CUMA
2
HAZİRAN 1950
Yıl: 2 — No. 397
Başmuharriri: Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 2
Posta Kutusu: 193 — ANKARA
Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara
Başmuharrir tel: ........ 15619
Yazı işleri, idare: ..... 15315
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
ZAFER
Türkiye Atlantik Paktınagirmeli Amerikan Kongresinde bir senatör
Bakan Acheson'u tenkit etti
Hatip, Acheson'un Türkiyeden bahsetmemiş olmasını manâlı bulduğunu söyledi
Dünya barışı ve 1 ur kıy e
Mümtaz liaik^fenth
on ay zarfında seçim mü-caldelesi dolayısiyle iç meselelerle fazla meşgul olduğumuz* için, dışarıya pek göz atamadık. Halbuki, dünyada büyük çap ta ehemmiyeti haiz siyasi hareketler olmaktadır. Geçenlerde, Amerikan Dışişleri Bakanı Acheson, Ingiliz Dışişleri Bakanı Bevin ve Fransız Dışişleri Bakanı Schuman, Londra-da toplanmışlar ve Almanya meselesiyle beraber Yakınşark meseleleri hakkında mühim kararlar almışlardır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Trygve Lie Avrupada ve bilhassa Moskovada yaptığı temaslardan sonra Vaşingtona dönmüş ve Truman’a on maddelik bir barış plânı teklif etmiştir. Rusya, dünyada olup bitenlere hiç kulak asmadan, komünist devletlerden mürekkep bir Birleşmiş Milletler Câmiası kurmak için harekete geçmiştir, hu çOışmaiaıa rağmen artık açıkça görüyoruz ki, Garp demokrasileri ile Sovyet Rusya arasındaki rabıtalar gün getikçe çözülmekte, banş imkânları şöyle dursun, bilâkis bu demokrasiler, Sovyetle-rin muhtemel bir taarruzuna karşı, alınacak tedbirleri gözden geçirmektedirler.
İşte Dışişleri Bakanımız Fuat Köprülü Pariste bulunduğu sırada şüphesiz bu fırsattan faydalanarak, bilhassa yeni seçimlerin demokratik ışığında Türkiyeyi alâkadar eden meseleler etrafmda Garp demokrasileri Dışişleri Bakanlariyle çok daha derin temas imkânlarını bulacak ve bu da memleketin hayrına olacaktır.
Son seçimler dolayısiyle Avrupada ve Amerikada Türkiyenin kredisi çok artmıştır. Bir iki gün evvel Amerikan ayanında yapılan müzakereler esnasında memleketimizdeki demokrasi inkılâbı hakkında söylenen sözler, hakikaten her Türk’ün kalbini iftihar hisleriyle dolduracak kadar mühimdir. Bu '• takdir her halde sözde kalmıyacak, )vc fiiliyat sahasında da memleketimiz lâyık olduğu mevkii tam o-larak alacaktır.
Bu gayenin husulü için iki mühim esas vardır:
1— Türkiye maddî kalkınması için Amerikan yardımından, daha geniş ölçüde faydalanmalı,
2— Türkiye mutlaka Atlantik paktına girmelidir.
Eğer Garp demokrasileri dünyada sulhun muhafazasına kat’î surette azmetmişseler, Atlantik Paktı işinde Türkiye ile işbirliği yapmaları kadar tabii bir şey olamaz. I
Hatırlarda olduğu üzere bu paktın, İzlanda’dan itibaren Portekiz’e kadar bütün Atlantik devletlerini ve hatta bir Akdeniz memleketi ol- 1 masına rağmen İtalya’yı, ve Fransa- I nın Şimalî Afrikadaki topraklarını ' içine aldığı halde bundan Türkiye j ve Yunanistan istisna edilmiştir. ; Bunda Norveç Dışişleri Bakanı Lange’nin büyük bir rolü vardır. Bilhassa İskandinav devletleri, eğer , Rusya Cenuba doğru, yani Türkiye ve Yunanistan istikametinde bir taarruza geçerse, bu yüzden bir har. be girmeği, ve kendi memlcket’.er;-ui tehlikeye sokmayı göze alma-mışler e bu nckiai îUm«.-LuXiu Vu-' şington’a kabul ettirmişlerdir. İşte bundan dolayıdır ki, Rusyanın sol cenahı Atlantik duvariyle örüldüğü halde Cenup daha yumuşak bırakılmıştır. Eğer günün birinde
★ (Devamı Sa. 6 Sü. 1 de)
Vaşington, 1 (a.a.) (United Press) — Dışişleri Bakanı Dean Acheso-nun dün kongreye verdiği beyanatı müteakip, kongre üyeler kendisine muhtelif sualler tevcih tnrşlerdir.
Bu sırada âyandan cumhuriyetçi Harry Cain, Türkiye ile İspanyanın Kuzey Atlantik paktına kabul edil mesi meselesine Achesonun gösterdiği «alâkasızlığın, kendisini endişeye sevkettiğini belirtmiştir.
Han’y Calin, Avrupada başarılmış olan işlere karşı hayranlık duy duğunu, fakat «alınması gereken, diğer bazı tedbirlerin alınmaması
* (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
Paris’te
' Dün Franısz B jbakonı ile görüştü
I Pariş, 1 (a.a.) (Özel muhabiri-ı mizden) — Dışişler Bakanı Fuat ! Köprülü Pariste çok samimi bir şe I kilde karşılanmıştır. Fuat Köprülü J Paristeki ikametinin ilk gününde i b'L-anâa Başbâkuni ’Georg'ea BldâfiR-' nun kendisiyle görüşmek arzusunda olduğunu öğrenmiştir. Bu görüşme üç çeyrek saatten fazla sürmüştür.
| Başbakanlıkla yakın alâkası bu-1 lunan çevrelerde bu görüşmenin I ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 2 de)
Şeker hatlarında îndirme yapılıyor
Bunun için gereken kanun talebi Meclise veriliyor. Şeker 20 kuruş ucuzlayacak
Yeni kabinenin hayatı ucuzlatmak yolunda millete verdiği sözü tahakkuk ettirmek için ilk adımı bugünlerde atacağı anlaşılmakta-I tır. Bu hususta muhtelif Bakanlık-’ larda tetkikler yapılmaktadır.
Haber aldığımıza göre, İlk olarak ucuzlatılacak maddeler arasında şeker bulunmaktadır. En mühim gıda maddelerinden biri olan şeker fiyatının halkın satın alma kabiliyetine uygun bir hadde indirilmesi hükümetçe çok arzu edil-
mekte olduğu ve bunun için fedakârlıktan çekinilmiyeceği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, toz şeker bakkallarda 172, kesme şeker 200 kuruşa satılmaktadır. Halk Partisi hükümetlerince zaman zaman daha yüksek veya daha aşağı fiyatlarla halkımıza arzedilen şekerden bu fiyat içinde satıcıların kazançları o kadar mühim değildir. Hat-ı- | tâ gelir vergisinin ilk tatbike ge-★ (Devamı Sa. 6 Sü. 2 de)
HER GÜN BİR HÂDİSE
Televizyon Radyo ve Sinemayı öldürüyor
— Yazısı 3 üncü sayfada —
Büyük Millet Meclisinde
Hükümet programının müzakere ve münakaşasına bugün devam edilecek
Müzakerelerin bugün bitirilemiyeceği ve Hükümetin pazartesi günü güven oyu isteyeceği tahmin ediliyor
Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, Başba kan Adnan Menderes ve Mecft?'fte^î TVcfik Koraltan’la görüşüyor
Af Kanunu hazırlığı süratle ilerliyor
Büyük Millet Meclisi bugün saat 15 de toplanacaktır. Meclisin bugünkü oturumunda Adnan Menderes kabinesinin programının müzakeresine devam edilmiyecektir. Çarşamba günü muhalefet partileri sözcülerinin ve müstakillerin konuşmalarından sonra Demokrat Parti milletvekillerinden dört hatip tenkitlere cevap vermişlerdi. Aynı gün söz alan muvafık ve muhalif milletvekillerinin sayısı 23 idi. Bugün daha bir çok hatibin söz alacağı ve müzakerenin belki de Pazartesiye kalacağı anlaşılmaktadır. Müzakerelerin sonunda Adnan Men deres tenkitlere cevap verecek ve Büyük Millet Meclisinden güven o-yu istiyecektir.
Amerikanın askerî yardımı
Ozyörük’ûn başkanlığındaki komisyon gece de çalıştı
Yeni hükümetin programında da kadar mesaisine devam etmiştir. I sine sunulacağı ve yaz tatiline gi-belirtildiği gibi Af Kanununun bir- Tasarının mümkün mertebe kısa rilmeden evvel kanunlaşacağı tah-an evvel çıkartılması için faaliyete bir zamanda Büyük Millet Mecli- I min edilmektedir, geçilmiş bulunulmaktadır.
Bu cümleden olarak Adalet Bakanlığında bizzat Adalet Bakanı Ha. lil Özyörük’ün başkanlığında bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyon da Profesör Bülent Nuri Esen, Profesör Faruk Eren, Profesör Sulhi Dön-mezer ve Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Lûtfi Akatlı bulunmaktadır.
Komisyon dün de Adalet Bakanlığında toplanarak gece saat 22 ye
Tekel’in satış
yerleri kapanıyor
Kadın imzalı
Genel Müdür tütün piyasasında nâzam rolüne devam edileceğini söyledi
tehdit telgrafı
İstanbul, 1 (Telefonla) — Öğretmen ve muharrir Halit Fahri O-zansoy bir kız talebesinden tehdit telgrafı almıştır. Kız talebe bu telgrafında edebiyat hocasına: «Sana ne olacaksa benden bil ve kendini kolla, aklını da başına topla!, mealinde sözler yazmıştır.
Tahmin edildiğine göre, hakikat te bu telgraf «Baykuş, müellifine dostları tarafından bir şaka kaseliyle çekilmiştir. Fakat Halil Fahri ihtiyatı elden birakmıyarak hâdiseyi zabıtaya bildirmiştir. Tahkikat yapılmaktadır.
Tütüncülüğümüze dair
Kocaeli milletvekili Mümtaz Ka-vcılcıoğlu .B. M. Meclisi başkanlığına arzettiği manzara ile Türk Tütün Ortaklığı hakkındaki kanunun birinci maddesi hakkında hükümet görüşünün açıklanmasına dair bir sözlü soru önergesi vermiştir.
İzmirdc infilak hadisesi oldu
İstanbul, 1 (a.a.) — Dün Anka-radan şehrimize dönen Tekel Genel Müdürü Hâdi Hüsman, bugün öğleden sonra bir basın toplantısı yaparak Tekeli ilgilendiren meseleler ve Ankaradaki temasları hakkında izahat vermiştir.
Hükümet programında Tekel mevzuları hakkında ana prensipler ortaya konulduğunu ve Bakanlığın bu prensipler dahilinde bir mesai programı hazırlıyacağını söyliyen Tekel Müdürü muhtelif mevzulara •k (Devamı 8a. 6 Sü: 1 fl
İraıılı futbolcular dün şeref İcriue verilen ziyafette
Beşiktaş 5 Amerika millî takımı O!
Bize ve Yunanistana 120 milyonluk malzeme verilecek
Vaşinton, 1 (a.a.) — «United
Press): Başkan Tıruman bugün kongreden önümüzdeki yıl için yabancı memleketlere askerî yardım babında 1.222.500.000 dolar tahsis e-dilmeşini talep etmiş ve şöyle demiştir:
— Barış, dünyayı kâmilen totalitarizme tâbi kılmak istiyen kuvvetlerin durudurulmasmda hür milletlerin sarfedeceği gayrete bağlıdır. Yabancı memleketlere askerî yardım programı Birleşik Amerikanın heyeti umumiyesi itibariyle dış siyasetinin mühim bir unsuru o-larak kalmalıdır.»
Başkan Tıuman, yeni tahsisatın aşağıdaki şekilde taksim edilmesini teklif etmiştir-
— Kuzey Atlantik patkına dahil memleketlere: 1 milyar dolar.
— Türkiye ve Yunanistana: 120 milyon dolar.
— Iran, Filistin ve Güney Kore-ye: 27.500.000 dolar.
— Çin bölgesine: 75 milyon dolar. -M (Devamı Sa. 6 Sü: 2 de)
İstanbul'un iktisadı mes'eleleri
Vali Gökay temasları hakkında izahat verdi
İstanbul, 1 (Telefonla) — Vali i ve Belediye başkanı Fahrettin Ke rim Gökay bugün Ankaradan Istan bula dönmüştür. Kendisi ile konu-★ (Devamı Sa. 6 Sü. 3 de)
Um2i‘.Ort? Okul - ’ikri’ dü" Lİ!(s)İ sahnesinde bir temsil vermişlerdir. Bu
mmu.? ; “I,ara‘»r““ y«”i elbiseleri .. isimli eser Fransızca olarak oynammşbr. Okulun Fransızca öğret. ., ♦ ^SIJC ’uğal vc Perihan Anık'ııı idaresindeki hıı temsilde rol alan öğrenciler büyük basan
ıllrdiF6 tVC W,hassa TanJu Boran, Tanju Arcan, Sevgi Kuntcr ve Şenel Yalçıııer temayüz etmiş,
müdürü fkTn"Cn 7m T® ^‘kİn 1(I,avcllilcrh' ««« ve Ukdirinj kazanan temsilde. Cebeci Okulunun Bü,U nu,,ctvek,ü «ev»®" Zuhuri Danışman’ın hazır bulunması, öğrenciler tarafından sevgi gösterilerine vesile olmuştur. Resimde temsilde rol alan öğrenciler ve öğretmenleri görülüyor
İzmir, 1 (Telefonla) — Bugün Basmahane garında Karabük Demir - Çelik fabrikasına gönderilmek üzere hurda demir yüklü bulunan bir vagonda ani bir infilâk olmuş ve vagonun yükleme işinde çalışan amelelerden Ali Özkara hafif ve Mehmet Alabalık ağır surete yaralanmışlardır. İnfilâkin eski top mermilerinden birinin lıavtucunun iştialinden ’.k.i geldiği anlaşılmıştır.
Ankara Karması ile karşılaşacak olan Iran futbol takımı dün şehrimize geldi
Sainl - Louis, 1 (a.a.) (Afp) — Dün Saint - Louis’de yapılan bir gös teıi maçında Tüık Beşiktaş futbol takımı Amerika milli futbol takımını 5-0 yenerek parlak bir galibi-1 yet kazanmıştır.
Istanbulda bulunan lranlı futbolcular dün uçakla şehrimize gelmiş tir. Yarın şehrimizde Tahran karması - Ankara karması ile karşıla-şacaktır. İran milli takımının İstan ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de)
I__________KÜREK
Çüıük lâflar
R I lus’un ilân yavrusu Ak-
** şanı Haberleri’ndc koskoca bir manşet:
«Yeni iktidarın programı çürütüldü!»
Eski iktidarın hakikaten çürütme mütehassısı olduğunu biliyorduk:
Anbarlarda buğdaylar çürütülüyordu!
İstasyonlarda bekletilmekten sebzeler ve meyveler çüriittilü-
Ilallerde, Ankara armutları çürütülüyordu!..
Ve nihayet, çürüte çürüte kendi kendisini (le çürütmüştü!. İş şimdi yeni iktidarın progra-ınuıa mı geldi?... Ama merak etmesinler, yeni program Standard demokrasi auıbalâjı içindedir. Kendi çürükleri buna sirayet etmez!... Hiç olmazsa bundan sonra böyle çürük lâflarla çürük tahtaya basmasınlar!— YEDEKÇİ
Sayfa 12
ZAFER
1 - 8 -1950
I
0
V, t»
GÜN GEÇERKE
Politika birtakım hakikatlerin, bahusus millî mânadaki
hakikatlerin ille ve her ne pahasına alı.rsa olsun, İnkârı demek
k'h—i
A/luh'p DİRANAS
Müz syenler
Derneğ'nin
toplantı';!
Günün mevzuları
ULSU2 İSTİDA
Fa) Soı rit, . I bi Fa Ay .di: (H Bu )be T V ait 1 sı
(N (t işt (/ im £ S-(I itn D ir
ad üy
D an
un
K el) ■ra nj U. la mı ’OI ıeı L İ rl il in ?r 1 fa
ili
D
delildir. Fayın Faik Ahmet Barutçu hükümet programı üzerinde ienkidlerinl yaparken bir sürii boş cümleler arasında bir de şu şaşkınlığı gösteriyor: «14 Mayısta yeni bir devir açıldığı söylenmektedir, diyor, halbuki bu doğru değildir..
Bunca yıl bu memleketin iktidarını ellerinde tutmuş olanların ne derece gafil, kıt anlayışlı, kısır ihatalı olduklarını zaten bilir-
dik. Felâketin büyüğü bu noktada değil miydi? Ama yedikleri
darbenin kendilerini hiç olmazsa çok uzun sürmüş bir gaflet uyku-
sundan uyandıracağını, görmiyen
gözlerini biraz olsun açacağını;
bu suretle de, bir yandan hata ve günahlarını anlarken, bir yandan da derlenip toparlanabllecekîerini
ümit ediyorduk. Fakat daha ilk
günlerdeki hâdiseler, bu ümidin de boş ve beyhude olduğunu gösteriyor.
Hâlâ, eski alışkanlıkları, usulleri ve hattâ şaşkınlıklariyle hareket etmektedirler. Hâlâ arşivlerindeki tekerleme nutukları ve beyanlarlyle karşımıza çıkmaktadırlar. Eskiden, İktidar ellerinde olduğu İçin, gerçekleri doğrudan doğruya ve çoğu zaman kolayca, glzliyebillyorlardı. Şimdi ise 14 Mayıs seçimlerinin doğurduğu hakikat güneşlerini balçıkla örtebilir miyiz çabası içinde kıvranıyorlar. Fakat artık hakikatler bir tahta-perde gerisinde değildir; ortada, yukarıda, zavallı ellerin ve gülünç gayretlerin ulaşamıyacağı yüksekliktedir.
14 Mayısta yeni bir devir açılmamış! Buna ilkokul çocukları dahi güler. Hepsi bir yana, sayın Faik Ahmet Barutçu Meclis kürsüsünden hâlâ iktidarın başbakan yardımcısı olarak konuştuğu vehminde mi yoksa?
Haber aldığımıza göre, modern Batı Müziği ile iştigal eden Türk sanatkârları bir dernek kurmuşlardır. Dernek ilk toplantısını bugün yapacaktır. Sanatkârlar, bu suretle
naralarında yardımlaşma ve mes-
leklerini ilgilendiren bazı kanun hükümlerinin tatbikinden gerektiği gibi faydalanmak arzusundadırlar.
2007 sayılı küçük sanatlarla ilgili kanunun ve bilâhara bu kanunda yapılan tadilâtın tatbikatındaki bazı tefsirlerin, memleketimize bir çok ecnebi sanatkârların gelmesine ve icrayı sanat etmelerine yol açtığını gören sanat cârlarımız, aslında, gelen orkestralardan bir çoğunun, kanunda mukayyet hükümler çerçevesine girmediği kanaatinde-dirler. Filhakika tipik varyete orkestrası olarak kanun hükümlerinden istifade eden bu orkestraların, lokallerimizde, varyete gösterilen dışında da çalışarak yerli ekiplerin müşkül durumda kalmalarına sebep oldukları görülmüştür.
Kurulan demek bu duruma bir son verilmesi için gereken müracaat ve teşebbüslerde de bulunacaktır.
Kırtasiyecilikten artık kurtulmalıyız
Asil bir karar
«Efendice» yapılan muhalefet, görülmemiş bir hırs ve haset-buhranı İçinde devam ededursun, yeni iktidar, bütün bunlan tebessümle karşılayarak, İcraatını yürütmektedir.
3ı ta zc
bi bi si
ATATÜRK KIZ ENSTİTÜSÜ SERGİSİ
Ankara Atatürk Kız Enstitüsünde 3 Haziran Cunmartesi günü saat 15.30 da bir sergi açılacaktır. Sergide 1949 - 1950 ders yılında talebeler tarafından hazırlanan elbiseler teşhir edilecektir.
KÖY ÖĞRETMENLERİ KURSU
Bundan bir müddet evvel 10 uncu Yıl Okulunda açılan köy öğretmenleri kuısu sona ermiştir.
20 gün devam eden kursta 30 köy öğretmeni kurs görmüş ve aynı zamanda şehrin muhtelif yerlerinde gezerek bilgilerini arttırmışlardır.
İLKOKUL ÖĞRENCİLERİ KAMPI
Öğrend.ğimize göre, Ankara Millî Eğitim Müdürlüğü ve Kızılay Gençlik Kurumu yardımı ile An-karadaid İlk okul talebeleri için Geıedenın Esentepe çamlığımda b.r kamp tertip edilmişt r.
13 Ağustos Pazar günü başlıyacak kampa okul doktorlarının tesbit ettiği ilk okul talebeleri iştirak edecek ve kamp 40 gün devam edecek tir.
Bunun dişinde kendi arzusiyle kampa işt rak etmek İsteyen tale beler de bütün masraflar dahil olmak üzere 90 lira ödemek şartiyle d ğer talebelere katılabileceklerdir.
S( d
D
1i
e §
MAHMUT MAKAL ANKÂRAYA GELİYOR
Bir müddettenben İstanbuidû bulunan «Bizim Köy» ün müellifi Mah mut Makal önümüzdeki günleıde Ankaralı şairlerin ve müeU.flerin davetlisi olarak şehrinize gelecektir.
Mahmut Makal bu arada Anka-rada bulunduğu müddet zarfında M Ilı Eğ tim Bakanlığında kendi işlerim tak p edecektir.
Bankamızda b:r tasarruf hezab; açtırmış. Hem para biriktirir, hem faiz alır, hem de ikramiye kazanabilirsînizi
Ik^aîhlg? çt-kil’ş tu ihlerl
25 Âfiusîoi 31 Ekim :
1 Ev 1 İv
29 Aralık s
2 Ev
2 LükLân 1 Dükkân 1 Dükkân
vö çeşitli para ikramiyeleri...
EV ve DOKKÂNLAR’ın veraset ve intikal
.'ergisini bankamız öder.
P. T. T. TARAFINDAN
GETİRTİLECEK HELİKOPTERLER
P. T. T. idaresi tarafından posta tevz atında kullanılmak üzere spa-riş edilmesine karar verilen 11 helikopter uçağı için 1950 bütçesinde tahsisat bulunamamıştır.
Kaman ş rketi tarafından teklif ed.len bu helikopterlerin Marshall yardım plânından faydalanılarak getirilmesi için gereken temaslara geçilmiştir. Bu hususta bir anlaşma ya varıldığı takdirde sipariş verile-b.lecektr.
Diğer taraftan Tarım Bakanlığı da bu uçaklardan haşeratla mücadele vesair işlerde kullanılmak üzere getirilmesini uygun görmüştür.
on seçimler esnasında sayın Halil Özyüıük adalet cihazımızda huzursuzluk olduğunu «fade etmişti. Kend.leri çekirdekten yetişmiş ve adalet cihazımızın en yüksek mertebesine ulaşmış bir | adhyecı sıfatıyie bu huzursuzluklara bittabi yakından vakıf bulunuyorlar. Bunların izalesi neye mütevakkıf ise icabına tevessül edile-ceğ.ne herkesle beraber ben de eminim. Ben burada sadece geçenlerde başımdan geçen bir adliye formalitesini anlatmak ve vatandaşı üzen bu gibi manasız işlerin biran evvel düzeltilmesini temenni etmekle ikt.fa eylıyeceğim.
Verilmiş bir mahkeme kararını temyiz etmek için geçenlerde bir dilekçe ile adliyeye baş vurdum. Mahkeme kaleminde, dilekçenin yargıç tarafından havalesi lâzım geldiğini söylediler. Gidip dilekçeyi .vargıca takdim ettim. Yargıç kaleme havale etti. Kaleme götürdüm, Kalemde:
— Vezneye götürünüz de 20 kuruşluk pul yapıştırsınlar.
Dediler. Kalemden çıkıp vezne-nn nerede olduğunu sordum. Vezne, adliye binasının en uzak bir köşesinde imiş. Bir hayli kalabalık içinden geçerek vezneye geldim. Burası, benden evvel gelip para yatırmak için sıralanmış bir takım bedbahtlarla dolu idi. Ben de en arkaa yerimi aldım. Bir hayli bekledikten ve terledikten sonra sıramız geldi. Dilekçeyi uzattım.
— Yirmi kuruş vereceksiniz. Dediler. Derhal takdim ettim. Bir deftere bir şeyler yazdılar ve dilekçeye bir pul yapıştırıp pital ettiler. Dilekçeyi alıp kaleme götürdüm. Kalemde:
— Şimdi Defterdarlığa tezkere yazılacak.
Dediler. Bekledik. Nihayet bir daktilo mak nede bir yazı yazdı. Bunu bana verdiler ve:
— Yargıca götürünüz de imzala.
Dediler. Yargıca götürüp İmzalattım. Tekrar kaleme getirip şimdi ne yapılacağını sordum:
— Deftardarlığa götürünüz ve temyiz harcı olaza^ on Una yatırınız. I
Dediler, Dilekçeyi ham'len b'r I hayli uzakta bulurian Defterdarlık daires nin yolunu tuttum ve orada kâğıdı vezneye uzattım.
— Kaleme götürüp kaydettirln z Emrini verdiler. Şuna buna soru* kalemin nerede olduğunu öğrendim ve kayıt çin müracaat ettim. Ka yit memurunun başında beş altı kişi bekl yordu. Onlar işlerini bitirinceye kadar uzun bir intizar devresi geçti. Nihayet sıram gelmişti. Adliyenn tezkeresini okuyup kaydettiler ve vezneye götür-mekllğ'ml söylediler. Tekrar vezneye gittim. Veznedeki memur
I s- & I
bir resimdir. Tekrar 20 kuruşluk pul yapıştıracaklar!
Boynumu büküp tekrar veznenin yolunu tuttum. Bereket versin bu sefer o kadar kalabalık yoktu. Sıram gel.nce bizim kâğıdı veznedara uzattım. İkinci defa bir 20 kuruşluk pul daha ilsak edildi ve bizden tekrar 20 kuruş istifa olundu! Muameleli kâğıdı alıp tekrar kaleme döndüm ve bunu baş kâtibe sundum.
— Temyiz müracaatınız tamam olmuşturl
Müjdesini aldığım zaman akşam olmuştu. Şu ehemmiyetsiz İş için tam bir gün sarfetmlş, sinir buhran, lan geçirmiştim. Bu, huzursuzluk değildir de nedir?
Halbuki arzettiğim şu karma karışık muamele basite irca edilerek aşağıdaki şekilde pekâlâ yapılabilir:
Mahkeme kararını temyiz için bir dilekçe yazılarak o mahkemenin kalemine götürülür. Oradı kendisinden toptan 1070 kuruş harç alınır ve eline bir makbuz verilerek temyiz müracaatının yapılmış olduğu kendisine müjdelenirl On liranın hangi hesaba, birinci 20 kuruşun hangi hesaba, Deftardar-lıkta alınan 30 kuruşun hangi hesaba, tekrar Adliyede alınan 20 kuruşun hangi hesaba kaydedileceği keyfiyeti, müracaat sahibi vatandaşı katiyyen ilgilendirmeyen muamelelerdir. Bunların hesabı, kalemdeki memurlar tarafından pek-
I âlâ tutulabilir.
★
Bu gibi manasız ve yorucu formaliteler milletin sabnnı tüketmiştir. Demokratik rejimlerde millete işkence edilemiyeceğine göre bütün bu sakat formalitelerin kaldırılacağı ve devlet dairelerindeki müzmin kırtasiyecilik itiyadına nihayet verileceği günü millet sabırsızlıkla beklemektedir..
D. H. Y. Genel Müdürlüğünden
İki adet Şet tamir ve tadil ettirilecektir
Cinsi Miktarı Muhammen fiyat Tutan Teminatı
adet Lira Krş. Lira Krş Lira Kr.)
Şet tamiri ve
tâdllatı 2 12300 68 24601 36 1845 10
1— Yukarda cins ve miktarı gösterilen ve Ankara hava alanında bu lunan İki adet şettln tamir va tadilatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeyi çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme ve ihalesi 15/6/1950 tarihine rastlayan Perşemb» günü saat 11 de Ankara da D. H. Y. Genel Müdürlüğünde müteşekki alım ve satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Geçici teminatı muhammen bedelin % 7.5 olan 1845 lira 10 kururştur.
4 — Buna ait idari ve fennî şartnameyi Ankarada Genel Müdürlü! te, Levazım Müdürlüğünde ve Yeşilköy D. H. Y. Meydan Müdürlü ğünde her gün görebilir.
5 — Taliplerin hususî şartnamenin 7 inci maddesinde belirtilen v^ saikı tevsik için ihale tarihinden 5 gün ev’ral Genel Müdürlüğe mü racaatla yeterlik belgesi alacaklardır.
6 — İsteklilerin vaeaiklerile birlikte kapalı zarflarını eksiltm. saatinden bir »ast «vveline kadar komisyon başkanlığına vermeler şarttır.
T — Posiadh gecikmelerin kabul egijmiyeceğl İlân olunur.
(3488)
Toprak Mahsu’leri Ofisi Ankara Eölge Müdürlüğünden
Aşağıda yeri, c nsî, muhammen keşif bedeli, geçici teminatı gösterilen onarılma işleri ihaleye çıkarılmış olup eksiltme bölgemizde 14/6/1950 Çarşamba günü saat 15 de kurulacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Keşif evrakını görmek isteyenlerin Bölgemize veya Yerköy, Tü-ney, Yozgat anbarlanna müracaat etmeleri.
1ÜRKİYEİS BANKASI
Garanti Bjrkası ikrr rr 5} «şifi! kcz'r.arîc r I Türkiye Garanti Bankası’run her ay çekilmekte olan ikramiyelerinden ' Mayıs 1950 ikramiye keşidesi, dün ı Ankara merkezimizde İkinci Noter I Şakir Baran huzurile yapılmış ve hesap numaraları aşağıda yazılı talihlilere muhtelif ikramiyeler isabet etmiştir.
Kazanılan Mahallî Hesap No. İkramiye
Müfh ş uc z'uk
Sayın Ankara halkı, yağ ve yağlı gıda maddeleri kalitesi üîtiln Fiyatı ucuz. Ancak Yozgat Pazarında bulabilirsiniz. Bir defa teşrifiniz zevkiniz va menfaatiniz icabıdır.
Merkezi Yeni Hal No. 13, şubesi Dıgkapı Uzun apartıman altında Tel: 12766 (jj3)
OSMAN Karaka?
BİR TAVZİH
Hocasını tabanca ile tehdit etmekten sanık Ümit Çöker, b.ze gönder diği bir mektupta, kendisinin As-karî Liseden sıhhî durumu müsait olmadığı için ayrıldığını ifade etmektedir. •
îş Aranıyor
Almanca bilir büyük fabrika inşaatlarında çalışmış tecrübeli bir fen memuru inşaat kalfa iş aramaktadır.
Adres: Zafer gazetesi N. M. Fen memuru (2017)
— Buna 30 kuruşluk pul lâzjm.
Dedi. Boynumu büküp binadan dı şan çıktım ve civardaki tütüncüden 30 kuruşluk pul alıp geldim. Pulu yapıştırdılar ve harç olarak on lira isted 1er. Derhal on lirayı takdim ettim. Kayıtlar yapıldı, biç şeyler yazıldı ve bana:
— Ş'mdi, bunu kaleme götürün de imzalasınlar.
Denildi. Tekrar kaleme giderek kimin imzalayacağını sordum. Bana, masasının etrafında bir sürü kalabalık bulunan bir zatı gösterdiler. Gidip o kalabalığa ben de ka-katıldım. Nihayet sıram geldi. Memur beye uzattığım kâğıdı alıp şöyle bir gözden geçirdikten sonra imzasını bastı ve bunu bana İade etti. îmzalı kâğıdı tekrar vezneye götürüp gösterdim. Veznedeki za’
— Tamam, dedi, şimdi adliyeye götürünüz.
Tekrar adliyeye döndüm ve kaleme müracaat ettim. Şu talimatı verdiler:
— Vezneye götürünüz de 20 kuruşluk pul yapıştırsınlar.
— Demin 20 kuruşluk pul yapıştırdılar yal
Dedim.
Yok, dediler, bu seferki başka
Taliplerin eksiltme tarihinden asgarî bir gün evvel bu işleri yapmış olduğuna dair elinde bulunan vesikalarla birlikte Bölgemize müracaat etmeleri ilân olunur.
l» yeri Yapılacak iş Keşif bedeli Geçici İnanca
Yerköy ŞefLği İşletme Menfez inşaatı 1232.08 lira 72.41 lira
Ankara Şefliği işletme Yol onanmı 749.70 » 56.25 »
Tüney Şefliği Anbar Sızdırma çukuru 538.78 » 40.50 »
Polatlı Şefliği Ajıbar Bina onarım; 622.50 » 39.75 »
Yozgat Şefliği Anbar Bina onarınu 2102.39 . 158.25 »
(3570M449)
İLÂN
Ankara Belediyesi Başkanlığından:
1 — Belediye hudutları dahilinde bulunan ve hafta tatili kanunu gereğine* Pazar günler* açık bulundurulmasına müsaade edilen lokanta, otel, kahvehane, hamam, tütüncü, sebzeci vuseir esnafın elinde mevcut hafta tatili ruhsat teskerelerinin müddeti 31/8/1950 günü akşamı sona ermektedir.
2 — Bu tarihten sonra işbu ruhsatlar hükümsüz kaldığından bu ka-bil esnafın elinde mevcut hafta tatili ruhsat teskerelerini 1 Haziran 1950 gününden 30 Haziran 1950 akşamına kadar yenileri ile değişti rilmesini, değiştirmiyenler hakkında cezai işlemle birlikte kanuni
kovuşturma yapılacağı ilân olunur., (3558)
İlk olarak, senelerdenberi, muttarit ve sinsi bir taktikle, bize bu yurdu bağışlayan Kahraman Atatürk’ü unutturmak politikası-
na, «paydos» borusu çalınmıştır.
Hepimiz biliyoruz kİ, bu politika yüzünden, her tarafta gönül rizasiyle asılmış bulunan resimleri kaldırılamamış veya buna cesaret edilememişti. Fakat, tedavüldeki banknotlarımızdan ve posta pullarımızdan, Atatürk’ün resmini taşıyanlar yavaş yavaş kaybolmuş, yerine, yeni Cumhurbaşkanının resimleri bulunanlar meydana çıkarılmış; ve bunun 1-çln de pek tabii yüz binlerce Hra masraf edilmişti.
Demokrasiyi memlekete yerleştirmek şerefini kimseye bırakmı-yan ve bu sebeple hâlâ çırpınan eski iktidarın, ne kadar totaliter bir zihniyet taşıdığına bundan büyük misal olamaz!
Halk İradesiyle seçildiklerini unutarak, yurdun idaresine Allah tarafından memur edilmiş gibi hareket etmeleri, tabiî büyük hoşnutsuzluklar doğurmuştu.
Bu kadar senedir neler yaptık, neler!... diye, İstedikleri kadar övünüp dursunlar, bu hareketleriyle, halk psikolojisine asla tefevvuk edemedikleri ve düştükleri son mağlûbiyetin, belki de en büyük sebebinin bu olduğunu hiç bir zaman akıllarına getiremiye-cekleri meydandadır.
Türk, kadirşinastır. Herkes bilhassa devletin başında bulunanlarda bu hassayı ayıracak kadar aklıselim sahibidir. Klmlrf ne yaptığını, kimin ne ettiğini pek güzel farkeder. Fakat, buna mukabil, kendini hiçe sayan ve yapmadığı şeyleri kendine maletme-ğe kalkanları ve Atatürk gibi dünya çapındaki devlet adamını unutturmak lstlyenleri asla affetmez!
Bu kadarcık bir işi hatırlayamı-yacak kadar gözlerini hır» bürü-yenlerin, elbette akıbeti bu olacaktı. Nitekim, millet senelerden-berl çektiği her türlü eza ve cefaya İlâveten bir de bu çeşit hareketleri görünce, artık C. H. P. idaresine son vermeği mukaddes bir vazifeye hazırlanır gibi, kararlaştırmış ve bunu da pek güzel tatbik edebilmiştir.
Şimdi, yeni iktidar, «halkın emrinde, halkın hizmetinde!, paro-lâslyle hareket edeceğini, bu gibi hareketlere zon vermekle de gösterini? ve kadirşinaslığını kbat etmiştir.
Eski resim ve heykellerin kaldırılmasını, fakat yerine yenilerinin asılmamasını emretmek asaletini gösterenlerin tuttukları iş. de muvaffak olmamalarım imkân yoktur.
Hikmei YAZICIOĞLU
LÜZUMLU TELEFONLAR
Yangın ...................... 00
Sıhhî imdat ................. 91
Trenler .................. 12028
Hava Yollan .............. 14881
Yataklı Vagonlar ......... 11566
Elektrik ............... 24846
Su ânza .................. 21575
Havagazı ................. 24848
Başkent Taksi ............ 22222
Yeni Güven Taksi ......... 22333
Merkez Taksi ..............11111
Ersan Taksi .............. 21111
Sizin TakBi .............. 22333
'iXyUM
★
«ÎNEMAI. AB KÖLENCI güRLERİ
Şadırvanaltı 795 1.000,—
İzmir 2073 150,—
Ankara 17455 150,—
İstanbul 5403 1.000,—
Şadırvanaltı 249 250,—
İstanbul 711/A 250,—
Ankara 12594 150,—
Ankara 16350 500,—
Kemeraltı 1397 500,—
Ankara 925 150,—
Beykoz 2084 250,—
Bundan başka Bankanın muhtelif Şube ve Ajanslarında kayıtlı (35) müşteri de 100 lira ile 23 lira »raunda değişen çeşitli para ikramiyeleri kazanmışlardır.
Devan Sdı'ık Dillkân
Piyatanın işlek bir yarinde.
Müracaat: Tel; J3M5. (®B)
Yıldızsız, karanlık bir geceydi. ON DÖRDÜNCÜ FASLL Edith Nevyorka gelmişti. Bunu bir akşam karımdan öğrendim.
— Kızıi taçlı kız çıkageldi, dedL
Elimdeki gazete dizlerimin üzerine düştü. Karımın kimden bahsetmek istediğini anlama-mazlıktan gelmeğe çalıştım:
— Hangi kızıl saçlı kız?
— Macar.
— Ya... Kızıl saçlı mı dediniz.
— Evet Onu hiç görmemiş miydiniz?
— Belki, Budapeştede iken görmüşümdür. Nasıl, işe yarar bir şey mi?
— Tabii angaje ett'm. Bugün öğiedGn sonra İşe başladı.
Edith’ln karımın hoşuna gittiği belliydi.
~ Pek o kadar güzel değU
Yazan j FERENO MOlNAR ama, diyordu, anlaşılmaz bir câ-zibesl var. Ucu havada, mütecaviz, mağrur fakat ufacık bir burnu var. Küçük yüzüne pek yaraşıyor. Becerikli bir kız.
— Pek memnun oldum. Onu angaje etmekle büyük bir İyilik yaptınız.
Bu mesele bent daha fazla alâkadar etmlyormuş gibi, tekrar gazetemi okumağa başladım, nilda aynanın önünde durmuş şapkasını çıkarmakla meşguldü.
— Onu görmek ister miydiniz? dedi.
— Bir gün dükkâna uğrayınca görürüm.
— 52 —
«Edith kurnazca hareket ediyor, diyordum, kendi kendime, ben gitmeyince o buraya gelmi-yecek... İkimiz de, birbirlerini görmeden, bir cinayet veya bir soygunculuk hazırlayan, yahut bir cinayeti örtbas etmeğe uğraşan iki usta haydut gibi -hareket ediyorduk.
Ertesi gün, mağazaya gitmek için henüz çok erken olduğunu düşündüm. Oraya her gün gitmemem lâzımdı. Ancak haftada iki üç kere Hûda'yı almak için uğramalıydım. Saat altıya doğru giderse, belki karun işini bi-
) M. V. tirmlş olurdu. Eve beraber dönerdik. Lâkin, her halde bugün gitmemem lâzımdı. Zaten Edith’i diğer İşçi kızlar arasında dikiş dikerken görmeğe çok hevesli değildim. Fakat saat beşe doğru sabırsızlanmağa başladım. Gitsem mİ, gitmesem mİ?... Gitsem acaba, Hllda, bu kızı çok merak ettiğim zehabına kapılır mı idi?
Saat beşte bir sinemaya gittim. Çıkmak güç olsun diye. Mahsus bir sıranın orta yerinde bir koltuğa oturdum. Filmdeki genç kız Edlth’e benziyordu, fakat Hilda'nınki gibi bir kadın şapkası giymişti. Yanındaki de-
likanlı, arkadan bakınca Pali’yi andırıyordu.
Altı buçuğa kadar yerimden kımıldamadan filmi seyrettim. Sinemadan çıktığım zaman bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Doğru eve gittim. Biraz sonra Hllda da geldi:
— İyi kİ dükkâna gelmediniz, dedi. Hava berbat. Yağmur, rüzgâr... Kıyamet kopuyor.
Elbiselerini değiştirip geldi. —, Bugün dehşetti, dedL — Dehşet olan ne?
— Macar kızı. Evet... Gûya ben onu yetiştirecektim. Halbuki o bana dikiş öğretecek kadar usta.
Hemen gazeteme sığındım. İngiltere, Belçika ve Hollanda ara tındaki münasebetleri İnceleyen uzun bir makaleyi kendi kendime yüksek sesle okudum. |
★ (Devamı var) |
★
&UZAHANELEB
Hayat, Cebeci, Güray
| TAKVİM I
Rumî: 1366 — Mayıs 20
Hicri: 1369 — Şaban 16
2 Haziran 1950 Cuma
Sabah ötl« İkindi
Aksam Tataı tmeak
8.56
4.37
8.86 13.00
L68
6.40
Sayın Ankara halkına
V
Cinsi
Yolcu otobüsü
4
50.000
200.000
11250
(3487)
Teminatı Lira Kr.
Tutan Lira Kr.
Miktan
Muhammen fiyatı Lira Kr.
Yeni bir hayat başlıyor
Çoktan beri beklediğiniz: 25 renk Total Ketenlerini satışa ar-zetmiştir, acele ediniz.
NECATİ MANİFATURA MAĞAZASI
Anafartalar Caddesi No. 144 Tel. 14404 (2020)
Sovyet Rusya'da büyük faaliyet
Trieste hakkında
müttefik cevabı
geçınyor
Atlantik Paktı tahsisatı
NEFİS
besleyici
LnZZETLl
Schuman tasarısı
Serbest Fıkra
Fransanın telâşı!
Mücahit Topalak
RADYO •TELEFON-TELGRAF HABERLERİ
tevzi
Hin-
hu-
Londra Radyosu, (Besin - Yayın) — Mısırda pamuk tarlalarına musallat olan hastalık 80 bin dönüm araziye yayılmıştır ve pamuk hasadını tehlikeye düşürmüştür.
MISIRDA PAMUK HASADI TEHLİKEDE
Şimdi gelen haberler, bütün bu müşkülâtı önlemek ve yeni bir Sov yet siyaset hattı çizmek maksadiy-le Kremlinde mühim toplantılar yapıldığını ve belli başlı iki plân
___ Yasa» :
Sarıçizmeli
| j ç Batılı devlet, Trieste hak-kında Sovyet notasına cevap hazırlamakla meşguldürler. Hatırlarda olduğu gibi, Sovyet Rusya, geçen ay, Baltıkta Privateer hâdisesini yaratır ve Boğazlar meselesini tekrar ortaya atarken, soğuk harbin tamam olmasını sağlamak i-çin 20 Nisanda Batılılara Trieste hakkında da bir nota vererek, serbest bölgenin müttefik kıtalardan derhal tahliyesini ve şehre bir vali tayinini istemişti.
Bu notaya şimdiye kadar resmen cevap verilmemiştir. Üç Batılı devlet bu konuda gerek kendi aralarında, gerekse doğrudan doğruya ilgili devletlerle, yani Yugoslavya ve İtalya ile istişarelerde bulunmuşlar, nihayet, Ruslarla olan münasebetler bakımından bir çok me-
Yüksek Sovyet Şûrası toplanıyor
Yeniden siyasi ve askerî plânların hazırlanması muhtemel
Londra, (Nafen) — Sovyet Rus-yadan gelen haberlere göre, Kremlinde 12 Haziran için mühim görüşmeler yapılmaktadır. Bilindiği gibi yüksek Sovyet şûrası bu tarihte toplantıya çağırılmış bulunmaktadır. Şimdiye kadar Mayıs bidayetinde toplantılarını yapmış olan Yüksek Şûranın bu kadar geç toplanması bir çok tefsirlere yol açmıştı. Hattâ beş senelik plânın muvaffakiyetli bir şekilde tatbik mev nü-1 kiine konamadığı ve Maliye Baka-................................e- I nınm bütçeyi hazırlamakta müşkü-seleler meyanında bu meseleyi de j lâtla karşılaştığı kaydedilmekteydi, son Londra konferansının ikili ve üçlü toplantılarında bahis konusu etmişlerdir. Şimdi hazırlanmakta olduğu bildirilen müttefik cevabının bütün bu temasların aydınlığında kaleme alındığı şüphesiz olmakla beraber, araya giren yeni bir unsurun da cevabı tacil ettiği şüphesizdir. Bu da, harp sonundaıı-beri bir türlü halledilememiş olan Avusturya meselesidir. Bu meselenin bakan yardımcıları tarafından bir kere daha görüşülmesi Sovyet Rusya tarafından talep edilmiş ve Londrada, yardımcılar 254 üncü o-turumlarmı aktetmişlerdir. Lâkin, her zaman olduğu gibi, Sovyetleı bu seferki müzakereyi akîm bırakmanın çaresini -kabul etmek lâzım
Rusyadaki harp esirleri meselesi
üzerinde durulduğunu bildirmektedir.
Kremlin’deki gizli görüşmeler hakkında şu hususlar belirtilmektedir:
1 — Siyasî bir plân hazırlanmak-tadır. Bu plânın idaresi Başbakan yardımcılarından ve eski Dışişleri Bakanı Molotof’a verilecektir. Bu siyasî plânın gayesi, Sovyet Rusya ile peykler arasındaki siyasî bağları büsbütün sağlamlaştırmak ve Sovyet siyasî sistemlerinin aynen peyk lerde de tatbikini mümkın kılmak
2 — Askerî bir plân hazırlanmak-tadır. Bu plânın idaresi de gene Başbakan yardımcılarından Malen-kov'a teslim edilecektir. Bu plânla güdülen hedef de peyk memleketlerin askerî kuvvetlerini koordine edebilmektedir.
Ortadoğu hakkında Arap görüşü
Müttefikler yeni bir teşebbüse hozırlanıyor
Londra, (Nafen) — Yakında üç Batılı hükümetin Moskovaya birer w\-ı\jı..i ve Rusyada hâlâ tutulan harp esirleri hakkında izahat isteyecekleri bildirilmekte, dir. Sovyetler son olarak RusyadaKi bütün Alman harp esirlerinin iade edildiğini bildirmişlerdir. Halbuki resmî Alman çevreleri elan Rusyada milyonlarce harp esiri bulunduğu I kanaatindedirler. Ayrıca Rusyadaki İtalyan, Avusturya ve Fransız harp esirleri hakkında bir malûmat al- , mek mümkün olmamıştır.
ki çok çapraşık bir yoldan- temin 1 nota gönderecekleri etmişlerdir. Sovyet Büyükelçisi Za-...................
rubin, Avusturya meselesi müzakere edilirken, birdenbire, Satıhların Trieste hakkındaki Sovyet notasına niçin cevap vermemiş oldukları sualini ortaya atmış ve diğer yardımcıların, meselenin bahis konusu Avusturya sulh andlaşması bahsiyle hiç bir ilgisi bulunmadığı hakkın-daki mütalealannı dinlememiştir. Bunun üzerine Avusturya ile yapılacak sulh andlaşması ile ilgili müzakerelerin bilâ müddet tatiline karar verilmiş ve yardımcılar 22 Mayısta ayrılmışlardır. Bununla beraber, Batılılann, bilhassa Avus-turya hakkındaki üçlü beyannamelerinden sonra, bu meselenin dört lü veya üçlü bir esasa bir an evvel bağlanmasında menfaatleri bulunduğundan, Sovyetlerin Trieste hakkında bekledikleri cevabın bir an evvel verilmesi, lüzumu hasıl olmuştur.
Kabul etmek lâzımdır ki. Batı -lılann Trieste hakkında Ruslara verecekleri cevap için bugünkü şartlar, bir buçuk ay evvelkine nazaran daha iyi değildir. İngiliz ve Amerikalıların, ilgili devletler, yani İtalya ile Yugoslavya, arasında müsbet neticeye bağlanacağını umdukları doğrudan doğruya müzakereler bidayette hayli ümitlerin doğmasına yol açmış bulunduğu halde bugün hemen hemen ölü noktaya gelmiş gibidir. Zira, İtalya hükümeti, müzakereye esas olmak üzere 1948 vaidlerini ileri sürmekte ısrar etmiştir. Bu tarihte, Batılı müttefiklerin, 947 tarihli sulh andlaşmasmm Trieste’yi İtalyaya verecek bir şekilde tadilini vadet-tikleri malûmdur. De Gasperi hü Kjjz kûmeti bu esastan bir türlü vazge-■ cemediği gibi Tito da bugüne kadar İtalyan tekliflerine yanaşmamıştır. Nitekim düne kadar, Yugoslav basını, Trieste’nin etnik bakımdan taksimi yolundaki teklif ve telkinlerini «tahrip, tâbiriyle va-sıflandırmıştır.
İlgili devletler arasındaki bu anlaşmazlık, elbette ki Batılı devletlerin bu mevzudaki işlerini kolaylaştıracak mahiyette değildir. Bu vaziyet dahilinde Batılı müttefikler 948 esaslarına bağlı kalacak olurlarsa, yeni yeni kazanılmağa başlanmış olan Tito’yu darıltabilirler. Hususiyle ki, Sovyet Rusyanın da, Tito’ya bir darbe vurmak için bu esaslara iltihak etmesi ihtimali vardır. Aksi bir yol tutmak ise, İ-talyada hükümeti komünist hücumlarına karşı çok nazik bir duyma sokabilir. (O İtalyan hükûme ti ki, seçimler arifesinde vaziyeti akviye edilsin diye 948 vaidlerinde bulunulmuştur.)
Müttefikler, Sovyet Rusyaya karıl soğuk harpte hiç bir açık vermemek hususunda almış oldukları srensip kararına sadık kalmakla )eraber, Trieste hakkındaki cevabî jB|BzeıiBir)iu nq un;nq Epuucıc)ou la nazarı itibare almak zorundadır-ar.
Malezya harekâtına Avustralya da iştirak ediyor
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Avustralya Başbakanı Menzis Canberrada- Avusturalya meclisinde konuşarak, Avustralyanın Ma-layada komünist çetecilere karşı İngiliz kuvvetlerine yapacağı yardımın teferruatını bildirmiştir. A-vustralya Malayaya taşıt uçakları ve porsenel gönderecek, bundan başka İngiliz hava kuvvetlerinin uçak alanlarındaki hizmetlerine bakacaktır.
Nehru Endonezyaya hareket etti
Yeni Delhi, (GHH) — Hindistan başbakanı Pandit Nehru Yeni Delhi’den Endonezyaya müteveccihen hareket etmiştir. Kendisine kızı Mrs İndira Gandhi ve iki çocuğu refaket etmektedirler. Nehru, bugün öğleden sonra Trivandrum’a varacak ve Hindistanın en Cenubundaki Cape Comoron burnunu ziyaret edecek ve 2 Haziranda da Cochin limanından «Delhi» kruvazörüne rakiben Endonezyaya hareket edecektir.
Pandit Nehru 7 Haziran’da Endonezya parlâmentosunda konuga-
PAKİSTANA BİR «İYİ NİYET HEYETİ» GİDİYOR
Yc-nj Delhi, (GHH) — Hindistan fle Pakistan arasında, Hindistanın aksiminden evvel mevcut olan nanevi bağların tekrar teessüsü çin Hindistan - Pakistan merkez iskân komitesinin himayesinde bir «İyi Niyet Heyeti» Pakistanı ziyaret edecektir. 4 Haziranda hareket edecek olan bu «İyi Niyet Heyeti» 20 kişiden mürekkeptir.
Hindistanın Vaşington Büyükelçisine huhuk Doktoru poyesi verildi
Yeni Delhi, (GHH) — Birleşik A-merikada Batı Virjinya’da bulunan Zenci kolleji mezunlarına 28 Mayıs tarihinde yapılan diploma merasimine davetli bulunan distanın Vaşington biİyiilc Bayan Vljaklakshmi Pandit'e kuk doktoru payesi verilmiştir.
Bundan başka ayni gün Charles-ton kadınlar birliği tarafından, Hindistan sefiri ile Dr. Bunche'un muhtelif ırklar arasındaki ihtilâfı halletmek hususunda sarfettikleri gayretleri minnettarlıkla anmak için bir toplantı yapılmıştır.
Güney - Dcğu konfe ansı sona erdi
Londra Radyosu, (Basm - Yayın) — Komünist olmıyan yedi Uzak Doğu memleketinin temsilcileri Filipinlerde toplanan konferansta, bütün Asya’da barış, İçtimaî gelişme ve daha iyi yaşama şartlarını teşvik için müşterek bir faaliyet sarf edilmesi hususunda pren sip bakımından mutabık kalmışlardır. Bu yedi devlet şunlardır:
Avustralya, Seylan, Hindistan, Endonezya, Pakistan, Filipinler, ve Siyam’dır.
üçlü beyanafan'ıüjterek cevap hazırlanıyor
Kahire, (a.a.) — Dün parlâmentoda konuşan dışişleri bakanı Selâ-hattin Bey demiştir ki:
İsrail ile barış anlaşması yapması için Mısır hükümeti üzerine hiçbir baskı icra edilmemiştir. Orta Doğu hakkında üçlü beyanattan bahseden dışişleri bakanı şunları söylemiştir:
Bu beyanat şüphesiz çok ehemmiyetlidir ve tarafımızdan büyük bir dikkatle mütalâası lâzımdır. Dün akşam saylavlar tarafından ileri sürülen fikirleri nazarı dikkate aldık. Arap devletleri müşterek bir cevap hazırlamak için Mısırla temasa geçmişlerdir.
Amerikan dış siyaseti tenkit ediliyor
Şikago, (a.a.) — Harp esnasında Amerikan denizaşırı haberler direk törü olan James Warburg, hamsin yortusu münasebetiyle Şikago üniversitesinde yaptığı bir konuşmada demiştir ki:
Eğer Birleşik Amerika daha u-zun zaman şimdiki siyasetini takip edecek olursa ya harbe sebebiyet vermek, veya totaliter düşmanlarına benzemek zorunda kalacaktır.
warburg Sovyetler Birliğinin terakkilerini durdurmağı gaye edinen menfi politikanın Birleşik A-merikaya yakışmadığını söylemiş, bu siyasetin sulha götürmeyece- ■ ğine işaret etmiştir. Bundan baş- ■ ka Warburg kömür ve çelik sanayinin birleştirilmesine dair Fransız plânının kabulünü derpiş ederek demiştir ki:
Eğer Sovyetler Birliği buna iştiraki reddederse Batılı memleketle, rin durumları kuvvetlenecek ve. soğuk harbe devam mesuliyeti Krem lin üzerine atılabilecektir.
Yunanisfanda al lasaıısı mecliste
Atina Radyosu, (Basın - Yayın) — Askerî mahkemeler tarafından şimdiye kadar verilen karaı ların tekrar gözden geçirilmesi, top lama kamplarında bulunanların serbest bırakılması ve teslim olacak çetecilerin affına.dair hükümet tarafından hazırlanan tasarı Yunan Millî Meclisine sunulmuştur. Tasarı, Meclisin önümüzdeki Pazartesi günkü toplantısında görüşülecektir.
ve
Paris Radyosu, (Basın . Yayın) — İtalya sanayi bakanı dün senatoda, gelecek Paris konferansında İtalyanın Schuman tasarısı hakkında ileri süreceği görüşü açıklamıştır. Buna göre İtalya hükümeti her şeyden önce İngiltere, Belçika, Almanya ve Fransa ile müsavi haklara sahip olmayı talep edecektir.
'HER GÜN BİR HÂDİSE
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Başkan Trumanın yabancı mem leketlere askerî yardım olarak istemeğe hazırlandığı kredilerden takriben bir milyar doların Atlantik memleketlerine tahsis edileceği bildirilmektedir. Bu kredinin büyük kısmı olan 60 milyon dolar Fransa’ya verilecektir. Fransa'ya verilecek olan aske/î malzeme arasında başlıca, topçu malzemesi, zırhlı malzeme ve kara kuvvetleri için teçhizat bulunmaktadır.
HÜVİYET TESBİTİNDE KULAKLARIN ROLÜ
Londra, (Nafen) — Londra Metropolitan mektebinin müdürü Mr. Ailen şahısları tesbite kulakların oynadığı mühim rol üzerinde ehemmiyetle durmaktadır. Mr. Allen’in belirttiğine göre, kulaklar üzerinde.yapılacak etüdler şahıs tasvirini ziyadesiyle kolaylaştırmaktadır.
Mr. Allen’in belirttiğine göre, ikinci cihan harbi esnasında Hitlere ait çıkan resimlerin hakikaten Hit-ler’e ait olup olmadığını tesbit için eksperler hep kulaklarını incelemiş ler ve böylelikle esaslı neticelere varabilmişlerdir.
ESKİ GEMLİK ZEYTİNİ Her yerden ucuz Toptan kilosu 95 kuruj Perakende » : 115 kuruş
Ulucanlar No. 87 - Telefon: 16221 Gemlikli VEDAT ÇIRPAN
Baklbl Advlye FENİK
Bu nüshada yanlflerint fiil®» id ar* »dan: HtDffKT YAZICÎOÖF •
Basıldığı yor GÜNK9 MATBAA8M
Televizyon radyo v sinemayı öldürüyor
New-Yorkta, geceleri sokaklar ve sinemalar i bomboş duruyor
Bir boks maçını, yahut Sha-kespeare’i evde seyretmek varken... — Aile hayatında hakiki bir inkılâp... — Artık konferanslarda mürahhaslara uyku haram.
Bu asrın ikinci yansına girerken Amerikada büyük bir değişiklik müşahede ediliyor. Meselâ, gece saat 10 dan sonra orta halli mahallelerden birinde dolaşacak o-lursak, sokakların boşaldığını, yolcuların seyrekleştiğini, çocukların dışarda oynamadıklarını görüyoruz. Meyhane ve kahveler yine dolu, fakat eskiden gece de açık bulunan mağazalar kapalı, sinemalar boş. Hattâ telefonlar bile çalmıyor. Koca şehir vaktinden evvel uyumuş gibi.
Fakat aynı saatte, milyonlarca Nevyorklu, ya kendi evlerinde, yahut da gazinolarda, televizyon denen yeni icadın karşısına yerleşmiş tir. Amerikalıların «Video» dedikleri bu humma her yerde hüküm sürmekte. Bu yüzden şehirlerin manzarası bile değişmiş. Bütün dam lardü, televizyonun, bir harp gemisinin direği gibi, karışık hususî anteni yükseliyor. Ve bundan böyle, İçtimaî sevi., cnin ölçüsü bu âlet olduğu için, bazı damlarda, altında âleti bulunmayan antenler var.
Üzerinde sinema ve sahne yıldızlarının gülümsedikleri cam perde aile hayatında yeni bir devir açmıştır. Artık herkes geceleri evinde oturuyor. Bütün bütçeler televiz yon masrafile yaralı. Başka eğlencelere itibar edilmiyor. Otomobil pek az kullanılıyor. Sinema unutulmuş gibi.
Bu hal, aile efradını, sathî de olsa, çeşitli kültür sahalarile temasa getiriyor. Joe Louis’in bir kroşesini seyrettikten sonra, tesadüfen Sha-kespeare adında bir adamın yazmış olduğu bir piyesi alkışlamak da mümkün.
Bu bile sosyal bir tekamül sayı) mak lâzım gelir. Halkın kültürü bir hizaya gelmekle beraber, geniş liyor. Bittabi ferdiyetin ve hakiki kültürün aleyhine olarak. Bu-nunla beraber televizyonun yalnız mahzurları saymak haksızlık olur. Zira, bu âlet sayesinde Amerikalı şimdi kendi siyaset adamlarını daha iyi tanıyor umumî meselelere daha çok vakıf. Eskiden gazetesinin yal-nız mizah sahifesini okuyan vatandaş, şimdi insanlığı ilgilendiren mühim dâvalara karşı daha, büyük bir alâka duyuyor.
Birleşmiş Milletler saati
Birleşmiş milletler oturumlarının her gün televizyonla muntazaman verilmesi de umumî efkâr üzerinde büyük ölçüde müessir olmuştur. Şimdi Sovyet murahhaslarının iddiaları dinlenip münakaşa ediliyor.
HAMSEYN YORTUSUNDA ÖLENLER
Nevyork, (a.a.) — Hamsin yortu-1 su münasebetiyle yapılan dört gün-1 lük tatil esnasında her türlü kazadan 455 kişi ölmüştür. Bunlardan 290 nı seyrüsefer kazasından ölmüş, 67 si boğulmuş ve diğer 98 i de çeşitli kazalardan hayatlarını kaybetmişlerdir.
E ransızlar telâş içinde!...
Harpten sonra hasıl olan ekonomik boşluğu nasıl dolduracağız, diye düşünüp duruyorlar. Fabrikalardaki makineler eskimiştir; bu yüzden Fransanın istihsali, harpten evvelkine nazaran çok düşüktür. Hele ihracat yan yarıya inmiştir. Halbuki 1952 senesinde Amerikan yardımı kesilince, Fransa artık kendi vası-talariyle yaşamalı, hatta ve hatta dünya ekonomisinde esaslı bir mevki almalıdır.
Bir Fransız gazetecisinin yazdığına göre, kömür bölgelerindeki vasıtalar 30 seneliktir. Halbuki bunların ömrüî normal olarak 16 sene hesaplanmakta -dır. Demir sanayiinde, dokuma sanayiinde de vaziyet aynıdır. Halbuki istihsal vasıtası âletlc-
rin ömrü, harpten evvel 25 seneydi. Bu müddet Ingilteredc 7—û; Amerikada 5—7 arası değişmektedir.
I'ransızlar telâş içindedir; çünkü 5.000 nüfustan az 37 bin nahiyenin pek çoğundaki evlerde a-kar su yoktur! Dikkat buyurun! Mahalledeki çeşmeden değil, evlerdeki akar sudan bahsedilmektedir!.
Bir de gözlerimizi Fransa’dan Türkiye’ye çevirelim: Silâhtarağa elektrik santralının kazanları kaç seneliktir? Nııh devrinden denliydim, çünkü öyTe olsaydı tufan suyunun kuvvetiyle işler ve bugün yüzde 50 fazjla kömür
yakmazdı!
Denizyolları idaresinin gemileri kaç seneliktir? İçlerinde hâlâ buhar kazanlarının ilk icat edildiği devre ait olanlar vardır.
Kömür madenlerindeki kuyularda lokomotif yerine çalıştırılan gözleri körleşmiş atlara gelince, bunların yaşı kütükte mevcut değildir!
Nahiyelerimizde akar su ara-mıyalım! Zira, İstanbulun yüksek semtleri bile yazın susuzluktan kurumuştur. Vilâyetlerimizin içinde dahi akar suyun yüzünü görmemiş olanlar vardır.
Fransa telâş içinde! Çünkü is-tihsalâtı azalmış, ihracatı azalmıştır. O Fransa ki, bize sevket-tiği kumaşların metresi Beyoğ-lıuıdaki mağazalarda 100 liraya satılır; bir şişe Şancl elli lirayadır. Hâlâ da telâş içindedir!...
Mrl. Smuts hasta
Pretoria, (a.a.) — Harp senelerinde Güney Afrika başbakanı olan 80 yaşındaki general Smuts dün akşam zatürreden rahatsız bulunuyordu.
Smuts’ın sağlık durumu hakkında yayınlanan bir tebliğ, bir kaç gündenberi siyatikten muztarip olan mareşalin iyileşeceğini bildirmektedir. Durumu tatmin edici telâkki olunmaktadır. Smuts hâlen I Güney Afrika parlâmentosunda muhalefet lideri bulunmaktadır.
AMERİKANIN YENİ TAHRAN BÜYÜKELÇİSİ
Atina Radyosu, (Basın - Yayın) — Birleşik Amerika’nın Atina büyük elçisi Grady Tahran büyük elçiliğine tayin edilmiştr. Grady ayni zamanda İran'da bulunan Amerikan yardım heyeti başkanlık vazifesini görecektir.
İRFAN KİPMAN DELHİ’YE
Yeni Delhi, (GHH) t-Motosikletle dünya seyahatına çıkmış olan Türk gazetecisi Mehmet İrfan Kip-man 28 Mayıs tarihinde Delhi’ye gelmiştir. Şimdiye kadar 13 bin mil kateden İrfan Kipman Yeni Delhi’de 4 gün kaldıktan sonra Kalkütaya ^hareket edecektir.
Televizyon sayesinde Amrikalı artık gecelerini
Amerikalılarmki zaman zaman kitlere uğruyor ve nihayet delegelerin uzun nutukları protestolarla karşılanıyor. Fakat, bir nokta var ki, bunun ehemmiyetini artık bizzat delegeler de takdir ediyorlar; o da kılık kıyafet ve şahsî sempati meselesi. Şimdi artık onları konuşur ken, yalnız içtima salonunda bulunanlar değil, bütün dünya dinliyor ve'... görüyor.
Şimdi artık ilk günlerin kazaları yok. Televizyon hiç bir murahhası uyurken veya burnunu karıştırırken yakalıyamıyor. Çünkü herkes tetikte.
Televizyonun kaydettiği büyük tc rakkıler bilhassa hususî neşriyattan edinilen gelirle mümkün oluyor. Mallarını satmak isteyen müesseseler, en zengin, en pahalı programlarla birbirlerine rekabet ediyorlar. Televizyonun reklam kıymeti ise radyo ile afişinkinden çok fazla. Ev kadını, sabahlan kalkınca en son moda elbiseleri, en yeni güzellik müstahzarlarını yan başında buluyor. Telefonu açıp sipariş vermekten başka bir zahmet kalmıyor:
Sinemalar kaybediyor, tiyatrolar kârda
Hollywood’un yakında televizyon üzerinde çalışmaya başlaması muh temeldir. Televizyon yüzünden sinema o kadar ziyandadır. Radyoya gelince, artık hiç kimse, hattâ saatini ayarlamak için bile, radyonun düğmesini çevirmyor. Buna mukabil tiyatrolara rağbet fazla. Çünkü televizyonda seyredilen aktörü bir kere de eti ve kemiği ile görmek
Spor gösterilerinin çoğu televizyonla veriliyor. Her hangi bir maçı bütün teferruatı ile evden seyretmek mümkün.
Televizyon cihazlarının fiatları gün geçtikçe düşmekte ve orta halli bir işçinin kesesine elverişli bir hale gelmektedir. Resimler, iyi basılmış mecmua sahifalarndakîler kadar güzel Bozuklukların süratle önüne geçiliyor.
İstikbal televizyonundur
Televizyon endüstrisi şimdilik ziyana çalışmakta ise de istikbal o-nundur. Bir kaç sene içinde iki mil yondan fazla cihaz satılacağı ve bu endüstrinin, otomobilcilikten sonra, Amerikanın başlıca endüstrisi olacağı tahmin ediliyor. Emisyon şirketleri de bugünkü büyük rağbet karşısında aynı ümitleri besliyorlar. Bugün 70 televizyon verici istasyonunu 10 milyon dinleyici - seyirci takip ediyor. Üç yıl zarfında istasyon sayısı 32 yi bulacaktır. O zaman müşteri sayısının da 40 milyona çıkacağı sanılıyor.
Fakat, televizyonun muvaffakiyetini sağlıyacak olan başlıca unsur programların kalitesidir. Bu yolda yapılması gereken çok iş vardır. Çünkü, tdlevi^yon perdesi daima tenevvü isteyen affetmez bir sahnedir. Burada en meşhur aktör, en beğenilen yıldız bile çabucak demode oluyor, can sıkıyor.
Her halde, televizyon, sosyal hayatta, şimdiden büyük değişikliklere sebep olmuştur ve bu yolda , ilerliyecektir.
Devlet Hava Yolları Genel Müdürlüğünden
Dört adet otobüs alınacak
1 — Cins ve miktarı yukarda yazılı yolcu otobüsü kapaİı zarf u-suli ile satın alınacaktır.
2 — Eksiltme ve ihalesi 14/7/1950 tarihine rastlıyan Cuma günü saat 11 de D. H. Y. Genel Müdürlüğünde müteşekkil alım satım komisyonunda yapılacaktır.
3 — Muvakkat teminat 11250 liradır.
4 — Vasıf ve şartlar her gün adı geçen Genel Müdürlükte ve Yeşilköy Meydan Müdürlüğünde görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte kapalı zarflarını istenilen vesikalarile birlikte ihaleden bir saat evveline kadar komisyona vermiş olmaları şarttır.
6 — Postada vaki gecikmeler kabul edilmez.
1 — Fakültemizin Gülhane Hastanesinde bulunan muhtelif şubelerinde onarma yaptırılacaktır.
2 — tşin tahmini bedeli 5381 lira 35 kuruş olup; geçici güven akçesi 403 lira 60 kuruştur.
3 — Eksiltme açık eksiltme usulü ile 12. 6. 1950 tarihine rastlıyan Pazartesi günü saat 15 te Tıp Fakültesi binasında toplanan satın alma komisyonunda yapılacaktır.
4 — Bu işe ait şartname ile diğer evrak hergün Fakülte idaresinde görülebilir.
5 — İsteklilerin 1950 yılı ticaret odası vesikası ve en az bu onarma işine benzer bir inşaatı muvaffakiyetle yaptığına dair bir belge ve te-minat makbuzu veya teminat makbuzu ile birlikte satın alma komisvo-nuuda
rfai
Sayfa: 4
ZAFER
2 - 6 -1950
I
V
tı
Tiftik Cemiyetinde seçim nasıl oldu?
«rar:
Sırrı içöz izahat veriyor
ZAFER’İN POLİS TEFRİKASI
Cevirem S. Yazıcıoo’ı
ad liy
D' un
un
Mı
îe
bî bi si' £
d.
ir
d
n li
S
8
t
Tiftik Cemiyetinde yapılan seçime yapılan itirazları geçen gün kay detmiştik. Cemiyetin reisi Sırrı İçöz bu şikâyetler üzerine gazetemize bir mektup göndererek vaziyeti kendi görüşüne göre anlatmıştır. Sırrı İçöz diyor ki:
Zafer gazetesi Yazı işleri Müdürlüğüne;
Muhterem Zafer gazetesinin 30 Mayıs 1950 tarihli bugünkü Salı nüs hasında ve beşinci sütununda (Ankara Tiftik Cemiyeti yıllık toplantısında yolsuz bir seçim ve Cemiyet Başkanından şikâyetler) başlıklı neşredilen yazıyı okudum. Bu sebeple cemiyetin kuruluş vaziyeti maksat ve gayesi hakkında evvelemirde izahata lüzum gördüm. Şöyle ki: Cemiyet, melekette bir eski okka tiftiğin 25 kuruşa kadar düştüğü ve bakımsızlık, bilgisizlik yüzünden nesli bozulmuş ve memleket dahilinde dört milyonu mütecaviz olan tiftik keçilerinin iki mil yona kadar düşmüş olduğu ve sürü sürü mezbahalara sevkolunarak elden çıkmaya mahkûm bulunduğu 1930 senelerinde bu vaziyet nazarı dikkati celbederek bunu biran evvel himaye etmek üzere bir cemiyet kurulmasına karar verilmiş ve aciz lerinin idareden yetişmiş bir adam olmama rağmen deruhde ettiğim tak dirde bu dâvanın yürüyeceği kanaatiyle ve mücerret bir vatan vazifesi olarak Başkanlığını kabul etmekliğim, milletvekillerinden, tüccarlardan ve yetiştiricilerden mürekkep müessisleri tarafından teklif olunarak kabul olunmuş ve başlangıçta elli, altmış esamiyi havi bir liste ile bir resmî mühürden ibaret olan cemiyet bugün Anka-rada bir merkezi umumî binasına ve Lalahan ve Yerköy istasyonları civarında yerli ve yabancı ziyaret edenlerin takdirlerini kazanmış iki çiftlik ve müessesata ve kıymet itibariyle lâakal bir buçuk milyonluk varlığa sahip olmuştur.
Cemiyet, Tarım Bakanlığının mu rakabasına tâbi ve mütehassısları cemiyetin müşavir âzalarıdır. Yirmi senedir, hasbî, sırf vatan vazifesi olarak uhdeme verilen bu işte zerre kadar intifa hayalimden geçmediği gibi o benim maddî ve mânevi varlığımdan her an müstefit-
Nizamnamesinde yetiştirdiği teke leri bütçesi müsaitse yetiştiricilere meccanen, değilse muvakkaten veya mübadele suretiyle verilebileceği mukayyettir. Mübadele veya mu vakkat suretiyle verilen tekeler bi-lâhara alındıkları yerlerden hastalık getirmiş ve sürülerde bir hayli telefata sebebiyet vermiştir. Bugün cemiyetin varlığından memnun ol-mıyanlar varsa vaktiyle bedava teke almıya alışık olup da sonradan bedel vermeleri güçlerine gidenlerdir.
Meccanen verebilmek için de yukarıda arzedildiği gibi cemiyetin malî kudretinin buna müsait olması şarttır. Nitekim vaktiyle bu yolda verilmiş olan tekelerin bakımsızlığı yüzünden on beş gün sonra derilerinin getirildiği de vâkidir. İdare heyeti âzasından ve Tarım Bakanlığı şube müdürlerinden Dr. Kâzım Mıhcıoğlunun ifade ettiği gibi dernek varidatının senede altmış bin lira değil, idare heyeti âzası olmak itibariyle kendilerinin de imzasiyle tevsik edilen idare heyeti çalışma raporu ve 950 bütçesi on bin lira açığıyla otuz bin küsur lira varidatla tanzim olunmuştur. Temenni edilir ki hakikate muka-nn olmıyarak ifade ettikleri miktar tahakkuk etsin.
Seçim işine gelince : Umumî heyet 20 Mayıs 1950 Cumartesi günü toplanmak üzere gazete ile ilân ve delegelere tezkere yazılarak dâvet edildikleri halde ekserisi civar kaza ve köylerden gelecek olan âza-lar gelememişler ve toplantı bu se-
Atatürk Orman Çiftliği Marmara Gazinosu’nda
Mevsimin en büyük KIR BALOSU
3 Haziran 1950 Cumartesi akşamı verilecektir.
Lokanta, Otel ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası yararına tertip edilen mevsimin en büyük KIR BALOSU için sendika tarafından hazırlanan özel programda neler var? Saz, Caz, Millî Oyunlar, (Karadeniz, Erzurum, Kars, Kafkas, Azerbaycan, oyunlar) — Hayali Küçük Aliden Karagöz — Dünya güreş şam piyonlarından güreş gösterileri— Boks oyunlarından başka bir çok sürprizlerle süslenen bu muhteşem Gece'nin davetiyeleri bir kişilik olarak 2,5 lira üzerinden satışa çıkarılmıştır.
Sayın halkımızın onur vermesini saygı ile rica ederiz. (2112)
Emlâk satışları
Senelik gelirleri 2 ile 40 bin lira. Apartmanlar, Arsalar, Evler, Bağlar uygun fiyatlarla.
. Ulus Meydanı, Mühendis Hanı No. 5, Musa Yılmaz Tele -fon 16668, evi: 15233. (2047)
beple 27 Mayıs 1950 Cumartesiye bırakılmıştır. Bittabi ikinci içtima olduğu için bunda mevcut ile müzakereye başlanılıp ve bunun ek-seriyletiyle karar ittihazı zaruri idi. Nitekim celse açıldı. Âzadan eski İzmir milletvekili sayın Rahmi Köken müzakereyi idare etmek üzere muvakkat reis ve iki kâtip seçildikten sonra müzakere başladı. İdare heyeti çalışma ve murakıp raporları ve geçen iki senelik varidat ve sarfiyat cetvelleri ve 950 senesi bütçesi kıraat ve münakaşa edildikten sonra tasdik olundu.
Zabıtları tutan mektep talebesi değil, hukuk tahsili görmüş genç iki akuvat idi. Sıra başkan seçimine geldi. Günlerden beri köy köy ve şahıs şahıs dolaşarak başkan seçebilmek için oy toplamıya uğraşmakta olduğu anlaşılan sayın şube müdürü Dr. Mıhcıoğlunu bir telâş ve heyecan kapladı. Heyet içerisinde dolaşmıya ve evvelce hazırlatmış olduğu rey pusulalarını dağıtmaya başladı. Heyet meyanında müzakerâtı dinlemek üzere gelenler de yok değildi. Fakat bunlar bittabi reye iştirak edemezlerdi. Başkanın gizli oyla yapılmasını bizzat kendisi teklif etti. Oylar yazılmak üzere hazırlanan kâğıtlar delegelere dağıtıldı. Neticede pusulalar toplanarak reisin masası üzerinde ve kendi gözü önünde tasnife başlanılıp da ekseriyeti alamıyaca-ğını anlayınca sayın Mıhcıoğlu işi mugalâtaya boğmıya başladı. Bu seçime razı olmadığını ve delegelerin isimlerini yeniden bizzat kendi yazarak seçimin tekrar edilmesini ve ârânın kendi intihap ettiği Ahmet Çakır ve Ahmet Yiğit muvacehelerinde ve reisin gözü önünde tasnifin yapılmasını teklif etti ve bu teklif ve arzusu kabul edildi. Bu arada evvelce reylerini istimal edip de işleri dolayısiyle neticeyi beklemeden ayrılanlar da oldu.
Ben asla müdahale etmediğim gibi bu gibi hallere tevessüle karakterim de müsait değildir. Yapılan seçim ve tasnif sonunda bir rey fark ile âcizlerinin başkanlığım taayyün edince muhterem Dr. yanıma gelerek elimi sıktı ve beni tebrik etti. Oy pusulaları ve eliyle yazdığı delege isimleri bir zarfa konularak ağzı kapatıldıktan ve üzeri Rahmi Köken tarafından imzalanılarak saklanıldı. Aranın bu suretle tecelli ettiği hesabına gelmemiş bulunan Mıhcıoğlu bir iki dakika sonra riyasete hitaben ben bu seçime razı değilim, diyerek reylerinden istifade maksadiyle birlikte getirdiği zevatla çıkıp gitti. Bundan sonra mevcudun ittifakiyle murakıplarla aslî ve yedek âzalar da se- ) çilerek toplantıya son verildi.
Cemiyetin hesabatı sarih, muamelâtı dürüst ve salâhiyettar her memura açıktır. Zaten Tarım Bakanlığının bir şubesi mahiyetinde ve her an kontrolü altındadır. Âcizleri bunun başında bulunuyorsam haşa bir istifade maksadiyle değil, bir memleket aşkıyla çalışıldığına ve birtakım ihtiras ve menfaatlara * fedaya müsamaha edilmediğine sayın şube müdürü Dr. Kâzım Mıh-cıoğlunun vicdanı da şahittir. Şu maruzatımın Zaferim aynı sütü- ! nunda dercini rica eder, saygılar sunarım.
Türkiye Tiftik Demeği Genel | Başkanı Sabık Yozgat Milletvekili Sim İÇÖZ .
Halinde öyle sâfiyane bir hayret eseri vardı ki Ferriyer bu komedyaya da inandı. Zaten şurası aşikârdı ki, eğer kızı kendi için kaçırmış olaydı, Vikonta bu şekilde malûmat vermez ve vermeğe de lüzum görmezdi.
Şaşkınlığı hâlâ zail olmıyan Ferriyer:
— Ya, demek, Fiyorenda sarayda öyle mi?... dedi.
— Orada idi. Fakat, hâlâ orada mı değil mi, bunu söyliyemiyece-ğim. Onun nerede bulunduğunu öğrenmeyi bu derece candan mı arzu ediyorsunuz?
— O olmazsa canımın ne kıymeti olur ki...
Rospinyak, kendisine hâkim olmakla beraber bir kıskançlık öfkesini kısmen gizliyebildi. Derhal kendini topladı ve sahte bir şefkatle :
— Vay canına!... Anladığıma göre onu seviyorsunuz siz.
— Canımdan daha ziyade. Rospinyak, yalandan düşünüyormuş gibi durdu ve :
— Dinleyiniz, dedi, öğrenmek için tek bir çare vardır!.. Bu da, gidip onu Katerinden sormaktır.
Bir saniye bile beklemeksizin hareket eden Ferriyer:
— Hemen gidiyorum!... dedi. Dudaklarında üzüntülü bir tebessüm beliren Rospinyak :
— Ben de beraber geliyorum... sözünü söyledi.
Yanyana yürüyerek Sent _ O-nore sokağından Ostrüs sokağına geldiler. Burada, Ferriyer birdenbire durarak endişeli bir tavırla:
— Ya, Madam Katerin bana o-nun hakkında malûmat vermek istemezse?... Ya, beni kabul etmezse? dedi.
Rospinyak:
— Size malûmat vermek isteme
Dört Yol Sakarya Aile
Bahçesinde^herrakşam
Yazan: Frances Noyes Harı
Kıymetli okuyucu
Nadire Işık
Ankara halkının yüksek sempatisini kazanmış KARA BÖCEKLER her akşam Bahçemizde. Ayrıca Saz sanatkârı MUCİP ARCLMAN ve büyük 12 kişilik saz topluluğu
DİKKAT: Bahçemiz içkisizdir. ’ Telefon: 14165
t.
Bu Emsalsiz Fırsatı Kaçırmayınız!
Çeviren: RAGIP RlrKI
Yazan: Ml$EL ZEVAKO
Potpurileri (Pl.
Günün Programı ve Hava Rap Müzik: !
Yaylı Sazl
— ÎÇCİ. ağırlama 2 — Geçer, pek ) — Asker, evli değil, i: Vilftyot. kırmızı, kuzu Vurulan hayvan 5 — köpek 7 — Yüzsüzlük
Müzik: Şarkılar.
13.00 Haber)
mesi için bir sebep göremiyorum; neye reddetsin. Ben onun hizmetindeyim. Bana bir emir veriyor, ben de o emri yerine getiriyorum. Tabiî, kendisinden izahat istemek hakkım değildir. Fakat, siz benim gibi değilsiniz... O kızla alâkadar bulunuyorsunuz. Hak kınızdır... Ana Kraliçe, o kıza karşı fena bir fikri olmadığını söyledi bana... Binaenaleyh, size her halde malûmat verir... Çünkü, vermemesi için, yine tekrar ediyorum, bir sebep yok... Diyerek ona teminat verdi.
— Evet, ben de böyle düşünüyorum... Ya, Kraliçe beni kabul etmezse?
— Haydi canım, görüyorum ki aklınız henüz başınızda değil... Her halde size faydalı olacağıma emin olduğum için size refakat etmek zahmetine katlanıyorum, bunu düşünecektiniz siz. Ben, günün hangi saatinde olursa olsun Ana Kraliçe tarafından kabul edil mek şerefine mazharım. Sizi o-nun yanma ben sokacağım... Gidip sizin için mülâkat istiyeceğim ve buna muvaffak olacağıma emi-
— Acaib!'... Muvafakat ediyorsunuz ha!...
— Vallahi size bir hal olmuş Vikont... Bunda hayret edecek ne var?
Ferriyer, minnettar bir tavırla
Karaböcehler
Tanınmış okuyucu
MelihaKarakoç
BANKAMIZIN, HAMAMONUNDEKİ
Hamamönü
, her gün saat 9.15 ten 18 e kadar fasılasız açık müşterilerimizin emrindedir.
Telefon ı 12475
RADYO
ANKARA RADYOSU
CUMA — 2/6/1950
- '.Hhuk. kucakla çalı
Rospinyak’a baktı ve onun elini tutarak heyecanlı bir sesle :
— Rospinyak. dedi, sizden af talep etmem lâzım... Sizi sevmiyordum ben...
Rospinyak, gülümsiyerek onun sözünü kesti:
— Biliyorum beni sevmediğinizi... Aramızda bir suitefehhüm olduğunu hissetmekteyim. Siz benim akrabamsımz. Ferr/er. Vâ-kıa, bu akrabalık pek uzak ama siz, dünyada en ziyade sev'iğim ve hürmet ettiğim Sen - J_cmen Vidamının da oğlusunuz. Bu sebeple bana karşı beslediğiniz fena fikirlerinizi düzeltmeğe yemin etmiştim. İşte o fırsat da şimdi zuhura geldi ve bundan sevinçle istifade edeceğim. Fakat, müteessif olduğum bir şey varsa o da hizmetimin ehemmiyetsiz oluşudur.
Ferriyer, şiddetle itiraz etti:
— Ne kadar yanılıyorsunuz! Bana, şimdi yapmak üzere bulunduğunuz hizmetten daha büyük bir hizmette bulunamazdınız. Zira, size söyliyebilirim artık, Fiyorenda benim nişanlımdir... Yakında da karım olacaktır.
Rospinyak, pişmiş aşa biraz su katacak mahiyette olacak fazla bir hayret izharından çekinerek açıyormuş gibi bir tavırla :
— Benim zavallı Vikontum, bu izdivacın Monsenyör Vidamın pek hoşuna gitmiyeceğinden korkuyo
rum... O, kendi hanedanının şerefi için daha istifadeli bir izdivaç istiyordu.
— Monsenyör Vidam, kendince istediği karan verebilir ama nihayet bu evlenmeye kemali tevekkülle muvafakat edecektir. Fiyorenda’dan başka bir kadın bana eş olamaz.
Rospinyak, şayanı hayret biı surette oynanılan bir safdillikle:
— Müstakbel zevcenizin gerçi Madam Klod’un cihaz olarak size vereceği emlâk ve emvali yok ama, dünyada hiç bir prensesin erişemiyeceği şahane bir güzellik ve zarafet var onda. Sizi candan tebrik ederim. Dünyada eşi görül memiş bir Vikontese malik oluyorsunuz.
Ferriyer dikkatle dinliyordu. Rospinyek’m halinde, tavrında ve edasında bir 4stihza eseri sez-memişti. Sevinçle :
— Bana ettiğiniz hizmetin e-hemmiyetini şimdi anlıyorsunuz Rospinyak, eğer arzu ederseniz, bundan sonra ölünceye kadar bir bimizin candan dost ve arkadaşı oluruz.
Dedi ve ona elini uzattı. Onun kadar mesut görünen Rospinyak, bu eli tutup sıktı ve :
— Bütün kalbimle arzu ederim bunu, diye bağırdı.
İki candan dost imişler gibi koikola giderek Luvr’a girdiler.
XIX
KATERİN’İN İLTİFATI
Baronla Vikont doğruca Ana Kraliçenin dairesine gittiler.
Rospinyak mühiş Kraliçenin
yanına götürüldü. Ferriyer, bekle- 19 00 no odasında bir kenara oturup 11115 jekledı. Aradan on beş dakika 1!,2° kadar bir zaman geçtikten sonra I
A (Devimi iu) .20.00
— 44 —
— Bellamy'nin avukatı ayağını kırmış, doğru mu?
— Harfi harfine doğru. Dün gece yeraltı trenine girerken merdivenden düşmüş, bu sabah da hastahaneye nakletmişler. Bella-my'nin müdafaasını da Lambert üzerine almış, Kendisi ve masanın başında koca koca kanun kitapları açmış okuyan ciddî ve biraz da üzüntülü tavırlı delikanlılar da yardımcı avukatlarmış... —Bunun mânası ne ise, pek bilemiyorum.— A, işte Ben Pottes göründü. Başlıyoruz.
— Bay Elliolt Farmelt!
Donmuş gibi parıl parıl saçlı, şiş gözlü, mavimtırak kulak alt çeneli, geniş omuzlu cılız bir şahıs şahit bölmesine doğru ağır adımlarla ilerliyordu. Fransadan gelmiş olduğu halde, işportadan alın mış hissini veren parlak renkli bir kıravat; belli belirsiz santraş-lı gibi görünen bir ceket; kumaşı, sokakta her gün rastgelinen insan lann, alelâde aktörlerin, veya yarış yerlerinde dolaşan dellâllann kullandığı cinsten, köşesine turun cu ile yeşil marka işlenmiş yan cebinden sarkan bir mendil.
Kızıl saçlı kız, kendisini sert bir bakışla yukarıdan aşağıya süzdü. Tıpkı, kendi erkek kardeşlerini barda bir masa başında oturup, ellerindeki içki şişelerinden, çıplak omuzlu, şifon mendilli kızlara içki ikram ederken görmüş gibi sert sert bakıyordu.
— Bay Farvell, Haziranın on dokuzuncu günü, akşam saat beş raddelerinde nerede bulunuyordunuz?
— Rosemont Şehir Kulübünde. Farvell’in sesi hiç de hoş değildi. Zararlı içkiler içmekten pürüz lenmiş, tarazlanmış, kalın, hırçın bir ses.
— Orada ne yapıyordunuz?
— Golfdan dönmüştüm, bir iki kadeh içki içip dolaşıyordum.
Bayan Patrick Ives’i gördü-
Gördüm.
— Kendisiyle konuştunuz mu?
— Konuştum.
— Lütfen, muhaverenizin ruhundan bizi de haberdar eder mi-
Bay Fanvell rahatsız olmuş gibi ağır çenesini sandalyasının ü-zerinde hareket ettirdi.
— Muhaverenizin ruhundan maksadınız nedir?
— Bayan İves’e söylediğiniz
18.00 M. S. Ay
18.00 Müzik: İ
18.30 Konuşma
18.45 Müzik:
diler (P
19.00 M. S. Ay
22.15 Müzik: D
22.45 M. S. Ayı
23.00 Program
İSTANBUL RADYOSU CUMA — 2/6/1950
12.57 Açılış ve Programlar.
13.00 Haberler.
13.15 Orkestra Eserleri (Pl.)
13.45 Şarkı ve Türküler.
14.20 Serbest Saat.
14 30 Şarkılar (Pl.)
14 50 Xavlr Cugat Orkestrasından Dans
Müziği (Pl.)
15.00 Programlar ve Kapanış.
18.00 Dans Müziği (Pl.)
18.30 Yurdun iler Köşesinden Deyişler ve Söyleyişler. Tertip ve idare eden: Nedim Ot.
sözleri bize kısaca hulâsa edin,
— Kendisine...
Kalın sesi, bütün ağırlığıyla sükûta gömülüverdi.
— Bu suale cevap vermeğe mecbur muyum?
Hâkim Carveriin sesi sabırsızlığından titizlenmişti,
— Elbette, bay Fanvell.
Fanvell, naçar, baklayı ağzından çıkardı.
— Gözünü kocanın üzerinden pek ayırma, dedim.
— Bu tavsiyeniz için bir sebep gösterdiniz mi?
— Elbette gösterdim.
— O halde, lütfen o sebebi bize de gösterir inisiniz?
— Kocasının, Mimi yüzünden kendini maskara ettiğini söyle-
— Bundan daha kati bir şey söylemediniz mi?
— Evet, gizlice buluştuklarını söyledim.
—• Nerede?
— (Meyva bahçeleri) nde, bahçıvan köşkünde.
Pek yakında bulunanlar, Far-well'in alnındaki ter danelerini açıkça görebiliyorlardı.
— Siz bu tafsilâtı nereden biliyordunuz?
— Orsini söylemişti.
— Orsini kimdir?
— Bellamy’lerin uşağı; her işi görür, bahçeye bakar, ocağı yakar.
— Pekâlâ, nasıl oldu da Orsini size bu meseleden bahsetti, Bay Fanvell?
— Bayan Bellamy'yi iki defa yalnız başına Parry Towor otobüsünde görmüştüm! Nereye gittiğini öğrenecek olursa kendisine on dolar vereceğimi Orsini’ye vaid etmiştim. O da bana, öğrenmeğe lüzum olmadığını, çünkü zaten bildiğini söyledi.
— Nasıl olup da bildiğini de söyledi mi?
— Evet; çünkü köşkün anahtarını kendisi vermiş. Anahtarın Orsini’de olduğunu Bayan Bella-my biliyormuş, köşkteki piyanoda ara sıra çalışmak istediğine dair bir masal uydurup istedikçe anahtarı alıyormuş, ve ekseriyetle ertesi güne kadar iade etmeyi unu-tuyormuŞ.
— Nasıl oluyormuş da anahtar Orsini’de bulunuyormuş?
■A (Devamı var)
Karışık Hafif Müzik (Pl.) Şarkı ve Türküler.
İstanbul Fikir ve Sanat Hareketleri.
Konuşan: Şevket Rado Fasıl Heyeti Konseri. "ŞADARABAN" I — Peşrev 2 — Buyi zerrin tütüyor 3 — îydlni tebrik için 4 — Gönlümü mestey-ledim 5 — Taksim 6 — Düşünüp hep seni 7 — Kordon boyunuç 8 — Görülmemiş devri Yusuftan. beri 9 — Saz semaisi.
İzahlı Opera.
Claudc Debussy... Pelte
Takdim eden: Feridun Altunı Haberler.
Çeşitli Hafif Müzik (Pl.) Programlar ve Kapan io-
61 Me-
J
1
4 -
Kumaşlarda Mimoza Emprimeler Vistra Emprime büyük ucuzluk 875 krş‘
350 krş.
508^* Wenk
An ver Siten
Tual Keten Emprime Emprime Çamaşırlık ORTAÇ’ta
BCSrS O SCFSe Anafartalar Cad. Adliye karşısı
* Köşe Mağazası, No. 224.
Tel: 11135 4wfr»r»
650 krş.
hakiki İrlanda Keteni 900 kr». Oandl 340 kr«.
MUAMMER KARACA
Pek Yakında
Malûm Kad o, zevkli kostüm İstanbul'daki dekorlar vesai restte
Stadyumdaki Yeni Sahnede
Fiyatlar : Hususî: 304 kuruş, Birinci: 200, Huhullye: 150. Kuruş.
NOT : Trupumuz kıymetli münekkit arkadaşlarımızın belirttiği gibi sanatla alâkası olmadığından asla ciddî sahne eserleri oynamaz.
V— —I«n J
İnşaat ilânı
Sümerbank Genel Müdürlüğünden
1 — Gemlik Sungipek ve viskos mamûlleri sanayii müessesei su şebekesi inşaatı birim fietı esasile ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye konulmuştur.
2 — Yapılacak inşaatın keşfi (200.000,—) lira ve geçici teminatı (11.250,—) liradır.
3 — Eksiltme evrakı Ankarada Sümerbank Genel Muamelât Müdürlüğünden (50,— liraya alınabilir.
4 — Eksiltme 19 Haziran 1950 Pazartesi günü saat 16 da Ankarada Sümerbank Genel Müdürlüğünde toplanacak komisyon marifetiyle yapılacaktır.
5 — İstekliler teklif evrakı arasına; şimdiye kadar yapmış oldukları bu gibi işlere ve bunların bedellerine, firmanın teknik teşkilâtının kimlerden teşekkül ettiğine dair belgeler koyacaklardır.
6 — Bu eksiltmeye iştirak edeceklerin bir taahhütte (100.000,—) liralık benzeri inşaatı bizzat ikmal ederek kabullerini yaptırmış olmaları şarttır.
7 — Banka işi dilediği şekilde yaptırmakta serbesttir.
(3572)-(447)
iosünda —■»
Her Akşam
Eşi göı ölmemiş dansözler ■
Carmen Romero Marietina
ve
Antonio Reyes
V.nüoz ADOLFO VENTAS
İdaresinde
Atraksion tipik orkestrası
Capricho Espagnol
va
Samba - Guartcha
İspanyol dansları
Bahçemiz açılmıştır
NOT: Lokantamız günün, beT saatinde açıktır
ıaeos uo25)
Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinden
1 — Zonguldak’tan gelip İstanbul dapolarımızda istif edilmiş kömürlerin müşterilerin deniz ve kara vasıtalarına tartılarak yüklenmesi, stokların tanzimi Vs... işleri kapalı zorf usulü ile eksiltmeye konulmuştur.
2 — İhale 5 Haziran 1950 Pazartesi günü saat 15 te Galata’da yeni yolcu salonu üçüncü katta Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi İstanbul Şubesinde yapılacaktır.
3 — Teklif mektupları ihale günü saat 15 e kadar kabul edilecektir. Postada gecikme nazarı itibare alınmaz.
4 — Şartnameler hergün mesai saati dahilinde:
Ankara’da Eti Bank Genel Müdürlüğü Ticaret servisinden;
Ankara’da Türkiye Kömür Satış ve Muamelât servisinden; İstanbul’da Eti Bank Şubesinden;
İstanbul’da Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesi Şubesinden;
İzmir’de Türkiye Kömür Satış ve Tevzi Müessesesinden bedelsiz alınabilir.
5 — Müessese 2490 sayılı kanun hükümlerine tabi olmadığından
ihalede serbestisini muhafaza eder. (3222)
İlân
Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü
Ticaret İşleri Müdürlüğünden:
İlân
Devlet Hava Yolları
Genel Müdürlüğünden
1 — İdaremiz (E) cetveli kadrosuna dahil 625 lira aylık ücretli 'Bercümanlığa 28/2/1951 tarihine kadar çalıştırılmak iizprp sınavla bir filizce tercümanı alınacaktır.
2 — Bu göreve alınacakların,
A) Memurin Kanununun 5 inci maddesinde yazılı evsafı haiz olmak,
B) Yüksek okul mezunu veya en az lise tahsilini yapmış bulunmak,
C) 12/6/1950 günü akşamına kadar Genel Müdürlüğe dilekçe ile müracaat etmek şarttır.
3 — Sınav 13/6/1950 günü saat 15.00 de uçak alanında bulunan Genel Müdürlük Fen Heyeti Başkanlığında yapılacaktır.
4 — Alana gidiş için Postahane caddesindeki Bilet Satış Bürosu
önünden kalkan yolcu otobüs seferlerinden istifade edilebileceği ilân olunur. (3577)-(448)
UCUZ SATIŞ
Ünal Kundura sergisinde yeni her renk sandaletler
10.00 Kuruş i
12.50
15.0®
17.50
* Yazlık beyaz bayan iskarpinleri
I
I
t,
5.00 Kuruş
7.50
10.00
12.C®
15.00
17.®®
ADRES: Tahtakale, Susam eo
Erkek muhtelif mokaseen ve
iskarpinler
15.0» Kuruş
17.5®
204?®
25.0®
Keten lâstik
22—29 No.ya kadar 250 Krş. 30—35 . . 350 »
36-40 . . 43® .
41—10 ) O®
kak No. 82 — Telefon: 1U900
Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğünden
Akümülatör alınacak
1 — Teşkilâtımız ihtiyacı için 42.000 lira muhammen bedelli ve 3150 lira muvakkat teminatlı 6 volt 120 amperlik 350 adet akümülâtör Atatürk Bulvarı 265 numaralı Genel Müdürlük binasında Yönetim Komisyonunca ve açık eksiltme suretiyle 8/6/950 Salı günü saat 15 te Batın alınacaktır.
2 — Akümülatörlerin teknik şartnamesi İstanbul’da Balıkpazarj
Süngerciler Sokak 83 numarada Yollama Memurluğumuzdan ve Genel Müdürlük Raportörlüğünden bedelsiz olarak verilir, idari şartnamesi de buralarda görülür. (3318)
İçişleri Bakanlığından
Bolunun Akçakoca ilçesi nüfv e kütükleri yanmıştır Bu ilçe halkından olup da başka yerde bui-nanların kayıtlarım yenilemek üze re oturdukları yerler nüfus dairelerine müracaatları ilân olunur
KİNİNLÎ
BAŞ.DİŞ. NEZLE.ADALE .SİNİR ROMATİZMA ve bütün ağrılara karşı —_ GÜNDE 3 KAŞE ALINABİLİR. ————
3 Haziran 1950 Cumartesi akşamı
Bomonti
Yazlık bahçesinde
Çoruh Gecesi
Bomonti programına ilâveten Ankarada çok rağbet gören Ço-rul} oyunları ve sürprizler
NOT Biletler Samanpazarı ve Yenişehir posta gişelerinden ve o gece Bomontiden tedarik edilir.
Haziran devresinde
Otomobilciliği öğrenmek fırsatım kaçırmayınız Derslere 7 Haziranda başlıyoruA.
AnKarâ Şoför Okulu lametpaşa Cad. No: 4.
Telef HIM®
Müraoaat saatleri her gün
14 - 18 arası
Kiralık Daire
İl Jandarma Komutanlığı yanınla Hükümet cad. Firet sokak, No. 1 de 5 oda, hol, banyo ve mutbak,
geniş balkon, telefonu havi. Doktor ve Müteahhitlere çok elverişli.
Tel: 14503. İçindekilere müracaat. (2803)
jde !...
Bol Kalori - İyi Gıda...
AKMAN İSİ ETLİ PİDE (Lamacun)
Lokantamızın büyük takdir ka zanıp rağbet gören nefis etli pide ve yemeklerinin nefaseti sayın müşterilerimizin bir defa teşrifleri ile anlaşılacaktır.
Yakup Akman
Lezzet Lokantan.
Opera Meydanı No: 5. Gazi Lisesi sırasında.
Telefon : 11086. (2862)
I,
Ankara Marangoz ve Araba Fabrikalarımızda (Eski Askerî Fabrikalar - Marangoz ve Araba Fabrikaları) muhtelif ölçülerde tomruk, azmanlar temiz olarak kısa bir zamanda biçilmektedir.
İsteklilerin adı geçen fabrikalara müracaatları. Telefon: 31451 -13542. (3545)
t"
Bir kaç gün İçin Ankara’ya geldim. Avrupadan getirdiğim:
En son model Şapkalarımı
■ Fidanlar — Manifatura Msğazası
Daimî ucuzluğunu sayın müşterilerine aşağıdaki fiyatlariyle bir kere daha hatırlatmakla bahtiyardır.
CİNSİ
FİYATI
4ı,
Bu vesile ile sayın Anka ralı müşterilerime teşhir etmekteyim. Teşriflerini saygılarımla beklerim.
Şapkacı Münevver
Cihan Palas Oteli No: 10. (2135)
İlil ——— J
"4
İpek Muarse
Anver Saten
Krep Saten
Vistra Emp.
Amoroza
Diğer ipeklilerimiz de yu kardaki fiyatlarımız gibi tahmin edilmedik derecede ucuzdur. Fırsat budur, kaçırmayın»:, menfaati nizedir.
ADRES : Fidanlar.
MANİFATURA MAĞAZASI
ALİ FİDANLAR. . l(J420
Denizciler Cad. No: 58. — ANKARA (2058)
ımsaB—am——........................ uimkb.
Kr.
dur. gibi tahmin
öz. Kuvvetleri Komutanlığından
Dz. Birliklerinin ihtiyacı için aşağıdaki evsafta Plânte tipi akümü lâtör plâkalarile soir malzemesi alınacaktır. Vermeye istekli olanlanı temsil ettikleri yabancı fabrikaların orjinal tekliflerile şartlarımın en geç 15/6/950 gününe kadar komutanlığımıza göndermeleri
1 — Stasyoner batarya için Box tipi menfi tam plâk: 1600 adet res me göre boyu 365 m/m. Eni 168 m/mKalınlık 7.5 m/m;
2 — Box tipi menfi yarım plâk:250 adet resme göre Boyu 365 m/m Eni 168 m/m, Kalınlık 7.15 m/m;
3 — Box tipi menfi yarım plâk: 250 adet resme göre, Boyu 365 m/m, Eni 168 m/m, Kalınlık 7.15 m/m;
4 — Plânte tipi müsbet plâk: 1800 adet resme göre Boyu 336 m/m Eni 168 m/m, Kalınlık 12 m/m;
6 — Ağaç seperatör: 3800i adet resme göre Boyu 400 m/m, En 208 m/m;
6 — Ebonit çubuk: 3800 adet resme göre Boyu 458 m/m, Çapı 9.5 m/m.
7 — Ebonit çubuk: 1800 adet resme göre boyu 400 m/m, Çapı 9
m/m. (3248T 1
Dikkat
Görü medik Ucuzluk
160 liralık elbise bizde 110 liradır. Bu fırsattan istifade etmeniz menfaatiniz icabıdır.
ADRES : Hacıbayram caddesi No: 5. (2060)
Ucuz Satılık Taksi
Çalışır ve iyi durumda bir taksi otomobili çok ucuz fiyatla 2 Haziran 1950 Cuma günü saat 18.30 da Belediye Müzayede salonunda satılıktır. (2140)
Satılık Otomobil
Fransada sefaret arabası olarak kullanılmış 1940 Model 8 silindirli. 6500 lira. Paranın bir kısmı bono olarak kabul edilir.
İzmir Cad. No: 4. Yenişehir.
ZAYİ — Nüfus hüviyetimle birlikte Askerlik teskeremi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur.
Beypazarı: Tahtacı Örencik köyünden İbrahim oğlu 1340 doğumlu MEHMET CEYLÂN.
Kiralık
Bahçelievler 2 katlı, 6 oda geniş bahçe uygun fiyat. Telefon: 10610.
TO LET
House at Bahçelievler 6 Rooms extra cellar and laundry room, large garden convenient price, cali tel: 10610(2101)
Ayaş İçmece Kap’ıcaları
Radyolu konforlu otobüsler ile gidiş - dönüş seferlerine başlanmıştır. ‘
İtfaiye meydanı Karyağdı Türbesi yanında Beypazar otobüsleri yazıhanesi Telefon : 13458. (3606)
Devven satılık dükkân
Yenidoğan mahallesi Rüstemağa sokak No. 1038 de Bakkal ve Ekmek oayiı dükkânı devren satılıktır, içerisindeki Ali Coşar’a müracaat edilmesi rica olunur
OSMAN ZİİA Öznritbancık
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Pratik Fonetik Gramatik Avdet etmem Birleşik Ame-rikaya, Amerikan tebaası deği-ğilim. Amerika parlak mıdır ve genç midir veya değil midir iddiasında değilim. Bu güzel İzmir’de yaşamak isterim. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Ben ırkan Türküm, aslen İzmirliyim. 1946 yazında 172561 No:lu T.C. pasaportu Ali Osman Ziya ismiyle vatana avdet ettim. Ben Osman Ziya Öz-nalbantçık aslen İzmirliyim. (Lisan bilenlerin tarihte de yeri vardır.) Göztepe 91 sokak 14 No.lu evin sahibiyim. i
Posta kutusu No. 268 . İzmir
111................. -...i...
Büyük Mağaza'mn
1 — Ucuzluk, Zerafet, Yeniliklerini
2 — Yerli, Avcupı kıımışlamdarı Askerî Sivil yapılan ısmarlama elbiselerini
3 — Her türlü giyim eşyasının fiat, desen ve modellerini mutlaka görünüz.
Not: FiaUarımtz katiyen maktudur
Adres: Adliye sarayı karşısı İkinci Anafartalar Caddesi No. 300
S Lâmbalı PrlİLİPS Marka 120 Lira 155 Ura Not: Miktaılan mahduttur, Ortaç:
1950 Model Radyolarımız gelmiştir ■ «Sud 1.168 Lira 270 Liradır almakta acele ediniz. nıZ
Sayfa: 6
ZAFER
Başmakaleden devam
Dünya barışı ve
Tıirkiye
Kızıl Rus baskısı bir buhar kazanı gibi sıkışacak olursa, emniyet sii-papı Cenupta bulunsun, oraya doğru taşsın! denilmişti.
Gerçi Türkiye bir Rus taarruzu karşısında yalnız değildir; İngiltere ve Fransa ile askeri ittifakımız vardır. Amerikanın askeri yardımları tevali edecektir. Fakat bütün bunlar, memleketimizin Atlantik paktına girmekle elde edeceği avantajların tam karşılığı sayılamaz.
Neden mi diyeceksiniz, sebep şudur: Eğer Türkiye Atlantik paktına dahil olsaydı, o zaman yine Fransa ve İngiltereyi askeri ittifak dola-yısiyle yanında görecek, Amerikan yardımları yine eskisi gibi devam edecek, üstelik eğer Rusya, bize bir tecavüze kalkacak olursa, İzlanda-dan itibaren Cenuba kadar bütün
Atlantik boyunca sarılarak, kuvvetlerini bir kaç muazzam cepheye ayırmak mecburiyetinde kalacaktı. Çünkü karşısında Kanada’yı, İzlanda’yı, Amerika’yı, Ingiltere’yi, Norveç’i, Danimarka’yı, Belçika, Hollanda ve Fransa’yı görecek, büyük bir stratejik zorlukla karşılaşacaktı. Halbuki, bugün için vaziyet hiç de böyle değildir; bu bakımdan At-
lantik Paktına girmemiş ol -mamızdan doğan eksikliği diğer büyük demokrasilerle mevcut olan anlaşmalarımız, itti -faklarımız tam karşılayamaz. Bu
mevzu üzerinde
kadar aksi mü-
talea ileri sürülse, harita meydandadır ve bugünkü siyasî vaziyette
Türkiye tek basına melhuz harp sahası içinde bulunmaktadır.
Gerçi şimdi, bir Akdeniz Paktın-
dan da bahsedilmektedir. Şarkî Ak-
deniz devletlerini içine alacak olan böyle bir paktın ehemmiyeti aşi-kârdır. Fakat bunun ayrıca Atlan-
tik paktı ile takviyesi de bizim için eok daha hayırlı neticeler verecek-
Şeker tatlarında indirme
ir (Baş tarafı 1 incide) çildiği günlerde, bu vergiye tâbi olmamak için bir kısım bakkallar şeker satışından vazgeçmeği düşünüyorlardı.
Şekerin Türkiye şeker fabrikalarına maliyeti ise 63 . 68 kuruş a-rasındadır. Şu halde milletin, en mühim ve zarurî gıda maddesine bugün ödemekte olduğu para ile bu maliyet fiyatı arasındaki fark nereye gidiyor?
1 Toz şekerde 100 küsur, kesme şekerde 130 küsur kuruş tutan bu fark, Mâliyece istihlâk resmi olarak tahsil olunmaktadır. Fiyatlarda , bir indirmeye karar verildiği takdirde, hususî bir kanunla tahsil e-dilmekte olan istihlâk resminin tenzili icap etmektedir.
Öğrendiğimize göre, halen memleketimizde ayda 10 bin ton kadar şeker sarf ve istihlâk edilmektedir. Buna nazaran şeker fiyatından biı kuruş indirilmesi hâzineye yılda takribi olarak bir milyon liraya malolacaktır, demektir. Maama-
fih hükümetimizin bütün bu vaziyetleri gözönüne alarak ve karşılığını bularak, şeker fiyatlarında 15 . 20 kuruş arasında bir tenzilât yapacağı anlaşılmaktadır. Şeker fiyatı 15 kuruş indirilirse, istihlâk resminden ortalama olarak, 15 milyon, 20 kuruş indirilirse 20 milyon lira kadar bir fedakârlığın bütçeye yüklendiği okuyucularımızın öğrenmelerini faydalı buluyoruz. Fena idarenin, israfın, maliyeti yükselten ve doğrudan doğruya dünkü iktidarın iktisadi teşekküllere tahmil ettiği bazı ağır yüklerin neticesi olarak halkça alınamaz bir seviyeye çıkarılan şeker fiyatlarını ilk fırsatta ve imkân nisbetinde bir miktar indirmeği tetkik eden hükümetimizin alacağı müsbet kararla bu açığı da telâfi edeceği şüphesizdir.
Fiyatların indirilmesi hakkında-ki kanun teklifinin bir kaç gün i-çinde Büyük Millet Meclisine sunulacağı anlaşılmaktadır.
F. Köprülü Parist’e
★ (Baş tarafı 1 incide) son derece büyük bir samimiyet i-
r. e ceiuyan ettiği ve Fuat Köp iı'ü ile Fransız Başakanı arasında
derhal bir itimad ve
samimiyetin
teessüs ettiği belirtilmektedir.
Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman Fuat Köprülüyü Cumar tesi günü öğleden sonra Dışişleri Bakanlığında kabul edecektir.
Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Fuat Köprülünün Pariste kaldığı müddet zarfında Fransa Cumhurbaşkanı Vincent Auriol'ü de 2iyaret etmesinin muhtemel olduğu söylen inektedir. Bu suretle Fransanın en yüksek şahsiyetleri Türkîyeyi temsil eden Fuat Köprülü hakkında duydukları samimî hisleri belirtmek istemektedirler.
Çünkü Atlantik Paktı Batı Avrupa Paktına dahil devletler arasında hayli müddettenberi kurulan askerî işbirliği sayesinde kuvvetlenmiş, ve müdafaa plânlan dahi hazırlanmıştır.
Zaman zaman yapılan toplantılarla, her nevi tehlikeye karşı daima tetikte bulunulmaktadır. Nihayet A-merikanm bir harp vukuunda Atlantik Paktı devletlerine yapacağı vardım, çok daha kolay, olacaktır. İngiliz, Amerikan dostlarımızın bn hakikati anlamış olmalarını ümit e-diyoruz. Her halde sadece İskandinavya Yarımadasının emniyeti ve rahatı için Yakınşark’ı kendi haline bırakmak doğru değildir. Türki-yenin Atlantik Paktına alınması, bilâkis İskandinav devletlerini de (aha çok garanti altına alacak, ve ünya banşı için bir formül bulu-auncuya kadar, tehlike bulutlan biraz daha öteye atılmış olacaktır. 3u, İngilterenin de Fransanm da Amerikanın da ve dolayısiyle dün- ; ya demokrasilerinin lehine bir harekettir.
Bu işi geç başarmak herhalde hiç başarmamaktan çok daha iyidir.
Mümtaz Faik FENİK
Bundan başka Fuat Köprülüyü Pariste tanımış olduğu şahsî dostları da ziyaret ederek hasbıhallerde bu lunmaktadırlar.
Paris Ünivesitesi ile Fransanın diğer şehir ve eyâletlerindeki bir çok üniversitelerde fahrî doktor olan Fuat Köprülü, Fransız başşehrinde kaldığı uzun müddet zarfında Col-lege de France ve üniversiteye men sup bir çok meşhur şahsiyetle dostane münasebetler tesis etmiştir.
Köprülü günün büyük kısmını büyükelçilikte geçirerek Numan Me nemencioğlu ve elçilik erkâniyle Avrupa İktisadî işbirliği teşkilâtın daki Türk heyeti mensuplariyle görüşmelerde bulunmuştur.
Bu arada, yarın Avrupa İktisadî işbirliği teşkilât konseyinin yapa cağı toplantı ile Avrupa konseyi bakanlar komitesi toplantısında ele alınacak meseleler de incelenmiştir.
Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü Paristen önümüzdeki Salı veya Çar şamba günü ayrılacaktır.
îstanbulun iktisadi mes’eleleri
★ (Baş tarafı 1 İncide) şan gazetecilere Vali şunları söylemiştir.
— Şu dakikada, İstanbul vali ve belediye başkanı olarak bulunuyo-
Siyasî akide ve temayülü bakımın dan her hangi bir memur değiştiril meşinin varit olmadığını, hükümet gayet açık olarak beyan etmiştir. Bu vaziyet karşısında, memleket hizmeti olarak kabul ettiğim vazifemde faydalı olabilecek vaziyette kaldığım müddetçe memleketime hayırlı olmağa çalışacağım.
Sayın Cumhurbaşkanı, Büyük Mil let Meclisi Başkanı, Başbakan ve İçişleri Bakanına, îstanbulun çeşitli meseleleri üzrinde izahat verdim ve bu mevzular etrafında çalışma mız üzerinde irşat ve işaretlerini telâkki ettim. Bu meseleler, îstanbulun bilhassa İktisadî sosyal gün lük ve emniyetini ilgilendiren mevzulardır.
Diğer taraftan hayat şartlarını kolaylaştırma yolunda hükümet e-saslı tedbirler almaktadır. Biz de . belediye bakımından aynı hızla çalışmamıza devam edeceğiz.
Türkiye Atlantik paktına girmeli
★ (Baştarafı 1 incide)
'keyfiyetinin kendisini müteessir et-
tiğin söylemştir.
Cumhuriyetçi Kenneth Werry ise şu beyanatta bulunmuştur:
(— Dışişleri Bakanı beyanatında
Tekel Satış yerleri
★ (Baş tarafı 1 incide) temas ederek şöyle demiştir:
— Hindistan ve Seylâna gÖnder-liğimiz bir heyet çay mevzuunda memnuniyet verici neticeler almıştır. Bu arada iki büyük firma ile aukavele hazırlamış ve bize gön-■ (ermiştir.
Tekel mamûllerinin tevzii meselesine gelince ispirto ve ispirtolu içkilerin tevzii bugünden itibaren bayie verilmiş bulunmaktadır.
Bundan sonra Tekel satış depolarında ispirto ve ispirtolu içkiler atılmıyacaktır.
Tütün ve mamûllerinin tevziini de yakında arttırmaya çalışarak l.ayie vereceğiz. Böylece 18-20 kadar olan Tekel satış depoları tama-niyle kaldırılacak ve bu suretle ıldukça büyük bir tasarruf yapılabilecektir.
Tekel idaresinin, tütün piyasamdaki nazımlık rolü devam çök-
Ame ikan yardımı
•fr «Baş tftrafî 1 inride) Tahsisat raporu ile birlikte Kongreye gönderdiği mektupta Başkan Truman «1949 karşılıklı savunma ve yardım programı ile Türkiye ve Yunanistana yardım programım kanunlaştırmak suretiyle kongre, Birleşik Amerikanın emniyeti bakımından bazı hür milletlerin maruz bulundukları tecavüz tehlikesine karşı koymaktaki azim ve iktidarının desteklenmesine ihtiyaç bulunduğunu kabul etmiştir» demiştir.
mumî meselelere temas etmiştir. A-
eheson’un
bütün camianın savunma
sında hayati bir unsur teşkil eden İspanya ve Türkiyeden bahsetmek ten kaçınmış olmasını mânalı buldum.»
Dâvet
Tutanakları inceleme komisyonu:
Bugün saat 10 da Kitaplıkta, Dilekçe komisyonu:
Bugün saat 10 da,
Maliye Komisyonu:
Bugün saat 10 da toplanacaklardır.
ektir.
Diğer taraftan Almanya ve İngil-'ereden de ümitvanz. Yalnız son (amanlarda İngilterede Virjinya ! ütünlerinin geniş mikyasta yer .İması, gark tütünlerinin dolayı-iyle bizim tütünlerimizin satışınla menfi bir tesir yaratmıştır. İle-; ide bunun telâfi edileceğini umuyoruz. Ayrıca Amerika Birleşik ievletleri, tütünlerden aldığı ithal resmini, son zamanlarda kiloda 30
sentten 20 sente indirmiştir. Bu uretle tütünlerimizin Amerika’ya girebilmesi imkânı belirmiştir.
Son olarak şunu da ilâve edeyim, Tekel idaresinin inşaat kısmı hariç, normal masrafları 23 milyon lira ve hâzineye verdiği miktar ise 187 milyon liradır.
Yataklı Vagonların Konya gezisi
Yataklı Vagonlar Ankara acentesinin tertip ettiği Konya gezisi ı Haziran Cumartesi günü lüks bir I tobüsle yapılacaktır, Ankaradan aat 15 de haroket edilecek ve Pa-ır günü saat 17.30 da Ankaraya dö Gülecektir. Şahıs başına 25 lira masraf tutmaktadır.
fon 16668, evi:15233. (2047) *
Beşiktaş galip
★ (Baş tarafı 1 incide) bulda aldığı neticeden sonra şehrimizde yapacağı karşılaşma alâka ile beklenmektedir.
Bu hususta bölgenin tebliği aşağıdadır.
B. T. Ankara bölgesi futbol ajanlığından
3 Haziran 1950 Cumartesi günü saat 17.30 da, 19 Mayıs Stadyumun da Tahran karmasile - Ankara kar ması arasında yapılacak olan futbol karşılaşmasında Ankarayı tem sil edecek olan takıma seçilen fut bolculann isimleri aşağıda gösterilmiştir.
Bu arkadaşların maç günü saat 17.00 de futbol malzemeleriyİe birlikte stadın soyunma yerinde behemehal hazır bulunmaları rica o-lunur.
Emin Taıihmen (D.S.), İsmet Ber beroğlu (D.S.), Fikret Bilâl (A.G.), Muzaffer Gür (D.S.), Süleyman Dikgez (D.S.), Burhan Sargın (H. T.), Kadri Ulukal (D.S.), Hüseyin Avcı (A.G.), Mehmet Zorman (D. S.), Zekeriya Balı (D.S.), Kemal Şenlen (H.T.), Niyazi Öztunç (D. S.), Abdullah Sakallı (D.S.), Haşan Yedek (A.G.), Naci Çetindaş (D.S.), Abdülkadir Arun (D. S.), İsmail Koçanalı (D.S.).
Türkiye futbol birincilikleri
G 'öçler b r lığ i Izmi'de
2-1 g ı'îp g **1 d i
İzmir, 1 (Telefonla) — Bugün cehrimizde oynanmaya başlanan Tür İriye futbol birinciliklerinde Ankara şampiyonu Gençlerbirliği, Türkiye gruplar birincisi İzmit - Kâğıt spor takımını 2—1 ve İzmir lig şam piyonu Göztepe de Beşiktaş B takımını yine 2-1 mağlûp etmişlerdir.
Göztepe ikinci devrede 2—0 galip vaziyette iken tek golü penaltıdan yemiştir.
ANKARA PAZARI Bakkaliye Mağazasın’a yeni mahsul HAKİKİ URFA yağları, halis AYVALIK zeytinyağları ve birinci nev’i LÜKS çamaşır SABUNLARI gelmiştir.
Sayın müşterilerimizin mağazamıza teşrifleri menfaatleri icabıdır.
Teni Hâl No. 51/6 Telefon: 12264 (2138)
Bakanlıklara 5 dakika mesafede kiralık
MÜSTAKİL BİR ODA
Elektrik, su, mutfak v.s. Konforu haiz. Müracaat Tel: 23553 ve 16282. (2148)
Satılık Apartman
Yenişehirde Meşrutiyet Caddesi, Bayındır sokak kavşağında, Kocatepe otobüs1 durağına çok yakın mesafede üç daire, sağlam yapılı 56 No. lu apartı-man acele satılıktır.
Beş oda ve bir holü havi üst katı boştur. 22449 No. lu telefona ıpüracaat (2111)
2-6.1951
f1
SOMON fi 8AHCE3İ
Bu Akşamdan itibaren İTALYANIN CAZ KRALI MEŞHUR MARİO BRUNİ
Idrr.sînde ATRAKSYON
ORKESTRASI ve Sevimli ARJANTİNLİ Şar,toz
HELENA VARCA8
MÜZİK - VARİYETE - JAZZ - DANS
İLÂVETEN Sayın Ankara Halkının Sevdiği
SAZ ve SES TOPLULUĞU
Üstat Piyanist
Feyzi Aslangil
Sevimli ses üan’atkân
Sabite Tur
Nigâr
Her Akşam Bahçemiz’de
Mükemmel Servis - Nefis Mezeler
r.'Z Tel: 21355
Diyanet işleri Reisliğinden
Ankaranın Osmaniye, Ürgüp, Telli Hacı Halil, Geneği, Hacettepe İ-mam vekillikleri Balaban, Boyacı Ali, Örtmelimescid, Devdiran Camii imamlıkları için 8/6/1950 gün yapılacak imtihanda bulunmak üzere taliplerin Ankara Müftülüğüne müracaatları ilân olunur. (3670)
ilân
Polatlı ilçesi Temelli bucağına bağlı Türkobası köyünden Nuri Özenin oğlu Veli Özenin
düğününde 9 Haziran 1950 Cuma günü sabahı saat 8 de yeğli pehlivan güreşi yapılacağından birinciye 200 lira değerinde hir at
ve İkinciye 80 lira değerinde bîr
sığır, üçüncüye 50 lira değerinde bir koç ikramiye verileceği
sayın pehlivanlarımıza ilân olu-
nur.
(2151)
İstanbul Mağazası
Sayın müşterılerine'yenn Perini sunar
1 — Radyoların harikası olan Alman SABA Radyoları,
2 — Radyo tekniğinin şaheseri SİERA Radyoları,
3 — Ayda 30 lira taksitle 10 pilâk alan Otomatik ve Tekli Pi-
kaplan, otomatik ütüler,_____________ ____
4 — Her marka kol, cep, masa saatlerinin en güzel desenleri,
5 — Elmas, pırlanta yüzükler, küpeler, kolye ve broşlarımızı tak-
sitle de alabilirsiniz. ‘
BAHATTİN ATATUĞ — TEVFİK ERTAŞ
Anafartalar caddesi Adliye üstü No. 273 — Tel: 14761 Ankara
İlil .......... «M,,»,.!. !■ —/
Belediye Başkanlığından
İstasyon civarındaki Yaş Meyv e ve Sebze Toptancı Hali'nin; sabahları saat 7 den 12 ye ve 14 den 17 ye kadar satış yapacağı Sayın halka ve ilgililere ilân olunur. (3666) (455)
jS)] İS TANBUL ŞEHİR TİYATROSU DRAM
DÖRDÜNCÜ TEMSİLİ
Aşk Uyumaz
Pives 4 Ppt/Ia
Bu akşam Saat 21 de
İSTANBUL ŞEHİR TİYATROSU DRAM BÖLÜMÜ *
1
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
27 Mayıs 1950 vaziyeti
AKTİF PASİF
Piyes 4 Perde
Yazan: Rober de Flera ve Caillevet
Yazan: Rober de Flers ve Caillevet Türkçesi: İsmail Müştak Mayakon
Fıatlar: 4-3-2 liradır
Tel. Gişe: 15031 — Müd.: 24075
Memur alınacak
Ankara Müftülüğünden açık bulunan 20 lira aylıklı Hayrat Hademesi Kontrol memurluğuna imtihanla memur alınacaktır.
İmtihan aşağıda yazılı konulardan 6/6/1950 Salı günü saat 10 da Ankara Müftülüğünde yapılacaktır.
a —) Yurtbilgisinden,
b —) Sağlık bilgisinden,
c —) Hayrat Hademesini ilgilendiren Kanun ve Yönetmeliklerden, ç —) Matematikten,
d —) imam ve Hatiplerde aran ilan şartlar, Kur’an ve tecvit.
İsteklilerin 5/6/1950 Pazartesi günü saat 17.00 ye kadar Memurin Kanununun 4. üncü maddesinde yazılı belgeleriyle birlikte Ankara Müftülüğüne müracaatları ilân olunur. (3671)
r
Sayın Ankara’lılarm çok sevdiği kıymetli san’atkâr
■)
Mim - BAKİ tam kadrosile
PEK YAKINDA CEBECİ DOĞAN BAHÇESİNDE Büyük kadro — Zengii) Kostüm ve Dekor
Kıymetli okuyucu MUAZZEZ ALTINSES birlikte (2147)
I———————————
— Size malûmat vermek isteme
Kasa; Altın: Bufl il» 69.795,851 Lira 219.910.673,20 Lira Sermaye; İhtiyat akçesi: Lira Lira 15.000.000,—
Ufaklık 2.816.767,77 222.727.440,97 İdi ve fevkalâd. 25.573.635,91
Dahildeki muhabirler: 292.307,93
Suau)! 6.000.000,—
965.d7s.53 32.538.914,44
«TerteteM Mnhnblrler tedavüldeki Banknotlar
Altın «an kik 67.278,634 211.979.501,11 Deruhte edilen evrakı naktı». 158.718.563,—
DÂvi» Horrltılnrı: CanıınuD 6-8 İnci ov.ddcl erine covrâan
a—8133 aavılı kanuus »lıtıe.1 Elatlne tarafından vak! ödemeler 149.197.898,—
HarktekJ muhabirle 13.495.158,24 Derubtv odlien evrakı nakliye bakij.eı 9.550.665,—
«UhfA'lf 3.352.685,98
b—52M aay-Jı kanuna k(5» 220.232.980,—
Hariçteki Muhabiri» 69.140.884,92
Muhtelif 4.116.692,25
o—KUrlDk ’jerılaiıv • 3.055.062,11 93.160.483,50
Havine Tahvilleri: Jteeakonı (ııue»nvı *(■■■««..■)• 648.854.802,— 878.638.449,—
Deruhte edilen evraka as ıküiye M.rgılıS' 158.748.563,— Mevduat:
Kanunun 0 - 8 İnci msddelerlna terfikin .55
Hazine tarafından vftkl r.detneler 149.197.898,— 9.550.665,— ▲İtin:
ÜAZlno «afi Kİ». 46.460,198 146.385.397,64
Senetler Cüzdanı I Amortisinin sandıCt • 2.169,608 6 074 'il
Ticari «metler 902.461.573,42 Türk Liran: 214.006.303.78 367.227.635,93
Tahviller Cüzdanı. Dövis Taahhütleri.
( Deruhte oddun s—8133 sayılı kanuna göre alınandan:
•— ( karşılığı eahanı « tah-i’(t DM- 13.483.570,— Hariçteki muhabirler 14.560.021,92
| bar! kıymetle) «evduat 1.854.357,10 16.414.379,02
b — Banıta maJı tabr! İM 15.305.214,87 28.788.781,87 Muhtelif 7.437.588,03
Avanslar: t» -5356 vm . ıh tAûtın». för(- limandan:
Altın ve dövla üzerine 53.033,48 Hariçteki muhabirler 46.160.083,41
Tahviller Üzerine avans 16.120.807,87 Mevduat 3.374 201,42 49.534.284,83
2.202.000.— 18.375.841,35 Muhtelif 59.745.281,32
Hissedarlar: 4.500.00D,— c—Kllrln» nacaklılar. 14.901.971,46 148.033.504,66
Muhtelif; 72.776.537,46 Muhtelif 123.174.633,58
1.564.613.135,61 Toplam 1.564.613.135,61
1 Temmuz 1938 tarihinden itibaren: iskonto haddi % 4 Altın üzerine avans % 3
Comments (0)