Pazartesi

D. P. GENEL BAŞKAN SIFATİLE
ÜLGEN
Parfümeri Mağazast
Avrupa parfümlerini, maruf Ülgen Zengin çeşitli kolonyalarını satışa araeder. Tel: 25818 ((2616)
e h, j
Başbakanlstanbul D. P. Merkezîni

dün ziyaret etti
B. Elçisi Kıbnsa
(&? -

b i
bu
' ur
’orç de-.
«H
Binayı dolduran müthiş kalabalık Düzünden salon çökme tehlihesi gösterdi
gidiyor
i
srV 71
TL
e,
Başbakanın yapacağı görüşme çarşambaya kaldı
İstanbul, 16 (Hususî) — Başbu kan Adnan Menderes, bugün saat 19 da Demokrat Parti Genel Başkanı sıfatiyle ite yanında Başbakan yardımcısı Samed Ağaoğlu ve İstanbul milletvekilleri olduğu halde h Demokrat Parti İstanbul Î1 merke. '-^ni ziya^t etmiştir.
r ’ Evvelden kararlaştırıldığı veçhi.
le Genelbaşkanlariyle parti mesele-
lerine aifrlfidr teatilerinde bulun-
mak üzere Demokrat Parti İl idare kurulu üyeleri, ilçe idare kurulu ü-yeleri ve bucak başkanlarından müteşekkil büyük bir kalabalık il merkezini doldurmuştur.
Başbakan Adnan Menderes bi-
naya geldikten sonra kalabalık büs.
bütün artmak ve salon çökme teh-
likesi göstermteğe başlamıştır. _
Toplantın m bu yüzden tatil d dilmesi mecburiyeti hâsıl olmuştur.
Adnan Menderes’in yapacağı gö
rüşme Çarşamba gününe talik edil

Seyahatin son tebliğ söylentilerile ilgili olması muhtemel
Haber verildiğine göre Amerikan Büyükelçisi, beraberinde Antalya Milletvekili Ahmet Tokoş olduğu halde bugün saat 10 da Etimesgut askerî hava alanından kalkacak bir Amerikan askerî uçağı ile Antalyaya gidecek ve kalacağı 4 - 5 saat içinde şehri gezmek fırsatını bulacaktır.
Büyükelçi aynı gün Kıbnsa geçecektir.
Büyükelçinin bu seyahatinin İstanbul Amerikan Konsüllü-ğünün Amerikan vatandaşlarına yaptığı iddia edilen ve sonradan tekzip olunan tamim ile ilgili olduğu söylenmektedir.
Filhakika Amerikanın Kıbrıs Konsolosunun da aynı mevzu etrafında ve Amerikan vatandaşlarına icabında Kıbrısı terket-meğe.hazır olmalarına dair bir tebliğ yayınladığı şayi olmuş, fakat bu da derhal birincisi gibi tekzip edilmiştir.
Şehrimiz diplomatik mahfillerinde Büyükelçinin bu işi tahkike gittiği ısrarla söylenmektedir.


w
Amerika Yüksek Komuta Heyeti to plantı halinde. Soldan sağa: Hava Kuvvetleri Kumandam Vandcnberg Genelkurmay Başkanı Omar Bradl ey, Kara Kuvvetleri Kumandanı L awton Collins, Deniz Kuvvetleri Kumandanı Forrest Sherman
lehine inkişaf etmeye başladı
m
İri
a-
Güney Kore kuvveUerd
NEHRUNUN
YAPTIĞI

ARACILIK
I.
Af Kanununun tatbikatı
M
ı
Sovyet Rusya-Komünist
M
Çin gizli anlaşması
s|
Hürriyete kavuşanlar arasında
M
I d
3
Başbakan Adnan Menderes, Cumhu rbaşkanımızla son seyahatinde...
susta devamlı tedbirler alındıkça, ı vaziyetin daima bir salâha doğru gideceği muhakkaktır. Elbette zamanla bu tedbirlerin sarih neticele-
★ (Devamı Sa. 8 Sü: 4 de) |
Hindistan Başbakanı Nehru
Kum nehrini geçmiş bulunan Koreliler ağır zayiata uğrach
Muhalefette çektikleri zorluk
Mümtaz Faik FENİK
İstanbul 16 (Telefonla) — Şimdi yeni bir propaganda usulü tutturdular ve bütün ümitle.
* hayallerini bunun üzerine
oina etmeğe başladılar: işte iktidara geçtikleri andan bu zamana kadar Şu kadar gün oldu; bu müddet zarfında ne iş yaptılar? Hayat pahasını indireceğiz diyorlardı; şekerde, unda yapılan tenzilât bu maksadı temine kâfi midir? Herkes baklava börek mi yiyor? Hayat ucuzluğu ba. i his mevzuu oldu mu, bu her saha ; da ve bir anda hissedilmelidir. De-1 mokrat Parti vaitlerini böyle mi 1 yerine getirecekti? Hani söylenen bolluk ve ucuzluk?
Muarızlarımızın bu şekilde bize tariz etmelerine şaşmamak lâzımdır. Onlar, şimdiye kadar o kadar mantığa sığmayan işleri müdafaa etmişlerdi ki, mantığa sığmayan ne. ticeler hakkında da böyle bir propaganda yapabilirler.
Kaç defa yazdık ki iktisadi meseleler, herkesin bildiği gibi birbirine girift işlerdir. Bir tarafta yapılan bir acele hiç beklenmedik bir yerde kisler yaratabilir. Her hâdiseyi, lâkalı diğer mevzularla beraber ir talâa etmek gerektir. Hayat pahasını hissedilir derecede indirmek öyle birden bire süratle başarılacak bir iş değildir. Dünyanın hiç bir ta-^fmda da hiç brr iktisatçı buna mu. vaffak olamamıştır; ve olmasına da imkân yoktur. Amma Demokrat Parti iktidarının yaptığı gibi bu hu.

B r İ giliz gemisi rrifralyöz cfaji e moruz keldi
Hongkong, 16 (a.a.) (Reuter) — Milliyetçi Çin işaretlerini taşıyan bir uçak, dün akşam Formozanın Kuzeyinde İngiliz Bandıralı 9869 tonluk Clenearn. motorlu gemisini mitralyöz ateşine tutarak biri kaptan yardımcısı olmak üzere iki kişiyi yaralamıştır. Daha önce Tokyodan gelen haberler, bomba atıldığını da ★ (Devamı Sa. 8 Sü: 1 de)
Son harpte bir Sovyot oyunu daha
Koreye Amerikan malzemesi yağmur gibi]akıyor
27 Kore cepfesinde Kum nehri hattı: 16 (a.a.) (United Press) — Komünistler Kuzey kıyısına dizdikleri top ve tank ateşinin himayesi altında, suları azalmış bulunan Kutn nehrinden karşı tarafa dün akşam piyade birliklerini geçirmişlerdir.
Fakat, Taejonu ve çok ehemmiyetli olan Taejon-Taegu şosesi ile ’
demir yolunu muhafaza eden Ame- r rikan ve C İL,-.» mevkilerini muhafaza etmişlerdir.
Kuzey Korelilerin hücumları dün akşam Kum nehrinin Orta ve Doğu I kısımları boyunca geri atılmış, A-merikan hattı arasına sızmağa muvaffak olan küçük gruplar da bu ★ (Devamı Sa. 8 Sü: 2 de)
AnlasmanmZ]kopyeai olduğu iddia gedilen bir vesika ,ele ,geçirildi
New-York, 16 (a.a.) (Afp) — A-merikan-Çin siyasî birliği dün elinde Sovyet Rusya ile Komünist Çin arasında yapılan gizli bir anlaşmanın kopyesi bulunduğunu bildirmiştir.
Bu anlaşmaya göre Çin ordusu bütün Asyanın kurtarılması ve Gü. ney Doğu Asyapın istilâ edilmesi için bir nevi milletlerarası ordu haline getirilecektir.
Adı geçen birlik bu vesikanıp sıhhatini teyicl edemiyeceğini bildirmiştir.
Bu hususta tevcih edilen suale Dış işleri Bakanlığı yorumda bulunmaktan istinkâf etmiştir.
Bir Kızıl Çm askeri
Dün akşam yapılan boks müsabakalarından bir görünüş (Yazısı 8. de)
“(Uruguay ^şampiyon
Diln Uruguay Millî Fulbol Takımı Favori ol»n brezilyayı 2-1 matlûp elti
Rio de Janeiro, 16 (a.a.) (Afp) _
Dünya futbol şampiyonluğu maçlarının bugün burada 150.000 seyirci önünde yapılan karşılaşmalarında Uruguay, Brezilyayı 2-1 mağlûp etmiş ve bu suretle 1950 dünya futbol şampiyonu olmuştur.
Sao Paolo, 16 (a.a.) (Afp) — Bunda yapılan Dünya Futbol Şampiyonluğu karşılaşmalarında İsveç, İspanyayı 3-1 yenmiştir.
Tek motörle kurtulmıya muvaffak olan dev uçak
Sanfrancisco, 16 (a.a.) — -United Press»: Deniz kuvvetlerinin dört motörlü dev uçağı Caroline Mars dün içinde 18 kişi bulunduğu halde havalanmış, sahilden 400 mil mesafede üç motörü birden bozulmuş, tek motörü işleterek geri dönmeğe muvaffak olmuştur.
Rusya Jüponlara karşı ne şartlar altında 7 günlük harbe girmiş?
Norfolk, 16 (a.a.) (Reuter) — Tok yo harb suçlerı mahkemelerindeki İngiliz Başsavcısı Sir Arthur Co-myns’in bugün bildirdiğine göre Rus ların, Japonyanın teslime hazır olduğunu katiyetle bildikleri halde harbe iştirak ederek nasıl harikûlâ. de menfaatler temin ettikleri gizli vesikalardan anlaşılmıştır.
Sir Comyns, bir toplantıda müttefikler tarafından Tokyoda bulunan evrakın şunları isbat ettiğini bildirmiştir :
★ (Devamı Sa. 8 Sü: 4 de)
Tahliye işi yurdun her yerinde devam ediyor
Aydın, 16 (a.a.) — Cumhuriyet ı
Savcılığı tarafından evvelden alınan tertibat üzerine dün Af Kanunu tebliğ edilince savcı ve yardımcıları Cezaevine gitmişler ve tahliye işi iki saatte bitirilmiştir. Aydın Cezaevnden mevcut üç yüz beş hükümlüden yüz altmış kişi tahliye edilmiştir.
Nevşehir, 16 (a.a.) — Dün Adalet Bakanlığının Af Kanunu hakkında-ki emri üzerine savcı ve savcı yardımcısı Cezaevine giderek dosyaları birer birer tetkik ve tasnif etmişlerdir. Neticede 123 mevcuttan 61 inin affa uğradığı tesbit edilerek serbest bırakılmışlardır.
Stalin Nehru’nun
Mesajina oün cevap verdi
Moskova, 16 (a.a.) (Afp) — Hin-dişten Büyük Elçiliğinden tebliğ e-dilmiştir :
«Büyükelçi Sarvapali Radhakrish-non Dışişleri Bakanlığına davet e-dilmiş Gromyko Büyük Elçiye, Sta-linin Nehruya hitaben yazdığı mesajı vermiştir. Stalinin mesajı müstu cel telgraf olarak yeni Delhlye çekilmiştir».
Büyük Elçilikte Stalinin mesajının muhteviyatı hususunda ketumiyet muhafaza edilmektedir.
★ (Baş tarafı 1 incide)
AKINTIYA KÜREK
yesınde hürriyete kavuşan mahkumlar i kapısında
Büyük Millet Meclisinin son top- den özlediği hürriyetine kavuştu. ı gerisinde günlerini sayan sonra da lantısında çıkan Af Kanunu ertesi Hürriyeti elinden alınmamış bir birden bire serbest bırakılıveren in-günün sabahından itibaren yürürlü- kimse hürriyetin ne demek olduğu.1 sanların arasmdayım. ğe girdi ve böylelikle senelerce dört nu lâyıkiyle anlayamaz ve takdir Ceza evinin önü kelimenin tam duvar arasında yalnız «af» ümidly. edemez. İşte ben de senelerce dört mânasiyle bir ano baba günü... Ba-j le yasayan binlerce mahkûm yeni- * duvar arasında demir parmaklıklar k (Devamı Sa. 8 Sü: 2 de)
Bir »âbiıin incel ği!
azetelerdc okuyoruz: An-karada bir Verem Tekâmül Kursu açılmış!
Verem Tekâmül Kursu da ne biçim sözdür anhyamadık. Veremi mi tekâmül ettirecekler, yoksa veremle savaşı mı?
Her halde İkincisi olacak. Çünkü veremi tekâmül ettirmek vazifesini hayat pahasını mütemadiyen artırmakla eski iktidar çok güzel başanyor. du| — YEDEKÇİ

İt
ZAFER
M -1 -1950
Büyük Mağaza
Sayın Müşteri ve Dostlarının Bayramını kutlar, Saadetler diler
Hac seferleri için gemi kiralanacak
Devlet Deniz folları Gene!
Müdürlüğünden
1 — İdare bu seneki Hac mevsimi için iki yolcu gemisini Akdeniz’de
Kıbrıs dahil Lazkiye ile İskenderiye arasındaki Arap limanlarından Cidde ye yapılacak Hac seferlerine kira suretile tahsis et* ineği kararlaştırmıştır.
2 — Bu maksatla kiraya verilecek gemiler Ordu tipi motörlü bir gemi
ile İzmir tipi bir gemid'.r.
3 — İki gemi arttırma yolu ile kiraya verilecektir.
4 — istekliler Devlet Denizyolları Deniz Hatları İşletme Müdürlüğü
Yük ve İskeleler Servisine müracaatla mukavele projesile şartnameyi bedeli mukabilinde alabilirler. (1082) (4930)
5200 Adet Elektrik Sayacı Satın alınacaktır
6 Ankara Elektik Havagazı ve otobüs işletme Müessesesinden
| ı — 5000 adet Monofaze ve 200 adet Trifaze elektrik sayacı teklif
verme usulü ile satın alınacaktır.
" 2 — İdarî ve fenni şartname 10.— lira bedel mukabilinde Mües-
sese veznesinden tedarik edilecektir.
3 — İlgililerin tekliflerini en geç 4/9/950 tarihine kadar Müessese Umum Müdürlüğüne vermeleri ilân olunur. (4964) (1083)
Necati Manifatura Mağazası
Sayın müşteri ve dostlarının Bayramlarını tebrikle, iyi günler temenni eder. (5120)
Çam kalas satışı
Tavşanlı Dev et Orman İşletmesi Müdürlüğünden
Tavşanlı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden;
1 — İşletmemizin Balı köy istasyonu istif yerinde mevcut 3 parti cam kalas 1/7/950 gününden itibaren 15 gün müddetle açık arttırma ile satışa konulmuştur.
2 — Kalasların muhammen bedeli metreküpü 104.50 liradır.
Birinci parti 11.383 metreküp, 2 ci parti 24.384 M3., 3 üncü perti 66.360 M3. olup her parti için % 7,5 hesabı ile geçici teminat alınır.
3 — Buna ait şartname ve ebat listesi Ankarada Orman Gene) Md., Ankara Merkez İşletme Md., İstanbul, Eskişehir, Balıkesir, Kü-. aya, İzmir, Afyon. Uşak, Dursun bey işletme Müdürlükleri ile Kon-. «» Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
4 — Taliplerin 19/7/950 günü saat 15 de Tavşanlı Orman İşletme - udürlüğünde toplanacak komisyona müracaatları ilân olunur.
(4487)
Şen İzmir Umumi Nakliyat Ambarı Nevzat Osken
Sayın Müşterilerinin Bayramını Tebrik Eder Hayırlı işler Temenni Eder 2125
İlâ
Diyarbakır Anadolu Otelinde misafir Celâl Engüre (4000) lira Vermeye borçlu Urfa - Birecik arası yol müteahhidi AmasyalI Nâzım Erhan aleyhine yapmış olduğu icra takibine vâki itirazın ref i istenmiş, borçlu namına çıkarılan müteaddit tebligata rağmen bulunamadığından ilânen yapılan tebligat üzerine de gelmediğinden gıyabında yapılan mürafaa sonunda itirazının ref iyle icra takibinin devamına Yargıtay yolu açık olmak üzere 7/7/950 gün ve 25/83 sayıyla karar verildiği ilân olunur. (5004)
Erzincan İlinden
1 — Kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulan iş İliç İlçiesinde Hükümet Binası inşaatıdır. Açın tutarı 155174.98 liradır.
2 — Eksiltme 3/8/1950 Perşembe günü saat 16 da Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanan ihale komisyonunda yapılacaktır.
3 — İstekliler ihale gününden üç gün evvel Valilik Makamına müracaatla buna benzer bir defada 75 bin liralık iş yaptıklarına dair vesika komisyonundan alacakları yeterlik 1950 Ticaret Odası belgesi ve 9008.75 liralık geçici teminat vermeleri lâzımdır.
4 — Proje, keşif vjesalr evrak her gün Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
o — İstekliler teklif mektubu ve belgelerini ihale günü saat 15 e kadar leksiltme komisyonuna vereceklerdir. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. (4995)
Kocaeli Ilı Daimî Komisyonundan
X — Adapazarı - Kâzımpaşa yolunun 0X000—1X800 kilometreleri arasında (1800) metrelik şosenin esaslı onanmı Ağustosun 7 nci Pazartesi günü saat on beşte ihalesi yapılmak üzere acık eksiltmeye konmuştur.
2 — Keşif bedeli (21612) lira geçici teminatı da (1608) lira 56 kuruş, tur.
3 — Eksiltmeye iştlrâk için (tatil günleri hariç) ihale gününden en az iki gün evvel dilekçe ile İl makamına müracaatla yeterlik belgesi alınması şarttır.
4 — Bu işe ait şartname ve sair evrak 11 Daimî Komisyon ve bayındırlık müdürlüğü kalemlerinde görülebilir.
5 — İsteklilerin birinci madde- de yazılı gün ve saatte belli miktar teminat makbuzu veya banka mektubu, yetierlik belgesi ve 950 yılma ait Ticaret Odası vesikası ile İl Daimî komisyonuna müracaatları. (4994)
Kocaeli İli Daimî Komisyonundan
1 — Gebze İlçesinin Tuzla istasyon _ Tuzla yolunun 0X00ft—2X470 kilometreleri arası esaslı temiratı ile bir metre açıklığında bir menfez inşası acık eksiltmeye konmuştur.
2 — İhalesi Ağustosun 7 nci Pazartesi günü saat on beşte İl Daimî Komisyon Odasında yapılacktır
3 — Keşif bedeli (22182) lira 25 kuruş geçici teminatı da (1663) lira 67 kuruştur.
4— Eksiltmeye iştirâk için (tatil günleri hariç) ihale tarihinden en az iki gün evvel dilekçe İle II makamına müracaatla yeterlik belgesi alınması lâzımdır.
s — Eu İşe ait şartname ve sair evrak İl Daimî Komisyon ve Bayındırlık Müdürlüğü kalemlerinde görülebilir.
6— İsteklilerin ikinci maddede yazılı gün ve saatte belli miktar, geçici teminat makbuzu veya ban ka mektubu, yeterlik belgesi ve 950 yılı Ticaret Odası vesikası ile İl Dai mİ Komisyonuna müracaatları.
^4893)
w

ERENKÖY'DE
KÖŞK
' a I I

■i

!p

.te
BU ÇEKİLİSE 10.8.1950 AKŞAMINA KADAR EN AZ 1OO LİRALIK BİR HESABI OLANLAR KATILABİLİRLER
ARSA m* : 1096
BİNA m1: 135

EMLÂK BANKASI
Eskişehir Peiedive Paşkan'ığ nchn
1— Güllük ve Eskibağlar mahallesinde yaptırılacak parke yollar 16/7/950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usultyJe eksiltmeye konulmuştur.
2— İnşaatın keşif bedeli 133161 lira 30 kuruştur.
3— Gteçici teminat 7915 lira 81 kuruştur.
4— Eksiltme 1/8/950 Salı günü saat 16 da Belediye Başkanlığı odasında toplanacak Belediye encümeni huzurunda yapılacaktır.
5— isteyenler bu işe ait ihale evrakiyle şartnameleri her gün mesai saatleri içinde Belediyede görebilirler.
6— isteklilerin benzeri işleri vaktinde başarı ilfe bitirerek kat’î kabulünü yaptırdığına dair vesikalarla ihale tarihinden üç gün evvel (tatil günleri hariç) Eskişehir Belediye Başkanlığına müracaatla ala-
Kiralık D ire
Cebeci pazar yeri Çayır sokak No. 8 manzaralı, 3 oda ve 1 hoL
Müracaat: Telefon ev: 25809 Dükkân 15141.
Adres: Ahmet Ünver.
Koyun Pazan Daracık sokak
No. 26 (5112)
Açıldı
Viaııı guruerı narıçj zuuuşenır neıeuıye uııuavaaua aıa-
cakları yeterlik vesikasını, teminat mektubunu veya makbuzunu, I Kopya Lezzet Lokantası bir çok 1950 senesine ait Ticaret Odası vesikasını havi ve 2490 sayılı kanunun yemliklerle açıldığını sayın müş-tarifatı dahilinde hazırlıyacakları teklif mektuplarım 4 üncü maddede ferilerine, kıymetli hemşehrilerine belli edilen zamandan bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde arzeder.
Belediye Başkanlığına vermiş bulunmaları lâzımdır. | Opera Meydanı Polis Karakolu
7— İsteldilerin (5) inci maddede zikredilen evrakı ihaleden evvel yanında No. 12/A Süleyman Parlak, imzalamaları şarttır.
8— Postada vaki olacak glecik meler nazan itibara alınmaz.
9— Encümen ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
10— İhale Bayındırlık Bakanlığının tasdikini müteakip kesinleşe-
cektir. (5007) (1090)
Adi Kaldırım yaptırılacak
Eskişehir Belediye Başkanlığından
1 — Güllük, Ömerağa, Eskibağlar mahallelerinde yaptırılacak adı
kaldırım yollar 16/7/950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — İnşaatın keşif bedeli 44370 Ura 10 kuruştur
3 — Geçici tem.nat 3327 lira 76 kuruştur.
4 — Eksiltme 4.8.950 cuma günü saat 16 da Belediye Başkanlığı oda-
sında toplanacak Beled.ye Encümeni huzurunda yapılacaktır.
5 — İsteyenler bu işe ait ihale evrakile şartnameleri her gün mesai
saatleri içinde Belediyede görebilirler.
6 — isteklilerin benzeri işleri vakt.nde başarı ile bitirerek kat’i kabu-
lünü yaptırdığına dair vesikalarla ihale tarihinden üç gün evvel (tatil günleri hariç) Eskişehir Belediye Başkanlığına müracaatla alacakları yeterlik vesikasını, teminat mektubunu veya makbuzunu, 1950 senes ne ait Ticaret Odası vesikasını havi ve 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde hazırlıyacakları teklif mektuplarını 4 üncü maddede belli edilen zamanda bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde Belediye Başkanlığına vermiş bulunmaları şarttır.
7 — İsteklilerin (5) inci maddede zikredilen evrakı ihaleden evvel
imzalamaları şarttır.
8 — Postada vaki olacak gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
9 — Encümen ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir.
10 — İhale Bayındırlık Bakanlığının tasdikini müteakip kesinleşecektir. (5006) (1089)
Stabilize Yol Yaptırılacak
Eskişehir Keledıve Başkanlığındın
1— Seylâp bölgesinin Güney sınırında yaptırılacak stabilize yol inşaatı 16/7/950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve kapalı zarf usuliyle eks İtmeye konulmuştur.
2— İnşaatın keşif bedeli 33331 lira 30 kuruştur.
3— Geçici teminat 2499 lira 85 kuruştur.
4— Eksiltme 4/8/950 Cuma gün ü saat 16 da Belediye Başkanlığı odasında toplanacak Belediye Encümeni huzurunda yapılacaktır.
5— isteyenler bu İşe ait ihale evrakiyle şartnameleri her gün mesai saatleri içincbe Belediyede görebilirler.
6— İsteklilerin benzeri işleri vaktinde başan ile bitirerek kat'l kabulünü yaptırdığına dair vesikalarla ihale tarihinden üç gün evvel (tatil günleri hariç) Eskişehir Belediye Başkanlığına müracaatla alacakları yeterlik vesikasını, teminat mektubunu veya makbuzunu, 1950 senesine ait Ticaret Odası vesikasını havi ve 2490 sayılı kanunun tari-fatı dahilinde hazırlıyacakları tek af mektuplarını 4 üncü maddede belli edilen zamandan bir saat evveline kadar makbuz mukabilınae Belediye Başkanlığına vermiş bulunmaları şarttır.
7— isteklilerin (5) inci maddede zikredilen evrakı ihaleden evvel imzalamaları şarttır.
8— Postada vaki olacak gecikin e'er nazan itibara alınmaz.
9— Encümen ihaleyi yapıp yanmamakta serbesttir.
10_ ihale Bayındırlık Bakanlığının tasdikim müteakip kesinleşecektir («M») (1001)
(5105)
Okunmuş Kitap alınır - satılır
Köşe Başı Kitapçısı Ali Rıza Özsoy
Her saat evlere adam gönderilir. Tel: 14829 (5107)
Mutbak Çakmağı
Her mutbağa kolaylık ve tasarruf temin eder havagazı, benzin, ispirto ocaklarını ateşler.
Satış yerleri : Yenişehir Sakarya caddesi Ulu Dağ bakkaliyesi.
Yeni Halde Yeni Pazar bakkaliyesi. Satış deposu : Anafartalar Hayırlı sokak No. 3. Tel : 15183
(5122)
SEVAL BAKKALİYESİ
Sayın müşterilerimizin Şeker Bayramım candan kutlularız
Oruç Kardeşler
Sıhhiye Depolar Cad. No. 8 Tel: 15860
$
ki
Muammer Karaca
Sizin Sokak
Yazan Muammer Karaca
Biletler: Berkalp kitap sarayında satılr (5132)
III1T1MI—RI—
Cebeci Doğan Bahçesinde
Mim Bani - Muhterem Mil
VUR PATLASIN
Biletler Anafartalar caddesinde Müzeyyen Abla Gişesi ve Adliye yanında Toker Kundura Mağazasında satılır. (5118)
L—...................
Ço'um - İsli ip, Çorum - Osm re k araları Posta taşıma iş'eri ı(pılı zarfla eksiltmeye ko ulmuştur Çorum P. T. T. Müdürlüğünden
1 — Aşağıda muayeneleri gösterilen ve ihaleleri ayn ayn yapılacak olan Çorum - İskilip ve Çorum. Osmancık aralan 1950 - 1951 devresi posta taşıma işleri üçer senelik olarak 14.7.950 gününden 28.7.950 gününe kadar onbeş gün süre ile ve kapalı zarf usulü ile eksJtmeye konulmuştur.
A — Çorum - İskilip arası haftada karşılıklı altı seferli yediyüz-yirmi lira aylık tahmini bedelli b n ikiyüz doksan altı lira geçici teminatlı dörbin lira idari kefaletli üç sene süreli otomobille nakJ şartlı posta taşıma işi,
B — Çorum _ Osmancık arası haftada karşılıklı beş seferli altıyûz lira aylık tahmini bedelli bin seksen lira geçici teminatlı üç bin lira idari kefaletli üç sene süreli otomobille nak.l şarth posta taşıma işi,
2 — Eksiltmeler 28.7.950 tarihine rastlayan cuma günü saat 15 de Çorum P. T. T. Müdürlüğü binasında yapılacak vaki olacak tekliflere göre her iki eksiltme hakkında şartlaşmalarının ikinci maddes ne göre işlem yapılacaktır.
3 — 2490 sayılı Artırma Eksiltme ve lha)e Kanununun 32 inci mad desine göre hazırlanacak teklif mektuplarının eksiltmenin açılma sa-atından bir saat öncesine kadar Komisyon Başkanlığına alındı kâğıdı karşılığında verilmesi şarttır.- (Postada olacak gecikmeler kabul edilmez).
4 — Teminatların teslim yeri P. T. T. veznesidir.
5 — İsteklilerin ergin ve iyi huy sahibi olduk'anna namus ve haysiyete dokunur suç ve hele ağır hapis veya o derecede cezayı gerektirecek bir eylem ile hükümlü bulunmadıklarına erklik derecesine güvenilir kşilerden olduklarına dair belgeler göstermeleri okur yazar olmayan isteklilerin noterden onanmış bir vekâlet kâğıdı ile okur ya zar bir vekil bulundurmaları,
6 — isteklilerin eksiltme şartlaşmasını kanuni tatil gün ve saatlan dışında her gün Çorum P. T. T. Müdürlüğü Yazı İşleri Odasından bedelsiz alacak veya görebilecekleri ilân olunur. (5005) — (1088)
Bitlis Bayındırlık Müdürlüğünden
İlimiz merkezinde bu sene yeniden yaptırılacak (83345) lira (43) be deli keşifli (A) tipi ceza evi inşaatının 31.9.950 pazartesi günü saat 13 te kapalı zarf usulile yapılacak ihalesine iştirak etmek isteyen taliple, rin muayyen gün ve saatte Bitl:s İli Vesika Komisyonundan alacakları yeterlik belgesi, (5417) lira 27 kuruştan ibaret muvakkat teminata ait makbuz ve teklif mektuplarile ihale saatinden en az bir saat evvel, İlimiz Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak ihale kom syonuna müracaatlarının ve bu işe ait keşif, proje, şartname ve sair evrakı Bitlis Bayındırlık Müdürlüğünde görebileceklerinin, on beş gün içinde dört defa gazetenizle ilân ettirilerek bu ilânı havi gazetelerden birer nüshanın İlimiz Bayındırlık Müdürlüğüne gönderilmesini rica ederim.
(1092)—(5009) B:tlis Valisi Nazım Üner
Bu Hafta Umumî İstek Üzerine
HAMLET (Türkçe) Yaratıcıları : Laurence Olivier - Jean Simmens Seanslar : 10,30 - 13 -15,45 - 18,30 - 21,15 Tel: Gişe: 15031 Müd.: 24075
. Müd.: 24075 ‘ Gişe: 1B0B1
ZAFER’in Abone Şartlan Memleket İçi
12 aylık
6 .
3 .
Memleket dışı
12 aylık ............
6 . .................
3 « .............
28 Lira
15 .
8 «
58 Lire
30 «
18 .
DİKKAT
Ankara halkına
Asri mezarlıkta pahalı mezar yoktur. Bir kat mezar (150) lira, bir lâhit (Demir kapakla beraber) (80) lira olarak yoz ve kış fiatı-mız budur.
Asri Mezarlık Ömer Toklu . Ali Çoban (5108)
ZAFER’in İlân Şartlan
Başlık................. 15 Lira
2 ve 3 üncü Sayfada Sm. 3 «
Diğer sayfalarda Sm. ... 2.25
Doğum, NikBh, Nişan, Ölüm ve Mevlût ilânları 5 santimi geçmemek şartiyle 15 lira.
Devamlı ilânlar için hususî tarife tatbik edilir.
Acele satılık ev
Bahçeli Evler 24 ncü sokak 14 numaralı, 5 oda, 2 hol ve geniş bir bahçesi bulunan ev ace-
Görüşmek İsteyenlerin saat 21 den sonra 21454 numaralı re lefona müracaatları. (5085)
Gazeteye gönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin iade edilmez.
İlânlardan mesuliyet kabul edilmez.
KAYIP — Kayserinin Çukur köyünden 327 doğumlu Kasım oğlu Mustafa Ceviz, Ankaradaki İkametgâhından bir haftadır kayıptır. Bilenlerin şu adrese haber vermesi I rica olunur.
(5128) Konfor Palas Müdürü
Ferit Bey
DIŞ lAblbl
Zeki Tarhan
Posta caddesi, telefon san tralı sırasında Cündoğlu Han 27 numarada açtığı muayenehanesinde hastalarım, Pazardan başka her gün saat 10—13. 15—20 ye kadar kabul ve tedavi eder.
Asansör vardır. Tel: 16265.
(2474)
Hamamönü — Yeni Doğumevi Çocuk Hastalıkları Mütehassısı
O*. Ih»*n Csh
Hastalarını her gün seat 15den itibaren kabul eder.
Anafartalar caddesi Kurşunlu Cami karşısı No. 394 Bekman apartmanı. Muayenehane ve ev Tek J 5333.
wrroı
Aziz Terfik Yeglnsoy
DAHtLlYR MÜTKHAS8HH
ZAMAN MANİFATURA MAĞAZASI
Sayın müşteri ve dostlarının mübarek Bayramlarını kutlar, Saadetler temenni eder. (5110)
DİŞ TABİBİ HAUT SUNGUR Aaafartalar Vakıf tg Hu kal
LNe.lif-Tel:104*
ımı
Kurtuluşta ucuz arsa
Samur sokağında, köşe, 1542 ad» 31 parselde. Müracaat: TeL 13740 Ömer Cengiz veya B. Bahri Acar, tçcebeci. Yeni Acun sokak. Hayrı Doğan Ap. No. 8 (5109)
Rahibi:
Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yaniglennj fiilaa tdor, HİKMIT YAZ1CİOÖLV
Basıldığı yar: GÜNEŞ MATBAASI
17 - 7 - 1950
TZadyo ¥(Tet^ia(f ıSTete/fon
Vallace’in
demeci
Vaşington, (a.a.) «Afp. — Basına demeçte bulunan Amerikan terakkiperver partisi başkanı Henry Wallace ezcümle şunları söylemiş-
Memleketim harp halinde iken ve Birleşmiş Milletler bu harbi tasdik ettiklerine göre, ben memleketim ve Birleşmiş Milletler tarafındayım.
Birleşik Amerika eski başkan yardımcısı Henry Wallace Asyada milletleri ilgilendiren muhtelif meselelere bir hâl çaresi bulunması için Truman ile Stalin arasında bir görüşme yapılmasını teklif etmiştir.
Milletlerarası Hususi Kongresi
Roma, (Hususî) — Romada toplanmakta olan Milletlerarası hususi hukuk kongresi komisyonlar halinde çalışmalarına devam etmektedir. Deniz, kara ve hava yoliyle ya pılan nakliyatta nakliyecinin mes’u liyetine dair hükümlerin birleştirilmesi tetkik edilirken söz olan Türk delegesi, Dr. AmiLArtus raporunu izah etmiş ve bu konuda memleketimiz mevzuatım anlatarak, yeni ^Türk ticaret kanunu tasarisiyle, ha.
Va seyrüsefer kanunu tasarısında ~ 1 ve Varşova an-
—a----gibi milletlerarası anlaş-
malar da tesbit edilmiş olan mes'u-liyet hükümlerinin kabul edilmiş olduğunu belirterek Türkiyenin hukukunun tevhidi bakımından mühim bir terakki kaydettiğini ilâve etmiştir. Delegemizin beyanatı ittifakla tasvip edilmiştir.
Yunanistan terhisi durdurdu
Atina, (a.a.) «United Press- — Yunan ordusu başkomutanı general Papagos Embros gazetesine verdiği bir mülâkatta, milletlararsı durum dolayısiyle Yunanistanın terhis programını durdurduğunu söylemiştir.
Papagos Yunanistanın yeni bir Güney Kore olması yolunda yakın-bir tehlike olmadığını, fakat böyle bir ihtimal karşısında Yunanistanın hazırlıksız yakalanmak istemediğini söylemiştir.
Mareşal Rusyanın henüz bir cihan harbi çıkarmağa hazır olmadığını tahmin etmektedir.
va seyrüsefer kan ' La Haye, Brüksel
laşmaları gibi mil]
Berlin hava , HER GÜN BİR HÂDİSE:
koridorunda
Halenizde Ingiliz
talyan manevrası
Manevraların 5 iğustost (n sonra başbyacağı haber veriliyor
Roma, (a.a.) Reuter)— Roma. dan bildirildiğine göre, İtalyan donanması gelecek ay içince İngilterenin Akdeniz filosuyla müşterek manevralara başlıyacaktır.
İtalyan Deniz kuvvetleri ikinci dünya harbinden beri ilk defa olarak müşterek manavralara iştirak etmektedir.
İtalyan Deniz kuvvetleri baş Ko-
Hava yolu ile kaçakçılık
Bir yılda İngiltere’ye gümrüksüz 3 milyon liralık mal girdi
Londra, Nafen — İngiltere ve diğer Avrupa memleketlerinde hava yolu ile yapılmakta olan kaçakçılık şebekeleri ile mücadele etmek üzere yeni plânlar hazırlan-maktadır.
Tahmin edildiğine göre bir sene içinde kaçak olarak gümrüğü ö-denmeden 3.000.000 İngiliz liralık mal İngiltereye ithal edilmektedir.
Bu kaçakçı uçakları gümrük muamelelerini tamamladıktan sonra başka br araziye inmekte ve orada kaçak malı alarak tekrar yeni hududa girmeden evvel de aynı suretle boş bir arazide kendisini' bekliyen kaçakçılara malları teslim ettikten sonra normal olarak inmesi icabeden uçak meydanına gelmektedirler. Bu hareketleri takip maksadiyle bir hava polis teşkilâtı kurul, cak ve şüpheyi üstüne çeken bütün uçaklar takip edile-
Yugoslavya’ya karşı kelime harbi
Londra, (a.a.) «Reuter» — Reuter ajansının hususî dinleme servi, si kominform memleketleri radyo-lariyle resmî ajanslarının bugün Yugoslavyaya karşı giriştikleri «ke. ^5^1ı'me harbini» daha şiddetle devam f ettirdiklerini ve Yugoslavyayı Sov. yet blokuna karşı yeni bir harp ha zırlamakla itham ettiklerini bildir.
Komlnformun resmî organı Yi. goslavyanın durumunu Korenin durumu ile mukayese etmektedir.
Filhakika Macar komünist ga-zeteşi Peter Gaboc’un bir makalesinde Yugoslavyadaki Tito aleyhtarı unsurları Kore halkının istiklâli için savaştığını görmekten cesaret aldıkları yazılmaktadır.
Diğer taraftan Yugoslavyayı Sovyetler Birliğine ve halk demokrasilerine karşı Anglo - Amerikanlar için yeni bir harp üssü teşkil etmekle itham eden kominform radyo yayınları ve basın icmalleri Macar, Rumen ve Bulgar kıtalarının hareketleri hakkmdaki Yugoslav iddialarını «tahrik edici yalanlar, diye tevsii etmektedir.
Budapeşte radyosu da, mareşal Titonun Birleşik Amerikayla vardığı gizli bir anlaşma hükümlerine göre, Hitlerin Batı Almanyada biriktirilmiş olan malzemesinin büyük bir kısmını aldığını ve İngiliz ^Ve Amerikalı müşavirler tarafından idare edildiğini söylemiştir.
=
Mısır Amerikan Yardımını red mi edecek?
Yeni bir roket
mutanı Amiral Romeo Oliva 2 Ağus tosta Doria harp gemisiyle Malta-ya hareket ederek beş Ağustosa kadar orada kalacaktır.
Amirale djğer İtalyan harp gemileri de refakat edecek ve bu gemiler 5 Ağustostan sonra da Maltada kala rak İngilterenin Akdeniz filosuyla müşterek manavralara başlıyacak-tır.
Rus avcı uçakları yeniden göründüler
Berlin, (Nafen) — Berlin hava koridorunda Sovyet avcı uçaklan-nın yeniden sık sık görülmeye başladıkları ve hatta bu bölgede manevralar yaptıkları bildirilmektedir. Sovyetlerin son zamanlarda Berlin ablokasının yeniejen başlıyabi-leceğini hissettirmek maksadiyle bazı hareketlere giriştikleri müşahe de edilmiştir. Dün Yak tipinde Sovt-yet uçaklarının bava koridorunda yaptıkları manevralar Batıkların sevkiyatını sekteye uğratacak bir mahiyet arzetmekteydi.
Berlinin kara yollarında da Sovyetler yeni yeni güçlükler çıkarmaya başlamışlardır.
Portsmouth’da infilâklar
52 yıl canlı kalan bir cesedin mucizeleri
Kötürümleryürüyor,körler görüyor
sağırlar işitiyor
I
Londra, Nafen — İngiltere’de düşman uçaklarını düşürmek üzere radio ile idare edilen yeni bir ro- 1 ket icat edilmiştir. Bu yeni tip roket kanatlıdır ve i.’.........
giltere sahillerinde yapılmıştır.
Avustralya harbe hazır
Bütün askerî şeflerin j er eki i tertibatı almakta oldukları bildiriliyor
Sydney, 14 (Nafen) — AvusturaL ya ordusunun her çeşit silâhlı kuvvetleri her ihtimale karşı hazır bulunmak üzere federal hükümet tarafından harp haline getirilmiştir. Acele bir Seferberlik ihtimali karşısında hazır bulunması için bütün askerî şefler gerekli tertibatı almaktadırlar.
Avustralya hükümeti Güney Asya ve Asyarun diğer mıntakaların. daki mümessillerinden almış olduğu raporlar üzerine Korede başlamış olan harbin Asyanın başka mıntaka-ları ile Malezya bölgelerine yayılması halinde Avustralya kuvvetlerinin hazırlıksız bulunmasını önle mlek için bu hazırlıkları yapmakta, dır.
Askerî şefler bugün hükümet erkânı ile müteaddit görüşmeler yapmışlar ve mecburi bir askerî talim devresinin kabulü hakkında hazırlamış oldukları plânları tetkik etmişlerdir.
Japonya’da 75.000 kişilik ihtiyat polis kuvveti
Tokio, 14 (Nafen) — Komünist unsurların çıkarabilecekleri karı-
. Bu yeni tip ro- ’ şıkhkiarla mücadele etmek üzere ilk tecrübesi İn- Japon hükümeti 75.000 kişilik bir ih-
«Gri altın» a hücum
tiyat polis kuvveti teşkiline karar vermiştir.
Bu polis kuvveti daha şimdiden komünistlerin tesiri altında faalt
Londra, (a.a.) (Afp) — Dün gece Portsmouth limanında vukua gelen ilk infilâktan takriben yarım saat sonra, mühimmat yüklü diğer 7 mavna daha infilâk etmiştir. Bu mavnalarda mürettebat bulunup bulunmadığı bilinmemektedir 7 kişi oldukça ağır surette yaralanmış tır. Bu infilâklar limanda birçok yangının çıkmasına bir dalga kıranın yıkılmasına ^e birçok vinçlerin devrilmesine sebep olmuştur. Por-tsmouth’da ve civarındaki Gou-pert şehrinde evler ve mağazalar oldukça mühim hasara uğramıştır. Sokaklar kiremit ve cam parçalarıyla doludur. Polisler, yağmayı önlemek için vitrinleri kınlan mağazaların önünde nöbet beklemektedirler.
Polis bu infilâkların sebeplerini anlamak için tahkikat açmıştır. Bir sabotaj ihtimali bertaraf edilmemektedir.
Brezilya - İspanya maçında bir kişi öldü
Rio de Janciro, (a.a.) — Dünya futbol kupası final maçlarında, Brezilya - Ispanya ekipleri arasında yapılan karşılaşmada halkın heyecan ve coşkunluğu neticesinde bir kişi ölmüş, 260 kişi yaralanmıştır.
Propaganda zehiri
Vaşington, 14 (Nafen) — komünist âleminin dünyaya akıtmakta olduğu propaganda zehirini önlemek v«e hakikati etrafa yaymak için yakında büyük bir kanpanyaya girişilecektir.
Başkan Truman bu kanpanyaya başlamak üzere Kongreden 89 milyon dolarlık tahsisat istemiştir.
Malzeme yüklü 30 gemi Avrupa yolunda
Nevyork, Nafen — Dün akşam açıklandığına öre, Batı Avrupa memleketleri için askeri malzeme ile yüklü 30 gemi Amerikan limanlarından ayrılmış bulunmaktadır. Bu gemilerdeki askeri malzemenin bilhassa kara kuvvetlerinin takviyesine yarayacağı belirtilmektedir.
Ottavva, Nafen — Bir zamanlar ____________________ _______________——
Kanadada altın madenlerine hü- yette bulunan Japon talebe birliği cum yapılmakta idi. I ■ • ............
Şmdide «gri altın» denilen as-bestos madenlerine hücum başlamıştır. Larer gölü civarında bulunan bu gri altın madeni vesaiti nak-liyenin eksik olmasından maden a-rayıcıları uçak ile gelmektedirler.
Asbestos madenini bulmak üzere gelenler arasında gençler, yaşlılar, yüksek tahsil görmüş gençler, tabiat âlimleri ve teknisyenler vardır. I
ue sıicuuurı, ııuıu uag topıtuı ve uı-I ğer teçhizat verilmiş olacaktır.
İran Başbakanı İran’ın bütün arttığı görül- komşulariyle iyi münasebetler tesi-‘ sini istediğini söylemiş, fakat ne taraftan gelirse gelsin herhangi bir . dir. tecavüze karşı kendisini müdafaaya Bu hava köprüsü sayesinde Ame-azmetmiş bulunduğunu ilâve etmiş, rikadan Japonyaya durmadan mal-tir. | zeme ile esker gönderilmektedir.
merkezinde taharriyatta bulunmuştur.
Muazzam bir hava köprüsü
Yeni İran ordusu
Pırlanta satışı artıyor
Londra Radyosu, - (Basın - Yayın) İran Başbakanı dün, İran ordusunun Amerika’dan aldığı yeni silâhlarla yakında tamamiylte teçhiz edilmiş olacağım bildirmiştir. Bu yardım İran’a Amerikan askerî yardım programına uygun olarak yapılmaktadır. Bu yardımla İran’a 10 - 15 milyon dolar değerinde piyade silâhlan, hafif dağ topları ve di-
Londra, Nafen — Son zamanlarda pırlanta satışının arttığı görülmektedir. Son 6 ay içinde kıymetli taşın satışı geçen seneye nazaran iki misli artmıştır. Haziran a-yına kadar 22.000.000 Ingiliz liralık pırlanta satılmıştır.
Nevyork, Nafen — Muhabirlerin öğrendiklerine göre, Birleşik Amerika ile Japonya arasında daha şimdiden bir «hava köprüsü, kurulmuş bulunmaktadır. Berlindeki hava köprüsünün çok daha geniş ölçüde tatbikine girişildiği ve Amerikanın bu fevkalâde işi de muvaffakiyetle başaracağı kaydedilmektedir.
Bu hava köprüsünde Amerikan hava kuvvetlerinin en büyük taşıt uçaklarının kullanılmakta olduğu zannedilmektedir. Gayet gizli tutulan bu plânın tatbikinde 400 kişi taşıyan dev Constellation uçağının da kullanıldığı zannedilmekte-
Serbest Fıkra ■
İş tiyor musunuz efendiler? Günde beş: on mucize ne demektir ? Cnarbel Baba 1898 de ölmüştür
Hiç hayret eymeyiniz. 22 Mayıs-tanberi günde on kadar mucize gös teriyor. Elli iki sene evvel ölen Charel babanın cesedi göz yaşı seline boğulmuş bir vaziyette... Bazan sol göğsünden oluk gibi kanlar a-kıyor. Herkes bu hakikatlan tesbit edebilir. Lübnandan, Suriyeden, Arabistandan yüzlerce hasta geliyor ve mezarının taştan duvanna vücutlarını veya hasta uzuvlarım temas ettiriyorlar. Biraz sonra bir bakıyorsunuz körler görüyor, sağır, lar işitiyor, veremliler iyileşiyor.
Charbel baba kimdir?
Charbel Maklout 1833 de Beka Kafrada doğmuş ve bilâhara Ana-ya’da Gegail’e yerleşmiştir. Hayatının en karakteristik vasfı, faziletli ve dürüst bir insan olmasıydı.
Lübnanlıların çok iyi bildikleri şu üç mucize, sağlığında meydana gemliş ve herkesi hayrete düşürmüştür.
1 — Deli Saba: Saba ihmege, zır deli olduğu için çok fena hareket -lerde bulunuyordu. Bir gün, Char-bel baba, delinin başına doğru bakarak bir dua okudu ve adamcağız hemen akıllandı ve normal halini aldı.
2 — Su ile yanan lâmba: Bir gün, Manastırda bir hizmetçi, kasten Charbel babanın lâmbasına gaz yerine su koydu. Fakat hayret!... Lam ba bütün gece yandı. Sabahleyin, bunu işitenler, gelip lâmbanın -çindeki mayii kontrol ettiler. Bu, su idi. Fakat lâmba yanmakta devam ediyordu.
3 — Çekirgeler? Lübnanda bir çekirge sürüsü Anaya üzerine doğru gelerek büyük haşarat yapmaya başlamıştı. Fakat, Charbel babanın okuduğu sular tarlalara serpilince, çekirgelerin hepsi mahvoldu.
Charbel Baba 1898 yılının 24 A-ralık gecesi öldü. İşte, ertesi gün ilk mucize oldu. Ölünün yanına getirilen bir kötürüm, elini cesedin üzerinde gezdirdi. Biraz sonra ayağa kalkarak yürüye yürüye evine gitti.
Peder Charbel aynı toprağa gömüldü.
Yaşayan ceset!
bir zafer nidasiyle ortalığı çınlatı-. idi. Fakat çok kimseler, çikolata aL yor: I madan, parayı, dizlerinin üzerine
— İyi oldum... İyi oldum... Görü’ serdiği mendilin üzerine atarlar, yorum... Yürüyorum... İşitiyorum... I Çünkü sağ kolu ve eli tamamen
O zaman, tekrar dualar başlıyar.! çalışmaz bir haldedir.
Allaha şükrediliyor... I Bir gün Rabbat, Ana’ya gitti ve
Bütün bu hâdiseleri işiten M. Nas- iyi oldu geldi. Şimdi sağ eliyle bir ri Rizcalla da, bir mucizeye şahit iskemleyi, ayaklarından birinden olduktan sonra, bunların doğrulu- J tutarak yukarıya kaldırabiliyor. ğuna iyce kanaat getirmiş. Nice, nice hastalıkların iyi oldu-
Beyrutta, Clemenceau caddesin- ğuna bir çok doktorlar şahit olmuş-de oturan Antoine Rabbat’yı her- lar ve hayrette kalmışlardır, kes tanır. Bu adam çikolata satıcısı’ (NİHAT)

Kore harbinin
manası
Vaktiyle Rusya ve Japonya başlangıcı sayılarak arasında emperyalist rekabet- hür milletleri
r tır. Partıvı Gunev

Kahire, (a.a.) «Afp» — Mısırın Amerikan yardımını kabul etmek imkânını tetkike memur hükümet komitesi, Truman plânının dör. diincü noktası mucibince, Mısırın Amerikan yardımını reddetmesi lâzım geldiği neticesine varmıştır.
Komite, Mısırın Amerikan yardımını kabul ettiği takdirde, memleketin iktisadiyatı hakkında Amerikan eksperlerinin isteyecekleri malûmat ve istatistikleri ifşa etmek gerekeceği, bunun da Mısırın menfaati icabı olmadığı mütaleâsın-dadır.
İranın Rusyaya verdiği nota
Tahran, (a.a.) «United Peress. — İran Rusyaya verdiği mutedil bir notayla sadece İran tabiiyetini haiz mütehassısların Sovyet hududu yakınlarında topografya tetkiklerinde bulunacaklarım ve havadan topo-grafik resimler almanın bahis mevzuu olmadığını bildirmiştir.
İran notası, Sovyetlerin İranı yabancı mühehassısların Sovyet hududu civarında topografya incelemelerinde bulunmalarına müsaade ederek Sovyetler Birliğinin emniyetini tehdit etmekle itham eden notasına cevap teşkil etmektedir.
Bâtılı müdafaa!
Sabık Başbakan Muavini Sayın Nihat Erim «Ulus» da dün neşrettiği bir yazıya «Vaziyet ciddidir» semamesini seçmiş! Profesör, makalesine Dışişleri Bakanımız Fuat Köprülü’nün dünya ahvalinden bahsederken vaziyetin ciddi olduğunu söylemesini mevzu ittihaz ediyor ve yine psikolojik bir kan çekmesiyle eski günahların etrafında dönüp dolaşıyor. Bu pek sayın hattâ sayının sayını profesör diyor ki:
«Zira, bilindiği veçhile 1945 ten-beri, C.H.P. Hükümetleri dış vaziyetin ağırlığına işariet ettikçe, D.P. idarecileri bu sözü bir politika manevrası olarak ilân etmeyi âdet edinmişlerdi. Bu görüş son zamanlara kadar devam etmiştir.
Dışişleri Bakanı, evvelki gün Mecliste «vaziyet ciddîdir» de. mekle, işi hafife almak istiyen-lerle ayni fikirde olmadığını göstermiştir.»
Yâni demek istiyor ki Dışişleri Bakanının sözleri dün dış tehli-
Tiuı
S. Ç. Mefıo:ed&ao\
keyi küçümsijfenlerin kafasına dank etti.
Fakat ne yazık ki Bâtılı müdafaa bir Hukuk profesörü için. Başbakan muavinliği yapmış bir zat için dahi mümkün değildir.
A devletlim, Fuat Köprülü -Vaziyet ciddidir- demekle acaba yedi şu kadar sene müstemirren matbuatın, vatandaşın ensesinde boza pişiren, yukarıdan gelen emirlerle engizisyon mahkemeleri kuran bir örfi idare ihyasını akimdan geçirmiş midir? Ağızlara kilit, kalem tutan ellere kelepçe vurmayı düşünmüş müdür? Meclis kürsüsünden insan haklarını müdafaa eden, memleketteki şef sisteminden yaka sil-kjen, vatandaşın dertlerine, hakiki dertlerine tercüman olmaya çalışan muhalefet hatiplerini. «Milli Birlik» teranesiyle yuha, latmayı tasarlamış mıdır? Devri sabıkın müteveffa bir başbakanı
gibi İstiklâl mahkemeleri heyulasını «Yeter» diyenlerin karşısına çıkartmış mıdır?
Şef sisteminin dcvamınt ve bir şahsın hususi arzularını sağlamaktan başka bir işe yaramıyan dişlek çehrell Faşist kanunlarının değiştirilmesi için yapılan her teşebbüsü akamete Uğratmak için mi «Vaziyet ciddidir» demiştir?
Ve daha sayalım mı aziz profesörümüz?
Dışişleri Bakanı Fuat Köprü-lü’nün «vaziyet ciddidir» demekle muhtemel bir tehlike karşısında vatandaşı ikaz etmekten başka her hangi bir tasavvuru olmadığı, olamayacağı riyazi bir hakikattir. Hattâ siz bile, evet, siz bile, elinizi eğer içinde bir şey kalmışsa göğsünüze koyduğunuz zaman, başınızı önünüze eğeceksinizdir.
Hele bir de bu cümlenin dünle bugün arasında taşıdığı mânayı bir mukayese ederseniz o zaman bilmeyiz bir daha bu mevzua teması göze alabilir misiniz?
lere, kanlı harplere sahne olan Kore topraklarında yeni bir mücadele başlamış bulunuyor. Dünyanın bu köşesinde kendi yurdunda sulh içinde yaşamak isteyen zavallı bir millet ihtirasların ateşi içinde kıv-randırılmaktadır. Insanlik için hazin bir şey.. Komünizmin sinsi politikası budur. Memleketi ikiye bölmek, kardeşi kardeşe kırdırarak, sonra kendisi oraya yerleşmek. Tarih boyunca bundan daha korkunç bir istilâ metodu görülmemiştir.
Batıda geri itilen Berlin kilidini kıramıyan, Triyeste düğümünü çö-zemiyen komünizm taşkın ihtirasını tatmin için gözlerini Doğuya çevirmişti.. Koca bir Çin'ülkesini yuttu. Şimdi de doymak bilmiyen dev Kore’ye saldırdı. Fakat bugünkü Kore harbi basit bir istilâdan başka mâna ve mahiyet taşımaktadır.
Bütün istibdadiyle idare edilen emperyalist memleketlerde olduğu gibi komünizm, iç kaynaşmaları ve memnuniyetsizlikleri hattâ isyanları bir taraftan insafsızca ezer ken diğer taraftan yeni fütuhatlar peşinde koşarak halkı meşgul etmek ayni zamanda bir dünya hukuku karşısında insiyaki bir korunma endişesi içinde atak yapmak, daha emin olmak için genişlemek ve mühim Stratejik noktalan tutmak ihtiyacım duymaktadır. Bu öylesine bir ihtirastır ki hududu yoktur, nereye kadar gideceğini kimse kestiremez.
Fakat tabiat kanunları insan topluluklarının hayatına da hâkimdir, yaşama ihtiyacı, bütün mahlûkat gibi insanlar arasında da bir kuvvet muvazenesi yaratır. Bize öyle geliyor ki ikinci Dünya Harbinin sonundan beri teessüs etmiş gibi görünen zoraki muvazene artık bozulmağa başlamış, sulh ve hürriyet içinde yaşamak istiyen milletlerin mukavemeti başgöstermiştir.
Hitlerin en hâkim ve imkânları elinde tutan bir durumda iken bir Koridor dâvası için dünyayı nasıl kana boğduğunu ve kendisinin de bu kan içinde boğulduğunu gördük, kelime ve harflerden tefeül ve te-vehhüme kapılmağı aklımıza getirmek istememekle beraber acaba üç baş- harfi (Koridor) un ayni olan Kore tecrübesinin böyle bir mücadelenin, üçüncü bir dünya harbinin başlangıcı olamaz mı? diye düşünüyor ve buna cevap vermek istiyoruz.
Kore tecrübesi dedik. Biz bunu komünizmin hem istilâ maksadını güdüşü hem de dünya milletlerini ve Amerıkayı bir yoklayışı sanıyoruz. Şayet kâfi bir mukavemet görmez de Kore’yi yutarsa bu komünist âlem için maddî ve mânevi bir ka-
Aradan seneler geçt. Anaya Manastırının papazı Antono Almich-michani, alâkalı makamlara müracaat ederek, Peder Charbel’in mezarını su bastığını ve bunun devam etmekte olduğunu, cesedin ne hal de olduğunu görmek istediğini, bunun için de mezarın açılmasını istemiştir.
El’an izah edilemiyen bir hakikattir bu: Ceset bozulmamış bir vaziyette duruyordu. Yalnız kalın bir küf tabakası yüzünü, ellerini ve vücudunun bazı kısımlarım kaplamıştı. Bu tabaka temizlendi, kır-mızımtrak eti ve su ile karışık kanların göğsünün sol tarafından akmaya başladığı görüldü.
Charbel yeni örtülere sarıldı ve Manastırın bir bodrumuna gömüldü, Cesedi, hoş bir koku neşretmek tedir.
Artık, Manastırın bodrumuna akın başlamıştı. Hemen hemen günün her saatinde ziyaretler oluyordu. Bodrumun duvarları önünde diz çöken halk, ellerini, yüzlerini, bodrumun ıslak duvarına sürüyorlar ve dua ediyorlar: , VT—*)” TTT'LT-**?
- Peder Charbel, beni İyi et. Ben b“ «
körüm, görmek «yorum, I harbl “us“ v“ber‘k belklba
- Büyük Ark, çocuğumu iyi et.1 d°"“*(') b I müdahalesiyle
Neredeyse veremden ölecek. mütecevlan otu, seku.net arz darre.
Zaman zaman, ziyarete gelenler- »■))« inmesıle iktifa olunacaktır. Bu
harbi süsü verilerek belki de Rus-
c esir milletlere milletlere huzur verecektir. Partiyi Güney Koreliler kaybeder ve dünya milletleri de bu emri vâkie boyun eğerlerse mesele hiç de bu mahiyette kalmıyacak, mütecavizi destekleyen komünizm hem stratejik bir noktayı ele geçirmiş olacak hem de esareti altındaki memleketlerde ve kendi yurdunda bir prestij temin ederek kendi kuvvetinden emin olmanın verdiği bir gurur ve cüretle gözlerini yeni ufuklara çevirecek yeni maceralar peşinde koşacaktır.
Güney Korelilerin mağlûbiyeti komünistlere bu zaferle bir çok şeyler sağlarken demokrasi dünyası da kendi kuvvetinden ve birliğinden şüpheye ve pek tabiî olarak da yeise düşebilir ki, bu hal hür insanlık için mânevi bir kayıptır. O-nun için dünya milletlerinin önderi ve en kuvvetli dayanağı olan Amerika, Kore savaşının kazanılmasına Kore harbinin mânası 2
çalışacaktır. Bütün hür memleketlerin de kendilerine kesesini açan ve her türlü yardımı sağlayan Ameri-kayı manen ve maddeten desteklemek vazifeleridir. Bugün Koranın içine düştüğü vahim durum her memleketin başına gelebilip her tecavüze uğrayan kendi mukadrip-ratiyle başbaşa bırakılır veya kü- i çük bir yardımdan sonra terkedîlir- j se bu dünyanın felâketini hazırlı- 3 yacaktır. Bir komünist istilâsı hiç İ on felâkete benzemez. Kapitalist m tahakküm insanlığı köle gibi çalış- ■ tırır, istismar eder, fakat komünizm ■ insanlığın bütün mukaddesatını İJ yıktığı gibi hayat hakkı da tam, m maz. Çok şükür ki ümitsiz olmağa fl hiç lüzum yoktur. ig
Komünizm bir tarafta tecavüz ede. ken diğer taraftan daimî kuv-vet ve hakkından emin olmamanın» endişesi içindedir. Komünist âle-^B min, kalbi hürriyet ve yaşama aş- ▼ kiyle çarpar. Hür milletlere» çevrilmiş ve iktisadi müşküller içinde çırpınmakta olduğu ve nihayet geniş bir hayat sahasına ve nüfusa sanıp de olsa kaynaklardan ve teknik üstünlükten mahrum olduğunu ı unutmamalıdır. j
Kore'de komünistler müsbet bir ’l netice alsın veya «lamasın, bu te- 'l cavüz karşısında dünya milletleri-nin ve Amerikanın alacağı durum ve mukavemetin ciddiyeti hattâ Amerikan silâhlan karşısında Rus silâhlarının müessiriyeti yoklanmış olacaktır.
Kore harbinin iki ideolojinin mad di ve mânevi kuvvetlerinin tecrübe edileceği ve üçüncü bir dünya harbine başlangıç olmıyacağı ve mevzii kalacağı fakat taayyün ve tebellür edecek neticenin komünist âlemin veya hür milletlerin gelecekteki durumları üzerinde çok müessir olduğunu tahmin ediyor ve Kora harbinin mânasını çok tehlikeli bir yoklama telâkki ediyoruz.
Ali Rıza OKTAY
I
hal komünizm için bir geri dönüşün
den biri, aniden ayağa kalkıyor vo
Ma gazanın
t — Ucuzluk, Zerafet, Yeniliklerini,
— Yerli, Avrupa kumarlarından Askeri, Sivil yapılan ısmarlama elbiselerini,
— Her türlü giyim egyasının fiat, desen ve modellerini mutlaka görünü».
MİATLARIMIZ KATİYEN MAKTUDÜK
Adres: Adliye Sarayı karsısı İkinci Anafartalar Caddesi No. 300

T
_____________________Z A F E R
Sayfaı4
Küçük Hikâye
Kremlin ile
ÇAPKIN
Dm bir meşekatle yorulan ru-“ humu ve kafamı dinlendirmek .boğazın temiz ve saf havasını teneffüs etmek için bir vapura bin p Kavaklara kadar gid p gelmeğe karar verdim; köprüden dokuz kırk vapuruna bindim, güver-tiye çıktım, denizin serin rüzgârı yüzümü okşayıp yaladıkça, biraz kendime gelir gibi oluyordum. Gözlerim ve ruhum çok çok uzaklara dalmış gençliğimin ve çocukluğumun en güzel zamanlarını geçirdiğim bu yerlere şimdi uzaktan iştiyakla bakıyordum. Hayalını de çocukluğumun bin b r hatırası de çocukluğumun bin b r hatırası, gençliğimin bin bir çeş.t macerası sinema şeridi gibi gözler.min
önünden geç yor, kıvılcımlar gibi kalbimde yanıyor, yakıyor ve sönüyordu.
Bu acı ve tatlı hatırayı b r gün çilesi gibi birbirlerine karıştırmış, şimdi de çözmek için uğraşıyordum-

Yazan
Zuhal İlık han
güzel sayılan bir çacuktu, artık mahallerin yeni yetişen kızlarının gözdesi olmuştu. Havayi, çiçekten çiçeğe konan bir ruhu vardı, haşarılığı yüzünden kızlar kendi araların da unun adını Çapkın koymuşlar, | yolda geçerken kafeslerin arkasında kaynaşmalar olur, fısıltılar İşitilirdi. Bir kaç sene de böyle arkadaşlık ettik. Babamın ölümünden 1 sonra biz oradan ayrıldık, işte nu güne kadar da bir daha onu görmemiştim.
• E! Sait ne düşündün anlat bakalım?.
• Hiç, seninle geçirdiğimiz çocukluk yıllarım..
• Sahi ne güzel günlerdi onlar,.
• Sen şimdi evlimisin Sait?.
• Evet, iki de çocuğum var..
• Allah bağışlasın.»
■Ya sen?. Uzun uzun basından ge-
Mevsim henüz pek erken olduğu için boş bahçe ve yalılarda derin bir sükût b r koku halinde, her tarafa yerleşmiş kışın geçmesini bekliyor, du. Ben bu sesizliğin içine kendimi o kadar bırakmışım ki, nereye gel diğimin farkında bile değildim. Her halde İstanbul uzaklarda kalmıştı vapurun bir iskeleye yanaşmış ol «lugunu neden sonra farketmiştim Gelen giden yolcuları seyrederken iskelenin üzerindeki tabelâya gözüm
çen maceraları anlattı.
• Ben mi?»
• Bir defia evlendim, bir daha (
evlenmemeye katiyetle karar ver.
ilişti: Büyükdere o kadar dalmışım
dim.»
Sonra uzun, heps ide enteresan
Ona: -Een çok heyecan duyduğun hangi hadisedir? Anlatmana Reşit! dedim.
Durdu, gözlerini karşı tepelere dikti... düşündü, düşündü «soniB kahkahalarla güldü., anlatayım dn sen de gül dedi.
ki. hıı kadar ilerlediğimizin

da bile değildim.
Vupura girenler arasında uzun ca bovlu, zayıf, 45 - 50 yaşlarında kumral ve gençken oldukça Eüzel olduğu yağız cehresinden anlaşılan b:r zat gözüme ilişti, ağır ve mağruıane bir yürüyüşle vapura gir di. O da havanın güzeli.ğinden isti- , fade etmek için olacak ki, yukarı çıktı, güvertede ağır adımlarla hir kaç defa dolaştıktan sonra karşım da duran boş sıraya geldi oturdu. Temiz ve güzel giyinmişti, küçük parmağında kıymettar bir yüzük, kravatında itina ile sokulmuş bir inci iğne vardı, evvelâ ecnebi zan nettim, faka gaye güzel bir ş.ve ile gaıeteciye seslendiği zaman Türk olduğunu anladım
Sar bölgesi
Kremlin Sar mes’elesini ke. di menfaatleri için istismar et*rek gayretine devam edecektir
Hemen herkes, Kremlin’den bahscdldiğini duymuştur
Lâkin Ren nehrinin sol kıyısında bulunup Fransa ile Almanya arasına sıkışmış olan 2 bin kilometre murabbalık Sar bölgesi ile Rusya arasında ilk nazarda bir münasebet düşünülmez. Bununla beraber, Kremi n. dünyanın en zengin ve en sanayileşmiş bölgelerinden biıı olan Sar ile yakından ilgilenmek-
Diğer birçok hudud bölgeleri g.bı Sar’ın da mütenevvi bir tarihi var-
dır. 17 ve 18 ine. asırlarda Fransa’nın bir parçasıydı; Napolyoıı harplerinin sonundan birinci dünya harbinin sonuna kadar Almanya'ya a t'.i. O tarihten 1935 senesine kadar Milletler Cemiyetinin mandasına tâb oldu; ikinci dünya har-b'nin sonuna kadar Hitler'in üçüncü Rayhının bir eyaletiydi; ve bir kaç hafta evveline kadar da işgal altındak. Almanya'nın Fransız bölges ne dahildi.
I’aul Andcrson
kındaki görüşlerini nin Almanya'nın
• Humanite.nin Sar meselesi hak-
ve bu gazete-parçalanmasına
ne derecede muarız olduğunu tet-
minde bir zata -Fransa Sar’ı ilhak
ediyor, başlığı ile -Pravda»da bir makale yazmasına Moskova'ca mü-
saade olunmuştur. Bu makalenin
bir yerinde şöyle denilmektedir:
• Sar’ın Fransa tarafından ilhakı
Alman demokrat mahfillerinde de-
r n bir infial uyandırmıştır. Berlin'deki müterakki gazeteler, Fransa - Sar anlaşmasını Almanya'yı toprak ve iktisat bakımından soymağa matuf gayri kanuni ve haksız bir teşebbüs olarak vasıflandırarak takbih etmektedirler.»
Görüldüğü gibi, makale. Fr^n sızlara koyu empeıpaiist rolünü. Alınanlara .ise -Fransız yağmacılığının kurbanları» rolünü vermektedir. Alexin'in diğer bir iddiasına
kik etmek faydalı olur. Olur amma ne yaparsınız ki. hiç de muarız de-
Dr. Adenauer'in tam bir Fransız - Alman ittihadını talep eden son bir beyanatı münasebetile. tanınmış bir Fransız siyasî lefsirci-si Pierre Çöurtadc bu teklifi Fransız topraklarını ilhak gayes ni güden bir Alman teşebbüsü d yc vasıflandırarak şöyle demişti:
■ Böyle bir ittihadın Alman mür-tecileri için sağlayacağı faydalar aşikârdır. Zira böylecc. Alsace ve Lorraine'in, Şimal vilâyetlerile Pas de - Calais'in ve Ardennes’lcr.n ilhakı ufak bir gayretle mümkün
D
*5
V
k

aj
al
bi
t'
U et la

Ben yine kendimden geçmiş bir halde etrafı seyrediyor ve fakat karşımdaki adamın mütemadiyen yüzümde dolaşan nazarlarını da gözden kaçırmıyordum. Acaba niçin bu kadar dikkatli bakıyordu? Bu hale ancak bir çeyrek kadar tahammül edebildim. Müthiş sıkılmıştım, verimi değiştirmeğe karar verdim, yanımda duran şapkamı «ildim. tam kalkarken adamın: aff» dersinit isminizi sorabillrnı yim mesi üzerine durdum
Lâkayıdane: -Sait, dedim.
«Sarıverli Sait, değ 1 mi?
•Evet».
• Sait heni tanımadın ını?-Dikkatl- baktım tanımamıştım
• hayır, dedim.
iyi bak muhakkak tanıyacaksın
Uzun uzun baktım yine .hayır tanımadım. dedim
Arkasından ilâve etti;
■ Ben Büyükdereli Çapkın Reşit,.
• Ya!. •
•Şmdi tanıdım, fakat birader sen o kadar değişmişsin ki ismini söylemesen ve ben de kırk yıl düşünsem senin Reşit olduğunu bilemez-
de.
Ve ağır ağır anlatmaya başladı:
•Şurasını evvelâ söyliyeyim ki. senden ayrıldığımdan beri ben hâlâ Büyükderede ve yine eski yalıda oturuyorum. Bundan tahminen yirmi sene evvel c zaman yeni yapılan tahini boyalı yalıya Ragıp Paşalar namiyle birileri taşındı. Ben her gün yalıların önünde piyasa e-diyor, gelip geçenlerden gözüme kestirdiğin birisi olursa peşine düşüyor, şuraya buraya davet ediyor, evine kadar takip ediyordum. Yani senin anlayacağın gönlümü eğlen dirip duruyordum.
Böyle her günkü piyasalarımda tahini boyalı, yalının pençeresinin kafesler; arkasında bir kadın hayalinin hareketsiz durduğunu seziyor, gözümü oradan ayırmıyordum, acaba nasıl şeydir diye merak ediyor dum. Kahvede Paşanın gayet güzel bir kızı olduğunu söylüyorlar dı, acaba o hayal paşanın kızı mı idi? Artık yalının önünden ayrılmaz olmuştum. Bilmem bu hâl böy-lece ne kadar devam etti bir gün yine yalının pençeresinin önünden geçerken mavi bir zarfın önüme düştüğünü gördüm, derhal eğildim zarfı yerden aldım, koşarak eve gittim, zarfı telâşla açtım. İlk defa iliklerime ve ruhuma kadar sinen keskin ve fakat ince b r kokunun tesiri ile o zamana kadar hiç duymadığım bir hissin vücudumu titrettiğini duydum.
İtina ile yazılmış b r kadın yazısı bir çok defalar yudum yudum tadarak okudum, kuvvetli bir kalemden çıktığı ifadelerinden belli idi, en tonunda gece saat birde arka bahçe deki çarkdakta beklememi ve buraya nasıl girebileceğ mi anlatıyordu.
Bu davete icabet etmek lâzımdı, evvelâ tereddüt ettim, acaba bu ba. na yapılmış bir oyun mu idi? Tuzağa düşmekten korkuyordum. Nihayet it (Devamı 6 ncı sayfada)
Mart 1950 de, Fransız hükümeti ile Sar makamları arasında aktoiu-nan bir anlaşma netices.nde Sar bir yeni milletlerarası statüye ka vuştu. Kısacası (bugün Sar, Fransız iktisadı ve Fransız gümrük birliği) çerçevesi dahilinde muhtar bir Alman bölgesi olpıuştur.
Lâkin bunun dahi nihai bir tesviye şekli olacağına ihtimal verilmemektedir. Sar meselesinin nihaî hâl şekli, Almanya ile aktedilecek sulh muahedesinin müzakeresi sırasında tesbit olunacaktır.
Tahmin edildiği gibi, son Sar anlaşması Batı Almanya'nın federal hükümeti tarafından şiddetle tenk d edilmiştir. Şansöliye Adena-uer, bu anlaşmanın sulh muahedesini izrar ettiğini ve müstakbel muahede ile tadil edilemeyecek hiçbir durumun yaratılmaması icap ettiğini söylemiştir.
Bu anlaşma aleyhinde Batı Al manya'da başgösteren şiddeti, tepki süratle genişlemiştir. Alman federal hükümetinin merkezi olan Bonn'da bu tepki. Batı Almanya’nın Strasburg’daki Avrupa konseyine kabulü için yaptığı müracaat ile ilgili görülmüştür. Mesele fe-daral parlâmentoda görüşülmezden önce, gerek iktidardaki hristiyan demokrat partinin, gerek sosyalist muhalefet partinin sözcüleri şu mütaleâda bulundular: Muhtar bir Sar’a müstakilen temsil edilme hakkı aynı zamanda verildiği takdirde, federal hükümet Avrupa konseyi azalığı için müracaat etmemelidir
Kremlin işe karışıyor:
Meselenin özü. işte budur. Kreın-lin’in işe karıştığı nokta da budur. Kıemliriin oynadığı oyun, Fransız emperyalizmi hakkındaki Alman endişesini ve Alman emperyalizmi hakkındaki Fransız endişesini istismar etmek her şeyin mes.uliyetini Amerikalılara yüklemektir.
Ne Moskova, ne de kominform Batı Alman federal hükümetine sevgi ve saygı beslenmekle beraber, Kremlin’in namdar siyasi tefsircilerinden biri olan Alex'in is-
Beliamy Cinayeti]
'AFMRİN POLI« TEFRİKASI |
Yozanı Fronc»t Novt Hor* C«vlr«nt S. Yozıcıofllu
— 80 —
Stephen Beliamy gözlerini daldığı noktadan birdenbire ayırdı:
Affedersiniz, efendim? Diye sordu.
Zevcenizi kapıya kadar götürmediniz mi?
Hayır. Tekerleğin nereden patladığını bulmak için muayene ediyordum. Hemen o geee tamir etmek istiyordum. Çünkü ertesi günü Lahedale’deki fidanlığa gidip bahçeye bir iki leylâk ve badem fidanı almağı kararlaştırmıştık.
Birdenbire sustu. Sonra ayni sükûnetle sözüne devama başladı:
— Affedersiniz efendim. Bu laf. silâtın her halde hiç lüzumu yok. Yalnız tekerleği o gece muhakkak tamir etmek istediğimi anlatıyordum. Bir iki dakika sonra da ân. zayi keşfettim.
— Arızanın mahiyetini tesbit edebildiniz mi?
— Telefon eden kimdi Bay Bcllamy?
i* kı
k.-
re
■n
11
ıe
ü
İh
• Bu kadar mı değişin şlm?.
•Tamamen başka b r insan olmuşsun!.
• Kolumdan tuttu, nereye gidiyor, sun otur konuşalım, dedi.
•Senin dikkatli bakışlarından sıkıldım, ye)rimi değiştiriyordum, dedim.
•Otur tanıdım artık, bakmam, dedi.
Ben de eski çocukluk arkadaşımın böyle hiç beklemediğim bir zamanda karşıma çıkmasına sevinmiştim.
Garsona iki .kahve söyledim, otur-

Reşitle idadi ve Rüştiye mektepler ne beraber başlamış, beraber bitirmiştik. O ilk mektepte arsızlığı ve haşarılığı ile tanınmış bir çocuktu. Mektepte kırmadığı cam ve arkadaş başı bırakmamıştı ve bu yap.
Çapkın 2
tık arma bir cemile olmak üzere
Bu katı muvafakat Fiyorenda’yı şaşkına döndürmüştü. Bununla beraber. Katerine kaTşı beslediği nefret ve kin azalmış değildi. Demiri tavında dövmek istedi ve:
- Ferriyer ne vakit gidebilecek? diye sordu.
- Birlikte gideceğiniz için siz ne vakit giderseniz... Şimdi gidip «nu görmek ister misiniz?
■— Kraliçe müsaade edecek olur-
sa, evet...
katerin. kederli, mahzun bir ada ile:
— Beni terketmekte bu kadar
acele ediyorsunuz hal... dedi.
Fiyorenda kızardı, fakat cevap vermedi.
Katerin meyus bir tavırla bağını salladı, fakat bir itirazda bu.
lunmadı. Ayağa kalktı ve sadece: - Gidip onu bulalım, dedi.
Fivorenda, mahcup bir tavırla:
— Ohl Madam... diye itiraz et-
A
(.
el •k
■a)
8Jİ
ur
la la

her gün falakadan kurtulmazdı. Sabahleyin tertemiz yıkanmış bir yüz. muntazam taranmış saçlarla gelir, akşama tanınmayacak bir halde eve dörderdi.
Ben ondan tamamen aksi bir ruhta yaratılmış bir çocuktum, böyle olmakla beraber Reşidi çok nek çfk severdim. Annem ve babam o-. nunla arkadaşl'k etmemi kat'yetle men ettikleri halde yine mektepte kaçamak olarak buluşur, konuşur, 1 yaramazlık ederdik ve hattâ onun yüzünden bir arkadaşımın ko'unu kırdığımı, ceza olmak üzere de falakaya çekildiğ m ve bu yetmiyormuş g bi evden de sıkıca bir dayak yediğimi bu günkü gibi hatırlıyorum Sonra Rüştiyeye y ne herabe yazıldık Reşit artık çocukluk, vura mazlıklarını bırakmış, aşırı derece.
oıunur.
ti. Kraliçenin, lütufkârlığını, benim için rahatsız olmağa kadar vardırmasını kabul edemem, Ben
tek başıma bulurum onu.
— Bulacağınıza şüphem yok. Ama, şunu iyi biliniz ki, ben kendisine serbest olduğunu söylemezsem Mösyö dö Ferriyer bir yere kımıldamaz. Fakat, madem ki he. men oraya gitmek istiyorsuouz, benim gidip bunu kendisine söylemem lâzım.
Fiyorenda: «Bunun için gidip onu bulmanıza lüzum yok. Kendisini huzurunuza getirtebilirsiniz.» demek için ağzını açtı. Ama, KateriU'Odadan çıkıp gitmişti. Artık arkasından gitmekten başka yapılacak bir şey yoktu.
Bir müddet, ihtiyat ve tedbiri elden bırakmadı, müteyakkız davrandı. İçinde bir sürü insan bulu nan bir odaya girdikleri. zaman, iz-inHon- cü'mdî beni vakalatın hir
göre:
-Amerikan inhisarcıları. Sar’ın mukadderatı bahsinde iki taraflı zelil bir oyur. oynamaktadırlar. Bir taraftan Sar üzerindeki Fransız iddialarına muvaffak ederlerken. diğer tai'aftan, Ruhr bölgesindeki Amerikan siyasetine karşı olduğu kadar tamirat meselesinde, Batı Almanya'nın yeniden askerileştirilmesi meselesinde ve Fransa ç n hayatî bir ehemmiyeti haiz sair meselelerdeki Fransız itirazlarının ger alınmasını Fransız hükûme-t nden talep etmişler ve sağlamışlardır. .
Bu iddialardan hiçbirinin tabia t le aslı esası yoktur. Lâkin Birleşik Amerika'yı koyu emperyalist olarak damgalamak Sovyet siyasetinin icabatındandır. Alexin'in bildirdiğine göre:
• Fransa'daki müterakki mahfiller de Fransız hükümetinin bu emperyalist hareketini şiddetle tenkid etmektedirler. Onlar. Almanya’nın, Amerikan inhisarcı sermayesinin l derljği altında girişilen parçalanması ameliyesini teşdit etmek yolunun Fransız makamları tarafından tutulmuş olduğunu endişe ile müşahede etmektedirler. zira bu yol Fransız milletinin millî menfaatlerine aykırıdır.,..
Sovyet lûgatında -müterakki» tâbir daima komünist, veya ko-mün'st taraftarı, mânasına gelir. Binaenaleyh, bir Fransız -müterakki» (yani komünist) gazetesi olan
olur.»
Fransızları telâşlandırmak için kullanılan korkuluk. Alsace - Lor-raine’in ilhakı ihtimalidir.
Sar anlaşmasına gelince. Couar-tade. Alexin'in görüşlerini hiç de paylaşmamaktadır. .Fransız ilhakını» hiç de esefle karşılamamaktadır. Kend sini üzen yegâne şey, Sar'in Batı Almanya ile olan hududunun henüz lâyikile yeniden tesbit edilmemiş olmasıdır.
Bütün bu izaha, bizi gene Krem-lin'in taktikleri bahs.ne get rmek-tedir. Evvelâ Fransızları ve sonra da Amerikalıları .tham etmiş olan Kremlin, Sar anlaşmasına ilk andan itibaren itiraz etmiş olan Batı Alman hükümetini de itham etmek mecbur yet ni hissetmektedir. Binaenaleyh. Bonn hükümetin n .Ingiliz - Fransız - Amerikan emperyalistlerin. bu kötü entrikasında dördüncü ortak rolünü oynadığını, ancak demokratik Alman milletinin- salim fikirlere malik olduğunu idd a etmektedir.
Alexun'e hatırlatmak faydalı olur ki. 1947 de yapılan seçimlerde Sar halkının yüzde 82.5 ğu Fransa ile bir iktisadi birlik lehinde rey vermişti. .....
Fransız komünistlerinin görüsünü ifz-de eden Courtade. demakra. tik Alman millet1- çin h çbir sempati göstermemekte ve Sar anlaşmasına muhalefet etmiş olan Dr. Adenauer'in partis'ne -Alman intikam partisi, demektedir.
Kremi n. Sar meselesini kendi menfaatler içn istismar etmek gayretlerine devam edecektir.
— Evet. Ufak bir kesik.. Hattâ bir santim kadar ufak, incecik bir kesikti.
— Bu her zaman vâki olan bir ânza mıdır?
Lâstik tekerlekler üzerinde ihtisas sahibi değilim; fakat bana pek heı zaman vâki olabilecek bir arıza gibi görünmedi. Maamafih, pek de üzerinde durmadım; yal-ıvız acaba ne gibi bir şeyin üzerinden geçmiş olabilirim ki, lâstik bu suretle delinmiş, diye düşündüm. Tamir etmek için acele edi. yordum, o esnada, kapının önünde Orsini’yi görmüş olduğumu hatırladım. Yardım etmesi için çağırmak üzere garajdan çıktım, fakat Orsini’yi yolda epeyce uzaklaşmış olarak gördüm. Sonra, o gece kendisine izin vermiş olduğumuzu hatırladım. Tekrar garaja girdim, ceketimi çıkardım, ve işe başladım. Tam lâstiği çıkarırken, kulağıma....
— Affedersiniz, Bay Beliamy. Kapanın önüne çıktığınız zaman zevcenizi tekrar gördünüz mü?
— Hayır, görmedim. O gideli bir kaç dakika olmuştu. Zaten e-vimizden yüz metre kadar ileride yol aşağıya doğru meyillenir, kendisini görmeğe zaten imkân
— Yâni, «Meyva Bahçeleri, ne doğru ilerlemişti, değil mi?
— Evet, o cihete doğru.
— Perrytoun’a giden otobüsler de bu yoldan mı geçer?
— Evet.
— Lütfen devam ediniz.
— Evet, tam lâstiği çıkarırken, içeride, kütüphane odasında tele-
fonun çaldığını duydum. Elimdekileri bıraktım, doğru içeriye koş-
tum. Çünkü evde telefona cevap
verecek kimse yoktu.
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — Mezbaha kesicileri ve amele odalarına yaptırılacak (13) adet 6 gözlü dolap, 3 adet masa ve 12 adet banko işi açık eksiltmeye ko-ulmuştur.
2 — Muhammen bedeli (3190) liradır.
3 — Teminatı (239) lira (25) ku uştur.
4 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve resimleri her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü .eminde görülebilir.
6 — İhalesi 24/7/950 Pazartesi günü saat 16 da Belediye de topla nan komisyonda yapılacaktır.
7 — İsteklilerin belli gün ve saatte Beledive malan
GÜZEL FİYORANDA
Yazan : MİŞEL ZEVAKO
— 81
zindana attıracak.» diye söylendi. Fakat, Katerin, oradakilerin de-
rin reveranslarına sadece bir baş işaretiyle mukabele ederek geçti. Fiyorenda, onun kendini tevkif ettiremiyeceğini anladı.
Oldukça dar, rutubetli, loş ve tamamiyle ıssız bir bir koridora geldiler.
Katerin, ürkek bir tavırla durdu: Birdenbire karşısına çıkan bir adam yolunu keserek hürmetle eğil mişti. Bu, dar koridorun karanlık olmasından dolayı genç kızın bidayette tanımadığı Boröver idi.
Boröver doğruldu. Kraliçenin söz söylemesine meydan verme-
den ve ondan müsaade almağa lü-
zum görmeden:
— Majesteniz galiba Fiyorenda ile hava almağa çıkmış, dedi.
Bu karanlık, rutubetli, soğuk, insanın boğazını yakan küf kokulu yerde hava almak ha!... Şüp. hesiz, Boröver lâtife etmek isti-
yordu. Ama, halinden hiç de bu fikirde olmadığı anlaşılıyordu.
Gayet
du.
vakur ve ciddî görünüyor-
Fakat, istihza pek açık ve sinirlendirici idi. Sesinde de bir boru sesinin tannaniyeti vardı. Katerin işin sarpa saracağını anlar gibi olmuştu.
Soğuk ve mağrur bir tavır ve eda ile:
— Allah beni affetsin yanılıyor.
Çeviren: RAGIP RIFKİ
sam... Galiba, Kraliçenizi tevkif etmeğe cüret ediyorsunuz!... dedi.
Boröver, hürmetle ferlere kadar eğildi ve doğrulup o tüyler ürpertici müstehzi sesiyle:
— Kraliçeyi tevkif etmek!... Ne münasebet, dedi. Şimdilik böyle bir niyetim yok...
Katerin titredi: Tehdit pek açık idi. Vicdanı, istirahatinj tamamiyle selbeden bir çok kötü vakaların günahiyle kirli idi. Tevkif edilmesi de mümkündü. Bilhassa, bulun duklgrı yer bu işe pek müsait idi... Titredi ve anide vaziyeti değişti: O sert ve mağrur tavır yerine bir naziklik, yumuşaklık kaim oldu.
Boröver’in, düşünmek için ona bir kaç dakika müddet verdiği sanılırdı. Kraliçenin halindeki bu değişikliği görünce sözlerine devam etti:
— Her terbiyeli, muti tebaa gibi ben de Majestenize candan sevgi ve saygılarımı sunmak istedim. Hakikaten pek dar olan bu uğursuz dehlizde sizin yolunuzu kesmeği aklıma bile getirmiş değilim. Kraliçenin, kusurumu hüsnü niyetime bağışlamasını rica ederim...
Dedi ve yana çekildi.
Katerin geçti ve gülümsiyerek:
— Sizi affettim, Mösyö... Birdenbire karşıma çıkınca ürktüm ve âsabıma hâkim olamadım... cevabını verdi.
Boröver, onun özür dilediğini, kendini emniyette görmediğinden acele uzaklaşmak istediğini anla-mamazlıktan geldi. Ve, onun endi, şeşini büsbütün arttıran nazikâne bir tavırla doğrudan doğruya Fi-yoıenda'ya hitabederek:
— Fiyorenda, bu dehlizden kendinizi sakınınız. Ayağınızı bastığınız yere iyi bakınız. Etrafı, karan, lık köşeleri iyi yoklayın. Burada, esrarengiz bir kapak vardır; bazı tedbirsizlerin ayaklarının altında açılır ve onları, bir daha geri dön-miyecekleri bir uçurumun içine yuvarlar... sözlerini söyledi.
Şimdi de korkudan titremek sırası Fiyorenda'ya geldi. O, bu korkunç ihtimali hiç aklına getirmemişti.
Katerin, hiddetle:
— Size bu gülünç masalı kim söyledi... dedi.
Boröver, soğuk bir tavırla:
— Kral söyledi, Madam, dedi. Kral, ikametgâhının her yerini bilir sanırım.
Katerin:
— Ya!... Demek Kral söyledi ha| O halde, artık bana söyliyecek söz kalmadı... dedi ve:
— Mademki bu derece iyi malûmat almışsınız, o halde, mevcudiyetini bilmediğim o mahut kapağın yerini bana gösteriniz. Sarayın her yerini Kral kadar ve belki ondan daha iyi bilen ben. böyle bir kapak bilmiyorum... söz lerini ilâve etti.
Boröver, mahcup bir tavırla:
— Kapak vardır; o, ustaca gizlenmiş bir yay vasıtasiyle açılıyor... Maatteessüf, Kral bu yayın saklı bulunduğu yeri bilmediği için bana söylemedi.
Katerin:
A (Devamı var)
k A û T O -
PAZARTESİ — 17/7/1950
(Şeker Bayramı: II)
9.30 Müzik: Zurna ve Çifte Nakkareyle İki T.-I11 ve Karşılamalar.
9.45 Müzik: Marşlar Dinliydim.
— Telefon eden Sue idi; Bayan Sue. Mimi evde mi, değil mi diye öğrenmek istiyordu.
— Lütfen, hafızanızda kaldığı kadar muhavereyi aynen nakletmeğe çalışır ansınız?
— Peki. Mimi'nin evde olmadığını, Conroy’larla beraber Rosc-moıı'a sinemaya gittiğini söyledim. Evden çıkalı ne kadar zaman olduğunu sordu. On, on beş dakika kadar dedim. Oraya gittiğinden emin olup olmadığımı sordu. Ben de tamamiyle emin olduğumu söyledim; hattâ ne demek istediğini anlamadığımı söyliyerek, bu ne biçim sual, Allahaşkına dedim. Beni mutlaka görmek istediğini, on dakikaya kadar oraya gidip gidemeyeceğimi sordu. Tekerleği değiştirmeğe çalıştığım için pek on dakikada gelemiyeceğimi, fakat on beş, yirmi dakikaya kadar orada bulunabileceğimi söyledim. O halde kendisini arka yolda bek-lemekliğimi tembih etti. Sonra, El-liott'un bana bir şey söyleyip söylemediğini sordu. Ben de, Sue, AL kıh rızası için neler söylüyorsun, hiç bir -şey anlamıyorum, dedim. Zarar yok, yalnız çabuk ol, tarzında bir şey söyliyerek telefonu kapadı. Ben de daha fazla bir şey söylemeğe imkân bulamadım.
— Sonra ne yaptınız. Bay Bel-lamy?
— Evvelâ bir iki dakika kadar ne yapacağımı bilemedim. Şaşkınlıktan zihnim durmuş gibiydi. Sonra, birdenbire, sakın Mimi'nin başına bir felâket gelmesin, diye içime müthiş bir korku düştü. A-caba Sue bana söylemeğe çekindi mi diye düşündüm. Korkudan deliye dönmüştüm. Conroy’lara te. lefon etmeğe karar verdim. Belki daha evden çıkmamışlardır, yahut da hizmetçilerin biri evdedir, bir haber alırım da gönlüm rahat eder diye düşündüm.
Her ne se, telefona Nell Con-
roy cevap verdi, Mimi'nin gelmediğini, fakat zaten sekiz buçukta buluşmağa karar verdiklerini söyledi. Asıl film sekiz buçuktan ev. vel başlamıyormuş. Ben de, her halde Mimi yanlış anlamış olacak, belki doğru sinemaya gitmiştir dedim. Tamamiyle hatırlayamıyorum, fakat her halde böyle bir şey söyledim. Hatırladığım bir
şey varsa, korkudan terler dökerek şaşkın bir halde kaldığım-dır. Hattâ yakalığımı gevşetmeğe çalıştığım zaman sırsıklam oldu-
ğunu gördüm. Artık Sueyü unutmuştum. Bütün düşündüğüm şey, Mimi'nin başına bir felâket gel-
★ (Devamı var)
BULMACA
9.10 GtbıUii Programı.
9.15 Oyun Havaları (Haydar Tallıjay
'ir


7 - 1950
ZAFER
Sayfa; 5
Kozaat Devlet Hastanesinden llâr
I-
viisept.il U
Hastane Ambalajı
I Has. Ambalajı
Salisil
KoagUl öztroj
Hlpert. 100
Hipert. 10
Btezln
1/4 Mlg. t E.'
Ipek iplik elle Caz loılofo: KalkUt No.
1 )ol Dlgitall
Bl Karbonat
Mlg. 1. E.




İnşaat ilânı
Ereğli Kömürleri Ijttmesi Genel Müdürlüğünden
1— İşletmemizin Kandilli Bölgesinde yaptıracağı taş ocakları | yolu inşaatı kapalı zarf usulü ve vahidi fiyat esasiyle eksiltmeye konulmuştur.
2— Bu inşaat için İşletmemiz tarafından verilecek malzeme, eksiltme dosyasının hususî şartnamesinde yazılıdır.
3.— Bu işin tahmin edilen bedeli (83.090,—) liradır.
4— Muvakkat teminat miktarı (5.405,—) liradır .
5— Eksiltme evrakı (10,—) lira mukabilinde:
Zonguldak’ta : Etüd- Tesis Grupu Müdürlüğümüzden, Ankara’da : Etibank İnşaat Müdürlüğünden, İstanbul’da : Etibank Şubesinden,
temin edilebilir.
6— Eksiltmeye iştirak edece klerin, ihale gününden üç gün evveline kadar işletmemiz Etüd ve Tesis Grupu Müdürlüğüne müracaat ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır.
7— Ehliyet vesikası için müracaat edeceklerin bu iş tutarında bir yol işini ikmal edip kabulünü yaptırdıklarına dair vesika ibraz etmeleri lâzımdır.
8— Eksiltme 2 Ağustos 1950 Çarşamba günü saat 15 de, Zonguldak’ta Ereğli Kömürleri İşletmesi Etüd ve Tesis Grupu Müdürlü-
, ğü binasında yapılacaktır.
9— Teklif zarfları eksiltme şartnamesine göre tanzim edilmiş olarak ihale günü saat 12 ye kadar makbuz mukabilinde İşletme Genel Müdürlüğü Başkâtipliğine teslim edilmiş olacaktır.
Postada vaki olabilecek gecikmeler nazarı itibara alınmaz.
10— işletmemiz, vesika verip vermemekte ve ihaleyi yapmakta
tamamen serbesttir. (4926) (1061)
.... ■———■(


15251 55
Tii kiye Oımir,ve Çelin Fabıikası Vüessesesinden
I
I
i Müessesemiz hastahanesine alınacak bir Bakteriyoloji uzmanına ' İ 25 liraya kadar ücret verilecektir.
1 ' Emeklilik hakkı tanınmış daimi kadrolu olan bu göreve alına. * t ak zata ayrıca yılda, iki aylık ücretini geçmemek üzere ikramiye ve-!■ | ilebilir, çok cüz’i bir bedel karşılı ğında lojman Müessesece temin edi-
1 — Nüfus hüviyet cüzdanı
( 2 — Öğretim belgesi .....„
■ j 3— (Varsa) hizmet belgesi r
I j 4 — Terhis tezkeresi.________________________ (4921) (1063)
^Kastamonu Valiliğinden
1 — Kastamonu ilinin Kargı ilçesinde yaptırılacak cezaevi in lantı vahidi fiat esası üzerinden kamuştur.
»1ı zarf usulile eksiltmeye konuL
jjk. 2 — İnşaatın keşif bedeli 63346 Ura 50 kuruştur.
* — Eksiltme 5/8/950 Cumartesi günü saat 11 de ıl bayındırlık
hıûdörlüğü odasında yapılacaktır.
4 — Geçici teminat 4417 lira 32 kuruştur.
t 5 - Keşif, şartname, proje ve diğer evrak Kastamonu Bayındırlık '-j viurnlfTüğünde görülebilir.
I 6 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette b», kardığı veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgeleriyle birlikte J ihale gününden en az üç gün evvel valiliğe müracaatla alacakları oh $ liyet ve 950 yılı Ticaret Odası vesikası ve teminat makbuziyle birlik İle 2490 sayılı kanun gereğince hı zırlıyacakları teklif zarflarını 5/8' '150 Cumartesi günü saat 10 a kadar İmza mukabili komisyon başkan I lığırıo vermeleri lâzımdır.
7 Postada olacak gecikmeler kabul edilmez.
(4«3H.
Mustafa Kemalpaşa Devlet Orman '
İşletmesi Müdürlüğünden
1 — İşletmemizin Sarnıç bölgesi ormanlarından 842 M3. muhtelifi balta malı kayın imâl ve ormanlardan tahminen 12—15 kilometre me-| safedeki Sarnıç ara istif erine nakil işi açık eksiltmeye konulmuş-
2 — (30998) liralık imalât ve nakliyat işi için % 7.5 hesabile' geçiic teminat alaınır.
3 — Açık eksiltme 26/7/1950 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 15 de Mustafa Kemalpaşa işlet me müdürlüğünde yapılacaktır.
4 — Bu işel ait şartnameler A nkara orman genel müdürlüğü, İs-
ianbul, Balıkesir, Bursa, Bandırma ve Dursunbey işletme müdürlükleri I le Sarnıç bölge şefliğinde ve işletmemizde her gün görülebilir. ı
5 — İsteklilerin belli gün ve saatte teminatlaTile birlikte işle- [
ıııemize müracaatları ilân olunur. (4846)
Gaziantep İıi Daimî Komisyonundan
1 — Eksiltmeye konulan iş: Gaziantep Sinler mevkiinde yapılacak ilk okul inşaatı olup keşif bedeli (84776) lira (42) kuruştur.
2 — Eksiltme 1 Ağustos 1950 tarihine rastlayan Salı günü saat (İÜ) da Gaziantep il makamında kapalı zarf usulile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar her gün il daimi
komisyonunda ve bayındırlık müdürlüğünde görülebilir. |
4 — Eksiltmeyi girmek için isteklilerin usulüne göre (5488) lira (82) kuruşluk teminat vermeleri ve Ticaret Odasında 1950 yılında kayıtlı olduklarına dair belge ibraz etmeleri şarttır.
5 — İsteklilerin bu işin icabettırdığ, teknik öneminde bir işi iyi br surett ebaşardığını veya idare ve denetlediğini isbata yeraı bel-geleıile birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Gaziantep valiliğine dilekçe ile müracaat ederek bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik beJgesi almaları şarttır.
6 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun tar.fi dairesinde hazırlıyacâk
ları tekhf mektuplarını ikinci maddede yazılı saatten b;r saat evveline kadar komisyon başkanlığına v ermeleri şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez (4761)—(982)
Mardin valiliğinden
1 — Eksiltmeye konulan ış: N usaybin ilçe merkezinde yapılacak sağlık merkezi ikinci kısım inşaatı ve müştemilâtı olan doktor evi, garaj binası, doktor evi ve garajın elektrik ve sıhhî tesisatı.
2 — Keşıl tutarı (268161) lira (3) kuruştur.
3 — Eksiltme 28/7/1950 Cuma günü saat 11 de Bayındırlık Müdür lüğünde müteşekkil komisyon mari fetıyle kapalı zarf usuliyle yapıla- I çaktır.
4 — istekliler keşif, eksiltme şartnamesi ve eklerini her gün Ba yuıdırıık Müdürlüğünde görebilirler.
5 — Eksiltmeye girebilmek için usulen (14476) lira (45) kuruş ge- • çıci teminat vermeleri ve inşaatın devam müddetınce mimar veya | mühendis bulundurulacağının yük lemldiğine dair lüzumlu evrak ile 950 yılı Ticaret belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya denetlediğini is pata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (tatil günleri h ariç) üç gün evvel Mardin valiliğine müracaatla yeterlik belgesi alm alan şarttır.
7 — istekliler usulüne göre, h azırlıyacakları teklif mektupları ve eklerim eksiltme günü olan 28/7/ 1950 saat 10 a kadar alındı karşılığında eksiltme komisyonuna vermeleri.
Postadaki gecikmeler kabul edilmez. (4801)—(1007)
Çam kalas satışı
Tavşanlı Devlet Orman İşletm esi Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Emet bölgesi istif yerinde mevcut çam kalaslardan 2872.652 metreküp 35 parti halinde ve açık arttırma suretile 12/7/950 gününden itibaren 15 gün müddetle satışa çıkarılmıştır.
2 — Kalasların muhammen bedeli metreküpü 70 liradır. İhaleye iştirak için her partinin % 7.5 hesabiyle teminatını yatırmak lâ-
3 — Buna ait şartname ve ebat listesi Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, Merkez İşletme Müdür lüğü, İstanbul, Eskişehir, Balıkesir, Afyon, Kütahya, Adana, Mersin, Malatya, Elâzığ, Diyarbakır, Dur_ sunbey, Uşak işletme Müdürlükleri ile Konya ve Emet Orman Bölge Şefliklerinde görülebilir.
4 — Taliplerin 27/7/950 Perşembe günü saat 15 de Emet Orman Bölge Şefliğinde toplanacak komisyona müracaatları ilân olunur.
(4845)
Aı kaıa bilinci E.kek Sanat Enstitüsü Mudüı lüğünden
Isı işlemeleri kursu ihtiyacı içiçn şartnamesi ve katalogu gereğince 3500 lira muhammen tutarındaki bir tane elektrikli tav fırını açık eksiltme suretile satın alınacaktır tstekliler şartname ve katalogu gör. mek üzere her gün okul müdürlüğüne ve eksiltmeye gireceklerin de kanunî belgeleri ve 262 lira 50 kuruş tutan muvakkat teminatlarile ihale günü olan 19 Temmuz 1950 günü öğleden evvel saat 11 de okul binasında toplanacak satın alma komisyonunda hazır bulunmalar. (4434)
Hatay Defterdurlığınaan
1 — Akgöl . Bağlama mevkiinde balık avlama hakkı 1/4/950 tarihinden itibaren 30/9/951 tarihine kadar açık arttırma ile iltizama verile, çektir.
2 — Muhammen bedel 68244 liradır.
3 — Muvakkat teminat 5118 lira 30 kuruştur.
4 — İhale 2/8/950 Çarşamba günü saat 9.30 da Hatay Defterdarlığında yapılacaktır.
5 — Şartname her zaman defter darlıkta görülebilir.
Keyfiyet ilân olunur. 9243 ( 4825) — (1004)
Devlet Orman İşletmesi Bayramiç Müduılügunden
Satılık çam tomruğu
1 — İşletmem z. Evciler bölgesinin M. Karaköy ara istif yerinde 4, 5, 6, No. lu istiflerde mevcut 339 adet muadili 286,033 metreküp çam tomıuğu açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Beher metre küpünün muhammen bedeli 53 lira 67 kuruş-
3 __ Arttırma 2/8/950 tarihine rastlayan Çarşamba günü Bayram ç İşletme Müdürlüğü binasında yapılacaktır.
4 — Malın bedel tutarı üzerinden % 7,5 hesabile geçici teminat alınır.
5 — Buna ait şartname: Orman Genci Müdürlüğü ile Ankara, Is anbul, Balıkesir, Edremit, Ç. Kale, Biga işletme Müdürlüklerde1 Eve 1er bölgesinde ve işletmemizde görülebilir.
6 — isteklilerin muayyen gün vc saatta teminat makbuzlarıie
birlikte İşletmede müteşekkil komisyona müracaatları. (4C.44)
Devlet Orman İşletmesi Gerede Mıldııılüğünden
1 — İşletmemiz Geyikgölü bölgesi Düzağaç istif yerinde mevcut 593 adede denk 225.746 metreküp köknar tomruklan 3?7/1950 tarihin den itibaren yirmi gün müddetle iki parti halinde açık arttırma ile satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 24/7/1950 tarihine tesadüf eden Pazartesi günü saat 15 de Gerede İşletme Mü dürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher metreküpün tahmini bed eli 45.00 ve 32.00 liradır. Her parti için % 7.5 hesabı ile geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname Anka rada Orman Genel Müdürlüğü ve Merkez Orman İşletme Müdürlüğ ünde ve İstanbul, Bolu İşletme Müdürlükleri ile Gerede belediye başkanlığında ve işletmemizde görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile komisyona müracaatları. (4666)—(994)
Şehir suyu tesisatı yaptırılacak
İller Bankasıda
Sığır Eti alınacaktır
Çorum Garnizon Sa. Al. Ko. Bşk. (391):
1 — Çorum Garnizon birlikleri için 40 ton sığır eti 26 Temmuz 950 Çarşamba günü Çorum Garnizon Sa. Al. Kurulundan kapalı zarfla satın alınacaktır.
2 — Tahmin edilen bedeli 40.000 lira olup geçici teminatı 3000 liradır.'
3 — Evsaf ve özel şartlar her gün Sa. Al. Ko. Kurulundan görülebilir.
4 — İsteklileri belli gün ve saatten bir saat evveline kadar kanunî vesikalarını havi zarflarının Sa. Al. Kuruluna vereceklerdir.
5 — Posta gecikmelerinden kuru-
lumuz sorumluluğu kabul etmediği gibi ihale yapıp yapmamakta da serbesttir. (4455)


1 — Aşağıda isimleri keşif bedelleri ve geçici teminat miktarları gösterilen kasabaların içme suyu inşaatı yaptırılacaktır.
Kasaba adı Keşif bedeli Geçici teminat
1 — Edime
2 — Bünyan
3 — Gölcük
4 — Kargı
5 — Koyunlu
6 — Silifke
7 — Zonguldar
8 — Varto
9 — Kınık
10 — Bozkır
11 — Kızılcahamam
81.820.06
84.053,54 100.407,18
47.607,63
12.716,60
141.727,13
225.443,97
49.985,17 124.487,68
59.710,04 112.605,16
5.161,00
5.272,68
6.270.36
3.570,57
3.203,75
8.336.36
12.522.20
3.748,89
7.474,38
4.235,50
6.880,26
2 — Bu keşif tutarlarından font buru nususı aksam ve armatürler bedelleri hariç olup bunlar Bankanın Istanbuldeki deposunda mü teahhide teslim edilecektir.
3 — Her kasaba için ayrı tekin mektubu verilecektir.
4 — İhale 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 15 de toplanacak olan bankamız ihale komisyonunun inceleme sonucunun idare meclisin ce tasdikini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif mektuplarının en geç 20 Temmuz 1950 Perşembe günü saat 12 ye kadar bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır.
6 — Her bir işin eksiltme evrakı 5,— lira bedel mukabilinde ban
kamızdan
alınabilir. Projeler bankamızda görülebilir.
Kuru ot alınacaktır
Samsun As. Sa. Al. Ko. Bask. (400)
1 — 285 ton tel bal.valı kuru ot kapalı zarf usulü ile satın alınacak, tır.
Tahmin edilen bedeli (37050) îi-ra olup geçici teminatı (2778) lira (75) kuruştur.
2 — Eksiltmesi 25 Temmuz 1950 Salı günü saat 15.30 da Samsun As. Sa. Al. Komisyonunda yapılacaktır. Sartlarmaşalar her gijn komisyonda görülebilir.
3 — Teklif mektuplarının 25 Tem muz 1950 Salı günü saat 14.30 a kadar komisyona verilmesi. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez.
(4492)

I
I
Kına yaptırılacaktır
Sa. Al Kn Bsk. Sivas (4311:
1 — Söğütlühan mevkiinde iki a. det akar vakit binası kanalı zarf usulü ile vaDtırılacaktır. Keşif bedeli 25761 lira 94 kıırus olup geçici teminatı 1927 lira 15 kuruttur
2 — Eksiltmesi 27 Temmuz 1950 Perşemhe günü saat 11 de Sıvan A?. Sa. AJ Ko Bgk. da vapılecaktır Plân, şartname ve kesif cetvelleri komisyonda her gün görülebilir
3 — Thaleve gireceklerden istenilen belgeler- a) Asgarî 15 000 liralık yeterlik helges. b' 950 tarihli Ticaret « Sanavi ''Masına kayıtlı olduğuna dair vemikn c) tkamet-gâh vesikası
♦ — Teklif mektuplarının 27 Tem muı 1950 Perşembe günü saat 10 a kadar komisyona verilmesi. (Postadaki gecikmeler kahul edilmez.
'4623)

7 — Eksiltmeye gireceklerin Bayındırlık Bakanlığına ihale gününden en az üç gün evvel yaptıkları işleri gösterir belgelerile müracaat ederek bu işi yapabilecek kabiliyette olduklarına dair yeterlik belgesi almaları icap eder.
8 — Banka ihaleyi yapıp yapmamakta ve işi dilediğine vermekte
serbesttir. (4635)
Yapı işleri ilânı
Ur fa Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Nurşitpınarda yaptırılacak 40000 lira keşif bedelli gümrük anbar ve binasıdır.
2 — Eksiltmesi 31/7/1950 Pazartesi günü saat 11 de Urfa Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanacak eksiltme komisyonunda kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — İstekliler keşif evrakım Urfa Bayındırlık Müdürlüğünde görebilirler.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin tatil günleri hariç olmak üzere ihale gününden en az üç gün evvel vilâyete müracaatla kırk bin liralık bu gibi bir yapı işini yapmış olduklarına dair belge ibraz ederek alacakları yeterlik belgesi ile üç bin liralık geçici teminat belgesini ve 1950 yılı Ticaret Odası vesikasını komisyon başkanlığına verecekleri teklif mektuplarına koymaları lâzımdır.
5 — Teklif mektupları ihale saatinden bir saat evveline kadar a-lındı karşılığında komisyon başkanlığına verilecektir.
6 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9134)—(4687)
Yapı işleri ilânı
Urfa Bayındırlık Müdürlüğünden
1— Eksiltmeye konulan iş: Birecik ilçesinde yaptırılacak (115585.64) lira keşif bedelli hükümet konağı inşaatıdır.
2— Eksiltme 8/8/950 Sah günü saat İlde Urfa Bayındırlık Müdürlüğü odasında toplanacak eksiltme komisyonunda kapalı zarf usuliy-le yapılacaktır.
3— istekliler keşif evrakını Urfa Bayındırlık Müdürlüğünde görebilirler.
4— Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin tatil günleri hariç olmak üzere ihale gününden en az üç gün evvel vilâyete müracaatla (60) bin liralık bu gibi bir yapı işini yapmış olduklarına dair belge ibraz ederek alacakları yeterlik belgesi ile (7029.28) liralık geçici teminat makbuz veya mektubunu ve 1950 yılı Ticaret Odası vesikasını komisyon başkanlığına verecekleri teklif mektuplarına koymaları lâzımdır.
5— Teklif mektupları İhale saatinden bir saat evveline kadar alındı karşılığında komisyon başkanlığına verilecektir.
6— Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9432) (4880)-(1029)
Malatya Valiliğinden
Doğu Kalkınması ödeneğile Mal atya il merkezinde yapılacak olan 80902,53 lira keşif tutarlı ve 5 ders haneli ilk okul binası inşaatı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuş tur.
1 — İhale 27/7/950 tarihine rast layan Perşembe günü saat U de Malatya Bayındırlık Müdürlüğünde müteşekkil komisyon huzuru ile yapılacaktır.
Bu işe ait geçici teminat (5295, 13) liradır.
2 — 2490 sayılı arttırma, eksilt me ve ihale kanununun hükümleri dairesinde hazırlanacak teklif mek tupları ihale tarihinden bir saat önce makbuz mukabilinde korniş yon başkanlığına verilecektir.
Posta ile gönderilecek müraca atların gecikmesinden mesuliyet kabul edilmez.
3 — Eksiltmeye girmek isteyen lerin ihale tarihinden en az tatil günleri hariç İl Bayındırlık Müdür lüğünde fenni ehliyet vesikası ve Ticaret Odası belgesi almaları ve bir defaya mahsus olmak üzere bina işlerinden 60 bin liralık inşaat yaptıklarına dair belge ibraz eylemeleri şarttır.
4 — Bu işe ait keşif bedeli Bayındırlık kaleminde görülebilir. Ve sorular cevaplandırılır.
Keyfiyet ilân olunur. (4861)
M. S. B. Sa. Al. Kom. Genel Başkanlığı Ankara 1608:
1 — Topların ihtiyacı için ma-mûl şekilde kauçuk salmastra satın alınacaktır.
2 — Bu işe tahsis edilen para (100.00) liradır.
3 — Bu işe talip olanlara bazı şartlar altında ihaleye girme hak kı verileceğinden evsaf ve şartları görmek ve anlamak üzere en geç 31 Temmuz 1950 akşamına kadar Ankarada Genelkurmay Ordu Donatım Dairesi 10 şubeye başvurmaları.
4 — İhaleye girme vesikasını hamil olmayanlar ihaleye hiç bir suretle giremezler. (4946)-(1059)

M. S B. 2 No. lu Sat Al Ko.. Bşk.
1 Acık eksiltme suretiyle (6000) altı bin kilo arap sabunu satın alınacaktır
2—Eks ltmes 2/Temmuz/950 Sa-
lacaktır
11 de komisyonda yapi-
3 — Muhammen fiat (beher kilosunun) 95 kuruş nlup muvakıcat teminatı (428) liradır
4—İsteklilerin belli gün ve saatti) müracaatları.
5 — Şartnamesi hergün öğleden »wel knmisvonda görülür.
Ucuz ve güzel evler inşaatı başlıyor
On b:n lira karşılığında: Arsa □e deli dalı 1 olmak üzere 3 büyük oda (birisi balkonlu), 1 hol (balkonlu), 1 antre ve servis müştemilâtını ihtiva eden «Güzel Tip. evler inşa edilir ve 3 ay zarfında teslim olu-
Yapı halinde bulunan Aydınlık Evler Kooperatifi yanında, imarca işlenm ş (500) parsellik bir saha dahilinde inşa edilecek olan bu ■Güzel Tip» evlere sah;p olmak isteyenler; gerek ev projesini ve imarın parselizasyon plânını görmek gerekse beğenecekleri parselleri şım diden ayırtmak ve lüzumlu izahatı almak üzere:
Işıklar Cad. Firuzağa Sok. 7 (Yeni yapılan Verem Dispanseri sırasında) Şen Yıldız Apt. D. 10 (Telefon: 10082).
«Ref k Birmen. inşaat Müteahhitliğine müracaat olunması.
(5080)
Daire Değiştirilecek
Ankarada Yenişehir Atatürk Bulvarı, Kızılay karşısında Ali Nazmi apartmanında üç oda bir hollü kaloriferli, sıcak sulu, bütün konforu havi bir daire, İstanbulda Osmanbey. Nişantaşı, Taksim veya Harbiyede cadde üstünde ayni konforu havi bir apartman dairesi eski icarla ayni şartlar dahilinde mübadele edilmek istenmektedir. Taliplerin Ankarada Yen’şehir İzmir caddesi 25 No, ya müracaat veya 21955 No. ya telefon etmeleri.
(5103)
ıda
741
:ar. yri 09)
LV
Sayfa: 6
»yi»1 ------------:-------
r= İlân
ZAFER
B
ıek .1 ı ten' inp »eğe uz kı ye ç uzun endiı tözler ıra d
Derz Dolgu malzenesi alınacak
B »vıntiırlık B ika'hğındon :
21/Agustos/950 tarihine tesadüf eden Pazartesi günü saat 15 de Bayındırlık Bakanlığı binası içinde Malzeme Müdürlüğünde toplanacak olan Malzeme Eksiltme komisyonunda, DERZ DOLGU malzemesi kapalı zarf usulü ile satmalına çaktır.
D0RZ DOLGU malzemesinin muhammen bedeli 151.395, lira (yüzellibirbinüçyüzdoksanbeş lira) olup geçici teminatı 8819.75 lira (se-kizbinsekizyüzondokuz lira yetmiş beş kuruştur) dır.
Bu husustaki şartlaşma Bakanlık malzeme Müdürlüğünde 1 lira 50 kuruş (yedi lira ellikuruş) mukabilinde temin edilebilir.
İsteklilerin geçici teminat ve şartlaşmasındaki belgelerle 2490 sayılı kanım geçerlikleri dairesinde hazırlayacakları teklif mektuplarını eksiltme günü saat 14 de kadar komisyon Başkanlığına vermiş olmaları lâzımıır. (4520)
İstanbul Sıhhî Kurumlar Artırma ve ı;Eksiltme*Komisyonundan
Sağlık merkezlerinin ihtiyacı bulunan 17 adet ameliyat masası kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
1 — Eksiltme, 21/7/1950 Cuma günü saat 19 de Cağaloğlundaki ve S. Y. Md. lüğü binasında toplanan Sıhhî Kurumlar Satınalma Komisyonunca yapılacaktır.
2 — Muhammen bedeli: Beher adedi: 3200 liradan olmak üzere tutarı 54.400 lira olup ilk teminat 3970 liradır.
3 — İstekliler, bu işe ait şartlaşmayı çalışma günlerinde komisyonda görebilirler.
4 — isteklilerin carî seneye alt Ticaret Odası vesikası ile 2490 sayılı kanunda yazdı belgeler ve bu işe yeter ilk teminat makbuz veya banka mektubu olduğu halde teklifi havi kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabilinde komisyona ver -neleri.
ö — Postada vaki gecikmeler şayenı kabul değildir. (8825)-(4508)
ın iş’ ::: encli
nünd albin ordu
Bu
L
Kocaeli İli Daimi Komisyonundan
1— İzmit — Kandıra yolunun 29X000 — 40X738 kilometreleri arasında (10518) metrelik şose ve bir amele barakası onanrnı kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konmuştur.
2— Keşif bedeli (100353) lira 16 kuruş, geçici teminatı da (6267) lira 66 kuruştur.
3— İhale bedelinden altmış bin lirası 950 ve geri kalanı 951 yılı bütçelerinden ödenecektir.
4— Bu işe ait keşif, metraj, fi yat sıra çizelgesi sözleşme ve şartnameler İl Daimî Komisyonu ve Ba yındırlık Müdürlüğü kalemlerinde görülebilir.
5— İhalesi Temmuzun otuz bi rinci Pazartesi günü saat on beşte İl Daimî koalisyonunda yapılacak tır.
6— Eksiltmeye iştirak için (ta til günleri hariç) ihale tarihinden en az iki gün evvel benzerleri işler yaptıklarını gösterir vesikalarla il makamına müracaatla yeterlik belgesi alınması lâzımdır.
7— İsteklilerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre hazırlayacakla rı teklif mektuplarını belli miktar teminat makbuzu veya banka mektubu, 950 yılı Ticaret Odası vesika sı ve yeterlik belgesi ile birlikte eksiltme saatinden bir saat evvelin e kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermeleri.
8— Postada vukubulacak gecik meler kabul edilmez.
(1030)—(4882)—(9435)
Kastamonu Valiliğinden
1 — Kastamonu ilinin Cide ilçesinde yaptırılacak olan sağlık merkezi binaları inşaatı vahidi fiat esası üzerinden kapalı zarf u-sulüyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yaptırılacak işin keşif tutarı 199.993 lira 01 kuruştur.
3 — Eksiltme 4/8/950 Cuma günü saat 15 de Kastamonu Bayın dirlik Müdürlüğü odasında yapılacaktır.
4 — Geçici teminat 11249 lira 65 kuruştur.
5 — Keşif, şartname ve projeler Kastamonu Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
6 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette
başardığı veya idare ve denetlediğin i ispata yarar belgeleri ile birlikte ihale gününden en az üç gün önce Kastamonu valiliğine başvurarak alacakları ye'-erlik ve 950 yılı Ticaret Odası vesikası ve teminat mak buzu ile 2490 sayılı kanun gereğince hazırhyacakları teklif zarflarını 28/5/1950 Cuma günü saat 14 de kadar imza mukabili komisyon baş kanlığına vermeleri lâzımdır. 1
7 — Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (4835)
D ■ ha;
b
U
Tunceli ilinden
1 —Eksiltmeye konulan İş Tunceli ilinde Pertek ilçesi ilkokul inşaatıdır.
2 — Keşif tutarı 48166,78 liradır.
3 — Eksiltme 1/8/1950 Salı günü saat 15 de Tunceli ili Bayındırlık Müdürlüğü odasında kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Tunceli Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
5 —Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre 3612.51 kuruş geçici teminat vermeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin 950 yılına ait ticaret odalarından alacakları belgeleri vermeleri şarttır.
7 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde en az 50000 lira tutarında bir işi iyi bir surette başardığım veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikle ihale gününden —tatil günleri hariç— en az üç gün evvel yazı ile Tunceli iline başvurarak bu işin eksiltmesine gidebilmek için yeterlik belgesj almaları lâzımdır.
8 -- İsteklilerin teklif mektuplarını eksiltme günü olan 1/8/1950 Salı günü saat 14 de alındı karşılığında eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri lâzımdır.
Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (4592)—(934)
_______________________________________________________17 - 7 - 19i
Devlet Orman işletmesi Kütahya Müdürlüğünden
Beher M3.ün Geçici
Bulunduğu yer İstif No. Cinsi Adet M3. muhammen bedeli
D3. Lira Kuruş Lira Kr,
Yıldırım Kemal 14 Çam tel direği 434 194 947 60 00 877 26
istasyonu 15 138 46 279 60 00 206 ( *
16 223 59 972 60 00 269
18 326 159 701 60 00 718
19 135 17 859 60 00 80 37^
20 257 112 786 60 00 507 55
21 Çam maden direği 32 1 987 60 00 9 00
o k
serr din
'kılı dec
di.
E
da
Kapalı eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Pendik Bakteriyoloji Enstitüsünde yapılacak çeşitli inşaat işleri kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (149282) lira (52) kuruştur.
Eksiltme 2/8/1950 tarihinde Ç arşamba günü saat 15 de İst. Bayın, dirlik Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri, genel, hususî ve fennî şartnameleri, proje keşif hulâsasile bu na müteferri diğer evrak dairesind e görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin «8714» lira «13» ku-
ruşluk muvakkat teminat yatırdı ğına dair makbuz ibraz etmesi ve (950) yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil gün leri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarda 2 nci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 2/8/950 Çarşamba günü saat 14 e kadar İst. Bayındırlık Müdürlüğüne veril • mesi lâzımdır. _____________ (4732)—(9165)
kat
Ç
tık
rııl le ç?1
ka(
kıı lal
Çankırı Bayındırlık Müdürlüğünden
1— Eksiltmeye konulan iş: Şa banözü İlçe merkezinde yapılacak an sağlık merkezi binasının biri nci kısım inşaatı.
2— Keşif bedeli 40087.98 kuruştur.
3— Eksiltme 26/7/950 Çarşamba günü saat 15 de Çankın Bayın-..«lık Müdürlüğünde yapılacaktır.
4— Eksiltme fiyatı kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
5— Bu işe ait keşif evraklarını Bayındırlık Müdürlüğünde ve An-rada Ticaret Odasından almış olduğu vesika ve usulü dairesinde
• ereceği 3007 liralık geçici teminat ile inşaatı yapabileceklerine dair •eterlik belgesinin ihaleden üç gün evvel il makamına müracaatla ınması lâzımdır.
7— İsteklilerin eksiltme şartna meşinin 34 cü maddesindeki izahat çevresinde hazırlayacakları teklif mektuplarını 3 cü maddede yazılı atten bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına verilmesi lâ-/■ ndur.
Postada vaki olacak gecikmeler kabul edilmez. (4821) (1002)
İlân
Askerî Fabrikalar Tekaüt ve Muavenet sandığı ihtiyacı için kapalı zarf usulü ile ilâç alınacaktır. Şar tname ve liste her gün sandık Müdürlüğünde görülebilir.
İhale 31/Temmuz/1950 saat 15 d e sandıkta müteşekkil komisyon tarafından yapılacaktır. İhalenin ya pılacağı saat 15 den bir. saat evvel zarfların sandığa verilmiş olması şarttır. Postadaki gecikme kabul ..edilemez. (4974) (1084)
Hayrat onarımı ilânı
Diyarbakır Vakıflar Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: (Fatih Mehmet Paşa Camii'nin) ona-rımıdır. Keşif bedeli (19786,28) on dokuz bin yedi yüz seksen altı yirmi sekiz kuruştur.
2 — Eksiltme 24/7/1950 Pazartesi günü saat 12 de Diyarbakır Vakıflar Müdürlüğü binasında toplanacak inşaat komisyonu önünde kapalı zarf suretiyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Ankarada Vakıflar Genel Müdürlüğü İnşaat M üdürlügünde, İstanbulda Çenberli-taş Vakıflar Baş Müdürlüğünde parasız olarak görülebilir.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (1483.94) lira geçici teminat vermesi ve eksiltme şartnamesi gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin özelliği dolayısiyle 1950 yılı için Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmış yeterlik belgelerini göstermeleri şart tır.
6 — Talip olanların yukarıdaki maddelerde yazılı belgelerini teklif mektuplariyle birlikte ihaleden en az bir saat önce adı geçen müdürlüğe makbuz mukabilinde vermeleri ve postada vaki olacak gecikmelerin nazarı dikkate alı nmı vnraSı ilân nlunıır (RQ90) — (4R401
Ankara Belediye Başkanlığından
1 — İtfaiye teşkilâtı garaj ve yatakhaneleri tamiri işi açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen keşif bedeli (29 426) lira (50) kuruştur
3 — Teminatı (2206) lira (99) kuruştur.
4 — Teminatı Belediye vezne sine yatırılacaktır.
5 — Şartname ve keşif bedeli vesair evrakı hergün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görüle bilir.
6 — İhalesi 24/7/950 Pazartesi günü saat 16 da Belediye’de toplanan komisyonda yapılacaktır.
7 — Bu işe girmek isteyenlerin (25000) liralık bir inşaat işini bir defada başarmış ve kat’i kabülünü de yaptırmış olduğuna dair resmî fairelerden alınmış belgelerde ihale den üç gün evvel (tatil günleri hariç) Belediye başkanlığına müraca atla yeterlik belgesi alarak ibraz etmeleri lâzımdır.
8 — İsteklilerin belli gün ve sa atte Belediye komisyonuna baş
vurmaları. (4674)
Sultansuyu Harası
Al bar inşaatı yaptırılacak
ı — Sultansuyu harası eski mer kezinde değişmez birim fiyat esası üzerinden ve bir taahhüt mevzuun da olmak üzere yaptırılacak olan bir adet 1200 tonluk anbar inşaatı 2490 sayılı kanun hükümlerine göre kapalı zarf usuliyle eksiltmeye kon muştur.
2 — Oranlanmış ilk keşif tuta n (87.786,01) Seksen yedi bin yedi yüz seksen beş lira bir kuruş olup geçici teminatı Beş bin altı yüz otuz dokuz lira yirmi beş kuruştur. (5.639,25).
3 — Eksiltme 31 Temmuz 1950 Pazartesi günü saat 16 da Sultansuyu harası müdürlüğünde Hara inşaat komisyonunca yapılacaktır.
4 — İstekliler eksiltme evrakı aı (440) kuruş bedel mukabilinde mevcudu halinde İstanbul, Ankara, Adana Veteriner ve Sultansuyu harası müdürlüklerinden satın ala bilirler.
5 — Posta ile müracaatlarda is tekliler aldıkları eksiltme evraklarının kül teşekkül eden her parça sına ellişer kuruşluk damga pulu yapıştırıp imza ettikten sonra lü zumlu belgeleriyle adı geçen komisyona göndermeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin belirli günde 2490 sayılı kanuna göre teklif mektuplarını saat 15 şe kadar Hara in şaat komisyonuna makbuz mukabilinde vermeleri şarttır.
7 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir mukavele ile en az elli bin liralık bir yapı işinin iyi bir surette kabulünü yalnız, ortak veya şirket olarak yaptırdığım ve ya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gü nünden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Tarım Bakanlığı vete riner işleri umum müdürlüğüne başvurarak bu işin eksiltmesine gi rebilmek için yeterlik belgesi almaları ve 1950 yıh Ticaret Odası bel gesi ibraz etmeleri şarttır.
Postadaki gecikmeler nazarı jti bare alınmaz. (4739) (966
Dijarbakır Bayındırlık Müdürlüğünden
1 — Diyarbakır ili Kulp ilçesin de yaptırılacak elli altı bin yüz o-tuz bir lira elli beş kuruş bedeli keşifli sağlık merkez binası inşaatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Proje ve keşif dosyası Diy arbakır Bayındırlık Müdürlüğünde, Ankarada Bayındırlık Bakanlığı yapılar başkanlığında görülebilir.
3 — İhale 1/8/1950 Pazartesi g ünü saat 10 da özel idare binasında bayındırlık müdürlüğü odasında yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için:
a) Dört bin elli altı lira elli sekiz kuruş geçici teminat.
b) Eksiltme gününden en az ü ç gün evvel Diyarbakır veliliğine müracaatla yeterlik belgesi.
c) 950 yılı ticaret odası belgesi.
d) Kırk bin liralık inşaat işini yapmış olduğuna dair belge.
5 — Taliplerin teklif mektup larını ihale tarihi olan 1/8/1950 Pa-
zertesi günü ihale saatinden bir saat evveline kadar makbuz mukabili komisyona vermeleri ve posta da vukubulacak gecikmelerin nazarı itibara ulınmıyacağı (4816)—(1015)
(Kapalı zarf usulile Eksiltme)
İstanbul Defterdarlığından:
Keşif bedeli Lira K.
Geçici teminatı
Lira K.
39910 00
2993 25
Galatada yeni yaptırılan Muamele ve İstihlâk vergileri binası için yaptırılacak 309 parça masa, koltuk, sandalye ve sair mobilya.
(Dosya No. 14—1).
Yukarıda yazılı mobilya işinin 24/7/950 Pazartesi günü saat 15.30 da Millî Emlâk Müdürlüğündeki kom isyonda kapalı zarf usuliyle eksiltmesi yapılacaktır.
İsteklilerin teminat makbuzları ve 950 yılı Ticaret Odası belgeleriyle bu işe benzer en az bir kalem de (35.000) liralık iş yaptıklarına ve tam teşkilâtlı atölye sahibi olduğu na ve Muamele vergisine tâbi bulunduğuna dair eksiltme gününden (Ara verme günleri hariç) üç gün evvel Vilâyet Makamına müracaat la alacakları ehliyet vesikalarını havi 2490 sayılı kanunun tarifatı d airesinde hazırlanmış teklif mektuplarını eksiltme günü saat 14,30 a kadar Komisyon Başkanlığına vermeleri, keşif, resim ve şartlaşmalarını görmek ve imzalamak için de sözü geçen Müdürlüğe başvurmaları. (4573)
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Mülurlüğünden
96 metreden çekip 40 metreye saatte asgarî 10 ton su basacak bir derin kuyu tulumbası alınacaktır. Malî ve teknik şartlarile 25/7/950 gününe kadar teklifte bulunulması. (4818)—(1010)
1545 593 531
1 — Yukarıda bulunduğu ye r, cins ve miktariyle beher metrek üpünün muhammen bedelleri ve ilk teminatları yazılı 1545 adet muadili 593.531 metreküp çam tel direği yedi parti halinde açık arttırma su. retiyle satışa konulmuştur.
2 Açık arttırma 25/7/1950 Pazartesi günü saat 15 de işletme binasında toplanacak komisyon ö-nünde yapılacaktır. Her parti karşısında yazılı geçici teminat ayrı ayrı alınacaktır.
3 — Buna ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Afyon, Tavşanlı ve Kütahya Orman İşletme Müdürlüklerinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk temin atlariyle komisyona müracaatları
ilân olunur. (4667)—(993)
Ankara M. S. B. 1. No, Sa. A). Ko. Bşk. dan
Kapalı zarfla aşağıda yazılı saman alınacaktır. Şartlaşmalar hergün komisyonda görülebilir. Istekli-♦**t,!* gQn ve saatten bir saat evveline kadar '
Miktarı
lerin teklif mektuplarını Cinsi
Tel Balyalı Saman Tel Balyalı Saman Tel Balyalı Saman
200 Ton
75 Ton
100 Ton
M. Medel
14000 Li.
5250 Li..
7000 Li.
G. Teminatı
komisyona vermeleri. İhale gün ve
Saati
1050 Lira 24/7/1950 Per. 15.00
394 Lira « . 15.30
525 Lira . « 16.00
(4636)
Çorum Bayındırlık Müdürlüğünden Kapalı zarfla Eksiltme ilânı
1 — İskilip ilçesi sağlık merkezi birinci kısım inşaatı işi 4/8/1950 Cuma günü saat 15 de Çorum Bayındırlık Md. de müteşekkil komisyonda ihale edilmek üzere kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli (40511) lira (48) kuruştur.
3 — Muvakkat teminat (3038) lira (36) kuruştur.
4 — Bu işe ait evrak şunlardır:
a) — Eksiltme şartnamesi.
b) — Mukavele projesi. : v (
c) — Silsilei fiat cetveli ve özel fennî şartname.
d) — Durumu ve bina plânları.
e) — Bayındırlık işleri genel, ve yapı işleri umumî ve fennî şartnameleri.
f) — Keşif hulâsa cetveli.
Bu evrak her gün Bayındırlık Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin yukarıda yazılı teminatı yatırdıklarına dair belge ile eksiltmeden en az üç gün evvel vilâyet makamına müracaatla alacakları ehliyet ve Ticaret Odası vesikalarını ve ayrıoa kapalı bir zarfa konmuş yukarıda yazılı evrakı okuyup tamamen kabul ettikleri şerhini havi teklif mektuplarını mevzuata uygun şekilde diğer bir zarfa koyup ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyon başkanlığına makbuz mukabilinde vermeleri veya göndermeleri ilân olunur. Postada olacak gecikmeler muteber değildir
(4813)—(998)
İnşaat Malzemesi Satışı
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkezinden:
Aşağıda cins ve miktarları yazılı inşaat malzemesi kapalı teklif verme usuliyle satılacaktır.
Teklif mektupları 31 Temmuz 1950 Pazartesi günü saat 12 ye kadar kabul olunacaktır.
hakkında icabeden bilgi Kızılay Ge-
)0 u
13400 Kg. 200000 Adet 30000 M2 235 Ton 430 M3. (2614)
Satış şartları ve malzeme nel Merkezinden alınabilir.
•Yağlı boya
Tuğla
Metal dö Puluvayye Yuvarlak demir kereste
Deniz Kuvvetleri Komutanlığından
Aşağıda ebadı ve evsafı yazılı şamandıra, demir ve zincirler ile elektron grupu satın alınacaktır. Vermeye istekli olanların temsil ettikleri fabrikaların orijinal teklifleri ile şartlarım en geç 25/Tem-muz/1950 gününe kadar göndermeleri ve şartnameleri görmek iste-
yenlerin Komutanlığımıza müracaat etmeleri.
Şamandıraların eb’adı Mecmu Mai mahreç Ton
1 inci sınıf silin-dir şamandıra 20.4 L; ci sınıf topaç 20.9 A; sınıfı silindir şamandıra
9.1
2"
Havada ağırlığı Ton
Muvazenesj İstif için Ton boyu kutru
5.0
6.0
3.0 Zincirler luk 90 kadem boyunda lokmalı zincir.
Admiraltı demiri 1 tonluk
Admiraltı demiri 2 tonluk
Admiraltı demiri 3 tonluk
Elektrojen Grupu
Tipi ;■ Dizel
B. K. : 130 _ 150 Alternatör ;
K. V. A : 110 - 120
Volt : 230 - 400
Safha 3
Period : 50
★ (Başta rafı 4 üncüde)
15.4 14’8" 8’8"
14.9 10 2” 13’4'’
6.1 12’2" 6’6’
gitmeğe karar verdim, o güa gecenin 12 sini zor ettim, müthiş helecan duyuyordum. Nihayet bire on | kala yalının arka duvarlarnida-S| ■ içeri atladım. Hava oldukça sıcak* I tı, mehtapta iyice yükselmişti, tarif | edilen yeri kolayca buldum. Bahçi-van tarafından görünmemek için ' yapraklar arasında siper aldım. A- 1 radan beş on dakika geçti, uzaktan | bembeyaz bir hayalın bana doğru yaklaştığını gördüm, muhakka ki, o da benim kadar heyecanlı idi, yavaşça yanıma sokuldu kendini tanıttı, evet oydu, paşanın kızı ben | de kendimi Hünkâr Yaverlerinden ■ Reşit diye tanıttım.»
«Bu yalanı nasıl söyledin; yaka- 1 lanmaktan kormadın mı Reşit?»
• Ne halt edeyim a b.rader, bir paşa kızına lâyık olabilmem için ne gibi bir memuriyet sahibi olmam lâzımdı? Ne yapayım başka çare yoktu.»
«E! Sonra?»
• Sonrası o geceyi takip eden birçok geceler oldu, anlaştık, seviştik ve hâttâ evlenmeğe kadar karar verd)k. Tabiî ben hemen ertesi gün yaver esvaplarını giymiştim. Görsen ne güzel de yakışmıştı.»
«Aradan dört beş ey geçmişti bir | gün paşadan kızını resmen istet- 1 tim. O- da genç ve güzel bir hünk^» ' yaverine kızını vermekte hiç düt etmedi. Emsalsiz, muhteşeın^^ düğün yapıldı. Ben yaverlik rolünü oynamakta hiç tereddüt etmiyordum. Bu komedi dört ay kadar devam etti. Bir gün akşam üzeri eve geliyordum, karakolun önünden geçerken polislerden biri beni tanıdı arkamdaki esvapları görür görmez: I
• Reşit bu ne hâl dedi?» 1
Tabii ben hemen tabanları kal- '
dırdım.
O peşime düştü, böyle epeyce | koştuk. B ı- aralık nasıl oldu bilmem [ şeytanın kılıcımın ucuna taktığı bir taş beni yere düşürdü. Yakayı ele verdim. Her şey meydana çıktı, îş tabiî paşaya aksetti, kızını boşamamı emretti, ben de katiyen boşa-mamakta israr ediyordum. Bu iş zirla olmazdı, baktılar ki olacak gibi değil, paşa kızım boşarsam oldukça dolgun bir para vereceğini vadetti. Paranın yüzü ve sözü tatlıdır. Dayanamadım ve nihayet karıyı boşadım, paraları aldım.
Kendi kendime: ulan Reşit yaptı-ğın rezaletler artık yeter, paranın kıymetini bil adam ol, dedim. Zaten yaşım da bir hayli ilerlemişti, al- f dığım paralarla müteahhitliğe •*

(4982) 1085
Elâzığ Yollar 6 inci Bölge Müdürlüğünden
1 — Eksiltmeye konulan iş: Yollar 8 inci Bölge Müdürlüğü Erzincan 83 üncü Şube Atölye binası inşaatıdır. Keşif tutarı (78340.39) yetmiş sekizbin üçyüzkırk lira otuzdokuz kuruştur.
2 — Eksiltme 1/8/1950 Salı günü saat 16.30 da Elâzığ Yollar 8 inci Bölge Müdürlüğü odasında toplanacak olan eksiltme komisyonunca kapalı zarf usuliyle yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar Bölge Müdürlüğü sorumlu saymanlık veznesine yatırılacak (3.92) üç lira doksaniki kuruşa ait makbuz karşılığında Elâzığ Yollar 8 inci Bölge Müdürlüğü ve Erzincan 83 üncü şube şefliğinden alınacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre (5167.02) beşbinyüzaltmış yedi lira iki kuruş geçici teminat vermeleri ve 1950 yılı Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardıklarına veya idare ve denetlediklermi isbata yarar belgelerile birlikte ihale gününden en az (tatil günleri hariç) üç gün önce Elâzığ Yoll(aj- 8 inci Bölge Müdürlüğüne yazı ile müracaat edeAek bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almaları lâzımdır.
6 — (5) inci maddede belirtilen yeterlik belgesinin verilmesinde yapılacak incelemeye esas olmak üzere isteklilerin Bölge Müdürlüğünden alacakları tanınma beyannamelerini doldurarak noterliğe tasdik ettirilip (tatil günleri hariç) ihale gününden en az 4 gün evvel Bölge vesika komisyonuna vermiş olmaları şarttır.
7 — İsteklilerin eksiltme şartlaşmasının 34 üncü maddesindeki izahat dairesinde (Eks'ltme evrakının her parçasına 50 kuruşluk pul yapıştırarak imza etmeleri ve bu evrakı zarflarına koymaları) hazırlayacakları yüklenme mektuplarını ikinci maddede belirtilen günde saat 15.30 a kadar alındı karşılığında eksiltme komisyonu reisliğine vermeleri lâzımdır.
PoBtada olacak gecikmeler kabul edilmez. (4884)—(1086)
aıgım paraıarıa muteannıuıge .
ladım. Az zamanda paranın miktar.^ artmıştı. Birkaç defa Avrupaya gittim. Uzun müddet orada da hovardalık ettim. Sonra memlekete dön. düm. Şimdi de ticaretle uğraşıyorum, dedi.
«Demek ondan sonra bir daha evlenmedin?»
«Yok canım evlenip te ne yapacağım?»
«E! şimdi nereye g.diyorsun Reşit?» dedim.
Gülerek, «yine çapkınlığa» dedi.




1
Polonya Büyük Elçiliğinden :
1 — Büyük Elçilik arazisi ihale tesisatı vahidi fiyat esası üzerin- 1 den kapalı zarfla eksiltmeye kon-V „ muştur.
2 — Bu işe müteallik proje ve evrak her gün saat 10 dan 12 ye kadar Ankara’da Büyük Elçilikte 1 görülebilir.
3 — Teklif mektuplarını havi j zarflar kapalı olarak 25 Temmuz ; pazartesi günü saat 17 ye kadar ) Ankara’da Büyük Elçiliğe tevdi e- j dilmiş bulunacaktır.
4 — Büyük Elçilik ihaleyi yapıp |
yapmamakta veya dilediğine yap- , makta serbesttir. (5115)
olunur.
Sayfa: 7
Memleket Derdleri |
Bizim Şehrin — Dâvası
Genç bir kız motör altındc
Güniin mevıuu
I
PULSUZ İSTİDA
can verdi
İMİ eşele şüphesiz ki memleket çapındadır. Fakat biz Turizm 'İşine, İstanbulini tarih ve tabiat imkânlarını ve bütçede taşıdığı payın Ağırlığını ölçü gibi alarak, biraz da Turizm kelimesinden usan «lığımız için, -Bizim şehrin dâvası» diyoruz.
On yıldan beıi İstanbulda Tasvir, Vatan, Tan, İzmir'de de muhtelif gazetelerde Turizm mevzuunu yazmakla bitiremedim. Hattâ bu yolda tevbihlere de uğradım. Tenkidde fazla ileriye gittiğimi ihtar edenler oldu. Şimdi ise yeni bir devrin bas langıcında ümidim ve imanım yine tazelendi. Ayni dâvayı tekrar ele alıyor, yeni bir görüşün, taze bir iktidarın genç ve gürbüz kollarına mevzuumu tevdi ediyorum.
Bugüne kadar sadece edebiyatı yapılmış acı bir hakikate bir efsane ile başlamak manasız değildir: Bi-zas yeryüzünde sersem sersem dolaşıyor, dünyanın en güzel yerinde bir şehir kurmak istiyordu. Bu yer neresi olabilirdi? Nihayet öyle bir tepe üzerinde durmuştu ki gördüğü âdeta birbirine bitişik ve aradan geçen nehir - denizin hayranı kaldı. O esnada Tanrılar Tanrısı Jüpiter, Bizas’ın kulağına fısıldadı: Şehri burada kur! diye...
Sonra asırlar üzerine asırlar yük lendi. Fatih ünvanını kazanacak Mehmet II, bu güzelliğin vurgunu olarak onu kahraman, medenî ve sanatkâr bir millete mal etti. Bir gün yine bir büyük felâket geldi, çattı. Ama bir büyük Türk çocuğu XX nci yüzyılda onu yeniden millete verirken şunları söylüyordu: İki büyük cihanın mültekasında, Türk vatanının zineti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği...
İşte bizim şehir budur, ve bizim şehri 1949 yılında bir Amerikan mecmuası Ürdün ülkesinden bir şehir, bir başkası da 1950 yılında Af-rikada bir eyalet olarak gösteriyor. '‘İleride yine bu sütunlarda ihmallerimizi ve kaçırılan fırsatları gösteren o kadar acı şeyleri ortaya koyacağım ki yüreğimiz sızlıyacaktır.
Şimdiye kadar Turizm Endüstrisi denilen bazı memleketlere has —ki biz en müstesna bir mevkide-yiz— sanayi şubesinde yaptığımız biricik şey, Basın Yayın Genel Müdürlüğüne bağlı bir turizm şubesi yâni bu teşkilâta bir kaç memur iskemlesi koymak olmuştur. Sermaye, teknik ve tesisler bakımından İliç bir prağmatik tedbir alınamadı. Hiç kimsenin alâkası çekilmedi. İstanbul kendi başına, o canım, zümrüt gibi Ege mmtakası kendi başına bırakıldı. Doğrusu eğer İstanbulda bir vali ve belediye başkanının harp yıllarına ve güçlüklerine rağmen şahsî denilecek gayret, vukuf ve teşebbüsleri olmasaydı bizim şe-hirin tarihî ve medenî çehresi bile kaybolacaktı. Buna rağmen daha nelerin kaybedilmiş olduğunu yakında çıkacak bir eserimde ayrıca açıklıyacağım. \
Izmirin talihi de parlak olmamıştır. Orada bir Fuar açılmasaydı, Enternasyonal . Fuar tabiri bilinmi-yecek, pek cılız ve sönük bünyelerine rağmen bir zamanlar Ege Turizm cemiyetleri teşebbüsü ortaya atılmasaydı, Bergama - Efes . Salihli gibi ün salmış medeniyetlerin tarihî zenginlikleri de Ege’nin altın topraklan üzerinde bütün bütün unutulup gidecekti.
Fakat, artık Turizm bizim anladığımız gibi bürokratik tasan hazırlamak, cemiyet kurmak hattâ otel yapmak da değil. Millî Gururu okşayan, bol gelir getiren bir endüstri kurmak değildir.
Eğer kurulursa, bundan başlıca şehirlerimiz faydalanacak, iç devir canlanacak, memlekete dışardan giren bir döviz mevzuu sağlanacak, bugün de hararetle mevzubahs e-dilen fabrikalarımızın bir çoğundan Jaha mühim, daha sağlam oldukça daha rakipsiz bir endüstri elde kalacaktır. Fakat çok yerde tesadüf ettiğimiz ve görüştüğümüz bazı yetkili kimselerin! garip izahlarından anladığımız gibi Turizm endüstrisi, bilhassa bizim memlekete göre müs takil bir faaliyet şubesi değildir. Bunun amelî ve netice bakımından millî mahsul dediğimiz bazı maddelerle, ihraç ve istihlâk politikamızla hattâ fabrikalarımızın duru-ıniyle ve mahallî ekonomi tesisleriyle sıkı sıkıya alâkası vardır.
Meselâ fabrikalarımızın halka doğru götürülmesindeki zorlukların
.-----Yazan ------—-
Rakım Ziyaoğlu
en başında geleni bize kıymet, emniyet, sermaye unsurlarından ziyade, memlekette İktisadî bir intikal devresini kolaylaştıracak Turizm endüstrisi gibi tavizci Subventionâ ticaret ve sanayi şubelerinin kurul mamış olmasıdır. Şimdi müşkülât karşısında sevinenlerin en büyük kusuru bunu yapmamış olmalarıdır. Yeni bir azimle ve bilgi ile çalışarak memlekete ilk yılda on, sonra 30 ve nihayet dört yıl sonunda yüz milyon liralık bir Turizm geliri temin etmek ve diğer bazı faaliyet şubelerimize nefes aldırmak mümkündür kanaatmdayız.
Fakat her şeyde olduğu gibi siste-matize edilmeyen ve gerektiği kalıba sokulmıyan çalışmalarla bugünün daha ileri anlayışları, daha modern zaruretleri karşısında yürünmesine imkân bulunmaz. Yeni bir zihniyet ve çalışma tarzı kurula-
At Yar şiarı
Kovboyun sürprizi
İstanbul, 16 (Telefonla) — At yarışlarının üçüncü hafta resmî neticeleri şunlardır:
Birinci koşu: 1— Prenses, 2— Kontes.
Ganyan: 450, plaseler:- 125 ve U5 kuruş.
İkinci koşu: 1— Bedevj, 2— Ka. rasalkım, 3 Seyyare.
Ganyan: 970, plâseller 120, 110 ve 115 kuruş.
Üçüncü koşu: 1— Lady, 2— Pullu, 3 Mimi.
Ganyan: 350, plâseler: 325, 180 ve 145 kuTUŞ.
Dördüncü koşu: 1— Kovboy, 2— Bahtiyar, 3— Benliboz. Bu koşuda Tufan ve Haydar koşturulmamış-tır.
Beşinci koşu: 1— Hicran, 2— Yeşim, 3— İlkiz.
Ganyan: 250, plâseler: 105, 105 ve 120 kuruş vermiştir.
Birinci ikili Bedevî — Karasal-kı m: 12.20.
İkinci ikili Hicran — Yeşim: 3,65.
Çifte bahis: Lady vte Modalı — Kovboy: 43.30 lira vermiştir.
Merdivenden düşen bir ihtiyar yaralandı
Dün Hamamönü semtinde Nurul-lah isminde bir şahıs merdivenden düşerek vücudunun muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır.
Hâdise söyle olmuştur :
Nurullah isminde ihtiyar bir a-dam öğle uykusundan kalktıktan sonra namaz kılmak cin camiye gitmek istemiştir. Nurullah uyku sersemliği ile merdivenlerden ineyim derken iki metre yükseklikten taşlığa kadar düşmüştür.
Nurullah düşme neticesinde vücudunun muhtelif yerlerinden ağır surette yaralanmıştır.
Hâdise yerinde bulunanlar müteaddit defalar imdadı sıhhiye telefon etmişlerse de cevap veren olmamış anadan bir saat geçtikten sonra yaralı mahallelinin yardımı ile bir taksiye konarak hastahaneye kaldırılmıştır.
Yaralı tedavi altına alınmıştır.
Dün sabah şehrimizde bir motor, siklet kazası olmuş ve 14-15 yaşlarında bir kız fecî bir şeki*de ölmüştür.
Yaptığımız tahkikata göre kaza şöyle olmuştur
Saat 10.30 sıralarında Çankaya karakolundan hizmet motoru ile dönmekte olan İkinci Şube memurlarından Nazım Şenyiirek, Sıhhiye I otobüs durağına geldiği zaman bir kız çocuğu ani olarak motorun önüne çıkmıştır. Nazımın önünde de ■ bir taksj olduğundan yan taraftan 1 gelen çocuğu görememiştir.
| Süratle gitmekte olan Nazm ani çıkış karşısında şaşırmış ve fren . yapmaya muvaffak olamamıştır. Motor bütün hızı ile zavallı yavru-I ya çarpmış müteakiben de çocuk , motor ile sepetin arasına sıkışarak beş metre kadar sürüklenmiştir.
| Motorun sademesi ve sürüklenme neticesinde zavallı yavrunun kafa-I' tası parçalanarak beyni dışarı çıkmış ve kolları kırılmıştır.
Çocuk derhal Numune Hestaha-nesine kaldırılmışsa da ifade vere-■ şöyle olmuştur :
Kaza yerinde 8 kuruş para ile ' motorun farına takılmış Yale mar-( ka bir anahtar bulunmuştur. Bütün aramalara rağmen çocuğun hüviyeti tesbit edilememiştir.
Hâdiseye Savcı Yardımcılarından Lemi Budak el koymuştur.
Bir takti dev ildi ve üç yolcu yaralandı
Dün saat 14 sularında Baraj yolu üzerinde bir taksi kazası olmuştur.
Hâdise şöyle cereyan etmiştir :
Şoför Refet Sabis idaresindeki 3691 plâka sayılı taksi, Baraj istikametine gitmekte iken, Çeşme ka-
I rakolu civarında karşılarına çıkan ba- kamyonun yolu kapaması üzerine direksiyonu kırmak istemiş fa.
' kat buna muvaffak olamıyarak sol | tarafa devrilmiştir. Otomobilde bulunan ikisi erkek, biri kadın üç kişi
| vücutlarının muhteUf yerlerinden haf.f surette yaralanmışlardır.
| Hâdiseyi müteakip kaçan kamyon aranmaktadır.
ı
Hürriyet Psikolojisi
Cemiyetin, bugün affa mozhar olmuş vata - daş ara yol göstermesi, yardım etmesi hıyırlı ve İnsanî har^-t o'ur
Allah ıslah etsin
B ir zamanlar, aklımızda kal-dığma göre, Saygısızlıkla Mücadele Cemiyet] İsimli bir te . sekkül vardı. Eğer, hâlâ faalW göstermekte devam etmekte c bu cemiyet âzalarının kulakları çınlasın |
Kayaş yolunda bir vagon yandı
Evvelki gün Kayaş istasyonu cidarında bir yangın hâdisesi olmuş ve Ankaraya gelmekte olan mar-şand zin bir vagonunda yangın çıkmış ve vagon içindeki ziraat âlet-' eriyle birlikte yanmıştır.
Yaptığımız tahkikata göre Kay.ış-’an Ankara istikametine gelmekte olan bir marşandizin ilk vagonu lokomotiften sıçrayan kıvılcımlarla ■ utuşmuştur. Yangın istasyonda söndürülmek istenmiş ise de muvaffak olunamamış ve iç.nde henüz monte dilmemiş ziraat makinalan bulu-ııan vagon tamamiyle yanmıştır.
Alâkalılaıca hâdise hakkında tah-(- kata başlanmıştır. *
Zamanın icabatı mı, nedir? Kendinden başka kimseyi düşünmi. yen bir zümre, gün geçtikçe ço. ğalmakta ve her gün bu nevi karakter taşıyanların actedj artmaktadır.
Cemiyet içinde yaşıyan insanların en tabiî haklarından biri hürriyet hakkı ve hürriyet ster-bestisidir. Asırların birbirine devrettiği insan kütlelerinin zaman zaman bu serbestiden mahrum kaldıkları ve nihayet bu haklarını tekrar kazanmak için nasıl çetin bir mü. cadeUeye atıldıklarını misalleriyle bir çok defalar görmüş ve okumu-ş uzdur.
Ta çocuklukta başlıyan hürriyet en kuvvet*i bir nüvedir. Bunda çocukluğunda serbest konuşmak, serbest kalmak, oynamak, içlerinde toplanan arzu ve heyecanlarını serbestçe gelişi güzel etrafındakilere sakınmadan anlatmak ihtiyaçları ile ortaya çıkarır. Çocukların bu hürriyetini tahdit edecek her hangi oir hareket onların ruhunda derin bir korku ve sarsıntı İzi bırakır. O zaman emniyetsizlikten doğan ve cidden endişe veren gizli b r iç hayatın mücadelesi başlar. Ve bazan ebeveyne ve cemiyete karşı gizli nefret hislerini meydana atar. İstidatsız ve himayesiz kalan bu çocuklar cemiyet içinde marazî bir ruh taşıyarak kendi âlemlerine dalar ve menfi bir haleti ruhiye içinde yaşamağa başlarlar. Bundan doğacak neticeler cidden tetkike değer ve çok ehemmiyetlidir. Kontrolsuz büyüyen çocuklardaki hayata intibak edememek, ve serseri bir hayatın şartlarına uyarak bir çok fenalıklara vasıta ve âlet olmak hırsızlık, ve ahlâkî düşkünlüklere katılmak tehlikeleri vardır. Çocuklukta yapılan bu ahlâkî cinayetlerin çok defa küçük yaşlarda yapılmış olması bazı memleketlerde kanunî cezalardan istisnayı muciptir. Ruhiyatçıların ve sinir hekimlerinin eline zaman zaman bu küçük şahsiyetler düşer ve onlar da korku vte endişe veren bu küçüklerin istikbalini tashih edecek müessese-lere bunları gönderirler. Medenî ve demokratik memleketlerdeki bu müesseseler geniş terbiye sistemleriyle müstakbel cinayet sahiplerini kurtarmağa çalışırlar. Katil ve buna benzeyen ağır cinayet işleyen, ve cemiyete karşı bir kin besleyen b.r zümre vardır ki bunlar marazî hususiyetleriyle hasta vte ruhan meflûç insanlardır. Mesuliyet hislerinden ve insanlık sevgisinden mah rum kalmışlardır. Kanunun ve adaletin pençesinde hürriyet havasından uzak kaldıkları zamanlar onların ruhunda yeni bir mahpes psikolojisi yaratır. Bunlar; seneler geçtikçe dünyaya küskün ve yorgun bir rüya hayatı içinde yaşarlar. Dışarıda bıraktıkları ailelerine ve yavrularına karşı olan büyük sevgileri sönmeğe başlar. Bazan hapishaneleri dolduran bu hasta ruhların içinde enerji ve sevgisini muhafaza edebilen ve masum bir vicdanı taşıyanların istisna halinde mevcut olduklarını da hatırlamak lâzımdır.
Türk tarihi 14 Mayıs 195o de büyük hürriyet ve demokrasi inkılâbım kaydederzen büyük milletin yarattığı bu zafer için bir bayram günü yaşamıştır. Bu bayram günün-
C— YAZAN _______________
Dr. Ethem VASSAF
Kocaeli Milletvekili»
nın heyecanı ve emniyeti unutturacağına şüphe etmiyorum.
Bu vatandaşlara düşen en mühim vazife hükümetin ve milletin yüksek adaletiyle doğan bu hürriyet havasını bir daha ihlâl etmemeleri
tinin ortaya çıkardıkları yeni bir olacaktır. İşte o zaman insan hakla-kanunla hürriyet bayramlarına ka- rina sahip olarak yine mesut insan. vuşmuş bulunuyorlar. Bunları sler- 1ar arasında ayni his, sevgi ve kar-best ve hür bir hayata ve aileleri- deşlik rabıtalariyle yaşıyacaklar; ne, sevgili yavrularına kavuştukla- his, sevgi ve kardeşlik ve iyilik his-rı için tebrik etmek yerinde olur. I leıiyle dolu bir ruhun sahibi ola. Yalnız bu binleri geçen vatandaşlar caklardır. MJedenı milletler böyle için şimdi dar bir sahadan geniş ve cemiyetleriyle daima iftihar eder-hür bir havaya atılmanın vereceği 1er. Bizim de hapisten — ruhî değişiklik mevcuttur. . ~ u.....,
Bu değişiklikler içinde bir işe böyle bir cemiyet havasına başlamak, ve cemiyetin fertleri ara-' ,'1"
sında hakikî ve tabiî mevkilerini alabilmek için oldukça uzun bir intibak devres ıbaşlıyacaktır.
Bu devre içinde çok âdil ve fedakâr ve demokrat olan iktidar hükümetimizin bu vatandaşlarla maddî ve mânevi yardım bakımından çok yakın bir alâkası vardır. Cemiyetin de bu fertlere karşı ayni alâkayı besleme'eıi ve bunlara yol gös termesi ve yardım etmesi hayırlı, himayekâr ve İnsanî bir hareket o-lur. Bu vatandaşlarımıza cinayetlerin ve suçların ruhlarında bıraktığı izlerini, cemiyet sevg.sine kavuşma-
ve azaptan kurtardığımız bu vatandaşlarımızın
man zarfında alışacaklarını ümit ediyorum.
Hürriyetlerine tekrar kavuşan bu vatandaşlarımız unutmamalıdırlar ki hükümetin cemiyetin ve her ferdinin kontrolü, dikkat nazarı üzerler ndedir.
Vatan ve milletlerine sevgi ile bağlanan bu kadirşinas vatandaşlar feragatle, iman ile, sevgi ile ve doğrulukla çalıştıkları takdirde hiç şüphesizdir ki cemiyetin ve ailelerinin sevgilerini tekrar kazanacaklardır. Ve böylelikle daima iyiliğe örnek olarak geniş hürriyet ruhu yaşıyacaklarına şüphe etmiyorum.
n i' Yıldönümü
İki Telgraf ve
En aşağı bir meslek olan dilenciden tutun her türlü işde çalışanlar arasında dahi,, hemen hemen ekseriyeti bu gibilerin teşekii ettiği acı bir hakikattir.
Bir otobüs yolculuğu bu hususta güzel fikir edinebilmemize çok yarıyacak bir vesiledir. Yüz kişi alabilen vasstanm içini dolduran bir misli halk arasında, bilet kes-meöa uğraşan vatandaşın bütün ikazlarına rağmen, durduğu yerden bir tek adım dahi atmağa üşenen ve bu suretle, hem memurun işini güçleştiren, hem dm durakta bekleşen bir kaç yolcunun binebilmesine mâni olanlar az mı-dır?
I Orman Genel Müdürü
Balıkesir de
|. Balıkesir, 16 — Orman Genel Müdürü, beraberinde Genel Müdür Yardımcısı olduğu halde bugün şeh-| rimize gelmiştir. Orman işletmesi binasında teşkilâtın teknik eleman-lariyle bir konuşma yapan Gene) Müdür, ormanlanmızıp muhafazası, köylü vatandaşlarımızın faydalan-
. maları ve ormanla ilgili vatandaşlara azamî kolaylıkların sağlanması hususunda izahlarda bulunmuştur.
Genel Müdür aynı konuda Konuşmalar yapmak üzere Edremit’e hareket etmiştir.
Dünkü hava vaziyeti
Meteoroloji Umum Müdürlüğün den aldığımız malûmata göre, son 24 saat içinde yurdumuzda hava Doğu Anadoluda çok bulutlu ve yagış-' lı, diğer bölgelerde az bulutlu oL ! muştur.
’ Son 24 saat içinde yurdumuza da-şen yağış miktarları metrekarede Karsta 10, Kağızmanda 5. Diyadln-de 2, Iğdırda 1 kilogramdır.
Günün en yüksek sıcaklığı Fet-hiyede 36, en d2y2L ——-2-â- 21------
: da 5 derecedir. | ıar ua uuguu *■• *— ««»
I Ankarada saat 15 teki sıcaklık 28 millî iradeyi temsil eden milletve-derece idi. I killerinin ve onun iktidar hükûme-
ı
I
— Evet!
Jak yine sustu
— Neyin var Jak! Bana niçin geldin?
— Benim tek hakikî dostumsu-nuz! Sizinle, her şeyi apaçık konuşabilirim.
Mösyö Simoni lâtife etmeğe çalıştı:
— Hiç de öyle görünmüyorsunuz! Bir tarafa bakıp sessiz sedasız oturuyorsunuz.
— Çünkü... Çok zor... Çok zor... Size bir... Bir kadından bahsetmem lâzım.
Mösyö Simoni başını salladı.
— Madam Martel’den mi? Söyleyin. Zaten keşfetmiştim. Dikkatime de çarpmıştı hem...ı—Gülümsedi.
— Dikkatinize mi çarpmıştı. — Jak âdeta dehşetle baktı— Şeyde mi... Şeyde mi, mahkemede?
— Jak yavrum, on beş yaşında çocuk değilsiniz. Siz konuşurken, o güzel kadının üzerinize dikilen bakışlarını kimsenin farketmedi-ğini sanmasınız her halde. Bahusus o kadar hasut insanlar ortasında; değil mi? Sonra, bir zaman-danberi, Martel in, size karşı müda faa esnasında, takındığı tavır, yap tığı şiddetli ve şahsî hücumlar... Hepimizin dikkatini çekiyordu Çünkü hepimiz eski arkadaşlığınızı da biliyoruz.
yuKsen bicuKiıgı cet- gucıu ..
düşük sıcaklığı Sivas- de mahpeste kalan bazı vatandaş-
| 1ar da bugün 14 Temmuz 1950 de
il Ekim 1913 günü (Eski Zağra) da Bulgar orduları başkomutanı Kral Ferdinand, Kırkkilise (Kırk-lareli)’ne giren üçüncü ordu komutanı general Dimitriyeften şu telgrafı alıyordu
«— Düşman, Kırkkilise de birçok malzeme ve bunlar arasında (HARLAN) tipinde iki sağlam tayyare bırakmıştır. Düşmanın büyük bir korku içinde ricat ettiği her şeyden anlaşılmaktadır. Ahaliden ve esirlerden alınan malûmata göre en az 30,000 kişilik bir ordu ile uğraşmışız Düşman, (Pınarhisar)a doğru ricat eylemiş ve henüz kendisiyle temas hasıl olamamıştır.»
Bu ordu komutanı, döğüşte mağ- ■ lûp edemiyece.deri Osmanlı ordu- | sunun, nasıl bir politika oyunu ile terhis edildiğini şüphesiz pek iyi biliyoıdu(l).
Karşılarında denk ve üstün bir kuvvet kalmadığını gören Balkanlılar, bundan cesaret alarak baskın için tam zamanını seçmişlerdi.
Tarihî varlığı olmıyan bu milletin parlak zafer hikâyelerini bekli-yen boş destan sayıfaları, bir müddet savaş meydanlarının bir sinema mizansenine yaraşacak çeşitte düzme kahraman tipleriyle dolup taşmıştı. Fakat ordumuzun, o zamana kadar eline silâh almamış her yaşta acemi erleri bile onları bu zafer rüyasından uyandırmakta gecikmedi.
f Yazan
Orhan Ajdar J
| azametli hava armadasiyle —tek başlarına da olsa—(2) dövüşmekten , alıkoymıyor ve bu kahramanlar bir şövalye cesaret ve azmiyle Edirne ve Kırklareli kalelerimiz üstünde | şanlı bayrağımızı dalgalandırmak ; için birbirleriyle yarışıyorlardı.
Bu sürat ve kahramanlık yarışın- I da Yüzbaşı Fesa (Emekli Binbaşı Fesa Evrensev), müdafaa düşüncesiyle yanma râsıt almağa bile lüzum görmüyor ve havalandıktau (25) dakika sonra, Bulgar üçüncü ordusunun büyük zaferine! sahne olan KırklareU’ne iniyordu. (13 Temmuz 1329).
Bir Türke ve bir kahramana ya-1 râşan şu telgrafın sâde ve kesin ifa- 1 desine bakınız: 1
Babaeski’de Karargâh-ı umumî İkinci Şubede Erkânıharb ye Binbaşısı Kâzım Beye (3) 1
«— Yediye on kala Babaeski’den hareketle, yediyi çeyrek geçerek : bilâ vukuat Kır.ıkilise'de karargâh 1 civarına vusulüm maruzdur.» i
Fesa
Biz, zafere de, ölüme de böyle •yaygarasız, gösterişsiz, çiğliksiz» ' koşan bir milletin çocuklarıyız.
Troleybüslerin ön ve arka tarafındaki üç kişilik yere babasının evindr imiş gibi yayılıp, dünya yıkılsa istifini bozmıyanlar yok mudur?
Bundan başka, durak yerinde, lâf atar gibi cart, cart korne. çalıp «dolmuş beyim!* diye aslanlar ve sizin »menfi işaretinize rağmen. ısrar edenler, hep bu cümledendir., /"• Bunlardan bazıları, âdetâ sizi ko-| lunuzdan tutup zorla bindirecek gibi hareketler yapmakta ve istediklerine muvaffak olamayınca, insanın yüzüne, sövter gibi bakarak uzaklaşmaktadırlar.
Sokaklarımızı istilâ eden, sey-j yar satıcıların bir kısmı da aynen bu hareketleri tekrarlamaktadır. Iar, gelene geçene, sataş vtesilesiy. le olmadık lâflar söylemekte, bazan insanı oradan geçtiğine bile pişman etmektedirler.
Bu gibi misaller, şehrin her tarafında bol bol vardır. Sinema ka pısında sizi ezerek geçip gidenden tutun, eğlence yerlerinde br raz kalktığınız zaman masanızda içkinizi dikip uaklaşanlara varım caya kadar mevcuttur.
Herşeyin kanuna, nizama bağlai nabilip düzeltileceğine inanımız] çok şükür vardır; lâkin bu gibi halleri acaba naml ıslah edecek
ve bu müziç vaziyetten ne zamaı kurtulacağız; işte ona bir türlü i nanamıyoruz.
Allah ıslah etsin!
Hikmet YAZICIOĞLl
Naci San tahliye edi
Bundan bir müddet evvı nizm propagandası yaptığı le yakalanan ve bilâhare tevkif e
dilen eski Ankara Belediyesi Müfet tiş Muavini Naci San hakkınd men’i muhakeme karan verilmiş v suçu sabit görülmediğinden tahliy edilmiştir.
CEMİYETTE
LÜZUMLU TZLİFONLA
Türkiye Garanti Bankası T.A.O.|\^
Sayın Müşterilerinin Şeker Bayramını Tebrik eder
Beşinci kol, daha o zamandan iş başında idi. Düşmanlarımız, bizi yıldırmak için bir tedhiş havası yaratmak istemişler ve Avrupa basınından alınmıştır kaydiyle şu ha- 1 beri etrafa yaymışlardı:
«— İşgal altındaki Türk toprak- | lannda (20) den fazla Bulgar tay- ; yaresi faaliyette bulunmaktadır.»
Bu haber, ileri yürüyüş sırasın-da tayyarecilerimizi o zamanın bu
/•
İh.cıne't
(1) Osmanlı hükümetinin Dışişleri Bakanlığını işgal eden zatın, «Balkanlardan imanım kadar eminim» sözü, maalesef tarihe malol-muş acı bir olaydır.
(2) O sıralarda elimizde bulunan tayyarelerin sayısı (3) ü bile geçmiyordu.
(3) Birinci Dünya savaşında 5 inci ordu erkânıharp reisi, sonra Samsun valisi ve Diyarbakır Milletvekili Merhum Gl. Kâzım İnan.
Or - Ay.
Yangın ........................ I
Sıhhi İmdat ................... I
Trenler .................... 1201
Hava Yollan ................. 14»
Yataklı Vagonlar ............ 11M
Elektirk ................... 2441
Su ânza .................... 2101
Havagazı ....................2484
Rafkent Taksi.................22S
Yeni Güven Taka! .............22»
Merkez Takıl ..................HU
Krun Taksi ................. 21M
Slaln Taka! ........................ DÖ
A
SİNEMALAR VE EĞLENCE YERLERİ
Çeviren: KTRDANOCLU
— Evet... Ben de zaten... bu, bu eski arkadaşlığımızdan bahsedecektim. Tavsiyelerinize ihtiyacım var. Biliyorum ki... — tereddüt «ediyordu.
Simoni, onun, söyliyeceği şeyleri zihninde tertiplemeğe çalışmakta olduğunu hissetti.
— Benim, Madam Martel'le benim hakkımda, etrafta bazı dedi kodular olduğu kulağıma çalın misti.
Sessizlik oldu. Sonra:
— Tamamen yersiz, haksız birtakım dedikodular tabiî... diye ilâve etti.
Simoni:
— Elbette... Tamamen yersiz, diye tekrarlardı.
Jak sinirli bir halde:
— Sizi şerefimle temin ederim ki; dedi.
Simoni hafifçe gülümsedi.
— Evet, evet, Jak, ben de sizin
yaşınızdayken, kolayca, şerefimle temin ederdim; hattâ en aziz dostumu bile... Tabiî kadın bahislerinde.
Jak:
— İşin sadece dedikodusu bile beni son derece muztarip ediyor. Dedi.
— Aslı olmıyan bir dedikodudan ne diye üzülmeli. Değmez.
Jak alnını sildi.
— Bu dedikoduyu duyanlar, akıllarından geçirebilirler ki, Lüs yen bu yüzden, kıskançlıktan dolayı intihar etti.
Simoni onun yüzüne baktı.
— Başkalarının böyle mali düşünmelerinden kadar müteessir oluyorsunuz. Belki de hakikaten kıskançlık yüzünden intihar etmiştir.
— Çünkü... Çünkü... Ben mevzubahsim. İtiraf ederim ki, Ma-
dikkatle
bir ihti-niçin bu
Tefrika No. 28
dam Martel’e biraz... kur yaptım. Doğru, güzel bir hareket değildi bu, çünkü Lüsyten arkadaşımdı... Sonra tabiî elâlem bilmez. En küçük şeyi olmıyacak kadar büyültür.
Simon Jak’ın yüzünü tetkik et meğe devam ediyordu
— Bu ufak tefek şeyleri bana ne diye antalıyorsunuz, bilmem. Dedi. Size neyi tavsiye etmemi istiyorsunuz?
Jak «Doğru söylüyor» diye düşündü, saçmalıyorum. Bu lâflar hiç bir şeye yaramaz».
— Affınızı dilerim üstadım, dedi. Ne söy*ediğimi pek bilmiyorum. Hak.katen; saçmalıyorum ga liba. Lüsyen’in ölümü kafamı allak bullak etti. En candan arkadaşımın... şu veya bu yüzden de olsa, ölümüne... benim adımın karışması hali...
bakışları boşluklarda geziyordu.
— Daha dün, avukat sandalye- [ sinde karşı karşıya olalım, bugün, artık var olmasın... korkunç... 1 havsalam almıyor. I
Mösyö Simoni hiç bir şey söylemedi. Yine bir sessizlik oldu. Son- ( ra Simoni’nin yüzüne bakmaksı-
— Gömülme iznini henüz vermemişler, okudunuz değil mi? '
— Gördüm, evet! Ne sebeple vermiyorlar, biliyor musunuz? I
— Evet, aile doktorları Rişaır, ' Madam Martel vakadan sonra he- ' men onu çağırmış... Doktor Ri- 1
şar...
Sustu. Gırtlağı kuruyordu.
— Doktor Rişar mı? Tanırım, efendiden bir adamdır. Bizim bi-rader.n, operatörün, dostudur. Akşamları, kulüpte briç oynarlar. Evet, Rişardan bahsediyordunuz?
— Evet... Ben, ben de oradaydım, gece.
— NJerede?...
— Orada, felâketten sonra, villâda. Mudam Martel. şeyden sonra, hemen bana telefon etmişti.
— Ya demek oradaydınız, siz? —Mösyö Simoni kalın kaşlarını çattı— Doktor geldiği zaman orada mı bulunuyordunuz?
★ (Devamı var)
Büyük
Yeni
Park
Sümer
Cebeci
(15031): Hamlet
(23432): 1
((14040): 'Leylâklar açarkeı (11131): Bir yabancı gön den yaralılar
(14072): Çifte tehlike (14071): Kumarbazlar Kn
(13846): Son kahraman.
Sarlo aakcr, Cemi
Hurmalar altında
*
ECZAHANELER İstanbul, Halk, Sağlık
I TAKVİM L - — e
Hicri 1366 _ Şevval: 2
Rumî 1369 — De mm uz: 4 ir
17 Temmuz 1950 — Pazartesi
Ezani

Sabah
Öğle
İkmdi Akşam Yatsı
İmask
9,04
4.41
8,40.
12,00
1.57
652
Sayfa: 8
ZAFER
17 - 7.1950

Nehrunun yaptığı aracılık
I
* (Baştarab 1 İncide)
Londra Radyosu, 16 (Basın - Ya yın) — Morkovadaki Hindistan Bü yükelçilığinden dün gece bildirildiğine göre, Pandit Nehrunun Kore hakkındaki şahsi mesaj ma Stalin cevap vermiştir. Tafsilâtı açıklanmayan bu cevap telle Hınd Başbakanına yollanmıştır. Pandit Nehrunun mesajı perşembe günü Gromiko'ya tevdi edilmiştir. Aynı saatte Vaşingtonda Achesona bir mesaj verilmiştir. Anlaşıldığına göre Pandit Neh-ı-u, Kore meselesine nihai bir hal çaresi bulabilmek için evvelemirde Ku zey Korelilerin kendi topraklarına çekilmelerini ve Çin komünist temsilcisinin Güvenlik Kuruluna kabul edilmesini teklif etmiştir.
Müstakbel tasavvurlar
Moskova, 16 (a.a.) — Hindistanın Moskova Büyükelçisi Sarvepali Rad-hakrishnan.. basma verdiği demeçte Nehrunun Staline ve Vaşingtona göndermiş olduğu mesaja Sovyet Rusya ve Amerikanın cevabı geldikten sonra Hindistanın yeniden teşebbüslere girişmek imkânını a-ramak tasavvurunda olduğunu söylemiştir.
Rusyanın cevabında neler var?
* Paris, « (a.a,) - İngiltere-
nin Büyükelçisi tarafından zeminin yoklanmasından sonra, Sovyet Rus-yanın Kuzey Korelileri desteke’ inekten vazgeçmesi için her şeyden önce, Amerikalıların Koreden çekilmelerini, yani Güvenlik Konseyi kararının kteenlemyekun addedilmesini şart koştuğu anlaşılmaktadır.
Yeni Delhi, 16 (a.a.) — «United
Press»; Yetikli kaynaklardan Cumartesi günü bildirildiğine göre, Hind Başbakanı Pandit Nehru, Kore harbine son vermeğe matuf ilk a-dımı teşkil etmek üzere komünist Çin’in Birleşmiş Milletlere girmesine yardım etmesi hususunda Birleşik Amerikaya müracaat etmiştir.
Aynı kaynakların ilâve ettiğine göre, Nehru Rusya’ya da müracaat ederek Koredeki harbi durdurmak için nüfuzunu kullanmasını istemiştir.
Koredeki durum üzerinde Vaşing ton ve Kremline yapılan bu müra-catlar hemen hemen aynı mealdedir. . .
Hükümete mensup resmi şahsiyetler, komünistlerin Tibeti istilâ et tiklerine dair çıkan söylentiler hakkında malûmat sahibi olmadıklarını bildirmişlerdir.
Bir İngiliz gemisi
ir (Baş tarafı 1 incide) bildirmektedir. Geminin kaptan köprüsü ile dümen cihazı hasara uğ ramıştır. Geminin Japonyada Naga. sakiye doğru yoluna devam edebilmesi için bugün yedek cihazlar kullanılmağa başlanmıştır.
il (Son harpte
ie (Baş tarafı 1 incide)
Kayıtlardan anlaşıldığına göre Ja. ponlar 1945 Temmuzunda harbi kay. bedeceklerini, her hangi şartlar tahtında olursa olsun harbe son vermeleri lâzım geldiğini anlamışlar, Sovyet Rusyaya hususî bir heyet göndererek Sovyetlerin tavassut ederek Japonya ile Birleşik Amerika arasın da arabuluculuk yapmalarını taleb etmişlerdir.
Molotof bunlara bir cevap vermi. yerek Potsdam Konferansına gitmiş ve orada temsilcilerimizden fevkalâde menfaatler temin etmiştir.
Japon harbine sadece 9 gün iştirak eden Ruslar böylelikle Mançurya’yı ele geçirerek komünist dostlarına devretmişler ve hiçbir makul hakları olmadığı halde Kuzey Koreyi işgal etmişlerdir.
Moıkovadoki hovj
Koredef vaziyet
★ (Baş tarafı 1 incide) sabah Amerikan tankları tarafından süpürülmüştür.
Tokyo. 16 (a.a.) (Afp) — General Mac Arthur’ün genel karagâhı tebliğinde, 16 Temmuz öğle üzeri Kum nehrini aşmış olan Kuzey Kore kuvvetlerinin ağır zayiata uğradıkları bildirilmiştir.
Amerika, Doğuya ilk çıkarmayı yaptı
Korede Amerikan Genel Karargâhı, 16 (a.a.) (Afp) — Amerikan Genel Karargâhından bildirildiğine göre Amerikan kuvvetleri dün Korede Doğu sahiline ilk çıkarmayı yapmışlardır.
Çıkarma Kunumnide 37 inci ve 36 inci arz dairesinin ortasına yapılmıştır.
Çıkarmanın maksadı motörlü zırh lı Kuzey Kore kolunun yolunu abluka etmekti. Amerikan bahriyesine mensup bir küçük müfreze çıkarma yapmış ve Kuzey Kore kolunun gelmesini bekliyerek kayaları dinamitle atmış ve bu suretle yolu tıkamış tır. Bu müfreze daha sonra düşman zırhlı kuvvetlerine ateş açaçrak a-ğır kayıplar verdirmiştir.
Tokyo, 16 (a.a.) (Afp) — Mac Arthür’ün genel karargâhı sözcüsünün bu gün bildirdiğine göre Ko. rede çarpışan Amerikan kıtaları düşmanı durdurmak ve geri püskürtmek için lâzım olan bütün mal. zemeyi alacaklardır.
Sözcü devamla şöyle demiştir :
»Malzemenin bolluğu yüzünden düşmanın başlangıçtaki başarısı geçicidir. Bunun için gemiler, kamyonlar, uçaklar ve fevkal beşer bir kuvvet gerektir. Fakat vazifemizi mümkün olan en kısa zamanda yapacağız.
Tokyo, 16 (a.a.) (Afp) — Hava kuvvetleri genel karargâhı tebliğinin bildirdiğine göre, müttefik u-çakları Seul’un civarında bulunan Kimpo hava alanım düjı şidetle bombalamışlardır.
Tebliğ, B—29 uçaklarının Kımpo uçak alanına ve tesislerine 50 ton bomba attıklarını ilâve etmektedir.
Bilindiği gibi Kuzey Koreliler buraya alanlarını kurmuş, uçaksavar., lannı yerleştirmiş ve avcı uçaklarını gizlemişlerdi.
Uçaklar tarafından dünkü bombalama ve mitralyöz ateşi açma r". nunda 28 tank, 120 kamyon, 22 mulı-
' Ba|makal«d«n devam
|.
Amerikan kıtaları tarafından tarde dilmiştir. Anlaşıldığına göre komü- ' nistler Kum nehrinin kuzey kıyı- ( sından açtıkları şiddetli topçu ateşi ile gece yarısından takriben iki saat evvel taarruza geçmişlerdir. Amerikan mevzilerine hücum etmişler ve nehrin karşı tarafına takviyeler göndermişlerdir. Küçük bazı komünist grupları Amerikan mevzilerine nüfuz etmeye muvaffak olmuşlarsa da harekete geçirilen Amerikan tankları şimdi bunlun temizlemekle meşguldür.
Londra Radyosu, 16 (Basın - Yayın) — Dün Vaşingtonda yayınla- 1 nan bir demece göre, Kuzey Kore- i liler 13 Temmuza kadar 8 ilâ 9 bin : kişi arasında zayiat vermişlerdir. Aynı müddet zarfındaki Amerikan I kayıplan 500 den azdır. Güney Korelilerin uğradıkları kayıplara dair ı bir rakam neşredilmemiştir.
Londra Radyosu, 16 (Basın - Yu 1 yın) — Amerikan Ordu Kurmay 1 Başkanı General Collins dün gece 1 yaptığı demeçte, Amerikan kuvvet- ' lerinin Kore’deki komünist kıtala- • rım Güney Koreden tard edecekle- 1 rine kani olduğunu söylemiştir; yar- 1 dım etmek için tanklar da dahil ol- 1 duğu halde Koreye yeni silâhlar 1 gönderilmektedir. General Collins’in * fikrince Amerikan askerleri taze ' ve tecrübesiz olmakla beraber, ol- ' bun komünist kuvvetlerine karşı 1 takdire şayan bir faaliyet göster. 1 inişlerdir. Amerikalıların Korede ge 1 niş bir köprü başı kurup komünisl 1 kıtalarını ergeç geri püskürtecekle- 1 rine hiç bir şüphe yoktur. Ameri- ' kan Hava Kuvvetleri Kurmay Baş- 1 kanı General Vanderberg, Kore se_ ' malarında faaliyet gösteren uçak ' mürettebatının büyük bir şevk ve i-timatla çarpışmakta olduklarını söy- 1 lemiştir. Her iki General de ordu, ! donanma ve hava kuvveti arasında- I ki işbirliğine hayran kaldıklarını 1 söylemişlerdir. '
Calgary, 16 (a.a.) (Untied Press) • — Feld Mareşal Vikont Aleksan- j der, Kuzey Kore komünistlerini Gü-ney Koreden atmak için destekleyici silâhlarla birlikte en az altı tu-
iKsavaı- ------------- ~ - ....
uçakla- mene ihtiyaç olduğunu cuma gunu söylemiştir.
I Mareşal bu işin aylarca süreceğini ve komünistleri geri atmakta a-cele edilmez ise, İspanya İÇ harbin.
nunda zö tana, ızu Kaıuyvu, miuuu- -- ..... . _
telif taşıt ve 22 vagon tahrip edil, de olduğu gibi millet er arası.tugay roiş veya zarar görmüştür. '»r ’)i™da retaeceklerm. ilave et-
Londra Radyosu, 16 (Basın - Yayın) — Bu sabah Kore cephesinden Londraya gelen haberlere göre Güney Korenin muvakkat başkent; Taejon istikametinde icra e-dilen kuvvetli komünist hücumlar’
lar vücuda getireceklerini ilâve etmiştir.
Aleksander, Rusların Kore harbini durdurarak, Koredeki hudut anlaşmazlığının sulhen müzakerelerle halledilmesine yol açabilecekleri kanaatinde olduğunu tasrih etmiştir.
Hürriyete kavuşanlar arasında
I
Muhalefette çektikleri zorluk ri daha fazla görülecektir, o zaman 22 Mayıs 1950 deki vaziyetle bugün katedilmekte olan merhale arasındaki fark daha da çok kendini hissettirecektir.

Ankara Boks Takımı
İstanbula 4 - 3 galip
Üç milyon esir işçi
geçidinin tehir edildiği bildirildi
Moskova, 16 (a.a.) (Afp) — Moskova civarındaki Tuthino hava mey danında Havacılık Günü münasebetiyle hava geçit resmini tertiplemeğe memur devlet komisyonu bir tebliğ yayınlayarak bugün yapılması mukarrer hava geçidinin, havanın muhalefetinden dolayı geri bırakıldığını bildirmiştir.
| g Vefat
Sabık hâkimlerden merhum Reşat Molla’nın kerimesi ve emekli valilerden Emin Zincirkıran’m refikası, Ulaştırma Bakanlığı Başmüşa. viri Fuat Zincirkıran’m, mimar Sedat Zincirkıran, Merkez Bankası memurlarından Vedat Zincirkıran, Yataklı Vagon Şube Şeflerinden, Münim Zincirkıran’m valideleri ve Doktor Hamdi Onar, Yüksek Mühendis Rıza Berke, Yüksek Mimar Fasih Metegil’in kain valideleri Sa-Uhatı nisvandan Fatma Feride hanım 15 Temmuz gecesi hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Tanrıdan mağfiret ve başsağlıkları dileriz.
•k (Baş tarafı 1 incide) balarını bekleyen çocuklar, evlâtlarını gözliyen ak saçlı analar, ihtiyar babalar, sevgililerini bekleyenler, bugün hepsi burada toplanmış. Hepsi aynı heyecanı duyuyor... Hepsinin yüzünden aynı sevinç akıyor...
17 seneden beri sıkı sıkıya kapalı kalan ceza evi kapısı bugün arkasına kadar açılmış, gardiyanlar gece gündüz beraber yaşadıkları mahkûmlardan bugün ayrılıyorlar, ismi o-kunan mahkûmlar dışarı çıkmak ü_ zere b:r köşede toplanıyorlar. Eşyalar muayene ediliyor. Yatak, yorgan, çanta, bavul teker teker gözden geçiriliyor...
Senelerce demir parmaklıklar arkasında uyuşmuş bir vaziyette inleyen mahkûmlar şimdi çocuk gibi bir aşağı, bir yukarı koşuyor ve dışarı çıkmak için sabırsızlanıyorlar.
Hepsinde yeni yürümeye başlayan bir çocuk hali var. Sanki yürümesini unutmuşlar, ayakları birbirine dolaşıyor, gözleri kamaşıyor, kapının önüne birikmiş bulunanlara şaş kın nazarlarla bakıyor, kendisini bekleyen birisini arıyorlar...
İşte bunlardan birisi kapının ö-nünde aşina bir göz arıyor. Heyhat... Ne bekleyen var, ne geçmiş olsun deyen. Zavallının memleketi burası olmadığı ve burada kendisi- rum : ni bekleyecek birisi bulunmadığını _ bildiği halde yine birisini eriyor... • „Qr Ümit... . __ (jııııuı
Diğer bir mahkûm, sevinçten ağ- betmedim.
zı kulaklarında, kapının önüne kadar taşıdığı yatağını, çantasını bir anda yerlere fırlatıyor iki kolunu a- ( v
çarak biraz ilerde bastonuna daya- girdiği nan beyaz sakallı bir ihtiyarın kol- - - •
lavına atılıyor...
— Babam...
— Oğlum...
Baba ile oğlu bir birine sarılıyor, göz yaşları birbirine karışıyor. Bir birinin eline sarılıp kalabalık arasında kaybolup gidiyorlar. Bu manzara orada bulunanaların hassasiyetini büsbütün arttırıyor ve kadın, lar arasından kesik kesik hıçkırık sesleri duyuluyor...
Şimdi hürriyetine kavuşmuş mahkûmların yanındayım. Bütün ceza evinin sevgilisi Balcı Baba, oğlunu kollarının arasına almış kendisine geçmjş olsun demeye gelmiş olanların ellerini sıkıyor ve onlara laf yetiştirmeye çalışıyor... Bu arada ben de soruyorum ?
— Kaç sene yattın Balcı Baba?
— On sene evlât ...Otuz sene yemiştik. Eh... Kurtulmak mukaddermiş.
Kolunun altındaki oğlunu gösteriyor ve :
— Bu delikanlı ben mahkûm olduğum zaman 2 yaşında idi... Şükür kavuşturana.
Henüz ceza evinin bahçesinde dolaşan diğer bir mahkûm seri adımlarla dolaşıyor... İsmi Haşan Hayri Sonat’mış bundan yedi buçuk sene evvel askeri mahkeme tarafından 101 seneye rnahkûm edilmiş. Suçu İkinci Cihan Harbi sıralarında Almanlar hesabına Ruslar ve İngiliz-ler aleyhine casusluk yapmakmış. Bugün o da hürriyetine kavuşuyor. Fakat bu nevi suçtan nıahkûm olan lar hususi bir Af Kanunuyla affedilecekleri için ve bunların affına dair olan kanun yürürlüğe girmediği için bayramdan sonra çıkacakmış. Hatırıma gelen sualleri soruyo-
Sayuı Adnap Menderes, bu mevzuu İstanbul’da gazetecilerle yaptığı bir konuşmada çok güzel ifade etmiştir. Başbakanımızın söylediğine göre, eskiden halk, hangi maddeler pahalanacak, yeni ne gibi vergiler konacak, hayat şartlan daha nasıl ağırlaşacak, diye düşünürken, bugün hangi maddelerin fiyatları inecek, hangi vergilerde tenzilât yapılacak, diye beklemeğe başlamıştır. Demek bir defa şaha kalkan fiyat yükselişi hareketi durdurulmuş, bunun tam tersine bir inmeye doğru yol alınmıştır. Şimdi eski iktidar zamanında olduğu gibi dağın tepesine doğru nefes nefese çıkmıyoruz, belki dağm tepesinden daha nurlu ve daha yeşil vadilere doğru rahat rahat iniyoruz. Amma muhalefet bunu beğenmezmiş! Varsın beğenmesin, varsın tenkid etsin. Her halde halk, muhalefet tenkid ediyor diye eski günlere hasret çekecek, ah! nerede Halk Partisi iktidarı? diye gözlerini 'maziye çevirip onları aramıyacaktır. Çünkü Halk Partisi elinde plan imkânları göstermiştir. Hem de müfritleri ile, mutedilleri ile, ptuzbeşleri ile, genç elemanları ile azami neler yapabileceğini isbat etmiştir. Bu nevi bir tecrübe üzerine artık kuş konduracak yeni adamları yoktur. Olsa bile Halk Partisi erkânı bunların hiç birisinin temayüz etmesine asla müsaade edemezler. Millete biraz iyilik getirecek kabiliyette olanların derhal kafalarına vurur ve onları sindirmeğe bakarlar. Çünkü kendi yapamadıklarını başkalarının yapmasına tahammülleri yoktur. Bizzat kendi içlerindeki gruplaşmaları u, hiziplerin tek sebebi budur.
Onlar bu işi neden başaramamışlardır? Sebep gayet basittir, çünkü bunun için evvelemirde bilgi ve sonra bir hayli de fedakârlık ister. Aralarında hakikaten İktisadî meselelere vakıf olan insanlar mı yoktur? Böyle bir iddiada bulunanlayız. Fakat bilgi ile yapılacak işleri fedakârlıkla telif edecek kimseleri bulamamışlardır. Onun için gün günden beter olmuştur. Fiyatlar başını almış yürümüş ve kendilerinden sonrasını düşünmedikleri için gelecek nesilleri daha ağır borç yükleri altında bırakmaktan çekinmemişlerdir. Bunun içindir ki, eski iktidar devamlı ve müstakar bir İktisadî politika yerine günlük politikayı tercih etmiştir. Sonunda hepinizin bildiğiniz yüksek hâkem olan millet bu husustaki kararını vermiş ve kendisine feragatle hizmet etme, sini bilenleri iş başma getirmiştir.
Şimdi Halk Partisi muhalefettedir. Güya yanlış gördüğü işleri ten. kit edecek, ve bu suretle memleketin lehine bir fayda hasıl olacaktır. Fakat gariptir ki, dünkü iktidarları ile çok kötü imtihan verenler, bugünkü muhalefetleriyle de muvaffak olacağa benzememektedirler. Çün-ki gözle görünür ve elle tutulur bir halde milletin lehine olan işleri kötülemeğe başlamışlar ve bu tarzı harekette kendileri için medet ummak yolunu tercih etmişlerdir.
Sorarız : Neye muhalif olacaklardır? Hayat pahasının düşürülmesine mi? Antidemokratik kanunların kaldırılmasına mı? Af Kanununa mı? Matbuata tam hürriyet veren yeni Basın Kanununa mı? Yoksa, muhtarlar, belediye meclisleri ve il genel meclisleri seçimlerini dürüst esaslara bağlıyan kanun tadilleri-
— Affedileceğinizden ümidiniz var mı idi?
— Ümidimi hiç bir zaman kay-
— Şimdi ne iş yapacaksınız?
— Ticaret yapacağım.
, Bir daha dışarı çıkmamak üzere eLJ‘.ği ceza evinden bir gün serbest bırakıldığını gören Sonat’ın heyecandan sesi titriyor. Haşan Hayri-nin üzerinde yeniden dünyaya gelmiş bir insan hali var...
1 Diğer serbest bırakılan mahkûm, larla da konuşuyorum... Serbest bırakılacakları günün gecesini nasıl , geçirdiklerini anlatıyorlar...
Bunlaruı hiç birisine ses çıkarmalarına maddeten imkân yoktur. Fakat her şeye rağmen yine de biraz daha sevimsiz olmak için arada bu mevzuların bazıları üzerinde kendi gazetelerinde ortalığı bulandırmaktan hali kalmazlar.
Kendilerine şunu söyliyelim ki muhalefet, iyiyi tenkit etmek, iyi. ye engel olmak değil, yanlışı göster, mek ve bunların tashihi imkânları, nı araştırmaktır. Fakat eğer, bunlarda ciddi bir muhalefet ve tenkit hissi olsaydı, iş başında iken evvelâ kendi kusurlarını görürler ve onla. rı tashih ederek bu dereceye düşmezlerdi.
Maalesef bu zevat henüz muhale, fetin ne olduğunu dahi idrâk edecek bir sağduyudan mahrumdurlar.
Mümtaz Faik FENİK
kalan'aıa
(5131)
Bu yürekleri parçalayan manzara saatlerce devam ediyor, örgü saçlı genç kızlar, ihtiyar nineler, babalarının yüzünü hatırlıyamayan çocuklar, hep aynı heyecanla demir kapıdan çıkanlara bakıyorlar. Beklediğine kavuşanlar birbirihe sarılıyor, -ağlaşıyor ve sevinç göz yaşları döküyorlar.
En usta bir ressamın dahi çize-miyeceği bu manzara -Hürriyet tablosu» nu tam mânasiyle canlandırıyor.
I
Geç vakitlere kadar radyoyu dinlemişler. Bir lokma dahi yemek yemeden sabahı beklemişler. Gözlerine uyku girmemiş...
Bugün ne yapacaklarını soruyo-
Kimisi güreşlere gideceğini, kimisi evde bacaklarını uzatıp yatacağını, kimisi de henüz ne yapacağını bilmediğini söylüyor.
Yalnız ümitle yaşayan mahkûmlar şimdi Ankara sokaklarına dağıL mış b)r an evvel yuvalarına kavuş- ( mak için hızlı adımlarla ilerliyor ve cemiyete karışıyorlar...
Orhan ÖNDER
Ankara _ İstanbul Boks Takımları dün 19 Mayıs Stadında özel bir karşılaşma yaptı. İki bine yakın bir seyirci kitlesi önünde yapılan bu karşılaşmalara İstanbul Takımı zayıf bir kadro ile iştirak ettiğinden, müsabakalar nispeten heyecansız geçti. Ankara Takımı bu müsabakalar için daha hazırlıklı olduğundan kar şılaşmayı 4 - 3 kazandı. Ankara Takımının bu başarısında emeği geçen ajan ile antrenörlerini tebrik ederiz.
Karşılaşmalarda alınap teknik neticeler şunlardır
51 kiloda Salih Gökay (İsi)- Se. „ kuoaa Mlsbah _ f vmdık Erciş (Ank.) karjüaşmasım lek (Ank , karamasında Sevindik sayı hesabı ile kazandı. ) -. ■ .— .» ......
54 kiloda İhsan Gerav (İst.) —
58 kiloda Ruhj Kuşçu (İst.) — Temel Yavuz (Ank.) karşılaşmasını Ruhi teknik nakavtla kazandı.
58 kiloda Abbas (İst.) — Metin Aygün (Ank.) maçında Abbas müsabakayı terkettiğinden M^tin hükmen kazandı.
62 kiloda Aleko (İst.) — Orhan Köseoğlu (Ank.) karşılaşmasını A-leko sayı hesabı ile kazandı.
67 kiloda Vural İnan (İst.) — Sa-im Saygılı (Ank.) Vuralın oyununa , kapılan Seim maçı kaybetti. Vural ; her üç rauntta da güzel bir oyun ' çıkardı. Bu karşılaşma günün en I heyecanlı maçı oldu.
1 73 kiloda Misbah (İst.) — Ali Me.
hâkim döğüşen Ali Melek maçı ka_
I Sözde »Sosyalist, lekettaki çiftçilerin
Çiftçiler bakımından, komüni? ne gibi neticeler doğurur ?
Komünizmin başlıca âkidesi, bütün ticarî ve ziraî faaliy etler in devlet tarafından kontrol -edilmesidir. Sovyetlerin bu ana prensipten her hangi bir anda inhiraf etmeleri ancak muvakkat ve zarurî bir uzlaşma sebebiledir.
Sevindik sayı hesabı ile kazandı. I
54 kiloda İhsan Geray (İst.) — zandı.
Doğan Karaca (Ank.) karşılaşma- ] Ankara Takımı dün İstanbul Tasında son iki rauntta daha iyi bir kimim 4 - 3 mağlûp etmeye muvaf. döğüş çıkaran Doğan maçı kazan- : fak oldu.
dı. I
Haydar Özakman
Bugün yapılacak
yağlı güreşler
Ayrıca Tü'kiyede ilk defa iki genç kadının da güreşeceği söyleniyor
Bugün, Demokrat Partinin 2 nu maralı meTkez bucağı tarafından stadyumda yapılacağını haber aldığımız yağlı güreşlerin sonunda Ankaraya geldikleri halde isim ve cisimlerini göremediğimiz iki Türk Bayanın bner serbest güreş yapacaklarını duymuştuk.
Bir hafta var ki Ankarada bu havadis çalkanıp durmaktadır. Lâkırdıların siklet merkezini de bu iki Türk kızının güreşip güreşemi-yecekleri veya bu güreşe müsaade edilip edilmıyeceği meselesi teşkil etmektedir.
Bayandan, hele bir Türk Bayanından pehlivan olur mu, olursa herkesin önünde güreşebilir mi, güreşmesinde nasıl mahzur vardır, bundan kim zarar görür? Millî ahlâk, içtimai hayat ve terbiyemizle düşünce ve görüşlerimizde neden aykırılık var?
Bir haftadır, bir çok insanlarla görüştüm, bunların içinde koyu kafalı da var, açık düşünceli de... İkisini telif edince aykırı düşünceye yer kalmıyor.
Bütün dünyada kadın, işçidir, hademedir memurdur, fen insanıdır; ve nihayet memleketin mukaddera-tıyle oynıyacak kadar parlâmento, lva girmiştir.
Bütün dünyada böyle olduğu gibi Türkiyede de bu böyledir. Türk Bayanı da hayatın bütün safhalarında erkekle boy ölçüşmektedir. Muaşeret hayatımıza kadının erkekten ayrıldığı hiç bir nokta yoktur.
Spor hayatımızda da bugüne kadar kadın yalnız güreşte ve futbolda erkekten geri kalmıştır ve bu yalnız bizim memleketimizdedir. Avrupayı bilmiyorum, belki futbol meydanlarında boylarını göstermiyorlarsa bile plâjlarda veter-polo oynadıklarını görüyoruz. Av-rupanın kadın güreşçilerini de işitip duruyoruz.
Yirmi beş sene kadar evvel bizde de bir Emine pehlivan yetişmişti. Ortaya kadar gitti, Adalı Halil ile güreşecekti. Adalı o vakitler güreşten çekilmiş ve yaşlanmıştı. Kara Eminle güreştilerdi. Gerçi Kara Emin, onunla ciddî bir güreş yapmadı, bir oynayış yaptı ve sonra da berabere bıraktırıldılardı.
bütün kaidelerini bilmesi lâzımdır. Kastamonudan bir davulcu gelmiş dediler. Niayet Öğrendik ki gelen ferahlık geldi. Çünkü benim bildiğim Karayılan bu işde cidden bir ustadır.
Son dakikada aldığım habere göre Eskişehirdeki güreşlere gitmiş cilan arkadaşımız Salih Giirkan, 934 Türkiye Başpehlivanı Bandırmak Kara Ali ile maruf pehlivanımız Tekirdağlı Hüseyinin de bu güreşlere girmek üzere Ankaraya gelmekte olduklarını söyledi. Kara A-11nin oğlu Haşan Pehlivanla Ada-pazarlı Bürhan Pehlivanın bize, başpehlivanlardan ziyade zevkli güreş seyrettireceklerini kuvvetle umuyoruz.
Güreşe girecekler arasında Sın-dırğılı Şerif pehlivanla Babaeskili Mustafa pehlivan da bu güreşlerde bulunacaklardır.
Koç namiyle maruf olan Mustafa. Kırkpınarda bir kazaya uğrayarak yenilmişti. Bu sefer bölye bir kazaya uğramamasını temenni edeceğim.
Rusların kısmı âzami köylerde ya şaı ye ziraattan geçinir. Rusyada çiftçilik faaliyetlerinin ezici bir ekseriyeti kolhoz’lar (kollektf çiftlikler) tarafından yapılır. Kollektifleştiril-miş çiftçiler — Çarlar zamanındaki serfler (esirler) gibi — toprağa zorla ve daimî surette bağlıdırlar. Resmî müsaade almadıkça, diğer bir çiftliğe veya şehre nakledemez.
Kolhoz sistemi esas itibarile bir kölelik sistemidir : Yegâne mal sahibi devlettir, ve kolektifleştirilmiş Çiftçiler yetiştirdikleri mahsullerin ancak pek cüz’î bir kısmını emekleri mukabili olarak alakoyabilirler. Kollektif bir çiftlik, kendi âlet ve makinalarına sehip olmayıp bunla, rı bir devlet deposundan kiralamak mecburiyetindedir, ve kira bedeli mahsulün bir kısmı ile ödenir. Bir Kolhoz’da yetiştirilen mahsullerin takriben yüzde 60 ı bu kira ücretlerini, vergileri, tohumluk kredjjeri faizlerini ve sair masrafları ödemeğe tahsis olunur. Geriye kalan yüz. de 40 — her çiftçinin emeğine gört) «, hesaplanan girift bir nisbet üzerinden — çiftçiler arasında taksim olunur. Kolhozlarda verimin ekseriya düşük olması ve elde edilen mahsullerin pek büyük bir kısmının dev let tarafından alınması neticesinde ziraat işçileri kıt kanaat geçinebilmektedirler.
Celâl Davut Arıbal
Güreşler saat 14 de başlıyor
Bugün saat 14 de 19 Mayıs Stadında serbest güreş müsabakası yapılacaktır.
W
F.ansız atletleri hazırlanıyor
Paris, — Fransız atletleri Brüksel de 23 _ 27 Ağustosta yapılacak Avrupa atletizm birinciliklerine katılmak üzere hazırlanmakta ve bu birinciliklerden evvel kuvvetlerini ölçmek maksadile komşu memleketlerle küçük çapta müsabakalar tertip etmeKtedirler.
Fransızlar, olimpiyatlarda da olduğu gibi, Brüksel'e bir şampiyonluk elde etmek gayesile gitmiye-ceklerdir. Fakat, bilhassa Dekatlon da kadınlar arası müsabakalarda ve uzak mesafe koşularında iyi dereceler yapacakları kuvvetle talimin edilmektedir.
180 den fazla kadın ve erkek Fransız atlet, Fransa Alplerinde, kendi branşlarında çalışmalara oag lamadan önce, yüksek irtifada oksijen kürü yapmakta ve hafif jimnastikle vücutlarını hazırlamaktadırlar.
Brükselde yapılacak müsabakalarda, Fransız takımının en büyük ümidi, olimpiyat oyunlarında ikin, ci gelen Dekatloncu İgnace Hein-rıch’dedir. Antrenörüne gör.e, Hein-rıch bugün olimpiyatlarda olduğundan daha kuvvetlidir. Uzun mesafelerde, iki Şimali Afrikalı da Fransızların çok ümidivardır. Bu atletler, 800 ve 1500 metre koşucusu 22 yaşında olan Pabrick El Babrouk ve 5000 ve 10 bin koşucusu Alain Mimo un'dur.
Köylülerin ümitsiz mücadelesi
Rus köylüleri, kollektifleştirmeye karşı cesaretle lâkin başarısızlıkla mücadele ettiler. 1929 senesinden i-tibaren, Sovyet Hükümeti, bütün köylüleri sıkı bir devlet kontrolüne tâbi tutulacakları kollektif çiftliklere yazılmağa zorlamak kararını aldı. »Bir sınıf olarak kulakların» tasfiyesini emretti. Kulaklar, Rus standardlanna göre müreffeh olan bir köylü sınıfıydı. Bunların bütün mallarına el kondu, ve mukavemet edenler hayvan vagonlarına doldurulup mecburî iş kamplarına, devlet inşaatına ve madenlere köle olarak sürüldü. Böylece, takriben 3.000.000 köylü köleliğe mahkûm oldu.
Bu amansız hareketiyle, Sovyet hükümeti üç kuşu tek bir taşla vurdu. Evvelâ, kollektif çiftliklerin hayrına olarak kulak'ların bütü^. mallarını müsaadere etti. Saniye^ geri kalan kulakları tethiş ederek kolektifleştirmeyi onlara zorla kabul ettirdi. Nihayet, Rusyanın büyük biı- askeri ve sınaî devlet ol-mılyonlarca esir elde etti.
Muhtelif memleketlerdeki gelişmesinin muayyen bir safhasında komünizm, çiftliklerin kolektifleşti-
rilmesi bahsinde bir uzlaşmaya başvurur. Meselâ, ilk adım olarak, büyük emlâk sahiplerinin toprakları müsadere edilip köylülere dağıtılır. Bu, halk tarafında^ iyi karşılanan bir harekettir ve Avrupamn
bazı peyk memleketlerde Çin’de bu usule başvurulmaktadır. Lâkin
kimse bunun mahiyeti hakkında al-danmamalıdır. Komünizmin temel
prensibine göre, toprak devlete ait olmalıdır. Komünistlerin yeter de-
recede kuvvetlendikleri her yerde, çiftlİKİer kollektifleştirilmektedir, ve bunun tabiî bir neticesi olarak
çiftçi ile ziraat işçileri istiklâllerini tamamen kaybetmektedirler. Onla-
Satış İlânı
Ankaranın en işlek piyasa yeri olan Bankalar caddesindeki Çakır Tuhafiye mağazası ve içindeki Ticaret emtiası ve demirbaşların tasfiya dolayısile topdan veya kısım kısım satışına karar verilmiştir.
İstekli olanların hangi kısmı almak istediklerini ve fiyat tekliflerini yazılı olarak l/Ağustos/950 tarihine kadar Ankara Ulus meydanı Koç Apartımanı üçüncü kattaki yazıhanesinde iflâs idare azası Avukat Emin Halim Ergur’a bildirmeleri ve eşyaları görmek arzusunda bulu nanların ise Ankara İcra iflâs memurluğuna müracaatları lüzumu ilân olunur. Telefon: 14060 ( 5116) ı
Bizim sporcu kızlarımız pek çoktur. Atletlerimiz taburlar teşkil e-decek kadardı. Beden Terbiyesinin Bayan öğrencilerinin hüner ve marifetlerini parmaklarımızı ısıra-r&K seyrediyoruz.
Benim kanaatime göre, pehlivanlığımız sönmek üzeredir. Pehlivanlık ahlâkı diye ortada bir şey de kalmamıştır. Hele 934 Ankara güreşlerinden sonra da tatlı bir güreş seyretmeğe hasret kaldık. Ne kadar acıdır ki bu sene Kırkpmar güreşlerinde de zevk yerine ıztırap toplayarak Ankaraya döndüm.
Şimdi stadyumda bayramın ikinci günü göreceğimiz yağlı güreş pehlivanlarımız işte gördüğümüz pehlivanlardır. Başa güreşeceklerin burada ne yapacaklarını bilmem. Bize zevkli güreş seyrettirecek ancak başaltının ve büyük ortanın bir iki pehlivanıdır.
Lüleburgazlı Ali Ahmet pehlivan güreş meydanımızın bu noksanını görmüş, takdir etmiş ve bu iki Bayanı senelercedir çalıştıra çalıştıra yetiştirmiştir. Ali Ahmet pehlivan Kırkpınarda bu Bayanlardan bana bahsetmişti. Henüz görmedim. Kim bilir, gün doğmadan neler doğarmış. İster misiniz, günden güne sönmekte ve maziye karışmakta o-lan yağlı güreşimiz yerini yetişecek olan bu Bayanlara bıraksın.

Hani evvelâ canım sıkılmadı değil, fakat sonradan kendimi avuttum. Güreş davul ile olur. Davulcu-ı nun çpk sanlatkâr olması, güreşin malar yapılacaktır.
Yüksek bir ihtimalle Fransız takımının kaptan» seçilecek olan her sene gazetecilikteki işlerinin çokluğu dolayısiyle atletizmden ayrılacağını bildiren 800 cü Marcel Han-senne de kuvvetli bir atlettir. Diğer kuvvetli atletler de sürat koşucusu Etienne Bailly, 110 metre maniacı ı Andre Marie. 400 metre
George Elloy dur. George Damito, yüksek atlamada iki defa 2 metreyi aşmıştır. Victor Sillon, üç adım atlamada 15 metrenin üzerinde derece yapmıştır. Temmuz ayının 30 unda Belçikalı ve HollandalI atletlerle Amsterdam’da bir Fransız atletizm takımı karşılaşırken, diğer bir takım da Basel’de İsviçrelilerle müsabakalar yapacaktır. Brükselde. ki Avrupa atletizm birinciliklerinden sonra, Eylül ayının sonlarına doğru Stokholm ve Oslo’da Avrupa takımları arasında mühim karşılaş-
maniacı
rı bekleen akıbet, ne ekecekelrini ve ne kadar çalışacaklarını, ücretle rini ve sair bir çok hususları tesbit I eden, devamsızlığı şiddetle cezalan-_ “ dıran ve onları köle gibi toprağa ' bağlayan komünist devletin her tür. | lü haktan mahrum işçileri olmaktır.
Hiçbir çiftçi, komünistlerin yaldızlı vaidlerine kanmamalıdır. Komünist idaresinde bazı memleketler de köylünün durumu bir müddet için iyileşebilir. Lâkin neticede köy lü şer şeyini kaybeder. Elinden top. rağı ile birlikte hürriyeti de alınır Ufak toprak sahipleri bir memleketin hürriyet ve istiklâlinin belke-miğidirler. Onlar kendi kendilerine
güveni yeterler ve böyle kalmalıdırlar. Onlara komünzmin hakiki
mahiyet ve emelleri öğretilmelidir ki onlar da kendi menfaatlerini idrak edip komünizme karşı giri. şilen savaşa iltihak etsinler.
Kiralık köşk
Yenişehrin mutena bir yerinde, bilhassa sefarethane olmıya çok elverişli, tenis kordu, ahır3 garajı, şoför dairesi olan, büyük bahçeli, kaloriferli bir köşk kiralıktır. Mesai saatlerinde U481 numaralı telefona müracaat.
(26H)
I
olunur.

Comments (0)