10
KUR UÇ
9
t !
fa
Kr.
»
) I
)
AYIBI
FDDR 7KRD1
yf; (
İdare: Nuruoam&nly» No İT Tal «dreri: «YENİ SABAH* İSTANBUL Triefon: ttm»

V 1
-
«•
Tonlarcasını, İhraç Ettikten Sonra, Şimdi
BENİTO MUSOLİNİ'NİN DUL KARISI RAŞEL
Jfah/au Başbakanı De Gasperi (solda) ve komünist lideri Tog-Uyatti (sağda) seçim nutku sö'j terken (ortada) dinleyici kitlesi
PAZAR
18 NİSAN
Onuncu YU
No, 3201





eczanede bulunur '
i %JL . / •
enohefnli sağlık i


■(. -;T;;"' = Î-M? r-
• *( *' )



HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ !



Bütün Dünya heyecan içinde
«k. 1
*
Komünistler seçimi kazanırsa Amerika müdahale mi edecek?
Bugün yapılacak bu seçimler, Avrupanın en şeametti seçimi diye vasıflandırıldı, asayişi temin için 350 bin kişilik bir ordu vazife görecek, 29 milyon seçmen reyini kullanıyor
Bugün Italyada genel seçim ya-1 pıhyor. Bu. seçim ile yalnız ltal-1 yanın değil, belki Avrupanın, hat tâ bütün dünyanın mukadderatı, |
şu veya bu istikamette değişebi-‘ lif- Şayed komünistler •‘^eeriyeti kazanacak olurlar ve komünist şef lerden (Togliatti) ile Nenni • iş
başına gelirlerse İtalya da, tıpkı Macaristan, Kumanya, Bulgaristan ve son numune Çekoslovakya gibi demir perde arkasına girmiş,
Tek Bir Günün Blânç osu
yani Rusyaıvn bir peyki beline gelmiş olacaktır. Bu itibarla İtalyan seçimlerinin ehemmiyeti büyüktür ve bütün gözler bugrun Ro-maya çevrilmiş bulunmaktadır.
Çeşitli partilere bir bakış
Italyan partilerinin şansları, son haberlere göre, şöyle tahmin ediliyor :
(Devamı Sa., 5; Sü., 3 de}

Milletlerarası zarurî gıda komisyonu memleketimize otuz bin ton Buğday satılmasına aid gereken müsaadeyi verdi
Amerika, Kanada ve Avusturalya piyasalarından mubayaa ! edilebileceği keyfiyeti Türkiye için bir başanimiş!
Arjantlhdır, Ve fiyatlar çok yüksek^ tir, Kontrollü piyasa Birleşik AmeJ rika. Kanada ve Avusturalyadır.1 bu sufete 30.000 ton buğdayın nor-1 mal fiyatlarla mubayaası sağlan-, maştır, Netice alâkalı çevrelerde Türkiye için bir basan sayılmak. tadır,
Ankara: 17 (Hususî) — Milletler arası zaruri gıda maddeleri korniş yonu memleketimize otuz bin ton buğday satılması İçin gereken mü saadeyi dün. vermiştir. Vaşington Ticaret Ataşeliğimizden alman tel graflata müsaadenin Birleşik Amerika Kanada ve Avusturalyadan
— O-----
Ne mutlu!
buğday ithaline imkân verdiğini bil dirmlştir, Bilindiği gibi biri serbest diğeri kontrol altında olmak üzere iki piyasa mevcuttur, Serbest buğ-dağ piyasasının başlıca merkezi


ırakın.
Şimdi Napoli körfezirdekı biredaç'kda iki çocuğile münzevi ve sakin bir hayat geçirmekte ve bütün ev işlerini bizzat kendisi görmektedir.Bu cesur ve mütevazı annenin günlük hayatını, ümıd ve ıztraplarmı kendi ağzından dinleyin!.
- 1-----------
b
Falih Rıfkı (enevreye gider, oradaki vazifesi başında durmaz, bir takım vahi sebeblerle İs-tanbula döner, bu defa da milletvekilliği işini yapmamak için bahaneler icad eder. Hüseyin ( ahid u^rar Carise fırlar, dönüşte de mezuniyet alır. Bu ne man-
zara, ne laubalılıkdır! Turp gibi Yücelin Mecliste dolaşıp durduğu halde hastalık dolayısile ___________________mezumyet istemesi âdeta bir nevi istihza değil midir?.
• •
B
t'YfK Millet Meclisinde tek bir günlük konuşmaların blânçosuna bakılınca insanın kendisini teessüre kaptırmamamı imkân yok.
Ordu vilâyetinde verem hastalığının alıp yürümüş olduğu hakkında bir sual takriri veren Millet Vekiline Sıhhat Bakanı, gûya resmi rakamlara dayanarak, sureta bir takım cevaplar vermiş vc bu İldeki veremli sayısını 260 olarak göstermiştir. Halbuki Bakandan sonra Miz alan soru sahibi Ordu valisi* le (Fatsa) kaymakamıma mektuplarını okudu. Ayrıca (tn-ye) kaymakamının tahriratını da Meclis kürsüsünde anlattı. Bunlar da (tnye) halkının yüzde ellisinin veremli olduğunu llade olunuyordu. Sıhhat Bakanı böylece âdeta Meclis huzurunda, cürmü meşhut halinde yakalanmıştır. Hem dıkka-



ti çekecek nokta şu ki millet ve-| kaymakamların mektuplarına da-kılinin sunduğu rakamlar tamami-1 yanmaktadır.
le resmi âdetlerdir xe s alinin ve! (Devamı Sa,. 3; Sü. 4 de)
C. H. P. Beyoğlu ve Beşiktaş kongresi
“ Karşımızda Demokrat parti değil, C.H.P. den nefret eden bir millet var,,
Kongre erde yine şiddetti tenkidler yapıldı
Muhtelif sebepler dola.vısile, gü nünde toplanamayıp tehir edilmiş bulunan C, H, P. Beyoğlu ilçesi yıl lık kongresi, dün saat 15 de, Beyog lu Halkevlnde yapılabildi.
*
0in tedrisatı
Halk
Maliye Nazırı Cavid beyin müdafaası yarın başlıyor
(Devamı Sa., 5; Sil., 7 det
Kongrenin başladığı anda; H, C, P. Milletvekillerinden veya 11 İdare kurulu âzâlarmdan kimsenin hazır bulunmadığı görülüyordu. Elliye ya kın delegenin göğüslerinde, C, H, P, nln altı okunu taşıyan küçük bl rer bayrak vardı. Yoklamayı müte aklp, önceden hazırlanmış (oy pusulaları delegelerin ellerine tutuşturuldu, ve oyların tasnifi devam ettiği sırada —saat tam 15,30 da. önce Falıreddin Kerim, bilâhare, il başkam Sadi Bekter ve 11 İdare ku rulu âzâları birer birer salona gidi-
---------o . - ----
Komisyonun hazırladığı rapor, Salı günü C.H.P. grupunda görüşülecek
Ankara 17 (Hususî)
Partisi meclis grubu, önümüzde ki salı günü yapacağı toplantıda din işlerine bir düzen ve-ıilmesi hakkında incelemelerde bulunan din komisyonunun geri kalan kısmının müzakeresine taşlıyacaktır.
Bilindiği gibi Meclis tatiiin -den evvel yapılan görüşmelerde ihtiyarî ve ders haricinde ol -mak şartiyle ilk okullarda din dersleri verilmesi ve bu tedri -satı Millî Eğitim Bakanlığının, kontrol ve mürakabe etmesi ka-(Devamt Sa., 5; Sü., 2 de/ |
Mvssclihi’nin dul karısı Doma Rascl,
*, bilhassa Amerikadan pek çok mektublar almaktadır.tuhafı meçhul bir kimse /,"mada çıkan bir komünist gazeteye kadını abone kaydettirmedir Bayan Mussolini bu mektupları kocasından kalan nadir hatıralardan biri olan gözlüklerle baştan sonuna kadar okur
İsviçrede çıkan Lillustre) mecmuasının bir muharriri (Mussoli-ni) nin eşi bayan «Raşel Mussolini) ile bir mülakat yapmış. El-yevm (Napoli) körfezinde bir a-dacığa çekilip iki çocuğu ile orada yaşıyan bayan 'Mussolini) nin İsviçreli meslekdaşımıza söylediği sözlerle -L’illustre) muharririnin bu husustaki mütalealannı aynen okuyucularımızın ibret nazarlarına sunuyoruz.
isviçreli gazeteci diyor ki
Bu cihanın büyüklerinin burunları ekseriya Kaf dağında olur fakat bunlann ana veya karıları el seriya mütevazı mahlûklardır. Meselâ Napolyon annesi madam (La-etitio) nun oğlunun en kudretli zamanında söylemiş olduğu:
— Allah vere devam etse!... yolundaki sözü meşhurdur.
(Mussolini) nin eşinin de ayni Belim akla salıib olduğu anlaşılıyor. ünkü kocası ltalyanın kudretli ve haşmetli diktatörü bulunduğu sıralarda bu sakin ve mütevazı bayan nasıl sade bir hayat geçildi ise bugün de küçük oğlu ve kızile yaşamakta olduğu, daha doğrusu çekildiği (Napoli) körfezindeki adacıkta düşmanlık ve infial fırtınalarına ayni sâdelikle karşı koymaya çalışıyor.
(Devamı Sa., 5; Sil., 6 dal
’AKVİMDEN BİR YAPRAK

Maliye Nazırt Cavid ve Hüseyin Cahid Beyler istiklâl mahkemesi huzurunda
«Atatürke Suikasdin Tafsilâtı ve İçyüzü» İHİmli tefrikamız, yarından itibaren en mühim safhasına girmiş bulunacaktır. Bu safhada Cavid Beyin idam hükmünü giymeden evvel yaptığı ve o zaman memleket ve hattâ dünya çapında akisler uyandırmış olan nihaî müdafaasını büyük bir alâka, merak ve heyecanla taklb edeceksiniz.
Tefrikayı başından takilı etmiyenler bile yarınki kınmı ve onun devamını okudukları zaman hiç yaduiîanuyacaklardır... Ta-nn bn safhayı mutlaka okuyunuz ve devam ediniz...
Seyhan ve Ceyhan taştı
■ •----
Tarsus 17 (A.A.) — Son yağan yağmurların tesiriyle kabarmış olan Seyhan nehri Çöp-İÜ köyü civarında açılan bir ya nktan taşarak bir kısım arazimizi su altında bırakmıştır.
Çöplü kuyii tahliye edilmiş -tir. Yarığın kapatılması için tedbirler alınmaktadır. Malze -mç taşımak üzere Mersinden motör istenilmiştir.
Kadirli 17 (A.A.) nehri karların erimesi ve şid -detli yağmurlar yağması yüzün den taşmıştır. Kadirli ile Cey
&
Ceyhan
han arasında münakalât sallar’' la temin edilmektedir. '
Betül katil mi?

Vine mes’uliyet
Dünkü duruşmada müdahil Avukatların Betül’e şiddetli hücumu
tBeliil tevkif edilmelidir, zira bu kadın her makama tesir edecek kabiliyettedir, vahşi ve o nisbettı sinsidir, oğlumu ondan ayırınız!...»
DÜNKÜ DURUŞMA
Duruşmaya saat 11 de başlanaca gı bilindiği halde erken saatlerden İtibaren dinleyici mahalli dolmuş bulunuyordu- Yüzlerce meraklı, son günlerin bu en önemli dâvasını heyecanla bekliyordu. Alaeddl-(Deıamı Sa., 5; Sü., 1 de)
Bundan bir buçuk sene kadar ev vel Erenköyilııde bir aile faciası ol muş. Alaeddlıı Aytuıı adında bir banka memuru kafasının bir kurşunla parçalanması neticesi, yatağında. kansnun yanında öltl olarak bulunmuştu.
Yapılan İlk tahkikatta ölünün bir İntihar olduğu neticesine varıl «ıış ve Kadıköy Cumhuriyet Savcı lığı tarafından ademî taklb kararj verilmişti. Fakat bilâhare maktulün babası Dr, Salih Sald hâdisenin bir İntihar olmayıp, oğlunun karısı Betül Aytun tarafından öl dürüdüğü lddlaslle gelini aleyhinde dâva açmış ve İlk duruşma iki ay evvel yapılmıştı. Dün de İkinci du ruşmaya 1 İnci ağır cezada devam edilmiştir,
Yaz saati
Saatlerinizi bir saat ileri aldınız mı?
Diin rece yansından itibaren tün yurdda yaz saati tatbik edil-
miştir. Bu cihetle, saatlerini bir uaat ileri almalarını okuyucularımıza hatırlatırız.

azctelcrln, soylâb felâketi mıntakasına gönderdikleri mu habirler Adapazarının acıklı hâlinin yaza yaza biti .
rcmıyorler. Çukurova I BLn 'U
da olduğu gibi yino * _____ _ . _ . _ köyler arasında îrtnbat kalmamış, köy lüfer aç kalmışlar, köprüler hasara uğramış, mahsul mahvolmuş... Bu gibi hâdiselerde daima tokrar edilege-len sözler..»
Böyle bir vâkıada mes'uliyet aranması tabiidir. Fakat nihayet tabiat hadiselerıno dayanan bir soylâb felâketinden mes ul kim olabilir?
Mevsim iktizası olarak karlar erimiş, Sakarya taşmış... Buna karşı elden no gelir?
Gazetelerin ropörtajları okunursa soylâb felâketindo mos'uliyot tevcih etmesi lâzım gelen merciler yok değildir. Meselâ şu satırlara bakalım:
«Sakarya nehri civarındaki (Kum-başı) vo (Karaköy) köylüleri bundan üç ay evvel alâkalı makamlara müracaat ederek soylâb movsimlnln yaklaştığını, Sakaryanın taşması ihtimaline binaen ekili orazllerl vo köyleri

yakındaki sedleri tamir edeceklerini, bunun için do bir mikdar keresteye ihtiyaçları olduğunu bildirmişlerdir. O tarihlerdo bu istok or ’ İman umum müdürlü güne bildirilmiştir.
Nihayet aradan üç ay gibi uzun bir zaman geçtikten vo bu defa köyler soylâb felâketine uğradıktan sonra...» Ne olmuş? Kereste gönderilmemiş mi?l
No münasebet!
Umum orman müdürlüğü 4.4.948 yo şube 4, 41-4566 numara ile şu cevabı vermiş:
«Sakarya nehrinin taşmasını önlemek maksadilo tarafınızdan yapılacak tesisat için sizo parasız kereste verilmeline imkân yoktur!»
Şimdi gelin de orman müdürünün yakasına yapışmayın. Golin do mos'u-lıyetl yine mevsimo, karların erimesine, Sakaryanın taşmasına verin!...
Köylü, başına gelocek belâyı biliyor; üç ay evvel bir kaç motre mo-kâbı keresto istiyor. Ziraat Bakanlığı horn keresteyi vermiyor, hem do üs-(Liitfen sayfayı çeviriniz)
• I
18 NİSAN 1948
SAYFA: )

ııui
J
i



A
Yazan: Profesör Kenan öner
— 48 —
Mevzubafîl surette Isd aynen gunlar yazıhnıg bulunuyordu:
Şu son günlerde köyloro kadar yayılan birçok kimselerin seçim Propagandası yaptıkları görülmekte ve bunlar arasında ulu orta ko-pasarak Parti aleykdarlığı zannile rejimmiş aleylıindo de pervasızın lözler söyleyenler bulunduğu İşitilmektedir. Herhangi bir Partiyi ın ı )ap lddiaslle propagandacılar arasında muzur eşhasın karışmış »u un-ması kuvvetle tnelhaz bulunduğundan bundan böyle mahalli mulıte ı Parti teşekküllerini do haberdar etmek suretile köylere seçim propagan flaşı vesilesile dolaşarak söz söyliyecek olan kimselerden karakollara kadar tekmil idare-ve inzibat kademelerimizden hüviyetleri hakkında Vesika göstenniyenler İçin şüpheli şahıs muamelesi yapılması taınimen tebliğ olunur.
Emniyet 36957 sayılıdır.
Genel müfettişlik ve valiliklere yazılmıştır.
İçişleri Bakanı :
Hilmi Uran


4
Mııhalif Partilerin, bilhassa Demokrat Parti müutesiplcrinin propagandalarım önlemek maksadile yazıldığı muhakkak olan bu yazıya ba şekli verebilmek için kimbilir zillinler nekadar yorulmuştur. İçişleri Bakanı tamimini yaparken her gün mahiyeti değişen rejimin ne olduğunu da bildirmek lütfuda bulunsaydı halka daha iyi bir rol göster-mşl olmaz mıydı?., Bu yazının bizlere öğrettiği birşey varsa o da seçimi Halk Partisine kazandırmak için Anayasanın 78 inci maddesinin de bir tarafa atılmasında mahzur görülmemiş olmasıdır.
Bu tamim yapılmadan köyleri bulunan ilçe kurullamızdan alına gelen tezkerelerde bu acip emrin filen tatbikına girişildiğini bu vesile ile Demokrat Parti ilçe ve bucak taşkilâtının köylerdeki ocaklarla teması kesildiği zaten haber verilmiş bulunuyordu. İçişleri Bakanının raf olunmasına nazaran dedikodu mahiyetini aşmıyan muhayyel hâdiseler üzerine bu 78 inci madde hilafına seyahat serbestisinin bir kat tebligat'na göre bu tedbir ve takyitlerin bir işitme üzerine alındığı iti-daha tahdidindeki hukuk ve kanun fikrinin ne dereceye kadar selâmet ifade ettiğini düşünmeğe bile lüzum yoktu. Bu rivayet sahih de olsa re jinı aleyhinde söz söylemek bir suç olduğu halde bunu işleyenler hakkında takibat yapılacak yerde böyle bir ölüm dirim mücadelesinde Par tileri kendisine düşen vazifeyi ifa edecek haklardan tecrid edecek usûl lerin ihdası da şayanı nazardı. Esasen birçok köylerde Demokrat Parti ye mensup olanlar pleyhine hatıra gelmez suçlar isnad olunarak memleket zabıta ve adliyesi de iktidar Partisinin galebesini temine vasıta olup duruyordu. Bittabi Halk Partisi mensubları eşhası marufe ve muteberden oldukları için de bu gibi takyidlerden istisna ediliyordu. Hat tâ köylerin bazılarında dâ muayyen günden evvel oyların toplanmağa başladığından da haberdar oluyorduk.
YALMANIN AÇIK MEKTUBU
serbestçe versin. Mülk ve söz sahihi
kaim olan milletler hiçbir zaman is* Unutmayınız ki, ittihatçılar (Bu mil-ölecekse bizim elimizde öl-
19 Temmuz tarihli Vatan gazetesiinde Ahmed Emin Yalman, Halk Partisini idare edenlere hitaben şu açık mektubu yazmıştı:
Sayın vatandaşlar,
Türk milletinin, bu arada bilhassa sizin ağır bir imtihan geçirmenize iki gün kaldı. Karşınızda iki ihtimâl var: Ya mesud ve ahenkli bir gelişme devrine kavuşmak veya dipsiz bir siyasî ihtiras uçurumuna yuvarlanmak...
Türk milletindeki akıncı ruhun yeniden uyanması, umumi hayatta güven ve huzurun hakim olması, milletimizin insanlığın huzurunda itibar kazanması, hakkı olan büyük mevkiin yeniden yükselmesi için biricik şart, milletin iradesini serbestçe belirtmek imkânına sahip olmasıdır.
İktidar mevkiine uzun müddet inhisar şeklindeki hakim kalmanın yarattığı, itiyatlar, sizi yanlış görüşlere sevkediyor. Diyorsunuz ki: Bu ma kam m ehli ancak biziz, bizden başkasının iktidar mevkiine geçmesi memleket için felâket olur...
Bu düşüncede kendi bakımınızdan samimiyet te bulunduğunu kabul ederim. Fakat şunu teslim ediniz ki, kimse kendisi iıakkındaki hükümlerde bitaraf sayılamaz. Kerameti kendilerinden menkul şeyhlere insanlar itibar efmezlr. Bırakınız da bu makama sizin ehli olup olmadığınız İıakkındaki hükmü millet odur.
Zaten varlıkları şahıslarla tikrar ve güvene kavuşmazlar,
letin varlığı bizimle kaimdir, memleket sün) zihniyetile iktidar mevkiine sarılırken ve hata üzerine hata işlerken, sonradan istiklâl mücadelesini idare eden i imaj İn r birer köşede yaşıyorlardı, ittihatçıların kuruntularının doğru olmadığını zaman göstermiş, inhisar şeklindeki iktidar mevkiinden uzaklaşmaları memleket için hiç te felâket olmamıştır. Bir milletin mukadderatını şaiııslarla kaim görmek; iktidar mevkii lıastalığma mahsus ınutad ihtirasdan biridir. A
Milletin «erbestee vereceği reye saygı göstermiyerek ve büyük ve necip bir milletin iradesi karşısında şahsan küçülmeği bilmiyerek tazyikle, tehditle, menfaat vâdile, mazbatalara sahtekârlık karıştırmnk suretile iktidar mevkiine gasbetmeğe kalkışırsanız bu memleketi en büyük felâketlere sürüklemenin mesuliyeti, giiuahı ve muhakkak ukubet ve oezaiur sizin üzerinizde toplanacaktır. Bütün bir* milletin istiskali karşısında gasbedilmiş iktidar mevkii sizi çok rahatsız edecektir. Orada durarnıyacaksmız, iş göremiy eceksiniz. Bu şekilde iktidar muhafaza etseniz bile zorla susturulacak ve ölçüsüz nimet tevzi edecek mevkide buleumıyaeağınız için kendi tarafdarlarmız sizi tcrkedecek, partinize monsub diye seçilen milletvekillerinin bir çoğu milletin iradesine uyarak siw muhalif olacaklardır. Hakkı tazyik ile elinden alınan halk gücenmiş vaziyette kalacaktır. Memlekette samimî ve candan bir i-birliği havası kurulamıyacaktır. ihtiraslar alıp yürüyecek, rejiıu dii.ş manları ve sınıf mücadelesi tarafdarları halkın hoşnudsuzluğa içinde geniş bir çalışma sahası bulunacaktır. Haricî itibarımız düşecektir. Müttefiklerin ve dostlarımızın karşısında bir sığıntı mevkiinde kalacağız, fenalığımızı istiycnlcre geniş fırsatlar vermiş olacağız.
Bütün bunlar nazari ihtimaller, kuruntular değildir. Her açık göz tarafından görülebilen muhakkak neticelerdir. Kendinize aid şahsî ölçüleriniz ne olursa olsun, iktidar mevkiinin sizin tarafınızdan zorla zap-tedilınesinden bu memlekete hayır gelmez, ancak felâket gelir.
Hem neden bozguna uğrıyacağımzı iptidadan kabul ederek tazyik, rıiş'.et ve W,e )oUarma sapıyorsunuz? Böylece aczinizi keudi ağzınızla bütün dünyaya ve bütün vatandaşlara ilân etmiş olmuyor musunuz?.,,
(Dtvamı var)
Vi!MZ)EN ^YAPRAK
Yine mes’illiyet
fBaştarafı 1 incide; telik veremiyeccğini de resmen bildiriyor.
İ
Bu kadarı no görülmüş ne de işitilmiş şeydir!
Çukurovada da böyle olmadı mı? Yine gazetelerde okuduğumuza göre Hıdırlı mmtakasında köylüler bilmem kaç ay evvel Bayındırlık Bakanına müraoaat etmişler; (Sed sulara daya-namıyaoak haldedir, şimdiden bir çaresine bakalım!» demişler. Fakat kendilerine verilen cevabda: «Dovletın umumî bir plân olduğu ve bütün barajların inşa edileceği» bildirilmiş, no* tice itibariie de olan olmuş! 1
Üç dört metre mikâbı korcsteyi ver miyen Ziraat Bakanlığı şimdi mahvolan mahsulü telâfi için etek dolusu para sarfedecek.
Seylâb felâketine uğrıyan mıntaka-wm her sene zarar ve ziyanının üç milyondan fazla olduğunu da kaydedelim.
İşto aradığımız mes uliyet budtır uo bu mee'ullyetl tahammül etmeleri lâ-zııngelen mercilerde ziraat Bakanlığı İle umum orman müdürlüğüdür.
Milletvekillerinin bu ınos’elo ile esas lı surette meşgul olacaklarını ümid e-diyor ve merakla boklıyoruz.
OkVTtCU
DİYOR kİ
olsak da yılların
vicdanların, bıraktığı te takdiri, şiın

İstanbul cezaevi mahkûmlarının af dileği
Ceza evine daha ilk adımı attığımız anda» teşrihini siz lere bıraktığımız muhtelif sebeb ve âmillerin tesiri altın da imlediğimiz suçlara nedamet etmiştik. Affın artık bir zaruret İmlini aldığına kanaat getirildiği İni günde, bir daha halkın huzurunu şalısın hnkukuuu ihlâl ve ızrar edici fiilleri yapmamağa tövbe ettiğimizi söylîycrek yüksek zihniyet ile cezalarımızın affını diliyoruz.
Bizim ınüstalıakkı hl, uzun ve kahiıar
mahrumiyetleri ile iaşe etmediğimiz boynu bükük masum yavrularımızın eminleri, mclûl ve mahzun hapishane kapılarında sürünen eşle riınizin ve analarımızın göz yaşları, hiç şüblıe etmeyiz ki rikkatlerinizi tahrik edecek kadar hazindir.
Affı oğııran cihan nazarında sır ve celbettiğl
diye kadar bütün medeni mü letlerin nasıl ve ne derecede tebcil ve taksin ile karşıladık lanın da her gün mutbuatta okunmaktadır. Milletimizin müsellem olan nozalıet ve ul I viyeti ise, bizim bu zemindeki istirhamımızın is’afını temin edecek derecenin üstündedir. Mabedi ına’delet ve merhamet bildiğimiz yüksek Meclisimizin kapısı önünde diz çökerek yalvarıyoruz: Bizi affediuiz. ’
İstanbul ceza evi mahkûm ve mevkufları namına Salâha (İdin Gençtürk
Düzccde 850 gram ekmek 40 kuruşa
Karne usulünün kaldırıldı ğı iki seneyi mütecaviz bir zamandan beri belediyenin verdiği rayiç üzerinde ve halen 25 kuruşa belediyenin kararile 850 gram ekmeğin her yerde ayni fiyatla satılması kanunen enırolunduğu halde kazamızın her hangi lokanta-, köfteci ve sair yemekhanelerinde 40 kuruştan alenen satılmaktadır. Fırından 25 kuruşa alındığına gö-ı re ve ayrıca da kendilerine bir lokanta bırakıldığı da a-şikâr iken beher ekmek başında 15 kuruş fazla alınması yolsuz ve kanunsuz olsa gerektir.
Alâkadarların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ederim.
Düzcenin uzıın Mustafa köyünden
Ahmed Özbek
Vapurlarda çalışan Denizyolları memurlarına prim verilecek
Devlet Denizyolları ldareri vapur larda çalışan bütün memurlarına muayyen zamanlarda hizmet nis. petlerine göre, prim tevziini karar-iaştırmıştır.
«İstanbul Radyo Evi» Cumhuriyet bayramında faaliyete geçecek
Harbiyedekl «İstanbul radyo evi» İnşaatına devam edilmektedir- B1 namn kaplamaları tamamlanmak üzeredir. İç kısmın inşa ve ilâvesi de yakında bitecektir. Diğer taraf tan Çamlıca tepesine kurulmuş o-lan verici anten her an işletmeye
-------------------------— firar ettiklerini ve tekrar mevkii iktidara gelmek için haric-de mütemadi tahrikatta bulunduklarını ve en son defa dokuz maddelik programlan ile, üstleri çamur ve kanla mülemma1 olarak, tekrar siyaset sahnesine çıkmak arzusunu gösterdiklerini beyan etmiştir.
Müddeiumumi bey bu adamların takib ettikleri tarikin nihayet Reisicumhur hazretlerine suikasda kadar vardığını be yen ederek «maznunlardan her birinin vaziyeti cürmiyelerini teşrih etmiş ve her biri hakkında aşağıdaki cezalan taleb eylemiştir,
«Ali îhsan, Nail, doktor Nazım, Cavit, Ardıhan mebusu sabıkı Hilmi, Vehbi, Hüsnü, Et-hem, Hamdi Baba, Hüseyin Ra uf, İzmir valii sabıkı Rahmi beylerin hareket vakalan yeni kn uunu cezanın mevkii mer’iyeta konmazdan evvel irtikâp edildi-diği ve yeni kanun cezada buna tekabuleden maddenin daha ağır bulunmasına mebni bu gibi ahvalde maznunların lehine hareket edilmesi, yeni kanun, ccza-nm ikinci maddesinin fıkraı a-hi’csi icabatından bulunmalı la mumaileyimden Cayid, Nail Dr. Nazmı, Ardıhan mebusu sâbıki Hilmi beylerin kanunu ce zanın 55 inci maddesi delâletile
Ayın 27 sinde yapılacak ietimada P.T.T. idaresinin rasyonel çalışma tarzına intibakı mes’elesi bahis mevzuu edilecek
Evvelce Mart ayı içinde Ankara da toplanacaklarını haber verdiğimiz P, T, T, başmüdürleri toplantısı, bazı sebebler yüzünden tehire uğra mjştır. ;
Öğrendiğimize göre, P, T. T Baş müdürleri toplantısı 27 Nisan günü Aııkarada P. T. T, Genel Müdü rünün başkanlığında yapılacaktır.
Bu toplantı da büyük ve işleri çok merkezlerde daha rasyonel çalışma İmkânlarım temin hususun da prensip kararlan alınacak memurları alınacak, memurları teşvik gayesile mükâfatlandırma Usulünün yeniden İhdası için teşebbüsle re geçilecek ve memurlara yapılan yardımların süratlendirllmesl meşe lesl üzerinde İsrarla durulacaktır,
Ankaradan gelen haberlerde bildirildiğine nazaran, üç, dğrt yıl vekâleten çalışan memurlar esas Bord royageçirilmeierl hususunda İmkân lar aranacaktır Bundan başka, bir
müddet evvel ihdas olunan prim tev si usulünden, bazt aksaklıkları dola yıslle vaz geçileceği, tevziatın sür at 11 yapılmasını sağhyacak yeni biru-güle baş vurulacağı ve zamanından altı ay geçtiği halde verilmeyen P. T. T. memurlarının bir türlü verllm T. T. memurlarnun olr türlü verile miyen elbiseleri meselesi de inceleceği söylenmektedir
Diğer taraftan ele alınacak mev sulardan biri de. bakımsız posta merkezlerinin Islâhı meselesidir. Serbest telefonların, kapalı mahalle d» olması için, tedbirler düşünülecektir.
Bu arada, hasırlanan P. T. T, me morlan kanunu tasarı hakkında Başmüdürlerin mutealâlan alınacaktır-
Bu toplantıya Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçakm da iştirak etmesi muhtemeldir.
FOL İSTE
BELEDİYE DE
Bir kamyon terzi dükkânına girdi
Elektrik ücretlerine yapılacak zam
Küçükpazarda kanlı bir vak'a
Bir arabacı, iki arkadaşı tarafından bıçaklanarak yaralandı
——o-----
Evvelki akşam Kilçükpazar Yağ iskelesinde feci bir yaralama vaka sı olmuş Sedad Keklik adında bir arabacı midesinden ve vücudunun muhtelif yerlerinden bıçakla ağır yaralanmıştır. Hâdise .şudur:
Bir müddet evvel Yemiş iskelesi arabacılarından Abbas oğlu Talih, le, Feyzullah oğlu Sedad Keklik a rasında, bir İş meselesinden dolayı kavga çıkmış ve hâdise mahkemeye aksetmiştir.
Mahkemece duruşmasına serbest olarak devam edilmesine karar ve rllen Sedad, evvelki akşam Yağ is kelesine giderken, bu esnada orada dolaşmakta olan, Talibin kardeşi Hamdi ve teyzezadesi Kekeme HU şeyinin tecavüzüne uğramış ve mü tecavlzler tarafından bıçakla dört yerinden ağır surette yaralanarak yere serilmiştir. Bununla da hırsım alamayan Hamdi. kanlar içinde kıv ranan yaralının midesine bir bjcak daha saptamıştır.
Baygın bir halde Cerrahpaşa has tahanesine kaldırılan Sedadm sıhhi) durumu ümitsizdir. Vakayı müte akib kaçan Hamdi ve Hüseyin kısa bir takibden sonra yakalanmışlardır.
Rize belediyesinden kayıtlı, şoför Ali kurudal ldareslndedl 02 plâka numaralı otobüs, Alemdarda Salkım Söğüt semtinden geçmekte iken, a nî olarak yoldan Çıkmış ve David Berihaya ait terzi dükkânmın vitrinlerini parçalamıştır.
Hâdise akabinde yakalanan şofö rün sarhoş olduğu ve kazanın bu yüzden meydana geldiği tesbit edil dlğinden hakkında adil takibata başlanmıştır.
ADLİ YEDE
Kamarot Haydar Çınar’ın dün ifadesi alındı
Marsilya----İstanbul arasında al
tın ve diğer eşya kaçakçılığı yaptı ğı lddiaslle hakanda tahkikata ge çilen (• İstanbul» vapura eski başka marotu Haydar Çınar, aleyhinde dâ va İkâme edilmiş, ve buna alt dos ya adliyeye gönderilmiştir. Sanjğm İlk duruşması dün yapılmıştır. Sa m ve şahidler dinlendikten sonra duruşmanın başka bir güne taliki uygun görülmüştür.
Hâdise. Haydar Çınarın üzerinde. namına kaçakçılık yaptığı bir çok mühim kimselerin isimlerini ha vi listenin bulunmasile, daha ziya de ehemmiyet kesbetmektedir.
--------o-------
/. Galib Artanın konferansı
Eminönü Halkevi 7 İnci Yıl müstakil konferanslarının sonuncusu yarın saat (18.15) de Şehir Tiyatro su sanatkârlarından İ. Galip Arcan tarafından (Tiyatroya dair) mevzu unda tatbiki olarak verilecektir,
Giriş serbesttir.
E, T, T, idaresinin 7 Eylül karar lanndan ve bilâhare kömür fiyatla rma yapılan samdan sonra içine dütuğu mail buhrana bir çare bulmak üzere Ar. karaya giden belediye reLs muavini Muhtar Acarla, E, T, T. U- Müdürü Kemal Bayboranm bugün şehrimize gelme lerl beklenmektedir,
Yapılan temasların neticeleri hakkında Ankaradan gelen haberlerden öğrendiğimize göre, Elektriğin kilovatı saati başına üç kuruş zam tasavvuru Bakanlar Kurulu ve koordinasyon heyeti tarafından yerinde görülmüştür. Fakat henüz bu hususta kati bir karara varılmış değildir. Teklif. Bakanlar Kurulunda son bir defa daha gözden geçirilecek, ondan sonra katiyet kesbedecektir.
Bakanlar kurulu, resmî dairelere verilen elektrik içiu tim tarifenin teşmili de düşünülmektedir-
E, T, T, İdaresine siparişlerini ö deyebilmesi için uzun vade ile 10 milyon lira avans verilmesi imkan lan da aranmaktadır

hazır vaziyettedir, ilgililer, radyo evinin Cumhuriyet bayramında fa aliyete geçeceğini söylemektedirler,
Okullarda yangın tehlikesine karşı alınacak tedbirler Ahşap okullar müdürleri dün Be yoğlu Lisesinde. Bakanlık müsteşarı ve Eğitim müdürünün de lştira-kile bir toplantı daha yapmışlardır.
Bu toplantıda da okullarda alınması gereken yangın tedbirleri üze rinde durulmuştu-
«Hursa İpek Gecesi» bu aksam kutlanacak
Bursa T .idesinden yetişenler cemi yetinin İstanbul şubesi tarafından tertiplenen «Bursa İpek gecesin bu akşam raat 9 dan sabaha kadar, ŞZonak salonlarında kutlanacaktır.
Gecenin, birçok eğlence ve sürprizlerle dolu olacağı söylenmektedir-
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Yazan C
t
II II
(■M f
Ma
Tefrika *(*. 23»
23 Nisan bayramı ha zırlıklanna başlandı
23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı hazırlıklarına başlan nuştır.
Bu münâsebetle, bayram için vi lâyet ve Millî Eğitim Müdürlüğü müştereken bir program hazırlamıştır.
Program gereğince, o gün Beyazıt ve Taksim meydanlarında, saat 10 a kadar ilkokul İkinci devre öğrencileri ile ve belediye, siyasi partiler. Çocuk Esirgeme Kurumu. Okul Aile Birlikleri. Kızılay Derne ğl başkanları ve üyeleri yer almış bulunacaklardır.
Beyazıt meydanında kaymakam tarafından teftişi müteakip, bandonun çalacağı İstiklâl marşile tö rene başlanacak ve öğrencilerde bando ile beraber İstiklâl marşı söy leyec eklerdir.
Bu sırada meydandaki direğe Türk bayrağı çekilecek ve selâmla nacaktır.
Bundan sonra muhtelif teşekkül mümessilleri tarafından söylevler verilecek, bımu müteakip, öğrenciler öğretmenlerinin nezâreti altm da okullarına kadar gidecekler, ve okul bahçelerinde törene son verilecektir-
Ayni merasim Taksim Cumhuriyet meydanında, Barbaros meydanında, Fatih Hava Şehidleri meyda nında Kadıköy Fener stadında da yapılacaktır.

Dugiin Çanak kal eden 150 mülteci gelecek
Öğrendiğimize göre. Devlet Deniz yollan idaresine ait Çanakkale va puru bugün Çanakkaleden 150 mül teci getirecektir.
57 inci maddesine tevfikan; diğer Ali İhsan, Vehbi, Hüsnü, Ethem, Hamdı baba, Hüseyin Rauf, İzmir Vâlii sâbıki Rahmi bevlerm kanunu mezkûrun 58 inci maddesine nazaran tayin ve tahdidi cezalarını taleb ederim.
Cahid, Kara. Vâsıf. Azmi, Adnan, küçük Talat, Midhat Şükrü, Hüseyin zâde Ali, Eyüp Sab ri. Salâhaddin Cimcoi. küçük Nazım. Cemal, ^erid. Naim. Ce-vad. Hasib, erkânı harb mütekaidi Riza, gözlüklü Mithat, Haşan Fehmi. İhsan, Ali Riza. Sa-deddin, Bekir. Mefcmei Ali. Hilmi. Komiser Cavıd, îzzet, Seyid, ^alih Reis. Tımakç» SSlim. Ali Osman kâhya , Salâl.uddin, Hüseyni Avni. Gaziantepli A1'met
Muhtar, Üsküdar Belediye Feisi sâbıki Rıfat beylerin beraat.ni, «Teceddüd» fırkasının paralarını suiistimal ettiği muhakkak ise de kabili af mevaddan bulun duğu cihetle Ergani mebusu sa-bıki îhsan beyin de beraati°i taleb eylerim.
Şirketin ve mülga iktîsad bap kasınm ayrı sermayesini teşkil eden nükudu vakfiyenin aletta ri*'ül muvazaa vakfedilmiş ol-dueu (ebeyyün etmişse de vak fin ahkâm, ve şeraiti vakfive i-le l-.aruz edere» 'it vakfı gayri sahih bulunduğu ♦nbakkuk enlemesine binaen rr •halisi ınea burenin hükümetçe ısrirdad'na ve kanun ticarrr kâmı hilâfında gayei ticnr' en ziyade siyasî makasid ve Amal üzerine
1 kâN Ş_ABAO] Atıf înan’ın açık mektubu
Atıf inandan bir mektup a dım« Eski Ticaret Bakanı bu mektubunda diyor kİ:
c?tı gazeteolioro covıh vermemeği yemin etmiştim. Bilirim kİ, çenesi düşük kişilersiniz. Birini bir kere par-inağınıza doladınız mı, lıtâllah dodlr( tincoye kadar uğraksınız. Benim ise münakaşaya gelir bir adam olmadığımı cihan bilir. Hem neme lâzım efendim, işim gücüm yok da sîzlerle çene yarıştırmakla mı vakit geçireceğim?
Ancak san zamanlarda o kadar a-zıttınızı doğru, yanlış balonlar uçurmakta o derece ileri gittiniz ki, sükûtun altın olduğu hakikatini bir defa oık otsun, bir tarafa bırakarak şu a-Çik mektubumu umumi efkâra arza karar verdim. Şerh muhatab olarak seçmeme gelince, meslekdaşların arasında en lamnrıi, en cana yakın ve en ben kalem sahibi olarak seni tanıdığım için bu açıklamamı senin sütununda yapmaya karar verdim. Bu sözlerımio seni budala yerme koyduğumu zannedip de sakın bana gücenme fıkracı. Bilâkis açık güz geçindikleri nalda burunlarının ucunu görmeyen erbabı kalemimiz arasında sanı EHâtun-u-zaman olarak kabul e-debtlıriz. Hiç olmazsa noksanım müdrik, aozmtzı mu'terif bir deryadilsin. Başlarının ucunda asılı duran matbuat kanunu sâtırını görmemezlikten gelerek uluorta at süren muharrirlerimizin hallerine bakıyorum da kıs kıs gülmekten kendimi alamıyorum.. Sen Isa bir latife ve şaka yolu tutturmuş. gâh okşayarak, gâh hafifçe iğ-nelıyerek, vazifeni yapmaya çalkıyorsun. işte bunları düşünerek açık mektubumu sana göndermeyi muvafık buldum.
Şimdi gelelim mânahn-ü-fihımıze, şayed yanılmıyorsam, halk bugün benim hatâlarım ve tedbirsizliklerim yüzünden arpa yediğini sanıyor. Güya binlerce ton hububatın ihracına müsaade etmekle memleketi bugdaysu bırakan ben imiş mı i...
Cehaletin bu derecesini, kötü niyel va vatan hıyanetinin bu kadarını gör dükçe inan ki, hiddet ve ye'simden ağlayasım geliyor, fıkracı. Yahu kimse akıl etmiyor mu ki, ben nihayet bir Tloaret 3akanı idim. Bir Bakan, ne kadar açık göz olursa olsun, kendi başına memleketin bütün hiresini sterlinle satıp da sonra
şin para dolarla Amer ikadan buğday satm ahnaya kalkışabnir mr? Benim bir kabine şefim, parti şefim, yok mu idi? Haydi diyelim ki, bütün bu şefler memleketin hububat stoku gibi nihayet ikinci derecede ehemmiyetli mes etelerle uğraşmaya vakit bulamayacak kadar hayati yurd ışlerile meşgul idiler de, hububat ihracı, dâva-site alâkalanmaya vakit bulamadılar, ya iki Başbakan yardımcısına, sayın Mümtaz ökmen’le sayın Abdulhahk Renda ya ne diyelim? Onların idi?
Sonra kabine arkadaşlarım hububat satışlarından habersiz
diler / Hiç bir Ticaret Bakanı tek başına, on sekiz milyonu arpa, mısır, ve çavdarla bir mıkdar da buğdaydan mamul bir halita gevelemeğe mahkûm edebilir mi? Bu kadarcık birşeyi düşünemedikten sonra sîzler nasU gazetecisiniz?
Lâfın kısası bu ışde şayed benim de kusurum varsa hatânın asıl büyük payının başkalarında olduğunu unutmamak lâzım. Binaenaleyh nafile çenenizi yormaym. Bu iş de, bir çokları gibi, nihayet hasır altı edilecektir ve sîzler kötülüğünüzle kalmış olacaksınız.
Anlayana sivri sinek 6az, Anlamayana davul, zurna az.
Atalar sozile mektubuma nihayet veriyorum. Baki Tanrı, gaipler hazînesinden, hepinize insaf ihsan buyur sun âmin.a
&iki Ticaret Bakanı Atıf İNAN
hiç za-
pe-
-----------------------------
teessüs etmiş olduğu bilmuhakel me sâbit olan şirketler hakkın- L da hükümetçe ayrıca bir karar I itâ buyurulmasını taleb ede-ı rim.) /
lalcp edilen maddeler | Yeni ceza kanununun ikincil maddesinin ikinci fıkrası ber-J veçhi âtidir: |
(Bir cürüm veya kabahatini işlendiği zamanın kanunu ilei sonradan neşrolunan kanunun / hükümleri birbirinden farklı i-/ se failin lehinde olan kanun tat 1 bik ve infaz olunur.) J
Eski ceza kanununra mevzuu k bahs maddeleri şunlardır: Ü
Madde: 57 — Balâda muhar--er elli beşinci ve elli altıncı?! maddelerde beyan olunan fesad ’l lardan birini bir takım eekiya birlikte olarak icra eder. Veya-H hııd icrasına tasaddi eylerse, ol M e smiyet şakavete dahil bulıtnaui lardan asıl reisi eşkıya ve mu d haniki nıefsedet olanlar her Z nerede tutulursa, idam olunup,« sairlerinden dalı' mevkii ciııa-i yette ahzü girift olunanlar madd'ü fesadda tehev.',ün ede-, rek cinayet ve medhallerinin) derccatına gör? müebbedeu ve) yahud'muvakkaten küreğe vazl! olunur.
Madde: 58 — (Muaddel 22Û zilhacca 1297) d
(Davamı tor V\^
işi no
da bu mi I-
. ★
Sayın Atıf Inan'ın açık mektubun yarın açık bir mektubla cevab vere ceğim.
♦ TAirmı
NİSAN 1948
18
Pazar
Kasım 16 — AY 4 GÜN
Vakitler
Güneş Öğle Ikindt Akşam Yatsı imsak
Vasati
S
5
12
15
18
20
3
D.
17
14
09
51
29
31
FIKRACI
V
*

1367
ÜU-.İ
Cem âhır
8
— 109
Ezani D, 26 23 08
s.
10
5
9
12
1
8
38
41




IBR!8SBKB
SAYFA:
18 NİSAN 19«



• ş-
(


Rusya, Fin paktından ne umuyormuş

M&ks&d: I*kandinav7«ya da tekmilini önlemek.»
Londra 17 (A, A,) — Nafen, son zamanlarda im
) zalanmış olan Fin - Rüfl C andlaşmasının hayret
r rici itidalinin sadece batı | birliğinin İskandinav mem z leketferine de şâmil olma* • sı hususunu önlemek 1 yetine matuf bulunduğu I şimdi anlaşılmış bulutı-S maktadır.
f Filhakika İsveç Başba*
) kanı memleketin büyük t devletler tarafından vücu-
) da getirilecek herhangi bir | ittifaka dahil olmayacağ-
) nı ve bir harb halinde 5-l veç’in bitaraf kalacağını
) t ildirmiş bulunmaktadır.
| Bu durumun İsveç’in
) orta bir mevkii terkederek ( batı devletlerine iltihak
) etmesi halinde Rusyanın ( Finlandiya merkezindeki
) baskısını arttıracağı yo-| lıında duyulan korkuyu { aksettirmekte olduğu zan | nedilmektedir.
| Finlandiyanm büyük | devletlerin tenakuz halin-J de olan menfaatlerinin dı-| s:nda kalmak yolundaki c arzusunun Rusya tarafııı-
) dan «tanınması» Sovyet-| ferin Finlandiyanm ts-
) kaııdinav komşuları ile | bağlarını muhafaza etme-
) sine müsaade edileceği mâ ( nasını ifade etmekte ol-
) duğaı reklinde tefsir edil-( mektedir.
) Danimarka ve | in İskandinavya
) muhafaza etmek | dâ oldiTkları ve ? başka büyük
( blokları ile ittifaklara gi-? rısmekten kaçınmak ioLc -( dikleri zannedilmektedir.
) Sovyetler bövlece ku -( zey batıda kendi deıuir perdelerini betonlaştır -inaktan vazgeçmek pahasına Ijjr batı birliğinin ya-vlmasma mani olabiimiş-krdir.
Norveç’-birliğini arzusun bundan devletler

Türkiye
----------o. -----
Birleşmiş Milletter Laşkan vekilliğine s e çildi
Flushing. Nevyork: 17 (AP) — Birleşmiş Milletler Genel Kurulu n bu devre toplantısı için Başkan vekilliklerin Türkiye, Amerika, İn »lltere, İsveç, Fransa, Peru ve mü messileri seçilmişlerdir, Başkan, Başkan, vekilleri, komite Başkanla rı Genel Kurulun İdare komitesini teşkil etmektedir.
Seçimden sonra idare komitesi toplanmış ve Filistin, meselesinin siyasi komite tarafından ele alınmasına karar vermiştir.
Birmanyanm, Birleşik Milletler Kurumuna girmek için yaptığı tale ain. komite tetkiklerine lüzum kal madan, doğrudan doğruya Genel Kurulda müzakere edilmesi de İdare komitesinin bu toplantısında kabul edilmiştir,
Genel Kurul pazartesi günü (Tür kiye saatiyle) 18,30 da toplanacaktır,

(AP) Bugün Bağ
Irakta yakalanan Rus casusu
Bağdat: 17
dat gazetelerinde çıkan haberlere [göre, Kuzey İrak bölgelerinde köy-;lü; kıyafetinde dolaşan Rus tâbiye tinde bir şahıs tevkif edilmiştir.
, Adamın ismi açıklanmamakla be
• raber. Iraklı Kürdler arasında temaslarda bulunduğu tahmin edilmektedir,
I
rürkiyeye verilecek İvcı uçakları Atinada
Atina: 17 (AP) — Filo halinde ve Amerikan mürettebatları idaresinde seyahat eden tek motorlu 30 av cı uçağı dün gece Atlnaya inmişler dir.
Bu uçaklar Amerikan yardım programı mucibince Türk makamlarına devredilecek ti^.

n Haberle
aı I — um I
Çetecilerin kullandığı obiisler Bulgar malı!
Yunan îç harbi hızlandı; Bulgar hududundan birkaç kilometre ötede savaşlar oluyor lan diğer çeteoi gurupları da Bulgaristanda Kenu’dan açılan topçu ateşile deeteklenmekte-dir.
Selânik 17 (AP) — 3 üııoü ordu tarafından neşredilen teb ligde Dranıanııı doğu şimalinde, Bulgar hududundan birkaç kilometre beride son Uç gündür yapılan harekâtta çetelerden 180 kişinin öldüğü, 138 kişinin de esir alındığı bildirilmekte « dir.
Selânik 17 (AP) - Oçdu ma kamlarından alınan malûmata, göre, Yunan hükümet kuvvet -leri, «Bulgar hududuna fazla yaklaşmış oldukları için» pra* manın 4D kilometre kadar doğu şimalindeki harekâta nihayet! vermek üzeredirler.
O noktaya kadar olan çete » ler püskürtülmüş ve daha fal la takibe lüzum görülmemiş • tir. 3 üncü ordunun 7 inci fırka kuvvetleri şimdi cenuba dö nerek Bulgar hududundan 8 ki lometre kadar geride mevzi almaktadırlar.
Eu kuvvetler Bulgar hududu ııa 3,5 kilometre mesafeye kadar yaklaşmışlardır.
Atina 17 (A.A.) — Bu haf( ta Trakyada bulunan Gümül •( düne İJimetoka ve Dedeağaç şe birlerinin bombardımanı hak -kında gelen yeni tafsilâttan an lagıldığma göre çeteciler tarafından atılmış olan obüsler Bul garietanda imal edilmiştir.
Çeteciler, Dedeağaçta şehre, girmeye muvaffak olmuşlar ve katliamda bulunmuşlardır.
Trakyada yaşamakta olan halk, çeteler tarafından hırpalanmaktadır. 7 ilâ 24 mart tarihleri arasında kaçırılan 1600 çocuğun 1000 inden fazlası Trakyada yaşamaktadır. Çetecilerin Yunan , Bulgar hududu boyunca girişmiş oldukları yeni faaliyetin Papades yakınlarında hükümet kuvvetleri parafından şiddetli bir baskıya maruz kalan âsiler üzerindeki, tazyiki azaltmak gayesine matuf bulunduğu zannedilmekte • dir.
Çeteciler, kuvvetle mukavemet etmekte ve karşı taarruz la»'da bulunmaktadırlar.
Havadan bombardıman edilmekte olup ve Bulgar hududu istikametinde ric’at etmekte o-
Ingiltere, Rusyaya verdiği son notada, Triyestenin îtalyaya ilhakı meselesinde tutacağı hattı hareketi tâyin etmesini istedi
Londra 17 (AP) — dün gece Rusyaya verdiği bir
İngiltere I nota ile, Triestenin îtalyaya i-adesi hakkındaki İngiliz - Ame rikan - Fransız teklifi karşısın da Sovyet hükümetinin tutaca-o-ı harpk^t hattını haym sini istemiş ve Rusyanın 13 Ni sanda verdiği red I cevabının haklı delillere dayamadığını bil dirm iştir.
Rusyaya verilen bu İngiliz notasının bir sureti de Yugos-lavyaya gönderilmiştir.
Fransamn notası
Paris 17 (A.A.) — Moskova hükümetinin Amerika. Iııgilte -re ve Fransa tara%ndan teklif edildiği veçhile Triestenin îtal yaya ilhakı meselesini tedkik -den imtina ettiğine dair gönder diği notaya Fransa hükümeti dün cevab vermiştir.
Cevabda, Sovyetler Birliğinin mahallî bir çıkmaz haline ge • fen bir vaziyete nihayet ver -mek için hiçbir yardımda bu -lunulmak istenilmemesi teessür le kaydedilmektedir.
Cevabda bundan başka Sov-( yetler Birliği bu çıkmazdan kurtulmak için bir çare aramağa davet olunmaktadır.
Paristeki Sovyet elçiliğine tevdi edilen cevabî notada, îtal yan sulh andlaşmasının neşredilmemiş olması keyfiyetinin Triestenin müstakbel statüsü i-çin kısmî bir hal çaresi bulunması zaruretinin başlıca sebeb
r--------------------------------- -------------;--------
|Gününenteresan haberleri! \__________________________________________________________)
jisi komisyonunda bu söylenti ne teyid edilmekte ne de yalanlanmaktadır,
Iyl haber aJan mahfillerde sanıl dığına göre böyle bir tecrübe eğer yapılmış ise bomba, bir uçaktan a tılmış, infilâkın muhtelif neticeleri nln daha kolay bir şekilde tedkik o dilmesi lmkânnını sağlayacak şart lar altında harekete geçirilmiştir. Çünki Enlwetok tecrübesinin haJ(l ki gayesi bu olsa gerektir. (A.A,) Batı Almanyanın sebze ihtiyacı
★ Duseldrof: — İngiliz memurlarının bugün bildirdiklerine göre, İngiliz ve Amerikan makamları Ba t) Almanyaya İki yüz bin kilo seb ze sevkıyatı İşın liolandaljlarla gö Düşmelere başlamışlardır, (A.A.) Gandi-'in ‘stiii yaı yıbmıyor Yeni—Delhi: - Mahalma Gan dinin katili Nathuran Godsenln ö nümüzdeki hafta Delhide yargıla nacağı söylenilmektedir.
Bununla beraber, resmî makam lar bu haberi teyid veya tekzip et

Çörçil Norveçe gidecek dr Londra: Kral Hakonın dâ
veti üzerine Churchillin gelecek ay zarfında Norveçe gitmesi muhtemeldir.
Bu takdirde İngiliz muhalefet 11 deri mayıstı 15 inden sonra yani La Hayed» açılacak olan Avrupa konferans nihayetinde osloya gi decektir, (A,A,)
Habefiistanda mahkûm olan zenci albay dr Adls—Ababa:
hava kuvvetlerinde hizmet etmek te olaa Amerikalı Zenot Albay John RobLnson 4 ay hapse mahkûm edil mişUr.
Albay Robinson, Habeşistan ha-■ja kuvvetleri Başkomutanı İsvenli Kont Gustaf Von Rosenl sövmek suçu İle yaralanmış ve Habeşistan Âli mahkemesi suçu sabit dörmüş tür. (A,P,)
Papanın bir mektubu yayınlandı
dr Berlin Papâ XII inci Piusun
r
ferinden birini teşkil ettiği belirtilmektedir.
Yugoslavyada idam edilen onsuzlar

Belgrad n (AP) — Yugos •) luvyanın harb sonrası tarihinde yer alan en büyük casusluk duruşmalarından biri bugün Lubliana’da neticelenmiş ve 12 sanıktan ikisi kurşuna dikilmek suretiyle idama mahkûm olmuş lardır.
e
Mirko Bitene va Yanko Sok-liç adlı sanıkların Trieate, Go-ıizia ve Romada Ingiliz ve A-merikalılarla birlikte çalıştıkla-ı rı ve memleket dışında «ihti -Iâlci bir grupun teşekkülüne» yardım ettikleri mahkemece sa bit görülmüş ve her ikisi idam cezasına çarptırılmışlardır.
Sanıklardan iki rahip, Vinko I Zor ile Marijan Dokler de, Lub, lianadaki piskoposluk dairesini, «bir casus yatağı» haline getir diklerinden 18 zer yıl hapse mahkûm edilmişlerdir.
. 3 kadın iki ilâ 7 yıl arasında tehalüf eden kürek cezasına çarptırılmışlardır. Yayıncı Ra-aivoj Rehar, üniversite talebesi AIois Krek ve fabrika işçisi Alexandre Zekar müeb -bet hapis cezası yemişlerdir.
İtalyan tebaalı talebe Albin Sirk da 2- yıl hapise mahkum edilmiştir.
¥

Katolik—Alman liderlerine gönder diği bir mektub yayınlanmıştır, Pa pa bu mektubunda, dünyacın Almanlar tarafından işlenilen harb suçlularını affedip unutması ve bu memleketin yeniden imarına yar chm etmesi lâzım geldiğini beyan etmektedir, (AP)
Atlantik hava seferleri -
★ Londra: Ingiliz denizaşırı
Havayolları, Atlantik servisine tahsis ettiği seferleri bu ayın so
Habeşistan * nundan itibaren arttıracaktır, Bun dan böyle Nevyorka gidiş geliş ol mak üzere haftada altı, Montre ale de üç uçak seferi yapılacaktır (A,A,) Amerika, yeniden Atom bombası patlattı
★ Vaşlngton' — Amerikan tek nikelleri, enwetok Atolündeki tec rübe üslerinde bir atom gom b^ı infilâk etirmlşler midir? Bt)y le bir haber parlamento mahfille rinde dolaşmakta İse de Milli Savunma Bakanlığında ve atom ener
Tek bir günün Blânçosu
(Başmakaleden devam)
Silikat Bakanı bu kadar cürfet-lo resmî haklkatları meçll« önünde İnkâr odebllirler nıl? Suali »oran Halk Partili bir millet vekilidir, cevap veren de Halk Particinin bir bakanıdır. Efkarı umunılyeden değil İılç olnlazsa kendi partisinin nıebuHİarındaıı çekinmek Ve uydurma adetlerle, ve boş yalanlamalarla ortalımı avutmağa çeiışmamak bir bakanın borcu değil midir?
Şimdi ne olacak? Sıhhat Bakanı afiyetle sandalyesinde oturmağa devam edebilecek mi? Bize kalırsa, sözü resmi kaynaklarla yalanlanan dürüst bir adam, artık bir dakika o makamı işgalde devam edemez ve etmemelidir, Ordu milletvekili, Bakanın vereme karşı kitab ve sirküler göndermek suretile çare ara masını, asri muska tağıtıııa diye vasıflandırmış ve vilâyetin iskelesine büyük bir (Yâ Hafız) levhası asılmasından başka kurtuluş çaresi kalmadığını ifade etmiştir.
.Aynî gün Mecliste Bayındırlık Bakanı Kasını GUlek, Porsuk barajı inşaatındaki yolsuzluğa karşı (eıııus etmiş ve müteahhitlerin, he nüz yapmadıkları İşlere mahsuben bir milyon küsur lira avans almış bulunduklarını ve bu yolsuzluğun tâ başlangıcından itibaren tetkik olunmağa başladığını söyle iniştir. Bu şirketin adı Huzakardır. Hissedarlardan en büyüğü de Hazıktır ki bu zat Eskişehir millet vekili Emin Sazak'ııı eniştesi imiş. Yine rivayetlere göre bizzat Emin Sazak da bu şirketin ortaklarından bulunuyormuş.
Ne güzel bir dünya ./
Bu acı ve sert konuşmalar Mec liste yapılırken bir de gülünç bir safha olmuştur. Sıhhat Bakanı, nasıl hakikate uymıyan rakamlarla ortalığın gözünü boyamağa çalışıyor ise yine hakikate uymaz şe kilde bazı milletvekillerinin hastalıkları dolayısile kendilerine ikişer aylık mezuniyet verilmesi hakkında Başbakanlığın bir tezkeresi o-kunrnuştur. Hastalıklarından bah-solunan zevat kimler olsa beğenirsiniz? Isviçreye, Fransaya havadan ve denizden seyahat eden Failli Rıfkı Atay ile Hüseyin Cahid Yalçın!... Diğer hasta da Haşan Ali Yücel... Şu eski Millî Eğitim Bakanı Yücel... Halbuki bu tezkere reye konulup kabul edildiği sırada Haşan Ali Yücelin neş’ell ve pürsıhlıat bir çehre ile Meclise girmesile tuhaf bir hâ(lb*
olmuş ve heyet bu hale kahkahalarla gülmüştür. Fakat durum gülmekten ziyade teessüre müsa-nd görünüyor.
Çünkü bu hastalıkların şurada burada gezmek ve istirahat etmek için birer bahane olduğu anlaşılıyor. Milletvekilliği vazifesini ifadan bu kadar kaçınmak isteyenlerin niçin bu ödevi kabul ettikleri sorulmağa değer. Falih Rıfkı Cenevreye gider, oradaki vazifesi başında durmaz, bir takım vahi sebeblerle İstanbula döner, bu defa da milletvekilliği işini yapmamak için bahaneler icad e-der. Hüseyin Cahid Yalçın Cenevreye uğrar uğramaz Parise fırlar, dönüşte de mezuniyet alır. Bu ne nlanzara, ne lâûbaliliktir! Turp gibi Yücelin Mecliste dolaşıp durduğu halde hastalık dolayısile mezuniyet istemesi âdeta bir nevi istihza değil midir?
Mecliste görünmeğe cesareti veya yüzü yoksa milletvekilliğinden doğrudan doğruya çekilmek hakkına daima sahilidir. Komünistleri ve komünistliği himaye ettiği uıah keme karan ile sabit olan tek Türk ferdi Haşan Ali Yücel olduğuna göre bu zatın esasen Halk Partisinde ne sıfatla kalmakta devam ettiği soruşturulmağa değer.
Bütün gençlik ve devlet komü-

Orman kanununda
yapılacak tadilât
Düşünülen değişikliklerin başında orman sahihlerinin mülkleri üzerinde emniyet sağlamak prensibi var
t
Mec-
Ankara y7 (Hususî) lise sevk edilmiş bulunan Toprak ve orman kanunları tasarılarında düşünülen değişiklikle -başında gerek toprak gerek or man sahiplerinin mülkleri üzerinde emniyeti sağlama pren -sibi yer almıştır. Bundan başka dağıtılacak olan toprak parçala rı memleketin iklim ve ekonomi şartlarına göre tayin edilecektir.
«•
Halk Partisi kaymakamı!
----o---
Boyabatlılar nakliden memnun
Boyabat: 16 (Hususit — C, H. P. nln kaymakamı olduğunu söyleyen bunu da baskıcı hareketlerlle isbat eden İlçemiz kaymakama En ver Kurayın nakli kararnamesi çık mı.ş umumi efkârı sevindirmiştir. Beklemedikleri anda beliren bu ha her karşısında mahalli Halk Parti 3İnde ve emrindeki belediyede telâş baş göstermiş ve çeşitli vasıtalara müracaat edilerek geri bırakılması için yüksek makamlara telgraflar çekilmiştir, şimdiye kadar bir neti ce alınmaması üzerine ilgili makam larla temas ve teşebbüste bulunmak • üzere Halk Partisi ve belediye baş-kanlan, belediye işleri bahane ederek* türlü tesirlerle bazı köy muh-, farlarından aldıkları mazbataları hamilen bugün Ankaraya gitmişler dir, Yüksek tasvipten çıkan bir tâ yinl imtihan geçirmekte olan 12 temmuz beyannamesine rağmen ge ri bıraktırablleceklerini hâlâ uman bu heyetin faaliyet neticesi ilçemiz de merakla beklenmektedir.
Gaıcte şahifelerindeki TThdidat kaldırıldı
Ankara 17 (Hususî) — Bakanlar Kurulu bundan bir müd det evvel gazetelerin sayfaları nın tahdidi yolunda ald(ı karart bu defa biraz genişletmiş -tir.
Bu son karara göre, bsyük cbadda gazeteler haftada 42, küçük ebadda gazeteler haftada 56 sayfa olarak çıkabileceklerdir. Bu kararın bugünlerde, resmî gazete ile ilânı beklen -mektedir.
ııizm ile mücadeleye girişmiş iken tfe her tarafta bu mikropların yuvası ayıklanmağa çalışılırken ınah keme kararile bu zümreye yardım ettiği sübut bulmuş şahısların ve daha ağırı. Bakan, hem de Milli Eğitim Bakanı olabildikleri hayretle soruşturulmaktadır.
Büyük Millet Meclisindeki bir günlük bilanço budur. Halk Partisi çoğunluğunun ne kadar derîn bir çukurda bocalamakta olduğu bununla anlaşılır... Behçet Uz san daiyesinde oturmağa devam edecek, Haşan Ali Yücel mezun olarak konaklarında istirahat buyura cakr Fatay Caddebostanında inzivaya çekilecek... Ne âlâ memleket...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
mekten imtina etmişlerdir, (AP) i
Karında demiryolları zarar ı etmiş /
dr Ottawa: — Kanada Devlet De/ mlryollart idaresi geçen yıl J 3,971.250 İngiliz lirası açık verdiği J nl bildirmiştir. Evvelki yıl açık mik | tarı 2,240.250 İngiliz lirası idi, ( (A,A.) | Don boanın gezisi i
■^Cherbourg: — İspanya tahtı I varisi Juan bugün Andes vapurile ( Oherbourg'a gelmiştir, J
Juan bu gemye karış» ve kızile / birlikte Lizbondan binmiştir, j Valiaht posta trenlle Parise gide^ J cek ve saat 21.45 de Fransız Baş- I şehrinde bulunacaktır. I
Isviçreye gitmeden birkaç gün l JJontaniebleuada geçirecektir. i (An,) 1
İsveç kralı Nisde istirahat ( ediyor \
Nice: — Halen Nicede istida I bat etmekte olan İsveç kralı Gus I tavjn maiyetine meıısub bir zat kra I h 11 mayısta Stokholma döneceği { ni bildirmiştir, /
Kral seyahati esnasında 24 saat / kadar Parlste kalacaktır, (AA,) }


Kamulaştırma fiat meselesi de değer pahası olarak tesbit edilecektir. Orman kanunundaki değişikliklerin en mühimnıi de kıymet meselesiyle olan kısımdır. Bundan başka ziraî işletmeler içinde şahıslara aid or manlar sahihlerine devredile -cek orman yetiştirmek istiyen-lere ise azami kolaylıklar gösterilecektir.
Yusuf Kemal
Dış-
Bu vesile ile hükümetten
Haricî hâdiselere dair haklı isteği
Ankara 17 (Hususî) iş'eri Bakanı Necmeddin Sadak’
in son Avrupa seyahati hak -kında Büyük Millet Meclisinde verdiği izahatı müteakip söz a-lan Sinob Milletvekili Yusuf Kemal Tengirşenk Bakana tefekkürden sonra şunları söylemiştir:
a— _ _____________
bir temennide bulu i nak istiyorum. Haricî münasebetlerimizin ve dolayısile dünya uluslarının gidişi hakkında zaman zaman böyle Meclis kürsüsünden muh terem Başvekilin veya muhte -rem Hariciye Vekilinin izahlar da bulunması - büyük meclisin hükümeti murakabe hakkının ve vazifesinin kullanılması dışında - Bilhassa İktisadî hayatımızda istikrarı temine yarar, çok lazım ve faydalı bir iştir.
Halkımız bu münasebetler hakkında en doğru malûmatı Millet Meclisine karşı mes’ul ayni zamanda en salshivetli zatlardan almış olur, işlerini ona gtre tanzim eder ve ruban daha ziyade sükûn içinde yaşar. Bunun için hükümet bu türlü beyanlarda bulunmayı bir usule bağlasa ve muayyen vakıflarda yansa cok iyi olur. (Sağdan, soldan bravo sesleri).


Köy Ers'itö) rinde ize teşki'âtı
Ankara 17 (Hususî) — Millî Eğitim Bakanlığı Köy Enstitülerinde de izci teşkilâtı ku -rulmasını karar altına almış ve ilgililere tamim etmiştir.
Yeni mahsul hakkınd a tahmiler
Ankara 17 (Hususî) — İlgili ferin belirttiğine göre bu yıl ha va şartları müsait gittiği takdirde iyi bir mahsul beklenmektedir.
Diğer taraftan Tarım Bakrın ligi 948 yılı ekimi isin gerekli hazırlıkları yapmaktadır.
Emin Sazak’ın D. P. deki durumu
10 Nisan 948 tarih ve 3283 sayılı gazetenizin üçüncü sahife altıncı sütuunda (Sazak Eskişehlrde) başlıklı Eskizehirden hususi yazılan yazıda idare kurulumuzun adı geçtiğinden bu açıklama mektubumuzun gazetenizde neşrini rica e-deıiz.
Emin Sazak Istanbulda iken ken dişine bir mektub göndererek parti ve. memleket menfaati için Önreçl lerle temas ve parti aleyhinde beya natta bulunmaktan çekinmesini bir hemşeri ve seçmen sıfatlle rica et nıiştlk- 3i Mart 948 de bir pusula ile idare kurulumuzdan üç kişiyi çiftli ğine dâvet eden Emin Sazak hemşe rilerin nezdinde beraat etmek arzu sunu izhar ediyordu. Dâvetine ica bet etmeyi Demokratlık ve İnsanlık feshi saydık, Uzun münâkaşalardan sonra kendilerinin suçlu olduk larım beyan ettik, Emin Sazak çift ligine geıen bütün köylü kentli yurddaşiara Demokrat Partiye sgn sıkı sarılmalarını, kurtuluşun bu suretle ve bu parti vasıtasile olaca ğmı telkin ve tavsiye etmiştir. Ken dİ vaziyetini mevzuu bahs ederek genel kongrede kararın katileşeceğini. karar kongrede tasdik edilse bile ruhen Demokrat olarak parti ye ölünceye kadar bağlı kalacağını ifade etmiştir, Emin Sazak bize bu görüşmemizde parti aleyhinde hiç bir şey söylemediği gibi bizde bu ihtilâl ta Sazak ve arkadaşlaruıı haklı bulmuş değiliz. Eskişehir toplantıstında da, Yayalarda da 1 cab ederse Bayar ve Köprülülere'
idareci gözile
aktüallteler
T

On yıllık sağlık plânı hakkında ve Sosyal Yardım kanlığıma gn yıllık sagırtı plânı hakkındaki ^üaunootorh
mizi bu sütunlarda, uzun uzadıya h zaha çalıkmış ve plânın zâhlren oazı) olmasına rağmen, memleketimizin iç* tlmai ve bilhassa mali vaziyetinden dolayı kabiliyeti tatbikiyesl olmadığını, olarnıyacagını belirtmiş idik.
Bu dofa, (Ulus) gazetesinde menH loket dâvaları serlevhası altında, sayıı, Ooktor Kâınil Idil'in on yıllık sağlrll plânı hakkındaki, noktai nazarımızı teyid eden yazısını hülâsa etmeği meni leket için faydalı bulduk.
Sayın doktor bu plânın ihtiva etth gi bütün noktaları sırası ile ele alarak tetkik ediyor ve cevabiandırıyor.
On yıllık sağlık plânının esası: Ko rııyuou hekimlik bakımından, bin safr» lık merkezi, yedi hıfzıssıhha enstitü** . sii ve iki dane Tropikal hastalıklar Enstitüsü kurulacak ve yedi ana boh gede (19300) yataklık çoşitli hastaha-neler inşa edilecek, mevcut müessese-Itrin sıâhı, kaplıcaların modern bir hale getirilmesi de ayrıca düşünülecektir.
1) Hasta bakımı, endüstri memleketlerinde az çok sosyal sigortalar vasıtasiyie karşılanır, fakat hiç bir zaman bir devlet vazifesi olarak ele İmmiş değildir. Başka memleketlerde askeri ve salgın ve bulaşıoı hastalıklar hastahaneierı devlet tarafından kurulmuş olup diğerleri ya Vakıfdır veya, hususi teşekküllerin malıdır. Daima hastaları para mukabili tedavi e» der.
Bu itibar ile, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının vazifelerim tâyin e-den kanuna göre, bugünkü mevcut hastahaneler bu vazıyet dahilinde çalıştıklarından, sıhhi ve içtimai yardım, diğer bütün devletlerden ziyade, memleketimizde ele alınmış ve Cömertçe ibzal edilmektedir. Şu halde buna lüzum yoktur.
2) Koruyucu hususlara gelince: Sıtma, trahom, frengi ve bulaşıcı hastalıklar ile mücadele edilmiştir. Fakat bütçeye konulan paranın azlığından dolayı tesirli bir şey elde edilememiş tir. Şu halde bu işe on yılık plândı tahsis edilen meblâğ ile büyük bir netice elde etmeğe yine imkân yoktur
3) Küçük hastahaneler tesirsiz ve idare masrafı çok olduğuna göre bin sağlık merkozine (19300) yataklık küçük hastahaneler tesisi hem pratik ve hem ekonomik değildir. Şu halde buna da lüzum yoktur.
4) Bakanlık, tesisat için 623 milyon ve işletme için ayrıca senede 99 milyon istiyor. Bundan maada işletmeye açılacak tesislerin bir senedeki masrafları 10 milyon olcağına göre on sene sonra bütçeye ayrıca 400 milyon ilâve etmek lâzımdır.
Halbuki 946 senesindeki 623 milyon 948 senesinde yüzde elli zammiyle 900 milyonu bulacaktır.
Personel masraf da ilâve edilecek olur ise tasarının maliyet yekunu, bir milyar dörtyüz milyonu bulacaktır kİ bunun on sene içinde bütçeye konulmasına imkân tasavvur değildir.
5) Hekimler: On senede 3400 hekim yetiştirmek imkânı yoktur.
Hasta bakıcı: Şimdiye kadar yirmi boş senede (600) hemşire yetişmiş plân (2600) hemşire islemektedir. On senede yetişmesine maddi imkân yoktur.
6) Tropikal hastalıklar ve ijiyen enstitüleri derhal ilim adamı yetişti-tirilemiyeceğine göre bu (»a imkânsız.
7) Sağlık bankası meselesi esasen Bakanlar Kurulunca red edilmiştir.
8) Sigorta mes’elesi, dün de etra-fiyle, izah ettiğimiz gibi imkânsız.
9) İlâç vo alâtı tıbbiye ortaklığı meselesi : tıbbiye milyon kfiletle
zikre değer bir ğından lüzumsuzdur
10) Bataklıklardan kurtulacak arazi mes’elesi: Bu hususa Bayındırlık Bakanı vaz'ıyed etmiş. Sağlık Sakan lığının bu ınüessosenin yapacağı kârdan, no miktar teinin edeceği müşkülü olduğuna göre bundan da bir noti-ce çıkınıyacaktır.
Ulustaki otraflı vo çok kıymetli yazının hülâsası aşağı yukarı budur.
Esas mes'eleye gelince: Evvelki yazımızda da izah ettiğimiz gibi, belki sağlık plânı memlekete nâfi bir programdır. Fakat bugünkü bütçe kaygu-ları ilo tahakkkuk etmesi şüphelidir. İmkânsız olan bir şeyin başlanıp yüzlerce milyon sarfından sonra yarıda bırakılmasının memleket İçin daha zararlı olacağı şüphesizdir.
Filhakika devletler evvelâ ayaklarını uzatıp bilâhare kapatmak çarelerini bulurlar amma.
Bu usul bizim bütçemiz için değil Kanaatliniz bu merkezde.
İDARECİ
Bütün memleketin ilâç ve alâtı ithalatından senede dört beş kâr kaldığına göre bunun ve-bakanlık arasında taksimi do miktarı bulmıyaca-
• •
• •
—MHU £.11-- Tl—- . de bu dâvada prenstblere* bağlı duğumıızu. şahıslara kıymet v miyeceğimlzi haykırdık, haykıra ğıZ da
Mihaliççik D. P İlçe İdar Kurulu Başkanı
Ahmed Bingöl
NİSAN 1948
Bilecikin İnönü bucağındaD.P. rozetleri toplatıldı

Tarihten bir yaprak


Osmaniye Kaymakamının keyfi hareketi
Kasa lamıza gelen Tiyai-iro Kumpanyasının bir akşam temsilinde buludan Kaymakamımız istediği bir şarkının söylenmemesi yüzünden tiyatroyu dağıttı
21
söylememişler-
Ge-fa-
Osmaniye: (Hususî) — 10 Ni Kanı 11 e bağlıyan gece saat çalarında ilçemizde hiçte hoşa git yiyen bir hâdise cereyan etmiştir.
Öğrendiğimize göre olay şu şe kilde, olmuştur. Gece saat 20,30 mralârında aldığı alkolün tesirile tiyatroya gelen kaymakam vekili Bay Mahir Sınmaz biraz oturup seyr( ttikten sonra kalkıp gitmiştir. Söylentilere göre sayın kaymakam vekili, oturduğu sırada artls lerden bir şarkı istemiş onlarda bilmedikleri için
(lir. Buna fena halde sinirlenen kaymakam vekili zabıtaya emir ve çerek, gayet sakin bir halde oynayan tiyatroyu dağıttırmıştır. Bu keyfi ve vakitsiz hareket ora da bulunanlar tarafından hayret ve esefle karşılanmıştır.
Bu arada ayni gece saat 21,30 da bir vatandaş vaziyeti telefonla çjduğu gibi Seyhan valisi sayın ?ühtü Durukana bildirmiştir. Vilâyet makamının bu hususta ne fcibı tahkikat sonuncuna vardığı »ju anda meçhulümüzdür.
Bir İdare amirinin bu hoşa gitmi yen hareketi muhitte iyi karşılan kamıştır. Orhan Erdinç
Kemalpaşa Baytarsız kaldı
Kemalpaşa; (Hususi) — Karacabey harasında uyuz hastalı-ğile mücadele etmek üzere ilçe ve berinerl, dört ay için Karacabeye I alınmış ve ilçemiz veterinersiz kalmıştır-
Bu ha] bir kaç köyden mahzur lu görülmektedir. Evvelden Kemal paşa İlçesi, İzmire sevkedilen kasaplık veya ihraç hayvanatının transit yeridir ki buradan geçecek olan bu çeşit hayvanatın muaye, nesi ve vizesi ilçe baytan tarafın dan yapıldığına göre, bu muamele şimdilik akamete uğramış demekler. ilçemizin «Asri mezbaha^ sı za ben baytarsızdır. Fakat baytarsız kalması da doğru değildir. Baytar Karacabeye alınırken ferine selâ liyetli bir vekil göndermek lâzım gelmez nıl?
KemJpaşida bekçi ücreti meselesi
Kemalpaşa: ( Hususi) —
ce bekçisi ücretlerine yapılan
biş zamlar hakkında kaymakam-bğın Demokrat Partiye verdiği cevap tatminkâr sürülmemiştir. YÜZÜ tatminkâr vatandaş, bir itlrazna uie ile vilâyet idaj-e meclisinden keyfiyetin tetkikini istemişlerdir.
Bir çatı altında ikâmet eden baba oğu] ve damada ayn ayrı ta hak kukat yapılmıştır. Bu hal ve 100 11 radan tutunuz beş yüz liraya katlar maaş alan memurlarla kan kucş öğretmenlerin, evlerinde rad yoları, elektrikleri bulunan vazifelilerin bekçi paracından muaf tutulmaları ve saire gibi adalet ve
h'a.3im Gülek ve goller!
Y!NE ner taıal sulara gark oldu! Anlaşılıyor ki herkesin perisi bir şeyden hoşla-’ ıyvr. Bayındırlık Bakanı Kasım Gilek’in talii de sudan açılmış. Çu kurova felâketini içimize sindirip unutur ve unuttururken haydi A-(iapazan bütün mülhakatiyle suya gomüblij; derken Çukurovayı yepi-n su bastı.
Bazı adamlar için:
mübarek kademi Nii-ü-^ırâtı kurutur (Jtrh ı. Bizim Bayındırlık Bakanı İçin de:
Ijinrk eder sellere Salırây-ı-Kcbir çöllerini demeli. Bakan, Çukurova felâketinde: *Bu halimizi görüp bize acıyan Amerikalılar süratle pek İnşa bir zamanda bize lâzım gelen yardımda bulunacaklardır. ) demişti. Anlaşılan Amerikalıları kâfi derecede acındıramadık... Bakalım belki bu yeni felâket, - Bakanın dediği gibi - onların rahim ve şef katierini tahrik ederde sed mi yakılacak? Baraj mı çıkacak... Ne yapılacaksa biran evvel yapılır, bizde bu belâlardan kurtuluruz.
Bu gidişle soyadı Gülek olan Ba-hanuı ismi kendiliğinden değişecek her tarafı su bastığına göre Kasım Gülek olacak l
miihim çalışmaları
D. P. ilçe Başkanı H. Şabanoğlu muhabirimizle yaptığı bir konuşmada, kazada allıbucık, kırksekiz ocak, kurulduğunu ve ileride seçimler serbest bırakılırsa yüzde yüz kazanacaklarını bildirdi. Kazada D. P. nin üye sayısı
Düzce, (Hususî) — Demok-rat Partideki son sıvası '
Jar hakkında Demokrat Parti Düzce İlçe başkan ile bir konuşma yaparak partinin bir şubesi olmak ınünasebetile fıkırleıını sordum. Verdiği cevabim aşağıda kaydediyorum: Düzce D. P. başkanı Hüseyin Şabanoğlu suallerimi şoylere tevablandirdi:
«— Demokrat Parti Düzce şu . besi 5 Mayıs 946 da açıldı. Ki-.
____\ : i
Bugüne kadar
Demokrat Parti Düzce şu sa bir zamanda bütün köylerde! teşkilât kurdu. Bugüne kadar merkezde semt ocacı, Nasred-din mahallesi bucağı, köylerde beş bucak ve 40 da ocak kurulmuştur. Kazanın 70 şe yalçını köy muhtarlığı olduğuna görej ekseri köylerde teşkilatımızı var demektir. Ayrıca 8 ocak daha açtık. Bu suretle 48 ocak açılmış bulunuyor.
Partimizin üye sayısı 20 aylık bir zamanda 12 bine çıktı. Bunu kâfi görmüyoruz,- Bütün Demokrat ar-kadarşlar dâvanuza inanmış olrak çalışıyoruz. Yakında muvaffak olacağımıza bütün aıkadaşlarlar eminiz Bu bir şahış parti dâvası değil dir. Memleket dâvasıdır. Gaye güzel yurdumuzun yükselmesidir. Par tiler de şahısla rbirer vasıtadırlar.
5 Mayıs 1918 de Düzce Demokrat Parti merkezinin açılısının 2 nci yıldönümünü kutlu-1
!
layacağız. O gün Düzce tarihî bir gün yaşıvacak ve bütün Demokrat arkadaşlar bu törene iş firak edeceklerdir. Törene sayın büyüklerimizi de dâvet ede ceğiz. Genel başkanımızm geleceğini ümid ediyoruz.
D. P deki son ihtilâfa temas eden Düzce Başkanı:
«D. P. Genel idare kurulunun verdiği kararları esas olarak tasvib ediyoruz. İstifa eden ü.ve lere gelince bunların partive da ba doğrusu dâvava samimî olarak katılmadıkları anlaşılıyor. Eser partiye candan bağlı ve İranmış olsalardı 8 av sonra toplanacak D. P. kongresine kadar dururlar ve o zaman haklı olduklarını işbat ederler ve bu inten vüzlerinin akile çıkabilirlerdi.
Partiden çıkarılan üyeler i-cin daha doğrusu son tasfiye irin kongrenin toplanmasını ve bunlar hakinde karar alınmasını lüzumsuz eörüvoruz. 8 avlık Lir haleme cok olmasa gerek. Partiden çıkarılanların partivî itham ederek ayrılmalarını biz ivi g'örmiivor’ç' Havsivet dîvanının ve "(• V) idare kurulunun vazifelerini lıakkile yaptıklarına inanıvoruz.
Bu hafta, bu ihtilâf rnpcelpşi-pî "öT-iipmek ve Genel Merkeze miitaleamızı bildirir bir telgraf


Demokrasiye uygun olmıyan haller bekçi parası hakkındaki kararların bozulmasını zaruri kılan sebepler arasında gösterilmektedir.
Gelelim arpamıza:
Gazetelerde kıyamet kopuyor.
Kimi yeni ekmeğe (lnâniye) diyor; kimi yalpalanacağız! ) diye nükte yuvarlıyor; kimi de Rasim merhumun «çorba* gazelinden ilham alarak arpaya:
Fazladır h^sşa&J bir ba)ka gıdadır arpa Kana kuvvet, göze ier, batna ciladır arpa! diye kaside yazıyor.
Netice: Hepimiz arpaya yatıyoruz. Ne acaip zaman yaşıyoruz Hani:
Çaışahtbayı sel aldı Bir yar sevdim el aldı diye bir türkü vardır. Bu şarkı şu beyitlerle de terennüm edilebilir:
Memleketi sel aldı
Buğdayları el aldı Yiyecektim samanı Onu da benden yel aldıl
ihtiyat ve Ptiyatl
Tjakal bütün bu hây-ü-hûy için-■ de ben Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Baruten*yu takdim e-diyorum. İsminin Barutçu olmasına rağmen n*s kadar sulhperver, ne kadar sakin, ne kadar müsterih bir adarn. Herkes bağırıyor;
—Buğdayımız kalmadı; arpa yiyoruz... Halimiz ne olacak? Hububat fiatı yükseliyor.
O hayat ucuzluğu incelemelerin-
12,0)0 i g=ç-yor çekmek için perşembe günü De rookratlar toplantısı yapacağız. Biz şahıslara değil, partiye bağlı Demokrat arkadaşların bu partide kalmasını istiyoruz. Kongrede hakikatin meydana çıkacağına inanıyoruz.»
Düzce başkanı Hüseyin Şabanoğlu sözlerini şöylece bitirmiştir:
Bir müddet evvel D. P. lı mil-letvekillerimiz geldiler. Kaymakamı, belediyeyi. C. H. P. yi ziyaret ettiler ve köylere yaya gittiler. Milletvekillerimiziıı bu ziyaretleri maalesef ne kayma-' kam, ne belediye reisi, ne de C. H P. tarafmdan iade edilmiştir.
Keza kaymakam Fevzi Tugay henüz partimize bir defa bile gelmiş değildir. Buna mukabil C. H. P. ye sık sık gidiyor.
Demokrat Parti Düzce merkezi çarşının tam ortasında C. H. P. ile karşı karşıyadır. Parti merkezi her gün partililer tarafından ziyaret edilmekte, i-dare heyeti üyelerde samimî tartışmalar, hasbıhaller yapılmaktadır. Her hafta toplanan idare heyeti âzamî faaliyet gös-termektej partilerinin kökleşme si, dâvayı kazanabilmek için durmadan çalışmaktadırlar.
Parti menfaatlerine aykırı hareket ettiklerinden 15 kadar ‘ üye ilçe haysiyet divanı kara-l rile partiden çıkarılmış ve bu karar Düzce D., P. kongresi tarafından tasdik edilmiştir.
Serbest bir seçim yapıldığı takdirde Düzcede Demokratları» kazanacaklarına partililerce muhakkak nazarile bakılmaktadır. Nitekim Gördes belediye seçimleri bu görüşü bütün memle ket çapında teyid etmektedir.
Hilmi Çağalı
Bahkcsirden Küçük

Haberler
Şehrimiz hava alanına gelen Amerikan yardımı meyanında 26 uçak teslim alınnuş ve bu mutlu gün uçak gösterileri yapılarak ve kurbanlar kesilerek teşit edilmiştir.
Şehrimiz Y, S, D, gl'hükümet konağı salonunda bir balo tertip, et miş valimiz Ziya Tekelininde bulun duğu bu balo çok neşeli geçmiştir İT Vilâyet İl Meclisi, Vilâyeti, mizln bazı ihtiyaçlarını karşılamak üzere istikraz almak için fevkalâ de bir toplantıyı bu ay içinde yapa çaktır,
if D. P, Başkanı Sıtkı Yırcalı dün Edremitte ve bugün Gömeçte fevkalâde bir konuşma yapmıştır,
ir Kepsut, köy kadınlan, kursu eserleri teşhİT için güzel bir sergi açmışlardır, Açılış töreninde valimiz Ziya Tekelide bulunmuştu.
İnönü: (IIus«St — Bozüyük ilçe sinin İnönü bucağına bağlı Seitall ve Esnemez köyü D, P, Ocak baş-kanlan telefona çağırılarak İnönü bucağından şu emir verilmiştir. Köy de nekadar demokrat partililerde ro zet varsa toplanarak isimlerde birlik te derhal burak merkezine gönderil mesi istenmiştir, Bu emrin kimin ta rafından verildiği henüz anlaşılamamış lsede bu gibi yolsuz ve kanunsuz emir verenlerin halâ zihni yet değiştirmedikleri anlaşılmak tadır, Her vatandaş mensup olduğu partinin rozetini şerbetçe taka bilir buna kimse hiç bir makam mani olamaz-
KonyaJa planör kursu açılacak
Konya: (Hususi) — Şehrimiz de bundan altı yd evvel olduğu gibi bir Plânör kursu açılacaktır. Bu kurs için T- H, Kurumu Genel Mer kezce gerekli direktifler verilmiştir. Genel Merkez bir paraşüt kule si yapılması için tetkiklerde bulun maktadır. Kursun yakında başlıya cağı tahmin edilmektedir,
Çanakaledo bereketli yağmurlar
■ ■ ■ t
Çanakkale: (Hususî) — Birkaç gündenberi fasılalarla yağan yağ murlar köylümüzü sevindirmekte dir. Havaların mutedil gitmesi e-kınlerin ve diğer mahsullerin verimli olarak yetişmesine büyük faydası dokunmaktadır.
Mahsulün geçen yıllara nispetle bu sene verimli olacağı tahmin e dilmektedir.
ocuk Esirgeme Kurumu 23 Nisanda gelirini tamamen fakir ve kimsesiz çocuklara sarfetmek üzere bir balo tertip edecektir.
★ Son günlerde şehrimizde yan gınlann fazlalaşmasını göz önüne alan belediye bol su temin edebil mek için şehrin muhtelif yerlerin de yangın kuyuları açtırmakta dır,
★ Şehrimiz Çocuk Esirgeme Ki rumuna Genel Merkezden faki ve kimsesiz çocukların giydirilm. si için 10 palto, 50 metre ipekl kumaş gönderileceği memnuniyet le öğrenilmiştir.
Bir Tavzih
Balıkesir C, Ek P. Merkez İlçe ku rulu başkanlığından aşağıdaki mek tubu aldık: .
Yeni Sabah Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne: İstanbul
9 Nisan 948 günlü gazetenizin 4, üncü sayfa 4. üncü sütununda (Ba lıkeslr C, H, P, den İstifalar) başlı ğı altında bir yazıya tesadüf edil miştlr, Balıkeslrde partimizden is tifa mevcut olmadığı gibi günden güne BalIkesirlilerin partimize kar şj İnan be bağlarının daha ziyade kuvvetlenmekte oLdugu bir hakikat tir. Bu yazımızın matbuat kanunu nun madde! mahsusuna tevfikan ilk çıkacak nüshanızın Ayni sayfa ve ayni sütununda ayni puntulu harflerle neşrini saygılarımla rica ederim,

11 ■ imparator ve halk sabah duasını yaparken suikasdeiler, üzerine anî surette hücum ettiler. İmparator eline geçirdiği
pirinçten bir haç ile kendisini korumağa çalıştı ise de o yediği bir kılınç darbesile yere düştü
sırada omuzuna
BİN sene hüküm süren Bizans imparatorluğu tari hinin hemen her sahifesi ihanetler, cinayetler ve suikasd lorla doludur. Bu uzun süren devirde iş başına geçen hükümdarların büyük bir kısmı sui-lıasdcılarm hançerlerde oan ver inişlerdir. Bugün adalarda hara belerine rastladığımız Manastır lar tarihin en korkunç cinayetlerine şahid olmuştur. Zira Bizans prensleri orada hadım edil mis, İmparatorların veya veli-ahdların gözleri kızgın sirke dökülerek veya mil çekilerek o-rada kör edilmiştir.
Bütün bunları bilen İmparator Mihal da böyle bir âkılıete uğramaktan korktuğu için karışıklıklar artınca tahtından vazgeçti. Bu sırada kendisini impa rator ilân eden Şark orduları kumandanı Ermeni Leon, imparatorluk alâmeti olan ipekten ve dikiş verleri inci, tepesi sa-lible süslü Stemma denilen taçla sol kolu üstünde en son imparatorun resmi olan mücevherli kırmızı imparator elbisesi ve sırma işlemeli kırmızı kunduralarla asâ ve salibli küreyi göndererek şehrin kapılan açık o!t duğunu da bildirdi. Müteakiben de bir suikasda maruz kalmamak için Fener kilisesine sığındı.
Basit bir ailenin oğlu iken evvelâ orduda temayüz ederek kumandanlığa, sonra da tesadüf ve talihin yardımile Bizans tah tına yükselen Leon îstanbula geldiği zaman selefine karşı pek şiddetli hareket etmedi.
Mihali öldürtmeyip Kınalıdaki Manastıra. împaratoriçe Pre-kopvayı da saçlarını kestirerek kızlarile birlikte başka bir saraya hapsettirdi. Fakat en büyük felâkete eski İmparatorun oğullan Tevfilakt ile Noketaa manız kaldılar. Bu iki çünahsız gene o zamanın geleneği mucibince hadım edilerek Kınalıda babalannın yanına götürülüp hapsedildiler.
Hayat yine acı idi. Bundan bir müddet evvel Bizans sarayının ihtişamı içinde mes’ud bir hayat feçiren bu aile şimdi; Ma nastırın kiif kokan hücresinin dar penceresinden bu hatıraların gömüldüğü sarayın ancak damını görebiliyordu. Yeni imparatorla birlikte herşey bir snda değişivermir, bir zamanlar Bizans halkının önünde hürmetle eğildiği İmparator Mihal adını bile kaybederek şimdi ra-hib Anastaş olmuştu. Fakat iş bu kadarla da kalmamıştı. Çün
kü İmparator Leon, Mihalin ha( yatta oluşundan daima kuşku-( İanıyor ve bir hükümet darbesi yapmasından korkuyordu. Bir kolayını bulup onun vücudunu ortadan kaldırmak Leon için halledilmesi icab eden en mühim meselelerden birini teşkil ediyordu. Yalnız ortada dikkat edilmesi icab eden iki nokta vardı. Birisi: Mihali suçlu gös-
(erecek bîr hâdise ihdas etmek, İkincisi de onu öldürttüğü za-Iftan halkın muhtemel bir isyanını önlemekti.
Plânının birinci kısmı kolay-d». Adamları Mihalin bir hükû’ ■ *
Yasan
Cemal YENER
met darbesi hazırladığı şayia-Cru etrafa yaydılar. Bu suretle ıparator da onun idamını emretti. İşler buraya kadar yolunda gitmişti. Fakat bundan contası tahminin hilâfına olarak kendisinin felâketine sebeb olmuştu.
Meselenin iç yüzünü öğrenen Mihalin tarafdarları İmparatoru öldürmeğe karar verdiler. Bunun için en müsaid yer kilise idi. Hükümdar her gün sabah duasına geliyordu. Ayin esnasında halkın sükûnundan istifade ederek İmparatorun işi-

ni görmek bir an meselesiydi.. O gece Bizans halkı derin bir uykuya daldığı zaman bu feda iler, birer gölge gibi kilisenin kapısından içeri sızarak kuytu bir köşeye saklanıp sabahın ol masını beklediler.
Ertesi günü güneş Çamlıca tepesinden naz) nazlı yükselirken. Leon da muhteşem araba-sile saradan hareket ederek kiliseye geldi. İmpaartor ve halk sabah duasını yaparken suikasdcılar, üzerine âni surette hücum ettiler. İmparator, eline geçirdiği pirinçten bir haçla kendisini korumağa çalıştı ise ele o sırada bir kılıçla omuzundan yaralandığından sendeleyip yere düştü. Gözlerini kan bürümüş olan suikasdcılar bu defa kendisini öldürmek için âdeta yanşa girmiş gibi üzerine çullandılar. Ve bir anda kafasını vücudundan ayırdılar.
Bu iş tamam olduktan sonra (l)tvam 5 ncıda
Slav ittihaıh ve
Sovyet Rusya
)ünyanıa bütün küçük hür milletleri gibi müstakil afamayi gaye biliyorsak, mazide işlediğimiz hıta-ardan aa unmalı ve Rusyanın halâs', arlık mas esi. altıada yarttığı mistiğin tehlike'erini daima göz | 1 önün e bulundurmalıyız. --------------------------
lere hayatiyet kazandırmayı ga ye bilmeleri lâzım geldiğini iddia ederek «iKramar» ve onuu Slavcılık hakkındaki görüşüne karşı koyduğum zaman, zannediyorum ki, haksız değildim


OK iyi biliyorum ki komünizm, savaştan önce ne idise savaştan sonra da mahiyeti ve bihassa iktisadı ve sosyal doktrinleri bakımından ayni kalmıştır. Bu yüzden Rusyanın normal hayata dönüsü meselesinde yeni bir vaziyetin doğmasını beklemek büyük bir hatâ olacaktır. Bunun, sulh îamanında, milletlerarası politika ve Slav problemleri üzerin de bir tesir icra etmesi gayet ‘tabÜÇdilr. Fakat bundan böyle ben kendi hesabıma - Nazı ve faşist tepkisinin ortadan kalkmasın. Slâv halkını sulha kavuşturmak için daha önce tahakkukuna girişilen teşebbüslerin aydın bir hal almasını tercih ederim. Zira millî duygu ve millî şuur öyle köklü şeylerdir ki en iptidaî ferdlerde mevcuddur.
Gerçekten halka bağlı mak istiyen bir parti, bu
vakıayı daima hesaba katmak zorundadır. Yine hakikî demok rasi yâni halk demokrasisi âde ta kendiliğinden millî unsura dönmek, ve her ne bahasına o-hırsa olsun onunla intibak etmek mecburiyetindedir. Vakti-le ben, Slav meselelerinin, demokrasi ve insanlık gibi ideal-
bile
kal-ba&it
r
- Yazan: -------
Edouard Bcneş Çekoslovakya Cumhutreisi
I
Yalnız korkarım ki komünizm, «halkın-iradcsjııin» tasd’.-kı ve «milletlerin» yeniden vL-cud bulması bahsinde çok ileriye gidemiyecektir. Zira onun güttüğü siyaset, muayyen millî camiaların çözülmesine ve onların en küçük parçalara ayrılmasına sebeb olması ihtimali vardır. Halbuki bu camiaların tunda hiçbir menfaati yoktur ve bu çözülüşün onları gelecekte çok büyük siyasî ve milli teli likelere düşürmesi mümkündür.
Öyle sanıyorum ki 1938 de başlıyan korkunç dünya buhranı esnasında Rus sosyalist, ko münistleri, halk kütlesine inildikçe ferdin bazı duygularına öaha çok saygı göstermek lâzım geldiğini anlamışlardır. On larm bu duygulara kayıdsız .Devamı t t»,
Kasım Gülek ve göller-Gelelim arpamıza-ihtiyat ve i’tiyad-Buhran, yine buhran, yine buhran!-Abdülhak Hamide dair-Kartalın hakkı var.
den babını kaldırarak kemâli sükûn ile:
— Denildiği gibi ekmek işinden büyük bir sıkıntı yoktur.
Dıyer. Ne güzçl!
Hakikaten böyle dûşüudüklı n sonra ne seyiâp felâketi, ne ekmek sıkıntısı, ne mesken buhranı ne de hububat fiatınm artmas» vardır Bütün bu mes'eleler hükümet tarafından alınmış ihtiyati tetbirler-dir. Fakat nedense bu ihtiyati tetirler hiç bir zaman evvelden alınamazlar; sabık kabinenin buğday ihracını lâhik kabinede bilen yok mu idi? Hemen bir tedbir alınsaydı ancak o zaman buna (ihtiyat) derlerdi. EöyJe vaktinde alınmıyan Udbıılere (ihtiyat) demezler (i’-tiyâd) derler»
Buhran, yine buhran, yine buhran/
Qazetel?ıJo okuduğuma güre elektrik idaresi de vahim bir buhran içinde kivi acımakta imiş. Eğer imdadına yetlşilmezse îstan-
YAZAN --------a
İRefF Gevaıi Ulunayj
bul birdenbire elektriksiz kalacakmış..
Bu, ne demektir biliyor musunuz? Şehrin hayatiyetinin birden durması demektir. Ama diyeceksi nlz ki «bunların içinde tramvay da duracak Bu vesile ile belki bıı
kurtulu-ne olur-umumî bir felâ-
buhranı izah mülhem ola-sebepler zik-bııııa çare o-
seyyar işkence aletinden *ruz!$ Orası öylo... Fakat sa olsun koskoca şehrin hayatının felce uğraması
ket olur. t
İdareye hal( verir gibi iiöan kullanan .bir gazete bu için - yine idareden cak - altı maddelik redivor ve sonunda
inrak lârifclon arttırmağı ileri sürüyor. Yalnız bu arttırılırın halkın fakir tabakasına tesir edilmiye-cek şekilde yapılmasını da ilâve etmeği unutmuyor.
O hakle ne okır olmaz şimdiden mahalle nıuhtarlaı ımızdan birer (Fıkaralık llm-ii-haberi) alsak hiç fena etmiş sayılmayız. Yalnız bir nok* var:
Bu kadar zahmetlere katlanarak böyle madde madde sebepler ■aymaktansa şunu bir kelime ile, sadece:
— İdare edemiyoruz!
Demekle kesip atsalar olmaz mı?
Malûm a... Eir Nasredoin hoca fıkrası vardır. Hocanın ilim ve fazlım işiden bir allâme uzun uzun yol zahmetine katlanarak Sivrihisar-dan gelmiş; hocayı bulmuş.
— Senin için âlim diyorlar öyle midir?
Demiş. Hoca da sormuş:
— Neden sordun?
— Sana b.ızı sualler soracağım. Yalnız soracağım mes’elelerin hepsine bir kelime ile cevap vereceksin...
Hoca:
— Buyur bakalım!
Demiş. Allâme gayet çetin tarafından beş mes’ek' sıralamış sonra:
— Haydi! demiş bu beş mes'cle-nin cevabım bir kelime ile ver...
Hoca şu cevabı vermişe
— ^'Imiyorıım!
Abdülhak liümide dair
m.eiı guıı büyük şair Abdülhak Hâınidin ölüm güuüııün
yıl dönümü idi. Gazeteler merhum hakkın ’« makaleler yazdılar. Ben de bu münasebetle bir temenni de bulunacağını.
Bu temenni şafrir Asrı mezar-Labrinin yıktırılıp yeniden
G
• « •
yaptırılmasıdır.
İstanbul Belediyesinin bir (zevksizlik nümunesi) olarak yaptırdığı bu mezar insana rikkat değil dehşet veriyor:
Dümdüz bir dıvar gibi mermer bir satıhdan şişi andıran ince bir demir üzerinde şairin tunçtan yapılmış kafası uzanıyor; merhumun o güzel başı bu haliyle korkunç bir kelle’dir.
Onun bu şekli ilo sevdiklerinin arasında rahat döşeğinde yavaş yavaş sönüp gittiğine kim inanır? tnşaallalı Hâmid’i sevenler gele cek sçne onun dehâsına lâyık bir mezar karşısında fatihalarını okur lar!
Kartalın hakkı var
M aiatyanuı bir köyünde on sekiz yaşında bir çoban bir karta! yuvasını değneği ilo karıştırırken yuva sahibi kartal gökten yıldırım gibi inmiş ve çobanı kapınca havalanarak aUO metre kadar yükseldikten sonra bırakıvermiş. Çoban o yükseklikten düşünce pek tabii olarak parça parça olmuş.
Çobana acıdım fakat kartala dn hak verdim. Hattâ kuşlar hükümdarının genç çobana tatbik ettiği ağır ceza bana aşmasını temenni sen’ ~ gibi geldi.
Bizim memleketin
le yuvalarına dukundumuızlar.
Anlıyana sivrisinek saz olsun!
hudutlarımızı eylediğim bir
kartalları bi-
18 NİSAN 19*,
f E N r 8 A B £ ET
SAYFA:&

Erenköy_faciası
fBaştarafı 1 incide) nin babası davacı Dr, Salih Said ve Beri-iiün kardeşi de dinleyiciler ara sında idi-
Celse açıldığı zaman, sanık Betül Aytun, bundan evvelki duruşmada da olduğu gibi, siyahlar giyinmiş oi duğu halde salona girdi. Vakanın yegâne şahidi 5 yaşındaki çocuğu ifehıned Idil de yanında idi:
Müdafaa vekili yerini Abdurrah man Şeref Lâç almıştı. Suad Tah sinle Ihsan Yarsuvat da müdahil avr.kat mevkiinde görülüyorlardı, önce Betülün. hazırlık tahkikatında Polis ve Sulh yargıçlığına verdi ğ: ifade okundu. Sanık burada koca sının hususiyetlerinden ve hâdise günü gördüklerinden uzun uzadı ya bahisle, zabıtta tesbit edilen 123 liranın parasız kaldığı cihetle, ken dişine iadesini istiyordu.
Bundan sonra hâdisenin vukubul duğu gün Alacddinln odasında yapılan keşfe ve cesedin üzerinde yapılan aramada elde edilen mevcut eşyaların cinsine ait zabıt varakaları okundu.
YEŞİL MÜREKKEPLE YAZILMIŞ MEKTUP
Bilâhare okunan. Alaeddlne hita ben yeşil mürekkeple yazılmış bir mektubda:
( Bayı, Senelerden beri bağrına bastığın çocuğunun babasını tanı mak istiyorsan karını takib et» de niliyordu.
Betili, bunun kim tarafından zıldığını bilmediğini söyledi.
MÜDAHİL AVUKATIN BİR İDDİASI
Okunan zabıt varakası hakkında bir itirazları olup olmadığı sualine müdahil avukat İhsan Yarsuvat, gerek zabıt varakalarının ve gerek se Tıbbî Adli raporlarının tesir al tında tertiblendiği cihetle hakika^ te muagaylr olduğunu söyledi. Söze nıühadahale eden mahkeme reisi:
Bu sözlerde Adli makamlar tesir altında iş görüyorlar, manâsı maktadır kî Türk Adliyesine hakarettir. Sözlerinizi kabul mem cevabını vermiştir. ALAEDDININ BİR MEKTUBU
HATIRA DEFTERİNDEN BİR NOT
Bilâhare Betül. kocası tarafından kendisine yazılan mektublarda «us lu otur, aklım geride kalmasın- Ala eddinin hatıra defterinde raslanan «Ya evimin hanımı olacak veya öle cek cümlelerinin neye delâlet ettiği sualine sanık:
(■ — Ben daha o zaman bankada çalışıyordum, herhalde bunun için yazılmış olacak cevabını verdi. Betül birdenbire asabileşmişti: Mü dahil avukat Suad Tahsiııe hitaben:
c — 5000 lira mukabilinde hayatı mı satın almak İstiyorsunuz, zık olsun size» diye bağırdı.
OTOPSİ RAPORU
Daha sonra okunan 15/2/1937
ritıli otopsi raporunda ölünıün inti har neticesi vuku bulduğu bildirili yordu.
Müdahil avukatlardan Suad Tah sin rapora itirazla, mahkemeden üç dileği olduğunu ve bunların ya zili olarak da takdim edildiğini, mü saade edildiği takdirde burda da söyliyeseğii bildirdi: reisin müsaa desi üzerine okumaya başaldı: MÜDAHİL AVUKATIN ÜÇ TALEBİ a — ilk talebim Sanık Betul Ay tunun tevkifidir. Zira bu kadın, ka rakterl icabı her makama tesir ede bilecek kabiliyettedir. Vahşi ve o nisbete sinsidir. Saniyen, huzuru nuza savcılık tarafından Türk ceza kanununun 450—4 üncü maddesine dayanılarak bir koca katili olarak gönderiliyor; başı isteniyor. Bu ka din, madalyonun tersi diye yüzünü gösterecek kabiliyettedir.
Iikinci ricam: Maktulün kafasının. henüz çürümeden, çıkarılarak morg tarafından tetkiki ve kurşunun içerdeki seyrinin tesbitidir.
Ücüncü olarak da, cineyetin. Alalatan sonra yegâne şftdlhi olan I dilin görgülerinin tesbitidir. Fakat
ö.ıcc, tesirden kurtarmak için anne, sinden ayrılmalı bir müddet mal 1 kemece tesbit edilen bir kimse yr ] nında bulundurulmalıdır., J
Müdahil avukatlardan Ilışan Yaı( suvat da, Betuiun, delilleri yok et-1 r.ıek ve tahkikatı karıştırmak içir 8 bir k-jinser muavinlie nişanlandıftj m ve zabıtaya bu yoldan tesir etf1( ğl cihetle, sanığın tevkilini tsiedL. ! MUDAAFA VEKİLİNİN İDDİALARI* Bilghare söz lstiyen müdalaa ve-i kili Abdurrahman Şeref Lâç. mü1 dahil avukatların İsteklerine mad' de madde cevab verdi: '
1 — Müvekkilinin tevkifini isti yorlar. Fakat sebeb yok. Sebeb inad lardan ibaret, Betülün her türlü Adli makamlara tesir ettiğini söylüyorlar Bu bir tahleirdir. Meslek namuıa teessüf ederim. Canavar ruhlu bir kadın olduğunu söylüyor lar ve delil olarak Betülün çocuklu ğjında yaptğj haşarıları goğteriyor lar- Çok garib, ussoylüyorlar. sdrıtluaolndrıtn unu
2 — Çürüyen kafatasın bir paskalya çöreği gibi mahkeme hüzuru na getirecekler. Ne hazin şey!, Bu
ve babası da rıza gösternıiyeceK-tir.
3 — İdlllıı annesinden ayrılması hususuna gelince: Sayın Reis, za ten butun bu şeyler, bu ana İle ço cuâu birbirinden ayırmak gayesine matuftur, Bunun takdirini yüksek vio^auınmza teıkediyorum,»»
SAVCILIĞIN MÜTAALÂSI
Bundan soma savcı
1 — Sanığın duruşmasına, gayri mevkuf olarak devam edilmesini, ,2 — Kafatasının tekrar çıkarıldı ğj takdirde istifade edilip edllenüye ceği hususunun Tıbbi adli doktorla rjn mahkemeye celb suretile ögre ililmesin!.
3 — IdiUn tunik sıfatile dinlenmesini. fakat anasından aynhnasj nın doğru olmadığını taleb eylediği ni bildirdi,
Bilâhare mahkeme heyeti saıuğm duruşmaya gayri mevkuf olarak de vamma .ilk tahkikatta dinlenen şa lıidlerin tekrar celbine, adli tabib Salih Haşim ile Küçük idilin de ta mk olarak dinlenmesine İdilin an nesinden ayrılmasına mahal olma dıgına ve maktulün başnun çıkan larak üzerinde tetkikat yapılmasının bilghare düşünülmesine karar vererek duruşmayı 25 mayıs salı günü saat 10 a talik etti.
IRK
ya
çık-bir ede
VE
Ya-
ta

(

I*
Korkunçbîr «Beı|j rahat bırakın
Hu -
cku.iarı edakı öğretmenleri
Millî
Yurt yapı kongresi mayısta toplanacak Ankara 17 (Hususî) — Birin ci yurt yapı kongresi 3 mayıs ta Ankara Halkevinde toplanacak 4 gün devam edecektir.
Kongreye resmî müessesele-•rin yapı işlerini idare etmekte olan makamlarla Türk mühendis ve mimarları iştirak edecektir.
hu ..udi arda ki kaçakçılık
Ankara 17 (Hususî)
dud. işleri ve kaçakçılık konuları üzerinde görüşmeler yap -mak üzere şehrimize davet e-dilen Hatay, Mardin, Gazian -tep. Ur£a valilerinin iştirakiyle İçişleri Bakanı Münir Hüs-rev Gülenin başkanlığında 10 gündenberi yapılan toplantı sona ermiş ve valiler memleketle rine dönmüşlerdir.
Az n.ı*
kültür
Ankara 17 (Hususî)
Eğitim Bakanlığı azınlık ve ö-zel okullarda bulunan (Türkçe tarih ve coğrafya öğretmenlerinin genel muvaıeneye alın -ması etrafında incelemeler yap maktadır. Mali imkânlar sağlan dığı takdirde derhal bir kanun tasarısı hatırlanacaktır.
Bilindiği gibi halen bu öğretmenlerin maaşlarının yüzde 35 şi Bakanlık tarafından ö -aenmektedir.
luha â.çı d u
Ankara y7
dan bir müddet knce lâğvedilmiş buluan ithalatçı birliklerinin yerine kurulmuş bulunan ithalatçı birliklerinin de lâğvolunacağına dair bazı haberler çıkmıştır.
Bu hususta ilgililerle yaptığı mız temaslaı a göre bu hususta henüz hiçbir karar alınmamıştır.
birliklerinin
r u m u
( Hususî)
Bun-
i
Dîn tedrisatı
fBaştarafı 1 incide;
rai 'aşmıştı. Salı günü yapılacak toplantıda ise imam ve Hatip yetiştirmek üzere orta ve lise ayarından okullar açılması ve bunların Millî Eğitim Bakanlığına veya diyanet işlerine bağlanması mevzuu ve üniversitede bir ilahiyat fakültesi ku njijn^şı meselesiyle bu okullar dan çıkacak olanlar hakkında bir barem vücude getirilmesi mevzuu bahs olacaktır.
Muhtar’ın bir adının da Key-san olması uygun düşüyor, boy le olunca da onun artık azadlı köle veya talebe olması üzerinde durulma-: ğa ihtiyaç kalmıyor. Diğer taraftan. nıezlıebler üzerinde inceleme yapan Islâm âlimlerinin en meşhurlarından Muhammed B. Abdulkeıim Alşehrestanî (1) Mile! ve Nihal isimli eserinde Kcysan ile Muhtarı ayrı şahıslar olarak gösteriyor ve mezhebin Keysaıı tarafından kurul duğunu yazdıktan sonra kollarını açıklatırken Muhtarı (Muh tariye) fırkasının müessisi ola rak bildiriyor, Keysanın Haz -re1' Ali mevalîsinden olup, bir tzaıf) rivayete göre. Mulıarn -n’ed Bin Hanefiye’nin şakirdi olduğunu söylüyor.
Islâm feyksoflarındandır. Ke Iâm dm ilimleri v» fei.vefedc- i-marndır. Şehrestan'da doğmuştur. Burası Nisâbûr ile Hareznı arasında okluğuna göre, Türk - - ---a olduğu ileri sürülebilir. 510 da
aa, zannederim ki. maktülün ana
fBaştarafı 1 incide.)
İktidarda olan (Hıristiyan Demokrat) larm memlekette (13.000.000) seçmeni, komünistlerin (11.0001000) müntehibi ve geriye kalan beş altı milyon seçmelin de yirmiyi asan diğer ufak par tiler anasında dağılacağı kestirilmektedir. Bitaraf kaynaklardan al dığımız bu tahminler doğru olduğu takdirde, komünistler en kuvvetli mulıalefet partisi olarak sahnede görüneceklerdir. Bu takdirde kabinede kumanda mevkilerini, yani içişleri, Dışişleri, Millî Müdafaa Bakanlıkları gibi sandalyeleri iste meleri çok muhtemeldir.
Diğer taraftan çoğunluk Hıris-tiyen Demokratlar da olacağına göre şimdiki Başvekil (De Gaspe-ri) mevkiini muhafaza edebilecek tir. Fakat (De Gaspari) nin komü nistlerle bir mhtelit kabine kurmaya yanaşması ihtimali çok az vâriddir. Çünkü bütün Anglosakson âlemi böyle bir iştirak üzerine îtalyaya karşı vaziyetlerini değiştireceklerdir.
Komünistler iktidara gelirlerse
Şayet çoğunluğu komünistler elde edecek olursa bu takdirde Ang-losaksonlar daha şimdiden açıkça bildikleri veçhile Îtalyaya yapmakta oldukları buğday ve diğer yardımları derhal kesecekler, Rusya işe ne deniz, ne kara yoluyla kâfi derecede zahire göndermeğe imkân ve vasıtaya malik bulunmadığından, îtalyada derhal açlık ve işsiz lik başlıyacak bunun neticesinde komünist hükümete karşı hoşnud-suzluk belirecektir. Bu ademi mem nuniyet tatbik edilemiyeceğinden komünist hükümet cebir ve şiddet le bu hoşnudsuzluğun önüne geçmeğe kalkışacak bu ise çaresiz tabiî bir meyi ile diktatörlüğü davet edecektir.
(Togliatti) bu işte çok kafa yor mıya da mecbur olmıyacak ve yeni bir formül icadına lüzum kalma dan Çekoslovakyada (Godwald) ın yaptığını aynen tekrarhj-acak, yani diktatörlük ilân edecektir. , Halen endüstri mıntakası olan Şimalî İtalya daha ziyade komü nistlere, ziraat bölgesi olan cenub kısmı halkı ise Hıristiyan Demokratlara mütemayildir. Fakat son günlerde şimalde de komünizmin gerilemeğe başladığı ve komünist şeflerin toplantılarda eski rağbet ve teveccühü bulamadıkları görül mektedir. Bu tahavvülün saiki A-merikanın doğrudan doğruya ltal yan balkını ikaz etmesi ve (Tiryes-te) meselesinde Rusyanın menfi tavırdır.
Ancak unutmamak gerektir ki bütün bunlar tahminlerden ibartt tir ve her seçimde olduğu gibi sürp rizler daima mümkündür ve bu sürprizlerin daha ziyade komünist ler aleyhinde olacağı ve kızılların umulduğundan daha az oy almamaları da imkânsız değildir.
«En şeametli seçim»
Londra: 17 (B.B.C.)
genel seçimleri yarın başlıya çaktır. Seçim arefesinde ltalj-a sâkin dir. Maamafilı, hükümet seçinı esnasında intizam ve asayişi temin maksadile 350 bin asker ve polisi vazife başında bulundurmağa karar vermiştir. Komünistlerin, seçimleri kaybettikleri takdirde yeni bir hareket hazırlıyacaklarına dair şayialar dolaşmışsa da, bildirildiğine göre, kalyan komünistleri btı nu yalanlıyarak halkın vereceği karara boyun eğeceklerini söyle-
mişlerdir. İtalyan genele seçimlerinde 12 parti çarpışacaktır. Bunlar arasında askerden terhis olanların kurduğu (Birleşik Emokdar-lar Partisi) de vardır. Seçim neticesi en geç çarşamba akşanu veya perşembe sabahı belli olacaktır.
İtalyan genel seçimleri, harb bittiğinden beri Avrupada yapılan genel seçimlerin en şeametlisi olarak vasıflandırılmaktadır. Bir muharririn dediği gibi, seçim neticesi, ya Rusyanm, Tiryestedeki hududunun Fransa kadar uzadığını gördüğünü, yahııd da Italyanın yegâne kurtuluşun Batı dünyasın da olduğunu anladığını açığa vura çaktır,
29 milyon seçmen
Roma: 17 (A.A.) — Saylavlar Meclisi için yapılacak seçimlere 29 milyondan fazla seçmen iştirak e-decektir. Yüksek Meclis için yapılacak seçimlere iştirak edecek seçmenlerin yaş haddi daha yüksek tutulmuş bulunduğundan bunların mikdarı daha az olacaktır.
Kadınlara ihtar
Roma: 17 (A.A.) — Floransa gazeteleri, oylarını kullanacak o-lan kadınlara dudaklarına kırmızı boya sürmemelerini tavsiye etmek te ve oy puslasını yapıştırırken kâğıda çıkabilecek hafif bir kırmızı İçkinin oylarının ıbtaline sebeb olabileceğini hatırlatmaktadırlar.
Amerika müdahale mi edecek
Londra: 17 (A.A.) — Vaşing-tondan alman bir haberde bildirildiğine göre, Amerikan Valley For-ge uçak gemisi ile iki muhribi pazar günü yapılacak olan seçimlerden sonra komünistler ilrti-darı ele geçirmeğe çalışacak olduk lan takdirde İtalyan sularına gitmeğe hazır bir halde Cebeliittarık ta demir atmışlardır. Amerikan Harb filosuna mensub on sekiz gemi daha İtalyan sularında veya yakınında bulunmaktadır. Bu A-merikan filosu lngilterenin Akdeniz filosu kadar kuvvetlidir.
Söylendiğine göre, Vaşingtonda-ki deniz kuvvetleri şefleri halen Cebelüttarıkta bulunan harb gemi lerinin Portsmouth’a yapmaları ta şarlanan ziyaretlerinin iptalinden bahsederek bunun makul bir ihtiyat tedbiri olduğunu söylemişler ve gayet süratli gelişmelerin vukuu muhtemel olan bir sırada bu gemilerin karışıklık bölgelerini ter ketmelerinin pek makul olmıyaca-ğjnı ilâve etmişlerdir.
tren kazası
20 yolcu öldü, 28 yolcu yaralandı
Winsford (İngiltere) 17 (AP) —
Bu sabah Winsford yalanlarında bir tren faciası vukua gc-lmiş, hat üzerinde durmak zorunda kalan bir eksprese arkadan gelen bir mar şandi ztreııl bindlrmlştlr.
Tamamile parçalanan 7 yolcu va gonunda. seyahat eden 20 kişi ölmüş ve en az 28 kişi ağır surette yaralanmıştır, Ekspresin hat üzerin de durmasına meçhul bir şahsın imdat işaretini çekmesi sebep olmuştur. Bu konuda tahkikat yapıl maktadır.
Bugünkü, kaza son 18 ay zarfın da Ingiltere hatlarında vukua gelen 6 inci büyük tren faciasıdır. Ev velce vukua gelen bu büyük kaza lar 93 kişinin ölümüne ve 300 kişi nin yaralanmasına sebebiyet ver-

inişti.

(Uaştarafı 1 incide)
Bir zamanlar bütün Avrupanıa önünde tirtir titrediği (Duçe) nln eşi bugün çamaşır, yemek, çamaşır dikmek de dahil, bütün ev idlerini bizzat kendisi iki küçük çocuğunu uğraşıyor.
Muharrirlerimizden
na Raşel Mussolini) ile sakin ve mütavazı köşesinde görüşmeğe mu vaffak olmuştur ve Mussolini’uin dul karısından aynen şu sözleri dinlemiştir:
Bayan Mussolini neler anlatıyor?
görüyor ve yetiştirmeğe
biri (Don-
z
»
-----o----
Suriyenin kurtuluş yıldönümü kutlandı
Şam: 17 (A.P.) — Franuîzların Suriyeyi tahliyelerinin ikinci yıldö dümü münâsebetile bugün bir mera sim yapılmıştır, Cumhurbaşkanı Şükrü Kuvvetli Suriye Ordusu birliklerini teftiş etmiştir,
yorum, iinkü bir kadın az çok hal şeyden anlamalı, Bu surotle hayal ta hiç sıkıntı çekmez. Kızım evla* necek olursa kendisine verebii-^, ğim tek çeyiz ev kadınlığıdır, zira verecek başka bir şeyim yok.
Sinema merakı
Kızım sinemayı da pek seviyor Odasının duvarlarını kaphyan ar* tist resimleri de bunu isbat eder( Gazete ve mecmulardar. artist resimlerini oyar ve odasının duvarlarını bunlarla süsler. Tercih ettiği aktörlerin tercümeihallerini ea ber bilir, evli olup olmadıkların^ kaç çocuk 9ahibi bulundukların! size söyliyebilir,
Roraano ise musikiyi tercih ediyor. Kulağı iyidir ve beatenâr o!« mak için istidadı var. Odası kızkaî deşinin odasına bitişiktir. Hem pi( yano hem kitara çalar ve her ikisini de iyi çalar.
(Arkası yarına)
ütün günlerim birbirinin
** ayni. Sabahleyin erken kalkıyorum, zira evde yapacak iş daima mevcud. Her şeyi kendim yapıyorum: Çamaşır, mutbak, yırtık, sökük tamiri ve dikiş. Siz geldiğiniz zaman çamaşır yıkıyordum. Romano’nun yağmurluğu ile daha yıkanacak bir sürü çamaşır var. Yıkadıklarım işte orada kuruvor bile.
Ben farkına bile varmadan akşam oluyor. Geceleri, bir zamanlar Manastır olan bu köhne ev her tarafından çatırdar ve gıcırdar.
Oğlum Romaııo bugün Napoli-de. Askerlik hizmeti için çağırmışlar. Saat altı vapurile dönecek Oğlum biraz dik kafalıdır. Mesel, benim diktiğim gömlekleri giyme; istemiyor. Romano yakaların iy olmadığını ve boyunbağmın düğü münü bozduğunu söylüyor. Halbu ki kocam (yani Mussolini) evde dikilen gömlekleri ve çamaşırları seve seve giyerdi. Maahaza çocuklarımdan şikâyetçi değilim. Kızla oğlan ahlâk bakımından birbirinir tamamile zıddı... Kızım (Annamo-ria) babasına çekmiş. Biraz seri ve mütehakkim tabiatlı. (Romano) ise pederinin cana yakın insanlığını tevarüs etmiş.
Birbirine benzemiyen kardeşler
Oğlum mahcub tabiatlı ve çekin gendir. Göz hapsi altında bulundu rulmaktan hiç hoşlanmaz. Kızım ise inadına her dediğim olsun der. İradesi de kuvvetlidir. Fevkalâde kuvvetli ve cevval gözleri var ve her şeyi dikkat ve alâka ile takib eder. Kendisine babasına benzediğini söylediğimdenberi onun sesini aldı ve bana öj’le geliyor ki gözlerinde bu benzeyişten doğma bir gurur da var. Ben bundan memnun oldum zira bizim lıem şeriler arasında ana babalarına hürmet etmiyenler makbul kişiler sayılmazlar.
Annamaria çok okur. Ekseriya Metn geniş haşır şapkayı ge-
C.H.P. Beyoğlu ve Beşiktaş kongresi
CB aşıt ara fi 1 incid s)
Tasnifin sonuncu ilân, edildi va kongre riyasetine Mekfci Hfkı.ıeu getirildi.
Okunan yılık idare kurulu rapo« ı unda, üyelerin aidatlarını m un ta zam vermediğinden şikâyet olunmuş ve (makam otomobilleri) sal tanatına son verilmesi gerektiği» kongrelerde serdedileu dilek ve te minlerin yerme getirilmemiş olduğu ileri sürülmüştür,
Rapor hakkındaki teııkldiere ge çildiği zaman bir delege:
«Rapor sadece, itiraf, temenni va edebiyattan ibarettir Halkı alâka, dar eden bir tek satır yok demiş va bir başka delege de ayni üyenin sözlerine iştirak ettiğini söylemiştir. Delege sözleıi arasında şunlan söylemiştir: j
« — 80 e yakın toplantı yapıldı ğı zikrediliyor. Ben üç toplantıdan haberdarım. O toplantılarda da (İç ki sofralan ) nda izaz ve ikram a dildim,
C, H, P, DEN NEFRET
Bir muhalefet var denildi, Arka daşlar karşıda bir D, P, yok, bir ra kip parti yok. Sadece. Halk Parti sinden nefret eden büyük bir mil let var. Onlar bugün bekçi (Meh-med Ağa) yı namzet gösterseler, millet reyini ona verir, bize değil, diye bağırmıştır,
Daha sonra oturuma yanm sa atlik ara verilmiştir, Malî raporlar okunurken; Kasımpaşalı bir delege kendi, muhitlerine alâ
kasızlığından balısefintşUc,__
Dilekler faslında, Ziya adında bi? delege şöyle konuşmuştur:
« — Bir siyasi partide konuşulma sı gereken hakiki meseleler yerine, (kapı) (pencere) (sokak lâmbası) veya gibi meselelerle uğraşıyoruz-Partiler artık, hakiki veçhesin! tâ yin etmiştir. Bunu bilmek lâzım
Bilâhare, birok delegelerin itiraz lanna rağmen, dileklerin yazılı o-Jarak verilmesine karar alınmıştır
çSon olarak yeni idare heyeti se çilmiş ve geç vakit kongreye son verilmiştir,
Beşiktaş kongresi ve Lidodaki ziyafet
Beşiktaş C, H, P, kongresi de dün saat 10 da, Beşiktaş Gü rel sinemasında yapılmıştır.
Zühtü Çubukçuoğlunun riyaset ettiği kongre, delegeleri C. H. P. Yi şiddetli tenkidleri ile epeyi üzmüş ve bilâhare; parti nin (seçkin) davetlilerine, Lldo-da mükellef bir ziyafet çekilmiştir.
ikinci Türk Belediyecilik kongresi
Ankara 17 (Hususî) — ikin ci Türk belediyecilik kongresi önümüzdeki mayıs ayının 8 zın de Ankarada toplanacak ve 4 gün devam edecektir.
Şehirlerin sağlık ve imar işleri ucuz evler meselesi ve dev let vergilerinin hangilerinin be îediyelere aid olduğu üzerinde konuşmalar yapılacak ve bazı kararlar alınacaktır.
Cezaevlerine müdür ye tiştinne kursu
Ankara İz (Hususî) — Ha -ber aldığımıta göre, ceza ve tev kif evleri memur ve müdür yetiştirmek üzere açılan kurslar bu ay sonunda tamamlanacak ve stajyerlerin imtihanları şeh r'mizde yapılarak muvaffak o-lanlar muhtelif yerlere tayin e-d ileceklerdir.
Türkiye ile Kanada arası nda
Ankara 17 (Hususi) — “ leketimizle Kanada arasında ak tedilen Modüs vivendi dün yürürlüğe girmirtir. Modüs viven di gümrük resim, març ve formaliteler bakımından iki tara -fin karşılıklı olarak en ziyade nıasharı müsaade devlet mua -melesi uygulanmıştır.
Amcrikadaki kanaat tamrtrnirrfİT-rnT Kaj’bedeceği merkezinde Vaşington 17 (AP.) — Bugün Îtalyaya 8.102.000 dolar tutarında yeni gıda ve kömür sevkiyatları yapıldığını tebliğ etmekle Birleşik Amerika son dakikada Italyan seçmenlerine Amerikan yardımının önemini hatırlatmıştır.
Bu arada yetkili diplomatik çev reler pazar ve pazartesi günü yapılacak İtalya genel seçimlerinde komünistlerin iktidarı ele geçirmek teşebbüslerinin seçmenler tarafından malûp edileceği kanaatini is-har etmişlerdir.

çirerek eline kitabını iHÎFvc-4«hmu. cada saatlerce oturur. Öğleden sonraları kız arkadaşları gelip ken dişini alıyorlar ve hep birlikte Ka teriııa hemşirenin biçki dersine gidiyorlar. Kendi elbiselerini kendisinin dikebileceğini düşündükçe ben kendi hesabıma memnun olu-
• A 1 «
İtalyan
Hü-
İRaig Oğan
Tefrika !V. fO5
Isveçle ticaret anlaşması
Ankara 17 (Hususî) Ufunetimizle yeni bir ticaret an laşması imza etmek üzere bir İsveç ticaret heyeti şehrimize gelmiştir. Heyet ticaret ve Dışişleri Bakanlariyle temasa geçmiş ve müzakerelere başlamıştır.
■ Rengin ihtişam, güzelliğin azamet, müziğin neşe, dansın lu ve-E can verdiği büyük film
I Bugün LALE Sinemasında
I RENKLİ
LONDRA EĞLENİYOR
I «LONDON TOWN»
I GRETA GYNT — SID FIELD
W Londrarun en muhteşem salonlarında geçen, yüzlerce güzelile
bir cennet olan film
Yukacı
Sehresta. ni ne diyor?
Keysan ve muhtar
İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması kârlar
Yalancının yalanları!
hiret
“Eski Novotni
Aile Saz Salonu
Her *1 şairi memleketimizin en.muhteşem hey’eli Pazar günleri içkisiz aile matinesi
_KISASI EMBİYA
PEYGAMBERLER TARİHİ
Eski Maarif Nazırı ve meşhur Türk âlimi Ahmeıl Cevdet paşanın yazdığı bu şaheser neşredildi. Eser: Âdemden başlıyarak Hazretj Muhammede kadar bütün gelen peygamberlerin tarihini yazdıktan sonra Hazreti Muhammedin hayatını, Peygamberliğini, bütün muharebelerini, Resulü Ekrcmin vefatını, hulafayı reşidin: Ebubekir, Ömer, Osman, Ali devirlerini aliyel Mürtazarun şahadetini, Kerbelâ faciasını, Emevileri, Abbasi'leri çok mufassal ve selis bir ııslûbla en sahih ve mevsuk nıehazlere dayanarak yazmıştır. İslâm tarihine aid bundan mükemmel hiç bir eser bulunamaz. Her kütüphanede mutlak bulunması şart olan bir eserdir. 10 kitab 2 cilt içinde fiyatı 12 liradır.
Yeni Şark Kitabevine müracaat ediniz. (Ankara caddesi -İstanbul.) _________________

%


At yarışları biletleri
Ankara 17 (Hususî) — .An-kara il daimî komisyon baş -
• kanlığı Ankarada yapılacak İlk
■ vorıalnn mlİS
ve sonbahar- at yarışları mliş terek bahis biletlerinin stan -bul ve Iznıirde de satılmasına kar^r vermirtir.
Satılacağı talimin edilen bilet bedeli tutarı İstanbul için 900.000, İzmir için 240.000 lira dır.
Muceıuülbüldan.) dan hulâsa.. Ve şu suretle izahatına devam ediyor:
«Keysaııiyeye göre; Güyâ, 1b-ui Haneliye, bütün esrarı ulûm’ u, te'vil ve batın bilgilerini Haz ıeti Aliden öğrenmiş ve Keysan da ondan iktibas eylemiştir. Keysaniyenin hepisi de, «din racül itaattir..» Yani onun kavline ve buyruğuna itirazsız uymak ve boyun eğmektir, düsturunda birleşmişlerdir.
Ve bu suretle bazıları erkânı şeriat; namaz, oruç, Haç, ve ze kât misi Hû âmâl ve ibadeti zahir ve maruf mânâlarından gayri mefhumlara lara lıaml ve tevil eyliyor, bazıları; reçül’ün taatine ulaşıldıktan sonra şer’i kaziyelerin terkine zahib oluyor, bit kısmı da ( Deva mı var/
Ankarada kurulacak te’s z .stasyo u Ankara 17 (Hususî) — P. T T. genel müdüılüğü Ankarada yeni bir telsiz alıcı ve verici is tasyonlaıınıu kurulmasına ka rar vermiştir.
inşasına yakında başlanacak olan bu istasyonların keşif be deli 754.312 liradır.
T’caret gemi erin n teknik duru -ı’srı
Ankara 17 (Hu-susîı — Ulatılma Bakanları tarafından hazırlanan ticaret gemilerinin tek nik durumları hakkındaki tü -)iik dünkü resmi gazeteyle yi vınlanmış ve miştir.
(Din, raciil itaattir)
— Amca ile yeyen — alâmetleri
- Keysaniye'nin garib inançları
İM1 * * «a a
dan çıkaıı mânalar! Yine Mehdi!
Altın tepside kesik kelleler! — _ , J — Dünya ve A-
(Jldükten sonra ruhun hayvıuduru geçi ı — Bir devleti batıran ve yeni bir devlet ku ran Şi’a fırkalarıyıcılar'
lirn ve âkil olarak tavsif edi.vor ve felsefe ile çok uğraşmasına ve akliyata inhimakine taıiz-dea çekinmeyerek vaazlerindt • Aila1'; buyurdu, Resulııllah s'iy ledi? demediğini ve mesaili şe-iye hakkında cevah vermediğini, felsefenin karanlıklarına ve mezahibi felasifenin münakaşa ları -a daldığını ilâve et-nekle beraber derin ihalesini ve dala
Kerbelânm intikamı — Mehdiliğin Güvercin melekler!
memleketinden ayrılarak Hacca gittikten sonra BağdaJda yekleşmiş ve medresei nizamiye de vaazlar varmiştir. Otuz sene Rağdadda kaldıktan sonra vata nıııa dönerek 549 da vefat eyle-
• mistir.
Yakut Ilamtîvî; büyük tarih ve coğrafya kamusunda onu mütekellimin feylesoflarından, muteber eserler sahibi, fazıl, â-
Tövbe-
let tek i mezhep fırkalarına karşı rciıOsfaasını öğme\'er de geri katmayarak bu ilimlerde imam olduğunu yazıyor.
Milel vo Nihal’den başka ke-Jâne, akaide felsefe ve feylesoflar tarihine dair pek değerli eserleri ")dır. Kuranı ’ Ke-ı imaoki Yusuf suresine de felse fi görüşle bir tefsir yazmıştır. (ElaTâıa — îbni Hallegâıı —
(J) Moharnmed Bin Abdalkc-
Bin Ahnıed (Hbülfettah Al~
Ç-chrvstanî 107 — 775.7 .17.)
b ‘cutAvbç/k vbg k1. gkü küjüj
'ütürlüğe çiv-

18 NİSAN 194*
SAYFA1 B
I

Dabkoviç„Şk
Vapur ilânlan
TRINSMARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg
s/s HERA
2G/Nisaıı/948 Bekleniyor
Hamburg, Rotterdam ve An-vesten. Bu limanlar için yük kabul *âer
s/s BECKY
22-27/5/948 Ayni limanlardan ve İçin s/s ULLA | 1-5/5/948
Yukarıda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni 11-mahlar İçin yük kabul eder
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevi’nde MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN Dersleri verilir.
Dersevi Talebesini en iyi şekilde ve kısa gamanda »»«fi-hana hazırlar. \
Müracaat; Pazardan bflşka her gün saat (14-18) arasında —------=----- r~ Atatürk Bulvarı No. 88
TUNA DERSEVİ (Aksaray Postahane karşısı) İSTANBUL
l


AKSARAY
Düziçi Köy Enstitüsü Müdürlüğünden İhalesi yapılacak eşyanın
Miktan Tahmin fiyatı Tutan İlk teminatı çift lira krş lira krş lira krş ihale şekli 1562
76
Cinsi
Postal
İskarpin
22
21
postal
00 34364 00 2577 30 Kapalı zarf
(10 1596 00 119 70 Açık
eksiltme
ve iskarpin ihtiyaçı yukarıda gösterilen
Slav ittihadı ve
Sovyet Rusya
(Bajıarajt 4 Vncüde)
STEVENSONLİNE
Şimali Amerika muntazam hattı
I s/s DİANA
H. PONCHELET
5/Mayis/948 de Nevyorktan Bekleniyor
— ..—
H. PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan için
Yogolinya - Riyoka s/S ZUZEMBERK 18/Nisan/948 s/s Hercekovina
' l/Mayis/948
Tiryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu limanlar için yük kabul ederler.
STAUBO LİNE
Oslo, Norveç vpur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri.
t •
s/s Kong Haakon VII
28/Nisan/948
M/S HAV
12/Mayıs/948
s/s SÖNNAVİD
20/Haziran/948
Yukarıdaki vapur Nevyortan limanımıza mal getirecek ve limanımızdan
| LATAKE — J3gXSJ» —- -riAYT-A — İSKENDERİYE ve
NEVYORK
için yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3- Kata müracaat Tel: 44707/8

1 — Enstitümüzün
şekilde eksiltmeye konulmuştur,
2 — Eksiltmeler 29/4/948 perşembe günü saat 10 da Osmaniye mali yesinde yapılacaktır,
3 — Şartname ve nümuneler her zaman Adana Milli Eğitim Mü dürlüğü Köy bürosunda, Osmaniye malmüdürlüğünde ve Enstitü müdür lüğünde görülebilir,
4 — Posta ile yapılacak tekliflerin ihale sarinden bir saat önce ko misyonda bulunması şarttır,
5 — Taliplerin 2490 sayılı kanunhükümlerlne uyarak kanuni vesikala
rlle, teminatlarım yatırmış olarak ihaleden bir saat önce kapalı zarfla fim komisyona vermiş olmaları, açık eksiltme için de ihale saatinde iş tiraklerl ilân olunur, (4545)
i

f -
• .
• v*


t

r *
r,

0
1
■ ( */ tiı • m ' 1 .M
(1 i s
a/G
*

)*/ t
LZvl


L
BİLUMUM ı
Otomobil sahiplerine ve şfilörlere
Belediye tarafından taksi arabalarının muayenesi için tayin edilen müddeti okudunuz ise, arabalarınızın döşemelik PANDA-ZOTLARINI yalaiz MISIR ÇARŞISI 67 NUMARALI TÜRK MU-ŞAMBACLUK ROL. ORTAKLIĞINDAN temin edebilirsiniz. Bil’iiatmı döşemeciler tarafından kullanılan ve takdir edilen muhtelif renklerde ve deri manzarasında olan bu PANDAZOTLAR sıcaktan yapışmadığı gibi hiç bir zaman çatlamaz ve renkleri dr kafiyen çıkmaz evsaftadır.
Arabalarınızın rengine uygun PANDA2OTLARI seçmekte acele ediniz.
0
I BORS/ı. |
Bursasmm I7/4/S48
Londra
■ Nevyorfr
Parts
Cenevre
Amsterdam
Brüksel
Prag r
Stokholno
Uzbon
fiyattan
kalmaları, sosval doktrinlerinin iflâsını tesri’ etmekten bazka birşeye yarars^vacağı meydandadır.
1918 Birinci Dünya savaşında Mazarik, haıb sonrası Av-rııpası hakkında bir tedkik ese ri neşretmişti. O bu eserde, düşünce ve ahlğk bakımından pan vİermanizmin mgna ve tarihini inceliyordu. Mazarik, tarihî maddeciliği bütün neticeclerile kabul etmeğe yanaşan sosyalistlerin bile harb sonrası sosyalizminin halkın millî duygularına fazlasile yer ayırması ge rektjği fikrinde mutabık kalacaklarından şübhe etmiyordu. Ayni mecburiyet bugün komünizm için de variddir. Bittabi bunun neticesi slav milletlerinin mânevî ve politik işbirliği ve yeni bir Slavcılığın tesis meselesi olacaktır. îşte 1941 ve 1942 de Rusyada Slav ittihadı etrafında yapılan araştırmalar; bıı yolda atılmak istenen adımların en bariz bir delilidir.
Şimdi bizi rahatsız eden bir sualle karşı karşıyayız: Acaba Rus komünist partisi, harbden sonra tekrar saf komünizm nazar iyesine mi dönecek ve savaş zaruretinin doğurduğu slavcılık sadece bir tâbiye meselesi olarak mı kalacaktır? Bu, şübhe yok ki, üzerinde durulması i-cab eden meselelerden biridir. Zira komünizm, S.ovyet Rusya-nın pratik siyasetimle kat’î bir sistem mahiyetinde kaldıkça her siyaset adamı onun iki esas lı unsurunu göz önünde bulun durmaktan kendisini alamayacaktır.
tik önce Sovyet komünist par tisi; tarihî maddeciliğin görüşüne dayanan Marksçı ve Lenin ci prensiplerden hareket ederek İktisadî ve İçtimaî meseleleri bütün ideolojilerden daha üstün tutmaktadır. Bu sebeb-den dolayı o, muayyen şartlar dahilinde İktisadî ve İçtimaî menfaatlere, millî menfaatlerden daha çok ehemmiyet vermektedir.
Saniyen o, İçtimaî veya umu mî ahlâkın izafiyetçi bir zihniyetini azimet noktası sayarak. komünist rejimi cemiyet ve devlet içindeki bütün İçtimaî kıymetlerin üstüne çıkarmaktadır "Şu hâlde, ou rejim, her nevi ahlâkî problem karşısında şaşmaz bir kıstas sayılmakta ve her insanın hususî ve umumî hayattaki davranışı bu kıstasa göre ayarlanmaktadır.
Bugün Slavcılığın tarafdarla n veya muarızları bana Rusya-aaki yeni Slav hareketinin muvakkat mi yoksa devamlı mı ol duğu hakkında sual soracak olsalar onlara vereceğim cevab şudur: Bunu tayin edecek olan komünist akidesi değil bşlki da ha çok pratik politikadır.»
Slavcılığın gelecekte alacağı manzara nıütalea edilirken bütün bu iddialardan çıkacak netice şudur ki, onu komünizmin yarattığı mistikten kurtarmak lâzımdır.
Bu noktada ısrar etmenin bel ki faidesiz olacağını bilmiyor değilim; fakat eğer hâlâ bunda direniyorsam bu, sadece Sovyet Rusyanın ikinci Dünya Savaşın da kazandığı zaferlerin komünist bir renge bulanmış yeni bir Rus halâskârlık fikrini yal nız Sovyet muharibleri üzerinde değil, ayni zamanda diğer Viitün Slav milletleri üzerinde de şaşırtıcı tesirlerini gördüğüm içindir.
Bu itibarla dünyanın biitün küçük hür milletleri gibi müstakil yasamayı gaye biliyorsak, mazide islediğimiz hatalar dar kaçınmalı, ve Rusyanın ha lâskârlık maskesi altında yarat tığı mistiğin tehlikelerini daima göz önünde bulundurmalıyız.
Türk Muşambacılık Kollektif Ortaklığı MISIR ÇARŞISI No. 67
Telgraf: Tt'RtFA İSTANBUL
Telef. 23661

•I
i
%
%
%
5
6
7
ıı 3bû8
280—
1.3060
65,7270 105 5468
6.3887
6 60
77 8860 112499
ESHAM VE TAHVİLÂT
941 Demriyolu 4
941 Dediryolu 6
Millî Müdafaa 3
96 60
96 40
20 38
| Devlet Demiryolları ilânlan |
BALAST İHZAR ETTİRİLECEK
DevUt Demiryolları Malatya iyletme komisyonundan
1 — Mahal ve Kilometreleri aşağıda yazalı kısımlara ait Balaıt İh earat işi Kapalı Zarfla Eksiltmeye konulmuştur.
2 — Her kısma ait muhammen öede] ve geçişi inanca hizalarında güs terllmlştlr.
3 — Bu kısımlara alt şartname ve Sözleşme tasarıları Sirkeci, A/.k ra, Diyarbakır ve Elâzığ Garlarından ve Malatyada 5 İnci İşletme Müdürlüğünden parasız temin edilebilir ,
4 — Eksiltme 6 Mayıs 1948 perşembe günü saat 15.30 da Malatyada 5. İnci İşletme Binasındaki komisyonda sıra İle yapılacağından. İsteklilerin kanunun ahkâmı ve şartname tarlfatj dairesinde hazırlayacakları teklif zarflarını o gün en geç saat 14,30 a kadar makbuz karşılığı komisyona vermeleri veyahut vaktinde komisyonda bulunabilecek surette İadeli teahhütlü olarak Posta İle göndermeleri,
5 — isteklilerin kanunun tâyin ettiği vesikalardan başka Balast İşi yapabilecek kabiliyet ve ehliyette olduğuna dair evvelce İş yapmış olduğu resmî müesseselerden alacakları ehliyet vesikalarım da di ğer vesikalarla birlikte teklif zarflarının
829 «30
830
8,45
PAZAR — 18/4/194â
Açılış ve program* M, s, ayan. Haberler,
Müzik; Çeşitli Hafif Müzik: (Pl,)
9 15 Mlnleyici İstekleri (Pl,j 1000
1 i .00
Müzik: İzahlı Müzik.
Müzik: Radyo Salon. Orkestrası,
Temsil,
Müzik; Tarihi Türk Müz.ğı.
Müzik; Saz Eserleri.
M, s, ayarı,
Haberler,
Müzik: Çeşitli Müzik (P1 )
Müzik: Jumping Jacks »pj,ı Kapanış.
Açılış ve program,
M, s, ayan,
Müzik: Radyo Dans Orkestarsj.
Müzik: Hafif Sololaj Pl ) M, s, ayan,
Haberler,
Geçmişte Bugün ,
Müzik; Yurddan Sesi®
Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
20.15 Pazar Gazetesi,
20,30
21.15
21.35
21.40
11 45
12,10
1245
13 00
13 00
13 15
13,45
14.00
17.58
18-00
1800
I ■
.. .. w
^4
• a '* * t.•ı»?
*. ♦
1 HAZ
İSTANBUL’da
M
' s t



4




-îr 3 r
İt I
* * 3-1 r •
F İ S A 1 1 f
.*■' .a *
'/ ■ i /III/ I
• •
içine koymaları lâzımdır.
*

]
4
f




3u •* .• 1 . Tty ■ • •
• • **î * • T L •
i' A'i' e; .•■- .‘.e .•
* *" ’ " 7 j ‘ / *
' BAHÇELİ EV -
■■■■Kıl. «
Kısmı
Miktarı
m 3
Muhammen Geçici inanca bedel
Lira Krş.
Ura Krş.
► *' ’l/V . il*.” -T’
b 10 *
• \ -A .
L
' * Z/(T
•M \

f ' \
7

; 'ili" r
c S
•t
* 1
• •
»
I
,1 r i

ı




3 L —{
ıT / D _
•t
XI
V • «»W )

»• |




t ı ı





'4.

’r- * "
I


ZdM k '■ i
f
I



"i a»
• I
Malatya—Çetinkaya hattında Hasançelebi—Ulugüney İstasyonları bölgesinde Kim. 89—95 arasında
Fevzipa^a—Diyarba^r hatlım da Ergani—Diyarbakır İstasyonları bölgesinde Kim. 452—493 arasında.
1800
5000
6300 00
472 50
20000 00
150C 00
18,45
19.00
19.00
19.15
1920
1945
Gölcük Deniz Fabrikaları Genel Müdürlüğünden
Fabrikalarımız İnşaat komisyonunda görevlendirilmek üzere asli maaşla ve aşağıdaki şartlarla bir yüksek mühendis veya mimar alınacaktır,
1 — Türk olmak,
22 — Yüksek mühendis veya yüksek mimar diplomasını haiz
3 — Yapı ve konstrüksiyon işlerinde ihtisası bulunmak.
4 — Mekteb tahsilinden sonra mesleki ile İlgili bir müessesece • eya başlı başına en az dört sene çalışmış bulunmak,
- 5 — inşaat komisyonumuzda iki hafta çalıştıktan sonra mukavelesi yapılmak,
70 lira yüksek
olmak,
2200
Müzik: inse Saz.
Müzik: Şan Sololar,
Müzik: Rumbalar (P1.| Konuşma: B. T, G, Direktörlüğü.
Müzik; Piyano Solololan (Fİ,/
22,20 Müzik: Dans Müziği ıPJ.)
22 45 M. s, ayarı,
22.45 Haberler,
23.00 Program ve Kapanış,
••
(4438)


Tekel Manisa Başmüdürlüğünden
1 — Akhisar Tekel idare binasiie ambar tahkim ve tadili ikmal işleri. ahşap tavan ve içki rafları inşaatı kapa)] zarfla eksiltmeye konul muştur.
2 — Eksiltme 30 Nisan tarihine rastlayan Cuma günü saat 15 de Ma nisa Tekel Başmüdürlüğünde toplanacak konüsvonca yapılacaktır
3 — İsteklilerin bu iş için alınmış ehliyet vesikası en az bir kalem de 40000 liralık bu işe benzer İş yaptıklarına dair işi yaptıran idarelerden alınmış vesika İbraz etmeleri.
4 — Eksiltmeye konulan işin keşif bedeli olan 48844 89 liranın yüzde 7.50 den 3663.37 lira teminat akçnsının başmüdürlük veznesine yatır malan şarttır.
5 — Kapalı zarf usuliyle yapılacak eksiltmenin tabî olacağı kayıt-
ları bildiren şartnameleri ve diğer evrakı istekliler Manisa, İzmir, An kara ve İstanbul Tekel Başmüdürlüklerinde görebilirler. 4876

Meşhur suikasdler iBa^ta^afı 4 üncüde» doğruca Mihalin mahpus bulun duğu Manastıra giderek zincirini yerden söktüler. Bu hâdise şehre yayıldığı zaman Bizans halkı evlerinden fırlıyarak Hipodromu doldurmuşlardı. Herkes Mihalin gelmesini bekliyordu. Nihayet bir müddet sonra Mihal tarafdarlarının omuzları üzerinde fakat uzun bir mah-pusiyet hayatımı verdiği bitkinlik içinde Hipodroma getiri! di. Halk, kendisinin tekrar hükümdar olmasını istemesi üzerine bileklerindeki zincirler kırıldı, büyük tezahüratla ve hal km omuzları üzerinde taşınarak uzun zamandır hüsranla seyrettiği sarayına getirildi. Patrik yeni imparatora elile taç giydirdi.
Mihal tekrar imparatorluk tahtına oturunca eski imparatorun çocuklarını ve împarato-riçe Teodozi’yi bir kayığa bindirerek Kınalıda kendisinin yır ( rıi yıl hapsedildiği Manastıra gönderdi. Yalnız bu arada parça parça edilerek bir çuvala konmuş olan babalarının cesedini de sandala koymağı unut-
İSTANBUL. BELODlmai
ŞEHİR TİYATROLARI

1 2 3 4 5 6 7 8 9
i 'İl B
2 1 1
1 ! 1 i K 1
4 (ili sı 1 i 1 ı
5 '^1 1 1 i M
t ( 1 1 İKİ 1 89 1
â! M ı 1 1 — 1
• c 1 1 l Si t
c s
20 de Dnur
Kısmı:
düşman Yazan : Andre Paul Antoine . Türkçesi : Lûtfl Telefon: 42157 Komedi Ki o mı : KAŞ YAPAYIM DERKEN
1 1 \ Ztgluga Polska S. A. Gdynia
LECBÎSTAN
Vapuru 21 Nisanda beklenmek tedır. Hamulesini boşalttıktan sonra eşyayi ticariye alarak doğru
A virs ve Gdynia
ya hareket edecektir.
Fazla tafsilât için Galatada Tahir Hanında 3 üncü katta
SCANDINAVYAN NEAR EAST AGENCY ye müracaat. Tel: 44993-2-1.
. *



• •
I
%

r v
■ 18 Nisan 1948 pazar günü I limanımızda beklenilen
I KORA
■ vapuru:
I PİRE — BEYRUT — İSKEN-I DERİYE — PORTSAİD
■ ve aktarma ile
I AVUSTRALYA ve CENUBİ
I AFRİKA
| İçin yük kabul edecektir. B Fazla malûmat için, Galatada E Hovagimyan han 147/1 No B da:
B DEMETRIUS J. ZERVOUDA-I KIS
B vapur acentasına müracaat B rica olunur. Telefon: 42199


ZAYİ — Çatalca nüfusundan almış olduğum nüfus cüzdanımı kaybettiğimden, yeni nüfus cüzdanı çıkaracağımdan, eskisinin hükmü kalmadığı ilân olunur.
Çatalca - Babanakkaş köyünden Ahmet oğlu Sabri Yapar


Yazan : N. Nancey H. De uorsse Türkçesi : Vasfi R. Zobu, R Baran
Telefon : 40409
' t ■ —ı
madı. Leon, Manastırın bir köşesine gömüldü. Zavallı kraliçe, kocasına ve mahvolan muhteşem bir maziye göz yaşı döktüğü bir sırada Manastırda oğul-launın hadım edilişini, bu fa ciaya kurban giden küçük oğlu Teodos’un ıztırab içinde ölüşünü görmek felâketile de karşılaştı. Nihayet o da bil’ gün bu ıztırabların öldürücü darbelerine dayanamıyarak Manastırın karanlık bir köşesinde ölüp gitti.
Maazzam Şc.rk Efsanesi
I
Tekel Genel Müdürlüğünden
Birinci nevi gom dinamit ikinci nevi gom dinamit
50.000 kilo
250000 )

300.000
1 — Yukarıda miktarı yazılı maddeler pazarlıkla satın almac(.k:;r.
2 — Pazarlık 10 Mayıs 948 pazartesi günü saat 15 de Kabatasta Genel Müdürlük Tekel Maddeleri Şubesi Alım Komisyonunda yapılacaktır, •
3 — Şartlaşma hergün adı geçen şubeden alınabilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte teklif edecekleri fiyat zerin den yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikte mezkur komisyona geimele-ri.
5 — idare kısmen veya tamamen İhalede serbesttir, (448i»

İmtiyaz sahihi;
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen İdare eden: FATİN FUAD
Dizildiği yer «Yeni Sabah» müretribhanesi Basıldığı yer; «Gün Basımevi*
Seyfürraad, o sırada yalnızdı. Zaten Kemrriye, onu hep yalnız bulunduğu zamanlarda ziyaret ederdi. Kös dinlemiş hükümdar, bu ziyaretlerden birşey an lan i az, güzel cariyesi ile hep su dan konular üzerinde konuşurdu. Kameriye de onu açıktan a çığa «aşka dair» konuşmağa davet etmek cesaretini gösteremezdi.
Seyfiirraad, karşısında ökr-üz ler gibi, boynu bükük elpenço divan duran cariyesine:
— Ben de neni çağırtacak -tim dedi. Bugün seninle konuş mağa her zamandan ziyade ıh tiyacım var.
Kameriye, ağzından kaçırıver* di:
— Gene ciddî mes’elelerden mi bahsededeğiz, devletlim?
— Fakat her zamanki ciddî meselelerden değil... Bu sefer konuşacağımız mes’ele çok mü himcur. Yeni kurulan bir salta natı devireceğiz. Şanlı, şerefli.
Tefrika No. 9
!
I

I
7
l’a atgüi.ıat , gık v " «PılHi i/.. lUfblTfJUU2B i J

ola-
bir sor-
bir zafer kazanacağız. Sen bu zaferin bincik kahramanı çaksın!
Kameriye, bu sözlerden şey anlamıyordu. Merakla du:
— Yeni kurulan bir saltanatı mı yıkacağız?
— Evet yavrum! Biz, sultan Zülyezen’in saltanatını yıkmazsak, o. bizim saltanatımızı • a-kacak! Arab hükümdarının kur duğu yeni devlet günden güne büyüyor. Onun büyümesi demek, bizim küçülmemiz demek tir.
— Evet efendimiz! Fakat ben bu hususta size nasıl bir yar-
dımda bulunabilirim. Bu, doğ redan doğruya asker işidir.
— Hayır Kameriye, hayır! Bu, asker İşi değil, senin işindir, o saltanatı tek başına sen devireceksin!
Kameriye, kulaklarına inana» mıyordu:
— Ben mi? diye sordu. Koca saltanatı tek başıma ben nasıl deviririm!
— Güzel ve kurnaz bir kadın, icabında, orduların yapa • mıvacağı büyük işleri yapar.. Seni ateşli kolları arasına a-lan bir erkeği, şarabına bir damla zehir akıtmak suretile, Öldürmek elinden gelmez mi?
Genç, güzel ve zeki cariye, meseleyi kavramıştı:
— Bilmem ki, dedi, şimdiye kadar hiç bir erkeğin kollan a rasında bulunmadım da...
— Seni evvelâ Sultan Zül • yezen kolları arasına alacak sonra da ben...
Kameriye, sevinçle gözlerini parlattı •
— Siz mi, efendimiz? Ah ue büyük saadet..
— Seni, Arab hükümdarına hediye göndereceğim. Vazifen, muhabbet esnasında onu zehirleyerek öldürmektir. Eğer bü • yük düşmanımın vücudunu ortadan kaldırmağa muvaffak o-
lursan benim nikâhlı eşim olacaksın; Habeş ülkesinin kraliçe tacını giyeceksin.
|Canıeriye, büyük muradına nihayet ermek üzere idi. Sevincinden, zıplamamak için ken dişini zor tutuyordu:
— Devletli efendimiz, dedi.. Teklifinizi emir telâkki ederim. Bu uğurda, icap ederse, hayatımı fedadan çekinmeni. Büyük düşmanınızı herhalde, helak e-debileceğinıe emin olmanızı rica ederim.
Seyfüıraad, bu teminattan çok memnun oldu. Güzel ca-riyesini ilk defa olarak kolla rı arasına aldı. O sırada içeri iki kişi girdi. Bunlardan birisi Sakardiyun, diğeri de Rıf’di.
Hükümdar, henüz doya doya öpmeğe, koklamağa vakit buja nıadığı cariyesini kollan ara -smdaıı bıraktı: meselenin halledildiğini vezirlerine müjdeledi :
SOLDAN SAĞA 1
t
1 — Türk tabiyetine geçeceği söylenen Çek virtüözü; 2 — Tersi bir harfin okunuşu, Onun olmadığı yerde Demokrasi olmaz; 3 — Bir adın adı, Bir nota; 4 — Bh tiyatro eseri nevi, Kuklada mcşhıu bir şahıs; 5 — Parçalamak; 6 — Hem odundan yapılır hem paçav radan, Yemek; 7 — Gözündeki ,o) na bakmaz. El gözünde çöp arar; 8 — içki, Okuyucu: 9 — Ufk’un cemi (eski dilde). Herkesle atılmaz.
YUKARIDAN AŞAĞI s
1 — Istanbulun bir banliyösü. Pt derin yarısı: 2 — Almanyanm meşhur sanayi bölgesi, Öbür dünyada delilerin gideceği yer; 3 — En meş nuru Zahlede yapılır. Hem dahi, Hem içinde manâsına gelir; 4 — Baştan arağı okuyup bitrmek; 5 — Eski bir lâtin şiir nem'i; 6 — Şima li Avrupâda bir devlet; 7 — Başına Y ilâvesile »tarik» olur, Taşla ay nan bir oyun; 8 — Bir meyve. Başı na G ilâve edilirse ters» olur; — Od Kıymetli bir taş.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9
*
(Devamı var}
1
2
0
4
6
t
7