bere I
Numara: 183
1 r
Abone Şeraiti
fürkiye için
• «nrllâ İM» Kr.
»atık..... ŞO» *■
,---------ys .
_ ..
Hariç lan
Kr.
?wo
İM no
1
Aarroza-as/cr. Şeref Soktge. TELEFON:
J05»
Martına* Ebûzziya. İstanbul
5 Kuruştur
20 Kânunuevvel Çarşamba 1934
- ■ - \
Yükselmek için nerelere kadar alçalmıyoruz 1
Casimir Delavigne (Şerhi 3 (hıeü sahifede)
Günün nazın
Kimin dediği doğru ?
Tutum haftası üzerin* berke» kalemi eline »lıb yazılar yazdı. Her yazıcı dilinin döndüğü kadar okuyucular* ( par» biriktirmeğe alışın, kuvvetli olmak, yükselmek iki kazanıp bir yemekle olur ) gibi öğütler verdi. Yalnız bu yazıcılar aralından bir N. S. ( yani adiyle »aniyle bizim Bay Necmed-din Sadık) çıktı ve (gelirini giderini arttır) gibi bir tuhaf »d alfanda büsbütün aykırı bir yol göllerdi. (Parayı biriktirmek, köşed* bucakta saklamak olmaz, harca-malı, barcnmalı) gibi birazda abuk »abuk söylenmek kabilinden bir «ğüd verdi. Hattâ örnek olarak bir de tngillzleri gösterdi. Ingiliz-ler bakmışlar ki memleketlerinde bir (kriy) dir gidiyor, ortalıkta durgunluk var, işler yürümüyor, (bu, böyle olmaz!) demişler. Hemen bankalara, kasalara koşmuşlar, paralan almışlar, ortalığa »açmağa başlamışlar, şimdi lugilterede (Harcayan harcıya», yiyen yiyene, içen İçene...) imiş. Kriz de ortadan kalkmış. Durgunluk bitmiş, işlsr dc yoluna girmiş.
işte bizim (Bay) m sözlerinin özü (hülâsası) bundan ibarettir. Söy-l*d ği »özler, verdiği öğütler bu kadar basittir, kolaydır. Adam bu sözleri okuyunca kendi kendine (canım, şu kriz denilen belâyı ortadan kaldırmak bak ne kadar kulaymış da kimse bunu akıl edememiş. Varolsun şu Akşamcı, doğru yolu göıterdi de bizi da düşünce-drn kurtardı) diyeceği geliyor. Biz eski bir yazıcı oloo, hatta üst» bir da saylav olan, hatta galiba Uluslar Birliğinde de Törkiya-yl temsil eden Bay ( N.S. ) m bu »özlerini okuyunca güldük. Bunun ciddi olacağına pek de inanamadık, olsa ols» canı aıkılmışda şaka olsun diye bu yazıları yazmış sandık. Fakat diğer yandan (Bay)ımı-zın anına, «anına bıkarak okuyu-cu'ardan, bu sözlerin şaka olduğunu anlamıysalar d» bulunur da yanlış yola gidenler olur diya bu sözleri öelemek istedik, (hsreayıp yemek iyi, fakat en önce kazanmalı, İngiliz harcıyor amma, kazanıyor da I ) Dedik.
Bu önlemede, bu karşılama da (cevab) da kolay bir söz. Bunlarda da büyük bir (h kmrl) yok. Fakat oe yapmalı.ki acun kuruldu korulalı, bazı kaideler, esaslar, biç değişmemiştir. Hele ( ökonomi ) yasaları, tabiatın ezeli yasaları gibidir. O yasalın şimdiye kadar Avrupada da hiçbir biigin, hiçbir ökonomi ustan (üstadı) değiştirememiş. Bu yasalar (güneş doğunc,' ortalık aydınlanır, kış olunca hav* soğur) gibi çok basit yasalardır. Ne yapalım, ki (ökonomi) işte bu basit yasalara dayanır, bununla d«ğ ru yola gidebilir, bundan ayrılınca yolunu şaşırır, allak bullak olur. Nitekim öyle de olmuştur. Avrupalı büyük savaştan sonra kendini şaşırmıştır. Bir kazanıb üç yemeğe başlamıştır ve bu işin böı-le uzayıb gideceğini de sanmıştır Sonra bir gün başını taşa çarpmış, çukura düşmüştür. Şimdi işte o çukurdan çıkacağım diye çırpıoıb. dıdinib duruyor.
Bunun böyle olduğu (iki ila iki dört eder) kadar kat’idir. Fakat bizim anlı sanlı (N. S.) yazıdaş bunun tamamen tersini sSyilyor, (harcamak, yemeli, ıçmell, kurtuluş bundadır l) diyor, yani aşağı yukarı savaş sonrası AvrupalInın yaptığı marifsti şimdi, bizek de örnek olarak göıteriyor. (Aman, yahu, böyle öğüt olur mu, durub dururken bu kadar yanlış sözler söylenir mi ?) diyenlere de bir kızışı, şöyle bir yüksekten bakışı var, ki seyrine doyulmaz. (Zavallı çocuk, konuşmağa değmez) diye cevap veriyor. Bu (Çocuk I) hitabı da hoşumuzu gitmedi değil, vakıa yaş itibariyle biz ımUrdan büyüğüz, yarım asırlık görgümüz var. Görgümüz var amma biz sakalı dr-ğirmeode ağartmışız.Hele (Akıl yaşta değil baştadır) da derler. Bak işte akıl itibariyle bu arkadaşlar bizden çok Deridir. Buna örnek mi, delil mi istiyorsunuz ? Bir oolara,
Ebüzziya Zade
Devamı 2 inci sahifede
Yugoslavyada vaziyet
Yeni kabineyi M. Yev tiç teşkil edecektir...
929 tarihinde dağıtılan muhalif fırkalar reislerinin de yeni kabineye alınacakları bildiriliyor Brlgradl9(A.A
— Saltanat naibi Prens 'SPol . . kabine buhranını halletmek için istişarelerine başlamıştır
Başbakanlığı û-zerine alacak kimseler ar*zıııda“Ysv tiç„ İle, C-nrr.l “Jivkoviç„ ve eski başvekil • Uzuna-viç . in adları söyleniyor.
Ancak bazı nı-bafile göre kabine buhranı epey uzun sürecektir. Belgrad 19 (A- A.)
— Reuter ajansı
muhabirinden: M. “Yevtiç. • milli I kuvvetleri en geniş mikyasla | içinde toplıyaeak bir temerküz ka-
Yugoslav buhranı esnasıud* isimlsri geçaa kuvvetli Yugoslav ricalinden Central "Jikoaiç,, M. "Uzanoviç,,
binesi teşkili vazifesi verildiği eüj-lennzektedlr.
Devamı 2 inci sahifede
Mahrukat fiatleri
Odun, mangal kömürü ve kok kömürü ile pet-rola azamî fiat konulacak
Belediye iktisat müdürlüğü, mahrukat fiyatlcri ile ya-kından »lskadaz olmaktadır.
iktisat müdürlüğü odun, mangal kömürü, kok kömürü, ve petrole azami fiyat takdir etmeğe ve bunu herkese ilâna rar vermiştir.
Perakende tış fiyatlarını tereerk olan fiyatlerin ilânından sonra satışlar kontrol edilecek, halktan fazla para is. tlyen ve alanlara tesadüf edilir zabıtaya haber verilirse keodilurl şiddetle cezalandırılacaklardır.
İktisat müdürlüğünün yaptığı hesaplara göre odunun çekisine 300 kuruş, mangal kömürünün kilosuna be» kuruş, petrolün kilosuna 23,5 kuruş ve yeril kok kömürünün tonuna 24 lira azamî fiat konulacaktır.
Bire kalırsa bu fiyatlar temanı yle makul ve halkın menafi!
ka-
aa-r*.
bu
Kok kbmürü
veya bu gibiler
fiatleri çok indirilmek lâzımdır adamakıllı düşünülerek tesbit «dilmiş değildir. Odun ve mangal kömürü ile petrolü bir taraf* bırakalım ve yerli kok kömürünü *le alalım.
Dolma bahçe gazhanesinin sattığı ve Istanbuluo kok kömürü noktasından yarı ihtiyacını temin eden kok kömürlerıde bu fiyatlar arasında ınevzuubahttır.
Devamı 7 nici sahifede
Fransız - Rus ittifakı?
îki taraf birbirine nasıl yardım edecek ?
Şayed Japonya Rusyaya, Almanya da Fransaya ilânı harb edecek olurlarsa ....
Fransa Ut gizli bir arhert ittifah akdettiği bildirilen Rusyanm müıtllâh kuvvetlerinden bir par fa
Londra 19 (A. A-) — “Star, gazetesi, gizil Sovyet - Fransız a»-kerlik muabadeti bıkkındaki İfşaat üzerine yaptığı tahkikatın neticelerini bildirmektedir.
Bu gazete, muahedenin 22 son teşrinde "Cenevre, de "Laval,, ve “Utvlnof. tarafından kat’i olarak kabul edildiğini yazarak diyor kiı Devamı 7 inci sahifede
Mukavele dün imza edildi
İstanbul rıhtımlarının satın alınması bir emri vakidir
Ankara 19 ( A. A.) — İstanbul rıhtımının satın alınmazı için hft-kûmotimizle şirket murahhastan arazında yapılmakta olan konulmalar bir uzlaşma ila bitmiş anıklanan anlatma dün adliye Bakanı Bay Saraçoğlu Şükrü ile şirket mümessili arazında İmzalanmıştır.
Y umurtalarımız sıkıntı vermiş!
İngiliz kadın mebuslarından "Alkol,,
Avam kamarasında bir İngiliz kadın mebusun söyledikleri...
Londra 19 (A A. ) — Avam kamarasında düşe* * Athol « un bir sorgusuna cavab veren “ R ıı n c l m a n_, ökonomi itilâf-nameleri yapmak için Türkiye vs Lehistan ile yapılan konuşmalarda İngiliz tavukçuları menzilleriyle müşaverede bulu-nuln^ımış oldu-
ğunu söylemiş ve şöyle demiştir:
“ — Bununla beraber, meseleye temamiyle vakıf olan ziraat bakanı ve Iskoçya müsteşarı İle daimî surette istişare etmekteyim. .
Bundan sonra Düşes, bu iki ülkeden ve bilhazsa Tdrkiyeden yumurta sokulmasının sıkıntı vermekte olduğunu söylemiş ve M. '* Runciman „ şöyle demiştir:
•' — Ziraat Bakaniyle Kkoçya müsteşarının bundan tamamiyl* haberdar olduğundan şüphem yoktur. .
“D,t grubu sergisi
Geoç sanatkârlarımızdan müteşekkil "D„ grubunun her »ene olduğu gibi bu «ene de bir resiın »ergili açmağa karar »erdiğini yoz-mışlık. Güzel eterler.n teşhir edileceği bu »ergi ayın yirmi bejinde Beyoğlunda açılacaktır. Resmimiz, »ergide şimdiden hazırlanan bir köşeyi gösteriyor.
T. Rüştü Araş Ankaraya gitti
Evvelki giin Atinadan şehrimize gelmiş olan llışbakanı Tcvfık Rüştü Ara« Park Otelde dünde barı hususi ziyaretler kabul etmiştir.
Devanız 7 inci sahifede
Bugün 6 inci sahifede
Askerî bahisler
İtalya, Habeşistana saldıracak mıdır?
Kadın Birliği kaldırılmalı mı ?
Kadınlarımız arasında fikir ayrılığı var!
Bazıları “Kadın Birliğinin hikmeti vücudu kalmadı» diyorlar, Kadın Birliği idare heyeti ise...
"Kadın Birligi„ idare heyeti içtima halinde
Dün Öğleden anara saat on dörtte "Kadın Birliği, heyeti İdarini znu-tad hafta toplantısını yapmıştır.
Bu toplantıda heyeti idare. Yıldız sarayında yapılacak olan’Bey-nelmllol kadınlar kongresin*, ait hazırlıklar hakkında görüş- Muallim Zeberced
milş . hali hazırdaki Kadın Bir-liği binası müsald olmadığımdan başka bir binaya taşınılması-na da karar vermiştir.
Bundan sonra kadınların saylav olabilmeleri hakkının verilmeli do-layisile Halk Fırkası genel yazgssu Recep Peker ite Samsun kadınlan namına Melihıt imzasile gelen tebrik ve sevinç telyazıları okunmuştur.
Devamı 3 üncü sahifede
Tutulan eroinciler
Üstte eroincilerin merkezlerinden Cihangirdeki "Ege„ kıraathanesi, altta Fenerde eroin fabrikan yarılan ev
Gümrük Muhafaza Müdürlüğü ile Emniyet Müdürlüğü kaçakçılık bürosu tarafından meydana çıkarılan beynelmilel esrara ve eroinci şebekesi hakkında dün tafsilât vermiş-tik. Kaçakçılık bürosunun şebeke efradı hakkıoda yaptığı tahkikat dün ikmal edilmiştir.
Suçlulardan İbrahim. Ömer, Kâmil, Apustol Kiryakidia, Madmazel Froaıo, ispanya ta-
Devamı 7 inci sahifede
Zabıta hayatında
Neler gördüm, neler geçirdim?
Yeni ve meraklı tefrikamız bugün başladı Nasıl polis oldam?— İlk ma-vaffakıyetim: Yunanlı dolandırıcıyı nasıl yakaladım 7 Tefrikamızın bugünkü kısmında bunları okuyacaksınız.
Bir Yunanlı dolandırıcı Rtıs-yada “Sile leylin vereceğim,, diye iki Rus tacirinden 10 bin lira koparıb htanbula kaç.yor. Ruzlar da peşinden gelerek dolandırıcıyı bizzat tutuyor ve Beyoğlu polis merkezine teslim ediyorlar. Fakat bir tedbirsizlik neticesinde polis, dolandırıcıyı »alıveriyor, O da sır oluyor.. Sonra . . .
• Bugün 5 inci sahifemizde okuyunu?
“Loid Corç,, siyaset sahnesinde yine faal bir rol almak istiyor
Fakat muvaffak olabilmesi ihtimali çok zayıftır
Londra gazetelerini^verdiği’milûmat» göre eski Ingiliz Başvekili “Loid Corç,, Ingiltereyi buhrandan kurtarıb refaha kavuşturmak içi» yeni bir pilin hatırlamakta ve yalsın bir atide vukuunu tahmin ettiği umum! intihabatta bu pllâoı müdafaa etmek istemektedir.
Bundan, "Loid Corç., un Ingiltere mukadderatını yeniden ele almak İçin çare düşündüğü apaçık anlaşılıyor.
" Loid Corçyeni pilinim henüz Ifş» etmemekle beraber onun bu pilini müdafaa için büyük bir mücadeleye g.rişeceği v. pilin namın» geniş propaganda ynp.cağ. haber »eriliyor.
Bu pilânlar hakkında sızan bütiin malûmat, • Loid Corç „ un Amerika Cumhur Reisi Misler " Ruzvelt „ I tsklidetmrk fikrinde olduğudur. Ona göre bu fünkû vaziyetin büyüklüğünü, nazikliğini anhyarek on» «öre tedbir almayıf düşünen biricik devlet adamı. Misler "Ruzvelt,, dır. K ••Loit Corc„ , ysşı bir hayli ilerlemiş olmakla beraber hayatiyetini muhafoza edeo ve ikdidar mevkiine gelmeyi, liderlerinden biri olduğu abrar fırkasını yeniden diriltmeyi mütemadiyen göseten, cevval bir riya-“^Fakat "Loit Co(e„ un tekrar muvaffak olması ihtimali çok zaifdir.
İngilterede ancak iki fırka usulü yer buluyor. Ve Üçüncü bir fırka muhakkak suya düşüyor. Netekim »mele fırkası ortaya çıkdıktan ve sağlaaİMtıktan »onra abrar fırkası sönmeğe yüz tutmuş ve onu yaşatmak için alınan tedbirlerin hepsi de boşa gitmiştir.
Bunun bu seferde böyle olacağı şüplıe götürmez.
Ö. R.

Fransa harbiye bütçesi için 800 milyon frank tahsisat verildi “ Leon Blum „ un itirazları redelolundu
Amerika tebaasının taleplerine aid anlaşma
Günün yatısı
Kimin dediği
doğru?
7 inci sahifeden devam bir d* t»ze bakın. Olgunluk, bilginlik, beceriklilik, iş bilirlik, her biçimde ustalık ( üstatlık demek isteniyor, »man yanlış anlaşılmasın!) Hep onlarda, uzağı çok iyi görmek (durbinlik) , kazancı çok iyi anlamak (menfaat endiştik „ sayesinde yavaş yavaş, güzel güzel ilerlediler, yükseldiler, şimdi dönmüşler bize mûttehziyane dudak bükerek bakıyorlar ve ağızlarından bir ( çocuk I) »özü dökü-lûveriyor, Fakat bu söz çok doğru. Hattâ o koca ( ökonomi ukalâlığı) yazısında tek doğru sözde bamdan ibaret. Fakat işin tuhafına bakın, bu bitab bizi gücendirmedi, se-v indir d. Çünkü hâlâ o kadar ( çocuk düşünceli) yiz ki böyle çocuk kalmağı sizin gibi usta ( östad) olmağa bâlâ tercih ediyoruz ve bâlâ da yalnız bununla iftihar aylıyoruz...
Ebüzziya Zade
Yedikulede bir hâdise
Pamuk balyasından barut çıktı
Adanadan gelen bu balya içine yakıcı maddeleri kim koydu?
Ofla sabah Yedikulede Kaz'» çeşmede bir fabrikada cereyan edeo bir hâdise, zabıtanın ebom-Bİyatla müdahalesini ve yirmi kadar amelenin istiçvap altına alınmasını leobettirmlştir.
Gerek Samatya polis merkezinin, gerek Emniyet müdürlümü birinci şubesinin ehemmiyetle meşgul olduktan bu hâdisenin tahkikatı henüz ikmal edilmemiştir ve devam etmektedir.
Evvelâ şunu söyleyelim ki polir bu hâdiseyi iki cepheden araştır-■aakdadır.
Biri fabrikayı yakmak kastı, dikeri de her hangi suretle bir ko-ınûnistlik tahr.katı mevcut olup olmadığıdır.
Hidite şu suretle meydana çık-mışdır:
Yedikulede Gazlı çeşmede bir iplik fabrikası vardır. Bu fabrika geniş işler yapmaktadır. Bundun iki ay kadar evvel Adanadan Aıla-na Pamuk fabrikası sahibi Ciro ilminde birinin firmasını taşıyan 100 kadar pamuk balyan işlenmek üzere Gazlı çsşms- fabrikasına gelmiştir. Bu balyaların bir kısmı işlenmiş, bir kısmı da bugünlerde İşlenmeğe başlanmıştır.
Bu bilyelerden (Sudur) marka-»mı taşıysa bir tanesi, dön fabrikanın halaçhana kısmında işlsn-mek Özere açılmış ve pamuklar çıkarılmakta olduğu bir sırada pamuklar arasından bal renginde kâ-Cllara sonlmış, dört parça tutkaln oser bir takım maddeler pk-mıtlır. Bunlar tetkik edilince 221 gram sıkletinde ve barut hülâıa-eından yapılmış yakıcı maddeler olduğu tesbit edilmiştir.
Fabrika idaresi, bittabi hâdiseden derhal zabıtayı haberdar etmiş, polis ve adliye işe vaziyet ey!e-, mijtir.
— Balya İçinde çıkan bu mad-
Harb çıkarsa A merika bitaraf
Maamafih kuvvetlenmek veNikaraguada yeni bir [ kanal açmak istiyorlar
Vaşington 19 (A. A.) — M. “Hul. Amerika dış işleri bakanının savaş çıkarsa Amerikanın bitaraflığına dair yeûi bir tarif hazırlamakta olduğunu teyiden beyan etmiştir. Ancak mumaileyh, Amerikanın denizlerin serbestisine müteallik olan siyasasını bırakacağına dair olan şayiaların temamile uydur ma olduğunu ilâve eylemiştir. “Harpten kurtulmak . için kuvvetli olmalı!,,
Vaşington 19 (A. A.) — Reisicumhur "Rozvelt,, e göre Acunun en güçlü devleti, gerek kendisi için ve gerek bütün acun için bir çok vahim tehlikeleri göze almadan infi-rad durumunda kalatzıaz ve bu durumda kalmak suretile kendini mesuliyetlerden kurtara-ramaz.
Mumaileyhin Amerika için aşağıdaki prensiplere istinaden uluslar arası münasebetleri düzelterek bir doktorin hazırlamakta olduğunu söylenmektedir:
1 — Mûscllâh ihtilâflardan uzak bulunmak.
2 — Ecnebi devletlerle ittifaklar viicude getirmekten sakınmakla beraber bu devletlerle ve Uluslar Kurumu ile teşriki mesai ve Amerikan kanunu esasisinin müsaadesi çerçevesi dahilinde barışı muhafaza etmek,
3 — Amerikalı fabrikatörlerin ecnebi sanayicileri ile birlikte çevirecekleri entrikaların önüne geçmek için bunların savaş kazançlarını ortadan kaldırmak,
4 — Şimdiden insan ve eşya itibariyle ber türlü güç kaynaklarının seferber edilmesi hakkında bir plân hazırlamak donanmaya Vaşington mualıe-dcnamcsınin müsaadesi dahilin-güç vermek, asri bir tayyare kuvveti meydana getirmek ve nİAragua kanalını yapmak suretile Amcrikayı yenilmez bir hale getirmek.
dvlerio tetkik ameliyvsi yapılınca, filhakika barut hülâsasından yapılmış ve şiddetli yakıcı ve müt-hiş tesirli maddeler olduğu te.pit edilmiştir.
Bonon üzerine, yirmi kadar emele ieticveb altın* alınmış, ayrıca keyfiyet, Adan* Emniyet mü-dürlüğün. de bildirilerek oradaki pamuk fabrikasının da malûmatına müracaat edilmesi istenmiştir. Tahkikat devam etmektedir.
Paris 19 i A. A.) — Kurultay su bakanlığı için istenilen 800 milyon frank masrafın yapılmasına mezuniyet veren kanun lâyihasını baylavlamıştır. Müzakere pek ateşli olmuştur. Raşkan, birçok kez söz almak mecburiyetinde kalarak memleketin müdafaa ihtiyacından bahsetmiştir.
Eski bakanlardan Pierr Cot, teslibatm uluslaştırılmasını iltizam etmiş ve şöyle demiştir :
“ — Sınır boyuna koşmak isteriz. Fakat savaşın bazı kim. ■eler için bir kazanç kaynağı olmaması şartiylc.,,
" Flânden „ buna cevap vererek kendisinin dc tcslihatın ulusallaştırılması taraftarı olduğunu söylemiş ve demiştir ki:
"— Savaş tecrübesi bize göı-termiştir ki Fransanın şnyed kendi tersaneleri olmamış olsay dı silAbsıılık yüzünden ezilecekti...
Mumaileyh, Fransanın uluslar arası bir mukavelenamenin barış isteyen bütün uluslarca baylavlanmssını istemiş olduğunu söylemiştir.
"Leon Blum,, un itirazları Paris 19 (A. A.)—Genel müzakere biter bitmez ‘/Leon
----------------------------------
Lordlar kamarası Hindistan kanunu esasisini kabul etli Londra 19 ( A. A. ) — lordlar kamarası, Hiodistaoın teşkilâtı esasiye kanununun iaUlıma dair muhtelit parirmrnto komisyonu-ouo lavûyclerioi kabul için hükümetin verdiği lâyihayı kabul emiştir.
J
Y ugoslavyada vaziyet
7 inci sahifeden devam Patit 19 (A.A.)- Belgrad'dan Havai ajanıma bildiriliyor : M. "Yaotif„in yeni kabineyi tef kile memur edildiği haber verilmektedir. Hatta teyit edildiğine göre kendiline 6-1-1929 tarihinde da-gıtılmif olan eıki muhalif fırka-lorın bazı relilerini de içine alacak genif bir temerküz habineıi trfkili ifin hudutıuz lelûhiyet ea-rijmiftir. Muhalif fırka reisleri dün ve ba tabak Kral naibi ile girâfmûflerdir.
Belgrad 19 ( A.A.) — Eski dış işleri bakanı "Yevtiç,, yeni Yugoslavya kabinesini kurmaya memur edilmiştir.
• •
Marsilya suikastı davası başlıyor Marsilya 19 (A. A.) — 9 Teşri-oievvel luikastine müteallik tahkikat blikuvve sona ermiştir.
Birj-ok memleketlerden ve bil. hasa» İtalya, Yugoılavya, Çekoslovakya, İsviçre, Avusturya ve Danzigden Hırvat tethişçileri hakkında iıtinabe yolu ile istenilmiş malûmat gelir gelmez do«ya adli-yaya verilecektir.
Macaristan, Yugoslavya nezdinde teşebbüslerde bulunacak Budapeşte 19 (AA) - liberal-hırın fikirlerini yayan "Peşti Nap-Jo,, gazetesi, Macaristan hükümetinin Marar tebaasının tınır dışı edilmesi meselesi hakkında Belgrad hükümeti nezdinde teşebbüslerde bulunacağını yazmaktadır.
• • • Rusyada yeni bir suikast
Belgrad 17 — “Politika, gazetesinin yazdığın» göre, ileri gelen Sovyet memurlarından Yoldaş “ K*r ■■ • Odeoa civarında bir sui-kn»t yapılmıştır. “ Kar » ağır surette yaralanmıştır.
Birçok beyaz Ru» tevkif edilmiştir. Yapılan tahkikattan anlaşıldığına göre suikast, tamamen alyarf bir mahiyeti haizdir.

Blum„ müzakerenin geri bırakılmasını, çünkü kredilerin kabulünden sonrada askerî hizmet müddetinin arttırılması hususunun isteneceğini ve sosyalistlerin proje aleyhinde rey vereceklerini söylemiştir.
" Leon Blum „ , Atmanyanın çarçabuk silâhlanması karşınınla yegâne çare oiarak A'manyaı 11 dahil olduğu uluslar arası bir mukavelename vücuda getirmek fikrinde bulunduğunu ilâve etmiştir.
Mumaileyh demiştir ki:
“ — Silâhlan yavaş yavaş azaltmalı, Almanyadan Uluslar Kuruntuna dönmesini istemek veyahud onu kendisi hariç olduğu halde ittifak ile baylav-laoacak - bir mukaveleyi bay-lavlamaya mecbur etmek gerektir.,.
Başvekil FJânden „ " Leon Blum,, e cevap vererek Alman-yaya uluslar aracı bir mukavelenin zorla nasıl baylavlan-dırabileceğini sormuştur.
"Blumun müzakerenin geri bırakılması için olan takriri 126 reye karşı 462 reyle reddedilmiştir. Projenin tümü, 130 reye karşı 469 reyile baylav-lanmıştır.
Fransada Fir-dev si ihtifali
İhtifalde Fransız Reisicumhuru ile birçok yüksek zevat bulundu
Paris 19 (A. A.) — Rei»icüm-hur “Albert Lebrun„ ile diğer bir çok kimseler te bilhassa Paris askeri kumandanı Central “Gouraud.. Paris üniversitesi rektörü ‘‘Charlety,, Iranın Londra ve Paris sefirleri, Ce-neral “Mollet,, akademi azasından ‘‘Abel Bonnard,, ve kollej dö Frans profesörlerinden "Pel-liot,. hazır olduğu halde sor-bon üniversitesinde şanlı İran şairi Firdevsinin bininci yıldönümüne ait merasim yapılmıştır.
Şairin tunçtan yapılını? ve Fransız - Iran bayrakları ile etrafı sarılmış olan yarım heykeli önünde "PellioU Fransa enstitüsü namına bir nutuk söylemiş, şark lisanları profesörü "Mawe„ şairin eseri hakkında izahat vermiş ve nihayet "Abel Bonnard,,, Firdevsinin namını tebcil ve büyük şairin ırkının ruhunu kurtarmış ve ona acun sanat âleminde büyük bir yer verıuiş olduğunu söylemiştir. Mumaileyh demiştir ki:
— Firdevsi, ihtimal "llya-da„ müellifinden daha göz kamaştırıcı, daha büyük bir omi-r Ol tur.,,
Mirza Hüseyin Ali, Reizi-cümbur " Alberd Lebrun „ a Iran şahının teşekkürlerini sunmuş, ve sanatlar ve âlicenaba-ne fikirler toprağı olan Fran-sayı öğmüştür.
Yunanistanda iki casus tutuldu
Aline 19 ( Hususî) — Yıınaoiı-tsn bahriyeline ait gizli plânlarını Balkanlar haricinde Ur devlete satmağa teşebbüs etmek cürmiyh "Votenik,, telsiz telgraf memuru “Verçu,. ile belediye memuru "Patropulcs,, tevkif edilmişlerdir. Tahkikat devam ediyor.
Ankara 19 (A.A.) — Amerikan iabaaaırııo talepleri hakkında hükümetimizle Birleşik Amerika devletleri hükümeti aralında hasıl olan anlaşmanın metni aşağıdadır :
Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ite Amerika Birleşik devletleri hükümeti, 24 Kanunuevvel 1923 tarihinde notlar teatisi suretiyle ak-teyledikleri ve 17 Şubat 1927 tarihinde notlar teatisi netie-sinde ha.ıl olan itilâf ile teyit ettikleri anlaşaada dahil olan talepleri dot-teoe. çabuk ve tasarruflu «uratte halletmek arzusu ile işbu itilâfoa-meyi akto karar vermiş’er ve bu maksatla:
Türkiye cumhuriyeti reisi Hazretleri
İzmir mebusu ve Türkiye cumhuriyeti Hariciye vekili foktorTcv-fık Rüştü Beyefendi ve Amerika birleşik devletleri reisi Hazretleri Fredkeoelm Nırlsen’i murahhas tayin eylemişlerdir.
Bu murahhaslar aelâhiyetname-lerini yekdiğere tebliğ ile usul ve kaidesine muvafık bularak atideki hükümleri kararlaştırmışlardır:
Madd 1 — Türkiye cumhuriyeti hükümeti Amerika Birleşik Devletleri hükümetine, 24 kânunuevvel 1923 tarihli anlaşmada dahi) olan Amerika tebaaları taleplerinin tamamen tesviyesini '«liramın
---------------e)—--------------
Kurultayda bugün konuşulacak lâyihalar - Tatil ne zaman?
Ankara 19 (Telefonla ) — Ulu» kurultayının etindeki İşlerin çokluğundan dolayı ancak pazartesi günü tatil yapabileceği söylenmektedir.
Ulus Kurultayının yarınki " bugünkü „ ruznamvainde orta tahsil mek-tebleriode yardımcı muallim kullanılması, devlet memurları aylıklarının tevhıd ve tahıvvûlû kanununun bazı hükümlerinin tefsiri tezkiresi, menkul ve gayrı menkul emval ile ounların intifa haklarının ve daimi vergilerin mektumlarını haber verenlere ikramiye verilmesi kanununun birinci maddesinin tefsiri talebi, istihlâk vergisi kanununun muvakkat maddesinin tefsiri. Gümrük ve İnhisar Vekâletine ait 52290 liralık bütçe münakalesi ile daha münakale lâyihaları vardır.
‘'Muğla,, da ve yıldırım kazaları
Muğla 19 (A .A.) — Yirmi dört saattir yağan yağmurlar bu sabah durmuştur. Yağmurun yağman çok faydalidir. Havalar son zamana kadar kurak gitmiş, y»yla ve diğer bazı yerlerde kuyularda iu kalmamış kend n (kasabanın) bazı sulan azalmıştı. Yağmur bol nol yağmıştır. Yal-n ı dûn öğ eden sonra Kent yakınıoa bir yıldırım düşmüş orada bulunan bir kişi ölmüş, bir kişi de yaralanmış ve üç hayvan da telef olmuştu». Kent içmde bazı elekt.-ık hatları da yanmıştır.
“Adana,, da pamuk satışları iyi
Adana 19 (A.A) — Pamuk piyasaları iyidir. Dün borsomızd» Kapıma i ı yerli pamukların kilosu 46 kuruştan, piyasa parlaklarının da 43-44 kuruştan satılmıştır.
“Adanandayapı ustasına ihtiyaç var
Adana 19 (A. A.) — Yapılana artması yüzünden şehrimizde aon günlerde u»la darlığı vardır. Önceleri günlükleri bir, bir buçuk liraya duşeu marangoz ve yapıcı ustalarının günlükelri iki va ûç liraya çıktı. Ayrıca kireç ve çimento darlığı da vardır.
------------a------------
Ankara Hukuk Fakültesinde de devam mecburiyeti kondu
Anlınea 19 (Telefonla) — İstanbul üniversitesinde olduğu gibi Ankara hubıı's f»kürteaindc de bugünden itibaren talebe için devam mecburiyeti vaıı'yed edilmiştir. Bir yıl içinde devam ottiği günlerin adedi (105) i doldurmıyan talebe imtihana Icnbul edilmiyecektir. Derslerin başladığından beri şimdiye kadar gecen 50 günlük müddet her talebe için devam sayılacaktır.
------------3------------
Seçim defterleri asılıyor
Ankara 19 (Telefonla) — İç Bakanlığa gelen haberlere göre, saylav seçimi çalışmaları yurdun her bucağında ilerlemekte ve seçim defterleri teftiş heyetlerine verilmektedir. Şimdiye kadar seçim defterlerinin suretini göndermemiş ancak bir iki Vilâvet kalmıştır. Bu Vilâyetlere ait defterlerin de yarın (bugün) gelmesi beklenmektedir.
Seçim defterleri hertarafta ayın 22 »inde aeı'acak ve on beş gün asılı kalacaktır.
Bükreş Sefirimizin bir mülâkatı
Bükreş 19 (A. A.) — Romanya Kralı Karo! Hazretleri bugün Türkiye Elçisi Hamdullah Suphi'yi kabul ederek kendisi île uzun müddet görüşmüştür.
Arnavutlar Yunan hududunu geçmemişler
Tiran 19 (A. A.) — Arnavutluk matbuat bürosu, gayri muntnznnı bir kıtanın Yunan topraklarına girerek bir köyil yakıb yıktığı hakkında üni ted pres tarafından ortaya çıkarılan haberi tekzib etmektedir.
Matbuat bûroau bu gibi kıt'aUrın Arnavutlukla teşekkülü imkânsız olduğunu ve hükümetin çok iyi gitmekte olan dirlik ve düzeniiğ. koru maya devamlı bir surette çalıştığını bildirmektedir.
Son Haberlerimizin devamı 7 nci sahifemizdedir
etmek üzere faizsiz olarak bir milyon üç yüz bin dolar Amerika birleşik doları verecektir. Bu meblâğ, her senelik taksidi yüz bin dolar olmak özere on iiç aeoede ödenecektir. lik taksit işbu itilafname-nin Türkiye B. M. Meclisince tasdikinden sonra 1 haziran 1936 tarihinde tediye olunacaktır.
Madde 2 — Her pki hükümet yukarıda zikredilen meblağın tediyesi suretiyle Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin kendisine karşı der-meyao edilen yukarıda mezktjr teleklere ait bütün borçlardan ibra -dilmiş olacağını ve kezalik 24 ki-nunuevvvl 1923 anlaşmasında dahil outûn taleblerin de kati suratta halledilmiş ad ve telakki edileceğini kararlaştıran şiardır.
Madde 3 — İşbu itilâfoamn Türkiye B. M. Meclisi tarafından tasd'k edilmek şerliyle imzasından itibaren meriyete girecektir.
Ankara da 25 Teşrinievvel 1934 .arihinde ber ikisi de aynı dıymeti haiz olmak üzere Türkçe vu tngi-lızçe iki nüsha olarak tanzim edilmiştir.
Not: Bu anlaşma lakap ve unvanları kaldıran kanundan önce yapıldığı için anlaşma metninde geçen bu gibi kelimeler olduğu gibi bırakılmıştır.
Kânanoevel 70
—ZAMAN
3
[sOTUNLAR ARASINDA
V -
Alçalmadan yükselmenin yolu
Evvelki akşım, öç arkada, bir Ferda oturuyorduk. İki dostumda» birisi, bir giril tayyareci; diğ»ri, hayatta bar şeyi anlamak iatiyen fakat biç bir şeye aklı yatmıyan bada!» bir mütecesaıstı.
Mûtecessis dostum kendirine tanıttırdığım tayyareci arkadaşı müthiş bir sual yağmuruna tuttu. Tayyarecilik kakkındaki kara cehlini bir oturuşta gidermek isteği!» soruyor. soruyor, roruyordu. Nihayet :
— Sisleri». dedi. ulaşabileceğiniz en yüksek mertebe nedir ?
Tayyarecinin verdiği cevabı duyamadım. Zira o anda ne dense, birden, aynı sual» maruz kaldığımı Farrettim ve ne cevab verebileceğimi düıöameğe daldın».
Evet, bir muharririn neneler sûrsa emektar mukabilinde görebileceği atam! knryıhk oe olabilir?
Bu işin, karın doyurmıyan bir şöhreti, bo şöhreti» kanrık bir carileri vardır. Eğer yakardaki »••Ha cevabını, bu earibeye kapılmadan dâşûntrseniz: bu meeleğia merhalelere ıığmıyaa nankörlüğü hakkında bir fikir sahibi olabl-llr.inlıl
Evvelki akşam, eğer korktuğum başıma gelseydi de, ayni suale marul kalçaydım, terimi yUkaelta-cek, koltuklarımı kabartacak, ve:
— Bir muharrir için erişilebilecek en yüksek mertebe, kitlelerin vicdanlarına hükmeden aaıl idealler uğrunda mücadele yolunda ölabihnektir! Diyecektim.
Fakat, bu bitlere ancak biçare bir tecelli verebilen acı bir hakikattir.
Dfifünbyorum : Acaba meslek, daşlanm için bundan daha gönül ve karın doyurucu mertebelere eri;menin yolu yokmudur ?
Ve utun bir kafa zorlayışından sonra kanaat getiriyorum ki bu iş-te alçalmadan yükselmenin en ba-rit. bedeli bu iyi bırakmaktır 1
Evet, atit okuyucum, bir muharrir için çıkılabilecek en yüksek mertebe, nankör kalemi bırakabilmektir.
Fakat ne yapalım ki ellerimizdeki tahta parçalarında, morfin gibi, kokain gibi tehirli bir hassa varki ibtilknndan bir türlü şifa bulamıyoruz 1
Kabotaj
ihtilâf bugünlerde hallediliyor
Denizyolları işletmesi ile Vapurculuk Türk Anonim Şirketi arasında çıkan kabotaj ihtilâfı henüz halledilmemiştir.
Bu mesele etrafında tetki-katta bulunan kabotaj müdürü Ayetullah her iki tarafın noktayı nazarını da vekâlete bildirmiştir.
Bu mesele etrafında vekâlet henüz kat’î kararını vermemiştir.
öğrendiğimize göre, eskiri gibi? vapurculuk Şirketine yine yüzde 3,5 kabotaj hakkı veri-lecaktir.
Bir aylık inşaat
Belediye tarafından yapılan bir istatistiğe göre Teşrini»»ni ayı zarfında şebrimizdv yeniden 50 ev, 11 »partimin, 14 dükkân ve 14 de muhtelif bina inşa edilmiş 307 muhtelif bina da tamir edilmiştir.
Bülten neşredilecek
Beldiye iktiaad Müdürlüğü şehrin iktisadi vaziyetini göstermek üzere her ay bir bülten neşeretmeğe karar vermiştir.
Altıncı Şube Müdürü
Seyrüsefer işleri etrafında tetkikatta bulunmak üzere Vi-yanaya gitmiş olan Emniyet Altıncı Şube Müdürü Faik şehrimize dönmüştür.
Başkasına verme!
Fitre vt zekatımızı Tayyareye vereceğiz, unutmıyalım ve baş-katın» da vermiyelim....
Akay bir kooperatif açıyor
Hariçten isteyenlerde bundan istifade edecek
Piyasada bilhassa gıda maddelerinin Katlarının ehemmiyetli miktarda bir fazlalık göze çarpmaktadır. Bunu nazarı itibara alau deniz yolları işletmesi idaresiyle Akay idaresi müştereken bir koomperatif açmağa karar vermişlerdir.
Kooperatif tamamen bir istihlâk kooperatifi olacak ve bu teşekküllere mansop olmayanlarda koaperatifia satış mağazalarında ihtiyaçlarını ucuzca temin edeceklerdirr. Kooperatif bu yıl başında açılacaktır.
Muhafaza teşkilâtında teftiş
Bir kaç gün evvel şehrimize gelmiş olan gümrük muhafaza teşkilâtı kumandanı General Seyfi dün muhafaza baş müdürü Haşan Yılmazla beraber Bağaziçi muhafaza mevkilerini ve Bûyûkdere muhafaza mın-takasmı teftiş etmiştir. General Seyfinin bugün gitmesi muhtemeldir.
Bir aylık kesim
Karaağaç mezbahasında son bir ay zarfında 3252 hayvan kesilmişGr. Bunun ekseriyetini Karaman kovunu, keçi ve dağlıç teşkil etmektedir.
Hukuk talebesi
Amelî derslerin sabahları yapılması dileği
Hukuk fakültesi birinci sınıf talebesinin amel! derslerin sabahları yapılması için dekanlığa müracaat ettiklerini yazmıştık. Dekanlık tetkikat yaparak amelî kurların gelecek aö-mesterden itibaren sabahları yapılmasını muvafık görmüştür. Fakat profesörler meclisinde ameli derslerin yine eskisi gibi öğleden sonra iatiyenler de vardır. Kat'i karar bugünlerde verilecektir.
Hukukta yoklama imtihanları
Hukuk fakültesinde ikinci ve üçüncü sınıfların yoklama -imtihanları bitmiştir. Birinci sınıf yoklama imtihanlarıda bir kaç güne kadar bitecektir.
Üniversitede bayram tatili
Üniversitede bütün fakülteler bayram tatilini ikinci Kânunun üçünden onuna kadar yapacaklardır.
Prof. Nissen döndü
Tıb Fakültesi Cerrahî Profesörü dün şherimize gelmiştir. Profesör Romada mühim bir ameliyat yapmak üzere sureti husuriyeda davet edilmişti.
Geri alınan bir istifa
Haydarpaşa Lisesine bağlı Erkek Muallim Mektebi Müdürü Hamdı buudan birkaç gön ev. vel istifa etmişti. Kültür Bakanlığı bu istifayı geri aldırmıştır.
İntihab işleri
Intihab teftiş ■ hey'eti 353 mahallenin nüfus cadvellerini tetkiki devam etmektedir. Heyet gece geç vakitlere kadar çalıştığı halde bu tetkikatını henüz bitirememiş ve şehrin nüfusunu teabit edememiştir.
Heyetin bugün işlerini bitirmesi muhtemeldir.
Bayramda Tayyare Cemiyetini unutma!
Rayram yaklaşıyor, Mûjlû. mao Tûrklerin kendilerini vermeğe mecbar bildikleri ve ve-rlrkend* vazifelerini görmüş oldukları için sevinç duydukları zekât ve fitrenin dağıtılman zanaat da geliyor.
Bu İki dini mükrllefıyeti maliye yerine getirilirken, bugünün ihtiyaçlarını, zamanın icaplarını düşünerek ona göre davranmak. zekât ve fitreyi en yakışık alanlara vermek gerektir.
Acaba zekât ve fitreyi, ferdi muavenetlere gUbai» eltnek-tnl, yok »a bunları tayyare cemiyetine vermeniz mi daba ye-risdedir ?
Bu sualin cevabı kolaydır.
Zskât ve fitreoizi, tayyere-cemiyetioe veriniz!
Niçin? Diye sorouyacağıaız muhakkak. Fakat »oran varmış gibi bunun da esvabını verelim:
Zekât ve fitrenizi bâr tanıdığınız» verecek olursanız, o zavallı bununla bir kaç gün geçinecektir, yoksa uvallıktan fakirlikten kurtulmuş olmıyacak-tır. Yani aizln bu yardımınızın iylliğiai ancak birkaç gün tadacaktır.
Halbuki zekât ve fitrenizi Tayyare Cemiyetine verecek olursanız, bu yardımınız daha sürekli, daha temelli olacaktır.
____________________________________
Portsait seferi
Vapur azlığından şimdilik vaz geçildi
Bir buçuk ay evvel Denizyolları işletmesi idaresi tarafından tesis edilen Hopa Partssit seferleri bir müdd.t tatil edilmiştir.
Hopadan başlayan bu seferler bütün Karadeniz ve İstanbul limanlarına uğradıktan sonra İt mir e ve oradan da Pire, tskenderiyede durmak suretile Portsaide varmakta idi.
Tarife mucibince Portsaitte pek az bir müddet kalmak zaruretinde olan vapurlar bu sebepten az yolcu ve az eşya almakta idiler. Vapurların Portsaitte daha ziyada kalmalartda. vapurlarımızın azlığından şimdilik imkânsız görülmektedir.
Bu cihetleri nazarı itibara alan deniz yolları işletmesi idaresi bir müddet için bu bat seferlerini kaldırmağa karar vermiştir.
Bu hatta. PorUaid hariç olmak özere, yine eskisi gibi Is-kendiryeye kadar seferler muntazaman yapılacaktır.
Yükselmek için nerelere kadar alçalmıyoruz! Casim'ır Delavignc
Şerh ve izah:
Bazı insanlar yükselmeyi, sivrilme manasında anlarlar ve sivrilmek uğrunda her şeyi caiz görürler, ahlâk ve seciyelerinden fedakârlıkta bulunmağı göze alırlar. Namus tre şeref gibi ulvî mefhumları çiğnemekten çekinmezler ve bütün bunları yaptıktan sonra maksatlarına ererlerse, kendilerini muvaffak olmuş, hatta yükselmiş sonarlar.
Hayatta bunların birçok çeşidine tesadüf edilir. Kimi ba yoldan zengin olmak ister. Kimi, bu yolda
Çünkü sizin v» milyonlarca vatandaşın vereceği bu paralar büyük bir turan bulacaktır, bu da Tayyare Cemiyeti ile Hilâliahmer ve çocukları eıir-gemefkurumu arsamda kardeşça paylaşılacaktır.
■ Hilâliahmer . ile " Çocukları Esirgeme Kurumu . nu biliyorsunuz. birincisi harpte, sulh-te her zavallıya, her fakire, her felâket göraae, her yaralıya imdada ko,ar. İkincisi çocuklarımızı esirger, onların yoksullarına yardım «der, yiyecek verir, elbise verir...
Tayyare cemiyeti iee, havalarımızın bekçisidir. Eğe» tayyaremiz olmazı», yarın bir harp başladığında hepimiz, eangiai-mir, fakirimiz tehlike/» gireriz, ya dilşmaa bombaları sltıada, yahut zehirli gazler ve mikroplar yutarak ölürüz.
Demek ki bir fakiri birkaç gün İçin sevindirmeğe bedel, vereceğiniz aynı para il» sürüp giden d»ha çok iyilikler yapmak mümkündür.
Birkaç gün sürecek iyilikten ise bitip tükenmiyeo bir iyilik yapmak elbette daba iyidir.
Buolsrı bildikten sonra lao zekât ve fitreyi Tayyare cemiyetin» vereceğinize tıiç şûph» yoktur.
İtfaiye mektebi
Avrupaya iki talebe de gönderilecek
İtfaiyenin ıslahı için celbedi-len mütehassısın tetkikatı neticesi memleketinden gönderdiği raporun bütçenin imkânı nöbetinde ve tedrici surette tatbik edilmezi kararlaştırılmıştır. Bu cümleden olarak ilk iş olmak üzere bir itfaiye mektebi tesis edilmesi takarrür etmiştir.
Ayrıca itfaiye mühendisi yetiştirmek üzere Avrupaya iki de talebe gönderilecektir.
Akliye dersleri çok rağbet görüyor
Çarşamba günleri Ordinaryüs Profesör Mazhar Olmanın Üniversitedeki verdiği akliye dersleri büyük bir rağbet görmektedir. Tıp talebesinden başka diğer fakülteler talebeside p»o fesörün takririni ve tımarhaneden cclbedilen hastalar üzerindeki tecrübelerini görmek için dersleri takib etmektedirler.
Anfiteatr şeklindeki dershane kapılara kadar dolumuşlur.
nüfuz sahibi olmayı kurar. Kimi daha başka bir maksadı güder.
Hakikatte bütün bu sivrilmeler, yükselmeler, bunları dipsiz bir bataklığa düşürmekten başka bir şey yapmaz.
Çözleri, iç yüzleri gören insanlar, bunların içinde yüzdükleri çirkefleri sezmekte hiç güçlük çekmezler.
Hakiki yükseliş fazilete, meziyete. Uy akala dayanan yükseliştir.
Başka türlüsü, ancak alçaklıktır.
ZAMAN
Haliç vapurlarında bir hâdise
Dün sabah yolcular vapurdan çıkmadılar
Dün sabah Haliç idaresinin Kâğıthane seferlerini ya* pau vapurunda bir hâdise olmuştur.
Köprüden 6 postasını yapan vapur, Kâğıthaneye kadar gitmektedir. Kâğıthane civarında bulunan bütün fabrikalarda çalışanlar işlerine bu va* purla gitmektedirler.
Vapur Eyibe kadar geldikten sonra birdenbiro sis bastırınca vapur kaptanı Kâğıtha-neye gidomiyeceğini bitdırmiy-tirki sisli havalarda bahri ka-vaid bunu icap ettirmektedir.
Bunun üzerine bir kaç kişinin tahrikiyle Kâğıthane yolcuları dışarı çıkmamışlar, Kâğıtbane-ye gitmekte tarar etmişlerdir.
Vapur bir müddet daha bekledikten sonra tekrar köprüye hareket vakti geldiği cihetle İstanbul* hareket etmiştir. Kâğıthane yolcuları vapurdan çıkmamışlar, Istanbula kadar tek. rar gelmişlerdir.
Vapur köprüden bir daba Eyübe dönmüş, bir iki kişinin tahrikatına kapılan yolcular, yine Eyübe kadar gelmişler ve orada şirket memurlarına karşı bağırıp çağırmışlardır.
Nihayet şirket memurları zabıtaya müracaata mecbur kalmış ve işte bu şekilde iki saat sonra kapatılabilmiştir.
Kadın birliği kaldırılmalımı?
Birinci sahifeden deaam
Bilâhara da "Kadın Birliğinin,, hikmeti vürudü kalmadığı ciheti» kaldırılması düşünüldüğü hakkında neşriyatta bulunan bir gazeteye tekzıbname gönderilmenin» karar verilmiştir-
Kadın Birliği kaldırılmalı mı?
Kadınlarımız her türlü İçtimaî ve| siyasi haklarına kavuştukları ve artık arada kadın - erkek farkı kalmadığı cihetle “ Kadın Birliği . nemiyle . b r teşekkülün idamesi aykırı düşeceği hakkında vuku bulan neşriyata dair fikirlerini aor-mak iatiym bir muharririmize, Ka-dıu Birliği idare heyetinden şu ce-»ab verilmiştir :
“ — Biz daha birliği teşkil elerken erkekler* konice parti olarak meydana çıkmak aklımızdan bil», geçmemiştir ki şimdi birliği kapamağa çalışalım. Bugün Szamızın dörtte üçü halk fırkacında d.Jer erkek arkada,lariyle beraber çalqnıaktadır.
Na«ıl bir çok hayır möeaaaaelc-ri bugün mevcutsa Kadın Birliğinin dc mevcud o'maııoda bir mahzur yoktur. Belki ileride Birliğin ismini değiştirebiliriz. Kellimiz Lâtife Bekir daha Anka-radan gelmemiştir. Belki birkaç güne kadar gelebilir^.
Muharririmiz, Kadıobirliğine dahil o'u uyan bazı kadınlarla da kooaşznuştur. Bunların lıemen hepıi Kadın birliğinin kalkman çok İsabetli bir i, olacağını söylemişlerdir. Ezcümle Fen fakültesi kimya tüm-reaindro mezun hoca Zeberced demiştir ki i
— “ Ben Kadın birliğinin teşekkülü tarihindeobsei bu teşek-külüıı aleyhindeyim ve ona girmeyi İliç düşünmedim. Çüokü Cumhuriyetin bize erkeklerle mûıavi olarak büiün baklan voraceğlue imanım vardı.
Türk kadını bütün çatışma M-balarında erkek arkadaşlariyle bem ayar olarak gittiği gibi siyasal tabada da ince zekisiyle kendini az zamanda göıterecrğiııe kaniim.
Bize siyasal hakkımızı veren Cumhuriyet hükümetine oekadar teşekkür elsek azdır.
Her yerde müıavi haklara malik olduğumuz için Kadıo birliğine veya buu» benzer ayrı bir teşekküle lüzum olmadığı kanaatindeyim. Erkek arkadaşlarla beraber çalışmakta bir maluur gör mİ-yorum..
5
öylesem tesiri yok ussam gönül razı değil
Bir yanlışlık!
Bir kaç güo evvel bir okuyucunuz matbaamıza geldi, şu şikâyet ta bulundu :
— Soyadı almak isteyenlere bir kolaylık almak ötere bir kitab çıktı. Beada bu kitabın teinin ettiği yardımdan istifada atznrk istedim ve kitaptaki örnekleri tetkik eda ede biri üzerinde durdum. Öterinde durduğum kelim» “Elgin, di. Mananda “ Necib . !
Kelimeyi de, tnanaıını d» beğendim ve onu kendim» soyadı olarak seçtim. Gazetelerle keyfiyeti ilân ettim. Eş, dost benim bu soyadını nldğımı öğrendi. Ben da soyadımı daha iyi tanıtmak için har yatımın albna onu koyuyordum. Çok geçmeden bütün tanıdıklarım bu adı bellediler. Bana da, aileme de, çocuklarıma da bu soyadı it» hitap etmeğe başladılar. Maksat hasıl olmuştu. Memnundum. Fakat tam İmi sırada neşemi gidereo, keyfimi bozan, bütün emeklerimi boşa çıkarsa bir hâdise vvkobuldu. Bâr gün dostlarımdan birini ziyaret ettim. Y»tı-haneıia.n Üıarinde bir tarama dergini vardı. Kendi soy adımı araştırmak. onun ne mânalara geldiğini bir kere daha gülümle görmek istedim. Bütün manaların içimi açacak, bu ismi seçmekteki isabetimi sağlamlaştıracak mahiyette olduğuna kanidlm. Fakat bütün bu dû|üucel»rim bâr anda yıkıldı.
Çüokü dergide bu kelime, benim anladığım manaların büs bütün zıddına geliyordu. Yani “Elgin, kelimesi neeabeti değil, nerabet-sizliği ifade ediyordu. Canımın o» kadar sıkıldığını tarif edemem! Bunca zahmetlerden, emeklerden sonra bu aklbet» uğramak beni son derce* sinirlendirdi. Buoa us dersiniz?..
Okuyucumuzu sabırla dinledik, haline acıdık. Okuyucumuz, seçtiği bir kelimenin manasını lylca tahkik etmeden, mehazlara bakıb, yakut erbabına sorup bnun na demek olduğunu layikıyl» anlamadan, onu soyadı olarak almamalıydı. Fakat noun isticalini bağışlatacak hüsnü niyatl var.
Okuyucumuzun güvendiği kitaba gel'nce, onun sahibi de kendini müdafaa ederek gazetemizin başka lıir yerinde okuyabileceğiniz izahatı veriyor. Ona göre “E İğin, kelimesi hem necip, hem lu)ris gibi mö-teısd manalar ifade edermiş.
Peki, bu kelime böyle mütezat manalara geliyorsa bunu niçin kitabında göıtvrmemiş ?.. Niçin bu kelime hem necib, hem hasis manalarına gelir dememiş da okuyucusunu iltibasa düşmaktea korumamış.
Onun için kitab sahibinin müdafaasını bit talf görüyoruz.
Zaten onun bu iddiauoı isbat için getirdiği miıalds pak kuvvat-citdir.
Kitab tabibi di yor ki: “ »lan, hem inha ve meydan, hem de ahmak ve perişan gibi manalar alabilir .
Gütel amma ahmak ve perişan saha ve meydanın zıddı değil,ki.
Halbuki necib ile hasis birbirinin zıddıdır va bir adanı aynı zamanda hem necib, hem basla olmak istemez.
L.
»u«»*Ş»»a*ea*M**«Mial»a'
Bir kaza
Şöför Ahmetlin idaresindeki 1067 numaralı otomob.l. dün Beyoğlu caddesinde gitmekte iken tramvay biletçilerinden Terfik isminde birine çarpmış yaralamıştır.
Tevfık tedavi altına alınmış, şföör Ahmet te tutulmuştur.
Benzin deposu parladı
Evvelki akşam Kerestaciler-den Eyübe giden 336S numaralı otobüsün yolcuları büyük bir korku atlatmışlardır.
Şöför Ahmedin idaresinde bulunan bu otobüsün benzin de-poau, fazla kızışmış ve nihayet bir aralık parlayıvermiştir. Şöför, mabirane bir idare ile bu parlamanın önüne geçmiş vo ve her hangi bir facianın önünü almıştır.
Klntraevel 20
Zaman Ansiklopedisi
Kültür
Bir okuyucumuz yazıyor:
" Kültür kelimesi, dilimizde bir bayii zamandır kullanılıyordu. Son günlerde * Maarif Vekâleti. de " Kültür Bakaolığına. çevrildi. Onun için bu kelimeyi tarif ve tavzih etmenizi rica ederim .
Cevabımız
Kültür : Culture lâtinee dan gelir. Asıl mânası, ekmektir. Fakat bu kelime
ekmek, ziraat yapmak mânasına geldiği gibi, mânası genişletilerek, inkişafa muhtaç, her işe tatbik edilir. Onun için bakteriyoloji ile tıp ilminde kullanılır. Fakat bu kelimenin daha umumi bir kullanışı da vardır.
Oda fikri ve manevi İnkişafın merhalelerini anlatmaktır. Bir mil ŞIMHHHIIHIİIII
cultara toprağı toprağı
Etıbba Odası Gazetesi
EtiSba Odası tarafından çıkarılmakta olan bu mecmuanın İkinci sayısı de bu defa intişar eylemiştir. Evvelce de birkaç defa söyle-dij.miz veçhile bizde mevkut ola-rsk çıkan mecmualar meyanında en ziyade intizam ve devam ile çıkan mecmualar hiç şüphesiz tababet mecnıua;andır.
Böyle husuıi bir kısım karie hitab eden ve neşriyatı daima İlmî ve fenni mebahise ait olan esir mecmualar ekseriyetle çok devam edemez, birkaç ay ve n.hayet iki sene de intişardan kalır. Doktorla-nmızın çıkardıkları risaleler ise senelerle devam ediyor. Bu, doktorlarımızın işlerindeki himmet ve gayretin bir delilidir. Yeni çıkmağa başlıyan ve henüz ikinci sayısı intişar eden (Etıbba odası mecmuajsına gelince, bu risale adeta bütün etib-bamırın namına ve hepimin de iştirakiyle çıktığı cihetle şüphesiz o da uzun bir bayata nail olacaktır.
Elibba Odası mecmuası ilmi mskalelerden mahrum beraber, bilhassa idari zardan doktorlarımıza ile uğraşmakta ve bu
meo hemen nim resmi bir mecmua mahiyetinde bulunmaktadır.
Bu nüshasının birinci mekleeıi ni. Bay doktor Ounan Şevkinin (sağlık işlerimizin yükselmesi) unvanlı makalesi teşkil ediyor.
Bsy Olman Şevki, bu makalesinde Başbakan İsmet Inönûnün dördüncü tıb kongresinde irad ettiği nutuktan şu cümleyi almıştır:
"İlim bayatının ciddi olarak memlekette usul dahilinde takib olunmasını, asri devlet idaresinin nallarından sayıyoruz^
Bu cümle, çok kuvvetli bir vecize mahiyetindedir. Terakki ve itilâ yolunda yükselmek istiyen devletler ve inilirler hakikaten yalnız ilme istinad ile yükselebilirler. Başbo-aknıo her vesile düştükçe ilmin
Oİmamakl ■ noktai na-ait mcsail İtibarla be-

İstin umumi hayatındaki bütün inkişafları "kültür,, kelimesi anlatır. Bu sebple Yunan kültürü, iptidai kültür, yüksek kültür tabirlerini külleniriz.
Franeızça Golture kelimesinin Almanca şekil olan kültür, bilhassa ıımuml harp yıllarında çok fazla kullanılıyordu. Almanlar bundan maksatları, içinde yaşadıkları, ona canlı oldukları yaşayışı ve düşünüş tarzıdır.
Almanlar bu tarzı yapmak da isterlerdi. Halbuki bunun içinde başka milletlerin hoşlanmıyacağı fikirler de vardı.
Kültür kelimesinin bir manasıma labratuvarlarda bir mikrobu sün'i bir suretle büyütmek ve üzerinde tetkikler yapmaktır.
I I
bu kıymetini ve devlet idaresinin •sası olduğunu söylemesi hepimiz için ittiba olunacak kıymettar bir düsturdur.
Risalenin İkinci makalesini de yine doktor (O.nıan Şevki Uludağ) m (köy bastahaoeıi tabiplerinin İçtimai vazifesi) unvanlı makalesi teşkil etmrktedir, ki bu yazı da mühimdir. Bilhassa birde köylerin ve köylülerin çok geride kalmış olduğu malûmdur.
Bunları yavaş yavaş teDrir edecek ve memleket için fikren idrâ'.ıli ve bedenen kuvvetli birer uzuv haline getirecek olanlar mekteb muallimleri ile köy doktorlarıdır. O cihrtle bu iki mühim vazife erbabına ait yazılan yazılan daima büyük dikkat ve ehemmiyetle okumalıyız.
Mecmuanın diğer münderecatı Etibba Odasının tamimleri, meslek haberleri ve saire gibi doğrudan doğruya doktorlarımın alâkadar eden yazılardır. Maamafıh risaleyi münevver sınıflarımıza mensub olanlarımız ve bilhaasn gençlerimiz çok istifade ile okuyabilirler.
ııoıtııiMia llMumMuiHMiiiuıtiMHlrikllsıttısni) Millet mektepleri Muğla 19 (A. A.) — Vilâyetimiz içinde ayın onbeşinden-beri yirmi altı köy ve kasabada ulus okulları açılmıştır. Bu yerlerden yalnız 16 yerdeki ulus okullarına 130 kadın ve 545 erkek gitmektedir.
Bu hizmeti de unutma!
Tayyare Cemiyeti evinize yanlışlıkla zarf bırakmamış olsa bile, siz ufak bir cmtklv fitre ve zekâtınızı Tayyare Şubesine verebilirsiniz. Ulusal işlerde nelerden çekinilir ki ?„.
poliste
Et kaçakçılığı artıyor
Son günlerde, muhtelif yerlerde kesilip satılan kaçuk etler çoğalmıştır.
Şarbon hastalığı tehlikesini doğuran kaçak et satanların şiddetle takibi alâkadarlara bildirilmiştir.
Dünde Şehremioinde Ördek kasııp mahallesinde Türbe sokağında İlyas isminde birinin evinde araştırma yapılmış 13 kilo kaçak et bulunarak müsadere edilmiştir.
Bundan başka, ilyasın arkadaşı Raşidin de evinde bir araştırma yapılmış burada da kesilmiş 6 koyun derisi bulunmuştur.
Derilerle et mezbahaya nakledilmiş kaçakçılar hakkında da tahkikat evrakı tanzim edilmiştir.
Başına kalas düştü
Dün sebze halinde bir inşaat kazası oldu. Burada binanın üst katında çalışan dıvarcı Yorgi ile marangoz Abdullah alt katta çalışan Velinin kafasına bir kalas düşürmüşlerdir. Veli bu şekilde yaralamoca, iş polsie aksetmiş Veli tedavi altına alınmış, Yogi Abdullah da yakalanmışlardır.
man an's davi lık
Arka ağrısı
Arkınızda ağrı hissettiğiniz za-uğuşturmadan yavaşça Slo-Liniment sürünüz. Derhal te-edici, sıhhi ve tatlı bir sıcak-hiaaedeccksiniz. Ve ağrı bir
kaç dakika zarfında zail olacaktır. Vücudünütde bir rahatlık, bir çeviklik ve dinçlik hissedeceksiniz.
Romatizma, lunıbago, burkul, ma, zora gelme, bere veya ifrat derece yorgvoluktan ağrıyan mafsallar veya adaleler, Sloan'sın ağrıları teskia eden müessir kudreti karşısında derhal iyileşir, ağrılara karşı kendinizi tahtı temine almak için el altında daima bir şişe Slo-sn'ı bulundurunuz, Sloan's uğuştu-rularak değil, ağrıyan yere az miktarda hafifçe sürü erek istimal edildiği için çok idarelidir. Sloan's tesirini kat'i surette gösterir. SL®ANS
L I N I M E N T
Anadoluda seyahat notları
Acı bir hakikat!
Propaganda “Havza,, nin yardımcısı olsaydı bu Çelikli su» memleketine altın akardı
Karadenizin ‘Kartrbadı. Haftadan bir görünüş
Şairin:
Bildiniz mi nerede boyla güzel bir ravzs.
Dediği yer, Samsunun h? inci kilometresindeki küçücük şehirdir.
Burada oturanların sayısı altı bini bile doldurmaz. Büyük şehirleri andıran bir görünüşü yoklar. Kibirsiz bir insana benzer. Yalnız bu İnsanın yanaklarında tam bir esenliğin pembelikleri kölgelenir. Güc rsslaaılan bir sevimliliği vardır. Oaa "bir kucak şiir, adım verenler yanılmamışlardır, eksik söylemişlerdir.
O "bir kucak şiir, ve "bir kucak can. dır. Onun kollarına atılanlar çünkü, ölüm uçurumunun kanarında da olsalar, çok kez (çok defa) hayata doğru dönmüşler, gözlerinin feri sönenler onun kucağında yeni baştan yaşamak umudunun en güçlü ışıklarına kavuşmuşlardır.
Bize en büyük zararlar veren şey elbette propaganda işinde ge-riliğimizdir.
Propaganda deyince de ardından bir Ad anıyoruz: Turing kiüb. lıtiyoruz ki propagandanın bütün faydaları onuo çevirdiği makineden doğsun.
“Turing klüb. ler bir memleketin ökonomik siyasası üzerinde değerli roller oynarlar, onların en büyük hedefi memlekete bol para getirebilecek "seyyah.ları çekebil-mektdir. elde ettikleri neticenin çok müessir olduğunu tekrarlamağa lüru.n yoktur.
Yalnır, dışarıdan seyyah çekmeğe çalışmak, propaganda işini tamamlamıştır denilebilirini ?.. Bir hükümet gibi Turing işlerinin hir “Dış., birde “İç. siyasası vardır. Dış siyasa, memlekete para sokmak için ne kadar değerliyle iç siyanda yurd içinde umumi bir sepekülasyon uyandırmak itibariyle o derece mühimdir. Şu varki, iki siyasayıdn birden idare edebilen [ Turing Club ) ler çok geniş bir bütçeye aahib olanlarıdır.
Daba yeni doğan bir çocuk olduğunu unutup dn Turing kulübümüzden gereken her işi inleyecek kadar ileri gidecek değiliz. Ondan istediğimiz çok kolay bir iştir : Turing teşkilâtı, yabancı memleketlerden “seyyah,, çekmeğe çalışırken, azıcık da koyu karanlıklar içinde uyuyan ve propagandacılığın belediye işleri arasında ne demek olduğunu bir türlü anlayamayan beled.yelerimizi "irşat,, etsin
Anü(l(ıltıdı« i»#».*ıliL "lr«Asl «•

muhtaçtır. Ana yurdun dört köşesi türlü türlü incilerle doludur. Bu incilerin değerini tenıtmak işinin kendilerine düşen bir vazife olduğu ve bu “ tanıtma „ nin neler kazandırabileceği, bu noktadan bahsedilirken "adam sende— Her iş olacağına varır „ diyen belediyelere iyice anlatılmalıdır.
Bir Belediye:
— Bütçem müseid değil ki şehrimin cevherlerini göt önüne diten bir Broşür haztrlıyayım L.
Diyemez. En parasız belediyeler, memlekete binlerce lira getirebilecek küçük bir propagandaya bir kaç kuruş ayırabilirler. Bunu yapmıyan “yapmak istemiyeo. dir "yapamıyan. değil.
Zengin olmıyan biz belediye. Turing kurumlariyle el ele verip memleket dışında propagandasını yapamaz. Buna gücü yetmiyen her belediye ise, memleket içinde, yurttaşlarına kendini tanıtabilecek yurttaşlarını kollarına çekebilecek bir propagandayı yapabilir. “Yapamam. diyen belediyelere "yapabilirsin,, demek işte Turing kulüplerimize düşen baş iştir.
Bana bunları hatırlatan, Havza da rastladığım çok tanınmış bir hekimimizin sözleri oldu :
MaMIMIMINIMtSâMi
Bu akşam TÜRK S'nemastnda
Gala süvaresi
CLARK CABLE ■ CLAUDETTE COLBERT
En güzel Fransızca sözlü filmlerinde;
İki Gönül Bir Olunca ( NEW- YORK MİAMİ )
Amerika Ve Avrupada basıtat reiorana kıran bir faheıer. E) i bulunmaz bir ajk ve zevh filmi Yerlerinizi evvelden tutunuz.
' 1 Tel. 40590 41!__
MMmMMMBKMMa'HNMMiMnMiNMMMamıiMâmaMMMMamaN'MiMieMMKMM'MeMmiMm'a'
Bu akşam Sinemasında 4S
iki meşhur sinema yıldızı RONALD COLMAN ve LORETTA YOUNG
Prens Ahmet
Dram, komedi FOX
ve esrar romanında JURNAL
Muhacirlere buğday veriliyor Tekirdağ 19 (A. A.) — Bu yıl Trakya eline kavuşan soydaşlarımızın çoğunun evleri, barkları yapılmış, tarlaları sürülmüştür. göçmenlerin bir kısmı tohmunu almış ve ekime başlamışlardır. Ziraat Bankası bu hafta içinde göçmenlere 60 ton buğday dağıtmıştır. Ro-manyadan gelerek ülkemize kavuşan göçmenlere bu aylarda 1500 ton tohumluk ve 3000 ton yemelik buğday dağıtılacaktır. Buğday dağıtma işi devam etmektedir. Göçmenler kendilerine verilen bu buğdayları arabalarile köylerine taşımaktadırlar.
— Duştum... Dedi... Havza kap-lıçalarının ne demek olduğu bilinemiyor, anlaşılamıyor. Karlebad ya-nımızdadır, biz halâ Karlabada koşuyoruz. Birçok hastalıklar iyileştirmek için Havranın kaplıcaları Karlabaddan çok farla ileridedir.Misal mi ?..
Şu gördüğünüz gene, altı aydır götürûmdü. Oou koltuk değnekleriyle ben, ta Istanbuldan getirdim. Şimdi güçlü bir sportmen olarak onu geri götürüyorum. Hastalığı da koltuk değnekleri gibi, bu aularıo çelikleri içinde ne dedi t.
Bunu dinlerken dört yanımıza baktım da... Koca otelin salonunda bir Ticaret odası reisinden başka tek misafir yoktu!... Kaplıcada hamamcının kendisi ve üç beş yerli müşterisi yıkanıyor!..
— Hep böyle midir?. Diye sordum.
— Hayır... Dediler... Havalar iyileşince oteller, kaplıcalar dolar. Burası bir "sayfiye, halini alır. Hava biraz bozuldu mu, kulak asma!..
Havzanın "hayat, armıgenla-yan, “kötürüm.ü "delikanlı, yapan, vücutlere "çelik aşılayan,,, tabuttaki zavallıyı dünyaya geri gönderen “sağ'ık kaynak.lan, müşteri görmek için havaların düzelmesini bekli yort
Bu ne kadarda acıklı bir •'hakikat,, dır!..
Vedat Ürfi
•fl»
PEMBE KÖŞKÜN DEFİNESİ
— 71 —
Gazinonun bahçesinde ağaçlar altında geçirdikleri tatlı saatler, de-likenimin orada söylediği nşt-ksne sözler hep komedyadan ibaret imiş öyle mi?
(Seli) bunları düşündükçe vaziyetinin fecaatini unutuyor, madam (Dovre) nin de geçirmekte olduğu tehlike hatırına gelmiyor, haftalarca bellediği samimi ümitlerin, kendini o kadar mesut eden tatlı hislerin hu kadar müthiş suretle bir anda mabvoluşunu bir türlü havsalasına sığdıramıyor, bayılacak bir bate geliyordu. Eğer oturduğu iskemleye sıkı sıkıya bağlan-ölseydi bir cismi camit gibi

olduğu yere yıkılıp kalacaktı. Genç kız, bu karışık hlaaiyabn yükü altıoda böyle ezildiği bir an-da İçeride galondan madam (Dov-rejnin sesi İşitildi.
Beşinci fasıl
(Elen) in mahiyeti
meydana çıkıyor
Madam (Dovre) , (Seli) den Işite işite alışmış olduğu sözleri büyük bir imanla tekrarlıyarak diyordu, ki:
— Burada bir ruhun dolaş
makta olduğunu hissetmeğe baladını, Kendisiyle konuşacağım.
Ondan sonra zavallı kadın hakikaten bir ruha hitab ediyormuş gibi hürmetkârene bir sesle:
— Ey öteki dünyadan, ruhların âleminden buraya kadar gelmek rahmetini ihtiyar eden ruh, n: kimsiniz ?
Diye »ordu.
Tabii bu sualine cevab alamadı. (Seli) ise bu sükutun büyük bir facianın başlangıcı olduğunu düşü-nerek âdeta yüreğinin parçalandı-ğını hissetti.
Madam (Dovre) luralinl tekrarlayarak ı
— Cevap verinle, ruh, siı kimsimi ?
Kadıncağız bu sualini sormakla beraber derhal bir sevinç sedan çıkardı, dedi, ki;
— Hah işte ruh yanıma geldi, parmakları alnıma dokaıımsğs banladı, fimdi yanaklarımı okuşayor, şimdide boğazımı tutmağa başladı.
Ondan sonra zavallı kadının sesi birdenbire kesildi ve onun yerine boğuk boğuk bir takım ses
ler işitilmeğe başladı.
Bu sesler iniltiler ile karışıyor, gittikçe hafifliyor, fakat aynı ramanda ayaklarını tepinerek yere çarpmasından mütevellit gürültüler de oluyordu. Bu seslerden, bu feci İniltilerden biçare kadının gürültüsüz, sedaair, aouk kaulılıkla boğulup, öldürüldüğü anlaşılıyor-du.'(Seli) bunu pekâlâ anladığı için tasavvur edllemiyecek derecede bir azap duyuyor ve kendisini bağlıysa ipleri kopararak velinimeti olan ka. dinin imdadına yetişmek istiyordu. Fakat bütün çabalaması taınamiyle böşa gitmekte idi. (Adel Roıin-yol) düğümleri o kadar sıkı bağ. Ismış, (Vokiye ) de ağzını o kadar iyi tıkamış idi, ki ne yerinden kımıldamağa, nede bağırmağa katiyen imkân yaktu. Salonda ise zavallı Madam ( Duvre ) nin son tepinmeleri, son iniltileri işidiliyordu. Nihayet o sesler de kesildi, zavallı kadının tamamen boğulub öldüğü anlaşılıyordu.
Bir müddet ortalığı derin bir sükût kapladı, sonra (Vertemil) io
sesi duyuldu. Bu ses o kadar değişmiş, o kadar acı idi.ki (Seli) azda-ba tanıyamıyacakb. (Vertemil):
— Aınan yarabbi, bu ne müthiş şeyi
Diyordu.
Ocun bu sütüne cevab veren olmadı, fakat yine (Vertemil) in kendisi korkunç bir seda çıkardı.
(Elen) telaşla :
— Ne oldunuz, ne boğuyorsunuz? D ye sordu.
— Madam (Dovre) nin cesedi olduğu gibi üzerime yıkıldı.
(Elen) acı bir istihza İle:
— Üstünüze düştüyse ne oldu, yoksa bu ölü sili pek mi korkuttu?
— Evet, ziyadesiyle korkuttu.
(Vertemil) in sıkı, kiki yüksek yüksek soluduğu işidilmeğe başla, mıştı. Ingilizin hakikaten büyük bir heyecana düştüğü anlaşılıyordu. Yine tekrarladı :
— Evet, bu ceset beni pek ziyade korkurttu.
(Elen) bu defa yüksek sesle cevap verdi, hizmetçi kadının insinde şayanı hayret bir istihfaf ve lakeydi vardı:
— Korkaklık bir erkeğe yakışmaz. Korkacak adam böyle işler yapmaz. Ben lâmbayı yakıyorum.
Salonda elektrikler yanınca perdelerin aralığından giren ince ziya (Seli) nin bulunduğu odayı da biraz aydınlattı.
Ondan sonra masanın üstüne bir şeyler konulduğuna delâlet edecek surette ufak yatırdılar işidd-meğe başladı. Madam (Dovre) nin cesedinin soyularak evvelâ boynundaki gerdanlığın alındığı, ondan sonra parmaklarındaki kıymetli yüzükler de birer birer çıkarılarak masanın üzerine konulduğu anlaşılıyordu. N.havet bir anahtar şıkırtısı işitildi. ı£leo) dedi, ki i
— işte bu işi bitirdik.
Ondan sonra gülerek ilâve etti:
— Artık bu ihtiyarın lâşeıiyln bir alâkamız kalmadı.
Bu sözü mûtcakib ağır bir vücudun yere düştüğü işitildi. Ma-Jaın (Dovre) nin iyice soyulduktan sonra bırakılarak yere yuvarlandığı anlaşılıyordu.
(Adel) sordu, ki:
Devamı var
Kâauaucvet 20
ZAMAN
5
jj Zabıtavh^yaftmdail
Neler gördüm,
1
neler geçirdim ?
L
Polise girişim, ilk muvaffakiyetim, bir Yunanlı dolandırıcının tevkifi 1*1
Rusyada on bin lira dolandıran bir Yunanlı, Beyoğlu merkezinin hatası yüzünden kaçmıştı...
Bana ehemmiyet verip te vazife göstermiyorlardı
- î -ı
Hayatta mücadele tuı olduğu içindir ki bende hayatımı mücadelelerle geçirmek için polis olmak istedim. Bu arzu ile (1325) senesinde polis olmak üzere müracaat ettim, müracaatım kabul edildi. Tahkikat yapıldı (325) senesi Martında Beyoğlu Polis Müdüriyeti kadrosunda (1178) numaraya polis kaydedildim.
Muameleyi resmiye bitiği cihetle millet ve memleketime namuskârane ve sadakatle çalışacağıma dair tahlifim için o zaman Beyoğlu Polis Müdürü bulunan Giritli Kemalin nez-
dine çağırldım. Odadan içeri girince kısa boylu, hafif şişmanca, gözlüklü bir zat masa başında oturuyordu, ( Bu zatın Polis Müdürü Kemal olduğunu sonradan öğrendim ] yanında da zaifee iki zat bulunyordu. (Bun-
lardan birisinin Beyoğlu Merkez Memuru Murad(**] diğerinin Taksim Merkez Memuru Nihad
olduklarını bilâbara öğrendim].
Üzerimdeki elbisem oldukça temiz ve yaşımda henüz yirmi beş idi. Kemal, Murat ve Nihat arasında yavaşça konuşmalar oldu. Biraz sonra tahlifim icar edildi. İçlerinden Murat biraz yüksek sesle.
— Hayır olmaz. Bu efendiyi ben alacağım. Dedi. Nihat da:
— Böyle efendiler bize lâzımdır diyordu. Bu konuşmalardan beni paylaşamadıklarını adadım. Murat beni Beyoğlu merkezine almak istiyor Beyoğlu merkezi ecnebilerle dolu olduğundan böyle polisler Beyoğlu merkezinde bulunmalıdır ki ecnebilere karşı iyi polis göstermeliyiz gibi sözler sarfe-diyordu.
Doğrusunu söylemek lâzım gelirse bende, kalben henüz doğduğum ve fakat veçhen tanımadığım sakin ve sevimli görünen Nıhadın maiyetine girmek istiyordum. Zira Muradın asık çehresi kendisinin sert bir zat olduğunu gösteriyor, ilk bakışta insana korku ve dehşet ilka ediyordu. Nihayet bu mücadelede Murat galebe çaldı. Benide Beyoğlu polis merkezine verdiler. Istemiyerek Beyoğlu polis merkezine gittim.
325 Senesi Meşrutiyet ilânının iptidaları, yani memlekette Meşrutiyet henüz yaşını doldurmamış idi. Polis de henüz lâyikile tekemmül etmemiş, bir çok noksanları olduğundan boııa derhal resmi elbise veremediler, resmi elbise vcrilinci-ye kadar dahilde merkez memulunun kapısında nöbet bek-liycceğimi söylediler. Vazifem merkez memurunuo kapısında ■ivil olarak nöbet beklemek oldu.
Polise kaydımın üçüncü günü idi Bir sabah Rus tabasından iki zengin tüccar, polis vastasile bir Yunanlıyı merkeze getirdiler. Polise yeni girdiğim için her şeyi görmek, anlamak ve öğrenmek istiyordum. Bunlar merkeze girdikleri zaman Rusça hiddetli hiddetli bağırıyor ve bir şeyler Eyliyorlardı.
(•) BilUn bunlar Istsnbulds g«ç mİ, vessıks mUtleaM hsklkt vakalardır.
|”) Mur ad «tysvm N satsa «alilidir.
Bu meseleyi merak ettiğim için arkadaşlardan sordum. Rusların getirdiği Yunanlı, Rusyada bu iki tüccardan, zeytin tüccarı sıfatiyle ve kendilerine külliyetli zeytin satacağı behanesilc on bin lira dolandırdıktan sonra Istanbula kaçmış. Rıınlar da dolandırıldıklarını anlayınca dolandırıcıyı takiben Istanbula gelmişler ve Beyoğlunda Yunanlıya tesadüf edince polise ihbarı keyfiyet I ederek merkumu derdest etti- i rerek merkeze sevk ettirmişler. Kalem odasında Yunanlı istic-vab edildi. Ruslar da dolandırıcıyı polise teslim ettiklerinden emin bir halde tekrar vaziyeti anlamak üzere geleceklerini söyliyerek merkezden gittiler.
Yunanlı altı saat kadar isticvap edildi ve uzun müddet nöbet odasında kaldı. Bu müddet zarfında Yunanlıyı tetkik ettim. Esasen Rumca bildiğim için Yunanlı ile konuştum. Yunanlı kendisinin Rusyaya gitme diğini ve bu işde bir yanlışlık olduğunu ve Ruslardnn dava edeceğini rousırren iddia ediyordu. Fakat simasında masumiyetine delâlet edecek bir hal görünmüyordu.
Akşam üzeri Yunanlıyı kalem odasına tekrar celbcderek bıraktılar. Sonradan öğrendim ki bu kabil maznunların bırakılması icab ettiğinde kendilerinden kefalet alınır vc temi-natı kaviyeye raptedilmeden ealıverilmczlermiş.
Halbuki Yunanlı kefalet alınmadan ve teminata da rabtedil-meden salıverildiğini görünce hemen ikamet etmekta olduğu [Timoni] sokağındaki otele giderek otelin hesabını verip bavulunu da aldıktan sonra savuşur.
Bittabi bu firar hâdisesinden, ne merkezin ve nede kendisini zabıtaya teslim ettiklerinden dolayı müsterih bir halde neticeye intizar eden iki Rusun haberi olmadığı gibi otelciyede müşterisinin dolandırıcı olduğu söylenmediğinden misafirin otel ücretini verince birdenbire otelden gitmesinden hiç şüphe etmez.
Akşam üzeri geç vakit Rujlar malûmat almak üzere müracaat ettiklerinde, merkez kalem odasınca, tahkikat yapılmakta olduğu cevabı verilir. Fakat bu sırada kalem odasınca maznunun kefalet vc teminata raotcdilmediği anlaşılınca memurları bir telâş alır. Hemen bir resmi polis, maznunu merkeze getirmek üzere otele gönderilir. On dakika sonra otele giden polis yalnız olarak av-det etmekle beraber maznunun otelden hesabını keserek gittiği cevabını verir. Bu cevabı alınca kalem odası şaşırır.
Ruslarda teslim ettikleri dolandırıcının kasden firar ettirildiği zehabına düşerek merkezde yaptıkları bir çok gürültü ve patırdıdan sonra hemen Rus sefarethanesine giderek şikâyette bulunurlar. O zamanlar Kapitülâsyonlar mevcut olduğundan, Rus sefarethanesi hariciye nezaretine müracaat ederek, iki büyük Rus tüccarı
tarafından Beyoğlu polis merkezine tealim edilmiş olan Yunanlı dolandırıcının bebemme-bal bulunması talebinde bulu* nur. Hariciye nezareti de keyfiyeti dahiliye nezaretine bildirir. Nezarette Polis müdüriyetini sıkıştırarak behemnchal maznunun buldurulması emrini verir.
O zamanlar İstanbnl ayrı, Beyoğlu ayrı Polis müdürlerde idare edilmekte olub İstanbul Polis müdürü Azmi, Beyoğlu Polis müdürü do Kemal idi. Bu hadise üzerine her iki Polis müdürü de Beyoğlu merkezine geldiler. Merkez memuru Muradın odasında toplandılar. Merkezde kıyamet kopuyordu. Polis müdürleri ve merkez memuru şedit emirlerle mutlaka firarinin derdest edilmesini bildirdiler. Merkezin ser komiserleri, muavinleri ve polis mevcudiyetinin yarısından fazlası firariyi aramağa gönderildi. Bir müddet sonra da Polis müdürleri ve merkez memuru da merkezden çıkıp gittiler. Günün I en mühim meselesi firarinin I derdesti olmuştu.
Ben ise heniiz üç günlük bir polis olduğum için bana hiç kimsenin ehemmiyet vermediğini görünce müteessir oldum. Halbuki maznunu en ziyade tanıyan ben olduğum halde bana tu hususta bir vazife verilmemesi izzeti nefsimi yaralamıştı. Ben merkez memuru kapısında nöbet beklediğim için maznunla en ziyade beti alâkadar olmuştum. Maznunun bütün eşkâli hafızama nakşoluo-muştu.
Galatanın en ücra köşelerini tanıdığım gibi her gün vapurlara kaçırılan adamların nereden kaçırıldıklarını da, Ga-latada çok bulunduğum için bilirdim. Firar eden bir adamın derdesti için mutlaka eski bir polis olmak mı lâzımdı ?. Firariyi derdeste gönderilenlerden pek çoğu Yunanlının şahsını bile görmemişlerdi-
Bana hiçbir vazife verilmemesi gururumu kırmıştı. Bir müddet merkez memurunun kapısı önündeki sandalyede düşünmeğe başladım. Firariyi derdeste gidenlerden birçoğu maznunun simasını, eşkâlini, benden soruyorlardı. Firari ablak çehreli, patlak gözlü, kırk yaşlarında kadar kı*a boylu bir adamdı. Bir saat kadar sandalye üzerinde düşündüm. Merkezde hemen hemen kimse kalmamış gibiydi. Bu düşünce esnasında kendi kendime:
— Bu adam kimdir ? Bir Yunanlı değil mi? O halde bu adam nereye gidebilir? Gitse gitse Yunanistana gider. Fakat nereden?
İşte bu cihet beni düşündürüyordu.
Polise girmezden evvel iki sene kadar tanıdıklarımdan birisinin Fermenecilerdeki yazıhanesine devam ettiğimden, Şarab iskelesinde, İngiliz, Rus, İtalyan, Yunan bandıralı şileplerden, İstanbul limanında birkaç gün kalan vapurlarda bakkallık e-den ve [bombot] tabir edilen bir çok Yunanlılarla da tanışmıştım. Bunların içinde iki ortak Vasillerle deli Tanaş isminde diğer bir bombot vardı ki bunlardan Vasiller, hem İngiliz vapurlarına hem de Yunan vapurlarına bakkaliye verirlerdi. Ayni zamanda sermayeleri de fazla idi.
Deli Tanaşın sermayesizliği ve şarlatanlığı yüzünden İngiliz vapurları Tanaşaiş vermediklerinden bunların araları açık olub daima birbirlerine karşı düşman vaziyetinde bulunurlardı.
Devamı var
ÇOCUK
Bilmece - 4
Küçük ( Ayten ) rüyasında (Noel) babayı gördü. ( Ay ten ) e t * Sına güzel Yılbaşı hediyeleri getirdim „ dedi. (Ayten) buna çok sevindi. O kadar sevindi ki uykusunda gülümscmeğe başladı. (Ay ten) İn rüyasında gördüklerini, yani (Noel) baba II» getirdiği oyuncakları sizde görmek istiyorsanız slınize bir kurşun kalem alarak resimde (B) harfli yarleri hafif siyahlatınız. Onman merak ettiğiniz şeyleri göreceksiniz.
Bu dördüncü biltnecemizdir. Bundan evvelki üç bilmece ila bugün koyduğumuz dördüncü bilmeceyi hep beraber bir zarfa koyarak ikinci Kânunun İkinci Çarşamba günü akşamına kadar gazetemiz bilmece memurlusuna gönderiniz. Doğru bal edenlerden »İli okuyucumuza derecelerine göre şu hediyeleri vereceğiz :
Birinciye bir fotoğraf makinesi, İkinciye bir dolma kalem, üçüncûyo zarif bir albüm, dördüncüden onuncu ya kadar birer kalem yontmacı, on birinciden on beşinciye kadar birer kutu şeker, on altıncıdao yirmi beşinciye kadar yarımşar düzüne kurşun kalemi, yirmi akıncıdan ellin-ciye kadar birer kari.
■HiHtMNINNIMMIMIlIŞlUBUtimMâMiaKUHMMnBMMIllllUUŞNINlIMııntŞşe»^ —ra—
Küçük hikâye
Türk çocukları
Cumhuriyet bayramının ikinci günü her yıl tayyare meydanına toplanan çocuklara bir tayyare sarı, kırmızı, mavi, beyaz, yeşil., renkte birçok baloolar atıyordu. Bu balonların ağızlarında iplikle bağlı birer kupon vardı. Çocuklar yaka-lıyabildikler i balonun kuponunu
okuyor ve yazılan mağaradan gl-dib armağanlarını alıyorlardı..
Bu yıl yine tayyare meydanında binlerce çocuk vardı. Bunlar kule aaatinin on dördü vurmalını bekliyorlardı. Çünkü ; tayyarenin tam saat on dörtte uçacağı bildirilmişti. Hiç Umrede te» yoktu. Çocuklar bütün güçlerini kulaklarına vermişlerdi. Birdenbire kule saatinin çanı vurdu. Hep birden saydılar: Bir, iki, üç, dört... ve tam on dördü saydıkları zaman gök yüzünde uzaklardan gelmekte olan bir tayyarenin gürültüsünü işittiler.. Bütiln meydan “yaşa,, sesleriyle ve alkışlarla çınladı.
Tayyare meydanın ortalında bir çevirme yaparak çocukları selâmladı. Sonra yere doğru alçaldı.. Ve o kadar alçaldı,kİ çocuklar korkarak kaçıştılar. Fakat, birdenbire tekrar süzülerek havalanmağa başladı.. Hem yükseliyor, hem balon atıyordu., hava binlerce renkli balonla dolmuştu.. Bunlar uça, uça yere iniyor ve arkalarından bir sürü çocuk koşturuyordu..
Yılmaz, Alev Gök.. Bu üç arkadaş d.ger çocuklar gibi uçuşan balonları yakalamağa çatışıyorlar-lardı— Yılmaz dalıa büyüktü. Sarı bir balon tuttu- Arkadaşları et-r.-fını çevirdiler- Kupon açıldı. Parlak kahkahalar ve çılgın alkışlar yükseldi:
— Kars çukolata fabrikasından bir kilo sütlü çukulata.. Yaşarın I.
Tekrar koşmağa başladılar. AJev yarısı sarı vs yarın beyaz bir tutmuştu. Gök de mavi bir bir bılon baloouokupoounu açıyord-.
Birinciye " Eskişehir buğday fabrikası,, ndan bir çuval bas un; İkinciye "Türk çoeugu„ mağazasından üç tekerlekli bir çocuk bisikleti düşmüştü.. Çocuklar seviniyor ve balonların arkasından koşuyorlardı..
Evlerine dönerken nvlutarı yıkılmış eski ve viran bir evcegizin yanından geçiyordu. İhtiyar bir nine kapısının önünde çömelmiş gelip geçenlere bakıyordu. Kıyafetinden çok fakir olduğu anlaşılıyordu. Üç arkadaş bu ihtiyar nineye, evine, büyük bahçesine ve yıkılmış avlularına bakıyorlardı. Birden bahçedeki ağaçlardan birinin dalları arasına takılmış yeşil bir balon gördüler- İhtiyar nınrnln bu balondan haberi yoktu. Kendisine işi anlat-
tılar ve içeri girmek için izin izlediler. Kadıncağız önlara yardım etti-, balonu indirdiler- Yılmaz kuponu okudu :
— Oç metre clolsefîk kumaş 1. Çocuklar şen kahkahalarla tekrar alkışladılar. Fakat, birdenbire düşündüler. Bu armağanı kim alacaktı ?. Yılmaz:
— Öçc böleriz, dedi. Alev :
— Olmaz. Bir metre kumaştan birşey olmaz ki- dedi. Tam bu anda ihtiyar nine de çocuklara yaklaşmıştı. Gök bu fakir kadın-eagızın üstüne ve başına bakarak şunları söyledi:
—- Çocukları bu kuponun armağanı şu ihtiyar ninenindir. Zaten balonu onun bahçesinde bulduk.
Bu sözler hepsini sevindirdi. Yılmaz kuponu ihtiyar nineye uzatarak:
— Nine, dedi. Bu kuponu “Yü-nlş„ mağazasına gfitürûb üç metre kumaş alacaktın- Bu, senin hak-kındır.
Kadıncağız hâlâ anlıy smıyoedu. Alev cebindeki koponu da çıkararak:
— Nine, dedi. Bunu da “ Eskişehir buğday fabrikası « na götürüp bir çuval un alacaksın..
Ve- Oç çocuk el ele vererek güle, söyliye yürüdüler, ihtiyar kadın sev öçten yaşaran gözleriyle bu büyük yürekli Türk çocuklarının arkalarından bakıyordu.-Mustafa Tuna
Haşarının cevabı
Hoca Haşarıya sordu:
— Bize en iyi sucuğu hangi hayvan verir?
Haşarı düşünmeden cevap verdi: )
Hokkabazlık Yumurtasız omlet nasıl yapılır ?
Bu oyun kolaydır. Fakat yaparken çok dikkat etmek lâzımdır. Ufak bir dikkatsizlik falso yapar. Maaanın
üzerine bir mangal veya bir ispirto lâmban korsunuz. Ozerineds boş bir sahan oturtursunuz. Burada dikkat edilecek en mühim cihet seyircilere sahauın İçini göstermemektir. Mangal veya ispirto orağı masanın üzerinde yani yüksekte olduğundan seyirciler saten sabanın içini göremezler.
Bu iş bittikten sonra seyircilere : " Şimdi bu boş saban içinde aize bir omlet pişiricegim. Heac öyle bir omlet ki. Yag vs yumurtam olmadığı halde,.„ Böyle söy-iiyerek. Elinizdeki siyah hokkabaz değneği ile sabanın kenarına bir kaç defa vurur ve havaya doğru tuhaf bazı işaretler yaparsınız, bu esnada sahandan yag cazırtı ve kokuları duyulmağa başlar. Biras sonra sahanı indirirsiniz. İçinde mükemmel bir omlet olduğunu berkçe hayretle görür.
Bu oyun nasıl olur? Şimdi dikkatli dinleyiniz.
Beş kuruşa elli santim uzunluğunda bîr hokkabaz değneği alırsınız. Bunun içi boş olmalıdır. Boş değilse bir marangoıa deldirirsiniz, iki yumurtayı bir parça ezilmiş peynir ile karıştırarak değnek İçine doldurunuz. Ağız kısmını biraz boş bırakarak buraya da bir parça sade yag koyunuz. Sade yag sert olduğundan yumurtanın dökülmesine mâni olur. Mangal üzerine koyduğunuz boş sahan iyice kızınca havadan bazı işaretler yspa-rak değnek ucunu sahanın içine | vurursunuz.
Kırgın sahan yağı eritlb değns-I ğîn ağzını açar va içindeki yumvr-I talar yağla beraber sabana dökü-! liir. İşin bu kısmını biraz dikkatli | yapın z. İşte omlet olmuştur. Masanın üzerine evlen hsıılsdığınız deliksiz v« eş bir değnekte elinizdeki delikliyi değiştirirseniz, neticede değneği konturol için seyircilere vererek daha büyük muvaffakiyet kazanırsınız.
Dişi ağrıyan ağlar mı?
Büyük anne, dişi ağrıdığından dolayı ağlayan torununa:
—Ağlama, yavrum, diyordu. Bir insanın dişi ağrıyınca ağlamaz, ayıptır.
Torunu cevap verdi:
— öyle amma büyük anne benim dişlerim seninkiler gibi ağrıdığı vakit çıkarılıp yerine konmıyor ki...
lalllilIHHİlla'lIMItIHIŞIMMt I Blsalsisasaş S| MİS t s letş
Yoksul çocukları düşünün’.
Kış geldi. Kışın soğuğundan İve bu loğuğun getirdiği hastalıklardan yoksul yurttaşlarımızı korumak hepimizin boynumuza borçtur. Bu borcu ödemiş olmak için kullanamadığımız eski çatns-şırlarımızı, çocuklarımızın eskilerini Çocuk esirgeme Kuruntuna verelim.
)ş M esıseıaıaaıatetısteeıstssıetttso ikiiihhihih ııuuıaMMisııııııııı llllııl ılş|*iMi«lsııini*IMisısıısıaıei((ı vwı
15 çizgi ve iki yuvarlaktan resimler
Dçniz motoru
Bu sahıfemızde küçük okuyucularımıza yine ou beş çizgi ve iki yuvarlaktan yeni resim modelleri yapıyoruz, önümüzdeki hafta çıkacak olan çocuk «hilemizde yeni eğlencelsr bulacaksınız. Perşembeyi bekleyiniz.
ZAMAN -
Kânunucvel 20
Askerî bahisler
İtalya, Habeşistana sal dıracak mıdır?
Bu suale "hayır„ cevabını vermeli, çünkü Habeşistan harbi Italyanlara pahalıya oturur!
I
Madam “Lüpesko„nun maceraları J
No.
75
İtalya Somallaiyla Habeş hududunda g»ç»n »on hâdiseler herkeste bir kuşku uyandırdı. Acaba bir aavaş olacak mı, İtalya Habeşûta-oa «aldıracak mı 7
Bil Ira işin siyasal bakışlından araytmlmaaını, İngiltere tek Mıu-rın arkalında bir İtalyan mOıtem-lekenini hoş görüp görmiyecrjinl tetkik etmeği bankalarına bırakarak askeri yüzünü gölden geçireceğiz.
Hiç şûpha yoktur ki pek çok işlenmemiş tabii hazîneleri olan 1,100.000 kilo metre murabbalık »e on milyonu aşan ısilfasa Afri-kaoın bu biricik müstakil ulusu ötedenberi müstemleke arayan Kalyanın gözünü kamaştırıyor.
italyamn Habeşistan» hiç yok-dan çatmak için »erileler çıkarma-M ilk defildir.
Geçen anrda, Habeş imparatoru Menelitln^ıamanında İtalya bir defa kendirini denedi. İtalya kendirinden güçsüz bularak büyük bir ordu ile çullandığı Habepetanda "Adu*. alan taraşta on binlerce Italyan gencioi Habeş topraklarına gömerek tepe üstü geldi. O seman, İtalyamn kudretini re Haberlerin gerilirini gören bazı askeri münekkitler, Habeşistemn istiklâlini •İden kaçatarak bir İtalya müstemlekesi haline geleceğini eöylemiş-lerdl. Halbuki bu saldırmanın tonu hiç to Öyle olmadı.
İtalya inıpiryalizmi utiklâl v» boyunduruğa girmenin dileğiyle (ahlanan Haberlerin amansız re öç alıcı «aldırışları karşıtında eriyiverdi. Bu hal o zaman bütün yer yüzüne parmak lurtmış, Italyenln askştl gücünün bahasını çok alçaltnuftı. Fakat ban okuyucularımın, bugün, bu dayağın üzerinden seneler geçmiştir.
İtalya son günlerde pek ziyade a'lâblanmış, göz yıldıracak kadar tayyareler edinmiştir. Böyl» bir ordunun karşıtında Habeş orduıu ne kadar dayanacaktır ? Diye bir ■orak soracaklarım biliyorum. Kendilerini bu yönden aydınlatmağa çalışacağımı
1 — İtalya diktatörünün zaman zaman aarurdutu korkunç tözlere İnanmayın.. Çünkü MuzoUnln böyle söylerler söylediği, İtalya askerinin (urad* burada toplandıkları, hâdise çıkarmak için ograştıkları zamanlar italyamn içinden kazan gibi kaynadığı, yani daha özcesi en rsif »e en acınacak dakikajen olduğunu bugün İtalya abesli ile uğraşanlardan anlamayan kitnıe kalmamıştır.
2 — Etki Ingiliz başvekili Lo-İd Corcun büyük harp hatıralarını okuyanlar hatırlarlar ki * İzonro „ cephesinde bozguna ugnyan Italyan ordusunu bütün parçalanmaktan. İtalyamn A'man »e Avustur-ya orduları tarafından istilâ edl'-mealodeo kurlarımı için bütün İtalya halkı tanrıdan kar yağdırmasını dilemekten başka bir şey yapamamışlardı. O günleri gören nesil henüz yaşıyor.
3 — Bugün Italyada hükümet içinde hükümet »ardır.'Fnşist PoUti ayrı. Hükümet Polis ayrı. Faşla’ yolu ayrı. Hükümet yolu ayrı. Bir Faşistin düşünceli ayrı. Faşist ol-mıyan bir İtalyamn düşünceni ayrıdır. kalyada Faşist olraıyoo bir Iomo “ Parya . muamelesi görme-t* mahkûmdur. O halde böyle sınıf ayrılığı olan bir memleketin balkı savaşı, sevmediği ve aave-miyeeeii bir idarenin keyfi için sere sev» ölür mü?
Bilhassa o halk ki kendi öz yurtlan çiğnenmek korkulu olduğu zaman bel* ölmek istememiştir.
4 — İtalya idarecilerinin bazen öJÛnerek söyledikleri gibi bugünkü İtalya ordusunu teşkil eden insanlar bundan birkaç sene evvel enter - Nasyonal marşım sÖyliyor-lardı. En ufak bir bozgun, bir sarsıntı bu insanları allıklarım bırakarak eakl marşlarına kavuştıra-caktar. Bunu dünyaya korku salar söylevler söyleyenlerde pek güzel bilirler.
5 — “Adua. bozgunundan »ou-r« seneler geçmiş, İtalya ordusu pak ziyade ilerlemiştir. Fakat buna karşı hk Habeş ordusu da derkmiş. Üz. Ergeç günün birinde bir İtalya aaldsnpna oftrayacagnu pek güzel
kestiren bugünkü Habeş [imparatoru, bütün Avrupayı gezmiş, Avrupa hükümetlerinin ordularını gözden geçirmiş, okumak için Avru-paya pek çok zabitler göndermiş v» orduluna düzen vermek mak-«adiyle Belçikadan bir heyet ge-tlrtmiştirr
Habeş ordusu halen Fransa boçklns, ve İngiliz levla ağır ve hafif makineli tüfenkleril» silâhlıdır Topçusu en ziyade dağ topu olmak üter» hatın sayılır bir dere-rededir.
6 — Tayyar» bnkımındao İtalya pek çok üstündür. Fakat bu işle uğraşsalar bilirler ki tayyare saldırışları ister bomba kullansın-sinler, İster zehirli gaz kullanım-Ur, ancak büyük şehirler için tehlikelidir. Hnbeşistanda (nüfusu on bini aşan şehir hemen hemen yok gibidir.
Her taraf ormanlarla kaplı olnn bu ülkede bütün hareketleri gizlemek kolny olduğu gibi tayyar» »aldırışlarında da elde edilecek netle* bir hiçten ibaret kalır.
7 — İtalya ordusunun çok olmasına karşılık Habeş ordusunda bugün için tank birlikleri yoktur. Fakat tank en ziyade hazırlanmış mevzileri yarmakta, hareket harbinde ön kazanmakta kullanılacak bir alltbtır.
Ayni zamanda bütün mübalağalara rnğmen yine yollara ve araziye bağlıdır.
Habeşistan gibi yollardan mahrum olan ve bir çok arızalar!» örtülü bulunan bir yerde tankların taarruzlarından bir faida elde »dilmez. Neticeyi kâfiyeyi alacak olan tanklar değil, piyadenin süngüsüdür.
Yine gün gibi aşikirdırki bir İtalyan saldırışı karşısında Habeş ordusu doğrudan doğruya yer alan savaşını kabul etmlyecek, ilk öooe çete muharebeel yaparak düşmanın gidip gelme, tamamlama işlerini v» asabını altüst ettikten sonra bûtüa kuvvetiyle üzerine atılacak, geçen anrda olduğu gibi onu yurdunun içinde boğacaktır.
8 — Savaş herşeydea »vval para ister. Halbuki italyamn bütçesi açığı milyonları aşıyor. Böyle gırt-lağına kadar borcu olan bir bükü-mat mecbur olmadıkça k»ndi başı, na balbassa böyle sonu çok karanlık ve korkunç olan bir harbe girerek dert açarmı ?
9 — Yukarıda saydığım bu kadar madde'ero eklenecek son bir söz daha vardır, o d» kuvvai maneviyedir. Habeşlerln italyanlara karşı kaza ilmiş iki parlak zaferleri var. Buoa karşıbk İtalyanların iki acı bozgunları...
Savaş alanında olacak ufak bir bozgunluk veya taliaizlik ve yahut beceriksizliğin doğuracağı bir sarsıntı temeli çürük olan orduyu pau.ğs uğratacağı gibi ital. yay. da bir iç feUkatioe sürükler.
Bunu Italyayı bugün idare edenler pek güzel biliyorlor. Askerlik kanunlarını son defa, bu saydığım mahzurl.no bir çoğunu ortadan kaldırmak makıadiyle değiştirdiler. Fakat bu kanun değiştirme dediklerini yerli yerin» girecek m i ?
Bunu tetkiki de başka bir yazıya bırakıyorum. O halde yatımın başında sorduğum suale yine kendim cevap vereyim:
İtalya Habrşiatana saldırmaz. İtalyamn maksadı iç (dereden bu. anlan milletin gözünü başka tarafa çevirmek, Habeşiıtanıo baş vur-duğu Uluslar kurultayı bu işe ba-kıncıya kadar Habeş hududundan kazandığı 120 kilo metrelik top-raklara yerleşmek, yukarı da si5y. İrdiğim gibi bulanık suda balık avlamaktır.
ra. Fa.
Matbuat Balosu
(Batın Korumu)
Basın Kurumunuo balosu bu •ene 31 ikincilc&uund* Maksim «donlarında verilecektir. Matbuat balosunun nc derece mü-kemrael olduğunu söykoteğe lüzum yoktur. Birçok kimseler yalnu bu baloyu beklemektedirler. Hazırlıklara başlanılmışlar. Balo yalnu cemiyet azaaiyle davetlilerine mahsustur.
Fransa - Yugoslavya millî maçı nasıl geçti? Fransızlar Yugoslavlan güçlükle yenebildiler
Fransız milli takımının Yugoslav milli takımını bir sayı farkla vo ikiye karşı üç golle mağlup ettiğini telgraf haberi olarak yazmıştık. Dün gelen “Paris, gazeteleri bu maç hakkında şu tafsilâtı veriyorlar:
Fransız - Yugoslav milli maçı geçen pazar günü 35 biu kişinm önünde Pare des Prin-ces sahasında yapıldı hava yağmurlu idi.
Oyuna ikiyi çeyrek geçe Yugoriavlar başladı. İlk zamanlarda hakim gözüküyorlardı buna rağmen Fransızların hü-cvmlarınada mani olamıyorlardı vo ilk korna ; Yugoslavlarla aleyhlerine verildi- Fransızlar işi gevşetmediler ve o kargaşalıkta Nicolos un ayağıle ilk golü attılar. O sırada Yugoslav kaleçisinin eli sakatlanarak oyunu terk etmek mecburiyetinde kaldı.
Bu golden hız alan Yugos-lavlar Fransızları sıkıştırmağa
başladılar ve epey uğraştıktan sonra birinci haftaya» biterken beraberlik golünü attılar.
İkinci devrede yine Yugoa-lavlar hâkim oynuyorlardı ve bunun mükâfatını da bir gol daha atarak elde ettiler.
Fransızların mağlûp vaziyete düşmeleri halkın Ozcrindo hiç iyi tesir yapmadı.
Fransızların milli takımı bütün gayreti!» çalışmağa başladı. Oyunun neticesine bir çeyrek kaimışb. Fransızlar üztüatc iki gol atarak galibiyeti temin ettiler.
Maç çok heyecanlı ve çekişe çekişe cereyan etti, fngilterede ağır siklet şampiyonluğu
Londra 18 (A. A.) —- İngiltere ağır siklet şampiyonluk maçında Gal’li Jak peteraon, Avusturalyalı Corc Kook'a sayı hesabile yenmiştir.
Yarın Galatasaray - Beşiktaş takımları karşılaşıyor
Bu hafta yapıladak Galatasaray - Beşiktaş maçının da senenin en mühim karşılaşmalarından biri olduğu muhak-kaktır.Galatasarayın.geçen hafta Fenere mağlûb olan Beşiktsşa karşı alacağı netice merakla beklenmektedir.
Beşiktaş ve Galatasaray» bu karşılaşması her iki takımın birinci devre sonundaki vaziyetlerini tam bir şekilde tesbit edecektir. Şampiyona maçlarında şimdiye kadar en iyi bir şekilde yürüyen takım şüphesiz ki Galatasaraydır. Yarınki maçta kazanır ve yahut berabere kalırsa birinci devreyi en önde bitirmiş olacaktır.
Beşiktaşlılarda geçen hafta
I RAOYO PROGRAMI ]| Perşembe 20: K. evvel
İSTANBUL:
17.30 Oniveraitedeo nakil: İnkılâp derriari. Sayın Receb C. H. F. g*nrl yazgon*. 18,30 plâk, katışık mutiki. 19,30 dünya haberleri. 19,40 dan» mutikui. 20 Sıhhat ve Içli-nıat Muavenet Vekâleti namın* konferanı. 20,30 aigan orketlraat 21,15 Ajanr vo Iraraolar. 21,30 radyo orkestrası. 22 radyo, caz vo tango orke»tr*M.
BRESLAV;
18 D*n» muriki. 18,35: Sözler. 19,25: Şarkılar. 21: Kı«a habrrlen 21.10: Ruhi neşriyat. 22 Lanner Straıuun eseriarinden »akneler, Viyana muıikûi ve Viyana şehrm-den «ohoeler. 23: Haberle». 23,30: Noel kotucrl. 21,30: Plâk kanseri.
BUDAPEŞTE:
18.30 Catband. 19 Spor. 19,İS Keman korneri. 19,55 Sözler. 20,10 Haberler. 20.30 optratıudan nakil. 23.30 Kuartin çingene or-keatr«sı. 24 Plâk.
I ÜKREŞ:
13,1$ Haberler, ptflk. 18 Radyo aalon orkestrası. 19 Haberler. 19,15 Saioo orkeetraunın devamı. 20 '
Konferans. 21,30 Operada verilecek temsili nakil. 23,25 S»n haberler.
LAYPZİG ı
18,30 d* mueikL 19,30 ceki.Nor-voç şarkıları, 20,05 ooele ait »özler. 20,40 doktor tavsiyeleri. 21 haberler. 21.10 Anton Brucknrrin eserlerinden ikinci aunfoni (C. moll) 22 büyük piyes. 23 haberler, spor
PRAG ı
17 askeri konser. 17,1$ Lond. Ç"k neşriyat,. 17,4$ »özler. 17,$$ Almane* neşriyat, haberler. 20.10 plâk, dero.20,30 askeri konser. 2I.1S konferans. 213$ Bründen nakil. M, 15 ko,c kon.eri haberler. 23,15 hafif orkeet/a konseri.
Fenera mağlup olmakla beraber bu maçı kazandıkları takdirde birinci devrede puan iti-bariyle Galatasarayı ve Feneri geçmiş bulunacaklardır. Görü-lüyorki bu karşılaşma her iki takımın birinci devredeki dereceleri üzerinde büyük bir rol oynamaktadır.
Bu maçta Galatasaray» son kadrosunu muhafaza edeceği muhakkak ğibidir.
Beşiktaş» ne şekilde çıkacağı malûm olmamakla beraber, son maçta aksayan oyun-cular arasında bazı değişiklik yapması ihtimali vardır.
Yann hava iyi olduğu takdirde güzel ve zevkli bir maç seyretmek imkânını bulacaklardır.
!•«■• )S«S(M1l MMMMMSM . .. 1.1MŞ MlMKtemı (
Zamanın takvimi

KANUNUEVVEL
tileri k.«ae
PERŞEMBE
Rvıu ks
43
Sabah
S. D.
2 59
7 22
oğla
Ramazan
13
S.
5. D. T
Yazan: Barbu Jonrsko
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan RomanyalI meşhur kadının aşk maceraları
İMSAK
S. D.
12 51
5 34
YalSf
Ü. S. D.
1 18 39 22 z.'..\
Bugünkü hava
Yeşilköy hav* rasat merkezinden aldığımız malûmata göre, dün hıva tasyiki 754 milimetre, en fazla sıcaklık 14, en az 7 derece idi.
Bugün hava kısmen kapalı olacak ve rüzgâr şâmal istikametinden hafif esecektir, ..vÂşovÂT...................—-
16,45 Hafif muıiki. - Dore vo saire. 19,15 Plâk, sözler. 20 Man-dolisı konseri. 20,30 Hafif musiki. 20.45 Sözler. 21 Hafif musikin» devamı. 21,45 Haberler. 22 Piyano, keman konseri. 23.45 Konferans. 23 Reklâm, konser. 23,İS D*n« dersi. 23,35 Dans uıusiküi.
VİYANA;
18 noel neşriyatı. 18,50 »özler. 20 haberler. 20,20 piyano refaka. tll» şar kılar ve hafif havalar. 20,50 şen »özler. 22 neydi musiki. 22.30 haberler. 22,40 Di» verliebt. Kö-nigin İsimli operet. 23 org korneri. 23,30 haberler. 23,50 hava haberleri. 24,15 dans musikisi.
mu-
idi
Harb, nefretten doğar, aşk harpten fışkırır.
Karolun ilk aşkı da harb sırasında; mermi infilâkları arasında başladı. Karol o zaman, esmer güzeli bir kız sevdi. Adı Zizi Lambrino idi.
O raman Romanyaaıu kaddcratı tehlike içinde
Romanya baştan başa sarsılıyordu. Vo bu sırada Karolun kalbinde ilk aşk doğdu.
Zizinin ııdını bugün, bütün dünyada tanımayan, bilmeyen yoktur. Fakat Karolun bu kızı ilk sevdiği, sonrada kendisiyle evlendiği sırada onu yer yüzünde tanıyan yoktu, çünkü Zizi Romanya ordusunda bir zabitin kızı idi. Kanı temizdi. Fakat...
Harp buhranları ortalığı kasıp kavuruyordu. Prensi gerçi bütün Romanya seviyordu. Fakat bu sevgi memleketin vahim kayıplarını telâfiye kâfi değildi.
Memlekette ihtilâl kopmak üzere idi
Karol o haberlerden bahsederken bana şu sözleri söylemişti:
"—İhtilâl kopuyordu. Onun önüne ancak şu suretle geçmek mümkün oldu: Memlekette ihtilâl vuku bullaydı, ne olacakiı? Ne elde edilebilecekti. Memlekete bunları vermekle ihtilâlin önüne geçilebilirdi. O-oun için kralı bu şekilde harekete ikna ettim ve bu sayede ihtilâlin önü alındı. Babam da verdiği sözü tuttu.,,
Bu sırada Almanlar Roman yanın içinde müthiş bir propaganda yapıyorlardı. Bu propaganda Romanya için son derece tehlikeli idi. Tehlikeyi art-tiran bir amilde Kralın esas itibariyle Alman olması idi. Romanya umumi harp kopmadan evvel, Almanya ile bir muahede yapmıştı.
Kral Ferdinaad ise Almanlarla birlikte hareket etmiyerek müttefiklerin tarafına geçtiği için Almanlarca bir hiyanet irtikâb etmiş sayılıyordu.
Onun için Bükreşte bulunan selâhiyettar Atman mehafili, Bcrlinden aldığı talimata tebaa, Kral Ferdinandm hal' edilerek yeni bir hanedanın tesis edileceğini ilân ediyordu.
Diğer taraftan bütün Rus-yanın bolşevikleşmesi ihtimali, gündeu günden kuvvetlenmekte idi. İhtilâle taraftar olan Romen çiftçileri ile askerleri Rusya tarafından yardım bekliyorlardı.
Bu sırada lada Ruslar lanacakmış
buhran geçiriyordu. Memleket yıkılmak üzere idL Ancak Ka-rolun herkes tarafından sevilmesi, onun demokrasi taraftan bulunması, yıkıntı tehlikesine karşı geliyordu. Fakat Romen siyasileri içinde Karolun halk tarafından sevilmesini, istikbal namına bir tehlike sayanlarda vardı.
Bunlar onun şöhretini kıs-kanıyor, onun kuvvetli bir irade sahibi olmasını çekemiyorlardı. Bunlar, bilhassa kralın, Karol yüzünden, ihtilâlciler tarafından istenen hakları vermesini, affcdcmiyorlardt. Hatta bu siyasilerin kendi aralarında Karola taktıkları bir ad vardı: Ona "Bolşi,, diyorlardı.
Bu siyasiler Kral Ferdinand ile oğlunun arasını bozmak için bir plân da hazırladılar, ve Karolun babasını hal ederek onun yerine geçmek islediğini gösterir vesikalar tasni ettiler. Bu sahte vesikalara göre, müttefiklerin kat’i bir galebe kazanmaları takdirinde Karol hemen tahta geçecekti.
Fakat memlekette bu çeşid fikirlere kanmıyacak bir nesil de vardı. Bu nesil, her işi daha derinden görüyordu. Ekserisi zabitlerden olan bu gençler, Karolun halk üzerindeki tesirinden istifade ederek Almanlar» karşı gösterilen muaveneti sağlamlaştırmak ve Rus propagandasına mukabele etmek istiyordu.
Onun için bunların vahdet morkezi, hanedandı. Bunun ü-zerine ortalığı bir şayia kapladı. Karol Romanyanın halkını ve askerini ayaklandırır, ona yeniden kuvvet ve cesaret verirdi
Genç zabitler, Karolu başlarına geçirmek için bir plân hazırladılar.
Bu pl&na manyak bir bu suretle
ilo Almanya hanedanı arasındaki münasebet kaldırılacak sonra bu sayede dava tama-mile bir Rumen davası olacaktı.
Bu fikir, Karolun hoşuna gitti. Fakat bir çok siyasilerin bu fikri beyenmiyecekleri tnu-hakkakb. Anası ile babası da ancak, büyük bir mücadeleden sonra bu fikri kabul edebilirlerdi
Karol, Zizi Lâmbrino ya bu sırada tesadüf etti, tikisi de Moldavyanın Roman kasabasın-da karşılaştılar. Zizi ile ailesi burada güzel bir kır evinde yaşıyordu.
Davamı var
göre Karol Ro-kızla evlenecek v» Romen hanedanı
Romanya Alman-tarafından parça-gibi mühim bir
İstanbul Borsası kapanış tiatleri 19-12-1934 ÇEKLER
Londra Açılış 620,50 Kapanı, 622 .50
Nev-Yoele 0,797263 0,7950
Paris 12,06 12,03
Mllâno 9,3060 9,2764
Brüksel 3,40 3,3912 l
Atina 84,05 83.84 1
CenevT» 2,4575 2.4S10 ı
Sofya 66,8212 6$,6550 .
Am.terdsm 1,1771 1,1738
Prag 19,0190 18,9717
Stokholm 3,125 3,1175
Viyana 4.3070 4,2961
Madrit S,8250 5,8062 j
Berlin 1,9812 1.9755
Varşova 4,2050 4,1950
Budapeşte 4,2266 4.2161 1
Bükreş 79,1388 78,9118 I
Belgrat 35.02 34.9335
Yokohauna 2.7410 2,7338
Moskova 10«7,25 1090,
Altın Nukut Alış 936 Satış 937
- Mecidiye 41 42
Banknot 239 240 !
Tahvil ve Senetler
Açılış Kapand
Assdolu D.yotu i u . . mümessil
0.0 7,5 Türk a a
0(0 3 Hazla.
Ergani
A..d. D. Y. ft'O (0
27,95
45.60
49,90
28.15
45,65
50.15
!3
t*
Kânunnevel 20
-ZAMAN-
7
Yeni soy adı alanlar
Okuyucularımızın aldıkları soy adlarını neşrediyoruz
Yeni soy adı alan okuyucularımız tarafından bize bildirilen adları bergün müntazam neşrediyoruz.
Sönmez — İstanbul Cumhuriyet Müddeiumumiliği ikinci tetkik dairesi birinci kâtibi Ziya.
Oğuz — Gümrük muhafaza baş müdüriyeti ayniyat kâtiplerinden Necati.
Öztürk — Ayni daireden Hüseyin.
Us — Ayni daireden Rıza Koca Kaya — Ayni daireden Bedri.
Evrem — Ayni daireden Hüsnü .
Öı Demir — Ayni daireden Yusuf
Zcren — Gümrük muhafaza umum kumandanlığı satın alma komisyonu kâtiplerinden Tevhide
Çakar — Ayni daireden Rağıb
Alkan — Aynı daireden Asım.
Türk — Aynı daireden Kemal Ak — Aynı daireden Mu«tafa. Olcay — Muhafaza kaleminde Ahmet.
Erem —Aynı dairden Zeynel Abidio.
Babaç — Aynı daireden Muhlis.
Saiğar — Muhafaza memuru Rıza.
Özler — Muhafaza kısım âmiri Aziz.
Ak Alın — Heybeliada deniz heyeti sıhhiye âzasından Miralay mütekaidi Süleyman Şükrü oğlu Ahmad Naci. İsmail Süruri.
Oskay — Askeri fabrikada Kozanab Kenan.
Ergin — Bursa Askeri lisesi si tedrisat müdürü Arif Hikmet oğlu üniversitede Necdet kızı kız lisesinde Nihat
Karni — Ayni mektep fizik hocası Talât, oğlu içtimaiye! hocası Saim refikası Saime ve kızı Neriman
Erkan — Mütekait muallim Bahattin ve refikası Huriye,
Son haberler
Muğla beş saylav çıkaracak
Muğla 19 (A.A.) — Saylav seçimi teftiş beyatlsrine verilen defterler» gör» Vilâyetin oftfnra yOzbe, t»n yediyor be, kadın ve »ekıen dokut b.o yediydi yirmi iki «rk»k olmak üzere 195,427 dir. Buna vi$re Vilâyetimiz be, saylav çıkaracaktır.
Sovyet resim sergisi dün Ankarada merasimle açıldı
Ankara 19 (A.A.) — Bugen öğleden sonra saat on dörtte Ankara sergi evinde Sovyet sanatkârları, ma resim sergisinin açılma resini yapılmıştır.
Açılma merasiminde Başbakan lensel ioönö, iç ve kültür bakanları Cumuriyet Halk fırkass genel kâtibi Raeep Peker ile bir çok saylavlar, Sovyet elçisi Karaban ve diğer sefaretler erkânı bızır bulunmuşlardır.
Ad değiştirenler j için bir teklif
Ankara 19 (Telefonla) — Kae-tamooi saylavı doktor Suat Ulus kurultayına bir kanun lâyihan teklif etmiştir. Bu lâyiha ile şualar İstenmektedir ;
ör türkçe olmayan kendi adlarını deriştirmek isteyenler aeçe-caklsri türkçe adlar hOkûm almağa mecbur tutulmadan leşçil olunur. Bunun müddeti, soy adları kanunundaki müddete tâbidir.
Bu ad değiştirme muamelesi ilaha evvel erki adlar üzerine ya-pılmı, olan ulıut ve mukovelâta ve başka şahıslara taalluk adeo hususlarda müessir olamaz.
Kastamoni Valisi
Ankara 19 (Telefonla) — Vilâyetine ait luıı işleri takib etmek üzere Kastamoni Valini Fazıl buraya gelmiştir.
oğlu Bursa Askeri lisesi kiraya muallimi Mazbar kızı kız muallim beşinci sınıfta Leman
Güne,ban — Bursa Askeri lisesi muallimi Şemsi
Erden — Gümrük muhafaza baş müdüriyetinden Hakla
Olcay — İstanbul Fındıklı soğuk hava antreposu baş memuru Hûdai. oğlu İstanbul limanı sahil sıhhise merkezinde Vaade.
• • 9
Soyadı kitabı hakkında
"Elgin-Necip,, sözünün tarama dergisi indeksinde “hasis, manasına geldiğinden alevlenerek "soyadları,, kitabı hakkında fena bir probagandaya gazetenizi alet etmek isteyen ve maarife giderek "bu ne şurş-tur I „ diyen kariinize yakışan hareket bunu kitablıaneye gelip sahibinden öğrenmekti.
Bu sözün ilk kökü olan (el), "al., sözünün ve daba etino-lojik ve istorik tahlil ile "ag, ağ. cezirlerinin tebadillünden basıl olmuştur. (Al) kökü; (1-hile, meğer. 2 • şan. hakikat 3 • El. 4 - meydan, cephe. 5 -ateş, alev, ziya. 6 - hafif kırmızı (renk)] gibi birbirine uymaz manalara gelir. Ayrıca nis-bet 7 sine karşılıklı. (Almak) masdarınm köküdür. (Memleket, mülk, şehir) manalarınada gelir. "Cin. gan, gun, gün, gen. ve bu cezrin muhtelif seslilerle basıl ettiği ve (k) harfine tebadül e-derek meydana getirdiği kelime ler "güneş, sahib, gün, ışık allah„ gibi bir çok manalara gelir. İsme fail teşkiline yarar. Bunların terkibi şekli olan “elgin,, “necib hasis, garib,, gibi müte-zad manalar ifade eder.
Nitekim: "Alan, hem "saha ve meydan,, hem de "abmak ve perişan, gibi manalar alabilir. Bu iş, bu kariin zannettiği kadar üst görüşle anlaşılamaz. Bilmeden itiraz edeceğine öğrense daha dürüst hareket etmiş olmaz mı ?
Soy adları muharriri D. K. D
Serginin açılman münasebetiyle Başbakan İınıet İnönü ve Erzurum saylavı Nafi Kaosu Sovyet güzel sanatlerinl öven söylevler söylemişlerdir. Sergi yedi gün açık kalacaktır.
Başbakan, elçiler ve saylavlar Sovyet ressamlarının eserlerini aey-rettıktrn sonra Sünıerbanlcın yaptıracağı yer için açılan müsabakaya giren mimarların plâo'arını ve maketlerini görmö,ler vs tetkik etmişlerdir.
Yunanistanda müdafaa işleri Atina 19 (Hususi) — Yarın Baş Bakan *'Çaldnrin.,in reisliği altında harb işleri Bakanlan ve Müsteşarları ile Erkânı Harbiye ve muavinlerinin iştirakile bir meclis toplanacak, Yunanistan» millî müdafaa işlerini tetkik edecektir. Söylenildiğine göre hükümet askeri kuvvetleri artırmak için mühim bir program hazırlamıştır. Program altı sene içinde tamamen tatbik edilecektir.
Soyadı nizamnamesi bugün çıkıyor
Ankara 19 (Telefonla) — Soyadı nizsmoanıesiria tabı bitmi,tlr. Yan» “bugün., neşredilecek vs yurdun kar tarafına göndarilocaktir.
T. Rüştü Araş Ankaraya gitti
1 inci sahifeden devam Bundan sonra şehirde germiş, ve Halk Fırkası istaobul reisi Ce- i maile birlikte otele avdet etmiş, burada bir müddet istirahatten soora akşam treniyle Ankaraya hareket etmiştir.
Vali Muhittin Üstünda}, İstanbul kumandanı General Halis, Fırka reisi Cemal, polis müdürü Fehmi, bazı zevat, dûn Dış bakanını Haydarpaşa istasyonunda ujuria-mışlardıv.
Tavfik Rüştü Aran dün hareketinden birkaç aaat evvsl Park otelde kendiriyle görüşmek isteyen gazeteciler», Yunanistanda vuku bulan müzakereler etrafında Türk matbuatının yaptığı neşriyattan dolayı pek mütehassis olduğunu bildirmiştir.
Tutulan eroinciler
1 inci sahifeden devam basından Frişillcr. nişanlısı Madam Dore, eroin fabrikatörü 1 Dımitri Arslanyadis, Adada gazinocu Yorgi ve oğlu Mihal Façonun dün sabıka muameleleri yapılmış ve fotoğrafları alınmıştır.
Suçlular, cürümleri tamamile tesbit edildiği cihetle, bugün ihtisas mahkemesi Müddeiumu-miliğene tealim edileceklerdir. Bir eroinci daha tutuldu!
Kadıköyünde Haydarpaşa I caddesinde 47 numaralı kahvehaneyi işleten Süleyman dün ( Kadıköy caddesinde cebindeki i «roin paketlerini ötekine berikine »atarken pelitler tarafın-tutulmuştur.
Süleyman» üzerinde beş paket eroin bulunmuştur. Bunlar müsadere edilmiş, Süleyman da mevcuden Emniyet Müdürlüğü kaçakçılık bürosuna sevk edilmiştir.
Mahrukat fiatleri
Birinci sahifeden devam
Gazhaneye tonu 12,5 liraya mal olsa ve içinden çeşit çeş-t maddeler btıhsal edûp bunlardan da ayrıca intifa teinin eden bu şirketin özü alınmış olan kok kömürlerini tekrar halka tonunu 24 liraya »atmasına cevaz verilir»- bizce bu şirkete karşı çok müıaadelıâr davranılmış olur.
K şlık mahrukat ihtiyacını şimdiye kadar çok pahalıya temin etmiş o’en, İstaobul halkın ıa MÇ olmazsa bundan sonra alaeaftı kömürlerin makul bir fıada sattırılma»! Belediye iktısad müdürlüğünün esaa vezaifindendlr. Binaeoa-ley bu fiatlar katT mahiyette tes-bit edilip ilân olunmadan evvel kok kömürü fıadarının bir kere daha
trdkik edilmesi lâzımdır.
• ■»•lMMtMm»«»M»«(Mli»IHI»(taiMI*IMI»ll«l»li«âM«»ı
“Sar,, da vaziyet
Sarrebruk 19 (A.A.) — Sar-daki son hadiseler üzerine Sar
polis kuvvetleri müffettişi binbaşı "Hem»)ey„ istifa etmiştir.
Sarburk 19(A.A) — “Hem-•ley,, in istifası, evvelki gün verilmiş ve dûn kabul edilmiştir.
“Hcmglcy.,, kimsenin kendisinden çekilmesini istemediğini, fakat Sar hükümet komisyonunu son bdiiisedcn dolayı fena bir vaziyetle bırakmamak için kendi isteğile çekildiğini söylemiştir. M. "Konx,, un hususi servisine memur olan kumandan "Hen-
e»y„, "Hemsley,, in yerine geçecektir.
“Selanik,, de bir vapur karaya oturdu
Atina 19 (Hususi) — Yunan »cvahili kapotaj kompanyasınm "Zakintes,, vapuru Selanik körfezinde ke»if bir »isten dolap yolunu şaşırarak karaya oturmuştur. Yolcular vapurun ba-tacağını zannederek büyük bir paniğe tutulmuşlar i»ede Se-lânikteten gönderilen yardımcı vapurlar yolcuları kurtarmışlardır. Vapuru da yakında kurtulacağı zannediliyor.
Fransız Rus ittifakı
7 inci sahifeden devam "Birinci maddesinde yalnız müdafaa için olduju yazılan lxı muahedeye göre Fransız ve Sovyet büyük erkânı terbiyeleri telsizle daimi temas halinde bulunacaklar ve bunun için do şifre kullanacaklardır.
Sovyet Rtıeya, Japonyantn taarruzuna uğrana fran.a hemen Ruryaya dört milyar franga kadar harp levazımı verecek e» bir Fransız - Alman harbi takdirinde de Sovyet Rusya Fr amaya ba kıymette zahire gönderecektir.
Rusya ve Fransa, Almanya Ue ayrı ayrı muahede yapnuyaeak-I ardır.
Bir taraftan da tekzib ediliyor
Londra 19 (A. A.) — lzındrada-ki Fransız ve Sovyet mahafili iki memleket arasında bir gizli askerlik muahedesi olduğu hakkmdaki haberleri, reuter ajansına beyanatta bulunarak, tekzip etmişlerdir. •**•••• tsetaı,e,»ıt(iaMa,eı,(iaı,«ı»u«şM»«4M»oiMMe«M Almanyada bir profesöre yol veriidi
Leypzii 19 ( A.A. ) - L-ypıig Oniversitesînin Nazi o’ımıyan profesörü filozof doktor Litt gençliğin terbiyesini bozmak suçu ile işinden çıkarılmıştır.
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentahğı Liman han, Telefon: 22925
Trabzon yolu Sakarya vapuru I 2? Kânunuevvel Pazar günü saat 2C de Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu. Ayan-cık,Samsun, Ünye, Ordu. Giresun, Tirebolu, Görele. Trabzon ve Rı-zcyc. Dönüşte bunlara ilâveten Oi ve Sûrnıeneye uğrayacaktır.
İmroz yolu
Her Perşembe günü Tophane rıhtımından saat 18 de bir vapur kalkar. Gidi» ve dönüşte Gelibolu. Lapseki, Çanakkale iskelelerine uğrar.
KREMİDİR
Üstünde ince bir tabaka (Krem Pertev) taşıyan bir cilde ne soğuk ve ne de sıcak hiçbir şey yapamaz.
KREM PERTEV’İ kullananlara sorarsanız «ize bunu söyliyccektir.
İlân
Kasa almak isteyenlere
İ itan bul Dördüncü icra memurluğundan:
Calatada kefeli Hüseyin banında 1 nci katta N.ko.'a Mas-ridisiu yazıhanesinde mahcuz bir adet kasa 22-12-934 tarihine müsadif Cumartesi günü saat on buçuktan on bir buçuğa kadar açık arttırması yapılacak ve yüzde yelmiş beşini bulduğu anda en çok arttıranın üzerine bırakılacaktır.
Fazla malûmat almak isteyenlerin o gün 934-4933 dosya No. sile mahallinde hazır bulunacak memuruna müracaatları ilân olunur.
Zekât ve fitrenizi kime vereceksiniz ?
Fitre ve sekilinizi bir kİ,İye vermekle, olsa olsa onun tu çok °Ç. be, günlük yiyeceğini temin »ilersiniz. Ancak bunları Tayyare Cemiyetine veriracalı uluul itlerimiz ba,nrılır.
ALĞOPAN
—"T EV AT"1 1,111 "
Soğuk algınlığı, nezle, siyatik, baş ve dış ağrıları için en faydalı ve müsekkin ilâçtır Bütün eczanelerden 1/6/12 lik orjinal madeni kutularda olmak üzere isteyiniz-
Geyve Asliye Mahkemesinden: No. MüddeialeyhİD Umi
Alacak mikdan
Kuruş
642 Mazuleynden Isamil 200
641 Tapo kâtibi Talât 240
640 İnzibat Zabiti Ramiz 120
717 Geyvcnin Katır özü kö. Mustafa 220
707 Hûseyinli kö. Idris damadı Halil İbrahim 5273
732 Melekşe kö. Ahmcd Mustafa 1960
721 Şükreden: Mehmed Sait 7300
— „ Sadullah Ali N
w „ Kâmil Mehmed
■ı H Yusuf
724 Melek,e kö. Mehmed Aziz 5300
704 Boğaz kö. Osman Çavuş oğhı Rıfat
714 Sabancadan İbrahim yanında Çerkeş Haydar 1300
lân —
Geyve maliye dairesine hilafı usul ve kanım orman kesmekten isimleri »ırasında tazminat itasına borçlu olup ikametgâhları meçhul bulunan dosya numaraları, isimleri, borç mikdarlan yazılı m. aleyhler, aleyhine Geyve maliye dairesi vekili tarafından ikame o'unan alacak davasından dolayı kendilerine yazılan davetiye» lerin ikametgâhların» meçhuliyetine mebni bilâ tebliğ iade kılınmış olduğundan bu kerre tebligat» ilânen icrasına karar verilerek yevmi muhakeme olan 25/12/34 pazar günü saat 10a talik edilmiş olmağla vakti muayyende bizzat veya taraflarmdan birer vekili kanuni göndermedikleri takdirde lukıaruıda gıyaben muhakeme icra edileceği davetiye ve gıyap kararı makamına kaim olmak üzere ilânen tebliğ olunur.
Hukuk Fakültesi Dekanlığından*.
No. İsmi
31C Ali Servet
89 Belki. Mustafa
739 Mustafa
146 Makbule Rıfat
151 Belki» Hidayat
330 Enis Sadık
510 Ruhi Sadi
544 Nuri Yusuf
469 Ömer Fethi İbrahim Hakkı
450 Orhan Enver
515 Hulusi Tabir
735 Nahit Nihat
870 İbrahim Hakkı Mekki
152 Kâtnuran Aziz
263 Şeref Hüseyin Avni
479 Hcabi Musa Kâzım
722 Necdet Ali Rua
743 Mutahhar Şerif
399 Şükrü İsmail
752 Sırrı Enver
910 Halis İsmail Hakkı
917 Muhittin Mehmet Emin
858 Fuat Süleyman Sırn
713 Enver Safter
777 Mustafa Rebii Fevzi
Avrupa ya ikmali tahsil için gönderilecekler arasında namzet gösterilmişlerdir. Birinci Kânunun yirmi beşine kadar Fakültey» müracaat etmeleri lüzumu ilân ulunur (8584:
Üsküdar İcra memurluğundan :
Tamamına yeminli üç ehlivukuf tarafından 3500 lira kıymet takdir edilen Üsküdarda Selimiye mahallesinde şerif ku yu»u sokağında e.dct 5 mükerrer ve yeni 21 No. lu bir bap hanenin tamamı 2280 No. lu kanuna tevfikan açık arttırmaya konulmuştur. Müşterilerin kıymeti tnuhanıminenîn%yed buçuk niâbctinde pey akçeleri vermeleri icap eder. Arttırma şartnamesi 10 - 1 - 935 trihine müsadif Perşembe günü divanhaneye talik edilecektir. Birinci arttırması 20-1-935 tarihine müsadif Pazar gönü Mat 14 den 16 ya kadar Üsküdar icra dairesinde yapılacaktır.
Arttırma bedeli kıymeti mu-hamminenin % yetmiş beşini bulduğu takdirde üstöuda bırakılır. Aksi takdirde en son arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 gün daba temdit edilerek 4/2/935 tarihine müsadif Pazartesi günü aynı saatte icra edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti mu-hamminenin % yetmiş beşini buldoğu takdirde üstünde bı rakı lir. Aksi takdirde 2280 No. lu kanun mucibince muamele ifa edilecektir. 2004 No. lu
Vitamin, kalori, gıda sıhhat
Haşan
Özlü unlarında bol mikdarda vardır.
Yulaf, pirinç, mercimek, irmik, nişasta, patates, türlü ve sair özlü unlarla beslenen çocuklar gürbüz, sıh-İ batli, neşeli olur. Haşan markasına dikkat. Taklitlerinden sakınınız.
icra ve iflâ» kanununun 126 cı maddesi mucibince ipotek ala caklılarla diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin gayri men kul üzerindeki haklarını ve hususiyle faiz ve masarife dair olan iddialarını evrakı müs-pileleri ile birlikte nihayet 20 gün zarfında icra dairesine bil. dirrneleri ve aksi takdirde hakları tapu siciliyle sabit olmayan alacaklılar satış bedelinin paylaşmalarından hariç kalırlar. Alakadaranın icra ve iflâs kanununun mevadı cıahausasına tevfikau hareket etmeleri ve daha fazla malumat almak is-tiyenlerin 934-440 No. lu dosyasına müracaat eylemeleri ilân olunur.
Kânunuevel 20
S
- T A MAN —
Mütenevvi ve müntehap çeşitler En mükemmel cinsler En dun fiyatlar... işte; satın alırken nazarı dikkate alacağınız Empertneabifize “Mandleberg,, vo su geçmiven "Burberry,,
Parde
süleri
En mükemmel kumaşlarla imal edilmiş
Palto
lar
başlıca vasıflar Garanti eskimez ve her renkte
Muşambalar
Mantolar
TEDIY ATTA TESHİLAT
H zır ve işmar.ama Son moda Elbiseler
Kadın ve
Çocuklara mütenevvi ve
müntehap çeşitlerde
Muşambalar
Hattı havai ve dekovil malzemesi satışı.
İstanbul Gümrükleri Başmüdür lüğünden
928 Senesi sonuoa kadaı gümrük anbar ve antrepolarındı toplanan eşyalardan aşağıda cins ve miktarı yazılı malzemelerden hattı havai malzemesi 22-12-934 tarihinde kapalı zarfla n-gonet aksam! 29-12-934 tarihinde açık arttırma suretile ve gümrük resmi aranılmamak üzere satılacaktır Her isteyen satılan eşyanın cetvelini ve eşyayı görebilir. Satışlar 7-12-934 tarihinde tatbik edilecek olan 2490 numaralı kanundaki şerait dahilinde yapı'acaktır. Satış şartnameleri her isteyene meccanen verilir. Kapalı zarfla verilecek teklif mektuplarının müzayede saatinden bir saat evvel Başmüdürlükte toplanacak olan komisyona verilmesi ve •/» 7,5 teminatı muvakkate akçesinin daha ev-velce İstanbul İthalât Gümrüğüne yatırılarak makbuzunun da bu zarf içersine konulması lâzımdır. ‘'8288,,
SATILAN EŞYANIN
Kıymeti Miktarı Eşyanın cinsi
Muhaınmcncsi
İnhisarlar U. Müdürlüğünden: J
A — “3430,, kilo •' 57X82 . eb’adtnda Delmanya bir tarafı kolalı beyaz Kuşe kâğıdı.
B — "2330„ kilo “68X100,, eb'adıoJa Delmanya bir tarafı kolalı beyaz kuşe kâğıdı.
Satın alınacak mezkûr kâğıtları vermek isteyenlerin numune ve şartnameleri gördükten sonra pazarlığa iştirak edebilmek üzere "*İ 7,5» teminat akçelerde beraber 22-12-934 Cumartesi günü saat 15 te Cibalide Levazım Mübavaa Şubesine müracaatları. “ 8199 ,
• •
(10.000) Kilo yerli malı kalın kıaoap.
İdaremiz için satın alınacak bu malzemeyi vermek isteyenlerin numune ve şartnameyi gördükten sonra pazarlığa iştirak etmek üzere (%7,5) teminat akçelerde beraber (22/12/934) Cumartesi günü saat (14) de Cibalide Levazım ve Mübayaat şubesine müracaatları. (8462)
Dermojen
İstanbul Dördüncü tera memurluğundun :
Tamamına onbeş bin yüz doksan lira kıymet kesilmiş olan Bcyoğlunda Feriköyde Kırsokağında eski 141 mükerrer, yeni 8 numaralı bodurum katı ile beraber altı katlı yağ lı boyalı, pencereler paocurlu cephe tezyinattı kesme taş. ar-ka tarafı çimento sıvalı yağlı boyalı, dıvart&r kagir, kapılar ekseriyetle musanna doğramalı camekânlı, sarnıçlı ve kuyulu, üst katta su deposu, terkos ve havagazı tertibatlı maabah-çe konağın tamamı açık artırmaya konulmuş olup 5-1-935 tarihinde şartnamesi divanhaneye asılarak 23-1-935 tarihine müsadif çarşanba günü saat 14 ten 16 ya kadar İstanbul dördüncü İcra dairesinde satılacaktır.
Arttırmaya girenlerden yüzde yedibuçuk teminat akçesi alınır. Müterakim vergi, Belediye vakıf içeresi borçluya aittir. Arttırma bedeli kesilmiş bedelin yüzde yetmiş beşini
H E M O R R O N
Basura karşı en iyi ilâçtır. Kanı keser, ağnyı giderir, memeleri söndürür.
Müzayede saati
2039 Kap Demir hattı havai malzemesi vesaîr akşamı
60 kalemde Dekovil hattı malzemesi vesair akşamı
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FİAT - EN İYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde tealim ediyoruz. Siparişlerinizi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS,, MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS veŞKL Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 40019
ı
I
İstanbul Millî Emlâk Müdürlüsünden:
Bcyoğlunda Şişlide Feriköy birinci kısım mahallesinin Hacı Mamur sokağında elyevm Şişli Nahiye Müdüriyetinin oturduğu Sazanof apartmanı denilen ve altı katta altı daireden ibaret bulunan 41 numaralı apartıman bedeli dört sene ve dört müsavi taksitte naklen ödenmek şartile 13620 lira bedel üzerinden kapalı zarf utulile satılacaktır. İsteklilerin teklif tnektuplariie 1022 liralık teminat akçelerini 31-12-934 pazar günü saat 12 buçuğa kadar Komisyon riyasetine vermeleri. "R. "8252.,
Deniz yolları
İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy- Köprübaşı Tel. 42362-Sirkeci Mühürdırzadr MUB Han Tel: 22740 «HOK
Karadeniz yolu
GÜLCEMAL vapuru 20 diriucikâııun PERŞEMBE günü saat 20 dn Hopa'ya kadar., (8558)
bulduğu anda üzerinde bırakılacaktır. Olmazsa en sonra artıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma onbeş gün daha uzatılarak 7-2-935 tarihine müsadif Perşembe günü ay«ıi saatte kesilmiş kıymetin yüzde yetmişbeşini tutmazsa, 2280 numaralı kanuna tevfikan satış geri bırakılır.
2004 Numaralı icra kanununun 126ıncı maddesine ipotek sahibi alacaklılar ile diğer alâ-kadarlar.n ve ittifak hakkı sahiplerinin gayrimenkul üzerindeki haklarını ve hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müspiteleriie yirmi gün içinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları tapu sicilleri ile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Alâkadarların işbu maddei kanuniye ahkâmına göre hareket etmek ve daha fazla malûmat almak isteyenlerin 934/69 dos-
ya numarasile memuriyetimize müracaatları ilân olunur.
Far Buğdayı
Farelerin bulunduğu mahalle (Far) Haşan fare zehir’ınden buğday nevileri serpilerek bütün fareler öldürülür. Buğday nevilerioin beher adedi bir adet fareyi muhakkak surette öldürür. Ve bu ölen fareler kokmaz ve kaskatı bir hale gelir. Ve istimali gayet basittir.
Far Macunu
Far macununun inca bir ekmek parçası üzerinde sürülerek ve ufak ufak kesilerek veya hamur, pastırma, ve her nevi yiyeceklere hafif surette sürülerek farelerin bulunduğu mahallebırakdır. Fareler bunu kematiiştiba ile yerler. Vederbal ölürler. Vebirdaba kokmazlar
Far macuniyle far buğday daneleri bir arada istimal edilirse farelerin ana baba ve ecdatları külliyen mahvu perişan olacakları muhakkaUr.
Buğday oevileriyle macunlarının beher kutusu 25 ve büyükleri kırk kuruştur. İkisi bir arada 40 kı ru tur. Deposu Haşan Ecza Deposudur.
iştah eksiri
Her yemekten evvel bir çorba kaşığı APERİTİN kullanan iş. tahla yemek yer, yediğini sindirir. Mido ve barsaklnrı kuvvet-
inin Apcritin her ev için el-
belsoğukluğu
VE FRENGİYE YAKALANMAMAK •ÇİH EN lYf İLİÇ
PROTEJİN dir
SO.KW$- eczanece bulunur.
İmtiyaz sahibi: Ali.
Umumi neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü: C. Hikmet Matbaa, Ebözziy*
AKGÜN
KADIN TERZİHANESİ
Her ay Almanyadan yeni modeller geti rıyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
İstanbul İthalât Gümrüğü Müdürlüğünden : “ -- Cilt
3 yeni tab'ı Son „
İsimleri Müellifleri
Beri - Lunge (1931/33) tab'ının Fransız tercümesi Ensyklopaedio der teehnisehen Clıemie Analyses et essais do papiers Traite de cbimio PharmaceutiQue Technelogic et Analyse chcmique Die Praris de organisehen Chmikcrs Gesteinsana Lytischcs Praktikum Lack U. Firniss
Analyse et fabricatıon de cimcnts Handbuh der Chcmie und Tcchnolojie der Öle. U. Fette,
Hand buch der Pflaozen analyse
Ulmann Hczberg-msrtcau P. Lebcau-C. Courtois. Levokavitsch L. Gattcrmann E. Dı İtler Seeligman et Zieke. Tsunntas Ubbelohde
Son tab’ı

G. Klein
Gümrük kimyahaneai için yukarıda yazılı kitaplar 2490 No. lu münakaşa ve ithalât kanunu mucibince bilmiinaknsa pazarlıkla satın alınacağından taliplerin üç Kânunusani 935 tarihine müsadif Perşembe günü saat 14 te İstanbul İthalât Gümrüğünde müteşekkil Satmalına Komisyonuna müracaatları. (8564)
Geyve icra memurluğundan: İstanbulda Refail Venturaya 20U0 kûsür liraya borçlu Gey-venin Orhaniye mahallesinden Be kirin işbu borcundan dolayı ipotekli tapu kaydına göre sağı borçlu Bekirin müfrez hane si, so.u Nadidenin hane arsası, arkası borçlu Bekirin müfrez hane avlusu ve cephesi tarz kıam ile mahdut bir bap hanesinin satılmasına ve paraya çevrilmesine ve ilkartırmanın 31-1-935 perşembe günü saat 14 de oaş'ıyarak 16 da icrasına ve 228'J numaralı kanun ahkâmına tevfikan yeminli ehli vukuf taraflarından takdir edilen 150 lira kıymetini bulmadığı takdirde en çok arttıranın taahûdü baki kalmak şartile ikinci arttırmanın 14-2-935 perşembe günü saat 14 de başlayarak 16 da yapılmasına ve yine muhammen kıymetin % de yetmiş beşini bulmazsa kanun mezkûr ahkâmına tevfikan maa faiz borç müsavi taksitlerle beş senede ödenmek üzere satışın geri bırakılması tensip kılınmış ve herkes tarafındın görülebilmek için arttırma şartnamesinin 17-1-93S tarihinde icra divauhauesine iliştirilmesi münasip görülmüş olması ba-sabilc ipotekli alacaklılarla diğer alâkadarların işbu ipotekli hane üzerindeki bıkl-ırı ve hususile faiz ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müs-bitelcrilc nihayet 20 gün içinde icra dairesine bildirmeleri ve aksi halde hakları tapu sicillerde sabit olmadıkça satış bedelinin pay. taşmasından hariç bırakılacakları cin t e! e talipleri muhammen kıymetin % de yedibuçuğu nis-betindc pey akçaları veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartile muayyen tarih vc günlerde 933/684 numaralı dosya ifadesile icra dairesine müracaatları ilân o.u-nur.