Sene: ı
Numara: 165
Abone Şeraiti firkiye için Hariç için
ıxe Kr. 150» Kr.
soa — - - tJd» .
sn ,. 70» .
İM , —
firrten-er(sr. grrrf Srkegı. TKLfiFON: 10S.0
Matbuat Ebâıziya. İstanbol Sabahları Çıkar Siyasi Gazete ) Ratt Her Yenfe
Bulgar -
Yunan hududunda kanlı
Pazar Kânunuevvel 1934
(Şerbi 3 öncü aalıifeöe)
ve ikbal ile b~)-şahsî kıymet ve mczi-olmadığını itiraf etmek
Marie Lccrinska
hâdise
Günün yazıtı
ıyu.
Düzelemiyen işlerden
Dazı işler vardır, ki bunların düzeldiğini bir türlü görmek kabil olmaz. Bunlardan bir tanesi de (Kok) kömürü işidir. Her yıl kış gelince kok kömürünün çok yüksek satıldığındın acı acı herkaûn şikâyet eylediği işitilir. Bu şikâyetleri gazeteler yazar, gazeteciler öteye beriye gidip büyük memurlarla konuşurlar, bu memurlardan birkaçının tıbkı bizim gibi bu pahalılıktan şikâyet ettiğini görürüz. Fakat günler böyle konuşana, görüşme, gazetelerin dedikodusu ile geçer. Kömürcüler yine bildiklerini okurlar, kömürün satışı yüksekliğini muhafaza eder. Hatta acı acı Söyleşmeler çoğaldıkça fiştin dabn yükseldiğini görerek büsbütün şaşırıp kalırız.
Kok kömürü flati yine bu sene 28 liraya kadar çıkmıştır. Bu fiat çok, bem pek çok yüksektir. Çünkü |kok) vzpar kömüründen yapılır. İyi bir vapur kömürü ise bugün on yedi, on sekiz liraya alınıyor. Gazhanelerin vapur kömürünü da-hn çok ucuz aldıktan, meselâ 10 ilâ I? liraya aldıkları da muhakkaktır. Gazhaneler bu ucuz aldıklar, kömürden havagazı çıkarırlar, onun metre mikâbını bilmeyiz kaça satarlar, her halde havagazıoı Batmakta onun ilk maddesi otan vapur kömürünün parasını çıkardıktan sonra üste para da kazanırlar. Şu halde kok kömürü ellerinde bedava katan ve demektir. İşte bu bedava kavız»! e vapur kömürünün posan demek olan koku onun asıl bı-bası anan yerinde otan vapur kömürünün iki, iki buçuk misli yüksek satıyorlar. Biz bu şaşılacak şeyi ber çağ düşünür, fakat hesabın içinden bir türlü çıkı
10 liraya vapur kömürü al. .Bunun gazım 15 liraya sat. Buadan beş Ura kazan. Ondan sonra geri katan süprüntüyü de 28 liraya aat. Zannetmeyiz, ki yer yüzünde başka hiçbir alış veriş işinde bundan daha zârlı nesne buluıı.uo.
işin en şaşılacak yeri ise, göze batacak kadar açık olan bu ( ıht.kâr ) a karşı hiçbir şey yapı-bunamasıdır. Beied.ye darılmasın amma, hazan etına pahalıya «atılıyor, armut satışında ( ihtikâr ) ret diye olanca gûciyle çalışmağa başlar. Araştırmalar, karıştırmalar yapar ve batan elmayı, armudu, ucuz sattırmağa da muvaffak olur. Yalnız bu kok kömürü işinde belediyenin hiçbir çağda zorlu, güçlü Ur iş yaptığını görmek kabil olama/. Bize öyle geliyor,ki bu kö-ruur işi ıçio İktisat bakanlığı ile İstanbul Belediyesi elete verip kökten (eseril) olarak çalışacak olurlarsa bunun mutlak üstesinden gelirler. Çûakıi 28 liraya kok kömürü ne «atılır, ne alııpr. Buna ne yapıp yspıp çare bulunmalıdır. Kok kömürcüleri b,r (tröst) mü yapıyorlar. yani aralarında birlik ed.p anlaşıyorlar mı, ne yapıyorlar bilmiyoruz, fakat her halde vapur kömürünün «üprüatüıûnden başka birşey olmıyon şu koku aşağı yu karı altın eavheri gibi satcnaoıo yolunu buluyorlar. Bu satıcıların işi, sıkı bir gözden geçirme (murakabe) altına alıma kok fiatinin çok ucuzlıyacağına biz inanıyoruz. Fakat bunun için işte alâkası otan memurların bunu çok gönülden ele almatarı gerektir. Bu kış esnasında belediye mi, İktisat bakanlığı m,, vazifedar otan neresi ise bununla uğraşırsa çok iyi edeceğini ve p«k çok İtişinin yüzü güleceğini (teinin) edariz.
F.büzziya Zade
M. Pol
Fransız Cümhurreisi ile yemek yedi
Puri» 1 (A. A.) — Reisicûınhur ve Madamı bugün öğle ycmrğioi Yugofavya prenıi Pol ve Madamı ile bitlikti- yemişlerdir. Yemekte Saray Mareşali, iaray natırı, Yu-gostavyaaın Peri» orta elçi»» ve Madamı, Bajvekll M. Flând ve birkaç hükümet ararı hatır b-jluo-muşlardır.

Beş Türk öldürüldü
Suikast meselesi
Bulgar askeri, Yunan toprağına girdi...
Bulgarlar, zulümden kaçan bir Türk kafilesini Yunan topraklarının içinde geri çevirdiler!
Atina 1 (Hmuü ) — Bulgarların tazyikatından kaçıp Yunan topraklarına iltica eden Türkler decı bir kafile. Bulgar askeri tarafından Yunan toprakları içinde takip otunmuş, Bulgar askvrl baş Türkü öldürmüş, bir çoklarını da yaralamıştır.
Hâdise şöyle olmuştur : Yunan toprağına iltica ndan Türkler, çoluk ve çocukları, sürüleri ile beraber geceleyin gizlice huducu geçmiş ve Yunan toprağında 3 kilo metro ilerlemişlerdir.
Bundan sonra meseleyi haber alan Bulgar askeri, Türkterl Yunan toprağı içinde takibe başlamışlar. huduttan dokuz kilo metro içeride Tûrklcri muhasaraya muvaffak olmuşlardır.
Yunan toprağının bfl noktasında Türklerle Bulgar sskeri ar*, »oda bir müsademe olmuş, Terklerden beş kişi ölmüş, birçok Türk de yaralanmıştır.
Bulgarlar, be/ İlüyü bırakarak diğer Türkleri alıp tekrar Bulgar araşitine gitârmûflerdir.
Her nasılsa bu felâketten kurtulan bir Türk mülteci, hâdiseyi o civardaki 93 numaralı Yunan
-
hudut karakoluna ihbnr etmiş, ancak bundan sonra meselanta farkına varan meıkür karakol, etraftaki diğer dudut karakollarındım da yardımcı asker alarak Balgar’arı takibe vaşlamış. aynı ramanda dördüncü kolordu kumandanlığına da malûmat vermiştir.
Fakat Yunan kuvvetleri yeti-»inciye kadar Bulgarlar kendi hudutlarını aşmışlar ve iki taraf ararında bir tamsa olmamıştır.
Yunan hudut kumandanlığı, hemee muhtelit bir komiayon teşkil edilerek hâdisenin tetkik olunmasını Bulgar hudut kamsa-damlığından talep eylcdiğ gibi Harbiye nezareti ile Başvekâleti de keyfiyetten haberdar sylo-mlştir.
Beynelmilel hukuk re teamüle bu derecede aykırı bir tecarü-rûo şimdiye kadar görOJmsdlğt kayıdedlllyor.
Yunanistan ite Bulgaristan aranırda siyasi bir takım neticelere sebep olabilecek mahiyetteki bu hâdiseye "Atina. ri-yari aeehafilinde fevkalâde ehemmiyet verilmektedir.
Bir suikast daha
Sovyet icra Komitesi Divanı âzasından Kir of öldürüldü
Moskova 1 (A.A) — Resmen bildirildiğine göre Sovyet morken icra komitesi riyaset divanı âzasından Kirof Lealngrat'ta öldürülmüştür. Tebliğde katilin işçi «ıaıfı düşmanları tarafından gönderildiği bildirilmektedir. Katil yakalanmıştır. Fakat hüviyeti benûı belli değildir.
Kıyafet kanunu
Hariçteki yabancı teşekküllere mensup olanlar burada hususî kıyafetle jrezemivecekler
Yeni kanunun rahahta gezilmesini menedeceği kıyafetlerden bir Jboçı / Yayışı 2 inci sahifede /
Türk inkılâbı dersleri
Perşembeden itibaren verilmeğe başlıyor
Derslerde her istiyen esnasında alkış Üniversitede Türk inkılâbı dertlerine 6 kanunuevvel perşrmbe gününden itibaren başlanacaktır. Geçen aene olduğu gibi bu sena de derslere Üniversite fakültelerinin son sınıf talebesile yüksek mekteplerin ton sınıf talebesi mecburi olanak devam edeceklerdir.
Maarif Vekâleti, bu derslerin diğer Üniversite derzlerinin tabi olduğu şartlar altında okutulmasını, derz esnasında alkış ve tezahürat yapılmamasını kararlaştırmıştır.
Devamı 7 inci sahifede
bulunabilecek — Ders ve tezahürat yok
■■onup derslerini vereceklerden ;
Hıkrr.rl ve Mahmut Rvat

Yugoslavya şiddet taraftarı mı?
Yugoslavyanın itidale yanaşmadığı haberleri tekzip olunuyor
Londra 1 (A. A.) — "Daily rald„ gaseterinin diplomatik habiriniu haber aldığına Kral "Alekaaedr,, m katline Yugoslavyanın Uloılar
verdiği şikâyeteerao hakkında, Yugoahvya Prensi ve ■atı 11 Pol „ ifo M. “ aratında bir konuşma olmuş Yugoslavya Prensi Fransa Un giltş- tarafından kendi hökûrnr-
İtalya tarafından Fransaya ve-r İlmiyen tethiffi rüetarından tine verilen yavaşlık öğütlerini abamlassıştır. (reddetmiştir ). M. Makdoosld,, şiddetli hareket taraftarı olduğu aöylenlkn Prenai kan-dıramamıştır.
Devamı 7 inci sahifede
Mısırda yeni si. yasî vaziyet
Kral Fuat bütün kuv. vetleri "l»ne aldı Kahire 1 (A.
A.) - Yeni kanunu esasinin ilânıos değin Kral Fuat, teşrii ve kral kuvvetlerle parlsmon-tonua haiz olduğu kuvvetleri üzeriae alınış olup buntan kabine vantaıivlc kultanaeaktır.
Bütün kanunlar ve kararna-
meler. yeni parlamentoya vsrile-eektir.
Iranda sekiz kişi daha idam edildi
Kral Fuat
Tahran 1 ( A. A.) — Askeri mahkeme dün vatan biynnetl ve isyan meseleleri öden sekiz kişiyi ölüm cezasına mahkûm etmiş re ceza hemen tatbik edilmiştir. Mahkeme hutsdan başka hapis hidematı şakka. müebbet kürek cezaları da vermiştir. Sekiz kişi beraat etmiştir. Ankarada bir Basın k^ nar e si
Alınan m-mata göre, yakında Ankarada bir basın ( Matbuat ) kongresi toplanacaktır. Bukon-grudo görüşülecek işler arasında, merkezi Aıı-karada olmak üzere bir Türkiye Basın kurumu teşkili, kitnp ve gazeteleri dığıtma işi. gazeteciler için açı-
lacak kura dil ve gazete dil işi re gazetelerde çalışanları koruyacak tedbirler vardır.
Kongreye Türkiyede çakan her gazeteden bir mümessil çağırılacaktır.
Matbuat umum müdürü Vedat Nedim
Türkiye-Fransa arasın da askerî ittifak mı ?
“Fransa ve Küçük İtilâf ile Balkan andlaşmasınm birbirlerine yakınlığı sulh için büyük bir zımadır„
Dünkü potta ile gelen Tan »e “Taymia, gazeteleri, Türkiye Hariciye bakanı Tevfik Rüştü Arazın Parkta vukubulan nıükâtame-lerJ dolayuiylc bazı haberler vermektedirler.
27 Teşrinisani tarihli "Tan,, •isei'eMteaşrtrMtimMşaııaıteiMteeıattaşşıtMlPiniMieiı

gazeteni şu malumatı veriyor:
"İyi bir membadan aldığımız malûmata göre, bugün Parivts bu-lunao Tevfik Rüştü Araz, emniyet ve mütekabil yardım üzerine bir Franaız-Türk miaakı nktetmek Lütfen sahifeyi çeviriniz
Operalara doğru
Avrupadan meşhur iki mütehassıs getirildi
“Karmen,, sahneye konuluyor — MünürHayri opera için her nesnenin elde olduğunu sövüyor
Mı.«İki değişimi etrafındaki çalışmalara devam edilmektedir. Operalar için Çekoslovakvadan mûta-basHt bir kadın getirilmiştir. "Hra-dıuova Loret,, ismini taşıyan bu mutahaans bale işleriyle meşgul olacaktır.
Dün öğleden sonra Hnlkevinde Matmazel "Hradınova,, tarafından da us tecrübeleri yapılmıştır. Matmazelin danslarımı, bu işe vakıf Münir Hayrı ve Selim Sırrı tara-tından alıcı göziyle tetkik edilmiştir. Matmazel birçok numaralar yapmış ve çok bejeuilnıiştir.
Bu Matmazelden başka Avrupadan "Laşeaski,, isminde bir mü-tebaası» daha getirilmiştir kİ bu da operada da ban işler almıştır. Münir Hayrının söyledikleri
Birkaç güodenberi şehrimizde bulunan Münir Hayri gazeteciler,-şu izahatta butunmuşlar:
“— Halk evleri, müzik yenilen-
Devamı 7 inci sahifede
\tatmanl "Hraânovu Lırtl,, dür Hathevrndeki tecrübeler esnasında
Dünyanın en süratli kadın tay yarecisi düşerek öldü
Bu ölüm, Fransız tayyareciliğini yese düşürdü
Paria 1 (A.A.) — Meşhur kadın tayyareci “Heleu Bu-şer„ , dûn öğledao ujora tayyare alanında hır antröman uçoşu yaparken düşerek ölmüştür.
Bu ölüm. Frenin tayyareciliğini yese düşürmüş ve hava işleri nazırı tayyare alanına giderek tayyarecinin ölücünü selâmln-mıştır.
931 yılında pilot "Belge», i alan “Helen, bu yıl, 1933
yılında Parls-Saygon Miyabatını yapmaya teşebbüş etmiş ve 59UÜ metre yüksekliğinde yükselme rökoruou
Bundan royd ,. ile İlkleri
tanın-
surat rökoruau kır-
Hocadan dürüp Men ‘Helen Buşer. tayyaresinde
Brtya teşebbü» eylemiş r» saatte 11)9 kilometre 184 metre ile IÛOO kilometrelik bir rdkor elde etmiştir. "Dünyanın eıı lür'atli kadını,, diye tunınsn tayyareci daha geçenlerde saatte 445 kilometre 28 metre ile bü ön kadın hava röknr-larını kırmıştı.
- ZAMAN —
K inunııev(*l 2
|:SON1^1 HABERLER^
Mısırda bir devrin kapanışı
Mısır halkının üç sene devam eden mukavemeti, beğenilmiyen kanunu esasiyi yıkmıştır
Dilokd tnlşroflann M Mısırda 'kınamı nmI) toabatandu«va« « Mıur pırlımcalMuaun tadil «dildiği kaber veriliyordu.
Bu b.hae, Örerinde durulacak derecede müMmcfir. Ç₺)W M»rda Ur devrin k*pındıfuu. kir rejimin IfU» ettijinl enletiyordu.
M-ırda kanunu .«.I, (..Löluodajuaa »öre, Muır devleti kanonu ona-•m» buiunıaıyaa, meşrûtiyet idareeioi Uya edan bir devle* olda.
Kanunu eenai f-boiUBdokt.. «ura parlâmentoda kendilisinde.» Ilga «ditmiş oluyor ve bu «ire ti e Mu». Ur kore daha. mvkoddnrobM yeni bir şoldl vermek reıiyetl Ue kerplaşeyoe.
Mı.tr kanunu eaa»ial neye fmbacUldi ?|
Çünkü bugünkü kanunu eaaai Mıaır halkım ha«Mİ e*miy«v. onların ibtiyaçUnoı tatmin etmiyordu.
1931 »eneoinde yapdan be kanunu eaaai Muu milletini. Mkünlyetin biricik kaynaSı tanıdıfı halde bu hâkimiyet» şok ajır kayıtlarla belliyordu. Onan için kalkın ekaeriıi. bu kanunu Utetnedi{ini, be kanundan boynu! olmadıkını umumi İntihaplara iştirak etnsessekta gösterdi.
Halkın eiueriyatl tarafından lateomiyen, beoiasseeniyen bir kanunun yürûanlyeeefi muhakkak b. Buna raf men bu kanun, icra mevkiine kondu. Ekalliyetin iştirak ettiği roebuv »eçimUrl ila bir parlâmento vflcode getirildi ve bu rejim şüyta böylo üç aene kadar yaşatıldı. Cân geçtikçe Mıur halkının yeni kanuna, ve yeni kanunun şeraitine alışacağı aannedi-II yordu. Halbuki öyle olmade.
Mıur balkı, bu kanunu eaa.ly. alışamadı, bütilo kuvvetiyle ona mu-kaveroati kendine bir vazife tanıdı.
N.hayet öyle bir takım şerait ban! oldaki Mıaır devleti 1931 de kurduğu rejimi kendi eliyle yıkmaktan başka bir çare buhınıredığıoı anladı ve bu rejimi yıktı.
Mmrda kanunu e.aainln ilgam ile paelâssentoaan tatiline dair dön çrlcn haberin manan bu idi.
Dünden itibaren Mıaırda başbyaa ' Meşrutiyet fanlaaı , odan sonra ne olacak ?
Bugünkü Mıur hükümeti, Mıaır halkıma haklarını tanımak iatiyen bir hükümet olduğun* güre on no tarafından hazırlanacak ve yeni bir par'.âm-ntoys takdim edilerek olan kanunu esasinin, balkı daha ziyade hoşnut ederek ve onun itimadına maıhar olanları İş başına getirecek mahiyette olacağı şüphe götürmek
Bu itibarla yeni Mınr başvekili Tevflk Nesim Paşa İlk varife.ini ' yapmış ve Mıurda yıkılman laıımgoleu şeyi yıkmıştır.
Noim Paşa bundan aonra tarihi vazlfelertnio İkincisini yapmağa buy- ) Uyacak ve. Mınr için yeni bir kanonu emri haurbyecaktır.
Bu işin aylarca devam edeceği muhakkak olduğundan bu müddet, Mnınn 1922 den başlıyan meşrutiyet hayatının GçüurO (anlan olacaktır. ö. R.
Fransa, müttefiklerine sadıktır
Fransa, küçük itilâfı İtidyaya feda etmiyecek -Avrupa da bir harp çıkarsa mevzii kalamaz
Askerî Fabrikalarda
imalâtı ıslah ve tevsi edenlere nasıl
Paris 1 (A. A.) — Dış işleri bütçesi konuşulurken. mebuun mecKai Dışişleri bakanı M. ‘*Lâ-val,, m mühim bir söytavini di atamıştır.
İtalya ita yapılmakta olan konuşruaiano memnuniyet» fa-yân bir surette devam etmekte olduğunu kaydeden M. "Lâval,, bu müzakerelerin İtalya ita küçük itilâf ve bilhassa Yugoslav yakınlığını temin etmedikçe büyük bir kıymeti olamı-yacağını söylemiştir. Zira, hiç bir şey Fransanuı müttefikleri ile olan bağlılığını bozamaz.
M. "Lâval,, şimdiki sınırların korunmasının zaruri olduğunu bütün ülkelerle kabul ütmesi Uzıın gelen bir prensip olduğunu söylemiştir.
Harp mevzii kalamaz
M. "Lâval,, çıkacak herhan- i gi bir karışıklık ve savaşın Av-rupanın herhangi bir kısmına münhasır kaltnıyacağının tecrübe ile sabit olduğunu beyandan eoora demiştir ki:
"— Franzu - Sovyet beraberliği kamunun faydasına olmak icap eder. Almanyaya gelince, o da bu karşılıklı yardım antlaşmasına girmeğe çağrılmıştır ve çağrılacaktır. Almanya, antlaşmaya girmede buna giren diğer devletlere ve-
rilecek teminattan aynı suratta faydalanacaktır
Almanya, silâhlanma ve sulh
■’Hittar,, barış isteğinde olduğunu söyliyor. Biz kendisinden Avrupada gütmekte olduğumuz siyasaya girmek «uretita «özlerini efil ita teyit etmesini I istiyoruz.
Almanyanın yeniden silâb-laamasjuıo ihdas etmiş olduğu fJI vaziyet karysıuda hiç bir veçhile baş iğmiycceğıtuiz gibi . bu durumun bize yüklemekte olduğu mükellefiyetlerden de I kaçmak niyetinde değiliz.
Bizm Alınatıyaya yapmış olduğumuz davet halİMinedir. Fransa ile Almanya arazında bir toprak meselesi yoktur. Zira. Sar meselesi normal bir surette hallolunmak icap eder. "Sar, da teyiâm meselesi
Reyiâmın normal bir tarzda I yapılmasının Almanyanın ha-’ reketıne bağlı olduğunu beyan I eden M. "Lâval., elde edilecek ■ neticeyi önceden kabul eden I Fransanın, reyiâmın serbest bir surette yapılmasının, reylerin | gizli olarak verilmesinin temini arzusunda olduğunu ve uluslar arası çerçevesine girmiyen hiç bir şeyi yapmıyacağını söyle-I iniştir.
ikramiye verilecek ?
Ankara 1 (Telefon'a) — Askeri fabriknlsr ikramiye nizamnamesi Şûrayı Devletçe tetkik edilerek Bakanlar heyetince kabul edilmiştir.
Bu nizamnameye göre, aske- | ri fabrikalara mensup zabit, memur ve müstahdemlere ikramiye şu veçhile verilecektir.
Yapılan iş beş kişilik bir heyet tarafından tetkik edile- j rek karara bağlanacaktır.
Ehemmiyetli ihtira mahiyetinde görülecek buluşlar miıt- ■ tesna olmak üzere, mûteamil usul ve imalâtı ıslâh ve tevsi eden-' lere ve yeniden bir ezer vücu- ! da getirenlere maaş, ücret veya
yevmiyelerinin aylık tutarlarının yüzde yirmi beşinden aşağı olmamak üzere ikramiye verilecektir. Şu kadar ki bu ikramiye yekûnu maaş, ücret veya yevmiyelerin aylık tutarının üç mislini geçemiyccektir.
Tehlikeli ve müşkül imalât ve tecrübeleri icra edenlere her ameliyat ve tecrübe için almakta olduktan maaş, ücret veya yevmiyelerinin aylık tutarının beş mislini geçmemek üzere ikramiye verilecektir.
İkramiyeler fabrika ve müessese müdürünün teklifi üzerine askeri fabrikalar bütçesinden verilecektir.
Üzere M. "Lâval,. Uv müısker.tta bu'unscaktır.
Mâe.krrc edilecek şeyler arasında, küçük itilaf iıe t-raaM beyninde mevcut olan ikil devletler aramnds müşterek harici siyaset, vâz.l ime. devlet.ez. alâkadar eden mesai:de evvelden müzakere ve istişare ve U üsler Kueumunda müşterek hattı hareke* gibi anlaşmaların Fraıua ile Türkiye arasında da tahakkukunu temin etmek gibi meseleler de vardır.,,
Taym.ı. gazetesinin " Paris , muhabiri de bu haberi gazetesine bildirdikten sonra Fran.a hâriciyesinin meıkür haberi teyit veya tekzip yolunda biz şey söylemediğini ııive etmekledir.
“ Deylı Ekıpres „ gazetesinin " Cenevre ., muhabiri İm Terfik Rüştü ita M. "Lâval,, arasında vuku bulan müzakerelerin "Ceneere, de büyük bir ehemmiyetle telâkki olunduğunu söyledikten sonra şu mıltaleayı ilâve ediyor :
“Türkiye ita Franta arıuındo ittifak tahakkuk ederte-ki talıak kuka için her imkân mevcuttur-iki memleket mifterek harici ti-)ant takip edecek te tedafüi, ttcavûıi bir çekeri ittifak yapacaktır.
Bunun ehemmiyeti çok büyüktür. Çünkü bu sayede Fransa, Bal-tık denizinden Kara vs Akdeoız-lere kadar uzanan sağana bir ittifak silsilesi temin etmiş olacaktır,,.
— Zaman —
Bu gazetelerin verdiği malûmat, İki gün evvel Anadoiu ajansı tarafından verilen malûmatın tahrif «dilmiş bir şekli oJdugu uniaşılı-yoe. Aj.ns tarofıod.n verilen ma-lûnıat, ilericiye Vekilimizin Türkiye - Fransa ara tundaki bağları takviyeye çatışUgıudan rt U, tr-şrbbüeüo Paris t e çok iyi karşılan-dığmdaa ibaretti. Hakikat de bundan ibaret olmak gerektir.
Tevfik Rüştü Arasın beyanatı
"Pötl Paritiyeu, gazetesi, Fran-■ı Hariciye Naun M. “Lâval. tarafından Tevfik Rüştü Araa iia M. “Tıtüiesko. ya verilen ziyafetten bahıeylediktcn sonra Tevf.k Rüştü Arama beyanatım kaydediyor. Hariciye bakanımız demiştir İd t
" — M. Lâval.ın davetine, gösterdiği dostane misafirperverlikten dolap çok memnun oldum. Bu suretin gerek bana ve gerek arkadaşım M. “Tıtûteıko, ya âilevi bir konuşma ZCn.nl hazırlamış oldu ve bizde bu sureti, günün meseleleri etrafında fikirlerimizi teati etmiş o.duk.
Anlaşmalar re yakınlaşmalar, dan dolayı birbirimizi doıına tebrik etmeliyiz. Yeni dostluklar durup dururken tesis edilmemiştir, onları Udi»«ler doğurmuştur.
Yeoi yeni dostluklar tesis veya eski hesapların tasfiyesi Ue Fransa Avıupamo ahengini daha iyi temin sdacskUr. Bu suretle sulhun tak-
Kar, fırtına tayfun...
Filipin adaları bir felâket daha geçirdi - Isveç-te fırtına 110 bin ağacı söktü - Bulgaristanda kar
Manilta 1 (A. A.) — Geçen gece patlak veren tayfun yüzünden Filipin eyaletlerinden bir çoğu al tüy t oJtnnştnr. Bir adam ötmüş, on yedi balıkçı kaybolmuştur. Yazık (zarar), bir kaç milyon dolardır.
Fırtına 100 bin ağacı söktü
Oslo i (A. A.) — Anca boğun öğrenildiğine göre, geçen çarşamba günü Norvecin Cenubunda büküm süren fırtına Buserüd vilâyetinin uzak mm-takatarmda 100 bin kadar ağacı sökmüşttkr.
Fırtınadan bozulan telgraf ve telefon muhabere ve görüşmeleri tekrar başlamıştır. Bulgaristanda kar yağıyor Safya 30 — Burada havalar çok soğumuştur. 2-3 giloden-beri yukan Bulgariatanm birçok Kıyafet Kanunu
Alman haberler» göre. Hocalarla papaalaruı ruhani elbİMİcrinl mabetlerde giyip dışarıda bu elbiselerle gelmemeleri halikındaki kanun tâyibaaı bu hafta M««H«te görü 1ûl»eektir. Bu arada aörler ve frerfvr de kıyafetlerini değiştireceklerdir.
Esasları yabancı memleketlerde bulunan teşekküllere men.cip kimselerin Ttrkiycd* ferdî veya cemaat halinde o teşekkülün elbisesini giyusaai veya nişamnı tapınan da yatak olacaktır.
tzeiUk va avcılık gfte maksatlarla teşekkül eden cemiyetlerin kabul edecekleri kıyafetler aynı zamanda misafir olarak memleketimize gelecek olan ecnebi ordu mensupları ve sporcularının huraıl kıyafetleriyle geıeUlmeJeri ds hükümetin müsaadesine bağlı olacaktır
viyesi için dost devletlerin üzerin, de daha müeı.ir olacak ve Avrupa rahatına hizmet edecektir. Yeni tosla «ttigi dostluklar, «skilerine inzimam etmektedir.
Küçük itilâf ile Frantanın ıt itilâf ila Balkan anlla/ma-eının bırhirina yakınlığı eulh için büyük bir t.mmanjıudır^, Tevfik Ruşto Berlin® gidiyor
Paris 1 (A. A.) — Türkiye kB.
yerlerine kar yağmaktadır. Ter-■aoenvtva aıfırdan aşağı dört derecedir.
Avusturalyada müthiş seller
Melbum 1 ( A. A.) — 30 saat durmadan yağan bir yağmada, saatte 50 millik hızla esen bir yelden sonra. Melburn kasabası, tarihte görülmedik bir su baskınına uğramıştır. Beş kişi ölmüş, bir çoktan yersiz, yurtsuz kalmış, ağaçlar köklerinden sökülmüştür.
Kıp boyunca pek çok yarık (zarar) olduğu bildiriliyor.
Melburn 1 ( A. A. ) — Su baskını yüzünden 1500 kişi dur . Zarar 250.000 lirası tahmin ediliyor.
Binlerce baş hayvan boğulmuştur. Barı yerlerde trenler yol ortasında kalmışlardır.
IMmUlMSMlMIMMHIMMMKIHMOlHSrielKUlUU*
Yeni imlâ
Sonları B. C. D ile biten kelimeler
Yeoi harBerin kabulünden son-ra evvelce «onları b. e, d ila biten kelinseler p, ç, t ila yani-maga başlanmıştı. Yalnız bunlar tasrif edilirken (p ler b 1 ( ç lev c) (tice d) oluyordu. Meselâ ihllab) keliroeünin sos harfi p yazılıyor, tasrif edilirken ( kitabın ) diye p tekrar b oluyordu.
Ulat ismini a!aı) Hâkimiyeti Milliye arkadaşımız bu kelimelerin «onlarını b. c, d ile yoznsaga başlamıştır. Bu suretle tasrifte harf değiştirmek mecburiyeti kalmamaktadır. Bu usulün çabuk yayılacağı anlaşümaktadır.
-
riciye bakanı Tevfik Rüştü Aran? I Berlioe gitmeden önce Hav» I ajanlıma bir muhabirine bvyanattu balonarak şahzi dostları vo aynı zamanda memleketinin dostları olan Fransız devlet adamları ile yapmış olduğa görüşmelerden çok memouD olduğunu söylemiştir.
Tevfik Rüştü Araa, Berlioe kendisine bir ameliyat yapılmış olan zevcesinin ymuna gitmektedir. Oradan Cenevre ye dönecektir.
Deniz silâhları meselesi Fransa, “Vaşington„ muahedesinin bozulmasına razı değil... Tokyo (A. A.) — Gazetelere göre Fransız sefiri, Japon hariciye nazırı M “Hirota„, Fran-sanın “Vaşington. muahedesini feshetmek teklifiz» kabul ede-miyeceğinı bildirmiştir. Müzakerelerden ümit yok! Lonra 1 (A. A.) — Birinci denil Lordu ile görüştükten •onra.Amiral “Yamomoto. , güze çilere demiştir ki:
“ — Dünkü toplaotıdan sonra, deniz işleri görüşmelerinin Irat-hı bir betime ulaşacağına dair umutlarımın arttığını diyemem. Ancak tngiliricrin teknik görüşmelerini şimdi daha iyi anlıyorum...
Amerikayt harbe mi sürüklemek istiyorlar Ncvyork 1 (A. A) — işçi fırkasın mensup ayandan M. "Sbipsteadn Japonyanın “Va* şington„ muahedesinin feshi bakkındaki kararita Amerika-dan ziyade alâkadar olan Ingiltere vc Hollandanın kendi hesaplarına Amcrikaya yeoi bir savaş yaptırmalarından korkmaktadır.
" Avusturya Alman toprağıdır n Avusturya Başvekili böyle diyor Viyana 1 (A. A.) — Başvekil M. Şoşiog, diyet cıcdbtaln aphş toplantMinda hûkümetia beyannamesini okuyarak demiştir ki :
“ — Avusturya, bütün komşularıyla barış va dostluk içinde yaşamağı samimi olarak İstiyor. İhtilâflar aramıyoruz. SükCu» ve barı, arıyoruz. Avusturya isminde Alman manası vardır. Yeni Avusturya bir Alman topr ağıdır. Ve öylo kalacaktır. „
Almanyanın eski Türkiye Sefiri öldü Berlin 1 ( A. A.) — 1915 ve 1916 senelerinde Istanbulda Büyük elçi bulunan Kont “IFolff Metternib. 81 yoşroda ölmüştür
Millet Meclisinde dün kabul edilen kanun lâyihaları
Ankara 1 (Telefonla) — Büyük Millet Meclisi bugün "dün, Rsfet (Bursa) nın Başkanlığı altında toplanmıştır.
Gizli nüfusların haber verme müddetinin haziran 935 tarihine kadar uzatılması bakkındaki lâyiha iç Bakanıma buzuriyta müzakere edilmek üzere gelecek celseye bırakılmıştır.
Bundan sonra havai seyrisefer mukavelesine iştirakimiz ve Anadolu ajansı ile on seneye kadar taahhütte bulunmak üzere Dış Bakanlığına salâhiyet verilmesi vc askeri memnu mıntakalar kanununa göre istimlâk edilen gayri menkul emvalin bedellerinin ödenme tam bakkındaki kanun lâyihaları kabul edilmiştir.
Meclis pazartesi günü toplanacaktır'
Meclise gelen tezkereler
Ankara 1 (Telefonla) — Askerî vc mülki tekaüt kaDunnnun bazı maddeleri mucibince yapılan tadillerin tazminat veya ikramiye olup olmadığının tapiri ve Türkiye - Almanya ticaret ve seyrisefain muahedesine bağlı B tarife konsolidasyon listeainin Nisan 1931 malî senesi nihayetine kadar tatbiki kararlaştırıldığından mezkûr kanunun üçüncü maddesi hükmüne göre keyfiyetin tasdiki hakkındaki Başvekâlet tezkereleri Meclise gelmiştir.
Uç aylıklar için emir verildi
Ankara 1 (A.A) — Dahiliye Vekâleti hususî idareler tekaüt sandığı, dul ve öksüzlerin birinci ve ikinci Kânun ita Şubat aylıkları verilmek üzre 57 vilâyette buluoan 1443 istihkaktı için 73,233 lira «e Ankara ve İstanbul belediyelerinin 619 mütekait ve öksüzü için de 31.030 lirap Ziraat Bankasına yatırmıştır. Bu ajdıklann Birinci Kânuoan birinci gününden itibaren verilme* için bütün vilâyetlere emir göndermiştir.
----------------H---------------
Anadolu Ajansı çalışma tarzını izah ve teşekrür ediyor
Ankara 1 (A. A.) — Anadolu Aja)»ı. bugün Büyük Millet Meclisinin kabul ettiği bir La-ounta yeni bir devreye adım atmış oluyor. Bu kanuna göre Anadolu ajansının önümüzdeki Martta bitecek olan mukavelesi on sene için yenilenecektir.
Ajan*, kendisine güvenini esirgememiş olan Cüm huriye t hükümetine ve bu güveni çıkardığı kanunla belgelemiş otan Büyük Millet Meclisine derin saygı ve minnettarlık duygularını sunarken, bugünkü çalı-şişini ve durumunu kısaca bildirmek ister.
‘Milli harekâtın, ilk yıllarında kurulan ve büyük önderimizin ‘Anadolu Ajansı, adını verdiği müessesemiz ülke içinde milli müdafaa havadislerini vermekle işe başlamış vc bugün dünyada en ileri gitmiş ajanslar arasında yer alarak ülkemizin bütün haberlerini dünyanın dört köşesine yaymakta ve dıİDyaıun bütün haberlerini de ülkemize bildirmekte bulunmuştur.
Ajaıumuz gilndo 20/30 bin kelimelik haberler almaktadır. Ftınlann bir bölümü ülkemizi alâkadar etmediği için gazetelere verilmemektedir. Bu ba-
Bulgaristanda 12 idam kararı
Sofya 1 (A A.) — Oritn kurumunun cinayetle ittibam olunun 12 azanı, Bulgar MukedonyAsındaki Nevrekopa nakledilmiş bulunan askeri mahkeme tarafından ölüm cezasına mahkûm edil-mi-'erdir. Buna benzer başka mahkemeler devam etmektedir.
herler dünya ajanslarından veya Cenevre, Paris, Berlin, Dresten, Kahire vc Balkanlarda bulundurduğu hususi muhabirlerinden kendisine gelmektedir. Ülke içinde de yüz kadar yerde muhabirleri var-dır.
Ankara ve iıtanbulda en son sistem telsiz alıcı makineleri kurulmuş olduğu gibi havadislerin dakikası dakikasına Ankara ile İstanbul arasında alınıp verilmesini mümkün veren telempriraör aletleri de konulmuştur.
Ajan* günde Türkçe re Fransızca olarak dört veya beş siyasi bültenden başka ökonomi, spor, mali, balkan ve haftalık posta servisleri de çr karmaktadır.
Ajansımız, bununla da kanaat getirmiyerek önümüzde ki Martta fbaşhyacak olan ikinci on senelik devre için servislerinde esasaslı yenilikler yapmak üzere şimdiden tetkikata başlamıştır.
Ajans bu vesile ita kendisine sırasında tenkitlerde bulunmakla beraber asla yardımını esirgememiş otan Türk matbuatına da şükranda bulunmayı bir vazife bilir.
3
Kânunuevel 2
-TABAN —
SÜTUNLAR ARASINDA
----- z
Avukatlıkta ihtisas şubeleri
Dünkü Ankara haberleri. is» katlar kanunu lâyihasıoın Adlıya Vekâletinde henüz tetkik edildiğini anlattıktan sonra Vekildin avukatlığı ihtisas şubelerine ayırmak hususunda Baroların fikrini coeacagıoı bildiriyordu.
Bu haberi tekmllByee malûmata göre avukatların cezası ve hu-kakçı diye ihtisas bölümlerine ayrılıkları ancak büyük tabirlerde olacaktır. Küçük şrblr ve kasaba larda buea ihtiyaç duyulmıyaeaktır.
Memleketimizde ihtisasın en çok tebarüz ettiği mesleklerden biri hekimliktir. Onun için berkçi, hangi dertten şikâyet ediyorsa, o derde derman bulacak (nû(-hs,sı)o koyar. Güzünden muıtaripıe, göz hekimine; dişi ağrıyorsa diş tabibin* kider.
Hukukçuluk ta bir bakıma göre hekimlikten farksızdır. Herhangi bir sebep yüzündse davacı, vaya müddeialeyb olan bir Idmıe, hakkını anlatmak için, hakkını müdafaa için v* kanun hükmünün tam bir adalet ve (isabetle icrası İçin hukukçulardan istifade eder. He-kimlik ferdi, yahşi dertlerimize derman bulmağa çalışırsa hukukçuluk ta içtimai dertlerimize kanun dairesinde derman bulmağa çalıyız.
Hekimlik, insanlara daha çok faydalı olmak için ihtisas şubeleri®' ayrıldı. Çünkü tıp i,mi okadar genişledi, okadar büyüdü ki bir insan kafasına sıtmaz oldu. Onu ihtisas bölümlerine ayırmak sayesinde. her mütehassıs Mldifiîns daha İyi biliyor, ve kendisin* müracaat edenlere daha fazla müfit oluyor.
Hekimlikte böyle olduğu gibi hukukçulukta da bu böyledir.
Hukuk ilmi de’ o kadar geniy-Udl, o kadar büyüdü ki bir tek İnsan kafanıza sığmaz oldu.
Onun için hukukçuluğu da Iht -aa» bölümlerine ayırmak İhtiyacı doyuldu ve bu bolum tahakkuk etti. Mesleğin avukatıma taallûk eden kısmında da ihtisas şubeleri birbirinden ayrıldı.
Avukatların içinde öyleleri var-dır ki ceza içlerinde, bazıları da lıukuk içlerinde derinleşirler. Bu ihtisas bölümlerinden her biri bile son derece geniştir. Onun için bun lar üzerinde de ikinci bir bölüm yapılmaktadır.
Birçok memleketlerde avukatlardan bir kısmının yalnız nikâh, talâk içleriyle, yahut ticaret içle-riyle meşgul olduğu görülüyor.
İhtisas lyubelerinin bdylece ayrılmasında hiç şüphe yok ki fayda vardır. Çünkü o sayede herk*,, içine ve ihtiyacına göre avukata müracaat eder, onun İlim ve ihtivasından daba etraflı bir lureth I ittifadr imkâuını bulur.
Bu sebeplerle Avukatlar kanun lâyihası hazırlanırken bu meslekte de ihtisasların ayırdedllmaafo. ehemmiyet vermek çok faydalıdır.
Fakat bu fayda yalnız halka mûnhmr kalmıyacaktır. Hukuk İlmide, ilim olınak haysiyetile, büyük kazançlar temin edecek, hukuki tetebbularımız daha çok zenginleşecektir.
Onun için Adliye Vekâletinin bu teşebbüsünü çok iyi karşılıyoruz. R. İKMMIİIMIIIUIIIMMII IIHMMtmiIMIMMIIIMUIHII Bekçi ne oldu?
Zabıta kaybolan bir bekçiyi anyor
Prv'.et demiryolları bekçilerinden Salibin kardeşi Ömer çavuş adliyey* bir Uıbar yaparak kardeşinin parasına tamsan 6.dürülmüş bulunması ihtimalinden ve tagay-yüp ettiğinden bahsetmiştir.
Ömer çavuşun ifadesine nazaran kardeşinin bir hayli parası vardır. Bu paranın bir kısmı muhtelif eşhasın zimmetindedir. Salih bu meyanda Yakup İminde bir hemşerisine de Gçyüz lir* hadar ödünç par* vermiş ve alamamıştır. Yakup, birgün Salibin evine gelmiş ye Şalinin basta olması do-layuâyle bir otomobile bindirerek götürüp Sen Jorj bastahaneaioe yatırmıştır.
Salih. Sen Jorj hastahanesindc 8“n yatmış ve çıkmıştır.
Işta Salihln çıktıktan senra ne olduğu ve neroy* gittiği veya götürüldüğü meçhuldür.
Adliye, zabıtayı da faaliyet* geçirmiştir. Salih araştırılmaktadır.
Tramvaya bir kurban daha
Tramvay otobüsü bir kızı çiğnedi »öldürdü
Dün Harbiye caddesi üzerinde yine fed bir kaza oldu.
Bir tramvay römorkundan atlıyan bir Musevi kızı, tramvay şirketinin otobüsünün sa-demesine uğradı va çamurluk altında can verdi..
Vak’a şöyl* olmuştur:
Saat on ikiyi geçerek, 618 uutaaralı tramvay arabası Taksim cihetinde Harbiycy* doğru gitmektedir.
Tramvay yolcuları arasında Tünelde oturan 11 yaşlarında Süzan isminde bir luzcağız vardır. Suzan, bilet parası vermeden seyahat etmek istemiş, fakat bir aralık kondüktör gözüne ilişince kaçmak için tramvay Sûrpagop mezarlığı önün* geldiği bir sırada aşağı atlıyı-vermiştir.
Bu sırada çok fen* bir tesadüf olarak tramvayın arkasından. yine tramvay şirketine ait 2 numaralı otobüs ilerlemektedir. Suzan tramvaydan atlayınca, otobüsün altına gitmek üzere bulunmuş, otobüs şoförü Yunus direksiyonu kırarak kazayı savuşturmak istemişsede çamurluğun kıza çarpmasına mani olamamıştır.
Suzan, bu ağır otobüsün, sert çamurluk darbesini yer yemez olduğu yere yığılıvermiş ve bir kaç dakika sonra da terki hayat etmiştir.
Faciaya polis vazıyet etmiş, müddeiumumilik haberdar edilmiş, şöferde istiçvap altına alınmıştır tahkikata devam edilmektedir.
Maçka tramvayı
Maçka tramvayları istasyonunun Maçkapalasın önüuden kaldırılarak Maçka mezarlığına kadar götürülmesi için projeler hazırlanılmıştır. Bir iki güne kadar inşaata başlanacaktır.
Yollara çöp atanlar Belediye hali arsalara, yollara çöp ve sair her türlü pisliklerin atılmalını geçenlerde men etmiş ve hilâfında hareket edeceklerden nakdi ceza alınacağını i'ân eylemişti. Bu emrin tatbikine başlanılalı henüz dört ay kadar olduğu halde şimdiye kadar çöp ve öte-Ovrilerloi bu gibi yırlara atanlara kesilen nakdi cez(lar yekûnu bin ■ırayı geçmiştir. Maatnafih gün geçtikçe Belediyenin emirleri daha iyi anlaşılmakta, boş yerler, ve yollara çöp ve pislik atanlar azalmaktadır.
Adların tesçili
İkinci kânundan evvel tesçil ya pılamıyor
Yeni soy adlan henüz nüfus dairelerince tesçil edilmeğe başlanmamıştır, bunun sebebi ise 2 Temmuz 934 t* Resmi ceride ile ilin edilen soy adı kanunu, neşir tarihinden altı ay sonra mer’iyr* mevkiine konulacağım âmir olduğundan kanun 2 kânunuaai 935 te rrımtn tatbik sahasına geçmiş o-Ueaktır. Diğer taraftan bu kanunun tatbik tarzına ait nizamnamede henüz devlet şuraııuda hali müzakerededir.
Binaenaleyh şimdi alınan soy adlarının nüfus dairelerince derhal tesçiline imkân yoktur.
Şimdi isini alan’ar ancak kanunu [saniden itibaren olıfu» dairelerine müracaat ederek bunları tesçil ettirebileceklerdir.
O zaman halka bir kolaylık olmak Üzere evlere matbu beyannameler dağıtılması ve bunlardan pul paraları alınmaması da mukarrerdir
Yeni kadro dolayısiyie dün bir kısım işlere ba-kılamadı, eski memurlar şimdilik çalışacaklar
İstanbul adliycsindeki kadro tebeddülatı veynei adli kanunlar dünden itibaren mevkii tatbika geçmiş bulunmaktadır.
Umum icra daireleri kadro
sundan 35 kişi tamamen vazi-
felerinden ayrılmış bulunmaktadırlar. Bunların yerin* 40 Hukuk mezunu tayin edileceklerdi
Fakat bunlar, henüz tayin edilmediklerinden dün icra daireleri muamelâtı sekteye uğramış gibi görünmüştür.
Vaziyeti nazarı dikkate alan Müddeiumumilik ve icra riyaseti muamelâtı bozmamak için alelumûm icra ibrazları ile hac
zi ihtiyati işlerini tamamile tedvir ettirmiş, diğer adi icra işlerini de kabil olduğu kadar idareye çalışmıştır.
Yeni tayin edilecek 40 memurun tayin işleri bitip vazifelerine bavlıyacaklar zamana ka-
Kurbağalı
Şirket tramvay işletmeğe karar verdi
Kadıköy Gazhane ve Kur-bağalı ve civarı halkı il* Kuzguncuk ahalisi kendi semtlerine de tramvay işletilmesini talep etmişlerdi*
Gazhane ve Kurbagalı ve civarında şirket tarafından yapılan etütler n.hayet butmuş ve bu semte tramvay işletilme-şine kati olarak karar verilmiştir.
İnşaata yakında başlanılacaktır Üsküdardan Kuzguncuğa kadar yeni bir hat inşası talebi de etüt edilmeğe başlanılmış olup I ay bir karar
Posta seferleri tarifesi
Kapotaj sınırları içinde yapılsa posta seferleri tarifesinde bazı değişikliklere lüzum görülmüş ve deniz nakliyatı müdürü Ayet, deniz yolları işletme müdürü Sadeddin, vapurculuk firkati müdürü Mustafa
j hususta gelecek verilecektir
ve İstanbul drnis ticareti müdûrO MüfiJden mürekkep bir heyet teşkil edilerek dûndan itibarca işe başlanmıştır.
ı**lı*t«ıl*ıaıllıt(ı*ılsıIMt*laiıMlalltaıtliMi*sı*ış*ı*ii****taa**ıası*ıs*ı***M*as*«ı*ııar«aı**ı*sı*sı*s**s»**a«ş»««4ii4*a«
Şerhler-
Yalnız mevki ve ikbal ile böbürlenmek, şahsî kıymet ve meziyet sahibi olmadığım itiraf etmek demektir.
Şerh ve izah:
Mevki ve ikbal, gelip geçici şeylerdir. En yüksek 1 mevkide bulunan bir kimse, her hangi şerait yüzünden o mevkii bırakmak, o mevkiden düşmek mecburi -yetinde kalabilir. İkbal de, mevki kadar fanidir. İkbal içinde yüzen nice kimseler vardır ki bir gün içinde ikbale veda ederler. Onun için mevki ite, ikbal ile böbürlenmek hiçbir fayda vermez.
Hüner, mevki ve ikbal sıratında şerefli hizmetler başararak, mevki ve ikbal sırasında kıymet ve meziyetlerini göstererek ve bunların yapabileceği her iyi şeyi yaparak iyi bir nam bırakmaktır.
Fakat yalnız mevki ve ikbale güvenerek, mevki ve ikbale dayanarak böbûr-
dar icra işlerinden açığa çıka-nlıpta mahkemeler kadrolarına nakledilen kâtiplerden istifada 1 edilecektir.
Bu kâtipler, bugünde itibaren yine icra işlerinde çalışacaklar, yeni memurlar gelir gelmezde, mahkemelerde tayin edildikleri yerlerine geçeceklerdir.
Hâkimlerle, icra memurlarının kadro vaziyetinin şüpheli olması dolayısiyie, dün maaş alamamaları ihtimalinden bahsediliyordu
Adliye bakanlığının, maliye bakanlığı nezdinde yaptığı teşebbüsle hâkimlerle icra memurlarının geçen altı aylık kadronun aynen muhafazası ile maaş almaları tcmıu edilmiş ve maaşlar dün verilmiştir. Yalnız kâtiplerin kat'i kadroları gelmediği için bunlar dün maaşlarını alamamışlardır. Bugün kadro geldiği takdirde bunlarda maaşlarını alacaklardır.
Talebe fazla
Mekteplerde yeniden şubeler açılacak
Bu sene fazla müracaat vaki olması dolayiaile ilk mekteplerde haddinden fazla talebe bulunduğu yazılmıştı.
Bu çokluğun önüne geçmek için her nekadar yeniden bazı mektepler açılmışsa da şehrimizdeki bazı mekteplerde yine fazla talebe olduğu görülmüştür.
Bu cümleden olarak 1, 2, 5, 36 ve 44 üncü mekteplerin her birinde 903 talebe bulunmnkta-dırki, bu miktar bu mekteplere göre pek fazladır. Bu cihet nazarı dikkate alınmış ve Maarif Müdürlüğü yeniden bir kaç şube açmağa karar vermiştir.
Millî Müdafaa Vekâletinin yeni adı
Alınan malumat* göre. Milli Müdafaa Vekâleti Sübskan adını almıştır. "Sû. eski Törkçede asker demektir.
Mar ie Lecrinska
-
lenmek, mevki ve ikbalden uzak kalınca, insanı en biçimsiz vaziyete düşürür. Mevki ve ikbali birer kanat gibi kullananlar, onlardan mahrum olunca yükseklerden alçaklara düşerek kımtldayamıyan, kal-kmamıyan kuşlar gibi sürünürler.
Daha acısı, mevki ve ilf-bal ile böbürlenme imkânı bulunduğu sıralarda insanın başına gelecek felâket- I tir. Çünkü yalnız mevki ve I ikbale dayanan böbürlen-menin kof bir böbürlenme , olduğu kimsenin gözünden | kaçmaz. Kurmadıktan baş- I ka bu çeşit böbürlenmeler şahsi değersizliği ve mezi-yetsizliği bir itiraf maki- 1 yetinde olduğu için bu şe- ıj kilde böbürlenenleri gülünç bir hale düşürür.
ZAMAN
ihrakiye kaçakçılığı davası
Deponun alt ağzından gaz nasıl harcanmış?
Yeşova Bahar va lsak Bekar isminde iki Müsavinin büyük kapu-tajd* kullanmak için alıp küçük ksputajd* kullandıkları gümrûkaüz ihraklyadea mütevellit kaçakçılık davasına dün de 8 İne, ihtisas nıahkcmrslnds devam edilmiştir.
Dün saat 14 te celse açılmış ve geç vakte kadar 3 şahit dinlenerek vaktin geç olması hasebiyle mahkemenin bugüne bırakılmasına zaruret bani olmuştur.
Dünkü celsede Çankaya vapurunun birinci kaptanı Salih ile ikinci kaptanı Nazına ve çarkçıbaşı Arif dinlenmiştir.
Salih kaptan ezcümle çanları söylemiştir:
41 — Bm usun mOddettenberi Yeşova ve Isak Behar biraderlerin nezdinde çalışıyorum. Beni İlk evvel Aron Romano davet etti. Bu adam şirketin acentesidir. Mutabık kaldıktan soara işe başladık. Hu-■ust iş olduğu için verdikleri «mirleri yapmak mecburiyetinde idim. İlk evvel muntazaman neferlere devam rttik. Bu arterlerimizde daima ih-rakıyemizi umur yerindeki transit mahallinden alırdık.. Baıan da yolda ıhrakıycMz kalmamak için Ro-menyodao da ihtiyat olarak bir mıkdar ihrakiye alırdık.
Yine böyle bir neferimizde idi. Kumanyadan ihrakiye almıştık. Tam hareket edeceğimiz bir sırada Romanyadaki acente Istanbuldao aldığı bir emre göre hareket ettik-teo sonra yolda aldığım ihrakıyeyi denize dökmekliğimi tebliğ etti.
Bittabi bu emre itaat etmek mecburiyetinde olduğumdan Ro mtnyadaa hareket ettikten soora aldığım ihrakıyeyi denize döktüm.
Bu bâdisedea sonra, epey bir zamao geçti. Yine bir gün umur yerindeki transit depolarından Ro-nsanyaya gitmek üzere ihrakiya aldık. Tokat hareketimizden evvel gemide yaogın çıktı. Gemi seferden kaldı Memurlar gelip ibraki-yen n bulunduğu ambarları mühürlediler.
Bu hâdiseden saora Aron Roma no Efendi beni çağırdı ro vazifemizin nihayet bulduğunu söyledi..,
Salih kaptanı müteakip Nazım kaptan dinlendi :
“— Biz ekseriya Roroanyadan da ihrakiye alırdık ve bir defada oradan alıp tamamen yakomadığı-mız ihrakiyeyl Yeşuva vo lsak Behano Umur yerindeki depo memurları Hayimio emriyle çıkardık, Çaokayaııın çarkçı başın Arif te d edikiı
“ — Beo muameleleri bilmem hana ihrakiye verirler bende sarf ederim. Yangın hâdisesinden evvel ihrakiye almıştık yangını müteakip depoları mühürlediler. Geminin ihrakiyeri 20 ton gaz iatiap eden bir tango doldurulur. Ve bu tanktan bir boru ile diğer küçük bir tank saatasiyle gaz makineye verilir. Bu büyük gaz tankının içinde bir do küçük benzin deposu vardır ki bu depo da sekiz, oa teneke I benzin alır. Hâdiseden sonra büyük
gaz tankının öst kap ıklarım mü-hi)r.vdi rr.. Takat alt ağzım mühürlemediler. Ben tekrar vazifeye çağrıidığım zaman mühürleri yerinde göremedim.Haydsrpaşsya onb«r sefer yaptık. ve hep vaktiyle mühürlenen Ibraklyedea yaktık..,,
Maaş verileli
Dun umumi maaş tcd.yc edilmeğe bajlamlmı-,lır.
(Mülkiye) mizin
58 iori Yıl dönümü
Memleketimizin en kıymetli irfan mikaaetelerinden biri olan ve bu memlekete pek çok değerli »iyasl ve İdarî rical ye-tiştirmiş bulunan (Mülkiye) mi-zîo 58 inci yıl dönümünün Kânunuevvelin 4 üncü Salı günü Yıldızdaki Mülkiye mektebinde kurulanacağını haber aldık. Biz de bu münasebetle bu kıymetli mektebi vcouun sinciin-de ç-alıj-O g»nç yurttaşları gö-üiden kutlularız.
Yine aç talebe!
İlk mekteplere devam eden ‘•7000., e yakın aç talebeyi günde bir defa olsun doyurmak İşi, Hillllahmeri düşündürmekte devsin ediyor. Hattâ Hilâiinhrnerln bu işi başarmak içia bir takım çareler düşündüğü de haber veriliyor. Bu çarelerden biri lokantalarda yemek yiyenlerin merhametine müracaat ederek fakir yavruların gıdalanoıa-eıoı temin için birer küçük yardımlarını almaktır.
Hilâliahmerin aç talebeyi doyurmak yolunda düşüneceği ve tatbikine girişeceği her çareyi hoş görmek, tasvip etmek gerektir.
Çünkü bu sayede, mektebe derem eden binlerce evladı -mırın hayatı kerlu'acak, binlerce vatan yavrusunun mektep sırasında çalışarak, hayırlı ve faydalı bir unsur olman temin olunacak.
Hilâliahmerin, lokantalarda gt-dalarını alabilen yurttaşların hamiyetine müracaat etmesi ve oa-lordan birer küçük yardım istemesi çok münasiptir. Bunların hiçbir ağırlık duymadan verecekleri küçük hediyeler bir araya gelince binlerce yavrunun hayatını ve istikbalini kurtarmağa hizmet eder.
Bu küçük hediyenin her vatandaş taraf,odan gönül boşlugiyl* verileceğinden bu yüzden Hilâlishme-rio mühim varidat tophyaeağından emin olmak isteriz.
Mevsim kış olduğu ve g'de İhtiyacı, bu mevsimde her menimden fazla zaruri olduğu için Hllâiiaiş-naarin bu yolda seri kararlar vermesini ve tatbike geçmesini dileriz
Yine bu münasebetten ütifads ederek, bilhassa, her talebe volisinin d* küçük büyük demiyerek. kendi yavrusunun arkadaşlarına yardım elini uzatmasını temenni etmeyi bir vazife biliriz.
L
İZ" 1 1 •• •• ••
Kok komuru
Fiatler yüzde 40 indirilebilecek
Kok kömürü fiyatlarının pahalı olduğunu, Dolmabahçe hava gazi şirketinin çok ucuza melettiği bu kömürlerdeo bir çok maddeler istihsal ettikten va bu yüzden ayrıca bir sürü menfaat'er elde eyledikten sonra yine kömörüa tonunu 24 lira gibi fahiş bir üeretla sattığını yazmıştık. Bundan başka bu neşriyatımızın nazarı dikkate alınarak bu hususları tetkik etmek üzere Belediyede bir komisyon teşkil edilmiş olduğunu da haber vermiştik.
Komisyon henüz mesaiaino de-vametmekte olup katf neticeye ancak bu ayın onuna doğru varabilecek ve raporunu tanzim edip Belediye riyasetine verecektir. Maskara komisyonun şimdiye kadar yaptığı hesap ve tetkiklerden (barağız! şirketinin kok kömürü satışında yüzde kırk niabetinde fazla kazanç temin ettiği ve bugünkü fıatlerin bu nisbette teozil edilebileceği anlaşılmaktadır.
Fakat yukarıda da kaydettiğimiz veçhile, son karar henüz ve zilmiş değildir.
Üç aylıklar
Üç ayda bir maaş alanların altı aylık yoklamaları dün ikmal edilmiştir. Henüz muamelelerini bitirmiyenlerio de bugünlerde yok. lamaları neticelendirilecektir.
üç aylık p-ş n maaşların dağ»-tı malarına bu perşembe günü başlanılacaktır. Eytam ve Emlâk bankanda birkaç güne kader üç aylık maaş sahlplrr nln maaşlannı kırma muame'eeine başlayacaktır.
Tercümanlar
Belediye te’Cİimanlara kur# açmıştır. Bu kur» gelecek ay nihayetinde hitam bulacaktır. Kurdzr yirmişer dersliktir. Kuralarda tercümanlar* teknik malûmatla adabı muaşeret re tarih derileri öğretilmektedir. Kursu bitirenler imtihana tabi tutulacak muvaffak olanlara hem yeni vesil.a verilecek hem rozet dağıtılacaktır. Yeni rozet ve vesikası olmıynnlar badema tercümanlık yapamıyacaklardır. Büyük seyyah kafileleleri şubat ortalarımı doğru şehrimize gelmeğe başlıyacaktır.
Zaman Ansiklopedisi
Gramer
Ükvyucvlanııınoan biri »*n yıllarda dilimize giren " Gramer „ kelime*! kiklonda malûmat almak, bllhaua b*ı kelimenin Garp âleminde lı«y« verildiğini anlamak iatlyor-
Cevap veriyorur.
Gramer kelimesi. eaaı İtibariyle Yunancadır. Edebiyat ilmi ■«■*-una yeliyordu. Daha «onraları bu mâna bütün edebi tetebbfilerle beraber İlim ve irfanın her şubomne ter-mîl olundu. Müteakiben de bu kelimenin manası tahdit edildi. Ş'mdi bir dilin şekillerini ve aen-takalai öğrenmek, doğru konuşmak ve doğru yarmak fennine gramer denilir. Fakat gramer kaideleri ıabit ve kat’i değildir. Bilakis gramer kaideleri, bir devrin, yahut bir neıliıı konuşmak ve yan yarmakla gdrettiği eraaları gösterir.
Büyük muharrirler, gramer kaidelerine riayet etmekle beraber yaı-lariie yeni kaideler çıkarmağa yardım ederler.
Mecmualar
Yeni Adam
Numara 48-29
Yeni Adacı hiç şüphesiz canlı bir mecmua. Görüliiyorki sahibi herhangi bir nev heves gibi ( bir mecmuam bulunsun ) diye bu mecmuayı çıkarmıyor. Her nüshasında arçok yeni mevzular ve canlı bahisler rar. Bu haftanın yine birinci yazısını (kitap işini devletleştir-meli) unvanlı bit makale teşkil ediyor.
Belliki ( yeni adam ) hem kendinin. hem de Tıirkiyede bütün neşriyatın başlıca derdi olan satış mcıeleslne çok ehemmiyet veriyor. Hıkkıda var. İşte bir meçine, ki naşiri muhitinin müsaadesi mertebesinde (kültür) sahibi olmağa çalışmış. Garbin tümen tümen blnbir çeşit mecmualarını okuya okuya bir gün muazzep olmuş. O mecmualar da insanın (kültür) ûnu mutlaka arttıran, ruhunu bevliyen, fikrini açan ve yükselten birbir çeşit özlü yazıların hemen hiçbirinin bizim yevmi gazetelerde, haftalık mecmualarda yer bulmadığına canı «ı-kılmış, hem resimli, yani gözü cezbeden bem de fikre hizmet eden bir mecmua tesis «deyim demiş. (Yeni adam) l çıkarmış, mecmua bir sene vşr.ki İntişar ediyor. Evet şekli ve kıtası itibariyle, belki göze hoş görünmtyor. Çünkü bu kıta ve bu şekil daba ziyade (Populaire) ga-çetelere mahsustur. Fakat biç şüphe- yok.ki her haftaki nüshasında mutlak fikre ve şu meşhur (kültûr)e hizmet eıtrnrk isteyen bir veya bir kaç yazı var.
Yalnız hir senedir çıkan bu mecmua bütün Aarfediiea maddi ve npnevî emeklere, gönül üşüntülerine, dökülen gör nurlarına
— 53 —
■Ilıdım (Dovre) hergüa sa-’ babtau akşama {kadar spirilime tecrübeleri yapılmasını istemeğe başlamıştı. Fakat Matmazel (Seli) bu tecrübelerin kendisini çok yorduğunu ve kaygın btr hale getir-dlğinl söylüyordu Matmazel oka-dar kurnaz bir kızdı kî... Meselâ madam (Dovre) bilhassa dördüncü Luinin metresi Madam (Do Mnutespan ) ın ruhunun celp edilmesini pek ziyade arzu ediyordu.
Halbuki Matmazel (Seli) bunun pek güç olduğunu söyliyerek işi daima geri bırakıyordu. Bundan da ■lakendi kendini naza çekerek mümkün olduğu kadar menfaat temini İdi..
Granrvr, şarkta da, ynepta da büyük ilim »damların. meşgul etti. Garpta bu ilme rebper olanlar, Yunanlılardı. Sofistler Ue Eflâtun evveli kallmeniu teşekkülü ra iştikakı ile meşgul oldular. Ariıto kelimenin akıanunı tarif etti. İskenderiye gramercileri va münekkitleri şair Kornerin şiirlerinden m diğer ebebi enerlerden Yunan gramerini çıkardılar.
.Milâttan itoce birinci acırda Dionyrins Thray ilk ve tam Yunan gramerini yaptı. Daha aonrn gelenler bu eaerl tamamladılar. Romalıların bu ilme eeaalı bir kametleri olmadı. Yalnız yunan ıstılahlarını tercüme ederek Avrııpada yaydılar.
Romalıların en meşhur gramercileri Don at ur. İle Priaeiandır. Orta çrğlard» Garp âleminde, bu ilim pek ileri gidemedi. Ancak 18 inci asırda Sanskrit dilinin keşfinden •oar* tam bir g-ramar yapmağa imkan baaıl oldu.
Teşrinisani 934
rağmen vine kâfi rağbet görmemiştir. İşte bu halin çok tabii açıcıyladır, ki bu hafta yine (ki-tap işini devletleştirmeli) diye bir yası yasılmış. Kitap tevziini hükümet üstüne almalı deniliyor. E-vet bu kitap ve mecıuua tevziatı işinde hükümetin de yardımiyle teşkilât yapmağa ihtiyaç vardır. Zannederiz, matbuat müdüriyeti de bu işi düşünmiyor değil, çünkü ara «ıra bu bablaki Fikirlerimizi soran tamimler alıyoruz.
Fakat Matbuat müdüriyeti ayni zamanda gazetelere ihtaratta bulunmak işile daha fazla meşgul olduğu için galibe bu (tevziat) işile | henüz ciddi surette iştigale vakit bulasnıımıştır.
Bu tevziat işi meselesinde (Yeni Adam) biraz fazla hülyaya kapılmış. Çünkü yazının bir yerinde (eğer bir kültür baskısı, 10,000 değil 2000 tane satılırsa şaşılacak şey cayılır.
Tûrkiyede bu sayı bir iki senede hiç olmazsa (100.000) olmalıdır) deniliyor. Bu yıl* bin adedine bir hayli güldük. Bu işte bir rakkam yanlışlığı olmak gerek. (Kültür) | kitapları frenklstanda bile (100.000) 1 . satılamaz. Eğer bizde (10,000) ta- ' tışı bulursak kendimizi şimdilik ar- I sularımızın son haddine vasıl otmuş addedebiliriz.
Mecmuanın sair yazılarına ge. linçe (siyasiyat âleminde olanlar) yazısı. Bir haftalık siyasi vaziyeti iyi telhis ediyor. (Erken bonam») (ölen musiki ve doğmıyan musiki) (Cinsiyet terbiyesi) gibi makaleler
Mûsyü (Floryo) bu parçayı okuduktan sonra dedi, İd:
— gövOyorsınrc ya Malmnzel. ( Voklya) nin ifadesin» nezaren siz tecrübeleri, ancak menfaatinizi temin İçin, mOrnkOn mertebe seyrek yspıyormışuaiz.
— Bu tamamen yanlıştır, tamamen iftiradır, müetsutik Efendi. Ben bu tecrübelerin Madam İçin »«hlikell bir şekil almağa başladığını anladığım andan itibaren mümkün mertek» bunlardan kaçmağa çalışıyordum. M.Vsadm, Madamı bu meraktan kurUrn..t(tı. Çünkü Madam bir aralık yeni bir tecrübe yapmağa b-ni razı etmek lşlB herşryi feda csh. her istediği-
POLXST£
Tramvay-Otomobil çarpıştı
Dün İstiklâl caddesinde bir otomobille tramvay çarpışmış ve otomobil basara uğramıştır. Müsademe edenler şoför Ab-durrahmanın idaresindeki 1136 numaralı otomobille vatman HOseyioİD idaresindeki tünel tramvayıdır.
Polis vatmanla şoförü istiç-vap altına almış olup tahkikat yapmaktadır.
Fırının bacası tutuştu
Tophanede Boğazkesende Ra-fete ait 84 numaralı fırının baca kurumlan tutuşmuş, yetişen itfaiye tarafından söndürülmüştür.
Sarhoş olanlar
Zabıta memurları, Vefada oturau yemişçi İbrahim, Taksimde bakkal Kaplan ve Gala-tada Arap Abdülkadir iaimie-rinda üç şabıs fazla sarhoş olarak umumun rstirabatini »elp etmek »uçundan yakalamışlar ve mahkemeye vermişlerdir.
Tramvaydan düştü
Hadımköylü Salih Zeki isminde biri, Galata da Necati B. caddesinde Kapıiçı denilen yerde, tramvaya atlamak istemiş, müvazenesioi bulamıyarak düşmüş ve yaralanmıştır.
Salih Zeki tedavi için Gümüş »uyu hastahanesine kaldırılmıştır.
Borsa da satışlar
Dün İstanbul Borzaunda 60 biralık ve on ton yemlik arpa, 555 ton buğday 37730 kilo kepek, 150 ton mısır 21708 kiloda anadolu kırkım yapağı satılmıştır.
Dün yine istanbuldan Ham-burğa 6 ton tiftik 19 tonda yapağı ihraç edilmiştir.
Yeni tramvaylar
Verilen malûmata göre tramvay şirketi avrupadan getirteceği arabalarını Kadıköy tramvayları tarzında ortadan kapılı olarak sipariş etmeğe karar vermiştir.

kıy metlidir. Karilerimiz» tavsiye ederiz.
Fikir Hareketleri
Numara S8 • 29 Teşrinisani 934
Hüseyin Cahidin çıkardığı bu değerli Fikir mecmuasının 58 İnci nüshası da intişar etmiştir. Bu münasebetle (Hüseyin Gahld)in Soy adı olarak (Yalçın) kelimesini aldığını gördük. Siyasî re edebi eldalelli-ği malûm olan Cahide böyle bir isim yakışırdı. Başlıca makaleler şunlardır t (Almanyada içtimai hareket - Verner Sûmbar), (Hocalar ve Mavi boncuk hikâyesi - Hüseyin Cahld Yalçın), (Bernar Şova göre Hayat felsefesi), (Iranda Ksn ve Petrol), (Kültürün v» Medeniyetin manaları), Matbuat hayatı (Yakup Kadri) vesaire. Kültürlerini arttırmak istiyen karilerimize tavsiye öderiz.
mi ban» verecek birhale gelnfjti. Onun bu sanati beni cidden dehşete düşürmeğe başladı. Ben hiçbir suretle ne Madunun üzerinde, ne da bir başlı mnın üzerinde en ufak bir teair sahibi olmayı aklımdan bile geçirmiyordum. Onun böyle daimî şirrette heyecanlı olmaıı Jat-hayst sıhhatini bozacağı muhakkaktı. Ben bunu görüyor, fakat ne yapacağını, bu işin içinden nanl çıkacağımı bir türlü bilemiyordum. Nihayet bir gün Paristen (Ek*) e harekat silik.
Boraya geldiğimizden birkaç gün •onra ban (Harri Vertemll) II» tanıştım.
Şurnunı İtiraf adtylm, ki bu delikanlıyı ilk gördüğüm günden itibaren kalbimin kendirine karşı meylattiğlni hissettim. Aıhk «eoc-lerdrııberl tahayyül ettiğim, arkasından lıaırst çektiğim naaibimc lri|Fğiınl ısnneylemğe başladım. O günden itibaren hoyat benim İçin boşluğunu, hiçliğini kaybetmiş, her dakikam, her Matım tatlı bir takını hülyalarla geçmeğe b»ş-l(mnV. M dem (Dovre) benim ha-
Kütntnuevsl 2
Mandarin yetişti
Vapur ücretlerinin indirilmesi için Vekâlete müracaat edildi
nsAse.'liul Mraea fakat vakar atraltar,a,a pahahbf.
aStatS ifi pallarla ta'araıpan Kitrpa amaati âır taltif tanbulda altmışlığı 30 seksenliği 24 yüzlüğü 13,5 buçuk liraya satılmakta imiş Yalnız mandarinlerin vapur navlununun yüksekliğinden ve hava aimı-yan anbarlara konularak naklinden tüccar çok müşteki bulunmaktadır. Vapurlar mandarinlerin tonundan beş lira ücret almaktadırlar.
Bu yüzden Istanbulda satış fiyatı yükseldiğinden rağbetin azalmakta olduğu iddia edilmektedir.
Bunun için tüccar dörtyol ve adananın portakal ve mandarin mahsullerinden alınmakta olan tenzilâtlı nakliye ücretinin Rizenio bu mahsûllerine de teşmili yolunda İktisat Vekâletine bir dilek kâğıdı göndermiş ve vilâyete de müracaatta bulunmuşlardır.
Tüccar vekâletin buranın bu güzel mahsul vaziyetini de göz önünde tutarak bu müsaadeyi csirgemivcceği ümidini beslemektedir.
Bandırmada bir haftalık ihracat
Bandırma (Hususi) — Limanımızdan yabzncı memleketlere zahire ve maden ihracatı devam etmekledir. Son hafta içinde Alman bandratı Star vapur ile Hamburg ve Bereme, nc 260.400 kilo dan. 186,300 kilo puçak ile 30,000 lira kıymetinde 606 ton borasit madeni ihraç edilmiştir.
Ayrıca İngiliz bandralı Siyak vapurile Fransanın Döngerk limanına 75.000 lira kıymetinde 15.00 ton borasit madeni gönderilmiştir.
Yine bu hafta içinde İtalya bandralı Meraoo vapurile Ka-tanya ve Livcrno limanlarına 400 ton bakla. 200 arpa sevk edilmiştir.
yvrâade* fenr
Rize (Hususi) — Geçen lekelere niabeten çok iyi ve verimli olan mandarın mahsulünüz hemen on beş günden beridir ki toplanıp »atışa çıkarıl-hariç. vilâyetlerle İs-»evkedilmiye başian-

sahiplerinin de itiraf veçhile ancak ikinci
mı ya ve tanbu’a ■ıştır.
Bahçe ettikleri
Teşrinin yirmi beşinden sonra toplanması icap eden mandarinlerin toplanmasında bu sene biraz istical gösterilmiştir, bu-aada bir an evvel fazla kazanç temini maksadını istihdaf eden bazı tüccarın saik oldukları ileri sürülmektedir.
Halen toptan bini boş liradan yedi liraya kadar hararetle satışı devam eden mandarinler tüccar tarafından altmışlık, seksenlik, yüzlük olarak üç cins üzerinden küçük sandıklara azubalâ) yapılıp aevkedilmckte-(fir.
Haber verildiğine göre, la-
Açık teşekkür
Sonauz »ergili annemizin ölûmil dolayırile gerek bizzat vs gerekse yazı ile acılarımıza ortak olan ünlü arkada şiarımıza göıterdiktsri bu yüksek beraberliklerinden ayrı ayrı teşekkür* imkân baUmadığıtnııdan aaygı değer gazetenizin delâletini dilarlz.

Evliyazade ailesi namına Nureddln
b4-
Vefat
Merhum Şerif Abdullah'ın yük oğlu Şerif Kaşlın Abdullah, dün saat 11,30 da Emirgân'daki yalısında uzun süreci bir hastalıktan sonra vefat etmiştir.
Cenazesi bugün saat 10 da Emir-gan’dan kaldırılarak motörlo Eyüb'e götürülecek, öğlen namazı orada Isılındık lan sonra defnedilecektir. Tanrıdan rahmet dileriz.
limde hasıl olan bu tebeddülün çabuk farkına vardı ve bana bir gün şefkatli bir ttbaaaümle dedi, kİ:
— Kızım, (Seli), «izin yeni arkadaşın» Müıyü (Vertemil), hiç şüpheıiı benim alzie için taaaıvur ettiğim orta yaşlı, aklı başında biraz babayani kocanın şekil ve dmaıında değil. Fakat ılr. gençri-nlz ve tabii bütün gençler gibi menf.ıatiniu, rahatınızı dağıl, her ş«ydeıı evvel kalbinizin meylettiği şeyi sever ve laterelniı. Her halde şunu alsa şimdiden aöyiiyeyim, ki genç ve yakışıklı bir erkekle evlenmek hayatta büyük fırtınalar geçirmeği göte almak demektir.
Ben Madamın Mü*yü (Vert*mil)e karşı kalbimde hasıl olan m»yli böyle keşfetmiş olmalından tuah-çup oldum, kızardım ve :
— Hakkınır var, Madam ln ‘ki gittiğini yol menfaatim icnbelliği yol değildir. Fakat ne yapayını, kİ Inannın kalbine aklı I âk nı ulamıyor.
Cevabını verdin .
Hakikaten Mütyli (Veelrmil) beni korkutmaktan hali kn'ınıynrdu.

Çünkü bu delikanlı z.ıınan zaman çok düşünceli ve ciddi bir hal alıyordu. Fakat ben tecrübesizliğimle onun bu düşünceli halinin bana muhabbetinden ileri geldiğini zan aederek kendilini eiddf gördükçe memnun bile oluyordum.
MaamaFıh bazan kendim de çok meyua oluyordum. Sevdiğim uda m kibar, zengin, mevki aahibi, istikbali açık bir genç idi.
Benim mazim iıe ona çok karanlık görünebilirdi. Ne anam vardı, ne babanı vardı. Merhametli bir kadın beni sokakta bularak evine almıştı. Böyle bir kızı Mûsyü (Vertemil) gibi içtimai mevkii yüksek bir edanı sevebilirini idi ? İşte bu düşünceler beni vakit vakit çok üzüyor ve korkutuyordu. O ribetle bütün zamanım kendimi Mü«yü (Vertemil) e beğendirmek ertulariyle geçiyordu.
Onun için batimde, tavrımda nelındnr göte hoş görünmiyeıı, bent iyi terbiye gBeıııeıııiş addettiren kuturlar varsa düzeltmeğe, babam öldükten sonra avare geçirdiğim zamanlar aldığım fen» âdetler, tamamen bırakmağa, vı-'h-eıl her ci-
Tütün alıcılarına müjde
Hendek ( Hususi) — Bu yıl Hendekte bir milyon kilo tütün yetişmiştir. Bu tütünler geçen yıllardan çok iyi kurumuş ve iıenten hemen umumi denecek derecede mevsiminde içeri alınmıştır. Randuman itibarüe yüksek olan bu tütünlerimiz yeni satış kanununa göre demet usulleri inhisarlar idaresinin değerli eksperleri tarafından halka anlatılmakta ve demetler da ona göre yapılmaktadır. Alıcılar geçen yıllara aldannıı-yarak şimdiden gelip bir defa tütünlerimizi görmelidirler. Adapazarı Bankası müdürü mahkûm o'.du
Bandırma (Hususi) — Bundan bir buçuk a) önce zimmetine para geçirmek ve sahtekârlık iddiasiyle adliyecc tahtı tevkife alınan Adapazar ticaret bankası Bandırma şubesi müdürü Kâzım beyin o zaman-danberi devam eden muhakemesi sona ermiş ve Bandırma ağır ceza mahkemesi Kâzını beyi bir buçuk sene ağır hap. se ve 41,00i) lira ağır para cezasına ve kendi üzerine ge-çirdiğikır kbirbin yüzellı liranın kenoısinden tahsiline karar vermiştir.
Tokatta yol işleri
Tokat 27 (Hususi) Turbal-Tokat arası yoi yapım: bitmiş, çalışma Tokat • Sivas tarafına çevrilmiştir. Niksar yollarındaki çalışma da artırılmıştır. Fallı köprüsü yeni baştan yapılacak ve bu suretle Niksar - Reşadiye arası bir kat daha düzeltilmiş olacaktır.
Vilâyet içindeki yollarla bazı menfezler ve küçük köprüler yemlenmekte ve mühim yerlerde yeniden yapılmaktadır.
Muallimlerin yerleştirilmesi b.tmedi
Tokat 27 (Hususi) — Tokat Maarifi emrine vçrilen ilkınek-tep muallimlerinin yerleştirilmesi henüz bitmemiştir.
Maarif Müdürü hasta oi-du-ğundundnn ort» mektep müdürü kendisine vekâlet etmektedir. Bu sene ilkmeictep kadrolarında büyük bir değişik'.ikte olmamtştır, açıklık veya yeni muallimlikte olmadığından yeni mezunların yerleştirilmesi gecikmiştir.
Bandırma için saat
Bandırma (Hususi) — Belediye meclisi, Cumhuriyet mey. danma büyük bir saat kulesi yaptırmağa karar vermiş ve bütçesinden 250 lira ayırmştı. Bir çok firmalardan getirilen numunelerden seçilerek son model bir saat beğenilmiş ve satın alınmıştır.
Etn’nöuû ve Karaköydeki saatler büyüklüğünde olan bu saat yakında yerine konacaktır.
hetten Müsvü (Vcrtemill e lâyık iyi bir aile kızı olmağa çalı ıyor-dum. Onun için ı.Ek«) t» artılı («pir ti ime) tecrübelerini Inrakmığa karar vermiştim. Çünkü bu iş eri ancak para kazanmak için şurada burada gezen kadınlar, kızlar yapabilirdi.
Vakıa Madam (Dovre) ye kirşi büyük minnettarlığım ila vardı, Onun arzularından harice çıkmakta doğru olmıyacaktır. Fakat (Eka) te madamı eylendirdcek bir çok şeyler vardı. M. e a gıızinoda muhtelif eğlenceler olduğu gibi Madam kumar oynıynntarı seyretmekten de çok hoş'anmakta idi. Şu haldr brn (epirtiımc) tecrübelerinden vaz geçecek oluraanı Madamın canı tıkılmama» lâzımgele-ceğini düşünüyordum.
Çünkü her gün öğleden aunra vc akşam gazinoya gitmekle idik Orada ine vakit lıeııı çabuk. Iıem da eğlenceli geçmekte idi. Binaenaleyh Madamın apirlizme tecrübelerine artık hakikaten ihiiyacı yoktu ve brn de tecrübeleri kat’i surette bıralrnıağ.ı karır verdim.
Devanıı vur
K«*uauev«( i 5
Komşu memleketlerde kültür işleri
Bulgar kıraathanelerinin hizmeti
Bugün Bulgaristanda 2464 kıraathane vardır ve bunların gördüğü hizmet pek büyüktür
l
Bulgar kıraathanelerinin 78 yıllık bir hayatı vardır. Bulgar istiklâl hareketlerinde çok mü-h m ve büyük roller oynanıl» bulunan bu kıraathaneler ilk önce 1856 senesinde Lom, Şumnu »e Ziştevi kalabalarında teessüs etmiş ve muntazam bir inkişaf gösteımek «üretil» bunların adedi 1877 senevine kadar 130 U bulmuştur. Demek oluyor, ki Bulgaristan henüz istiklâlini kazanmazdan çok evvel Osmanlı imparatorluğunun Tuna vilâyetinde Bulgar kıraathanelerinin adedi yüzü | geınıış bulunuyordu.
Bııtün bu kıraathaneler o zaman istanbulda mevcut bulunan Bulgar kıraathanesine bağlı olup. İstanbul kendileri için bir merkez olmuştur. 1876 da İstanbulda Bulgar ckzarhı Yosif tarafından "Kıraathane, adlı bir de mecmua çıkarılmıştır, ki o devirlerde bu mecmuanın iki bine yakın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu mecmuaya o zamanın bütün münevver Bulgarları yazı yazmış ve Istanbuldaki kıraathane ile bunun naşiri efkârı sayılan bu mecmua bir nevi Bulgar akademisi halini almıştır-
Bugünkü Bulgar içtımaiyat-çılarile Bulgar müverrihleri, Bulgar milletinin yüksek ideallerinin buradan doğarak bütün halk kümelerine buradan ışık saldığını söylerler ve Istanbul-daki Bulgar kıraathanesini, bütün Bulgar milletinin ruhani, İçtimaî ve iktisadi banisi olarak kabul ederler.
Bulgar istiklâline kadar her 1 Bulgar kıraathanesinin başlı b« şına bir irfan, kültür ve milli birliği yaratmakla mükellef faal bir merkez olduğu aşikârdır. Bütün Bulgar münevverleri ve Bulgar uyanıklan mevcut kıraathanelerde azami kudret sarf 1 ederek milli ruhun uyanmasına çalışmışlardır. O zamanlar adedi az olan Bulgar mektepleri- | nia yapmakla mükellef bulundukları milli vazifeyi kıraatha-neler yapmış ve yukarıda dediğim z gibi. Bu'gar kıraathaneleri Bulgar milletinin istiklâli hareketlerinde muazzam roller oynamıştır.
istiklâli müteakip Bulgar kıra- | athanel.rinde bir müddet için bir durgunluk müşahede oiun- ı muştur. Bazı yerlerde açılan yeni mtlesseselere mukabil diğer yerlerde bazı kıraathanelerin atıl kaldıkları ve hatta büsbütün kapandıkları görülmüş ise de bunların tarakki yolunda gösterdikleri umumi inkişafa halel gelmemiştir. O tarihlerden zamanımıza kadar bunların gösterdikleri inkişaf şöylece hulâsa edilebilir:
1871 den 1880 senesine kadar Bulgaristanda yeniden 21 kıraathane kurulmuştur. 1880 den 1890 senesi zarfında bu yekûna 43; 1891 den 1900 tarihine kadar ise daha 203 adet ilâve edilmiştir. Böylece 1901 le 1905 seneleri zarfında yeniden 116; 1906 ile 1910 seneleri zarfında 179; 1911 le 1915 seneleri zarfında 82; 1916 ile 1920 seneleri zarfında 120; 1921 le 1925 seneleri zarfında 1607; 1931 de 36; 1932 de 21 ve nihayet 1923 senesi zar-fında 16 yeni kıraathane kurulmuştur. Yani bugün Bulgaristanda 135 kasaba ve 2329 köyde,ki cem’an yekun 2464 Lraathıne mevcuttur.
Bu kıraathaneler bundan 15 •cne evvel birleşerek "Bulgaristan kıraathaneler birliği,, namında bir birlik meydana getirmişlerdir, ki bugün mevcut kıraathanelerden 268 i istisna edilecek olursa diğerleri birliğe girerek birliğin âzası olmuşlardır.
Kıraathaneler birliği her sene nisan ayında Sofyada umumi kongresini toplayarak yeni idare heyeti seçer ve yeni senenin faaliyet programını hazırlar. Birliğin *' kıraathane ., adlı aylık birde mecmuası vardır, ki iki bin sayıdan ziyade basmaktadır.
Bugünkü Bulgar kıraathanelerinin çalışma tarzları hakkında bir fikir verebilmek için geçen seneki umumi kongrede birlik faaliyetini izah eden
umumi reis gospodin “ Yaço Hlebarof.un nutkundan şu istatistiği okuyalım:
Kıraathaneler birliğine dahil bulunan bütün kıraathanelerin kütüphanelerinde 1930 senesinde mevcut bulunan kitap adedi bir milyon 146 bin 819 bin cilttir. 19.31 senesinde yeniden doksan bin 413 cilt satın alınmıştır; 45 bin 765 cilt hediye edilmiş ve değiştirme suretiyle 295 cilt yeni kitap alınmıştır. Yani 1931 senesinde mevcut kitaplara 136 bin 543 cilt ilâve edilmiştir. 1931 senesi zarfında bu kitaplardan 14.313 cildi eskidiği için bir kenara çıkarılmış ve mütebaki kalan 1,269,049 cildi sene başından itibaren Bulgar halkının okumasına hazır bulundurulmuştur. Bulgar kıraathanelerinde istiklâl tarihine kadar mevcut kitap adedi ile bu gösterilen adet arasında muazzam bir fark vardır. Bir milyon iki yüz bini geçen bu kitaplar şöylece taksim edilebilirler:
542,536 .
104,756 ..
64,710 „
Gazeteler. raecn,unlar, riaalefar •.SS.'J»? cilt Felsefi eserler Dini eserler içtimai eserler Dil ve lügat
MUsbct Uiaslcr (RiyaK-yc,
IF enler)
Tıp, Zirâat ve SanaatI23,243 ,. Edebiyat
Tarih. Coğrafya
Karışık kitaplar
Bu istatistikten anlaşılıyor, ki mevcut eserlerin yüzde 45 ini edebî eserler teşkil etmektedir.
Kıraathaneler 1931 senesinde okunmak üzere evlere 592,219
34.859
27,806
98,550 „
14,726 ..
Firik, K«myn, «Z.Z⪠cilt
kitap vermiş ve bu kitaplar 317,318 okuyucu tarafından alınmıştır. Ayni sene zarfında kıraathanelere devam edenlerin
adedi iki milyon 613 bin 367 dır.
1931 Senesinde 1494 kıraathane tarafından 10,551 konferans tertip eJilnıiş ve bunları 752 bin 502 kişi dinlemiştir. Konferanslar 7299 Ooiversite ve diğer mektepler bocaları tarafından verilmiştir, ki bunların 1932 si ecnebi meraleklerden celbedilenlerdir. Ayni sene zarfında 1494 kıraathane 5363 müsamere ve 8902 sinema tertip eylemiştir.
Kıraathaneler birliği okuyanlarla okunan kitapları az bulmakta ve: “Görülüyor ki kıraathanelerimizi yürütmekle mükellef bulunanlara Bulgar halkını okutmak hususunda çok muazzam vazifeler terettüp eylemektedir,, demektedir. Bununla beraber Bulgar kıraathanelerinin çok parlak bir inkişafa mazhar olduklarını gösteren bu rakımlar karşısında umumi birlik reisi Gospodin j“Hleba-rof„ un şu sözleri söylemekte hakkı vardır:
— Bu rakkamlar bizim kıra
athaneler davamızın nasıl bü- ] yük bir inkişafa mazhar oldu- | ğunu ishal ediyorlar. Bununla iftihar etmeliyiz. .Mübalâğasız 1 iddia edebiliriz ki kıraathanelerimiz boy ve faaliyet itibariyle komşu memleketlerin ken- I dilerine uygun kıraathanele- ı rinden çok yüksek bir mevkie 1 maliktir. Onların daha geniş bir inkişafa mazhar olmaları lâzımdır ve olmalıdır. Bunun için ise Bulgar münevverinin kendisini feragatle bu işe vermesi kâfidir „
Mustafa Şerif İTradyo PROGRAMIj 2 Kânunuevvel Pazar
BÜKREŞ:
11,45 Dini neşriyat, 12 Dlai musiki. koro. 12.30 öğle konıtri “radyo orkestrası,, 13,30 haberler. 13,45 hafif musiki. 14.15 haberler. 14,40 plâk. 17 Tıbbi bahisler. 17,15 Romen musikisi. 17,30 köylüye konferans. 18 hafif. nrş'eli musiki. 19 , haberler. 79.15 Jeon Marco orkestrası. 20 konferans. 20,20 plâk. 20,45 hufta haberleri. 21 musiki. 22 spor 22,10 salon radyo orkestrası. 23 , I haberler. 23.35 orkestranın devamı.
VARŞOVA:
17,20 Pıyauo yaraımile şarkılar. - Sözler. 18 Şarkılı dsns parçaları. 19 P.vano musikisi. 19.30 Plâk. -Sözler. 21 Popüler orkestra konseri. 21.45 Haberler, sözler. 23 Reklâm ve konser, edrbiyat, 23,30 P âk. 24 Sözler. 24.05 Dsos musikisi.
LEİPZİG
17 Hafif musiki. 18,16 Sclıuber-tin eserlerinden piyano konseri. 19 Mikrofon sözleri. 19,30 Fantezi mu. siki parçaları. 20,20 Spor haberleri. 20,30 “Laeht Hinvag die Sergen zvisehen beut, uud morge.n^ isimli skeç. 2230 Homburgtan nakil. 23 Haberler. 23.30 "So Jung s;nd vjır ııie vider,, isimli danslı program "şarkılı.,,
BUDAPEŞTE.
18: Çingene orkestrası. İh,25 : | Söz er. 19: P.yano konseri. 19,40: ! Masallar. 20,1$: Spor haberleri. 1 20,30: Kalmanın *Zsua| kisaasmy,, ış ınlı üç perdelik opereti. 22,45: Haberler. 23,05 : Oda musikisi. 23.45: Çing-ıı- orkestrası. 24,30: Nındits cazband
MOSKOVA
'1,15 Şarkılı sabah konseri. 12, 1$ i veç neşriyatı. 16,15 Çocuk mu-ki.i. 17.30 Parti neşriyatı. 18,55 Kızılordu İçin musiki. 19,30 Ksr.-»ık konser. 21 Senfonik konser: 22 Muhtelif dillerle neşriyat.
BELGRAT:
20 Piyano - Keman sonatları. 20,50 Reklâmlar. 21 Milli neşriyat. 21,30 Opera musikisi. 22 Radyo piyesi. 23 Haberler. 23,20 Radyo orkestrası.
Khz. BERLİN.
19: Çift piyano korneri. 19,30: Bando mızıka. 20,30: Şarkılar. 20,40 "Bağdat berberi,, isimli operadau sabiteler. 22,30: 7 inci Alman şaheserlerinden konser. 23,10: Haberler. 23,30: Dans musikisi.
Zamanın takvimi
KÂNUNUEVEL
(C'»e 1934 Ru»xı k-JMin 25 2 İlleri K.»cn( 1353 KuUıt ıcoe 13S0 Ziaci Teorin 19
PAZAR
^abah Şıtjn 24 İMSAK i
S. D. S.
1 2 25 12 4()
7 6 5 n
4'Jt |Akpn Yil$ı ^»...1
S. D. S-JD. x |D. S. |D.
7 17 ■22 3 9 [46 'n !— 1412 8 16’42 ı»l:o
Bugünkü hava
Yeşilköy rasat merkezinden aldığımız malûmata göre dün bava tazyiki 772 milimetre, en fazla sıcaklık 12, en az 3 dereceydi.
Bugün hava açık olacak ve rüzgâr şimal istikametinden mutedil esecektir.
H«r sevi b*g işlerinin kolay- , iıkla yapılabilmesi için bağların muntazam bir şekil dahilinde ku- | rulaıaeı lâzımdır.
Bağlara umumiyetle ya mûıta-til veya dört uöşe veya satranç-vari bir şekil verilir.
Eğer asmalar sıralar arasıuda daha fazla sıralar ilsermdr. daha aı aralıkla dikilirlerse dört asına bir mustatil teşkil eder. Bu usulde rızalar arasında genişçe bir aralık bırakıldığından arazinin puilukla eüriilmeai çok kolay olursa da sıralar arasında genişçe bir aralık bırakıldığından arazinin pullukla »0-rûtmesi çok kolay olursa da sıralar üzerinde asmaların uzakl Jı çok az oluru aradan epice bir müddet geçtiktin sonra asma köklerinin birikirine karışması, aıoıa filizlerinin biri biri ne gii'ge etmesi ve do-layuiyle asmaların biribirlerinin büyütürlerine engel olması korkusu vardır. Fakat sıralar ûzerindeda kâfi açıklık bırakılmak suretiyle aamıılar dikilirse bu korkuda ortadan kalkmış olur.
Bazıları sıralar arasında bırakılan geniş açıklıktan ağaç dikmek veya domates, bostan, bakla... ilk., gibi nebatlar ekmek »üretil* istifade etmeli islerlerse de bu hareket. asmaların zararına olduğundan, katiyen doğru değildir.
Eğer sıralar üzerinde ve arasında aynı mesafe lıırakı mak au-ratile asmalar dikilirse şekil, dört köşe ve murabba olur. Eğer sıralar üzerinde ve arasında kâfi açıklık Lırakılırsa bu usulde asmaların köklerinin birbirine karışması korkusu da kalmaz. Bu ş-kild« asmaların arası iki istikamette de işlenebilir.
Satrançvari usulde ise üç asma
("İCARI MEKTUPLARDI
Bir genç iş arıyor
Bu sene lise imtihanı vermek rüzereyim. Kimsesizim. Kâtiplik gibi büro işleri üzrrinr çalışarak bir yar arıyorum. Adresim: Zaman gazetesi vaaıtasiyle "T. H.„ ye müracaat.

• *
Ne soy adı alayım ?
"Alpi4İlu„ da "F. C.„ îmzasiyle bize gönderilen bir mektupta, nasıl bir soy adı almak launıgeldiği soruluyor.
Karünsiz* tavsiye ederiz: Anadolu Ajansı tarafından verilen s* neşrettiğimiz listelerde birçok soy adları vardır.
Ooları tetkik etsin ve günlü hangisini isterae onu kendini: soy adı yapsın.

♦ v
Bu çöp sandığından çektiğimiz ne?
Horhor raddesinde sakin 'H., imzetıyle aldığımız bir mektupta radde üzerindeki bir arsaya konulan çop sandığının pisliğinden ve sabahları çöp sandığı çöpçüler tara, fınuan boşaltılırken, heniız gür. ağardığı bir sırada müthiş gürültü hasıl oldıgından şikâyet olunmaktadır. Nazarı dikkati celbedcriz.
• • •
Çarşıdan geçerken: Karilerimizden Fahri yazıyor : 'Çarşı içinden geçerken bazı esnafın bilhassa kadınların önünü keaerrk ‘bizde ucuz var„ gibi laflarla müşteri celbine çalıştıklarını görüyorum.
Bozan öyle oluyorki kadın müşteriler bu karşılıklı davetler karşısında hangi dükkâna gireceklerini şaşırıyorlar ve bu esnada dükkâncı arda yekdiğerine manalı manasız ve ıkseriyu münasebetsiz sözler aarfemıoıiar. Güya buda bir nevi şaka I
Esnafımızın çoğu nezihtir, fakat birkaç kişinin olsun bu şekilde ha-akti sinirim* dokunuyor.
Bağcılık
Bağlar nasıl kurulur?
Sıralar arasındaki boşluklara ağaç, domates, bakla gibi şeyler ekilmemelidir
şekil itibarile bir müselles teşkil eder. Bu usulde birinci sıra aıına-laril* üçüncü sıra atmaları da bir ' hizada ve ikinci ile dördüncü sıra I atmaları da bir istikamette bulu- | nurlar ki hu takdirde çift sıralar- I daki asmalar bir hizada tek uta- 1 lardaitiler bir hizada demektirler. ' Bu şekilde olan bağlarda arazi her istikamette işlenebilir.
Bağa verilecek şekil trsblt edil- I dikten ısnıs aralara nasıl hir istikamet verilecek ve sıralar özerinde ve arasında ne kadar aralık bırakılarak asmalar dikilerek iıe ona göre arazî üzerinde işaretler konur ve işaret yerlerinde ya ç . pa ile veya küakii ile çukurlar açılır. Sıralar ürerinde ve arasında bırakılacak açıklık, bag yapılacak arazinin kuvvetine ve bunun üzerine dikilecek asmanın kuvvetli veya lâyıf büyüyen bir nevi olup olma- ı masına ve atmalara verilecek şekle göre, memleketimizde 3.5—1,5 I metre arasında değişir.
Bundan başka yine memleketimizde üzümlerin güneşin sıcak-lık ve aydınlığından hakkiylc istifade edebilmeleri için sıralara şimal—cenup istikameti vermek mu vafıktır.
B*J yerin» dikilecek atmalar -fılokssralı yerlerde- ya köklü Amerika asma çubukları veya Amerika asmaları üzerine yerii neviler aşılanmış aşılı köklü çubuklardır.
Gerek zamandan kazanmak ve gerek aşı v* buna müteallik işlerden tasarruf etmek için bağcının, aşılı köklü çubuk dikmesi, menfaati iktizasındandır. Koklu veya aşılı köklü çubuklar arasında dikim itibariyle bir fark yoktur. Gerek köklü ve gerek aşılı köklü çubukların dikilmeden evvel yan tarafla- ı nadan çıkmış oan kökler tamamen diplerinden keaitdiği gibi çubuğun dip tarafında olan asıl köklerden dr yaralı, brrrlı olanlar veya kırık olan yerlerinden re diğer- | leri de S 10 santim kalacak şekilde ; krsilirlrr. A,nı ramanda köklü v»- | ya aşılı köklü çubuğun o »ene ver-oiğ. fiilide, dip tarafındaki kör göz hesap edilmemek şartiyle bir göz üzerine budanırlar.
Dikilmek ûzrre bağ yetine getirilen çubukların dikilirriyv kadar köklerinin kurumaması için bıınl*. r II, içersinde biraz su bulunan bir kova veya kapta bulundurul, maları lazımdır. Yukarıda söylediğimiz gibi çubukların yerleri evvelce ya kûskü veya çapa ile çubukların uzunluğıyle uyar bir derinlikte açılmış olduğundan di-k ilmiye hazır bir hale getirilmiş oian çubuklar, yerlerine dikilmiye , başlanır. Bunun için açılan çuku- I run dibine iyi yanmış gübre ve kum ile karıştırılmış bir miklar toprak konulur ve köklü veya ayılı köklü çubuk, dik variyette )r kök.eri düı olarak çukur içer- I ■ine konmuş gübreli, toprak öze- , rine gelecek şekilde çukura sokulur ve biv el ile çubuk d.k vaziyette tu'.ulurken diğer »I ile dr çukurun yan taraflarına toprak doldurulur ve el ile güzelce sıkıştırılır.
Bu esnada küklli çubukların bir gözünün dışarıda kalmasına ve aşılı köklü çubuklar da yine bir gözün dışarıda kalmasiyle beraber aşı yerinin de toprak hizasından ) 2-3 santim kadar yukarıdn butun- | masına dikkat rtmek lâzımdır.
-Çukur, yarısına kadar toprakla doldurulduktan ve bastırıldıktan sonra bir miktar su dökülerek çukur içeriaindrki toprağın biraz o-tutması ve köklerle daha iyi temas etmesi temin edilmelidir.
Buudan sonra çukurun diğer yarısı da yine toprakla doldurulur ve toprağın üstünde kalan gözün iizeri de ufak bir kümbet teşkil edecek şekildi hafif bir toprakla kapatıldığı takdirde bir çubuğun dikme işi bitirilmiş olur.
Meyvacılık
Erik ağacı nasıl yetişir?
Gerek A»ya ve gerek Avru-pada yabanilerine rast gelinen bu ağacın menşei tamamiyle kati olarak bilinememektedir. Erikler; diğer raeyvahrla karışık veya yalnız olarak ya» halinde sarfedilmediği gibi reçel komposto, marmelât, gibi hu-susatta da sarfı fazladır. Eri. ğîn, kuru olarak sarfı da epice bir yekûn tutar. Erik, yapraklan evvel ve erken çiçek açmasına rağmen «oğuktao korkusu azdır. Onun için erik ağaçlarına »imal memleketlerinde de rast gelinir ve oralarda bile Cenup veya Cenubu garbi veya Cenubi şarkidekiler kadar iyi neticeler verdiği görülür.
Fakat eriğin en iyi yetiştiği iklim, bağ iklimidir. Erik ağacının kökleri pek derine gidemez. Kuru topraklar eriğe elverişli değildirler. Rutubeti orta derecede olan killi kumlu veya kireçli topraklar, eriğin arzu ettiği topraklardır.
Erikler üç suretle çoğaltılırlar: 1 — Tohumlardan 2 — Fış kınlardan 3 — Aşı ile
Tohumdan çoğaltma, ancak üzerine iyi bir nevi aşılamak üzere anaç elde etmek için müracaat edilebilecek bir usuldür.
Fışkınlar vasıtasile çoğaltma— erik ağaçlarının diplerinden çıkan fışkınların dikilmesi suretile olur. Bu şekilde elde edilen erik ağaçları, her neka-dar fazla mahsuldar o’makta iseler de bunlar, fazla fışkın vermek istidadında da olduklarından ağacın kuvvetinin büyük bir kısmı bu fışkınlara sarfolur. Ve ağaç kuvvetini muhafaza edemiynrek yorulur. Onun için bu usul; pek tavsiye edilebilecek bir uau değildir. En iyisi, aşı ile çoğaltmaktır. Er kler için muvafık olan a»ı, yaprak ve kalem aşılarıdır.
Her ikisi de ilk ve sonbaharda yapılabilirse de sonbaharda yapmak ve tutmadığı takdirde ilkbaharda tekrar etmek daha iyidir.
Can. çakal, mürdüm erikleri gibi kuvvetli gövde ve kök husule getiren eriklerin tohumlarının ekilmcsile elde edilen fidanlar üzerine, arzu edilen nevi a»daDir. Bilhassa kireçti yerler için, anacın mürdüm eriği olman muvafıktır.
Erik, muntazam şekillere gelmez. Erik, serbest olarak bilyO-melidir. Yalnız başına bir eriklik tesis edilirse aralarında ne vioe göre 5-7 metre mesafe bırakmalıdır. Erik ağaçları 3-4 senede bir ayıklamıya tabi tutulmalıdır.
Erik nevileri; ya» olarak yenilir ve reçel ve komposto ve marmalât gibi husuasata veya kurutmıya elverişli olup olmadığına göre üçe ayrılırlar.
Memleketimizin cn meşhur erikleri; can mürdüm, türbe, bardak, harman gözü, âlem ve frenk, uryaııi erikleri olup bilhassa bunlardan son ikisi reçel ve kompustoluktur.
Erik ağaçları vasati olarak 40-60 kilo meyva verirler.
6
ZAMAN—
£ânuntıevel 2
-----
Tarihi Tefrika
' 33 SENE
A—
Turhan
.......
— 26 —
Millet kim ve sen kim oluyorsun ki—
Abdülâziz, millet namına hal’edildiğini söyliyen Redif Paşaya karşı saçmalamağa başlamış, fena halde şaşırmıştı...
Spor
Ankara Lik maçları
Gençler Birliği Muhafız Gücünü ve Çankaya Demir Sporu mağlûp etti
Çana kkal ede Nasıl Dürdürdük?
Abdülhımit, günlerden beri halledemediği büyük meçhulü artık açığa çıkardığına kanaat getirmişti ve amcasının ertesi gün tahttan indirileceğini anlamıştı, Möıat EfendinİD gösterdiği teli? ve bele: " Bu gece görüşmesin, yann gece görüşsün, demesi bu hakikati apaçık gösteriyordu.
Genç adam, bu buluş üzerine kafasını ellerinin içine aldı, uzun uzun düşündü, vaziyeti bütün inceliklerde gözden geçirdi Şeyh Abdurrahtnamn. fala Afıtabın verdiği haberleri hatırladı ve sonunda şu sözleri mırıldandı:
— Mukadderatın önüne geçilmez. Amcam düşüyorsa ben yükseliyorum. Ona sezdiklerimi oöylemekdense hadiseleri beklemek daha doğru bir hareket olacak. (•)
Vc ertesi gün vukua gelecek büyük vakıaları sağlam bir kafa ile karşılamak için erken yatmaya ha zırlandı.
Halbuki beri tarafta beliri-
veren başka bir tesadüf, hazırlanmış hadiselere yeni bir istikamet veriyordu. Abdülâziz, asker dolu bir nakliye gemisinin saraydan görünebilecek bir noktada demir atmış olmasın-
dan huylanarak sah gecesi yatsıya doğru Hüseyin Avni paşayı davet etmişti. Ondan bu geminin nereden geldiğini, niçin saray yakınlarında demir attığını sormak ve öğrenmek istiyordu. Murat efendide, aynı zamanda ona adam yollıya-rak Abdülhamidin hünkârı görmek teşebbüsünde bulunduğunu ve fakat bu teşebbüsün bir hile ile önüne geçildiğini bildirmişti. Murat efendi, sadece
malûmat hatıl olsun diye böyle bir ihparda bulunuyordu. Yoksa endişesi geçmişti, ertesi gün Öğle üzeri tahta çıkacağını düşünerek -heyecanlı bir haz içinde- keyf çatıyordu, işret ediyordu.
Fakat Hüseyin Avni Paşa, her ihtilâlci 'gibi rüzgârdan ■em kapan bir adamdı. Veliahdın gönderdiği haberle Hünkârın yaptığı davetin bir anda vukuundan kuşkulandı, Ab-dülâzizc, bir şeyler haber verilmiş olacağına zabip oldu, gelen yavere hasta olduğunu söyliyerek Saraya gitmedi ve onu geri gönderdikten sonra hemen serasker kapısına geldi. Sadrazamı, Şehialânu, Mithat, Redif ve Süleyman Paşaları çağırttı, kararlaştırılan işin hemen o gece bitirilmesi lâzım geldiğini, yarma kalırsa Ab-dilâzirin kendilerini tevkif et-
tirebileceğini anlattı.
Hepsi korkmuşlar ve hemen muvafakat etmişlerdi Hüseyin Avni Paşa' yapılacak işin hakiki müdürü idi, bu haysiyetle
son emirlerini veriyordu: Sii-
leyman paşa harbiye mektebi-ne Redif paşa Gümüş suyu loşlaaiyle Taş kışlaya, Kayse-rili Ahmet paşa Beşiktaş önün-deki donanmaya gidecek. Har-
biye talebesi sarayın Beşiktaş cihetini, kışlalardaki asker
[•) AVdOlldtjı hal* gecesi krnetiıinm •a)cum) jlra.i,, »cılnsed-il follknl k*k«r )«ruıcğ( kuu verdiğini, HkJn çlrMn hda/ığın Veliaht daireline gidip cuolak yapması üzerle*
«•Çöğtai blrzal Abdûlh»»rt . bu tefrika, da bir kaç kere bahsvMIğiaJ, hatırı-lı/utd» . tıUeS),. ediyor,
M. T.
Dolma Bahçe tarafım tutacak. Donanmadan sandallarla asker indirilerek sarayın deniz tarafından ber türlü teması kesilecek. Saray etrafındaki karakollarda bu'ıınan askerin silâhları alınacak. Karşı koyan olursa silâh kullanılacak ve icahıo-I da saray topa tutulacak. Is-taobuldan beri tarafa geçilememek için köprü açılacak. Yağmur yağıyordu, karanlık pek derindi. Gece yarısından üç saat sonra Redif paşa, Abdülârizin dairesine, uykudan uyanarak müthiş bir korkuya kapılmış olan bütün saraylıları dilsizleş-dirmege, birer deliğe saklan-mıya mecbur eden bir kuvvet ve heybetle girdi, kendisini uyandırttı, pek mühim bir şey söyiiycccğini tebliğ ederek hemen dışarı çıkmasıuı istedi Abdülâziz telâş içinde, terlik ve takke ile dışarı fırladı, entarisinin göğüs düğmeleri çözük, uzun paçalı iç paotalonu-nun ayak bağları düşüktü. Tabttan indirileceğini hatırına bile getirmiyordu, yalnız karışıklık vemeselâ softalar tarafından yine yapılmış bir kargaşalık haberi alacağım sanıyordu. Bununla beraber heyecandan gögsü kabarıp iniyordu.
Osmanlı tarihinde birçok kereler gafil padişahlar kulağına hay kırılmış olan pek meşhur cümle, Redif paşanın da ağzında hazırdı, hünkârın sorup soruşturmasına meydan vermeden o cümleyi - fakat hürmetli bir tavır alarak ve hürmet taşıyan bir sesle - dudaklarından döktü.
— Millet efendimizi istira-hate davet ediyor. Kulunuz, milletin bu arzusunu tebliğe geldim.
Kendinden evvel Osmanlı tahtına oturanlardan birinci Mustafaya, deli tbrahimc, dördüncü Mehmedc, ikinci ve dördüncü Mustafalarla üçüncü Selime büyük velveleler içinde söylenmiş olan bu cümleyi Ab-dülâziz de pek iyi bilirdi ve yene her padişah gibi o da, bu cümleyi işitmemek için her şeyi yapmaktan çekinmemişti. Şimdi korktuğu hadise vuku buluyordu, kendine milletin arzusundan bahsolunuyordu.
İlkin şaşırır gibi oldu, sonra millet tarafından tahttan atılmak istenilmesini aykırı bulu-verraiş gibi kaşlarıoı çattı, bir nebze düşündü, müteakiben hiddetlendi, Redif paşanın üstüne doğru yürüdü, bir deli gibi haykırdı:
— Millet kim ve sen kim oluyorsun ki o yok olan millet namına bana bu sözleri söylüyorsun ?
Redif paşa, milleti inkâr eden bu boş kafalı adama o büyük hakikati kelimelerle anlatmayı müşkül gördü, vaziyetin ciddi olduğunu başka suretle ifham etmek istedi, etile denizdeki donanmayı ve karadaki saf saf dizili askerleri gösterdi:
— işte millet, dedi, topile ve süngüsûfe size meramını iblâğ ediyor. Onun meramını anlamak icap eder.
Abdülâziz çöğüyordu, bağırıyordu. tepiniyordu, Redif Paşa da denizi ve karayı işaret etmekle iktifa ediyordu.
Davamı var
Ankara 30 ( A. A. ) — Ankara gücü alanında bugün
1 " evvelki gün „ lik maçlarına , devam edildi. Ankara birincisi Çnukaya ile like bu sene giren Demirspor maçı saat 13 te başladı. Çankaya birinci devrede ds iki gol çıkardı. Fakat hısımlarına ehemmiyet vermemeleri kendilerine iki gole mııl oldu. Mıçı 6- 2 kazandılar. Bu maçta Çankaya bazı yeni oyuu- ' cıı!*.- tecrübe etti. Demirspor- I ı da istkbal için ümit vencı I ı futbolcular görü.dyordu.
( Bundan sonra günün mühim ı müsabakasında Muhafız Gücü Gençler Birliği karşılaştılar. Hakem Azizağlu İbrahim idi. I İlk anda Muhafızın güzel bir akını uzaktan çekilen bir şutla avut oldu. Oyun sert ve seri vc çok zevkli bir surette dovam ediyordu. Yedinci dakikada güzel bir akını çelen kaleci daha yerine dönmeden çekilen bir şutla Gençler ilk sayılarını kazandılar. Bu golden sonra Gençler daha hâkim bir vaziyete geldiler. Ve kısa paslarla Muhafız Gücü kalesi önünde tehlikeli paslar yaratıyorlardı.
Oyunun yirminci dakikasında Muhafızlılar bu baskıdan kurtuldular. Sağ açığı topu uzaktan ortaladı. Sol iç güzel bir kafa ile topu Gençlerin ağlarına taktı. Yirminci dakikada beraberliği temin etmek Muhaftz-lılarm kuvvei maoeviyelerini yükseltmişti. Ost üste bir kaç
akın yaptılar ve bu alanların neticesi güzel bir ara pası ite ikinci gollerini de kazandılar. Oyun daha sıkı vs seri bir hal almıştı. Gençler birliği beraberliği temin için daha enerjik bir oyun oynamak mecburiyetinde kaldı. Ve bu daimi akın-ların neticesinde sol açıkları vasıtasıyle beraberlik golünü kazandılar. Ve bu netice de-ğ'şmeden ilk devre bitli.
İkinci devrede her iki takımda neticeyi kazanmak için daha düzgün bir oyun oynamağa çalışıyordu. Oyun daha ziyade Gcnçlcrtıirliginin daimi tazyikiyle devam ediyor ve bu arada Muhafızgüçlülcrin münferit akınlarda attıkları toplar boşa gidiyordu. Oyunun onbeşioci dakikasında orta muavinden güzel bir pas alan sağiç Selâ-hattin güzel bir sürüş ve temiz bir vuruşla Gençler Birliğinin galibiyet golünü takımına kazandırdı. Bundan sonra oyun biraz sertleşti. Ve her iki taraf da başka gol çıkarmadan oyun 2-3 Gençler Birliğinin galibiyetiyle bitti.
Aynı kulüplerin ikinci takımları arasında yapılan maçı-da 2-1 Gençler Birliği kazandı.
İzmirde Lik maçları
İzmir 1 (A. A.)— Yapılan lik maçlarında Göztepe - Buca sayı yapamadılar. 0-0 berabero kaldılar. Altınordu • Şarkıpor maçı ikinci devrede Şarkspor-luların oyundan çekilmeleriyle yüzüstü yarıda kalmıştır.
Soyadı alanlar
Okuyucularımızın bildirdikleri
Soyadlarını neşrediyoruz
Okuyucularımızın aldıkları soy adlarını bu sütunlarda muntazaman neşredeceğiz. Bunun için, alınan soy adı ile eski isim ve memuriyet veya ikametgâh adreslerinden birinin okunaklı bir şekilde yazılarak idaremize gönderilmesi kâfidir.
Yeniden soy adı alanlardan isimlerini bize bildirenleri aşağıya yazıyoruz:
Türkkan — Belediye reis muavinlerinden Nuri.
ElgOn— Daimî encümen âzasından Nakiye.
Uras — Belediye Teftiş Heyeti Reisi Tevfik.
Sakay. — Belediye riyaset o-dacısı Babaettin
Dayan — Tüccardan Derviş zade İbrahim.
Akyol— Beşinci alay tüfenk-Cİsi İncbolulu Ahmet
Er t üz— İnhisarlar idaresiÜs-küdar Toptaşı deposu müdürü Tahir
önder — Maliye mütekaitlerinden ve inhisar memurlarından Ahmet Hulusi ilocümhuri-yet gençler birliği edebiyat şubesi şefi muallim Bcha Hulusi.
Toydemir — Konya kolordu, su kumandanı General Cemil Cahit.
Uğur — Konya halk fırkası reisi Ferit.
Bardakçı — Konya valisi Cemal.
Harman Kaya —Konya vali muavini Sezai.
Belediye Seyyahın şubesi müdürü Ragıp Kemal, büyük babalarının zamanından kalma ve onların 'soy adı olan ayrancı oğlunu aile ismi olarak almnk istediğini, fakat Akay idaresinde bir başkasının bu ismi aldığını bundan dolayı mahke-
meyo müracaat edeceğini söylemektedir.
Tosun — Mülga Matbuat Müdürü ve Mülkiye Kaymakamlığından mütekait Niyazi ve kardeşinin oğlu Fransızca muallimi Fuat ve aileai ile Niyetinin oğulları Emniyet Sandığın-da memur Fuat, Ticaret lisesin-de talebe Necati ve Fikret.
Ugus — Milli Mücadele de Kocaelinde çalışırken şahsını belli etmemek maksadife o vakit bu adı kendine miistear isim olarak takmış olan eski İstanbul Mebusu Şükrü şimdi bunu aile ismi olarak kabul etmiştir.
Bilge — Kuleli vc îstat bul kız liseleri tarih muallimi Tevfik.
özçelik — Polis istihbarat komiserlerinden Mehmet Ali.
Alço Alp — Polis santral memuru Necati,
Esen — Emniyet müdürlüğü * kaçakçılık bürosu memurlarından Hikmet
Açlan — Pangaltı polis merkez memurlarından Hüsnü.
................
Avukatların tasnifi Aldığımız malûmata göre, Adliye Bakanlığınca hazırlan-makta olan avukatlar kanunu lâyihası heuüz tetkik safhasındadır.
Adliye Bakanlığı, avukatlığın ihtisas şubelerine ayrılması hususunda Türkiycdeki bütün barolardan fikir soracaktır.
Ayrıca, Bakanlık, hangi avukatların hangi ihtisas sahalarında temayüz etmiş olduklarına dair birer liste istiycccktir.
Avukatların eczacı va hukukçu olmalı üzere iki bölüme ayrılması büyük şehirler için varit olacaktır. Küçük şehirlerdo bu tasnife maddeten imkân görülememektedir.
Tefrika numaranı Ç Yazan: Ahmet Cemalcttin
Fransız zırhlıları çekiliyor, yerlerine İngiliz gemileri geçiyordu
Batan “Buve„ nin tayfasını kurtarmağa çalışan küçük vesait şiddetli bir ateşe tutulmuştu...
Fırtınalı bir havada Franııt
Frannz fırkasının sokulduğu me-aafede yani (9000) yardada istihkâmların ateşi lamamiylv müessir oluyordu. Gemilere tekrar tekrar isabetler vaki olmuş, tGolv») zıhlısının baş tarafındı o kadar fena bir yara açmıştı ki Amiral (G p-rat) “DaMio. kruvızüröne içeriye gel'p (Golva) nin yakınında yardıma hasır durmasını emretti i,t- bu vakte kadar işler (ım.t edildiği derece muvıfık gitmişti ve yine hürüm p'&nının muvaffakiyetle neti-çelenereŞ kuvvetle ümit olunuyordu. fakat ikinci fırkanın yani Fransız hattının yerinr geçecek üçüncü fırkanın vürudundan evvel mühey-yiç bir vaka hâdis olarak bugünün talim» makü» bir istikamet verdi : Saat ikiye doğru “Suffren. Frannı zırhlısı yûkıek süratle bo-ğatdan dışarıya doğru seyretmekte “Bure„ zıhlısı da onu takip eylemekte IdL
Amiral "Geprat.ın hücum usulü birer çift geminin münavebe ile en çok ateşe marul mevkii işgal ütmeleri taasıoa müstenit olup ikinci fırka geri çağırıldığı sırada iBuve) zırhlısı 'Nanıaıiye. İstihkâmını top» tutmakta bulunmuştu-Daba muharebenin başlangıcında (Buve) bilhassa (Mesudiye) İstihkâmının toplarından hayli hıaar görmüştü. İki kalmalı kullaoılamaı bir bale gelmiş, köprü üstü ile dümen evi tutuşmuştu. Diğrr sa-t h İde (Şarlnıany) zırhlısı ile (Golva) bulunmakta olup (Golva), (Dabân) sefinesinin kendisini yedeğe almak ûtere arıettiği muavenrti reddetmiş vc »ancak tarafına yatmış, baş tarafı suya gümulıııû» bir halde kendi makine kuvvetile dışarıya çıkmakta İdi. Bu ıırblının artık muharebe edemez bir hale gelmiş olduğu aşikâr surette görünüyordu. Franııt kumandanı gemisi İngiliz hattı harbinden, yani “ A , hattından henüz geçmiş ve onu takip eden ( Buve) zırhlın da geçmek üzere Idiki birdenbire kırmızımtırak siyah renkte nıuazıanı bir duman sütunu (Bura) nin altından yükseldi-Bunun bir kumbaramı yokaa torpil mi olduğu fark edilememişti. Bunu daba yüksek ve daha kesif bir ikinci duman sütunu takip eylediki geminin cephaneliğinin berhava olduğunu ima ediyordu. Duman sıyrıldığı »man ( Buve ) nin pnk ziyade yatmış olduğu görülüyordu, iki dakika sonra albura olarak Boğasın »ularına kaynayıp gidiverdi.
Ingiliz harp gemilerinin yanında bulunan en yakın muhripler ile gemi atlmbotlan mahalli felâket* seyrettiler. Lâkin felâket o kadar nagihani ve tam İdi ki zırhlının mürettebatından ancak yirmi kişi kadar kurtarılabildi. (Buve) nin mürettebatından yirmi kadarı da (Boz-caadn) da bırakılan filikalara nezaret için kalmış olduklarından zırhlı ile beraber (600) kişinin batmış olduğu anlaşılıyordu.
Çekilmekle olan Fransız gemilerinin mevkiini işgal etmek iizere ilerlemekte olan üçüncü Ingiliz fırkası daba ateş mevkiini almadan böyle korkunç bir mantara ile kar-
ıırhtıları Çanakkale inimde
(Ol at akı Bmrr nrMıaulu) şılaşıyordu. Muhata bu hal Ingiliz-Itrin hücum hareketin» mani olama*. 'Oşin. zırhlısı, ki üçbncü fırkanın kumandan gemisi idi, hattı harbin »ağ tarafında yani Ansdola
• ahili cihetinde idî. "Venceos,, zırhlı»! da »olda bulunuyordu. Bu iki ıırhlınııı arasında "Albioıı,, vs “ir-rcılatibl,, zırhlıları vardı.
Saat (2.39) da mesafe (12000) yarda olduğu halde bu gemiler ateşe başladılar ve yavaş yavaş (10000) yardaya yaklaştılar. Bu gemiler orta çaplı toplarını "Buvt. nin tayfasını kurtarmağa uğraşmakta olan filikalar v» motorbot-lorla muhripler üzerine ateş eden düşman topları aleyhine kullanmakla idiler. Atıl istihkâmlardan edilen mukabole o derece şedit değildi. Suratla ateş etmekte olsa yegâna İstihkâm. Almanların bulunduğu, birinci Hamidiye istihkâmı olub burası Çanakkale gurubu, ııuo en yakına düşen istihkâmı olmakla beraber gemilerin ateşinden eo az mOtosssir olanı idi.
Her nekadar bu istihkâmı hedef edinmiş otan 'Veneens, zırhlını bunun tam dahilioe yekdiğer.ni mü-(rakip hıırabaralar döşemekte Isedo ateşi tarassut etmekte olan denil tayyaresi,bumbaralardao kumı azaminin istihkâmın ortasına düşüp bir tarafı tahrip etmediğini haber veriyordu. Bunun arkasında bulıınao 'çimenlik, tabyasının topları ha-çında cl'an asker yoktu. Toplarından İkisinin namlulu pek ziyade haraya kalkmış duruyordu.
Rumeli sahiline gelince “ Irre-sistibl „ zırh'ın * Namaıiye „ istihkâmını ateş altına almış idi amma bu iatilıkâm hiç cevap vermiyordu. “ Oşin „ zırhluı ikinci Hanıidiye istiklalin» attığı yedi gülleden be. ş.nı isabet ettirmişti. Saat (3) ten biraz sonra Rumeli istihkâmının arkalında büyük bir yangın çıktı 10 birkaç dakika sonra İkinci Ha-midiya ateş kesti. Bunun Özerine
* Oşin „ zırhlısı hedef değiştirerek ateşini, elan ateş etmekte olan Rumeli istihkâmına tevcih etti.
Bombardımanın ao tcair icra ettiğini sıhhatte söylemek müşküldür. Gemi süvarilerinden bazıları susturulmuş olan bazı istihkâmlardan bahsetmekte idiyseler da Amiral (De Robekjin raporuna nazaran aaat üçü çayrok geçmekte olduğu rinada bütün istihkâmlar aür'atle fakat atışlarında sıhhat olmaksızın ateşte devam ediyorlardı.
Her halde birinci Hamidiye is-t bkâ minin basardan masun kalmış olduğu aşikârdı. El’eo ilk ateşe başladığı derecede faal olup (14030) yarda mesafeden ateş etmekte olan •'A„ hattı harbinin en yani gemiler lu• rağmen dörder topluk »al-volarını "İrrealstibl,, üzerine kon-•antre ediyordu.
Saat (3.14) de “İrrcsistibl. zırhlısının bordası hizasında korkunç bir iştial oldu. Bunu müteakip (Kula Elizabşt) diretnotu bu istihkâma aynı suretle ( Konıantra ) yaylımlarla cevap vermeğe başladı. Bir çeyrek »aat »onra, (3,32) de (IrresiatibJ) in hafif bir meyil haaıl ettiği fark olunuyordu. Istihkâııılurın ateşi el’ao gevşemediğinden Ami. rai. Heri hatta mesafelerini açmak işaretini verdi.
Devamı var

Kâı
tel 2
ZAMAN
Yeni Soyadı listesi
Türk Dili araştırma kurumunun tesbit ettiği yeni Soyadları
Ankara 1 (A. A.) — Türk dili araştırma kurumunun soy adları hakkmdaki listesinin üçüncü kısmı şudur:
Boğaç Boğatimur Boğun-kankın. Boğutckin, Bolda z, Bo-lııkçu, Bolun, Bor, Borak. Bora kazı, Bürkc, Boyla». Bozaba, Bozacı-Buzacı, Bozatı Bozancır. Bozkurt, Borkuş, Bozuluban, Bozoyla, Boztemür, Boz yiğit, Bucuğa, Budak. Budao Bııdan-camunak, Budancir, Budnybek -a- , Budraç - Bükebudraç. Bu-dulgan, Buğahan, Buğatekin. Bugraban.
B orası. Boru'day, Bovatckin, Bulgu -ka-
Türk inkılâbı dersleri
7 inci sahi fedan devam
Devama mecbur olanlardan başka himıelcr bu derslerde bulunmak ■sterlerse, bunlar» d» derslere girme karlı verilecektir. Bıı kartlar konferans lalonö kapısındo, talebeden kalacak yer miktarına göre dağıtılacaktır. Dinleyiciler talebeden ayrı yerlerde oturacaklardır.
Bu »ene 60 ders okutulacaktır. Bir'nci ders Halk Fırkan Umumi kâtibi Recep tarafındın verilecektir. Eski Maarif vekili Hikmet derslerin» Şubatta bağlıyacaktır.
Derslerin programı
Muarif Vekâleti, İnkılâp derslerinin programını tesblt etmiş vc üniversiteye göndermiştir. Bu program» göre İnkılâp dersleri ayın altısında ve sekizinde Recep; on üçünde ve ou belinde Msbmııt Esat ; yirmi vo yirmi ikisinde Recep; yirmi üç ve yirmi beşinde Yusuf Kemal; yirmi yedi ve yirmi dokusunda Mahmut Esat tarafındao okutulacaktır.
Kâuunuuni ayı programı d» suretle teshil edilmiştir:
İ perşembe, 5 cumartesi, perşembe, 12 cumartesi Recep;
Şubat »yınds: 7 perşembe Mah-mut Esat, 9 cumartesi, 10 pazar, 12 salı İl kaset; 14 perşembe, 16 comarteıi Mahmut Esat; 17 pazar,
19 salı Yu.uf Kemal; 21 perşembe Mahmut Esat; 23 cumartesi, 24 pusar, 26 salı Hikmet; 28 perşembe Mahmut Esat.
Mart ayında : 2 cumartesi Mahmut Esat; 3 pazar va S salı Yu.uf Kemal; 7 perşembe, 9 cumartesi Recvp; 14 perşembe Mahmut Esat; 21 perşembe, 23 cumartesi Recep;
24 pazar, 26 »alı Yusuf Kemah 28 perşembe 40 cumartesi Mahmut Esat,
Nisan ayında: 4 Perşembe Recep; 6 cumartesi, 7 pazar, 9 salı Hikmet; I! perşembe Mahmut Esat} 13 cumartesi, 16 »alı Yu.uf Kemal; 18 Perşembe Mahmut Esat
20 cumartesi, 21 parar Hikmet;
25 Perşembe, 27 cumartesi Mahmut Esat, 28 pazar, 30 salı Hikmet
May ıs ayında : 2 perşembe, 4 c-umart-ei Hikmet ; 5 pazar, 7 salı Yusuf Kemsl; 9 perşembe, 11 cumartesi Mahmul Esat ; 19 pazar Yusuf Kemal.
Borlukçu,
Bordan,
Bosuguy, Botasun,
Boydaş,
Bu’gay
l|»ıa*şşışiaşınpş)steı»«tra»«tı
Bulgak, Bulmuş,

10
intihap defterlei
Belediye intihap hazırlıklanna devam şylemektdedir. Bütün Kaymakam lık lar dahilindeki mahallelerin nüfus defterlerini hatırlanılan hakkında vaktile mahalle mümessillerine verilen ton mühlet dün bitmiştir. Mümessiller dûn öğleden itibaren defterlerini mensup oldukları Kaymakamlıklara vermeğe başlamışlardır. Defterler bugün tetkika başlanacaktır.
Fakir talebeye yardım
Hililiabmcr cemiyeti son dc-faki toplantısında yedi bin fakir ilk mektep talebesine yapılacak yardımlar etrafında konulmuş v« neticeyi merkeze bildirmiştir.
Dünkü akşam gazetelerinden birinin yazncığı şekilde konuşulanlar arasında lokanta müşterilerinden bir veya beş kuruş alınması gibi bir şey düşünülmemiştir.

Bulju, Bulov, Buluç, Buluk Timur. Bulungiray, Bölögiray, Bulut. Burakçın, -ka-. Buran ulu, Burkny, Burtakuçin -ka-, Bur-taş giray. Burul. Burulday, Bulakta Böcgtinı, Börküyaruk, Börü, Börübars, BörUban, Bö-rü tağtckin bulda Börütcçenc, Börye kuçin - börçin -ka-, But tanrı, Buyançuk, Buyankara. Buyan temiir, Buylabaga, Buy la kutlug yargan. Buyruk, Bu-yuohan, Buzkan. Buzun oğlu-Bııduo oğlu, Büçgc. Bficgüm. Büdüş, Bükcy, Bukin, Bülbün -ka- Biitnen Büniil. Bürçün, Bûre, Buğutoğrul, Buhan, Boan, Bulat, Butakıo, Bilrkek, Bür-kük, Bûrlük kara. Butum. BöZrflç.
Yugoslavya şiddet taraftarı mı?
} inci sahifeden devam
*• Ncu'» Cbronlele ,, gazetcaloe göre M. *' Makdonald „ Ulualaz | Kurumunun (Milletler Cemiyetinin) Ibeş ikinci Kânun toplantısında bir tetkik komiıyoau teşkil etmesini ' ve komisyonun ikinci Kânun tarihli raporunun kuvvetli ve fakat I müphem bir surette katilleri mahkûm etmek suretiyle kabul eylemr-»ini tekili etmştir.
Ancak M. " Makdonald ,., saltanat naibi Preoı " Pol „ u iknaa muvaffak olmamı} ve Prens - tan olunduğuna göre - kuvvetli bir hareket yapılman hususunda İsrar etmiştir.
Gazetelerin neşriyatı tekzip ediliyor
Londra 1 (A.A) — Betbakan-lıktan malûmat aldıktan sonra, "Röyter„ ajansı, Yugoslav prensi 'Paul, un, M. “Makdonald. tarafından verilen itidal tavsiyelerini reddettiğine dair “Deyti Herald„d* çıkan iddiaları tekzip etmektedir.
”Pavliç„ in verilmemesi mesele oldu
Maltın olduğu üzere İtalya, Fransa il» kendi arasında iad»i mücrimin muahedesinin CçOecû ve beşinci maddelerine istinat ad». . rek “Marsilya,, suikastın! hazırladıkları iddia olunan "Uataş,, lann reisi “Pavelie,. i tealimden imtins etmektedir.
Halbuki Fransız gazeteleri, mezkûr muahede mucibine» devlet re-inlerine karşı yapılan suikastlerin siya»! cürüm telâkki edilmemektr olduğunu yasmaktadır. Italyan matbuanda, ‘Muaoliniye „karşı yapılan suikcat teşebbüslerinde faillerin Fransa tarafından iade edilme-d.ğlol »e bloasnaltyh kendlle-rininde "Pavlic.i »eremlvee»kl»rlr) ifade etmektedir.
Yugoslav matbuatı bu tezin doğru olmadığım, çünkü evvela "Mmolioi,, ye karşı yapılan suikast teşebbüsünün muvaffak olmadığım, sonra da **Mı)aolloi„ oia devi»t reisi değil, ancak başvekil bulunduğunu, bu itibarla kıyasın âdil bulunmadığım İddia etmektedir.
"Paveliç,, in itaiyanlar tarafın-1 dan teslim edilmem-si, siyasi işleri 1 karıştırmaktadır.



Lûtfi Fikri’nin vasiyetnamesi Pariıte ölen eski baro reisi Lûtfi Fikri’nin vasiyetnamesi teksir edilmiş vc merhumun mülkünü idare edecek olan heyet ilalarına birer taoe gönderilmiştir.
Bu meyanda Üniversite rektörü de kendisine gönderilen vasiyetname suretini- tetkike başlamıştır. Heyet yakında toplanarak müzakereye başlıya-caktır.
Evkaf kanunu
Şimdiki evkaf kanun ve nizamnameleri mecelle ahkâmına göre yapılmıştan Halbu kİ kanunu medenideki maddeler buna tamamen aykırıdır. Evvelce celbodileı* İsviçreli mûtebaıaısıe yaptığı vs evkafta es«slı aeUhata sebebiyet verecek olan kanun bu yıl mcclUtoo çıkacaktı, (»kal hükümet bu kanunun bazı maddelerini daha tadil etmeğe karar vermiştir, binaenaleyh kanını eneak yeni İntihap edilecek meclis terafmden müzakere »e tasdik ölünecektir.
Operalara doğru
7 inci tahifeden devam mç işinde üstü o e düşeni b»ş»rsv k»n yurtda bu bakımdan yetişmiş gsnçletin etele veıaırsiyi» Uk opera deneme»ne girişmiş bulunuyor.
Bir opera için lâııro olan oes-irsleri liralarsam ve bualarıs as gibi yollardan gidilerek ortay» çıkarılabileceğini ı«y«rum sanının ki bazı korkuları gidermiş olurum. Türk yurdu, bir operanın sahneye konma» için her ulusun geçirmeğe borçlu olduğu dünü geçirmiştir.
Nasıl nesneler lâzım?
Yapılan ora»tırn)aler çok »çık ortaya koymuştur ki bir öper» için istenen elemanlar ve Mr operaya gerek olan nesneler »unlardır ;
1 — Kompozitörler.. Yurdumuzda ayrı ayrı çağlarda yatı ellerine gönderilmiş vc bu ış.n yüksek oku-mauaı «o iyi bitirmiş, beatslcrı mükâfat almış re bugün muıik parçaları Errrnael muz k dinleyicilerine beğeoilmi, Türk gençleri vardır.
2 —- Solistler.. Yurtta bu iş için yine yata ellerinde yetiştirilmiş gençler vardır. Nimet Vahit. Vahdet Nuri, Nurııllah Şevket adlarını bunların bzyıoda anarım.
S — Koro..Mıısikl muallim mektebi 7-8 yıldsnheri gürel bir koro-auo yaratıcı» olmuştur.
4 — Orkestra.. Biliyorsunuz kİ Ankara Klarnıoniği Türk, elinin en »ski muıik korolarının birisidir »e çok üıılâ bir dunu »ardır.
5 — Bale.. Bu bakımdan yetişmiş gençler azdır. Ancak Ankara Halkeviode bavlıyan kurslar göstermiştir ki Türk kıtının bu bakımdan İnanıImiyacak üstün bir varlığı
| vardır.
6 — Teknik elemanlar ve »ahne.. Ankara Hnlkeviude otuz tabloluk piyesler Oyuaııuıışlır.
Kaldı ki bu işi yine Batı ellerinde okumuş ve yetişmiş gençlerimiz de yurda dönmüş bulunuyor. “Karmen,, suhneye konuyoı Aulrorn Halkevi Başkanızın ve Dcnlzti ıncburu Necip Almia de bulunduğu bir komite, opera işinin başarılacağını anlamış vc Cüıuhurl-yet Halk Fırkan kâtibi umomîliği-oin şubat içinde sahneye konma»-oı İstediği “Karnıeıı., upcraaını monte etmeyi tasarlamıştır. "Karmen,, operan şubatta sahneye konacakiır.
Eksiğimizi tamamlamak
Oprrad» eksiğimiz ölse bale için, orta Avrupada çok tanınmış bir balerin olun Matmazel ”,Hrn-dinova Loret. bu işte hee »kliğimizi tamamlamağa el uzatmıştır. Operanın büyük bir rutin istiysa bağlantıları için d» Her “LoşesM. ış almıştır. Bo yabancı değerlerde Halkevlerine yalnız yardım etmekten bsşk» birşey beklememekte dirler.
En iyi şekilde...
Bu nazırlıklara bakan mütsbaa-»s heyet raporunu şövla Utiriyar: “Elde bulunan bu varlıklarla Karması operasında bir »metör guruptan beklenebilecek en İyi şekilde uynanabllreeğinn inanıyoruz,!
Unutmıyalım ki bu kâğıdı Imza-
I


HERKESİN BEĞENDİĞİ VE HERKESİN ARADIĞI
MUHTIRALI
TAKVİMİ RAGİP
1935 Yılma 12 Yaşında giriyor.
Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da en özenli ve en doğru takvim ve heyet bilgilerinden başka herkese gereği olan genel bilgileri de içinde ^bulundurur. Ay başlangıçları ve sayılı ulusal günler İstanbul rasathanesinden alınmıştır.
CİLTLİ FİA11 35, Ecza Fiatı 25 Kuruştur KANAAT KÜTÜPHANESİ
Muhterem Halkımızın
Nazarı dikkatine
Önümüzdeki KZnunuıanid» soy adı kanununun talblkina başla-nacaktır. Her Türk öz adından başka soyadını da taşımağa mecburdur. Soyadlarımn nüfus ve dığuuı kütûklarınr geçirilmesi ve ellerdeki nüfus kâğıtların» da yazdırılma» ve ticaret erbabının unvanlarının değiştirilmesi İçin yapılacak bir takım resmi muameleler vardır. Hem saygı değer halkımıza Mr kolaylık olmak, hem de kanunca tatbikinde şehrimıtdeki mûoevverlerio ön ayak olmasını temin etmek Üzere yazıhanemiz bu resmi muameleleri çok az bir zaman İçinde V» pek küçük bir ücretle yapmağı taahhüt eder. Bundan başka Öztûrkçe adlar cznn araştırmalar neticesinde bulunmuş ve değerli helkımızıo seçmelerine arredilmeğe başlanmıştır.
Adres: Galetada lj Bankası karşuınds Boskurt Hanında 11-12 No. do :YARDİM EVt
İstanbul Borsası kapanış fialleri 2-12-1934 ÇEKLER
*2*1 Kapanış
Londra 625,75 628,25
Ncv-York 0,795397 0.792 174
Paris 12,06 12,03
M.lAno 93239 9,812
Brüksel 3,4(M1 3,3913
Atina M.03 83,6080
Ceovvrs 2,4496 2,4973
Sofya 65,8925 65,6125
AıaıUrdsm ),1762 1,1713 i
Prag 19,025 18.97
Stokhoim 5.0997 3,0887
Viyana (3075 4.8
Madrit 5,8175 5,2996
Berlin 13793 1,9715
Varşova 4.20,75 4,19
Budapeşte 4.2275 4.18
Bükreş 79,2940 79,1490 |
Belgrat 35.10 3,49561 ;
Yokob^m» 2,6966 2,6725 |
Moskova 1088,25 1090.75
1 Nukut
Atış S.u,
l Altıa 930 931
Mecidiye 40 41
Banhanot 239 240
Tahvil ve Senetler
lıyaalar, ulı bilenleridir. laumozun bu işi ra İyi

Haftalık
Sinema ve Tiyatro
Programlan
| TÜRK Okrtxga
İPEK Br* bir t Ibl Hüttl kıt )
1 MELEK Zl9«fıl ıaıl K (tr
SARAY Bir »)* AifcJyrsf
1 .\0mf.r ilkbahar farkt»ı
1 YiLDtZ Kad,a Alla L'autna,
I ALKAZAR Vahtiltr Mzam adigar 1
$ARX Craat atat HlklnU »•)■ laaitrrl
1 FXHAHRA »taal Taaa ■ Mtkt» t Aadm
ALEMDAM ilkbahar rr.(altrt(dl.Vl I jana Aaarr/f
mum u«ızaâ) Ott'ada (
HİLAL SEMİR Tl YATROSU Oaktito rv/sniy*- Jtara*
Ju. I«n
, $LHtR OPERETİ , B, Bir rtf^.r
1 KADIKÖY . I SÜREYYA . Lbbaa. O..ÖA.»
hâli t Cl.ti tada ■ fr. bir
i fraaga kafhaifim
Açdeş Kapsa»»
0 » S lehli l»J IkzMelr.R (Ergeni) 97 97
».(» 7.» Wril Ythk borcu Ub.10 1 27,60 27,60
Anadolu D.yolu | || . . mOmc.rli «/O 7.İ HM. 8 II 45,05 49,10 45.05J 49,20
0/0 d Hasla.
tıgenl U
Herin B.ak 57,50 57,58
RıbUo
t, beah Az.l.» fbneel. »M»
TT.30
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman han, Telefon: 22925
Trabzon yolu
Tarı »•p"ru
2 Kânunuevvel Pazar günü saat 20 d» Galata rıhtımından kalkacak. Gidişte Zonguldak, İnebolu, A yanak,Sam.ua, Onyr, Ordu, Giresun, Tirebolu, Görele, Trabzon ve Ri-reye. Dönüşte bunlara ilâveten Of ve SCrmenrye uğrayacaktır.
Deniz yolları
İŞLETMESİ
Acenteleri ı Kara köy - Köprü be»' TsL 42362 -Sirkeci Mühürdarında ■MM Han Tel. 22740 imm İskenderiye yolu İZMİR Vapuru 4 Biri nci Kânun aaiı günü saatlide Lkenderîyeye kadar. (8195)
Dişleri
Diş etlerini Kuvvetlen - s p
dirir! p
Ağız kokusunu ■X □
defeder!
• )
Ağızdaki bütün
muzir
mikropları O/O 100 it-* Q
öldürür!
iştah eksiri
Her yemekten evvel bir çorba kaşığı nperitio ktıUao.ın iştahla yemek yer, yediğini sindirir. Mide ve karsakları kuvvetlenir. Aperitin ber ev için elzem bir ilâçtır.
Dercmojen
D
M O
Deri hastalıklarından her nevi eluema. yara, bere, yanık, çatlak. ostnra yaralan ve aaireye karşı mücerrep en iyi ilâçtır.
O N
Basura karşı en iyi ilâçbr. Kan» keser, ağrıyı giderir, memeleri söndürür.
Süreyya Opereti
Komik Fahri Beyin iştirakle Bn akşam 20, 30 da Bakırköy Milltiyadi tiyatrosunda Karım namusludur Operet 3 perde Salı akşamı 2030da Şahtadebaşı Ferah tiyatromand* Kalamış. Pansiyonu
Tepebap Şehir Tryntromnd» Akşam suvase
»sat 20 de m ♦
Madam San Jen
Komedi 3 perde
1 - Başlangıç
Yalanlan Vik-
toryen Sardo
v» Emil Mora
TercAme eden ■ Seniha Bedri H.

Beyaz peynir
HAŞAN
yen! eserler

zeytinyağını
Dertli utakltjhı çKukbrınm Yedirirseniz az raman zarfında bu nefis ve leziz gıda ile çocuklarınız hayat bulurlar.
4 Birine Kânun
Hamlet


I
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAK4LâNMâM*K içiN en ty» îlaç PROTEJİN dir
İO IIRŞ XfK.tC2âHtO£ BULUNUR.
Büyük gazete
Büyük gazetenin altıne» tayttı gayet güzel, eenhll bir kapak içinde (21) sahifo olarak çıkmıjtır. Her hafta daha mûlrkituil bir şe-kılda çıkan büyük gazete, ber çağlı okuyucuyu alâkalandıracak yazılarla intişar etmektedir. Bu sayıda dört meraklı tefrika, altı muhtelif müsabaka, kadın, moda, zinama, tiyatro aabifelerl, hikâye, dünya vukuatına dair meraklı yarı ve resimler vardır. Ruhlarla mOlâkal isimli yazı bJlhaaM şayanı tavsiyedir.
Büyük gazeteyi bütün okuyv-Ollarımıza tavsiye ederiz.
-ZAMAN -
levantaiarı kolouvaıı
Haşaratı
Kayda Haşan
• I Haşan
•• Haşan Hatan
Hatan
Haşan balık yağı
yuruu-
Haşan Gülsuyu
Hasa ıı
Hamd
Haşan
Çiçek, Gülsuyu
Haşan Çiçek suyu
Maarif Cemiyetinin
eşya Piyangosu
Çekiş tarihi 14 Kânunuevvel 934. bir bilet 1 Lira
İkramiye kıymeti 23000 Liradır
1 adet 3000 biralık 10 adet 100 liralık
1 2000 20 50
1 1000 50 20
2 750 100 10
2 500 1000 5
4 ,, 200 4700 1
B.letler her yerde sıtı maktadır. “5644..
1 adetlik kutus.
7,5 kuruştur
ALGOPAN
Cevat
nezle, siyatik, baf ve d'tf ağrıları için
Soğuk algınlığı,
en faydalı ve müsekkin ilâçtır. Bütün eczanelerden 1-6-12 ilk orijinal madeni kutularda olmak üzere isteyiniz.
Müdürlüğünden: J
1 — İzmir Çamaltı tuzlası için fenni şartname ve projeleri mu-
cibince 120 beygir kuvvetinde iki adet Garojen kapalı zarf usulile münakaşaya konulmuştur.
2 — Şar:name ve projeler Cibalidc Levazım ve Mübayaat şu-
be inden alinaz iktir.
3 Münakaşa 19/12/934 tarihine müsadif Çarşamba günü saat 15te Cibaiide levazım vc Mübayaat şubesinde icra kılınacaktır.
4 — Münakaşa ehliyeti fenniyeti mücerrep fabrikalar arasında
yapılacağından fiatsız proje ve tekliflerin heyeti fenniye-mizce tetkiki için münakaşa gününden laakal on beş gün evvel tevdii lâzımdır.
5 Münakaşaya iştirak edebilecek olanlar yukarıda tayin olu-nan gün ve saatte kanuna uygun olmak üzere fiatlı tek-lifname ile % 7,5 muvakkat teminat parasını Komisyona tevdi etmelidirler. (7095)
İstanbul Belediyesi ilânları
1
Eminönü Kaymakamlığından: Başı boş olarak bulu , .p tahtı hafta
muhafazaya alınan bh ...erkebin tabibi her kim ise •Şİndn almadığı ..kdirde satılacağı ilân olunur
Ki!
•4 J
Avrupada Diplomalarla Musaddak Birinciliği ve En Büyük Mükâfatı ve Zafer Nişanını Kazanan
HAŞAN MÜSTAHZARATI
Tıbbî Müstahzarat
fîasan kuvvet şurubu küçük 60
. . . büyük 100
. 1 Kg 150
öksürük Pastilleri 30
Kolonya ve Losyonlar
Derece halis limon çiçekleri kolonyaaile yasemin, leylâk, menekşe, oerkb çiçeklerinden ve ruhnuvaz esanslardan ihzar edilmiştir.
Haşan kolonya ve losyonlar»
Haşan Nesrin
Nefis Yağlar
Kuvvet, sıhhat, nefaset ve lezzet ifade eder. Haşan
»•
Küçük cep şişesi Cep şişesi
Küçük
Orta
Düz büyük şişelerde Büyük
Cam kapaklı
şişeler 1/8
Cam kapaklı şişeler 1/8
- .. .. 1/4
1/2
Kokulu Sabunlar
tuvalet sabunlan küçük .. » büyük
tuvalet sabunu 220 Gr.
. . 140 . Lük.
„ - 250 .. _
gliserin sabunu
Gibcrin sabunu gül Tıbbî Sabunlar
Krem ve Biryantinler
Haşan Kremi Vazo yağsız
Haşan Kremi tüp içinde Hasa* Biryantini Likid Yağsız Arjantiya Yağsız büyük Yağsız Likid Yağsız büyük
Şampuan Saç suyu ve sabunları
Saçian uzatır, kepekleri ve aMkropları izale eder ve şak tutar.
Haşan
Haşan
Hatan
Haşan
Hatan
Haşan
Hıua Haşan
50
20
25
40
30
50
50
75
Zeytinyağı 1-4 Kg. .. 1-2 1 .. .. 2 ..
.. 6 ..
.. 17
Hiiil dö Parafin
fıstık özü yağı Hintyağı halis
bademyağı
acı
ve
Tenekesite
Küçük şişe
40
50
75
125
450 1050 75 50
200
20
25
30
40
40
60
100
175
25 Gr.
50 „ şişe
1*4 Kg.
1-2 ,.
1 ? ..
Fareleri Öldüren
30
50
80 400
70
100
60
25
25
40
40
1/4 Litre
1/2 .
1
6 Büyük ambalajda safi kilosu Pompa
„ ..Jl Zehir Macun
,, Buğday
Büyükleri
Far Haşan Fare
• • şı r* ıı uujiiimgii
Haşan fare zehirleri ikisi bir arada
Glüten Mamulatı
Şeker hastalığına vc zayıflamağa mahsus olup çeker hastalıklarında sou ettibba kongresinin kabul eylediği formül üzen tertip edilmiş çok dakik ve ayarlıdır. lezzeti güzel ve çok tazedir
Haşan Glüten ekmeği 35
., Gevreği 55
w Bademli Glüten ekmeği 55
Glüten Makarnası 1/2 Kg 55
Unu 1/2 55
Şehriyesi 1/2 lr 55
Haşan Divabetik Çikolatası r, 25
•9 • I «9 Kg. 450
„ Şekeri 50 Gr. 40
.. ıoo 70
.. 250 150
şampuanı saç sabunu Trihofil saç suyu
Tıraş Levazımatı tıraş sabunu „ „ Kremi
tıraş bıçakları 10 adet tıraş bıçakları 1 adet
Haşan Gülyağı halis
H H •
N *9 N
Haşan Neroli Esansı
f* *• M
W H W
Haşan Nane Ruhu Haşan Melisa Ruhu
Diş Müstahzaratı
Gramlık
Dişleri inci gibi yapan ve diş etlerine ebedi bayat veren ve suınamasını meneden ve diş ağasını dakikasında durduran, dişlerin çürümesine mani olan:
Haşan Diş Macunu Dantos 20
. „ Suyu 30
» „ „ Orta 60
. „ - Büyük 100
Gayet sağlam ve sert ve sıhhi diş fırçaları
İstanbul ithalât Gümrüğü M üdiir lüğünden
Müdürlüğümüz yazı işleri kalemi için yaptırılacak 240 lira bedel keşifti altı dosya dolabı münakaşa vc ihalât kanununun 18 nci maddesinin A fıkrasına müsteniden pazarlıkla münakaşaya konulduğundan talip olanların 16 Birinci Kânun 934 Pazar günü saat 14 de İstanbul İthalât Gümrüğünde müteşekkil komisyonu mahsusa müracaatları ilân olunu». (8038)
İmtiyaz sahibi: Ali. ’
müdürü:
riyali idare eden yazı işleri Matbaai Ebüzziya
Özlü Hububat Unları
Çocuklara ebedi bir hayat ve sıhhat bahş ve cn nefis raa-hallebi, tatlı, çorba ve pürelerin imaline yardım eden:
Haşan Pirinç Özlü unu
••
••
»•
•»
Buğday özü nişastası İrmik özü unu
unu
İrmik Öl_ Patates özü Arpa „
Türlü „
Mercimek., Bezelye B Mısır Ketsane Fasulye Nohut Çavdar Yulaf
Özlü unları diğer envai Brckfast bisküv itleri
»9
••
••
250 gr.
(Ararot)
(Kornflavur)
500 Gr.
Haşan Haşan
„ . „ Kilosu
Pudra ve sürmeler
çocuk pudrası teneke kutu
.. .. ., Paket
Talk pudrası 500 gram kutu Sürmesi sürmedanlıkla Sürme lüks sürmedanlıkla büyük Setiiç tozları gazoz tozu
„ , büyük şişe 4 misli
Haşan karbonatı 10i) gram
250 _
500 ..
demirhindi hulâsası
■■ Orta
„ ., Büyük
Muhtelif Müstahzarat
Hatan Granto Perzcrvatif 6 adet kutu
„ ’ „ 6 „ ipekli
„ Maimukattarı o distilc 1 Kg. şisesile ......................2 Kg. ..
M
Haşan
H
İst. Asliye 6 inci hukuk mahkemesinden:
İhsan hanım tarafından Bü-yükçckmecedc Mimar Sinan köyünde mukimken ikametgâhının meçhuliyeti anlaşılan Mübadil muhacirlerinden Hüseyin Hakkı cf. aleyhine açılan boşanma dava sının icrası muhakemesi 31-12-34 Pazartesi saat 14.30 da tayin vc bu bapta yazılan davetiye varakası mahkeme divanhanesine talik kılınmış ve on bej gün müddetle il&nen tebligat itasın ı karar verilmiş olduğun-d)n mezkur gün ve saatte yeni
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
25
35
60
40
30
250
25
10
40
25
40
30
50
100
10
20
35
40
60
100
50 75 25
40
Zayi şahadetname
31-32 Ders yılı Üsküdar yirmi birinci ilk mektepten almış olduğum 34-395 numaralı şahadetnamemi zayi ettim yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Ü-Jıüdar Ccvat
postahaııedc İstanbul As iye mahkemesi altıncı hukuk dairesinde heyeti hakime hu.u una gelmediği takdirde gıyabında muhakemenin icra kılınacağı tebliğ makamına kaim olmak üzer* ilin o'unıır. (5386)