Ankaranın fanınmış möble mağasaıı
Ehven fiai ve müsait şartlarla satışa devam etmektediı Mağazamızı gezmek serbesttir.
Anafartalar Cad. No. 198 — Tel: 14091
Yıl: 2 — No. 534
* Telgraf adresi ; Zafer Gazetesi — Ankara ★
19/Ekim/1950 PERŞEMBE *_ Fiyatı her yerde 10 kuruş
Atlantik Paktı

Londra Büyük Elçimiz Cevat Açıkalın dün İngiliz Dış Bakanı Bevin’le bu mevzu üzerinde bir mülakat yaptı
Londra, 18 a.a. (Reuter) — Tından kabul edilmiştir.
Türkiye Büyük Elçisi Cevat Bu görüşmede Türkiye’nin Açıkalın, bugün İngiltere Dışiş- [ Atlantik Paktı devletleriyle gi-leri Bakanı Ernest Bevin tara-' rişeceği temaslar bahis mevzuu
Halk Demokrat
Parti ile beraberdir
Mümtaz Faik FENİK
olduğu sanılmaktadır.
Amerikan gazetelerinin lehimizde neşriyatı Vaşington, 18 (Basın - Yayın) — Türkiye’nin Atlantik Paktına istişarî olarak iştiraki haberinin Ankara ve Vaşing-ton’da ilânından sonra gazeteler bu frıeseleye tekrar yakından ilgi göstermeye başlamışlardır. İlân tarihi günü Nev-york Times bu haberi birinci sayfasında ve büyük puntolarla yayınlamış, aynı zamanda lehte mütalâaları ihtiva eden bir baş makale de neşretmiştir. Haberin intişarının ertesi günü de Vaşington Post’da, lehde muta
gazetesinde Türkiye ile irtibat» ve Charlotte Observer gazetesinde «Kısa görüşlü siyaset ■ adları altında ve yine Türk tezini müdafaa eden yazılar çıkmıştır.
Denizciler Caddesi 2 ★ Posta Kutusu 193
Telefon : 15619, 15315 ve 16882
Ankara Merkez İlçesinde Demokrat Partini liste halinde k ılmıştı. Dün yeni An-
kara il Genel Meclisi adaylarına mazbataları verilmiştir. Resimde Ahmet Muhip Dıranas mazbatasını alırken görülüyor
Ulus’un
haberi
İl Genel Meclisi seçimlerin- ! mokrat Partiye inanmıştır; ve
de de Demokrat Parti bütün onu her hareketi ile destekle- lûaları ihtiva eden bir baş ya-memlekette ezici bir ekseriyet elindedir, elde etmiş ve böylelikle umumî efkârın güvenini kazanan bir iktidar olduğunu en kem gözlere bir defa daha göstermiştir.
Bu, 14 mayıstan beri yapılan dördüncü seçimdir. Halk evvelâ milletvekillerini Demokrat Partiden seçmiş, sonra muhtar seçimleri yapılmış, bunu belediye seçimleri takibetmiş. ve nihayet vilâyet idarelerinde söz sahibi olan İl Genel Meclisleri seçimleriyle bütün seçim faaliyeti sona ermiştir.
Beş ay içinde yupılan bu dört seçimi de Demokrat Partinin kazanmış olması halkın Demokrat Partiye karşı olan büyük itimadını açıkça gösterir. Demek ki, hiç bir propaganda, milletin sağduyusu ve öngörüsü üzerinde menfi bir tesir yapmamıştır. Seçmenler, Halk Partisinin merkezdeki rinden daha basiretli ters propagandalara dıklarını, bilâkis bunu tekzip ettiklerini isbat etmişlerdir.
Eğer seçimler bir iktidar partisinin icraatı hakkında bir plebisit telâkki edilirse, ki vaziyet böyledir, aradan beş ay geçtikten sonra, yapılan bu deneme, halkın bu icraatı tasdik ettiğini gösterir. Seçmenler bu reyleriyle şunu anlatmışlardır ki. Demokrat Parti, Halk Partisi Genel Başkanının iddia ettiği gibi memleketi karanlık akıbete sürüklemiyor; bilâkis daha nurlu, daha parlak ufuklara götürüyor; Demokrat Parti iktidarı Birleşmiş Milletler emrine Kore'ye asker göndermek kararını almakla, çok yerinde bir harekette bulunmuştur. Buna karşı. Halk Partisinin tâ köylere kadar sürükleyip götürdüğü menfi propagandalara inanan yoktur. Çünkü İl Genel Meclisleri seçimlerinde bilhassa köylüler rey sahibidirler.
Demokrat Partinin iktisadi ve mali sahada giriştiği ıslahat iyi neticeler verecektir. Memleket içinde huzursuzluk, istikrarsızlık mevcut değildir. Ordudan tapu memuruna kadar kimse, yataklarını bağlayıp, her hangi bir emirle nereye gidece ğini beklemiyor. Hulâsa Halk Partisi Başkanının ve onun etrafındaki peyklerin ileri sürdükleri fikirlerin hiç birisinin aslı esası yoktur. Millet, De-
zı çıkmıştır. Bundan maada
Hele 11 Genel Meclisleri se- Scripps - Howard gazeteleri çimlerinde Demokrat Parti yazarlarından ve eskidenberi adaylarının kahir bir ekseriyei bize karşı gösterdiği dostlukla almalarının hususî bir ehemmi- temayüz etmiş bulunan Milton yeli vardır. İlçelerden bucakla- Berliner de bir yazı yazmış, ra ve köylere kadar Halk Par- Türklcrin bu kadarla iktifa etlisi, eskisine nazaran da çok miyecekleı ,ni açıklıyarak Ame-gerilemiş, vilâyetlerin idarele- »’-ka hâriciyesini tenkidetmiş-rinde âdeta ortadan silinmiştir, tu.
Bütün vilâyetlerden kati ne- 13u yazılardan maada St. ticeler tamamiyle gelmiş gibi- Louis Star - Times gazetesin-dir. Hemen hemen her vilâyet- . , «.Hu; geldin müttefik ve (Sonu Sn 4. Sü. 4 de) New Orlvans Times - Picayune
idarecile-davran-reyleriyle, yapılan inanma-
Yana ZAFER’de

at Açıkalı
Ali İhsan Sâbis tekzip ediyor
Bazı gazeteler Afyon Milletvekili emekli General Ali İhsan Sabis'e dair birtakım rivayetler ortaya atmışlardı. General dün İstan bul’dan bu hususta gazetemize bir mektup göndermiştir. Bunda şunları yazıyor:
«Ulus ve Son Telgraf gazetelerinde benim bazı mil-letvekilleriyle birlikte bir siyasî parti veya Demokrat Parti içinde bir hizib veya grup kuracağıma ve saire-ye dair birtakım haberler neşrolunmuş. Bu haberlerin hepsi tamamiyle uydurma ve yalandır: aklımdan hiç bir zaman böyle bir şey geçmediği gibi başkaları ile de bu hususta hiç bir şey konuşmadım. Kimse tarafından bana bü çeşit bir teklif dahi yapılmamıştır. Lütfen bu tekzibimin aynen gazetenizde neş-rica eder ve saygıları-sunanm.»
Afyon Milletvekili emekli General Ali İhsan Sâbis
I
kazandığı kahir zafer
447 ilçeden328indeDP.
110 unda C.H.P. kazandı
I
Seçimlerin neticeleri
D.P.
Askerlerimiz Pusan’da sevgi tezahürleri karşılandılar
Tokyo, 18 a.a. — ( Reuter ) :
Milletler kıtala-
rk
İ
ıhalleleıinde hiç
bir
ve çiçeklerle
Siireyya İlm
Ti




rk



h
silâhlı
Birleşmiş
riyle birlikti
bugi
lir





Güney K(
unda kt
iyi
vvetleriniı

o'deki

I’
bir
çıkmıştır. Ti
ekerleri şarkı söyliyen kadınla»

çiçek taşıyım çocuklar




Türk kuvvetleri
kısmı da yarır


P
flardır.

ta





i
i
Afyon . Ağrı Amasya
Antalya Aydın Balıkesir Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa
7
7
8
13
4
1
3
6
4
1
3
5
4
1
1
3
1
1
1
İl Genel Meclisi seçimlerinin malûmat gelmektedir. Şehrimi neticeleri hakkında peyderpey zt dün akşama kadar gelen )**♦*%** malûmata göre, 447 ilçeden 328
ir.de D. P.,”İÎÖ unda C.H.P., G s:nda M. P., 3 ünde bağımsız-1 lar kazanmışlardır. Bu 447 il-1 cede Demokrat Parti 935, C. II. P. 26, M. P. 16, bağımsızlar 16 üyelik temin etmişlerdir. He-j nüz 16 ilçenin ve 83 üyeliğin seçim neticeleri belli değildir. ( C. H. P. 17 vilâyetin hiç bir ilçesinde tek bir üyelik bile kazanamamıştır.
Dün akşama kadar alınan kıs mî neticeleri okuyucularımız bir tablo halinde diğer sütunlarımızda bulacaklardır.
Nüfus
sayımı
25
9
1

8
7
| Nüfuzumuzun 20 milyonu bulduğu tahmin ediliyor önümüzdeki pazar günü yapılacak olan genel nüfus sayımı hazırlıkları şehrimizde tamam-
lanmış bulunmaktadır.
Sayım günü hiç kimse sokağa
çıkamıyacaktır. Yalnız. amme hizmetinde çalışanlar izin kâğıdı almak suretile çıkabileceklerdir. (Sonu Sa. 4. Sü. 8 de)
3
ı
2
4
D.P. niıı zaferi
Ankara, 18 (T.A.H.) — İl Genel Meclisi seçimlerinin katî neticelerine doğru gelen haberler Demokrat Partinin ezici ve mem-leketşümûl bir muvaffakiyet kazandığını göstermektedir.
İl Genel Meclisi seçimleri şümû İÜ itibariyle milletveiklleri seçim- I leri derecesinde gcrifştîr ve bu itibarla ehemmiyeti de o nisbette , büyüktür. Belediye seçimlerine yalnız şehirlerin iştirak etmesine mukabil İl genel seçimlerine köyler de katılmaktadır. Demek ' oluyor ki Demokrat Partinin tl j genel seçimlerinde vardığı bü- 1 yük muvaffakiyetle mil’*‘!“ îı: ( madına tamamile nıazhar oldu- ( lanacak olan istişare heyetinin re daha sabit olmuş- bu toplantısı bütün memlekette I büyük bir alâka uyandırmıştır, kat’i neticesinin Delegeler Ankara’ya gelmeğe başlamışlardır. Toplantı Gar Ga (Sonu Sa. 4 Sü. 4 te)
gresi
Mikrobiyoloji Konç resi
Kızılların başşehri işgal ediliyor
Tokyo, 18 a.a. — (United Press): Birleşmiş Milletler piyade kuvvetleri ve tankları, bugün Kuzey Kore başkenti Pyong yang’ın dış mahallelerinde hiç bir mukavemetle karşılaşmadan ilerlemişlerdir. Pyongyang'ın bir (Sonu Sn. 4 Sü. 2 de)


başşehri işgal
ediliyc

P
Tokyo, 18 a.a.

(United
s): Birleşmiş Milletler piya-
de kuvvetleri

Kuzey Kore başkenti
yang'


tankları, bugür
mal

bir mukavemetle karşılaşmada
ilerlemişlerdir. Pyongyang'ı
(Sc

Sn.

lan
Sü. 2 de)
Süreyya ilmen
sanatoryomu
Bağışlanan çifliktesanatoryom kurulması
için millî müesseseler 400 hin lira verdiler
Çalışma Bakanlığından tebliğ I Sayın Süreyya İlmen in İstanbul-ed')"ü|tir: d., Maltepe'de milyonlarca lira
Kıymetli i, adamlarımızdan 1 (Sonu Sayfa 4 S 3 (le)
Belediye Meclisinin dil nkii toplantısından bir görünüş ( Yazın 2. nci sayfada )
çalışmalarına başladı
Kongre verem, çocuk ishalleri savaşı konuları ile meşgul
Dördüncü Türk Mikrobiyoloji Kongresi dün saat 9 da Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesin de Abdülhak Hâmid ders salonunda açılmıştır. Açılış töreninde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayri Üs-tündağ, profesörler, askerî ve sivil doktorlar ile tıp öğrencile-
Kadınlara
sataşanlar
Zabıta dün 18 kişi yakaladı
Son günlerde şehrimizin umu-dınlarn karşı yapılan sarkıntılık irin ne gibi tedbirler alınmakta olduğu hakkında alâkalılardan ' aldığımız malûmata göre. Anka-' ra gazetesinin yazdığı gibi Cebeci rnıntakasında sarkıntılık su-';
(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)'
il İl genel seçimlerine , de katılmaktadır. Demek '
Adnan Menderes’in bir nutuk söylemesi bekleniyor
Ankara, 18 (T.H.A.) — De-
»illetin iti- ) mokı-at Partinin 20 Ekimde top-
AKINTIYA----1
Çamkorudaki
canı seçilen ___________ ____ını Baka-Dr. Ekrem Hayri Üstündağ (Sonu Sa 4. Sü. 5 de)
ri hazır bulunmuştur.
Kongre, fahrî başkı.... Sağlık ve Sosyal Yardır
ve kuduz olacak
Taş kesilenler!
Taştan veya çamurdan bir heykeli kalmıştı, lilıayet indirildi!
kaldırıldı
Haber aldığımıza göı-e A civarında Çamkoru'dıı yüz binlerce lira sarfiyle meydana getirilen büyük Orman Sarayının önündeki C.1I.I*. Genelbaşkanını temsil eden heykel de kaldırılmıştır. Demokrat Parti iktidarı bu suretle yaşıyan insanların heykelinin ıekzedilmesine rıza gösterilmemesi hakkındaki pren-sipi tam mânasiyle tatbik etmektedir.
(,’amkoru'da dikilen ve hiç bir mâna ifade etıniyeıı Inı heykel (Sonu Sayfa 4 S 3 (le)
Millî takım dün
tesbit edildi
Genç, milli takımını teşkil eden oyuncular 25 ekimde İstanbul-dun hareket ederek 26 ekimde şehrimizde olacaktır. (A) milli (Sonu Sa 4. Sü. 6 da)
pagan-köylero kadar git-
I’eki heykel kaldırıldı da no oldu?
No olacak? İliç olmazsa artık gölge de ortadan yok oldu; istiklâle ve hürriyete karşı ibadetimize arlık fesat karıştırılmıyor.
Anasına babasına pay verenin hali bııdıır: İleni kesilir, lıeın de kimse kesildiğini göremez!
YEDEKÇİ
taş
Sayfa: 2
ZAFER
hastahanesı
htclif yerle-
. Bir açık mektup merakisi
. Başbakan Adnan M
’• 'açık mektup yazma merakına tutulmuş. İkincisine şöy göz atayım dedim, f kat ne dersiniz, bir nıcr çekti, iki sütunluk koı mektubu bir solukta oku \ ■ Aman efendim, o ne lâfla
.cümleler, ne atmalar, ne bi lenmeler! Fakat biitiin bu
) ■ ve huy içinde ne söyler, n
... riıck ister, maksadı nedir » anlamaya imkân yok. Bir
, ' fikir? Yok! Hiç olmazsa ? bir mantık bağı? O da
Zaten yazıdan aldığım I de bu yokluklardan geliyoı zat bu koskoca mektubu, okuyanı eğlendirmek için yazmadı ya! Bir maksadı olmalı. Fakat o maksadı, kalemi eline alınca -ya unutmuş, ya ifade edememiş, Jalıut da maksat maksada benzemiyor. En sonunda şu karara vardım: Zahir, dedim.
, o da bu şekilde, yani, Başbakana açık mektuplar kaleme almakla adını duyurup kendini meşhur edecek.
Çünkü, bakın meselâ: Başbakana soruyor: «Devri sabıkta zulüm ve işkenceler yapıldığından bahsediyorsunuz, diyor. Acaba o zaman siz neredeydiniz? » Nasıl buldunuz suali? 1916 ııın ve peşisıra gelen mücadele yıllarındaki zulümlerin vesikalarını hangi
dıdınmclcrını. dılers
İçlerle birlikte Meclis zabıtlarından derleyerek, beş on kalın ciltlik bir kitap halinde yayınlayabilirsiniz. Gelin de şimdi siz sormayın: .Ya zatı devletiniz nerelerdeydiniz ve nerelerdesiniz bay C.H.I’. Divan
Bu yazıya daha devam edecektim. Meselâ Başbakanın: .İnönü haklarını millete verseydi, millet (istemem, istibdadımı isterim) derdi cümlesini ele alan iiye bundan şu kehanete varıyor: .Gördünüz mü, işte Başbakan demokrasiyi İnönii-nün verdiğini itiraf ediyor». Ne mantık değil mi, her şeyi adesenin tersinden gören? Başbakanın sözünün mânası pek açık -vermedi, aldık». Daha buna göre neler?
Evet yazıya devam edecektim. Fakat odaya birdenbire. İstanbunl’dan çok sevdiğim meslek arkadaşlarını giriverdi. Ve takdir edersiniz, sevgili o-kuyucularını ki. hasretlik dostlarımla sohbet, mantık fıka rası bir yazıya cevap hazırla-mıya uğraşmaktan yeğdir.
Hastahane bugün saat 13 de törenle açılacak
Veremle Savaş Derneği rafından yaptırılan Verem Hastanesi bugün törenle açıl çaktır. Dernek mütevazı bü çesiyle her sene bir çok muhtaç hastaları İstanbul ve Kastamonu sanatoryumlarında tedavi ettirmekte veya streptomisin ihtiyaçlarını temin et-nektedir.
19/10/1950
Tetkikler
Nüfus sayımı
kazası
Bâlâ-Kırşehir yolunda bir kamyonun devrilmesiyle 7 kişi yaralandı
Tıp Kongresi münasebetiyle Ankara'da toplanan asabiye, akliye mütehassısları, başla hocaları Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman olmak üzere Prof. Dr. İhsan Şükrü Aksel, Prof. Dr. Rasim Adasal, Prof. Dr. Şükrü Yusuf Sarıbaş'la birlikio Turan lokantasında toplanarak öğle yemeği yemişlerdir. Resimde asabiye mütehassısları bir arada görülmektedir
Devletin esas unsurları ülke ve nüfustur. Ülkenin ölçü vo yapısı, nüfusun sayısı ve gidişi modem devletlerin en çok üzerin de durdukları noktalardır. Harta ve istatistik bugünün en değerli medeni vasıtalarıdır.
18 inci asır sonlarından beri bütün medenî memleketler hiç olmazsa on yılda bir nüfuslarını saymayı âdet etmişlerdir. Kısa bir zaman içinde yapılan bu kayıt ve sayma işi yenidir. Buna mukabil uzun zaman içinde yapılan ve nüfusla beraber arazi ve diğer gayri menkulleri tesbit eden yazımlar çok eskidir.
Halk servetini, aynı zamanda devlet gelirini bildiren ikinci çeşit yazımların en güzel örneklerini Osmanlı İmparatorluğu arşivlerinde bulmaktayız. Bugün elimizde bulunan bu vesikalar millî benliğimizi gururlandıracak mahiyettedir.
Cumhuriyet devrinde yaptı-mız birinci şekildeki nüfus sayımlarının da bir medeniyet hareketi olduğunda şüphe yok
id Sadi SELEN j
Bjz halkımızın hiç olmazsa sayıcını, yaşa ve cinsiyete göre ayrılışını, ülkeye dağılışını, ayrıca da sağlık durumunu, fizikî vasıflarını ve tabiî istidatlarını bilmek, bununla beraber zamanla ne gibi değişikliğe uğradığını daima göz önünde bulundurmak mecburiyetindeyiz.
Rakamlar basit görünürlerse de ifade ettikleri mâna çok geniştir. Meselâ nüfus miktarını ele alalım. Bilindiği gibi 1927 sayımında ülkemizin nüfusu 13,6 milyon idi; 1935 de 16,2 milyon, 1940 ta 17.8 milyon, 1945 te de 18.8 milyon olarak sayılmıştır. Buna göre nüfusumuzda devamlı bir artış vardır.
Fakat bu artış her zaman aynı derecede olmamıştır. 1935 -40 arası bir milyon altı yüz bin çoğalma olduğu halde, 1940-45 arası aynı zaman içinde sadece bir milyon çoğalma olmuştur. Bu hâdise üzerinde esaslı incelemeler yapılmamışsa da bu büyük fark üzerinde ikinci dünya harbinin büyük tesiri olduşu şüphesizdir.
1945 sayımına kadar Türkiye’deki tabii nüfus artışını vasati binde 15 olarak kabul ediyorduk. Fakat birdenbire binde 10 a indiğini görünce bunu harp yıllarının sıkıntısiyle izah ettik, başka sebepler aramaya lüzum görmedik. Şimdi önümüzdeki pazar günkü sayımın neticelerini merakla beklememiz icabediyor.
Eğer bu sayımda nüfusumuz 20.2 milyondan fazla çıkarsa tabiî artışın normal seyrini takip ettiğine şahit olacağız. Aksi takdirde nüfus artışında gerilemenin sebeplerini aramak ve bunu önliyccek çarelere başvurmak zörundayız.
Şuna dâ''işaret edelim ki u-zun zamandır, nüfusunda bir duraklama görülen Fransa bile aldığı birtakım tedbirlerle nüfus artışını temin etmiş durumdadır. Halbuki İkinci Dünya Harbinden önce bariz bir gerileme vardı. Bizde ise artış nisbeti bir çok Avrupa memle-
Bu yıl 30 hastayı hastanelerde tedavi ettirdiği gibi binden Cazla vatandaşın da streptomisin ihtiyacını karşılamıştır. Bugün açılacak hastane binası, Derneğin malıdır. 50 yataklı ulan hastanede 25 yatak erkek, 25 yatak da kadın hastalara ayrılmıştır. En fazla beş yataklı olan odaların temiz ve i-tinalı tanzimi dikkat nazarını çekmektedir. Bütün ihtiyaçları göz önünde tutarak Ankara’yı yeni bir sağlık yuvasına kavuşturan Ankara Veremle Savaş Derneğini tebrik ederiz.
Derneğin, hükümetin yardımı ile yüz elli yataklı yeni bir verem hastanesinin de inşaatına başlıyacağı haber verilmek-
Belediye meclisinin dünkü toplantısı
Yeni bir şoför imtihan talimatnamesi hazırlanacak
Tıp Kongresi üyelerine çay ziyafeti
Sosyal Yardım Ba-layri ÜstUndağ, Türk Tıp Kon-
Eski bir sabıkalı bir simitçiyi yaraladı
Enis Belıici anma
2-30 da Çank
Yol davamız
Yeni yollarımızı
Hayri Alpar
Termosifon
lorken geçeceğimiz
Mühim bir yenilik
Gazyağı ile çalışan
Posta caddesi No. 41
(2836)
Saatle 5 kuruşluk gaz yakar
Acar
Posta caddesindeki yaralama hâdisesi
Ateşle oynamak
gazetesinde Na-şle oynamak» başyazısında, son seyahatin de kendisini en çok üzen nokta nın körpe inkılâbımızın bir yelinden tehlikeli bir gedik açıldığını görmek olduğunu söylüyor ve bu gediğin irtica olduğunu kaydediyor.
Muharrir devamla dinin mâna ve önemini anlatıyor ve nıtislümanlığın ne derece büyük bir din olduğunu kaydettikten şonra cemiyette tekâmülün de daimi olduğunu ve ihmal edilmemesi gerektiğini izah ediyor, bizde irticaın sukut devrimizle birlikte başladığını, devlet olarak (Harita-i âlemden) silinmek tehlikelerini yaşadığımız sıralarda (hadd-i kusva) sına vardığını, bu tehlikeyi önlemek maksadilediı- ki, Atatürk’ün lâiklik prenaipini Cumyuriyet inkılâplarının başında tuttuğunu, fakat ne yazık ki Ata’nın bu yurda sağladığı en büyük iyiliği onun mirasçısı olmak iddia , sini güden Halk Partisinin boz ■ 1 duğunu ve henüz vakit acele ederek bir an örtı
zumuna inanmamız gerektiğini belirtiyor.
Sovyetler ve Yakın - Doğu
Yeni İstanbul gazetesinde M. Nernıi -Sovyetler ve Yakın -Doğu, başlıklı yazısında Sovyet Rusyanın Türk - İran hududu-’ na asker yığdığı hakkındaki
Kadın kaçırmak isteyenler ağır cezaya verildi
Cumhuriyet Hükümetimiz, n harpler geçiren memleketimizde ilk defa 1927 de, son ra da 1935, 1940 ve 1945 te, son defa da önümüzdeki pazar günü olmak üzere beş nüfus sayımı yapmış bulunuyor. Bundan sonra da her on yılda bir tekrar edilecektir.
Bu büyük millî işi başaranları ve bu yolda kendine düşen hizmeti canla, başla görenleri takdir etmemek elden gelmez. Bu vesile ile memleketimizin sayım işlerinde başından beri büyük emeği geçen değerli Celâl Aybaı-’ı rahmetle yadetme-y de bir vazife bilirim.
Nüfus sayımlarının başlıca iki büyük faydası vardır. Bir kere nüfusumuzun miktarını, ülkedeki dağılışını, yaş vaziyetini yani sosyal yapısını görece ğiz; diğeri de nüfusumuzun sayı ve yapı bakımından seyrini takip edebileceğiz. Nüfus artışı hangi yıllarda yükselmiş, hangi yıllarda düşmüştür, öğreneceğiz. Bu bilgiler yalnız idarecilerimiz için değil, halkımız içip de lüzumludur.
1950 sayımı da yapıldıktan ve neticeler yayınlandıktan sonra elimizde beş sayıma ait malzeme var demektir. Böylece memleketimizin 23 yıllık nüfus hareketini aydınlatmak kabil olacaktır. Fakat şunu da kaydetmeden geçemiyeceğim ki şimdiye kadar mevcut malzeme üzerinde sistemli bir suret- ketlerinden daha üstün olmak te çalışılmadığı gibi ilim adam-| üzere binde 16 etrafında idi.
larımızın da bu yoldaki yayın-. Milletimizin bu artış istidadını lan pek az olmuştur. I durdurmamak elimizdedir.
lıaberleıe temas ediyor, memlekette ordu hareketleri çeşitli sebeplerle olabileceğ kaydettikten sonra yazısının : ııunda diyor ki:
«Fakat, küçük milletleri sık deneme yemi olarak kulla-,ıan Rusya, Küredeki savaş geli irhiııi gördükten sonra, kendi □aşına bir denemeey girişmek hevesini şimdilik kaybetmiş sahtelerinde yapılan gösterileri gerektiğinden fazla elıemmiyet-endirmemek lâzımdır. Üstelik )iz kararımızı ötedenbeıi ver-niş bulunuyoruz. Dönmek bizim çin mümkün değildir. Eğer gü lün birinde savaş mukadder lüı- dünyanın, bahtsız ve ha :ını kaybetmiş esirlerle çarpiş-nası çok dramatik bir şey ola-
Mukayeseli hukuk kongresi
Paris’te toplanan mili mukayeseli Hukuk K Adalet Bakanlığından Y \bdullah Pulat Gözübü
Yenidoğan cinayetinin dünkü duruşması
htelıı tesisleri gezdik. Hayat merkezinin, durmadan, dinlenmeden nasıl çalıştığını gördük. En ince teferruatına kadar verilen izahatı dinledik. Yola çıkarken, ol dâvasının hareket hattını ldukça kavramış bulunuyorduk, îizim gibi, îskendeıundaıı iti-aıen Erzurum yolunun açılışına başlandığı sıralarda faaliyeti yakından müşahede edenler, ınc-saiiıin neticesini hayli merak ediyorlardı.
Umum Müdürlüğün turizm maksadiyle hazırladığı haritadan geçeceğimiz yolları tayiıı ettik. En uzun mesafeyi birinci gün katedecektik. Ankara - Mer sin arası 500 kilometre tutuyordu. Bize akşama Mersine ulaşa-ırnız söylendiği zaman, edinimiz bunca malûmata ıağ-ı, yine şüpheden kurtulama-ştık. .Bir günde 500 kilomet-kaıa yolu mu gideceğiz ?)
Kafileye refakat eden Umum Müdür Muavini Orhan Mersinli üstelik bir haber daha verdi:
— Doksan kilometre gittik-Konya yolundan ayrı-Maksadımız size hali inşada bulunan yolları da göstermektir. Şerefli Koçhisar ile Aksaray arası 90 kilometredir. Bu yol bir müteahhit tarafından yapılıyor. Kiraz saısılacak-z amma kusura bakmayınız, suretle mukayese imkânını bulacaksınız...
Gölbaşında yolda iler-hep bu 90 i bozuk yolu düşünü-
90 rakamı gayri ihtiyarî bir hâtırayı canlandırdı. Beş, sene evvel Beşizleri aramak Mardine gidiyorduk. Diyar-a tayyareden indikten alâkalılarla temas ettik. Bize Diyarbakır - Mardin yolu-n 90 kilometre kadar olduğu-söylediler ve akşam yemeği-Maıdinde yiyebileceğimizi
ilâve ettiler. Oldukça yeni bir halde başımıza neler gelmemişti... Çök yerde biz otomobili taşımıştık. Beş on dakikada bir lâstik patlıyordu. Kayalara çarpa çarpa ne bizde ne de otomobilde hal kalmıştı. Gecenin karanlığında katî kabul muamelesi yapılmadığı için müteahhit tarafından yer yer kapanan yeni şoseyif!) kaybediyorduk. Akşam yemeğine Maıdinde olacağımız hakkındaki teminata inandığımızdan tedarikli de çıkmamıştık. Bin bir çileden sonra on saatte, yâni sabaha karşı bitkin bir halde Mardine varmıştık.
Otomobillerimiz 90 - 100 kilometre hızla, hiç sarsılmadan Şeıeflikoçhisara doğru yol alırken, hem elimizdeki günlük gazeteleri okuyor; hem de bunu düşünüyordum. Anadolunun çorak ve ıssız manzarası insana hüzün verdiğinden, başka türlü oyalanmağa imkân yoktu. Kilometreleri baş döndürücü süratle aşarken Mardin yolunda ve diğer seyahatlerimizde kan ter döken arkadaşımız rahmetli Foto Naııık Göıgücün ruhunu şadetnıek için tekrar rahmetle andını... Aramızda olsa idi, şimdi kimbilir ne nükteler yapar ve objektifini durmadan çalıştırırdı...
Aksaıaya biraz geç olmakla beraber, hiç de korktuğumuz gibi fazla sarsılmadan geldik.
Uğradığımız yerlerde, kalabalık bir gazeteci kafilesini ilk defa karşısında gören bazı zevatın alâkaları, bizi oyaladığı için Mersine gece saat 22 de ula şabildik. Ulukışlaya kadar henüz yerleşmekte olan dümdüz stabilize yollarda gittik. Oradan itibaren Mersin yolu harp içinde yapılan asfalt şosedir. Hey-
luyoruz. Sarfedilen himmetle, kara yolları vatandaşın canına kıyan bir cellât değil, insan a-yağı basmıyan yerlere medeniyet ve hayat götüien can damarı olacaktır. Ormanlık bölgelerin tabiî dekoru yolculara neşe ve ruha sükûn veriyor. Temenni ederiz ki, Anadolu yaylasının çorak iklimi de yenilsin. Hiç olmazsa devedikeni bile gö-ı ülmiyen yayla yollarının iki tarafı ağaçlandırılsın. Yollar idaresi daimî bakım meselesini hallettiği için, dikilecek ağaçların beslenip geliştirilmesi ve ıııuhufazası kolay olacaktır. Bu suretle harabe manzarası aıze-den ve baktıkça insana iç sızısı veren kerpiç binalı perişan köy-, leıe bu numuneyi aşılamanın ra çıkıp, inerken gayat yoıu açılacaktır. Orta Anadolu-kavisler çizilmektedir. ' dan geçip de ormana hasret ıa giderken iki bin küsur' çekmemeğe imkân var mı?., irtifaındaki Gâvur Dağ- , saatte 70 - 80 kilometre süratle çıktık ve indik. Alâkalılar bu sayede hem süratin hafaza edildiğini, hem de riçten dövizle tedarik edilen motörlü nakil vasıtalarının daha az yıprandığını söylemektedirler.. Netckim, Fıansızlar zamanından kalma Hatayın asfalt yolları da, Devlet kara yolları programına alınmış bu As-yanın yegâne kapısı sayılan tarihî Belen kasabasını Amik ovasına bağlayan dağ yolunun keskin virajlardan kurtarılması için etüdlere başlanmıştır.
Düz ve geniş yol kazasız, belâsız ve rahat seyahatin esasını teşkil ettiğini, bu turumuzla bir kere daha anladık. Kamyonlarla yolcu taşıyan, otobüslerin içi kadai1 dışını da dolduran: korku ve nizama kafa tutarcasına nakliyat yapan Anadolu şoförlerinin elinden vatandaşın canını belki bu sayede kurtaracağımıza seviniyoruz. Elâzığ’a kadar devam eden 1500 kilometrelik kara yolculuğumuzda, başıbozuk nakliyata bir kere daha yakından şahit olduğumuz için, teselliyi ancak bunda bu-
betli, fakat muhteşem Toros-lardan gece geçişimize arkadaşlar ne kadar üzüldüler!...
En uzun ve en zahmetli yolu arızasız ve sıkıntısız böylece bitirdik. Kimse halinden şikâyet etmedi.. Cenubî Anadolunun ılık ve hareketli havası, Orta Anadolunun verdiği hüznü bir anda sildi.
Kara yollarının tatbik ettiği sisteme göre, genişliği bazı yerlerde 10 - 15 metreyi bulan, fakat 9 metreden aşağı düşnıi-yen yollar, mümkün olduğu kadar hattı müstakim istikametinde ilerlemektedir. Bu maksatladır ki, ufak, tefek âıızalar ortadan kaldırılmakta, yüksek dağlaıs ’ ‘ ’ ‘
geniş Maıaşa
/yerre
SİNEMALAR
nılvllk Sinem» : Ccıım-tln Analıları
Cebeci » : 1 Kısıt Şeytanlar
2. Zafer Yaratan
Casus
Yonl » : Brodvaya Selâm
Park * : üvey Baba
2. Suçsuz Cani
*
NÖBETÇİ ECZAIIANELER
ismetpaşa, Ege, Çankaya
TAKVİM
19/10/1950 — Perşembe
Rumi: 1366 — Ekim 6
Hicri: 1370 — Muharrem 7
19 10/1950
ZAFER
Sayfa: 3
BM
Dünya*nın aynası:
Dış Politika
Birleşmiş’ milletlerde yeni bir hamle
Sovyetlerin yeni
kararı
S
aşkan Truman, Pasifik’le, Wake adasında. Birleşmiş
- Milleti nı Gene rüşlükten ı Fransisko’d rek Amerika’nın Uzak Doğıı siyasetini anlattı ve tecavüze karşı koyma hususunda Birleşmiş -Milletlerin azim ve kararını belirtti. Başkanın kesin bir ifade taşıyan ve gelecek için gerek Amerika ve gerekse Birleşmiş -Milletleri yeni vecibeler yoluna davet eden nutkunda, en mühimi olmamakla beraber, bilhassa bir nokta göze çarpmaktadır. Başkan, gelecekte muhtemel tecavüzleri durdurmak, sulhu idame veya iade etmek için Birleşmiş -Milletlerden alınacak kararlardan bahsederken, Güvenlik K şeyini değil, ısrarla Genel Ku lu zikretmiştir. Halbuki, Anayasaya göre, Birleşmiş - Milletler teşkilâtının başlıca icra organı Güvenlik Konseyidir. Ancak o-nun aldığı kararlar, karar adını taşıyıp Genel Kurulun kararları ise birer «tavsiye» dir.
Başkan Trumanın nutkunda be liren ve bir ihmal eseri olarak karşılanmasına imkân bulunmı-yan bu nokta. Dışişleri Bakanı Acheson’m Genel Kurula sunmuş olduğu «Sulh için birlik, tasarısının esasına bağlıdır. Bu esas da Genel Kurulun yetkilerini genişletmek, daha doğrusu mevcut yetkileri derhal müessir olabilecek bir hale sokmaktır. Zira her ne kadar Anayasanın 21 üncü maddesi sulhun idamesinde ilk mesuliyeti Güvenlik Konseyine vermekte ise de, Konsey, daimî üyelerden birinin vetosiyle muattal kaldığı takdirde, Anayasa, üye devletleri hareketten menetmemekte ve mutad maddelerle Genel Kurulun,sulha müteallik hususatta kat’î mesuliyetini teyidetmektedir. O halde bütün mesele Genel Kurulu harekete geçirebilmektir. Bunun i-çin, Amerikan tasarısında, Güvenlik Konseyi muattal kaldığı takdirde Genel Kurulun yirmi dört saat içinde toplanabilmesi ve karar alması derpiş olunmaktadır.
İlk bakışta Anayasanın tadilini mucip gibi görünen bu teklifin, sonradan hiç de öyle olmadığı anlaşılmıştır. Anayasanın, «Güvenlik Konseyinde tetkikte bulunan bir meseleye Genel Kurulun müdahale etmemesi» mealindeki 12 nci madde hükmü, Konseyin meflûç kalması halinde meselenin Genel Kurula intikaline mâni olmadığı gibi. Genel Sekreterin herhangi bir ihtilâfı doğruca Genel Kurula havale etmesinde de mahzur görülmemektedir.
Bu suretle, batıkların, uzun zamandır şikâyet ettikleri veto derdi, Anayasanın tâdili yoluna gidilmeden, savuşturulmuş olmaktadır, ki, bu, Birleşmiş -Milletler için büyük bir kazançtır. Çünkü tâdil de az iş değildir. Bir maddeyi değiştirebilmek için Genel Kurulun üçte iki çoğunluğunun reyi gerekmektedir. Bu çoğunluk içinde Güvenlik Konseyinin beş daimî üyesinin de bulunması şarttır. Bazı büyük devletlerden her biri tâdil işinde de vetolarım kullanabilirler demektir. Sovyet Rusya-nın böyle bir halde, tereddüt et-miyeceği ve şimdiye kadar ti defa kullanmış olduğu veto hakkının kaldırılmasına itiraz edeceği şüphesizdir. O zaman yapılacak iş, Sovyetleri ve peyklerini Birleşmiş - Milletler teşkilâtından ihraç etmekten ibaret kalabilirdi ki, bunun da Birleş- i miş - Milletlerin bidayetteki rıılı ve veçhesini külliyen değiştireceği şüphesizdi.
Şimdi, bu yeni teklifin, veto hakkına asla dokunmadan, Birleşmiş ■ Milletlerin daha miies-
Kore komisyonuna iştiraki reddetmeleri üzerine Danimarka üye seçildi
Hem suçlu, hem güçlü!
Belediye Meclisinin Demokrat Parii eline geçmesi üzerine, işlerin asgarî bir müddet içinde düzelme alâmeileri gösterdiği açık bir hakikattir.
Her işte olduğu gibi bu vaziyetin de, muhalefetin hırsını tahrik elliği ve içlerini garip bir kıskançlığın bürüdüğü anlaşılmakladır.
Dün gözümüze çarpan bir küçük haber C.H.P. nin bu hâleii ruhiyesini meydana vuran açık bîr misaldir. Havadis şudur:
«Şehrimizde son günlerde bir çok semtler susuz bir haldedir. Bir çok hemşerilerimizden gelen mektuplarda ilgililerin bu hale bir son verilmesi temenni edilmekte ve hiç bir yıl bu kadar susuz kalınmadığı ilâve edilmekte-
Koreli bir kadının kızıl
işkenceyeverdiğicevap
Staline yazdığı bir mektupta : “Kore yeniden huzura kavuşacaktır,, diyor
onu gelmiyen ve fırsat bulduğu her yerde, her zaman kendini gösteren kızıl işkencelerin, en hafifi tüyler ürpertici olan şekillerini elbette duymuşsunuzdur. Gizli ve kızıl emellerinin bir zaferini beklerken, uğradıkları hezimetin peri şanlığı içinde, Birleşmiş Milletler ordularının önünden bucak bucak kaçarak kabuğuna sığınırken bile zavallı ve masum insanların kanını içmek isterce-j sine, akla gelmedik mezalim I çeşnisi yaratmaktadırlar.
Yaşadıkları toprak başta olmak üzere, gittikleri veya gidebildikleri her yerde, halk i-I çinde nefret uyandıran kızıl vah i şilerin, vahşetlerine yeni bir örnek teşkil eden ve fakat zavallı (bir ananın masum hareketiyle I karşılık bulan, işkence örneklerinden birini aşağıda okuyacak siniz. Bu, belki de bir işkence değil, işkencenin yarattığı ha-bir durumdur.
CANSIZ CESETLER
Geçen hafta, düşman istilâsından henüz kurtarılmış olan Seoul’de gezinin Avustralya harp delegesi Reginald B. Dos-ter, Mapo - Boıılevard’ın bit köşesinde, mucize kabilinden kurtulmuş olan bir kadın ve bir kız buldu. Zavallı kadın ve kızcağız, çok korkulu ve heyecanlı anlar yaşamışlardı.
B. Doster, mektubunda şöyle yazıyordu:
•Kadıncağız, cesetlerin üzerine oturmuştu. Fosfor bombala-
Hikmet Yazıcıoğlu c ************ ** *************** *********** ******V»V)*V*V*-
aranca inan
I
Bratislava tarafından ı işbirliği
Fransız Cumhuriyet Muhafızı kıtalarının Paris'te geçitresmi
ANKARA RADYOSU mbe — 19/10/19Ö0 Acilin ve Proı 7.31 — Marsl
Birleşik Amer lletler siyasi «İlcisi, dün. K kalkınması işiyle meşgul
İSTANBUL RADYOSU be — 19/10/1950 ve Program 13.15 — öffle I(
îtmiş olmasıdır, dene-1
Mûcahil TOPALAK 1
Şehrimizde susuzluğun senelerdenberi, hem de C.H.P. iktidarda bulunduğu zamanda ve türlü yanlış propagandalarına rağmen, devam ettiğini kediler bile bilmektedir. Hal böyle olunca, bugün «şehirde susuzluk var, hem de şimdiye kadar görülmemiş derecede!,.» gibi lâflarla muhalefet yaptığını zannedenler, maalesef şehrin en müb-ihiiyacı olan su işinin bu hale gelmesinin yegâne metre müsebbipleridir.
Seçimleri kaybedip, iktidarı devretmekle bu mesuliyetten kurtulduklarını zannedenlere yanıldıklarını hatırlatmak isteriz.
Yapıp, edip, sonra zeytinyağı gibi üste çıkmak ve kabahati başkasına yüklemek hünerlerinin üstatlarına pek yakında su işini hallederek iyi bir ders verileceğini bildirmek isteriz.
Almanya nın teslihi
Birleşmiş milletler
Adenauer hakkında ileri sürülen bazı iddiaları reddetti
Boon, 18 (a.a.) (Afp) — A-denauer, Hıristiyan Demokrat Partisi parlâmento grupu önün de verdiği izahatta, Batı Al-manyanm yeniden silâhlanmasını müttefiklere teklif ettiğine dair eski İçişleri Bakanı Heıne-mann ve Pastör Neimoeller hükümetin bu yolda hiç bir teşeb büste bulunmadığını söylemiş ve Nevyork konferansından evvel, iç güvenliğe dair müttefik yüksek komisyonu vasıtasile üç müttefik hükümete verilen Alman muhtırasının metni yayın -landığı zaman bu keyfiyetin laşılacağını ilâve etmiştir.
Dün sabah kapalı bir otur yapan Bakanlar Kurulu, c Bakan Heinemann ve Pası Neimoeller tarafından, Alman-yanın yeniden silâhlanması aley hine umumî efkâr nezdinde girişilen propagandanın meydana getirdiği durumu incelemiştir. 1
Israil intikal kabinesi güven oyu alamadı Londra Radyosu. 18 (Basın -Yayın) — Müstacel işlerin gö-fıı.dan kurulmuş olan intikal kabinesi parlâmentodan güven oyu alamamıştır.
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O, adına Başmuharrir Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazı işlerin! fiilen idare eden Fatin Fuad Basıldığı yer: Güneş Matbaası — Atıkara
Connally, teşekkülü her zamankinden kuvvetli görüyor Nevyoı-k Radyosu, 18 (Bası Yayın) — Amerikan âyan iij lerinden Tonı Connally Birleşmiş Milletlerin bugün lıer zamandan daha kuvvetli bir durumda bulunduklarını belirttikten sonra demiştir ki:
• Komünistler, dolayısiyle m tecavizler, Birleşmiş Milletlerin kudret ve kuvvetini ölçmek fırsatını bulmuşlardır. Kore olay ları, milletlerin gözünü açmış ve devlet adamlarını daha atik davranmağa sevketmiştir.-
Çekoslovakya’da yeni temizleme faaliyeti
Prag, 18 a.a. — (AFP): Bra- ......... y..................
islava mahkemesi, vatana hi- riyle bu hale getirilmiş olan bu yanet ve casusluktan sanık bir | cesetler hâlâ, sâri dumanlar sa-gı-upu 8 ilâ 200 sene hapse mah çaıak için için yanmakta idi-kûm etmiştir. Bu hususta yayınlanan tebliğde bu şahısların isimleri tasrih edilmemektedir.
Tebliğde ilâve edildiğine göre, bu casusluk şebekesi Çekos-lovakyada Yugoslavya hesabı-iş görmekte ve geçen Eylül müebbet küreğe mahkûm e-dilen Ygoslavyanııı elçisi Şefik Reviç teşkil edilen gruplf yapmaktadır.
Kore kalkınması için bir
ler. Yan tarafında, bir fıçı vardı. Fıçının içinde, beş yaşlarında bir kız çocuğu uyuyordu. Belliydi ki, uzun bir yorgunluktan sonra, bitab düşmüştü. Bu,' onun kızıydı. İşte, beş kişilik ailesinden, kala kala bir kendisi ve bir .de kızı kalmıştı. Ailenin diğer efradı, Rus askerleri ta-' rafından karınları deşilerek al-I çakçasına öldürülmüşlerdi. Za-j vallı, arslan gibi iki oğlu vo
kocası, işkenceler içinde öldü-I ıülmüşlerdi.
Kadıncağıza, bu katliamdan bombalardan, nasıl olup da, sağ salim kurtulabildiğini sordum. O, bunu bana izah etmedi. Sadece, bir haç işareti yapmak la iktifa etti. Nihayet, kadıncağızı, saklı bulunduğu mahzen den dışarı çıkarttık. Caddeye
Kızıl işkenceden kur mlan ana ve kız hangi bir ağaç izi kalmıştı. Mapo - Bouluaıd mahallesi, Seoul’uri en güzel ve en kalabalık yerlerinden biri idi. Şimdi ise, bir harabe haline gelmişti.
Kadıncağızı ve çocuğu, askerî barakalardan birine götürdü ler. Gözlerinde, bir nevi hüzün ve ıstırabın izleri okunuyordu. Titrek şeşi ile, bir kâğıt ve bir kalem verilmesi için rica etti. Hepimiz, büyük bir merak içinde, kileni kâğrdı ne yapacağını kendi kendimize soruyorduk. Titreyen elleriyle kalemi aldı ve dizlerinin üzerine yerleştirdi ü «ayfada)
çıkar çıkmaz, hepimiz hayret içinde kaldık. Zira, kadıncağız, | Mapo bulvarını bu halde görün- | ce, bir dehşet çığlığı atmaktan kendini alamamıştı:
— Ne?... Burası mı? Fakat burada, her iki taraflı çınar a-ğaçlaıı vardı. Burada, tramvay deposu olacaktı. Hey gidi hey!... Burada bir banka ve bir de büyük bir mağaza vardı. Hattâ, ben pirincimi orada satın alırdım, diyordu.
Eliyle gösterdiği taraflarda ağır ağır, sarı dumanlar çıkan kocaman kocaman gedikler var dı. Öyle bir tahribat yapılmış-
Yeraltı Şehrinde
--- 4 cG/X^ ç.
Holivut! Böyle bir senaryoya,
dahamiinasipbirisimolabilirmi?
— 15 —
Deveciden müşterisi olan hancı, kapısını büyük tutar diye, bir darbı meselimiz vardır. Bu atalar sözü, Zonguldak Kömür İşletmesi için pek yerindedir. Çünkü burası, hakikaten pek çok devecisi olan bir handır!
10 senedir, her yıl muntazaman 15 - 20 milyon lira zarar edip kapısını ardına kadar açık futan bir hani
İsterseniz siz İşletmenin bazı hususlarına bakıp han değil, bir hânı yağma da diyebilirsiniz. Tasavvur buyurunuz ki, 10 senedir yılda muntazaman 15-20 milyon lira zararı olan bir Umum Müdürlük, ayrıca başından büyük işlere de kalkmaktan çekinmemiştir. Meselâ Zonguldak limanı, Bayındırlık Bakanlığı dururken, İşletmenin bu ardına kadar açık olan han kapısına daynmıştır. Hem de 25 milyon lira ilel...
Fakat telâş etmeyiniz! İşletmenin arkasında Eti Bank gibi müşfik ve sütü bol bir ana vardır! Vâkıa Eti Bank ana da bir Umum Müdürlüktür; fakat bu içiçe geçme Umum Müdürlükler, daha doğrusu İşletmeler, birbirlerinin büyük kurlarıcıs-.dırlar! Şeker Şirketi kâr mı etli, Sümer Bank pamukluları milyonlar mı getirdi, doğruca Kömür İşletmesinin açık kasasını kapamağa koşarlar. Şayet, Eti Bank'ın öricmediği aralıklar olursa, o da borç olarak İşletmenin muhasebesinde kalır ve bir kac milyon faiz de böylece yükselir!..
İşlotnıenin binalarına, villâlarına ve misafirhanelerine yaptığı yüz binlerin, tek tek milyonların bu kabarık yekûnlarında bilmem fazla bir cürmü var mıdır? Her ne kadar Thornbourg raporunda, yerüstü tesislerinin pek fazla masraflı olduğundan, buna muvazi olarak yeraltı tesislerinin ekseri mahallerde Fransızlar zamanında olduğu gibi kaldığından bahsetmiştir. Fakat, eksik olmasın, Marshall yardımiyle bazı kısımlarda modern tesisata doğru bir çığır açılmıştır.
Bilmiyorum ama, anlatıldığına göre, bu çığır, yine bir çok israflara ve fuzuli masraflara yol açmaktan geri kalmamıştır.
Söylenenlerden bir misal arzedeyim: Ben, bir milyon lirayı bulan etüdlerden bahsetmiyeceğim, fakat ısmarlanan malzeme ve yapılan mübayaalar için gönderilen heyet ve memurlar, ayda iki defa sefor yapıp tonunu 18 dolara teslim eden firmalara değil de, neden ayda bir defa sefer yapıp tonunu 21 dolardan nakleden şirketlere yaptırmışlardır? Ve böylece nasıl olmuş da milyonların ziyama sebebiyet miştir?.
Malzemenin alınışına belki ihtiyaç çoktur. Nitekim Thornbourg'un takıldığı meselelerden biri de elüd noksanlığıdır. Kömür rezervimizin katiyetle bilinememesi meselesidir; istihsal azlığıdır. Evet, bugünkü istihsal yıkanmamış ve ayıklanmamış olarak ■ tüvenan - 4 milyon tonu biraz geçmektedir ki bu hakikaten azdır. Hele bunun satışa arzedile-bilecek miktarı, 2 milyon 750 bin ton civarındadır. Fakat mevcut lauvarların kifayetsizliği ve ihtiyacın tazyiki karşısında kömürün çoğu, ocaktan çıktığı gibi vapurlara ve trenlere yüklenerek nakledilmektedir. İşin bir hazin tarafı da, nakil vasıtalarının boşu boşuna taş toprak taşımakla vakit geçirmekte olduğudur. Bu yüzden gemilerin ve Devlet Demiryollarının çektiği zahmet vo randımansızhk ayrıca bir fecaat halinde çabadır. İşin daha hazin bir tarafı şudur:
İstihsal için İşletme 84 milyon lira masraf edip ancak 75 milyonunu kurtarabilmektedir. Üst tarafı, zarar, zarar, yine zarardır! \
Halbuki başka memleketlerde olduğu gibi, kömürden milyonlar kazanmamız mümkün değil midir? Hiç değilse zarar etmememiz kabil değil midir. Okuyucularımı fazla teknik lâflarla yormamak için, işi bu acıklı safhasında bırakıp, bir eğlenceli tarafına geçmeyi münasip buluyorum...
m (Sonu Sa. 4 Sü 1 de)
Dans Mtlztfil (Pl.) ye Kapanış.
Açılış ve- Progı Mllzlği — 18.30 ı9.00 Haberler
— 22.20 Oda Müziği — 22.15 II ler — 23.00 Dana Mü?18l (Pl
— 19.15 1 — 23.30 Programlar ve Kapama.
19/10/1950
Halk Demokrat
Nüfus sayımı
Şoför imtihanı
Bir dersten
sınıfta
kalanlar
İLÇE İTİBARİYLE
Kadınlara
sataşanlar
Samsun Seyhan
Sivas Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli
Santrfujlar iyi kalitededir.
Bir tren kazası
9 (T.H.A.) — A
Seçimlerin neticeleri
ACAR
Posta caddesi No. 41
(2836) 2
(Başı 1 İnci sayfada)
ÜYE SAYISI İTİBARİYLE Netice
.ILI*. M.P. Bağ mıyan
| Başmakaleden devam :
Parti ile
Yekûn
lira. Türkiye Şek
Yozgat Zonguldak
Borçka'da kar
Borçka, 18 a.a. — Bir hafta devamlı yağmurlardan sonra kasaba çevresine kar yağmıştır,
Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkâri
Kastamonu
Kırklareli Kırşehir Kocaeli
Kütahya
Manisn
Yeraltı şehrinde
(Başı 2 nci sayfada)
Bilirsiniz, zeki halkımızın çok güzel buluşları vardır; hele dilinin dönmediği ecnebi kelimeleri, Türk köylüsü ve işçisi munisleşiirmekie şayanı hayret bir maharete sahiptir. Meselâ köylü, kalsiyum demez, kan suyu der! Demokrat ismi de, demirkırat şeklinde en kuvvetli bir ifadesini bulmamış mıdır? Şimdi gelelim, ZonguldaklIların taktığı bir isme:
İşletmenin milyonlarca liralık hesabını Hollrith ismindeki makinelerden başkasının evirip çevirmesine imkân yoktur. Çünkü bu makinelerle muhasebe, tıpkı sayımlarda kullanıldığı gibi kolayca yapılmaktadır. Yalnız bu makinelerin değeri pek fazla olduğu için ancak kira ile istifadesi müm kündür. İşte İşletme bu Hollrith makinelerine senede 78 bin lira gibi bir kira ödeyerek işini görmektedir. Tabii muhasebenin bir çok ince hesaplarını da bilhassa genç kadınlar kızlar yapmaktadır.
Fakat Zonguldak işçisi ve halkı durur mu? Hollrith ismini bir türlü beceremediği için ona çok yakışan şu ismi
— Hollivui!
Eh... Müsaadenizle, böyle bir senaryoya bundan daha münasip bir isim bulmak, kimsenin haddi değildir.
Adviye FENİK (Devam ed'-cek)
beraberdir
te İl Genel Meclisleri Demokrat Partinin kahir ekseriyeti altındadır.
Halk Partisi hiç bir mecliste bir çoğunluk temin etmiş değildir. Yalnız muhalefetin bazı propagandacıları, birtakım kelime oyunları yaparak, bazı vilâyetlerde seçimlerin kendi partileri tarafından kazanıldığını iddia etmişlerdir. Bu taktiğin mahiyeti şudur: Bir vilâyette merkez ilçede olde edilen bir kazancı, bütün vilâyete şâmil gibi göstermişler, ve öyle ilân etmişlerdir. Halbuki, bir vilâyetin merkez ilçesi dışında daha bir çok ilçeleri vardır. Buralarda Demokratlar kazanmışlardır; İl Genel Meclisleri, bütün ilçelerden seçilen kimselerden mürekkep olacağı için kahir ekseriyet yine Demokrat Partidedir.
Bir misal olarak, şunu söyli-yelim: Halk Partisi, Malaiya-da seçimi kazandığını ilân etmektedir. Halbuki, merkez ilce ile, Yenidoğan hariç 8 ilce Demokrat Parti adaylarına rey vermiştir. Buna göre. Demokrat Parti Malatya İl Genel Mec lisinde kahir bir ekseriyete sahiptir.
Şimdi, yukarda söylediğimiz bir fikri tekrar edelim: Eğer bu seçimler bir plebisitse, - ki böy-ledir - Malatya'da da Demokrat Parti, milletvekilleri seçimleri zamanından beri çok ilerlemiş, ve vaktiyle Halk Partisi adaylarına oy verdiğine nadim ol-
Malatya'daki seçimin bu neticesi, Malatya vilâyeti halkı-C.H.P. Genel Başkanı İnö-ün belediyeden resminin indirilmesi etrafında yapılan çirkin propagandaları da asla tasvip etmediğini ve hükümet otoritesine riayet lâzımgeldiği-ni Halk Partisinin müfritlerine ihtar ettiğini isbat eder.
Halk Partisinin kazandık diye ilân ettikleri bir kaç vilâyette de vaziyet aynıdır. Çünkü buralarda da merkez ilçesindeki kazançlar bütünü ile şâmil gibi gösterilmiş, ve bu, hiç bir esasa isiinadetmiyen bir propaganda vesilesi olarak Jcullanıl-
İşte İl Genel Meclisleri seçim lerinin umumî efkâra arzettiği hakikat budur. Memleket Demokrat Parti ikiidariyle beraberdir; ve son seçimlerde bunu hezimete uğrayan Halk Parti-katî bir dille anlatmıştır.
Mümtaz Faik FENİK
Mikrobiyoloji Kongresi (Baş tarafı 1 inci b şu hitabe ile kongreyi açmıştır:
«— Sayın meslekdaşlarım,
Büyük bir teveccüh ve nezaket eseri olarak beni fahri başkanlığa seçtiniz. Bu lûtfunuz-dan dolayı sizlere candan teşekkür ve minnetlerimi sunarım. Aziz arkadaşlarım ben de bu mesleğin yabancısı değilim. Memleket içinde ve dışında bu sahada çalışmış bir arkadaşınızım. Bu noktaya işaret etmekten maksadım, mikrobiyolojinin tıp sahasında işgal ettiği mevkiin ehemmiyetini lâyıkiy-le takdir ettiğimi ve bu sebeple hijiyen ve bakteriyolojiyi bir ihtisas şubesi olarak seçtiğimi ifade içindir. Filhakika basit bir düşünce ile de bu iddianın bir hakikat olduğu neticesine varmak mümkündür.
Eğer son yarım asır içinde bu ilim terakkiyata mazhaf olmasaydı ve patojen mikroplar meydana çıkarılarak bunların hayat şartları, vasıfları ve sirayet tarzları bilinmeseydi, bugün içinde yaşadığımız 20 nci asır dünyasının manzarası acaba na sil olurdu? Bunu takdir etmek güç değildir.
Ancak şu noktayı da ehemmiyetle özününde tutmak mec buriyetindeyiz ki, bu küçükler âleminin mensupları olan mikropların vazifeleri yalnız hayata suikast etmek değildir. Bunların yüzde doksan dokuzu bilâkis hayatı geliştirmek ve i-dame etmek gibi muazzam ve insanlık bakımından cidden çok yüksek Ve hattâ mukaddes bir hizmet ifa etmektedirler.
Bu cins mikroplardan meselâ tahammür, tefessüh mikropları mevcut olmasaydı dünyanın üstü ve altı insan cesetleri, hayvan İaşeleri ve nebat enkazı ile o derece dolardı ki, insanlar için ne oturacak bir karış toprak, ne de hattâ ayakla basacak bir avuç yer bulmak mümkün olurdu.
İmtihan yeri yeniden tanzim edilirken
daha sıkı olacak
Ankara Belediyesi şehrimizdeki otomobil kazalarının arttığını gözönüne alarak yeni bir imtihan yönetmeliği hazırlamaktadır.
Hazırlanan bu yönetmelikle, ehliyet alma işleri daha iyi bir şekilde tertiplenecektir. İmtihan heyetine bir Belediye Meclisi üyesi ile Şoförler Cemiyetinden bir delege iştirak edeceklerdir.
Ehliyet alma işleri ile bizzat alâkadar olan Belediye Başka-n: Atıf Benderlioğlu dün öğleden sonra Hipodroma giderek şoför imtihan yerinde imtihan heyeti ile istişarelerde bulunmuş ve ehliyet alacakların durumlarını tetkik etmiştir. Bu arada direk arası geçme imtihan yerleri dün sabahtan itiba ren yeniden nizamî bir şekilde
ICumhurbaşkanının dünkü kabulleri
Cumhur Başkanı Celâl Ba-ar. dün öğleden sonra Çankaya’da Onbirinci Tıp Kongresi Başkanı ve Yönetim Kurulu ü-yeleri ile Birleşmiş Milletler sağlık teşkilâtının Orta Şark Mümessili Dr. Etienne Bert-het’yi kabul etmiş ve akşam yemeğine alıkoymuştur. Bu kabulde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Ekrem Hayri Üs-tündağ da hazır bulunmuştur.
ölçülmüş ve imtihan heyeti tarafından bu saha Hipodrom i-çerisine alınmıştır.
Diğer taraftan şoför yetiştiren öğretmenlerin, belediye im tihan heyeti tarafından yeniden bir defa daha imtihana tabi tutulacağı söylenmektedir.
Şehrimizdeki otomobil ve o-tebüs kazalarının artması sebebini anlamak maksadiyle malumatına müracaat ettiğimiz salâhiyetli bir zat demiştir ki:
«— 1946 dan 1950 ye kadar Ankara'da şoför ehliyeti alan kimseler yeniden imtihana tâbi tutuldukları takdirde bir çok kimselerin ehliyetsiz oldukları halde nasılsa ehliyet varakası almış kimseler olduğu görülecektir. Eğer böyle bir imtihan yapılacak olursa kazalar çok azalacaktır.]
Ayın 28 inde Ankara’da Mısır genç takımiyle karşılaşacak takımın oyuncuları şunlardır: latasaraydan : Muzaffer To-(Takım Kaptanı), Turgay . Naci Özkaya. nerbahçeden: Erol Keskin, Lefter, Küçük And
Ortaokullarla liselerde, ticaret ortaokullarında, erkek ve kız sanat enstitülerinde bir dersten sınıfta kalan öğrencilerin, imtihanları ertesi sene yapılmak ü-zeıe bir üst sınıfa kabul edilmelerine karar verildiğini yazmıştık. Öğrendiğimize göre bu hak İstanbul Teknik Okulu, Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu, Ankara ve Zonguldak Teknik okullarında aynı vaziyette olan öğrenciler için de tanınmıştır.
Dünyanın aynası
(Başı 3. üncü sayfada) ği tahta parçasının üzerine kâğıdı koyarak yazmaya başladı.
Mektubu, Staline yazıyordu. Dikkat ettim. Stalin kelimesini yazarken, gözleri âdeta intikam hissiyle alevleniyordu. Duyduğum acı, teessür, mektubu daha fazla okumama imkân bırak mamıştı. Mektubun ilk cümlesi
«Memleketimin, bahlar» ı için gerisini okumaya merc ettiği memleketini, sulh yılları içinde, sakin niyetli bulmak, harp duygus dan uzak yaşamak istiyor, harbin fecaatinden ziyade yapılan işkencelerden maada, yeni yeni işkenceler görüyor veya işitiyor. Netekim, biraz sonra, komünistler tarafından okla hayale gelmedik feci bir şekilde katledilmiş olan 15 ceset bulunduğu haberi gelmişti.»
N. Nihat ÜLKEKUL
Savaş Birliğimiz
(Başı 1 nci sayfada) kaç saat içinde işgal edileceği tahmin edilmektedir. G0 bin kişilik Amerikan ve Güney Kore ve İngiliz kuvvetleri Pyongyang üzerine süratle ilerlemektedir.
memleketi haline dön-îsi lâzımdır; öyle olmalıdır...» yazdığını anlamak lüzum O, kızıl istilânın hercü-
0,
Başbakan Kim İl Sung’la başlıca müşavirlerinin Pyongyang’ı teıkederek kızıl Mançurya veya Sovyet Rusya’ya kaçtıkları sanılmaktadır. Cepheden alman haberler, komünistlerin başkenti müdafaa etmek için herhangi bir hazırlık yapmadıkları yolundadır.
Pyongyang radyosu öğleden son yayın yapmamıştır. Pyong-yang’a ilk önce birinci Güney Kore tümeninin gireceği maktadır.
D. P. istişarî kongresi
(Baş tarafı 1 inci zinosunda olacak ve kongre saat 10 da açılacaktır.
İki gün sürecek olan toplantılarda delegelerin kendi çevrelerinden getirdikleri intibaları anlatmaları ve memleket meseleleri üzerindeki mütalâalarını bildirmeleri bekleniyor. Binaenaleyh istişare heyetinin toplantısından sonra Demokrat Partinin gelecek aylarda nasıl bir hareket hattı takibedeceği hakkında bir fikir edinmek kabil olacaktır.
B.M.M. Başkanının tetkik gezisi
Adana, 18 (a.a.) — Beş gün-denberi İçel^İlçe, Bucak ve köylerinde seçmenleriyle temaslarda bulunan Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan bu temas ve tetkiklerini bitirerek beraberinde İçel valisi, milletvekillerinden Salih İnankur, Doktor Aziz Koksal olduğu halde bu gece saat 21.30 da otomobille şehrimize gelmiştir. Geceyi bura da geçirecek olan Refik Koraltan yarın sabah otomobille Ankara’ya müteveccihen hareket edecektir.
Steimel Alman
heykel
I taraf* 1 ine
40 bin liraya nialolmuştur. Alâkalılar bu heykelin ne münasebetle ve kimlere yaranmak için rekzedildiğini de tahkik etmekte diller.
Bu toplantı münasebetiyle Parti Genel Başkanı Adnan Menderes’in delegelere hitaben mühim bir konuşma yapması ve u-mumî durum hakkında delegeleri tenvir etmesi bekleniyor.
İstişare heyetinin toplantısını hazırlamak üzere Demokrat Parti Genel Kurulu yarın (bugün) içtima edecektir.
İl seçimleri
1 inci sayfad intizar olunmak
Demokrat Partinin evvelce İl Genel Meclislerinde ancak yirmi kadar üyesi vardı. Şimdi bu miktarın hemen hemen~1000’i bulacağı anlaşılmaktadır. Birkaç vilâyet istisna edilirse Demokrat Parti İl Genel Meclislerinin ya bütün üyelilkerini yahut da bu meclislerde ekseriyeti sağlamış bir durumdadır.
Öğrendiğimize göre böyle bir heykelin kaldırılması iktidarın tarafsız davranması lâzım gel-hak- j diği fikrini müdafaa eden kimseler arasında hiiyük bir nunlııkla karşılanmıştır.
İtalya'dan mektuplar
Lampaduza da fakır b
-YAZAN
Naci SEREZ
19/10/1950
’f
ZAFER
İtalya’da hayat şeraitigelişiyor
Trenle seyahat esnasında harap, köyler, perişan köylüler görülmez
Harpten s yük sıkıntılar karşısında kalan İtalyanın. bugün her tarafında yeniden fabrikaların bacaları tütmekte, hayat şartları günden güne iyileşmektedir. Bir zams laı- îtalyada açlık var haberleri ' gelirdi, şimdi açlık değil hattâ gıda bakımından yakın zamanda bu memleketin bazı maddeler istihsalinde elde edeceği fazla miktarı ihraç etmeğe lıa-zırlanmakta olduğu anlaşılıyor. Roma şehri daha ziyade bir turist merkezi olduğu için burada iktisadi durumun iyiliği veya sıkıntılı olduğunu tesbite imkân yok denebilir, fakat diğer bir çok şehirlerden maada küçük kasaba ve köylerde dahi halk istediği kadar yiyecek bulabilmektedir.
Buna mukabil fiyatlarda da daimi bir alçalma müşahede e-diliyor. Bizdeki yiyecek fiyatlarına nazaran İtalyanın her tarafında yiyecek fiyatları yüzde 10 ilâ 15 arasında daha ucuzdur. Büyük şehirlerimizin her hangi birinde orta sınıf bir lokantada 2 liraya yiyeceğimiz bir öğün yemeğin aynını îtalyada bir buçuk liraya yemek kabildir. Bundan maada yiyecek de gayet boldur ve cins iyle güzeldir. Bizde ekmekler şimdi çok düzelmiştir, fakat îtalyada ekmek kalite batınımdan biraz daha iyidir. Et foldur, ve bilhassa her meyveyi kolaylkla bulmak kabildir.
Avrupa memle-
\ i ketlerinin durumları zaman zaman bizde pek acıklı şekilde aksettirilir. Yunanistan, İtalya, Almanya gibi memleketlerde a-haliııin açlıktan inlediğini, bir çok kimselerin sokaklarda öldüğünü zannederiz. Harbin en şid detli anlarında belki bu gibi hâdiseler olmuştur, fakat halen böyle bir iktisadi durumdan bahsetmeğe imkân yoktur. İktisadi durumun henüz pek düzelmediği Yunanistanda bile yiyecek bulamıyan kimse yoktur. İ-talya’ya gelirken evvelce okuduğum bazı yazılardan sıkıntılı bir durumla karşılaşacağımı zannetmiştim, halbuki bunun tamâmile aksine hiç bir maddenin eksik olmadığını hattâ bol miktarda temin edilebileceğini gördüm. İstanbuldan hareket etmeden evvel bir ahbap İtalya-da sabun yokmuş diye de bir kaç kalıp hediye etmişti. Burada en iyi sabun bulunduğu gibi hariçten de her cins ithal ediliyor. İşte bu bakımdan yanlış bazı bilgilere sahip olmakla memleketimizdeki iktisadi durumun gül gülistan olduğunu düşünür, müsterih oluruz. Geçen sene bir vazife ile doğu vilâyetlerimizden bazılarını bu arada da bir çok köyleri gezdiğim zaman yaşama şartlarının düşüklüğünü müşahede etmekle
âellamy Cinayeti
ZAFER’İN POLİS TEFRİKASI
Yazan: Franccs Noycs llarl Çeviren: S. Yazıcıoğlu
— 125 —
— Sayın jüri heyeti; hepimizi meşgul eden bu uzun ve üzücü isticvap bitmek üzere. Binaenaleyh sizlere hitabet-mek sırası şimdi benimdir. Bu isticvap ne derece üzücü ve yorucu olursa olsun, o derece de alâkayı calipti, ve şüphesiz ki her birinizin zihnini ve alâ kasını o derecede işgal etti., Bu alâka ve dikkatin rece kesif ve yorucu oluşundan şikâyetçi olduğunuzu zan Detmiyorum, çünkü bir an sonra öğrenmiş olduğunuz bü tün delilleri birer birer tartmak imkânını ancak, bu sayede bulmuş olacaksınız.
bir tesirleri olmamak lâzım gelir.
Memleketimizde itham edilen bir kimsenin mahkeme huzurunda mücrim olmadığını isba-ta çalışması icabetmez. İddia makamının kendilerinin mücrim olduğunu isbat etmesi lâ-zmıgelir. İddia makamının ileri sürdüğü deliller sizi kâfi dere-bu de- j cede il(na etmediyse, zihinleri-1 nizde makul bazı şüpheler kal-' dı ise vereceğiniz hüküm lehlerinde olmalıdır. Memleketimizin kanunu bunu icabcttirir.
Şimdi, her şeyden evvel ba- ' noktaların izahına giıişece-nı. Ortadaki vaka hakkında hüküm vermeğe salâhiyet- ■ tar olan kimseler sadece siz-1! tersiniz. Her hangi bir delil hakkında mahkememiz tara- I fından ileri sürülmüş bulunan her hangi bir fikrin sadece bir mütaleadan gayri ehemmiyeti olamıyacağını, fikirlerinizde, hükümlerinizde tamamiyle müs takil olarak hareket etmenizi rica edeceğim. Vekillerin de müekkillerinin suçsuz veya suç I lu olduklarına dair ileri sürmüş oldukları fikirlerin sîzlerin üze 1 rinizde birer delil olarak hiç
Lampc
içinde evlerden biri

I
I
Makul şüphe meselesine gelince, bu demek değildir ki,1 mücrim hükmü vermek sîzlere acı veya güç gelecek diye akla hayale gelmez nazariyelere kapılıp lehlerinde hüküm verme ğc çalışmanız kabildir. Zira in-I san isterse her şeyden şüphe et menin yolunu bulur. Uykusuz, I üzüntülü, asabi bir gecenin sabahında zihninizde büyüyen noktalara makul şüpheler diyemeyiz. Makul şüpheler, gündüz ortası, işinizin gücünüzün ara-ı s;nda, asabınızın tam muvaze -ne halinde bulunduğu sırada , gözünüzde şüphe uyandırabile , cek olan şeylerdir.
NİtAZİ ORSAY TAKDİM EDER.
Siyah inciler - Suzy Benrey
Pfafe
Kılbalı şantör ve Dansözler
iştirakiyle
PROGRAMIN SON GÜNLERİ
Sanayi
Acar
Posta caddesi No. 41
(2836)
Sulh Hukuk
makinelerini görmedikçe karar vermeyiniz.
ANKARANIN EĞLENCE MERKEZİ
Gar Gazinosu
Tel: 15190 - 12603
Her Pazar günü Matine —
Cennetin Anahtarı
Seanslar: 14 - 16.15 - 18.30
2 I. En son dünya haberleri.
Tel. Gişe: 15031 Müd. 24075
Ankara Tıcareı Odasından:
van: Nüretti
ğlu. Sicil No.: 3 3
Ankara'da İçcebeci semtinde Akat sokağında 8/1 numaralı evde oturan, Anafartalar caddesinde Vakıf İş Han 109 No. lu mahalli ticarî ikametgâh ittihaz ve tüccar terzilik ticaretiyle iştigal eden, Ticaret O-dasmın 17/314 numarasında kayıtlı T. C. tebaasından Nurettin Karaosmanoğlu yukarda yazılı ticaret ünvaniyle noterlikten tasdikli imzası şeklinin Ticaret Kanununun ahkâmına uyularak 18/10/1950 tarihinde tescil edildiği duyurulur.
5821
memleketimizde pek görülme -yen bir fakir cinsidir. Meselâ bir kahvede oturuyorsunuz, on beş yirmi dakikada bir geçenler arasında temizce giyinmiş yaşlı bir adamın yere eğilip sigara izmaritleri topladığını görürsünüz. Bu tiplere her şehirde ras lamak mümkün. İnsanın hayretini mucip olan cihet şahsın az çok iyi giyinmiş olmasıdır. Hattâ bir seferinde bilhassa dikkat ı edince adamın kolalı yaka takmış olduğunu gördüm. Bunlardan sonra dilenciler geliyor, Ro mada dilenciye pek ender tesadüf ediliyor, her yerde olduğu gibi bunların ekserisi kör vc‘ sakat veya çok ihtiyar hasta bir insan oluyor. Maamafih hiç bir yerde sakat ayağını açıp teşhir etmekte olan dilenciye ıastgelmedim.
Binaenaleyh maznunlar hak -kında suçludur diye hüküm verebilmeniz için iddia makamının ileri sürdüğü şu noktaları her türlü makul şüpheden vareste görmeniz lâzımdır. Yani, evvelâ,
Madclaine Bellamy ölmüştür ve öldürülmüştür.
Saniyen,
Cinayet Bellechester eyaleti dahilinde vukua gelmiştir.
Salisen, maznunlardan her hangi biri cinayette ya fiilen yahut da feran methaldardır.
(Devam edecek)
Ankara Ucuz Subay Evleri Kooperatifinden
Zonguldak Maden Teknik
Okulu 1950-1951 öğretim yılı giriş imtihanı sonuçları
BURSLU
KAZANANLAR
derin bir teessür duymuş, ancak hiç olmazsa gıda noksan değil diye kendimi teselli etmiştim.
Bunları yazmakla tebarüz ettirmek istediğim cihet Avrupa milletleri İktisadî durumlarını düzeltmek için canla başla ve devletle millet işbirliği ederek ! ka şehirlere nisbeten bunlar te-çahştığı gözden kaçmıyacak bir keyfiyettir. îtalyada trenle yapılan bir seyahat esnasında harap, viran köyler, üstleri başları perişan köylüler görmeğe im kân yoktur. Esasen köy deyince Avrııpadakileri bizim bir çok köylerimizle kıyas etmeğe dahi imkân yoktur. Buralardaki en küçük köylerde bile binalar mun tazam, elektrik ve su tesisatı gibi zarauıi ihtiyaçları temin e-dilmiş yerlerdir.
Burada yaptığım tetkikatta îtalyanın bazı maddeler bakımından ileride bizim için bir rakip olabileceğini tesbit ettim, îtalyada tütün ve pamuk istihsal edilmekte fakat miktar az olduğu için ihraç edilmemektedir. Amerikan yardınundan da istifade ile bu maddelerin istih şali hayli arttırılacağı bu sebeple ileride bu ihracat için mah reçler aranmakta olduğu söyleniyor. Bundan sonraki yazıda bazı rakamlarla italyanın bilhassa ziraî istihsal durumu belirtilecektir.
îtalyada fakirler
Yukarda îtalyanın İktisadî bakımdan şayanı dikkat bir ıa sağladığı, hayat şart-hayli iyiye doğru gitmekte olduğundan bahmsetmiş-ıcak bu müşahedeleri ta-bitaraf bir görüşle yapmış olmak için bu memlekette fakir insanlar da yaşamakta olduğunu söylemek lâzım. Tuhaf tarafı şu ki, İtalyadaki fakir tabaka da insanı hayrete sev-kedecek kadar fakir ve üstelik
Şimdi fakir semtlere gelelim. Romanın muhtelif semtlerinde fakir mahalleler var, fakat baş-
BURSSUZ
KAZANANLAR
I
tirmek lâzım. İktisadı bakımdan bir memleket ne kadar iyi durumda olursa olsun yine fakir, ıfı bulunu, yani maişet-u veya bu sebeple teminiz kimselerin bulunması ımlcketin iktisadi sıkıntısı-temsil etmez. Filhakika tn-gilterede dahi bir çok fakir ve hattâ Londranın meşhur Oks-ford caddesinde şarkı söyliye-sanlar vardır, daki fakir inaan-aç intiba teshil Bunlardan biri bizim
nıizce. Ancak mahallelere giril diği zaman küçük çocukların insanlar var. Bunların birinde yalın ayak dolaştıkları, evler ö-nünde elbiseleri hayli fakir olduklarına delâlet eden insanların oturduğu görülür. Evlerin içleri de kırık dökük eşyalarla doludur. Napoli şehrinde ise vaziyet böyle değil. Gayet fakir bir mahalleden geçerken pencere ve kapısı açık olan bir evden içeri baktığım zaman gayet pej mürde ve toprak üstünde oturan bir aile gördüm. Odadaki üç çocuk yarı çıplak bir halde idi. Bu ev çok uzak bir köyde olsa idi belki tabiî olurdu, fakat Santa Luçiya gibi zengin ve meşhur semtleri bulunan bir şehirde bu kadar fakir bir aile hayreti mucip oluyor. Yine aynı mahallede dükkân şeklinde sokağa bakan bir çok odalar ev haline konmuş, içerisinde gayet eski harap eşyalar, ve kılıksız de kadıncağızın biri oturmuş ö-nüne diz çökmüş olan küçük kızının saçları arasında bir şeyler araştırıyor.
İtalyanın güney kısım yani çizmenin ‘topuğuna doğru olan bölge ziraat bakımından çok verimsizdir. Bu sebeple bu bölgede oturan halk kuzeydeki Ce-nova, Milano gibi sanayi merkezlerine nazaran umumiyetle daha fakirdir. Buralarda bütün bir köyün hayat şartları çok düşük olabiliyor. Çizmenin hemen ; karşısında küçük bir ada bu köylere misal olabilir. Dampe- I duza isimli bu adada halk fakir J olduğu gibi sıhhî şartlardan da mahrumdur. Sıtma bilhassa çocuklar arasında çok ölüme sebep oluyor. Evlerden bir kısmı resimde gördüğünüz gibi kaya yığınları içlerinin oda haline konulmasından ibarettir. Bu evlerin civarında oynayan bir çok çocukların karınlarının şişliğinden sıtmanın ne kadar tahribat yaptığı anlaşılıyor. Maamafih, çocuklara yardım için îtalyada geniş teşekküller var. Bundan evvelki bir yazıda belirtildiği gibi bu teşekküller Bonede biletmektedirler.
gün teş-
Ankara Ucuz Subay Evleri Kooperatifi Genel Kurulu 7 Ekim 1950 günü toplandı ise de, toplantı nisabı temin edilememiştir. Bu sebeple ikinci toplantı 4/Kasım/1950 cumartesi günü saat 15 de Orduevinde yapılacaktır.
Sayın ortakların rifleri rica olunur.
4/Ka»tm/1950 cumartesi günkü toplantının ruznamcsi:
1) Toplantıya ait seçim.
2) Geçici idare kurulunun faaliyet raporunun okunması ve hesaplarının tetkiki ile tasvibe arzı.
3) Arsa teklifleri karar ve yönetim kuruluna bu hususta yetki verilmesi.
4) Yönetim ve denetleme ku-
Geçici İdare Kurulu 5817
hakkında lhk. Burdurde
DEVLET TİYATROSU BÜYÜK TİYATRODA
22 ekim Pazar akıjumı 20.30 da
R İ G O L E T T O
Opera 4 perde G. VERDİ Tercüme: Ferit Alnar Müzik idaresi: Adolfo Camozzo Dekor-Kostüm: Turgut Zaim
Sahneye koyan: Aydın Gün
Bu aksam saat 20.30 da
II A M L E T
Dram 5 perde Yazan: W. Shakespeare Sahneye koyan: Muhsin Ertuğrul
KÜÇÜK TİYATROMa
Bu ak«am saat 20.30 da ŞAKACI Piyes 3 perde
Yazan: Sabahattin K. Aksal
Sahneye koyan: Mahir Canova
Büyük Tiyatro: Opera: U-muma, Parter 250, Balkon 200. Memur ve öğrencilere, Parter 150, Balkon 100.
Büyük Tiyatro: Dram: U-muma Parter 200, Balkon 150. Memur ve öğrencilere, Parter 100, Balkon 75.
Küçük Tiyatro: Umuma: Parter 200, Balkon 150. U-cuz Halk Parter 150, Balkon 100. Memur ve öğrenci Parter 100, Balkon 75.
Yeni model
Gaz sobaları
Sizi son darccc
memnun edecektir.
ACAR
Posta caddesi No. 41
(2836)
YEDEKLER

f'
Not: 26 Ekim 1950 perşembe rünü akşamına kadar okula gel m iy enlerin veya öziirünü bu süre içinde bir belge ile tevsik etmiyen öğrencilerin okul giriş yönetmeliğinin 10. cu maddesi gereğince kayıtlarının silineceği ve bunların yerine yedeklerden derece sırasına göre öğrenci alınacağı ilân olunur.
ANKARANIN EĞLENCE MERKEZİ
Gar Gazinosu
NİYAZİ ORSAY TAKDİM EDER. Beynelmilel şöhretli akrobatlar
5 AKEF
Bu akşamdan itibaren görülmemiş yeni programları
Adoflo Ventas
İspanyol Tipik Orkestrası PROGRAMIN SON GÜNLERİ Her Pazar Maline
idaresinde
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Memur ve Subaylara K“°lyjk
Adres: AnafarlaUr Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşısı No.
} BÜYÜK Mağazanın i
: ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk. Bebe | : Tekmil GıYİM EŞYA Çeşitlerini !
Mutlaka görünüz j
*300 — Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollekiif Şirketi JA
BÜYÜK Mağazanın {
İthal Ettiği Avrupa Kumaş ?
yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır*
kara Şubesi *
BÜYÜK Mağazanın
Hususî surette getirttiği Paris diplomalı terzi Niko NİKOLAÎDÎS
Garantili
Sipariş, her türlü giyim ihtiyacınızı karşılamak üzere cmrinizdedir. Roklûrn değil hakikattir.
’ BOMONTS
GAZİNOSU
Kışlık salonu her akşam
Mevcut kadroya ilâveten
MARUF ÜSTAD KEMANİ
NOBAR TEKYAY İDARESİNDE
Her akşam harikulade saz ve fasıl heyeti
Müzeyyen Senar Işıl
Junkers
Havagazı otomatları Dünyanın en yüksek otomatlarıdır.
ACAR
Posta caddeni No. 41.
(2830)
Sanlık komyon
Mutbak malzemesi

alınacak
İstanbul Jandarma Satmalma Komisyonu Başkanlığından:
Müzeyyen Senar Işıl
Bu Pazar Nüfus sayımı dolayısiyle Cumartesi 21/10/1950 gündüz saat 15 d
KARA BÖCEKLER ve tam kadro i. büyük içkisiz AİLE MATİNESİ
Geyrîmenkul satış ilânı
İstanbul Emniyet Sandığı Ankara Şubesinden:
Mehmet Sezer A. 615 hesap numarasiyle Sandığımızdan .aldığı (3000.—) üç bin liraya mukabil Etlik’te Yukarı İncirlik •‘•mevkiinde kâin 242 pafta, 1783 adanın 11 parselini teşkil eden -seneden bağ, mahallen 40/2 numaralı apartmanın tamamını dıirinci derecede ipotek etmişti.
• Dosyada mevcut tapu kaydı suretinde işbu gayrimenku-, ,Jün aynı semt ve mahallede, aynı ada ve parselde bağ olduğu i ve 949/6833/1710 numaralı ve 30/5/1949 tarihli, Ankara Üçün-' cü İcra Memurluğunun yazıları üzerine 3/6/1949 tarih ve 1433 yevmiye numarasiyle, Muharrem Önen’in alacağından dolayı, | ■haciz konulduğu beyan edilmiştir. Bu haciz Sandığın ve müşterilerin hukukuna müessir değildir.
r
ZAYİ — Denizli
ANKARA PALAS
P AViYON
Bu akşamdan itibaren her akşam «Sen Moritz Palas Otelinden» hususî olarak getirtilen beynelmilel tanınmış
Cins ve miktarları şartnamede yazılı on bir kıdem bakır mutfak malzemesi, İstanbul Taksimdeki komisyonumuz binasında 1 Kasım 1950 Çarşamba günü saat on beşte kapalı zarf eksiltmesiyle satın alınacaktır. Muhammen bedel 157GB lira 93 kuruş olup geçici teminatı 1182 lira 52 kuruştur. Evsaf ve şartnameler Ankarada, Ankara J. Sa. Al. Kom. Başkanlığında, İz mirde, İl Jandarma Komutanlığında, İstanbulda komisyonumuzda her gün görülebilir. İsteklilerin ticaret vesikaları, şart namede yazılı diğer belgeleriyle ilk teminat makbuzu veya banka kefalet mektupları ve teklif mektuplarını havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonumuzda bulundurmaları. Postada gecikmeden mesuliyet kabul edilmez. (13817)—(7661)—(2275)
* YENİ KEŞİF
: Sayın Ankara Halkına Müjde
J Artık bütün haşarattan kurtulmak imkânı
$ Gammexane 0,34 toz halinde kullanılan.
( Gammexane 0,520 toz su ile karıştırılan,
S Gammexane 2 Duman verici.
5 İlâçları kullanmak suretiyle bütün sinek, sivrisinek $ mutfak böceklerini, hamam böceklerini, bilhassa tahtaku-j rularını, pire, yabanî arıları, örümcekleri, keneleri, güve-
* leri ve bunların yumurtalarını, katî imha eder.
j D. D. T. den daha müessir olmakla beraber kullanılışı İ da o nispette kolaydır. Hususî pompaları gelmiştir.
| Sadık Öztek
✓ Yeni Hal No. 89
* Fazla tafsilât için telefon: 13172 ye müracaat. 2833

I
i
,j İkraz dosyasında mevcut tapu senedi suretine göre hududu: 2, 1 numaralı parseller ve Bağlum yolu ile mahduttur.
İkraza ve satışa esas olan muhammin raporları mucibin-(ce işbu gavrimenkulün umum mesahası 4574 metre murabbaı olup bunun 121 metre murabbaı kısmı üzerine bodrum, zemin ve birinci katlardan mürekkep bir apartıman yapılmıştır. ı Bodrum katta bir antre, üç oda, bir koridor, bir mutbak, bir ■ kiler, bir helâ .ve bir banyodan ibaret bir daire vardır. Zemin katta bir antre, üç oda, bir salon, bir koridor, bir mutbak, bir kiler, bir helâ ve bir banyodan mürekkep bir daire vardır. Birinci katta her biri üçer oda, birer hol, birer mutbak, birer helâ ve birer banyodan mürekkep iki daire vardır. Ayrıca bahçede müştemilât olarak 4X15 ebadında iki oda, bir mutbak bir' helâ ile bir oda, hımış bir mülhaktan ve bir helâdan ibaret iki daireli bir katlı bina vardır. Kömürlükler bahçededir. Apartmanda elektrik ve su tesisatı mevcuttur. Ayrıca bir kuyu vardır.
VİYANA ATRAKSYON ORKESTRASI
“GEZA SEYDL„
2835
S ışehri Belediye Başkanlığından
| llıdro elektrik tesisatını işletmek üzere bir makinist nacaktır. İsteklilere ehliyetine göre 200 - 350 lira ücret verile-
{ ceği ilân olunur. (7873)—2297
alı-
Vadesinde borcun verilmemesinden dolayı yapılan takip üzerine 3202 sayılı kanunun 4G ncı maddesinin matufu 40 ncı maddesine göre satılması icap eden yukarıda evsafı yazılı gay rimenkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya konulmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek isteyen (2125.—) lira pey akçesi verecektir. Birikmiş bütün vergilerle Belediye ve Dellâliye resimleri borçluya aittir. Arttırma şartnamesi 2/11/1950 tarihinden itibaren tetkik etmek isteyenlere şubemizde açık bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu izahat da şartnamede ve takip dosyasında vardır. Gününde arttırmaya girecek olanlar bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını tetkik ederek satılığa çıkarılan gayrimenkul hakkında her şeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur.
Hopa Malmüdürlüğünden
1 — 9/10/1950 tarihine rastlıyan pazartesi günü eksiltmeye çıkarılan 17387 lira 99 kuruş keşif bedelli Hopa gümrük binası önüne yaptırılacak duvar anroşman işine talip çıkmadığından 10 gün daha uzatılmıştır.
2 — Eksiltme ve ihalesi 19/10/1950 tarihine rastlıyan perşembe günü saat 14 de Hopa Malmüdürlüğünde müteşekkil Komisyon huzurunda yapılacaktır.
3 — Bu işe ait keşif, şartname ve sair evrak her gün Hopa Malmüdürlüğünde görülebilir.
4 — Geçici teminat 1304 lira 10 kuruştur.
5 — İsteklilerin buna benzer işleri evvelce yapmış olduk-
larına dair Bayındırlık belgesi ve teminat makbuzlariyle birlikte belirli gün ve saatte komisyona başvurmaları ilân olunur. (7872)—2296
SATILIK
Nakliyat yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Samsun Bölge Müdürlüğünden:
1 — Alaca ambarımızda mevcut Ofisimize ait hububat, iyat ve sair maddelerden 1500 tonunun Yerköy’e taşınması işi açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme 28 Ekim 1950 tarihine rastlıyan cumartesi günü saat 10 da Alaca’da T. M. Ofisi binasında teşekkül edecek hususî Komisyon önünde yapılacaktır.
3 — İstekli kimselerin 1500.— lira geçici teminatlarını ek-
siltme saatinden bir saat önceye kadar Ofis veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzlariyle Komisyona başvurmaları lâzımdır. ''
4 — Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları beş lira karşılığında Alaca Ambar Şefliğinden temin edilebilir.
(7841) — 2290
Stablize yol yaptırılacak
Çukurova Pamuk Islâh İstasyonu ve Üretme Çiftliği Müdürlüğünden:
1 — Adana - Karataş yolunun Solaklı köyünden ayrılarak Tanrıverdi ■ köyünün kuzey bitişiğinden ve Yunusoğlu köyünün içinden geçen ve Hacıali köyündeki kurum fabrika binasında nihayet bulan takriben 7.5 ilâ 8 kilometre boyunda stablize yol inşası kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Keşif bedeli 223.500 lira (iki(yüz yirmi üç bin beş yüz lira) olup geçici teminat akçası 12.425 liradır.
3 — Fennî şartnamesi, keşif özeti ve diğer evraklar müessese müdürlüğünde görülebilir.
4 — Eksiltme 1/11/1950 Çarşamba günü saat 15 de Ada-nada Köprü köyündeki müessese merkezinde müteşekkil korniş yon huzurunda yapılacaktı;.
5 — İsteklilerin eksiltme şartnamemizin 3 üncü ve 4 üncü maddelerindeki özel ve fennî vesaiki ibraz etmeleri.
6 — Teklif mektuplarının 2490 sayılı kanunun 32 inci maddesine göre hazırlanaark il^le saatinden 1 saat evveline kadar komisyon başkanlığına verilmesi şarttır.
7 — Komisyon postada gecikmeden mesuliyet kabul etmez.
(7779)—(2270)
********************************** V**W***^****W4VV1VVVVM
Hurda Demir satılacaktır
Pazarlıkla Çam Tomruk, Kalas, Azman Travers satısı
Tavşanlı Devlet Orman İşletmesi Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Emet son deposunda, Değirmisaz ve Balı köy istasyon istif yerlerinde mevcut çam tomruğu, kalas, azman, traversler 11/10/1950 gününden itibaren 15 gün müddetle pazarlıkla satışa konulmuştur.
2 — Balıköydeki 30 ile 80 kutur arasındaki tomrukların ■muhammen bedeli 55.40 lira, 30 kuturdan aşağı tomrukların 41.50 lira, 40 kuturdan yukarı tomrukların 56.25 lira, karışık tomrukların 51.00 lira ile 55.49 lira arasında.
Çam azmanlarının, kalasların ve makas traverslerinin metreküpü 104.50 lira normal |tjıt traverslerinin M3. ü 80 00 liradır.
Değirmisazdaki tomrukların metreküpü 30 kuturdan yukarı olanların 53.00 lira, 30 kuturdan ince olanların 39.50 liradır.
Emetteki kalasların metreküpü 70.00 liradır.
3 — Pazarlıkla satılacak olan bu mallardan Balıköy istif yerinde 6033 metreküp çam tomruk, 244 M3. kalas, 80 M3. azman, 42 M3. makas traversi 18 M3. normal hat traversi.
Değirmisazda 400 M3. tomruk.
Emette 2000 M3. kalas mevcuttur.
4 — Balıköy ve Değirmisazdaki tomruklar için 4 ay vadeli müddetsiz ve Emetteki kalaslar için de 100 metreküp kadar 4, daha fazla olan partiler için 6 ay vadeli yerine kabul edilir.
Emet deposundaki kalasların 200 metreküpü ilk defa satışa arzedildiğinden 25/10/1950 günü karşılaştırma suretile pazarlıkla satılacaktır.
5 — Taliplerin her gün Tavşanlı İşletme Müdürlüğüne müracaat ile istedikleri malı alabilecekeri ilân olunur. (7763)-2278
Kapalı zarf usuliyle Urfa Yağı satılacaktır
Devlet Orman İşletmesi Merkez Müdürlüğünden:
1 — 295 teneke içinde 5274 kilo Urfa yağı 6/11/1950 pazartesi günü saat 15 de Merkez T. ’.'iğü binasında toplanacak komisyon marifetiyle ve kapu.« x«ırf usuliyle satılacaktır.
2 — İsteklilerin teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermiş olmaları lâzımdır.
3 — Yağın beher kilosunun muhammen bedeli 375 kuruş geçici teminatı 1483.31 liradır.
4 — Nümune Ankara'da Merkez Müdürlüğünde görülebilir.
5 — Bu işe ait şartnameler Ankara’da Merkez Müdürlüğünde ve İstanbul İşletme Müdürlüğünde görülebilir.
k- Birinci arttırma 11/12/1950 tarihine müsadif pazartesi günü Birinci Anafartalar caddesinde Belediye Ticaret Evi altındaki Sandığımız binasında saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır. Muvakkat ihalesi yapılması için teklif edilecek bedelin tercihan ödenmesi icap eden gayrimenkul mükellefiyeti ile Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son arttıranın teahhüdü baki kalmak şartiyle 26/12/1950 tarihine .Müsadif salı günü aynı mahalde ve aynı saatte son arttırması ya pjlacaktır. Bu arttırmada gayrimenkul en çok arttıranın üstünde bırakılacaktır.
Hakları tapu sicilleriyle sabit olmayan alâkadarlar ve irti-fe dair iddialarını ilân tarihinden itibaren 20 gün içinde evrakı fak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususiyle faiz ve masari-müsbiteleriyle beraber Şubemize bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarını bildirmemiş olanlarla haklan tapu sicilleriyle sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fazla izahat almak isteyenlerin 50/54 dosya numarasiyle Şubemize müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. (7871)—2294
Resmî dairelere kiralık
Denizciler caddesinde kaloriferli, lavabolu, 30 odalı büyük salonları bulunan bir bina resmî dairelere kiralık-tır. Tel: 3 1755. (5801)
r
Sabitli belediye başkanlığından
İlçemiz belediye sınırlan içinde yer altı sularından istifade etmek emeliyle önceden muhtelif yerlerde sondaj yaptırmak sondajda müsbet netice hasıl olursa artezyen çıkarmak teşeb hüsündeyiz.
Bu gibi işle alâkası ve teşkilâtı olanların 15 gün zarfındr belediyemize müracaatları veya teklifte bulunmaları ilân olunur.
(7781)—(2273)

Ehven Fiatla kiralık daire
151 evlerde üçüncü sokak. 30 numarada iki odalık daire kiralıktır. Her gün görülür. Telefon i« saatlerinde 15892 ev telefonu: 32482.
5818
Iş Arıyorum
Müesseselerde kâtiplik veya tezgâhtarlık gibi işleri yapacağıma eminim. Çünkü muameleden anlarım. Münhal olursa temiz bir lokantada garsonluğu tercih ederim. S. Y. rumuzuna müracaat. 5820
Ereğli Kömürleri İşletmesi Genel Müdürlüğünden: ;
İşletmemiz Merkez ve Bölge ambarlarında mevcut ! takriben 2400 ton hurda demir satılacaktır.
Bu hususta hazırlanan şartname:
Zonguldak’ta: Ereğli Kömürleri İşletmesi Ticaret Mii-I dürlüğünden,
Ankara’da: Eti Bank Genel Müdürlüğünden,
İstanbul’da: Eti Bank İstanbul Şubesi Müdürlüğünden i atılabilir. i
Satış kapalı zarf usuliyle 8/11/1950 tarihine rastlıyan • çarşamba günü saat 16 da E.K.İ. Ticaret Müdürlüğünde ; yapılacaktır. ;
İsteklilerin teklif ve teminatlarını havi zarflarını İha-le günü en geç saat 15 e kadar İşletme Başsekreterliğine ; tevdi etmiş olmaları lâzımdır.
Postada vuku bulacak gecikmelerle madenî para ile • mühürlenmiş zarflar nazarı itibara alınmaz. ;
İşletme İdaresi satışı yapıp yapmamakta serbesttir. I (7805)—2283 ;
'M*M******'**'**»*wWMMM*w*MMMwwvutvwvvMww kabilinde komisye
Gar Gazinosu
21 EKİM Cumartesi akşamından itibaren
Dünyaca Tanınmış Revü
7 BRYMANS
Şayanı Hayret Atraksiyon Numaralariyle AnkaralIları Teshir edecektir
l
Hanomag
Tam Dizel
Traktör ve kamyonetler: dünyanın en ekonomik arabalarıdır.
Acar
Posta caddesi No. 41
(2836)
Vestiyer aranıyor
Şeraiti için Buket lokantası üracaat. Tel. 14992
Watlıerproof
Bay ve Bayan trençkotlan
en ucuz fiyatlarla
ORTAÇ
bulabilirsiniz.
35 liradan 100 liraya
kadar
Telefon: ’TlSfl
ORTAÇ
Mantoluk
ve yünlü ropların en güzel çeşitleri
Tekel İzmir Şarap ve İsp. Fabrikası Müdürlüğünden
| 1 — Fabrikamızın yangın hidrant tesisatı kapalı zarf usulü
ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — İşin keşif bedeli 49670 lira 78 kuruş olup ilk teminatı 3725 lira 31 kuruştur.
3 — Eksiltme 6/11/1950 pazartesi günü saat 14 te İzmir Halkapmar Şehitler caddesi tekel şarap ve ispirto fabrikasında yapılacaktır.
4 — Şartnamesini görmek istiyenlerin her gün mesai saatleri dahilinde İzmir Tekel şarap ve ispirto fabrikası muhasebesine ve Ankarada Tekel Baş Müdürlüğüne İstanbulda Genel Müdürlük İnşaat Şubesine müracaatları.
5 — Bu işe girmek istiyenlerin bu ve buna benzer işlerden birdefadac 35000' otuz beş bin liralık iş yaptıklarına dair vesaik ile bu iş için İzmir şarap ve ispirto fabrikasındaki kontrol mühendisliğinden ehliyet vesikası alarak kapalı zarfa koymaları.
, 6 — İsteklilerin usulüne göre tanzim edecekleri kapalı
zarfları İhaleden en az bir saat evveline kadar numaralı fiş mu-......._ _____/on başkanlığına vermeleri ve postada vukua gelecek gecikmelerin nazarı dikkate alınmıyacağı ilân olunur.
Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası şefliğinden
ı 1 — Orkestramız, ihtiyacı için (75) adet maroken sandalya yaptırılacaktır. Muhammen bedeli (4500) lira olup ilk teminatı 336 liradır.
j 2 — Sandalyelerin ihalesi 3/XI/1950 cuma günü saat 15 de Ankara okullar saymanlığı satın alma komisyonunda yapı-
. lacaktır.
I 3 — İsteklilerin aynı gün ve saatte ilk teminat makbuzları ve ticaret odası vesikalariyle birlikte komisyonda hazır bu-
I .unmaları.
I Şartnamesi Cumhurbaşkanlığı Flûrmonik Orkestrası şef-
5 799 liginde görülebilir. (7630) — 2295
Borsalino
Şapka çeşitleri ve en zengin renkleri İle
ORTAÇ
36 liraya satışa
arzedllnıigtir
Robdeşaıııbr
Robdeşambr, Gömlek, Kravat, Eşarp çeşitleri sîzleri memnun edecek bol çeşitler ve yeni fiyatlarla
ORTAÇ
Sîzleri bekliyor.
Anafartalar Caddesi No. 224 Adliye kargısı köşe magao

Comments (0)