Herkese vatan severiik dersi vermiye kalkışan
I
PAZAR
21
MART
1949
İdare; Nuruoam&nlye No. 1" Te] adreei: «YENİ SABAH» tBTANBÜl Telefon: 307M

AT t
«İSLÂMİYET MECMUASI 22.3.643 bu pazartesi gününden itibaren he» pazartesi günleri çıkacaktır. Bu mecmuada: Islâm dininin ruhiyatım, ahlâkıyatını, içtimaiyatını inceliklerinin ve istikbalin yegâne dini olacağı ve hu dinin bütün beşeriyete gönderildiğini aklen ve naklen isbat edrn yazılan okuyacaksınız. Bilhassa din dersi» rinc a id yüksek yazılan bulacaksınız.
p fl
L.
ABONE B tt D « L î
Bcnebl M00 Kr. fflKK' »
)
000 »
Türkiye
Senelik 2S0*
5 ayhk 1600
Onuncu Yıl
Nc. 3263 II3 ayhl Sî
1 aylık )00


1000
KURU9
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYiZ
9 vilâyetin Demokrat Parti Başkanları Samsuna geliyor



*
*
a
L.
Ya dün yalan söylüyordu, yahud bugün samimî değil

D.P. menfaatleri ile kabili telif olmıyan demeçler veren sözcünün açıklanması aynı zamanda Demokrat Parti fevkalâde kongresinin de sür atle toplantıya çağırılması taleb olunuyor
Samsun, 20 (Hususî Muha -birimiz bildiriyor.) — 23 Martta Samsunda 9 vilâyet Demokrat Parti Başkanlannın iştira-kile mühim bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantı için Sinop, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Tokat, Çorum ve Sivas Demok-1 rat Parti başkanlarına telgraf Çekilmiş ve kendileri 23 Martta Samsuna dâvet edilmiştir. ;
Toplantıda Demokrat Parti - J deki son ihtilâflarla ilgili mü •' him bâzı kararlar alınmasının ve bu arada Fuad Köprülü ile Adnan Menderes’in partiden is-fDevamı Sa., 5; Sü , 6 da/
«MI Rayar ve ID-flk Keralfan halk a rasın »La
Kurucu Fııad Köprülü
- Jb'l.b
Yalman, o zamanki “Vakit,, gazetesinde, yurdu lâalettayin bir î çıkarmıştı ?.. 1
hamiyyet ve vatanperverlik x hocalığı etmeğe kalkışma!..» ♦ Falih Rıfkı Atay'ın, böyle biri hitaba müstahak ohıp olmadığı! şimdilik bizi ilgilendirmez. Bizi asıl mevzua, yâni Ahmed E-l min Yalman(m dünkü -manda’2 cılığına ve bugünkü zamane! Donkişotluğuııa dönüyor ve eonj zamanlarda muttasıl vatan sevi gisinden bahsetmesi ve hattâ! sayuı Mareşal Fevzi Çakmak’al bile yuıdseverlik ve hamiyyetS dersi vermeğe kalkışması kar-İ şısında Ahmed Emin Yalman’al kendine ait olan yulardaki! (Devamı Sa., 5; Sü, 1 de/ i
| piyasa mataı gibi nasıl satılığa
| -3 -
♦ «Vatan» başyazarı Ahmed
• âmin Yalman bundan bir müd- !
Idet evvel Halk Partisine karşı danışıklı ve yapma bir muhalefet politikli takibetmekte ve kendine has dönüşlerde bir taraftan umumî efkârı, bir taraftan da Halk Partisinin müte -hakkim zümresini avlamakta olduğu sıralarda o zamanın «U-lus» başyazarı Falih Rıfkı A-tay'a bir yazısında hücum etmiş ve aynen şöyle demişti: Sen arkadan istiklâl Mücadelesine kurşun sıkarken, vatanî vazifeleri yapanlara çatıuağ"
«
Ahmed Emin Yalman





Taraft/ız ve âdil bir kongrenin vereceği tarafsız re âdil bir kurara da mutavaat etmek istemi-yenler olursa içte o 2uman matbuat re Türk umumi efkârı kongre kararına uymıyarıların aleyhine döner ve Afyondaki gibi,
on günlerde, Hak Partililerin söz ve hareketleri kadar, insanın gözünü
dört açacak şey az bulunur.
Demokrat Parti kuruculart, Haysiyet Divanı ve Genel Kurulu, ihtiraslarına ve şahsi kin ve nefretlerine âlet ederek sağa, sola tard ve partiden ihra», karan dağıda dursunlar Halk Partisinin yetkili »kemanları bülbül gibi konuşmaya banladılar.
Şimdiye kadar başlarını önlerine eğmiş, endişeli ve dertli görünenler birdenbire kimlik- -rini bir belâğat ve taiâkat tufanına kaptırdılar. Sözden ziyade fiil ve icraat adamı ol -duğunıı - meşhur 21 Temmuz, seçimlerini, İçişleri Bakanı si-fatile, idare etmiş olarak isbat etmiş bulunan - Hilmi t ran bile. Kastamonu’da ve Ankara’da ne diller dökmedi? Muhalefetin zorluklarından ve k«-şnıek» elerinden faydalanarak tez elden, bir secim yapılmayacağını söylemeğe kazlar işi azıtmadı nıı?
Daha dün de diğer Halk Partili bir zât, Balıkesir’de demeçte bulunarak, Halk Partisi daha yirmi yıl iktidar mevkiinde oturacak ve hükümetli üç yaşındaki, Demokratlara bırakmayacaktır demedi mİ?
Gene son günlerde IMk Partili Milletvekili Kemâl Katır, ç dana daki (C. R. P.) kongresinde, soy adına lâyık geniş ve kesin ve keskin bir tehdit savurarak, İstiklâl Mahkemelerinden bahsedecek kadar kemihıdert geçmedi mi?
Hatırlardadır ki, Demokrat-larm henüz iki yaşında bir ço-euk olduğunu, ilk söylemek şe-
genci kurul bakımından, nâhoş hadiselere şahid olunmaz.
refi BalIkesirli (Çiyan) a akl rint İncedayıdır. BalIkesirli ha-değildir. Bu fikrin kâşifi ve ih-tirag beratının sahibi, hakikati söylemişi olmak içiıı, kabul ve teslim edelim ki, Cevdet Ke-
tib, sadece onun düşünce ve fikrini tekrarlamış, fakat, bizde âdet olduğu veçhile, bn incinin ıDevamı Sa.. 3: Su « de/
i Oce dîvanin dünkü celsesi
Orman yolsuzluğu çok mühim safhada
T

i
Şahîdlerden Şeref Balkanlı, C. H P. nin organı Ulus gazetesi ve Falih Rıfkımn orman yolsuzluğundaki rollerini açıkladı

----------------s
Beynelmilel
Basın Hürriyeti
Konferansı
o-----
Türk heyeti dün uçukla
Cenevreye hareket etti...
Herkes harbden bahsediyor

r—| Yarın |—
Ne yüzle ve nereve flidiyorlar?
-----—
Yazan; FUAD ARKA
Demokrat Parti eski müfettifi Fua(t Amanın kurucuların Er-zlnoan seyahatleri münasebotıu yam^ı bu myant dikkat makaleyi yarın eötuniarımııda huia-
Mksm».
Ankara: 20 (Hususi) — Yüce Divân bu sabah da toplanarak tomruk işine aid şahidlerin dinlenmesine devam etmiştir. İlk olarak dinlenilen Fahreddin Tekeli ifadesinde eski Bakan Suad Hayri ile Vâkıf Çakrnurun ortak olduklarını, kaptan, tayfa, hamal gibi iş adamlarından duymuş olduğunu, fakat bu hususta kat’î bir bilgisi bulunmadığını söylemiştir.
Bundan eonra dinlenen Şerif Balkanlı da şunları söylemiştir: B» ııdenlz İzmit kâğıt fabrikasının 35 bin metre küp tomruğunu çektim. Fakat fabrika müdürünün dürüstlüğü sayesinde grim diki Tekel idaresinin bir milyon dört yüz bin liraya naklettiği işi ancak 350 bin liraya naklettik.
Muhsin Ertuğrul ........ o-----—
Devlet Operası
f-y, •• •• ı •• w •• t
Rejisörlüğünden istifa etti
AnJtara; 20 (Hususi) — Devlet Opera ve Tiyatrosu rejisörü Mub sin Ertuğrul Güzel Sanatlar Umum Md. Müdürlüğüyle arasında çıkan bir ihtilâf yüzünden İstifa etmiş tir, istilanın kabul edilip edilme dJftl henüz malûm değildir. Muhsin Ertugrulun tekrar İstanbula döne, ceği söylenmektedir.
Bunda 20 bin luğunu
fâhiş bir fiyat vardır. Bu metre mikâbı kavak uzun-verebilmek için ancak or-
(Devamı Sa., 5; Sü., t ae)
Yann CenevreJe toplanacak olan « Milletlerarası Basın Hürriyeti ve Haberleşme Serbestisin konferansına iştirak edecek olan Türk he yeti, dün sabah 8.55 de uçakla hareket etmiştir.
Nihad Erimin başkanlığındaki heyet, Cemil Barlas, Hüseyin Cahid Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Haşan Refik. Nu ri Erenden müteşekkildir ve heyete, İstanbul Gazeteciler Cemiyetinin müşahitleri sı-fatile Nadir Nadi ve Cihad Baban refakat etmektedir.
Diğer taraftan Pariste bulunan Dışişleri Bakanımız Necmeddin Sadak da Türk heyetine Ceııevrede mülâki olacaktır.
Konferansın bir ay kadar devam edeceği söylenmektedir.

7

Pasif korunma için hazırlıklar
Yarın Vilâyette bir toplantı yapılarak alınacak tedbirler görüşülecek
Norveç yeni kara efradını silâh altına çağırdı, Kanada şimal hududunda ihtiyat birlikler teşkil ediyor...
Marshall, Amerikanın bir kenara çekilerek diğer hür devletlerin tahribine seyirci kalamıyacağını tekrar beysin etti
Diğer târaıtan resmî olmıyan bir kaynaktan verilen bir habere göre, onluda paskalya tatilleri kal dı almıştır.
Bundan maada, müteaddid muhafazakâr gazetekr, şimdi, Norve çin batı paktına katılması lehinde »Devnnu Sa., 5; Sü., 4 de/
Oslo: 20 (A.A.) — Norveç hükümeti geçen hafta Parlâmento ta rafından kabul edilen 100 milyon kuronluk kredinin bir kısmını Millî Savunmanın takviyesine ve kara, deniz, hava subay ve erlerinin talim ve terbiyelerinin arttırılmasına sarfetmeğe karar vermiştir.
i
t
i
Hariçteki Türkler yurda getiriliyor
4
ğ
Batı - Avrupa
o
ı
• 7. ’
I
fIpn *
Mahalle
al
W’1
’h tİÜ
Al1 ’)
I •
‘fi
1
H
r7* ’’
*
'■i



Napoli ve Pire kamplarında toplanan Türkler süratle yurda getirilecekler
Türkiye haricinde bulunan Irk-1 başlarımızın yurdumuza getirilme lerl hususunda Dış ve İçişleri Ba- | kanlıklarının müşterek çalışmaları sona ermiş bulunmaktadır.
Ecnebi hükümetlerle yapılan temaslar neticesinde mültecilerin de niz yolu ile yurda getirilmeleri uy guıı görülmüştür.
Napoli ve Pire kamplarında top. lan an vatandaşlarımız peyderpey,. Türk gemilerde yurdumuza taşına çaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re içişleri Bakanlığı. Vilâyete gönderdiği bir tamimle, Tuzla misafirhanesinin biran evvel barınmaya müsait bir şekle İfrağını istemiştir.
Nisan ayından itibaren yurdumu za gelecek mülteci vatandaşlarımız,
t
bir müddet İçin Tuzla misafirhanesinde iskân edilecekler ve bilâhare yurdun muhtelif yerlerine gönderi leeeklerdir.
Bu münâsebetle vilâyet makomı-Tuzla misafirhaieslnin tevsii lşile ehemmiyetle meşgul olmaktadır.
Marshall
Adalet Sarayı mes’elesi
Her şey t
İstanbul
aklıma gelirdi; fakat ı Adalet Sarayının bir ~ “ Adalot Sarayı mos'elesi» o-
lahılocoğinl tasavvur edemezdim. Aman j | &
Yarabbi... Senelerden l .
beri ha plânları haıırlandı; ha arsam bulundu; ha koçfi yapıldı; ha karar verildi... 8ıı ursa olmadı, Öteki uzak geldi; bunun manzarası yok; fumıo istimlâki masraflı...
sürüncemede kaldı ve nihayet elo halini aldı. Bundan sonra ölesi ekmek mes’elesi, kömür sİ, su mes’elesi gibi bir do Sarayı» mes’elesi var.
Blzdo bir iş bir kere mos’ole şeklini alırsa ondan sonra artık onun halledilecek tarafı kalmamıştır; süror gi-dor.
No yazık kİ «Adalet Sarayı» ua böyle olacak.
Evvelâ saray nerede yapılmalı? denildi. Kimi Fatih tarafını tavsiyo etti: «Bir semti şereflendirecek binaları boyuna Beyoğlu cihetine hasrediyoruz. İstanbul vo İstanbulun vakitle kalabalık vo şenlikti olup da yangın, rağbetsizlik gibi sebeblorle sönük ka-
lan mahallelorl do parlasın. O halde-Adalet Sarayı Fatihte yapılmalı!» denildi. Buna itiraz edildi. «Orası uzak-
; ,q w ■. s
\ Aüalulw Sarayı
w ■ I merkci0 yaA’rt yerler
_ı do İnşa üdılınolH» fih rl ilorl sürüldü.
Ben, oskı mimari tarzı muhafaza o-dllmoh surotllo Çırağan Sarayının A-dalot Sarayı olarak İnşasını teklif ettim; kabul edilmedi. İstanbul vilâyetinin arkasında Tomruk dairesinin bulunduğu ada münasıb görüldü. Hemen hemen istimlâk başlıyordu... Bakan değişti, vazgeçildi.
Yino Sultanahmodo dönüldü... İbrahim Paşa Sarayı mcs’olosi çıktı. Mimarlar, muharrirler münakaşaya başladılar.
Dün bir gazetede okuduk: Adalet Bakanı Sarayın şehrin en kosif bir noktasında yapılması fikrinde bulunmuş vo alâkadar zevata «Şimdilik ü-zerinde tetkikler yapılan bazı arsaların durumlarını sormuş.» *
Yani açıkçası bu gidişle daha Adalet Sarayının inşası çok çeno yoraoak» ' (Lütfen tayfayı çevirtnla*
diye ıfiye bu İş bîr mee' ot mos’-mes’ele-
(ı Adalet
Inkaodiııav memleketlerinin (le birliğe jjIruıcBeri muhtemel
Londra, 20 (A.A.) dinavya memleketlerinin nihayet batı gıupuna iltihaka karar vermiş olmaları keyfiyeti üzerinde incelemeler yapan işçi par tisi organı Daily Herald gazetesi bu hususta bilhassa şunları yazmaktadır:
Bundan böyle bir milletler grupu, gözleri doğuya çevrik ol duğu halde tetik üstünde dur-(Devamı Sa . 5, Sü., 5 de)
İskan-
•)







Arasına düşen
Harp yıllarında ahırın ve muhtelif tecrübelerle en mütekâmil hâle getirilen paasif korunma teşkilâtının, iki yıldan-Sri islemez halde olduğunu na-
bir yangın bombası
zarı dikkate alan alâkalılar, bu teşkilâttaki ekipleri yeniden vazifelendirmeği ve sığmakların Biatiûp halde tutulmasını Jü-tDevam» Sa., 3, Sü., 4 ûe)
ŞATTA: 2
TENİ SARAR
21
SIYASI HATIRALARltl
OkUYtCU
DİYOR kİ
fl
D
/ •
fa V
Yazan: Profesör Kenan Öner
— 21 —
,» Aııcak ve ancak muhalif partiler teınsilcileriuin kurollarile seçim bilro ve komisyonlarında âza sıfatile bulunmalarının, İtiraz ve zabıt tutturma haklarına sahlb olmalarının kabulü îtedir ki kanunda muhalif partiler temsilcileri hakkıudald hüküm müeyyfdelendirUnüş ve ma-İlâlandınlnıış olur.
i Gizliliğe ehemmiyet verilmiş olıuauıası tasarının dikkati çeken bir hususiyetidir. Reyini kullanırken yurtdaşın her türlü tesirden azade olarak vicdanile baş başa kalması, reyin serbestliği bakımından mii-hinı bir esastır. Bu gizlilik prensibinin de kâfi teuıiııat altına alındığını görmüyoruz. Sandık başında hazırlanmış duran ve içinde kimlerin İsimleri yazılı olduğu belli olan bir listeyi alıp sandığa alınası veya bunu almak istememesi yurddaşın reyini kimlerin lehine kullandığını açıkça meydana koyan bir usuldür.
İHTİYAB HEYETIaEIll VE MÜHTABLAR
Bir (le ihtiyar heyetleri ve muhtarlar meselesi var. Köylerde muhtarın tesiri belediye heyetlerinin çök üstündedir. Ve ihtiyar lıoyetlcrl-le muhtarlar ise tek partili usul zamanında seçilmiş ve tamamen iktidar partisinin mensubudurlar. Binaenaleyh belediye seçimlerinin millet vekili seçiminden evvel yanilendirilmesini icabettireıı görüş ve prensib ihtiyar heyetleri ve muhtar seçiminin dc milletvekili seçiminden evvel yenilenmesini gereklendireceğinde şüblıe yoktur. Muhtar seçimlerinin rnillehekilleri seçiminden önce yenilenıniyeceği anlaşılmakta olduğuna göre prensip bir yerde tatbik ediliyor arzu olunmıyaıı yerde ihmal ediliyor demektir.
Kanını muhtar seçinıleruıin hakikaten 1948 yılımla yapılmasını jımir bulunsa dahi gerek belediye seçimlerinin tacili için ileri sürülen prensibe, gerekse bütün seçimlerin muayyen bir silsile dahilinde ve birbi/iııi takiben yapılmasuıdaki zarurete uyularak muhtar seçiuılerl-niı de tacili İçin bir kanun çıkarılamaz mı idi?...
Hepimiz mükemmel kanunların hiyleli tatbikatında zararlı neticeler vermiş olduğunu gönuiiş insanlar olarak tecrübeliyiz. En mühimini kanunun tatbikinde hakim olacak zihniyetle tatbik ederek ellerin liyakati derecesidir. Şayet belediye seçiminde hâkim olan zihniyet ve ruh bu kanunun tatbikinde ve ınilletvddlleriuin seçimlerinde de hâkim olacaksa memleket namına buna eseflenmemek mümkün olmıyacaktır.
Bu kanunun çerçevesine giren bütün işler, aşağı yukarı sandık başı emniyetine vıallûk etmektedir. Halbuki reylerin serbest verilmesi ve her türlü enıuiyet altında bulunması yolile milli iradenin yürümesi sadece sandık başındaki bîr nevi maddî emniyet meselesinden ibaret değildir. Yurtdaş sandık basına gelinceye kadar bekçinin, muhtarın, jandarma ve polisin, her sınıftan idare âmir ve mcmııruiı ve iktidar partisinin belediye seçim kurulu, seçim komisyonu âza ve reisi olarak otorite kullanan mensublannın derece derece elinden geçmektedir. Yurd-daş günlük hayatında daimi surette bu tesirler altımla yaşamaktadır.
Binaenaleyh, sandık başına kadar seçmen yıırddaşı takib eden vazifeli veya vazîfesiz bu silsilenin ruh ve zihniyetine saliın bir istikamet verebilmek lâzımdır. Sun belediye seçimlerinde bir çok yerlerde rastlanan esef verici hâdiseler bu sözlerimize hak verdirecek mâna ve kuvvette olmuştur.
Emniyet müdürlüğü bir şikâyet hakkında tahkikat yapıyor 17.3,948 iarilıli Okuyucu Diyor lıi sUtlUMimuzda çıkan ve Herekc - Haydarpaşa trenlerinde seyahat* eden bazı öğrencilerin şikâyetini anlatan mektuba karşılık İstanbul emniyet direktörlüğünden 10802/12824 sayılı ve 19.3.948 günlü şu mektu-' bu aldık:
Gazetenizin samba günlü kinci şayia ve
nıında (Okuyucu Diyor ki) başlıklı yazınızdaki hâdise hakkında miidüri ye fimizce
derhal tahkikata geçilmiştir.
Bilgi edinilmesini rica e-derim.»
17.3.948 çar-nüslıasuıın I-ikinci sütü-
eyledi. Bir miid-öylece kaklı. Üze-ay geçtikten son-altnryarak kaçak
Tekel memurlarına verilen
fazla mesai ücretleri
Gümrük ve Tekel Bakanlığı, iki ay evvel kesilen bu paranın tediyesini kararlaştırdı
Fuhuşla mücadele
■ — ■ O
Uygunsuz kadınların barındıkları 4 otel dün akşam kapatıldı
Gümrük ve Tekol Bakanlığı, ikinci cihan harbi içinde günden gtiııe artan Ve adetâ taham -mül edilmez hâle gelen hayat pahalılığı karşısında memurların yaşama ve geçim şartlarını mümkün mertebe tahfif mak şadı ile Tekel idaresinde çalışan memurlara, mesaî saatleri dışın da sarfettikleri emeklere mukabil bir de fazla mesaî ücretinin tediyesini kararlaştırmıştır.
Bakanlığın iyi bir anlayışla Üç sene evvel ihdas eylediği bu usul daha ilk günlerde semeresini vermiş, kadın - erkek bü -
‘tün vazifeliler Barem’in dar çerçevesi dışında ellerine geçen bu oüz’i parayı »ayıaız ihtiyaçlarının mahdut bir kısmına tah sis etmek fırsatuu bulmuşlar -dır.
Tekel Bakanlığı — Geçen gün de yazdığımız gibi — tasarruf ?:ayed İle - iki ay evvel kestiği azla mesai ücretlerinin tekrar tediyesini kararlaştırmıştır.
Bir Nisandan itibaren eski u sülün meriyet mevkiine konulması memurlar arasında umumî bir memnunluk uyandırmıştır.
%
F E N1ZD E
MÜTEFERRİK
Marsilyadan getirilen ipekli kumaşlar
------o———.
Yolcu Salonu müdürü Neş’et bunların kaçak olmadığı gümrük resmi ödendiği takdirde çekilebileceğini söylüyor
• •
P.T.T. memurlarının elbiseleri verilmedi
Dikilmiş elbiselerin an bar da saklanması memurları çok müşkül bir duruma soktu

Adnan Menderes bu sözlerde Büyük Millet Meclisinden Demokrat
Parti namına neler istemiştir?... O yalnız seçimlerde millet iradesinin kâmil surette tezahürü için muktazi şart ve teminatın tasarıda eksikliğinden başka neden şikâyet etmiştir?... İstediği bu teminat teşekkül etmiş ve edecek bütiin partilerin hürriyetleri sınırını müsavi derecede taiıdid edeceğine göre samimî insanlar için bundan daha iyi ne olabilir? Halk Partisinin hâkün ve istisnaî bir duruma sahib olmasını istiyecek kadar zümre imtiyazına ne gibi düşüncelerle kendisinde hak bulmaktadır?... Hükümet-partisi sayın başkanı da tarihe mal olan 12 Mayıs tarihli nutkunda Vatandaşın serbest seçim yapıldığını ve verdiği oyların muhterem ve masun tutulduğuna kanmış bulunmasını seçimin tek de-c, reçeli olması kadar mühim bulmuyor ve bunu ternin için .bir sürü tedbirler bulduğunu müjdelemiyor mu?... Serbest ve samimî bir seçim hedefimizdir diye haykırmıyor mu idi?... Seçimin serbest ve oyların masun kalmasını istemekte fikirler birleştikten sonra bunu temin çde-cek müeyyidelerin biraz daha artması veya Halk Partisinin hatırına gelmiyen bir müeyyidenin bir başkası tarafından ileri sürülmesi — hakikaten samimiyet varsa— kızılacak, korkulacak bir şej* mi idi?...

Demokrat Parti hatibinin mutad mülâyemet ve samimiyetile söylediği bu sözler karşısında Halk Partisinin seçim şampiyonu sayın Cevdet Kerim lncedayının mukabelesini okuyoruz:
CEVDET KERİMİN MUKABELESİ
Türk milletinin daha ileri gitmesine aid bir mesele konuşulurken bu işlere Demokrat Parti azalan bir kaç kundak sokarak gitmektedirler. Gözlerim onları arıyor, bulamıyorum, yokturlar. Bu kanun tasarısı ile biz Türk milletine Halk Partisinin yeni bir inkılâb hamlesini veriyoruz.
Belediye seçimlerini iftiharla,’ güvenle gördük. Muvaffak olumlu. Muvaffak olmuş bu eseri küçültmek memlekete iyilik değil, en hafif tâbirle haksızlıktır. Böyle muhalefeti esefle karşılarım. Belediye seçimleri istedikleri gibi olmamış... Mnlıalifier hareketimizi takbih değil, takdir etmelidir. Nisbi temsil usulünü istiyorlar. Buna ne lüzum var?... Neden bunca zamandır tatbik edilen usulün doğru olmadığını söylüyorlar. Kanun particilik gütmem ektedir.
İNCEDÂYI NELER SÖYLÜYOR ,
Biz aadece hasis emellere perde arkasından yürüyenlere karşı hassasız. Muhalefetin iki iftira-ı vardır. Türk milletine iftira ediyorlar. Türk milleti cihanı dolduran asırların kahramanlığını geçirmiş, sonsuz yıllarda tekâmül etmiş bir cemiyettir. Bunun bütiııı olgunluklarını, son yirmi senede,. Halk Partici realize etti. Halk Partisi memlekete hâkimiyet, istiklâl taşkını verirken bu iftirayı nasıl yapabilirler?... Bu emniyeti yaralamağa kimsenin hakkı yoktur. Yaralıyanlara ııe denir?..
Bir zümrenin, ailenin fenlleriniıı birbirine hâkim olmalarına meydar /• vermiyeccğiz. Başka türlü düşünenler hüsranlarını şimdiden bilsinler Günah olur, yazık olur bu millete... Yalnız Ttirk milletinin bir şanssızlığı vardır: Bir türlü muhalefet partisi doğmuyor. Halbuki bu bir cemiyet için lâzımdır. /Devamı var)
Emniyet Müdürü 1 Hakkı Bay kal Ruhsatsız inşaattan şikâyet
Kadıköy - Göztepe Kadir-ga sokağında 28 numaralı eviıı sahibi otuz dört metre muiTibbaında ve iki buçuk metre yüksekliğinde müştemilât olarak bir garaj yapmak üzere belediyeden ruhsat alınış, bilâhare garajı ruhsatsız olarak eve tebdil eylemiştir. Benim evime bitişik olma m hasebi!e keyfiyeti belediyeye Jıaber verdim. Mıntaka mühendisi geldi, mugayiri kanun olan duvar ları yıktırdı. Garaj haline koydu. Fakat bir zabıt varakası tanzim etmediği gibi yapı kalfasına bir ceza kesnılyo rek avdet det inşaat riııden bir ra ruhsat
olarak gizilce evi ikmal ettirdi. A ine ben belediyeyi ha berdar ettiğim halde bu defa hiç bir memur gelip bakan olmadı. Bu babda defalarca belediyeyi haberdar eylediğim halde belediyenin seyirci kalınası ve bu halden müteessir olmaması benim hay retinıi mucib oldu. Arzuhal vermeğe mecbur kaldım. Arzuhal de belediye ile imar müdüriyeti arasında mekik dokudu. Binaenaleyh on altı ay sürüncemede kalan bu i-, şin neticesinden kimse mes’-ul olmadığı gibi evin de mugayiri kanun yapılan kısımları yıkılmadı ve benim evime de zararı oldu. Halbuki garajı ruhsatsız ve kaçak o-larak eve tebdil etmesinden, ve üç metre açıklık bırakmasından, duvarları nizamından fazla yüksek yaptırmasından, belediye tarafından yıkılan yerleri tekrar yapmağa cüret ettiğinden «dolayı ev sahibinin ınes’ul tutulması iktiza etmez ini?
Alâkadarların nazarı dikkatlin celiletmenizi rica ederim.
Kadirağa sokağı numara 3 da A. Sami Kâhyaoğhı
İstanbul vapurunun son Marsilya dönüsünde, alâkalı makam lara bazı kaçakçılık ihbarları -nın vukubulması üzerine, yapılan sıkı gümrük aramasında, gemiden çıkan iki terzi kadının eşyaları arasında ele geçen kül livetli miktarda ipekli kumaş gümrükte alıkonulmuştu.
Harice gidenlere verilen döviz gavet mahdut, olduğundan, bu kadar kumaşı satın almak i-çin paranın nereden temin edildiği ve kumaşların deklere edilip edilmediği keyfiyeti haklı bir şüphe uyandırmıştır.
Vapurun gelişinde, ve gümrük aramasında gazetecilerin salona girmelerini meneden, Yolcu salonu müdürü Neş’et, dün bu hususta kendisiyle görüşen bir arkadaşımıza, geminin son dönüşünde hiçbir kaçakçılık hâdisesinin olmadığını ve bu çırada gümrükte alıkonulan kumaşlaım da, sahihleri tarafından gümrük resimleri verildiği takdirde çekilebileceğini söylemiştir.
«Kars» şilebi Filadelfiyadan Neuyorka hareket etti
Krom yüküyle Philâdelphia’. ya varmış olan «Kare» şilebi, tahliyesi bittiğinden, yardım
malzemesi yüklemek üzere - ! Nevyork’a hareket etmiştir. Diğer taraftan limanımızda bulunan !Edirne* şilebi de Amerika seferine çıkacağından eksikliklerini tamamlamakla meşguldür.
tğneada ve Akçakoca yakınlarında 7 mayın görüldü
Diin, Karadenizde, îğneada ve Akçakoca yakınlarında yedi mavin görülmüş ve keyfiyet, dikkatli bulunmaları için, denizcilere bildirilmiştir.

Üniversiteliler Müzik derneği bir toplantı yapacak
( ÜnivrsiCeliler müzik derneği, ü yelerinin müracaatı üzerine, son Konservatuvar hâdiseleri ve Türk musikisinin hususlarını görüşmek üzere 25 mart perşembe günü saat 17 de Marmara Lokalinde fevkalâde bir toplantı yapacaktır. Aslî ve yar

AKViMDEİÜl ^YAPRAKI
Adalet Sarayı mes’elesi



’fBaştarafı 1 incide) çok mürekkeb akıtacak.
Halbuki mahkemelerin bulundukları binaların vazıyetleri içler acısıdır. Mahkemelerin birbirlerine muhalif semtlerde bulunmaları yüzünden avukatlık mesleği bir cTalakat» mesieğ» değil bir «Sür’at» kabiliyeti haline gelmiştir. Bazen bir vekilin birer çeyrek fasıla ile muhtelif mahkatnelerdo bulunması icabediyor ve bu adamların, nakil vasıtaları günden güne kötüleşen bu koca şehirde buna muvaffak oldukları görülüyor. Halbuki kimi Sirkecide, kimi Postahanede, kimi Bahrinde, kimi Üsküdarda, kimi Kadıköy ünde bulunan »mahkemeler Acfolot Sarayının tok çatısı altında toplanacak olurlarsa gerek mesallh erbabı, gerek hâkimler, gerek avukatlar için vaziyet tasavvur edilomiyeoek kadar kolaylaşacaktır.
Bunda herkes müttefiktir. Fakat bir türlü bütün maniaları bertaraf ederek Sarayı kurmağa imkân bulunamıyor.
B«r nokta daha var kİ İçtimaiyat
bakımından büyük ehemmiyeti haız-j dır. Adalet Sarayı bir an evvel inşa edilirse ağır suç maznunlarının halk ’ ile temasının da önü alınmış olaoaMİ tır. Bugün ağır ceza mahkemelerininl kapılarının önünde tüfekli jandarma- | lar muhafazasında kelepçeli adamları oturuyor. Ağır ceza mahkeme salon* larında mazlumların mahkemeye gotl-rileoekleri koridorlar, kapılar tamamı-' te ayndır. Ağır oir suçla adalet huzu-l runa çıkacak elanların halk ile bu ka-| dar yakından teması doğru değildir.| Sonra işi olanların sıralarını boklo-ınelori için bir intizar yeri do yoktur. İşi olanlar mahkemo kapılarında mü-1 başir iskemlesini kapamazlarsa iki saat ayakta beklemeğe meoburdurlar. Buna gelincoyo kadar öyle mahzurlar var ki onların bir an evvel izalesi an-oak sarayın kurulmasile mümkün olabilir. Buna hangi Adalet Bakanı muvaffak olursa adalet tarihinde hayırla anılaoagına şübho yoktur. Fakat evvelâ şu işi bir mes’ele olmaktan kurtarmalı... Ondan sonra inşaat yoluna girer sanırım-
, — Ahmed Salih vardı. «Bana
yeni bir fırka toplandı. Girelim* dedi. Ben de «Kiilhanbey-
| 1er toplanmış, aralarında işim | yok» dedim.
| — Abdülkadirle tanışır mı-
k sın?
ı — Vallah tanımam efendim, / ben nereden tanıyayım. Ben ha / mal parçasıyım. Ne Kara Ke-J maile ne de Abdülkadirle işirp ) yoktur.
ı (Reis «götürün» dedi. Bun -i dan onra tınakçı Salim bey ı getirildi) .
/ Tırnakçı Salim Beyin Muha-
7 kemesi
I — Ne ile iştigal ediyorsun?
I — Efendim, bazan Bursaya » gider, istikrazı dahilî tahvilâtı k alır, onun faizile geçinirim.
ı — Ne vakit ordudan çekildi-/ niz?
| — Harbi umumîde çekildim,
J rütbem yüzbaşı idi. Ondan son-| ra rüsumatta muhafaza müdü-k rü oldum.
ı — Harbi umumî esnasında t nasıl istifa ettiniz?
’ — Efendim, istifa ettim lıa-
Ibul ettiler.. Mütareke esnasında Tevfik Rüştü beyle birlikte Avrupaya firar ettik: evvela Venediğe gittik, sonra ailemi getirttim. Bir müddet Viyana -da kaldık. Sonra Berline geç -tik.
— Anadokıya neye geçmediniz?


^Öımcı bütün üyelerle bütün yâksek tahsil mensuplarına açık olacak bu toplantıda son hâdiseler karcısında derneğin alınmasını lüzumlu gör düğü tedbirler tesbit edilecek, tir.»
P, T, T, memurlarına her yıl Cum huriyet bayramından evvel verilen elblsoler, mutad vaktinden .beş ay geçmiş, olmasına rağmen nedense hâlâ verilememiştir.
Öğrendiğimize göre Darülâceza de dlktlrllınekte olan elbiseler. P, T, T, idaresinin tedbirsizliği ve lâ-kâydljlği dolayısile gecikmiştir.
Darftlâcezeye malzeme ve dikim masraflarını karşılamak üzere ilgi 11 tahsisat parça parça gönderilmek te ve bu yüzden elblaelerln dikimi ve idareye teslimi güçleşmektedir-
Kadın memurlara alt elbiselerin mühim bir kısmı, diktirilmiş ve idarenin ambarında depo edilmiştir,
Müfkül durumda olan memurlar, elbiselerin bir an evvel tevziini İstemektedir.
8 inci ilkokul - Aile Birliği bir foklor gecesi tertib etti
Eminönü 8 inci İlkokul Okul Aile Birliği tarafından 27 mart cumartesi günü, saat 20 de Eminönü Halke-vinde bir ( Folklor gecesi tertip e-dllmlşttr.
Iktisstd Fakültesi talebelerinden bir grup Derekeye gidecek
Meslekî bilgilerini artırmak üzere îktisad Fakültesi talebelerinden bir grup, Prof. M. Ali, özek’in başkanlığında Hereke-ye giderek, kumaş fabrikasında muhtelif faaliyetler hakkında tetkikler yapacaklardır.
Pertevniyal Lisedinden Yetişenler Derneğinin yıllık kongresi
Pertevniyal Lisesinden yeti -şenler derneğinin yıllık kon -gresi çok hararetli cereyan etmiş ve uzun münakaşalardan sonra, yeni idare heyetine Hikmet Söğütlü, Mümtaz Bodur, Fuad AJtınok, Cevinç, Nejat O-ral, Reha Köaeoğlu, Halit Kıvanç ve Oğuz Saraçoğlu, se -çilmlştb’.
Son fuhuş zührevî hastalıklar artmış, münasebetle Emniyet Müdürlüğü Ahlâk zabıtası fuhuşla şiddetli bir mücadeleye başlamış -tır.
Ahlâk zabıtası gizli çalışan randevu evlerini takipten sonra otelleri de kontrol altında bulundurmağa karar vermiştir.
Otellere yapılan ani baskın ü-zerine Yeniköy Palas, Kefeli, Be bek Palas ve Beyaz Yalı otellerinde uygunsun kadınların gayri meşrû bir şekilde münasebette bulundukları ve otel sahiplerinin de buna müsamaha gösterdikleri müşahede edilmiş tir.
Adı geçen oteller hakkında ahlâk zabıtası ekipleri tarafından tutulan zabıtlar vilâyet ve. Emniyet Müdürlüğü tarafından tetkik olunmuş, neticede bu o-tellerin dünden itibaren kapa -tılmasına karar verilmiştir.
öğrendiği).-—e göre; ahlâk za bıtası, yakında Kokteyl salonlarını kontrol’ edecektir.
F O / İJS TE
aylar içinde şehrimizde vak’alan ve dolayısile bu


Bir adam Kiiçükpa-zarda dört kadını bıçakladı
e
Küçüküazarda Demirtaş ma-hallesinde Nazır sokağında 30 numaralı evde oturan Fatma i-le, aynı semtte Semavî soka -gında 2 numaralı evde oturan Ramazan bir sene lanmışlardır.
Fakat Fatmanın balarından Havva bazı fena hallerini den kızı ona vermemeği kararlaştırmıştır.
Nihayet evvelki akşam, Fat-manın evine giden Ramazan, kı zı annesinden istemiştir. Bu es nada Havva ıed cevabı vermiş ve asabına hakim olamıyan gene adam eline geçirdiği ekmek biçağı ile ev halkına vurmağa başlamıştır.
Kavga sonunda Fatma, Havva, Ayşe ve Naciye ağır surette yaralanmışlardır.
Ağır yaralı dört kadın Haseki nastahanesine kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır.
Sabıkalı bir hırsız yakalandı
Mehmed Can adında bir sabıkalı evvelki akşam Ramide Topçular caddesinde Ali Öcala ait dükkânı soyarken yakalanarak polise teslim edilmiştir.
Bir adam yanarak öldii
Evvelki gece Cihangirde Pür-telâş sokağında 52 numaralı Sürmeneli Mecit adında bir ha-ı mala ait kulübede yangın çık -1 mıştır. Ttfaiye hâdiseye müda-l hale edinceye kadar içerde bulunan Mecit diri diri yanmış -tır;
evvel nişan-
yakın akra-Ram azanın gördüğün -
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
N



Yazan Cı &
Tefrika Na. 12 fi 1
göz açıp kapayıncaya kısa bir müddetle lk-oluru
arzıma geleni
altı ok
çocukijnm hâ* memleketi kur
Iz/Jgf? ŞAB^AHj Fıkracının yeni muhayyel mülâkatları
— 2 —
en vâdi mucibince, ıtuıhay yel bir mülâkat İçin, cayın Sayardan tolefon beklerken
dün Adanadan bir ınoktub Tay
yare postası İle gönderilmiş owy bu mektub Seyhan millotvekih KenjU Satırdan geliyordu ve şu satırları ihtiva ediyordu:
(Senl gidi hahı Fıkracı seni,
( Buraya tayyare postası ile geler «Yeni Sabah» da —) Ben güya ( Hain partisi yirmi yıl daha iktidarda kalacak.» demişim. Halbuki yalan, bin kore yalan ben hiç böyle şey söyler miyim? o sözleri ben Adana kongresinde dogii, Abdullah Fevzi Erde-ner kardeşim Baiıkesirdeki Halk Partililer toplantısında söylemiştir» Zaten kendisine de acı bir mektub yazdım, yirmi-yıl gibi kadar göçecek tifa ottiğinden söyledim.
Fıkracı,
Sen biz şanlı
lâ anhyamadın mı? Bu tarmış olan bizler, yirmi yıl, elli yf. değil, kıyamete kadar bu asil ve ne cib milleti İdare etmek, ona tnkıiâl yolunda rehberlik eylemek fedakârlığına katlanmıya karar vermiş feragatli ve fedakâr insanlarız. Hizmet ve vazifemizi yarı yolda bırakaca&nuzı sananlar, 6enin gibi gafillerdir.
Hayır, ben yalnız Adanada değil, her hangi bir toplantıda yirmi sene daha iktidarda kalacağız demiş değilim ve böyle bir sözü söylemeğe d« dilim varmaz. Ben Demokrat Partili kardeşlerimizin birbirlerini tastiy&teri karşısında sadece milleti uyandırmak istedim, ona biraz iç açıcı haberler vermek için İstiklâl mahkeıneterındco söz açtım. Yoksa ben hiç iktidarda kalmayı yirmi yıl gibi bizlenn nazarımızda pek cüz’î bir mühlete razı o-lur muyum? Böyle manasız ve sayın büyüklerimizi küplere binıfmsoiî bir söz benim ağzımdan nasıl çıkar?
İlk çıkacak nüshada bu yalanlamamı yayınlamazsan bel kemiklerini kırarım.» Kemal Satır

Tekzibi derhal mürettiphaneye verdikten sonra sayın Seyhan miHetvekı-lino şu cevabı yazdım:
«Şanlı (C. H. P.) nin Şükrü ve istikbalin Receb Pokeri, sayın bayım,
«Yerden göğe kadar hakkınız var. Her nasılsa boş bulundum da sîzlerin anoak yirmi yıl daha başımızda kalacağınızdan bahsettim. Yoksa nıin gayri haddin siz velinimetlerimizi hiç olmazsa elli yıl daha, baş tacı etmek mecburiyetinde bulunduğumuzu takdir ediyorum. Hele Demokrat Parti, Köprülü ve arkadaşlarının himmeti, Meclis Grupu âzayı kıranımın da gayretile böyle kuşa dönmek yolunu tuttuktan sonra, bu mes’ud devrenin yüz hi uzaması pek mümkündür.
Hemen Cenabı Hak sîzlere ve korkutma dül, bizlere de sun. Amin.»
metodlarıruzda tahammül ihsan
yıl da-
şiddet tebed-buyur
Âciz bendeleri FIKRACI
BELbDıYF ' *
İstanbul - Ankara ve İzroirin et ihtiyacı
— İmkân yoktu.
— Nevakit Istan bula geldi -niz?
— Muzafferiyetten mukaddem Istanbula dönmüştüm.
— îttihad ve Terâkkide eskiden çalıştınız mı?
_____ Evvelce fırkada idim. 31 Marttan sonra çekildim. Ordu nun sivasetle iştigal etmemesi için yemin ettirmişlerdi; on -dan sonra fırkaya girdim.
— Istanbulda ne yaptınız?
— Pek az kaldık, Ondan son ra Adapazarına gittim.
— Doktor Nâzım bey Istan-bulda size gelir miydi?
— Hayır, o vakit, tzmirde 1-di. îstar.bula gelmemişti.
— Siyasî cemiyetlerle alâkanız?
— Hiç bir cereyanla alaka-
dar olmadım.
— îttihad ve Terâkki erkânının içtimamdan haberin yok mu?
— -Hayır, bunu vâli beyin nezdinde öğrendim.
— Bunları gördüğün zaman herhalde yüzünü çevirmezsin, eski tanıdıkların?
— Evet, merhaba derim.
— Yazıhanelerden hangisine devam ederdin?
— Efendim, bazı işler için Vâsıf beyin yazıhanesine gittim.
— Abdulkadiri tanır mısın?
— Tanırım, fakat hususiyetim yoktur.
— Nail beyi?
— A^pi suretle.
— Cavid beyi?
— Ne şahsan tanırım vo ne
de merhabam vardır.
— Berlinde kimlerle görüş- i tün? j
— Orada Talat Paşa vardı../ Resuhi bey vesaire vardı. Gö-ı rürdiim. Ö esnada Kemal bey^ de geldi. Bir defa ziyaretine git) tim. Bir gün Talat Paşanın evi-1 ne gitmiştim, orada briç oyııu-' yorlardı, oturdum ve çıktım, z
Müddei umumî — Sözlerine 1 samimiyetle itimadım yoktur. Yabancı memlekette memleke - \ tin ricali siyasivesile görüşülür^ de memleket meselesi - hiç bir L cürüm teşkil etmediği halde -1
. görüşülmez olur mu? ’
— Efendim, samimî söylüyo- ’ ıum. i
— îttihad ve Terakkiye in-^ tisab edersin, memleketin üze-i rine konarsınız, sonra «îttihad ı cı değilim * dersiniz? /
— Efendim, Harbiye Nezare-J tinde iki iiç aylık bir hapisha-1 ne zebitliğim vardır. Bütün bunlar o yüzden bana geliyor.. (;
— Sâlim beyden sonra Os-l man kâhya muhakeme edilmiş/ tir: ?
Osman Kâhyanın Mııhnkeınesi n
Reis — Adın ne? 1|
— Osman Kâhya. I
— Nerelisin? I
— Rizeliyim. £
— Ne vakit Iştaiıbula geldin?/
— Otuz sene oluyor, on beş) sene evvel bir kere gitmiştim.. 1] (Devamı var) L
i
Ankarada Ticaret Bakanlığı nezdinde Belediye ve Ofis mümessillerinin iştirakile yapılan toplantıya dün de devam edilmiştir.
Et komisyonu, uzun müzakerelerden sonra İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük istihlâk merkezlerinin et ihtiyacını Ticaret Ofisüıin iki milyon liralık mütedavil sermaye ile kaı^ı layamıvacağım tesbit etmiş, O-fisin Belediyelerle müştereken bir şirket kurmasını uygun gör müştür.
Komisyon bu hususu Tica -ret Bakanlığına bildirmiş, Bakanlık da Belediyelere müracaatla, kurulması düşünülen şirkete ne miktar sermaye ile ortak olacaklarını sormuştur.
Bayındırlık Bakanı şehrimize geldi
Bayındırlık Bakanı Kasım Gülek, dün sabahki ekspresle, Ankaradan şehrimize gelmiştir,
★ -
MART 1948
' 1364
Rumi
Mart
I 8
21
Pazar
13ö7
Hicri
Cem. evvel
10
Kasım 135 — AY 3 — GÜN 81

Vakitler
f Güneş
I Öğle
I ikindi
I Akşam
| Yatsı
|l Iııısak
Vasati
V S.
6
11
15
18
19
4
r). 02 22 47
22
53
25
Ez arı. S.
11
6
9
12
1
10
D.
42
01
26

31 1
04 ,
SAYFA: 8
aktüailteler
24 tipi hafif tanklardandır
blitün tef
Bu sabah, ge
İstanbul Reisi ki
Aranızda ve fesad Haysiyet ihraç et-
Günün
v_____
kaç cüz'ü yetişmemek
- Bida-karan, İtalyan gümrükler
de şahadet eden bir kadının üzeri ne atılarak kadının yüzünü jiletle ağır surette yaralamıştır- Muzaffer Aydın ceza evine nekledillrken ikin cl defa firar etmiştir. Bu azılı sa bıkalınm Ankaraya geldiğini öğrenen emniyet memurları dün akşam kendisini tekrar yakalamağa muvaffak olmuşlardır. Muzaffer orta mektep mezunu olup İstanbul da bir çok matbaalarda mürettip o larak çalışmıştır.
Ankara: 20 (Hususi) — Ankara zabıtasın dün akşam Muzaffer dağ delen adında yaman bir sabıkalıyı yakalamağa muvaffak olmuştur. Muzaffer Dağdelen gir müddet ev vel muhtelif suçlardan altı yıla mahkûm olmuş, Samsun ceza evine nakledilirken bindikleri motö-rün batma tehlikesi karşısında ke lepçelerinln çözülmesinden istifade İle kaçmıştır- Muzaffer Aııkarada hırsızlık suçundan tekrar yakalan mış. muhakemesi sırasında aleyliln
idareci == ----- gözile
__________________________________)
Kuzey kutbuna gitmişti, Denizaltı bu beş hafta zarfında ancak bir de fa su yüzüne çıkmıştır. (AA)
Bir Çek üniversitesinin 600 iincü yıldönümü
* Qlasgow; — Glasgow Ünivor sitesi Prağda Charles Üniversitesi nln 60 00 üncü yıldönümünü kutla mak üzere yapılacak tören dolayı sile gönderilen dâvete İcabet etini yeceğlnl dün akşam bildirmiştir. Glasgov? Üniversitesi Meclisi. Prag Üniversitenin tarihi istiklâlinde şimdilik mahrum bulunduğunu kaydettikten sonra Glasgow Üniver sitesinin yapılan dâvetl kabul etmesinin yanlış tefsirlere 3ebep ola bileceğini ve bu İtibarla törene iştirak edemlyeceğlnl beyan eylemiş tir. (AA.)
Fırınstz ekmek pişirmek tecrübesi
Londra: — Burada yapılan bir tecrübede elektrikli bir vasıta sile ekmeği frmsız olarak ve görünürde bir haharet kaynağı olmadı ğı halde, beş dakikada pişirmek mümkün olmuştur. Ekmek hamu ru, yüksek frekanslı bir tele pağlı İdi madeni levha üzerine konulmaktadır. Bu şekilde pişen ekme ğin kabuğu yoktur. Bu tecrübere haz?’ bulunan fırıncılar halkjn ta lebini karşılamak üzere kabuk İlâ ve etmenin pek kolay olacağını söy İçmektedirler.
0u yeni pişirme usulüyle herne-
dü.
Belediye reişliği evvelâ bir aşk iman işidir. Bir irade ve azim işin Askerlikte olduğu gibi, yoktan var dicinin işidir. İlim işidir. Bilgi işiıl lavkiselim işidir. Tecrübe işidir. tJ tik işidir.
işte bir belediye reisinin haiz oln sı lâzım gelen şart ve vasıfların, bı lar, ancak bir kısmıdır. Gerek fırka gerek müstakil namzedler bu şartla sahib olmalıdırlar.
Binaenaleyh profesör, avukat, dil tor, mühendis, mimar, hâkim, gazd sahibi, muharrir, politikacı, meıtı bulunmak, bolediyo umumi meclisi zaiığına ve bilhassa belediye reisliği Intlhab için kâfi değildir. I
İstanbullu uzun senelerden alo tecrübelerden anlamış ve öğrenmişi ki, belediye reisliği vasıfları bir k| dür, ve bu küllün bir mühim İşi başarmağa dir.
Bu bahse sırasında, atile avdet edeceğiz.
Türk ticaret anlaşması yenilenecek
Ankara: 20 (Hususî) —İtalya İle aramızda mevcut ticaret ve ödeme anlaşmasının feshi 29 şubatta tara fımızdan ihbar edilmiştir. Fakat mevcut hükümlere göre anlaşma daha İki ay yürürlükte kalacağın dan bu müddet İçinde yeni bir an laşma yapılması için görüşmeler va Pılacaktır. Dış ticaret dairesince yeni şartlara mübadele icap ve ih tlyaçlarıiıa göre yeni bir anlaşma tasarısı hazırlanmış bulunmakta dır. Yen) görüşmelere hazır olduğu muz Dışişleri Bakanlığı kanaliyle İ-talyaya bildirmiştir.
Giritte Sofulis’i pusuya düşürdüle
mazsıntz. Olsa olsa partinin vah detini paranı parça edersiniz ... BüHin hızıyla üzerinde kayınak-tA bulundurunuz ihtiras ve kin sath-i mailinden çekiliniz. -yük kongreyi dâvet ederek ihtilâflarınızı o heyete arzediniz. Bu suretle siz kararlarınızdan rlc’at etmiş olmazsınız ve böy-lece bir izzeti nefis ınes’elesi de bahis mevzuu olmaz.
Hepinize hâkim olan teşkil, iç ihtilâfları, söz götürmez surette, halletmiş bulunur ve o yüksek heyetin kararına herkes boy mı eğmeğe mecbur o-lnr.
Tarafsız ve âdil bir kongrenin vereceği tarafsız ve âdil bir karara da mutavaat etmek is -temeyenler olursa, işte o zaman matbuat ve Türk umumî efkârı konere kararına uymayanların alevhiııe döner ve Afyondaki gibi, Genel Kurul bakımından, ııâhoş hâdiselere şahid olunmaz.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Ankara; 20 (Husus!) — Zırt, Bankası Meclisi idare âzasmd General Naci Eldeniz bu sabah A karada vefat etmiştir. Cenazesi zartesl günü kaldırılacaktır,
Adli Tıp Enstitüsü
Ankara: 20 (Hususî) — Anka da bir adil tıb enstitüsünün kut ması ve aynca bir başkan ve di üyeden müteşekkil gir adli tıb kuj lunun teşkili için İncelemelere o lanılmıştır. Büdce imkânları n betinde peyder pey bütün menü kette adli tıb kurulları teşkil ed çektir.
Olurlar?..
^Başmakaleden devam) ası! sahibini zikretmeğe tenezzül etmemiştir. Fakat bütün memleket bilir ki, muhalefeti,' o zamanlar, iki yaşında bir sabiye benzeten, tncedayı olmuş -tu. Şimdi üç yaşına basmış o-lan bu nevzad’a BalIkesirli ha-tib de, iktidarı bırakamayız diyor ve ilâve ediyor:
Daha yirmi yıl sandalyemize yapışık kalacağız... Hâzır fırsat ele geçmiş ve gün doğmuş iken niçin yirmi yıllık bir vâde ile iktifa olunuyor da, meselâ. yüzyıl, hattâ daha fazlası düşünülmüyor? Anlaşılan bu zât şanlı altı ok Milletvekillerinin muhtemel hayat süresini düşünüyor ve bir insan ömrünün tabii seyrine göre ölünceye kadar mebus kalmalarının yirmi yıl daha Halk Partisinin hâkimiyetine bağlı bulunduğunu gözönüııde bulundurarak, bu kadar kısa bir vâde ile iktifa ediyor. Halbu kİ, mahdum beylerin de mebusluklarım sağlamak için bu müddet kâfi değildir, yüzyıl ve hattâ - bütün a-ile ve şecerenin ilel'ebed Halk Partili Milletvekili olabilmeleri için - asırlar boyunca bu parti iktidarda kalmalıdır.
Kurucular
Lake Succesa, 20 (A.A) — Birleşik Amerika delegesi War-ren Austin’in genel kurulu toplayarak Filistinde geçici bir vesayet rejimi kurulmasına dair yaptığı teklif o kadar beklenmedik bir tarzda olmuştur ki, Arab devletleri delegeleri hayrette kalmışlardır.
Bunlardan hiç biri iyimser bir duvgu izhar etmek istememekle beraber bu teklifin Arab lar için memnunluk verici bir sebep olduğu kanaati vardır. Çünkü esas taksim plânım i-kinci plâna atmaktadır.
Londra, 20 (A.A) — Filistin’in taksim plânı mevzuunda Amerikanın aldığı yeni karar hakkmdaki haber bütün Filîs -tinde süratle yayılmıştır.
Muhabirlerden gelen telgraflara göre, bu haber Yahudi cemaati için bir darbe tesirini yapmıştır. Arablar ise adetâ bayram yapmışlardır. Kudüs’ün eski kısmında silâhlı Arablar bu haberi gelip geçenlere bağırarak ilân etmişlerdir.
Amerikanın Filistini taksim kararından vazgeçmesinde, Arabistan petrolleri endişesinin
Londra, 20 (AP) — Bugün bir basın toplantısında beyanatta bulunan İngiltere Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Amerikanın Filistin taksim tasarısını desteklemekten vazgeçmesine rağmen, Büyük Britanyanın önceden kararlaştırıldığı veçhile Fi-listini tahliye edeceğini söylemiştir.
Vaşington 20, (AP; — Amerika’nın Filistin hakkmdaki hareket hattını değiştirmesine Rusya ile petrol meselesinin sebep olduğu zannedilmektedir.. Umumî kanaate göre. Amerikan siyaset adanılan. Filistin’in taksimi kararının tatbiki i-cin oraya Amerikan ve Rus as kerî kuvvetlerinin gönderilmesi ni tehlikeli bulmuşlardır.
Arab memleketlerinin Amerika’ya petrol bakımından temin ettikleri fayda da bu ka. rarda âmil olmuştur. Amerika Yakın Doğu petrollerini kay -betmek tehlikesini göze alamamıştır.
Londra, 20 (A.A) — Times gazetesi, Filistin’in paylaşılması tasarısı hakkında Amerikan siyasetinde yapılan değişikliği yorumhyan bir makalesinde, va kıalar karşısında Amerikan hü-
j Bir uçak rekoru
| * Londra: — Yeni top bir askı
i rî nakliye uçağı olan Hastings,
i Londra—Sydney arasını 46 saatte t aşmak suretile yeni bir rekor te-| sis etmiştir. (A.A.)
) İngilterenin şubat ayındaki | ihracatı
| -^Londra: — lııgiltenln şubat a i yjndaki ihracatı yeni bir rekor t kaydetmiştir. Filhakika bu ay zar ? tındaki ihracatın miktarı kıymet | itibarile 112 milyon 900 bin sterlini | bulmuştur. (A.A)
’ Muazzam bir aspiratör | * Londra: — Mayısta Birıniııg
ı ham ve Londrada açılacak olan sa nayi serginsinde saatte bir ton bir I çeyrek tozu çekecek kabiliyette muazzam bir aspiratör teşhir odl-lecektir- (AA.)
İsviçre frangı Paris t _ Muamele görecek Paris: — İsviçre Frangının
Parİ3 serbest piyasasında muamele görmesi İsviçre makamları tara, tından muvafakat edilmiştir. Fran sız frangının resmi rayici 1 İsviçre frangı için 50 Fransız frangıdır. Serbest piyasada bir İsviçre frangı halen 83 Fransız frangı ile değiştiril inektedir. (A.A.)
İsveç kralı Montekorloda
* Nls Senelik İlkbahar tatillerini Niato geçirmekte olan İsveç krû lı Gustave bu »ene Monte Karloda
I
yapılacak ve 19 martta başlıyarak olan tenis turnuvaları İçin bir ku pa hediye etmiştir (AA.)
M ısır kimyevî gübre şirketine kredi
* Vaşington: — İdlıâlât ve ihra cat bankası Kahireoekl ' Mısır kim yevî gübre ve kimya sanayii şirke ti- lehine beş milyon 600 bin dolar hk bir kredi açıldığını bu akşam bildirmiştir. Bu kredi Süveyş civa rmda bir kalsiyum gübre fabrika nm inşaata için Amerikan müheıı ■dlslori temin etmek ve malzeme mubayea eylemek üzere kullanıla çaktır. *
Bankanın sözcüsü bu projenin umum maliyet fiyatının takriben 19 veya 20 milyon dolar olacağını tahmin etmektedir. Sözcü, bir kı sun malzemenin ve lüzumlu maki piyasasında nelerin inglltereden ve Mısırdan satın alınacağım İlâve etmiştir.
Faiz nisbetl senede yüzde 3,5 ola aak ve blrlnol taksit 1 Temmuz 1930 de başlıyacalc ve 1 Ocak 1053 de sona erecektir, (AA,)
Kuzey kutbundaki tecrübe Londra: — Tecrübeler yap. mak üzere beş haftadanberi Kuzey Kutbunda bulunan Ambush adındaki Ingiliz denlzaltısı dün ak şam avdet etmiştir. Bilindiği gibi bu denizaltı, teneffüs edilecek ha vayı değiştirmek İçin keşlfedllen yeni bir usulü tecrübe etmek üzere
Bir defa Samsun, bir defa da Aydın Cezaevine nakledilirken kaçmağa muvaffak olan hırsız Ankarada nasıl yakalandı?
ve zorla 1
nün Şeref stadında Beşiktaş— Istanbulspor takımları karşılaştı-
Atina: 20 (A.A,) — Liberal Parti lideri M. Sofullisi çeteciler Giritte pusuya düşürmüşlerdin Şoför ve refakatinde bulunan iki kişi yara Lannnştır.
Atina: 29 (A.Aj — Atina gazete teri muhabirlerinin bildirdiklerine 5ore çeteciler merkezî makedonya ve Sedezdı Bozdağ bölgesinde çarpışmalarda ağır kayıplara maruz kalarak 182 ölü, 200 esir vermişler dir.
Bununla geraber resmi tebliğde çetecilerin 38 ölü ve 4 esir verdikle ri bildirilmektedir,
Atina: 20 (A A.) — Atina askeri mahkemesi Monparnosda yakalanan çetecilerden 11 ini ölüme mah kûm etmiştir. . ‘
ÇETEC1LEHIN KAÇIRDIĞI YUNAN ÇOCUKLARI
Londra: 20 )a.a.) - Time And Tide gazete.sl. Yunan çocukları baş tikli uzun bır makalesinde ezcüm te şunları yazmaktadır:
Komünistlerin kontrolü altında kİ radyolar bütün dünyaya yalnız Yunan çocuklarının kaçırıldıkları. bu değil ayni zamanda her köyden 3 ilâ 14 yaş ara^nda kaç çocuğun kaçırılmış olduğunu açıklıyan Ista tiftikler yayınlanmağa devam etmektedirler- 1
Yapılan desteklemeyi misallerle belirttikten sonra Time And Tide yazışma şöyle devam etmektedir:
Yunan çocuklarının kaçırılması keyfiyeti Moskovanm emlrlerile ha hareket eden beş memlekette giri filen ve asgarî beş senedenberl ha sırlanmakta olan harbin fiilen tat blk edilen bir kısmım teşkil etmek tedir.
Atina; 20 (AP) _ Hühûmet, Şimalî Yunenlstandai bütün çocukla rın, en yakın deniz yoluyla, Cenu-bl Yunanistana nakledilmelerine karar vermiştir.
)lh şahsiyet ve yeminleri görmüştür.
Bunların İçinde her run olanı bulunduğu olanları da vardı.
1908 senesinden 1913 senesine kad. devam eden on be* senelik müddet çlnde, İstanbulda şehircilik ve imarc lık noktasından (Gülhane parkın! tanziminden başka) bir değişiklik g rülmemesine nazaran, bu şehremini rinin saltanat zamanlarının faaliyet! rlf mutlakıyet devri *ehreminlerlnl kinden pek farklı ve verimli değildi Bu şehreminlerinin, zemin ve zamı hususiyetlerinden, tahsisat yolsuz! ğundan, mafevk makamların müd halelerinden, kanun noksanlıkları dan dem vurmaları, yalnız kendile için birer teselli bahaneleri idi. |
Cumhuriyet belediye reislerine 6 linçe, İstanbulda 1938 senesine kade şehrin bir kısmının mecraları, sebı Hali, İtfaiye teşkilâtı başlangıoı, af mezarlık ve bir iki numunelik aslı oadde tesisi ve ihdasından başka, ( hemmiyetli, şehrin karakterini değl tiren güzelleştirme hareketleri gör( memiştir.
Oalma tekrar ettiğimiz gibi, bu s rileşıne, bu ilerleyiş ancak İstanfc şehrinin dönüm noktası tarihi olı 1938 den başlamıştır. Azim, irade, i aliyet, zevkiselim, idarede taktik, bı tün muvaffakiyetsizfik unsur ve bal"' nelerini alt ederek on sonede İste bulu, Türk bakışı, İstanbullu bak ve ecnebi bakışı ile değiştirmiştir.
İddiamızda ne kadar haklı oldug muzu yazılı deliller ile isbata hac görmüyoruz, istanbulun kendisi bu I kikatlcrı bağıra bağıra ilân ediyor.
İşitmek ve görmek istemiyen iht ra9 sahihlerine verilecek cevabın yoktur.
Şimdi İstanbul belediye reisi kıın ı malı sualine cevab verelim.
İstanbulun dünkü vaziyetine na4 ran, belediye roisliği için yalnız, tö sit ve ilim sahibi, yalnız tecrübeli yahud yalnız fırkacı olmak kftfi defi dir.
Nitekim şimdiye kadar gelen ve den şehremini ve belediye reislerin w—■H.nnil ■■■—■tııı.Uim—e-
Yozgad vapuru hâmilen bugün
Nevyork, 20 (AP) —- Tiirki-yeye yardım malzemesi clımle-sinden olarak, «Yozgat» isimli Tiirk şilebine tank, kamyon, top ve cephane yüklenmektedir. Vapur bugün İstanbul'a hareket edecektir.
Sayısı 60 kadar olan tanklar 75 mm. lik toplarla mücehhea M
Kamyonlar 5-7 tonluktur: Ayrıca. tank-taşırlar ve «jeep» 1er vardır. Toplar 105 mm. liftir. Türkiye ve Yuanistan’a Munzam Tahsisat Kanunu Vaşinerton, 20, (AP) — Mü -messiller Meclisi Dışişleri Komisyonu dün gece, 6 milyar 205 milyon dolarlık * Yabancı Memleketlere Yardım' tasarısını kabul etmiştir. i
Tasarı önümüzdeki hafta Se-nato’da müzakere edilecektir.. Kanunun 1 Nisana kadar ka-
Köpriiîü'ler, Menderes’ler ve merkez kııruhı azası seri halinde ihraç kararlarının yarattığı bu akisleri gözlerde görebiliyor ve kulaklarlle îsidebiliyor-lar mı?
«Vatan» başyazarı Alııned E-nıin Yalman, Demokratlan tasfiye lâzım diye, bu parti mensuplarını birbirine düşürmenin verdiği sonuçlar karşısın -da acaba ne düşünüyor? Hem her gün birlikten, dış tehlikeden, akıncı nıhdan, şahlanmış iç ihtirasların söndnrülmesîn-den bahsetmek ve gene • ayni zamanda göne Tanrının günü bir kısım Demokratlan diğer kısım Demokratlar aleyhine kışkırtmakla ue kazanıldığım, hiç olmazsa Satır’ın Adaııa’daki I-fadesl acaba Alııned Emin’e göstermiş midir? Amma bu zâta ne öğretilse bir faydası yoktur. O. tezvir ve fesad yolunda yürümekten sonsuz bir haz ve zevk duymakta olacak kİ, tâ mütareke yıllanndanberi, yâni §UylaJ»ösılaTrrf, t^rnî-yo-' lun yolcusu olmuştur. Esasen evvelki günkü nüshamızda intişar eden bir yazı, bizzat Yatma n’ın kaleminden çıkan bir yazı, bn muharririn millete ve memlekete artık her sabah hamiyet, fedakârlık, vatanseverlik dersi vermesine mâni olmalı. böyle cümleler kullanmaktan bu zâta menetmelidir. Çünkü «Vatan» başyaazn Türk’e istiklâl verilse ne olacak,, onu muhafaza edemez kİ ... demiş ve bu vâdide neşriyata ve makalelerine devam etmiştir.
Vakıa biz Ahmed Emin Yal-ınan’dan bu memlekete fayda ve hayır umacak kadar safdil değiliz. Biz kuruculara hltab e-diyor ve diyoruz kİ: her gün artan fitne kuşetinizi sarsıyor. Divânı kanalile üye inekle hiç "?i bir netice sağlaya
Ankarada yaman bir i hırsız yakalandı
mektebden m gibi mektebsil
tulmaz bir heyecan ve zevk vere( tir.
Şampiyonadaki nazik durum rın bir an dalıl hatırlardan çili mamaları lcab eden Panerbakçı ler, Gündüzden mahrum ve ek G. S, kadrosu karşısında muvafl olacak gibi görünüyorlar. Fena aldığı son neticeler ve çıkardıkl muntazam oyunlar diğer klübl mak lâzımdır kİ bilhassa böyle m için haklkftten gıpta edilecek kırattadır. Fakat şunuda unutnr larda şahlanan korkunç bir Gs tasa ray enerjisi vardır.
Neticeyi heyecanla beklerken iniz ve güzel bir oyun seyretmeyi nüden temenni ederiz»
vi yemeğin pişirilmesi kabildir. t
(AA.) £ Macaristanda kasırga [
Budapeşte
ce yansından beri saatte yüz kilo 1 metre süratle esen kasırganın te- I filrlle maili inhidam duvarların yı | kılması üzerine iki kişi ölmüş yüz | kişi yaralanmıştır |
Rüzgâr o kadar şiddetli ldl ki ? Bakanlar kurulu her za,mankl gibi • üç kat camlı olan Meclis binasında ) topalnamıyarak oturumunu Baş 1 bakanlıkta yapmıştır- (A.A.) |
Bir kasırgada 39 kişi öldü | 3aint Louis; — Kaırgalarm J tahrip ettiği sekiz eyaletten bu ak I şam alman haberlere göre ölüle- I rln sayısı şimdi 39 kişiyi bulmak- ( tadır. Yaralıların sayısı gittikçe | artmaktadır. (AA) i
Park Otelde infilâk ? Viyana; - Vlyanamn İngiliz z bölgesinde kâin Hletzingde Ingiliz J subaylarının ikâmet ettikleri J Pare—Hotelde henüz sebebi bilin- J miyen mühim bir infilâk vuku bul I mui'tur. Patlamada hir kadın öl | ınüş. 14 kişi yaralanmıştır. Kurtu ( lanlar arasında o sırada pencereye 1 oturmuş vasiyetnamesini yazmak- i la nmşgııl dan bir Ingiliz subayı k bulunmaktadır. Küçük salonda en i kaz altında bulunan cesed teşhis e k dilmiş ve otel kâtibinin cesedi oldu ? ğıı anlaşılmıştır. I
Infiiâke sebebiyet veren bomba z nın henüz bulunmamış olmasına } rağm( a gunun bir saatli bomba ol ) duğtı ve otelin bodrumuna yerleşti , rlldlğl tahmin edilmektedir.
teciler
bugun Karşılaşıyor
Beşiktaş dün İstanbul sporu çok kötü bir oyunla ve zorla 1 — 0 yenebildi
lar. Seyirciler Atinadan fena neticelerle dönen Beşiktaşlıların haki kâten haksızlığa uğrayıp uğramadıklarına maçın cereyanına göre ka rar vereceklerdi. Dünkü oyunu mi zar kabul edecek olursak Beşikt&şm eski değerinden çok kaybetmiş o! kabul etmek mecburiyetin de kalırız. ~~ ------~
Maçın tafsilatı:
Beşiktaşlıların vuruşu ile açdan oyuna her İki takımda seri ve can lı başladılar.
Merkezde yaptıkları akınlaria sık sık Beşiktaş kalesine inen İstanbul sporlular tehlikeli oluyor, buna rağ men kalecinin tereddüt ve şaşkınlı ğmdan istifade edemiyorlar Devrenin ortalarına doğru Şükrünün sakatlanmasile 10 kişi kalan Beşik taş çok güç durumlar geçiriyordu. Bu sırada açılan bir Beşiktaş akı mada çok müsait bir pozisyonda topu vakalıyan Hikmet 18 içinde a cele ederek dışarıya attığı ŞÛtle mü hkn bir fırsat kaçırmış oldu, Hemen akabinde Ömere yapılan teh İlkeli bir ceza vuruşunu Beşli kaş kalecisi kutardı- Bu sırada Şükrü-de takıma girdi. 33 üncü dakikada soldan işliyen bir hücumla İstanbul spor kalecisinin yumrukla karşıla dığı top 18 İçinde Hikmetin önüne; düştü. Oda topu daha müsait vaziyette olan Süleymamn önüne yu varladı. Yerden çekilen sıkı şüt Istanbulspor sol müdaflînln ayakla rı arasından ağlan buldu.
Beraberliği teinin için çok çalışan Istanbulsporlular kale önünde kİ beceriksizlikleri yüzünden neticeyi bozamadılar ve devre 1—0 Be şiktaşm lehine bitti.
ikinci devreye Istanbulsporlular çok canlı başladılar ve ortadan yap I tıkları bir hucıunda santrforun sı-1 kı şiltünü kaleci maharetle karşıla! di- Bu tehlikeyi atlatan Beşiktaşlı! lar açılmıva başladılar ve arka ar-| kaya Istanbulspor kalesini sıkıştır! maya başladılar. I
Karşılklı neticesiz akınlarla ka-| çan bir sürü fırsatlar oyunun aevl kini ve ahengini bozdu- İki tarafını da lorlarının beceriksizliği taraftar! ları sinirlendiriyordu. Oyunun bitti! ğlni ilân eden hâkem düdüğü Be! şiktaşlılara rahat bir nefes aldırdı-Beşiktaş: Feyzi, Yavuz, Vedll.l Vahit, Nejdet, Çaçi, Süleyman. Hlkl met, Şevket, Şükrü. Faruk. I
İst- Spor: Turan. Kâmil, Hayrl,I Mustafa. Erdoğan, Ömer, İbralılm.! Hosan, Nlron Clâl, Fikret, I
Vural R. Kakmacı| Fenerbahçe mi — Galatasaray mı?
İstanbul Liğ şampiyonluğunun dö mi finalini teşkil eden bu mühim maç bugün Kadıköyünde Fenerbahçe stadında oynanacaktır. Her iki takımında en kuvvetli kadroları İle yapacakları bu karşılaşma dü rlist .bir spor anlayışı havası içinde cereyan ederse seyircilere unu-*
malzemenin bir kısmınj Newyorktan hareket ediyor bul edilerek tatbikata geçilmesi hükümetin başlıca arzusudur; zira, 1 Nisanda Italyan seçimleri yapılırken Amerika, Avrupaya yardımın fiilen başlamış olmasını istemektedir.
Komisyonda 10 na karşı 15 oyla kabul edilen tasan ayn avn şu kısınılan ihtiva etmektedir:
Avrupa’nın Kalkınma Programı Tahsisatı: 5 milyar 300 bin; Türkiye ile Yunanistan’a askerî yardım: 275 milyon; Çine İktisadî yardım: 240 milyon; Çine askerî yardım: 150 milyon; Birleşmiş Milletler Çocuk Esirgeme Sandığına yardım: 60 milvon.
Diğer taraftan, Ticaret Bakanlığı. fertler tarafından yabancı memleketlere yardım ola rak verilen ianenin 447 milyon dolar tuttuğunu bildirmiştir.
Belediye o İm ah? I
11
H mparatorluğun meşrutiyet dr
U rinde, İstanbul, oldukça değl
»Ik şahsiyet ve karakterli »s
büyük tesiri olduğu bildiriliyor kîımetinin boyun eğmek mec hüviyetinde kaldığını yazmak tadır.
Ankaradaki imar kareketleri
Ankara; 20 (Hususî) — İçişleri Bakanı Münir Hüsrev Göle bugün Ankara vaUllğne gelerek Ankara şehrinin ihtiyaçları için vali ile gö rüşunüştür.
Ankarada Ulus meydanı ve civa nnın şehircilik bakımından düzen lenmesl için, acılan müsabakaya proje gönderilmiş ve projeleri ince leyen Jüri birinci mükâfatı kazana cak proje bulunmadığından ikincili ğl kazanan iki projeye ve diğer de rece alan projelere muhtelif mükâ fatlar vermiştir. Projeler bugünden itibaren Halkevinde teşhir edilmek tedir.
f Amerika, Fraana ▼© f IngiJtere tarafından f [falyaya iade edilecek I Torino 20, (AP) — Bugün İöğleden sonra Torino’da bir Fdemeç veren Fransa Dışişleri t Bakanı Georges Bidault, Bü-ryük Britanya ve Birleşik A-Imerikanm Tıieste’yi İtalya -I ya iadey1 kararlaştırdıkları |açıklauıtLştır. Bu karar îtal-tya ile Yugoslavya arasında | barışı muhafaza gayesiyle Iverilmiştir.
| Torino 20, (AP) lult Trieste’ye ait »Fransız
^birliğine dair bir protokolün fimzasım müteakip açıklamış-Ctır. Fransa Dışişleri Bakanı-fna göre, serbest bölgenin ia-cdesiııe dair teklif Rusya ile fmüzakeer edilecektir.
| Büvük Britanya, Fransa fve Ameıîka Triestenin îtal-Cyaya iadesinde tamamiyle •mutabık olun, keyfiyeti Sov-Cyet hükümetine bildirecek-•İer ve meselenin incelenmesi Cni teknf edeceklerdir.
) Buğun yayınlanacak bir Ctebliğ bu ciheti teyid edecek Jtir. Sovyet hükümetinin seri jve müsait bir cevap vereceğini ve böylece vakit geçir-jmedeıı bu işin halledileceğini iönüd ederim.»
§ Diğeı taraftan Fransız -Sîtalva pfimrük andlaşması îsaat 16 da Torino belediye Jdairesinde iki memleket Dış-Sişleri Eakanları tarafından Jimzalanmıştır.
c Bu münasebetle bir demeç Cveren ltalva Dışişleri Baka rtn Kont Sforza, gümrükler »ittifakı ve daha önce ik: t memleket arasında imza edi-Slen ticaret andlaşması saye rsinde, karşılıklı ticaretin ? Cmisline çıkacağını söylemiş ive şunları ilâve etmiştir:
• Fransızlara îtalvaııların {muazzam ekseriyeti tarih •seyrinin bu olduğunu idrâk cetmişler, asil ve cömert Mar*
• hail nlâmnı yıkmak istiyen-llerin Hayretlerini istihza ile Ikai'şılamiRİardır. Sünheli bir cmıilivet(ilik nâmına Marshall Kplâmna karşı savaşmağa te-esebbiis edenler her nedense •diğer konularda bu milliyet (ci hislerini açığa vurmamı, "lardır.»
----------------
Yunanlı
SAYFA: «

Bir Musiki Dedikodusu
Kızıl Cehennemden Nasıl Kaçtım
İlmî Kurul Başkam Konservatuara niçin getirilmişti?
Ercüment! Berker



Komünist zulmü altında inleyen Polonyatian kaçıp kurtul* ması bütün dünyayı heyecana düşüren Polonya oski muhalefet lideri S. Mikolayçlk'ln demir perde arkasındaki hayatı, komünist nuualinıini vo «Yaklaşan Rus terrörü» adını verdiği Kızıl tehlikeden batı âlemini habordar etmek üzoro kendisinin Polonyadan uçakla nasıl kaçtığını, kendi kaleminden anlatan hikâyesine İki gündür baş lamı? bulunuyoruz. Hikâyenin geri kalan kısımlarını aşağıda takıb edeceksiniz:
— 3 —
I Siz tpvfclf mütekkeroelni görmek lEtiyorsunuz. Onlar size gülüyorlar, zira sizi tevkif etmek yetlâsi-jıi göğsünüze dayamış oldukları otomatik tüfekten almışlardır, önceden tertib edilmiş bulunan hüküm ilâmınız bile onlann cebindedir ve şayet, siz tanınmış birisi iseniz, askerî mahkemede yapılacak olan duruşmanız sırasında sırf vydurma ve sahte ithamlar da din Drsiniz.
l Emniyet polislerinden biri rast-fcele bir tabanca hazırlar, yazı ma-Finizin bir gözünü açar, tabancalı o göze koyar, sonra onu sanki orada bulmuş gibi tekrar meydana çıkarır ve sizi kanuna aykırı olarak silâh saklamak suçile itham t di verir.
Eşinizi, çocuklarınızı, hısım akrabanızı vc keza arkadaşlarınızı bık bir bahane ile yanınızdan alıp götürürler, belki de onları artık bir daha göremezsiniz ve eğer hayatta iseniz onlar hakkında tatbik edilen terör sistemleri ve işkenceleri düşünerek daimi bir azab içinde yaşıyacaksınız.
Bizzat sizin için tatbik edilebilecek on binlerce çeşit zulüm ve işkence vardır, zira komünist işkencecileri tarafından tertib ve icad edilen rezalet ve alçaklıkların bir haddi ve sonu yoktur. Şaj'et ölmemiş de yaşamakta iseniz ve sizi salıvermeınişlerse kendinize ve ailenize yapılmış olan muameleleri ifşa etmemeğe ve bunlardan hiç kimseye bahsetmemeğe söz venniŞ bulunduğunuza-gösteren bir wsi-
1(.... lâzımdır. F.pu tarih» - f-olrtl*
bu sözünüzde duımıyacak olursanız o zaman siziıı için tatbik edi-lcc.'k daha başka işkenceler olduğu gibi sizi tekrar tevkif etınck i-çin de hiçbir zorluk yoktur.
Her ne kadar siz bütün hayatınız boyunca iyi ve temiz bir vatandaş olduğunuzu isbat etmiş bulunsanız bile, komünist kontrolü altındaki gazetelerde siz bir hay--dud ve bir faşist vej'ahut da hir devlet' ve memleket haini diye teşhir ve teFir» olunursunuz.
«Kabahat: iniz bu imiş...!
Bir yere seçimle tâyin edilmek için gösterilmiş adaylardan birisini münasib buldunuz ve oyumuzu ona vermeh niyetinde olduğunuzu bildi ciniz, valıud da, anayasa geıv-ğince size verilnıiş olan medeni lıaklnnnıza güvenerek ihtinıalki kendi adaylığınızı koymağa karar verdüıiz. Eğer oy verdiğiniz ve ismin ’Zi koydurduğunuz adaylar listesi Moskovaııin beğenmiyeceği ve hoşlanuııyacağı bir liste ise çekeceğiniz var. Çünkü kızıl haiftler nazarında bir cinayet işlemiş ka-
K i min içi yanı yor ?
F aftanın en mühim hâdisp-
* si şübhesiz ki Amerika Cumhurreisinin kongredeki nul kudur. Gazetelerin d» dikr lcriue bakılırsa nutuk bütün (hür memleketler) de heyecan ve se.-vinçle karşılanmış. Ya (HQr ul-
• m1' ’n ınemkketkr) de? Orakuda
da yine böyle heyecan ve sevinçle karşıhııdı^ına şiibhe yok. Yalnız fark şundan ibaret ki (hür raernlolcetlei) bu heyecan ve sevin ci izhar edebiliyorlar (Gayı-i-Hür) ler ise bu sevinci içten d(ı-
! yup dışa sızdırmıyorJar.
Bilhassa Londra hoşnud ve Paris memnunmuş.
j Ya Rusya?
Asıl alâkadar olan memleket o-rası... Onlar ne yapıyorlar? Gazetelerin verdiği malûmata göre mühim bîr Rns diplomatı nutkun L- propaganda mahiyetinde olduğu xıu 'zannaylediğini söylemiş.
Nutkun mahiyetinin bu yolda, tef fiiri bize Nasreddin Hocanın hi-lıâycsini hatırlattı:
Hoca dostlarından bîrini zivare te gider. (Bal kaymak) ikram e-I derler. Hoca, bu nefis tatlıyı cüm-büşleyip kaymakla ekmeği bitirdikten sonra kâsedeki (balı parmak parmak yemeğe başlar. Ev I sahibi, bal tasının temizlenmeğe yüz tuttuğunu görünce:
[ —Hocam! der; ekmeksiz bal
; yeme... İçini yakar.
Hoca bir yandan kâseyi sünnet-liyerek ccvab verir:
| — Kimin içi yandığını Allah bi-
liri
Aldanan dev"et adamları-Kilisede saldırganlığa uğradı-Kızıllsr yine iş başında-Sovyetfer Polonyayr arkadan nasıl bıçakladılar - Öcümden kaçış-Ve nihayet nasıl kurtuldum?..
dar suçlusunuz.
Tabiî bu haksızlığı protesto edeceksiniz. Belki sir. do binlerce PolonyalInın yaptığı gibi, aklın ve havsalanın kabul etmiyeceği böyle bir zulüm ve istibdad karşısında boyun eğmekten ise ölümü tercih, edeceksiniz.
Fakat hiç şüblıe yok ki kendi kendinize «yirmino] asırda bu zulümler olamaz. Kendilerde yanya-na Alınanlara karşı, lıai'betmiş ol» duğunuz insanlar bize böyle mi ya pacaklardı? Amerika vo İngiltere mutlaka bir teşebbüse geçeceklerdir.» diyeceksiniz ve sonra bu iki devletin yüksek insanlık vc merhamet duygularına güvenebileceğinizi düşüneceksiniz
Orada, Lelıistanda son facialar cereyan ediyor. Rusyanın ve Sovyet ajanlannın bugün Polonyada yaptıkları birşey varsa, o da resmî ve yürürlükte bulunan paktları, andlaşmaları ulu orta çiğneyip ihlâl etmek ve Stalin, Franklin D. Roosevelt ve V’inston Churchill tarafından ilkin Tahranda ve sonra da Yaltadn imzalanmış Inılunan taahhüdleri hiçe savmaktır.
Gerek Roosevelt ve gerekse Churehlll’in Rusya ile hayırlı işler başarabileceklerine samimî surette inanmış bulunmaları icap eder. Bu iki. zat da namuslu ve Stalin’ie birlikte imza etmiş olduklara paktların kutsallığına inanmış kimselerdir.
Bu iki büyük devlet adamı sadece Stalin'i tahmin hususun-daaldanmışlardıı*. Onunla hiç kim se bir iş göremez. Bu sözümü iki buçuk sene kadar hükümetin başında çalışmış, sonra Stalin’» in Polonyadaki komünist, ajanlarının şiddetli baskiBi altında iktidardan düşmüş bir insanın şehadeti olarak imale aliniz.
Moskova taıafmdan tüküıül-müş ve küstahça yapılan şid •• detli bir baskı, Polonya Demok ratlan aleyhine iftiralar tertibine mahsus programlar ve alçakça hîle ve fetsat karıştırılmış bir secim sayesinde Stalin Polonya'daki devlet dairelerinin başına hep kendi kuklalarını koymuştur.
Halbuki, üç büyük devlet tarafından imzalanmış olan and • laşmalarm ve verilen sözlerin birer kâğıt paı((awndan veva boş lâflardan İbaret bulunma •• dıklanna inanan cesur halk totı seçimde sırf vicdanlarından. aldıkları emre göre kendi öz kanaatlerini ifade eden temiz ve hakikî oylarını hulkınmrşlavdı.
Vaşington’dan ve Londra’dan şiddetli protestolar yağdırıldı Fakat Rusya de kendilerinin PolonyalI olduklarını söyliyen ve polisi, devleti kendi emir ve idareleri altında bulunduran kızıllar tarafından bu portestoia-ra aldırış edilmeyerek hakikat-
Diplomasi lisamı
Dışi^kıi Baham Neemocl^ din Saat K meeiekdaşınKiz
Pariste (Frane Presa) Ajansına beyanatta bulundu. Bu beyanat bizim Ajansta t*.rcczn^edilxnek şar tiLe gazetelerde şu yekilde intiştvr etti:
Avrupa l)irhğırin bu* çekirdeği nin teşekkülünü derece büyilM bir alâka ve dikkatle takib etıiMk-teyizL Tüıkiycıjjjı bu pakt karşısındaki durumu Hayırhah bir bekleme mahiyetindedir. Şimdilik bu pakta iltihak vtm* nuı muvafık o lacağı mütalaasında d/ ğiliz.
Necmeddiu Sadaksın Fmnsuca bildiğine şübherr. yoktur. Fakat kendisinin hic bir zaman Mu cüm-leyi Fransızca olarak şöyle ifad( ettiklerini zannetmem:
rNous suivors avrc la fhıs gnuı-de attention et intrrrt la forrnatb on de ce noyentı de Vunite ICvv’t-peen.)
O halde na^/1 olur da böylr bvr tercüme yapılır9
Ya «hayn İK’h beldenle» ye dersiniz? Eu do «attente bienvoi-llaut» olacak... '
Hele son ciimh hepsinden fes:
«Şimdilik bu pakta iltihak etmenin muvafık olacağı miitaleasın da değiliz! ) denilir mi? Evvelâ Türkçede «jtrihvh etme» diye bü kelime yoktur.
( İltihak etmeklik» vardır. «Muvafık olacağı mütalaasında değiliz!» denilmez. «Muvafık olmı yasağı mütaleasındayız.» denilir.
Lisanda kâfi derecede tahribat
1er inkâr olundu.
Kızıllar bu kabil protestola -ra gülüyorlardı ve gülmedikleri zaman iso yurdumda ayrıca kan dökülmesini intaç eden misilleme hareketlerinde bulunuyorlar __________ , Yazan: _________: r-Stanîsıas Mikolayçik-Polonya Eski Ekuhalafet I I____________________________Literi-I
di. Meselâ, Mr. James F. Byr-nes’in Stutgard’da söylediği .meşhur söylevini müteakip komünistler derhal harekete geçmişler ve Varşova (daki Köylü partisi merkez binasını tahrip etmişlerdir.
Kilise dc Saldırganlığa Uğradı
Bugün Polonya’da, Mr. Roo-sevelt’in pek haklı olarak «Milletlerin ilham kaynağı» diye bütün kalbi ile selâmladığı bir memlekette, kızıl ifritin boğ -duğu. Demokrasiden kalan bi -ricik eser varsa o da kilise minberleridir.
Sözde «kurtarılmış» olan Polonya’nın hürriyete kavuşması gerektiğinin ancak buradan a-çjkça söylenmesi ve ancak Tanrıdan niyaz edilmesi kabildi. Yalnız burada kin ve nefret yerine sevgiden, yalan şeyler yerine hakikatlerden ve kadere inanmaktan bahaedilebiliyordu.
Lâkin şimdi Polonya’da, Demokrasinin bu son barikadına karşı da kızıllar tarafından a-çıktan açığa saldırganlığa başlanmıştır. Polonya Darlâmento-sunun 29 Ekim 194Y tarihindeki açılış oturumunda komünist hâkimiyeti altındaki Polonya hükümetinin Başbakanı Joseph Cfynankiowicz kiliseyi «Halk Demokrasi idaresi» ne karşı muhalefete kalkışmakla itham
“HÖYlİştîn
iki hafta sonra, Kardinal Hlond ile Kardinal Sopieha askerî bir mahkemenin canavarlık şakasına mâruz kalmışlar ve talimat almış şahitlerin şahadeti üzerine bu iki zaavllı • nm, hükümet aleyhinde çalışan yeraltı teşkilâtı ile işbirliği yap tıkları sabit olarak hüküm giydikleri yayınlandı.
Yakın bir gelecekte, papazlar aleyhinde İşbirlikçi» «Sabotajcı» ve memleket haini» gibi uluorta isnatlarda bulunulduğunu işitirseniz hiç de şaşmayın. Bütün bunlar diktatörlüklerin şuursuz geleneğinde içtir nab edilmesi kabil olmayan lerdir;
Gerçi Polonya, Rusya'nın tün dünyayı fethetmek için zırladığı genel plâna dahil memleket olmakla beraber,
ha başka önemi de haizdir. Zira bu memleket Kızıl plânındaki asıl zulüm ve hiyanetlerin tatbikat yeridir.
Kızıl merhametsizliği vicdan-
şey
bll-ha-bir da-
Kimin içiyanıyorî-Dipiomasi lisanı-Avrupaya gidecek basın heyetleri - “Dîvân -1 Âli,, de şahidlik:-“İstanbul,, geldi!-Kalem olsun eli...
yapılıyor. Fakat lütfedilse de» bari diplomatik lisan bundan siyanet edilse...
Terceme hocalarımız Said bey-
ler neredesiniz? Gelin de diplomasi dilinin halini görün!

Avrupaya yidecek basın heyetleri:
Haber Alma ve Basın Hürriyeti konferansında ha-bulunmak üzere lsviçrej'e gön-
derilecek zevatın isimleri etrafın
da biraz dedikodu yopıldı. Haki kalen bu gibi seyahatlerde ekseriya ayni şahsiyetler tercih olunuyor. Abidin Davcr, İngiltere ve A-luerika seyahatine, Bilrhan. Felek de Hindistan seyahatine iştirak e-debilmek için ne gayretler sarfına mecbur olduklarını biliriz
Bu seferki basın hürriye»1 konferansına gidecekler hakkında bakanın bir tavzihi men’^’ey' • ti attı. Fakat konferans basın hür
rlyeti olduğuna göre oraya gönde* irileceklerin baBin hürriyeti yok çulluğundan canı yananlar arsam*
311
dan mahrumdur. Polonya, 11. inci dünya harbinin devamı müddetince işgal altında kalmış bir memleket ise de, orada asla bir Quisling Hükümeti meydana çıkmamıştır. O zaman o-rası yine bir müttefik memleketi idi. Bugün ise tekrar istilâya uğramış olup ayrıca Rusya'ya tâmirat bedeli olarak bir para da ödemektedir.
Kızıllar Yine İş Başında
Rusya gerek eski dostuna ve gerekse eski düşmanına aralarında hiç bir fark gözetmeksizin, taarruz edecektir. Fransa ve İtalya, Komünistlerin tutuşturacağı sivil harp faciasından ancak son günlerde güçbelâ yakalarını kurtarabilmişlerdir.
Şayet Kızıllar bu iki memlekette bir iç harbi çıkarabilmiş olsalardı, o zaman Kızılordu, «mağlûp edilmiş ve baskı altına alınmış milletlerin haklarını müdafaa» etmek üzere, gönüllü birlikleri ve en modern silâhları ile Atlas Okyanusuna doğru derhal harekete geçecekti.
Gerçi Rusya, bu soıı İki savaşı da kazanamamış ise da bunun netice üzerinde önemli yetkisi olmayacak tir. Zira Rusya, Fransa ve İtalya cebpelerlnde savaşı kaybetmekle a sil harbi kaybetmiş değildir. Rusya nm henüz harbi kaybetmemiş bu lunması ise, bütün Demokratik mil letlertn ve şeref ve hürriyetlerine karşı bir tehlikedir.- Hattâ bu tehli kenln derecesi, vaktlle 1941—1943 yıllan zarfında olr kısım Batı mem leketlerinin Hltlerin eline geçmesi dolayıslle Avıupanm manız kaldı ftı tehlikeden de çok-büyüktür. Çiin kü Hltlerin iki cebheli harbi göze a-larak Batıdaki memleketle de saldırması onun II İnci dünya harbi ni baybedeccğlne bir İşaret İdi.
Rusya_tekrar işe koyulacak, hem (Se derhal ve bir çok cebheler üze*. rinde Avrupa milletlerinin yaşama seviyelerini yükseltmek ve denkleştirmek amacını güden ve ayni zamanda utu-ablar, sefaletler ve İh tllâller üzerine kurulmuş Kızıl Ko münlst programına karşı bir par» zehir olan (Marahall Plânı) nı alt üst etmek İçin Rusya, bütün kuvvet ve gayretini sarf edecektir.
Sovyet Rusya siyasî, ekonomik ve askerî bakımdan bütün dünyaya tahakküm etmek için tutmuş olduğu yolda kendisini hiç bir şeyin durduramayacağına kanidir. Stalin Ölebilir. Fakat onun yerine gelecek olan Zhdanov, Molotov ve diğerleri de hep ayni yoldan yürüyeceklerdir, Rusyada bu şeflerin arkasından ileri yürümeğe ve Kızıl progra mini taklb etmeğe âmâde hadsiz ve hesapsız ve bir çok saflar halinde iyi yetiştirilmiş insan var. (Fe. Ka )
2 İNCİ KISIM
Rusyapın askerî kudreti ile bes lenen Komünizm, Polonyada ve Do tu Avrupanm diğer memleketlerin
don E9çılm£’eri lüzundı. Yoksa basın hürriyeti ile alâkadar olmtyan lar bundan ne anlarlar?
Malûm a... Nasreddin Escamn karısı ölmtis. Cenaze teçhiz ve tek fin edüdlkten sonra sıra tezkiyeye gelmitj. Cemaatten biri:
/------ YAZAN —"*\
IULUNAYI
— Ey chali* ci-- Je. Bu iıatunu nasıl bilirsiniz
Hazır bulumnfann o!):vu üzere:’ :
— îyi HZr:-..
Dediklerini Huca duyunca hemen ortaya atılmış...
— Haydi oradan be. d OTTlİŞı o* nu siz ne bilirsiniz? On.,n ne olduğunu ben bilirim! Bana sorun...
«Dîvûn-ı- Alb de bir sahi d-llfct
eni fiabah’da orman mea'-
- eleleri üzerine gayet kuv
tle işlemekte bulunan vo şimdi dc amansız ve insafsız bir ölüm silin diri gibi dönmeğe devam edecek cilan acayip bir düzendir.
Müsaadenizle, size .bundan bir kaç ay evvel Varşovada bana taslak halinde Rusyaıım ana plânını anlatmış bulunan bir Rus Albayının şevk ve heyecanından bahsede yim.
Albay bana şunları söylemişti: «Şuna emin olunuz kİ bizi hiç bir şey durduramaz. Biz, sözüm ona eski galiplerin hatâlarından İstifa de ettik, tabii kİ biz ayni hataları yapmayacağız.»
«Fransa ve İtalya belki bir müddet İçin yutulması güç birer lokma dırlar, lâkin bizim oralarda çalışan kuvvetli ve becerikli adamlarımız vardır, vakti gelince bu memle ketler hakkmtiakl niyet ve amaçla nmızın gerçekleşmesini sağlayacak lardır.»
Sonra o, omtularını silkerek şun ları İlâve etti: «Adamlarımız .bu İşi başaramasalar bile ne çıkar! Bizim elimizde tekmil Avrupayı çiğneyecek ve modern harb fennini yeni okumağa başhyan çömezlerin akıl erdiremiyeceğl bir hızla bir kaç sa at İçinde tâ denizlere kadar ilerle yecek kudrette bir ordumuz var. Dikkat ederseniz ben bu İlerleme 1-çln günlerden bahsetmiyorum. Ancak bir kaç saatlik bir müddet geı rektiğinl söylüyorum. «Ben ona. Avrupa kıtasının zapt ve teshiri es naspıda Kizıl Ordu makamlarınca. Ingllterenin ne- yapacağı düşünülmekte olduğunu sordum. Neşesizce güldü
«Ingiltere bu harpte tarafsız kalacak» dedi. «Almanya’da ele geçirmiş olduğumuz roketlerde ne büyük terakkiler vücude ge tirdiğimizr(nlâr da bilirler. Keza ikinci Dünya Harbinde, Al-manlar tarafından Ingiltere’ye karşı kullanılan ve o sırada henüz tekemmül etmemiş durum-1 da bulunan roketler yüzünden nekadar zarar görmüş ve zayiat vermiş oldukların^ da unutmamışlardır. Eğer ileri harekâtımıza karşı bir protestoda bulunacak- olurlarsa yurtlarında yaşamayacaklaıımn da farkındadırlar.
«Ya Birleşik Amerika ne yapacaktır» diye bir sual daha sorup onu sıkıştırmak istedim.-Amerika Harbe Hazır DegiUnlş «O, biz Amerika(ya şartları ve maddeleri karşılıklı müzakere ile tesbit olunacak bir ba-1 nş teklif edeceğiz ve ihtimal ki o da bunu kabule yanaşmayıp geri çevirecek ve harp ilân e-' decektir. Fakat işin sonu nereye varacaktır/? Biz Avrupa kıt’-asınm bütün, kıyılarını tutmuş olacağız.
Amerika henüz hazırlığını bitirmemiştir. Ingiltere tarafsız kalacağından, Amerika kuvvetlerini yeniden tertip ve teşkil ettiği, ordusunun ve silâhlarının nakli için gereken taşıt vasıtalarını hazırlamakla meşgul bulunduğu esnada, A^vrupa kıt’ asma giden bütün yollar, ikinci Dünya Harbinde çok müsait birer üs olarak kullanılmış bulunan ve kıt’amn biraz ötesin

• •
vetli neşriyat yapan Şevket Moca bu neşriyata zeyl olarak yüksek Divân huzurunda öyle bir şahid-lik yaptı ki dlııliyenler parmak ı-snmış... Okuyanlar da öyle.
Bu şahid elim suiistimali bütün etrafı ile anlatırken maznunların avukatları şahidin sadede davet edilmoRİni istemişler. Fakat monı-lvketin en yüksek mahkemesinin başında bulunun reis,. mahkemenin tenevvürü için şahidin istediği gibi 'şahadetini eda eylemesini emretmiş. Hattâ saded lıarioi telâkki edilen tafsilât) da alâka ile dinlemiş.
Bu celsede isimleri geçenlerle hâdiaeler arasında kafiye münasebetleri bulabiliriz,
Şevket Möca, ağır ithamları boca» etti. Vâkıf Çaknur bu iş ter. «çakmıyor' gibi görünüyor. Nâzım Ba1ıır‘a gelince Mocanın ithamları ile sapsız balta gibi batıyor... Tomruk' suiistimali bir «yumruk» olacak. Uydurma Ka-








Bu ualln en kat i ve en keş tirmo cevabını, 1043 yılı Umu mi Meclis büdceslno mülhak Konservatuvar büdcesi hakkında büdce encümenince tan zlm olunan esbabı mucibe mazbatasında bulacağız. Sözü geçen mazbatayı aynen alı yorum:
«Encümenimizin Kunservatu var hakkında yaptıgj tetkl-katta bu müessese vaziyetinin muhtacı tetkik ve ıslâh olduğu kanaatine varılmıştır. Mlûmdurki merkezi • hükümet olan An karada Devlet tara-fnıdan bir kanun ile teşkil e-dllmlş Konsetvatüvar mevcut', tur. Bu Konservatuvardu takip edilen usuller ve progjam ların bizde de tatbik edilmesi lâzımmıdır? değilimdir’ Her İki Konservatuvar arasında bir mümaselet olmalı mıdır, olmamalumdır? Vakıa Kon servatııvanmızın şimdiye ka dar tedvin edilmemiş olan es lâfımızın â sârim bir araya toplamak suretile memleketi mlze büyük bir hizmet yaptığına eminiz. Fakat senelSr-denberl mütevazı biıdcemlze ■yüzbinlerce lira koymak sure tlle yaptığımız fedâkârlığa mukabil beklediğimiz gaye, yalnız âsârl eslâfı cemetmek değil, Garp musikisinde old-u ğu gibi Şark musikisini de ge rek nazariyat ve gerek tatbikat sahasında gençliğimize aşılamak ve güne azalan naslarımızın
gençliğini
şekilde onları yetiştirmek ve» bu suretle Türkün milli varlığının ifadesi olan Türk mu slklsrnin devam ve bekasını teminden İbarettir. Bu itibarla İstanbul belediyesi Kon servatuvarmın ıslâh ve inkl-yıft için 1943 yılı içinde bir mütehassıs tarafından Devlet Kûııservatuvarı İle İstanbul belediye Konser vatü varı' nın vaziyeti ve alacağı şekil ve bundan sonra taklb edilecek usullerin tesblti hakkında tetkikat yapılmasının mu vatık olacağım encümeniniz düşünerek ve makamında bu husustaki teklifini dikkât na zarına alarak Konservatuvar büdceslne .Konservatuvar reisliği ve Türk musikisi nazari
adedi günden Türk mu»lkişl-yerine Türk-ikâme edebilecek
• ( • ••

de kâin olan Büyük Britanya ve İrlanda adalarının sağladığı faydalardan mahrum bulunacaklardır. Binaenaleyh Ameri • ka’nın harp ilân etmesi uzun zaman için bir işe yaramaya -çaktır.
«Aynı zamanda biz de ele geçirdiğimiz yerleri tahkim v& takviye edebileceğiz.’ Fakat istikbalde neler olacağını., ve bu istikbalin bize ne kadar uzak bulunduğunu bilemem. Eğer siz Rusya’nın bugün kendi ana plânının güdümünde, neler yapmak ta olduğunu öğrenmek istiyor-
vaklarda kimbilir kimlerin başında kavak jtIİ» estirecek?

«İstanbul» yeldi!
B‘~ atı Akdeniz seferinden «dönen İstanbul» vapuru nun evvelki gün limanımıza geldiğini gazetelerde okuyunca hangi yolcuda kaçak eşya var? Hangi kamarot signya çekilmiş? Hangi gemici zan altına alınmış? diye yüreğim hop etti. Hemen haberi inceledim.
Çok şükür şimdilik bir şey yok.
Vapurda 156 yolcu; 160 ton da idhal malı varmış.
Geçenlerde vapurlarımızdan birinin bir gemicisinin eşyası arasında kaçak afyon bulunarak Mar silyada tevkif edildiğine dair bir haber okumuştum; hattâ mütema diyen tekerrür eden vak’alar dola-
vısile gemilerimizin batı seferi yap malarına müsaade edilmesine artık nihayet verilmekliğin doğru o-laeağını düşünmüştüm'.
Şimdilik bu kolay zenginlikler biraz mayna edildi gibi geliyor. Allah versin...
Fakat kamarotun listesi ile, A-ınerikadan gelen heyetin eşyası ne olacak?
Tekel ve Gümrük Bakanı listenin neşredileceğini vâdetmişti. Ondan da bir şey çıkmadı... Günahları iistühde kalsın glhnriiktc alıkonan eşyaldr arasında altı te-no pırıl vırıl otomobil, hürriyete kavuşacakları günü bekliyorlâk-
açjnıştir.
uknrjda geçen Şark musl tublrJ Türk musikisinin


tı profe-şörlüğlb, namlle bir madde
Yı kİ «i miistpar jKjtrjJcrinden biridir. ■.Konservutuvar reisliği» adi. bilahare rçijrttltm lüzum üzerine ilmi kurul başkanlığa na tevil Kiilnıiştir,
Hüsryin Sadettin Aral* Konservatuvar İlmî kurul baş kanlığına getirilirken kendisinden resmen istenen şeylerin bir rnuhassalası olan bu mazbatayı tahlil■ edersek şu-neticelere varırız:
A — 1943 nenesinde belediye encümenin tetkikleri neti cealnde Konşeryatuvann nıuh tacı tetkik vc Islâh bir mües sese olduğu anlaşılmıştır. (Bn gün Türk musikisi İcrâ heyetinden ayrjlan sanatkârlar o zamar. y( rierlndeydl. Ayni sa natldularm tekrar yerleriner dönmeleri, lüzumundan bahsederek tekrar 1943 senesine rucû etmek isteyen ehl-| aklın kulaktan çınlasın.)
B — Türk musikisinin gerek nazariyat ve gerek tatbl-kat sahasında gençliğe aşılan ması aslî gaye olarak İleri sü rülmüştür, şimdiye kadar iiç dört kişi arasında İntikal ei den Tilrh musikisi nazariyatı nm, büyük bir kısnu yükselt tahsil mensubu 400 ü müteca vlz gence öğretilmiş bulum ması ve halen belli başlı tah* sil ve kültür müesseseierlnde tedris edilmekte olmx)ı bu gayenin ne şekilde tahakkuk ettiğine müşahhas bir delil* dlr. Esasen tutulan bu meşs le atrafmda yer yer toplanan-gençliğin son senelerde Türk musikisine gösterdiği alaka başka ne İle izah olunabilir?
C — Adedi günden güne a zalan Türk musiklstnc-slarpim yerine Türk gençliğini ikame’ etmek kezp. asli gaye )iaı . k ileri sürülmüştür. Konserv; t u vann son altı konserine râ heyetinin dörtte üçünü ger.ç ler teşkil etmekte İdi. Bit kim şeyi kendisinden İstenen şe-y! yaptı diye muaheze e nıek bize mahsus garipli kV iden dlr. Ekserisi yüksek ♦alisi! mensubu olan bu gençler' sr tlhfaf e(r.niertn -kulaklar, çın lasın.

I
I
i
Efrti-men Berkrr
• sanız. Polonya'dan daha uzaklara bakmamanız icabeder.
Tecrübe Y’eri
Zira burası bir tecrübe yeridir. Nasıl ki, Panay isimli bir Amerikan ganbotunun Japonlar taraf inden bombalanması P(--arl Harbour baskınına girişmek için bir deneme teşkil etmiş ise Polonyada Demokrasilerin k\v vet ve mukavemet derecele «i-nin anlaşılması için bir tec’ li-be yeri olmuştur.
(Dern»ı* var/
9
mış. Acaba doğru mu?

Kaleni olsun eli..
Aziz dostum Eürhan C.ı lorkayanın kökşün(- hıra hid Morkayanın köşkuıu l)ıı. girmiş; bazı eşya 'almış. Ilıraı da yakayı ele verdiğine gön ıne.ı elenin ufak bir üzüntüden fa:* bir değeri yoktur. Fakat merak tim... Benim bildiğim değerli mv lekdaşımın evinde oldukça darbı bir köpeği vardı. Bu ha-.-van mı hafızlık vazifesini yapmamış mı? Vaktile Refik Halid Kar.ıy'm bi: köpeği vardı, yabancılara kuyruP snllnr, ev halkına hırlardı, bu aca ibliğlnden dolayı heçkes bilhassa onu görmeğe giderdi.. Yoksa Biri han Cahidin de köpeği böyle b r ters huy mu peydahladı?
Bizim gazetede Bürhnn Cahid Berkan Cahid olnnı.ş. Günlük tashih hatâlarını görmemek içir tek çare gazetede çıktın yazılan tekrar okumamaktır. Fakat bazen böyle büyük puntolu serlevhalar da yanlış oluyor. Buna karşı diyecek söz Fuzûlinln:
Kalem ohnn eli ol kâtib-i- beti tahrîrin Ki sevâd-ı- rakamı (sur) umumi (şûr) eyler Kâh bir harf sukûhyla kılur (nadir) i (nar' Kâh bir nokta sukutuyla (göz ü (kor) eyle bedduasını tekrardan ibar-(tir

SAYFA! 5
21 MART 1948
teni s a b ah
“Vatan,, Başyazarı A. Emin Yalman
Halkevlerinin
8

fBaştarafı 1 incide) tekrar ediyoruz: (Sen İstiklâl Mücadelesine
cümleyi arkadan _________
kurşun sıkarken, vatanî vazı -feleri ''ananlara çatmağa, ha • miyyet ve vatanperverlik ho -çalığı etmeğe kalkılma!..»
Zamane şairlerinden birinin byy mısraı vardır.. Şair «Tü -kürdüm kendi ağzımla, kendi yüzüme!., der... Tıpkı Yalman gibi...
Evet hakikaten Millî Mücadeleye arkadan kurşun sıkan, vatanî laalettârtn bir piyasa mataı gibi satılığa çıkaran. A-nıerikalılara, Ermenilere. Kültlere peşkeş çeken bir adamın bugün en koyu bir vatanseverlik nikabı altında sırıtmasına tahammül, sabu« ve müsamaha edebilmek bu toprakların taşına bile nasib olamaz, çatlar....
işte size Millî Mücadele devrinin Ahmed Emin’i:
YâJınan Diin Ne Diyordu?
Ağustos 1919 tarihli «Vakit» gazetesinde îstanbuldaki Amerika tahkik heyetinin faaliyete
Yüce Divânın dünkü celsesi
(Baştarafı 1 incide) man umum müdürünün ya oıtağı olmak lâzım, yahud da çok kuvvet li bir dostu. Benim kanaatime göre Hüsnü Ulus ile Nâzım Batur çok samimidirler. Hüsnü Ulus bana mühim bir zata 100 bin lira ver diğmi söyledi.
Reis — Bu zat kim?
— Vicdanen söyliyebilirim ki bu parayı ormanları talırib eden Nâzım Batura vermiştir. Bu hâdise tarihe şu şekilde geçecektir: Nakliyeciler için yüz karası, ormancılar için bir facia, Türk matbuatı i-çin şerefli bir zafer. Bu hâdiseyi Tasvir, ve Yeni Sabah memleketin fahrî müfettişleri gibi adım adım akib ederek huzurunuza getirmiş lerdir. Şahid Hatiboğlu, Hüsnü U-lusu bu mevkie getirmekle memleket ormanlarını talırib etmiştir, kendisine Kızılcalıamamda, a-bant gölünde milyonlar sarfederek köşkler yapmıştır. Kendisini şımartanlardan biri de Ulus gazetesidir. Çünkü Nâzım Batur Falih Rıfkı Atayı alarak ormanlarda kendisine kuzu ziyafeti çekmiş, or mancıhğı medhetttirmiştir.
Halbuki ormanlarda çürüyen a-ğaçlar milyonlar eder. Bu orman umum müdürünün yüzünden memleketin iktisadiyatı bozulmuştur. Rumanyanın ve Finlarftliyaınn 13 -14 liraya İzmit teslimi verdiği tom rukları orman umum müdürü Bo-I
ludan 100 liraya veriyor ve kâğıt fabrikası bu pahalılık yüzünden kâğıdı çok yüksek fiyata maietmia oluyor. Umum müdür, kendi işlerinde muvaffak olabilmek için memleketin en kıymetli ormancılarından Sami, Bekir ve civarı pasif vaziyete sokmuştur.
Halbuki bu umum müdür uzaklaştırıldıktan sonra bu arkadaşlar yine hepsi mevkilerini almışlardır.
Şahid bundan sonra Vâkıf Çak muı,a eski Bakan arasındaki münâ sebetlere de temas ederek Vâkıf ÇaKinurun Bakam aralarındaki dostluk sebebile şiddetle İst işmar ettiğini bildirmiş ve kendisinin tah rikıle matbuatta neşriyatın başlaması üzerine Hüsnü Ulusun kendisi nl çağırarak (ben yiizbln lira mü him bir zata, yüzbln lira da diğer bir zata verdim. Sen bu sevdadan vaz geç. Seni de memnun ederim,) dediğini bildirmiştir-
Şaludden bu mühim zatların ad ları sorulmuş, Şahid bunları bilme dığini İfade etmiştir.
Şahidden sonra söz alan Nâzım Batur da şahidin ifadesini kabul et mediğini, zira şahidin sellüloz fab rikasma teahhüt ettiği 35 bin met rekup Tomruğun nakli için kendisi ne verilen kamyonların lâstiklerin! ve benzinini karaborsaya satarak Tomrukları öküz arabnslle nakletl meye kalktığından idareyle arasın) da iillilâf çıktığını beyan etmiştir ]
Bundan sonra dinlenilen çahlcj Mahmud Balet de kendisinin bir( firması bulunmaması yüzünden N ı yazl Gülenle anlaşarak onun adı al] tında Tomruk teklif ettiğini, fakat) İhalenin daha ucuz fiyat veren baş] ka blr firmaya yapıldığını bildiğini.! bu meselede başkaca bilgisi olmaJ dığmı söylemiş ve oturuma pazartej el günü devam etmek üzere son vel rllmlştir, (
başladığını öğreniyor ve aynen şunları okuyoruz:
«Heyet dün Millî Ahrar, Sulh ve Selâmeti Osmaniye, Hürri -yet ve itilâf Fırkaları, Vahdeti Milliye, Millî Kongre, Trakya, Vilâyeti Şarkiye cemiyetleri murahhaslarını, Ahmed E-min, Ali Kemâl beyleri istim a’ etti..»
Amerika tahkik heyeti bu mülakat sırasında Ahmed E-min’den iş ve hedef beraberliğine ve yardıma dair kuvvetli bir vaad almış olacak ki, bu hamiyyetli (! ) yazar ertesi günkü Vakit ’ de yazdığa başmakalede bakın neler söylüyor:
«Yalnız lâfızdan ibaret istiklâlin bir millet için hiç kıymeti yoktur, işte istikbale aid müsmir gayeleri kuvveden fiile çıkarmak ve bu mânasile istiklâl temin etmek için nıiizaharete o-lan ihtiyacımızı samimî surette itiraf etmeliyiz..»
Ahmed Emin bir hafta kadar sonra tekrar ayni’bahse dönüyor ve Amerikada tahsilde bulunduğu sıralarda nasıl Amerikanlaştığını, belirten bir başyazıda, tarihî boyunca boyun eğmemiş, en nâmüsaid ve kifayetsiz zamanlarında şanlı menkıbeler yaratmış asil Türk milletine de ayni Amerikan yardakçılığını tavsiye küstahlığında bulunuyor ve şöyle diyor:
«Böyle bir kanaati izhar e-derken ne kadar büyük bir mes’uliyeti mâneviye altına girdiğimizi müdrikiz. Dört sene bir Amerika Dşrûlfünûnunda içtimaiyat ve tarih tahsil ettikten, Amerikanın tarihini hayatı umumiyesinin her safhasını yakından tanıdıktan, memleketin her tarafını dolaşarak halk ile temas ettikten sonra izhar ettiğimiz bu kanaat filhakika şahsî bir mahiyeti haizdir. Bu kanaate iştirâk etmek için A-merikaJıları ayni suretle tanımak icabeder. Mamafi tanı -mayanlan da kölayca ikna.edecek bir misâl varsa, o da Amerikanın Filipin’de ve Küba’da takip ettiği siyasettir.»
Yarın yapacağımız neşriyatla Ahmed Emini biraz daha yakından tanımış olacaksınız...

i
Dün Eminönü Hail yapılan bir topl muhtelif fikirler sürüldü
te
Eminönü
Dün saat 14,30 da
Halkevinde vilâyet Halkevleri ve Odaları idare heyetleri, Halkevleri başkanı; C. H. P. İstanbul milletvekillerinin iştirak ettikleri top lantıda 'Halkevleri ve Milliyetçilik mevzuu üzerinde görüşülmüştür.
C. H. P. İstanbul milletvekili Prof Dr. Fahreddin Kerim Gökay şu sözlerle toplantıyı açmıştır:
(— Halkevleri muhtelif çalışma lariylc. yurd içinde unutulmaz değerler yetiştirmiş ve inkâr edilmi-yeöek faydalı eserler vilcude getir miş Lir müessesedir. Onun içindir ki büyük Atatürk Halkevlerini biz lere emanet etmiş bulunmaktadır.
Şurasını tebarüz ettirmek isterim ki, biz, hakiki milliyetçilik prensiplerini aşılıyabilecek bir Hakevi isteriz»..
Bundan sonra milliyetçiliğin tarihçesini yapan, eski ve yeni milletvekilliği kıyas eden Fahreddin Kerim, zamanımızda, ırkçı ve muhafazakâr olmak üzere iki türlü milliyetçilik bulunduğunu, fakat Halkevleri milliyetçiliğini, Atatür-kün tarifi olan ( Türkiye Cumhuriyeti hududu dahilindeki memleketçi milliyet» teşkil ettiğini tebarüz ettirerek sözlerini bitirmiştir.
Müteakiben söz alan Sarıyer Halkevi başkanı Refik Alaçam Halkevlerinin, bilhassa köylerdeki faaliyetlerini arttırması lâzım geldiğini bildirmiş, Prof Hilmi Ziya ülken de Halkevlerinin herkese açık- bulundurulması fikrini ileri sürmüştür.
Bilâhare konuşan Eminönü Halkevinden Ziya Işıldak, Halkevlerinin, şimdiye kadar, milliyetçilik yolunda gençlere zerre kadar bir şey aşılıyamadığını ifade etmiştir.
Bundan sonra Halkevleri bürosu başkanı ve Konya milletvekili Muh sin Binalın, bugünkü muvazenem bozulmuş dünyada, saçma ideolojilere sapmamak için, milliyetçilik fikrinin kuvvetle yerleşmesinin, şart olduğunu belirten konuşmasını müteakib toplantıya son verilmiştir.
I
1947 bilançosu münâsebetiyle:
YAPI ve KREDİ BANKASI
Yılda hemen herkesin
tanıdığı-güvendiği ilgilendiği
_B.r Banka »«(*•
Bankamız, bu neticeyi kıymet bilir halkımıza ve İş adamlarımıza borçludur

Bu rağbetten kuvvet alarak
Şimdiye kadar kurduğu şubeler:
(Merkez )
( Galata) ( Kadıköy) (Pangaltı)
İstanbul
»
»
»
İzmir
İzmir (Karşıyaka)
Adana t İskenderun

Pasif korunma için ( hazırlıklar | CBaştarafı 1 incide) ) zumlu görmüşlerdir. Bu mü -( nasebetle yarın vilâyette, alâ -) kadarların da iştirakile bir top-? lantı yapılarak alınması düşü-/ niilon ve gerekli görülen tedbir' ler müzakere edilecektir.
Verilen malûmata güre, bu tedbirlerin yeniden gözden geçirilmesi normal âmme hizmetle-li cürnlesindendir ve herhangi bir fevkalâdelik arzetmemekte-dir.
Biz bunu dost ve yardımcı mânasına alıyoruz. Şia( âlimlerinin fikirleri üzere hilâfette takaddüm ve tasarruf da evlevi -yet mânasına alınamaz, Çünkü: Kur’anu ınünafidir, (Mevlâ) kelimesi lûğat bakımından afda-liyet anlamına gelemez. Bu hadisin mânası; Beni seven ve beni yardımcı ittihaz eden ânı da dost ve yardımcı yapsın.» demek olur, diyorlar.
Diğerleri hakkında dahi bunlara benzer tefsirler ve cevap -lar vardır. Misâlleri, örnekleri çoğaltmak kabildir, maksadı a-çıklatmak bakımından bu kadarı yeter. - Şu izahat sonunda, görülüyor ki; ehli.sünnet’in de Şia’ya karşı çok kuvvetli delilleri vardır. (Biat) keyfiyeti de türlü görüşlerle incelenmiş, burada dahi ehli sünnet ile şıa’ ayrı kanaatlere varmıştır. Şı’a ve daha başka bir takım fırka-laj ıııın zuhuruna ve ehli sünnet S ile ayrılığa sebep olan bu (ima-( met) meselesi hakkında kitap -

ve-
edecek-
mitral-edilmiş
ı
ticaret anlaşması İD. P. Yurd teşkilâtın da galeyan
Paris, 20 (AA) — Dün Fran-1 sa Dışişleri Bakanlığında Fransa ile Polonya arasında bir ti-l caret arılaşması imza edilmiştir.1
Ayni zamanda, son günlerde devJetleştirilen Polonya endüs -irilerinin Fransız hissedarlarına verilecek tazminat hakkında da bir anlaşmaya varılmıştır.
1948 den 1952 ye kadar devam edecek olan bu anlaşma hükümleri gereğince Fransa, Polonyaya otomobil ve 60 milyon dolar kıymetinde malzeme yollayacaktır. Buna mukabil, Polonya 4 milyon 500 bin ton kömür verecektir.
İskenderun- E zurum asfalt yolu
Maraş: 20 (A.A.) — İskenderun, Erzurum asfalt yolunun istikşafını yapacak Türk ve Amerikan mühendislerinden mürekkep heyet bugün saat 13.30 da şehrimize gelmiştir. Heyet, Narlıda belediye başkanı ve partiler mümessilleri tarafından karşılanmıştır.

I
fEaştarafı 1 İncide) tifa etmeleri için kendilerine telgraf çekilmesinin kuvbetle muhtemel olduğu bildirilmektedir.
Ayrıca bu gece Samsun ilçe ve ocak başkanlan da parti merkezinde toplanmışlar, Demokrat Partideki buhranın ve sebeplerini incelemişlerdir. Fnad Köprülü İle Adnan Men-, deres’e Telgraf
Maraş 20 (Hususî) — Demokrat Parti genel idare ku -rulu üveleri tarafından Fuad Köprülü ve Adnan Menderes’e Demokrat Parti Maraş il baş -kanlığından aşağıdaki telgrafın çekildiği öğrenilmiştü:
Partimizin bir feragat ve Millete hizmet partisi olduğuna göre, partimizin içinde bulunduğu son ihtilâf sebeplerinden başlıcaları arasında şahsmızm da karışmış bulumasına nazaran genel idare kurulundan çekilmek feragatini göstermenizi bütün partili arkadaşlarımız ■beklemektedir.»
Fevkalâde Kongrenin Toplantıya Çağırılması İsteniyor
Maraş, 20 (Hususî) — Son günlerde Demokrat Parti genel merkezinde görülen durum dolayısile Demokrat Parti Ma-
raş heyet divanı ve ilce idare kurulları tarafından aşağıdaki telin Demokrat Parti genel kurul baskanlığma çekildiği öğre-, itilmiştir:
17. 3. 948 günlü 81 saydı telinizde yeniden altı arkadaşa mucibi sebebi, belirtilerek Haysiyet Divanına verildikleri bildirilmekte ve önümüzdeki günlerde ihraçlarına dair Divan kararının bildirileceğine şüphe edilmemektedir.
Türk milletinin maddî ve manevî muazzam fedakârlıklarına ve‘sarsılmaz sempatisine ma?-har olan ye tam man asile millî işlere hâkimiyet tesisine muvaffakiyet temin etmiş bul una a partimizin millî iradeye daya ıa rak meydana getirdiği bir a-vuç Demokrat Milletvekilinin, tüzük hükümlerine göre birer ihtar cezasına bile değmiyecek kadar zayıf sebeblerle partiden çıkarılmaları tun partimiz hesabına pek pahalıya mal olacağı gözöııünde bulundurularak hakikatin tezahürü için büyük kongrenin derhal toplantıya çağlı ılmasıru ehemmiyetle rica e-deriz.
Haysiyet Divanı, Maraş İH idare Kurulu, Üçe İdare Kurulu
D. P. deki Salâhiyet Sahibi Zât Kim?
Maraş D. P. 11 Başkanlığın • dan şu telgrafı aldık;
Son günlerde gazetelerde De. m okrat Partiden selâhiyetli bir zât veya ileri gelen bir zat. ifadeleriyle partimizin en hayati meselelerine taall ik eden beyan lar ve mütalealar çıkmaktadır. Eiz partimizde beyana ve söz söylemeye selâhiye'tli ola-rak tüzüğümüz mucibince ancak genel başkanı tanımakta • yız. Binaenaleyh bu beyanlar o ııuıı ağzından çıkmışsa isminin açıklanması ve çıkmamışsa ken dişine Demokrat Partinin selâ-hiyetli zâtı ismini veren şalısın hem bir mecburiyet ve hem de bir dürüstlük esası olarak isminin açıklanmadın lâzım olduğunu muhterem gazetenizde bil diirlmesini rica ederim.
Maraş İl idare Kurulu Başkanı Salâhaddin Hiidatoğln Ycıır Sabah
na link vermemek mümMm değil. Sn ciheti de derhal iFıve edelim ki, bu temenni ve tşti-bahda Maraş Demokratlan yciniz değillerdir. Gerek telefon’’, gerek vazı ile vâki birçok m I-ra rantlardan okoyncnlammızm çoğunun da ayni şeyi sordukları anlaşılmaktadır. Son hâdiselerden önce, vâni Köprülü Fıı-ad grup başkan vekili iken Demokrat Partinin saacütügii vazifesini de ifa ettiği malûmdur. Fakat gnrp haşinin vekilliğinden uzaklaştırıldıktan sonra acaba Demokrat Parti genel merkezi a dm a selâhivetle k.v
V
nuşmak selâhivetini kendinde buluyor mn? Bu cihetin şim ’i-ye kadar açıklanmış ohnası i-cabederdi. Şimdiye kadar yeri -ne getirilmemiş bulunan bu ’. c-cibenin hie olmazsa bundan sonra ifa edilmesi lüzumlu görül -melidir.
Yukarıdaki telgraf sütünle n-nııza geçerken şunu da hasırlatmak isteriz ki, gazetemi ’ Maraş Demokrathırile hemfikirdir ve bundan dolayı da l»:z-ce hüviyeti nıeçhûl fselâlıi’ ( t sahibi zevatın) (1 («meçlerinin çoğunu da esasen siitunlarımrzdn yer bulmamıştır. Bu cıhei | Maraşlı Demokratlar, bize gönderdikleri telgrafı doğrudan doğruya Celâl Bayar’a göndermiş olsalardı, maksada daha fazla hizmet etıniş olurlardı, kanaatindeyiz.
İl Merkezinde Diin Yapılan Toplantı
Dün öğleden sonra D. P. 11 merkezinde, il idare kurulu, il( çe ve bucak balkanlarının işti, rakile efvkalâde bir toplantı yi pılmıştır.
D. P. il merkezinde vukubıv lan son kaynaşma ve fikir av« rılıkkırını efkârı umumiyetlen gizlemek için yeni bir çare , e baş vurulmuş, gazeteciler d’in. kü toplantıya kabul edilme^ii lerdir.
Sonradan, tonlantı neticesinde tam bir fikir birliğine ”a-rıldığı, parti idare kurulur )n vermiş olduğu kararlara işti’’ k edildiği ve hu hususta idare ’nı rulıınn tasvip ve tazim telgı:"i çekümesine karar verildiği bildirilmiştir.
" —-—2
Batı Avrupa birliği (Baytara fı 1 incide) maktadır. Harp biteli .beri Sov-yetler Birliğinin takip ettiği te-cavüzkâr siyasetle bu siyasetin tahakkuku için komünist partilerin sarfetmekte oldukları gay retler, bu blokun üç İskandinav ya memleketi olmuştur.
İsveç, Norveç ve Danimarka Başbakanları beraberce yaptıkları beyanatta başkalarının ko münistler tarafından ezilmesine karşı mukavemet edeceklerini ve batı Demokrasileri ile sulh ve İktisadî kalkınma yolunda ça lışacaklarını söylemişlerdir.
İskandinavya memleketleri tarafından böyle bir tavır ta-kınılması, Sovyet blokunun hür dünyaya karşı yaptığı tahrik hakkında iyi bir fikir vermektedir. 1940 - 45 senelerinde elde edilen tecrübe, İskandinav memleketlerine tarafsızlıkları-! na hürmet edümiyeceği husıı -sunda şüphe götürmez bir de-
lil vermiştir. ı
Binaenaleyh bu memleketler, yaşayış tarzları ve kültürel mi rasları kendilerininkine benzen yen milletlerle sıkı bh- tesanüd kurmak lüzumunu anlamış bulunmaktadırlar.
Herkes harbden bahsediyor fBa.ştarafı 1 iucide) açıktan açığa neşriyatla bulunmaktadırlar.
Oslo: 20 (A.A.) Norveç hükümeti, veni kura efradının silâh altına çağrılması ve mevcud mecburi askerlik hizmeti usulünün ge nişletihnesi yolunda yeni bazı ted birkr alınmış olduğunu dün bildir nıiştir. Halen silâh altında bulunan ve dokuz aylık mecburî hizmetlerini yapan askerler üç ay daha silâh altında tutulabilecekler vc bu mecburi hizmetlerini yapıp da terhis edilmiş bulunanlar da munzam talim müddetini ikmal et mek üzere tekrar askere alınabileceklerdir.
Kanadanııı aldığı tedbirler
Ottawa: 20 (A.A.) — Haber rildiğine göre Kanada ordusu
mal batı havalisinde müteaddit İh tlyat birlikleri teşkil etmek üzeredir.
Bir birlikler lıarb halinde, Kana daııın şimal kutbu istikametindeki ilk müdafaa hattını teşkil lerdir.
Hafif Silâhla, bilhassa yoz ve bombalarla teçhiz
olan bu birlikler yollar, madpnler, hava meydanları gibi stratejik nok talan muntazam birlikler gelinceye kadar müdafaa edeceklerdir.
Marslınlıu yeni demeci
Los Angelos: 20 (AP.) — Bugün Kaliforniya üniversitesinin Los Angeles şubesinde bir demeç veren Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı George Marshall, Amerika nın bir kenara çekilerek diğer hür devletlerin birer birer tahribine se yirci kalamıyacuğını beyan etmiştir.
Marshall, Avı upadaki komünist ilerleyişlerini durdurmağa matuf tedbirlerin bir an evvel kabulü gerektiğini vc gecikmenin pahalıya mal olabileceğini söylemiştir.
Dışişleri Bakanı demecine şu.şe kilde devam etmiştir:
Hür Avrupa devletleri bir taraftan enerjilerini lıarb sonrası kalkınmasına hasredeılerken, kendilerini teşkilâtlandırmak vc müdafaa etmek hususundaki azimleri ni kesin olarak belirtmiş bulunmaktadırlar. Bu büyük gayretlerinin tarafımızdan tanıamile anlaşıl makta ve desteklenmekte olduğu kendilerine temin edilmelidir.
Uyanık kudretli bir Amerika tarafından azimle desteklenmekte olduklarını bilmelidirler. Şu cihete eminim ki, millet namına konuşmuş olan başkan Truman hür milletlere bu garantiyi veımişlir.
Sovyetler Birliği ve Avrupadaki komünist partiler Demokrat Avru panın kalkınmasını ve yeniden canlanmasını baltalamak için azamî gayreti sarfcdeceUlerdir. Bu cihet gerek bit memlekette ve gerek-hariç memleketlerde iyice anlaşıl-mnlıdır. Bu mütecaviz muhalefete rağmen bir Batı Avrupa devletleri şu azimdeyiz: Kalkınma tahakkuk edecek, hükümet zulmü önlenilecek ve kendi kendilerini idare etmek istiven milletler hür kalacaklardır.?
Herkes Harpten Bahsediyor
Londra 20, (B.B.C.) — Radyo tefsircilerinden William Pic-İcels Paristeıı dönüşte yaptığı bir konuşmada şövle demiştir:
— Paristeıı geliyorum. Fransız hükmet merkezinde herkesin dilinde harb kelimesi dolaşıyor. Herkes harbi bekliyor. Hattâ bâzı kötümser muhitler iki ay içinde muhakkak bir harbin patlak vereceğini söv İtiyorlar.
Ben muhakkak bir harp çı -kaçağına inananlardan değilim. Evet vaziyet gergindir, • fenadır. Fakat şu farkla ki, eskisi gibi hazırlıksız değiliz. Bu vaziyet bir harbi önleyecek mahiyettedir.
Diğer taraftan maddî sebeb-terden dolayı Sovyet Rusya harp edemez durumdadır.




I
Fin heyeti dün Moskovaya vardı
Helsinki, 20 (A.A) — Fin -landiya heyeti, bir dostluk ve karşılıklı yardım antlaşması aktedil meşine müteallik Sovyet tekliflerini tetkik etmek ü-zere özel bir trenle Moskovaya müteveccihen hareket etmiştir.
Heyete. Finlandiya Dışişleri Bakanı M. Onkol başkanlık etmektedir.
Rahatsız olan Finlandiya Baş bakanı Moskovaya gelecek hafta gidecektir.
• — -—-------— —- -
Frans z profesörü tekrar Ankaraya geldi
Ankara; 20 (Hususi) — Bundan bir müddet evvel şehrimizde bir kaç konferans veren Prof. Lndre Hourlou tekrar şehrimize gelmiştir. Profesör Hukuk Fakültesinde bir iki konferans daha verecektir,
ŞARK Sine
Rekorlar rekoru kıran büyük Türk filmi
r-.
asında

• •
Sayın Başkı)
Çıldıran Kadın
Beyoğlunda 4 iîncü haftası
Taksim Sinemasında 3 hafta fasılasız gösterildikten sonra sayın İstanbul halkının sürekli İsteği üzerine
Bir hafta da sinemamızda gösterilecektir.
I -11. I w ■

Her limanda bir sevgili, her gönülde bir aşk bırakan Savaşın ateşi, dostluğun neşeslle süslenen film
Bugün ar Sinemasında
DONANMA GEÇİDİ

I
%
I
u
( Kapalıçarşı) ( Çarşıiçi) ,
ROBERT LOWERY — JEAN PARKER la
Aşk. hayat, heyecan dolu filmleri
1948 içinde kuracağı şubeler:
“Eski Novotni
Aile Saz Salonu
Her akşam heyeti Pazar günleri
I
memleketimizin en muhteşem içkisiz a le malim
AR
Ankara (Merkez)
Ankara (Yenişehir) Hursa
Konya
Antakya
İstanbul ( lleı/oyıu )
n
İzmir
Yansın
W*
lar dolusu yazılar yazılmış ve her taraf karsıdakilerin fikrini cerhetmek için çok çalışmıştır Hele (afdaliyet) keyfiyeti; adetâ erkânı îmandan imişeesi-ne şiddetli tartışma vesilesi olmuştur. îş; şıa ile ehli sünnet a lasında kalmamış mutezile ve nıürcie ve havaıiç de bazan bir tarafı bazan diğer tarafı tuta-ra^ meseleye karışmışlardır. Hepisiniıı fikirlerini ve sözlerini sıralamak, bahsin iktizası -na göre lüzum gördükçe açıklamağı kâfi gördük ve incelemeyi (itikad) lar üzerinde yürütmekten kaçındık.
Şiileriıı, Ali'nin öne geçmesi lâzım idügüne ve herkesten üs-
tiin bulunduğuna dair ileri sürdükleri hadisler, hâdiseler ve sözler çoktur. Üstadım merhum İsmail Hakkı İzmirli, bu yoldaki uydurma hadisler sayısının (300000) e vardığını söylüyor!
Ehli sünnet âlimleri; bunlardan birçoğunun mevzu, isnadı mat’un, bir takımlarının zaif o-lup, uydurulmuş, yahud maksada göre mânasının tevil kılın -mış bulunduklarını dahi beyan ve isbat eylemekte iseler de bu noktaların ve esaııid ve rivaya-tın intikad ve tahkikine geçmek ve bu yazıların Haddi vc hududu dışındadır.
Bütün bu açıklamalardan dahi anlaşılmış olacağı üzere, eh-





( I
li sünnet ile şia arasındaki en bariz ve mühim görüş farkı (tmamöt) in tevcihindedir. Ehli sünnet; inuımet için (ehliyet) den başka şart aramaz, nesebe ve aileye bakmaz. Şi ilerce itmam) Hasreti Ali ve ondan sonra evlâd ve emcadıdır. Ehli sünnet; (imam) ın sair insanların vasıflarile muttasıf. ah-lâkile miitehallak olmasını kabul, - Şiiler; ise Fevkani herlere münhasır (manûnavet) sd atına mâlik, yâni büyük küçük bütün günahlard uı (doğuşundan ölümüne kadarı temiz ve pak, masum bulunduğuna itikad eylerler ve noktada dahi aralarında türlü ihtilâflar da bulunur,

işi sadece çerin değil, aklın da» kabul edemiyeceği mevhumat C ve mühayyilâta götürürler. Iç-( terinde. imamın sözlerini de bir 5 nevi nâs ve kat’ı hiccet saya-( rak, hakkı imâmın ölmezliğiniz ve yaşamakta olduğunu itikad i-s le böyle bir gaip imam ile mek-) tuplaşmağı kabul, bu mektupla-1 rı bir mecelle, şeklinde toplayıp ( hükümlerine uygunluk gösteren ) ler, sair türlü garip inançlara ve S olabilmesi tabiat kanunlarına A-c datı îlâhiye’ye aykırı geldiğin- 5 den bâtıl birer tasavvur ve ha-) yâl olmaktan ileri gidemeyen S mümteniata hakikat olarak ina-( Şia’ya göıe; her asırda? bildirmek )
eylemek, ve yerine S getirmekte kendisine uyulacak, c eljli beyitten bir masum imam C lâzımdır ve vardır! Ve bu imam 5 hırın; ümmetin işlerine ve ida-5 resine açıktan açığa el koyarak, |
{Deı avıı vur)
nniar!
şeriat hükümlerini: ve tefsir

I
Kim ne derse desin en hakiki DOSTUNUZ kendi SERVETtNÎZDÎR.
Size bn dostu Kazandıracak dn MİLLÎ PİYANGO’DUR




I


SAYFA:O
t ■ w t enrı nft
21 MXRT 1MB
1
Polonyanın yeni büyük | elçisi
Ankara: 20 (Hu6ud) — Polonya-ııın yeni Büyllk Elçisi M. Jean bruto dün sabah şchrlralae gelmiş-tir.
kasaplık hayvan ihracı
Ankara; 20 (Hususi) — Kasaplık hayvan İhram imkânlarını ve Anka İa İstanbul ve İzmir şehirlerinin et ütiyacı konusunu incelemek üzere ’icaret Bakanlığında yapılan top lantılara devam edilmektedir. Görü lülen konular kasaplık hayvan ihracatına ve üç büyük şehrimizin e* (htlyacınm sağlanmasına taalluk İttiğinden İki komisyon halinde ça Ijşılmaktadır. Hayvan İhracatı ko pusunu İnceleyen komisyon raporu hu hazırlamıştır- Diğer komisyon İç büyük şelırlmlzln gelecek mev |im de sıkıntılı bir duruma düşme inesi İçin ne fclbl tedbirler alınma Cı ve ne gibi bir teşkilât ile bu ted birlerin yürütülmesi gerekdlğinl ko nularım incelemektedir. Bu ikinci komisyonda çalışmalarım bitirdikten sonra iç piyasaların tanzimi ve kasaplık hayvan ihracı telif edilmek üzere et işi bir şekle bağlanmış olacaktır
K ■ I ■
«Koriıü/ıûm teklikli vc korunma yallar id mevzulu bir konferansa verildi
Dün, saat 16 da, Begiktaşta, Millî Kalkınma Partisi konferans salonunda, Bekir Berk tarafından -^Komünizm tehlikesi ve korunma yollarp mevzulu bir konferans verilmiştir. L
Bu arada, M. Kalkınma Partisi Lideri, Nuri Demirağ, kendi görüşlerini açıklamıştır.
«Ergenekon bayramın milli oyuu ve şarkılarla kutlanacak
Türk kültür çalışmaları derneği tarafından önümüzdeki pa zartesi günü saat 16 da, Marmara Lokalinde tertiplenen bir Ergeııekon Bayramı» Türkiye-de ilk defa, millî oyunlar ve şarkılarla kutlanacaktır.


A
f Onerve IYücel dâvası
b ÜÇÜNCÜ KİTAB
i İddia ve Karar
) Profesör Avukat Keoan ö-l ner taralından neşrolanan
) ve Öner - Yücel dâvasının üçüncü kitabını teşkil eden
, ba eser nefis bir şekilde ba-) sıbp satışa çıkarılmıştır. Mik L dan pek mahdut olduğun-
) dan tükenmek üzeredir. Mem [ leket çapulda bir dâvanın ta-[ mamiayıcı kitabı olan bu e-( ser her Türk münevverinin
) kütübhanesinde yer alacak ( bir kıymet ve ehemmiyette-? dir. Kltabcıiardan arayın.
? -Fiyatı 175 kuruştur.
f *
) «Yücel • öner) dâvasına ( aid Profesdr Kenan önerin
) eserlerinden birinci ve ikin* s ci cîldlerin mevcudKn tü-r kenınek üzeredir. Bu kıymet ı li ve ibret verici kltablann c her ürünü de Ankara cadde-
) sindeki «Kanaat» ve «İnkı-r lâb» KitabevJerinden tedarik i edebilirsiniz.
ılı
J
İSTANBUL BELEDİYESİ
ŞEHİR tİYATROLARI
Baal 20 do Dram
Kısmı:
BAYKUŞ
Yazan : Halid
Fahri Özansoy
Telefon : 42157
Komedi Kısmı:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
İhracat Birlikleri Umumî Kâtipliğinden:
Ticaret Bakanlığının 209 sayılı sirküleri ile 50.000.—/— sterlin kıymetinde kaşer peyniri ihracına, müsaat edilmiştir. Bu kiymet pklfonu dahilinde yapılacak satışlar için tanzim edilecek talepnamelerin, kati satış vaziyetini tevsik den fiyat ve miktarı gösterir teklif ve kabule ait vesaik İle birlikte 30/3/1948 tarihli salı günü saat 17 ye kadar Tiftik Birliği Bürosuna tevdi edilmesi alâkadar İdare kurulu kararma uyulara İlân olunur. 13654)
İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğünden
Katı o günü: 22/3/948
SÂât: 13,80 da
i t

Satış K.
No.
Mihlarr kilo Gr.
Kıymeti L. kr.
Teminatı Lira Kr,
Eşyanın cinsi
Ambar»
Muhammen kıymet! ilk teminat-ı Lr. Kr- Lr. Kr.

tjsküdarda Selamiall mahallesinin Eski Icadiye ve Kaıakolhane cadde sinde yeni Karakol sokağında eski' 64 uru- yeni 82 yapı sayılı 160 metru kare arsanın tamamı.
Üsküdarda Selamiall mahallesinin İcadiye caddesinde eski 64 yeni 14 kapı sayılj 400 metre kare arsanın tamamı.
Üsküdarda Pazarbaşı mahallesinin Nuhkuyusu caddesinde eski 175 ye ni 225 kapı sayılı 119-5 metre kare arsanın tamamı.
Kınahadada Çmar, Fırmcacı- Tefri ye sokağında 122 ada 1 parsel de kayıtlı 41/1 kapı sayılı 8321-5 aııe re kare arsanın 33/448 hissesi,
Yukarıda yazılı vakıf üç arsanın tamamlle"bir arsanın sinin satış müddeti on gün uzaltılmıştır. ihalesi 26/3/948 saat 15 tedir. isteklilerin hüviyet cüzdanlarile müracatları-
249
1628
1797
2955
50
50
35
92
18
71
122
134
221
14
80
69
hisse-
vakıf cuma guııu (3514)
Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığından:
Bölge malı olan (Lassal) marka binek otomobilinin satılmasına ka. j-ar verilmiş ve 15 gün müddetle açık arttırmaya çıkarılmıştır.
Muhammen bedeli (4.000) dört bin liradır, 6/4/948 tarihinde Tak sim sıra servilerde kâin bölge merkezinde yapılacak olan arttırmaya iştirak edeceklerin ihaleden iki saat evvel yüzde 7,5 teminat akçesinin makbuz mukabilinde Bölge Muhasebe servisine yatırmaları,
Bölge ihaleyi yapmakta serbesttir,
i
(3632)
Muhtelif camilerde açık bulunan müezzin ve kayyımlıklar için 9/4/948 cuma günü saat 14 de müsabaka imtihanı yapılacaktır. İsteklile rin Çenbterlltaşda İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğüne baş vurmaları.
(3598)

I lekeiVı. Müdürlüğü ilânları
Malzeme Alım Şubesinden
. Güvenme İhale
Miktarı Parası Tarihi Günü
Cinsi
• • • •
Saati
4,000
8,600
0,720
5,790
4 020
30,00
5,25
7,60
22,50
7,50
13725 L.
300 L.
Yazan ; N- Nancey H. De Oorsse
Türkçesl : Varfi R. Zobu, R. Baran Te)elon : 40409
Pazar günleri 16 de matine; Cu-faıartesi ve Çarşamba günleri 14 de Çocuk Tiyatrosu.
santind »
• &
) »
I
|
mıüitı »(andb tayfa
)
)
)
)
₺.
1500
000
400
800
2Ö0
160
İnci
)
»
)
»
Başlık
1
2
5
6
6
löûtiyak Bahibi:
A. CEMALFDDİH 8ARAÇ0ÛLU • Taoı İşlerim fhUn idare edea: Tan İşUri Müdürü! FATİH FUAO
Yeni Sabah'ın
İLAN FİYATLA#
"Dıtıldiği Yer:
«Yani Satata mür.ttlphan«»İ
Bh.ıldığ, »•»; .fiUw BMimevla
59
72
76
90
10.3
İU4
121
1082
1083
1530/1
1530
Kaçak
K a-,'u k
40
203
1251
591
1092
1093 1574 1675 1595 1696 1597
1599
1600
1660
1672
268
240
1099
265
266
13 İS »,("*()
1,500
1.170
0.580
15.100
ı,M0
2.170 16000,0()0 15000,000
2,330
5,3000
2,780
1,650
D. D
71,000
1'6 000
6043,400
1459,000
746,000
‘•000,00
80,00
60,00
94,00
80,00
1 M2,00
60,00 2100,00 2100,00
(50,00
1.11,00 5000,00 1500,00
250,00
600,00
1750,00
1550,00
10575,00
k’9700,00
120,00
(824.00
4375,00
750,00
300,00
4076,0C
684,00
rooo,oo
700.00
6543,00
18060,00
25543,75

37.5,00
6,00
4.50
6,30
6,00
13,65
4.50
117.50 ‘
157.50
4.50
8,32 375,00
112.50
18,75
37,50
131,25
fiafi ip»»k uıonbucat 10 parça
Taktlim&tre 1 adet (Harice)
Iglonnli safi ipek mensucat
Cep ve kol saati akşamı yay, seruberek ve Bu kır ve tutya halîlasımlnıı krom yakbsh vo çul ııl
Sofra için eşyayı »üccociyo
Sn fi ipek karyola örtünü lada t
1 adot ipek ptırdesil
Kimyevî sirıaî nıüstahzaF
Yıkanmış merinos yünü
ispirtolu boyalı vernik
Müstamel ipek karlın slbisosî
Değirmen taşı (halihazır vazıyeti!*)
Dogirnıon tsşı (halihazır vaziyotlle)
Pamuk İşlamesis beden çamaçın
Pamuk dokuma örmo knmaıtan muhtelif
Vizyon kürkünden manto
Tilki manto
Safi ipek tnenauea Kloroform 99 şişo
kulp bıçak, kaftk
giyilecek en*
bia t
)
)
)
)
tophane Batıt
)
b
t
i
»
Birkecl
)
)
I

Satış günil: 20/3/948
»
Müstamel kumyoo ve motosiklet lâ«6Ai MJU! Emlâk
depom Sirkeci BayûarpM»
)
Em inöuü 14
) Batıl
)
Eminönü 16 Batif
Petrol bakiyesi bütünıon dök m» Vidala deri boyu İt
Vidala deri boyalı
Külçe halinde saf kurşun
Tarçın
Kimyevî »inal müstahzar
li 6,25
793,13
2227,50
9,00
861,80
328,18
56,25 Kendir halat kutru 5 m. m. yukarı
37,50
305,70
43,80
150,00
62,50
490,72
1364,50
1915,80

Kuru pil rutubetli
Kundura cilâsı
Müfredat üv^re satılabilecek halde manaya tarih mer-Rorizc pamuk ipliği 1168 adet )
Aliuıinyumsa lon eşyası
Kanatma yalın kat pamuk ipliği
Satış günü: 29/8/948
)
»
»
İşlenmemiş kuru «ığır derisi (Kapalı zarf) Haydarpaşa
Selliloit plâstik tarak (Kapalı zarf) Satış
%10 dan fazla ipekli Çil K. ipekli yün ceket re palto 195 palto, 184 ceket (Kapalı zarf) Haydarpaşa
eşyalar 22/3/948 pazartesi 2-5/3'948 perşembe ve 29/3/948 pazarte-
Yukarıda cins, miktar re uovileri gösterilen eşyalar 22/3/948 pazartesi 25/3/948 perşembe ve 29/3/918 pazartesi günleri açık arttırma ve kapalı zarf euretile saat 13,30 da Eminönü Rcşudiyo caddesi Gümrük satış müdürlüğüo-
de satılacaktır.
Eşyalar her giin bulunioklan yerlerde görülebilir. Teminat vo kanufcî belgeler «atış giinii 6aat 12 ye kapar kesin ihalelerden sonra %15 arttırma isteğilo vukubulacak mtl-ihale tarihinden itibaren (ihalenin tasdiki Bakanlığa ait olan tarihinden itibaren) 2 gtin için ardiye alınmaz. Bu müddet-
Rabul olunur. Komibyonun yetgiüi dahilinde bulunan racaatlann kabulüne imkan yoktur. Satılan eşyadan eşyaların ardiycei taedik keyfiyetinin alıcıya tebliği ten eonra ardiye lâzımdır.
Bu eşyadan ba^ka kıymeti 50 liraya kadar olan
l&rın miktar ve nevileri satıçtan 3 gün evvel Batış müdürlüğü ve belediye Mezat müdürlüğü ilân tahtalarına asılacaktır. Bu satışlar peşin olup girenlerdon vesika aranmaz*
•Telefon: 23219
X
müteferrik eşya da aynî yerde peşin olarak çatılacak tır. Bun-

(2804)
T
N o r
lttır
N«.
B-ıraasinm 20/3/948 Fiyatları
Londra
Nevyork
Paris
Cenevre
Amsterdam
Brüksel Praft
Stokholm
Lizbon
11.3851 »80.50 1,3088 85.40
1055468
I, 3888
5,6o
77 (W6C
II. 2. M
ESHAM VE TAJffVtLAT
1 Milli Müdafaa 1 20.78
% 7 Mini Müdafaa 4 20.68
)
RADYO
e^SakO Program 4
PAZAR — 21/3/1948
8 29 Açılış ve progıam.
8-30 M, s, ayan-
8.30 Haberler,
8 45 Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik (Plj
8.15 Müzik: Dinleyici
İstekleri (Plj
10 00 Müzik: İzahlı Müzik:
11,00

1135
1145
12.30
1300
1300
1315
Müzik Senfoni Orkestrası,
Müzik: Cıoplnden
Parçalar (Pl.)
Müzik: Yurddan Sesler
Müzik: Şarkılar.
M. s. ayan-
Haberler,
Müzik: Salon Orsekraıarın. dan Parçalar (Pl.)
Kapanış. ç
Açılış ve program, M. s. ayarı-
Müzik: Radyo
14.00
17,58
1800
18.00
Dans Orkestrası,
18.45 Müzik: Hafif
Melodiler (Pl.)
19.00 M. s. ayarı,
19.00 Haberler,
19.15 Geçmişte Bugün
1920
20.15
20,30
2045
21 15
2140
at Ça
Kereste Satılacak
Devlet Ormav İşletmesi ICarabfiic MOdBrlüğOnden :
Flatı İhalenin
M3 D3 Lr. Kr. günü
II
II
Cins we nevi kmoii
Saati
Ctçicl teminatı istif yari Lr. Kr.
Müzik; incesaz.
Pazar Gazetesi.
Müzik: Türküler, Müzik :Ş arkılar. Temsil.
Müzik: Dans
, Müziği (Pl.) 22,10 Konuşma: fi, T. O.
Direktörlüğü,
22,30 Müzik: Dans Milzlğl CPi ı
22.45
22.45
2300
M, s, ayan,
Haberler,
Program ve Kapanış,
kereste
)
)
»
)
)
»
)
90,827
87,862
85,988
86,077
87,414
83,783
91,220
87,372
140
)
)
)
)
)
)
)
00
)
)
)
»
»
)
)
10 da
)
)
)
)
»
)
)
21792 19023 20860 17073 14501 16407 15537 16272
1 — Anormal
)
)•
)
)
)
)
)
953.68
922.65
902.87
903.75
917,84
879,72
957,81
917.40
Eskipaaar
)
2 —
3 —
4 —
5 —
6 —
7 —
8 —
» » »
) »
)
)
)
)
)
)
)
)
)
) »
) »
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)

1
pazarlıkla satın alı-
arttırma »uretile
saatlerde Kaba, taşta
*
30/3/948
2/4/948
1430
10.00
)
)
)
)
Salı Cuma
k
miktarı yazılı malzeme

Deklstrin 150 ton
Muhtelif 67 adet
destere «Namı
hesaba»
1 — Yukarıda cins ve
nacaktır.
2 — Pazarlık hizalarında gösterilen gün ve
Genel Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Liste ve şartnameleri her gün sözü geçen şubede görülebilir.
4 — İsteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme paralarile birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — idare kısmen veya tamamen veya kjsım kısım ayn ayn taliplere ihalede serbesttir- (3633)
10/4/948
)
)
»
»
)
)
)
1 — Yakanda cine ve miktarları ile istif yeri ve numaralan yazılı anormal çam keresteleri açık latıhğa çıkarılmıştır.
2 — İhale güüü, saati ve teminatları hizalarında yatılıdır.
3 — Şartname Ankar&da orman genel müdürlüğünde, tstanbulda ornıan Ha* Mühendisliğinde, Bartın, Gerede İşletmeleriyle işletmemize de ve Pfikipatar bölge şefliğimizde görülebilir.
4 — Arttırma Eskipazar kereste fabrikası binasında teşekkül edecek ko®isyun huturunda yapılacaktır,
—-.isteklilerin belirli gün ve saMtc teminatları ile birlikte Eskipazar fabrikası binasında teşekkül edecek komisyona müracaatları. (2880)

Yeri Neşfiyat
ÖĞRETMEN OKULLARININ
100 üncü SENESİ V) ÖĞ RETMEN DERGİSİ
Öğretmen Okullarını Bitirenle» Cemiyeti tarafından yayınlanan «Aylık Öğretmen Dergisi., nin Oku lun 100 üncü yıldönümü dolayıslle hazırlanmış olan fevkalâde sayısı güzel bir kapak içinde çıkmıştır,
Bunda şimdiye kadar hiçbir yeı de neşredilmemiş ve Türk Maarif ta rihine alt vesika olabilecek fotoğraflarla Darülmuallimin — Muallim mektebi — Öğretmen Okulu — Eğitim Enstitülerinde müdürlük vo öğretmenlik yapmış değerli şahsiyet
lerle, okulun eski ve yeni mezunla nmn hâtıra yazılan vardır, Dergi Ankarada Akba kitabevinden, Is^ tanbulda bütün bayilerden ve cemi yet merkezinden tedarik edilebilir ilgililere tavsiye ederiz,
«EKMEK KAVGAMIZ
Reşat Enis, son çıkan eserinde ha yatlarını denizden kazanan İnsanları, deniz işçisini tanıtıyor.
Edebiyatımızda büyük bir alâkay la karşılanacağı muhakkak olan bu kıymetli eser Istanbulda İnkilâp Kitabevi tarafından neşredilmiştir. Okuyucularımıza tavsiye ederiz.
Baş - Diş ve Romatizma
AĞRILARINA KARŞI
MARKA
0,08 0,10 m/m m/m
TIRAŞ BIÇAKLARI Üstünlük timsalidir Türkiye Genel Mümessili İbrahim çavuşoglu Bahçekapı, Celâl bey han No.3l İstanbul
Yakalanmadın?
— Askerler köyü basınca halk bir birine girdi. Bu kan -şıklık esnasında gözlerine batmadım. Eğer çocuğun ve Bü-şeyre’nin ölümü hâdisesi vuku-bulmtsaydı, kendimi gizleyecek tim i’akat müthiş faciayı görünce tahammül edemedim. He men atıma binip kaçtım.
Talha, başını önüne eğmiş ağlıyordu. Sevgili Büşeyre’si i-le mini mini yavrusunu ebediyen kaybetmişti Onları artık h;. f.örı-miyecekti. Bu kara haberden Abdullah ile Abdurrah-man da pek müteessir olup göz yaşı dikmeğe ba lamışlardı. Diğerleri sükût ediyorlardı.
Talha, birdenbire doğruldu.. Avuçlarının tersi ik gözlerini sildi ve ellerini semaya kaldırarak :
— Yşı abbi! dive bağırdı. Canilerden intikamımı almadan bana ölünıii narib etrıe!.. •
S m ra arkadaşlarına döndü: Gidelim arkadaşlar, gidelim! Altık Horasanda işimiz kalmadı. Birbirini takiteden, sa

A$k - Macera - Tarih - Cinayet
Vatanı Eııhıtı rem g-, loK^aaaal Tefrika No, 14»

yısı on binleri, yüz binleri a-şan cinayetlerin, zulümlerin hakikî müsebbibi halifenin oturduğu yere, Şam’a gidelim. Birer hak, hakikat ve hürriyet fedaisi olarak onun huzuruna çıkalım. Herşeyi açık açık an -latalım. «Ya bu zâlimleri halkın başından defedersin, yahud hilâfet makamım âdil bir halifeye bırakırsın» deriz.
ederse ne âlâ; etmezse, taç ve tahtını başına geçiririz.
mısınız? Cesaretiniz var mı buna?...
Ammar, hepisinden evvel cevap verdi:
— Hayatım senin ve bunca mazlûmuıı intikamı uğruna fe -
Kabul
Razı
da olsun Yâ Talha!. Ben, geçmişteki hatâlarımı temiz vic danlara âffcttirebilmek için her türlü ezâ ve cefaya katlanmağa .daima hazırım!
Talha, hemen elini uzatıp Am mar’ın elini sıktı:
— Seni kalben affetmemiş-tim, yâ Hüşşam!... Şimdi yalnız affetmekle kalmıyor; sana «artık kardeşimsin’ diyorum.
Diğer arkadaşlar da Ammar gibi cevap verdiler; Tallıa, hepisin! Öptü.
ranın kanlı
berini getiren atlı ile dokuz kişi olmuşlardı. Dokuzunun da
kalbinde müthiş bir intikam a-teşi yanıvordu. Kendilerini yalçın dağlar kadar aşılmaz, ölüm dalgalarile dalgalanan nihayetsiz denizler kadar geçilmez kadar kuvvetli sayıyorlardı. «Dokuz kişiyiz, fakat doksan bin kişilik muazzam bir orduyu perişan etmeğe muktediriz.» diyorlardı.
Hakları yok değildi. Kuvvei maııeviyeleri gerçekten pek sağ lamdı. İdealleri onlara hız ve

birer birer kucaklayıp Simdi kendilerine mağa-kamsını açan zaif deliye Büşeyre’nin ölüm ha-
lamdı. idealleri onlara hız kuvvet veriyordu.
Bir hafta sonra...
Dokuz arkadaş Merv’de luııuyorlardı. Tebdil kıyafet ettikleri için kendilerini tanıyan yoktu. Hıırdei Ahenger admd»
bu-
bir demircinin evine sığınmışlardı. Bu demirci ustası da Mervânî(ler düşmanı idi. Lâkin kendisinin MervânîTer düşmanı olduğunu kimseye belli etmiyordu. Babası tarafından miras bırakılıp kılıç yapmağa mahsus olan bir demir parçasının sa -bibini bekliyordu. Bir gün ge -lip bir yiğit müracaat edecek; kendisine bir kılıç sipariş ede -
çekti. Huıdei ahengerde baba-' smdan miras kalan demir parçasından o yiğite bir kılıç yapacaktı. Kılıç sâlıibi, zuhurdu.. Yâni mahud kılıcı sipariş eden yiğit, halkı Emevî saltanatından kurtaracaktı.
Hurdei Âhenger, kendisine iltica eden dokuz yiğiti evinin arka bölüğüne yerleştirmişti. Onların yiyecek ve içeceğe dair bütün ihtiyaçlarını temin e-diyoıdu.
Merv Em iri Nasr îbni Seyyal, Hurdei Ahenger’e karşı hususî bir saygı ve sevgi besliyordu. nu MervânFlere dost; âsilere düşman zannediyordu..
(Dtvurıı» ıu.- ) ■
Hakiki Ingiliz menşeli su geçmez TFENÇKOT PARDESÜLER
35 Liradır
Satışımız muhayyerdir • x bdurrahman kal yon Dıkranyan Han 11 — 12 Sultan Hamam
DOKTOR .......
Kemal Nuri İMRE
Cild ve Zührevi Hastalıklar Mütehassısı.
Beyoğlu Asmalımecld sokak 17/2 saat 14-19 Telefon: 42324
I