesi sebebile bir kısım memui’ ve müstahdemlerin ala caklan düyuna kalmış ise de düyun tertibinden temin edilecek ödenekten bunlar da tediye edilecektir,
P. T. T. işletmesi genel mü-diudüğünün verdiği bu malû -mat üzerine, yaptığımız tahki-
kat neticesinde, İstanbul P. T. T. memurlarına 947 yılının son iki ayına ve 948 yılının da İlk üç ayına aid fazla mesai ücret 1 erinin, halen ödenmemiş olduğunu öğrendik.
Genel müdürlük ilgili ödeneğin verildiğinden ve fazla mesai ücretlerinin tediyesinden bah • setmekte: fakat şehrimizdeki alâkadarlar bu istihkaklarını a-lauladıklarından dolayı derd yanmaktadır.
Hallâ, diğer taraf dan Posta Msmıtodaki memurların (Şok'en Kurban ve Cumhuriyet bayram lanna aid fazla mesai ücretle ri aradan beş ay geçmiş olmasına rağmen henüz ödenmemiş tir.
P. T. T. genel müdürlüğünden gelen yazının sonunda me m urlara palto alabilmeleri için yardım sandığı tarafından borç para verilmesine başlanılmış -tır» deniliyor; halbuki bu yar -dım yapılmış ve memurlardan borçlarına mukabil maaşların -dan bir mikdar kesilmiş bulunmaktadır.


Lise vc Ortaokullarda ikinci kar ne tatili bugünden İtibaren başlamıştır, Derslere aym 21 sinde başla nacaktır, Bazı okullar, tatilden isti fade ederek yurd gezileri tertib et inişlerdir,
■ öğretmen okullarının 100 uncu yıldönümü yarın kutlanıyor
Öğretmen okullarının 100 üncü yıldönümü münâsebetile, yarın Qa padaki Eğitim Enstitüsünde, büyük merasim yapılacaktır
— Harbi Umumîde Bankanın müdürü değil mi idin?
— Hayır; Kemal beyin zamanında dahil değildim. Kemal beye intikal ettiği zaman bendenizi alıkoydular.
— Bankanın sermayesi ne kadardı?
— Eshamın rubu olan 375 bin liradır.
— Bu aksiyonlarda Kemal beyin alâkası nedir?
— Efendim bunlar mütevelli imişler... Bankanın hissedarları mütevelli olan beş kişidir. Bunlar Vehbi, Salâhaddin, Ed-hem, Tevfik, Ferid beylerdir. 375 bin lirayı bunlar koydu. Diğer sermayeyi koymağı taah hüt etmişler. Veznedar ayni za manda mütevellilerin emini i-di.
(Riza beyle Mehmed Ali bey muvacehe olundular.)
Veznedar Riza bey «Hisseler Kredi Liyone bankasındaki kasadadır» dedi.
Reis — (Mehmed Ali bey?) Siz niçin haberdar değilsiniz?
— Efendim hissedarlar hisselerini saklamışlar ben nasıl haberdar olurum.
— Kemal beyin hesabı carisi var mı?
— Senedatı terhin ederek pa ra aldılar; yirmi üç bin lira kadar.
— En pop Kemal bey sizden ne kadar para aldı?
15 MART 1948
HEK SABAH]
Darüşşefakanınikinci] müdürü de istifa etti
eden
Cemi
İki sandal battı, bir kişi boğuldu —a-------------
Evvelki akşam limanımızda fecî bir deniz kazası olmuş, Bakırköy-den kalkarak İs tan bu la gelmekte o-lan Halil Oüner idaresinde! 16 ton luk Nur motörü, köprü yakınlarında, Yusuf ve Osmanrn İdare ettiği iki sandala çarpmış, müsademe ne tlceslnde batan sandalların sahihle rlnden Yusuf kurtarılmışsa da, Os man sulann cereyanına kapılarak boğulmuştur,
Çoruh bugün Amerikaya gidiyor
Amerikadan yeni satın alınan ve bir ay evvel limanımıza gelmiş bu lunan Çoruh şilebi, bugün 7000 ton krom, yüküyle Nevyorka müteveccihen hareket edecek ve dönüşte A-merlkan yardım malzemesi getirecektir
Tıbbiyenin yıldönümü
121 inci yıldönümü törenle kutlanacak
Dün Tıbbiyenin 121 inci yıldönümü idi. Bu münasebetle, bu yıl da. Tıbbiyeliler bayramı İstanbul ve Ankarada’törenle kut lanmıştır.
Sabah saat 10 da, Üniversite konferans (ılonunda bir top lantı yapılmış ve, Tıb Fakültesi dekanı Muhidüin Arelin rahatsızlığı hasebile, açış nutkunu Prof. Nihad Reşad Belge açmış tır. Profesör fakültenin bir ta rihçesini yapmış ve Tıbbin e -hemmiyetini tebarüz ettimiştir.
Bilâhare, ebediyete göçmüş doktorlar anılmış, Prof. Dr. Tev fik Remzi Kazancığil ve Tıb ta lebeleri tarafından ayrıca ko -nuşmalar yapılmıştır.

M Cl TEF E R RÎK
Madenî eşya san’at kârları kongresi bugün
iki ay kadar evvel Darüşşafaka Lisesi müdürü Reşad Alasya, Türk Okutma kurumu ile arasında çıkan ihtilâf dolayjsile istifa etmiş ve ye rine emekli General Mazlûm tâyin olunmuştu, Fakat kurumun yani müdürle de arasında ihtilâf zûhur etmiş ve müdür vazifesinden aynj inak mecburiyetinde kalmıştır.
Darüşşefaka öğretmenlerinden İhsan Tok. yeni bir tâyine kadar müdür muavinliğini deruhte etmiş tir. \ -
Te’lif haklarını Koruma Cemiyetinin gayeleri
Istaııbulda teşekkül «Telif Haklarım Koruma
yeti' umumî kâtibi verdiği izahatta, cemiyetin gayelerinin Türk edebiyatçıları, muharrir -leri, güzel sanatlar mensublan arasında dostluk ve gaye birliği yaratmak, telif haklarını ve müşterek menfaatlerini koru -nıak, ilmi ve edebî tercümelerin yanlışsız ve eksiksiz olmasını sağlamak, adaptasyon ile çalmalara meydan vermemek, bey nelnıilel telif hakkı andlaşmala rina Türkiyenin de iştiraki için çalışmak, kıymetli Türk eserlerini yabancı memleketlere ta -ıııtmak, muhabir ve sanatk&r-larıp emeklerini korumak ve bu hususda mesleU sigortalarının tesisi için gereken kanunî ted -birlerin alınmasını sağlamak ve cemiyet mensublarını kontratla çalışmağa teşvik etmek olduğunu söylemiş ve daima İlmî olup asla siyasî bir maksad gütmediğini ilâve etmiştir.
İlkokul çocuklarım ilgilendiren filmler
Fatih İlçesi dahilindeki ilkokulla rın kooperatifleri blrleşeıek, hem film çeken ve hem de film gösteren bir sinema makinesi satın almışlardır,
Umumî sinemalarda İlkokul çocuklarım ilgilendiren filnı gösteril mediğinden çocuklara bu makine ile hazırlanmış filmler gösterilecek tir, v
Otelde bulunan ölü
Alemdarda, Mahmudiye linde 25 numarada 4 aydır makta olan Ahmed dün odasın da ölü olarak bulunmuştur.
Cesedi muayene eden Adlî tabib ölümün kalb sektesinden mütevellid olduğunu bildirmiş, gömülmesine izin vermiştir.
ote otur
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
ıı
içyiiz
■ ı
F-
L
t
4
Yatan Cv
Tefrika l¥e. 205
*
— Şubattan nisana kadar o-tuz bin lira para aldı.
— En son aldığı ne kadar?
— 3 Nisanda üç bin lira al-dL
— Hf.agi fırkalara dahil oldunuz?
— Ittlhad ve Terakkiye girdim. Bir sene kadar kaldım. İs tanbula gelince fırkalara girmedim. Esasen memurların siyasetle uğraşmamalarına dair bizden taahhütname almışlardı-
— Terakkiperver fırkaya gir diniz mi?
— Hayır hiç bir fırkaya girmedim.
— Riza bey İktisad Bankasının veznedarıdır, değil mi?
— Bunun iki vazifesi vardır. .Hem bankanın veznedarıdır.


Hem de mütevellilerin vekilidir. Şimdi söylediği maltı mat mütevlliler namına söylediği malûmatıdır.
— Kemal beyin yeni faaliyeti hakkında malûmatınız var mı?
— Bendeniz bankaya gelince ye kadar Kemal beyi tanımazdım Siyaset ile katiyen konuşmadım bendeniz vazifeşinas bir memurum.
'Bunun iizeriue muhakemeye nihayet verildi.)
Komiser Cavid vc kah)alarm müaeı;?mesi
18 *ğııstcs 926 cer? ı nü saat on dört buçukta ı mahkemesinde cels( Maznun mevkiinde post.. ■ rü Hilmi efendi bulunuV'





lâl
ildi. LİİdÜ •du.
Beylerim Ya'ova safasına mı gidiyorlar?.
ENEVREOE toplanacak «Birleşmiş Milletler Basın hürriyeti» konferansına bir zamanlar hürriyeti şallaınaya kalkışmış olan profesör Nihad Erimin gönderilmedi etrafında yaptığım muhayyel mülakatın üzereden bir hafta geçmeden bir kıyamettir koptu. Meğer sade şaloı profesör değil, Frengistana yapılan her gazeteci soyahatinde, kafi'anın kösemeni vazifesini gören sabık (Ta-nin* başyazarı da, yetmiş yaşına va makamsız nazır gibi, olyevm gazetesiz başyazar bulunmasına rağmen, sey yahin listesine dahilmiş. Hattı yine gazotesiz gazetecilerden Fatih 2ıfkt Alay da hürçyet diyarında (Basın hürriyeti) etrafında konuşacak gazeteciler kafilesine katılacakmış. K aragöz perdesinin meşhur (Yalova safas») na benzlycn bu teferrüo alayına, gazeteciliğe nisbeti sadoce bir gazeten r. üstünde ismi bulunmaktan ibaret olan jb meslekle alâkası (C. H. P.) nin na yat dairesi şefi olmaktan ibaret oı)-lunan Cemil Barlası da ilâve ete ’iz mi (Cenovre) do (Sasın hürriyeti) konferansında Türk gazeteciliğini temsil edecek heyet hakkında payda etıniş olursunuz.
İşte İstanbul Gazeteciler Başbakana vc Basın Yayın dürliıgüno birer teessüf telgrafı çekerek, bu acaibliği protesto etmiş. Fakat göreceksiniz ki bu teessüf telgraflarına rağmen (Cenovre) de toplanacak olan (Birleşmiş Milletler Basın Hürriyeti) konferansında Türkiyeyi, bugün hiç birinin gazetecilikle alâkası kalmamış veya hiç olmamış bulunan bu sabık kalemşorlar temsil edeceklerdir.
fi*
btr fıkır
Cenı.yetı, Genel Mu*
Madenî eşya sanatkârları is tihlâk kooperatifinin yıllık kon gresi bugün saat 9 da Eminö -nü Halkevinde yapılacaktır.
İdare heyetinin, bir kısıra kooperatif azalan tarafından it ham edilmesi sebebile toplan -tının şiddetli tartışmalara se -beb olacağı tahmin edilmektedir.
fi. P. Bucak kongrelerine diin de 11 semtte devanı edildi
C, H, P, Bucak kongrelerine devam edilmektedir.
Dünde, Istaııbulun on bir semtin den kongre yapılmıştır. Saat onda yapılan Kasımpaşa merkez bucak kongresinde milletvekili Profesör Mekki Hihnıet ve Mim. Kemal Ö-ke, C. H. P. 11 idare kurulundan Me liha Avni, şehir Meclisi üyelerinden bazıları hazır bulunmuşlardır
Fatih Merkez kongresi de saat 16 da yapılmış ve C, H, P. il idare 'ku rulu, başkanı Sadi Bekter de bulun muştur. Saat 14 de yapılan Rami bucak kongresine, İstanbul milletvekili General Refet Bele ile İçşi milletvekili Ali Rıza An iştirak etmiştir.
Bundan başka, dün Bakırköy, Ar navutköyü, Anadolu Hisarı, Büyük dere, Yeniköy. Alacalı, Kisiklı ve Ya lovanm Çınarcık bucağında kongreler yapılmış, hepsinde de muhtelif mahallî dert ve dilekler öne sürül ınüş, hararetli tenkidlere yer veril miştir-
Yeni gelen otobüsler
E. T. T. idaresi tarafından İsveç Scania Vabis firmasına ısmarlanan otobüslerden beş ta I nesi daha İsveç bandıralı "Bar daland» şilebi ile şehrimize gelmiştir .Bu suretle ısmarlanan 50 otobüsden 25 i teslim alın -mış bulunmaktadır.
Son gelen otobüsler Şişli -Beyazıd hattına tahsis edilecek tir.
Diğer tavafdan Sütlüce, Has köy, Kasımpaşa, Şişhane, Kara köy, Sirkeci otobüs hattı dün -den itibaren faaliyete geçmiştir.

t


Beyaz sakalile Hilmi efendide! altmışlık bir ihtiyar hali var- | dı. Maznun Kazanlıktı olduğu-( nu, îstaııbulda Davudpaşada ı ikamet etmekte bulunduğunu 327 de telgrafçılıktan ayrıldığını, ı Kara Kemal ile bir kalemde ça-ı lıştığını, kendisinin mümeyyiz 1 Kara Kemal müsevvid olduğunu,! meşrutiyeti müteakib tensikat l neticesinde memurin kalemi! müdüriyetine geldiğini. Kara? Kemalin de şubelerden birinde) mümeyyizliğe tâyin edildiğini.) Kara Kemalin vazifesini benim* semediğinı. İstanbul, Edirne?) Selanik arasında gezdiğini, bir* giırı Kara Kamale bu halin boy ı le devam edemiyeteğini söyle-i nıesi üzerine Kara Kemalini 337 senesinde istifa ettiğini, ]
A kendisinin de mczuneıı Kazanlı' ğa gidip bir müddet sonra av-| det ettiğini söyledi. I
Fakat memuriyete başlattı-! vılmadiğınt, kendisine taşrada! memuriyet verilmek istendiğini, o sırada Şehremini îsmet? beyin kendisini Bakırköy bele-) diye müdüriyetine tâyin etmek! üzere iken Talât paşanın Karat Kemal ile görüştükten soura!
olamaz dediğini nakletti. !
— DeA.ck vnüsevvıd Kara Kel mal iaşe nazırı Kara Kemal ol-( du. Tahsili ne den lâsı laLüi \ ..v ı,'-


Ben geçen yazımda da anlatmıştım; Bu itirazımı sakın:
— Acaba Fıkracıda da ını beteş seyahat hevesi uyandı? yolunda tefsir etmeyin, çünkü Frengistana öyle uzun yolculuklara valde müsaade etmez. Ge çen gün «Vatan» başyazarının fesad ve tezvir dosyalarını elde etmek için Yunanistana kadar yaptığım tayyare seyahatini bile hâlâ valdeden saklıyorum ve boşboğazın biri tarafından haber verilecek diye ödüm kopuyor.
Bizim patrona gelince onun da millet kesesinden böyle seyahatlere ya-naşmıyacağını belirtmiştim. Bu itibarla nalıncı keseri gibi hep kendi tarafına yontuyor! ithamına maruz kalmaktan korkmadan düşündüklerimi a-çıkca söyhyebilirim. Zira «Yem Sabah» cılar arasında bu seyahato uzaktan, yakından talib ve hevoskar olaıı dün nasıl yok idise bugün dc yok...

Benim merak ettiğim cihet başka: Paris konferansına, ehil olanlardan ziyade hep böyle ahbab ve yaran gönderilmesi yüzünden şu Amerikan iktisadi yardımının esirgenmesi hengâmesi üzerinden daha bir ay bile geçmeden eş dost kayırmak zihniyeti nasıl olurda hâlâ bir tarafa fırlatılıp maz?
Düşünün bir kere: Bir yanda (Basın hürriyeti konferansı), öte da hürriyeti şallamaya kalkışmış biri profesör Erim; (Ulus) ta çeyrek asır| durup dinlenmeden totaliter bir gidi-şin meddahlığını yapmış bir Falılı RU-j kı Alay; gazetecilik bahsinin lyrabııı-üa değil, etrafında bite hem yeri, hem de behresi bulunmıyan bir Barlas ve nihayet uzun ve ınihnetli bir yazarlık ömrünün son yıllarını âzad kabul et-j mez bir kalem köleliğile tetvic (!) me-haretinı ve işbilirliğinı göstermiş bir; Yalçın... Yâni en şümullü mânasileî üç kalemşorla ve bir de kahve dövtıcü-j lerinin hınk! deyicisi...
★ 1
Milletlerarası konferanslarda âdet midir, değil midir pek bilmem amma} şayed o (Basın Hürriyeti) konferansının idarecileri yerinde ben olsaydım, bu Yalova safasına çıkmış gazetesiz
alıl-
kalemşorlar ka/Hesı'e yamaklarını:
— Yanlış gelmesiniz beyler! Cümle-; sile istikbal eder vc kendilerine İspanya istikametinde yollarına devam buyurmalarını kemali nezakette rica eder dım.
Yarabbi, şu millet parasıle taralılar sevindirmek ve yftron ağırlamak sevdasından ne zaman vazgeçeceğiz acaba? Hâlâ anlaşılmadı mı kı bu saıtc-ce ayıb olmakla kalmıyor, memlekcie zararlar da veriyor.
FIKRACI
r l W
TAKVİM *
MART 1946
•4
1364
Rumi
1 Mart
İ 2
2



15
Pazartesi
1367 Hicri Cem evvei
4
Kasını 129 - AY 3 - GÜN 75
Vakitler
« V
r 4
J **
Güneş
Öğle ikindi
Akşam
Yatsı (imsak
Vasatl
D.
12
23
44
15
46
36
S.
6
12 15 r»
4
Ezani
S. D.
11 58
6 09
9 29
12 —
1 -31
10 22
I

J
SAYFA. 5
5 MART İM:?
T C N1 S 13 O

on
alberlor
Bir nutkun
I
î
tafsilâtı
raes, söz söylerken i dinleyicilerini soğuk kanlı olm«ğ* dAvet etti ’ Charleston, (Güney Caroli-na). (A.A.) — Charles-tonda verdiği nutukta eski Dışişleri Bakanı Byrnes şun i lan da söylemiştir: -İ
Birlaşik Amerika şimdiki ) dünya buhranını karşılama- | hazır mıdır? Hayır, hazır değildir,
Byrnes, şahsî kanaatini i- 1 fade ettiğini belirtmiş ve §im 1 diki milletlerarası vaziyet j hakkında büyük endişeler iz- 1 har etmiştir. Hatib, dört, l eş j haftaya kadar bu vaziyet 5y 1 le bir şekil alacaktır ki o za- ı man Birleşik Amerika kâğıd 3 üzerinde değil, üniformalı bir I ordusu mevcud olmadığına 1 teessüf edecektir, demiştir. (
Bu hususta Byrnes, mec- 1 bun askerlik usulünün sür- j atle kabulünü ve bilhassa a- î tom bombası dolayısile diğer ( lerine tercih edilmesi gere- ) ken Amerikan hava kuvvet- \ terinin arttırılmasını tavsiye ) etmiştir. j
1938 de Hitler tarafuıdan ( doğrudan doğruya tatbik edi J len metodlar arasında mü- ( hini bir j^ark görmiyen Byr- / nes, Rusların İtalyan komü- ( nistlerinin maskesi altında ) ltalyada Nisan seçimlerinden ( evvel faaliyete geçeceklerini ) söylemiş ve demiştir ki: s
Sovyetlerin Yunanistanın» 5 Tûrkiyenin, Italyanın ve ( Trans anın kontrolünü ele ge- / çirmek istediklerine inanmak s için birçok sebebler vardır. ) Bence Finlandiya, Moskova- \ nın kontrolü altına geçmiş- ) ir. s
Bununla beraber Byrnes, ) dinleyicileri soğukkanlı olma \ ğa dâvet etmiştir. )
Birleşik Amerikanın bütün ) ihtimallere kaışı koymağa r hazır bulunmadığı kanaatini ) izhar eden Byrnes, kongre- ( nın bu vaziyeti düzeltmek i-çin mecburi askerlik İkizme- c tini kabul etmek ve Ameri- S kan hava kuvvetlerini arttır- r mak suretile gereken tedbir- ) leri almasını tavsiye etmiş- t tir. )
Byrnes, bundan sonra Mar- ( shall plânının ilkbaharda ? Sovyetleri durduranııvacağı- ) * nı söylemiştir. S
Byrnes’e göre. Ruslar ilk ? baharda dolambaçlı yollarla S olsa bile İtalvada. Fransada, c Yunanistandîi veya Türkiye- S de ilerlemek tasavvurunda ? bulunduklarF takdirde Birle- S sik Amerika derhal bu vazi- ? yeti Birleşmiş Milletler Gü- S venlik konseyine sun- i malı ve konsey, kararım ve- } rinceye kadar statuquo’niHi ? muhafazası için hemen bizzat J harekete geçmelidir. (
Sovyet Rusya durmadan muahede yapmak istiyor
Bir Fin heyeti Moskovaya gidiyor - Italyan-Rus ticaret anlaşması - Norveç'e baskı
Helsinki: 14 (AA.) — Bir Fin he yeti Moskovaya gitmek üzere önü. müzdeki cumartesi gün Helsinkiden hareket edecektir.
Dün öğleden sonra Başkan Pasiki vi Sovyet Elçisini kabul etmiştir. Bil dirildiğine göre Elçi, Fin delegeleri nin Sovyet hükümeti tarafından derhal kabul edilerek ve Stalln tara fından teklif edilen dostluk ve kar şılıklı askeri yardım paktı mesele sinin görüşmesine başlanacağını söylemiştir.
Rilandlya Başbakanı M- Pekkala dün yaptığı .bir demeçte derpiş edi len anlaşmanın şekli ne olursa ol. sun Finlandiyanın İstiklâli ve hükümranlığını tanıyacak mahiyette olacağım bildirmiştir, Başbakan böyle bir anlaşmanın anayasa hu-kümlerine uygun olduğunu ve Fin-landiyamn diğer memleketlerle o. lan münâsebetlerini İliç bir veçhile değiştirmeyeceğini ilâve etmiştir
Londra: 14 ıA.A ) — People • ga zetesi dün sabah şu haberi vermiş tir:
Ingiliz Dışişleri Bakanlığının Os lodan aldığı haberlere göre Sovyet Rusya, askeri bip anlaşma imzala, ması hususunda Finlandiya mec-bur kalınca, böyle bir anlaşma akdi için Norveç üzerinde de baskı yapmak niyetindedir,
Gazete. Batı Birliğini bozmak ve Atlantik deniz üslerine el koymak için bu teşebbüsün Stalinin elinde bir koz teşkil edeceğini ilâve etmek tedir,
People gazetesi yazısına şöyle de vam etmektedir:
Ayni zamanda İsveçl de tecrid e-decek olan bu yeni Sovyet teşebbü süne Norveç muhalefet etmekte ge ri kalmayacaktır. Bununla beraber


||
r


f
I
Haldi olanlar Milletin reyinden korkmazlar
I
bu yani metalibat Norveç n^aiıfijle rinde endişeyi mucip oLmaktadıt.
Roma: 14 (AA.) — Chigi sarayın dan bildirildiğine göre Sovyet hükümeti, bir İtalyan1—Rus ticari an laşması yapılması için İtalyan hükümeti tarafından yapılan teşeb büslere resmen cevap vermiştir-
Bu suretle, Sovyet Rusya. İtalya ııın Rusyaya borçlu olduğu lıarb taa mlnatı meselelerini müzakere et-inek ve bu tazminat meselesini ya pılacak ticarî anlaşmada nazarı iti bare almak niyetinde olduğunu te-yid etmiştir.
Bü nânasebetle İtalyan Dışişleri Bakanlığında işaret edildiğine göre her ne kadar İtalyan barış muahe deleri hükümleri gereğince 1949 Ey lülüııden itibaren tazminat tediyele riııe başlamakla mükellefse de ayni zamanda karşılıklı müttefiklerini birleştirecek bir zemin bulmak ar zusu ile Sovyet teklifi incelenecektir. —
Paris1: 14 (AA.) — Demir perde nin arkasındaki memleketlerden ka çapak menfada bulunan dört Sosyalist Lider, diktatörlüğün önüne geçmek ve Sosyalizmin yeniden doğ masına imkân vermek, için Avru panın yeniden teşkilâtlandırılması hususunda dün akşam Pariste. müş terek bir beyanname neşretmişler-dir.
Batı Avrupa Sosyalist partnerinin bir uEnternasyonollstinl' teşkil eden bu dört lider şunlardır: Macar Sos yal Demokratların eski başkanı Kari Peyer, Yugoslav Gizli Meclis•) eski başkanı Zivo Topalocvitch, Po ftmya Sosyalist Partisi başkam Zygmunt Zaremba ve Rumen nıua takıl Sosyal Demokratlan delegesi Jancu Zissou.

ita lyan seçimleri
Londra 14, (A. A.) — Brita ' aovanın siyasî muharriri şun -lan yazmaktadır: *
Italyada genel seçimler yak laştıkça büf ün memlekette ger ginlik alâmetleri çoğalmakta -dır. Kuzey bölgelerinde oturan bir çok mülk sahihleri mallarını yok bahasına satarak İsvic- ' reye veya Fransaya kaçmağa çalışmaktadırlar. Bir kaç hatta evvel 20000 İngiliz lirasi pah.v biçilen mükellef evler şimdi be ♦ bin ingilize satılmaktadır.
Italyan siyasi hayatında bu. gün için en çoje göze çarpan şah siyet halkçı cebhenin başkan, general Arnaldo Azzidiı. Her zaman ve ne suretle olursa olsun şöhret peşinde koşmuş olan bu adam şimdi de Jazıl bayrak etrafında toplanılmasını ileri sürerek göze görünmek arzusun dadır. Bu arada Rusya İtalyan lara bir çok tavizler teklif edi yor. Romada dolaşan şayialara göre, Rusvanın teklifleri meya ninda çok miktarda hububat vermek, Yugoslavyavı Triveste yi tamamen tahliyeye razı et -mek de vardır. Sovyetlerin di-iğer hediyeleri meyarunda ku-T-ty 4frikadaki bütün Italyan »ömürgclerinin tekrar İtalya -'a iadesi vaidi de bulunmaktadır. Ha|buki bilindiği gibi Ru31 ya Trabluau istemekte idi.

Korlerıir sta FİHslln mss'elesi görfflşd-lecek - Azzam paşa S&veyşe gidiyor -imam yatayının oO San ayi istirdat etti kanaat edinti işlerdir.
Amerika, taksim kararı le -hinde bulunduğundan Arab dev letleri nezdinde zayıfhyan iti -madı tekrar elde etmek gaye -sini gütmektedir.
AZZAM PAŞA
Kahire 14, (A. A.) — Arab Birliği Genel Sekreteri Azzam Paşa Yemene gitmekten vaz ge çerek Süveyşe gitmek üzere Cid deden Mısır bandıralı Faruk va puru ile ayrılacaktır.
İMAM Y'AHYANIN OĞLU
Kahire 14 (A. P.) — Basın ha bez lerine göre. Yemenin baş kenti olan San’a katledilen î -mam Yahyanın oğlu tarafından ele geçirilmiştir. Şehir, prens Hamide sadık Jçalan kıtalar tarafından zabdedilmiştir.
Bağdad 14. (A. P.) — As -sociated Presse pazar günü res men bildirildiğine göre. Arab devletlerinin bütün Dış İşleri Bakanlan pazartesi günü. Bey rut, Lübııaııda fevkalâde bir konferansta toplanarak Filis -tin meselesini ele alacaklar ve taksini kararının yerini tuta -cak kati bir Arab teklifini ha-zırhyacaklardır. I
Kahire 14, (A. P.) — İyi ha her alan kaynaklardan öğrenij diğine göre, Britanya ve Amerika devletlerinin. Filistin için* Arabların yapacakları yeni bir teklifi memnunlukla karşılıya -caklanm bildirmişlerdir.
Sözü geçen devletler taksim kararının yürürlüğe konması ııın son derece zor olacağına
fBaşmakalcden devam) Îindedir. Anıma Tlirk umumî ef ân çok uyanıktır. Taraflıyı, taraf mn; gizli nıaksadlarla çak -şanları ve dürüstleri pek güzel takdir eder.
Hattâ «Vatan» da yazıları çıkan sayın doktor Adnan x\dıva nn da artık sabrı taşmış olacak ki, geçenlerde «Akşam» refikimizdeki yarısı ile, Yalmana güzel bir dersi edeb vennişti. Dün kü «Vatan» da Ahmed Emin bu pek yerinde edebe dâvete cevab vermeğe yeltendi amma, tenkl -din canlılığı ve ağır başlılığı kar şıauıda cevabın samhnlyetsizllğl ve sahte eddsı Adetâ sırıtıyordu denilebilir.

Demokrat Partinin kurucuları ve ileri gelenleri hâdiselerin bugünkü gelişme sa Diasında bir dakika düşünmek lüzumu -mu hissederlerse hiç de fena olmaz. Bu ilıtllâflar ancak Uranları, Yalmanlan ve bunlara ben zer kişileri hoşnud etmektedir. Halbuki bu Parti kurulduğu va klt millet, çeyrek asırlık topdaa cılık zihniyetine ve İMiskıya son verecek ümldtle ne derece sevin miş ve yeni teşkile bu iimidle bağlanmıştı. Hattâ bugün bile bizim kanaatınıızca, Genel Ku -mlun hatalarına, dar görüşüne, taassub ve mânâsız in ad la rina rağmen, lıentiz bütün köprüler yakılmış ve lıer türlü uzlaşma imkânları temelinden kırılmış sayılamaz. Yeter ki sağ duyu ve mantık tekrar hâkini olsun.
Sayısı dokuza düşmüş bir Genel Kurul heyeti canını ve gü zellm bir partiyi böylece heva ve hevesi vevahud kibir ve nah veti uğruna param parça e-dernez ve etmemelidir. Her ten-kidciyi bozguncu, hain ve al -çak saymaktan vaz geçmeli ve en büyük hakem olan Partinin son organına yaiıi Büyük Kon greye baş vurmalıdır. -Amma, hakiki ve ciddi bir Büyük Kon greye. yani daha toplanmadan tesir altında bırakılmaya yeltenilmiş bir kongreye değil/Hani şu Hürriyet Misakını kabul etmiş olan Büyük Kongre gibi bir kongreye...
İşte böyle bir konrede her -kes derdini açıklamak, şikâyet lerini serd etmeli, hücuma uğrayanlar müdafaalarını yapma h, hiicuı(ı edenler saldırışları -ııın şebeklerini açıklamalıdır -lar. Bu etraflı konuşma ve tartışmadan sonradır ki Büy ük Kongrenin varacağı nihaî ka -rar her taraf için muteber ve mutu’ olur. Hatâ işliyenler, yan lış hareketlerde bulunanlar cezalarını görtir; doğru yolda \e milletin dilediği isl^aınette o -lanlar da mükftfatlandınlır.
Bu kadar demokratik ve a-çık bir usule baş vurmaktan çekinmekle Genel Kurul Erkânı, tarihe karşı ve memlekette muhalefetin mukadderatı bakımından, büyük bir vebal ve me suliyet
iarırıın acaba farkında değiller midir? grenin tan niçin çekinmeli? Tıbkı Halk Partisinin yeni seçimlerden ve milletin açık ve dürüst reyin -den korkdıığu gibi Demokrat Parti Geuel Kurulu da bütün Demokrat murahhasların hazır
altına gitmekte olduk
Umumi erkâna ve kon-hakemliğine müracaat*

Uneseo umum mü
IlGünün enteresan haberler^
----------------------------------------------------/
Uncuca, bu yaz Liibnanda toplanacak
Londra:
dürü profesör Jullan Huksley, bu gün uçakla Parlse hareket etıruşCtr Hareketinden evvel yapımş oldu, ğu demeçte ünesco konferansı a çılmadan, Orta Doğuda bir seyahat yapmak tasavvurunda olduğunu bildirmiştir, Unesconun gelecek konferansının bu yaz Lübnanda toplanacağı bildirilmektedir.
(AA.)
Kraliçe V ikloryanın
toruna öldii
* Londra; — Kral v( incj Geor ge'ıın kuzini ve kraai^ .Viktorla-1 nm torunu prenses Helana Vıkto-Z ria tjngün Londradakl evüıdc öi_ J mü.ştür Prenses 77 yaşında bulun i makta idi. (Ap.
J Alnıanyada tifo
» Berlin: — İngiliz kontroluna 1 tabi bf^ında. çıkan haberlere göre l Sovyet işgal bölgesine dahil Er-i furt şehrinde tifo âalgım başgöâ 4 termiştir. 300 kişinin haatalıane ı ye kaldırıldığı ve şimdiye kadar 4 7 ktıln tu öldüğü bildir t Uncktedü ? (AP)
Sığınak ve hâtıra
ir Londra: — Harb esnasında Loncirada We.stminlstef civarında Ingiliz Genel Kurmay heyetini muhafaza etmek üzere inşa edilen verallı sığınağı tahrip edilmeyerek tarihi bir hatıra olarak rnulıa faza edilecektir.
Bilindiği gibi Çörçil nutuklarıma çoğunu buradan söylemiştir. Sığınak iki bin kişi kadar almak tadır. Evvelce burada verici lfilas yonlar kurulmuş bulunuyordu.
(A.A.)
Amer ikada Nazi inalları
ir Nevyork: -r- Alınanlara alt blr kısım mallar Birleşik Amerika da Nazi zulmünden zarar görmüş «olanlara yardım için kullanılmak tadn Bu mallar mücevhc’ porae len, gümüş takımları, yüzük, saat ve hattâ eahlbl bulunmamış olan kıymetli pullardan ibarettir.
Bütün bunlar satılacak ve eailen para mültecilerin yerleştiril meleri korunmaları için sarfedUe-eefctir. (AA»
( hurchiU, fahrî Başkan
★ Londra: — Winston Churchiii Mayısın 7 sinden 10 una kadar La Gfeyede toplanacak olan Birleşik
Avrupa kongresinin fahri oaşkanh ğını kabul etmiştir, Eski Fransız Başbakanı Ranıadler siyasi komitenin Başkanlığını, eski Belçika Başbakanı ayan Van Zeeland', ikti sadi komitenin başkanlığa kabul etmişlerdir, ıAA,ı
184S Macar ihtilâli
Viyana: — Mart 1948 ihtilâli ııln yıldönümü miinâBebetile teftih edilen bir tören esnasmda hükümet erkânı- kordiplomatik ve ınüt tollk temsilcileri önünde bir nutuk söyleyen Başkan Renner, bilhassa şöyle demiştir:
Memleketimle henüz büyük devletlerin elinde, oır oyuncaktır şı m dİ komşulaı **. dallarımızın aklbetl henüz belli değildir- Devletimizin akıbeti ise hiç belli değildir.
Renner, netioe olarak, şöyle demiştir:
Mart 1848 deki muharibieruni-zln ümidi Tuna sahası milletlerinin milletlerarası bir camia halinde kardeşçe birleşmelerini hazırlamaktı, Onların ümidi gerçek leşmedl, fakat hu ftktr büyüdü ve Avrupa hududlarmı aştı (AA )
4T olan eski vatan-
Fenerbahçe Ankara Muhtelitini 5 2yendi
Dün şehrimizde yapılan hususî maçlarda Vefa, Beyoğlusporu 3 • 1, Kasımpaşa Stileymaniyeyi 1-0 Galatasaray İst. spor - Beykoz muhtelitini 3-2 yendi
Ankara (telefonla) — Ankara muhtelitile bir maç yap -mak üzere şehrimize gelen Fenerbahçe takımı dün büyük bir kalabalık önünde bu maçı yaptı ve 5-2 kasandı.
Takımlar şu şekilde sahaya çıktılar;
Fenerbahçe: Erdal; Murad, Hilmi; Salâtıaddin, (Müjdad) Samlm, Halil; Fikret, Erol, Ah med (Müjdad), Lefter, Halid.
Ankara: Mehmed; Şevket, Said; Mehmed, Mecdi, Muzaf • fer; Mustafa, Ali, Bülend, Haşan, Abdullah.
Oyun çok süratli başladı. 8 inci dakikada Mustafa Ankara-nın ilk golünü atınca maçın he yecanı büsbütün arttı..
AnkaralIlar ilk golün verdiği gayretle Fener kalesini bir hay li sıkıştırdılar, lâkin Sarı - Lâ-civerd müdafaası bütün hücum ları bertaraf etti.
Dakikalar ilerledikçe Fener lilerin de açıldıkları görülüyordu. 30 uncu dakikada K. Fikret takımının beraberlik golünü at tı ve ilk devre 1-1 beraberlikle sona erdi.
ikinci devrede Fenerliler o-yuııa tamamen hâkim oldular, ve yedikleri bir gole karşılık i-
%
kısi Halici ve ikisi de Ahmed va sıtasile olmak üzere 4 golle mu kabele ederek maçı 5-2 galibi -yetle bitirdiler.
Dün Şehrimizde Yapılan Hususi Maçlar
Beşiktasm Yunanistan seya hati dolayıslle tehire uğrayan liğ maçları yerine dün muhte -lif sahalarda hususî karşılaş -malar yapılmıştır.
Vefa stadında yapılan Vefa Beyoğluspor müsabakası oldpk ça heyecanlı geçmiş ve Yeşil -Beyazlılar maçı 3-1 kazanmışlar dır.
Şeref stadında yapılan Ka -sımpaşa - Süleyfnaniye karşılaş masııj* Kasımpaşa 1-0 kazan ’-mıştır.
Şeref stadında ikinci müsabaka Galatasaray ile İstanbul -spor - Beykoz muhteliti arasın da cereyan etmiştir.
Erdoğan; Fazıl, Salim; Musa, Bülend, Doğan; Gazanfer, Naci, Muhtar, Mehmed AJi, Ro-bert.
Şeklinde sahaya çıkan San -kırmızdılar ilk devreyi 2-1 lehle rine bitirmişler, ikinci devrede de yedikleri bir gole karşı 3 gol atarak maçı 5-2 kazanmışlar -dır.
M. N. Ül’KEN
Üniversite Talebesi


Fen Fakültesi Tabiiye dalındaki öğrenciler mağdur durumda olduklarını söylüyorlar
946—47 ders yılında, bir kısım li
39 mezunları, Fen Fakültesi Tabilyye dahna. Fen Fakültesi Dekanının, • ertesi sene Tjb Fakültesine alına oaksımz» viidi üzerine girmiş bulunuyorlardı.
Zira, eski yünetmeliğe göre, F, K, B. sınıfında okuyanların sertifi kalan olgunluk derecesinden üst sayılarak evrakları, yıl sonunda, girmek istedikleri Fakülte kalemle rine gönderilirdi. Bilâhare 24 Eylül 947 de yürürlüğe giren, yeni yönet melikle bu usul kaldırıldı. Fakat, bu arada. 947 döneminde, imtihanlarım veren bir kısım talebe Tıb Fakültesine alındığı halde, ayni hakka sahib bulunan imtihanlarını şubatta veren diğerlerinin: şubat döneminin 948 yılına ait olduğu ile ri sürülerek, müracaatları reddedil nıiştir.
Şubat 948 döneminin 948 yılını ta
• •
Sığır
Sığır yetiştirme Birliğinin faaliyeti ■ Erdek 14, (A. A.)
yetiştirme birliği tarafından yetiştirilmiş kırk beş boğa, sı -gır neslinin islâhı için ilçemiz köylerine parasız olarak dağıtılmıştır.
(1- 1 ‘ 1 - 1 ■ - - 1 " . » bulunacağı kongreden* mi çekiniyor?
Umumî efkârdan ve milletin karşısına apaçık çıkmaktan bu çekinme ve korkma hususunda Halk Partisi ile bu benzerlik ue den?
A. Cemaleddiu Saraçoğlu


idareci= gözile
aktOallteler
ı
de
gir ve im hü-gö
marnladığı aşikârdır. Çünkü talebelerden imtihan harcı olarak alınan ücret, bir evvelki harç tutarına eklenmek suretile tahsil edildiği gibi, yönetmelikte müddeti iki sömestr olarak zikredilen derslerden birinci sömestr sonunda imtihan e dilmeleri, keyfiyetin zaten evvelce dekanlık tarafuıdan da kabul edil diğini ifade etmektedir
Kaldı ki; Fen Fakültesi öğrenci yönetmeliğinin ikinci maddesi şöyle der:
Bu yönetmeliğinin yürürlüğe diği tarihde ders, lâboratuvar tatbikatlarını bitirmiş olanlar, tihanlarma, eski yönetmeliği kümlerine göre girerler )*Buna
re, imtihanlar, mahiyet ve şekil iti barile. eski yönetmeliğe bakılarak yapıldığı halde, bundan doğacak ne Diğer taraftan, yeni yönetmelik Diğer taraftan, yeni yönetmenlik bedihi değil midir?
icabı olarak F, K, B, tabiiye sınıfı da kaldırılmıştır. Binaenaleyh, ye nl rejime nazaran, 24 Etlül 947 den sonra, Fakülteye giren talebeler bu • yolda bir hak iddia edenıiyeceği için, bu talebelerin durumlarını normale döndürmek, disiplin pren slplerlni de ihlâl etmiş oimıyacak tır.
Mağdur talebeler, şöyle denıekta dlrler: •
u — Madem ki, yeni yönetmenlikte haklarımızı koruyan yeni bir mad de ilâvesi düşünülmedi, çıkması melhuz olan üçündü bir yönetmelikle daha müşkül durumlara düşmi yec^ğlnıizi kim temin edebilir? îde al edindiğimiz meslek yolunda, mu kadderatıinızın muttasıl deşlğen yönetmenliklerin nıisl^ çerçevesi i. çinde mütaleâsı doğru mudur?»
Balık sürülerini keşfetmek içbU yeni bir usiil )
Londra: — şimdiye kadar ba- I sit vasıtalarla keşfedilen balık sü- ’ rülerl bir aksi seda sistemi İle ko- * lavca tesblt edilebilmektedir. Bu L alet balık avı dairesi teknisyenleri L tarafından son zamanlarda teka- L mül ettirilmiştir. " /
Bâı âlet radar sistemine istinat 2 etmektedir. Bir ses dalgasi balık / sürüsünün bulunduğu mevkii ba- J lıkçı gerilisinde mevcut bulunan 7 küçük bir perdeye aksettirmekte- J dlr (AA.) J
Gör ingin otomobili 7
Londra: — Bugün Harbiye ? Bakanlığmda beş ton ağırlığında J olan ve Goeringe ait bulunan kur- J şun İşlemez bir otomobil satılığa 1 çıkan!ııuştu1, Bu otomobil altı met ı re uzunluğunda olup kapılanma i kafıiı) ığı 0 santimetredir, Otoıpobi ( lıu sürati saatte 180 kilometredir, 4 Bu otomobili satın alacak kimse 4 sadece benzin bakımından biraz 4 müşkülâta maruz kalacaktır, Zira Z otomo-'’-'’ beş litre benzinle ancak z 18 kilometre yol katelebllmektedlr | İngiliz askerleri otomobilin cam / (»Tına taban';? tüf*k ve maklniâli 7 tüfeklerle ateş etmlşlor fakat kur J .şunlardan biri bile cuctu deleme - I ’WLr. (A(A() j
/I



30 kişinin öldüğü uçak kazası
Aııcorage (Alaska) 14, (A. A.) — Nortvvest1 hava yolla rı tarafından haber verildiğine göre Şanghay - Nevyork seferi ııl yapan uçak Ancorageın 300 kilometre şimalinde Saııford da ğmda parçalanmış uçakda bulu nan 30 kişi ölmüştür.
----o --- *
Mişel Amerikada seyyah gibi doiaşıyormuş
Nevyork 14, (A. A.)
ki Rumanya kralı Mişel, Nev • yorkda alelâde bir turist gibi dolaşmaktadır. Cumartesi gü -nü sabahı yanında kraliçe He • lene olduğu halde iki saat Nev york polis idaresrile belediye za bıta akademisini ziyaret etmiş tir.
Es
• •
İçişleri Bakanımızın beyanatı
- i —
ÇİLLERİ Bakanı» vazıh oidufu kadar, pek kısa bir beyanda bulundular.
Bunda, Bakanlık daha ziyade, ka» nun tasarısı hazırlamakta, bir rMkar kırdığını anlattı. Hakikaten, kanun projelerinin ehemmiyeti ve alBfcaiı ol-dugu mevzuların azameti karsısın**, sayın Bakam tebrik etmekten bae^a birşey yapHamaz.
Nitekim: (1) Yeni seçim kanunu, (2) İstanbul Belediyesinin ayrılması, (2) Özel idare ve Belediyelerin maH durumlarının ıslahı, (4) Vilâyet idaresi kanunu ve Vali ve kaymakam salâhiyetlerinin tevsii, (5) Memurlar ka» nunu, (6) Nüfus kütüklerinin yenilenmesi, (7) Köy kanunu, (8) Zabıtanın tevhidi, (9) Bekçi teşkilâtı, (10) Mahallî idareler kanunu tasarıları hemen hemen yaz tatiline kadar Büyük Meclise takdim edileoek ve birçokları belki de kanuniyet iktlsab edecektir.
Görülüyor ki, içişlerimizde, şimdiyi kadar, görülmemiş ve işitilmemiş bir süratle büyük, hem pek büyük bir I-darî reform yapılmaktadır.
Esasen İçişleri Bakanımız, bu me* ud hareketi iki üç ay evvel bize müjdelemişti. Revizyonu yapılmış veya yapılacak olan bu on kanun hakkında, düşündüklerimizi ve bildiklerimizi ortaya koymağa, beyanatın pek, hem pek muhtasar olmasından, maatteessüf imkân bulamadık. Yalnız a üncü ve 10 uncu cevabların içindeki (bu kanunda vali ve kaymakamların yetkileri tevsii mezuniyet prensipine uygun olarak daha ziyade fazlalaştırılmıştır) ve (Mahallî idareler kanununda da mahalli idareler için .bir otonomi kabul ediyoruz) cümlelerinden, anlıya-bildiğimizi tahlil etmek istiyoruz.
Maahaza evvelâ şurasını, iyice teoa-rüz ettirmek isteriz ki, memleket makinesinin en mühim ve en ehemmiyet li ve hattâ biricik çarkı idaredir. Buna aid olarak hazırlanmış olan tasarıların, tenkid edilmek üzere değil, yalnızca mütalea ve mülâhaza arzoiun-mak üzere, matbuat vasıtasile efkârı uınumiyeye intikal ettirilmesi elzemdi. Zira, tasarı adedi, bütün devlet idaresini alâkadar edebilecek kadar, çoktur. Bilgiler üstünde bilgi, tecrübeler fevkinde tecrübeler olabileceğine göre, bu mütevazı jestten idare edilen cok memnun olabilirdi.
Gelelim, beyanatın 4 ve ıo uncu fıkralarına.
Dördüncü cevabda, sayın Bakan, vali ve kaymakamların yetkilen tevsii mezuniyet prensipine uygun olarak daha ziyade fazlalaştırılmıştır, diyor.
Teşkilâtı esasiye kanunundaki sarahate göre, memleketimizde idari teşekküllerde esasen tevsii mezuniyet rejimi câridir ve tatbik edilmektedir. Her memleketin içtimai bünyesine uygun olarak ayarlanması lâzım gelen bu rejim, hakikaten bundan evvelki yazılarımızda tebarüz ettirdiğimiz veo hile, idare âmirlerimiz için çok dardı. Aşağı ve yukarı salâhiyetleri yoktu. Ve mevcud olanları da, faal idare â-mirleri için kâfi değildi.
Esasen dereceye tâbi olan tevsii mezuniyet hududunun genişletilmesindeki sayın İçişler Bakanı inisiyativinin şimdikinden daha iyi neticeler vereceğinde şübhe yoktur.
Oemek oluyor ki, vilâyet ve kaza idarelerinde, hükümet henüz mahallî idareler için bir ademi merkeziyet idari nehioini kabul etmemektedir. Su i-darelerin henüz idari ve içtimai ehlF-yeti olduğuna kanı değildir. Hiç şübhe yok ki, bu idari tarzların tatbikinde bir evolüsyon geçirilmesi, idare edilen ve idare edenin menfaati icabıdır.
Her memleket idaresi, mecburen bu idari inkılâbı takib etmiştir.
Sayın Bakanın 10 uncu cevabına go-lınoe: (Mahalli İdareler kanununda da mahalli İdareler için bir otonomi kabul ediyoruz) diyor.
Odare edenler için tatbik edilmek istenilen sistemin, yeni kanunla geniş bir tevsii mezuniyet olacağını açıklı-yan, say m İçişler Bakanı, bizatihi ma-malü idarelerin kendisini, yâni hükmi şahsiyetini otonomi rejimde idare edeceğini söylüyor.
Yâni mahalli idareler, tevsii mezuniyet tarzından, İkincisi olan ademi merkeziyet sisteminin tathlkınn lüzum kalmadan, daha medenisi, daha yükseği, hattâ, bazı memleketlerin iotimai seviye ve bünyelerine nazaran, daha verimlisi bulunan muhtariyet sistemi-m kavuşuyor. (Liseyi ikmal etmeden, orta mektebden, Üniversiteye devam etmesine müsamaha edilen bir talebe gibi).
Evvelâ, hatırlatalım kî, vilâyetler
öğleden sonra Misel, kendi i Idarssi kanununun başlangıcındaki buna sinin kullandığı tek motörlü bir uçakla Nevyork körfezi üzerinde uçmuş ve Nevjerseyde Teter boro hava meydanına inmiştir. Bu gezintiden memnun kalan eski kral biraz sonra ikinci de fa olarak büyük şehrin iş ve bankalar mahallesindeki gökle re yükselen büyü! serinde uçmuştur.
likseleıı. büyük binaların U
aid temenni gayet sarihtir. Teşkilâtı esasiye kanununun 01 inci maddesi mucibince, vilâyetler tevsii mezuniyet no tefrik ve vezaifi esasisi üzerine İdare olunur demektedir.
Binaenaleyh, bu sarahat karşısında, kanun tâdil edilmedikçe idarede tat* uık üdifon üçüncü sitemin tatbikınu imkân
enlini huîunamaz sayın 8a
(Devamı Sa.. 5. Sü.t 1 ıeı.
kurtuluşunun
C Parlak bir törenle kutla- / ( narı bu gjnö Lrsarumlu- ) ? lar neş'e ve sevinç içinde S | yaşamışlardır (
Erzurum: (Hususi) — ErzumımJU lar, bugün kurtuluşlarının 80 uncu yıldönümünü büyük blr sevinç i-çlnde kutlamaktadırlar.
Sabahın erken saatlerinde hükû met meydanında kalabalık bir halk kitlesi, resmi teşekküller mensupla n, ofcnllar yer almışlardı-
Kurtuluşu yaşatmak üzere muhtelif semtlerden şehre ğir^u müfrö zelerin hükümet meydanına gelişle rl, burada toplanmış olan halkm sü rekli sevgi tezahürlerine vesile ver mlş ve hep birlikte söynenen İstiklâl marşmı müteakiben hükümet ko :ıaşuıa şanlı bayrağımız çekilmiştir.
Daha sonra söz alan hatipler, ya 'antlan günün önemini belirtmişleı \ e bunu sağlıyan büyüklerimize, kahraman orduya karşı sonsuz mln net duygulanın ifade ederek aziz şehitlerimizin hâtırasını taziz eyl( inişlerdir.
Baştan sonra kadar heyecaûld safhalarla dolu geçen bu törene as keri birliklerle, teşekküllerin yaptıl^ lan geçit resmlle nihayet verilmiştir.
Milli renklerle baştan başa do natjlmış olan Erzurum bugün böy lece en büyük günlerinden birini | daya yaşamıştır.
Diğer taraftan haber aldığımıza göre Paslnlilerde kurtuluşlarının yıl dönümünü içten gösterileı le kutlamışlardır.
Bunâsebetle burada yapılan gösterilere Erzurum askeri fabrika gençlerinin bandoları 11c katılmış bulunmaları, bu güzel gü nün daha canlı bir surette yaşaıj ■masın sağladığı için Pasinliler ay nca derin bir sevinç duymuşlardır, ----------------o—— —
Kocaeli Val sı F z . Güleç akyn.ns dâva
Balıkesir: (Hususi) — Geçen se-ae vilâyetin kanuna aykırı olduğu iddia edilen bir emirle belediye baş kanlığından çıkarılan Bandırma be ledlye başkanı Mustafa Zeybek vali Fazlı Güleç aleyhine Bandırma as 11ye hukuk mahkemesinde bir tazminat dâvası açmıştı. Bu mahkeme valinin oturduğu yerin Balıkesir ol ması dolayıaile dâvânm da Bahke sirde görülmesi lüzumunu belirterek dâvayı ıed etmişti.
Diğer taraftan dâvâcı tarafından yapılan müracaatların danıştayda görülen ikinci dâvası olan memur! yetinin iadesi de lehine neticelene ceği ümid edilmekte ve yakında şehrimiz hukuk yargıçlığında, görül meğe başlanacak olan eski vali ile Mustafa Zeybek dâvâs’nm çok alâkalı olacağı söylenmektedir.
Pamükovada Tifüs
• • •• 1 1 ••
goru 1 d u

I
İzmit: (Hususi) — Kocaeli ilinin Geyve ilçesine bağlı Pamükova bu cağında, şehrimiz doktorlarından Hüsnü Türkan tarafından bir tifüs vakası tesbit edilerek .keyfiyet ilgi lilere ihbar edilmiş ve lcabeden sağ lık tedbirleri alınmıştır.
Derhal harekete geçen Geyve hü hiimet tabibliği hemen aşı işine başlayıp, hastanın evi dezenfekte edilmiştir. '
C. P. li şahıslar hâlâ tnı himaye edıiiyor?
Balıkesir (Hususî) — Şehrimizde 48 manifatura mağazası vardır. Bu na rağmen manifaturacılıkla hiç alâkası olmayan ve C, H, P, lehine seçimlerde yararlık gösteren Yeni köy Mılhtarı ve 3 üncü sınıf müte ahhlt Mehmed Askana 34 köye tev zi edilmek üzere 35 000 metrelik pa muklu mensucat vesikası verilerek İstanbula gönderllm'ştir. Manifatu racıhkla hiç blr ilgisi olmadığı hal de bu kadar yüksek ulr meblâğın kendisine verilmesi şehrimiz mani faturacılar arasında büyük bir hay. ret ve teessür uyandırmıştır. Evvel ce getirilen pamuklu mensucatın yansı eski vali Fazlı Güleııç tarafın dan bu muhtara verilmişti.
Fazlı Güleç gittiği halde yine bu muhtarın himaye edilmesi teessü re savandır.
**“mlz manifaturacıları 48 im salı dilekçe ile vilâyet makamları na müracaatla bu kayırma işine •on verilmesi için müracaat etmiş terdir.
Iluldnn, Malmdufj, Taıvıı», Gîiney9 Çal kaza ve nahiyelerinde 1O biııi aşan tezgah sahihi hâla ibtîdaı usullerle doku m ık
Denizli: (Hususi) — Denizli doku macılığının kökleri tarihin derinlikle rine dayanır. Bu gün Denizli mer kez ilçesi, Buldan Babadağ, Davas, Güney, ÇaJ İlçe bucak ve köylerinde sayısı 10 bini ftşan tezgâh sahibi aile vardır. Binlerce'tezgâh ve bin lerce vatandaş bu sanat üzerinde temerküz etmiş, memleketin bü-yük blr kısmı,, hayalını ve geçimini bu sanata bağlaıpıştif. Yalnız Denia 11 İlinin değil memleketimiz endiisl rl vo ekonomisinin hayatiyeti üzerinde önemli tesiri olan Denizli do kumacıhgı, ikinci dünya harbinin , getirdiği ekonomik ve moral ticari ahlâk zaafa uğramış ve blr buhran devrine girmiştir.
Dokumaların kalitesi, ve neticede pazar, satış ve-fiyatları üzerinde za rarlı tesirler yaptı.
Harbin meydana getirdiği anor. mal şartlar içinde durum pek belli olmamıştı. Fakat şimdi vaziyet bam başkadır.
Biç S0*1 alanda- olduğu gibi doku malarımızda da satış azaldı, fiyatlar düştü, alıcı ve pazar daraldı-Bütün bu kötü haller karşısında do kumacı buhran İçinde kalmaktadır. Sebep açıktır. Bazı dokumacıların dokudukları mâlın kalitesini bozmaları, hileye sapmaları Ticaret
9 hayatında ahlâk esassı olduğuna göre, Deniali'dokumacıları çok sık] şık hale düşmüşlerdi.
Zira vicdan murakabesinden kurtul muş olan esnaf için böyle bir kont rol organına ihtiyaç vardır.
Çürük, sakat, boyası soluk, atkı ve çözgüsü noksan açıkçası hileli
Turgudluda ekmek sıkıntısı mı çekiliyo
Şahsî menfaatlerini sağarnak maksadile çıkanla» asıls z haberlerde hububat fiyat arının yükseleceğini söyliyenler aldanıyorlar
Turgunlu: (Hususi) — Top-ofisinin 1 buğday yetiştlre
ra memesinden veya yetiştirilip demir yolu idaresinin kayıtsızlığından Turgutlumuza ait buğdayların baş ka merkezlere sevkedîlmesi üzerine üç gündür merkez ilçemizin fırın lan; halkın-ekmek ihtiyacını karşı layamamakta ve komşu vilâyetler, den iş için gelen amele ekmeksizlik ten İşe gidemem ektedir.
Bu itibarla'bunu fırsat bilen bazı menfaat düşkünlerinin — Ekmek ■vesikaya binecek buğday fiyatları yükselecek • diye — yaptığı uydur-ma propaganda halkı telâşa şevket tiğinden bu'herkes gücü nispetinde hububat almağa kalkıştığından hububat fiyatları birden dört — beş kuruş fırlamıştır. Binaenaleyh bu durum ve gayri tabiîlik önlenme dlği ve böylece temadi ettiği takdir
Çanakkale D. P. II Ifev ka İade topla ntısı

t

Âıa nisabı a cak üçte bir olan kongrede Dr Süreyya Endik, ödenekleri genel merkeze terwetmiyen milletvekillerine hücum etti
Biga: (Hususi) — Memokrat Par U Çanakakle il kongresi fevkalâde toplantısı hakkında telefonla kısa ca malûmat vermiştim. Kongredeki intihalarımı tafsilâtîle bildiriyorum.
Vazifesini üç ay evvel ikmal eden ‘Çanakkale 11 umumi kongresi o za man 55 delege ile toplanmıştı. Bu toplantıya ancak 25 delege gelebil miştlr. Kongrenin toplanmasından maksat büyük kongreye gidecek de legelerln seçilmesinden İbaretti Bir evvelki kongreden tüzüğün ye dinci maddesinin nazarı dikkâte a-hnması hususundaki talep ve rica lara ehemmiyet verilmemiş ve il I dare kurulunun tanzim ettiği ruz namede yazılı bir iki madâe üzerin de durularak dilekler dinlenmiş ve il İdare kurulu seçilerek dönülmüş tü.
Saat 13 de salonda toplanılması lâzım geldiğinden ben de Biga delegesi olarak bulunuyordum. Biraz sonra yirmi delege olduk. Bay ra m içli delegelerini bekledik ve yoklama yapıldı iiçte bir nisbetin-de delege olduğu tesbit edildi.
Kongreyi Dr. Süreyya Endik açtı. Pek heyecanlı İdi. ödenekleri genel idare kuruluna vermiyen
yapmaktadır
mal çıkaranların bu 6üzgeç vasıta^ sile ayıklanarak dununun ıslâh! İcap ediyor. Bu iş, nitekim savaş yıllarında mülga dokumacılar bir liğl tarafından yapılmış, ne yazık., ki, Birlik bu hassas işi ehline vermediğinden kontrol muamelesi ge llşi güzel yapılmış, üstelik bir dç dokumacılardan -para alınmış, net) cede eski şekil devam etmiştir-
Koperatifler dahi kontrol vazife, sini lâyık olduğu şekilde ifa ede. modiklerlnden kalite bozukluğu de vam ede ede bugünkü acıklı hal vuku gelmiştir.
Nihayet Denizli dokumacılarının sukutunu önlemek maksadile harekete geçilerek dokumacıların kon trolü için blr talimatname yapılma sı İçin 5.3.948 tarihinde Denizli tl caret odasında bir kongre yapılmış tır. Kongreye Parti başkaıiları, vali, belediye ve ticaret odalarından birer üye bilumum kooperatiflerden yetkili murahhas âza, bu işlerle 114 gül bilumum tüccar iştirak etmiş tir 1
Günden güne tarihi şahsiyetini kaybetmekte olan Denizli dokuma cılığını kurtarmak için alınmasrge rekli tedbirleri ihtiva eden bir tâli matnamenin yapılması, bilahare bu nun alâkalı bakanlıklara arzı vö tatbiki için dokuz kişilik blr korniş yon ayrılmıştır. Bu komisyon tetkik ve çalışmalarını 3 Nisan 1948 ta rihinde ikinci defa akdedilecek 1. kinci kongreye kadar hazırlamış ola'caktır. Dâva Denizli dokumaları mn kalitesini her bakımdan rasyo nâlize ve standardize etmektir.

I
1
de fiyatların daha da yükseleceği sanılmaktadır. * *
Biı kaç kendini bilmiyen tarafından uydurulan bu rivayetler sırf şahsî menfaatler için çı-i karılmıştır. Şurası muhakkaktır ki şahsî menfaatleri uğruna ortaya atılan bu haberlerin müsebbiblcri maalesef hiç bir cezaya veya takibata bile tabi tutulmamışlardır^ Günlerdenberi »ekmeksiz kalan ka-ı sabada bu suretle pahalılık yarat mak istiyen bir kaç şahsın bu hareketleri cezasız bırakılmamalıdır. '
Geçen sene soğuk dalgasından bağları harap olan Turgutluların bu yüzden ıstırabı bir kat daha ar tacaktır. Büyük bir önem taşıyan bu konu etrafında âcil tedbirler a-lınması İdare âmirlerinin harekete gelmeleri beklenmektedir.

t

(Lf
milletvekillerini partiden tardet-mek üzere genel kongrede teşebbi} şatta bulunacağını söyledi. Ve Deı mokrat Partinin milletin sinesinden çıktığını, Meclis Grupu ile genel idare kurulundaki ihtilâftan bahsetti-
“Müteakiben Kongre başkanlığına Lâpseki delegesi Cemil Belllbaş vo kâtipliklere de Müjdat (Ezine( Ba ki (Ayvacık) seçilerek müzakereye başkanmıştır. Büyük kongreye gl decek delegelerin adedi üzerinde te reddüt hasıl olunca, söz alarak tüzüğün yedinci maddesine göre 11 İdare kurulunun ihzari malûmat vermesini rica ettim. İl idare kuı-u lu üç kaza hariç diğer kazalardan âza adedinin bild illini ediğini, 1) kongresine İlçelerden evvele* 55 de lege geldiğine göre bu delegeler ü. zerinden İtibari bir surette adet tes biti lâzım geldiğini ileri sürdüler.
Tüzüğümüze göre, partimizin prensiplerine uyularak hakıkattan ayrılmamızın doğru olmı'“uJağını, millete karşı, diğer partiler*' karşı süçük ve gülünç vaziyete düşeceği mlzl, İlçelerde kayıtlı bulunan üye nln bine kadar olan kısmı İçin İki ve bundan yukarı sayıda üyenin beher bini ve fazlası İçin delege se

işletilmyen madenler
Linyit, simli kurşun, demir, grafit ve borasit mcdenlerinın işletilmesi isteniyor
Balıkesir: (Hususi) — Şehrimiz de ve havalisinde pek çok maden ocak ve damarları mevcuttur. Ma alesef lşletilmcmektedir.
Balya kazasında, Linyit kömürü, Simli Kurşun, Zırnık, ve Demir ma denleri,
Ivrindide: Grafit madenleri .
Susurlukta Linyit, Demir ve Bo-raslt madenlerinden maalesef isti fade edilmiyor.
Dursunbey kazasında da krom madeni mevcutsada iptidai usuller le az İstihsâl yapılmaktadır. Bu ma denlerin işletilmesi • millî servetimi zi kıymetlendireceği gibi, Balıkesir-de uzun zamandan beri devam e-den iş buhranına da son verilmiş olur- M, T, Arama Enstitüsünün ve alâkadarların nazarı dikkatini celbederiz.
—--o--
İn gilterenin Akdeniz filosu Iskenderunda
• •
İskenderun: ıHususi) — İngiliz Akdeniz donanmasına mesup birin cl kruvazör filosu komutanı Amiral Taylor ve Albay Ashburne komuta sındaki (Mauritdue) kruvazörü bu sabah limanımıza gelmiş ve 21 top atımı ile şehri selâımlamıştır. Buna bir selâm bataryası tarafından mu kabele edilmiştir.
Saat 9. da krüvazörün demirlemesini müteakip İnyiliz deniz ataşesi ile Amiral Taylora Genel Kurmayca Mihmandar tâyin edilen De niz Subayı kruvazöre gitmişler, saat 10 da Amiral ile Albay Ashbur ne karaya çıkarak kaymakamı ve onu takiben Tümen komutanlığını ziyaret eylemişlerdir.
Misafirlerin bu ziyaret için, kara ya çıkışları ve kruvazöre dönüşlerinde askeri merasim ifa edilmiştir.
■ ---O ■ — —
Kocaeli Valisi Karamürsel köylerinde
Ko
Karamürsel (hususî)
caeli valisi Fazlı Güleç geçen cu martesi günü Karamürsel!n E -reğliye köyüne gelerek köylü ile temasta br/unmuştur. Bir ta -kim dileklerini gerçekleştirmek için vaidlerde bulunmuştur. Son , ra muhtar ve köyün ileri gelen kimseleri ile birlikte okulu ziya ret etmişlerdir.
Beş sınıfa da ayn ayn gire -rek öğretmenlerile görüşmüş son ra konu ile ilgili muhtelif öğren çileri kaldırarak sorular sormuş lardır. Cumartesi olduğundan ( bayrak töreninde de hazır bu - j lunmuşlar, memnun olarak okul1 dan ayrılarak Karamürsele ha reket etmişlerdir.
çildiğini binaenaleyh 55 11 kongre delegesinin en 'az 20—25 İnin bu bin kusurlarından doğduğunu izah ettimse de idare kurulu ihzari malûmat ibraz edmedi itirazlarım faz. lalaşınca akşamdan geldiğini öğrendiğimiz Genel Başkanlığın bir telgrafı münâkaşa kesilerek ve (Gc nel Başkanlıktan şimdi bir telgral aldık oyukyacağjz denerek) Süıey ya Endik tarafından hararatle ve i-malarla okundu. Telgrafta Kenan Önerin bir parti kuracağından. De mokrat Parti çok partili sisteme önder olduğundan ve bununla iftihar duyduğundan ve yeni kurula, cak partiyi normal karşılamakla beraber Demokrat Parti içinde Kenan Önere! unsurların mevcut ola bileceğinden, fazla müteyakkız dav ranılması tavsiye ve rica olunuyor du.
Büyük kongreye delege seçilme-dlğlnl gören il başkanı (?) Sürevya Endik ve bir arkadaşı, kongre baş. kanı nezdir-le yedek delege üyelik lerlnde tesbiti için teşebbüsatta bu lunuyor ve koııvre başkanı Cemil Belli başta1 «Tüzükte ’-edek delege olduğuna dair bir madde bulunum eliğim» ileri sürüyor taleb' reddedi yordu. Genel idare kurulunda’■) tel sir getirteceklerinden yedeklerin, de tesbitlnl tehalük ve İsrarla talep edenlere karşı «Tüzükte bir madde nln tefsiri İçin o maddenin haddi zatında mevcut olması ve muğlak bulunup anlaşılamaması lâzımdır.
*
Maahaza siz ayrı madde ekleteceksi niz o ayrı meseledir dedim.
Cahld Ozangll
du va 1 -

T
Sırtını müstahsil bir Trakyaya dayamış îstanbulun refahı! tstanbuldaki bütün gıı a bezirgânlıklarına son verilmesi,
İstanbullunun ağzının tadım bulması ancak Trakyamn (--dkınmasma ve gerçek mevkiine ulaşmasına vabestedir
Trakya ve Edirne ihmalkârlığının meydana getirdiği hsan ana hatları ile belirttikten son ra bu ankazın nasıl kaldırılacağını, harabe ve metrîık bir Trak yada neler yapılabileceğini beş on makale ile _______ hayalden uzak -----------—
hakikatin tam 1 C* 1 • J V I x
kendisi olarak ^aoan ı a^kın ehıcıoglu i söylemeğe ça - ____I .
hştık.
Trakyamn umumî çerçeve -sinde Edimenin yüz kızartan, bugünkü yoksulluklar içindeki durumunu ele alarak, himmet gösterilmekten ziyade, vazife -ler görülmekle ve mecburiyet -ler yerine getirilmekle nasıl gö ğiis kabartan bir seviyeye ula şacağını açıklamış hattâ isbat etmiş bulunuyoruz.
isbat etmiş bulunuyoruz çiinku. bütün dileklerimiz, mem leket yaralarının kapanması i-çin, kaçınılmaz devalardan ibarettir. Bunların yüzlerle milvo nu bulacak paralarla değil, çok az miktarlarla temin edileceği düşünülürse, bugünkü kötü du runıun sebebleri arasında ve ba şında adam sendeciliği görü - ( rüz. Eğer adam sendeci, şata -1 fatçı olunmasaydı, bir işin ger çek mânasile yapılmasından ziyade, yapıldı denmesine kıy -met verilmeseydi, ne Trakyamı zın, ne de İstanbullunuzun bir | kör düğüm halindeki bugünkü 1 derdJerile karşılaşırdık.a Zira bir muhasebeye vardığımız za- ’ man bütün projelerin 70-80 mli jyon Türk lirasile düzeleceğini anlarız. Fakat zaman âmilini is /cismar edememekten mütevel» lid zararımızı da hiç bir maddî imkânla karşılıyamıyacağımız neticesine varırız.
Evet; Trakya ve Edirne için ! dilediklerimizin hepsinin yerine, gelmesi 70-80 milyonla müm -1 kündür. Bu suretle tarizden u- J zak, ayni zamanda tarihimize yakışan millî haysiyet ve şerefimizi yükselten bir Trakya ya ratmış olacak ve Istanbulumu -zu da bugünkü keşmekeş ve bu naltıcı bir hayat uçurumuna at mamıs bulunacaktık.
Bunu yapamadık değil, yapmağı düşünmediğimiz için, şah sî ihtiyaçlar tre ihtiraslardan ö türü memleketin bu parçasına karşı vazifelerimizi, vecibelerimizi unuttuk. Sellerin, kuraklık ların, nehir azgınlıklarının, yok sulluklaıın, hastalıkların, vasıtasızlıkların pençesinde kıvra nanları, sözde temsil edenlerin gördükleri vazifeye uygun bir makam kuımak için 70 - 80 mil yonu sarfettik.
Dört yüz insanın rahatlığını 4 milyon vatandaşın ıstırabı ba hasına temin etmek gibi tari -hin affedilmez suçları arasına katılacak çirkin bir misal ver -dik. i
Halbuki bu para, bir nevi sal Yanat misali sayılabilecek yeni Meclis binasma sarfedileceği yerde, vatanımızın her hangi bir köşesi için harcedilseydi, me selâ Trakya kalkınmasında bir muhasib titizliği ile ihtiyaçların karşılanmasında kullanılsa idi. bugünkü yıkık metruk, garib Trakyamn ve mazlûm Edirne -nin verinde mamur, neşeli in -sanlarla dolup taşan, verimli ' topraklan bahçeler ve tarlalar la örtülmüş bir Trakya karşı -miza cıkacak bu durum, dostu sevindirecek, düşmanı kıskan -dıracaktı.
Böyle bir Edirneden, bu runıdaki Trakyadan tek bir tandaş ayrılmıyacak. vatan çinde vatansız kalmış bir in -san ıstırabı ile K;ytik şehirlerin sağır ve kör hayatı içine karış mıyacak ve buralarda sefil ol -mak bedbahtlığıria '»•ğramıya -çaktı. iBugihı fjstanbulumuzun,1 ^bilhassa Sirkeci semti, garile, ’ otobüs istasyonlar' ile TrakyalI yı acu; fakat durmadan şehrin gürültülü uçurumuna atmak -ta, buna mukabil, arkada boş ve öksüz bir Trakya kalmakta dır.
insanı azalan Trakya, boşa lan bir ev gibi mütemadivciı şu rasmdan, burasından çökerken , evi terkedenlerin vardıkları şehirlerde, vcıleşmeğo çalıştıkları yapılann da yükünü arttırdıkları görülmektedir. Her iki tarafdan da memleket zararını mucib olan böyle blr hareketi!
I
durdurmak 70-80 milyonun ya ratacağı iş hacmi ile mümkün olacakken bu yapılmamış, neti-cfde Trakyarvın bakım saz hık/ -tan inlemesine, îstanbulun izdi hamdan feryad etmesine sebe-
----YAZAN----------
biyet verilmiştik
Şu halde îstanbulun mesken iaşe, seyrü sefer, gibi ana me selelerinin çözülmesi. Trakya probleminin halline bağlıdır.
Trakyada çiftçilik, mer’a, bahçe, yol, mandıra, tarla de mek, îstanbulda su katılmamış süd, taze yumurta ucuz et, ka rışiksız yağ, nefis peynir, çürü m em iş meyve ve sebze ucuz u -cuz ve bol bol var demektir.
Parlak ve mamur bir Edir -ne ise, İstanbullu için zevkli bir gezi veri, Türk genci için de bir heyecan ve iman kalesi, İstanbul için bir emniyet düğ mesidir.
tstanbuldaki bütün gıda bezirgânlıklarına son verilmesi.
VE5PERDELIK DR A M

Huyiin biitün dürt yanın gözleri öniindt Aorupttmn dört yol ay zında umarınız bir Stalin - Trunıan maçı haşlımuştır. T e f/ari tir ki Avrupa ve Amerikada muhtemel bir Rus - Âıııerilcfin an. taşmasının akdinden bahsedildiği bu sıralarda Pruğda 5 pera lik bir siyasi dram oynanmakladır.
Bundan iki hafta önce, bugün ara ile iki tayyare Prag meydanına inmişti. Birinci tay ' yare, iki motorlü bir Rus tayyaresi »di ve Moskovadan geliyordu. Ikıncis». bir A nerikan tayyareciydi V; doğrudan doğruya Vaşingt' ndan dönüyor -du. Rus tayy: rerirde geçen a rairk a /ma kadar Çekririov»ık-yada Sovyet Rnsyanın büyük elçiliği veri fesin, yapan N. A. Zorine bulunuyordu. Amerikan tayyares.nde ise vakrile veltin büyük dostu olan kanın I rag bü ük elçisi rence Steinhardt varidi.
Her iki diplomat, kendilerine muhtelif sualler soran gaze tecilere çok farklı cevablar ver mişlerdir. Zorine, beyana (nda Rus - Çek festivalinde hazır olmak üzere Prağa gelmiş bulunduğunu; Çekoslovakyamn i çinde yuvarlandığı buhrandan habersiz olduğunu ileriye sürmüştür.
Uzun boylu ve güler yüzlü bir hükümet adamı olan Steinhardt ise gazetecilere beyanatta bulunmaktan sakınmamış ve ezcümle demiştir ki: Mar -shall plânının pek yakında bütün Avrupaya ve dolasyisile Çe kusiovakyaya feyiz ve bereket temin edeceği muhakkaktır. Zaten bu memleketin bir gün 16 lılara katılacağı hakkındaki ü-midimi hiç bir zaman kaybet -miş değilimdir.
• Bu suretle bütün dünyanın gözleri önünde, Avrupanm dört yol ağzında âmansız bir Stalin-Truman maçı başlamış bulunu yor.
Garibdir ki bu sıralarda Av rupa ve Amerikada muhtemel bir Rus - Amerikan andlaşma sının, akdedileceğinden bahsedilirken, Pragda beş perdelik bir siyasî dram oynanmağa baş lamıst’r.
Birinci herde — 7 şubattan 19 şubata kadar devam etmiş tir. Komünist aleyhdarı ve mil lî cebhcve mensub üç parti, -ki bunlar nasyonal sosyalist, ka-tolik demokratlar ve sosyalist demokratlardır.- hükümet kuv vetlerini ele geçiren komünist partive karşı kovmuşlardır. Bu sebebden Çekoslovakyada bii -yük bir kargaşalık vuku bul -muştur.
ikinci perde — 20 şubatta başlar, komünistler, diğer partilerin kıyamı karşısında gerile medikleri için komünist olmı -
Ruz -Ameri Lau -
İstanbullunun ağzının tadım bulması, ancak Tıakya kalkın -masına ve Trâkyanuı gerçek mevkiine ulaşmasına vabeste -dir. Topraklan işlenmiş, kasa balan onarılmış, yg] yer fabn katarla tahkim edilmiş bir Trak ya îstanbula. rahat nefes alma ----------- imkânını veren, sağlığa ve selâmete götü: en bir yol, bir bahçe demektir.
Böyle bir Trakyadan mah -rum kalmış İstanbul ise bu -gün gördüğümüz ve beğenmedi ğmuz, değiştiımeğe ve kaldırmağa muvaffak olamadığımı:' bunaltıcı, düzensiz ve insafsız, hileli hayatın cenderesin.’en eri Ien bir zavallıdan başka hir şe değildir.
Bundan ötürü, Trakya-Edv ne dâvası, îstanbulun her tü iü kötü hayat şartından tutularak refaha, saadete ve selâmete ulaşması, müreffeh, mesu ve emniyet içinde yaşaması d; vasidir.

yan 11 bakan cumhur reisi B( neşe istifalarını vermişleı lir.
Üçüncü perde — 21 Şnb. talihine tesadüf etmektedir Cumhurbaşkanı Beneş 11 bak mn istifasını reddetmiştir. Kı münist parti ve meclis reisi M Gottwald, bakanların verdiği i: tifaların kabulü hususunda Be neşi zorlamış ve onların verİD ■muhtelif teşekküllere! T'.ensu -bilhassa C. G. T. nin- mümes sililerinin geçmesi talebinde ıs rar etmiştir.
Dördüne^ perde — 21 şub; pazar günü açılmıştır. Uzıın • mandan beri hasta bulunan E neş dinlenmek üzere Laıidyde ki şatosuna gitmiştir. Bu arı da Pragda büyük komünist n mayişleri vuku bulmaktadır Gottwald, diğer partileri, hali heyecana düşıirüb memleketi çuruma sürüklemekle itnam et mektedir.
Pazara rastla van ayni gü -nün akşamı l’raag dönen Be -neş bakanlarının istifalarını ka bul etmemekte musirdir. Ertı si gün memleketin t idudu ka panmıştır ve nasyonal sosya list partisi hükümeti elinde l Umdurmaktadır. Pazartesi ak şamı korministfer bu par:ivı d? ğıtmak için harekete geçmiş bir çok nasyonal sosyalist hı kûmet adamlarını tevkif etrrr lerdir.
Beşinci perde Bu pe)-de • niiz kapanmış değildir. Edua» Beneş, Hrodzanv şatosund kendisinin ve memleketin mukadderatını hayırlı istikamette geliştirmek azmindedir ve Çekoslovakya halkının büyük bir kısmı onun arkasındadır. An -cak mütarekeden sonra ilk de -fa olmak üzere Cekoslovakva -da, iki tarafı uzlaşılmaz bir su rette kai’şı karşıva bir «an büyük bir siyasî bııhran baş gös term iîjtir.
Bir tarafdaıı komünistler v( sosyal demokrat partisinin solu miıtemayal olan partizanları maviş avmda yapılması kararlaştırılan seçimlerde mutlak bit çoğunluk elde etmek arzusun -dadırlar. Diğer tarafdan Benc-şin burjuva partileri ve katoliV ler, komünist partinin idare et tiği bütün amele teşekkülleri nin hücumuna maruz bulunma!-tadırlar. Bu arada Amerikanın ve Büvük Britanya'm Beneşe yardımda bulunmak hususun -da gösterdikleri iyi niyet fay (Devemi 5 inct4e'



r * n T 1948
SAYFA:
yeni sabah

En Meraklı Bahisleri




1


■'4
D. P. Genel idare Kurtlu
"t
Halife olacak bir zatın haiz bulu nması icab eden evsaf nelerdi?
----------- 77 __________________
Mevcud şartlara ilâveten Halifede bir de nasın efdalı olması iktiza eyliyeceğini ileri süren Ehlisünnet âlimlerinin sayılılarından Kadı Ebû Bekir Baklanı, besinci şartı büsbütün kaldırıyor:
(Kureyşe meıısub olmak şartı, Peygamber ailesine infisah ve hususiyet için değildir. O zamanlar; Arab yarımadasının sâ kinleri ve kabileleri arasında Kureyş, çoğunluğu, asaleti, kud ret ve serveti, atılganlığı ve ce-saretile diğerlerine üstün olduğundan bu şart konulmuştu. Sonradan onun bu üstünlüğü kayboldu ve İslama kuvvetli taze unsurlar katıldı, İslâmiyetin sınırlan genişledi. Şart; vasıflarını kaybedince ittibâ zarureti ortadan kalkar. Bu sebeble Kureyşe mensub olmak şartına ıt-tiba iktiza eylemez ve Kureyşe mensub bulunmıyan sultan ve hükümdarların imamet ve hilâfetleri sahihdir) diyor, fıkaha-dan büviik birOgunluk ta fikrine iştirâk eyleyince beşinci şart hükümden sakıt oluyor. Diğer şartlara gelince:
Hanefî mezhebine göre: Müc-tehid (birinci şart) ve şeci’ (ü-çüncü şart) olması dahi meşrut değildir.
Halifelik makamına otura -cak her kişinin âlim ve müete-hid olması mümkün değildir. Böyle olunca İlmî ve kazaî makam ve mevkilere bu işin yetki lileriııi getirmekle içtihada ikti dar şartı ortadan kalkar, mem leket hududlarını icabında fûtu •hatla genişletmek, iktizasın -da korumak vazifesi de savunma işlerinden aıılıyanlara tev -di olununca üçüncü şartı ara -mağa da mahal kalmaz.
İkinci şart olan Adi ve Dâd kemiyeti dahi lüzumsuzdur deniliyor.
Adaletten maksad; adaleti şehadettir. Yani, büyük günah lan irtikâb etmemek, küçük gü nahları işlemekte ise ısrar eyle memektir. yani itiyad halir/? ge tirmiş olnıamaktm.
/^ncak bu şart kökünden kal dınlmasa da; kuvveti, bir hay li hafifletiliyor, şöyle bir takım sebebler ve mülâhazalar öne sü rülüyor.
Bütün işleri iyi gördüren ve memleketi muhafaza eden za -tın zbazı muamelelerde adalet yolundan sapmasr- imamete za rar getirmez ve onun böyle yap ması; tabaasından ona itaat vazifesini kaldırmazsa, fitne ve ihtilâli mucib olmazsa ve düş -manın saldınş ve istilâsına sebebiyet. vermezse, artık bu
ruma ses çıkarılmaz( ?!) da, o imam ve halifenin Ta’zim emrillah ve şefkati alâ halkil -lâh sırrına mazhar olmalan i -cin dua ile iktifa lâzım gelir!» deniliyor!
4 üncü şart olan (duvğu kuv vetleri ve âza sağlamlığı) da uövlece tevil 'edilmektedir:
Aza sağlamlığında iki nok ta vardır: 1) imametin sıhha tinin cevazi, 2) Mükemmel ve en münasıb olmaklığı.
Akılda, duvçudaki yetersizlik abdalhk. dalgınlık ve sersem -lik körlük ve sağırlık, yahud i-nin birikmemek, vüriiyüp gidememek yolunda iş görmeğe ma ni olacak, âza eksikliği gibi hii-kümdar’ik vazifesini başarma; ğı ihlâl evliyecek illet ve âfet -terden olurşa, bu hal: ümmetin işlerini bir iyice yürütmeğe mani olacağından bu misi’lû kıı surlar ve noksanlardan salim bulunmak ve aksi takdirde ma
llar^ci gözile ai tüaliteler
İçişleri Bakanımızın b e y e n a n ı
Baş tarafı 3 üncüde kan da bu h kır dedir. Zira dördüncü cevabında vah ve kaymakamların yet-kileri lavbh mezuniyet prensipine uygun olarak daha ziyado fazlalaştırıl-iniştir demektedir.
Şu halde, sayın Bakanın beyanatından şöyle anlamaklıfrmu çektir kİ mahalli idareleri valiler, tevsii mezuniyet sietemile idare edecekler, fakat birer hükmî şahıs olan vilâyetler kendi idarelerinde muhtariyet 6istomini tatbik edeceklerdir.
İşto bizim anlıyamadığnnız, kavrı-yamadığımız nokta; burasıdır. İzaha yarın devam odecoğlz.
İDARECİ


dil-
li -
ı
1*
L
?
B

KİAIF OGA*
kama geçir ilmemek lâzım gelir. Yok böyle olmayın da, gözle ba kılınca çirkin görünmek filân biçiminde eksikliklerden ibaret kalıyorsa, o zaman sadece ikin ci nokta yani (evleviyet) ve kemal vasıfları tahakkuk evle memiş olacağından makama ge çirilmesinde mahzur bulunmaz Görülüyor İti. bu makama ge çecek ve geçirileceğin durumuna ve kudretine göre şartlar koşmak ve icabına göre bu şart ların bir kaçından, yahud. hepsinden de sıyrılmak imkânları bulunmuş ve hazırianımştu'.
İbret alınacak ve üzerlerin -de dikkat ve hayretle durula -cak izah ve tevillerdir:
Bir şaşılacak cihet de:
(Bir halifenin mülküne, o -
nun tabaa ve yakınlaruıdan, \ a 1 hud haricden luiitegallibeden biri tasallut ve istilâ, ederse e-ger bu adam; göıünüşde dev -let reisine itaat ve fakat hakikatte işleri kendi bildiği ve di lediği şekiller ve yollarda hüs ni idare(!) eylerse halifenin hi lâfet ve imamet sıfatı baki ka lir ve mutasallıt fitne ve nifak ihtimalini ortadan kaldırıp idare ve siyasette iyi yol turmuş bulunduğuna göre hali üzere bı rakılıp dokunulmamak müna -Sİb olur). (Deva)nı var)

I






16 lar konferansı bugün toplanıyor fBaştarafı 1 incide) re 16 lardan çoğu îspanyanm Mar shall plânına iştirak ettirilmesine muarızdır.
AVRUPAYA YARDIM PROGRAMI KABUL EDİLDİ
Vaşington, 14 (AP.) — Tarih yaratacak olan 5.300 milyon dolarlık Avrupayı Kalkındırma prog ramı, cumartesi gecesi Amerika Birleşik Devletleri senatosu tarafından kabul edilmiştir; program on yedi oya karşı 69 oyla kabili edildi.
Temsilciler meclisine gönderilen bu karar, on bir saatlik dramatik bir toplantıdan sonra alınmıştır.
Programın lehinde konuşanlar, bu yardımın, batı Avrupada bulunan onaltı memlekete, kendilerini komünistlikten ve iktisadi yıkıntıdan kurtarmak fırsatını vereceğini söylemişlerdir.
Muhalifler ise, bu yardımın çok masraflı olduğunu ve Amerikan ekonomisini sarsarak P.uslann Atlantik sahillerine kadar ilerlemelerine izin vereceğini ileriye sürmüş lerdir.
Temsilci Taft, geçen cuma günü, bu yardımın 4.000 milyon dolara inmesini teklif etmişti, fakat bu teklif 31 e karşı 56 oyla reddedilmişti.
Pazartesi günü. Senato dış münasebetleri grupu. Çin, Yunanistan ve Türkiyeye yapılacak program üzerinde çalışacaktır.
Yapılacak gizli oturumda Mıır-şal da hazır bulunacaktır. I
Yunanistan ve Türkiyenin Batı
Avrupa Birliğine iştirakleri
Paris 14, (A. A.)
lu Ajansının özel haberi:
Batı Avrupa paktını imzala mış olan devletlerin önümüzde ki çarşamba günü Bıâikeelûe imzalanacak olan anlaşmaya muhtemel iştirakleri tmeıselesi, Türk Dıs işleri Bakanı Nec -meddin Sadakın bu sabah M. Bidault’ya yapmış olduğu ziva-ret sırasında bahis mevzuu edil iniştir. Bu görüşme varım sa -at devam etmiştir. M. Bidault, Türk Dış işleri Bağanından he men sonra Yunan Dış işleri Ba 1 kam M. Caldansı kabul etmiş



Ana do-

kanı M. Caldansı kabul etmiş ve kendisi ile ayni meseleyi ted kik etmiştir.
Tiirk ve Yunan Dış işleri Ra kanlan vann açılacak olan 16 lar konferansında alacaklan durum hakkında görüşmek ü-zere öğleden sonra hulusmuş -lardır. M. Çaldans daha sonra vni mevzu üzerinde ltalvan Dış İşleri • Rakam kont Sforza ile de görüşmüştür.
Brüksel müzakereleri sıra -srnda da batı Avrupa paktına katılmamış ol^n devletlerin bu pakta iştirak' meselesi ile Yunanistan ve Türkiyenin de iştiraki meselesi esasen incelenmiş bulunmaktaydı. Fakat Be nelUvs memleketleri buna muha lefet etmişlerdir.

fBaştarafı 1 incide) cuddur. Bugünkü şartlar altında lüzum göstermiş bir toplantının tahakkuku ise grupun hayatına parti ve memleket menfaatleri karşısındaki hassasiyet ve azlm-kârliğma bir delildir. Meclis grupu ile genel idare kurulu arasında tahaddüs etmiş ve hukukî mahiyette olduğu karşılıklı tebliğlerle açıklanmış bulunan ihtilâf yeniden seçime gidilmek suretile halledilmişti. Bilâhare bazı parti idarecileri le birkaç milletvekili Ege bölgesinde yer yer hakikatlere aykırı ve parti menfaatlerini ihlâl edici beyanlarda bulunmuşlardır.
Üstelik ıuüteaddid seçimlerden grupun mutlak itimadına mazhar olan sayın Ceiâl Bayar İzmir nut-kile ikinci defa istifasını ilân etmiştir. Bu suretle yeniden ihdas olunan buhran karşısında Meclis Grupunun içtimai Parti menfaati bakımından kesin bir zaruret olmuştur. Grup toplantısından Genel Başkanın haberdar edilmediği ileri sürülerek yapılan tarizler de garibdir. Mukarrer toplantıya mâni olmak için grupun içtima saatlerine kadar milletvekili arkadaşlarını birer birer çağırarak üzerlerinde tesir yapmaktan geri knl-manuş olan sayın Başkan hiç olmazsa toplantıyı ilân tarihinden itibaren biliyordu. İfade edildiği gibi grup 25 kişi ile değil 27 üyenin iştirakile toplanmış ve millet tarafından kendisine mevdu ve salâhiyetler çerçevesinde partiyi ve parti dâvasını ayakta tutmak için tam ve müşterek bir anlayışla son tebliğde ifadesini bulan kararlarını almıştır. Demokrat Parti Meclis Grupu bir kısım arkadaşların yap tıkları gibi şahsî görüşler ortaya atmak ve nümayişler tertib etmek yoluna gitmiyerek maJfza yukarı da işaret olunan maksadlarla kararlarını alırken partiyi bütün mü-esseselerile ayakta tutmak istiyen ve ekseriyetin mevcud olduğunu da partililere ve efkârı umumiye-ye arzetmek istemiştir. Şayed sözcü son nümayişlerin kahramanlarından biri ise, elbette bu toplantının samimî ve ciddî mânasını an-lıyamıyacak ve tahrif yolunda devam edecektir. Zira işlenen hatâların başka türlü müdafaası müm kün değildir. Meclis Grupunda cereyan eden müzakerelerden ve alı nan kararlardan dolayı millc\vekîl
Y al m ana açık mektub fBaştarafı 1 incide) bu acık mektubu yazıyorum, her halde hakkımı teslim ede -«aginizi umarım. Çünkü, aksi takdirde o meşhur liberal fikir lerinizi ve alâ meriken gazete ediğinizi inkâr etmiş olursunuz Uzun boylu tafsilâta girişme -den söyleyeceklerimi kısaca nıad
Siyasî ve sosyal alaıı-
alî
deler halinde belirteceğim:
1
da muayyen fikir ve kanaatla -ra sahip olup almadığınıza hiik metmek bittabii bana düşmez. Eski (Tan) gazetesi kolleksi -yonlarını karıştıranlar son ya zılarınıza da bakarak bu bab -da kâfi bir fikir edinebilirler, meşum mütareke devrindeki fa
I I alivetinize de bir şey diyemem.' — v « • • •
I
edecek ka-
Amerikan yardımında tesiriniz olduğunu iddia
dar ileri gittiğinize göre bunun sebebi de kolayca anlaşılır.
2 — Mütemadiyen komünist ve Pan-Islâv tehlikesinden bah sedip gerçek, öz vatansever mu halefeti, bilmiyerek buna âlet olmuş gibi gösteriyorsunuz. Ma reşal hakkında şüphe davet edi ci neşriyat yapıyorsunuz. Ke -nan Öneri (Şükr) Sökmensüer usulü ile) aklınızca çürütmeğe çalışıyorsunuz. Halbuki daha dün ftusya ile anlaşmak lâzımdır diye Hüseyin Cahid ile mii-ıiakaşa eden siz değilmi idiniz Malûm solcu profesörleri -gerçek ilim adamları, hür düşünce kahramanları diye- müdafaa eden siz değil miydiniz?
3 — İkide bir akıncı rulıdan berrak millivetçilikten bahse -dersiniz, sonra da solcu zihniyetle idare edilen köy enstitü -İerini alkışlarsınız. İsmail Hakkı Tonguc lehinde siitunlarca va zı yazarsınız. Sizin berrak milil yetçiliğiniz, akıncı ruhunuz, na zari mantıkiniz bu mudur?
4
Amerikada. dolaşmadığınız yer kalmadı. Acaba Türkiyede nere lere gittiniz? Adanada sel felâketi olur, siz beynelmilel liberal konferansta bulunmak için Hol landava uçarsınız. Galiba Tiir-kiyevi sadece Bursanm Karaca berinden ibaret sanıyorsunuz9
5 — Demokrat Parti kurucularını, milletin gözünde bü -
yiiltmek istiyorsanız lütfen biraz da -meselâ Kı nan önere vap-tığmız gibi- aleyhlerinde vazın, Falih Rıfkı Atayın (Ulus) -daki son günlerini hatırlarsa -nız maksadımı daha iyi anlar -siniz. |
Saygılar.
Nuri Tarhan
Son yıllarda Avrupada
I
lerini yeni bir tehdidle baskı altına almak istemek sözcünün kafası ve ruhunda demokrasi anlayışının ne dereceye indiğini göstermesi itibarile ibretle kayde şayandır. FUAD ARNA DA HAYSİYET DİVANINA VERİLDİ
Ankara, 14 (Hususî I — Bir müddet evvel Demokrat Parti müfettişliğinden istifa eden eski Akçakoca kaymakamı Fııad Ama haysiyet divânına verilmiştir. Fu-ad Arna son zamanlarda Ankara-da iken Eskişehir Milletvekili E-min Sazak’m evinde yapılan toplantılara iştirâk ederek parti içinde ağır tahrikatta bulunmakla itham edilmektedir.
ESKİŞE1İİRDE GALEYAN
Eskişekir, 14 (Telefonla) — De mokrat Parti haysiyet divânının bazı milletvekilleri hakkında ihraç karan vermesi Eskişehir Demokratları arasında ikiliğe sebeb olmuştur. Zayıf bir zümrenin ihraç kararını tasvib ve kuruculara bağ lı kalmalarına mukabil ekseriyet ihraç kararının ve kurucuların a-leyiıindedir. Hattâ bugün büyük bir toplantı yapılarak D. P. Genel merkezine bağlılık telgrafı çekcıı il idare kurulu üyelerinden birkaç şahıs sorguya çekilmiştir. Bu şahısların haysiyet divânına verilerek partiden ihraçları yoluna gidi leceği söylenmektedir. Eskişehir Demokratlarından D. P. yi bugün kü .duruma düşüren şahsin Fuad Köprülü olduğu kat'î bir kanaat haline gelmiştir. Partimiz miiteşeb bis heyetinden olaıı Durmuş Özkan bugün Fııad Köprülü} aşağıdaki telgrafı çekmiştir:
Profesör Fııad Kiipriilü Ankara
Milletimizin selâmeti ve hürriye te kavuşması uğrunda yetmişi aşmış yaşımızla binbir türlü zahmet ve meşakkate, keza sayısız maddi ve mânevi azublaıa katlanarak kurduğumuz D. P. yi yıkmak uğrunda gösterdiğiniz nıeharet ve sarfettiğiniz mesaiden dolayı tebriklerimi arzederim!
Eskişehir D. P. Müteşebbis heyetinden Durmuş Özkan • ASILSIZ BİR HABER
Şehrimizde çıkan .bir kısım gazetelerde Samsun Demokrat Parti 11 Başkanı Süleyman Balkanın yeni bir parti kurmak üzere vâki teşebbüslere giriştiği ve bu rnaksad-la Genel İdare Kuruluna bir istifa name gönderdiği bahsedilmektedir. Yaptağımız tahkikata göre mu mnileyhin kurulacağı söylenen böv le bir parti ile alâkası olmadığı gibi Genel Kurula hitaben yazılmış bir istifası da vâki değild’r. D. P. 11, LOKAIİNDE DtîN YAPILAN TOPLANTI Beşiktaş, Bakırköy. Beyoğlu. Çatalca, Eminönü Üsküdar ve diğeı ilçelçpe mensub Demok rafların tertib ettikleri karma toplantı dün sabah saat 10 da il lokalinde yapılmıştır.
Partide vazife almış 300 den fazla tanınmış Demokrat bu toplantıda yer almış ve tam mâ »asile temsili ve karma bir top lantı hüviyetini iktisab etmiş -tir.
Reisliğe Nuri Urav, ikinci re:sliğe Emrullah, Kâtibliğe Ke mal Şanslı seçilmiştir.
Müzakere usulü görüşüldük ten sonra ilk sözü Enver Kaya alarak, cemiyetlerin disiplinle kaim olduğunu tebarüz ettirmiş, Meclis Grupunun son hareketi ne temas ederek bütün bu teza hiiratı yersiz ve yıkıcı olarak vasıflandırmış ve demiştir ki:
— Partinin yegâne karar mercii Genel İdare Kuruludıı •. Meclis Grupunun aksini iddia et mesi ancak bu sırada basit bir manevra olarak ele alınabilir. Biz Genel Kurulla ayni fikir ve içtihaddayız.
İkinci sözü Midhat Benker a laıak; çekemeınezliğin ihtilâfta miihim rol oynadığını, şahsî ihtirasların mr^itığa galebe ettiğini, ödenek meselesinin, bu ih tilâfııı ortaya çıkmasına imkân verdiğini anlattıkdan sonra:
— Vatandaşların Parti kurması, tabiî haklarıdır. Ancak parti içinde yçrleşip mevki ve şöhret yapmış olanların bu mev kii ve şöhreti şahsî arzuları için basamak yaparak başka bir parti kuıma yolunda suiistimal etmesi hak değildir, demiştir.
SÖ2 alan Fikret, Karakoyun lu da demiştir ki:
— Ben ihtilâfın yalnız salâhiyet iddialarına temas eden kısmııa ilişeceğim İhtilâflar a tasında, "artiyi temsil etme ve Parti adpia tasarruflar^ bulunma salahiyetinin Genel idare Kuruluna mı voksa ayni za-gıanda Mecli.*? Grupuna »-'i aid olduğu bahsi vardır. Kanaati -me göre bu mesele üzerinde du rulması bile versizdir. Büyük kongre Meclisi terketme salâhi velini, Grupa bırakmıyarak münhasıran Gene) idare Kuru luna bırakmakla bu konuyu kesin şekilde halletmiştir. Tüzükle hiç bir kayıt olmasa bile yalnız bu karar ve geniş itimad dahi bu hakikati teyid eder.




Haysiyet Divanı karadan parti çapında kazaî hüküm ifa de eder. Bu memlekette kazaî mahiyetteki kararlara paçavra demek âdet olmamıştır. Türk milletinin ve Demokratlarm şia rı kazaî kararlara saygı gös -termektir.
Başkalan hakkında sert kararlar verirktf (Uşak ruhlu) ol mıyan Haysiyet Divanı üyeleri nin mahza bü karardan dolayı uşak olarak vasıflandınlması da talisine değer bir hareket ol mamıştır. Demokratlar arasında uşak yoktur., yalnız emir -berler vardır ve yalnız Tiirk mil Jetinin emrinde hizmet görür -ler. Binaenaleyh bu hareketleri yersiz buluyorum.
Toplantı ç,\k hararetli ol -muş ve neticede Genel Merkeze bağlılık telgısfı çekilmesine it tifakla karar verilmiştir.
EYVB İDARE HEYETİNİN YENİ İDARE HEYETİ SEÇİLDİ
Son aylar içinde D. Partide mey dana gelen ihtilâflar üzerine Eyüb D. P. İlçe idare heyetinin istifa ettiği malûmdur.
Yeni idare heyetini seçmek üzere dün saat 15 te Eyüb D. P. mer kezinde Eyüb ilçesine bağlı bucak ve ocaklardan gelen delege ve üye lerin iştirakile bir kongre toplanmıştır.
Kongre başkanlığına B. Halide, başkan vekilliğine de Hayri Özcan seçildikten sonra temsil heyetinin hazırladığı faaliyet raporu okunmuş, bir hayli tartışmalardan sonra D. P. Genel Kuruluna bağlılık telgrafı çekilmesine karar verilmiştir.
Eyüb yeni ilçe idare heyetini, Hayri özcan, B. Halide, Hazım Se zernıen, Mustafa Altınay, Ahmed Küçükali, Memduh Güneysu, Ali Özsoy, teşkil etmektedir.
Sabık İrak bışbakanı
fBaştarafı 1 incide) ri Said Paşa şu cevabı vermiştir:
Vaziyet çok gergindir. Bununla beraber bir harb ihtimali mevcut olduğu kadar kanaatimce harb çık maması daha muhtemeldir. Zira bugün bütün devletler yeni bir harb için haznlıklıdırlar ve bu hazırlıktan dolayı yeni bir dünya savaşının çıkması karşısında ilıtiyatlı dav ıanmaktadırlar-
İRAKA GONDELJLEN HARB MALZEMESİ
Bağdad: 14 (A.A.) —İnanılır bir kaynaktan verilen bir habere göre Irak ordusuna bugün uçak ve muhle lif harb malzemesi olarak İngiltere den yapılan illr irsalat gelmiştir.


Denizyo -arı primleri neden verilmiyor?
CBaştarafı 1 incide) maşlarda bunun, geçim şartla -rının hâd bir safhaya girdiği su zamanda, kamarotlara verilen aylıkların, bir kişinin bile geçimini temin edemiyecek derecede az olmasından ileri geldiği neticesine vardık. Filhakika bu gün III. sınıf bir kamarot an -cak 56 lira aylık almaktadır. I. inci sınıfa yükselip de 68 lira maaş alabilmesi için asgarî 10, 12 sene hizmet etmesi icab et -mektedir. İşin garib olduğu ka dar da bilhassa hazin olan tara fı, kamarotluğa veni girenlerin staj maksadile 819 ay yalnız ka rın tokluğuna çalıştırılmasıdır.
Diğer tarafdan, görüştüğü müz bazı kamarotlar da, vazife leıi olmadığı zaide bazı işlerin zorla yaptırıldığını söylemek • te ve bu arada, gemi limana geldiği zamaiı. temizliğin, idarece yeni teşkil edilen «temizle me ekipleri" ne.aid bulunmasına rağmen kendilerine yaptırıldı -ğından şikâyet etmektedirler.
Bövle vaziyetler karşısında niçin alâkalı makamlara mii -racaat edip şikâyette bulunma dıklarını sorduğumuz zaman da şu acaip cevabı aklık:
— Üç arkadaş şikâyet etmiş fi. üci'ı de bir hafta geçmeden kovüldtriar!
Yolcu vapurlarında çahsa-rak tecrübe sahibi olmuş kama rotlardan bazılarının da Ame -rikadan alınan şileplere yenildiği bildirilmektedir, idarenin tecrübeli kamarotlara hic mi ihtiyacı yoktur? Çoluk cocıık sahibi bir kamarotun 56 lira i le geçinebilmesine imkân var mı? Yolcu vapurlarında muhtemel olarak alacağı bahşişler le aylık tutarını biraz olsun kabartmak imkânına malik olnn bir kamarot yalnız 56 lira ile ge J çinmeğe mecbur edilirse ne ya par? Kamarotlar, burada maaş larınm 'emi ve kıdem farkı gö zetilrneksizin asgarî bir maaşa, meselâ 100 liraya bağlanması -nı istemektedirler.
Diğer tarafdan Denizyolları personelleri 9 aydan heri mim al madıklarmı da ioevan edivor -lav Primler deniz üstünde çalı şanlara her üc aylık hizmet i -Cin birer maaş tutarında veril -


fBaştarafı 1 incide) bu istikameti gösteriyor. Sunu der hal ilâve edelim ki biraz düşünür, biraz muhakeme kudreti kazanır, derhal bir cereyana kapılmaktan hâdiseleri yalnız akıl - mantık, yalnız umumun menfaati bakımından tahlil ve tr-rkib ettikten sonra vicdanımızın emri dahilinde kararımızı verir ve bu kararımızı azimle. imanla takib ve müdafaa edersek, artık bizde tarih fena teker* rürler göstermez ve bu mâküs talihi kat'î şekilde yenmiş oluruz.

Bu mukaddimeden sonra söj’le-mek istediklerimizin esasına gelelim:
Türk milleti hakikatte demokratken ve bilhassa son bir çeyrek asırlık idare karşısında demokrasi nimetinin kıymetini bir kat daha takdir etmiş, fakat bu fikirlerini izhar ve tatbik etmek imkânlarından - - mahrum bulunurken Saııfransisko ■ konferansı toplandı. Bu konferans en karanlık ve en bilinmez noktalarına k^dar bütün dünyaya bir demokrasi ışığı verdi. İşte bundan sonradır ki yıllarca tek parti zihniyetinin müdafii olarak bu partinin en ileri saflarında yer almış bulunanlardan bazılarının malûm safhalarla demokrat partiyi kurmuş olduklarını gördük.
İnsanlar ve insan kitleleri uzun seneler aldanmış olabilirler. Bunların giinün birinde hakikati far-kederek fikirlerini değiştirmeleri mümkündür. Yâni ne ferd olarak, ne de cemiyet halindeki insanların fikir değiştirmeleri bir ayıb, bir kusur sayılamaz. Fakat bu değiştirme bir tekâmülü ve samimiyeti ifade ettiği takdirde... Eğer bu fikir değiştirme geriye doğru ise; samimi değil, sahte ise o zaman ■elbette tefin edilir. Hattâ cezası olmak lâzım gelen cinayet derecesinde ağır bir cürüm olur. Zira mü şahede edilen şey bir «fikir» değil dir, bütün halkımızın geçen harb yıllarında da acısını çektiği bir «karaborsacılık» tır. Üç kuruşluk maJı otuz kuruşa sattı diye alelade yiyecek, giyecek gibi ihtiyaç maddeleri üzerinde «karaborsacıı-lık yapanları tenkile çalışan medenî cemiyetlerde, bütün bir milletin ve koskoca bir vatanın mu-kadderatile oynıyan fikir ve siyaset karaborsacılarına da bir ceza verilmesi elbette lâzımdır.
İnsanların ve onların kurdukları partilerin hakikî mahiyetleri, söz le değil, işle belli olacağı ve Türk milleti demokrasinin tahakkukuna susamış bulunduğu için Demokrat Parti en kısa zamanda, en büyük bir rağbetle karşılandı. Hemen he-.men bütün bir ekseriyet bu parti etrafında toplandı.
Gönül isterdi ki Demokrat Parti halkın gösterdiği bu alâkaya ve teveccühe lâyık olsun ve memleke timizi hakikaten demokrasiye götürsün.
• •

Şimdi tarihin tekerrüre başladığını gösteren emareleri sıralıyaca-ğız.
Demokrat Partinin kurucuları, Halk Partisi içinde yüzde bir nis-betinde bile akalliyet teşkil etmiyorlardı. Halk Partisi görünüşteki bu ezici ekseriyetine güvenmek gafletini gösterdi, onların sesini boğmak istedi. Neticede Demokrat Parti kuruldu ve şimdi Halk Partisi Demokrat Parti sayesinde kur tulduğu gibi ihtidada Demokrat Parti yüzünden ölüm tehlikeleri geçirdi.
Bugün tahakkuk etmiş bulunuyor ki Demokrat Parti Genel İdare kurulunu teşkil eden on beş zattan altısı bu partinin gidişine muhaliftir ve bu partiyi . Lcııkid hakkını tamamen ortadan kaldırmak istemekle - itham etmektedirler.
Yine Demokrat Parti milletvekil ferinden yarısına yakın bir kısmı da ayni fikirdedir.
Yâni, Demokrat Partinin kurucuları Halk Partisi içinde kendileri yiizde bir nisbctiııde bile bir a-kallivet teşkil etmezlerken şahıslarına revâ görülen muameleyi sim di kendi partilerinin birinci safı içinde yüzde kırk ııishetini bulan bir akalliyet'1 karşı tatbik ediyorlar!
Açık tâllirile, Millet Meclisi içinde !•(■ ' İm' nisbatinde akalli.V't bil., t, kil etıniyen Demokrat Parti, seçimin iyi yapılmadığını ve a-. radan geçen zamanın Demokrat | Partiye temayülü isbat ettiğini ileriye sürerek zaman zaman yeni umumi secim yapılması lüzumundan Irıhs. derken. Jonıdi genel idare kurulu içinde ekseriyeti trnıin eden iiı salısın ve kendi meclis ( grupu içinde yine ekseriyeti temin eden beş. on milletvekilinin seçiminde isabet edilmemiş olacağını hesaba katmıyarak bünyesindeki muindi)liri tarda, ezmeğe çalışıyor!
Yâni, akalliyetlıı fikirlerine de yer verilmesini ve tatbikat tu bu fikirlerin d - nazarı itibara alınma smı isi iyen

ve. aka ili yet partisi ol- '

nı )k icab ederken 9 aydanbevi bımnn da ihmal edildiği bildiril mektedir.
duğu halde ekseriyet partisini Httf riyet Misakını tahakkuk ettirmeİ yoluna soktuğunu tiiyliyen Demnl rat Parti, kendi içindeki akalliyç tin sesine kulaklarını tıkamaktı kalmıyarak bu sesi boğmağa, hı ses sahihlerini - tıbkL Halk Parti sinin kendisine ve başkalarına yw t)ğı gibi - damgalayıp kirletraeg çalışıyor!
Bunlar ne hazin vakalardır! V en yakın tarihimizin ne acı bir te . kerrüriidür.'
Demokrat Partinin tutulduğl buhrandan sıyrılması ve hakikî i dealist bir parti olduğunu isbat ötmesi için biricik yol, bu parti g» nel kongresinin en serbest bir hava içinde ve haklarında partideî ihraç karan verilenlerle verilmesi beklenenlerin de dinlenmesi gartt-le, içtimaa çağırılmasıdır. Kongrenin vereceği karar, Demokrat Par ti Genel İdare Kurluunun veya a-leyhdarlarmın ııoktai nazarını tas vib edip- kafileştirebilir. Bu ayn bir meseledir ve bütün isteğine rağmen halkımızın demokrasiyi tahakkuk ettirmek yolunda ne dereceye kadar olgunlaşmış bulunduğunu gösterecek bir ölçü olacaktır.
Eğer Demokrat Parti Genel I-dare Kurulu, büyük kongreyi söylediğimiz şartlarla toplamak ve kendi bünyesi içinde seçimleri tazelemek cesaretini gösteremezse tuttuğu yolun doğruluğundan şüb he ediyor demektir ve ismi Demok rat Parti olmasına rağmen demok rasi usullerile hiçbir alâkası bulunmadığını isbat etmiş olacaktır.
Bu takdirde biz hükmümüzü şimdiden verebiliriz:
Demokrat Parti, iki numaralı Halk Partisidir...
Bu hükmümüzdeki isabet derecesini yakın veya uzak tarihin tas dik edeceğine tamamen emin bulunuyoruz. Yaşıyan görür.
¥11 Al AZ
Amerikan yardımı
(TSaştarafı 1 incide) diyetinde ve hakiki savaş icaatı ea naımda inşa edilen hafif bombar dnnan uçaklarına istinaden inkişaf ett-'rnrşlerd;", Amerikan hava kuv vetlerl bu uçağı Avrupa, Akdenia ve Pasifik sahneleri dahil olmak ü zere bütün savaş harekâtında kul lanıruşiardır,
A— 20. çevik bir uçaktır. Düşman kıtalarını şiddetli zararlara uğrat mak ve 500 kiloluk bombalar atmak için kullanılmaktadır. Umuınl yet itlbaı-ile uçak 50 kalibrelik 18 makineli tüfekle teçhiz edilmiştir.
Amerika Birleşik Devletleri Ha. va Kuvvetleri A—26 uçaklarım Al manyada Ren nehrini geçen kara kuvveUerile birlikte yakından icra atta bulunurken ve Pasifik, savaşır da Leyte ve Manila zaptedilipken kullanmışlardır.
A—26 İki mötörlüdür ve sürati satte 350 mili aşmaktadır. 18 silin dirlik 2000 beygir kuvvetinde iki nıotöı ü vardır ve 30.000 kademdev uçabilmektedir.
Uçağın mürettebatı üc kişiden i-barettir. Biri pilot, diğeri topçu, t çüncüsü de radyo operatörü toncu dur.
Ucağm benzhı sızıntısına k^v.s, mııafivet sağlayan depoları ve ! ”r şun islenılyen camlar’ vardır.
Stalinin teklif ettiği barış
(Baştarah 4 üncii A"' da temin etmekten çok uzaktır.
Halbuki Çekoslovakyanm dahili siyasetinde ağır basan komünistler, Beneşin iktidar mevkiinden düşmesi için ellerinden geleni yapmaktan geri kalmamaktadırlar. Onlar cumhur reisliğine sola mütemayil c lan sosyalistlerin şefi Zedenek Fierlingerin getirilmesini isti • yarlar.
Bu suretle Çekoslovakyada oynanan beş perdelik dramın or ta yerde üç mühim aktörü karşı karşıya gelmiştir. ?eneş, Gott wald ve Fierlinger. Fakat bu o yunda Gottwoldnı partiyi kazanacağı daha simPMcn kuvvet le tahmin edilmektedir.
Acaba Stalin Amerikanın d ger bir cok imtiyazları hesaba katarak Prag dramını yüz üstü bırakacak mıdır? Yoksa, dra • mın sonuna kadar oynanmasını biricik gavo mi savacaktır?
ülger gerçekten Stalin ve Tru man bir anlaşmaya yanaşırlar sa Çek dramı bir fsriava müncer olmıyacaktır ve Yaltada ba his mevzuu olan Asya ve Avru panın nüfuz mırıl akslarına ayrılması meselesi daha kolaylıkla halledilebilecektir. z
İşte bu sebehden dolayıdır ki Stalin Tınmana mülâki ol -mak istemektedir. Böylece iki şefin karşılaşması tahakkuk et tiği takdirde, butm diinya Sfa liııci bir t■ rışm gülünç teklifle rini dinlemek fırsatına kavuş » muş olacaktır.
Franoe Dinıachc’dan
BAYTA; t)

Telefon No: 24239
Telgraf adı: Tfarfo
(31301
Ticaret Ofisi
Valide Han 5 inci Kat..
1
Mikdan
Cinai
507 96
İstanbul Belediyesinden
a3151J
20.15
2030
20.35
18,30
1845
19.00
19.00
19-15 Geçmişte Bugün
19,20 Müzik: Fasıl ŞarkHİa» 20.00
• * •* 9 1/
2100
2115
21.45
22.15
22.45 M, s, ayarı,
22.45 Haberler.
23 00 Program ve Kapanı?,
Belediye zabıtası talimatnamesinin müteferrik maddeler kısmına a-şağıda yazılı şekilde bir madde ilâvesi Genel Meclisin 28/2-948 tarihli toplantısında kabul edilmiştir:
MADDE:
• Tiyatro ve Sinema ve tiyatrolarda seanslar devam ettiği müddetçe, müessesenln mevcud yangın söndürme alet ve vasıtalarını kullanmaya muktedir ve İtfaiye heyetinden ehliyetnameyi haiz bir memurun bulun durulması mecburidir)
Sayuı halka ve alâkalılara bildirilir.
ri(l53D
il I M N ı
VOLCÜYUM DURMAK 0LMA2

0 IHozeym Senar Işıl
PITTIN BU 8IDİS Mûuk Seril İçli
Hamiyet Yüceses

IJİOEYİM SİLMEM Müılk Sadettin Kuyn.k
acer Buluş
IMCRDİVENİM KIRK AYAK Hılk Şakisi l /UMÎ «lynlflİM ildir
Şardon Makinesi
Faaliyete Geçmiştir.-
2,40 eninde 36 silindirli Anıerikadan getirilen son sistem muaz zam şardon makinesi, dokuma fabrikalarının kumaşlarım ucuz fiyatla tüylendim ektedir.
Kasımpaşa — Havuz Kapısı Karşısında 814. Telefon: 42642
1 — Sirkeci araba vapuru iskelesi temdid ve takviyesi inşaatı işi pazarhkla eksiltmeye Çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 19/3/1948 cuma günü saat 15 de Genel müdürlük Alım Batım Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Keşif tutan 28598 lira 87 kuruştur. Geçici güvenme 1994 lira kuruştur,
*
4 — Şartname ve du işe ait ekli kâğıtlar Genel Müdürlük Yapı besinde görülebilir- »
5 — isteklilerin en geç 15/3/1948 günü akşamına kadar dilekçe
genel müdürlüğe müracaat ederek ehliyet belgesi almaları ve bu belgeyi güvenme parası makbuzile birlikte ihale günü komisyon başkanlı ğuıa vermeleri lâzımdır, (3102)
92
şu
ile
9500 liraya satılan BEDFOR D| kamyonları 5 tonluktur
Ofisimiz 1/10/1947 den tarihinen İtibaren 5 tonluk kamjon lar satmaktadır.
Bedford markalı olar bu kamyonların tipleri OLBC’ vo kabiliyet lerl 5 ton yani 5080 kilogramdır.
Fabrika tarafmdan garanti edilen bu tonaja alt orijinal belgeleri ofisimizde ve şaşi ve lâstik öiçülcrlle bu tonajda oldukları bir bakışta anlaşılabilen bu kamyonları garajda görmek mümkün dür.
Fabrika tonajları 5 ton olan BEDFORD kamyonların; 9500 İh a üzerinden satmakta devam edi yoruz.
Keyfiyeti görülen lüzum üzerine sayın nnişterilerlmizin bilgi İtrine sunuyoruz.


j

Fiyatı Teminatı
Lira Kr.


PAZARTESİ — 13/3/1948
7.20 Açılış ve program.
7.30 M, s, oyam
7.30
7.45
800
Müzik; Hafit
Parçalar,
Haberler, Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (W.)
8.30 Müzik: Film
Müzlklorl (Pl.)
8 45 Müzik: Şarkılar (P^ 0 00 Kapanış,
12.2() Açılış ve program,
12.30 M, s, ayar»,
12,30 Müzik. Balon Orkestra*
. Jarmdan Çeşitli Parçalar (P1 j Haberler. Müzik, Müzik: Hafij Parçalar (Pl Kapanış,
Açılış ve progranK M, a, ayan, Müzik: Ünlü
Dans Orkestraları (Pl.) Müzik: Hafif Sololar (Pl.) Müzik: KarjSjk 8aıkılar M, s. ayar Haberler,
13.00
19,15
13.45
1400
17.58
18.00
1800

kuruş
)
)
)
95
00
35
110
60
78
02
Hasır süpürge büyük 41650)
Hasır süpürge küçük 500
Hasır Süpürge yuvarlak rap)ı SOO Temizlik çuvalı 1500
Tuz ruhu 200
Ar ab sabunu 3000
VI m 1000
Guraba hastahonesine luzumu olan yukarıda cinsi ve
levazım açık eksiltmeye konulmuştur. İhalesi 19/3/948 tarihine rastla yan cuma günü saat 15 de Vakıfıar başmüdürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır Şartname ve numuneleri hergün çalışma zamanlarında levazım bürosunda görülebilir- (2693)
adet
)
)
kilo
0. adet
nuktan yazdı

| Öner ve lYücel dâvası
Müzik: Piyano Soloları ıPl.) Radyo Gazetesi Serbest Saat.
Mıizik: Mandolin Birliği (Pl.)
Konuşma.
Müzik: Karışık Şarkılar. Müzik: Opera Aryalar» (Pl.) Müzik: Dans Müziği (Pl-)
Kuru kahvecilerin ihtiyacına uygun kahve
M
Az f ireli 3 ve 5 No. iu bir parti
kahvenin satışına başlandığını sayın
müşterîBerimize bildiririz.
ÜÇÜNCÜ KİTAE-
iddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan 0-ner tarafından neşrolunan ve öner - Yücel dâvasının üçüncü kitabını teşkil eden bu eser nefis bir şekilde basılıp satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. M em leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübhanesinde yer alacak bir loyrnet ve ehemmiyettedir. Kitabcılardan arayın.
Fiyata 176 kuruştur.
«Yiicel - öner*
aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudlan tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitablann ber iiçünij de Ankara caddesindeki «Kanaat:: ve «İnkı-lâb» Kitabevlerindenı tedarik edebilirsiniz.
kat 5
- 3226 -
ay
santimi
İnci
t
ak-tah üze
maktu alarak sayla,
A
Bir rr sahibi almak her yurddaş için bir gayedir
Türkiye İş Bankası
Gişelerimizden broşür isteyiniz!
i eni Neşriyat
•ı-1
Başlık
1
2
9
5
6
f Bu arzunuza ulaşmanız için size imkân sağlamıştır. Bun-{ dan faydalanınız.
$ I ürk,ye İŞ Bankasında tasarruf he a iniz yoksa X jerha) bir hesap açtırınız.
S Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, * ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
t_______________________________________________________________
İkii.ci Çekiliş: 1 Haz.ran
lmtiyaz sahibi: A. CENLALKDDLN SARAÇOĞLU - Yazı işlerini fi-ilen idare eden: Yazı işleri müdürü: FATİN FLAD _ Dizildiği
Yer: «Yeni Sabah» mürettiphanesi - Bakıldığı yer: «Gün Basımevi
Telefon:: 24236 Ticaret Ofisi
Teg. İ stanbuLTarfo Yeni Valde han
MARKA
0,08 m/m
S
M!
0,10
m/m
TIRAŞ BIÇAKLARI!
Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İBRAHİM ÇAVUŞOÖLU Bahçekapı, Celâl bey han No.39 İstanbul
İstanbul! Ticaret ve Sanayi
Odasından
[Yeni Sabah ın HAN FİYATLAR!



Dr. İhsan Sami
Öksürük şuruıbuı
Öksürük ve Nefes Darlığı, Boğ maca ve Kızamık Öksürükleri için pek tesirli ilâçtır. Her kes kullanabilir

*
4355 sayılı kanunun 33 üncü maddesi senelik oda aidatının üç tarfında ödenmediği takdirde üç misil alınacağım mutazammındır.
1947 seneni aldatanın başlangıcı 1/1/947 olduğundan 31/3/947 çamına kadar ödenmeyen aidatlardı 1/4 947 den itibaren üç misli sili zaruret, ve katiyet kesbedeceğirrien buna mahal bırakılmamak
re odamızda kayıtlı bütün âzamızm senelik aidatlarım son 31/3/947 ak jamma kadar muhasebe şubemize müracaatla ödemeleri lüzumu tavsiye ve rica olunur.. (2059)
baka; 4 — Afili, Üye; 5 — Yağlı bc ya imâlinde kullanılan bir yağ, & ki yazıda bir harfin okunuşu; 6 -Güven; 7 — Kıymetli bir taş; 8 -Başına ıY) ilâvesile Cedit duniaı çıkan yerj mânâsına mürekkep bi kelime; 9 — Asker, Yağmur test dilde.)
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Dolay »sile (eski dile); 2 Hatır sorma; 3 — Tahmin
suretile söynenen söz; 4 — Mutedil; 5 _ - Yeni olnuyan binici» mânâsına mürekkep bir kelime: 6 — Tersi bir hayvan, cennette kökle ri yukarda dallar, aşağıda bir ağaç: 7 — Huy.Geniş değil; 8 — Toprak parçası. Tersi tok değil; 9 — İsli miyette mübarek bir ay.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 34 567 69
Grip - Baş - Diş ve Romatizma
AĞRILARINA KARŞI
(•
p
4
t
t
HARMANKAYA VE YILDIZLAR NE DİYOR
Tanınmış yazarlarımızdan Ziya Çalıkoglıınun senaryosunu yazdığı ve Saıni Ayanoğlunun Rejisörlii ğıinu yaptığı Harmankaya filmi ve ib .-ilc Edib Akın tarafmdan yaz Jan bıı eser, basın hayatımızda eşi ne az rastlanan faydalı bir kıiab
Filinin bir özeti, senarlstlik ve si ı nema. L krııgj hakkında bilgi veril-1 mekle beraber rilmde rol alan Nevin Seval. Fatma Andaç, Behzad Butak, Reşıd Gürzap, Mahmud Mo ralı, Sami Ayanoğlu gibi değerli yıl dızianmızm ve tiyatromuza büyük emekler harcamış olan Bayan Kı nar ve Haçlkyan gibi e3kl sanatkâr • larunr/.iıı, alaturka musiki üstatla-1 rındaıı Artnki Candan, dans yıldı-1 zı Ncrp.ts Moğol ve diğerlerinin ha yat ve sanat telâkkileri enteresan röpoılajlarla canlandınimıştır.
Okurlarımıza tavsiye ederiz.


Onlar lıâlâ baygındı. Bir asker d.aha getirdiler. Onu da bi-ziı.ı âkibetimizc uğrattılar. Son ra kendi elbiselerini çıkarıp bizi -lbisclerimizi giydiler; kılıç la’ niza kuşandılar ve çıkıp git tiier.
Kurnaz heriflerin kim olum t; . yor musun?
Üçünü tanıyamadım. Biri "i tadan kaybolan işkence-
Aşk - Macera - Tarih - Cimayet
Ywn: Z. kmryıoBl Tefrika No, 144
' ıixj--ı Hişama benzetir gibi olu yorum Dördüncüsünün kim o! doğu mulum.
Ha- ac, dişle, ini gıcırdatarak :
• - Şimdi anladr.ı. dedi. Moruğu kandıran, bu işleri yapan hep o m-, îtnıHi-açadır. Siz de ah nnkhğmız:?. cezasını yüzer sop i yemek suretile çekec.eksi-niz. Haydi defolun karşımdan.
/.ekerler, ezile biizüle çekilip g-lLilcr. Haccac da mJıamma d )ndü ve kötü kötü düşünme -ğ? başladı. Kötü kötü düşün-
^ıektc haklı idi. Zira bu firar meselesi hususî bir ehemmiyet taşıyordu. Kendi kendine hitab ederek:
— Ey Haccac! dedi. Aklını başına topla! Hiç bir adamına itimad etme.. Pek sadık vû vefakâr zannettiğin bu iki ayaklı köpekler, ellerine ısırmak fır-( satı düşer düşmez, seni parça parça ederler. ''Bu bizim efen-dimizdi, sahibim •zdij; velinimetim izdi» demez^r. Fakat sen sen de her ihanete lâyıksın Haccac! Halka az mı zulmediyorsun? Üç günlük bîr dünya

saltanatı için yüzlerce, hattâ binlerce cana kıymaktan çekin miyorsun. İyilik yapanlara mü kâfat, fenalık edenlere müca -zat ^erecek bir Allah olduğunu unutuyorsun. Ne idin, no ol -dun. Uslu bir kedi iken büyüye büyüye yntıcı kaplan kesildin. Senin vücudün ortadan kalkma madıkça halka rahatlık yr)p • tur. Sana halkın selâmet ve ta-adeti namına kendini öldür diyemem Haccac! Çünkü sen hain ve zalim olduğun kadar da da korkaksın. Korkaklar kendj terini öldüremezler. ölümün göİ
gesinden bile korkarlar.
Haccac, kendi kendine böyle hitab ederken renkten renge giriyor; sararıyor, kızarıyor, morarıyordu ve bu hali ile pek korkunç bir şekil alıyordu.
İhtiyar gardiyanın ihanet et mesi çok gücüne gitmişti. Bu hâdiseden sonra her hangi sa -• dik bir bendesine nasıl itimad e defettirdi ?
Saatlerce değil, günlerce düşündü. Niîtûyet mütevekkil olmayı, işe nasıl başladıysa, şimdiye kadar nasıl hareket ettiyse, bundan sonra da ayni yolda
yürümeğe karar verdi.
* HORASANDA İSYAN
HAREKETLERİ
Emevî fütuhatı ilerledikçe zulüm sahası genişliyor; buna muvazi olarak da isyan hare -ketleri büyüdükçe büyüyor; is tikbal için çok ciddî ve pek teh likeli bir manzara arzediyordu.
Horasanda Merv emip bulunan Nasribni Seyyar, Horasandaki isyan hareketlerini önle -mek için her çareye baş vuruyor; halka Haccac-ı Zâlim kadar zulüm yapıyordu. Horasan âsilerinin ele basılarından biri de meşhur Türk kahramanı E-bâ Müslimi Horasânînin babası Eseddi. Haccacın büyük düşma manı Talha ile arkadaşları; E-«ede iltica ve iltihak etmişler -di.
Büşeyre, Ebâ Müslimin doğduğu Mahan köyünde oturu -yordu. Nur topu gibi bir do çocuk dünyaya getirmişti. Talha, (Devamı var)
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez T ENÇKOT
PARDESÜLER
35 Liradır
Satışımız muhayyerdir
BDURRAHMAN KALYON
Dikranyan ilan 11 — 12
Sultan hamam