19
MART
IMS
idare: Nuruoesaanlyt W® & Tel adresi: «YENİ BABA».
İSTANBUL
Telefon: Î0798

BEDELİ
Ben etil MOC MOC 1001
«Ot
Kr.
s
)
V
10
)

YunaaistMa taarruz ma ?...
Vaşlngton: 18 (AP.) — Bugün Vaşingtona varan resmî haberlerde, Ruslar tarafından destek lenen 3 ımıslararan tugayın Yunanistana taarruz İçin Balkanlarda yığmak yaptıkları bildirilmektedir. Taarruzun Arnavutluktan bağlıyacağı ve Yan yaya doğru inkişaf edeceği ihtimali de ileri sürülmektedir.
FCÜKUŞ
General Sadık AJdoğan ve
Onuncu TU
Nc 3261
müntehiblerine Haysiyet Divanı
(Devamı Sa., 3: Sfl. e d«)
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYiZ
Genel İdare Kurulunun Murahhasları
Hâlâ O Zihniyet!
Emin Yalman
Ik
)
l *
*
« ' • - - *
ı cıılardan
ğan. Hazım Bozca, Şahin Lâ-çin ve Hasaıı Dinçer’in iştiraki-le saat 16,20 de toplandı.
Toplantıdan evvel Demokrat Parti Genel İdare Kurulu nâmı-

Ahıned
Afyon, 18 (Hususî muhabi-1 rimiz Muzaffer Görktan bildi -riyor) — Afyon Demokrat Parti kongresi bugün ilçelerden gelmiş 100 delegenin ve Milletve -
killerinden General Sadık AJdo- na Afyon’a gelmiş bulunan Ad-

• •
rA
s
Menderes Veziroğlu içtimaa iştirâk edemedile Afyonda heyecan ve galeyan
ıca.


Adnan Menderes, il Balkanından Sadık Aldoğan ve Haz?m Bozcanın toplantıya alın mamasını taleb etti ve bu arzu reddedildi

nan Menderes, Cemal Tunca n Ahmed Veziroğlu il idare kurulu başkanı parti merkezinde ziyaret etmişler ve Sadık Al-doğan’la Hazıkı Bozca’mn top.
(Devamı Sa., 3; Sû., 5 deı
Demokrat Parti Nereye Gidiyor ?
Köprülü ve yârârunın dediklerim noktanı noktacına boyun eğmek istemiyenler ve onların direktiflerini, körii körüne tatbik etaıiyerek fikir hürriyetinden, serbest düşünceden ve tenkid hakkının kudoiuetinden tdgr'c'f erin/ kderder d^rhuâ UdySly^t eJmîrunu sü-
rülmeğe mahkum ediliyorlar. köprülü bu gibileri Haysiyet Divânına veriyor, çünkü elinde henüz başka bir korkutma cihazı yok. ________________________________________________________"_________
m na)d renk renk açıklığını müşahede etmek bütün bu gü-| Hâzini Bozca seçim dairelerine, riiltklerin kimin işine yaradığını îsbat etmeğe yeter.
______________________ maalesef ımokrat Partide kin, ihtiras ve intikam havası büyük bir şiddetle esmekte devam ediyor. Ta hak -Irak ettirilmesi icaheden «Hürriyet M i sakı» şimdi t anı amile unotuhnuş ve kumcularla kurucu olmayanlar Meclis Gurupu He, Genel Kurul, Haysiyet Divanı ile Milletvekilleri sa:;saç:ı ve boğaz boğaza gelmişlerdir.
Bu halden nıeınmın olmak ve mıreti hakdan görünerek nifak ateşini körüklemek için insan ancak fVataD) başyazarı Ah-med Enıin Yalman olmak lâ -zımdır. Yoksa kendisinde zer -re kadar memleket aşkı ve j urd Sevgisi, damarlarında da hakiki Türk kanı dolaşan hiç bir muharrir kuruculara ve genel kurala, intikam politikasında devam etmeyi ve partinin düzenliğini ve birliğini böylece, pervasızca ve sürekli surette bozmayı tavsiye edemez.
Bu)ük kongrenin verdiği yük sek direktifin, yani (Hürriyet Misakıj nın artık adı bile anılmaz oldu. Onun tahakkukunu Genel Kurula emir \ e hav ale ettiği işler bir türlü realite alanına intikal ettirilmiyor. Fakat muttasıl, Haysiyet Divanı kana-lile, sağa sola satırlar indiriliyor ve arkası kesilmeyen ihraç ve tard kararlan dağıdılıyor.
Demokrat Parti bugün hakikaten kaynayan bir kazan halindedir. Herkes herkese karsı-

flır. Böyle bir kargaşalığı idame etmekte acaba kimin ne gibi menfaatleri olabilir? Hay huy arasında bir dakika falannı avuçlarının içine rak, kurucular da, kurucu ol-1 mayanlar da, bıı noktayı derîn ■ derin düşünmelidirler.
Bu tartışma, çatısına ve ko-1 ruşmayı gördükçe Hilmi Uran’-
ka-ala-
Menderes
edilenlerden Aidoğaıı
Herkese Vatanseverlik Dersi Vermiye Kalkışan
Ya dün yalan söylüyordu, yahud bugün samimî değildir, Daha dün denilecek kadar yakın bir geçmişteki hezeyanları unutuldu mu sanıyor? Böyle düşünüyorsa kendisine aldandığını isbat ediyoruz:

Bütün gazetecilik hayatında bir dalda dıırnıuımş, dün kara dediğine bugün beyaz demiş, sonra tekrar dönerek yine siyah demiş» hülhıa yapmacığın, Gaminıjyet-fiizliğin ve zamaneye göro kalem ve dil Imllannrnnm mütekâmil bir örneği halinde (180) derecelik donüç’er yapıp durmuş olan (Vatan* başyazarı- Ahmed Emin Yalman son zamanlarda yeni bir sistem tut ruhlu : Herkese yurdseVerlik dersi vermek, muttasıl vattın 4ovgi-bindt-n bahsederek Türk okuyucusu uu n hassas noktasından avlamak ve bu suretle de gazetesini hol bol “utmak.
{Türkün akıncı ruhu), (Berrak milliyetçilik , \Bir-liî*, • İhtiraslara hâkim olmak* gibi «Vatan b«ı yazarının kalemİDikn çıkınca hakiki mâna ve kıyınerb rîni kaybedi n bir takım yüksek mefhumları diline »loLı.uayı bugünün geçer Akçesi sayıyı»r olmalı
Yalman Diin Ne Diyordu?...
Bugünlerde herkese vatanperverlik dersi dağıtan, Mare-şa Fevzi Çamak’a bile hamiyet öğütleri verm&ten perva etmeyen (Vatan) başyazarı Ah-med Emin Yalman, 1919 yılında sahiplerinden ve başyazarı bulunduğu (Vakit) gazetesinin 31 Temmuz perşembe tarihli nüshasında, imzası altında yazdığı «İstiklâl yolu) unvanlı bir başmakalede bakın ne herzeler yu-murtluyordu:
« Farzedelim ki, bizim ara -zimize kimse el sürmek istemi-
Yalman biz Tiirkferîh ıvsi bir duygumuz olan, «Moskof ] düşmanlığı» da istisuıara kalkışmakta fakat bunu ya- ( parken de kendisine hâs şirretlikle sayın Mareşal Fev- d zi Çakmak da dahil ıneiıileketin en temiz evlâdlanna dil uzatmakta ve bu arada imalar yaparak, «Yeni 8a- J hah* ı Moskova radyosile ağız birliği yapmış göstermek 1 cüretinden dahi çekiıınıeınekfedir.
Xeni Sabah-- ı bu memleketin hakiki Türk evlât- | lan vakırulan taunlar ve bilirler. Biz bed^ r bu operet kahraınanmıu hakiki nuıiuyerini göstermek ve bugün ( şana huna hamiyet ve yurdseverlik dersi vermeğe kaJ-kışaa Aimn-d Euıin Yalmanın dün neler söylediğini u- ( munıi etkânn «inüne sermek için onu konuşturmakla ı iktifa edeceğiz. Tâ ki Türk, okuyucu devrin kahra- ! man ( ’) geçinen bu hazin kuklanın ue yaman bir Don- 1 kişot olduğunu iyice anlasın: ı
yor, bize kapitülâsyonlar kalktı, kimse sizin işlerinize müdahale etmeyecek, istediğinizi ya-^ pın. diyorlar. Acaba bu vaziyet-’ te biz kaç gün istiklâl-i-taın sa-^ hibi olabiliriz ve kaç gün sonra mevcudiyetimizi de kaybetmek1 tehlikesine mâruz kalım? i Ne o? şaşırdınız mı?. Hayır, bu yazılan bir Moskof muharriri değil, bugün bütün Türk milletine, (akıncı ruh) dan, «berrak milliyet) ten dem vurarak, vatanperverlik dersi vermeğe kalkışan kalem, şimdiki (Devamı Sa., 4; Sün 1 deı
ki Aiınıcci Kdiîu


Balıkesir C.H.P. toplantısında savrulan tehditler, hezeyanlar
Haysiyet Divanından Veziroğlu
it
Daha 20 sene iktidarda kalacağı, buna hiç bir kuvvet mâni olamıyacaktır
Balıkesir: «Hususi) — Şehrimiz merkez binası salonunda C, H. P, üyeleri tarafından mühim bir top lantı yapılmıştır. Üç kâtip C, H, P, nln ve D, P, nin bugünkü durumu nu belirtmişlerdir ve D P. deki son zamanlarda meydana pelen anlaş n'.amazb&ı anjatarak üzüntü duy-
duklarjm belirtmişti.
Bunlardan sonra söz alan Avukat Çiyan (Aptullah Fevzi Erdener) memlekette muhalefetin tarihçesi nl yaparak memlekette D, P, den önceki muhaliflerin memlekete ha yırlı olmadıklarım söylemiştir. Bir (Devamı Sa., 3; Sû., 1 de)
Yüce
bugün de toplanarak
Yüce Civanın dünkü celsesi ------------o——
Ankara 18 (Hususî) divan
tomruk yolsuzluğunu incelemeye devanı etti. îlk dinlenen tanıklardan sonra, Tanık Faik ök-tenin dinlenmesine geçildi.
Faik ökte bütün Tekel yol-ı Devamı Sa., 3; Sü„ ı ae)
Ticaret Odasında yapılan dünkü mühim toplantı
Devletin hususî teşebbüslere yer vermemesi şiddetli hücum ve tenkidlere sebeb oldu
(/Vid£ lilrtek: «Devlet çok mfiorlf bir tiiecMr(Bıı*» «Re«ll
Bir müddettenberi şehrimizde bu lunan Ekonomi Bakam Cavlt Ekin dün de öğleden evvel 8anayl Birli ğlnde meşgul olmuş öğleden sonra saat 15 30 da Ticaret ve Sanayi oda
* «hile tahdidi yalnız İstanbul gazetelerine mi mahsus?
13 Mart 948 tarihli Resmî Gazetede intişar eden bir Bakanlar Kurttu karan ile yalnız *Reamî Gazete» müstesna olmak üzere büttln gazeteler kâğıt sarfiyatından tasarruf gayeeile haftada dört gün (6) ve Üç gün de (4) sayfa çıkmak mecburiyetine tâbi tutulmuşlardır. Karann alındığı tarihten itibaren salı gününe kadar yani dört gün fasılasız (0) »tayfa olarak çıkan (Yeni Sabah) bu suretle haftalık (0) sayfa kontenjanının tamamını sarfetmlş olduğundan pazar gününe kadar (4) sayfa çıkmak ıztırannda kalmıştır. Elimizde olmıyan şebeklerden tahaddüs eden bu vaziyet karşısında okuyucularımızın bizi mâzur göreceklerini ve sayfa noksanını gerek yazı kalitesinin yükseltilmesi ve gerek neşriyatın tenevvüü bakımından sarf edeceğimiz gayretlerle telâfiye çalışacağımızı vadederken Ankarada çıkan «Ulus» un bu tahditten kendini Azade tutmakta olduğunu ve hu suretle Halk Partisinin naşiri efkârı mfatile imtiyazh durumundan faydalanmakta devam ettiğini de kaydetmeden geçemiyeceğiz. Kâğıt sarfiyatının tahdidi meselesinde bile Halk Partililerin iki ölçü kullandıklarının en bariz delilini bizzat kendileri Vermektedirler*
sında Bakan Cavlt Ekinin rlyase tinde mühim bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıya sanayiciler işti rak etmişlerdir.
Sanayi birliği İdare heyeti reisi Dr. Cudi Birtekln açtı lçtlmada j)a nayi kanunu» ve »sanayl’i koruma ve teşvik kanunu o tasarıları üzerin de görüşülmüştür.
Cudi Birtek, Ekonomi Bakanı sa lona girmeden evvel her iki rasarı ya dair umumî hatlar çerçevesin-
de mülaleâ clermeyan edllec bildirmiştir.
(Devamı Sa., 3 Su
18 Mart Zaferi
Çanakkalede dön yapılan merasim
Çanakkale, (Humısî) — 18 Mart Çanakkale zaferinin 33 üncü yıldönümü bugün candan tezahürlerle kutlanmjgtır.
Çanakkale 33 yıl evvel 18 flAertjnj 4; 80, j de«
Amerikanın Rus emperyalizmine karşı aldığı kat’î cebheden bütün Dünya memnun
--------
Sadak-1 Aurîol mülâkatı
■ o — —
Türkiye ile Franea arasında daha sıkı bir işbirliği yapılacak
Nevyork: 18 (AP) — Başkan Tru man dün gece St. Patrlckln Dost Çocukları - cemiyetinin yıllık toplantısında verdiği demeçte, evvelce hazırladığı metinden ayrılarak şu cümleyi İlâve etmiştir:
• Heııry Wallacenln ve Komünist arkadaşlarının beni desteklemeleri nl ne İsterim, ne de böyle bir teşeb büste bulunacak olurlarsa kabul e derim.»
AA.
Paris: 18 (A.A.) Türkiye Dı şişleri Bakam Necmeddin Sadak, bu sabah Fransız Cumhurbaşkanı Vmceııt Aurlol tarafından kabul e ciiimlştlr,
Oörilşme esnasında rürkiyenlıı Paris Büyük Elçisi Kuman Mene- ’ meneioğlu da hazır bulunmuştur. I B«ı 'ivaretten sonra Necmeddin Sa
(Davamı Sa . 3; Sü„ 1 d»)
M
Başkan bu toplantıdaki söylevin de bilhassa şu noktaları işaret et-mlştlr:
•Amerikanın kuvvetli kalması İA zımdır; Zira Amerika hür dünya, nın başlıca hamisidir. Bugün dlln yanın karşılaştığı buhran bizi şaşırtmamalıdır; zira bu yerü bir şey değildir. İstlpdatla hürriyet arasın da öteden beri mücadele devam ede (Devamı Sa., 3; Sü./ 2 de)
’AKVİMDEN BİR YAPRAK
I
alınışı;
Mt27
Cevdet Paşa
Gün gelmiş ki ruus rütbesi lâyık görülnıiyon bu hocaya vezirlik vo Adliye Nazırfıgı tevcih edilmiştir; fakat şübhosiz ki merhumun en büyük man* sıbı yine do hooahtı*
Pulunay
Amerikan uçuklarının Ankara Ma teslim
A — M açak gruptıııuıı teslim alındığım belirten layan Türk Jlavp Kuvvetleri Levazım Başhaln Albay Fehmi öz-| basal’a bakıyor.
General Ifcag evrakı imza-
ualHmlor mokteblerlnin kuruluşunun yüzüncü yıldönümü» cvvolkl gün Eminönü Halko-vindo parlak bir surette tes’id edildi bu toplantıda pek çok
hooalar ve davetliler hazır bulunmuş... Nutuklar irad edilmiş» hâtıralar ihya edilmiş. Bilhassa eski Darülmualll-min'tn ilk müdürü olan Cevdot Paşa merhumun namı hürmotlo anılmış.
Zamanın bu kadirşinaslığı takdıro şayandır; zira Covdet Paşa, bu milletin (allâme) ıfJakıno soz* MyQk hocalarından biridir; onun hâtırasını yaşatmak hoplmizo düşen bir borçtur; Emin Bülondin dodlgi gibi:
Hürmet anı mahv eylemeyen dest-i- zemâne. Covdot Paşa «Lofca» lıdır. Evvelâ İlmiyeden yani sarıklı hoca idi; hattâ (ruus) lütbesino nail olmağı pek arzu edermiş. O dovrin şeyhülislâmlarından ve (rı) farı (dığ dığ) lı konuşan Üryânızade:
— Lofçalı Cevdet ftuus İstedi... Veğmedim, vegmedim, veğmedlm!
Diye tefahür efıniş»
dır.
Cevdet Paşa çocukluk devrimin unutulmaz hâtırası, hafızamdan asla si-llnmıyen sımasıdır. Bebektoki yalısına giderdik; onun şakaklarında hafit boşluk bırakan fesi arkaya mütemayildi. Geniş alnının altındaki gür kaşları cevval ve korkunç denecek kadar zeki nazarlarını sayolendirir, biraz çökük avukatlarını boyazı galib bir sa^al sarardı; eteklerken ödümüz kopardı. Covdet Paşa tam mânasıle bir allâıno idi; tahsil derecelerine göre yazdığı kavaM kıtablarından tarihine kadar Türkçoyi ve Tûrkiyeyı ilimce zenginleştirmek için şelâleler gibi akmış momlekoto ilim ve irfan pırlantaları saçmıştır.
Büyük kızı Fatma Aliyye hanım dersten icazet almış idi; güzel eserleri vardır, üslûbu pek sağlamdır. Seçti fMUfm sayfays çevtrtnu.
SAYFA: k
T W N ! SABAH
19 MART 1948


I

OkU YLC(J
r
O]YOR kİ

İJ


Yazan: Profesör Kenan Öner

r
— 1» —
Hattâ bu tartışmalar tek partili sistemde de bir zarurettir. Cumhuriyet Halk Partisi kendi mahrem toplantılarının müzakerelerinde de bu tartışmalardan çok ağırına Bnhne olduğunu inkâr edemezler. Bana kalırsa bu isticalde muânz partilerin taazzuvuna meydan vermemek kadar ve belki daha ziyade şikâyet edilen münakaşa ve tartışmaların, Halk Partisi gizli kurultaylarına sirayet etmesi de müessir olmuştur. Nitekim iktidar partisi lideri ayni nutukta partilerinin en çok sıkıntı çektiği hali izah ederken Cumhuriyet Halk Partisi, asıl güçlüğe açıktan açığa karşısına geçen gazeteciler ve siyasetçiler önünde uğramamıştır. Bizim, meclis ve parti içinde en çok sıkıntı çektiğimiz lıal, meclis grnpu ve parti içinde üye olup da partijd kötülemeğe çalışmasıdır itirafında bulunmaktan kendilerini alamamıştır.
VARDIĞIM KANAAT
Bıı delâlet bana şu kanaati vermiş bulunmaktadır:
Tarih boyunca kapanan ağızlar ve gözler, dünyayı saran Demokrasi cereyanının füsunkâr tesiri altında açılmış, her yerde olduğu gibi bizde de baş gösteren hoşnutsuzluk artarak bir taraftan milletin güven ve memnunluk hislerini hırpalarken 6te taraftan da Halk Partisinin müstahkem duvarları içine dalmış, hariçte partiler, dahilde her bakımdan korkular kendini göstererek iktidar partisini ürkütmüş, bu halin ■devamı karşısında bir taşla iki kuş vurmaktan başka kurtuluş çaresi kalmadığını gören hükümet partisi tacil ve tecdit etmekle, memlekette beliren partiler yaşama ve çalışma kabiliyetini bulmadan üzerlerine çullanarak millet ve memleket değil, kendi âkibet ve saadetleri için başka partileri akim bırakmak ve kendi fırkaları içinde tasfiye imkânı bularak şimdiye kadar yapılan fenalıkları memleket ve partilerin selâmeti için izhar ve tenkid cesaretini kendinde bulanları uzaklaştırmak ve bu suretle de bozulan âlıengi iade etmek için bu yolu tutmuşlardır.
Hal idaresi ve 100 kiîo!uk küfeler
Yeni Sabah gazetesinin 5. 3.918 tarihli nüshasında «Mal idaresi ve 100 kiloluk küfeler» ba^lıgile intişar c-den yazı incelenmiştir.
Kartal, Pendik ve Maltepe müstahsilleri tarafından Hale gönderilen 800 kiloluk seb zelerin azami 100 kiloya indirilmesi için, iddia edildiği gibi, iki üç sene evvel verilmiş bir karar mevend değildir. Sadece yeni hazırlanan ve önümüzdeki Haziran dev resinde Şehir Meclisince müzakeresi yapılacak olan Hal talimatnamesine böyle bir madde Hftve edilmiş bulunmaktadır.
P.T.T. Genel Müdürlüğünün nazarı dikkatine
Adresi gazetemizde mahfuz bir okuyucumuzdan aşağıdaki mektubu aldık.
— Gazete muhabirleri; (Vesikaları olmak şartiyle) temsilcisi bulunduğu gazeteye haber veya muhale v. s. gibi yazılar gönderirken (mektubu ihtiva etmemek sartile) 3 kuruşluk pulla ve zarfı kapatmadan gönderilirdi. Bıı usul dün olduğu gibi, bu gün do ayni olduğu halde, bilhassa Afyon merkez pos-talıanesînde bazı memurlar bunu bilmedikleri için muhabir haberlerini 5 kelimeyi geçiyor diye; 15 kuruşluk pula tâbi tutmak istiyorlar. Bu sık sık vuku bulan bir hâdise olduğundan, keyfiyetin bir tamimle açıklanıp ilgililerin nazarı dikkatinin çekilmesini rica etmekteyiz.
SEÇİMİN HAKİKİ GAYESİ NEDİR?..f
2 — Halkçıların lideri yine bu nutkunda ilk defa tatbik edilecek tek dereceli millet seçiminin tecrübe sahasında neler göreceğini şimdiden tahmin kabil olamıyacağına işaret ettikten sonra her lıahle yeni seçimin maksadı temin etmesi için mümkün olan hazırlıkların yapılacağını vait buyuruyorlar. Bu yeni seçimin hakikî maksadı bilinmediği için bu hazırlıkların nasıl bir gayeye müteveccih olduğunu kat’i olarak tâyin hakikaten kabil değildir. Fakat yapılan seçim tecrübesinin verdiği kanaate göte, biraz evvel mahiyetini arzettiğbn, iki taşla hiç olmazsa kuşlardan İkincisinin sahih olarak vurulduğu muhakkaktır.
SÖZLE İŞ ARASINDA ESASLI AHENK OLMADIKÇA
3 — Sayın lider bundan sonra, tıpkı millet ve memleketin selâmetini korumak istiyenler gibi düşünerek (Seçimin tek dereceli olması kadar ehemmiyetli olan nokta, vatandaşın serbest seçim yaptığına ve verdiği oyların muhterem ve masun tutulduğuna kanmış bulunmasıdır. İktidarda kalacak veya kalmıyacaksak bunu ancak vatandaş oylarının çokluğu ile kararlaşmış olduğuna inanmamız lâzımdır.) buyuruyorlar. Tavuk karşısında kalmış tilki veya ciğerci sırığını gölmüş kedi gibi ağız sulandıran bu tatlı kanaat karşısında sevinçle gülmemek, millî bir neş’e duymamak kabil olmuyor. Bu böyle olmakla beraber sözle iş arasında esaslı bir âhenk teessüs etmedikçe beşerî saadetin imkânsızlığını tecrübe eder de sukutu lıay'al içinde kıvranmamak da elden gelmiyor. Bu parlak fikirlere, bu iyi ulvi sözlere rağmen, sayın liderin tahmin edemediği tecrübe gösterileri, serdedilen nazariyelerin tam aksini isbat etmiş bulunmaktadır. İleride hâdisenin tatbik sahasını deştiğim zaman bunun daha iyi kavranacağından eminim.
4 — Sayın İnönü, bu yüksek gayeyi taiıalekuk ettirebilmek için ne gibi tedbirler düşündüklerini anlatarak eski kanuna göre seçilen belediye meclisleri büyük çoklukla Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinden olduğu ve bu meclisler milletvekili seçimlerinde vazifeli bulunduğu için yapılacak genel seçimin, kendi partimizin eskiden seçilmiş üyelerinin elinde yapılmış olması ithamına düşmek istemedik. Milletvekili seçiminde, her tedbiri almış bulunmak için, belediye seçimlerinin daha önce seçime arzedîlmiş iyi niyetimizin delili olarak kabul edileceğini ümid etmek lıakkımizdir, buyuruyorlar.
TEMİNATA NİÇİN TEM ELİNDEN B AŞLANMA DI ?...
Bu ifşaata göre belediye seçimini öne .alan kanunun en mühim hedefi, mebus intihabında millete daha fazla emniyet verici bir mahiyet vermek olduğunu anlıyoruz. Fakat bizim bildiğimize göre memleketi Iraplıyan köy ve mahalle muhtarlarile ihtiyar heyetleri azalan da, istisnasız, Halk Partisi mensublarından teşkil edilmiş değiller miydi?... Bunların halk ve milli irade üzerindeki tasarrufları belediye üyelerinin de üstünde bulunmuyor, hattâ belediye intilıablarmda da seçilen üyc-lar onların vazife telâkkilerde bir irtibat vücude getirmiyor muydu?... Belediye seçimlerinin öne alınması, yapılacak genel seçimin. Halk Partisinin eskiden seçilmiş üyelerinin etinde yapılmış olduğu ithamına düşmemek için bir hazırlıktan ibaretse, belediye âzalarmdan ziyade bir isabet ve katiyetle bu ithama yol açması tabiî olan muhtar ve ihtiyar heyetleri hakkında neden böyle düşünülmemiş ve teminat ortadan başlanacak yerde temelinden, bu unsur ve elemanlarından başlanmıştır?
Kaldı ki belediye seçiminin milletvekili seçimine takdim edilmiş ol-masile hiç bir şeyin değişmiyeceği ve değişmediği fiilen tahakkuk etmiş, bu günkü belediye seçimleri daha fazla çokluk ve bütünlükle belediye meclislerini Halk Partisi adaylarile tezyin etmiş ve genel seçim yine kendi partilerinin daha sadık üyeleri elinde yapılmıştır. İktidar partisi ve hükümet ştibhesiz bunu Demokrat Partinin seçime iştirak etmemesile izah edemezler. Çünkü bu parti neticenin böyle olacağını evvelden kestirmiş ve böyle bir Demokrasi oytmımda yer almak istemediği için de iştiıâkten feragat eylemiştir. Nitekim Halk Partisi de bu seçime iştirak eden Milli Kalkınma Partisinin halktan gördüğü teveccüh karşısında ezildikçe savlet ve tehdidini arttırarak bu zavallıları sindirdiği için öğle vaktine kadar bunlara tahammül eden bu parti galibiyetle yollarında yürürken birdenbire çekildikleri gibi biraz evvel milletvekili seçiminde az çok muvaffakiyet kazanan Demokrat Parti de, genel meclis seçiminde Kalkınmacıların eserini takib ederek seçimi bıraktıkları için hiç bir yerden âza çıkarmamıştır.
BELEDİYE SEÇİMLERİNDE İŞTİRÂK NİSBETİ
Nutukta buyuruldıığu gibi seçim sandıkları köylere kadar götürülmüştür. Fakat, buna rağmen, belediye seçimlerinde iştirak nisbeti hakikatte yüzde otuzu geçmediği gibi genel seçimde de bu nisbetin yüzde sekseni bulması sandıkların seçmenlerin ayağına götürülmesinden fazla milletin Halkö Partisine karşı infial ve inkisarını göstermeğe bil vasıta teşkil etmesinden ileri gelmiştir. Neticeye bakılınca bu tedbirin dt ( gider gibi pehlivanları silâhfa-halka kolaylık göstermekten ziyade, seçim merkezlerini dağıtarak Halli ’ Partisi ve hükümetinin kuvvet ve niifuzu karşısında zaaf ihsas eden öteki partiler üzerinde tazyiki arttırmaktan başka bir maksada müstenit olmadığına insanın inanacağı geliyor.
POLİSTE

Muharrir Berkan Cahid’in evi soyuldu --------------------
Kasımpaşada Çürüklü soka -ğında 9 numarada oturan Galip Degag adında bir genç evvelki akşam, Emjrgânda mu -harıir Burhan Cahit Morkaya-nm evine girerek bazı eşya çal-nııştır.
Ayrıca muhtelif semtlerde beş ev soyan Galip dün savcı -lıkça tevkif edilmiştir.
Diğer taraftan Mehmet Taşkın adında orta tahsilli bir genç de şehrin muhtelif semtlerinde altı hamamdan peşte -ma kalmıştır. Hırsız dün Emniyet müdürlüğüne teslim edilmiş tir.
Emniyet memurlarının elbiselik kumaşları tevzi edilmedi
İstanbul Eın. ij et teşkilâtına mensup sivil ve r»s;rl polislprin 1948 yılına alt elbiseleri hâlâ tevzi ediimemi'jttr.
i Öğrendiğimize göre, elbiselik ku maşların tevzii için. Bakanlık iki ay evvel emir verdiği halde, şimdiye kadar memurlara ne kumaş, ne de hazır elbise verilmiştir.
İki Eandevü evi batıldı
Ahlâk rabıtası tarafından evvelki gece Beyoğlunda birisi Balo so kağnıda, diğeri de Tarlabaşında ol mak üzere iki randevu evi basılmış ve evler mühürlenmiştir.
Yakalanan 12 uygunsuz kadın da muayeneye sevk olunmuştur-

---------------------—
{ — Peki kapıda bekleyen o
t pehlivanlar kimlerdi? Onları ne z ye oraya koydun?
ı — Öyle kimse yoktu, yanlış J söylemişler.
t — Peki amma muharebeye
(Devamı var)
VnnYAPRAK
(Başta rafı 1 incide) £i mevzuları ekseriya realitelerden alır. (Muhaberat) namile yazdığı romanı Tanzimat Edebiyatında büyük bir al-â ka uyandırmıştır. İkinci kerimesi E-mino Scmiyyo hanımın güzel şiirleri vardır. Ar abca, Farsça bilirdi...
Bir tarihte tesadüfün güzel bir cilvesi olarak Fatma Aliyyo hamında Cevdet Paşanın el yazısı ile yazılmış tarihini görmüş ve (Hüsn-ü hat) denecek bir yazı ile yazılan bu eseri mukaddes bir emanet huzurunda imi-çim gibi hürmetle, ta’zim ile seyretmiştim.
Aradan seneler geçti. Ayni oseri Pa-rlste yazına eserlor tophyan bir antikacıda görmek elemi ile karşılaşmıya-
en lada
yım mı?
Bugiin Türk küiübhanelerinin nâdıde vesikalarından biri «olması zım golen bu (ouhııf) nasıl olınu?
heın aileyi hem de momloketi (erkede-rek bir antika tüccarının tozlu came-kânına gitmiş?
Tarih hocamız Abdurrahman Şeref merhum (fîehl-b mümteni') ye misal olarak Cevdet Paçanın (Kısas-ı- Enbiyâ) sini zikrederdi. Onun yalnız ue-lûbundakl sadelik değil, ilmindeki mah vîyot ve tevazu da kimsenin taklid edcmiyoceği bir (SehH- mümteni') dir.
Muallimlerin Cevdet Paşaya yaptıkları in lif al memiekoUn (Ilın âlemini çok mütehassis kıldu
rile filân dizmişsin.
— Öyle kimse yoktu. Yalnız köylüler gelmişti.
— Memleketi sevk ve idare etmiş olan ve başında Mustafa Kemal Paşa gibi biri bulunan, bir fırkaya karşı muhalefete ge çiyorsun. Neden?
— Bana teklif ettiler «içimiz de paşalar var» dediler. Ben de girdim.
— Büyük adamlar, paşalar, kumandanlar dediğin adamlar seni de buraya kadar getirdi.. Şimdi anladın mı fırkanın mahiyetini?
— Ben o zaman böyle işler olduğunu anlamıştım. Esasen bilâhare istifanamemi Seyfi beye vermiştim.
— İstifaya sebep nedir?
— Aramızda anlaşamamaz-lık oldu, defterleri bana vermediler, ben de çekildim.
— Erenköylü kaçakçı pehlivanı bu taraflara sen mi gönderdin? Ali pehlivan, cephaneyi dolaştı. Nihayet yakaland*.
— Haberim yok.
— Halbu ki üzerindeki def -terde senin ismin müteaddid de
--------------------------


i;


D.
l
Kasablık hayvan ihracı mes ’elesi
rz
ilgililer et işinin; ancak Marmara bölgesinde hayvancılığı teşvik suretile halledilebileceğini söylüyorlar
Büyük İstihlâk merkezlerinin et ihtiyacını karşılamak, bu arada can lı hayvan ihracı meselesini konuş inak üzere Ankarada bir toplantı yapıldığını evvelce yazmıştık.
öğrendiğimize göre, bu toplantı da kat'i bir neticeye varılamayacak tır.
Bugünkü imkânlar muvacehesin de ve Ticaret Ofisi emrine verilme sİ düşünülen İki milyon liralık mü tedavll sermaye ile İstanbul gibi bü yük İstihlâk merkezlerinin et İhtı yacdiım glderilemlyeceğine mnhak kak nazarlle bakılmak tadır.
Böyle bir sistem kabul edildiği ve et İşi belediyeden alınıp ofise devredildiği takdirde, bundan sade ce celepler faydalanacak; 30—40
milyon lira kadar sermayeye sahip bulunan toptanai kasaplar ancak bir yıl zarar edeceklerdir.
Fakat ildnai yılda ofis, fazla masraflar dolayjslle zarar etmeğe boşayacak ve et işini yine belediyeye bırakmak isteyecektir.
Diğer taraftan canlı hayvan lh-raoı meselesinin bahis mevzuu edl) mail, celepleri sevindirmiştir.
İlgililer, canlı hayvan İhracının bası şartlar dahilinde serbest bira kılmasına taraftardırlar.
İleri sürülen mütâlealarda kuzu kesiminin bir yıl yasak edilmesi ve Marmara bölgesindeki hayvan elliğimizin teşvik edilmesi hususu da bulunmaktadır,
BELEDİYE DE
ÜNİVERSİTEDE:
Otobüs ücretlerinde tenzilât yapılabildi
E, T- T. idaresinin verdiği bir ka rar üzerine, idarenin Ecfırnekapı — Sirkeci ve Kocamustalapaşa — E-minönü hattında otobüs biletlerinde 5 erkuru ş tenzilât yapılmış va 20 kuruşluk biletler de 15 e, 35 ku ruşluk biletler de 20 kuruşa indiril mlştir.
Diğer taraftan hususi otobüs sa-siblerl belediyeye müracaat ederek zam İstemişlerdir. Hatırlardadır kİ, otobüs sahiblerinin bundan evvelki müracaatlarını belediye, E, T, T, o tobüslerinde geçen pasoların hususi otobüslerde de geçmesi şartlle bu Istedlğ kabul edebileceğini bildirmiş, fakat otobüs sahlblerl bu cihete ya naşmamışlardır.
DENİZDE
“Rize,, ŞiVebi
Ameri kadan geliyor
Nevyorktan yardım malzemesi getirmekte olan Rize şilebi dün sa bah Istenderuna vâsıl olmuştur.
Gemi, tahliyeyi müteakib tekrar Ainerikaya giderek yardım malzemesi getirecektir.
Diğer taraftan 4000 ton krom yü küyle Amerlkaya hareket eden Kars şilebi de dün akşam Philadel phiaya varmıştır.
Dolandırıcılık iddiasile mahkemeye sevkedilen Mahmud Kefelinin duruşmasına dün de devam edtldi
Edebiyat Fakültesi son sınıf ta lebelerinden Bayan Flkretln 16 bin lirasını dolandırdığı iddlaslle asliye 6 inci ceza mahkemesine verilen Mahmud Kefeli hakkındaki dâ vanın duruşmasına dün devam olun muştur.
Bu celsede davacı hazır bulunmuş, sanık gelmemiştir. Bayan Fit ret ve avukatı, Mahmud Kefelinin kendisinden bu parayı otomobil sa tınalınak bahanesine elde ettiğini ileri sürmüştür.
Üniversite millî talebe federasyonu
Yiikeek Tahsil Talebe Birlik veya Derneklerinin birleştirilmesini, bunların yerine Talebe Fedarasyonu nun kurulması hususunu inceleyen Üniversite T. B. Yönetim kurulu Marmara Lokalinde toplantılarına dün de devam etmiştir.
İlgililer, üç günden beri devam e den toplantılarda alınan kararla nn müsbet olduğunu, bu hususta ya kında açıklama yapılacağım söylemektedirler.
Vniversitelilerarası kongreye iştirak edecek olan profesörler
Partste toplanacak olan Üniversi teler arası kongreye Türk Ünlver siteleri profesörleri de davet edil iniş bulunmaktadır.
öğrendiğimize göre Paristekl kon grede Türk Üniversitelerini temsil etmek üzere Teknik Üniversite Dekanı Tevflk Toylan ve Prof Ke maleddin Birsen yakında Parise ha reket edeceklerdir,
Teknik Üniversite rektörü bugün bir konferans verecek Bugün saat 17.16 te İstanbul Tek nik Üniversiteli Rerktörü Ord. Prof. Tevflk Taylan tarafından. Teknik Üniversite konferans salo nunda «Ingllterede Üniversite haya tı» mevzuunda bir konferans veri İlecektir.

t
ADLİ YEDE
Bir arkadaş katili mahkûm oldu
Geçen sene fîişantaşında bir incir yüzünden çıkan münakaşa sonunda arkadaşı Halit Ça-dıreri biç aklıyarak öldüren bah-çivan Ziya Kükrer hakkındaki duruşma dün 1 inci ağır ceza mahkemesinde sona ermiştir.
Mahkeme Ziyanın 18 sene 9 ay 10 gün ağır hapsine ve duruşmada yalan yere şehadette bulunan tbrahimin de 1 sene hapsine karar vermiştir.
Ull
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler dördüm?
tafsilâtı ve içyüzü
Yazan C» B
Tefrika JVe. 209
Sahte vekâletname tanzim edenler
L
Beyoğlu iiçiincü noter* başkâtibi ve iki memur, sahtekarlık iddian i te ağır cezaya verildi
Sahte vekâletname tanzim etmekten sanık Bekir Sıtkı ve suç ortakları Beyoğlu 3 üncü noter başkâtibi Nuri; kâtip Mecdi ile Emine hakkındaki dâ vanın duruşmasına dün 3 üncü ağır ceza mahkemesinde başlan mıştır.
Okunan sevk iddianamesine göre, dâvaya mevzu olan hadise şudur:
Bekir Sıtkı, Kasımpaşada o-turan ve bir sene evvel ölen Muhiddin Ateşlinin variâi Makbule Şencer ile Necmiye Esen namına sahte vekâletname tan zim ederek Muhiddinin banka -daki parasını almış ve tereke -den bazı eşyayı da mülkiyeti -ne geçirmiştir.
Mahkemeye mevkufen celbe-dilen sanık suçunu inkâr etmiş, vekâletnameyi tanzim eden noter kâtipleıi de bunun sahte ol duğunu bilmediklerini söylemiş lerdir.
Celse şahitlerin celbi için lik edilmiştir.
-----------o. - ■
M Û İL FF R E İK
Beyazıt postahane ıslaha muhtaç


l
ta-
si
olması, memulların küçleştlrnıekte mek-telgraf çekmeğe, pa ve telefon etmeğe ge
Çoğalan şikâyetler karşısında P. T. T. idaresi iptidai bir şekilde olan Beyazıt posta hanesinin tevsii işlle meşgul olmağa başlamıştır.
Posta merkezinin küçük ve İram vay yolunda çalışmalarını tup atmağa ra yatn-mağa
len halk bu yüzden zorluklarla kar şılaşmaktadırlar.
Bilhassa umumi telefonun açık bir mahalde bulunması ve ankisörün sık sık bozulması halkın telefon İhtı y ac ın ı ka r ş jl ay ama ma-ktad ı r.
Öğrendiğimize göre P T. T, ida resi, Beyazıt postahanesindekl tele fon için, Buyuk. PostA.lia.nede otöıt ğu gibi kapalı bir mahal yapmağa karar vermiştir.
Diğer taraftan P. T, T, idaresi Üniversite postahanesile Beyazıt postahanesinin tevhidi meselesi zerinde İsrarla durmaktadır.
Büyiikdere fidanlığı ıslah edilecek
Büyülülere fidanlığım Islâh etmek için tedbirler alınmaktadır.
Bu münâsebetle Tarım Bakanlığı tarafından Italyadan iki ustabaşı getirilmesine karar verilmiştir, «İş ve İşçi Bulma Kurumamın» müsmir faaliyeti
Mıntaka Çalışma Müdürlüğüne bağlı İş ve işçi bulma kurumu ) na 1947 yılı içinde iş bulmak için müracaat eden 16151 kişiden 15249 u muhtelif müesseseler e yerleştirilmiştir.
Diğer taraftan, hususî müesseseler tarafından işçilere verilen yemeklerin bozukluğundan şikâyet ettiğinden çaJışma müfettişleri tarafından bu haısus-ta yapılan teftişler sıklaştırılmış ve işçi mümessileriııe de da ha dikkatli bulunmaları bildi -rilmiştir.
• • u-
I
falar yazılıydı. O zaman seni tevkif etmeği düşünmüştük.
— Ede idiniz efendim.
— Ondan hiç mektup almadın mı?
— Aliden mektup almadım; o, Erenlcöyünde komşumdu. A-nadoluya ticaret için gidip gelirdi, o kadar biliyoıum.
— îlk ifadende merkez umumî murahhası olduğunu söylü -yorsun...
— Yaıılıjbk olacak^ kardeşim murahhastı; ben de gidip getirdim; ifadem yanlış zabto-lunmuş.
— Kara Kemalin, Terakkiper verlerin teşekkülüne takaddüm eden faali /etleri etrafındaki suale cevaben eliyorsun kİ: «Rauf bey komşumdu.»
— Evet
— Sonra îttihad ve Terakki murahhaslarından Vehbi bey le tanıştığını söylüyorsun.
— Evet Kadıköy ünde Müda-faai Millîye teşkilâtını yapar -kon bu Vehbi bey Kadıköy belediye intihabatı için iki nam -zed göstermişti. Biz de ‘köye nâfi şahıslar isteriz/' diye kabul etmedik.
— İntihabat hakkında sorulan suale cevaben de Vehbi beyin geceleyin intihap sandığı nı altından açarak namzedleri değiştirdiğini söylemişsin?
— Efendim bunu işittim.
— Nail beyi tanır mısın?
— Tanınm.
— Görüşür müsün?
— Vazifem manidir, işlerimle meşgulüm, görüşmedim.
— Fırkasına girmek için te-
H

âiubeti ile har
bir kedi yavru* tahammül ede* sâylıyeyını, aü*
\HER SABAHI
Bir veledin marifeti
ani besmelesiz veletler vardır, tramvaylara asılırlar, atlarlar» tekrar asttırlar da yol boyun-
ca, yüreğinizi ağzınıza getirirler ve:
— Aman evlâdım, bir kazaya sebeö olursun, etme, eyleme!.. Dediniz mı eizo;
— Sana no oluyor be moruk? Can bonıın değil mi7... Cevabiîe .hanım ev* lâdlıklarını belli ederler, tşto onlardan dün sabah erkonden bir Sübek - Eminönü tramvay katarının son arabasının arkasına takılmış, tatar Topha« noye gelip durunoa atlamak iftterırif fakat tramvayın arkasından gelen o-tomobilin altında kalarak bacağı ını kırılmış, kolu ınu incinmiş, hülâsa a-faoanlıftuiin mukadder filaşmış.
Ben kendi hesabıma sunun bile ıztırabına mem. Fakat ne yalan
tün hızıyla giden tramvaylara tal-dıp tekrar yöre sıçrıyan ve bu tehlikeli . oanbazlıgı bir nevi oyun sayarak vatmanları analarına sövdüren, $of(5ri:re lahavleler çektiren, yolculann da yüreklerini ağızlarına getiren bu hanım ovlâdlarına acımıyorum. Bunlar er geç ya bir kamyonun al Un d a kalıp can vermeğe, yahud da tramvay (ekcrlak-lori arasında kötürüm kalmiya mahkumdurlar. Yürağim onfaroan ziyade o nakil vasıtalarının çoluk cocuk sahibi vatmanlarına,, )oforlenne yanar. Çünkü kayıdsız ebeveynin kaldırıp şehir kaldırımlarına fırlattıkları ve katiyen meşgul olmadıkları bu serseri rıam zedlerinin porvasızhkiarmı, sabahlan akşamlara kurtar tramvay sar anlığında vo yahud volan başında ömür tüketerek gündelik rızklarını kazanan, vatmanlarla şoförler ödüyorlar, onlara yazık oluyor...

İşte bu bacaksızlardan birinin dün sabah Tophanede sebeo olduğu kaza yüzünden seyrüsefer yirmi dakika tevakkufa uğradı ve dikkat ettim ki bütün şehircilik iddıalormı/za, medenileşmiş olmak lefahürlenmıze rağmen biz İstanbullular hâlâ Tanrıya e-msnet edilmiş bulunmak tay :z.
Anlatayım da, haklı mıyım, haksız mıyım? Siz hüküm verin:
Veled kazaya uğrayınca sanki bütün günah ve suç tramvay vatmaıuio yolcularında imiş gibi, arabalar bulundukları noktaya nnhlandılar vo vatmanın, biletçinin kokuşmaları başladı. Her kafadan bir sos çıkıyor. Görünürde ne brr polis, Tie de bir kontrol memuru var.
Boş dakika, on dekika geçiyor, katman ve —Koşuşmakta,
yolcular söylenmekte, ner katadan bw ses çıkmakta ve arada bir:
— Cankurtaran gauııedı! ŞikÂ^t-Icri yükselmektedir. Koltuğunda çantası bir polis memuru da göründü amma o da vatman ve biietçiiorle bir a-şağı, bir yukarı gidip ge)mektûd:r ve bu müddet zarfında Fındıklıya kadar ■arka arkaya sıralanmış Tramvaylardaki yüzlerce yolcu islerine kalmakta, vapurlarını kaçırmaktadır.
Yerimize mıhlanalı oır çeyrek oldu. Vatman, biletçi ve koltuğu altılıdaki çantasile polis memuru öteye beriye gl dip gelmekte berdevamdır. Tramvaylar yavaş yavaş boşalmıştır. Tophane tramvay durağının vıcık çamuru yüzlerce ayakla çiğnene çtğneno ırası bir fDevanu Sa., 3; Sü.t ı (Le)

şebbüs etmişsin. I
— Evet Seyfi bey bunun içini ilk önce Terakkiperver fırka-1 dan istifa etmekliğim lâzım ol-1 duğunu söylediler. «.Ben de is-( tifa ettim, bir istifaname de si-nze vereyim» dedim ve Halk,
•T
Fırkasına intisab için de Refik -İsmail beve müracaat ettim. 1
— Seyfi bey demek senin Tel rakkiperverlerden olduğunu bi-1 liyordu ? I
— Evet sonradan haber al- ( mış. beni cayırdı: ben de nıüs- j tağfi olduğumu söyledim.
— Müteakiben hamallar kâh yası Salih reis muhakeme oluıı-j du.) I
Salih Kâhyanın Muhakemesi I
— Şimdiye kadar hangi fır-1 kalara girdin? f i
— Hiç bir fırkaya girme-1 dim. J
— Meşrûtiyetten sonra îtti- J had ve Terakkiye girmedin mi?j
— Hayır. Yalnız bir kâtibi’ mes’ul göndermişlerdi. ı
— Kaıa Kemalin yanına gi-? dip gelir miydin? z
— Hayır. )
— Ben söyleyeyim, .sen in- “ kâr et, îttihad ve Terakkinin i- ı yi zamanında bayraktar olarak j çakşırsın, bilmez miyim?
— Hayır efendim ..
fBevanıt var)
: •

C. H. P. il merkezinde hmgün bir toplantı yapılacek
Hükümet yantfınımm kes inlesin den sonra belediye ve özel idareler büdcelerinde açıkiar meydana gel. diğl malûmdur.
Bu meyanda İstanbul belediyesi büdcesinde ki 6 5 milyon lirrûk açı ğı kapatmak ve halk hizmetlerini tam mânasile yapabilmek l;in. bu gün C, H. P, 11 idare merkezinde bir toplantı yapılacaktır.
Ictimada C, H, P milletvekilleri ve Şehir Meclisi üyeleri de hazjr bulunacaklardır.
Bu toplaııdıta belediye gelirleri, ııin arttırılması hususunun müza kere olunacağı alınacak kararla, rın. Belediye gelir rüsumlarını art tırma kanunu tasarısının hazırlan masında esas olacağı söylenmekte dlr.
Ayrıca esnaf vergisi, ikamet veı gisi ve diğer vergilerin tâyinin de Şehir Meclisine hükümet tarafında selâhiyet verilmesi hususları da bahis mevzuu edilecektir.
♦ Tftvvm
MART 1948
*
1364
Rumi
Mart
6
Vaka Ilı,
19
CUMA
i
1367
JFUcr
Cem evve
8


Kasım 133 — AY 3 — GÜN 79

Güne?
Öğle ikindi
Akşam
Yatsı
İm^uk
Vasati
S.
6
12
15
18
19
4
D.
05
22
46
20
51
29
Ezani S
11
6
9
12
1
10
D
47
04
27
31
10 |
Demokrat Parti Kurucular tam bir bozguna uğradı
aktüaHteier
Son Dakika
Hecm
A
I



Paristekî


Bulgarların j düşürdüğü I uçaklarımız j Dün hududu geçti |
Lüleburgaz, (Hususî) — 9
Şubatta Bulgaristan’da düşürülen Türk tayyareleri bugün saat on ikide dört askerî vâsı-tasile kasabamıza gelmişlerdir. Yarım saat mola yapan askeri vâsıtalar ve içinde tayyareler kalabalık bir halk kitlesi tara-fuıdan çevrilmiştir. Saat 12,30 da hareket eden askeri vâsıtaların saat 17 de îstaııbula u-laşmaları muhtemeldir.
Mehmed Tercan
Hâlâ o zihniyet!..
(Başfarafı 1 inekle)
Ingiliz Ata sözünden bahseden ha tip dünya Türkler için yaratılmıştır diyorm demiş ve alkışlanmıştır; Sözlerine devam eden hatip D, P. bizim eserimizdir. Bu günkü anla-mamazlıktan esef duyuyorum. Çün kü emeklerimiz heba oldu, bir ağa bey sıfatile üzülüyoruz. Halen genç tecrübesiz muhalefete, İktidarı tes Lim edemeyiz. Daha (20 sene İktidarda kalacağız. Buna hiç bir kuv vet mâni olamaz ve olamıyacaktır) diyen hatip üyeler tarafından al kışlanmıştır.
Son olarak söz alan belediye baş kanı Dr. Muammer Yasa. Partilerin daima memleket çapında fayda lı olabilmeleri için birbirlerine ya kınlaşmalan lâzım geldiğini söylemiştir. Toplantı Kayabey ocağın da toplanılmak üzere saat 22 de so na ermiştir. Vecihi Bıcakcıoğlu
Yüce Divân (Baştarafı 1 incide) suzluğu tahkikatını idare eden müfettişler heyeti başkanı bulunuyordu. Tanık evvelâ bazı sanıkların hakkında şikâyetlerine cevap vererek kendilerinin ou husustaki kanunî mercilere müracaat edebileceğini bildirdi. Bu sırada bütün avukatlar tam ğa. sözle hücum ederek, kendisine muhtelif sualler sormak istediler.
Başkan Faik Ökten’in sanık değil, tanık olarak dinlendiğini ihtar» ederek bundan sonra sorgusuna geçildi. Hüsnü. Ulusun avukatı tanıktan niçin'gizli anlaşmanın ortaklarından Hüsnü Uluslun sanık- olarak diğerlerinin tanık olarak divana sevke-diîıniş bulunduklarını sordu.
♦ Tanık bu ortakların da du-rıçıılannın sanıklannkine yakın olmakla beraber bazı ranlık noktaların kalmış olduğunu bildüdi. Tanığa bunu müteakip bir çok sualler daha soruldu. Tanık bu hususta malûmat dosyadadır, diye cevaplar verdi ve son olarak «bence Çakmur bütün bu meselelere sebep olan adamdır.» diye sözlerini bitirdi.
Söz alan Çakmur ise, kendi-inin cok haris ve aşağı bir dam gibi gösterilmek istendiğini esasen böyle bir tahkikat i-cin kendisi gibi bir tipe ihtiyaç bulunduğunu bildirdi, ve duruşmaya son verildi.
ka-

her Sabah ;
Lir veled n marifeti
(Baştarafı 2 incide/ çamur deryası balina gelmiştir. Batan kütür ediyor, tramvaydan inen küfür ediyor ve işıtmodım amma yenim edebilirim ki vatmanla biletçiler ve koltuğu çantalı polis efendi de için için küfür ediyorlar. a
— Yahu bu ne iştir? Lâf anlar kım-| se yok mu? diyen diyene. Magazası-i na, dükkânına, tezgâhına ve vazifesi-ı ne geç kalmış memur, işçi, tezgöhdari ve memurun telâşları görülecek şoy ] Nihayet nenin nesi olduğunu bcnim( öc anlıyanıadığım bir zat göründü? Yanında elinde küçük bir doftero not-ı lar alan bir kondüktör de var. Bilet-1 çilerin vo vatmanın gidip gelmesi devam ediyor amma koltuğu çantalı polis efendi ortadan kayboldu. ı
Vo nihayet yirmi dakika pisipisine bekleyip vakit öldürdükten sonra hareket ediyoruz. Nezleli bir sesin:
— Cankurtaran nihayet gelebildi mi? sualine arka sahanlıkta duran birisi cevab veriyor:
— Ayol çocuk otomobilin altında kalır kalmaz, şoför yaralıyı alınca has-lahanoye götürdü, şimdi öylo sanıyorum kı berelenen bacak alçıya konulmuştur bile...
Şu halde anlamak istediğim oihet şu: Biz niçin yirmi dakika bekletildik? Deınok ki tramvay katarının son arabasının arkasına asılmış koca bir şehirdo scyrüsofcrl kika durdurabiliyor...
No âlâ, nc medeni vo ne
₺tr sehirdo yaşıyoruz değil mİ?
FIKRACI
bir voiud yirmi da-
Avrupai
“Batı birliğine şimdilik iltihak etmenin muvafık olacağı kanaatinde değiliz..,,
Paris: 18 (A.A. )— Neemcddin Sadak bugün France Press Ajansına bir bayanat vermiş ve Batı Birliği hakkında şunları söylemiştir: •
Avrupa birliğinin bu çekirdeğinin teşekkülünü son derece büyük bir alâka ve dikkatle takib etuıek teyiz. Türkiyenin bu pakt karşısın daki durumu hayırhah bir bekleme mahiyetindedir. Şimdilik bu pakta iltihak etmenin muvafık ola cağı mütaleasmda değiliz. ı
Trumanm son utku hakkında*
B. Necmeddiıı Sadak şöyle demiştir:
Bu dünyada yeni bir devı iıı başlangıcına işaret eden kuvvetli bir nutuktur. Bun utkun Brükselde beş devlet arasındaki paktın imzalanmış olduğu güne tesadüf etmesi bu andlaşmaya bir gün daha müessir- bir hal alacak olan manevî bir destekleme temin etmektedir.
Sovyet Rusya ile olan münasebetlerimizde hiç bir değişiklik mev cud değildir.
Trumanm nutkunun akisleri
(Başta rafı 1 incide) gelmiştir. Yüzüne bir terakki mas keşi takmış olan Komünistlik ha kikatte ondan ap ayrı bir şeydir. Bilâkis, hürriyeti tehdit eden korkunç bir tehlikedir. Bu tehlikeye karşı hepimizin birlik olup nıüca dele etmemiz lâzımdır.»
Truınan. Kongrestekl söylevinden sonra derhal tayyareyle bura-yal gelmiştir. Bu toplantıdaki deme cinde de söylevindeki esaslı noktala rı tekrar eden Başkan, Amerikanın başlıca gayesinin harbi önlemek ol duğunu işaret etmiş ve şöyle demiş tir:
o Bu gayeyi tahakkuk ettirebilmek için belki de şimdiye kadarı tehlike lerln en büyüğünü göze almamız i-cabedecektir
r
AMERİKA HÜKÜMET ADAMLARI NE DİYOR
Vaşington: 18 »A.A ) — Amerikan hükümet adamları Başkan Tru manm söylediği demeç hakkına noktai nazarlarını bildirmektedirler.
Âyan âzası Vandenberg şöyle de mektedir:
Rusya hiç bir fetih gayesi gütme diğhnlzi, fakat diğer memleketlere karşı kendisi tarafından girişilen is tilâ hareketlerini kabul etmiyece-ğiınizi anladığı takdirde sulh kur tarılabilir.
Ayandan Taft Başkan Trumanın daha şiddetli konuşmadığına esef etmektedir
M. Henry Wallace de şöyle demiş tir:
Başkan Trumanm demeci, dünya yı seferberliğe davet eden utandırı cı bir hitaptır.
Eski Dışişleri Bakanı M. Byrnes kongre başkanca tavsiyelerini ka bul ederse sulhun devam edeceğine kani olduğunu beyan etmiştir
Nevyork, 18. (A.A.) — Amerika Millî Savunma Bakanı M. Forrestal bugün Başkan Tru-man tarafından talep edilmiş o-lan miktara erişmek için ordunun 300.000 yeni askere ihtiyacı bulunduğunu söylemiş ve 20 ilâ 26 yaşlarında bulunan ve askere alınabilecek durumda o-lan 3 milyon kişi olduğunu ilâve etmiştir.
Mecburî askerlik hizmeti le -hinde Başkan Trumau tarafından yapılan talebi desteklemek için âyan meclisinin silâhlı kuv vetler komisyonu önünde bu demeci veren M. Forrestal şöyle demiştir:
Amerika, dünya barış ve güvenliğini korumaya azmetmiş ol duğunu müsbet bir şekilde ispat etmelidir. Atom bombalarının iyi yetiştirilmiş silâhlı kuvvetlere mâlik olmayı fuzulî kılmış olduğunu söylemek tehlikelidir. Güvenlik sadece hava üstünlüğüne değil fakat muvazin kuvvetlere de bağlı bulunmaktadır.
• •
Bugün matinelerden itibaren
I TAKSİM Sinemasında I
| Senenin en muazzam Şark filmi I
I NANKÖR
■ O.vnıyanlar: BÎŞARE VAKTM - EMİRE EMlR fi
3 Sefahati ve serveti, temiz bir aile jnıvasma tercih eden güzel bir I
■ kadının kendi öz kızını ayni yol üzerinde ve bir ırz düşmanının |
I kolları arasında görünce duyduğu nedamet ■
Sevimli ses yıldızımız SENIİHA COŞAR ile 40 kişilik saz ve koro heyeti ve Mısırın en meşhur rakkaselerinin iştirâkile.
Bu film baştan başa Şark ve alafranga miizik ile süslendirilmiş Bir şah eserdir.

I
V.
Islâm âlimlerince bilgi sebepleri olarak kabul edilenlerden biri de (Haberi sadık, yâni «yalan sövlemesine ihtimal olmayan zâtın bildiriği dir. Şia; Re-sulüekrem, bu hadislerde Ali’nin kendinden sonra yerine İslamların velisi olmak icap ettiğini açık olarak bildirmiştir der ler ve buna bir de rivayet eklerler:
ömerülfaruk bu hadisi işi -tince, Aliye;
— Ne mutlu sana, ey Ali ki; bütün tslâmlann(Mevlâ) sı oldun!
Demiş imiş!, ve gene Resulü ekrem, Ali hakkında Kur’an ve sünnet, mâna ve hükümlerine derin vukufu sebebile onun hüküm ve kaza meselelerindeki ehliyet ve kifayetinin üstünlüğünü söylüyor ve bu anlamdaki hadise göre de (imamet ve hilâfetten maksad, şeriat emirlerini yürütmek ve nâsın maslahat ve muamelelerini tanzim eylemek olup (hükmü kaza) daki ehliyetine işaret buyurulan Ali’nin imamet maka-

Nereye Gidiyor?
(Başmakaleden devam) ııııı son kararları etrafında izahat vermek üzere, hareket etmiş bulunuyorlar. Btı da bn zatların tabii haklan arasındadır. Fakat genel kurul derhal arkalarından Adnan Men -deres, Ahmet Veziroğlu ve Kemal Özçobaııı Afyona koştur -muştur. Yâni Genel Kurul Haysiyet Divanının tardettiği zevatın görüşlerini seçınıenleıinfe anlatmadan evvel telkinlerine devanı etmek istiyor. P»u Itadar yapışkan bir hareket tarzı memleket te umumî bir memnuniyet havası yaratır mı sanılıyor? Sadık Aldoğan lıiir fikirli, düşüncelerini açıkça vo herhangi bir politika oyun ve cilvesine mahal vermeden ifade etmeyi itiyat! edinmiş bir şahsiyettir. Gözünü budaktan esirgemediğini de ınükerrcreıı isbat etmiştir.. Fakat Demokrasi nâmına ııe lıaziıı bir tecellidir ki, bu sabık generali, evvelâ Büyük Millet Meclisinden tardetmek ve teşriî dokunmazlığını kaldırmak isteyenler, Halli Partisi çoğunluğu olmuş, fakat her nedense son dakikada btı ekseriyet insafa gelerek temiz bir lıasnıın bu kadar hırpalanmasına lüzum ol -nıadığıııa kanaat getirmiştir.. Halbuki Demokrat Parti Havsi-yet Divanı, Halk Partisi ço« ğunlıığundan daha amansız ve idaresiz davranmış, Halk Partisinin yapmak istemediğini ya -pıvermiştir.
Bu manzaraya şahid olan bıı memleket efkârı sanılır mı ki, Demokrat kuruculara fikir, hürriyet bakımından çok iyi, hattâ Halk Partisinden daha iyi, bir numara versin...
Demokrat Partideki şalisi tahakküm ve ihtiras selle görüyoruz kİ, dan fazla kabarmış nııştır. Önüne gelen kırıp geçirmek istiyor. Baksa -niza şimdi de Yusuf Kemâl Tengirşck. EnisAkaygen, Emin Sazak, Ahmet Tahfakılıç ve diğer iki arkadaşları da - ki, bunlar Genel Kuraldan bâzı zevatın âleti olmalı istemeyen ayni kurulun altı üyesidir - haysiyet divanına veriliyorlar. Köprülü ve yârauıııııı dediklerine noktası noktasına boyun eğmek istemeyenler ve onların direktiflerini körü körüne tatbik etmeyerek fikir hürriyetinden,' serbest düşünceden ve tenkiti hakkının kııdsiyetinden bahsetmeğe cüret ve cesaret edenler derhal Haysiyet Divanına sürülmeğe mahkûm ediliyorlar. Köp-' rülü bu gibileri Haysiyet Diva-' ııma veriyor, çünkü elinde ma-1 aksief heniiz başka bir korkutma cihazı yok. Fakat haddizatında bu zat iktidar sandalye -sine oturduğu vakit, kolayca tahmin ve tasavvur edebilirsiniz ki, Yusuf Kemâllerin, General Sadık Aldoğanlann, Ahmet Tahtakıhçlai'in gidecekleri yer ya sıkıyönetim mahkemeleri ve dolayısile hapishaneler olacaktır. I
Demokrat Parti’nin bir baş -langıcını düşünün, bıı partiden beklenenleri tasavvur ediıı, bir de bugünkü satır icraatını göz-önünc getirin çaresiz kendi kendinize bizim sorduğumuz suali sorarsınız: Demokrat Parti nereye gidiyor?
Bıı partiyi bütün bızile yollandığı uçurumun kenarında durduracak bir kurucu, koru -yucu veya kurtarıcı çıkmayacak mı?.
A. C'emaleddiıı Saraçoğlu.
ıhevesi, e-lüzunıun-ve şahlan-her engeli

-^1 ■ ■■ V V
fBaştarafı 1 incide) lantıya iştirak ettirilmelerini istemişlerdir. Başkan içtima salonuna geçerek vaziyeti ve talebi delegelere bildirmiştir. Delegeler buna şiddetle itiraz etmişler ve bir tanesi;
— Kurucular burada da mı tahakküme başladılar?" diye bağırmış ve Adnan Menderes, ve arkadaşlarının teklifi şiddetle reddedilmiştir. 1
Daha celse açılmadan kongre nin havası elektriklenmiştir. Bunun üzerine Adnan Mende- 1 res, Cemal Tunca ve Ahmed Veziroğlu, delegelerin heyecanını görerek toplantıya iştirak e-dememişler ve binayı terket-mek mecburiyetinde kalmışlardır.
Kongreyi Î1 Başkanı armış ve Demokrat Partideki son hâdiseleri tafsileıı izah etmiştir.
Başkandan sonra Milletvekillerinden sıra ile Şahin Lâçin ve Haşan Dinçer söz almışlardır.. Her iki Milletvekili de Celâl Ba-yar’a Fuad Köprülü ve Adnan Menderes’e şiddetle hücum etmişler ve bunları şahsî tahak -küm düşüncesi ve partide bir saltanat kurmak teşebbüsleri i-le itham etmişlerdir. Haşan Dinçer, «— Biz bugün buraya bizi seçen muhterem seçmenlerin arzusu ile hesap vermeye geldik, fakat karşımızdakiler buna bile cesaret edemediler» demiştir.
Nihayet şiddetli alkışlar arasında General Sadık Aldoğan kürsüye gelmiş ve ezcümle şunları söylemiştir:
— Kurucular unvanını taşıyan bu adamlarda his ve iz(an mefhumlarımn zerresi mevcud d A ildir. Bunların hepisi Halk Partisine uşaklık etmişlerdir.. Onlar olduğu gibi açık alınla hesap veremezler. Demokrat Parti başkanının çiftlik sandığı Demokrat Parti onların bir malikânesi olamaz.» na kadar devam etmiştir.
Bugün bütün Afyon heyecan içerisinde çalkanmıştır. Umumî kanaat istisnasız olarak genel i-dare kurulunun aleyhindedir.. Kurucular ve onların Afyon’a gönderdikleri mümessilleri tam bir bozguna uğradılar denilebilir.
I

Protesto Telgrafının Metni
Afyon 18 (Hususî) günkü kongre sonunda delegeler Genel. Merkeze aşağıdaki telgrafın çekilmesine nıüttefı-kan karar vermişlerdir:
'Partimiz içindeki tesanıid ve vahdeti bozucu olduğu ileri sürülen hareketlerle, buna karşı alman tedbirler etrafında görüş nıe yapılması maksadiie alın -mış bulunan karara tevfikan Afyon 11 İdare Kurulu ve Afyon 1, 2, 3, numaralı Merkez, Şuhud. Bolvadin Dinar ilçeleri idare kurulu üyelerinin ve dâ-vet olunan Milletvekillerimizden Mehmed Aşkal, Şahin Lâçin, Haşan Dinç.er, Sadık Aldoğan, | Hazım Bozca’nın iştirakleri ve toplantıya iştirak etmek üzere partiye gelen Milletvekillerimizden Haysiyet Divaıu üyeleri Ah-med Veziroğlu, Kemal Özçoban, ve Genel Kurul üyesi Cemal Tunca ve Adnan Menderes’in 1
Bu-



•M

partiden çıkarılan Mületvekille-rinin iştirak ettikleri toplantıda bulunamayacaklarım bildi -rerek ayrılmaları üzerine bunların yokluğunda toplantı yapılmıştır.
Netice: Millî hâkimiyeti sağlayacak ileri mânadaki Demokrasi. memlekette gerçekleşmek gayesile, parti safihana katılan ve hilâfına bir cereyana kapılmış olan bizler iradelerimizin hâkim kıldığı müddetçe bu gayenin gelişmesine, tahakkukuna çalışmakta devam ve bu şekilde devam edeceğimize söz vermiş bulunuyoruz.
Ancak, ] - Menşei ne olursa olsun Kurul ile Meclis Grupu arasında baş gösteren anlaşma-mazlık. söz birliği edilerek yeni bir seçimle sona erdirilip görüş farklarından hukukî mahiyet taşıdığı bir tebliğle âmme efkârına yayınlandıktan sonra bu neticeden üzgün çıkanların tercihen Ege bölgesinde ve İs-tanbulun, bir semtinde ihtilâfı, sona ermiş mevzuları şalisen e-' le alarak grupun son tebliğini hezeyan sayacak kadar teca-vüzkâr hareketlerini programı bağlı bulunduğumuz ana prensiplerimize aykırı görmekteyiz. 2 — Genel Kuruldan istifa eden 6 zatla Meclis Grupu ekseriyetinin bir noktada birleşen kanaatleri (filhal parti umurunun tedvir edegelmekte olan genel idare çoğunluğunun parti içindeki tenkid hakkını bertaraf etmeye matuf hareketi şiar edindiği ve mütekabil sevgi ve saygıya dayanan tesaniidü bertaraf eylediği ) noktasında deki tenkid, sıfatını hakkını bertaraf eylediği) noktasında da bunu teyid eylemekte bu -lunmasına göre: Bu tarzda tecelli eden hareketin yıkılmasını prensiplerimiz meyanına aldığımız zihniyetlerden . saymakta-, yız- i
3 — Seçim daireleri oylarının çoğunluğunu kazanmak suretilc Milletvekillikleri gerçekleşmiş ve şimd’ve kadar parti mebusu sıfatile tereddütsüz ve azimle çalışmış bulunan Milletvekilleri nin şahıslarını ele alarak kifayetsiz, devşirme telâkkisini u-yandıran söz ve hareketler millet katında (la derin akisler u-yandırdığmdaıt böylece söz ve yayınları tesanüdü bozan hareketlerin başında koşturmaya şayan görmevteyiz. 4 — Altı Milletvekili hakkında Merkez Haysiyet Divanınca alman ve



idareci = gözii©
►ir mukayese
n.kara ile İMantal her hangi bir noktadan ınokayeM d* dilecek olur», netice dalına Ankaranın lehine ve İslonbııltın aleyhinedir.
Bu, pek tabiidir. Çünkü Ankara devlet ve hükümet merkezidir. HükO met daha faaldir, daha iyi i$ior. Kanunlar daha verimlidir. Meır-’irlar daha dikkatlidir.
Bir kelime ile her şey, diğer vıflyetlere nazaran daha yolundadır.
Bu iddiayı işba t için yalnız hayat pahalılığı hakkında kilçük btr mukayese kâfidir. Balık islanbuMa avlanır. Nakil masrafı ödedikten sonra Anka-rada, İstanbuldakmden w - 30 kuruş noksanına satılır.
İyi pastırma Ankarada 300, İstanbul da 700, Kaşar peyniri Ankarada 250
*
İstanbul da 400, Troyağı Ankarada 544, istanbulda 720, Kaymak Ankarada 580, İstanbulda 640, Beyaz peynir Ankarada 180, İstanbulda 220, Yumurtz Ankarada 11, İstanbulda 13, Tabldot (Ankara Palasta 270, Karpiçte 3t») İstanbulda ve ayarda bir lokanta bff tabldotu asgari 400 - 450 kuruştur.)
Kahve, Ankara Palasta 25, istanbulda Park Otelde ve Tokatlıyanda 6C kuruştur.
Umumiyetle meyvanın her nevli Ankarada ucuz İstanbulda bilaistisna pahalıdır.
Yine, sebze, daima Ankarada ucuz İstanbulda pahalıdır. Meselâ biraz kar yağarsa, ıspanak 75, kereviz 70 ruştur. Ve saire ve saire.
Apartmanların hava paralarına linçe: Bunda da Ankara ile İstanbul arasında ve daima İstanöuiun aleyhin de olarak büyük bir fark selâ dört odalı apartman Ankarada 1500 liradır. 3500 - 4000 liradır.
Bu rakamların içtimai, cari, sebeblerini aramaksız)n ve hiçbir noktai nazar ilâve etmeksizin t Kalanları da buna kıyas et. demekten başka bir diyecek yoktur.
İDARECİ'

kır

vardır. Me-hava parası İstanbulda
İktisadi, t(«
1 icaret Odasında dünkü toplantı (Eaştaraıı 1 incide)
Cudi Birtek hususî sanal erbabı llo devlet ve devlet İşletmeleri arasında adeta bir iktisadi teamül halini a, lan anlaşmazlık zihniyetine işaret etmiştir.
Tasavvur buyurun devletin yaptığı gerçekleri yayınlanan partiden tanai yüzde 1.5 kredi İle çalışırken hu susi sanayi yüzde 10 faiz vermek: mecburiyetindedir. Devlet sanayici lerî rakip görüyor. Hususi müteşebbisler iş zımnında hükümete baş vurdukları zaman ekseriya kapalı bir kapı ileyüz yüze kalıyorlar, Ar kadaşlar. Devlet sanayii değil Tiir kiyede dünyanın hiç bir yerinde mu zaffak olamamıştır, Devlet çok müs rif bir tüccardır.
Beş senelik sanayi programı kanunlaşmadan sanayiciler! de fikri alınmalıdır, Program en ince tefer uatına kadar izah edilmelidir.
Maden İşlerine gelince; devletin bu sahada bazan muayyen, bazan da gayri muayyen programı vardır, buna program denilemez .
Biz diyoruz ki; hükOmet mütevn zl miişeşebhlsleri kendi işletmeleri ne ithal etsin, müstakbel işletmelo rine İse iştirake imkân arasın-SANAYİ kanununun ana HATLARI
Sanayi kanununun ruh ve mâna sında inzibat ve ceza biraz da bita rnflık hâkimdir. Sanayinin lnklşa fı karşısında devletin vazifesi gös terilmemişt’.r.
Ceza hükümleri şekle ait bir takını esaslardan gelmiştir. Bu ceza lar kanundan kaldırılmalıdır. Teş kili derpiş edilen sanayi odaları müstakil ve inlsyatlfi kendi elinde olursa başkamm bizzat seçerse za ten maksat hasıl olur. Fakat Bru kanljğm şubesi halinde çalıştığı takdirde bütün iyi niyetler kaybolur.. İşte Ticaret Odalarının vazl yeti. Bundan sonra Bakan Cudi Bir teke cevap vermiştir.
Müteakiben diğer delegeler ••Belediye merdiven yapacağım, yeşil saha viltuda getiretcğim.n diye sa nayl'i şehrin dışına atmıştır, demişlerdir. Görüşmelere bugün de de vam edilecektir.
I

ihraç kararlarım tatmin edici, mahiyette bulmadığımızı ve ta-1 rihî mes’uliyetteıı kaçınarak do"-yurucu mucib sebeblerle Genel İdare Kurulu üyeliğinden istifa ' etmek suı etile ayrılan Milletve- J killerinin Haysiyet Divanına tev dilerini bildirme siyasetinin korkunç tecellisi savmaktavız.
5 partiyi tasfiyeden ziyade yıkıcı buluyoruz. En kısa zamanda | her türlü tezvirden âzade ka- | larak toplanacak büyük kongre 11in hakemliğine baş vurulmasını verinde görüyoruz.
Muzaffer Görktan
Esef verici şu durumları
21 ginuh iıl'i i-i Taksim sin-'masırnla fevkalâde rmıvatfakiyetle gös- ■ terilen 3
Bt YÜK Tt’RK FİLMİ
Çıldıran Kadın
Genel istek üzerine bugün matinelerden itibaren
ŞARK Sinemasında
bir hafta gösterilecektir.
1 »zan
I;nf Ofjmı
Tefrnka N
7
mına herkesten ziyade lâyık olduğu şari’in Nassı ile sübut bulmuş oluyor.
Resulüekrem; Tebük gazasına giderken; Aliyi ekendi ev halin» nı görüp gözetmek işini de havale eylemek üzere Ali’yi Medine’de kendi yerine bıraktı. Buna karşı Ali,
— Yâ Resulullnh, beni neden birlikte gazaya götürmezsin de burada kadınlar ve (-ocuklarla alıkoyuyorsun’
Deyince;
— Ya A.İİ: sen; benünyanımda Musâ Peygamberin yardımcısı Hânın Nebi gibi olmağa razı değil misin?
Gercekdir. benden sonra peygamber yoktur, amma, ben ile sen; Musâ ile Hânın menzilesin-
(leyiz!
Fıkrasına göre, hadisteki ‘Musâ ile Hânın menzilesinde» tutulmasını »Hârun ne suretle Musânın yardımcısı ve şeriatının naşiri oldu ise, Resulüekre-nıfe karşı Ali’nüı de o durumda bulunduğunu gösteren bir açık Nas sayıyorlar.
Ve, «Ben; İlim şehrinin kendisi, Ali de o şehrin kapısıdır.» hâdisinden «siyaseti şer’iye» o -nun yetgisino bağlanmadan yürütmenin yolları biliııemiyece-ğine ve Ali’nin sırasının Peygamberden sonra geldiği hükmünü çıkarıyorlar. Ve gene, • ol kimse ki, Allahın rızasını ka zanarak sonsuz hayat, saadeti e rişmek üzere nefsini ve ruhunu feda ederek benimle ahdli
liyülemiri olur.»
misak eyler, muhakkak benim vasıyyi muhtarım olup benden sonra insanların idaresi selâlıi-yetiııi elde eder ve İslâmın Ve-mefhumile ifa-
de olunabilecek bir hadisi ileri sürerek Hazreti Ali; kendi hayatını Resulüekrem uğrunda ortaya atmak suıetile ona biat eylemiş bulunduğundan Peygamberimizden soıma hilâfet ve i -mamet; ancak Ali’ye inhisar eylemek lâ?.ımgelirdi, diyorlar.
Ve Ali hakkında Resuliiekre-nıiıı; (Yâr ab; ona dostluk ede-na cıosLluk, düşmanlık edene düşmanlık eyıe.), — (Ben, deııim, Ali ilendendir.) — :....... muhtelif ağaçların dallarıdır. A-li ile ben ayni ağaçtanız.). — (Bir kimse; Ali’ye eziyet eder-
Ali-
Jas;
I

fl
se bana eziyet etmiş olur.), — l (Bir kimse; Ali’yi severse beııi) sevmiş olur ve her kim; Ali’yej bûğz eylerse bana bûğz eyle - S nıiş ve bana bûğz eyleyen Alla-( ha bûğz etmiş olur.) aulunı-) larına gelebilen hadisler ileri \ sürerek hepisinin de (kalbî ııas) 5 olduğunu kabul ve iddia evli-J yorlar. )
(İbrahim Halil) imzalı mek-) tııba: Üıneyye ailesinden ken-( dinden büyükleri sağ iken Mu-) aviye malsam dâvasına atıla-(
ınazılı. Sııriye vâliliğinde ser-)-= T vet ve nüfııjh temin eylemiş, c Hazreti Osman’ın şehadeti beklediği müsait fırsatı hazırlamış ve btı suretle muhit ve zanıa -ııın imkânlarından âzami isti -fade eylemiştir. Daha evvel harekete geçmesine imkân yok -tu, o zaman kemli ailesi büyiik-lerile kapışmak durumunda kalır ve ailesinin cehalet devrinden ah-dnııs rivaset ve tefev-fuk iddiasına bizzat kendisi sayrısızlık göstermiş olurdu ve kat’î bir muvafi'aklyetsizliğe düşerdi. (Devam» va/j

»
»• - ;
—)
22.3.948 pazartesi akşamı
SARAY
Sinemasında
Üst ad
MÜNİR
NUr EDDİN
KONSERİ
8 LiîiLik bir heyot rciak;:ülü Ü-çiiııoü Selim, KiMhsaınz.-de, Su-dulluh Aûu ve&aîr büyük beato-| kâtların âsarı ve yeni eserler.


«MTA) «
"Vatan,, Başyazarı A. Emin Yalman
(Başta rafı 1 incide) (Vatan) başyazarı Ahmed E-înin Yalman’ın kalemi karala-mıştır.
Gene ayni yazıyı okumakta devam edeüm:
«Hariçten hiç bir iz’aç ve mü-İahaleye mâruz bulunmasak bi-» istiklâlimizi şimdilik yalnız aşımıza idameye muktedir de-iliz ve bir müddet hayırhah ir miirşidden ders almağa ve müzaheret görmeğe muhtacız.» ! Cezbeye tutulmuş dervişler gibi bugün «Vatan, vatan!» diye göğsünü yumruklayan (Vatan) başyazarının bu mütareke yılla» mdaki bu vat^nperveıane umtalâalaıına ne buyurulur?» Yalman Şimdi Ne diyor?
Türk vatanının bağmışız yaşayabileceğine inanmayan, Türk mîlletini mutlaka vesayet altına sokmak için çırpınan, bu netameli maksadına ulaşmak mak-Sûdile, başmakaleler yazacak k;.dar kendinden geçen Ahmed Emin Yahnan’ı, şimdi 19 8 yılının (Vatan-n olarak dinleyelim;
Millî haysiyeti ve şerefini korumak bakımından t dün pek laubali ve deryadil dav-, ranan Yalman, bugün sûret-i-haktan görünerek bakın nasıl kisve değiştirerek yüksekten a-tıvur ve (22) Ocak (Vatan) gazetesinde Muhterem Mareşal Fevzi Çakmaktan millî birlik ( nâmına esaslı bir dilek sernâ-nu li baş yazısında nekadar cüretkâr davranıyor: •
-Pürüzsüz, memleket sevgi -.‘.ini itidali, basireti sevenler ve | kendi nefislerinden, Demokrat; Partiden, herşeyden evvel mu-kaddefi Türk varlığım düşünenler; bir kenara atılacaktı. Müfritler. Demokrat Partiye hâkim olacaklardı, üder mevkiine Mareşal Fevzi Çakmak çağırılacak, hiç şüphesiz kendisi bunu kabul •’rtmivecekti.n
Bu cizvit mukaddemesinden sonra, ya dünün yalancısı, yahud da bugünün komedyacısı Ahmed Emin Yalman, bakın zehirini nasıl kusuvor:
'O da; (Mareşal Fevri Çak-
de biraz başyaza- ]
Türklük
i
18 Mart Zaferi (Başta rafı 1 incide) 1915 perşenbe günü düş-karşı imanla çarpışarak koymuş, bugün bile ge-
Mart mana karşı ne perşenbe günü bu büyük zaferin yıldönümü şehldlerin kardan ile sertleşen toprağının üzerinde dimdik durarak görmüş bulunuyor.
Bugün 18 Mart'ın kırılmış toi'â&nnı, can vermiş Mehmet -iğir. her Çanakkaleli imanın -ıa yaşayan ölmez hâtıralarile övünüyor.
Bugün Üniversitelilerin işti-«rakile şehitlikler gezilmiş, öğleden sonra ordu evinde misafirler izaz ve ikram edildikten son ra Bursa vapurile îstanbula hareket etmişlerdir. Akşam üzeri Halkevinde ve Ordu evinde huşu.-' programlar tertip edilmiş v( bı . ünün ehemmiyeti tebarüz ettiz’ilmiştir.
Cahid Güven
mak'ı kasdediyor) Türk milleti birliğinin sarsılmaz bir desteği olduğunu, kanunî yollaı dan başka hiç bir siyasî mücadele mecrası tanımadığını, Pan-slâv a-janlaı*ı tarafından lıüceyre teşkilâtı vâsıf asile millete yapılan telkinleri şiddetle takbik ettiğini, Ankara'daki bililin gazete temsilcilerini nezdine çağırarak Türk milletine açıkça bildirmelidir. Gelişen vaziyete nazaran milletin selâmeti nâmına buna mutlâJıa ihtiyaç vardır.»
Dikkat buyuruluyor mu? Daha dün denilecek kadar yakın geçmişte, Türklln hür ve serbest yaşayamayacağını imzası altında açıklamış olan Ahmed Emin Yalman, bugün Türk’ün, yumruğuna güvenerek, pek âlâ bür ve müstakil yaşayabileceğini dünyaya ve (Vatan) başyazarı gibi imansızlara karşı ısbat etmesine azamî yardımı ve himmeti geçmiş sayın Ma -reşal Fevzi Çakmak'a, vatanseverlik dersi vermekten haya etmiyor.
Binaeııalevh: (Vatan) başyazarı. Demokrat Parti kurucularının sözcüsü, Ahmed Emin Yalman, yâ dün yalan söylüyordu. yahud bugün komedya oynamaktadır.
(Arkası var)
9
Boks Federasyonu Başkanlığın-dan:
Olimpiyat kampı seçme müsabakaları 23 ve 24 Mnrt tarihlerinde •aat 20.30 da Üniyon Fıansez salo nunda yapılacaktır-
Bu müsabakalara katılacak Boksörlerin 22/8/948 pazartesi akşamı saat 18 den 20 ye kadar sıhhi mua yene ve tartıları yapılmak üzere Bölge merkezinde bulunmaları teb |Jğ olunur
îst. B. T, Bölgesi Müdürlüğün, den:
20,3/948 Cumartesi
ŞEREF STADINDA:
13 Beşiktaş — İst Spor
15 Tsşiktnş — İst. Spor 21/3 948
ŞEREF STADINDA:
9.30
11
13
15
GALATASARAY STADINDA:
9.30 Galata — Cihangir
11
13
15
FENERBAHÇE STADINDA: 1130 Fenerbahçe - Galatasaray Fenerbahçe - Galatarasay B) Fenerbahçe - Galatasaray A)
Bi
A)
Poiflr
Beşiktaş — İst. Spor. Adalet — Orta köy Unkapanı — Alemdar Süleymanlye — Beykoa
Elektrik — Anadalu -A. Hisar — Beyoğlu Taksim— Demirspor
G’
A)
13
15
VEFA STADINDA:
11 Emniyet — Rami
13 Kasımpaşa — Vefa
15 Kasımpaşa — Vefa
G)
Meşe Kerestesi Satışı
Devlet Orman
günden:
Yapılacak
Muhal ve
i I
işletmesi Böyükdsr* MtidürlO*
19 mevkii
Miktar ve cinsi
19 MART IMS
I borsa|
tat. Bordasının 18/3/P4R Fiyatları
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez Tl ENÇKOT PARDESÜLER
35 Liradır
Satıyımıı muhayyerdir
ABDURRAHMAN KALYON
Dikranyon Han 11 — 12 Sultan Hamam
DOKTOR
Kemal Nuri İMRE
Cüd ve Zührevî Hastalıklar Mütehassısı.
Beyoğlu Asmalımccld sokak
17/2 caat 14-19 Telefon: 42324
fi A)
MARKA
0,08 m/m
( Satılık Emlâk )
İstanbul Defterdarlığından ı
Bir Elbisem daha harab olmuş:
Bu tesoyvübtinnin, ihmalinin neticesidir. Eğer
SUDORONO PERTEV
kullanmış olsaydım hüyiik fedakârlıkla yaptırdığım bu en güzel elbisem bir terleyişte haıab olmıyacaktı £0/CRONO P£BTKV
Terin tnlıtibkâr tesirini yok eder, istimali kolay ve devamlıdır.
Dosya No.
Cinsi
Kıymet), Teminatı
Lira Lira
62151/464
31217/758
1-5524-2'223
1-5521 2/219
1-5524-2 220
52-301.4862
D. 1/6177/6
128/12618
Sadak-/.uriol mü(âkatı
(Baştarafı 1 incide) dak .»unları söylemiştir:
Başkanın bu nezaketli kabulü, ot-ı pek mütehassis etti. Kendisine Başkan Inönün selâmlarını ve dost lulclar.)'! İlettim. Başkan Auriol, bütün sempati ve tesanüd hislerinin Cumhurbaşkanımız Inönüye lb lâğım benden istedi.
Necmeddin Sadak, şunları ilâve et mişlir:
Munterem devlet şefi İle yaptığım bu görüşme bende pek kıymetli bir tontjra olarak kalacaktır.
SADAK — BIDAVLT
MÜLAKATININ NETİCELERİ Yarte; 18: (AA,) — Birotanova: Fransız Dışişleri Bakanlığlle yakından ilgili mahfillerde,bu hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Necmettin Sadak ile Fransız Dışişleri Bakanı Gcurges Bldault arasında yapılan özel görüşmenin en samimi bir ha va ’çmde cereyan ettiği teyld olun maktadır.
Bu görüşmede ekonomik meselele rin etraflı bir şekilde tetkik olundu ğıı zannedilmektedir,
Bldaultnun Demokrat Fransaıijn rianıli Komiünİ8t manevrası karşı sındaki azmini ve Batı Birliğinin tatbik sahasına konulması İçin ro liinü ifa hususunda Fransanm ar zıı ve iktidarım Necmeddin Sadaka bildirmiş olduğu kuvvetle muhtemel addolunmakladır,
Diğer taraftan Türkiye Büyük El çillği İki Dışişleri Bakanının görünülen muhtelif meseleler hususunda tamamlle İttifak ettiklerini İki memleketin ananevi dostluğunu kuvvetlendirmek ve karşılıklı men foatlerile ilgili meselelerde daha sj kı hlr işbirliğinde bulunmak karar mumu tUojffUUerini yetld etmiştir.
52151 / 712
D. 1/3577/4
52301/G5R9
î Açık arttırma İle İhale
: Bahçeköy bölgesi Kurd Kemeri de posıı.
: 40 adede denk 30 04ü M3 meçe dört köşo kereste.
Muhammen bedeli : Beher M3 110 lira hoaablyl® 4064 lira 06 kuruş.
: 304 Ura 80 kuruş,
: Açık arttırma,
: 20/3/948 cuma günü saat 1B te.
: Büyükdorede Devlet Orman işlet me binası,
adede denk 36 M3 046 Ds3 dört köşe ihale olunacaktır,
Jlk teminatı ihale şekli ihale tarihi ihale yeri
Londra Nevyoıic Paris Cenevre Amsterdam Brüksel
Prağ Stokholm
Lizbon
1138R8
U80.60 | 1,8060
65.40 I 11055469
; 6,388?
i 6,00
) 77.8860
11,24#
ESHAM VE TAHVİLAT
46
1 — Yukarıda cinsi yazılı meşe tomruğu açık arttırma ile
2 — Buna alt şartname Ankarada Oı-man Genel Müdürlüğünde, İstanbul Llmanhanda Orman Başmühendisliğinde İşletmemizde ve kerestelerde her gün Kuıd Kemeri deposunda görülebilir,
3 — Taliplerin İhale gününde evrak) ın üs bite ve ilk teminatları İle komisyona müracaatları (3416)
r* ---- - - _ _ _ _ _ — - - - - - - - — - —— — — - - -
% 6 Milli Müdafaa 4 20.5İ
Bakırköy fiulh Hukuk Yargıçlığın dan: 938/82. Hukuk.
Akıl hastalığına müptelâ olan Mehmed Agınn medeni kanunun 356 inci haddesine tevfikan hacir altjna alınmasına ve 369 uncu mad desl ger«?ftlnce annesi Güllüzar A-
girin velâyetl altına verilmesine ve Umur ve hususatına ana ve veli s) fatı 11c kendisinin tam ael&hlyetl haiz olmak ve bundan böyle bakıp idare etmesine ve keyfiyetin 360 mcı maddesi gereğince İlânına ka rar verilmiş olduğu usulen ilân olu nur.
Çam Tomruğu Satışı Devlet Orman İşletmesi Uşak Müdürlüğünden'
Satılacak mal: Çam tomruğu
Mahal ve mevkii: 3 üncü Gediz bölgesi Gümele rampasında
«Burası Uşak - Gediz şosasına 5 Km. mesafede olup kamyon nakliyatına müsaittir.»
Mikdar ve cinsi: 4 Parti halinde 802 adet muadili 266.510 M3 çan)
• tomruğu
Muhammen bedeli: Beher metreküpünün 45 lira 50 kuruştur.
%7,ö hesabiyle tamamının 909 lira 47 kuruştur.
10 gündür.
Açık artırma suretile
25. Mart. 1948 tarihine rastlıyan perşembe günü
at 15 de
İlk teminatı:
Müddeti:
İhale gelıll:
İhale tarihî:
İhaJe yern
I

Bİ-
Gediz 3 üncü bölge şefliği binasında komisyon huzurunda.
Hoybi'liatla, üluğboy So. 31 ada, 3 parsel yeni 5 kapı sayılı 49 M2 arsa.
Beyoğlu, Mc»nıtiyot M«h. 4 pafta, 4 ada, 2 parıel 52 M2 nrsanıu 1/3 payı. (Üterlnde b«|-knsına ait ev vttrdır.)
Bııltırköy, Yeşilköy, Şev katiye Mah. ls nnbut Cad. eski 104 yeni 64 kapı «ayılı 6499 M2 artanın 33/192 payı.
Bakırköy, Ye)ilköy Şevkatiya 14ab. tâki Aralan yeni Tilki So. yeni 1 kapı aayılı 4327 M9 arsanın 4/2*1 payı.
Bakırköy, Yeşilköy, Ümraniye Mah. eski Ümraniye Cad. yeni ümran So. yeni 60 kapı «ayılı 6758 M2 tarlanın 4/24 payı.
Eminönü, (Kııtnlcapı) Kûtip zıltaş So. 91 I ada, 17 parsel kapı sayılı 52.50 M2 arsa.
Eminönü, (Beyazıt) Bdyiik
Kasını ilah. Kı-•eki 11 yeni 29/2
etki
par-
(00
87
60

%
6610
4324
6640
420
414
8M
498
82
1
çıkmıştır.
hürriyeti, ve parti (Eşref E-
Zulüm ve istib-Ttlrkiye-
1 — Yukanda cinsi yazılı çam tomruğu açık artırma suretile satışa çıkarılmıştır.
2 — Buna ait şartname Ankarada orman genel müdürlüğünde, merkez işletme müdürlüğünde, Eskişehir, Kütahya, Afyon, Turgutlu işletme müdürlüklerinde İzmir orman başmühendisliğinde, Gediz 3 üncü bölge şefliği ile işletmemizde her giin görülebilir.
0 — Taliplerin ihale gününde evrakı müsbite ve ilk teminat’an ile komisyona müracaatları. (3049)
• lı - • 1
CUMA — 19/3/1948
7-29 Aç)hf v« program,
7,30 M, s. ayan,
7,30 Müzik; Hafif Parçalar (Pl.)
7.45 Haberler,
8.00 Müzik: Türküler (Pl.)
8.15 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl)
8 45 Müzik,
8.00 Kapanış,
12.29 Açılış ve program
12.30 M, s, ayarı.
12.30 Müzik.
13.00 Haberler.
13 15 Müzik,
14.00 Kapanış,
17,58 Açılış ve program,
18.00 M, a, ayan, 18.00 Müzik: Radyo Dana
Orkestrası,
%
18.30 Konuşma,
18.45 Müzik: Şarkılar 19.00 M, s, ayarj,
19 00 Haberler,
19.15 Geçmişte Bugüı.
19.20 Müzik: Yurddan 1
19-45 Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası,
20.15 Radyo Gazetesi,
20 30 Serbest Saat,
20.35 Müzik: İnse Saz,
21.15 Konuşma,
21.30 Müzik: Karışık Şarklın*. 22.00 Müzik: Virtüozlar (Pl.)
22.15 Müzik: Dans Müziği (PL)
22.46 M, s, ayarı,
22.45 Haberler,
23-00 Program ve Kapanış.
But maca
-------------w----------------
çarı1 Malı.
Akkâklar yeni Akikciler So. 2738 ada, 17 sel eski 23 yeni 19 kapı aayılı 4.25 M2 kârgir dükkân.
Eminönü, (Halıkpazarı) Abıçelebi . Malı, etki Limoncular yeni Bnhkpasan Karakol So. 460 ada, 2 parsel eski .37 yeni 34 kapı sayılı 22.50 M2 üstünde odaları olan kârgir dükkânın 900 1800 payı.
Fatih, (Sam&fya) lmrabor llyas bey Mab. şişman Ağa So. 1250 ada, K parBel an e«ki 3 eski yeni ve taj 36 kapı «ayılı 60.M2 arat. Fatih, (Samatya) Hacı Hamca Mıh. Etki Saray önii ve Hacı ilanıza Mektebi So. 1297 arda, l parsel en eski 20,22 eıki 30,32 yeni 2,30, 32 kapı sayılı 429 M2 bahçeli ah^ap ev.
Kadıköy, Buntancı Mah. enki Ali paça yeni E-)nin Âli paşa. Cad. 653 ada, 4 parsel 65 harita No. lu eski 15 ıııük. kapı sayılı 152.24 M2 ursa.
yazılı gaynıııenküller 31/8/948 çarçamba günü
1600
112Ö
240
1000
4/57
aıat 16
120
U
19
n
85
de MÜH
Yukarıda
Emlâk müdürlüğündeki komisyonda ayn ayrı açık arttırma ile •atılacaktır tsteklilçriu nihayet «aat 15 e kadar yatıracakları teminat makbuslan ve nüfus cüzdaıılarilo satış günü komisyona, fada bilgi için »önü geçen müdürlüğe bae vurmaları. (Teminatlar öıu'eden do yatırılabilir). (8203)
Veıilecek cevabın hakların -da hayırlı olacağını ummakla beraber biraz da korkuyorlardı.
Talha, birkaç adım ilerledi.. Sağ elile ihtiyar gardiyanın, sol elile Hişam’m elini tuttu:
— Affedin arkadaşlar sizi Haccacı Zâlim’in iki benzettim.
Hişam, ağzından di:
— Affa muhtaç yâ Talha!.. Çünkü çok zulüm yaptık.
— Ben sizden zulüm gördüğümü hatırlamıyorum.
— Biz, size yaptığımız yetleri daima hâ fırlıyor ve hiş vicdan azabları içinde ranıyoruz.
— Kureyş uluları da Hazre-ti Peygambere zulüm yapmışlardı. Mekke fethinden sonra bunların hepsi affedildi ve bir daha dile alınmad'. Siz de artık maziyi unutun. Boş yere kendinizi üzmeyin.
Tulha İki arkadaşına dönüp Boıdui
adamına
kaçnıver-
olan biziz, vaktile size
ezi-müt kıv-

İ

Edebiyat;
Türkiyede dön-(Eşref Edib) Kerbelâ faciası (Ömer Rı-
0,10 m/m TIRAŞ BIÇAKLARI Üstünlük timsalidir
Türkiye Genel Mümessili
İBRAHİM CJAVÜŞOGLU Bahçekapı, Celâl bey han No.39 İstanbul
= 7— ■ ■ , ' —
Yani Nagriyat:
İslâm - Türk Mecmuası
Bu yüksek ve ciddi mecmuanın 97 inci nüshası Münderecatı:
1 — Din tedrisi geçirdiği safhalar arasındaki ceryanlar
dib). 2 — Din tedrisatı ve lâiklik hakkında Fatin Gökmen ile mül&kat. 3 datla mücadele. 4
de farmasonluk teşkilâtı. 5 Mazi hâzineleri. 6 şür nedir? 7 — melik tarihçesi.
8
za Doğrul).
zirai işletmecilik kitabi
Çiftlik İdaresi — İzmir Zaraat Li «esi İşletmecilik öğretmeni Yükeek Ziraat mühendisi Celâl Bakırcıoğ lu trrafından yazılan bu eser çift elliğe ve çlftlikç’llftc ait bütün bu bahisleri ihtiva etmekte, Ekincilik ve hayvanlığına ait bahislerden baş an, sermaye, kredive sigorta bahis lerine de açık bir ifade ile anlatmak tadır. Etep Ziraat okulları talebele rlnden başka çiftçilerimizi ve Zira at islerinde çalışanlarımızı da ilgi lendlrmektedlr. Bu kıymetli eseri okurlarınıza tavsiye ederiz.
Tevzi Yeri:
İstanbul Ankara Caddesi No. 85 Ankarada Atatürk Bulvarında 185 No: Akay kltab evleridir.

Bir « aahibi olmak har garddaş iç i a bir gayedir.
W*




»- .ı)?rX
•et ( 1 • • ıl.f*
r • ,s • S
ı Hırt.
* J D 11 i
• o # 1‘
r

12 34 50 7 t 9
s lA
4irif ivin
-A İBI 1 141
iVI i l« î 1
:■( 1 IHI
a I BİZ irPl* ■
İ\
1 ir ıB.A- M I «14
1 '.£1 ■L-O.
SOLDAN SAĞA ı
Türkiye İş Bankası
ı Bu arzunuza ulaşmanız için eize imkân sağlamıştır. Bun-; dan faydalanınız.
Türkiye İŞ Bankasında tasarruf hesabımı yoksa derhal bir hesap açtırmış,
* I
Yılda dört defa ikramiye çekilişi: Her çekilişte 1 EV, ARSA ve dolgun para ikramiyeleri...
1
İkinci Çekiliş:! Haziran|
Gişelerimizden broşür İsteyiniz!
Kacçâc- ı Zâlimi
——..—«■■ Aşk - Macera - 1 arih - Cinayet ■ ■■■■■ ■ .
Yaıanı Kuharreuı Z. Tefrika No. 1*7
— Bu iki arkadaşı evvelce gördünüz mü çocuklar?
Abdullah, başını salladı:
— Ben görmedim, ilk olarak şimdi görüyorum ve aranızda konuşulan sözleri de duymadım. Bilirsin ki, kulaklarım biraz ağır işidir .
Abdurrahman da ayni cevabı verince akan şular dıırdu.
Talha, atına bindi ve:
— Gidelim arkadaşlar, dedi. Burada fazla vakit kaybetmek Î.leyhimizde olur. Çünkü Nasr-bnl Seyyar, peşimizi boş bı -rakmaz.
Diğerleri ds atlarına bindiler. Tozu dumana katarak oradan kzuklastılar»
Muhtar Osman ve Ccbel'e ge ünce... Talhanın bu üç baba yiğit hakkındaki fikri tamamen müsbetti. Üçüne de güveniyor, kendilerinden büyük yardımlar göreceğine inanıyordu. Abdul -lah ile Abdurrahman da aynen Talha gibi düşünüyorlar, fakat ♦belki Talha bu fikirde değil -dir» mülâhazasUe ona birşey söylemiyorlardı.
Buluştukları yerden ayrılalı bir saat olmamıştı ki, alnından yaralı olpp ihtiyar gardiyan, yaranın verdiği sancıya tahammül edemiyerek atının üzerin -de kendisinden geçti ve yere kendi yanında Kalacak- yuvarlandı. Düştüğü yer taşlık da İhtimal veremiyordu, bir arazi idi. Bu sefer de bey-
Talha, ihtiyar gardiyan ile işkenceci beşinin Haccac’a is -yan ve gelip kendisine dehalet etmelerinden dolayı pek mem -nun olmuştu. Çünkü onlardan çok şeyler öğrenebilirdi. Belki yapacakları ifşaat sayesinde Haccac’ı muhtelif cephelerden vurup müşkül durumlara düşürmek mümkün olurdu. Bu düşünce ile onlara hulûs çakı yor; her ikisine karşı beslediği kin ve nefreti belli etmiyordu Gerçi suçlanın affetmişti. Lâkin bu af, hiç bir zaman kalbi değildi. Onların kendisine yar olup hayatlannın sonuna Kadar kendi yanında kalacak • '••ma da ihtimal veremiyordu.
ni bil’ taşa isabet edip delindi. Arkadaşları atlarından inip o-nu kaldırmağa gelinceye kadar, o, ruhunu teslim etti. Talha, meyus bir halde başını salladı :
— Allah taksiratını affetsin.
Diğerleri de ayni şeyi söylediler ve çabucak bir çukur kazıp gömdüler. Yıkamak ve namazını kılmak için vakıtlan müsaid değildi. Lâzımgelen dinî merasimi yapmak için geçirecekleri zaman zarfında Nasr-lbııl Scyyar’m askerleri yetişip tehlikeli bir durum yaratabilirlerdi.
Talha, lıepisinden evvel atına bindi ve arkadaşlarına:
— Durmayalım çocuklar, dedi. İzimizi ele verirsek, yakamı zı kurtarmamız güçleşir.
Hemen hareket ettiler. Üç sa at kadar sonra iki dağ arasına girdiler; zikzaklı yollardan geçerek yukarı doğru ilerlemeğe başladılar. Nihayet bir mağara kapısı önünde durdular. ( (Devamı vur)
1 — Dış Bakanımız, Cemi şahy eki; 2 — Dini tören, İplik; 3 — No. ta, Oturmak; 4 — Birden, Tersi HA ve; 5 — Kasap; 6 — Nota, Çıkış de ğil; 7 — Eski, Tersi Allahın ferdi; 8 — Süt veren bir hayvan, ince da ğil; 9 — Tariz, Emir.
YUKARIDAN AfAâl I
1 — Kurtuluş, Bahar sabahlarında çok olur; 2 — Anıerikada bir Meclis, Geçici; 3 — Sonuna (L) gelirse konuşma uzvu, Arza mukabele; 4 _ Birdenbire, Ike (aynen); 5 — Nehirde bir taşıt vasıtası; 6 — Kuvvet verici madde; 7 —• Şahıs soru edatı, Pirinçten olur; 8 _ Gaye, Kıspn; 9 — Bir kumaş. Kışın olur.
1
d
i
4
b
l
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ 1234S6789
Zayi
Samsun nüfus memurluğundan aldığım ve içerisinde askerî muamelem kayıdlı nüfus tezkeremi kaybettim, yenisini alacağımdan eskilerinin hükmü yoktur,
Samsun Tepecik köyünden Tevfikoğlıı Mehmed Tuvton Doğum 321
İmtiyBB bahıbi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU ‘ Ynu l«Urini fiile* idare ede* 3 İmi İşleri Müdürü: FATİN FUAO
Dııçddiği Yort
«Yeni 8abah) müraUlphaneri Baoıldıftı yeri (Q0n ■•ıımıvl*