Çarşamba
18 ŞUBAT
Jt4t
Onuncu Yıl
No, 3231

îdare: Nunıosmanlye No. H Tel adresi: .TENİ SABAH» ÎBTANBÜL Telefon: 10798
A BOR B
Türkiye Senelik MOO KB e ayhk ıwo » I aylık «00 » 1 aylık »00 >
BEDELİ
Ecnebi
MOO 1900
1000 •00
Kr
>
>
10
KURU,
■’AYIBI
HER
YERDE

HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ

Fenerbahçe eçya piyangosu i
j
22 Şubatta Galatasaray maçından aonr»
Fener Stadında Çekiliyor
7156 hediyeden birini kazanmak içbo mutlaka Hlet alını».
•OJ
25 yıllık bir ihmal ve teseyyübün haîin neticesi
• A
A
Adana
I
•I

Çukurova sakinleri şu anda büyük bir felâket içine terkedilmiş bulunuyorlar
Birçok köylerden haber yok, Adanada cereyan kesildi, biitiin şehir kesif bir zulmet içinde
| Son olarak Ceyhan Nehri de normal seviyesinden 5,5 metre yükseldi |
Adana: 17 (Hususî^ muhabiri-. miz gece yarısından sonra bildiri-tBfâiıSSttSfk ... . a -
Buydu setlerin inanız kalan Adana Kız Enstitüsünden bir görünüş
r •
e —

f •G**: (■ ■'1
Hu derdterimiz bize yeterken biı de iiğreriiyoruz ki Devlet Bakanı Abdülhalik Renda kabineden ayrılmış, Başbakana tezkere yollamış, Başbakan teessürlerini bildirmiş. Halbuki milletin teessürü, Rendanın çekilmesinden değil, çeyrek yüzyıl, kabile ve ailesile, şu devletin hâzinesinden yeçinmesindendir. Sanki vücudu bu millete rahmet imiş gibi Meclis başkanlığından ayrıldıktan sonra da hiç olmazsa sandalyesiz Bakan olarak belli tahsisat alması istenilmiştir. Mecliste, büdce encümeninde bu gibi Ödenekler kökünden çıkarılmış idiyse de hükümetin ısrarı üzerine tekrar kabul olunmuştu. Memleketin binbir derde ve ıztırab içinde kıvrandığı şu acıklı günlerde umumi kârın bir de Rendanın istifası ile meşgul edilmesi hayretle karşılanacak keyfiyettir
yor) — Çukurovaya çöken felâket devam etmektedir. Ceyhan nehri, yüksele yüksele normal seviyesinden 5.60 metre irtifaa çıkmıştır. Yükselme devam ettiğinden şehrin normal seviyesinden 6 metreye çık ması mümkün görülmektedir. Bu takdirde de suların istilâ sahasının daha genişlemesinden korkulmaktadır. Sular altında kalan köy lerden hiç bir haber alınamamaktadır. Hele Hadırlı gibi, bundan evvel 2 sel felâketine uğnyan sed kıyısındaki köylerin âkibeti büsbü tün endişe ile karşılanmaktadır.
Sed civarında bulunan köy halkının bir höyüğün tepesine sığındığı haberi gelmektedir. Adanada elektrik cereyanı da kesilmiştir. Şehir karanlık içinde kalmıştır. Sel, yağmur, «ü ve karadığın, A-danayı korkunç bir manzara verdiğini söylemeğe bile lüzum yoktur. Zarar ve etrafında
ziyanın 10 milyon lira olduğu söyleniyor.
Cezmi
Etraflı tafsilât
(Hususî muhabirimiz-

C»H«P« Meclis grupunda Başbakanın garip izahatı
Hükümet, sellerin önlenmesi için yapılacak tesisata ait henüz tasarı hazırlamakla meşgulmüş.. Diğer tarafta

/
Adana Demokrat Parti
kongresinde Eskişehir
1 milletvekili Kemal Zenti-noğlıı merdce sözler söyledi ve i Halk Particinin âciz ve meskenet
İle kardık idare tar/ma şiddetle A4ana Sarlnkhn ITIAcİ hücum etti. Faraza her Allahın y,l. /AQana ÇariO KI1O İTİ eSl
Şimdi bununla ilgili kimseler nıah kemelere verilecekmiş ...
Bu derlilerimiz bize yeterken bir de öğreniyoruz ki De\let Bakanı
Abdüihalİh Reııda kabineden ayrılmış, Başbakana tezkere yollamış, Barbakan teessürlerini bildirmiş. Halbuki milletin teessürü Rendanın çekilmesinden değil, çey (Devamı Sa„ 3; Sü., 4 de)
Adana den) — Sel felâketi yüzünden ne telefon, hattâ ne de telgrafla muhabere imkânı kalmadığı için (To-ros> ekspresile Ankarava kadar gelip oradan bu haberi vermek mecburiyetinde kaldım.
«Torosp katan iki buçuk saat teehhürle istasyona girdiği vakit zavallı Adananın hali gerçekten yürekler acısı idi. Dört gündenbe-ri durup dinlenmeden yağan yağ-( Devamı Sa., 5; Sü., 3 (Le>
ise bütün
Halk Partisi Meclis grupu bugün saat 15 de toplanmıştır. Celce açıldı ğı zaman İçimleri Bakanı Münir Hüs-rev Oöle yağan yağmurlar ve eriyen karlar yüzünden Adanada husule ge len sellerin bütün ovayı kaphyaıak bir çok köylerle merkezin irtibatının kesilmiş olduğunu, büyük zararların meydana geldiğini bildirmiş ve bu hu Busda mütemmim malûmat alındıkça Grupun haberdar edileceğini bildir -iniştir.
İçişleri Bakanından sonra Bayın -dirlik Bakanı da seller yüzünden ba zı sedlerin yıkıldığını, selleri önlemek
Çukurova mahvoluyor...
üzere yapılan tesislerin ikmaJınden1 evvel bu felâketle karşılaşıldığını 3öy( lemiştir. '
Bakandan sonra Cavid Ura), son seller yüzünden bütün ovanın eu al-ı tında kalarak mahsulün harah oldu-' ğunu, her sene bu yüzden milyonlar ca lira zarar edildiği halde hükümetin bir türlü bu meseleyi halledemediğini söyliyerek şiddetli ter.kidlerde bulunmuştur. • ’ ı
Daha bazı hatlbler de meselenin e fcemnıiyetine temasla hükümetin süratle yardrnmia bulunmasını ve bu gi (Deva?/n Sa. 5: Sü., 2 de; (
Demokrat Partide
Hikmet
Bayur’ıın beyanatına

Çııkurovada sel felâketi vukııa gelir \e yüzlerce vatandaşın hayatına mal olurken Halk Partili Bakanlar sadece parlak demeçlerde ve geleceğe matuf vaidlerde bulunmakla iktifa ederler. Eakat o gelecekteki vaidler bir türlü yerine getirilmez le yine sel felâketleri ha’kın canına kıyar, fakat kiınse (‘Bıı kadar boş ve kuru vaidleri ne yüzle tekrar ediyorsunuz. Bir daha karşımıza çıkmayın» demez. Zeylinoğlunurı ifadesinden anlaşılıyor ki bu Adana tuğyanlarının ününe geçmek işi Ankarada yapılan bir binanın bedeli ile başarılacak kadar basit bir iş imiş! İnsan bunu salahiyetli mes’ul bir a-£ı/dan işitince cidden teessür duyuyor. llalk Partisi ricali kötürüm mü olmuşlar ki bu kadarcık bir himmeti de hu memleketten esirgiyorlar, diye düşünüyor; son ra bir Cevdet Kerim çıkıyor «Biz hu memleketi iki yaşındaki çocuk sayılacak bir partiye, Demokrat-lara nasıl emniyet ederiz» dernek I

cesaretini nefsinde bulabiliyor. Zeylinoğlu Demokratik esasların behemehal yurdumuzda kabul etti-rilecrğİDİ tekrarlarken, geçmişteki yolsuzlukların hesablarının da ica hında mutlaka sorulacağını söylüyor. Ah hu geçmişteki hesabla-ım sorulması bahsi . Doğrusunu ararsanız biz geçmiştekilerden ziyade şimdiki ve gözümüzün önün-eden yolsuzlukların sorulmasına daha yoJsu/Jııkların önüne
®’r defa fcıı coçmutj bir uebir gibi akmakta oJan fenalık seli durdurucun, mu-şt.niıı kurcalanması (z,,u sonraya âaklulir. Dünkü gazetckıdt Sümer Faokın iki i»-h im. siııde de ,v» di, sekiz ınilj onluk yeni yolsuzluklardan bahsolunııyor. İplik ig> terinde, deri alışverişinde altı, yedi nulyonluk yolsuzluk gorulmüe.
(lc cereyan bcsabJannın doğrusu o geçilme hîıiF tarafdan?.
bir sahte savcıyı nasıl
ele geçirdi ?
Adana «Hususi) — Şehrimizde Şaı lok Holmes diye anılan komiser AH Anğız yeniden yaman bir dolandırıcı yı yakalamıştır. Bu enteresan hadisenin mahiyeti şudur:
Bundan 10 gün evvel Adanaya İs. tanbuldan meçhul bir şahıs gelmiş, Pamuk Palas oteline yerleşmiştir. Bu şahıs geldiğinin ertesi günü koyun tüccan Abidine müracaatla bir dolma kalem ve bir kol saati rehin bırakarak 50 lira almıştır. r
Bu şahıs iki gün sonra da Sümer bank müdürü Raufa giderek kendisi ni yeni tayin edilen C. Savcı yardım cısı diye tanıtmış ve hattâ, bu »sırada orada bulunan manifaturacı Osman Altmkulaca da takdim edilmiştir.
Aradan bir saat geçtikten sonra doğruca manifaturacı Osnıanm dük-' kânına giden sahte savcı yardımcısı 485 iırahk mal almış ve parasının er tesl günü getireceğini söyhyerek ay iDevamı Sa.t 5; Sü,t 2 de)
i
1
k

/

Bir Türlü Tasdik Edilemiyen Büdce
Belediye büdcesi tasdika gidiyor
Şehir Mec isinin Dünkii toplantısında cereyan eden şiddetli tartışmalar..
C. H. P: Genel Başkan Vekili Hilmi Urun dünkü Şehir hfcclM toplantısında (Vazifiı 5 incide)
Kenan Öner Demokrat Partiye intisabından infikâkinr kadar geçen ve mahrem bir sır olarak parti ileri gelenleri arasında muhafaza edilip efkârı uınumiyeye intikal ettirilmeyen bir takım hâdiseleri bu mühim hatıratında ıfşı etmiş buiunuyor
I ı

I w
I
,1 İktidara mensub, Halk Par-

tisine muhalif, P/,ın( krat Partili, bitaraf, fehiriı, kasabalı, köylü, genç, ihtiyar, kadir., erkek bütün Türk milletini alâkadar eden bû siyasî tefrikanın neşri senenin en rnlıh.m hâdisesi olarak ağızdan ağıza do'aşacaktır
•>

t
fj
1
Pek yakında “ Yeni Sabah „ sütunlarında |ş
I
Mebus zamlarını vermiyenier hakkında Bayarın son ifşaatının mühim bazı kararlara yol açacağı
| Mithat fiakaırofllıı’ııııı
Ankara: 12 (Hususi) — Demok rat Parti milletvekillerinden bir kısmının ödenek zamlarını partiye yatırmamış almaları üzerine başkan Celâl Bayar tarafından bu isimlerin matbuat vasıtasüe umumi efkâra açıklanması ve ismi geçen milletvekillerinden bazılarının verdikleri cevablar burada türlü tefsirlere yol açmıştır.
Bir kısım çevreler Demokrat Parti umumi idare heyetile Meclis Grupu arasındaki ihtilâfın halli ü-zerinden henüz uzun bir müddet geçmeden Boyarın bu beyanatının yeniden bir ihtilâf mevzuu olacağını söylemektedirler. Filhakika bu meselenin ödenek fazlasını ver (Devamı Sa,, 5; Sü., C da)
—.----------------—r—
Vurulan baba..


-?r
t

i« V
’ 'fA




söyleniyor
mektuba |

■ • • I.






i
4.


• Z,
»
--------ö-------
Hadise bir ay örtbas edilmiş
ailenin oğlu bulunan 25 yadlarında Talimhanede oturan tanınmış bir Mehnied Eginlioglu adında bir genç sevdiği kızın babası tanınmış tüccardan Hırantı tubanca ile telıdid etmiş ve istediğini yaptıramayınea da iki
Devamı 5 »ıcic’e
Sabah Keyf. :
D
yazdığı kabinenin denilemez >
on zengin mil-
Kabinenin vaziyeti iinkü gazetelerden biri Dovlet Bakanı Abdülha-
lik Rendanın istifasını sırada «Bu istifa ile vaziyeti sarsılmıştır
. diyor.
Ayol memleketin
mıntakasını sular basmış;
- yunlarca zarar ziyan ve hükû-ınot bu gibi belâlara karşı hiç bir tedbir almamış... Başka yerlerde böyle su batkıları, soıicr, köyleri, ovlorı söküp «etürıne-deıı ovve» böyle hükûmo*!*ri söküp götürürler nazar doynıesin bizimkiler gıranit gibi sapasağlam duruyorlar.
Böyle âfetlere dayanan kabile bir Abdülhalik Rendacıgın İstifasından müteessir olur mu?
DİKEN
• •

*

IH
kg
•I ‘ v •

• I
KÂv gf * KB * -A’ *
1
te
I
• a
1
V


D P Muğla miâetveküi Mithat Sakaroğlu
Samed Ağaoğ.u' nun cevabı
Ankara 17, ıhusueî) — Same«i AgHoglı, Hikmet Baytının hır latan inil gazetesinde son beyanatı hakKında yazdığı bir makalede, Bayurun beyanatını tahlil ederek şöyle demektedir:
Fenalıkları düzeltmek eüretile milletin itimadını kazanmak yolu Demokrat Partinin çizdiği ve gösterdiği yoldur. Ve Demokrat Par t! bu yol İle bu memlekette rejim inkılâbı yapmış, tek partiye daya nan murakabesiz bir sistemin ye rlııe müteaddid partili ve muraka beli ve mesuliyeti! bir rejimin gel meşine âmil olmuştur Demokrat Parti şimdi de zihniyet ve ruh ın Kiiâbını tahakkuk ettirmek yolun dadır. Onun kendi içinde ve dışın da yaptığı ve yapacağı mücadele nln hedefi İşte bu ruh ve zihniyet inkılâbının gerçekleşmesidir. Ata türk büyük nutkunda her inkılft (Devamı Sa., 5; Sü., 5 Ge>
t_________________________________>

KVIMDfN BİR YAPRAK
Rahatı bozulan kız
a zmirdo avcılar bir ayı ininin
Q yanında bir kız çoouğu görmüşler; bunun üç sone evvel
tütün tacirinin v a \
I ULUNAY |
bir ’ kampta kaybolan ço ( cugu olduğunu düşü- I nerek kızı almışlar, şohire getirmişler. Hakikaten de öyle İmiş... Bugün sekiz yaşında olan yavrucuk ömrünün üç senesini vahşi, yabani, yırtıcı denilen bir hayvanın himayesi altında müreffeh surotto geçirmiş.
Hâdise zannolundugu gibi yalnız bir meraklı vak'a olmaktan ibaret doğll-dır. işin ciddiyetle düşünülecek tarafları vardır: Evvelâ bu (ayı ana) nın hassasiyoti ona «hayvan» ligi İzafe o-denlorl düşündüroook mahiyettedir; bir ayı, nihayot ponçesl altına düşen İnsanları paralar; onun vahşi ruhunda nasıl bir fırtına olmuş kİ kendinde bu insan yavrusunu muhabbetle korumak mlş?
Beıı bunu, içindo
böyle şefkatle, ihtiyacını hisset
yuvarlandığımız hayatın teslrino atfediyorum ve hâdi-soyl şöylo tasavvur odlyoruın:
Ayı insan denilon mahlûkların ya-
yayışlarını tetkik için bir kaç dc(a kampın oivarına gelmiş; kendini gös-
*
tormoden İm topluluğu uzun uzun ney T”""''’? rotıniş; bakmış ki yediklerinin gıdaya _________________I benzer yori yok ; kız oağızın da durumunu incelemiş; unu yaşına göre kâfi dercoedo gürbüz, kuvvetli tjulmamış. Kendi kendine:
— Zavallı! demiş; karne ile ok-mek alınacak; vesika ile şokor edinilecek; ateş pahasına ot satın alınacak... Bununla yemek pişocek bu çocuk da yiyip kuvvetlenecek ve büyüyecek... Böyle şoy olur mu? Fakat ne yapsam da şu insanlara bir gıdalan-inak nasıl olur? öğretsem...
Nihayet, bir gün çocuğun koşup oynadığı yerlorin yakınında saklanmış kimsenin olmadığı bir zamanda üze rlııe atılmış ve onu bir pakot gibi u-muzuna vurarak almış inino götürmüş. Hemen önüne kucakta bal koymuş, en nefis ahlat'ardan soçoreh ır pençoleri İle ikram etmiş; ot yerini yumuşak mantarlar bulmuş. Gece dc
• • sıcacık boynuna alınış uyutmuş. L
(JJttJsn savlam oaviriBi:
SAYFA: I
18 ŞUBAT 1943
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
©kUYLCU

Atatürk’e suikasdın tafsilâtı ve içyüzü
DİYO


I
d
D

II II
I HER SABAH]
Yatan Co Ra
— Evet. (.
— Yani kongre halinde. t —Öyle diyelim.
— Yaptığınız program nedir, ne yi ifade ediyor?
— Efendim program bir fırka programı idi. Hükümet teşkilâtı hakkında mevadı ihtiva ediyordu.
— Yaptığınız programı Gazi paşaya getireceksiniz, o da tasdik mi edecek?
— Efendim tetkik edecek.
— Buna neden lüzum gördünüz?
— Efendim, bir çok teşkilât var di. Memlekette bunlarla mücadele etmeğe hâzinemiz müsaid değildir. Böyle bir teşkilât yaparsak bu suretle karşı koyabiliriz.
— Peki sonra?
— Anadoluya geldik.
— Nereden geldiniz?
— Nahcıvan tarikinden.
— Kimler vardı daha?
— Küçük Talât bey ve Trabzon t havalisinden gelen murahhaslar vardı. On sekiz kişi kadar idik. Baj'azide geldik. Cavid paşa orada kumandan idi. Onunla görüştük. Orada İken Kars civan da yer yer işgal edilmiş ve burada Şûralar Teşkilâtı vücude getirilmiş Kâzım Karabekir paşaya, Şûralar Teşkilâtı vücude getirmemesi için telgrafla müracaat ettik. Samkamışa geldik. Kâzım Karabekir paşa ile görüştük. Bolşevikliğin mahiyeti hakkında izahat verdik. O itiraz etti. İki üç gün sonra tekrar görüştük ve fikrimizi tasvib etti. Bilâhare Aııkaraya Bakûde gördüklerimiz hakkında uzun bir rapor verdik. Bundan sonra Trabzona geçtik. ( Karabekir paşa bu malûmatınızı tesbit ediniz telgrafla bil direyime dedi. Sonra Erzurum ve Trabzona geçtik. Trabzonlular bizi Bolşevik diye bırakmak istemiyorlardı. Sonra anladılar bıraktılar. Ben Küçük Talât beyle beraberdim. Hafız Mehmcd denizden hareket etmişti. Trabzonda birader de vardı, bir ev buldum ailemi getirttim; Küçük Talât bey de ben dehanede idi. Bakûde tesbit edilen programı orada tabı’ ettirdik. Ben tahlif ve sairenin doğru olmadığı kanaatinde idim. Esasen işi Anka raya gelerek teslim etmekti. Zira Enver paşa öyle söylemişti. Beraberimde buraya gelirken 40 - 50 kadar da program getirdim.
— Küçük Talât bey kimleri tah lif etü?
— Sıhhiye müdürü beji tahlif etti. Şimdi sı müfettişidir. Sonra med hareket etmeden evvel geldi. Talât beyle çalışıyordu.

Sadreddin Halk Fırka Hafız Meh-bir iki gün
— Tahliflerde bulundunuz mu?
— Hajnr, ben orada yoktum.
— Biz bunu iabat edeceğiz?
— Bendeniz de bulunmadığımı ısbat edeceğim. Ankaraya geldim, programlardan birini Bahrij'e Vekili İhsan beye verdim; Gazi paşa hazretlerine verecekti. Bir hafta
cezası yok; hani tam ma-eli yağda, bir eli balda... yavrucağı bu cennet gibi
Telrika No. 17»
hakikat-yerinde
şunu a-iktiaadi

Feci bir cinayet

sonm onlar da kapat-
burada mı kaldın?
Garb cebhesine gitmiş
sonra paşa hazretleri çağırttılar, Orada kendilerine yaptığım her şe yi söyledim.
— Getirdiğiniz tarihi hatırlar mısınız ?
— 336 senesi kânunlarında olacak. Paşa hazretleri memlekette böyle bir programa ihtiyaç olduğunu beyan buyurdular. Yalnız şu zamanda memlekette çalışmamızın ihtilât vukuu ihtimalinden baiıso-lundu. Ben de bunu bir mektubla Küçük Talât Beye yazdım. Paşa hazretlerile görüştükten sonra E-yüb Sabrl Bey geldi. Komünist Fırkasını kapıyacakfarmı söyledi. Nitekim kapandı. Sonra iştiraki-yondan Nâzım Bey geldi. Onlara da anlattık, tılar.
— Sonra
— Evet.
— Bir de
• Biniz, sizi ne için aradılar ve Gurb cebhesine, neden gittiniz?
— Bir mektub elde edilmiş, bu mektub Küçük Talât Bej’ tarafından yazılmış ve mektubda benim burada propagandada bulunduğum ve biraderimin Trabzonda a-lay kumandanı olduğu muharrer imiş ve mektub ele geçmiş. Bendeniz bunu İhsan Beyden haber aldım, Bana İhsan Bey: ( Böyle bir mektub var dedi. Ben de ( Alçaklık etmiş bunu yapan» demiştim. Trabzonda iken Küçük Talât Bej* cEnvere mektub yazalım» dedi. Ben de: (Lüzum yok dedim. Ve hattâ kendisine bize malûmat vermedikçe hiçbir teşebbüste bulunmamasını sıkı sıkı söylemdim ve hat tâ bunu bir karar halinde Küçük Talât Beyin ufak bir defterinde tesbit ettik ve imzaladık. Buraya geldikten sonra Eskişehire gittim. Oradaki yazıhaneme aid muamelâtı tasfiye edecektim. Antalya mebusu Hoca Rasilı Efendi vardı. Daima beraber bulunurduk. Bir defa İsmet Paşa hazretlerini ziyaret ettim.
— Sebeb neydi İsmet Paşayı ziyarette ?
— Eskiden tanırdım.
—Bolşeviklik aleyhinde bir teşebbüste bulundunuz mu?
— Evet aleyhinde söyledim. Av defimizde burada polis tarafından muayene edildik.
— Demek hükümet sizden esasen şübhede imiş ve sizin hareketinize emniyeti yokmuş!
— Mahkemenizin adaletine iltica ederim.
— İltica ediniz.
— Evet efendim.
—Evvelâ Talât Bejin mektub-larını ve sonra sizinkileri okuyacağız.
(Burada Erzurumdaki binbaşı Arif Beyle Küçük Talât Bejin yaz dığı mektub, bilâhare kendi adamlarından bulunan İsmail Hakkıva yazılan mektub kıraet olunmuştur. ) .
Reis — Bir de elimizde Küçük Talât Bejin Enver Paşaya j'azdı-ğı mektub var okunsun dinleyiniz.
(Mektub okunmuş bilâhare Küçük Talât Bejin, Halil paşajna yaz dığı bir mektubun da kıraetiııe lüzum görülmüştür.)
(Devamı var)


Ziraî Donatım Kurum* larından şikâyet
Sayın gazetenizde neşredilen iktisadi devlet teşekküllerine ald yazılarda, bu teşekkül memurlarının diğer devlet duirelerindelçi memurlarla kıyas kabul etnıiyecok kadar geniş ölçüde avantajları olduğu bildiri İm ektedir. Bilmiyorum anıma bu hükmü nüz ıııevcud iktisadi teşekküllerin teker teker tetkiki sonunda verilmiş bir hakikat mıdır, yoksa umumiyet itibarile bütün teşekkülleri ayni refah içinde görüşünüz den mi ileri gelmiştir? Bu mes’ele üzerinde çok durdum ve nihayet bazı leri size bildirmeyi buldum.
Her şeydöıı evvel çıUlumak isterim kİ
devlet teşekkülü namı altında olup her gün akşam altıda yani diğer devlet dairelerinden birer saat fazla çalışarak çıkan ve senelik ikramiye, temettü gibi geçim zor hıklarını önleyici ınaaşdan fazla bir para verıııiyen bir teşekkül varsa o da, Türkiye Zirai Donatım Kuruınııdur.
öyle zannediyorum ki senelik ikramiye ve temettü-lerden vazgeçen bu kunım memur ve müstahdemlerine hiç olmazsa çocuk zaınlarlle mesken tazminatlarını verse belki diğer iktisadi devlet teşekküllerde ayni ayarda olduktan iddia edilebilir. Neden diğer ayni kanunlarla çalışan ve ayni isimleri taşıyan, ayni haklara salıib o-lan iktisadi devlet teşekküllerinin yardımlarından Türkiye Ziraî Donatım Knrumu memurları Lstifade edemesin? Donatım Kurumu memurları .her şeye boyun eğdikleri gibi, yeni kurulmuş ol masına rağmen tasfiyelere de boyun eğmektedirler. Bunun acı tarafı da var, geçen sene tasfiyeye tâbi tutulan bizkre yönetmelik hükümleri gereğince birer maaş yardımda bulunulduğu halde bu defa çıkarılacak olanlar bu yardımdan da mahrumdurlar, çüııkü idare meclisinin aldığı bir karar yönetmelikteki bu maddeyi tamamen kaldırmış bulunmaktadır
Bu meletubumun neşrinden sonra umarım ki ilgililer zavallı kurum meınurlarile yakından alâkadar olurlar da, 1) Onuncu maddedeki memurlara çocuk zamlarının bir an evvel verilmesi, 2) Diğer iktisadi teşekküllerde olduğu gibi bu kurumun mad d es île çalışan memurlarına da .Ankara mesken /ammtnın bir an evvel verilmesi için i-dare meclisinden karar aldırılır. 8) Zat işleri diğer daire ler gibi naklen geçen memur lanna yalnız dosyadaki eş rakı müsbitelerinin gönderilme sile iktifa eder ve kendi dairesinde yapılmış olan ileri geri muhaberelere aid yazıları yollanmaz. 4) Tasfiye e-dîlecek memurlara her sene için verilecek birer aylıkları yeniden iade edilir de zavallılar kendilerine bir iş bulun-cıya kadar çoluk ve çocuklarının rızklarını bu alacakları paralarla idareye çalışırlar. Ankara posta kutusu 168 I. A. ören
nın sorgusu yapıldı
Sanık ifadesinde, Sadiyi öidiirecek kadar dövmediğini iddia etti
— ’F • 1 -
ğu halde Londra bara g.ttlk. Adnan orada çalışan dostu Leylâ ile görüşüb dışarı çıktı. İşto tam bu esnada Sadi ( do dışarı fırlayarak üzerimize hücum ettL Meğer Leylâ ile alâkası varmış. Birbirimiz© vurduk, benim jrüzüm ka nadı. Bir arkadaşımın evine gldib yll zümü temizledim. Evime giderken polisin hâdiseye vaziyet ettiğini ve Sadiyi yakaladığım bildirdi. Karakola gittik, bilâhare ayrıldık. Sadiyi öldll rccok kadar dövmüş değilim.
Bundan sonra mahkeme şahldler-den Adnan, Osman, Leylâ, Alls. Kad rlye vc Salâhaddlnln celbi için duruş mayı başka güne talik etmiştir.
Evli bir adam sevdiği kızı ve arkadaşını öldürdü, kendisi de kaza kurşununa kurban gitti
Bir Halk partili okuyucuma cevabım
Itında (Ooınirden loblebl) inv zası bulunan fakat gorok Ha do tarzından, ruh
A
gerekse lfad( haleti bakımından Hal#
Bir müddet evvel BcyoglundakD barlardan birinde kadın yüzünden çıkan kavga esnasında Beşiktaşlı Sa • diyi döverek ölümüne sebebiyet verdiği iddioslle mevkuf en 1 Uıcl ağır co za mahkemesine sevkedilen GalatasaraylI Reha Ekenin duruşmasına dün başlanmıştır. Muhakemeyi dinlemek için gelen yüzlerce kişi mahkemo koridorlarım daha erken saatlerde doldurmuş bulunuyordu. Celse açılınca, salonun izdihamı jandarmalar tarafın dan yatıştırılmıgtır.
Sorgusu yapılan Rchok hâdise hak kında şunları söylemiştir:
— Vaka akşamı saat 23 Biraların da yanımda arkadaşım Adnan oldu-

ADLİ YEDE
V A A HİFTE
Muhtelis iki memur* un dünkü duruşması
Milli Savunma Bakaulıgına bnğlı Halkalı muhasebesinden 80 bin Hra yı zimmetine geçiren veznedar şük rü Ersan İle Muhasip Ali önen hak ■«andaki dâvanın duruşmasına dün 9 uncu asliye ceza mahkemesinde • başlanmıştır, Sorgulan yapılan sanıklardan Ali öner bir gün muha sebeyc geldiği zaman kasadaki para nm yerinde olmadığım söylemiş ve diğer sanık Şükrü Ersan da 80 bin liranın çalımış olması İhtimalini 1-lerl sürmüştür.
Sanıkların kasadan aldıkları 80 bin lira İle Kadıköyde apartman yaptırdıkları şeklinde lddamn zabıtaca tahkik edilmesi ve bazı ev rakın mahkemeye celbi İçin duruş ma başka bir güne bırakılmıştır.
Küçük 1/acerin katili Yusuf Kıpçak dün yargılandı Sultanalımedde Buhara takkesinde ikamet eden 14 yaşlarında Haosr Çı-ray adında bir orta okul talebesini a,k yüzünden bıçaklayarak öldüren katil Yusuf Kıpçak aleydlndakl dâva nm duruşmasına dün 1 İnci ağır ceza mahkemesinde devam olunmuştur.
Bu celsede AdU Tıb Müoseaesindon gelen müşahede raporu okunmuştur. Raporda sanık Yusuf un akil muvaze nesinin yerinde olduğu vo cezai ehliye tini kaldıracak bir hail bulunmadığı bildirilmektedir.
Cinayetin şiddetli bir aşk buhranı esnasında işlendiği de ayrıca tasrih edilmektedir.
Sanığın müdafaası için duruşma talik edilmiştir.
------- -----o --------— Eminönü Halkevi idare komiteleri seçimi
Emiaönii Halkevinden:
Her iki senede bir yenilenan Evimiz şubeleri idare komitelerinin se * çimleri aşağıdaki tarihlerde yapıla -çaktır:
21 şubat 1948 saat 17 de Dil - E« debıyaf| saat 17,30 da Güzel Sanatlar, 18 de Temsil.
25 şubat 1948 saat 17 de 8por, 17,30 da Sosyal Yardım, 18 do Halk dershaneleri.
26 şubat 1948 saat 17 do Kütüpha ne ve yayın, 17.30 da Tarih ve Müze
Mezkûr gün ve saatlerde şubelere kayıdlı arkadaşların teşrlflori rica o lunur.
Biçki yurdları için yeni bir talimatname
Halen faaliyette bulunan kız öğrenci Biçki - Dikiş yurdlan içini kız teknik öğretim müdürlüğü tarafından yeni bir talimatname hazırlanmıştır.
Bu talimatnameye göre, bunlar J. çlndo, öğretim müddeti bir yıldan az olan yurtların, öğretim müddetleri bir veya iki yıla çıkarılacaktır.
Diğer tarafdan faaliyetlerine son verildiği halde kapanan ve bu durum lornu Bakanlığa bildirmeyen bazı Biçki - Dikiş yurtlarının kayıdlan a 1 çık kalmakta idL Bundan böyle, Milli Eğitim Müdürleri illeri dahilinde faaliyette bulunan veya kapanan biç ki - dikiş yurtlarını Bakanlığa bildir raekle mükellef tutulacaklardır.
Milli Eğitimde bir tâyin
Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinden Man s ur Tekin, MIHI Eğitim Ba kanlığı İstanbul Derleme Bürosu müdürlüğüne tayin edflmlştfr.
Man sur Tekinden 8çılan yere Balı kesir öğretim müfettişlerinden Lâtif öktem getirilmiştir.
EKONOMİf
Tüccar Derneği aylık toplantısı bugün yapılacak
İstanbul Tüccar Derneğinin tertıb-lediği aylık toplantılardan ycdincisi bugün saat 16 da Galata yolcu salonu lokantasında yapılacaktır.
lçtimada; Ingiliz lirasının bugünkü durumunun piyasalarımızdaki menfi tesiri üzerinde görüşülecektir.
Demek dış ticaret komisyonu, İngiliz liraları ve diğer zayıf paraların serbest piyasaya terk edilmesini, fakat doların da resmî rayicinden tutu larak paramızın fiilen ayarlanmasını teklif etmektedir. Bu suretle memlekette eşy& ve hayat pahalıhğının ön lenmesine ticaretimizin içine girdiği fûsid daireden kurtulması ilmi d edil m ektedir.
— o----------
Talebe Kirliğinin kongresi 15 Marta tehir edildi
İstanbul Üniversitesi Talebe Birli ğl yıllık kongresinin ikinci kısmı dün ekseriyet temin edilemediğinden yapılmamış ve 15 Marta tehir edilmişti r

Çatalcanm ( Anarşi» köyünde otu ran, evli ve 6 çocuk sahibi bulunan 39 yaşlarında Ömer Akaslan adın da birisi, ayni köyün sakinlerinden 19 yaşlarında Nazire isminde genç ve güzel bir kızla münâsebet peyda etmiştir.
Karısından gizli olarak Nazire İle sık sık buluşan Ömer, son günlerde sevgilisinin başkasile konuştuğunu haber almıştır.
Nihayet evvelki gün bu yüzden çı kan münâkaşa esnasında tabancasını çeken Ömer, Nazireyi alnından ve arkadaşı Fatmayı da göğsünden vurmak euretile öldürmüştür.
Ömer cinayeti müteakip kaçmak İsterken yere yuvarlanmış anide patlayan tabanca kendisini de öldürmüştü. Üç kişinin ölümü ile ne tlceienon cinayet, muhitte teessür uyandırmıştır*
• •
ÜNİVERSİTEDE
Hukuk fakültesinde üssümizan usulü
Öğrendiğimize göre İstanbul Hukuk Fakültesi yeni talimatnamesinin geçici hükümlerinde Üssümizan (6,5) vasatisi üzerinden hesap edil miş ve bu hükümler yalnız 846/947 ders yılındaki imtihanlara girerek sınıfta kalmış olan öğrencilere tat blk edilmiştir.
Ancak evvelki yıllarında imtihanlara girmiş olup (6,5) vesa tisini temin ettikleri halde sınıfta kalmış ve muhtelif sebeplerden 946 «'947 se nesi İmtihanlarına girememiş olan öğrenciler yukarda zikredilen geçi cl madde hükümlerinden istifade et tirilmemlş olduklarından mağdur vaziyete düşmüşlerdir Bu hal kar şısında bir çok öğrenci, haklarının korunması için Dekanlığa muraca ata karar vermiştir. - ’ "
Diğer taraftan İlgili talebeler Cu ma günü öğleden sonra saat 14 30 da üniversite lokalinde aralarında bir toplantı yapacaklardır.
%
İktisad Fakiiltesinin Sömestri talimatnamesi inceleniyor İktisadi Fakültesi Yönetim Kurulu tarafından. Üniversite Senatosuna ve ! rilmiş bulunan sömestır talimatname- , 8inin şimdiye kadar 10 maddelik bir kısmı gözden geçirilmiştir.
Teknik Cnicersiteden bir heyet memleket yollarını tetkik edecek
İstanbul Teknik üniversitesi yo! lar ve münâkale kürsüsü Profesörü H N, Polllln; beraberinde Doçent Faruk Umar şe iki de asistan oldu ğu halde: memleket yollan ve mü nâkalesl etrafında bazı tetkiklerde bulunmak üzere, Anadolu seyahati ne çıkmışlardır.
Yüksek okııl öğrencileri de vapurlarda tenzilât görecek Üniversiteye dahil olmıvan Yüksek okulluıdaki son Sınıf öğrencileri nin de; Üniversite son sınıl öğrençr leri gibi. Devlet Denizyolları vapur lannda yüzde 95 tenzilâttan istifa de etmeleri uygun görülmüş ve 15 Şubattan İtibaren tatbikine karar verilmiştir.
ottiği Partili bir kodaman olduğuna yomın odcblloceğim bir zattan şu mektubu aldım:
«Fıkracı,
Şaka maka dorken adam akıllı azıt* tın, başımıza belâ kosilınogo başladın. Yahu, senin şu Halk Partisi İle no a-lıp veroceğin var? Hop onlara sataşıyor, muhayyel mülakatlarından yüzde doksanını (C. H. p.) u zevatla yapıyorsun. Moselâ niçin Konan Ömor tinerle de muhayyel bir mülakat yapmazsın? Halbuki bu günlerdo asıl konuşulacak onlar.
Sana dostça mi? Sen Halk günlerdo biraz
müfritlerle görüş ki takdir edoyim. Sonra Halk Partisinin bu nıernlokete ettiği hizmetleri do top tan inkâr etmek insafsızlık olur. Onların hiç iyi tarafları yok mu yahu?
E uğun müstakil bir millet su'atile söz söy liyeb iliyor sak bunu biraz da Halk Partisine borçlu olduğumuzu unutma!
Hem kabadayılıktan dem hom de vur abalıya Halk Partili zovata rüvvete, no de insafa hu!>
bir nasihat vereyirc Partilileri bırak da buda Demokrat Partili kabadayılığını
vurmak, kabilinden hep çatmak no mü* sığar. İnsaf ya*

Fıkracı — Nâçiz yazılarımın sîzleri küplere bindirmesine memnun olmuyorum dersem yalan söylemiş olurum. Yırıni beş yıldır bu millete çektirdiklerinizin hiç olmazsa intikamını bu kabarcık olsun almak benim için büyük bir zevktir.
Gelelim saydığıma zevatta muhayyel mulâkatiara* Şayed yalnrz Halk Parlih kodamanlarla yaptığım ınuhay yel mülakatları okuyup diğerlerine boş vermek itiyadında olmasa idiniz benim karınca kararınca fehvasınca Kenan Ömerle de muhayyel bir mülâ-kal yapayım da görün.
Şımdıyo kadar hep (C. .M. P.) İl zevatı seçmem mes'elesme gelince bu parti safları arasında görüşülecek, hat tâ günlerce değil, haftalarca ve aylarca görüşülecek zevat o kadar ötekilere sıra gelmiyor. Mesela
şu son hâdiseden sonra sayın A ödül-halik Randa ile dürt hası hayyel bir vnülâkal >ap«na! Bu itibarla sız benim yerimde olsanız Kenan Öinerden evvel Abdiıihatik Ferda görüşmek istemez misiniz?
Hor ne ise yakında bu iki zatla yapacağım muhayyel mülakattan
sütunlarda okursunuz. Sıı mektubunuzu damdan du$ercesme iltifatız, temennisiz bitirmişsiniz amma ben cevabımı: ( Her şeye rağmen hoşça kalın!* cümlesile bitireceğim.

Horekede, kuınaş fabrikasında bay İsmail Hakkı Çınara — Aradım, taradım, çocukluk resmimden başka sızı gönderilebilecek ınünaslb bir resmimi bulamadım. Attı aylıkken çıkarmışlar. Emrederseniz bir kopyasını çıkartıp takdim edeyim.
Gönderdiğiniz (15) kuruşluk posta pulu nezdmıde saklıdır. Mutlaka şim* diki resmimi istiyorsanız bu arzunuzt yerine getiren»y«c«*m»den dolayı teessifim Çünfcü sarı «Umeiı •unn.ed Aga Mimaya Mfi sureti, «mtıtu» bulunuyorum. Saygdar.
FIKRACI
cofc ki
g2l d€
n*ıı(
İ!C
da tMJ
Amerikadaki Denil he'et lori arasında ihti âf
Rahatı bozulan kız
(Bajtarafı 1 incide sene bu hayat böyle devam etmiş. Gam yok, keder yok; mekteb kaygusu öğretmen nâsile bir
Avcılar
hayattan ayırıp medeniyot dedikleri I «riya âlemine» atıyorlar. Acaba kız «Ayı anne» sini aranııyacak mı? Zira* bizde ayılara aid masallar vardır. Böyle ayı ile evlenen bir kadının tekrar medeniyet hayatına döndüğü zaman :
Ayı İdi. ııyu idi kocam idi ya Çalı idî, çırpı İdi, evim idi ya diye hayıflandığım söylerler. Belki kız da o mis gibi kır çiçeği kokan balları, yahut gibi kocayenuçierı, muş- I mutaları, armudlan, üvezleri arr/acak. 1 Bu zamanda masasını bu kadar I
t I
kuvvetli ve lezzetli nimetlerle süslemek her kişinin kân olmadığı için I tok gün «Neredesin ayı anne?» diye I yola Ç4kacak... Zira ana baba, çocuk-1 larına ayının verdiği gıdayı ancak a-1 rada temin edebilirler. Bunlardan bol I bol ikram edebılooekteri' yalnız man- I fardır... O da lâfla! I
Yazıyı bitirmeden bir nokta hakkın-1 da da düşündüğümü söylıyoyım: Ayı-1 nın yalnız bu kızı seçmesinin sebebi I —öyle zannediyorum kı— kıza veri- I ten isimdir. Malûm olduğu üzere kızın I adı (Şcnay) dır. Bu kelimeyi işiten 9 hayvan (Şenay) adını (Şen ayı) şek- 3 linde anlıyarak yavrucağa karşı bir I yakın'ffc hisselmiş olabil ir. I
İşto kıssadan daha doğrusu vak’a- 1 dan hisse buna derler!
Bu cevabı bcklemlyen Turbanın
Eti karıştı:
— Nasıl?!
— Çok açık bir vaziyet var hocam: Vücudunuzun bir tarafı hastalanmış. Olur a .. Hepimiz hastalanan biliriz. Bittabi Bizi sevdnler bununla ilgilenmişler. Ayni halde siz de boy le yapacaktııuz. Sız buna titizlendiniz. Sizinle meşgul olurken onların yorulc uklarını, üzüldüklerini düşündünüz.. Belki onlar da ayni vaziyet-• te olsalar böyle düşüneceklerdi. Hasta oen kimse etratındakilerin yorulduklarını, hırpalandıklarını görmekle mlheessir olur. Bu da çok no*mal-dir. Yalnız, normal olnuyan şudur: Sız er., ar dan ka^ma>: için onlanıı iyi niyetlerinden istifade ettiniz. Viyana-ya tedavi için gelmediğinizi bilmiş o’ralar sizi bu seyahat yorgunluğun dan vazgeçirmeğe çalışacakları şüb he> izdir. Lüzumsuz bir yorgunluk o-lurdu bu. . ’
Sözlerinizin bana ald kısımlarına gelince, buna çok gücendim hoca n.
Turhan Yılmaz hayretle ona baktı:
— Şana ne dedim Verda?
— Ne mi? Ailenizin üzüldüğünü, bunun için Viyanaya kaktığınızı söy lerken, sizin hastalığınızı bildiğim halde bundan benim müteessir olmı-yacagımı kasdetmedinlz mi?
— Bunu nereden çıkardın?
— Ben kelimelerin mânasını anla nm hocam, Daha ilk dakikadan ba-


na: eben’ doktora götürmeğe falân kalkışma, gitmem. Artık etrafımda benim halime üzülecek kimse kalma, dığı için istediğimi yapacağım» demediniz mi? Bununla, beni aileniz ferdlerlndcn saymadığınız mânası çıkmaz mı?
Turbanın yüzünde derin bir üzün belirdi.
— Bu «özlerinin samimî olmadı-
ğını bildiğim için münakaşa etmiyo -rum Verda Şimdi anlıyorum kİ sen IstantruldakHerden daha kuvvetlisin ve bana, şu şekil veya bu şeklî, her istediğini yaptıracaksın.
Genç kız neşeli bir kahkaha attı: — Ha şöyle... Şimdi rahat nefes aldım. O halde yarın doktora gidece ğlî5.
— Bu kadar acele mİ?
— Sonra rahat etmek İçin sıkıçı İşleri çabucak bitiriverelim.
— Bir şartla...
— Şantaj mı?
— Hajnr. Fakat sonra artık has
talkla rneşçır* olmçvacağiE. Seninle ge2ib tozacağız.
• - Doktorun izin verdiği kadar.
Bu sözlerin onu sarstığım görünce hemen ilâve etti:
— Çıkmadığımız günler de benim odama gelccelcmnlz. Ba? baça oturub tatlı tatlı çene çalacağız, size istediğiniz kadar pljrano çalacağım.
Turbanın yüzünde derin bir saadet parladı.
— Eski günlerde olduğu gibi.
— Tabii.
— O halde, şimdiden bütün şartla rını kabul ediyorum.
O gece yatağında, bu konuşmaları nı zihninde tekrarlaj’an genç kızın gözlerinden yaşlar boşandı.
Turbanı tahmininden çok daha za y\f ve bitkin görmüştü. Zavallı büyük sanatkAj bir mum gibi, j^avaş yavaş tükenib sönmekte idi. Onu mutlak te davi ettirmek, hastalığın ne derece i Terlediğini anladıktan sonra doktor Ferdiye vararak icab eden tedbirleri
almak gerekti. Bunun İçin j’apmas'u-cağı fedakârlık yoktu. Her şeyi, her şeyi yapacaktı. Tek o yaşasın. Ya -hudda mesud olsun!
Bu düşüncelerini ertesi gün Metine da yazmağa karxr verdikten sonra ancak uyuyabildi.

— Hastanız (çüı yakın bir tehlike görmüyorum madmazei. Bu clna kalb rahataızhlJan senelerce devam ede -bilir. Yalnız, sürprizleri de göz önün do tutmak lâzımdır. Tavsiyelerimi yapar, her türlü üzüntü ve heyecan-dan uşak kalmağa dikkat ederse fe -na sürprizleri Ödeyebiliriz. Etrafında neşe, güler yüz, tatlı söz bulunsun! Sinirleri üzerinde farla tazyik yap. madan, verdiğim h* kğğıdda yazılı olan tedavi vs vcnıek sistemini tatbik etmâM. fUçlan almalı. Be den yorgunluklarından, helecanlar -dan kaçmah .. Hastanız evli midir efendim ?
Verda hafifçe kîzardığınt hiasodt*
ıek kendi kendine kızdı:
— Hayır doktor.
— Çok iyi. Bu gibi vakalarda, has tatarın hayatlarında bir kadın bu -Ilınmamasını tercih ederim.
— Başka yapılacak bir şey yok değil mi doktor?
— Hayır kızım.
— Onu tekrar görmek ister misi rilz? • '
______ Burada bir ay kadar kalacağını söylemişti. Gitmeden evvel bir de fa daha görüşürüz. Fana telefon e -dersiniz. »
— Seyahat onu fazla yormaz mı?
— Bittubii yorar anıma bu yorgun lugu mümkün olduğu kadar azaltmak kabildir. Onu fazla sıkıştırmamak, bi raz da fantaailerine göz yummak doğ ru olur. Sinirlerinin maneviyatının bo zulmaması şarttır.
— Piyano çalabilir mî?
— Şimdilik hayır. Bunu gelecek ziyaretinizde tekrar sorunuz.
O sabah| Turhan Yılmazla birlikte bu meşhur kaU> hastuhklnn mütehas sısına gitmişlerdi, öğleden soma da, öte beri almak bshaneailü sokağa çıkan Verda profesörü yanlışça görme ğe muvaffak olmuştu. ı
Doktorun apartimanından çıkar -ken içi ünıidle dohı idi. Oııu iyi bir hasta bakıcıdan da daha büyük bir itina ile, bir evlâd şefkatile idare et tiği takdirde ömrünü uzatmak nıüm kün olacağım düşünmek kalbine fe-mhlık vcrmjjtt.. tPeuanu uar)
Uzun zumandauberi Amerikadt bulunan Ulaştırma Bakanlığı heyet leri arasında çıkan iht.ltfm mevzuu nu ve heyetlçriu faaliyetlerini incel, mek üzere Ulaştırma Bakanlığı Am( rikaya bir teftiş heyeti göndermeg* , karar vermiştir.
,___________o-------------
Hilmi Uran iyileifti Teşvikiye Sağlık Yurdunda ufal bir ameliyat geçiren C. H. P. Gene Başkan Vekili Hilmi Urun dün hasta haneden çıkmıştır
5 U B A T iM8
1M3 Rumi Şubat
5
18

Çarşamba

1367 ı
Hicri
Beblul-âhır
7
Kasır»; 103 — AY 2 — GÜN 49
Vakitler Vasati Ezani
S. D. S D.
Güneş 6 50 1 5
Öğle 12 28 ♦ M -13
ikindi lö 25 9 40
Akşam L7 48 12 —
Yatsı 19 18 1 31
imsak 5 14 11 28

I
>
J
I


Bir türlü
n Haberle
0
T

Esii İtalyan sömürgeleri

ı I I
>
Rusya, Afrikadakİ söarÖT^elarin kalyada kalmasına taraftar..
Roma: 17 (AP) — İtalya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünden bugün öfrrenildlglne göre, Rus ya, İtalyanm eski Alrilca sömürgeleri idaresini yeniden • le almacına taraftar olduğunu belirtmiştir. .
Sözcüye göre, Sovyetler Birj ligi bu görüşünü Moslcovoda-kl ( Italyan Elçisine tevdi edilen] bir muhtırada izhar etmiş ve ( Libya. E^thre ve İtalyan Soma j lisl üzerindeki İtalyanın geçici ( vesayeti hakkındaki noktoi j nazarında bir değinişlLk olma ] dığmı kaydetmiştir. (
Sözcü Fransamn da defat; la buna benzer görüşler İzhar ( etmiş olduğunu hatırlatmış, tır. • ]
Italyan, Dışişleri Bakanlığı ı çevrelerine göre, bu konuya ] dair Amerikan görüşü, yakın ( da belirtilecek olup, bir taraf ] tan Ingiliz hükümetine de ay ( 11i görüşü kabul ettirmek üze- 1 re Londrada «dostane» müzake 4 reler cereyan etmektedir. ]
Bakanlığa mensup bir. kay- 4 nak ezcümle şunları söylemiş 3 tir: 1
«İtalya. Afrikadaki Sömürge] lerim Faşizmin iktidara gell- ] sinden evvel meşru bir şekilde j edinmiş olup, muzaffer dev 1 letlerm bu sömürgeleri ele ge ] çirmek hakkını haiz olmadık ( larında defatla İsrar etmiştir. ] Suratla artmakta olan İtalyan ( nüfusunun mahreçe ihtiyacı 1 vardır d (
Vaşlngton: 17 A.(A.) — A-1 meriban Dışişleri Bakanlığı J sözcüsü, dün beyanatta buluna J rak Birleşik Amerikanın eski ’ Italyan müstemlekelerinin ge ( lecektekl statüsü hakkında hiç 1 bir karar vermemiş olduğunu ( söylemiştir. Sözcü, SomaUyi, ] ziyaret ettikten sonra halen ı Eı: brede bulunan ve oradan ' pek yakında Libyaya gidecek ı olan tahkikat komisyonunun ! raporunu Birleşik Amerika, ( Fransa, Ingiltere ve Sovyet Rusya olmadan bu mesele( hakkmöa hiç bir yorumda bu lunulmayacağını da ilâve et-' ıniştfr I
Sömürge kaygsları
rransu—tng Lz sömür geler konferansı Pariato >dün toplandı

Paris: 17 (A.A) — üç gün devam edecek olan İngiliz — FransLZ sömürgeler konferansı, bugün Fransız Dışişleri Bakanlığında İlk toplantısını yapacaktır. Konferansın M. Coste—Floret tarafından açıla cağı sanılmaktadır. İngilterenln' Paris Büyük Elçisi de konferansın ilk ctnırumunda hazır bulunacak tır.
Daily Telegraph gazetesi, bu sa-Dah bir makalesinde bu konferanstan bahsetmekte ve Franâız—İngiliz sömürgeler konferansının iki hü kûmet arasmda 1945 den beri devam edegelmekte olan uzun muza kerelerin bir neticesi olduğunu ya7 maktadır.
Gazete, Vichy hükümetinden İlk defa ayrılmış olan Franslz arazisinin hattı üstüva Afrikası olduğunu' hatırlatmakta ve yazışma söyle de vam .etmektedir;
Fransız anavatanının kurtarılma smdan sonra İngiltere ve Fransa* * nm iktisadi sahada kararsız durum ları, İki memleket arasında sömür-g*lcr meselesinde bir İşbirliğini ar 2uya şayan bir hale getirmiştir. Bu duruma çare bulmak üzere bir sıra ınali ve tlciri anlaşmalar imzaları mıştır. Marshall plânı, bittabi bu tedbirleri teşvik edici bir âmil olmuştur. Ve tedbirler de plânm ga yelerine uygundur. M. Beviııln son defa lradetllğl nutukda bu tedbir leri teşvik edecek mahiyetjedlr. B1 llndiğl gibi M. Bevln, Batı Avrupa da istikranı, sömürgelerde muvazi bir istlknrla sağlanabileceğini söylemlşy.
I 'w
*
L
İngiltere - Şili - Arjantin arasındaki ihtilâfın enteresan tafsilâtı
Londra 17, (A. A.) — Arjantinden bildirildiğine .gör^ Ingiliz Amiral go misi Nigerianuı güney kutbuna doğru yol almakta olduğunu öğrenen Ar jantin Bahriye Bakanı, güney kutbun da bütün milletlere mensub gemilerle Nigerianın, Şili ve Arjantin gemileri nin yaptıkları gibi, rahat rahat dolaşmaları için kâfi derecede yer bulunduğunu bildirmiştir.
MİLLETLER ARASI MAHKEMEYE GİTMEK TEKLİFİ
Londra 17, (A. P.) — Bugün beyanatta bulunan Ingiltere Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre, Büyük -Britanya, Arjantlnle Şiliye göndereceği yeni bir muhtırada şu ciheti belirtecektir:
Cenub Kutub civarındaki münazaaya yol açan arazi hakkında bir hal çaresine varmanın en iyi yolu, keyfiyeti La Haye dünya mahkemesine havale etmektir.
Santiago 17, (A. A.) — ŞiH hükû metinin yayınladığı bir tebliğde Cenub Kutbundaki bazı bölgeler hakkın da Ingiltere ile Şili arasında çıkan an laşmazlıkların dostça halledilmesine Şilinin tarafdar olduğu açıklanmakta dır.
Beyannamede meselenin milletler arası bir mahkemeye tevdii için yapı lan Ingiliz teklifinin Şili tarafından kabul edilmesine imkân olmadığı dirilmektedir.
İNGtLÎZ TEKLÎFÎNÎ ŞÎLÎ NÎÇÎN KABUL ETMİYOR *
Londra 17, (A A.) — Ingiliz Dışiş leri Bakanlığı Güney Kutublarındaki topraklar hakkında Arjantin, Şili vo Ingiltere arasında mevcud ihtilâf ü-zerinde yeni teferrüat yayınlamıştır. Şil’u. ihtilâf mevzuu teşkil eden bölge üzerinde milli hükümranlık bahsinde milletler arası Adalet Divanı tarafından verilmiş olan kararı kabul ct mek yolunda İngiltere tarafından yapılan talebi reddetmiştir. Bu hususta gösterilen sebeblerden birisi de bu mo selenin bir İngiliz - Şili hakemliği île hail edil em iyecek olan banka veçheler arzetmesidir.
Ingiltere Dışişleri Bakanlığı, Şili tarafından taleb edilen bölgelerden büyük bir kısmının Arjantin tarafın dan taleb edilen bölgelerde de bulunduğu hususunu belirtmektedir.
bil
Kızıl Yıldız “Haro
gevşeklik kendini
Bununla beraber .gazete bugünkü başyazısında şu kaydı İlâve etmek tedir:
(Bu durum (harb tehlikesi mev cut olmamasD silâhlı kuvvetler a-tuaında bir gevşeklik hissi tevlit et memelidir.»
tehlikesi yok,, diyor lu-un a beraber Kızıl Ordu'nun resmî organı, silâhlı kuvvetler arasında gevşeklik yaratılmaması lüzumuna da işaretten kendini alamıyor Moskova: 17 (AP) — Sovyetler'
Birliği Savunma Bakanlığının resmi organı ( Kızıl Yıldız, şimdiki hal de bir harb tehlikesi mevcut olma dığını kesin, olarak beyan etmektedir.
j|Günün enteresan haberleri]
---------------------------------- -------------------------------------->
Dondurulmuş Yugoslav altınlarının eritilmesi
Lake Success: — Ekonomik ve Sosyal, konsey, Birleşik Ameri kada dondurulmuş olan Yugoslav altınlarının eritilmesi hakkında Yugoslavya tarafından yapılan mü racaatı İncelemeğe konseyin selâhi yeti olup olmadığını tekik etmeyi kendi Ekonomik konseyine havale etmiştir . (A,A,)
Rus kayakçıları
Oslo: — Rus Elçisinin verdiği bir habere göre, 4 Martta Oslo civarında yapılacak olan kayak mü sabakalanna Rus kayakçıları da İş tlrak edeceklerdir Müsabakalara girecek olan 23 kişilik Rua kayakçı kâfilesl bir haftaya kadar Osloya geleceklerdi. (AP)
Trablusda karışıklık çıka Roma: — Ansa ajansı tarafından verilen bir habere göre Trablusta karışıklıklar çıkmıştır. Bu karışıklıklar sırasında halktan
bir çok kişinin ve birkaç polisin ya den bir kısmı denize atlamışlar ve ralaııdığt bildirilmiştir. Belediye dairesi, askeri muhafaza altındadır. (A.A.)
Ford fabrikasındaki kaçakçılık
Hamburg: — Alman Polis teşkilâtı tarafından haber verildi
IvGandi gitti, sıra Nelırurıundur» dosyalan tedklk edilmiştir. | Bombay: — Bugün Bombay
r daki «Prenses caddesindeki dıvar / lara (Gandi gitti. Sıra Nehrunun-I dur) ibaresini taşıyan risaleler ya ) pıştınimıştır. Polis, Maratti dilin ( de yazılmış olan bu risaleleri yırt k madan çıkarmağa çalışmıştır. Risa L leler her hangi bir İmza taşımamak ( la beraber, bunun «RS8» gönüllü / Hindu teşkilâtının eseri olduğu 1 tahmin edilmektedir. (AP)
1 Paçavracı milyarder
1 Paris: — Evvelce paçavracı 1-I ken İşgal zamanında milyarder o ( lan düşmanla işbirliği yapmaktan t halen yargılanmakta bulunan Jo İ' seph Joanovlcl, komiser Fowrnet-ye verdiği ifade sırasında Sovyet vatandaşı olduğunu söylemiştir.
Paristeki Sovyet Büyük Elçiliği tarafından yayınlanan tebliğde, Joanavlclnin Sovyet vatandaşı ol madiği gibi Sovyet Elçihğlie veya Büyük Elçiliğin konsolosluk şube-sile hiç bir münasebeti bulunmadı ğmı bildirmektedir. (AA)
12 milyw Nazi Berlin: — General Claym 1947 senesi Aralık ayı raporundan -anlaşıldığı üzere Amerikan İşgal bölgesinde olub Nazilikten temizle & me mahkemelerine sevkedjlmiş o-( lan 12.000 000 Alman yüzde 95 İnin
Bunlardan yüzde 75 1 suçsuz gö rülmüştür.
Suçlu görünenler yüzde 25 olub sayılan 2,644. 994 0 baliğ olmakta dır. Bunlardan 2. 014,567 si derhal affı umumiye tâbi tutulmuş ve 631-424 ü hakkında da muhtelif ka rarlar verilmiştir. (A.(k)
Bir göl kenarındaki otoray • tren kazası
Milâno: — Lecco gölü civarın da ve otoray İle bir marşandiz tre nl arasında vukua gelen bir ntflsa deme neticesinde 13 kişi yaralan mıştır. (A.A.)
Hurdaya ayrılan Ingiliz uçak gemileri
Londra: — Daily Graphic ga zetesi yakında dört uçak gemisinin hurda demir haline İngiliz harb gemileri listesine İthâl edileceğini yazmaktadır. Bu takdirde İngiliz donanmasında yalnız sekiz u-çak gemİ3İ kalmış olacaktır. (A A.)
Norveç kralı Kopenhagda
★ Kopenhağ: — Norveç kralı Haakon bu sabah Kopenhaga gel iniş, İstasyonda Denlmarka kral ve kraliçesi, Başbakan ve Dışişleri Ba kanı tarafından karşılanmıştır.
(AA.)

ARJANTtNtN DURUMU
Buenos - Ayree 17 (A. P.) — Bu* gün Arjantin basını, Güney Kutub muıtakaaı üzerindeki münazaalı tn-giltore, Şili ve Arjantin iddialarına büyük bir yer ayırmıştır.
Hükümet tarafdan cBl Laboria-ta» gazetesi de, Hektor Mo Netlin Avam Kamarasındaki demecini yo -rumlamakta ve şunları yazmaktadır:
ClLondra durumumuzu anlamamış tır. Arjantin sadece her hangi bîr hâ diseye yol açmamağa çalışmaktadır*
Buenos - Ayres 17, (A. A.) — Res mî mahfiller, Güney buz denizi bölge sine bir Ingiliz harb gemisinin gönderilmiş olduğu hakkındakl haberleri yorumlamaktan kaçınmakta ve aynı çevrelerde deniz manevralarında bulunmak için 12 şubatta demir alarak denize açılan Arjantin harb filosunun manevra plânlarının hiç bir suretle değlştirilnıiyecegi kanaatini izhar ey lemektedir.
Değişmez jantın görüş hiç bir sıfatı
işgalinden dolayı îngiltcreyi muaha ze etmekte ve Malvinas (Falkland) adaları üzerinde Arjantinin egemen lik baklanı ileri sürmektedir.
Şurası dikkate şayandır ki, Arjan tin umumî efkârı hakkında Başkan girişilen hareket desteklemektedir.
ITALYAN DONANMASININ KÎŞ GEZİSİ
Roma 17, (A. A.) — Italyan donanması Yunan ve Trenien denizlerin de beş hafta devam edecek olan bir kış gezisi için dün Tarantodan aynî mıştır.
mahiyette bulunan Ar. tarzı, yllz yıldan beri olmaksızın bu adaların
Malvinas adaları Peron tarafından tarzını istisnasız
Birleşmiş Milletler Kurulu eylülde Paris t© — toplanacak
Londra 17, (A. A.) — Haber alın, dığına göre, Birleşmiş Milletler genel Kurulu eylül ayında Pariate toplanacaktır. Bununla beraber B.B.C: nin Birleşmiş Milletler teşkilâtındaki mu habiri, Güvenlik Konseyinin gelecek temmuz ayında, Fransaya gideceğini bildirmektedir.

Yıkılamıyan Zihniyet
(Batmakaleden devamı rek yüzyıl, kabile ve allesile, şu devletin hazînesinden geçinmesln-dondir. Sanki, vücudü bu mîllete rahmet imiş gibi Meclis başkanlığından ayrıldıktan sonra da hiç olmazsa sandalyesiz bakan olarak belli tahsisat alması istenilmiştir. Mecliste, büdce encümeninde bu gibi ödenekler kökünden çıkarılmış idiyse de hükümetin ısrarı U-zerine tekrar kabul olunmuştu. Memleketin binbir derd ve utırab içinde kıvrandığı şu acıklı günlerde umumî efkârın bir de Bendanın İstifası ile meşgul edilmesi hayretle karşılanacak keyfiyettir. Vü-vudlıırına bir ânza tarl olmuş ve * münlıat yerlerde ikameti lâzım i-miş; yok Pendikte nefes alması i-yl olurmuş ilâh...
Yine buna müterafik olarak A-tatürkün hemşiresi esasen almakta olduğu bin lira İle geçinemiyor-muş, Atatürkten kalau üç, dört köşk ve kıymetli bir takım eşya da satılmış. Şimdi vatanî hizmetler tertibinden bu hanıma tekrar bin lira tahsisat verilmesi Meclisten istenilmektedir. Halk Partili bazı milletvekilleri bile bu durum karşısında feveran etmlşlordir amma hakikatte bin lira İle geçinememek çığırını şübhesiz ki mllletvekilleri-miz bizzat açmışlardır. Halbuki uîce Türk şehidlerinin anası, Rızka rdeşi 30 lira gibi cüz’i bir aylıkla geçinmektedir! Bayan Makbu-Beye de bin lira ile artık geçin denebilir...
Bütün bu hâdiseler memleketteki vaziyeti Halk Partisi çoğunluğunun bir türlü kavrıyamadığuu göstermektedir. Bugün bir yaşlı bayan bin Hra aylıkla geçinemiyor diye Meclisten yeniden bin lira tahsisat istemek milletin sefaletine istihza mahiyetindedir. Bereket versin ki bu hakikatleri millet kürsüsünden ifade edenler olmuştur.
Büdce konuşmaları sırasında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve sair fasıllarda görülen kabarık masraf ve rakamlar her türlü isteklere imkân vermiş ve yol açmıştır. öyle ya Cumhurbaşkanlığının yat, tren masrafları milyonu aşarsa, Başbakanın emrine altmış küsur Ulu 11ıa Ulllsisai.—vertltrso hu ölçü ve mikyasla niçin bayan Makbuleye bir ikinci hattâ üçüncü bin lira verilmesin?... Amma e-sasen öbür masraflar füzulidir, zaiddlr ve bâtıl ile mukayese yapılamaz... Daha evvelki gün Ingiliz Başbakanı Mister Attleenin halk içinde ve halkla otobüste seyrüsefer ettiğini gazeteler fotoğrafla tesbit ediyordu. Ingiliz imparatorluğa Başbakanı otobüste seyahat eder bizimkiler ise asgarî altı otomobili olmazsa şanlarına halel gelmiş sayarlar. Bu zih niyet kökünden kazınmalıdır; amma ne vakit? Bir yıl böyle harcanabilecek nalılar da sel altında midir?
A. Cemaleddin
daha bildce fakat Ada-kalabİIecek
Saraçoğlu
Truman Ingiliz kuvvetleri* nin Filistinde kalma mûd* definin uzatılmasını istedi
Vaşlngton: 17 (AA) — Bakan Truman, İngiliz kuvvetlerinin Fills tinde kalacak oldukları devrenin u-zatılmasım İngiliz hükümetinden
Hazırlanan Sanayi Kanunu tasarısı
Memleket çapında bir ehemmiyeti haiz olan tasarı Ekonomi Bakanlığına verildi
inkara 17, (hususî) — Memle • kete ekonomik hayatında büyük bir rol oynayacak olan sanayi kanunu ta • sarısı ılgdı dairelerce hazırlanarak E konomi Bakanlığına verilmiştir. Bakanlık bu tasarıyı bakanlıklara gön derecek ve buralardan alınacak ce-vablardan sonra muhtemel olarak An karada sanayi adamlarımızuu iştira-kile umumî mahiyette nihaî bir toplantı yapılacaktır.
Gorçekten kısa zamanda el sanayii ve küçük sanat şeklinden büyük sanayi kuruluşları halinde gelişmekte olan millî sanayiimizin gerek kendi aralarındaki gerek müstehlik kitleler ve pazarlarla münasebetleri balamın dan çeşldli ihtiyaçlarımızı gidermek
• için kendi bünyemize uygun esasları tesbit etmek ve bu suretle gelecekteki gelişmeyi nizam altına almak kaçınılmaz bir haldir.
Tasarı ayni konuda evvelce çıkarılmış konuları da içine almakta vo ayrıca bir sanayi kütüğü ticaret o--caret odalarından ayrı sanayi odalarının kurulması sanayiin gelişmesin de önemli rolü olan devlete özel İdare lere ve belediyelere aid sanayi kur maya elverişli topraklardan istifade 1 yİ sağlayan devlet belediye» ve özel idarelere bir takım teşekkül ve mües seselerin belirli şartlar altında yerli malı kullanmasını mecbur kılan bazı teşvik edici hükümleri ihtiva etmek

Sümerbank mensucat fabrikaları ku naş arı perakende olarak s a 111 a ç a k

Ankara 17, (hususî) — iplik dokuma müessesesi mağazalarının perakende olarak satışa çıkardıkları it hal mallarından sonra, Sümerbank mensucat fabrikalarının kumaşlarını da yakında perakende olarak satışa çıkaracaklardır. Bu mallar bugün ti-carethanelerde satılanlar ayarında, fakat onlardan daha ucuzdur Bu yüz den erkek ve kadın kumaşları fiatla rında çok geçmeden bir düşüklük bek TüluiekicdH.-------------------—------
Birleştirilecek tasarı’.ar
Ankara 17. (hususi) — Tapu ka -dastro genel müdürlüğü, iskân genel müdürlüğü ve Toprak işleri genel mü düdüklerinin bir genel müdürlük ha ünde birleştirilmesi için hazırlanan kanun tasarısı mütaleaları alınmak üzere ilgili Bakanlıklara gönderilmiş ti. Haber aldığımıza göre bir çok ba kanlıklar tasarı hakkında aleyhte mütalealannı bildirmişlerdir. Heri sü rülen itirazlardan belli başlıları şun lardır. Tapu işleri memleketin bütün gayri menkullerine şâmil tasarruf hu kuku ile alâkadar olduğu halde top rak dağıtımı daha dar ve topraksız mahdud çiftçiye inhisar etmektedir. Toprak dağıtımında ayrıca ziraî is tihsali arttırmak için zirai donatım mevzularında da çalışması gerekmek tedir Bu ise hukuka bağlı olan tapu idaresinin ihtisası dışında kalmaktadır. Birleştirilen daireler birbirine ben zemem ektedir.
■e— ■ '■'» —g*
resmen talep etmiştir. Bu habeu Lcmdrada Dışişleri Bakanlığının sözcüsü tarafından bildirilmiştir.

ğlne, göre, Ford otomobil fabrika-^ sından 30 ton malzemenin kaçak ? şekilde ihracı lşlle ilgili olarak 11 J işçi yakalanmıştır. (AP) 7
Midu ay uçak gemisinin )
boğulan denizcileri i
★ Hyeres: — Hyeres sahilleri açık-( larında boğulan 15 Amerikalı batı i rlyelinln cesedleri denizden çıkarıl i mıştır. Bahriyeliler Midway uçak ı gemisinin mürettebatından olup Z bu sabah erken bir saatte motor J le Rivieradan gemiye döndekte 1- ? diler. J
Kazanın ne şekilde vukua gpldi J ğl henüz kesin bir şekilde biline- ! memekte olup, kazaya uğrayan bü I yük motörde tahminen 200 kişinin) bulunmakta olduğu söylonnıekte- J dlı-. Şimdiki halde kaza neticesin ı de kaç kişinin boğulduğunu tespit | için, 3.500 mevcutlu uçak gemisin > de yoklama yapılmaktadır ( |
Bir rivayete göre, motor kayalık ) lara bindirmiş ve içindekilerin hep ) sİ denize dökülmüştür. Diğer bir I bahriyelinin İfadesine göre, motor I su almağa baş. .mış ve (phriyeli)eı J
motör uçak gemisine doğru yolu-rıe devam etmiştir. Bahriyelilerin Hyeres açıklarındaki çük bir u-da üzerindeki bir gazinodan gemi ye dönmekte oldukları söylenilme!; tedir.
tedir. Sanayi kütüğü kurulması ve her yıl iş cedvell tanzimi gibi devlet vo müesseseler© yükletilen mecburiyetlerde muharrik kuvvott olan kurmalardan 5 işçiye ve olmıy&nlardan 10 işçiye kadar çalıştıranlar bu kanunun şümulüne girmişlerdir. Ana sa nayi kanunu teşvik ve korumadan çok kuruluş ve çalışmasında sanayimize bir nizam sağlamak gayesini gütmektedir. Tasarıda 22, 17 İnci mad deler smayi mamullerin standart norm fiat tesbiti vo işaretlenmesi İş-lerine tahsis edilmiştir. 22 inci mad dey e göre Ekonomi Bakanlığı saray! kurumlannın imal ve İstihlâk ettik leri tam ve yan mapıûl maddelerden lüzum gördüklerinin tip nitelik ve öl çülerini tesbit ve bunların ambalaj] teslim satış ve muayene şekil ve usul lerini tayin etmeye yetkili kılınmaktadır. Keza Bakanlık lüzum göreceği el ve ev sanatlarile küçük sanatlar mamullerinde de ayni yetkiyi kulla -nabilecektir. Keza bu mallara kolaylıkla görülebilecek silinmeyecek ve düşmiyecek tarzda Türk malı olduk lannı gösterir bir işaretin konması vejra yazılması mecburi tutulmuştur, işaretlenmiş mamul ve yan mamul lerin ima’j satış ve ihracı da yasak-tır. Diğer çeşldli hükümleri ile birlik^ te tasan 65 maddeyi ihtiva etmektedir.
Şarab istihlâ ( v( rg s n n indirilmesi hak kinci, ki
( İt ırumu
— Meclisin
Danıştayda
tasarı
Ankara: 17 (Hususî) —Şaraptan alınan istihlâk .resminin indirilme sİ hakkındaki kanun tasansı Mec lise gelerek alâkalı komisyonlara havale edilmiştir.
I9J Y. ye ı p u *
Ankara 17' (hususii — Tar .ı Ba kanlığı Seyhan pamuk isl&h /c > ses sinin uzun yıllardan beri üzr-.r.de çalışdığı ve ortaya koyduğu 193 yerli pamuk çeşidi, mevsimir eiveriş Siz jartlarma- iyi
netice vermiş bulunmaktadır 't .193 yerli pamuğun 948 ekim mevsimimle 20 bin dekarlık bir saha işgal edece ği ve 48 rekolte mikdarımn 3 bir. bal yayı aşacağı tahmin edilmektedir. Münhal Mîiietvekii . . rı Seçnnı Mayısta yapık cık
Ankara 17, (hususi) — Açık bulu nan milletvekillikleri için mayısta se çim yapılması kuşetle muhtemel -dir. Bu kararla alâkalı olarak C. H. Parti il kongresinin daha ilerice alın dığı ve martın ilk haftasında kongre nin toplanabilmesi için hazırlıklara başlandığı bildirilmektedir.
1( nı yüzpara ık ar
Ankara 17, (hususi) — Dünden i-tibaren yeni yüz paralıklar piyasaya çıkarılmıştır. Yeni paralar bir kuruşluklardan biraz büyükçe olub bunla rın da ortalan deliktir.
I ^ec isin bugün û
Ankara: 17 (Hususî) yarinki oturumunda
münhal bulunan bir başkanlık ve altı üyelik için yapılacaktır. Polis vazife selâhiyet kanunun 18 inci maddesinin tadili hakkındaki tasa n Meclisin Cuma günkü oturumun da müzakere edilecektir.
So'cu Profesörler
Ankara: 17 (Hususî) — Üniversi teden çıkarılan Sol temayülü Profesörlerinin itirazlarım inceleyen ti nlversileter aıası kurulu bugün de saat 15 de toplanmıştır. Toplantıla rın daha bir kaç gün devam edece ği anlaşılmaktadır. Kurulun vere ceği kararlar bir tebliğle İlân edi lecektlr.
Demiryolları unuaı n ûdürfi Lu/iin geliyor
Ankara: 17 (Hususi) — Devlet Demiryolları acnel Müdürü Galip G^ran bu akşamki ekspresle Istan bula hareket etmiştir. Genel Müdür hareketinden evvel muhtelif sorulara cevaben şunları söylemiştir:
— Yakında îskenderuna olduğu gibi İstanbula da vapurlarla Ameri kan nuılzemesl gelecektir. Bu seya halımda gerek Sirkeci gerek Haydarpaşa rıhtımında tahmil tahliye vasıtalarında yaptığımız takviyeleri birinci vc dokuzuncu işlçimolerdo bazı tetkiklerde bulunacağım» de iniştir. Yataklı ekspresin yeniden İhdası hakkındaki şayialara cevaben de yaz aylarına nlsbeten yolcu adedi yarıya İnmiş buluncî'iğu için yat"klı ekspres kaldırılmıştır. Yazın v'i' u ad .11 arttığı zaman yenici» n ihdas edilecektir demiştir.
P ceb Pe er ge iyor
Ankara: J7 (ITnsıısiı — Peceb Pe ker . • ı, . l ekspresle Lstanhnla| hüre'?-!
SAYFA; 3
M
aktüalltele
idareci
■— ■ ■■
tabi tü-
hürriye
modern devlet
bir içtimai za-sevî;esi vif.sek ki, ha!k
( V
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu ababette zaman zaman, aspl(
Hnf pramidon, penisin, vlt«» min modası olduğu gibi, ide» rede do son zamanlarda antidemokra» tik kelimesi, mânası, mefhumu, şunıe •ü itibarile moda hükmündedir.
Siyasette, maliyedo, dâhiliyede hat* *a belediyede bile antidemokratik ka« nunlardan bahsedildi. Fakat bu zuda rekor kıran polis vazife ve >alâ» hiyet kanunu oldu.
A
İsin siyasi cebhesile uğraşmak idare ciyi alâkadar etmediği cihetle, biz do burada bu kanundan idareci gözü ilo bahsedeceğiz.
Bu kanuna aid tâdil tasarısı adalet komisyonunca müzakere edildik ton sonra içişleri komisyonuna tevdi edi^ iniş ve her iki komisyon tasarı üze* rinde mühim tâdiller yapmış.
Şimdi gelelim esas mes’eleye:
Hürriyet, başkasının hürriyetine t» cavüz etmemek kaydı ile mevouddur. Hak, başkasının hakkına tecavüz etmemek şartı ile mevcuddur. Ye ilâh.
Elde edilmesi için namına ihtilâller yapılan, kanlar dökülen umumi hürriyetler, herkesin bildiği gibi, en hür memleketlerde bile, devletin hak bakası namına bazı tahdidata tutmuştur.
işte, vicdan hürriyeti, din hürriyeti, matbuat hürriyeti, tedris ti, hattâ mevzu daha şumullenereb iktisadı hayata bile müdahale ederek kazanç hürriyeti ve hattâ kazandan paranın sarfedilmesi hürriyeti.
Bu takyidat fevkalâde zamanlarda çok ve normal zamanlarda daha az o larak kendini göstermiştir.
Bugün umumî hürriyetlerin az çok firene edilmediği bir gösterilemez.
Demek ki bu firen rurettjr. Hele, içtimai olnııyan memleketlerde ki, ha!k zamt varakası tanzimi üzerine mahkeJie.a-re scvkedilmekten çekinmez, korkm ız idari zabıta daha kuvvetli olmamdır.
Suç işiiycn vatandaşı fflatue * a sevkedip cezaland r: laktan ziyad , suçların işlenmesini önliyon îed » t i haz etmek, belki hültûr (nce : m9şf'kano bir hareke* « >•____
Fılhakuta, maneviyatta , -
fekkürde intizam, hissiyatta intu

itikadda intizam temin etmek idari zabıtanın salâhiyeti dahilince degr.ı r Fakat manevi intizamsızla, zatmen maddi intizamı ihlâl edecek bir vaziyette ve yahud âmmenin intizamını ihlâle istidad ve kabiliyeti olan bir hareket ve fiile inkılâb etmesi melhuz vc muhtemel olduğu takdirde, idari zabıtanın müdahaleye hakkı vardır.
Fakat komisyonlardaki cetkikai ve varılan netice memleketimizin hususiyetine binaen bilmem zaruri oıan bu fireni teminden de ileri gitmiştir.
Büyük Millet Meclisimizin varacağı netice, içtimai bünyemize ve bugünün şartlarına şimdilik bu kadar... Um re vab vermelidir.
İDARECİ
Bir otoraya hücum eden hay^utl .r
Paris 17, (A. P.) — Tunus - SfaJu arasında işleyen otoray dün jece yo) dan çıkmış ve âkabinde vagondaki yolcular üzerine meçhul şahıslar tarafından ateş açılmıştır. 6t> metre k« dar rayın söküldüğü ve deraymamu bu sebebden ileri geldiği tesbit edik nılştlr. Lisanca zayiat olmadığını btl diren «France Presse ajansj taar* ruzdan havdud çetelerini mesul tut -maktadır.
Amerikanın eski Tahran e ç sı Rusyaya da g tmc k istem ş
Tahran 17 (A. P.) — Birleşik A-nıerikanın eski Tahran elçisi Georgo Ailen bugün Amerikaya dönmek Üze re İran başkendimlen ayrılmıştır.
Amerikan kaynakları, Ailenin Rııa elçisi Sadçikovu veda maksadile ziyaret ettiğini teyid etmektedirler Ea İd elçinin Moskovayı ziyaret nıaksa-dile bir vize talebinde bulunduğu söy lcnilmektedir. Diğer tarafdan Ailenin Kahire yolu ile Amerikaya dönmekte olması, vize talebinin isaf edilmediği ne delâlet tel&kld edilmektedir.
Amiral Setti» AnkaracLo ş lirimize geliyor
Ankara:. 1” (Hususî) — Amerika nm Yunaıılstana yardım heyeti ü-yelerinden Kuapen, Ekvut, Alelc-sandr ve Amiral Settle bu akşamki ekspresle Istanbula hareket etmiş, lerdir.
Diğer taraftan memleketimize ya pılacak yeni Amerikan yardımın-dan bir kısmının yine yol işlerine tahsis edilmesi düşünülmektedir. Bu bakımdan Bayındırlık Bakanl: ğı yeni bir yol programı üzerinde çalışmalara başlamıştır


Karamürsel ağ ve Bahçıvanlar cemiyeti
Bol u valisinin,Duzc e ye dair yeni beyanatı
1
T ENÎ SABAH
K ★ ziraat Kahinleri ★ ★
Ziraat mühendisliği enstitüsü

ı
18 şuba
r

Karanıürsel iktisadiya- \ Huda mühim bir rol oy- % n a y a n cemigtt y « n i ( 5 get rdiği meyve (edelerini} ortaklarına dağıttı S
Karamürsel: (Yeni Sabah) — Kasabamızda meecut bulunan —bağcılar ve bahçıvanlar
• cemiyeti— kıymetli başka m Receb Ihlamurun çalışkanlığı sa yesinde nıeyvahğın gelişmesi İçin büyük faaliyet saıfetmektedir. İlçe miz iktisadlyetında mühim bir yeri
• olan meyvacılığın teşvik edilmesi ve geleceğe hasırlanması için cemi yet teşebbüsü İle muhtelif meyva fidanlıklarından külliyetli miktarda çeşitli meyva fidesi getirilmiş ve İhtiyaç sahiplerine gayet ucuz bir fiyat mukabilinde dağıtılmıştır. Müstahsilin bütün İhtiyaçlarını te min eden meyva satışı he Nakliya tına tavassu ederek bunu muvaffa kiyetle başaran cemiyetin çalışmaları, halkımız arasımla büyük mem nunluk uyandırmaktadır.
Karamürsel n köylerinde feci bir cinayet
— ■— _o . —
feyzıye köyü muhtarı evin oe çalışan işçi kadınları 6eyrtden bir delikanlıyı arkadan vurdu..
Karamürsel, (Yeni Sabah) — İlçemize bağlı Feyziye köyünde kıskançlık yüzünden feci bir ci-nayet işlenmiş ve Nuri isminde bir gene ayni köyün muhtarı tarafından tabanca ile öldürülmüştür. Köylülerin anlattıklarına göre hâdise şöyle cereyan etmiştir:
Feyziye köyünde bir evde imece nsulile kadınlara tütün dizdirilir-ken \in« ni köyden Nuri mmİA* de bir gencin evdeki kadınlan gözetlediği Muhtar Receb tarafından . görülmüştür. Köy kadınlarının gö zetlefldiğine fena halde sinirlenen muhtar kendine hâkim olamıyarak derhal tabancasını çekmiş ve arkası dönük bir vaziyette bulunan Nuriye üç el ateş etmiştir.
Feryad ederek yere yıkılan Nu-riyi köylüler yetişerek Karamlir-acle getirmişler ve oradan da yarasının ağır olması hasebile İzmit Memleket hast&hanesinc götürmüş terdir. Fakat fazla kan kaybeden yaralı hastahanede bir müddet yaşadıktan sonra ölmüştür.
C. Savcısı vak’a mahalline giderek tahkikata başlamış ve Muhtar Reeeb de yakalanarak Cezaevine getirilmiştir.
Denizlinin elektrik m e s e 1 e s
Denizli: (Yeni Sabah) — Yirmi ı»eş yıldır dedikodusu devam eden ve nihayet geçen yıllarda inşâası na başlanan merkez ilçesi Gökpınar Hiclro elektrik santralının transfor laotör ve yeraltı kabloları İstanbul limanına gelmiştir.
Bıına göre Denizli elektrik dâva 6j önümüzdeki baharda kökten halledilerek şehir açık ıstırsyptan kurtulacaktır.
■(\ k r atn jrsele
ve Köy.erine dolu yağdı
• Yeni Sabah) — İl
Karamürsel:
■çemizde uzıınzamandan beri gayet iyi giden havalar bir haftadan beri meşime mahsus çehresini göstermiş. Pazartesi akşamı birdenbire başlayan kuvvetli rüzgâr ve gök gU rıûtüaü He bozmuş ve bu arada 10 •dakika süren fındık iriliğinde dolu yağmıştır. Sonradan başlayan yağ •mur sürekli olarak devam etmiştir. Dağlarda da fazla miktarda kur vaıdır. Dolunun meyva bahçelerin ■ de bir çok zararlara sebeb olduğu bildirilmektedir.
(^atalağzı elektrik santralı yakında acılıyor
Zonguldak: (Yeni Sabah) —Önümüzdeki aylar içinde işletmeye a yılacak olan Çatalağzı Elektrik Santralının hazırlıkları hızlandırıl ınjştjr.
ç jağzından Kozluğa, Kozludan (ı. Kandilli ocaklarına ve hattâ E-ıefll ilçesine kadar lmtidat edecek dian hattın Plon direklerinin dikil meşine devanı edilmektedir.
Kömür havzası memur-Jaruij kömür dağıtıldı Zongludak: (Yeni Sabah) — E-*eğll Kömürleri İşletmesi memur ve hizmetlilerine 1946 yılına alt temet ikramiyesini dağı^nştu--
• •
Vali. Düzctnin umumi durama nu izahla, bu seneki tülün rekoltesini, Düze ede çarşı yolımun asfalt yapılacağını ayrıca luda da kapalı bir_spor salonu inşa edileceğini bildirdi. Düzce (Yeni Sabah) — Bohıya kü ÇÜk kir seyahat yapmıştım. Bu ecva hatten istifade ederek vat! Kemal Hudımhrpn Dttecc nakKuv’ik’ düşün çeler.ni anlamak mı(>ıidıle beyanatı nı rEa ettim. C mim sorduğum veı kendirinin lüzumlu görcFljTü noktaları aşağıya sıralıyorum. j
Dthce iktisadi ve küttıtrel faaliyet Terin geKşriğj bir şehtrtli*.'Ve Hce iti barüc nümsu lOü.ûOO aşkmttır. Bu iti barla ilimizin en kal Atalık Mr kaza merkezidir. İki buca’ftn vardı r. Bunlar j da Yağcıca Düzredtfvı 42 ktfome*re uzaktır. Yolu kışın gayri mü^aıddir. Bucağm nüfusu kalaba)rx olduğundan İleride kaza olması her bakımdan J-vi olecJKtır. İçişleri Ba’canbğınm yazısı ürerine Bolu llfado yapılacak ye ni kazalardan ilki -Yağlıca olması >A. zirngeİniğini bildir İM. Nihayet Î(M9 yılında Eçc merkezinin kurulacağını umuyoruz. Bucaklıların istediği bir tabibi oraya tayin ctv.rg* imkân yek tur. Zira bugün b^r *01? ilçe merkezle rinde doktor bulunmamaktadır
TÜTÜN RFJCOLrF.it
Bu yîl Düzende tütün mahsulü geçen yi'o nazaran daha fazla olmuştur Son abnau kararlar nettaeeri tütün müstahsillerinin yüzünün güleceğini zannediyorum.
Düzce içinde yanılacak ilkokul irin her şeyimiz tanıamd.r. Gereken kanıl n! muameleler ikmal edilir edilmen İhaleyi yan»n inşaata bâsbvaca&z. AÇIK VEKİL ÖÖRETMFNLİKLER
Dtlzcede dokuz kdy öğretmeninin
askero alınması İle açılan yerlere ve kil öğretmen göndermek istiyorduk. Bugüne kadar33 lira;
çıkmadı. Bunu göz önllndc bulundu • ran İlgili Bakımlık vckAlct ücretinin 66 liraya çıkarmaya karar verdi. Bı> kararın İyi sonuç vereceğini umuyorum Yalcın bir zamanda 9 öğretmenin yerine vekil öğretmenler tayin edil-, mlş olacaktır. ı
Dllzcelilerin spora merakı diğer II çelerlmlzdeklh rdon fazladır. DÜzcell lcrl gllzel bir stada kavuşturmak e-melimdlr. Bunun kısa zamanda tahak kukuna çalışacağım,
KAPALI SPOR SALONU
Boluda bu yıl bir kapalı spor salo r.u inşası için büdccstnd« n para ayırdık. Salonun projeleri, keşfi yaptırıl d». 1 laleye çıkeracaffız. Salonun İn şasi için keşif bedeli 250 bin llradıı. ön plânda bunun önemli kısmını İnşa ettirip 1948 sonuna bitirmeye Çalı şacağjg. Salon yeni memleket hasta hanesinin yanındaki havadar arsaya yapılacaktır.
ASFALT YOL
Dilzcenin içinden geçen ana yolun şehrin içindeki kısmı katranlı yol tasfaita benzer) haline getirildi. Şlm di de Düzce - Akçakoca yolunun belo diye hududları İçindeki kısmını katranla kaplatacağız. Bu suretle Ortao kula gldlb gehne kolaylaşmış olacak öğrenciler çamurdan, sudan kurtul . muş olacaklardır.
raya çalışacak talibe

haline sok-vo neticede mühendisliği
tecrübe sa-
ni
Erbaa ve Taşovada yeni Tekel depoları
Taşovada 895874 ve Eıbaada 650000 lİM»yet inşa edilecek maden depolar — Tokadın ye ri hr tası yapılr or
r«ı
a
Tokad (Yeni Sabah) — Taşova.tü Hinlerinin başşehir! olan Erbaa ve Taşovada geçen yıl başlanıp bdenek kifayetsizliği yüzünden yarıca kalmış bulunan idare binam ile betonarme tü tün depolar ının ikmal inşaatı «için tekel genel müdürlüğüne, genel büdcc • den ödenek verilmiş olduğundan Er; baa 630 bin küsûr ve Taşova 895 bin 8744 lira 71 kuruş muhammen ke(ıi üzerinden eksiltmeye konulmuştur. İhaleyi müteakib mart ortalarına doğ ru inşaata hi21a başlanacağa öğrenil] z
taraf dan Süreli depren: lcr Tekel idaresi ve tüccara
depoları kalmamış bulum*r. i
iniştir.
Diğer doiaynıfle ald tütün

Erbaada yeni depoların ikmali ilo bü yük bir boşluğun doldurulacağı mu { hakkaktir.
TOKADIN HARİTASI YAPILIYOR
Esaslı iman, hayli gerklo kalmış şehirlerimizden birisi olan Tokad»ili rdn haritası ile imar plânlarının bele j diye tarafından ele alınarak yaptırıl ması işi üzerine iller bankasile yapı .an temas müfibet sonuç vermiş ve o an kaya bağb harita mühendislerinden Gündüz Özdeş buraya gelerek ilk etüdierini yapmış ve Anka raya hare ket- etmiştir. Pek yakında çalışacak heyetin buraya gelmesine İntizar (?(lil inektedir.
Atça Tarım Kredi Kooperatifinin yıllık toplantısı
984 ortağı olan Tarım Kredi kooperatifi toplantısı çok hararetli oldu. Üyeler öznaynaktaa yapılan masraf ara itiraz ederek f. 21a gayret istediler.
Atça: (Yeni Sabahı — 242 No. lu Tarım Kredi Kooperatifinin 1947 hesap senesine alt norma i genel ku rul toplantısı 9 Şubat 948 tarihine müsadif pazartesi günü saat lö de kendi binasında toplanılmış ve fakat salonun 948 ortağı alannyacagı gözönüne getirilecek ve ortakların • Salon küçük geliyor, toplantıyı par kın içinde yapalım» diye bağırmalar üzerine parkın içine gidilmiştir Yoklama yapılarak ekseriyet anlaşılmış, toplantıyı açabilmek için tti zük gereğince açık reyle bir başkan ve iki kâtip seçilmesi teklif edilmiş ve reisliğe öğretmen Fahri Çelik, kâtipliklere de Ahmed Peker, E-sat Çelebi seçilmiş ve yerlerini almışlardır.
Gündem gereğince kooferatif mü dürü- Tahir Demirkaya. tarafından plânço, kâr ve zarar hesaplarile vö netim, kontrol kurulla)mm raporu okunmıış ve ortakkr tarafından ka bul edilmiştir. Sonra >U.e Öztay-nak hesabı ve Özkaynaktan yapılan masraflar bu mayanda çiftçinin kalkınması ve tarlasının sürülüp sulanması için alman motöıterin masraf büdcesi okumuş vo binar.nı yarım kalan kısmı için Ortaklardan yine yardım İBtenmlştir. Bunun üze rlne bir köylü söz istemiş ve demiş tir ki:
(.Blz köylüler, Özkaynaktan yapılan masrafları ve nıotör alınma emi istemiyoruz.. Çünkü Atçaovasm
d» sürülecek ve sulanacak bir dö nüm yerimiz yok. Bundan böyle Öz kaynak hesabımızın heder olmasını istemiyoruz.» demiştir.
Bunun üzerine Ziraat Bankası mü dürü köylüye ve Atça Ulara tatmin edici sözler söylemiş ve demiştir ki: Arkadaşlar, Özkaynak hesabınız aan .yapılan bu yardımlar heder ol muyor. Bilâkis paranız İşliyor ve ona göre fazlalaşıyor.»
Ahmed Kasa isminde bir ortak da köylüyü desteklemiştir.
Özkaynak hesabından kesilen yüz de birlerin kesilmesi için idare kuru luna salâhiyet verilmiştir. Ve mad deler uzun uzun konuşulup çoğunlukla kabul edilmiş, bundan sonra gündem mucibince kontrol kurulu seçimine geçildi. Açık reyle yapılan seçimde, Ahmed Kaya, Rıfat Oğuz seçildiler. Yine açık reyle hakunı ku ruluna Nuri Bckdemir, Nuri Aksay, Ali Dumrıç seçilmiştir En son da ldaıje kuruiu ;seç1mi yapılmak üzere ortaklara rey pusulası dağıtılmış, rey pusuiaları dağıtılırken ortaklar üzerinde heyecan artmış, bu hey», can m tesirile birbirlerini göre ndyen oılaklar reylerini yazıp der hal .:;*nd|ğa atıyorlar. Akşamın geç vaktine kadar devam eden bu top lantı böylelikle nihayet bulmuş oldu Gece yapılan tasnif sonunda Nuri Ataİay, İsmail Akyüz, Meh-pıed Yılmaz, asil üyeliklere, Salih Alpsoy, Raşit Yalçmkaya, yedek ü yeliklere seçilmişlerdir.
o NGİLTERDEKİ çiftliklerin t'l günden güne mekamze bil U hal almaaile, ziraat nı:tk»nüleri üzerinde yapılan in aoit*. ve terakkilerin inkişafiaı »aı kay detmek gayesile merkezi bir teşkilâtın kurulması lüzumu hiasedıl-miştir. Bu teşkilâtın elde edeceg malûmat ve terakkiler, İngiltere-deki bütün çiftçilere tebliğ edilecektir.
1929 senesinde lngiiterede bu vazifeyi nisbeten görebilecek yegâne teşkilât, Oksforddaki Zinuı! mühendisliği arattırma Enstitüsü idi. 1924 senesinde hükümet, Oks-ford Enstitüsünün daha şumullU bir teşkilâtın nüvezl maya karar vermiş İngiltere millî ziraat enstitüsü doğmuştur.
İyi bir ıkütübhane
halan, atölyeler ve Jaboratuvarlar ve her türlü ziraat âleti Aksham Bryan da mevcud. bulunmaktadır.
Enstitü ziraat! alâkadar eden her türlü işler üzerinde çalışmalar da bulunmaktadır.
Enstitünün en önemli kısmı tecrübenin yapıldığı kanındır. Enstitü mün bu kısmında, gerek baricde .imâl edilip tecrübenin yapılması istenen makineler, gerekse enstitü tarafından meydana çıkarılan makinelerin tecrübeleri yapılmaktadır.
Her üç ayda bir çıkan enstitü mecmuasında, o müddet* zarfında yapılan bütün tecrübelerin neticeleri bildirilmektedir.
Enstitünün gayelerinden biri de, İngiliz çiftçilerini mümkün olduğu kadar en son keşiflerden haberdar kılmaktadır.
St)T SAOIA MAMİNELERİ
Süt sağmu makinelerinin imâlin de ihtisas kesbetmiş bulunan ve adresi Berk ley Avenue, Reading, Berks olan tanınmış, İngiliz firma sı Gascoignee (Reading Ltd. e mü racaat eden Türkiye Şeker fabrikaları A. Şt. (Ankara), -Eskişehir de deniz seviyesinden 2000 kadem yükseklikte bulunan büyük bir :ÜU. — ırj‘-------a yxU»ı,
tik kaydedici cihazlardan bir adedinin teslimini taleb etmiş bulunmaktadır. Bu harikulade sağma makineleri geçenlerde Londrada Olympia sergi evindeki senelik süt çülük sergisinde teşhir edilmiş ve nasıl çalıştıkları halka gösterilmiş ti. Geçen senelerde olduğu gibi bu sefer de mükemmelen ifa ettikleri vazifeler dolayısile en yüksek tak dire mazhar olmuşlardır. Auto -recor-der denilen bu cihazların her biri her ineğin sütünü ayrı ayrı tartar, böyleee süt veriminin derhal ve devamlı bir surette kontrolünü temin eder. Resmi kayıd imtihanlarının hepsini başariyle geçmiştir. Sütü inekten alıp doğn: dan doğruya güğümlere, şişelere veya kartonlara nakleder ve böyle ce süthaneye fuzulî gidiş gelişleri, sütün herhangi bir şekilde kirlenip mikroplanmasını önler. En bü yük faydalarından biri de, herhan gi bir yeni ineklere taymlama suret ile verip onları beslemesidir. Bundan başka Auto - Recordcr, istenilen sayıda güğümü müsavi surette doldurmakta, her güğümün süt yağı mikdannı müsavileştirmekte ve böylece ezelî bir mahzuru ortadan kaldırmaktadır.
Türkiye, yakın ve orta doğuda sayılan günden güne artan çiftlik terin harikulade bir şekilde imâl edilmiş olan bu İngiliz sağma ma-kiıu-lrrinden faydalanmaları son derece ünıid verici bir haldir. Yukarıda bahsi geçen Türk çiftliğinde Macar ve İsviçre cinslerinden mürekkeb bir inek sürüsü vardır. Bu inekler iri ve munis olup bol süt vermektedirler.
Gascoignee şirketi, bir ay müddetle süt sağma ameliycsine nezaret edecek ve sureti istimalini öğretmek üzere Türkiycye Mr. Blo-odworth isminde bir mütehassıs öğretmen göndermiştir.
Giiscoignes şirketinin sütcüliik sergicindeki pavyonunda faaliyette bulunan 2 yollu bir Auto - Re-coıder, «Gascoignette> denilen u-fak bir cihaz, meşhur soğutucuları, bir şişeleme tesisatı ve pek büyük bir ilgi uyandıran sair birçok buluşlar teşhir edilmekte idi.
Balıkes r bisikletçileri Ankaraya gidecek
Balıkesir: (Yeni Sabahı — Şeb ı'miz Bisiklet yarışlarından bölge namına Ankarada kurs görmek tize re Melımed Döker Ahmed Yeşilbaş, Süleyman Okçu, Mustafa Uzan, Ha 111 Bayraktar bugün Ankaraya hare ket etmişlerdir.
Kursta yapılacak müsabakaları kazananlar Londrada yapılacak 1948 yılı 200 Kİ. metrelik yanslarîı IstlrMt ettirilecektir-
Ak Şemşeddin’in en küçük oğlu Hamdi Çelebinin bu
Kuram Kerimin on birinci eûre«i-tcşkil eden sûre! colllei Yûsufdan
Hham olan bazı guaraı hazreti Yûau-fun hayatında mühim bir rol oynayan ve kendini müdafaa sadadindc o hüsnü Kur'an timsali büyük adamı yıllar en zindanda inleten Züleyhamn deria altını terennüm etmişler, parlak man zumeJor ibda* eylemişlerdir.
Bu şairlerden birljsl de Ak Şdhııed dinin küçük oğlu Hamdi Çelebidir.
Fatih ve ikinci Boyazıd devrindr yaşamış olan bu şairin müteaddld manzumeleri arasında en mükemmeli (Yûamf ve Zülcyhas adlı eseridir
Asıl İsmi Hamdullah olan Hamdi Çelebi, Tnejmevlyatında eclâeet ltlba_ rile çok muvaffak olmuştur. Mevcud kaynaklarımızın bir kısmı (Yûsuf w Züleyhay» telif, bir kısmı da tercB-mo olarak gösteriyorlar.
İranın büyük şairi (Molla CAm!)-nln eserinden terceme edilmiş olduğunu Büyüyenler, terceme «ırasında Hamdi Çelebinin bir çok ilâveler yap nnş olduğunu zikretmekten geçemi -yorlar. Gerek telif, gerekse tercüme olsun şair bu eserinde öyle b’r sini muvaffakiyet göstermiştir kİ kitabın bir telif olduğu hükmünü verdirmek tedir.
214 varakdan ibaret olan bu el yan
ması eserin sonunda şair:
ÇU/cni mûın/t Hflda-i Subhanı.
Rl yetüvdü bu vazmi pdı/dna diyerek Cenabı Hakka şükür ve Imtf nanını İzhar ediyor ki bu nusnlar da telif hususundaki emeğinin bir I-
«ayılır.
Kibar evByauUaMan sahibi ilim vc irfan bir rat olan pederleri (Ak Şemscddin» hazretleri sultan FaMhta hürmet ve takdirlerini kazanmıştı.
lştanbulun muhasarası he» gânun da ikamet etmekte oldukları (Göy-DÜks den davet edilmişler ve mevkibi hümayuna iltihak eyl.yerck OsmanlI mücuhidlcrlnin kuvvel mânevlyUcrlni takviye etmek ve teşcide bulunmak gibi meşkûr hizmetleri sebketmlş L d). Hattâ en btîyüK mlnevî kudretleri nl, mihmandar-ı C ;r.abı Peygamberi hariçti «HaHd bin EyVbülensarîı nln merkadı mtibareklortni keşif ve ta -yin suretindeki kerametlerile göstermişlerdir..
Bir imparatorluğun yıkıl ması ile tarlhde yeni bir devıln açılması g’bi Lüyüx bir inkdâb o*»guran bu şanlı ınuzaffenyâttaTi bir müddet sonra Göynüğe avdet ar’.usunu izhar eden hazret! Şeyhe büyü* Fatih müsaade buyurTvvriar ve oraya döndükten Wr kaç sene sonra da (Kaşif-i esrar* ter kitinin delâlet ettiği 862 - 14«« tarihinde yani fetihden altı sene boaiû bu fAru âitme veda etmişlerdir
Kura^Un dostu imiş Fatihli, Ak j
Şemsei İta
Ri yüzünden lem’mı etti anm tethk m'IMn
Nusretl çesm-ı hakikatin yörüb
verdi haber.
BöyH her Mn uaak (=rrW»-ı I
ytıkin
Hamdi Çelebinin «Yûsuf ve Züley. na» sından başka Mccaliaüttefarir. Leylâ vt Mecnun î)m-i kıyafeti Tüh-fet-lil-uşçak ve Mevlid-i Ruhani gibi. eserleri de vardır. Ve matbu değildir. [ Pederleri gibi ılnU tıbba intisabı ol. ması dolnyıshe asnmn doktorinrındaa > da satılabilir. Gerçi o devirde taba - j bet, bugünkü tekâmül merhalesine ( yetişmemiş olmasına rağmen.
Hamdi Çelebi eserinde hazreti «ıtfun güzelliğinden bahsederken.
Aferin ol camelA canâna
Ei oelür kâfir görnc indina
Zlılsnü o(tar Mm yöricek ehl-idaldi
Diye Shibhane mübdi-i milteâl
demektedir.
Bu hakiki aşk macerasının deva ; mı sıralarında Züleyhamn çektiği â-i lâın-ü firak ve istirahatı terennüm e j den sahifelorde şu mısraları irad ediyor:
Aşk eser eyledi Zdleıjha
Akhnı miÛknnü verdi yakmaya Ayın on dördü iken oldu hilâl Cliitl hüsn.ii cemal, kaldı hayal. Bâşlvbaşma bir tarih olan hazret! Yûstıfûn hayat;’ «altanat , nübih^vet ve aşk, muhabbet safhalannden son ra tahassür hicıan ve ıstırablarm nüıeyete «nacsi v$ emri tlAhi üe nikâhın tahakkuk deminin hulûl eyte j meşini de şair şöyle tasvir ediyor:
Yûsu/a çüuki hazret-i Fettah Buyruk etti ki ede akd-i nikâh Düğün eyledi pâdi^aluına Geldi Sâdan-ı Mısır Eyvaııe çün halka ûm Has-tl bVatn Zok-il işret umuru oldu tamam Odu Mn~l fîcılil niMh Sob-i Morda ahır oldu, doydu sabah Biti her hutm bu akld kllş(ıd Dendi lıer yandan mübarek bâd Bir çok vekayl ve hftdlsat arasın
şaheserine kısa bir bakış., da yıllarca »üren ve Züleyhanın kal binde derin istırab yaralan açan «M^ dediğimiz o büyük kuvvet, bu meeud İzdivaç İle yerini saadet ve şe tarete terkedlyor. Ve her şey vo her elom unuduluyor. Lâkin kanun-u eze ünln «mukaderat* adlı bir bendi var kİ orada yazılan yazî^ bir sanlyo bile töhaltlf etmeden hükmünü Jcra edi -yor Ve onu hiç bir kuvvet tohlr veya tevkif edemiyor. O mukadder âki-bet ne nübüvvet, ne saltanat, ne kuv vat tanırmyor. Takdir.i Dahisi her ne ize onu yapıyor. Ve hazret! Yûaufun saltanatına nihayet veriyor, onu ebedi âleme çekiyor, hicran ve Iftlrak a-taeinl Züleyhamn gönlüne akıtıyor. Çalr bu acıklı sahneyi de Züleyhamn
Uaanmdan şöyle ttrannün ediyor,*
K mİ dmn o reyhw
BünoüHl cennet olan hayranı cl mesti meata#i
Dar-i cennettir âna rneyhaaa
Aon. o lasıe lâleleri
Lulo-i- cennet olan lâleleri
Kani ol1 ş e M-i toıc şirin ieh Üunri Ileuserâir âna hetn mrşrsg Mamiadtr ol Kemani
Cennet âhûeun'i torun ânı
Tâ kıyamet yeter bu gunr^ bana Bakmıa/hm bir nazar o dM
Pli eser-i bediin nazımı Hamdı Çk lâbl» 914 - 1508 tarihinde g^n’.cHııi dtny^yri yummuş v? babanının yaov na c*fn» fijlnrrişt!r.






Arapların hâlen ellerinde mevcut huv> netlerin tahminî miktarı ne olabilir?
Birleşmlk Millet Teşkilâtının Fl-IlsUnln taksimine karar vermiş ol masının, Filistin Arablarınm silâh lı kuvvetlere müracaat edip etnıiye çekleri meselesi ve ettikleri takdir de Arab Birliğinin emri altındaki kuvvetlerin ne kadar olabileceği ve bunların nasıl kullanılacağı suali gibi bir çok tahminlere yol açmış tjr.
Tabiatile Arab partizanları, gönül lü Arablarla desteklenen muazzam daimi ordulara ait efsaneler yarat malar ve bu kuvvetlerin Filistinl bir çelik çember içine alabileceğini iddia etmişlerdir. Buna mukabil zi yonlstler, Arablann iddJalannı kü çûmsemekte ve bunların eljerinde randerece cüz’l kuvvetler bulundu tunu İleri sürmektedirler. Mamafih gerek zlyonlstlerin gerekse Arabla nn ellerindeki kuvvetler hakkında oldukça doğru malûmat mevcut bulunmaktadır.
Ük sual olarak şunu sorabiliriz. Arablann toplanmak istedikleri as ker mlktaıı ne kadardır, ve bunların hedefi ne olacaktır. Fllistindekt 700 bin Yahudi arasında bedeni kabili yetlerl son derece yüksek genç erkekler ve genç kadınlar mevcut bu Ilınmaktadır. Hagananın, Ylşuv or duşunun elindeki askerî kuvvetin 80-000 olduğunu ve bu ordunun oldukça müessir olabileceğini * iddia etmek yarinde olnuyan bir tahmin değildir. Harbde kullanılan koman do kuvvetlerini daha Hyade taklit eden İrgun Zvai Leumi Partisinin elinde ise 5.000 kişilik kadar bir kuv vet mevcut bulunmaktadır. Bunlara arasında mevcut öyle kimseler vardır kİ, Arab kıyafetine girerek Arablar arasına sokulablllyorlar. Bu İrgun kuvvetleri de böylece bir savaşta Arab hatlarının gerisinde çalışabilirler. 800 veya 1000 kişiden mürekk'eb tedhişçi Stera çetesi de cinayete varıncaya kadar her türlü tedhiş hareketlerinden kaçınmakta dır.
Bu teşkilâtlai'd nlniış kuvvetlerden maada, 1986—09 kalkınması is pat etmişti ki, kendilerini müdafaa için elini silâh tutan, kadıu, erkek veya çocuk bütün Yahııdiler savaşa iştirak etmeye hazır bulunmaktadır. Umumiyetle ziyonist kuvvet ler hafif silâhlar, tüfekler, makine li tüfekler ve havan toplarile mü-cehhez bulunmaktadırlar. Cebhane stoklan ve daha ağır silâJılar bakı mından Ztyoûistler hariçteki müttefiklerine güvenmektedirler. Bunların aralarında tecrübeli bir çok yüksek ve alçal: türbell subaylar bu (anmaktadır, çünkü her millete men rub harbe iştirak etmiş bir çok Yn hudl Subnylnrı mevcut bukınmak-tadir. Bunlardan bir çokları da, modtm harbe ahsık olup koman do savaşlarında düşmanm geri hat lannda bile çalışmış bulunuyorlar. Arab Birliğinin emrindeki orduların askeri kudretleri son derece mütenevvi bulunmaktadır. Mma nh. herkesin bildiği veçhile, Arab kuvvetlerinde modern harb tekniği bilinmemekte, teşkilât zayıf bulun makta ve Arabların tabiatları dİ slpllne riayet edilmemektedir.
Mısır ordusu 50 000 kişiden mürekkep olmakla beraber yeni aske
re i.TOa kanunu bU’ ordunun kuvve tine1 ’eör evmiş ve bu rakkam kâğıt ta vornidbfi-nden daha aşağıya in-mis bulunmaktadır. Bu orduda a fer toplar, zırhlı birlikler ve ağır sa m»î yoktur. Gene Mısır ordusuna .vardım edecek teknisiyenîer ve ma kinittier de yoktur. Modern malz. meyi \e sllûiıJarı kullanmabak>-nnndan da kabiliyetleri yflksek d> ğlldir. 1898 senesinde İagHlzlerin i-da resinde Sudanı ele geçirmek ıÇia gir.î-ukleri hareketlen beri iıarb sa lr.e&ur,de görimmenuçlerdir. Ha.-b sınumda M1SırU ııçak savar topçular Ls.'t -jıderiyede. Kahlrede. Port S&iUe Süveyş kanalında ve duha, bir çok önemli yerlerde son derec» büyü® başarılar göstermişler ve nu Jin tamın ekipleri de ctyack’sıla muvaffak olmuşlardır Ekserisi köylü ölen askerler, gerek bedenen gerek m.lamele ba kınımdan miilâ-joır. cavraıiıldığı zaman itaat, eu naek fakat, sertliksen nefret etmek tec.ı er Ekseri genç subaylar ate, 1: ve oecferikii iiseydeler. eski okula daral subayların fazla kabiHyeıli olmadıkları ileri sürülmektedir
Mısır ordusunun Genel Kurmayı Harö sırasında ortaya ç kan nakliya: vt malzeme meseleleri üzerinde tecrubesia bulunmakta ve Fr'istiu sınırlarında teşkilatlı bir Mısır ordu sunun bulundurulması son derece güelü/ier doğuracaktır. Mısınn (50 uçaktan mürekkep bir hava kuvve ti mevcut bulunmaktadır.
B- uçaklardan yarısı her an hü mete hazjr bulunmakta ve Mısır pi lotian son derece beceriklidir Dj ııermada İse hafif silâhlı bir kaç kiicuk gemi mevcuttur Mi’.slüman kardessuk cemiyeti gibi t^kilâtiar FiLstinde çarpışmak üzere en n? 10.000 gönüllüden müreka bir ot dı; teşkil edeceklerini bildirmişte! ve yetiştirilmek üzere gençlerden mürekkep küçük bir grup -İlâh ıl tına çağnhnıştır. Müşahitlerin b-Urtu«ieriı e göre. 1936—39 İsyan r da stiahen bir çok yardımlar w-ad edilmesine rağmen, pek az Mis, h Filistin Arablanna yardıma koşmuşlardır.
IRAK ORDUSU: is- 30 000 k >
dtr. müteşekkil brıtrmmekta ise .fe. bu ordu da ağır silâhlar mevctıt ıie ğildlr İrak ordusunda bir kaç toı.k vardır, âu ordunun emrinde de «on derece zayıf bir nakliyat, sistemi ve mühimmat sanayii vardır. Mısn-ordusuna nazaran yüksek olmakla beraber, teknik, mekanik huluslar da Irak ordusu çok zayıftır. Subay ve erat son derece iyi vapdı kimse lerdeıı müteşekkil bıı’n^makta ve bilhassa Kuzeydeki Kürdlcr çok cesurdurlar İrak orduıu Arab meni leketlerindeki yalm>. *>n modern ve en Jyt yetişth’ilmiŞ dHu ninrnk kaf mamaktadır. Bu ordu ayni —imanda, son derece ciddî bir diişmau o-lan Kürdlere karşı mi^eaddtt. tedip hareketlerine girişerek ( rriihe sa lıibi olmuş bir OHiudv.r. 2C.0O0 kist den mürekkep İrak Jandarmamda, çok kereler küçük gran'.ar s( .Mnde çarpışmaya ahşmış ve teşebbüs sa hibi bir kuvvettir.
İrakın elinde 50 askerî v ( re b‘r kaç küçük gemi bulunmaktadır (Dw ı 6 > ■dd'
18 ŞUBAT 1948
TENÎ SABAH
SAYFA • »
| İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri
Islâmda mezhebler ve
(

fırkalar nasıl Mdu?

Bütün Adana dehşet içinde!
%
Bir liirlii tasdik edilemiyen Büdce
I
Muaviye hakkında çeşidli malûmat aid bir krhanıt — Muaviyenin Hfe rüşvet kapısı __________ —_____________ 58
Muaviyenin doğuşuna müşavirleri — İshimda ilk nasıl açıldı?
Yazan t IH»
' Büyük İslâm tarihçisi (îbni Hai-dûn); «Devlet ve saltanat, başlanğı -çından sonuna kadar bir biçimde kalmaz. Zaman değiştikçe ve geçtikçe şekilden şekile girer. Bu sebeble, dev let başında bulunanlar; her devirde o devire uygun tavır ve tarzı ihtiyar e derek ilk durumianrtda tadilât yapıb zaman ve muhite intibak mecburiyetindedirler. Çünkü: İnsanın yaradılışı ve tabiatı bunu iktifa ettirir, diyor; Üstün diplomat Muaviye de bu hakikati; kendinin ve zamanının durumlarına göre, şu veciz ifade ile açık-bvor:
cBenden evvel gelen halifelerden 'dû Bekir dünyaya rağbet etmedi, o lı ona yüz çevirmedi ömer-ül-Faru-ku dünya istedi ve sevdi, amma ken-. dişi ondan nefret eyleyib uzaklaştı. Damana dünyadan bir mikdan isabet eyledi, o dünyadan ve dünya da ondan faydalandı. Biz ise büsbütün dün yaya daldık. Ben dünyayı, onun nimetlerini sevdiğim gibi o da bana kol larını açmıştır Siz isterseniz beni ha yırlı saymaymış ben yine de sizin L ;in menfaatti ve faydalı olmaktan ge d kalmam:»
İşte onun muvaffakiyetini temin, Alinin de mazlûmiyetıne sebeb olan bu noktadır.
Ehli sünnet fukahasından Haşan Basri de; «Beni Umeyye; padişahlar dır. Zira; hâkimiyeti kılıç ile aldılar. Yoksa o devirde yaşayan Ashab ve tabiîn büyüklerinin bir işareti ve ıc-ma’ ile olmadı, ve o zaman, onlardan hayırlısı da yok değildi.»
Diyor ve yine Suyııtinin (halifeler tarihi) nde kaydeyledıği üzere büyük lerden (Said bin Cumhan); (Seki-• ne) ye: «.Umeyye oğulları kendilerini halife sayıyorlar- deyince, cZerka(l) oğullan yalan söylüyorlar, onlar; pa d i şah la nn en şiddetlileridir.: cevabını veriyor, ki işin doğrusu da budur.
Muaviye; (ssfyasctl-şefiyei ye »-»-uniCTxr—vaen nnareti, dünya saltanatı biçimine sokmuş, hanedanı, daha son ra Abbasîler ve emsali de heo o vohı tutmuş bulunduklarından ondan itibaren hilâfeti: mülk ve saltanat ile eşit mânada telâkki; muvafıkdır.
Şu açıklamalara göre; Emevivj’e saltanatının müessLsi Muaviyye, Si a erkân ve usulleri arasında doğrudan doğruya yer almış değildir. Ancak: o nun hareket tarzmırj şahsi ve ailevi | nüfuz ve kudretinin şi a nıezheb fır-’ kaJannı yaratmakta ve geliştirmek-1 te en kuvvetli tesiri yapmış bulundu ğu muhakkaktır. Diğer tarafdan, şIl - 1 lerce ona ve evlâd ve emcadına kin beslenmesi nefret izhar edilmesi bir nevi mezhebi iktiza ve mecburiyet şeklini almıştır. Şı anın ifrat ve gul-vuna iyi gözle bakmayan ehli sünnet mensublarmm çoğunluğu ise Muaviye nin Ashab dan bulunmadı bakınrnrian hakkında hürmetkar ve hiç değilse sakit davranılmasın! iltizam eylemiş ve ayni sebebden dolayı onun Amr tbnül-As gibi bir çok yardımcıları hak! kında dahi ayni mülçhazayı varid gör müşlerdir. Bütün bu vazıyetlere b?ıkt- 1 lınca. mezheblerin doğuşları üzerinde tarafsız bir dolaşma mahiyetindeki hu yazılarda Muaviye hakkında da bir fasıl açmak; fazla görülmemiştir. Kaldı ki; onun açtığı devir üzerinde; her hangi bir klâsik tarih kitabında mevcud tafsilâtı sıralamakdan ise: şahsiyetini ve hareketlerini daha zu vade, kendinin ve zamanındaki büyük ferin sözlerde açıklatarak bunlardan çıkarılacak neticeleri oku.vueulannıı-zın selim ve salim görüş ve buluşlarına bırakmak münasib olacağı sü-Sünülmüştür.
Muaviyenin babası meşhur (Ebû Sttfyan) dır, Mckkrnin fethine kadar İslâmiyet! kabul etmemekte üıad gös termiş ve fetihde (can korlcusu> ile mÜHİüman olmuştu. Bu büyüıc
bir reis idj mensublan ve merbutla n çoktu. Ilesulü Elcrenı felüı zan.a -nında bu sebeble ona bir imtiyaz ver uygun görmüş ve evine sîgman lara t Eınân» vermişti. Ebû Süfyarun kendinin ve ailesinin başkanlık duru rıuna yürekden bağlı kalmış olduğu muhakkak olmakla beraber, iriArn ol *uktaa sonra üdâmıyetm zafer ve Kvketi uğurunda çabşmfş oluuğunu tarlhkrln bildiriminden anlıyoruz, Muaviye; bu zatın oğullarından-dır. Gerek Resulü Ekrem zamanında vc gerek sonraki halifeler devrinde Üyakat vc kifayetinden daima istifa olunmuştur: Bu noktada, onun a-dk vc gizli her hangi bîr suretle mu ^^lefetüıe meydan bırakmamak gibi bir ülişüuce varid olmakla beraber L vc siyasî kabiliyetini, muvaffa* (Zcrka) dan Önceki ilanları-mızda Söz geçmiştir. Buruda, kaka -makamında Vmeyye aîlc3iu z iyo--ret eyliyar^










AIF OKAN
OSlBOa
heyetlerini inkâr dalı i tarafgirlik o -lur. Büındlgi üzere Arab toplulukla-* rında riyaset ve emarete büyük ehem mlyet vcrUirdL Başkanlık ve hâkimiyet; asabiyet, nüfuz ve yaş esaslarına dayanırdı. Bundan dolayı bu üç noktada en salahiyetlilere şeyh der -ler ve emaret makamına geçirirlerdi, amma şeyhlerin durumu İran vc Bi -zans hükümdarlarının vaziyetlerine benzemezdi. Şeyhlerin tâbileri üzerin de bağımsız bir hâkimiyeti olmakla beraber bu nüfuzu kullanmakta is -tibdad yoluna sapmazlardı. Her sınıf halkla görüşür, ileri gelenlerle danışır ve öyle îran şahinşahları ve daha sonraki İslâm hükümdarları gibi u -zun ve parlak unvanları ve sıfatları yoktu. Huzuruna girenler; onlara sa dece (Ya, emir) yahud künyesile) ve hattâ ismile hitab edebilir, onlar da görüştüklerine ayni suretle davranır. ve vüccltmek istedikleri zaman pek pek (kardeşim oğlu), (amccam oğlu) biçiminde sevgi göstermekle iktifa eylerlerdi. Nitekim, ilk halifelerin tut tuklan yolda ve onlarla muamelede bulunan halklarda bu alışkanlığa u-yulmuş ve hilâfet; hükümdarlık ve saltanat durumuna geçince acem usu lü unvan ve tâbirler; âdab ve teşrifat lâzimesi olmuştur.




(Ba^tarajı 1 .
murun çıldırttığı Seyhan bütün A-duııa ovasını kaplamış, şehri ciddi surette tehdid altına almıştı.
Derdii Adana
1936 sel âfetini hatırlatan bu son felâket karşısında zavallı A-dana elleri böğründe, yağmurun dinmesine duadan başka bir şey yapamamakta, lıcr dakika yükselen suların tehdidi altında mazlu-mane bir tevekkülle kadere boyun evmiş bir ölüm mahkûmu hayatı yaşamaktadır.
Yirmi beş yıldır memleketin mu kadderatuu elinde tutan her yıldönümü pahalı broşürler ve realiteden ziyade -hayali pöhpöhlere dayanan istatistiklerle parlak başarılardan dem vuran Cumhuriyet Halk Partisi hükümetlerine bugün can ve gönülden beddua elmiyeıı tek Çukurovalı tasavvur edilemez.
Felâket nasıl başladı?
Bu son felâket Adananın bir kaç gün içinde geçirdiği beşinci felâket olmuştur. >
Bundan ‘evvel sel âfetine uğn-yaıı mıntaka ve bilhassa resmî iti raflarla (15) hakikatte ise (20) den fazla nüfus kaybına sebeb o-lan (Hadırlı) köyü ve diğer ova köyleri felâketinden sonra dört gün fasılasız ve bardaktan boşanırca suıa yağan yağmurlar netice sinde çıldıran «Seyhan^ nehri sertleri avın on beşinci pazar günü öğ leden sonra şehri de adam akıllı tehdide başlamış ve seller met caddesini yavaş yavaş mıştır.
Alınan tedbirler
Adana şehrinin bile
altında kalan arazi yekû dönümü geçmektedir. VERDİĞİ TAFSİLÂT
17 (AA.) — Ceyhan
Narkulak, 13 — Ganime bucağı, 14 — Tuz Kuyusu, 15 — Hasır ağaçı, 16 Tabaklan 17 — Kırmızı Dam, 18 — Araboğii{ çiftliği vesaire.
Seyhanın sol kıyısındaki bu köyle rin arazisi de 200,000 dönümden faz ladır ki bu suretle yalnız Adana ova sında sular nu 400.000
AJANSIN
Ceyhan:
nehri tabii seviyesinden 4—5 metre yükselmiştir: Nehir boyunda bulunan bütün köyler arazisi su altında dır.
Diğer taraftan durmadan yağan yağmurlardan derelerin taşmış ve civar araziyi su kaplamıştır.
Nehir taşmasından Mangıt, Çuku rova, Mercimek Harasi köyleri sula rin ortasında birer ada gibi kalmış lardır. Hıdırh gibi sed kıyısında o-lan Hamid bey bucağından da haber alınamadığından buraya jandarma eklpi yollanmıştır.
Mahsur köylerin gıda vaziyetleri güçleştiğinden Kızıl Ayca yardım ya pılmasuıa teşebbüs edilmiştir. Ha dirimin Fodlu, Kesikkeri ve Tilki bucağı çifçllkleri tamamen su altın dadır. Elektrik santral dairesini su. bastığından ceryaaı kesilmiş ve şe hir karanlıkta kalmıştır.
Nehir yükselmeğe devam etmektedir.
Adana: 17 (A.A ■ — On beş gün-denberl devam eden yağmur ve kar
»
yüzünden Adanayı tekrar sular kap laflnştır. Seyhan nehri Pazar günü dört metre 70 santimetre kadar yükselerek bu seneki en yüksek se viyeyi göstermiştir. Bu yüzden kar şıyaka setleri de yarılarak Yüreğir ovasım da sular basmıştır. Köylerle İrtibat tesis edilmediği için kayıp lar tesbit edilememiştir. Can kaybı nin bulunmadığı kuvvetle tahmin edilmektedir. Adana İçerisinde 150 gecekondu ve otuza yakın ev yıkıl mıştır. Seller yüzünden Adana— Mersin tren hattı bazı kısımlarda bozulmuş ve sıkı çalışmalar neti cesinde hat, dün saat 21 açılmıştır.
Yağmurlar devam etmektedir.
TARSUSTA
Tarsus: 17 (A A.) — Dün, kayıklarla vanlabilen Özel köyü halkının büyük bir kısmı tahliye edilerek Halkevine getirilmiş ve iaşe edilmiş tir. Özci Lvyündeki bütün evler yı kılmıştır. Yaramaz. Ağzıdelik, Man
*
taş, Karafakı, Arablar, Aliağa. Ge mili köy, Egemen, Hasanağa köylerinden biner kişi yüzerek gelip köy lerinİn durumunu anlatmışlar ve İmdat istemişlerdir. Kefeli, Koca. Bucak. Devlet Çiftliği, Baharlı, Kön lü köylerinden henüz malûmat alı namamıştır- Su basan bu köylerde bir çok evlerin yıkıldığı bildirilmek tedir.
Sabahleyin, üç ekiple hareket et mek üzere yardım malzemesi taşı-yan on sandal hazırlanmıştır.

(Devamı var
Adını sel felâketi
(Baştara/ı 1 incide) bl felâketlerin önlenmesi için esaslı tedbirlerin alınmasını istemişlerdir. Hatibler bilhassa kadınlar hapishane sinin yıkılması ve kadın mahkûmların kurtarılması işinde^ ihmal goste -rilmesini tenkid etmişlerdir. ,
Başbakan Haşan Saka da sellerin önlenmesi için yapılacak tesisatın 100 milyon liraya mal olacağını, bunun Meclise bir tasan sunulmak üzere bulunulduğunu, tasarı kabul e dildiği takdirde derhal faaliyete geçileceğini söylemiş ve yapılacak te -aısleı için Aancrikadan bir mütehas -sis getirileceğini de ilâve etmiştir. MARSHALL PLÂNI HAKKINDA
Bundan sonra gündemde bulunan Marshall plânı hakkında Muammer Erişin sorusuna geçilmiş ve Marshall plânına göre Türle iyenin zirai kalkındırılması mevzuunda Tarım Bakam i zahat vermiştir. Ticaret Bakanı da * ayni pıevzuda konuşmuş ve istihsal arttırıldığı takdirde ihraç mallanmı-1 zın iyi fiatla müşteri bulub bulamıya cağı meselesini izah etmiştir. 1
Sorunun üçüncü kısmına cevab ve ren Ekonomi Bakan; da iktisadi kaL kın mam ız İçin yapılacak işleri anlat m ıştır.
Bakanlardan sonra soru sahibi Mu ammer Eriş de bu hususdaki görüşle rini bildirmiştir.
Fahri Kurtuluşun sahillerimizde motellerimize yapılan tecavüzler hal: kında hükümetçe ne düşünüldüğü ve ne tedbirler alındığı hakkmdaki soru suna geçilmiş vc İçişleri Bakanı bıı haberlerde mübalağa bulunduğunu, resmî kaynaklarda bu tarzda bir ma lûmatın mevcud olmadığını, bu gibi tecavüz hâdiselerine meydan verilml-yec6ğini söylemiştir.


hükû-kapla-

Vurulan Baba
(Ba^tarafı 1 incide) el ateş ederek ağır surette yaralamış tır
Yakalanarak sorgu hâkimliğine V2 rilen sanık tehdid ve öldürmeğe teşebbüs suçundan tevkif edilmiştir. Dinlenen şakirtlerin ifadesine göre hâ dişe şu şekilde olmuştur.
Mehmed iki yıl evvel Margrit admj da 18 yaşında genç ve güzel bir kızla ’ I tanışmıştır. Bu müddet zarfında gizli gizli buluşan iki genç nihayet evlenmeğe karar vermiş ve bu fikirlerini Hıranta bildirmişlerdir. Fakat kızın babası bıı teklifi katiyetle reddetmiş ı ve kızını takibe koyulmuştur. |
Nihayet bundan bir ay Önce Hı . iant bir akşam eve geldiğinde kızı 1-le Mehmedi başbaşa yakalamıştır. Bu esnada Arehmed hemen tabancası nı çekerek:
i
Adana Şer’o’ homesi
(Baitarafı 1 nıcıdet
nlnuştır.
Meçhul şalus bulunduğu otelde* ya tan yolculardan Dr. Ali İle Resa! E rişden de 50 şer lira alıb, otel sahibi ne olan 85 liralık borcunu ödemeden sırra kadem olmuştur.
Nihayet hâdise meydana çıkmış, sahte savcıya para ve eşya verenler dolandırıldıklarını aniıyarak polisi ha berdar etmişlerdir.
Adanada çalışkanlığı ve suçluları yakalamak hususundaki beccriklilL ği ile tanınan Şarlelc Holmes namındaki komiser Ali Anğız hâdisenin tah kikatına el koymuş ve ekle ettiği İp uçlan ile dolandıncıyı îskenderiyeye kaçarken yakalamıştır.
teşekkür
Heaüz beşinci aylarını bitirmemiş olan :klz yavrulaumm düçaı oldukta n tehllkd» rahatsızlığı çabuk bir tej hisle tedavi eden Dr. Fehmi Saymana, vcf ı^ız babalarının göstermediği ve ebediyen gösteremeyeceği bir alâ-lcayı gösteren hastahane başhekimi le hemşirelere şükranları mı bildiri rim.
I-
Hayatta yalnız anneleri: Seza Bilgi*
ciddı bir tehdid altına girdiği, görülünce her ihtimale karşı bir taraftan Seyhan köprüsünden geçmek yasak edilirken bir taraftan suların istilâsı altında kalan hükümet cad desi üzerindeki binaların tahliyesi-
(fer ne başlanmıştır.
Öğleden sonra saat dörde doğru bir arabaya atlayıp hükümet cad? desine yollandığım vakit bu cadde tamamile sular altında bulunu yor ve seller hükümet konağının merdivenlerini yalıyordu. Bu cadde üzerindeki: 1 — Kız lisesi, 2 — Ulus parkı, 3 — Eölge spor binası, 4 — Atış pavyonu. 5 — Nafıa binası, 6 — Vilâyete aid olup vali vekilinin-oturduğu lojman binası
ve hükümet konağı .tamamile. jsiıs- — Bizi bü-birunizden. hiçjbir km larla çevrilmişti.
Ha^talıane boşaltılıyor
Nehir sahilinde bulunan Şafak kahvesi ile Memleket hastahanesi ise çoktan sularla çevrilmiş ve teh did altına girmişti. Bu yüzden has tahataenin derhal tahliyesine lüzum görülmüş ve hastahançde bulunan (33) hasta, nisbeten daha mahfuz ve emin bir yerde bulunau (Seyhan oteli) ne naklolunmuşlar dır.
Hastaları naklolundukları otelde ziyaret ettim. Gavretli hastabakıcı
* • • hemşireler, hiç bir şey olmamış gibi büyük bir matanet ve soğukkanlılık la hastalara yemeklerini yedirmekle meşgul idiler. Bu feragatli insanlara «Yeni Sabah namına geçmiş olsun dedikten sonra otelden çıkarken sula rin otelir kapısına kadar geldiğini gördüm. Demek ki yarım saat içinde sular bir hayli yükselmişti ve bu yük seliş devam ettiği takdirde bütün A dana şehrinin pek feci bir âkibetle yüz yüze geleceği muhakkaktı.
BİNALAR AKIYOR
Çoğu kerpiçten olan binaların yüz de doksam akmakta ve içlerinde otu rulamaz bir halde bulunmaktadır.
Her zaman sel felâketine maruz bir şehirde Halk Partili hükümetlerin devam edib giden ihmal vc lâkaydisi yüzünden bugün bütün Adana şehri ciddi bir tehlike ile karşılaşmış bir durumdadır. Şehirde tek bir motor veya sandal yoktur:
10 DAN FAZLA KÖY SU ALTINDA
Bir tarafdan sel âfetinin Adana şehrinde yaptığı tahribatı tesbite uğ raşırlccn bir tarafdan da su altında kalan köyler etrafında malûmat top ladım vc şu neticeyi elde ettim:
Kebirin sağ sahilinde s> altında kalan köylerle bu köyl» rdeki hane sa yısı şunlardır:
1 — Hıdırlı (600 hane), 2 -inanlı (90), 3 Koyuncu (101. Kayışlı (200»| 8 — Çaputçu
çiftliği (İL 10 — Kara Çerçili (60),
11 _ Kara Yusuflu (300), 12 — Sal man beyll (60), 13 — Dervişler (138) 14 — MursaJoğlu (320), 15 — Kefeli (150). 16 — Çöplü (90), 17 — Mamu raş (30>. 18 — Piloğlu^ 19 — Koca Bucak (120), 20 — Ağzı Delik (70),
Bu köylerin sular altında kalan a razisi tahminen ve en aşağı hesabla 200000 dönüfndür. Yalnız Atatürkün çiftliği nlnb bugün Cumhuriyet Halk Partisinin elinde bulunan Piloğlıı köyünün arazisi 2Û.000 dönümdür..
Kebirin sel sahilinde su altında ka lan başlıca köyler de şunlardır:
1 — Deniz Kuyusu, 2 — Külse kö yü, 3 — Yerdelen. 4 Kilavıır. 5— Kazıkl^ 6 — Pilice. 7 - Kumurlu. 8 —* Kara Ahmedlt 9 — Guıanşa. 10 Ztahmet, 11 — Cindir Kulak. 12 —.
vet ayıramaz, kızınla evlenmeme razı olacaksın! diye yaşlı a*lamı tehdid et iniştir. .
Aralan bir hafta geçtikten sonrr da hâlâ kızını kendisinden saklayan adamı evinde yakalamış ve tabanca ile iki el ateş ederek yaralamıştır.
Aradan 25 gün geçtikten sonra Mehmed Eğinlioğlunun başka bir kız la evlendiğini duyan baba hâdiseyi savcılığa ihbar etmiş ve dûvacı oldu ğunu söylemiştir. *.
Sorgu hâkimliğinde ifadesi alındığı sırada sanık. iddiayı kabul etmediğini ve bunların birer iftira okluğunu söy lemiştir.
Hikmet Bayırım beyanatı
(Baıtarafı 1 incide)
Din mukadder otan bazı safhalarına işaret ederek: Arkadaşlarım inkılâb idraklerinin hududuna gel dikçe beni terketmeğe başladılar diyor. Demokrat Parti de yolun -da yürürken ayni hâdUe ile karşı »aşmaktadır ve karşılaşacaktır.



I
Yal
— Dikoğlu (60); 4 — 5 — Camıza (30), 6 — 7 — Köylüoğlu (75),
(80). 9 — Mur&balı
— M ■ ■
Haseki lı ustalı a nesi münakaşası ve bir tavzih
Haseki hasta hanesi sertabibi Yu. suf Hikmetten aşağıdaki mektubu a dik:
Gazetenizin 17 şubat 948 tarihi» nüshasının üçüncü sahifesinin dördüı cü vc beşinci sütunlarında İstanbul milletvekili sayın profesör M. Kemal ökenin bir Cumhuriyet Halk’Partisi semt kongresinde Haseki ha stuha nesi hakkındaki tenkid ve beyanatı üw rine 16 şubat 1948 günü hastahaneınl ze gelen gazeteniz uıuiıurrirlerinder birinin bu mevzu üzerinde sorularını ccvablandırır vc nıileaaesemizin bu .
günkü durumu ve çalışma tarzını i-j zah ederken savın pı fosör için ha!( » kında iftira ve tenkkllerlnin rahatsı; ; lıkları dolayı.silc yanıldığına dair ba na atf« n vaki neşriyatınız varid de ğlldlr.
Sayın millet vekilimizin müessesi m izin son durumunu bizzat gezerek I çok iyi ve bakımlı bulmuş olduğunu , ve memnuniyetini izhar ile hastalan nı yatırmak için ^ördfrec% : ,.i beyan ederek elimiz» sıkıb ynldığmı muhterem gazetenizin ayni sahife ve sü tununda açıklamanızı saygı ile rica ederim.
Haseki lıastahane&i !3a$taubl Dr. YnMf Hikmet Oklar
Diğer tarafdan Haseki hastalıane hakkında, dünkü nUü1ıa(nızdaki ya bir yerinde; s

I
si
zının, bir yerinde; servis hemşiresi» denilmesi gerekirken: bir dizgi hata sı olarak rbaşhemşire» denilmiştir. Düzeltir, özür dileriz.

Komünizm aleyhinde ------------o-----
Konyada da bir miting yapıldı
---o-
Konya 16 (H u s u sî ) — Bundan bir kaç gün önce, Konya erkek lisesi 5 inci sınıf talebesi, kendi coğrafya kitablarının 42 inci sahifesindeki şark vilâyetlerimizi Rusyaya aidmiş gibi gösteren haritayı görünce fena halde sinirlenmiş, direktörlerine mü racaatla komünizm aleyhinde bir mi tinğ yapacaklarını bildirmişlerdir. Lise direktörü. Samih Atadevir öğrencilerle görüşmüş ve mitingin bu. günkü pazartesi günü saat 16 da ya pılmasına karar verilmiştir. Nitekim miting, bugün. Öğleden son ra yapıl iniştir. Kar yağmasına rağmen binlerce liseli, sanat okulu ve Ticaret Li sesi talebesi ile kalabalık bir halk kit leşi miting esnasında şehir sokakların da dolaşarak komünizm aleyhinde te zahüratta bulumuşlardır.
Mitingci talebenin ellerinde (kah rolsün komünizm, yaşasın Türk genç liği) gibi ibareler yazılı levhalar var dı. Bazı hatibler de, köşe baş’ar nda heyecanlı hitabelerde bulunmuşlar dır. Halkdan, heyecana gelib ağlayan lar bile görülmüştür. Yol boyunda bazı hatibler araba ve otobüsleri dur durub üzerlerine çıkarak heyecanlı söylevler vermişlerdir. Gençler ellerindeki levhaları nakil vasıtalarına da asmışlardır. Ayrıca komünizm a-leyhideki afişler dc her köşe>’e asılıyordu. Atatürk anıtına gidilirken gençler hep bir ağızdan 10 uncu yıl ve dağbaşını duman almış marşlarını söylemişler, muhtelif vakfelerde (kahrolsun komünizm vc onu himaye edenler) diye bağırmışlardır.
Anıt önünde hep bir ağızdan İstiklâl Marşı söylenmiştir. Bundan sonra Muammer Kara bağ ve Yılmaz Kurma heyecanlı birer hitabede bu.! lunmuşlardır.
Miting istiklâl Marşı ile son buî-mu^i gençler sükûnetle dağılmıştır.

Türkiyeye Amerikan yardımı h vkkında 'Vaşiııgton: 17 (A.A.) — (Uslsi — Başkan Truman. Yunanistan ve Tıirkiyeye yardım hakkında kongreye verdiği üç ayhk raporun da Türbedeki Amerikan yardım he yetinin 1947 yılı nihayetinde kara ve deniz kuvvetlerine mensup 68 kişi İle 8 sivilden müteşekkil olduğunu belirtmektedir. Başkan Truman, Türkiyeye yardım programının tatbiki için tahsis olunan 100 milyon doların yolların Islâhına ve Türk ordusunun modernleştirilmesi ne sarfedllecefcinl ve bu suretle Tür klyenin hariçten gelecek her hangi bir tecavüz tehdidine karşı kendisi nl müdafaa etmesine yardım edil-mlş olacağını bildirmektedir
Avrupaya yardam lasart'i Dışişleri ko.nisyonunJa ittifakla kabul edildi
Vaşington: 17 (AA.) — Amerika Ayan Meclisi. Dışişleri komisyonu Vvrııpa kalkınma programına ald kanun tasarjsj metnini bugün
mı mllf olmaksızın sözbirltğile ka-,'Uİ ve tasvib eylemiştir 1948 ekonu mlk iş birliği adını alan tadarı l Mart 1948 de ayan genel kın ulunda müzakere edilmek üzere Meclis Bas kanlığına sunulmuştur-
tek

Şehir Genel Meclisi dün saat 15 de Abdülkadir Karamürselin başkanlığında toplanarak muhtelif meseleleri müzakere etmiştir. Mec lisin bu toplantısında şehrimizde bulunan C. H. P. genel sekreter vekili Hilmi Uran da hazır bulunmuştur.
Evvelâ geçen toplantılara aid tutanak Özeti okunmuş, özetin mu iassal oluşu ve bir saate yakın bir zaman devam etmesi, üyeler arasında tartışmalara sebebiyet vermiştir.
Bu konuda söz alan Burhan Fe-lek, zaman kazanmak maksadde, diktafon makinesi satın alınmasını teklif etmiş, Ekrem Amaç da, özetin dar tutulmasını ileri sürmüştür.
Bundan sonra makama verilen büdce mazbatası hakkında vali Lûtfi Kırdar şu izahatı vermiştir:
«— Hükümet yardımının kesilmesinden mütevellid büdce açığının kapatılmasında İstanbul mahalli idaresinin içersinde bulundu ğu şartlar karşısında bir şey yapa mıyacağı İcat'i olarak müşahade cdildikteu sonra büdcenin «6,5> milyonu tecavüz eden açıkla hükümetimiz tarafından tasdik edil mesi ve sene içerisinde temin edilecek yeni varidatla muvazenenin fiilen temini esası üzerinde mutabık kalındı..
( Yeni gelirler tasarısı mükelleften esasen alınmakta olan fakat belediyelere aid olması lâzım gelirken muhtelif tarihlerde ve muhtelif sebeblerle başka yerlere tahsis edilmiş bulunan gelirlerin belediyelere iadesini hedef tutacaktır. Ve Büyük Millet Meclisinin nisan içtimamda kanunun behemehal çıkarılmasına hükümetimizce gayret sarf edilecektir.*
Valinin izahatından sonra söz alan Cemil Topuzlu, izahatın tatminkâr olmadığını, belediye gelirlerinin yine pamuk ipliğile tutulduğunu. belediyenin hükümetten yardım beklemediğini, ancak başka Demokratik memleket belediyelerine bahşedilmiş olan hak ve salâhiyetlerin hükümet tarafından tanınması lâzım geldiğini söylemiş. Istaııbıdun Türkler eline-‘ geçişinin 500 üncü yıldönümü yak laşırken şehrin perişan bir vaziyet te olduğunu belirtmiştir.
Söz alan Bürhan Felek, beledi- I yenin her şeyden evvelki vazifesi nin ucuzluğu temin etmek, hastalara bakmaktan ibaret olduğunu söylemiştir. - . *
Bundan sonra kasablar cemi ve-
* tinin makama havale edilen teklifi okunmuştur.
Bu teklifde, şehirde bir canlı hayvan buhranı bulunduğu, hiç olmazsa 15 günde bir narhın yeniden teshili ve bunun için de toptancı, perakendeci ve belediye ik-tisad müdürlüğü ilgilileri tarafından bir komisyon teşkili ileri bü-rülmekte idi.
Makama verilen Arnavud kaldırımlarının parkeye tahvili, Çırpıcıda açılan arteziyen kuyularının bazı yolları bozduğu ve bu yoHarın siir’atle tamiri baklandaki takrirler, ilgili komisyonlara havale edilmiş, bu sırada büdce komisyonu, büdce hakkında bir zabıt hazırlamak üzere salondan ayrılmıştır.
Bunu miiteakib, gündeme geçilmiş ve muhtelif maddeler görüşül nı üştür.
Bundan sonra toplantıya yarım saatlik bir ara verilmiş, ikinci cel siye büdce komisyonunun hazırladığı zabtın okunmasile başlanmıştır.
Uzun müzakerelerden sonra, büdce kararnamesine 6,5 milyon lira açığı kanatmak maksadile, hükümet yardımının esas olduğu, kaydının da ilâvesine oy birliğiyle karar verilmiştir.
Söz alan Ekrem Amaç, şunları söylemiştir:
«— Hükümetin, belediye ve ö-zel idarelere karşı bir taahhüdü \ ardır, bu taahhüt geçen seneye kadar yerine getirilmiştir.
Bu yıl da hükümet yardım pacağını ve büdcenin bu esasa re tanzim edilmesini telgrafla dirdi. Buna rağmen yardım aniden kvsil iverdi.
Hükümet büducnıizı tasdik ederse, açığım iki zımnen karşılamış demektir, akai halde, elimizdeki para ile biz halk hizmetlerini tfiyı-İdle yaparız ve haziranda iflâs bay rağını çekeriz. Hükümetten biz yardım istemiyoruz, yalnız teah-hüdünii verine getirmesini arzulıı-vornz.
W
Hamdi Raaim dr, belediyenin evvelâ ineğini kaybeden ve sonra bulan fakir insan durumunda olduğunu, Belediye Meclislerine, varidatların tenzil veya arttırılması hususunda salâhiyet verilmesini söylemiş vc bunların yeni belediye gelirleri kamınunda yer almasını ısmrln istemiştir.
Sadi Bekler de şunları söylemi* tir:
(— Yeniden Bakanlığa göncL ri-locek zabta, biidcedeki açıcın hl’ı-
• »
ya-gö-bil-

kümet yardımı ile, veya B. Mf Meclisinde kabul edilecek belediye gelirleri kanununun sağlıyacagı fazla varidat ile karşılanması, bu kabil olamadığı takdirde aradaki farkın da yine hükümet yardımı ile sağlanacağı ilâve edilmelidir.^
Sadi Bekterin bu teklifi uzufl müzakerelerden sonrn kabul edil-miş ve toplantıya 19 da mis verilmiştir.
Hazırlanan kararname, bugün Ankaraya gönderilecektir.
Demokrat Partide geniş bir tasfiye mi ?
(Ba*taıafi l tncıda) ■ yeniden

oaiyen milletvekillerini
bir harekete sevkedeceği muhakkak gibidir. Yan)ız şurasını belirtmek yerinde oJur ki Demokrat Parti lideri bu beyanatını yapmak mecburiyetinde kalmıştır. Zira par ti teşkilâtından genel idare kuruluna her gün yüzlerce telgraf gelmekte ve bu hususların açıklanması istenmektedir. Demokrat Farti kuruluşundan bugüne kadar verdiği bütün karar ve parti teş-kilâtiyle yaptığı temaslarda parti genel merkezinin ancak teşkilâtın arzularına göre hareket etmek şiarını takib etmiştir ve alınacak bir çok kararlarda teşkilâtın arzulan ve mütalealan alınmış ve on-lann arzulanna uymıyan hiç bir karar alınmamıştır. Bu itibarla hemen bütün parti teşkilâtı isimlerin açıklanmasını ısrarla isterken Celâl Bayar için başka türlü bir haraket tarzı doğru olamazdı. Hattâ bu beyanat geç kardığı i-çin genel merkeze tarizler bile yapılmaktadır. Bu hal belki Kenan Öner işinden sonra Demokrat Par ti içinde ikinci bir tasfiye hamlesi olacak genel merkez bu milletvekilleri hakkında cezri harekete geçecek. Buna mukabil Meclis i-çindeki âdetlerine nazaran hiç de azımsanmıvan bir kısım milletvekilleri Demokrat Parti sıralarında yer almıyacaktır.
Mithad Sakaroğhınun mektubu
Demokrat Parti Muğla milletvekili Mithad Sakaroğiundan aşağıdaki mektubu aldık:
«Milletvekilleri yolluk ve aylıklarına yapılan zamları parti genel başkanına tevdi etmiyen Demok-ıat milletvekillerinin adlarının neş rinde şahsım da bahis mevzuu e-dildiğinden aşağıdaki tavzihi yapmak zorunda kalmış bulunuyorum.
Ödenekler hakkında kırmızı oy kullanılmasına karar verilen grup •toplantısında; muhalefetimize rağ men tasan kesbi kanuniyet eyledi ği takdirde tahsisatı reddetmenin (fuzulî bir semahat) olacağını kıFk küsur kişi önünde ihdas edip de bilâhare çeklerini genel başkana teslim etmiyenlerin (nefislerine hasrettikleri) şeklinde teşhir edileceği tehdidile bir (zorlama) yapmak isti yen ileri mertebedeki bazı zevatın paraların ciheti sarfına aid* kararlarından evvel kendi zamlanmı yani (üç bin dört yüz) küsur lirayı son meteliğine kadar seçim bölgemin dört ilçesindeki parti teşkilâtımıza, mahallî ihtiyaç lara sarfı ricasile, tahsis etmiş bulunuyorum.
Adı geçen zam tasarısına tamıı-z oy verilmesi kararı alınan grup içtimamda bu hareketi düped» z tasvib eden ve fakat 12 şubat tarihli Cumhuriyet gazetesinde arkadaşım Necati Erdemin de belirt tiği gibi, kanun kabul edildikten sonra milletvekillerinin kendi (hamiyet ve takdirlerile) hareket et-‘ melerinin bir emri vicdan olııduğu-r(u bidayettenberi iddia edenlerden ' biriyim.
İşte bu düşüncelere uyarak yerine getirmiş olduğum küçük bir feragatin işaasma bugün mecbur tutulduğum için teessür duymakta yım. Fakat vicdanının sesini, şeıef ve haysiyetini her şeyin tutan ve hiç bir mevzuda te) tahammül edemryen olmaklığım şimdilik bu vapm&ya beni şevketmiş yor.
Bu mektubumun hakikat sever gazetenizle neşredilmesini saygılarımla rica ederim.»
Muğla milletvekili
Dr. Mithad Sakaroğlu
üstünde (vesayc-bir^ferd tavzihi bulu Hü-
Trablus garpte sıkıyönetim ilân edildi
Trablüsgarb: 17 (AA.) — Renler Bugün Trablusgarbte Sıkı Yönetim Uân edilmiş ve Trablüsgarb si yası lideri Ali Fakih Haşanın tevki fini protesto eden niinınyişçileri da gıtmak üzere İngiliz kıtaralmm mü dahaleleri zaruri olmuştur.
Nümayişçilerden üçü ölmüş ve sekizi yaralanmıştır. Polisle askeri kıtaların kayıb mljctarı henüz bilin memektedlr. Polis nümayişçilerin hücumlarına mâni olamayınca askerî birlikler gözyaşaı tıcı gaz kullanmak zorunda kalmışlardır.
Tezahürat sırasındn polis memur larile askeri nümav’ eller teınfın, dan taşa tutulmuşlardır

SAVTA: •
Miktarı . Fiyatı
2500 Kilo 12750 Lira
J75 Düküne 1617.50 Lira
Teminatı
956,25 Li.
121,35 Ll.
•i İdrofl) Pamuğu
18 en Fijnıl
h Gurabû hastahanesine lüzumu olan yukarda miktarları yazılı Pa-▼o filmler ayn ayn açık eksiltmeğe konulmuştur. İhalesi 23/2/948 e rastlayan Pazartesi gtınu «ant 15 ele İstanbul Vakıflar Başmü ürlüğü binasında toplanacak komisyonda yapılacaktır.
ı Şartnameleri her gün çalışma samanlarında levazım bürosunda gö «folMr. (1511)

m
z;
Arab Aekerî birlikleri
(Baştarafı 4 ilnırilde) 1936—39 isyanında İrakm Filistin Arablarjnın yardımına gönderdiği gönüllü adedi az değildir. Filistin A /ablarına karşı, Arab devletleri a-tasında en fazla sempati gösteren milletin İrak milleti olduğunu söyle nıek mübalağalı olmaz. 10.000 kişi den mürekkep Suriye ordusu, 9 000 kişilik jandarma kuvveti gibi ordu ismine lâyik değildir. Her iki teşki Utta da ağır sUâhlar mevcut değil dir, Suriyede ağır sanayi mevcut olmadığı gibi ordu ne tecrübe görmüş ne de ciddi surette yetiştirilmiştir. Subay ve erat cesur vş çabuk kavrayışlıdır. Ordu aşağı yuka T) 20 uçak tarafından takviye edil inektedir 1936 1939 isyanında Fills tine en fazla gönüllü’ gönderen memleketlerden biri Suriye idi ve bu gönüllülerle birlikte en tehlikeli çete harbi yapmaktaydılar. Belki Suriye gönüllüleri arasında Kudüs Müftüsünün Milli Müdafaa partisi ne ait 6.000 Arabda bulunacaktır. Bunlara Futtuwa Partisine mensub 3000 kişiye Müslüman kardeşlik teş kilatına mensup 1000 kadar Müslü man daha ilâve edebiliri.
Gençlik Teşkilâtlan:
4000 kişilik ordusu ve 2500 kişilik Jandarma kuvvetlle Lubnaîıda, Su riyeyl andırmaktadır. Müftünün Milli Müdafaa Partisi buradan 1.000 gönüllü toplayabilir.
13 000 kişilik ordusu, ve 12.000 kİ şilİK ihtiyat kuvvetlerlle Suudi A-rabistanın da son derece zayıf silâh ]arj vardır Bundan başka bu kuv vetler ciddi bir hazırlık devresinden geçmemişlerdir. Modern anlam da, Genel Kurmay ve komuta heve ti mevcut değildir.
Yemenin çıplak ayaklı ordusunun ise İliç bir askeri kıymeti yoktur. 6.000 kişiden mürekkep Ürdün ordusu değilse de muhakkakki en kuv duşu değilse de muhakka kİ en kuv vetlisidir. Modern silâhlarla teçhiz edilmemiş olmasına rağmen 1041 se nesinde modern harb üzerinde tec rübe kazanmış bulunmaktadır. Bu orduda hizmet gören bazı İngiliz subayları da mevcut bulunmakta-* dır. iddia edildiğine göre Müftü Ür dünden 2.000 gönüllü toplayabilecektir- Filistin Arablan gençlik teş kilâtının bildirdiğine göre, 20.000 Arab genci savaşa hazır bir vaziyette bulunmaktadır. 1936—39 İsya mnda dağlarda yaşayan Arablarm 6onderece iyi döğüştüklerl müşahe de edilmiştir.
işte Arab kuvvetlerini bu şekilde İfade edebiliriz. Bütün bu Arab or Sularını birleştirilip, tek komuta al tına sokmak, Arab memleketlerini Filistinden ayıran sahrayı aşmak. | bu orduları beslemek, bilhassa Ziyo nist kuvvetleri uçaklar vasıtâsile ; desteklendiği takdirde, kâğıt veya muhayyele üzerinde tahmin edildi ğhıden çok daha güçtür. Demir yol Jarı, şu depoları, ve diğer bir çok ek siklikler Arablan son derece müş kül durumlara sokacaktır. Bilhas «•a teşkiiât noksanlığı büyük bir mâni teşkil etmektedir. Küçük bir tiklerle, şahsi grupların, Fillstiııe gizlice sokulmaları daha akla yakın gelmektedir.

teni Neşriyat:
ÖĞRETMEN
Ankarada yayımlanmakta naıı aöğretmeıu dergisinin 3 sayısı teknik ve nıünderecat
Bundan mükemmel bir şekilde çık mıştır.
Yıllık abonesi 450, allı aylığı 250 kuruş olan bu güzel derginin —An kara Pos. Kutusu 2038— adresinden temin edilebileceğini salık veririz. SABIRSIZLIKLA BELEDIÖINIZ
BUKET ÇIKTI
E. Ekrem Talu— Refik Halid— Burhan Felek— Vâ-Nû— Refl’ Ce-vat Ulunay— Celâlettin Ezine— İh şan Boran— Cemal Refik— Semih Mümtaz— Oğuz Özdeş ve daha bir çok tanınmış muharrirlerin yazıla rmı size Buket sunacaktır. Renkli bir kapak İçersinde 20 sayfa 30 kr.
İŞTE TÜRKİYE
Aylık Türk Fikir Hayatı
Türk basın hayatında gerçekten bir boşluğu dolduran ve Türk fikir ve nasat hayatını ince bir zevk ve titiz bir emekle mahlrane surette terkip ve tesbit eden bu derginin Şubat sayısı da Çıkmıştır.
Güzel bir kapak içinde çıkan kıymetli dergiyi okurlarımıza hassa tavsiye ederiz.
BÜTÜN DÜNYA
Neşir sahasına değerli eserler ka zandıran Nebioğlu Yayınevi Bütün Dünya.) adıyla çok kıymetli bir mec mua çıkarmaya başlamıştır- Mem-kette büyük akisler uyandıracak o-lan bu mecmua İlkin Amerlkada başlayıp sonra bütün Dünyayı sa ran bir mecmua tipidir, ve İçinde dünya basınından seçme yazılar var dır. İlk sayıda okumayı susamış her keşi tatmin edecek olgun yazılar bu lunmaktadır:
Türkiye nasıl yükselir (Thornburg un raporunun tamamı) Türkiye İle harb ha.inuekl Cumhuriyet, Ameri kan—Rus hart! nasıl olacak? Ame rikalı bir kızın Rusyada gördükleri, Bir burna ihtiyacı var, Cronin nasıl romancı oldu, Ruayada Atom bombası varın ? Yahudi Menııhlnln sihirli Yayı, Bitleri aldatan casus, Bu sene neler olacak Evlenmeden önce neler düşünmeli v. s. Bu dolgun ve değerli mecmuayı bütün kuyucularımıza tavsiye ederiz.
İKİ GÜZEL -ÇOCUK KİTABI Çocuklarımızda kitab sevgisini
yandırmak İçin büyük gayretler s«»r feden Doğan Kardeş Yayınevi, Eflâtun Cem Güneyin yazdığı .Altın Heybe. Kül Kedisi, Felek Sillesi ad lı üç Keloğlan masalını ve meşhur PolonyalI yazar Sinkleviç’in Fener Bekclsiı adlı hikâyesini iklxgüzel kitap halinde yayınlamıştır. 5 renk 11 bir karton kapak içinde resimli olarak basılmış olan bu kitapların birincisi 65, İkincisi 50 kuruştur Bü tün çocuklu ailelere tavsiye ederiz.
18 ÇÜB(T 1MB
bulu-üncü bııkı-
TÜRKİYE
PAMUK PALAS
t

?13M| m—
«6.
305TH6İ
BANKASI
HUMAYEjf
Devirli
210*270
4 tamaruv
10 Iİ8I05 BEYGİR TAKATİN

*r • *Y*X(
■MA' \ ilL

/ 'jj İM 1 • jpa t . L
’( . ip jd-' ‘ uUj jL *ı
Â*.
İst. Borsacının 17,2/948 FİyaUan
Londra
Nevyork
Paris
Cenevrş
Brüksel
Amsterdant
Praft fitokholm
Lizbon
Tâlrrıf • SAFİR • İstanbul
E8HAM VB TAHVİLÂT
5 ikramlyell 1938
7 1934 Sivas Brzurum 1
7 1934 Sivas Brzurum 2—7
7 941 Demiryolu 3
5 Milli Müdafaa 1
6 Kf Ikınma 2
7 Mliiî Müdafaa 3
21,10 20 10-90
20.8İ
20 51
95.58
20-


bu bil-
0-
u
Gfineyln en konforlu, en temiz oteli
PAMUK PALAS, C. Karayu»uf*un metul müdür-lüğü altında açılmıştır. Safin müştrrllarinin enirine amade bulunduğuna arıederiz.
Telgraf; Pamuk Palas Adres: Eski Postahane Caddesi
MÜL CRİYET Telefon: 1077-1078
En
Bir
BİRİNCİ KEŞİDE
19 • Mayı* - 1948
Az 100 Lira Vererek Açtıracağınız Küçük Cari Hesab İle Bu Keşidede Kazanacağıma
İkramiyeler
Bugünkü Program
18.2.1948 Çarşamba
Açılış /e program
M S. ayan
Müzik: Bando müziklen ıPlj Haberler
Teknik Üniversite Satınalma Komisyonundan:
Üniversitemiz matbaasında bastırılacak olan kitapların mürettip Ücreti beher sahlfesl 355 kuruştan 8000 sahile açık eksiltmeye konulmuştur. İlk teminatı 799 lira olup eksiltme 6/3/1948 günü saat 10.30 da .yapılacaktır. Fazla malûmat için rektörlüğe müracaat (2055)
1,500 Liralık
X,000 Liralık
Ev Eşyası
Nakid
DÖŞENMİŞ BİR EV
Devlet Deniz Yolları İlânları
1 — Açık eksiltme yollle 75 ton karpit «atın alınacaktır.
2 __İhale 2/3/1948 Salı günü saat 11 de Genel Müdürlük Alım Sa-
tım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Tasarlanmış değeri .54000 —elli dörbln.» lira geçici güvenmesi .3950— üç bin dokuz yüz elli > Uradır.
4 — Şartname 270 kuruş bedel mukabilinde Genel Müdürlük veznesinden alınabiUr.
5 __ İstekUlerln eksiltmeden önce komisyondan alacakları bir yazı
ile güvenme paralarını vezneye yatırmaları ve belirli gün ve saatte şart namede yazılı belgeler ve makbuzlarlle birlikte komisyonda hazır bulunmaları. (2147)
Devlet
Cide
M. S. ayan
| Tekel G. Müdürlüğü ilânlarj Malzeme Alım Şubesinden
Mjkdan Güvenme İhale
parası Tarihi günü saati
Cinsi
7.29
7.30
7,30
7.45
8,00Müzik: Çeşidll hafif müzik (Pl £|30 Müzik: Operet parçalan tPl)
8.45 Müzik
9,00 Kapanış
12.29 Açılış ye proğran-
12.30
12.30 Müzik: Radyo salon orkestrası 13,00
13.15 Müzik: Şarkılar ve saz • serleri 14,00
17,58
18,00
ıqoo
18.15
18.30
19,00
19,00
19.15
19.20
19.44
20,00
20.15
2(J30
20,35
21.20
22,00
2îp5
22.45
22.15
23,00
Haberler
Kapanış
Açılış ve program M. S. ayan
Müzik: Tangola Konuşma
Müzik: İnce saz
M. S. ayan Haberler
Geçmişte bugün Müzik: Yurttan sesler Konuşma: Kitab saati Müzik:
Radyo gazetesi
Serbest saat
Temsil
Müzik: Virtüozlar (Pl) Konuşma B. M. M. saati Müzik: Dans müziği
M. S. ayan
Haberler program ve Kapanış
9,30
9.45 ıo.uo 10,15
1 adet 6250 kilo
200 metre 1000 kilo
60 takım 28900 adet 1170 metre
22 ton
lira hra hra Ura
Salı Salı Salı Salı
150
SİM)
394
30
500 lira
13800 lira
600 lira 4950 Ura
24/2/948
24/2/948
24/2/948
24/2948
26/3/948 cumal0.30 26/3/948cuma 9.30 27^2 (M8 cuma 9.45 12/3/948 cuma 9.30 pazarlıkla satın alına-
Orman işletmesi
Müdürlüğünden
: Karaağaç kerestesi.
; Cide deposu
: 100/664 Deslmetreküp Karaağaç kerestesi.
; Beher metreküpü 160 lira
: |369 Ura 5 kuruş
; B0 gün
: Açık arttırma.
: 27/2/948 tarihine rastlayan Cuma günü saat 15 de-
: Cide Devlet Orman İştelme Müdürlüğü
yazılı malzeme
Elektrik fınra
Beyaz sabun
LA-tik hortum
Tethll alkol
Zlmpara taşı
Nihayetsiz şerit
Antlgran Kabin
Sülftlr Antlmuan
1 — Yukarıda cins ve mîkdaı
eaktır.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Genel Müdürlük Malzeme alım Şubesindeki komisyonda yapılacaktır. .
3 — Şartnameleri her glln sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve şaatte hizalarında gösterilen güvenme paralariyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları İlân olunur.
B___İdare kısmen veya tamamen veya kısmı kısım ihalede serbesttir.
1930
1
1 2 3 4 3t 5 6 7 8 9
1 1 B| 1 ( 0
1 ■ ' 1 1
.■1 i
■ • 1
:■ |- 1 '■i ı
a 1 ! ■ 1 !
■ 1 ! !■
1 i İMİ
■11 1 l
/
SOLDAN SAĞA :
4
b
6
Satılacak ma] Mahal ve mevkii Miktarı ve cinsi Muhammen bedeli İlk teminatı Müddeti
İhale İhale
şekli tarihi
fnadolu Müşterilerimize K üjie
Beklediğiniz her çeşit dnarislerde her
İhale
yeri
cinsi yazılı karaağaç keresteleri açık arttırma su-
— Yukarda satılığa çıkarılmıştır. ,
__ Buna ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğü, Istan
• V»
f* g
Macera - Tarih - Cinayet

11/12/946 tarih ve 18127 numaralı İstanbul birinci noterliğinin ve kâletnamesi ile memurlarımızdan Nuri Akbayı vekil tâyin etmiştik. Nuri Akbay 14/2/948 tarihinde şirketimizden ayrılmış olup hiç bir a-lâkası kalmamıştır.
Bilgi edinilmesini rica ederiz.
Refik Bürüngüz — Süleyman Kuşçulu ve Şürekâsı
--- _ , ' -a .---
ZAYİ : — Üsküdar nüfus me| murluğundan aldığım 388075 «ayılı nüfus cüzdanımı tftyl ettim, yenisi nl alacağımdan eskisinin hükmü /oktur.
926 Doğumlu Muhlis oğlu * Fikret öztuncer
4'7 - -------
18TANBUL BJfiULIUDÎYBâİ ÇĞHİR TİYATRÖLARî Br.at 29 de Draro
Kısmı:
FjVÎN
DEKİ
Yazan:
din Kudret Aksal
Komedi Kısmı: BÜYÜK CBMAA.T
ÜSTÜN-EULUT
Sabahad-
ührkctBİ; İmre; Telefon: (0405
1 r etile
2 _
bul Başmühendisliği Ereğli, Bartın İşletme Müdürlüğü inebolu bölge şefliği ve işletmemizde görülebilir.
3 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsblte ve ilk teminatları.
İle komisyona müracaatları. (1383)
telefon malzemelerimiz gelmiştir. Verece-türlii kolavltk. ACELE EDİNİ Z...
ALİ SAİD ÖNER Telefon Mütehassısı Telgraf MJkrolon — İstanbul Galata Bankalar Cacfclesl Uzun
Han Birinci Kat
Telefon: 43525
I s
Grip-Baş-Diş ve Romatizma
AĞRILARINA KARŞI
— Sen niyeti bozdun Haceac, dedi. Bağırman için sana müsaade ediyorum, Eğer bağırırsan cevahiri iaşesini sarayın her tarafına duyur kİ imdada gelenler emir hazretlerinin cesedi ile karşılaşsınlar. Şayed ellerinden gelirse, bilmukabele onlar da beni öldürsünler. Niçin susuyorsun Haceac? Yemin ederim ki sözlerim lâtife değildir. Sana bol bol izin veriyorum. Eğer bağırırsan cevahiri istemekten de vaz geçeceğim. Zira sen bağırınca karşımda bir muhatab kal-mıyacaktır.
— Kâfi bu kadar istihza şeytan!
— Şeytan mı dedin? Nasıl söz bu Haccac ? •
— Evet, şeytan dedim ve sen şeytansın. Belki de Allahın lânetine uğrayan hakiki iblissin. Günlerdenberi sarayımda oturursun, kendini kimseye göstermezsin, Bütün tedbirlere, tarassud ve tecessüslere rağmen yatak odama girmek imkânını bile bulursun? Bunlan ancak şeytan t apar.
— Bu hususda haklısın. Günler-

35 Liraya
Hakikî »u geçirmez gabardin îngiliz Trençkot pardenüleri
Ayrıca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir Sultan Hamam Dikranyan han No. 11-12 Abdurrahnıan Kalyon
imtiyaz sahibi: A. CEMALEDDLN SARAÇOĞLU - Yazı idlerini fi-ilen idare eden: Yazı iBleri müdürü: FATİN FUAD - Dizildiği Yer: «Yeni Sabah* mürettiphanesi - Basıldığı yer: «Gün Basımevi»


7accâc-ı Zâlim
A • » • - V
•m A¥SK, •
Yazanı ijubarreın Z. koı jjuual
___________
Tefrika No( 1
denberl sarayda bulunup ele geçmc-yişim hakikaten şaşılacak bir meseledir. Hem de yalnız değilim. Yanımda Abdullah ve Abdurrahnıan da var. Diyelim ki ben şeytanım da bu yüzden göz görünmüyorum. Abdullah i-le Abdurrahmanın da şeytan olduklarım iddia edebilir misin?
— Onların sarayda olduklarına l-nanmıyorum.
— lnanıb lnanmamakda serbestsin. Seni zorla inandırmak İstemem. Şimdi çıkar bakalım cevahiri!
Hacca(| her türlü müdafaa ve mu kavemet imkânından mahrumdu. E Unl koynuna soktu- Küçük ve zarif
ver-üze-
mi •
bir mahfaza içinde daima yanında ta gıdığı cevahiri çıkartıb uzattı:
— Şimdilik al, Talha!
— Ne demek şimdilik?
— Çünkü bunu sana temelli iniyorum. İleride tekrar almak re veriyorum.
— Acaba tekrar alabilecek sin?
— Hem > Büşeyre ilo blrlilule.
— CMmıyacak duaya âmin denîç|c âdetim olmadığı İçin sükût etmek mecburiyetindeyim. Benim maksa . dım hasıl oldu. Artık sarayında dur mam doğru değil... Abdullah İlo Ab-durrohman bu sabah çılnb gittiler.
Beni aramızda kararlaştırdığımız bir yerde bekliyorlar. Fakat gitmeden evvel sana şimdiye kadar saklandığı nnz yeri haber vereyim ki hem me -rakdan kurtulursun ve hem de benim şeytan olmadığıma inanasın.
— Memnun kalırım, Talha. Beni hakikaten merakdan kurtarmış olursun. • • î
Talha, anlatmağa başladı:
— Ben her şeyin farkmdaymı. A damların aramadıkları yer bırakmadıkları haldo beni bulamadılar. Bulmalarına da İmkân yoktu. Çünkü boş şu fıçılarının içine bakmak kimsenin hatırına gelmiyordu. Hele sucu başı
kulundan şüphe etmek senin aklına bile gelemezdi. O kanbur adamı ken dine bir köpek gibi sadık zennediyor dun. Halbuki bizi boş su fıçılarının içinde saklayan o idi. Ortalık kararıb sarayın içi loşlaşınca dışarı çıkıyor, adamlarının arasında kollarımızı sal laya sallaya dolaşıyorduk
— Demek bana bu ihaneti en sadık köpek tanıdığım sucu başı yaptı. Alacağı olsun. Onu işkencelerin en ağırı ilo cezalandıracağım.
— Geç kaldın Hatcac! Abdullah ve Abdurrahnıan ile birlikte sucu ba şı da sarayı terketmlş bulunuyor. Ar tık onun yüzünü görmiyecek, sesini i-şitemlyeceksin.
— Alçaklar!
Talha, Haccacm yanından çıkmış, koridorları dolduran, intizamsız bir halde aşağı y ıkaıı dolaşan askerlerin arasına karışma ve kıldan tereyağı çekilir gibi sıyrılıp gitmişti. Haccac,' ancak iş işde ı y .tikte-? sonra şaşkın j

1 — Ya Allah manâsına, Para ve saire koruz; 2 — Sonuna (E> gelirse anıt olur, Jİesti; 3 Dil, Nel ı ayni); 4 — Beyazlı siyahlı. Arabçada
(A) mn okunuşu; 5 - Elbisede kir. Ba ğış; 6 — Cari, İfa; 7 — Bir harfin okunuşu, Yaratılan; Uzak. Yüksek »kurucu); 9 — Emir, Tersi bir ne bat( kumaşı vardır.)
YUKARIDAN AŞAĞI l
1 — Riya, Emir; 2 — Başına * K) ilâvesile mümkiin olur, Koruluk; 3 — Mecmua. Kırmızının açığı: 3 — Etrafı su ile çevrili kara parçası, Ga ye; 5 — Cimri; 6 — Bir harfin oku nuşu, Çocuk doğurtan; 7 — İngiliz lere söylenir, Gelir; 8 — Başına ıT> gelirse zayiat olur, Sorgu edatı; 9 __Mektuplara ve istidalara lâzımdır, Belirli
J
2
t
c
4
6
t
r /
8

ı
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Yeni Sabah’tn
İLAN FİYATLARI
İnci
»
>
santimi
>
»
>
sayfa,
>
»
»
Başlık maktu o’arak
1
2
3
5
6
hktan lcurtulub feryadı basmıştı. Bu (ik
(Devamı var)
Kr. 1500
500
400
300
250
150