Pazartesi
16
ŞUBAT
1946
idare: Nunıoamanlye No. İT Tel adresi: .YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: MTM
ABONE BEDELİ
Törktye Senelik 2000 ğ aylık 3 aylık ooc 1 aylık 300
Ccnebl
8400
1900 1000
MO
10
«Sovyet iddiaları tefsire bile değmez „
- Kopenhag: 15 (A.A.) — Bugün bir demeçte bulunan Danimarka Başbakanı Hane Hedtoft, Danimarka ile İsveç arasında bulunan Anholt a-dasmın «Amerikan seyyahları için bir ziyaret merkezi» olduğu hakkında Sovyet iddialarının tefsire bile değmediğini belirtmiştir.
KURUŞ
i
r
İM
-
Kjl
>
>
>
Onuncu Yıl
No. 3229
H ü R R İYET VE HA K KIN YILMAZ M v D A F ı i Yi Z
Meb’us zamları yüzünden çıkan yeni bir mes’ele
Eisenhovver in Son Raporu
Al doğa*
Sadık
Doların ne olduğunu bilmiyen zavallılar
Akdeniz milletleri ve
Amerikan emniyeti
• • •
mahkemelere intikal etse bile
• •
General Eisenhover
10
■*
lunduğunıı söylediğin? bildirmiş. Şimdi Maliye Bakanı Meclis iıuzu-(Devamı Sa., 3; Sû., 4 de)
ılolar '»ıkıntımı çekmelerine sebeb olmadığını, çünkü Amerücada bol dolar mevduatı olan Tiirklerln bu-
lahit söze demiş W: «Doların nc bile bitini) en kimse*
Ben bu gibi işlerde kimseden emir ve akıl alabilecek yaradılışta değilim



Aldoğan, kendisine Führer taslağı diyen N. Erim için de diyor ki
*Bu zat beıi Führer olarak kabu> ediyor, Aldoğan'ın âdeti değ.ldir... ,,
— -Bir kısım Demokrat Parti mil-let\»kili arkadaşların Celâl Sayara en»rJ*et ettikleri ödenek ve yolluklar hâlen Celâl Bayatın nezdinde bulundu^ ma göre Irz paraların partililerin henüz cetir.dtj durduğu aşikârdır. Şu halde oı ’ «ıda tereddüd ve l:a-raı.Ti^hkzan ba.fca türlü tefsirine iuı-Devamı Sa„ 5; Sü.» 4 de/
köle ku.lanmak
Anksrs. 15 (Telefonla) — Dcmok-Parti Genel Başkanı Celâl Bayatın, burada basma yaptığı bir demecU Derjokrst Partiye mensub mi' .tve-kilkrinden yolluk ve ödenek fazlalık lanıu Partiye verenlerle venn’yenle-rin laûnierini açıklaması karşısında ne düşündüğünü sorduğum Sadık AL öoğ«n bana şunları söyledi: j

Senihi Yürüten
Senihi Yürüten
Seyhan Ve Ceyhan Nehirleri Taştı
tdanayı tekrar sular istilâ ett

ı
4
1 köy mahsur vaziyette; yağmur devam ediyor Çukurova büyük bir felâketle karşı karşıya
Adana: 15 (Hususî) — Çukurova yeni bir felâket karşısında-dır. 1936 seylabını hatırlatan büyük bir sel felâketi, şu anda yurdun bu cefakeş bölgesini bütün dehşetile tehdid edip duruyor. Adanayı basan sular, saatten saate yükselmektedir. Su se viyesi yükselmekte devam ettiği takdirde büyük bir felâket kendini gösterecektir.
Şimdiki halde sel sahasının sağ kıyısında 24, sol kıyısında da 17 köv sularla çevrilmiş va-
ziyettedir. Buralarda mabsur kalmış vatandaşlara ilk yardımların yapılmasına çalışılmaktadır.
Adan, nın içinde Adana caddesi şu anda sular altındadır. Hükümet konağını su basmıştır. Su baskınına uğnyan memleket hastahanesi boşaltılmış, hastalar Seyhan ve Ceyhan oteline nakledilmiştir. Yağmur devam diyor. Tehlike büyüktür. Belediye reisi ile görüştüm, zarar ziyanın şimdiki halde tahmin edi-
lemiyeceğini. yardım ekiplerinin çalışmakta olduğunu söyledi.
Şu anda,'Tanrı Adanaya acısın demekten başka elden bir şey gelmiyor.
Ceyhanın taşması
Ceyhan: 15 (A.A.) — Yağmur şiddetle devam etmektedir. Nehir taşmaktadır. Sulann istilâ sahası genişlemiştir. Mercimek ve Yeniköyde evleri su basması tehlikesi önlenmiştir. Tarım Bakanlığının Karabasamak çiftliği arazisi su altındadır.

Ne ffiiiel bir u^ııl,.. Harice paja kacivftnlftrt murakabe vr, takib ilf mükellef elan ga^^tecil^r ve yıthud ferdler midir, yoksa devletin buna mahpus teşkilâtı mıdır?
Halk Partili biitiin bakanlarda bu yarib hastalık re ithamlardan sıyrılma illeti ı ar. Saraçoğlu da söylerdi: Milsbrt tenkid demek fenalığı, suiistimali delil, şuhid, vesika ve hüccetlerde isbat etmek demektir. Yani hakikatte ancak hükümetin teftiş heyetlerinin ve yalıud mahkemelerin yapabileceği şey... Hu zevat bunu derler umma adı ___________________
himaye edecekleri adama doku nmazlar .. _______________
aliye Bakanımız Amerika bankalarında mevduatı olan vatandaşlar me-selesine Büyük Millet M erlisi huzurunda, dokunduğu basla rken olduğunu ler...»
Maliye dolar İlmine vâkıf olmamakla itham rdereklerine orta) a atılmış ' olan rivayetleri tahkik etseler çok ' daha yerinde olmaz mı? Nü)İmliler doğru ise Amerika bankalarına bu dolar yığma keyfiyeti, öyle kişmirin dediği gibi, htanbııl gazetecilerinin uydurmacı değildir, bıı resmî bir raporla ( emil Cönk tarafından bildirilmiştir. Şu (e-nıil ( onk ismini bilmeyiz. Maliye Bakauınıız hatırlarlar ıııı? Xev-vork ticaret ataşemiz. Saraçoğlu şükrünün Başbakanlığı zamanında, bir lâstik suiistimalinden dolayı, Kiişdü Diktiirklr beraber mahkemeye içrilmek üzere iken her nasılsa lekâlet emrine alınacak ve adalet huzuruna sevkedi-lecek yerde takibata kolay kolay maruz kalmasın diye acele Nev-york ataşeliğiie memleketten u-zaklaştınlan zat... Bu zatı Türk mahkemeleri yıllardır ararlar, istinabe Mirctile ifadesini almağa çalışırlar, ^aracoğlundan sonra i-ki Başbakan değili, fakat bir tür lü bu kıymetli /at tstaııbula erk bedilemedi. İşte bu Cemil Cönk, Hİd olduğu bakanlığa bir rapor göndererek Amerika hâriciyesinden bir zatın kendisine Türklerin
Bakanımız, gazetecileri
D. P. Üsküdar İlçe kongresiyapıldı
İt idare Ib yeti asil ve yedek üyeleri çağırarak istifaya mı zorlamış?
D. P. Üsküdar ilçe kongresi, dün saat 15 de yenilenmiştir. Kongrenin yenilenmesine sebep şudur: ✓
Birinci kongre seçiminde idare kuruluna bu suretle ilçe başkanlığı na seçilen Hüsnü Başarırın intihab şekli, tüzüğe aykırı görülerek, bil mecburiye sekklmesl derpiş olun-muş ve başkanlığa Alâeddin Nasu lıioğiu getirilmişti.
iddiaya göre. Alâeddin Nasuhloğ lünuıı başkanlığa getirilmesi, 111da re heyetinde, bazı zevat tarafından hoş karşılanmamış ve tekrar Hüsnü Başarırın seçilmesi imkânları aran nnştır. Seçimi yenilemek için, 1da re heyetinden 3 kişi istifa ettirilmiş, sonra da yenileme kararı için, 11 idaresine tezkere yazılmıştır. E-sasen, ou teklifi beklemekte olan, 11 İdare heyeti İşi, tüzüğe uydurmak için bütün asil ve yedek üyele ri, il merkezine davet ederek, hep sini İstifa ettirmiştir. II idare heye tinin vazifesi, bunları uzlaştırmak
'Decam\ Sa., 5; Sü., 6 da)
Abdurrahman Münih
Berkan



*Ö i z 3500 liralık kahramansak bûnun hç kıymeti yoktur
-----o------
Celâl Bayana D em okrar Partiye mensub mületveklllertade’n yolluk ve ödenek fazlalıklarım Partiye vernıi-yenler arasında Senihi Yürütenin bulunmam r.ı söylemesi üzerine kendisine müracaat ettiğimiz Yürüten ezcümle şöyle demiştir:
Ödenekelerin nereye verileceği ve nereye verilmesi lâzım geldiği hak-1 kında Parti Genel Kurulunda daha ! henüz verilmiş bir karar yoktur, Mec üs Grupunda da verilmiş böyle bir karar mevcud değildir.
(Devamı Sa„ 5; Sü„ 2 do)
Markos’un beyanatı
Budapeşte: 15 'A.A.) — (Reu-ter):
Yunan çetecilerinin başkanı general Maıkos Szabad adındaki komünist Macar gazetesinin muhabirim verdiği bir mülakatta Yuna-nistanın onda yedisinin kendi kıtalarının elinde bulunduğunu fakat bu kıtaların mcvcudUnü açıklıya-mıyacağını söylemiştir.
General Markos bununla beraber emri altındaki kıtaların pek yakında muntazam bir ordu haline geleceğini söylemiştir.
a
j Senenin En Mühim İfşaatı
A
“Akdeniz milletleri çökerse zalim bir devle karşılaşmış bulunacağız..,,
Kenan Oner’in siyasî hâtıraları
Memleket, hattâ dünya çapında bir
Memleket, hattâ dünya çapında bir takım hâdiseler yaratacak olan bu hâtıraları önümüzdeki günlerde
ıV
takım hâdiseler yaratacak olan bu
hâtıraları önümüzdeki günlerde

\ll
^Lüyük Lir alâka ve merakla takib edeceksiniz^. {
Connally Tiirkiyeye gelmiyor..
> Yunanistandaki Ame* S rikan heyeti Safkanı ( Grisvold, “keçilerin (sıhhatini kontrol ıç n„
> Bingaziye gidiyor
r Ankara, 15 (A.A.) — Bize
ı bildirildiğine göre Atinada bu-rlunan Amiral Connally doğru-J dan doğruya Trablusgarbe ha-
I reket ettiğinden Türkiyeyc gel-
> miyecektir.
r Atina, 15 (A.A.) — Kral Pol S dllıı Amerikanın Doğu Atlan-ç (Devamı Sa . 5. Sû r i de t
Vaşington: 75 (AP.) — Amerika Birleşik Devletleri Kurmaybaş-kanı olarak en son raporunu ve-ren general Eisenhovver, pa^ar günü, eğer Akdeniz milletleri istiklâllerini kaybederlerse harbin «bize yakın olacağını» bildirmiştir.
Geçen hafta makamından ayrılan Eisenhower, totaliter taarruzun tehlikelerini mükerrer olarak ikaz etmiş ve Birleşik Amerikanın atomik veya diğer muhtemel hücum şekillerine karşı için askeri ihtiyaçlarını tir.
General demiştir ki:
*— Batı Avrupadaki dostlarımız sıkışık bir
bulunuyorlar ve bazıları da harbçi siyasî bir parti tarafından boğdurulmak tehdidi altındadırlar. Bu partinin gayesi, açıkça belli olduğu gibi, yabaocı bir ideoloji yararına, ihtilâl ve karışıklık tahrik et nıektir.
korunması belirtmiş-
an’anevi durumda
Eğer bu memleketler, müşterek mirasımız olan hürriyet uğrunda ki aziz mücadeleyi bırakırlar, v( totaliterizmin dama taşları olurlarsa Amerikanın emniyeti korkunç bir tehlikeye düşer.
Kendimizi, darlaşan Okyanusla! ve şimal bölgesindeki engenlerle Roma İmparatorluğu, âsan atika-nın İranı, Alman kralları ve Moğol hanlarının altında bulunmuş olan bütün bölgelerin üzerine yayılmış zalim bir devle karsılaşmu bulacağız.
Şu muhakkak ki, böyle vahim inkişafları azaltmak isteriz. Bunu da ancak, böyle bir sonuca vardıran şartlan yenmekle yapabiliriz.
Böyle bir durumu önlemek, Ak-denizdeRi nâzik bölgelerdeki gibi, dış siyasetimizin bugünkü hedefidir.
Akdenizde öyle milletler destek liyonız ki, bunların devamlı istik-(Devamı Sa.t 5; Sii.» 3 de!
c
Anti Demokratik kanunlar
tütül v» merhum hocası AMeddl*
amına uetubunun Demokrasi lehinde daha kaydedildi de-
Bütün lstanbulu Meşgul Eden Facia..
»KVIMOEN BİR YAPRAK
Doktor Salih Said itham ediyor Katil oğliimun karış
9



Alâeddin in babası Erenköyde vukubulan hâdisenin nasıl cereyan ettig ni ve iddiasını takviye edon delilleri bütün etrafile anlabvor..
Göz doktoru Profesör Salih Sai-din oğlu Alâeddin Aytunu tabanca ile öldürdüğü iddlasiylc 1 inci ağır ceza mahkemesine verilen Bayan Betül Aytun hakkındaki dedikodular devanı etmektedir.
Dün de belirttiğimiz gibi Bn. Betili, hakkında yapılan iddiayı reddetmekte, kocalının kazaen öldüğünü ve ötedenberi aralan a-Çik bulunan kayınvalidesiyle kayın pederinin bu ölüm hftdlecBİnl fırsat bilerek kendisine iftira ettikle rini ileri sürmektedir.
Diğer taj-aftan İddia şahidi Dr. Salih Said Aytun dn bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
Hâdise gecesi biz Erenkö-
(Devamı Sa , fj SU, 1 de/
azetelerin verdiği malûmata göre antidemokratik kanunlardan polis vazıfo ve salahiyet kanunu hakkın-
daki tasarıya son şe \ Ilı _
kil verilmiş; tasarı _______
müstaceliyet kararı ilo bu cuma görüşülecek.
Kanun kaldırılmış değildir. Adalet komisyonunun teklifi Üzerine İçişleri komisyonunda tâdil edilmiştir. Bu tadilâta göre devlet kuvvetleri aleyhinde harekette bulunduğundan şübhe e-dilenler ancak vali tarafından verilen oınir Üzerine tevkif edilebilecek vo koyfiyet hemen bakanlığa bildirilecek. Adalet Komisyonunun 7 güne indirdiği İdari emirle tevkifin müddeti 3 gtin olmak üzere tesbıt edilmiş. Eşhasın 3 gün içinde mahalli savcılığına teslimi tokarrür otmiş.
Havâdlsi veren gazote bu indirmeleri bir kazanç telâkki ediyor. Açıktan açığa söylemiyor gelişinden sanki bir muvaffaklyot ıneğo getiriyor.
İtiraf cdolıın, bu tâdilden hiç bir
şoy anlamadık. İdarotcıl tevkif ınov-cuti oldukça bunun nniddctı ha sontıı; olmuş, ha 7 gün olmuş, ha 3 gün ot x muş. Mos oloy idare-
i M i ten tev*'l,,n »uevcu-
_ { diyetidir. Asıl kaldı-
rılması lazım gülon bu idi. Bir ınemlo-ketto zabıta kuvveti asayişin muhata-zasile mükelleftir, zabıtanın hürriyet bu hududu aşamaz. O, asayişi ihlal e den i yakalıyac«*ık ve hâkimo teslim o-decek. Ona, idari tevldf hakkı verilirse salahiyetini taşırmış olur. Bu hak, savcının, hâkimindir. Ne zaman idare-ton tevkif hakkında ıdaro âmirlerde gt rüşsem hu salâhiyetin bütün genişliği ilo şimdiye kadar hiç bir idare âmiri tarafından tatbik edilmediğini söylerler. Bir salâhiyetin tatbik edilmemesi onun mevcud olmadığını ısbat etmca ki... Her zaman hu salâhiyeti kullan-mıyan idare âmirini nerede bulmalı?
Antidemokratik kanunlarda tadilât doğru değildir. Reccb Pokor kabinosi-de matbuat kanununda tadilât yaptı* Netice no oldu?ı Matbuat kanunu antidemokratik hüviyotlni tadil İle sıra-(Lütfen savfavı çevirinin •
SAYFA." ■
I K n I o A n A «

16 ŞUBAT 1948
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
OkUYVCU


I
s
Atatürk’e suikasdın
ve içyüzü

Karan
Tefrika Wo. 177
ki
Müddeiumumi — Efendim kendisinin Şükrü ve Canbulatla müna-Be batının hususî bir mahiyette olduğu anlaşıldığı cihetle gayrı mev mevkuf olarak muhakemesine devam edilmesini taleb ederim.
Reis (Maznuna) — Muhakemenize gayrimevkuf olarak devam e-dilccektir.
Maznun — Teşekkür ederim e-f endim.
Birinci celseye nihayet verilmiş tir.
İkinci Celse
İkinci celsede maznun mevkiine Azmi bey getirilmişti.
Reis, Azmi beyin Küçük Talât beye Sadi namı müstearile göndor diği mektub hakkında maznunun malumatı ve Kadri namında bir şa his tanıyıp tanımadığını sordu.
Azmi bey Kadri beyi tanımadığını söyledi. Bunun üzerine Kâzım Karab kir paşa ve Ardahan metristi Tahsin bey muvacehe edilmek üzere getirildiler. Bu zevat zabıt kâtibleriuüı önünde ahzı mev ki etmişlerdi.
Reis, Azmi beye bu mektubun, yanında, ne kadar kaldığını sordu. /
Azmi bey, mektubun Tahsin bey tarafından verildiğini ve yanında bir kaç hafta kaldığını mektubu alır almaz açtığını ve mektubu kimden aldığını Tahsin beye beyân etmediğini ifade etti.
— Talisin bey, mektubu açık getirdiğine göre bunu okumuş o-lacaktır?
-— Tahsin bey namuslu bir adam dır. Okuduğunu zannetmem. Bana da açık bir mektub verilse ben de okumam.
— Amma böyle bir vaziyette za ruri değil midir?
— Bilmiyorum reis bey, bende-nizce okumaması lâzımdır.
— Sizin en karışık bir zamanda yazdığınız bir mektubun nazarı dikkatinizi cel bitmediğini süylü-
Trabzonda fırka kumandanı Seba-ti beyin eline bir nevi mcktublar geçmiş vo cebhcye göndermişlerdir. Bu inek lu bilirin muhteviyatını Enverin o taraftaki harekâtına dair bir şifre ile hükümete bildirmiştim.
(Kâzım Karabekir paşa burada vaktile kendisine gönderilen bir şifre okudu. Bu şifre Azmi, beyin hükümeti milliye aleyhinde yazdığı ve mücadele edeceğini söylediği mektublarm bir şifre ile yazılmış sureti idi.)
Kâzını Karabekir paşa bunu Erkânı Harbiyeye gönderdiğini ilâve eyledi ve dedi ki: Bu gibi şeyleri ya Ankara bizden isterdi, yahud da gönderdiğimiz şifre ile iktifa ederdik. 338 nihayetinde Avaraya geldim. Burada Erkânı Harbi-yede karargâh verdiler. Cebhe işlerde meşgul idim. Azmi ve diğer beyler memlekete gelmişti. Ben Azmi beyin mektubunu cebhede bırakmıştım. Ali Said paşa veki-limdi. Said paşa bu mektubları ve evrakı iade etmek mütaleasında bulunmuş esasen affa uğramıştı Bu bir atıfet meselesi idi.
Kendisine nasihat etmek ve bütün bu fena hareketlere rağmen affedildiğine işaret ederek mektub lan vermek mütaleasında bulunuyordum. Tahsin bey bir gün ziyarete gelmişti. Azmi bejin hasta olduğunu ve burada bulunduğunu söyledi. Mektub muhteviyatından burada bahsettim. Azmi beyin yol suz hareketini kayd ile kendisine bu mektubu verdim. îkinci zarfa koymak meselesi... Belki emir zabiti koymuştur. Fakat mektub a-çıktır ve Azmi beye iadesi resme geçmiştir. Artık kısmeti tarihiye-si kalmamıştır.
— Tahsin beye mektub muhteviyatından bahsettiniz mi?
— Evet efendim. Bu bir kusur vesikasıdır. Kendilerinin hariçte takib ettikleri fena hareketten
£>? ,M
av
C. H. P. Ocak kongreleri
I
I
Al-ta-Uu fe-
9
Belediye açığını hükümet kapıyor
a


l
Dün Ankaradan dönen Vali bulıranjna karşıda bazı kati düşünüldüğünü söyledi
mesken tedbirler
• ••
Bir beyaz zehir ü. H. P, li dediki| kaçakçısı, yok yere bir kadım
öldürdü
uAklırmzı başımıza almalıyız aksi takdirde yeni bir 1946 hezimetine ağrıyabiliriz...»
hurd Mehmed ancak auağından vurulmak suretile yakalanabildi
yorsunuz. •
— Bilâkis okudum efendim.
— Tahsin bey kalkınız! Mektubu nerede verdiniz?
— Hâtâ etmişim, mektubu îs-tanbulda değil İzmirde Azmi beye verdim.
— Azmi bey ne kadar zaman ev Yel aldınız? Bir buçuk sene mi?
— Evet.
— Tahsin bey size.
— Evet. Bir buçuk sene kadar zannediyorum efendim. İzmir mebusu idim. Uç buçuk senelik bir za mandır mektub da kapalı idi.
— Yani başka bir tarafta mı i-di?
— Evet kapalı idi, valii sabık beye hitaben yazılı idi. Kendisine rastgeldim. Kâzım Karabekir paşadan aldığım bir mektub olduğunu kendisine söyledim. Eve kızımı gönderdim, jnektubu getirttim, kalabalık arasında mektubu .verdim. Açtı, baktı, cebine koydu.
— Siz kendisine muhteviyatına dair bir şey sormadınız mı?
— Hayır sormadım. Bir sene evvel yazılmış olan bir mektubun münderecatına dair bir sual sorulacağı ha tınma gelmezdi. O sırada zafer olmuş herkes gelmişti.
— Mektubu nasıl ve ne vakit aldınız?
— Bir bucuk sene evvel Balı-kesirde fırka kumandanı akrabam dan İbrahim bey vardı. Kendisi lstanbula tâyinini istiyordu. Bir gün Keçiörene giderken Fevzi paşa ya uğradım. İntizar odasında Kâzım Karabekir paşa vardı. Bana o şuada Azmi beyin Sankamışa gelip gelmediğini sordular. Paşa hazretleri bana «Azmiye bir mektub versem verir misin» diye sondular. «Başüstüne veririm» dedim. Bendeniz burada kaldım. İzm i re gittiğimde bunu kendisine verdim.
— Mektubu Fevzi paşa gördüler mi?
bahsettim. Bunun kıymetini bilsin ler diye izahat verdini.
— Şarktaki Erkânı Harbiyenlz-den geldiğine nazaran bunun hakkında muamele var mıdır?
— Mes’cle şifahî olmuştur. Ali Said paşa hatırlar. Bendenize bir sual sorulmuştu. Bu sual bendenize «Azmi beye mektub yazmışsınız» diye sorulmuştu. ^Halbuki ben deniz böyle bir mektub yazmadığım cihetle o suretle cevab verdim.
Tahsin bey — Bendeniz hiç bir zaman kendilerde görüşmek istemedim. Hiç bir vasıta ile müracaat etmedim. Eğer Azmi bey bir randevu istemiş ise ayrı bir meseledir. Buyurdukları gibi mektubu bana verdikleri zaman derhal ken dişine götürüp vermekliğim icabe-derdi. Mektubun m iin dericatını Azmi bey benden iyi biliyor. Fakat «çıkarmadım» demişlerdir. Pasa hazretleri biraz hâtıralarını vok-lasınla r.
— Evvelce bahsettik. Mektubun dâvaya taallûku mündericatıdn*. Mektubun Azını b ye tevdii meselesinde talıaddüs eden tezaddır. Bunun içindir ki malumatın za mü racaat edilmiştir.
Buyurunuz. 'Kâzım Karabekir paşa ile Tahsin bey çıktılar, Azmi bey de çıkarıldı ve be? da-
kika fasıla verildi.)
Üçüncü celse
Üçüncü celsenin kiişadında maz
BBİ W O
» ■■■
Gazete satışında güzel bir usul
Geçen gün İntan buldu gezerken biri büyük postaha-ne, biri Farili tramvay durağımla herkesin durup sıınt-inrco düşündüğü gayet enteresan lıoşu gideli iki umıızara ile kur^ıkıştmı. Ufuk bir masa üstünde, dolap peklinde camolıân içinde sıra ile dizilmiş envai çeşit gazete ıe mecmualar yaıınıdn para at-ııııya ya riyan bir kutu ve öıı tarafta bir yazı leı itası vardı. Bu yazıyı büyük bir merakla okudum. Levhada şöyle yazıyordu: ^Alacağınız ga zoto vo mecmuanın değerini kutuya atınız. Eğer bozukluğunuz yoksa döuüştc veya bir dalfh alışta ntnrsıııız» tında da «Bir Üniversite lobesl» diye yazıyordu, yazı çok hoşuma ve çok
naına gitti. Hoşuma gidebildi. Çünkü bu arkadaşın bu şekli düşünüp yapması biç şübhesiz vatandaşları iyi huya alıştırmak İçindi. Mııama fili bu dürüstlük dâvetine itaat etmeyip oradan gazete çalanı da gördüm. Lâzım gelen nasihati kendisine vermeği borç sayarak ııusihattc bulundum. Bu hoşııma giden şeklin uz zamanda lıor tarafa yayılarak alıcı ile satıcı arasında mevcud obuası lazım gelen dürüst, itinaya dayanır nıünasebatıu gelişmesini dilerim.
Ertuğrul Uruk Adapazarlı
6 senedir iade edimıiyen peksimetler
Bundan tam altı sene evvel 14.1.1942 tarihinde dükkânımda bulunan peksimetler Eminönü emniyet amirliğince satışı memnu diye mü- ı sade re edildi. Ve evrak 16.1. I 1942 tarihinde ve 1684 No. lı I evrakla Şişli nahiye merke- I zine gönderildi. Ben nıüsade 1 re olunan peksimetleri liar- r biye futumdan aldığımı ve ( Harbiye fırınının bunları ser | bestee satmakta olduğunu söylemiştim. Tabiî Şişli nahiye müdürlüğü vaziyeti görecek ve bana peksimetlerimi, yahut da bedelini iade e-decekti.
Aradan günler geçti. Günleri haftalar, haftuları aylar, ayları seneler takibetti. Şaka değil tam altı sene geçti, ve hiç bir cevab çıkmadı. Bu müddet zarfında bir kaç sefer şalisen müracaatlarda bulundum. Fakat hiç bir ne-tioe alamadım.
Altı sene bekledim, cevab alamadım. Daha da bir çok yıllar İH*kllyecektim amma ömrüm yetmivecek diye korkuyorum. Çoluk çocuğuma pürüzlü bir iş bırakmamak I-çiıı A Hu lı aşkına daha fazla bekletmeden bana neticeyi bildirmeleri için tavassuta bulunmanızı rica ederim.
Sirkeci Vezir bahçe sahibi Süleyman Kırvavaç
- ____- --------- ------- —
t
nun mevkiinde sabık kâtibi mes’-ullerden Nail bey bulunuyordu.
Reis — SİZ îttihad ve Terakkinin ne gibi vazifelerini ifa ettiniz. Hargi tarihte Ve nerelerde bulun-
— Hayır intizar odasında verdi.
Kâzım Karabekir paşa — Evvelâ arzı malûmat edeyim. Bu mektub cebbcden geçmiştir, O zaman
Antidemokratik kanunlar rSMtora/ı 1 sini atlatmı, oklu. Bu gün üs polis vazife ve salâhiyet kanununa 6ira geliyor.
Esas itıbarile bu kanunların antidemokratikliğine kail otmıyan Başvekil, bunları bir kalemde kaldırabilir miydi? Kaldıramıyacagını biz do biliyoruz, takat dünya bu ya, Ba«ve>il beyle bir icraatta bulunsaydı Demokrasi tarihine ismini attın harflerle islemiş Olurdu,
Devlet adamları çok defa böyle fır-jatları kaçırıyorlar*
— Fakat, ya hastalığının getlrdi-ğt zayıflıkla bana kendlsfle evlenmeyi teklif ederse! O zaman ne yapanın? Onu reddedebilir miyim?
Bu düşüncenin tesirUa Verda yerinden fırlud| odasında dolaşmağa başladı. Sinirli adımlarla, adeta koşarak gidip geliyor, yumruklarını sıkmış, kaşlanm çatmış, bir dlM-ye döşünüyordn.
— Geliyor... Gelecek Onunla na
sil karşılaşacağım? Ban.'* ne diye, cek? Ben ne yapacağım? Bu kadar güç bir vaziyete düşecek olduktan sonra ktanbuldan kaçmağa ıteger miydi? Şimdi burada, yalnız, Metinden, onun tavsiyelerinden ve tesellilerinden uzakta iken şaşırmamak, hislerime maglûb olmamak için ne kadar büyük bir irade kuvveti . ar-fetmek zorunda kalacağım!
Odanın ortasında birdenbire durdu. Kaşlarını büsbütün çattı Hnkr,z olduğunu bile bile:
— Kabahat hep Metinin diye düşündü. Eent bu vaziyete düglrmî-ye^ek, ne yapıp yapıp ya kendisi o-nunla beraber gelecek, yahud babasını gelmeğe meebur edecekti. Bir hastayı yalnız bırakmamak en mükemmel bir vesile ‘dİ ve bu hususta lstnd’ği kadar ısraı da edebilirdi. Haiti amcası istemen de o yine ge« lobiHrıU!
Falcat, hu düşünce zihninden çer geçmez kendi manasızlığına kızdı. Omuzlarım ollktL
Tstanbııl belediyesinin 6 milyon 3.5ı) bin liralık açıf’nı kapatmak i-çin hiıklınnllt n taMSİsat alınabilmesi hakkında Ankara mehaflll ile temaslarda bulunan vali ve belediye reisi Dr Luul h’ ıılar dün sabahki ekispresle sebrınuze (nmüştfir. 7a 11 kendisi İle görüşen gazetecilere şuaların pjylem.stir: • —
a_ Ankara seyahatim muvaffakı yetle olmuştur. İstanbula memnun olarak dönüyorum Hükümet Bele cüye açığımızı kapatmağa karar ver mis bulunmaktadır. Ancak bu tah slsat Nisanda kabul edllcoek olan yeni kanundan ve öğretmenlerin
maaşlarının tediyesinden verilecektir. Hükümetin hazırladığı kanun yardıma muhtaç bütün belediyelere şamildir. Yeni kanun la 11—12 milyon Ura kadar bir yar djtn yapılacaktır.
Ankaradaki temaslarımda şehrin mesken buhranını önlemek hu susunda da bir takım kararlara va ndı. Önümüzdeki baharda evkafa ait olan Çırpıcı çayırının kadastro su yapılacak ve derhal İnşaata baş lanacaktır. Uışa edilmesi kararlaş tınlan 5 bin evin her biri 3—4 bin lira değerinde olacaktır.
sonra
ADLİ YED,
D EN i ZDE
İstanbul vapurundaki kaçakçılık tahkikatı
% Q __
İstanbul vapurunun geçen seferinde yapıldığı iddia edilen kaçakçılık tahkikatına 5 inci asliye ceza mahkemesi savcılığınca devam olunmak tadır.
Bu hususta, kaçakçılık bürosu sav cılarından Reşitçi Saka; hâdise etrafında malûmatı olduğu söylenilen 3 ı zabıta memurilo, birkuç gümrük ma murunun ifudesine baş vurmuştur.
--------o —
E O LlS T E
Porto kal yüklü bir motor kıyı»

i

Günahkâr bir kadının marifeti
Ahırkapıda Emrazı Zühreviye has-tahane9İndo yatan Marika isminde gcnc> günahkâr bir kadın, hastaiıa-nedekl hemşire ve h&stab&kiCLİardan üçünün para ve altın mücevherlerini çalmış, yakalanacak polise tealim e-di’nuştir.
Maçlku suçuı^i itiraf etnı^1 ve dün cürmümeşhud mahkemeli savcılığına sevkedllmlştlr.
Cemal kaptan idaresindeki oDoğ ruyol» motorü bundan 10 gün evvel Finlkcden portakal yüklü olarak İs tanbula müteveccihen hareket etmiş ve motor ondan sonra İzini kaybetmiştir. Alâkadarlara ve liman idarelerine yapılan müracaat tan hiç bir netice alınamamış ve Çanakkale liman İdaresi de böyle bir motörün boğazdan geçmediğini bildirmiştir. î
Son günlerde Yunan çetecileri ba zı motörlerimize saldırıp ateş açtık lan nazarı itibara alınarak aDoğru yol» motorunun de herhangi bir hâ dlseye kurban gitmesi ihtimali üze rinde durulmaktadır.
Şehrimiz liman idaresi mezkûr motorun aranması için Ege limanla rina telgraf çekmiştir.


9
ÜNİVERSİTEDEl
Üniversitede yeni kıyafetler
Çoruh ve Yozgad şilepleri
Denizyolları İdaresinin Amerlka-dan yeni aldığı gemilerden «Çoruh» şilebi tene»»* Umanında tahtt yeslnl bitirmiş ve 9 yolcu İle Pire ye müteveccihen hareket etmiştir.
.Yozgat» şilebi de Llzbona y^ıptı ğı tahliyeyi 9 Şubatta bitirmiştir Gemi Amerlkaya yük götürmek 1-çin tekrar dönecektir
e) t
Rektör, Dekan ve Profesörlerin merasim elbiseleri hakkındakl tet kikleri bitmiş ve kabul edilen esas lara uygun kıyafetler hazırlanmış tır.
Yabancı Üniversitelerdeki kıyafet lerl de inceleyen kurul, nihayet es ki Türk Üniversitelerinin kabul et tlgl üslûba uygun bir şekil seçmiş tir. Yeni esaslara göre, elbiseler si yah, uzun kollu ündedir.
Merasimlerde sokulmuş olarak
nal bir başlığı vardır.
Rektörün elbisesi ayni şekilde, fa kat, beyaz renktedir. Yakalarda, Fa kültenin ismini belirtecek bir renk ve üzerinde hocanın rütbesini gösteren bir işaret bulunacaktır. Dekanların siyah cübbesinin içinde ye şil bir hamil bulunmaktadır. Bu el blseler, açış derslerinde ve bütün merasim günlerinde giyilecektir.

Merdivenden yuvarlanarak öldü
Küçükpazorda Atlama caddesin ıe 18 numarada oturan Haşan isminde
bir gene evvelki akşam sarhoş bir. halde iken merdivenlerden aşağı yuvarlanmış ve aldığı yaranın tesirde biraz sonra ölmüştür.
Cesedi muayene eden Adalet doktoru ölümü şübhell gördüğü İçin Mor ga kaldır t iniştir.
ve bol cübbe şek-
koltuğun altına kullanılacak orjl-
Blnıekân takımından ve sabıkalı beyaz zehir kaçakçılanndan Kürd Mehmed adjnda biri evvelki akşam Küçük pazarda bir meyhanede bin hayli İçtikten sonra Uzunçarşı cad deslnde dolaşırken Ali knündeki ar kadaşma rastlamıştır. Alacak mese leşinden aralan açık bulunan iki arkadnş yeniden kavgaya tutuşmuş lar \e bu esnada tabancalını çeken Mehmed Aliye 3 el ateş etmiştir.
Kurşunlardan biri Alinin kalçası na ikisi de bu esnada oradan geçen Pakize adında genç ve hamile bir kadına İsabet etmiştir. Fakat hûdl se bunnunla da bitmemiş Mehmed kendisini yakalamak İsteyen bekçi ve de tabanca çekmiş ve bekçi tara fından atılan bir kurşunla aya&m dan yaralanmak suretrte yakalanmıştır.
Fatihte Hamza mahallesinde, Mekteb sokağında 1 numarada otu ran ve bu hâdise esnasında ağır surette yaralanan Pakize kaldırıl dığı Haseki hastahanesinde ölmüştür.
H.Vıfseiıln tahkikatına el koyan nöbetçi savcı muavini katil Mehme dİ tevkif etmiştir.
-------o-------
MÜTEFERRİK
Şoförlerin durumu tahkik ediliyor
Demokrat Parti Milletvekillerinden Senlhi Yürüten ne C. H, P, Mil letvekillerinden M. Kanal Oke şo-förler cemiyeti âzalarının dilekleri nl tespit etmişlerdir..
Öğrendiğimize göre bu İki udllet vekili vilâyet nezdiııde teşebbüslere geçerek şoförlerin bu giinkü müşkül durumlarının önlenmesi lııısu-6iınu temin edeceklerdir. Diğer ta-raftan şoförler cemiyeti bu hususta temaslarda bulunmak üzere An karaya bir heyet gönderecekdir.

so-
Şiddetli bir grip salgını başladı
Son günlerde, hüküm süren ğuklar miinâsebetlle. şehrinizde
bârlz bir grlb salgım başlamıştır.
Bk. Orta ve Liselerdeki talebele rin yüzde altmışı, mektebe devam edememektedir.
Bu münâsebetle, şehrimizdeki mekteblerde, tedrisatın birer hafta tatil edilmesi muhtemeldir.
CH. P. Eminönü ilçosl, Tnv( şantaşı ocağının, yıllık kon-
I ■ gresi, dün saat 18.30 da; Çar şıkapıdaki, Godikpaşa semt ocağı bl( nasında yapılmıştır.
Üçte bir eksoriyet, güçlüklo loır.in edilmiş; 6aat 15 de yapılması gerokan kongroye, ancak saat 18.30 da baçla-nabllmiştir.
Kongre riyasetine Kâzım Tav seçilmiş, yıllık mosai raporunun okunmasını müteakib; dıioktor ve temenniler taşlıda goçilmlştiı.
Söz alan bir üye, ocak binasının çok bakımsız olmasından şikâyet ottikten sonra; mahalle muhtarlarının tâyıkl-le çalışmadıklarını; belcdıyoyc ald dl-leklcrin asla yerine getirilmediğini söylemiş ve «Biz yeşil saha, mcnilvo* İstemedik, fakat yaptılar; mahallemi-zo bir lâmba yapılsın, dedik; hâlâ bek liyoruzt» demiş; sözlerini şöyle bitirmiştir:
İl başkanım/eın dediği gibi, biı onların eline, dileklerimizi yarine go tirmoklo vazifeli alâkadarlara sıksıt diye mantar tabancası değil; bülür. bir milletin karakter ve İmanını vermiş bulunuyoruz.
Millet; aç, susuz; üniversite me* zunları işsizlikten balık avlıyor; hulâsa, didiniyoruz, kıvranıyoruz. Elbet-do bu durum karşısında, millet C. H. P. yo rahmet okuyacaktır*.
Mıttet; iltimas, denilen mel un hastalıkla. adeta ölüm halinde!... Resmi bir daireye işimiz düşüyor, harıl harıl torpil arıyoruzJ 0. M. P. ye elbet rah met okumıyaoağız!
Partimizin bir an Önce, milletin son patisini kazanması lâzımdır. Aksi tak* dirde, yem bir 19(6 soçimi hezimetim ugrıyabiliriz !•>
Diğer bir uye de şunları söylemiştir:
«— Partimiz Atatürkün I âik loş t irdi» ği bir dâvayı diriltmek üzere faaliyete geçmiştir.
Unutmamak lâzımdır kı; bizde (din) denince (laassub) akla gelir. Bu (din) dâvası, komünizme karşı a-çılmış bir dâvadır. Halbuki kanaatim ce biz bu (taıssub) dâvası ile onların •llno bir silâh vermiş bulunuyoruz.
Partimiz; milletin sempatisini kaybet (iği için, İstanbulda intişar eden her hangi bir gazete tutulmuyor. İşto bu da C. H. P. nın ikinci bir zaafıdır.
İtiraf etmek lâznndır ki, □. P. mam lekette, büyük bir kitleyi kavramış, kazanmış vaziyettedir. Çünkü, milisim dâvası için savaşıyor. Kabul ve I-11 raf etmek zorundayız ki, önümüzdeki seçim d o muhakkak dâvayı kazanacaktır. Biz, devriieoefeız; bundan sonra da aklımızı başımıza devşireceğiz 11
Bilâhare, söz istıyee, C. H. P. il i-dare kurulundan Atıf Ödül, ana dâvayı alâkadar ettiğini söylediği, bazı a-çıklamalarda bulunmuş; partinin, yeni bir inkişafa ve Oemokrasiyo doğru ıneyiotmiş bulunduğunu iddia etmiştir;
Ahnaııyaya hareket eden ticaret heyetimiz
Almanya ile ticari müzakerelerde bulunarak, bir anlaşma imzalıyacak olan heyetimiz, dün. uçakla Frank-fort’a hareket etmiştir.
Heyetin Frankfortta bir ay kadar kalması muhtemeldir.
-----±--------------

C. M. P. Aksaray Lânga semt ocağı kongresi de, diın sabah saat 10 da, ooak merkezinde yapılmıştır.
Üyeler, dilekler saflarında; mahalli dordlerini tebarüz ettirdikten sonra; C. H. P. Ankara merkezinin gerektiği gibi çalışmadığını ileri sürerok, muhalif partinin kondıiorini devireceğini söylemişlerdir.
Yaşlı bir kadın diri diri yandı
Üsküdarda Tunusbağında Dönme-dolab sokağında küçük bir kulübede yalnız başına ynbp kalkan 70 yaş-lannda Nazmiye adında bir kadın evvelki akşam yatağında sigarası e-llnde olarak uyuyakalmış ve biraz sonra yorganı tutuşmuştur. Yaşlı ka din alevler içinden kendini kurtara-mıyarak diri diri yanmıştır. Zuhur edon yangın da etraftan yetişenler tarafından ancak kulübe kısmen yandıktan sonra aöndürülebllmiştir.
I
Tefrika: 71
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin BERKAND

//n kamyon devrildi
Eh-velki akşam saat 17 sıralarında meyva yüklü olarak lstanbula gelen 23 sayılı Babaeski kamyonu köy Bahçeli evler civarından ken hendeğe yuvarlanmıştır, bulunan yolculardan MHuned yaralanmış ve Zejli^burnu hanesine kaldırılmıştır.
Balcı t'-geçer-İçlnde ağırca hasta-

Hava iyice kışlamış bulunuyor
— Ne budala cızım ben! Zavallı Metin ne yapabilirdi? Koskocamûn bir adam, velevkl hasta olsun, yalnız »eyahat etmekte inad ederse «onun inadcılığı da meşhurdur: «Nuh der Peygamber demez» o ne yapBin! Hem, belki de fazla ısrarın zararı dokunmasından korkmuştur. Kalb hastalıklarında böyle inceliklere çok ehemmiyet verilir... Sonrt^ belki do onun tehlikeli bir hali yoktur. îlle de beraber gelmek için ısrar edilmesi münasebet almazdı, onu yersiz evhamlara düşürebilirdi.
Verda gidip geliyor, blnbir ihtimali tekrar tekrar zihninden geçiriyor, hiçbirisinin üstünde durmadan goçlyordu.
Ancalj getirdiği haber ne olursa olsun, gene kız bu telgrafla kamçılanmış, canlanmıştı. Birkaç günden beri vücudunu earan hava birdenbire dağılmış, enerjisi, mücadele kuvveti yerine gelmişti. Şimdi, vaziyetin güçlüğüne rağmen, kafasını İşletmek
to idL Artık uyuşukluğu bitmişti. Cumaya kadar geçecek günlerde, hocasını karşılamağa m&nen ve mad deten hazırlanabilecekti. İçinde ga-rlb bir heyecan vardı. Kendisine aid birini görecek, bu yabancı diyarlar* da dost bir yüzle karfiiaşaealı o-nuııla kendi dilinden konuşacaktı.
Büyük sanatkâr Turhan Yılmaa Vlyanaya geliyordu!
★ .
Ti’en garda durunca, gene kız ha-lecandan titriyerek vagon pencerelerinde Turhan Yılmazın beyaz başını aradı. Yoktu. Telâşlı kalabalık biraz hafiflediği halde onun görûnmeyişl kalbini endişe ve korku ile sızlatmağa başlamıştı kl blılncl sınıf koni, purtımanlardan birinin Icapısında o-nu gördü, tik düşünce-' şu oldu:
— Eyvah! Ne kadar zayıflamış za vallı! Yürünün kemikleri şeffaflanmış!
- Fakat bunu belli etmemeğe muvaffak oldu. Neşeli bir tavırla ona
• ıı•
koştu.
— Hocam! Sizi görmek’ne büytuc saadet!
Bu sözlerinde çok samimî idi. O saniyede herşeyi unutmuş, Turbanı görmekten gelen candan sevine bil. tün başka hislerini örtmüştü.
Onun elini hararetle öptü, ona ihsas etmeden, vagondan inmesine yar dım etti. Sanatkârın yüzünde hayranlık, takdir ve bütün bunlann üstünde derin bir heyecan vardı.
— Verda! Ne kadar ghzeleşmfş-«in sen! Seni tanıyamıyacaletim.
Gene kız gülerek ona baktı. Maddi, mânevi, bütün darbeleri karşılamağa azmetmişti. Hiçbir söze itiraz ctmlyrcek, onun en ufuk bir sebeble üzülmesine meydan vermiyeci>kti.
— Siz her zaman beni böyle şk martırfiin’z hocam.
— Hakikat bııdur Verda.’ GözlerL me inanamıyorum. Sen hayalimdeki gene kızdan çok daha güzel olmuş-SUXL
Verda kalbinin çarpmasını bir kah kaha İle örttt| şakacı bir tavırla ce vab verdi:
— O holde beni bir yabancı sayacaksınız. Sizin Verdamz değilim artık.
Turhan yorgun yorgun gülümse-
a
d
— Son artık bir kişinin Verdisi olamazsın. Bütlln Türkiycnln, hattâ bUtun dünyanınsın, kazandığın muvaffakiyetlerle iftihar ediyorum.
Onun mübalâğalı komplimanlarına alışık olduğu halde gene kız, kıpkırmızı olduğunu hissetti. Mütevazı bir sesle:
— Hocanı, dedi. Ben her zaman sizin küçük luzııuzım. Bugünümü sa de size borçlu olduğumu unutmak Şöyle dursun, bunu bir saniye bile hatırımdan çıkarmıyorum.
Peronda durmuşlar, konuşuyorlardı. Verda asıl mevzua temas etmek istememiş ona sıhhati hakkında bir şey sormamıştı.
Onun bastonuna kuvvetle dayandığım gördüğü lıalde bunu farlcet-ıplyen kayıdaız bir hal almağı mü-nasib bulmuştu.
— Siz hangi otele gideceksiniz hocam?
Onun cevabını beklemeden gülünü siyerek ilâve etti:
(Devamı var
Üç gündenberi fırtına artan bir şiddetle devam etmekti ve bu yüzden K«iadeniz ve Eğede normal sey risefer yapılamamaktadır.
Dün Trakya bdlgcslndc yüksek t* pelere kar yağmış ve diğer bölgelerde -de yağmur devam etmiştir.
Şrhrıııuzde dün öğleden sonra hararet sıfırın altına düşmüş ve saat 12 de yağmurla karışık kar yağmağa başlamıştır. Fakat fasılalı yağdığı için kar tutmamıştır. Rasadhanenln bildirdiğine göre bu gün de hararet düşecek ve bir ihtimale göre kar yağacaktır.


ŞUBAT
13G3 Rumi Şubat
3
16
1

1367
HJc.n Rebiül âhır
5
Pazartesi
Kasım 101 — AY 2 — GÜN 46
%

Vakitler Vasati Eza:ü
s. D. S- D.
Güneş e 53 1 11
Öğle 12 28 G 46
İkindi 15 23 9 40
Akşam W 44 12 —
Yatsı 19 16 1 32
Imsâk 5 İG 11 33

teni sabah
A
ve İngilizlerle A-ve -Yakın Şarkı teşebbüslerinden
mübalâğa ve iftl-dinleyicisine.
da bunların kimlere ald bilenler varsa vesaikile bildirmelerini rica et-
bir aMil... Harice para mürakabe ve takib ile
Rayşbank ihya ediliyor
Mağlub Alajanyanın ba yeni merkez bankası Frankfortda kurulacak

f Frankfurt, 13 (A.A.) — Bu-I gün Birleşik Bölge Askeri Va-ç lilori tarafından yayınlanan
> müşterek bir tebliğde, İngiliz f ve Amerikan bölgelerinde bir
> Alman devletleri bankası ku-C rulduğu bildirilmektedir. Tcda-
> vüle yeni para çıkarmak salâ-C Myetinl haiz olan bu banka,
> Relch bankasınca yapılan diğer mbamel-lcrin büyük bir k.smı-nı da ürerine alacaktır. Aynı zamanda iki asker vali yûni General Brian Robertson ve Ge neral Luuus Clay. bankayı genel olarak kontrol etmek ve bu
t müesseseye gereken talimatı
> vermek üzere bir müttefik ban t ka komisyonu kurmuşlardtr.
> Bu yeni banka Fransa bölge-
( sinin dt ıştlrftk edeceği başlan-
> gıcta ümid edilmişse de yapı-
( lan müzakereler neticesinde bu
> ümidler gerçekleşmemiştir.
( İştira.: eden her bölgenin bir
> öyesinder. mürekkeb olacak o-C lân bar-aa komisyonunun ku-
> rulmusı nakkmdaki karar bu C üyelere kendi muavinlerini seç-) mek hukkiıu vermekte ve diğer ( bölgelerdeki müttefik temsil-
> çilerinin, başka bölgelerdeki I bankalar Alman Devletleri ban { kasına* İltihak ettikleri takdir-
( de, bu bankaya iştirAk edebile-
> çeklerin, tasrih eylemekledir. ? Merkezî Frankfurtta bulunacak I olan bu banka, kendisine tahsis [ edilen bankalar bölgesinde te-) davüle para çıkarmak hakkına
> malik olacaktır. Bir federal ıh-\ tivat bankası mahiyetini alacak
> olan bu banka, üye olan ban-J kalanı, itibarını ve banka poli-S likalarında âzam! benzerliği C sajijbyfic&kttr.
> Banka, yabancı merkez ve I bankalar.ie muamelelerde bulu
> nacak, yabancı kambiyolar, al i tın, gU-ı.üŞ ve platin satacak-
> tır.
( Eanka Birleşik Bölgenin iktı-
> sad! idaresine, idare meclisi ti_ I yelerinden dörtte üçünün nıu-
> âfakfltüe’k!sa vâdeü avanslar
( verebilecektir Banka serbest n;
> yesada Birleşik Bölgeve ald sc-\ nedler de alıp satabilecek, fır-( kat ıımiflnt dairelerden mevdu-v at kabul etmlvecek ve huausl
> firmalara ödünç, para vermiye-\ çektir
Î BANKA EMİSYON DA
YAPACAK
Lonuıa. 15 (A.A.) — Ingiliz-
Amerikan Bölgesi için çalışmak üzere Frankfurtta kurulması kararlaştırılan Alman merkez f banka1 hakkında tafsilât ya-> yıntanmaktadır. Bu banka, batı | Alma; yanın idaresile ilgili ola-) rak Frankfurtta hazırlanmış o- 1 ( lan y ı saya uygun olarak kurul- J > n ak anır. Ve müttefikler tara- J ( f inam. Koliti ol edilecektir. Ban- > S kanın en mutum vazifelerinden ( ( biri n. ı(.teıck bölgede câri ola- ) > cak p«ua emisyonları yapmak ( ( ve bölgedeki diğer bankaların, 5 ) hesabi.mu kapatabilecek bir ( ( durumda bulunmalarını ve a- > ) hcnki: bir siyaset takib etme- v S lcrıru sağlamaktır. Merkez ban > J kas» normal yollardan yabancı » > bankalarla temas edecek ve Al ) 5 man vb l Bankası da müşte- > S rek İngiliz - Amerikan Bölgesi / ? İdarene kısa vâdeli krediler S J açabilecektir. Banka ayni za- c ç manda idhalât ve ihracat idare j \ sinin henablarile de meşgul ola- ( V çaktır . ı

Moskova patriği
—u--
İstanbul Patriğime ihtaraa buluncu

------o-------
Muökova, 15 (AFP.) — İstanbul Patrikle Ortodoks kilisesinin dig» r başpa>aslan Sovyet aleyhtarı hare-ket tarzlarından dolayı Moskova pat rikllginin son bülteninde İhtara ma-rvz kılmışlardır. İstanbul kilisesinin evvele? pek kuvvetli olduğu için şlm diye /tadar nezakelen tanındığı kabul olunnaktu, fakat şimdi ki nunlaunda bu vaziyeti hal recezbh hüküm mevcud ol işaret edilmektedir.



Rusya, Rusya içinde de “sinir harbi,, yapıyor
‘Bütün bu yalan, mübalâğa ve iftira halitası hep Rus dinleyicisine, Rusyanın yakında hücuma uğrıyacağını telkine matu tur,,
Londra, 15 (AA.) — (Britanova): İngiltere ile Amerikanın gizil bir askerî anlaşma imzaladıklarına dair Sovyet, basınında neşredilen ithamlar, dün akşam Londrada resmen ya-lanlanmıştır.
Sovyet basını, Norveç, Danimarka ve İsveç’in de benzer ittifaklar im-zalanuş olduklarına dair başka masallar da yayınlamaktadır. Zannedildiğine göre bu haberleri evvelâ Lord Folk adlı DanimarkalI komünist bir gazete yayınlamış ve Sovyet basını da bunu İngiliz ve Amerikan aleyhtarı propaganda için ideal bir fırsat telâkki ederek ele almış ve derinleştirmiştir. Hakikatte, asıl ve esastan âri olan bu haberler yeni bir Sovyet propagandasının esasını teşkil etmek tedir..
Bu yanlış haberlerd»| İsveç’in de bir ittifak imzalamış olduğunun ileri sürülmesine sebeb belki de İsveç hükümetinin son zamanlarda lııgilte-reye 300 tepkili av uçağı ısmarlamış olmasıdır. Bu muamele İngiltere ve İsveçte ilân edilmiştir.
Burada hâkim olan kanaate göre, Kuşlar, Rusya içinde bir «sinir harbi yaratmak İstiyorlar. Moskova ra«ı yosu tarafından yayınlanan birçok propaganda konuşmalarında, daima, Sovyet Rusyanın gayet kuvvetli ve müsellâh memleketler tarafından çev rilmiş olduğundan merikahların Orta Kuşlara kapama bahsedilmektedir.
Bütün bu yalan,
ra halitası, hep Rus Sovyet Rusyanın hücuma uğrıyacağı zamanın yakın olduğu kanaatini tel-
kine matuf bulunmaktadır.
KIZIL YILDIZIN BİR YAZIBI
Moskov^ 15 (AP.) — Sovyet ordusunun gazetesi olan Kızıl Yıldız gazetesi bugünkü yazısında: - cAme rikalılar DanimarkalIların Aıılıolt a-dasına hayreti çeken bir alâka gösteriyorlar» - demektedir.
Gazete diyor ki: e Ada, bir kum yığınından ibarettir fakat Amerikalılar birdenbire burasını bir cturist merkezi haline» getirmeğe ilği göstermişlerdir. Burada bir otel, kolaylıklar ve bir hava alanı meydana getirmişlerdir. Amerikalı kapitalistler, bu misafirperver olmıyan kumlu a-daj'a coğrafi durumu yüzünden para döküyorlar.»
Gazete, Danimarka boğazının kon trolü için bu adanın en uygun bir mevki olduğunu eklemektedir. Gazete bunu zikretmekle, hava alanının ve diğer tesislerin askerî mahrem bir evsaf taşıdığını ima etmek istemiştir.
MOLOTOF BİR HAFTADA 5 DEFA YABANCI MUHABtRLERLE GÖRÜŞTÜ
Moskova, 1, (A A.) — Sovyet Dış işleri Bakanı, Amerika Dışişleri Bakanlığı tarafından neşredilen gizli vesikalar baklanda Sovyet Haberler Bürosunun «tarihi tahrif edenler» adile yayınladığı mukabil metnin devamını vermek üzere dün saat 22 de Moskövada bulunan yabancı gazetecileri dâvet etmiştir. Bu suretle yabancı muhâblrleij. 9. 11 vo 14 şubatta olmak üzere bu hafta içinde üç defa çağırılmış bulunuyorlar.
Vesikanın daha da devamı olacaktır.
Filistin Yahııdileri
tehdide başladı
Stcrn |
Arab ' bir i-
Yahu4i Stern çetesi, Arao Konsolosluklarına 3 maddelik bir ikaz vs teh it mektubu gönderdi
Telâviv, 15 (AP.> — Yahudi çetesi, pazar günü. Flîistindeki konsolosluklarına üç maddelik kaz ve tehdid göndermiştir.
Yahudi çetesi Filistinin taksimine karar verildiğinden beri fena mua-melı ye tutulan ve Arab memleketlerinde oturan Yahudilerin hesabını, mezkur memleket hükümetlerinin başkalarından şahsan soracaklardır. |
Saniyen. Stem çetesi, bundan sonra camileri bir ibadethane olarak telâkki etmiyecektirj, zira camiler silâh depo etmeğe ve nişancıları giz-1 İçmeğe yaramaktadır.
Yahudi çetesinin ileriye sürdüğü üçüncü nokta ise, Arab çetelerine yardım ettiklerinden dolayı konsolosluk memurlarının dokunulmazlığı tanınmıyacaktır.. FİLİSTİN HÜKÜMETİNİN DURUMUNDA DEĞİŞİKLİK Lz.ndra, 15 (A.A.) — Sunday Ti-


rnes gazetesi, Kudüstaki muhabirinin verdiği bir haberi bu sabah yayınlamaktadır. Muhabir yazısında dİ yor ki:
'İngiliz kıtalan, hiç olmazsa muvakkat olarak, Kudüste asayişi muhafazaya matuf milletlerarası bir emniyet kuvveti teşkil edeceklerdir, iyi haber alan mahfillerde, Filistin komisyonunun ifa ettiği vazifeye kar şı Filistin hükümetinin hareket hattında birkaç gündenberi belirli bir değişiklik müşahede edilmektedir. Bu değişikliğin üç esaslı sebebden ileri geldiği sanılmaktadır. Evvelâ, Filistin hükümeti, lcudsal yerler hak kında Îngilterenin Hırlstiyanlara kar şı mesuliyetlerini müdrik bulunmaktadır. Saniyerj Filistin hükümeti Ya hudilerle Arablar arasında cereyan eden ve artık kontrol edilemiyecek ve kudsal yerleri tehlikeye düşürecek olan savaşın emniyet kuvvetle.

Pehrn ne oMğını biimiyeı zavallılar (Başmakaleden devam) runda ba cihetleri açıklıyacağına indî ve gahsı muhakemeler yürüterek mevduatın 8-10 milyonu a-şanuyacağını ifade etmekte ve faz la olarak olduğunu bakanlığa mekt^llr.
Ne güzel kaçıranları mükellef olan gazeteciler ve yahud ferdler midir, yoksa devletin buna mahsus teşkilâtı mıdır?
Halk Partili bütün bakanlarda bu garib hastalık ve ithamlardan sıyrılma illeti var. Saraçoğlu da söylerdi: Müsbet tenkid demek fenalığı, suiistimali delil, şahld, vesika ve hüccetlerlle isbat etmek demektir. Yani hakikatte ancak hükümetin teftiş heyetlerinin ve yahud mahkemelerin yapabileceği şey... Bu zevat bunu derler amma adı mahkemelere intikal etse bile himaye edecekleri adama dokunmazlar... İşte delili şu Cemil Cönk denilen zat... Nümuneler ve Üste daha çok uzatılabilir.
Kambiyo tahdidatı ve para hak kında kısıcı tedbir koyan ve alan hükümet yalnız Türkiye midir? Bu harb sonrasında İngiltere bile bu çareye baş vurmuştur. Şahsi seyahat için bile çok az döviz veriliyor ve bu usul hakkile tatbik olunduğu için kimse İngiltereden para kaçıramıyor. Bizde niçin bir kaide hakkile hükmünü icra etmiyor, bunun böyle olmasının cevabını vermeğe o kanunu t^tbika memur uzuvlarımız, Maliye Bakanı değil midir? İşin garibi İKişmir rolleri altüst ederek ve çevirerek hesab vereçek adam mevkiinden hesab soran bir şahıs haline geçiyor. Mugalâtanın bu derecesi cidden hayrete sezadır. Amına bakanımız . düşündüğünü söyliyen bir zat olmakla maruf değildir; daha geçen giın büdce konuşmalarında para, altın, döviz durumumuzu gül gibi penbe gösterdi, sonra A-merikalı bir gazeteciye verdiği demeçte altın stokunun %42 azaldığını itiraf etti. Filhakika bu ikinci itiraf Amerika yardımından faydalanmak için Türk iktisad ve mâliyesini âciz göstermek gayretile yapılmışa benziyordu... Fakat her ne de olsa, iki hafta fasıla ile, yerine göre söyle yerine göee
le konuşan bir bakan için ifadesine itimad olunma bakırımdan yeni bir kuvvet sayılmaz.
Matbuat, nereden sızmışsa sızmış, hükümete bir ip ucu vermiştir. İşi kaynaklarından tahkik ve ortaya atma vazifesi hükümete a-ittir yoksa şu veya bu gazeteciye veya şahsa değil...
Bıı dolar işi cidden aydınlatılmağa muhtaçtır. Bilhassa politika yapan adamlarımızın bu listelerde isimleri varsa...
YENİ SABAH

tı_ __________ —. ----------— ■ J------J
rlnin geri çekilmesini ve bizzat man da idaresinin sona ermesini muhtemel olarak geciktireceğini anlıyacak tır. Salisen; Filistin hükümeti senato projesinin, güvenlik konseyine men-sub milletlerarası bir emniyet kuvvetinin teşekkülüne dair İngiltere tarafından izhar edilen şübhelerl müdrik bulunan Filistin hükümeti üyelerinden çoğunun fikri üzerine hazırlanmış bulunduğunu da anlamaktadır.

IVıarshalI plânında Türkiye lehinde tadilât yapılmıyor
Amerikalılar malî bünyemizin harbden evvelkine nazaran daha müsaid olduğu kanaatini izhar ediyorlarmış!.
Ankara: 15 (Hususî) — Marsal plânı hakkında Türk—Amerikan hükümetleri arasında yapılan mii. zakerelerln karşılıklı anlayış havası içinde devam etmekte olduğu bildirilmektedir. Söylendiğine göre Marsal plânı kongreden geri alınarak Türkiye lehine tadilât yapıl ması İmkânı bulunamamıştır. Ama rikalılar kongrenin, plân hakkında ki İtimadının sarsılması ihtimali üzerinde durmuşlardır.
Türk hükümeti tarafından, hibe şeklinde yardım yapılması teklifi nl Amerikalılar Marsal plânı dahi linde mümkün görmemişlerdir. Tür kiyenin bir İmar ve kalkınma plânı hazırlanmış olduğunu, Marsa] plânından daha çok karbden büyük hasar görmüş memleketleri kalkındırmak için hazırlanmış bulunduğunu beyan etmişlerdir. Mem leketimizin maruz bulunduğu as-kerı tehdit ve tehlikeler karşısın da Amerikalılar bize Truman doktrl ni asasları dahilinde yardım yapılabileceğini söylemişlerdir. Öğrendiğime göre Amerikalılar malî bün yemizin harbden evvelki zamana nazaran daha müsait bir mahiyet gösterdiğini düşünmektedirler.
Altın ve döviz stokunun ihtiyacı mızı karşılamaktan çok uzak bu.
lunduğu mütalâasına karşı Ameri katilar. Birleşmiş Milletler İmar ve kalkınma bankasına müracaatın daha yerinde olduğunu belirtmişler. Mali vaziyetimizin çok fena olduğu ısrarla İleri sürüldüğü tak dirde, bu bankadan dahi yardım göremlyeceğimizi hatırlatmışlardır.
Amerikan İdhalât ve İhracat Ban kası tarafından tahsis olunan 13 milyon dolar kredinin henüz tamg men kullanılmadığım İleri süren Amerikalılar, Türk fabrika ve maden işletmelerinin ihtiyaca cevap verebilir baaliyet göstermediğini söylemişlerdir.
Bununla beraber Marsal plânının kanuniyet kesbetmeslni mütea kip, Administratörlerin yardım gö recek her memleketle ayrı ayrı mu kaveleler hazırlıyacaklanm. Türkl yenin bu günkü durumunun yeni bir tetkike tabi tutulacağım beyan etmişlerdir.
Verilen bu malûmattan anlaşıldığına göre, Amerikalıların Mar. sal plânı esasları dahilinde bize herhangi bir yardımda bulunmaları ihtimali henüz tamamen kaybe dilmiş değildir. Önümüzdeki gün lerde bu mesele hakkında Kat i bir «
neticeye varılacağı tahmin edilmek tedir.
Çeltik bö geleri yeniden tesbit ediliyor
Ankara: 15 (Hususi) — Tanm Bakanlığı sıtma dâvası He ilgili o-larak yeni bir kanun Bısansı hazıi lanuştır.
Yeni tasarıya göre, memleketimizde çeltik ekilecek yerler yeni-den tesbit edilecek ve bu tesbit key fiyetinde sıtma ile mücadele esas hedef olacaktır. Çok geniş hükümle ri ihtiva eden kanun yürürlüğe gir ÇLikteıî 'sonra sıtma i
lı olarak hal yoluna girmiş bulunacaktır. Şayet bu kanunun tatbiklle memlekette istihasal edilen pirinç ih tiyacı karşılamazsa Hlndistandan pirinç mübayaası yapılacak ve mem leket İhtiyacı karşılanacaktır.
Kâğıt fiyatları artırılmıyacak
Ankara: 15 (Hususi)
kâğıt fabrikasının zararı dolayısllo kâğıt fiyatlarının artırılmasına teşebbüs edilmesi, şikâyetlere yol aç mıştır. Haber verildiğine göre, hil kûmet, bu mesiele üzerinde yaptığı tetkikleri İkmal ederek kâğıt, fiyat larını olduğu gibi bırakmağa karar vermiştir. Ancak kâğıt sanayiinin çalışma şeklinde de maliyeti indirici tedvirler alınması, bu ara da takarrür etmiştir. Fabrika tesis lerlnin orman enkazım işliyecek ' şekilde tadili de düşünülmektedir.
Bu arada gazetelerin sayfa adetlerinin tahdidi düşünüldüğü de ha. ber veriliyor.
Birleşmiş Milletler Türk Derneği
Ankara: 15 (Hususi) — Birleşmiş Milletler Türk Derneğinin dün Hal kevinde yapılan toplantısında ida re kurulu seçilmiş, başkanlığa Memduh Şevket Esendal, as başkan lığa profesör Fazıl Hakkı, umumî kâtipliğe Abdülhak Şinasi Hisar, saymanlığa da Cabir Selek seçilmiş lerdir.
' 4 A • 1
Ingiltere ve Amerika
İzmit


da fiat temevvücleri
Vaşington, 15 (A.A.) — Başkan Truman İktisadî müşavirlerine fiyatların düşüşünü incelemeleri için e-mir vermiştir. Son 48 saat zarfında fiyatlarda bir istikrar görülmüş ve duyulan endişelerin büyük bir kısmı zaii olmuştur.
Sunday Times gazetesinin muharriri şöyle yazmaktadır:
Şimdiye kadar vukua gelmiş olan hâdiselerin ancak küçük mikyasta borsa muameleleri yapan kimseleri sarsmış olduğunu ve bunun umumî bir buhranı muhakkak olarak tazam mun etmediğini söylemekte müttefiktir.
Bu noktai nazar Londrada dir. Maliye mütehassislan maddelerinde vo Îngilterenin
mecburiyotüıdc olduğu iptidaî madde fiyatlarında artış olmamasını b(r iyilik alâmeti telâkki etmektedirler.
Observer’in malî İşler muharriri îngilterenin İktisadî görüşü hakkında bugün yazdığı makalede, bu hususa işaret etmekte ve geçen hafta içinde Amerikan mallarının fiyatla-nnda meydana gelen düşüşün kârlar vc fiyatların tahdidi için alman tedbirlerin daha mânalı olduğuna işaret etmektedir.
Amerikan mallarındaki bu fiyat düşüklüğü İngiliz ticaretinin düzelme Umidleri beslenmesine yel açacaktır.
herkes
umum l-ylyecek idhal
idareci =—-- gözile
[aktüalitelerl
Belediyelerin inşa edecekleri ucuz evler
— 2 —
eledlyoler, ucuz evler umum) ofislerini teşvik İçin bunlara! 1) Gerek menkul ve gerek . (Nakden yahud arsa vermek gH
garantileri verir, tekeffül eder.
İkrazda bulunur.
İstikrazlarını tokoffül eder.
Asgari faizlo aktedilen istikrar iştirak eder.
Ailesi çok olanların kiralarıhf
ev-bir bu
saynmankui bavlıyabilir muavenet ve
2) İstikrar
3) Failleri
4) Uouz ev inşası için asgarî faizH aktedilen istikrazlara iştirâk eder.
Belediyeler, ucuz evler anonim veya kooperatif şirketlerini teşvik için buy lara: 1# t f
1) Aksiyon ve obligasyonlarının bir kısmını satın alırlar.
2) Arsa hibe eder ve yahud pek u> cuz fiyatla bu şırkotlere satar.
3) Olvidandlar ve yahud faizlerin» tekeffül eder.
O
5)
6) lara
7)
temin vo tediye eder.
Belediyeler, ucuz evler gayrimenkul şirketlerini teşvik için bunlara:
1) Aksiyonlarını satın alır.
2) Dividandlarını tekeffül eder.
3) İstikrazlarını tekeffül eder.
3iger taraftan inşa edilen ucuz ler, umumiyet itibarile, muvakkat zaman için, bina vergisinden ve
vergiye ilâve edilen kesri munzamlardan (gorek devlete ve gerek vilâyet» ve gerek belediyeye aid) muaftır.
Fakat, hizmet mukabili alınan resimleri (tanzifat, tenviriye, mecra, re simleri gibi) tediye ile mükelleftirler.
1) Tadilât vc yahud büyültme neticesinde, gayrimenkul, ucuz ev vasfını kaybederse.
2) Kanunun tâyin ettiği azami kira nısbeti muhafaza edilmezse.
3) Hıfzıssıhha kaidelerine riayet e-dümediğinden, bu husustaki vesika alâkadar vekalet tarafından istirdat edilirse.
Ucuz ev bankındaki sıfat bertaraf edilir ve vergi veya resim muafiyeti derhal ibtal olunur.

Âmme hizmetlerinin işlemesi, halkın iaşesi, ıbadesi, umumî ı—uan—«â», lnaFbâsTroir,"sıhhatînin muhafazası ve şehri ihtiyaçlarının iyileşmesinin tahakkuku bakımından, belediyeler, gerek doğrudan doğruya işletmek vc gerek malî iştirâklarıle temin etmek suretile bütün teşebbüslere müdahale edebilirler.
Devlet Şurası içtihadları ile de te-yid edilen bu noktai nazar üzerine belediyeler faaliyetlerini yem mevzulara, yeni hedeflere teşmil etmektedir ler.
Ucuz evler inşası mevzuundan çıkıp, iskân sanayiine başlamalıdırlar. Pek tabiî olarak, bıı iktisadi sahaya ancak, âmmenin menfaati mülâhazası ile, belediyeler girebilirler.
Belediye meclislerinin kararlarının ınavâkaya takdir, mafevk makama
Ucuz evler inşası ınes’elesinde bele diyenin doğrudan doğruya alâkadaı olması keyfiyetini, yani âmme menfa ati mülâhazası, ancak, hususi teşebbüslerin bu vadide müsbet faaliyeti girmemeleri ile mümkündür. Şayed hususî teşebbüsler, halkın noksan o lan bu ihtiyacını tatmini cihetine gidiyorlarsa, artık belediye için ınenafii u-mumlye mes’elosi kalmaz. Ve binneti-ce ve bu gibi tosisler ile uğraşmağı lüzum yoktur.
Belki bu takdirde, her hangi bir sına! voya ticari şekiller altında, belediye, her hangi bir hususî teşebbüs ilave mail İştirâk yolile her hangi bir belediye hizmetinin işlemesini temin e-der.
bu* husustak mutabakatın aiddir.


ir z '
G ün ün enteresan haberleri !
V-------------------------------------------------------------------------------J
I Îngilterenin Amerika elçisi i 12 yaşında
? Londra: — 60 yaşında emekli
z ye ayrılan îngilterenin Vaşlngton ) Büyük Elçisi Lord İnverchapelln J yerine îngilterenin Vaşlngton Bü-
I yük Elçiliğini yapficak olan Sir
( Oliver Franks îngilterenin en genç ( Büyük Elçisi olacaktır. Kendisi 42 (yaşındadır. |
Sir Oliver Franks’ın bu Büyük Elciliğe tayininde' en büyük âmil Mnrrhull plânı üzerinde çok geniş incelemelerde bulunmuş olmasıdır Biiyük Elçi geçen yaz Parlste toplanan 16 millet konferansına başkanlık etmişti. (A.A)
Î Mahkûm olun Gestupo ajanları •ff Bielefeld: — Blelefeld Alman mahkemesi kaçmak teşebbüsünde bulunan yabancı İşçilere fena I muamele ettiklerinden dolayı es-gi Gestapo ajanlarından Henrlch Nelsmanı 5 sene, Franz Rlckeni 1 sene ve Kurt Lemmermannı 18 ay hapse mahkûm etmiştir. (A A.)
İlalyan Cumhurbaşkanının bir
• yasağı
Roma: —.İtalya Cumhurba-ş
kanı dün siyasi partilerin askeri mahiyette teşekküller vucuda go ) tJrmelerini yasak eden bir kanun ) çıka rmıştır. (AA.)
Yugoslavuadaki Müslüman ulema
★ Kahire: — Yugoslavyanm Ka bire Elçisi Şahinpaçiç, El Azhar© Müslüman Üniversitesi Rekrörü Şeyh Manıûn El Şenauiyi ziyaret etmiştir.
Bu ziyareti esnasında Elçi El Azhar Üniversitesi İle Yugoslavya daki Müslüman Ülema arasında münâsebetlerin yeniden tesis edil miş olmasından dolayı ğunu ifade eylemiştir, mun, Yugoslavyadaki Üniversite talebelerini verslteslne her zaman
mâde olduğunu bildirmiştir. (AA.)
Alman öğretmenleri
Londra: — Alman öğretmen leri, Ingiliz Eğitim usullerini öğren mek üzere Folktestonede üç hafta lık bir staj göreceklerdir. (A A.) Danimarka - İngiltere ticaret görüşmeleri
Kopenhag:
milli bankası müdürü M. Brama-nals Pazartesi günü İngiltere ile ti raci müzakerelerde bulunmak üze re dün akşam İngiltereye hareket etmiştir. (A.A.)
İngiltere mutedil bir kış
geçiriyor
* Londra: — İngiltere 1935 se nesindenberi geçen kışlana en mu
memnunlu Şeyh Ma-Muslünmn kendi Uni-kabule a-
Danimarka
A
tedllini geçirmektedir.
Ziraat mütehassıslarına göre bu fevkalâde vaziyet yüzünden kış buğdayları hastalıksız ve kuv vetll, hayvanlar da çok besilidirler En İyimserler bile böyle bir durum beklenmemekte idiler.
Hüküm yiyen Arabi ura cezadan kurtuluş yok
* Kahire: — Arab Birliği Adli ye Komisyonu medeni, ticari ve dİ ni suçlardan dolayı bir Arab mem lekelinde verilmiş olan mahkeme kararlarının bütün diğer Arab memleketlerinde yerine getirilebil meşini kararlaştırmıştır. Diğer suç lular hakkındakl muamele ayrı ay rı anlaşmalarla tesbit olunacaktır.
(AP)
• •
ettirilmekte olan denizaltı balonu-Dakar (AP) tek
---------------------------------x
Prof. Piccard'ın yapacağı « dalış tecrübeleri (
Brüksel: — Profesör August ?
Plcaardın 10.000 kadem derinlikte 7 yapacağı denizaltı tetkiklerin, Ey ) lül ayında Ginea körfezinde yer a ı lacağı bugün öğrenilmiştir i
Fransız Amirallik Dairesi taraftn. i dan tahsis edilecek iki geminin ı Profesöre yardım edeceği bildiril- ? mektedir- Profesör taralından Bel ’ çikada inşa oBathysphere»
nun dalış tecrübeleri evvelâ açıklarında yapılacaktır.
Sabık Rif kahramanı durmuyor
Lake Success: — Rifli müca hit Abdülkerimln liderlik etmekte olduğu muhalif Arab teşekkülleri bugün, Birleşmiş Milletler Teşkllâ tına başvurarak. Faştaki İspanyol idaresine karşı Güvenlik Kon şeyinin hareket geçmesini talep et mislerdir.
Bu şikâyetname «Kuzey Afrika
Aç köpekler bir çocuğu yedilerHürriyct Komitesi» tarafından Münih: — Cumartesi günü. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Münlhin Obervlesenfeld banliyö- Trygve Lle’ye sunulmuştur. Müra-sünde 8 köpekten müeşekkil bir sü rünün taarruzuna uğrayan 7 yaşlarında bir Alman çocuğu, aç hay vanlar tarafından parçalanarak ye nllııüşlir Ayni sürii yaşlı bir Almana da taarruz ederek ağır suret te yaralamasına sebep olmuştur. Kopeklerden 5 1 Amerikan askerle ri tarafından öldürülmüştür.
caatta, Ispanyol Fasının başkenti olan Tetouanda milliyetçilerle İs panyol kuvvetleri arasında vukua gelen çarpışmalardan bahsedilmekte ve şunları belirtmektedir: «Durum eninde sonunda, dünya mn bu kısmındaki Uluslararası barış ve güvenliği tehlikeye düşü rebllecek mili ibir isyana yol açacaktır;» . (AP)
I
Gandi için tutulan matem sona erdi
Londra, 15 (BBC.) — GandinLn katli münasebeti!© bütün Hindistan-da ilân edilen matem, bugün sona ermiştir.
Avrupanın kalkınman
Vaşlngton: 15 (AA.) (Usls) — Ayan Meclisi Dışişleri Komitesi, Avrupanın kalkınma programına Amerikanın birinci için İştiraki I ne tekabül eden 5.300.000.000 dolar ' tahsisatı kabul ederken, bu kanunun muhaddemesine dercettlğl bir hükümle, Avrupa memleketlerinin, devamlı bir sulh ve refah için gerekil ulan Avrupa iktisadi İş birliği ne müncer olacak ve devamlı ve müşterek gayretler sarf etmeleri ü midini İzhar etmektedirler.
Biga’ya
Biga: 15 (A eden sürekli mevsimin İlk dan itiba.'cıı
y\ Ç;li.çlleru.. i
kar y gıyor
A.) — Üç gün devem j afim karı vağm
ıd

(Devam edecek)
İDARECİ
Kıbrıstaki Alman esirleri grev yaptılaı
Lefkoşa: 15 (A.A.) — İnglllzleı tarafından fena muamele gördükl, ri iddlaslle burada bulunan Almaa esirlerden takriben 600 ü grev i-lân etmişlerdir. Bu hususta verileD mâlûmata göre, bu esirler Magusa , civarında bulunan bir askerî kamptan silâh çalmışlardır.
Dolaşan bir şayiaya nazaran, bu Alman esirleri yakınlarda bulunan kaçak Yahudi muhacirleri İle temasta bulunmuşlardır İngllizlere karşı bu İsyan hareketi bu Yahudi ler tarafından tertip edilmiştir.
Eski Irak taşbakanı Londrada
Londra, 15 (BBC.)
rak arılaşmasını imzaladıktan sonra istifa eden Irak biri bugün Kah nıiştır. Hava rahrıdna ka
— Ingiliz - 1-

ır
ili
(ir
arı müteaklb
sabah saat 6 a başlannsı tr. ı
Başbakanı Salih Çareden Ia etınya g°L ju^.vddimıda kııı ısı lı.. % y kuuınstıı.



TENİ SABAH
.'’AYFA; 4
ve ı sa-,
I I
etmek-
zuhur1
Ealikcsn
kızamık
Düzco Ortaokul Ör) m tim heyeti bir artıda
Balıkesir Veremle
mücadele kurulu
«
bu halin seyrinden .de anlaşıla-üzrre halkın sesine kulak ver-
olmuş teşeb-yapan piyan-
havalisin
I k (
Düzce Orta okul talebe terinin müsamesres


Türkçe öğretmeni Fazıl Oyat genç'er hakkında veciz bir konuşma soğuklar
yaptı—Ortao' u un verimli çalışmaları — Diircec.e Rehine içme suyu getirme c mıyetinin fanhueti-

Sarı teyer köyünde çıkan kızamık vak’a-sında 19 çocuk öldü, Lu mtessif hâdise şehrimizde bt yük bir tesir bıraktı.
‘ Balıkesir (Yeni Sabah) — Vi-| lâyetimiz Sağlık ve Sosyal Yardmiı Aludiirliiğü gerek kazalar dahilinde gerekse kendi bölgesinde iâyı-kile faaliyet gösterememoktedir.. Bu faaliyetsizliğin misali Savaşte-penin, Sarı beyler köyünde 15 gün İçinde 19 çocuğun ölümile neticelenen müessif hâdise isbat tedir.
Bu mıntakalarda kurak etmiş vakalar ancak 23 gün sonra bildirilmiştir. Hastalık sahasına gönderilen hükümet doktorları mu' hallinde tedbirler almışlardır. Maalesef 19 çocuğun ölümünden son«( ra alman bu tedbirler şehrimizi mahfillerinde büyük bir tepki yaratmıştır. I
Badema Balıkesir Sağlık Müdür, lüğünün bu gibi hastalık vakala-, rında mütekayyiz olmasını temen-| ni ederken Sağlık Bakanlığının da-ayrıca nazun dikkatini çekmeği ' bir memleket vazifesi addederiz. • İzm İtte ıratrukat mut ameAı(fll kaldırıl: ı
İzmit (Yeni Sabahî — Odun kömürün .mutemedler ıtarafmdan tılması haklı olarak bazı şikâyetlere yol açmaktadır.
Partiler kongresi dilekten arasında da yer alan bu işuş bugün halledilmiş olması müstahsil ve ♦nıüateh-l İlki çok memnun etmiştir.
Hatırlardadır ki; bühaasa kömürün bayiler tarafından satıldığı za-j -vrmıutrrTTîn. yfi« v. ı > ı.. y ı ■■ « w
layı vukubulan memnuniyetsizliğin) üzerinde ısrarla durulmuş olmasına, rağmen maalesef Rpsin bir sonuç ol-, de edilememişti.
Mutemedllk işinin kalkrrrasile şikâyetler de son bulmuştur. Keyfiyet bakımmdan oldukça bir mana taşıyan çatı mek çok defa iyi neticeler veımektc-1 dlr. ’ x

Düzce (Yeni Sabah) Şehrimiz ortaokul talebeleri tarafından velilere Halkevi salonunda giizul bir müsamere verilmiştir. Miisa-meredeıı evvel talebe velilerine veciz bir konuşma yapan ortaokul Türkçe öğretini ni Fazıl Oya t bilhassa şu noktaları açıklamıştır: Bu konuşmasında talebelerin çalış ma ihmallerine, olgunluk çağına yaklaşan gençlerin fena hareketlerine ve çocuklarımızı mahveden alışkanlık hırdan, bunların giderme çarelerinden bahsetmiştir. Bu anıda siguramn çocuklnruı bünyesindeki tesirlerini de uıılutmıştır.
Konuşmayı miiteakib bir komedi temsil edilmiş ve monologlar o-kunmuş talebelerden müteşekkil koro taraf ndaıı şarkılar ve tiirkii ler söylenmiştir.
Dtiscede Soğuklar
Bir kaç gün evveline kadar çok güzel gid»-n havalar bozulmuş yıığ m urla katışık kar yağmağa başlamıştır. Diızcenin etrafındaki dağ-

■ " r 4^1 »t / I ‘s m k. • • ■ i g »F. 1 ■ a „ . M
-rirjB
la ra kar yağanı k tepeler bembeyaz bir hale gelmiştir. Bir müddet tenbeıi salgın halde olan grip kal nuımıştır.
Diğer ta ruftan havaların soğuma sı ve kar yağması kazamız çiftçisini sevindirmiştir.
Sıcak havalar dolayısile bir çok erik ağaçları çiçek açmışlardı. Eğer soğuklar devam eder ve ağaç çiçek leri de dona maruz kalırsa bu sene mcyvaların olmamasından korkulabilir!...
içme suyıı cemiyeti
Şehrimisi içme suyuna kavuştur ma cemiyeti zengin lıcdiyeli eşya piyangosu tertib etmiştir. Üç yılı önce yine böyle bir eşya piyangosu yapılmış ve bununla Düzce cağı lık merkezine kavuşmuştu. Bu hayırlı teşebbüse bütün yurddaşlam-ı m izin iştirak edeceği şübhe götür-memektedir. Bu piyango 1 Nisan 948 günü Halkevi salonunda Noter huzujile çekilecektir.
Röportajlar
Erkek Terzilik
(
t 4

- Müdür diyor ki :--------
“Birhey keltraşın da terzi kadar dikkatli olması lâzımdır.. Farkındamısınız: Taksim âbidesinde Atatürke giydirilen ceket, tornistan edilmiş gibidir!.,.
Nedret Selçuker

>eh rinrade tesis edilen veremle savaş kurulu iz» kayda la baş adı — Yakında müeaseaeye bir mutcfcass? s tâyin edilecek — Halkımız veremle savuş iç c kurum tarafırdan irşat ediliyor Babkeelr (Yem ıŞabah) — Şehrimizde kurulduğunu daha evvelce bildirmiş olduğum Verem Savaş Kurulu bu hafta içinde üye kaydına başlamıştır.
Şehrimizin bu hastalık yüzünden çektiği ıztırabı takdir eden pek çok hamiyetli vatandaşlar gös terdikleri alâkalarının delili olarak yaptıkları maddi yardımlarla samimî ıhir takdire mazhar fardır. Bu. yolda en mühim bÜBÜ ve en büyük yardımı belediye, geçen yılki eşya
gosundan ve daha başka gelirler-
. den elde yi da bu le cidden iniştir.
Kurula
1 niyetle almroakta ve her rozet a-•lan vatandın; hu kurulun ne gibi faydalar bağlıyacağı hakkında ten vir edilmektedir. Baleti iye dispanserinde bu işe Iahaia edilen bir o-
Kandıranın Şeyhler bucağı C. H. P.
b İst - a etti
Kandıra (Yeni Sabah) — Kazamızın Şeyhler nahiyem C. H. P. ıld&re kumlu başkanı ve merkez nahiye
muhtacı Refik Kandenhr Halk Par-I tisinden İstila
Bandırma G. Spor Ed rem iti yend
Balıkesir (Yeni Sabah) — Bölge şan.pkyunfuğu için Babkoslr Ali Hik melpaşa stadında e uma it e tu günü karşılaşan Edren.ıd - Bandırma Gençlik Spor takımlarile heyecanlı bir oyun çıkararak 3—3 kalır.ı>lır. Bölge birinciliği için tekrar pazar günü karçılaçan ayni takımlar arasındaki maç 3—0 Bandır-, ma G Sporun galibiyetle netiaclon-miçtir. •
Haftaya Karesi tokınulc Bandırma G Spor B. Birinciliği İçin karşu taşacaklardır.
Bandıımı ameleleri cemiyet kurdu
Bn ıkesir (Yeni Sabah) — Bandır ma kara ve deniz amoleflindon 500 kişi kendilerine kanunun verdiği salâhiyet içinde blrleşarek cemiyet kur muşlardır. '
Kuradasında sürek avı ve yol inşaatı Kuşadası (Yeni Sahalı) —Kazıu. nnz avcılar birliği avcılarının da tiraklle büyük bir avcı grupu Bale-vi köyü civarında süıek avı UuUb etmiş, 120 çaka| 8 domuz öldürmüşlerdir. Sürek avları sırasllc bllûmum köylere teşmil edilecektir.
Hükümet konağı önünden Kooperatifler Birliğinin fabrikacına kadar 600 metre betonarma yolun inşanın a başlandığını evvelce yazmıştık. ’ Bu yolun inşadı ikmal edildiği gibi elek tük tesisatı ameli yenine- de bağlanmıştır. Bu da iki ay zarfında ikmal edilecek, ada halkı ışığa kavuşacaktır. Şimdi de Ön plAnda bulunan Iç-rn* euyu İşine başlanacağı İlmi d edile öl Ur
f

berabere


bulunan on altı bin lira hayırlı jşe tahsis etmek-b’nyük bir gayret göster
nrtühftiiB rozetler memnu-

daya yerleştirilecek olan (RoDt- -gen makinesi) ve diğer levazıma-tnı alınması için ilgili müessese-lerle temaslara geçilmiştir.
Bu ay içinde tâyini muhtemel olan bir verem mütehassısı ile iki hemşire derhal veremlilerin testi- , tini ve ilk muayenelerini yapmıye başlıyacaklardır. Tesisat kuruluı kurulmaz esaslı faaliyete geçecel olan kurul derhal bütün okullun da dolaşarak bu hastalığa müsait, veya şübheli görülenleri tahtı te-^ davisine alacaktır.
Kurulun, halk tarafından çok beğenilen bir karan da, fakir hat talann icabeden tıbbî tedavileri yaptıktan başka, her hafta evlerine münasib mikdarda gönderilecek olan iyi gıda maddeleridir.
Her gün artan üye adedi karşısında icabeden bütün tertibatın pek kısa zamanda alınmış olduğunu görmek memleketin iftiharı lacaktır.

c-
Yatağan İlçesinin tarihî bir köyü t Eskihisar
Stvfrtc — b âkya şehrine ait bulunan harabeler Kasubanısiı imarı — Kazanın tütün durumu ve satışları — Ev buhranı
Muğla: (Yeni Sabah) — Vilâyetimize bağlı Yatağan ilçesine bağlı bulunan Eskihisar köyü, Milâ» şosesi üzerinde olup büyükçe bir köydür, iki bin küsur sene evvel yaşamış olan bu köyde halen eski devirlere aid eserler bulunmakta ve muhafaza edilmektedir. Eski Stvato r Nikya şehrine aid bulunan ve halen mevcud olan bu eserler cidden tetkike muhtaç olup b|mlarıu yapılmasında ve taşlarının dikilmesindeki maharet kayda ğ^yandift
İlçemiz kaymakamlık vekâletine gelen ve bir aya yakın bir zarnan-danberi vazife gören kaymakam Muzaffer Tannöver ilçede ilk olarak tenviratı ele almış, mahallelerin bazı yerlerine lüks koydurmak suretiyle ilçeyi karanlıktan kurtararak nura garketmiştir. Köylerde, köy yollarını ve muhtar lık muamelâtını ve kalkınmaya a-id bilumum işleri ele alarak işleri bir hamlede bitirmiş ve muhitinde iyi bir oevgl kazanmıştır. Kay-
makamımızın şubat veya sonlarında kaymakamlık kursuna gilmesr biz ve köylüler için bir ziya olup kendisinin hiç olmazsa u-zıın bir müddet ilçemizde kalması memleket için büyük istifadeyi mu cib olacaktır.
Tütiiu durumu ve satışları
Tütün Batışları devam etmektedir. İlçede Limited ile Tekel idaresi ve köylerde bazı yabancı firmalar mübayaata devam etmekte olup henüz zürra elinde oldukça mühim mikdarda tütiln mevcud-dur. Halk tütünün bir an evvel sa tılması yolunda istical etmektedir. Tütün alım fiyatları piyasasının İlk açılışında hararetli devrim etmiş ve bilâhare fiyatlar gittikçe tenakusa yüz tutmuştur. İlçe tiler tütün durumu hakkında yüksek makamlara telgraflar çekmişlerdir
Diğer taraftan haber aldığımıza göre kazamızdaki memurların bir çoğu ev sıkıntısı çekmektedir. Bu durumdan mesturlar çok şikâyetçi dirler.
mart



Terzilik deyip geçmeyiniz; çün kü zekâ zvvk-ı Hclim, nihayet kuv. velli bir psikolojinin lukviyesde inkişaf eder...
Suitanaluned, Erkek Terzilik O-kulunun nazik ve sempatik müdürü Marazlı Ahmcd Uman Tcklnşen İle; rudyosunu varıncayu kadar konforlu ve aıeak odasında karşı karşıya-yız. O, kendinden geçmiş bir halde, «terzilik* denilen mefhumun ne olduğunu, bana yuknrdakl cümle İle hülâsa çalışıyor.
Soruyorum:
— Bana, kısaca hayatınızdan bahseder inisiniz?
(— orta tahsilimi Maraşta İkmal ettim. Terzilik, beni küçük yaştanbe-rl kondinc çeken bir meslekti. Daha ilk mekteb sıralarında ikenj çoraplarımın söküklerini kendim diker, yamalarını kendim yapardım. Orta mekteb imtihanını verdiğim sene, terzilik okuhı henüz açılmış bulunuyordu. O sıralarda, Bakanlık, bu okula muallim yetiştirmek gaycsile, Avrupaya talebe göndermek kararını vermiş ve bu münasebetle bir de imtihan açmıştı. Maraşta. bir iki yıl da meşhur bir teni yanına vermişlerdi beni... Ustamın teşvdUle müsabaka İmtihanına girdim ve kazandım.
1927 yılıydı. Bizi Almanyaya gönderdiler... Drcsden .şehrinde, terzilik okulunda 4 yıl tahsil ^ttim. Terzilik ve kalfalık imtihanlarında birinciliği kazandım^ 1.5 yü büyük bir terzihanede sta j gördükten sonra da ts-tanbula, döndüm. Dreaden’ın bu meşhur terzihanesinde ça|*fftığun sıralarda, başımdan geçen ufak bir hâdiseyi de, size şuracıkta nakledive-reyim:
Terzihanenin, eski fakat, çok ^'iş külpescnd bir müşterisi vardı. Almanlar, bunu bir türlü, lâyıkile mem nun edemezlerdi... Bu adam bir giln geldk; beş kat birden elbise ısmarladı. Fakat elbiseleri teslim edeceğimiz son gün hiç bîrini beğenmedi. ‘Halbuki, elbiselerde ufacık bir ku-^tt bile Voktu. Fntrona varıncaya kadar herkes dil döküvo»j adamı ik. 1 na* cd^mivoriardı. Nihayeti, patron (bana döndü: «Herr İhsan, gözünü se veyim şu işi hallet* diye yalvardı. Müşterinin yanına sokuldum; müsa. ade edhı, dedim, ben sizi memnun edebilirim. Güldü, .nerelisiniz, dedi. Türküm! dedim. Hayret etti. Elbi-ı senin mııhtniü yerlerini sabunla ret ettim» düzeltirim dedim.
Halbuki olduğu gi'm bıraktın^ hiç dokunmadım. Bu hal iki Uç prova devam etti. Hor Belerinde, düzelttim zanniyle. biraz dana beğendi ve bana teşekkür etti. Görüyorsunuz kİ terzmtr, bîrnz da psikoloji meselesi-dfr.s
1 Mnraşlı İhsan Tâkdnşcn, sözlerine devam ediyor:
(— 933 te lotanbula geldim. Terzi-•llk okulunda 8 yıl muallimlik, 8 yıl ûteîve şefliği, yaptım. 3 yıldanberi de Müdürüm. Elimden geldiği kadar, gördüğünüz su daracık ahaab büro-talebe yetiştirmeğe çalışıyorum.
Mektebe rafcbot seneden seneye artıyor. Simdi 250 ye yakın talebemiz var bnnun 200 ür.ll kızlar tenkil edivnr. Hor sene 70 mezun veriyoruz. Tuhaftır, en çok da kızlar muvaf. frk ohıvor Erkeklerin çoğu |?if*lem(e oluyorlar ve bir iki av
Isorra mektebi, - hariçteki terzilerin teş »ikile - terKttdıveriyorlar. Bu yüz. den kavkımız fazladır.
Mektebin. Bakanlık tarafından ve. rllmfş 3000 L. kadar bir nıütodavll smnnv^i vardır.
Bu nılhdar, gördüğünüz işlerle la. yas cflllnce pek azdır.
Toptun Bipar^inJ mueJlimlerln nezaretli altında, son sınıf talebeleri tarafından yupılnıakta ve her talebeyi emeği mukabili biz llcret ödenmektedir. Fakat, biz, bu aradıf, Ücretlerini mezun olduktan sonra vermeyi v«ı bu şu retle, fakir talebeye sermaye temin etım'vi düşünmekteyiz.
Tahsil müddeti üş senedir. Mektebimiz «orta okul» muadilidir, ilerde, bir Enstitü İmline getirm-ği düşü, nüyoruz. Bu da, inşaallah 820 bin liraya satın aidıgnm» Novotnl binasına taşMidıktan sonra, mümkün o-lacalrtır.
Fakir talebenin, hâlen yiyecek ve giyecek İhtiyaçlarını himaye cerM yetimiz ve Kızılay aş ocağı karşıla makta bn arada, 70 talebeye öğle yemeği verilmektedir, tlerde, bu teş Hlâtımızın ponJ91 lyoceğlnl fimld et
işa




► *
>.*
• •
nıekteyinı.»
— Mezunlarınız arasında, şöhret yapmış, bı^ uk terzihane sanıbi, bir kaç İsını verebilir inisiniz?
«— Bunların, çoğu taşradadır, iş tanbul içinde, Raiet Kayalıan, Va-bid Canbazoğiu falan, fiilin vardır,
Buy İhsana şu suali sormaktan kendimi alamıyorum:
— Peki, elendim, diyorum, sizce kadınlar mı, yoksa erkekler mi da ha müşkülpesent oluyorlar Gülüm süyor:
«— Yaşlı kadınlar diyor. Zira bunlar ne istediklerini, hangi mo daya uyacaklarını bir türlü £estl remezlcr.5
Ve birdenbire İlâve ediyor:
(■— Aklıma gelmişken deyivereyim. Terzilik bir güzel sanattır, çok dikkât İster. Bir heykellraşm da bir terzi kadar dikkatli olması lâzımdır. Bilmem farkında mısınız. Taksimdeki âbide de Atatürke giy dirilen ceket —sanki— «tornistanı edilmiştir.
Biraz sonra, atelye şefi İbrahim Orunlunun refakatinde sırayla sınıl lan dolaşıyoruz.
Birinci sınıf hocası Macide Deııl zalp izahat veriyor;
v — Gördüğünüz gibi, bütün sınıfı ufacık çocuklardan mürekkep
İki üç ay zarfında, mükemmel ye tişiyorlar, bunlara, ilik örmesini, ya ka dikmesini öğretiyoruz- Velileri gözlerine inanamıyorlar.»
Dikkât ediyorum, sınıfta 40 lale be varsa, bunun 30 u kız...
Sınıfın en kabiliyetli talebesini soruyorum. Ben bir erkek talebe beklerken bana bir kız gösteriyor, lar. Esmer, 15 yaşlarında, jşıl ışıl göciu bir kızcağız, Süheylâ Sasıman.
İkinci sınıfta, talebelere pantolon vc yelek dikmek, vücut teşkilâtına göre de ütü öğretlliyormuş.. Burada da kiZİar çoğunluğu ele almış, hani hani erkek pantolonu ütülüyorlar. Ayrıca - Mesleki resim* ve «resim» dersi de görüyorlarmış.
Üçüncü sınıfta, geometri, aritmetik, Türkçe, tarih, coıafya, yurdbll glsi öğreniyorlarmış. Selma Sarı, kart ufacık boyu İle üçüncü suijfu) en faal talebesi..
Muallim Reşad Bilici, üçncü sun fa, ceket, manto ve tayyör öğretiyor, 6on derece çalışkan ve zeyi göl rüniiyor. Ayni zamanda senpatik de: . ]
a — Frak Jaket atay da dikiyoruz. Kız talebeler o kadar İstidatlı kİ...Erkeklerden daha çok çalışıyor lar, hayret ediyorum.» I
Hakiki bir terzi olmak istediğini I söyleyen Haııife Trup, iftiharla] diktiği paltoyu gösteriyor. Bakır-1 köylü Beraat Onurun da tayyörü I fevkalâde ...

Mektebin bir de 8 aylık tedrisat yapan «Blçld» kısımda, 3 erkek ta lebeye mukabil 16 kız var.
Mekteb, hariçten aldığı siparişle rl, hemen hemen maliyet fiyatına, pek az bir kârla sipariş atelyesinde dikiyor.
Burada da 16 kıza mukabil an-cak 6 erkek var...

Saatler sonra müdüre, teşekkür ederek ayrılırken, mektebin kapısındaki talebeye yine bakıyorum. «Erkek Orta Terzilik Okulu ve ta lebe adedini düşünüyorum:
200 kız.. 50 erkek..
Balıkesir'den höçftk haberler
Şehrimizde uzun zam (uduu beri büyük bir iş buhranı hüküm sürmektedir. Hariçten kauçuk ltha 11 yeril kundura sanayiini öldürmüştür. Ayakkabı imalâtçılmı ve küçük işçiler Ö aydan beri işsl. diı.
Balıkesir: Ayvalıkta mukim, Husıııi oğlu Süleyman Demeci, sevgilisine söz attı ûlye komşum Bacak Alinin oğlu Laıatmdan başnıa ağır bir cisim vurulmak suretlle ya ralannnş- Tedavisi için kaldırıldığı-Balıkesir memleket de ölmüştür.

Balıkesir: İstiklâl kurarak düşmana
vert-ren ve Bclıkesirin kurtuluşun da bir avuç adamlle büyük fedakâr lıklar gösteren Talât Budakoğlu bu gün vefat etmiştir. Cenaze namazı Paşa Camiinde kılınmış, kalabalık
hastahanesin-
Harbinde çete büyük zayiat

o gunu unutamıyorum
Yazan : Pakize Başaran



Cahld o geçe çok sıkıhyor, sebo birıı kendisine Dilemiyor. Her Uaiue biraz havanın da tesiri var. Bardak tuıı boşanırcasına yağmur yagıy(». hava kapan, gok gürlüyor v elmam sıkıntılı mr gece. Oturduğu kolluk tan kalkıyor. Odanın içersinde bn aşağı bir yukarı dolaşıyor. Ferdeyi aıuuyor. Gokuu gurkmesile pey daıı olan aydınlık onanın lçerisun btısDutıın aydınlatıyor. Bu gete muuaka biraz oışarıya Çıkmayı ve candan bir ahbap bulup konuşmayı, ancak o nııi buu yoı, . yuım Ve vl»
— Canım şimdi ne güne* konup yor ve gülüşüyorduk. O kadar bulu mühlmscmekkî iıaklımum banaşv günü anlat. Cahıd, tereddütsüz
Seni sıkmazsam hay hay.
Mektebi bitirdikten sunru beü E .......kazasına tâyin ettiler. Dra da başöğretmen olarak .... »ku-
la tayin edilmiştim. Panriydh da. rak bir yere yerleştim fakat mum ııun değildim. Kendime d j-na ba-kr bir yer bulmak ve o kazayı gezip nımak maksadUe bir gün sokaç Çıktım. Epey gezdikten soıua kena; mahallelerden birine geldim. Kar şımda bir kalabaiiE gözüme ilişti Yaklaştım. Kadın ve çocuk «ses lerle ağlamalar, hıcavıklar kuiag ma geliyordu; Merak ettim.
— Ne var kuzum buruda, Ağlaoıg kızarmış güzlerinden anlamlan ya^ lı bir adam.
— Allah Ra hinci eyJeye. zavalb Kâz-pn bey öldü. Ve arkada khns( siz. üç yavruaüe yakuz başına, ah sini bıraktı* Bhader olum Ailıunı. emri, ya kalanlar, ya bu zavallı ya» rular ne yapacasiar, kime sığma caklar, hiç kimseler.» yok. kenarcı beş kuruştan mevcut değd. Kah...-11 .saglıgmda söylerdi. Uşaktan .. akrabaları varmjş. f akat k indir, rededir kimse bilmiyor ZavaEı rucaklar.. Bozunu .yice niürme.... ti ki kapıdan bir u»but çıkenyoru dı. Arkasından ççmk sesleli gri yordu:
— Babaeığjm, imbarjğun bizi k m_. bırakıp gidiyorsun gitme bab; cığm... Ve en büyüğü dokuz yaşı, da kadar tahmin ve ismimi
de ^*Tten o'dugv çocuğu Tabuda adetâ nl şekilde babastaın bağırıyordu işte c-‘. evden boğuk bir grt ..u.ion ses; liyordu.
Yayalık y^l dönu.nu
Geçtiğin yolara u:x
s
geri almak
a.v.aütuı-b.raua ku«
kalbime y: dıı; doluyu ini da çıçc ier .soluyor x ayrıl m j. kedilerine,
kimden birlsile
korku-rande-
canım,
ha par biliyor-
zaman ıçıi'omm Sıkınlum-emeceğini anlıyor. KaUcı
>unu giyiyor, yukalarım fciu kaloıtıyür. Şapkasını
AiVvuierinı giyiyor, şemsıyesuıı aı.p uıŞiuıya çıkıyor.
A>*.?arma gonnüyor, So
kjKlarclj henitn İnmen İnç Kimse yok gıul. Tıumvay vc taksilerin gürültülerine arasıra guK gurült mü de karışıyor. Yoktan gtçeıı bir tay. siyi aurauruyur, içersinde .bir karar tı var.
— Ooo, Cahidciglm.. Bu ne teta-düf, nerelerdesin yahu, vallahi sc ni okadar göreceğim gelmişti ki:.. Cahıd şaşırmıştı, Karşıcında en çok sevaıgı MTKauaşı Nurevuni görünce çok memnun oluıuştu. Nasıl memnun oimatma, zaten evden çıkarken sevdiği hır dostuna rastıanuiK ve o nunla dertleşmek istememışımıydi:
— Nuretuncıgim, Bilemezsin ne kadar memnun olduğumu seni go rünce, sevdiğim bir dostla konuşmağa o haclar ihtiyacım var ki, hem ne Kadî r oldu hız birbirinizi gurmo yeli. On beş sene var değil mı? iki arkadaş tagfüde nararetlı hara retll konuşmağa başladılar. Araba Galatasaray a gelmişti. Cahld:
— Nurettin, hayaı gel seninle şu gazinolardan birine girelim de u-zun uzun konuşalım^ dedi Nurettin:
— Cahîdciğlm, ben yarım saate kadar evde bulunmalıyım. Yarım saat şerrinle kalabilirim, dedi.

Cahld şnsfrnuşto, arkadaşnun bu ya nm saatten fazla yanında kalma masına ?ebeb ne olabilirdi. Merakla sordu:
— Ne o Nuı ettin, yorsun, yoksa yine vünmü var;
— Ne randevusu
don var tabii hem kiminle musun?
— KiaJnlr çubus *öyle merak e-diyorum.
— Kiminle olacak sevgili kanm ve yavrumla. Cahld sevindi:
— Demek evlendin, vallahi aşkol sun sana htaı halâ tembel tembel duruyornc, nasıl bari mesutmusun, yavrun güzel mİ, kkne benziyor. Nurettin sana henzediyse her halde çok güzel bir bebektir, annesini tanımıyorum ama.
— Yavruna Ersanını tıpkı annesi. Bana hiç benzemez Oahid,
Burada fazla konuştuk, on beş dakikası gitti, haydi gel girelim şu raya.
iki arkaiıa® memnun. Bir gaziyo ya gLrdi’er Gazino dolu, Saz güze) bir fasıl çalıyor. Söyle kenar biı masaya oturuyorlar. Garsona İki sı cak çay söyleyip konuşmalarına de-vaan ectyorlar. Bir ara.
Aylılık Yıl Dönümü, Kalbime ya* din doluyor, Geçtiğin yollara baklam da çiçekler soluyor, Ömrüm.m har günü sensiz bana hlaran oluyor, Geçtlfe.ı .ollara bakım da çiçekler soluyor.. diye bir şarkı başlıyor. Cahld biı-| • den bire değişti. Yüzünü bir hüzün kapladı AulaşıhyÖr- Nurettin mc-i rakla:.
— Ne oldun Uahldciğinı. birden bire, nen mr. Cabidin üzüntü ve yçisden gözleri dolu dolu olmuş, a-detâ etrafım göremiyeeek bir vaziyette:
____ Nü.-- t ııciğını nerede, bu şar kıyı duysam bana öyle acı bir günü hatırlafıyor kİ, İmkânı yok unuta rmyormn o aünü. O yavruların:
— Babacığım, bizi bırakma, bizi b.rakıp g.tme,
Diye hıyktra hr.kıra ağladıklarım bir tüıi’i ı .u uta iniyorum Nurettin şaşırnuş dm vaziyette.
. ı» w . B.II. .
bir inşa: kütlesi cenaze merasimi ae İşlhılk etiiüştlr İstasyon mey-danınd. «tobüse konan naaşı takl ben vu'i taksi ve faytonlar hal kı asri mv/uılığa götürülmüştür. Ke deril ailesine vc BalIkesirlilere baş sağlığı dl’erlz
' 'A
Bahkesiı Cezaevinde büyük bir kavga ç.kmıştır. Ölü ve yaralı oldu ğu söyle ı nekte lsede, Emniyet tet biri olarak cezaevine hiç bir kimse ziyaretçi dahi, ziyaret günü olduğu halde içeri sokuhnamaktadır. Hâdl sc mahalline C. Savcısı giderek tah klkata başlamıştır. Cezaevi polis ve jandarma kordonu altındadır-
*
Oradan çok mih t-ss;
tına. Düşündüm yardım edebilir din. Aldığım n aş ancak kendim, .carı edıbiln Aradan bir hafta •-..aıaç jjeçm; Her gece onları, ya-> ve za
lı khnsesiz kalan kan.n, düşüm, dum. Bir gece aklima güzel b. kir geldi. Gidecek e railerinden oda isteyecek ve ‘orada tpn. Bu vesile İle keadiierLne bir yardımda bulunabiLrjm. ümıdıle t es i günü doğruca eve doğru(yoUc dım. Kapıyı çaldım, içeriden bir t kek sesi.
— Kimi istiyorsunuz, dedi. Kiıı soracaktım, derhal Antenin ismi a. ' hma geldi.
— Geçenlerde babalan ölen Av tenleri istiyorum dedim.
— Onlar bir gece aniao kaybo’ dular. nereye kimiıu*. niçin kim bUmiyoK dedi. Ve kapuyu kapat Donmuş kalmıştım, çok aradır hiç bir yerde izlerini bulan,adım işte Nuretcinoiğim o gun bu güı bu şarkıyı işittiğim zaman kalbimi en hassas yerinin sjr.tedığım a., yorum. O giınü unu:emiyorum. ( günü .unutamıyorum.
Nurettin bn hikâyey? gayet d! katle dinlemişti. Crhıd anlatırk ara sıra, içini çekiyor gömeri dol yor, hazan gülümsüyordu, hühaye-bittikten sonra Cahide
— Hakikaten acı bir günmüş ' Demek şimdi o ailenin nerede ol duğonu ve kiminle birlikte kaybe. duklarım meruk ediyorsun, sana ( na anlatsam memnun oturmuşu Cahldin İri siyah götleri uiish* •» büyümüş ve parlamıştı
— Neler söylüyordun Nurefi Nasıl, sen biliyorınusun Allah ■ na çabuk sSyle.
— Şimdi o aile benim yanım ve Ay t en de benim kor m. evet nlm sevgili kanm oldu o şimdi, hld, utanmaksa kalkacak Nuretb boynuna sarılacaktı.
— Bu ailenin yalnu Kimsesiz k dıklanm öğrendim.. O zaman! malum ben de senin gibi henüz ! yata yeni atılmıştım Annem de ni ölmüştü. Kendlleriıfe uzaktan r * raba olan bendim. Bir gece gilt» ve kendilerini İstanbula gelen i vapurla getirdim. Gün g^çtikço « ten büyüyor ve serpiliyordu Tri îâ gözleri, safı Hile saçları j sum yüzü ve daima çekingen Ur larlle kendini bana ıbüyüklenaî Ona âşık olmuştum. İşte boy’ v şimdi benim kanm oldu. Haydi g* şimdi seninle bize gldr’lm. Ayhîr da görürsen âşık olac*? m tanned yorum.* Hem bu gece Ayton güz bir ziyafet tertip etti. Bu ziyafptt senin de bulunmanı iterim.
İki arkadaş memnun, kol kul gazinodan ç ktılar. Dianda sar nak halinde yaftan ’/aftnuru. gök o gürlemesi ve rüzgârır oftultusun hakiki bir bahar gocai telakki ed rek karanlıklara da’diar.»





Yen'! sabah
fırkalar naşı
*
.4
(Enûr) ve (Emirübniiminin) tâbirleri midir mu —
— Aliye biat olunuyor —
Dedikodu yeniden başlıyor — Alinin siyaseti nin ahlâkî yüksekliği
56 __ ______
YazantRl. RAİF OSAN •««■■m
— Nasıl bulabilirnnv bu kadar pa-^yı toptan kim bana verir! Alı, diyor, Muaviye olsaydı bunun için beti sıkıştırmazdı. Hele Osman sag ol-çaydı, hepsini de bağışlardı.
Arkadaşı:
— Alinin reyi öyle değildir. O; hazînenin bir tek dirheminden vazgeçmez. Sen paranın tedarikine bak. başka türlü kurtuluş yolu bulamazın!
Deyince, Maskala: çaresiz kalıyor ve geceleyin firar ederek soluğu Mu-avıyenin yanında alıyor.
işte bu vak’adan anlaşılıyor ki, Ali ne müsamahaya yanaşıyor, ne de zamanın icablanna uyuyordu. Ebû Bekir; nasıl (zekât) vermiyorlar diye Redde harblerini açtı ise^ Ömer; şarab içtiği için oğluna Haddi şer’î mrdurdu ise, Ali de Beytülnıali Mtlsliminden bir tek dirhemin, şefkat ve insaniyet maksadile de olsa, mevzuunun gayriye sarfına göz yummuyordu. Halbuki, insanlar; artık eskisi gibi sözle ve iyi Jümck göstermekle idare olunamıyor. icabına göre cebir ve şiddet gösterilmek, iktizasına göre lütuf ve ihsanda bulun-’ mak lâzım geliyordu. Böyle -olunca, Muaviye ortaya atılnıasayd^ belki başkalar ihtimal ki, Anır lbııilâs bu dâvaya kalkardı. Umeyye büyüklerinin ise, kendilerine mensub bulun-mıyan her sahibi huruca karşı çıkacakları muhakkak olduğundan, yi ne de harb ve ihtilâlin önüne geçilemezdi.
Sözlerimize şunu da eklemak gereklidir; Ali; Ebu Bekir yerine seçilmiş olsaydı onun tuttuğu yolda i-daıeyi başarır ve ayni muvaffakiyetlerden, belki de fazlasını göstermekte güçlüğe uğramazdı. Ömer’den önce makama getirilseydi ondan Ja geri kalmazdı, amm?| Osmanın yerine İntihab edilmiş bulunsaydı vShdet


Bütün İstanb’Jİu nrşgji eden fırla
(Bajtarajı ı hicıdsj yündeki köşkümüzde yoktuk. Kış olması hasebiyle Istanbula inmiştik, fakat her nedense onlar köşk te kalmağı tercih etmişlerdi. Oğlumla gelinim arasında son zaman larda geçimsizlikler zuhur etmişti.






O, gece...
O meş um gece evde saat 2 ye doğru telefonun .sesiyle uyandım. Telefonda konuşan Betüldii:
‘ — Alâcddin vuruldu, henüz kendisini biliyor. Yetişilirse kurtulur dedi. Dünya başıma göçmüştü.
( —Orada, civarınızda bulunan Dr. Sabahaddini çağırın icabeder-se hastahaneye kaldırın dedim. Biz de hazırlanarak evden çıktık.
Karaköydcn kiraJadığımız nıo-törle Havdaı paşaya geçtik ve has tal.aneye gittiğimizde Alâeddin de ümid kalmadığını söylediler.
Nîhayet yapacağını yaptın ıur?
Evde Behil rlc karşılaşınca refikam kcııdİFİnn:
— Nihayet yapacağını yaptın mı? diye çıkıştı, Bettil de bana d’inerele:
( - Aman lıeııi ezdirmeyin! dedi. Alâeddinin odasını gözden geçirdiğimizde, her zamanki gibi ertesi sahalı erkene»? giyinmek üzere elbiselerini yerleştirmiş oldu ğıınu, adeti veçhile komodin (ize-rinde, yanva bölünmüş sigarasını; ssJmhleyin kalkar kalkmaz içmesi için ağızlığa takıp hazır bıraktığını, saatin de gene her zamanki gibi karşısına kovduğunu gördük.
0 gece Be tülü karakola getirdi! *r, biz de JBeçiktaştaki evimize , döndük. ı
Bıı bir cinayettir!
Ertesi sal«»h hastalıane idaresine telefon ederek başhekimi aradım, bulamadım. Onun yerine telefona çıkan zata:
;— Bu bir cinayettir, AJâeddi-, nin öldürülmüş olması göz önünde tutularak hareket edilsin dedim. Cesedi belediye doktoru Salih Ha şinı muayene ettikten sonra morga kaldırılmasına lüzum görme-den, hafetaliHiıede kafatasını açmış Inr ve içinde kalan kurşunu çıkarmışlar. Bu kurşunun AJâeddinin tabancasına aid olduğunu müşa-hadc (•tmişh r. Sonra cesedi bize teslim c-ltilvr. ;
Vak’a c« revan ettiği sırada Be-vatan hizmetçi -------------------------- .lalıer-J e de
yor-
tü! bitişik odada
Nine ile bahçıvan Osmauı lıal dar .'•tmcnıiş. Hattâ Hükrli\
• e
odaya girdiğinde Alâ» ddiiıi gan göğsüne kadar örtülü ve iki ■ elini karnına doğru uzatarak bir-l
— Ciddi bir tehdid Talha ile Zübeyrm duru-Ali-


çok valili ar-


Ali’nin em-

ve asayişi ne dereceye kadar tem m edebileceğine kesin bükmolunamaz. Osmandan sonraya kalması ise, o-nun için bir yetkisizlik deği’j. sadece talihsizliktir.
Ali’nin alılftkî yüksekliğini açık göstermek itibarile Mısır sine verdiği (Menşur) dan bazı çaları buraya” geçiriyoruz:
(Eesmele) den sonra; cBu; Allahın kulu Emîrilmü’minîn ridir > hitabile başlı yan Menşurdaki tcnbihlorden bir lcısnu şu yolda özet lenebillr:
( Allahütaâl.V^ bağlanan ve o-mın azamet ve teibriyalığmdan korkanın; Allah: eline yüreğine ve diline kudret ve kuvvet ihsan eder, yardımile onu azi2 kılar. Şehvet ve nefsant ihtiraslarına yönelmekten kendini koruyanlar: kötü emir olmak dunımıına düşmezler......... İmdi,
bilesin ki; senden önceki emirlerin uygunsuz işleri; simdi halka ve sana nasıl fena göı iinüyorsa sen de on’Arın yolunu tutuğun halde senin de ayıhlânacağını ve suçlandınlaca- . £ını unutma da halk arasında senden iyi ymrotîe söz eeçvnesini sağlamaca eahş Senin için en sevimli kazanç* ivi i$lor başarmak olsun. Bu da ihtiraslarına hâkim olmak ve nefsinin •«teklerin* karsı hasislik göstermekle kabildir . Oranın hal- j ki: e(>nin din lcar(1e»lerinle bizim tabiiyetimizdeki gayri müslüıılerdır. I Ve bu adamlar yaradılışta tizlerle eşittirler Onları muhafaza ve haklarına saverı göstermek gerektir. O-labilir ki: halkdan birinden istivo-rek. vahııd yanlışlıkla bir yolsuzluk ı ve kabahat zuhur eder. Bövle olun-1 ca, onlara karsı AHahütaâlâ’nın kul, *Iarı bıkkındaki muamelesine uvtrun lnk çöster, af ve safh ile mukabele eyle.
V
f Devamı var)





m : | leştirrrınş vaziyette görmüştür. Bütün bunlar hâdisenin bir cinayet olmaıı ihtiınaiirâi kuvvetlendirdi. Savcının da o tıkşaın değil de ertesi gün gelerek delilleri tam teebit edememesi yüzünden adli makam lara müracaat ettim. I
BeîfH katildir
Hâdisenin bir cina.vet ve Betti- j lün de katil olduğunu gösteren deliller saymakla tükenmez. Bizim kafi kanaatimize göi’e bu intihar değildir. Kanaatimiz Alâeddinin karısı tarafından öldürülmüş oldu) ğu yolundadır, öldürdüğü zaman üzerinde, ertesi gün muamelesi ya
pılmak üzere 25 bııı liralık bir çek ; buiunmnştur. Bankada çalışan oğ' lum eğer intihara karar vermiş olsaydı bu çeki üzerine alır mıy- I di? H^m niye intihar etsin ki? ’
Vaka günil Alâeddin arkadaşla-riyle birlikte vapurla Haydarpa^a-ya geçmiş ve onlardan ayrılırken ertesi günü sabah saat 8 de buluş mak Üzere sözleşraiştir.
Bütün bunlardan başka Alâeddinin esrarlı bil’ şekilde ölümünden sonra Betül bir komiser muavini ile nişanlanmıştır. Bu ve buna benzer deliller Alâeddinin. karısı tarafından tasarlanarak Öldü rüldüğü kanaatini uyandırmıştır.
Alâeddin Psikopat değildir!
Diğer taraftan Alâeddinin psikopat ve melânkolik olduğu iddia ediliyor ki, bu tamamiyle yalandır. Oğlum sadece 15 gün ciğerlerinden rahatsız -olarak yatmıştı. Katiyen başka bir hastalığı yoktu. Bu genç psikopat olsaydı çalıştığı müessese kendisine 25 bin liralık çeki tevdi eder miydi? Bütün bu iddialar uydur madır.
Senihi Yrüten ne diyor ?
Ben şati3ima gelince bu nereye verdiğimi, vereceğimi

paralan
i veya venftek ıatedigimi yakın zamanda yapacağım beyanattan anhyacakmınz. Eğer biz bu kadarcık para yâııi 5,000 Ura ile kendimizi bir kah raman gibi göstermek he verine ka-pıbyornak. benim şahsan memleket dâvalar*, için binlerce hralar vermeğe dalma hazır olduğumu efkftn U-mumiye gayet iyi bilir. Bu prensip mesekeidir. Herkesin kanaati ayrıdır. Balkanımızın böyle söylemelinde elbette ki bif aobeb vardır Bunu ben de merak ettim, Eiz Milletvekilleri 3500. liralık kahramansak bunun hiçbir kıymet! yoktur.
Daha şahsî kaaar-thnl sorarsanız ben genel kurulun verdiği kararlara


(Baştarafi 1 incide) tik ve Akdeniz filosu kumandam Amiral Connally’yl ve Amirallik kur may heyetinden visamiral Honder-son’u kabul etmiştir. Kral Amiral Connally’yl birinci George nişanının büyük eallb rütbesini ve Amiral H( n defona da ayni nişanın Grand Of-ficir rütbesini vermiştir
GRtSWOLD BİVGA7AYE NİÇİN GİDİYORT ’
Kahire. 14 (A.A.) - Yunanistan-daki Amerikan heyeti
balkanı Dwi«’ht Griswold dün Kahirevc gel-mistir.
Uçaktan inerken yaptığı beyanatta Griswnld. cYunantefana gönderilen; keçi ve koyun sürülerinin sıhhat du- • 4 « »A A- _ TMm/YöoL


rtımunu tesbit etmek üzere RirurAZi-ye gitmelete olduğunu ’ söylemiştir.
Bu sabah Mısır basını Amerikan •heyeti baskanının beyanatını biraz şilbhe ile kavşılam’ştır.
«Jounnal d’Egypte> gazetesine göre. Griswold’in seyahatinin hedefi. Trablusşam yakınında bulunan ve Yunanistana iaşe taşıyan uçaklar 1-çiıı son zamanlarda Amerikalılar ta-rafından üs haline getirilmiş olan Mellaha hava alanını teftiş etmiştir., GRİSWOLT)’VN PVT VNAIHADIĞI
ASKERİ TOPLANTI j
Atin'-ı 15 (A.A.) — Atina ajansı bildiriyor: Hükümetin yayınladığı resmî bir tebliğde şöyle denilmekte-dir:
Başbakan Sofulis. Başbakan Yardımcısı ÇaJdaris ve ilerili Bakanlar , buerün İneri İtere Büyük Elcisi Sir Clifford Norton, Amerikan maslahat guzan Raukin, Amerikanın Yıtnnnls tana vardım heveti şef yardımcısı Ber’rv ve Grisvvold’un müşaviri Mof-fat île askeri vaziyetin arzettifi muh telif durumları tedkik için bir toplantı yanmışlardır. Toplantıda Gris-wold bulunmadığı için kendisine Moffat vekâlet etmiştir.
Bu görüşmeler esnasında âsilere karsı girişilen mücadelede gerekli tedbirlerin alınması için Yunan yetkili makamlarile AmerLkanın Yunanistana vardım heyeti şefi ve Amerikan - İngiliz askerî heyetleri arasm-
lıür münakale ve altına almakta-
batı arasındaki
obn lyaca ğın ı söy liye-mikrop harbine işaret
Birleşik Amerikanın,
Eisenhovver’in son raporu (Baştarafı 1 incide)
lâlleri, diğer çeşitli müstakil milletler arasındaki ticareti emniyet dır.
Eğer doğu ile
bu en eski geçit yeri duvarla örülürse. sonuçlar anî ve felaketli o-lurdu.
Doğu yarım kürresinin kalbgâ-hında bulunan dostlarımıza doğrudan doğruya yardım edemiyeccğiz, zira hava ve deniz yolları kapanmış olacaktır.
Devamlı banşm İktisadî temeli olan ticaret, sekteye uğradı.»
General diyor ki: .
(— Dünya vasiyeti o kadar ka rışıktır ki. bir tek münferid hareket şimdiden bir çarpışmayı doğurabilir ve çarpışma bir defa doğduktan sonra, harb, nâzik bölgeler de yeııi yeni sınıriar asar ve bütün isteği barıştan başka bir şey olını yan diğer milletleri de sürükler.» General, milletin savunması i«-çin bat» vurulacak İliç bir tedbirin fevkalâde rek atom etmiştir.
General,
ilerideki lıarblcrde muhakkak olarak rol abcak olan harb vasıtalarına karşı dalıa uyanık davrandığını işaret etmiştir.
(— Nakliye şebekesi kapanırsa, şehirde oturan ve gıda yet işti remi yen milyonlarca şehirli bir kaç haf ta içerisinde ölür. Pittsburg, Birmingham (Alabama), ve Gari (İndiana) bölgeleri tahrib edilirse sanayi paydos eder; Vaşington, Nevyork ve diğer başka merkezler ânı bir taarruza uğrarsa millî hayatımız felce uğrar. Mikroplar hasadımızı mahvederlerse, bir yıldan fazla dayanamayız. >
General Birleşik Amerika kıtasını korumağa muktedir askerî bir müesseseuin teşkilini istemektedir. Bu böyle bir tesis olmalı ki, Amerika ani bir taarruza uğrarsa, düşman üzerlerine derlıal mukabele edilebilsin.»
Generalin atom lan düşüncelerine gövlemistir:
• -*
«— Bu raporu
bölgeye atılan atom bombasına kargı daha hiç bir korunma usulü bulunmamıştır. Mıuımafih bu silâhın tesirini tehdid eden bazı unsur laı vardır Meselâ, bu unsurların birincisi, kullanılabilecek olan bom baların sayısıdır. Harb gücümüzü iptal etmek için muazzam bir stok mevcudu icabedcr. Diğer taraftan b« bom bam ti geleceği meaafe de göz önünde bulundurulmalıdır zi-

harbene dair o-gelince, şunları
yazarken, bir
- . ---- ------ ------- . --------L
bojTiurnu eğmekle beraber ayni mlk dar parayı mâliyeye iade edecçğirnl şbpdiden size bildirmiş oluyorum.»
Haber, aklığımıza göre Senihi Yürüten* bugünlerde kendi otomublUe-rile köylerde bir tedkik gezisine çık mak İçin hazırlıklara başlamıştır.
da mühim slvosl meseleler üzerinde gerekli tedbirlerin abnırnsı İQin mü. temadi teman ve noktai nazar teatileri yapılmasına ekseriyetle karar verilmiştir.
Görüşmelere! •?, bundan başka, Ame rikan heyefeüe İngiliz heyeti ve Yu-nan hükümeti arasındaki münasebetlerin şekli de kararlaştırılmıştır.
ÇETECİLERİN MAYINLADIĞI YOLLAR
Selftnlk, 15 ı.vA) — Yunanistanın kuzeyinde yollar ve demiryolları geniş ölçüde mayınlanmakta ve çete-lerfn taarruzuna uğramaktadır. Son aylarda bu taarruzlar arttığı için kara nakliyatı bugün yarı meflûc va ztyettedir.
Harb esnasında pa t izan! ar tarafından dağla i da gizli depolara saklanan Alman Roller ’ mayınları Trak yada ve Makedonyada âsiler tarafından kullanılan en mühim ve tesirli silâhlar arasına girmiştir.
Bu mayınlar yüzünden bu iki mühim bölgede normal seyrüsefere her gün yeni yollar kapanmaktadır. Se-lânikten doğu, kuzey ve batı istikametlerinde giden ve bu mühim limanı yvecek ve tütün yetiştiren Makedon ya ve Trakya bölgelerine bavlıyan dört büyük yoldan biri çetecilerin kurdukları son pusular yüzünden sey rüsefere tamamen kapanmıştır. Diğer üç yoldan ise ancak zırhlı otomobillerin ve kamyonla nakledilen kıtaların 'himayesi altında geçmek mümkün olabilmektedir.
Diğer taraftan çeteler demiryollarına karşı taarruzlarını tedricen fakat ısrarla teksif etmekte ve Trakya da Yunanistan Türkiyeye bağUyan hattı ciddi hasarlara uğratmaktadırlar.
Mühim hükümet kuvvetleri bu hat tı korumak için civarda yerleştirilmiştir.
Batı Makedonyadaki yegâne Selanik - Florina hattında nakliyat ta-mamile durmuştur.
Selanik - Aleksandropolis hattı ci varma yerleştirilen Yunan kuvvetleri bu hatta gece gündüz nezaret etmektedirler. .



ra katedilecek her mil. merminin tesirini azaltır ve bu bombayı taşı-yah vasıtanın tahrib edilme ihtimalini arttırır.»
Eiscnhower dedi ki:
»
«— Modern harbde en mühim rolü hava ordusu oynıyacaktır ve deniz ile karadan desteklenen bir hava ordusu düşmanı harbden çekilmeğe mecbur edebilir. Fakat her hangi bir plân olursa olsun, temeli, kuvvetli ve kudretli kara ordularının ilerliyerek kara üslerini kalabalık bir kuvvetle ele geçirerek wgal etmektir.-
General, şimdi kongre tarafın-dan görüşülen ve bütün Amerikan gençliğinin askerlik terbiyesi görmelerini istiyen programı destekle mistir.
Geneıa l. Amerikan ordusun un kuvvetinin yüz bin kini noksan olduğunu ve modern silâhlarla baştan aşağıya teçhiz edilmediğini açıklamıştır. . 1
Eisenhovverin son sözleri dünya için barış temennisi olmuş ve Birleşmiş Milletlerin güttüğü gayele re inandığını eklemiştir.
Amerikanın bi\il müdafaa teşkilâtı
Vaşington: 15 (AA.) — Amerikan sivil müdafaa bürosu daimi bir müdafaa idaresi kurmak üzere sivil müdafaa birliklerinin der-, lıal ihdas edilmesini tavsiye etmek, tedir. Büro, 15 ay süren inceleme lerinde, İngiltere, Almanya ve Ja-ponyada tatbik edilen usulleri göz den geçirmiş ve müstakbelde vu-kubulacak bir harbde Amerikan sivil müdafâa teşkilâtının kuvvet-! li bil' hücuma karşı kâfi derecede müessir olamıyacağı kanaatine var mıştır. Büro yayınladığı raporunda, Amerikanın daha senelerce müddet kendi güvenliğini müdafaaya hazır bulunması lâzım geldiğini de belirtmektedir..

I
Sadık Aldoğan’ın Bayara cevabı fBoyfara/ı 1 incede) kân clmıyan bir durum vardır. Ben, yubvğuma ilâve etilen 1500 llı^yıl Kız.leya, Örtende fazlasını da lıe.- ay Vciem Sava? D. rneğlne v. nneği ten sib eltim. Celûl Payar ve k-îR'l’^ne pare »an tevdi eden arkadaşlar ne karar vercsek’er’.ni düşünedursuniar, ben şahsan bu git! işlerde hiçbir Um oe ile ne mü?axer( ne (le kimseden ak’l ve emir almağa tahauımill edemiyecek jaı: dılıştay.m. Bence varlıklı bir insan için fedakârlığın en kıymetsizi para Bu hvsnsta mUuataka bahis nn v oluna Aldoğan tütün varlığın fedaya hazırdır v
NtlIAD EKÎME VEVAĞ
Sfdılc Aldoğaıdon, dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmaması hususunda Mcc t‘t * cereyan c(l*ı mü-zakcı eler sırasında Nlhad Erim tarafından sarfedilcn; -Ben burada Baldık AMotsnı müdafaa edecek de.^
feclak&rt’ğuiır.
zuu da
SAYFA T ®
Alman-Rus
münasabetleri
-----------------o------- Tanınmış ingiiiz jorumcusu EWER’ın şayanı dikkat b r yazısı
Londra, 15 (A.A.) — cl939 - 1941 devresinde Nazi - Sovyet münasebet-leriö» başlıklı bir yorumda Evver ezcümle şunları yazmaktadır:
Ele geçirilen Alman vesaikinin A-merikan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanması hakkında Sovyet Haberler Bürosunun acı yorumları esasen beklenmekte idi. Zira, bu vesikalar, Sovyet liderlerinin bütün dosya ve ki tabi ardan silinmesini arzu ettikleri bir devir hâdiselerini anlatmaktadır. Bunlar arasında bilhassa Moskovada kaleme alınmış ve Molotof tarafından imzalanmış olan 1939 andlaşınası gizli protokolları da vardır. Bittabi Rus yorumlarından bundan bahis bile edilmemektedir. Rusların yorumu bir nevi karşı hücum olup, 1933 - 39 devresinde Nazi Almanyasının mütemadiyen Fransız İngiliz hükümetleri ve Amerikan ser mayedarları tarafından desteklendiğini ve buna Rusya tarafından mütemadiyen karşı konduğunu iddiaya matuftur. Bu, tarihi tahrif etmek, tir, tarihi tahrif ise siyasî balcımdan her zaman tehlikelidir. Üstelik Rus-larınki bu zamana kadar olanların en tehlikelisidir, vak’a şudur ki, Sovyet
1933 ten itibaren mütemadiyen ciddiyeti^ Nazi Almanyasile sıkı ve dostane münasebetler idame ve kişaf ettirmeğe çalışmıştır. 1934
komünist kongresinde demişti: Mesele Faşizm Rusyar faşist İtalya ile Almanya-ile de Çok iyi
görülmüş Tarihî hükümeti, ve
in-
o-
cak ayında Stalin şöyle de değildir, olduğu gibi
münasebetler tesisine lıazndır.
1933 te de Molotofun ifadesi şu idi: Alman yoldaşlarımızın ıztırabuu acı ve takdirle müşahede ediyoruz. Fakat biz Mars’cılar, harekâtımızda as la hissiyatımıza uymayız. Almanya ile daha iyi münasebetler tesisini arzu ediyoruz.
Yine Molotof 1935 te »Almanya »le İyi münasebetlerimizin devamından başka bir arzumuz yoktur ve 1936 da da yine. Sovyet Rusyamn Almanya ile iyi münasebetler idame ettirmek arzusundan bahsetmişti. Bütün bunlar esasen malûmdu. Şimdi, yeni vesikalardan öğreniyoruz ki, Sovyet hükümeti cHitleri teskin, yolunda sarfettiği gayretleri bazan çok ileriye götürmüştür. Yine biliyoruz Ki, 1931 ocak ayı tarihli Alman - Polonya anlaşmasının akdinden evvel zaman zaman Sovyet hükümeti Alıuan-yaya bir ittifak teklif etmiş ve fakat Almanya bunu reddetmiştir. Ber lindbki Rus maslahatgüzarı bunu 1939 mayıauıda Alman Dışişleri Balarına sitemli bir câ ile hatırlatmıştır. Bu itibarla, Sovyet hükümet^ 1939 da akdine muvaffak olduğu anlaşmaya her zaman taraftar olmuştur.
Bu hâdise âni bir inkişaf mahiye ti göstermemiştir. Bu hal Münih devresinde bile dayanan ve halâ de vojn eden eski bir siyasetin netice sidir.
Bugünkü Sovyet siyaseti tıpkı 1933 deki gibi hissiyatın veya kleo loji mülâhazalarının tesiri altında değildir. Stalin bunu 1934 de şu söz lerle ilân etmişti:
‘Sovyet’.er Birliğinin gerek nıâzi de. gerekse halde tek istikameti iına ve dalma Sovyetier Birliğidir. ■
Bu vakıanın bütün dünyaca anla şılması, bugünün bütün ınilleticra rası durumunu anlayabilmek İçin iki şarttır.
1939—41 devresine ait vesikaların yayılması İtile olmazsa Sovyet siya setinin hakiki mahiyetine dikkât nazarları çekmiş, yani bu siyasetin hissiyatla hiç bir ilişiği olmayan bir kuvvet siyaseti olduğunu anlat mıştır- 25 yıl müddetle bu hep boy le olagelmiştir. Ve Almanya ile -sin sice yapılan «nüfuz bölgesi•> anlaş ması da bunu pek İyi gösterir. Bugün için, Sovyet diplomasisi, vaki alan. Rııslarm Demokrasiye dost, Emperyalizme düşman olduğunu i-fade eden bir taktın laflarla kapat mağa çalıyor. Fakat biz, Sovyet lerln resmen beyan ettiklerinin er kasnıda gizlenen hakikâti görmez sek büyük bir hatâ İşlemiş oiu.uz. Rus propagandasının «Faşizm ile mücadele den bahsettiği bu devit de, Stalini Ioerde «Rusya için meşe le Faşizm değildir., demiş olduğunu hatırlamak pek önemlidir.
ğlnm. Zira kendisi buradan bir Füh-1 rer taslağı gibi sîzlere akıl vermiştir» cümlesine ne diyeceğini sordum, şu cevabı aldım:
—■ *Bon bu adanla no konuşuyorum, ne de ona cevab veririm. Beni kendisi Kükre- olarak kabul ediyor. Demek ki Führerlnl değiştirdi! Al-doğanın köle kullanmak âdeti rhğd-ı dir. •
Ekrem TLunı.ı sözlerine g»dince bunları ben kabili hitab bile görmüyorum.»
Müzeler idaresinden soruyoruz: “Ayasofya mutemedliğine tâyin edilecek bir adamınız rnâdemki mevcuddu, o halde imtihana neden lüzum
I-Ier hangi bir münhala memur ta ylnl kararlaştığı ve imtihan progra -mı hazırlanarak ilân edildiği halde sonradan bir mültpmesi kayırmak maksadlle imtihan neticesinin nazarı itibarc alınmadığı sık sjk görülen va kalardan olmakla beraber bunun en son misalini müzeler idaresinin verdiğini, bize gönderilen bir mektubdan anlamış bulunmaktayız. İşin hakikatini müracaat sahibi kadar biz de me rakla öğrenmek istediğimizden aşağıdaki mektuba verilecek cevaba inti zar ettiğimizi de ayrıca kaydetmek is teriz. Mektub şudur:
Yeni Sabah Gazetesi Yazı İşleri
Müdürlüğüne;
Yüksele tahsil gören oğlum M. A. kay, gazetelerle ilân olunan (Ayasof ya müzeler müdürlüğünde münhal i mutemedlik) müsabaka imtihanına iş tiraki kararlaştırmış ve kanuni evsa fı haiz olduğundan dilekçe ile müra-caat etmiştir. Dilekçesi Ayasofya mü zeler müdürlüğünde 61 numaraya ka I yıdlıdır. İmtihanın 11/2/948 günü ya-| pılacağı ilân edildiğinden müsabiklar o gün saat 3 de Eminönü Halkevinde toplanmıştı. 120 talibden 80 i her han gı bir mazeret dolayısile imtihana gir i
inekten vaz geçtiği için ** istekli im lâ sokak 1/4 Yeni Dünya apartmanı tihana iştirak etmiştir. I ziya Siier

Rusyamn

Kızıl orduya casuslardan korunması ihtar edildi
ı
I
Moskova: 15 (AP — Bugün Sov yet silâhlı kuvvetlerine Ingiliz ve Amerikan casuslarına karşı müteyakkız bulunmalar tavsiye edilmiş tir.
Sovyet ordusu organı Kızıl Yıl-dızo ın bir makalesinde ezcümle şun lar yazılıdır:
«Sovyet milletinin hürriyet ve ba ğımsızlığını gaspetmek isteyen düş manlar mevcuttur. Bolşevik Parti sİ keyfiyeti millete hatjrlatır.v

D. P. Üsküdar İlçe kongresi yapıldı (B(utaraj\ 1 tncıdtJ olduğu halde, işi böyle tertipleme si, biraz da keyfi şekilde halle kal kışması, sızıntıyı mucib olmuştur. Fakat, bu sırada bir yanlışlık yapı laıak, acele ile hazırlanan istifana mede, yedek üye olmıyajı Dr. Mum cuyan yedek üye gösterilmiş ve is tifanameye, onun da imzası konmuştur.
Dünkü kongrede, bir delege, bu hâdiseye temas ederek, Mumcuya mn yedek üye olmadığı ve İstilana menin mürettep olduğunu, istifa et meven. diğer 2 üyenin de, istifa et ııılş gibi gösterildiğini ileri sümüş ve yapılan tetkik sonunda, iddianı» doğruluğu anlaşılmıştır.
İşte, dün kongre, böyle elektrikli bir hava içinde açıldı. Kongre de il İdare kurulunda Büleıt Danışman, Selâhatttn Said Şamil, Salih Keçicl de hazır bulunmuş tur. Kongre başkanlığına Bülend Danışman seçilmiştir.
Müzakere mevzuu yalnız idare kurulu seçimi idi. Delegelerden Ca lnd, Hüsnü Başarirln İlçe idare ku mlu üyesi olması dolayısile delege olanuyacağmı. bunun tüzüğe ayin rılığım iddia etti.
Aalaeddin Nasuhloğlu, 11 İdare ku rulmıun kongreyi yenilemek mak sadlk*, Üsküdar asli ve yedek üye lerinl birer, birer istifaya davet et tiğlnl açıkladı. Bazı delegeler, ara sında bu izah, hayreti mucib oldu.
Hüsnü Başaıir, vâki bir 6uale cevabın, Misbah Urazııı açıkladığı me selelere de temas ederek: fflhaki ka. il kongresi gülerinde. B- Danış man ile beraber ,K. (jnerin evine gi derek, kongreye alt şeyler görüşül düğünü açıkladı.
Bazı kimseler, bu kongrenin, malı za. A. Nnsnhioğluyu uzaklaştır? n-, ,k için, ilk idare kurulunca tertib lendlğinl Heri sürdüler. Beylerbeyi delegesi Cahld, kongrenin il İdare kurulunun başkı ve 1 ertibl altında yapıldığını, bu suretle bir manâsı! olmadığın-, söyledi ve oy vermekten ■ lstinkâf etti.
Umum! vezlyet. knng.'eain bir ter ilbe göre yenilendiğim gösteriyordu. ■
Seçim semada. KûsRt: Baharlı. İt ıt’akla intiiıab olumlu. Avııi de '
gı.;crln b;ı s.' öuce, A Nıs'ihioğm .

z
görüldü?...,,
Toplanan evrakı imfcihaniye ara. sında.öl numaralı dilekçe imtihan uınaa tam muyaffak olduğuna muttali olduğum için evrakı untü»4 »iyenin ne zaman tedklk edi.eceğh ni öğrenmek üzere bugün salâhiyet li memurlardan birine sormak zumunu hissettim.
Aldığım cevab şu oldu:
‘■Maalesef evrakı imtihanîye ted-kik edilecek değildir. Ankara, bunu ya alınacak memuru imtihan etmiş ve müzede mülâzimeten çalış, tınlan zatı bu vazifeye tâyin için usulen imtihan yapılmasını emretmiştir..-
İntihab ve tâyin ile verilecek bir, vazifenin gazetelerle ilânına ve bin netice talib olan 120 kişinin, dilekçe yazmak ve bu dilekçelere pul il. sak edilmek suretile zarar görmelerine ve ilmide düşmelerine neden lüzum görülmüştür
Hülâsa, evrakı imtiiıaniyenln heyeti âdile huzurile tedkik edildikten sonra memuriyetin imtihanı ka zanana verilmesi ve muhtemel bir haksızlığın bu suretle önlenmesini bütün saygılarımla dilerim.
Adres: Beyoğlu Kalyoncu Kürde
Yugoslavya
----o---
Almanyadan tazminat almak istiyor
Yugoslav
Belgrad: 15 (AP
Dışişleri Bakanlığı adına konudan bir zat, dün gece gazetecilere verdi ğl demeçte, Almaııyadan alınacak tazminat hakkında görüşmek üzere, Yugoslavya, Çekoslovakya ve Ar navuttuğun yakında aralarında bir toplantı yapacaklarını bildirmiştir.
Malumdur ki Yugoslavya, geçen lerde, bu meselenin küçük devletler arasında müzakere edilmesi tekli, finde bulunmuştu.
Bu küçük devletler toplantısına Yunanîstamn niçin davet edilmedi ği lıakkındaki bir suale cevap veren sözcü, aYunan hükümetinin kralcı Faşist olduğunu ve bu meşe lede kendi kendine karar vereceği pek zannedilmediğini» ileri sürmüş tür.
İki Zenci gazeteci Trumanla beraber seyahate çıkıyor
Vaşington: 15 (AA.) — Bu lıaf ta Başkan Trıunan Caraiblere ya pacağı seyahat sırasında kendisi.-e refakat edecek gazete muhabirieıi içinde iki zenci muhabir bulunmaktadır.
Bir Amerikan Cumhurbaşkanın.n yaptığı seyahatte kendisine ZcnJ gazete muhabirinin refakat etme si ilk defa vaki olmaktadır.
Bursa Merinos fabrikası 10 yaşında Bursa: (Yeııi Sabah? — 2 Şubat ta Merinos Labrıkası, 10 uncu çalış ma yılına girmiştir. 2000 işçinin i-ki ekip halinde çalıştığı fabrika 1947 yılında bütün masraflarını çı kardıktan sonra pazineye 4 milyon küsur lira sâfl kâr temi etmiş dr 946 ylında da 45 milyon sâfl kâr te inin eden bu fabrikanın bu yıl bir buçuk misli tevsi edilmesi kararlaş mıştır.
Tevsi edildiği takdirde 5000 işçi çalışabilecek, ve 3 milyon kilo taranmış iplik. 1 milyon metre ku -maş çıkarabilecektir. Tevsi için 50 milyon liralık Gir tahsisatın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bazı kim seler bu gelişme İşinin yerinde olmadığını, çünkü iptidaî maddesi Avustralyadan gelen bir fabrikanın yerine, yeril mahsulleri Değirmen-derede bir fabrika kurulmasının ga yeye daha uygun olduğunu lfade.et inektedirler. Bugün Merinos yünü mahsulümüz bu bgfrikanın ancak bir haftalık ihtiyacını karşılamak tadır.
ııu seçmiş olduğu hatırlatılarak, kongrenin bir terlib neticesi olduğunu ileri sürenler; kongreden son ra. koridorda münâkaşalara devanı ediyorlardı.
Hâdisenin partili! *r arsamda fena karşılandı? edilmekid’ Kongre ye. itiraz olunacağı tuornin edllm-k tedlr
BAYTA; t
Galatasarayın Şampiyonluğa Vedat
Galatasaray dün
Vefaya 1
Dün senenin e& mühim maçlarından bîri oîan Galatasaray -Vefa müsabakası Vefa stadında yapıldı. Ve Yeşil - Beyazlılmn 1-0 gah l»esile neticelendi.
Galatasaray bu müsabakayı kay betn ekle şampiyonluk yolundan bir hayli uzaklaşmış bulunmaktadır. Vefa bu galebesile dördüncülüğü garantilediği gibi Fcnerbah-çeye de şampiyonluk yolunu açmış bulunmaktadır.
Maçın tafsilâtı:
Saat üçü br§ geçe takımlar, ha-atm Feridun Kılıcın idaresinde yer yer çamurlu sahaya çıktılar ve ?:u şekilde dizildiler:
Vefa: Abdullah - Mustafa, Babadır - Nevruz, Cebbar. Hüseyin - Turan, Galib, ismet, M* lih, Haydar.
Galatasaray: Erdoğan - Naci, Salim - Musa, Bülend, Muzsffer -lsfezdiyar. Halis Muhtar. Mehmed Aİi K Bülend.
Oyu r a rüzgâr rkas-.na alan, Gak.tc>aray başladı. İlk ak n hemen ortada keeildi ve sağdan mu-kaln le gördü Turanın San - Kırmızı müdafaayı üzerine çekip yap tığ, ona Galatasaray kalesi için ciddî bir tehlike oldu. Lâkin İsmet Önü oornboş ik(n ıska geçerek bu muhakkak golü kaçırdı.
Ç(>k sakı esen ruzgârja Gaiatasa r..\.n bu devıede galibiyeti sağ-lıyaca> goller çıkaracağını zannedenler p(k çabuk yanıldıklarım anladılar. Vefalılar rüzgâra karşı İstanbul B. Muhteliti
Cezaire gidecek
Hafta, iç.inde Cezayir futöol feöe rasyonundan gelen bir mektubda İs tan bu! muhtelifinin Cezaylre gelmesi teklif edilmektedir. Futbol Fe dera^yonumuz Cezayirin bu teklifi ni incelemiş ve prensip itibarile ka bu] etmiştir. Yalnız, Cezayir Fede rasyonunun teklifinde maçlann ta rihi olarak 28—29 Mart gösterilmiş tir Halbuki bu tarihler Hollanda maçlarının tarihine tesadüf etmek tedir. Bv itibarla Cezayire ancak İstanbul B muhtelitinin gitmesi mümkündür.
Mah şartlarda tam mutabakat hasıl olduğu takdirde B muhteliti Mart sonunda tayyare ile Cezayire gidecek ve 28—29 Mart tarihinde i-kJ maç yapacaktır.-
Türk - Amerikan Serbest güreş teması
Tu; k MjEI serbest güreş takjnuını zil' An.erikâya gideceğini evvelce blldirynlşfik Güreşçilerimiz İçin, O-llmplyadlardan evvel, eldd) bir im tihaı mahiyetinde olan bu temasJ hakkında tide ettiğimiz son. maili-', mat. bildiriyoruz. 29 Nisanda Birle şik Devletlerin Iowa eyaletindeki Anıes şehrinde Amerikan Olempik fin; i>ri yap) i uçaktır. Amerikaya gidecek güreşçilerimiz, bu finalleri kazanıp n ihi takım namzedi olacak Amenkaiı güreşçilerle karşılaşacaklardır. Bu teması yapacak o lan güreş ekıpimlzin seçimi Nisan içerisinde yapılacaktır.
Holanda ile millî maç
Dışişleri Bakanlığından vize müsaadesi de gelmiş olduğundan millî futbol takımımızın Hollanda seya-hatma ait bütün formaliteler ik- i mai edilmiş bulunmaktadır. I
Yalmz Amsterdam ve Rotterdanı' da yapılarak olan karşılaşmaların' tarihî y Nisan İken 28 Mart vel 11 Nisan olarak değiştirilmiştir. Ta i kpnımız 20 kişilik bir kadro ile Hof landaya gidecektir. Eu müsabaka ların reyanşı Haziranda İstanbul-da yapılacaktır.
Fenerbahçe klübü pryanyosunun keşidesi tehir idildi
Bugün çekilmesi mukarrer bulunan klübümüz eşya piyagosunun kc-şidesi ile ayni günde yapılması takarrür etmiş bulunan stadımız beton tribünlerinin temel atma törenli bayın Valimiz Dr. Lûtfi Kırdann An karada bulunması ve umumî efkârın bu törenlerin Galatasaray - Fener ma çı akabinde yapılmanı arzusunu izhar, etmiş olması aebebile gerek piyangomuzun çekilişi, gerek beton tnbünb rım.’zîn tcnn l atma töreni 22 Şubat 1948 pc .sar gününe tehir cdll-miştüı Dâvetlilerimizin mezkûr tasrihte teıoifieri rica clunnr,


TFN! SABA*
Ifl 9 U B A T İM»
Türkçcsi: JŞlnaal îmre; Telefon: 40405
ÜSTÜN-bulut Sabahad-
Saat 20 de Dram
Kısmı:
EVİN
DEKİ
Y azan:
din Kudret Aksal
Koınedl Kısmı: B t) Y V K CEMAAT
/
BULMACA
• •
J
2
9 I
k
TÜRKİYE MOMISİUJ $crk teso D«p«SW
UkuvbMİ
Adapazarı kerestesine. f?z’a
Adapazarı (Yeni Sabah) — Ada-
pazarı mıntakası orman işletmesinde 9 metreküp kereste mübayaa edebilmek için otuz küsur tüccar iştirAk etmiştir. Bu durumdan anlaşılıyor ki kazada hayli kereste darlığı göze çarpmaktadır.
sön

sol-ka- ı teh
üstüste hücumlarla Galatasaray kalesini zorlamakta devam ediyor lar. Naciııin sık sık fedakâr müdahaleleri olmasa Galatasaray, ilk dakikalarda gol yiyecek. Saha mu berbad oluşu oyunun daha ziyade yerden oynanmasına sebeb oluyor.
Vefa tazyiki dakikalar ilerledik çe artıyor. Bu arada Haydar ve Melih iki müsaid fırsatı kaçırdı-
• «B lar.
Galatasaray torlarının bilhassa Halis ile sol açık Bölendin berbad oyunu San - Kırınızı lıücıırulan-nın tesirli olmamasına âmil olduğu gibi bütün yükün kendi müdafaalarına yüklenmesine imkân veriyor.
Galatasaray ilk hücum fırsatını 32 inci dakikada buldu. Narinin geriden savurduğu topa yetişen lsfendîvar Balındın atlattı ve top la ceza çizgisi içine kadar girdi. Lâkin çok yakın mesafeden çektiği şut direğin yanından avııta çık tı. Bu hücum ve kaçan bu fırsat Galataâai'ayı biniz gayrete getirdi. Böylece oyun müsavi bir dıınım kesbetmiş oldu. Lâkin San - Kırmızı torlarının bir türlü birbirleri-le anlaşamamaları ve iki için geri kalmaları bütün akınların daha ceza çizgisinin içine girox*d(*ıı meşine sebeb olııvordıı.
41 inci dakikada Muhtar, dan yapılan bir orta neticesi nşan Vefa kalesini ikinci defa
likeye soktu. F. kat Vefa bekleri Muhtarın şut çekmesine mani oldular.
44 üncü dakikada Galatasaray aleyhine soldan korner oldu. Kor nerden gelen top tam direğin için de, Galibin eğilmesılv kafasına vu rup içeri doğrıı bir falso aklı ve müdafilerin müdahalesine imkân kalmajlan ağlara takıldı. Böylece Yeşil - Bvyazldar riizgâıa kaim oy nadıklan linkle devri yi 1 - 0 galib bitildiler.
İkinci devre:
Bu devre de Vefanın 'hâkimiyeti altında cereyan etti. Ve Erdoğan mükemmel kurtarışlarla kale sine daha fazla gol giımcsine mani oldu.
Vefa hücumları ceza çizgisine kadar gayet güzel inkişaf ediyor, lâkin ceza çizgisi içinde şut çekilememesi yüzünden netieelendirile miıordu. Bu arada kazanıh n fri-kikler ve kornerler re Galatasaray müdafaasının, bilhassa kalecinin kurtarıştan yüzünden golle netice ı lınmedi.
30 uncu dakikada gerilere kadar gelib top çıkarmağa uğraşan lsfen diyar yediği bir tekme yüzünde n sediye ile dışan çıkınca Galatasaray 10 kişi oynenutk mecburiyetin de kaldı. Bu hal GaMasaravı kam

çılamış olacak ki Bülend santrfora geçti ve San - Kırmızdılar bü tün oyun müddetinde hâkim oynı-yabilmek imkânını elde ettiler. Fa kat bir çok kere Vefa kalesi karış tı ve top ayaktan ayağa dolaştı i-se de şut çeken olmadı ve müsabaka 1-0 Vefanın galibiyet ile ne ticelendi.
rumda olmazsa müsabaka evvelden kaybolmuş demektir. İçte Galatasaray da yediği golü telâfi ede miyecek derecede bozuk ve kabiliyetsiz bir for hattı ile oynamak mecburiyetinde kaldı ve müdfaası ııın bütün gayretine rağmen yedi ği tek golle mağlûp oldu. Sarı -Kırmızdılar hücum hatlarını ıslah edemezlerse gelecek maçları da şimdiden kaybetmiş sayılırlar,
M. Nimet t'ykeıı
İSTANBUL BELEDİYESİ
ŞâHİK TİYATROLARI


Salı Talebe temsili saat 10 da; Pa zar günleri 15 de matine; Cumartesi ve Çarşamba günleri 14 de Çocuk Tiyatrosu.
35 Liraya
Hakikî su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardesiileri
Aynca: Bayanlar için 25 Ura satış muhayyerdir
Baltan Hamam Dikranyan han No. 11-12
Abdurrahman Kalyon


P. T. T. İst. Bö’ge Başmüdürlüğünden
Dahili telgraf, telefon ve posta havalesi ile adi ve taahhütlü mek tup kabul etmek ve mesaisi adî günler saat 8—12—14—18 Pazar günleri 9—11 olmak üzere Samsun ilinin Gümenuz köyünde bir P. T. T. mer kezi açılmıştır. Sayın halka ilân olunur. (2021)
Şukadarcık
Kolynos diş macunu ferahlandırıcı, temizleyici
vermeğe kâfidir
Devlet Cide
•• Projpa
16/2/1949 PAZARTBSÎ
7,29 Açılış vt program. 7,30 M. S ayan. 7,30 Müzik: Hafif müzik (pl.) 7,45 Haberler. 8.00 MUzlk; (P1-) 8.40 Dans parçalan. 9.00 Kal pamş. 12 29 Açılıp ve program 12,30 M. S. ayarj. 12,30 Müzik: parçalan fpl.) 19.90 Haberler. 18.16 Kanşık şarkılar, 10.00 Kapanış, 17.58 Açdı? ve program. 18.00 M, S, ayan, 18.0» Müzik: Şarkılar. 18.30 Müzik: Oyua havaları. 18.45 Müzik: Türküle. 19 00 M, s, ayan, 19 00 Haberle,
19.15 Geçmişte bugün. 19,20 Müzk: (pl.) 19-45 Konuşma 20.00 Müzk: Şarkılar. 20.15 Radyo gazetesi. 20.3) Serbest saat 20 35 Müzik: İnce iaz
21.15 Müzik: 21.55 Müzik: Tango, lar ipi.) 22.00 Konuşma. 22,15 Dam müziği fpl.) 22.35 M. S, ayarı. 22.45 Haberler, 23.00 Program ve Kapa »ı?.
1 2 •K 3 4 5 6 7 8 9
1 ! 1 ■! •
1 1 ■ . 1 e
I 1 1 1 ■ 1 1 1
II ■Mi a' 1
■ İli ■. .■
II 1 1 1 İ I >
1 1 1 1 !H| 1 f
I M«l 1 1 1
• 1 I 1—1 «ı 1 '
SOLDAN SAĞA :
1 — Bavul, Güreşte bir yenme u-sulü; 2 — Bir peygamber. Kanş-tır, «emir»; 3 — Eskiden kullandığı mız bir sene ismi. Tersi koyun yav rusu; 4 — İsim, Şalııs, Bir harfin okunuşu: 5 — Gramerde bir kol; 3 — ilânlar t cemi /; 7 — Sonuna (N) gelirse aş olur, Yakar; 8 — Sonuna (M> gelince ölüm cezası olur; 'kaplıca; 9 — Gazetecilerin buhranı, Tersi üstad manâsına gelir
Satılacak mal Mahal ve mevkii Miktarı ve cinsi Muhammen bedeli İlk teminatı. Müddeti İhale İhale
(4 EV, 4ARSA


Dünkü rnaçta Galatasarayı mağ lûp olmasına başlıca âmil hücum hattının pek berbad bir oyun çıkarmasıdır. Her takım her zaman ve her yerde bir gol yiyebilir. Lâkin yenilen bir gol maçın neticesi demek değildir. Ancak hücum hat

şekil tarihi

yeri
— Yukarda
Orman işletmesi Müdürlüğünden
Karaağaç kerestesi.
Cide deposu
100/664 Desimetreküp karaağaç kerestesi,
. Beher metreküpü 160 Ura
; 1369 lira 5 kuruş
: B0 gün
: Açık arttırma.
: 27/2 948 tarihine rastlayan Cuma aunü saat 15 de. '
: Cide Devlet Orman İştelme Müdürlüğü cinsi yazılı karaağaç keresteleri açık arttırma su-
satılma çıkarılmıştır.
— Buna ait şartname Ankaracia Orman Genel Müdürlüğü, Istan İnebolu bölge 4»
İhale
1
retlle
2
bul Başmühendisliği Ereğli, Bartın işletme Müdürlüğü lefliğl ve işletmemizde görülebilir.
3 — Taliplerin İhale gününde evrakı müsblte ve İlk teminattan ile komisyona müracaatlan. * (1383)
YUKARIDAN AŞAĞI :
Şen bir yuvaya sahip olmak ıcterseniı, TÜRKİYE I§ BAN-KASI’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ABSA ve dolgun par» ikramiyeleri ..
Birinci Çekiliş: 1 MART
e Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her Z beş yüz liraları irin çekilişlerde ayn bir Lor’a nuınarası alacak-
• lardır.
î Aynca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için rengin
♦ ikramiyeli çekiliş.
9

ilen idare eden: Yazı isleri müdürü: FATÎN FUAD — Dizildiği Yer: «Yeni Sabah, mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»
MIH I1C*V | A • - -b -”--------I----- j V • • ” ’ • W • •
tı bir gol dahi atabilecek bir du-1 imtiyaz sahibi: A. CEMALIİDDİN SARAÇOĞLU - Yazı işlennı fi-
— Siz emre mişbiniz efendim.
— Sana kim söyledi bunu?..
- - Huzuru Alinizden çıkan bir zatı muhterem...
(*ıun zâtı muhterem okluğunu ne biliyorsun
— Çünkü ef( noiıniz muhterem ol-mıyrn zatlarla hususî konuşmaz
— Aferin! Çok güzel söyledin. O, hakikaten bir zatı muhteremdir, ki bir boğmak cevahire eline fırsat dümttşkeıı di .
Bu »özlerden birşey
deme:
— Evet efendimiz, dedi. O kadar lâlifecl bir zatı muhterem ki bendenizi de hafifçe itmek tenezzülünde bulundu.
Hafifçe itnıeyip te sıkıca itsey-di ne olurdu?
Fazla birşey olmazdı efendim. Bendeniz sırtüstü düşüverirdirn.
— Sırtüstü düştükten sonra tek. rar kalkabilir miydin,
— Tesadüfe bağlı efendimiz .. E-
tama’ ederek beni öldilrmo-
anlaınıyan ha
Ödemişte telefon binası inşa ettirilecek
P. T. T. işfeime Genel Müdürlüğünden
1 — Ödemişte yaptırılacak telefon binasının inşaata kapalı zarf-usullle eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Bu İşin keşif bedeli 292,685 lira 24 kuruş olup geçici teminatı 15-457 lira 41 kuruştur.
3 — Eksiltme 2/Mart 948 Sah günü saat 16 da P, T, T, işletme genel müdürlüğü binasında toplanacak satın alma komisyonunda yapılacaktır.
4 — Eksiltme evrakı 14 lira 63 kuruş karşılığında Ankarada P, T, T, işletme genel müdürlüğü emlâk ve levazım müdürlüğünden, İstan-bul ve İzmir P. T. T. bölge başmüdürlüklerinden alınabilir.
ı 5 — İsteklilerin en az 150.500 lira bedelli bir resmi daire binası in şaatım müteahhit sıfatlle taahhüt ettiklerini ve bu taahhütlerini iyi bir şeklide ifa ederek binanın geçici veya kati kabüllerinl dc yaptırmış olduklarını bildirir resmi dairelerden alınmış İş belgelerini veya en az bu işin keşif bedeli tutarında resmi daire binası İnşaatını şantiye şefi olarak İdare veya denetlediklerini ispata yarar resmi verilmiş vesikalarını bir dilekçeye bağlıyarak 27/Şubat/948 17 ye kadar P, T, T. İşletme genei müdürlüğü yapı işleri ne tevdi ederek bu eksiltmeye işti-rak vesikası almalarını
hendis veya mühendis, yüksek mimar veya mimar olmıyan iştelkilerln bu tltri haiz bir kimseyi inşaatın başından nihayetine kadar istihdam edeceklerine dair resen tanzim edilmiş bir noter taahhütnamesi verme ieri lâte imdir.
6 — Teklif mektuplarının eksiltme için tâyin olunan günde saat 15 c kadar satın alma komisyonuna tevdii şarttır. Postadaki gecikmeler ka bul edilmez (1662)

dairelerden günü saat müdürlüğü yüksek mü
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yazanı Kuh;ıı*ı*e
M
Z. koruutıai

Tefrika No. 124
1 — Vinçlerde 2İnclr sal ; nuuıâ sına kullanılan bir kelime; Düz de ğil ; 2 — Asumandan gelir, Hattı ha reket; 3 — Bir harfin okunuşu (A-rabçada», Beyin; 4 — Yoketm*»: 5 — Bir harfin okunuşu, Büyük (11. Kemal İçin söyleriz», Başına »Ki gelirse az manâsına gelir; 6 — Fut bolda bir tabir, beygire vurulur; 7 Çabuk, Kısır bir hayvan: 8 — Mil let, Sonuna »Mı gelirse ticaret o-lur;9 — Tatlıdır, Arablstanda bir şehir.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 .( 9
I

b
2
(
4
4 t t
4
i
lL A V ih M U S F
15! c AK İ Aı a R A
İR r* c H A & A Z l K
İA L ■ F E D r. S 1
E H ■ Ş Ş - H
I. ! =* L F L M i L 4-
1T E R E ■ i |R A V
11 L ■SODA» L
M 1 L a T E Z ‘
Z Â Y İ : — Çankın nüfus me murluğundan aldığım nufus cüzda mmı kaybettim. Yenisini alacağım dan eskisinin hükmü yoktur.
Haseki Hastahaneslnde Hademe
Mehmed Boyacı
Ze/ii / ej riyal
ger başım taşa gelip kafatasını pat-tasaydı kalkamazdan. Yüksek hizmetinizde bulunmak şerefinden ebediyen mahrum kalırdım.
Haccâc’ın dudaklarında zoraki bir tebessüm belirdi. Saf hademeye:
— Ben o zatı muhteremle bir ke re daha hususi konuşursam, arasıra kapıyı açıp bakıverscn fena etmezsim
Hademe, bu m Analı sözlerden bir şey anlı yamadı:
— Başüstllnr efendim, diyerek çı-’ kıp gittL
Haccâc, bu meseleye dair abdal hademeden başkasına birşey »öyle.
medi. Sadece ?azlaca itimad ettiği aoamlaı ından birkaç tanesini çağırtarak onlara ıjedi ki:
Size bir sır tevdi edeceğim. Bu sırrı bizden başka hiç kimsenin bil memesi lâzımdır. Talha» Ölmemiştir! Adamlar, gözlerini dehşetle açarak sordular:
— Talha ölmemiş midir?
— Sözümü kesmeyin. Evet, Talha ölmemiştir Hayatta ve saraydadır. Burada onu muhafaza edenler var. Bütün saray ıncnsublanm gizlice ta-kib edeceksiniz,..
İçlerinden birisi, (söztlmü kesmeyin» İh tan m unutarak:
— Fakat efendim, dedi. Talhanm sarayda barınması imkânsızdır.
— Neden imkânsız olsun?
— Çünkü sarayın en gizli yerleri bile daima gözden geçirilir.
— Buna rağmen Talha sarayda barınmaktadır. Hattâ Abdullah İle Abdurrahman da beraberindedir.iBun lar bulunup kendilerini muhafaza c-den hainlerle birlikte yakalanmak ve elleri, ayaklan bağlı olarak huzuruma getirilmelidir. îcab ederse, yaralayıp lâkin öldürmeyin. Bir tanesini Öldürürseniz, bunun karşılığım ha-yatınızla ödeminiz anladınız mı?
— Anladık efendim.
— Eğer onları yakalamağa muvaf fak olursanız mükâfatınızın büyük olacağını da bilmelisiniz.
— Allah uzun ömürler versin efen d i m.
Haccâc, bunları savdıktan sonra sekiz, on kişi daha çağırttı. Onlaıa da:
— Sarayda bazı yabancıların bıı. lunduğunu haber aldım, dedi. Bunların meydana çıkarılması, kendilerini saklıyanlarla birlikte yakalayıp huzuruma getirilmeli lâzımdır, şeyler gözünüzden nasıl Vazifenize niçin dikkat nnz? Sokakta yakalanan
da daha evvel saraya girip çıkma-1 nua ctfuğu ne malûm! Gerçi o. ölmesini ist em erliği m halde, lâyık olduğu cezayı buldu. Fakat diğer yabancılar hâlâ bu çatı altında barınıyorlar.
Haccâc bu «»lamlara mahsus böyle direktif vermişti Hakikatte Tal-hanın sözlerine İnanmamıştı. Onun
'Devamı var) 1


Böv:e. kaçıyor? etmlyonu-
Talhanın'
VATANDAŞ HÜRRİYETİ VE BUNUN TEMİNATI
Hür Fikirleri Yayma Cemiyetini! tertiblediği konferansların ilkini teşkil eden ve cemiyet reisi Ord Prof. Dr. Ali Fuad Ba.şgil tarafın, dan verilen (Vatandaş Hürriyeti ve Bunun Teminat ) isimli koricrans, broşür halinde neşredilmiştir
VETO ÇIKTI
Arkadaşımız Nusret Safa Coşkunun çıkarmakta olduğu Veto isimi üyük haftalık mecmuanın ikinci sayısı tablo kadar güze) bir kapak 1-çinde zengin müııderecatla bugün çık mıştır. Hararetle tavsiye ederiz.


Yeni Sabah’ın
İLÂN FİYATLARI
Başiık
1
2
3
5
6
inci
»
»
»
nıaktu olarak sayfa,
>
»
e
santimi
»
>
>
»
b
Er. •
15M) >1
500 ,
(00 1
300 |
250 1
150 ■
________