Sene: I Numara: 182
Abone Şeraiti
Türkiye için Hariç fçfn
t «analık . I)M Kr- - »W» Kr.
• .,t«k . ... MO .---------- İM* .
S , WJ „----------- w .
t İM . -
A »ra.ss,. rıja. Sflrtiı. TELFFOM: 30 S W
Matbaa! Ebtaiya, İstanbal ( Sabahları Çıkar Siyasi Gazete

19 Kânunuevvel Çarşamba 1934
Her intan iki tahsil görür. Ri-başkalarından alır, ötekini ve mühimini kendisi kendine verir Gibbon (Şerhi 3 öncü aobıfed.)
Günün yazısı
Klavuz çabuk çıkmalıdır!
(Türk dili tetkik cenıiy'tı) »İn dön gazetelere vermiş olduğu tab-Hğ kuşkusuz herkarin gölüneçarp-mıştır. Bu tebliğ bir yandan. bu işi aydınlatanı* olmakla beraber difer yandan da blraı karanlıkla*-tırmıştır. aaoıyonıt. Öz Türkçe yatabilmek için şimdiye kadar »lininde bir tek klavuz vardı, ki o da (tarama dergisi) idi. Hepimiz yazdığımız yazılarda i «ter iateaaez o dergiye müracaat »diyorduk. (Dergi) de e»ki »özler için birçok karlılıklar toplanıb basılmışb. Bu kargılıkları ber kea gelişigüzel aaçlb kullanıyordu. Bu, tabii yanlan geylerin anlaplmaıını az çok gûçte|tirivordu. Buna itiraz edenler bul-zndu. Eğer yanılmıyorsak Bay İbrahim Nremi ber yabancı «öze böyle birçok karjıltk bulunmuş olmasının kırışıklığa sebebiyet vermiyeceğini gazetelere yazdığı bir yazıda söylemişb. Halbuki şimdi cemiyet (tebliğinde bu birçok karfilıklar geliş. güzel kullanılacak olursa halkın şaşıracağını »öyliyor. Demek Bay İbrahim Nec-minin birkaç gûo evvel gazetelerde çıkan yazıaiyle bu tebliğ arazında bir (tezad) vardır. Fakat tütün doğrusu yine tebliğin dediği gibidir. (Dergi)deki kargılıkların hepsini “ dergiden alarak «özlük yapmak çağı henüz gelmemiştir.,. Tetkik cemiyeti dergideki »özlerin yanlışlarını düzelterek ekliklerini tamamlıyacagını ve (kargılık klavuz) çıkaracağını »oylıyor. Buna memnun olduk. Daha evvel biz de birkaç defa böyle küçük b.r klavuz çıkarılmasını söylemiş ve istemiştik. Bu ihtiyacı cemiyet göz önüne alarak çalışmağa başlamakla çok isabet etmiştir. Yalnız şurasını d» unutmıyalım, ki cemiyet bu Maruzu çıkarıncıya kakar (tarama dergisi ) elimizde yeğine merci işini görecek, başımız daraldıkça ister istemez onu yoklayıb bulduğumuz »özleri, kendi anlayışımıza göre seçib almak mecburiyetinde kalacağız-
Ondan doiayı bazı gazetelerin •kuyucularına kolaylık olsun diye (dcrgı)yi alıb kitab kılığında basmağa kalkışmakta hakları vardır. Biz kcı -di haoabımıza böyle birşay yapmadığımız ve ( cemiyetin telif hakkına'-tecavüz etmediğimiz cihetle bu İşte «öyllyecağimiz »özler bitaraf enedir. Maksadımız diğer gazeteleri suçıuz çıkarmk ta değildir. Zaten onların bizim avukatlığımıza İhtiyaçları yoktur. Kendilerini bizden iyi müdafaa etmesini bilirler. Yalnız onların yaptıkları iş, bizim anladığımıza göre, gazetelerine aatıg temini değil, ancak okuyucalarına kolaylık göstermekten ibaret idi. Çünkü (tarama dergisi) oia fiati •n lira idi. Bu ramanda on liraya bı. kitab almak İse değme babayiğltin işi değildi. İşte (tarama dergisi) ni kendi malları imiş gibi hergün gazetelerinde kitab şeklinde basan gazeteler ancak (dergi) nin herkes tarafından satın alınman güçlüğüne karşı bir kolaylık olsun diye bunu yaptılar. Bu da Öz Törkçenin yayılmaı için lâzım idi. Vakıa (tetkik cemiyetinin ) dediği gibi bunun bir de halk, şaşırtmak gibi bir zararı da olabilirdi. Bu zararın çabucak önünü almak ise, ancak cem -yatın vadattiği (klavuz) u elinden geldiği kadar çabuk yapıb basma-aiyle olur. $u halde yine tekrar »diyoruz, cemiyet klavuzu bir an •vvel tamanılayıb ortaya atma. Hatta bunun için klavuzu tamam-layıb kitab biçiminde çıkarmağı kadar beklemekte doğru olmaz. Şimdiden hazırlanan kısımlar forma form* çıkarılmalıdır, bu, bem satın alınmasını kolaylaştırır, hem-de hepimizin karşılıkları daha ça-buk ve azar azar öğrenmemizi temin eylemiş bulunur.
___________________ZAMAN Yugoslav kabinesi istifa etti
Belgrad 18 (A. A.) — Kesmen bildirildiğine göre Başbakan M. Uzunovıç kabinenin istifasını Naib Prens Pol'a vermiştir. Prens bu is-lifayr kabul etmişi.r.
“Ankara,, da evvelki gece sabaha karşı seferberlik denemeleri yapıldı
Ankara 18 (Telefonla) — Rurada dün gece (evvelki gece) saat üçten itibaren altı saat devam eden bir seferberlik denemesi yapılmış ve muvaffakiyetle neticelenmiştir. Bn deneme öç güa zarfında muhtelif yerlerde tekrar edilecektir. Anadolu Ajansı, bunun sırf bir deneme olub siyasi - -r e.- LP , . -,- A .Uf] her hangi bir hâdise ile alâkadar bulunmadığını bildirmektedir. Ankara 18 (A. A.)—Alaylarımızda yer yer tatbik edilmekte olan seferberlik denemeleri dolayıaiyle civarda bir alaya efrat şevki vazifesini almış olan Ankara Askerlik şubesinin bu gece saat 12 da aldığı emri bu sabah saat 9 d-ı ikmal •tmekle vazifesi ni- hayet bulmuş olduğu ve diğer bazı şubelerde seferberlik tecrübesine müteallik faaliyetin üç gün süreceği öğrenilmiştir. Bu askeri denemelerin milli taJim hareketleri oiub siya»! vaziyet ve ihtimaller ile hiç bir münasebeti olmadığına Anadolu Ajansi dikkati cel-beder. -
Tevfilt Rüştü Araş geldi
Türk - Yunan meselele ri ve ekalliyet işleri
İki memleket arasında mevzuubahs olacak meşe leler ve mütekabil akalliyetlere taallûk eden meseleler hakkında tam bir itilâf
(
Yugoslavya mihnettar
Hariciye bakanı M.Yev tiç dün istifa etti
Belgratda 10 bin talebe miting yaptı ye kral “Aleksandr,, ın eserine sadakatini teyid ey-istifası sebebi dahilidir
ledi — M. “Yevtiç,, in
Belgrad 18 (A. A.ğ — Dış işleri Bakanı M. * Yevtiç, istifa etmiştir.
Belgrad 18 IA.A) — Kabinede. İç siyasa h.kkındaki anlaşamamaz-lıktan ötürü Dış işler bakanı M. •Y»vtiçw ile ziraat ve adliye hakanı M. "Koyiç istifa etmişlerdir.
Yugoslavyanın müttefiklerine teşekkürleri Belgrad 18 (AA) — Bakanlar mrclirimn dûn yapmış olduğu toplantıda Dış bakanı, arkadaşlarına Ccn.vredrki mesaisi hakkında malûmat vermiştir.
Bakanlar meclisi, dış işleri bakanının izahatından sonra Yugos. lavyaya yapmış olduklar-, yardımdan dolayı do.t ve müttefik törelere minnet ve şükranını izlıar etmiştir.
Devamı 2 inci sahifede lıımtiMiııınııtiNiııırııtnım'iııniMnıi'tMmniHiliiı
Eroin kaçakçıları
Habeşistan - İtalya ve İn ere
Afrikadaki kanlı vakada Milletler Cemiyetinde müzakere edilecek
«fi
4
Londra 18 (A. A) — Hariciye nazırı M. "Con Simon. İtalya ile Habeşistan arasında çıkan hâdiseyi avam kamarasında anlatarak bu hadiaanin bilinen tafsilâtını hülâsa ettikten sonra demiştir ki:
Bu iş İkinci kânunda Milletler Cemiyeti konseyinde görüşülecektir. İngiltere hükümeti bu işde kendine düşeni yapacaktır..
Devamı 3 üncü sahifede
Teefik Rüştü Arat din Galata rıhtımına çıktıktan sonra Dış Bakanı Tevfik Rüştü Araa dün Romen bandıralı "Daçya» var-purila Atinadan şehrimize gelmiştir. Vali ve belediye reiai Muhid-dln Üatündağ, Halk Fırkata la-tanbul reisi doktor Cemal, İstanbul kumandanı General Halis, ••••BâMlMlaı»âi*iMââ(««aai«iMfwiMâMiPeM(»«»*âMMşeı»âiı
Polis müdürü Fehmi ve şahrİMir-deki bazı sefaret erkiniyle birçok zevat Dışbakanını Galata rıhtımında karşılamışlardır.
** Daçya „ vapuru saat Gç buçukta rıhtıma yanaşmış, bir-Devamı 7 inci sahifede
Rakamların belâgatine yeni ve parlak bir misal daha...
Tren ücretlerinin tenzilinden hasıl olan faide bir bakışta nasıl anlaşılır ?
Yugoslavya hariciye nazırlığından istifa eden M. "Ycvtiç,,
Bir damla bile ek sik olmıyacak!
Şişe ve bardaklara mub-teviyatı mıkdarını gösteren işaretler konacak
Beynelmilel bir şebeke âzası tevkif edildi
Kaçakçılıkla 34 kişi alâkadardır, bunların hariçte ve bilhassa Yunanistanda elleri var...
Gümrük muhafaza teşkilâtı ve emniyet müdüriyeti kaçak, lık büroeıi, beynelmilel bir şe-ki.de çalışan ironi-«i ve esrarcı bir şebekeyi daha meydana çıkarmış, bu şebeke ile alâkaları görülen 34 kişi isticvap altına alın-■ıştır. Kaçakçı kamarot Kıçakcılık ve uyuşturucu madde-l«rl lak-b büro u nemurlârı deniz dış batlar idaresinin "İzmir,, vapurunda Devamı 7 inci sahifede
Eroin kaçakçıları şebrkcainin meydana çıkarılma sinde muvaffakiyetleri görülen iki dairenin amirleri Emniyet müdürü Fehmi Gümrük muhafaza mü-Dural dürü Hatan
....—...a-.-.—.-.tnriıtiîiıııııtııııııııwımiııuııuıuı.ııuum_
“Sar,, daki hâdise siyasî karışıklığa yol açacak gibi görülmüyor
Londra 18 (A. A.) — M. “Lan», bur. Dış işleri Bakanı AL “Simon,, dan “Sar,, da çıkan dâdlsa hakkında izahat istemiştir.
M. “Simon,, demiştir ki :
"Sar„ da bulunan polis kuvvetleri münhasıran Sar hükümetine tabidir. Bu kuvvetlere alınaeak adamların seçiminde Ingiliz hükümetinin hiçbir mesuliyeti yoktur, llâdiıe şimdilik aydınlanmamı, olduğundan hiçbir şey söyliyemıye-eeğim. Yalnız şunu demek mecburiyetindeyim ki kabahatli her kim olursa olsun böyle bir hâdi*eoio böyle bir zamanda çıkmış olması çok fena olmuştur. Maamafih hâdisenin «yasal karışıklıklara yol açması için ortada hiçbir sebep yoktur.
Devamı 2 inci sahifede
Ingiliz hariciye nazırı Mı. "Con Simon.,
Bugün piyasada kullanılan bütün bira, limonata, meyveli veya mayvauz gazoz, soda, şarap, rakı, konyak, likör v» içkilerin diğer envai il» süt, memba suyu madeo suyu şişeleri, bira duble veya tek bardakları, sair içki kadeh ve kap-
Bardak ve filelerdeki bu ifarrt-terden aldanıp aldanmadığınızı anlıyacaktınıs...
ları bir Kanunusani 1935 tarihinden itibaren tamamen değiştirileektir.
Devamı 3 üncü sahifede
KHHSINIMNIMIMNNIlllllMllttlIMnilMUNIIINIMI
întihab kanunu tekrar değiştirildi
Ankara 18 — ( Telefonla ) — İntihap kanununun tekrar değiştirildiği haber alınmıştır. 40 bin kadın ve erkek vatandaşın bir mebus seçeceği malumdur. Halbuki intihap kanununda mebua intihap edenlerin, yani müntahibi evvellerin adedi kırk bine çıkarıldığı halde müntehibi »aniler için yeni bir kelime ilâve edilmemişti.
İntihabı mebuaan kanunununda yapılan değişiklik üzerine müntehibi sani intihabına esas otan 250 nüfus nikbetinln 500 e iblâğına ve kadınların hususi idarelerde umumi m'Cİia aralıklarına intihaplarının kanuna ilâvesine karar verildi.
Vilâyetlerdeki mebus seçimi hazırlıkları tamamen bitirilmiş gibidir. İç bakanlığa gelen haberlerde mebus adeuınin eskisine ııısbcil» altmış kadar fazla olacağı anlaşılmaktadır.
yolları basitah 1,607.099 liradan ibaretken bu senenla eylülünde varidat 2,343,483 liraya çıkmıştır.
Gerçi varidatın artmasına yeni hatların kûfadı da icrayı tesir eylediği muhakkak is» de, aradaki büyük farkta bu tesirin pek az olduğu, varidatın artmannda hakiki âmilin tarifelerin ucuzlaması olduğu tabiidir.
İşte iki rakam, kİ yapılan fal-deli bir işi, sekiz on makaleden sekiz on defa daha beliğ ve daha seri surette anlatmaktadır.
Devlet demiryolları İdaresi nakliye ücretleri-' azalttıktan sonra memleketimizin içinde gerek eşya ve gerek yolcu nakliyatı pek ziyade artmış, bu sureti» iktisadi faaliyet halk arasında yayıldığı gibi devlet d» daha fazla varidat temin eylrmiştir.
Bu hakikati ifade eden en beliğ vesika, rakamlardır. Filhakika Bayındırlık (Nafıa) vekâleti tarafından neşredilen “ Nafia işleri _ mecmuasında gördüğümüze göre, 933 senesi eylülünde devlet demir
r--------------------------------
Polis müdürlüğü de etmiş bir Türk zabıta memurunun hatıraları
içinde aynen yaşanmış olan bu hatıralardan gelişi güzel bir kaç macera serlevhaları:
Hatıratın muharriri, kibar külhanbeyi kıyafetine girrnîf, takibalile alâkadar hir şahısta ahbaptık ediyordu....
Yeni ve meraklı
tefrikamız
Hasıl polis oldum f — //* muvaf f ah t yetim : Yunanlı dolandırıcıyı nasıl yakaladım? Etki komiserlerden ce fimdi "ISO., tiklerden
mrfhur Hacı Kemal'e mücadelem — Bir Bulgar komitecisini natıl ele geçirdim ? — “Abdül-aziz çavuş,, u Mısıra naııl götürdük? — Muhalif mebuelart Sclânige kadar türeli tarassudumuz — Kasa hırsızları Hazîneyi Hanayı nasıl soracaklardı!.. Ilh
Muhayyele mahmulü bir eser o'mayıbsırf hakikate dayanın vc her vak'ası bin bir tehlike
Birkaç güne kadar okuyacaksınız (-------.----------------------------------
Kânunuevel 19
Yugoslavya Hariciye nazırı neden istifa etti?
Başvekil olacağı söylenilen M. “ Yevtiç „in istifası şayanı dikkat bir hâdisedir
Telgraflar, Yugodnvya Hariciye Narın M "Yevtiç. in istifa ettiğini bildiriyor. , , . . , ,
M. "Yevtiç. Yugoslavyanm en tanınım» devlet adamlarından biridir. Kendisi Ccnevrede gösterdiği dirayet ve kudret ile U uv lar arası bir şöhret kazandı. Yugoslavya Kralı müteveffa Alek-sandr., M. "Yevtiç., e çok itimad ediyor, hatta bazı neşriyata göre, müteveffa Kral son Paris seyahatini tamamladıktan vc gen döndüktün sonra onu Başvckiliğe getirmeyi düşünüyordu.
Şimdiki Yugoslavya uiyabet meclisi reisi olan Prens "Pol„ da bu değerli devlet adamını takdir edenler arasındadır Bir kaç gün önce “Londra, gazetelerinden biri Prens "Po)„ u Yugoslavya ile Macaristan arasında zuhur eden ayrılık hallolunduktan sonra Yugoslavyanın dahili işlcrile meşgul olmağa başladığını yazıyor, "Pol„ un fırka reisleriyle görüştükten başka diktatörlük devlinde fesholunao fırkaların reislerde de görüşmüş ve bugün başvekil olan M. "Uzunoviç, in yerine M. "Yevtiç,, i başvekilliğe getirmeyi düşünmüş, yani "Yevtiç,. i kendisi tarafından düşünülen siyaseti tatbika en çok lâyık şahsiyet olarak görmüş olduğunu ilâve ediyordu. Bundan başka prens "Pol,, un bu kararı vermesinde, Kral "Aleksandr,. tarafından hissolunan, fakat "Marsilya., faciası yüzünden gerçekleştirilemiyen arzunun da amil vc müessir olduğu söyleniyordu.
Onun için M. ‘'Yevtiç.,in istifasını siyaset sahnesidden çekilme tarzında telâkki etmemek icabederse de bu istifanın pek kuvvetli bir şahsiyet olan “Uzuuoviç..in Başvekillikten ayrılmamak için ağır basması neticesinde vukua gelmiş olması da varidi hatırdır.
Esasen ajanslar, bu satırların tahriri anına kadar tafsilât vermemiş ba’unuyorlar. Onun için bu mevzu üzerinde fazla mütalâa yürütmemek daha muvafık sayılır.
C/.
İngiliz İmparatorluğu hesabına vahim olan bir mesele...
Türk-Yugoslav afyon ı anlaşması imzalandı
Yugoslavya minnettar
Birinci sahifeden devam
Brizr.d 18 (A. A.) —
•BeSgrsd,, “Zajrab. ve “Lioub-lian»„ Oniversitelerindro on bin talebe, dûn akşam Belgrad ulusal tiyatrosu önünde büyük bir miting yapmalardır.
0ç Üniversitelin mümesıllleri, birer söılev süyliyerek Kral “Alek-sandır „ ın hatırasını tebcil etmişlerdir. Budan sonra Üniversite gençliğinin ulusal birliğe ve Kral * AVeksandr . ın «erine sadakatini teyit eden bir karar sureti kabul edilmiştir.
Miting alayı, Belgrad ahalisinin do iştirakiyle Tatanperveraoe haykırmalarla payitahtın büyük caddelerinden geçmişlerdir. Başbakanlık dairesi önünde de coşkun tezahürler yapılmış ve birçok adyler-ler söylenmiştir.
Sardaki hâdise
1 inci sahifeden devam
Şunu da söylemeliyim ki, hâdi-sey. karışmış olanlardan hiçbiri D« uluslar arası kuvvetlerle, ne de bilhassa Ingiliz kuvvetiyle alâka-dar değildir. Her hangi bir anls-şamatnazlıŞs meydan vermemek için bunnn böyle herkes taralından bi-iinme«ni isterim..
M. "Lsnsburi,. beynelmilel kuvvetlere kumanda eden zabitin polis kuvvetlerine de kumanda elm sini ileri sürdüğünden M. "Con Si. mon„:
“—Uluslar burumunun yaptığı iş" lerl biz düzeltmeye kalkışamayız,, demiştir.
Çinde komünistler misyonerleri kesdiler Şanghay 18 (A. A) — Rtu-ter ajan» muhabirinden: Amerikalı misyonerlerden Stan ile karnının, Çinli ikomünist’er tarafından, göz önünde kafaları kesilerek, ölülerinin ortada bırakıldığı Pekinden alınan bir telyazısile teyid olunuyor, Bu işi gören komünistler, bunun bütün yabancıları öldürmek hususunda verdikleri kararın birinci tatbiki olduğunu söylemişlerdir.
Madam “Sten., ölmeden evvel, küçük kızı "Helen,, i saklamağa muvaffak olmuştu. Kızcağız. iki gün, bir Çinli kadın tarafından emzirilmiş ve Çin nizami kuvvetlerinin gelmezilc kurtarılmıştır.
Deniz silâhları meselesi
Japonyanın Vaşington muahedesini feshten vazgeçtiği yalan Tokyo 18 (A. A.)—Başbakan ile deniz ve dış işleri Bakanları bugün uzun »üren bir toplantı yapmışlardır.
öğrenildiğine göre bu toplantıda şuna karar verilmiştir:
"Londra deniz konuşmalarının İngiliz teklifleri esası içinde devamı istenilecektir.
Japonyanın istediği deniz silâhlarındaki beraberlik kabul edilirse Jzpon hükümeti İngiliz, Amerika ve Japon gemileri için konulacak müşterek had hsk-kındaki görüşünü bildirecekdir. Japon hükümeti şu kannattadır id, Japonyaya yalnız nazarî değil, fakat bilfiil beraberlik verecek bir formül bulunmalıdır. Bu takdirde Japonya bu beraberliğin elde edilmesi için geçecek zaman hakkında yapılacak konuşmalarda çok uysal davranacakdır.,,
Tokyo 18 (A. A) — Diyorlar ki, hükümet geçen Perşembe yahut ki Cuma günü, Matsu-deira'ya yeni öğütler gönderecek, deniz işleri görüşmelerinin ortaya atıldıktan sonra yeniden başlanması halikındaki Ingiliz teklifini kabul etmesini bildirecektir.
Japonyanın Vaşington anlaşmasını bozmayı geciktireceğine dair olao dedikoduların yalan olduğunu söyliyen deniz Bakanlığı, buna hiçbir sebep bulunmadığını beyan etmektedir.
Amerikalılar bir taahhüde girmiyorlar
Londra 18 ( A. A, ) — M. " Norman Davis„in arkadaşlarına göre Amerika murahhasları şimdiki şekilde müzakerelere tekrar başlanması için hiç bir taahhüde girişmiyecek-lerdir. Esasen heyetin diplomasi yoluyla sonradan konuşulacak deniz programlarının tebliği meselesini görüşmeğe selâhiyeti yoktur. Heyetin 29 ilk Kânun tarihinde "Jorj Vaşington,, va-puriyle Sutampbundan hareketinden evvel ve ihtimal Vaşin gton muahedesinden vaz geçme tarihinin ertesi günü bir toplantı yapılacak ve bu toplantıda bir tebliğ metni tesbit edilecektir.
Garbî Avusturalya, Avusturalya camiasından ayrılmak istiyor, İngiliz Kralı hakem olacak etmiş en vahim kanunu esasi ihtilâflarından biri olan bu işte hakemlik yapmak kral il® parlâmentoya düşmektedir.
Londra 18 (A. A.) — Garbi Avusturalyanın fevkalâde murahhasları, dün Krala vc Lord-lar Kamarasile Avam kamarasına bir istida vermişlerdir. Bu istidnda, kendi hükümetlerinin idare etmekte olduğu devletin Avusturalya camiasından ayrılması hakkının verilmesi istenilmektedir.
Malûm olduğu veçhile garbi Avusturalya ahalisinin ekserisi Camberra kabinesinin tarife siyasetinin kendi menfaatlerine pek ziyada bozmakta olduğuna kani bulunmakta ve Avusturalya camiasından ayrılmak le-hindcdırler.
Halbuki federal hükümetin tezi, camia âzasında hiç birinin diğer âza ekseriyetinin muvafakati olmaksızın tam hukuku hûkûmrani istemeye hakkı olamadığı merkezindedir.
Şimdi Dominyonların vücude getirildiği zamandan beri zuhur
Amerikada yeni bir kanal
M Panama „yı gölgede bırakacak bir kanal açılmak isteniliyor
Vaşington 18 (A. A) - Nikaragua'dan Atlantik ve dasi-fik denizlerini birleştirmek için eskiden yapılmış olan kanal proje» tekrar ele alınmıştır.
Kurultayın Senato komisyonu başkanı M. "Viııson,, demiştir ki: "Bu kanal bir kaç seneye kadar çok lâzım olacaktır. Çünkü Panama kanalının genişliği yeni yapılmakta olan gemilerden bir kaçının emniyetle geçmesine müsait değildir..
Nikaragua'da açılacak olan kanalın boyu 172 mil olacak ve 722 milyon dolara çıkacaktır.
Japoniar yeni kanaldan kuşkulanıyor Tokyo 18 ( A. A. ) — Atlas Okyanusu ile Bahrimuhiti kebiri birbirine kavuşturmak için Nikaragua topraklarından ikinci bir kanal açmak lüzumuna dair, dün, Amerikalı âyaudaıı “Vinson„ tarafından söylenen sözler Tokyoda hararetle tefsir edilmektedir.
Japon mehafilinin düşüncesine göre, böyle bir kanalın şu sırada açılması, Amerika - Japonya iyi geçiminden yana, yakışıksız olacakdır. Japoniar, Panama kanalının, ticaret ihtiyaçlarına tamamen yeter olduğunu söylüyorlar.
Ankarada piyano konseri
Ankara 18 ( Telefonla ) — Alman elçiliğinde bugecc saat 21 de Almanyadan yeni gelen kompozitör tarafından bir piyano konseri verilmiştir.
Maarif Vekilinin tasarruf nutku
Ankara 18 (Hususi) — Kültür Bakanı Abidin Özmeo, ökonomi hafta» münascbetile radyoda mühim bir nutuk söylemiştir.
Almanyada mühim bir mülakat
Berlin 18 (A. A.» — "Hitler,, , Lord “Rnthermer. i kabul rtmi)-I tir. Bu görüşme «navınde “Mitler,, İn silâhları bırakma işinde murahhas olan Fon "Ribbentrop» ta bulunmuştur.
“Napolyon,, un mektupları satıldı Londra 17 (A. A.)—"Napol-yon. un "Mari Luiz. e göndermiş olduğu 300 mektup bugün Londrada satılmış, Fransa hükümeti tarafından 15 bin sterline alınmıştır. Bu mektupların bir çoğu şimdiye kadar biç basılınamıştır.
İngiltere de bir kadın asılacak
Londra 18 (A. A.) — Kocasını zihirliyerek öldürdüğünden dolayı idama mahkûm edilmiş olan “Ethel Majör., affe-dilmiye çektir.
Dokuz senedenberi ilk defa olarak bir kadın idam olunacaktır.
“Ankara» da yerli mallar mitingi
Ankara 18 (A. A.) — Bugün öğleden sonra Hukuk Fakültesi okulları Cumhuriyet abidesi Önünde bir miting yapmışlar, yerli malı kullanmak için and içmişlerdir. Toplantıda muzika da bulunuyordu.
Okullar bundan sonra fakültede kurultay Başkan vekillerinden Bay Haşan, Bay Refet ve diğer birçok saylavların ve diğer ökonomi artırma kurumu Genel kâtibi Bay Rahminin ve fakülte profesörlerinin ve bütün fakülte okullarının da bulunduğu bir toplantı yapmış vc Dekan Bay Baha kısa bir söylev ile toplantının anlamını izah etmiş ve okullardan Sadettin Enis'e, Enver. Şekib'de söylevleriyle yerli malları ve artırma hakkında gençliğiu düşünüşlerini anlatmışlardır. Profesör Bay Sukeyp'in söylevinden sonra toplantıya son verilmiştir.
Receb geliyor
Ankara 18 (A. A.l— C. H. Fırka» Genel Kâtibi Recep Peker üniversitedeki dersi ver-mek üzre yarın Istanbula gidecektir. Receb Peker oradan izmirc geçerek Menemen de Kubilây abidesini bir söylev ile açacaktır.
Oradan Uşak yolile Kütah-yaya gelerek intihab mücadelesini açmak üzere kütahyada bir söylev verecektir.
Receb Pekerin seyahati on gün sürecektir.
Musiki hakkında mühim bir konferans
Ankara 18 (A.A) — Mookovu radyosu İstanbul ve Ankara için yeni bir radyo gecesi hazırlamıştır. Bu geceki konserin totııuu, bizde şimdi başladığı gibi, Rusyada vaktiyle başlamış olan musiki İnkılâbıdır.
Radyoda evvelâ eski Kus musikisinden garp musikisine naııl geçildiği bir konferansla anlatılacak, sonra birçok örnekler çalınacaktır.
Konser 20 ilkkânuo 1934 gecesi, Türkiye saati ile 8,30 da baş. Uyacaktır. İstasyonun dalga uzunluğu 1107 metredir.
Belgrad 18 (A. A) — Yeni Türk I Yugoslav afyon anlaşması dûn akşam saat 19 da Yngoelav bükü- | nıetl namına ticaret vo sanayi bakanı Diınitroviç İle Türkiye namına Türle inhisarı genrl müdürü Ali | Sami ve Türkiye Ticaret Bakanlığı daire müdürlerinden Hulki tarafın- ■
Soyadı nizamnamesi çıktı
Ankara 18 (Telefonla) — Soyadı nizamnamesi Bakanlar heyetince kabul edilmiş ve yüksek tasdikten çıkmıştır. Nizamnamo basılmak üzere matbaaya verilmiştir. 15 inci maddesi ile bazı kısımlart Devlet Şûrasınca değiştirilmiş olan bu nizamname basıldıktan sonra yurdun her tarafına gönderilecektir.
Yurdun her bucağında herkes soyadlarını tesçil ettirmek için nüfus dairelerine müracaat etmektedir. Fakat bu yapılan tesçil-ler kanunu medeni ahkâmına göredir. Bakanlığın bir tamimi üzerine nizamname ilân edilmeden bu yapılan tesçillerin yeni kiDunca muteber addedimemesi tebliğ edilmekte idi. Soy adı nizamnamesi meriyete girince tesçil hâkim ilâmına lüzum olmadan yapılacaktır. Şimdiye kadar yapılan tcsçillcr kanunu medeni hükmüne göre muteber olacak ve bunlardan sonraki müracaatlar ise kanunu medeniye göre tesçil edilecek ve binnetice bir rüchau kazanacaklardır.
Nizamnamede ekalliyetlerin soy adları için de esaslar vardır. Sonu oğlu ile biten soy adları da kabul edilecektir. Türkçcyo muvafık olmıyan ve aşiret isimlerinden madud soy adları ise kabul ediimiyecektir.
------------s----------
Yeni Avukatlar lâyihasına itirazlar
Aokara 18 (Telefonla)— Hasırlanmakta olan Avukatlar kanun lâyihası hakkında baroların mütalâaları sorulmuştur. Alınan malûmata göre, barolar ihtisas bakımı noktasından lâyihada bazı mahzurlar görmüşlerdir. Avukatların, ihtisaslarnıa göre ayrılmaları takdirinde bilhassa kaza merkezleri gibi işlerin mahdut olduğu yerlerde işsiz kalacakları ve bu kanunun ancak büyük şehirlerde tatbik edilebileceği ileri sürülmektedir
----------Q----------
Fırka gurubu dün toplandı
Ankara 18 (Telefonla) — Halk Fırkası grubu bugün toplanmıştır. Toplantıda muhacırlar ve ziraat işleri hakkında Refik Şevketin sorgusu etrafında Içbakanı Şükrü Kaya ve ziraat bakanı Muhlis tarafından izahat verilmiştir.
Başbakan ismet İnönü, ormanların muhafazası için cezri feda bir ittihazı sırası geldiğini, bunun memleket için bir hayat meselesi olduğunu, bunun için şimdiden salâhiyet istediğini, o vakit» kadar, bugün ittihaz edilen kanuni tedabirle iktifa olunacağını söylemiş ve sözleri tasvip olunmuştur.
-----------a-----------
Hukuk mezunlarının diplomaları
Ankara 18 (Telefonla)—Ankara Hukuk fakültesinin yeni mezunlarının diplomaları hazırlanmıştır. Diplomalar, bu hafta içinde her sene olduğu gibi, bizzat Bnşbakan General İsmet İnönü tarafından mezunlara dağıtılacak ve müteakiben bir çay verilecektir.
----------E-----------
Ankara Hukuk talebesi dün şehir, de bir açık toplantı yaptı
Ankara 18 ( Telefonla ) — Ulusal tutum vc artırım haftası münascbetile Ankara Hukuk Fakülte» gençleri bugün saat 13,5 da Hâkimiyeti Milliye meydanında bir toplantı yapmışlardır. Toplantı çok heyecanlı olmuş vc fakülleuin son sınıfından üç talebe söylev ver-
iniştir'
-----------a
Matbuat Umum Müdürlüğünün çok mühim bir teşebbüsü
Ankara 18 (A. A.) —■ Matbuat Umum Müdürlüğü, yurdumuzun tabiatça ve tarihçe güzellikleri ve binbir yoldaki t»rakki-| lerini dünyaya yayıp göstermek için bir fotoğraf kolleksiyonu hazırlamağa başlamıştır.
Bunun için Matbuat müdüriyeti ellerinde böyle fotoğrafları olanların göndermesini rica etmektedir. Böyle bir resim kolleksiyonu çok lüzumlu ve faydalıdır. Matbuat Müdürünün bu işdo muvaffakiyetim dileriz.
imza edilmiştir.
Bu anlaşma, 14 nlaan 1932 tarihli anlaşmanın yerini tutacaktır. Anlaşma, iki müstahsil ülkenin afyon işinde birlikle çalışmaları için daba geniş bir esas koymaktadır-lar.
Devamı 7 nici salıifede
Bundan sonra, şehir içinde dolaşılarak fakülteye dönülmüş ve bunu fakültede bir toplantı takip etmiştir. Bu toplantıda ökonomi kurumu ikinci başkanı Mustafa Rahmi, saylavlar, profesörler vc talebe bulunmuştur. Ulusal tutum etrafında muhtelif zevat tarafından söylevler verilmiştir.
-ZAMAN-
3
Kin unuevel 19
SÜTUNLAR ARASINDA
Hazır cevaplar
İki bin yıl doca Yunan mütefekkirlerinden “Iocion„ Atinada bir berberin dükklmna girmiş, berber götünü yummuş, ağımı açmış, ona Atioanın bütün aiyaaa! dedikodularını anlatmış çölünü bitirdikten sonra f.leıofa sormu|:
— Ne istiyorsunuz? Saçlarınızı »ani keteyim?
Filezof da cevap vermiş:
— Çenenizi tutarak I Geçenlerde bu hikâyeyi bir arkadaşımdan dinledikten aonra keo di kendime:
— Kâşki şu sözü ben aüylemiş olaydım I Dedim-
Çûnkû eayguıtlarıo tepeline bir yıldırım gibi ioen ezici cevaplardan hoştanırıml
Herkeı hazır cevap değildir. Bir çokları, tutuştuklar* kişilerden ayrılıp uzaklaştıktan geceleyin başlarını yastıklarına yerleştirdikten conta en güzel cevapları bulurlar ve bunları ayakta durdukları ve tutuştuktan zaman hatırlamak yüzünden üzüntü çekerler. Fakat bu yüzden üzülmeğe değmez I
ima o, dimağının bereketini çabuklaştırmağa alışırsa: dimağını okuya okuya beslerle. çok geçmeden hazır cevap olur. Fakat bu yolda büyük ûetadların payesine erişmek kolay değildir.
Bu yoldaki üztatların biri de "Volter. di. Onun adını açmışken bir fıkracını nakledelim:
Bir gün üstadın dostlarındın biri anlatmış:
— Filin adamı, ılz bep methediyor, onon iyiliklerini anlatıb duruyorsunuz. Halbuki o zat, bep cicin aleyhinizde bulunuyor.
“Volter, eevab vermiş :
— Galiba ikimiz de yanılıyoruz) Fakat hazır eevab olmak kolay veya cahil kişi kârı değildir. Onun öyle bir takım evcili şartları vardır kİ onları bir araya getirmek çok güçtür.
Bir kere verilen ceveb, nükteli, iğneli olduktan başka utnulmıyan, beklenmiyen bir tarzda ifade oluo-malı, iyi aöylenmeli, temiz bir dille anlatılmalı, yoksa bir işe yaramaz.
Bu çeşit hazır cavablıklar içinde çok ağır oLıo’ın da vardır.
Bir gün Fransa mebuıaamda hararetli bir müzakere geçiyormuş. Mebusluğa ceçilmeden evvel baytarlık eden radikal bir mebus, çok güzel bir nutuk söylemiş, cağa sola hücum etmiş ve cüzleri aratok-rat bir meb'ueu kızdırmış. Aristokrat mebus, muarızı ile alay etmek istemiş ve urıta sırtta:
— Siz, demiş, mebus olmadan önce baytardınız, dzgil mi ?
Radikal mebus:
— Evet, demiş, rahatsız mısıoız?
Bu çeşit hazır cevaplar, kılıçtan, zehirden daha tesirlidir. Onun için bunları, zararlarından korunarak, kullanmak gerektir. Yoksa bunlar geri teper ve onları kullananlara isabet eder.
R.
•mmimm»* lnetM»oıeşıetloıeHev.Jt»»ıoıcıeşMC«eon»»* )
Habeşistan- İtalya ve İngiltere
1 inci sahifeden devam
Londra İS (A. A.) — avam kamarasında İtalyan ve Habeş Ihti-*fı hakkında sorulan bir suale cevaben “ Con Simva , sınır tahdidi ı kotnisyooununQ nesillerden beri Ingiliz Somalili kabileleri tarafından işgal edilmiş ve pek kısa bir müddetten beri İtalyan kontrolü altına girmiş buiuoan mıu-takaya “Ualual, kuyuları karşıcına gelmiş olduğunu beyandan aonra demiştir ki:
Komisyonun seyahatinden ihtimal malûmatı olmıyan İtalyan zabiti, onun mıntıkada kalmasına müsaade] etmemiştir. Ingiliz mû-memlll bunu protesto etmiş ve komisyon otuz mil dahile çekilmiştir. 5 kâounuvvvelde, İtalyan ve Ha. beş kıtaları aramada bir çarpışma olmuştur. Fakat buna komisyon izam katiysa karışmamıştır. „
“ Con S i mor „ , bu çarpışma haberi alınır alınmaz komisyona Loodradan, butuaduğu mıntakayı terketmeai emredildiğlni de aöy-İçmiştir.
«••■•e|siasi(iail«IÜŞ»llıll«l»IWIeltttaiaseıeıeşı(şMMIaa
Balmumu fiatleri
Zeytinyağ ve balmumu fiatleri gittikçe yükselmektedir. Düne kadar yekûnu 63 kuruş olan balmumu 68 kuruşa çıkmıştır.
Rıhtım Şirketi müdürü gelmedi
Müdür bir müddet hizmetimizde kalacak
Rıhtım Şirketi Müdürü Ka-nonj Rıhtım Şirketinin hükümete geçmesi dolayısile hazırlanan mukaveleyi imza etmek üzere buudan birkaç gün evvel Anknr.ya gitmişti.
Kanon j un dün şehrimize gelmesi muhtemel olduğundan hisse hamilleri Osmanlt Bankasında dün öğledensonra toplanarak geç vakte kadar beklemişlerdir.
Hissedarlar, haber gelmediği için toplantılarını önümüzdeki haftaya bırakmışlardır.
Hükümet Rıhtım şirketini yüz milyon franka satın almzş-tır. Bu para scuede iki buçuk milyon frank hcaabile kırk senede ödenecektir.
Bu para içinde rıhtımların işletme bedelinden başka şirketin sahip olduğu Çinili, Merkez Rıhtım [hanları ile şirket binası, depolar ve antrepolar vardır.
Kanonj servisler hükümete geçtikten sonra her türlü tasfiye işlererioi çevirmek üzere bir komisyonun başında bir müddet hizmetimizde kalacaktır.
Kanonjun bu günlerde şehrimize gelmesi muhtemeldir.
Tasarruf haftası dün bitti
Vitrin ve kumbara müsabakalarının neticesi bugün anlaşılacak Tutum w arttırma haftasının dünkü yedinci ve ona günü de büyük bir canlılıkla geçmiştir.
Dûn aabah şehrimizdeki mekteplerde yeniden konferanslar verilmiş, propagandalar yapılmıştır. Öğleden sonra ilkmekteb talebesi, mekteplerinin bulunduğu semtierda resmi geçid yapmışlar, şarkılar löylemijlerdir.
Ecnebi ve ekalliyet maktable-rinde Türkçe hocaları dünkü derslerinden bir çoğunu tutum hafta-•ına baaretmişlerdir.
Diğer taraftan vitrin müsabakası için seçilen jüri heyeti dûn otomobillerle bir kere daha şehrimizde gezerek yerli mallarla sûa-'enmiş oha vitrinleri tetkik etmiş-■erdir.
Hey'et bu tedkikatı müteakip saat dörtte Ticaret odasında toplanmış ve mağazalara verilen numaraların tasnifiyle meşgul olmuştur, netice ancak bugün unlaşıla-bilecek. .birinci ve ikinci gelenlere tarar altın tnadalyc, diğer.erine de diploma verilecektir.
Bankalarda yapılacak otan kum-tasta müsabakasının neticesi de bu gün bvlli olacaktır.
Dûn gece şehrimizde birçok mekteplerde tutum ve arttırma mevzulu piyesler oynanmış ve mu-«.ki konseri verilm ştir.
Erenköy Kız lisesinde
Evvelki gece, tutum ve artttr-ma yedi günü münasebetiyle. Erenköy Kız liıeoinde bir müıamere verilmiştir. Müsamerede talebe ve. literi ile mekteb ailesi bulunmuş ve temsil edilen “Oyun içinde oyun, piyesi ile İran edilen “canlı memleket ökooonıi tablosu, çok tekdir edilmiştir.
Vefat
Abdülfeyyaz Tevfiğin dama, dı İstanbul Lisesi riyaziye mual limi Sadık Kemal dün Bakırköy hastahanesinde vefat etmiştir. Cenazesi bugün saat on birde Bakırköy'ünden kaldırılarak Eyüb. Sile mezarlığına defne-ncdilccek. Abdülfeyyaz Terfik biraderimize ve efradı Silerine samimiyetle beyanı taziyet ederiz..
İstanbulun Nüfusu
Ve kaç Mebus çıkaracağı bu akşam anlaşılabilecek
Teftiş heyeti, evelki gece gece yansına kadar çalıştığı halde intihap bürolarının teksir eylediği ccdvellerin tetkikim ikmal edememiştir.
Şehrimiz hududu dahilinde 353 mahalle mevcuttur. Binaenaleyh biri 22 yaşından küçük olanlar diğeri 22 yaşından yukarı olanlara mahsus olmak üzere her mahallece ikişer cetvel yapıldığından teftiş heyeti
Üniversitede
Tatilde talebe harice seyyahate çıkacak
Üniversitenin aömstr tatilini ikinici Kânunun birinden itibaren yapacağını yazmıştık.
Halbuki ders yoklamaların.n bu tarihe kadar bitmiyeceği nazarı itibara alınarak sömslr tatiliuin ikinci KAııuuun onbe-şinden itibaren yapılmasına karar verilmiştir.
Bu tatilden istifade etmek üzere beoıen hemen her fakülte talebesi Avrupıya birer seyahat tertib etmeğe karar vermişlerdir.
Bu talebe seyahatlerinin ucuz bir fiatla yapılabilmesi için şimdiden şimeudifer ve vapur şirketlerine müracaat
Hukuk Fakültesinde Lâtince
Hukuk Fakültesinde talebenin hukuki İstılahları iyi anlayabilmeleri için ihtiyari olmak ve her Salt günü saat ondört-den onaltıya kadar devam etmek üzere Lâtince dersi verilmezi kararlaştırılmıştır.
Otomobiİ plâkaları
Şehrimizde yasak olmasına rağmen civar şehirlerin plaka-lariJe dolaşan otomobillerin çoğalmakta olduğu görülmüştür.
Beleri ye bunun meni için tertibat almıştır.
“1
Her insan iki tahsil görür. Birini başkalarından alır, ötekini ve daha mühimini kendisi kendine verir.
I
Şerh ve izah:
Gibbon tngilizlerin en meşhur tarihçilerinden biridir. Onun yazdığı "Romanın alçalması ve yıkılması,, adlı -.ser, yazılı} bakımından bir şaheserdir. Onun bu sözü de ilk bakışta basit görünür, fakat hakikatte çok derindir.
Tahsil, ana kucağından başlıyan, mektepte devam eden, fakat orada bitmiyen, daha sonra istesek de istemesek de hayattn devamın-ca uzanan bir iştir.
Asıl mesele, hayatta al-| dtğımız ve kendi kendimi-Ize verdiğimiz tahsili seçmek ve ona gelişi güzel almaktır.
Gibbon un tahsili iki çeşide ayırmasından maksad budar.
İnsan ana baba ocağında, mekteb sıralarında gördüğü tahsili tamamladık-
710 cetveli gözden geçirmek mecburiyetindedir.
Mülhakat cetvelleri bundan hariçti, bu itibarla teftiş heyeti dün bütün gün ve dün gece de gece yarısına kadar neticeyi tesbit için çalışmıştır, cedvcl-lerin tetkikinin bugün 'nihayet bulması ve İstanbul nüfusunun ve kaç mebus seçileceğinin bu akşam Ankaraya bildirilmesi muhtemeldir.

Teftişler
Ekalliyet mekteplerinde hocalara not
Ecnebi ve ekalliyet mekteplerinin kültür müfettişleri tarafından teftişine devam edilmek-tedir.
Her müfettiş kendi mıntaka-sındaki mekteplere giderek Türkçe muallimlerinin derslerinde bulunmakta ve aldığı intibaı mektep müdürünün elinde bulunan ve hocaların vaziyetini gösteren defterlere kaydetmektedir.
Bu defterler sene nihayetinde Kültür müdürlüğünce tetkik edilecek ve hor hoca hakkında alınacak neticeye göre hareket edilecektir.
Bu usulden, hocaların fazla çalışmaları itibarile iyi neticeler alınacağı muhakkak görülmektedir.
On senelikler
300 Kuruş ve daha aşağı maaş alan mütekait, dul, ve yetimlerin tasfiyeye tabi on senelik maaşlarının hesabında muamele tarihinden tasfiye tarihine kadar teraküm edecek miktar dahil olmıyacak ve bunlar ayrıca verilmiyccektir. Bu husustaki karar dün vilâyetlere tamim edilmiştir.
Cibbon
tan sonra kendi kendini yetiştirmeğe başladığı za-man, kendi nefsine, başkalarından daha fazla müfid olmak için uğraşmalı, hayat tecrübelerinden birini ihmal etmiyerek hepsinden ders almalı ve olgunlaşmak yolunda bunlardan istifade etmelidir.
Onun bu yolda kendi nefsine vereceği tahsil, ya muvaffak olmasını temin eder. Yahud bunun aksini!
Belki tesadüf etmişsinizdir. iyi ve muntazam tahsil gördükleri halde bir iş tutamıyan, bir baltaya sahih olamıyanlar vardır. Bunların kusuru, insanın kendi kendine vereceği tahsili ihmal etmeleridir.
Gibbon'un insanın kendi i kendine verdiği tahsili da- ı ha mühim saymasının se- | bebi de budar.
ZAMAN 11
Beynelmilel odalar kongresi
Dün bir heyetle iştirakimize karar verildi
Beynelmilel Ticaret Odaları Türkiye milli komitesi dün tı-tanbul ticaret odasında umumi bir içtima yapmıştır.
Bu içtimada bu sene Pariste toplanacak umumi kongreye Türkiyenin de iştiraki ittifakla kabul edilmiş ve Nemli zade Mıtbatın riyasetinde bir heyetin kongreye gitmesine karar verilmiştir.
Bundan başka komitanın bir senelik faaliyetini gösteren mufassal bir raporun vekâlete gönderilmesine karar verilmiştir. _______________
Eğlence yerlerinin ruhsatiyeleri
Bazı eğlence yerlerinin Belediyeden aldıkları ruhsatnamelerin zamanı geçtiği halde bilâhare bunları yenilemedikleri yapılan teftişlerden anlaşılmıştır, bu gibi yerler resimlerini verip tekrar ruhsatiye almadıkları takdirde sahipleri cezaya çarptırılacaklardır.
Zahire ve afyon Istanbulda ve diğer yerlerde satışlar
Dün İstanbul Boraastnda 977 kilo afyon, 80700 kilo arpa yemlik, 15000 kilo arpa biralık, 440 ton buğday 14175 kepek 200 ton yulaf, 1782 kilo ekstra ve 360 kilo birinci mal yemeklik zeytinyağı satılmıştır.
Memleketin diğer bazı mühim boranlarında da 195,000 kilo buğday, 225,000 arpa, 157 bin kilo koza, 60,000 kilo da kepek satılmıştır.
Soba boruları
Dirsekten itibaren yere ince boru indirilecek
Şehrimizdeki binaların yağmur ve soba borularının yüksekten sokağa çıkarılması bir çok defalar yasak edildiği halde hâla bazı binalarda bu kaideye riayet cdilmsmekte olduğa görülmüştür. Dün Belediye riyasetinden şubelere gönderilen bir tam.mde yüksekte bulunan yağmur borularının zemine kadar indirilmesi ve soba borularının da zifirin akması için dirsekten ıt.haren ince borularla yere kadar uzatılması lüzumu bildirilmiştir.
Türk Ginekologi kurumu aylık toplantısı
Azan kadın hekimlerinden ibaret Türk Gioekoloği Kurumu aylık toplantısını Prof. Kenan Tevfl-ğin Başkanlığı ait.uda yaptı. Itk •ölü Dr. Alımed Asını almış ve İkiz bir gebede doğumu güçleştiren büyük bir kalça sarkomu gö». termiş, ha «t y. v« doğurttuğu çocukları takdim etmiştir. Prof. Ali Esad haznesi o'.ıuıyaıı bir kadında kalın baraaktan yaptığı sun'i meb-bili göstermiştir. Bundan »Oor.1 Prof. Kenan Tevfik gebe'ik piye-litlerinlo patojeni ve ted.iv.tindeki yeniliklere dair bir konferan* vermiş ve buna aid projeksiyonla filmler gönlerin iştir. Dr. Hadi Ih-aan, rahim kanserinin bal kemiğinde yaptığı geç bir metasUataı. bahsetmiştir.
Yapılan münakaşalara, Kenan Tevfik, Fuad Fehinı, Ali Eıod, Aıiz Fikret, Ahmed Asım, Hadi Ihtan, Şerif katılmıştır.
Kurum Başkanı Prof. Kenan Tevfik, toplantıya gelmiş olan Üniversite doğum vo kadın hastalıkları ordinaryüsü] Prof. Upoıana, Kurum azalarının memnuniyetlerini söylemiş ve gelecek toplantının 9 ikinci kânun 193$ te yine Etib-b» Odası konferans salonunda yapılmasına karar verilerek celseye nihayet verilmiştir.
^öylesem tesiri yok azsam gönül razı değil
Acaba bu tebliğ nasıl karşılanacak?
Bazı gazete ve matbaalar son günlerdo sözlülük (Lügat) neşrine teşebbüs etmişler. Bunun üzerine Türk dili araştırma kurumu yazganlığı halka bir tebliğ neşrine lüzum görmüş, bu tebliğle Dil Cemiyeti {tarafından basttnlao iki ciltlik tarama dergisinde bir çok karışıklıklar bulunduğu, bunların henüz so-çimi bitmediği gibi hepsinin de dilimize alınmış gibi gösterilmesinin doğru olmtyacağı bildirilmiş, bundan başka bu çeşit teşebbüslerde bem cemiyetin telif hakkına karşı hareket edilmiş olduğu, hem de ballan şa-şırtıldığı göz önüne konunlmuş-tur.
Dil kurumu yazganltğının bu tebliği çok yerindedir. ikinci Dil Kurultayında,4curumun yazganls-ğı, umumi raporunu okuduğu sırada bu noktaya dokunmuş derginin Oımanbcada kullanılan bütfin yabancı kelimelere karşı öz Türkçe karşılık bulunabileceğini isbat eden bir teşebbüs olduğuna, bunun bilgi ve ihti-sns sahiplerinden istifada için basıldığını, bilgi ve ihtisas sahiplerinin yardımile derginin eleneceğini uzun uzadıya anlatmış ve onun için derginin memleket münevverlerine ve bilginlerine dağıtıldığını izah etmişti.
O halde dergi. Türk sözlülüğünü hatırlamak yolunda atılmış büyük ve kuvvetli bir adımdı. Bu adımları daha çok büyük apımlar takip edecek ve ondan sonra Türk sözlülüğü vikud bulacak, herkes bundan emin olarak istifade edecek, buradan öğrendiği her kelimeyi hafızasında tutacak: konuşmasında, yazmasında kullana-çaktı.
Bütün bunları bildiğimiz halde, dergiyi yeniden basarak halka dağıtmak, dil cemiyetinin tebliğinde denildiği gibi halkı şaşırtmaktan başka bir işe yaramaz.
Gazetelerin halkı şaşırtmağa kalkışmaları ise ifasile mükellef oldukları asıl vazifenin tersini yapmak olur.
Dil kurumunun yazganlığı tarafından neşrolunan tebliğden sonra bunların bu çeşit şaşırtıcı hareketten vazgeçmeleri umulur ve beklenir.
L. ınısnoiiHttatMiHMM ıst*ııiMi»)ıiniMHiıı)ııifiı)a Bir damla bile eksik olmayacak
1 inci sahifeden devam
O tarihten sonra kullaoıtacak otan bütün bu kap, kadeh ve şişelerin ûzerlerino litre veya santilitre taksimatı yeıılacaktır.
Bundan başka mezkûr kap, kadeh vo şi,«terin nerelere kader doldurulsbllecrktari de ayrıca ve derece işaretindin daha uzun bir çizgi ile İşaret edilecektir.
1 kânunısni ve 93 den itibaren İm kaideye riayet etmeden kap, şişe, bardak, kadeh kullananlar hık'Kioda kanuni muamele tatbik edilecektir.
Bu kararların yıl bajından iti. baran tatbiki sayesinde bılhav*» meyhane ve birahaneye giden halkın istifadesi temin edileceği alakadarlarca umulmaktadır. Meselâ bira folla köpüklil olamıyacak, m..tlaka bardaktaki işarete kadar bir* doldurulacak ve işaretten faı-lası köpük olabilecektir.
Krıa kadehe de göıterilcn yere kadar rakı koymağa meyhaneci uıeclur olacaktır.
Gazoz, maden suyu gibi meşrubatta kapalı İcapta satılan içkiler de şişelerdeki ve bardaklardaki muayyen çlıgilera kadar doldurulacaktır.
Kânunnevel 19
4
»- ZAMAN ■—
ı C %
Zaman Ansiklopedisi
Veyl mağlûplara! Lâtince aslı: Vae Vietis Fransızcası: Malhcus. aux vaincut
Karilerimizden biri birkaç gün evvelki b«ı makalemize serlevha olarak kullandımır bu tabiri ilk önce kimin ve ne gibi şerait içinde söylediğini soruyor.
Cavab veriyoruz:
Bu söıû ilk Soce aöyliyeo «atın Gotvalılar sergerdesi Breenus olduğu naklolunuyor. Brennu», (batına topladığı cemaatla italyanııı üzerine akın etmi». Romalıları mi-lâddan önce 590 yılında Allia harbinde müthiş bir mağlûbiyete uğratmış vc daha sonra Ronıaya doğru yürüyerek Romayı işgal etmiş, yalnız Kapitolu 'işgal edeoı»-«nişti.
Rivayet* göre Brennua bütün bu zaferleri karandıktan sonra Ro-mayı tahliye için bir yığın altın almağa razı olrou», Romalılar bu altını tartmağa baçlamiflar, fakat altın tarlan terazinin gözüne, uyutulan ağırlıktan fazla bir ağırlık •»MMimHIlMMŞMieIrtMMMMİiKIHH’m’ia’HM’
Matbuat Almanağı
1935 senesi almanağı çıkmıştır
Matbuat Cemiyetinin
Matbuat Cemiyeti tarafından iki »cnedenberi neşredilmekte olan I Almanağın yani »alnamc vey | takvimin 1955 seoeıina mah»u« 1 üncü yılı da çıkmıştır.
Salname, bu »ene biraz daha tekemmül etmiş, möndereeatında biraz dahi tenevvü göjtermiş-tir. Bilharaa takvim kısmına geçen senelerden ziyade itina göterilmiş-tir. Böyle salname, almanak gibi senelik kltabların takvim kısımlarının çok ehemmiyeti vardır. Herkes bir »ene müddetle bu kîtabla-nn bilhassa takvim kısmına hemen her gün müracaat eder, takvim adeta insan hayatının bir senelik rehberidir, senenin her gününe ait hareketlerini, fiillerini aşağı yukarı takvime göre tansim eder. Hatta takvimsiz insan için £( puslasız gemi gibidir) denilirse mübalağa olmaz.
İşte takvimin bu ehemmiyetine binaendir. ki gerek doğrudan doğruya takvim ünvanı altında, garek salname, almanak gibi isimlerle neşredilen kitapların, güo, hafta, ay, güneşin batması, doğması, mevsimlerin gelib gitmesi, eyyamı mahsusa ve saire gibi her gün insanı Un bir şekilde alakadar eden malûmat kısmına çok itina lâumdır. N tekim Matbuat almanağı, bu ehemmiyeti bu »ene idrak etmiş, takvim kısmını oldukça tafsil »t-miş. bir de her gün ufak tefek not ar yatmak ve maıarifi kaydetmek İÇ'" muhtıra kısmı ilâve etmiştir.
Tenevvüünii temin eden sair münderecatına gel.nce bunlar, meşhur almanak haşatın geçen senelere ait nüshalarında ç kmı» olan muhtelif makale'arin toplanması suretile vû-
konduğunu j)ör(rrk ■lılaniBkftB başlamışlar!»
Bu »ırada başlıyım feryat ve şikâyeti dinliyen Brennu» bir müddet durduktan vs Romalılar bütün »Silerini söyledikten »onra belind* taşıdığı kılınca davranmış.
Bütün gözler ona dikilmiş, herkes onun ne yapscağnı görmek için heyecanlı dakikalar geçirmiş.
Brennu» un kılıcı »on derece ağırdı. Kendisi ön kemerini çözmüş, kılıç» ele almış ve onu da altını tartan terazinin ağırlık gözüne atmi|.
Güya Brennu» bunu yaptığı anda bir de şu »özü »öylemi» s
— Va* vlctıs !
Yani * veyl mağlûplara . yahut •yenilenlerin vay lıaiınc I H
Tabii ki Romalılar da itler istemez galiplerin emri dahilinde hareket etmişler I
HltUlMHIsHisiKHt'I *HINW«HI»ll«l«IMIIIMI»l»ıı
eude getirilmiştir. Almanak haşette çıkan ystılarıu ekserisi hem faydalı, hem de her kesin merakını ealbedecek surette cazibelidir. O cihetle oradan toplanmış olan yazıların hepsi alâkayı uyandıracak mahiyettedir. Yalnız bunlar biraz gelişigüzel surette seçilmiştir. Böyle olacağına zemin ve zaman ile daha mû'enasip y ısılar intihap edilmiş re bilhassa 1934 senesinin c.dden pek yüklü olan vukuatına ait resimli ve daha dolgun bir kuzuz tahsis edilmiş bulumay-dı, okuyucular için tabii daha çok müfit olurdu. Vakıa 1931 yılının harici siyasetine ait bir hayli malûmat vardı, fakat bu ma'ûmat takvim sualiyle yazılmadan evvel dediğimiz gibi resimlerle müzeyyen umumi surette bir de tahlilî makale ile telhis edilmek lâzımdı. Dahili İşlerimizde 1934 yılına aid (kültür) hareketlerimiz iyi telhis edilmiştir. Bu, mucibi memnuniyettir.
Almanağın bir noktanı d* bu »ene memleket gszetelerin-tahıia ettiği ıah.feterin, üç dört yaprağa nıünhaur olmasıdır. Halbuki matbuat cemiyeti tarafından neşredilen ve ismi de matbuat almanağı olan bir salnamede evvelâ İstanbul, sonra bütün Türkiye mat-huatına sil d».m» mühim bir kısım bulunmak lâzımdır. Türkiyede intişar eden mecmua ve gazetelere aid daima pek çok söylenecek şey buluna bilir. Ve matbuat hakkında yazılacak yazılar yalnız gazetecileri değil, muhakkak bütün okuyucuları alâkadar eder. Almanağın arka kapağına b r de Türkiye şimendiferlerinin vazih haritası llftve olunmuştur, ki bun-
POUŞTE
Tramvay bir şoförü eziyordu
Samatyada, bir tramvay arabası yine bir facia doğuracık, h-r şeyden bihaber, arızaya uğrayan otomobilini tamir eden bir şoförü altınn alarak par-çalıyacakb.. Fakat şoförün bir iki »aniye içinde acele ile doğrulması, kendisinin belinden ve vücudundan zedclenme»ile savuşturuldu.
Vak'a şöyle olmuştur:
Evvelki gece vatman Haşanın idaresindeki dört numaralı tram. vay arabası Yedikuleden kalkmış Samatyaya doğru gelmektedir.
Bu »ırada yolun kısmen dar olan bir yerinde, ani olarak bozulmuş 3269 numaralı bir otomobil ve birde bunu tamire uğraşan şoförü Mustafa vardır.
Vatman Hatan, şoförü çalışırken görmilş ve adamcağızı altıoa almamak için arabayı durdurmak istemişse de arabanın bir müddet illerlcmeai kazanın önüne geçememiş, yalnız Mustafanın küçük bir hareke-tile canı kurtulmuş fakat vücudu inetnmişdir.
Vatman Haşan yakalanmış, kazanın şekli hakkında tahkikata başlanmışdır.
Dün akşamki yangın
Dön akşam Unkapanında Arpacılar caddesinde bir yan-gın çıkmış ve söndürülmüştür İtalya zeytinyağı alıyor
Bu yıl kalyada zeytinyağı hemen hemen hiç istihsal edilmemiştir. Hükümet buna çare bulmak için dışarıdan yağ almağa razı olmuş ve ilk parti olarak 4000 ton sipariş edilmiş ve bunun için de 2,400,000 lirettik döviz vermeğe muvafakat etmiştir.
«•••MM MMIMaMMmMaaiMItlMIMMIMtMHIMmMm da çok isabet edilmiştir. Aynı z». rasada almanağın içinde de, meselâ takvimi Ragıpta olduğu gibi, şimendiferlerim z hakkında mufassal maıûmat verilseydi, şimendifer riyasetimiz içia güzel bir propo-ganda olurdu.
Almanağıa kapağındaki resimde İsviçre hükümet nin (beynelmilel posta ittihadının ) 25 ineı yılını tesit için 1900 senesinde yani bundan 31 »ene evvel çıkarılmış olan puldan aynen kopyc edilmiştir.
Vakıa resim gösterişlidir. Fakat bu gösterişli resme, Türk matbu ı-tını temsil için bir iki ( Motif) de ilâve ediimi» olsaydı, daha yskııık alırdı.
Almanağın fiatı 100 kuruştur. Matbuat cemiyetinin merkezi olan İkdam yurdunda satılmaktadır. Yalnız bu 100 kuruş fiatı fazladır. 50 kuru» fiat konsaydı daha çok satılır ve herkes daha ziyade istifade etmiş olurdu.

50 kiloluk karpuzlar!
Dicle kenarında yükselen Diyar-bekir nasıl bir şehirdir ?
Tarihi Diyarbekir fehrinin umumi görûnûfû
Diyarbekir (Hususi) — Bu mektubumla “Zaman.,ın değimli okuyucularına Diyarbekiri tanıtmağa çalışacağım:
Diyarbekir cenubu şarkt Anadoluda ve Dicle kenarında güzel bir şehirdir. Münbit bir ovanın ortasında bulunması, buradan itibaren Diclenin keleklerle seyrüsefere müsait olman Irakı Karadenize Şarkî Anadoluyu Akdcnizc bağlıyan yolların bu noktada birleşmesi t-tkidenberi burada büyük bir merkezin teşekkülüne müessir olmuştur. Dıyarbekirin etki ismi Amid'dir.
Şehrin etrafı 8 kilometre uzunluğunda cesim bir »urla çevrilmiştir. Bu surun yapılmasına hicretten 264 acne evvel başlanmış ve 166 senede ikmal edilebilmiştir. Surun dört büyük kapısı vardır ki bunlarda dağ. Urfa, Mardin ve yenikapıları-dır. Ayrıca şehrin içerisinde ve Dicle kenarında çerçevesi bin metre kadar olan Içkale isminde bir kale daba vardır.
Surun fDağ kapuzu) yanındaki pekaz kısmı bundan birkaç sene evvel dinamit va-sıtasile yıktırılmış vc (Dağ kaput haricindeki geniş sahada tayyare hangarları, müskirat fabrikası. Vali konağı, askeri mahfil yaplımıştır.
Diyarbekir şimal rüzgârlarına kapalıdır ve Türkiyenin en sıcak yerlerinden biridir. Diyarbekir binaları kamilen karataş-tandır.
Binaların yapılışlarında hariçten ziyade dahili tezyinata ehemmiyet verilmiştir. Evlerin çoğu düz damlıdır. Hatta yeni yapılan beton binaların dam
ları da düzdür. Diyarbekir bu gün bir münakale noktası ve aynı zamanda ehemmiyetli bir idare merkezi olmakla beraber muhitinin ziraî faaliyeti ile de çok alâkadar bir şehirdir.
Burası cenubu şarkî Ana dolunun bububat, yün, deri veasir hasılatının pazar yeridir. Diyar-bekirin 40-50 kilo ağırlığında bulunan kavun karpuzları meşhurdur. Burada kuyumculuk, demircilik ve bilhassa bakırcılık çok şöhret ve İDkişaf bulmuştur.
Zfu akfam [^3 Sinematında
Kazak Kalbi
Şarkı, dans ve musiki filmi başlıyor.
OYNIYANLAR:
J O S E MONA MARİS
VE
MOJİCA ROSİTA MORENO
) İlâveten : FOX JURNAL d ™
Senenin en büyük. en )(n, ve en güzel filmi
Bu akşam M d [L d K Sinemasında ÇARDAŞ FÜRSTİN BAŞ ROLLERDE: MARTHA EGGERTH ve HANS SÖHNKER
DİKKAT: Hu gece için alt hat localar tamamen zatılmiftır. Numaralı koltuklar, balkon, birinci ve ikinci biletleri bu tabak taat 10 dan itibaren Melek gifezinde zatılmaktadır. İzdihama mahal vermemek için biletlerinizi erkenden aldırınız. Tclefon:40868 Muhterem halkımızın filmi rahatça görebilmeleri için ÇARDAŞ tÜRSTlN Yarın İPEK ve MELEK
filmi matinelerden rinemalarıuds birden
itibaren gösterilecektir.
Görelede bir usulsüzlük mü? Fırka seçiminin düzeltilmesi istendi Görele ( Hususi ) — Halk Fırkası köy ocakları toplantıları bitmiş ve merkez kongresi için hazırlıklara başlanmıştı. Bu hazırlıklar bittiği bir sırada bir hadise olmuş birkaç kişi bir kısım taraftarlarile beraber fırkaya giderek kendilerini idare heyeti âzalıklarına seçtirmiş-ferdir.
Hayretle karşılanan bu usulsüzlük derhal alâkadar makamlara bildirilmiş ve tahkikat ic-rasile seçimin düzeltilmesi istenmiştir.
İzmirdeseçim hazırlıkları
İzmir 18 (A. A.)—Saylav seçimi gözetleme kurumu Belediyede doktor Behçctin başkan lığı altında toplanmış, hazırlanan saylav seçim kütüklerini okumıya başlamıştır. Bittikten »onra bu kütükler yerlerine asılacaktır.
••a«iMiMSMi»»»a«ıasiM»»»SMiMis»sası«sı»siatıasMss»a(aı»«»
Yoksul çocukları düşünün! Kış geldi. Kışın soğuğundan ve bu soğuğun getirdiği hastalıklardan yoksul yurttaşlarımızı korumak hepimizin boynumuza borçtur. Bu borcu ödemiş olmak için kullanamadığımız eski çamaşırlarımızı, çocuklarımızın »»kilerini Çocuk esirgeme Kurumun» verelim.
Biraz «vvel gelen adansa görün m-mele için sütunun dibinde büzülmeğe çalışırken şimdi bilâkis kendini göıterrnck, (Vertensil) in nazarı dikkatini celbetmrk istiyordu.
Halbu ki buna hacet kalmadı. (Vertemil), »anki (Seli) nin oturduğu yeri cıberc biliyormuş gibi »as doğru yürüdü ve iğilip yüzüne baktı.
Şurası »ayanı hayret ki (Ver-taneli), (Seli) yi tanımı» olması lâ-sim geldiği halde, hiç »es ç karmadı, hatta halinde »a,lığına delâlet «den bir »ey da görünmedi. Vakıa (Ssli) delikanlının yüzünü farke-
dememekte idi, o cihetle belki yüzünde büyük bir hayret eserleri peyda olmuştur diye düşündü.
Halbuki (Vertemil) hayret göstermek »öyle dursun, gene kızın karcımda ayakta duruyor, eanki (Seli) nin bu odada böyle eli ayağı bağlı olması gayet tabii imi» gibi kendirini seyrediyordu.
Yoksa acaba karanlıkla fgenç kızı tanıyamamış mıydı, bunun da ihtimali yok değildi. (Seli) bu ihtimali ile kendini avutarak biraz d»ha ümide düşmek istedi. Fakat bu sırada (Vertemil) elini kaldırarak genç kızın başına doğru götürdü. Karanlıkta etile Jyokhyarak
(Seli) nin yüzündeki aargıyı buldu. Bu sargıyı bulbuktan sonra «İlerini sargının düğümlü olan yerine götürdü.
(Seli), düğümün derhal çözülüp bu sıkıntıdan kurtulacağını zannederek başını doğrulttu. Fakat beklediğinin hilâfına olarak (Vertemil) düğümü çözeceği yerde bilâkis büsbütün sıkmakta idi. Hatta bundan dolayı zavallının dudakları da acıdı. (Seli) bir tûrlû anlıyaınadığı bu muamele karşısında başını şiddetle sarstı. Fakat (Vertemil) kızın bağını dürûşt bir surete iki elinin avucu içinde sıkı sıkı tutup sarsılmasına mani oldıkton sonra serbest kalen parmaklarile dügû-aıû bir kat daba sıktı. Delikanlı bu işi yaparken elinde eldivenler olduğunu Seli farketmişli. Demek (Vartamil) tıpkı hırsızlar gibi elin-d- eldivende eldiven de bulundu, ruyerdu. Zavallı kız. böyle bir anda birbiri arkasına maruz kaldığı hâdiselerden dolayı n« düşüneceğini şaşırmış, biraz evvel içine gelen sevinç şimdi tekrar korkuya la-havvül etmeğe başlamıştı.(Vertemil)
ite ağzındaki sargının düğümünü s klikten sonra yine elleriie(Seli)nin vücudundaki bağları ve onların düğümlerini yoklamağa başladı. (Vertemil) bu işleri o kadar tabii surette yapmakta İdi, ki tütün bunların evveldenberi hazırlanmış bir p'âıı mucibince yapıldığına şüphe etmek caiz değildi. iSeli) biraz evvel (Vokiye) oin kendisine yaptığı şiddetli muamele karşısında duyduğu hissin daha fecimi de şimdi (Vertemil) e karşı duymağa başladı. Kendirinin o kadar be. ğendiği, kibar addettiği bu adam, onu bir insan gibi değil, tertip ettiği plânın icrasına hadim camız bir âlet gibi telâkki etmekte idi. Buna şüphe yoktu. Şimdiye kadar kendisine okadar temayül ve şefkat göstermiş olan ( Vertemil) şimdi zavallının ne gençliğine, ne güzelliğine, ne de bu vaziyette ktıği müthiş iztiraplara zerre -adar ehemmiyet vermrmekte idi. Ver. mil) bağları yoklaya yuklaya (Adel) in, genç kıtın beline ayrıca bağlayıp ta bir ucunu elinde tuttuğu İpi de buldu ve bu ipi hafif ha
fif çakmeğe başladı. ( Seli ) evvelâ bundan maksat ne olduğunu anlayamadı, fakat ( Vertemil) ipi yavaş yavaş oynatmağa devam ettiğinden genç kız nihayet bu vaaıta ila kendisinin geldiğini (Adel) e bildirmek için işaret verdiğini aoladı, Demek (Adel) in d» (ispirtizme) tecrübeler .ne inanmıyor gıl» görünmen hep kurnazlık imi». Makaal, kenç kızın »üpbesini uyandırmadan ellerini ayak arını böyle sımsıkı bağlamak imiş. (Elen Vokı-yc) nin de onunla beraber olduğuna şüphe yoktu. Çünkü (Adel )in mahaua kilin omuzuna bıraktığı atkıyı alıp bununla biçarenin ağzını bağmmaaı her ikisinin bütün hu »eylen birlikte tcrtibettiklerine şüphe bırakmıyordu. Bu aırada (Adel) in seai (»idildi. Diyordu ki:
— Tama men hatırız değil ini, Elen? Ben madamın sağ elini tutuyorum, aiz de sol elini tutun, bu auretla masanın etrafında tam daireyi teşkil etmi» oluruz.
(Seli), bu süslerin (Vetcrnıil) in ipi çekmeaioc mukabil bir esvap işareti olduğunu anladı.
Bu sütleri müteakib (Vertemil), yavaşça birat evvel girdiği pencereye doğru yavaşça gitti ve pencerenin kanatlarını, ses çıkarmadan iyice kapadıktan torna sürgülerini • sürdü. Küçük odayı bu suratla zifiri karanlık kaplamı» oldu. Ondan sonra (Vertemil) perdelerin olduğu yere geldi ve perdeleri yavaşça açarak salona g,r-di. ( Seli ) karanlıkta ( Vertemil) i görmemekle beraber harekâtını seterek anlamakta idi.
Zavallı kıt ruban büyük bir buhran geçirmeğe başlamı»tı.
Nasıl, kendisinin o kadar kıy. met verdiği, daima çok mağrur ve unurlu gördüğü, hakikaten kibar ve aut zannettiği adanı, (Adel Ro-rinbol) ve hizmetçi (Vokiye) ile iştirak ederek büyük bir cinayet irtikab etmek üzere idi, öyle mi? Şimdiye kadar kendisine karşı göı-teediği hissiyatı âşıkane hep sahte imi» vc yûsüne ancak onu »ma.i cinsiyetine bir vasıta gibi kullanmak için gûlüyörmu, öyle mi?
Devamı var
Kânunueval 1$
ZAMAN
Gençlik teşkilâtı meselesi
Başka yerlerde nasıl, bizde nasıl olacak?
Kılık yasamız ve Avrupalılar
Bir Belçika gazetesi, kisveler kanununu hükü-
Vıun zaman'ardan beri kurutman mevzuubahie olan gençlik teşkilâtının yeni bir safhsya, daha doğrusu i, a'aeına geçmek üzere olduğuou ton gelen telgraflardan anlıyoruz.
Birçok yerlerde bu kuramların mevcut olduğunu ve oralarda tetkikti yapıldığını biliyoruz. Aklımıza gelen bir ikili hakkında fikrimizi (öyle anlatabiliriz.
Almaoyada kuvvetli bir gençlik teşkilâtı vardır. Fakat bunun mahiyeti kültür mveueaeai olmaktan aiyade siyasidir. Malûmdur ki "Hit-ler. iktidar mevkiine geçmeden memleketteki ateşli gene! ğin milli bitlerinden çok iyi ıtlifade etmelini bilmişti. On arı a,keri talim ve terbiye altında maaştı olarak çalıştırıyordu. Yüksek tahvil talebesinin hemen yüzde yetmişi, hatla lite talebrai bu kuruma dah i oluyorlar, hem gayelerinin tahakkuku için çalışıyorlar, hrmde geçinecek temin ediyorlardı.
İntihabatta onların propagandalarından istifade ediliyor, bunlar baıan polis vazifesini bazan da faal fırkacı işlerini görüyorlardı.
"Hıtler, hücum taburlarına büyük bir ehemmiyet atfederek onları daima pehpehliyor ve bütün ümidini onlara bağlıyor gibi görünüyordu.
Almaoyanın lideri iktidar mevkiine gençliğin omuzlarına daya-nıb yükseldikten sonra hakikat ile karşı karşıya kalınca, vadettiği birçok şeyleri yapamaz oldu. Sütlü hayaller, gençlerin ve onların başında bulunanların gözünün ö-oûoden uçub gittikçe işler fenalaştı »e kötü bir aksûlâmel uyandıran 30 haziran vak’aları vukua geldi. Şimdi Almanyadaki siyasi olan gençlik teşkilâtlylc devlet reisinin münasebeti ancak saridir.
Italyadaki vaziyet te hemen hemen buna müşabihtir. Mûsyıl “ Muidini. bu teşkilâtı iktidar mevkiine geldikten sonra kurduğu için daha esaslı yapmış, gençlere ve bilhassa onların başında nüfuz sahibi olmak istidadını gösterebilecek olanlara hiçbir şey vadetmediği için, başına işler de açmamıştan
Bu teşkilâta müşabih bir teşki-
■■liaMIHMUlinUMIItltMMIllllllllllltflItt ŞOIOIIO*
lât ta komünist Rusyada vardır. Bu hususta fasla malûmat sahibi olmamakla beraber onun da siyasal mahiyette, bir kurum olduğunu rannediyorur.
Gençlik teşkilatlarının bu devletlerde mühim roller almaları, devlet İdaresinin »arurvtlerindrndir. Gerek faşırtn ve gerek komünizm fikirlerini yaymak, iktidarlarını geçicilikten kurtarıp kökleştirmek için müstakbel mrtlrklere müracaat etmişler ve onları istedikleri gibi yoğurmak teşebbütüne girişmişlerdir.
Bizde yapılacak gençlik teşkilâtının ne gibi b-.r şekil alacağını bilmiyoruz. Fakat kuvvetle tahmin ediyoruz ki yukarda saydığımız misallerin hiçbirine benzemlye-cektir.
Cumhuriyet fikri nesillerde kökleştiği için bu kurumun siyasal bir cephe göstermesine ve gençliğin siyaset ile uğraşmasına lüzum yoktur.
Bizce ehemmiyetli olan, yeni yetişenlerin içtimai vazifelerde rol almalarıdır. Gençlik teşkilâtı, müşahede esasına dayanan bir kültür ocağı olmalıdır. Türk genci bu teşkilât vaııtaslylo memleketini daha iyi öğrenmedi ve daha iyi tanımadı bilmelidir. Ta ki yorın iş başına geçtiği zaman yeni bir tecrübe devresinin acılığını çekmesin.
Memleketin ihtiyaçları büyüktür. Onları sarmağa çalışmak ve hiç olmazsa ihtiyaçların nelerden ibaret olduğunu anlamak, ilerisini teminat altına almaktır.
Bizdeki gençlik teşkilâtı bir araştırma ve taharri mûeısrteıi olmalıdır. Faaliyetlerin teklif edilmesine, istidat ve inkişafların cumhuriyet fikirleriyle mey yalanmasına ehemmiyet verilmelidir. Binaenaleyh telkin kuvvetine sahip hoca ve ülkücülerin eline teslim edilmelidir.
Bu sözler kendi düşüncelerimiz-dir. Vazıh olarak hükümet fikrini izah etmemiştir. Neticeyi beklemek ve bu kurumun iyi işlediği takdirde memlskete çok büyük hizmetleri dokunacağını anlamak zor bir iş değildi-
«Nt*ınMnNMW(nmuııiMi(mRimNb Miııaıuı
metine de tavsiye ediyor
Belçikaoın “Liycj. şehrinde çıkan “ La ITcllonie » gazetesi 28 Sonteşrin tarihli (ayısında Tiirkiyedeki kılık yasasından bahseden bir yazısında Bclçika-da da üniformaların yasak edilmiş olduğunu ve fakat Tûrki-yedeki kılık yazacının çok daha boş olduğunu aSyliyor ve diyor ki:
“Türkiyedeki kılık yasası ile bizde üniformaların ineni kararları arasında bir benzerlik olduğunu siz de görüyorauuuz ya? Güzel pazar sabahlarında her köşede ve her meydanda bizdeki papaslann kılıktan gibi insana keder duygulan aştlı-yan kılıklar görmekten sc ahenkli adımlarla yaradılışa, neşeye ve ha vata kavuşmağa giden mavi bu uz'u arkadaşlardan mürekkep gruplar görmenin daha hoşa gider bir görünüş vücuda getirdiklerini hep birlikte itiraf etmeliyiz.
Buda, hiç şüphe yok Türk-icrin, bir türlü yerinden oyna-mıyan fç işler Bakanımızdan daha emin ve ince bir zevk sahibi olduklarını gösterir. „ r RADYO PROGRAMIMI
Çarşamba: 19 K- evvel
İSTANBUL:
18: Franaızça ders. 18,30: Jimnastik Selim San. 19: Plâk, dans musikisi. 19.30 Dünya haberleri. 19,40: Plâk, neş'eli musiki. 20: inhisarlar Bakanlığı namına konferans. 20,50. Balalayka orkestran ve koro heyeti tarafından (Şan). 21.20: Ajans ve borsalar. 21,30: Orkestra. 22: Radyo, caz ve tango orkestrası.
BRESLAV:
5


Beden terbiyesi ve spor
Mekteplerde alınacak tedbirler ve spor kulüpleri
Yunanistanda balıklarımızdan alınan girim resmi Yunsnietsnda tutulan taze balık için belediye reımi olarak okka başına 53 sentim tediye edil-mektedlr. Hariçten gelen balık gümrük resmine tabi değilse de oktrruva ve sair bazı munzam retim-terden .muaf değildir. Memleketimizden taze balık İçin kilo başına takriben 65 santim tediye edilmekte iken bi’âhare bu resim 7.70e çıkarılmış Ve bu lıal taze balıklarımızın Yunaoistana girmesini müşkülâta uğratmıştır. Ancak Yunanistan İle Arnavutluk arasında ak-dolunan 24 Mart 1934 tarihli muo-| zam itilâfname mucbince Arnavutluktan gelecek taze balığın 100 kilosuna 1,80 madeni drahmi konmuş ve bu suretle Arnavutluk balıklarının kilosu yalnız 47,25 senti-me tâbi tutulmuş o duğundan kilosu 47,25 santime tabı tutulmuştur
I
İstanbul Borsası kapanış liatleri 18-12-1934
ÇEKLER
20 bando mızıka. 20,40 haberler. 21 günün kısa haberleri. 21.10 Sar neşriyatı. 21,40 milli neşriyat. 22.10 amele için neşriyat (murikili bir skeç). 23 haberler. 23,25 tiyatro ««bitleri. 23,40 dana tnuaîkiaİ.
BUDAPEŞTE:
18 Şarkılar. 19 İtalyanca ders. 19,35 Cazband. 20 Amele saati. 20,30 Şarkılar. 21,10 Şen neşriyat. 23 Haberler. 23,45 Cazband.
BÜKREŞ:
13-15 Gündüz p’âk neşriyatı. 18 Radyo orkestrası, sözler. 19,15 Radyo orkestrası. ' 20 Konferans.
Ticaret Odası meclisi
Bugün Ticaret Odan idare meclisi oda merkezinde toplac-aktır.
Bugünkü toplantıda bilhassa zeytin yag ihraç nizamnamesi İle odanın senelik bütçesi görüşülecektir.
Oda intihabatı
İstanbul Ticaret odan meclisi idaresini seçmek üzere müntehıbi sanı intihabına dün de ticaret odalında devam edilmiştir.
Dün hemen bemeo odaya ka-yıtlı bütün tacirler gelerek seçim sandığına reylerini atmışlardır, intihap dûn akşam bitmiştir.
Reylerin tasnifine bugünden iti baren başlanacaktır.
Üzüm ve incir ihracatı
Dün Izmirden muhle if ecnebi limanlarına 992 çuval kuru ütüm ve 156 çuval da incir ihraç edilmiştir.
A(»M Kapanış
Londra 621, 623.50
Nev-York 0.7953 0,7935
Paris 12,06 12,03
Mıllno 9,3034 9,285
Brüksel 3,4014 3,3937
Atina M. 1444 83.93S
Cenevre 2.4554 2,4497
Sofya 66,2858 65,121
Ameterdam 1,1762 1,1732 1
Prag 19,025 18,9775
Stokholm 3,1225 3,115
Viyana 4,3037 4,293
Madrit 5ğl2O6 5,8062
Berlin 1,98 1,9747
Varşova 4,212 4,2015
Budapeşte 4,183 4.1725
I3ûkrej 79,2375 79,04
Belgrat 35,0736 34.9863 |
Yokohama 2,7582 2,7514
Moskova 1088. 1090,75
Nukut
Ab, Satış
Altın 935 936
Mecidiye 41 42 1
Bankaot 239 210
iahvil ve Senetler

Açılış Kepand1
0'0 » falsH tŞJJ IkrsmJseU (F.rgaat) 97 97
7,S Glıll Türis burcu tahvili 1 28,10 28,10
Anadolu D.yolu | || 45,50 45,55
9 m mfimrâill 49,90 49.90
A'O 7.5 Türk B II 0)'0 5 Hatlno frganl Morkcs B«a!c İf bank ııama Ardv» çimont» )3.n
An.4. t) Y. A'o «o
20.20 P âk. 20,45 Konferans, 21,0$ On sekizinci aşıra aid musiki. 22,15 Radyo orkestrası. 23 Haberler.
HAMBURG;
18,50 Köylü şarkıları. 19.30 Org konseri. 19,45 Borsa, hava haber-lerl. 20 Bando mızıka. 21 Haberler, Sar. 21,40 Gençlere neşriyat. 22,10 Bschın ererlerinden noel şar. kıları. 23,10 Haberler. 23,30 Muıi-kili program arası. 24 Akşam musikisi.
LAYPZİG :
Bugün bu köşaed üçüncü kez olarak yine beden terbiyesi ve spor işlerini dite dolamağa mecbur k ulıyor ur. Yedi günde bir kez yazılan bekim yazılarında aynı mevzuun sürüp gitmesi okuyucuyu da bıktırabilir. Bununla beraber d»h» gazete yazılarının yaptığı propaganda sayesinde kendisini spora veren budun gençliğini bu yönden daha aydın yollarda giirnırk düşüncesiyle bu yazımızda da ayr bir mevzu seçmeğe lüzum germiyor»».
Bit yazımızda beden terbiyen ve spor işlerinde selâhiyet sahibi ve bu işleri görenek eseri değildı-iîim kafan ile yürütecek «damlara müh taç olduğumuzu yazdık. Düşüncemiz, gayesi sıhhat kazandırmaktan ve zinda yaşatmaktan başka bir,ey olmaması lâzımgelen beden terbiyesi ve spor işlerinde şimdiki gidişi doğru bulmadığımızdan doğmuştur. Açıkçası demek is-tiyoruzki beden terbiyesi ve spor işleri, kafasında şimdiye kadar gördüğümüz düşüncelerden başka fikirler taşıyan adamların idaresine muhtaçtır.
Bugünün düşünüş tarzı mektep talebesinin spoe kulüplerine girip girmlyceeklerini araştırmakla uğraşıyor v» işin başında bulunanlar, mektep çocuklarını ka»dederek, çekirdekten adam yetiştirileceğine ve adamın da sporcu olacağın» inanmışlardır, vüendü açılmamış osn çocukların spor kulüplerin, giremiycceklcrl bakkındaki inanışlarını bu işlerin Almanyada da böyle yapıldığını görmelerine bağlamışlardır. Söylenişte ilmi bir ifa. de görmemekle beraber biz asıl mekteplerde alınacak tedbirlerin çocukları hariçteki kulüplere, yaul sporçkuiüplerîae, girmekten vareste bırakacağı fikrini çok d kket edilmesi lâzımgelen bir dava halinde buluyoruz, ve bu davadan çıkardığımız netice de şimdideu sonra mekteplerde beden terbiyesi derslerine spor kulüplerinde olduğu kadar revaç vermektir.
Bunlar hep iyi amma çocuğun boğazındaki vejetasyonu, şişkin bademciği varsa, burnu kapalı ise bu mihaniki amalardan dolayı nefesini alıp vermekle güçlük çe-ken yavrular hakkında ne tedbir yapılacak ? Onların cılız göğüslerini beden terbiyesi ile ('(irmeğe uğrayanlar zaten şaşkın olan sıh-
hatleri daha ziyade «arsmayaeab-lar mı ? Sıhhati tcmelladao bozuk, yani trol bir hastalık sahibi olan çocuklarda bütün sınıf arkada,ln-rlylo beraber aynı hareketlere tâbi tutulacaklar mı 2 Ve beden terbiyeni denen «ağlık ve gürbüzlük dereleri uyuyan veremleri uyandıracak bir kamçı olnaıyacak ma ?
Geçen hafta bir Fransız gazetesinden apararak, mektep çocuklarının yarmadan fazlasının bueuat tedaviye mıibtaç olduğunu yazmış-ık. Bizim vatandaşlarımız kadar acı duymamış bir milletin çocukları arasında doktor eline tealim «dilmesi lâzımgelen yavruların aa-yısı bukadar çok olursa, aynı ihtiyacın bizim memleketimizde daha az olacağını kimse İddia edemez. Vaziyet bukadar acıklı, ve ihtiyaç bukadar açık oldukça yapılacak işin mekteplerdeki bı-drn terbiyesi datalcrioin çocukları spor kulüplerine girmekten vareste bırakmak gayesiyle değil, onların sıhhatlerine yardım etmek düşüncesine göre İslah edilmek olduğu anlaşılıyor.
Çocuklar aralında beden terbiyesi dersinden affedilmeleri lâzım gelenlerin sayısını kestirmek bugün için mümkün değildir. Çünkü elimizde vaziyeti gösterecek hiç bir vesika yoktur. Mektcb çocuklarının sıhhatlerini gösteren is-tatistikleri görmedik ve galiba da bu bahiste etraflı istatistiklerde yapılmamıştır. O barde bütün mekteplerde beden terbiyesinden bahsedilmek va vaziyeti bilmeden hüküm yürütmek doğru olmıya-caktır. Çocukların kabiliyetlerini ölçmeden onları idmana ve harekat* s*vketıueoln hatalarım millete çektirmensek için beden terbiyeli derslerini mutlak re muhakkak surette doktor kafasiyle tanzim etmelidir.
Dr. O. $. Uludağ
Etibba odasının kongresi
Mıntaka Etibba adası önümüzdeki cuma günü saat 14 t» umumi bir kongre «ktedecektir. lstanbul-da bulunan bütün tıb mensuplarının iştirak edecekleri bu kongrede reis tarafından verilecek olan izahattan sonra senelik hesıplar tetkik vs bütçe müzakere olunacak ve âzanın teklifleri dinlenecektir.
Son söz
19.10 operet musikisi. 20,35 tarih! neşriyat. 21 haberler. 21,10 Sar. 21,40 milli neşriyat 22,10ak-şsm konseri. 23,10 haberler ve spor. 23,30 dans musikisi.
ROMA - Napoli - Bari;
18.10 kuartet korneri. 18,55 sözler ve baf.f musiki. 21,45 opera musikisi. 24 haberler.
VARŞOVA:
18 org konseri, »özler, plâk, «por. 19,15 hafif musiki parçaları, konferans. 20 Dûo (arkı konseri. 20,20 sözler. 20.30 plâk sözler. 21 şarkılar. 21,45 haberler. 22 Cbopin konseri. 22,30 eaperantoca. 22,40 Leh şarkıları. 23 reklâm konseri 23İ15 kahvehane konseri, dans musiki.
VİYANA ı
18 Ne,'eli konser. 19 Doktor tavsiyeleri. 19,2$ Sözler. 19,50 Haftalık haberler. 20.20 Askerî kon-ser. 21.25 Aktüalite. 21,40 ’Hilfe İn der Not, isimli skeç. 22,30 Ha. herler. 22,40 Filharmonik yaylı «azlar konseri. 23,20 Sözler, 23.30 Haberler. 23,50 Akşnm konseri.
Zarfları bekleyiniz!
Bu ayda Tayyare Cemiyeti evinize zarf bırakacaktır. Fitre ve zekâtınızı bunun içerisine koyunuz, adınızı, sanının yatıb geri vasiniz.
Şu halde intanlar kurtulup büyük için yirmi yaşına vc bu hesap
gelmez, çok defa insanlar tarafından davet olunur.
Son söz:
Hayatı uzatma sanatioin bütün esrarı onu kısaltmamakdır.
Boğmaca oksuruğu
Çoçuk sanki öksürmez de, öter. Yüzü rroroor kesilir, öksürüklerin arasında kesilmeyen bir be*, mevruttur, ve bu hal Us hastanın boğulmak üzer» bulunduğu ranan. Inaur.
Boğmaca hastalığı çocuklar İçin »a tehlikeli hastalıklardan birisidir. Çünkü devresini ikmal edinceye kadar şiddetli bir surette seyir etmekten başka hayatla bütün de-vammea mühim yadigârlar da bırakır ve bu yadigârlar senelerce sonra görülen, farkına varılan ciğer ve kalp hastalıklarında âmil olurlar.
Boğmaca çok bulaşıktır. Hastanın öksürüğü ve tıksırığı ile ağzından fırlayıb uzaklara kadar giden tükürük ve balgam parçacıkları, burundan geleu ifrazlar hastalığı karşısındaki çocuğa aşılar. En korkunç bulaşma devresi hastalığın İlk başladığı zamanlardadır. Çünkü öksürüğün malûm olsu şekli bu devrede henüz kendisini aşikâr olarak göstermemiş ve çocuk alelâde bir nezleli zannedilmektedir. Çocuk bu halinde iken d:ğer çocuklarla temas edebilir ve yahut hastalığın dehşetini bilmiyen analar kendi çocuklarının bu çocuk ile beraber bulunmasında bir mahzur görmezler; halbuki hasta çocuğun aksırığı, öksürüğü ve konuşurken ağzından saçtığı tûkrük ve. balgam parçacıktan bunları mükemmel bir surette boğmaca hastalığına aşılar ve birkaç gün sonra onlarda da aynı hastalık baş gösterir.
Hastalık devamı m Ödde tince çocuğa çok ıstırap verir va daima ehemmiyetli görülür, öksürük geçtikten sonra dahi ciğerlerde ve kalplerde yadigârları kalarak bütün hayat müddetine* l-ıaam muz-tarib eder.
Korunmak için yapılacak şey çok basittir ı Sağlam çocukları, boğmacalı çocuğa yaklaştırmamak Fakat boğmacanın maruf öksürüği kendini gösterinceye kadar bu lüzum ekseriya taktir olunmaz. Bunun içinde her çocuk anası ve babası krndi çocuklarının temoa edebileceği muhitlerde böyle bir hastalık mevcut olub olmadığı hakkında daima malûmat almağa çalışmalıdırlar ve mektep bocaları çocuklar arasındaki nezlelilere pek çok ehemmiyet vermelidirler.
Bir defa boğmacaya tu'u'an bir çocuk ikinci defa olarak aynı kasalığa tutulmuyor.
Tedavi kolay değildir. Son zamanlarda ortaya atılan birçok tedbirlerin faydası görülüyorsa da bu tedbirler ancak doktorlar tarafından ittihaz olunabilir takımdandır. Onun için boğmacalı çocukların babalan çocuklarım vakit geçirmeden mütehassıs bir doktora tevdi linetidirler.
Zamanın takvimi
ile be, ol-
in-
Bilgiçler ortaya bir kaide koymuşlar: Kendiliğinden ölen hayvanların yaşama müddetleri onların büyüme müddetlerinin beş mislidir, çocukluktan »ayılabilmek gelmelidirler
insanların tabii ömürleri kere yirmi, yani yüz 9ene malıdır.
140 • 150 «ene yaşayan sanlardan aldığımız derslere
göre vücudunu ve dimağını iyi bir suretle kullanmayı bilenlerin, «rızalardan ve hastalıklardan korunanların irsiyetlerinde de bir bozukluk olmadığı surette yüz sene yaşamamalarına sebep olmamak lazım gelir. Hatta sıhhati temelinden bozuk olanlar bile ellerindeki çürük hayat malzemesini tarif etmeği bilirlerse uzun müddet yaşayabilirler.
Hiç dikkat etttiniz mi? Zenginlerin çoğu saadet denilen Anka kuşunu kendilerine mal etmiş görünürler. Fakat bunlar arasında yüz sene y aşıya ular nadirdir. Ölüm kendi kendine I
KANUNUEVVEL
Kcamt ıcac
1934
Ruiv kavım
42
1
Sabah
5 D.
2 38
1 7 21
ÇARŞAMBA
Ramazan
imsak
s. ).
12 SI
5 34
İtil biniti an Ydlsı
D. 1. İL-. S. D. S. |D.
9 18 12 ) 139 F.^«T)
r? 11 Hjl 16 12 18 22 /•T* t
ugünkü hava
Yeşilköy hava rasat merkezinden aldığımız malûmata göre, dön bava tazyiki 755 milimetre, en fazla sıcaklık 1$, vasatı 14 vc en az 10 derece idi. Rüzgâr dün saatte on kilometre sür'atle esmiştir.
Bu gün bav* kapalı ve yağışlı geçecektir.
Dr: O. Ş. U. ısosossoıaıesıoıeesasneaeıaiMia iMialteıaıaşıeıaıaısaıa* Çocuklarımıza bir senelik yardım
Ankara 16 (A.A.) — Çocuk esirgeme kurumu (Hımayei E.fal Cemiyeti) genel merkezi birincikânun 934 den 16 ikinci kânun 934 tarifine kadar 2733 çocuğa yardım et-niştir. Bunlardan 274 hasta çocuk vr kadın genel merkezinin polikliniklerinde muayene ve tedavi edilmiştir. Ayrıca diş muayenehanesinde de 477 çocuğun dişleri mu-ıyeoe vc tedavi edilmiştir. 1063 çocuk ve anne genel merkezin banyolarından istifade etmiştir. Süt damlası kısmında da hergün 140 çoeuğa 1074 kilo bedava süt tevzi edilmiştir.
Fakir talebe İçin açılan aş-naneden her gün 190 çocuğa sıcak öğle yemeği verilmiştir. Yardım için müracaat eden fakir talebelerden 74 üne kışlık palto, 6 sına elbise, 5 ine kitab, 5 ine ayakkabı ve 67 çocuğa da kasket verilmiştir. Ayrıca 2$ fakir çocuğa ilâç bedeli ve para yardımı olarak 143 Ura 52 kuruş verilmiştir.
Kâırunutvcl 19
Ulusal küme meselesi
İstanbul, Ankara ve İzmir takımlarının da iştirakle futbol temâslarını arttırmak...
Son zamanlarda ııiueal küme meselesinden «ık sık bah»«!llmege başlandı. İstanbul, Ankara »o u-rzurin, ta kuvvetli Ulamlarının iştirak etmesi muhtemel olan bu uluıal küme, umumiye» itibariyle yerimle bir teşebbüstür.
Halen, hariçle tema» yapamadığımızı bir kenara bırakalım.- Bir aene zarfında kendi şehirlerimizde bile, Türkiye birincilikleri müzteıo», hoıu.i mahiyette ancak iki ve yahut ûç temas yapılmıtlır.
Bugün Istanbuld* bir Fener -Galatasaray vu yalıot bir Galata-»rsy-Beşiktaş maçı kalabalık bir aeyirei toplamaktadır. Şüphesiz ki b« maçlar scneain en miibim kalplaşmalarını teşkil eder. Bu ûç kuvvetli kulûb bir «nede lik »e şilt meçleriyle aşağı yukarı yedi, eekiı kere karşılaşırlar. Bu variyete nazaran İstanbul bir aenede vekil mühim futbol maçı seyreder. Halbuki bir vene iarfında yapılan bu yedi, «ekiz maç balkın futbol veyretmek ihtiyacını J tatmin etmediği gibi futbol faaliyeti noktai avlarından da çok sönüktür.
Sonra, balk hep aynı maçları »yrcttiğlnden bu karyılaymalann, tedrici bir şekilds hallhaurdeki rağbetlerini de kaybetmesi ihtimali vardır.
Halen bir Ankara - lıtaubul ve yahut İzmir - Istsnbul karpla,malının çok enteresan bir epor hadisesi olacağı muhakkaktır. Ulula I küme yapıldığı takdirde Iz-mirde yapılacak bir Bcşiktaş-K.
Yeni soyadı alanlar
Okuyucularımızın aldıkları yeni adları hergün neşrediyoruz
Yeni soyadı alan okuyucu- I tarımımı bildirdikleri adları neşre devam ediyoruz;
Bayrakdar — Mütekaid binbaşı Naim ve mütekaid miralay Naz.m ve çocukları.
Aykol — İstanbul Kasab 11-yas mahallesi mümessili M. Ali.
özdemir — Samatya caddesinde 33 numarada Ahmed.
Okay — Cerrah paşada kömürcü Mazhar.
Koksal — Eskişehir temyiz mahkemesi hukuk rnürn eyyizle-rinlen Fahri Kök«a).
Özkaya — Sirkeci şimendü-fer deposunda makinist İbrahim Şakır ve kardeşleri Emin ve Ali ve çocuktan.
Parla — Geyvenin (Yılanda) köyünden Recep oğlu Mehmet ve Raif, Ayni köyden ve tüccardan Cemal-
Sayın — Ayni köyden komisyoncu Mustafa.
Arıksoy — Geyve Ltaıyo-nu Devlet Demir yolları ki-sim : 5 Şefi Nuri
Satır — Geyve istasyonunda kasap Aziz.
Yılmaz — Zonguldak merkez jandarma bölüğünde Aziz.
Turan — Geyve istasyonunda Giritli Halil EkmeL
Sarıkaya — Geyve istasyonunda kantarcı Mehmet.
Okay — Geyve istasyonunda telgraf fen memuru Bilâl.
Yalçın — Ceyve istasyonunda bureket memuru Tev-fık.
Eranıl — Geyve istasyonunda hareket memuru Süleyman.
Grgin — Geyve istasyonu posta müdürü Cemal.
Özen — Geyve istasyonu posta memuru Haydar.
Soysal — Geyve Devlet demir yolları istasyon Şefi Medeni.
Asal — İstanbul Aksaray Gureba Hüseyin mehalleai güm-
$. K. v» yahud lıtnnbuldn yapı, laeak bir Fener - Altay karşılaşması. futbol maçlarında bülbülün başka bir değişiktik yapacağı gibi hasılat noktai nazarından da mühim neticeler vermeli çok muhtemeldir. Umsal küme maçlarında temin edilecek banlat, klüp'.erimi-rin zaruri ihtiyaçlarının büyük bir 1 kısmına tekabül edebilecek bu su-j retle maddi variyetlerinin bir hayli düıe'meıine d» âmil olacaktır.
Aynı ramanda gençlerimir.de hep aynı takalar ve aynı mulıic dahilinde oynamıyacaklar, bem muhit ve hem aaba değiştirecekler, dolayısıyla de daha çok ve dalıa muntazam çalışmak mecburiyetinde kalacaklardır ki buda, fudbolO-muz İçin çok mühim bir kazançtır. Şimdi Ulusal kümenin temin edeceği fvideleri şu ûç cümle llo de hâlâm edebiliriz:
1 — Yopılacak değişikliklerle maçların daima kıymetini korumak
2 — Kulûblerin maddi menfaati.
3 — Futbola daha mutazam çalışma temin etmek.
Şu hariçle aenedo ancak bir iki temaı yapabileceğimiz» nazaran bu ulusal küme meselesinin tatbiki hemen hemen bir ihtiyaç şeklini almaktadır. Muntazam bir şekilde idare edildiği takdirde iyi neticeler alınacağı da muhakkak gibidir. Fakat ani mesele, bu işin tatb.k sahalına getirilmesini temin etmektir.
*
rük Başmemurluğundan mütekait Ahmet Lebib ve çocukları.
Sağıroğlu — Beşiktaş köy içi 55 No. Kadri ve ailesi efradı.
Güney — Lâleli apartmanı daire 2 No. 17 de Ahmet Tcvfik.
Erten — İstanbul Emniyet müdüriyeti istihbarat komiserlerinden Hüseyin Hilmi ve kardeşi Mustafa.
Izgi — Emniyet Müdürlüğü üçüncü şube, üçüncü kısım telefon memuru Lûtfi.
Oğan — Nafıa ser mühendisliğinde makinist Cemil.
Bayrak — Emniyet Müdürlüğü üçüncü şube üçüncü kısın memurlarından Osman.
Öztop — Birinci Fırka Ser-tabibliğioden mütekait kaymakam Hüseyin Hüsnü, kardeşi Yedinci kolordu Alımsatım komisyon reisliğinden mütekaid kaymakam Ahmed Kemal.
Kaihan — Haliç şirketi müstahdemlerinden Haydar.
Akgün — Buğdayı koruma dergisi Beyoğlu mıntakası muhafaza teşkilâtı memurlarından Muammer ile karısı Muazzez ve oğlu Melih.
Köker — Ayni teşkilât memurlarından İsmail Hakkı.
Güngör Ayni teşkilât memurlarından Ahmed, karın Nedime ve çocukları Rafct ve Mükerrere.
Temel — Çubuk mahkeme baş kâl.bi Mustafa.
iki kolsuz — Buranda Koza hanında fabrikatör malûl gazilerden İki kokuz Faik, karın Zehrn ve oğulları Turgut, Oğuz. Do} an.
Türkmen — Haşan oğullarından Haşan, kardeşleri Osman ve karısı.
Tûrkkan — Eminönü polis tetkiki hüviyet memuru Recep ile kardeşi topçu birinci mûHzimi İsmail Hakku
Ereiyaa — tstanbnl «maiyet mü-
•j-_z A ~
kalyadaki kartal yuvası
Italyan tayyarecileri nasıl yetiştiriliyor?
İtalyanların tayyarcciliğo büyük ehemmiyet verdikleri malûmdur. Bu sahada umul çalıştıklarını öğrenmek isliyeo bir gazeto muhabiri, İtalyanların kartal yuvası dedikleri Cazerta sarayına girmeğo muvaffak ol-muşdur. Ehemmiyetli ve alâka bahş bulduğumuz bu tetkiki okuyucularımıza aynen takdim ediyoruz:
“İtalyanların Caserta dedikleri saray hava akademisini içinde bulunduran binadır.. Bu meraklı ve esrarengiz yeri görmeyi çoktan beri arzu ediyordum. orası yalnız genç kartalların yuvası değil, aynı zaman-da da İtalyan havacılığının ruhudur.
O gün saat sekizde evvelce tanıştığım bir İtalyan zabiti bulunduğum otelden boni otomobiline alarak tayyare meydanına götürdü. Apenoins dağlarının üzerinde bir saatlik bir uçuş yaptıktan sonra Casarta-ya geldik.
Burası dağların Hcrsayıdır. Eskiden krala yazlık malikâne olan bu saray, Kral Viktor Amanuel tarafından hava gençliğine hediye edilmiştir.
Hava akademisinin birçok vazifeleri vardır. Evvelâ talebeye ciddî bir tahsil verir, umumi malûmatlarını arttırır. Mesleklerine aid nazarî, pratik bir takım şeyler öğretir. Oraya delikanlı olarak gidenler olgun insan olarak çıkarlar.
Bunların mesain üç yolda yürür, mesleki tedrisat, uçuş talimleri vo her şekilde spor...
Genç pilotların bedenî ve sıhhî vaziyetleri üzerinde bilhassa İsrar ile durulur. Sıkı bir tıbbî kontrol altında muhtelif Antrönörlerin nezarelile güreşten yüksek ve uzun atlamalara kadar. Cirit, Futbol, Tenis, Güreşçilik, Skrim ve Binicilik dahil olduğu halde sporun her çeş di yaptırılır.
Oranın kumandanı olan bir Kaymakam ile beraber rayda dolaşıyordum. Takdirlerimi beyan ettiğim zaman bana :
“ — Buradan mezun olan gençler seçilmiş kimseler. Lüzumlu gördüğümüz bedeni ve ahlâkî derecelere ulaşmış insanlardır.
Buradaki gençlerin hayatı, mesaî, vazife ve fedakârlık içinde geçer, thtidaçlnrı olan eğlence ihmal edilmez. Fakat bu iş daima en sonra gelir. Havacılıkta lâzım olan ferdi meziyetlerin inkişafı üzerinde çalışıyoruz, disiplin en hürmet ettiğimiz bir mefhumdur,, dedi.
Kumandanın sözlerini dinler
dûriüğü müteferrika merkezi mürettebatından Ha'im.
Güney — Burdur emniyet memura vekili birinci komiser Ahmet Hamdı.
Selçuk — Burdur ikinci komiseri F.-at.
Aydın — Burdur üçüncü komiseri N.yazi.
Yücel — Burdur üçüncü komiseri Nuri.
Güney —- Burdur 1 numaralı
polla memuru Ahmet Rifat.
Eraoy — Burdur 2 numaralı
polis ınrmuru Şevki.
Lrlecn — Burdur 3 numaralı
polia memuru Muatafa.
Ertaş — Burdur 4 numaralı
polis memuru Ahmet.
Kayacan — Burdur 5 numaralı
polis memuru Ccl.il.
Bilgin — Burdur 6 numaralı
polia memuru Oıman.
Yalç.n — Burdur 7 numaralı
polis memuru Fevri.
Yılmaz — Burdur 8 numaralı
polis memuru Remzi.
özcan — Burdur 9 numaralı
ken faşizmin programını oku-yurum zannettim
• ♦ •
MütnUa salonlarıyla müzeleri yemekten evvel ziyare ettik. Her odanın keodiue mahsus bir mümtaziyeti var... Sırasılo resim sınıfını, havai seyrüsefer sınıfını, madeniyat odasını, mekanik aletler odasını, fotoğraf odasını doîaşdık.
Müzede bilhassa İtalyanların I hava kahramanlıklarını göste-I ren resimler var. Dononçioya ve j Fiyomc kahramanlıklarına bir , ova ithaf edilmiş, başka salonlarda da harp tayyarelerinin motorları, balon, stratosfer modelleri, bydrozlisörler, oto-girler teşhir edilmektedir.
İnsana en fazla heyecan veren oda, kırık kanatların, yani harbde düşen pilotların resimlerde süslenen odadır. Kapıdan içeri girerken - hava şövalyeleri - lâvhası gözünüze çarpar. Canlı resimlerin sabit bakışları altında ezildiğinizi duyarsınız, ölü-mün çağırdığı bu insaDİar neka-dur gençmiş I
Her resmin altında kahramanlık menkıbeleri göze çarpacak şekilde yazılmış. "20 yaşındaki genç kahraman Öresin, üç arkadaşile beraber bombardımana gitti. Bu resim ölüm kurşunile yaralanan kahramanın vatanına üç ölü cesedi getirmesini musavverdir.
Toprağa inerken ölen Oresta tayyaresinin enkazı içinde yandı kül oldu... Bu hakikat bir efsane kadar kıymetli ve yüksektir.,,
Kararmış isli tayyarenin parçaları odanın ortasında carae-kânın içinde gözükmektedir.
• •
Birinci sınıf taleben günde dörder saatten sekizer ay uçuş talimi yapıyorlar. İkinci sene daha süratli giden makinelere biniyorlar, üçüncü sene 100 beygirlik ve 200 kilometre süratindeki barb tnyyareleri Jile talime] çıkıyorlar, ve nihayet dördüncü şefte ağır tayyarelerle uzun seferlere hazırlanıyorlar. Hersene 1700 saat havada kalmğa mecbur tutuluyorlar ve ilcinici seneden sonrada hergün bir saat hava can-bazlığı talimi iboıal edilmiyor. Yazlan uzun talim seferlerine çıkılıyor ve büyük bir displin altında gençler yetiştiriliyor.
Saat üç.. Tayyare ile Co-pauc ya müteveccihen hareket ediyoruz. Geniş uçuş sahalarının üzerinden geçiyoruz, suluk çayırlar, dağlar.... Evler, renkler., ve iıayalâtı. Ziyaretimden her halde çok memnunum..
polis memuru Hazım
öz Türk — Burdur 10 num aralı polis memuru Ali Rıza.
Yüksel — Fatihte Hûıam bey mahalle*! tezgahçılards 18 numarada sabık İcra memurlarından İhsan, kırın ve çocukları Sabri, Hayrı, Fahri ve Kadri bu aoy adını alarak tescil ettirmişlerdir. | Bu adı Gördeali hah tüeeariuın-dan Muta da atmıştır.
Fakat İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde her nahiye ve memleketin d.ğrr kıaımlnrındada merbut bulunduğu köyleriyle beraber her kasaba bir aoy adı neınUkası itibar edilmiştir. Her soyadı mıntıkasında bir adı yalınız bir aile alıp kullanabilir. Yüksel adım alan Fatihte oturan llısnn ve aileai ile Gördcall Musa aynı soy adı mıuta. kasında yani aynı kasabada otur-mndı’.ıları için her iki aile de bu ismi kullanabilecektir. ]
Karabol — Kadıköy erkek orta mektebi müdürü İsmail Kemal.
Şercn — Kadıköy erkek orta mektep müdür muavini Reeai.
Bolkır — Kadıköy erkek orta
f Madam “Lüpesko„nun
Yazan: Barbu Jonesko
maceraları
No. 14
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan RomanyalI meşhur kadının aşk maceraları
Madam Lûpesko devam cde-rok Prens Karolun siy»»' hn’ «unlarına imalarda bulundu. Onların bütün memlekete hakim olmak istediklerini ve Ka-rola da söz dinletmek istediklerin, fakat Karolun bunlara mukavemet ettiğini bildirdi, ve nihayet şunları ilâve etti.
— Karol ile ikimiz dostuz, iyi arkadaşız, aramızda başka bırşey yok. O halde prensin benim yüzümden ber hangi bir zarara uğramasından kormayı-nız. Ben de Romanyayı berşey-den fazla seven bir kadınım I
Karol, Mareşalin bu ziyaretinden haberdar olunca kızdı, köpürdü. Çünkü Helen onun yüzünden hakarete uğruyordu.
Karol, Helcnin iskandale maruz kalmasından fevkalâde müteessir olmuştu. Sarayın ona karşı reva gördüğü muamele bir hakaretti. Helen ona rica etti:
— Valdcnizi üzecek birşey yapmamanızı bilhassa dilerim. Sonra kendinizi de fazla tenkide maruz bırakacak bir vaziyet almayınız.
Ve ikisi de sarayın bu teşebbüsünü hiçe saymağa karar verdiler.
Karol de bu işi sükût ile geçiştirmek istiyordu. Fakat yapamadı. Saraya döndükten sonra valdesini gördü ve onunla konuştu. Ana, oğul arasında mühim bir muhavere cer-yan etti. Ittibamlar, tekzipler vc ağır sözler... Karolun, raidesin in iyi niyetinden emindi. Fakat bu çeşid müdahaleler onun aile hayatını berbad ediyor, bu müdahaleler yüzünden çıkan şayialar ouu bedbahtlığa sürüklûyordu.
Karolun kendisi bana bu vak'ayı anlattıktan aonra şu sözleri ilâve etti:
— Çok acı bir batara!
Çünkü Karo! valdenine çok derin saygı gösteren bir evlâttı- Ona karşı sevgisi, hudutsuzdu. Annesinin yardımına daima muhtaçtı. Ona bütün hakikati olduğu gibi anlatmak, onun da kendisi gibi memleket mektebi Türkçe hocan İhtan.
Akkan — Kadıköy erkek ort* mektebi Türkçe hocası Niyazi.
Bilgin — Kadıköy erkek orta oıektebi fen hocan Fahriye.
Âvan — Kadıköy erkek orta mektebi fea hocan Halıt.
Konrapa — Kadıköy erkek orta mrktabl tarih hocan Zekât.'
Eoılrean — Kadıeöy erkek orta mrktebl tarih hocası Meryem.
Tokay — Kadıköy erkek orta mektebi riyaziye bocan Safiyullab.
Can — Kadıköy erkek orta mektebi riyaziye hocan Kenan.
Öner — Kadıköy erkek orta mektebi Fraonzca hocan Şahab.
Diren — Kadıköy erkek orta mektebi biyoloji hocan Sadullah.
Mani — Kadıköy erkek ort» mektebi Almanca hocan K'mıl. Soy adı olabilecek kelimeler
Ankara 17 (A.A.) - Içbakanlığı-nın teıbit ettiği köy adlarından alınan ve Soyadı olabilecek olan iıimtnrln yeni bir litleri aşağıdadır:
Uçum, Yalıç, Uğur, Uğurlu. Ukşul, Ulama», Ulaş, UJu», Umur-bek, Umut, Cray, Urcun, Urun, Uru}, Urut Uygur, Uykur, Uzan. Vzgaş, Uzgur, Öigcr, Üoilşdû, 0r»y Ürüm, Varçln, Yağan, Yağbaean, Ykğır, Y»ka Emer, Yalman, Yalım Yaıılak, Yepıtcaıı, Yaramış, Yaraş Yaşar, Yarabaaan, Yaşılak, Yavı Yavıç, Yavşan, Yavuz, Yaylaz Yayman, Yelmer, Yemijen, Yesin, Yılmaz, Yuoo, Yüregil, Zeğrek.
menfaatlerini her şeye üstün tuttuğunu göstermek istiyordu. Onun için:
— Ben memleket uğrunda büyük bir fedakârlığı gözo aldım- Onun uğrunda ber şeyden var geçtim. İcap ederse tekrsr her şeyi fedaya hazırım!
Dedi.
Bu sözler, kraliçenin üzerinde çok derin bir tesir yapdu Yalnız oda (skandalden korkuyordu. O da, oğlunun vaziyetini düzeltmek istiyordu. Fakat ana ile oğlun devlet işleri hak-kındaki fikirleri birbirinden aykırı idi. Onları birbirlerinden ayıran bu idi. Onları uzlaştırmak adeta imkânsızdı.
Devlet işlerininin ana ile oğlu, yahud baba ile evlâdı birbirinden ayırması ilk defa vuku bulmuyordu. Fakat Kraliçe Marinin de, oğlu Karolun da vaziyetleri birbirinden feciydi.
Devlet politikası bu gibi vaziyetlere aldırmaz ve onları çiğniyerek geçer. Karoltru vaziyetinden bahsederken buna daha açık anlatacağız.
Saray Mareşalinin, Madam Helen Lüpeıkoyu ziyareti, ocun uğnyacağı tazyiklerin vo takiplerin başlangıcı idi. Aynı hadise, Karol un düşmanlarına yeni fırsatlar bahşediyor ve onlan yeniden harekete geçiriyordu.
Çok geçmeden Mareşalin Helen Lüpeskoyu ziyareti bütün Romanya balkı /için bir dedikodu mevzuu teşkil etti. Maksat, Lüpcsko ile Karol arasındaki dostluğu yıkmakta. Fakat yapılan propagandalar, bu dostluğu sağlamlaştırmaktan başka bir işe yaramadı.
Bir aralık ortalığa sükünet hakim oldu. Fakat bu sükûnet bir gösterişten ibaretli Daha doğrusu bu sükûnet müıellâh biı mütareke sükûneti idL
Öto taraftan düşmanlar kur. vetlerini topluyor, ve yeni bir taarruz için hazırlanıyorlardı. Hatta bu taaruzun Kar olu ta-mamile yıkması isteniyordu.
K;ral, Madam Lüpcsko ile münasebetlerinin arkadaşlıktan başka birşey olmadığım işba ta çalıştığı halde onun bu hareketi kendisini memlektten çıkarıp atmak için bahane olarak kullanılıyordu.
Daha ileride bu plânın nasıl hazırlandığını, nasıl tatbik olunduğunu düşmanların darbeyi indirdikleri zaman Karolun kendisini nasıl yap yalnız bulduğunu Madam Lüpeskodan başka herkesin onu nasıl bıraktığı tafsilfttile göstereceğiz.
Devamı var
Halkevi balosu hazırlanıyor
Her «ene olduğu gibi bu »ene dc ( Ha l’« evinin ) (İçtimai yardım) baİMu 7 Şubat 935 Perşembe günü Pevapalaa »tonlarında verilecektir.
Bu balonun işlerini görüşmek üzere »eçilen komite ilk toplantı-ıını yaparak çalışma komitelerini ayırmış ve if bölümünü tamamU-mıştır.
Balonun bu «ene de çok parlak ve eğlendirici olman vo zengin bir eşya piyaogoaıı İle ucuz bir balık avı tertiplenmeni kararlaştırılmıştır.
---- —■
Zekât ve fitrenizi kime vereceksiniz ?
Fitre ve zekatınızı bir kişiye vermekle, oba olaa onun ca çok ûç, beş giin iik yiyeceğini temin ederaiaiz. Ancak bunları Tayyare Cemiyetine verirseniz uluıal işlerimiz başarılır.
KlnBBBtvel 19
— Z A M A N^- _
7
Tevfik Rüştü Araş geldi
Birinci sahifeden devam
koç dakika »onrs Tevfik Rüştü Ara» rıhtıma çıkarak kendisini kar-şılıyanlann ellerini sıkmış ve bu sırada muzika çalan aakerl Mİâtn-lıyarak caddeye çıkmıştır.
Burada oldukça kalabalık bir halk, Dış Bakanını bekliyordu. Terfik Rüştü, kendirim bektiyeo-lerio alkışlarına selâmlarla mukabele ederek orada bekllyeo otomobile binmiş ve doğruca park otele gitmiştir.
Dış Bakam Park otelde bazı huıurl ziyaretler kabul etmiş ve uzun miiddet dinlenmiştir.
Geceyi şehrimizde geçiren Dış Bakanı bu akşamki ekspresle An-karaya gidecektir.
“Atina„ da neşredilen resmî tebliğ
Atina 18 ( A. A. ) — Tüekiyr Dışişleri Bakam Terfik Rüştü Ara» ile Yunan Baçbokaru ' Çaldarû . ve Yunan Dışişleri Bakam “ Mak-aimoa w amamda yapılan görülmelerden sonra aşağıdaki tebliğ neş-redJmişlîr.
• Terfik Rüştü Araa, Cenevre-de diğer memleketler mümcssille-riyle bati hazırda tetkik edilmekte bulunan sulhun tartioi projeleri hakkında yapını; olduğu görüşmeler etrafında arkadaşı ‘ Maksi-moa n )le Başbakan “ Çaldaria „ e malûmat vermiştir.
Bu izahat, üç devlet adamına umumi vaziyetin bütün safhalarını ve bunun iki memleket siyasan Özerindeki akislerini etraflı olarak ve çok dostane bir zihniyetle tetkik etmek imkânını vermiştir.
Öç devlet adamı, memleketlerinin ve Balkan blokuna dahil diğer memleketlerin faaliyetini atfedilmekte olan ehemmiyeti ve sulhun vikayesi ve Balkan blokuna dahil İradan her birinin menfaatlerinin muhafazası için vaki müdahalelerinin faydasını müşahede ve tebyin etmişlerdir.
Öç devlet adamı. geçen sene eylülde Ankarada imza edilmiş olan Antant Kordiyal mlaakile Atina mizahının tevsik etmiş olduğu müşterek siyasete bina ettirmiş oldukları ümitlerin bu suretle vekayi ile teeyyüd etmiş olduğuon memnuniyetle görmüşlerdir, ve ellerindeki bütün vasıtalarla bu siyasete devam etmek ve bu siyaseti İnkişaf ettirmek hususunda mutabık kalmışlardır.
TirUft it* Yunaniıtan ara-tında ve teyemmûnen mevcud olan mûnaıebetlcri nkılaştırmak meıe/esr de hueuıi bir tetkik* ta-bi tutulmuştur.
iki millet arasındaki mukare-eet için mazide olduğu gibi bu iki milletin bütün faaliyet sahalarında gayret aarfcdilmesioc devam olunması lüzumu kabul ve teslim edilmiştir.
İki memleket arannda bu ka-
IMIlMimâfMMIlIM..
.......’.
Türk-Yugoslav afyon anlaşması imzalandı
2 inci sahifeden devam
Uzak Şark piyasalarına yolla-nan içilecek afyon hakkıoda eski anlaşmada hiç bir madde yokken şimdiki anlaşmıya bunun içinde bir madde konulmuştur.
Istanbulda merkezi Türk - Yu-guslav bürosu, bu suretle iki ülkenin afyon ihracatını koutrol edebilecektir.
Yeni anlaşma, afyonun dağılma sisteminize • bu sistemi acundaki ticari va malt ahval va şeraite uydurmak maksadı ile • değiştirilmektedir.
Anlaşma, bir barem de tayin eylemektedir. Bu bareme göre eritilmiş afyonda bulunan morfin için Yugoslavya yüzde 25 ve Türkiye yüzde 75 nöbetini eldu etmekle, dirler.
Içümeğo yarayan afyon İçin de bir barem düşünülmüştür. Merkezi afyon bûroıu siparişleri bu bareme göre tevzi edecek ve teslim edecek afyonun bedeli, siparişi yapan milli Afyon enstitüsüne ait olacaktır.
Anlaşma iki yıl için yapılmış olup 1 son kânun 1935 tarihinden itibaren meriyete girecektir.
Anlaşma müddeti bitmeden altı ay fince feshodiiebilir. Feshedilmezse yeden iki yıl müddetle kcu-dillğ.nden uzatılmış sayılacaktır.
Anlaşmanın imzasından aonra D mitroviç Türk heyetine iki haftadır Belgrad'da yapılmış olan ve o kadar güzel neticeler veren ko
dar sıkı mûnatebetler mevend olmaıma binaen ûç deolet adamı, iki memleket aramada meazo-abaht olacak butun mıteleltri ce keza mütekabil ekalliyetlere taallûk eden meseleleri bir anlama zihniyetiyle tetkik* kazır olduklarını beyan etmişlerdir.
Bu meseleleri tetkik eden flç devlet adamı, iki memleket aramda mevcut olan sıkı dostluk münasebetleri sayesinde, iki hükümetin bakteri muahedelerle zaman altına alınmış olan mütekabil ekalliyetleri bakkındaki muamelelerinde daima bu münasebetlerden mülhem olacaklarını tebyine muvaffak olmuşlardır.
Tevfik Rüştü Araa. arkadaşı Yunan Dış işleri Bakamsa bu ayın 14 ü tarihli telgrafının muhteviyatını ve ruhunu teyit etmekle bahtiyar olmuştur. „
Tevfik Rüştü tekrar “Atina,, ya gidecek
Atina 18 (Hususî) — Dün İı-tanbula hareket eden Türkiye Dış bakanı Tevfik Rüştü Araş •‘Pıre.de "Maksimoı. , Ruşen Eşref ve Balkan devletleri sefirleriyle Hariciye nezareti yüksek memurları tarafından merasimle uğurlanmiştır.
Tevfik Rüştü Arat hareketinden evvel “Maktimot,, u ziyaret etmiş, orada balunan Baş Bakan "Çaldariı., te birlikte konuşmalarına devam etmiş ve şimdiye kadar konuşulan butun işleri bir daha gezden geçirdikten eonra banlar hakkında nihai kararlar verilmeli, ikinci kânunun başlarında Tevfik Rüştü Aratın tekrar Atinaya gelmeline bırakılmıştır.
Türkiye Dış Bakanının İkinci kanunun dördünde tekrar Atinaya geleceği haber alınmıştır.
Türk - Yunan dostluğu artacak
Atina 18 (Hususi) — Gazeteler, Türkiye Dış hakanı ile Yunan hükümeti Baş bakanı ve Dış bakanı aralarında geçen konuşmalarda iki tarafın gösterdiği candan samimiyeti kaydetmekte, görüşülen işlerin iyi ve kat’i surette neticeleneceğini ve Türk-Yunan dost'ıığunun daha fazla kuvvetleneceğini yazmaktadırlar.
“Atina,,de neler konuşuldu?
Atina 18 (Hususi) — Yunan hükümet adamlarının Türkiye Dış Baksniyle konuştukları işlerin Is-tanbuldaki Rum ekalliyetine tcal-lûk etmekte olduğu hakkında bazı gazeteler tarafından verilen haberleri Baş Bakan “Çaldaris,, tekzib ederek bu şekilde birşey konuşulmadığını, iki memleketi alâkadar eden umum işler ile ekalliyet umu-ruoun tanzimi için bir teşekkül üzerinde görüşmeler olduğunu söylemiştir.
nuşmalarda gösterilmiş olan dostane ve samimi çalışma beraber, liğinden dolayı teşekkür etmiştir.
Dimitroriç bundan »onra geçen 3 temmuz andlaşnıaıından sonra şimdiki anlaşmanın iki memleketin ökonomik menfaatleri arasında daha kuvvetli bağlar kurduğunu ve bunların gelecekte çalışma beraberliği için sağlam bir temel olduğunu söylemiştir.
Bakan bundan sonra (Türk heyeti Balkanından Yugoslavya ila Türkiye arasındaki iş birliğinin genişletilmesine bizzat çalıymış olan Türkiye iktisat Bakam Celâl Bayar'a dostane selâmlarının bildirilmesini rica etmiştir.
M. Dimitro viç sözlerine ek olarak şöyle demiştir:
“Marsilya suikastı hakkında Cc-nevrede yapılan görüşme ve müzakereler sırasında Tevfik Rüştü Arasın aldığı dostane ve kardeşçe gidişinden derin bir surette mütehassis oldum.
Bu duygumda bütün Yugoslav ulusunun benimle beraber olduğuna kaniim, bu battı hareket samimi çalışma beraberliğimizin geuış-l-neceğine ve derinleşeceğine olan kanaatimi berkitmiştlr.,,
Türk heyeti adına heyet Başkanı Bay Ali Sami, Ticaret ve sanayi Bakanına karışılık vererek yeni ..nlaşmanın iki Dİ. kenio menfaatlerini gantacak
Eroin kaçakçıları
Birinci sahifedendevam
kamarotluk eden Ibrahimdeu şüphelenmişler, bu adamın lstanbuldan Yunanistan ve Mısıra eroin götürüp vasi mikyasta satış yaptığını haber almışlardır.
Yapılan [tahkikat neticesinde Ibrahimin eniştesi Kemal ile Ömer, Mehmet ve Kâmil isimlerindeki diğer üç kişinin de İbrahimle müşterek olduğu tesbit edilmiş, bua-lar da yakalanarak Emniyet 'müdürlüğüne getirilmişlerdir.
İskenderiye dönOşO
Muhafaza teşkilâtı ve kaçakçılık bürosu memarlorı Ibrahimio vapurla sefere çıkmasını beklemişler, sefere çıktığı bir sırada Be-şlktaşta oturduğu evde arama yapılarak bir mikdar eroin buluomoş ve müsadere edilmiştir.
İzmir vapuru bu seferki iıken-derye seferinden dönüşünde Gümrük Muhafaza teşkilâtı ve kaçakçılık bürosu memurları motorlarla İzmir vuporuna açıklarda yanaşmışlar ve doğruca Ibrahimin kamarasına girerek araştırma yapmışlar, eroin, kumaş ve ipekli kravatlar bularak müsadere etmişlerdir.
Ibrahimin itirafları ve tedbirler
Emniyet müdürlüğünde istic-vab altına alınan İbrahim, şimdiye kadar Yunanistan ve Mısıra aroin sevkettiğini itiraf etmiştir.)
Bu kaçakçı şebekesi Azarının blrbirleriyle yaptıkları İşlerde çok ketum ve tedbirli davrandık- I lan, isimlerini bile yekdiğerlerine müstear olarak verdikleri anlaşılmıştır.
Fakat zabıtanın sıkı takibat ve tahkikatı, hepsinin hakiki hüviyetlerini meydana koymuştur.
Ibrahimin annesinin de şebekeye dahil bulunduğu anlaşılmış. İbrahim bunu evvelâ İnkâr etmiş l»e de sonra valdeainin üzerinde yapılan araştırmada 600 gram eroin bulunmuştur.
Yunanistandaki el-
İbrahimin anlattıklarına bakılırsa, istanbuldaki şebekenin Yu-nanlatandski eli Türk deniz işlet-mi sinin Pirede ki Tahmil tahliye acentesi adamlarından Sotiridir.
Muhafaza teşkilâtı ve zabıta, İbrahlme, bu eroinleri Istanbulda kimden aldığını sormuş, İbrahim de memurlara “İspironıalli, ismini vermiştir.
Her iki teşkilât ilk zamanlarda bu ismin osnu müste'ar ilimlerden biri olacağını kestirdiği İçin bu meçhul ismin altındaki hakiki şahsı aramağa koyulmuştur.
Meçhul adam..|
İbrahimin verdiği eşkal üzerinde yürünerek 12 saat içinde bu adanı yakalanmıştır.
Bu şahıs •' Apostol Kiryakidis velet Foti,, isminde biridir ve As. malımcscit de 37 numaralı evde oturmaktadır.
“Apostoi Kiryakidis,, in İbrahimle müvaeehesl neticesinde “Aıpiro-
(tatmin edecek) ve daha sıkı daha verimli bir iş birliğine yol açacak surette anıklanmış olduğunu kaydetmiş, artık olarak bu anlaşmanın iki ülkenin inhisar idareleri afyon siyasasının ana çizgilerini de tayin ettiğini söylemiş ve demişdir ki;
"Başında Miisyli Obranoviç bulunan Yugoslav heyetinde çalışmalarımız sırasında bizim üzerimizde derin bir tesir yapmış otan ve kendileri ile çalış, mış olduğumuz mehafilin düşünceleri hakkında bize güzel bir misal veren bir samimiyet gördük. Bu doğruluk ve bu anlama zihniyetini Belgrad'da kaldığımız uzca halkın muhtelif katlariyle yapmış olduğumuz temaslarda da gördük. Bundan on yıl önce geldiğim bu memlekette "tam bir istihale,, diye anlatabileceğim bir değişiklik buldum.
Heyetimiz, dostluğu ve nezaketi kendisini fevkalâde mütehassis etmiş olan Yugoslav dostlarına samimiyetle teşekkür eder. Bilhassa halli için çalışıb ve muvaffak olduğumuz meselelere karşı şahsan göstermiş oldukları alâkadan dolayı nazır hazretlerine bilhassa teşekkür ederiz.
Türk heyeti yeni anlaşmanın tatbikine mütaailik bazı teferruat ve müşterek afyon siyasası hakkında anlaşmak için üç gün daha Belgratta kalacaktır.
maili,, müstssr ismini taşıyan adam olduğa tahakkuk etmiştir.
Korsadaki eroinler "Apostol„un[lş ortaklarından birinin da Matmazel "Froıo,, isminde bir rum kızı olduğu anlaşılmıştır.
Çok güzel bir rum dilberi olan "Froso,, J vücodünün ihtiyacı olmamasına rağmen korsa kullanmakta ve eroin nakli İşini de bu korsa vasileriyle gördürmektedir.
" Froso . nua da amniyat müdürlüğüne getirilmeeindevı sonra bütün marifetlerin çoeep söküğü gibi çözüldüğünü his eden kamarot İbrahim, polise yeni yeni ip uçları vermeğe mecbur olmuştur.
İbrahim, "Sara, isminde bir Musevi kadınından da eroin almakta ve harice götûrub satmaktadır.
Bundan başka Ispanya tabasından “ Frişiiler . de satılmak ürere ibrahime eroin veren şahsiyetler arasında bulunmaktadır.
*Frişiller„ İn nişanlısı matmazel “Dora_ da nişanlın ile müştereken çalışmakta olduğu İçin bunlar da yakalanmışlardır.
Baklacı Yorgi kim? Bütün bu şebekenin, etkiden beri kaçakçılıkla maruf ve balen Yu-nunlstenda bu'.unan"Bakl»cı Yorgi. iaızıindeki adamla İştirakleri olduğu da tesbit edilmiştir.
“Baklacı Yorgi. kaçakçılık işinde iatanbulda dikiş tutturamıya-cağını anlayınca, bütün emlâkini lalarak buradan gitmiş bir adamdır.
İbrahim, İlk defa eroinleri müatear ismiyle “Apiromalli., hakiki ismiyle "Apustol Kiryakidis,, ten aldığını söylemiş, “Apustol Kiryakidis„ te Ibrsbime verdiği eroinleri Fener civarında oturduğunu tahmin ettiği bir adamdan aldığım söylemiş ve o da memurlara ancak eşkâl verebilmiştir.
Nihayet memurlar. Fenerde Ci-bali cadde»,ode 330 numaralı evde oturan “Dimitri Arrianyedisl. de bularak tevkif etmişlerdir.
Eroin fabrikası
Her iki teşkilât memuru,“Apostol Kiryakidis - in kendilerine eşkâlini verdiği adamın “ Arslanyadia , olduğuna kanaat getirince, bir gece aabaha karşı bu adamın evini taharri etmişler eroin imaline mahsus alât ve edevatla döşenmiş, fabrika halinde bir odayı meydana çıkarmışlar, 50 kiloda esrar bularak müsadere etmişlerdir.
"Dimitri Aslanyadis», bu esrarları Büyükada da Balıkpazar caddesinde gazinoculuk eden Italyan tabasından "Yorgi Koço„ ite oğlu “Mihal Koço„ don aldığım itiraf etmiştir.
Vasi imalât
“Dimitri Aslanyadia,, in fabrikasında hem kendi namına eroin imâl edip satmakta, hem de meşhur afyon tacirlerinden “Yorgi laakidis,, nam ve hesabına eroin yapmakta olduğunu itiraf etmiştir.
“Arslanyadia. bu iş İçin imaliye hakkı olarak yaptığı malın yüzde otuzunu almakta imiş,
“Yorgi linkidir. in “Anarkilo* İsakidiv. isminde bir do kardeşi vardır.
Kendisi bir eroin kaçakçılığından yakalanmış, 8 İnci İhtisas mahke-sinde muhakeme edilerek bir nene hapsa mahkûm olmuş olub hâlen hapishanede bulunmaktadır.
Her iki kardeş de Yunanistan-daki maruf kaçakçı “Baklacı oğlu,, nun ortaklarıdır.
İki esrarcı I Büyûkndada gazinocu oldukları halde vasi nıikdarda esrar kaçakçılığı yapan Italyan şubelinden “Yorgi Faço. ve “Mihal Faço. kardeşlere gelince, bunların da bilhassa, Yunanistanda esrar ka-çakçılığlyle oğraşau " Ağıroğlu Aleko. İsmindeki şahsa esrar sev kettikleri tebeyyûn etmiştir.
3000 lira rüşvet
Polis bütün bu şebeke efradını birer birer yakaladıktan sonra eroin fabrikatörü “Dimitri Arslanyadia. rüşvet vererek bu işten yakasını sıyıracağı vrhimine kapılmış ve memurlardan Hikmet Esen vnsıtaaiyle kaçakçılık bürosü şefi Mathara 3000 lira rüşvet verebileceğini söylemiştir.
Maıhar, cûrmü mcşlıud yapabilmek için önce bu rüşveti kabul eder görünmüş, aynı zamanda da emniyet müdürüne keyfiyeti bildirmiştir.
Bunu mûteakib “ Dimitri Ars-laoyadia „ dışarıdan bir vasıla ite getirttiği 3000 lirayı Mazhara verirken tertibat alan memurlar ta-
I
Muah edelerin tadili tezi Fransa ile anlaşınca ftaly anın bu tezi suya düşücek Çekoslovakya hariciye bakanı "Edvar Bones,, kendi fırkasının terlib elliği va binlerce kişinin hazır bulunduğu bir içtimada ' Sulh um? Harb mı?„ mevzuu üzerinde bir konferans vermiştir.
Sulh muaheeelerinin imzasından bugüne kadar geçen zamanı ve uluslar arası müna-sebalını tetkik eden konferansçı Avrupa devletlerini tamirat, silâhsızlanma, muahedelerin yen baştan tevakkufu gibi üç mesele etrafında ikiye bölmüştür.
Müsyü ( Benes ) e nazaran nazaran Avrupa devletlerini muhtelif gruplar yaparak birleştirmeğe sevkeden Amil, silâhsızlanma işlerinin girdiği çıkmazlardır.
Bunun içindirki küçük itilâf Balkan antlaşmasının yaklaşmış, Rusya vc Fransada aynı yolda yürümeğe başlamışlardır.
Günün asıl meselesi, kalyanın Fransa ile anlaşmasıdır. Bu itilâf emrivaki olduğu zaman kalyanın muahedelerin tekrar gözden geçirilmesi tezi suya düşmüş olacaktır.
Kouferansçıya nazaran barışçı yollarla muahedelerin dc-8'iştirilmesinc imkân yoktur, öyle bir işe teşebbüs 1914 de rücu etmek, yaoi harp demektir.
Tcthişçilik vc komitcciiik ise “revizionizm. in harekete geçmesinden başka birşey değildir. Bursa da Tutum yedi günü Bursa 15 (Hususî) — Ulusal tutum ve artırım yedi günü hükümet meydanında kut-lulanmıştır. Meydan da bölün mektepler ve kalabalık bir halk toplanmıştı.
Merasime İstiklâl marşı ile başlanmış ve bunu müteakib Kız Lisesi Müdürü Fakihe tarafından çok güzel bir söylev verilmiştir. Bundan sonra Kız Muallim mektebinden bir kız talebe manzum b r parça okumuş vc daha sonra Cumhuriyetin onuncu yıl marşı hep bir ağızdan okunmuştur.
Bütün Bursa bayraklar ve tutum öğütlerini taşıyan levhalarla süslenmişti.
Gece Lise ve Kız Muallim mektepleriyle ilkmektep'er de tutum yedi gününden ötürü miisamcrler vcrilmiştr.

Haftalık Sinema ve Tiyatro
Programlar»
MELEK : Dam rtycu
ipek t adam
TÜRK s Hrr ftf keıntanıt
SONER 1 Hugatt* bir def»
ı SARAY : Çetininle maceraları
YU DİZ ı Meftltebi
ŞARK : Strfıitrr
Al.KAZAR t Kl»jı - A'onj
ELHAMRA : Mala • Harı
HİLÂL ı Katpulın ■ Kadın aocısı |
MİLLİ .- Kratife Krietin Km-»etlar
ALEMDAR -. Bifmemif eenferrl
ŞEHİR Tl YAİKOSU t
ŞEHİR OPERETİ. Mi duU
1 KADIKÖY ISÜRLYYA İki gArt* kıt (Hra tir 1 ıa»ur«w)
HÂLE Anntcıfın

da da
rafından cûrmûmeşhut halinde yakalanmıştır.
“ Dimitri Arelanyadie „ hakkın-ayrıca rüşvet vermek suçundan takibat yapılmaktadır.
Yekûn 34 kişi
Şebeke efradı hakkında gümrük muhafaza teşkilâtı ile kaçakçılık bürosunun tahkikatı devam etmektedir. Şimdiki halde isticvap altına alınanların yekûnu “34. dü bulmuştur.
Kamarot Ibrahimin, Beşlktaşta “Saraylı, ismi verilen bir kadının evinde de kendine aid ve eroin dolu bir çvekmreyl saklattığı da haber alınmış, zabıta memurları tarafından “Saraylı,, nın evinin kö-mürltlğünd: yapılan araştırma ne- | tıceainde çivili ve kilitli bir çek- ! ıncccnm eroin dolu olduğu görü- ’ lerek mu»adere edilmiştir.
Çocuk Bakımı hakkında öğütler
Çocuk Esirgeme Kurutnu(Hi-aıayei Etfal) annelere çocuk-lannın bakılması «millerini gösteren öğütler hazırlamıştır. Bu öğütler süt çağındaki bebeklere birinci aydan başlayıb 12 inci aya kadar ne şekilde bakılacağını bildirir. İsteyenlere her ay için bir öğüd parasız olarak gönderilir. Ankarada Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanlığına bir mektupla adres bildirmek kâfidir.
Halkevinde konferans ve temsil Halkevinden :
__ 20/12/1934 Perşembe günü saat (17,30) da Gülbene parkı içindeki Alayköşkûnda Refik Ahmet (Tiyatro) hakkında bir konferans ve bu konferanstan sonra temsil şubemiz amatörleri bir (Temail) ve-recaktfr.
Bu konferans va temsile gelmek istiyenler davetiyelerini her f ûn aaat 16 dan aonra A'ayköşkÜ f işleri çevireninden alabilirler.
Rusça dersler ve temsiller
Cumhuriyet Gençler mahfili bilgi kolundan :
Mahfilde paranz Ruıca dili Öğretilmeğe başlanmıştır, öğretmeler akşamları saat 18-19 araundadır. Bu dili öğrenmek istiyenler 3 tana fotoğraf ile her gün saat 14 den tonra mahfilin Beyoğlunda Tokot-lıyan arkasında Cumhuriyet Halk Fırkaundaki iç işleri çevirgenliği-ııe baş vurmaları.
Cumhuriyet Gençler mahfili ti. yatro koiuodan :
Mahfil tiyatro kolu, bundan sonra her on beş günde bir cuma günü aaat 15 de mahfilin Tokatlı, yan arkasında halk fırkasındaki tiyatro salonunda param tiyatro oyunları vermeği söz birliği etmiş, tir. Bu oyunlara her yurttaş gelebilir. Çocuk alınmaz.
Çocuklar menfaatine balo
Çocuk esirgeme kurumun-dan: İstanbul çocuk esirgeme kurumu bu yıl kışlık balosunn geçen yıllarda olduğu gibi (Kılıklı) olarak Vah ve Belediye başkam Muhiddin Oıtündağın değerli koruması altında 21 Şubat 935 Perşembe akşamı Maksim salonlarında verecektir.
Baloya gelenler için eşi görülmemiş ucuz büfe vel25ku ruş mukabilinde mükemmel akşam yemeği vardır.
Talebe birliği kongresi
Milli Türk Taicbe birliği Genel yazıcılığından:
21/12/394 Cuma günü saat 14 de birlik binasında yıllık toplantımızı yapacağımızdan arkadaşların gelmeleri rica olunur.
Beyaz peynir
HAŞAN zeytinyağını üerrt »baMsjia (uıiıhnfliza Yedirirseniz az zaman zarfında bu nefis vc leziz gıda ile çocuklannız hayat bulurlar.
hutbıl Beltd^tsl
JıhirTı’yaîrosu
Eski Fransız Tiyatrosunda Bu akşam »ast 20 de
Deli Dolu
Operet 3 perde Yazan: Ekrem Reşit
Besteliycn Ce-mel Raşit
Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda
Akşam auvare saat 20 de
HAMLET
5 perde Yazan :
IF. Şekspir
Tercüme edem Ertuğrul Muhsin
•ı'ntul dtltdıyvıı
JehirTıyûîroıu
I
—ZAMAN
Kânunuevcl 19
1935
Matbuat almanağı çıktı
İçindekiler
1935 dr neler olacak ? Yarınki harb-Eaki ve yeni gazetecilik ■ l(-tlıadi buhran ne timini kadar sürecek?
Alldio Daver, Ahmet Hidayet, Ercumend Ekrem, Muharrem Feyzi, Refik A hm-d, Setim Sırrının yanları.
Kültür, sıhhat, er, ilim, dünya, •por bahisleri, A-•-li bayat bilgiler, faıdeii malûmat, Bayanlara el işleri ve aaire ve aaire mükemmel bir takvim ve muhtıra.
Hor kitapçıda bulunur.
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FIAT - EN İYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde teslim ediyoruz. Siparişlerinizi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS„ MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS ve ŞKL Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 40019
1
B:ra, Limonata, meyveli veya sade gazoz, soda, şırap, rakı, Konyak Likör ve benzerleri, süt r.ıenba suyu maden suyu Şişeleri bira bardaktan ve perakende ispirtolu içki satışında kullanı an bardak kadeh, ve sair içki kaplarının ölçüler nizamnamesinin 74-78 ıe 168 inci maddesi mucibince 1/1/935 tarihine kadar hacımlarının litre veya sautilitre cinsinden l) er erine yazılı olmasa ve bunların nereye kadar doldurulacaklarının bir çizgi ile işaret edilmesi ve tedarik edilmesi icabeylediği 1/1/935 tarihinden sonra nizamnameye uygun olmayan şişe. Bardak kadehleri kullananlar hakkında kanunî muamele icra edileceği ehemmiyetle ilân olunu.
“8545.
İstanbul Belediyesi ilânları
İstanbul Kadastro Mahkemesinden :
Abiçelebi mahallesinde Lon-ce sokağında 10 numaralı dükkândan dolayı Maliye Hâzinesi ile Argıro aralarında mutekev-vin davadan dolayı mumaileyhin ikametgâhı meçhul olmasına mebni tebligat icra edilememiş ve muhakeme 21/1/935 Pazartesi günü saat 14 de bırakılmış olduğundan gün ve saati mezkûrda mahkeme de hazır bulunması veya tarafından bir vekil göderilmesi ilânen teblîğolunur.
Zayi ve itibardan düşmüş pasaport talanhnl |r«n General kon-•oloalujundao ita kılınan ve Mor-dıtuıt og.u Gabriyel Gabriyell namına aid olan 19266 umumi ve 536 butun numaralı ve 16 Mebr 1311 ve 8 Birinci teşrin 1932 tarihli pasaport başka bir kimsenin elinde görülecek olursa kanuni takibat icra olunacaktır. (5989)
KMMMltieiMMMtatesMMMMMMMev'flimiMMMMeeeaeş
İmtiyaz sahibi: Ali.
Umumi neşriyatı idare eden yaza işleri müdûfû: C. Hikmet Matbaal Ebunriy*
Öksürük
Basit bir arıza zannedilerek ihmal edilmemelidir. Vaktinde önüoo geçiltniyen öksürükler mühim akıbetler doğurur.
PEKTORİN
Öksürüklerin en müessir ilâcıdır. Kutusu 35 kuruştur.
BEŞ İR KEMAL-MAHMUT CEVAT Eczanesi: Sirkeci
Deniz yollan
İşletmesi Acenteleri i Karaköy- K8prftbaşı Tel. 42362-Sirkeci Mûhürdarıade MM Han Teli 22740 WMn
Mersin yolu
ANAFARTA vapuru 20 Birinci Kânun PERŞEMBE günü saat 11 de Payasa ka. dar. (8556)
Ayvalık yolu
BANDIRMA vapuru 19 Birinci Kânun ÇARŞAMBA günü saat 19 da Ayvalığa kadar. (8556)
Karadeniz yolu
GÜLCEMAL vapuru 20 Jirincik&nun PERŞEMBE günü saat 20 de Hopa'ya kadar. (8558)
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
İstanbul Acentalığı
Liman han. Telefon: 22925
Karabiga yolu
Cumartesi, /S J gönleri wıat
Uarşamoa 20 de Tophane rıhtımından bir vapur kalkar. Gidiş ve dönü,te mutat iskelelere uŞrar.
İzmit Yolu
Cuma, Pazar, Salı, Çarşamba
rıhtımından kalkar.
— Ürolog - Operatör —
Dr. REŞİT SAMİ i
İdrar yolları hastalıkları mûte-hasııaı Beyoğlu tatildi] caddesi ( Mulen Ruj karşısı ) Vrhap B.
■■Mamam Ap. No. 61 a»B^H
Zayi
Beyoğlu Maimüdüriüğünden tekaüt maaşı almakta olduğum 52301 numaralı maaş cüzdanımı zayi ettim. Yenisini çıkaracağımdan eşkininin hükmü yoktur.
Mütekait zabitandan Hüseyin Sabrı
İstanbul Kadastro mahkemesinden:
Abiçelebi mahallesinde Lonca sokağında 10 numaralı dükkândan dolayı Maliye harinesi ilo Yorgi aralarında raütekev-vin davanın muhakemesi günü saati muayyende merkum Yorgi ispati vücut etmemesine mebni hazine vekilinin talebi üzerine hakkında gıyap kararı ittihaz ve muhakeme 21/1/935 Pazartesi günü saat 14 de bırakılmış olduğundan mezkur gün ve saatte mahkemeye gelmediği veya vekil göndermediği halde muhakemenin gıyabında yapılacağı ilânen tebliğ olunur.
Bir Iraş bıçağı ile yüz defa traş olduğuna andedonler çoklur HAŞAN
TIRAŞ BIÇAĞI
Şimdiye kadar icat olunan bütün tıraş bıçakları arasında en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut tıraş bıçaklarını şaşırtmıştır. Haşan tıraş bıçağının 1-2-3.4 numaralı gayet keskin ve hassa* tarafları vardır ki her bir tarafil* lâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu he. sap'a beş kuruşluk bir adet Haşan tıraş bıçağı ile kırk defa ve ıslak bardak ilo bilen-d.ktc yüz defa tıraş yapılmak mümkündürki dünyanın hiçbir bıçağında bu meziyet yoktur. Havın bıçağı istediğiniz halde başka marka verirlerse aldanmayınız Taklitlerinden sakınınız. Fiatı 1 adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Haşan Ecza deposu :
İstanbul - Beyoğlu
Neden ve ne içini!
Herkes kullanır, çünkü: Çıkmaz, bulaşmaz, iyi ve ucuzdur.
Alenî Teşekkür
Müptelâ olduğu hummayı tifoididen dolayı Haydarpaşa askeri hastahanesine yatırılmış olan kain biraderim Ligor oğlu Mihalin rehayap olması için bu şifa müessesesinin muktedir ve hazık doktorlarımızdan muhterem bakteriyolog kıdemli yüzbaşı Nuri Ömerin sarfettik-leri gayretten ve hastalara karşı müşfikane hareketlerinden bilcümle aile namına son derece minnettar ve müteşekkiriz.
Aile namına Yergi Filipidis
Münhal memuriyet
Hukuk,Mülkiye. Yüksek Ticaret mektebei mezunu olmak şartiyle İstanbul Mubakcmat Müdürlüğünde bir vazife vardır asli naaş 25 liradır. Muhakemat Müdürlüğüne müracaat edilmesi.
Hukuk
namına Muha-namına ev-
Asiıye Dördüncü kaleminden :
Cûmrükler idaresi İstanbul hazinei maliye kemat müdürlüğü
selce Büyük Adada paskal sokağında ( 1 ) numaralı hanede oturmuşken sonradan Yunanıs-tana gittiği ve orada oturduğu yer belli olmadığı mübaşir tarafından yapılan tahkikat neticesinde anlaşılan ölü Foçidis Mirasçılarından Firoso aleyhine açılan alacak davasının 4-2-934 tarihli tahkikatında mezbureye bir ay müddetle ilânen tebligat icrasına ve tahkikatın 20-1-935 Pazar günü saat 14 de talikine karar verilmiş olmakla o gün tahkikatta hazır bulunmadığı taktirde hakkında gıyab kararı verilecek tahkikatın gıyabındı yapılacağı ilân olunur.
Kıtımız Emine îlûriye ile kardeşim Alpuilu şeker fabrikan möıfürii Şefik Ûner'ın düjönû kızımızın rahalutlıgı dolayısıyla 27 Birinci kânun 931 perşembe gününe tehir edilmiştir.
Mazhar ve refikası
"•'er ruh
AKGUN
KADIN TERZİHANESİ Her ay Almanyadan yeni modeller getiriyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
Kiralık Kârgir Hane ve Dükkân
Bcşiktaşta Akaretlerde 45,51 numaralı hanelerle 1,3,7,16,20, 24 numaralı dükkânlar kiraya verileceğinden Birincikânunun 11 inci gününden itibaren açık artırmaya konmuştur, isteklilerin 1 inci kânunun 22 inci Cumartesi günü saat on üçe kadar söylenen yerde 54 numarada mütevelli kaymakamlığına ve o günün saat ou üçünden on beşine kadar İstanbul evkaf müdüriyetinde idare encümenine müracaat etmeleri.
r
Zafiyeti umumiye, iştihasızlık ve kuvvetsizlik halatında büyük faidc ve tesiri görülen
FOSFATLI
ŞARk MALT
HULÂSASI
kullanınız.. Her eczanede satalı.
İstanbul 3 üncü icra memurluğuna
EmniyetSandığı namına
750 Lira mukabilinde birinci derecede ipotekli olup yeminli üç ehlivukuf tarafından tamamına 2300 lira kıymet takdir edilen Erenköyde Sahrayı cedit mahallesinde kayış dağı caddesi eski 15,15 mü yeni 158,158 Nu. lu ma bahçe ahşap bir Evin tamamı açık arttırma vazedilmiş olduğu 22/1/935 tarihine müsadif Sa'l günü saat 14 ten 16 ya kadar dairede birinci arttırması icrâ edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muhamminenin % 75 ni bulduğu taktirde müşterisi üzerinde bırakılacaktır.
Aksi takdirde en son arttırmanın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daha temdit edilerek 6-2-935 tarihine müsadif Çarşamba günü saat 14 ten 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli -kıymeti mtı-bamminenin % 75 ni bulmadığı takdirde satış 2280 No. lu kanun ahkâmına tevfikan geri bırakılır.
Satış peşiadır arttırmaya iştirak etmek isteyenlerin kıymeti muhamminenin % 7.5 nisbetindo pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu hamil bulunmaları lâzımdır. Hakları tapu sicilli ile sabit olmıyan ipotekli daranın ve irtifak hakkı sahiplerinin faiz ve masarife dair olan iddialarını likte ilân tarihinden itibaren nihayet bildirmeleri lâzımdır.
Aksı takdirde hakları tapu sicilli
bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar müterakim vergi, ten-viriye, tanzifiyeden mütevellıd belediye rusunıu ve vakıf bor-Ja. ı borçluya aittir. Daha fazla malûmat almak isteyenler 1-1-935 tarihinden itibarcu herkesin görebilmesi için dairede açık buluu-durulacak arttırma şartnamesi ile 3 (775 No. lu dosyaya müracaatla mezkûr dosyada mevcut vesaiki görebilecekleri ilân olunur.
“8563,,
alacaklarda diğer alâka-bu haklarını ve husu9İle evrakı müspiteleri ile bir-20 gün zarfında dairemize
ile sabit olmıy.mlar satış
Asipirol Necati; Salih Necati
eczanesi