Çarşamba 21 Teşrinisani 1934
Sene: I

Numara: 154
Abone
Türkiye için
1 senelik
6 aylık——
?
1 ,.......
Neruosmoniye.
Şeraiti
Hariç için
Kr.........2500 Kr.
r .•«’)•?• 1300 .
„ • : 700 ,
1200
600
32S
125
Şeref Sokağı. TELEFON: 20520
Matbaai Ebüzziya, İstanbul ( Sabahları Çıkar Siyasi
de/5 Kuruştur
Dostlara hakikati söylemek, düşmanlara söylemekten daha ziyade cesarete bağlıdır.
Turgot
(Şerhi 3 üncü sahifede)

Öz Türkçe ile
Öz Türkçenin
Bir iyiliği
Öz Türkçe yazmanın okuyucular için bir iyiliği oldu. Kaç gündür gazetelere göz gezdiriyoruz. Öz Türkçe yazılan baş yazılar veyahut ikinci ve üçüncü küçük yazılar (fıkralar) hep kısa oluyor. Bu, okuyucular için çok iyidir. Çünkü bizde yazıcıların eskiden beri âdetleri ellerinden geldiği kadar uzun yazmaktır. Uzun yazı ise okuyucuyu hep sıkar. Çok defa böyle uzun yazıların ortasına gelince bıkıp elinden atar.
Uzun yazının gazetecilik sanatına yakışık almadığının en birinci delili, gazetecilikte bizim ustalarımız olduğunu bildiğimiz Fransız gazetelerinin her yazılarını alabildiği kadar kısa yazmalarıdır. Bizim baş yazıcılar, orta yazıcılarımız veya küçük yazıc-larımız buna şimdiye kadar bir türlü kendilerini alıştıramamışlardı. Şimdi gazetelerde çıkan yazılara bakıyoruz da bu yolu kavramanın hiç te güç olmadığını görüyoruz. Demek bu iş pek iyi yapılabiliyormuş ta biz yazıcı geçinen ustabaşılar bunu zor görüp kendimizi alıştıramıyor muşuz. Bize belki “ilk günkü yazılarınızda güçlük çekiyorsunuz da onun için kısa yazıyorsunuz, hele bir alışın da bakın yine nasıl gevezeliğe başlarsınız,, diyenler de bulunur. Bu da belki doğrudur. Çünkü gazeteciliğin başlıca işi gevezeliktir. Fakat ne de olsa bu yola dökülmüşken biz-ler kısa yazmak bilgisini mutlaka öğrenmeliyiz. Bundan yazı dizicilerimiz, okuyucularımız ve her şeyden ziyade biz yazıcılar çok dinlenmiş oluruz.
Avusturya - İtalya görüşmeleri
“Musolini - Şuşnig,, Balkan muvazenesini de konuşmuşlar
Roma 20 (A. A.) — “Musolini-Şuşnig,, görüşmelerinin İkincisi çok samimi bir hava içinde geçmiştir. Bu konuşmalarda fevkalâde birşey olmamış ve Avrupa meseleleriyle Balkan muvazenesi tetkik edilmiştir.
Neşredilen resmî tebliğde deniliyor ki: “Musolini - Şuşnig,, mülakatı iki memleket arasındaki sıkı anlaşmayı teyit etmiştir.
Bu mülakat esnasında, İktisadî bünyesi tarsin edilen ve İtalyanın ve Macaristanır. müzaheretine nail olan Avusturyanın Tuna havzasında mü-terafik kuvvetler arasında muvazene temin etmek vazifesine tekrar başlamasına imkân verecek şartlar tetkik olunmuştur. Keza bu mülakatlarda tripartit anlaşmaların bu üç memlekete inhisar ettirilmesinin mevzuu bahsolmadığı teyit edilmiş ve Italyan - Avusturya kültür münasebetlerinin inkişafı lüzumu gösterilmiştir. „
Isviçredeki talebemiz
Aralarında bir cemiyet kurdular
Cenevre 20 (A. A.) — Cenevrede yüksek tahsil yapan Türk gençliği bir talebe cemiyeti teşkiline karar vererek ilk toplantısını yapmıştır. Muhtelif ve gençlikle alâkadar mevzular üzerinde söz söyliyen talebeler, hasıl olan arzunun İfadesi olarak gençlikle yakından alâkadar olan ve müzaheretini gösteren Bern Elçisi Cemal Hüsnü Beyi ittifakta fahri reisliğe intihap etmiştir. Elçi Bey talebemizin bu arzusunu kabul etmiştir.
Resmî bir Fransız raporuna göre
Gelecek sene 5,5 milyon Alman silâh altında!
Amerika silâhlanma yarışının önüne geçilemiye-ceğine kani — M. “Musolini,,, silâh ticaretinin kontrolü teklifini soğuk mu karşılamış?
Fransızlara göre müthiş bir kuvvet halini almış olan silâhı kazma ve kürekten ibaret resmî Alman ordusundan bir parça
Paris 20 ( A. A.) — Ordu bakanlığının, ( Harbiye Nazırlığının ) bu yıl için ist diği akça geçen yıl aldığı akçe kertesin dedir. Parlemento ordu komisyonunun raporunda beş milyar 689 milyon frank konulmuştur ki Ordu Bakanlığının istediğinden 380 milyon frank azdır Ancak sınırların pekiştirilmesi (takviyesi ) için metin ) istediği 800 milyı bunun içinde değildir.
Almanlar nekadar silâhlanmışlar?
Raporda Alman ordusunun
Ceneral “Moren,, törünün ( Hükû-ron frank
yısı ve silâhları uzun uzadıya an-[atılmaktadır. Rapora göre bugün Almanyanın silâh altında bulundurduğu adamların sayısı 480 bin olup bunların 300 bini Rayşver'dir. 1935 yılında bu 48o bin kişi 600 bine çıkarılacaktır. Silâh altında bulundurulan bu güçlü orduya yetiştirilmiş yedekler de katılacak olursa Almanyanın devşireceği ordu sayısı “4,900,000,, i bulur.
1935 de Almanya bir kaç gün içinde beş buçuk milyon kişiyi silâh altına toplıyabilir. Sınırların sağlamca tutulması için kurulan gönüllü birlikleri bundan başkadır.
Raporda, Almanyanın yetişmiş dörtbin kadar pilotu bulunduğu ve pek çok ta uçakları (tayyareleri) olduğu yazılıdır.
Kurup fabrikaları top yapılarını arttırdığı gibi barut fabrikaları da yapılarını çoğaltmışlardır.
Devamı 2 inci sahifede
Emniyet müdürüne izin!
Fehmi Bey bir ay izin aldı, üçüncü şube müdürü de değişti — İstanbul polisinde umumî tebeddülât yapılması pek muhtemeldir Haber aldığımıza göre İstanbu1 Emniyet müdürü Fehmi Bey bir ay müddetle izin almıştır.
İstanbul zabıtasını sıkı bir disiplinle teşkilâtlandırmış olan Fehmi Bey, aldığı mezuniyet müddeti esnasında, Ankarada Emniyeti u-mumiye müdürlüğü ile temasta bulunacak ve umumi zabıta işleri hakkında Emniyet umum müdürlüğünden talimat alacaktır,
Fehmi Bey, yarın akşama kadar Ankaraya hareket etmiş bulunacaktır.
Mumaileyhe mezuniyet müdde-tince muavini Hüsnü Bey vekâlet edecektir.
Diğer taraftan, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Üçüncü şube müdür vekâletinde bulunan Cevdet Bey de Ankaraya gitmiştir.
Cevdet Beyin Anedo'.uda Emniyet Müdürlüklerinden birine tayin edilmesi karar altına alınmıştır. Cevdet Beyin yerine üçüncü şube müdürlüğü vazifesi polis müfettişlerinden Ethem Beye verilmiştir.


“Marsilya,, fa ciası meselesi
Yugoslavyanın Milletler cemiyetinde istediğini elde edeceği umuluyor
Cenevre 20 (A. A.) — Küçük anlaşma törüleri “Küçük itilâf hükümetleri,, dış ^bakanlarının (hariciye nazırlarının) düukü toplantıları 16 ya kadar sürmüştür. Bu toplantıdan sonra hiç bir tebliğ verilmemişse de Romen ve Çekoslovak dış bakanları, “Belgrat,, türünün (hükümetinin) gösterdiği büyük soğuk kanlılığı değerlemekte-dirler (takdir etmektedirler) ve Yu-goslavyanın Cenevrede istediklerini elde edeceklerine inanları olduğunu söylemişlerdir.
Cenevre, 20 (F. İstanbul) —Yugoslavya “Marsilya,, suikastı meselesinin Milletler cemiyeti meclisinin gelecek defaki toplantısında müzakere edilmesini istiyor. Gelecek defa meclise birçok vesikalar ve fotoğrafiler verilecektir. Zağrepte İtalya ve Macaristan aleyhinde nümayişler
Belgrat 19 — Dün Zağrepte
Devamı 2 nci sahi fada
Bir ay izin alan İstanbul Emniyet müdürü Fehmi Bey İstanbul Emniyet müdürlüğünde bunlardan başka umumî bir tebeddülât daha yapılması kuvvetle muhtemeldir.
Çanakkalede Nasıl Durdurduk?
Çanakkaleyi zorlamanın boş bir teşebbüs olduğunu söyliyen meşhur Ingiliz gazetecisi Mister “ Aşmid Bartlett,, diyorki :
“ Müstakil bir kuvvet olarak hareket eden donanmanın faaliyeti 18 Mart hezimeti üzerine hitama ermiş oldu ve o tarihten itibaren bütün işlerin idaresi Sir “ Hamilton ,, un eline geçti. Kabine mütereddit bulunuyor, bazan seferin devamına taraftarlık, ekseriya da aleyhtarlık ediyordu... „ Halbuki Amiral “ Keyes „ de ısrar ediyor:
“ Sebat etseydik Boğazı zorlar, Marmaraya girerdik... „
Hangisi haklı ?.. Neden geçemediler ? Geçebilirler mi idi ? Bütün bu suallerin cevabını pek yakında başlıyacak olan tefri-kamııda bulacaksınız.


Ulusal musiki
Alaturka sanatkârları yeni sahada da muvaffak olacaklar
Türk musiki san’atkârları cemiyeti reisi Recep Bey
Alatuka musikinin kaldırılması etrafındaki hareket ve faaliyetler devam etmektedir.
Bu münasebetle evvelki gün “Türk musiki sanatkârları1,, cemiyetinde bir toplantı yapılmıştır. Bu içtimada, alaturka musiki sanatkârlarının bugünkü vaziyet muvacehesinde ne yapmaları lâzıtn-geldiği etrafında müzakereler cer-yan etmiştir.
Bu hususta mütalâasını soran bir muharririmize cemiyet reisi Recep Bey şunları söylemiştir:
“— Ulusal musikide alınması icabeden tedbirler hakkında birçok zevatın gazetelerdeki beyanatını okudum.
Devamı 7 inci sahifede
İntihabın yeni lenmesi
Ankara 20 ( Telefonla ) — Büyük Millet Meclisinin mebus seçiminin yenilenmesi hakkın-daki kararını gelecek Perşembe günü vermesi kuvvetle muhtemel görülmektedir.
Beynelmilel ha vaî seyrüsefer Ankara 20 ( Telefonla ) — Büyük Millet Meclisinin perşembe günkü “yarın,, toplantısında Budunlararası “ Beynelmilel „ havaî seyrüsefer mukavelesine iştirakimiz hakkındaki kanun lâyihası müzakere edilecektir.
“M. Pesmazoğlu,, Maliye nazırı mı oluyor ?
Atine 20 (Hususi) — Hükümet taraftarı gazetelerin aldıkları habere göre Başvekil, Maliye Nezaretini iktisat Nazırı M. “Pesmazoğlu,, na teklif eylemiştir. M. “Pesmazoğlu,, bunu kabul ettiği takdirde İktisat Nezaretine sabık, Dahiliye Nazırı “Yanopulos,, tayin edilecektir.
İsmet Paşa ve Vekiller Ereğlide
Üçüncü dokuma fabri kasının temeli atıldı
Başvekil bir nutuk iradetti — Fabrika beyaz ve renkli patiska, astarlık ve saten dokuyacak
Yeni fabrikanın temeli ni atan Başvekil İsmet Paş Konya Ereğlisinden bir görünüş
Konya 20 (A.A.) — Sümerbank tarafından Ereğlide kurulacak olan bez fabrikasının temel atma merasimi bugün Başvekil İsmet Paşa
Hazretlerinin ve İktisat Vekili Celâl bayar ve Nafia Vekili Ali Beylerin huzuruyle yapılmıştır.
Devamı 2 inci sahifede
Teftiş neticesinde anlaşıldı
Elektrik ve havagazı saatlerinin çoğu bozuk!
Ölçüler ve ayarlar müfettişliği, aboneler nezdin-deki saatleri muayene ediyor, şirketler bozuk saatleri alelacele değiştirmeğe başladılar!
ölçüler ve ayarlar müfettişliği elektrik ve havagazı saatlerini kontrol etmeğe başlamıştır.
Her iki şirketin aboneleri nez-dinde bulunan saatlardan mühim bir kısmının bozuk olduğu ve şirketin lehine, yani halkın aleyhine yüzde on ile on beş nisbetinde fazla sarfiyat kaydettiği anlaşılmıştır.
Şimdiye kadar bu saatlar hiç kontrol edilmediği cihetle, sene-
lerdenberi'şirketlerin halktan kullan dıklarından pek fazla hava gazi ve elektrik ücreti aldıklarına hiç şüphe etmemek lâzımdır. Bereket versin ki artık mezkûr şirketlerin halktan bu suretle füzuli para almalarına, böylelikle de hiç yoktan millî servetin Avrupaya gitmesine meydan verilmiyecektir.
Devamı 7 inci sahifede
Şirketler, bozuk saatler kullanarak abonelerinden muhayyel istihlâkât için havadan binlerce lira almışlardır!
Holândalı tayyareciler
“Atina,, ya uğrayıp “ Amisterdam „ a gittiler
Holândalı tayyarecilerin “ Ankara „ ya gelmelerinden bir intiba ve “ Londra - Melburn ,, yarışında ikinciliği kazanan tayyareleri Atina 20 (Hususi) — “ Londra - Melburn „ tayyare yarışında ikinciliği kazanan Holândalı tayyareci M.“ Mol „ ile M. “ Parmantlye „ Atina üzerinde bir cevelan yaptıktan sonra “ Kâtoy „ tayyare istasyonuna inmişler ve samimî bir surette karşılanmışlardır. Tayyareciler, memleketlerine dönmek üzere “ Amisterdam ,, a hareket etmişlerdir.
-ZAMAN -
Teşrinisani 21
HARİCÎHABERLER
|eSON=@ŞHABERLER=|
Yugoslavyanın hazırladığı muhtıra
“Marsilya,, suikastı meselesinin Avrupada yeni ve tehlikeli gerginliklere sebepolması muhtemel midir?
Mîlletler Cemiyeti misakınm linçi maddesi, Cemiyet âzasından her birinin,milletler arası münasebetler üzerinde tesir edecek, milletler arası sulhu bozacak, sulhun desteği olan anlaşmayı altüst edecek mahiyette olan her meseleyi heyeti umumiye veya meclise bildirmek hakkını haiz olduğunu anlatır.
Yugoslavya hükümeti de bu hakka dayanarak «Marsilya» faciası hakkında hazırladığı bir muhtırayı Milletler Cemiyeti Meclisine takdim etmek üzeredir.
Bu muhtıra son günlerin en mühim hâdisesini teşkil ediyor, dersek yanılmayız. Çünkü muhtıranın ihtiva ettiği ithamların orta Avrupa devleri arasında tehlikeli bir gerginlik vûcııde getirmesi çok muhtemeldir. Bununla beraber Yugoslav muhtırasının sarih bir ithamı ihtiva etmedikten başka son derece mutedil bir lisanla yazıldığı ve onun için bu yüzden mühim bir hâdisenin vukuuna yer verilmiyeceği temin olunmaktadır.
Milletler Cemiyeti meclisi bugün toplanacağı için Yugoslavya murahhasının muhtırayı ruznameye sokmayı istemesi ve meclisin muhtırayı tetkik için bir gün ayırması muhtemeldir. Yalnız mec. lisin bu seferki içtimai, fevkalâde bir içtima olduğundan muhtıra işinin mutat içtimaına bırakması ihtimali de mevcuttur.
«Londra» gazeteleri tarafından verilen malûmata inanmak cais ise, muhtırada bir iki devlet hakkında imalar bulunmakta ve bunların tethişçileri koruduklarına, hatta en yüksek memurlarından bazılarının bu tethişçilerle alâkadar olduklarına işaret edilmektedir.
Böyle birşey varsa muhtıranın mühim hâdiselere başlangıç teşkil edecek şiddetli münakaşalara ve tehlikeli gerginliklere yol açacağı anlaşılırsa da bütün bunlar tahmin mahiyetini geçemez.
Her halde Milletler Cemiyeti meclisinin mühim bir günle karşılaşacağı anlaşılıyor,
O. R.
Resmî bir Fransız raporuna göre
7 inci sahifeden devam
Deniz silâhları meselesi
“ Londra „ müzakereleri akamete giderken Ja-ponlar emsalsiz kuvvette bir kruvazör yaptılar
Raporun sonunda deniliyor ki: “anlaşma, ve »ilâhların bırakılması için verilen bunca emeklere rağman Franıanın komşuları dö-ğüşe hazırlanıyorlar. Barışan bozulmaması isteniyorsa Fransanın güçlü bir ordu elde bulundurması gerektir. „
Almanyada silâh ve cephane imalâtı
Periı, 20 (A- A.) — "Daily tel-graf» muhabirinden:
Millî Müdafaa Talî komitesi reisi, Almanyanın tekrar silâhlanması hakkındaki raporunu bitirmiştir. Rei», Almanyanın gelecek sene ihtiyat ve askerliğe hazırlıyan teşkilât kuvvetleri de dahil olmak üzere 5 buçuk milyon kişi çıkarabileceğini zannetmektedir. Diğer taraftan Almanyada silâh ve pat-lıyan maddeler imalâtı, artan bir hızla ilerlemektedir.
Fransız hükümeti, söylediğine göre, milli müdafaa için 750 milyonluk bir fevkalâde kredi vermeğe hazırlanmaktadır.
Amerika silâhsızlanmadan ümidini kesti
Nevyork 20 (A.A.) — Amerika birleşik törüleri“hükûmetleri„, silâhsızlanmada genel“umumi,,bir anlaşmadan bütün ümitlerini kestiği için silâh getiren ve çıkaran bütün fabrikacıların işlerini kontrol edecek bir proje yapılmasını öteki u'uslara (milletlere) söylemiştir.
[ HÂDİSAT KARŞISINDA ] [ FİKİRLER, GÖRÜŞLER ]
Dişçi ve müşterileri
Müşterisi bol olan bir dişçi, bakmış ki kendisine bir kere gelen hasta bir daha gelmiyor ve git gide kâru kesbi eksiliyor, Koltuğa oturan bir kere kalktı mı, gidiyor ve gidiş o gidiş...
Acaba bunun sebebi ne ? Tedavisinde bir acemilik mi gösteriyor ? Hayır.. Nihayet işi
anlıyor. Gelen koltuğun karşısına tesadüf eden evin dıvarın-da :
“Allahını bulmak, için hazırlan.»
Cümlesi yazılı bir lâvha varmış I
Dişçi koltuğun yerini değiştirince eski müşterilerinin yine gelmeğe başladığını görüyor.
C.
Amerika dış bakanı M. “Hul„ demiştir ki :
"— Silâh alış verişinin uluslar arası kontrolü için Amerikanın çizdiği proje bugün Cenevrede toplanacak olan silâhsızlanma konferansı bürosuna verilecektir.» M. "Musolini,, silâhsızlanma teklifini soğuk mu karşılamış ?
Vaşington 20 ( A. A.) — Şiddetli bir lisan ve neşriyat sistemi vasıtasiyle silâh imal ve ticaretinin beynelmilel kontrolü hakkındaki Amerika plânı yarın resmen silâhsızlanma konferansı bürosuna verilecektir.
Hariciye nazırı M. “Hul„ , M. “Musolini,, nin M. “Ruzvelt,, in teklifini soğuk bir surette karşıladığına dair olan matbuat haberleri hakkında hariciye nezaretinin M. “Vilson,, dan hiç bir rapor gelmemiş olduğunu söylemiştir. Ingiltere hükümeti endişede!
Londra 20 (A. A.) — İngiltere Kralı, bugün parlâmentonun yeni celsesini açmıştır. Kral nutkunda ezcümle demiştir ki:
“— Dünya sulhunun idamesi meselesi hükümetime çok ciddi endişeler vermekten geri kalmamaktadır. Hükümetim Milletlerier Cemiyetinin otoritesinin genişlemesini, siyasetinin en esaslı noktası olarak devam ettirecektir.
Hükümetim, silâhları bırakma konferansı mesaisinin muayyen neticeler alınmasına daha müsait bir politika havası içinde tekrar başlamasını ciddî bir surette ümit etmektedir. Bu arada ayrıca görüşülebilecek meseleler hakkında uluslar arası bir anlaşma elde edilmesi için çalışılacaktır.»
“ Marsilya „ faciası meselesi Birinci sahife den devam bir kaç bin üniversite talebesi Balyaya karşı şiddetli nümayişler yapmışlardır. Nümayişçiler Macaristan aleyhine de bağırmışlar ve sui-kastçi çetelerin işinin bitirilmesini istemişlerdir.
Halk ta bu nümayişe iştirak etmiş, polis nümayişçileri dağıtmıştır. İtalyan ve Macar sefaretleri kuvvetli müfrezeler tarafından muhafaza edilmiştir.
Romen Hariciye Nazırı ölümle tehdit edilmiş!
İngilizce “Newı Chronicle» gazetesinin Bükreş muhabiri, Romanya Hariciye Nazırı Müsyü Titüles-konun üç esrarengiz mektup aldığını yazmaktadır.
Bu mektuplar, Müsyü Titülesko-ya gizli bir tethiş teşkilâtı tarafından ölüme mahkûm edildiğini bildiriyormuş.
Londra 20 (A. A.) — Ingiliı-lerle Japonlar arasında derin ihtilâflar mevcut olduğunu farz etmek boştur, fakat Japon heyetini teşkil eden diplomatların, müzakeratın akamete uğramasından değilse de bu akametin mesuliyetinden kaçınmak istedikleri aşikârdır.
Amerikan mehafili Japonların tekliflerinde fedakârlık yapacakları hususunda bedbindirler. Ingilizler pek yakın bir gerginliğin önüne geçmek, sonra teknik bir uzlaşma formülü bulmak hususunda son bir teşebbüste bulunacaklardır. Bu müzakerelerin bir inkitaa uğramaması kaygusu herkesten ziyade kendisinde bulunan M. “Makdonalt,, a düşmektedir. Japonlar, Amerikanın tefevvukunu kabul etmiyorlar
Londra 20 (A. A.) — Japon-yanın nazarî müsavata olan hakkını prensip itibariyle kabul ve teslim etmeğe mütemayil olan İngiltere hükümetinin, İngiltere ile Amerikanın filen üstünlüğünü koruyacak bir formül bulmak arzusunda olduğu söylenmektedir.
Anlaşıldığına göre Japonlar, İngiliz imparatorluğunun müdafaasının icabatını kabul ve teslim etmekte iseler ee Amerikanın İngiltere derecesinde mühim ihtiyaçları olduğunu kabulden imtina eylemektedirler. Japonlar “Vaşington» muahedesini feshediyorlar Londra 20 (A. A.) İngiliz dış
Uzak Şarkta yeni bir harp başladı
Japonya, bir Çin vilâyetini almak istiyor
Pekin 20 (F. İstanbul) — Ja ponya, Çavar Çinlilerine bir ültimatom vermiştir. Japonyanın bu Çin vilâyetini ilhak etmek istediği anlaşılıyor.
Halk mukavemet göstermeği kararlaştırdığından Japonlarla çarpışmalar başlamışlardır.
Yeni bir Çin-Japon ihtilâfı karşısında bulunulduğu anlaşılıyor.
Meksika, Komünist mi oluyor?
Şikago 20 (A.A) — Meksi-kadan 300 papazla birlikte çıkarılan Meksika peskaposu Le-opold buraya gelmiş ve yakında Meksikada Komünist idaresinin başa geçeceğini söylemiştir.
Büyük bir tayyare yapılıyor
Nevyork 20 (A. A.) — “Va-namerik Eyarvays,,, Kaliforniya ile Çin arasında bir hava yolu açmak için büyük bir deniz uçağı yaptırmaktadır. Bu yol Havay ve Filipin adalarından geçecektir. Yapılmakta olan deniz uçağı 32 yolcu alacak ve hiç durmadan 3000 mil gidecektir. Sınama uçuşları Mi-yamayda yapılacaktır.
Trenleri yoldan çıkaran cani aşılamıyor
Peşte 20 — Şimendiferleri yoldan çıkaran * Matuşka » nın muhakemesi bitmiştir, müddeiumumi idam cezası istemiştir. Maamafih idam kararı verilse bile «Matuşka» asılmıyacaktır. Çünkü kendisi AvusturyalIdır, ve bu cürümleri işlediği zaman Avustnryada idam cezası yoktu.
Bakanı Sir “Simon., ile Japon elçisi M. “Matsudeira,, deniz işinin siyasal görünüşlerini konuşmuşlardır.
İngiliz kaynaklarında söylendiğine göre Japon törüstü Vaşington anlaşmasını hangi çağda bozacağını kararlaştırmıştır. Ancak bunu sonradan bildirecektir.
Japonya ve Ingiliz teklifleri
Londra 20 (A. A.) — Haber alındığına göre, Amerikalılar gibi, Japonlar da şimdi İngiite-renin kemiyete göre, yeni harp gemilerinin tip ve ebat itibari-le tahdit edilmesi teklifini gözden geçireceklerdir. Bu tekliften maksat, herhangi bir devletin şimdiki deniz kuvvetlerini kıymetten düşürecek yeni zırhlılar yapmasını Önlemektir* Ingiliz Kruvazörlerinden iki defa kuvvetli Japon kruvazörü
Yokosuka, 20 (A.A) — Japon imparatoru, nazırlar ve yirmi binden fazla kişi, 8,500 tonluk “Suzuya,, kruvazörünün denize indirilmesi merasiminde hazır bu'unmuşlardır. Bugün bir tayyare gemisi inşasına başlanmıştır.
“Suzuya,, kruvazörü, en son model İngiliz kruvazörlerinden iki defa daha kuvvetlidir. Altı pusluk 15 topu, azamî 90,000 beygir kuvvetinde dört türbini vardır. Ve sürati 33 mil tahmin edilmektedir.
Öldürülen Yunan Nazırları için Anadolu mağlubiyetinden sonra kurşuna dizilenler için kilise
Atina 20 (Hususî) — Başvekil M- «Çaldaris» in reisliği altında M. «Maksimos» ve «Pes-mazoğlu» ile iki mütekait ceneral v iki gazeteciden mürekkep olan komisyon, Anadoluda Yunan ordusu mağlup olduktan sonra ihtilâl yaparak hükümeti ele alıp Cumhuriyeti ilân eden ihtilâl hükümeti tarafından kurşuna dizilmiş olan Kral taraf-dan altı nazırın kurşuna dizildiği mahalde bir kilise yapılmasına karar vermiştir.
Büyük bir yol
Vaşington 20 (A. A.) — Birleşik Amerika hükümetleriyle Panama arasında geniş bir yol yapılmasının mümkün olduğu anlaşılmıştır. Hükümet mühendislerinin Orta Amerikada yaptıkları müteaddit seyahatlardan sonra ve tayyare ile aldıkları fotoğraflar üzerine bu bapta rapor hazırlanmıştır.
Yol, Nuevolaredo'dan başlayıp Panamasiti’de bitecektir. Bu yolun uzunluğu 3250 mildir. Bu yolun bir çok kısımları yapılmaktadır Ve 750 millik kısmı hemen hemen bitmiştir.
“Venizelos„a suikast yapanların muhakemesi
Atina 20 (Hususî) — Harbiye Nazın Ceneral «Kondilis» in riyaseti altında toplanan bir komisyon, Cumartesi günü Pirede başlayacak olan M. «Venizelos» a suikast maznunlarının muhakemesi esnasında her hangi bir intizamsızlık ve taşkınlığa meydan verilmemesi için alınacak tedbirleri kararlaştırmıştır.
Edirnenin kurtuluşu
Başvekilin riyasetinde bir heyet Edirneye gidecek
Ankara 20 ( Telefonla ) — Edirnenin kurtuluş günü olan 25 teşrinisanide yapılacak kut-lulama merasiminde bulunmak üzere Başvekil İsmet paşanın riyasetinde Dahiliye vekili Şükrü Kaya beyle diğer bazı zevattan mürekkep heyet perşembe veya cuma günü şehrimizden Edirneye hareket edecektir.
Alınan malûmata göre, he-
——————s----------------
İş Kanunu ve Amele sigortası
Ankara 20 (Telefonla) — İş Kanunu birkere daha gözden geçirilecektir. Amelenin kazaya karşı sigorta edilmesi hakkında yapılan projelere göre, herhangi bir kaza vukuunda müessese sahiplerinin kazanın kendi ihmallerinden mütevellit olmadığını ileri sürerek ve bunu fen heyetlerine tanzim ettirdikleri raporlarla tetkik etmek istiyerek ameleye tazminat vermekten kaçınmalarına meydan verilm yeeektir. Yapılan projelere göre, kaza vukuunda derhal s'gorta birliğ haberdar edilecek ve hâdisenin sebepleri sigorta memurları tarafından tesbit edilecektir.
Neticede amele aleyhine bir hüküm verileceği zaman iş hakem heyetine havale edilecektir. Hakem heyetinde amele murahhasları da bulunacaktır.
ismet Paşa Soy adı seçti
Ankara 20 (Telefonla) — Haber aldığıma göre, Başvekil İsmet Paşa kendisi, ailesi ve çocukları için soy adı olarak "İnönü» adını kabul etmiştir.
-----------E------------
Kazanç Temyiz Komisyonu reisliği
Ankara 20 (Telefonla) — Birinci kazanç temyiz komisyouu reisliğine ikinci temyiz komisyonu reisi Hâmit Bey tayin edilmiştir.
Balıkesir belediye reisliği
Ankara 30 ( Telefonla ) — Balıkesir merkez belediye reisliğinin Balıkesir valisinin uhdesine verilmesi Heyeti Vekilece kararlaştırılmıştır.
Üçüncü Dokuma Fabri-
kasının temeli atıldı
Birinci sahifeden devam
Başvekil ismet Paşa Hazretleri şu nutku irat etmişlerdir:
“ — Ereği ide kutlıı bir teşebbüs için toplanmış bulunuyoruz. Bütün memleket Ereğlide kurulacak fabrikaya alâka göstermektedir. Bu sene Sümer Bankın Bakır-köydeki yeni dokuma tesisatını işletmeğe çalıştık Kayserideki büyük bez fabrikasının temelini attık. Şimdi Ereğlide üçüncü dokuma fabrikasını kurmağa başlıyoruz. Bu saydıklarım dokumaya ait olan sanayi programının eserleridir. Sümer Bankın diğer mevzuları bugünkü söz erimin haricindedir.
Cumhuriyet kurucu ve yapıcı bir varaktır. Türkler yeni bir fabrika kurulduğunu işitmekten memnun oluyorlar. Müsaade buyurursanız şimdi bizi diniiyen bütün memlekete Ereğli bez fabrikasının vasıflarını anlatayım.
Ereğli bez fabrikası ince bet için kuruluyor.
Ş indiye, kadar memleketimizde yapılmayan saten, ince astarlık, mermerşahi, beyaz ve renkli patiska dokunacaktır. 15 bin iğ ve 250 tezgâh olacaktır. Yalnız bu fabrika pamuk ekicilere 7 bin balya istiyen yeni müşteri olacaktır.
Pamuklu dokuma işini pamuk yetiştirmek işi ile birlikte takip ediyoruz. Pamuklarımızın hem cins mikdarı için aldığımız tedbirler müsbet neticeler vermektedir. Görüyorsunuz ki fabrika kurarken çiftçilerimiz aynı zamanda faydalanmış oluyorlar. Ereğli bez fabrikasına- elektrik santralı ve işletme sermayesi birlikte olarak üç buçuk milyon lira harcanacaktır.
Takriben 1250 amele çalışacak, 4 milyon metre kumaş çıkacak ve ayrıca 500 bin kilo ince iplik elde edilecektir. Sümer Bank 1935 yılı bitmeden Ereğli Be’ fabrikasını işletmeğe bağlıyacaktır. Verdiğim rakkamlar harcanacak paranın mikdarı, teşebbüsün ehemmiyetini
yetle beraber Edirneye gidecek olan Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey Trakyadaki iskân sahalarını gezerek yen? yerleştirilen muhacirlerin vaziyetini tetkik edecektir.
Başvekilin. Edirneden dönerken Alpullu fabrikasındaki yeni tesisatı gözden geçireceği de söylenmektedir.
İktisat Vekâleti Müsteşarlığı Ankara 20 (Telefonla) — İktisat Vekâleti Müsteşarı Hüsnü Beyin istifası kabul edilmiş ve yerine tayin edilen Tiirk-
ofis Reisi Faik Kurt oğlu B. bugün vazifesine başlamıştır.
anlatmağa yetecektir, sanırım.
Diyebiliriz ki Ereğli Bez fabrikası ile memleketin ökonomik varlığı hissolunacak surette kuvvetlenecek ve zenginleşecektir. Ereğlide gerek kasabalı, gerek köyden gelen vatandaşların gösterdikleri sevinç yerindedir. Bu müessese için halkın Sümer Banka yardım etmek yolunda elinden'geleni yapmak gayretine teşekkür ederiz. Hatiplerin benim ve arkadaşlarım için söyledikleri sözlere ayrıca teşekkürlerimi suna-
Büyük .Önderimiz Reisicümhur Hazretlerine bugün de her taraftan taşan coşkun sevgi tezahüratına şahit olmaktan çok mütehassis olduk. Bu samimî ve asil duyguları Reisicumhur Hazretlerine ar-zetmek benim için şereftir.
Şimdi hep beraber değerli işimize, Ereğli bez fabrikasının temelini atmak işine sevinçle başbya-lım.„
Niğdede tetkikat
Niğde 20 (A. A.) — Başvekil İsmet Paşa Hazretleri yanlarında İktisat ve Nafıa vekilleri Celâl vs Ali Beyler ve maiyetleri erkânı olduğu halde bu sabah saat 7 ds Niğdeyi şereflendirdiler. Paşa Hazretleri tekmil Niğde ve civan halkının heyecanlı tezabüratıyle karşılandılar.
İsmet Paşa, hükümet dairesini teftiş ett.kten sonra Halkevinde şereflerine verilen çay ziyafetinde bulunmuşlar, müteakiben Halk Fırkasını ve belediyeyi ziyaret etmişlerdir.
Başvekil Hazretleri bundan son ra Alâettin tepesini, tarihî bir çok asarı tetkik buyurmuşlar, muhtelif müesseseler! gezmişler, ve Kayaardı Elma bağlarını görmüşlerdir.
Dönüşte halkın içten gelen sevgi ve saygı tezahürleri arasında saat 11 de otomobillerle hareket etmişlerdir.
SÜTUNLAR ARASINDA
Bir futbol oyunu yüzünden....
Geçenlerde İngilizlerle İtal-yanlar futbol oynadılar. İtalyan-lar kaybettiler, ve İııgilizler kazandılar. İtalyanların fazla sert oynamaları ve yenilmemek için oyun kaidelerini de ayak altına alan bir takım hareketlerde bulunmaları, futbol mûnakkitleri tarafından hoş görülmedi.
İngiliz mûnakkitlerinin sözleri İtalyanların gururuna dokunduğa için onlar da İngiliz-lere karşılık verdiler ve İtalyanların ( Spor savaşında » İngiliz-lere karşı durabilecek tek millet olduğunu anlatmak istiyen yazılar yazdılar. İngilizler bu yazılara karşı susmadılar ve İtalyanlarla oyun oynamanın doğru olmadığını söylediler, i
İtalyanlarla İngilizlerİn böyle karşılıklı atıştıkları sırada İtalyanları sevmiyen memleketlerden birinin gazetesi de İtalyanların yenilmeleriyle acı acı alây etti ve İngilterede futbol maçının bir spor «Koporetto» su teşkil ettiğini söyledi.
«Koporetto», 1917 de İtalyanların AvusturyalIlara karşı yenildikleri muharebenin adıdır.
Bu söz İtalyanları derinden yaraladığı için onlar da acı acı cevaplar verdiler ve günün birinde bu çeşit sözlerin hesabı sorulacağını ileri sürdüler.
Bir futbol maçı yüzünden bu kadar gürültü çıktığı, şimdi ye kadar görülmüş şey değildir.
Futbol, bir takım kaidelere göre oynamak, ve oyuncuların hüneri, kuvveti, tesanüdü derecesinde kazanılan; kazanıldığı zaman gururlanmağa sebebiyet verecek bir hâdise, kaybedilince de hayıflanmağa saik olacak bir ziyan teşkil etmiyen bir oyundur. Fakat her oyunda olduğu gibi, insan bu oyunda da kazanmayı, kaybetmeğe tercih eder. Fakat bu his, hiçbir vakit ^£ecaviz bir mahiyet almaz, bozmağa, ileri geri sözlerle dolua^eT^ münakaşalar yapma-ga seb^ olmaz'
ÇünK* Myle Şeylere sebep olursa *P°r olmaktan çıkar ve sporun "^illetleri tanıştırmağa ve birbirFrine sevdirmeğe de yardım edsa.fllkûlerini Çiğnemiş olurlar-
Onun için '‘/»-Mfeol maçın dan çıkan gürültüleri hıç-de hoş görmeyiz. Hele futbol oyufiuna siyasî hisleri karıştırmayı, çok münasebetsiz bir hareket sayarız.
Spor, spor kalmalıdır, yoksa kaldınlmaldır.
R,
Yollar yapılıyor
Vilâyetimiz dahilindeki yolların inşaatına devam edilmektedir. Bu inşaatın mümkün olan süratle ikmali için çok fazla mesai sarfolunmakta, hâttâ fena havalarda bile çalışılmaktadır. Vali Muhittin Bey, dün vilâyet Nafia ser mühendisliğime tayin edilen Nuri Beyle beraber vilâyet yollarını teftişe başlamışlardır.
İlkmekteplerin tamiri nihayet bitiyor
Uzun zamandanberi şehrimizde tamir edilmekte olan mekteplerin tamiratı bitmiştir. Bîr iki günden-beri lâzım olan ders eşyaları tedarik edilmektedir. Bu işler de birkaç güne kadar ikmal edilecek ve önümüzdeki cumartesi gününden itibaren şehrimizde başlanıp ta tamiri bitirilmemiş ilkmektep kalmı-yacaktır.
Zeytin yağı satacağız
Lehistan ve diğer Avrupa memleketleri Türkiyeden zeytin yağı almak için talip olmaktadırlar.
“Tunus„ un zeytin yağları ucuz ■atmasına rağmen yağlarımızın hariçte temin ettiği rağbet mucibi memnuniyettir.
Lehistan zeytin yağından başka kuru meyva dahi almağa talip olmaktadır.
— ZAMAN—
7
Posta kişelerin- I deki Hanımlar
İçeride çalışan erkeklerle değiştirildiler
Hanımların devlet vazifelerinde istihdamı caiz görüldüğü zaman ilk kadın memur çalıştıran hemen hemen Posta ve Telgraf idaresi olmuştu.
Harbiumumiden beri hemen her gün posta kişeleriııde karşılaştığımız hanım memurların yerini bir iki gündenberi erkek memurlar işgal etmektedir. Gözümüze çarpan bu tahavvülün sebebini tahkik ettik. Öğrendiğimize göre, Posta ve telgraf idaresi hanım memurların iç vazifelerde daha ziyade muvaffak olacaklarını yaptığı tecrübeler neticesinde öğrenmiş ve bunların iç vazifelerde çalışan erkek memurlarla tebdiline karar vermiştir.
Bu karar tatbik sahasına girdiği için artık hanım memurlarımızı posta kişelerinde gö-remiyeceğiz demektir.
Diğer taraftan birkaç gündenberi gazetelerde posta ve telgraf memurları arasında vasi mikyasta tebeddülât yapılacağı yazılmaktadır. Bu hususta yaptığımız tahkikat neticesinde, böyle bir tebeddülün aslı olmadığını ve bu haberlerin ahiren İstanbul memurlarından yedi, sekizinin diğer vilâyetler me-murlarile tbdeil edilmelerinden galat olduğunu öğrendik.
Tıbbî ve sıhhî kitaplar sergisi
Etibba odası İstanbulda oda binasında 1 Kânunusaniden 15 Kânunusaniye kadar devam edecek bir “tıbbı ve sıhhî kitaplar sergisi açacaktır. Sergi umuma serbest olacaktır.
M. Şarletti
Paris Üniversitesi rektörü bugün gidiyor
Birkaç gündenberi şehrimizde bulunan Paris Üniversitesi rektörü Şarletti dün öğleden evvel Üniversiteye gelmiş ve bir müddet rektör Cemil Beyle görüştükten sonra fakülteleri gezmiştir.
Aldığımız malûmata göre Müs-yü Şarletti bugün Romanya va-puriyle Romanyaya hareket edecektir.
Paris Üniversitesi Rektörü Ro-manyadan sonra bazı Balkan memleketlerine de uğrıyarak buralardaki Üniversiteleri gezecektir. Müsyü Şarletti, bu seyahati müteakip tekrar şehrimize gelecek ve buradan da Ankaraya gidecektir.
Açık muallimlikler
Haber aldığımıza göre Haydarpaşa lisesinde tarih, coğrafya ve fransızca muallimlikleri münhal bulunmaktadır. Maarif Vekâleti pek yakında bu münhalleri dolduracaktır
Tramvay
Yeni tarifeyi bir heyet tesbit edecek
Mevcut mukavele mucibince tramvay şirketine ait yolcu tarifesinin her üç ayda bir tetkik ve teşbih lâzım gelmektedir.
Bu münasebetle, Nafia Vekâletinin emriyle şehrimizdeki şirketler baş müfettişi İbrahim Beyin reisliği altında bir heyet, bu hafta içinde mevcut tramvay tarifesini tetkik ve yeni tarifeyi tesbit ede-ederek neticeyi Nafia Vekâletine bildirecektir.
Tütün satışları
Ege mıntakasında tütün satışları hararetli bir şekilde devam etmektedir. Bugüue kadar satılan tütünlerin mikdarı (9,500,000) kiloyu geçmiştir. Fiatlar mucibi memnuniyet bir derecededir.

Son karar
Sis bitti
Bu nasıl hayvan!
Kunduracılar itiraz ediyorlar
Bundan birkaç ay evvel lâstik-çilerle dericiler ve ayakkabıcılar arasında bir ihtilâf çıktığı ve İstanbul Ticaret odasına aksettiği malûmdur.
Oda, bu ihtilâfın halledilerek ortadan kaldırılması için bir komisyon teşkil etmişti.
4-5aylık bir çalışmadan sonra komisyon, nihayet raporunu hazırladı, ve odaya verdi. Bu raporda lâstik üzerine konulan resmin kaldırılması istenmektedir.
Bu karar üzerine dûn kunduracıların düşüncelerini öğrenmek istedik. Kunduracılar Cemiyeti Reisi Aptullah Bey bu hususta bir muharririmize demiştir ki:
“ — Ticaret odasının tensibi ile teşekkül eden komisyonun faaliyet ve elde edeceği neticeleri mutazam-mın raporu merakla bekliyorduk. Nihayet bunu gazetelerde hayretler içinde gördük. Zira biz alâkadar mehafil nezdinde yaptığımız teşebbüsat ile Millî sanayi sahasındaki faaliyetimize bir veçhe verebildiğimize zahip oluyorduk.
Fakat mesele hiç te söylenildiği veya arzu edildiği gibi olmıyacak-tır.
Salâhiyettar ağızlarla, Türk efkârı umumiyesine söylenmiştir, ki kunduracılık bugün için millî iktisadiyatta bir varlıktır ve onun ma-kineleştirilmesi hiçbir vakit düşü-nülmiyecektir. Çünkü bu, on binlerce vatandaşı işsiz bırakabilir.
Halbuki gaye mevadı iptidai-yesi memlekette yetişen sanayii korumak ve harice paramızı çıkarmamaktır.
Bugün kaloş başına 50 ve lâstiğin kilosu başına 150 kuruş vergi alınmaktadır. Bunların kalkması lâstikçiliğin inkişafını temin edecek, fakat paramızın harice çıkmasını intaç eyliyecektir.
Bunun için Ankaraya kunduracılar kongresinin raporunu muhtevi bir broşür gönderdik. Komisyonun verdiği bu raporun tatbik sahasına çıkmıyacağını ümit ediyoruz.
Rasathane
Üniversitede bugün temel atılacak
Üniversite talebesi için Üniversite bahçesine yapılacak olan rasathanenin ihalesi icra edilmiştir.
Bugün rasathanenin temel atma merasimi icra edilecektir. Merasimde Üniversite Rektörü Cemil Bey, Profesör ve fakülte Dekan-lariyle Üniversite talebeleri bulunacaklardır.
Şerhler
Dostlara hakikati söylemek, düşmanlara söylemekten daha ziyade cesarete bağlıdır.
Turg ot
Şerh ve izah:
Bizim büyük şairimiz:
Pür iğbirardır, yüzü gülmez hakikatin!
Demiştir ki çok doğrudur. Hakikatin kaşları çatık ve suratı asık olduğu cihetle onunla karşılaşmak, onunla uzlaşmak çok güçtür. Hakikat, *kalp kırar, iç üzer, can sıkar, keyif bozar. Onun için hakikatle karşı karşıya gelmekten korkanlar, onunla baş başa verenlerden daha çoktur. İnsanın kendi şahsına ait işlerde bu böyle olduğu gibi dostlarına ve düşmanlarına ait işlerde de böyle-dir. Yalnız düşman, düşman olduğu için ona sözün doğrusunu söylerken fazla ihtiyata lüzum hissetmeyiz. Dosta gelince, iş değişir.
t.
Seferler inki-taa uğramadı
Bir kaç gündenberi şehri-m ize çöken kalın bir, sis tabakası muhtelif zamanlarda muhtelif fasılalarla devam etmekte ve fakat alakadarlarca verilen malûmata göre tamamen mevziî bir mahiyette kalmaktadır.
Diğer taraftan bu defaki sis şimdiye kadarkilerinden sürekli olmasına rağmen hemen hepsinden daha az zararlı geçmiştir.
Bunun da sebebi kaptanların sise göre hareket etmeleri ve azamî müteyakkız bulunmalarıdır. Mamafi bu yüzden limanda seyrüsefer durmamış, ufak teehhürlerle icra edilmiştir.
Sis dün de muhtelif fasılarla ve muhtelif kesafette devam etmiş, ancak akşam yağan şiddetli yağmur sisi tamamen denebilecek derecede dağıtmıştır.
Tiyatro tahsili
Busene Avrupaya talebe gönderilecek 27 Kânunuevvelde Ankarada oynanacak olan Bayönder, Ü.kü Yolu ve Taş bebek operaları etrafında hazırlıklara devam edilmektedir.
Verilen malûmata göre, bu üç operadan başka yine Ankarada Karmen operası da oynanacaktır.
Gelecek sene Haziranda Ankarada bir tiyatro mektebi açılacağı söylenmektedir. Bu mektebin kadrosu geniş olacak yüzlerce genç alınacaktır.
Bundan başka hükümet bu sene Avrupaya ses ve tiyatro dersi almak için bir çok talebe gönderecektir. Tiyatro heveskân gençler pek çoktur. Halkevine yüzlerce müracaat vaki olmuştur.
;a-
te
8-h S-İ, £

t
Üniversitede
Talebe Edirnenin bayramına iştirak edecek
25 Teşrinisani Edirnenin kurtuluşu münasebetile yapılacak olan merasime iştirak etmek üzere Üniversite talebesinden mürekkep yüz kişilik bir kafile önümüzdeki cumartesi günü Edirneye hareket edecektir.
Gençler pazar günü merasimde bulunacak ve pazartesi günü şehrimize avdet edeceklerdir.
İnsan dostunu üzmek iste-mez, bu sebeple ona, ya seciyesine ait bir noksanı, yahut tutumunun bozukluğu yüzünden kendini tehdit e-den bir felâketi, yahut daha başka birşeyi açıkça söylemekten çekinir. Ve binbir hesap yüzüzden dilini tutmak ister. Onun için dostlara hakikati söylemek, düşmana söylemekten daha ziyade cesarete bağlıdır.
Bu böyle olmakla beraber insan, kendi ruhunda bu cesareti beslemeğe ve bu cesarete hakim olmağa çalışmalıdır. Çünkü ancak bu sayede hakikatin gül-miyen yüzünü güldürmek mümkün olur ve hakikat sayesinde dostunu kurtarmak müyesser olur.
ZAMAN
I “Helvan,, vapuru
Dün de kurtarılamadı, kazanın sebebi
İmroz açıklarında karaya oturan "Helvan,, vapurunun kurtarılması için tahlisiye şirketinin "Alemdar,, ve "Sezar,, tahlisiyelerinin mahalli vaka olan "Atika,, burnuna gönderildiğini yazmıştık.
Dün gelen malûmata göre, vapurun kurtarılması henüz mümkün olamamıştır.
Bu ameliyenin devam edeceği ve çok masrafı mucip olacağı anlaşılmaktadır.
‘ Loyit Triyestino kumpanya* sının alâkadar memurları vapurun karaya oturmasının sebebini sise atfetmektedirler. Bu cihetle hâdisede ne Liman idaremiz, ne de vapurun süvarisi ittiham edilmemekte, ve bütün masarifat ve tazminatı kumpanyanın kabul ve tediye edeceği söylenmektedir.
Haber aldığımıza göre, zaten eski bir gemi olan “Hslvan„m bu kazadan sonra tamir edile-
n _____________________
Haşan Paşâ şüphelidir, onbaşı oğlu Hasa»ftan, yine aynı latan soy adları kullanılabilir. n
dan başka umumî edeplere uygun olmıyan veya gülünç ve iğrenç veya hakaret anlatan soy adlan takılması da memnudur.
Tarihte isimleri yazılmış zevata izafeten soy adı takılması, vesaikle isbat edilmediği takdirde, caiz değildir.
Bir Soydan olan aileler, aynı şehir veya kasabada yerleşmiş olmak şartiyle, aynı ismi taşıyabilirler. Soy adı seçmek hakkı aile reisi olan babaya aittir, Nisbi sahih olan çocuklar babalarının isimlerini taşırlar. Evlât edinilen çocuklar da evlât edenin aile ismini taşır. Kocası ölen kadın kocasının veya babasının soy adını kullanmakta muhtardır.
Fakat boşanan kadın talak gününden itibaren kocasının ismini kullanamaz.
Talâk vukuunda çocuk kadının yanında kalsa bile babasının ismini taşımak mecburiyetindedir.
4 n-
1
Resim, elişi
Hoca yetiştirmek için kurslar açdıyor
Maarif vekâletinin karariyle önümüzdeki ders senesinden itibaren bilûmum lise ve orta mektep resim, elişi, musiki ve beden terbiyesi muallimlikleri bu kısım derslerde ihtisası bulunan hocalar tarafından yapılacaktır.
Bu münasebetle İstanbul, Beyoğlu ve Üsküdar semtlerinde bu derslere ait kurslar açılacaktır. Bu kurslara muallim mektebi ve orta mektep mezunları alınacak ve bu talebeler burada ders gördükten sonra bir imtihana tabi tutulacaklardır. imtihanda muvaffak olanlar tercihan bu kısım derslere ait münhal muallimliklere tayiu edileceklerdir.
Bakırköye su
ilk
Hazırlıklar bitti, baharda su verilecek
Bakırköy ve civarına terkos suyu isale edilmesi için faaliyete devam edilmektedir. Bu husustaki ilk hazırlıklar kâmilen bitirilmiştir. Bakırköy ye civarına ancak ilk baharda su verilebilecek ve tesisat o vakte kadar bitirilmiş olacaktır.
Malûm olduğu veçhile on sene müddetle suyun metre mikabı Bakırköy ve civarı halkına ancak 22,5 kuruştan verilebilecektir. Çünkü bu fiyatla su verilebildiği takdirde ancak masraf çıkanlabilmektedir.
Canlı hayvan kaydile trene verilen sandıkta ne varmış ?
Bir kaç gün evvel telgraflar, Rusyadan Lehistane gelen havyar sandıklan içinde 18 yaşında bayılmış bir delikanlı bulunduğunu bildirmişti. Almanvada buna benzer bir hâdise olmuş' tur.
«Essen» şehri demiryolu istasyonunda eşya vagonlarını boşaltırken demiryolu memurları, muhteviyatı «canlı hayvan» diye beyanname verilen tahtadan bir sandık içinde on yaşlarında bir erkek çocuğunun oturduğunu hayretle görmüşlerdir.
Bu çocuğun yanında gıda olarak biraz kahve ile bir parça ekmek bulunmuştur. Bu dikkate şayan yolcu, kend sinin bir sirk canbazı yanında müstahdem olduğunu ve canbazın kendisini, yani çocuğu seyahat mas’ ucuza mal etm^*-*’
tur. Fakat bunları unutmamak, onlara karşı hissolunan şükran borcunun belki yüzde birini ifade eder. Şükranda ise unutmamaktan daha fazla ve daha kuvvetli manaların toplanması lâzımdır.
Unutmam, sözünün bir mahzuru daha var. Bir insan kendisine fenalık edene de ( unutmam! » diyebilir ve der.
Dediğine göre «unutmam» sözü bu yerde teşekkürü değil, fakat onun tam zıddı olan manayı ifade eder.
Sözü fazla uzatmamak için şun da ilâve edeyim :
Teşekkür karşılığı olarak bulunacak kelime, gülümsemelidir: «Unutmam» kelimesi ise yalnız düşünüyor I
Onun için değerli dilcilerimizin «Teşekkür» karşılığı olarak daha güzel bir kelime bulmalarını dileriz.
Bir otomobil devrildi, 3 yaralı var
Dün sabah erkenden yine bir otomobil faciası oldu. Devrilen bir otomobil altında kalan üç kişi ağır surette yaralandı.
Vaka hakkında aldığımız malûmat şudur: Beşiktaşta oturan ve Karaağaç mezbahasında işleri olan kasap Hüsnü, İhsan, Recap, Nami ve Kâmil efendiler hep bir olmuşlar, Beşiktaşta şoför Mehmet efendinin idaresindeki 1888 numaralı otomobile binmişlerdir.
Otomobil, Beş ktaştan yukarıya, oradan Şişliye çıkmış ve . Hürriyetiebediye yolunu tutmuştur. Hürriyet tepesine doğru süratle gitmekte olan otomobil, bir aralık Dimitrinin gazino-sunun bulunduğu yere gelmiş, ve buradaki meyilli bir hendeğe kayan tekerlekler, arabanın devrilmesine sebep olmuştur.
Otomobil devrilince, içindekilerin her biri bir tarafa fırlamış ve içlerinden İhsan, kasap Hüsnü ve Recep efendiler ehemmiyetli surette yaralanmışlardır.
Hâdiseye muttali olan zabıta memurları vaka mahalline gelerek evvela yaralıları tedavi altına almışlar, şoför Mehmedi yakalamışlar, seyrüsefer merkezini de haberdar etmişlerdir.
Seyrüsefer [mühendisi, hâdisenin vuku şeklini bir raporla tesbit ederek zabıtaya vermiş, tir. Şoför Mehmet, isticvap altında bulundurulmaktadır.
-ZAMAN-
Tesrinisani 21
2
HARİCÎH
Yugoslavyanın hazırladığı muhtıra .
“Marsüya,, suikastı meselesinin Avrupada yeni ve tehlikeli gerginlikleresebepolmasımuhtemelmidir? ,
Milletler Cemiyeti misakının 11 nci maddesi, Cemiyet âzasından her birinin,milletler arası münasebetler üzerinde tesir edecek, millet-ler arası sulhu bozacak, sulhun desteği olan anlaşmayı altüst ede- ' eek mahiyette olan her meseleyi heyeti umumiye veya meclise bildirmek hakkını haiz olduğunu anlatır.
Yugoslavya hükümeti de bu hakka dayanarak "Marsilya- faciası hakkında hazırladığı bir muhtırayı Milletler Cemiyeti Meclisine takdim etmek üzeredir. . ... -i a-
Bu muhtıra son günlerin en mühim hâdisesini teşkil ediyor, dersek yanılmayız. Çünkü muhtıranın ihtiva ettiği ithamların orta Avrupa devleri arasında tehlikeli bir gerginlik vücude getirmesi çok muhtemeldir. Bununla beraber Yugoslav muhtırasının sarih bir ithamı ihtiva etmedikten başka son derece mutedil bir lisanla yazıldığı ve onun için bu yüzden mühim bir hâdisenin vukuuna yer verilmiyeceği temin olunmaktadır.
Milletler Cemiyeti meclisi bugün toplanacağı için Yugoslavya murahhasının muhtırayı ruznameye sokmayı istemesi ve meclisin muhtırayı tetkik için bir gün ayırmaaı muhtemeldir. Yalnız meclisin bu seferki içtimai, fevkalâde bir içtima olduğundan muhtıra işinin mutat içtimaına bırakması ihtimali de mevcuttur.
Sisi dağıtacak makineler
Londra 20 (A. A.)— Londra-da gidiş gelişe engel olan sisin yine belirmesi üzerine bir İsviçreli mühendisin sisi dağıtmak için bulduğu ültraviyoleli makine etrafında yeniden konuşulmağa başlanmıştır.
Mühendis yedi ,'sekiz makine ile Londra sisinin yenilebileceğini söylemiştir.
Londra, 20 (A.A) — Dünkünden az olmakla beraber, Londra ile İngiltere’nin şimalinde kalın bir sis tabakası vardır.
Amerikada yeni bir grev
Nevyork 20 (A. A.) — Bina işlerinde çalışan işçiler birliği Nevyorkta grev yapılmasını emretmiştir.
«Londra* gazeteleri tarafından verilen malûmata inanmak cais ise, muhtırada bir iki devlet hakkında imalar bulunmakta ve bun. lar'ııı tethişçileri koruduklarına, hatta en yüksek memurlarından bazılarının bu tethişçilerle alâkadar olduklarına işaret edilmektedir.
Böyle birşey varsa muhtıranın mühim hâdiselere başlangıç teşkil edecek şiddetli münakaşalara ve tehlikeli gerginliklere, yo açacağı anlaşılırsa da bütün bunlar tahmin mahiyetin'
Her halde Milletler Cemiyeti meclisinin
•’ljşacağı anlaşılıyor,
Attilâ hakkında
Muharriri:
Reşit Safvet Bey, Peştede (Macaristan cemiyeti turaniyesi) n-de geçen Mayısta (Attilâ) ya dair bir konferans vermişti. Fransızca ▼erdiği bu konferansı, bu defa yine Fransızca olarak bir risale halinde bastırmış ve bir nüshasını gazetemize göndermiştir. Risalenin Fransızca adı şöyledir:
Contribution a une Hittoire »incire d’Attila.
Bu ismi Türkçeye ancak şöye tercüme edebiliriz:
“Attilânm bitaraf (bigarez) bir tarihi (için) mütemmim tetkikat „ eserin mündericatından bahsetmeden evvel Fransıs fsıncerejkelimesi hakkında mütalâamızı yürütelim. Bu tabiri iki sene evvel Fransız maruf müverrihlerinden (Şarl Sen-yobos) yeni yazdığı bir Fransa tarihi için kullanmış ve eserinin adını “Fransız milletinin samimî tarihi) tevsim etmişti. Reşit Safvet Bey de (Senyobos) tan mülhem olarak bufSıncâre^) kelimesini kullanmıştır. Fransızcada manası pek iyi anlaşılan bu kelimeyi tarih kelimesiyle yanyana getirince Eran-sızeadaki kuvvette Türkçede mukabilini bulmak kabil olmuyor.
(Sincere) saf, temiz, halis , samimî, bigarez demektir. (Samimî bir tarih) desek şumullü bir mana çıkmıyor. Onun için biz yukarda (bigarez kelimesini kullanmağı tercih ettik.
Reşit Safvet Bey konferansına (Şarl Senyobos) a çatmakla başlamış. Çünkü (Senyobos) , yakarıda ismi geçen yeni Fransa tarihinde Fransanın uğradığı istilâlardan bah-
Küçük, fakat dolgun bir eser Reşit Safvet (Kara Şemsi)
| sederken (üçüncü cins müstevliler Macarlardır ve bunlar, istilâlarının izi olarak çocukları yutan (umacı) isminden başka bir şey bırakmamışlardır) diyor.
Reşit Safvet Bey Macar müstevlilerine Fransada vaktile böyle bir isim verilmiş olmasına hiddetleniyor ve “eğer samimî bir tarihte bu-kadar haksız şeyler yazılırsa artık samimî olmıyan tarihlerde neler yazılıdır,, diye izharı teessüf eyliyor.
Reşit Safvet Beyin bu konferansta istihdaf ettiği gaye, Avrupa müverrihleri tarafından eskidenberi birçok haksız ithamlar altında bırakılan hatta (C?nabı Hakkın musibeti, afeti) ünvanile yadedilmesi mutat olan (Attilâ) nin bilâkis Av-rnpa medeniyetinde pek büyük bir rol oynadığını, milletleri, çürümüş ve yıkılmış Roma medeniyetinin mü-tefessih idaresinden, fikirler üzerindeki tasallûtundan kurtardığını, aşağı yukarı bugünkü Avrupa medeniyetinin esaslarını kurduğunu isbat etmektir.
Bu cümleden olarak Reşit Safvet Bey, Hönlerin Avrupayı bir baştan diğer başa çiğneyip geçmiş olmalarının ihtiyarlamış olan Avrupa için harikulâde bir gençlik aşısı tesirini gösterdiği (mahut doktor Voronofun kulakları çınlasın!) Ve Turan mayesinin Avrupanın katılaşmış hamurunu tahammur ettirmek gibi büyük bir faydası olduğunu söylediği gibi doktor Abra-minin bukadar asır geçmiş olmasına rağmen, Avrupalı çocukların yüzde yirmisinde bu kan bulaşmasının ırkî asarı görüldüğünü ve bu çocuklarda Mongol alâmeti bulun-
duğunu teinin eylediğini de ilâve eyliyor.
Reşit Safvet Beyin bu konferansı çok mütekâsiftir. Kısa kısa cümlelerle, adeta vecize gibi ibarelerle gayet mühim vakayii tarihi-yeye işaret edip geçmektedir. Meselâ Höıı dönmelerinin Fransada yerleştikleri, İspanyaya da geçtikleri, ilk(Cer-menjittihadı Attilâ sayesinde vücude geldiği, bugün Fransanın (Anjon) eyaleti gibi merkezî yerlerinde (Baurree) namiyle oynanan raksın muzikası ve ahenginin Karadeniz sevahilindeki Türk rakıslarının a-hengine benzediği hakkındaki teminat, bu cümledendir.
Bundan başka Reşit Safvet bey, "eğer Atti’â ve Hön„ 1er AvrupalIların ded kleri gibi barbar bir insan sürüsü olsa idi, Avrupada bu kadar zaman hâkim olabilir mi ve bu kadar büyük izler bırakabilir mi idi?,, sualini soruyor. Evet bu, pek büyük bir hakikattir. Adet hiçbir vakit, medeniyete galip gelebilecek bir kuvvet değildir. Eğer Attilâ ve tavabii Avrupada bu kadar büyük izler bıraktılarsa, eğer Attilâ otuz seneyi mütecaviz (Peşte) nin civarında bir saraya kurulup bütün Avrupaya kumanda ederek, Şark ve Garp Roma İmparatorluklarını titretip cizye vermeğe mecbur ettiyse bu, yalnız bir kaç bin süvari veya bir kaç yüz bin ok ve yay ile yapılacak bir iş değildir. Bu, olsa olsa büyük bir dirayet, büyük bir siyaset eseridir.
Reşit Safvet Beyin Fransızca bu küçük risalesini hakikaten büyük bir istifade ile okuduk. Yalnız dediğimiz gibi bütüd bir (Attilâ) davası bir konferansa sıkıştırılmak mecburiyetinden dolayı gayet mühim ve şimdiye kadar gavrı malûm bir takım vakayi ve istidlâlâtı tarihiye ikişer satırlık cümleler içine sıkıştırılmıştır. Reşit Safvet Bey, bu risalesini evvelâ Türkçeye tercüme eder ve bilhrssa müddeiyatı tarihiyesini tevsi ve tevsik ederek ortaya büyük bir Attilâ tarihi çıkarırsa o vakit Türk gençliğine bihakkın hizmet etmiş olur.
Kendisinin konferansının bidayetinde ibretle okunacak güzel bir cümlesi de var, ki onu buraya aynen tercüme ediyoruz :
“Bu mesele hakkında size kat’î hakikati bildirmiş olmak gibi hiç bir iddiam yoktur. Nasıl böyle bir iddiam olabilir ki bizzat kendimin gördüğüm ve içinde yaşadığım vukuatı bile tam bir isabetle tarif etmekten nevmidim. Çünkü bu vukuatı size başkaları da büsbütün başka şekilde gösterebilirler. „
Bu söz çok hakîmanedir. Biz bunun hakikatini de nefsimizde kenimiz her gün tecrübe ediyoruz. En basit bir hadlsei cariyeyi bile iki kişi aynı tarzda nakletmiyor, nerede kaldı ki asırlarla evvel ceryan etmiş vakayii olduğu gibi naklü-tasrife imkân olsun ?..
Gazeteler
Ne oluyor?
Posta umum müdürlüğünün nazarı dikkatine
İnegöl (Hususi) — Seyyar posta işlerinde bir kaç aydan beri devam eden bir lâubalilik vardır. Posta ile gönderilen gazeteler sahiplerine vasıl olmıyor. Doğrudan doğruya seyyar posta memurlarına ait olduğu tahmin edilen bu mesuliyetti iş yedi sekiz aydır sürüyor. Abu-ne sahipleri haftada mutlaka bir iki gazete alamazlar. İstan-buldan buraya gelen gazeteler bir kaç gün evvelisine kadar Karaköy yo'ile yani seyyar posta vasıtasile geliyordu anlaşı-lıyorki sabah yani Yalova-Bur-sa postasına yetiştirilemiyen gazeteler öğleden sonra hareket eden Haydarpaşa postasına tevdi ediliyor. Fakat bu seyyar po^ta ile gelen gazeteler de dediğim gibi haftada bir iki gün postadan çıkmazlar.
Bu hale bir nihayet verilmesi için İnegöl posta ve telgraf müdürlüğüne şikâyet edildi. Müdürlük seyyar posta müdürlüğünden sordu, orası da postaların müteahhitlere muntazaman teslim edildiği cevabını verdi, fakat bu cevapla posta idaresi memurlarını mesuliyetten kurtaramıyor, çünkü çok defa burada Karaköy postası açıldığı zaman yalnız gazetenin kuşağı yahut kuşaksız bir gazete çıkar.
Şurası muhakkaktır ki gazeteden kuşak hiç bir zaman kendi kendine sıyrılmaz. Yalnız kuşak ve kuşaksız gazeteler İnegöl postanesince tesbit edilmiştir. Keyfiyeti tetkik neticesinde: Seyyar posta memurlarının gazeteleri açıp okuduklarına hükmetmek zarureti hasıl oluyor. Gazeteler okunduktan sonra da tekrar yerine kon-mıyor. Bazı defa da kuşakları posta hamulesi arasında bırakmak ihtiyatsızlığında bulunuyorlar.
On on beş gündenberi ga-zeteler fasılasız gelmeğe başlamıştır. Çünkü artık Bursa yolıyla gönderiliyor ve binaenaleyh yolda paket'.er açılmıyor. Bursa postasiyle gelen gazetelerde hiç bir fasıla verilmemesi de teyit ediyor ki seyyar posta ile gelen gazetelerin üç dört günde bir çıkmaması keyfiyetine mütevellit mesuliyet mezkûr idare memurlarını alâkadar ediyor. Meseleyi daha yüksek makamın araştırmasını istemek saygısızlık olmaz sanırız.
Giresunda Maarif iki yeni köy mektebinin daha küsat resmi uanıldı
Giresunun Kemaliye köyünde yeni yapılan ilkmektep binasının küşat resminden bir intiba
Giresun ( Hususî ) — Tam teşkilâtlı iki ilk mektebin küşat resimleri daha yapıldı. Her bi-rerleri binlerce yurt yavruları yetiştirecek olan bu iki mektebin açılışları çok heyecanlı olmuştur. Merasimde Vali, Belediye, Halk Fırkası, Halkevi reisleri, Maarif erkânı, devair rüesası ve daha birçok zevatla halk bulunmuşlardır. Hitabeler söylenmiştir.
Bu mektebin birisi; Giresun-
İsparta yağmur bekliyor
İsparta, 18 — Vilâyet
mıntakasında kışlık ekim işleri faaliyetle devam etmektedir. Mahsulün daha verimli olabilmesi için bugünlerde mevsim yağmurları beklenmektedir.
Karahisar şosası üzerinde, Gi-resuna 15 kilometre mesafede Kemaliye köyünde ve öbürü, Tirebolu kazasının Espiye nahiyesinde yapılmıştır.
Tekmil vilâyetin mektebi ol-mıyan köylerinde mektep yaptırmak için gerek halkta ve gerekse alâkadar resmî meha-tilde coşkun bir alâka ve çalışma var. Bu gidişle daha bir çok yeni yeni mektep resmikü-şatlarmı göğsümüz kabararak göreceğiz.
Pamuk ekimi
Denizli 18 — Pamuk piyasası, ekicilerimizi sevindirmiştir. Çiftçilerimiz gelecek sene daha çok pamuk yetiştirmek için şimdiden sapanlarına sarılmışlardır.
Sinemanın iki büyük yıldızı JEANETTE MAC DONALD RAMONNOVARRO Tarafından emsalsiz bir surette yaratılan KEDİ ve KEMAN
Süperfilnıinde hassaten Fransızca taganni ediyorlar. J tem dairesinde kısmen renkli olarak yapılan bu film göz° son 51 bir ihtişam numunesidir. kamaştırıcı
Bu akşam: İstanbul radyosu bütün bu filmi ve f[min bütün musikisini d irıletecektir~-'qf£j-1— ■ir—«
İr
;► Georges Ohnet’in romanından iktibas ve 4""""
GA BY MORLAY
ile HErsRY ROLLAN ve LEON BELLIERES Tarafından bir sureti fevkalâdede temsil edilen Demirhane Müdürü
Şaheserinin gördüğü rağbet ve kazandığı muvaffakiyet ve herkesin görüp dinliyebilmelerini temin maksadiyle Ü) (U) M i ® ( Eski Artistik ) gg jj M i M g g Bir kaç gün daha göstermeğe karar vermiştir. bZSîdMMiı—ıİlâveten: Yeni Fox Jurnal
Mili Roman Tefrika No: 68
Ne kadar maddî düşünüyorsunuz İnci Hanım. Aşka yol bulmak için düğüne razı olacağım, gönül duygularıma biraz hürmet etmez misiniz?
— O duyguları ebedileştirmek için bu şartları koşuyorum [Bülent Bey. Eğer gelip geçici heveslere kıymet verseydim ne aylardanberi Bizi üzerdim, ne kendim üzülürdüm. Ben, hiç bir saniyesine kir bulaş-mıyacak uzun; çok uzun ve ömürlerimiz imtidadınca uzun bir aşk istiyorum. Bunu yaşatabilmek, söylediğim şekilde mümkün olur. Şart
larımızı karşılıklı tesbit edince yüreklerimize emniyet gelir. Bence aşkın en büyük nöbetçisi “Emniyet,, tir. Vesvese kartalının ağzına düşen yürek, . can çekişen serçeden farksızdır. İyi ve sağlam bir mukavele, yüreklerimizi işte o kartalın gagasından kurtaracak bir dıvar olur!.
Bülent başını göğsüne iğdi, düşünmeğe daldı. Acaba ne düşünüyordu ? İncinin şartlarını mı, yoksa mukabil şartlar koyup ortaya koymayı mı?.. Hayır, ne onu, ne bunu. İncinin mal devretmek teklifi ona
yepyeni fikirler ve plânlar ilham etmişti. Tenine tasarruf etmeği ve sonradan elinden apartımanmı almayı kurduğu ve bu uğurda hayli para sarf ettiği kızın kendinden daha yaman çıktığını görünce içinde bir nevi aksülâmel vukua gelmiş gibiydi, artık aşkı ve izdivacı düşünmiyordu, para üzerine hesaplar kuruyordu.
Uzun, hayli uzun müddet bu mütefekkir vaziyette kaldı. İnci belli etmemekle beraber üzülüyordu. Yüzülüp te kuyruğa getirilen derinin parçalanarak işe yaramaz bir şekil almasından korkuyordu. Fakat ses çıkarmıyordu, eliyle sık sık saçlarını düzelterek göz altından Bülendi tarassut ediyordu.
Geniş bîr hiylekârhğm temelini zihninde kurmuş ve atacağı adımların istikametini çizmiş olan genç ressam, kendince tasarladığı plândan memnun olarak başını neş’e ile kaldırdı:
— Kabul ettim inci, dedi, istediğini yapacağım. Sana sahip olmak için canımı da feda etmekten çekinmem.
Genç kız, yüreğine çöken ağır bir yükün birden kalktığını duydu, zaferinin tekemmül ettiğini anlamaktan doğma bir sevinçle ilk samimî teşekkürünü haykırdı.
— Beni ruhan kırılmaktan korudunuz, artık gizinim ve beni öpmenize müsaade ediyorum.
Alnını uzatmıştı, Meryemleri imrendirecek masum bir tavır takınmıştı, ilk erkek busesi alıyormuş gibi davranıyordu. Bülent, başka bir vafcit oİBa, dudaklarını yalnız o alın , üzerinde tutmazdı, saçların arasında dolaştırırdı ve balkı daha nazik bir seyahate bile sevkederdi. Lâkin zihnindeki plân bütün hislerini uyuşturmuştu, artık ihtirası filân' yoktu. Daha doğrusu yeni ve vehmî bir aşktan daha kuvvetli bir hırsın kucağında yaşıyordu. Bu sebeple çok ağır davrandı, İncinin alnına bir buse kondurmaktan ileri gitmedi, hatta bu busenin herhangi bir şekilde iade olunmnsını da istemedi, terbiyeli ve hislerine hâkim bir erkek vaziyeti alarak yerine oturdu.
— Eh, dedi, şimdi kararlaştıra
lım. Ne vakit nişanlanacağız ?
öbürü, bu teklife de ters bir karşılık verdi, nişan yerine nikâh yapılmasını istedi. Lâkin Bülent bu sefer ağır bastı:
— Hayır, dedi, ananeyi bozmı-yalım. İlkin muhteşem bir nişan merasimi yapalım. Bir ay sonra da nikâh kıydıralım. Gerçi senin niçin nişan istemediğini anlıyorum. Birçok çiftler nişan devresinde balayı zevkini son cür’asına kadar emiyorlar, doyuyorlar ve hatta hazımsızlığa uğrayıp nikâhtan, izdivaçtan, yuva kurmaktan vazgeçiyorlar. Belki sen de böyle bir aki-betten korkuyorsun. Halbuki, birlikte geçirdiğimiz şu birkaç ay gösterdi ki ne sen, ayakta durmaktan bıkan bir mahlûksun, ne ben seni yıkabilecek kudretteyim. Binaenaleyh bizim nişanlılık devremiz sükûn işinde geçecektir ve bu sükûn, düğün devrinin tahayyül ettiğimiz zevkini katmerleşti-recektir!
İnci, bu açık sözlere karşı fikrinde ısrar edemezdi. Çünkü ressam, bir nişanlı sıfatile kendinden
hiçbir şey istemiyordu, nik^h gününe ve düğüne kadar tahammül göstereceğini taahhüt ediyordu -r Bu vaziyette ille nikâh kıyılsın demek düpedüz açgözlülük olacaktı ve kendisinin biran evvel apartı-manlara, dükkânlara sahip olmak istediği zehabını uyandıracaktı. Bu sebeple ve istemiye istemiye "peki,, dedi. Şimdi sıra nişan gününün tayinine ve o gün yapılacak merasimin şeklini tesbit etmeğe g -mişti. Bunda da kolaylıkla anlaşı -dı, bir hafta sonra Perapalasta nişanlanmıya karar verildi. İşin böyle yedi gün sonraya bırakılması inci için yeni bir kostüm yaptırmak istiyen Bülendin o fikri ileri sürmesinen ileri gelmiş bulunu-
Kâmrana müjdeyi ressamın vermesi de ayrıca takarrür ettikten -sonra delikanlı, nişanlısının eli..i öptü ve bu saygıyı gösterirken ağır davranmayı da ihmal etmediği için genç kızın bilhassa dikkatini tahrik etti, salına salına evden çıktı.
Devamı var
fcşrinisani 21
7
—ZAMAN—
Aruıdoluda seyahat notları
“Erciyeş,, dağının tepelerinde
Vaktile dört yana lâv fışkıran bu yanardağı tabiatın tetkike değer harikalarile doludur
Karla örtülü kaybetti “Erciyeş, dağının
1935 ECE MUHTIRASI ÇIKMIŞTIR.
== Bilumum kırtasiyecilerde bulunur. Deposu Ankara caddesi, Afitap mağazası No. 111 Mehmet Sadık —
Kayseri mıntakasına gidenlere ilk sorulan şey mutlaka bulur:
— “Erciyeş,, i ziyaret ettiniz-mi?...
Bunun sebebini araştırmağa luzum yoktur. “Erciyeş,, Ana-doluda tetkik seyahati yapanların her suretle merakını çeke-bilebek “tabiat harikaları,, ile dolu ve cidden görülmeğe değer bir dağ silsilesidir.
Ona bu kadar ehemmiyetli bir mevki veren, şey, hiç şüphesiz vaktiyle dört tarafa lâv salmakla maruf bir yanar dağ olmasıdır.
Lâv derelerinin meydana getirdiği manialar bugünün insanları için “Erciyeş,, i yüksek tepeleri fethedilemiyen büyük “dağ,, 1ar sırasına koymuş ve tabiat ilminin profesörlerinin alâkasını bir kat daha arttırmıştır.
Kayseriye vardığımızın ertesi günüydü.
Sporların korku Dedir bilmez kısımlarile uğraşmakla maruf genç şöyle diyordu :
— Bir film Rejisörünün, te-maşagerierin büyük merakını çekebilmek için büyük sermayeler elde edebileceği bir muhittesiniz. Ölümden korkulıyorsanız ve her türlü tehlikeyi göze alacaksanız “Erciyeş,, tepelerini ziyaret etmeği ihmal eylemesiniz !...
Bu söz, cesaretimizi kırmak şöyle dursun, aksine arttırdı. Birgün sonra Erçiyeş yolu üzerinde idik.
“Kayseri,, yi gölgelediği sanılacak kadar yakın görünen “Erciyeş,, bir türlü bizleri ku-caklıyamadı. Bir kaç saat süren bir yolcu'uktan sonra onun eteklerini ancak tutabildik.
“Kayseri,, de tam bir bahar havası hüküm sürüyordu. Şimdi bulunduğumuz bir kaç saat ötedeki yere ise kar ve kış hâkim. Ayaklarımız dibinde uzanan şehir , sanki baharın sıcaklığını ve yeşilliğini taşıyan Kayseri değil.
Bir iki saatlik bir mesafe içinde ne kadar da garip bir zıd-lıkl....
“Erciyeş,, in beyaz giyinmiş tepelerine yükseliyoruz.
Buralarda hakikat anlaşılmaz bir azamet var,
Dört taraf “Tabiat,,in en garip harikalariyle süslenmiş.
Meselâ “Uludağ,, a çıkarken yalnız yükselir... yükselir... yükselirdik. Bulunduğumuz yer sabit bir toprak, bir tek dağdı.
“Erciyeş,, hiç te böyle değil. Onun azemetini kuran şey yekpare bir toprak yığını olmaktan çok uzak: Parça parça tepeler. Uçurumların ayırd:ğı dağ yavruları. “Heyeti umumiye,, si bin türlü .“mania,, larla dolu ve fethi kabil olmıyan heybetli bir “yükseklik,, .
maktan görünüşü
Bir hususiyet daha: “ Erciyeş,, in toprakları hiç te tekin değil. Gayet sağlam gibi görünen bir mmtaka bir an içinde çöküyor, Kış ve kar her an bin türlü değişiklikler vücude getirerek dağ sporcularına bilinmez tehlikeler salıyor.
Bugüne kadar tek seyyah, “ Erciyeş ,, in dört tarafı uçurumlarla hudutlanmış “ burç ,, larına ulaşabilmek şerefile henüz tanışamamış.
En “cesur,, idmancıların çıkabildiği tepeye kadar ulaşabildik.
Burada bir kitabe var. Gelenler imzalarını atarlarmış. Bunu ilk defa düşünen de bir Alman olmuş. Defteri karıştırırken imzaların çokluğu karşısında hayretimi saklıyamadım.
— Ne kadar da cesur idmancılarımız ve seyyahlarımız varmış!...
Rehberimiz bu sözü mü istihza süzülen bir tebessümle karşıladı :
— Hayır, dostum. Bu imzaların hepsi buralara kadar ç’.kıldığna delâlet etmez!..
Ve.... Anlattı:
Akıllının biri para kazanmanın yolunu “Erciyeş,, in zirvelerinde bulmuş. Günün birinde hiç kimseye sezdirmeksizin bu kitabı almış, şehre inmiş, Muayyen bir ücret mukabilinde önüne rastgelene imza attırmış.
Sonunda foya meydana çıkmış amma, imza edenler arasında kimlerin hakikaten bu tepelere kadar ulaşabildiği bir türlü anlaşılamamış!....
Deftere imza atarken bu hikâyeyi hatırladığımız için:
— Buralara kadar kendimiz geldik!.
Cümlesini ilâve etmeği bittabi unutmadık.
Dağ sporlarile uğraşan “teşekkül,, 1er biraz da “Erciyeş,, ile meşgul olsalar, öyle sanırım ki dağ idmancılığmın en şerefli zaferlerde kucaklaşmış olacaklardır.
Çünkü “Erciyeş,, dağlarında tabiatin güzellikleri yanında “ dağ sırları ,, nın en cazibeli kütleleri yaşıyor.
Vedat Ürfi
Amasyada elektrik
Amasya 14 (Hususî) — Yeni tayin edilen Belediye reisi Celâl Beyin teşebbüsile elektrik yaptırılması için Nafıa Vekâletine müracaat edilmiştir. Gönderilecek mühendisin çizeceği proje üzerine işe başlanacaktır.
Trabzonda Yumurta ve Fındık
Trabzon. 18 — Yu-
murta ve fındık piyasası yükselmektedir. İç fındığın kilosu 44, yumurtanın sandığı 789 kuruştur.
Elektrik ve Havagazı saatleri Birinci sahifeden deaam Nitekim, ölçüler ve ayarlar müfettişliğinin elektrik ve havagazı saatlerini kontrola başladığını haber alan şirketler, derhal Avru-padan yeni sistem yedi bin saat getirtmişlerdir. Şimdi şirket memurları, ölçüler ve ayarlar müfettişliği memurlarından evvel davranıp, aboneleri nezdindeki bozuk saatleri çıkararak yenilerini koymağa çalışmaktadırlar.
Şirketler, yeni saatleni ölçüler ve ayarlar müfettişliğine muayene ettirdikten sonra eskileriyle tebdil eylemektedirler.
Diğer taraftan ölçüler ve ayarlar müfettişlidi memurları da, bü-tüu saetleri kontro. etmek yo unda faa'iyete devam eylemektedirler.
Saatlerin yanlış yazması yüzünden şimdiye kadar halktan alman fazla paranın istirdadı imkânı olup olmadığını bilmiyoruz.Fakat bundan sonre halkın yine aynı şekilde ızrar edilmemesi için ö çüler ve ayarlar müfettişliğince daimî bir kontrol tesisi isabetli bir hareket olacaktır.
Ulusal musiki
7 inci sahifeden devam Bunlar arasında çok kıymetli mütalâalara tesadüf ettim. 8en'm kanaatime göre, her şeyden evvel bu musikiye mütehammil bir kütle lâzımdır, ki maalesef o bugün mevcut değildir.
Misal mi istiyorsunuz? Bugün ciddî bir konser tertip edilse maddî netice bu gibi teşebbüs erbabını ilelebet bu gibi şeylerle uğraşmaktan uzaklaştıracak kadar acıdır. Bol bol ve fakat halkın seviyesine inmek suretile meccanen konserler tertip edip evvelâ dinleyici bir sınıf yetiştirmek lâzımdır. Türk eserlerinin tam bir hüviyete bürünerek dünya san’at muhitlerinde görünebilmesi için, zannederim, daha biraz zaman lâzımdır.
Alaturka musiki sanatkârlarının vaziyetlerine gelince, bunların yeni musiki sahasında da muvaffak olacaklarına şüphe yoktur. Nitekim bugün alaturkacı maruf sanatkârlarımızın bir çoğu alafrangayı benimsemiş ve muvaffak olmuşlardır.,,
Bir tayyare yolcuları denizde boğuldu Melburn 20 (A. A.) — Vara-tah körfezindeki kumluğa düşen bir tayyare iskemlesi, 19 ilk teşrinde, Hobarttau Melbur-na uçan tayyarelerden birinin denize düştüğünü ve içindeki 9 yolcu ile iki pilotun boğulduklarını göstermektedir. Bulgaristanın “Belgrat,, Elçiliği
Sofya, 20 (A.A) — Tanınmış gazetecilerden ve eski De-miryollar nazırı M. “Kazasof,, Bulgaristanın Belgrat elçiliğine tayin edilmiştir.
Ruşen Eşref Beyin itimatnamesi
Atina 20 ( Hususî ) - Yeni Türkiye sefiri Ruşen Eşref Bey Hariciye Naz.ırı M. «Maksimos» la uzun sûren bir mülakatla bulunmuştur. Ruşen Eşref Bey itimatnamesini önümüzdeki hafta içinde verecektir.
Darbei hükümet maznunlarının mahkemesi Atina 20 (Hususî) — Geçenlerdeki darbei hükümetin müteşebbislerinden oldukları için tevkif edilmiş bulunan Kayma kam ' Zervos * ile arkadaşları bulunan diğer zabitler tahliye edilmişlerdir. Mahkemeleri serbest olarak yapılacaktır.
Vasıf Beyin tetkikleri
Moskova 20 (A.A.) — Türkiye sefiri Vasıf Bey beyaz Rus-yadakı hars ve iktisat eserlerini tetkik etmek üzere (Miıısk» a gelniiştir.
POLİSTE
Bir genç tramvaydan düştü Dün yine bir tramvay kazası oldu. Ve bir gencin dikkatsizliği, kendisinin ağır surette yaralanmasını mucip oldu.
Beyoğlu hastahanesinde tedavi altında bu'unan bu genç, Aksarayda oturan Mehmet isminde biridir. Mehmet efendi, Galatada Voyvoda caddesinde süratle ilerilemekte bulunan 82 numaralı tramvayın içindedir.
Yoldan geçen bir arkadaşını hemen görmek ansızın için tramvaydan atlamış fakat, havanın biraz yağışlı olması dolayısiyle ayakları kayarak düşmüş ve ve tehlikeli suretle yaralanmıştır. Zabıta memurları Mehmet efendiyi Beyoğlu hastanesine kaldırmışlardır tahkikat yapılmaktadır.
Öküzün derisi yüzünden
Ölmüş bir öküzün derisi yüzünden dün bir vaka olmuş ve bir adam ölüm tehdidi suçundan yakalanmıştır.
Vaka şöyle olmuştur:
Şişlide İspiro isminde bir Rumun muhtelif hayvanlan vardır.
Bunlardan bir öküz evvelki gün ölmüştür.
İspiro, ölmüş öküzün derisini yüzmek üzere Çogone isminde bir Bulgara teslim etmiş, Çogone de öküzü Hüriyeti ebediye tepesinde kuru bir dere kenarına getirerek yüzmeğe baş.amıştır.
İşte bu sırada, isminin sonradan Sudi olduğu öğrenilen bir adam gelmiş ve Çogone nin iddiasına göre:
— Bu öküzün derisini bana vereceksin, vermezsen seni yok ederim !..
Şeklinde sözler sarfetmitir.
Çogone işinin kötüye varacağını hissedince istimdada başlamış, gelen zabıta memurları Sudiyi yakalamışlardır.
Sudi hakkında tahkikat yapılmaktadır.
Kalp Sektesinden
Şişlide bir apartımanda oturan Jozef Apikyan efendi isminde bir Ermeni, dün Kara-köyden geçmekteyken birdenbire fenalaşmış, düşmüş ölmüştür. Belediye doktoru tarafından yapılan muayenesinde kalp sektesinden öldüğü tesbit edilmiştir.
Bıçak taşıyanlar
Evvelki gece, Küçükpazar polis memurları tarafından yapılan araştırmada Salih, İbrahim, Ali ve Aziz isimlerindeki şahıslarda birer bıçak bulunarak müsadere edilmiş, kendileri de sulh mahkemesine verilmişlerdir.
Telefon şirketinin hesaplan
Bir müddettenberi Telefon şirketinin hesaplarını tetkik etmekte olan heyet faaliyetine devam et-inektedir. Heyetin bu devamlı mesaisinin bir kaç güne kadar hitam bulması muhtemeldir.
Heyet bu hususta bir rapor hazırlayacak ve Nafia Vekâletine gönderecektir.
Umumî neticenin en çok bir ay zarfında anlaşılacağı ümit edilmektedir.
i
1
1
(
4
(
(
(
(
a
I “Helvan,, vapuru
Dün de kurtarılamadı, kazanın sebebi
İmroz açıklarında karaya otu-ran “Helvan,, vapurunun kurtarılması için tahlisiye şirketinin “Alemdar,, ve “Sezar,, tahlisiyelerinin mahalli vaka olan “Atika,, burnuna gönderildiğini yazmıştık.
Dün gelen malûmata göre, vapurun kurtarılması henüz mümkün olamamıştır.
Bu ameliyenin devam edeceği ve çok masrafı mucip olacağı anlaşılmaktadır.
Loyit Triyestino kumpanya* sının alâkadar memurları vapurun karaya oturmasının sebebini sise atfetmektedirler. Bu cihetle hâdisede ne Liman idaremiz. ne de vapurun süvarisi ittiham edilmemekte, ve bütün masarifat ve tazminatı kumpanyanın kabul ve tediye edeceği söylenmektedir.
Haber aldığımıza göre, zaten eski bir gemi olan “Heivan„ın bu kazadan sonra tamir edileceği de şüphelidir.
Diğer taraftan, yine aynı kumpanyanın “Tuvere„ vapuru da dün İstanbula gelmesi beklenirken ‘ Helvan,, m tahliyesi işlerile meşgul olduğu cihetle geç vakte kadar limanımıza muvasalat edemem'ştir. Bugün gelmesi beklenmektedir.
Ecnebi ve Ekalliyet mektepleri muallimleri
Ecnebi ve ekalliyet mektebi muallimlerinden bazılarının mensup oldukları mekteplere muntazaman devam et/nedikleri haber alınmıştır.
Maarif Vekâleti bu ciheti nazarı dikkate almış ve Maarif müdürlüklerine bir tamim göndererek mektep müdürlerinin bu gibi muallimleri ihbar etmesini bildirmiştir. Maarif müdür* lüğü keyfiyeti mektep müdürlerine tamim etmiştir.
Belediye emlâki
Belediyede yeni bir emlâk müdürlüğü teşkil edildiğini evvelce yazmıştık. Bu müdürlük belediyenin tahtı tasarrufunda bulunan bilumum emlâk ve a-raziyi tesbit e başlamıştır. Bu tesbit muamelesi ikmal edildikten sonra harap olan fakat lüzumu olanlar tamir edilecek eski veya yeni olup da lüzumsuz olanlar satılığa çıkarılacaktır.
Bir kongre
İzmir lisesinden yetişenler cemiyetinden: 23/11/934 Cuma günü saat 10 da Nuru Osmani-yede Eğe yurdunda cemiyetimizin senelik kongresi toplanacaktır. Bütün arkadaşların gelmesini dileriz.
AK B A
* Ankarada AKBA kitap | ç evinin birinci şubesi modern ,
( bir şekilde Maarif Vekâleti ►
^karşısında açılmıştır. AK B A •
) )
► t


► ► t t
t


► t
kitap evleri her dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına cevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı gerek kırtasiyenizi en ucuz olarak, gazetemizin günü geçmiş nüshaların da A KB A kitap evlerinden tedarik edebilirsiniz. Devlet matbaası neşriyatının Ankarada ısatış yeri A K B A kitap evleridir.
A K B A Merkezi Telefon 3137 Airinci Şube 1751
ikinci Şube : Saman Pazar

Bu nasıl hayvan!
Canlı hayvan kaydile trene verilen sandıkta ne varmış ?
Bir kaç gün evvel telgraflar, Rusyadan Lehistane gelen havyar sandıkları içinde 18 yaşında bayılmış bir delikanlı bulunduğunu bildirmişti. Almanvada buna benzer bir hâdise olmuş' tur.
«Essen» şehri demiryolu istasyonunda eşya vagonlarını bo' şaltırken demiryolu memurları, muhteviyatı «canlı hayvan» diye beyanname verilen tahtadan bir sandık içinde on yaşlarında bir erkek çocuğunun oturduğunu hayretle görmüşlerdir.
Bu çocuğun yanında gıda olarak biraz kahve ile bir parça ekmek bulunmuştur. Bu dikkate şayan yolcu, kend sinin bir sirk canbazı yanında müstahdem olduğunu ve canbazın kendisini, yani çocuğu seyahat mas’ raflarını ucuza mal etmek için birçok defalar bu suretle seyahat ettirdiğini söj’lemiştir. Sirk canbazı tevkif edilmiştir.
İstanbul Borsası kapanış
fiatleri 20-11 -1934 1
ÇEKLER
Açılı, Kapanış
Londra 623, 628
Nev-York 794332 0,7940 •
Paris 12,06 12,03
Milano 9,3125 9,3017
Brüksel 3,4040 3,3181
Atina 83,7614 83,5534
Cenevre 2,85 2,4495
Sofya 85,8925 65,7287
Amsterdam 1,1750 1,1730
Prag 12,025 129785
* Stokholm 3,0870 3,0870
Viyana 44075 4,2970
‘Madrit 5,82 5,8040
Berlin 1,9260 1,9734 .
Varşova 4,2075 4,1967 |
Budapeşte 4,1082 4,0980 |
Bükreş 79,2940 74,0975 ı
Belgrat 35,02 34,9333 1
Yokohama 2,7380 2,7284
Moskova 1087, 1087,75 :
Tahvil ve Senetler
Açılış Kapanış
0/0 5 faizli 1933 İkramiyeli (Erga a 97 ni) 97
0/0 7,5 faizli borcu tahvili 1 TOrli 20,375 26,375 i
Anadolu D.yolu I 11 45,20 45,20 i
| „ „ mümessil 4935 49,35 ’
0/0 7,5 Türk B I!
, 9/û$ Hazine -
1 Ergani B - ;
, Merkez Bank Rıhtım 1 fş bank nama 58 58 j
l Aralan çimento 13,75 13,75 1
Anad. D. Y. 0/0 60 27,30 27,25 |
Huzur ve
rahat içinde
100
defa traş olmak ancak bir adet
HAŞAN
Traş bıçağile mümkündür
Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar mükemmel bir traş bıçağı yoktur. Haşan markasına dikkat taklitlerinden sakınınız.
Far Macunu
Biber ve Baharat Ticarethanesi
Ürolog - Operatör "
Dr. REŞİT SAMİ gîdraryolları hastalıkları mütehassısı * Beyoğlu İstiklâl caddesi (Mulen
Ruj karşısı) Vehap B. Ap.No. 61 gg
Zührevî ve cilt hastalıkları —— Mütehassısı
Dr. HAYRI ÖMER öğleden sonra Beyoğlu Ağacamii f karşısında 133 No.
—Tel: 435 86 '
Göz Hekimi
1 Dr. Süleyman Şükrü »
J Babıâli, Ankara caddesi No. 60 P Tekfon,^21566^
Asipirol Necati; Salih Necati
x
X
Güzelliğin yeni keşfedilen sırrı
İMALDE SAN’AT
Fiyatta: Rekabetsiz yürüyüş
Tercih: Sizi
VAPURCULUK
TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman han, Telefon: 22925

Şimalî İsveç kadınlarını dünyanın en güzel kadınlan olmak şöhretini kazandıran sır bulunmuştur. Bu kadınlar güzelliklerini hüsnü muhafaza etmek, ömürlerinin sonuna kadar güzel kalmak ve kendi yaşlarında bulunan soluk ciltli diğer kadınların yanında güzelliğin mabudu gibi parlamak usulünü biliyorlar. Bunun başlıca sebebi güzelliğin amillerini bilfiil tetkik ve tatbik etmektir. Buna muvaffak olan da İsveç profesörlerinden (Viktor Grafedir). Beşeriyete güzel yetiştirmek gayesine doğru giden bu ilim profesörü hususî bir maddî müessire keşfetmiş ki en güzel genç hayvanlardan istihsal olunan Fors Vital nam cilt gıdasıdır- Cildi beslemek, ve gıdalandırmak tecrübelerinde bulunan ve tecrübelerini 45 ilâ 70 yaşlarındaki kadınların ciltleri üzerinde yapmış olan bu adamın bulduğu madde Necip Bey kremi formülüne ithal edilmiştir. En az 8 haftada cilt üzerindeki buruşuklukların tamamen izale edildiği görülmüştür. Vilal ciltte şayanı hayret bir tesiri fizioloji yapar.
İstanbul Belediyesi
JehirTı'yatrosu
X
8
Satılık Ev
Kiiçûk Mustafapaşada Ayakapu caddesinde beş odalı ve bahçeli bahçe ve nıatbahında birer kuyusu bulunan kagir bir ev acele satılıktır. Görmek istiyenlerin bekçi Haşan ağaya pazarlık için de İnhisarlar koruma »andığında Hilmi Beye müracaatları.
İmtiyaz sahibi: Ali. Umumi neşriyatı idare eden yazı işleri müdürü: C. Hikmet. Matbaai Ebüzıiya
Mersin yolu
İNEBOLU vapuru 22 İkinci Teşrin Perşembe günü saat 11 de payasa kadar. “7887,,
Karadeniz yolu
GÜLCEMAL vapuru 20 İkinci Teşrin Perşembe günü saat 20 de Hopaya kadar. “7903.,
Süreyya Opereti
Bu akşam 20,30 da
Kadıköy Süreyya Tiyatrosunda
KIRK YILDA BİR
Karabiga yolu
Cumartesi, Çarşamba^'! 'Z hane rıhtımından bir vapur kalkar. Gidiş ve dönüşte mutat iskelelere uğrar.
Deniz yolları
İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy - Köprübaşı Tel. 42362-Sirkeci Mühürdarzade «EOSB Han Tel: 22740 ■■■»
Ayvalık yolu ANTALYA vapuru 21 İkinci Teşrin Çarşamba günü saat 19 da Ayvalığa kadar. 7886
ı Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda
I Bu akşam saat 20 de
Madam
San Jen
Komedi 3 perde
1 - Başlangıç Yazanlar: Vik-toryen Sardo ve Emil Mora
Tercüme eden : Seniha Bedri H.
artırma ve peşin para ile paraya çevrileceğinden talip olanların mahallinde hazır bulunacak memuruna müracaatları ilân olunur. (5205)
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAkALANMAMAK İÇİN EN İYİ İLAÇ
PROTEJİN dir
50.0$. HER ECZANEDE BULUNUR.
İzmir ve Mersin SÜR’AT YOLU İNÖNÜ vapuru
25 Teşrinisani PAZAR günü saat 11 de Sirkeci rıhtımından kalkarak doğru İzmir, Antalya, Alanya, Anamur, Mersin ve Payasa gidecek. Dönüşte bunlara ilâveten Taşucu, Çanakkale vc Geliboluya uğrıyacaktır.
Operet 3 perde. Yazan: Yusuf Sururi
Cuma günü matine 15 te Beyoğlu Mulenrujda Cuma akşamı saat 20,30 da Üsküdar Hale tiyatrosunda Kadınlardan bıktım
İzmit Yolu
Cuma, Pazar, Salı, Çar-samhn »ön,eri bir vapur şarrıua aaat 9 da Tophane nktımıkn ad nal kar.
Antalya nakliyatı umumiye şirketi MESAJERİ SERVİSLERİ Yaptığı yeni ve mühim teşkilatiyle I - 50 Kiloya kadar koli ve paketleri Saati saatine evlere ve mağazalara Kadar sevk ve teslim etmçktedir. Telefon: 24220
Teşrinisani 21
Far Buğdayı
Farelerin bulunduğu mahalle (Far) Haşan fare zehirinden buğday nevileri serpilerek bütün fareler öldürülür. Buğday nevilerinin beher adedi bir adet fareyi muhakkak surette öldürür. Ve bu ölen fareler kokmaz ve kaskatı bir hale gelir. Ve istimali gayet basittir.
Far macuniyle far buğday daneleri bir arada külliyen mahvu perişan olacakları muhakkatır.
Buğday nevileriyle macunlr inin beher kutusu 25 ve büyükleri kırk kuruştur. İkisi bir arada 40 kuruştur. Deposu Haşan Ecza Deposudur.
Far macununun ince bir ekmek parçası üzerinde sürülerek ve ufak ufak kesilerek veya hamur, pastırma, ve her nevi yiyeceklere hafif surette sürülerek farelerin bulunduğu mahallebırakılır. Fareler bunu kemaliiştiha ile yerler. Vederh^l ölürler. Ve bir daha kokmazlar istimal edilirse farelerin ana baba ve ecdatları
eczanesi
I
X
Marka Müstahzaratı
15 — 50 gramlık pakte
imal edilmiş
Kapsülü beyaz biber Tuzluk
ve kutu Kara biber „ Kırmızıbiber „ Tarçın „ Yenibahar „ Kimyon „ Sahlep „ Zencefil v Karanfil
Şişe
Her nevi halis Kırmızı ve Karabiber ile muhtelif Baharat bulunur. Ağzının tadını bilenler dükkânımıza bir kere uğrarlar. Toptan ve Perakende Tahmis Caddesi Numara: 48
X
X
Mevaddı iptidaiyede: Birincilik ve tazelik
Müstahzaratında Nefaset
Ancak 19 senelik ayni saha üzerinde devamlı ve mütekâmil bir çalışına sayesinde (ÇAPA MARKA) Pirinç unu fabrikasının elde ettiği muvaffakiyetin mahsulüdür.
Halkın sıhhat ve menfaatini düşünerek, müstahzaratının en fennî vesaitle imaline çalışan (ÇAPA MARKA) fabrikası iştirak ettiği yerli ve beynelmilel sergilerde fevkalâde altın madalyelerle takdir ve taltif edilmiş ve daima sıhhatini koruyan, zevkini muhterem halkın rağbetine ınazhar olmuştur.
aldatmıyacak en doğru hakikat işaretidir. Yegâne öz Türk san’at eseri
ve torba çorbalık
pirinç unları Mercimek „ Bezelye „ Patates
en nefis Nişasta son sistem vesaitle ihzar ve ve l-ı kutu sofra tuzları. Adres: Beşiktaş - Kılıacli, Çapa Marka Telefon : 40337
ooocoooooooooooooooooooooooc | Cilt, Zührevi hastalıklar 8 mütehassısı
) Dr. Feyzi Ahmet | î Babıâli Ankara caddesi No. 43 2 j Cumadan başka hergün sa- 2 bahtan akşama x
Telefon: 23899 5
)ooooooooooooooooooocooooooö
İstanbul İkinci İcra Memurluğundan :
Bir borçtan dolayı haczedilmiş olan bir adet İngiliz mamulatından kâğıt kesme ve bir adet Alman mamulâtındaıı baskı ve bir adet Avusturya kartonaj ve bir adet Avusturya mamulatı pres ile iki adet ufak pres makinesinin Sirkecide Sanaaaryaıı Hanı önünde 22/11/934 Perşembe günü saat 16 dan 17 ye kadar birinci
MEYUS OLMAYINIZ!
Ademi iktidar ve halsizlik sizi meyus etmesin ! Hıfzıssıhha kaidelerini teşrik etmekle
SEKSÜLİN
Tedavisi Sizi Çok Memnun Edecektir. Kutusu 200 Kuruştur BEŞİR KEMAL-MAHMUT CEVAT
Eczanesi; Sirkeci