Çarşamba
21
OCAK
5AYI8İ
HER ’TERDB
idare: Nuruosmanlye No. 11 Tel adresi: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 20785
ou Yıl
No. 3203
abone Türkiye Ssnsllk W0 Ş tyhk 1800 »
j tyhk toö * 1 aylık 800 »
BEDELİ
Bcne'oi M 00 2900 1000 eoo
Kr.
>
>
»
10
KURUŞ
I
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFiiYİZ
Gizil İngiliz mesı|ının mahiyeti meğer ne İmiş?
Vaşington: 20 (A.A.) — (U. 8. î. B.)
Amerikan Dışişleri Bakanlığı dün, İngiliz Dışişleri Bakanı M. Bevinln Almanyadaki yiyecek kıtlığı hakkın-d a ki notasını aldığını bildirmiş re bu notaya büyük bir ekenımiyet atfedildiğini, faksjt metnin Vaşingtonda ya-yınUnmıyacafnıu ilâve etmiştir,
__
M
D. P. Kongresi Tartışmalarının Yurddaki Akisleri
S
o
f I
I
ff
|£rzHrum D. P. Başkanı diyor ki
_ _ “Önerin komünistlere âlet olacağına kim inanır?.. Bu gibi
tahrikler ancak bir fikir harabesi olan kafalarda barınabilir. Bu mes’eleden bir zarar gelirse, ........................ —o da “Vatan lezvirat Eskişehirde de büyük bir nefret ve asabiyetle karşıland
ın neşriyatından doğar
«Vatan»
*
A
w
*
(0
umumi bir bulunmak-
Erzurum idare he •
«Vtıtıııı, ke11m(?»-sn Inm iDiîuıassBc. mdittmt satıç
kutupları ardında seyredip, döneklik perdesinde karar keE^tn bir makam
1
A-A*
-T
e
■r-
(•
Demokrat Partiye büyük hizmetlerde bulunduğu herkes tarafından tereddütsüz olarak tasdik edilen Kenan önere Vatanz ticaret şirketinin bir kadirbilirlik hediyesi:
Yukarıdaki karikatür Vatanın dünkü nüshasında çıkmış ve altına da şunlar yazılmıştır::
«Kenan öner — Dilimin altınakoymak için o kadar çok baklaya İhtiyacım var ki...»
Yann veya bir kaç yarın sonra bu gazetenin, Celâl Bayan da hattâ bu memleketin en mukaddes varlıklarını da bu kılıkta ve bu çizgilerle tasvir edebileceğinden zerre kadar şübhemiz yoktur.
gibidir..»
Erzurum, 2G (Hususi) — Kenan önerin Demokrat Partiden iktifasının doğudaki akisleri devam etmektedir.
Bu arada (Vatan> gazetesinin mübhem neşriyatı vatandaşlar arasında iyi karşılanma.nakta, Vatanın ötedenberi malûm taktiklerine bamledilmektedir.
Hemen hemen bütün doğu demok r ati arı arasında bu gazetenin tah -rik&miz neşriyatına karşı tnfial ve nefret uyanmış tadır.
Kendisile görüştüğüm Demokrat Parti merkez yeti başkanı Hakkı özgül bu hu -zusta bana şunları söylemiştir:
«— Medeniyet âleminde bir dâva nın hakikî kıymeti, ona bağlı olanların mikdan ile ölçülür. İşte hak bu mllçdarın çokJuğu niebetlnde te bellür eder, O haide hiç bir hâdisenin hiç bir suretle bu büyük müca delenin seyrini değiştirmlyeceğine İnanmak lâzımdır. Çünkü hem kumandan hak, hem de hedef haktır. İn sar haltla beraber oldukoa Allaha daha çok yakındır. Şimdiye kadar ber gece semadan kopan yıldızlar, şemanın tezyinatından ne eksiltmiş ve kâinatın İlâhî seyrine ne zarar vermiştir.
Gerçi Demokrat Partide bir ikili ğln doğmasını istiyen ve bunun tahakkuku İçin tahriklerde bulunan (Devamı Sa,, 5; Sil,, 2 de)
Son yapılan tahrikle, bugün bazı hâdiselerin iç yüzünü açıklıyoruz..
"Vatan,, herhangi millî bir dâvada menfaatini bir tarafa bırakarak "Umuma uyacak,, bir gazete olmadığını defalarla göstermiştir..
T
Alımed Emin Yalman
Yine gazete
Kapatılabiliyor..
★
Yıllardır antidemokratik kanunların başında saydı ğınıız basın kanunu hak-kındaki neşriyatımızın nihayet nazarı dikkate alın dığını görmek yalnız bizi değil bütün memleketi sevindirecek bir vaiddir. Zira görülüyoı ki, Sıkıyönetimin kaldırılması ferdasında bile hükümet ve i-dare gazete kapatmak salâhiyetini kullanmak cesaretini nefsinde bulabiliyor
I
Antidemokratik kanunların babında, R^ceb Pokerin iktidara gelir gelmez İlk İş olarak hükümlerini biraz (lalıa şiddetlendirdiği, temeli itibarile tamamen faşist olan matbuat kanunu da vardır. Dünkü «Yeni Sabah» da kısa bir Ankara haberi o-kırak, yakında diğer antidemokratik kanunlar arasında yeniden değişiklikler yapılacağı müjdelenen, basın kanunu, bu halkaları büsbütün sıkıştırılmış, matbuat kanunudur.
İstanbul ve civarından Sıkıyönetim baskısı kaldırılınca birdenbire Çok şenlik yapılmış ve öyle sanılmıştı ki memlekette hakiki ve ciddî hürriyet havası artık hiç engelsiz esmek imkânına maliktir. Halbuki biz, bu sütunlarda, lüzumundan farla sevinç İzhar etmenin a* teybinde bulunduk ve ısrarla tekrarladık ki, esasen mevcud vu yürürlükte olan kanunlar ayrıca bir Sıkıyönetim baskısına Wç de Ih-Uyaç hissettirmezler. Saraçoğlu Şükrünün eldeki silâhlardan fazla alarak bir de örfî idareyi devam ettirmesi ihtiyaten eski Ortaçağ (Dnamı Sa„ 3; Sü„ 4
Kemal Silivrili, Köprülı nün tekzibini yalanlıyor
>:
“Fuad Köprülünü* »özleri, kendisinin takib ettiği yol, siyaset ve programa tamamen uygundur.
P, P, il merkezinde kendisi İle gö-ışen Dır arkadaşımıza, A. Kemal silivrili şunları söylemiştir, i Devamı Sa., 5; Sil., 2 de)
Üç gün evvelki D, P, İlk kongresin de; milletvekillerinin maaşlarına yapılacak zam meselesi İçin, B, M, M, de niçin beyaz oy kullandığını açıklamış bulunan, D, P, mllletve killerinden Ahmed Kemal Silivrill nln, sözleri arasında Fuad Köprülü den de bahsettiği malûmdur,
Diğer taraftan, Fuad Köprülü-
D. P. yeni II Başkanı
Abdurrahman Münib Berkan ittifakla seçildi Celâl Bayar ne diyor
Evvelki gün «ona ermiş buludan, D, P, îştanbul il kongresinde a^n’ iniş bulunan yeni |1 idare kurulu, İlk toplantıdinı, düfı akşam aaat iû da yapmıştır.
Yarım saat aüren bir toplantıdan şonra; yeni il başkanlığa. eeQİxn de en fazla rey almış buluûan Abdurrahman Mtljolb Berkan; başkan vekilliğine de Emin Nlhad Bö-zerl seçilmişler ve 8d&haddln Güvendiren muhaalbUğe, Bülend DA> (Devamı Sa.. S; Sü.. d
t
niin Sillvrllinln sözlerini yalanjı-
yan bir cevabını da dün neşretmiş rü bulunuyoruz. Sil
Bu mesele hakkında, dün akşam
Kâğıt Fiyatlarına Zam Rivayetleri
Bu hususta mühim bir takrir verildi
— Sey-Remzl Yü-verdiğl bir hususların açıklanma-
Ankara, 20 (Telefonla) had milletvekili Ahmed fegır, meclis balkanına ğösjü soru llo aşağıdaki tlkönoûıl Bakanlığınca âıh) latemiştlr:
1 — Bugünkü kâğıd fiyatları kar İlâmda bik neçriyat mevoudiyetlt» röll muhafaza etmekte büyük müşkülâta uğrayan gı Unn İşlemekte ol yatlanna yüsde wn tasavvuru olr. Bu söylentiler doğru mudur?
(Devamı 0 InoideJ
azete ve meomus Iduklan kAgıd fl-
60 nlsbetlnde bir olduğu söylenmekte
Ahmed Rem ti Yüre gir
Batı Avrupa Birliği
*
Birleymif Milletlerdeki Amerikan delegesi komünist darbeleri karasında bu fikri ileri sürüyor
Vaşlngton: 20 (APı — Ayan Myc, ma programı hakkında şahadette U>1 Dış Münâsebetler KonalsydihU huturunda butrün Avrupa kaJknv
ışıngrx>n: zo (afi — Ayan M^c. ma programı naıuunoa şanaaetteı
Dış Münâsebetler KomâsydhU bulunan Dışişleri Müşaviri Blrle||
■I t Devamı Sa, 6; Sü., 3 ûe>
er olayı bir satış ve sfirflm vasıtesı sayan ve bn yflzden fi® dös Amerikan ve D. P. idarecilerinin sözcüsü geçinen “Vata ne bılığa gireceğini kimse bilemez.
Vatan Matbaacılık ve Gazetecilik Anonim şirketinin, hissedarla-rina bol bol temettü dağıtabilmek: pıaksadile neşrettiği, gazetenin evvelki günkü nüshasında, «Bir tez-Viroillk nümunesl başlığı altında, bir fıkra intişar etti. Bu fıkrada, ♦Yeni Sabah m oılaya attığı bil hakikat ağız kalabalığına getirilmek istenmekte, gazetemize «Tez-Vircilik» isnad olunmakta ve hülâ-saten denilmektedir ki:
«Kenan önerin dâvasını şiddetle güden ve umumiyetle ifrat siyasetini müdafaa eden bir gazete, bir fıkra yazarak, Kenan önerin beyannamesinin neşredilmemesinin Celâl Bayarın arzusu icabı olduğunu bir muharririmiz tarafından kendi muharrirlerinden birine söy lendlğini ileri sürüyor ve «Vatan gazetesi, Demokrat Partinin söz-öüsü mü?» diye bir sual soruyor.
İddia tamamile uydurmadır. Muhtelif gazetelerde gece çalışan arkadaşlar, gazetelere girecek gir pliyecek yazılar hakkında tereddüde düşünce blrbirlerile danışır-(Detam’ Sa., 6; Sö„ 1 de)
ut;
ndacısı, ter
11 f.
k • *
1
4
.•ı
t
• •
Komünizm
Rus emperyalizmi demektir
-----o----
Attlee, Dört Büyüklerin buluşmasına taraftar değil
1
Londra: 20 (A.A.) — Avam
Kamarası bugliD öğleden sonra a-çılmıştır. I
Lntira: 20 (AA.) — Bugün!
Avaın KamaraBinda İşçi Perl ısı say'avlanndan birinin sorduğu su alc cevab veren Başbakan Clement Attlee, diğer müttefik devlet şef-(Devamt Sa., 5; Sü., 4 de)
Kı b r ı s 11 Türklerin
protestosu
Rumların Yununistanla bir-Itfue istekleri protesto edildi
Londra, 20 (B. B. O.) — Kıbrıs] ^d(sı nüfusunun Defte birini teş -İCli eden Tllrkler adına İngiliz sömürgeler müsteşarına gönderilen telgrafta adanın Yıuıanletaıuı ilhakı hakkmdakl Rum isteklerini pro teste İçin pek yakında lngütercye bîr Türk murahhas heyeti gönderi-1 lecegi bildirilmişti).
Adada. 82 bin Türk vardır.
ûya komünizm düşm anı
3„ m yarın
r
t*
— ■ »■Ol w 4» • *1
A k
T , 4 A
w A
A
8 -Say( > «FftRIYE FĞRf DOĞRUYA DOĞRU
• * 'm.
fsvıinir» aUıvda tanıdıf/i Eğriye Eğ rt, doğruya doğrum cümleli bu gazetenin bünyesinde mündemiç tezad (ardan açık bir nüm ünedir. Ne kavli /idine, w de fiili kavline uymayan bu ticaret şirketi, tabelâcında bulunan ibu cümledeki kelimelere yer değiştîrtse, hiç değilse binbir tezadla bir tanesinden kurtulmuş olur. Meselâ: Eğriye doğru, dnğruyo eğrh gibi...
C.H. P. Meclis Grupu Toplantısı
Grupta konuşulanı gazetelere verenler
Dünkü ietimada, konuşulanları ifşa edenler şerefsizlikle itham edildi
Ankara, 20 (Hususî) — Halk Par tisi meclis grupu; bugün saat lö den 19 a kadar devanı eden bir top lantı yapmıştır.
Toplantıda evvelki zabıtların o-kunması sırasında grup müzakerele rlnln matbuata ifşa edilmesi ve ifşa
keyfiyetinin kimler tarafından pildi ğı hakkında doktor Fahri vitin vermiş olduğu bir takrir rinde durulmuş, söz alan Fahri E. cevit, takririni izah etmiştir.
Bundan sonra Rasih Kaplan kürsü (Devamı Sa., S; Sü., 1 ae>
ya •
Ece
Üzo-
Konservatuvarın Murâkabası
cçenlcrdo valiyo yazdığım a-çık mektub, temonni edilen tesirini gösterdi. Gazeteler
Konservatuvor hak- ■Câı Gazetelerden Öğren
kında serdedilon şi- | j dıfiiıniz heher'erc gö-
kâyctlcri tcdkik ey- _ _ _ _ re Konservatuvar
•oınek üzere belediye tarafından bir heyet soçıldigini yazıyorlar. Sayın Doktor Lûtfi Kırdarın bu mühim ınes'oloyi lâyık olduğu önemle nazarı dıkkato almasından dolayı kendisine alenen teşekkürü bir borç bilirim. Zira Konsorvatuvarın, bilhassa alaturka musiki kısmının içindo yuvarlandığı buhran artık önüne geçilmesi zaruri bir şekil almağa başlamıştı. Bir okuyucunun mektubunda dediği gibi Kon-servatuvardan darıltılıp uzaklaştırılan değerli san'atkârlar yoksulluğu yüzünden bu müessese konser Dile vero-miyecok hale gelmektedir.
Bugünkü vazlyotı ile Konsere tu var ya kdpılnrını kapamak yahur tıaflı ıslahat yupnıak zorundari’Y r, buhrandan kurti’iınam için (ia»«r ve bflhesMi kifâvetiı oliertc ’ri/ırf eno-nıoıu şarttır. Bir snn'at nmıshcstni hir çiftlik, san'atkârlar da çiflirk ya-
naşmaları gibi ıdaro edı.'omcr. Orada hâkim olan yalnız san’attır; ceberut değil...
hakkında bir ınüddcttonberi devam e den neşriyat ve şikâyetlerin tedküci ile meşgul olacak heyet Kâzım Şı-nasi Dersan, Abdiılkadır Kâramürsel ve Bürhan Felekten müteşekkildir.
Değerli dostum Kazını Şınasi Ocr-san’ın reylerindeki isabeti takdir ede-golmişizdlr. Bu mes'e/ode de tamamen bitaraf olarak hareket odeoeg no eminiz. Yalnız aziz dostum, aynı lamanda Akşam gazetesinin mtidıırudur; hattâ yalnız müdürü değil âdeta bel komiğidir. Akşam gibi bir gazetenm idaresi Kâzım Şlnasınin hem vaktini, hem de mesaisinin mühim kıyınım işgal etmektedir. Her ne kadar arkada* şıımz, id ire çarkım kendi kendine dönecek kadar teşkllûtoı hır ruha sahıb İM* de böyle mühim müesseseler üzerimle» baş çarkçının gözıı eksik olmaz ve olmamalı. Bu itibarla sayın *Luöen sayfayı çevirini» *
SAYFA: S
-'W
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?| ü₺3 . ■ i
ı
e
OkVYVCU
yvaısaray fabrikası
«1
yarivoto şopta sa
vuşnıalc. firar fikirleri uefeaen gel
' ti umw
I
Tefrika Wo. 151
— Merkezi uııvuınidejı KongrMB kşırar vöfdjğıııiz gün, düşündük, pedllsr kİ Talât» En • Ver paşalarla Nâcıaj vş Baha Sa-fyr beylor memleketi torketmeli-
3 rfırtetlyanfauıp , Rumlaryj ara husumeti
5_
S?
— Merkezi uınumldç
ıflr. HırİBtİA'aniai’Ui ve EiTuenihnn Bunu var diye memlekette iğtiS«9 Olkai* pıak için vesile addederler, sizin çıkmanız lâzımdır dediler.
Doktor Nâzım bey nasıl firar et tiklerini ve Sivastopola gittiklerini anlattı. Ve merkezi umumintyi verdiği parayı ailesine bıraktı#) • m on sekiz lira ile gittiğini ve Altzıanyada kendisine Talât paşa mu para verdiğini ve Kara Kema. Ün firarda ziyade ısrar ettiğini vj Kara K analın niçin firar etme dığıai, hakkındaki suale cevaben de sebebini bilmediğini, Mondoros mütarekesinin hareket edooekleri glin imza edildiğini Tevfik Rüştü beyden işittiğini, ihtiva ottiği sa-ralri! o zaman bilmediğini, Tevnk Rüştü bejin ümidimizin fevkinde bir mütareke dediğini söyledi.
R()is — Felâketin muhakkak ol duğ^J anlaşıldı, ride kalanları nuz?
— Teşkilâta
— En yakın arkadaşlarınıza bile Allahaısmarladık demedûn gittiniz doğrusuna söyle, kaçıp bıraktınız gittiniz.
— Bendeniz bir lert idim efendim.
— Söyle kaçtık de.
— Evet kaçtık. Kalıp ne yapacaktık gizlenip duracaktık.
— Kaçmanın bir mânası vardır. Memleket iflâs etti. Canı âzlzleri-nıizn kurtaralım yahut millet bizi parTalar korkusu. Memleketten çıkıyoreunuz nasıl hayat geçireceğinizi toabit ettiniz mi?
— Kırıma gittik oradan Alman ya için trene bindik, istifadan evvel Enver paşanın bir projesi var dt. Kai kahyadaki iki fırkaya yüz bin silâh göndermiş, Enver paşa Halil paşaya göndermiş. Fakat İzzet paşa yoldan Halil paşayı Ingi-lızlerden korkarak geri aldırmış. Enver paşa bu eski projesini tatbik için Kafkasyaya tevcih etti.
Siz. dû kaçtınız ge kime bırakıyordu-
bira klik.
Berlindö Ermenijerin aleyhimize ûllmşjyig yapâcaklannı i^tçrek bir ş;ınatoryomda kaldık, lblâm thtj-ldlçiler Cetniyeti Ittinadmın eâası-nı or^da kurduk.
— Demek her yerde toplanınca bir nizamname yapardınız?
— A/'zedeyim efendim, Vilson prensipleri büyük ümidier uyandır m/Jtı. Biz de mulıtölif millet ve memleketlerde üzerimize teveccüh don yükü tahfif etnpek Uaere bu çpmi.vetı teşkil etmeği düşünmüş, Hiqdîliler ve saire milletlerle temaşa ğetmiştik. Merkez Berlin olacak ve her memloke ten bir murahhas ^ulunacaktı. Bu heyet müstemleke faalinde idare edilen memleketleri başlarındaki memleketlere karşı tahrik etmek ve bu suretle Ttlrki-yeye müteveccih tazyiki azaltmak maksadını takib ediyordu.
— Siz kim ve nereden geldip(3 derlerse buna ne cevab verirdin!,»?
— Onlar hazırdı davetimize der hal icabet ettiler.
— Para falan da çekiyor mu idiniz ?
— Hayır.
— Peki masarifinizi nasıl temin edecektiniz?
— Talât paşanın verdiği sekiz, dokuz bin lira kâfi idi.
Birlende bulunan kıymetli bir Ru» komiseri bize bu faaliyetimiz de her türlü muavenette bulunmuş, bunun için mukavele yapılmıştı. Yalnız Rusyadaki Müslü-manlar nezdinde tahrikat yapmı-yacaktık. Ruslar yalnız Azerbay-canın istiklâlini tamjacaklardı. Diğer Rus Müslümanlarını tahrik etraıyeceğiınize dair teahlıüde giriştik. Biz asıl Irak ve Hindistanı istihdaf ediyorduk. Cemal paşa bil hassa bunun için Afganistana gitmişti. Aıman.v’adaıı tayyare ile Moskovaya gitmeğe karar verdik. (Bade Nâzım bey tayyareden düş tüklermı ve Moskovaya bilhassa ti ran ve Hindistan tahrikfttı için gittiklerini tayyarenin altı defa düştüğünü ve Moskovaya Enver paşa ile Cemal, Bedii ve öahaed-din nin rak rmı,
Mustafa Kemal paşadan bir kâğit aldıklarını ve heyeti vekile karan-le kendilerde teşriki mesai ettiklerini ve hariçte çalışmaları lâzım geldiği bildirildiğini ve Anadolu-nun propagandasını yaparak Mus tafa Kemal paşaya Avrupa memleketlerinin vaziyeti hakkında rapor gönderdiklerini fakat hariçte bir şey yapılamadığından Anadolu ya girmek için Mustafa Şeref bey vasıtasile Gazi paşa hazretlerine müracaat ettiklerini ve Talât paşanın o 3irada şehid olduğunu, En ver paşadan telgraf aldığını kendisini Moskovaya çağırdığını uzun uzadıya anlattı.)
—’ Memlekete girmek istiyorsunuz. memleketi terkederken düşün düğünüz şeylerin bertaraf olduğunu mu zannediyordunuz, niçin gel inek istiyordunuz?
(Devama var;
Şakirin geçtiklerini, kendisl-Talât paşa ile Berlinde kala-propaganda teşkilâtı yaptıkla Moskovaya gelmeden evvel
Konscrvatuvann k urâkab ısı (Ba^tara/ı 1 incide/ muhibbimln böyle mühim bir nıes'ele-nln halline sarfedecek vakti olacak mı, olnııyacak mı? (
Abdülkadir Kara m Ur sele gelince: 3u zat, adedi günden güne azalan bir $İ8tanbul Efendisi* dir; gayet terbiyeli, nâzik, hoş sohbet, lâtifeyi sever, mütebessim, cana yakın bir adamdır. Güzelliklere âşıktır; ava meraklıdır; bilhassa musikişinastır; fevkalâde ala- « turka keman çalar; Abdülkadır Kara-nıürselı.n musikide hükmüne kıymet veririm. Yalnız Türk musikisini o kadar sever ki bu aşkın oııun nauaas ruhunu fazla ihVzaza getirmesinden ve onu biraz şair yapmasından korkarım o zaman «takdir ibresi» muvazenesini kaybedorso acırım değrusu... Çünkü bu dâva yaln«z Konservatuvarın değil, ayni zamanda Türk musikisinin dâvasıdır. I
Verilecek kararın, musiki tarihinde İ ehemmiyeti olacaktır. 9
Bur:.an Felek, insaflı bir meslekdaş-1 tır. Kendisinin musikide çalıp söyle- ■ digini bilmiyorsam da ilk (Matbuat konseri) ni tertib ettiğim zaman bana (Rast) faslını tercih eylemekiigimi tavoiye etmesine göre (doğru) iuğu sevdiğine inanıyorum ve bu hususta ihtiyar edeceği zahınottcn dolayı kendisine «teşekkürden müstağni» o»tna-d.gımı hatıriaımağı bir vocibo bilirim.
İşle vazıyeti tedkik edecek zevatın bu dava karşımdaki şahsiyetleri bu-dur.
Tekrar ediyorum: Tanzim edecekleri rapor, musikimize temenni edilecek bir isiikamot verecektir. Ona oski İhtişamını, şovkını, zevkini ve bütün revnakını iade edecektir.
Konservatuvur Türk musiki kısmının bu^ün bulunduğu elim vaziyet do-layfstlo musiki sevenlerin biiyük ekseriyeti hüzün ve elem işinde *lr.
Doktor Lûtfi Kırdar, san’atın nabzını ele aldı. Dâvayı tatbik etmek de taayet âzastna düsen bir vazifedir.
cidden bakış. benim
Ayna-
— Bu Metin ne iyi çocuk. İnsanı dinlendiriyor. Onun tarafından sevilmek büyük bir saadet!. Bent seviyor. Bunu güzel ve elerin lannda okuyorum. Acaba o bakışlarımda ne okuyor?
Birdenbire kıpkırmızı oldu.
ya baktı. Şakaklarında ter damlacıkları vardı.
— Ne okuyor?
Kalbinin çarpıntısına gülümsedi. Omu7 silkti. Yüzünü iyice pudrala-jdı, dudaklarını boyadı.
— E .. Bu akşam beni pek çirkin bulmıyacak.
Mantosunu giydi. Başına oşarpını taktı, eline kabri eldivenlerini geçirdi. Son bir defa aynaya bakarak gü-’ı liımsedi:
— Gözlerimde hakikati okursa ne olurmuş sanki ..
Acele adımlarla odasından çıktı.
Taksim meydanı bembeyazdı. Sa-balıtanberi yağan kar durma bilmiyor; tatlı ve yumuşak oir serpllişle iniyordu.
— Bu manto sana ne kadar yaraşmış Vorda! Yeni mi?
— Evet. Qok kalın olduğu için giy dim. Hava adamakıllı soğuk.
. — Tatlı, rüzgârsız bir soğuk.
— Ben bu havaya bayılırım. Maç. kaya doğru yürüyelim mi?
— Haydi.
Verda bugün, deve tüyü renglnde-kl kalın spor mantosu, lâstik tabanlı ayakkabıları ve siyah saçlarını sa-
A
işçilerinin bir ş/k ^yetı
Buçol T. A. Ş. uin Ayvan-sıvray fabrikavındâ çalışıyorduk. İş veren bkl günde 11 Haat çalıştırıyor ve 8 saatlik para veriyordu. Bundun baş-ku du İş kanununa göre yap maya mecbur olduğu işlerin hiç birini yerine getirmiyor ve bir çok haklarımızı tanımıyordu. Üyeni bulunduğumuz İstanbul Gıda Sanaytf iş çileri Sendikacına müracaat ettik. Sendika müdürlüğüne baş vurdu. Onun aldırnuuİL Bunun üzerine vaziyet Çalışına Bakanlığına yazıldı. Nlha yet» İŞ veren haklarımızı tanıdı ve birikmiş paralarımızı vermek mecburiyetinde kaldı. Fakat bu hareketimize kızdığı için sendikaya dahil olan işçilerin hepsini işten çılıamııya başladı. Son günlerde bizimle beraber 8 kişiyi kapı dışan etti. Bu kış mevsiminde ne yapacağımızı şaşırdık. Halimizi gazetenizde yazarsanız belki bizi koruyacak bir makam bulunur.
İsmail Tosun SaHri Kuınkale
★
TAR AB YA «KM EKÇİ FIRININDAN ŞİKAYBT
Tarabyada oturan isim ve adresi bizde mahfuz bir okuyucumuzdan aldığımız mektubda şunlar yazılıdır:
Tarnbya ekmekçi fırını pişireceği tepsi basma 30 lrtb niş alması icab ederken 50 kurıış almaktadır.
DENİZDE
ZJ OCAK 1948
seni vururum!
r
Bir adam» sarhoş olduktan sonra gittiği içkili gazinoda skandal çıkardı
Kasımpoşada Bahriye c&ddeshıde oturan 22 yaşlarında ömor Çelen ovvclkı akşam Beyoğlunda bir içkili gazinoya girerek oturduğu «ırada sahneye çıkan okuyuculardan birini, iki senodenberi münasebette bulunduğu sevgilisi Kadrlyeye befı.' zetnıiştir. Zaten kafası dumanlı olan Önıör hemen bıçağına sarılarak sah nenin önüne koşmuş ve:
«— Kadriye in sahneden yoksa seni öldürürüm» diye tehdid etmiştir. Tabiatile okuyucu genç ktz, ta nımadığı bir adamın, hem de kendisine başka isimle hitab etmesini onun akli muvatoneeinin bozukluğu na hamlederek:
«— Yakalayın şu deliyi dışarı a-tınl» diye haykırmıştır. Bu söze büe bütün içerllyen Ömer olduğu halde sahneye okuyucu genç kız da sahneden kaçmıştır.
Etraftan yetişenler mütccaviri ya
i ollndo bıçak sıçramış ve' çığlık İçinde
kalayıp bekçi Raslme teslim ekmişlerdir. Fa^at, Ömer bir fı nı bulup kaçrtlış v» doğru atvgills Kadri yen in evin» koşmuştur.
Netloodo suçlu yakalanmış vs ha dlso ollrmü meşhud edilmiştir. Yapılan soruşturma neticesinde Kadri-ye ile okuyucunun başka başka şahıslar olduğu anlaşılmış ve sa. mkla hçr ikini de yüzJeşUrlludşUr. Fakat Ömer gene kani olnnya-rak:
(— Hayır o sahnşdeki Kadriye I-di> diye ısrar otmiştlr.
Meşhud suçlar kanununa göre, dün ikinoi ağır ooza mahkemesine verilen Ömer, verdiği ifadede aynı şekilde İddiada bulunmuştur.
ömşr, öldürmeğe teşebbüs, sarhoş luk’ ve bekçinin elinden firar suçlarından tevkif edilmiş; duruşma fa hldlerin celbi için başka güne tâiik olunmuştur.
fCLFD/rCDf
4PZ./ rtot
Amerikadan satın aldığımız şilepler
Denizyolları idaresi tarafındap Amerikadan satuı alman Şİlcpleğ, Amerikan malzemesinin mertyekfitimize nakline tahsis edilmiştir.
Halen Amerika yolunda b ajı
Rize ve Edirne şilepleri, ÜÖn &r-rinde malzeme yükü getireceklerdir,
Diğer taraftan Kars ve Kastamo nu şilepleri de ilk fırsatta Amerika ya tahrik edileceklerdir.
Denizyolları umum müdürü cuma gilnll Amsrikaya gidebek Devlet Denizyolları Umum MQdü rü Yusuf Ziya E/aln dün Ankarâ-dun şehri artze dönmüştür,
Yusuf Ziya, Cuma günü Fan Ame rikan Havayollarına alt bir uçak la, beraberinde üç mühendis olduğu halde Nevyor'.(|i hareket edecektir-
Umum müdüre Bakanlık müsteşarlarından Rıfat Ilgar vekâlet et mek üzere dün şehrimize geyniştir, Kabataş vapur iskelesi Inşagtı Kabataş vapur Lskalşsl inşaatı hususunda yapılan sondajlar, mtts bet netice vermiştir.
Öğrendiği.nlze göre inşaata ay başında başlanacak ve ifrite iş İşle) meye Nisan souuna kadar açılmış bulunacaktır,
İnşaat ruhsatiyeleri
Son aylar içia ev ve apartman inşaatı hususundaki müracaatların sayısı artmış göçen yıl verilen İnşa at ruhsatiyelerinin 2700 oiınaama rağmen şimdiki halde bunlardan ancak bini yapılabilmiştir,
Taksim - Sirkeci hattına tahsis edilen yeni otobüsler
î, E, T, T, nin Işveçten yeni gelto 5 otobüsü önümüzdeki Pacarteal gününden itibaren Taksim — alr keçi hattına tahslaadl lecek ve biletler 20 kuruş olanaktır,
İ, E, T, T, nin diğer 5 otobüsü ypl dadır ve 5 otobüsü de Işveçten yola çıkmak üzeredir, Esnafın sağlık duru mu
Esnafın cüzdan almak için lâzım gelen sıhhi muayene tarihi başlangı cinin Haziran ayından Ocpk&yı ba şına alınması, esnaf vt âl|kalUâî arasında da güçlüklere sebeb oltnuş tur,
Bu gıAüuğe ' ^ebeıb, belecLyenfo vaktinde ilgililere temim yapmama sidir,. Belediye, bunun ayeneniıı yeni esaslara mo&nu bütün teşkilâtına bildirmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan cyzdaa tevziini üzerine alan Esnaf Odası, eşn^tan şJdat almadıkça oüzdan vertnemair te, aidatını ödemeyenleri lorayii sevketmektedlr-
Hâlbuki Esnaf Odası gazetelere verilen bir il dan tevzünin meslek teşekküllerin de yapılmasına mecburi olmadığı, isteyenlerin bunları eanaf odasından alabilecekleri gibi oRedlve tah sil şubelerinden de tedarik ölunaca ğı bildirilmekte itfi.
----------o----------
Boks teşvik müsabakaları 25/1/948 Pazar günü
KadLköy HelkevAnde b( ler turnuvası ve teşvik larma başlanacak Ve bitinceye kadar her Pazar ayni yerde ve ayûl saatte devam edilecektir,
Tartı ve doktor muayenesi 25/1/948 Pazar günü saat lk den 14,30 a kadar ayni yerde yapılacak
X-
41
mu
-pd
. saat 16 dş boks mflptedl müsabaka
Or taköy
cinayeti
Fıkracının posta kutusu
Dünkü celsede Vali şahid olarak dinlendi
öldüren . Ara -birin-devam
tamamlandıktan
ola-ziyade
Örfi idaredeki dosyalar savcılığa gönderilmeğe başlandı
a
I
Örfi idare malıkemeler'’ şandan sonra karara bağl Qlan 400 e yakın dâva dosyası pey derpey O, Savcılığına tevdi edilme ğe bnşlanmştır- Bu cümleden olarak diln 98 dosya savcılığa gönde rllmlştlr. Bu dosyaların 51 1 Komü nistllk suçundan mevkuflulara tir.
att
Bâ Böl gelerek
— ------ "€1
Ticaret Bakvumn dünkü tetkikleri Şehrinizde bulunan Ticaret kam v» hakanlık erkânı, dün ge Tloaret müdürlüftüna
tüocuriarı kabul etmiş ve dilekleri ili dinlemiştir,
Balçan, bugün saat 15,30 da Tüo oer Derneği tarafından Galata İfoSpu Salonu Lokantasında tetiip 6dU»n bir toplantı da derneğin üye lertle konuşacaktır,
Tekel Bakanı bugün gaze-tecilerle görüşecek
Bir müddetten beri şehrimizde Vulunan Tekel v» Gümrük Bakanı Şevket Adalan, dün de Tekel İdare Slndt meşgul olmuş, öğleden sonra Fâfabahçe ispirto fabrikasında te» kiklerde bulunmuştur
Bakan çalışmalarını bitirmiş olduğundan, bugün öğledon sonra pir başın toplântaı yaparak galo tecilerle konuşacak ▼« bu akşam Anfcaraya dönecektir,
Anadolu liselinin muadeleti (aedtk edildi
Bir müddet evvel Kadıköyde açıl mış olan Anadolu lisesinin, resmi liselerle muadeleti Milli Eğitim Ba kanlığınca tasdik olunmuştur,
far.
Bölge birinciliklerinin de Mayıs ayma kadar olan müddet içinde yapılacağı al ikalı klüplere bildirilir,
Aşk vs his romum
Tefrika: 45
muazzez Tahsin BERK AND
ran tenkil eşarplle cidden çok güzel di. lanaldan soğuktan kızarmış, göz lçri parlamıştı. Gonlş adımlarla ve könuşa konuşa ilerlerken yüzünde ıhoaud bir mâna dalgalanıyor, dudak lan ve yüzünün bütün çizgileri gülümsüyordu. Neden bu kadar aerino-U idi? Bunu düşünmek istemiyordu.
Metine gelince,, o, niçin olduğunu bilerek mesuddu. Verda ile yanyana yürümek, onu yalnız kendinin hissetmek, birkaç saati onunla b&şbaşa ge çirmek büyük bir saadet değil mi idi?
Konuşuyorlardı:
— Bugün iyi çalıştın mı Verda?
— Çok İyi. Parmaklarımda büyük bir çeviklik vardı. Öğleden sonrayı piyano başında geçirdtm. Durmadan egzersiz yaptım. Santnle sözleşmiş olmasaydık belki geceye kadar çalacaktım. *
— Sözleştiğimiz iyi oldu. Biraz hava alırız. Ben de bugün çok meşguldüm Yazıhanede bunaldım.
Yanyana, kuvvetli adımlarla yllril-
yorlar. arada bir yüz yüze bakıp gülüşüyorlardı. Mesuddular. Mânâsız ke limeler onların ruhunda tatlı bir müzik tesiri yapıyordu.
— Şu karşıdan galen kadına bak Metin. Ne zarif giyinmiş d»ğfl mif
— Evet, fena değfl. Fakat aan ondan çok zarif ve gttzolsllL Görmüyor musun. Bütün gözler sana hayranlıkla bakıyor,
VeFda hayretle olduğu yerde dur. du. Ömründe ilk defa Metinin ağamdan böyle bir kompliman işitmiştl. IChlbt acaib bir telâşla çarparken bu iltifatı alayla karşıladı.
Bu ne koskocaman bir kompli. man Metini Beni şimartıyoreun. Yok sa sen de salon adaı 11 mı oldun;
Seal titriyordu. Metin ciddi bir tavırla- ona
— Ben hakikati söylüyorum Verda. Güzel ve zarif olduğunu sen de biliyorsun.
Gene kız cevab vermedi. Bıı mevzuda fazla konuşmaktan garlb bir
baktı.
çoklngonlik duymakta İdi. Nişanta|i fü gcfjml|lerdl. îkt tarafı ytlkaok a-partm ani arda lâmbalar yanmış, eV-ler geoe hayatına glrmişlordL
— Şu pastacıda birer çay İçelim mİ Verda?
Küçük dükkândaki üç masadan birim İşgal ettiler. Kendilerinden ba^ka müşteri yoktu. Gene bir ço-ouk, buğusu tüten çayları ve güzai gösterişli pnstalan masa üzerine bıraktıktan sonra bir köşeye sindi, eski bir gazete parçaamı okumağa dal dl. Dlşanda tramvaylar çanlarını Hızlı çalarak ilerliyor, caddojrl örten sulu karlar, otomobil tekerleklerine sarılan zincirlerle iki tarafa sıçnya-rak hışırdayordu.
— İnsan kendini büsbütün başka bir Alemde sanıyor dfiğil mİ Metin?
— Evet; Kaili günîdrde îstanbulun yüzlı değişiyor;
— Ben bir çav daha içorim.
— Sonra da yine yürürüz, olmaz mı?
Bu gaclkmv özürler dile Merkez ot* mektubun:
Bank» diye no kellmof
İstanbul vali ve belediye reisi Dr. Lûtfl Kırdarın maiyet polisi Hasib Pozanı Ortaköyde sabıkalılardan Şükrü lanın yargılanmasına dün oi ağır ceza mahkemesinde edilmiştir.
Dünkü celsede doktor Kırdar, şa hid olarak dinlenmiştir. Vali, evvel ce gazetelore bu hususta verdiği i-zahatı mahkemede de şahid olarak snlatm ıştır.
Valinin izahatı
sonra yargıç/ şunu sormuştur:
— Sanık Şükrü müdafaası esna -smda (vali doktordu da niye nasibi tedavi etmedi ve otomobiline ko yup acele hastaheneye kaldırmadı?) dedi. Buna ne dersiniz?
Şehid> şu cevabı vermiştir:
— Vak’a muhatabının kim cağım kcstlremedim. Daha
şahsımı mevzuu bahsederek oradan çekildim. Sonra, yaralı sedye ile kaldırılması lâzım geldiği İçin sedyeye alınarak kamyonla haartahane ye nakledilmiştir.
Validon sonra şoför Mehmed yetiş, nahiye müdürü Osman ve Muh tar İbrahim dinlenmiştir.
Katil, ifadeleri kabul etmiyeceğini bildirmiştir.
Neticede şahldlcrden Şefik, HÜL şim, Dimitri; Bogos. ve Sadtnln* din İenilmesi için celse başka bir güne bırakılmıştır.
scbeb
gel edip
katılınca ka-artmış ve nihayet (De-Tanrının rahmetine in-olmuştuk.
gör’ ki
(Devlet şimdiki
(Deniz Bank) Denizçoiia-pUsküllü belâ
PC LİSTE
Yaka.anan uygunsun kadınlar
I
ı
ı
I
Evvelki akşam Bevoğiunda ahlâk zabıtası memurları tarafından yapılan taramada 10 randevucu kadın yakalanmış ve bir randevu e-vl basılmıştır,'
Beyoğlunun en girerek uygunsuz keklere musallat
lardaıı da 7 si yakalanarak, muaye neye sevkedilmtştlr.
Diğer taraftan, tarama- ekipleri
3
lüks gazinolarına hareketlerle er-olan bazı kadın
tarafından yapılan kontrolde sarhoş, 1 bıçaklı yakaianmuttr.
Kadın yüzünden yaralama
Galatada, AH Paşa sokağmda 18 numarada oturan Mehmed, evvelki akşam arkadaşları Ali, İsmail ve Osman ile bir kadın meselesinden kavgaya tutuşmuştur, Bu esnada bıçağını çeken Mehmed üç arkada şını da ağır surette yaraianuştr, Yaralılar hastahaııeye kaldırılmış ve suçlu yakalanmıştır,
Tabanca ile arkadaşını yaraladı
Siirtli olup şehrimizde yerleşen Ç8 yaşlarında Ahmed İsminde bir genç evvelki akşam Galetada Neoa übey caddesinde tabanca ile ağır yaralı olarak bulunmuştur, Ağır yaralı derhal Beyoğlu hastahaııesi ne kaldırılmıştır. Yapılan tahkikata göre Ahmedi, Rüstem adında bir aı kadaşuıın vurduğu anlaşılmıştır Yakalanan sanık:
%— Tabancayı cebime koyarken kazara ateş aldı ve zavallı arkadaşını yaralandıb demiştir. Hâdisenin tahkikatına başlanmıştır.
ugün d» mazı okuyucularını dan aldığım bir ka? moktubf cevab vormdk zorundayım. Sütunlarda dolaşırkon zavallıları bir hayli İhmal etmiş oldum.
J don dolayı kendilerinden dikten sonra, Bahkeslrda llnde bay Naci Taptlkln hep beraber okuyalım:
c Gazetelerde «Maritim bir şoyler görüyorum. 0u
Münakalât Vekâletinde Türkçe bilet yok mu? 3u namen» lâftır?
gibi bir takım tenkıdter yazılıyor. Müsaade ederseniz bunun esasını ben sİ ze izah edeyim. Martı biliyorsunuz, deniz sahillerinde bulunan bir ku^yr. ismidir. Münakalât Vekâleti bu kuşa izafeten martı kuşu bankası demek istiyorsa kısa (Maritim Bank., doyio isin içinden çıksın. Sunda patırdı, gürültü edecek ne var?...»'
Fıkracı — Hayır sayın bay Naci yanılıyorsunuz; (Maritim Bank) bir zamanlar bizde de kurulup faaliyete jeçmiş olan (Deniz Sank) ın alafraa* »asıdır. Atatürk morhııınun vefatından sonra, biz gazeteoller, sanki yapa* oak başka hiç bir ış yokmuş gibi, var kuvvetimizle bu (Oenız Oank) j saldırmış ve bu muessesenin basında bulunan zatı oamndan bezdirmiş, fazla olarak da Almanyadan yeni gcJen (Elrüsk) vapurunun birdenbire sür*»1 ten düşmesi de buna nıeti büsbütün nız Bank) ın tikaline
Fakat Irtihal
rı) dediğimiz merhumu mumla arattı ve hor şeyde olduğu gibi gelen gidene rahmst okuttu.
Bu itibarla, gözünü seveyim Adanalı okuyuoum, ister yeni kurulacak bankanın ismi ister (Maritim) olsun, isterse (Martım) olsun sakın ses çıkarayım deme... Hattâ (Karabatak Bank) desotor bile emin ol ki (Oevlat
I Denizyolları) idaresinin bugünkü bam-bacak vaziyetinden daha iyi bir teşkil v ucu d a gelmiş olur.
(. Hani bir fıkra vardır: Nnsreduln Hocaya iki şişe sirke getirmıçler de:
— Hocam, sen iyi sirkeden anlarsın; biz iki arkadaş bu sirkelerden hangisinin iyi olduğuna dair bahse tutuştuk, şunları bir tadıver demişler de Hoca şişelerden diktan sonra:
— Öteki iyidir!
Şişelerden birini
I" bile sürmeden hüküm vermesi müra caatcılardan birini haklı olarak kızdırmış ve bahsi kaybeden bu zat Hocaya :
— A Hocam, benim sirkeyi tattır amma ötekine daha dilini dokundur madan onun için üstünlük fermanınr verdin, bu nasıl şey? diye çıkışmış. Hooa merhum da tatlı bir tebessümle:
— Kızma evlâd, cevabını vermiş, taddığım senin sirke o kadar kötü îdi ki dünyada bundan fenası olamazdı. Onun için öteki iyidir! dedim.
İ^te tıpkı bu fıkrada olduğu gibi ister (Maritim Bank) ister (Martı Bankası), inan bana aziz okuyucu ki bu yeni idare muhakkak ve muhakkak surette (Devlet Denizyolları) denilen o ucubeden bin kat faydalı bir müessese olur. Saygılarımla.
— Elbette.
Dönüş yolunda Verda Metinin koluna girmek zorunda kaldık Karanlıkla beraber karlar buzlanmış, serbest yürümek güçleşmişti.
Sözleri tükenmiş gibi konuşmadan Harbiye caddesinden aşağı inmeğe t aşladılar. İlcisi de 14in için mosud du* ve bu saadetini ötekinden gizlemek istiyordu. Belki de Büyüyecekleri kelimeleri zayıf, cılız bulmakta idiler.
Her adımda birbirine biraz daha . sokularak yürüdüler. Kalın kumaşların altından kollarının sıcaklığını duyuyorlar. Bu sıcaklık ruhlarını ışı- İİ tıyordu. I
O gece Metin, sabrının tükenmek- « te olduğunu, nihayet Verdaya hisle- 1 rint açmak zorunda kalacağım ken. j di kendine itiraf etti. I
Verdanın gözlerinin,, daha doğrusu kalbinin üstünde sımsıkı duran por- J de 1de artık bir saadet başlamıştı.
tamamile açılmış, parlak ' ışığı dışarıya sızmağa
iki geııc için şimdi yepyeni bir hayat başlamıştı. Açıkça hiçbir şey ko nuşjnadıklaıı halde anlaşmışlardı. | Metin, derin hislerinin Verda tarafın . dan farkı dildiğini gCrilyordu. Ver- (3 da ire. yalnız onun aşkını keşfetmek S lc kalmamış, çocuklugundanberi t- 8 sim veremediği kendi duygularını da | nihayet anlamağa başlamıştı. *
(Devamı miri
ancak birisini tad*
hükvnUnü vermiş, tadıp diğerine elini
** • •
FIKRACI
C.H.P. Ocak Kongreleri başlıyor
C, H. P. Ocak kongreleri bir Şu batta başlayacaktır.
Bu münâsebetle, önümüzdeki Cumartesi günü İl İdare kurulu ii-yelerile ,Şehir Meclisi üyelerinin de lştlrakile parti merkezince bLe toplantı yapılacaktır,
Bu toplantı da ocak kongrelert-r nin yaklaşması münâsobetile şehrin ve halkın dilekleri üzerinde konuşulacaktır,
TAJMVlitt
OCAK 1948
1
*
1363
Rumi
K. sânl
8
Çarşamba
76 -u-
Vakitler
1367
Hicri
Rebiûl-evvel
9
Kasım
AY 1 —GÜN 21
p
I
Güneş öğle İkindi Akşam
Yatsı Imsftfc
Vasati 8.
7
12
14
17
18
S
D.
10
25
57
12
47
38
Ezani D. 09 15 46
S»
2
7
9
12
1
12
36
27
idareci
Filistinde saatte hır
aktüallteier
kişi ölmektedir
nail ol-
M
yenl-katl -bakan dosya
tesirde katil, ÖL
fiilen kapatılmıştır ve
Azılı bir canavar
Marshall'a hücum!
IGeorge Waahin^ton’la George Marshall arasındaki farklar Vaşington: 20 (AP) — temsilciler Meclisinin, dürücu otu, rumunda söz aUuı Güney Da kota temsilcisi Cumhuriyetçi Francis Case, George Marshall in, Dışişleri Bakanlığı makamı nı işgal edebilecek öh uygun şahsiyet olup olmad.ğından şüpheli bulunduğunu >eyan et miştir,
Amerikan dış siyasetini .çe niş ölçüde tenkıd eden deme cı sırasında Case ezcümle şun lan söylemiştir:
General Oec(ge Marshall bü yük ’oir adam olmakla bera-I oer. acaba Dışişleri Bakanlığı na getirilebilecek en uygun şahsiyet midir? Şüpheliyim.©
Geçen gün bir kongrekomi tesine hitaben, yalnız kendi Bakanlığının dış memleketler yardım programım idare ede bileceğini ve ayni zamanda iki Dışişleri Bakanı birden buluna mıyacağını ifade etmişti- Hal, bukl tarihimizde geçen başka b>r George (George Wash!n- ( ton? diğer memleketlerle ara ] nurdaki ticâri münasebetlere ( mümkün olduğu kadar az poli j lika karıştırılmasını tavsiye et( mişti. Geoide Marshall ise ( mümkün olduğu kadar fazla si ( yasî temaslar arzu etmekte j dir. |
_ ( Ticaretimiz, kredi ve hibe | İtrimizin siyasi bir esasa da- ( yanmasını istemektedir, Mu-! İ hakkak ki samimidir, Fakat ( düşünüşünün, diplomasile te ( veccüh eden profesyonel bir as ( keri zihniyetin, tipik numune ] el olduğundan korkmata-1
> !
Yunanlı Particilere Amerikan ihtarı
•--------o--------
bir / merikan bankasındaki Yur.an altınlara —
o ı r a k t l d ı
Atina: 20 (AA,) — Reuter — A-men kanın «Federal Reserve Bank.« nezdinde bulunan Yunan altınları Din «serbest bırakılması , hususunun Amerka tarafından kabul edil dlğlni dün haber veren Yunanista na Amerikan yardımı heyeti başka nı D'right Griswold, Yunan hük. me tinde temsil edilen iki parti liderle rine aşağıdaki İhtarda bulunmuştur:
Liberaller ve Halkçılar gavga et inekten lçtinab etmelidirler. Bir partinin diğerinden daha istifadeli bir mevki elde etmek İçin uğraşma sırdan mütevellld siyasi buhranlar Yunanistanın istikrarına karşı bir itimadsızlık sebebi teşkil edebilirler. Bunlar ayni zamanda eııflâsyo nu icab ettiren baskılara da İmkan verebilirler.
Dun yapılan konferans, enflâsyo lu m.ucib baskılan kaldırabilecek iktisadi reformlar ve sair tedbirler hakkında yapılmakta olan müzake relerin sonuncusu idi
Adı geçen bankaya 10.800 000 do lar kıymetinde altın tevdi olunmuş tur. Bu yekûnun 2 milyonu derhal serbest bırakılacaktır
Bunlar serbest piyasadaki spekü losyonu durdurmak için Yunan bankası tarafından. Yunan dövizlim tahvil edilecektir,
Atina: 20 (AP) — Bugünkü bir yazısında kralcı ■ Vradinl» gazetesi Amerikan Heyeti notalarınuı ancak taponlar veya gangsterlerle mes kûn bir memlekete» uygun bir lisanla yazılmış olduğunu İleri sür mekledlr.
Başbakan muavini ve Dışişleri Bakam Caldarisln lideri bulunduğu Halkçı Partinin organı telâkki edil inekle olan Vradiui şunları ilave el mettedir:
«Şimaldeki tehlikenin vatında ortadan kalkacağını ümit ediyoruz ) Böylece dost müttefiklerimizi unu- ) tup eski halimize avdet edebileee ( ğlz.» | (
Simav çayı yükse d i Simav: 2o (A A.) — 24 saattir sağnak halinde yağan yağmurlar neticemi Simav çayı 76 santimetre yükselmiş Simav ovasını basmıştır.
Sular M. Kemal Paşa ve Karaca bey İstikâmetinde yürümek»erlir
ı
Lübnan, Filistine, asker göndermeği kararlaştırdı, Suriye Başbakanı 3 bağışladı
kette konsolosluk binalarını hima ye etmek için memleketinin Fillstl ne askeri birlikler göndermek huau sunda İsrar ettiğini bildirmiştir,
maaşını
Lake Success: 20 (AP) — Filistin Arab Yüksek Komitesi, taksim mo selesi üzerindeki müzakerelere İşti rak etmeyeceğini dün Birleşmiş Mil letlere resmen bildirmiştir, Komite bu cevabında, Filistin hakkında kİ bu karara Arab milletlerinin işti rak edemeyecekleri, binaenaleyh kararın tatbiki için yapılacak müza kerelerde de yer alamayacaklarını ve bu karardan ileri gelecek herhangi bir hâdiseden kendilerinin mesul sayılamayacaklarım belirtmiştir,
LÜBNANIN KARARI
Beyrut: 20 (A.A,) — Lübnan Baş bakam, Amerikan kıtaları Fllistini tahliye ettikleri takdirde bu meınle « AMERİKAİYUMIYACAKTIR
Atom komisyonu flyelerludan biri “ Harbe hazıra süratte harbi
Austin: (Texas) 20 (AA.) — A-merlkan Atom enerjisi komisyonu üyesi Sünnet Pike «Amerikan Lej yönü» kongresinde dün beyanatta bulunmuş ve demiştir ki:
«Amerika uyunuyacaktır. Onlar «her şeyin yolunda gitmediğinin bili yorlar ve muhtemel bir ihtilâfa karşı hazırlık durumları şimdi, harbten sonraki her hangi bir du rumdan çok daha iyidir.»
Pike sözlerine şunları ilâve etmiş tir.
«Atom harbi de dahil olmak tize re harbe hazırlanmak muhakkak surette harbi icabettirmez,» 1
Bundan sonra, Atom enerjisini tetkik işinin münhasıran askerlere bırakılmaması kanaatini izhar e-den Amprikan-jniitphnsrısı. bıı knnn
1
*
d
“Balkan Federasyonu şimdilik mevsimsizdir,,
Bulgar Başbakanının yeni beyanatı
Londra, 20 XB. B. C.) — Bulgar Başbakanı Dimitrof; BÜkreşten ayrılmadan önce, gazetecilerin bir Bal kan federasyonu veya konfederasyonu teşkil edileceği etrafındaki haberlere ne diyeceği sorusuna verdiği cevabda, cenub veya cenub doğu Avrupada bir federasyon veya konfederasyon teşkilinin mevsimsiz ol -duğuna işaret etmiştir. Bulgar başbakanı demiştir ki:
— Biz. Bükrcşte bu mevzuu gö -rü.şmedik Maamafih, bir federasyon veya konfederasyon teşkili kararlaş
Port Saide asker nakli
Llverpool: — Asker nakleden ve bu iş için kullanılan «Şamarla» vapuru, 1600 er ve seksen sivil yol cuyle Poıst Saide hareket etmiş tir. Gemi, seyahatini, fırtına yüzünden yirmi iki saat geciktirmek zorunda kalmıştı, (A.P.)
Güin Mavi Transatlantiği
Nevyork:
K.
Nevyork: — Queen Mary transatlantiği, İnglltereye hareket* lan takımını 6—5 yenmiştir, etmiştir. Gemi Nevyork limanında 24 saat 22 dakika kalmıştır, (A.A?
Çorlunun Macarcaya çevrilen beyanatı
Budapeşte: — İnandırbir kay nağın bugün açıkladığına göre, Macaristandaki bütün sinemalara Charlıe Chaplinin maceraya tercü me edilen beyanatını yayınlamak emri verilmiştir,
Kaynağa göre, Chaplin bu beya nı sırasında «‘Demokrasiye uymayan Hollyv/ood kapitalizmini.» tak bıh etmiştir, (A.P,)
Saucyş kanalında esrar kaçakçılığı
Kahire: - Süveyş Kanalı ve mektcdlr, Çünkü dün akşam Fransız Mıcırın Akdeniz sahillerini kontrol basınının emin kaynaklardan topla etmekte olan muhafızlar esrar ka mış olduğu malûmata göre Klişelin
SURİYE BAŞBAKANININ TEBERRUU
Şanı: 20 (A.A.) — Suriye Başbaka nı, Fllistini kurtarmak İçin toplanan sermayeye üç aylık marjını yatırmıştır.
ÖLENLER
Kudüs: 20 (AP) — Filistinin tak simine karar verildiği günden —29 Kasımdan— beri, çarpışmalar neticesinde Yahudi, Aıab ve diğer milletleıden 907 kişi ölmüştür ki bu hesapça saatte bir kişi ölmektedir.
. — B
»
i-
kaç bin ke cîodinl21©
fennl, kısa
■ •
ımaiı mvbalıkab
İcabettirmez „ üzerinde kaydedilen terakkileri zah etmiştir.
Atom enerjisinin askerî maksatlarda kullanılması hususuna gelin ce. Pike radiumdan bir re daha kuvvetli olan in keşfini açıklamıştır,
Pike’e göre Amerikan
bir zaman zarfında, nebatların bü yümesl sırrını da bulmuş olacak, bioloji ve tıb alanlarında buna mü şabih neticeler elde edilecektir,
Bundan sonra Amerikan mütehassısı şunları söylemiştir:
■ On sene sonra denizaltı gemilerinin Atom enerjisile işletilmesi belki de mümkün olacaktır. Fakat, ticaret sahasında Atom enerjisinin motris bir kuvvetten daha ileri bir şey tenkil edebilmesi için en az 25 sena heklempk lâzımdır------
tığı takdirde; Rumanya, Bulgaris -tan, Yugoslavya, Arnavutluk, Yu -nanlstan, Lehistan, Macaristan, Çe- ] koslovakya fikir veya iştiraklerini I temin icab edecektir.»
Londra, 20 (A.A.) — Ingiliz hükümeti Markos hükümetinin Bulgar ve Yugoslav hükümetleri tara -fından yakın bir gelecekte tanınma sı bahsinde derhal alınacak herhan gi biı tedbir düşünmemektedir.
Balkan komisyonu birleşmiş milletlere raporunu verdiği zaman durum yeniden incelenecektir.
çakçılarına ağır darbeler indirmiş lerdir,
1947 senesi içinde 5268 kilo afyon ve haşhaş müsadere edilmiştir. 113 ton kaçak mal müsadere etmiş lerdir, (A,A,)
Amiri kan - Hokey takımı Prag: — Çekoslovak olimpiyat buz heyeti takımı Birleşik Ame rikanın olimpiyatta oynayacak o
Amerikan takımının yaptığı bu maç, Avrupada oynadığı ilk oyun dur,
Şimal denizinde Balina avı Londra: — İngiliz Fransız ve Amerikalı balıkçılar dünden itiba ren şimal denizinde balina avmâ başlamışlardır,
Rus, Japon ve Norveçliler de ba llna avlamak İçin hazırlıklarda bulunmaktadırlar, (A,A,)
M i t} el Porlekizde yerleşecek
-X- Lizbon: — Sabık Rumanya kralı Mlşel bir kaç aydan beri ba bası Karolun yaşamakta olduğu Porteklzde mİ İkâmet edecektir^ Bu İhtimal hakikate uygun görün
etmek vasıf-
yanlış
Yine gazete
Kapatılabiliyor..
(Bafinakaleden devam) şövalyeleri gibi bir kaç kat zırhı üstiiste giyiuıııek istemesinden ile* ri geliyordu. Nitekim, bıı düşünce ve endişelerimizin yersiz bulunmadığı şimdi fiilen tahakkuk etmiş oluyor. Evvelki gün gazetelerden öğrendik ki İstanbul valisi, kanunun kendisine verdiği salâhiyete dayanarak bir mecmuayı kapatmış ve sahibini mahkemeye vermiştir. Sıkıyönetim yürürlükte olsaydı, du rum acaba nasıl gelişecekti? Mecmuayı vali değil, Sıkıyönetim komutanlığı kapatacaktı. Yalnız aradaki fark valiuin mecmua veya gazete sahibini mahkemeye vermek mevkiinde bulunmasından ibarettir. Örfi İdare zamanında buna da ihtiyaç yoktu amma, ne çare ki bugünkü durumda dahi ■ueomua
mahkemenin ne zaman, ne karar vereceği de belli değildir.
Vakıâ Lûtfi Kırdar bu yetkisini bugün için ismi az işitilen bir nıeomua hakkında kullanmıştır. Fakat yarın ayni usulü gündelik büyük bir gazete hakkında da tatbik edebilir. «Umumi efkârı bulandırmak. halk arasına fitne ve nifak sokmak» gibi tâbirler o kadar şuıuullii, lastikli ve maymuncuk gibi her kilide uyar ifadelerdir ki, bunların hudutlarını tâyin çok zor dur. Faraza bazı milletvekillerinin memleketin şu sıkıntılı günlerinde aylık ve yolluklarına zamlar yapmalarını yazmak ve tenkili havayı bulandırmak, diye landırılamaz mı?
Bir noktayı, her türlü
telâkkilere mahal vermemek için derhal tebarüz ettirmek istiyoruz ki, vilâyetin kapattığı ve mahkemeye sevkettlği derginin neşriyatını tasvib etmeyi aklımızdan dahi geçirmeyiz. Ancak umumî olarak düşünüyoruz kİ, ceza kanununun cürüm saymadığı neşriyattan dolayı İdarî kararlar almak imkânına hiç bir zaman hükümetin veya bir hükümet memurunun elinde bulundurmak, katiyen doğru değildir. Bahsi geçen mecmuayı kanunî takiblere uğratmak, mahkemeye sevketmek mümkün, belki de haklıdır, amma, bugün kapatılmış olan dergi üç dört ay siirebl-|eoek bir muhakeme neticesinde, bir çok defa emsali görüldüğü veçhile beraet edecek olursa, idarenin bu keyfî takdirinin ne kadar zararlı ve ilgililere ne kadar babalıya mal olacağı kolayca takdir edilebilir.
--U₺i
lxî
bir gamete veya dergiyi dilediği vakit kapayabilmek yetkisini veren bir kanunun Demokrasi ile â-iıenkli olduğu hiç bir vakit iddia olunamaz.
Yıllardır antidemokratik kanunların başında saydığımız ve değiş-mesindo, iıattâ ilgasında ısrar ettiğimiz basın kanunu lıakkındaki neşriyatımızın nihayet nazarı dikkate ulındığını görmek yalnız bizi değil bütün memleketi sevindirecek bir vaiddir. Elverir ki bu vaid Sözde kalmasın ve sür’atle fiiliyat sahasına intikal ettirilsin. Zira görülüyor ki, Sıkıyönetimin kaldırılması ferdasında bile hükümet ve idare gazete kapatmak salâhiyetini kullanmak cesaretini nefsinde bulabiliyor.
Diğer taraftan bu idari tedbirin hükümet zaviyesinden de ayrıca
hususî kâtibi, kralın ikâmet meşe leşini tanzim etmek üzere bu ayın 14 ünde Llzbona gelmiştir,
Ayni kaynağa göre mişelln kati bl sabık Rumanya kralına hususî bir villâ kiralamak veya satın al mak İçin halen Kuzey Doğu bölge sinin kesif dağlık kısmı olan ve zengin sayfiye merkezlerine sahlb bulunan Sierra da Estrelada tetkik ler yapmaktadır, (A,A,)
Bülgaristanla Rusya arasında
P. T. T. anlaşması
Sofya: — Bulgar basınının Pazar günü açıkladığına göre, Bul garistan Sovyet Birliği İle özel bir posta, telefon ve telgraf anlaşma sı im«a1amıştır, (A.P,)
Casusluktan sanık Rus piskoposu
Munich: — Casus olmaktan sanık bir Rus paşplskoposunun Dachauda hapishanesinde bulundu gıı bugün askeri hükümet tarafın dan açıklanmıştır,
Tevkif edilen bu orta yaşlı rahip başpiskopos Nlkolal olup, faaliyet lerl Amerikan ordusu ajanları ta rafından tahkik edilmektedir, As kor! hükümet kaynaklarına göre, Nlkolal evvelce Rus—Ortodoks kili
30 seneye mahkûm bir katil hapishaneden kaçarak dağda bir çoban kızına taarruz etti, muvaffak olamayınca kızı öldürmüş ve..
Ankara, 20 (Hususi) — îskilipin Doğangir köyünde oturmakta olan Sadık isminde bir şahıs, evde çıkan bir kavga sonunda evvelâ kansı Fatmayı öldürmüş ve araya girmek isteyen amcasının karısı Haticeyl de öldürmek istemiştir.
Bu suçlarından yargılanan kettil 30 sene hapse mahkûm edilmiş, bu arada bulunduğu cezaevinden de fi rar ederek yakalanmış bulunduğundan cezası iki sene daha arttırılmış tır.
Son defa Kastamonu cezaevinde cezasını çekmekte iken yeniden bir fırsat bularak kaçan Sadık, Kasta monu dağlarında gezerken dağda koyunlarım otlatmakta olan Kez-
Eski L&lâ paşa kaymakamı Daaiştaya müracaat etti
V
------o-----
Ankara, 20 (Hususî) — Eski Lalapaşa kaymakamı tarafıdan İçişleri Bakam aleyhine bir tazminat dâvası açıldığına dair çıkan haberler hakkında Ankara savcılığı, kendi, terinden geçmiş böyle bir muamele olmadığını söylemiştir.
Diğer taraftan bakanlık emrine alınmış olan eski kaymakam, bakanlık kararma karşı danıştaya müracaat etmiştir.
Tarih Coğrafya Fakültesi Dekanı da istifa etti
Ankara, 20 (Hususî) — Haber al dığımıza göre, Ankara Dil Tarih ve Coğrafya fakültesi dekanı En -ver Ziya Karal, dekanlık görevin, den istifa etmiştir.
Dekanın bu istifasına sebeb ünl -versite meclisinin rektör Şevket Aziz Kansu hakkında almış olduğu karar yüzünden çıkan ihtilâf olduğu tahmin edilmektedir.
İngiltereden çimento îhıl edilecek
Ankara, 20 (Hususî) — İngiltere den ikinci parti 30 bin tonluk çimento idhali için yeni bir anlaşma yapılmıştır.
îdha) edilecek çimentolar en geç 948 yılı sonuna kadar teslim edile-_ceküe--------!-----------———
Ticaret gimiler.ni ö çme tüzüğü
Ankara, 20 (Hususi) — Ulaştırma Bakanlığınca hazırlanan Ticaret gemilerini ölçme tUzüğil Bakanlar Kurulunca kabul edilerek, resmî ge zeteyle yayınlanmış ve bugünden itibaren yürürlüğe girmiştir.
şöyle bîr mahzuru da vardır. Şu kapatılan mecmuayı hiç görmemiş ve duymamış olanlara da vilâyetin sed kararı bu ismi duyurmuş ve
• belki bu dergiyi karıştırmak ve o-kııınak hevesini uyandırmıştır. Memnu’ şeylere karşı insanlığın zâtı malûmdur. Demokrat Parti ileri gelenlerine ve idarecilerine bu hâdiseyi ithaf ediyoruz.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
sesinde piskoposluk etmiştir. (A,P,)
Almanların yağlı madde \
istihsali l
Berlin: — Almanyadakl İngi I liz ve Amerikan makamları gele- ( cek beş ay esnasında, Rulır ve dİ t ğer Alman sanayi bölgelerinin Z yağlı madde ihtiyacını fazlası İle ’ karşılayacak miktarda yağlı Ynad i de ithal etmeğe karar vermişler ( dir, (
B, B, C. ııin Berlin muhabiri z Almanların ayda 15,000 ton yağlı ) madde istihlâk ettiklerini ve bu- J nun yarısının bizzat Almanlar ta ı rafından temin edilmesi gerektiği ( nl bildirmektedir,
Gandinin ölümü
Londra: — Orucunu tan sonra Mahatma Gandl
mine göre 125, başka bir tahmine 1 göre de 133 sene yaşayacağını J söylemiştir, Gandi şimdi 79 yaşm J dadır, (BBC.) j
Avrupada ekmek vesikasız mı\ dağıtılacak? I
Nevyork: — Birleşmiş Millet i ler yiyecek ve Ziraat Teşkilâtı Ge i nel Direktörü Sir John Boyd Orr, I İnglltereye hareketinden evvel ver / dlği demeçte. Marshall plânı lâyi ) kile tatbik edildiği ve havalar da zij raâte everlşll gittiği takdirde 1948 | den sonra bütün Avrupa memle i ketlerinde ekmeğin vesikasız satıl.! 4 bileceğini söylemiştir, (AP,) ’
(A,A.»
bozduk bir tah
ban adında genç bir kızla karşılaşmıştır.
Kezbana zorla taarruz eden Sadık, emeline muvaffak olamayınca, bıçağını çekerek Kezbanı muhtelif yerlerinden ağır surette yaralamış ve bundan sonra emeline muştur.
Kezban aldığı yaraların ölmü£ ve canavar ruhlu
müş olan Kezbanla birlikte yatmak ta iken civardan geçenler tarafın -dan görülerek yakalanmıştır.
Kastamonu mahkemesinde den yapılan duruşmada savoı lin idamını taleb etmiş, fakat lıkca görülen lüzum üzerine
ağır ceza mahkemesine nakledilmiş tir.
An
Lâstik dalgıma komisyonu reisi beraet etti
o------
Ankara, 20 (Hususi» — Sabık
kara Belediye Reis muavini ve Lâstik Dağıtma komisyonu reis! Mustafa Adli Bayman altı yedi ay evvel görevini kötüye kullanmaktan ve lfts tik dağıtımlarındaki yolsuzluktan dolayı Millî Korunma mahkemesine verilmişti. Uzun duruşmalardan sonra kendisi bu ' akşamki mahkemede beraet etmiştir. Kendisine isnad olunan suçlar şunlardı: Lâstik komisyonunu 4 kişiden teşkil etmek lâzım gelirken, 8 kişiden teşkil etmesi ve kazalara aid dağıtımı merkez komls-. yonunca yapması, arabası, kamyonu olmadığı halde müteahhid Yahya Gra nite lâstik vermiş olması.
Neticede kazalara aid dağıtımın merkez komisyonunca yapılması mer hum vali Tandoğanın rı gereğinden olduğu kamyonu bulunduğu sanık beraet etmiştir.
ÇimenLo thali
Ankara, 20 (Hususî) — Haricden 30.000 ton portlant çimentosunun getirilmesi için Sümerbankın görevlendirilmesi hakkmdaki karar Bakanlar Kurulundan çıkmıştır.
Kaşarpeyıiri hr cı
Ankara; 20 (Hususî) — Ticaret Bakanlığı bundan bir hafta evvel aldığa bir kararla kaşar peyniri ih
prensip kara-ve Yahyanın anlaşılmış vc
Bugün Ticaret Bakanlığından yet kili bir zat, bu hususta şunları söy lemlştir:
cŞlmdilik kaşar peyniri ihraç et miycceğiz. Çok az miktarda kaşar peyniri ihracatı yapılmaktadır. Kaşar ihracatçıları İngiliz lirası ile ihracat yapmaktadırlar. Bu ihracata serbest olarak müsaade edil -diği takdirde iç piyasada fiyatlar çok yükselecektir.*
D. D. Y. 948 yılı çalışma proTramt
Ankara, 20 (Hususî) — D. D. Y. genel müdürlük başkanlarından mü teşekkll komisyon dün çalışmalarını bitirmiş ve idarenin 918 yılı çalışma programının esaslarını tesbit et mlştir.
Genel müdür, dün akşam bütün Türkiye hatlarını gezerek işletmelo ri yakından incelemek üzere 12 gün sürecek olan bir geziye çıkmıştır.
12 Şubatta Anlcaradaki genel mü düdükte işletme mildürlerile bir top lantı yapacaklar ve hatların daha mükemmel bir hale gelmesi için go rekli esasları hazırlıyacaklardır. Öğrencilerin para çan-a-lanna musallat bir hırsız
Ankar% 20 (Hususî) — Şehrimiz de öğrencilerin para çantalarına musallat olan bir hırsız yakalanmış tır.
öğrenildiğine göre; belediye temizlik işlerinde bölge memuru bulunan Rchai Tümer adında bir şa -his, muhtelif zamanlarda otobüs du laklarında veya sinemalarda müte-addid öğrencilerin çantalarını aşır -mış ve dün suç Üstü yakalanarak savcılığa teslim edilmiştir.
İlk okul öğretir enlerinin maaşları
Ankara, 20 (Hususî) — İdare! hu suslyeden maaşlarını almakta olan İlkokul öğretmenlerinin maaşlarının umumî büdccye alınması için hazırlanan tasarının bir an evvel meclis ten çıkmasını temin İçin, meclisin yarınki oturumunda geçici bir ko -misyon seçilerek tasarı bu korniş -yona verilecektir.
Tasarıya göre, öğretmenler bun -dan evvelki alacakları vc mütera -kim maaşlarını Idarei hıısusiyeden alacaklar, fakat şubattan itibaren maaşları umumi büdceden verile, çektir.
Şehrin temizlik işi bir sah şehrin tahmin beş yl bu çöp
10 kilometre karelik ya yayılan İstanbul günlük çöp mikdarı 2200 metre mikabıdır. Bin yakın temizlik işleri amelesi
rl kaldırmak için her gün 5500 sokı takl 182000 evin kapısını çalmak m burlyetindedir.
Pek tabii bugünkü 1700000 lira büdoe ve teşkilât İle bunun tam muntazam şekilde yapılmasına ma( İmkân yoktur.
Hattâ, Amerikanın mütehassıs k? ları bile bu kadar tahsisat İle bu it halline pratik bir çare bulamaz, kar atindeylz.
Senevi bir milyon yedi yüz bin li sarfedllen bu iş için 918 senesi boiedl büdceslnde muayyen taksitlerle ve t sone zarfında sarfedilmek üzere i milyon lira tahsisat konulmuş ve ’ mlzllk işini muntazam işlor bir tu koymak üzere bu para ile kamyon saire gibi vasıtalar satın alınacakm Zarurî gözüken bu tarzın, beledi) için aoaba dşha az masraflı ve da çok verimli şekli yok mudur?
Akla gelen yegâno usul, Avru da olduğu gibi, temizlik işinin, l müteahhid tarafından yaptırılnıasıdı
Belediyenin şayet sıkı murakabe altında, sıhhi ve fennî şartlara uygı olarak müteahhide yaptırılacak l hizmet, bolediye cebhesinden daha C rimli ve daha az masraflı olacaktır.
Asgari beş on sene için yapılac bu mukavele esnasında hizmeti deru de edecek, mahalli veya ecnebi şirlu her sene belediye büdcesine konac muayyen mikdar masrafın fevkin bir şey islemeğe hakkı ojmryacalıt
Süprüntülerin nakline lüzumlu ke yonların mütaahhid şirket tarafınd; temin edileceğine göre ou hu3us iç büdceye konulan iki milyon Hra ta sisatın, başka ve daha ehemmiyc bir mevzua sarfına imkân hasıl olaca tır.
Müteahhid şirket, sıkı ve kontrol altında daha ciddi ve deruhde ettiği vazifeyi, malî kaygıılar ile hakkife uğraşacaktır.
Temizlik hizmetlerinin
münasebotile pek tabiî olarak boledi tanzifat losmlnden bir kâr baklemec ğino göre temin ettiği varidatı olduı gibi, müteahhid veya şirkeîe devrcd biliyor.
Esasen, â inme h iz met i mü na şebet ü kasdi movcud oiamıyacağtna göre, b lediye bu gibi muayyen hizmetle! (Mezbaha, temizlik ve sokakların 6 imi bakımı işlerini) iltizama verme dir. Hiç olmazsa bu hizmetlerden ini. ce açığı mçs’elesi varid olmadığı gi hizmetler de sıkı bir kontrolle daha i olarak bir elden idare ediliyor.
İDARECİ
hakikî l çahşac.
maddi yapma;
Sürülme
Uçar bomba
-----o-----
Rusyanın elinde en kuvvetlileri
varmış
---°--i
Tünmins (Ontario) AmeriL 20 (AP) — Ontario altın ınade lerinde çalışan UkraynalI bir mı hacir, Rusyanın elinde halen dü yanın en kuvvetli uçar bombala I bulunduğunu. V—3 ve V—4 olara anılan bu roketlerin Almanları harbde İngiltereye karşı kullandı laı V—2 uçar bombalarından def larca büyük olduğunu söylemişti Adını vermeyen bu mühendis Slb.l yadaki gizil silâh fabrikalarındı esir Alman bilginlerinin zoıla çal tırıdıklannl da anlatmıştır,
10 Yıllık ilk öğretim p^ân
Ankara, 20 (Hususi) — Milli githn Bakanlığının ilk öğretini çin hazırladığı 10 yıllık program bazı İlâveler yapılmıştır.
İlk öğretimde 10 yıllık plân dü zenlenirken şehir ve kasaba kezlerile köylerin özellikleri tlyaclan üzerinde ayn ayrı çaktır.
Köylerin lüzumu kadar vğ.Lnd ve öğretmene kavuşması için hiıgil köy enstitülerinde okuyan öğrer. ciıer de dahil olmak üzere ne kadu eğitmene ve öğretmen© ihtiyaç old gu her yıl kesin olarak hesablan? cakUr.
Bakanlık Muş; Bingöl dolayı, Siiı ve Van dolayı, Akdeniz ve Kaıadc niz kıyılurına açılması düşünüle köy enstitülerinden şimdilik vazge mistir-
mer ve ih j-dtırulc
t
Osmaniyede reci
r
I •
bir cinayet
Bir adam, yolda kansın» sataşmak isteyen iki kardeşten birisini belinden çıkardığı keserle vurarak Öldürdü
Turgutluda zarar gören bağcıların durumu
Ostnaniye: (Yeni Sabah) ilçemizde bir cinayet işlenmiş ve Ijjr va iaııda? marangoz keserile turula fak öldürülmüştür.
Duruşma anında di/ılerçe# tanık la m ifadelerinden anlaşıldığına göre olay şu şekilde cereyan ^tmiş lir:
Saat 20 sularında kavijd pedeı 1-pin yanında bulunan karısı Ayşeyl >)ıp eve dönen Mehmed Neonıettl-pln ününe Omal'GeyJan ve karçîc fi Kadir çıkarak, bıçak çekip teh dit etmiştir.
Bu sırada Mehmed Necmttunm {arısı Ayşe korkusundan ^ayılmış ir, Vaziyetin vahapietlpl hisseden Kecmettln, evvelden belinde bulun durduğu marangoz keserini çekerek
Cemalin «ol konuta vurmuştur, A) dığı yaranıl) tesirlim Cemal yıkılmış kardeşi Kadir (ıe kaçmıştır.
Cemal Oeylân ilçemiz memleket haetahaneslne yatırılmış İse de, f^ ft kan zâyl ettiğinden, iki sOn tâ Ölmüştür. Katil derhal yakala narak C- Sfivcjlığına teslim edjlmiş tir.
Hâdisenin bir irâ meselesinden doğduğu söylenmekte^!?,
Dâvam eden duruş mada, sanılın bu suçu öldürmek ga yeşile değil; namusunu korumak tnaksûdlle işlediği ve maktul Conta lln fapa kan kaybetmesinden mütevellit Öldüğü, tesbit edilmiş ve şa İlığın 9 sene 4 ay ağır hapsine ka rar verilmiştir, Orhan Erdinç
Kütahya D. Parti İl kongresi hararetli oldu
) Bu senek i donda l ölgrmizl ı lagarının yüzde eltisi 1 I zarar gordii |
. - Q ■ ■■■
Turgutlu: iYonİ Sabah) — Bu se ne ilçemizdeki bağların yüzdo ellisi çİondan zarar gördüğünden ha)kı-> nnz para hususunda sıkıntılı bir âpruma düşmüştür/ Buna rağmen fciraat bankası ve kooperatifleri tniz; halkın bu darlığını gidermek için borçlarını tecil etmiş ve lâzım gelen İstihsal yardunlamıı da yap iniştir. Bsnka ve kooperatifler, ha) kın İhtiyacını günü gününe karşıla inakta ve onlarin kredi darlığını da gidermektedir,
HaJknuzjn bu teşeküllere karşı bütün muhabbet ve vârliğiyle bağ b bulunduklarını buraya şükranla kaydetmek lâzımdır,
llçamizde bu feyizli müessesenin bir binası olama ması hei’ ke&l teee Mir İçinde bulunduruyordu.
Müstahsillerimizin içlerinden do ğan sevgi rabıtaları ve bankamızın candan çalışnıaslle çok kıymetli ve geniş bir arsa ucuzca alınmıştır. Halkımız, bu arsaya memleketin ve bankanın durumu ile mütenasip __^»rn bir binanın biran evvel ya pıljnasmı temenni etmektedirler.
İlkbaharda bu binanın yapılması na başlanma&ı hususunun teminin) Ziraat Bankasının çok değerli Meo Ijsi İdare reisi ile umum müdürün den memleket namına rica ederiz,
Birleşik Amerika kamyon imalâtında yeni bir rekora ulagmış bulunmaktadır. Birleşik Amerika bir yıl 1 içinde 1.2000.000 kamyon imûl etmiş ' tir. Bundan evvelki soneler zarfında
• en çok imâl edilen kamyonların sayısı hiçbir zaman 890 000 i geçme-
• mtştir. 1048 yılında 940.00( kamyon imAl edilmişti.
AMERİKANIM ENDÜSTRİYEL. İSTİHSALÂTI
Birleşik Amerika Federal İhtiyat Bankasının eaaslı endekslerine nazaran madonler, petrol kuyuları v₺ fab rlknlar de dahil olmak Uzcro Birleşik Amerikahın sanayi ietihsalMı o-kim ayında 1035 - 36 yıllarına nazaran yüzde 389 a çıkmıştın Temmuz ayında bu nisbet yüzde 176, oyHH a-ymda yüzde 186 idi.
RBNKLl BİR SANAYİ YR TARIM FİLMİ
Son zamanlarda Birleşik Amerika da vücuda getirilen «Milletin Gericindeki kuvvet> isimli teknikolor bir sanayi ve tarım filmi gayet büyük bir rağbet görmüştür. İki bobinden İbaret olan bu film Motictfi Pietuıe Assooiation of America’nın vücuda getirdiği ilk filmdir. Ayni birlik bu gibi hayatî mevzularla ilgili olan diğer filmler de çevirecektir.
Bu İlk film Warner kardeşlerin stüdyosunda çevrilmiştir. Filmciler derneğine Üye olan diğer kumpanya tar d«ı bu gibi filmler çevirmeğe katar vermişi er dil*. Filmciler derneği tarafından Çevrilecek bu giU öğretici
ı filmlerin okullara, klüblere ve diğer huşuz! müeaeeselere ulaşması temin edilecektir. > M illetin gerieindeki kuv vet> İsimli film daha şimdiden 8.000 Amerikan sinemasında gösterilmiştir.
BİRLEŞİK AMERİKANIN FİLM ’ İHRACAT!
I
I
(Yeni Sabah) — De Kütahya il kongram
Kütahya: ı fnokra! Parti Kütahya fanh bir hava içinde dokuz buçuk taat devam etti. Ve gecenin geç Bfaatlerinde son buldu. Tanınmalar bilhassa ana dâvalara ve eeae haklara taallûk ediyordu.
Kongre başkanlık divamnın a-Çik o) la seçimine geçildi. Kong-Se tejşksnlığına Uşak delegelerin en Uğur Tahtakılıç, ikinci başkanlığa Tavşanlıdan Ahmed Ka-yuneu, yazmanlıklara da merkez Üçe delegesi Mehmed Dahilen ve Tavşanlı delegesi Kâmil Güvenç
İ' ıi
resine ait rapor okundu deıin bir dikkât ve alâka ile dinlendi. Bu turada bazı delegelerin not aldıkları îenkidlere hazırlanmakU bu İunauklan görülüyordu. Raporun Okunmasj biter bitmez bir çok ds iegelerin söz aldıkları görüldü. Ra Lorun çeşitli konulara temas eden Fisımlan üzerinde tenkidlen duı Jerken Demokrasi hamlemizin iki yıl gibi kısa bir zaman zarf.nda kat eylediği mesafenin özlü ve can b tezahürlerine şahit oluyorduk.
Tenkid’ıer sert esaslı, fakat en jj-skterietik vasfı samimi ve duya lak yapılmakta olduğu idi. Şıdue ltrdan ziyade prensipler ve esaj&-lnr üzerinde durulmakta bulundu j ; dlkat gözünden koçmıyordıı. | Bürün tartışma ve tenkitler da h t iyiyi yapabilmek, daha uzağı, gitmek Demokrasi hamlesinde da t; isabetli adımlar atabilmek nok tasında toplanıyor ve tam olgunluk ifade ediyordu. On kadar de leğenin yaptığı tenkidler sor. tu Iutka, il idare kurulu adına Ali Galib Bubikin yapılan bu tenlıod-lert verdiği cevablar dinlenmiye başiar.dı.
Bu cevablarda yüreklere ferah lık veren, ileriBİ için güzel umitk-r
hatâ
Otuz delege Hürriyet Misakuun biran evvel tahakkuk ettirilmesinde ısrar ettiler D. P. li milletvekillerini sual yağmuruna tuttular bahşeykyfe» biricik nokta
ve kuaurlerın açık k&lbliiikle samimiyetle ifade edilmesi itiref ve kabul olunmae) teşkil ediyordu.
D&kgeler iç duygularını dökmek fırsatını elde edince coşuyor kaynıyor ve bu dâvaya olan inan cin yeni tezahürleri görülüyordu. Heeab sorma ve cevablar bittikten sonra dilek bahsine geçildi. Ye di İlçenin derece derece kongrelerinden geçen bir çok dilek ve işleklerin bilhassa esas haklara vq 4na dâvalara inhisar etmekte olduğu göriilü yordu.
Karamürselin Merdigöz Köyünde ebe yok
Karamürael: (tfeni Sabah) — İl çeınlze bağlı Merdigöz köyünde iç ler acısı bir ölüm hâdiseni olmuş ve b|r kadın köyde ebe bulunmaması yüzünden doğum esnasında Ölmüş tür,
Mezkûr köy h raflar ettirilerek yaptırılan el senesinde tamamlanmış
Cı
(1
Mt
tam bir şekilde tecellisi lüzumu üzerinde ısrarla duruldu. Partinin büyük kongresince alman ha rar gereğince hürriyet misakının; tatbik sahasına konması üzerinde I istical edildiği konuşmaların sey-rinder anlaşılıyordu. Kongrede hazır bulunan Kütahya Demokrat milletvekillerine sualler soruluyor verdikleri geniş izahlar dinleniyordu.
Geconkı geç saaılerind© tartışmalar ayni seiâbeti ve heyecanı muhafaza ediyor konuşanlar alkışlanıyor ve heyecan tazeleniyor du.
Kütahya il kongrem her yönde» Demokrasi dâvamızın gerçek manâlarını belirten bir toplantı olmuştu)-. Bu itiharla Demokrasi gidi çimiz, için haklı vc isabetli bir öğünme koj.u&u olabilir.
11 idare kurulu, haysiyet divanı ve büyük kongreye delege seçimleri yapıldı. Yeni il idare kuruluna:
Remzi Kötek, Ali Galib Bubik, Muharrem Akın, Nuri Çamköy, Abdurahman Özatebay, Haşan îyidoğar», Eıtrn Ebeoğlu, Abdullah lşkur ve M. Emin Öztaş seçilmişlerdir.
a Ikına büyük mas ilan ebe evi ve o tarihten itibaren de nahiye müdü rtj tarafından İşgal edilmiştir. Ara -----------------------------—------- da .civar köylülerle birlikte büyük çir n uf uza mal göz köyüne — halde— ebe taytı edilmemiştir,
Merdigöz köyü halkı bu evin çok büyük ihti?acı olduğu ebe için mi? Yoksa naijiye müdürünün oturma Si için mi? yaptırdığını sormaktadır,
İle bylunan Merdi >ina tamamlandığı
İzmit - isian’jul vapur
seferleri
Karamürsel: (Yeni Sebah) —
Memnuniyetle haber aldığımıza göre D. Denizyolları Genel Müdür lüğü halkın çektiği sıkıntıyı göz önüne alarak ilçemiz ile Js^pnbul arasında şimdilik haftada bir de faya mahsus olmak Üzere vapur işletmeye karar vermiştir
Yeni ihdas edilep seferle ip sa atlerl İzmit K. Mürşçl artısında işleyen vapurların saatlafına uy gun olarak tanzim edildiğinden fcmit körfezinin büyü‘( bir pufu-Za malik halkı da bu Vapurdan isti fade edebileceklerdir.
---------o---------
İzmir - Ödemiş yolunda şekavet*
Trakya ve Edirnede ferdî teşebbüsü
sıfıra düşüren başlıca sebebler..
Bir valanduf bema dedi ki «Cumhurlt/etin eserlerini belirttin, anlatı,r. Um~ -um.
J»f, yalnız bu, Edirne, bu Tr«kV«, Cumhurlyst idaresinin »S ■ C"**
lerde mi okuyacak, sizin gibi efendilerin dilinden mi dlnliyecekii
Bstanbul ve Çanakkale Ba- açıktan sesini yükseltmemiş, fazlarını sınırlayan araz’- j’âhut yükseltetıâeml^, dtlyula nin bir kanadını da Trşkya öılâr zihni burğııiavân düşürt ıhın teşkil ottlâi obiektif hi
Çanakkale B(
. araz
iftihar ettik. Güzel, .n n ~ hamlesini hbp gaztie-dlnliyecekGr?...^
’ v$"
- - an V öılâr zihfiî burğuiayân düşüncelli’
....a w» (4^ ıraaya onar zınnı ourgnıayan auşunceiAT
parçanı n hşkil ottl|i objektif bir ^adçcc gfözb r) ahTft
hakikattir. Daha 49|rt|au Üç kıtA- vÂhlaıla (Fakit geçirilmiş böyle^ W- fcÇJİACak vb ka^anaûkk yollf- koskoca bîr tîlkd ıAeeelelerİö dolu hn kilidi Boğaz- * 't -
yazanı—
rinin, fabrikaların yem bir ântayı
J- Vö hsgiaûl^ lfto$i «aviKcaft
Wultn4 oi
*
ı
1948 yılının Hk dokuz ayıle 1947 yılının İlk dokuz ayı arasında bir fnukayese yapıldığı takdirde Birleşik Amerika film sanayiinin ihracatında ketin bir artış müşahede edilmektedir. Bu arada Birleşik Amerika Ticaret Nezaretinin verdiği rakamlara l?U alanda yepl bir rekorun kınldağı dçı aynoa bildirilmektedir. Nitekim, 1047 yılı zarfında 11.800.000 dolar tu tarjnda film ihraç edilmiştir. Bu rçlB bet 1018 yılına nazaran yüzde 45 daha kabarıktır. Sinema teçhizatı ih-b Ok&AJ? H yılına
!onrnnkta(br
nazaran yüzde 150 nispetinde daha tütündür.
DÜNYANIN EN BÜYÜK KARA ÜÇAĞI HAVALANDI
Dünyanın on büyük kara uçağı o-lart Consolidated VııMee XC-99 son
, bu oe
Dernek beklenilen fağdayı temin edemediğinden^ gençler temsiller vererek hastalara yardım edik^lar yardım maKsadile kuruhnvç •bir teşekkül değihnidir. Şehirde bulunan veremli gençlerin tedavi edilmeleri ve İ6tırahatlerin’.n sağ İHnmaeı icap etmez mi?
Veremlilere bu dernek tarafından bakılmam akta ve sıhhî lan dahi kontrol edilmcmaliledir. Gördükleri vardım te ttızj.im-da gıdaları için yapıhvci’Sâ da no
Çanakkale (Yeni Sabah) — Bundan bir müddet evvel Çanakkale Verem Savaş Demeği adı 11» bir cemiyet kurulmuştu. Bu sepetle ilimiz halkının hamiyetine 'aüracaat edilerek âzâ kaydı ya-ı ve. bir çok vatandaş tara-... dan teberruatta bulunulmuştu
Beş uy önce Sağlık müdürlüğü binasının altındaki bjr odada Ve-tçıo Savaş Diflpaueeri açıîjabiç hu-paya bir do hemşire tâyîA edil-Uılytlr. Dernekte yalnız kapısı-pn üzerine astığı ve yakın zartan fla çıkardığı muayene gününü ve Öoktor İsimlerini gösterir leybo jou bayka bir gey görülmemekte lir.
Acaba bu dernek vtahmillere
Ödemiş: (Yeni Sabnh) — Kay makçı yolunda vukubulan şekavet hâdisesinin uzun müddettenberi devam eden duruşmalarının dünkü celsesinde firari Mehmed Yılmaz da hazır bulundurulmuştur.
Osman Saygılı ve gayri mevkuf Mehmed Kılıcın suç ortağı o-lan Mehmed Yılmaz, bundan 8 ay kadar önce bulunduğu Oezaovln-(jeu kaçmıg fakat geçenlerde O-^emiş civarında jandarmalar tara fından yakalanarak İzmire getirilmişti,
Parasına ta ma an.
Özkalın yolunu fceslp öldürül jiiesile neticelenen bU oinjıyet hâ dkcsUln duruşması bir ûoktaya ialf bilirkişi pporunun tekem-thİÜllue intizeren 23 Ocak gününe tâlllc edilmiştir.
deveci İsmail
Îıurac dnoıç ındaıı
da gıdaları için yapılıyorsa da ûare ki aldıkları parayı üâş iğno Ihtiyaçlannn 8«rfetme(Q 2i4u retînde kalıyorlar.
Bu kero arkadscılaruçın acıklı faallerine de.yanamıyan bazı haytf-«ever gençler blrlegersk kendi ralonnda bh tersli haaırlayarı bundan |Jd& «dilsek felitUo lÖBleri önünde taJeyett
I /
AL
nna tu kaim etmeği düyllumüylcr dlfs Bu vesile Ue bu genglefi tir •
Verem Savaa Deme la kımılnı
Bu vesile Ue bu gençleri tüketmemek elde değildir, Fakat no maksat ada hlz-
• tanı ünle ıxl a 100.000 seyircinin gözleri Önünde- havalanarak Kaliforniya Ü20 rinde bir saat iki dakika süren bir yçujtan sonra inig yapmıştır. XO99 135.000 kilo ağırlığında yük ve 400 İolçu taşıyabilmektedir. 6u uçagA ncak Howard Hughea’in Uçan Ge_ miai meydan okuyabilir.
Bir yıl müddetle Birleşik Amerika ordusunda tecrübeye Utl tutulacak olan XC-99, 55.3 metre uzunluğundadır. Kanat yayılıgı 70.1 metreyi bulmaktadır. 3000 beygirlik altı motör-le mücehhez bulunan buu-çağın yüksekliği 5,7 metledir.
XC - 99 saatte 480 kilometre hatetmektedir. Uçağın faaliyet saha-31 12.260 kilometre olarak hes&blaıı-
• ûufltır. Sivil ihtiyacına hasredilmek I Üzere ayni uçağın 204 yolculuk bir modeli inkişaf halindedir.
DÜNYA PAMUK İSTİHSALÂTI
I 1 1947 yılının sonunda dünya pamuk iatihaalâtı 1.688.000.000 kiloyu bulmuştur. Bu ralcam Birleşik Amerika
1 Biraat Nezareti tarafından verilmiş, tir. Bu rakam 1947 yılının haziran
’ ayında yapılan tahminlerden, j^üzde bir niabotinde daha yüksektir. Cenub
1 yarım küresindeki pamuk İstihsal fiden önemli memleketlerde, hava şart
( İarının çok iyi olması istihnaJi kolaylaştırmıştır Halbuki, şimal yarım kü resinde Birleşik Amerika ve lngilt( re gibi memleketlerde pamuk istihsali normalden biraz aşağıdır.
1947 yılında Cenub yaran küresinin
1 pamuk lstihsalâtı 1044-.000.000 kilo veya dünya pamuk isühsalUnuı yüz* de 62 sini teşkil etmektedir.
BİRLEŞİK AMERJKADA ÇİFTLİK [ | 18T1HSALÂII
1 1947 yılında Birleşik Amerika, yl-
yeeek maddeleri bakımından açıklan olan diğer memleketlere yaıûımda bulunabüecek kadar bol çiftlik.mahsulü oldo etmiştir. , j
Mekanik teçhizat ve kolay-
lıkların bir netloaal olarak Birleşik Amorika çiftliklerinde bir eaatllk çalışma notlcaaindo 25 yıl evellne na-aaran Üçte bir nlabotlnde aüt, yan yarıya mısır ve İlil ke^e daha fazla buğday sağlanmaktadır
I
1
nn Kiııaı bognj-lafsa, Trakya dû, bu Kilidin üzerf-lib sbkülihez şekilde çakılmış bu İundıığu bİf mÜŞ teşne kapidır.
Beşeriyetin en az üç1 bin yıllık tafthinl âna hatlarile zflınimizdl’ canlandırdığımız Zamafi, 'trakv'â kapısının, yalnız üUcelei* değil, kıl alar arasındaki beseri münâsebeF1 lçrde, insanlığın, ilirii, sân’at, ıfiy doniyet, mücadele tarihinde oynâ dığı rolü kavramış oluruz. Trak-vanın, bilhassa Asya Vö Avrupa ğibi tarihin her devrinde birbirlâ rile çeşitli cephelerden ilgili bulu nan iki kıt’a arasında en işlek bir koridor teşkil etmesi, onu lâalettâ yljı bir toprak parçası olmaktan Çıkarmış, değeri fazla bir kıymet haline koymuştur, Bundan otürii dür ki Trakya denilince, sathının büyüklüğü, kliçilklüğil hesaba alın pıadan topraklarındaki cevherlç beraber, tarihî ve coğrafi mevkii — .. - - - •• eden
■ •••-•-—■I
âban Taşkın Şehidoğlu
bakımından mütelâası icap bir bölge akla gelmektedir, Bugüh, ancak ırakyanın
Map ma ra ve Eğeyi kucaklaj-an biy parçasının elimizde kalmış olmû sı, onu muhafaza edebilmiş bulun mamız, dünyR değer Trakyadan kaybettiğimiz parçalarla, yüreklerimize açılan yaraların acısını kıs men dindirmekteyiz. Bu sebepledir ki Trakyayı Türk çocukiarilş kâynaşır, maniu.r, müstahsil ileri bir vatan parçası görmek, her Türk için bir ideal olduğu gibi, j’rakyanm şanlı tarihine yakışaA bir haldik
>*
Esasen Trakyanın bugün ki sönük, durumu, uzun tarihinin mı cak üç beş gün ilâ sayılabilir. Bütün milletlerce bilinen Trakyanın ı»ıı m meleri—nur^ımnuu,—şjırn^F kı nali, karanın yanında beyaz kh dw farklıdır. Bıınun içindir ki hakkımızda ileri geri sözler söy-
___eri
tnetahket men fhatleri loabı. H-ğım gelen hler-dâh kendilerini bü bÖİged^ âde-iî. aiff-ımiç ohnalflrt Ttcjıyalı ^afandaşV İHtikbalIni b&^tıyçöağı \'apıcı hâtefetlerderi daima alıkoymuştur.
Şu halde devlet, at&letile. yanlış önlâvişile. başka devtatferin Vrakıya gibi toprakları nasıl' kıymetlendirdiği üzerinde durmastle, hattâ DOnk lüzum görmediği fikri ni telkin eden bir lâkaydilikle ve hesap sorulmaz telâkkisinin ha-Vââ» içinde Trakyadn ferdi teş-t büşü öldürmüştür.
Byradp. jdkzde yüz randmaaul çalışacak, devirt istihsal müessese lsri, yirmi beş yıldır kurul mum tir. Zamanında bu dâvalar üzerin oe titizMkfc durtıt ırak gereken a-dımlar atılfiftydırı bugün Trakya, bütün mlUtin refahına bir
köje olarak nayarJanmrza çarpacaktı.
Diğer taraftan da zaınan gibi tela fi edilmez bir kuvvetin boşiiaa r' rnaaiBe ıâegrdaa verilra-mi^ ol cak ve ayni zamauaa göç etme v ya etmeme gita her iki anrttle a; • H kanaldan geleu fakat bir mavi ca olan iztiıahınr pen(jeakıde on binlerle Trakyalı bugün» kıvran, manen? bulunacaktı.
Şaban Taşkın Ştrijîdfrğla
Içumesine vesile vçtmekte, bu h^l yaptırdıkları binalar olmasa, (şe bizleri ayrıca müteessir etmek lar Cumhuriyetti nimetlerini
Trakya, Hollanda, ve Beiçifc* devletlerinin Avrupadeki vatajı]^ rina yakın bir vüsâttedir. Üstelik onlarla kıyaslşnmıyacak kadar el verişli bir iklimi vardır. Arazisinin işlenmesi kolay, verimi daha çöldür. Halbuki Trakyanın bu t£ bîi mahiyeti karşısında, nüfusunun ve beşeri faaliyetinin Belçika ve riollanda ile mukayese edilme! derecede az olduğu aşikârdır. Bu durum bi2e kaçınılmaz vazifeler yüklemektedir. Her şeyden önce Trakjnyı bugünkü hale sokan ğe ri zihniyetten kurtulup, salim bir anlayışla ihtiyacın sesine kulak ve rerek hakikatlerin işaretine göz yummadan harekete geçmek lâzımdır. Ferdî teşebbüsü sağlamak bu sahada yapılacak işlerin birin cisidif.
Evet Trakyanın bir sukut mertebesi sayılan bugününe sebeb olan bir âmil de ferdî teşebbüsün bulun mamasıdır; daha doğrusu ferdî te şebbüsün, devletçiliği yanlış anla Silişi neticesi, devletçi hükümetle rin elerile boğazlanmış olmasıdır. Geleneğinde devleti baba gören bir milletin her sınıfına mensub her yaşta insanın, her devirde bu telâkkide birleştiği göz önünde tu tulursa bir milleti idare eden dev let cihazının daima rehber olacağı kendiliğinden anlaşılır. Zaten’ yir mi beş senedir bizi idare eden hü kfimetlerin bir yolu da devletçilik tir. Bu umde, devlete baba diyen Türk milletinin geleneğinden a-lınmış olmamakla beraber, onun anlayışına uygun düşmüştür. îş te bu bakımdan da devletçi hükû metlerin önder olmaları lâzım ge lirken bu önderlik vazifesi, Tıak yada yapıcı değil, yıkıcı, hakikat lere göz yumucu olarak ters bir istikametten görülmüştür.
Bağlar kurumuş, bahçeler tarla olmuş» hanlar yıkılmış, yollar bo aulmue, pelilrlev h^r yıl milj onlaı' la lira zârar voı’e'n azgınlıklar»»-dan çeri durmamış, nüfus bir yer den bir vur# kııyrnrjtar.
Devletçi bir idarö de bu felâket 11 maEzai’anın nadan vücut buldu ğu Uztıriude, |ju saate kadar durmamış, yetkili yetkisiz hlo kimse
olarak karşımıza çıkmıştır.
Köylere, kâ^aEâl^’fa vb nihayet Kırklareli, Tekirdağ gibi Ğub)J)U‘ riyetiû vilâye| merkezi yaptıgl hirlete gittiğime^ ne zamâfi iiç be§ vatanda.*) bir araya geleek, derhal bir memhkeî muhasebesine varıyoh hfitı kimselei4h normal kazanç teŞebblisleri hariç, büyült bir ekseriyet ıçîh daima açık v^-ren bir netice ile karşılıyoruz. Kaç defa köylü vatandaşlarını bana, Şaban Taşkın efendi: nKdylüniih aklı gözündedir. Biz hükümetin» aevlet babanın elini eteğini çekti ğini gördüğümüz bu baba ooağlh aa bir fedai olarak duruyoruz» Sen, yirmi beş Senedir devlet ba hanın Trakyada vücuda getirdiği kaç eser VRr, bunu bizden daha İyi bil İrem...? Dediklerini göt önünde tutar, bir taraftan da başta Edlr rte gelmek üzere Trakyanın asli cevherine uygun oüşecek, devletin hiç bir teşebbüste bulunmadığını bu köylü vatandaşların mütâ lealarına katarsak, turalarda feV dî teşebbüsün niçin mümkün olmadığını anlamış oluruz.
Yine bir gün Edirnede Halkevin de yapılah umumî bir toplantı so nunda bir vatandaş bana dedi kiı i Cumhuriyetin eserlerini belirttin, anlattın, iftihar ettik güzel, hoş, yalnız bu Edime, bu Trakya Cuırt huriyet idaresinin yapıcılığını, hamlesini hep gazetelerde mi o-kuyacak, sizin gibi efendilerin di linden mi choteyacektir ?
Azizim. §u üseıinde yürüdüğün yolu otuz beş sene evvel Hacı Adil -fa'-j (:*■•> yapılı itmişti, üiz~ tazıılr ex — tıreıniyorui.
Eğer zamap zaman tenkid ettiğimiz eski deviy adamlarının
a, hoca-
çocuk Arımıza nerelerde öğretecekler bu 4» merak ediyorum? Bıraktım ye ni yapılmasını, ynkılmaşjnı önleye bulunmuştur. Cesedin gömüldüğü :nah 11 m • kıtMiın İzm i»-» onlınn '
(jm; biraz da bunun için çalışa-luç.»
Fakat ne çare ki acı hakikatin (Jile getirdiği l?u zata, niyetlerimi zi, ün^itlerimlyi söylemekten başka hiçbir cevap verememiştim. Ha kikaten Cumhuriyet devrinin elle tutulur bir misali, maddenin dilin den anlayanlara hitap eden bir e-seri diye birşey gösterememiştim. Halâ da gösterilecek bir şey yok!
Trakyadaki aileleıdç babadan oğula ancak tarla intikal etmekte dir. Çünkü uzun zaman içinde a-lın tenle temin edilmiş kıymetler daima hâdiselerin med ve cezirle-rile heder olmaktadırlar. Yalnız 1941 yılında Edime Kırklareli Te |drdağ vilâyetlerinden yirmi bir kur’a efradın askere alınmasının Trakya ekonomisinde fer di teşebbüs bakımından açtığı ge dik iz an sahiplerince takdir edilir. Hele devlet radyosunun (Trakya, yı boşaltınız, Anadoluya geçiniz) diye bangır bangır bağırmasının Trakyada yıllar içinde temin edi-lemiyecek şevlerin yok bahasına elden çıkmasına, bezirgânların çanağına yağ olmasına sebep teşkil etmesi de Trakya halkında ayrı bir yara açmıştır. Bu durumu tari hı bir hakikat olarak öğrenen TrakyalI, uzun vadeli kazanç yolu na servetini koymamakta, daima kuşku ve tetik bir haleti ruhiye içinde günlük emeklerin, günlük karşılığını aramaktadır. Hattâ bir çokları da İstanbul gibi büyük bir şehrin, yakınında bulunmaları* sebebile, kendi muhitlerinin Ölgün lüğü karşısında onun cazibesine ka pılıp dükkânını kapamakta, yerini yurdunu bırakıp buralara gelmektedirler. ■
Bugün başta Edirne olmak İha re, Trakyadaıi son on iki yıl için du ayrılatak vatanınsam dlâNB v; lâyetlerinde iş tutanları bir araya toplarsak, en medenî bir şehre ha yat verecek bir nüfus miktarile karşılaşırız. Esasen köylü haleti ruhiyeslnin kalıplandığı kaeabu ve şehirlide vatandaşları hareke te getirecek istihsal müessesesele
•ır.
t
(1; Hukuk.. Müderrisi. ittihat Terakkinin ileri gelenlerinden Da hiliye Vekili ve eski Edime vjlih rinder..
Eski İtalya kralı göm ü 1 d ü
İskenderiye, 20 (A.A.» — Esfci î-talya Kralı Vîctor Emanuetv eese dİ tskenderiyede Sainre Cath?rUn kilisesine gömülmüştür. 3u mera simde Ki alın oğlu Humberto da hacı
zen pek sadedir. Büyük hır
bin arkasında bulunan bu mahcefcln kapısı üzerinde şu ibare vardnrl cVietor Emanuel de S&voie'lödi 1947>
Abnan tertibattan ceaedir. uzun bir zaman tek enderi yede ludacağı ve aradan birkaç sene geguıedeD kati mahiyette hiçbir karar iıiaaıu yaceğı anlaşılmakladır.
Arhavi Bucağ’ında kasırga
Hopa, .(Yeni Sabah) — On eî vel vukubulan ve şiddetle devoııneden kar tipisi Arhavi bucağında aur/Jud 29 köyü kısmen harabeye çavtrn liftir. Binlerce lira zarar gören ’Mıcsk halkı yeni tedbirler alnuya yalamakladırlar. Tahminen. 70 yadlarındaki ihtiyarların görmedikleri i>u (• Sırganm korkunç bir şekilde okluğu belirtilmektedir.
Einalarm kiremitleri ve da r* ırı uçmuş, meyva ağaçları ve • h* ahırlarının damlan yıkılmıştın
12 saat devam edenkasırga : sinde sahilimizde deniz kazalı- olm v nııgtır.
. İstanbul belediyesi
ŞEHİR TİYATROLARI
Saat 20 de Dram Kısmı:
KÖŞEBAŞI Yazan: Ahmet Kudsi Tccer:
Telefon. 42157.
Komedi Kısmı:
İPEKÇİ MER HUM
Yazan; îtmirrefık Ahmed Nuri) Telefon: 40409.
Salı Talebe temsili saat 10 da; Pa zar günleri 15 de matine; Oumartes ve Çarşamba günleri 14 de Çocuk Tiyatrosu.
21 OCAK 194«
Y fi N î SABAH
ŞATTA î O
| İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Islâmda mezhebler ve ?
I ■
fırkalar
K o m ü n i z m
: Serbest Kürsü
hü
(Şia*) usulünün ilk kurucusu — İnsana tapanlar!
___________________33 _
Allahın baldan askerleri!
— Galiye
YaznnıH. RAİF O G A M
(E$t*r) e. H«reti Atinin büyük oğlu (imanı Haşan) a içirilen zehirleri ona hastrl-îtnu ştı. Sonradan, (Halid ibni VeHdfn oğlu Abdurrah-matı) ı onun vemta^ıle zehirlettiği gibi, rivayete göre (Saad
lbni ebi Vâkkas) ı zehirleyen de o-dur.
Bir gün konuşurlarken, ona:
— Yâ» lbni Esal; istediğine kurtuluş
Deyince, mel’un şu cevabı veriyor:
— Asıl, Cenabı kendisine öfkelendiği ' kimseye halâ» yokturI
Uğursuz tabibin zehiri tesirini yaparak Eştirin vefat eylediği ve mal yetindeki adamlar’run dağıldığı haberi Şom sarayında Muav i \ c şınca, büyük bir ferahlık duyarak sevinçle:
— Oh, ne âlâ oldu. Allahü Tealâ’ nm bal şerbetinden de askerleri var dır!
Demiştir, kt (Maliki în tek başına bir (ordu d^ğertnd?) olduğunu kesin açfkîamaktadTr
(Bevamı
Şia’ (•) usulüuün ilk kurucusu (Abdullah ibni Sebe) dir.
Alinin yüksek meziyetlerine, merd tik ve faziletlerine gönül bağlayanlar çoktur. Bunlardan bir kısmı, sev fUeunde onun uğurunda hayatlarını harcavacak kadar fedakârlık göster
*
inişler, bir takınn da bağlılıklarım çılgınlık mertebesine çıkararak onu ( Allah? tanıyacak derecede mübalâğa ve muhale sapmışlardır.
Bûinctstae örnek olmak üzere (Malik lbni Eşter). İkincisine misal olarak dâ (Abdullah ibni Sibea) gös terileMTir?
Malik, değerli olduğu kadar dâ cilr’et ve cesaret sahibi bir kuman dan ve Alinin tutar eli mesabesine de idi.
Ali: onu Mısır’valiliğine tâyin ey lemlşMJ Diplomat Muaviye; Eşter Mısıra varırsa o bölgeye artık ve -da etmek icab edeceğini düşündü, fusat düşürerek memuriyetine gider ken onu kendi hususi tabibi
Esal) beti)
Bu bağlı
lavından bir Xaarârrt herifi gece gündüz yanından ayırmaz. bir taraftan ona şehvetini kuvvetlendireoek macunlar ve ilâç -lar hazTrfattırrrken. dtğer taraftan yaşamalarını tehlikeli bulduğu İnsanlara onun zehirlerlle öteki dün -yayı boylatırdı!
(lbni e hazfriattıf! (Zehirli bal şer içirttirerek zehirletti, (lbni Esal): Muaviyeye
ve onun meş’um ölüm vasıta, tablbdir. Bu
çok
C. H. P. Meclis grupu toplantısı (Ba^tarafı 1 incide f ye gelerek ifşa keyfiyetinin doğru olmadığını, bu hâdisede partinin şe relinin de mevzuu bahsolduğunu . rbyliyerek bandan böyle bu gibi hû diaelerin önlenmesini istemiştir. f Raslh Kaplandan sonra Recal GÖ reli de aynı mevzua temas etmiş ve nihayet gazetelerdeki neşriyatı yazanın malûm olduğunu, bunun İçin takibat yapılabileceğini ileri sürmüştür. !
Gallb Pekel de konuşmaları gazetelere verenlere şiddetle hücum ede rek bu ifşa keyfiyetini şerefsizlikle vasıflandırmış, muhabirlerden bu mü zakereîeri kimlerin verdiğinin sorul maşım divan riyasetinden istemiş -ttr.
Hatibi grup müzakerelerinin mec IIs gizil oturumları gibi yayınlan-roasmm kanunen menedilmiş olduğunu da sözlerine’ilâve etmiştir. ı
Bu mevzuda konuşanlara cevab veren grrup başkanlığı grup divanının elinde bu hususta bir müeyyi -d(*nin Olunmadığım, bunun daha ziyada r ahlâk meselesi olduğuna, eğer tahkikat için grup üyeleri lüzum görüyorlarsa İşin meclis ve hükümetçe tetkike tâbi tutulabilece ğJni ve arzu edenlerin de bu husus ta bir önerge verebileceklerini söylemiştir.
Fakat yapılmış *-’ang1 bir teklif olmadığı İçin gündemde bulunan diğer meselelere geçilmiş ve Halk Partili milletvekillerinin partiye nakden yardımda bulunmaları meşe leşinin konuşulması esna^mda söz alan Seyhan milletvekili Cavid Ural partiye yardım etmenin bir vecibe olduğunu, ancak bundan evvel p* *_ ti içerisinde iarafcn, lüks otomobil-terin önüne geçilerek tasarrufa riayetin şart olduğunu söylemiş ve parti müfettişlerine otomobil tahsis edilin* sinin doğru olmadığını bildirerek bu Istendştlr.
Ankara tır. Cavid derek dia e
geri almasını İstemiştir.
kunun Üzerine genel sekreter yar dmc aı Cevazl Dursunc/ğlu, parti içe r' l,vk' hertftngj fo|r jflraf olmadığını iddia ve izah etmlftlr.
Bundan sonra canlı hayvan İhracı meşeleri mevzuu bahsolmuş, fakat Ticaret Bakanı bulunmadığı İçin bu mr-elenin görüşülmesi geri bırakılmıştır.
Müteakiben Rerai Gürelinin Hav ran seçimimi hakkınrlakl sorusuna îçrfşler* Bakanı cevab vermiş ve bu hâdisede bir suç görülmediğini bll-
arabaların kaldırılmasını
parti müfettişi Kemal Sa Urala şiddetle hücum e-bunlarm doğru olmadıkını id tmişı Cavid Uralın sözlerini
Muaviye;
senin yoktur herif
öldürmek
î
sırıtarak
tül ifetıneâbınızın
ve istemediği
var)
Buradan ş^a,
tâbirleri W -
^Selefiye^ denilen- (Qhrı silnnet cemaat) dân r^jyic kı’mlar Ilınmaktadır.
ve Şiî veya ve
kastio-
“Vatın,,in neşriyatı tel’in ediliyor
f Batıran j f ne t de)
bir zümre varlı* Faks-t bütün bunlar tiç bir zaman yersiz temenni ve boşuns tahrik >lm«k ve.^ûnı kaybet nıiyecektir. Çünkü > gayemiz
biraz da ş&inı v*î zttmre fikirleri ile mücadele ederek ıu!U- iradenin hâ. kimıyetım certua etmoktir. Kenan ö-- nerir. tahrik -idece ve komünistlere âlet olacağını kUn Lıanır? Bu, gibi niyet ve * ibriktar ancak bir fikir harabesi dan kafalarda barına/ bilir. Bu meseleden bir zarar beklenirse o da ICerıan dan değil, ıVatan* Fiyatından doğar -
FSKf ŞEHİRDE
EskişeJfir. 2tT tan> gazetesinin etmekte olduğu rlmiz Demokrat
büyük bir galeyan uyandınn’ştır.
Bu neşriyat. Demokrat partiyi iki ye bölmek hattâ yıkmak ve memleket te muhalefeti öldürmek bahasına da olsa sırf gazetenin satışını arttı rm t k olduğu
önerin istifasın -gazetesinin neş-
GATTEYAN
HhausD —
3on günlerde takîb yıkıcı neşriyat, şeh Pirit mehafillnde
cVa-
gibi bir htrala- yapılmakta şeklinde tef ■•ar edilmektedir.
BÎR METRTUB
Eskişehir İm, E. Sevilen aldığımız bir pıektubdâ şöyle denilmektedir:
lm-
ez-
Dün zasile cümle
e Vatan gazetesi şnnu iyi bilsin ki,
demokratlığı kendine bir gaye edl . nen her insanın ruhunda altından heykelini dikeceği Kenan önere mânâsız isnadlarda bulunmakla hiç bir şey kazanmıyor, bilâkis mille -tin nefretlerine hedef olmuş bulu • nuyor.
«Yeni Sabah* tn dilil© (döneklik), Vatanın yeni bir sanatı olmadığını biliyoruz. Bir vakit de Zekerlya Ser telle atbaşı neşriyat yapıyordu.
«Vatan» kelimenin tam nıftnaslle menfaat ve satış kutuplan arasında seyredip, döneklik perdesinde karar kılan bir makam gibidir.*
Mebus maaşlarına zam dedikodusu
(Baıtaraf, ı incide)
— Fuad Köprülünün bu cevabı nj okudura ve sözlerin, kendisinin, takip ettiği yol, siyaset ve programa tamamıie uygun olduğunu gör düm,
Binaenaleyh yani >nr münâkaşa kapısı açmaya hiç lüzum görmüyo rum; açıklıyablleceğlm her ciheti, zaten kongrede lüzumu kudar söy lemlş bulunuyorum. Mesele haysiyet divanına aksetmiştir. Durum parti grupu ve haysiyet divanında cereyan edecek mllçakerelerdon sonra tamamlle tevazzuh edecektir. Son karar bu İki nıorclndlr. ı
A, Kemal Öllivrilt, Fuad Köprülü için, söyleri arasında bahis mevzuu
Ödenmemiş Kus borçları
-------o -----
20 sene evvel mücevherat karşı ligi İrlan »ad^n alınan Lorç
-----o-----
Dublin: 20 (A.A ) — İrlanda
kûınetl kasalarında Sovyet hükümetine ait nıüccbherler bulunmak tadır,
Bu mücevherler yirmi sene evvel Amerlkada İrlanda Cumhuriyeti mümessilerinden alınan bir borç mukabili rehin olarak verilmiştir. Ve borç şimdiye kadar ödenmemiştir.
Bu mücevherlerin mevcudiyeti İrlanda Başbakanı De Valera tara nndan yapılan bir demeçte açıklan mıştır,
Bu mücevherlerin eski Çarlık ha nedanı mensuplarından birine ait olduğu zannolunmaktadır.
Bir eksper, bu mücevherlerin fi yatlarının şimdiye kadar takdir e-dilmemiş olduğunu söylelniştlr, Mü cevherlere karşı verilen para için o zaman bir vâde tesbit edilmemiş ti.
Bu mücevherler mukabili ne mik tar para verilmiş olduğu bilinmemektedir. Fakat verilen meblâğın 5000 Ingiliz lirasını aşmadığı tahmin ediliyor,
De Valera,, borç verilmesine mu vafakat edildiği zaman İrlanda Cumhuriyetinin tanınması için hükümetin bir mümessilinin Amerika da bunlunduğunu söylemiştir,
Rus hükümetinin bir mümessili de ayni maksatta yani Sovyet Rus yanın tanınmasını sağlamak mak sadile Amerikada bulunmakta idi.
Sovyet mümessili, dolar tedarik edemediği için borç almağa ve kar şılık olarak üzerinde bulunan bu mücevherleri vermeğe mecbur kalmıştı.
Batı Avrupa Birliği
(Ba^tarafı 1 incide) mlş Milletler’nezdindeki Amerikan delegesi John Poster Dulles ezcüm le şunları söylemiştir:
«Avrupa kalkınma programı ban şa doğru bir adım teşkil etmekte olup, Birleşik — Amerika, kütle ha ünde insan sefaletile çevrili bir hal de, imtiyazlı bir kale gibi uzun müd det yaşjyamaz. İkinci dünya harbinde yaralanan hür Avrupa devlet leri nekahat halinde olup, Sovyet liderleri, yeni bir harb hariç, bu yaraların öldürücü bir hal almasını temin için ellerinden gelen her gayreti sarfetmektedirler. Birleşik — Amerika, nekahat halinde olan bu memleketlere sıhhatlaımı kazanmak bahsında bir yardımda bu lunrruyacak olursa. Sovyet Uderleri nin gayretleri muhtemel olarak mu vaffak olacaktır,
. Tasarruf namına kalkınma prog rammdan vazgeçilmesi veya tesir siz bir hale sokulması halinde, ile ride devletimizin şimdikinden çok daha fazla masraflarla' karşılaşaca ğından eminim.
«Sovyet liderleri Avrupadaki hür müesseselerin sağlanmakta olduğu na kanidirler, iyi hesaplanmış bir kaç darbe-ile bu müesseselerin yıkı labileceğini zannediyorlar. Komü; nlst partileri de, bu darbeleri İndir meğe istekli, muktedir ve hazır beklenmektedir.
«Siyasi ayrılıklar, İktisadî bir keş mekeşe sebebiyet vermektedir, Almanya dahil. Batı Avrupa devletle rl arasında bir nevi gümrük ve pa ra birltği yapılması lâzımdır. Bilhassa Afrikamn kaynaklan da bu birliğe ithal edilirse, şimdiki za ruret muhakkak ki refaha dönebi lecektir. Bu devletlerin her hangi bir mütecavize karşı sağlam bir cep ho alabilmeleri için kâfi derecede siyasi birliğe de ihtiyaç vardır. Bir leşmiş Milletler Teşkilâtı henüz k& fi derecede kudretli değildir.»
-------o--------
Kâğıt fiyat arına zam rivayetleri
(Ba9tnraU •fıctffei
— BugUnkU kâgıd fiyatlarımız çok düşük bir durumda olan piyasalardan kftftıd getirtmek hükümet ne
2
dan
dış
teşebbüsü karşısında
düşünmektedir? Buna müsaade etmek imkânı yok mudur?
(Ba^arap 1 incide) len ile yapılacak bir toplantının şimdiki vaziyetin gelişmesi için faydalı olamıvacağı kanaatinde bu lunduğtınu, bunun'a beraber milletlerarası dununun ıslahını sağlı-yacalr bütün tedbirieıin alınmasını hararetle istediğini söylemiştir.
«Kııs Bnıperj’alizini»
Londra: 20 (A.A.) — Scotsman diyor ki:)
Sovyet Rusya belki de gittiği yolu henüz bitirmemiştir, fakat fa şistllğî muhakkaktır. Faşizm haddizatında İçtimaî bir felsefe olmayıp hulûl, tehdit ve en son olarak tecavüz gibi malum tekniği ile basit bir milletlerarası şakavettir. Prensip itibarile faşizm lıâd bir milliyetçiliğin son merhalesidir. Bütün kapitalist memleketlerin sınıfcı sistemleri üzerinde milletle rarası bir hareket olduğunu iddia eden komünizm ise Rus emperyalizmi demektir. Şayet faşizm dâvasında muvaffak olup dünya hâkimiyetini eline geçirse idi, muhak kak ki bazı milliyetçi cephelerinden vazgeçecekti. Buna mukabil komünizmin inkişafı fiilen Sovyet imparatorluğunun mektir. Filvâki bu rasyon olmasına hâkim millet olan
rın»
varılması de-
• •>
ismen bir fede-rağınen, fiilen «Büydik Rusla-w
mutlak idaresi altındadır.
İngiiteriııln dış siyaseti
Londra: 20 (A.A.) — Times bu gükü başyazısında M. Berinin ln-gilterenin dış siyaseti hakkında perşembe günü Parlâmentoda söy-liyeceği nutku bahis mevzuu ederek bu hususta şöyle diyor:
Hükümet, devam eden buhrana karşı koymak için aldığı gittikçe beliren ve bağımsız vaziyetimle kredisini kendi partisinin saflarını epeyce aşan bir şekilde arttırmıştır. Bu variyet M. Attlee’ye ve M. Morrison’un nutuklariyle M- Be vinin geçenlerde Dışişlori hakkın da söylemiş olduğu nutukta belirmiştir. Hükümet daima samimiyetle ve her vasıta ile bütün devletler arasında anlaşma hşmaktadır. Bununla aliteyi karşılamalıdır. met barışı temin için
elzem olduğunu ve Marshall plânının büyük bir rol oynıyacak olduğu kalkınmanın da Avnıpanın işbirliği etmesini gerektirdiğini bil dirmokle beraber komünizmin ilerlemesinin batı devletlerinin kuvve» tini zayıflatmağa muktedir olduğu nu da görmektedir. Bu sebebten
tesisine ça-beraber re-Eğer lıükû-kalkımnanın
bulunduğunu; yürüyeceği yol ılc rehber ola
!
D. P. yeni tl Başk anı (Battaraj\ 1 incide) nışınan da yazmanlığa getirilmiş tir.
11 başkanlığına İttifakla seçilmiş bulunan Atıdurrahman Münlb: ar kadaşlarının gösterdiği lttmada son derece müteşekkir bu derin itimaf da kendisine € cağını söylemişi
Dtğer tarafttnı, D. P. Genel Baş kanı Celâl Bayar da il kongresinin heyeti umumlyes! hakkında gazete ellere şöyle demiştir:
«— Kongrenin —umumi olarak— cereyan tarzından sön derece mem nunum. Î1 kongresi, Demokrat Pat tinin ideali ve şerefi ile mütenasip mahiyet arzetmlştlr.
Yau;i, kısaca, bu kongre. Lstaubul İçin tamamlle başarılı olmuştur, dt yebllirii.»-
Genel Başkan Celâl Bayar. bu ak şam saat 20 de beraberinde D, p; ileri gelonleı-i olduğu halde, Balıko stre gitmelt üzere Bandırmaya hare ket edecektir, Bayarın buradan En kişehlre gitmesi muhtemeldir, Bilft hare İzmlte de gidecek olan başkan, 27 Ocakta Ankaraya dönecek tir.
Yugoslavyada yargılanan Türk casusları
Buııu şimdilik söyllyemenı! . demiştir.»
ADNAN ADI VAR ZAM FARKINI HAZIYENE BIRAKTI
Ankara: 20 (Hususb — Milletvekilleri tahsisat ve yolluklarına yapı lan zamlar etrafındaki dedikodular devam edorken bazı mllletve* killeri zam farkını muhtelif yerle re terletmektedirler Bu arada İstanbul milletvekili Adnan Ad»vn-hazhıcye terkeb ■
ettiği yol ve programua neler oldu rıp da bu farkı
Su sualine dei mh olduğu haber alınmıştır-
Londra: 20 (AP) — Bulun Lon-dradakl Sovyet monitörü tarafından basına tevzi edilen bir Toss ajansı haberinde 18 Türk «casus ve tethiş çinino YugoslavyalIm Skoplce (Üs küp» şehrinde yargılanmalarına başlanıldığı bildirilmektedir,
Tass ajansının Belgrad menşeli bu haberinde, sanıklardan bazıları nm (• Yücel» olarak anılan bir tet-ı hiş ve casusluk şebekesini 1945 ydı' yazında gizlice kurmağa başladık lan ve Üsküpdekl Türk konsolosu nun kendilerine talimat verdiği ile rl sürülmektedir.
Tas» ajansının haberi şu şekilde devam etmektedir, «âantklar 1045 yılı Ekim ayına kadar, TUrk kon s o loşlarının omrt altında ve Belğjad yabanm bir devlet temeltollerf ' nin talimatı mıırlbihco et(
mislerdir.
bir anlaşmağlıgı önlemenin tek ça resi hastanın ekonomik bünyesini kuvvetlendirmektedir. Hükümet, kelimenin en kuvvetli mânasiyle, kuvvetten bahsederlerken tahrik ile, müşküllerin bertaraf edilmesinden ibaret olan menfi politika arasında bir orta yol bulunacağını ümid etmektedir. Sarfı istenilen gayret her şeyden önce İngiltere ile diğe r memleketlerin ekonomik ve malî vaziyetlerinin kalkındırılmasını gerektirmektedir. M. Ma-yer ile Sir Stafford Cripps arasın-1 da cereyan eden müzakereler bul istikamete doğru atılmış birinci a-', dımdır. M. Harold Wilsonıın dün [ söylediği gibi İngiliz - Fransız 948 ticarî porgramının esas noktalan tesbit edilmiştir. Gayemiz bu yıl, > ihtiyacımız olan maddelerden da-1 ha fazlasını almamız ve Fransızlaı rın ihracata koymuş oldukları tah ditlerden bazılarının kaldırılması şartiyle iki memleket arasında nıü haddelerin arttırılmasıdır.
İngiltercnin dış ticaret görüşmeleri
Bakanı. M. VVilson, memleketi ve diğer İngiltere arasında
Dün İn-
Londra: 20 giltere Ticaret Avrupanın 17 memleketlerle
ticari teşebbüsler yapılan görüşme ler hakkında izahatta bulunmuştur.
M. VVilson, ingiltercnin, her şeyden evvel milletlerarası ticaretini sağlamayı ve altın sarfiyatiyle do ler sarfiyatını tahdit etmeyi düşündüğünü bildirmiştir.
M. Wîlsonun üzerinde durduğu başlıca noktalar şunlardır:
İngiltere, Danimarka hükûmeti-le bir an evvel bir anlaşma yapmak ümidindedir. Fiyatlar hakkın daki noktai nazar ihtilâfları halledilme yolundadır. Fiyatlar hakkın daki noktainazar ihtilâflan halle* dilme yolundâdır. İngiltere bugün Danimarkadan alacağı mallara mukabil kömür verebilecek durum dadır.
İsveçle; Ingiltere arasında esasen mevcud bulunan ticari münasebetler gitgide fazlalaşacaktır. Fransa ile olan mübadelelerin genişletileceği ve Fransa ithal mallarına koyduğu bazı tahditleri kal dıracak ve Ingiltereye lüzumlu maddeler gönderecek olursa bu mübadelelerin azami haddi bulacağı ümid edilmektedir.
Belçika ile İngiltere arasındaki ticaretin de artacağı tahmin olunmaktadır.
M. Wilson sözlerine şunları ilâve etmiştir:
Bu İngiltere - İtalyan İktisadî komisyonu ticari istikran temin i-çin çaıeler aramaktadır.
Şimdilik İngiltere, Italyadan aldığı malların ancak üçte biri nls-betinde Italyaya mal gönderebilmek tedir.
Hollanda ve Finlandiya heyetle rile görüşmelere gelecek ay başlanacaktır. Çekoslovakya ile de görüşmelere girilmesi düşünülmektedir;
Nihayet bir Yugoslav tioaret he-yetfla yapılmakta olan görüşmeler den yakında kat’î neticeler alınacağı ümid edilmektedir.
Mahsu ün Eo’ olması muhtemel
Ankara, 20 (Hueusî) — önümüz deki aylarda da havaların bu şekil de gitmesi takdirinde bu sene mah sülün çok bol olması beklenmekte-dir.
T
Teşekkür
Şoförler
Cemiyetinden
9763 sicil sayılı şoför Melımed Sıiroy-ya Erşen, müşterisi tarafından kullandığı taksi otomobilinde bırakılan oHİ altın lirayı sa-lıiblno (aslim ötmek suretile mes-loğfne yakışır tarz
da göstermiş olduğu şayanı takdir dürüstlüğünden dolayı cemiyetimiz kendisini tebrik ile aloncıı teşekkül* eder.
Şoförler vo Otomobilciler Cemiyeti
Konservatuaricra hey’eti çalıştırılacaktı?,,
Zevk ve uygu diyi olan musiki ça ıçınaiannda devam ettirilmek istenen müstebidce harekete artık bir son vermek ânmefrr
Çok yerinde bir kararla meydana getirilmiş olan ve yüz binlerce lirayı bulan tahsisatı bu fakir miLle tin sırtından alınan konservatuar Türk musikisi İcra heyetinin bilhaa ( sa son aylardaki durumu, bize bu I müessesede maksada uygun bir şa kilde çahşılmadıgını göstermektedir.
Her beden da da mekte
Bidayette bir çok kıymetleri çatı sında toplayan, İstanbullulara cid -den güzel geceler yaşatan ve değerli musiki âflârmı uykusundan u-yandıran bu teşekkül, maalesef bu güzel ahengini uzun müddet devam ettirememiş buraya da bazı şahsr ihtiraslar, benlik dâvaları karışmış
•
ve bu yüzden hem şehrimiz musiki sever halkı bu bediî zevkten mahrum edilmiş, hem de çok değer H ses ve saz sanatkârlarımızdan bir çoğu ortada bir sebeb yokken rencide edilmişlerdir.
Bu çeşid hâdiseler etmiç, her darıltılan, ruluştan istem i ye rek
Bugün icra heyeti isim olarak kalmış, bir konser vere miyecek hale gelmiştir.
İcra heyetinin bugünkü kadrosu
işimizde olduğu gibi, müraka uzak ve keyfi bir idare bura bütün dehşetlle saltanat sür devam ediyor.
birbirini takib bu güzel ku -uzaklaşmıştır, de ancak bir
Şek r şi ketin açığın bı
hasa
-----o-----
Dünkü C. / . P. grup toplantısında kc uşul. u
p:
bir semtin heveskârlsn tarafından kurulmuş bir musiki demeğinden farksızdır. Yâni Irtânttulun her sera tinde buna benzer musiki' blrliklen kurmak her zaman mümkündür, Bütün bunlara konservatuar
reisi5 Hüseyin Saadedrttn Arel oldu, ğu halde; goniş lttıaad ve müraka besizliğin s^beb olduğunu söylemeğe acaba lüzum var nudır?!.
Hüseyin Sfaadedfltn Arel gibi, g. mi. irfanı yerinde bir kimseden sâ-d!r olan bu idaresizliğin doğurduğu kötü durum ne zamana kadar de • va:u edecektir?
Şimdi Belediyeden soruyoruz:
Keyff idarelerlle bu güzel t eşek-külleri çorbaya çeviren böyle idare edamlarnnn ellerine geniş salâhiyet ler, geniş tahsisat vermeğe Belediyenin ne hakkı vardır?
Belediyeden somvoruz’
Önce beğenip* kadrosuna aldığı kıymetli musiki sanatkârlarını s> -bebsiz kadro harici edip bu teşek -külü bu derece fakirleştirmeğe hak.
I ki var mıdır? >
Bu memlekette hürriyet temelle • rinîn atıldığı bir devir yaşıyoruz’, zevk ve duygu İşi olan musiki çalı) , malarında, devam ettirilmek istener. müFtebidce hareketson verme! lâzımdır.
I
M&yadağ
Almanyaırn istikbali r»e olacak?
B r ince 4 işg-l ti komutuntArı ün !> p ( ı
Ankara, 20 (A.A.) — C. H. meclis grupu başkan vekilliğinden:
C. H. P. meclis grupu genel ku-1 rulu bugün (21.1.948) saat 15 te\ Sivas milletvekili Şemseddin Güna’-tayın başkanlığında toplandı.
1 — Fransa millet meclisinde te şekkül etmiş bulunan «Fransa -Türkiye dostluğu parlâmento grupu hakkındaki büyük millet meclisi başkanlığının tezkeresi okundu. I
Buna mütenazır olarak Büyük Millet Meclisinde kurulacak olan dostluk teşekkülüne grupça iştirftk edilmesi memnunlukla tasvib edildi.
2 _ Büyük Millet Meclisi dilekçe komisyonunda biriken işlerin bir an evvel sonuçlandırılmasını temin ; için içtüzüğün 25 inci maddesi ge* reğince geçici bir komisyon kurulması ve esas komisyonda boş olan yerlere seçim yapılması hakkında-ki meclis başkanlığı teklifi muva -fık görüldü.
3 — Tokat milletvekili Recal Gürelinin; Bahkesirln Havran bu -cağındaki bir toplantıda söylenen sözler hakkında İçişleri Eakanhğın’ı (lıın izahat isteyen önergesi okundu. İçLşlorl Bakanı konu üzerinde gerekli arıklamalarda bulundu.
4 — Kastamonu milletvekili Dr. Fahri Ecevltln, grup genel kurul konuşmaları hakkındaki önergesi o-kundü vc bu hususta önerge sahi -1 binin ve diğer hatlblerin mütaleala n dinlendi.
5 — Şeker şirketinde sarf yeri belli olmayan dört milyon liralık açığın mahiyetine dair 16.12.1947 tarihli genel kurul toplantısında cereyan eden müzakere sonunda ka bul edilen önerge gereğince, bu ko nunun ayrıca ceza kanunu umumî hükümlerinin ışığı altında da tet. kik olunduğunu ve ilgililer hakkın da gerekil kovuşturma yapılmak ü-zerc dosyanın takımı ile Ankara Cumhuriyet savcılığına verildiğini Ekonomi Bakanı bildirdi.
Gündemde bulunan ve Ticaret Ba kanlığını İlgilendiren konuların îs -tanbıılda bulunan bakanın huzuruna tâllken gelecek toplantıya bırakılması uygun görülerek saat 18.50 de oturuma son verildi.
Hayata mal olan büyük bir heyecanın romanı, gönülleri teshir eden bir yıldızın zafer! aşkın kudreti; kinin ıztırabından yaratılan Film...
Yarın / kşam L A L E de
YARIŞLAR KRALI
«8ALTY O IIÜLRKE»
ALAN LAND - GAİL KUNSEI.L’in en orijinal filmi
i
bir atımı . gelmlştor -
da1 ba^la •
al’nan vere -Alr~ dpv’~t
ve bu
Berlin, 20 (AP.) — Çıkmaza (i-rip dağılan Londra konferansınc x beri bııgtln ilk defa olarak Alhrm-yadak' 4 işgal devleti askerî va’.iıc rf. müttefik konseyinin mu sırasında bir araya dir.
Türkiye saatile 10.30i
yan oturumun Almanvadaki 4 dev. let idaresinin istikbali halikında önemli tesirleri olacağı tataptn inektedir
Zannedildiğine göre, bugünkü lüm sırasında Amerikan ve temsilcileri; batı Almany&nın ikt (îa dİ idaresine dair geçenlerde kararlar hakkında bir rapor çekler ve belki de Ruslan parası reformuna dair bîr 4
plânına İltihaka son defa olarak di vet edeceklerdir.
Kendi karma bölgelerindeki ide -reyi takviye hususundaki Thrriî’^ * merikan hareketi AJmnn baemm n Rus kontrolüne tâbi kısmı taraf*r-dan şiddetli tenkldlere uğram s ”€ bu gazeteler hareketin Almsnvnr n daimî taksimine yoı açmakta oM*: ğunu yazmışlardır.
Ruf askerî vrbsl mareşal Shkn lovekvnin bugünkü oturumda llz - Amerikan hareketini rewn>r ı takbih edeceği ve kararların hini istlyeceğl tahmin edilmekte, dir.
Moskovaya yaptığı uzun bir zl • yarotten geçenlerde dönen mareşal Sokolovskynln. Kremllnden Alman -yanm latlkballne dair etrefh tali -matla döndüğü muhakkaktır.
Berlin: 20 (AA.) — İngiliz
Amerikan kontrol makamları
gün dört işgal devleti başkomutan lannın yapacak oldukları toplantı için hazılandıkları sırada burn da gerginlik artmaktadır.
Dört devletin başkomutanları Ba tı Almanyada bir iktisadi büküme te müşabih bir teşkilâtın kurulma sındanberl ilk defa toplanmaktadıi lar» Umumi kanaat Beklinin Rusların müttefiklere muhtelif bölge lerlni işgal etmelerine müsaade et tlklerindenberi en nazik günün art fesinde bulunduğu merkezindedir.
Müttefik kontrol komisyonu knor dinâsyon komitesi dün toplanmıştır. Üyeler, gündemde bulunan ne selelerin en ehemmiyetsizi hususun da aralarında anlaşmaya varmadan bes saat sonra ayrılmışlardır, İngiliz makamlarının aldıkları vazJvet şu şeklldo hülâsa edilebilir: Şimdi her şev vukua gelebilir. Münih: 20 (A.A.) — Almanya
müşterek bölgesinin dış ticaretini sağlayacak olan ilk İngiliz —- Anıc rikan teşekkülü yani karma ithalât ve ihracat bürosu İle harici lktUa dİ münâsebetler bürosu birlestJrlle çektir
i
I
r t
2* OCAK 1940
l 1 tncid4;
menfeub toJr Kepen önerin açih Sektybunun ekşer gaeeteler ta-fındftn ncşTeâlunlyeceğinl du-Vtonca nrnutOR üymAk •AdM telefonla bir
Dûkk-anket yapmış v« heT gaeete gibi bahsi jjeceu gazetede (î* «neeeleyi ay-MaaASca BormiHtur. Neticede mektubu aynen yalnız o gazetenin pepred«(»eğini, diğer sabah gazetelerinin biç negretmiyeceğlnl duyun ca, ikisi ortası bir gekll diye açık pıektubu hülâsa seklinde yazmayı muvafık bulmyetur.»
Şahitli isbatlı bir olevı tevil ç-çieyim derken Yalman bizim hafide temas edip geçmek istediğimiz bir hâdiseyi büsbütün deşmekte Olduğunun ve kaş yapayım derken göz çıkardığının acaba farkında mıdır?
Madem ki kendisi arzu ediyor, biz de ietefoiye ietemiye ve karilerimizden özürler dîliyerek bazı hâdiselerin iç yüzünü anlatalım:
Ayın on çltıncı cuma günü akşamı Bay Kenan Öner gazetelere Pemokrat Parti başkanlığından ve ^salığından istifasının sebeblerini izah eden bir açık mektub gönderdi.
«Yeni Sabahr, öyle iddia edildiği gibi, «Kenan Önerin dâvasını şiddetle güden.' bir gazete değildir anıma, sayın Hikmet Bayurun, dünkü nüshamızda hürriyet ve gerçek muhalefet baaınıgın kesin olarak belirin
(ja pek haklı olarak söylediği veçhile, Demokratik rejimlerin temel direklerinden olan söz ve kalem hürriyetine de azami derecedede fiayg> göstermeyi bir vazife sayar. Bu itibarla, tereddüd etmeden, o a-çık mektubun, şu veya bu zatın hoşuna gidip gitmiyeceğini, hattâ falan veya filanı gazaba getirebileceğini düşünmeğe dahi lüzum görmeden neşre karar verdi.
Derken gece yarısına doğru «Vatan» m, öyle denildiği gibi, bir muharriri dğil, «yazı işlerini fiilen idare eden yazı işleri müdürü bay Kemal Onan» gece sekreterimiz bay Reşad Yanardağa müracaat ederek:
— Kenan ömerin açık mektubu nu neşretmememizi Celâl bey rica etmiş; biz koymayacağız, siz koyacak mısınız? demek suretile bahis mevzuu mektubun neşredilmesini Celâl Bayarın arzu etmediğini anlatmak suretile açık mektubun «Yeni Sabah da da çıkmamasını temine çabalamıştır.
Yalman çelebinin dahi kıvranarak, binbir dereden su getirmeğe kalkışaıak, türlü tevillere baş vurarak kısmen itiraf ve kabul etmekten başka bir şey yapamadığı-hfcdise, bütün çirkinliği ve ibret verici «berraklığı» ile bundan ibarettir.
çıkan sahici demokraside vazifelerini maktubunda
zatın
samimiyetinden hat-
ce «sayını, suyum yok!» deyiveren küçük mekteb çocukları gibi, «affedersiniz, ben yanılmışım» maze-retile 160 derecelik dönüşler yapıveren hürriyet kahramanı (!) vo Demokrasi şampiyonu (!) »Vatan» başyazarı Ahmed Emin Yal-pıanın, muhalefetin mukadderati-le yakından alâkalı bir açık mektubun ancak başka bir gazetede neşredileceğini öğrendikten sonra, «ikisi ortası bir şekil diye» hülâsa olarak neşrini muvafık bulmasına ne buyrulur? Ve şayed bu safvetinden,
lft Allah bir deyisinden şüblıele-nirsek hangi insaf sahibi bize yanılıyorsunuz diyebilir?
Dahası var:
«Vatan» gazetesi «Yeni Sabah» ı yalaıılanııya çalışırken bizzat bir kaç yalan irtikâb etmektedir. Ma-hud «tezvircilik niinıunesi» başlık-
lı yazısına şöyle bir fıkraya da ( rastlıyoruz:
«Yazı heyetimize mensub bir ar kadaş Kenan önerin mektubunun ekser gazeteler tarafından neşre-dilmiyeceğini duyunca umuma uymak maksadile telefonla bir anket yapmış ve bahsi gecen gazeteden de meseleyi arkadaşça sormuştur.»
Şu bir kaç satırlık fıkra içinde bile bakın kaç yalan var:
Evvelâ «Vatan gazetesi »umuma uymak maksadile» hareket etmiş değildir. Çünkü bu gazete «u-muma uymadığını & daha 1946 yılı temmuzunda «Yeni Sabah» ın örfî idare kararile üç buçuk ay kapatılması ile neticelenen Celâl Bayarın nutkunu neşir meselesinde de bilfiil ve etmişti.
Söz sırası dığımız için, ya mecbur kaldığımız bu içler a-cısı olay göstermiştir ki «Vatan* her hangi milli bir dâvada maddî menfaatlerini bir tarafa bıraka-
fecî bir şekilde isbat
geldiği ve mecbur kal üzüle üzüle açıklamı-
Hâdiseyi
efkâr da hükmünü versin: 1946 yılı temmuzunda rat Parti başkanı Celâl
Demok-Bayar j tamirde bir demeçte bulunuyor. Se çimlerde çevrilen fırıldaklardan uzun uzadıya bahsediyordu. Bu nutku haber alan hükümet vakit kaybetmeden lstanbulda ve civarında ferman yürüten Sıkıyönetim komutanlığına talimat vererek o seçimlerin meşruiyetinden
şübheye düşürecek neşriyatın yasak edilmesini» ish cii ve o komutanlık da o akşam bir emirname yayıulıyuıak bu yoldaki neşriyatı yasak etti.
Emre uyulsa Celâl Bayarın nut ku da yaymlanamıyacak ve sandıklarda yapılan kaşkarikolar hak kında ağız açılamıyacakti.
İstanbul basını takdire şayan bir feragat ve tesanüdle, bir taraftan Sıkıyönetimin haksız emirnamesini neşrederken, bir yandan da Celâl Bayarın meşhur nutkunu yayınla -maya karar veriyorlar ve düşünüyor lar ki umumî bir protesto mahiyetini alacak böyle bir hareket kar -şısında Sıkıyönetim btıtün İstanbul gazetelerini kapatmaya kalkışacak değil a...
Bu umumî kararda «Vatan» da dahildir amma bu karardan, o sı -rada Btlyükadada bulunan, Ahmed Emin Yalmanın haberi yoktur.
Gece yarısına doğru Yalman bu umumi karardan her nasılsa haber dur oluyor, yine her nasılsa bulabildiği bir vasıta ile lstanbula geçe -rok matbaasına koşuyor ve pişmiş aşa soğuk su katarak, bugün, zaman ve hava İcabı göklere çıkardığı, Celâl Bayarın nutkunu, Sıkıyönetimin bu kat’î emri karşısında, neşre demiyeceğinl söylüyor.
Bu tavsifi gayri mümkün döneklik karşısında diğer gazeteci arka -
★
Yalman çelebinin: «Neticede mektubu yalnız o gazetenin neşredeceğini, diğer sabah gazetelerinin hiç neşretmiyeceğini duyunca, ikisi ortası bir şekil diye, açık mektu bu hülâsa şeklinde yazmağı muaf ık bulması da ha?in ve kıptinin fecaat arzı tekerlemesi kabilinden fecî bir itiraftan başka bir şey değildir. Zira bu satırlardan anlaşılan mâna; Keııan Önerin mektubunu «Yeni Sabah» ın aynen neşre deceğini öğrendikten sonradır ki «ikisi ortası bir şekil» diye bunun bir hülâsasını yayınlamak mecburiyetinde kaldık. «Yeni Sabah» da neşretmeseydi ağzımıza dahi alacak değildik» den başka ne olabilir? Ve böyle olunca da nerede kaldı «Vatan» ın Demokrasi taraftarlığı, kelâm ve kalem hürriyeti aşkı ve her hareketin altında kızıl bir parmak sezecek kadar ifrata vardırılan yurd muhabbeti? .
Bu hazin it iraftan sonra bütün: o ağız kalabalıklarının birer yap-1 macık, alelade bir sürüm ve satış veailesile yapılan yalancı pehlivanlıklar olduğunu, bizzat «Vatan
Matbaacılık vc gazetecilik Anonimi şirketi hissedarlarından insaf sa-1 hibleri teslim ve itiraf etmezler» mi ? I
Durup dururken ve ortada fol; yok, yumurta yokken, günün bi- | ıinde damdan düşer gibi, umumî efkâra: Hürriyet meydan muharebesi kazanıldı, iş harb meydanın daki ganimetleri depolamağa kai-oı, lıaydl kalkın şenlik yapalım!» diye afyon hapları yutturmaya kalkışan, başka bir gün de Demok rat Faili safları arasında bile kızıl parmaklar ve komünist tahrikçileri İcad edip bu umacıları günlerce umumî efkâr önünde, usta bir karagrtZüii gibi, oynatıp duran bunları yaparken de muttasıl (at-| laitığımız tehlikeler^ den dem vuran, arada bir de bugün
E/iybdiğini ya.’nı yayan ve biraz Kikibtmldı mı da tınkı zoru töriîn-
-
4 EV, 4ARSA
S
I
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKİYE IŞ. BAN-KASI'ndaki laBarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz. Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
1948 PLANI
200.000 LİRALIK İKRAMİYE
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun par» ikramiyeleri ..
Birimci Çekiliş: 1 MART
Kebaplarında altı yüz liradan fazla parası bulunanlar her beş yüz liraları için çekilişlerde ayrı bir lıur’a numarası alacaklardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLAR! için zengin ikramiyeli çekiliş.
neşirden vazgeçiyorlar. Fakat verdimi kara.’i kolay kolay değiştirmeyi demokrasi prensiplerine ve nıen-Hıal»rrinc aykırı gören iYenİ Sa -bah” da ve diğer bir halk partili ga zetede, hem örfî İdarenin emri, lıenı de Bayarın beyanatı birinci sayfada ve yanyana intişar ediyor.
Netice tabii malûm, örfî idare komutanlığı, bu dâvada yalnız ka -lan Yeni Sabah» ı derhal kapatı -yor amma» Halk Partili gazeteye de ses çıkarmıyor. Sadece bu da isbat eder kİ. Yalman Çelebinin o dönekliği olmasaydı da Bayarın nut ku bütün İstanbul gazetelerinde İn tişar etmiş bulunsaydı, sıkıyönotl -min bu umum! itaatsizlik karşısında hâdiseyi sıkı bir azarla geçiştir mesi yüzde doksan dokuz bir ihtl -mal dahilinde İdi. Ayrıca da Istan bu! gazetelerinin bu tesanüdü hü -kûmete zor tedbirlerinin iyi netice ler vermiyeceğinl daha İlk adımda anlatmış olacak, ve belki de Receb Pekerin iktidar mevkiine gelmesini bile Önlemiş olacaktı.
★
Dahası var, «Vatan» ın dönekliği bu kadarla da kalmamıştır.
Ertesi günü «Yeni Sabah» , Ba-yarın demecini neşretmek suçundan kapatıldığı halde aynı suçu (!) işle m iş Halk Partili «Tanin» in neşriyatına devam etmesi ikinci bir hak sizlik teşkil ettiğinden gazete sa -hibleri hem «Yeni Sabah» ın kapatılmalını, hem de şayed ortada bir cürüm varsa, iki mücrime ayrı ayrı ölçüleı tatbik edilmesini protesto mahiyetinde olmak üzere gazeteîe • Hnl birkaç gün kendiliklerinden çıkarmamayı ve hiç olmazsa bariz bir haksızlığa bu suretle fiilî bir mukabelede bulunmayı kararlaştır -mak İstiyorlar.
Fakat «Vatan» Yalman büs de, bozanhğından ötürü, suya düşüyor.
★
Şimdi insaf İle düşünün; Bu dö -nekiikler, yalnız «Yeni Sabah» cila rın değil, bütün basın âleminin malûmu iken, «Vatan» m Kenan önerin mektubunu neşretmek veya et -nıenıek hususunda «umuma uymaJo masalına ve «Yeni Sabah» m gece •okreUti ine «JLrkadaşca» müracaat martavalına acaba kini inandınlabi-llnir? «Vatan» muharriri, bu geç -mIş vak'a: bütün hazin fecaati ile ortada durup dururken, «Yeni Sa -bah» a ne yüzle «arkadaşça» baş vurabilir?
Bütün bu olaylardan sonra, geçen geceki yüz kızartılarak yapıjan mü raoaatın sadece Kenan önerin o a-çık mektubunu neşrettirmemek mak şadından başka bir gaye gütmediği r.nıaşılmaz mı?
Hakikat şudur ki, sürümden başka bir şey düşünmediğini ve gazete oiğini bol bol satıp «Vatan Matbaacılık ve Gazetelicllik Anonim Şirketi” hissedarlarına kabarık y e k û n 1 u temettüler dağıtmaktan başka bir gaye gütmediğini açıkladığımız için «Yeni Sabah» a tezvircilik Isnad edecek kadar L w leri giden «Vatan» gazetesi, yuka -nda bir iki örneğini verdiğimiz vakaların da kâfi derecede İsbat etmiş olacağı gibi, bütün o memleket mu habbetl, yurd hlameti, demokrasi sevgisi ve hürriyet aşkı gibi Türkün kalbinde yer tutan yüksek mef hum]an sadece Türk karilerini sömürmek için birer âlet olarak kullan nıanın yolunu bulmuş kanaatsiz, renksiz bir alış veriş vasıtası, tles ret metaldir.
Memlekette esen havaya göre fl-ve istikamet değiştiren, her o-blr satış ve sürüm vasıtası sa-vo bu yüzden de mandacısı, bugün
bu protesto hareketine de başyazarı Ahmed Emin razı olmuyor ve bu teşeb-Yalmanın bu IkJnci oyun
kir layı yan kan
nlzm düşmanı ve (D. rtnin sözcüsü geçinen
kılıçla
girmesi, demekti.
— Biliyorum, dedi. İsyan edenler Türklerdir. Verin lâyık oldukları cevabı!..
Siyaset, kiyaset vc drayet sahibi bir adanı halifenin bu şıludı. Çok buldu.
İsyan eden Türk askerlerine lâyık oldukları cevab, ancak verilebilirdi.
Bu ise ordunun birbirine ve nihavet İntihar etmesi
•»
Bahusus Türk askerleri isyan etmek te haklı bulunuyorlardı.
Ortada hiç bir suç ve sebeb yok iken beyleri yakalanıp bağlanmış -ti. Beylerini isteyen askerlere karşı nasıl kılıç çekilebilirdi?
Kumandan, mânalı mânalı
Tüık beyini göstererek, dedi
İsyanı bastırmanın tek
serbest bırakmaktır.
gülen lcl: çaresi,
'imhan beyi
Aksi halde, fırsat kollayan Haccâca kendi aleyhimizde yardım etmia o-luruS
35 Liraya —
Hakikî tu geçirmez gabardin Trençkot pardeeüleri
Ayrıca: Bayanlar için 25 lira sat»? muhayyerdir Sultan Dikranyan han No. 11-12
AlUurrıJııımii Kalyon
r
A
ZZT3E
3
Dişbudak, Karaağaç Tomruğu ve Sanayi Odunu Satışı Devlet Orman İşletmesi Karasu Müdürlüğünden:
Satılacak Emvalin
İst- Boısasinn ı 20/3/948 FJyatlafl
Londra İLMİ
Nevyoık 280/-/
Paris 2,«Si
Cenevre 6ft,727|
Anuterdaoi
Brüksej 6,38«
Prag
Stokholm 77.884
Moskova 11,2451
% % % % %
% % o-'
/O
o*
tQ
ESHAM VE TAHVİLÂT
7 ikramiyeli 1938
7 941 Demiryolu 3
5
5
6
6
7
7
6
Türk Ticaret Bankası hisse senedi (a)
SARRAFLARDA ALTIN VAZ1YE
941 Demiryolu 041 Demiryolu Kalkınma ı Kalkınma 2 Milli Müdafa Milli Müdaraa Kalkınma 3
0 o
2
6
Parti
No.
Cinsi
İlk teminatı Lira Kr.
1
9
3
Karaağaç Dişbudak Dişbudak
Karaağaç
Dişbudak
Ka raagaç Dişbudak
Tomruk Tomruk Tomruk
Tomruk
Tomruk
sanayi odunu sanayi odunu
Torla Tuzla
Tuzla
Tuzla
Tuzla Tuzla feİlıAfjvğlU
Muhammen
M*hil Miktar Bedel
Mevkii aoet M3 D3 Lira Kr.
116 41 761 46 00
44 14 144 46 00
250 63 417 43 0Q
410 119 322
131 40 944 46 00
13 3 910 46 00
144 44 WS4
73 10 760 25 60
C4 6 886 2ö 50
897
137 17 666
184
89
7ö
79
— İşletmemiz Yuvahdere bölgesinin yukarıda parti numarası, cinai, ma-miktarı muhamnıeii t»€dch ve ilk teminatı yazılı cem an 164
36
1
ve mevkii, metre küp tomruk ve 17’.66C metreküp sanayi odununun Sakarya sahili
bal
176
istif yorleriadeD 6.9.948 cuma g >nu Faat 16 de açık arttırma suretile satışı işletme müdürlüğü bınsuında yapıhuait xkı»r
2 — Buna ait şartname orman genel müdürlüğünde, İstanbul orman baş mühendisliğinde, İzmit, Adapazar. Kandra, Akçakoca imletme müdürlüklerde işletmemiz merkezinde ve Yuvahdere orman bölge şefliğinde görülebilir.
3 — isteklilerin muayyen gun ve eaatte işletme merkezinde toplanacak
komisyona müracaatları. (564)
- —- - - - —- ■ --------------,u, , —
İst. Deniz Komutanlığından
Deniz İhtiyacı İçin aşağına yazılı Fiyüzler mubayaa olunacaktır, mevcudu bulunanların veya sipariş suretile vermeğe istek l/Şubat/948 gününe
Elinde hazır II olanların lunmalan.
1000
5Q0
75
50
ADET
9
>
>
6
300
800
1000
Emp.
»
Komple
j>
»
>
Numuneler her
gün
Lv,
kadar komutanlığımıza teklifte bu-(802)
Fiyib
*
>
>
Müdür üğümüzde görülebilir,
— ■■ ■ ■■ —
I
21.-J
20,11
95.4l
5.
Evvelki Dü>Vd
Reşad (banka malı) 39,60 39,70
Reşad. 'eski mal 39,50 39,60
Cumhuriyet Al. 36,73 36.70
İngiliz Lirası 67,20 57,23
Oülden 33.60 33,65
Külçe 5,37 5,39
ZAHİRE ECRSA8I
Para
25
Kuruş
23
82
Buğday
Keten tohumu Un: (74/76 Randımanlı 72 KL luk çuval
Un: f84/86 Ranüı-inanlı 72 KJ.
2315
dün Ameri -güya komü_ P.) Idarccile-«Vatan» ın ı
yarın ne kılığa bürüneceğini Tanrıdan başka kimse bilemez. Çünkü bunu yarının havası ve gidişatı (!) tesbit ve tâyin edecektir.
«Yeni Sabah» a; bir takım k katleri açıkladığı ve yüzlerindeki maskenin bir ucunu biraz kaldırdığı için, «Tezvircilik» isnad eden hakiki tezviroilerin İç yüzleri hakkında. deryada katre kabilinden, bl raz malûmat verebildiğimizi, bu ya 1 arıcı somun pehlivanlarının hakikî mahlyelteri hakkında umumî efkân azıcık olsun aydınlatabilmiş olduğu muzu sanıyoruz.
★
«Yeni Sabah» tezvirci değildir. Yalana, dolana aala tenezzül elmez.
«Yenl Sabah» m hakikatleri, bütün çıplaklığı ile, ortaya atmaktan ve «kör» e «şehlâ», hattâ -şaş» > demeğe dili varmayıp düpedüz «kör kadı» diyecek kadar açık maktan başka btr günahı tur.
Amma bu doğru özlülük sözlülük zamane büyüklerinden ba-zılannın hoşuna gitmeyip, şimdiye kadar defalarla olduğu gibi, «Yeni Sabah” ı kapatacaklarmış, kapatır lar a...
Yine bu açık konuşma bir takım ticar! kombinezonlar çığırtganlaıını gazaba getirip “Yeni Sabah a vircillk,, ve “ifratkârlık,, isnad recekmiş; ettirebilir a...
Bugün için muhakkak olan şey varsa bu da o uzun, kısa kapamalara ve çeşidi! üremelere “Yeni Sabah” kervanının hürriyet yolunda, sadece İnayeti ve okuyucularının hü sayesinde pervasız yürüyecektir.
konuşça yok-
ve
tok
"tez etti
bir
rağmen, halt ve Allahın teveccü-adınılarla
X
olan kumandan, yeni sözlerini hayretle karin antiksiz ve ahmakça
3
Cinayet
Kaccac -1
Aşk - a\ acera . Taı
Tefrika No. G03
| RADYOİ
Program
ÇARŞAMBA — 21/1/1948
7 28 Ayıhş ve program,
7 30 M, a. ayarı,
7.30 Müzik: Operet Parçaları (Pl,)
7.45 Haberler,
8,00 Müzik: Film Müzikleri (Pl,)
8 15 Müzik: Şarkılar,
8.30 Müzik: Çeşitli Fafif Müzik (Pl,)
9,00 Kapanış.
12.28
12,30
12.30
13,00
13.16
13,40
14.00
17,58
18.00
18,00
18.15
18.30
18.45
19,00 M. s. ayarı,
19.00
19.15
19.20
Açılıp ve program M. 8. ayarı. Müzik: Şarkılar, Haberler, Müzik,
Müzik,' Kapanış,
Açılış ve program M, s, ayarı,
Müzik: Şarkılar, Müzik: Türküler, Konuşma,
Müzik: Tangolar (Pl
20,00
20.15
20.30
20,35
21.15
21.30
22.00
22,45
21.15
23,00
Haberler,
Geçmişte Bugün,
Müzik: Cumhurbaşkanlığı Armoni Müzlkası,
Müzik: Karışık Şarkılar, Radyo Gazetesi,
Serbest Saat,
Müzik: Tarihi Türk Müziği, Konuşma,
Müzik: Radyo Senfoni Orkestrası,
Kcuusma: B, M. M, saati, M, s, ayan ve Haberler, Mtizik: Dans Müziği (Pl.) Program ve Kapanış,
Gürültü; patırdı birdenbire kesildi. Ortalık, korkunç bir fırtınadan sonra güneşe kavuşmuş gibi oldu.
★
Türk askerleri ayrılmışlardı. Ab. dürrahmon ibni Eş’as, Irakm her tarafına adamlar yollamış, yeni knv vetler temin etmiş, askerinin sini iki yüz bine çıkarmıştı, câca da Şamdan ve sairedeıı madiyen asker geliyordu. İki
yakında Doy ti Cemâcenı denilen yeı de karşılaşacak, ve kafi neticeli muharebe yapılacaktı. Taraflar arasında nisbt bir kuvvet muvazenesi vardı. Fakat ne de olsa, Haceâcın her hususta üstünlüğü derhal gö^e çarpıyordu.
Büyük zalim Emir; o müdhiş anda hâlâ Talhayı ve Büşeyreyi dü
şürıü ; lu. Onları hiç bir zaman • unuia ınyor; dalma akimda tutarak ı vakejLo nah”T İçin tedbirler düşünü • vn ıh;. Talftanın oynndıgı oyun, âçik En.iım pek ajrına, gltıni^li. I(n-hıandunlar vasıl.-ısüc, bütün asker, Itrc su emri vernikti; Dttdntı vur)l
i
Abdürrahnıan ibni Eş’as (*) hatâsını anlanvştı. Evet, kendi nz asile yardımı geldiği gibi yine kendi i »zhhİ-1c çekilip gitmek hakkım daima ha iz olan bu asfl adama muamele etmemeliydi, dönerek:
— Gerçek söylersin, dostumuza karşı biraz
böyle hor K umandaııa
dedi, aziz zalim dav-
(♦) Bu zatın ienıi, 92 in» i İt trikoda başlayan beşinci iti-
bart n ^janln/lıkla hep Abd ı t'thhnum ibni Mnhanımed olarak ya *>1 mışhr (Muhumnıed) l*nm (Eş ae) t.tarak düzeltilmezini rica eflorimc
randık
Tın han beyin ou muamelemizi l.ıtifı t/ifıkki edeceğine eminim.
Tüık beyi, yine manalı manalı güldü;
— Büyük ihtiraslar peşinde koçanların bu kabil lâtifelerine sık adı tesadüf edilir. Bon şahsen mü -teessir müteeflfiif değilim ve olmanı bıı r *»aeleden dolayı gb 11^ ela
ndiicesslf
Yalnız fedakâr askerlerimizin birbirlerine • lori pek hazindir. Bizim çeki-mcr.ıizle bu hâdise kapaıınlıŞ c. .
Abdu
buv.ra serbest
. ir.
uı..MıniMa İbni Eş’as, Türk baaktıktan sonra.
özür diledi:
— İnşallah ileride tekrar bulu, şur, tatlı tatlı muhabbet ederiz. Kon kimce makul ve zarurî olan bazı mülâhazalarla yaptığını kötü muameleden dolayı özüv dilelim.
Türk beyi, gülerek çadırdan Çıktı, ( beyimizi isteriz!> diye ııârâ a-tan. kılıç şakırdatan, çadırın etrafındaki muhafaza kordonunu yarmak için hücuma geçmek üzere bulunan askerleri arasına daldı:
— Ne yapıyorsunuz, çocuklar?., bunlar da sizin arkadaşlarınız, kardeşleriniz değil nü? Herkes yerine dünsün!. **; .• ’
savı-
4»
Hacın üt e* ordu.
j
Ampule
ihtiyacınız
varsa
marka
• *
ısrar
GENERAL @ ELECTRIC
İLAN
Sahibi bulunduğum Halûk nıotö-rünûn Mısıra yapmış olduğu seferden elde edilen ve Merkez Banka -sına satılan 183 sterline aid 26-11-9-16 tanh ve 13630 sayılı alış bordrosunu zayi ettiğimden hükmü yoktur.
Galata Fermeneciler 57 numarada Malınıud Şişman Yazıcı oğlu
ZAYİ: —Tıb Fakültesinden aldığını şebekemi zâyi ettim, yenisi ni alacağımdan eskisinin hükmü yoktur,
2297 Hayrettin Taşkın Stujeı
i Ye ni Saba h’ın |
i IUN FİYATLARI I
1 Ij, Kr. J
maktu olarak ] i 500 1
11 1 fnci $Ayfa, santyni 500 1
! ■ 2 » >> » 400 N
'i j * » » 300 W
1 1 5 » !i 6 » ■ ■ L. » » 250 ] 150 j
(
«
Inûtıyaa »
A. CEMALEDOİN SARAÇUÛLU
Ya»> S^lerİBİ flllun idare «deq( l»l»ri Müdürü: FATİH FPAO Duıldifai Y«r:.
«Vf'p Şabah> (uürettıphaneri bsBildıûı (er; «GÜn Batım»**