Ankara'nın tanınmış möble mağazası
Bursa Mobilya Pazarı
ifenl çe^lt tül masa ve yer muşambalarımın bir defa
'görmeniz menfaatiniz İcabıdır. Anafartalar cad. No. 198
Tel: 14091
ZAF
15 kiloluk Standard sandıklar
Telgraf adresi : Zafer Gazetesi — Ankara
[D E M O K R A S 1 Kİ İNDİ rwı
b , —— . -—J
21 /Aralık/1950 Perşembe * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
İhracat için itina ile hazırlanmış yurdun en nefis elması 15 kiloluk Standard sandıklarda sayın Ankara halkı için fiatla yılbaşı için Cemil Dağlaroğlu takdim eder. Toptancı Hal 29. Telefon: 13587
BAYARIN KORUYUCU BAŞKANLIĞI ALTINDA Göçmenlere yardım Komitesi toplanlyor
Bugün Kızılay merkezinde çalışmaya başlayacak olan millî kom’te bu akşam saat 20 de ilk mühim beyannamesini radyo ile bütün yurda yayınlayacak
Hey’ete Meclis Başkanı Refik Koraltan riyaset edecek
Bulgaristan’dan gelecek göçmenlere yardım temini maksa-diyle Cumhur Başkanı Celâl Bayar’ın koruyucu başkanlığında kurulmuş olan millî komite bugün saat 11 de Ankara Kızılay merkezinde ilk toplantısını yapmağa davet edilmiştir.
Muhacirlerin memleketimize
gelmesinden itibaren iaşe, sağ-
lık, ikamet işleriyle meşgul olmak üzere ve onları müstahsil
bir hale getirmek gibi devlete ait hizmetleri kolaylaştırmak maksadiyle bu teşebbüse girişil miş bulunmaktadır.
Bu heyet Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan’m riyasetinde toplanmakta ve heyete Kızılay İdare Heyetinden başka Matbuat, İktisadî meha-
Dün şehrimize gelen 80 kişilik İstanbul tkhsat Fakültesi öğrencileri, öğleden sonra Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından kabul edilmişlerdir. Resim, bu kabul ziyaretinden bîr ânı tesbit etmektedir
fil mensupları ve memleketimizin tanınmış şahsiyetleri alınmış bulunmaktadır.
(Sonu Sa. 3. Sü. 7 de)
Millî birlik nasıl kurulur ?
Mümtaz Faik FENİK
Mecliste dünkü , müzakereler
* Telefon: 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi -. 2 * Posta Kutusu : 193
Hükümet Turizm işine büyük ehemmiyetveriyor Danışma Kurulu üyeleri dün Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan tarafından kabul edildi
Başbakan1 Hükümetin Turizm sahasındaki bütün çalışmalara müzaheret edeceğini bildirdi
300 odalı otelin plânları
Bir mimar firması ile de mukavele dün imzalandı
Bugün millî birliğe her za-1 mandan daha çok muhtacı?-Dünya hakikaten karanlık günler yaşıyor. Ufuklarda tehlike I bulutları belirmektedir. Hürriyetlerine bağlı olan her millet, tehlikeler karşısında gayet ciddî tedbirler almaktadır. Amerika fevkalâde ahval vaziyeti ilân etmiştir. Atlantik Paktı devletleri Batı Avrupa'nın savunması hakkında çok mühim kararlara varmışlardır. Fransa hasm-ı canı olan Almanya'nın silâhlanmasına dahi rıza göstermiştir. Hulâsa hangi tarafa bakarsanız bakınız, umumî dünya vaziyeti lâyık olduğu ciddiyetle ele alınmıştır.
Türkiye'ye gelince, memleketimiz kendi emniyetini sağlamak için her çareye başvurmuştur. Atlantik Paklı devletlerinin Akdeniz müdafaasını Türkiye ile beraber plânlaştır-mak için yaptıkları teşebbüs mühim bir merhaledir.
Kore'ye gönderdiğimiz 4500 kahraman, Türk Milletinin dünya barışında salâhiyetle söz sahibi olduğunu bütün dünyaya isbai etmiştir. Tecavüz edilene derhal yardım etmek kararımız, Birleşmiş Milletler idealine ne kadar bağlı olduğumuzu göstermiş ve eğer Türkiye de bir tehlike karşısında bulunursa, bize daha fazla yardım edilmesi imkânlarını sağlamıştır. Ayrıca bu 4500 kahramanımızın Kore'de yarattıkları hamaset destanları, Türkiye'nin öyle kolay yutulur bir lokma olmadığını, memleketimizin ü-zerinden çığ gibi geçilemiyece-ğini, her Türk'ün Kore'deki askerlerimiz gibi yurdumuzu müdafaa edeceğini cihana göster-
Bütün bu vaziyetler içinde Türkiye istikbale emniyetle bakmaktadır. Fakat iç bünyemizi daha da kuvvetlendirmek
için ayrıca millî birliği tam temin etmeğe muhtaç olduğumuzu söylemek mecburiyetindeyiz. Bu hususta Ceyhan'da bir nutuk söyliyen C.H.P. Genel (Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Kore’de savaş
Üç haftalık durgunluktan sonra kızıştı
Tokyo, 20 a.a. (Reuter) — Çin karşı taarruzunun Birleşmiş Milletler kuvvetlerini 38’in-ci arz dairesine kadar geri attığından beri geçen üç haftalık durgunluktan sonra, Kuzey Batı Korede 50 kilometrelik bir
Adalet Bakanı, bir soru münasebeti ile mahkemelerin istiklâli bahsinde hükümetin çok titiz davrandığını açıkladı
Büyük Millet Meclisi dün saat on beşte başkan vekillerinden Bursa Milletvekili Hulusi Köymen’in başkanlığında toplanmıştır.
Bazı milletvekillerine izin ve rilmesine mütedair başkanlık tezkerelerinin okunmasını müteakip Tekirdağ Milletvekili Şevket Mocan’ın «Komünizmle mücadele Kanunu tasarısının Meclis’e ne zaman sunulacağı ve İstanbul Üniversitesinin açılışında vuku bulan hâdise müsebbiplerine nç ceza verileceği» hakkında Adalet Bakanlığından sözlü sorusunun görüşülmesine başlanmıştır.
Adalet Bakanının demeci
Bu münasebetle kürsüye ge-(Sonu Sa. 3 Sü. 4 de)
Adalet Bakanı
Halil Özyörük
(Sonu Sa. 4 Sü. 6 do)
İlk Kandil
Ankara Müftülüğünden:
21 - 22 ye bağlıyan aralık cuma gecesinin 11-12 Rebiülevvd Peygamber efendimizin doğum
gecesi olduğu sayın halka olunur.
LOKANTA İŞÇİLERİNİN
DÜNKÜ TOPLANTILARI
ilânl Yüzde karar
D P. Meclis Grupu İdare Kurulu toplanıyor
D. P. Meclis Grupu İdare Kurulu bugün 21 12/1950 Perşembe günü saat 15 de toplanacaktır. |
Sayın üyelerin teşrifleri [ rica olunur.
Toplantıda bulunan lardan bir kısmı
onlar meselesi için yeni memnunlukla karşılandı
Ankara Lokanta, Otel ve Eğlen ce Yerleri İşçileri Sendikası, dün saat 14.30 da Halkevi salonunda toplanarak. Çalışma Bakanlığının hazırladığı % 10 lar kanun tasarısı ve Belediye Meclisinin almış olduğu yılbaşı gecesine ail eğlence yerlerinin ücret tesbifi karan üzerinde görüşmüşlerdir. ;
Toplantıda Belediye Başkam Atıf Benderlioğlu, Belediye Mec lis üyeleri ve kalabalık bir isçi grupu hazır bulunmuştur.
Kore savaş birliğimizden şehit
düşenlerin
ruhlarım taziz
iki dakikalık bir ihtiram duruşundan sonra, Sendika Başkam İs-
mail Araş toplantıyı açmış ve
şunları söylemiştir:
(Sonu Sa 4 Sü- 5 te)
Turizm Danışma Kurulu üyeleri dün saat 10,30 da toplu bir halde Atatürk’ün muvakkat kabrini ziyaret etmişlerdir,
KüruT '"Rûşlfâni' Reşit Saffet Atabinen Kurul adına kabre bir buket koymuştur.
Kurul üyeleri saat 11 de Çankaya’da Cumhurbaşkanı Celâl Bayar tarafından kabul edilmiş-
LSonu Sa. 4 Sü. 6 da)
Bulgar sınırında bir hâdise
Bulgarlar bir çobana ateş açtılar
Kırklareli, 20 (T.H.A.) — Türk - Bulgar hudut mıntaka-sında iki gün evvel yeni bir hâdise olmuştur. İsmail adında bir çoban Türk - Bulgar hududunun Dereköy mıntakasında koyunlarını otlatırken Bulgar hudut kıtaları tarafından üzeri ne beş el ateş edilmiştir. Mucize kabilinden mermilerin hiçbiri çobana isabet etmemiştir.
Hâdise etrafında alâkadar makamlar tarafından tahkikata başlanmıştır.
Ceza Kanunu
tadilâtı
Adalet komisyonu toplantısında Ceza
Kanununda
yapılacak tadillere ait tasarı ü-
zerinde grüşmeler cereyan etmiştir.
desinin
Kanununun 141 inci mad birinci fıkrasının tadili-
ne ait hükümet teklifi üzerinde bir çok milletvekili söz almışlardır.
Hamit Şevket İnce, hazırlanan
(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu bugün, İstanbul’da inşa edilecek ve Hilton müessesesi
tarafından işletilecek 300
odalı otelin proje ve
plânla-
rını hazırlıyacak olan «Sİcidmore, Öwings and
Marrill» mimar firması ve
yüksek Mimar Sedat Hak-: kı Eldem’den mürekkep «Şerik Mimarlar, gurupu ile bir mukavele imzala-
Türk hükümeti,
müessesesi ile mu
Hilton tabık o-
laıak, «Skidmore, Ovvingc and Merrill, firmasiyle Y.
(Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
Şehir asayişi düzeldi
Vali dün yaptığı basın
toplantısında izahat verdi
Ankara Valisi Necati İller
Son aylar içinde Ankaranm asayişi hissedilir derece iyiye doğru gitmekte ve bir iki hâdise müstesna şehrin emniyet isleri tçmamiyle düzelmiş bulunmak-
la skandal çıkarmaya hevesle -
nen tek tük kimseler, bunun artık
modası geçmiş olduğunu anla-

Koreden===
röportajlar
ZAFER'in Kore harp muhabiri Poyrazoğlu'nun gönderdiği röportajların neşrine devam ediyoruz. Okuyucularımız bu mektuplarda Birliğimizin oradaki faaliyetine ait en geniş malûmatı bulacaklardır.
3 üncü sayfada okuyunuz
tadır.
Bu mevzu üzerinde dün malûmatına müracaat ettiğimiz Ankara valisi Necati llter bize şu beyanatta bulunmuştur:
«Size iki ay kadar evvel bit beyanat vermiştim. Emniyet ve asayiş için almakta olduğumuz tedbirlerden bahsetmiş ve emniyetle müsbet neticeler beklemek te olduğumuzu söylemiştim. Bugün memnuniyetle diyebilirim ki tedbirlerin semeresi elde edilmiş; beklediğimiz olmuştur. Zannediyorum ki her şeyi gören ve duyan siz gazeteciler de, benim bu müşahedeme iştirak edersiniz.
MEMNU SİLÂH TAŞIYANLAR
Buna rağmen umumiyetle asa. yişi bozan vakalar çok az ve normal seviyededir. Silâh aramalarının verdiği sonuçlardan anlıyoruz ki memnu silâh faşıyan-lai’ azalmıştır. Bunun şüphesiz başka suçların azalmasında da tesiri vardır.
VATANDAŞLARIN YARDIMI
Kanunu ve nizamı temsil eden zabıtanın, vatandaşlarımızdan yardım görmekte olduğunu sevinçle söylemeliyim. Bu iş birliği, umumî nizam, huzur ve emniyetin gitgide daha iyi olmasını sağlıyacclktır. Şurada burado hususî maksatla veya sarhoşluk I
HIRSIZLIK VAKALARI
Hırsızlıklar tamamen
normal
(Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Ebedi mahkûm!
Anadolu Ajansından hak sız yere çıkarılan bir çok kıymetli muharrirler Ajans aleyhine mütemadiyen tazminat dâvaları açmaktadırlar.
Anadolu Ajansı yeniden böyle haksız yere çıkardığı iki şahıs için onar bin lira tazminat itasına mahkûm olmuştur. Şimdiye kadar ödemeğe mahkûm olduğu tazminat miktarının iso 60 bin liraya baliğ olduğu söylenmektedir.
Bu vaziyette içerde çalışanlar, «bizi neye çıkarmıyorlar?.. diye hayıflansalar
Havadis ajansı değil, sigorta ajansı!.. Daha doğrusu Marshall yardımı!...
YEDEKÇİ
Sayfa: 2
ZAFER
21/12/1950
Memleketimizde
yaşayan bir kıymet
Çam ağacı hırsızları
İlim ve Tetkikler
Dün bu sütunda, Türk edebi eserlerini garp dillerine tercüme etme dâvamızdan söz ederken, aslında hayli çetin olan bu işte, Türkiye'yi ve türkçeyi seven birtakım yabancı dostlarımızdan faydalanma imkânları da mevcut olduğunu belirtmiştim. Hak-kiyle tercümede, en isabetli yol da budur sanıyorum. Çünkü bir dile en iyi aktarma ancak ana dilinde yapılabilir. Meselâ, türkçeden fransızcaya yapılacak bir tercümeyi, her ikisi de aydın kişiler kabul edilmek şartiyle, türkçe bilen bir Fransız, mükemmel fran-sızca bilen bir Türkien dahi daha vukufla ve daha rahat yapabilir. İngiliz öyle, İtalyan öyle. Alman öyle. Bu bakımdan türkçe bilen yabancılardan da bir mütercim ve revi-sateur kadrosu kurmak, bu işe ehemmiyet verilmek istendiği takdirde, hemen hemen zarurîdir. Bulunur mu? Bulunmazsa yetiştirilir. Emeğin hakkı karşılandıktan sonra, türkçeyi bir iki senede mükemmelen öğrenip derhal tercümeye başlıyacak veya tarafımızdan yapılmış tercümeleri gözden geçirecek istediğimiz kadar yabancı münevver bulabiliriz. Hattâ bazan tek bir gönüllü yabancı bile Türk edebiyatını garba bol bol tanıtmaya yetebilir. Zaten tipik bir misalini vermek istiyo-
Dün de bahsetmiştim: Halen Ankara Üniversitesi Fransız dili ve edebiyatı kürsüsü profesörü bulunan ve dünyaca tanınmış bir ilim ve edebiyat adamı olan Georges Bo-nneau daha önce, yine profesör olarak bulunduğu Japonya'da bu işi tek başına başarmış bir simadır. Bugün kendisinin. Fransa'da çoğu en büyük tabiler tarafından basılmış, elliye yakın eseri vardır ve bunların yarısından fazlası Japon şiiri, Japon edebiyatı, Japon felsefesi üzerinedir. Eski ve yeni, başta gelen hemen bütün Japon şairlerini, mükemmel bir dille fransızcaya çevirmiş, izahlarını yapmış, felsefelerini tahlil etmiş ve Fransa'ya, bir çoğu ana teksi-
Muhip Dıranas leri ile birlikte, bir Japon li-| ieratürü kütüphanesi etmiştir. Bugi. çok üniversii edebiyatı ve kaylar ve metinler Profesör I nun büyük bir otüd mahsulü olan okutulmakta ve mektedir.
Memleketimiz için aynı şey neye mevzuubahis olmuyor? Mevlâna'siyle, Yunus Emre'-siyle, halk şiirleriyle, son nesil şairleriyle ve nihayet, iyi bir seçme yapıldığı takdirde garp edebiyatına pek orijinal bir çeşni katacak olan Divan edebiyatımızla garba yepyeni bir Türkiye tanıtmıyacak mıyız? O halde tekrar ediyorum, memleketimiz için yeni şey neye mevzuubahis Olmuyor çünkü, ilk alâka hamlenin, garplıdan bizden gelmesi lâzım.
Fakat zannederim, yapıyoruz. İşte bir Vera Korene geldiği zaman Fakültede heyete «beyanı hoş âmedi» etme vazifesini Dekanlık adına sayın Profesör Bonneau üzerine almıştı. Kısa ve veciz konuşması Türkiye'ye ve Atatürk'e karşı güzel, içten duygularla süslüydü. Ayrıca, hiç bir mec-burluğu yokken, sırf kendi vatandaşlarına bizi daha iyi, daha yakından tanıtmak isteği ve güzel niyetiyle, bazı Türk şairlerinin fransızcaya çevrilmiş şiirlerinden de inşad etmişti. Sadece memleketimiz hesabına gösterdiği bir gayretten dolayı, değil Georges Bonneau gibi milletlerarası bir şöhrete, rastgele bir ma bile sadece teşekkür mek gerekirdi değil mi? kat hayır, bilmem hangi zeienin hangi tiyatro münekkidi çıktı, kendi salâhiyet hudutlarını da aşarak, profesörü, bu güzel hareketi içinde, sp-züm ona müstehzi bir dille gûya küçümsemeğe kalkıştı. Gerçi hâdise, bir denize bir damlanın düşmesi gibi bir şeydir; o kadar küçük. Fakat bir zihniyet ve hadnâşinaslık misalidir de. Böyle yapıyoruz.
|ün dünyanın bir itelerinde Japon şiiri, o zarif Jıay-bütün eski ve yeni Bonneau’-1 ve mesai eserlerinden teşrih cdil-
olmuyor?
değil.
irupu Ankara’ya
et-
Fa-
ga-
Resim tarihinden sayfalar-
Nabiler grupu
I
III
Nabilerin istikametlejmesin-deki tesirinden bahsettiğimiz değerli münekkid Albert Au-rier’nin 1890 da Mercure de France’da çıkan yazılarını ele alarak, ressamın seyirciye fikrini telkin edebilmesi için onun zaruri olan iştirakini sağlayabilmesi, bunun için de heyecanlanma sahasında Allah vergisine ve kendi ruhi haletini başkasına sirayet ettirmek kabiliyetine malik bulunması gerektiğini kaydetmiştik.
İşte Albert Aurier, yaratıcıdan «ruhi abstraksyonların mü temevviç dramı önünde titreyen» bu heyecanlanma kabiliyetini istiyor. Çünkü fikirler ancak bu drpm sayesindedir ki esas hayat olan hayatı, sanat hayatını yaşamağa başlarlar.
Aurier’ye göre bu ulvi sanat büyük dekoratif resim sanatı devirlerinde gerçekleşmiştir. Şöyle diyor:
«Gerçek resim dekoratif resimdir. Resim yalnız insan binalarının çirkin duvarlarını dü şünce, hülya ve fikirle dekore etmek için icadedilmiştir.»
İşte münekkidin istediği ide-ıst, sembolik, sentetik ve sübjektif resmin son vasfı da bu suretle belirmiş oluyor: Dekore temayül.
Bütün bu nazariyelerin o za man nasıl bir icra sahası bulduğunu sarahatle söylemek zor dur. Bu nazariyelerdeki abs-traksyon (tecerrüt), bunların ressamlar tarafından hazmedilmesin! zorlaştırmıştır. Bununla beraber, Aurier ile bu naza-riyeler hakkında münakaşalarda bulunan Gauguin’in ve o-nun vasıtasile de Seıusier'nin bunları nabilere telkin ettikleri anlaşılıyor. Filhakika nabilerin Maurice Deniş tarafından 1890 da Pierre Louis müstear adıyla Ait et Critique (sanat

Noel yortusu için çam kesip satan üç kişi yakalandı Kızılcahamam çam ormanlarından kestikleri çamları Anka-rada depo eden ve her birini ı 25 liraya satan bir şebeke dün İkinci Subo memurları tarafından yakalanmıştır.
Rıza Beserler, Ali Avmen v( Süleyman Atal isminde üç $ahı Kızılcahamamdan getirdikleri 41 adet çamı Yenişehirde bir arsaya depo etmişler ve bunları teker teker satmaya başlamışlardır.
Zabıtamr hırsızları yakalanmış ve lığa teslim edilmişlerdir.
İDEAL BUHRANI
İnsan Hakları Beyannamesinin
2 nci yıldönümü münasebetile
— 2 —
şüphesi üzerine çam
Sakalar mahallesi sakinlerinin teşekkürü
Sakalar mahallesi sakinleri a-dma gönderilen bir mektubu aynen yayınlıyoruz:
«18 12 1950 tarihinde saat 17.15 dc Samanpazarı Sakalar mahallesi Kargalı sokağında zuhuı eden yangına bütün hızı ile koşan ve en kısa bir zaman içinde bu büyük yangının etrafa sirayetine meydan vermeksizin bütün gayretlerini sarfetmek su-retile üstün başarılar göstermiş olduğu şayanı hayret görülmekle say»n itfaiye başkamna ve maiyeti erkânına Sakalar ma • hailesi sakinleri namına gazeteniz vasıtasiyle minnet ve şükran larımızm iblağım derin saygılarımızla arzederim.»
Belediyede bütçe müzakereleri Belediye Meclisi dün sabah saat 10 da Ticaret ve Sanayi Odasında Belediye Başkam A-tıf Benderlioğlunun riyasetinde loplgnmıştır/
Dünkü toplantıda Elektrik, Ha vagazı ve Otobüs İdaresi Genel Müdürlüğünün son kadro durumu ve 1951 yılı fevkalâde bütçesi üzerinde müzakereler yapılmış-
-
D. P. Pendik ilçesinren 122 kişi istifa etmemiştir
Bundan bir kaç gün evvel Kudret gazetesinde Demokrat Parti Pendik ilçesinden 122 üyenin istifa ettiği hakkında bir haber neşredilmiştir.
Bunun üzerine dün gazetemize gelen D.P. ilçe başkam Selâ-mi Oğuz, bu haberin tamamiyle uydurma olduğunu ifade ederek böyle yalan haber neşreden gazeteye "bir tekzip gönderildiğini söylemiştir.
İhsan Cemal Karaburçak^ ve tenkid) mecmuasında yayın knan «beyannameleri bu fikirleri ihtiva etmektedir .Maurice Deniş bünu takiben başka makaleler yayınlamıştır ki bunlar münekkid Melleriot’nun (resimde idealist sanat) adlı kita-bile birlikte nabilerin nazariye-sini teşkil etmektedir.
Nabizm hareketinin nazariye
(Sonu 5 inci sayfada)
Körleri Eğitme Derneği
Körleri Eğitme ve Kalkındırma Derneğinin kongresi 24 Aralık pazar günü saat 15.30 da Kızılay Genel Merkez binasında yapılacaktır.
Kömür hırsızları
Kömür deposu civarında kömür taşıyan vagon, araba ve kamyonlara musallat olan ve bu işi geçim vasıtası yapan çocuklarla mücadeleye devam edilmektedir.
Dün de 22 çocuk yakalanmış vo Savcılığa teslim edilmişler-
ugün medenî insanlığı mânevi bir mihver etıa-toplayıp müşterek huzur niyet gayesinde birleştire-
cek idwıl ancak insanlık ideali ve insanlığın liberal haklarına, şeref ve imtiyuzına iman olabilir. Aşikâr ki dünya milletleri birbirinden dil, din, tarih ve siyasi teşkilât gibi bir çok perdelerle bölünüp ayrılmıştır. Ve milletler şimdiye kadar kendi milliyetleri kabuğuna çekilip yaşama yolunu tutmuştur. Fakat tecrübeler göstermiştir ki, bu hal ve bu gidiş sıkı ve samimî bir dünya işbirliğine engel olmakta ve milletleri birbirine düşman etmek ve saldırmak için sömürgen politikacıların ekmeğine yağ sürmektedir.
Halbuki fiiliyatta dağlar ve denizlerle ayrılmış da olsalar, milletlerin hepsi insanlardan mürekkeptir. Bütün insanlar da Ulu Tanrı’nın kullarıdır ve insanlık şeref ve haysiyetinde, emel ve ihtiyacında müşterektir. Hepimiz ayni bir cevherin namütenâhi taaddüt halinde birer zuhurundan ibaretiz. Binaenaleyh insanların birbirini sevmesi, başkasının şahsında kendi insanlığını sevmesidir. Fakat kendi insanlığımızı inkâr ve nefsimize hakaret etmiş olmamak için buna mecburuz. Kendimizi, yalnız mensup olduğumuz milletin değil, ayni zamanda cihanşümul insanlık ailesinin | de mesul bir âzası görmeğe ve I kendimiz için arzu ettiğimiz hak, huzur ve emniyeti başkaları için de arzu etmeğe mecburuz. Aksi halde, başkaları şahsında kendi insanlığımızı inkâr etmiş oluruz ki, milletlerarası harplerin ve milletler içi sefalet ve cinayetimin menşei buduç.
Dikkat olunsun ki, insanlık ideali milliyet fikriyle tezada girmez ve bunlar birbirini nefyetmez; bilâkis iltizam eder ve tamamlar. Netekim benim Samsun vilâyeti ahalisinden bulunmam ve Canik Ovasının ekmeği ve suyu ile beslenip büyümüş olmam ve bu sebeple o havaliye karşı hususî bir sevgi tanımam, Türk vatandaşı olmama ve bütünlüğü ile Türklüğü sevmeme mâni değildir. Bilâkis, bir ülke dahilinde gönüllerdeki muhtelif semt ve havali sevgileridir ki, sentezleşerek vatan ve millet sevgisi yaratır. Bir memleket insanlarının gönüllerindeki muhtelif semt ve havali his ve sevgileri birbiriyle kaynaşarak nasıl daha üstün ve daha ihatalı bir milliyet hissi ve bir vatan sevgisi doğurmuş ise; yarın da dünya milletlerinin millî ve hissi sevgileri biıleşe-rek cihanşümul bir insanlık dün yası ve sevgisi yaratacaktır.
Bu sevginin doğması ve bütün insanların müşterek hattâ yekvücut bir insanlık ailesi içinde huzur ve emniyetle yaşar olması şartı, evvelâ, politikacıla-
rın istismar için körüklediği sebepler ve tuhaflıklardan, ilerilik, gerilik, üstünlük, aşağılık gibi mesnetsiz (prâjuge) lerden sıyrılmak ve bütün insanları ayni bir mahiyetin zuhurları görmek; saniyen de insan haklarını ve insanlık şeref ve imtiya-
Yunanın Eflâtun ve Aristo gibi I sırf bir felsefi nazar ortaya büyük dehâlarında ve Aristodan | koymakla iktifa etmişlerdir. Es-i’.ham alan ruhanî filozof ve 1 ' " hukukçularda rastlıyoruz. İnsan için örfi, kanuni ve tabii olmak üzere üç nevi hak mevcut olduğu fikri eski filozoflar dünyasında hemen hemen umumîdir.
YAZAN
Örd.Prof. AliFuad BAŞGİL
zını bütün milletler için, en yüksek bir kanun tanımak ve temin etmektir. Buhranlardan, harp fecaatlerinden ve memleketler dahilinde zulümden, sefalet ve cinayetlerden kurtulmanın ve rahata kavuşmanın tek yolu ve çaresi bu ruh ve terbiyedir. Bugün her derecesiyle mektepler, üniversiteler, fikir adamları, kalem sahipleri ve matbuat bu ruhu teneffüs etmeğe ve bu terbiyeyi benimseyip yapmağa aşılamağa mecburdur. Çünkü milletlerin ve dolayısiyle insanlığın selâmeti buna bağlıdır. Miyop bir maddeciliğin yerini yüksek bir ruh kültürü ve şehvanî aşk ve ihtirasın yerini, insanlık sevgisi ve ideali alamazsa, dünya huzursuzluğu ve emniyetsizliğinin sonu golmiyecek ve milletler mahvolacaktır.
Sevinelim ki, bugün dünya bu yola girmeğe çalışıyor. Hattâ kısmen olsun girmiştir bile. Atatürkün dediği gibi «Büyük hâdiseler ve büyük felâketler insanlarda büyük intibah husule getirir.» îkinci Dünya Harbi felâketi, bütün insanlarda demiydim, fakat medenî insanlığın hiç | olmazsa yüksek tabakalarında derin bir ihtibah husule 1 getirmiştir. Bunun inkâr kabul etmez delili, Birleşmiş Milletlerin bu uğurdaki yorulmaz çalışmalarıdır. Hususiyle bu çalışmaların ilk bir eseri olan 10 Birincikânun 1948 de neşredilen «İnsan Hakları Dünya Beyannamesi» dir. İnsanlık idealinin bir şaheser vesikası olan bu beyanname, muhakkak ki, tarihte eşine rastlanmadık bir cihanşümul inkılâbın müjdecisidir. Bugünün tefekkür ve siyaset âlemi ye dünya matbuatı bu beyanname üzerinde durmakta ve milletlerin huzur ve emniyetini insanlık idealine bağlamakta ve insan haklarına olan inanın teminatında görmektedir.
İnsan hakları fikri bugün doğup ortaya çıkmış değildir. "Bilâkis bu fikir, tarihten çok eskidir. Ve ilk felsefî düşüncelerle başlar. Devlet kanunlarının ve millî örf ve âdetlerin üstünde, insan tıynet ve tabiatin-den neşet etmek üzere, insanların birtakım haklara sahip oldukları öteden beri sezilen hakikatlerdendir. Biz bu fikre eski
Öıfî haklar, münasebetler hayatını tanzim eden âdet ve teamül kaidelerinden; kanunî haklarda cemiyetlerin kanun koyucuları tarafından formülleştiri-len kaidelerden doğan fiil ve hareket salâhiyetleridir. Tabii haklar ise, insanlık mahiyetinden, sıfat ve tabiatten doğar ve cins, ıık, millet farkı gözetmeksizin bütün insanları şümulü altına alır. Gerek kanunlar vö gerek öff ve âdetler milletlere göre, zamanlara ve ihtiyaçlara göre daima değişir. Fakat tabiî haklar, insan tabiati gibi, ezelî ve cihanşümuldur; zaman ve mekân içinde değişmez. Bunlar fizik tabiatin kanunları gibidir; her yerde ve her devirde aynidir. Ateş, diyordu Aristo, îsken-derin diyarında ve Dara’nın ülkesinde başka başka olmadığı gibi, tabiî haklar da başka başka değildir.
Ayni fikri bazı farklarla Ro-mada, İslâmiyet ve hıristiyan-lık gibi büyük dinlerde de görüyoruz. Romalılarda hukuk, tabii ve beşerî diye ikiye ayrıldığı gibi, dinlerin ilahiyatında da İlâhî ve beşerî diye ikiye ayrılıyor ve beşerî hukukun yâni kanun ve örfün meşruiyeti, bun ların İlâhî hukuka uygun olması şaıtina bağlanıyordu.
Eski filozofların bu çok doğurucu ve insaniyete hayat ve istikamet verici fikri, maalesef, orta zamanların taassup ve cehaleti içinde kıymetini kaybetmiş ve kütüphane raflarında kal mıştır. Aradan macera ile dolu asırlar geçtikten sonra, nihayet ayni fikir, yepyeni bir şekle bürünerek, yeni bir kuvvet ve hızla tekrar uyanmış; fakat bu defa İngiltere'de meydana çıkmıştır.
Filhakika J. Lock adındaki meşhur İngiliz filozof 1690 da • Medenî hükümet üzerine deneme» diye bir eser neşretmiştir. Filozof bu eserinde eski tabiî hukuk ve tabii kanun fikrini ele almış, bu fikirden halk ve hükümet münasebetlerinin ve milletlerarası nizamın bugün üssül-’ esasını teşkil eden «İnsan Hakları» nı çıkarmıştır.
Eski filozoflar, beşeri hukuk ve kanunların üstünde tabii yahut İlâhî bir hukuk ve kanun mevcut olduğunu sezmişlerse de bu fikirden devlet hayatına tatbiki kabil pratik neticeler çıkarmamışlardır. Onlar bu hususta
kilerce hususî münasebetlerde ferdin ferde karşı koyacağı hak lan vardır ve bunların en üstünü tabiî yahut İlâhî olanlarıdır. Fakat ferdin hükümet kuvvetlerine ve devlet otoritesine karşı koyacağı bir hakkı ve diyeceği bir sözü yoktur. Fert, hükümet adamlarının ayak türabı olmağa mahkûmdur.
İngiliz filozofunun orijinalliği şuradadır ki, ona göre ferdin tabii hakları, yalnız kendisi gibi sivil fertlere karşı değil; hükümet adamlarına karşı da haktır. Ve haklarına tecavüz edenlere —bunlar kim olursa olsun— muktedir ise yalnız başına, değilse başklariyle birleşecek karşı koymak ferdin en tabii bir hakkıdır. Çünkü bu filozofa göre, devlet, bir taraftan fertler arasında, bir taraftan da fertlerle hükümet heyeti arasında karşılıklı hak ve vazife esasına müstenit serbest fakat zımni ; bir mukaveleye dayanır. Bu mu- | kavele ile fertler kendi araların-1 daki muamele ve münasebetlerde birbirlerinin, hükümet de kanunları ve icraatiyle feıtlerip tabii haklarına saygı göstermeğe serbestçe söz vermişlerdir. Şu halde tabii haklara tecavüz edenler, mukavele hükümlerine aykırı hareket etmiş ve verdiği (Sonu 5 inci sayfada)
Yılbaşında garsonların yüzde onu
Haber ald.ğımıza göre, yılbaşı gecesi için lüks ve (A) sınıfı lokanta ve gazinolara verilen hususî tarifedeki maktu yemek fiyatları, garsonların % 10 ları | da nazara alınmak suretiyle mak luen tesbit edilmiş ve müşteriden ayrıca bir ücret talebinde bulunulmasına meydan verilmemek üzere yemek fiyatlarında garson ücretlerinin mecburi olmadığı açıklanmıştır.
Bu bakımdan, esasen tesbit edilen fiyatta mündemiç bulunan % 10 un müstahdemin ile müessese sahipleri araş nda halledilmesi icab ederse de bu şeklin bazı ihtilaflara yol açacağı ve müşterinin pek semih davrandığı yılbaşında sabahlara kadar çalışan garsonların bu haklarının bazı müessese sahipleri tarafından verilmiyeceği belediyeye vo ki müracaat ve şikâyetten anlaşılmakla; lüks yerler için tesbit ve kabul edilen (12) lira yemek ücretinin 10 lira 90 kuruş mües-seseye ve mütebaki bir lira on kuruşunun da garsonlara ve (A) sınıfı için tesbit ve kabul edilen (8) lira yemek ücretinin 7 lira 27 kuruşunun müesseseyeı ve 73 (kuruşunun garsonlara ait bulunduğuna ve yine bu geceye mahsus ve münhasır olmak üzere tesbit ve kabul edilen içki fiyatları ile carî tarifelere yapılan % 20 zamdan % 10 unun gar-sonlara verilmesine belediye ko. misyonunca karar verilmiştir.
tik müspet iş ve Halim A iyot
'anâ- •■"■ikçiler davran, fakat b.„„ „ük
I SS'mı,,,,. Kendisine’1? „kr:9'r"ki,k^~
Tu,»
-J.yd.ü olur m
)Ç.n „„„
| £k»“Sünü yakından biliye' ı b°’’Xu' ”
lunun be„L, ,ÇP"‘5an'“J’-
I ,la de kavuk .au“o„“
I °'‘ayd,m-
; d. b^yük "aosn’an»s-mukaveleyi7? b‘r “layıyla d»-.;. ..tekke,
*)“• fakat m„kem„l * *)" daşlamdtr. ’a,^ da'a*)ı-.dx. ,5r
"di Ama buna da ktaaeaklar da.unacaktnış. Ban. Ben
""?um kurusun.' Yine akit. ’a,a’ma "«usu 9«‘d,. s.ytn Alyot re i, „ k)da5la„„,„ bü adetiyle ,u noktay, ")•* ialarim: *
Bir tevatür çtkh ki Meryem Si-."'’'"' bİaİ“ ma“la' kelm bilmem neresinde imiş Bulun Meryem dünyas, bu "unla ,l31te„di. Nihayet bir tok münakaşalardan sonra bu bizde olduğu la. hakkuk etmiş. Ne âlâ bir la. «kkulr. Mükemmel şey. seri. "•Um ve paçaları diz kapakla nmıea kadar sıvayalım. Fa.
. fakat bizim İMİh bilginle "mızden d„ çökerek, ellerimi "“turlarında kaldırarak ya!
,Ama" ««"dil.-' Wân d ”"hiye ,ala"
l'lan diye sakm bu işi „d bu. i’ymayımz. Derin bilgilerinil s,re kalsın, helâl olsun. Sade. “ susunuz) susunuz da dün. ranm dövizleri vizeni.,. yas” pınız. çarp,l„.da„ kolların, «•»ayarak memleket. Hrsin...
Aka GÜNDÜZ
— Şu halde.. Niçin olduğunu ben de bilmiyorum ama size ihtiyacım olduğunu hissediyorum. Size şimdiy söylememiştim. Fakat se bizim kanaatımıza direktörü itkilerden daha çok ehemmiyet veriyorum. Direktörün diği kararla yetindeyim sizin fikirleriniz bence çok daha kıymetli.. Şimdi bunları si-fcc niçin söylediğimi de bilmiyorum.
ltoark ona döndü. Baktı. Ve gülmeğe başladı. Öyle samimi, öyle candan, ve Rourk tarafından öyle beklenmez bir gülüştü ki bu Keating, birinin, elini tutarak ona itimat telkin et-tiği zehabına kapıldı. Arkadaşlarını falan unuttu.
— Peki, bana danışmak istediğiniz neydi..
— Şu -Paris Mükâfatı- hakkında fikrinizi sormak istiyor-
— Evet-.,
— Bu mükâfat dört senelik bir burstur. Fakat diğer taraftan da Guy Francon beni yanına almak istiyor. Hangisini tercih edeceğimi bilemiyorum.
Ronrk ona baktı. Nihayet:
— Madem ki bana fikir danışıyorsunuz, ben de size fik-
/İÇİMİZDEKİ CEVHER
-------
ritni söyliyeyinı.. dedi. Sizin başlıca hatanız bana danışmak lüzumunu hissetmenizdir.. İşiniz hakkında ne benim, ne de bir başkasının fikrini katiyyen almamalısınız.. Siz ne istediğinizi bilmiyor musunuz? Bilmemeğe nasıl tahammül edebiliyorsunuz?..
— İşte sizin, hayran olduğum tarafınız budur Hovvard.. Daima her istediğinizi bilirsi-
— Kompliman yapmıyalım..
— Sahi söylüyorum Roark. Ne yapmanız icabettiğini nasıl daima bilebiliyorsunuz?.
— Siz de başkalarının, sizin yerinize karar vermelerine nasıl tahammül edebiliyorsunuz?
— Ben bir şeyden emin olamıyorum da ondan Howard„ Kendimden de hiç bir zaman eınin değilim. Bugün takdir
Yazan : Ayn Rand
ettikleri kadar bir değerim olduğuna da inanamıyorum. Bunu sizden başkasına katiyyen itiraf edemezdim... Siz, her zaman, kendinizden, o kadar... Arkalarından Misis Keating: — Pctey!.. diye seslendi-Petey, yavrum, ne yapıyorsun orada?..
Vişne çürüğü taftadan yapılmış en güzel elbisesini giyiniş olduğu halde kapının ö-nündo duruyordu. Hem memnun, hem de şikâyetçi bir hali
— Ben de, buruda, tek başıma yolunu gözleyip duruyor-, dum. Okul elbisenle, o pis basamakların üzerine oturulur mu hiç?.. Kalk bakayım oradan.. Haydi çocuklar içeri girin.. Size çukulata ile pastalar hazırladım.
— Ama anneciğim.. Ho-
8
ward'la çok mühim bir mesele hakkında görüşüyorduk.
Böyle demekle beraber ayağa da kalkmıştı.
Misis Keating hiç duymamış gibi davrandı. Eve girdi. Pe-ter de onun arkasından gitti.
Roark bakışlariyle onları takip etli. Omuzlarını silkti. Kalktı. O da İçeri girdi.
Misis Keating elbisesini hışırdatarak bir koltuğa yerleşti:
— Eh.. Neden bahsediyordunuz ikiniz bakalım?, diye
Keating bir cigara tablası ile oynadı. Eline bir kibrit kutusu aldı. Onu tekrar yerine attı. Annesi orada yokmuş gibi Roark'a dönerek yüksek sesle:
— Uzun lâfın kısası Ho-wıırd dedi. Şu burs'u cehen-
Çeviren : Ş. TAYLAN nem edip derhal işe başlıya-yım mı, yoksa bütün enayilerin ağızlarını açık bırakmak için Francon'u başımdan atıp Güzel Sanatlara mı gideyim?. No dersiniz?
Fakat aralarındaki o samimiyet vc itimat dolu an geçip gitmişti. Bir daha da geri gelemezdi. Misis Keating:
— Baııa bak Petery.. beni dinle., diye araya girdi.
— Bir dakika anne.. Bir türlü işin içinden çıkamıyorum Roark.. Güzel Sanatlar okuluna girebilmek az şey değil.. Diğer taraftan Francoıı’un yanında hayata atıbnak da var.. Bunun da ne demek olduğunu takdir edersiniz...
Misis Keating ayağa kalka-
— Böyle nıiihim meselelerde annenin fikrini sotmuııa haki-
katen hiç lüzum yok Pcter.. dedi. Ben gideyim bari de siz Bay Roark'la beraber kararı-
Petcr annesine baktı. Bu işler hakkında onun ne düşündüğünü öğrenmek hevesinde değildi. O fikrini ileri sürmeden karara varmağı çok isterdi. Onun, çıkıp gitmesini can-ü gönülden istediği halde:
— İlâhi anneciğim.. Neler söylüyorsunuz., dedi. Hiç sizin fikrinizi sormak istemez miyim ben?.. Ne diyorsunuz bakalım bu işe?..
— Ne diyeceğim., hiç.. Pe-tey! Karar senin.. Kararlarında seni
Daima serbest bırakmış mıdır.
— Eğer güzel sanatlara gidecek olursam..
— Mükemmel işte güzel sanatlara gidersin. Okyanusun ö-tesinde fevkalâde bir yerdir. Sen gidersen Mister Francon da yanına elbet başka birini alır. Her sene Stuntonun en iyi öğrencisini yazıhanesine almıyor mu zaten?.. Senin yerine başka birisini alırsn herkes ne der artık bilmem... Ama herkesin ne diyeceğinin ne e- I (Devam edecek) |
(Otello Bersellini) nin son temsili
20 Aralık Pazar ak$amile dün aksam İtalya’nın tanınmış genç sanatkârlarından (Otello Bersellini), Devlet Tiyatrosunda temsil edilmekte olan (Rigoletto) operasında (Rigoletto) rolünü çok büyük bir basarı ile taganni et-
Tanınmış sanatkâr 24 Aralık Pazar akşamı son temsilini vererek şehrimizden Kahireye hareket edecektir.
Van'lı Öğrencilere Yardım Derneği
Vanlı Öğrencilere Yardan Der neği Genel Kurulu mutad yıllık toplantısını yapmış; eski yönetim kurulu ibra edildikten sonra yeniden yad-lan seçimlerde:
Başkanlığa: Rüştü Oktar, başkan vekilliğine: Van milletvekili İzzet Akın, genel sekreterliğe.-Orhan Güven, muhasip veznedarlığa: İsmet Akdamar, üyeliklere: Husûsî Sakarya, Niyazi Kaya, Cemal Haydaroğlu, Şeref Turan, Cemal Akalın, Ihsan.
Denetçilikcre.- Ferit Melen (Van milletvekili), Faruk Işık, Ihsan Gökdeniz seçilmişlerdir.
NÖBETÇİ ECZAHANELER Ege, Bayer, Yeni
TAKVİM
21 Amalık 1950 — Perşembe
Rumî: 1366 — Aralık 8
HiçrÂi 1370 — R. "
Evvel 11

21/12/1950
ZAFER
Şayia: 3
DışPolitika
Brıixelles tebliği
Atlantik devletleri arasında
akdolunan ve dün son

Brııxelles konferansında başlıca iki önemli neticeye varılmıştır.
Bunlardan birincisi duları kuvvetlerinin
başkuman-
danlığına General Eisenhovver'i.ı
tayin olunması, diğeri de Alman-
BruXelles konferansı sonunda
Avrupa müdafaasının belli başlı şartları
Eisenho'uer’in Başkomutanlığa tayini Almanları memnun etti
PULSUZ İSTİDA
Mevlût ve radyo
I smi çıktığından ve oraya, ciğerimizden koparıp asker B gönderdiğimizden beri hepimizin gözü Kore'dedir.
Herkesin yüreği orada, kahramanlık destanları yaratan erler için çarpmaktadır. Bugün için, sırf orada döğüşmek ar-zusiyle gönüllü yazılanların on bini aştığı göz önüne alınırsa, vatandaşların bu işe ne kadar bağlandıklarını anlamak kolaylaşır.
Hal böyle olduğuna göre, aziz şehitlerimiz için bugün
yatsı namazından sonra Hacıbayram camiinde okutturulacak mevlûdün radyo ile bütün dünyaya duyurulmama mu-
Cennetten gelenler bir deri bir kemik
ya’nın Avrupa savunmasına kafi surette kabul edilmesidir.
Konferans sonunda yayınlanan tebliğden anlaşıldığına göre, Alman kuvvetlerinin batı müdafaasına iştiraki 6000 i geçmiyen birliklerin katılması suretiyle olacaktır. Bu rakamın bugünkü şartlara göre bir tümen kadrosunu bulup bulmıya-cağı malum olmamakla beraber, Fransızların karardan itminan duydukları anlaşılmaktadır. Zira, hatırlarda olduğu gibi, Fransa, Almanların Avrupa müdafaasına katılmalarına hele bu müdafaa sistemine tümen veya
daha üstün birliklerle, yani yüksek emir ve kumanda vc kurmay faaliyetini icabettiren ve dolayı-siyle Alman militarizmini diriltebilecek olan bir tarzda iştirakine muhalif bulunuyordu. Bu husus Vaşington’da Amerikalılarla Fransızlar arasında uzun müzakere ve münakaşalara mev zu teşkil etmiş; sonunda, bugün anlaşıldığı veçhile, Fransa, yalnız Almanya’nın savunma sistemine alınmasını kabul değil ve fakat, aynı zamanda bu husus için ileri sürmüş olduğu şarttan da vazgeçmek zorunda kalmıştır. Bu şart, Avrupa kömür -çelik birliğinin ihdası yolunda Schuman veya Monnet plânı -v diyle zikrolunan tasarının, Almanya'nın silâhlanmasından evvel veya ona muvazi olarak yürürlüğe geçirilmesi idi.
Fransa’nın, gerek bugünkü şartlar yüzünden, gerekse Amerika’nın ısrariyle, fakat daha çok Atlantik ötesindeki dostunun hatırını kırmamak için bu mutalebelerinden vazgeçtiği ve buna mukabil, daha evvelki yazılarımızda da işaret ıetmeğe çalıştığımız gibi, Hindiçini savaşları için Amerika’dan mühim miktarda yardım sağladığı meydandadır.
Meselenin batılılar için olan güçlüğü bu suretle hafifler gibi görünürken Almanya bakımından vaçhesi biraz daha zorlaşır gibi olmuştur. Almanlar, Fransızların talebettiği gibi bir Avrupa ordusuna küçük birlikler halinde girmeğe razı değildirler. Onlar müsavi hak ve şartlar istemekte ve Avrupa müdafaasına nncak bu suretle katılabilecekle-
rini bildirmektedirler. Bu da ni-
hayet iktidarda bulunan Hıristi-
yan - Demokrat partisinin
Başbakan Adenauer'in ifade ettiği kanaattir. Alman sosyalistleri, silâhlanmıya vc hele Atlantik savunmasında rol almıya külliyen muhaliftirler. Nitekim dün, Sosyalist partisi başkanı Schumacher, bu hususu bir kere daha teyit ederek, Almanların iki ayrı safa hiç bir zaman ay-rılmıyacaklarını söylemiştir.
Meselenin güç tarafı şudur ki, bugün artık Federal Almanya hükümeti pc-k rakik bir ekseri-
yet muvazenesine istinat etmek-
tedir. Bütün
bu hâdisat bundan
bir yıl evvel cereyan etmiş olsaydı, muhalefetin reyini ikinci plâna bırakmak belki kabil ola-
bilirdi, fakat son yapılan Wur-temberg - Bade, Ilesse ve Bav-yera seçimleri, sosyalistleri çok kuvvetlendirmiş vc Adenauer’i bir hayli sarsmıştır. Şimdi Başbakan, Almanya’nın Avrupa müdafaasına iştirâki bahsinde tam mânasiyle bir parlâmento mü-
zaharetine muhtaçtır ki, bunun da ne türlü tezahür edeceğini şimdiden söylemek güçtür.
vafakat edilmediğine hayret ve lunuyoruz.
teessürle muttali olmuş bu-
Bonn, (a.a.) — Brüksel tebliğinin, Almanyanm Avrupa müdafaasına iştiraki mevzuunda müttefik işgal makamları ile federal Almanya arasında başlıya-cak olan görüşmelere dair olan kısm.nı hükümet çevreleri, mezkûr tebliğin en mühim kısmı o-larak vasıflandırmışlardır.
Bu kısmın kaleme almışına i-
şarot olunmakta ve batı devletlerinin federal cumhuriyete diktalarım kabul ettirmek için za-
man düşünmemeleri keyfiyetinin Bonn’da memnuniyeti mucip
ofduğu kaydedilmektedir.
Bruxelles ile Bonn arasında
Alman sosyalistleri karar aleyhinde
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Brüksel kararlan Batı Almanya geniş yorumlara konu teşkil eimektedir, Bonn’daki hükümet çevreleri, Bonn hükümeti ile yüksek komiserler arasında Almanya'nın Batı müdafaasına iştîrakî hakkında başlayacak olan müzakerelere büyük bir önem vermek, tedirler. Tebliğin bu hususla ilgili kısmının, sarf sıgasiyle ifade e-dilmemis olmasına işaret edü^ mekte ve Bonn’da, Batılı devletlerin federal cumhuriyete bir e-mir vermeyi düşünmemiş olmalarından dolayı büyük bir memnuniyet izhar edilmektedir. General Ei$enhower'in tayini ve bir merkezî müdafaa istihsal bürosunun kurulması haberi de müessir bir sekilide karşılanmıştır.
Sosyal demokrat parti başkanı Schumacher, dün aksam Ha. novreda verdiği bir söylevde, Amerikan tümenlerinin yerine Al man tümenlerinin konulamayacağım ve Batı Almanyalılann, bir çatışma halinde, bir öne sürülme stratejisinin kurbanları olmak istemediklerini beyan etmiştir.
Elünya Basınından!
— hulâsalar —.I
Müzakerelerin uzun sürmesi neticesi Almanyada askeri kuvvetlerin teşkilâtlandırılması işi gecikmekle beraber, batı ile Almanlar arasında bir anlaşmaya
varmak için müzakerelerin yegâ ne amelî çare olduğu kanaati hükümet çevrelerinde hâkimdir.
Ote yandan Bonn hükümet çev
relerinde general Eisenhower'in
Atlantik kuvvetleri başkomutanlığına tâ’yini memnuniyetle kar-
şılanmıştır. Bundan başka bil
merkez savunma istihsal bürosu.
nun teşkili de memnuniyet uyandırmıştır.
Avrupada Amerikan kıtaları
Yeniden askerî kuvvet gönderilmesi kararlaştırıldı
Paris Radyosu, (Basm - Yayın) — Başkan Truman dünkü basın konferansında. Birleşik Amerikanın, mümkün olduğu kadar süratle, Avrupaya, Atlantik Paktı devletlerinin müdafaa hazırlıklarına yardım olmak üzere yeni askerî kuvvetler göndereceğini söylemiştir. Amerikalılar ayni zamanda, paktı imzalamış bulunan 12 memleketin silâh istihsalini koordine etmekle görevli Atlantik müdafaası istihsaldi bürosuna da yardımlarda bulunacaklardır.
TRUMAN'A GÖRE
Vaşîngton, 20 Aralık (USIS) — Başkan Truman dün yaptığı bir demeçte Birleşik Amerika halkının hükümeti daima desteklediğini ve bir tehlike anında bu hareketin daha da şümulfendiğini söy lemiştir.
Sağır ve Dilsizler Derneğinin toplantısı
General Eisenhover’in Atlantik Paktı devletleri orduları Başkomutanlığına tayini, dünya basınında müspet bir şekilde karşılanmıştır.
London News gazetesi bu ta-y’ni hararetle alkışladıktan sonra General Eisenhower’in
mükemmel bir asker olduğunu
yazmakla ve şöyle demektedir:
Muhtelif milletlere mensup askerleri, General Eisenhower ikinci cihan harbi esnasında fev
kalâde bir maharetle idare et-
miş ve bunların her birinin kal
bini kazanmıştır. Böyle bir askerin şimdi tekrar hizmete a-lınması kadar sevindirici bir o-
lay olamaz.
Dünyanın neresine giderseniz gidiniz, bu kadar muazzam kahramanlıklar yapmış insanlar için kendi dinlerine göre âyin yapıldığını ve bunun radyo ile her tarafa duyurulduğunu görürüz.
Kore'deki aziz şehitler, hepimizindir. Hepimiz, o mev-lûdü dinlemek ve o büyük ölülerin hâtırasını içimizde yaşatarak kendilerini anmak ihtiyacındayız.
Bugün bütün Türk vatandaşları, memleketin en güzel sesli hafızları tarafından okunacak mevlûdu dinlemek arzusundadırlar.
Bunu, bu kadarcık masum bir isteği yerine getirmek de vazifemizdir zannındayız.
Hikmet YAZICIOĞLU
Aslı Kayserili bir Amerikan subayı -Harp mi spor mu ? - Esir edilen çeteciler
— 4 —
Bununla beraber, silâhlanma bahsinde hattâ en koyu sosyalist Almanları dahi teşvik eden bir nokta mevcuttur. O da, işgal statüsünün değiştirilmesi vâdidir. Bilindiği gibi, dün, bu hususta müzakerelerde bulunmak üzere batılı devletlerin Almanya’daki yüksek komiserlerine emir ve salâhiyet verilmiştir. Almanların işgal yükünden kurtularak siyasî ve iktısndi sahada az çok serbesti kazanmaları, onlar için çok cazip olmak gerektir. Bu bakımdan Batı Almanya'nın sosyalist muhalefetine rağnten. Av-kabul edeceği veya kabul etmiş görüneceği şüphesizdir. Lâkin herhangi silâhlı bir ihtilâf vukuunda Batılı Almanlar Doğulu Al-
Nevyork Times gazetesi aynı konuya temas eden başyazısında, General Eisenhovver’in mükemmel bir asker olduğunu bütün askerî uzmanların kabul ittiklerini yazdıktan sonra bu tayinin bundan böyle komünistleri düşündürecek bir keyfiyet olduğunu ilâve etmektedir. Gazete müdafaa hazırlıklarının ikmali için gereken her türlü tedbirlerin derhal alınma sini İsrarla talep ederek yazısına son vermektedir.
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir MÜMTAZ FAİK FENİK
DÜN YAPILAN TOPLANTIDA CEMİYETİN GAYESİ AÇIKLANDI
Türkiye Sağır, Dilsiz ve Körler Derneği, dün saat 17.30 da çalışmalarım halka tanıtmak maksadile, Millî Kütüphane salonunda bir toplantı yapmıştır.
Toplantıyı Dernek Başkam Mebrure Gönenç bir nutukla açmış ve şunları söylemiştir.-
Sayın misafirlerimiz,
Toplantımıza iştirak etmek su-retile derneğimize karşı gösterdiğiniz alâkaya çok teşekkür e-deriz. Derneğimiz hakikaten çok alâkaya lâyık ve hattâ muhtaç teşekküllerden bîridir. Henük pek yeni olması ve kalkınabilmesi, yasayabilmesi için pek çok himmete ihtiyacı bulunması bu hakikatin en mühim delillerini teşkil etmektedir.
Dermeğimizin esos gayeleri şöyle taksim olunabilir:
1 — Tahsil çağında bulunan çocukları yetiştirmek,
2 — Sanat sohibi olan üyelere iş temini.
3 — Tahsil çağını geçmiş olanlara kısa kurslarla el sanatları öğreterek onları da kendi hayat, larım kazanabilecek bir hale getirmek ve kendilerine iş sahası temin etmek,
Dünük Meclis
(Başı 1 inci sayfada) len Adalet Bakanı Halil Özyö-rük, yürürlükte bulunan Ceza Kanununun 141 ve 142 nci mad desinden başka diğer 18 maddede de tadilleri derpiş eden tasarının 1/12/1950 de Meclise sunulduğunu ve dün Adalet komisyonunda müzakeresine başlandığını söylemiş; önergenin ikinci maddesi hakkında da şu izahatı vermiştir:
«İstanbul Üniversitesinin a-çılması münasebetiyle 1 kasım günü yapılan törende Fakülte harçlarının kaldırılması hakkında bazı öğrenciler tarafından dağıtılan beyannameler sebebiyle açılan âmme dâvası ü-zerine İstanbul Altıncı Asliye Ceza Mahkemesinde geçen duruşma sonunda bir kısım suçluların Cemiyetler Kanununun 34 üncü maddesine aykırı görülen hareketlerinden dolayı 3 er lira para cezasına ve içlerinden birinin yaşı sebebiyle de üç liranın altıda biri indirilerek2,5 likaya mahkûmiyetlerine karar verilmiştir. Maddede gösterilen cezanın aşağı haddi-nin verilmesi, yargıcın takdirine taa|lû.k ettiği için Savcılıkça da kanun yoluna gidilmemiştir.
Bu sırada bir kısım şahısların evlerinde yapılan aramada bazı evrak, kitap ve saire elde edilerek tetkik ve tefrik için Sulh Hâkimliğine tevdi edilmiş Hâkimlikçe bu husustaki tetkiklerin bitirilmek üzere olduğu ve nçticenin bir kaç gün i-çinde Savcılığa bildirileceği an laşılmıştır. Bittabi Savcılık gerekli görürse tebeyyün edecek fiilin mahiyetine göre âm-rhe dâvası açılacaktır.»
Sçru sahibinin önergesinde sanıklar hakkında verilen ceza lan az bulduğunu beyanla ileri sürdüğü iddialara karşı Adalet Bakanı Halil Özyörük şu cevabı vermiştir:
«Beyannamelerin siyasî mahiyet taşımadığına ve her hangi bir teşekkülün suç vasfını iktisap edecek faaliyetine hadim olduğuna kanaat etmiyen mahkemenin verdiği hükmü ar-zettim. Cezanın asgarî haddinin verilmesi hiç bir zaman mucibi tenkit olmayacağı gibi fiilin ma hlyetine taallûk eden takdir de taarruzdan masundur. Bu Vesile ile mevzuatın kıymetinden bir şey kaybettiğini iddiaya hakkımız yoktur.
Bu nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Fatin Fuad Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
buna
ara karşı bir cephe tutarlar Döğüşürler mi? Biz şahsan
inanmıyoruz.
Mücahit TOPALAK
Meclis komisyonları
ADALET KOMİSYONU — Bugür
1 — Türk C madde)
dasının. Türk Ce-
Ta
görüş
ANAYASA KOMİSYONU - Bugün saat 10 da,
1 — Manisa milletvekili Kazım Taşkent ve Erzurum’ milletvekili Emrullah Nutkunun, içtüzüğün 22 inci maddesinin defclştirllmes) hakkında tüzük teklifini,
2 — Burdur milletvekili Fethi Çe-llkbay'ın, İçtüzüğün 85 inci madde, sinin yorumlanmasına dair Önerge-
3 — Seyhan milletvekili Slr kcllofclunun Devlet, Başbaka.. Bakanların görev ve sorumlulukla rina dair kanun teklifini.
4 — Seyhan milletvekili Sinan Te. kelioglu'nun, Devlet. Belediye va emvali metrukeden veya mübadil lere muhtos emvalden haksız olarak mal iktisap etmiş olanların bu mallarının İstirdadı lıakkıhda ka.-nun teklifini- görüşmek üzen
MALİYE KOMİSYONU gün saat 10 da,
1 — Erzurum milletvekili Bahadır Dülger ve üç arkadaşının, belediye
«Msine bir fıkra eklenmesine dair |tfnun telifini,
2 — Vergi mükellefleri hakkında Tahsili Emval Kanununun tatbl-blnde İcra Ve : ifİfLs kanunu hüküm (erinin kıyas yolu İle uygulanma-
, sına bir mecburiyet olup olmadığının yorumlanmasına dair Başbakan lık tezkeresini görüşmek üzere,
TARIM KOMİSYONU — Bugün saat 10 da, '
1 Rize milletvekili izzet Akçal ve dört arkadaşının, Çay kanununa ek kanun teklifini,
2 — Çoruh milletvekili Meclt Bu-min ve üç arkadaşının, Çay Kanununa ek kanun teklifini,
:: — Türkiye Cumhuriyeti hükû metl ile Yunanistan hükümeti arasında münakit veteriner Sözleşmesin de değişiklik yapılması hakkında unan mektupların onanma-İr kanun tasarısını, Muhtaç çiftçilere ödünç to. verilmesi hakkındakl 5251
görüşmek üzere,
TİCARET KOMİSYONU — 22/12/ günü saat 10 da. Erzu-ekili Sald Basak ın. İs
Şimdi biraz müsaade edin de benim sobaya benzin atayım ve zamanı gelmişken size çadırımı anlatayım... 3X4 eb’admda kapısı antreli, dört pencereli bir odadır bu,. Tamamen kauçuk.. Benzin sobası içinde.. Hararet 4- 22 : 25.. Dışarıda — 10, masam, saldalyem yatağım (yani tsfenks) bir de dışarıdaki motör-den gelme cereyanla yanan yüz mumluk bir lâmbam.. Size bu mektubu burada yazıyorum.. bakın yine aklıma ne geldi...
Bugün (Lordikyan) isminde bir Amerikan üsteğmeniyle görüştüm. Babası anası Kayserili kendisi Nevyork’lu.. Güzel Türkçe ve İngilizce biliyor. Ermenice tek kelime bilmiyor. Ona bir çörek verdim.. Gözleri yaşardı.. Merhum annesi de yapar, oğluna yedirirmiş.. Babasından bütün Türk oyunlarını öğrenmiş... Bize âdeta sarılıyor ve:
Neden diyor sizi Amerika’da tanımıyorlar.. Ben buna gayret ediyorum. Elinde bir makine mütemadiyen en iyi pozların resmini alıyor, sesli makinesi ile oyunlarımızı, müziğimizi, her şeyimizi tespit ediyor. Bunların Türkçelerini Türkiye’ye, İngilizcelerini de Amerika’ya gönderecek, belki yakında radyoda dinlersiniz..

Poyrazoylu
•Zafer'in Kore Harp Muhabiri»
mışız onları öldürecekmişiz. Ne yapsınlar onlar da kendilerini koruyorlarmış!..
Dün bizim sıhhiye bölüğünü ziyaret ettim. Daha doğrusu o civardaki duman sütunlarını gör düm merak ettim de gittim. Ne göreyim beğenirsiniz.. Meydana binlerce cilt kitap yığılmış ya-
Bu
nı görüşmek
I NUMARALI GEÇİCİ DİLEKÇE KOMİSYONU — Bugün saat 9.80 (la dilekçe komisyonunda toplanacak
BÜTÇE KOMİSYONU
Millî iradenin temsil Ve te-öellisi demek olan kanunlarımız hakkında hürmete uymayan sözler söylenmesi veya
mahkeme kararının beğenilmemesi şadece teessür uyandırır. Şevket Mocan arkadarşıma bu teessürlerimi bildirerek sözüme son veririm.
Büyük Millet Meclisi yarın saat 15 de toplanacaktır.
21/12/
Derneğin kalkınabilmesi, mem lekete daha faydalı bir şekle girebilmesi için, ne kadar hüs-
nüniyetle olursa olsun, bizim çalınmamız kâfi gelmemektedir. Daha tecrübeli, daha salâhiyetti, daha kuvvetli ellerin bu konuyu desteklemeleri İcap ediyor.
Evvelâ genç çocuklarımız için bir okula büyük ihtiyaç var. Bu yüzden ismimize bakarak, yurdun her tarafından bize her gün
müracaatlar vaki oluyor. Şüphe-
siz bunun temini bizim derneğin
kılıyor. Bir aldım. Kimi Yağlı boya levhalar ve
kaç tanesini elime Rusça, kimi Korece., palabıyıklı resimler, hayrettir hepsi de
1950 tabili... Tevekkeli dedeleri-
miz.. Su uyur düşman uyumaz dememişler...
Bir ortaokul atlası, kabında bir- kızıl yıldızın içinde küre.. Yandık demektir... Biz de girmişiz bu yıldızın içine.. Aklıma
Mithat Cemal üstadımız geldi ve seslendim;
ölmez bu vatan farzı mahal
ölose de hattâ.. Çekmez kürenin sırtı bu
tabutu cesimi...
imkânları dahilinde değildir. Bu meselenin yegâne salahiyetli mer cii olan Milli Eğilim Bakanlığı tarafından program dahiline a-lınd.ğını biliyoruz, ve bunun bir an evvel teminini Bakanlıktan rica ediyoruz.
Cfornejt Başkanının toplantıyı açış nutkunu müteakip, bu mevzu İle ilgili iki film gösterilmiştir.
Daha sonra,- Louis Braille’m körleri okutucu ve öğretici sisteminden istifade ederek keman ve fülüt çalmasını öğrenen iki âmâ konser vermişlerdir.
Eisenhower yılbaşında avrupada
Paris Radyosu, (Basm - Yayın) — General Eisenhower Ocak aymm ilk günlerinde Avrupa’ya gidecektir. Dün Vaşingtonda, ge. neralin, genel karargâhını, mümkün olduğu kadar Elbe nehrine yakın bir şehirde kurmak niyetinde olduğu söylenmekte idi. Ayni zamanda, müttefikler arası genel karargâhın müdafaa hatlarından oldukça uzak büyük bir şehirde kurulması derpiş edilmektedir.
Kayseri, Sivas denildi mi burnu kızarıyor. Görmediği bu topraklara müthiş bir hasreti var... Kültür dâvası bunlar.. Şarkısı, hisleri, âdetleri, yemekleri, oturmaları, kalkmaları her şeyleri bir olan insanlar için din vesaire artık ikinci derecede kalıyor galiba.. Bu adam bütün mânasiyle Türk... O halde Türklüğü Gökalp gibi tarif etmek lâzım. Türküm diyen, Türk harsiyle bezenmiş olan, Türke hizmet eden Türkçe konuşan Türktür...
Ne dersiniz açalım mı kapıla- ' rımızı böylelerine... Amerika na sil yapıyor bu işi bilmem.. Yalnız anlıyorum ki bu mevzu dü-dünmeğe taşınmağa değer bir mevzudur... Bu subayın Türkçe-yi anasından öğrenmesi ve ha-loen güzelce konuşması ve Kayseri şivesine sadık kalması muhakkak ki üzerinde durulacak bir hâdisedir. Yalnız (olay) ı değil (hâdise) yi anlatıyor. Ve hariçte milyonlarca (hâdise) di-
Bu Amerikalılar harbi bile spor diye yapıyorlar. Şu çadıra bakıyorum. Yere, sobaya, elektriğe, yemeğimi piştiği gibi tutan termos sefertaslarına bakı- ] yorum, bunlara hayranlığım bir kat daha artıyor.. Etraftan sabaha kadar çete müsademeleri duyulmuşa kendimi Uludağ’a kış sporu yapmıya gitmiş farzede-

Çete karşısına gidenlerden ha berler gelin i ye başladı. Hattâ bugün 35 - 40 da esir getirdiler...1 Nedense bizimloe döğüşmeyi pek gözlerine kestiremiyorlar. Bir kaç çat pat, arkasından teslim korku... Bu zavallıların haline acımamak mümkün değil.. Hepsi bir deri bir kemik.. Cennetten geliyorlar. Hani işitmiş-sinizdir, Ermeni giderken ayakta resim gönderirsek iyiyiz, oturursak fenayız demiş de yanarak resim göndermiş... Bunlara böyle bir şey icabetse herhalde göğdeleıini toprağa gömüp yalnız başlarının resmini aldırırlar.. Yani o kadar cennette yaşamış zavallılar!.. Bazılarına sordum, ne istiyorsunuz siz dedim.. Ne istiyorlarmış biliyor musunuz, bütün dünya toplan-
üçüncü Kooperatiftiler Kongresi bugün açılıyor
Dünya kooperatifçiliğinin 106 inci yıldönümüne ra9tlıyan bugün saut 10 da Dil - Tarih ve Coğrafya Fakültesi konferans salonunda Üçüncü Türk Kooperatifçilik Kongresi topianacak-
Göçmenlere yardım
(Baş tarafı 1 inci sayfada) riyle Teknik Üniversite Rektör-
Bu teşekkül göçmenlere yardım ve iane toplama işini tekelde birleştireceği gibi, memleketin içinde ve dışındaki, yardım işlerini de organize edecektir.
Bilhassa son zamanlarda Bulgaristan’dan gelecek göçmenler dolayısiyle bu işin aldığı vüsat ve ehemmiyet üzerinde duran hükümet, iskân ve göçmen işlerinin memleket içinde hiç bir sarsıntıya yol açmadan başarı-lebilmesi için bu dâvayı bir memleket meselesi haline getirmeyi düşünmekte ve bu hizmeti, milletin müşterek gayretiyle halletmek yolunu tercih etmektedir.
Kızılay bünyesinin içinde çalışacak bu heyet Türk vatandaşlarına olduğu kadar, bütün hür milletlere hitaben bir beyanname neşredecektir.
Haber aldığımıza göre bu komitedeki zevat şunlardır:
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, İçişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu, Sağlık Bakanı Dok tor Ekrem Hayri Üstündağ, İstanbul ve Ankara Üpiversitele-
leri, Milletvekilleri, Banka Müdürleri, gazete başyazarları ve tanınmış tüccarlar.
Göçmenlere yardım mevzuunda neşredilecek olan beyanname bu akşam Ankara ve İstanbul radyolarında saat 20 de vatandaşlara ilân edilecektir.
Vilâyetlerde halen kurulmuş ve bundan sonra kurulacak o-lan yardım heyetleri, bu merkez heyetine bağlı olarak çalışacaklardır.
Milletlerarası Mülteciler Teşkilâtından bir heyet geliyor Diğer taraftan göçmenlerin süratle müstahsil hale getirilmesi için tatbiki gereken plânın hazırlanmasında bulunmak ü-zere Devlet Bakanlığınca milletlerarası mülteciler teşkilâtına vaki müracaatı müteakip, Teşkilât Umum Müdür muavini Myer Cohen’in başkanlığında, Teşkilât Sağlık Müdürü Doktor Coign ve Müşavir Maurice Lush’dan mürekkep bir heyetin İsviçre’den memleketimize geleceği haber alınmıştır.
Heyet 5 ocakta Ankara’da bulunacaktır.
ANKARA RADYOSU PERŞEMBE — 21/12/1950
7.28 — Açılış ve Program. 7.30 — S Ayarı. 7.31 — Hafif Müzik (Pl.)
7.15 - Haberler ve Hava Raporu. 8.00 - Saz Eserler Şarkılar (Pl.) 8.25 — Güllün Programı. 8.30 — Müzik. 9.00 — Kapama.
12.15 — 13.15 — Askor Saati:
(16 M. 83 - 118)0 Kc/a T.A.V. Kıaa Dalga Postaslyle Beraber Yayın.)
12.15 — Memleketten Selûm. 12.30
- Türk Kahramanlığı. 12.40 — Pos. ta Kutusu. 12.45 — Şarkılar. 13.00 — Haberler. 13.30 — Öftle Gazetesi. 1’45 - Radyo Salon Orkestrasının Devamı. 14.00 — Hava Raporu. Aksam Programı ve Kapama.
17.68 — Açılış ve Program. 18.00
- S. Ayarı. 18.00 — Çeşitli Hafif
Melodiler (Pl.) 18.30 — incesaz
(Sataraban Faslı). 19.00 — S. Ayarı ve Haberler. 19.15 — Tarihten Bir Yaprak. 19.20 — Yurttan Sesler. 19.45
- Radyo İle İngilizce. 20.00 — Solo, lar (Pl ) 20.15 — Radyo Gazetesi. 20.30 — Serbest Saat. 20.35 — Sar. kılar. 21.00 — Konuşma: Kahramanlar Geçiyor (F. F. Türbentçi)
21.15 — Dans Müziği (Pl.) 31.45 -
Konuşma: Sağlık Saati. 22.00 —
Müzik Severin Saati. 22.15 — Viyo-lonsel Soloları. 22.45 — S. Ayarı vo Haberler. 23.00 — Program ve Kapa
Soldan aağa:
1 — Bir içki, bir kadm İsmi, bal yapan hayvan. 2 — Dini inanış, 1-dure eden. 3 — Nida, işaretle an. ’latma, ada halkından olan. bir renk. 4 — Etmen, bir emir, bir cetvel. mükemmel. 5 — Bir uzuv, bir nevi serpuş giyen, insanoğlu. 6 — Bir gıda maddesi, şu demek kİ. tersi; baştan aşağıya. 7 — Tütün içkisi, ük. noksanız. 8 — Sonundaki harfi kaldırırsanız devam ettirme olur. sız. 9 — Hamur özü. acele, taze değil. 10 — Çabuklaştırma, tersi; mektup telgraf rümzu, göz
Yakandan aaağıya:
1 — Alelûde, İsimler. 2 — Otur-ması, şlkûr. 3 — Rl, vilâyet, amaç. 4 — Adaletli, öyle mİ, İsim. 6 — Somur, hiç olmazsa. 6 — Enada. 7 — Nota. eri. ace. 8 — Devam et. tlrme. umma. 9 — anma, kirlet. 100 — Başına M gelirse mertebeler olur. 11 — Bir emir, bir hayvan. bir harfin okunuşu. 12 — Tat.
sonuna T gelirse yokluk olur. 14 — Tersi; Cuma günü okunan ezan, kırmızı. 15 — Mahkeme kararı, bir
AMERİKA'NIN SESt RADYOSU. NUN NEŞRİYATI Amerika'nın Sesi Radyosu yayınları her aksam Türkiye saatlle 19.15 İle 19.45 arasında Amerlkada 19 16 ve 13 metre üzerinden. Avru-
ou da 2.80. 19.70, 19.67 ve 16.99 metre üzerinden yapılmaktadır. Aynı programlar ayrıca her aksam Türkiye saati 1le 20 den 20.30 a kadar
dalga 879 metre üzerinden ds
İSTANBUL RADYOSU
PERŞEMBE — 21 12 1950
12.67 — Açılış ve Programlar. 13.00
— Haberler. 13.15 — öğle Konseri (Pl.) 13.45 — Şarkılar. 14.20 — Dans Müzlftl (Pl.) 14.45 — Programlar ve
17.57 — Açılış ve Programlar. 18.00
— Dans Müziği (Pl.) 18.30 — Konuşma. 18.40 — Türküler. 19.00 — Ha. berler. 19.16 — Kısa Şehir Haberleri. 19.20 — Darvaş Kuartetinden Melodiler. 19.40 — Şarkılar. 20.16
— Radyo Gazetesi. 20.30 — Keman Soloları. 20.60 — Konuşma. 21.00 — İstanbul Konservatuvarı Türk Mu. Blklsl icra Heyeti Konseri. 21.40 -Kllçtlk Orkestradan Melodiler. 23.00
— Dinleyici istekleri (Türk Musikisi). 23.30 — Spor No Meggele Tey te ve Ellsareth Sshvarzkopf'dan Melodiler (Pl.) 22.45 — Haberler. 23.00
— Programlar ve Dans Müziği (Pl.) 23.30 — Kapanış.
Sayfa: 4
ZAFER
21/12/1950

Ya’iı? Zuhuri DANIŞMAN
Tefrika
Lokanta işçileri toplantısı
(Başı 1 inci sayfada) Aziz arkadaşlar...
e Baş senedenberi yılmadan yo-. rulmadan sizden aldığı ilham -ı larla kanunun çizdiği yollardan i ilerliyen sendikamızın bugünkü toplantısına sebep olan âmille-
- rin başlıcası şunlardır:
a) Hozırlanmakta olan bir ka-
- nun tasarısı münasebetiyle pat-i ronlann ilgili hükümet makam-
- larına yapmış oldukları müra-
- caatların arasında sendikamızın
- mânevi şahsiyetini rencide eden 3 ve işçilerimizin hakikî durumlarının hilâfına vermiş oldukları i-zahatlarm doğru olup olmadığı-
- m bizzat sîzlerin kendi ağzımz-• dan burada kabul veya reddedil c mesi. Bu husustaki işverenlerin 1 ve sendikamızın hükümete yap-
' mış olduğu müracaatlardan özel ler okuyacağım.
b) İkinci mesela ise belediye encümeninin aleyhimizde aldığı bir karar vardır ki bu karan da yüksek fasvibinize arzedeceğiz. Bu husustaki vereceğiniz karar yönetim kurulunuza rehber ola-
‘ çaktır.
c) Diğer meseleler ise sendikamızın geçen toplantıdan beri faaliyetlerini izah ve dileklerinizi tesbitten ibarettir.
( Simdi şu üç esas üzerinde yönetim kurulunuzun düşünce ve
, fİklarinî arzediyorum. Yalnız bu-, na geçmeden evvel bazı husus-. lara temas etmeği de faydalı ( telâkki etmekteyim.
Lonca ve gedikler devrinden , beri işçi sırtından tufeyli geçinmesini öğrenen ve hürriyetlerin . beşiği olan memleketimizde âde. ta bir müstemleke yumruğu al-, tında bizleri istismar eden haklarımızı ulanmadan sıkılmadan , çalan bazı işverenler bilhassa , son zamanlarda sendikaların teşekkülü ile çalışmakta oldukları haklarımızı çalamuyacaklannı anladıkları İçin kurulduğu gün-. denberi millî menfaatlan ve mil-ı liyet prensiplerini göz önünde tutan sendikamızı tahrlpçilikle itham etmek küstahlığında bulunmuşlardır. Bu efendiler şunu bilmelidirler ki hak aramak, çalınan hakkı çaldırmamak tahrikçilik değil, millî bir vazifedir. E-sas tahrikçilik, esas sabotajcılık hakkın çahnmasiyle zümreyi sefalet ve perişanlığa düşürmekle meydana gelir.
Muhterem arkadaşlar,
Yolumuz hak ve refah yoludur. Biz bu mukaddes çatı altında tesanüt ülküsüne bağlı kaldıkça ergeç zafer bizim ola -çaktır.
BELEDİYE BA$KANININ SÖZLERİ
Başkanın nutkundan sonra Be lediye Başkanı söz almış ve demiştir ki:
«Bu kongreye davet etmekle, üzerinde hassasiyetle durduğunuz bir meselede belediyeyi do düşündüğünüzü gös-termeniz beni çok mütehassis etmiştir. Size evvelki kongrede de söylediğim gibi, elimden gelen har türlü yardımı yapmağa söz veriyorum.
Bahsettiğiniz encümen karan, müracaatınız üzerine verilmemiş tir. Sizin hakkımzdaki karar en- ( cümende görüşülmektedir. Bele- ı diye encümeni, eğlence yerlerinin haklarını tesbit ederken; sizin 1 de hakkınız olan % 10 lar göz ı önünde bulundurulmaktadır. ı Bilfarz; belediye encümeninin i vereceği karar sizin aleyhinize olursa, kanunun bana verdiği 1 salâhiyetle, vilâyet encümenine 1 müracaatla itiraz edeceğim.» , Belediye Başkanmm tatminkâr izahatından sonra, üyelerin muh £ telif mevzulardaki dilekleri din- 1 lenmiştir. Bu mevzuda söz alan ' üyeler; Korede kahramanca çar pışan savaş birliğimize kongre- 1 nin sevgilerini sunmak için bir { telgraf çekilmesini de teklif etmişlerdir. Alkışlarla karşılanan teklifi yerine getirmek üzere, şu telgraf gönderilmiştir:
Türkün büyük kahramanlığım bütün dünyaya bir kere daha is- ' bat eden aziz kahraman Tuğa- ' yımızın muhterem komutam Tah sin Yazıcı: KORE *
«12 inci serî toplantısını yapan t Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası Köre dağlarında hürriyet ve istiklâl yolunda yeni kahramanlıklar yaratan aziz tugayımıza karşı duyduğumuz hudutsuz gururu, sizin şah-s mzda bütün tugayımıza arze-derken, aziz şehitlerimizin mübarek ruhlarım tazimle anar, ga. zikrimizi sevgi ve) saygiyle selâmlarız. Evvel Allah, sonra 21 milyon Türk milleti daima sizinledir. Gazanız mübarek, kılıcınız keskin olsun, kahraman komutan.»
Başmakaleden devam:
Millî birlik nasıl kurulur ?
Fakat âsilerden Kara Yılan arkadaşlarına haykırdı
tırreye gidersiz? Âlem l.e.c-ü ıiıerç olduktan sonra s.zleri bırakır mıyız sanırsınız? Sadrazamın, Ocağınızı tarumar etmeğe hazırlandığını bilmez niisin'z? Varın Birinci oitu kazanını getirin! ) Horc-ii merç son haddini bul muştu. Bu velvele arasında birinci ortanın kazanı ve bayrağı, etrafında binlerce kişi olduğu halde Et Meydanına geldi. Kısa bir zamanda koca meydan çadırlarla doldu. Her köşeden bir çadır, bir bayrak çıkıyor, meydana dikiliyor ve etrafına kendini kaybetmiş bir güruh toplanıyordu.
Patrona durmadan emir veriyordu:
(Bir bayrak Topkapısına, bir Bayrak Mesih Paşa kar-bindeki Hııka-i Şerifi getirmeğe, bir bayrak da sabık Ser Sekbanan Ali Ağayı getirmeğe gitsin.. Tâ ki cemiyetimize takviyet verelim!.)
Bayraklar yola çıktı.
Bütün caddeler sanki bir sel yatağı.. Et ve kemikten yapılmış bir sel, bir insan seli, dar sokakların harap duvarlarına dayanarak, dolup taşarak, haykırarak sağa sola yayılıyor.
İstanbul artık fevkalâde bir gün yaşıyor. Kanlı, facialı, felâketli bir günün başlangıcı idi bugün. Ve güneş bütün ihtişamı ile Marmaranın üzerinde bu felâketli günün sahnelerini aydınlatmak için yükseliyordu.
Bu ne idüğü belirsiz kalabalık, bu acaib, bu farfaracı güruh nereye gidiyor?
Belli değil.. Önüne geleni içine alarak, bir çiğ gibi birbiri üzerine yığılarak, yuvarlanarak, nâralaı- atarak, sokak laıda taşarak gidiyor!.
Zorbalar artık çlgma dönmüştür!. Ağızları köpürerek, gözleri kana susamış olarak ve ne yaptıklarını bilmeden palalarını sallayorlar..
Geniş bir caddenin köşesini dönerken, karşıdan cübbeli, iri kavuklu bir hoca göründü. Bu müthiş kalabalığı görünce hoca efendi, hemen kenara çekilmek istedi. Sünepe, derbeder bir hoca idi.
(Bize bundan iyi kadı ol-
(Bir deliyi kadı yapmak re-
(O deli değildir.
(Zır delidir.
(Ayıptır, arkadaşlar. Aleme gü’ünç oluruz.
(Sanki şimdi ne haldeyiz.
Bütün bu sözleri Deli İbrahim işitmekte idi. Yavaş yavaş vaziyeti kavramış, korkusu azalmış, hattâ cesaret almıştı.
Kalabalığa karıştı, Patronaya doğru ilerliyeıek:
(Eğer sizlere kadı ve naib lâzım ise, işte ben sizin ile can ve başım feda ederim, yoldaş olduğum malûmunuz olsun..) (1).
Doli İbrahimin bu hakikaten delice cesareti âsilerin hoşuna gitti. Hep bir ağızdan bağırış tılur:
(İstanbul Kadısı!.. Bizim kadımız!. Kadılık mübarek ol-
Ve hoca bir anda İlmiyenin en yüksek mevkiine tayin edilmiş oldu.
Artık eşkiya devlet memuriyetlerini tamamlıyordu.
Bir unda hocanın etrafına toplanan âsiler, orada yakaladıkları bir ata zorla hocayı bindirdiler ve alay-ı vâlâ ile Et Meydanına götürdüler.
Şimdi meydan, kaza olmuştu.
Patrona Halil Hocaya yaklaştı:
— Hoca Efendi dedi, cemiyetimiz tamamdır. Hareketlerimiz şeı-i şerife uygundur. Fimabaid bilcümle ulemanın da bizimle bile olması gerektir. Cümlesine tarafınızdan birer mürasele yazılsın ve meydan-ı şer’e çağırılsîn..
Hoca esasen kalabalık arasında kendini kaybetmişti. E-sasen şuuru tam değildi. Bir taraftan uğultu, öbiir taraftan sevinç Deli İbıahimi çileden çıkarmıştı.
(Nola, cümle ulemayı davet-edelim. Gelmekten imtina eden lerin haileleri yağma edilsin Ye ilâ cümlesi getirilsin!.)
Ve, merasimle yazılmağa başladı. Ulemaya, ümera ve vüzeraya yazılan müıaseleleri hocanın elindeh kapalı gruplar, sanki bayram yerine gider lernıiş gibi, fırtınayı andıran bir süratle Istanbulun sokaklarına dalıyorlardı.
(1) Abdi Tarihi. Sayfa! 34.
Yağma başlamıştı. Bu bir alay eşkiyanm toplandığı yere gelmek istemiyenleıin evleri yağma ediliyor, yakalanan dev let adamları da yaka paça, â-deta sürüklenerek Et Meydanına getiriliyordu.
(Devam edecek)
Ceza kanununda
Kalabalığın içinden bir serseri haykırdı:
(Bize bir kadı lâzım değil
Derhal haykııışmalar başladı:
(Bize de bir kadı lâzım..
(Bize de bir kadı lâzım..
Ve zavallı, derbeder hoca söylenenleri anlamamakla beraber, bu kudurmuş selden kurtulmak için biraz daha kenara çekildi. Rengi soldu, korkudan ne yapacağını şaşlr-
Yıne bu sırada kimin söylediği belii olmıyan bir ses:
(Bu hoca bizim kadımız ol-
(O, harç müderrisidir, ola-
(Olur, neden olmıyacaknıış? (Olur..
(Olmaz..
Ve bir güruh hocanın üzerine saldırdı. Hoca köikudan perişan bir halde yalvarıyordu:
(Yapmayın.. Bei) size bir şey yapmadım. Günahtır. Beni bırakın. Size dua ederim. Dua...
Bir Sfes yine duyuldu:
(Buna Deii İbrahim derler..
(Deli İbrahim..
(İster deli, ister veli.. Bize madem kibir kadı lâzım. Bizim gibi haşerata, deliden kadı o-lur pçkâlâ..
Deli İbrahim denilen bu meczup, yavaş yavaş vaziyeti anlamıştı. O zamana kadaı kimse kendisine kıymet vermezdi. Çünkü hakikaten yarı akıllı bir zavallı idi..
Demek bu eşkıya güruhu kendilerine İstanbul kadısı o-lacak bir adam arıyorlardı.
İstanbul Kadısı.. Bu ilim sınıfının en yüksek rütbesi idi. Deli İbrahim asla İstanbul Kadısı olmuğı hatırından geçir-memiştl. Fakat işte şimdi kendisini kadı yapmak istiyorlardı. Zaten anormal şartlar İçinde onun kadı olmasına imkâıı yoktu. Fırsat bu fırsattı.
Asiler arasında birbirini tut-mıyan mütalcalar oluyordu:
(Baş tarafı 1 incide) yeni fıkranın komünizmle mücadelenin şiddetlendirilmesine matuf bulunduğunu, bugüne kadar yapılan tâdillerin istenilen neti, ceyi sağlamamış olduğunu; binaenaleyh fıkranın ayn)en kabulünü müdafaa etmiştir.
C.H.P. nin görüşünü belirten Feridun Fikri Düşünsel ise dört defa tâdile uğrayan bu maddenin yeni tâdil şeklinin de eskisinden farksız olarak kâfi derecede maksadı ihata etmediğini, komünizmle mücadelenin en hâd bir devresinde bulunduğumuz bir sırada maksadı açıkça ifade eden, suçu tereddüde düşürmiye cek derecede etrafile tarif eden bir formülün bulunması lâzım geldiğini söylemiştir.
Feridun Fikni’nln bu görüşüne Muammer Obuz, Mehmet Engin ve Kâmil Baran da iştirak etmişlerdir.
Bu münakaşalar sonunda mad de üzerinde yeniden konuşulmak üzere müzakereler önümüzdeki komisyon toplantısına bırakılmıştır.
Gazeteciler Cemiyetinin hazırladığı teklif de adalet komisyonundan seçilen bir talî komisyona havale edilmiştir; orada müzakere edilip intelerıdikten sonra tekrar komisyona verilecektir. (T.H.A.)
Dünkü otomobil kazası
Dün şehrimizde, İstasyon caddesinin Sergievi civarında müthiş bir otomobil kazası olmuştur.
Saat 8,45’de tümgeneral Müm taz Ulusoy’un bindiği 112 plâka numaralı Genelkurmay oto-mobillle Hava Yollarına ait bir komyonet hızla çarpışmışlardır. Çarpışma o kadar kuvvetli olmuştur ki, generale ait otomobil akasyadan akasyaya çarparak geldiği istikametin aksine yaya kaldırıma çıkmıştır.
General Ulusoy şakakların dan ve göğsünden hafifçe yaralanmak suretile bu fecî kazadan kurtulmuştur.
kararları
Bugün Almanya ile müzakerelere başlanıyor
Brüksel, 20 a.a. — (Reuter): Biıİeşik Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson, sis yüzünden buıâdan 12 saat geç hareket etmiştir.
.Acheson, muhabirlere Atlantik Paktı Konseyinin kararlarım Av rupayı kurtarmayı matuf bir sulh tasarısı olarah tavsif etmiş ve şöyle demiştir:
«— Sulhu idame etmek için tek yol, muhtemel bir tecavüze karşı gücü yetmezliği giderip kuvvetlenmektir.»
Almanya razı edilebilecek mi?
Frankfurt, 20 a.a. — (United Presâ): Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa yüksek komiserleri, yarından itibaren Atlantik Paktı müdafaa ordusuna dahil olması için Batı Almanya’yı ikna etmeğe çalışacaklardır.
Amerikan Yüksek Komiseri Mc. Clay ile diğer iki yüksek komiser bu meseleyi Batı Almanya Başbakanı ilegö ıüşecek-lerdir.
Muhalefeti teşkil eden Sosyalist Partisi lideri Kurt Schu-macher, Brüksel konferansının verdiği kararların Batı Alhıan-yaya da şamil olacağını zannetmekle kendi kendini aldattığını söylemiş ve ezcümle şunları ilâve etmiştir:
•— Almanlar, yeni bir Dün-kerk’te müttefik veya artçı kuvveti olmak istemezler.»
Kana da kuvvet gönderecek
Mülga Düyunu Umumiye Nezareti Umur-u Garbiye Müdi-rı, muharrirlerden Trabzonlu Ebülhâmid Hüsnü beyin eşi ve tüccar Hâmid tpekel’in annesi Danıştay üyelerinden Veclhi Tönük’ün ve Devlet Demiryolları Zatişleri Müfettişi Hulusi Kakıcı’nın kain validesi sali-hattan:
MAİDE İPEKEL müptelâ olduğu hastalıktan kuıtulamıyarak Hakkın rahmetine kavuş^muştur. Cenazesi bugün öğle namazını müteakip Hacı Bayram camii şerifinden kaldırılacaktır.
Ottavva, 20 a.a. — (AFP): Ottavva’da öğrenildiğine göre, Kanuda hükümeti, Avrupa'ya 10.000 kişilik bir kuvvet göndermek için parlâmentodan müsaade istiyecektir.
Diğer taraftan, Kanadanın son model tepkili av uçakları göndermesi için parlâmentonun karara varması beklenmektedir. Bu lıava kuvvetlerinin ilk kısmı 15 ocakta İngiltere'ye hareket e-decektir.
ı *v*w**w***w*w^v*www-»
i Hamamönü — Yonl Do-; ğuınevl Çocuk Hastalıkları Mütehassıaı
Dr. İhsan Can hastalarını hergün saat ;İ5 ten İtibaren kabul eder.
Anafartalar caddesi Kurşunlu Cami 394 Bekmtuı Muayenehane 15888.
kargısı No. Apartmanı, ve ev Tel:
Sekreteri sayın Kasım Gülek'le iamamiyle mutabık olduğumuzu tekrar ifade etmeğe bilmem lüzum var mıdır? Anele millî birlik hakkında parlak cümle ler söylemek başka, onun bilfiil tatbikine tevessül etmek yine başkadır. Teessürle kaydedelim ki, muhalefet, bu birliği her gün biraz daha zedelemekten âdeta vahşi bir zevk duymakta, ve yeni yeni menfi propagandalarla kendisine gûya inillei nazarında bir mevki ie-( min edeceğini sanmaktadır.
Kore’ye asker gönderme ka-( ran verildikten sonra, C. H. P. , Genel Sekreteri başta olmak üzere Halk Partisi erkânının sözleri, yazıları meydandadır. Bu çok mühim karan kendi gazetelerinde «Yalova kararı» diye alaya almaktan, askerî mevzuları politika oyunu naline getirmekten bile çekinmemişlerdir. Kışlaya politika sokmağa kalkmışlardır; mektebe politika sokmağa kalkmışlardır; hattâ Atatürk'ün ölüm yıldönümünü kendileri için bir kudret gösterisi halinde sömüımeğe kalkmışlardır.
Kore'de harbederken ölenler şehit mi olur, yoksa kanlan heder midir? Bu bir harp midir, değil midir? Asker Kore'ye gitmez de kaçarsa, kurşuna mı dizilir, yoksa daha ehven bir ceza ile işi atlatır mı? Bütün bunların münakaşasına girmişler ve kendi kafalarına göre verdikleri fetvaları köy kahvelerine kadar sürmüşlerdir. Kinlerinde ve hınçlarında o kadar ileri gitmişlerdir ki, Kore'ye gönderilen birlik için tahsisat kanunu müzakere edilirken, buna rey bile vermemişlerdir. Fakat bütün bu propagandalar karşısında milletle en ufak bir iğilme, görülmemiştir.
Bunun üzerine şimdi başka bir yol tutmuşlar ve Kore'de şehit olan veyahut yaralanan askerlerimizin yerine yenilerinin gönderileceğini ve 4500 kişinin daima Standard halde tutulacağını işaaya başlamışlardır. Bunda takibeiiikleri gaye malûmduf: Kore bir nevi bataktır! Türk evlâtları, orada 4500 kişiyi tam tutmak için, sı-rasiyle ademe gönderilecektir.
En son bir misal vermek üzere şurtu söyliyelim: General Ali İhsan Sabis, Kore'ye 4500 kişi göndermekle kendi emniyetimizin ihlâl edildiğini iddia edenlere karşı müskii bir cevap olmak üzere, Türkiye'de, yeni bir tümen kurulması için bir teklif hazırlamıştır. Bu teklifin mahiyeti dün de gazetemizde okumuş olduğunuz veçhile, Kore'deki birliğin bir tümene ifrağı değildir; yeni kurulacak tümen Türkiye'de kalacak ve Türk sınırlarını müdafaa hizmetini yapan kuvvetlerimize iltihak edecektir. Yani mevcut tümenlerimizin adedi bir iane daha fazlalaşacakiır.
Daha henüz Parti Grupuna dahi aksetmemiş olan bu teklifi ele alan Ulus gazetesi, yani bizzat C.H.P. Genel Sekreteri Kasım Gülek'in kontrolü altında bulunan muhalefet organı, tamamen menfi bir kasıtla Ali 1 İhsan Sabis, Kore'deki tugayın 1 tümene iblâğı için bir teklif 1 yaptı diye birtakım yalan ve 1 kışkırtıcı neşriyata tevessül ei-
Bütün bunlar, sade, ayıp değil, aynı zamanda memleketin zararına olan kötü muzır, pro- ı pagandalardır. Bunun dışında hsngi sahaya bakarsanız bakı- I nız, hakikatlerin daima tahrif e- ı dilerek umumî efkâra sunulduğunu göreceksiniz. Kendilerine i hatırlatalım ki, millî birlik de- ( nilen şey bu nevi bozguncu ha- , vadisler işaa etmek ve sonra | onlar üzerine hükümler yürüt- , nıckle temin olunamaz. Bize | Ceyhan'dan millî birlik dersi vermeğe kalkan sayın Genel Sekreterin evvelâ kendi evinin | içini tanzim etmesi, bu nevi ya- | lan ve kışkırtıcı iftiralara artık ( bir nihayet vermeğe kalkması $ gerektir.
Mümtaz Faik FENİK
Italyaya askeri yardım
Londra Radyosu, 20 (Basın -Yayıh) — İtalyan hükümetinin batı Avrupa müdafaasına iştirak etmek üzere hazırladığı plânlar dün İktisadi İşbirliği İdaresine tevdi edilmiştir. Bu plâna göre İtalya, savunma iş lerine 400 milyon dolar sarfe-decektir. İtalyan ordusu 12 tümene çıkarılacaktır.
Turizm işi
(Başı 1 inci sayfada) kidir.Üyelere iltifatta bulunan Cumhurbaşkanımız, memleketimizin turistik değerlerine temasla, turizm işlerinin isabetle yürütülmesi halikındaki noktai nazarlarını belirtmişler, turizmin iktisadi ve içtimai cepheleri ü-zerinde aydınlatıcı malûmat vermişlerdir.
Turizm Danışma Kurulu üyeleri Çankaya'dan Büyük Millet. Meclisine gelerek Meclis Başkanı Refik Koıaltan'ı ziyaret etmişlerdir. Meclis Başkanı, üyelerle turizm mevzuu «e memleketimizin turistik bölgelerinin, önemi üzerinde hasbıhaller yap-
Turizrtı Danışma Kurulu üyeleri saat 18 de Başbakan Adnan Menderes tarafından kabul edilmişlerdir. Adnan Menderes yaptığı konuşmada turizm mevzuu-I nun hayati ehemmiyeti üzerinde durarak bu işin idealistleri ta-5 rafından ek alınmasının müsbet sonuçlara ulaştıracak bir keyfi-yet olduğunu belirtmiş, hükümo-tin, Kurulun tavsiyelerini destek liyeceğini ve turizm sahasındaki bütün çalışmalara müzahaıet e-deceğini beyan etmiştir.
kurul Başkam Reşit Saffet ’ Atabinen, turizm işine önem ve-1 ren ilk hükümetin Adnan Menderes hükümeti olduğunu ve bundan şükran hissettiklerini
■ söylemiştir.
Adnan Menderes cevap vererek
■ Turizm işini hükümetin bir dâ-* va olarak ele almış bulunduğunu ı tebarüt ettirmiş ve kurul üyelerine teşekkürlerini bildirmiştir.
ı Çalışmalara dün öğleden sonra devam edildi ı Turizm Danışma Kurulu ko-. misyonları dün öğleden sonra ça lışmalarına devam etmişlerdir.
Kanun tdsarılarıhı inceleme komisyonunda Turizmi Teşvik ı Kanunu üzerinde görüşülmüş, bu . kanurtun daha geniş muafiyet ı hükümlerini ihtiva etmesi için tasarıya bazı ilâveler yapılmış-. tır.
Turistik Yollar Kanunu tasarısının göıüşülmesinae, bu tasarının bir su komisyonunda tasdik edilerek komisyona getıril-! mesi kararlaştırılmıştır.
Umumî teklifler komisyonunda muhtelif kanunlar üzerinde müzakereler cereyan etmiştir.
Memleketimizde turizmin inkişafını sağlamak maksadiyle, mevcut münakale sisteminin garp memleketlerindekilerle a-henktar bir şekle getirilmesi kararlaştırılmıştır.
Yabancı turizm cemiyetleriyle turist mübadelesi ve Türk parası ile dolar ve sterling ayarlaması mevzuları görüşülmüştür. İstanbul’un fethinin 600 üncü yıldönümüne kadar, bu şehirde ıııütekâsif bir çalışma programı tatbiki, kıymetli eserlerin onanını, yangınlardan harap olmuş, bakımsız kalmış semtlerin ihyası karar altına alınmıştır.
Turizm tesislerinin vasıflarını tayin eden komisyon, bilûmum turistik tesisler ve bu tesislere ait ihzari plân üzerindeki tetkik (erini sona erdirmiştir.
Komisyon çalışmalarına dün saat 18 de ara vermiştir.
Korede savaş
(Baş tarafı 1 incide) cephe boyunca bugün savaş yeniden başlamıştır.
Seoul'e 50 kilometre mesefede bulunan İmjin nehri üştünde bir noktada Güney ve Kuzey Koreli kuvvetler iki saat çarpışmışlardır.
Kar fırtınalarına rağmen imkân buldukça havalanan İngiliz ve Amerikan uçakları bu savaşlara iştirak etmişlerdir.
Kuzey Doğu’da, Hungham'da sarılan Amerikan garnizonu Çin lilerin devamlı tazyikine muvaffakiyetle karşı koymuştur.
Uçak gemilerinden havalana-r.an Uçaklar ve müttefik harp gemilerinin ağır toplan bu kuvvetleri desteklemektedir.
Sansür
Tokyo, 20 a.a. (United press) — General Mac Arthur genel karargâhından bugün bildirildiğine göre, gazete ve mecmualarda Koredeki askeri harekâta aid neşredilecek bütün yazılar ile radyoda bu hususta yayılacak neşriyat askerî sansüre tabi tutulacaktır. Koredeki harp muhabirleri tarafından yollanan haberler Tokyoya gitmeden evvel Kprede sansüre tabi tutulacaktır. ______________________ Â
Kore’ye hediye
Paketlerin nasıl gönderileceği bir tebliğle izah edildi Millî Savunma Bakanlığmdar tebliğ edilmiştir:
takibinder
Şehrin asayişi
(Baş tarafı 1 incide) bir seviyededir. Sarkıntılık da çok azalmıştır. Şehrin gerekli yerlerinde ve okullar etrafında evvelden belirsiz zamanlarda alman gizli tertipler sayesinde, bu çirkin hareketi yapanlara artık nadiren tesadüf edildiğini mem nuniyetle görüyoruz.
KUMARBAZLARLA MÜCADELE □ç kâğıtçılar ve kumarbazlaı da nereye saklanırlarsa saklansınlar zabıtamızın kurtulamıyacaklardır.
Halkımiz, kanuna aykırı ve cemiyetin zararına faaliyetleri yakın karakollara veya emniyet müdürlüğüne haber vermek su-retile bu gibilerle mücadelede zabıta ile seve seve işbirliği yap maktadır. Hal böyle olunca uygunsuz hareketlerin gizli kalmasına da imkân kalmıyacaktır.
DİLENCİLERİN TAKİBİ
Dilencileri takipte zabıtamız belediye zabıtası ile işbirliği halindedir. Kısa zaman evvel plânlanan bu mücadele de yakında kesim sonucunu verecektir.
1 — Kore birliğimizdeki subay, gedikli ve erlerimizin şahıslarına şeker, sigara ve saire hediyelerin, paket ve kolilerin gönderilme şekli (a) ve (b) paragraf larmda yazılmıştır.
a) Resmî postahanelerimizle bu koli ve paketler âdi veya u-çak postasiyle gönderilebilir. Paket ve kolilerin üzerine şu ad-
Commanding General Turkish Armed Forces
Tapo 5401
C O Postmaster Sanfrancisco Calif.
DOKTOR
Aziz Tevfik Yeginsoy DAHİLİYE MÜTEHASSISI Her güp hastalarım saat 15 den itibaren Hapiafflö-nü, Halk Eczahanesi karşısındaki Nizameddin Apartmanı No. 2 de kabul eder. Telefon: 15343.
İLÇELERİN DURUMU
İlçelere gelince: jandarmada alındığı evvelce haber verdiğim yeni tedbirler vilâyet sınırlan dahilindeki asayis üzerinde çok i çabuk semere vermiştir. Motör-lü devriyelerle yollar emniyet . altmaalmmış, yollar üzerindeki vakalar önlenmiş, seyrüsefer ( kontrolleri bir çok uygunsuzlukların ve bu arada bilhassa hayvan hırsızlığının önlenmesinde pek faydalı olmuştur. Bu sayede şüpheli şahslan ve kaçakları yakalamak da mümkün olmuştur. : KOY DEVRİYELERİ
Özel bir usul ile çıkarılan köy ■ devriyeleri, motor sayesinde bir günde 15 köyde köy devriyesi ı hizmeti yapabilmektedirler. Aynı veçhile, köylerde veya köyler a-ı rasında zuhur eden arazi münazaalarına süratle ve gerektiği kadar kuvvetle yetişerek bunları halletmek mümkün olmaktadır.
Diyebilirim ki bütün vatandaşlar emniyet ve huzur içinde işle, ri güçleri İle meşgul olmaktadırlar.
I
ZABITA KUVVETİMİZE MÜTEŞEKKİRİZ
Sunu da ilâve edeyim ki, bütün bu sistem, değişik ve oynak bir sevk ve İdare ile yer, şekil, ağırhk değiştirerek uyatnk bir halde devam edecek ve hiç bir surefle gevşemiyecektlr. Zannediyorum ki son sözü zabıta kuv-, vetlerimlze teşekkürle bitirmek kadirşinaslık borcudur.»
300 odalı otel
(Bas tarafı 1 incide) Mimar Sedat H. Eldem’i, otele alt proje Ve’ plânların ihzarı, inşaatın mimarî kontrolü, mütemmim tesis, teçhizat ve teklif toplama işleriyle vazifelendirmiş bulunmaktadır.
Meslekî hizmetleri karşılığı olarak »Şerik Mimarlar» guıupuna ödenecek ücretlerden, dolar olarak tediyesi lâzım gelenler doğrudan doğruya Mar-şlıall Plânı direkt yardımından, Türk lirası olarak tediye edilecekler ise Marshall Plânı karşılık fonu paralarından ödenecektir.
«Skidmore, Ovvings and Merrjll» on iki sene evvel kurulmuş ve Amerika’nın büyük şehirlerinde şubeleri olân, geniş teşkilâta sahip, mimari bir firmadır. Üç sene evvel Cincinatti eyaletinde en modern otellerden birinin inşaatını ikmal etmiş Ve hâlen de New -York’tâ Fark Avenue’de JLbver» binasının inşaatına başlamıştır. Roma’daki turistik otelin de müşavir firma olarak projelerini hazırlamıştır.
YaloVa oteli proje ve in-şaatihı yapmış olan Y. Mimar Sedat H. Eldem, İstanbul’da yapılacak 300 o-dalı otelin projeleri hazırlanırken, bilhassa mahalli karakteri temin ve muhafaza hususunda mesai sar-fedecek ve inşaut esnasında da tatbikata nezaret e-decektir.
DOKTOR
Abidin Şakır Ara Movki Hastahanesi Göz Hastalıkkları Mütehassısı Anafartalar Cadd. Adliye karşısı Sakarya Apt. No. 7. Her gün saat 15 ten sonra !hasta kabul eder.
Bu adresin altına paket veya koliyi kim alacaksa (ismi ve soyadı, numarası, rütbesi) Türkçe olarak yazılmalıdır.
b) Pan American hava vasılasiyle gönderilecetk veya kolilerin üzerine iki yazılır. (Birinci etiketteki üslünde, ikinci etiketteki _______
altında kalır) Bunlardan birincisi etiketteki adres Japonyada alâkalı memurlar tarafından yırtılarak paket veya koli yerine gönderilmek üzere ikinci etiketteki adrese teslim edilir.
Birinci etiketteki adres:
7 Th. U.S. Army Base Post Office Yokohama
şirketi paket
İkinci etiketteki adres:
C.G.I. St. Turkish Armed Forces Command.
Bu ikinci etiketteki adresin altına paket veya koliyi kim alacak ise onun (ismi, soyadı, numarası, rütbesi) Türkçe olarak yazılmalıdır.
2 — Kore Türk kuvvetleri komutanlığı adına bütün birlik men suplarına dağıtılmak üzere gönderilecek hediyeler için sadece (a) veya (b) paragraflarındaki adresler yazılmakla İktifa edilecektir.
3 — Pan American şirketiyle gönderilecek paket veya kolilerin gümrük muamelesi yaptırıldıktan sonra nakil ücretleri şirkete ödenmek suretiyle teslim edilir.
4 — Fazla bilgi almak isteyen ler P.T.T. Müdürlüğü, Pan American aiansı Ve Kore Bürosuna müracaat edebilirler.
Üniversite Rektörü
Mısır Kıraliyet Coğrafya Cemiyetinin 75 inci ve Birinci Fu-ad Üniversitesinin 25 inci yıldönümü dolayısiyle Kahire’de yapılacak törene katılmak üzere Mısır hükümetinin misafiri olarak davet edilmiş olan Ankara Üniversitesi Rektörü Profesör Hikmet Birand Kahire’ye gitmek üzere dün Ankara’dan İstanbul’a hareket etmiştir.
İstanbul Üniversitesinden de Rektör Ömer Celâl Sarç, aynı törene iştirak etmek üzere Kahire’ye gidecektir.
DEVLET TİAYROSU BÜYOK TİYATROda
Cumhurbaşkanlığı F. Orkestrası 23 Aralık 1950 Cumartesi günü saat 16 da Sef: Dr. Hans Hoerner
1— Joh. Seb. Bach (1685—1750) Concerto mi majör
a) Allegro
b) Adagio
c) Allegro assai Solist: Fethi KOPUZ
2— J. Haydn (1732—1809) Senfoni Mi bemol majör
a) Adagio, Allegro con
b) Andante
c) Menuetto
ç) Finale (Allegro con spi -rito).
10 Dakika Ara
3— Y. Brahms (1833—1897) 1 İnci Senfoni Do minör
a) Un, poco sostenuto, Allegro,
b) 'Andante Sostenuto
c) Çin poco Allegretto e gra-
ç) Adagio, Allegro non troppo, ma con brio
21/12/1950
ZAFER
Sayfa: 5
Nabiler grupu
Fenerbahçe bu hafta geliyor
(Baş tarafı, 2 nci sayfada) cisi olan Maurice Deniş, Barc de Bouttcvillc’de açılan «empresyonistlerle sembolistlerin 9
uncu sergisi» için yazdığı mukaddimede «nazariyeler taına-nıile faydasız ve boş değildir» diyordu. Bu nazaıiyeci kendi zamanının resmini şiddetle tenkid, akademiklerin pren-
Tam kadrosile şehrimizde bulunacak olan Fener takımı Cumartesi günü Gençler ve
siplerde alay etmektedir: «yok, ressamın gördüğü şeyi gördüğü gibi budalaca kopya etmesi kâfi imiş, sanat eşyanın doğru o-iarak resmini yapmakmış, yok iyi resim yapmak için samimî olmak lâzımmış.»
Saat 12,30 da
Akademikler için «akademilerde imal edilmek istenen şaşmaz makineler» diyor.
Empresyonist üstadlara 'gelince, Maurice Deniş bunları takdir etmekle beraber «kompozisyonu ihmal etmek, tabiattan ayrılmamak ve modle hastalığından kurtulamamak yüzünden ilk hamlelerini bozmuş
olmalarından, dolayı teessüf e-diyor, empresyonistleri «sanatın en kötü devirlerinde, tedenni ve akamet anlarında daima
görülen
hatalardan biri olan»
natüralizmin şampiyonları ve
kurbanları olarak vasıflandırı-
yor.
Gerçeği kopya etmek. Ne bu dalaca hareket! Dimağımızın görme itiyatları ve bizatihi telkinler yüzünden kör olduğu-
muz için biz
imkânından
gerçeği tanımak mahrumuz. Bu o-
tosügjestiyon değil midir ki
bi-
İki maç yapmak için Fenerbahçe ile yapılan görüşmeler bir anlaşma ile neticelenmiştir. Tam kadrosu ile şehrimize gelecek o-lan Fenerbahçe, ilk karşılaşmasını cumartesi günü Gençlerbir-liği ile ikinci karşılaşmasını da pazar günü Demirsporla yapa-
Aynca Ordu Takımı da iki maç yapmak üzere İstanbul’a davet edilmiştir.
Bu hafta yapılacak olan Fenerbahçe maçları ile ikinci ve üçüncü küme maçlarına ait Bölge tebliği aşağıdadır.
B. T. Ankara Bölgesi Futbol Ajanlığından:
Bu hafta 19 Mayıs Stadyumunda ve Ankdragücü sahasında yapılacak olan Fenerbahçe maçlariyle ikinci - üçüncü küme lig maçlarının gün ve hakemleri aşağıda gösterilmiştir.
İlgililere duyurulur.
Cumartesi 23/12/1950 Saat 14,30 da
Fenerbahçe — Gençlerbirliği Reşat Önen (Veli Necdet ıığ, Zekeriya Tunalı)
İKİNCİ KÜME Saat 14,30 da Uluçınar — Başkcnspor (2 No.lu çim saha) Salâhattin Dipçin (Hüseyin Çankayalı, Hüseyin) Saat 14,30 da
Dışkapı —■ Işıkspor (2 No.lu toprak saha)
Kenan Sertyel (Haşan Yücel, Timuçin Rcnda)
ÜÇÜNCÜ KÇME Saat 14,30 da Mamak — İncesu (Ankaragücü sahası) Cahit Koçeı- (Tarık Gürgan, Hayrettin Karacabeyli) Saat 14,30 da Altınordu —■ Pınarspor
(1 No.lu toprak saha)
Kâzım Aıkal (Orhan Yılmaz, Vehbi Öğüş)
Pazar 24/12/1950 Saat 12,30 da Gençlerbirliği — Ankaragücü (Takviyeli B Takımları)
Sait Atakol (Fethi Alp, Ensa-ri Tepedelenli)
Saat 14,30 da Fenerbahçe — Demirspor Faik Gökay (Reşat Önen, Salâhattin Dipçin)
İKİNCİ KÜME Saat 12,30 da Dikmen — Jandarma (2 No.lu toprak saha)
Naci Baydar (Hayri Derici, Nosrct Açkurt)
Saat 12,30 da Metcspor — Atlfbey
Yıldırım — Vefa
, (Ankaragücü sahasında) Mucip Karamürsel (Kâmil Şenlen, Recep Het)
Saat 14,30 da Kurtuluş — Kavaklıdere (1 No.lu toprak saha) Fuat Güvengör (Sait Şentürk, Galip Ertürk)
Saat 14,30 da Doğanspor — Etlik (Ankaragücü sahasında)
Kadri Erdemli (Fahri Alpagat Muharrem Gören)
Maç hasılatından Bölge de kulüpler gibi hisse alacak
19 Mayıs Stadyumunda yapılan maçlarda Bölgenin masraflar hariç olmak üzere aldığı -yüzde 35 hissenin fazlalığını muhtelif vesilelerle belirtmiş ve buna bir formül bulunmasını istemiştik.
Memnunlukla öğrendiğimize 'öıe, bu neşriyatımızla beraber
A-
kulüplerin de Bölge Başkanı Vali Necati llter nezdinde yap-
tıkları müracaatları üzerine bir
formül bulunmuştur.
Bu formül' gereğince, artık
bundan böyle Bölge hissesi ola-
rak hasılatın yüzde 35 i alınmı-yacak, Bölge de kulüpler gibi
bîr hisse alacaktır.
Böylece kulüplere, bundan sonra hariçten ve İstanbul’dan getirecekleri takımlarla yapacakla
ları karşılaşmaları zararla' kapamamak imkânı verilmiş olu-
yor.
Bölgece, alınan bu karar ku-lüploer arasında büyük bir memnuniyet uyandırmıştır.
Austria takımı İstanbul’a gelecek
Avusturya’nın en kuvvetli ta-
kımlarından Austria takımı mü-
teaddit maçlar yapmak üzere Ocak ayı içerisinde İstanbul’a gelecektir.
Atatürk koşusu hazırlıkları
Koşular 27 Aralıkta iki mesafe üzerinden yapılacaktır
Atatürk'ün Ankaraya gelişinin yıldönümü dolayısiyle 27 Aralık
tarihinde yapılacak olan Ata-
türk koşusu hazırlıklarına başlan
mıştır.
Büyük ve küçükler arasında olmak üzere, iki ayrı grup halinde yapılacak olan koşulara iştirak edecek atletlerin kaydına başlanmıştır.
Ajanlığın bu husustaki tebliği aşağıdadır.
Büyük Atatürk Koşusu
B. T. Ankara Bölgesi Atletizm Ajanlığından:
1 _ 27 Aralık 1950 tarihindo Atatürk'ün Ankara’ya ilk gelişi yıldönümü münasebetiyle Ajanlığımız tarafından iki mesafe üzerinde Atatürk koşusu yapıla-
(2 No.lu çim saha)
Celâl Araz (Şeref Karaoğlu, Nail Köken)
Saut 14,30 da Cebeci— Çankaya (2 No.lu çim saha) Cezmi Başar (Saim Tunçel, Reşit Şentanıl) (
Saat 14,30 da Barbaros — Beşiktaş (2 No.lu toprdk saha) Rahim Kotan (Emih1 Karagöz, Necdet OrarayO
ÜÇÜNCÜ KÜME ,
Saat 12,39 da Egespor — Kayaş (1 No.lu topraTt saha) .
Rasim Boğaç (Emin Bezirgan, Muzaffer Ura!).
caktır.
2 — Birinci koşu, Dikmen sırtlarından Atatürk'ün Ankara şehrini ilk gördüğü yerden saat 14.30 da başlıyacaktır. Bu mesafeye birinci küme atletleri katılacak-
Ikinci koşuya Millî Savunma Bakanlığı önünden saat 14.45 de başlanacaktır. Bu mesafeye 1932 doğumlu ve daha küçük yaştaki atletler katılacaktır.
3 — Bu yarışmalara katılacak atletlerin isimlerini 25 Aralık 950
Pazartesi günü saat 17.00 ye kadar 19 May.s stadyumunda böl-
ge bürosuna
numaralarını

almaları

4 — Yarışmaların hakemleri ve
toplanma yeri Pazartesi günü
ze şu veya bu griyi mor göstermektedir? Gerçeğin bu imkânsız kopyası için çalışacağımıza realizmden vazgeçmek daha hayırlı olmaz mı?
Bununla beraber bu,
literer
resme saplanmak gerektiği demek değildir. Maurice Deniş i-fadeyi mevzu vasıtasiİe istihsale çalışmak temayülde sanat eseri vasıtasiİe istihsal arasındaki farkı ısrarla belirtmekte-
dir. Mistik ve allegorik temayül dediği birinci temayülde taklid edilen tabiat ekspresif olmak istediği halde, sembolik temayül dediği İkincisinde ekspresif olan «şekil» dit.
«Allegori ve yahut akademik lerin ve empresyonistlerin na-türalizmi hep aynı hatayı teşkil eder: ressamın, sanatını hesaba katacağı yerde tabiata dönmesi. Puvis sanatını hesaba katmıştır. Bilhassa Gauguin. Gauguin’in tuvali önünde heyecan, eski bir heyecanın hâtırasına lüzum kalmadan bizzat tuvalden fışkırdaktadır.
İşte nabilerin, yıkılan natüralizmin harabeleri üzerinde kurdukları estetiğin yapıcı kısmı bu suretle hulâsa edilir.
günlük gazetelerle yayınlanacak-
Kış Atmaları
B. T. Ankara Bölgesi Atletizm Ajanlığından:
1 _ 1950—1951 yılı kış atmaları, yarışmaları 24 12 1950
ve 7/1 1951 Pazar günleri sabah saat 10.30 da 19 Mayıs Stadyu-
munda atmalara mahsus saha-
larda yapılacaktır.
2 — Müsabaka gülla, disk, mızrak ve çekiç arasından seçilecek üç kol üzerinden ve üçlü yarışma şeklinde yapılacak, Fin
sayı cetveline göre iki haftada
en çok puvan alan atlet birinci j sayılacaktır.
3 — Müsabaka hakemleri bay Ihsan Telli, İbrahim Selet, Mithat Barktürk, Mustafa Çevrem
Necat Hidayet Erenin yarış-
saatinde sladyumda
bulunmalara rica


Ankgra'nın Eğlence Merkezi
GARGazinosu
BU AKŞAMDAN İTİBAREN
Beynelmilel şöhretli llüzionist
COBELLİ
Meşhur Komik Akrobatları
■ CARLO ve
TOTO
Fransız Fantezisi Dansözü
LİLİAN TOLTOZA
Tel:
12603
15190
Devlet Orman İşletmesi :
Direk ve tomruk istihsal, taşıma ve istif işi
Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Çamdağ bölgesinde 3 grup halinde dikili damgası yapılan bölme ve havzalardaki kayın ve kavak ağaçları.
a — 9200 adede denk 855 metreküp kayın maden direklik ağacının kesim, tomruklarda ve Kocaali sahil istif yerine tasıma ve istif işi.
b — 10800 adede denk 975 metreküp kayın maden direklik ağacın kesim, tomruklama, Kuyumcullu sahil istif yerine taşı ma ve istif işi.
c — 462 adede denk 150 metreküp Kavak ağacının kcsü-ı. tomruklama, Kuyumcullu sahil deposuna taşıma ve istif işi ayrı ayrı üç parti halinde açık eksiltmeye konulmuştur.
2 — Açık eksiltme 4/1/1951 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 15 te Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünde toplanacak Komisyon önünde yapılacaktır.
3 — Maden direklerinin istihsal, nakil ve istif İsinin muhammen bedeli (27), kavak tomrukİarınki (32) lii'? 't.
4 — Muvakkat teminat yüzde 7.5 hesabiyle (ll')Sı metreküplük birinci grup için (1732) lira, (975) metrek;i'-'‘liil( ikin^: grup için (1974) lira (38) kuruş, (150) metreküp üçün ii grup kayak tomruğu için (360) liradır.
5 — Açık eksiltme şartnamesi Ankara’da Ornrt’”’ Gon'ü Mü düdüğünde, İstanbul, İzmit, Adapazar ve Kandıra '"tav Müdürlükleriyle İşletmemiz merkezinde görülebilir.
6 — İsteklilerin mıt/’viFon «Bn ve —»atir kanun’ o-)g ’
birlikte komisyopn müracaatları ilân olunur. (9 ')''' 2716
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Çele bölgesince müsadere ec’üornk rıV-lurt bölgesi Çaydurt istif yerine taşıttırılan sahibi meçhul 1"" adede denk 101.504 M3. çam tomruğu 3 parti halinde 20/12/1950 tarihinden itibaren 1.5 gün müddetle ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 3/1/1951 çarşamba günü saat 15 te Bolu Belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacaktır. Muhammen bedeli 53 lira olu{5 her parti için yüzde 7,5 hesabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu ise flit şartname ye listeler Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü. Merkez işletme Müdürlüğü ile İstanbul, Adapazarı, Düzce. Gerede, Kızılcahamam İşletme Müdürlüklerinde, işletmemizde ve. Çele bölgesinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ile birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (9271) 2752
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul Çinili köşk anarımı açık eksiltmeye çıkarılmıştır
Keşif bedeli (17861) lira (36) kuruştur.
Eksiltme 4/1/1951 tarihinde perşembe günü saat 15 de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait cvraR şunlardır: Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel hususî ve fennî şartnameleri, proje, keşif hü-lâsasiyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1339 lira 60
kuruşluk muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 1950 yılında Ticaret Odasında kaydı bulunduğu belgeyi hâmil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün evvel vilâyet makamına mücaaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şarttır. (16883) (9042) 2684
İstanbul'da satılık
KÜTÜPHANE: (Herrenzimmer) Meşe ağacından, tahta üzerinde oymalı heykellerle, 4 parçadan mürekkep, stil Rönesans,
STİL YATAK ODASI: Louis XVI, büyük artistik bir kıymette ve 12 parçadan mürekkeptir. Gri Trianoon renginde. *
Hepsi de Viyana mamulatıdır. Hakiki asarı nefiseden-dir. Fazla tafsilât için İstanbul Posta kutusu 254 adresine yazılması. 10312
Muhtelif hurda inşaat malzemesi, hurda çuvallar ve sair hurdalar satılacaktır
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden:
55 kalem muhtelif hurda inşaat malzemesi; ht|rda çuvallar Ve sair hurda malzeme 27/12/1950 çarşamba gününden itibaren ve her gün öğleden sonra saat 14 te başlamak üzere, malzeme-' nin bulunduğu yerlerde açık arttırma yolu ile satılacktır.
İstekliler hurda malzemeye ait liste ve şartlaşmaları Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğünde görüp çuval şartlaşmalarını 1,5 lira karşılığında temin edebilirler.
Ofis, 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleleri dilediğine kısmen veya tamamen yapıp yapmamakta serbesttir.
Penisilin alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 — 39200 şişe, 200.000 ve 9000 şişe, 500.000 ünitelik penicilin G. Sodium kapalı zarf .usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 28600 lira olup muvakkat teminatı 2145 liradır.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmak-
4 — Eksiltme 8/Ocak/1951 pazartesi günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi. (9176) 2734
Fakültemiz Astronomine Kimya Enstitülerine asistan alınacaktır
Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından:
1 — İsteklilerin -bir dilekçe ile yüksek öğrenim diploma ve memurlar kanununun 4 üncü maddesinin A, B, C, H, ve Z fıkra larmda yazılı şartları haiz olduklarını bildirir vesikaları 29/1 1951 pazartesi akşamına kadar Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığına göndermeleri.
2 — Yabancı bilim dil imtihanı için İngilizce, Fransızca ve
ya Almanca kollarından birisi seçilebilir. Dil imtihanı aO/l/ğ'U salı günü şaat 15 te Fakülte binasında yapılacağından ügililc-rin buna göre hareket etmeleri ilân olunur. (9308) 2754
(Tuğla alınacak)
Devlet Demiryolları Ankara 2. nci İşletme Komisyonundan:
Ankara istasyonunda vagonda teslim yetmiş bin, atölyede teslim dört bin ki ceman yetmiş dört bin adet tuğla pazarlıkla satın alınâcaktır.
İhaleden itibaren 15 günde teslimi şarttır, isteklilerin yazılı fiyat teklifleri ile nümunelerini 25 Aralık 1950 pazartesi günü saat 16 ya kadar Komisyonumuza vermeleri. (9307) 2753
Sayfa: 6
ZAFER
2171271950
BÜYÜK Mağazada ;
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memurlara Kolaylık j.
Adres: Anafarialar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşıtı No. 300 —
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini Mutlaka görünül
Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollekiif Şirketi
BÜYÜK Mağazanın
İthal Ettiği Avrupa Kumaş
; ve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır;
Garantili elbise diklir
cara Şubesi
BÜYÜK Mağâfcanın
Meşhur Alman Mamulâtı
VEKA Markalı Radyoları, Gelm işti r
Ankara Palas
Yılbaşı gecesi için
Masa kaydına başlanmıştır
BÜYÜK SİNEMADA
Ankara KORECİLER DERNEĞİ Kore Şehitleri yararına
Saat 21.15 de
Büyük Musa
Çok kıymetli ses sanatkârı
22/12/1950 Cuma akşamı
VE DOLGUN-PARA İKRAMİYELERİ
TÜRKİYE BANKASI
Kapalı eksiltme ilânı
I İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — İstanbul Fındıklıda yanan Güzel Sanatlar Akademisi erinde yapılacak birinci kısım inşaatı kapalı zarf usulüle ek-iltmeye çıkrılmıştır.
Keşif bedeli 520000 lira 91 kuruştur.
Eksiltme 8.1.1951 tarihinde pazartesi günü saat 15 te İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafın-
dan yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme Bayındırlık İşleri Genel hususî ve fennî şartnameleri, proje, keşif hulâsasiyle buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin (24550) lira 04 kuruşluk muvakkat temniat yatırdığına dair makbuz ibraz et-
mesi ve (1950) yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç 3 gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması ve yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp kabul ettiğine dair imzalaması ve buna ait 2490 sayılı kanun mucibince hazırlıyacağı teklif zarflarını 8.1.1951 pazartesi günü saat 14 e kadar İstanbul Bayındırlık müdürlüğüne vermesi lâzımdır. (9179) — 2729
Hello!. Hello!..
BURASI
BÜYÜK OTEL
Ankara Anafarialar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Oiel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
FİYATLAR: Bir yalaklı 350 — 400 kuruş: iki yalaklı 500 — 600 kuruş; üç karyolalı 250 — 750 kuruş.
Ankaranın en mükemmel yerinde yeni yapılmış modem otel..
Müdüriyet: Berlin'de Olel Tempo ve İstanbul'da Romans Lokantasının sahibi HÜDADAT MUM.
NOT: Yakında zemin kalında SARAY LOKANTASI ve ayakla AMERİKAN BAR açılacaktır.
ziniz. Yenilikler ve neşe
saçan 1951 modellerini
görünüz.
ORTAÇ
PHILIPS

Satılık otomobil
Tam konforu haiz, 1948 model Desoto marka. Görmek isteyenler Sanayi caddesinde Kemah Kıraathanesinde Pehlivan Namık'a müracaat. (6305)
ETERNfi
ot o malik s(.ali
ETERNH
Santiarı Türkiye Mümessili
FEHİM AKAY
İstanbul
Tel: İstanbul: 28523. 6244,
salonumuzu ge-
Paillard pikaplar, şase
Ankara valiliğinden
1 — Bayındırlık Bakanlığınca birinci ve ikinci derecede ehliyetli yapı kalfası yetiştirmek maksadiyle (Yapı Kalfalığı) Ankarada üçüncü kursu 1 Aralık 1950 cuma günü saat 16 da Samanpazarında İstiklâl Mahallesinde eski İstiklâl ilk okulunda açılacaktır.
2 — Teknik Okulu mezunu olmayıp da devlet daire ve belediyelerinde inşaat Fen Memuru unvaniyle yapı işlerinde vazife görmüş ve görmekte olanlardan ehliyetleri Bayındırlık Bakanlığınca sabit görülenler (ehliyetleri Bayındırlık Bakanlığınca tasdik edilmiş olanlar) devam mecburiyeti olmadan Bayındırlık Bakanlığınca açılan Yapı Kalfalığı kurslarının oütün imtihanlarına tabi olurlar; Muvaffak oldukları takdirde kendilerine derecelerine göre birinci veya ikinci derecede kalfa ehliyeti verilir.
3 — İkinci maddede yazılı şartları haiz olanlardan kurs
imtihanlarına girmek isteyenlerin en geç 25 Ocak 1951 gününe kadar bir dilekçe ile Ankara Valiliğine müracaatları ilân olunur. (8859) — 2711
BESLER
Bisküvi ve Çikolatalarını tecrübe edenler üstün nefasetini mutlaka tasdik ederler
Halk Pasta salon ve diğer pasta ve şekercilerle büyük bakkaliyelerden ısrarla Besler mamullerini arayınız.!
İzmir Tekel Çamalfı Tuzlası Müdürlüğünden
1— Tuzlamızda, deniz suyu tulubma istasyonu binasının inşası, kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Tamamının keşif bedeli 40595.92 lira ve muvakkat teminatı 3044.69 liradır.
3 — Keşif, resim ve şartnameler İzmir ve Ankarada Tekel Başmüdürlüklerde Istanbulda Tekel Genel Müdürlüğü inşaat şubesinden her gün alınabilir.
4 — Muvakkat ihale 27/12/1950 çarşamba günü saat 15 te Tuzla Müdürlüğünde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
5 -- Taliplerin eksiltme şartnamesinde yazılı vesikaları ile tekliflerini ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermiş olmaları lâzımdır.
Postada vukubulacak gecikme kabul edilmez. (9102) — 2699
' ■ —
Pirinç Deposu! Pirinç Deposu!..
Hem ucuz, hem temiz
115 Kuruş
Fabrikamızın hususî surette hazırladığı nefis açık PİRİNÇ UNU % 25 tenzilâtla verilir.
KONSERVE çeşitlerimiz nefis, zeytin yağımız rekabet kabul edilmiyecek derecede ucuzdur. j
Kargı Kızılırmak
Pazarı
Yenlhal No. 10. Belediye karşısı. Tel: 12708
'■ t
Yılbaşı geliyor.........
Hediyelerinizi
BEĞEN MAĞAZASINDAN
temin edebilirsiniz.
Avrupa ve yerli kürk mantolar, trençkot, çocuk mantoları ve erkek palto, pardesü, trençkotlanmızı görmeniz menfaatiniz icabıdır.
Dikkat! kürk tamiri ve garnitür yapılır.
Anafarialar cad. BEĞEN Mağ. No. 290 ALİ FUAT ÜNAL
Tel: 15327
PİKAP

Möbleli ve möblesiz. Fiyatla-
rımız uygundur. Yeni model
satışo arzedilmlştir. Tel: 11135
Perihan
Altındağ Sözeri
ve arkadaşları
Perihan Altındağ Sözeri
m e r e
Kanunî
İsmail Şençalar
Klarnet
Şükrü Tunar

Değerli halk türküleri okuyucumuz
NERİMAN
ALTINDAĞ
San Recep Ahmet Yamacı
Osman Özdekçi Emin Aldemir
Seyfettin Sızmaz
Değerli Genç Sanatkârımız
YUSUF GÜL
Ve
Değerli Saz Arkadaşları
Arslan Efelerimizin türkü ve oyunları
Monolog ve Taklit Kralı
OSMAN SÖZEN
Saz Sanatkârı AHMET GAZİ AYHAN’dan Türküler
Biletler sinema gişesinden, Bankalar caddesinde PINAR Gişesinde (Tel: 12858 - 12241)
Su İşleri ilânı
Van Valiliğinden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Van Şamram kanalının temdidi, menba sarfiyatının mühim kısmını Hoşap deresine akıtan 13 değirmenin tahliye sularının bir kanalla Şamram kanalına şevki ve Sihke gölünün tahliye arkının ıslah ve tevsii, Şamram kanalının su sızmaları dolayısiyle tehlike arzeden kısımlarının iksası, inşaatı olup keşif bedeli 37891 lira 49 kuruştur.
2 — Eksiltme 4/1/1951 perşembe günü saat 10.30 da Suişle-ri işletme Mühendisliğinde 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi gereğince kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesiyle buna bağlı kâğıtlar Suişleri İşletme Mühendisliğinde her gün mesai saatleri dahilinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için isteklilerin usulüne göre 2841 lira 86 kuruş geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnamesi gereğince Ticaret Odası vesikası ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — isteklilerin bu işin teknik öneminde bir*işi iyi bir surette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden tatil günleri hariç üç gün önce Van Bayındırık Müdürlüğünden bu işin eksiltmesine girebilmek için yeterlik belgesi alması şarttır.
6 — isteklilerin hazırlıyacakları kapalı zarflarını ihale günü
olan 4/1/1951 günü saat 9.30 a kadar alındı mukabilinde Van Su işleri İşletme Mühendisliğinde toplanan komisyon başkanlığına vermiş olması şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9246) 2742
Turan Lokantası |
Yılbaşı gecesi için
Masa kaydına başlamıştır
Tel: 13189 6311 (
Kamyon ve parçaları satılacak
Yozgat Belediyesinden:
Belediyemizde mevcut ufak bir tamirle işler vaziyete gelecek 44 model kamyon ile diğer kamyon ve otobüslerden kalma şoför mahalli, komple defransiyel sandığı, otobüs, Fort motör-lü enter otobüs ve bir kaç kamyon ve otobüsten kalma külliyetli miktarda hurda parçalar on beş gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
1 — ihale 8/1/1951 pazartesi günü saat 14 te Belediye Daimî Komisyonu huzuru ile yapılacaktır.
2 — Satışa çıkarılan her parça ayrı ayrı satılabileceğinden belirli günde talipler takdir edilen bedelin yüzde 7.5 geçici temi notını yatırmak suretiyle ihaleye iştirak edebilirler.
3 — İhaleden mütevellit her türlü masraf alıcıya aittir.
4 ■*— ihaleyi yapıp yapmamakta komisyon serbesttir.
MİELE
Çamaşır makineleri ve son sistem koku yapmayan gaz sobalarını fiyat ve her hususta hararetle tavsiye ederiz ORTAÇ
satılır.
6317
Satılık
Amerikan vizon ve gri astragan mantoları, tuvaletler, muhtelif gümüş, kristal ve keten eşyalar. Bir hafta müddetle her gün 14 — 19 aran.
Adres: Saraçoğlu Mahallesi D tipleri 11/7.
6292
Kiralık yeni daire
Selânik caddesi sonunda Kızılırmak sokak No. 32 beş oda, bir hollü, konforlu ve manzaralı bir daire kiralıktır. Tel: 26440. (6315)
Türk Kooperatifçilik Kuruntundan
21, 22, 25 Aralık 1950 günleri saat 21 de Halkevinde Kooperatifçilikle İlgili Kültür Filmleri gösterilecektir.
21 Aralık Perşembe günü yalnız Üçüncü Türk Kooperatifçilik Kongresi delegelerine, 22 Cuma ve 25 Pazartesi günleri herkese açık ve parasızd.r, (6323)
Komple Frak
Büyük beden.
Bankalar caddesi Terzi Cu-di Tepe’ye müracaat. (6311)
Bugün saat 11 ve 14 de
ÜÇ SİLÂHŞÖRLER
16.15 — 18.30 — 21 de
Yelpazeli Kadın «THE FAN) Oymyanlar:
Jeanne Crain - Richard Green - Madeleine Carol -Georges Sanders
İlâveten en son dünya haberleri
Satışınız arttırınız, gözlerinizi bozmaymız
Floresante
Lâmbaları ampul fiyatı kadar İSMİMİ larzettiğimlzi müjdeleriz.
oR/aç
Anafarialar Caddesi No. 224

Comments (0)