Cumartesi
22
ımııs
I .1^9
lOnbirinci I N©c 332 5
İtlere j Nuruo«ms»niy« No. 17 Tel adresi: «YENİ SABAH: İSTANBUL telefon: 20TU»
A®OHf Türkiye
$ ayhk
? aykfa ıce
1 aylık 30C
Kr.
»
BEDELİ
Ecnebi «400 »640 1400
800
Kr.
)
»
KURUŞ
SAYISI!
HER
YERDİ
r
T VE HAKKIN YILMAZ MüDÂFiiYîZ
Vitri fiyatların roahkûm eden Müessese bu kerre
Liraya
HER RENKTE YAZLIK KAŞE
PANTALON
İBRAHİM İRGÖREN
Sultan Hamam, D&ranyan Han, Kat:3 No: 21 İstanbul.
*
•ı
—s
Meclisin Dünkii Mühim Toplantısı
I
1
1
(
T
Hayat pahalılığı hakkındaki sözlü soruya
T* • 1
*
•t
9 *
I
I
r*
' JfKfı U f
r
I
L f /i 1 *• I • '1 ■1'/
.7^ | z
• PU 4 I
•Cb'MU •
I
ou
)1
;• ı*r v£'Y-;
M
«
rJı ^ı-
n ( * rilİ “ gA»1 •• Tİ **
*•
i
I
..1
I
1
:!r
$
İ‘Jİ
s
4
I
l4
I
t,
t;
• 4 *
/ t’
I
t
Barutçu Hükümetin hayatı ucuzlatmak için vaidde bulunmadığım bildiriyor Kemali Zeytinoğlu (D.P.) : “Derin bir gaflet içinde bulunanlar vazifelerini daha ehil olanlara tesl m etmelidirler» dedi..
4
/•
1
z
II L.
8
* • (• //
1
■V
B ıH /* .S
’l •■On. ( 'V' I
Birinci Büyült Millet Meclisi âzası bir geçit resmini seyrediyorlar
r
Halk Partisi Merdce, erkekçe hasımlarile, rakip-ierile çarpışmak istiyor ve boy ölçüşmek iddiasın-da bulunuyorsa seçitu i-çin rakiblerinin diledikleri bütün emniyeti yüzde yüz vermelidir. Hem Demokrasi milletin arzusunun hakkiie tezahüründen başka nedir?
-
YdhiLâiler tarafında* tahrip edilen.bir köprü
■i
—» * «
i
otorujnda? bir geçer ve ka-
matbuatının
Halk Partisinin dağarcığında, milletin dileğine uygun bir işi, kendi aleyhi-uo çıkacak ise, tahakkuk ettirmemek için binbir oyunu vardır.
Şu meşhur seçim emniyeti işine bakınız. Haftalardır sürüncemede kalıyor; bir parti toplantısından öbür parti toplantısına bırakılıyor, salıdan perşenbeye, per-şenbeden öbür salıya sallanıyor. Halk Partisinin menfaatlerini korumağa matuf bir tedbir olsa e-)nin olunuz ki öbür aardak su içer gibi bul olunurdu.
Faraza İstanbul
hücumlarından ve tenkidlerinden kurtulmak için haricî tehlikeyi »ahane ederek ve biraz da orta-ıiğı şaşırtmak için, Trakyaya da *amil Sıkıyönetim ilânı lâzım gel-âi mi, bu bir celsede halledilir. Şimdi seçim kanununu geri bırakmak için çene çalan müfritler o zaman. Örfî -İdarenin derhal tatbiki babında, heyecanlı hitabeler (rad ederlerdi. Receh Peker matbuat kanununu daha ağırlaştırmak maksadiie bir formül bularak bunu arzeftiğî vakit, Halk Partisinin müfrit! de, mutedili de, mukaddes ekmeğe saldırır gibi bu teklife yapışmıştı. Bütiin bu mühim kanunlar, memleketin için-do ve dışında derin tesirler bırakacak bu mevzuat öyle fazla incelenmez, bir bardak limonata içer gibi kabul edlliverir. Fakat şimdi matbuat kanununda yeni ve iibe-yapmak, yahud daha iyisi ona büsbütün kaldırmak lâzım geldi m), bütün dünya memleketlerindeki matbuat rejimini tetkik etmek İhtiyacı duyulur ve bu yolda çalışmalara başlanır. Bu tahkikat ve tetkikat artık biz diyelim bir iki, uiz deyin beş on se-oe «ürer gider.
Halk Partililerin bu hünerleri, bu canbazlıklan o kadar belli ki’ bu oyunlar, emin olsunlar, artık kimseyi aldatmıyor.
Toprak kanununu Sarocğlu kar ma bir komisyonda acele İncelettik ten sonra Meclisten çıkartmış ve bazı dostlarının bu hususta yardımına mazhar olmuştu. Halbuki Sıprak kanunun gibi bir mcmle-etin mülkiyet rejimine taallûk e-en ve en aşağı üç, dört yüz yıldır sürüp giden bir sistemi değiştirirken böylo müstacel hareket etmeğe ne lüzum vardı? Halbuki o kanun da tatbik edilemedi. Şimdi ondan da dönmek. istiyorlar Amma bu rio’at hareketi o kanu-£un çıkarıjmasındak] kadar sürat-M olmaz. Tatbik edilmemiş, edlle-
Kudüs şehri hâlâ feslim olmadı
ıllütarfke Komisyonu Birleşmiş Milletlerden askerî yardım taleb etti
Grouıyko Urdû» Kralı AbtultaJte İçin
Londra, 21 ıB.B.C.) — Eski Kudüs şehrindeki Yahudi mahallesinin yüzde sekseninin A-rabların elinde olduğu bildirilmişti. Lâkin Kudüsteki muhabirimiz, Arablarm şehre hâkim ol-
SeıeiBirı» diyor
malan için daha bir hayli gayret sarfetrrieleri icab edeceğini bildirmektedir. Bununla beraber Yahudilerin de durumu nazikleş mektedir. Gerek su sıkıntısı ge-(Devamı Sa. 5. Sil. 1 de)
Umumî kalkınma plânının tatbikatı
Başbakan yardımcısı durumu anlatıyor
Marîhall plânından kredile yardım görecek memleketler arasına alındığımız bildirilmekle beraber, miktar hakkında henüz kati bir neticeye
İnönü Dün) bir üniversite hey'etini kabul etti
Beraberlerinde refikaları ve oğlu olduğu halde evvelki gün şehrimize gelen Cumhurbaşkanı sayın ismet İnönü, dün saat 17 do Dolma-balıçe sarayında İstanbul Ü-niversitesi Talebe Birliği Ofluna, Rükneddin Tözün, Neriman Yavuzer, Ziya Kaya, Dündar Kalyoncu, Oriıan Arıman’ı kabul etmişler, bu kabul merasiminde basın meıısubları da hazır bulunmuşlardır.
Üniversite gençliği vo 1). T. Birliği adına konuşan Rii-neddin Tözün, sayın İsmet İ-nönü’den dünyanıu en buhranlı ve siyasi cereyanların vuzuhsuzlaştığı bir zamanda gençliğe nasihatlerde bnlun-_ (DevgrnıŞa, k. SiL îrf»)
varı İmamı f
J — Umu mî kalkınma plânının tatbikatı için beynelmilel Bankadan yapılan istikraz talebini bankanın e-sas itibaıile kabul etmiş olduğu-(Devamı Sa. 5, Sü. 7 de)
Ankara, 21 (Hususî)
Ankara 21 (Hususî) — Hayat pahalılığı meselesile birlikte Ah-med Çınarın Armut ekmeği de bugünkü Mecliste bahis konusu oldu. Oturuma Feridun Fikri başkanlık ediyordu. Zeytlnoğlunun önergesi okunduktan sonra kürsüye gelen Başbakan yardımcısı Faik Abmed Barutçu elindeki bir tomar kâğıdı kürsüye yerleştirirken,
— «Bendenizi lütfedip biraz dinleyeceksiniz, 'sözlerimin yazılı olması, sîzleri sıkmayacaktır, sanıyorum. Umarımki, enteresan bu lacekaınız.» dedi. Barutçu son gün lerin menfî propagandalarından bahisle, Zevtlffoğluna cevap vermesen Önce, Yeşilova köylerinde halkın açlıktan ahlat yediği yolunda kürsüden yapılan iddialar üzerine hükümetin kiklerin neticesini kaydetti.
Barutçuya göre,
verdiği ilk malûmatta iddiaları te yid etmemekle beraber, valiye biz zat durumu incelemesi tebliğ dilmiştlr.
Yerinde bir müdahale
Başbakan yardımcısı validen !en raporu okumağa başladığı
(Devamı) Sa., 5; Sil., 3 de
yaptığı tet-blldireceğini
kaymakamın
e •
ge sı-
M.K.P
-----o----
İrabda mahalli olma dığından şikâyetçi
-----o----
21 Temmuz beyannamesinde Milli Kalkınma Partisinden bahsedilmemiş olması M. K. P. tileri kü/iplere bindirmiş!..
Haber aldığımıza göre, Millî Kalkınma Partisi Turgutlu kongresi riyaset divanı Büyük Millet Meclisine, Millî Kalkınma Partini -nir. siyasî partiler arasında sayılmadığından şikâyeti mutazammin bil protestonâme göndermiştir. Bn protestonâmede aynen şöyle denilmektedir:
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına»
ANKARA «Yurdumuzda tek partili Ida -(Devamı Sa., 5; Sü.* 6 da
Eski Meb usdan yeni hâillet Vekiline açık mektub
Biz sizden “Şada ka„
I
istemiş değiliz!
“Biz muvaffak olmasaydık gideceğimiz yer (İdam sehpası) idi.. Çünkü b.z Avrupaya da kaçamazdık zira Avrupa ile savaşıyorduk^
Eski İzmit milletvekili H anı d i Göz'den aşağıdaki mektubu aldık, aynen neşrediyoruz:
«Sayın Milletvekillerine
Bize vatanî hizmetimize mü-
kâfat (?) olmak üzere tahsis e-dilmek istenilen maaş tasarısı on yedi aylık bir gebelik ■) devri geçirdikten sonra gayet zayıf ve (Devamı Sa., 3 Sü., 6 da)
TürkiyeNeden HarbsGirmemiş?
Bunu Bitler anlatıyor!
Cebclüttank boğazını nasıl kurtardığını anlatan İspanya eski Dış Bakanının HitlerleBerchtesgadende yaptığı mülâkat
Hitier binderıbire heyecana kapılmıştı, sesinin bütiin tesir kudretile bağırdı: «Görmüyor musunuz, zafer işte kartınızdadır...»
Ispanya eski Dış Bakanı
|Serrano J uner’in hatıratı]
iki gündenberi İspanya eski Dışişleri Bakanı Serrano Sunner’ in 1940 senesinde Berchtesgaden-de yaptığı dikkate şayan mülakatı nakletmeye başlamış bulunmak-1 tayız. ı
Sunner tarafından kaleme alınla. ıs bulunan bu mülâka^n müteakip safhaları aşağıdadır:
— Evet, İspanyada hâkim o-luıı kanaat; savaşa katılmamakla (Devamı Sa., 4; SU., 2 de)
I Amerikan üslerinin takviyesi
( --o--
s Bu mâksa iıa 207
( milyon dolar ? sarfedîlecek
Trıunan
Vaşington, 21 (A.A.) — PS): Temsilciler meclisi dün şamki toplantısında İzlanda, landa, Alaska ve Terre-Neuve’-daki üsleri takviye için. 207 milyon dolarlık tahsisatı kabul et nıiştir.
AMERİKAN BOMBA UÇAKLARININ KUDRETİ
(L. %k tr-
(Lp
Vaşingtoıı, 21 (A.A.)
s): Amerikan hava kuvvetleri genel karargâhı geçen hafta A-merikan uçakları tarafından yapılan talim uçuşları hakkında bir rapor yayınlamıştır.
Bu raporda bildirildiğine göre bu talim uçuşu sonunda Birleşik Ameıikada bulunan üslerden ha valanacak uçakların dünyanın herhangi bir yerinde bulunan stratejik üsleri bombardıman edebileceği tesbit edilmiştir.
(Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)
Verirse şükr, vermezse sabr I
bir asabiyet ânında
Jütler
KVIMDEN BİR YAPRAK
Tarihî Kırkpınar Güreşleri Başladı
Ktrtgnnonto güreşecek tx»fl pehlivanlar Hr arodâ
Edime; 21 (Hususî surette gön dordiğimiz arkadaşımız Alınıed Bengisu bildiriyor) — Bıı sabah Edime adeta bir bayram günü yaşıyor. Sokaklarda Nazilliden gelen Zeybekler davul zurnalarla dolaşıyorlar. 8 kişilik bir* kafile olan bu zeybeklerin hepsinin göğsünde istiklâl madalyası var. Öğleden soma Cumhuriyet alanındaki Atatürk büstüne çelenk konularak [ merasime başlandı.
öğrendiğime göre cuma akşamı ı na kadar güreşe girmek üzere I (Devanu Sn. 5. Sü. 1 de) .
Hak nazardan saklasın. Hay-darpaşadan kalkan tren, şe-hirleşnıiş sayfiyelori geçip de tartalı kasabalara daldı mı? Her taraf zümrijd gibi... Ekin- r_ _____
ler enikonu yüksolmlş. Rüzgâr esdlk-çe bıı mübarek yeşil örtü değişik mc-ııcvışlorlo hareleniyor.
Bolli bu sono mahsul çok olacak. Sürülmiycn yerlerde otlarda bile başka, türlü bereketli
Fakat acaba bu ıstifado edebilecek
Yoksa her sene mahsul silolarda kurtlanacak; İstasyonlarda buğday yığınları yino yeşil topecikler halino gelecok vo biz bugün oduğıı gibi yine arpaya mı yatacağız?
Müstesna bir yağmur movsiınl geçirdik. Bilhassa bu dovaınlı rahmotlor istanbulun en kurak yerleri sayılan mıntakalara çok yaradı; velhasıl Allah yüzümüzo güldü.
Malûm a».. Biz hor şeyi «Cenâb-ı-Vâcıb-ül- vucûd» dan beklorlı. Zamanında yağmur ihsan eder, mahsulümü zü ateşten âfetten korursa anbarları-
ULUNAY|
4
bir fışkırma var. beroktton lâyıkilo miyiz?
olduğu gibi yine
mızda zahiremiz bulunur. Aksi tak-dirdo boynumuzu büküp kazaya rıza gösterir ve yine Allaha tovekkül ede-riz; tevekkelin de ge t misi batmaz derler. ________________Ben bunları mahsus yazıyorum. Çünkü bu türlü düşünüş küfürdür. Hiç bir dindo yeri olmadığı gibi hiç bir memlekotin ne içtimaiyatı, ne iktisadiyatı böyle yanlış tolâkkılero müsaade etmoz. Böylo olmakla beraber biz bunu terviç ode-cek vaziyotteyız; çünkü hiç b(jr şey yapınıyoruz. Mübalağaya hamledilmesin, tekrar ediyorum no Ziraat Bakan ligi no İstanbul vilâyeti ziraat müdüriyeti bu mcmloketto ziraatın kalkınması, yeni âletlor, makinelerle teçhiz edilmesi İçin hiç bir şey yapmıyor.
İstanhulun üzüm bilhassa Çavuş ü-tümü, meyva vo sebzo yetiştiren bu foyyaz vo zengin nuıhltindo hiç bir şey yapAmyor.
Tarlalar kara sapanla sürülüyor; dolablar gözü bağlı hayvanlarla dön-dcrlliyor; hasad orakla, harman altı-(Lütfen sayfayı çevirini»)
kYFAs
d
II
►
•
w ~tif— __35
Yazan: Profesör IKen&n Öner
81 —
Bu vesaik sandık komisyonlar» üyoîeri H,- ıfurUn îmra
Mnaleyh bu vesaik sahte sünunottjjd&ril’c vofttlm değildir. (,• ta»kil ka partnerle alâkası olnııyan resmî hala iumselenn imzasını
va etmektedir. Arzumuz, komisyonların btı ibraz ettiğimiz ve 12 âl bulan bu vesaik mukabilini mahalltaden colbedip mukayesO masıdır. Fakat buna yanaşmamıştır. ®ğor ba telklkat yapıhaj « halde bu iddianın bir sıhhati olup, olmadığı anlaşılacaktır. A entari ceffelkalem reddetmek için tahkikine mâni olmak.
Atıf Esenbel (Malatya) — Sizin orada nrtr.Idsr?.
Salamon Adato (Dovamla) — Onu görürüz (Gürültüler, nasıl go-lız sesleri) Benim hâdisem tetkik edildiği aman yüksek Meclisiniz ulan ithamın mahiyetini anlıyacâktır.
Efendim, oylar yakılmıştır. Çünkü korn «nrl iktizasındandır, ovlar yakıldığı zaman ayni zamanda Vefa lisesine aıd oyların mıhına aid zabıtlar da yakılmak istenmiştir. Fakat tamamen yanma-jtır. Elde bulunan bu akşamına göre —ta komisyona ibraz etlim— »ul etmediler. -Hakikî oy mikdarlarınıı g^termektedir. Bu oy miktarını göstermektedir. Bu oy miktarları, zabıtlarda bulunan bu oy-)di bizim Denıikrat Partinin tanzim ettirdiğe listelerde yazılı mllrtar-» uymaktadır. Bu vesikanın uydurma otduğa iddia edilemez. Çün-nlhayet resmi komisyonların elinde buleMCM» vesaittir. Ve yazısı da komisyon âzasınındır.
Ekrem Oran (İzmir) — Bu sonradan yapılamaz değil mİ?...
Salamon Adato (Devamla) — Bunlun iıo«rlık komisyonuna ibraz im. Kabul etmedi. Onun İçin burada İbraz etmek mecburiyetindeyim, ıaenaleyh maruzatım gayet açıktır. Tefsire mütehammil değildir, misyonun gösterdiği sebebler arzettiğim «Mıoblerden dolayı kabule ran değildir. Bu itibarla bu mazbatanın tekrar totkikatı tevsi mak-lile komisyona geri verilmesini rica ederim. (Bu iş olmıyacaktır ses-life ' t j"'
Münir Birsel (İzmir) — Arkadaşlar. İstanbul seçimlerine yapılan raz, diğer dosyalardan ayrı bir hususiyet arreder. Bunun için evvelâ ; noktayı açıklamak İsterim.
İstanbul milletvekili seçildikleri seçim kurutunca bildirilen aday-rdan dört tanesinin şahısları hakkında şikâyet vardır. Bunlar Bay .tamon Adato, Bay Abdürrahmaıı Münib, Bay Senİhi Yürüten ve Bay ki Rıza Sporeldir. Bunlar bu dosyada, bu raporda mevzuubahis deldir. Mevzuubahsolaıı arkadaşlarımız beş kişidir. Bunlar da Biiyük illet Meclisi reisi General Kâzım Karabekir, Hüseyin Cahid Yalçın, .ışbakaıı Receb Peker ve Milli Savunma Bııkanı Orgeneral Cemil Cali Tovdenıir ve Hamdullah Sublıi Tanrıöverdir.
%
Dr. Kemal Cenap Erksoy (Yozgad) — Memleketin incileri.
Münir Birsel (Devamla) — Bu rapor bunlar hakkındadır. İtiraz Udasmda bu zatların tutanaklarının iptali ile bunların yerlerine Ba-uı Nüzhet, Salih Keçeci, Moskos Jozef Salamonla Dr. Keşişyaııın dnıesi istenmektedir. (Soldan gülüşmeler).
Şimdi arkadaşlar, itirazları diğer seçim dairelerinde yapıldığı ild )ısa anırmak kabildir. Bunlardan birincisi seçimden evvel ve seçim inünde yapılan yolsuzluklar, İkincisi de tasnife aid yolsuzluklar diye ^sıflandınlmaktadır. İler taraftan gelen bütiin itirazlar tamamen ay-i mahiyettedir ve bu şekilde ayrılmıştır.
Bunlardan birinci kısım bildiğiniz gibi seçimin yenilenmesine ka-ir verildiği günden itibaren hükümetin güya parti genci sekreterliğini tamimine tebaan parti teşkilâtı ile işbirliği yaparak halk üzerinde îhdit. tazyik, baskı ve hattâ karakola götürmek dövmek ve saire gibi m ve cefa yapılmak şeklinde ifade ediliyor. İstanbul dosyasında da yni şeyler tekrar edilmektedir.
Burada buna ilâve olarak Bay Salamon Adatonun bahis mevzuu ttiği İtiraz istidasında olmanp da sonradan dosyaya konan bir kâğıt-a bahsedilen bir hâdisedir. O da Abdüsselâm adında bir şalısın bir ahveiıanede söylediği sözlerin naklinden ibaret ve güya bir zabıt va-jolasUidan ibarettir. Bunda bir muhtarın bunu almazsanız size ekmek j'eMkası vermem diye C. H. P. pusulalarını havi zarflar dağıttıkların-' an bahistir. Amma bu iddiayı tekzib eden şey bu doğrıı bile olsa ter-ib edhnüş olmasa bile, bunların kimseye bir tesir yapmadığıdır. Tartarın Abdüsselâm Boyacı isminde birinin cebinden çıkması bunu gös-ir. Bunun yanında iddia edilen tek şey sayın Mareşalin bir miişahi-linin Bakırköy kaymakamı tarafından kabul olunmaması yolundaki îdindir. Amma şayanı teşekkürdür ki, sayın Mareşal huzurumuzda niişahidlcrinin kabul edildiğini ve müşahitlerinin sandık başlarında bulduklarını söylemişlerdir. Zaten vesika diye gösterilen kâğıt bir kim-eşe hitaben yazınnış değildir. Alelıtlak bağımsız adayların temsili İlcinden imzalarının vüsuk ve sıhhatine sandık başındaki komisyonların anabilmesini sağlamak maksadına matuf bir yazıdır.
Şimdi arkadaşlar, sabahleyin bir rapor vesilesile Bay Fuad Köprülün dediği gibi, nıcvzunbahsolan iş hükümetten .şikâyettir. Ve hükümetten şikâyeti Meclis kürsüsüne getirmektir. Yalnız işin bu dosyada )ir hususiyeti daha vardır. Bu itiraz istidasında dikkate şayan bazı (Devamı var)
4
Verirse şükr, vermezse sabr !
har-
zen-
•âlet cihanın
Çiftçiyi korumak domek onun mahsulünü.,muhafaza etmek değildir. Çiftçi, mesaisindo fennî yardım görmekle korunur...
Fakat kime anlatacaksınız?
Bizde ziraat: «Allah verirse şükür, vermezse sabır!» dır.
(Baştarafı 1 incide) ita çakmak taçları mıhlanmış, dügen Jemlen tahta parçaları ile yapılıyor.
Koskoca Ziraat Bakanlığı bu kazalara bir traktör göndermemiş, bir man* makinesi tahsis etmemiştir.
Bürün dünya bolki iç Afrikanın ci köyleri bile tarlalarını modern terle sürerlerken biz medeni
gözleri önünde topraklarımızı kara sa-KKmİa ekiyoruz!
Hayli oluyor... Bu hazin derde bir deva bulmak ümidi ilo vilâyet, ziraat müdürünü ziyaret ettim. Makine tedarikinin maddeten manen imkânsızlığını o kadar kat'î cevablarla kesip attılar ki buna karşı cört ki Ölem!) demekten başka yapacak iş yoktu.
Halbuki ziraat müdüriyotl icabodon faaliyeti göstermek istese ve meselâ Kartal kazasına bir traktörle bir harman makinesi temin edemoz mi idi? Ve etmemeli inidir?
Eğer memleketimizde ziraat müfettişleri varsa vo bunlar kazaları gezip amirlerine gördükleri vaziyet hakkında raporlar veriyorlarsa Kartal gibi Üstanbulun burnunun dibinde olan1 bir kazanın ziraat t bakımından geriliğini* elbette bildireceklerdir....
vazifelerini yapmıyorlar demektir. --------------------------------------y.
Bildirmezler
Server İskit mezuniyet istedi ---------o---
Basın ve Yayın Umum Müdürlüğü îç Yayın Dairesi Müdürü o-İup dört senedenberi İstanbul Mıa-taka Müdürlüğüne vekâlet eden Server İskit yorgunluğundan bahisle son senelerde almadığı kanunî izinleri için müracaat et • iniştir. Arzusu yerine getirildiği takdirde İstanbul Mmtakasma bir Müdür tayini icabetmek+edir .
l’jr »
£
lı İ
■■■■a-akırköjiiinün su derdi -------------o------
Lütfi burdarııı ehemmiyetle dikkat nazarına Bir okuyucumuzdan aşağıdaki mektubu aldık:
«Bakırköy çok bonelerden evvel insanların en başta gelen ihtiyacı olan suyun kıymet vo elzemiyetini takdir e-den müteşebbis ve gayretli yurddaşlarilo o zamanki uzmanların yüksek himmetle-rilo temini tahakkuk safhasına girmişken her nedonso sonradau ihmal edilerek (llak çok bağıranındır naza-riyesine uyulmuş) hükümetin İstanbul sularına yardımından Bakırköy ün ün (Hattâ kendi artizyeıılcrindon) dahi bugüne kadar faydalanması ciheti düşünülmemiştir. Belediyenin 948 büdcesiude bu nama dört yüz bin lira tahsisat ayrıldığı söyleniyorsa da bu hususta dahi henüz bir kırpıntı ve fiilî hareket yoktur.
Kendisini İstanbul belediyesinin sının içerisinde bu iunduğunu ve umumî ahkâmına tâbi olduğunu çok iyi bilen vo takdir etlen Bakır-köylüler hayatın temeli olan suyu İstanbul ve Beyoğlu semti gibi evlerinin her köşe sinde muslukianndan zahmet sizce aktiğmı görmek hakkına malik vo salıib değil midirler?
Şimdiye kadar bu cihetten Bakırköy halkının nasıl avutıılduğu ve bu hakikatleri resmî kayıdlar ve elemanların müsbet beyanatla-rîle belirtilecektir.»
İH YO
polipte
ÖkUTUCU
Vali, İstanbullulara
1 nHMAHA.İA.I
teenni tavsiye ediyor
-
e
A
“Maksadı mahsusla çıkarılan şayialara sayın halkımızın inanmamasını tavsiye ve rica ederim
içki fiyatlarının artmasından sonra, tuz ve kibrit gibi diğer Tekel maddelerinin de artacağı şayiaları üzerine bir kısım halk bu maddeleri almak için dükkân lara hücum etmiş ve bu sebeble geçici bir müddet için kibrit ve tuz bulmak güçleşmişti.
Vali ve Belediye reisi Dr. L$t fi Kırdar bu hususta basına şu beyanatta bulunmuştur:
S
öğrencileri :
--------------o----- Bakanlvjm bir kararından dolayı mağdur vaziyette kaldıklarını söy itiyorlar
----o----
Muadeleti Millî Eğitim Bakanlığınca kabul edilen hususi Ana -dolu lisesinin son sınıfında bulu-, ııan 90 talebe, matbaamıza gelerek, Bakanlığın verdiği bir ka-rar dan dolayı mağdur vaziyete bite şunları
22 MAYIS 918
HtiK SABAfl\
H
Şekerden sonra, bîr kısım halkımızın tuz, kibrit, çay ve sigara gibi Tekel maddelerini satın almak için bu maddeleri satan çliikkânlara tehacüm ettiği görülüyor. Böyle bir tehacümü makul ve haklı gösterecek hiç bir sebeb yoktur. Aranılan Tekel maddeleri ziyadesile mevcud dur.
BELEDİYE DE
»)
İhtiyaca bol bol kâfi stoklar varken ve hükümetçe fiyatlara zam yapılmıyacağı Hoylenmiş-ken bu tehacümün aebeb vo h|k | düştükleri iddiasile metini anlamak mümkün değil' dir.
Halkı bu maddelere hücuma sevkedenler olduğu ve bunların maksadı mahsusla hareket ettikleri anlaşılıyor, Bir talam şayialar çıkararak halkın rahati-nl kaçıranlar ve spekülâsyon yapmak istiyenler hakkında tah kikat ve takibat yapacağız. Sayın İstanbul halkından da maksadı mhhsusla çıkarılan şayialara inanmamasını ve işini gücünü bırakıp bol bol mevcud maddeleri satın almak için dükkânlara hücum etmemesini tavsiye ve rica ederim -
M A A R İV T E
Bir yaralama
----o-----
Yavuz Çoksayar isminde bir genç, evvelki akşam üzeri Şişli tramvay deposu önünde bir kaç şahısla kavgaya tutuşmuş, esnada Yavuz birkaç yerinden a-ğır surette yaralanmıştır.
Sebebi henüz anlaşılmayan kav ga neticesinde ağır surette yaralanan Yavuz, Çoksayar, belediye hastahanesine kaldırılmış ve suçlular hakkında takibata başlanmış tır.
«65» numaralı vapurda uangın çıktı
Hasköyde tamir edilmekte olan Denizyollarına aid 65 numaralı şe hlr hatları vapurunda dün bir yangın çıkmışsa da, derhal yetişen Beyoğlu itfaiyesinin müdâha leşine lüzum kalmadan, tamirhane itfaiyesi tarafından söndürülmüştü»
Hususî otobüsler tekrar muayene edilecek
Bazı hususî otobüslerin, 6 mcı şube makine dairesi tarafından ya pılan muayenelerinde, seyrüsefo -re müsaid olmadığı iddiasiyle, so ferden ınen'i ve plâkalarının sökülmesi halk otobüsçüleri birliği ve şoförler cemiyetinin itirazını mucip blmuştnr.
Teknik Üniversiteden bir mü -hendis, bir resmî mühendis ve şoförler cemiyetine mensup bir alâkalıdan ibaret komisyon mari-fetile otobüslerin muayenesi karar laştınlmıştır.
Diğer taraftan şehrimizdeki hu susî otobüs sahihleri, bir hususî otobüsçüler cemiyeti, kurmak ü-zere, önümüzdeki günlerde umu -mî bir toplantı yapacaklardır.
bu
Gıda maddeleri kontrol edilecejc ------------o----
Belediye gıda maddelerinin kon trol edilmesi hususunda teşebbüs lero geçmiştir.
öğrendiğimize göre, belediye kontrol ve tahlil için büyük bir ■tflhlilhane açmağa karar vermiştir.
Garsonlara diplomaları tevzi edildi
Beledij’e Iktisad müdürlüğü tarafından açılan garson ve komi kurslarının ikinci devresini biti -ren 10Ş garson, dün saat 16 da Taksim belediye gazinosunda törenle diplomaları verilmiştir.
---------o--------
Gül şergili
--------------o------ Milletleraaı »ergi bugün
Küçük Mo ada açılıyor
----o----
ilk defa ■ olmak üzeredir id, bugün memleketimizde milletlerarası bir gül sergisi açılmaktadır.
Küçük Modada müteşebbis bir Türk genci olan Kerami Parıldar tarafından bir gül fidanlığı vü-cude getirilmiş ve her sona biraz tekâmül ederek bugünkü iç açıcı mevkiine erişmiştir.
Sergi bııgün saat onda açılacak ve yüzlerce çeşid Avrupa gülü teş hir olunacaktır. Gül ve çiçek me raklılarına güzel bir ziyafet teşkil eden bu sergiyi düşündüğünden dolayı Kerami Parıldarı tebrik e-der, kendisine muvaffakiyetler dileriz.
------------o------------
Meclis başkanı şehrimizde
Büyük Millet Meclisi Başkanı Fuat Cebesoy, dün sabah şehrimize gelmiştir.
Fuat Cebesoy, şehrimizde bir hafta kadar kalacaktır.
Çalışma Hakanı geliyor
Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Balta, önümüzdeki hafta içinde şehrimize gelecektir.
Bakan, şehrimizde kaldığı müd det zarfında işçilerle ve işveren -Ierle temaslarda bulunacaktır.
Lise ve' Ortaokullar bugün kapanıyor --------------O----
Lise ve ortaokullarda 947 — 948 ders yılı, bugün sona ermek tedir.
*
Okullarda buğun ve yarın muallim meclisleri toplanarak tale -belerin durumlarım inceleyecekler dir.
Son sınıf İmtihanları 1 Haziranda başlayacak, lö Haziranda sona erecektir.
----------o----------
ADLİ YEDE
Yargılanan şeker istifçilern
-----o-----
Kasımpaşada bakkal Metıuıed. Nafiz ve karısı Fahriye şeker istifçiliğinden sanık olarak asliye 9 uncu ceza mahkemesine verilmişlerdir.
Dünkü celsede sorgulan yapılan sanıklar şekeri kendi ev İhtiyaç lan için ayırdıklarım iddia etmiş lerdir. Duruşma şahit celbi için başka güne talik edilmiştir.
Diğer taraftan şeker darlığı ya ratan istifçilerle mücadele için savcılık zabıtaya gerekli talimatı vermiştir.
-----------o-----------
• • 1 • i »o •• n
Dilıvrının bir köyünde kız kaçırma vak’ası
----o-----
Silivrinin Kurfallı köyünde oturan Raşit Arat, ayni köyde otu -ran 18 yaşlarında Kadriye Er'î a-ileslnden istemiş, fakat kızın aile si tarafından red cevabı almıştır. Bunun üzerine Raşid, Kadriyeyi tarlada çakşırken yakalayıp ka -çırmışbr.
Hâdiseden haberdar edilen jan durmalar, Raşit Aratı Sinekti ormanlarında yakalamışlar vo genç kızı ailesine teslim etmişlerdir.
Suçlu adliyeye teslim edilmiştir.
söylemişlerdir:
«— Bakanlıkça muadeletleri ka bul edilmiş olan hususî lise son sı ‘hıf talebeleri, kendi mekteplerin -de imtihan olmakta ve imtihan günleri bir ay evvelden talebeye ilân edilmektedir.
Fakat bir hafta evvel Anadblu lisesi son sınıf talebelerinin bir başka resmî lisede imtihan ola -csklan şayiası çıktı. Bu şayia, ni Layet dün hakikate iokilâp etti. Filhakika, okul müdürlüğüne ilgililerden gelen bir yazıda, Anadolu lisesi son sınıf talebesinin Vefa lisesinde imtihan olacakları bil dirilmiştir.
imtihanlara pazartesi günü baş lanacağı halde, bizlere imtihan günleri hâlâ ilân edilmemiş bu • lunmaktadır.
Neharî olarak okuyanlarımızın oğu, Kartal, Pendik, Bostancıda oturuyor, imtihanlara sabahları 8 de başlandığına ve imtihan olacağımız lise Vefa lisesi olduğuna göre, karşılaşacağımız zorluk aşikârdır.
Bakanlık bu değişikliğe niçin lüzum görmüştür? Eğer bu bir zarûret icabı idiyse, niçin daha evvelden bizlere bildirilmemiştir? z Meselâ, Haydarpaşa lisesinde imtihan edilmemiz mümkünkc-ıı, bizleri neden Vefa lisesinde imtihan olmağa mecbur ediyorlar?» ------------------o------------
M V'İEf ER RJ K
Mâşallah diyelim
or şey hatırıma gelirdi amme . doğrusu bu kadarını tahay (yül bile edemezdim. Meğer
bizde ne bilgin kişiler varmış da ha* borlmlz yokmuş. r p
Sizlorl daha fazla merakta bırakma mış olmak için baklayı ağzımdan çp karayım i Şu mahut 7 Eylül kararları yok mu? Hani durup dururken memleketin ocağına inolr diken kararlar, hte bu kararların yurddaki hayat pahalılığına tesiri olup olmadığını anlamak İçin hükümet A /rupadan İki müte hassıs celbine karar vermişmiş. Bunun celbine karar vermiş. Bunun Türkoesi Halk Partili bir kabine olan Receb Poker hükümeti tarafından • alınan 7 Eylül kararlarının memlekete faydalı mı, yoksa zararlı mı olduğunu ve şayed zararlf oldu İse ne dereceye kadar zararlı olduğunu bizim devietnieı kestiremiyorlar da bunu tayin için Avrupadan mütehassıs getirtmeğe lüzum görüyorlar. O devletliler kİ. bakan da dahil, çoğu Pek er kabinesinde bulunmuşlar ve bu itibarla da 7 Ey iül kararlarının alınmasına bilfiil muvafakat etmişlerdir.
*
8en kendi hasaoıma bu haberin do* ru çıkmamasını temenni ediyorum. Çünkü bunun öyle feci. Öyle »çfer acısı bir mânası vardır kİ, Halk Partili weya muhalif her Türk vatandaşının yüzünü kızartır. Düşünün bir kerrat Nihayet bir Türk kabinesi öyle bir karar alıyor ki bunun memlekete faydalı mı yoksa zararlı mı olduğunu tel bit keyfiyetim yabancılardan bekliyoruz.
Yok oamm, her^şeye ve ber şevf rağmen bu kadarcığını tesbıt edecek bizde de ıktisad hocaları vardır. Fakat bu kararlar alınırın onlara nasıl a« kıl danışmak hatırlara gelmesiyse, şıtt dİ de gelmiyor.
• «
11.
M
S
I
tamimle daire mü -
yasayı komisyonu
Vatandaşların işleri süratle görülecek ---------------o►—
Vilâyet ve belediye dairelerinde vatandaş işlerinin sürüncemede bırakılması üzerine İçişleri Ba kanlığı vâki olan şikâyetleri -zan dikkate alarak vilâyet ma -kamına işlerin 'elden süratle çıka nlması hususunda bir tamim gön dermiştir.
Vilâyet makamı, bu Bakanlığın bu emrini diırlerine bildirmiştir.
Klakson çalmak
Belediye Seyrüsefer
run pek yerinde olarak aldığı 22 den sonra klakson çalma yasağı, evvelki akşamdan itibaren tatbik edilmeğe başlanmıştır.
Evvelki gece, zabıta memurları Taksim, Eminönü ve Beyazıt mey dunlarında klâkson çalan şoförleri takip etmişler, 50 ye yakın ceza zabtı kesmişlerdir.
Diğer taraftan 6 ncı şube müdürü de motosikletle şehri dolaş mış, yasağın tatbik edilip edilme diğini kontrol etmiştir.
Diğer taraftan dün gfece de sev rüsefer memurları ve zabıta mensupları; yasağın tatbikile meşgul olmuşlardır.
Biri çıksa da;
— Devletliler 7 Eylül kararlarının verdiği neticeler işte meydanda duru* yor. Bunların memlekete faydalı mı yoksa zararlı mı olduklarını tayin f-çin yabancı mütehassıs getirtmek bilmem nereden aklınıza geldi? Kaldı ki 7 Eylül kararları tatbik me^kıiru konup yurdun ocağına incir dikildikten sonra değil daha bu kararlar düşünülürken ecnebi mütehassısların fi* kir ve reylerine müracaatın bir manası olurdu. Bu yanlış bir tedavi usulü tatbiki yüzünden ölüm haline gelen bir hastanın baş ucuna en hazık doktorları çağırmıya benzer. Hüner, hastalık vâhimleşmeden o doktorları davet edip onların mütalealarmı almak* tı! dese sayın Başbakan ve arkadaşları bu haklı serzenişe acaba ne cevat, bulup verirlerdi?...
A-
tok şayet bana covab olarak:
— Bizde bu işi başaracak adanı yok! denilecek olursa sonede yüz bin lerce liraya mal olan üniversitedeki ıktisad kürsüsünü lağvedelim. Oyie ya! Madem ki bu memlekette 7 Eylül kararlarının .doğurduğu zararları ilmi bir şekilde tesbıt edecek profesörler yoktur, şu halde neden dolayı bu kadar para sarf edip duruyoruz?
Dedim a, Haşan Saka kabinesi her icraatında bir hem de mavi cinsinden...
Maşallah hak ediyor, boncuklu ve murassi
FIKRACI
Res-
9
%
»
— Hastalığım umurunda olmaz tabiî, yatıp horul horul uyur sun!
— Elbette!. Uyumayıp baş u-cunda mı ■ bekliyeceğim ? Ben hastalanırsam kimden fayda var? Sa na gün doğar, sevincinden şıkır şıkır oynarsın. Şimdiye kadar öm rümü kütâh ettiğim neye yaradı. De mükâfatını gördüm? Bir za man, babanın sağlığında onun ya nına sığındık, derdini çektim...
— Ölmüş adamı araya karış -
tırma!
— Aylığın 300 kuruşa çıkıp c-lin para tutar tutmaz ne oldum do Lisi oldun. Ben yetıniyormuşum. gi bi ya anneciğimin senden çektik-lerL.. m ■
Neşet bey,
— Hemşiraıırm, dedi, unut ar-
tık geçmişleri..
— Unutur muyum hiç? Hepsi
»ni dıvara yazdım.
Koltuğa yerleşti:
— Bir kahve ısmarlayın bana!
Karnı tok; vapurda simitleri kı vırırnş. Kocasında da açlıktan karın jöne gurul gurul; dişini sıkıyor. Niyeti, Sultan gelince; (T Lokantadan yemek getirtmek, dâva vekilini de araya alarak hep - beraber karın doyurmak. Kulakları merdivende, gözâeri kapıda, muazzepti.
Nerede kaldı hasba? Aklına
! kötü taraflar da geliyor. Acaba _ _____ F
Yazan :
vaz mı geçti? Bir daha yüzünü göstermiyecek mi? Keşki yazıha neye telefon etse (bir mani zu -hur etti, yarın veya öbür gün geleceğiz) diye haber verse, secde ye yatacak. Yahud (filan gün bize teşrif buyursunlar, bekliyoruz.) dese büsbütün canına minnet.
Zıba hanım,
— Sokağın kalabalığını seyrederek kahvemi içeyim! dedi. Koltuktan kalkıp pençere önündeki sandalyeye oturdu.
iki ahbap çavuşta lakırdı yok. Odaya köc girse çiğneyecek.
Beyazıd yangın kulesinden öğleyi bildiren canavar düdüğü öttü. Kavaf zâde, arkadaş İla panda mimaya girişti. Kaşile, gözlle, el-lerile (şunu buradan nasıl sav ■ sak, atlatsak) diye işaretlerdeyken, tramvay caddesinden itfaiyenin çan sesleri.
Kadın sandalyeden sıçradı:
— Yangın var!., nerede acaba" Yahya bey de telâşta. Şişlide apartman, Sultantepesinde köşk. Kerestecilerde ardiye».
SERMED MUHTAR ALUS
------------22 ----------------
— Yangın ne tarafta, anlayım! diyerek fırladı. Biraz sonra döndü:
—1 Karagümrükteymlş!
Zıhannı «tekleri tutuşmuştu:
— Gördün mü olanları? Dededen kalma evimiz kül oldu, desenize. Annem orada doğmuş, ben doğmuşum, kızkardeşim doğmuş; Hikmetim, Mctâhatlm de orada doğdu. Umurlu evdi; biraz viran caydı amma, mâl canın yongası. Anneciğim işitirse gıp deyip gidiverir. ' Evvahlar olsun, ne yapa -hm şimdi?
Kahveci çırağı kahveyi getirdi.
— Kuzum oğlum, yangın Kara-gümrüğün ne tarafıdnymış?
— Ben Eğrikapıda diye duydum!
Kocasına atıldı:
— Anlayıp dinlemeden sanki müjde veriyorsun. Az kalsın beni ecelsiz öldürecektin. Karagüm ı rük neresi, Eğrikapı neresi?
— Aksaray yangını Sarıgöze!-den çıktı, tâ Altımermers dayan-
dı.
Avukat bey, kahve dökücünün bık deyicisi:
— Vefa yangım da Zeyrekten Saraçanebaşına, kadar ortalığı yakıp kavurmadı .mı? Bugün üstelik poyraz da şiddetlendi.
Kadın, çırpına çırpına,
— Hani şimdi itfaiye şöyle mü kemmeldi, eskilerin sekizine onuna bedeldi, dakikada ateşi bastın yoydu? Ümmeti Muhammed bir daha yangın yüzü görmeyecekti? diye volunurken, berikiler de körükleme:
- Kulak asma; nerede o eski itfaiyeler!
Tulumbayı, takım taldavatı otomobillerle taşımak yetmez, on lan kullanacak erbabı lâzım.
— Hortumları kısaymış, çoğu da delik deşikmiş—
— Gazeteler yazıyordu ya, dam lara çıkılacak merdivenlerinin de yaylan bozukmuş.
— Bermutad Terkos şirketi su yu keserse, çeki ver kuyruğunu.
— Mahalle tulumbaları da es*
kişi gibi değil; çoluk çocuğa kal ch. Takım açıp caddeyi tutuyor lar, yan yolda şişip soldan geri 4 ediyorlar. v
Bu körüklemelerden maksad,3 odadakini meraka düşürüp Kara-X gümrüğe koşturmak, yanlarındanX dehlemek. ?
Zıba hanım hemen ayaklandı:
— Öyleyse ne duruyorum, ev-ö ciğerimizi yoklayım. Bey, bana'} para ver, belki dama mama adanı'} çıkartmak icap eder yanımda bu* lıınsun. !
Fırladı kapıdan. K
Yahya bey, pençereye seğirt nıiş, kadının tramvay caddesine doğru yelyeperek, yelken kürek,» gittiğini görünce, derin bir nefesjı aldı: ğ
— Oooh, kurtulduk! g
— Germiş olsun birader! g — Billahi fıkarava sadaka ve-Y . . » î
t; aşkolsun öp tepemi, Agobun kazım man- A
A A
. baş-â ka birşey istemem) şarkısına gi-$ ılşmiş, nakaratta nağmeyi keae-K rek; £
(Devamı var)
I
recfğim. Hem de on para, yim-v* para değil, penbe yüzlük! (i
Fesini çıkarıp başını uzatı-çj yor:
— Köpoğluluğuma
tepsiye bir bastırdım ki (Kollarında can vereyim, baş-
Ankara belediyesi lâtısad müdürüne işden el çektirildi
Ankara, 21 (Hususî»
mî makamlardan bildirildiğine göre Ankara belediyesi Iktisad Müdürü Hayreddin Çetinkola mülkive müfettişlerince isden el • W • **
çektirilmiştir.
Çiçek hastalığı yok
Ankara. 21 (Hususî) — Geçenlerde Karadenizden İstanbu-la gelen bir vapurda bir yolcuda çiçek hastalığı şübhesi üzerine vapur Büyükderede durdurularak 900 yolcuya çiçek aşısı yapılmıştır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından bildirildiğine göre, görülen hastalık çiçek olmayıp eriteni denilen ve ilk arazı çiçeğe benziyen bir hastalık olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftaıısenelerdenberi memleke timizde çiçek hastalığına rast-kmmış değildir.
TAKVİM
w A
1
★
1364 Rumi Mayıs
9
MAYIS 1948
Cumartesi
Ruzı Hızır 17 - AY - 5 Gün 443
Variller
Güneş Öğle ikindi
Akşam Yatsı
Imsâk
5
13
17
20
22
3
Vasati S- D.
36
10
8
16
29
31
Ezani
D.
11
46
44
s.
9
4
8
12
1
7
54
06
&
I
I
4
ı
I
ı I
I
• • a
4
■ —
| Amerikan i Yunauistanın, Amerikan
politikası
* / ----o----- c
ıkova İl« yap*1*® | ly teatisin» rağ- 5 mea değemedi ) (Londra 21 (A.A.) — Ti* ) ıu6a gazetesi, âyan üyesi c Vandenberg’iıı ileri sürdüğü ) v« âyan meclisi dışişleri ko ( misyonunun ittifakla kabul ) ettiği yeni teklifi bahis mev- ( zuu ederek şöyle demekte* S ir: (
Son sekiz gün içinde Mos ’ kova ile yapılan görüş tea- c tisinin doğurduğu bütün karı ) şıklığa rağmen Birleşik A* C merikanın politikasının esas ) gayesi değişmemiş ve sarih ( olarak kalmıştır, 5
Birleşik Amerika bütün an ( lnşmazlıkların muslihane bir ) şekilde hallini temenni et- ( mektedir. Amerika böyle bir 5 hal çaresine erişilmesinin s mümkün olduğunu isbat e- ? decek olan Sovyetlerin her- Ş hangi bir hareketine nıuka- ) bele etmiye hazırdır. t
Amerika bundan başka Ba ? tı Avrupayı, ekonomik kal- S kmmasını ve siyasî hürriye- t tini tehdit edecek olan lıer- 5 hangi bir harekete karşı des c teklemeğe de azmetmiştir. j Times bunu müteakip, A- ? merikan hükümetiyle âyan ü- S yesi Vandenberg’in mesaisi-nin yalnız Amerikanın venliği için Amerikanın ki ananevi politikasında değişiklik yapılmasının zem olduğuna Amerikan umu mî efkârını iknadan ibaret kalmadığını, bundan başka Rusların uzlaşmazlıkları se-bebile aldatılan ve nıünfail olan umumi efkârın daha ileri giderek muslihane bir hal çaresine erişilmesi hususundaki bütün ümitlerin artık terkedilmesi icabettiği netice sine varmamasını temin etmek olduğunu belirtmektedir. Gazete yazısına söyle de vam etmektedir:
Vandenbergin teklifinin ga yesi bu çift tehlikeyi bertaraf etmektir. Bu teklif böl-İttifaklarının akdini teşrik etmek ve Birleşik Amerikanın bu plânlara katılabileceğini ağık bir şekilde gös termek suretiyle batının mü dafaasını kuvvetlendirmeğe matuftur.
I
_ •• gu-
es-bir el-
yardımına ihtiyacı var
Griswold, daha bir kaç sene Yunanistana yardım yapılmıyacak olursa Komünist tehlikesinin tekrar baş göstereceğini söyledi
Vaşington 21 (AP) — Yunanis-tandaki Amerikan yardım heyeti başkanı Dıvight Grisvvold dün burada verdiği demeçte, Amerikan yardımıyla Yunanistandaki vazi • yetin bir hayli düzelmiş olduğu -du, fakat daha bir kaç sene yar dıma devam edilmeyecek olursa komünist tehlikesinin tekrar baş* göstereceğini söylemiştir.
Griswold, 300 milyon dolarlık yardım programının, faydasını da ha yeni göstermeye başladığını ve Yunanistanda halkın artık hiç olmazsa istikbale karşı duyduğu en dişeden kurtulduğunu bildirmiş -tiı.
Diğer taraftan, Amerikanın Hin distan mümessili Henry Grady’-nin 1 Temmuzdan itibaren Atina büyük elçiliğine tayin edileceği bil dirilmektedir. Bu hususta alınan malûmata göre. Grady Yunanis -tanda Amerikaya ilgilendiren ge ıck askerî, gerek siyasi bütün iş lerle meşgul olacaktır.
Henry Grady eskiden Dışişleri Bakan muavinliğinde bulunmuş, 194f Martında Yiınanistanda yapılan seçimlerdeki Amerikan mü-şahid heyetine başkanlık etmiştir. YUNAN ORDUSUNUN VE ÇETECİLERİNİN MEVCUDU
Vaşington, 21 (A.A.) — (U-sis): Amerikanın Yunanistana yardım heyeti şefi Dwight P. Griswold, bir basın konferansın da, bundan on ay evvel Yunanistana gittiği zamankine nazaran memleketteki hayat şartlarında maddî bakımdan iyiliğe doğru bir ilerleme olduğunu sq;« lemiştir.
Grjsıvold, askerî durumun son zamanda salâha yüz tuttuğunu, geçen sonbaharda 15.000 mevcu du olduğu tahmin edilen âsilerin kışın mevcudlannın 25.000 e yükseldiğini şimdi ise ancak dört bin kadar kaldıklarını. Yunan ordusunun 132 bini âsilere karşı harekâtta ve 50 bini mem leketin savunmasında vazife almış, 182 bin mevcudu olduğunu, bundan başka 22 bin jandarma ve takriben hava ve deniz kuvvetlerine mensub 12 bin askeri olduğunu açıklamıştır.
ASİLER PARAMİDYA KASABASINI ELE GEÇİRDİ
Londra, 21 (B.B.C.) — Arna-vudluk hududu yakınındaki Pa-
ramidya kasabasının Yunan âşi-leri eline geçtiği bildirilmektedir. Hükümet kuvvetleri bu sabah kasabayı terketmişlerdir. Muhabirler, bu kasabanın âsilerin eline geçmiş olmasına, ehem miyet vermekte ve çetecilerin kendilerine bir hükümet merkezi bulmak hususundaki gayretlerine işaret etmektedirler.
Paramidya kasabasının stratejik ehemmiyeti de vardır. Burası Yanyadan Preveziye gidçn yola hâkimdir. İtalya, Yunanis-tanı istilâya buradan başlamıştı.
Mişel Atinaya gidecek
Atina 21 (AP) — Eski Ru • manya Kralı Mişel’in dayısı Yunan Kralı Paul’ü ziyaret için 2 Ha ziranda Atinaya geleceği bugün Başbakan Sofulis tarafından bildirilmiştir. Mişel’in Yunanistanda birkaç hafta kalacağı tahmin e -dilmektedir.
Kral sarayına mensub bir kaynağa göre, Mişel pek muhtemel olarak Yunanistanda bulunduğu sı rada Prenses Anne de Bourbon-Parma ile evlenecektir.
Diğer taraftan «Vradini» gazetesi de, eski kralın Yunanistanda kalacağı kısa müddet zarfında Prenses Anne ile evleneceğini yazmaktadır.
Gazete düğünde yalnız en samimî dostlarla kral ailesi yeleri hazır bulunacağını ilâve mektedir.
Liberal «Elefteria» gazetesi
se, Mişel’in ziyaretini mevsimsiz kaydiyle tenkid etmekte ve bu ziyaretin komünistlere Yunanistana karşı ppropaganda hücumları içiû cceplıane» temin edeceğini ileri sürerek şunları ilâve etmektedir: Mişelin ziyareti, Yunanistan emniyet teşkilâtına yeni bir yük bindirmiş olacaktır.»
—--------o---------
Rusyanm Çin Elçisi
İlet
1-
Şanghay, 21 (A.A.)
yetler Birliğinin yeni Çin Büyük elçisi refakatinde elçilik mensub lan olduğu halde dün akşam Moskovadan Şanghaya gelmiştir. Yeni Büyük elçi harb içinde Cinde ataşemiliter olarak bu Iunmuş olup gayet iyi Çince konuşmaktadır.
Sov-
o
Konferans dün tatil edildi
%
Şu seçim Emniyeli
fBaşmakaleden devam^ nıemif olun hu kamınım hüküınlep şimdi koınisyoulnrdn incelenir durur. Çünkü bu kanun Halk Partisi hiikûnıotİDf, bazı muhitlerde baskı ve tehdit yapmak için çok güzel fırsat ve imkânlar sağlamak* t adı t.
★
Dünkü Grup toplantısında seçim emniyeti bahsinde şu karara varılmış ki, intibah işlerine ne 1-dare âmirleri; valiler, kaymakarrt-lar, jandarmalar nezaret edecek ne de Demokratların istedikleri gibi adliye makamları; fakat bu îş belediye reislerine verilecek.., Amma belediye reisleri her taraf* ta miintebap değil ki... Büyük merkezlerde belediye reisi vali o-lan zattır. Yani seçimler hükümet tarafından tayin edilmiş zatların lütuf ve himmetine kalıyor demek tir. O, ne mikdar Demokrat çıkmasına müsaade alırsa o adedde Demokrat milletvekili sandıktan çıkar. Ve bu iş de merkezle uzun muhabereleri istilzam ettiği içtn günler hattâ haftalarca seçim sonuçları ilân edilemez. Tasnif devam ediyor denir, bazı rey sandıkları kaybolmuş denilir, denilir, denilir... Bütün bunlar 21 Temmuz 1946 da aynen vâki’ olan hâdiselerdir.
Hakikat apaçık görünüyor. Halk Partisi seçimi ciddî ve hakiki bir surette serbest bir hale sok inak niyetinde değildir. Hattâ sok inak istiyemez. Çünkü bir Halk Partilinin Eminönü kongresinde itiraf ettiği gibi, o takdirde ekalliyette bir parti olarak bile ayakta dahi duramaz.
Bu şartlar içinde Demokrat Partiye hattâ bütün muhalefet gruplarına düşen vazife seçim emniyeti masun olmadıkça ve bu keyfiyet sağlanmadıkça iktidar partisinin oyununa gelmemektir. Bu parti hem zorla, binbir tezvir ile iş başında kalmak ister, hem de arzu eder ki muhalifler de dansa iştirak etsinler, kendi mecburî zaferine bir nevi haklılık çeşnisi versinler.
Halk Partisi nıerdce, erkekçe hasımlarile, rakiblerile çarpışmak İstiyor ve boy ölçüşmek iddiasında bulunuyorsa seçim için rakible-rinin diledikleri bütün emniyeti yüzde yüz vermelidir. Hem Deınok rasi milletin arzusunun hakkile te zalıüründen başka nedir? Aınına böyle bir dürüst hareket sonunda Halk Partisinin müfriti de hattâ mutedili de yuvarlanırmış... Ne yapalım, çeyrek asır onlar böyle zor ve hile ile oturdular biraz da milletin istedikleri gelsin, yurdu onlar idare etsin!...
YENt SABAH
C.H.P. grubundaki gizli tartışmalar
Hilmi Uran, bazı gazetelere akseden haberlerin hakikat olmadığını söylüyor
Ankara 21 (Hususî) dünkü toplantısında konuşulanlar hakkında üç gazetede ayni mealde tafsilâtın doğru görülme diği anlaşılmıştır. C. H. P. G*e-nel Başkan vekili Hilmi Uran bu münasebetle şu açıklamada bulundu:
— Bugünkü Vatan, Son Posta ve Tasvir gazetelerinde dünkü partimiz grupu müzakerelerine dair çıkan yazıda benim kürsii-
Grupun
ye gelerek arkadaşımız Balıkesir milletvekili Süreyya örgeev-reni şiddetle takbih ettiğim hak kındaki fıkranın ve oturuma baş kanlık eden Saracoğlunun da Örgeevreni paylamış olduğunun hakikatle alâkası olmadığını bil dirir ve toplantılarımızda arkadaş takbih etmenin ve paylamanın partimizde geçer, tutunur ve iltifat görür bir hareket olmadığını bühassa belirtirim.
idareci gözile
ak tü al İteler
I
Almanyada Amerikalıların aldığı mukabil tedbir
Berlin: 21 (AP.) — Rusların ayni şekildeki kararlarına mukabe le olmak üzere, Amerika makamları da resmî Rus heyetlerinin A-merikan işgal bölgesine girmeleri ne hududun yalnız bir noktasında müsaade etmiye karar vermişlerdir. Rus heyetleri yalnız Helms-tadt’tan geçebileceklerdir.
Yeni ekmek çeşnisi
Ankara, 21 (Hususî)
mekdeki buğday nisbetinin arttırılarak diğer maddelerin azaltılacağı hakkındaki haberler tahakkuk etmektedir,. Ofisçe yeni ekmek paçalı hakkında inceleme lere devam edilmektedir. Ancak yeni paçalın ne zaman tatbik edileceğine dair alınmış bir karar yoktur.
Hö-
Ek-
Londra: 21 (APj — Amerikan kaynaklarından alınan malûmata göre, Avusturya ile sulh andlas-ması yapmak üzere toplanmakta olan dört devlet Dışişleri Bakan yardımcıları konferansının mesaisine bir müddet için son verilmiştir. Konferansın bir daha ne zaman toplanacağı belli değildir.
----------D----------
D ;mitrof PJonyayı ziyaret edecek
Varşova: 21 (AP.) — Bulgar Başbakanı Georgi Dimitrofun rnııh temel olarak bu ay' sonunda Po-lonyayı ziyaret edeceği bugün Dışişleri Bakanlığından tebliğ edilmiştir.
Bir Bakanlık sözcüsü, îki mem leketi ilgilendiren siy asi meseleler hakkında bir görüş teatisi- yapılacağını beyan etmiştir.
--------o--------
Belçikanın savunma tedbirleri
Brüksel, 21 (A.Aj
ka Savunma Bakanı dün aksam Belçika ordusunun yeniden teşkilâtlandırılması gerektiğini bil dizmiştir.
Bakan, Belçikanın güvenliğini temin edecek kadar kuvvetli olmadığını sözlerine ilâve etmiş tir. Savunma Bakanı bu sebeb-ten Belçika ordusunun milletler ırası bir savunma sistemine id-bal olunması gerektiğini bildirmiştir.
Savunma Bakanı 330.01’0 kişi lik bir ve 260 uçaktan müteşekkil bir hava kuvveti kurulmasını tavsiye etmiştir.
Bundan başka Bakan, Belçi-«a Kongosunda askerî üsler ku rulmasuu da teklif etmiştir.
Harbivede Eytam caddesinde parka ve denize nezareti bulunan çok güzel bir mevkide, iki parça arsa 24 Mayıs pazartesi günü satılacaktır.
Haritasını görmek ve fazla tafsilât almak için belediye merkez binasında zabıt ve muamelât veya emlâk müdürlüklerine müracaat olıuunalıdıt. (6492)
Biz sizden sadaka istemiş değiliz
(Bastarafı 1 incide) cılız bir «gaı ibei hilkat" doğurdu.
Geçende bir âşinaya tesadüf ettim. Bana:
— Tebrik ederim. Sizin kanun nihayet çıkıyor, dedi.
— Çıkıyor amma nasıl... Biliyor musuu?
— Ha vır...
•r
— Ben izah edeyim. Evvelâ erbabı ihtiyaca hasredilmek istendi. Ve bu maksadla içişleri Bakanlığı marifetile vilâyetlerden herkesin şahsî emlâki, akarı, serveti tahkik edildi. Bu muhabere bir sene kadar sürdü. So nunda bunun bir şeref mükâfatı olduğu düşüncesile - pek haklı olarak - umuma teşmil edildi. Bu defa ise heyeti umumiyede müzakere esnasında Adana milletvekili Sinan Tekelinin bir tekli fi üzerine yine ihtiyaç erbabına hasredildi. Halbuki ayni vekilin ayni mealdeki bir önergesi Meclis tarafından evvelce reddedilmişti.
Hiyaneti vataniyedeıı dolayı asılmış olan mebusların ailelerine maaş verilmemesi hakkında tanzim olunan 5 inci madde dola yısile Erzincan milletvekili Beh çet Kemal Çağlar tarafından verilen bir takrir üzerine hiyane ti vataniyeden dolayı muhtelif mahkemeler tarafından mahkûm edilmiş kimselere de teşmi li teklif edildi. Bu da kabul edil di. Halbuki bunlar hakkında mücrimiyeti izale eden af kanunu çıkmıştı. Büdce komisyonu göre komünistlerin yarın Leino I mazbata muharriri Muammer
-.................... * • ,| Eriş müdafaa etmişse de her
nasılsa kabul edilmedi. Ve bu
2 bin sen© evveline aid bir fosil
Ankara, 21 (Hususî) yük hafriyat müdürü Prof. Ha-
mid Koşay ve Prof. Nalluvan örükkayayı ziyaretleri esnasında bir köylü kendilerine bir fosil göndermiş yapılan incelemeler sonunda bunun Koçhis’ar yakınındaki graviyeden çıktığı anlaşılmıştır. Bu fosilin iki bin sene evvel nesli münkariz olmuş bir cins file aid olduğu tesbit e-dilmiştir. Fosilin bütün kemikle ri bulunduğu takdirde iskelet ha linde monte edilecektir.
Fareler ekmek yemiyor
Ankara, 21 (Hususî) — Dün şehrimizde çıkan bir söylentiye göre Hıfzıssıhha Enstitüsünde tecrübe için beslenmekte olan kobay ve fareler son zamanlarda ekmek çeşnisinin bozulması yüzünden ekmek yememeğe baş lamışlar ve bu yüzden bir hayli zayiat vermişlerdir. Bunun üzerine Enstitü Müdürlüğü tecrübe hayvanlarına hususî ekmek pişirtmek üzere belediyeye iyi kaliteli un için müracaat etmiştir.
Belci-
•Al:
Fin İçişleri Bakanı istifa etti
Helsinki, 21 (A.A.) nıst İçişleri Bakanı Leino bugün öğleden sonra Başbakanla görüş tükten sonra kendisine ve cumhurbaşkanı Pasikivi’ye istifasını vermiştir. Hükümet yarın olağanüstü bir toplantı aktede-rek bu meseleyi görüşecek ve Leino'ya bir halef seçecektir. Şimdiye kadar diğer komünist başbakanlardan hiç biri çekilme iniştir.
Diğer taraftan bildirildiğine
Komü-
lehine bir gösteri yapmak niyetinde olduktan anlaşılmaktadır.
--------------------------------------
Günün enteresan haberleri |
V------------------------------------------J
ikinci Dünya Harbine aid bir açıklama
London Gazet-
bir usul keşfetmişlerdir. Bilgin lerin dediğine göre, insan kulağının zabtedemiyeceği kadar yüksek ve en keskin düdükten Kırk defa daha tîz bir sesle sütü sterilize etmek mümkün ola çaktır. Bu ameliye için bir ihtizaz makinesi kullanılmaktadır. Bu suretle, bir saatten daha nıaruz kalarak batması üzeri- - az bir zamanda bin galonluk sü ) bu mesajlarda 12 Adada düş- ne ölmüştür. İçinde askerî bir-ı man üslerinin mevcudiyeti do-| layısile İngiliz kıtalarının yük-4 sek süratleri sayesinde tehlike *4 li bölgeleri çabucak geçen harb ı gemilerde nakledilmiş oldukla-ı »ını bildirmektedir. Hiçbir ka-? yıba uğranılmadan 55.000 kişi 7 karaya çıkarılmıştır. J Ingiliz kıtalarının tahliyesi 1 Yunan ordusunun Yunan lıükû I metine haber vermeden Alnıatı
tara teslim olmasından sonra yai'.ii:ı ıştır.
Amiral Cunningham bu geri çekilişi Akdeniz donanmasına menşub askerleri ve bu donanmanın teçhizatını ağır surette
dr- Londra te 1941 senesinde İngiliz kuvvetlerinin Yunanistana çıkışları ve bunu takiben tahliyeleri hakkındaki mesajları yayınlamıştır. O zaman Akdenizdekı İngiliz kuvvetlerinin başkomutanı olan amiral Cunningham
hupalıyan bir harekât olarak kaydetmektedir. Amiral deniz kuvvetlerinin hareketlerinin şenderece şayanı takdir olduğunu ve 50.000 den fazla insanın tahliyesinin başarılmış bulunduğunu belirtmektedir. Bu 50.000 askerden 500 ü bir nakliye gemisinin bombardımanına
likler olduğu halde kaybedilen yegâne gemi budur; (A.A.) idama mahkûm Japon kumandanı
ir Tokyo — Harb sıraların-j.ı esir düşen Amerikan havacılarını idam ettirdiğinden dolayı eski 13 üncü Japon ordusu kumandanı general Tasuku O-kada, Yokohama askerî mahkemesi tarafından asılmak su-ıv rile idama mahkûm edilmiştir. ( A.A.)
biiddeki mikroplan öldüren yeni bir usûl
Londra
teki mikropları öldüren yeni
Bilgirıler süt-
tün mikroplarını imha etmek mümkün olmaktadır. (A.A.) Eski Gazilerin protestosu Jr Brem en — Bremen yakın. Iarında Rıespott enterne kam-., pıtıda bulunmakta olan 250 es ki faal Nazi kamp şartlarına karşı protestoda bulunmak maksadile açlık grevi yapmaktadır. ( A.A.)
Veremle mücadele
ir Lake Success — Dünya sıhhat teşkilâtı verem komitesi ve milletlerarası çocuklara yar dım sandığı şimdi Avrupada tatbik edilmekte olan veremle kitle halinde mücadele programına müteallik meseleleri ince '
lemek için 15 haziranda Paris-i te müşterek bir toplantı yapa- ? caklaıdır. ?
Bu programa göre, takriben I 50 milyon çocuğun muayenesin v den sonra bunlardan 15 nıilvo- / nıı vereme karşı aşılanacaktır. ) Dünya sıhhat teşkilâtı, vereme 1 karşı muafiyet programlarını 1 tatbik için muhtelif memleket- | lere mütehassıslardan müteşek ( ki) ekipler göndermektedir. ( (A.A.) {
Cebinde beş parası olmadan 4 Amerikaya giden udum £ ir Filadelfia — Amerikaya ( cebinde beş parası olmadan gel r mifj ve bu memlekette deniz / pakliyatı ve banka işleri yapa- ) rak bir servet kazanmış olan 1 (Ştephen Giraıd isimli bir Fran I şız tarafından 198 sene evvel ) kurulan Giıard Kollej anındaki t hayır müessesinin 1300 ye- 4 tim talebesi karşısında bir de- 4 meçte bulunan başkan Ti uman t şunları söylemiştir: 2
Dünyanın refahı için çok ça- Z lışmak vazifemizdir ve Ameri- ? kan hükümetinin gayreti buna z müteveccihtir. Dünyada barışı J temin etmek" bizim uğruna ça 1 lıştığımız gaye budur. (A V) 9
■ — - - •"
meyanda Rauf Orbay ile Adnan Adıvarın isimleri de karıştırıldı. Halbuki bu her iki zat af kanunundan istifade ederek vatana avdet etmişler, bunlardan biri hem mebus, hem sefir olmuştu. Diğeri de hâlen milletvekilidir.
— Bu nasıl şey?
— Ben de bıunem? Fakat; bu nun daha garibi var. Bu tasarıda muvazenei malive encümeni, J hiçbir nam ile vergi kesilmemek kayıd ve şartile net olarak (300) lira koymuştu. Büdce komisyonuna gelince yüz ellilikler den Cemal Beyin oğlu ölen Maliye Vekili Haliıl Nazmi Keşmir sırf ödeneğin mikdarını azaltmak ve tevkifat yapmak için (350) liraya iblâğ etti. Ve bu suretle (278) liraya indirdi.
Bu parayı hiç bir memuriyet vermemiş bir adam tam alacak-Fakat; millete ve devlete senelerce hizmet etmiş, tekaiid olmuş, kırk sene aidatı tekaüdiye vermiş olanlar t ekaüd müddetlerde vatanî hizmet maaşı a-rasındaki (50 - 60 - 70) liıa far kı ancak alabileceklerdir. İyi değil mi?
— Hiç iyi değil... Tekaüdlük bir hakkı kanunidir. Herkes vak tile altın olarak verdiği paraları almaktadır. Doğrusu ya... Bu, hak ve adalet mefhumile pek de kabili telif olmasa gerektir.
— Hak ve adle belki uygun değil, fakat, bir kısım milletvekillerinin arzusuna ve düşünce-1 sine uygun ya... Sen ona bak...
— Canım, bunda herhalde ba riz bir zuhul vardır. Belki tashih ederler.
— Bunu ürnid etmek bir haj’a li hânı olur. Hiç zannetmem. Çünkü; bütün bu insanları ancak ve ancak ayda (278) lira ile geçinmeğe mahkûm etmek zihniyeti hâkim... Maamafih bir kısmı mazurdur. Çünkü, aradan otuz sene gibj uzuıı bir zaman geçmiştir. Şimdi itiraz eden gençlerden bir kısmı ya «kucak ta yahud da ‘ beşik1 te idi. Bunun azametini ancak o devri idrâk etmiş, yaşamış olanlar bilir. I
Bu işleri ne gibi tehlikeli şe-l rait dahilinde yaptığımızı yalnız bizlerle o devirde yaşamış olan | insanlar bilirler. Biz muvaffak olmasaydık gideceğimiz yer ««i-dam sehpası " idi. Çünkü; biz Avrupaya da kaçamazdık. Zira Avrupa aleyhinde bir hareket yapmıştık. Bize o zanıaıı şakî, bağı, âsî diyorlardı. Kimse yanı miza* gelmiyordu. Gayei millimi ze vasıl olduktan sonra muhterem ve mukaddes olduk. Şimdi de: -Vazifenizi yaptınız' diyor-• 1ar
Evet sayın milletvekilleri biz vazifemizi yaptık. Fakat zannederini ki vatanın halâsı, istiklâ- ■ li. hâkimiyetini temin eden bu iu
• • •
Fenkihat
htisasımız olınıyan bir mevzua temas ettiğimizden dolayı çizmenin üstüne çıktığımızın
farkındayız.
Fakat tetkikimiz derin ve tam m) naslle nazari olmıyacaktır, Mutlakıyet idare devrini yaşamış veya »on günlerini görmüş ve bilhassa OsmanlI mail tarihini tetkik etmiş olanlar bilir kİ, OsmanlI devleti büdcesl açıfc kapatılamaz bir hale gelince, zamanın Maliye Nazırı, padişah ile anlaşarak, o vaktin büdcesinin korkunç mau rafını teşkil eden memur maaşlarından yüzde on, yüzde yirmi gibi tolr tenkihat yapardı.
3u suretle sayel terekkiyat va-yel hazret i tacidarı âzâmide, büdce açığı mehmaemken kapanır, ve böy-leoe, zatı maslahat mahzuziyeti şahaneyi muolb olduğu gibi, Nazır mealll mefahirde bununla iftihar duyardı.
Meşrutiyette, hocalarımız, ilmi mail ve bilhassa büdce dersi takrirlerinde, masraf noktasından, devletin ferde benzemediğini ve binaenaleyh devletin yatakta evvelâ ayaklarını uzatıp, boyunu kapatacak büyüklükte yorgan tedarik etmesi lâzım geldiğini tekrar tekrar söylerlerdi.
O devir için, belki biraz yeni olan o ilmin bu nazariyesini bugün memle* ketimizde bilmiyen olmadığı gibi, bugünkü memur maaşlarının kifayetsizliğini ve tenkihatın bunlar için mev-zuubahis olamıyacağını düşünemiye-cek de kimse yoktur. Binaenaleyh dün ile bugünü mukayese edecek değilim. Esasen buna maddeten de imkân yoktur.
Son günlerde büdcede yüzde yirmi tasarruf hikâyesi aldı ve yürüdü. Be tasarrufun, esasen büyük yoksulluk lar içinde kıvranan, memurlar ordusundan, bilhassa hükümetin dahili siyaseti icabı olarak yapılamıyacağına göre, bazı iddialara göre bol yolculuktan, lüksten, gecikmesinde mahzur olnııyan sarflardan yapılması lâ zım geliyor imiş.
Te/ıkidlerın âfâki ve nazarî olması nın, hiç bir ameli fayda temin et miyeceğini daima tekrar eden büyü» Atamızın sözlerini burada tekrar hatırlamak mecburiyetindeyiz.
Filhakika, her hangi bir devlette mali işlerini tedvir eden Maliye Vekiline kendi ihtisası dahilinde olan bit mevzuda akıl öğretmek biraz fileri gitme?» gibi telâkki edilirse de, yapılacak pratik ve tatbik kabiliyeti olan tekliflerden kendisinin memnun olacağı istidlâl edilebilir.
Şu halde bu hususta tekliflerini yapanlar, bunları, terıkidleri gibi umumi ve aleni şekle sokmalı ve afakilikten, enfüsiliğc ifrağ etmelidir.
Esasen, bu bir milyarlık bir büdce-nin içinde, bol yolculuk, lüks ve gecikmesinde mahzur olınıyan sarflar, (Nafıa hizmetleri mevzuubahis olmadığı takdirde) büdcenin yüzde yirmisi olan iki yüz milyonu hiç bir zaman tutmaz.
Şahıslar gibi, yorganına göre ayak uzatma suretile büdce yapmaktan ve açığını da tenkihat ile kapamaktan mesleğinde yeddi tulâ sahibi telâkki e-dilmesi lâzım gelen bir Maliye Vekili I-çin bu muvafakattan dolayı iftihar ve şeref duyulacak bir vaziyet yoktur.
Maliye Vekili, devletin umumi sınai ve ticarî siyasetinin, memleket v( milletin terakki ve tealisi için hattâ tetkik seyahatleri, hattâ lüks de dahl( olduğu halde, icabettirdiği bütün maâ, rafları bilâ tereddüd büdceye koyak» Va bu sarfları karşılamak üzere, mem leketin henüz inkişaf etmemiş gelir (Kaynaklarını, gerek tahakkukta ve gerek tahsilde vatandaşın mali vüs’atlne uygun olmak şartile arar ve bulur ve büdoesinl kapatır.
İşle böyle bir Maliye Nazırını mll-Odt ve hükümet can ve gönülden tebrik öder.
N. 0. Acaba vergi bokayası umumi
DÜdıH varidatının yüzde boşini tutmaz mı?...
İOARECİ
iki Atom âlimi
Nevyork
Oakridge’deki Amerikan atom enerjisi labo-ratuvannda çalışmakta olan i-ki âlim vazifelerinden uzaklaştırılmıştır. Bu âlimlerin sadakatleri hakkında bir tahkikata girişileceği gibi kendileri bir tahkikat komitesi tarafından da sorguya çekileceklerdir.
— in wı rmınıı,rjwı »ureso*- ■ ■■■
sanlara karşı sizin de bir takcliı vazifeniz vardır. Biz, sizden -şada kap istemedrk. Siz bizi bir mükâ fata lâyık gördünüz. O halde Bir kısmımızın maaşlarına yalnız 50 - 60 - 70) lira zam etmekle bizim izzeti nefsimizi rencide e-diyorsunuz. Binaenaleyh ya tanı ya hiç... Bunu sizin kadirşinaslığınızdan bekliyoruz muhterim vekiller...
Birinci Biiyük Millet Midisi âzasından İzmit eski ıı-.cb 'su: linindi Göz
/
•(
■
r
)
*
Amerika muntazam hattı
7.29
7ı3O
7.30
7.45
8.00
Kanşık sar: m.a.
941 Demiryolu € Kalkmma 1
Millî Müdafaa 1
* ) 2
Sigorta hisse sen-eoı İt
50
95
1
• '
((60 k. 35
Bando m:. z itleri Film müzı -.?«*.
ESHAM VE TAin*flv* C
7 1934 Sivas Erzu: ...
2-r
6
6
7
7
Şark
%
JTürkiye Neden Harbe Girmemiş?
-i
IDabkoviç„Şk
■ Vapur îl&nlan
Beklenen vapurlar ’
STEVENSON LİNE
Şimali
s/s DİANA H.
r
t
i
t
I
i
*
t
4
A
%
• I
Ponchelet
Li m aramızdadır. Yalnız Napoli ve Cenova-ya mal kabul eder.
s/s Noah Brovvn
25 26 - Majns 1948 İstanbul ve lzmirden Pire Napoli. Cenova ve New York için mal ve yolcu kabul eder.
m / s Elin Horn
15 ile 20 Haziran 1948 Anıeıikaya mal ve yolcu alır.
TRANSMARİN
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg s/s (JLLA
25 29 Mayıs 1948 Londra, Anvers, Roteı-dam, Bremen, ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
m/s GUNDA
10 -13 Haziran 1948 İskenderiye, Londra, Anvers. Rotterdam, Bremen ve Ham bu r" aktarma-
sız mal kabul eder,
s/j n -av 1.
Haziran sonunda
STflUBO LİNE
Oslo. Norveç vapur kumpanyası New York ile Tür kiye arasında muntazam vapur seferi m / s HAV
22 - 23 Mayıs 1948 Beyrut, İskenderiye ve New York için mal kabul eder.
H. PAYKURİC
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan için s/s Hercegovina 25 27 Mayıs 1948 Triyeste ve Riyekaya yük alır.
s/s Zuzemberk
7 10 Haziran 1948 Tarihinde bekleniyor.
i T A L i K 0
s/s Fides
Mayıs 1948 sonunda Buenos Ayres için yolcu kabul eder.
GORTHON LİNE
İsveç kumpanyası Cenubî Amerika hattı
m/s Ada Gortnonl
Haziran ikinci yansında Cenubî Amerikava mal kabul eder.
Bütün tafsilât için Galata | Yolcu salonu karşısında Frank Han 3. kata müracaat. Tel: 44,707,8
9
t • • •
( *.
- • •
eti
p*
9
w
):•):
dikkat
AMPULÜ
zin dostudur.
(kiaştarafı 1 incide) İktisadi vaziyetimizi dlizeltebile-ûeğimlz merkezindedir, ispanyollar buna kat’iyetle İnanmaktadırlar.
ispanyadaki yiyecek darlığının İspanyol hükümetinin Al manyaya rahlro İhraç etmesi yüzünden çıktığını, İlân eden İngiliz pıopogkuv dnsmın bu kanantjn. teşekkülünde âmil olduğunu gizleyemeyece ğini. Fakat muhakkak olan şu ki, İspanya tarafsızlığını muhafaza et tiği müddetçe Arjantin veya Ka-nadadan istediği kadar buğday it» hal edebilecektir.
Hiiler asabiyete kapılıyor
Führer asabiyete kapılarak, hakikati tahrif etmekten usanmayan Ingili» propagandasının Ispanyol hükümetini devirmek gayesile ha-ıeket ettiğinin farkında olup olmadığımı tok bir sesle benden yine soruyordu:
Ona verdiğim cevap şudur:
— Ingiliz propagandasının var mak istediği hedefi biliyor ve o-nunla elimizden gehüği kadar sa vaşmaktan geri kalmıyoruz; bizim propaganda servisimiz, bize lüzumlu olan yiyeceklerin memlekete serbestçe ithal edilmesi uğrunda, İngilizlerle mütemadi ci -dal halindedir.
Fakat ben şuna kuvvetle kaniim ki, Ispanya tarafsızlığını muhafaza ettiği müddetçe muhtaç olduğu buğday ve kömürü temin etmek hususunda müşkülâta mâruz kalmayacaktır. Bu, Almanyadan gizli tutamayacağım mühim bir nok tadır.
Diğer taraftan ispanyanın müstakil bir millet olarak yaşamak, azminde olduğunu da hatırdan çı karmamak lâzımdır. O. dün Bn-napartın ordularına karşı nasıl koyduysa, bugün de çok daha za-İf bir durumda olmasına rağmen her türlü istilâya karsı göğüs ger % meşini bilecektir.
Nihayet yor yun düştü ..
Hitler’in biraz yorgun düşmüş ve ilmidsizliğe kayılmış bir hâli vardı. Onun keyfini büsbütün ka* çırmamak endişesile sözlerime sa* mimiyetle devam ettim:
— Buğday meselesinin bir millet için her şey demek olmadığını bilmiyor değilim. Biz Ispanyol lar, ideale, lısine sizin
O zaman
tavır takınarak bana dedi ki;
— ispanyanın bir dostu sıfa-tile sizinle konuşmak istiyorum;.
Sizin kanaatinizi tamamile nay 1 aşmıyorum, fakat memleketini -zin içinde bulunduğu nâzik duru-pm anlıyorum, öyle zannediyo -rum ki, ispanyanın kendisini to-r orf^viT) bir karara varması için , ... müddet kâfi ge-
lecektir.
anlatıyor!
Harbe ne kadar çabuk hazırla-lursanız, vaziyetin o derece lehi • nizde inkişaf edeceğinden şüphe etmeyiniz. Askerlerimin Cebelütta rık boğazı ve Marvk kefilminde muvaffakiyetle savaşacağı iyi bir mevsimde bulunuyoruz. Gayemiz, Şimali Afrikaya inmektir. Soğuk bir iklime alışmış olan askerleri -min yaz mevsiminde, Afrlkadav bir muvaffakiyet elde edemeyecek lerini elbette ki, tealim edersini/: Size yukarda da söylediğimi gibi, savaşa bir an evvel başlayıp onu muvaffakiyetle sona erdirmek sizin ve bütün dünyanın menfaati-no olacaklar.»
Hâvanın ahlâki t «rafı ülıreıü) bu samimî sözlc-ı ine teşekkür ettikten sonra, dâvanın ahlâkî ta-rnfını ı.ıitı.’n bir serbestlikle ortaya koyarak ayni samimiyetle mu kabele ettim:
— Size açıkça şunu söylemeliyim ki bir istilâ harbin? halkı ikna’ etmek kolay değildir. Hale İspanya gibi yaralarını sarmağa çalışan harbe hazırlıksız bir millet için bahis mevzuu olursa bu, daha çok zordur. İspanya ne Almanya ve ne de İtalya ile kıyaslananın?. Zira bu memleketlerde dahili bir istikrar mevcuddur. Halbuki, biz, bir iç savaşın sebeb olduğu yıkıntıları temizlemeğe ve dün düşmanımız olan kendi öz kardeşlerimizi ayni iman ve gaye etrafında toplamağa mecburuz.
Hit.ler düşünceli görünüyordu. Bu sefer bana şu suali tevcih etti:
— ispanyanın harbe iştirâk etmesinin halkın birleşme gayretine yardım edeceğine inanmıyor musunuz”
(Devamı var)
İstanbul Eorbasuım 21/ 7/LH48
fiyattan
kadere, hakkın tecel-kadar inanıyoruz.
Führer babacan bir
Fatih 3-iincii Sulh Hukuk Yar gıçlığından: 48 336
Davacı Naciye Derya tarafından Sanıatya Arabacı Beyazıt mahallesi İlkrnekteb sokak 5» No. lı evde mukirn Seher Aybar aleyhim; acılan îzalei şuyu dâva sının yapılan yargılamasında: Dâvâlının lıahhaz ı ikametgâh) meçhul olup kendisine ilarıcrı gıyab kararı tebhğme karar verilmiş oıduğuııd m yargılama günü olarak tâyin edilen 17 5/ 948 saat 11.10 c'a mahkemede hazır bulumratı veya bir vekil göndermesi aksi takdirde hak-kındaki oâvava gıyaben bakılacağı ve kaçar verileceği tebliğ makamına kaim olmak üzere ilân olunur.
Imtıyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden: PATIN PUAD Dizildiği yer
«Yeni Sabahı mürettıbhanesi Basıldığı yer: ( Gün Basımevi»
Ka
-)•
o -
Daha doğrusu, gücenmişti. Mü-teessir bir halde ayağa kalktı, pıyı şiddetle açıp kapayarak kıp gitti.
Sâdûn Zenci, Vahşülfelâ’nın muzuna vurdu:
— Şâme’yi darılttın. Bari be -nim hatırımı kırma! Bu tehlikeli karardan vaz geç. Şâme seninle evlenmeğe razı olduktan sonra, onlara haltetmek düşer. Eğer belâ istiyorlarsa, benden iyi belâ bu lamazlar. Alimallah, onların asker lerini çayır biçer gibi biçerim. Za ten 6enin ufacık bir işaretini bekliyorum. Hiç merak etme. Yüksek bir tepeye çıkıp çengimizi seyret. Bak, başlarına ne işler açarım.
Vahşülfelâ, Sâdun Zenci’inin sır bnı okşadı:
— Eksik olma! fakat unutma ki, »öz verdim. Kendi hesabına dil şün. Sen, verdiğin sözü geri alır mısın? Tükürdüğün tükürüğü yalar mısın? Erkek olan bunu yapmaz. Hiç müteessir olmayın. în
F r a t e II i Sperco
Deniz Acentası — Seyahat
Vapurun ismi | Hareket tarihi | Uğrayacağı Limanlar
’ r
TİTUS
FERNKBO
LtBERTA
FORSVİK
CONCORDİA
TRA.IANUS
A dr e s : FR ATELM SPERCO
*
«
urosu
Liınanımızdadu" Mayısta Mayısta Haziran Haziran Haziran
23
28
6
8
10
1
4
A
Anvers, Rotterdam, Anuterdam, llambourg Triyeste
Pire, Malta, Napoli; Cenova
Triyeste
Pire, Malta, Napoli, Cenova
Anvers, Rottcrdam, Amsterdam, Hamburg.
Hudavendigâr han Galata Telefon: 40919
Londra Nevyork Paris Cenevre Amsterdaı» Enikse!
Prağ Stokholır
Lizbon
SATILIK EV
Beyoğlu Perapalâs arka sında Tozkoparan Çatma Mescid Taburimam sokak No. 11 Ahşab altı oda üç kat, bahçesi, kuyusu, ter-kos, elektriği var. Ucuz fiyatla verilecektir.
Müracaat adresi: İstanbul Yenipostahane caddesi No. 19 yazı makineci Fevzi.
Yeni Sabah’ın
İLAN FİYATLARI
8.30
8.45
9.00
12.29
12.30
12.30
13.00
13.15
Açılış ve program M. S. Ayart Müzik: Hafif pare ita Haberler Müzik: (PL) Müzik; Müzik:
Kapanış.
Açılış ve program M.1 S. Ayan
Müzik; Çeşitli mü? tv Haberler
Müzik: Cumhurbaşkanlığı Armoni muzikası
Müzik: Çeşitli sol:
Müzik: Jumping Jacks Müzik: Şarkılar. T/rkület Konuşma: B. T. C- C Kapanış.
Açılış ve prograır. M. S. Ayan
Radyo Çocuk Kiüoıi
Biletleri satışa çıkarılan Demokrat Parti .eşya piyangosunda tevzi edilecek hediyelerin başhcaları şunlardır. Ankara. İstanbul ve îzmirde birer ev, otomobil, jeep ve kamyonlar, traktör, birer - döğer J’ve bir çok ziraat âletleri, at ve arabalar, kara ve deniz av malzemesi ve tüfekler, çadırlar, deniz motörii, kotra ve sandallar, muhtelif ev eşyaları; halılar; buz dolapları, sofra, çay, ve kahve takımları, bakır mutfak takımları, dikiş ve yazı makineleri, elbiselik kadın ve erkek kumaşları, altın kol saatleri, gümüş takımlar. V. S.
BÎR BİLET BÎR LİRA
ı
Lil.
Mr. 1500
500
400
300
250
100
tayfa»
)
»
)
)
tan tim)
)
)
. )
)
Baçlık maktu olarak t
S
0
•
İnci
)
»
)
»
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından
1 — Bu yıl birinci sınıfta bulunan öğrencilere yeni yönetmelik hükümlerinin tatbik edileceği evvelce Fakültede ilân olunduğu halde, bazı öğrenciler A grupunun hangi kısımlarındaki derslerden imtihana gireceklerini bugüne kadar Fakülte kalemine yazılı olarak bildirmemişlerdir.
- — Eu gibi öğrencilerin girmek istedikleri kısım imtihanlarına yeni yönetmeliğin 24 cü maddesi hükmüne göre ve imtihan harcı makbuzlarile birlikte 25/5/948 Sah günü saat 17 ye kadar Hukuk Fakültesi kalemine yazılı olarak bildirmeleri ve o günden sonra müracaat kabulüne imkân bulunmadığı -ehemmiyetle ilân olunur. * (7ooO)
Devlet Orman İşletmesi Burdur Müdürlüğünden
1 — İşletmemize bağlı bucak ilçesinin Aksubaşı orman içi is tif yerinde 1 ilâ 44 numaralı istiflerde mevcut 6002 adede denk 676,184 M3 çam travers ve kalas üç parti halinde açık arttırma suretile satılığa çıkarılmıştır.
2
3 orman bölge şefliği binasında yapılacaktır.
4
5 talya, Afyon, Denizli, Eğridir, Euıdur, ve Ankara merkez işletme sinde. İstanbul orman başmühendisliğinde, bucak orman bölge şefliğinde görülebilir.
6— isteklilerin muayyen gün ve saatte bucak orman bölge şefliğindeki komisyona müracaatları ilân olunur. (6625)
Beher metreküpünün muhammen bedeli 80 liradır. -Arttırma 31 5 948 pazartesi günü saat 15 de bucak
Muvakkat teminat ( 4057 • lira ”15 * kuruştur.
Şartname orman genel müdürlüğünde, Acıpayam, An-
13.45
14.15
14:30
14.55
15.00
16.58
17.00
17.00
18.00 Müzik: Dans müziği (Pl)
18.30
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
19.45
20.00
20.15
20.30
2.145
22.45
23.00
23.30
Konuşma
Müzik: Hafif sololar 'Pl' M^S. Ayan Haberler
Geçmişte Bugün Müzik: Fasıl şarklıcı Konuşma: (Kitab saati’ Müzik: Violonseı solota Radyo Gazetesi Özel program M. S. Ayan Haberler
Nlüzik : Dans m" -Program ve kap
z
B LmACP
2
Eksiltme Sinop devlet Orman işletmesi müdürlük bina-
Devlet Orman İşletmesi Sinop Müdürlüğünden
1 — Sinop devlet orman işletmesi dahilinde 3 parçadan ibaret idare binası memur lojmanı, tavla garaj binası yaptırılacaktır. Binalar kârgir ve ahşap karkas inşaat sistemlerinde olacaktır. İlk keşif bedeli 89566 lira 10 kuruş olup muvakkat teminatı 5728 lira 31 kuruştur.
Şartnameler, bilumum projeler,, keşifnameler, seridöp-
riler, mukavele proje, eksiltme şartnamesi, bayındırlık işleri genel şartnamesi, yapı işleri umumî fennî şartnamesinden ibaret olan keşif dosyası Istanbulda Orman başmühendisliğinde An karada orman genel müdürlüğü inşaat şubesinde ve Sinop devlet orman işletmesinde görülebilir.
3
sında mevcut eksiltme komisyonunda 7/6/948 pazartesi günü saat 15 de yapılacaktır.
4 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 5728 lira 31 kuruşluk geçici teminat vermeleri ve bu işin teknik ehemmiyetinde
bulunan diğer bir işi muvaffakiyetle başardığını veya idare ve denetlediğini isbata yarar belgelerde birlikte eksiltmenin yapda cağı günden en az «tatil günlerihariç» üç gün evvel yazı ile Bayındırlık Bakanlığına, Sinop veya İstanbul Bayındırlık müdürlüklerine başvurarak bu işin eksiltmesine girmek için yeterlik belgesi almaları ve bu belgeyi göstermeleri şarttır. Bu süre içinde bel ge isteğinde bulunmayanlar eksiltmeye giremezler. .
5 — İsteklilerin teklif mektublannı eksiltmenin yapılacağı saatten bir saat öncesine kadar Sinop devlet orman işletmesi mü düdüğüne makbuz karşılığında vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez.
İstanbul P.T.T. Bölge
Başmüdürlüğünden
Şimdilik adî ve taahhütlü mektupla yalnız adi paket işlemi yapmak ve mesaisi adî günler saat 8 — 12 , 14 — 18 Pazar günleri ise saat 9 — 11 olmak üzere Kony^a Başmüdürlüğüne bağlı Niğde ilinin Gel-vari bucağında bir P. T. T. merkezi açılmıştır.
Sayın halka ilân olunur.
t
Güzel bir erte sahip olmak ister misinizf
Türkiye !ş Bankasının
Küçük cari hesapları arasında tertip eylediği zengin ikra niye çekilişlerinden fayda:anınız.
Haziran 1948 çekilişinde:
I
Ş25
V
ho
ra
ağustos 1948
Aralık 1948
M
ve
Her
* *
Tefrika No. 42
sı
arsa
Muazzam Şark Efsânesi
çekilişte ayrıca bir
şallah bir gün salimen döner; he pinize kavuşurum. Haydi, rahatına bak. Benim de uykum geldi.. Hemen yatacağım.
Sâdun Zenci, efendisinin gitme.-sinc kafiyen razı olmak istemi -yordu. Lâkın sözü kesmek mecbn rîyetlnde kaldı. Artık yatacağını söyleyc-n Vahşülfelâyı fazla rahat sız etmemek için kendi * odasına gitti.
Vahşülfelâ, yalnız kalmıştı. Aradan saatler geçtiği halde hâlâ yatmamıştı. Mütemadiyen düşünüyordu. Acaba bu işin sonu ne olacaktı. Hesapta gidip dönmek e
ve Şâme’ye kavuşmak var olduğa gibi ebediyen dönmemek de var-
t ; lulıarrem Z. ko8»qfgr(tu »|
dı. .
Nihayet horuz sesleri duyulmağa başlamıştı. Bu sesler, sahalım yaklaşmakta rıyorlardı.
Vahşülfelâ, nı ilân eden vunca ayağa kuşandı. Azık heybesini omuzuna attı. Aşağı indi. Ahırdan atını çıkardı. Ona heybeyi yükledi ve son ra da kendisi binip yola çıktı.
Ertesi gün VahşUlfelâ’nm gitti ğlni haber alan hain vezir Sakar-dls, sevincinden zıplamağa başladı. Tessiir içinde bulunan, fakat teessürünü hissettirmemeğö lışan Melik Efrab’a-
olduğunu haber ve-
sabahın yaklaştjğı-horoz seslerini du -kalktı. Silâhlarını
ça-
— Dîdcler rıışen olsun sultanım, dedi. Başımıza belâ kesilen Vahşülfelâyı ebediyen defettik. Ba-hğın kavağa çıkması mifrnbüııdür de, onun geri dönmesi mümkün de ğildir. Ne yapıp yajıacak, Nil tarihine sahip olan memleketi bulacak,
lacak, lâkin Bu suretle, duası Habeş ket olmayacaktır.
Vezir doğru söyliioyn şülfelâıun gittiği yerden ne hakikaten daha şimdiden kılabilirdi. Ne meye olmuştu.
oraya gitmeğe muvaffak o -geri dönemeyecektir. Nuh Aleyhisselâm'm ülkesi- için bir felâ*
u. Vah-dönmesı imkân voktu. Ona ölmüş nazaı ile ba-olduysa zavallı Şâ-Genç kız. bu ayrı-
2. * - -T 4 5 6 / 3 5
II M 1
S& 1
I 1 55 t
fi I U f
âe
.4' 1 İ . HB 2
i s
1 • ı « ı
(6874)
SOLDAN SAĞA ;
!
Ankara’da Tasarruf $
İstanbul’da Küçük Yal da bahçeli ev
evlerinde bahçeli ev • Ankara'da Güven mahallesinde bahçe.i ev
dolgun para ikramiyeler
- -_
lığa ömrünün sonuna kadar nasıl tahammül edecekti?
Melik Efrah, kurnaz ve hain vezirinin yüzüne bakarak acı acı güldü:
— Haklısın. Vahşülfelâ belâsını başımızdan ebediyen defettik. Lâkin Nuh Aleyhisselâm Peygam herdir. Cenabı Hak, Peygamber-İtrin dualarını f nah lâk e lak
de,
eder. Bina-iriıı bir fe-fclâket mut Allah seni
buyursun, ey Sakardis! !
kabul
'vh. Habeş ülkesi •t mukadderse, bu surette vuknbuhır.
beni de islâh
benim has vezirim,
MEÇHULE DOĞRU
Nil tarihi isimli kitabı bulup ^rtinnek ve bu suretle kavı Vahşülfelâ, meçhule doğru o er sık bu zer n.işti
( I
Şâmeye
• w
ı.şınak maksadlle yola çıkan yirmi gündenberi gidiyordu. Çölk . -geçmiş, dağlardan aşmış, sık ölüm tehlikeleri geçirmiş ve zarfında insana ben-canlıya tesadüf etme-
miiddot hiç bir
I •
(Devamı var)
1 — Kilere musalla ou hayvan; Kuru soğuk: _• — .[ev-cuklar; Etrafı su ile :a
ra parçası; 3 — Çehre üıh, 4— Kani gel (emir): 8 )r j e a tı; 5 — Bir harfin oku - *( j A' rupanın latincesı; 6 — Sor -n. (n g) gelince nümayiş: kî Asyada bir ülke; K -rmdan; 8 ıztırab çekenin feryadı na (r) gelince hasta o.?.-Geliyniş; Elektrik teri
YUKARIDAN AŞAĞI ;
İki defa -
— Şa sporla in*'
S ıu-
♦ •(-
• %
» •• Af
bir bö. ztıral. mal i-
1 — Fasid adarn; Şa. k i A -da bir ülke: 2 — Isya: ildin ismi; 3 — îstajıbu!") ge; Tekrar edildiğindr-çekeııin feryadı; Teslir?. çin); Bir harfin okur.. ( Saf; 6 — Tersi üçün,
(a) hali; Çalışkan bir loce — Ok atan âlet; Meı Cenub memleketimizden düz arazi; 9 si,
şa ms
I kı: ? — Tersi
Tersi ç*?ğun ;er Neticesiz.
J
r
6
5
t
i
t.
4
1 2 3 4 5 6 7 s 4
bV A S AıT »u: A Ş;
|A L.1 1 |M W K A. D l ■
İKi «AS UİMI AN
ıu Mİ UK E Lı 1 M 231
İR Z'L'ASA'L fe Tl
.u k u,c:a;k s s -m
B A ■i’J R ® Ş A .\ 1
t K AZ. 1 K ı:ı r ;
t i V EİBİE SI I R[
22 HAVIS 194»
kapalı olması neticesinde ( HM olaıı yiyecek darlığı Yahu- ’ zor durumda bırakmıştır. Aiblar tarafından Yahudi’lere vejen ve teslim olmalarını is-tİM oltimatom müddeti bugün 3ş, lâkin Yahudileriıı ne ce-•erdikleri henüz anlaşılanla
kdüsteki mütareke komisyo-niftşkanı. Birleşmiş Milletle? güıılik konseyine j'eni bir tel-gi)göndererek (Ateş kes) em ri^erine getirmeğe çalışırken mîı eke komisyonu üyelerine atıedildiğini söyliyerek muta-rğıin temini için Birleşmiş Mitlerin Filistine silâhlı kuv-göndermeşjni rioa etmekte Telgraf, bugünkü konsey tdıtısmda okunmuştur. Rus djesi Gromiko, yine îngilte-rihücum etmiş ve (hoşa git-siıb îf Gik
ud gitmesin, bir Yahudi mevcadduç) demiştir, jiko, Ürdün Kralı Abdulla-h) hücum ederek kendisini (* 'doğu Sezarı) diye vasıf-lapnıştır.
Kye delegesi, bu hücumla-rjvab vererek ne genel kurul ne güvenlik konseyi Siyonist tJ&zünü durdurmağa mukte-dfnıadığmdan Arab devletleri harekete mecbur kaldıkla-rsovlemiştir.
İst inden gelen Sivas haberle-Jgöre, bugün Tel-Aviv’e Arab cjan tarafından iki akın dnhaj jfeuşhr. Lidda. ve Ramleh ci-: ita şiddetli savaşlar devam ettedir. Bir kaç gün evvel Mı ■efrdusu tarafından zabtedilen (»ve Yahudi uçakları tarafın-' dftiicum edildiği ve Arab or -Safından zabtedilen Tiber nün cenup doğusundaki ?hrinin geri alındığını Ya maklan bildirmektedir. inlilerindeki dünkii dua
21 (AP) — Bugün Mı-erini dolduran milyonlar man, Filistinâeki Arab ın zafere ulaşmaları için etmişlerdir.
iin camilerde. El Ezber ii-mitesi rektörü Şeyh Mamûn )ivî tarafından kaleme ah -dua okunmuştur: |
k Tanrı, sana tapan ve L ^ları düşmanlarına * ve dliş-triıîı Kırkpınar güreşleri
j (Kaştarafı 1 incide) »dilen pehlivanların adedi İt bulmuştu.» Alâkadarlar bu-₺İ15O ile 160 ı bulacağını söyle* «dirler. Şehir sokakları ve o-tx daha bugünden dolmuş, o-tide yatak bulunamaz hale gel air.
!a girecek pehlivanlardan ge ıl Bavramoğlu Süleyman ile bir güreş yaptığı halde ye-iyerek berabere kalan Çolak akşam üzeri güreş yerinde lü. Parmağı sakat olduğun-eçen yıllar bazı haksızlığa !l kaldığı için bu yıl. Kırkpı-Mreşlerine girmiyeceğini, valfından yapılan teklif üz *ri-®Âem heyetinde bulunacağını hr taraftan bu senek! güreş Bönenh Kara Hüseyin de gel »lir. Boyîeûe bu yılki baş gü-yfe iştirak etnriyen pehlivan-b’erine iki yeni baş pehlivan phmed Koç ile Uşaklı Sabri. früı birlikte b.ıs-ı Mantsah jSındırgılı Şerif, Karacabey*
âli
•r?
Kudüs şehri hâla mukavemet ediyor
re ^Tel-Aviv’e giden şosenin
•1kafc
₺&( olan vlvecek darlığı Yahu-
Onularımıza karşı muzaffer eyle. t’Ktıa tapanlara karşı taarruz e-ve taarıuz etmekte olan bahis ve mütecaviz milleti mağlftp e^je. Mücrimi cezalandıran gazabın onların üzerine çöksün ve sendeletsin.»
Amerika, Mâm dünyasını gücendirdi •
Nevyork 21 (AP) — Beyrutta-ki Amerikan Üniversitesi başkanı Stcphen Penrose Jr. «Nfevyork Times» gazetesine gönderdiği bir
♦
* • ~L~ -IV • • — — - c - ■ a
mektııpîjr. Anı rikaıun. İsrail dev j-ayferinde ev ev tahkikat yaptı-
verdikleri Hadesc kısmen tahrir) edilmiş.
1945 de teslimini dün ak-teşkilâtı
Jetini tanımakla, 300 milyonluk lalam âleminin hissiyatına aykırı hareket ettiğini. bu suretle Filetindeki gerginliği büsbütün arttırdığım. bıı hareketin ancak Amerikanın mcvcud itibarını kaybet -meye yarayacağım ileri sürmektedir.
Kudüs bombalandı
Kudüs 21 (A.A.) — B* B. C. nin Kudüsteki özel muhabiri; hüviyeti anlasılmryan uçakların Kudüse ilk defa olarak altı bomba atmış cldııklarını bildirmektedir.
Kudüs muharebesi vahim safhada Tel-Aviv 21 6AP) — Kudüs mu harabesinin dün gece en vahim safhasına girdiği anlaşılıyor. A-rab lejyonu topcıı ve zırhlı kuvvetleri şehirdeki Yahudi mevzile -rîne karsı şiddetli taarruza geçmişlerdir.
Şehrin semasında mermilerin u-custuğıı ve gerek Yahudi, gerek Arab mahallelerinde büyük yangınlar çıktığı haber verilmektedir.
Tel-Aviv halkının korku ve endîşesi saatten saate artmaktadır. Yahudi kaynaklarının haberlere göre. Kudiiste hastanesi Yugoslav konsolosluğu binası da ağır hasara uğramıştır.
Tebliğlerde zavîntın az olduğu işaret edilmektedir.
Kont Bernadotte. ara buluculuğa tunin edildi
t,
Nevyork 21 (A.A) — Himmler ile Almanya’nın müzakere etmiş olan ve şam Birleşmiş Milletler tarafından bütün Filistinde Arab-larla Yahudileri uzlaştırmak üzere «aracı olarak)* tayin edilmiş bu lunan tsveç Kızılhaç başkanı Kont Folke Bernadotte. diğer masrafla rmdan başka yılda 25.000 dolartık bir ücret alacaktır.
Kont Bernadotte bütün Filistin de Yahudilerle Arablar arasında aracı vazifesin] rönnek ve iki hasım tarafın kendisine vermeyi munasib görecekleri biitün işleri ifa etmekle görevlendirilmiştir.
( Jfuaerî^ değil, '.İsrail i*
Tel-Aviv 21 (AP^ — İsrail devleti muvakkat hükümeti, vatan • arşlarına •‘Musevî* değil, c-tsrai* 1b denilmesini kabul etmiştir.
Dışişleri Bakanı Şertok bu hususta verdiği demeçte: «Musevî lelimesî Tevrat zamanına aittir: lıalbu ki. bugünkü devletimiz yeni bir devlettirdemiştir.
RISYAMN Om DOĞ* D A-Kİ GAYELERİ
Londra, 21 (AP.) — îngilte-renin eski Suriye ve Lübnan elcisi Gnl; Sir Edwnrd Spears • Tae Times» gazetesine gönderdiği bir mektubda Filistin hak-kındaki görüşlerini bildirmiştir. Haleri. Arab işlerini tedkik için kurulmuş hususî bir komite nin başkanı bulunan Sir Edvvard bu mektubunda söyle demektedir:
Yahudi dâvasının insanlık i-cin korkunç bir âfet teşkil ettiği artık açıkça görülüyor. Filistin'i bir Yahudi devleti haline getirmek istiyen cereyan Rusya
fati, Kayrebolulu Süleyman,^ fekili İbrahim ve Kulelili MusS «hlivanlar iştirak ediyorlar. ( | Güreller baMıyor j
!, tanı 13.J0 cL meşhur S&- ( güreş meydanın j. deste gîj J ne başlandı. B iraya giı*en ( Milar ka’abahk oldukların-' iç boya ayrıldılar. YhpıiîınJ Ur sonunda hısımlarım -. .j r .arın için final- kaldılar. ( jlardan sonra meydana kü- ( ytalar geldi. Bunlar da iki( j ayrıldı. Küçük boya sekiz ’ Jan katıldı. Bu pehlivanların* •* 1 2 3 pd de yarın için finale kal* , nük ortanın büyük boyuna, 1 Pehlivan iştirak etti. Bunlar
Cürler. Haşan Havta.( Can, Yakub, Raif Atan, Atalay olarak çift tuttu-i'Breş günün en heyecanlı mü oldu.
* olarak Raif Akan ile ! fd Atalay çok nert ve haşin;1 peş sistemi tutturdular. E(, 4^ tırpanlar durmadan birbi 1 ^Kib editördü. Nihayet güre.;] Fizistı, koç uövmüne benzeri ip aldı. Hakem İvmeli. krndi-J 1 ihtarda bulundu. RUnlar
ikin tekrar güreşmek üzere
ve
Vince iiç çift pehlivan da
jjb müsabakalar yarın sahafa r^hyacaktır.
• ■
bir
Mucizeleri (2). sayıısz, fezaili, sonsuzdur. Hakdan aşrılmaz, hakkı yerine getirmekte kimseden korkup çekinmezdi. Hattâ, bir kısım şiiler (Gullat’tau Sebe’rye) onun Tanrılığını ileri sürünce onları şiddetle cezalandırdı ve 'çoMannı ateşte yaktı (3) .
Ali’den sonra, ikinci ve üçüncü imamlar; Hasaıl ve Hüseyin: oha cennet gençlerin seyvidleridir, t-kişi de nas ile imamdır. Nasın ?n zahirileri ve zamanlannın en üs*
• tün âlimleri idiler. Allah uğıinın da cihad eylediler ve ahrette Şia* ya şefaat için şehadet mertebesini iiıtiyar eylediler.
İkinci imam Hazreti Haşan — Hicretin üçüncü senesi ranıaza •
• nında Medinede doğmuş, 49 ya-^lıud 50 yıh rebiülovvelinde zev-1/Cesi Ca’de tarafından - zehirlenecek vefat eylemiş, Ruvzai Mu -
tabhare’de defnolunacak iken mea !ıur Mervan’m başına topladığı 4 Vmayyalıînrla mümanaatı üzeri • ( ne, Müsliimanlar arasında fitin
• çıkmasından itirazon (Bakı'1 knb rfetanına gömülmüştür. Müslüman înnn arasını ıslâh eylemiş, hn -llm. selim, cömerd ve pek vakr(
’ sıkh bir bli\ »ik
(m'irtebâ) dır. ı’ thilncîl İmam
yınd(r. Hicretin dördüncü saha. nında doğmuş. 6t Muharreminin
Ahıned BaagK'i
insandır. Lnkah,
Hnzretî TTüao .
V
SAYFAj ®
(İt ast ara fı 1 incide) rada Ahmed Oğuz «Hayat pahalı-hğile alâkası ne? dedi. Barutçunun okuduğu rapora göre, vali Ah med Çınarın beyanatı üzerine al chğı emirle keyfiyeti bizzat tan -kik için mahalline gitmiş, yanına il jandarma komutanile, ilçe kaymakamını almış. (Bu sırada D. P. saralarında gülüşmeler oldu, ( Tamam* sesleri işitildik, \esil()vanın hububat r rbarı x olduğunu kamvon larla Denizliye ve Burdııra zahire gönderildiğini kaydeden vali, dağ
hazır bulanan ve Ahmed yakın arkadaşı olduğu yi tarafından Bildirilen De-Partlden Mahmud Ağa.
ğını. değirmencilerle de görüldüğünü bildiriyordu.
Değirmencilerden biri cavdnrla buğday, diğeri yalnız buğday, ü-çüncüsii bîr ay, önce mısır koçanı Vtt ahlat üşüttüğünü söylemiştir. Ancak bu% rapordan anlaşıldığına göre, köylülerden hiç biri armut unundan ekmek yediğini söyleme mişlerdir. Yalınız bîr çobanın mısır koçanından ekmek yediği isi-• üimişse de\ çoban bulunamamıştır.
Horoz köyünde Rarfiazau Deniz isminde birinin zahiresi az oldu -ğur.dan çavdarına bir nııkdar mısır kocaıv karıştırdığı haber verilmiştir. Vali Ramazanı bulmuştur. Üc kovunu, 2ft keçisi, dört sı ğm olduğunu, iki de oğlu bulun duğunu. bankadan 80 lira aldığını kaydetmektedir.
Yine bu rapora göre, mahallî Demokratx Parti teşkilâtı Alım^d Çınarın iddiasını teyid için bir mazbata tanzimine tesebbiis etmiş tır. Fakat valinin bu tahkikatı sı rasında Çınann ne vali mokrat ahlat ekmeği iddiasını teyid etme mistir. Bazı köylüler de (bu sene ahlat olmadı ki. un çıkarılsın* de nıek suretile hakikati belirtmişler dir.
Barutçu raporu bitirdikten son ra Kemal Zeytinoğlunun suallerini yine yazılı kâğıtlardan cevap landırmaya başladı.
(Bi: hayatı ucuzlatacağız diye bir vaa Ye bulunmadık!.*
— «Her şeyden önce şunu açık lamak gerekir. Hükümet halkın karşısına halatı ucuzlatacağız di ye mi. çıkmıştır. Son günlerde sık sık bunu işitiyoruz ve arkasın -dan isnaııak fiatlarını ele alarak iktisadi problemleri çözmeye ça -Ilgıyorlar ►
Nhmtitenalıî komite
Başbakan yardımcısı hükümet pıogramırula geçim zorluğuna çare aramak yolunda faaliyet gösterildiğinin belirtilmiş olduğunu kaydederek bu yolda sarf edilen mesaiyi, kurulan komisyonlar!,
nııı Orta doğuya geçmesi için bir kapı açmıştır ki bu bütün batı medeniyeti için büyük bir felâkete sebeb olabilir.
“Rusya bugün Yahudileri tutuyor. Bunun sebebi gayet aşikârda: Olta doğuda ihtilâf çıkarmak ve-r)rada yaşıvanlar a-rasma geçimsizlik sokmak için bu eıı iyi çaredir.
Fakat, Yahudiler. bir taraftan Amerikanın, diğer taraftan Rusyanm desteğile kuvvet bulup da Arablara karşı mukavemete muvaffak olurlarsa, A-rab memleketlerinin - hâlen komünizmden nefret eden hükümdarları değilse bile - halkı Rus-yadan yardım istemeye mecbur kalacaklardır. O zaman, Rusya şimdiye kadar birçok defalar yaptığı gibi yine siyasetini birdenbire değiştirecektir.'
4HI2281 • Rf • ££ atı 5 t. °»« n
Isn’â Aşerıye imamları rivayetler ve karşılıklar mevtini ihtiyar ve Hüseyni tercih ile oğluna takdim eyledi. Üç gün sonra da İbrahim vefat eyledi. Bu sebeble; Hüseyin gelince ona;
— Bana oğlum İbrahim! feda ettiren torunum lıoş geldin!
Derdi.
onuncu cuuıa günü Kerbelâda sekiden vefat eylemiştir. Pek cesaretli, açık yürekli, ve afdali nas-dır. Lakabı (Şehidi dir. Kabri lıakkındaki rivayetler evvelce ya-ZJîD’Ş idi.
llnzreti Hüseyin hakkında, bir had'se istinaden şöyle bir rivayet dahi ka.vdeylerler:
Peygamber efendimiz
Tliisej. ini sağ, oğulları ue sol dizine oturtmuş, ken. Cebrail gelerek:
— Allahü Taalâ bu ikisini bit ern'a birleştirmez. Bunlardan bi-’-n ihtiyar evle. Deyince, Resulü Ekrem:
— Hüseyin ölürse; ben, Ali ve Falıma ağlarız, eğtr ttfralılm ö-lürse ona ben ağîar*m!
Buyurdu ve oğlu îhrahîmtn
bir gün tbrahimi e severler*
l
talî komiteleri, teknik komiteleri, alınan raporları uzun uzadıya izah etti ve geçim zorluğile mücadele içir tavsiye edilen esasları muhtevi ana raporun hazırlanması sıra sında profesör Neumarkdan da is tifede edildiğini, Neumarkın da’ Bakanlıklar arası komisyon raporunu esas hatlarında destekliyon Lir rapor vermiş olduğunu söyle -dL .
Bir çok vatandaş müreffeh yaşamaktadır..
Barutçu 1938 den sonra meydana. gelen değişikliğin her istihsal zümresinde ayni derecede olmadığını. hattâ bir çok vatandaş zümrelerinin gelirlerini, giderleri ne uydurarak hayli müreffeh bir duruma çıktıklarını, sabit gelirlilerin ise geçim zorluğuna düştüğü nü. bıı vazivotten müteessir olan
V
lar arasında müstehlik olarak dev Icti de savmak yerinde olacağın^ kavdottiktert sonra bu fiatlnrın yükselme seviyesi üstünde durdu.
Barutçu harp yıllarında gerekli şekilde ve müstakar bir harp, eko nomisi tatbik edilemediğini, iktisa di politikanın hâdiselerin zoruyla zaman zaman değiştiğini, esaslı sebebler arasında kaydetti. Yi-no bu sebebler arasmda vergi zam lavını, dahili istikrazları ve açıkça emisyona gidilmesini zikretti.
«— îste sayın arkadaşlar Haşan Saka hükümeti iktidar mevki ine geldiği zaman durum buydu.» dedi;
Bazı tasavvurlar
Barutou bugünkü dünya şartları ve bilhassa varınki dünyanın serbest iktisadi pazarlarına karşı korkabilecek sağlam bir iktisadı bünyenin kurulması zaruretinden bahsile bu maksatla alınması dü-’ şünülen tedbirlere işaret ettn Barutçunun tâbirile bu uzun vâdeli tedbirler arasında ziraî kalkınma, bayındırlık meseleleri, yol ve su işleri, endüstri işleri, başta gelmektedir. Diğer taraftan halen yurtta geniş nisbette bir vergi müsavatsızlığı hüküm sürmektedir. Gelir vergisinin bir an evvel tatbikat sahasına konulması gerekmektedir. Millî istihsali arttırmak ve ekonomik kalkınmayı sağlamak için umumî bir İktisadî kal kmma plânı hazırlanmıştır. Başbakan yardımcısı kısa vâdeli tedbirler arasırfda da büyük müstehlik kitlesini ilgilendiren malların gümrük vergisinden indirmeler bu na karşılık lüks mallar gümrüğün de arttırmalar düşünüldüğünü, inşaat işlerinde tasarrufun kararlaş tığını ve Bayındırlık Bakanlığının bu işe memur edildiğini, devlet mübayaatında tasarruf ve Tekelden alım düşünüldüğünü, et işinin bir yola konulması kararlaştığını, mesken buhranının tahfifi için Bayandırhk Bakanlığının meş gül olduğunu anlattı.
Zeytinoğhıııuıı soıı suali
Zeytinoğlunun son suali şuydu:
«— Haşan Saka iktidara geldikten sonra hayat pahalılığı a-zalmış mıdır? Artmış midir?»
Barutçu. Haşan Saka hükümeti iş başına geçtiği günün umumî endeksiyle son mart ayının İstanbul ve Anka raya ait rakamlarını kaydetti, dedi ki:
(— Istan bulda dört puvan azalma An karada üc puvan yükselme vardır. Hayat pahalılığında esaslı i bir değişme olmamıştır. Hükümetin demin izah ettiğim şekilde zam lan önleme hususundaki gayretlerini ı bu neticede payı büyüktür.-
Barutçu hükümetin memurların geçim zorluklarını önleme yolunda ki düşüncesini b(ı vesile ile anlat
Ar
mastını imam — Hü* ) la faciasından kurtu
Dördün şeyinin Kert lan oğlu Ali Evsattir. Hicretin 33 yalıud 38 iııci yılında Mediııed. aoğınııştıır. Annesi, Iran Şahinşa* hı Yezdcerd’iıı kızı (-1). Şehrebâ-nfıdur. Lakabı (Seydelabklin) (S'cecale,' dir. Ona (Seydiilubidin) lâkabı; Resul ekrem tarafından verilmiştir. Gündüzleri daima o • ruç tutar mü^femadiyen Kıır'an o-
•* kur, geceleri bin rik’at namaz kt lıtrdı* Zamanımn en büyük ve en
)
tı. Az ehil ve çok memur çalıştırmak ve rasyonel lemek hususunda ri anlattı»
Sıra soru
çalışmayı tertib-yapılan tetkikle-
sahibinde
Kemal Zeytinoğlu hükümetin programındaki geniş vaidlcre rağ men bu meseleyi ehemmiyet ve cid diyetle ele.almadığını Barutçunun tatminkâr olmıyan izahlarile de teeyyüd ettiğini iktidara gelen hükümetlerin geniş vaidlerdc bulunmak sonunda da halka birer inkisarı hayal bahşetmek âdetleri olduğunu, herkesin bildiği umumî bilgilerden ve hayalî* projelerden bahseden. Barutçunun hayat pahalılığı hakkında halkı ferahlan-dırıcı bir tek söz bile söylemediğini, muzur cereyanların tohumla rının intacını önlemek irin dahi bununla mücadele mecburiyeti olduğunu, üstelik içki fiyatlarında yapıldığı gibi hükümetin pisikolo-jik bakımdan hatâları da görüldü günü, derin bir gaflet içinde bulunanların vazifelerini daha ehil olanlara teslim etmeleri gerektiğini söyledi.
Sıra Ahmed Çınarda
Bundan sonra Başbakan Ahmed Çınara söz verdi. Ahmed Çınar •Başbakan yardımcısının fevkalâde seyyal bir dil kullanarak, hiç bir şeyi tekzib etmemiş olduğunu ifade, ederek bahsettiği kö.v-lerde şahsen yaptığı tahkikatın »evvelce Meclis kürsüsünde söylediklerini teyid ettiğini izah etti.
Barutçu tekrar kürsüde
Barutçu tekrar kürsüye geldi, dedi ki: [
(— Sayın Zeytinoğlu bendenizi dinlemeden evvel yazıp hazırladığı cevabında kendisini tatmin etmediğimi de kaydetmiş.
Vaktinden evvel karan değiştirmek benim elimde değildir. Bu ; rada ne söylesem ayni şeyi okuj'a caklardı. Çok arzu ederdimki, sa-i yın arkadaş, şikâyet ettikleri işlerin nasıl yapılabileceğini de gö^ tersinler. (Ehliyetsiz emaneti teslim etsin) demek kâfi değildir.
Zira dışarıdq söylenenleri işitiyor ve gazetelerde okuyoruz. îş başına geldiğimiz zaman herşeyi 15 günde düzeltebiliriz, diyenler de bulunuyor. Dilin kemiği olma dığı için her şey söylenebilir. Bu münasebetle hatırlayıverdim^ Ar -kadaşlanmızdan biri muhalif arkadaşlardan birine «işitiyoruz iş başına geldiğiniz zaman bu vazi -yeti 15 günde düzeltecekmişsiniz, bu mucizeyi, nasıl göstereceksiniz?^ diye sorunca, şu cevabı almış:
cîş.başına geldikten 15 sene s(»n ra (bu sırada bazı Demokrat Milletvekilleri «kim söylemiş, kime söylemiş?•• diye bağrıştılar).
Barutçu, Ahmet Çınara da ce-vaben, ^Her yerde fakir bulunacağını. fakat hçlık ve açlıktan ö-j Iüm iddialarının doğru olmadığuu. tekrarladı. Bu yolda propaganda-j (îştrr girişmek halkın sağ duyusu; nu ihmal etmektir, yalan d( rhal | ^arn R^Ş^d Şemseddin Sirer de, {tutulur. Sıı halde^bu propaganda-» nin zararı bana mı olur, yapana mı 74 dedi.
Knjnal Zeytinoğlu da söz ala •
tak şunları söyledi:
— «Evet sözlü soruma ne cevap verileceğini, evvelden tahmin ettiğini için tatmin edici olmadı -ğmı yazmıştım. Barutçunun iza -hatı tahminlerimde isabeti tevid ;etnr);r.» •
Bundan sonra gündemin diğer maddelerine geçildi.
• . Köy okulları inşaatı
Ankara, 21 (Hususî) — Bugün-
Tef*-il(a IV. i32
rı
ÜKtüu. âlimidir. Kerbelâ faciasını hiç unutmaz, daima ağlardı. Halim cömerd ve efdali nasdır. (5) îsilâmlar arasında fitneye sebeb olmaktan çekinirdi.
Emevîlerin değerli halifelerinden Hişam Hacca gittiği vakit, Hüueacın çokluğundan Haceries-vede yaklfisamamıştn Bu sınıdn imam Zeyıtelnbidiıı zuhur eyleyince, halk ona yol açtı ve ihtiramen geri çekildi, o da tavafe başladı* Hişam'ın canı sıkıldı. İmamı tanımasına rağmen, yanındakiler»*:
— Bu ndam da kim oluyor? diye tariz ettiğini orada bulunan muş bur Ferazdak da İşitti, tahammül edemİ5rerek:
Nasıl bilmezsin, dur ben sanrı anlatayım!
• - • ■
Diyerek, uzun bir kaside ihşad
»
Kefeli gediği gittikçe büyüyor, Çukurova lılar hükümetten biraz himmet bekliyorlar
Tarsus, 21 (Telefonla) — Kefeli mıntakasmdaki gediğin genişliği 130 metreye yaklaşmıştır. Halbuki bu gedik bidayette 50 metre idi. Bir ay evvel açılan Çöplü gediği Kızılayın yardımı ve köylülerin gayretile kapatılmışsa da Seyhan ırmağının üçte iki suyunu Kefeli gediği hâlen ovaya akıtmaktadır. Bu akan su yun Kefeli, Köprü, Yaramış, Manuraş. Karaçereil; Karabu-cak, Ağzıdeiik kövlerile Şadi Eli yeşil çiftliği. Haşan Kara -Meh-med. Devlet çiftliği ve Karaca-arslaıı çiftlikleri arazileri sular altında kalmıştır. bin dekarı bulan bu arazinin- bir kısmı büyük seylâbdaıı sonra devletin verdiği pamuk tohumları ile e-kilmişti. Bugün o emekler ve
M. K. P.
(Rast ar afi 1 inc~)) reve nihavet vererek Demokrasi
• * yolunda ilk kurulan Milli Kalkınma Partisi siyasî tarihimizde kanunen Halk Partisinden sonra yer almıştır.
Bugün Halk ve Demokrat Partileri kastedilerek yalnız iki parti -den bahsedilmesi kanunî mevzuata ay kın ve partimizin tekaddüm hak kına tecavüz sayılmaktadır.
Bir siyasî partinin Mecliste temsilcisinin bulunmaması nıevcudiye tini vd siyasi faaliyetlerini asUı inkâr ettiremez. Kanunî hakkımı zın selbedilmesi Büyük Millet Moc ligimizin yürürlüğe getirdiği kanunların da mevzuatına saygısız -Iıktır.
Bay İnönü, bu ciheti ve Vekiller Heyetiyle birlikte partimizin ni -zamnamesine koydukları imzaları m unutarak 12 Temmuz beyannamesinde Halk- ve Demokrat Partilerine izafeten yalnız iki parti -den bahsetmişlerdir, Bu hal Millet ve memleket hesabına bizlcri nuıazzeb- etmekte olduğundan te kerrür etmemesi hususunun sağlanmasını kanunî haklarımıza istinaden Millet Meclisimizden dileriz.»
M. K. P. Turgutlu Kongre Ri-i’aset Divanı:
Haindi Sanlıtürk
»
kü Mecliste köy okullarının inşa sı lıakkındaki kanun tasarısı da görüşülmüş ve söz alan bir çok hatibler bu husustaki mütalâalara tu açıklamışlardır.
Kürsüye gelen Milli Eğitim Ba1
hâkn memleketimizde 22000 köyde ilk okul bulunmadığını, hazırlanan bu tasarı ile bu büyük nok j sanın ortadan kaldırılmağa çalışıl ı d iğini, tasarı ile vatandaşlara sa decr otuz gün çalışmak mükolle* fivetinîn yükletilerek, diser bütün mükellefiyetlerin kaldırıldığını, hükümetin öğretmen temin e-dorkerı vatandaşların da mnlcteb yapmakla mükellef olduklarını soy i iniştir.
Saat 19.?»0 da Mecliste ekseriyet kalmadığı için oturuma son verilmiş ve tasarının müzakeresi P.'.zartesi gününe bu ^kılmıştır.
ederek imamı «Bu öyle bir zattirf ki biitiin Arzı Bathâ (6) onu tn c ‘ ir. Ve tanıdıkları irin hürmet gös? terir. Bu zât: Allahın kullarnunı en hayırlı neslidir. Takiy. Nakıy.S lahir, âlimdir.
saymakla su bitip tükenmez, iah onu fazl gibi yüksek rru dheylcdi.
Onun mokarimi Ab ile şereflondinniştir.* vasıflarını belirterek
(Devamı var1
(2) I na açlan na göre. Haz ret i ^\l;; nübüvvet payesini haiz bu -Imdugundan ondan zuhur eyleyen (luğan dışı harekât ve hâdisata l^ranıct demiyorlar da mucize it-lâk cyliyorUır.
(3) Ategle yakmak sureüle ce-Chlandırmuk ancak Allaha mah -sustur. Bu bakımdan: Alinin a-ttşle yakarak ceza verdiği rivayetinin dahî onun Tanıdığını ileri sürenler tarafından çıkarılmış olması du uzak bir ihtimal görülmese gerektir.
f/j) Önce izah olunmuşta,
(5i Ehli sünnet âlimleri de bu zöıa (İmamı Azlini vasfını verirler
(P) Kebenin bulunduğu kud-ıl bölge.
tohumlar heder olduğu gibi geli ri yüz binlen aşacak oian bu •toprakların su altında kalışı rnillt servetin heder olup gitmesini intaç etmektedir.
Mıntakamızda 22 hazirana ka. dar pamuk ekimi yapılacağına göre mayıs sonuna kadar devlet ve fen eh dokunduğu takdir de Kefeli gediği gibi yüzlerce ge diğin kapatılması iğden bile değildir. Köylülerin önümüzdeki yıl durumlarının bozulmaması i cin bu gediğin bu ay içeıieinda kapatılması ve 70 bini dekarın hiç. olmazsa üçte ikisinin. hafttiL tamamının ekilmesi için bu yarığın mayıs ayı içinde kapatıirpa sı cihetine gidilmesini biıtiin köy lüler beklemektedirler
Ke Akti
Kİ
İnönü dün bir Üniversite hey* etini kabul etti
(Bastarafı l incide} malarını istemiş, yeni inşa e-dilen Fen Fakültesi konferans salonunda gençlikle ha» bihal yapmalarını rica .etmiş tir.
• •
ismet İnönü, gençliğin kenj dilerine karşı gösterdikleri • bu bağlılık ve teveccüht mütehassis olduklarını bildir inişler; bu davete, şimdilik katiyetle söz vereınîyecekle-tini) fakat vakit bulurlarsa memnuniyetle icabet edeceklerini bildirmişler ve gençli- • ğe selâm ve sevgilerinin Iblâ ğını istemişlerdir.
Cumhurbaşkanı, buudan sonra basın mensublarile tanışmış bu ziyarette» memnun kalüığıuı bildirmişlerdir.
İıiMii öğleden evvela oto-mobillerile. Beyazı tu kadar gidip gelmişlerdin
Amerikan üslerinin takviyesi
(Başlarafı 1 incide) GÜVERTEDEN HAVALA-NABİLEN UÇAK Vaşington. 21 (A.A.)
yauın en uzun mesafe aşmağa muktedir uçağının, bir uçak gemisinin güvertesinden muvaffakiyetle uçurulduğu dün burada öğrenilmişti!’.
Bahriye malıfıilermden bildirildiğine göre Amerikan bahri yesinin Neptune tipinden olan bu uçak geçen ay Virgiuia burnu açıklarında 45 bin tonluk Co rai Sea uçak gemisinin güverte sinden tepkili bir nıotörle havalandırılmıştık. Uçak karadaki bir hava alanına doğru uçmuş tur.
Dün
Umumî Kalkınma
(Baştarafı 1 incide) ııu Başbakan Yardımcısı Faik Ahmed Barutçu bugünkü Meclis teki izahları sırasında teyid etmiştir. Barutçunun verdiği malûmata göre 948 den 952^ yılına kadar beş senede tatbik edilmek üzere hazırlanan İktisadî kalkın ma plânı 2 milyar 563 m il von liraya ihtiyaç göstermektedir.
Bunun bir milyar 312 milyonu nun dahilden temini hesablan-mıştıı. 963 milyonu uzun vadeli İÇ istikrazlarla 28S milyonu da muhtelif kaynaklardan sağlanacaktır. Hükümet geri kalan 1 milyar 251 milyonu dış kaynaklardan teminine lüzıım görmüştür. Bunu» bir kısırııun Mar^a plânından faidelenilerek sağlam cağı bir kısmının da bankadau alınacağı umuluyordu. Bankr» projelerimizin heyeti mecmuasını enteresan bulmuş ve finansmana iştirak edeceğini bildirmiştir. Ancak evvelce de haber verdiğimiz gibi banka beş sene lik müddeti kabul etmiştir. Da ha kısa müddette ikmal ediNScek kısımlar için müteaddit! istikrazlar yapabileceğimizi bildirmiştir Bu sebeble projeler dalın kısa müddetlerde tatbik edilebilecek kısımlara ayrılmaktadır. Bu hı) sustaki çalışmalar sona erince yeni projeler gönderilecek ve bankanın usulü dairesinde bir heyet Türk iyeye dftvet edilecek tir. Başbakan Yardımcısı Mar şal plânından kredilo yardım «re reeek memleket lor : rjsınn alındığımızı belirtmekle beraber mikdar hakkında katı bir neticeye varılmış olmadığını kaydet miRtir.
Beşiktaş forlarının iyi bir günlerinde iseler rakib müdafaayı birkaç defa delmesi beklenebilir
beklediğimi*
candan
M ik raf onda kınlan
çeşı dli potl ar
karşı güzel bir oyun çıkarmasını kara kartallar bir maçtan evvel.
İngiliz Queen. Park Rangers takımı İnönü stadına ellerimle bayrakları olduğu halde böyle çıkmışlardı.
Bugünkü maçın neticesi ne olabilir?
Bugünkü maçda Beşiktaş ka'ec sine çok iş düşecektir
Saim, Faruk, — Vecdi, Şevket, Süleyman, Şeref, Şükrü,
Beşiktaş takımının bilhassa for hattının yann iyi bir gününde olduğu takdirde çok kuvvetli olmasına rağmen İngiliz müdafaasını birkaç kere mağlûp etmesi beklenebilir. Buna mukabil Be -şiktaş müdafaa hattı biraz nefesli ve gayretli oynadığı takdirde Türk takımının îngilizler karşı -sında ilk galibiyeti elde edeme -meşine biz hiç bir sebeb görmü -yoruz.
Her şeye râğmen kat’î netice yarın sahada belli olacaktır. Nimet Oyken
ata-
de -ol -
‘ Geçen hafta şehrimize gelen vet iki maç yapan Ingiliz pprofesyo -nel Queens Park Rangers futbol takımı üçüncü karşılaşmasını bugün Beşiktaş ile yapacaktır.
Evvelce yaptığı iki müsabakadan birinde berabere ve birinde galip gelen Ingiliz profesyonelle -rinin bugün yapacakları maçın çek heyecanlı geçeceği muhak -kaktır. Zira Beşiktaş takımı da futbolde vücud kuvvetinin kıymetini takdir eden ve zaman zaman ondan istifade etmesini bilen bir takımdır. •
Bugünkü maçın, bizce, çok gollü olmak ihtimali fazladır. îngi -lizler, geçen hafta yaptıkları mü Babakalarda mükemmel deplâs-iranlarla güzel bir oyun çıkarmış; İar, lâkin ceza çizgisi içinde müessir olamadıklarından dolaya her iki maçta da ancak birer gol bilmişlerdir.
Bugün, oyun sistemlerini ğlştiııneyecekleri muhakkak
inakla beraber, uzaktan tecrübe ettikleri şütleri ceza içinde de tec Hibe ederek netice almak isteye -çekleri şüphesizdir. Bu bakımdan Siyah - Beyaz kalecisine bir hayli iş düşecek demektir.
İngiliz takımı, evvelce de yazdığımız gibi, kuvvetli olmakla be raber yenilmez bir takım değildir. İçlerinde kaleci gibi, sağ haf gibi, fcantrhaf gibi, sol bek gibi hakikaten birer kıymet olan oyuncular vardır. Bununla beraber bil hassa for hattı, bu oyuncular a-yarında futbolcülerden teşekkül etmediği için takımın gol yeme -inek hususunda malik olduğu büyük avantajı, gol çıkaramamak suretile heba etmektedir.
Beşiktaş da aksine olarak hücum hattı, müdafaasından daha verimli olan bir takımdır.
Haber aldığımıza göre, Ameri-kadan avdet eden ve Beşiktaşın 1 eskiden sağ açık mevkiinde bulunan Vecdi de tekrar takıma inti-sab edecektir. Bu takdirde yarınki Beşiktaş takımının şöyle bir kadro ile sahada yer alması müm tündür:
Etem — Yavuz, Vedii — Çaçi,
i/* f u w
(7*
M • ıf 1 ■ i lAff• İLİL
.... h ■ lif’ lâ ' ■» .11 J
»V* «
-t .. ,ı. N'/ • V ı *1 (41
1 Vl i
"i ■M
Beşiktaş müdafaası İsveç A. I. K. maçında bir hücumu defetmeye çalışırken
Spor saha ve salonlarında spikerlik bir mes’ele halinde
Türk -Avustur ya Millî futbol takımları maçı haftaya
Avusturya Millî takımı 26 Mayısta geliyor
----U .
Mayısata istanbulda Türk futbol takımı ile karşılaşa-
30 Millî cak olan Avusturya milli futbol takımı 26 Mayıs tarihinde hususi bir uçakla şehrimize gelecektir.
AvusturyalIlarla yapılacak bu millî maçın revanrı 91/9 senesin • de Viyanada yapılacaktır. Londra o e p y .'. arına gi • c •'( fuı ol kafi'e si
Ankaradan öğrendiğimize göre, Londrada yapılacak XIV. cü Olem piyat oyunlarındaki futbol turau vasına 22 kişilik bir kafile halinde iştirak edilecektir.
Bu 22 kişinin 19 u futbolcu, bi ri kafile başkanı, biri yardımcısı ve bir tanesi de antrenördür.
Millî ha^em unvanını a'anlar
15 senedenberi, memleketin muhtelif bölgelerinde hakemlik yapmış olan Ziya Ozan ve Muzaf fer Ertuğ'uu gösterdikleri liyakat ve kabiliyetleri, Genel Müdür lükçe de yerinde görülerek merkez hakem komitesinin hafta için de yaptığı bir toplantı sonunda bu iki hakemimizin milli hakemliğe yükselmeleri tasvibedilmiş ve onay lanmıştır.
bu -milli
milli
I
I
^4
Beynelmilel İngiliz ka^Lıi Ailen Fenerbahçe maçında
' H' ’l»
tty* -»W
Bu büyük maç için AvusturyalIlar en kuvvetli kadrolarite şehrimize gelecekler Mayıs ayı, bilhassa İstanbul i-çiu, çok zengin spor olaylarile dolu olarak geçiyor. İsveçlilerle yapılan millî güreş müsabakaların -dan sonra geçen hafta - Türkiye-ye ilk defa gelen - İngiliz profesyonellerini seyrettik. Bugün ve ya rın da göreceğimiz Queens Park Rangers maçlarından sonra 30 Ma yasta memleket çapında yiik ehemmiyeti olan bir maç göreceğiz;
Türkiye — Avusturya karşılaşması,
Harbin de araya girmesile yapılamayan millî futbol temaslarına 12 senelik bir fasıladan sonra geçen ay, başlamak imkânını bul -duk. Atinada yapılan ve millî eki-pimizin galibiyetile neticelenen bu temastan sonra sene içinde ikinci millî karşılaşmayı 30 Mayısta yapacağız.
Evvelce Ankarada yapılması ka rarlaştırılan bu maç, yerinde bir düşünce ile, İstanbulda yapılacaktır. Millî takımı teşkil eden oyuncular tamamen îstanbuldan olduk larına göre, bu oyuncuları bir de Ankaraya götürmek fuzulî bir masraf kapısı açacağı gibi, takımımızı, çok mühim olan, saha a-vantajından da mahrum edecekti, Maamafih, bu mahzurlar artık falnamen ortadan kalkmış bulun -maktadır.
Avusturya millî takımı 26 Ma-yısta hususî bir uçakla şehrimiz* gelecek ve üç günlük bir istirahat ten sonra millî takımımızla karşılaşacaktır. Duyduğumuza göre, AvusturyalIlar bu maça büyük e-b.emmiyet vermekte ve îetanbııla eıı kuvvetli kadrolarile gelmekte dirler.
Millî takımımızı teşhi’l edecek o yuncular yarın yapılacak olan muhtelit Q. P. R. maçından sonra Büyükadada kurulan lrampa gireceklerdir. Kampa alınacak^ o-yuncular 26 tanedir. )
Yunan maçından sonra antrenmanlara muntazam şekilde devam eden ve iki haftadır da İngiliz pro feByonelleri karşısında maç yapan futboleülerimizln AvusturyalIlar karşısında yüzümüzü kwr» (P karmayacaklanıu uımy(ww
Milli Takım. Kaptanı Cevad
1 • ı *
■
Kİ?”
Sr ** *
BjHa •bcp? i/ • tUi M1
federasyo-takımı ile futbol ta-futbolcula
Millî takım futbolcuları kampa almıyor ---------------o----
Perşembe akşamı bölge merkezinde toplanan futbol nu, Avusturya millî karılaşacak olan millî kimimizi teşkil edecek
nn kampa alınmasına karar ver -iniştir.
Kamp, pazar akşamı, Queen3* Park Rangers ile yapılacak maçı müteakip, Büyükadada açılacak ve millî maça kadar bir hafta devam edecektir.
Kampa iştirak edecek oyuncular 25 kişidir.
----------o----------
Türkiye voleybol
Türkiye Voleybol birincilikleri, 21, 22, 23 Mayısta Ankarada oynanacaktır»
/s A. a a. a
Fi
AvusturyalIlar, bugün için rupanrn en kuvvetli millî futbol takımına mâliktirler. Bizimkilerin futbol üstadları karşısında mutla ka muzaffer olacakları iddia edilemez. Bizim bu sahada bu kadar yüksek iddialarımız yoktur. Ancak arada nisbetsiz dereecde fark olmadığını ve Türkiyede de futbol oynandığını isbat etmek emelin -deyiz.
Millî takımımızın teşkili, bu -gün için, çok zor bir mesele ol -maktan çıkmıştır. Hele yarın îıı-gilizlere karşı, bilhassa for hat -tında, bir kaç oyuncu tecrübe e-dildikten sonra, millî takım he -men hemen tesbit edilmiş olacaktır. ,
Kaleci, bekler ve haflar Atinada maç yapan takınıdakinin ay -ni, yâni (Cihad — Murad, Vediî — Naci, Bülend, Hüseyin) şek -linde olacaktır. Mühim olan foı hattında sağ iç ve santrfor mevkilerinin kimler tarafından işgal edileceği meselesidir. Atinada yapılan temsilî maçta, îsfendiyar sağ iç mevkiinde çok güzel bir o-yun çıkarmıştır. Acaba Avustur -yalılara karşı oynatılırsa, yine ayni güzel oyunu oynayabilecek midir? t
O mevki için Fenerden Salâhad dinin tecrübe edilmesi ve muvaf -fak olduğu takdirde oynatılması çok yerinde olur. Zira vücud itiba rile hafda olduğu kadar hücum hattında da mühim bir avantaja malik olan Salâhaddin ayni za -manda, oyun esnasında Naci ile yer değiştirmek imkânını da sağ lamaktadır.
Santrfor mevkii için elde iki e-lcman mevcuddur; Reha ve Kemal. Bu İki oyuncu yarın muhtelit macında tecrübe edilerek millî takımın merkez muhacim mevkiini en iyi şekilde işgal edeceğine kanaat hasıl olanının 30 Ma -yısta .ynatılması pek yerinde bir hareket olur. Buna nazaran, bizce, AvusturyalIlara karşı çıkarı • lacak en kuvvetli takını şudur:
Cihad — Murad, Vedii — Naci, Bülend, had din, gükril
Av-
Hüseyin — Fikret, Salâ Reha, .(Kemal), Lef ter,
W. Nimet tiyke*
Mikrofon acaba karşısına geçen kimseyi çok mu korkutuyor. Değil nutuk söylemekte güçlük çekenler, halka karşı gayet muntazam konuşabilen şahıslar bile mikrofonun karşısında bocalamakta, şaşkınlıktan yanlış cümlelerle meramlarını i-fade edememektedirler.
Diyeceksiniz ki bu gibi kimse ler mikrofonla her zaman karşı karşıya değildirler. Icab ettiği vakit ve seyrek olarak o âletin önüne geçmek zorunda bulunuyorlar.
Peki spikerlere, vâni bütün i-şi mikrofon karşısında, mikrofonla olan kimselere ne diyelim ?
Geçen gün Son Saat refikimiz Galatasaray - Q P. R. maçı sırasında hoparlörde sesi duyulan spikeri, haklı olarak tenkid ediyor, numaralı yerden gayri kısımlarda sesi dahi duyulmıyan bu zatın sarf ettiği cümleler zikredilerek türkçe konuşması, daha doğrusu türkçe öğrenmesi tavsiye ediliyordu.
Yine bir müddet evvel ekseri spor dergileri, 23 Nisanda A-tinada yapılan millî maçta müsabakanın cereyan şeklini anlatan Türk spikerinin ne derece berbad konuştuğunu misallerle tebarüz ettirmişlerdi.
Bu konuda Ankara ve 1 Mayıs stadından yapılan maç nakilleri de çok tenkide uğramış, ve bütün dinleyiciler Said Çelebiyi büyük bir iştiyakla aramışlardı.
Evvelki gece spiker rezaletinin yeni bir nünıunesine daha şa hid olduk.
Teknik Üniversite salonunda Yunanlılarla yapılan eskrim mü sabakalarında mikrofon başına geçen bir zat seyircilere eskrim hakkında izahat veriyordu. Hoparlörler salonun iki tarafına asılan bayrakların altına vazedildiği için zaten boğuk çıkan ve anlaşılamıyan sözler, bir de spikerin türkçe konuşamaması yüzünden, bilmece halini aldı.
îşte size birkaç misal:
Navopulos da tuş.'" Trois -quatre Rıza ilerde» Zitzos da tuş
pardon öz bir puvan, bir fena puvan...»
Söylenirken aynen not ettiğimiz bu sözlerden biz bir mâna çıkaramadık. Sonradan sorduk, araştırdık, ve öğrendik ki ıNa-vopulos’da tuş1 demek, Navopu-los’a tuş oldu demektir. Hele serde biraz da acemilik olunca bu cümleden o mânayı çıkarmak imkânsız değil mi?
İkinci cümlenin neden Fransızca olarak tamamlanmadığını yahud türkee olarak başlamadığım anlıyamadık. Son cümle yâni (Zitzos’da tuş, pardon öz bir puvan, bir fena puvan...» tashihi imkânsız bir yarım cümle ola rak kaldı. Hakemler dahi bunun izahını yapamadılar.
★
Spiker meselesi, bizde, umumî bir derd halini almış bulunmaktadır. Acaba mikrofon karşısında türkee konuşabilecek bir kimse yok mu? M.
Bu akşam yapılacak eskrim müsabakaları
—.—o------
Birkaç gün evvel şehrimize ge . len Yunanh eskrimciler bu gece ikinci karşılaşmalarını yine T. D. E. klübü eskrimcilerde yapacaklardır.
Evvelki akşam yapılan karşılamayı 62 - 68 puvanla kazanan Yunanlılar bu gece daha çetin bir müsabaka yapacaklardır.
Futbol federasyonundan
1 — Millî takım namzedleri-nin pazar günü saat 11.30 da futbol levazımlarile Taksim Belediye gazinosunda hazır bulunmaları.
2
ra millî takım namzedleri stad-yom önünde Dolmabahçe rıhtımından hareket edecek nıotörle Büyiikadadaki kampa gideceklerinden ona göre hazırlıklı gel meleri ehemmiyetle rica olunur.
Muhtelit maçından son-
--»1
Türk - yuna» Eskrim maçlarından bir görünü
• • -I
■ 1
M*' • ‘ -.Û K - vtflM •Ta
I’ * ’ f.h
ı • *
■ (4* İM Tl î .'.'T* X »1
M • «4 • i S t ,
• v j — •
- ıfr T ’ İ 1
v-;