r
Ankara'nın tanınmış möble mağarası
Bursa Mobilya Pazarı

Şık avizeler'le
N İ L F İ S K Elektrik süpürgeleri geldi

/eni çeşit tül masa ve yer muşambalarımızı bir defa
«örmeniz menfaatiniz icabıdır. Anafartalar cad. No. 198
Tel: 14091
Yıl: 2 — No. 595
Telgraf adresi : Zafer Ga zetçsi — Ankara *
ti

Veli l'andar ve oğlu
Anafarialar Cad No. 146 — Telefon: 14671
19/Aralık/1950 Salı * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
Bütçe Komisyonu toplandı
Bütçe müzakeresine bugün başlanıyor
Maliye Bakanı Haşan Polatkan yeni yıl bütçesi üzerinde Komisyonu tenvir edici izahat verecek
Bakanın, gelir vergisinin
tatbikinden ele bahsetmesi
Maliye Bakanı Haşan Polatkan
EZ" •• j •• j • • •
A oylıılerımızın dertler i,..
Mümtaz Faik FENİK
Dün Ankara Milletvekili arkadaşlarımla beraber, Ayaş, Beypazarı, Çayrın ve Nallıhan-da kısa bir seyahat yaptık. Nallıhan'da Demokrat Parti ilce
kongresinde bulunduk. Birçok vatandaşların derilerini, dilek-
ier değil midir? Köylünün bir talep yapmasına hiç hacet yoktur. Köylüyü düşünen, köylünün ihtiyaçlariyle yakinen alâkadar olan bir idare sisteminin
muhtemel
görülüyor
lerini dinledik, bütün istekleri, nokta üzerinde
Köylülerimizin
çok mühim bir
ki, bunlar, aşağı
bütün bunları çoktan ele almış olması, ve çoktan halletmiş bulunması gerektir. Köylü salgın
toplanmaktadır
hastalıklarla mücadele için biz-

den doktor mu
istemelidir?
bütün memleketin üzerinde ıs-
rarla durduğu meselelerdir.
Köylü, çocuğunu okutmak için okul açılmasını mı istemelidir?
Köylüler okul istiyorlar, yol istiyorlar, köylerine çeşme istiyorlar. Hastalıktan şikâyet edi-
Senelerce
bu memleketin
efendisi köylüdür demişiz, fa-
(Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Bütçe Komisyonu bu sabah r toplanarak 1951 yılı bütçesinin müzakeresine başlıyacaktır.
Komisyonda ilk sözü alacak o-lan Maliye Bakanı Milletvekili Haşan bütçenin ana hatları
Eskişehir Polatkan, hakkında komisyonu tenvir edecek ve bütçenin hazırlanışmda hâkim olan ruh ile, prensipleri üzerinde bilgi verecektir.
Yarınki toplantıda yalnız Maliye Vekilinin dinleneceği ve müteakip toplantılarda müzakerelere devam edileceği söylenmektedir.
Hatırlarda olduğu üzere Haşan Polatkan, Maliye Bakanlığına getir gelmez Gelir Vergisinin memurlara tatbik edilip, edilmi-yeceği hakkındaki şayiaları aydınlatmış ve bu hususta verilecek kararın, doğrudan, doğruya Büyük Millet Meclisine bırakılacağını söylemişti. Maliye Bakanının bugünkü izahatında bu hu-suu hakkında hükümet görüşünü de açıklaması beklenmektedir.
Ayrıca bakanlıklar bütçelerinde yapılmış bulunan tasarruflar ile önümüzdeki sene zarfında yapılacak imar ve kalkınma hareketleri de umumi olarak belirti’.r nıiş olacaktır.
Maliye Bakanının bugün yapacağı, bütçe konuşmalarını a-çış ve bütçeyi takdim konuşmasına büyük bir ehemmiyet atfedilmektedir.
İlli Bahanın
Konyada tetkikleri
Konya, 18 (Telefonla) — İki
gündenbeıi şehrimizde
bulunan
İçişleri Bakanı Rükncddin Na-
suhioğlu ile Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri bu sabah beledi-
ye binasında halkın muhtelif dileklerini dinlemişlerdir.
Bakanlar otomobille Konya köylerine giderek köylü ile ya-
kından temasta
bulunmuşlar,
Bakanlıklarını ilgilendiren işler
(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
Bugünkü D. Parti Grupu içtimai
Gündem alâka çekici bir çok hususu ihtiva ediyor Demokrat Parti Meclis Grupu bugün saat 15 de toplanacaktır. Gündemde, Niğde Milletvekili Halil Nuri Yurdakul’un Birinci Büyük Millet Meclisi binasının müze haline konulması hakkındaki sözlü sorusu, Grup müzakerelerinin alenî yapılması hakkında Çanakkale Milletvekilleri Süreyya Endik ve Bedii Enüstün ile, Zonguldak Milletvekili Abdurıah-man Boyacıgiller’in önergeleri, Denizli Milletvekili Hüşnü Afşin’in Gelir Vergisinin mermi rlâ ra tatbiki ve memur kadroları hakkında önergesi, Tekirdağ Milletvekili Şevket Moca-nın ormanlarımız hakkında sözlü sorusu, İstanbul Milletvekili Senihi Yürütenin nakil vasıtaları hak-kındaki sözlü sorusu, Ordu Milletvekili Feyzi Bozte-pe’nin milletvekillerinin bakanlara vaki müracaatları hakkında sözlü sorusu, Ordu Milletvekili Refet Aksoy’un Avrupa’ya gönderilen heyetler hakkında sözlü sorusu, Çorum Milletvekili Ahmet Başıbü-yük’ün yerleri değiştirilen valiler hakkında önergesi, Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş, Ankara Milletvekili Abdullah Gedikoğlu ve
(Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Telefon: 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi : 2 * Posta Kutusu : 193
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar dün saat 17 de Çankaya’da, şehrim izdeki yerli ve yabancı basın men supları. Başbakanlık, Devlet Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ileri ge lenleri ve Ankara Barosu mens upları şerefine bir çay vermişti r. Bu tanışma çayında Başbakan Yardımcısı Samet Ağaoğlu, Devlet Bakanı Fevzi I.ûtfi Karaos manoğlu. Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Diyanet İşleri Başkanı Hamdi Akseki ve diğer davetliler hazır bulunm uşlardır. Resmimiz bu toplantıda çekilmiştir.
Turizm dâvamız
Danışma Kurulu hazırlanan tasarıları ^1 'tetkik j için çalışmalarına başladı
İkinci Turizm Danışma Kurulu dün saat 10,30 da Millî Kütüphanece toplanmıştır.
Kurul bütün bakanlıklardan birer temsilci ile, turizm bölgeleri, muhtelif belediyeler, turizm dernekleri, gazeteciler cemiyetleri ve Millî Türk Talebe Federasyonu temsilcilerinden teşekkül etmişti.
Başbakan adına toplantıyı a-(Sonu 3c 4 Sü. 5 te)
yorlar. Doktor istiyorlar, ilâç istiyorlar. Arazi ihtilâflarının bir an evvel halledilmesi için kadastro işlerinin bitirilmesini, kendilerine tapu senedi verilmesini istiyorlar. Ormanlık bölgelerde bulunanlar. Orman Ka-
nununun bir an evvel çıkarılmasını, ormanlar içindeki arazinin iapulanmasını ileri sürüyorlar, veremin bir âfet halini aldığını, bazı köylerde başka
Ateş keştekiifi
Üçler Komitesi ilk red cevabı üzerine teklifini Pekin hükümetine bildirdi
sâri hastalıklar söylüyorlar ...
bulunduğunu
Hulâsa kimi dinlerseniz dinleyiniz, hep aynı derilerle, aynı ihtiyaçlarla karşılaşırsınız. İçlerinde hemen hiç kimse kalkıp da bize şahsi işlerini açmadı;
hepsi birer birer sadece
leke! meselelerini bahis mev-
zuu eltiler. Ve butun bu derile-
re süratle çare bulunmasını ileri sürdüler.
Peki ama, bütün bunlar, esa sen bir idarenin üzerinde ısrarla durması lâzım gelen şey-

D .P. Meclis Grupu İdare Kurulu
toplantısı
D P. Meclis Grupıh idare Kurulu Başkanlığından:
Demokrat Parti Meclis Grupu İdare Kurulu bugün (19/12/1950 salı) günü su-bah saat 10 da toplana-
Kızılhaç’a kan bağışı
Nevyorkta Tiirkler Kore yaralıları için kan verdiler
Nevyork, 18 (a.a.) (Özel muhabirimizden) — Birleşmiş Milletler teşkilâtındaki daimî delegemiz Selim Sarper ve bayan Kcmran Sarper ile Nevyorkta-ki muhtelif teşekküllerde vazifeli 30 Türk tebaası bugün sabahleyin Amerikan Kızılhaçma giderek, halen Korede harp eden Birleşmiş Milletler kuvvetleri için teşkil olunan özel kan bankasına gönüllü oarak kan vermişlerdir.
Vatandaşlarımızın, Koredeki Türk yaralılarına kan vermek (Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
D.P. İlce kongreleri
Şerefli Koçhisar kongresi yapıldı Demokrat Parti ilce kongreleri, Şerefli Koçhisar kongresiyle başlamıştır. 14/12/1950 günü Şerefli Koçhisar’da milletvekilleri Ramiz Eren, Muhlis Bay-Sonu Sa- 4 Sü. 8 de)
Jandarma teşkilâtı hakkında bir sözlü soru verildi
Burdur Milletvekili Mahmut
özbey Başbakan, İçişleri ve Adalet Bakanları tarafından
caktır. Sayın üyelerin teşrifi rica olunur.
Londra, 18 (R.) — Birleşmiş ı teklifi yapan üç kişilik komite-ı Çin temsilcisi tarafından ıedde-Milletler Siyasî Komitesi bugün I nin raporu toplantıda okunmuş- dildiğinden komite Pekin’e bir Nevyork’ta toplanmış, Kore me-1 tur. Bu rapora göre, ateş kes telgraf çekerek Kızıl Çin Dışişle-»eîcsini görüşmüştür. Ateş kes teklifi Nevyoık’a gelen komünist | (Sonu Sa 4 Sü. 7 de)
cevaplandırılmasını sözlü soru önergesi
isteyen bir vermiştir.
Bu önergede şu cihetlerin a-
çıklanması istenmektedir:
(Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürü Dr. Halim Alyot Turizm Danışma Kurulunda nutkunu söylerken
Dünkü yangın
Çocuk Esirgeme Kurumu civarında eski bir konak tamamen yandı
•Tahta konak» yanarken
Dün akşam saat 18 sıraların- . gen mahallesi Eskicioğlu soka-da Denizciler caddesi ile Çocuk ğında büyük bir yangın çıkmış Esirgeme Kurumu arasındaki Öz | (Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
Batı Avrupanın müdafaası için
12 devlet Dışişleri ve Savunma Bakanları konferansı toplandı
I MİLLÎ
| YARDIM
; Cumhur Başkanımızın ! himayesinde bir railîî ı komite teşkil edildi
Kızılay Derneği göçmenlere yardım Millî komitesi, Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’m himayelerinde ve B. M. M. Başkanı Refik Koıaltan’ın başkanlığında pek yakında faaliyete geçmek üzere hazırlık çalınmalarını bitirmiştir.
(Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
Gnl. Tahsin 'Yazıcı’ya kılıç
Meclise yeni bir teklif yapıldı
Niğde Milletvekili Halil Nuri Yurdakul Demokrat Parti Meclis Grupu Başkanlığına bir sözlü soru önergesi vererek; Korede insanlık ve istiklâl ideali uğ runda çarpışan kahraman subay ve erlerimiz için madalya ihdası hakkında verilen kanun teklifinin gecikeceği mülâhaza-siyle, eski bir geleneği de canlandırmak için tugayımızın komutanı General Tahsin Yazıcıya bir kılıç hediye edilmesini istemekte, hükümetin bu husustaki fikrini sorarak bu cihetin karara bağlanmasını teklif etmektedir.
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Her işin kolayı!
Demokrat Pattı balosunda sabaha karşı koiiyonlar dağıtılıyordu. Kimisine kâğıttan bir külâh, kimisine düdük, kimisine bir kaynana zırıltısı isabet etmişti.
Baktım, 17 mayıstan sonra listeler ilân edilip de Demokrat Partinin kazan-
mokrat
tam inanarak Dc-olanlardan birisi.
başına bir külâh
geçirmiş.
harıl hani dans ediyor...
Bir arkadaş, dedi ki:
— Başka türlü beceremedi; hiç olmazsa böyle
külâh kaptıl
Tuhaf değil mi. orkestra vals çalıyor, vc bu zat da külâhla beraber dönüyordu! — YEDEKÇİ

Sayfa: 2
ZAFER
19/12/1950
Esat Ararın sergisi
Dün, Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi salonlarında açılmış bulunan iki resim sergisini gezdim. Bunlardan biri, küçüğü ve mütevazıı. Ressam Esat Arar'ın, öteki, en eski ressam teşekkülümüz olan Güzel Sanatlar Birliğinin ser-
Esai Arar'ın sergisinin son günü imiş. Havanın güzelliği, günün pazar oluşu, beni bulvar boyu bir yürüyüşe dâvet etrûeseymiş, Esat Arar'ın resimlerini göremiyecekmişim; bu da. şimdi anlıyorum ki, resim seven bir insan için bir kayıp olurmuş. Hazin tarafı şu: Sanata karşı kayıtsızlığımız, demek, bana kadar geli-
Elli iki parça tablodan müteşekkil sergiyi gezerken, bir ara ressam Eşref Üren çıkageldi, bir yandan da konuşmağa başladık: «Resmi ne için, kimin için yaptığımızı bilmeden resim yapıyoruz, dedi. Alıcısından vaz geçtik, arlık seyircisi bile kalmaz oldu» Esat Arar daha mütevazi idi. Bir veya iki resim satabilmiş. Yılda beş on tablo satamıyan bir ressam neyle resim yapar, nasıl çalışabilir? Demek boya, tuval, çerçeve paraları günlük nafakadan gidiyor. Fakat sanat aşkı bu. Buna rağmen dedi ki: «Ne de olsa ziyaretçisi var. Hele anlıyarak, beğenerek. severek seyrettiler mi, doğrusunu isterseniz, bana yetiyor». Pîr aşkına bir çalışma demek istiyordu belki. Ama unutmamalı ki, bir sanatkârın en şaşmaz kabiliyet ölçüsü, bu ivazsız çalışmadır. Nitekim Esat Arar’ın tuvallerindeki sağlam, istekli ve şuurlu uğraş da bunu gösteriyor.
Fazla iddialı bir yolda değil. Böyle olduğu belki daha
Resim tarihinden sayfalar:
Nabiler grupu
Bundan evvelki yazıda Pont - Aven grupundan bahsetmiştik. Belli bir hamleden sonra yerinde sayan veya. empresyonizme dönen bu grupun rakibi «nabiler grupu» yeni sanatın gelişmesi yolunda daha mesut terakkiler sağlamıştır.
1888 sonbaharında Serusier, Pont - Aven’deki Bois d’Amour
da resim yaparken Emile B6r-nard tarafından Gauguin’e takdim edilmişti. Üstad, Serusier-nin eseri hakkındaki fikir ve tenkdilerini bildirdikten sonra
ona yeni sanatın anahtarını şu tavsiyelerle vermişti:
— Bu ağacı nasıl görüyorsunuz?. Yeşil, değil mi?. O halde paletinizde mevcut en güzel yeşili koyunuz!. Ya bu gölgeyi? Maviye yakın, değil mi?
Onu da ne
kadar mümkünse
kadar mavi yapmaktan kork-
mayınız.
Ressamı, tabloya daha parlak bir şekil verebilmek için, renkleri tuval üzerinde, olduğu gibi saf tonlarile yanyana bırakmağa davet eden bu ders tarihe «Bois D’Amour dersi» o-larak geçmiştir.
Serusier, müstatil bir ağaç pano üzerine bu tavsiyeye uygun olarak yaptığı küçük bir manzarayı, Paris’e dönünce, Jullian akademisindeki arkadaşlarına göstermiştir. Bunlardan bazıları bu dersten faydal lanmış ve Güzel Sanatlar Mektebi öğrencilerinden bir kısmını da yeni sanat yoluna çevirmek imkânını bulmuşlardır.
Bu gençler sık sık Brady çıkmazı lokantasında buluşarak resim hakkında görüşüyor, münakaşada bulunuyorlardı. Nasıl ki onlardan 15 yıl kadar önce Courbet’ler, Monet’ler, Pis-saro’lar, Câzanne’lar da, bir kısmı Guerbois kahvesinde, bir kısmı da Andler birahanesinde buluşurlardı.
Brady kahvesinde toplanan gençler topluluğun unvanı olarak Nabiler grupu adını kabul ettiler. Bu kararın hakikî sebebi bilinmemekle beraber tah-
minlerde bulunmak mümkündür: Ya İsa Peygamberden 200 yıl önce İsrailde Nabi 'peygamber) lerin reform teşebbüslerini hatırlayarak resimde ıslahatçı rollerini belirtmek için, biraz da lâtife ile karışık olarak, bu adı seçmişlerdir, yahut
Muhi,j Dıranas iyi. Hemen bütün peyzajlarında vuzuh hâkim. Daha sakin bir Van Gogh havası içinde ve aydınlıkta çalışması, yaptığı işi rasfgele yapmadığını gösteriyor. Maksadı üzerinde bana güzel, düşündürücü şeyler söyledi: «Mücerret sanata gitmeği henüz erken buluyorum» dedi. Hattâ ben, - o sırada kendisine söylemedim -resimde bugün asıl çıkmaza girmiş olan tarzın, «mücerret» ve «mücerret» in artık hepimize gına getiren bitmez tükenmez ve aynı zamanda monoton oyunları olduğunu da rahatça söyliyebilirdim. Yeni bir resim sanatını, sanıyorum ki, bir hayli geriden almak, meselâ yeni baştan bir «Sezan-lara, Van Gogh'lara dönüşle» yaratmak mümkün olacak. Yorucu ve büyük bir iş olan şahsiyet yapma gayretinden bıkan, yorulan ve ürkenlerin, bir tahlisiye simidi gibi sarı-hverdikleri «mücerret» çoktan bir fasit daire haline geldi.
Kendisine, «portrelerinde biraz çekingen çalıştığını» ima etmek istediğim ressam bana güzel bir cevap verdi: «Haklısınız, canlı modeller üzerinde, akıbeti meçhul denemelere girmek hakkını kendimde görmüyorum» diye gülümsedi. Sonra: «Portre sanatını artık fotoğrafa terkedip ondan kurtulmalı» diye ilâve etti. Asrımızın resim sanatı için doğru bir sözdü bu.
«Bizim Köy» kitabından mülhem olarak yaptığı «Hasta öküz» kompozisyonunu övmeden geçemiyeceğim. Işıkları ustalıkla taksim edilmiş bu güzel kompozisyon, bana şu anda, illeti anlaşılamamış, fakat halsiz ve belki de hasta olan resim sanatını da düşündürüyor.
------- Yazan ~ fj
İhsan Cemal Karaburçak v J
da, sadece, mademki
her gru-
pun artistik bir şahsiyeti olabilmek için mutlaka bir adı bu
lunmak lâzımdır, garip ve ö-nemli gözükmekle beraber had
di zatında hiç bir mâna ifade etmiyen bu kelimeyi seçmişlerdir.
Genç nabiler önce Sârusiej, Maurice Deniş, Bonnard ve Ranson gibi Jullian akademisi talebeleri ile Roussel, Vuillard, Piot gibi Güzel Sanatlar mektebinin öğrencileri idi. Sonradan bunlara Maillot ile iki yabancı iltihak etti:. İsviçreli Val-löton, HollandalI Verkade. Ver-kade, nabizm hareketi hakkında kıymetli hâtıralar yazmıştır.
Birbirinden yaş, kültür ve ye tişme tarz ve istikameti bakı-mırtdan çok farklı olan bu res-(Sonu 5. inci sayfada)
— Hayır. Eserlerini bilirim.
— Çok rica ederim Henry Cameron’dan bahsetmiyelim.
— Pekâlâ... Size karşı ne kadar... Evet ne kadar., sabırlı diyelim.. davrandığımı görüyorsunuz. Sizin ettiğiniz şekilde hareket eden bir öğrenci ile böyle münakaşaya girişmek âdetim değildir. Fakat kabiliyetli olduğu muhakkak olan bir delikanlıyı, hayatını mahvetmeğe doğru giderken yolun dan alıkoymak için de elimden geleni yapmak isterim.
Direktör, Matematik Profesörünün Roark’ın projesini işaret ederek «Bunda büyük bir kabiliyet var.» dediğini hatır-
Tekrar konuşmağa başlıya-rak, güzellikle:
— Dinleyin beni., dedi. Şimdiye kadar, tahsil için bu kadar emek verdiniz. Şurada bir seneniz daha kaldı. Bazı şeyler vardır ki, onları muhakkak surette nazarı itibara almak icap eder. Meselâ mesleğinizin, bir de pratik cephesi vardır ki, onu ihmal edemezsiniz. O da müşteri meselesidir. Evet her şeyden evvel müşteriyi düşünmelisiniz.. Yapacağınız evin içinde yaşayacak olan odur.
Refah faciası
kurbanları
Bunların şehit sayılması ve ailelerine şehit maaşı bağlanması için bir kanun tasarısı hazırlandı
Bize verilen malûmata göre. Millî Savunma Bakanlığı Refah faciasında ölenlerin şehit sayılmaları ve aileleri efradına şehit maaşı tanınması esasına müs tenid olarak bir kanun tasarısı hazırlamıştır.
Tasarı yakında Büyük Millet Meclisine sunulacaktır.
Dünkü Meclis
Büyük Millet Meclisi dün saat on beşte başkan vekillerinden Kayseri Milletvekili Fikri Apaydın'ın başkanlığında toplanmıştır.
Büyük Millet Meclisi 1950 yılı mart, nisan ve mayıs ayları hesabı hakkında Meclis hesaplarını inceleme komisyonu raporunun okunmasından sonra, İstiklâl harbi malûllerine verilecek para mükâfatı hakkında-ki kanun tasarısının birinci görüşülmesi yapılmıştır.
Meclis çarşamba günü 15 te toplanacaktır.

’ Erzurum - Sarıkgmış demiryolu
Aldığımız malûmata göre inşa edilmekle olan Erzurum temdidi demiryolunun ikmal edilen Hasankale - Horasan kısmı, 1/1/ 1951 gününden itibaren işletmeye ve her türlü nakliyata açılacaktır.
Açılma tarihinden itibaren dört seferinde Horasan’a kadar, bu kısımda haftada beş gün yolcu treni işletilecek ve bu trenler karşılıklı olarak Erzurumdan ve ve Horasan'dan Pazartesi, Salı, Cuma, Cumartesi günleri, Erzurum'dan ve Hasankale’den de Çarşamba günleri hareket edeceklerdir.
D. P. Yeğenbey Ocağının kongresi
2 No. lu T/erkez Bucağına bağlı Yeğenbey Ocağının senelik kongresi Bucak binasında yapıl-
Kongre başkanlığına, İl Genel Meclisi üyelerinden Ali Rizp Al-tınyay seçilmiş ve geçenim’ geç vakitlerine kadar devam eden kongrede birçok memleket dâva» lan görüşülmüş, hatiplerin sorularına Ocak üyelerinden Ankara Milletvekili Dr. Talât Vasfı Öz tarafından aydınlatıcı ve tatmin edici cevaplar verilmiştir.
Üyelerin Ankara Belediyesi hizmetleri hakkındaki sorularına da kongrede hazır bulunan Belediye Meclîsi daimi encümeni üyelerinden Hilmi Toygar cevap
Yeni seçilen îdare Kurulu yaptığı vazife taksimi neticesinde Ocak İdaıe Kurulu Başkanlığına Enver Şenler, ikinci Başkanlığa Mustafa Sürücü, Muhasipliğe İhsan Abacı, Sekreter üyeliğe Ekrem Altınok ve Faal üyeliğe de Kemal Tugal seçilmişlerdir.
Kızılcahamam cinayeti faili 12 yıl yatacak Bundan bir müddet evvel Kızılcahamam’da kıskançlık yüzünden işlenen bir cinayetin duruşması dün Ağır ceza mahkemesinde karara bağlanmış ve sanık İsmail Alkan 12 sene ağır hapse mahkûm edilmiştir.
^İÇİMİZDEKİ CEVHER
6

ye hizmet etmek olmalıdır. Meselenin hulâsası işle budur.
— Ben de: «Müşterime en rahat, en şirin, en güzel evi yapmaktan başka bir şey dü-şiinmiyorum. Ona bendeki mev cudun en iyisini vermeğe çalışıyor ve güzeli takdiri öğrenmesi için çabalıyorum» diyebilirdim.. ama demiyeceğinı. Çünkü aslında kimsenin keyfine hizmet için çalışmak niyetinde değilim. Müşteri edinmek fikriyle yapı yapmıyaca-ğım.Yapı yapmak için müşteri edinmek istiyorum.
— Peki ama fikirlerinizi onlara1 nasıl kabul ettircceksi-
— Kimseyi zorlayacak değilim. Zorlanmak da istemem. İşimi takdir edenler kendiliklerinden bana gelirler.
Ronrk’m tavır ve hareketle-
İlim ve Tetkikler
İDEAL BUHRANI
insan Hakları Beyannamesinin
2 nci yıldönümü münasebetile
1914 tenberi otuz altı senelik bir devir içinde medenî milletler, tarihte misli görülmedik, bir buhran geçirmektedir. Birinci Dii|ya Harbi memleketlerde asırlar boyunca kurulup yerleşmiş hayat görüşlerini, münasebet akışlarını, kıy met ölçülerini, ahlâk ve maneviyat telâkkilerini altüst etmiş ve insanlığı derin bir mânevi sefalete düşürmüştür. Harpten çıkan milletler, yaralarını sarmağa vakit bulamadan, tek parti etiketi altında, yer yer türeyen zümre diktatörlükleri ve zulüm idareleriyle karşılaşmıştır. Yalana ve haksızlığa dayanan bu idareler, tutunup devanı edebilmek için, halk sefaletlerini istismara koyulmuş ve insanlığı yeniden ikinci bir dünya harbine sürüklemiştir. 1939 Eylülünde kopan harp fırtınası hemen bütün dünyayı sarıp sars mı'ş ve fecaatlerle dolu bir dram halinde senelerce sürmüştür. Nihayet harp bitmiş ve gönüllerde yeniden huzur ve rahat ümitleri belirmiştir. Heyhat! Aradan altı sene geçtiği halde, bugün ne milletler içinde, ne de milletlerarası münasebetlerde huzur ve emniyetten eser yok. Bilâkis, memleketler dahilinde sınıf sınıf insanlar birbiriyle boğuşmakta; milletler arasında haksızlıklar ve düşmanlıklar en had derecesinde devam etmektedir. Bugün dünya, üçüncü bir harp endişesi içinde kıvranmaktadır: Birleşik Amerika fevkalâde hal ilân etmiştir. Fransa, İtalya, Belçika., sanki yarın harp olacakmış gibi askerî kuvvetlerini toparlamakta ve arttırmaktadır.
Bununla beraber bugün memleketlerde mektepler, üniversiteler, kütüphaneler insanla ve kitapla dolup taşıyor. Eskiye nisbetle bugün insanların daha çoğu okuyup yazıyor. İhtiyar dünyamız, ömrü boyunca, bugünkü kadar kitap, gazete, mecmua ve her çeşit neşriyat bolluğu görmemiştir. Bugün zihinler daha açık, zekâlar daha işlek, görgüler daha çok, münasebet bağları eskiye nisbetle daha sıktır. Telsizler, hava postaları ve her çeşit muhabere ve münakale servisleri ile bugün memleketlerin hattâ dünyanın dört köşesi birbirine bağlanmıştır. Teknik terakkiler bugün â-deta zaman ve mesafe 'mefhumlarını değiştirmiştir. Her sahada ve her çeşit makine kuvvetlerinden faydalanan insanların çalışma ve istihsal etme kudretleri eskiye nisbetle bugün binler derecesinde artmıştır. Ve bu sayede medenî dünyanın bugün eriştiği servet, konfor ve lüks ihtişamına tarih hiç bir devirde şahit olmamıştır.
Bütün bu terakkiler, bu servet ve konfor, şüphe yok ki, insanların huzuru, rahat ve refahı içindir. Bununla beraber, ortada huzur, emniyet ve rahat-
Yazan : Ayn Rand
rinde kendisini şaşırtan şeyin ne olduğunu Direktör birden
— Kalbınızdakilerin fikrinizi tasvip edip etmediklerine biraz daha fazla ehemmiyet verseniz, fikirlerinizi daha kolaylıkla kabul ettirebilirdiniz her halde., dedi.
Roark:
— Hakkınız var. Diye onun sözünü tasdik etti. Fikirlerimi tasvip edip etmemenizin bence hiç ehemmiyeti yok..
Bunu öyle tabiî bir şekilde söylemişti ki.. Hakaret etmek istemediği besbelli idi. Sözleri, kendisinin do ilk defa olarak idrâk eftiği bir hakikati ifşa mahiyetinde kalıyordu.
— İnsan başkalarının diişün çelerine ehemmiyet vernıiyebi-lir.. Fakat siz, kendi noktui nazarınızı karşınızdakileıe
lan eser yok. Bilâkis, gittikçe sefalet çoğalmakta ve emin bir istikbal ümidi üzülmektedir. Bugün su götürmez bir servet, imkân ve varlık içinde yüzen insanlık, tıpkı altın hâzinesine
YAZAN
Ord. Prof. AliFuad BAŞGİL
girip de çıkamıyan bir, merdi-hasis gibi, açlıktan kıvranıp ıstırap çekmektedir. Sanki İlâhî adalet, kötülükler vc haksızlıklar içinde bocalayan günahkâr insanlıktan intikam almaktadır.
O halde, okuyucum,, yirminci asır dünyasında olup gitmiyen bir şey vur. Medeniyet binamızda sefalet ve ıstırap doğuran, huzur ve rahat düşmanı bir eksik ve gedik var. Bu eksik nedir? Devrin bol imkânları ve varlığı içinde mesut olmak için bugünün insanlığına eksik olan şey nedir?

Evet, medenî dünyamızın her şeyi var. Yalnız bir şeyi eksik ki bu da ruh ve ruhun gıdası olan idealdir. Bitmez ve tükenmez buhranları doğuran ana sebep budur. Bugünün dünya medeniyeti tıpkı yapmaca bir adama benzemiştir. Bu adamın görünür bir bedeni vardır ve bütün âzası tamamdır; yalnız bir şey noksan ki, o da ruhudur. Bugün medenî insanlığı
. D. P. Hıdırlık Ocağı kongresi
Demokrat Parti Hıdırlık Oac-ğının yıllık kongresi yapılmış ve idare kurulu üyeliklerine şu zatlar seçilmişlerdir: Başkan Ahmet Çölaşan, Başkanvekili Hüseyin Orhan, Kâtip Celâl Uslu, Muhasip Kemal Taşyaran, Üye Neşet Tümer.
Yeni Bafra sigaraları yarın satışa çıkarılacak
İstanbul, 18 (Telefonla) — Baf ra Maden sigaraları yeni amba-lâjlariyle, 20 Aralık Çarşamba gününden itibaren satışa çıkarılmış olacaktır. Yeni makinalarla daha nefis bir şekilde ve jelatin kağıdına sanlı olarak imal edil mekte olan sigaraların halk tarafından beğenileceği ümit edilmektedir. Satış fiatlannda bir de ğişiklik yapılmamıştır. İmalâttaki maliyet farklarının bu sigaraya karşı gösterileceği ümit edilen rağbetin husule getireceği satış artışile temin edilecektir.
Büyükkulüp sigaraları mukarrer olduğu üzere, yeni ambalâj-la bir an evvel piyasaya çıkarılması jçjn çalışılmaktacfd'- Bu arada büyük bir vatandaş kitlesi nin istihlâk ettiği köylü sigaraları nmda ambalâilarmda değişiklik yapılacaktır.
Belki.. Far-
kabul ettirmeğe bile çalışmı-
— Hakkınız var.
— Fakat.. Muazzam... Müthiş bir şey bu..
— Öyle mi?., kında değilim.
Direktör sert bir sesle:
— Bu konuşmamızdan çok memnunum., dedi. Artık vicdanen müsterihim. Bu sabahki toplantımızda belirtildiği gibi mimarlığın sizin için bir meslek olmadığına ben de inanmış bulunuyorum. Size yardıma çalışmıştım. Fakat komitenin noktai nazarına iştirak zaruretinde kaldım. Siz teşvik edilecek adanı değilsiniz.. Tehlikelisiniz?..
Roark:
— Kim imiş?., diye sordu.
Direktör artık konuşacak bir şey kalmadığını gösteren bir
bunaltıp boğan buhran ne siyasîdir, ne malî ve ne İktisadîdir; hakikatte bu buhran ruhîdir ve bunun doğurduğu innn ve ideal buhranıdır.
Asrımızın hayat felsefesi ba-
lamından ayırıcı vasfı, bir kelime ile, materyalizm yâni maddeciliktir.
Bugün insanlık, medeniyet tarihinin hiç bir çağında yaşamadığı bir devir yaşıyor ki, bunun diyorum, felsefî ifadesi maddecilik hattâ şehvanî maddeciliktir. Felâketlerin kaynağı da budur. Yirminci asır insanlığı o delirtici maddecilik yolunda devam ettikçe; maddeyi mahutlaştırıp servet, kuvvet ve şehvete taptıkça felâketler tevali edecek, buhranların arkası gelmiyecektir. Milletler insanlığın manevî kıymetlerini hiçim* * sedikçe, ruh terbiyesinin ve inan kudretinin mucizelerini küçümsedikçe aradıkları huzur ve emniyete asla ermiyeceklerdir. Fakat, pratik zekânın icat kudretine maruz olan yirminci asır dünyası, inansız bir medeniyet, ruhsuz ve yüreksiz bir terakkinin insanlığa huzur yerine sefalet ve ıstırap getirdiğini artık anlayıp uyanmak mecburiyetindedir. Teknik terakkilerden
Sahle müfettiş tevkif edileli
Evvelki gün kendisine İşletmeler Bakanlığı müfettişi süsü vererek Sıhhiye’den Ulus mey danına gitmekte olan 143 numaralı otobüs biletçisinin yolj kâğıdını alıp kontrol eden ve (sen değilmişsin) diyerek kâğıdı imzalamadan gitmek isteyen İsmail Ali Özyıldırım’ın yargılanmasına dün Birinci Asliye Ceza Mahkemesinde başlanmış tır.
Dünkü duruşmada şahitler dinlenmiştir. Sanık, şahitlerin sözlerini reddetmiş ve kendisinin bu işle hiç bir alâkası bulunmadığını söylemiştir.
■ Mahkeme, diğer şahitlerin celbedilerek dinlenmesine ve sanığın mevkuten muhakemesine karar vererek duruşmayı başka bir güne talik etmiştir. Sanık cezaevine gönderilmiştir.
Gümrük Bakanlığının yerinde bir kararı Aldığımız malûmata göre, Gümrük ve Tekel Bakanlığı Türkiye’ye kürk ithali hakkında yeni bir karar almıştır.
Alınan karara göre memleketimize gelecek yabancı ve yerli her kadın beraberinde ancak bir kürk getirebilecektir.
Eski karara göre her kadın iki kürk getirebiliyordu.
Çeviren : Ş. TAYLAN tavırla ayağa kalktı.
Roark odadan çıktı. Uzun koridorlardan geçti. Merdivenden indi. Bahçelerden geçti. Direktöre benziyen adamlara çok rastlamıştı. Onları bir türlü anlıyamıyordu. Yalnız onların hareketlerindeki sebep lerle kendininkiler arasında. hiiyük fark olduğunu biliyordu.. Bunun için üzülmenin mâ-nnsı olmadığını da artık kavramıştı. Karşısında bir yapı gördüğü zaman, daima, onun ne fikir güdülerek yapıldığını düşündüğü gibi insnıılara da, dnimn, onu tahrik eden sebebi araştırırdı. Kendi hareketlerinin hnngi menbadan kopup gel diğini biliyordu. Fakat onlarda bu menbaı bir türlü keşfe-demiyordu. Anıtı nesine vazifeydi. Başkaları için zihnini
başı dönen bugünkü insanlık, içine düştüğü şehvanî maddecilik çıkmazından bir an evvel kur tulma çareleri aramak zorundadır.
Kendi hesabıma kaniim ki, çıkmazdan kurtulmanın tek çaresi yeni bir inan ve ideale kavuşmaktır. Eğer bugünkü karanlık dünyamız, yeni bir ideal nuriyle aydınlatılamaz ve milletler cihanşümul bir inan mihveri etrafında yerleşmez de egoist maddecilikte ısrar eder giderse; korkarım ki insanlık, kuyruğunu kemiren esatiri canavar gibi, J(endi kendini yeyip mahvedecektir.

Bugünün medenî dünyasına manevî bir mihver teşkil edecek olan ‘bu inan ne olabilir? Memleketler dahilinde ve milletlerarası münasebetlerde insanları birbirine mânen bağlayıp hep birlikte sulhe ve huzura götürecek olan ideal nedir, ne olabilir?
Yirminci asır dünyasına muh taç olduğu ideali dinler verebilir mi? Vermesini bütün gönlümle arzu ederdim. Fakat dinlerin yeniden milletleri barıştırıcı bir rol almaları maalesef çok güç ve uzak görünüyor.
Aradığımız ideali acaba milliyet fikrinde bulabilir miyiz? Bu fikir, şüphe yok ki, memleketler dahilinde büyük bir sulh ihtiyacına cevap vermiş ve ayni bir millet âzası için kuvvetli bir birlik umdesi ve bir İçtimaî disiplin ocağı olmuştur. Fakat ikinci dünya- harbinin ortaya çıkardığı meseleler ve milletlerarası münasebetler, milliyet fikrini maalesef geride bırakmıştır. Zamanımızda din, nasıl devlet prensibi olmaktan çıkarak fert ve cemaat vicdanına sığın-.ıpış ise; milliyet fikri de devletlerarası hukuk prensibi olmaktan çıkmalı ve millî vicdanlarda yaşamalıdır. Tâ ki bu sayede milletler, kendilerini ayıran dağlar ve denizler üzerinden birbirine el uzatıp barış içinde hayat için işbirliği yapabilsin. Milliyet fikri en sulhcu ve terbiyeci şekliyle alınsa bile, bu fikrin milletlerarası münasebetlerde ayırıcı bir rol oynadığı ve kollektif bir egoizme götürdüğü inkâr edilemez.
Milliyet fikrinde bulamadığımız yüksek ideali, ırk fikrinde hiç bulamayız. Çünkü ırk, biyolojik bir realite olmaktan ziyade çok kere mefruz ve romantik, bazan da tarihî bir hâsıladır. Hususiyle milliyet gibi ırk da mahallî ve mevziîdir. Bunlarda insanşiimul bir mâna ve ihata yoktur.
O halde, cevabını bir başka yazıda araştırmak üzere, sualimizi tekrar edelim: Bugün gerek dünya milletlerinin ve gerek millî hudutlar içinde sulhe, huzur ve emniyete susamış insanların muhtaç oldukları inan ve ideal nediri ne olabilir?
yormak âdeti değildi...
Birden olduğu yerde durdu. Batan güneşin son ışıkları enstitünün tuğla duvarı boyunca uzanan saçağına vuru-
Roark insanları da, Direktörü de, içinde gizlediği prensiplerini de unutuverdi. Şimdi aklını tek bir şey işgal ediyor; yalnız şu sıcak ışığın vurduğu taşın güzelliğini ve onun üzerinde çalışmakla ne harikulâde bir şey vücuda getirebileceğini düşünüyordu...

Guy Francon’un kırk beş dakika süren söylevi bütün gençler tarafından büyük bir dikkatle dinlenmişti. Franoon & Ileyer firmasının kurucularından, Amerika Mühendisler Birliğinin ikinci reisi. Amerikan Akademisinin sanat ve Edebiyat Kısmı üyelerinden. Güzel Sanatlar Millî komisyonu üyesi ve daha bunun gibi bir çok unvanlara sahip, Fran-sanın Lejion Donör nişaniyle, ve Büyük Britanya, Belçika, Monako, Siam devletlerinin muhtelif nişanlariyle taltif edilmiş olan Stanton şehrinin medarı iftiharı Guy Franco’un;
(Devam edecek)
Yeni kanuna bir ek fıkra Bizim bir madalyamız vardır: İstiklâl Madalyası. Bir defaya mahsustu. Büyük Kurtuluş savaşına iştirak edenlere .verilmiştir. Bundan başka unvanlar gibi nişanları da kaldırdık ve Jyi ettik. Hattâ ecnebi devletlerin verdikleri nişan ve madalyaları kabul etmek de kanunla yasaktır. Sade nezaket olmak üzere alanın: (Teşekkür ederim. Biz de bu usul yoktur. Bunu kıymetli bir hâtıra olmak üzere saldıyacağım.) demesi şarttır. Bu şekilde alır ve takmadan saklar.
Bu sefer Kore’dekilere mahsus bir (Hürriyet madalyası) ihdas edilmesi için bir kanun tasarısı verilmiş ve ilgili encümende kabul olunmuş. Çok güzel bir fikir. İttifakla kabul olunacağına şüphe edilemez.
İşte bu kanuna bir fıkra eklemelidir. Kore'dekilere başka devletler tarafından verilecek «Harpteki kahramanlık madalya ve nişanlarının» da resmen alınıp takılacağı iznini veren bir ek fıkra... Bunları yalnız askeri bayramlarımızda ve Kore günlerimizde takmak kaydı da konulabilir. Konulmaması da daha hoş olur ya.
Nitekim Birleşik Amerika devleti Kore'dekilerimize gümüş ve bronz kahramanlık madalyaları verdi. Bu madalyanın orada büyük önemi var. Bü’ madalya Birinci Cumhur Başkanla» ve Amerika kurucusu Vaşington’un hürriyet ve istiklâl savaşlarında ihdas edilnliş. Harplerde büyük yararlıklar gösterenlere verilmektedir. İşte bu büyük manalı nişanı aldık. Fakat resmen almış değiliz.
Bunu resmileştirmeli, yani kanunlaşiırmalıyız. O zaman, bizimkilere gösterilen kadirbi lirliğe tam mânasiyle mukabele etmiş oluruz.
Eklenmesini düşündüğüm ek fıkra işte budur. Birleşmiş Milletlerin, hürriyet ve istiklâl harplerinde bilfiil bulunarak kahramanlıklar gösterecek lere mahsus olmak üzere bir fıkra.
Çünkü Kore harbi daha bitmedi. Devamı sırasında veya bittikten sonra hürriyet ve istiklâl uğrunda daha ne gibi harplere girileceği şimdilik bilinmiyorsa da eli kulağında olduğu seziliyor. Lamı cimi yok, bu böyledir ve gidiş bunu gösteriyor. Hâdiseler inşallah beni şom ağızlılığımdan utandırır.
Bu güzel kanunu o ek fıkrası ile ne kadar tezelden çıkarırsak o kadar iyi ve yerinde hareket etmiş oluruz. Her halde bunu, benden çok daha iyisini, yetkililer bilirler. Ben sadece hatırlatıyorum.
Şimdi aklıma bir şey geldi: Acaba Koredekilerimiz için tezvirat ve bozgunculuk edeceklerin suçlan. Cumhuriyet mahkemelerince kanunen sabit görülürse ne yapacağız? Öylelerinin de alınlanna mahsus bir kara damga kanunu ister mi dersiniz?
Aka GÜNDÜZ
Kars Belediye Başkanı şehrimizde
Kars Belediye Başkanı Nevruz Gündoğdu, şehir meseleleri ve Kars'ın ihtiyaçları etrafında ilgili makamlarla görüşmek için şehrimize gelmiştir.
Lübnan Elçiliği Müşaviri gitti
Dokuz aydan beri memleketimizde bulunan Lübnan Orta Elçiliği Siyasî Müşaviri İbrahim Klıarma dün saat 10,40 da Devlet Havayolları uçağiyle Beyrut'a hareket etmiş ve hava alanında Arap devletleri elçilikleri mensupları tarafından uğurlan-mıştır.
NÖBETÇİ ECZAHANELER
Ege, Yenişehir, Sebat
TAKVİM
19 Aıpl.k 1950 — Salı
Rumî: 1366 — Aralık 6
Hicrî: 1370 — R. Evvel 9
Ezan! Vasati
Sayfa: 3
19/12 1950
ZAFER
DışPolitika
Şark mı Garp mı?
Asya nıı, Avrupa mı? suali son günlerde sık sık sorulmaya başlanmıştır. Amerika, Uzakdo-ğudaki gayretlerinden bir kısmını ayırt ederek Avrupanın silâhlanmasına yardım edebilecek dir? Başka bir deyimle, A kalılar Asya’nın mı yoksa j pa’nın mı müdafaasını ilk plâna alacaklardır?
Halen Savunma Bakalığını d deruhte etmiş olan Gener; Marshall’in kanaatınca, Avrupa önde gelmektedir. Zaten, pa’ya yardım program vermiş olan bu zatın ne derece ehemmiyet vermekte olduğu meydandadır. Marshall, «Her şeyden evvel Avrupa...» de-
Bugün Bruxelles’dc toplanmakta olan Atlantik memleketleri dışişleri ve savunma bakanları bu mevzuu da konuşacaklardır.
Bununla beraber, Marshall Plânı fikrinin bu son günlerdeki hâdiseler yüzünden esaslı bir imtihan geçirmekto olduğu da bilinmektedir. Zira, Marshall Plânının başlıca gayesi Avrupa-yı kalkındırmaktı. Avrupa ise, hassaten Atlantik Paktı devletleri sömürgeci devletlerdir; yani Uzakdoğuda vazgeçemiyecek-leri menfaatleri vardır. Acaba evvelden gelirin kaynağını mı kurtarmalı, yoksa bu geliri işlc-
Amerika için bu sualden gayri sualler de vardır. Onlardan başta geleni de şudur: Amerikanın müdafaa hattı nerede tesis edilecektir? Bu müdafaa hattının daimî bir harp halinde kalmaması için gereken şartlar nedir? Batılı müttefiklere güvenilebilir mi? Asyalı sureta ahbaplara ne dereceye kadar itimat olunabilir?
Bütün bu sualler, Amerikanın Uzakdoğu siyasetini izah ettiği gibi Marshall’in değiştirilmesini de kısmen anlatır.
Zira Marshall, vaktiyle spğuk ve sıcak harp içinde bunalan bir dünyanın Amerika’nın işine ya-ramıyacağını söylemişti. Halbuki şimdi, Avrupa soğuk harp içinde tirtir titremekte, Uzakdoğu ise yanıp tutuşmaktadır.
Bu vaziyet, Amerika'da geçen ay yapılan seçimlerde cumhuriyetçilerin bariz muzafferiyetini de izah edebilir.
Bu seçimlerde demokratların eni konu mağlûp duruma düşmeleri bir tesadüf eseri veya bir seçim şansı değildir. Amerikan umumi efkârı, işleticiye silâh vererek işleyeni idare etmek cihetine gittiği zaman Marshall ve plânı rağbette idi. Bu arada cumhuriyetçiler aksine, başta â-yan üyesi Taft olmak üzere, U-zakdoğuya dikkati çekiyorlardı. Bugünkü hâdisat anlattı ki U-zakşark da, Avrupa da yeniden gözden geçirilmesi gereken meselelerdir; çünkü Uzakşark olmadan Avrupa'nın kalkınmak şöyle dursun, yaşaması dahi güçtür.
Sovyet Rusya’nın, bugünkü şartlar altında Avrupa'ya doğrudan doğruya hücum etmemesini, bir bakıma, bu suretle izah etmek de mümkündür. Çünkü Rusya, muslukları tamamen kapamadan, yani Uzakdoğuyu kesmeden esaslı temizliğe başlanılacaktır.
Bugünkü durum böyle de an-latılabilir.
Mücahit TOPALAK
Batı Avrupanın müdafaası için
12 devlet Dışişleri ve Savunma Bakanları konferansı toplandı
Avrupa Birliği içtimaında re toplanan Belçikalılar
Geçen Şubatta Brüksel de topla Çörçil’in nutkunu dinlemek üze
Londra, 18 (IP.) Kuzey Atlantik Paktı Dışişleri ve Savunma Bakanlan konferansı, Batı Avrupanın müdafaası için süratle alınması gereken tedbir leri görüşmek üzere bugün toplanmıştır.
Toplantıya başkanlık eden Belçika Dışişleri Bakanı Van Zeeland açış nutkunda: «Fevkalâde vahim bir zamanda bu-unuyoruz, müzakerelerimizin neticesinde alınacak karar, hür lünyanın istikbalinde hayati bir tesir yaratabilir. Müşterek hayretlerimizle, sayesinde halkımızın gene huzur ve sükûnla işlerini takip edebilecekleri kuvveti vücuda getirmek husu-unda vakit kaybetmemek düş-r.ektedir.» demiştir.
Konferans bugün iki toplan-yapmıştır. Bugünkü toplantılardan sonra şu tebliğ neşredilmiştir:
«Atlantik konseyi ve savunma konseyi toplanmışlar ve gündem terinde yazılı çeşitli meseleler ü. zerinde mühim ilerlemeler kay -delmişlerdir. Salı günü mesaiye son verecekleri ümit edilmektedir..»
Savunma konseyi sona erdikten sonra tam tebliğ yayınlanacak-
İLK ANLAŞMA
Brüksel, 18 (a.a.) (United Press) — Kuzey Atlantik Paktına dahil 12 memleketin savunma bakanlan, içinde Alman birliklerinin 1e bulunacağı 55—60 tümenlik bir bah Avrupa ordusunun ku-ulmasmı bugün kabul etmişlerdir.
Birleşik Amerika müttefiklerini muhtemel bir komünist hücumuna karşı kâfi derecede hazırlanmamama itham etmiştir.
ACHESON'UN BEYANATI
Paris, 18 (a.a.) (Afp) — 12 Dış şleri Bakanlarının toplantısına ştirak etmek üzere Brüksel'e git
mekte olan Birleşik Amerika Dış işleri Bakam Acheson, Orly hava meydanında kaldığı kısa müd det zarfında gazetecilere ez -cümle şunları söylemiştir:
Kore harbine yayılmıyacağım, mevziî kalacağım kuvvetle ümid ediyorum.
Truman'm hususî uçağı The Independance ile seyahat etmek te olan Acheson, 12 ler konferansının başlıca mevzuunu teşkil edecek olan Almanyamn yeniden silahlandırılması hususunda şöyle demiştir:
Avrupamn silâhlanmasına Al, man kuvvetlerinin katılmasını sağ lamağa çalışacağız. Bir neticeye varacağımıza eminim.
Komünist Çin’in, Birleşmiş Milletler tarafından Korede ateş kesilmesini temin ile vazifelendirilmiş bulunan komisyonu tanımamak hususunda Acheson, hiç biı yorumda bulunmak isteme-
Almanlar razı edilebilecek mi?
Paris, 18 (R.) — Avrupa ordusuna Almanya’nın iştiraki hakkında Brüksel’de varılan uzlaşmanın ilânında Alman birliklerinin fiilen teşkil ve teçhizine kadar daha bir müddetin geçmesi muhakkaktır.
Esasen heışeyden evvel Bonn hükümeti ile mutabakat halinde olmak lâzımdır.
Bonn hükümeti, Batılı teşkilâta müsavi şartlar dahilinde girmek istediğini bildirmiş bulunmaktadır.
Bu müsavat kelimesinin iki ma naşı vardır: Alman birliklerine müsavi bir rejim, teçhizat ve komutanlık tanıyacak olan askerî müsavat ve bir de siyasî müsavat.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Acheson’un Almanya’ya a-zamî siyasî müsavat tanıması tezini müdafaa edeceği sanılmaktadır.
Kılı kırk yarmak zorundayız!
Senelcrdenbcri, lâfı edilir, yazısı yazılır, tasarruf sözleri ortalıkta dolaşır durur. Fakat bir kimse çıkıp da israfa ınâni olacak tedbirleri almaz. Günümüz tasarruf devri olduğuna göre, her vatanını sevenin bunu düşünmesi ve hükümete bildirmesi bizce, en makul bir harekettir.
Geçenlerde konuştuğum bir arkadaş, bana çok enteresan bir mevzu verdi. Erlerin giydiği postallar!...
Bunları Sümerbank Beykoz Fabrikası yapar ve orduya verirmiş. Beher çiftin bedeli tahminen 27 lira imiş. Bu postalların miadı da altı ay imiş. Ordunun mevcudunun tahminen 350.000 olduğuna göre, bu, altı ayda bir 1,575,000 lira demektir. İlk bakışta bu paranın fazla olmadığı görülürse de işin diğer cephesini mütalâa ettiğimiz takdirde, israfın ta kendisini bulduğumuz anlaşılır.
Çüııkii, postallar, ölçü üzerine imal edilmediğinden veya bölüklerde lâalettayiıı tevzi edildiğinden, ekseri erler kendilerine çok büyük gelen postalları giymek mecburiyetindedirler. Ayağına uygun gelmiyen kundura ile yürümenin, ne kadar müşkül olduğunu tarife hacet görmüyoruz. Bu vaziyette, yepyeni postalın üç, dört gün içinde burunları havaya kalkmakta, topuklan geriye kaçmakta ve üç ay içinde de giyilecek halleri kalmamaktadır.
Bu hale göre, ya erlere yeni postal vermek veya miadın dolmasını bekliyerek onların o postallarla gezmesine müsamaha etmekten gayri çare kalmamaktadır. Ekseri ahvalde, yeni postal verildiğine göre, altı ayda bir ödenmesi icabeden 1,575,000 lira, üç ayda bir ödenmekte, bu da senede 6,300,000 lira tutmaktadır.
Miadın bir seneye çıkarılmasına imkân hasıl olacak, bu suretle aşağı yukarı 3,5 milyon liralık bir tasarruf sağlamak imkânı olacaktır.
Bu hususun lütfen nazarı itibara alınmasını rica ederiz. Hikmet YAZICIOĞLU
j Meclis Komisyonları i
,l! 1,1 1 1 -! 1 11 -ı aınMHiııı. ) ıım nıı nıın mm mı im*
ADALET KOMİSYONU : Bugün saat 10 da,
1 — Erzurum Milletvekili Baha, dır Dülgerin, Basın Birliği Kanununun kaldırılması hokkandaki 4932 sayılı kanunda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifini,
2 — Türk Ceza Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesi hak. kında kanun tasarısını,
3 — Tekirdağ Milletvekili Şevket Mocan ve 6 arkadaşının, Türk Ceza Kanununun 141 inci maddesinin değiştirilmesi hakkında ka. nun teklifini görüşmek üzere,
EKONOMİ KOMİSYONU : 20.12. 1950 çarşamba günü saat 10 da, Zonguldak Milletvekili Suat Başol ve 4 arkadaşının, madenlerde yakılacak ihracatta ödenmekte olan nlsbl resimlerin Gelir ve Kurumlar vergilerinden mahsubu hak. kında kanun (teklifini görüşmek üzere,
DIŞİŞLERİ KOMİSYONU : Bugün saat 10 da,
GEÇİCİ KOMİSYON : Bugün naat 14 de, Muğla Milletvekili .Nuri Özsan'ııı, Türkiye Cumhuriyeti E. nıckli Sandığı Kanununun 39 uncu maddesinin B fıkrasının yorumlanmasına dair önergesini gö. rüşınck üzere,
MİLLÎ EĞİTİM KOMİSYONU : 20.12.1950 çarşamba günü saat 10 do.
1 — Edlrno Milletvekili Cemal Köprülü ve Bolu Milletvekili Zulıu-
rl Danışmanın, İlkokul Öğretmenlerinin hizmet müddetleri ve aylık dereceleri hukkındakl kanun tek. liflerini.
2 - Trabzon Milletvekili Muşta-fa IUalt Tarakçıoğlu'ııun. Maarif Teşkilâtına dair olan 789 sayılı kanunun 22 nel maddesinin yürürlük, ten kaldırılması hakkındaki kanun teklifini görüşmek üzere,
TARIM KOMİSYONU : 21.12.950 perşembe günü
sinde değişiklik yapı' nıekı
çifteli
, Çay Ka. Cini, urlyeti Ilükü-iükümeti ara-
11 NUMARALI GEÇİCİ DİLEKÇE KOMİSYONU : Bugün saat 14,30 da, Ekonomi Komisyonunda. Başkan, Sözcü ve Kâtip seçmek Toplanacaklardır.
BÜTÇE KOMİSYONU GÜNDEMİ 19.12.1950 Salı Saat : 11
1951 yılı bütçesi hakkında Maliye Bakanının umumi izahatı.
19.1
Yeni seri hâtıra
pulu hazırlandı
Savaş Birliğimiz
hareket ediyor
— 2 —
Yeni bir yanardağ indifaı
Iran parlâmentosunda gizli celse
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Dün İran Parlâmentosunun cereyan eden gizli celsesinde komünist taraftarı Tudch partisinin ileri gelen 10 üyesinin dün hapisten firarı meselesi müzakere edilmiştir. Bu hâdise Tah randa oldukça derin akisler u-yandırmıştır. Bu 10 şahıs Bor-guya çekilecekleri bahanesiyle 2 polis memuru ile bazı askerler tarafından hapishaneden alın-
Cerro Nepro yanardağı bütün bir şehri tehdit ediyor
Managua, 18 a.a. (Afp) — Bir ydanberi indifa eden Cerro 'Icgro yanardağının tehdit etti-*i ve Managuan’ın kuzeyinde bulunan Leon şehri tahliyeye mzırlanmaktadır. Şehir hemen ;ül ve dumanla örtülü olup ke-if bir karanlık hüküm sürmek-' dir. Bildirildiğine göre, Cerro Jcgıo yanardağının kuzeyindeki Las Mu itos tepesi de faaliyete başlamıştır.
Birçok aileler şehri terket-nişlerdir, bazıları da küllerin ve dumanların sebep olduğu hastalıklara dûçar olmuşlardır.
Leon bölgesinde daimî yer sarsıntıları olmaktadır. Mana-;ua’dan yardım ekipleri ve gıda maddeleri yola çıkarılmıştır.
Mısırın mısır ihtiyacı
Mısır Hükümeti
Rusyadan 100.000 ton Mısır alacak
Kahire, 18 a.a. (Reuter) — Mısır ve Sovyet Rusya arasında imzalanan bir ticarî anlaşma gereğince Mısır, Rusya’dan 100.000 ton mısır satın alacaktır.
Mısır, aynı zamanda Birleşik Amerika ve Arjantin'den de mısır ithal edecektir.
TURKlYf POSTALARI j gJ*
P.T.T. İdaresi 20 aralıkta toplanacak olan «Üçüncü Türk
Kooperatifçilik Kongresi» münasebetiyle bir seri hâtıra pulu hazırlamıştır. * f
İsviçre'de «La Chaut - de - Fonds'da» «Courvoisier» basım-
evinde hazırlanan pullar 15 ve 20 kuruşluktur. Yeni serinin satışına 21 aralıkta başlanacaktır.
’ ESAT ARAR’IN SERGİSİ
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir
MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Fotin Fuad Basıldığı Yor: Güneş Matbaası — Ankara
Amerika Savunma Bakanı değişecek
Vaşingfon, 18 (a.a.) (Afp) — Beyaz Saray'a yakın çevrelere göre, Başkan Truman, sıhhî sebeplerden dolayı çekilmek arzusunu izhar eden General Mar-shall'm yerine Hava Stuart Symington'u Bakanlığına getirmeği mektedir,
Bakam Savunma
Güdül Demokratlarını11 Kore'ye telgrafı
Güdül demokratları, Kore savaş birliğimize aşağıdaki telgrafı göndermişlerdir:
«Hükümetimizin vermiş olduğu kararla bu şanlı şerefli vazife uğrunda Kore'ye giden ve Kore’de zaferden zafere ulaşan kahraman birliğimize ve şanlı tugayımız komutanı Tahsin Yazıcıya selâm ve sevgilerimizi sunar Allahtan kuvvetler, sıhhatler dilerken almış oldukları kah-ramnnlık nişanlarını tebrik ede-
Ressam Esat Arar'ın, Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesinin kü çük salonunda yirmi gündenberi açık bulunan sergisi dün ka panmıştır. Bilhassa ışıklı ve ölçülü poyzajları ve «Bizim köy kitabından yaptığı iki kompozisyoniylc Ankara'nın sanat çev relerinde büyük bir alâka uyandıran Esat Arar'ın, yukarda ne
lis bir kış manıarasını görüyorsunuz,
— Ah l?eğim, diyor anam şu pırtılarla beni bir görse Allahtan daha bir şey istemem.
— Merak etme, dedim. İnşallah o da olacak... onu da göreceğiz...

Bu akşam gene herkes radyo başında., topçu uçaklarından birisinin pilotu Yüzbaşı Hulusi’nin ailesi görüştü. O kadar güzel bir tesadüf ki, bu genç yüzbaşı savaş birliğine tayyaresi ile beraber yarım saat evvel iltihak etmişti... geldi yemeğini yerken ailesini dinledi. Bir çok subay ve erler bahis tutuşuyorlar... biraz evvel iki teğmeni dinledim., birisi:
— Bu akşam nişanlımın konuşması çok muhtemel., dün dinlemedin mi yahu? Hamdi Paşa Nurettin’in nişanlısını yanına aldırıyormuş. Bizimki zaten annemin yanında. O halde mutlaka gelir radyoya...
Diğeri cevap veriyordu:
— Kardeşim belki fakat ben tahmin etmiyorum... uzaktan gelip de Ankara'ya, radyoda konuşmak kaça mal* olur?.. A-ma gönderdikleri mektup okunacak dersen inanırım...
Velhasıl akşam olup da saat 19 a yaklaştı mı herkesi bir heyecan alıyor... Âdeta yılbaşı piyangosu gibi bir şey... çıkanlar mesut, çıkmıyanlar meyus... radyonun başından ayrılıyorlar. Dün gece bir yüzbaşının radyo bittikten on dakika sonra hâlâ Türkiye’yi aradığını gördüm. Bittabi bulamadı., ve uzun müddet hareketsiz ve sessiz kaldı... sonra yavaş yavaş radyonun başından ayrıldı ve yatak yerine doğru yürüdü... gitti...
Gündüz atışlar devanı ederken gece de konferanslar ve derslerle vakit geçiyor, bilhassa düşmanın harp usulleri hakkında bilgi ediniyoruz. Dün akşam sııa bir Amerikan yarbayı ile gediklisinde -idi. Yarbay bir A-merikan taburunun muharebelerini, gedikli de çete riıuharebe-lc rinde edindiği bazı tecrübeleri anlattı... Dikkat ettim. Kuzeyliler tamamen bildiğimiz bir şekilde muharebe ediyorlar. Hocalarından pek iyi öğrenmişler kahpeliği...
Bir gün gediklinin başına şöyle bir hâdise gelmiş... Bir hattı içtimain ağzını emniyet altında tutarken bir koyun sürüsünün otladığını görmüş ve aldırmamış... Derken sürü yanaşmış ve içinden koyun şekline bürünmüş bir çok kızıllar fır- ı layarak gediklinin takımına saldırmış.. Zor kurtarmışlar paçayı... Konferans sonunda bcııdcn bir şey soracak var mı dedi., ve aramızda şöyle bir konuşma geçti:
— Peki, dedim, gedikliye, siz bu kadar hile ve hud'a ile karşılaşırken bunlara karşı ne gibi tedbirler aldınız...
— Tabiî başta emniyeti arttırmak üzere bir çok tedbirler aldık., dedi.
— O halde size ben de bir hikâye anlatayım dedim ve başladım:
— Biz bu heriflerin hocala-riyle asırlarca döğüşmüş bir milletiz.. Son döğüşümüzde Kııf-kasyada bize de böyle birtakım hile ve hud’a ile sataşır dururlardı... Bir gece bir koyun sürüsü halinde batlarımıza sokuldular.. Bizim Mehmetleı-don bir kaçı da köpek oldu.. Sesini, yürüyüşünü çok iyi taklid edebiliyorlardı bu hayvanın... Yanaştılar sürünün yanına ve girdiler içine... 5 : 10 dakika sürünün kaçışmağa başladığı görüldü. Fakat iş işten geçmişti... Kaçamayıp bize kadar getirilen bir kaç kart koyundan başkası incecik lâz bıçaklaı-iyle doğranıverdi...
Bundun sonra süı-ünüıı arkası kesildi... Ve bu tekin yerlerde yayılmaktan vazgeçmiş olacaklar ki, bir daha görünmedi sürüler... Bizimkiler de, dostlar da bir hayli gülüştük...
Ve ilâve ettim. Türk, tavşanı arabasiylo avlar...
Sayın Yarbayın anlattıkları küçük sevk ve idare bakımından enteresan yenilikler... Bunları aynen olmasa da kısmen tatbik etmek muhakkak ki iyi., ye dik-
Poyrazoğlu
«Zafcr'in Kort Harp
Muhabiri»
kate de aldılar arkadaşlar bu ı konuyu...
Konferanslar cidden çok faydalı oluyor... Bilhassa düşman hakkında tecrübelileri dinlemek
daha faydalı... Bu tecrübeler içinde benim en çok dikkatimi çekenlerden birisi şu:
Bunların üstleri vurulduktan
veya saf lıaıici çıktıktan sonra
birer sürü haline inkılâp etmeleri... İptidaî insanlar hep böy-
lcdir. Başı olıfladı mı bir sürüye benzer. Zaten komünistlik başlı bir sürü cemaatidir... Nasıl ki hürriyet herkesten evvel
şefi korkutursa şefin yokluğu da iptidaî cemiyeti sürü haline getirir.. Öyle ise hedeflerimizden birisi yavaş yavaş beliriyor.. Bizim Mchmctleıe anlatmalı bu
işi...
Baştan aşağı eski püskü içinde ve dilenci kılıklı bu mel'un-laı-ın hangisi üst, hangisi ast pek belli olmıyacak ama, bizim Mehmedin zekâsı müsaittir. Bu-
nu da halleder... Zaten işi anla-
tır anlatılmaz hepsinin gözleri
parladı...
Dünden beıi yoldayız. Yol boyu görülecek manzaralarla dolu.. Hemen her taraf derecik, çay ve ırmak.. Bunların yanında yükselmiş alçaklı yüksekli dağlar... Yemyeşil tepeler... Buna mukabil yol boyu çok tez... Zaten bu memleketin toprağı
hemen kamilen mil... Hem do
pembe renkte bulaşan bir mil...
İnsanın yüzü gözü bulaştı mı,
çıkarmak da hayli zor oluyor... Yol âdeta mahalleler arasından
geçiyor. Hemen her dereciğin ağzı köy... Bu köylerin hepsinin adı var tabii... Vanlı, Çaıılı, Çunlu şeyler.. Birbirinden ayırmaya da imkân yok... Bütün güzelliği, bütün manzarayı bo-
zan da bu biçare köyler ve bu köylerden geçerken tarlalara, bahçelere serpilmiş mahut pislik kokusu insanı âdeta mah-
vediyor. Ve insan olduğuna man ediyor... Temenni
piş-
yoıum, daima nezle olayım ve
koku almıyayım... Ve yahut da
başka bir çare bulunsun bu işe...
işte bu şartlar altında yola düzüldük... Savaş birliğinin motorlu kısmı karadan diğerleri de trenle gidecek... Ben motorlu kısmın ikinci kafilesindeyim. Her kafile ayni günde hareket ediyor. Fakat aralarında yarımşar saat mesafe var. Bu suretle kol başı konak yerine girerken, kol nihayeti henüz yolda oluyor. Yollar dar ve kısmen bozuk... Köprü namına hiç bir şey kalmamış.. Kısmen tamir görmüş olanları da var ama bunlardan da ağır ve tedbirli geçmek lâzım... Bu arada dokunulmamış büyükçe köprüler de var ve hepsi elli tonluk... Biz otuz senedir köprü yaptık diye böbürlenip duralım... Japonlaı- Korede motorun bu kadar terakki etmediği devirlerde öyle köprüler yapmışlar ki, bunları bizimkilerin görmelerini çok isterdim. Her köprünün yanında vc açığında bir de beton geçit var... Bunlar da köprü kullanılmadığı daha doğrusu kullanılamadığı zamanlar için olsa gerek... İster köprüden, ister bu geçitten geçin... Su ne kadar çok olursa olsun sağı solu işaretli olan bu geçitlerden geçmek mümkün oluyormuş... Bizim Bayındırlık bakanlığının bu tam askerî geçitlere dikkatini çekerim. Bana kalırsa köprüden daha ucuz olan bu geçitler askerliğe elverişli olduğu kadar sivilliğe de faydalı bir şey... Bir mahzuru lüks olmayışı?.. Onu da ilâve edeyim ki, bu geçitlerin muhteşem resimleri alınamaz, Bayındırlık dergilerinde güzel köşeler yapılamaz.. Fakat ben şimdiki zihniyetin böyle şeylere ihtiyacı olmadığına eminim. İstenirse bu geçitlerin plânlarını derhal göndcıi-
(Devam edecek)
Cezaevindeki mahkûmların göçmenlere yardımı
Haber aldığımıza göre, Ankara Ceza evi 2 inci koğuş malr kumları aralarında topladıkları 18 lira 50 kuruşu, Bulgaristan-dan yurdumuza gelen göçmen ırkdaşlarımıza yardım rrçpksa-diyle, Kızılay merkezine göndermişlerdir.
Kızılay bu paraları göçmenlerden yardıma muhtaç olanlara dağıtacaktır.
ANKARA RADYOSU
SALI — 19 12/1950
7.28 — Açılış ve Program. 7.30 — S. Ayarı. 7.31 — Vals Festival Orkestrası Çalıyor (Pl.) 7.45 — Haberler vc Hava Raporu. 8.00 -Şarkılar TUrkUler (Pl.) 8.25 —
12.15 — 13.16 — Asker Saati:
(16 M. 8:1 - 17840 Kc/s T.A.V. Kısa Dalya Postaslylo Beraber Yayın). 12.15 — Memleketten Selâm. 12.30
- özci Program (Askerin İstediği Havalarla). 13.00 - Haberler' 13.15
- Orkestra Parçaları (Pl.) 13.30 — ÖCle Gazetesi. 13.45 — Hafif garkı, lar (Pl.) 14.00 — Hava Raporu. Ak. nam Programı vc Kapanış.
17.58 Açılış ve Program - 1800 kıkır — 18.30 - Müzik: Radyo Salon Orkestrası - 19.00 M. S. Ayarı ve Haberler — 19.15 Tarihten bir yaprak — 19.20 Müzik: Yurltah sesler. İdare Eden: Muzaffer Sa-nsözen - 19.45 Radyo ile İngiliz, co — 20.00 Müzik: Gaspor Cassado çalıyor (Pl) - 20.15 Radyo Gazc-lesl - 20.30 Müzik: İncesaz (Acc-nııiMİrnıı Faslı) - 21.00 Temsil -21.46 Serbest Saat — 22.00 Konuş.
Haberler - 23.00 Program vc Ka-l'UUia, . _» m.
Soldan sağa:
1 — Ekler, futbolda bir oyuncu. 2 — CAL, geco kuşları, 3 — Bay. rnk. EİYA. bir hayvan, edat. 4 — Tersi: şikâr, caka. 5 — Birli, oya. bir emir, kraliçe, 6 — Tersli bir soru, bir uzvumuz, sinirli, 7 — hırs. aksi. Asyada bir nehir, 8 — Nota, hayvan evi. Ac. 9 — Bir nevi kaba kumaş giyene, tetebbû, 10 — Sonuna dı gclirso söz olur, küçük etrafı su ile çevrili toprak (iki kelime).
Futandan Aşağıya :
1 — Lüzumlar, sağ değil. 2 — kırmızı, bir erkek ismi. 3 — şule, nota, beyaz, 4 — Hamur özü kabı, (İki kelime), 5 — güzel sanatlar. 6 — mektup telgrafı rümzu. 7 — Fena değil, rüzgâr. 8 - Tren yolu. utanma, rü 9 — dolap gözü, sayma makinesi. 10 — Bir harfin lime) 11 — Bir buyan ismi, ters?’ su kabı 12 — Bir nevi cübbe, ter-hayvanı, bir çalgı, 14 — fiyaka satan. kör 15 — Büyük, tersi, ivedi.
AMERİKA NIN SESİ RADYOSUNUN NEŞRİYATI Amerika'nın Sesi Radyosu yayın-Inrı her akşam Türkiyo saatlle 19.15 İle 19.45 arasında Amcrlkada 19. 16 ve 13 motre üzerinden. Avrupa'da 2.80. 19.70, 19.67 ve 16.99 metre üzerinden yapılmaktadır. Aynı programlar ayrıca her akşam Tllr-
Sayfa: 4
ZAFER
19/12/1950
başmakaleden devam:
Yazan : Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika No: 66

Köylülerimizin dertleri...
Turizm dâvamız
Orta Cami önünde mühim bir kalabalık teşekkül
— Den korkuyorum.
. y. ses duyuldu. Bunu
,ji yen Çınar Ahmetti.
— Neden korkuyorsun?
— Sabah olunca üzerimize gelecek devlet kuvvetinden.. Belki sancak-ı şerif de çıkarılacaktır. O vakit bütün İstanbul halkı üzerimize saldıracaktır.
— Bir kere bu badireye atıldık.
— Mademki çıkar yol yoktur. Biran ovvel kaçıp kurtulmak da...
— Hele biraz daha bekliye-lim.
Biraz daha beklediler.
Sabah namazı vakti olmuştu. Dar sokaklardan Orta Camie doğru birer birer namaza gelenler vardı. Yeniçeri ortalarından, Orta başılaıından, Baş eskilerden, bayraktarlardan gelenler oluyordu.
Orta Cami önünde mühim bir kalabalık teşekkül etmişti. Ama bunlar namaz kılmağa gelenlerdi.
Patrona Halil birdenbire geriledi, palasını çekti.
(Tam sırasıdır!.)
Diye bağırdı. Arkadaşları Patronanın bu halinden şey anlayamamışlardı.
(Nenin sırasıdır?..) Varın gidelim şu kalabalığın içine girelim.
(Ama onlar namuza gelmişler.
(Zarar yok.. Bize kalabalık lâzım..
(Vallah iyi bir şey yapmıyorum..
(Akacak kan başta durmaz ağalar. Yürüyelim. Ne olacaksa olsun!.)
Ve palasını çekerek Ortu Camie doğru yürüdü. On beş arkadaşı da mecburen onu takip etti.
Her birinin elinde parlayan palalarla kalabalığın içine bir gülle gibi girdiler. Kimi kollarını sıvamış, kimi abdest almakta, kimisi de camie girme-ğa hazır olan bu kalabalık, bu ânî baskın dolayısiyle birdenbire şaşırdı. Fakat daha onların şaşkınlıkları geçmeden Patrona Halil ortalarına girip gür ve korkunç sesiyle haykırdı:
(Ağalar!. Şimdi sabahtır ve gun akşamlıdır. Âlem zulüm ile harap olduğun bilirsiz. Orduyu İslâm serhadlerde başsız ve sahipsiz bırakılmıştır. Hâlâ Sadrazam Üsküdardan hareket etmemiştir. Ricali dev let Lâle ve Çırağan peşindedir. Halk bir lokma ekmeğe muhtaç iken Sadrazam, akrabaları ve hempaları Kâğıtha-nede, Boğaziçinde, Üsküdar bağlarında köşkler, yalılar inşa etmekle meşguldür. Her biri Karun-u zaman olmuştur.
Ümmeti Muhammet, bu bir avuç sefih ve muhteris eşhasın elinde inleyip duracak mı? Hâlâ Padişahımız bir şeye muktedir değildir Sadrazamın elinde oyuncaktır.
Ne durursuz?!... Fırsat bu fırsattır!. Bizim dün ettiklerimiz dillere destandır. Bütün İstanbul halkının bizimle bile olduğu malûmunuzdur. İşte şaray korkusundan ses bile çıkaramıyor. Sancak-ı şerifi dahi çıkarsalar ardından kimsenin gideceği yoktur.
Gün bu gündür. Fırsat bu fırsattır!.)
Bu enerjik nutuk derhal tesirini gösterdi. Macera peıest ve muhteris Yeniçeri Odaba-şılanndan, Baş eskilerinden birçoğu derhal Patronaya iltihak ettiler:
(Dediğin doğrudur. Âlem zulümde?!, haraptır. Gayri ne olacaksa olsun..)
Bir anda palalar çekildi. Sabahın alaca karanlığında silâhlı, palalı bir alay kalabalığın korkunç nâralaıı Orta Cami avlusunu inletti.
Erbab-ı namus bu yaygarayı işittikçe evlerine kapanıyor, fakat merak sahibi delikanlılar, her devirde bu nevi karışıklıkları fırsat bilen yağmacılar yığın yığın Patrona ve arkadaşlarının etrafına toplanıyorlardı.
Bir saat içinde Orta Cami avlusu ve Et meydanı hıncu-hınç ne idüğü belirsiz, ne istediğini bilmez birtakım serserilerle doluverdi.
Bu sırada bir Başeski, Pat-
ronaya yaklaştı:
(Yeniçerinin de bizimle beraber olduğunu anlatmak için hiç olmazsa Birinci Ortanın kazanını kaldırmalıyız!.)
Dedi. Bu, korkunç ve mühim bir fikirdi. Çünkü, kazanih kalkması, isyanın resmî bir şekil alması idi.
Bir anda yüzlerce ağızdan birden:
(Birinci ortanın kazanını isteriz!.
(Birinci ortanın kazanı!.
Kalabalığa karışmış olan bazı Yeniçeri ağaları, bu haberi işitir işitmez can başlarına sıçradı. İsyan umulmadık 'bir şekil alıyordu. Daha nere-
etmişti
ye varacağı belli olmıyan çapulcu hareketine mak için yan sokaklara mağa başladılar.
Fakat âsilerden Kara Yılan, arkadaşlarına haykırdı:
(Bre bırakmayın!. Buraya gelen bizimledir, gayri ayrılamaz. Yeniçeri ağalarını bırak-
Deı-hal sağa, sola hücum başladı. Karılşıklık müthiş bir şekil almıştı. Kaçmak üzere olan Odabaşılar, Bayraktarlar, Başeskiler, Başkaıakullu çular bir hamlede yakalandılar.
Patrona bunları karşısına alarak f
bir katılma-
(Devam edecek)
Yurtta sigara satışları arttı
bir
“Bafra,, sigaraları yarından itibaren selofanlı ambalajlarda çıkarılacak İstanbul, 18 (a.a.) — Tekel Ge nel Müdürü Hadi Hüsmen, bugün öğleden sonra Tekel Genel Müdürlüğünde bir basın toplantısı yapmış, sigara satışları mevzuunda gazetecilere a-sağıdaki beyanatı vermiştir:
«— Bafra sigaramız yeni am-bolaiile 20 Aralık Çarçamba günü sahsa çıkarılacaktır. Yeni makinelerimizde daha nefis şekilde kolay ve selafona sarılı ola rok imal etmekte olduğumuz bu sigaraların halkımız tarafından beğenileceğini ümid ediyoruz. Sa tıs Batlarında hiç bir değişiklik yapmadık. İmalâttaki maliyet fi-atlannı bu sigaraya karşı gösterileceğini ümid ettiğimiz rağbetin husule getireceği satış ar-tısiyle karşılamak istiyoruz.
Bu vesile ile sigara satışlarımız hakkında bazı malûmat ver. mek islerim. Satışlarımız umumiyetle memnuniyet verici bir seyir takib etmektedir. Geçen yıl ıslah edilmiş yeni ambalajile piyasaya arzedilen «Birinci nevi» sigaraların yıllık istihlâki 2 milyon 400.000 kilodan 3.600.000 kiloya yükselmiştir.
Birinci sigaralof 1/12 1950 tarihinden itibaren bütün fabrikalarımızda yeni şekilde imal ve piyasaya arzedilmekte olduğun, dan istihlâkin bir miktar daha artacağını tahmin etmekteyiz.
Köylü sigaralarımızda yüzde 25 e yakın bir istihlâk noksanı görüldüğünden bu vaziyeti yeni birinci nevi’ye karsı gösterilen temayül ve rağbete bir delil o-larak kabul ediyoruz. Köylü si-
garasmın ismini ve anbalajlarım değiştirmek tasavvurundayız.
Son zamanlarda imaline başlanılan (Uludağ) sigarasının yıllık istihlâki 60.000 kiloyu tecavüz etmiş bulunuyor. Bu miktar diğer bütün yüksek nevilerin istihlâkinden yüksektir.
Alelûmum yüksek nevi sigara satışları bilhassa son aylarda büyük bir artış kaydetmeğe baş lamışhr. Aylık artış miktarı ge-çencen yıla nazaran ayda 40.000 kiloyu geçmiştir. Beklenilmeyen bu durum karşısında fabrikalarımız talebleri zaman zaman karşılıyamamakta ve yurdun bazı mmtakalannda haklı olarak şikâyetler baş göstermiş bulunmaktadır.
Ancak derhal ifade edeyim ki, şimdiye kadar elle imal edilmekte olan Bafra^ sigaralarının yeni anbalajla piyasaya çıkarılmasını müteakip el paket imalâtında takriben ayda 1000.000 kiloluk bir tasarruf elde edilecek, bu da diğer yüksek nevilerin imalâtına tahsis olunacağından hasıl olan ve idaremiz için bir taraftan da şayanı memnuniyet bulunan muvakkat buran bu suretle süratle önlenecektir.*
kat, bu efendi olan köylünün en tabiî ihtiyaçlarını bile temin et-eneği asla düşünmemişiz; onları ortaçağ hayatı içinde, maddî ve manevî karanlıklar içinde bırakmaktan sıkılmamışız. Hani köy kalkınması plânları vardı? Hani köylerde ilk tahsil seferberliği yapılmıştı? Hani çocuklara ilk tahsil mecburi idi?.. Demek eski iktidar bütün bunları hep lâfta bırakmış, köylünün yanına ancak oy istemek için giimişiirl
Düşünmek lâzımdır ki, bu memleket halkının yüzde 90 ı çiftçidir; yani köylüdür. Hâlâ hükümet merkezi olan Ankara-nın köylerinde bile kara sapan hâkimdir. Hâlâ köylü toprağına sahip değildir; zatürreeli çocuğunu tedavi ettirebilmek için, dektora hasrettir; değil herhangi bir müstahzara, aspirin ve kinine hasrettir. Hâlâ firen gi tedavisi için, hükümete doktor göndermesi hususunda yalvaran odur. Halbuki öbür taraftan kazanç nisbeiine göre en eğir vergiyi o ödemekte, en çekilmez angaryayı o yapmaktadır.
Bir köy bu memleketin bir hüceyresidir. O hüceyreler kuvvetli olunca bütün memleket kuvvetli olur. Acı ile söylemek lâzım gelirse, köylü senelerce ihmal edilmiş ve kendi haline bırakılmıştır. Ankara köylerinde vaziyet böyle olursa, artık daha uzak, daha ücra yerlerde köylülerimizin hayat seviyesi nedir, siz hesap edinizl
Şimdi, Demokrat Parti altı yedi ayda ne yapmıştır? diyenlerin önüne, bu köylü çıkıp da:
— Siz 27 senedir ne yaptınız? Hangi derdimize çare buldunuz? Hangi işimizi hallettiniz? Bizi kahve köşelerinden kurtardınız mı? diye bir sual sorsa haksız mı konuşmuş olur?
Bize mektepsizlikten, dok-tcrsuzluktan, yolsuzluktan, susuzluktan şikâyet eden köylüler, meselâ Nalıhan’da 80 bin liraya çıkan bir halkevi binasını gösteriyorlar da diyorlar
Dünkü yangın
(Başı 1 inci sayfada) ve neticede eski bir konak tamamen yanmıştır.
Bir saat içinde yanan konak Evkafa aittir ve mirasçıları ile ihtilâflı vaziyettedir. Konak büyük olmasına rağmen yalnız-bir aile oturmaktadır.
Aynı zamanda sigortasız olan bu binanın bahçesi geniş olduğu için bütün mahallenin çocukları bu bahçede oynamaktadır. Dünde mahalle bakkalı Osmanın iki küçük çocuğu bu konağın avlusunda oynamışlar ve oyun arasında bahçede duran boş yumurta sandıklarının talaşlarını tutuştur -muşlardır. Yumurtacı Muharreme ait sandıklar kısa bir zamanda tutuşmuş ve neticede alev binayı tehdit etmeye başlamıştır.
Binanın yanmakta olduğunu gören hane halkı evde bulunan ihtiyar ve kötürüm bir kadını ve kendi canlarını güçlükle kurtarabilmişlerdir. Yangın hemen binayı sardığı için herhangi bir eşya kurtarmak imkânı hasıl olmamış tır.
Erpinefendi konağı diye anılan bina itfaiyenin vaktinde müdahalesine rağmen kurtarılamamıştır. Ahşap olduğu için bir saat gibi kısa bir zamanda yanmıştır.
Diğer taraftan dar ve girift o-lan sokaklarda itfaiyenin çalışması müşkil olmuş ise de etraftaki binalara sirayetinin önüne geçilmiş ve bütün bir mahalle büyük bir tehlike atlatmıştır. Za -rarın 50 bin lira olduğu tahmin edilmektedir.
Yangın hakkında gerekli tahkikata başlanmıştır.
Hediyelik Fil İskenderunda
İskenderun, 18 (Telefonla) — Hindistan Başbakanı Pandit Nehru’nun Türk çocuklarına hediye ettiği, fil yavrusu dün limanımıza gelen Rosselina vapuru ile Türk topraklarına vasıl olmuştur.
Bir kaç güne kadar aynı vapurla İstanbul’a gönderilecektir.
Üç Bulgar askeri iltica etti
Kırklareli, 18 (T.H.A.) — Üç Bulgar askeri, hududu geçerek hudut birliklerimize iltica ve beraberlerinde getirdikleri silâhlarını teslim etmişlerdir.
Mülteci Bulgar askerleri, yapılan sorgularında komünist zulmünden bizar olarak büyük bir kafile halinde Bulgaristan’dan kaçmaya karar verdiklerini, fakat diğer arkadaşlarının buna muvaffak olamadıkları için yalnız üç kişi olarak Türk hudutlarına iltica edebildikKrini so»e-mişlerdir.
Mülteci Bulgarlar, ilgili makamlara teslim edilmişlerdir.
İzmir Radyosu faaliyete geçiyor
İzmir, 18 (T.H.A.) — Cumartesi, Pazar ve resmî tatil günlerinde faaliyette bulunması kararlaştırılan İzmir Şehir Rad yosunun neşriyata başlaması için gerekli formaliteler ikmale-edilmiş bulunmaktadır.
Ulaştırma Bakanlığı radyonun frekansiyonunu tayin etmiş ve kısa dalga 48 metre üzerinden neşriyatta mahzur olma dığını alâkalılara bildirmiştir. Ancak verici cihazın derhal neş riyata geçebilmesi için önümüzdeki günlerde İçişleri Bakanlığında Bakanlıklar mümessillerinin iştirakile bir komisyon teşekkül edecek ve radyonun yayın şeklini tayin edecektir.
ki:
— İşte bizim paramızla, bizim emeğimizle, bizim verdiğimiz vergilerle bunu yaptılar. Fakat Demokratız diye bizi içine bile sokmuyorlar!..
Köylünün yerden göğe kadar hakkı vardır. Maalesef, eski iktidar, çok yerde daima alâyişe, lükse, israfa sapmış, hakiki ihtiyaçları tamamiyle ihmal etmiştir. Fakat bereket versin, Türk köylüsü akıllıdır; basiretlidir: zekidir. İyi olan şeyi kötüden kolaylıkla tefrik etmekte ve iyiyi istemesini bilmektedir. O da farkındadır ki, bütün bu istekleri, bir anda üzerinden bir sihirbaz değneği geçmiş gibi halledilemez. Senelerin bıraktığı enkaz bir hamlede temizlenmez, birkaç ayda düzelmez. Fakat kendi hakikî reyiyle seçtiği iktidara itimadı vardır. Kendinden olan bir idarenin, kendi derilerine imkân derecesinde bir çare, bir tedbir bulacağına inanmıştır.
O halde bizim de bu memleketin hakikaten efendisi ve sahibi bulunan köylülere hizmet etmek, onların ıstıraplarını dindirmek, boynumuzun borcudur. Köylü dâvasını, bütün cepheleriyle ele almak ve umumi bir köy seferberliği yapmak ve bu mevzuda plânla çalışmak mecburiyetindeyiz. Hiç şüphe etmiyoruz ki, hükümetimiz bu mesele üzerinde ciddî bir suretle durmaktadır. Elbette bu çalışmaların yakında birer birer feyizli neticelerini almağa başlı-yacağız.
Mümtaz Faik FENİK
Bugünkü D.Parti
(Baş tarafı 1 incide) I yasak bölgeleri, turizm istafıs -çan Başbakanlık Müsteşarı Ah- : tikleri hakkındaki taşanlarla tu-met Salih Korur şunları söyle-
.Muhterem arkadaşlar,
Çeşitli yönlerde memleket için büyük faydalar sağlayacağına i-nanmış olun hükümet bu dâvaya verdiği önem dolayısiyle bu toplantımızı bizzat Başbakan veya yardımcısı açmak arzusunda i-diler. Fakat günün önemli ve müstacel olan bazı işleri do-layısiyle bu toplantıda bulunmak imkânından mahrum kaldılar ve üzüntü beyan ettiler. Ben, gerek Başbakanın gerek Başbakan Yardımcısının bu toplantıda bulunmamaktan dolayı duydukları üzüntüyü size bildirirken ça lamalarınızdan büyük faydalar umduklarını ayrıca kaydetmek isterim. Hükümete alacağı kararlarda istifade edeceği bir eser vücuda getirmek üzere çalışmalarınızın hayırlı- ve başarılı olması dileğiyle toplantıyı açıyorum. Hepinizi hürmetle selâmlar, başarılar ve muvaffakiyetler dilerim.»
Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürünün nutku Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Koruı'dan sonra konuşan Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürü Dr. Halim Alyot, turizm dâvasının önemini belirttikten sonra, iç ve dış turizmin hedefleri üzerinde durarak demiştir ki:
Gerek iç turizmin, gerekse dış turizmin ehemmiyetini iki noktada topluyoruz:
Birincisi turizmin, ekonomi bakımından olan ehemmiyetidir.
Turizm ekonomisi, kanaatı-mızca, herhangi bir endüstriden veya ziraattan daha önemlidir. Çünkü turizm, eskiyen ve istihlâk edilen bir ekonomi maddesi değildir. Çünkü turizm ile ilgilenenler yurt içinde ve yurt dışında çok geniş bir kütledir.
Turizmin ayrıca tanıtma sahasında da büyük ehemmiyeti vardır.
Memleketimizde turizm dâvasının gelişmesi sayesinde vatandaşların birbirlerini, yurdun bütün köşelerini ve medeniyet e-serlerini tanımaları mümkün o-lacağı gibi, kendimizi, yurdumuzu ve medeniyetimizi yabancılara da tanıtmak imkânını elde etmiş olacağız.»
Binlerce senelik maziye sahip medeniyetlerin memleketimizde bıraktıkları eserlerin dünya ölçüsündeki değerlerini misallerle izah eden Dr. Halim Alyot bu kıymetleri tanıtmak, tanınnyan-ları görmiye dâvet etmek mecburiyetinde olduğumuza işaret ettikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir:
«— Ancak her şeyden önce bu değerli eserleri korumak, tabiat güzelliklerini kıymetlendirmek için gerekli tertibatı almamız, turistleri yurdumuza dâvet etmeden evvel lüzumlu tesisatı kur mamız; yol, otel, nakil vasıtası, tercüman ve rehber dâvalarını halletmemiz, bunların da üstünde olarak bir zihniyet değişikliği yapmamız şarttır.
İşte bu zihniyet değişikliğini yapmağa muvaffak olduğumuz gün dâva kendiliğinden halledilmiş olacaktır.
Memnuniyetle haber vereyim ki son zamanlarda bu zihniyet değişikliği vukua gelmiştir.
Başta Büyük Millet Meclisinin, Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin yerinde irşat ve i-kazları ve efkârı umumiyemizin geniş anlayışı ile turizm dâvasının memleketimizde bir an önce gerçekleştirilmesi zarureti teslim edilmiştir.
Turizm mevzuundaki çalışmalarımızın ilk mesut neticesi işte budur.»
Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürü, bir kaç gün evvel mukavelesi imza edilen 300 o-dalı otelle Adnan hükümetinin Türkiye gelişmesi hususundaki
ilk delilini vermiş olduğunu, bununla iktifa edilmiyeceğini, turizm endüstrisinin memekette tamamiyle tahakkuku için çalışmalara devam edileceğini açıklamış, Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünce turizm bah sinde yapılan işler üzerinde de durarak (Şunla** söylemiştir:
«— İlk iş olarak bugün yürürlükle bulunan turizm müessese-lerîni teşvik kanununun hakikî ihtiyaçları karşılıyacak şekilde tâdili cihetine gidilmiştir. Turizm ileri memleketerin mevzuatı tetkik edilerek yeni hükümlerle tak. viye edilmiş bir tasan huzurunuza getirilmiştir. Turizm endüstrisine yatırılacak sermayeler için geniş muafiyetler sağlıyan bu hükümler hususî teşebbüsleri teş vik edici bir mahiyet taşımaktadır.
Ayrıca turistik yollar, askerî
grupu içtimai
(Başı 1 inci sayfada)
Erzurum Milletvekili Rıfkı Salim Burçak'ın Gümrük
Tarife Kanununun 328 ta-
rife

Gümrük Vergisi ile, Muamele Vergisinin kaldırıl-
masına dair önergeleri bulunmaktadır.
Gelir Vergisinin memurlara tatbiki baklandaki sorunun hararetli münakaşalara yol açacağı ve yarınki Grup toplantısında bu mesele hakkında iktidar partisi temayülünün anlaşılacağı tahmin edilmektedir.
rizm tesisleri ihzari projesi, seyahat büro ve açenfeleri, otellerin teftiş ve tescilleri, turizm isletmeleri turizm kredisi, turist parası, turizm terbiye ve bilgisi, turizm teknik öğretimi, turistik bölgelerin etüdü, muhtelif idare ve teşekküllerle işbirliğine ait teklif ve etüdler de yüksek tetkikinize sunulmuştur.
Bu çalışmalarımıza muvazi o-lorak memleketimizin hususiyetlerini, Türk kültürünü, sanatlarını ve turistik kıymetlerini belirten rehber, broşür, kitap gibi muhtelif eserler çeşitli lisanlarda hazırlanmıştır.»
Halim Alyot, memleketin kıymetli turistik bölgelerinde turizm dernekleri kurulduğunu, özel teşebbüslerin iştiraki ile turistik tesisler meydana getirecek şirketler tesis edildiğini belirtmiş ve sözlerini şöyle bitirmiştir,
«— Sözlerime son verirken kıymetli fikirlerinizin, tecrübelerinizin ve iyi niyetinizin bize reh ber olacağım bir kere daha tek rarlarım. Bu vesile İle turizm dâvamızda daima müzaharetfni gördüğümüz basınımıza teşekkürü de vazife bilirim.
Bunu da belirtmek isterim ki, bütün devlet adamlarımız, gazetecilerimiz ve halkımız turizm dâvamızı benimsemişlerdir. Dâvayı yürütmek bizim vazifemizdir, Vazifemizi başaramazsak mesuliyetimiz büyük olur.
Sizlere kıymetli mesainizde başarılar diler, hepinizi saygıyle selâmlarım.»
Menderes turizminin vaitlerin
Ateş kes teklifi
(Baş tarafı 1 inci sayfada) ri Bakanı ile Amerika’da veya herhangi bir yerde görüşmek teklifinde bulunmuştur. Henüz bu teklife Pekin’den cevap gel-
D. Parti İlce Kongreleri
(Başı 1 inci sayfada) ramoğlu, Fuad Selçuk, Abdullah (jcdikoğlu, Salâhattin Adil, Dağıstan Binerbay'ın da iştiıâkiyle Belediye Gazinosunda açılmış-
Bu sırada böz alan Sovyet Rus ya delegesi Malik komitenin ateş kesme, yahut savaşlara son verme esaslarından hangisi üzerinde durduğunu sormuştur.
Malik, ateş kesme meselesinde de öteye gideceğini, bilhassa Kore'deki yabancı kuvvetlerin geri çekilmelerini isteyeceğini belirt-
Müteakiben Pekin’den cevap gelinceye kadar Siyasî Komisyon tatil kararı vermiştir. Karar, beşe karşı elli oyla verilmiş tir.
CEPHELERDE
Tokyo, 18 (a.a.) (United Press) — Kızıl Cinliler bugün Kuzey Doğu Korede Birleşmiş Milletler köprübaşma karşı hücumlarım şiddetlendirmişlerdir.
Mütemadiyen akın eden Cinliler Hungnam limanının 4 mil kuzeyinde 3 üncü Amerikan tümenine hücum etmişlerdir.
Muazzam harp gemisi Misso-urj, bugün Hungnam köprübaşı etrafında toplanan komünist Cin kuvvetleri üzerine ateş açmıştır.
REŞİT SAFFET ATABİNEN'İN NUTKU
Başın - Yayın ve Turifm Genel Müdürü Dr. Halim Alyot'un konuşmasından sonra söz alan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Müessis Başkam Reşit Saffet Atabinen, Adnan Menderes hükümetinin turizm siyasetine verdiği önemden ve Basın - Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünü de danışma kuruluna getirdiği zengin hazırlık malzemesinden dolayı turizm mensuplarının samimî şükranlarını bildirmiştir.
Turizmin inkişafı yolunda yapılması gerekli işler üzerinde i-zahat veren Reşit Saffet Atabinen sözlerini şöyle bitirmiştir:
«— Muhterem Başbakanla, I-çişleri, Ticaret ve Ulaştırma Bakanlarının bu hususlarda, garp memleketlerine kıyasen, kati ve cezrî tedbirler alacaklarına emi-
Yirmi sene kadar evvel, Ticaret Vekâletine riyaset buyurdukları tarihtenberi, turizm işlerimi ilk defa olarak, devlet siyaseti çevresine almış olan Cumhurbaşkanımız pek muhterem Celâl Ba-yar’a, minnet ve tazimlerimizi bu münasebetle de tekrar ey-
Bundan sonra seçimler yapılmış, kongre başkanlığına Reşit Saffet Atabinen, başkan vekilliklerine de İzmir Gazeteciler Cemiyeti temsilcisi İzmir milletvekili Behzat Bilgin ve İzmir valisi Osman Sabri Adal seçilmiş-
Komisyon seçimlerinden sonra komisyonların saat 14.30 da toplanarak çalışmalara başlamasına karar verilmiştir.
Kongre üyelerinin toplı
halde Cumhurbaşkanı Celâl Ba-yar’ı, Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Koraltan'ı ve Başbakan Adnan Menderes’i ziyaret etmeleri karar altına alındıktan sonra toplantıya son verilmiştir.
İHTİYARÎ SANSÜR
Tokyo, 18 (a.a.) (United Press) — General Mac Arthur genel karargâhı istihbarat subaylarından albay Echolsun bildirdiğine göre, basın muhabirlerine Kore hakkında gönderecekleri haber-lerintes biti işinde yardım edecek olan bir basın danışma bürosı kurulmuştur. Yarbay Burkhard’ır başkanlığı altında çalışacak o-lan ve beş kişiden mürekkep bulunan büro basın muhabirlerine, güvenliği tehdid etmeyen mahiyetle olan ve Koredeki askeri duruma taallûk eden haberler verecektir. Muhabirler aynı zamanda gazetelerine gönderdikleri harp haberlerinin güvenliğ igilendirip İlgilendirmediği hususunda bu büraya danışacaklardır. Fakat haberler aslâ mecburi sansüre tâbi tutulmıyacaktır.
Jandarma
teşkilâtı
(Başı 1 inci sayfada
1 — Vatanımızın iç emniyetini sağlıyan emniyet ve jandarma teşkilâtının tevhit olunarak bu işlerin tamamiyle Emniyet Umum Müdürlüğüne intikali hususunda Hükümetin görüşü nedir?
bir
2 — Büyük şehirlerimizde içtimai bir âfet halini almak temayülünü gösteren randevu evlerinin takibi hakkında Hükümet ne düşünmektedir?
3 — En küçük köyden en büyük şehrimize kadar yayılan ve mi|lî ananemizi sarsan ve bir çok ocakları söndüren kumarı önlemek için ne tedbir dü şünülüyor.
4 — Dünün: Rüşvet, iltimas ve suiistimali yerine bugün iktidarımız: Liyakat, kabiliyet ve faziletin hâkim kılınması hakkında ne düşünüyor?
tki Bakanın tetkikleri
(Başı 1 inci sayfada) hakkında inceleme yapmışlardır. Tevfik İleri halkla yaptığı gö rüşmelerde; köy okullarının devlet tarafından yapılacağını, köylerin öğretmensiz ve okulsuz bırakılmayacağını söylemiştir.
Her iki Bakan bugün Ankara-ya hareket etmişlerdir.
Kızılhaça kan bağışı
(Baş tarafı 1 inci sayfada) üzere Amerikan Kızılhaçı ile ken diliklerinden teşriki mesaî isteğinde bulunmuşlardır.
Kızılhaçın Nevyork şubesi müdürü Colby Chester bu münasebetle kan veren vatandaşlarımıza teşekkür ederek demiştir ki: «Koredeki Türk askerlerinin kahramanca hareketlerinden dolayı duyduğunuz iftihara biz de iştirak ediyoruz ve bu müşkül zamanlarda âlicenabca hareket e-derek verdiğiniz kanın kıymetini de takdir ediyoruz.»
Millî yardım
(Başı 1 inci sayfada)
Millî Komite, göçmenlerin yerleştirileceği 43 ilde ayni zamanda harekete geçecektir.
tik toplantısını önümüzdeki Perşembe günü Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’m başkanlığında yapacak olan Millî Komiteye; İçişleri Bakanı Rıjknettin Nasuhioğ-lu, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayrı Üstündağ, Milletvekillerinden Dr. Etem Vas saf, Enver Gürel, Nihat Reşat Belgeı-, Nazlı Tılabaı-, Halide Edip Adıvaı-, Kâzım Taşkent, İsmail Hakkı Akyüz, Selim Ra-gıp Emeç ile gazete sahiplerinden Sedat Simavi, Ahmet Emin Yalman ve Habib Edip Törehen dahil bulunmaktadırlar.
Komite çalışmalarına ayrıca Bn. Behice Köprülü ve Bn. Advi-ye Fenik ile İstanbul ve Ankara Üniversitesi rektörleri, Merkez, Ziıaat, İş, OsmanlI ve Selânik Bankaları Genel Müdürleri ve tanınmış tüccar ve diğer zevat da iştirak edeceklerdir.
rada bulunanları B. M. M. Başkanı Refik Koraltan telgrafla An-
kara'ya davet etmiştir.
Komite, Perşembe günkü toplantısında 43 ilde çalışacak talî
komiteleri tâyin ve mesai programını tesbit edecektir.
Kongre başkanlığına 11 Başkanı Avukat İrfan Erdem, ikinci başkunlığa Hikmet Baydar, kâtipliğe Abdurıahman llgen seçilmiş, Atatürk’ün ve Kore'deki kahraman şehitlerimizin hâtıraları anılmış, müteakiben günde-
me geçilmiştir.
İdare kurulunun çalışma ve hesap raporları okunmuş, tenkit
ve müzakereden sonra kabul
dilmiştir.
Bir çok delegeler arzu ve isteklerini bildirmişlerdir.
Milletvekilleri, Demokrat Partinin ve Meclisinin bugüne kadar yaptığı işler hakkında geniş i-zahlarda bulunmuşlar Ve kongreyi tenvir etmişlerdir.
Gizli oyla yapılan seçimde, Şükrü Kale, Dede Başaran, Hikmet Baydar, Necati Baydar, Cevdet Kale, Sait, İmdat Oğuz asil üyeliklere Ali Çetin, Ahmet Koçak, Sadettin Güler, Yu suf Şimşek, Mehmet Andaç, Hacı Altuntaş yedek üyeliklere seçilmişlerdir,
Hikmet Baydar, Şükrü Kale, Dede Başaran, Sait Açıkel, Ali Çetin, Sait Yüksel, Abdurrah-man İlkin, Ahmet Koçak, İsmail Şahin, Necati Baydar, Hacı Altuntaş, Sabahattin Yiğit il kongresine delege seçilmişlerdir.
Kongre İl Başkanı İrfan Erdemin kısa bir konuşması ve muvaffakiyet temennisiyle kapanmıştır.
Yapılan vazife taksiminde başkanlığa Şükrü Kale, ikinci başkanlığa Cevdet Kale, muhasip üyeliğe Necati Baydar, kâtipliğe İmdat Oğuz seçilmişlerdir.
Toprak tevziatı
Toprak ve İskân Genel Müdürlüğü Toprak komisyonları, top-
raksız çiftçiye toprak dağıtımı
faaliyetine devam etmektedirler.
Bu cümleden olarak, son bir
hafta içerisinde Sivas’ta 23G çiftçi ailesine 8864 dönüm, Diyarbakır’da da 37 aileye 8143 dönüm toprak dağıtılmıştır.
Bu suretle 1950 yılı başından bugüne kadar 16.339 çiftçi ailesine 737,474 dönüm araZi dağıtılmış bulunmaktadır. Bu dağıtım yılbaşına kadar 750 bini bulacaktır.
1951 yılı çalışmaları için geniş mikyasta faaliyete geçilmiştir.
Yunanistan'la Mısır’ın arası düzeldi
Kahire, 18 a.a. — (Reuter): Kral Faruk Yunan Kralı faul’ün özel temsilcisi Panayo-tis Pipinelli’yi dün kabul etmiştir.
Pipinelli’ye Yunanistan’ın Kahire Büyükelçisi refakat etmiştir.
Bu görüşmeyi müteakip Mısırlı resmî bir şahsiyet, Kraliçe Fıederika’ya atfen bir Amerikan mecmuasında çıkan beyanat yüzünden Mısır ile Yunanistan arasında hadis olan gerginliğin sqna erdiğini bildirmiştir.
EVLENME
Müteahhit Reşat Mun-zur’un kızı Ayten Munzur ile Eğinli manifaturacı Mehmet Gül’ün oğlu Hüsamettin Gül'ün evlenme törenleri dün akşam Orduevi salonunda her iki tarafın dost ve akrabalarının iştiraki ile yapılmıştır.
Tarafeyne saadetler dileriz.
n
Teşekkür
Delinmiş kangrenli apandisit, peritonit ve bağırsak felci gibi mühlik bir durum karşısında cesur ve bilgili müdahalesiyle beni muhakkak bir ölümden kurtaran Doçent Dr. Operatör Orhan Toygar’a, Yardımcısı Dr. Kemal Tuğcu ile diğer mesai arkadaşları ve hemşirelere, aynı zamanda Nünıune Has-tahanesi İdare Heyetinin gösterdikleri derin alâkn ve nezakete karşı sonsuz minnet ve1 şükranlarımın iblâğına gazetenizin tavassutunu rica ederim. 6307 Fabrikatör
ŞEVKİ EGE
19/12 1950
ZAFER
Sayfa: 5
Resim
Fener şehrimize geliyor
tarihinden
Malatya Tekel Başmüdürlüğü Bakım Evleri İşçileri Sendikasına ait nizamname
Admira'nın İstanbul maçları — Millî Takım Antrenörünün kontratı
Ordu Karmasının Ankara’da yapacağı ecnebî temaslara bir ; hazırlık olmak üzere Fenerbahçe takımı bu hafta iki maç yapmak için şehrimize davet edilmiştir.
Fenerbahçe ile yapılan görüşmeler bir anlaşma ile neticelendiği takdirde, Sarı - Lâcivert takımı önümüzdeki cumartesi ve pazar günleri 19 Mayıs Stadında seyretmek imkânı hasıl ola-
Feneıbahçe’den başka Ordu Karması, Demirspor ve Gençler-birliği'nin iştirakiyle yapılacak olan karşılaşmaların hayli alâka toplıyacağı muhakkaktır.
Admira İstanbul'a geliyor
Geçen yıl şehrimize gelen A-vustuı-ya'nın Admira takımı iki maç yapmak üzere bu hafta İs-t. bul'a gelecektir.
Admira takım; ilk karşılaşmasını cumartesi günü Beşiktaş’la, i’ !nci karşılaşmasını pazar günü Galatasaray’la yapacaktır.
Millî Takım Antrenörü
Millî Takım Antrenörü Mc. Cormik’in üç aylık kontratı sona ermiş bulunmaktadır.
Futbol Federasyonu, Mc. Cor-mik’le yeniden bir kontrat yapmak niyetinde değildir.
sayfalar
(Başı 2 inci sayfada) samlardan bir kısmı mektepten henüz çıkmak üzere olduğu halde, bir kısmı da çok uzun bir müddetten beri sanat hayatına atılmış bulunuyordu. Fakat hepsi pek kısa zamanda yeni estetiğin kareretli müdafii olmakta ittifak ettiler. Resimden başka tiyatro,, edebiyat, musiki, felsefe ve hattâ ilim gibi başka sahalarla da ilgilenen nabiler zamanlarının entellek-tüel hayatlarına da iştirak e-d iyotlardı.
Bu gençlerin gruplaşmasında ve temayüllerinin gelişmesinde »Mercure de France» ın genç münekkidi Albert Aurier’nin tesiri şüphesiz addedilmektedir. Muazzam bir kültüre ve büyük bir sanat zevkine ve e-debî istidada malik bulunan bu genç münekkidin o zaman Mercure de France’da çıkan yazıları ve bilhassa 1891 martında intişar eden «resimde sembolizm» başlıklı makalesi bizi bu sahada çok faydalı bir şekilde aydınlatmaktadır, ölümün vakitsiz aldığı bu gencin fikirleri Nabiler hakkındaki i-kinci yazının esas mevzuunu teşkil edecektir.
I — Sendikanın adı: Malatya Tekel Başmüdürlüğü Bakım Evleri Işileri Sendikası.
A — Sendikanın merkezi: Malatya Tekel Başmüdürlüğü.
II — Cemiyetin mevzuu ve gayesi: 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika birlikleri Kanununun ihtiva etliği hükümlerden faydalanarak işçiler arasında kardeşçe yardımlaşmayı temin etmek.
A — üyeleri adına genel söz. leşmeler akdetmek.
Kurşunlu’yu Kalkındırma Derneğinin kongresi
Kurşunlu Kalkındırma Derneği yıllık kongresi dün yapılmıştır.
Kongre başkanlığıha Mustafa Kaplan, başkan vekilliğine Adil Yüce, kâtipliklere de Tevfik Doğu, Orhan Benli seçilerek idare heyetinin bir yıllık çalışma raporu ve bilânçosu okunmuş, ekseriyetle kabul edilmiştir.
Yeni Yönetim Kuruluna Refik Manguoğlu, İsmail Tuna, Muhittin Çimen, Mustafa Sağdıç, $ük rü Akın, Adil Tüzüner, Mustafa Güven ekseriyetle seçilmişlerdir. Bunu müteakip açık oyla denetçiliklere Doğan Doğanay, Ham-di Özveren, Mustafa Ozmen, seriyetle seçilmişlerdir.
Maiyetindeki memurun imzasını taklit etmiş
Bundan bir müddet evvel cereyan eden garip bir senet tanzimi hâdisesinin duruşmasına dün de Birinci Sulh Hukuk Mahkemesinde devam ledilmiştir.
İddia edildiğine göre eski Hukuk İşleri Müdürü Reşat Akşem-settinoğlu maiyetinde çalışan vi) iâyet hukuk işleri kâtibi Halit Günerinin imzasını taklit ederek tanzim ettiği senedi yine kendisi tastık elmek suretiyle İş Bankasından 300 lira alm’iştır. Böyle bir kefaletten bihaber o-lan Halit Güneri, Reşat Akşem-settinoglu aleyhine alacak dâvası açmıştır. Duruşma bazı hususun tetkiki için başka bir güne talik edilmiştir.
B — l$çi ve is verenler arasındaki İV ihtilâflaAnda yetkili Hakem Kurullarına vesair mercilere ihtilâfın konusu hakkında müdafaa bildirmek ve hâl sekli hakkında istekte bulunmak,
Ç İşverenler veya sendikaları, 1$ arayanlara karşı ücreti rayiçten aşağı düşürmek teşebbüsü ile birleştikleri hallerde iş ihtilâflarını tetkike yetkili merciler ve Hakem Kurullarına başvurmak,
D — Hastalık, işsizlik, sakatlık ve ölüm halleri için yardımlaşma sendikaları kurmak ve üyelerin yararına sigorta sözleşmeleri akdetmek,
E — Hizmet akdini ilgilendiren hususlarda hakkını arayan üyelerine ve hak sahibi mirasçılarına hakikî yardımlarda bulunmak ve genel sözleşmeden ve mesleğin müşterek menfaatlanndan doğan hususlarda ve sigorta hak. larında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dâva ve husumete ehil olmak,
F — İşçi sigortalan kurumu kanunu ile iş ve işçi bulma kurumu ve Çalışma Bakanlığının kurulusu hakkındaki kanun hükümlerine göre toplanan kurullara temsilci göndermek,
G — İstihsal, istihlâk ve kredi ve yapı kooperatifleri kurmak, işletmek.
II — Çıkmak:
A — Her üye istediği zaman kendi arzusiyle sendikadan ayrılabilir.
B — Üyelerden her hangisi (Ka nunî cürümler müstesna) ne şekilde olursa olsun ayrıldığı tak-dirde İş Kanununun 1 inci maddesindeki evsafı taşıd.kça ve 5018 sayılı işçi işveren sendikaları ve sendika birlikleri kanununun 1 inci maddesi gereğince aynı iş kolu ve bu iş kolu ile ilgili islerde çalışmaya devam ettiği müddetçe arzu ederse sendikaya üye olarak kalabilir. Ancak aylık taahhüdünü muntazam yatırmak veya göndermek suretile. Bu gibi hallerde üyeler taahhütlerini bilâmazeret üç ay üşf üste vermezlerse sendikadan müstafi addolunurlar. Bu gibi hallerde hastalık, işsizlik müstesnadır.
A —
III — üyelerin sendikadan ç -kanlma şartları:
Hırsızlık suçu ve başka sebeplerle cürüm isleyip mah-
keme kararile altı aydan fazla mahkûm olanlar ve işçi sıfatile çalışamayan kimseler işçi sendikalarına ve iş veren s falında bulunmayanlar için işveren sendikasına üye olamazlar. Bu sı-fatlatfı devamlı surette gayip edenler sendikadan çıkarılırlar. Bu kanun esnafa ve esnaf yanında çalışanlar hakkında uygulanmaz.
B — Sendika nizamnamesinin s ahkâmına aykırı hareketlerile sendikayı zorarlandırmak veya müşkül mevkilere düşürmek,
C — Bu maddedeki (aykırı hareket, müşkül mevkie düşürmek) fıkralarının gösterdiği hallerden sendikadan çıkarılma heyeti umumiyenin kararma bağlıdır.
Ankara Halk
îstanbulda satılık
KÜTÜTHANE: (I-Ierren-zimmer) meşe ağacından, tahta üzerinde oymalı heykellerle, 4 parçadan mürekkep, stil Rönesans. STİL YATAK ODASI: Louis XVI., büyük artistik bir kıymette ve 12 parçadan mürekkeptir. Gri Tri-anoon renginde.
Hepsi de Viyana mamûlâ-tıdır. Hakikî asarı nefise-dendir. Fazla tafsilât için İstanbul posta kutusu 254 adresine yazılması. 10312
Devlet Orman İşletmesi
Direk ve tomruk istihsal, tasıma ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünden:
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Memurları Biriktirme ve Yardım Derneği:
Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Memurları Biriktirme
ve Yardım Derneği Genel Kurulunun olağanüstü toplantısı 12/ 12/1950 salı günü belirli saatte
açıldı. Yoklama yapılarak çoğunluğun mevcudiyeti tesbit o-lundu. Bundan sonra Başkanlık
Divanı seçimine geçildi. Genel Kurul Başkanlığına İlhami Ata-yık ve kâtipliklere de Dr. Suad Erk ve Suad Beriker seçildiler.
Gündem gereğince yeni yönetim kurulu üyeleriyle denetçile-
rin seçimine geçildi. Yapılan se-
çim neticesinde İlhami Atayık,
Fuad Arpacı ve Süleyman Oktay aslî üyeliklere Cahide Ün-
salaneı-, Şevki Can ve Suad Be-
riker yedek üyeliklere, Muhsin Tunay ve Aliye Taıus aslî ve yedek denetçiliklere seçildiler.
Gündemde görüşülecek başka
husus olmadığından son verildi.
toplantıya
6308
Satılık ev
İller Kooperatifi mahallesinde iki kaili, be$ oda, iki hol, bodrumu olan ev satılkhr. Anahtar, Kooperatif mutemedi B. Şeref ile Emlâkçı B. İsmail Gök-oek’te. Sarflar için Tel: 23775.
K ZILAY GENEL MERKEZNDEN:
Türkiye Kızılay Derneği Genel Merkez Kurulu 19 Aral.k 1950 Salı güriü saat 10 da Yenisehirdeki Genel Merkez binasında olağan, üstü toplanacaktır. Sayın üyelerin teşrifleri rica olunur.
Kore'ye gitmek istiyen gönüllüler
Kore savaş birliğimiz mensuplarından hastalanıp da tedavileri için memlekete gönderilmeleri zarurî görülen erlerin ilk kafilesi yakında yurda dönecek-
Gelecek hastaların tedavi masrafları ve aylık tayın ücretleri hükümetçe ödenecektir.
Diğer taraftan Kore harbine iştirak etmek için binlerce subay, gedikli ve er Millî Savunma Bakanlığına müracaatla gönüllü kaydedilmelerini istemektedirler.
Bakanl.k müracaat sahiplerinin isimlerini sıraya koymakta -dır. Lüzum hasıl olursa, gönderileceklerin bu listeden intihabına karar verilmiştir.
Millî Savunma Bakanlığı müracaat sahiplerine şimdilik müs-bet bir cevap vermemektedir.
T. A. Ş. den
tkramiyeli Tasarruf Hesaplarının 18/12/1950 tarihindeki keşidesinde ikramiye kazananların listesi İkramiye
T.L.
No.
500,—
200,—
100,—
50,—
20,—
20,—
10,—
10 —
io-
io,—
10,—
10,—
10,—
10,—
10,—
ıo,—
10,—
1645 30005 31008
1105
30908
429
1733 31162
1878
1253
1697
1157
233
739
1585
1793
1459
Orman Mıntaka Müdürlükleri
Orman Genel Müdürlüğü mın-tc.ka müdürlüklerinin kurulmasına oit talimatname incelenmek üze. re Bakanlar Kuruluna sevkedil-
Bu talimatname gereğince, yapılacak değişikliğin ve tasarruf mülâhazasiyle kapatılan 26 or -man işletmesinin bölge taksimatı ve diğer işleri üzerinde bellinde yapılması lâzı vazifeleri günü gününe tesbit mek için, 14 salâhiyetli mer mmtakalara gönderilmiştir.
Talimatname Bakanlar Kurulundan çıkıncaya kadar, müdürlüklerinin her türli ikmal edilmiş ve işe başlanacak duruma getirilmiş olacaktır.
ZAYİ — Kuleli Askerî Lisesi III. cü sınıf 1. inci kısmından 447 numara ile 1944 - 1945 ders yılı sonunda aldığım tasdiktamemi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Haşan oğlu Ali Uğu
H — Sıhhî bakımdan işçilerin kenunen işverenin yapmakla ve riayet etmekle mükellef olduğu hususlar dışında kalan işçilerin muayeneleri, icabında ilâçlan-nm temini, hastahaneye yatırılmaları için lâzım gelen vesaitin
III — Müessis âzaların öz ve soyadları, meslek veya sanatları, ikametgâhları ve tabiiyetleri: ilişik listede gösterilmiştir.
IV — Sendikaya girmek ve sendikadan çfkmak içih konan
I — Giriş:
A — 1$ Kanunupun birinci mad desinde tâyin edilen vasıflan haiz olmak ve bilfiil isçi sıfatile çalışıyor bulunmak,
B — Medenî haklarına sahip
C — Siyasî cürümlerle mahkû mlyeti bulunmamak,
D — Türkiye cumhuriyeti tebaasından olmak ve Türkiye vatan dcşı bulunmak,
E — 18 yaşını bitirmiş olmak, 18 yaşım bitirmemiş küçük İşçiler veli veya vasilerinin rızası ile sendikanın yardımlaşma tesisine üye olurlar.
F — Sendika nizamnamesini tamamen kabul etmiş bulunmak,
H — Her üye sendikaya kayıt olurken sendika tarafından verilecek teklif varakasının ihtiva ettiği şeraiti okuyup ve bir vesikalık fotoğrafım vazederek imzalamak mecburiyetindedirler. Teklif varakası idare heyetine sunularak kabul edilir. İdare heyeti teklifi kabul edip sendikanın resmî damgası fotoğrafın üzerine vurularak hususî dosyasına al nır. Kendisine üye olduğunu gösterir hüviyet varakası verilir.
D — Sendikadan müstafi ad-decjîlme|k suretile çikarılpnlar arzu ederlerse yeniden kayıt o-lunabilirler. Bu hal için işçinin işine döndüğü ve çalışmaya baş ladığı takdirde sağlanabilir.
V — Sendika şubelerinin nasıl tesis, idare ve temsil edileceği ve salâhiyetlerinin derecesi:
A — Sendikanın şubesi yoktur.
IV — İşçi ve işveren sendikaları, sendika olarak, siyasetle, siyasî, propaganda ve siyasî yayın faaliyetlerile iştigal edemezler. Ye her hangi bir siyasî teşekkülün faaliyetlerine vasıta o-lamazlar. Sendikalar millî teşekküllerdir. Milliyetçiliğe ve millî menfaatlere aykırı hareket e-demezler. Bakanlar Kurulu ka-rarile her türlü milletler arası teşekküllere iştirak edebilirler.
A — Cemiyet umumî heyetinin nasıl kurulacağı ve âzalarının nasıl temsil edileceği:
B — Sendikaya kayıtlı olan üyelerin topyekûn, umumî heyeti vücuda getirirler.
C — Azalanm, idare heyeti temsil eder.
D — Aşağıda yazılı hallerde umumî heyet içtimaa davet edilir.
1) Ana nizamnamesinde yazılı sebeplerle,
2) Cemiyet âzasmın en az beşte birinin talebile.
VII — Umumî heyetin vazifeleri, salâhiyetleri, davet tarzı ve alınan kararların cemiyet âza-lanna ve başkalarına ne suretle bildirileceği:
1 — Vazife:
A — Umurpî heyet içtimaında, bu heyete reis ile reis vekili ve lüzumu kadar kâtip seçilir.
(Devamı yarın)
Beypazarı muvakkat salâhiyetli noter muavinliğinden 2836 sayılı tarım kredi kooperatifleri kanununa ve (19 3, 1936 tarih ve 2 4242) sayılı vekiller heyetince tasdik edilen ana nıukavelenarrieye uygun olarak merkozi Urus köyünde gayrî mahdut ve .değişik kapitalli 1167 numaralı Urus tarım kredi kooperatifi kurulmuştur.
Bu kooperatifin ana mukavelenamesi Urus köyü ihtiyar ku-
rulu tarafından
tasdik edilmiş
T. C. Ziraat Bankası ve Ticarel bakanlığı tarafından onaylanın s ve 15 12 1950 tarih ve 719
No. ile noterlikçe tesçil olunmuş-
tur. Kooperatifin 74 müessis, or-tcğı bulunduğu ve bunların 3840 lira pay taahhüt eyledikleri ilân olunur. (3037)
Türk Yüksek Mimarlar Birliği Merkez Yönetim Kurulu Başkanlığından:
16/Aralık cumartesi günü ekseriyet olmadığından Birliğimizin 950 yılı genel kurul toplantısı 23/Aıalık cumartesi günü saat 15 te Kızılay Genel Merkezi kongre salonunda yapılacak-
tır.
Sayın üyelerimizin teşriflerini rica ederiz.
GÜNDEM:
1) Kongre başkanı ile başkan vekili ve iki kâtip seçilme-
2) Merkez ve şubelere ait çalışma raporlarının okun-
3)
4)
Denetçiler
kunması,
raporunun
Raporlar üzerinde görüşme, yazılı tenkitlerin okun-
Doktor Abdullah Faik Bağana
Birinci Sınıf
GOCUK HASTALIKLARI VE BAKIMk MÜTEHASSISI Hastalarım saat 15-19 arası Adliye karşısı Sakarya Apt. No. 7 dairesinde kabul eder.
Salı ve Cumartesi günleri parasız muayene. (6203)
A lâka kesmA
1 6/1950 tarihli kira mukavelenle müştereken 24 7 1950 tarih ve 5280 5736 sayılı ruhsat tezke-resile Hamamönünde, Hamamö-nü sokak No: 15 17 No. lu lokantadan 9/11 1950 tarihinde ayrılmış bulunuyorum. Bu tarihe kadar lokanta namıma yapılan senetli ve senetsiz bütün borçlar ve alacaklar Ankara 2 inci Noterliğinden yaptığımız 16682 No. lu satıs ve tescil senedile ortağım Fikri Okan'a devrettiğimi sayın alacaklı ve borçlu şahıslara duyururum.
Servet Lokantası sahiplerin den Mithat Atak. (6303)
Plâstik sanatlar atölyesi RESSAM
Nurettin Ergüven
Hususî resim dersleri verilir.
Müracaat: Cumartesi günleri saat 14 - 16. Serçe sokak No. 34 Yenişehir. (6304)
Satılık kürk
Birinci kalite giyilmemiş Avrupa yapısı Mutondore kürk Tel: 13923. (6301)
Satılık
Undervrood Standard markolı ucuz ve büyük bir yazı makinası acele satılkhr.
Sanayi Cad. Lozan Otel, oda 17, 15 den 19 a kadar görülebilir. (6306)
Beş mütecaviz Ağır Cezada
Bir müddet önce Sadullah Elmas, Sıtkı Çolakgil, Yılmaz Bu-akar, Ahmet Yavuz ve Yadigâr Kipercnli isminde beş arkadaş sarhoş bir vaziyette Gençlik Parkındaki havuzda sandala binmişler ve sahilden 11 yaşında Hüseyin ismindeki bir çocuğu zorla yanlarına almışlardır.
Mütecavizler Hüseyin’in ağzını mendille tıkayarak tecavüz etmişler ve bilâhare kaçarken yakalanmışlardır. Sanıkların duruşmasına dün Ağır cezada gizli olarak başlanmıştır.
Ankara'nın Eğlence Merkezi
G o r
Gazinosu
Beynelmilel Şöhretli
BRYMANS
Revüsünün son günleri Pek Yakında
YENİ revü
Telefon: 15190 — 12603
5) Eski yönetim kurulunun tebriyesi (Raporların kabulü,
6) 1951 Kadro ve bütçenin kabulü,
7) Dilekler,
8) Yeni yönetim kurulu se-
Satılık otomobil
Tam konforu haiz, 1948 model Desoto marka. Görmek isleyenler Sanayi caddesinde Kemah Kıraathanesinde Pehlivan Namık'a müracaat. (6305)
Memur aranıyor
İngilizce muhabere ve mükâlemeyi idare edebilecek daktilo yazan bir Bayan veya Baya ihtiyaç vardır. İsteklilerin Atatürk Bulvarı 209 No. Ak-soy Kitabevine müracaatları. Telefon: 22564 6309
Ankara Dördüncü
Noterliğinden
Ankara tiler Kooperatifi Birinci sokak 23 numarada mukim
llasaıı
Canses ile Havva Perihan
Hakkâri İli Hukuk
Yargıçlığından
Hakkâri Merzan mahallesinden Mehmet kızı Fatma Çiftçinin mahkememize 27 10/949 da açtığı ve 325 yılında ölen Mch-
metten kalan arazisinin 29 1.943 tarihli veraset ilâmına göre Muris Mehmet, Alem, Isa vereselerin den Lomra Alem karısı Fatma, Sinen Piruze, Güllü aralarında
miras taksimi istenmiş ve varislerden Alem karısı Fatmanm Irak
Cunses 3/Ocak/1945 tarihinde Ankara Belediyesi Evlenme Memurluğunda evlenmeleri icra e-dilmiştir. Hu karı koca dairemde resen tanzim edilen 18/12/ 1950 tarih ve 10880 numaralı mukavele ile Kanunu Medenî hükümleri dairesinde mal birliği usulünü kabul etmişlerdir. Üçün eli şahısların malûmu olmak üzere keyfiyet Zafer gazetesiyle ilân olunur. (9249) 2741
hükümeti tabiyetinde bulunduğu ve adresi ve hayatta olup olmadığı mahkememizce cereyan e-den yargılamada anlaşılmamış-
tır. Kendisine bu sebeple davetiye dahi tebliğ olunmadığından keyfiyetin Ankarada Zafer
gazetesi ile ilâmna ve kendisi-
nin ilâmdan İtibaren iki ay zarfında mahkememize müracaatı-
na aksi halde hakkında H.U.M. K. nun 398 inci maddesi tatbik edileceği davetiye yerine kaim olmak üzere keyfiyet ilân olu-
nur. 27/11 950
(3036)
1 — işletmemizin Çamdağ bölgesinde 3 grup halinde dikili iamgası yapılan bölme ve havzalardaki kayın ve kavak ağdç-lari.
a — 9200 adede denk 855 metreküp kayın irinden direklik ığacının kesini, tomruklama ve Kocaali sahil istif yerine taşı na ve istif işi.
b — 10800 adede denk 975 metreküp kayın maden direklik ağacın kesim, tomruklama, Kuyumcullu sahil istif yerine taşı na ve istif işi.
c — 462 adede den’.: 150 metreküp Kavak ağacının kesir . tomruklama, Kuyumcullu sahil deposuna taşıma ve istif işi ay-•ı ayrı üç parti halinde açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 4/1/1951 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15 te Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünde ’oplanacak Komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Maden direklerinin istihsal, nakil ve istif işinin rriu-lammen bedeli (27), kavak tomruklarınki (32) lir? 't.
•I — Muvakkat teminat yüzde 7.5 hesabiyle (•"’))) metreküplük birinci grup için (1732) lira, (975) metreki' )lük ikine’ grup için“(1974) lira (38) kuruş, (150) metreküp üçün ü grup kavak tomruğu için (360) liradır.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankara’da Orma-ı Genel Mü lürlüğünde, İstanbul, İzmit, Adapazar ve Kandıra 1 .letme Müdürlükleriyle işletmemiz merkezinde görülebilir.
6 — isteklilerin mnnvven ffiin ve saatte kanun’ belgeleriy-
’e birlikte komisyona ~ürr,matları ilân n’ıınur (9 96) 2716
Devlet Orman t del mesi Bartın Müdürlüğünden:
1 — Ulupınar istif "erinde mevcut iiç partide 326.835 M3 köknar kerestesi 5/12/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle metreküpü 108 liradan açık arttırmaya çıkarılmıştır.
2 — Arttırma 21/12/1950 perşembe günü saat 15 te, Ulus Rölge Şefliği binasında *ıcra edilecektir.
3 — Her parti için yüzde 7.5 hesabı ile geçici teminat alınacaktır.
4 — Şartname Ankara'da Orman Genel Müdürlüğünde, Ka -abük. Devrek. İstanbul işletmeleri ile işletmemizde, Ulus, Ulu-D’nar bölge şefliklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte ilk teminat belgeleri ile birlikte satış komisyonuna müracaatları. 9146—2697
Devlet Orman İşletmesi Karabük Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Yenice bölgesi ormanlarından 1950 yılında istihsal edilerek Uzunkum istif yerine nakil ve istif olunan 211 adede denk 221.801 M3 30 kuturdan yukarı çam tomrukları 13/12/1950 tarihinden itibaren 17 gün müddetle bir parti halinde ve açık artırma suretile satışa çıkarılmıştır.
2 — Aç:k artırma 30/12/1950 tarihine raslayan cumartesi günü saat 10 da Karabük İşletme Müdürlüğü binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır.
Beher ıpetreküpünün muhammen bedeli 64.95 liradır.
% 7.5 hesabiyle 1080.45 lira geçici teminat alınır
3 — Bu ise ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde Bârt-n. Gerede, Devrek, İstanbul işletmeleriyle İşlet-rpemizde ve Yenice Bölge Şefliğinde görülebilir.
4 — isteklilerin belli gün ve saatte komisyona müracaatları. (9238) — 2732
Devlet Orman İrietmesi Kızılcahamam Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Çamkoru bölgesi Çamkoru, Çamlıdere ve Soğuksu depolarından 4 parti halinde Satışa çıkarılan düşük evsaflı çam tomruk ve direkleri aşağıda müfredatı gösterildiği veçhile 12/12/1950 trihinden 22/12/1950 tarihine kadar 10 gün müddetle aç’k arttırma suretiyle satışa konmuştur.
miktarı Muhammen teminatı Parti No: Deposu M3. bedeli lira lira
Çamkoru
Çamlıdere
Soğuksu
49.433
13.069
36.324
13.189
25.00
25.00 20.00
25.00
92.69
24.49
54.50
24.73
2 — Acık arttırma 22/12/1950 cuma günü saat 15 te Kızıl-Aalıamam Müdürlüsünde toplanacak komisyon önünde yapı-
3 — Her parti için konan tahmini bedeller ve % 7,5 hesabiyle alınacak geçici teminat miktarı yukarıda partiler hizala-nnda gösterilmiştir.
Bu ise ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlü-
ğü, Ankara Merkez işletme Müdürlüğü, Bolu, Çankırı, Gerede, Beypazarı İşletme Müdürlüklerinde ve işletmemiz Müdürlüğünde görülebilir.
5 — isteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk tc-
'îinatlariyle komisyona müracaatları.
(9195) — 2719
MÜSADERELİ ÇAM KALAS SATIŞI
Devlet Orman İşletmesi Burdur Müdürlüğünden:
1 — işletmemize bağlı Uğurlu deposunda mevcut 209,559 metreküp çam kalas açık arttırma suretiyle satılığa çıkarılmıştır.
2 — Beher metreküpünün muhammen bedeli 80 liradır.
3 — Arttırma 29/12/1950 tarihine rastlıyan cuma günü saat 15 te Bucak Orman Bölge Şefliğinde yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat 1257 lira 35 kuruştur.
5 — Şartname Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul. Antalya, Afyon, Denizli, Eğridir. Burdur Orman işletmesi Müdürlüklerinde, Bucak ve Uğurlu Orman Bölge Şefliğinde görülebilir.
6 — isteklilerin belirli gün ve saatte Bucak Bölge Şefliğinde komisyona müracaatları ilân olunur. (9268) 2740
14 — 16.15 — 18,30 ve 21 de
Oscar Wilde’nin nefis mevzuu, harikulade temsil tarzı ve bir araya gelen kıymetli yıldızlariyle
Senenin en mükemmel eseri
YELPAZELİ KADIN
«The Fan»
Başlıca yaratıcıları: Jeanne Crain — Richard Green — Madeleine Carodl — Georges Sanders
Sayfa: 6
19/12/1950
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memurlara Kolaylık
Adrw: Anafartalar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karjııı No. 300 —
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini
Mutlaka görünüz
Tel: 15149 — Hikmet Ünal vo Ortağı Kollekiif Şirketi Ankara Şubesi
j BÜYÜK Mağazanın •
î İthal Ettiği Avrupa Kumaş
Eve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır} k Garantili elbiso diklir }
!
BÜYÜK Mağazanın
Meşhur Alman Mamulatı
VEKA Markalı Radyoları Gelmişt
ir

Şoförlük ehliyeti almak istiyenlerin Aylardcnberi beklenen Otomobil ve
Motoru
Kilabımn pek çok ilâve ve ycniliklerlo ikinci baskısı
Yayınlayan:
ANKARA ŞOFOR OKULU Diğer kitaplarımız: Direksiyondan Öğütler; Şoförün Yol Kitabı; Hartak Ankara Rehberi; Ankara Semt Kitabı.
Ankarada: Akba, Berkalp, Çankaya. Istanbulda İnkılâp Kitabevlcrinden arayınız. (6286)
ETERNfi
oiomalik
ETERNR
Saatleri Türkiye Mümessili
FEHİM AK AY
Islanbul
Tel: İstanbul: 28523. 6244
TÜRKİYE JÇ BANKASI
Kiralık konforlu daireler
4, 3, 2 oda hol, kalorifersiz her konforu haiz.
Bomonti karşısı yeni açık san apartman 7 No.ya veya kapıcı Ali'ye müracaat. (6293)
Hello!. Hello!..
■)
BURASI
BÜYÜK OTEL
Ankara Anafartalar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Otel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
FİYATLAR: Bir yataklı 350 — 400 kuruş: iki yataklı 500 — 600 kuruş; üç karyolalı 250 — 750 kuruş.
Ankaranm en mükemmel yerinde yeni yapılmış modern otel..
Müdüriyet: Berlin'de Otel Tempo ve İstanbul’da Romans Lokantasının sahibi HÜDADAT MUM.
NOT: Yakında zemin katında SARAY LOKANTASI vc ayakta AMERİKAN BAR açılacaktır.
I
Ankara Memurlar

kooperatifi şirketinden
İskenderun Belediye Başkanlığından Belediyemiz Elektrik İşletmesi için;
No. Miktarı
200 Adet 10 A. 110 V. Monfoze sayaç.
10 ” 25 A. 110/190 voltluk Trefize 4 nakilli
BAK
GARANTİ BANKASI NIN i
30 ARALIKTA YİNE BİNLERCE LİRALIK ------ — JKRAMİYG5İ
VAI? J
3
10
2600
10
75/5
Kg. KV
•yeniyıl(| Şansımızı
I Deneyelim.
SOA 110/190 voltluk Trefize 4 nakilli sayaç.
Muhtelif ebatta örgülü çıplak bakır tel. için dahili ve harici kablo başlığı.
Akım redüktörü vesair malzeme satın alınacaktır.
Talipler malzeme listesini Elektrik İşletmesi Müdürlüğün den parasız temin edebilirler.
Tekliflerin en eç 29/Aralık/1950 günü akşamına kadar ve rilmesi mecburidir. Postada vaki gecikmeler nazarı itibara alın •naz (9226) 2723
Hurda varil ve boş teneke satılacak
Ankara Yollar 4. Bölge Müdürlüğünden
1 — 8/12/1950 tarihinde kapalı zarf usulü ile arttırması yapılacak olan 4005 adet hurda varil ve 10 ton saç kırpıntı ile 10300 adet boş tenekeye talip çıkmadığından aşağıda gösterildiği şekilde 25/12/1950 pazartesi günü Ankara Etlik yolu üzerindeki Yollar 4. Bölge Müdürlüğünde ayrı ayrı pazarlık sure-tile satılacaktır.
a) Saat 10.30 da 4005 adet hurda varille 10 ton saç kırpıntı birlikte. Muhammen bedel dört bin yüz beş (4105) lira olup geçici teminatı üç yüz sekiz (308) liradır.
b) Ceman yekûn üç bin doksan (3090) lira muhammen bedelli 10300 adet boş tenekenin:
1 — Saat 14.30 da birinci parti 3000 adedi, muhammen bedel dokuz yüz (900.00) lira olup geçici teminatı altmış yedi lira elli kuruştur. (67.50)
2 — Saat 15.30 da ikinci parti 3000 adedi, muhammen be del dokuz yüz (900.00) lira, geçici teminat altmış yedi lira elli kuruş (67.50)
3 — Saat 16.30 da üçüncü parti 4300 adedi, muhammen bedel bin iki yüz doksan (1290) lira, geçici teminatı doksan yedi (97.00) lira.
II — Şartnameler çalışma saatlerinde Bölge Müdürlüğü Teknik hesaplar servisinde, varil ve tenekeler tatil günleri hariç her gün saat 10 - 11.30 arasında Bölge Müdürlüğü sahasında görülebilir
III — 2490 sayılı kanun ahkâmına uygun olarak müracaat. edilmesi ilân olunur. (9239) — 2738
Nakliyat yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Bölge Müdürlüğünden:
1 — Develi ambarında mevcut veya bundan sonra müba-yaa edilecek Ofisimize ait hububat, bakliyat vesair maddelerden 4000 tonun Yeşilhisar’a taşınması işi, evvelki ihaledeki fiyatlar pahalı görüldüğünden yeniden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 4/1/1951 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15.30 da Ankara Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül ede-:ek hususî komisyon önünde yapılacaktır.
3 — İsteklilerin 4000 lira geçici teminatlarını eksiltme saa-
tinden ljir saat önceye kadar Silo yanındaki İşletme veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzlariyle komisyona başvurmaları lâzımdır. , v
4 — Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları beş lira kar-
şılığında Müdürlüğümüz Ticaret Servisi ile Develi ve Yeşilhisar Ambar Şefliğinden temin edilebilir. (9221) 27İ2
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul Adli tıp işleri binası onarımının bitirfne işleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (25000) liradır.
Eksiltme 8/1/1951 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.


• fîlen faalmızfi fl R A NI i B fl N K A S Inda
BirMesap açma h ta mevcut
Hesaplamntzı arFırhSbFadır.
• HerlOOLira ayrı bîn-Jtüt^
huttıamsı ,alarak. KEŞİDEYE
_________________. Girer.
Refik Saydam Merkez
Hıfzıssıhha Müessesesi
Müdürlüğünden
Cinsi: Otomatik serum ampul doldurma ve kapama cihazı, Miktarı: 1 adet, Muhammen bedeli: 4700 lira, geçici teminatı: 352 lira 50 kuruş, İhale şekli: Açık eksiltme.
Yukarda cinsi, miktarı, muhammen bedeli ve geçici teminatı gösterilen bir adet otomatik serum ampul doldurma ve kapama cihazı açık eksiltme usulü ile satın alınacaktır. İhalesi 5/1/1951 cuma günü müessesede toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
İsteklilerin şartnameyi görmek Ve teminatı yatırmak üzere her gün mesai saatleri dahilinde müessese bürosuna müracaatları. (9245) 2744
Bergama Belediye Başkanlığından
1 — 150 - 200 beygir kuvvetinde (43815) lira keşif bedelli bir dizel grupu satın alınacaktır.
Ankara Palas
Yılbaşı gecesi için
Masa kaydına başlanmıştır
*-'11 — Kooperatifimizden kömür almak üzere Kasım 1950 sonuna kadar müracat eylemiş olupta ordinolarını 25/12/1950 güûüne kadar almayanların fişleri iptal edileceğinden bu tarihe kadar muhasebemize müracaatları ilân olunur. 3038
Emniyet Genel Müdürlüğünden
H $ Telsiz bürolarımız için alınacak (4224) lira keşif bedelli (8) camlı dolap, (16) masa ile (40) tabure 2/1/1951 salı günü açık etkilime ile ihaleye konulmuştur.
■ İdarî ve fennî şartnamesiyle plânları dairemizde görülebi lir. j İsteklilerin hazine veznesine yatıracakları (320) liralık ilk teııjinat makbuzu, Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden bu iş için dlalfcakları yeterlik belgesi ve 2490 sayılı kanunda yazılı vesika-larçylç birlikte ihale günü saat 15 te Satınalma Komisyonuna rçjüfracaatları. (9209) 2726
Kamyon ve parçaları satılacak
Yozgat Belediyesinden:
Belediyemizde mevcut ufak bir tamirle işler vaziyete gelecek 44 model kamyon ile diğer kamyon ve otobüslerden kalma şoför mahalli, komple defransiyel sandığı, otobüs, Fort motör-lü enter otobüs ve bir kaç kamyon ve otobüsten kalma külliyetli miktarda hurda parçalar on beş gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
1 — İhale 8/1/-1951 pazartesi günü saat 14 te Belediye Daimi Komisyonu huzuru ile yapılacaktır.
2 — Satışa çıkarılan her parça ayrı ayrı satılabileceğinden belirli günde talipler takdir edilen bedelin yüzde 7.5 geçici temi nalını yatırmak suretiyle ihaleye' iştirak edebilirler.
3 — İhaleden mütevellit her türlü masraf alıcıya aittir.
4 — İhaleyi yapıp yapmamakta komisyon serbesttir.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri proje keşif hulâsası ile buna- müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1875 liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün ev ve vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imazlamas’ şarttır. 17354 (9207) — 2736
Yapı işleri ilânı
Bayındırlık Bakanlığından:
1 — T.B.M. Meclisi yeni yapısı sıhhî tesisatına ait boru yatakları ile, askı kelepçe ve kontrol deliklerinin açılması işinin 12/12/1950 gününde kapalı zarf usulile yapılan eksiltmesine iştirak eden müteahhitlerin teklif ettikleri tenzilât komisyonumuzca lâyık hadde görülmediğinden sözü geçen iş aynı fiyat ve şartlarla ve 12/12/1950 tarihinden itibaren bir ay zarfında yeniden pazarlıkla eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif tutarı : (33.320.75) liradır.
2 — Eksiltme 26/12/1950 salı günü saat 11 de Yapı vc İmar İşleri Reisliği Eksiltme Komisyonu Odasında yapılacaktır.
3 — Bu tarihte istekli çıkmadığı takdirde eksiltme, ihale imkânı elde edilinceye kadar 29/12/1950 cuma, 6/1/1951 cu martesi günleri saat 11 de ve son gün olan 12/1/1951 cuma günü saat 11 de icra edilecektir.
4 — Eksiltme şartnamesi ve buna bağlı kâğıtlar Bayındırlık Bakanlığı Yanı ve İmar İşleri Reisliğinde görülebilir.
5 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin (2499.06) liralık geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartlaşması gereğince Ticaret Odası belgesi ibraz etmeleri lâzımdır.
6 — İsteklilerin bu işin icabcttirdiği teknik önemde bir işi
:vi. b:r surette başardığını veya idare ve denetlediğini isbata varnr belgeleriyle birlikte ihale gününden en az (Tatil günleri hariç) üç gün önce Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliğine başvurarak bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi almalar (9237) — 2737
2 _ Şartname ve diğer evrak bedelsiz olarak Belediye Başkanlığından sağlanacaktır.
3 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile 13/1/1951 cumartesi günü saat 11 de Bergama Belediye dairesinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (3286) lira (12) kuruştur.
5 — İstekliler ihale tarihinde Ticaret Odası sicillinde kayıtıl olduklarına dair belge getireceklerdir.
6 __ Teklif mektuplarının ihaleden bir saat evveline kadar
komisyona verilmesi veya gönderilmesi lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (17456) (9241) 2743
Su İsleri ilânı
Van Valiliğinden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Van Şamram kanalının temdidi, menba sarfiyatının mühim kısmını Hoşap deresine akıtan 13 değirmenin tahliye sularının bir kanalla Şamram kanalına şevki vc Sihkc gölünün tahliye arkının ıslah ve tevsii, Şamram kanalının su sızmaları dolayısiyle tehlike arzeden kısımlarının iksası, inşaatı olup keşif bedeli 37891 lira 49 kuruştur.
2 —( Eksiltme 4/1/1951 perşembe günü saat 10.30 da Suişle-
ri İşletme Mühendisliğinde 2490 sayılı kanunun 31 inci madde- . si gereğince kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesiyle buna bağlı kâğıtlar Suişleri İşletme Mühendisliğinde her gün mesai saatleri dahilinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için isteklilerin usulüne göre 2841 lira 86 kuruş geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnamesi gereğince Ticaret Odası vesikası ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden tatil günleri hariç üç gün önce Van Bayındırık Müdürlüğünden bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi alması şarttır.
6 — İsteklilerin hazırlıyacakları kapalı zarflarını ihaje günü
olan 4/1/1951 günü saat 9.30 a kadar alındı mukabilinde Van Su İşleri İşletme Mühendisliğinde toplanan komisyon başkanlığına vermiş olması şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9246) 2742
saçan 1951 modellerini
ziniz. Yenilikler ve
PHILIPS
görünüz.
ORTAÇ
Radyo salonumuzu
Çamaşır makineleri
lem koku yapmayan gaz
hararetle tavsiye ederiz
ORTAÇ
ORTAÇ
salışa arzedilmişfir. Tel: 11135
Anafartalar Caddesi No. 224
Lâmbaları ampul fiyatı kadar ucuza satışa arzettiğimizi müjdeleriz.
Paillard pikaplar, şase olarak
uygundur. Yeni model
balarım fiyat ve her hususta
arttırınız, gözlerinizi bozmayınız
Möbloli ve möblesiz. Fiyafla-

Floresante

Comments (0)