CUMA
Idar,; Nuruosmanlye No. 11 Tel adresi: .YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: «795
/\YI8J
HER -TERDİ
Onuncu YU
No. 3233
ABONI BIDILİ
Tlrklye 8«neHk M0C »• • aylık 1500 > 3 aylık «(X »
1 aylık »O >
lenebl •400 woo 1000
•00
no
Kr.
>
>
»
KURU9
/p
r
V
■
z. •
e
9
B
' ? i
ra -
• /
ta»
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
• ______:__• - ._ •_.__________ .... . . .. • . >—■ a».u.
Hükümet yeni tasarılar hazırlaya dursun
Hükümet yeni tasarılar hazırlaya dursun
i ti
0
f
(•
(•
• •.
• a
m
Yalnız Adana merkezinde 218 ev yıkıldı, Tar susun 200 haneli bir köyünde 10 ev oturulabilecek bir halde
, w*
II
r
Pek Yakında
ENİ
Demokrat Parti eski il başkanı Profesör Kenan öner
Senenin en mühim
♦ Sütunlarında merak ve
I J
Z ibretle takib edeceksin'z
Sürükleyici ifşaatı
f
(
• ( 1 «>
■ L
*1
»(/
I,
• (
■
Bugün
r’-
* •***
(
"i
■• •
.••y-
i j? - . -.
, C - ‘
'.i6’’ ■
\ 7'
t j . * i . »/•
O
« •
,/^W
/n“
• ?
* • J
•7;?İîK
• —rw -w-
bütün Çulcurovaıid bir âfet halinde yayılmış ve bir çok köyleri yutmuş bulunan 8eyhan nehri ve köprüsünden bir görünüş
Taısus 19 (Hususi muhabirimiz Reşad Akı telefonla bildiriyor) — Tarsus havalisi de büyük sel felâketine uğramış bulunmaktadır 25 köy, 10 çifjik sular altında kalmış ve 24 saat Tarsus Adana. Tersus Mersin tren neferleri durmuştur. Ovayı 50 yıldanberi görülmemiş bir şekilde 1-2 metre irtifaında sular kaplamıştır.
16 gün den beri devam eden yağmurların tesirlerde kabaran Adana,
Seyhan ve Tarsus nehiri dört buçuk metre yükselmek suretile bütün ovayı sular altında bırakmıştır. Kızılay tarafından köylere gönderilen kayıklar irtibat temin etmişler ve bu arada çok zarar gören köy Tüzel köyü olmuştur. 1700 nüfusa bulunan bu şehir ehalisini jandarma gedikli başçavuşu Mnsa Şahin üç gün ve geceli gündüzlü iki kayıkla taşımak suretile kurtarmaya çalışmış ve bu
z
Kızıllar Kürdleri Tahrike Çalışırken
• .
I
■
iş
M
arada çiftçilerimizden
Turgut îşgören de sekiz hayvani-le sular içerisinde uğraşarak kadın ve çocukları kurtarmıştır. Burada bir kadın ecelile bir çocuk da suda fazla ıslanmış olduğundan hastahanede ölmüştür.
1700 nüfuslu köyde ancak 10 -15 ev oturulabilecek bir haldedir. Diğer iki yüze yakın ev taınamile çökmüştür. Koyun telefatı pek fazladır.
(Devamı Sa., 5; Sü., 1 de)
• 4
Öner, Köprülü, Adnan Menderes ve Refik İncenin son konuşmalarına cevab veriyor
*Eiz bir ferd ve bir camia olarak aziz Türk milletinin saflarında bulunmaktan haz ve şeref duymaktayız
Hakikî bir adım
1
★
Hattan Saka nıerdce tereddüdsüzce antidemokratik kanunlara karşı harekete geçmeli ve hepsini seri halinde tasfiye t tme-lidir. Köyle tereddüdü r. komisyona evvelâ başka bir tasarı yollamalar, bilâhare dönerek hakikaten Demokratik umdelere uygun projeler göndermek hedefine doğru azimle yürümek cesaretinde olan hükümetlerin şiarı değildir. Halbuki bize şimdi böyle iradeli bir heyet lâzımdır
Ebediyen Türk kalacak olan Şark m ıntakalannda şahlanan yalçın dağlar
Bulgarların şehid ettiği pilotumuz
«D.P. de Örfî İdarenin ilân edİSdlği kabul olunmadıkça tekmil bunları mübah gösterecek blrsebeb bu^huaıUiLZ..»
Demokrat Partinin genel idare kumlu âzasından dört kişinin Manisa Demokratlarile yaptığı hasbıhal îıakkında fikir ve düşüncelerini öğrenmek istediğimiz Kenan ö-
ner bize dedi ki:
— Bu dört azanın dedikodu hududunu aşmıyan sözlerine dikkat ederseniz Demokrasinin iki üç se-(Devamı Sa., 5; Sil., 3 de>
r?\
o • w rç
V»- . IX-
çavuy Kemal Menderes’in nâşı ataşe-militerimize teslim edildi
Sofya, 19 (A.A.) — Anadolu A-
Jansmm özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Düşürülen uçağımızın pilotu gedikli çavuş Kemal Menderes’in nâ-şı bugün, Bulgar makamlarınca, Burgaz konsolosumuzun huzurile ataşemillterimlz yarbay Münir A-ral ve ataşemlllter muavini yüzbaşı Emin Acar’a teslim edilecektir.
Cenaze, Burgaz camiine getirilecek ve hazırlıklar bu akşama kadar bittiği takdirde yarın sabah (Devamı Sa., 5; Sil., 4 de)
L
J
Tatbikatta hükümetin müsamaha ve göy yumması dolayısile, iie y,| evveline
bakınca, memleketin politika (hıru-aaunda bariz bir fren ■ taıma hakikatte bütiin toptancı bükümler kanunlarda timdik ayakta durduğundan Halk Partisinin her an vnezbuhâne bir İrtica' savletinde bulunmadı ihtimali vardır. Nitekim Saraçoğlu tjükrü ve Receb Peker. zaman za-C böyle irtica’ teşebbüslerinde ^muşlardır da...
11 İşte bu İtibarladır ki biz, yalnız Halk Partililerin değil, hattâ bazı Demokratlann bile gösterdikleri i-ybnaerllğe yüzde yüz iştirak etmiyor ve behemehal mevzuatımızın •‘nıokratlaştmlması hususunda »ferar ediyorduk. Daha dün İzmlr-de Adnan Menderes ve Köprülü Demokrasi gelişmelerimizden bah-şederken İzmir valisi Şefik Soye-rin Konyaya tahvilini bile bir başarı saymak İstiyorlardı. Biz va-Hbklerde yapılan değişikliklerin Demokrat Parti ve Demokrasi hesabına bir zafer olduğuna inanmıyoruz. Hakikatte baskıcı valilerin t Devam» 8a., 3; Sü., 4 de)
görünür.
yazılı ve
Erzurum. 19 (Hususi) — 15 Şubat tarihli Yeni Sabahda Kızıl heze yanlar başlığı altında Moskovanm ve Kızıl yayın vasıtalarının Kürdleri Türkiye aleyhinde tahrik etmekte olduklarına dair yayınlanan yazı, ve bu arada Azerbaycan radyosunun bir komanterl doğu bölgesinde, Kızıllara karşı derin bir İnfial uyandırmıştır.
İçeride bozguncular ve dışarıda Kı( nıün- uşaklarının sık sık savur dukları hezeyanların birbirini tutmaması gülüne gayretlerini açığa vurmaktadır.
Bir tesadüf olarak Erzurum da ________Revamı Sa., 5; Sil., e da)
Direklerarası C. H. P ocağı kongresi
C. H. P. Fatih ilçesi, Direklera-rası yıllık kongresi, dün saat 21 de Letafet apartmanında yapılmıştır.
Kongrede C. H. P. il başkanı M. Kemal öke, Hüseyin Cahid Yalçın, Lütfi Aksoy, AH Rira An, Sahil- Kurutluoglu ve Sâdl Irmak da hazır bulunmuşlardır.
Kongre başkanlığına Remzi Ka-nadlı seçilmiş; Ocak başkanı Adil {Devamı Baa 6/ 8ü.t f Be) .
Yiğit fakat dertli Maraştan geliyorum
Milli imân bütünlüğünde eksiği olanlara tavsiye ederini: Kurtuluş günü Maraşa bir uğrasınlar... Hu milli Hac'dan bütün varlıkları çelikleşmiş dönerler...
Man»? ILurMvş bayramında tnlffl Mtfrsteıtfa geçid nemi Yan» c moda
Okullarda din dersleri
4
4»
’ ••S’'ii.’* n • ■
Tr 'j.’B
’A V e~ '
F •» . * .
0^ W ri ’■
r
I
A
i.
• \ * -Âei w
• • • "A (
C. H. P. Meclis grupu, dün ilk okullarda dinî tedrisat yapılmasına karar verdi
Ankara 19, (hususi) — Halk Par tisi Meclis grupu bugün saat 15 den 20 ye kadar süren uzun bir toplantı yapmıştır: Grupda evvelâ din komin yonunun hazırlamış olduğu rapor o kunmuştur: Komisyonun raporu üç kısımdan mürekkebtir. linçi kısımda ille okulların dördüncü ve beşinci sı raflarında ihtiyarî olmak ve imtiha na tâbi tutulmamak şartile ücreti devlet tarafından verilecek öğret -menler tarafından din dersleri oku tutması derpiş ediliyordu.
Bu mevzuda evvelâ söz alan Ce -mil Barlas mekteblerde din dersleri okutulmasına muhalif olmadığını, ancak Anayasanın lâiklik prensibinin ihlâl edilmemesini ileri sürmüş ve meselenin etraflı biı* şekilde İnce
lenebilmcsi için Meclisin kış tatilin den sonraya bırakılmasını teklif etmiştir.
(Devamı Sat, 5; Sil,, 6 da)
ı
‘•F * •
*“’p 1’1».
\ \
SsAv’’ î
/•1K
Bay Refik^Scvket ince
KVİMDEN BİR YAPRAK
Politika Edebiyatı
“Doğan Saz,, cinayeti
-----o----
Suzua ı öldüren Çelil değil mi ?
Taıiabaşında oturan Doğan Saz da çatışan Suzaıı Komşu adında1 genç ve güzel bir Kadın iki ay evvel meçhul bir şuhıs tarafından bıçaklanarak öldürülmüştür:
Vr.k? esnasında ip uçu bırakma dan nâdîse yerinden uzaklaşan ku. til hakkında uzun bir tahkikat yapılmış, kahveci Ali Çelil isminde bl rİMl yakalanarak 3 üncü ağır ceza makemeame bevkedilmiştlr:
Mevkuf bulunuı sanığın duruşma gına dün eabaiı 3 üncü ağır cezada' {Devamı Sa,, S; Sü„ S de) I
ovlot Bakanı yani ınakaınsıı bakanlardan Abdülhalik Aen-da sıhhi sebeblcrdcn dolayı istifa otti; politika-da «Sıhhi sebeblcr» ( çok hırpalanmış bir t _ mazerottir. Bundan dolayı halk mühim bir şahsiyetin vSıhhl sebeblen don dolayı çekildiğini öğrenince —sanıl mi do olsa— mutlaka bunun tahtında müstotir bir (hüvo) sİ olduğunu zannediyor.
Bızco Abdiilhalik Aenda ya haklka-ton rahatsız olduğu İçin çekildi, ya-hud da kabinodo bir faaliyet gösteremediğini anhyarak İstifa etti. Hakikaten Dovlet Bakanlan İçin yapılacak şey do pek yoktu; yalnız diğor Devlet Bakanı olan Barutçu (Hayat pahalı* lığı İle mücadole) diye bir meşguliyet bulmuştu. Arada gazetelerde «Ha ya* pildi» ha yapılıyor, ha vardı, ha geldi!» gibi beyanatını okuyor; masa başında resimlerini de görüyorduk; Ab-dülhallk Rondanın Iso varlığı ile yokluğunu dahi pek anhyamıyorduk.
Şayod o da ıncsolâ mesken buhranı İşini üzerlerine almış olsalardı hem
meşgul olurlar hem de -kendilerini u-nutturmuş olmazlardı.
Bunları bîr tarafa • bırakalım... Bu
- „ « | g/T mevzuda benim dik*
\ katimi celbeden nok*
I I ta istifa keyfiyeti ü-
zcriııo Başbakanla musta'fi bakan a rasında teati edilen nıektııblardır Onların yazılış tarzları, intihab cdlier kelimeler ve uslûb hakikaten incelen ineğe değer; halbuki böyle zevat arasındaki ınekâtibc yalnız maksadı izah edecek bir ifade vasıtası olmamalı, ay* ni zamanda inşâ bakımından da birer nümune olmalıdır.
Devlet Bakanı Aziz Başbakanım* diye başlıyor. (Niyo Azlz> do sayın» değil. Orasını bllmuın.).
Devam edelim: (i tina!:) bir (tedavi) (rejimine) (muhtaç) olduğu yüksek (malûm) unuz bulunan (sıhhi) durumumun son (zamanlar) dakı (sey ri) bir (müddet) (müııhat) yerlerde oturmamı (lüzııın) lu bir (sıhhat) (emri) (hal) ine getirmiş bulunmakta dır. (Aziz) büyük Cumhurbaşkanımız inönünün vo sayın Başbakanımın ve fLüt/en tayfayı çevirini»)
C A
SAYFA.: I
tfinî sarih
20 ŞUBAT 1948
■
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
Yatan C. Ba
— Ben gittiğim zaman milzake-rata başlanmıştı, lnlilıabata ltti-had ve Terakki namına iştirak meselesi mevzxîubQİıİ6ti. O vakit Kara Kemal bir teşkilât olarak namzedlik mevztıubahis olmıyaca-ğını söyledi. Cahid bey de lttilıad ve Terakki nafnına hareket edile-nıiyeceğini ve bunun için hiç bir hak bulunmadığını söyledi. Sonra Cav'id ve Cahid beyler namzetliklerini koymaları mevzuubahis olcu. Onlar sureti katiyede reddettiler.
— Senin namzedliğin mevzuu bahis olmadı mı?
— Bilâhare birkaç gün sonra Ankarada İsmail Canbıılat söyledi, teklif etti.
— Halbuki orada bir de Ittihad ve Terakki namına bir program yapılmıştı; sizin bulunduğunuz ic timada mı müzakere edildi?
— Bendeniz bir içtimaa iştirâk ettim.
— Başka içtima görüşülmedi mi?
— Hayır.
— Program mevzuu bahis olma dı mı?
— Bir programla meydana çıkıl ması lâzım geleceği fikri ileri sürülmüştü. ihtimal bunun üzerine böyle bir şey yapılmıştır.
— Müdaifaai Hukukun umdeleri mevzuu bahis oldu mu?
—Evet olmuştu.
— Müdafaai Hukukun dokuz Rrndâsi mevzuu bahis oldu mu?
— Oldu.
— Ne esas üzerinde oldu?
— Vallah hatırımda yok.
— Pekâlâ, şu programa bak!
(Burada dokuz maddelik program kendisine verildi) *
— Böyle bir programdan malûmatın yok mu?
— Yok efendim, söyledim, zira bu program bir cürüm teşkil etmez.
— Cavid ve Cahid Beyler sizin de bulunduğunuz ic t imada böyle bir program yaptıklarını sarahaten söylediler, ne dersiniz?
— Diyorum ya efendim, ben birinci ietimada intihabata iştirâk için bir program lâzım. 'olduğunu I söyledim. Fakat ben bulunduğum sırada program etrafında müzake re cereyan etmedi., hastahane erken kapanıyordu. Çıktım gittim.
(Beş dakika müddetle celse tatil edildi. Celse ktlşad edildiği zaman Nail Beyle muvacehe edilmek üzere Ali İhsan Bey getirilmiş bulunuyordu. )
* Reis (Ali Ihsan Beye) — Ali Bey sizi muvacehe için getirdik. 337 de Şarktan Nail geldiği zaman
Tefrik» kTo.
«*
e
Politika Edebiyatı Oaşterafı 1 mcUto;
Bakan arkadaşlarımın (tevocouh) ve (muhabbet) terinin unutulmaz derin (tahassüs) ter) içinde (eda) sına çalıştığım üzerimdeki (şeref) 1i (vazife) nin isterlerini (sıhhi) durumumun gösterdiğini (arz) ettiğim (zaruret) İle (telif) (imkân) sizliği karşısında (özür) terimi (kabul) buyurarak (hâtıra) sına bağır kalacağım kabinedeki (vazifem) den (affı) mı derin (hür-, met) terimle (niyaz) ve (millet) ve (memlekot) (hizmet) terinde (daima) (feyiz) ti başarılarınızı diliyertk bütün arkadaşlarıma en (samimi) saygı duygularımla (veda) eylerim.» Yarıdan fazla en canlı mâna ifade Edebilecek kelimeler yabancı diye afa-roz edHen Türkçeloşmtş güzel kelimelerdir. Anlaşılıyor ki bunların yerine şimdiki o köksüz uydurtnasıyon lügat lar konsa idi istifanın sebobi değil hattâ istifa bile anlaşılamıyacak.
Görüyoruz ki lisan tahakküme gir-miyor;’icabedince varlığını belli ediyor. Bütün bu (itina) lartn (şeref) terin (arz) ların (af) ların (vedâ) ların arasında (ister) kelimesi ne kadar ha-1 zin ve yabancı bir akis husule getiri- ] yor. j
Başbakanın cevabı da böyledir: J (Aziz) (Devlet) Bakanım. Falan (tarih) li (mektubu) nuzu aldım. (Sıhhi) durumunuzun (ınünhat) yerlerde oturmanızı (lüzuınfu) kılması dolayısile kabineden ayrılmak (mecburiyet) ini duymuş olmanıza çok üzüldüm. Bu (vaziyet) karşısında (istifa) nızı (kabul) etmekle büyük (teessür) duymaktayım. Kabinedeki (kıymet) li (mesai) nlzden dolayı' ben ve arkadaş larınız en (samîmi) (teşekkür) terimizi saygı ile sunar (ûoll) (şifa) lar dileriz.
Bıı (âcil şifa) lar Inşaallah Türk sanı hakkında da temenni edilir herkes birbirinin söviedlğinl anlar anlatır! Âmin..»
bir programları vardı. Fırka yapmak istiyorlardı. Nail Bey de dahil olduğu halde Şükrü, Abdülka-dir, Naim Cevad Beyler filân bir içtima yapmak istiyordunuz. Anlatın dinlesinler.
— Efendini, ben bU ictimalar hakkındaki ilk ifademi karıştırdım. İki içtima olmuştu. Birisinde Nail Beyin getirdiği program üzerinde üçümüz: Ben, Nail Bey, Na-im Cevad Bey görüştük. Bunun bifaide ve lüzumsuz olduğuna dair fikrimizi söyledik, Nail Bey de iştirâk etti. Diğer ictimalar Şükrü Pey geldikten sonra yapılmış ieti-malardır ki birkaç defa toplanıl-mıştır.
— Bu içtimainrdu Nail Bey var mıydı?
— Yoktu.
— Şükrü Beynn bu ietimalardan maksadı neydi?
— Efendim, Şükrü Bey haris ve | karaktersiz bir adamdır. Mebusluk > için çalışıyor ve muhtelif xnsıtular la buna baş vuruyordu.
— Peki efendim... Ali İhsan Beyi çıkarınız!
(Ali İhsan Bey çıkarıldı)
Reis (Nail Beye) — Siz. Terakkiperver fırka teşkil edilirken neredeydiniz?
— Ankarada idim efendim.
— Bu fırka ile alâkadar olmadın mı? Bu fırkaya iltihak için kimlerle görüştün? I
— Efendim, îstanbula gittiğimde Kemal Beyi gördüm. Kendisine dedim ki: «Kemal Bey sen vaziyetini tasrih et; ya Halk fırkasına yahud Terakkiperver fırkasına gir veya müstakil olduğunu ilân et!* Bu kadar görüştük.
— Sen Eskişehirde Terakkiperver fırka için çalıştın, bunu izah et.
— Efendim, bendeniz Ali Fuad Paşadan bir mektub aldım.. Eskişehir ve Kütahya mıntıkasında bizi namzed gösteriyorlardı. O sı-1 rada Eskişehir mebusu Arif Bey de orada idi. İbrahim ve Yusuf Beyleri namzed gösterdim. Arif Bey,. İbrahim Hakkı Beyi gösterdi zannediyorum. Başka kimleri namzed yaptığını bilmiyorum.
— Eskişehirde kaç gün kaldınız? I
— O zaman bir hafta kaldım.
— Nerede yattınız kalktınız?
— Emin Efendinin evinde, Demircinin Emin derler.
— Bu da kaydedildi mi Terakkipervere ?
—Bilmiyorum.
— Sizin not ettiğiniz adam İtti» hadcı mıydı?
— Bir tanesi lttihadcı idi.
— Arifle ne esas dahilinde anlaştınız?
— Teşkilât için yüz elli lira sar-fettiğinizi ifadei evveliyenizde söy lüyorsunuz.
— Teşkilâta sarfetmedim. Arif bey benden teşkilât için beş yüz lira istedi; yok dedim; yüz elli lira verdim. (Devamı var
bir tavzih
15 2/948 tarihli nüshamızda. Dr. Çat hakkındaki bir yazıda adı geçen Feyyaz Ekine rin, mezkûr hft, dişe ile bir ilgisi olmadığ nı yanlığı-ğın bir isim iltibasından İleri geldiği ni bildirir, özür dileriz.
İlde ve
—-Hocam, dedi. Avrupada bizi bu kadar tanımaları ne yazık! Neden kendimizi daha iyi tanıtmak için bi- • raz.gayret göstermiyoruz?.
Turhan büyük bir şefkatle ona bak U
— Bu acıyı, memleketten çıkan her Türk, bir çok vesilelerle tatmıştır yavrum. Fakat Türkiyeyl sınırları mız dışına tanıtmak vazifesinin, biraz la vatandaş sıfatile bize düştüğünü de unutmamalıyız. Bugün Verda, yann bir Ahmcd, bir başka gün bir Fatrn3 veya Haşan Türkü ve Türkiyeyl yabancılara tanıtmak vazifesini üstüne alabilir. Bale, şimdi orta Avrupa bir Türk kızının müzik kabiliyetini öğrendi. Bir başka vesile İle de başka I sahalardaki muvaffakiyetlerimizi öğ renirler ve yavaş yavaş bizi lcendile -rinden farklı görmemeğe alışırlar.
— Dediğim gibi, gazetecilerin va davetlc-ıde, şurada burada rastladı -Lgım- kimselerin sordukları sualler çok kibrime dokundu. Bizi bu kadar iptl-I dal ve kendilerinden ayrı görmelerine I pek fazla öfkelendim. Bazılarına sert I cevablar da vermedim değil.
I — Kabahat yalnız onların değil, I bizim de... Bu, bir memleket işidir I yavrum ve ciddi bir şekilde ele alın-I malıdır.
I Bu cözkrl söylerken Turhan başı I nı yastığa dayamıştı. Genç kız onu! I fazla yorduğunu anladı, telâşla:
1 — Eyvah! Ben tekrar sokağa çıka
I çaktım. Bir işim vardı dedi: 3(zl ya-
OkUYtCU
»lYORkl
şubesin-Diploma
olıırak
eililer ek .sapıyor
haklara yalnız
yapıl-
şubeli rica-
Millî Eğitim Bakanlığına
Erzurum Yapı Enstitüsti-siinün 46 - 47 haziran dönümünde duvarcılık deıı mezun oldum, derecem iyidir.
Her yıl mecburi
enstitülerden mezıııı olunlar hir tarafa teyîn mecburî hizmetlerini lardı.
Bu vıl ise ayni sahih olaıı hislerden
dülgerlik şubesi mecunu arkadaşlarımızın tây inleri Bakanlığınız tarafından dı.
Ben \e taşçı, sıvacı terinden mezun olan
daşlttrım tfıyinimizi isteyince kçdro dola/ isiyle bîr yere tâdili edilmediğimizi bildirdiler.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlıklarına müracaatla inşaat kontrollüğü, ressamlık. sürveyaıılık gibi bir Is istedim. Oralardan da durumuma uygun iş olmadığını bildirdiler. Buna mukabil de enstitülerimize dışarıdan alelûsul bir imtilıajıla piyasanın ııstıılarmı atölye öğretmeni olarak almışlardır. Kay seri ve Anluun Yapı Enstitülerinde böyle evvelden ve yeni aiııııııış cııttur.
lstenbuldan arkadaşlurım yerleştirilmiş
Bıınu karşı Erzurumdan me zun olun 25 kişiden aııcak 4 kişi tâyin edilmiştir.
Enstitümüzün gayesi yetiştirmekse bunu dışarıda dnlıa az bir zamanda öğrenebilirdik. Dahası var:
İstanbul Teknik Okuluna güya imtihanla girmek hakkımız var. 14 de imtihan açıldı, dan 1, Ankaradan zanıyor, onlar da
harı kadroya kabul ediliyorlar. Leylî kadroya mühendis 1 de ve hazırlık sınıfında kalanlar imtihansız olarak alınıyorlar. Peki bizler ne yapacağız ?
Hiç olmazsa yakında tâyin lerimise başlanması ve 7 aylık işsiz kalmamızın önüne geçilmesini sonsuz saygıla-nmiıı sayın Bakandan arkadaşlar namına da rica ederim.
Hauıiş: Sayın Bakana bun dan önce de bir mektubla vaziyetimizi anlatmıştım. Ha lâ bir cevab alamadığımdan bu açık mektubu yazmaya lüzum gördüm.
Ahmcd Özer
Tuttuk malı. No. 46 Mecitözü
kb limeler
IQ0V-
mezun iıeıncn
vaziyettedir.
olan hepsi
Ekini 947 Erzurum-6 kişi kasınç ak ne-
Şehremini Halkevinde kumaş deseni dersleri verilecek
08
13
D
I
Şehir nakil vasıtaları biletlerine zam mes’elesi
Şehir Meclisinin bugünkü içtimamda zam teklifi şiddetli münakaşalara yol açacak
saat 10 de
toplantılara tartışmalar*
şehir Meclisi bugün toplanacaktır.
Bu içtimain geçon nlsbetlc çok daha çetin
la geçeceği anlaşılmaktadır,
E: T: T: umum müdürü İbrahim Kemal Baybora, idarenin durumu hakkında İzahat verecek, kömür fl atlarına yapılan zam dolayısile reye tahmil edilen bir milyona kın fazla masrafın kapatılması susunda çareler düşünülmesini yccektir.
Tbrakim Kemal Baybora, tram -vay, tünel ve otobüs bilet Ücretleri no Zam yapılmak istenllse bile, bu kararın Bakanlık tarafından kabul
1da yahu. İsti-
Meclisi bu mevzu üzerinde tartışmalara sahne olacak
t ar af d an gün Un en mühim olan et hakkında da kati
L
M
Gecekondu
evleri
HER SABAH] Kenan Önerle muhayyel bir m ü la kat
■i
cdümlyecrglT^I ileri «Erimektedir.
Fakat her şoya rağmen İdarenin nakü vasıtalarına yeniden zam tek lifi ön plânda yer atmaktadır.
Şehir bir hayli tıı*.
Diğer meşe lori
bir karam varılman muhtemel gö rülmektedir.
Belediye iktlaad tşlori müdürlüğü ne dün yeniden müracaat eden ka -rablar, narhın arttırılması meselesi nln müstaceliyetle halledilmesi lifini İleri sürmüşlerdir.
tek-
BELEDİYEM E:
Belediye ile esnaf arasın daki ihtilâf
Belediye tarafından hazırlanan gıda maddeleri nizamnamesinin bazı maddeleri harb dolayısile büküm süz bırakılmış, fakat esnaf bunu nizamnamenin heyeti umumlyeal itiba rile hükümsüz kaldığını anlamıştır.
Bu münasebetle, bugün halkın esnafdan şikâyet etmesine yegâne sebeb olarak bu husus ileri sürül -m ektedir.
Belediye bu yanlış tefsiri açıkla, lamamakta İsrar ettiğinden, «ağlık Bakanlığınca yeni bir nizamname hazırlanmaktadır.
Etiketsiz satışla mücadele için alınan tedbirler
Haber aldığımıza göre Eminönü kazası ve belediye şube müdürlüğü pahalılık ve ihtikârla mücadele için yeniden bir çok tedbirler almıştır. Bu arada nahiye müdürlerinin İştira kile kütle kontroUan yaptırılacak -tır. Ayrıca nnî müracaat ve şikâyet lerl karşılamak üzere ekipler hazırlanmıştır.
Her hangi bir vatandaş etiketsiz, pahalı veya pahalı znnnını uyandı ra cak bir gıda maddesi gördüğünde gündüzleri 22042, 20913 ve 17 den sonra 20771 numaralan telefonla ha befdar ederse kontrol ekibi derhal vaka mahalline gidecek ve gerekli incelemeyi yapacaktır.
Müştekiler isimlerini de bildirdik lerl takdirde İnceleme neticesi ayn-ca kendilerine haber verilecektir. Müracaat telefonları Üniversite, yurtlar ve lise ve orta okullara ve mahalle muhtarlıklamna bildirilme ve okurların keyfiyetten ailelerini de ayrıca haberdar etmeleri isten -miştir.
I
ADLÎ YEDE
SAĞLIK
Hariçten idhal edilen ilâçlar
. ■■■(>—
Vilâyet gecekondu sahihlerine geniş ölçüde yardım ediyor
Dış memleketlerden müsaade Lınmak suretıle getirtilen müstahzar lar hakkında Bakanlıktan sağlık mü düzlüğüne bir tamım gönderilmiş -tir:
Bu tamimde, getirtilen İlâçlardan ekseriaınin karaborsaya intikal etti gi İleri eürillmekte, ilâçları kullanacak hastaların müdürlük tarafından' muaycnesılc bu ilâca hakikaten İhtiyacı olup olmadığı hususunun tes -1 bit olunması ve Bakanlığın bundan haberdar edilmesi istenilmektedir. | Bundan böyle dış memleketler -den müstahzar getirteceklerin mllsa ode dilekçelerini Bakanlığa gönder m eden evvel hastalanır Sağlık müdürlüğünde muayene ettirmeleri mecburiyeti vardır.
---------o —
ÜNİVERSİTEDE:
a-
Üniversitede miina zaıalara martta başlanıyor
ay
Şehremini Halkevinden: Evimizde kumaş deseni dersleri açılmıştır. Öğretmenliği Güzel Sanatlar A-kademisi yüksek süsleme bölümünden mezun Namık Kemal Orçun de ruhde etmiştir. Bu derslerden İstifa de -etmek Istiyen öğrencilerin Evimiz kâtibliğine İki kıt'a fotoğrafla müracaat ederek kaydolunmalan ri ca olunur. Derslere 2/3/948 3&lj günü başlanacaktır.
Bir ka 1 9 yıl hapis yatacak
Bir müddet evvel Fatihte Feri ha adında bir kadını kıskançlık yüzünden bıçaklıvarak ölümüne sebebiyet veren Hamid Kısa hakkındaki duruş mi dün 1 inci ağır ceza mahkeme -sinde sona ermiştir.
Mahkeme katili 9 sene 9 ay İt gün ağır hapse mahkûm etmiştir.
Üniversitede; sömestr tâUU sonunda hitama erecektir Bundan sonra şimdiye kadar bütün hazırlıkları İkmal edilmiş bulunan talebe münazaralarına başlanacaktır.
Bu moyanda, Milli Türk Talebe Birliğinin tertlbledlği Fakülteler ve yüksek okullar arası münazaralar 3 mart çarşamba günü Eminönü, Halkevlnde yapılacaktır. Birinci mu nazara yüksek Ticaret ve Ekonomi -Hukuk; İkincisi İse Tıb - İktısad Fakülteleri arasında yapılacaktır.
Diğer taraftan. Üniversite Talebe Birliği tarafından muhtelif fakültelerde münazara ekipleri ter* tlblenmlştir. Bunlar, martın ilk hal tasında, karşılaşacaktır.
Hukuk Fakültesi ekipieri arasın, daki münazara; «Ahlâka fikir yolu ile mi, yoksa iman yolu ile mİ varılır?» mevzuundadır.
Fakültelere ikinci minıestr devresi için öğrenci alınıyor İstanbul Üniversitesine şubat sömestr devresi için talebe alınmakta dır. 15 Şubata kadar kabul edilen müracaatlar içinden; Tıb Fakültesine 40, kimyaya 9, İktisada 34. Ede biyata 150 kişi alınma . karar ve rilmlçUr.
Tefrika: 75
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin BERKAKD
nm jaat kadar yalnız bırakmağa mecburum hocam. Afflnizi dilerini. Konuşmamıza biraz sonra devam e-deriz. .. ■ (
Turhan, yarı kapalı gözleri arasın dan ona baktı. Gülümsedi:
— Güle güle Verda!
O telâşlı hareketlerle çantasını, el diyenlerini alır, kapıdan çıkarken Tur han Yılmaz da d6rin bir saadet ve ra hatlık duygusu İle gözlerini kapadı.
Uyumağa, dinlenmeğe ne kadar ihtiyacı '/ardı onun!
Verda hislerini samimî bir surette tahlil ettiği zaman, Turhaıua Viyana ya ayak bastığı günden itibaren, her şeye rağmen, çok mesud saatler yaşardığını itiraf etmek zorunda lcah( yordu. Onun gıoi dünyayı dolaşmış, kibar, bilgili ve olgun bir erkeğin yo nında, bir konsere, bir sinemaya git mek bile, başka bir zevk oluyordu. Genç arkaJaşlarile ayni yerlere, tek llfsizce girip çıktığı halde, Turbanın yanında iken kıyafetine, tavırlarına
tualetlr.e ayrı bir itina gösteruıcge mecbur oluyordu. Turhan Yılmaz, göz leri üstüne çeken tipik bir insandı. Beraberinde gezen kadın da her te -kandan ona uygun olmalı idL
Bundan başka, hocasının yanında genç kız adetâ çocuklaşmif gibiydi. Onun kendisini şımartmak için yaptığı çılgınca masrafları bile hoş görüyordu. Bugün bir iğne, yarın bir bl lezilc, bir başka gün bir kürk, bir çan ta... Velhasıl her sokağa çıkışında bir sürpriz onu bekliyordu.
— Hocam, bu kadan fazla artık!
Dediği zaman Turhan gülümslyor
— Nasıl olsa bu parayı aarfedece ginı Verda, bari g-üzel bir kın daha güzel göstermek için olsun.
Cevabile mukabele ediyordu.
Îkteînde de, çok sene evvel Viya- • naya gelişlerinde gördükleri yerleri tekrar görmek İsteği uyanmıştı. Ver da ora’.ara arkadaşlarlle ve yalnızca gittiği haî ie, yine de Turhanla beraber gidişinde başka btr zevk buluyor
MecidiyeköyündeJki ikinci taş o -cağındaki tııgla harmanlarına karşı 17 inci adada 947 senesinde yapılan 35 - 40 kadar geco korıduuun bu -iundugu arazının Emlâki Milliye ta rafından müzayede ile satışa çıka rıldığını, bundan mağdur olan geco kondu sahihlerinin vilâyete müra -caalla müzayedenin tehirini istedik lcrinl, dün bildirmiştik.
Bu gece kondularda oturan iki yüz kadar fakır haikm durumu hak kında vali muavini B İhsan, kendisi lo konuşan bir arkadaş miza şunları söylemiştir:
— Gece kondularuı bulunduğu a razi, Maliye Bakanlığına aid olma-dolayısile buranın satışı İle Eınlâ Milliye ilgilidir.
Biz vilâyetçe gereken kolaylıkla yapmaktan geri kalmıyoruz. Mü-
zayedeyi önllyemeyiz. Fakat arazinin muhammen bedeU üzerinden ce kondu sahihlerine satılmasına lışacagız.
sı kİ
n
.— ■ o
L OL İ S 1 E
Azılı bir kibar bizsiz yakaıandı
ge ça
Emniyet ikinci şube memurları eşino pek ender rastlanan azılı bir kibar hırsızı yakalamağa muvaffak olmuştur. Bu hırsız Burhan Karada yıdır.
Burhan Karada/ bundan 11 sene evvel Kabataş Erkek lisesinde talebe iken, Almanca öğretmeni Lu-thneri bıçakla yaralamış ve cezasını çektikten sonra bir kaç defa gan gdtervari hırsızlıklar yapmıştır. ( Gangster mukallidi Burhan iki defa da cezaevinden kaçmış ve Ankara-da sahte hüviyetle dolaşmağa iniştir. Azılı hırsız Ankara ve de do muhtelif apartıman ve soyduktan sonra nihayet bir evvel tekrar şehrimize gelmiş btr suç işlerken yakalanmıştır
başla İzmir evleri hafta veni w
iki kalpazan yakalandı
Dün şehrimizde Yunus ve Şaban adında iki kalpazan yakalanarau Emniyet müdürlüğüne sevk-dümiş -Ur.
Sabıkalıların kalp 25 ve 50 kuruş lukla? bastıkları ve piyasaya sür-dükleri anlaşılmıştır.
Konserratuvar Tiirk musikisi konseri
Konservatuar tarafından 15 günde bir verilmekte olan Türk Musikisi konserlerinden Mahur faslım ihtit va eden 6 inci Türk Musikisi konse ri 24 şubat salı günü saat 18 de Şe hir Komedi tiyatrosunda verilecek. . I
General Electric müsabakası
Öğrendiğimize Köre. Koç Ticaret T A. Ş. büyük bir müsabaka tertib etmiştir. Herkesin İştirak edebileceği bu müsabakada, kazananlara yeni gelen General Electric radyolarından birer tane hediye edilecektir. Bu müsabakanın teferruatını dünkü sayımızda bulabilirsiniz. ;
u muhayyel mülakatlar seri* slno başladığımdan dolayı bin dola pişmanım. Zorla başıma iş açtım. Meğer bu dâvanın no kadar
meraklısı varmış. Yurdun dört buca-gından o kadar çok mektub gelmeğe başladı kİ bütün «Yeni Sabah» ı muhayyel mülakatlarla doldursak yine hor okuyucunun gönlünü hoş etmek kabil olamıyacak.
Evvelâ mokiubları bir sıraya koya* yım da kimsenin kimseye hakkı geç* meşin dedim. Fakat baktım ki sıra bek liyenler gün geçtikçe çoğalmakta. Hani şıddotli yağış günlerinde gelen suyun fazlalığından dam olukları nasıl taşarsa benim mektub sepetim de öy»e doldu ve taştı. Bu vaziyet karşısında bor» de kur’a usulüne müracaata verdim. Gözümü kapıyor kiyor ve elimi sepote Tayyare gibi bir
karar besmeleyi çoğaldırıyorum, süt biraderi
piyangosunun şey.
★
ilk gelen mektub İzmitîc, M»
du:
Turhana gellnoe; keııduml yirmi sene evvele dönmüş sam/or, gençlik ve neşe İçinde yüzüyordu
Bir geco Vcrdanın pansiyon odasın da idiler: O gün genç kız Aletine u-zun bir mektub göndermiş. Turbanla göçen günlerin arasmlu onu nasıl özlediğini, onunla beraber olmak için nasj sabırsızlandığım anlatmıştı: O hislerin tesiri altında, yemekte ve sonradan ganb bir dalğınltk içinde idi: Turhana uzun uzun piyano çal -mış. bu suretle onunla fazla konuş -maktan kaçmak istemişti: Bu taşkın neşo oyunu yavaş yavaş onu bozma -mağa başlamıştı artık:
Turhan ona bakıyordu: Genç kızın zihninden geçenler: okuyormuş gibi, birdenbire:
•— Seninle bir Paris seyahati ya-palım mı Verda? diye sordu:
— Parla seyahati mi? Bu lüzumsuz yorgunluğa ne lüzuvr var hocam ?
— Yorgunluk değil Ve- f ı Orada
bir kaç hafta kalırız: Ben Marsilya dan vapurla Îstanbula giderim, sen de buraya dönersin...
Verda tereddüd ediyordu. Bu s? -yahat fevkalade bir şey olurdu ama, bu hasta adamı yormak doğru nıu i-di? Hem .. Bunca zaman onunla yal r.ız kalmak biraz fa*la ihtiyatsızlık olmıyacak mıydı ?
/ İsterseniz bunu btr kaç ay son raya bırakalım hocam.
Turhan kaşlarını çattt:
— Bir kaç ay sonra çok geç olur.
Sen İstersen gelme, benim ha’
zı işlerim var. Yâlıı.z giderim?^
Genç loz piyano iskemlesinin üs -tünde dönerek ona baktı. Turbanın
ytlzü sararmıştı, dudakları titriyor -j du. Onu üzmek fena bir netice vercbl lirdi: Gülümsemeğe çalışarak sordu:
— Kızdınız mı hocam?
— Mânâsız sebeblerle güzel bir gö zintiyi red ettiğine kısmaz mıyım?
— Sizin sıhhatiniz mânâsız bir se beb değidir. fı
— Ben kendimi pek iyi hiaacdiyoJ yorum. Gitmeden evvel esasen dok-j toru bir defa göreceğim. J
Verda hâla mütereddld duruyor, I düşünüyordu. Turbanın mutlak bu seyahati yapmağa lenrar verdiğini anlamıştı. Kaçamaklı bir cevab'verdi: Doktorun bu yorgunluğu hoş karşılanııyacağını umuyordu:
fl
f-Deuarnı tjar7
■m ‘ ■f
Elime
Kemal paşa mahallesi- çıkmaz sokak, (3) numarada oturan Salih Üçerşaka adlı okuyucumun İsteği oldu. İzmitli karilm evvelâ Kenan Ömor Önerle, sonra da Celâl Sayarla birer muhayyel mülakat yapmamı istiyordu. Ben de hemen telefona sarıldım, sayın Ö nori aradım:
— Allo, proUsor Kenan Önerin e-vi mi?
— Evet, .ne istiyorsunuz T
— Elendim, sayın profesöre lütfen haber verir misiniz?
— Kim diyelim efendim?
— Fıkracı bendeniz.
— Kenan Ömer bey fırkadan çekil* dikten sonra fırkacılarla konuşmaya tövbe etti.
— Efendim anlatamadım gahba, fırkacı demedim, Fıkracı öddün. «.Yeni Sabah» ın fıkracısı...
— Öyle söylesenize... Maamafih yine görüşebileceğini sanmıyorum.
— Neden efendim? •
— Siz duymadınız mı? Kenan Ömer bey enerji akümülatörlerini doldurmakla meşguldürler.
— Bu işi nerede yapıyorlar efendim?
— Burada, yazı odasında...
— Aman efendim, lütfen kerem buyurun da biraz izahat verin. Bu enerji akümülatörler» nasıl dikiyor?
— Hoca sabahleyin erkenden kalkıyor. yarım saat kadar oda jimnastğı yapıyor, sonra yıkanıyor, traş ütüyor ve kahvaltı sofrasının başına gederek üç yumurta, yırım oüzüne portakal, bir kilo elma ile hafif bir kahvaltı dan sonra...
— Bu hafif kJhuaJtıyı hazmı için yürüyüş mü yapıyor afanuim?
— Hayır efendim,, geçiyor yazı masasının başına bir taraftan yazıyor, bir taraftan da kükreyor...
— Hocayı bilirim, kükrer gibi konuşur ve konuşurken de kükrer. Soib ra efendim?
— Sonrası bu kükremeli yaz» yahuo yazılı kükreme öğle yemeğine kadar devam ediyor. Öğle yemeğinden sonra bir müddet uzanıp istirahat edı yor amma bu istirahat esnasında da yüksek sesle hitabelerde bulunduğu vâki oluyor. Yani sizin anlıyacağmız şayed heyecan fazlasını yazı masasın da tüketemezse bu istirahat dakikalarında sarfediyor.
— Desenize kı istimi fazla gelmi; bir buhar kazanı haline geldi üstad'
— Aşağı yukarı öyle efendim...
Muhaverenin burasında derindeı derine bir gürleme işittim. Müdhiş biı ses:
____ Vorln şu telefonu bana; kimml bakayım benim akümülatörlerimle me gul olan yiğit?... diye bağırıyordu.
itiraf edeyim ki dizlerimin bağı cö züldü. Bir aralık ahizeyi elimden atıf savuşmak istedim. Fakat vazife aşkın korkuma galebe etti ve titrek bir se9 do ve kekeler gibi:
— Kızmayın üstadım, Fıkracı ben denizimi... diyebildim.
ŞUBAT 1948
►
(Sonu yarına)
1363 Rumi Şubat . 7 i
FIKRACI
i i »
I
I
★
CUMA
Kaspu 106 — AY 2 —
Vakitler
Güneş Öğle İkindi
Akşam Yatsı
İmsâk
Vasati
D
48
28
27
49
20
s.
6
12
15
17
19
5 43
■Bpyv ov'te^ %
1367
Hicri :
Rebiül
âhır
9
GÜN 31
Ezani
S t
6
9
D.
00
40
39
31
•> ı
II
• •
İÜ
or
komutan orta
• •
(Hususi* — Porsuk
aid bir sözleşnv
!
İDARECİ
(Devam edecek)
i
İstanbul hastahaneleri-vahdet yoktur dlyebilb
her iki taraf a-mllbadelelerinin
W
r
I
k
-BULGAR HUDUDUNDA
19, (A:P:> — Üçüncü or-geceki resmî tebliğine
bir ka-kö-ka-
Vekâlet haslahaneleri
tâdilin-ve ceza Matbu-hlç
me-ceza mu? Bütün ömrümüz Demokrasiye baş-
lıyabilmek için sahanın hazırlanmasını istemekle nıi geçecek?...
A. Cemaleddin Saraçoğlu
ve fikir çarpışmaları olsun...
Elimizdeki seçim, matbuat murini nıulıakemat ve hattâ kanunlarile Demokrasi olıır
■AvFA: S
İmzalanan 11 esaretine goz yumamaz
anlaşmalar
Ramaaya, Yagoalavyadan^ aanra Macaristanla da biri dutluk anlaşman > imzalardı ?
Moskova 19, (A. P:) — Mos-> kova radyosu tarafından blldlrlLr difine göre, Rusya ile Macarls-ı aD arasında bir dostluk ve kar t ^ılıklı yardım anlaşması imzalan» nruştır. >
Anlaşma mil kati Macar!
cumhurbaşkanı Zoîtan TUdy vo( Başbakanı Lajos Dinnyes ile Sta> ün ve Molotov arasında KremlinC saıayantia yapılan görüşmelerde! tesbit edilmiştir. Anlaşma, bun-C dan evvel Rusya ile Romanya! ve Yugoslavya arasında yapılanC anlatmaların aynıdır. >
Anlaşmanın imzalanmasındanj
> sonra. Molotov verdiği bir demeç!
C de şöyle demiştir: C
> (Bu anlaşmanın imzalanma -j C sından sonra, Sovyetler Birliği, C 5 Kabarenizden Baltığa kadar bü> C tlln batı hududlanndaki komşulac
> n ile sağlam bir dostluk ve kar! ı şılıkh yardım bağlarile bağlan -C
> mis bulunmaktadır.:» >
1 Molotov, bu anlaşmanın B:r C
> leşmiş Milletler kurunıunun ga ->
•ye ve kaidelerine uygun olduğu( Jnu da ayrıca kaydetmiştir. J
? Macar Başbakanı Dennyes, C sMolotovuıı sözlerine verdiği ce -> Zvabda. Macaristanm tarihte ilkC \defa olarak böyle bir anlaşma! /akdettiğini, zira Rusyanın, MacaC \ristana. hiç bir gizli niyet besle! !meden vardım etmiş olduğunu \ s sövlemiştü*. r
S MACAR CUMHURBAŞKANI ( S ŞEREFİNE VERİLEN !
> ZİYAFET (
S Moskova 19, (A. A.) — !
2 Sovyet Yüksek Şûrası başka-(
S m chvernick, dün gece Macar! /cumhur başkanı Tildy Zoltan veC J Macar heyeti ş reline bir kabul! / resmî vermiştir. (
/ Sovyet Başbakan yardımcısı! (ve Dışişleri Bakam Molotov ilet / Macar Başbakanı Dinnyes La -Ş 5 yoch. Mareşal Voroşilov, Mosko? ( vadakl büyük elçiler, yabancı ve> / yerli basın temsilcileıd de kabule \ resffnihde haz»*' bulunmı;şOardır > 2 RUSYA ÎLE BELÇİKA - C ( LÜKSEMBURG ARASINDA > / Moskova 19, (A. A:) — Düne \ Moskova da Sovyet Rusya ile Bel! 2 ç:ka - Lüksemburg iktisadi bir-c J ligi arasında ticaret mübadeleicj ( ri ve ödemelere S lmzalanm:ştır.
/ Eu sözleşme, S rasmda fıicaret
ı deî’piş etmektedir.
' Moskova 19, (A. A.) — Dün’
> S »vyet Rusya ile Belçika arasın,
ç da Moskovada bir ticaret anlaş1 ) :..ası imzalanmıştır. Bu anlaşma( \ ğince 1948 ve 1949 senele -* ) -> Riısya, B»4çikaya hububat,
. 'tatta kulla:..lan tahta, manga1
z ve amyant gönderecek buna, kabil Bejçtkadan manilotutn1 Sr-alzemesi, demir, çelik, bakır ’ v* ham mensucat maddeleri ala çaktır.
-------------->
İngiliz Akdeniz amiral gemisi İskenderiyede
İskenderiye 19, (A: A:) — îngi Akdeniz filosu başkomutanı ami Slr Algemon VVİlliBin bandırası r . taşıyan Neıvcastie kruvazörü 48 »Lat kalmak Üzere bugün buraya f İmlştr. Chevron muhribi kruva-Zfr» refakat etmektedir:
İngılterenin yeni Vaşington elçisi
Londra 19 (A: A:) __ lngUl7 D)Ş İlleri Bakanlığından bildirildiğine göre bilen Dışişleri Bakanlığı muu Tlai ohn Hoyer Mlllar, tngijtererdn Vaşington büyük elçiliğine taydı e-fillmlştt:
48 jaşında olan MÜlar, 1931 de Hollandanın e.«ki Londra orta elçisi nin kıa He evlenmişti: Bir müddet tenberi Milların îngilterenln. Viya -na ört* elçiliğine tayin edilmesi ba ₺la rntvzuu olmuştur:
Lcrdra 19, (A: A:) — Dışişleri Bakanı M; Bevİnüı, kalkınma prog ramı ç.lışmaları İle pek yüklü bulu ıan Vgington büyük elçiliğine yar lımda lulunmak üzere munzam bir ilçi gö.dereceği Londradan bildirJ! enekte dr;
Yunan âsîlerinin şefi Balkan tahkik komis yonu üyelerinin harb esiri gibi tevkif olunmalarını
Vaşington 19, (A. A:) — Amerikan Dışişleri Bakanı sözcüsü, dün akşam beyanatta bulunarak, yabancı mütecavizler Yunanistam istiklâlinden ve siyasi tamamiyetinden mahrum etmeğe çalışırlarken Amerikanın lâkayıt kalamıyacağım söy İçmiştir. Sözcü ezcümle şunları söy İçmiştir:
Milletler arası komünizm Yuna-nlstanı kontrol etmek arzusu ile Yu nan kuşetlerinin karşı koyamıya -caklan bir durum yaratabilir. Böyle bir durum ise bütün Yunan mesele sinin tekrar gözden geçirilmesini zıımlu kılar.
MARKOSUN KARARI -
Selânik 19, (A P:) — Yunan du kaynaklarından verilen malûmata göre, General Markos « demokrat ı ordu suna verdiği bir emirde, Birleşmiş Milletler Balkan Komisyonu-' na mensub her hangi mümessilin • ele geçtiği takdirde, «harb esiri gi
“Bu, Komünist bir devletin totaliter bir devletten farbıolmadığtna delildir,, olmak maksadile girişilen bir kapitalist denemesi şeklinde vasıflandırarak, bu plânın aleyhinde bulunduğu ve atom enerjisinin milletlerarası bir kontrola tâbi tutulması hakkındaki Baruciı plânını reddettiği bir »ırada Rusyada zararlı düşüncelere sahib kimselerin bulunup bulunmadığı hususunda bir tahkikat açılmış olması herhal de bir tesadüf eseri değildir
Diğer taraftan Boston Globo şun lan yazmaktadır:
Eğer bu temayül devam, ederse pek yakında Rus kompozitörlerinin Kral Manc’m eserlerini bestelemelerinden veya Marx'ın Lenln tarafından yorumlanan şeklini Stali-nin izahına göre notasını yazmak, tan başka çareleri kalmayacaktır.
Vaşington, 19 (AA.) — (Usis): Sovj etler Birliğinin en tanınmış kompozitörlerinden bazılarının e-serlerinin çalınmasını yasak eden komünist partisi Merkez komitesinin son kararnamesi hususunda A-merlkan rannı acı yorumlarda bu-lunmaktad.r.
Oakland lribune (Kaliforniya) bu hususta şöyle demektedir:
Sovyetler Birliğinin, sanatkârlarının eserlerine karşı gösterdiği ilginin. mânasını anlamakta Amerikan halkının güçlük çekmesi mümkündür. Fakat bu, komünist bir devletin totaliter bir devletten başka bir şey olmadığının, diğer bir delilidir. Böyle bir devlet bütün insan faaliyetlerini kontrol altına alır. Yazarlarla kompozitörler baskı cihazının bir parçasından başka birşey değildir. Bunların hakiki ga yesl. sanat yaratmak değil, ikna etmek, inandırmak, propaganda yapmak ve siyasi diktatörleri desteklemektir.
Sovyet diktatörleri, Rus sanatkârlarım. Sovyet milletlerinin ceııkcl ve milliyetçi duygularını can landırmak suretile devirlerine hizmet etmelerine karar vermişlerdir.
New-York Times ezcümle şöyle demektedir:
İlim adamlarlle sanatkârların gözden düşmeleri Sovyet dış siyaseti ve devre devre yapılan temizlik hareketlerile takib olunan tarihi yola uygundur. Sovyet Rusyanın Marshall plânını Avrupaya hâkim
İngiliz kraliçesinin amcası öldü
* Londra — Ingiliz Kraliçesinin amcası Francis Bowes Lyon, dün 91 yaşında olduğu halde Not-humberland eyaletinde Ridley Hall’de vefat etmiştir-
Francis Bowes Lyon, Stratlı-more ve Kingthorne kontunun kardeşi ve Kraliçe Elisabeth İn ba bası İdi. (A.A.)
Malince Miami’de
■jf. Miaml — Hâlen Miamide seçim turnesinde bulunan Henry Wallace, Nevyorkta Progreslst partisinin bir namzedinin kazandığı muvaffakiyetten dolayı memnunluğunu bildirmiştir. (A.A.)
fırtınada karaya oturan Branşız vapuru
Paris — Amoy vapuru La Neuvelle FranBiz Umanı ağzında karaya oturduğu esnada mürettebattan blrlle bir yolcu boğulmuştur.
8 yolcu İle mürettebattan 26 kişi kurtarılmıştır. Portakal yüklü olan Amoy vapuru Oran’dan Ven-ders’e giderken yolda fırtınaya tu tulmıış ve Clte limanına sığınmağa teşebbüs etmişse de mazotu
emretmiş!
bi tevkif olunmasını vo bu $okilda muamele görmesini> bildirmiştir: ,
Esir edilen bir çetecinin cebinden çıkan bu emirde, eBalkan .Komtsyo nunu teşkil eden ftzadan çoğunun Anglo - S aksonlardan veya onların ortaklarından, mürekkeb olduğu, .bu nun için, demokrat kuvvvofclerln mü caddesini baltalamak ihtimalleri Trıevcud bulunduğu İşaret edilmek -tedlr:
YUNAN
Atina dunun dün göre, Yunan. - Bulgar hududu civa -nııda Selânikten 75 kilometre kadar şimal'lo Kruslya dağlarında cereyan eden »alı günkü çarpışmalar da çetelerin komutanlarından binbaşı Nlkitas ölmüştür: Asıl adı Nikola Triyanfilu olan bu
Makedonyadald çete harekâtını ida re ediyordu:
Amerikadan 3atın ahnan şileplerimiz Ankara 19, (hususi > — Amerika dan satın alman Çoruh şilebimiz Ce novadan hareket etmiştir. Şilebin Pireye vardığı tahmin edilmektedir Şileb bir müddet Pirede de kaldık -tan sonra tstaubula gelecektir. îs -kenderunda bulunan Sıva3 şilebimiz de yüklü bulunduğu uçak benzinini boşalttıkdan sonra tekrar benzin al mak için Haytaya hareket etmiştir. Şileb ofis namına benzin aldıktan sonra îstanbula dönecektir. Ameri-kadan alınan yolcu vapurlardım ta mirleri uzadığı için hareketleri bir ı müddet daha geçikmiştir. j
pek az kaldığından La Nouvelle limanına gitmeğe karar vermiştir. Büyük dalgalar içerisinde mücade le eden gemi, su almış ve nihayet karaya oturmuştur. (A.A.)
Amerika bu yıl ne kadar hububat ihraç edecek?
* Vaşington — Amerikan Ziraat Bakanlığının dün akşam neş rettiğl raporunda açıkladığına gö re, dünya ylyecak istihsali hafif surette fazlalaşmakta ise de kurak bölgelerde yiyecek kıtlığı var dır.
Bundan sonra raporda bildirildiğine göre Birleşik Amerika 948 yılında 520-570 milyon kilo hububat İhraç edecektir. Bu rapora göre fena, hava şartlan neticesinde İskandinav memleketlerinde de İs tlhsal azalmıştır. Rapor, ayni zamanda bugünkü yiyecek kıtlığının sebeblerinden birini de dünya nüfusunun artmış olmasına hamletmektedir. (A.A.)))
Yeri Alman parası
* Berlin — Yetkili kaynaklar dan verilen malûmata göre, Rus makamları, bütün Alnıanyada geçecek yeni bir paranın Berlinde ba s il masını îtafrES etmişlerdir. Buh-
Hakikî bir adım
(Başmakaleden devam yerleri başka vilâyet koltuklan değil, mahkeme vs mahkûmiyet sandalyeleridir.
Yalnız diin gelen haberler bize Halk Partili hükümetlerden birinin, İlk defa olarak Demokrasiye doğru müsbet ve hakiki bir adım attığım bildiriyor. Polis vazife ve salâhiyet kanununun vatandaşları koyfî surette hapis ve nefly hakkını valilere veren mahud (18) inci madde hükümetin teklifi üzerine metinden çıkarılmıştır. Şimdi bugün Büyük Millet Meclisi kanunu bu şekilde kabul edince vatandaşlar Soyerlerln veya Güleçlerin, keyfî müdahaleleri!» hürriyetlerinden mahrum edllemiyeceklerdlr. Bu seçim gününde de vali kuvvetli muhalifleri hapis tarikile sustur mak imkânından mahrum kalacaktır.
Bu neticenin müsbet ilk adım olduğu muhakkaktır. Filhakika Haşan Saka İstanbul ve civarından Sıkıyönetimi kaldırmakla da Demokrasiye doğru bir hareket yapmış sayılabilirdi amma Sıkıyönetim esasen zald bir külfet ve Saracoğlunun, suiistimaller meydana çıkarak matbuata aksetmesin diye, pek ziyade güvendiği ilâve bir silâh idi. Yoksa yürürlükte olan matbuat ve ceza kanun lanınız hiç bir zaman Sıkıyönetime ihtiyaç göstermeyecek kadar toptancı ve serttir. Esasen şLmdi polis salâhiyet kanununun den sonra, sıra matbuat kanunlarımıza gelecektir, at hakkındaki dileğimiz,
zaman saklamadığımız gibi bu nıınun tâdili değil külllyen ve künden ilgasıdır. Çünkü ceza Dunumuz neşir yolile işlenecek cü
rümler için çok ağırlatıcı hükümleri hâlâ ihtiva etmektedir. Yalnız llasan Saka kabinesinin, bu iyi a-dımında bile mideyi bulandıracak ve hoşa gitmiyecek mantıki az taraflar yok değildir. Meselâ madem ki şu mahud 18 inci maddeyi tâyy etmeği hükümet düşünmüştür, neden haftalardır dahiliye ve adalet encümenlerinde konuşulan ve hükümetin ilk tasarısını teşkil e-den metinde bu madde kalmış ve hükümetçe müdafaa edilmiştir? Ve neden, dün birdenbire yeni bir uykudan uyanır gibi, hükümet teklifini komisyondan geri alarak, tartışma ve endişe mevzuu olan maddeyi yok eden yeni bir formül hazırlamıştır?
Bu dununun en büyük hüsnüniyetle ve kabine lehinde tevili kabinenin böyle hayatî bir mevzuda bile tereddüdier içinde olduğudur. Haşan Saka hükümeti bir türlü dü peıiüz ve apaçık hareketle antidemokratik kanunlan toptan ve bir çırpıda kaldırmıya cesaret edemiyor. Yine pazarlıklar ve dauıla damla memlekete hürriyet vermek isti yor. Sanki milletin hakikî malı o-lan serbestlik ve hürriyet Halk Partisinin tahtı tasarrufunda i-miş gibi... Bakınız şimdi polis salâhiyet kanunu yola konduktan sonra seçim kanununun da Demok ratlaştınlnıası yine aylarca sonraya bırakılacak, Meclisin kış tatilini ikmaline yani İlkbahara tehir olunacaktır. Halbuki seçim kanonu da pek âlâ bugünkü içtimada hallolunur ve çıkabilirdi.
Haşan Saka merdce ve tered-düdsüzce antidemokratik kanunlara karşı harekete geçmeli ve hepsi ni seri halinde tasfiye etmelidir. Böyle tereddüdier, komisyona evvelâ başka bir tasarı yollamalar, bilâhare dönerek hakikaten Demokratik umdolere uygun projeler göndermek hedefine doğru azimle
dan evvel, Almanya için çıkarılacak yeni paranın bir kısmının Rus bölgesinde basılmasında ısrar e-den Rus İşgal makamları bundan vazgeçmişlerdir. Varılan anlaşmaya göre, yeni Alman parası Ber-llnde, dört Müttefik devletin kontrolü altında basılacaktır. (AP.)
Şerlindeki «Arabulucular»
* Vaşlngton — Dış İşleri Bakanı Marshall, Amerika ile Rusya a-rasındakl İhtilâfları halletmek 1-çin Berlinde bazı Rus • arabulucuları» nın faaliyette bulundukları hakkındaki söylentileri yalanlamıştır. (AP.)
Büyük Okyanusta yeni bir üs Canberra — Büyük Okyanus takl Manus adasının yeniden bir deniz üssü olarak lnşasuıa karar verilmiştir. Bu İnşaata 3 milyon İngiliz lirası gideceği hesablanmış tır. Manus, Büyük Okyanustaki üslerin en büyüğü ve en moderni olacaktır. (AP.)
Almanyada 13 bin Lelıli var Varşova — Bugün resmen bildirildiğine göre. Lehistan hükO metl, Almanyada İngiliz İşgal bölgesinde bulunan Lehlilerin kütle halinde memlekete nakledllmele-
üzüm ihracatımız
Bnı yıl ihracat normal olarak devam ediyor, elde 7600 ton üzüm kaldı
Ankara 19, (hususi) — Haber al dışımıza göre bu yılkı üzüm İhraca timiz normal olarak devam ötmek tedlr. Bu yıl 9 milyon kilo üzüm în giltereye ve sterlin mıntakasına dahil memleketlere ihraç edilmiş, bu a
Karabük fabrikasının bir yıllık ray imalâtı «atın alındı
Ankara, 19 (Hususi) — Bayındırlık Bakanlığı Karabük Demir fabri kaiarlle yaptığı bir anlaşmayla fabrikanın .bir yılda imâl edebileceği bütün demiryolu raylarını satın almıştır. Fabrika bu yıl da 1000 ton ray imâl etmeyi-taahhüd etmiştir. Bu raylar Köprügazl, Maraş hattında kullanılacaktır.
Yeni tip keten çeşidi istihsali
Ankara, 19 (Hususî) — Taran Ba kanlığının iki üç sene evvel ekimine başladığı Elit Arjantin 471 tipi keten çeşidinin istihsali gün geçtikçe artmaktadır. Bu senekl ekim mlk-dan yalnız Çukurovada yarım milyon hektarı aşmış bulunmaktadır. Çukurovada yıllık istihsalin 35 bin ton, civarında olması beklenmektedir ki bu gidişle memleketimiz keten ihracatçısı memleketler arasın-da mühim bir yer alması muhakkak gibidir.
Meczub bir dilencinin ev nde bu’unanlar
Ankara 19, (hususî) — Soğuk -kuyudaki kulübesinde ölü olarak bu Iunan Sıdıka adında dilencilikle geçinen meçzub bir kadının evi zabıta ca arandığında 650 lira, 48 tane sarı lira, bir mlkdar beşi bir yerde ve 300 liralıkta kıymetli evrak bulun -muştur. Sıdıkanın yapılan muayene Binde vucüdünün de bitlerin yuva pislikten öldüğü
muhtelif yerlerln-yaptığı ve kadının anlaşılmıştır.
Travers ihtiyacı
Ankara, 19 (Hususi) — Bayındırlık Bakaııl’ğı taravers Hatlarını kar şılamak üzere yeril bir firmayla 150 taraversllk bir anlaşma imzalamıştır. İlk parti taraversler 15 mayısta teslim edilecektir.
yürümek cesaretinde olan hükümetlerin şiarı değildir. Halbuki bize şimdi böyle iradeli bir heyet lâzımdır.
Maamafih insaflı olmak için denebilir ki; Haşan Saka kabinesi Receb Pekeılerle, Saraçoğlu Şükrü lerle kıyaslanamıyacak kadar liberal düşünen bir teşkildir. Harikulade bir fedakârlık olmamakla beraber Sıkıyönetimin kaldırılması hüsnüniyete bir delil sayılabilirdi. Polis salâhiyet kanununun da aldığı durum ise Demokrasiye doğ tu ilk fiilî adımdır. Yalnız gönül istiyor ki diğer antidemokratik kanunlar ila, bu kadar savsaklanmadan kaldırılsın ve memlekette ciddi parti münakaşaları, program*
~> rJne 10 martta başlıyacaktır. ilk kafilenin 12 bin kişiden mürekkeb / olacağı ve Hamburg’la Hannover- 1 den hareket edeceği tahmin olun- | maktadır. (AP.) i
Haytada zırhlı otomobillerle 7 dolaşıyorlar »
Hayfa — İçinde, üçü kadın ol 7 mak üzere, Birleşmiş Yahudi Ce- I mlyetinin Amerikalı mensublann- J dan bir çoğu bulunan iki kamyona 1 Hayfa civarında ateş edilmiştir. i Fakat kamyonlar zırhlı olduğu 1- i çin, yolculaı n hiç biri yaralanma i niıştır (AP.) i
Şili re cenub kutbu arazisi 1
Santiago — Şili Cumhurbaş- I kanı Gonzales Vldela, dün verdiği ı bir demeçte, Cenubî Amerikanın i aşağısına düşen Cenub Kutbu ara i zlsinln - tarih, coğrafya ve hukuk i bakımından şillye ald olduğunu t söylemiştir (A.) 1
Irakta Milâddan 1 bin sene I önceye aid bir medeniyetin i
izleri ş l
Bağdad — Eski Eserler dal- i resinden bildirildiğine göre, şima- l 11 Irakta, Keldaııllerln Ur şehri cl ( varında, Milâddan 4 bin yıl önce- L sine ald bir medeniyetin İzleri bu- t lunmuştur. (AP.) l
rada 13 bin ton üzüm İngiltere İaşe nezaretine 940 istikrazı taksldleri karşılığı olarak verilmLşUfl. Halen elimizde kalan 7600 ton üzümün de yeni mahmulden evvel eritilmesi bek lenmektedlr.
Bayındırlık Bakanlığı mühendislerine munzam ödanek
Ankara, 19 (Hususî) — Bayındırlık Bakanlığı kendi teşkilâtında hlz met gören mimar, yüksek mimar, mühendis, yüksek mühendislere maaşlarından gayri munzam bir ö-denek verebilmek İçin bir kanun ta sarısı hazırlamıştır Bu tasarıda yukarıda adı geçenlerin çalıştıkları müddetlere münhasır kalmak ve vekâlet maaşı alanlar hariç kalmak üzere kimlerin faydalanacağı hükümler yer almaktadır. Tasarıya göre mimar ve mühendisler 100 liradan 300 lirâya kadar, yüksek mü hendis ve mimarlar da 200 liradan 500 liraya kadar bir munzam ödenek alabileceklerdir. Ödeneklerin tâyini kayfiyeti doğrudan doğruya Bayındırlık Bakanının yetkisine bırakılmıştır. Tasarı mütaleaları alın mak üzere Bakanlıklara sevkedil-miştlr.
lürk Alman ticaretinin in ûşafı
Ankara, 19 (Hususî* — Memleketimiz ile Almanya arasındaki ticari münasebetleri düzenlemek üzere Ticaret Bakanlığı müşavirlerinden Le mİ Aksoy bu akşamki ekspresle İs-tanbula hareket etmektedir. Müşavir İstanbuldan uçakla İsviçre yolile Frankfurta gidecektir.
Deniz yo(-ar.mn ta’ebe-lere bir ko ay ligi
Ankara, 19 (Hususi) — Devlet Denizyolları Umum Müdürlüğü aldığı bir kararla Demiryollarında olduğu gibi, grup halinde seyahat e-den Üniversite son sınıf talebelerine tenzilât yapacaktır.
Porsuk barajındaki inşaat yo suzıuğu Ankara, 19
barajı inşaatında yolsuzluk İddiaları üzerine Bayındırlık Bakanlığında kurulan bir heyete incelettirilen tahkikat evrakı Danıştava tevdi e-dilmiştlr. Öğrendiğimize göre konu ile üç kontrol müfettişi suiistimal ve ihmalden sorumlu görülmüştür Heyet yaptığı incelemelerde filhakika anlaşmada mevcud olmasına rağmen müteahhide avans mahiyetinde fazla para verildiğini ve kanuni formalitelerin de yerine getirilmediğini tesbit etmiştir. Bununla beraber inşaata devam edilecektir. Hâlen İnşaatın yüzde yetmiş beşi tamamlanmış bulunmaktadır Geri kalanı da bu yıl içinde bitirilecektir.
Hükümet konaklarını yaptırma programı
Ankara 19 (Hususi» — Bayındırlık Bakanlığı hükümet konaklarım yaptırma programına bu yıl da devam edec&S’tir. Bu yıl yapılacak binalar deprem, yangın vesalr sebeb-lerle yıkılan veya oturulamıyacak hale gelen binalardır. Dün Maliye Bakanlığında Bayındırlık ve İçlşle-rf Bakanlıklarının delegelerinin de iştlrâkile bir komisyon toplanarak binaların yerlerini tesbltle meşgul olmuşlardır. Bu yıl ekserisi doğu bölgelerinde olmak üzere 20 - 22 yeni hükümet binası inşa edilecektir. Pamuk istihsalini arttır*
mak için tedbirler
Ankara, 19 (Husus)) — Hükümet ce önümüzdeki ekim mevsiminde pamuk istihsalini arttırmak için ge rekli tedbirler alınmaktadır. Tarım Bakanlığı tarafından Çukurova çift çileri İçin 1682 sayılı kanun gereğin ce Ziraat Bankası elile 2000 tona yakın saf akala tohumu mübayaa-sına geçildiği gibi Sümerbank da ti-1 caret. kasdı aramaksızın çiftçiye satacağı tohum fiyatlarını tesbit etmiş ve gereklilere bildirmiştir.
Batı Avrupa Birliği teşkilinde ilk adım
«i
Reneh’ks hû û netlerine
Londra 19, (B: B: C:) — Batı
Avrupa Birliği kurulması yolunda ilk adımı teşkil eden bir İngiliz -Fransız muhtırasının bugün Belçika, Felemenk ve LÜkscmburga tev di edildiğini Belçika Başbakanı Spa ak söylemiştir; Spaalc, bir gümrük M birliği teşkiline matûf olan hareke
idareci
aktüalitele
Belediye hastaneleri - ı -
umhuriyst Halk Partisi vll*« yet idare heyeti eski reisi bay Mim Kemal, bir türlü anlıya* madiğim sebobler altında, Teşvikiye ocak kongrelerinde pek çok şiddet vt asabiyet ile belediye hastahaneierinl tenkid etml| ve yakmağa kadar varmıştır.
Tenkid maksadını bir tarafa bırakarak mes'eleyi yakından görmek ve bir kanaat getirmek üzere dün Haseki hastahanesine gittim. Ve pek hususi şekilde hakikatleri öğrenmeğe çalış» tim.
Haseki ve Cerrahpaşa hastahanole» ri Belediye ve Üniversiteye Beyoğlu Zükûr ve Zeyneb Kâmil tamamile belediyeye, Oureba, Evkaf ve üniversiteye Ahjrkapı Zühreviye vilâyete, Haydarpaşa Nümune, Etfal, Haydarpaşa intaniye Bakırköy akliye, Heybeli ^erem vekâlete aid hastahanelerdir.
istanbuldaki hastahaneler bu suretle vekâlet, vilâyet, belediye, üniversite ve evkaf tarafından idare edilmektedir demek/ hastahanelerde beş şekilde teşkilât ■ ve beş idare tarzı mev-cuddur demektir.
Bunu bir noktaya irca’ ile ifade etmek istersek, nin idaresinde riz.
Tatbikatı: sıhhat müdürlüğündeki alım ve satım komisyonu vasıtasile belediye ve evkaf hastahaneleri, ilâçlara varıncaya kadar doğrudan doğruya tedarik jder.
Halbuki, İstanbul hastahanelerınin bütün mânasile her türlü ihtiyaçları, bu husus için teşkil edecekleri bir tek heyet tarafından satın alınsa daha iyi vo daha idareli olmaz mı?...
Esasen Üniversite belediyeye tazminat olarak yatak başına küçük bir masraf ödediğinden dolayı bu alım ve satım heyeti dört mümessilden teşekkül etmiş olacaktır.
Yalnız bu hastahanelerın başhekimleri ile doktorların tâyininde, Sıhhat Vekâleti tam bir nıerkeziyotci zihniye tile hareket etmekte ve teessüslerin merbut bulundukları makamlara sormadan (Üniversite dahili) doktorlar (müstesna) bunları kendisi tâyin eyle mektedir,,
Hastahanelere getirilen başhekimler ekseri mütehassıs olduklarına göre, i-ki vazife görmek mecburiyetinde kalmaktadırlar. Yalnız idare işleri, oihak km vazifesini görmek istiyen bir başhe kimi meşgul etmeğe kâfi ve vafi iken, bu şekil, bu vazifeyi iki ceohede de noksan bırakmaktadır. Başhekimin ihtisasından kendi şubesi ve binne-tioe hastaları istifade edememekte, i-dareciiiğinden de, hastahane fayda görememektedir.
(Bahusus, bazı hastahanelerde, başhekim hastahanenin en küçük lefer-rüatile uğraşarak âdeta müracaat memurluğu jlo vaktini kaybetmektedir.]
Nitekim, Hasekide 945 senesinden-beri üç idare memuru, değiştirilmek mecburiyetinde kalınmıştır. 3u da gösteriyor ki, iki vazifeli başhokimler, idare işini iyi kontrol edememektedirler. Bunun tek çaresi, Avrupada olduğu gibi, başhekim yerine tam mâ-nasile bu işi bilen bir ekonomi tâyin etmek ve ayrıca mütehassıslardan mürekkeb bir idare komisyonu teşkil e-dip, hastahanenin varidatını bu heyet kararîie ve ekonom elile sarfettirmek-tir. Bu suretle başhekim, idare belâsından vo hastahane parasının istediği şubeye tahsisi dedikodusundan kurtulmuş olur.
İşto mütehassıslardan teşkil olunan bu heyetin kararı üzerine, ekonom, İstanbulda mevcud bütün hastahaneler için vücudo getirilen alım ve satım komisyonunda hazır bulunur ve temsil ettiği müessosenin ihtiyaçlarını belir tir.
Böyle bir teşkilât bulunmadığından-dır ki ,ubelor arasında nisbetsizlik daha doğrusu, müsavatsızlık meydana gelmektedir.
Meselâ yatak adetleri keyfi olarak tesbit edilmiş, ınefru$at hükmü karakuşi »s bazl şubeleri tezyin etmiş, b» zılarını çıplak bırakmıştır.
dün b r muhtıra verildi
tin askeri ve iktisadi alaşmalarla da neticelenmemesi İçin hiç bir sebeb olmadığını, Benelüx hükümetlerinin Fransa ve İngiltere ile müzakereye hazır olduğunu, Eatı Avrupa Birliği nin Doğu Avrupa Birliği !!• ±. avr mal. münasebetlerde buhmubilccc’J ni de sözlerine ilûve etınist’rı
,r
1
320 kilometre
| Tarihten bir yaprak |
Biga Halkevının acınacak durumu
■ -o
Bir »«nede muhtelif başkanlar değiştiren kiga Halkevi balo ve yılbaşı top antıiarından başka btr şey ' yapamamıştır. Yeni başkandan kültürel falışmalar beklen-mestedir
Uga: (Hususi MuhaMMMizden) Biga Halkevlne bir buçuk senede dört defa başkan —tabiatlle seçildi değil— tâyin olundu.
Bugünkü Halkevleri tüzüğü ile şahsi teşebbüsler maalesef sabun köpüğü gibi hiç bir işe yaramıyor. Yâni sanolunan enerji, randıman Vermekten çok uzak kalıyor, yazık oluyor!
Büyük içtimai ve kültür dâvalar» nur yılmadan peşinde koşmak bu müesseselertn biricik vazifesidir Halkevi başkanlığına taksitle tâyin olunan Ortaoklıl müdürü Hakkı Tuğ, özel idare memurlarından Ve tıhi Unliiturk şübhesiz Halkevleri ga yelerini müdrik zatlardı. Ancak yap tıkları ve yapabildikleri sayısı belli dan memurlarla aile toplantısı ve mu tad Cumhuriyet ve yılbaşı baloları m ihzar etmekten ibaretti ve bu va sitelerini lıakkiyle yaptıklarına şa hJdu.
C. H. Partisi Halkevi başkanlarp^r
faaliyet gösteremedikleri bahanerile ( şoförlerin imtihanında kullanılır, değiştiriyor, yahutta başkanlar kendilerini 1/4 mesuliyetten kurtar mak İçin istifa ediyorlar.
Teşkilâtçı Hamdullah Subhi üsta* dımızı Biga Halkevi başkanlığına ge tirlniz, bu yüzükle ne yapabilir?
Tek parti zamanında tanzim edil nüş bulunan Halkevi tüzüğf bugünün şeraitine ııvgun. olarak değişmedikçe Halkevlerinden gayeli faaliyet beklemek safdillik olur.
Halkevi başkanlığı vazifesine yeni başlayan ve sevdiğimiz Dumlupı nar başöğretmeni Celâl Ersözu tt-b-rlk ederken kendisinden büyük is allyetler bekleriz. Cilıad Ozangi)
Balıkesir Belediye meclisinin toplantısı
uzunluğunda sunî bir göl
■ D
O tarihte kadınların sevdiği
syikasc^er
Pffelerden Muzafi'er Uzkur elektrik fabrikası ve bu arada şoför ehliydi ir/dihanlarının itfaiye tarat tadan .yapılmalını
istemiş ve kabul edilmiştir» Kemal Tünay da Meclisin ciddi olnuyan hiçbir masraf yupumıyacayuu söylemiştir»
Balıkesir ûuu Sal—Balıkesir belediyesi Şehir Meclisi dün tam bir demokrasi navası içinde toplun -mışlır. İlk olarak Kemal Tamıy ve Muzaffer Uzker tmulunian verilen 9 maddelik aşağıdaki takrir okunmuş
tur:
Takrirde, elektrik labrikası nıoto rünün tapa arizası yaptırılmadığı, motorlerin bakımsızlık yüzünden ya taklarının yandıkları, istanbula tamiri maksadile gönçlerden silindir hakkın' da izahat istenmektedir.
Ayrıca şoför ehliyet imtihanları, şehirin çöp »kamyonlarında yapılıyor muş. İmtihanlar saatlcrco sürdüğü -ne göre bu saatler zarfında şehir İn te mizliğinin ihmal* edilmesi sebeblerl ve son olarak da Atatürk parkında hayvanat bahçesi için sarfiyat yapıl m ıştır, bu orada hayvanat bahçesinin şehir meclisi kararilc yapılması da i leri lürülınüştün
Takririn okunması bittikten sonra belediye başkanı Dr: Muammer Yasa • söz almış, Başkan bu takrire aid e -lektrik kısmının, Elektrik müdürü ta rafından izah edilmesini istemiştir.
Şoför ehliyetleri için çöp arabası ancak belediye, hizmetlerine girecek
Takrir sahibi erin Gen Muzaffer Uz kur, yer ve saat tay mile ehliyetname alacak bütün ışoiörlerin çöp arabasında imtihan-olduğunu ispata hazırız demiştir. Şoför imtihanını Elektrik şefi değil itfaiye şefi yapmalıdır
Zülıtü Keskin dc, şoförlerin kandi vasıtaları İle imtihan olmaları ıcab o der demiştir.
BELEDİYE BAŞKANI SUALLERİ CBVABLAN DİKİ YOR
Belediye başkanı söz alarak,
— Şoförler cemiyeti reisiyle do ko nuştunı. İmtihanı bundun sonra itfa iye başkanı yapacaktır.
Hayvanat, bahçesine gelince bu muazzam tesis değildir, bu, parkın daim! nıasrafııulan yapılıyor, ıuaksad öğretici mahiyettedir. Halkı parlca çcknuık gayesidir.
Ve bu şekilde parkta bir çok inşaat yaptık- Büdco üzerinde bu husus hiç bir yük yapmaz.
Üyelerden Kemal Tanay süz ala -rak
— Meclisin haberi olmadan böyle bir tesise masraf yapılamaz, tahsisat verilemez. Encümen arkadaşlarım bu İşe nasıl razı olmuşlardır? Bizim yapılacak işimiz mi yok?
Başkan tekrar söz alarak:
— Park hakkında benim mütalâama iştirak etmenizi rica ederim.
Kemal Tanay:
— Parkda yapılan bn İş meclise arzedilecektlr. Bu bir süs değilse ihti yaçdır, ihtiyaç değilse trtlsdür, diyo-rek sözüne son vermiş, bundan sonra büdceyc geçilmiş. 224.000 liranın satı lan şehir klübü binasına aid bir para olduğu, bu paranın şehlre su getir • mek için sarfedUecegi İzah »edilmiştir.
Sezar elli dört yaşında idi. Kendisine “Bütün kocası,, ismini vermişlerdi — Bu hançeri en insana indirdiğini gören Sezarın son sözü: “Sende mi oğlum?,, demek oldu.
Birleşik Amerlkadu Nortiı Dakota da muazzam bir bent lıışa edilmek tedlr. Bu bendin inşaatı Mıssourl nehrinin azametinden istifade etmek surctlle cereyan İstihsali, su yollan, seyrüsefer, eğlence, balıkçılık ve ve Batıdaki evler için sıhhi su kaynakları temini İle İlgili belli başlı bir projedir. Bu projeden sağ lanacak su yollarilc elektrik çere yanlarının dünyanın en başarılı hu bubut istihsal eden mıntıkalarından biri olan bu bölgedeki çiftliklerin İs tllısalâtmı büyük ölçüde arttıraca ğı beklenmektedir.
İki uçurum arasında bulunan noh rin bir kavsinde inşa edilecek o-lan bu muazzam bent 320 kilometre uzunluğunda ve 17 koUmctre genişliğinde bir haznenin medana gel meşine vesile teşkil edecektir.. İki uçurum arasındaki boşlukluk 4 ki lom^re genlşHĞİndedlr. Bent, nehir yalağından 03 metre yükseklikte, 18 metre genişlikte ve temele naza ran 800 metre yükseklikte buluna, çaktır. Bent, umumiyet ltlbarlle yo ğurulmuş topraktan yapılmaktadır. Bendi inşa ederken istimal edilecek olan kesafet hakkında bir fikir edi nebilmek için her biri 60 vagondan İbaret olan 32,360 trenin beş kere Şimal lAmerika kıtasında gidip gel mesi lcabedeceğlnl söylemek kâfidir.
Dinamolar, tüneller, soşeler ve de mlryolları da dahil olmak üzere bü tün bu İşler beş İlâ altı sene zarfın da bitirilecektir. Pek tâblî mıntıka nm soğuk iklimi yüzünden başgös terecek olan kısa iş günlerini de ihzarı itlbare almak gerektir. Bu I! bentden elde edilecek menfaatler ■ inşaat maliyetini bir kaç defa ödi-yecektlr. İnşa edilecek haznede Batının on yıllık kurağını karşılaya bilecek kadar su yer alabilecektir. Halbuki, bu su bir çok hayatları ve araziler! talıribcdeblllrdi.
-_______________________________/
ya döndü. Sezar, Mısırdan döndük ten sonra üçüncü defa olmak üzere kendini diktatör ilân vc
sevgili kraliçesine muazzam iktidarını göstermek istemişti. Kleo patranın Romaya geldiği ilk gün .be zar m muharebelerini temailen, bindiği arabaya kırk fiL koşulmuş, her filin üzerindo tutuşturulan meş’aİnler, kızgın alevlerle yandığı halde, araba bütün şehrin sokaklarından geçirilmişti. Bu muharc beteli daha kuvvetle canlandırmak için, Sezann esir ettiği Gal-’lann kumandanı Venen Jetoriks o gece katledilmişti. 1
Sezar kral olmak fikrini kafasına iyice yerleştirmişti. Romada zaten birkaç yıldanberi krallığa doğru bir cereyan vardı. İspanyadan dönüşünden katledildiği, âne kadar Sezar, krallık istediğini açığa vurmuştu. Kendisine çoktan İmparator lâkabını verdirmişti.
KapitUlde Romalıların muhayyel yedi tane krallarının yapına kendi heykelini de yaptırıp koydurdu. Bundan başka Kircına mabedine diktirdiği heykelinin altın, daı - Ebedi mabudumuz..* eiunie-sini yazdırmıştı.
On beş şubatta Romada Luper karya bayramı kutlulamyordu. 1 bayrama riyaset eden Sezar, 11. ara taraftarları bir krallık tacın takdim ettiler. Bu hareket, adar lan tarafından alkışlandı iae ö» bir çoklarının yüzünde acı bir te bessüm hasıl oldu. Sezar taaı eli) bir köşeye attı. Bundan sonra is-hiç beklenmiyen o meşbum hadîs oldu. Kasıyüs ile evlfidhğt Brüti ve diğer bazı fedailer Sezan ( dürmeğe karar verdiler. Sezar gün Senatoya gitmek üzere hazu lanırken dostlan ve karısı ısrar gitmemesini söylerlerken Brütü gelerek Senatonun kendisini P . ma Krah ilân edip tac giyme nr rasimi yapılacağını söyledi. Bu f vinçli haber üzerine Wfrn;yerek ’ tuzağa koşa koşa giden Sezar e geçmeden hemşerilerinin hücumı aa uğradı. Kendisine Pk hanr•-Kasta vurdu. Bunu d^erüeri en son olarak ta evlâdlığı Ddut indirdi.
Bu hançeri en sevdiği insan indirdiğini gören Sezaıın son s zü: Sen de ou oğlum?* demi oldu.
r4 ( «T- I ■ —■—« -■ ■ I
©gün, Metropolün arkasından doğan güneş, şehri saran solgun ışıklarile. sanki bu meş’um haberi Romalılara vermek istiyordu. Alplardan süzülüp gelen serin rüzgâr da güneşin hüzünlü yüzüne bakarak ürkek ve titrek bir hava içinde esiyor, temas ettiği yapraklarda ayni hissin tesirde hafifçe titreşiyorlardı. Ah ne. olurdu insanlar tabiat hâdiselerinden anlarlar veya tabiat, gördüğü ve duyduklarını insanlara söyliyebilseydl. Tabiî o zaman Romanın bu muzaffer hâkimi Sezar da kendisi için hazırlanan suikasd dan vaktinden evvel haberdar olacak ve bu suretle feci âkıbetten kurtulacaktı.
Fakat ne yazık ki hâdiseler düşünüldüğü gibi cereyan etmedi. Sezar Milfidm 44 üncü senesinin on beş mart sâbahı solgun güneş ışık larile, titreşen portakal ağaçlarının dallarının altından geçerek Se natoya gelmiş ve bir müddet sonra hemşerilerinin bıçak darbelerde mermerler üzerine cansız düşmüş tü...
Hayat no tuhaftı? Asil bir aileden doğan Sezar hayatı boyunca birçok harblen girmiş, birçok tehlikeler atlatmış, fakat böyle kendisine bir suikasdın hazırlanacağını, hem do vücuduna saplanan han çerlerin arasında en sevdiği Brü-tüs’ün bulunacağını hiç hatırına getirmemişti. Çok zeki ve ayni zamanda o nisbette de haris olan bu Romalı asilzade mevki elde edebilmek için her fırsattan istifade etmiş ve bu sayede konsolüğe kadar yükselmişti. Hattâ bir müddet sonra bununla da iktifa etmiyerek kendisin kaydü hayat şartile diktatör tayin ettirmişti ki bu hakikî krallıktı. Romada Sezara fevkalâde saygı gösterilmiş (Vatan Babası) ünvanı verilerek paralar üzerine yazılmıştı. Doğduğu gün devlet hâzinesi hesabına kurbanlar kesilip âyinler yapılması resmen kararlaştırılmıştı. Bütün şehirlerde, Romanın bütün mâbed-lerinde bir heykeli bulunması emredilmişti. Sezann^ doğduğu ayan adı (Jülyus, Temmuz) konmuştu. Ayni zamanda her sene şahsı için umumî dualann yapılmasına da karar verilmişti.
O tarihte Sezar elli dört ‘.yaşında idi. Kendisine: «Bütün kadınların kocası» ismini vermişlerdi. Elli dört yaşında olmasına rağ-1 men hâlâ gençliğini ve aristokra- [ tik tavırlarını muhafaza ediy'oniu. înce ve matruş yüzü, parlak siyah | gözleri, kalın dudaklı ağzı, hülâsa hor hareket ve hali hayattan zevk alabilir bir insan olduğunu gösteriyordu. İfrat derecede temiz bir adamdı. Kadınlar üzerindeki hakimiyet ve teshir kuvveti o kadar meşhurdu ki, Moğollarla olan muharebeden döndüğü zaman askerleri y'olda geçerken şu şarkıyı söylemişlerdi:
—Ey vatandaşlar, büyük kumandanımızın, Golların kadınlarına yaptıklarını sizin kadınlarınıza da yaptığını istemiyorsanız onları saklayınız.
Sezarın Mark üs Brütüsün anne-sile bir münasebeti olduğu ve bu münasebetten bu abdal genç vatan severin doğduğu rivayet edilir. O zamanki münasebetlerinden biri de arkadaşı Bitiniya Kralı Nikome-des’iıı karısıdır. Hattâ bilâhare zarif Romalılardan bili olan Ok-tavyüs, Pompei’nin karısile Sezan Roma Kral ve Kraliçesi olarak se-lâmkunıştı. Arkadaşlarının kanla rile olan aşk entrikaları bu adamın ismi kadar meşhurdur.
Politika işleri bile Sezen aşkla-nndan alıkoymamış hattâ Pompei’nin arkadaşlığının kendisine lâzım olduğu bir anda karısı Musa ile işi pişirmekten geri kalmamıştır, Oman’m yazdığı gibi Romada :
«En meşhur karı koca dırıltı vc boşanmalarında muhakkak ki, baş lira sebeb Sfczardıı Münasebette bulunduğu kadınların listesine göz gezdirdiğimiz zaman bu vaziyette, kazasız belâsız o yara kudar nasıl gelmiş olduğuna şaşmamak elden gelmiyor. Hülâsa, otuz yaşına var madan karanlık bir köşede sıkıştırılıp iki .küreği arasına bir bıçak yemediğine o da herkes gibi teşek kür etmeliydi.»
Sezar dört defa evlenmişti. Birinci karısı Kossiitya’dan ayrılmış Kamelyayı ölünceye kadar sevmiş Pompeya ve Kalpurniytfdan da ayrılmıştı. Pompeya, Kalpurniy'a-dan ayrılacağını söylemiş, ve kirile evleneceğini vâdetmişti. Pom-
E E
peinın kızını bu makoadla kocasın dan ayırmak ûjtcmişti. Pompeya da kendi yeğeni Oktavia ile evlen meşini, yeğenini kocasından ayıracağını söylemifjÜ. Pompeya bu karışık ve gayrimeşrû izdivaçlara
1,1 Y a 2 a n ---------
Cemal Yener
muhalefet ettir Fakat 'Sezar siyasî nüfûsunu artırmuk İçin fikiHe-rinde ısrar ediyprdu.
Yaptığı bütün işlerden anlaşılıyor İd, Srzann aşktaki tecrübeleri yirmi bir.yaşında Mısır Kraliçesi Kleopatranm pek işine yarı-yacakü,
Mısır fatihi Sezar, Firavunlar diyarıma güzel kraliçesi!© karşılaştığı zaman bütün benliğinin o anda eridiğini hissetmişti. Nitekim «başbaşa’geçirdikkri İlk gecede verdikleri kararlar herhalde siyasi iıjlerden ziyade başka sebeb lere aiddL
Sezar» senelerin verdiği tecrübelerle metod ve- teknikle sevişen bir erekti» Bu 4 meşhur maceraperest Roma kumandanı memleketinde dört karısı bulunduğu halde Nil nehrinin serinlettiği hurma hklann ılık gölgelerinde Kleopat-ra ile efsanevî bir aşk hayatı yaşıyordu. Sezana Romada başka bir karısı bulunduğu Mısırlıların hatama gelmiş olsa hile bu tahattur onu resmen kral- kabul etmelerine bir ‘ mâni teşkil etmezdi. Çünkü Sezar, hem Allahtı, hem de Komadaki • karılan ona erkek evlâ vermemişlerdi. Kleopatra da Sezan seviyordu» Mısırlılar, bir aşk mahsulü olan hu çocuğun hem erkek ve ham (10* babasına imtisa-len bütün dünyaya hâkim olacağı kanaatini1 »besliyorlardı, Sezar, K!e opatrayı art ılı •yalnız bir maşuka gibi değil» bir.zevce ve anne gibi sevivorduı Allah-Mıaırhlann dua-smı kabnh etmiş olacak ki çok geç meden Kleopatra güzel bir erkek çocuğu dünyaya * getirdi.
Kleopatra doğurduktan sonra; Sezar Mısırda kalmayı artık mânâsız ouldm İran ve Hindistanı da fethedecek ve. büyük bir imparar torluk kurarak başına tac giyecekti. Afch fikri bu altın yaldızlı hülyularile dolu, bir halde Roma-
Eigjda müessif b'r hâdise
Belediye ebesi Pakizeyî oğlu Oktay öldürmekmi istedi?
1
D.P. semt ocaklarının faaliyeti
Bergama: (Yeni Sabah) — Sekiz adet Demokrat Farti semt ocağı bo Ilınmaktadır. Yüzde doksam Demok rat olan halk gecelerrbu ocaklarda toplanmakta ve türlü türlü bahisler üzerinde münakaşa ve tartrjnız-Jar yapmaktadır. Bu mevzular D. mokrasi ve halk için çok faideli ol-, maktadır. Yakında açılacak oiaıı bir ocağın hazırlıklarına şimdiden ^enlş ölçüde ehemmiyet verilmektedir. Hali hazırda hâdiseler bura De mokratlan üzerinde hiç bir fena tesir -yapmamış ve bu yolda daha, çok gayretli ve âzlnıkâr çalışmala nna vesile olmuştur.
SnûhUat kayak sporu
Salihli, (Yeni Sabah) — Üç yıldır, Salihli gençlerinin kayak çaba maları devam edegelnıcktecür. İç lerinde iki İzmirli kayakçı bulunan on kişilik bir grup hafta tatilinden faydalanarak AHahdeven köyüne
re o civarda bulunan Egeniıı en-güzel kayak merkezi Kömürcü slv tisine gitmişlerdir. Bu güzel spor her yıl artan bir meraklılar grupu bulmaktadır. İzmirli kayakçıların, da hafta tatilinden ıaylalanıp kayak yapmaları mümkündür.
Delice itrde hıie((âr cm ıaı a», niicadele
Balıkesir (Yeni*.Sabah) — Yag-ı z yoğurt imal ederek halka tam yıglı yoğurt diye salan, yoğurt â-malilerinden, tnrn Evirgen, met) Aldemir rarile 25 hra niiK'.^tır.
SiuKi ^ırcalınm Vicdaniye Oc ği ıda konuş naşı
Balıkesir (Yeni Sabahl — Re-mokrat Parti Vicdaniye bucağında dün ak^am D. Parti başkanı Sıdkı Yırcalı ve idare kurulundan Tevfik yolcemir tarafından bir konuşma yapılnuştır.
* Dinleyicilerin istegife Demokrat Faıti genej başkanlığına ve Eüyük Mi İki Meclisi Demokrat Parti Grup Başkanlığına telgraf çekilmiştin
BALIKESİR İL KURULU KAZALARA TEDKİKLERE ÇIKTI
Eahkceir (Yeni Sabah) — De-
mokrat Parti 11 başkam Sıdkı Yır-salı Soma, Akhisar kazalarında ka duşma yapmıştır, İdare kurulu üye ferinden Esad Budakoglu Burhaniye ve Edrcınldde yine İdare kurulun -don mühendis Tevfik Yolflcmlr de Ayvalıkta birer konuşma yapnug -lar (Lr
Cabır Sillekioğlu, A«-Besim Gündoğpn, AA belediye encümeni ka para cezasına çarptı-
Sömestrde Biyaya annesinin yanına yiden Oktay, annesine vefat etmiş bir profesörden bahsettikten sonra aralarında çıkan bir nıünukaşn. bu hâdiseye sebeb oldu kadıncağızın İki parmağım koparjr, casma ısırdıktan sonra baygın vazi yette yere yığılan annesinin üzeri ne oturarak gırtlağım sıkmağa başlamıştır. Bu sırada büyük bir gil rültü 11e uyanan bitişik komşusu şe kerel Tahsin kendi evinin pançere sinden sarkarak vakanın cereyan-ettiği evin pençereslne vurmuş ve bu sırada Oktayjn ninesi üst pençe relerden birini kırarak olanca kuv vetile (can kurtaran yokmu) diye bağırmağa başlamıştır. Şekerci Tah sin süratle evden fırlamış, komşu sunun kapısını kırarak lçeriyç gir mlş ve eline geçirdiği bir odunla o dalarına girerek bir hayli mücado leden sonra kanlar içinde yatan e-beyl kurtarmış ve kendi oğlu Mus tafa İle karakola haber göndermiş, Oktay güç hal He ve polisler marj fetile nezaret altına alınmıştır. Bir buhran geçirdiği zehabını doğurma sı hallerinden dolayı Oktay ertesi günü jandarma ve belediye sıhhiye memuru refakatile ve Çanakkale yn lu İle İstanbula sevkolunmuştur.
an-üze
SÖ-*
948
Biga: iHusutıi Muhabirimizden) | Burada buyuk bir aile faciasına müncer olanca Dır hâdise vuku bul muş ve Tıb■Fakültesi talebelerinden Oktay, belediye ebfs; olan nesi Paklzeyi bo^mp öldücnıuk re iken kürtarJmiştır.
Hâdisesinin- tafsilâtı şudur; mestri geçirmek üzere 11 Şubat
çarşamba günü aKsam. üzen vapur dan çıkan Oktav. Blgada Hamdi-bey mahallen Y idız aokagınduKi aa nesinin ev)no geiıotş, annesine ho cası ve vefat etmiş bulunan bir pro fesörden uzun uzadıya bahsettikten I sonra aralarında ufak bir munâka şa ceryan etmiş, ve yarmak üzere odalarına çekilmişlerdir Gece sa-at iki buçuk tnralarmua.OrUy anne sinin odasını açmak, istemiş, Aı .dan kilitjj ohtugunu görünce iAn neclfeim be», «eldim? diye i eslenmiş bunun üzerine ihtiyar nıncşinin de yattığı bu odaya girer git mez elindeki testle annesınim kafasına vur muş ve mukavemet etmek isteyen
• ı
t |
I
t
Burhaniye İktisadî
*
6
durumu sevindirici
1,5 Milyon kilo zeytinyağı »toku rar. 948 yılı D D. Yolları
tamnı
Çanakkalenin derdi
r ihayet yaparlar iskeleye yanaşmağa başladı
Çanakkale (Yerü Sabah) — Şehri mize hemen hemen haftanın her gün’ bir yolcu vapuru uğradığı halde lakolesizlik yüzünden açıkta demirlediği ve motöıvtllorin yolcu nakline fazla para aldıkları Çanakkale için bir dâva olarak kabul edilmig ve u. zun süren çalışmalardan sonra Çanak kaleli vatandaşlar bu sıkıntıdan kurtulmuş oldu, Nihayet perşembe günü Çimenlik kalesinin iskelesine İlk vapur yanaşarak yolcusunu bıraktı.
Bu hal şehrimizde son derece mem nunlyet uyandırmıştır ki bir çok kini scler vapurun yanaşmışım sdetâ ko şarcasma seyretmişlerdir. Çanakkale o gün sanki feıkalâdc bir gün yaşamıştır. Toplanan kalabalık seneler -denberi iskeley? bir türlü yanaşamı ~ yan vapurlara halkımızın ne eziyetlere katlanarak binmeleri keyfiyeti idi.
Çimenlik iskelesi betondur. Hemen hemen her geminin yanaşmasına müsait! uzunluğu ve derinliği vardır: Ça nakkalenln bu büyük derdine çare bulmağa çalışanlara memleket namı na teşekkür etmek horcumuzdur.
Lüleburgaz da biç yükünden bir yaralama
Lüleburgaz (Yeni Sabah) — ilçemizin merkez bucağına bağlı Düğün cübaşı köyü halkından Ahnıed Mok-roş bundan iki gece'evvel köy kahvesinden çıkarak evine gitmekte olduğu bir sırada ayn> köyden İsmail Biçerin taarruzuna uğramış ve sağ eli İle kafasından ağır surette bıçaklan anıştır.
Yaralı Ahn U Makroş tedavi edil mek üzere şehrimize) getirilmiş ise de yapılan muayenesinde bitkin hali görüldüğünden op- rotöı-ü bulunan bir hastahaneye derhal sevkedllmiştir
Hâdiseye C: savcılığı el koymuş -tur.
Diğer tarafdaı. şehrimizin Güııdoğ dıı mahallesi ökoüz ana sokak 21 nu maralı ev je otureıı Salim oğ'u Nuri Şend’llerin aldığı tukc'fln tesiri ile ct rafa «aldırnıağy ve bu nıeyanda n>n hailede devriye geri».ekle olan ayni-mahabenin g'ce ) ek çilerinden Hakkı Sinire ;(öğme>( dövmekten vazife de hakaret ettiği kliasile meşhud suç lar kanununa göre muhakemeye veril miş ve dinlenen .şaMd'.evın İfadeleri İle ve dosyada mcvcııd rapor münderc çatma ghre suçu eablt gör1)! n Nuri nin 85 gîîn ağır hapsine karar verile rek derhal tevkif evine sevkedllmiş tir.
çelerde de talebelerin yüzde 20—25 i hastalığa tutulursa okullarjn ta ti! edileceği söylenmektedir.
t
Gençlik
Amerikan izciler
dünya izcilerine yardım ediyorlar
Amerikau» İzcileri Dünya Dostluk Sandığından faydalanmak suret İle yabancı memleketlerdeki bir çok iz çilere yardımda bulunmaktadırlar. 1945 yılının Ocak ayında tesis edilen bu sandıkHyabnnoı memleket lerde izciliğin* yeniden kurulmasına fırsat vermiştir. Bu arada diğer memleketlerim izcileri İçin şahsi bir İlgi yer etmiş bulunmaktadır. Birleşik Amerikadaki izciler mahallî ve millî teşkilât yollarile sadece yitecek sağlamakla iktifa etmeyip üniforma, kamp teşhlzatı, kitaplar, iz ci madalyalara ve saire gibi izcilik teçhizatı da temin etmekten geri kalmamışlardıriı Birleşik Amerika da tertibedüen iczl (müsamerelerinden sağlanan kârlarla yabancı ülkeler deki izcilere bn alanda lüzumlu o-lan malzeme( ve‘teçhizatın gönderil lebdnıesinh-teinin etmiştir. Yardım Sandığı bu malzemeyi dokuz muhte lif pakete taksim etmiştir. Bu paketler umumiyet itibarile doğru dan doğruya hariçteki izcilerden birine ve yahut da izci birliklerine göiıderilmektcdin
Birleşik Amerikadü 8 Şubatta baş layan.izcilik haftası 15 Marta kadar;| devam çimektedir. Bu müddet zar fında Amerikan izcileri savaş netice sinde harab olan memleketlerdeki izcilerin yeni» baştan faaliyetlerine başlayabilmelerini temin etmek ga yeşile para toplamak işlerde meşgul olmaktadırlar. Yardım talep edildi ği vakitı Amerikan izcileri 150 malzeme irsalfttı .yapmışlardır. Malzemeler 30 memlekete gönderilmiştir.
Milletlerarası izcilik Bürosunun iş birliği neticesinde muhtelif memle ketlere 150.000 İzci madalyası tevzi edilmiştir. Bu • • memleketlerde izci alâmeti farikası bakımından büyük
bir sıkıntı çekiimekteydi.
Bu arada yine Birleşik Amerik." da izeiiik hakkında iki eser oıeşA dllmlştir. Bunlardan birinin isini Oymak Beylerine Yardım, diğeri . se çocuklar için İzcilik» tir 3ıri. ci eserden 10.000. İkincisinden i> 18 000 tane basılmıştır. Bu eserh rin İngilizce kopyaları dokuz ine. lekete gönderilecektir. Lâkin, es lı bir tevzie tâbi tutulabilme* a eserler tercüme edilmeğe ba^L( iniştir.
Dosuluk sandığının yardım y ramına istinaden 10.000 torba y.ı tevzi edilmiştir. Birleşik Amerık • çilerinin milli merkezi son zam ı . da neşrettiği şu noktayı belir ı tir: «İzciliği yeni baştan kurmak . çln senelere ihtiyaç vardır. . Di.: ya Dostluk Sandığr bu gibi ıhlt.. ların devam ettiği müddet zarfp. devam edecektir.
büdceme ken&n 21000 lira ile iskelenin vaad edilm şti. Bur haniydiler haklı olarak bu vaadi soruyorlar?
İSKELENİN TAMİRİ
İhmal ve lâkaydi neticesi harap bir hale gelen ilçemiz iskelesinin o naiılması İçin, D Dz. Y. büdceslL# 21000 lira tahsisat konulduğu 948 yılı başında hemen tamirine başla nacağı şeklinde cevap verilmişti, 948 yjlının 2 inci ayım yarıladığımı;, halde elan tamire başlanmamıştır, Burhanllelller bu vaadin yerine gc tlrilmeslni dilemektedirler. Acaba D, D. Yolları bu vaadini unuttu mu?
Burhftrüyt/i Cifeni Satalı) — Ani. bir soğuk daJ^a'-ı veya dondun, di l
’ I
|ğer ağaçİBB ıglbl, zeytin agahlarının ı da büyük «ararlar görecekleri iglili lerce «oylenoıeJctediı.
ilçemiz zeytin .fon memurlvön, vukuu muhlamd. soğuk ve dona karşı ağaçlarda budama yap İmama «ı ve ağaç gövdelerinin kaim kireç le badana edilmelini tavsiye itmiş olduğundan bazı müstahsiller rafından zeytin ağaçları kaçkına tirllmektediv
KAZANIN İHRACATI
ilçemizin ocak ayı lçlndç, eerbest dövizle Yunanla t ana 4 parti halin de 550 ton palamut İhraç edilmiştir. Ayaca 500 tonluk ihraç llsansj mev cut olup, bu miktar da bıı ay için de yine Yunanljftana ihrac-edllecek-tlr.
YAÖ DURUMU İlçemizde İç veya dış piyasalara ın raca hazır vaziyette ve yemeklik ev safta 1.500.000 Klg. zeytinyağı bulun doğu UglUlwce teshil edilmiştir
ta et
E T)ette kadınlardan yol vergisi mı kesiliyor
Emet (Yeni Sabah). — Kazamı tekel İdaresi 400 bslye tütün al
Çanakkalede grip salgını
Çanakkale: 'Yeni Sabah) — Ça nakkalcnln bütün kazalarında müt hlş bir grip salgını hüküm sürmek tedlr. Bu sebebden dolayı bazı kaza lavdaki ilkokullar tatil edilmiştir, Yenice ve Ayvacıkta bilhassa grip çok miktarda görülmekte ve Yeni ce ilkokulu talebe ve hocalarının grlpe yakalanmasından dolayı tatil edilmiştir. Diğer taraftan bazı 11
da
nııştır. Bu arada müstahsile tütün t dellerl ödenirken, huşu.4 idarenin t kel idaresine gönderdığ haciz k&ğ*» larlle bazı kadınların dacakları p ralardan 918 yılına aid yol paralat kesilmiştir.
Halkımız bu vergilin ne zam a.: tarh ne zaman kesbl kıtiyet ettiği ve no zaman kendllcrlıden tahsili I zımgeldiğini haklı olau(k --»mnlf dırlar.
*
»
>0 ŞUBAT 1946
| İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri
fırkalar nasıl
il
*
y E N î SABAH
AAYTA r H
Muaviye hakkında çeşidli malûmat
aid bir kehanet — Mııaviyenin müşavirleri N* rüşvet kapısı nasıl acildi?
__ ________________________ 60 '
Muaciyenin doyuşuna
İslâmtla ilk
Yazan: Al. HAfiF OGA& fomoaına
makam, servet, Ihsan vermekten Ç* kinnıezdı, adam seçmeği fiok iyi bi lirdi: Muavlyenin Uç Önemli müşaviri ve yardımcısı vardı:
Üçü de Araöm dört dâhisinden, dir kı dördüncülen. Muaviyedır: Bunlar; Anır bm.As, Muguyre Bin Şu be, Zeyyad bin Ebıh yani piç Zey yaddır;
Âmr bin Ası kendi tarafına nasıl çektiğini evvelce yazını şuk: Âmıü bin Ası Mısır valiliği ve Mısır vari datını altı sene ona bırakmak şarti-le kendine bağlamıştı:
Amr bin As çok zengin olmuştu: öldüğünde 315000 altın dinar, zl nıil yon dirhem gümüş, hesabsız çiftlik leri, tarlaları vesairesi kalmıştır: E linıizdeki tarihlerden biri de yetmiş deve yükü altın bıraktığını soylL -yor:
Dâhilerden Mugayre bin Şu beye gelince: Aliden umduğunu bulama -yınca Muaviyenin tarafını tutmuş -tu: Bu adam, pek zeki, idaresi kev • vetli, fakat hâris ve ahlfıkr.zdı: Ca hiliyette çapkınlığı ile şöhret bul nıuştu Rivayete göre, bin kadar kı zm bikrini izale etmiş, îslâm olduıc tan sonra da çok kadın alıp boşa -makla tearüf eylemişti: Hazret! Ö mer zamanında Ümmü Cemil adın da bir kadınla gayri meşru birleşme sini görenler haber vermişler, fakat zina cezası olan k’rhaçların vurulıra sı için fiilin en ince teferruatına ka dar şahadet olunması icab eylediği rini din ve ahlâki fazilet ile tclfik üzerine Jâyik olduğu âkibetten kurtulmuş ve hattâ şahidliklerindekl eksiklik yüzünden tanıklar cezaya uğradıImıştır! Korkunç cezadan kur tulmak üzere görmenin teferruatını tayin ile kurtuluşu temin’ eyle -mek üzere şahidlerden önce halife -nin yanına girebilmek için kapıcı kö leye bahşiş vermek suretile de îslâm da ilk (Rüşvet verme) kapısını miştir:
iste-
Hindi Mua-
Kâhinin sözü ile, Hindin namuslu olduğu anlaşılınca eski kocası nâ -dıııı oluyor, onu tekrar almak isti -yor, amma bu kere da Hıııd istemiyor:
— Benden doğacak hükümdarın Benden başkasından olmasını rim.
Karşılığını veriyor. Sonra Ebû SUfyan alıyor ve bundan vıye doğuyor!
Kâhin mi daha ferasetli, Hind nıi| j^ha az kabahatlidir, buralarını kes tirip atmak imkânına mâlik bulunnıu ( yoruz. O devrin gidişlerine göre (Sıdkj> a da, ekizbe» de bir çapraşık kaziyyedir!
Lehinde ve aleyhinde se söylensin, muhakkak şudur, devlet inekte dünya za eyleyen bir sahibi hurucdur.
Bir (siyaset âmentülsii şeklinde tedvin eylediği merhametsiz siyasî düsturları bugünn dahi tatbik kabiliyetini kaybetmemiş bulunan (Niko lg Makyavel) in kitabında yazdıklarını; ondan çok daha evvel Muaviye hayatta yapmıştır. Devletini kurar -Aen olduğu kadar, idaresini yürütür Hzen de saltanatını kuvvetlendirmek re sülâlesinin halde ve istikbalde nü fuz ve hâkimiyetini sağlamaktan başka hiç bir düşüncenin şevkine bo yun eğmemiş ve bu durum için tehlikeli gördüğü her manii mülâyemet ve lütüfla olmazsa hile ve şiddetle devirip yıkmaktan aslâ çekinmemi, tir.
Ne dinî düşünce, ne insani duy-' gu; şiddete ihtiyaç gördüğü sırada] onun hareketini frerüiyemcnıiştir. I Hareketlerinin sebeb ve mahiyetle-1 rini din ve ahlâki fazilet ile telkin1 ve tevzine uğraşmak lüzumsüzdür.
Muaviye de bulundu, dunlarından malarından
göre hamli caiz
ne söylenir olan tarafı kı Muaviye; zamanında bir kurucusu ve halkları idare ct kifayetli olmak bakımından çapında büyük sayılman ıkti
• •
20 spne Şam emirliğin-büyük servet yaptı: Yar ve kendi tarafını tut-fayda beklediği adama
(Devamı î»s->
Çukurova ölümle yüzyüze
(Başlara/ı 1 incide)
Diğer taraflardan gelen haberlere göre, Kefeli, Köklü, yaramış, Kocabıçâk, baharlı, Ağndelik köy lerinde bir çok evler yıkılmış ve Baharlıda 3 delikanlı suya atılarak kurtulmak istemişlerse de boğulmuşlardır. Ekiblerden geden ha bellere göre 50 haneli Ağzıdelik köyünde 45 ev yıkılmış, Fegene, Sel Alımed ve Ali Ağa köylerinin de bir çok evleri yıkılmış üç dört eve sığınmak suretile barının ıhlardır. P,u felâkete uğnvan yerlere kayıklarla, ekmek, sigara ve zeytin gönderilmektedir. Kızılay tarafından tayyare ile ekmek atılması düşünülmek tedi r.
Bir çok köylerin yıkılan damların içerisine sular kaynamış ve hayvanların bütün yiyecekleri sular altında kaldığı için gece sabaha kadar bağıran bu hayvanların feryadı pek hazin bir manzara ar-zetmiştir.
Demokrat Parti genel başkanlığından Tarsus Demokrat Parti teşkilâtına felaketzedelere yardım olmak üzere 300 çadır ve 30 bin lira para gönderildiği telgrafla bil dirilmiştir. • r
Kızılay merkezinden bugüne kadar 20 bin lira gelmiş, Mersin id-halât ve İhracat Birliği de 20 bin lira para ile giyim eşyası göndermeyi teahhUt etmiştir.
Tarsus köylerinde kayma
Tarsunun Kızılçukur köyüne bağ ıı bokmurlu parçasında köyün aşa ğı doğru kaydığı Tarsus kaymakamlığına muhtar tarafından bildirilmiş ve Kayadibi köyünde de 20 dönümlük erazi kayarak 2 ev yıkılmıştır. Bu kayma mmtakası ile bugün tadır.
alâkadar olunamamak-
SEYHAN
Reşad Akı taşmakta DEVAM EDİYOR
19, (A: A:> — Ceyhan
Ceyhan
nehri taşmakta devam etmektedir: lnkrıdcrundaıı gönderilen kattıklar beklenmektedir: Kayıklar gelince köylere daha esaslı yardımlar yap taak mümkün olabilecektir:
YIKILAN EVLER *
Adana 1», (A: A:) — Yağmurlar yeniden başlamıştır: Köylere çı kanlan pallardan bir kısmı geri dön •üştür: |
Haber alındığına göre. Camuaca i Köyünde 2, Ycrdelendu 15, Havutlu I (4 2, Mihmandarda I ev ve iki sa -I
aç-
manlık yıkılmıştır:
Adana merkezinde yıkılan evle -rin teshiline devanı edilmektedir: A hnan rakamlara göre, 218 ev tama inen yıkılmış, 377 ev de hasara uğra iniştir:
ANKARAYA GELEN HABERLER
Ankara 19 (hususi) — Adanada ki seylâb felâketi hakkında bugün I şehrimize gelen son malûmata göre Ceyhan nehri de taşmağa başla -nuştır: Seyhan mıntakasında da
yağmurların tekrar başlaması endişeyi artırmaktadır: Seyhan nuntaka sında köylere gönderilen kayıklar -dan bazdan gen dönmüştür: Bugü ne kadar Adanada 216 ev tamamen 377 ev kısmen hasara uğramıştır: Sel felâketinde insanca bir kayıb olmamıştır: öğrendiğimize göre Kı zılay genel merkezinden- Ceyhana lObin lira para 150çadır, Tarsusa da 150 çadır gönderilmiştir. Bu suretle Kızılayın Çukurova felâketzedede -rine yaptığı yardımın mıkdan 60bin lira ve altı yüz çadıra baliğ olmuştur; Adana ile şehrimiz arasındaki telefon irtibatı hâlâ temin edileme miştir:
Diğer taraf dan Kastamonunun Gadaö köyünde de son yağmurlar dolayisile su baskınları olmuş köy halkı başka köylere yerleştirilmiştir:
DEMOKRAT PARTİ M İLLET VEKİLLERİNİN TEŞEBBÜSÜ
Ankara 19, (hususi) — Çukuro-vadaki bcI felâketi dola^'isile Demok rat Parti İçel mihelveklllerlndei Re
iCenası Önerin yeni ve mühim beyanatı
s
t
Polis vazife
A'
(Ba^tarafı 1 incide) ne zarfında hayret verici tekâmüle mazhar olduğunu, Demokrat Partiye mensub milletvekilleri ara sında bazılarının ödenek zamlarını ittihaz edilen karara ve milletçe gösterilen arzuya rağmen genel kurula teslim etmiyerek ceble-rine attığından şikâyet edildikten sonra ağıza alınmıyacak küfür, tahkir ve tehdidleriıı her tarafa savrulduğunu anlıyabilirsiniz.
Demokrasinin, hürriyet lâfzının evvelce kimse tarafından ağıza a-lınamazken bugün en çekingen bir vatandaşın göğsünü doldurarak hürriyeti haykırmasına inlıi-sar eden bir delâletle geliştiğini id dia eden sözler. Halk Partisinin llsunile 6arfedilen cümlelerin ayni olduğu için bu âhengüelfaz karşısında halkı iğfal için bu kadar mugalatayı hoş görenlerin hamiyetine inanmak o kadar kolay olamaz. Demokratların tantana ve debdebe ile ilân ettiği Hürriyet Misakının tahakkuku bir seneden-beri âtiye talik edilip durdu, ruhu bile gün geçtikçe küflenerek partinin arşivinde uyuklarken bir bok kabaz tekerlemesi gibi (geldi gider, dahi gider tvrunesile milleti iğfalde devam edenlerin sonu gelmez îddialarile vatandaşların uyutulacağım ümid edenler, Halk Partisi kadar uyuşturma siyasetini tatbik eylemekten başka bir şey yapmadıklarını artık bilmelidirler. Çekingen vatandaş göğsünü doldurarak hürriyeti haykırıyorsa bu Demokrat Parti kurucularının vazifelerini telâkki şeklinden ziyade yine Halk Partisi öl-çüsile müfritler grupuna ayrılan ve birer vesile ile ıtralı edilen vatanperverlerin eseridir ve hürriye ti haykırmak zarureti mahrumiyetin bir ifadesi olduğu için de hürriyeti haykırmakla, hürriyet ve De mokrasi tahakkuk etmiş olmaz.
Milletvekillerinin fazla ödenekle rini genel kurula verip vermemeleri hakkındaki mütalea ve tenkid lerde hukuk görüş ve nazariyele-rile de telif edilir bir şey değildir.
Hukuken Büyük Millet Meclisinin ekseriyetine iktiran eden her karar bir kanun ve millet iradesinin bir ifadesi olduğu için başka kanunların hiç birinden farklı addolunamaz. Nasıl Demokrat Parti, kendi milletvekillerinin muhalefe-tile verilen kararların, ısısdar edi len kanunların hiç biri hakkında ademi itaat cesaretini kendinde bulamıyor, yalnız Büyük Millet Meclisine değil, bütün hükümet şubelerine taallûk eden büdcele-rin, kendi varlıkları haricinde kalan Halkçı mebusların da tenkidine rağmen geldiği şekilde kabul edilen büdce kanununu tatbikte bir mahzur görmüyorsa bütün milletvekillerinin şekli evvelden ödenek zamları Halkçı mebuslar tarafından istisnasız alınır ve vergi şeklinde zavallı milletten ister istemez, hattâ cebirle tahsil edilir ken nasıl olsa millet kesesinden çıkan paralann mahalli sarfile hamiyet ve fazilet Ölçmeğe kalkmak hiç bir zaman doğru bir netice vermez. Partinin milletvekillerile heyeti urnumiyesirıin bu parayı ka sa veya ceblerine atmak arasında millet ve fazilet bakımından hiç bir fark yoktur. Millete acıyorlarsa her ay elli kadar milletvekilinin aldığı 15 bin lirayı partinin propa ganda veya hâtalı zihniyetinin tahakkukuna sarfedecek yerde buııa el dokunmadan ve başka yerlere sarfına imkân bırakmadan hâzinede bırakarak millet ihtiyacına tah sisini temin etmek en haklı bir yol dur.
Hâdisenin hukukî durumu bundan ibaret olduğu halde Demokrat Parti kurucularının bu mesele üzerinde fazla durmakla da iktifa etmedik en nıühiıp temellerinden biri olan Meclisteki grupunun ekseriyetini rencide ve tezlilde ısrar etmeleri, Boyarın koltuk değnekle rinden birinin grupta hasıl ettiği gerginliğin bir intikamı mahiyetin de tecelli eder ki parti ve memleke
i 1 •
file Komitan, Doktor Celâl Rama - tin mukadderatını şahıslara ve kıj
zanoğlu, Halil Atalay, Aziz Göksal, Sami Ergeııckon parti genel başkan lığına müracaatla partiye tevdi et -mlş oldukları ödenek zanrüanndan biner liranın Tarsus Demokrat parti başkanlığı elile felâketzede vatan -daşlara yardım olarak dağıtılmasını teklif etmişler vo bu husus Demok rat Parti genel başkanlığınca kabul edilerek bu milletvekillerine aid 5 bin Uranın banka vasıtasilo Tarsuea gönderilmesine karar verilmiştir: TUNDRANIN ATERDÎÖÎ HABER
Londra 19 (B: B: C:) — Royte-rin Ankaradakl muhabirinin bildirdi glne göre su baskınına uğrayan yü ze yakın köy halkına bugün paraşüt la yiyecek atılmıştır. Adana, Mer -sin, Tarsus bölgelerinde sular tlatün de yüzen inean ve hayvan cesedlerl görülmektedir: Zarar ve ziyan 3 mil yon İngiliz lirası kadardır* 1
I
met vermediğini iddia eden bir par tinin kurucularından birinin —ne mukabilinde olursa olsun— eline bırakmaktaki felâketler zannedersem kendilerini ikaz edecek kadar büyük olacaktır.
Etrafa, hattâ kendi mensubla-nna savrulan tahkir ve tehdidler de son hâdisenin gittikçe arttırdığı tezebzübler karşısında parti kurucuların dimağı bir teşevvüşe uği'adığmı göstermek bakımından, yalnız bu yüzden şayanı ehemmiyettir. Parti namına her tarafa dolaşarak arkadaşlarında hasıl o-lan infiali bastırmak için her mugalata ve tecavüzü mübnh sayan, mevcud olmayan iusaıdan gn4bm
-'(i rıhından tega-ar takdirden acınacak
da zemmedecek kadar ö! ı ü ran ve muaşeret âda fiil gösteren bu ıdaml ziyade, «ün geçlik» . acınacak bir mevkie aU%m»ktea kircilerini ala-
Adı
>
B
görmüş, adalet geçmiş bir insan
hattâ memle-cihazmın ba-olduğu
mıvorlar. Memlekette DemoKı-ası-nin tahakkukunu temin için uğraş tığım iddia ederek milleti avutmağa çalışanların hiç olmazsa kendi partilerinde ve partileri nıensubla-n arasında halkın istediğini vermek mecburiyetinde bulundukları-nı unutmamalıdır.
Genel kurul âzasından Refik Şevket İncenin şu sözlerine bakınız:
Genel kurulda dört kişinin sözü hâkimmiş. Bu zihniyeti nefretle karşılarız. Bunların arkasından sü rükleııecek kadar fikirden mahrum olmadığımızı kendileri de bilirler. Böyle âdi düşünceleri ortaya atanlar partimizin şahsiyeti maneviyesine hakaret eden alçak adamlardır. Genel kurula tahammül etmiyecek olanlar kendi kendilerini tasfive edecekler, aksi hal de bu iş bizim tarafımızdan yapılacaktır.
Sayın Refik Şevket, hukuk tahsili kette şına
halde, menfaat ve ihtirasını müdafaa etmek için de olsa, nc partinin genel kurul letinin ferdi vatandaşına salâhiyetine renmemişse istihkakını tâyin edecek bu memlekette bir merci’ bulunduğunu mutlaka bilmelidir. Bu sözleri bir kaç gün içinde —mutad tekzibleriıı birile olsun— yalan Iamazsa o mercii benim öğreteceğimi de tahmin buyurmalıdır. Hele genel kurulun icraatını beğenmi yerek tahammülsüzlüklerini ten-kidlerile izhar edeceklerin tasfiyelerinin yapılacağının ilân edilmesi, Celâl Bayarın kendi mesai arkadaşlarını kulaklarından tutup kapı dışarı etmesi kadar mütehakkima ne mâna taşıyan bir ifadedir. Demokrat Partide Örfi İdarenin ilân edildiği kabul edilmedikçe bu zihniyeti mübah gösterecek bir sebeb bulunamaz. Susuyorum ve susmağa çalışıyorum. Bu efendiler biraz
in de olsa, ne partinin azası, ne de Türk mil olmak sıfatile hiç bir «alçak adam > demek sahih olmadığını öğ-
kanunu
va-ln-ta-
18 inci madde Mecliste bugün bir karara bağlanacak
Ankara, 19 (Hususi) — Polis zife ve salâhiyet kanununun 18 ci maddesinin tâdili hakkjndaki
sar. Meclisin yarınki oturumunda müstaceliyetle görüşülecektir. Hükümet bundan evvelki teklifini Meclisten geri alarak 18 inci maddenin yâni idare âmirlerinin ve valilerin muayyen suçlardan dolayı şübheli şahıslan 3 güne kadar ne-zuret altına almak yetkisini kaldır makta ve Meclise yeniden sevket-tifil teklifte 18 inci maddenin kanundan tamamen çıkarılmasını istemektedir. Bu teklife goıe, kanunun kabulünden sonra hiçbir vatandaş hükümeti devirme, vatana hiyanet, komünistlik suçlarından dahi valilerce nezaret altına alma-nnyacak, bu suçlardan dolayı takibat icrası tamamlle adli makamlara bırakılacaktır.
Y ugoslavya’nın Amcnkaya yeni notası
Vaşington, 19 (A.A-) — Son hafta içinde YugoslavyalInı Birleşik A nıerika hükümetine dört protesto notası verdiği salahiyetli bir kaynaktan öğrenilmektedir. Bu notaların en nhihlmmi 10 bin tonluk A-merlkan Providence kruvazörünün 29 ocak 1948 de Triesteyi ziyaretine alddir. Amerikan Dışişleri Bakanlığı 900 kişiden ibaret olan bu gemideki mürettebatın sulh zamanında normal olduğunu ve kruvazörün mutad ziyaretlerinden hirini yaptığım bildirmişlerdi. Yugoslav protes to notası, bu geminin gelmesile bu bölgedeki Amerikan askerlerinin sa yısı Italyan sulh andlaşmasında tesbit edilen beş bjn kişilik âzami haddi tecavüz ettiği noktasına isti-nad etmekte idi?
Yugoslav Büyük Elçisi tarafından
akıllarını başlarına toplasalar, baş sunulan diğer üç notanın ikisi, Tries te idaresine mensub iki memurun zahiren Amerikan makamları tarafından tevkifine taallûk etmektedir. Son nota Yugoslav kuryesinin Amerikan makamları tarafından tevkifine dairdir. Dışişleri Bakanlığı ve Yugoslavya Elçiliği bu husus ta tafsilât vermekten imtina etmektedirler. Bununla beraber Ame likan Dışişleri Bakanlığının Yugos lav protesto notalarına büyük bir ehemmiyet vermediği ve bu notala-^ rııı galib bir ihtimalle reddedilecek leri sanılmaktadır.
kalannm başını da belâya sokma-1 mış, kendilerine cıı hayırlı yolu seç miş olurlar.»
Bulgarların şehid ettiği pilotumuz
(Ba^tarafı 1 incide) yola çıkarılarak akşam üzeri Kapı-kuleye nakledilecektir. ,
Ataşemiliterimiz ve muavini, cenazeye, hududa kadar refakat edeceklerdir.
Sofya, 19 (A.A ) — Anadolu Ajan sının özel muhabiri telefonla bildiriyor:
Burgazcian ahnan malûmata göre Sezopol’da düşürülen pilotumuz gedikli çavuş Kemal Menderesin naşı bu akşam saat 13 da Bulga: makamlarınca ve Burgaz konsolosumuzun huzuı-lle ataşemiliterimiz ve muavinine teslim edilmiştir. Ce naze yarın saat 16 raddelerinde Kapıkuleye varmış bulunacaktır
Sofya. 19 (A A.) — Anadolu Ajan sının özel muhabiri telefonla bildiriyor: —
Türkiye Elçisi Şefkati İstlnyelı Sezopol’da düşürülen İkinci av uçağımızın pilotu olup Bulgar makamlarınca Sofyaya getirilmiş bulunan üsteğmen Talât Ülkü ile bugün öğleden sonra görüşmüştür. Pilotumu zun sıhhi durumu iyidir.
YAPI ve KREDİ BANKASI
Bu yılın
Birinci kurası
I Mayıs 1948 - de
çekilecek.
20 bi n
liralık
ve
çeşitli para
ı
liralık
ikramiyeleri
Ey, İzmir’de, Go^tepede inşa ettirmekte olduğumuz apartmanın bir katıdır. Bu evi kazanan
*
Bu evi kazanan
Ikramiydli Aile Cüzdanı
sahibi dilerse
evin bedelini nakden alabilir,
Doğan saz cinayeti (Ba^taran l ıncuie/ başlı?.rmşt;r:
Aii Çelil ifadesinde şunları söyle miştir:
— Susanı ben öldürmedim, kendi. sini hiç tanımam: Hadise akşamı yanımda arkadaşım Mehmed ile Sa llh bulunduğu haldç Doğan Saza git m iştim Masamıza Saadet isminde bir kızı düvel ettik, Suzanı hiç gör nıcdlk:
— Öyk amma hazırlık tahkikatına ve sevk iddianamesine göre, bu barda Saadet ismindeki bir kadını yanına çağırmış ve :ö Suzanı öldür inek benim vazifemdir demişsin.
— Bu yalandır efendim, Saadetm ’ yanlışı var...
— Pek ivi bu kadını kimin öl-dürdüğü kanaat indesiniz?
— O akşam masasına kim dâvet etmiş, masraf yapmişs-a o öldürmüş tür, kanaatindeyim:
— Pek âlâ: hâdiseden sonra tam 7 gün ortadan kayboluşunuza ne d yelim?
— Bu bir tesadüf ben o zaman İzm ire gitmiştim: j
— Gene delil olarak kravatıma -daki kan lekeleri gösteriliyor; yapı lan tahlil neticesinde Adli Tıb Mü.s sesesi bu ksn lekelerinin Suzanı aid olduğu şeklinde rapor vermiş; Buna nc buyurulur?
— Katiyoıı kabul etmem; Bu kar. lekeleri başımın yaralanması netico sl meydana gelmiştir: I
Vakadan bir ay eı vel gene Do. ğan Sazda komiser Kemal ile gazi -no sahibi kavgaya tutuşmuşlar ve ben de aralarına girmiştim: îşte bu esnada başımdan yaralandım ve krı vatım da başımdan sızan kan ile İ! kelenmlştl:
— Tanı bir ay kanlı mi gezdiniz, başka kravatınız yok muydu ?
— Evet buna lüzum görmedim: Sanığın bu şekilde sorgusu yapı! diktan sonra mahkeme şahidlerln celbi için başka güne bırakılmıştır:
Vereme kar$ı üeç
Roma 19, (A: A:) — Orrıbria Spokılodu üç doktor, v.reme ka bir ilâç bulmuşlardır.
Doktorlar, mrfhlyetl hakkında hiç bir izahat vermedikleri, bu ilâcın vereme tutulmuş hayvanlara tatbik edildiğini ve çok nıU*»-'. neticeler elde edildiğini bildirmişlerdir
• •
kravat ı(?
T ■
I
dersleri
(Ba^ taradı 1 incida)
Bundan sonra söz alan Mümtaz ökmen, Cevdet Kerim încedayı, Tah sin Banguoğlu, ayni mevzuda konu şarak Cemil Barlasın fikirlerine işti rak etmişlerdir:
Behçet KemsJ Çağlar da, ilk okul lara din derslerinin konulmasına vo imam - Hatlb mekteblerinin açılma sile Partinin lâiklik prensibinin İh -lâl edilmiş olacağını iddia etmiştir: Nihâd Erim din derslerinin bir ihtiyaç olduğunu, ancak bunda vicdan hürriyetinin de göz önünde bu lundurulması lâzım geldiğini belirt miştir: Bundan sonra daha bir çok hatlbler söz almışlar: Bunlar arasın da Vehbi Sandal, Sezai Güreli,*Suud Kemal Yetkin daha ziyade din ders lerini okutacak hocaların bıı dersle ri okutmak istemedikleri takdirde icbar edilip edilmiyecekleri, bu hoca lara verilecek paralann nereden Ö deneceği, din derslerinde hangi kî -tablann okutulacağı, hoca bulunma yan yerlere hoca gönderilip gönder^, miyecegi mevzularına temas etmişlerdir:
Din dersleri meselesini inceliyen konrisyon adma Feridun Fikri Dil -şünsel izahat vermiş ve bundan son , ra kürsüye gelen Milli Eğitim Baka | m da hatiblerin muhtelif suallerini cevablandırarak, din derslerinin ilk okulların dördüncü ve beşinci sınıf lannda ihtiyari olarak okutulacağı, nı bu hususta kitablar hazırlanmak ta olduğunu, din dersleri okutacak hocalara btklceden ayrı ücret verile ceğini, talebenin imtihana tabi tutul mıyacağını, din dersi okutmak iste miyen hocaların bu hususta icbar e dilmiyeceğıni. hoca bulunnuyan yer lere hoca gönderileceğini bildirmiştir:
Bakandan sonra söz alan Hıfz: Oğuz Bekata, cereyan eden müzakerenin bir hülâsasını yaptıktan sor. ra müzakere edilen raporun birinci kismımn efkâri umumiyc-yi yakın -dan ilgilendirdiğini ve âcil bir ihtl yaca tcıuas ettiğini soyliyerek ko -misyonun bu husustaki fikirlerinin umumi bir tasvibe mazhar olduğu -nu bildirşıiş ve hükümetin 'tesbit ? dilen esaslar dahilinde bir tasarı ha zırlamasını, raporun bu kısmının re ye konulmasını istemiştir:
Neticede raporun bu kısmı reye konularak ilk okullara Milli Eğitim Bakanlığınca din derslerinin konma sı kabul edilmiştir:
Orta ve lise ayarında İmam. Ha tib mektebleri açılması hakkında olan raporun ikinci kısmının muza keresine geçilmiş ve Feridun Fikri Düşünselin. İzahatından sonra Mümtaz Ökmen de söz alarak, bu kısmın müzakeresi içir. Grupun henüz hazırlıklı olmadığını, esasen. İmam - Hatib mektebleri ve Üniver sitede bir İlahiyat Fakültesi açılmasının -âcil bir ihtiyaç olmadığını bildirerek raporun ikinci ve üçün cü kısımlarının kış tatilinden sonraya bırakılmasını istemiş ve din mevzuunun bir politika meselesi yapılmaması zaruretine işaret etmiştir.
Nilıad Erim de meselenin halkın umumi ihtiyacına temas ettiğini, din mevzuunun hiç kimse tarafından politika meselesi yapılmasnm akıldan bile geçmediğini söylemiştir.
Behçet Kemal ve daha bazı hatib
I
*
Kızıllar Kürtleri tahrike çalışırken (Baştarafı 1 inculej
bulunan Şeyh Saldın oğlu Rızaya bu yazıyı gösterdim; .bu zat bana aynen şunları söyledi:
_____Bu yazıyı hayretle okudum. Komünistlerin yalan uydurmakta ve adam avutmaktaki bu bayağı ve çirkin usullere baş vurmalarım ne£ ret ve takbih ile karşıladım. İnsan hak ve hürriyetinden bir zerre nasibi olımyan komünistlerin derin gaflet içerisinde bulunduklarına bir kere daha inandım Kı'emlin ve köleleri şunu bilmelidirler ki eğer kasdettiği blzler isek, bir ferd ve bir cânüa olarak aziz Türk milletinin safları arasında bulunmaktan derin lıaz ve şeref duymaktayız. On larm kaydettikleri zulüm ve İşkence ancak Kızıllar âleminde câridir Cumhuriyetimiz evvelce bir İntikal devresi geinrkeıı baz, tedbirlere tevessül etmiştir- Fakat bunu tarihe mal etmek ancak demokrasi tas laklarının kârı olabilir. Bu Kndl gafillere .,on sözüm şudur: Kara-ı an gözlerini ve deliren dimağlarını bir an ıcln Sibirya zindanlarına çevirsinler. ıuuhakkaK ki yüzleri k: zaracak, gözleri cdobıyen kör oia- I çaktır.»
Enver Sağıroğlu
ler bu kısımların tatilden sonrayı bırakılmasını istemişler ve netice* de imam - Hatlb mekteblerile İ1İÇ* hlyat Fakültesi mevzuunun müzakeresinin tatilden sonra, ilk Grufc toplantısında görüşülmesi "kararla! nuştır.
Bundan sonra gündemde bulu» nan Fahri Kurtuluşun Partini^ muhtelif mevkilerinde çalışanları^ hizmetlerinin fahri olarak yapıl-ması ve Parti içerisinde bir tasarrufun sağlanması için makam oto* mobillerlnln kaldırılması hakkındg kİ takririne geçilmiş; takrir sahibi Parti Genel Başkanlığı. Genel Sak reterliği ve diğer mevki sah‘.bler| Partililerin bu hizmetlerinin fahri olarak ifa edilmesinin memleket ef karma karşı Halk Partisinin bü jesti olarak yapılması lüzumuna işa ret etmiş ve bir tasarruf takriri o-larak bu makamlara tahsis edilen otomobillerin kaldırılmasını İstemiştir.
Fahri Kurtuluş konuşurken bit çok milletvekilleri (Bu Grupun işi değil, Parti divanına müracaat et!) diye mukabelede bulunmuşlar, baş kan, böyle bir takririn verilmiş ol. ması dolayıslle bunu oya koymak mecburiyetinde olduğunu bildlrml( ve takriri reye koymuştur. Takrir ekseriyetle reddedilmiştir.
Birçok milletvekilleri, geçenlerdi Bulgaristan üzerinde düşürülen Türk tayyarelerine temas ederek kış tatili İçerisinde seçim bölgeleri* ne gittikleri zaman bu mesele lif çok alâkalanan halkm kendilerini sual soracağını, bu bakımdan D,^ işleri Bakamnm izahat vermeslrl istemişler, kürsüye gelen Bakan bu izahatın Grupta verilmesinin doğru olmadığım, efkârı umumlyeyt yanlış olarak aksedebileceğin! soy. lemiş ve bu hususta yarınki Mecliste efkârı umumiyeye bir açıkla mada bulunacağını bildirmiştir.
altın ia
lüzum yerinf
a» • t
Direklera ası C. H. P. ocağı kongresi
(Baetarajı î wzdcı Vardarlı tarafından yıllık mesa.a raporu okunmuştur. Bilâhare, ra por hakkında tenkidlere geçilmiş ve üyeler, heyeti umumiye itibari-le tatminkâr bulmadıklarını söylemişlerdir.
Bundan sonra dilekler ve temer» niler faslına geçilmiştir. Bir üye yüksek mehafille konuşmanın, dertleşmenin mümkün olmadığını ileri sürerek:
(— Geçenlerde Millî Eğitim Ba kanı ile görüşebilmek için üç gih peşinden koştum. Yine, benimle fcı raber, göz yaşlan içinde Bakanız kapısında bekliyen bir kadının ki barca atlatıldığna şahid oldum..-demiş; Devletçiliğin tekamül etti rilerek, memleketin bünyesine uygun bir İktisadî kalkınma plânı ya pılmasının lüzumlu olduğunu söylemiştir. Sözü, yüksek tahsil yapan gençlere getirerek: «.Biz safsata ile uğraşıyoruz, boş plânlar hazırlıyoruz. Buna mukabil, dîğtı tarafta, hukuk mezunu genç karnını doyurmak için Köprü balık avlıyor*.
Büyük bir kalkınma için lu olan ziraat makineleri
lüks otomobil idhal ediyoruz.
Plânlar hazırlıyoruz. Fakat, pîâ nı yapan Bakan değişince, plânlar da kıymetini kaybediyor: yeni Bakanın keyfine tâbi oluyor.
Son günlerin Adana faciası güzümüzün önündedir. Projeler hazırladık, lâyıkile tatbik edemedik Bu da, yukarıdaki sözlerimi tejric eder. Sonra, gençlerin toplantı vc mitingleri de şuursuz oluyor.» demiştir. Bu esnada Fahreddin Kerim de söz istiyeı*ek şunları söyle miştir:
(— Biz, gençlerin şimdiye kadar yaptıkları toplantı ve mitingle rini, şuurlu olduğuna kaniiz. Türk genci, sesini böylcce bütün dünyaya duyurduğu saman, en asil ve kııdsal vazifesini yapmıştır kana atindevim.
Atatürk, din inkıti anı ynparken. Türkiye Cumhurıvetinde vic-dan ve din hürriyeti olacaktır dedi.. Laiklik demek, bilindiği gibi, din işlerde dünya işlerinin ayrılması demektir. Hâlen. Diyuıut İç leri büdcesi, ön plânda yer alıyor.
Biz. Türk çocuğuna Allahını Peygamberini tanıtmak istiyoruz.
Memlekette yeniden bir taııuıt kavgası çıkaracak değiliz. Öyie bir «Hoca»» yaratacağız ki. o ayııl za manda millet ve memleket içir, de çarpışabilecektir.*
RENGİ GÜNEŞE KARSI GARANTİLİ STOR PE DE' SATIŞI
Güneşte rengi aslû,
stor muşamba perdeler şimdilik yalnız M»sır\urşısı ^ITÜRK MUŞAME ACILIK Ca-V ı fi.at
I
I
soumyaa ^Aijr.tiU siyah, lâciverd ve
67 §lRKETİNDE) satılmaktadır, v.tz kavı Isız geri alınır.
• *4 1 «|
n
p
)• tel llib '
S
• • 1 *»’
saytaj
Yiğit fakat dertli Maraştan geliyorum A\. ----------
Kurtulug bayramının 28 inci ylı-»dnümünün heyecanını yiğit Ma-raşhiar. arasında kutlamak üzere beni ılık ve misafirperver sinesine kasan kahraman ve Türk oğlu l'Brk Maraşta üç gün üç gece mi-İafir kaldım.
( Hemen söylemeliyim, ki Maraşm Jfıırtuluş bayramının bir hususiyeti vardır Maraşlı o mukaddes günü resmî bir bayram olarak değil de bir düğün gibi kutluyor. Bunun » bebini de bu kahramanlar diya-rnm düşman istilâsından sırf ve münhasıran öz evlâtlarının gayret v- himmetlerile kurtulmuş olmasında rrayıp bulabilirsiniz.
Filvaki düşman istilâsına uğrı-yan Maraşı sadece erkek kadın, ihtiyar çocuk Maraşlının feragati, himayesini ve ölümü istihkarı kur tardı.
Maraşm bu ruhî haletini İsmet Zfki Eyüboğlunuıı şu (Maraş destanı) ndd bütün yiğitliği ile bulabilirsiniz:
Yandı güneş gibi vicdanın Maraş.
Her kanlı şehidin son nefesinden, Dağlara akseden «Allah» seslııdeıı, Boşluklar yarıldı gürlemesinden; Bir yıldırım oldu ezanın Maraş.
Giyinsin, kuşansın, kızlar, kır/ıtn-hır;
Taşsın deniz gibi dertli ozanlar; Biııbir minareden çıksın ezanlar; Şen olsun kurtuluş zamanın Maraş
Şanın ulaşılmaz merhale gibi Amin zaptedilmez bir kale gibi, Karanlığı yaran meş’ale gibi Bağrında tutuştun vatanın Manış.
Ka lirama n «Antep» le verip elek; Efsane söyleyin gelinde dile. Taşıtı değişilmez süııbüle güle; Cenneti âlâdır mekânın Maraş.
MARAŞ DESTANI
Başıma göklerden ölüm yağarken, Atehle nasıldı her yanın Maraş Bir ası karanlık nuru boğarken,
Azgın bir tufanın önünde durdun: Dizinden vuranı gözünden vurduu. Güldürdün yüzünü mübarek yurdun,
Kâinat olmuşken düşmanın Maraş.
Rum Patriği Maksimos değiştirilecek mi ?
İstanbuldakl Rum Ortbdoks kilisesi Patriği Makslmos’un, mahiyeti açiklanmıyan bazı sebebler yüzünden değiştirileceği ihtimali gün geç tikçe kuvvetlenmektedir. Maksimos, rahatsızlığım bahane ederek, lsti-ahatte bulunduğu, Heybellada Ruh ban mektebinde, hiç kimseyi kabul etmemektedir.
Fener Patrikhanesi ve diğer Or-todoks kilisesi ileri gelenleri, birkaç gündenberl, gizli toplantılar yapmaktadırlar.
Diğer taraftan yeni bir seçimle Makslmos’un değiştirileceği, yerine Adalar metropolidi Doratheos'un ge tlrileceği anlaşılmaktadır.
İpek teller hıkın, bayram günündür.
Çiinkii bııgüıı senin bir düğünündür, Biz senin, seıı yurdun, o da «Türk» • • __________________________ • • •
undur
Başının tacısın cihanın Maraş.
★
Millî iman bütünlüğünde eksiği olanlara tavsiye ederim, kurtuluş gönünü kutlarken Maraşa bir uğrasınlar, bu millî Hacdan damarlarında Türklüğün kanlan coşmuş, göğüsleri milli gururla kabarmış ve bütün varlıkları çelikleşmiş dönerler.
PAMUK PALAS
2/em eklerinizin lezzet ve nefasetini en saf Çapa Baharatı ile temin, edebilirsiniz.
Halkevlerinin 16 inci kuruluş yıldönümü
Halkevlerinin 16 ncı yıldönümü münasebetile, pazar günü, bütün Halkevlerinde bir kutlama töreni yapılacaktır.
Önce Halkevlerinin önemini anlatan konferanslar verilecek, muhtelif spor gösterileri yapılacaktır.
Aynca', Halkevlerinde, son zaman larda İhyasına çalışan Türk musiki-f» kollan tarafından konserler ter-tu edilmiştir.
■ -.-o ■ ■ -
Vutılı Tıb Yurdunda bulunan öğrenciler
Yatılı Tıb öğrenci yurdunun staj sınıfında ikinci senelerini okuyan öğrencilerden bir kısmı, sömestr u sülünün ikamesi üzerine, şubat devresi imtihanlarında da muvaffak o lamamı şiardır.
Bu vaziyet üzerine, yurttan çıka nlmak tehlikesi ile karşı karşıya | kalan öğrenciler, dün Sağlık Bakan lığına döıt ay daha yurtta kalabil -meleri için bir telgraf çekmişlerdir.
fiyatları
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
para
Birinci Çekiliş: 1MART
95.4b
95.48
96.60
20. lö
6 041 Demiryolu 6
6 Kalkınma 1
0 Kalkınma 3
7 Milli Müdafaa 3
% % % %
Şen bir yuvaya sahip olmak Istersenia, TÜRKİYE IŞ BAN-KAbl ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Ofineyia ea kozlorla, ea temiz oteli
PAMUK PALAS, C. Karayusuf’un mesul müdür* lüğü ûltında açılmıştır. Sayın müşterilerinin emrine amade bulunduğunu arzederiz
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun ikramiyeleri...
/ nadolu
Telgraf. Mikrofon —
Satılık Jip Otomobili
ıo.uo
10,15
Beklediğiniz her çeşit ğiniz siparişlerde her
lira Hra lira Lira lira
Salı Sah Salı Salı
24/2/948
24/2/948
24/2/948 24/2/948
26/3/948 cunıalO.30 26/3/948cuma 9.30 27/2/948 cuma 9.45 12/3/948 cuma 9.30
150
800
394
30
500
13800 Hra
600 lira 4960 Ura yazılı malzeme pazarlıkla satın alına-
Telgraf: Pamuk Palas
Adres: Eski Postalıaoe Cuddes’
MÜ ÜRİYET Telefon 1077 -1078
. İst. Borsaunın 19/2/948
Londra
Nevyork
. Paris
, Cenevre Ams ferdam Brüksel
Prağ
«tokholn
Lizbon
U.S85f E80—
1.308»
65.797* 105.0461 63881
6.60
77.8866
11.249i
ESHAM VE TAHVİLÂT
dr
İağdat Kurma Cem yel I
Genel Müdürlüğü tarafın-1 dan hurma basdırma ve amba| laj malzemesi için, tahta sandık, sandık çivisi, demir kas nak, kasnak çivisi, mumlu ve ya yağlı (kraft) kâğıdı veya selofan kâğıdı alınacaktır.
Münâkaşaya girmek İstiyen I ler. Iraktan veya hariçten, tek lif edecekleri, fiyat takdirleri ni, t-aahhüdlü olarak ve mü-üı lü zarflar içinde, Bavdat Hur ma Cemiyeti Umum Müdürlü ğüne (Hurma ambalaj malze mesl münakaşası) ibaresini 1-lâve ederek göndermelidirler Münâkaşa müddeti 29 Şubat 1948 tarihinde cemiyet me sal saati hitamında söna erecektir.
Münakaşanın tafsilâtına ait şartnameyi, ve istenilen mal zeme ve münâkaşa şartlarım öğrenmek İsteyenler, Bağdat ve Basradakl HURMA CEMİYETİ Umum Müdürlüklerine, veya hariçteki İrak Sefaretleri ne. Elçilikler ve Konsoloslukla rpıa müracaatla ücretsiz olarak elde edebilirler.
%
| TekelG. Müdürlüğü ilânları | Malzeme Alım Şubesinden
Cinsi Mlkdarı Güvenme İhale
parası Tarihi günü saati
Elektrik fırını Beyaz sabun Lâstik hortuıa Tethll alkol Zlınpara taşı Nihayetsiz şerit Antigran Kablo Sülfür Antimuan
1 — Yukarıda çaktır.
2 — Pazarlık
1 adet 6250 kilo
200 metre 1000 kilo 50 takım 28900 adet 1170 metre
22 ton cins ve mlkdarı
hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataş Gene) Klüdürlük Malzeme alını Şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — isteklilerin belirli gün vc şaatte hizalarında gösterilen güvenme paralariyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — idare kiâmcn veya tamamen veya kısım kısım İhalede serbesttir.
1930
Müşterilerimize f(üj e
telefon malzemelerimiz gelmiştir. Verece-türlü kolaylık, ACELE EDİNİ Z...
ALİ SAİD ÖNER
Telefon Mütehassısı
İstanbul Galata Bankalar Caddesi Uzun Han Birinci Kat
Telefon: 42525
4 EV, 4 ARSA
İstanbul Bölge Ticaret
Müdürlüğünden
★
Şu kadar var ki kahraman ve yiğit Maraş, bütün Türk illeri gibi, derdlidir, bakımsızdır ve hicranlı-dır. ' . ■’
Marnşlı yolsuzluktan şikâyetçi- j dır, Maraşlı karanlık bastıktan sonra idare kandili kadar ışık ve-w ren elektriğinden şikâyetçidir, Ma raşh akşam ezanından sonra kesilen akar suyundan şikâyetçidir ve hep sinin üstünde Maraşlı bu kahramanlar ülkesinin yiğit evlâdlan i-dari baskıdan ve hürriyetsizlikten şikâyetçidir.
★
Ve onun içindir ki Maraş yolla- |
nnda tanıyıp pek çok sevdiğim a-teşli hatib vc su katılmamış Türk çocuğu Osman Bölük başı halka hi-tab ederken:
— Yalnız alkışa açılan ve millet feryadına kapanan kulakları ancak bu millet açacaktır. O zaman:
Sesimiz gür olıunk,
\ iedanlar hür olacak,
Efendi bir olacak,
O da millet olacak.
diye haykırdığı vakit bütün Mara-
şı içten gelen alkıştan yıkılıyor tırmcı günü olan 23/2/948 pazartesi günü saat on beşten nihayet on İki sandım. 8aa^ evvel Beyoğlu Kurabiye sokak No. 12 de şoförler ve otomobilciler ce
Imiyetl veznesine yatırmaları icab eder.
Şu günlerde bazı gazetelerde «Esnaf Odası nihayet tarihe karışıyor» veya «Esnaf Odası tasfiye ediliyor» yollu ve sık sık yapılan neşriyatın u zaktan ve yakından hakikatla hiç bir ilgisi olmadığı ve 4355 sayılı kanun hükümleri dahilinde odanın vazifelerine devam edeceğinin tabii ve esnafın tekliflerini zamanında yerine getirmelerinin de zarurî bulunduğu beyan o -lunur. • (2059)
(
Yeni Neşriyat:
M İLLET
Bu siyasi mecmuanın 107 ncl sayısı çıkmıştır. Kapağı, rahmetli Ka-rabeklrin el yazıslle bir şiiri eÜ6İe-tnektedir. Tavsiye ederiz.
★
*
Maraşın derdlerinden, hicranlarından yarın bahsedeceğim.
A. C. S.
ttnliya* Sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU •
* Yuı İçlerini fiilen idare öden;
Yan İtleri Müdürü: FATİN FUAD
Dirildiği Yrr:.
«Yeni Sabah» müritti »ha neri
Satıldığı yer: «Gün Bauımavi»
feıyad üzerine başlıyaıı arama ve ta kib faaliyetinden hiç bir netice alına mıyacağı şüphesizdi. Nitekim öyle ol du. Gerek sarayda yapılan araştırma lardan, gerek Küfe sokaklarındaki ta harrllerden hiç bir netice alınamadı. Talha sırra hir de...
kadem basmıştı, ceva -
★
gündllr Haccacın ağzını
Bir kaç
b çak açmıyordu. Talhayı kaçırdığına yanmaktan ziyade cevahiri elinden al dırdığına yanıyordu. Maddî kıymeti pek yüksek olmayan o cevahirin manevî kıymet^ dünya hâzinelerde ölçü lemiyecek kadar büyüktü. Haccac, Büşeyrenin aşkı ile birlikte yadigârı nı da kaybetmişti. Acaba bunun sonu ne olacaktı? Büşeyreye tekrar ha vuşacak mıydı? Onun güzel yüzünü, büyülü bakışlarını yine görecek^ fü-sûnkâr sesini yine duyacak ve onun üryan vücudu ile rüyalarını, hulyala nnı yine süsllyebilecek miydi?
Büşeyre, Haccac lçtn yalnız alelâ-de bir sevgili değil, bir idealdi. îde-
35 Liraya —
Bakihî su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardesüleri
Aynca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir Sultan Hamam Dik ran yan han No. 11-12 Abdurrahman Kalyon •
Çiftçi ve Ziraatçilerin nazarı dikkatine
1946 model çok az kullanılmış kasnaklı bir jip otomobili açık arttırma İle satılacaktır. Yüzde yedi buçuk teminat akçesi olan 450 liranın art-
İSTANBUL BELEDİYESİ ŞâHİR TİYATROLARI Suat 20 dv D-arn
Kısmı:
EVİN
DEKİ
Yazan:
din Kudret Aksal
Komedi Kısma B V Y Ü K CEMAAT
Hesaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her beş yüz liraları İçin çekilişlerde ayn bir kur’a numarası alacaklardır.
Aynca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için -engin ikramiyeli çekiliş.
Koyun Eti Alınacak
Konya Memleket Hastaha nesi Baştabibliğinden:
TUrkçesi: Şinaai înıre; Telefon: 40405
İnci
»
»
>
«an timi
»
»
»
ÜSTÜN-
BULUT
Sabahad-
maktu olarak sayfa»
»
»
Yeni Sabah’ın
— Taliplerin Ticaret Odası vesikalarım getirmeleri la^^dıl)r’
Başlık 1
2
3
5
6
İLAN FİYATLARI
Kr. 1500
500
400
300
250
150
1 — Konya Memleket hastahanesinin 948 yılı ihtiyacı İçin 16500 lira muhammen bedelli 10 000 kilo erkek koyun eti 12/2/948 tarihinden 1/3/948 tarihine kadar kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur.
2 — Eksiltme ve İhale 1/3/948 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 15 de il daimi komisyonunda yapılacaktır.
3 — Taliplerin 2490 sayılı kanun hükümlerine göre muamele yapma lan ve eksiltmeyi açma tarihinden bir saat evveline kadar Konya 11 daimi komisyon riyasetine mektuplarım ve teminatlannı vermeleri
4 — Muvakkat teminat (1238) üıa (50) kuruştur.
5
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yağanı Kııb» ■■ re m Z. k«r fj nnaj 1 efrika No. 127
aline ebediyen veda etmek istiyen bir insan tasavvur edilebilir mi ki Hac cacdan böyle bir fedakârlık beklenebilsin.
Yeis ve hüznünden ne yapacağını bllemiyen Haccac, zindancı başıyı ça girdi:
— Zindanda Şübeybln, yahud Ab-durrahman ibni Eş’asın adamlarından kimse var mı? diye sordu.
zinanı»!. Haccacın maksadını an lamıştı. CibîTlîyeti ve mesleki icabı, zevkli zevkli güldü:
— Emir hazretlerinin emirlerine Amade bulunan bir kaç kişi dalma mevcuddur, efendim. Şübeybln adam
lanm mı getirmemi emir buyurvsu nuz, yoksa Abdurrahmanın adamları m mı?•
— Mademki Talha hem Şübeybln hem de Abdurrahmanın emri altında çalışmıştır; her İkisinin adamından karışık getir. Bugün kederliyim. Zevkli bir meşgale İle eğlenip açıl -nıalc İhtiyacındayım. Ne demek iste dlglmi anlıyorsun değil mİ?
— Anlıyorum, efendim. Arzu ve emirleriniz fazlasile yerine getirilecektir.
— Göreyim seni zindancı başı... Huzuruma öyle adamlar getir ki ufak işkencelere aldırış etmesinler; çok
müdhişlerino maruz kalınca da gebe rib gitmesinler. Getireceğin adamla -nn sırtına hançer ucu ile Haccac (s mini yazdırttığım Abdullah kadar mu kavemetll olmaları lâzımdır.
— Emredersiniz efendim.
Haccac, zindancı başının ayaklan dibine bir kese altın fırlattı:
— Al hakkını köpek
— Allah uzun
letliml
— Deminden
fendindim, şimdi
d um T
Haccac tarafından çok aevildiğino emin bulunan hazır cevab zindancı
• • • ömürler versin dev
beri emlrindin| e-neden devletlin ol-
başı, derhal cevabı kondurdu:
— Çünkü devletlim, ihsanı âlinize naLl oldum; her zaman da olmaktayım.
Haccac, başka bir şey söylemedi. Zindancı başı, bir kaç mahkûm getir m ak Üzere huzurdan ayrıldı.
Haccac, el çırptı, içeri giren hade meye:
— Hepsine emrimi tebliğ et, dedi. Hâs olan, hâs olmayan bütün bende-gânını huzuruma gelsinler. Onları eğ lendirmek için muazzam bir eğlenti tertib ettim. Vakit geçirme çabuk ol
Hâs olan ve hâs olmıyan bendele rin, yani devlet erkânının hepsi huzurda toplanmıştı. Bakışlarını Haccac dan ayırmıyorlardı. Sağa sola bakm nwk, vahud blrbirlerlle konuşmak ce saretini hiç birisi gösteremiyordu. Böyle bir hareket, son derece öfkeli bulunan Haccacın gazabını kendi ü -zerlerine tahvil ve tahrik edebilirdi. Bazıları İçtimain sebebin! bilmiyor; J fakat yine can yakılacağını tahmin e ı diyorlardı. fDemmı var/
M Program
CUMA — 20/2/194»
729
7.30
7.30
7-45
800
8 20
840
900
12.29
1'2.30
12.30
1300
13.15
13.15
13.45
1400
17.58
18.00
18.00
1830
18.45
19.00
19.00
19 15
19.20
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23.00
Açılış ve program
M. S- Ayan
Miizlk
Haberler
Müzik
Müzik
Müzik
Kapanış
Müzik
M. S. Ayar*
Müzik
Haberler
Müzik
Müzik: Şarkılar
Müzik: Türküleı Kapanış
Açıhş ve progranj
M. S. Ayarı
Müzik
Konuşma
Müzik: Şarkılar
M. S- Ayan Haberler
Geçmişte Bugün
Müzik: İNCE SA2
Radyo Gazetesi
Serbest Saat
Müzik: Yurddan Sesler Konuşma
Müzik
Konuşma
Müzik: Dans müziği (PI.> M. S. Ayan
Haberler
Program ve kapanış.
SOLDAN SAĞA
9 i I 1 î 1 K i 1
e d- 1 1 1 ■ ilil
3 ll 1 1 :■
4 i IK I in: 1
A K/ ;■! ı 1 ■ 1
t Jlt | | c : ıh
1 1 ! ;K.
i ( 1 1 ■i : ı
c • 1 î* i 1 1 ' 1.1
1 — İvazlı oyun. Şekil; 2 — Eldt etmek; Maçlarda kazanana verili.; 3 — Yukardan; 4 — Tatlı değil; Bir vesaiti nakliye; 5 — Ev hayv Yaydan fırladı; 6 — Gök; Bir uzuv; 7 — Soru eki; İşaretten gelir; b -Acele eden; Yüz; 9 — Köpek s«o.; Atdmca patlar.
YUKARIDAN AŞAĞI ı
1 — Nezaket sahLbi; Ay; 2 — b nuna (ı) gelirse çocuklar kork lur; Duvara kapljyan harç; 3 -Sahibe; Mesken; 4 — Çok iyi; I. ' mış. 5___Anadolu lfadesile he;ı t
rl; ğ _ Okuyucu; İsyan eden; 7 -Balkanda bir nehir; Temiz iş L Kalın sicim; Bereketli; Kuzu s- ; 9___Dayak atma; Bir emir.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1234567 59
B A H R I Y h L
2
4
4
6
l
e /
b
*
: a R }• »:A l A.B
K K A R O L i I• O
R'E D ■ L Â L.B R
A D M, I A N A K A N ■ R 1 K A F A K
Tashih
İstanbul Deftarcb.r lığı n d a n
15/2/948 tarihli Yeni Sabah gazetesinde çıkan «satılık emh»’( baş hldı ralı 24 315
tnk yanlış yaypılanmıştir: Tashih ve tavzih olunur.
ilânda 55100/2802 dosya num*. gayıi menkulün kapı nuı ası olacağı verde 224, ^esûhojı M2. olacağı yerde 314 M2: ola-