Sine: I Kamara: 1/9
Abone Şeraiti
Türkiye için Hariç için
1 mülk-----lXt) Kr. ------?S«0 K..
t »jhk —İD» ,-------13*0 .
s . ------ns .---------■ ™ .
ı «s . —
IVazvcrmeı-iy*. Şeref 5o*e/ı. TELEFON/ 2OS2O
ZAMJ
Matbaai Ebûzriya, İstaabal ,
16 Kânunuevvel Pazar 1934
Sabahları Çıkar Siyasi Gamete J Fıah Her Yerde 5
Ktırvşlır
İnsanı erginleştirecek dört fey vardır: Selim bir dimağ, sıcak bir kail, dürüst bir muhakeme ve sağlam bir vücad. £ord Avebary
($erbi 3 ûare sahifede)
l.
Günün yazısı
Tcmeltaşı
sayılacak bir söz!
Tutum ve arttırım haftan için An-karada Hikmet(B«yanUırf öz Türkçe bir söylev söylemişti. Bunu ürenerek okuduk. Tutum ve arıtırım için güzel öğütler veren Hikmet bir yerde de şu çok değerli sözleri söylem-ktedir:
"Siyasamız, kişisel benliği «ilmek değil, gerçekleştirmek yolundadır. „
• Kişi, kendi özlüğüne, bilgiline yararlığına dayanırsa uluı da, acunun en dirlikti, en ülkülü, en kültürlü uluaunu kurabilir. a
Bir ulutun yükselmesi, diğer uluslar arasında büyük bir yer sahibi olman aşağı yukarı bu sözlerle anlattırılmak istenilen esaslara uymığa bağlıdır.
Bugün dünyada yüksek kurumlu olan, güçleri, zorlukları ile kendilerini bölün diğer uluslara saydıran büyük devletler, beb kişilerin ( fertlerin ) ayn ayrı özlü, bilgili yetişmeleri ile bu yüceliklere erişmişlerdir.
Kişisel benliği silmek deftll gerçekleştirmek, iterileme yoluna girmiş olanların en baştaki önderi olmak gerektir. Eakideo ( fertler ) in benliğine o kadar defter verilmezdi. Hatta tersine olarak bu benlik söndürülmek bil» istendirdi. Bugün de Avrupada bazı memleketlerde bu yanlış yola gidildiğini görüyoruz. O yerlerde ise ulusların ilertiyeceftini, yükseleceğini sanmak hiçbir surette doğra değildir. ( Ferd yoktur, yalnız ulus vardır) düsturu yirminci yüz yılın düsturu değildir. Bu orta çağlardaki düsturdur vs bunun yanlışlığını vs zararını, uluslar urun denemelerden, uzun için için kavgalardan, boğuşmalardan sonra »nişmişler vs yavaş yavaş, her rıl'tst l«la—ksutulajısı»JK jAkiîJl-şin biricik yolunun yalnız kişinin benliğine sahih olmasına bağlı olduğu neticesine varmışlardır. Bunun bugünkü acuoda birkaç göz kamaştırıcı örneği vardır,ki onlarda, sırası geldikçe söylediğimiz üzere, Ingiltere ve Branşadır. Küçük uluslardan da duba birçok örnekler gösterilebilir.
H.kmetin göze çarpan bir düşünüş ve an.ayış olgunluğu ile bu (hakikatleri), böyle lusa bir biçimde söylemesi çok yarindedir. Çünkü ekonomide yükselmek için de bir ulustaki her kişinin ayrı ayrı yükselmesi en birinci yüküm ( vazife| dlr. Her kişi ayrı ayrı çaiışıb kazanmazsa ve kazanç ile benliğine sahih olmazsa yalnız devletin çalışması ve bar işi yapması yetmez (kifayet etmez). Devletin başlıca (yüküm) ü kişilere yardım etmek, yol göstermek sekişinin kendi gücüyle yapamıya-cağı işleri yaparak ona önayak olmaktır. İşte bizde Başbakan General lısnet Inönünün devletçilikle kendine önder edindiği esas budar. Bunu Başbakan her nutkunda söylediği gibi, kadın erkek düşünebilen, yazabilen herkes de tekrarlamakla bütün ulusa en doğru yolu göıtermiş oluyor. Her halde Hikmetin bu yoldaki «özlerini biz çok faydalı bolduk, bundan dolayı da keodisini kutlula-mak ve düşünmek istiyen kadınlarımıza da örnek olarak göstermek gerektir.
Ebüzziya Zade
Çalışan mütekaitlerin maaşı
Ankara İS ( Telefonla ) — Ücretle çalıştırılan mütekaitlerin mütekait maaşlarının tamamen kesilip kesilmemeği hakkında bir karar ittihazı Millet Meclisinden taleb olun-muştur.
Savuşturulan kaza
M. “Hitler„in trenine bir kamyon çarptı
M. “Hitler„ e ve trendekilere birşey olmadı, kamyondaki aktörlerden on üçü öldü
Berlin 15 (A. A.) — Ajans ho-Visa Öğrendiğine göre, Breme» ile Verdun arasında bir trenle bir kamyoo çarpışmıştır. 13 (Uû vardır.
Berlin 15 (A, A.) — Alman istik-borat bürosu bildiriyor. Mllang-tcedel istasyonu y ekininde bir otobüsle çarpışan tren, M. ‘'Hitinr„ I Brrmro’dea Berlin» getirmekte olan trendir. Tresıin içindekilere hiçbir şey olmamıştır. Tren saat 23/37 de Borllne varmıştır.
Berlin 15 (A.A.)—“Deyll tcleg-raf„ın muhabiri, içinde M. ■‘flitler,, in bulunduğu bir trenin, '1-aog-vvedel,. geçidinde, bremen'den 17 mil mesafede bir kamyona çarptığını bildirmektedir.
Kamyonda 20 aktör vardı, içlerinden 13 ü ölmüştür.
Berlin 15 (A.A) — Alman demir yollan direktörü Doktor Dnrpmui-ler Longveben demiryolu kazasına ait tahkikatı bizzat İdare etmektedir. Oranlandığına göre geçit bekçisi ile tren makinistinin meşguliyetleri gerçekleşmiştir. Çünkü ha-»n)IMItlHIMMISHİ(MHIIIW(İWI|IH1IUIIIir*IIIUII
Mikim bir haza atlatan M. "Hiller,, direyi görenler geçitteki demir parmaklığın trenin geçmesinden Devamı 3 üncü sahifede
Avusturya Başvekili “Budapeşte„ye gitti
Avusturya ve Macaristan, “Tuna,, havzasında sükûnu muhafaza için elele yürüyecekler—
Budapeşte l$(A. Af— Avusturya Başvekili M. "Şuşnig., ile refikası «e Avusturya Hariciye Nazırı M. Banın "Bergar iFalde-negg,. ve refikan, buraya gelmişler, istasyonda Başvekil M. "Gömböş,, ile hükümet erkini ve Avut-furyanın Budape)t. elçisi ve elçilik erki-oı tarafından karşılanmışlardır.
M. "Gömböş,, ün nutku
Budapeşte 15 (A.A.) •— Başvekil M. "Gömböş,, dün akşam Avusturya Bay vekili ile Hariciye Nazırı şerefine bir ziyafet vermiştir.
M. “ Gömböş „ , sefa geldiniz makamında söylediği bir nutukta iki milletin tarihi birliğine ve büyük barb zamanında birlikte yaptıkları boğuşmalara işaret ettikten sonra bu tarihi birîiğio ve silik arkadaşlığının ve bu iki milletin çekmiş oldukları iktisadi zorlukla-
"Beşçe,, de mühim mülakatta bulunan Avusturya ve Macar Başvekilleri
M. "Cömhöş,, M. “Şufnig,,
rın Roma protokolunuu hazırlanması şeraitini vuruda getirmiş olduğunu söylemiştir.
Mumaileşh. Romada imzalanan anlaşmanın hiçbir memleket aleyhine mütevecc h olmadığını ve bunu İmza edenlere büyük siyasal ve İktisadî menfaatler temin etmekte bulunduğunu söylemiştir. Zamao. bu düşüncenin doğru olduğunu gösterecektir. Binnetice, Macar milleti Avusturya Başvekilinin Devamı 2 inci sahifede
( '
Polis müdürlüğü de etmiş bir Türk zabıta memurunun hatıraları
Yeni ve meraklı tefrikamız
Muhayyele mahıulü bir eser olmayıbsırf hakikate dayanan
Sadrazam Talât (Paf«) dahiliye Ve bcr *ak’a” bin bir ‘eEI'ke nazırı iken t» kıyafeti ile. hat,. »Ç'nde aynen yaşanmış olan hu rafın muharriri zabıta memurunu hatıralardan gCİİSİ güzel bir karftnna almış, girûçûyorlar! kaç macera serlevhaları :
Naııl polie oldum ? — İlk muvaffakiyetim ı Yunanlı dolandır,, cıyı naııl yakaladım? — Etki komitelerden ve fimdi “ISO., ilklerden meşhur Hacı Kemalle mücadelem — Bir Bulgar komite-çitini naııl ele geçirdim ? — “Abdâlâziz çavif., • Mısıra naııl götürdük?— Muhalif mebaıtar, Selânife kadar tareti taranudumuz Kata hıreızları Hazîneyi Hanay, naııl toyac aklardı!.. İlli... İlk...
Birkaç güne kadar okuyacaksınız
e-----------------------
Okuyucularımıza
( Ulu» ) gazetesinde bir muharririn Gazetemize müsteh- j cen ve cüretkârane
Bir tecavüzü
Ankarada çıkan (Ulus) yani eski (Hakimiyeti Milliye) gazetesinin dün gelen nüıhasın-da gazetemird- I Kadınlar ve topçuluk ) unvanı albuda çıkmış ulan litifedrn ibaret ufak bir yazı vesile edilerek (Zsroan) a ana baba karıştırılmak cüretiyle gayet galiz bir hücumda bulunulduğunu hayretle gördük.
Hayretimiz yazıyı yazan adamın şahsı itibariyi» değildir. Çünkü yazı ( Fatih Rıfkı) imasını taşımaktadır. ( Falib Rıfkı) adını memlekette taoımıyan bir tek ferd olsmıyacağı cihetle ondan durub dururken böyle bir tecavüze maruz kalmış olmağa Devamı 3 ncü sahifede
. ... - ■ —a
T. Rüştü Araş “ Atina »ya vardı —~.--------------------71
" Türkiyeyi kuvvetlendiren her tedbir Yunanistan için mühimdir. Çünkü ihtiyaç zuhurunda Türkiye, Yunanistanın yanı başında harb edecektir. „
Atina 15 (Hususi) Türkiye dış bakanı Tevfık Rüştü Araş bugün (dûn) öğleden sonra aemplon tre-nile buraya geldi. İstasyonda hariciye nazırı M. "Maksimos, ile ^Türkiye, Romanya ve Yugoslavya elçileri tarafından karşılanmıştır. İki dost devlet hariciye nazırları istasyonda kucaklaşmışlardır.
Türkiye Dışbakanı burada iki hrün - kalarak Cenevrede euavan eden müzakereleri Yunan hükümeti ne anlatacak ve iki devleti alâkadar rdro diğer işler hakkında görüşecektir.
Bütün gazeteler, Tevfık Rüştü Arası «elamlıyarak elen hükümet adamlarile yapacağı konuşmalardan iki memleket dostluğunun daha ziyada kuvvetleneceğini muhakkak «dürtmektedirler.
Devamı 2 inci sahifede
Atinada ne var?
Atina 15 (Huıoıi) — Dûn gece ansızın Atina muhafız kıt'atıoıo umumi ihtiyat halinde bulunması emredilmiştir.
Üniversitemizde
ilk “doktora,,
Avukat Halil Arif “doktor,, payesini aldı

Bir okuyucıımuzden aldığımız mektubd.ın, neşre başlıyacağımız hatıratın çabuk Polis Miidürû Azmiye ait olduğuna d(ıir yanlış bir /sn hani olduğunu anladık. Bu hatırat Polis Müdürlüğü de etmiş kıd.-nıli ve mûtekaid bir zabıta memurumuzun icraatını hakidir ve Azmi ile bir ' alâkası yoktur. Ancak bu hatıratta Azmıyl do işbaşında göreceğiz. Bu | ciheti tavzihe lüzum gürdük.
- ------------------------------------------------------------
İstanbul Üniversitesi, Üniversite olabil a n b e r i ilk "Doktor,, unvanını, dün çetin bir imtihandan sonra, U-tanbul barosunda mukayyet genç avukatlardan Ha-lid Arif e verdi
Halil Arif Eski Darülfünunda fakülte tahsilini bitiren ve diploma alan gençlerin bir çoğu, bu ilimlerdeki ihtisaslarını ilerletmek ve Avru-padaki benzerleri gibi “Doktora,, yapmak için Garbe gidiyorlardı. Halbuki Üniversitenin ıslahatından ve diğer memleketlerdeki benzerlerinin seviyesine yükseltilmesinden sonra bu külfete kısmen lüzum kalmadı. Zira, ancak bir çok İlmî şartları bir araya getirdikten sonra kazanılan bu netice o şartları haiz oldukdan sonra burada da temin edilebiliyor.
Devamı 7 inci sahifede
Tasarruf haftası: 5 inci gün
Bugün havada dumanla yazı yazılacak
Vitrin ve kumbara müsabakaları - Havadan gelen kartlan alanlara hediye Otomobilli alay - Mekteplerde müsamereler
Tutum haftasının dördüncü günü dün bitmiştir.
Dünde şehrimizdeki muhtelif mekteplerde tasarruf mevzuu etrafında ve talebe arasında yapılan ökonomi mevzulu yazı müsabakaları için bütün talebe hararetle çalışmaktadır. Bu müsabakalara yarın başlanacaktır.
Yann ayın zamanda yüz elli mektepte çocuklara tutum cemiyeti tarafından tertib edilen bir çok sualler sorulacak ve bu suallere en iyi cevab verenlere yemişler verilecektir. Vitrin müsabakası
Yine tutum cemiyeti tarafından tertib edilen vitrin mü-
Devamı 7 inci sahifede
Kanserin mikrobu bu
sefer bulundu mu ?
Bir Fransız doktoru bu iddiada, yapılan tecrübelerin neticesi merak ve alâka ile bekleniyor
"Paris» gatalc-lerinde okuduğumuza göre, bu ayın on birinde, doktor “Revelia. in Eng-blen'de bulunan Ui-boratuvannda i »n-«ar mikrobunun keşfi tecrübeli yapılmıştır.
Doktor “Revelia. uzun neoclcrdanbe-ri bu menhus haftalığın basillerini aramakla meşguldür. Son yaptığı tetkikat neticesin-
de maksadına va-
sat olacağını tahmin Eranııı doktora, lâboratuoarında Kantar baıile-
etmektedir. rini
(Aboraluvardakl tecrübeler hu-SUN surette doktor *Dorean«zH , •Ehuiller., ’Sigand., baytar “Roy. •Vidal„ gibi meşhur kimselerin önünde yapılmıştır.
Evvelâ Profesör keşti hakkında uzun ve mufassal izab-ıt ver-
arumakla ugrafirken miş bulduğu neticeleri derinden derine izah etmiştir. Sonra fiiiyata geçilmiş ve hazırlanan dört aylık bir kedi ile iki tane köpek baytarlar tarafından biç bir baltalığa bulaşık olmadıkları tesbit edıldlktea Lütfen sahifeyi çeviriniz
Kullanılamıyan madalyeler!
Mıtır Kralı Yunaniıtanı ziyaret etmediği için kullanılamıyan madalyeler
Mısır Kralı Fuad ceddi Mehmed Alinin " Kavala „ da yapılan heykelinin kuşad resmini icra etmek üzere Yunauktann gidecek, sonra da " Aline „ yi ziyaret eyliyecek • ti. Halbuki hastalığı bu ziyaretlerine .ıımi olmuştur, Diğer taraftan
Yunanlılar, bu ziyaret hatıratını tesbit için mndaiyekr yaptırmış bulunuyorlar.
Eğer Kral Fuad ıleridede bu zi-yrate imkân bu'amnzaa, madaiye-Icr nafile yapılmış olacak, kulla-ııılamıyacak demektir.
Kânunuevel 16
Fransa-İtalya müzakereleri hayırlı neticeler verecek mi?
Yugoslavya ile Italyanın anlaşmaları daha zamana mühtac gibi görünmekdedir
Son günlerin en çok yazdan meselelerinden biri de Franaa • İtalya anlaşmalıdır. Verilen malûmata güre bu anlaşmağa ait bir çok meseleler, tamamile halledilmiştir. Meselâ fulyanın Trab-loıgarp hududu ile Fransanın Tunu* hududunu, iki taraf arsamda ayrılıklara sebcb oluyordu. Söylenildiğine göre Fransa bu meselede bazı fedakârlıkları kabul etmiş ve iki hudod üzerindeki Tibesti yaylasını Italyaya vermeyi esa* itibarile onaylamıştır.
Sonra Tuoustaki Italyan tabası meselesinin de iki tarafı memnun eden bir şekilde halledildiği haber veriliyer. Göya bundan böyle bu yüzden iki taraf arasında ayrılık çıkmayacakmış. Hatta Akdenizdc donanma beraberliği işinin iç riden de sıkıldığını haber veriliyor. Yalnız bu yolda malûmat ve tafsilât verilmiyor.
Anlaşıldığına göra iki taraf arasında yalnız Avrupa işleri kalmış. Bunların da Fransa Hariciye Nazırının Komayı ziyareti turasında mevzubab* olarak halledileceği ümid olunuyor.
□basıl bir taraftan işlerin kolaylaştığı ve yoluna girmek üzere olduğu temin olunmakla beraber bir taraftan da birtakım güçlüklere işaret ediliyor.
Bu güçlüklerin başında Yugoslavya ile İtalya'nın anlaşması gelir. Fakat Fransa gazetelerinden biri tarafından verilen malûmata göre bu yolda hayırlı bir teşebbüs vukubulduğunu gösteren biç bir delil yokmuş I
O halde bu işin sonunu anlamak için bir müddet daha beklemek lâzım.
Ö. R.
Deniz silâhları meselesinde yeni bir ihtilâf daha çıktı!
Bu seferde müzakeratın tehirile yeniden başlaması etrafında bir türlü uyuşamıyorlar
Avusturya Baş vekili Peştede
7 inci tahifeden devam •işareti mücadele hududunu gvç«D bir hareket olarak talâkkt etmekledir.
M. "Suşnlg., in cevabı
Avusturya Başvekili M. “Şuş-■ig. kendiline karşı yapılmış olan hararetli kabul rcsoıinden dolayı teşekkür ettikten sonra iki memleketin zahmetli Mnelerds yaşanılmış müşterek tali arkadaşlığı ile ıılu sıkıya biri bir İn e, bağlı olduklarını söylemiştir.
Mumailrylı, iki memleketin si-yaıeten beraber oldukları samandı kaygularıoın Tuna havamda lökün ve asayişi temin olduğunu ve bugün de bu kıygutınoın davam etmekte bu'unduŞunu ilâve etmişin
Avusturya başvekili, netle» olarak çByle demiştir.
•— Şu halde bit Koma mlaa-kını, yalnız bo minki imza »İmiş olan dsvlvtivrin menfaatlerine hizmet eden bir veıika değil, bclk. diğer milletlere (açık bir alyaı! ve iktisadi i»tikaroet gösteren vs diğer komşulırımınn işlerine yontacak olan bir vatika addederek •alâmlıyorez. Avuıturya ve Macaristan, asayişi temin edecek Ur «iyaaet takibi arzusundadırlar. Ve hiçbir zaman kapalı kapı aiyateli gfltmiyecrkJ.rd.r.»
aoara meydana konularak işa başlanmıştır.
Kendirinin memesin», şınngr ila, bir aantimetro cnlkabi kantar mikrobunuu "Culturv, ndeo aşılamışlardır. ve yine muhtelif miktarlardaki mikroplan da köpekletin karaciğerine ve memelerin.-tatbik etmişlerdir. Âıatni İki ay nihayetinde bujiler hakikaten kcşlediimişterse tetirlerini gövtr-receklcrdîr.
Doktor "RavelisH ayni Mumın-dn hastalığın mevcut olup olmadı-
••«’ bir bafu zarfında teşhis etmek mümkün olacaktır. Müşahitlerden doktor “Sizaud. bir hastalıklının idrarını getirmiş ve bu “Raartif. orada tatbik edilmiştir. Bir hafta sonra semerenin elde edilmeli bü-yük tee»0b.yi çok kuvvetlendir», çektir.
Son aylarda mütemadiyen kan-•ere çare bulunduğu bildirildiği halde ulı pkmamıştı. Beşeriyet.o •elimeti namına bu seferki tecrü-benm miabet ve muvaffakiyetli b.r »etiea vermesi «blett. ş.r,nı te. ı» canidir.
Hudutta bir hâdise
Viyana 15 ( A.A. ) — Sınır yakınında kuşkulu üç kişiyi yakalamak isteyen polis me-«nurları atılan rüverver kur-şunlarile ölmüşlerdir.
Bu işi yapanların Bavyera-oaki Avusturya lejyonuna men-sop oldukları samlooakradır-
T. Rüştü Araş “Atina,, ya vardı
7 inci tahifeden devam Yapılan parlak istikbal resmi
Atina 15 (Hususi) — Türkiye Dış bakanı, Yunan toprakları içindeki birinci istasyonda Trakya omum vali vekili ile Türk koaıolosu tarafından karşılanmıştır. Tran Selâ-«ılğa gee» ı»at 11,10 d» vardı. Se-lânik iıtaıyonunda bir kıt’a asker Terfik Rüştü Arata raimi ar-Umı yaptı. Muıık* Türk marşını çalıyordu.
Iıtaayonda gaseleeilera b»ya-oatta bulusu Dışbakanı demiştir ki:
Hariciye Bakanımızın beyanatı
*— Atinaya gelmekten makta-dım, doıtlarım Yunan hükümeti adamlariyle görüşerek hariçteki intihalarımı anlatmaktır. Cenevre-de Yunaniıtanın Paris elçisi İla birlikte Balkan ruiıakı devletlerini temsil ettik. Çenemde müzakere edilen meaelelerin ehemmiyeti do-layııiyle vaziyet çok ciddi idi. Fakat alınan kararlar Milletler e», mlyetini kurtararak auihu kuvvet-lendirm ştlr.»
Tcvfık Rüştü Arat papatlarır. kitresi meteled hakkında da de iniştir kit
" — Bu kanan teadâfi olarak yopılmif değildir. Türkiye inkılâbının yarattığı kanunlar tır atının tabii bir neticetidir. Ba kanandaki m'mnuiyet yanlı* Ruhanilere ait olmoyıb giyenin ba/ka bir ttfkilâta mtnrub oldağcnu g&ıte-ren eiıiil robalara da famildir. Hiui mübalağaları bir tarafa bırakmak herkti oundan memnun olmalıdır. Türkiyeyi kuvvetlendi-ren] her tedbir Yunanı itan için müıtıına bir ehemmiyeti haizdir. Çünkü ihtiyaç zuhurunda Türkiye-. Yunanı 11 anın yanı haçında muharebe edecektir. „
En souunda Türkiye Dış Bakanı bu tedbirin Lozan muabedeıi ahkâmına muhalif olmadığını da löylcmişlir.
Soyadları hakkında
Ga)«teci!er tarafından soyadı mecburiyeti hakkında sorulan suale cevaben Tevfik Rüştü Ara. “bu kanun Türkleri husus! ilimleri olmaktan menetmediği cihetle Romlarında husus! isimleri olabilir, demiştir.
Havada esrar, engiz bir yıldız! Londra 15 (A. A.) — Hey-etşinaa Preotice tarafından dün keşfedildiği bildirilen yeni yıl diz, şimdiye kadar mevcud ve fakat ancak çok kuvvetli teleskoplarla görülebilen ve şimdi birdenbire parlaklığı binlerce defa artan bir yıldızdır. Yıldız bu parlaklığını haftalarca muhafaza edecektir.
Londra 15 l A. AJ - Deniz işleri görüşmelerinin ortaya atılmaoile ilerde banlara yeniden başlanılman işinden ötürü delegeler aracında ayrılık vardır.
Amerikalılar, Vaşingtou ant-laşmatıoıo Japonya tarafından bozulmasına değin, görüşmeleri sürdürmeğe hazırdırlar. Bunlar o gün, hükümete raporlarını vermek üzere vapura binmeği düşüneceklerdir.
Amerika delegeleri, görüşmelerin yeniboştan başlaması için şimdiden bir gtın kestiril-meşine yanaşmıyorlar, Japon-yanın takındığı tavır değişmedikçe de bunu faydasız buluyorlar.
Japontar, görüşmelerin erteye atılmasına karşı duruyorlar. Meğer ki ileride bunların yeniden başlaması için önceden hazırlanmış bir plân olsun,
İtalya - Habeşis-tan hâdisesi
Habeşistan, vaziyetin vahametini Milletler cemiyetine bildirdi
Cenevre 15 (A. A.) — Habeş hükümeti. Italyan Som alisi ile Habeşistan arasındaki vaziyetin şimdilik gösterdiği ve-hamet üzerine uluslar kurumu konseyinin dikkat nazarını çekmiştir.
Cenevre 15 (A. A.) —• Habeşistan Hariciye Nazırından alınan bir tel yazısında, Habeş hükümetinin, İtalya'nın salgını karşısında, Uluslar Kurumu konseyinin dikkatini vaziyetin ağırlığına çekmekte olduğu bildiriliyor. Bu tel yazısında, sonolan bitenlerin, Habeşistan'ın görüşüne göre mahiyeti anlatılmakta, hem de alınıb verilen diplomatik bililerin tıpkıları sorulmaktadır.
Italyanlar Habeş şehirlerini de bombardıman etmişler
Cenevre 15 (A A.J — "Ado„ ve "'Cerobironun,, Italyan tayyareleri tarafıodan bombnrd.-man edilmesini protesto etmek üzere Habeşistonın uluslar ku-rumuna vermiş olduğu nota, kurumun üyesi olan bütün devletlere bildirilccckdir. Kurum Genel kâtibliği mesele hakkında Romaya telgraf çekmişdir.
Habeşiatanın yeni bir teşeb-büsde bulunub bulunmıyacağı bilinmemekde ise de ilk notanın tesirlerinin ne dacağını bekleyeceği sanılmıkdadır.
Romanyaya Baihk denizinde serbest liman
Varşova 15 ( A.A. ) — Romanya bundan böyle Baltık üzerindeki Gdinya limanında serbest bir mıntakaya malik olacaktır.
Romanya ticaret bakanı M. Manolesku, Lehistan-Romanya müzakerelerinin bitmek üzere bulunduğunu ve Romanyanın mübadele muvazenesi hakkında teminat elde etmiş olduğu-nu söylemiştir.
Varşova 15 (A.A.) - Ticaret mübadeleleri hakkındaki Lc-histau Romanya anlaşması imza edilmiştir.
Yurttaş ”
OzOm, incir, fındık giren evo İlâç girme».
ıtıııı kıt..t ,c İMSıtul Cemiyeti
tngilizler. görüşmelerin yeniden başlanacağı günün şimdiden kestirilmesine taraftardırlar.
Bu işlerin bir çıkmaza sapmasının öuüne geçebilecek tek şey. Japon delegelerinin istedikleri öğüde Tokyodan gelecek cevaptır. Bütün delegeler bu cevabı sabırsızlıkla bekliyorlar. __________
Fransada bir de Şarapçılık meselesi var
Paris 15 ( A. A. ) - Media, buğday için teşebbüs edildiği gibi şarab için de devletçi bir ofis tesisi hakkındaki sosyalist mukabil projesini 200 reye karşı 390 reyle reddetmiştir. Hükümet de bu projeyi reddetmişti. Hükümet fazla istihsale maai olmak, şarabın nevini is-lâh etmek ve fazla stoku teşkil eden 15 milyon hektolitreyi taktir edebilmek için 10 hektarı geçen bağların tahdidedil-mesini istemiştir.
Almanyaya nasıl harb ilan etmişler
Harbi umumide Amerika niçin Almanya ile muhasamata girişmiş ?
Nevyork 15 (A.A.) — Ayan Üyelerinden (âzasından) "Nyen„-in haber verdiğine göre, Ingiliz hükümetinin. Amerika'da ajanlığını etmiş olan "J. P. Morgan,, firmasının acun savaşına (Umumi Harpte) para dökmüş olmasının iç yüzü araştırılacaktır.
Bu arada Amerika'nın Londra elçisi “ Page „ in Cumhur reisi “Vilson„a 5/3/917 günlc-meçile çektiği tel yazısı da ayrıca okunacaktır.
Bunda, elçi:
"Yakınlaşan darlığın gücü, murgan'ın para menfaatlerinden iistün olduğunu,,, sonra da:
“Amerikanın ticaretteki Üstün vaziyetini korumanın, hem de bir paniğin önüne geçmeuio biricik yolu, galiba gene Al-manyaya harb ilân etmektir.. Demiştir.
Bir ay sonra da Reisicumhur M. “ Vilson „ kongre kurultayından Almanyaya harb ilân etmesini dilemişti.
Denizde bir faeia
N'evyork 15 (A.A) - Kazaya ağrıyan “Usfot,, vapurundan 10 tayfa kayıptır. Kurtarmağa giden “Jan Jado,, adlı Belçika vapuru tayfalarından da iki kişi boğulmuştur.
“Jan Jado,, vapurunun filikalarından biri, “Usforts., un içindeki adamlardan 12 kişi bindirmese de. yolda devrildiğinden bütün içindekiler soğuk denize dökülmüşlerdir.
“Jan jado,, vapuru, bunlardan salt bir takımını kurtarmış, iki tayfa öylece boğulmuştur.
Sonradan gemiyi parçalayan hem de üstünde ne var ne yok alıp götüren ulu dalgalar arasında bucalayan "Usfort,, vapuru fırtınaya kapılmış, rast gele yüzmektedir.
Bolivya, Paraguay’a mağlup oluyor
Santiago ve Ckili 15 (A.A.) BolivyalIların son çekilişleri ve IFıilaraontes genci karargâhının yakınında düşman eliue geçmesi oram yeni Bolivya hükümetini büyük bir güç karşısında bulunduracaktır.
Meclis dağılıyor
Maarif teşkilâtında çok mühim değişiklikler yapılmaktadır
Ankara İS ( Telefonla ) — Büyüle ulut kurultayının perşembe günü tatil yapmad kuvvetle söyleniyor. Bu itibarla gerek hükümet gerek kurultay çalışmaları-oı ııkUştırmıştır. 15 Azadın mü-rekkeb Oİ.-ır«k kurulan muhtelit encümen bugün geç vakte kidir müzıkerelcrde bulunarak bııı mühim lâyihıları çıkarmıştır. Ezerimle buğdıy kanunundu yapılıcık tadilât lâyihıu İle Mıarlf teşkilât târihîsi bıınlnr ırınndıdır. Maarif t»}kiLât lâyihan pıurteılye kadar Inmamlanarak heyeti tımumıyayc ievkolutı acıktır.
Maarif lâyibaMoa göre şu daireler kurulmaktadır:
1 — Güzel »anıtlar umum uıû-dürlüğü
2 — özot mektepler mOrfürlûgü
3 — Bnaın v« yıpım müHürlııgil
4 — Cimnııtik vı ıpor ve İzcilik müdürlüğü
Güzel »anıtlar umum müdürlüğünün göreceği işler arasında Türk uluıımuo güzel lanatlannın her koluna (şubesin* ) yakışın işleri yapmak, güzel «anstlar kurum ve mekteplerin her türlü işlerini görmek vardır.
2287 numaralı kanunun 12, 13 üncü maddelerdi orta ve ilk tedrisat umum müdürlüklerine verilin İşleri bu kanunin kurulan (özel) mektepler müdürlüğü görecektir.
ibda* edilen bııtn ve yapım müdürlüğünün göreceği işleri de
Türkiye - Yunanistan takas anlaşması ve diğer itilâflar
Dün tatbika başlandı - Yunan ve Türk malları mütekabilen nasıl ithal edilecek?
Aokara 15 ( Telefonla ) — Türkiye ile Yunanistan arasında aktedden taka* anlaşması ve merbutlan ile ikamet, tica-ne mllzeyyel itilâf, »ak nlar heyetince tetkik edilerek bunlardan tarife tenzilâtını ihtiva eden kanunun verdiği salâhiyete istinaden ve 15 birinci Kânundan 931 den itibaren '.yani dünden) muvakkaten ve di ğerlerininde kat'i olarak mer'i-vete girmek üzere lastikleri kabul edilmiştir.
Bu takas anlaşmasına göre hazırlanan bir listede gösterilen Yunan menşeli olarak gelmiş inallar mikdar itibarile tahd.de tabi tutulmaksızın Tür-kiyeye idhal edilecek ve hazır-lanan başka bir listedeki mallarda hizalarında yazılı mik-darlar dairesinde idhal olunacaklardır. Yunanistaoa da idhal edilecek Türkiye menşe malların, tediye usulü noktasından, beş kısmı ihtiva etraek-dedir.
B. M. meclisinde dünkü müzakereler
Ankara 15 (A. A.) Bugün Ha-•an - Trabzon - Başkanlığından toplanan kurultay toplantısının başında Emin Fikri öıalpuı ö.ümü karşılında batıranı» hürmaten tu-aulmuştu.
Bundan aonra kadastro ve yelimi iç.o olan kanun ûıerinda görüşü tniye devam edilmiş ve onaylanmıştır.
Eylül • Ikinciteşrin 1933 vo bl-rincikinun 1933 şubat aylarına alt raporların sunulduğuna dair maı-bataları onayladıktan aonra askeri hastabanelerd» bastıların iaşn v* idarelerine, zabitin ve aakeri memurların maaşıtı bıkkındaki Kanunun altıncı maddesinin değiştirilmesi için olan kanunlar üzerindi ikinci görüşme yapılarak onaylanmıştır.
Ziraat Bakanı Muhlis’in Tutum haf-
tası münasebetiyle söylevi
1 ürkiye dışarıya buğday ve pirinç göndermektedir
Ankru 15 (A. A.) — Ulusal ökonoaıi artırma yedi giinü münasebetiyle Ziraat Bakanı Muhlis bu akşam radyoda şu söyl-vi söylemiştir:
Yurttaşlar,
Bir Oyesi olmakla kıvandığım
Mıarif Vekâletince çıkınlaeık bir türlü baıroa yazı ve resimlice ılt İşler, telif hakkı, devlet matbuanı gözetmek, devlet kitaplarını mütedıril lermayerini gözetmek, her türlü iıtıtiıtikler yapmaktadır.
(J mnıatik ve ıpor) müdürlüğünün işi ire, mekteplerde ıpur ra izcilik işlerini düreltib bir elden görmrk, mektepler dışındaki ıpor hareketlerini takiû etmek, mekteplerde askerliğe yetiştirmek dersleri İşleriyle meşgul olmak ve Maarif Vekâletinin seferberlik islerini tedvir etmektir.
2287 numaralı kanunun 9 uncu maddesinde yazıtı byenin altı ayı İndirildiği yazılmaktadır.
12 od maddeıiodeki busuri iisa re ortımekteplerle 13 ncü madde-•indeki huıuıı ilkrackteb ve dershaneleri ait kayıtların kaldırıldığı ve ondan sonraki maddelerde Maarif Şurasının milli talim ve tarbi-ya heyetiyle teftiş işleri ve çalışmaları ve umum müdürlükler işlerinin bö.ünmuinin ayrıca bir ni-saınnanı» ile tesbit edileceği gösterilmektedir.
Güzel sanatlar umıım müdürlüğü bir adet dördüncü derecede 90 lira maaşlı bir umum müdür, iki şube müdürü ve bir mümeyiz-den iborettir.
Kanuna bağlı bir liatrd* yeni ıhd*« edilen memuriyetler kadro-lan yazılıdır.
1 — Canlı hayvanlar, taza balıklar.
2 — Yumurta, hububat, kümes bayvan-arı, peynirler, soma sucuk ve etleri ihtiva eder.
3 — Pamuk, yün.
1 — Kömür ve tuzlu konserve balıkları.
5 — Diğer bütün Türk mahsulleri.
Birinci kıtma giren malların Yunanistan* ihracından dolayı alınacak bedellerin yüzde ellisi serbestir, (Yani "Transfcri„'ya-pılacak dövizlerle ödenecektir.) mütebaki yüzde ellisi takas bonoları sistemi ile ayni nisbette Yunan menşe ve mevruttu malların, Türkiye malları ithali suretile takas edilecektirler. Diğer kısımlar da ikleringi anlaşmaları yapılmak suretiyle ödenecektir.
_Takas aulaşması Pazartesi 17 Birinci Kânunda Ccridci Resmiycde ilân edilecektir.
Bunlardan başka Kurultay, nüfusunun günden güne artması ve . öğ.-vnma itteğioin genişlemesi ve bunun neticesi olarak mektepler» gelen talebe «ayıtının çoğaltnaato-dan ötürü Ankarada yvoi bir orta mektep binau yapılmıaıoa lüzum ğörüldüğ ilndeo bedeli kümen bu yıl kısmenda 1935-36 yıllarında öden-Imek üzer* taahhüde girişebilmeleri için Maliye ve Maarif Bakanlarını memur kılan kanun ile, uluılor araaı telekomünikasyon, demir yollan ile, ulıular araaı, »şya ve yol-. cu taşınmasına ait kanunLan gorüş-I- mûş ve onaylamıştır.
Kurultay Pazartesi gilnü toplanacaktır.
ulusal ökonomi ve artırma ku-rumunun dileği, buyrşuğula radyo başına geldim.
Ulusal ökoııorui üzerinde biL tui): bir söylev yapacak değilim. Bu, bilgimin dışındadır. Ben
Devamı 7 inci sahifede
Kinunueval 16
ZAMAN
3
SÜTUNLAR ARASINDA
.s----------------------------
Tutumluluğun temeli, Hayat düzenidir
Hayatına düzce verniyen iaşen tutumlu olamaz- Tutumlu olabilmek için, bar şeyden evvel bayatına düzen vermek gerektir.
Hayata uaml düzen verilir?
Hiç şüphe yok ki herşrydeo evvel bir iş. bir gelir sahibi olmak, o geliri idare etmek, o gelirden bir HZ ayırarak istikbalini korumakla.
İş ve gelir »bibi olabilmek de ber şeyden evvel iy hayatında in-aana muvaffakiyet temin eden «a el ara sarılmakla, bunları birer âdet gibi yaşamakla mümkün olur. Bir inaao oldukça kudretli, meziyetli, ve yüksek seciyeli oliugu halde iy bayatındı belki muvaffak olmaz. Fakat bunun sebepldrini bulmak güç değildir.
Bu çeşit imanlar, kudretli, meziyetli ra aedyoli oldukları halde muhakkak, bugünün iyini yarma bırakan, muhakkak İşlerine de ram etmiyon, muhakkak ki başkalariyle iyi goçinemiyen, yahud küçük şeyler Özerinde iaad g batar e o insanlardır.
Allâklık, intizamsızlık, geçimsizlik, İnatçılık gibi huylar, bilgili, sağlam seciyeli adamları bile iy hayatında muvaffakiyeti.iliğe uğratır, onları avara eder. Böylelsri hayatlarına düzen (verebilmek için bu huylardan vazgeçmeğe mecburdurlar.
Hayabnn düzen verebilmek için İy sahibi olmak icabcttiği ve bunun için de Lş hayatının, işte muvaffakiyetin temeli olan âdetleri benimsemek lâzımgcldiğl aalaşıldıktan sonra için ancak usul ve intizam dairesinde iloriiyebileceğini de anlamak lâzımdır.
fj bayatında küçük, büyük de-tnlyerek her meseleyi mutlaka tetkik etmek lâzımdır. Ancak bu aayede herşeyl yerli yerine koymak mümkündür. Her şeyi yerli yerine koymayan bir icran iyine de, bayatına da düzen vermez.
Böyleslnl eski bir filozof şöyle tarif ediyoeı
"lntizamıızlıgı yuna benzetirim. Öyle bir çiftçi terzildiniz ki tarla-sına buğday, arpa, nobud tanelerini karmakarışık atıyor. Bunlar yetişiyor. Derken tarla sahibi bir arpa ekmeği ra bir nobud çorbası yapmak İçin bunların tanelerini birbirinden ayırarak, toplıyor. Bunun no kadar zahmetli bir iş olduğunu tasavvur edin. Halbuki bu I çiftçi, herşeyl ayn ayrı ekmiş oltaydı, bunları no kadar rahat bi-çerdi. „
Aynı filezofon şu benzetiyi de güzeldir.
“Bir gemici, ancak fırtınaya tu. tnlduğu zaman gemisinin nelere muhtaç olduğunu düşünürse, ihmalinin cezasını çeker..
Hayatta yaptığı iyi bu esaslar dairesinde beceren bir insan iy hsyatına düzen verdiği gibi geçim bayatına da elbet dözen verir.
Geçim hayatına düzen vermenin temdi iee geliri gideri denkleştirmek değildir, tutumlu davranmaktır. Yancı düşünerek, onun hakkını ayırmaktır. Hem İş bayatına, hem geçim hayatına, dilren verdikten aonm tutumsuz olmağa imkân yoktur ki..
R.
Savuşturulan kaza
Birinci sahifeden devam beş dakika Seee indirildiğini söy-içmişlerdir.
Alman gazeteleri kaza hakkında birşey bilmemeılik gösteriyor.

• •
M. “Hitler„e suikasdmi?
"İzmir, don 14 tarihiyle ve ihtiyat kaydı İle verilen şu haber de Akşam refikimizde çıkmıştır:
• Almanyadan burada bir ecnebiye gelen mektuba göre, geçende kurşuna dizilmiş olan Ceııeral Von
• Şlayher . in kızı. M. • Hitler . e suikasd yapmıştır. M. “Hitler. göğsünün omur tarafından yaralanmıştır.
Kız Özerine ahlan şoförü öl-dürmüştür.
Mektupta, bunun Almaoyada çok gizlendiği, son günlerde M.
* Hitler . İn gezintiler yapmamasına, nutuk söylememesine bunun sebeb olduğu ilâve ediliyor..
İstanbuldan kaç saylav çıkacak ?
Teftiş heyeti cedveileri tedkike başlıyor
Mahalle mümessilleri tarafından kadın mün*ehipler için hazırlanan listelerin »onu diın belediyeye gelmiştir. İntihap büroları bunları teksir e'mekle meşguldür.
İntibah teftiş heyeti yarın toplanacak, şimdiye kadar hazırlanılmış olsn cedveileri tetkike haşla, yatak ve cümlealnln tedklkl bittik-den eonra da bunlar mahallelere aulacakdır.
Şehrimizden intlhab edilecek mebusların 16 dan fazla olacağı hakkıedaki tahminler doğru değildir. Maamıfıb kat‘1 netice cedrelerin teftiş heyetlneo tedkiklsri bittikten eonra belli olacakdır.
Halkevinde dersler
Türkiye pratik Famakoloklar Birliği, geçen yıl verilmeelne başlanılan meslek derslerini yaz münasebetiyle tatil etmişti.
Perşembe günü Halkevinde kim-yaker M Ncvzad tarafından derslere devam edilecetir.
Tramvay şirketi
Yeni bir \ esile ile halktan fazla para alıyor
Tramvay şirketi, halktan fazla para çekmek huyundan bir türlü »az geçmemekte ve hemen bergün yeni bir vesile bularak bunu tatbik etmektedir.
Nafia Vekâletinin ve belediye şirketler komiserliğinin son derece müteyakkız davranmalarına rağmen şirket bu sefer de balkı yeni bir para tuzağına düşûrmüşl&r.
Şirket ay başından beri yeni bir kış tarifesi tatbik etmekdedir. Bu tarifede Ortaköy-Aksaray battım Aksaraya 114,4$ Ortaköye 19,30 dan ve Beşiktaş-Fatib battım ise Beşiktaştan 19 ve Fatihten 19,52 den sonra lâğvetmiştir.
Vakıa bu saatlerden sonra gece geç vakte kadar Bebek • Eminönü battı işletilmektedir. Fakat Istan-buldan Beşiktaş veya Ortaköye gitmek mecburiyetinde olanlar EmioönGu* kadar başka bir tramvayla gitmekte ve F.minonûnden öteye de Bebek tramvayına binmektedir.
Bu auretle halktan iki misli ücret almmsktadır. Şirketin buldu, ğu bu kurnazlık kimsenin nazarı dikkatini celbetmediğinden halkın zararına olan bu hail 16 geceden beri devam etmektedir. Belediye şirketler komiserliğinin nazarı dikkatini celbederiz.
Yangına karşı
Tiyatrolar talimatnamesi tatbik edilemiyor
Belediye tiyatrolarda yangınlara mani oimak için bir takım tertibat alınmasına karar vermişti. Bu meyanda uhnrye çelik perde konulacak, sigara Balonları hususi tertibatı lıeiz olarak ayrı bir mahalde olacak idi.
Belediye bu hususta tanzim eylediği talimatnamenin tatbikini işarı ahire değin talik eylemiştir.
Sebebi ise kendi hazırladığı talimatoameyl, tertibatının müıait olmamasından dolayı kendi tiyatrosu olan Tepebaşmda tatbik edememiştir. Bu vaziyet karşısında diğer tiyatrolarda da bu talimatname tatbik edilememiştir.
Maarif müdürü geldi
Yirmi gütıdetıbcri mezunen Ankarada bulunan Maarif müdürü Haydar şehrimize gelmiştir. Haydarın daha on günlük mezuniyeti bulunduğu için vazifesine başlamamıştır.
çocuğa sıcak yemek verilebilecek
Şehrimizdeki ilk mekteplerde okuyan kimsesiz aç çocukları doyurmak için Hilâliahtner cemiyetinin teşebbüslerde bulunduğu malûmdur.
Şimdiye kadar bu hususta ya pılan neşriyatta mekteplerdeki aç çocuk mikdannın yedi bio olduğu yazılmıştı. Hilâliabmer cemiyetinin şehrimizdeki mekteplerde yaptığı son tetkiklere göre, filhakika fakir çocuk adedi yedi bini bulmakladır
Fakat bunların tamamlylo kimsesiz ve aç olanları iki bin olarak teıbitsdilmfştir.
Cemiyet, elbise ve sair hususlarda yardıma mübtac olan diğer beş bin çocuğu da göz önünde tat-maktadır. Lâkin bagün için ancak iki bin çocuk doyurulacaklar. Esa-
Tramvay şirketi Vilâyete nasıl memur ve daktilo vermiş?
İstanbul Vilâyetinden dün aldığımız teskere
Zaman gsaetesi mfi**rtHğflne
Gazetenizin 12-Birincikanun-934 tarihli ve 175 sayılı nuahaaının üçüncü sabilerindeki bir yazı, saylav seçimi nıOnuebetite hazırlanmış olan eaaa defterlerin müsveddelerini temize geçirmek ve çoğaltmak üzere Tramvay (şirketinden daktilo makioa ve memurları gönderilmesini Tramvay şirketi aleyhinde neşriyata vesile tutmuştur.
Kısa samanda hazırlanması zarurî olan seçim defterlerinin vaktinde yetiştirilmesi için Istanbulda dört yüze yakın dsktiloya daimi ihtiyaç his edilmiş ve eski intihap, larda da olduğu veçhile bütün resmi ve yarı resmi devlet dairelerile İnhisar idareleri ve imtiyazlı şirketlerin de vesaitinden istifade edilmesi lazımlı görülmüştür. Bu arada tramvay , elektrik; tüne) şirketleri koııacrsiyomuodan da vilâyetin emrile beş memur gönderilmiştir. Mes'elenln açık ve iç yüzü bundan İbarettir. Gazetenizle tashihini dilerim.
İs. Vali ve Uelcdiyo Reisi N. Hamil Oskay
— Zaman —
Vilâyetin bu tashihinden, mevcut beş daktilonun tramvay şirketi tarafından doğrudan doğruya gönderilmeyip vilâyetin talebi üre-rlne göoderildiği oniaşılıyor. Fakat bu işin vilâyetin talebi Üzerine yapılmış olması tramvay şlr -ketinde bir cemilekârlık kaili olmadığına delâlet etmez. Belediye
=- —-Şerhler ===—=■■
İnsanı erginleştirecek dört şey vardır: Selim bir dimağ, sıcak bir kalb, dürüst bir muhakeme ve sağlam bir vücud.
Şerh ve izah:
Ingilterenin en çok tanınmış yazıcıları arasında bulunan Lord Avebury'nin bu sözü, cidden değerlidir.
İnsanı erginleştirecek (kâmille şiirecck) bu dört sıfatın her biri üzerinde durulmağa değer:
Selim bir dimağ, düşündüğü her işi İyi düşünen, telâş etmeden, sarsılmadan onu kavramağa çalışan, yanlış bir hüküm vermek-den, yanlış bir netice çı-! karmaktan çekinen dimağdır. Böyle bir dimağ sa-Ihibi hiç şüphe yok ki ergin bir adam sayılır.
Fakat dimağın selâmeti, [f erginliğin yalnız bir şartı-I rfır. İkinci şartı, sıcak kan-
seo cemiyet bu miktardan fazla çocuk (iaşe edemiyecek vaziyette bulunmaktadır.
Bu iki bin çocuk için 5,000 lira kâfi [gelmektedir. Ve cemiyet bu boşbin lirayı hemen hemen temin etmiş gibidir. Vilâyet 2500 lira vermiştir. Belediye de para vereceğini vadetmiştlr. Diğer taraftan birçok hayır sahipleri do yalnız bu İşe sarfedilmek üzere para göndermişlerdir. Banların arasında yekûnu 500 lirayı bulat» lar da var.
Aç çocukların doyurulması, ev. velet de yazdığımız gibi, şehrimizin birçok yarlarındaki büyük aşhanelerde pişirilen yemeklerin mekteblere tevzii suretiyle yapılacaktır. Aşhane ol mı yan yerlerde yemek, ınekteblerdo pişirilecektir.
meselâ tramvaydan, İstanbul balkı namına en ufak bir talepte bulunsa şirket bunu kabul etmez, bin müşkülât çıkarır. Ona mukabil beş (Daktilo) göndermek gibi kendisine hiç bir külfeti tazammun etmiyco talebi derfaıl ia'af eyler. Tramvay Şirketi keşke beş (Dek-tilol talebini reddetae idi de mahut (iki uı.lyonu) iade eyleaeydi bu hareket elbette hcıu belediye nazarında, hem halk nazarında daha Çok makbul olurdu. Fakat biz de ne söyiiyoruz, tramvay şirketi için 2 milyon lira değil, İstanbul balkının 2 bin kuruşluk hakkıuı bile tav'an tanımağa imkan yoktur. Şimdiye kadar böyle bir şey1» bir tek misalini görmedik.
Eczacı Kalfaları
Hafta tatili yapmıyan-lar çokmuş 1
Hafta tatili yapmıyan eczacı kalfaları eczacılar birligile, pratik Farmakologlar birliğine müracaat etmişlerdir.
Eczacılar birliği hafta tabii yapmıyan kalfaların Jiateaioi istemiştir. Kalfaların yaptığı listeye göre şehrimizde mevcut 2)X) kalfadan ancak 78 inin hafta tatili yapmakta olduğu anlaşılmıştır.
Bunun üzerine eczacılar birl.ğı kalfnların hafta tatili yaptırılmasını eczane sahiplerine bildirmiştir.
Lord Avebury lıhktfr. Çünkü bu sayede insan yalnız kendini seven, hodgâm olan bir insan olmaktan çıkar, sevgisi muhite de dağılır.
İnsanda dürüst muhakeme olmadı mı, bütün bu saydıklarımızın hepsi değersiz kalır, hepsi heba olur.
Fakat dimağ selâmetini, I kalb sıcaklığını, muhakeme dürüstlüğünü ancak sağlam bir vücud yaşatır. .1 Ancak sağlam bir vücud l| sayesinde bütün bunlar çok I iyi işler, çok güzel inkişaf ' eder.
Bu sıfatları toplıyan bir L insanın ergin olduğunda II hiç şüphe yoktur.
ZAMAN
Tramvay çocuğa çarptı, bir arabayı parçaladı!
Dön yeniden iki tramvay kazası daha oldu. Bir tramvay bir yük arabasını parçaladı, diğer bir tramvay da İT yaşında bir çocukcağıza çarparak vücudunun muhtelif yerlerinden berelenmesine sebebiyet verdi.
Kozama birincisi şudur:
Fatihde 18 inci ilk mekteb talebesinden 13 yaşlarında Haşan, saat 14 de, Saraçhane başında binmiş olduğu tramvaydan biraz İleride atlamış fakat muvazenesini bulamayarak yüzünden ve vücudunun muhtelif mahallerinden yaralanmıştır.
Vak'aya polis vazıyet etmiştir. Çocuk tedavi altına alınmıştır.
İkinci kazaya geli nee: |
Saat 11 de Kabataş caddesinden geçmekte olan vatman Astarın idaresindeki tramvay araban Ali isminde birinin idare etmekte olduğu yük arabasına çarpmış ve parçalamıştır.
Her iki kaza hakkında polisçe tahkikata devam edilmektedir.
Bir kaza
Bir polis 4 kişinin hayatını kurtardı
Evvelki gece Kasımpaşa önlerinde dıınizde bir facia olmasına ramak kalmışken bir polis memurunun gayretiyle dörl kişinin hayatı kurtarılmıştır.
Vaka şöyle olmuştur:
Kasımpaşa1' Rizeli Alinin sandalına üç erkek bir kadın binmişler ve Fenere gitmek üzere iskeleden ayrılmışlardır.
Biraz açıldıkları bir sırada, isketeye yanaşmak üzere olan bi vapurun dalgsatyle sandal alaburu olmıış ve içindekilerin gepri denize dökülmüşlerdir.
Oranın pek kenar ve bataklık o.ması, dört kişinin, burada saplanıp boğulmaları tehlikesini doğur-Bu sırada kaaınıpaşa iskelesinde bulunan ve Hasköy polis merkez, mûrtebaaından otan icmali bir sandala atlamış ve kazazedelerin imdadına koşmuştur İsmail bunları birer birer denizden toölamış. hepsini de karoya çskarmıftır. Kurtulanlardan ikisi, diğer bir sandala atlıyarak tekrar Fenere gitmişler, Fenerli Madam Eteni ili Edıruekapılı Apuatol Kasımpaşa merkezine götürülerek kaza hakkında malûmatlarına müracaa ı edilmiştir.
Bu hususta kebeden tahkike. evrakı taozim edilmiştir.
Kaçak et
Bir kaçakçının evi arandı, kendi yakalandı
Zabıta, dün mühim bir et kaçakçım yakalamıştır. Bu adam Nı-şantaşında ikinci Yeni sokakta 52 numaralı evde oturmaktadır.
Torna ismini taşıyan bu adamın j bir nıüddcteubvri koçak et keaib sattığı anlaşılınca, tertibat alınmış ve dün evi ansızın aranmıştır.
Yapılan araştırma neticesinde neticesinde 60 kilo kaçak et bulunmuş, ayrıca iki tanede sığır de-rlal ele geçmiştir.
Yakalanan etler, müsadere edilmiş, mezbnbnya gönderilmiştir.
Torna hakkında da icabedeo tahkikat cvı.ıkı tanzim edilmiştir.
Maarif müdürlerinin salâhiyetleri
Haber aldığımıza göre kültür müdürlüklerinin talimatnamelerinin esaslı »urette tadil edilmesine Kültür Bakanlığı ka rar vermişdir. Bu tadilâta göre kültür müdürlerine daha esaslı salâhiyetler vcrilecakdir.
Ç^öylesam tesiri yok
*-) assam gânül razı değil
Nüfus gizlemenin bir tuhaflığı
Dûakû Akşam refikimizin "Gazi Anteb. muhabiri, bu vilâyatimta içinde geçen teşrinisani başından bu yılın teşrinisani sonuna kadar on üç ay İçinde 74,437 gizli doğum va saklı nüfus, 19.164 gizli evlenme ra 34,728 saklı ölüm vak'ası yazıldığını bildiriyor ve şu malûmatı da ilâve ediyor:
“Gazianteb,, in umumi nüfusu kayıtlara göre 260 bindi. Bu sene gizli nüfusun yazılması üzerine 300 bini geçmiştir.
Akşam refikimizde bu haberi okuduktan soora 1927 yılının umumi sayımıoa da baktık.
Orada "Gazi Anteb. in nüfusu 213,499 alarak gösterilmektedir.
AmI nüfusumuzun bu ^şekilde artmasını en derin sevinçle karşılıyoruz. Fakat bu sevincimizi kaydederken umumi nüfusu iki yüz bin şu kadar olan bir vilâyetimizde yazılı nüfusun şöyle böyle üçte birinin mektucn kaldığını görerek de rin bir hfizün duyuyoruz.
O kadar ki acaba Akşam muhabiri yanılıyor mu? Diyoruz. Çünkü bir vilâyette üçte bir nüfusun herhangi suret ve şekil ile hükümet gözünden gizli kelızıasını aklimsı almıyor.
Ve kendi kendimize; Acaba bunca nüfusun bunca zaman gizli kalması, yalnız alâkadar halkın gösterdiği ihmal yüzünden midir? Yoksa başka arbepler de var mıdır? Diye soruyoruz.
Cumhuriyet hükûmotı memlekette bir tek kişinin gizli kalmaması için tedbir almış bulunuyor. Bu tedbirler, gizli kalmak beliye-sini kökünden kısacak vo her Türk bundan böyle hayata gözerini nçar açmaz Türk nüfusuna g recekiir.
Fakat nüfus gizlemenin bu havsalaya sığmaz aeaipliklerlnl do kaydetmemek elde değildir.
L.
Okuyucularımıza ( Ulu» ) gazetesinde bir muharririn Gazetemize müstehcen ve cüretkârane
Bir tecavüzü
Birinci sahifeden devam kimse şaşmaz. Çünkü onun başlıca marifeti kenduıı gayet kuvvetli gördüğü ve hosmınıda gayet âc z addettiği zamnnlar hücum et Eektir.Bu tarzda hareket ise elbette tizden sadır olamaz. Çünkü halis Türk olanların en nefret ettikleri şey hamın za-! ndaıı İstifadedir. Bize tecavüz eden adamın ise bunu yap-ıma. masıodau tabii ne vardır? Yalnız bu yazının (Ulus) da intişarı bizi müteessir etti. Çünkü dünkü (Hakimiyeti Milliye) ve bugüukü (Ulus), memleketin tarihine karışmış, kıymetli bir irimdir. Bu isim altında çıkan elddl ve ağır başlı bir gazetede böyle galiz yazılar yazılmasına müsaade olunmnmalıdır. Çünkü böyle yazılar, hücuma maruz kılanlara zarar vermer, yalnız yazan gözdeyi itibardan düşürür.
( Top atmak ) sdzû münasebetiyle yazdığımız yazıyı güllüce bu kısa !)(r lâlifeden ibaret idi. Kadınlarımızın hukukuna, şerefine bizim kadar hürmet eden az bulunur. Nitekim mebusluk hakkının verilmeli ınüas. arbetiyle yazdığımız diğer yanlarda samimi lörlcrinıizie bunu gösterdik. Yok eğer durub durur-ken vukub-jlan bu müstehcen taarruz, bir keadini bilmezin küfürleri değilde, neşriyatınıına herhangi surette yanlış anlaşıl, masından mütevellid ise onun da açıkça söylenmesini ( Ulus ) dan rica ederiz. Nihayet biz (Zaman) 1 kimseyi rencide etmek, yabud üzerimize tamamen haksız evi-tefehhümler calbetmek için çıkarmıyoruz. Dürüst ve teiniz gazetecilik etmek İçin çık*, rıyoruz. Bu iddiamızın aami • miyetıne İnanılmıyor»* gaze-temizi bîr gün içinde kapamak gayet kolaydır. Nihayet memleket, birde (Zaman) isminde gazete çıkmasına mühtae değildir. Varsın bir (Zaman) eksik olsun 1

Kanon ne vel 16
4
— ZAMAN —
TT-
Zaman Ansiklopedisi
Verdi
Soo jönlerin maliki bahirleri t letto, Irovator İte ıKınyayı kapladı.
Verdi'nln Mırır paşa için 1871 de onun şaheseridir. Erbabına göre Verdinin en mükemmel eneri budur On dokuzuncu anır içinde Ital. yada en çok »»»ilen mus-ki ûıtadı, hiç şüphe yok ki Verdi idi. 1874de Italyaalar] onu âyan meclisi azam yaptılar. Bütün hayatı içinde balyada ayalı bir me»kl sahibi idi. Verdi 1«98 «neninde Milano şehrinde 40,000 altın »örfiyle bir no-•iki evi yaptı. İhtiyar, malul musikişinaslar buraya »ısınacaklardı.
Verdi nln eserleri burada sayı-lamıyacak derecede çoktur.
şöhreti
Mtun
kralında Verdiden de bahsolundutuna dikkat eden bir kariimit bu salın kim oldujunu birden »onıyor. Cevap veriyoruz.
Verdi 1813 de dokmuş. 1901de ütmüş bir Italyan bestecisidir. ilk musiki tahsilini, doğduğu köyün kilisesinden aldı. Bir mektebe devam ettikten sonra 16 yaşında Milano Kooservatuvarıoa girdi. Oberto adını taşıyan ilk operası 1839 da oynandı. Verdi üç yıl son-ra Nebuceo adlı operasını hasırladı.
Lombordı adlı operssile Verdi itatyaoın en kıymetli bestegârı olarak tanındı, daha sonra R.ogc-
hıdivi yazdığı
Günde bir KiTap
Ayın Tarihi
9 uncu nüdıatı çıkmıştır
Münderecatının zenginliğini aöyllye söyliye b.tirrmodıgimiz. Ayın tarihinin 9 uncu nüshan da intişar etmiştir. Bu nüshası da her mutad bûtûn dünya vukuat ve ha-dııatının âdeta bir aynasıdır.
Mecmua bu vukuat ve bâdiutı, onlara dair Türkçe galebelerden başlamak ürere, bû ün düoya mat* buatında görülen mûlvm yasılan da kâh aynen, kâh bûiâsaten aldı-Jı cihetle aydan aya sahnelerinin mikdarı da artmaktadır. Meselâ 8 numaralı geçen ay çıkan nüshası 500 rahifeden ibaret ikeo bu nüsha 550 sahlfeyi bulmuştur.
Bu 9 uncu nüshada dünyanın kültür hareketlerin- de daha fasla yer verilmişte.
Maamafih bu kısım daha ziya-de arttırılabilir ve arttırılmalıdır. Meselâ bu kuma Franıada çıkan (Revue de» dun Monde»). (Revüde Paris) gibi, Ingilterede çıkan (Rev’.e» of Previe»«l ve Amerikada çıkan (Current hirtory) gibi büyük mecmualarda görülen çok kıymetli makalelerin hülâsaları da alınıp konulsa memleketin (kültür) ihtiyacına pek büyük hismet etmiş olunurdu. Mat.uat müdüriyetine bilhassa Amerikada çıkan (Current hla tory) yî, eğer saten getirtmiyorsa, tavsiye ederiz.
Bunun makaleleri çok kıymettardır. fi Ivarsa dünya ahvalini çok iyi ve bitarafane hülâsa eder, binaenaleyh o noktai astardan da (Ayın tarihi) için i.t fada olunabilir.
Birde Amerikada (Readers D.grıt) Cnvaola Aylık ufak, kıvrak bir mecmua vardır. Bu mecmua bir ay sarfında tekmil Amerika matbuatında çıkan kıymetli makalelerin hülasasını derceder. Bondau da (Ayın tarihine) kültür noktai Basarından nakledilecek birçok mühim yatılar seçilebilir.
Yalnız ayın tarihine bir noktadan itişeceği». Bugün yani 1$
Kânunuevvelde dimise geçen nüshasının münderecatı geçen Ağustos ayına yani dört ay evvele aittir. Nüshayı karıştırırken gölümüze ilişen vukuat, âdetâ bisa vaki bir tarih okuyormuş hissini veriyor. Çünkü son samaolarda vu-kast o kadar sürat ve ehemmiyetle tevali ediyor, ki bunların özerinden bir iki ay geçti mi. hemen eskiyorlar.
O cihetle Matbuat müdiriystı hiç olmaza» her nüshayı, nihayet üzerindeki tarihten iki ay sonra çıkarmağa gayret etmelidir. Bunun oldukça güç olacağını biliyoruz. Çünkü mecmua Aukarada yasılıp Istsobulda basılıyor. Maamafih buna rağmen gayret edilirse münde-recat ile intişar tarihi arasındaki müddetin her halde kısaltılması çaresi bulunur.
Şiddetli bir zelzele
Bombay 15 (A. A.) — Sabah saat 7,32 de çok şiddetli ve en aşağı beş dakika kadar süren bir zelzele kaydedilmiştir. Zelzelenin merkezi Bombaydan 1280 milde tahmin ediliyor ki Burasının Tibet olmasa ihGmali vardır.
Bozguncu faşistler fırkadan çıkarılıyor ? Roma 15 (A. A.) — Havas: para meseleleri hakkında bozguncu şayialar çıkaran faşistler fırkadan çıkarılacaklardır.
Yurttaş
Bankalar da biriken paralarınız 40 milyonu aştı. 50 Milyona varmalıdır.
Millî Iktısad ve Tasarruf Cemiyeti
POLİSTE
Bir amelenin kolu parçalandı Dön, Kazlıçeşmede bir deri fabrikasında feci bir kasa olmuş ve bir amelenin kolu, pervaneler arasına sıkışarak parçalanmıştır-
Serkis. Kazlıçeşmedcki altı parmak biraderlerin deri fabrikasında çalışmaktadır- Dön, yine bir aralık makine başında çaİLŞtnakda olan Serkis, ufak bir dikkatsizlik neticesi kolunu pervanelere kaphrıvermiş ve parçalatmışdır. Kazayı gören diğer ameleler, derhal fabrika idaresini ve zabıtayı heberdar etmişler, gelen polisler, yaralıyı Ycdikulc Ermeni hastahnnesi-ne kaldırmışlardır.
Kazanın vukuunda başka bir kimsenin tesiri otub olmadığı uraşdırılmakdadır.
İyilikten maraz...
Kumkapı taksi mahallinde duran Fahri ile Jirayr kavga etmişler, bu esnada bunları ayırmak üzere Hamdi isminde biri araya girmiştir.
Jirayr, Hamdi'uin araya girmesine kızmış ve bıçağını çektiği gibi üzerine yürümüştür.
Hamdi, feryad ve istimdada başlamış, polisler koşub yetişmiş, Jirayri yakalamışlardır.
Bu adam hakkında tahkikat yapılmaktadır.
Rakı aranıken tabanca çıktı
Galatasary da Bostanbaşında manav Armatör isminde birinin dükkânında müsaadesiz olarak rakı satıldığı ihbar edilmiş, zabıta ve inhisar memurları, dûn dükkâna giderek araştırma yapmışlardır.
Bu sıra da tezgâhm arkasını muayene eden memurlar, tezgâhta bir tabanca ele geçirmişler ve müsadere etmişlerdir. Armatör hakkında tahkikat yapılmatkadır.
D grubu sergisi açılıyor
Genç sanatkârlarımızdan teşekkül eden D grubu birinci Kânunun 25 nci Salı günü Bey-oğlun da istiklâl caddesinde Saray sınaması karşısında hu. suai bir salonda dördüncü sergilerini açacaktır. Gerek mem-lekelimizde, gerek dış memleketlerinde kendilerine evrensel bir değer temin etmiş olan bu sanatkârlar, yeni sergilerinde bir çok kıymetli eserler teşhir edeceklerdir.
Sergide Abidin Dino, Bedri Rahmi, Elif Naci, Nurullab Cemal, Turgut Zaire, heykeltıraş Zühtü eserlerini teşhir edeceklerdir.
Anadoluda seyahat notları
Güzel kaza : Merzifon
Günden güne güzelleşen bu sevimli yer gelenler üzerinde büyük bir sevgi uyandırıyor
Mtrıifon baltdiyt parkı vt bûjvk caddt
cumbaları komşu evlerin pencerelerde kucaklaşan evlere. Hergey tutulmuş. Her
yapının bol hava alabilmesine
Otomobil, Çorumdan Mer-ıifona doğru koştuğu müddetçe her kilometrede yüzlerce işçiye rastladık. Memleketin Ökonomik bağlar alanında büyük değeri olan bu yolun tam bir şose biçimine konulması için hükümetçe emek verildiği anlaşılıyor.
İnce bir kar serpintisi, otomobilimizi beyaz ipeklere sarıyor. Sayılı bir soğuk var. Bununla beraber Türk işçisinin bir tanesinin bile gözlerinde bu kış günü dağ başlarında çalışmaktan doğmuş bir bezgini ik göremiyoruz.
Koca Türk köylüsül...
Düşman kümeleri unsuz, re-çelsiz kaldık diye şehirler boşaltırken Çanakkale sırtlarında ekmeksiz, susuz, anayurd için çarpışan yine o idi.
Yine o, anayurdun altın topraklan üzerinde, öz yurd benimdir diye diye diye hiç yoktan en güçlü bir ordu yaratb.
Kar demeden, tipiden yılmadan daha dün bir Cumhuriyet yaratan Türk, bugün yine kara, tipiye, kasırgaya aldırmak-sızm yurdunun ökonomık ağlarını kuruyor.
Gözlerinde her zamanki kıvanç, her zamanki gönenç.
Bu tabloda ne kadar geniş bir mana yaşıyor I...
a
• •
Ak ipekler arasından sıyrılan bir güneş, bizi ışıldar altında dalganan parlak bir şehrin kol* lanna attı: Merzifon L.
Amasyanın bu yavrusu, bana tazeliğinin çağma başbuğ genç bir kız kadar güze) göründü
Tepeler üzerine kurulu Mer-zifonda daha ilk bakışta iç açan bir görünüş var.
Buradada oturanlar sıkıntılı olsalar gerek. Ne iç içe girmiş mahallelere rastlanılıyor, ne de
çalışılmış. Şehrin sınırlan arasında sayısı hiç de az olmıyan tepeler, bayırlar bu işi kolaylaştırmış.
Memleketi ikiye bölen düzgün ve geniş bir ana cadde, bu yerlerin bayındırlığına, örnek olmak istiyorlarmış gibi bütün güzelliklerde tam orta yere senli.
Gösterişli yapılar, mektepler, hükümet kurumlan bu yolun yanını çemberliyor.
Daha ilk bakışda belediyenin tam bir özenle çatışmasının Merzifona nasıl bir istikbal müjdelediği anlaşılıyor.
Sosyal ışıklarla güzelliğini pekiştirmek bugünkü Mcrzifo-nun baş amacı [hedefi].
Şehir, gelen yabancılara karşı bir otağ duyreıyacak kadar “konfor,, a da imz [sahih]. Temiz otelleri, iyi lokantaları, büyük gazinoları var. Geniş bir elektrik bölümü, zifiri karanlıklarla bütün gece çarpışıyor.
Merzifonlular saydıkları içinde daha çok sayılırlar.
öyle sanıyorum ki Merzifona gidenler, onu, benim sevdiğim kadar sevmekten kendilerini alamazlar. Merzifonun güzellikleri bunu bir kaide biçimine sokmuş gibi. Halkın sevimliliği bu sevgiyi büsbütün arttırıyor.
Vtdat Örfi
Amasyada bakımsızlık
“Amasya.dan "S. Alp. imzanle yazılıyor :
“Amasya; bu taribi ve yeşil »•bir şimdiye kadar bakımsızlık ve alâkasızlık yüzünden çok geri Kalmış, kendirine bağlı kaza merkezleri dabi medeniyet yolunda dev adımları ile ilerlerken maalesef
Zonguldak 14 (A.A) - Ulusal ökonomi haftasının ikinci günü df çok canlı ve hareketli geçmiştir. Halkevi salonlarında Kemal Atatürk mektebinin verdiği müsamere ve yerli malı ve ulusal tutumun maksad ve amaçlarım halka yaymak bakımından çok faydalı olmuştur.
Vilâyet fırka başkam doktor Mithat tltiok, siyasal hakların en büyüğüne kavuşan Türk kadınını bir kere daha kutlulamış ve ulu önder Ata-türkün yarattığı inkılâbı ileriye götürmek için yurdun on milyon daha düşünen ve çalışan kol kazandığını söylemiştir. Halk Fırkasının salonları fırkaya kaydolmağa koşan kadınlarla dolmuştur.
Bursada
Bıırsa 14 (A. A.) — Ökonomi arttırma yedi günü cumuri-yet alanında binlerce yurddaş önünde kutlulandı. İstiklâl marşı ile başlayan bu bayramda kız lisesi müdürü ve daha bir çok yurddaş söylevlerde bugünün anlamını ve değerini anlattılar. Bundan sonra cumuri-yet marşı hep bir ağızdan söylendi. Okullarda müsamere-ler verildi.
Konya da
Konya 14 ( A. A. ) — Dün akşam Halkevinde ökonmomi ve yerli mallar için bir söylev dinlendi. Bugün de esnaf kuruntunun ve okulların biriiğile Cumhuriyet alanında toplanılmış ve söylevler verildikten sonra Atatürkün heykeline gidilmiş ve bir geçid yapılmıştır. Afyonda
Afyon 14 (A. A.) — Ulusal ökonomi ve arttırma haftası reünasebetile bugün kentimizde yerli malları ile doldurulmuş arabalar, halk ve okurlardan teşekkül etmiş bir alay resmige-çid yapmış ve Halkevinde toplanmalar olmuşdur.
bu güzel şehir günden güne söo-mekde devam »İmi,tir. Yağmurdan başka iu yüzü görnıiyen raddelerinde bir karış kalınlığında biriken ve rüzgarın şevkiyle balkın ciğerlerine ölüm mikrobu saçan toz yüzünden her sene memleket gençliği içinden birini toprağa veriyor, geceleri beş numara lâmba bile bulunmıyan bozuk kaldırımla Kokaklarında bir çukura düşmek tehlikesi yüıünden dışarı çıkmak bile bir azab teşkil ediyor.
Yeni Belediye seçimi şapıldık-dan »onra halka azçok noksanlarla ikmal edileceğine dair kanaat gelmeğe başlamıştır. Memlekete elektrik yapılacağı, toza| çare bu'.una-, cajı dillerde dotaşmakdadır. Yeni Ealediye heyetine vazifesinde muvaffakiyetler diterken memleket balkının muhabbet ve itimadını kazanmış olan Belediye başkanr-mız bay Celâlin bütün bu eksiklere imkân nisbetınde cevap vr-zne»i ümit edilmekte ve beki.i n-tedir..
(Adel Ros.nbol) he genç kızdan bira» daha uzaklaşıp kendisi-ni bir daha muayene ettik-dea sonra gayet yüksek sesle ve kulakları parçalıyscak surette acı bir kahkaha »alıverdi, dedi,ki:
— Evet, Matmazel cenaplarının ruhları c» b hususundaki meşhur iktidarını i.bat etmek zamanı srtık geldi*
Bu yırtıcı »e korkunç gülüşü zavallı (Seli) üzerinde müthiş bir taair yaptı. Kız artık hakikaten büyük bir tehlikenin kendilerini ihata etmekte olduğuna kanaat getirmeğe başlamıştı. Bu sırada, (Elen Voktye) de yanına geldi.
I Seli ) yİ evirib çevirib muayene ettikten sonra bir çocuk gibi kollarının arasına ıılıb kaldırdı. Bu, zavallı kızı büsbütün gülünç bir hale koymuştu. Arlata bir tob gibi elden ele atılacak bir şekil almıştı. Bütün bu hallerin verdiği dehşetle (Seli) birdenbire bağırdı:
— Madam... Madam... Burada bir fevkalâdelik var... Bir şeyler oluyor... Eminim, lıi meçhul bir takım vücutlar etrafımızı »arıyor... Madam... rica ederim... kendinize dikkat edin...
Genç kızın bu feryadı Madam (Dovre) yi irşad etmek Iszımgelir-kea bilâkis yözüadrki endişe alâ*
metleri geçti, onun yerina yüzüne bir ferahlık, adeta memuuoiyet geldi, dedi kİ:
— Bir takım meçhul uucutler etrafımızı mı »arıyor 7. Oh ne dikişte hakikaten ruhlar kendilerini hissettirmeğe başladılar demek...
(Elen Vokiye) he, evvelce (Seli) den işitmiş olduğu sözleri tekrar-lıyarak :
— Evet, Matmazel daha şimdi-den ruhların tesiri altında kalmağa başlamış olacak.
(Adel) do »öre karışarak o acı hlihzaaiyle:
— Doğru, ruhlar Matmazel cenaplarının daveti üzerine birce birer gelmece başladılar...
Dedi ve yine o korkunç istihzalarından birini daha savurdu.
(Elen) ise, genç kızın lüzumundan fasla korktuğunu görerek henüz herşey tamamlanmadan bir bozgunluk olur endişesiyle (Seli) yl bir müddet daha avutmağa lüzum gördü ve yavaş sesle dedi,ki :
— Merak etmeyin Madmazcl, size ne yspsrlsru ses çıkarmayın,
ben size sırası gelince yardım ederim.
Salonun köşesindeki ufak odsam kapısının iki yanında perde takmak İçin birer süslü sütun vardı.
(Adel) genç kızı koçağına alıp bu sütunlardan birinin yanına götürdü, orada bir İskemleye otuttu ve iple hezı belini, hem de dirseklerimde bu dirsfe sıkısıkıya bağladı. Hattâ kızın bacaklarını da biraz yukarı kaldırıp topuklarından iskemlenin ayaklarına yine sımsıkı bağladı ve dedi, ki t
— İşte şayet ruhlar bir takım gürültüler yapacak oSrlarsa bu gürültülerin Matmazelin topuktan tarafından yapılmadığından bu su-retle emin olabiliriz.
Ondan sonra yine müstehziye-ne gülerek s
— Ben artık bu şerait içinde (Seli) nln ipek boyun atkısını da yaaınol almasına müsaade edebili-rim. Bunu söyliyerek (Adel) boyun atkısını alıb genç kızın omuzuna gelişi güzel attı.
Bu sırada (Elen) yine yavaş sesle genç kıza :
— Biraz daha sabredin matme-»el, biz bû ün bu güçlüklerin içinden çıkarı», diye miri dandl.
(Adel) ise ayrıca ince uzun bir ip aldı, bunun bir ucuou (Sc i) nln belindeki iplere bağladı ve dedi ki:
— Bu ipin diğer ucunu ben elimde tutacağın». Bu suretle matmazel yerinden kıpırdamaga veya kalkmaca teşebbüs ederse derhal anlamış olurum.
(Vokiye) ile (Adel) küçük odadan salona geçtiler ve küçük odaya kapılık vazifesini gören katın perdeleri indirdiler. (Seli) gayet kesif bir karanlık içinde kaldı. Derhal hiç gürültü etmeden kollarını germeğe, ellerini çekmeğe, ipleri gevşetmece çalışmağa başladı. Fakat ( Adel ) bağları o kadar kuvvetli ve mahirano yapmıştı, kı kızcağız uğraştıkça bileklerini, kollarını acıtmaktan başka bir netice elde edemiyordu. Halbuki bu akşam ki tccrübs son bir tecrübe
.di. Bunda ne yapıb yap.b muvaffak olmak lâzım idi. Çünkü muvaffak olamazıa evvelâ madam (Dovre) nm huzur ve rahatının kaçmasına seb. b olacaktı. Sonra kendi -stıkbalide yeniden karanlık içinde kalmış bulunacaktı. Eğer şimdiye kadar yaptığı şeyleri h b hiyleden ibaret olduğuna madam (Dovre) kanaat getireceK olursa kendisini adi bir hizmetçi gibi evden kovacağı muhakkak idi.
Tabii bu hâd.se bütün lEksIde duyulacak ve nihayet (Vertem.l)is» de kulağına gidecekti. Ingiliz çok cıddt ve haysiyetine düşkün bir adam olduğu İçin genç kızın böyle adi şey1*' yapmış olmasını hiçbir suretle affedemezdi. O halde ne olacaktı 7 (Seli) bir taraftan bulse-dar nimete garkolduğu evden ku-vulacak. tekrar fakir ve zarurete duçar olacak, yine birçok günler aç katacak, birçok geceler aç yatacaktı.
Devamı var
KAaaaorvel 16
Seyyah celbi meselesi
Çekoslovak hükümetinin turizme verdiği ehemmiyet dikkate değer
Ağaç çileği
“Turizm,, bir memlekete ne gibi faydalar temin eder?
----------------------
Hemen hemen bütün memleketlerde devlet gelirleri azalmağa yüz tuttuğu bir sırada, turizmin bir memlekete temin »yiiyebileeeği gelirler hiç te yabana atılamıyacak bir tutar teşkil eylemektedir.
Memleketler vardırki turizmin temin eylediği gelirler eaveslndr açık olan bütçelerini düzeltebilmiş-lerdlr. Memleketler iktisadi ve ticari buhran bayat rumbalarını ge-mirirken eelbeylcmeğc muvaffak o -duklan seyyah kafilelerinin bıraktıkları paralar sayesinde bu buhrana göğtis germişler, hattâ galebe çalmışlardır.
Iıalyada faşistlik ve Rusyada bo şeviklik idereleri ilk önceleri şiddetli bir surette ecnebi aleyhtarı idiler. O derecede ki memleketlerine hariçten kimseyi sokmaz, kuş uçurtmalardı. Fakat bunun |ncka-dar yanlış bir hareket olduğunu anladılar ve ilk fikirlerinden vaz geçerek memleketlerine kefile kafile seyyah gelebilmesi için var kuvvetleri ite çalıştılar ve nihayet emellerine de muvaffak oldular.
Kendine has bir slyaeet takib eylemekle beraber Almanya bükü. metide Almanyada bir müddet seyahat vo ikamet edecek rşhaıa fevkalâde kolaylıklar göstermektedir.
Dünyanın en zengin kaplıcalarına, maden «uları ra«mbalarına ve emsalsiz manzaralara ve panoramalara malik olan Çekoslovakya, turizmin ehemmiyetini en evvel idrak eylemiş olan memleketlerden biridir.
Şayanı hayret cihet şudur ki turizm sayesinde Çekoslovakya iktisadi ve ticari sahada buhrana galebe çaldı ve belini doğrultmağa başladı.
Son neşredilen istatistiklere nazaran 1933 senesinde Çekoslovakya-ya 200,000 seyab gitmiş ve bunlar memlekete takriben 288 milyon kron bırakmışlardır.
Buna karşı ecnebi memleketlere seyahat eden Çekoslovakların adedi aşağı yukan 100,000 olup hariçte bıraktıkları paranın yekûnu du 167 milyon krondur. Bu senek I net ay için bu mikdarı ferah ferah geçeceği mahakkak telâkki edilmektedir.
Muvakkat istatistiklere göre, 1934 senesinin ilk altı ayında Çekoslovak kaplıcalarile. uzun müddet ikamet etmek şerhle, 64,453 kişi gelmiştir. 1933 senesinde, aynı müddet zarfında gidenlerin adedi 52,117 idi.
Bu senenin ilk altı ayı sarfında da geçici ziyaretçi olarak Çekoe-iovak kaplıcalarına 110,870 kişi gitmiştir. Bu miktar geçen sen-87.’.45 İdi.
Çekoslovakya gümrükleri umum müdür .Öğünün tebligatına nazaran bu senenin kânu u milinden temmuz nihayetine kadar memlekete girenlerin adedi 2,580,000 e baliğ olmuştur!...
Bunların (1,550,000) I ecnebidir.
Turizmin Çekoalovakyada bu derece inkişaf etmesi amillerinden biri her ne kadar kron kıymetinin düşüklüğü lae dc hükümetin ittihaz eylediği tedbirler ile Çekoslovakya otelcilerinin az para aarfey-lemek arzusunda bulunan ziyaretçilere aramı sühuleti göstermeleri ve onlar için yeniden yeniye tertibat almaları da başta gelmektedir. Çekoslovak otelcilerinin bu sahada sarfcyledikleri faaliyet, diğer memleket otelcilerini İntibaha davet eylemelidir.
Turizmin Çekoslovakyada daha ziyade inkişaf eylemesi için gerek hükümet ve gerek turizm işleri ile a Akadar huıuıl müesseseler bir takırn projeler hazırlamışlar-dır. Bu projeler arasında üç tanesi bilhassa nazarı dikkatimizi celbey-lemektedir.
Biri : Çekoslovak ötekileri federasyonunun projesi.
İkincisi: Çekoslovak iktisadi enstitüsü projesi.
Oçûncûsû : Hancılar ile lokantacıların projesi.
Otelciler, yalnız turizm işleri uğraşmak üzere bir turizm nezareti teşkilini talebeyliyorlar.Bu projeye göre mezkûr nezaret bidayette 5,000,000 kronluk bir sermayeye
malik bulunmalıdır. Bu paranın 500.000 kronu şimendifer nezareti; 250,000 kronu potta ve telgraf nezareti ; 500.000 kronu dahiliye nezareti ; 200,000 kronu hariciye nezareti tarafından temin edi «erktir.
Kaplıcalarla tenezzlih mahallerinden istifa edilecek rüsum bu meblâğı itmam eyliyecektîr.
Büyük kaplıcaların bulunduğu rnahallerdeki başlıca otellerde ku. mar oyunlarına müsaade edilecektir.
Hükümet şimdilik turizm nezaretinin teşkiline taraftar değildir. Hükümete güre ayrıca bir nezaret teşkil rylrmrkten ise alâkadar nezaretlerde birer turizm müdürlüğü ihdası daha az masrafla daha iyi neticeler verebilir.
Kumar oyunlar.na gelince: Bu müsaade yalnız Karlsbad, Marien-bad ve diğer büyük kaplıca mahallerine verilebilir. Kumar oyunlarının umumileştirilmesine başta Cumbıırreiai M. ’ Mararik. olmak üzere ticaret nazırı ve saray yüksek memurları muhalefet eylemektedirler.
Eylül başlangıcında, (Çekoslovakya! ilmi iktisat enstitüsü tarafından Bratislava ticaret odasına gayet mufassal bir proje tevdi edilmiştir.
Bu projeye gire, Praga şehrinde, turizm'e ait bilumum meselelerle uğraşmak üzere bir "turizm merkezi umumisi,, teşkil eylemektedir.
CRADYO PROGRAMI"1 t______________________________
16 Kânunuevvel Pazar
İSTANBUL:
18 Çay saati. Otel Tokatlıyan-dan transmisyon. 19 J.mnastık Selim Sırrı. 19,30 Dünya haberleri. 19,40 Havayen kitar takımı. 20.10 Ziraat bakanlığı konferansı. 20,40 Tasarruf ve yerli malı haftası, konferans. 20,50 Plâk ses musikisi.
21.20 Anadolu ajansı - borsalar.
21,30 Orkestra. 22 Caz vo tango orkestrası.
823 Khz. BÜKREŞ, 364 m.
11.30 Dini neşriyat 12,30 Orkestra konseri. 13,30 Fanica Luca takımı • Haberler - Konserin devamı. 17 Köylü saati. 18 Jesn Msrco orkestrası. 19 Haberler. 19,15 Konserin devamı. 20 Üniversite. 20.20 Plâk - Haberler. 21 Piyano konseri. 2140 Cszbard. 22 Spor. 22,10 Cazband. Haberler. 23,30 Cazın devamı.
823 Khz. VARŞUVA, 1345 m.
18 Şarkılar. 18,50 konferans. t9 radyo piyesi. 19,45 konferans. 20 Org konseri. 20,35 Richard Ta-uberio plâklarından. 21 Leh danaları. 21,30 hafif musiki, 21,45 ha. brrler. 21,55 muhtelif. 22 neşeli oeşriyat. — Sözler. 23 rekfem ve konser. 23,30 dans musikisi.
686 Khz. BEI.CRAT, 537 ■).
18,30: Plâk. 19,15: Kuartet konseri. (Doorak) 20,15: Heberler. — Mıltt neşriyat. 21: Konser (operalardan. ) — Reklâmlar. 22,25: Radyo orkestrası. 23: Spor, haberler.
23.20 Hafif musiki. 24,15: Plâk.
545 Khz. BUDAPEŞTE, $50 m.
18 Mikrofon grzintiri. 19,15 Mandıts orkestrası.— Sözler. 20,30 Spor haberleri. 20,40 Operet parçaları. 22 Bura çingene orkestrası. 23,10 Haberler. 23,30 Dans musikisi. 24,15 Bachmonn salon kuarteti.
Khz. PRAG, 470 m.
18.30 plâk. 16,40 sözler. 18,55 Almanca musikili neşriyat. 19,55 haberler. Vesaire. 21 filbarmonik kooaer. 34 haberler. 23,20 plâk. 23,2$ «on haberler. 23,30 Brüno-dan nakil.
$92 Khz. VİYANA 508 m. t
17,45 Bando muziks, 29,10 Sözler, 19,40 Şiirler, 20,10 Haberler, spor, 20,50 Liazt'ia eserlerinden orkestra rsfakatile piyano konseri, 20,50 Beethoven'in eserlerinden, senfonik konser, 21,30 Holsar'in idarelinde radyo orkestra», haberler, 23,0$ Radyo orkestrası, 23,30 Son haberler, 24,$0 Dans musikisi.
Bütün vilâyet merkezlerinde dahi •vilâyet turizm merkezleri,, teşkil edilecektir. Müstakil bir idareye malik bulunacak olan hu turizm merkezleri Azası Valiler ila ticaret, posta ve telgraf, Nafıa ve diğer resmi ve hususi müesseseler müdürlerinden mürekkeb olacaktır.
Vilâyet merkezlerinde ve «i-varlardn bulutsan otelciler birer birlik teşkil edecekler, bu birlik reisi ve Azası turizm heyetine iştirak edecek, her ay muntaz)m bir surette aidat vuzeceklerdir. Bu aidat 1,000 krondan aşağı olamıya-raktır. Bu aidata karşılık olmak üzere, otelciler, müfteriden cûz’i mıkdarda bir resim tahsil edecek-I erdir.
Vilâyet turizm merkezleri tara-ıındsıı tahsil edilecek mebaliğ “Turizm merkezî umumisine, gönderilecektir. Umumi merkezin varidatı ise; muhtelif nezaretlerin, seyahat acentelerinin, nakliyat kumpanyalarının ve mûessesztı mâliyenin verecekleri tahsisatla' vilâyet merkezlerinin gönderecekleri mrbalig ve resen toplayacakları paralarla temin edilecektir.
Bu proje kabul edildiği takdirde ayrıca bir turizm nezareti teşkiline mahal kalmıyacaktır.
Hülâsa Çekoslovakya hükümeti, turıznı için pek büyük faaliyetler r-arfeyleroektc ve turizm propagandalarına da büyük yardımlarda bulunmaktadır.
A. N.
Sıralar kalktı
Taksimden Harbiyeye kadar devameden bulvarda halkın oturub istirahat etmeleri için sıralar konulmıışdu. Bazı pis kimselerin geceleri buralarda sabahladıkları görülmüş ve bu sıralar dün Belediye tarafından kaldırdmışdtr.
Muhtelit mahkemelerde
Türk-Fransız mahkemesi reis Müsyü A'.er hastalığı hasebiyle bu aene şehrimize gelerek mahkemenin Sonbahar çalışma devresine riyaset edememişdir. Bu yüzden mahkeme bu Sonbahar celselerini kış devresine talik etmiştir. Reis Ascr şubatta ge-lecekdır.
Türk-Yunan mahkemesi dün yedi davaya bakmış, müdafaaya talik etmişdir.
Zamanın takvimi
KANUNUEVVEL
Rrsmt aene
1934
Kutu hazım
39
Hicri K.smr 1353
Rumi sese ' 1350
linet Kânun'
3
PAZAR
Sabah
Ramazan
9
İMSAK S. | t).
12
5
51
33
Mi «kindi aırı Yatsı
s. D. i. u.l». 17. ş. D.
7 28 9 48|12 1 39
12 9 11 29|16 tl 18 21
Bugünkü hava
Yeşilköy hava Rasat merkezinden aldığımız malûmata göre, dûn hava tazyiki 760 milimetre, en fazla sıcaklık 15 enaz 2 derece idi.
Rüzgâr şimalden esmiştir. Bugün hava dünkü gibi olacaktır.
Fitre ve zekâtınızı kime vereceksiniz ?
Fitro va zekâtınızı Tayyara Cemiyetine veriniz. Bunlar Hill-llahmer va Himayefetfal Cemiyetleri arasında kardeşçe paylaşılır.

Sarfiyatı artan bu meyvanm yetiştirilmesi için umumî bir arzu belirdi
Meyvesinin güzel kokulu ve lezzetli olması dolayısiyle şurub, reçel, dondurma, marmelât yapmakta ötedenberl kullanılan bu meyvenin memleketimizde «on senelerde likörcülüktetri sarfiyatı da fazlalaşmağa hışladığından bu nebatın yetiştirilmesi hakkında bir çok kimselerde yeni bir arzu belirmiştir. işte buna biuaen bu yazımızda bu nebatın yetiştirilme ve bakılmışını okuyucularımıza bildirmek isliyoruz.
Bu nebatın kökte (sak) kısmını teşkil eden dalları iki türlüdür. Bunların bir kısmı toprak içeririnde olup bunlar daimi surette burada kalırlar. Diğer kısmı da toprağın dış tarafına çıkan dallarıdır ki bu dallar iki sene yaşarlar.
Birinci seneyi büyümekle geçiren dallar ikinci srne meyva verdikten sonra kururlar ve yerlerine yeni dallar çıkar. Yeni dallar bidayetle açık ve sars renkle olub sonraları esmer yeşilimtırak bir renk alır ve üzerlrrlnde İnce dikenler bulunur.
Avrupacın şimallerine kadar yayılmış olan ahududuna çok sıcak ceaub memleketlerinde ancak şimale maruz tepelerde, dağlarda rast gelinir. Binaenaleyh çok fazla sıcak sevmiyeıı bu nebat aynı zamanda gölge yerlerden de hoşlanmaz.
Bu nebabn çiçekleri geç açıldığından meyva ağaçları hakkında bazı seneler hatıra gelebilen tehlikeler bunun için varid olama t. Binaenaleyh iyi timar edildiği takdirde her aene muntazaman meyva alınır. Biraz gübeeeli ve orta derecede rutubetli olan hemen her toprak ahududuna elverişlidir.Ahu-dudu ya meyva ağaçlarının aralarına dikilir veya ayrıca bir tarla ahududuna tahsis edilir veya ev bahçelerinde birer metre aralıkla yol kenarlarına dikilir.
Meyva ağaçlarının aralarına dikilmek İstenilirse ağaçların birbirlerinden kâfi aralıkla dikilmiş olmalarına ve dikilecek ahududuların ağaçlardan ikişer metre uzaklığa isabet etmesine dikkat etmelidir. Eğer ayrıca bir tarla ağaç çileğine tahsis edilecekse bu takdirde tarla
Ziraat takvimi
Birinci Kânun ayında yapılacak işler
Tarla işleri:
Ekim İşleri bu ay içiade memleketimizin hemen her tarafında bitirilmiş olur. Hayvanlar, meralardan nhırlara getirilir. Havalar müsait giderse yaslık nadasların hazırlanmasına devam edilir.
Meyva bahçesi işleri:
Ağaçların boğazlarının açılma ve gübrelenmesine devam edilir. Dikilecek yeoi ağaçlar için hazırlıklar bitirilir, fidanlıklarda sökülecek fidanların sökme işi yap.hr.
Sebze bahçesi işleri:
Kışlık sebzelerin tlmarianna, karnabahar, lâbaoo, praao, ıs-
I r
Bir haftalık arpa satışları
Mevziin sonu olmasına rağmen arpa piyasası tekrar hararetlenmiş ve bu hafta içinde 72ÖÛOO kilodan fazla arpa satılmıştır. Geçen yılın aynı haftasında satılan arpa miktarı 574000 kilodur.
Üzüm ve incir fiatları
Son haftanın ilk üç günü zarfında İzmir borsasında kuru Özüm ve incir üzerine hararetli satışlar yapılmaktadır.
Bu müddet zarfında 3372 çuval üzüm vo 1815 çuval da incir satılmıştır.
evvelce güzelce bellenip gübrelenir ve mümkün ise sıralara şimal - eo-nub istikameti vermek suretiyle •ıralar arasında 1,5 ve sıralar üzerinde 1 ndrs mesafe bırakarak «hududu fışkınları dikilir.
Fışkınlar, hazırlansa yerlerine son baharda veya ilkbaharda dikilirler. Fakat sonbaharda vsya bu zamanda dikmeyi ilkbahara tercih etmelidir. Yalnız, dikilecek fışkınların hastalıksız ve fazla köklü olanlarını dikmeye dikkat etmelidir. Bu şekilde hareket edildiği takdirde dikildiklerinin ikinci senesi shududiarı mayva verirler. Yeni dikilen fışkınlar derhal üçer göz üzerine budanarak bunlardan kuvvetli ve ertesi sene meyva verecek filizlerin teşrkkülü temin edilmelidir. Ahududlarının bulundukları yerler her «ene bir [defa belleonıeii ve yazın ieabettikçv çapalanmalıdır.
Aşağıda anlatacağımız tarzda ehdudları aralandığı ve fışkınları temizlendiği ve 2-3 .enede bir defe gûbrclsndiği takdirde ,ahududu tarlalarından vasati 15 sene muntazaman mahsul alınır. Fakat abududlnrın tımarına dikkat edilmezse 5-6 »ene aonra ahudud-larındaıı artık birşsy alınmamağa haş.ar. Ahududiarı ya «on veya ilkbaharda aralamaya tâbi tutulurlar. Bunun için etki, ihtiyar dallar kâoıılau vo meyva verecek taze sürgü öterden de • ahududunun kuvvetine göre - 4-6 tanesinin bırakılarak diğerlerinin kesilmem lazımdır. Bırakılan dallar üzerinde ayrıca bir budama tatbik edilmez.
Ahududu çok fışkın verdiğinden nebatın beyhude yere kuvvetten düşmemesi ve ahududuna yapılacak işlerin kolaylıkla yapıla-bi meri için bu fışkınlardan lüzumsuz olanların zaman uman çıkarılması Icab eder. Ağaç çeliklerinin, senede bir defe ve senede iki defa meyva verenler olmak üzere iki nevi vardır. H»r iki nevin de kırmızı ve sarı renkli olanları var-sa da kırmızı renkli olanları daha makbuldür . Bir ahududu vasati olarak 2S0 gram meyva verir. Meyveler, kemale gelince derhal toplanmak ifizundır.
•IHMs(WMIf«IMintıWIH)«IH|S||«l»4ISIII1MI(|Ş1ltfl
s
=
1
2
s
s
i
î
t
I
c
pasak, kereviz gibi kışlık «abislerin hamdına devam ediHr.
Çiçok bahçesi işleri;
Serada (kış bahçesinde) sak. sıların sulanması, otlarının alın-maaı ile uğraşılır. Dışarıda hercai menekşe ekilir. Gül, hanımeli, yasemin, puka (avize) toflan gibi çiçeklerin çelikleri yapılır.
Bağ işleri;
Bağlarda aralama (ayıklama) işleri bitirilir. Asmaların boğazları açılır, kabuk soymaya, gübrelemeye devam edilir. Elde köklü veya aşılı köklü varsa bunlarla bağlsrın aokaaa yarleri tamamlanır.
Ekalliyet mektepleri talebesi
Ecnebi ve ekalliyet mekteplerindeki talebenin bir heyet huzurunda imtihan edildikten sonra kendi muadilleri sınıflara va hususî mekteplere alınmasına karar verilmiştir.
Bu hususta Kültür Bakanlığından, Kültür Müdürlüğüne emir gelmiştir.
Zeytinyağı fiatları
Zcytinyağ piyasası içeriden fazla mal gelmekte olmasına rağmen sağlamlığı muhafaza etmektedir.
Bu hafta zarfında yüz biu kilo zeytinyağı satılmıştır.
Suallere cevaplar
Ereoköyde oturan mütekait ' jandarma miralayı Nurettlne:
1 — Şeker eriklerinizde husule gelen hastalık (tavellor) denilen hastalıktır.
Bu hastalığa tutulmuş ağaçlan ya koyu Bordu bulamacı veya 8* 18 nisbetinde yapılmış kibriti-yeti hadit (kara boya) mshlüiü ile şimdi badana etmelisiniz. Eğer hastalık fazla ise 12 kilo suya 2 kilo kireç ve yanm I 0,5) kilo kükürt ve 5 - 6 kilo kadar lizol ilâve etmek cüretiyle hazırlayacağınız bir bulamaçla badana etmeliıiz.Bu hastalık daha ziyade rütubetU bahçelerde fazla görüldüğünden bunu da nazarı dikkate almanız lazımdır. Ağaç, yaprak verdiği zaman da mutedil bir şekilde hazırlanmak şartiyle % 1,5 nisbetinde Bordu bulamacı serpmeniz muvafıktır.
2 — Armutlarınızdaki hastalık (fomajin) dir. Buna karşı armutlarınız yaprak açtığı zaman, kuvvetli püskürgeç veya su tulomba-lariyle ağacın yapraklannı ve bilhassa yaprakların alt taraflarını yıkamak ve bu işi yazın birkaç defa tekrar etmek lâzımdır.
3 — Elma ve kayısı yapraklarındaki hastalık kati surette teşhis edilememiştir. Fakat hastalığın mantarı olmasına nazaran ilkbahar ve yaz eıoasında ;dikkatli bir surette yapılacak bordu bulamacı ile bunların önüne geçilebilir. Bu ağaçlara da, diğerleriyle beraber şimdi kaliforina bulamacı tatbikiniz çok muvafık olur.
4 — Asma yapraklarındaki hastalık (Melanoz) dur. Tehlikesiz olan bu hastalığın önüne de iyi ve zamanında tatbik edilecek bordu bulamacı ile geçebilirsiniz.
Ankarada bayrak yarışı
General İsmet İnönü hareket hakemliğini kabul etti
Haber aldığımı» göre Ankara klüpleri Ankara şehri içinde bir bayrak krosu tertip etmişlerdir. Bu koşuya latan buldan en eski maruf koşucumuz Berim de davet edilmiştir. Okuyucularımız diyebilirler ki Besim, Türkiye (400 - 000 1530) rekordmmidir.
1935 Balkan oyunlarında Tür-teiyeyi 1500 mrtrede temsil için şimdiden oyunlarına başlamıştır.
Bizi, Ankarada yapılacak bayrak kroau için »o çok memnun »e mesut eden haber General iımet Inöoünöo depar hakemliğini lütfen kabul etmiş olmalıdır. Gençliği teşvik için bundan büyük manevi yardım olabilir mi ?
Haydarpaşa Lisesi
Haydarpaşa Lisesinde münhal bulunan tarih ve coğrafya muallimliğine Reşid tayin edilmiştir. Bu Lisenin kadrosu t*-mamlanmr tır.
Bir davet
.vadıöy Askerlik şubesinden:
ŞuO jiİz ihtiyat zabitan defterinle 674 «ayısıyla yazılı ihtiyat Mvari birinci mülâzım! 938 doğumlu Selânikli 2288 kayıt numaralı Mehmed Şevket oğlu Mufid.n ilândan yirmi dört saat zarfında Kadıköy Askerlik şubesine müracaatı hariçte ise bulunduğu mabat Askerlik şubrsi vasıtasile oturduğu yerin bildirilmesi aksi takdirde hakkında kanun! muamele yapılacak dır.
Yurttaş
Bir milyon Türk ayda birer lira biriktirseler, Yılda 12 milyon lira birikir. İşte millet servetleri böyle toplanır ve çoğalır.
Milli Iktııad ve Tasarruf
Cemiyeti
Kânunuevel 16
Çanakkalede İNasıl Durdurduk?;
- —
lofrika namarau: 20 Yatan.- Ahmed Cemal addın
*Ben kendi hesabıma akibetimizin yaklaşmakta olduğuna emindim!,, Zabitler “Yann bir zırhlının daha tahtelbahir tarafından nasıl batırıldığını görürsünüz„diyorlardı
Herkes (Svrftşur) un biran evvel "Mondros,, a avdetini görmek istiyordu, Saat (4,30) da kendimi, bir zamanlar do-nanmaıiMiın co kudretli gemisi iken seneler geçtikten [sonra şimdi höyük [bir -filoya düm-darlık vazifesini gören ihtiyar "Mecestik,, zıhlısında buldum, ihtiyar "Mecestik,, sonuncu de-fa olarak bir Amiral forsunu, prova direğine çekiyor. Bahri-yede hayatına Amiral zırhlısı olarak başlamış olan bu geminin hayatını meğer yine Amiral zırhlısı olarak ikmal etmesi mukadder imiş..
Biraz sonra Amiral " Dö Robck.i hamil bulunan “Triad-yatı “Kefalos. dan gelerek ‘Ma-ccstik. zırhlısının yanında demirledi. Ve iki Amiral, ‘De Robek. ile "Nıkolson, başbaşa vererek bir hayli müzakere et-tiler. Ben vaziyetin arzetmekte olduğu feci istihzayı göz önü-se getirmekte kendimi koruyamı-yordum. Bundan tamam bir ay evvel muazzam filomuz bin bir ümitle "Mondros, u terkedi-yordu. Bu filonun başında, forsunu yalnız filomuzun değil belki dünyanın da en büyük ve kuvvetli deritnotu olan “Kuin Elizabet- e çekmiş olmaktan mütervellit grurunu gizlemiyen bir Amiral bulunuyordu.
Halbuki şimdi o Amiral sancağını Istanbulda herhangi bir zengine teferrüç sefinesi vazifesi görmüş olan bir yata çekmeğe mecbur olmuştu ve bütün o muazzam "Armada,.dan şu ihtiyar "Mecestik.ten maada tek bir gemi kalmış değildi. Kudretli "Kuin Elizabet,, ile “Agamcmoon-lar, "Lord Ne!-eon„lar gitmişlerdi. Hem de bir iki küçük vc ancak otuz kişilik mürettebatı olan sefil denizaltı gemisi tarafından tardedilmek, mahfuz limanlara sığınmaya mecbur kalmak şartile gitmişlerdi...
Milzakerat hitama erdikten sonra "Triad. “Kefalos. a döndü vc "Mecestik. de "Helles,, burnu öoünde kaldı... Binlerce Ingiliz. Fransız ve düşman kemali hayrete bizi seyrediyor ve her dakika "Trayönf. ün aldbetine uğrıyacağımızı gör-liyerek bir zırhlının forpitola. narak batması manzarasından mahrum kalmak istemiyorlardı. Lâkin akşamın sekizinde "Ke-falos„a avdet için emir aldık ve ay ışığında katcdeceğimiz 10 millik mesafede bizi muhafaza etmeleri için Amiral birkaç Torpitobot gönderde Ateşçiler, veçarbçılar arlık is-timâl edilemez bir hale gelmiş makineleri o kadar gayretle işlettiler ki ihtiyar MecesUk senelerdenberi görmediği bir süratle harekete başladı.
“Kefalos. "İmroz, adasında ve (Helles) burnundan takribeo on mil mesafede kâin küçük bir koydur. Bu koyda da deniz altı gemilerine karşı gemileri muhafaza pek güç olduğundan koyun ağzında bir mania vü-cudc getirmişler. Bir rivayete göre bu mania düşmanı aldatmaya matuf basit bir balıkçı ağından ibaretmiş. Her halde “Mecestik., koya bir an evvel can atmak acelenle nethalı görememiş ve ağlar- çarparak bu ağlar bordasına sarılmış. Bunun üzerine tekrar açık de-■ize açılmaya mecbur olduk

ağlar düzeldikten sonra koya girdik.
26 Mayıs - Bu sabah deniz dalgalı olduğundan kara ile irtibatı temin etmek bir hayli güç oldu. Mehaza karaya çıkıp harekâta bir göz atmaya muvaffak oldum ve güçlükle gemiye avdet edebildim. Gerek karada ve gerekse zırhlıda herkesi "Mecestik,, in de zavallı "Traönf,, ün akıbetino uğrayacağından okaılar emin ki zırhlının zabitlerinden birisi sahildeki arkadaşlarına:
— Yarın sabah erken kalkışız. Şimdiye kadar görmediğiniz birşeyi, bir zırhlının bir denizaltı gemisi tarafından nasıl batırıldığını görürsünüz. Demiş.
Ben kendi hesabıma akıbetimizin yaklaşmakta olduğundan eminim. Bu sabah zabitan salonunda bir veda ziyafeti yaptık ve mevcut birkaç şişe şampanyayı içip bitirdik. Zira bunların zırhlı Ue birlikte denizin dibine inmesi pek yazık o-lacakb.
Gece yarısına kadar zırhlının doktoru ile lâf attım ve yatmak üzere birbirinizden ayrıldığımız zaman mumaileyh bana bisiklet lâstiğine benııyeo bir can kurtaran simidi verdi. Bu can kurtaran içine üflemek so-retile şişirülyor. Fakat ben bu işi yapamıyacak kadar teobel olduğumdan bunu bir nefere yaptırmaya karar verdim ve su kesiminin yukarısında bulunan kamarama çekildim. Mamafih kamaramda yatmaya bir türlü karar vermodim vo bir vaka tahaddüs edecek olursa güverte do daba emniyetli olacağımı düşünerek şiltemi güverteye naklettirdim. Notlarımı ve kıymettar evrakımı da ince biı muşambaya sararak bir el çantasına yerleştirdim ve yanıma aldım.
Lâkin son dakika da gemi torpitolanmadan evvel böyle fazla ihtiyat göstermek suretile mürettebat üzerinde fena bir tesir yapacağımı düşünerek bunları aşağıda bırakdım. Kâş-ki bırakmasaytnışım L. Bank kaimesi olarak pijamamın cebine otuz lira koymayı da ihmal etmedim. Sonra güverteye çıkarak yatağıma uzandım ve uyudum.
27 Mayıs — Deliksiz bir uyku çekmişim. Sabahleyin saat altıyı çeyrek geçe uyanmışım. Nöbetçiye saatin kaç olduğunu sordum ve öbür tarafıma dönerek tekrar uyudum. Saat altıyı kırk geçe etrafımda koşuşan bir takım kimselerin ayak seslerinden uyandım Birisi göğsüme bastı ve sendeledi.
— Ne var, ne oluyoruz? Diye sordum. Bir ses ccvab verdi:
— Özerimize bir torpil geliyor.
Davranıp henüz ayağa kalkmıştım ki geminin iskele tarafından bir infilâk sesi işittim. Torpil tckoeyo çok derinden çarpmış olmalı idilu güvertede hiç bir sademe hissedilmedi ihtiyar "Mecestik,, derhal iskele tarafına meylederek öylece kaldı. Sonra bütün dünyanın çanak çömlek takımı bir arada yuvarlandığı zaman nasıl bir seda hasıl olursa öyle bir gürültü oldu. Meğer bu güvertede bağlı olmayan şeylerin yerlerinden fırlayarak düşmesinden ileri geliyormuş. Zırhlının torpili can alacak yerinden yemiş olduğunu ve suyun üzerinde uzun müddet kalami-yocağını d-rha! anladım.
L -'mt ı,ar
— ZAMAN —
Yeni Soy adı alanlar
Okuyucularımızın yeni soyad larını hergün neşrediyoruz
Okuyuralarımıua bize bildirdikleri soy adlarını parça parça neşrediyoruz. Yeni soy adı alan okuyucularımızdan bir kısmı da şunlardır ı
Aral — İnegöl merkez mektebi baş'muallimi Reşat.
Ğör* — Elâziz vali vekâletinden mütekait Mümtaz. Evkaf heyeti teftişiye riyasetinden mütekait Mürlaıa. Inhiıarlar İdaresi Beyoğlu satış memuru Fikri.
Ujfıır — Sümer Bank yerli mallar pazarı muamelât şefi M. Hulusi, tayyare piyango "UğurM İtişesi sahibi Ömer ve İstanbul lisesi talebesinden Burhan.
Erten — Emniyet müdürlüğü istihbarat memuru komi«rr Hüseyin Hakkı ve kardeşi Mustafa.
Yalçın — Eminönü polis mer-keri mutemedi Cevat.
Uğurlar — Eminönü polis mer-
k*ıi doey» memuru Sadullah.
Öıay — Eminönü polis memurlumdan Suphi.
Binici — Eminönü polis memurlarından Ihtan.
Timurhan — Eminönü polis memurlarından Ahcnsd.
Güney — Tıb talebeainden Gör-deıli Hûıuû.
Yüksel — GdrdeaH hah türesr-I arın dan Ma».
Yalçın — M»ra» mrrlıeı kaıa jandarma kumandanı kıdemli yür-bsşı Nemi.
Çulpan — Emniyet müfettişlerinden Mehmed Ali.
Şimşek — Süvari binbaşılığından mütekait Feyzi. Rite jandarma kumandanı binbaşı Cemil, Haliç şirketi işletme müdürü Celâl kardeşlerle Adapaıarında otomobil aeentaaı Kemal, Adapaıannda Foto Vehpi kardeş çocukları.
Soyadı olabilecek kelimeler
Ankara : IS. (A. A.)
İç bakanlığının "Köylerimiı^ adlı bitiminde soyadı ötebilecekleri B. Atalay seçmektedir. Bugün da aşağıdakileri yatıyoruc
Kertmen, Kılmamsa, Kınık, Kırğı), Kırkıl, Kızılcın, Kıcılçın Kır likaya. Kuılkoca, Koçak, Koçı, Ko-çıbaba, Koçkası, Koçmao, Koçu, Koçar, Kodes, Kokcıjaı, Kola, Ko-lagukolpar, Koltao, Koman, Kooaç, Kondor, kcndvprn, Kongul, Korkmaz Horkut, Koşaca, Koşmat, Kotancı, Kolonıar, Kozan, Krbsen, köke*, Kök yar, Küremen, Kucak, Kula, Kulağın, Kultak, Komıarı Kumru, Kumduslu, Ku.-a, Kurcan, KurtdııJ muş, Kurum, Kuştejao, Kutluca, Kuzgun, Küez, KûndÜz, Kürtün,
Laçta, Moğol, mağiaç, metuak, Maman, Manay, Menleş, Miotaş, Noran. Morgul, loğsa, goo. Norma», Norçiu, Nor- gaz,
Obüs, Ogaar, Ogurlu, Ob:a-mq, Oksm, Okşit, Olgar, Oltan, Onan, Olay, Ozmoş, Oı-örçao ör* o.
Mortgan, .Mor-
Mojuo, Mugao. Murto-
Tuz fiatleri
Ucuzlatılmak için tet-kikat yapılıyor
Toz İnhisarı tuzların fiatle-rioi indirmeğe karar vermiş, bu maksatlarla, muhtelif yerlerde tetkikata başlamıştır. Bu meyanda dûn Belediye riyasetin* de müracaat eden İnhisar idaresi şehrin tuz sarfiyatı hakkında bir vesika vc malûmat varsa verilmesini rica atmış tir.
Belediye reisliği keyfiyetten bütün şubeleri haberdar etmiştir.
Gayrimübadillcr yarın toplanacak
Bir müddettenberi Ankara'da bulunmakta olan Gayrimübadillcr cemiyeti umumi kâtibi Şahsb dün şehrimize avdet etmiştir.
Gayrımübadiller Cemiyeti idare heyeti yarın bir içtima* akdedilecek ve Ankara'ya giden heyetin mesaisini tetkik cyliyecektir.
Mesçitlerin tasnifi
Şehrimizde bulunan mesçitlerin tasnifile meşgul olan heyet bu işini, nazari şekilde bitirmiştir. Heyet şimdi hazırladığı listeyi bir kere daha tetkik eylemektir. Bu da bitince rapor ve liste Evkaf Umum Müdürlüğüne gönderilecektir.
İstanbul rehberi yapıldı
Belediyenin eski mektupçusu Osman mektupcul.k zamanında, Paris ve Berlin de olduğu gibi İstanbul şehrinin mükemmel vc baritalı bir rehberini tanzim etmeğe başlamıştı. Osman vilâyet mektupçuluğuna naklinden sonra da bo işle uğraşmış vo nihayet rehberin tab'ı işi ikmal edilmiştir. Haritaları Viyanada basılan rehberin dün tesellümüne başlanılmıştır. Yakında satdığa çıkarılacaktır.
fMadam “Lüpesko„nun maceraları]
Olukman, Omaç, Onaç, Okşar, Orman, Otar, Olman. Ozan. Orgur, Ödemiş, _ ökdem. ök .ne*, Önkür, Örçün
örek. Öre, Özbek,
Saloz, Saltan, Saltık, Salucı, Satar, Şalut, Sanı a t, Samay, Samut, San-car. Sapmaz, Savatlı. Sargın, Sarıca, Sarıl, Sarucan, Satı, Sabiauş, Savaş, Savcun, Savnm, Savrum, Savur, Sayaca, Sayır, Sekilenen, Sekmen. Sekin, Seocar, Sevimli, Sevenbek, S ğan, Sincik, S edat.
«asMMüMMMMMSHSMBtoVViraşMSPttMtMMSaantoMMMM
Pamuklarımız
Almanya kararını tetkik ediyor
Almanya pamuk idhalâtmı kou-Iro! dairesi pamuklarının bekluo-daki kararını tatbike devam etmektedir. Türk pamukları bau ka-Hlv'vrv ayrılmış ve brpsinv ayrı ayrı flatlar konmuştur.
öğrecdğimiıe göre. Alman hükümetinin pamuk (tatlarımızın pahalı olduğunu ileri sürerek göstvr-dıgi telâş katiyen bo* ve esassızdır. Futların sırf Atman mübaya-atı y ütünden yükseldiği hiçbir temvl istinad etmemektedir.
Bunun an canlı dır delili da, meselâ lım) piyasaıındakl en büyük alıcısının birinci teşrin sonuna kadar Almanya değil Japonya olmasıdır.
Almanlar bize karşı aynı vasiyette olduklarını maalesef unutmakta veya görmek istememektedirler.
Halbuki bizim kendilerine gösterdiğimiz pek büyük dostluk ve kolaylık sayeıinde bu sene memleketimize daha fazla mal sattıkları gibi bazı malların bize tevllızliodede bir nevi imtiyaza malik bulunmaktadırlar. Yine bir takım eşyayı münhasıran Almsnyadae alıyoruz. On arın bizden diğer yerlerden daba yüksek fi atlar istemediklerini d« bilmiyoruz-.
Baro toplandı
Dün saat on beşte Hailce-vinde baro heyeti umumiyeai Halil Febminin riyaseti altında toplanmıştır. Bu toplantıda ge çeo yıl için 935 senesi edilmiş ve edilmiştir.
Bu toplantıda tcavün sandığı işi ve baro neşriyatı hakkında görüşülecekti. Fakat vakit geç olduğundan bu işler diğer toplantıya bırakılarak içtimaa nihayet verilmiştir.
hazırlanan raporla bütçesi müzakere her ikisi de kabul
Yoksul çocukları düşünün?
Kış geldi. Kışın Boğuğundan ve bu soğuğun getirdiği hastalıklardan yoksul yurttaşlarımızı korumak hepimizin boynumuza borçtur. Bu borcu ödemiş olmak için kullanamadığımız eski çamaşırlarımızı, çocuklarımızın eski, lerini Çocuk cairğcmo Kurumuoa verelim.
Yazan: Barbu Jonetko No. 11
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları nun seciyesini dikkat ve itina ile tahlil ettikten sonra onun bu mülakatı müteakib Karola karşı aşk [his3ettiğino hükmedebilirim.
Bu noktaı nazarı teyid edecek delâil vardır. Bu otomobil mülâkatıodsn sonra Holc-nin annesi ağır bir hastalığa uğramıştı. Doktorlar onun he-mea Bükreşten çıkarak dağlık bir yere gitmesini tavsiye ettiler.
Fiden, annesini Sinaia ya götürmeğe karar verdi. Bükraşia bütün kibar sınıfları buraya gitmek itiyadındadırlar. Burada Romanya kralına ait bir saray da vardır.
Bir gün Madam Lupcskoya sordum :
— Valdenizi Sinaya niçin götürdünüz. Karola yakın oU mak için mi ?
Madam düşündü, taşındı ve bu sualime cevap vermek isto-medi. Yalnız:
— Bu hareketi ihtiyar ederken, herşeyden önce, valdcmi düşünüyordum I dedi.
Tekrar sordum:
— Doktorlar orasını mı tav-uye etmişlerdi?
— Hayır, yalnız orasının en iyi ve en münasip yer olduğunu biliyordum, doktorlar da bu intihabımı beğendiler.
— Ya beğenmeseydİler ?
— O zaman başka bir yer seçerdik. Doktorlar burasını beğendikleri için bizde oraya gitdik.
Madam bu izahatı verdikdan sonra bana meydan okurcasına sordu:
— Daha birşey var mı?
— Birşey yok. Yalnız anlamak istemişdım.
İkimizde güldük.
Sinaya hakikaten güzel bir yerdir. Etraf dağlıktır, ve çok güzeldir. Ben burasının lsviç-reden de güzel olduğunu söyeler-sem, kendi memleketim namına bir propaganda yapıyor sayılırım. Onun için bu yolda fazla söz söyliyetniycccğim.
Bilhassa Sinayadald şahane park, bir güzellik harikası sayılabilir, burada nöbetçiler beklerler. Yalnız Madam Lüpesko oun buralara geldiği sıralarda nöbetçiler pek fazla dikkatli davraumıyor ve talimata sıkı fıkı riayet etmiyorlardı. Bunun neticesi olarak yabancılarda buraya giriyor, gerip dolaşıyorlardı. Çok geçmeden Madam Lüpesko da buraya devama başladı. Ve günün birinde burada Karoi'o rasgeldi Bu tesadüf dostluklarını her zamankinden fazla yeniledi.
Karol, bu sırada Madam Lüpcskonun üzerinde yaptığı tesiri anladı. Bu güzel kadın onun bayatına karışıyordu. Çünkü Karolun hem siyast vaziyeti, hem aile işleri buhranlar içindo idi.
Sinayada ilk mülakat, uzun, gölgeli bir yolda vukubuldu. Uzun ağaçlar, güneşin sıcaklığını ve parıltısını örtüyordu. Karol ile Helen bir saat kadar konuştular.
Spordan, harpten, anasının hastalığından, Karolun oğlundan tesadüflerin tuhaflığından bahsettiler.;
Devamı var
I
Bütün kafile derdini unutarak çingeneleri dinliyorken büyük bir hususi otomobil yak-laşıb durdu. Otomobili Karol idare ediyordu. Helen Lüpesko ile arkadaşlarının uğradıkları kazayı hemen anlayarak onlara yardım teklifinde butundu. Helen, ilk önce ona derin bir hayretle baktı. Sonra arkada-şının kuiağına fısrldadı:
— Demin saııa bugün bir hâdise daha vuku bulacak demedim mi idi ?
Karol, makine meraklısıdır Ooun için kazazede otomobili muayene ettikten sonra onun mülüm bir tamire muhtaç olduğunu söyledi ve ilâve etti:
— Sizi evinize götüre bilirim I
Karolun teklifi kabul edildi vo bütün cemaat otomobile atladı. Çingeneler, çalgı çalmakta devam ediyor, fakat karşılarında Romanyanın müstakbel Kralı ile onun aziz dostunun bulunduğunu bilmiyorlardı.
Madam Lüpesko bu noktaya vardıktan sonra anlatmağa devam etti:
— Hep birlikte geri döndük. Fakat dönüş bana ne kadar az geldi! Karol otomobili pek fazla sürmüyordu. Buna rağmen bütün mesafeyi pek çabuk geçtik Cemaatin içinde ilk önce evine götürülen bendim. Dostlarım şehrin daha uzakça bir tarafında oturdukları için onlar da evlerine götürüldüler.
Karol ile ancak üç beş dakika geçirebilmiştira. Fakat bu dakikalar semavî idi.
Gerçi bu sefer Karol ile Madam yan yana pek lusa zaman geçirmişlerdi. Fakat bu kısa zaman eski hatıraları canlandırmağa kâfi geldi. Madamın hatıraları daima canLı olduğu için yeniden canlandırmağa mühtac değildi Fakat bu hatıralar Karolu düşündürüyor, bilhassa ona bu kadının neden ikide birde yoluna çıktığını derinleştirmiye sevkediyordu.
Karolu, Helen Lüpesko ile bu sırada fazlaca alâkadar olmağa sevkeden bir amilde onun yine bir aile buhranı geçirmesi idi.
Karolun içinde yalnız bir sevgi yeşamakda idi. Oda oğluna karşı beslediği derin ve eşsiz sevgi.
Diğer hisleri ve heyecanları hep uyuklamakta idi. Onun için Helen Lüpeskonua bu sırada karşısına çıkması, ona maziye aid pek tatlı hâdiseler hatırlatması, kalbinin karanlıklarında ılık bir ışık gibi tesir ediyordu.
Daha sonraları Karola bu mül&katı hatırlattığım zaman:
— Evvct, dedi, bu mülâkatı çok iyi hatırlıyorum. Fakat o zaman henüz sevişmiyorduk. Helen o zaman bana dostluğu sunmuştu. Bana karşı hisleri çok samimi idi ve ben bu samimiyeti hissediyordum. Benim, de o sırada en büyük ihtiyacım, dostluktu. Çünkü aşağı yukarı ye’s içinde idim.
Bu sırada Karolun aile hayatında yeni bir buhran çıktığım söylemiştik Fakat bu sırada Karol ile Helen arasında samimi arkadaşlıktan başka birşey yoktu.
Madam Lupeskonutı hislerine gelince onlar, tarife sığmıyacak bir halde idi. Bu gibi işlerde kadın kalbini tahlil etmek hiç te doğru olmaz.
Çünkü o kalbin içinde ne'bu-(onduğunu bir kimse de bilmez.
Fakat meseleyi her bakımdan tetkik vo Helen Lüpesko
Yurttaş unutma
Oruç ayındayız, fitre vo zvkst vereceğiz. Bunları kimseye verme. Tayyare Cemiyeti toplayacaktır.
_____

KAooBotrel 16
—ZAMAN—
/
Tasarruf haftası : 5 inci günü Birinci sahi/eden devam sabakalan dolayiıile tslanbul. Beyoğlu vc Kadıköy semtlerindeki bir çok mağazalar vitrinlerini yerli «nallarla süslemişlerdir. Müsabaka heyeti âzası her gün bu semtlerdeki mağazaları dolaşarak vitrinlere bakmakta ve derecesine göre mağaza sahiplerine birer numara vermektedirler. Bu numaralar hafta sonunda tasnif edilecek ve neticede birinci ile İkinciye birer altın madalya, diğer kazananlara da diplomalar verilecektir.
Vitrin müsabakasına Istan-buldan otuz mağaza iştirak etmiştir.
Kumbara müsabakası
Bankalarda yapılacak olan kumbara müsabakalarına da yarın başlanacaktır.
Tutum haftası zarfında Bankadan yeni kumbara almış olanlar da bu müsabakalara iştirak edebileceklerdir.
Diğer taraftan Cuma günü yapılan tayyare ile havada dumandan yazı yazma işi, havanın rüzgârlı vo kapalı olması dolayısile iyi netice vermemiştir.
Bu münasebetle hava müsaid olduğu takdirde tayyareci Vecih! tarafından bugün havaya dumanla arttırma yedi gününe dair yazılar yazılacakdır.
Hediyeler veriliyor
Cuma günü tayyareden atılan hediye kağıdlaruu toplamağa muvaffak olanlar dünden itibaren bu kâğıdlan vererek Milli lktisad ve Tasarruf Cemiyetinden yerlinulı hediyeler almağa başlamışlardır. Dûn hediye alanların yekûnu yüzü geçmiştir. Hediye verme işi ay sonuna kadar devam cdccekdir. Otomobil alayı
Tutum ve Arttırma haftası son gününün diğer günlerden daha canlı olması için Tutum Cemiyeti hazırlıklar yapmaktadır.
Bu hazırlık arasında otomobil alayı da bulunmaktadır. Bir çok mûcsseselerin iştirak edeceği otomobil alayile Taksime gidilecek, orada nutuklar söylenecek ve abideye çelenkler konacaktır.
Mekteplerde mOsamereler Haftanın son günü mekteplerde yeniden müsamereler verilecektir.
Bu cümleden olarak Eyüb 36 inci ilkmektep büyük hazır-hklara başlamıştır. O gün bu mektepte büyük bir müsamere verilecek, bu müsamerede Tutum Cemiyetinin gönderdiği arttırma mevzulu piyesler temsil edilecektir.
Ayr«ca yirmi kişilik bir orkestra tarafından bir musiki konseri verilecektir.
Bakanlar heyeti toplandı
Ankara 15 (Telefonla) - Bakanlar heyeti bugün saat onda toplanarak uzun bir içtima yapmıştır. Bu içtimada vekâ-(etlere ait birikmiş işlerle meclise şevke dilmesi lâzımgclen lâyihaları müzakere etmiştir. İntihap faaliyeti bitiyor
Ankara 15 (Telefonla) - Dahiliye vekâletine gelen malûmata göre her tarafın intihab defterleri bitmektedir. Yarından itibaren defterler heyeti teftişiyeye verilecektir.
Yurttaş '
Çocuğunun uŞ)«m ve kuvvetli olma»ını iıtiyorsen, on* bol bol özün», incir, fındık, fıstık, porte, kal, elma, kayısı yedir, mm tkuaa ve Taıarruf C-rolytll
Üniveristemizde ilk “Doktora,,
/ inci sahifeden devam İşte, bu cümleden olmak üzere, Halil, Arif geçen eylül devresinde hazırlayıb Jüri heyetine tevdi ettiği "medeniye hukukunda : Hakkın suiistimali müessese» ile haksız fiiller arasındaki münasebetler,, mevzuuna dair olan doktora tezini * bu tezin, yazılı şekli Jüri heyetince kabul edilen ve müdafaaya şayan görüldükden sonra - dün sabah saat onda, Hukuk fakültesi seminerinde Ordinaryüs Profesörlerden mü-rekkeb bir Jüri heyeti ve ka-lubalık bir dinleyici topluluğu karşısında şifahen müdafaa ekti.
Ve neticede ’AliyülAlâ„ derece ile "Hukuk Doktoru,, ün-vanını kazandı.
Jüri Heyeti, Medeniye Ordi-□aryürsü Ahmed Samimin reisliği altında, Profesör AliFuad, Profesör Hirş ile Doçent Hıf-zıdan mürekkepti.
Doktor Halil Arif Alman ve Isvıçrc medeni kanunlarının en mütekâmil bir halitası olmakla beraber bünyevi ihtiyaçlarımıza da uymak itibariyle millî bir vasıf taşıyan Türk Medeni Kanununun ruhu ve manası iti-barilo (Individualiste = Fertçi) değil, (Social, solidoriste = Cemiyetçi) temayüller makûs olduğunu: bu itibarla Kanunu medenideki ‘‘haksız fiiller,, mü-essesesinde "subjectif— enfüsî,, bir tarzda mütalâa edilen haksız fiilin, mücerred bir ferd aleyhinde bir zarar basıl etmiş olmasa bile, cemiyeti müteessir etmesinden dolayı bir suç gibi telâkki edilebileceğini ve kanunda. "hüsnüniyet meselesi,, afaki bir surette mütalaa edilmiş iken, haksız fi’lin eufüsi bir mahiyette ay rica mütalâasına lüzum olmamakla; bu roüessescnin ilgasın* doğru gidilebileceğini ileri {sürmüştür.
Doktor Halil Arif, bu iddiasını tevsik için, ta Roma ve Islâm hukuklarından başltya-rak Fransad* "Napolyon kanunları,. namile şöhret alan ve 19 uncu asrın son yansında bir çok ta’diller gördükten sonra bizim dc me'hazunız olan İsviçre vc Alman kanunlarına malzeme veren Fransız hukukundan ve dolayısile Alman vc İsviçre kanunlarından misaller getirmiş ve hukuk kaidelerinin tekevvünündeki içtima! amilleri ve hak mefhumunun muasır telâkkisini anlatmıştır.
Halil Arif, İstanbul darülfünununun 925 senesi mezunlarındandır. Kendisi, İstiklâl mücadelesine iştirak etmiş, ilim vadisinde olduğu gibi vatan müdafaasında da yararlıklar göstermiş, vatani vazifesini bitirdikten sonra kendi kendine iki yabana dili mükemmelen öğrenecek derecede azmüme-tanet göstererek bugünkü şerefli payeyi kazanmış bir gençtir.
Halil Arif, bugünün Üniversitelilerine misal olsun. Kentfi-sini samimiyetle tebrik ederiz.
Ziraat Bakanı Muhlis'in Tutum haf. tası münasebetiyle söylevi inci sahifeden devam
yalnız, iki dcvre-Osmanlı, Cumhuriyet - ulusal ökonoroisi ara-sıuda bir karşılaştırma yapacağım. Karşılaştırma dedim, bu, tüm yerinde kullanılmış olmadı. Karşılaştırma varlıklar arasında olur-
Osmanlıiar devresinde ulusal ökonomi diye ortaya çıkarılacak. karşıya alınacak bir varlık yoktu ki..
Ulusal ökonomi o devrede anlamı kavranmamış, değeri anlaşılmamış, yalnız yabancı dillerden çevrim olara bir iki bitik de tek tük kullanılan kuru bir terimlıkten ileri gelmemişti.
Tarih bilginleri söylüyor :
— Osmanlı imparatorluğu -ük önce ökonomik alanda erkini, gücünü tüketmiş, yitirmiş, uluş varlığının, uluş kurumu-nun, yapısının temeli böylece bir kaz sarsılınca çöküm başlamış, çökmüş, çökmüş....
Lotanda barış konuşmasında bulunanlar Anlatır:
lamet InöoO. kendllarini Ormanlı İmparatorluğunun İyeleri eaynuta ■lışanş, alıştırılmış olanlardan, daha da öyle aayaalardan istediklerini sökerek, kopararak alırken

Yurttaş
Doğan çocuğuna nüfus tezkeresi çıkartır gibi. Bankada bir tasarruf hesabı açtır. Çocuğuna yapabileceğin en büyük iyilik budur.
Milli lktisad ve Tasarruf
- Cemiyeti
bama gerici, »(freti diyenler, yeni | dojan Tilrkljrenln de ergeç, öko-nomi sıkıotlor karşılında ıora gelib, aldıklarını geri veımeje, boyun eşeceğine aöylayroler olmuş. Bundan vonrs demiştir ki:
“—On on iki yıl irinde yapılan, başarılan işleri »ayacak delilim. Ben yalnız viıe iki devre uluıal ökonotniıinde tarım bakımından bir iki aağış okuyacağım:
Oımadiı İmparatorluğunda . bugünkü Türkiye sınırlan içinde- ancak 47-43 milyon dönüm tahıl ekilirken şimdi 65-70 milyon dönüm ekilmektedir.
909 yılında 24 milyon dönüme karşı 931 d» 33 milyon dönüm buğday.
909 yılında 13 milyon karşı 931 de 15,5 milyon
arpa.
909 Yılında 0.7 milyon karşı 931 dr 1,73 milyon yulaf.
909 Yılında 2,5 milyon dönüme karşı 931 de 3,6 milyon dönüm çavdar ekilmiştir.
990 ekllişl 11)0 aayılıraa 931 dc bujday 160, arpa 117, yulaf 163. çavdar 1-12 ye çıkmış dotnekdir..
Bundan sonra vekil, muhtelif hububat maddelerinin geçen senelere nazaran alım uisbeti hakkında rakamlara müaleaid mukayeae-li malûmat vermiştir.
dönüm* dönüm
lktisad Vekili ve Rus Sefiri Kayseride
Kayseri 15 (A. A.) — Ökonomi Bakanı Celâl Bayar ve Sovyet büyük elçisi M. Karahan, Sümer Bank Umum Müdürü Nu-rullab Esat, bugün saat 10 da Sümer Bankın yaptırmakta olduğu fabrikayı gezmişlerdir. Fabrikayı gezme iki buçuk saat sürmüştür.
Celâl Bayar işçilerle yakından alâkadar olmuş, Rusyadnn tahsilden gelen Türk gençleri ile görüşmüştür. Bakan amelenin yemeklerine vanocaya kadar tetkik ederek yemeklerden kendisi, M. Karahan vc Nuruliah Esat da yediler. Çok beğendiler.
Fabrika gezildikten sonra konuklar belediyenin verdiği ziyafette bulundular.
İsparta trene kavuşmaktan memnun
İsparta 15 (A. A.) — Ispartanın Aydın demiryoluna bağlanması hakkında kurultayca verilen karardan ötürü büyük sevinç duyan İsparta balkı içten gelen saygı ve duygularını büyük önder Atatürk» ve yüksek katlara telyazıkriie bildirmişlerdir.
İki ay içinde gülyağı fabrikalarının yapılmakta olduğunu gören Ispartalılar şimdi de demiryoluna kavuşacaklarından ötürü bayram yapmakta ve kıvançlı ve mutlu bir gün yaşamaktadırlar.
Posta nakliyatı, tren ve vapurlar
Ankara 15 (Telefonla) — Posta kanununun 53 Üncü maddesinin değişdiriimesi hakkında Meclise bir lâyiha gelmişdir. Bu lâyihaya göre şimdiye kadar teşekkül etmiş ve bundan sonra teşekkül edecek olan Demiryollar, vapur idare ve şirket ve kum-paoyalarile vapur sahipleri posta İdâresinin nakliyle mükellef olduğu mevad ve eşyayı vo icabında bunlara refakat edilen memurlarını mcccanen nakil ve posta memurlarının serbesteo muamele Yapabilecekleri ve kıymetli kıymetsiz bütün eşyalarını muhafaza edebilecek ra ayni zamanda yatabilecekleri ikinci mevki ayarında bir (fürgon veya vagon vc aynı ayarda mahfuz bir yeri ücretsiz olarak tahsise mecburdurlar. Mezkûr mevad ve eşyayı şimendifer veya vapur idarelerinin mes’ul memurlara teslim edecekleri dc lâyihada yazılıdır.
Yugoslav Kabinesinde değişiklik
Bclgrad 15 (A. A.) — “Uzunoviç,, kabinesinde yakında değişiklik yapılacağı söylenmektedir. Salâhiyettar mehafil kabinede yapılacak değişikliğin Kral Aleksundrın güttüğü "Yugoslavyanın birliğini temin,, siyasasını kat’iyeo müteesir ctmiycccğini bildirmektedir.
Ortamektep ve Liselerin vaziyeti Ankara 15 (Telefonla) - Hasırlanmakta olduğunu evvelce bildirdiğim Maarif müdürlükleri talimatnamesinde vilâyetlerde Ortamektep ve Liselerin müdürlüklere bağlanarak takviye edilecekleri söylenmektedir. General Kâzım özalpın teşekkürleri Ankara 15 (A. A.) — Saylavı Emin Eralpm dolayısilo ber taraftan
lan taziyet tel yazılarına ayrı ayrı cevap vermek çaresizliği karşısında kalan merhumun amcası Kurultay Başkanı General Kâzım Özalp ile ailesi teşekkürlerinin iletilmesine Anadolu Ajansım memur etmişlerdir.
Bursa ölümü aldık-

Millî Tasarruf Cemiyeti hakkında Ankara 15 ( Telefonla ) — Meclise, Millî Tasarruf Cemiyetine hediye edilen sesli sinema makine ve parçalarının gümrük resminden istisnasına dair bir lâyiha gelmiştir.
Avusturya’nın
“Ankara,, sefiri dondu Ankara 15 (A. A.)- Avus-turyanın Ankara Elçisi M. Buchbcrger temsil için gittiği Iraktan bugün şehrimizo dönmüştür.
Yurttaş
Pehlivanlar zeytin yağını niçin severler? En iyi kuvvet şurubudur da ondan.
N*ın İktisat « Tavımı/ Cemiyeti
AKGÜN
KADIN TERZİHANESİ
Her ay Almanyadan yeni modeller getiriyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
Rus Antrasit ve Alman Koku
E» sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FİAT - EN İYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde tealim ediyoruz, Siparişlerinizi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz •*ATLAS„ MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS veŞKL Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 40019
Prevantorium Müdürlüğünden :
Prcvaotorium kurumu tamiratı 12 Birinci Kânun 934 Çarşamba günü ihale edilecek iken verilen fiat yüksek görüldüğünden 19 Birinci Kânun 934 Çarşamba saat on dörtte haddi lâyık görüldüğü surette talebine ihale olunacaktır. “8517„
Dermojen
Dc.-i hastalıklarından hcrncvıj ekzema. yara, bere, yanık, çat-l lak. ustura yaralan ve sairey 1
Vitamin, kalori, gıda sıhhat
özlü unlarında bol mikdarda vardır.
Yulaf, pirinç, mercimek, irmik, nişasta, patates, türlü ve sair özlü anlarla beslenen çocuklar gürbüz, sıhhatli, neşeli olur. Haşan markasına dikkat Taklitlerinden sakınınız.
İstanbul Borsası kapanış lialleri 15-12-1934 ÇEKLER
Londra 622,75 Kapanış 62,5
Nev-YorU 0,7949 0,793242
Paris 12,06 12,035
MiUno 9,2992 9,28
Brüksel 3,4016 3,3946
Atina 63,7013 83.53
Cenevre 2,4541 2,4490
Sofya 66,2240 66,0850
Amaterd.vın 1,1757 1,1733
19,0265 18.980.H
Stokholm 3,1175 3,1110
iViyaa* 4,30 4.29
Kadril 5,81 5,7987 1
Berlin 1,9787 1.9715 I
Varşova 4,2080 5,1993
Budapeşte 4,1792 4.17 i
Bükreş 79,1635 78,9984
BcJgmt 35,0-110 34,9675 |
Yokohama 2.7557 2.7S
Moskova 1(87,25 1089,50 '
i Altın Nukut Alı, 935 Satış 936
Mecidiye ■11 ■12
Banknot 239 210 ’l
Tahvil ve Senetler
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE . YAKALANMAMAK -• İÇİN EN İYİ İLAÇ
PROTEJİN dir
, &0 Kğ$. HER ECZANEOE BULCNUP
, Aaı(l. D. Y. ft'o 4« t-
H E M O
Herke* Bank
Rıhtın ly bank n»*« Arttan çıcue*(o
O N
Basura karşı en iyi ilâçtır. Kanı keser, ağrıyı gide-
ağrıyı gıat- g »
rir, memele- A - AK ri söndürür
OZAN OPERETİ
Yurttaş
On para harcarken bile kimin cebine gittiğini düşün.
M. I. ve T. cemiyeti
(Eski Süreyya opereti)
Şehzadebaşı
FERAH
Tiyatrosunda
Muhlis Sabahattin, Fahri Gülünç - İsmail Dûmbüllû Bu gece Tarla Kuşu
Pek yakında
Cübbe gitti
ıCânunuevel 16
— 7 A M A N —
TELEF U N K E N
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentahğı Lirana han, Telefon: 22925
imtiyaz sahibi: Ali
Umumi neşriyatı idare adan yan işleri madO.-üı C. Hikmet Matbaai Ebflııiva
Trabzon yolu Tari vapuru
16 Kânunuevvel Paıar günü «ast 2( de Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu, Ayran-rıluSamıuo, Onyc, Ordu, Giresun, Tirebolu. Görele, Trabsoo ve Ri-reye. Dönüşte bunlara ilâveten Of ve Şûrmvneye oŞrayacaktır.
Asipirol Necati: Salih Nec-

Deniz yolları
İşletmesi Acentvleıi: Karaköy ■ Köpribayı Tel. 42362-Sirkeci Muhûrdırr.. 1
■ I l Han Teli 2274D O» İskenderiye yolu Ankara Vapuru 18 Birinci Kânun salı giinü saatli de l'ikcnderiveve kadar. '8380
Radyo makınaları YILBAŞI hediyesi olarak evlerin yolunu tuttular... Çünkü şimdiye kadar bir radyo almakta tereddüt edenler en mükemmel ve pürüzsüz neşriyatın ancak TELEFUNKEN radyo makinelerile kabil olduğunu anladılar.
Radyo tekniğinin vücuda getirdiği en son şaheserdir. Bütün modelleri KISA, ORTA ve UZUN dalgalı neşriyatı şayanı hayret bir şekilde zapteder.
Bourla Biraderler ve Ş sı İstanbul - Ankara - İzmir
İstanbul Yedinci İcra Memurluğundan :
Hakkı hapis yapılıp paraya çevrilmesine karar verilen İstiklâl Caddesinde 285 numaralı hanenin içersindo bulunan pastacılığa ait eşyalar Kânunuevvelin 19 uncu gûntt saat 12 de mahalli mezkûr hanenin içersinde bulunacak memuru tarafından satılacağı ilân olunur.
Doğum
Tramvay, Tünel vs elektrik şirketleri Maliye işleri mütehassısı Sami Kâzımın bir oğlu dünyaya gelmiştir.
Genç ana babayı kutlular yavruya urun ömür ve muvaffakiyetler dileriz.