Kızılay mensuplarından biri Kral
Abdullahın
elini öpüyor
alışmalarına Başladı
’AKVIMDEN BİR YAPRAK
Yahudi liderlerinden David Den Gurion
BEDELİ
Ecnebi s«M) Kr woo * 1000 )
«00 »
Ankara: 22 (Hususî) — Haşan Baka kabinesinin istifa edeceğine dair zaman zaman şayialar tekrar «anlanmıştır. Burada iyi haber al inakla tanınmış mahfiller, kabine-
Nümune kaldınlmıg-bir ülser ne-söjienmekte-
ferdî ve gerekse
Devwn ,
Ç İspanya eski Dış Bakanı jSerrano luner’ın hatıratı]
unun arzettjği _j tah-
Neden Harbe Girmemiş?
falyanın çoktan bıraktığı faşist matbuat kanunu ve yıllarca süren Sıkıyö-baskısı altında taerübesine
Ankara: 22 (Hususî) — Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçu bugün saat 18,30 sıralarında Başbakanlıkta çalışmakta iken kendisine bir kriz gelmiş ve Başbakan yardımcısı hastahanesine tır. Krizin eski ticesi olduğu dir. Faik Ahmed Barutçunun sıhhi durumunun düzelmekte olduğu bildirilmiştir.
Ankara; 22 (A.A.) —
Bakanlar Kurulu bugün sa 3at 16 da toplanmış ve muh telif Bakanlıklara aid günde lik işler hakkında müzakerelerde bulunmuştur. Toplan tının sonuna doğru Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçu es-kidenberi muztarip bulunduğu mide ülserinden rahatsız lık hissetmiş ve tedavisi yapılmak üzere Numune hasta hanesine kaldırılmıştır.
nin istifasının artık kaçınılmaz bir şey olduğu kanaatindedirler. Bu gibi şayialann yeniden meydana çıkmasına bir sebeb de Cumhurbaşkanı ÎBmet Inönünün hiç bek-
dır.
Bunların anlattıklarına göre ekmek haftada adam haçına yal (Devamı Sa., 5; Sü.} 6 da
İnonunun tetkikleri
Şehrimizde bulunan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, diin saat 12.30 da vilâyetten, dün sabah ö zel bir uçakla Atinadan şehrimi (e gelen Türkiyeye Amerikan yar dimi heyeti başkam General Mac Bridl kabul etmiş, yarım sa at kadar Amerikan Generali ile görüşmüştür.
Müteakiben İsmet İnönü, Ü-niverslte Talebe Birliği heyetinin dâveti üzerine Fen Fakültesi konferans salonuna gitmiştir.
İsmet İnönü, bundan sonra Hai seki Darüşşifasım süyaret etmiş tir.
Partisiniu fcarb yıllan politikasını çamurlara batırmıştır. Ma dem ki bu memlekette muhalefet bir tiirliLlu! kadar diretti konuşa-
( Devamı Sa., 3; Sil., 4 de)
şu tekliflerde bulunuyorum:
1 — Her iki tarafın menfaatini sağlıyan bir iş birliği.
2 — Almanların bu harbde İspanyanın payına düşecek zafere ortak çıkmıyacakları.
3 — İspanyanın emrine yalnız en iyi harb malzemesini vermekle kalmayıp dünyanın en büyük mey dan muharebelerinde kahramanlık larını isbat eden askerlerimi de hazır bulunduracağımı.
Kahraman askerlerinin hâtırası nı överken heyecanlanan Hitler, nihayet şöyle bağırdı: Görmüyor musunuz, işte zafer karşınızda-dır!»
ı t-ğitim Bakanı ara
Şimdi mcs’u" tavazzuh etmişti »an Sa •deyim
Muhakemat Kanunu liyecek komisyon
derdiğimiz yor) — Bugüp saat tam 10 da gü reşlero eski Kırkpınan andnacak Şekilde 20 bine yakın b)ı seyirci önünde başlandı. Bu yıl baş altı güreşi her nene olduğu gibi oldukça münakaşalı geçti. Yaran saatten fazla Gürel' m bnakAKimn ae
Ankara: 22 (Hususî) — Memurin muhakemat kanununda yapılması derpiş edilen değişik liklere dair tasarının grup umu mî heyetince müzakeresinden ev vel bir komisyon tarafından tet kiki kararlaşmıştı. Grup idare heyetince seçilen ve Faili öztı-rak, Mümtaz ökmen, Haşan Şük rü Adal, Hamdi Orkon, Aki^ îyı doğan, Emin Erişirgil, Ali Rıza Türel, Fuad Sirmen, Atıf Akgüç ve Şefik Tugaydan müteşekkil olan komisyon bugün ük toplan tısını yapmıştır. Komisyon baş-
Yahudiler radyo ile imdad istediler istenen yardım gelmezse bunların teslim olacağı muhakkak gibi...
Karayel” in
Dediği zaman bana söylediğin sun:
a o netim | giriştiğimiz Demokrasi hayatı boyunca ilk defadır kî Halk Partili bir devlet adamı hakikatleri, Büyük Millet Meclîsi huzurunda, a-çıkca ve gözünü kırpmadan itiraf etmiş ve şimdjki dıınnndan mes’-uilerin kimler ’^Sgıuıu tebarüz etrirmİMtir. /bakan yardımcısı Faik Barytcu, bu medenî
cesareti gösteren zattır. Hayat pa hahlıgı münakaşası yapılırken, ar mud unundan ve mısır koçanından ekmek yiyenler konusu görüşülürken bir aralık Başbakan yar dımcısı şöyle demiştir:
«— Harb yıllarında gerekli şekilde müstakar ve sistemli bir harb ekonomisi tatbik edilmemiştir. Zaman zaman tahdide ve serbestime yer veren politika, fiyat artışlarının başlıca amillerindendir. Yine hu sebebler arasında ver gi zamlarını, dahili istikrazları ve açıkça emisyona (kâğıt para çıkarmak usulüne) gidilmesini zikretmek icabeder. İşte sayın arkadaşlar, Haşan Saka hükümeti İktidara geldiği zaman durum bu i-di.»
Barutçu gibi en salahiyetli bir devlet adamının ağzında bu sözlerin değeri ve mânası acaba iyice takdir olunuyor mu? Faik Ahmed böylece şimdiki halden llasan Sakanın mes’ul olmadığını doğrusu isbat etmiş fakat bundan evvelki Halk Partili kabinelerin Re-ceb Peker ve Saraçoğlu lamı sorumluluklarını bu suretle resmen ortaya atmıştır. Artık bugünden itibaren hiç bir milletvekili hayat yükünün ağırlaşmasında Fuad Ağrahnın yıllarca takib ettiği e-misyon, iç istikraza baş vuruş politikasının ve büdce açıklarının en büyük bir rolü oynadığında şüb-be edemez.
Filhakika biz bu hakikatleri bu sütunlarda yıllardır tekrarlıyorduk fakat daima Maliye Bakanlan, hiç tereddüd etmeden ve en ulak bir sıkıntı duymadan, bÜdcenin denkliğinden dem vurabiliyorlardı.
İktisadi politikamız, Barutc çok haklı olarak Meclise ; gibi, bazen serbesti, bazen de dide giderek muttasıl sallantılar ve yalpalar yaptı ki onun sonun-da da bugünkü duruma düşmüş olduk,
Şimdi ne olacak? Başbakan yar dımcisinm bu itirafından ve biitün Halk Partili kabinelerin mesuliyetini ortaya atan bu İddiasından sonra Fuad Ağralılar, Pekerler, A-tıf İnanlar, Saracoğlulardan kötü idarelerinin, halefleri tarafından Meclis huzurunda itiraf edilen mantıksız ve zararlı hareketle rinlıı hesabını kitabını vermeğe davet (dunmıyacablar mı?
Ahmed Barutçunun sözleri bir şimşek aydınlığı ile bütün bir muhiti birdenbire nura boğmuştur.
dilerin kimler olduğu _ ir. Barutçu 11a-
1 ve kendisini müdafaa İterken bütün Halk
---o--
Faik Ahmed nümune hastanesine kaldırıldı
Akıl Hıfga««8İtıfi8iı koBgre* si»de bir hatip apartltaaa bayatına hücum etti
Türkiye Akıl Hıfzıssıhaşı Cemiyetinin uncu yıllık kongre si diln saat 14.30 da ^lineti etib ba odacında yapılmıştır.
Okunan yilhk faaliyet rapo-îun?.a/ ab?_ hl,imasının gerek ayal münâse BUL 2 de
Londra: 22 (BJB.C.) — Eski Kudüs şehrinde sokak muharebeleri olmaktadır. Yahudi müdafi-lerin bakayâBi radyo ile imdad is temiştir. Yardım gelmezse Yahu-dîlerin teslim olmak üzere oldukları zannedilmektedir. Maamafih, bunlara yardım için bazı teşebbüs ler yapıldığı, fakat eski Kııdüs şehri duvarlarına yerleşmiş bulunan Arab toplarının ateşi ile karşılaşıldığı da bildirilmektedir. Diğer taraftan üç istikametten gelmekte olan Arab kuvvetleri Kudü se yaklaşmaktadırlar.
Mısır uçakları bugün tekrar Te-lavive akın etmişlerdir.
Mısır uçakları, Hayfa yakınında îngilizlere aid Ramid David hava üssüne 3 akın yapmışlardır. 4 Mısır uçağı düşürülmüştür. Meydan daki Ingilizlerden 9 unun öldüğü veya ağır yaralandığı da bildiriliyor.
îngilterenin Amerikadan aldığı Marshall yardımını Arablara yar dınıa tahsis ettiği yolunda bazı A-
I----------------------M -F * I
1 Barutçu gibi en salâhiyetti bir devlet adamının ağzında bu sözlerin değeri ve mânası acaba iyice takdir olunuyor mu? Faik Ahmed böylece şimdiki halde. Haşan Sakanın mes'ul olmadığını doğrusu isbat etmiş fakat bundan evvelki Halk Partili kabinelerin Receb Peker ve Saracoğluların sorumluluklarını bu suretle resmen ortaya atmıştır
Cebelüttarık boğazını nasıl kurtardığını anlatan İspanya eski Dış Bakanının Bitlerle Berchtesgadende|yaptığı mülakat
Bugün
neticeler kafi
Edime: 22 (Hususî surette gön Ahined Bengisu bildiri
Ayrıca s A^ırı derecede kötü cereyan „ tara kar^ı mevzuatta yapılacak bazı mühim tadilât da inceleniyor
------o------
Bayar, mitinge iştirâk etmiyor
Şehrimizde bulunan D. P. Ge nel Başkanı Celâl Bayar, Anka raya avdetini, bazı sebebler yii zünden tehir etmiş ve Bursa De mokratlarının bugünkü mitingi ne iştirak etmekten vazgeçmiştir.
Bayar, yarın veya öbiirgün Ankaraya hareket edecektir.
Geçenlerde uçakla Türkiyeye iltica eden Bulgar subaylarından sonra Yunanistana da askerler kaçıyor...
Atina Radyosu iBldiriyor:
Uçakla Türkiyeye iltica eden iki Bugar subayından başka dün hudut Bulgar muhafız askerlerinden biri Gümülcine Yu nan makamlarma teslim olmuştur. Bu kaçak ifadesinde memle ketindeki Kızıl rejimine artık daya nam açtığından firara mecbur olduğunu bildirmiştir. Diğer taraftan bir çok kimseler Ru-manyadan kaçarak Türkiyeye gelmeğe muvaffak olmuşlar ve memleketteki durum hakkında şaşırtacak şeyler açıklamışlar-
kanbğma Faik Öztrak, sözcülii ğe Akif lyidoğan seçilmişlerdir.
Diğer taraftan yine parti gru punca aşırı derece kötü cereyan lara karşı mevzuatı incelemek ü zere kuraları komisyonda bu sa bah toplanmıştır. Bu komisyo nun başkanlığına Hüseyin Cahid Yalçın, kâtipliğine Ahmed Rem Si Yiiregir, sözcülüğüne tahsin. Banoğlu seçilmiştir. Başbakan Hıuan Saka ve İçişleri Bakanı Münir Hüsrev Göle bugün her i-ki komisyon toplantısında iştirak ederek konulaıile ilgili açık lamalarda bulunmuşlardır.
«Şunu bilmek lâzımdır ki Almanya, dostlarına karşı daima iyi niyetle hareket edecek, fakat kendisine fenalık yapanları imha edecektir...»
İspanya eski Dışişleri Bakanı Serrano Suııner'in hatıratını neşre devam ediyoruz. Eski İspanyol Bakanı, hatıratında, 1940 senesinde Berchtesgaden’de Hitlerle yaptığı mülakatı anlatmakta ve Mitlerin sözlerini nakletmektedir. O-kuıueularınıızın merakla tekib e-deceklerine emin bulunduğumuz hatıratın devamı aşağıdadır:
— Derhal kazanılacak bir zafer sayesinde evet... Siyaset kanununu pek iyi biliyoruz: Bir ihtilâlin tahakkuk edebilmesi için, onun, zaferle neticelenen bir dış harekete dayanması faideden hâli değildir.
«Zafer işte kartınızdadır!...»
Bu sözler üzerine heyecana kapılan Führer, kendisine has olan büyük bir katiyetle bana şunları söyledi:
— îşte ben İspanyaya bu fırsatı bahşediyorum. Bu hususta ona deBtek olmayı vazife sayıyor ve
yftpııllacak güreşlerden sonra surette belli olacak bebi tee Koç Abmediu başa gire ceğini söylediği halde bugün güreş sırası gelince baş altına girmek istemesi yüzünden oldu. Ah med Koç pehlivanlarla müsabaka lar yaptığından baş altı güreşçileri onu aralarından atmak İstiyor-lartü. Nihayet Ahmed başa kaldı W«WUM 3; Süa b dc)
lenmedik bir şekilde îstanbula git mealdir. Meclis Başkanınm îstan-bulda Cumhurbaşkanına mülâki o-lacağı yolundaki haberler de kabi nenin istifası şayiaları ile ilgili görülmektedir.
Bunlardan başka geçenlerde Nu reddin Artam tarafından kaleme alman din kitabı yüzünden Haşan Saka ile Mil sinde geçtiği bildirilen münakaşa Bakanın istifa etmeğe kalkıştığı, fakat Haşan Sakanın kendisine «Hep birlikte istifa edeceğiz? dediği de söylenmektedir. Diğer taraftan Hasar. Sakanın, Sivas C. H. P. il kongresine iştirâk etmek üzere Sivasa gitmeyip de şayiala nn yenilenmesinde ayn bir sebeb olmuştur. Zira, malûm olduğu ü-zere Saka Sivas milletvekilidir. Kongreye iştirâk etmeyişi Başbakanın daha uzun müddet iş başın-(Devamı Sa., 3 Sil., C da)
Giün
Kırkpınar
— “Sami
Merhaba rahmetli arkada?.
Gazotelor hor seno olduğu gibi bu sone do Türk an’anesl-nin şanlı sayfalarından birinin yaprağını çeviriyor. Kırkpınar da Türk pehlivanları davulların gümbürtüleri, zurnaların keskin sesleri arasında peşrovlcrini vurarak, akranları ilo güreş tutuyorlar...
Zavallı Sami! Son bu işin edebiyatını kuran bir adamsın. (Yeni Sabah) daki o uzun güreş tefrikalarını lezzet-ko okuturdun. Büyük Yusuflara, Kara Ahmc^e*«s Hcrgolcoi ibrahimlore, A-dalı Halilloıo yaşamadıkları hayatları! yaşattın; görmedikleri memleketleri gösterdin. Hele zavallı Kara Ah-medlo klmbillr şu anda göz havuzunun yanındaki connot çayırlarında bağdaş kurup dünyaya aid menkıbeleri birbirinize anlatıp no kadar gülüşürsünüz...
Kara Ahmed:
— Abo Sâml aga bo... To son beni üyloslne gezdirdin üylesi keforolerlo güreş tutturdun kİ ma'namda görsom hayır& yormazdıım..
sâytSI
HEP- I YERDİ’
MÖ? söylemek sırası bana gelmişti Devamı Sa., 3. Su.. 5 «e(
O’ * ______________________
Ankarada iyi haber allan mahfiller ka istifasının artık''kaçınılmaz,, olduğu ka
Yahudilerin mütarekeye hazır olduktan da bildiriliyor
merikan çevrelerinde ileri sürülen Lsnadlara karşı İngiliz resmî ma-(Devamı) Sa., 5; Sil., 3 de
mönünün ansızın
------o-------
Sefirin otomobili bir köprüden aşağı yuvarlandı
Otomobille bir geziye çıkmış olan Mısır sefiri Fuad Emin bey birlikte seyahat ettiği Malatya milletvekili Atıf Esenbel ve ter Zihni Nayman ile müthiş bir otomobil kazası geçirmişlerdir.
■ Hçmen hemen mucize kabilinden kazayı hafif atlantmışlardır. Se fir Doğu illerindeki gezisinden Ankaraya dönmekteydi. Kayse riden hareketten sonra esasen bozuk olan bir köprüden yuvar lanan otomobil hurdahaş olmuş bazı hafif yara ve berelerle kur
■ tınlan yolcular dün gece şehri , mize diğer birotomobille getiril .miştir. Her üçünün de sihhî vazi yetleri iyidir.
■ ■ ■ ■ RA.R ^—Aldırma ve pehlivan
W... ■ 1 aea! ben senin
I Türkün destanını yaz dım, ben seni değil onu şân-u- şöhretini gezdirdim.
Hakikaten do öyle idi.
Senco Kara Ahmed, kisbctinl yüklenmiş, dağarcığı sırtında, âsâsı elin-do memleket memleket kezon vo hor gittiği yerde güreşip mutlaka galıb gelen bir seyyahtı.
Kara Ahıned nerelerde güreşmedi kİ.... Diplomatlar dünya siyasetine bir istikamet vermek üzero nerede toplanırlarsa Kara Ahmed do orada giireşo tutuşurdu... Yalnız da değildi. Yanında bir do Mösyö Pıyer vardı. Kara Ahmedin hasınım bir el enso etmesi en aşağı sekiz tefrika sürerdi. Puh’i-vanın gözü Mösyö Piyerde kulağı seyircilerde idi. * Ahay: «Hayda biıo Türko!», «Al aşağı!» ’vTut yukarı» diyo bağrışır fakat ol onseden göğüs çaprazına inıneğo sütunlar yetişmezdi. sayfayı çevb'iniz)

SAirfA (9
OkUYU-CU
Yazan: Profesör Kenan öner
mvoa k i
MAYIB 948
—MM—
HER SAHASI
— «2 —
verdir. Tabii bunlar arzu edilerek yapılmış şeyler değildir. Amma kendi kendini nakzeden beyanatın içinden çıkabilmek endişesinin doğurduğa neticelerdir. Bize itiraz istidusınm bütün bu .ıık:ıhırın nasıl izah ve ifado edildiğini tavsif etmiyeceğim. Fakat hükümet ve C. H. P. aleyhino iddialar söylendiktou sonra bu itiraz istidadında şöyle denmektedir. Bu istidadan size iki fıkra okuyacağını (Yenileme ka-rarındaa seçim gününe kadar memleket gazetelerini dolduran tehdit vo tazyikler halkın iradesi üzerine tesir etmediği için ) ^ani tehdit ve tazyikler halkın üzerinde İliç bir tesir etmemiştir. Bunu itiraz istidasını yazan zat söylüyor, aynen okuyorum: Şurasını hakikat olarak ifade edeyim ki, seçimlerin ilk tasnifine kadar dçvaıu eden sathusıııda göze batacak kadar ileri giden bir müdahale mahsus olmamakla beraber... Şimdi arkadaşlar, itiraz İstidasında yazdan bu jazdurdun sonra sabahleyin yine yüksek huzurunuzda bay Abdurrahman Münih in beynatindau bir sözü hatırlatmak isterim İd: Diğer bazı arkadaşların kanaati hilâfına bu zat demiş ki şikâyet ve itirazdaki iddialar seçiuı neticesine müessir değilse, mahiyetleri itibarile, üzerinde durulmaz ve du-rulmamalıdır. Ve bunların tahkikine gidilmemelidir.
O faalde arkadaşlar, uzuıı uzun tazyik, telıdit, işkence ve cefadan neden bahsediliyorî... Bütün bu şikâyetler ve gürültülü seçimin yenilenmesine karar verildiği günden seçim giiııüne kadar tarafa ınensub bütüıı gazetelerde, soura bütün seçim bölgeleri için gelen iiiraz istidalarında ve nihayet Millet Meclisi kürsüsünden, seçim neticesine müessir olmadığı kendilerince kabul edildiği faulde tutanakların tasdiki mü-cakerc edilirken ortaya konuyor ve söyleniliyor.
Arkadaşlar, bunun sebebi ve tesirlerinin memleket efkârı urnuıni-yesi önünde açıklanmasından memleket için fayda vardır ve ben bunu açıklarken sözlerimi Demokrat Partiden bir temenni ile bitireceğim.
Arkadaşlar, işi böyle mütaiea etmek mümkündür. Hatıralarımızı biraz geriye irca' edelim. C. II. Parsiti dünya âleminin karanlık ve kararsız... Yürüyüşünü görerek devlet mukadderatını eline alacak olan partiuiıı milletin yeniden bir tasvibine ve itimadına mazlıar olmasını hükümetin cilıaıı siyasetinde ve bu karanlık günlerde İsabetli kararlar alabilmesi İçin lâzım geldiğini ileri sürerek seçimin yenilenmesi düşüncesinde ve kurarıuda bulundu.
Diğer taraftan Demokrat al’rti arkadaşlarımız derhal bunun lıi-iâıını iddia ettiler. Biz. milletvekilliği seçiminin yenilenmesinde eskiden, dört sene evvel yapılmış olan ve münhasıran Halk Partisi adaylarından mürekkeb olan belediye üyelerinin bu seçimde müessir olabilir diye kimsede bir endişenin hasıl olmnnıası için belediye seçimlerinin yenilenmesini de uygun gördük. Arkadaşlar, biliyorsunuz. 8.5.1946 tarihinde Demokrat Partinin neşrettiği beyannamede memleketimizin, aynen okuyorum (İç durumunda ne de dünyanın siyasî vaziyetinde, uznu müddet yeni seçimlere gidilmesini icabedeeek esaslı bir değişiklik mi-kubulmadığı halde ve ilââhır...) bu seçimde, yani belediye seçiminde seçimlere iştirak etmedikleri halde halkı açıktan açığa seçimlere iştirak etmemeğe teşvik eder derecede ileri gitmişlerdir. Demokrasinin hüküm sürdüğü bir memlekette lıer hangi bir seçimde bir siyasî partinin seçmenleri oy vermemeye teşvik etmesinin ne demek olacağını ben burada tavsife lüzum görmüyorum. Medeni aleni, Demokrasi âlemi bunun vasfını ifade etmiştir. Tarih de hükmünü verecektir. Amma kendileri de bıınu memleket için bir hatâ olduğunu, ağır bir şey olduğunu gcue kendi lisanları ile itiraf etmek mecburiyetinde kaldılar. Müsaadenizle 19 haziran 194G tarihli Demokrat Partinin beyannamesinden bir cümle okuyacağım:
(Belediye heyetlerinin bile böyle zayıf bir iştirak nisbetile kurulmuş olmaları esaslı bir mahzur arzederken milletvekili seçimlerine...)
Demek ki memlekette bir seçime iştirak etmenin belediye seçimi dahi olsa esaslı mahzurları olduğunu sonradan kendileri kabule mecbur oldular, amma arkadaşlar, milletvekili seçiminin yenilenmesine karar verdiğimiz günden bavlıyarak hükümetin Halk Partisini desteklediğini, böyle müşkül vaziyet karşısında seçim kararı vermenin bile kendileri için bir fedakârlık olduğunu söylediler ve devamlı şekilde hükümet teşkilâtından şikâyet ettiler. Arkadaşlar bu başlangıçla daha evvelden verilmiş hissini veren bir karamı tatbiki olarak o gtindeu itibaren memleketin muhalif ceblıe alan gazetelerinde hükümetin tazyiki, hükümetin tertibi, hükümet teşkilâtının baskısı havası daima yaratılmak istendi. Bu demin de arzettiğim gibi seçim bitmiş olmasına rağmen itiraz, istidalarına kadar geçti ve nihayet burada da mevzuuba-bis oldu. Dalıa evvel söylediğim gibi, kendilerinin noktainazar ve ifadelerine göre, bunları tutanakların müzakeresinde ileri sürmek kendileri için bir faide yoktur. Ancak bunlar memlekette halkın emniyet ve huzurunu ve hükümet idaresi teşkilâtına güvenini sarsabilecek şekilde fenalıklar yapar. Seçime müessir olmadığı cihetle üzerinde durulmak ıcabetmiyeceği kendileri tarafından kabul edilen hükümetten şikâyetin seçim tutanaklarının konuşulmasında ileri sürülmesi, tutanaklara karşı ciddî bir itiraz yapmaktan ziyade bu konuşmayı millet kürsüsünden hükümete yersiz hücum için bir propaganda vesilesi yapmaktır. Millet bunu böyle anlıyacak ve tarih hükmünü böyle verecektir.
(Devamı var)
Nüfus işlerindem şikâyet
« — Oğlum Neşat Gök- | denizin kaybolan ııüfus cüz | dam yerine yenisini almak | içiıı giriştiğim muamele- I de günlerden beri uyulan | maktayım.
Emin Sinan muhtarlığı tarafından tanzim edilen lıe yamıameye, - Kasımpaşa nüfus memurluğu oğlumun ismini yazarken soyu dıuda bir yanlışlık yaptı. Bunun üzerine nüfus cüzdanı verilmiyor.
Bu hususta vilâyete nü fus müdürlüğüne ınumcaat| ettim. Şikâyetim nazan iti bara alındı; fakat hiçbir netice çıkmadı.
Şimdi benden ilân istiyor lar. Buua hiç lüzum yok ken niçiıı liizmn görüyorlar?
Bu şikâyetimin, ilgililo rin dikkat nazarına konul masını rica ederim.»
Naznıi Gökdöniz Gedik paşa Emin Sinan mahallesi Kadırga lıa mam sokak No: 14
Aksaray Şekerci sokağı neden karanlık?
Aksaradyda otıırau bir okuyucumuz diyor ki:
« — Aksarayın en işlek sokaklarından biri olan Şe kerci sokağı, 4 yol ağzı olmasına rağmen geceleri saat 24 den sonra karanlık kalmaktadır. Esasen beledi ye bu sokağın başına bir elektrik lâmbası koymuş tur.
Bu lâmbanın saat 2 ye kadar söndürülmemesini il gılilerden rica ediyoruz.» EKON O Mİ:
Külliyetli miktarda sudkostik geldi
------o------
Son bir ayda limanvLızda kül liyetli miktarda « sudkostik» gel miştir. Sabun imalinde kullanılan ve uzun müddet piyasada sı kınlısı çekilen bu maddenin ço-ğalmasile salun fiyatlarında bir düşüklük olması beklenmektedir.
Bloke edilmiş sterling mukabili id lıal ât
Şehirde şeker darlığı hâlâ devam ediyor


H
Şehrimizde şeker darlığı hâlâ devam etmekte, halk ihuyacı o lan şekeri kolaylıkla satın alamamaktadır.
Hailem tehacümü kargısında, Şeker satan bazı bakkallar, ke peııklerini indirerek, kepenk altından satış yapmağa mecbur kalmaktadır.
Şeker Şirketinin dar kadro ile çalışması yüzünden daha bir çok balçkal henüz şeker alamamıştır.
Diğer taraftan mülhak kazalara şeker gönderilemediği için belediye vaki olan şikâyetler ü— zerine belediye reis muavini kay makamlara ihtarda bulunmuş, bakkalların listesini hazırlayarak derhal gönderilmesini bildir miştir.
öğrendiğimize göre, Yalova-nın on günlük ihtiyacı, 18; Kar
BELEDİYE DE
İnönü stadının tamam lan ması
VG
İstanbul dahilindeki vatandaşların çoğu heniiz şeker alamadı, mülhakata ise hiç .şeker verilmedi talin 13. Şilenin 13, Silivri Çatalcanm 20 tondur.
îstanbula tahsis edilen konten jaridau 200 tonu imalâtçılara 50 tonu da kahvecilere, sütçüJe re, pasta ve Çörekçilere tevzi e-dllmeğe karar verilmiştir.
Tevziatta, Tekelin çay tevzi u sulleri esas tutulacak ve tevziat, esnaf cemiyetleri tarafından ya pılacaktır.
Emniyet teşkilâtı, şeker şirke tinden şeker alan bakkalları sı kı bir süratte takip ve kontrol etmektedir.
Evvelki gün yapılan araştırma neticesinde, Kasımpaşa Meh med Naki Sonuparlakın dükkânında 31 kilo şeker bulunmuş ve şekerler müsadere olunmuştur.
Bakkal hakkında kanunî kibata başlanmıştır.
Bıçaklı cinayet
-------O--------*
Şişlide bir sebzeci biçakla öldürüldü
Evvelki akşarn Şişli tramvay deposu önünde Yahya Çılsayar adında bir sebzeci bıçaklanmış olarak bulunmuş ve kaldırıldığı Şişli Çocuk hastahanesinde dün sabah ölmüştür.
Adalet doktoru izzet İşcan ce sedi morga kaldırtrruş ve savcılık tahkikata el koymuştur.
Dün yapılan soruşturma peti cesinde Yahyayı arkadaşı Ham-zanın vurduğu anlaşılmış ve ta kibata girişilmiştir.
--------o-------
D ENJ Z DE
ta-
MA A RİFTE
11 kok m Harda dersler
31 Mayısta kesilecek
^.TAKVİMDEN BİR YAPRAK | Kırkpınar
(Baştarafı 1 incide)
Bu güreşlerin ince tafsilâtından hasıl olan neticeyi V9 akislerini bir kaç gün sonra okuyuculardan aldığın nıek tublardan öğrenirdik.
Hele bir tanesini hâlâ unutamam: Okuyucu, alâkaya bağışlanacak bir iltifattan sonra: «Yahu! eliyordu bir Kara Ahmed beş yüz sene yaşasa bu kadar güreşe yetişemez4 Sen muhar- | rir misin? Yoksa • pehlivanlara hayat üfüren İsrafil ml?) bazen de: « Pehlivanlar dört gündür kafa- kafaya dar yanıp hâlâ kol sallıyorlar. Bunlar» o vaziyette unuttun galiba... Bolki bazı zaruretleri vardır... Yarım saat may* na ver!» lirdin...
Zavallı fanlarını
den güne erîyordun, kaybolmuş avurdların çökmüş, yüzünün hatları daha keskinleşmişti, sıh Itatint sorduğumuz zaman: «Demir gi leyimi/ diyordun.».
Fakat hepimiz göçüyorduk İd «Sâmi Karayel» İn «Karayeli» artık osmi-yor!
Nihayet bir gün vefatını öğrendik.
Tarihini yazdığın pehlivanların kaleminle (Cazgır) lıgiHf yapıyordun»
M UT EF ER ftîK
Ingıltereden bloke edilmiş ster linler mukabilinde ithal edilmek te olan mallarda son günlerde bir artış kaydedilmektedir. Bun ları bilhassa makine, devlet mü esseselerine ait demir malzeme, kimyevî tıbbi maddeler teşkil et inektedir.
--------o--------
t)ç yaşında bir çocuk pencereden düşüp öldü
Fındıklıda Uyas Çelebi sokağında 32 sayılı evde oturan 3 yaşında Gülgün isminde bir kız çocuğu dün sabah evin ikinci kat penceresinden aşağı düşmüş tür.
Sükût neticesinde beyni parçalanan yavrucak biraz sonra öl muştur.
Adalet doktora cesedin defnine ruhsat vermiş ve tahkılrata başlanmıştır.
_ - _ ■ . —** ■ • •— • —* —-
Belediye İnönü stadının yarım kalan tarafın da inşaatı hususunda Kredi Fonsiye Bankasile kati bir anlaşmaya varmıştır. Fakat Gazhanenin Dolmabahçe-den bir başka yere nakli hususunda belediye ve Şirket arasın daki ihtilâf henüz halledilememiştir.
Gazhane ,bir başka yere nakledildiği takdirde, bu mıntakada bir kapalı tribün ile bir şeref tri biinü inşa olunacak, ve İnönü stadı bu vaziyette 25 bin kişi a labilecektir
Belediye ile gaz şirketi arasın daki ihtilâfı halletmek üzere be lediye imar işleri müdürü, bu ak şam An karaya hareket edecektir.
imar müdürü,. dün sabah va li Lûtfi Kırdar ile temas etmiş, mu hususta lâzım gelen malû matı almıştır.
-----------o—
/OL i) J E

Kiracı - ev sahibi kavgası
Emirgânda Fınn sokağında 20 numarada oturan ve îstinye havuzlarında çalışan Nihat Son söz ve karısı Sabriye Sonsöz ev velki akşam kiracıları Halim ile kavgaya tutuşmuşlardır.
Halim. Nihat ile karısını bayıl tuıcaya kadar dövmüş, Sabriye de korkudan kendisini pencereden aşağı atmış, ağır surette ya IraJanmıştır.
Yaralı kadın Balta liman has tahanesine kaldırılmış, suçlu ya kalanmıştır.
I

gibi alaylı mektublar da a-

ha ar
bil it-
( - a ö . • ( •

Sâmi! Sen bu kuvvet ars-tasvir ederken kendir» gün-Gdılerlnin feri
!

Tuzjt çay, kibrit b ihram olmadı
Zam yapılacağı şayiası üzerine başlayajı tuz, çay vo kibrit buhranı, t5marnen( önlenmiş bu lun Taktadır.
Dün yeniden bayilere 420 aan dik çay, 120 sandık kibrit ve 132 tou tuz verilnjjşttr
güreşleri
Onlar Seyidleri (Hazrat-I- Hamza) nm huzurunda güreşirlerken Allah seni yine bu payeye eriştirsin... Rah-1 metli arkadaş!
— Eğer Sultan, gedivereydi pı yuttumdu! diye söyleniyor, kadaşı da diyordu ki:
— Senin ne kurd olduğunu nıez miyim? Allahdan olacak
faiye de imdadımıza yetişti; hatun uçtu gitti.
— Bu dubarayı oynayış herkesin kârı değildir Neşetciğiın! Yangının Eğri kapıda- olduğunu duyar duymaz, bir köpoğluluk ak ı İJma geldi.
Karının can damarı, Karagum-lükteki hak kuran kafesi. Onun (kanaatine© beriden boşanırsa, e-vin iki odasında anasile, lozlcar-deşile barınacak, iki odasını da kiraya verip geçinecekmiş!
Avukat, bir sakız çiğnedi:
— Yangının Karagümrugo uzak olduğunu görüpde hemen dönelise...
Yahya bey, yine afalladı
— Doğru... haritata oda yazı h.
Bir kurııazhk düşünürken ça bucak buldu. Arkadaşının telefonu yok; karşiki dâva vekilinin odasuıdan yazıhaneye telefonu açtı. Dün gelen taze İle genel sordu. (Daha buyurmadılar) ce vabını aldı, şu teııhihi etti:
— Ben şimdi Unlcapanmciald yeni aldığım aryasa gidiyorum; bitişiğindeki kahvede beklivece-

»W
Yazan :
ğim. Dediğim misafirler teşrif e derlerse derhal Şaban bir otomobil tutup oraya getirsin!
Zibanım arsanın yüzünü görmemişti. Unkapanının neresinde olduğunu bile bilmezdi. Baskına uğraması tehlikesi yok.
Neşet bey de arkadaşının bu kurnazlığım ne alkışlama:
— Aşkolsun, yamansın hazret! Dünyada eşin, emsalin bulunmaz:
Bakındı, hale berikinin şimdide aklı nelerde.
— Cancazım saklama, söyle. Bıkıylarım pek mi berbat, ağzı ma fare almış gibiyim?
Kollarım kaldırıp indiriyor, göğsünü düğmeleyip çözüyor,
— Kahrolası terzi, diyordu, ekistra lâcivert sağayın. içine eti ti. Şu cekete; dapdaracık, nıay m un un saltası gibi; pantolon da bomba., iki karış kumaş çala oağım diye âlâ kumaşı züppelerin elbisesine göndürdü deyus..
Orta ögryetim müesseseler inde 947—948 ders yılına, dün bütün yurdda son verilmiş bu münâsebetle okullarda merasim yapılmıştır.
Lise ve Ortaokul son sınıf me zuniyet imtihanlarına 29 mayıs ta başlanacaktır.
Diğer taraftan haber verildiği ne göre ilk okullarda dersler 31 mayısta sona erecek ve 5 inci sı mf bitirme imtihanları 1 Ha zi randan 15 hazirana kadar devam edecektin
Anadolu lisesinin bitirme imtihanları
Anadolu lisesi son sınıf talebe lerınin, Vefa lisesinde imtihan e dilmelerin® dair ilgilüerin verdiği karara itiraz ettiklerini, dün yazmıştık.
Öğrendiğimize göre, talebele rin şikâyeti haklı görülmüş ve Haydarpaşa lisesinde imtihan o lacakları kendilerine tebliğ edil miştir.
O
Yakalanan yankesiciler
Sabıkalı yankesicilerden Meh-med Eşkıya adında birisi evvelki gün köprü üstünde Şaban ismin de bir tacirin cebinden 195 lira sim çalıp kaçarken yakalanmış tır.
Gene Sirkecide Bahrisefit ote linde oturan Seyfi Morkan adın da birisi dün sabah Eminönün-de tramvay bekliyen yolcuların cüzdanlarını aşırmağa çakşırken yakalanmıştır.
Her iki sabıkalı savcılığa veril miştir..
f) U K a z ı
SSMMED MUHTAR AIDS ----------- 2» ------------
— Aldırma be birader. «Par-maklaıile para işareti yaparak» sen buna bak. Dünya bunun üstünde dönüyor.
Bu lâfa pek memnun kalan Ka vafzade,
(Hay ömrüne berebar nurum Para akan suları durdurur! Dedi, Neşetin, koluna girdi. Aşağı indiler. Handan çıktılar. Bir otomobüe binim yolu tuttular.
Yahya bey Kerestecilerde ara bavı dürduttu. Ardiye, at koştu racak genişlikte, duvarları kargır, çatısı oluklu çinko İle örtülü içi bir yanda kereste, kalas, sırık; bir yanda tuğla, kiremit; künk geride tepeleme yığılmış yapı malzemesile dobdolu. Kapı nm yanmcıa, emsallerindeki gibi küçücük değil, koskoca, cama-kânlı bir bölme, Bölmede yazı masası, telefon, lcanape, koltuklar, boj'danboya dolap, rafların da girdiğinin çıktığının kayıtları bulunan koca koca defterler.
M
Ardiyenin Tahsin efendi isminde, gaııb bir mutemedi, Ali ağa adında Kürd beçkisi var.
Mutemet, kanepeye, koltuklara kıyamadığından uç saııdalya yı yan yuna çekip üstüne uzan mış uyku kestiriyor; bekçide karşıdaki lıakvede hemşerilerile altmış altı oynuyordu. Sokağa su'alarunış arabalara hammallar malzeme yükietiyoıiaıxiı.
Patrou bey efendi başka vakit olsaydı. Hiddetinden ter ter te pinir, Tahsin efendiye de, Ali a ğaya da o dakika pasaportunu verirdi:
Şamlı estafurullah sizsînizmi beyefendi ? Niyaz ederim bakma benim kurusa! derken, bey efen di,
— Uzatma, Hacıbabaı rahatına bak deyip bir daya telefon etti.
Bekledilrlerınden ne gelen var ne giden.
— Negetçim, Sultan niye gö
A
Palvu, uçak taşıt gemisi 1 Haziranda geliyor
Amerikanın Türk iyeye tahsis ettiği yardım malzemesi cümlesinden olmak üzere üstün talim terbiye uçakları getirmiş o-lan Rendova ve U. S.S. Siboney uçak taşıt refakat gemilerinden sonra U. S. S. Palau uçak taşıt gemisi de ayni tip uçak yiikile 1 haziranda limanımıza gelecektir. Gemi, diğerleri gibi doğrara Ye şilköy açıklarına demirliyecek, yükünü boşalttıktan soma Dol mabahce önlerine gelerek hareket tarihine kadar kalacaktır.
İki şilep yardım malzemesi getiriyor
Getirmiş olduğu yardım mal— zemesinden bir kısmını îskende-runa boşaltmış olan Amerikan bandu'alı »Nnah Brovn- şilebi, mütehaki yükünü de îstanbula tahliye etmek üzere yarın lima nunıza gelecektir.
Diğer taraftan, yine Amerikan bandralı « S. S. Wolverine State» isimli bir şilep de tam hamule yardım malzemesi yükile 28 mayısta limanımızda beklenmektedir.



Boğaz vapurları liuruçeşmeyc de uğrıyacak
Bundan bir müddet evvel vaki müracaatlar haklı görülerek Ulaştırma Bakanlığı tarafından Kuruçeşraeye de vapur işletmesi karar altına alınmış ve keyfiyet Denizyollarına bildirilmişti.
Bu maksatla tamirine başlan mış Kuruçeşme iskelesi tamamlanmak üzeredir. Yaz tarifesinin tatbik zamanı olan 1 Hazirandan itibaren Boğaza giden uğraması hususu tetkik edilmek ve dönen vapurların buraya da uğraması hususu tetkik edilmektedir.
Haliç temizlenemiyor
Denizyolları ileride tamamile kullanılmıvacak bir hale gelebileceğini hesab ederek tarak ge miierile Halici temizletmek ister ken bunun aksine Haliç, mavnalardan atılan cüruf, kömür to zu diğer sebeblerle hergiln biraz daha dolmaktadır. Bilhassa Balat iskelesi civarı tamamile dolmuş kullanılmaz bir hale gel m iş vaziyettedir.
rünmedi acaba ? Kendini satmak mı istiyor dersin?
— Mümkün...
ağır |
S şu cihetle varis hatır: alâfıranga randevu saati-'' ni, geciktirmek, kenne nazlan-'} nıak, bilhassa lcerli ferli nisvaıı$ da âdettir. X
Yahyada gözler parlamıştı: 41 — Sultan, şimdi (randevu) eîj vine mi gelivorken? eNrede o ni& met ? ? 8
— Yani mev’idi mülakatlara.
teamül»
olsun alafı-ç
X
EV •
— Yani mev’idi miilâkatlara.» ziyaretlere biraz tcehhiile iea-^ bet vardı r kadınlarca dendir..
— Hav kendinin
* ranga!.f.
— Şuda muhtemel: Senin au^ latışma göre Mehlika hanınmış işleri Arab saçına dönmüş- Nejv gibi bir manii çıktı, kimbilir? K Gecikmelerinin sebebi şu idi ^
Mehlika saçlarım kıvırtmak i-ö ı çin külüstür bir kadın herberi-g ne girmiş, maşalama bire kadar8 süımüş. yemek meselesini ara| dan çıkarmak için Beyoğlu Balıkjî i pazarından ikişer bira francala^ 1 sile biraz tarama alıp yemişler:’!j Galatasaray durağında yarını sa') sat tramvay bek içmişler, yoldag bir arıza olduğunu duyunca tu| | nele kadar yiüüyiip, köprüde de^ | taban tepmişlerdi. 8 )
(Dmiaun tw) "

I
Gelecekte bugım
- A -
Ankara radyosunda Fondun r Fazıl Tülbondçınjn her 'r kİ buş dakikalık aCeçnrtyty 8ugun) ü yıllardanberi devam etiıft duruyor. Domck kİ halk tarafından ta (uluyor. Ben do düşündüm, taşın tun. hiç olmazsa bu köşedo bir kaç gun devam edecek bir «Gelecekte Buğun* sütunu açmıya karar verdim. Oytn umuyorum ki ber m «Gelecekte Bugün» um, Tülbendoininki kadar □tmau da, bir miktar ilgi çckocektir Zırı o yalnız tarihten bahsediyor, ben I ki hem tarihten, hom do politikan an dem vuracağım.
Bu satırlarda her hangi bir «mak-sad-ı- mahsus» aramamalarını 11-sa politika adamlarımızla idoreoıt miza tavsiye ederim. Omarm âdıtldK Her satırda bir «Kasd-ı- mah.ua,. i-rarlar vo ekseriya da bulurlar sadece günün olaylarına, Halk Pa/elli hükümetlerin beceriksizliğine v» muhalefetin do çelebiliğine dayanarak hem kondi gönlümü, heın de okur) ı* | rımı eğlendirmeğe çalışacağım, ünuh* mıyalım ki bu haberler de tıpkı (Ge^ mişte Bugün) gibi Ankara radyolunun her
8
• »’*
davûdi sesli spikeri taraf ini m sabah okunmakladır.

Yıl sonra bugüll, 2! Mayıs Başbakan Masan Saka Esk.pımı' milletvekili Kemal Zeytinoglunırn
zili takririne cevab vererek son Atına seylâb felâketinin hır daha .*►(:**• rür etmiyeoeğinı, bir kere daha Uzrı surette vadcinıtş vo hükümete*? aı • nan kesin tedbirler etrafında detil m vesikalara dayanan etraflı izah?! u »r-iniştir.
Sayın rak son haJif ve leri gibi sek olmayıp sadece bir hafta dev den sel felâketinin (1764) ve üç bin kadar hayvanın bcbıyct vermiş olduğunu tır. Başbakanın bu sarih izahatı çoğunluk partisine milletvekilleri tarafından: cBravo! Vj şa! Varolsun Halk ParhsıU seferim sık sık alkışlanmıştır.

14 yıl sonra bu^)un, 23 Mayıs
— Sayın Başbakan Necmeddın Sıtm
hâlâ sular altında bulunan Tj.-iau; Adana ve civarındaki can ve mal Um-bı etrafında muhalefet basını tar^i^ dan ortaya atılan rakamların tnüsu-lâgalı olduğunu söylemiş ve boy i? »e* lâkeHerin bir daha içkentir etmeiMf-si hususunda taralmda» ı
iman luübıricr el ra». gen. ) ıe^irv« ta bulunmuştur.

27 Yıl sonra bugün, 23 Mayıs nsiü
— Cumhuriyet Halk Partisinin üst»’ dara gelişinin eliinci yıldönümü ırmiua sebalıle yapılan patlak törende, yaşının ilerlemiş olmasından dolayı tekerlekli koltukla tören meydanına genn -len eski Başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu. Haşan Saka kısa bir hrtabedo bulunmuşlar ve şiddetle alkışlanmalardır. Muhalefet lideri Celâl Sayan da Adnan Menderes ve Refik Kocaltan kollarına girmek suretile tören salonuna getirmiş bulunuyorlardı (t) (O. P.) başkanı da «Seçim Emniyet» cAdli teminatı» ve ( Memurin muhake-ınat kanunu* etrafında bir kaç s-ıc söylemiş ve iktidar partisinin bu hususta yapacağını vadettiği değişikliklerden bahsetmiştir. Bayar konuşurken Saraooğlunun hüngür hüngür ağladığı ve gözyaşlarının, billur taneleri şeklinde, süt gibi bembeyaz sakalından siizüldüğü görünüyordu. Memlekette Demokrasinin nihayet yerleşmiş olduğunu görmekten mütevellit olduğunda şübhe caiz olnuyan bu samimî göz yaşları törende hazır bulu.-nan bir çok kimseleri de atlatmıştır
(Bugünlük bu kadar)
FIKRACI
Saka bu vesileden tayd iu ' ı-su baskını sırasında haın gazetelerin iddia eti »♦-can ve inal kaybının pek . ı ( _ __v?rıı e-vata*) I ; ziyau(ı ı(r-açık lir» teinindi wı nv:ruuiv
İstanbul vapuru Ville Frane-lıe'a ve Napoli ye de uğrıyaeai
• Batı Akdeniz» seferini yapmakta olan «İstanbul vapurunun 28 mayıs seferinden isitaben Nice’e' yakınlığı ve Parise dv doğru hat bulunması haseb’le Marsilyadan evvel Ville Franc-he'a. dönüşte de Ceııovadan .on ra Napo^ye uğraması kararl; ..ş-tırılmı^tır.


«
V 1 Mr
-k
ıF
MAYIS 19+S

1364
Rumi Mayıs
10
23
Pazar
’ 1367 , Hicri iReeeb
14

Ruzı Hızır 18 - AY - 5 Gün 14 I
Vahitler
Güneş Öğle İkindi
Akşam Yatsı imsak
5 13 17 20 22
3
V ısatl S D.
35
11
09
27
21
30
Er.am D.
9
45
43
s.
9
4
8
12
1
7
55
01



•*
v
*
(Dünya lYunanistaııda dahili ticaret ! Iıarb yine birinci plânda sistemi

I

(A. ı \l
S Amerikan Malıya Ba- ( ) şimdiki sistemin (
? devam ede miyosenini j söylüyor
Miami (Flörida): 22
i.) — u. S. S,
Vaşingtonda yapılan ikinci I iş ticaret senelik toplantı- ( ıında dün söz alan Amerika ı Katiye Bakanı Snyder, Ame- ( nkan dış siyasetinin başlıca ( f hedeflerinden birinin genişli j 1 yen bir dünya ticareti oidu- 1
) ğunu söylemiştir. (
( Bakan medeniyetimiz ve (
) hayatımız boyunca ulaşmak ) ı istediğimiz güvenlik seviyesi- ( r ne dünyanın petrol
| larını geliştirmek, kullanmak j r ve taksim etmek yolunda kul J I landığımız usuller sayesinde ı r ulaşacağız, demiştir.
b M. Snyder, Amerikanın di- ( r ger bütün memleketlerle se- ) ! nelik ticaretinde geçen sene S
) ha^ıl olan farkın 1938 dekin ? I den 20 defa fazla olduğunu 1 1 söylemiş ve şunları ilâve et- j
miştir: 1
Halihazır dünya ticaret sis ? teminin uzun müddet devam C edemiyeceği aşikârdır. ?
Günün zaruretlerini bilme- ) mekle beraber Amerikan hü- c kûmeti dünya ödeme bilân- ı çosundaki açıklan kapatmak ) için diğer memleketleri ilâ- ) nihaye finanse etmekte de- ( vam edemez. Amerikanın ) emeli, lâyık olan memleketle- ( re yardımda bulunmak ol- 5 muştur. Ve olacaktır. Fakat c kaynaklarımızın nihayet ) mahdut olduğunu belirtmek c mecburiyetindeyim. Bundan S başka büyük bir borca da c girmiş bulunuyoruz. Dünya S İktisadî inkişafını tahakkuk C ve doğrudan doğruya veya ) dolayısile yapılacak bir teca- C vüzü önlemek için Amerika ) büyük taahhütlere girişmiş | tir. Bu gayretlerimizle dün- ( yanın her tarafında hür 5 memleketlerin kuvvetini ve C korunmasını sağlamak yolun / da kendi isteğimizle miişte- C rek bir yardımda bulundu- I ğumuzu biliyoruz. )

F inlandiya
Komünist bir Hakanın kabineden çıkarılması gelecek seçimlerin serbest cereyan edeceğine bir delil olarak gösteriliyor.
Londra 22 (B. B. C.) — Finlandiya Cumh^ı^aşkam Passiki-vinin Komünist içişleri Bakanı Leinoyu vazifeden affettiği yerine Sosyal Demokratlardan Hiltoncu' yu getirdiği bildirilmektedir. Ko taünist Bakanı kabineden çıkartılmasına sebep olarak Fin polisi ne Komünist elemanları doldur -ması ve Hükümete danışmadan 20 kişiyi Sovyetlere teslim etmesi gösterilmektedir.
Helsinki’deki Royter muha -birine göre Cumhurbaşkanının bu hareketi Temmuzda yapılacak |gcnel seçimlerin serbest yapıla-lesğına dafır yaptığı vade karşı bir garanti olarak telâkki edil • inektedir.
I
:--------O----------
İngiltere - Brezilya ticaret anlaşması Londra 22 (A. A.) — Ingiltere ile Brezilya acas.nda bir Uca' ret anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşma gereğince iki memleket arasında 70 milyon İngiliz liralı değerinde mal mübadele edilecek tir. "
Anlaşma derha' yu vrlüğe ^ire cektiı.
Mübedele edilecek mallar me-yaninda Ingiltere, Brezilyadan 1,5 milyon Ingiliz liralık Et ayni miktarda şeker ve takriben 1,5 miylon liralıkta kahve alacaktır. Buna mukabil Brezilye’ye 500.000 ton kömür, saç levha, sanayi ve ziraat makinelerile elektrik, malzemesi gönderecektir.
Eu anlaşma Rio da Janeiro’da Üç tydanberi devam eden müzeke -reler neticesinde imzalanmıştır.
E B. C. nin siyâsi muhabirine göre, bu anlaşma Londra'da büyük bir memnuniyetle karşılanmış tır.
\ Birleşmiş Milletler’den Bıılgaristana gönderilen mesajda Yunanistanla bir anlaşmaya varılması tavsiye olunuyor Londra: 22 (B.B.C.)
gün çıkarılan hükümet tebliğin de Peramidya’nın çetecilere geç mediğı fakat kasaba etrafında şiddetli savaşlar cereyan ettiği, ayrıca savaş sahasına takviye ler gönderildiği bildirilmektedir.
İdamlar hakkında
Atina: 22 (A.A.) — Yunan A da)et Bakanı son idam hâdisele risıin İngiliz İşçi Partisinin kon feransmda münâkaşalara mevzu teşkil etmiş olması üzerine bu idamlar hakkında yeni bir beyanatta bulunarak demiştir ki:
Misilleme olarak hiç bir idam yapılmamıştır, idaresi hükümet işlerinden tamamile ayr ıolan Yunan Adalet mekanizması müs bet cinayet ittihamları veya sa ir ağır suçları hakkında meşru ru bir şekilde kurulmuş mahke meler tarafından verilmiş olan kararlar infaz etmeğe mecburdur.
Çetecilere yapılan yarduıı
Selânik: 22 (A.A.) — Balkan tahkik komisyonu, çeteciler le koyun, sürülerinin Yunan top Taklarından Yugoslav toprakla rina geçmekte olduklarını ve ay ni zamanda Yugoslavya tarafın dan çetecilere her türlü yardımın yapılmakta bulunduğunu tastik eden düşahidler grupu ra porunu kabul ve tasvib eylemiş tir.
B
Komisyon. Amavudlar tara -fından çetecilere verilmiş olan i-ki topun muhasara esnasında Koniçayı bombardıman ettiğine dair Brezilya delegesinin verdiği malûmatın da rapora ilâvesi ni kabul etmiştir.

Bu-
Kaçırılan Çocuklar
Selanik: 22 (AP) —Birleşmiş Milletler Balkan, Heyeti Şimali Yuııanlstandan bir çok çocukla rın çeteler tarafından Arnavud luk, Bulgaristan, Yugoslavya ve diğer Şimal memleketlerine ka çınldıklan hakkmdaki haberleri teyit etmiştir.
Raporda bu hareketin hem Yunan hükümetinin, vatandaşlar üzerindeki yetkisine bir mü dahale olduğu, hem de Yunanis tanla komşuları arasında düzel fümesine çalışılan münasebatı daha fazla gerginleştiricek ma hiyette bulunduğu da ayrıca ilâ ve edilmektedir.
Çolakoğlu Öldü
Atina: 22 (A.A.) — Alman iş gali sırasında Yunan Başbakan lığında bulunmuş olan General Yorgi Çolakoğlu uzun süren bir hastalıktan sonra dün askerî hastahanede ölmüştür.
îş birlikçilerini yargılayan ö-zel mahkemece 1945 yılında Ö lüme mahkûm edilen Çolakoğlu bir çok haıblerde memlekete yaptığı yararlı hizmetler sebe-bile idam edilmemiştir.
Polk’un Cenazesi Kaldırıldı
Londra: 22 (B.B.C.)
çenlerde katledilen Amerikan jnuhabiri Polk’un töreni bugiuı Atinada yapılmıştır.
Bulgaristaııa bir tavsiye Londra: 22 (B.B.C.) — leşmiş Milletler hususî komisyö nu, Bulgar—Yunan münasebatı nm düzelmesini temin için iki memleket arasında müzakere a-çılmasını Bıılgaristana tavsiye etmiştir ..Bu hususta Bulgar Dışbakanına gönderilen njesa) da müzakere yer va gününün t£ yini için bir şey söylememiştir.
I
Ge-
Bir Batı Almanya hükümeti kurulacak
Londra: 22 (AP) — Birliği devletlerinin önümüzdeki] sene içinde bir Batı AAlmanya hükümeti kurulmasına karar vedikleri bildiriliyor.
Karşılıklı protestolar
Berlin: 22 (AP) —Bugün be yanatta bulunan Amerikan makamları. Sovyetlerin müsaadesile çıkan gazete ve neşriyatın Amerikan bölgesine ithalinin ya

Wallace, durmadan propaganda yapıyor
Seattle; Amerika 22 (A. P.) — Henrv Wallace dün burada verdi W ği bir demeçte şöyle demiştir.
( Amerika. Rusyaya başka mem lekttiere Komünistlik yaymaktan vaz geçmesini açıkça söylemelidir İki memleket aralarındaki ihtilâf lan hal için anlaşmaya varmak is tiyorlarsa kütleleri imha siyasetini bırakmaları lâzımdır».
Batı sak edilmesine dair vari Rus pro testosunun dikkat nazarına ahu mıyacağını bildirmişlerdir.
Bu konuda askerî hükümet kontrol şubesi şefi şunları söyle miştir:
«Ruslar, tarafımızdan ihdas e dilen yasağı protesto etmekle be rabe, Amerikan müsaadesile çı kan neşriyatı kendi bölgelerinde toplatmıyacaklarına dair garan ti vermemişlerdir. Bu yolda bir garanti verilinceye kadar, meşe leyi münakaşaya lüzum yoktur.» Mişelin evleneceği tahakkuk etmiyor
Kopenhang 22 (A. A — Pmua Pene de Bourbon Parme, Natio -nal tidende gazetesine yaptığı demeçte kızı prenses anne’ln eski Kumanya Kralı Mişel ile evleneceği hakkında dolaşan söylentilerin tamamile asılsız olduğunu açıklamıştır.
I
Barutçu doğru Türkiye Neden Harbe Girmemiş? söylüyor !..
(Başmakaleden devanff) nıadı. Halk Partisinin çürümlerlttl ve ınes’ııllyotlerinj bari bir Hh.IM Partili Bakan memleketin ve Meû iisln önüne koy&un!
Hatan Saka, dünkü açık ithamlarda» tertejnlz ve her tür-
lü şaibeden ârl bir halde Önümüze çıkmış buluuuyor. Fakat bütün parti kabineleri nıüselsel me-suliyetlerlle ıınııımî efkârın huzurunda dikilir.
Hattâ deuobilir ki yeni seçimlerin yapılması bü itiraftan sonra bir kat daha te’ayyün ve tahakkuk ediyor, çünkü Büyük Millet Meclisindeki Halk Partisi çoğunluğu mütemadi Itinıarl reylerlfo Sa-racoğluları da, Pekerlerl de. Sakaları da tutmuş ve bunların şimdi doğru olmadığı «ulaşılan, sözlerini hiç derinleştirmeden kabul eylemiştir.
Hâlâ Halk Partisi çoğunluğu seçim kanununda, sanki bu emniyet bir zehirmiş gibi, ne dereoe bir doz verilmesi icabettiğini aralarında haftalardır konuşup duru yorlar ve bir karara varamıyorlar. Nasıl bir karara varsınlar kİ seçim emniyeti olursa bütün müstahkem mevkiler kaybolur ve belki de Faik Alımed Barutçu bile kötü idarenin nıes’ullerini sormağa ve aramağa kalkar!
Doğru söze ne denir? Barutçuyu dürüst bir devlet adamı sıfati-le tebrik eder ve mes’uliyetleri a-rauıak hususunda kıymetli yardımlarını esirgememesini dileriz.
A. Cemaleddin Saraçoğlu
Bunu Bitler anlatıyor!

(Baştarafı 1 incide)
Söz sırasj bana ffoj-
inişti, «nitlef» ş, enirin^ Euluft-durduğu harb rûalzohıelerinln vty kullandığı askerlerin seçkinlik ijûn meçhulüm olmadığını, askerî bir zaferin bize kazandıracağı siyasî üstünlüğün ehemmiyetini takdir ettiğimi söylüyor; fakat İspanyanın aksak bir manzara arzeden iç durumunu da hesaba katmak lâzım geldiğini ileri sürüyordum. Bu hususta ortaya koyduğum deliller aşağı yukarı şunlardı:
Dahili vaziyeti istikrar kesbet-mif, müreffeh bir devri yaşamakta olan bir Almauyayı silâh altına almak zor bir şey değildi. Fakat en kanlı ve müdhiR bir iç harb den henüz kurtulmuş, mahrumiyet ve sefalet içinde yuvarlanan bir ispanyayı harbe sokmak, bu gerçekten iktidarımızı aşan bir keyfiyetti.
Hele memleket dahilindeki kızıl muhalifleri dağıtmak bahis mevzuu olursa müşküllerin iki kat artacağı muhakkaktı. Nihayet müşahhas büyük bir millî ümid olmaksızın, îspanyollardan kendilerini müdafaa etmeleri istenemezdi.
Hitler birdenbire sözümü kesti
Hitler birdenbire sözümü kesti ve bu suretle söze başladı:
— Bahsettiğiniz bu büyük millî ümid, ancak Cebelüttank Boğazı olabilir. Ispanya savaşa girer gir-
7" ’ *
mez, Cebelüttank Boğazı işgal e-dilmlı v« Harök’a $ld«n tfoı w-rinda sağlam bir köprü atılmış o-lacaktjr. Şübho yok ki, 3 asır gjpi uzun bjr müddot zarfında blîüip âmangî& düşmanımız olan Frahdt-yı, dost ispanyaya forcih edsoak delilim. Zira pek biliyorum ki Riyasetleri ne olursa olsun Petaih, Laval, Weygand veya De Gaulte arasında hiç bir fark yoktur. Bununla beraber, Fransanın Avrupa dünyasında büyük bir rolü olacağını biliyorum. Şunu hatırdan çıkarmamak lâzımdır ki Almanya, dostlarına karşı daima iyi niyetle hareket edecek; fakat kendisine fenalık yapanları imha edecektir.
Kitlenu tavsiyeleri
Bundan sonra Führer harbe dair olan görüşlerini, İngiltere, Fran sa ve İspanyanın siyasî durumlarını inceliyerek sözlerine şöyle devam etti:
— Canaries adalarındaki hava sahalarınıza toplar yerleştirmelisi niz. Bir düşman hücumuna karşı elınacak tedbirlerin en mâkulu bu dur. Biz, ispanyaya her suretle yardım etmeğe karar vermiş bulu nuyoruz. Bugün elimizde 4000 kilometre gibi bir hareket kutruna malik olan tayyareler vardır. 6200 kilometrelik hareket kutruna salıib olanları da inşa edebileceğimizi kuvvetle tahmin ediyoruz.



idareci gözile

«*
•'*4

2
r* 1
elinde d» Istanbulda hangisinin
esnasında
Türkiye - İsveç ticaret anlaşması dün 5 imzaland
Ankara 22 (A. A.) — Türkiye ile İsveç arasında bir müddet tenberi Ankarada devam etmekte bulunan ticaret müzakereleri bir ticaret ve bir tediye anlaşması ak dine müncer olmuştur.
Anlaşmalar bugün dışişleri Ba kanlığında Bakanlık ticaret ve tk tisat dairesi Umum müdürü Fatin Rüştü Zorlu ile İsveç elçisi Fon Post tarafından parafe edilmiş -tir.
Metinler yakında vukubulacak imzayı müteakip neşredilebilecek -tir.
MişehKuınen tâbiiyetinden çıkartıldı
Bükreş: 22 (A. A.) — Bakanlar kurulu kararile eski kral MI-şel, annesi ve kral ailesinden bir kısmı rumen tâbiiyetinden çıkarıl ınışlardır.
Bükreş: 22 (A A.) Bakanlar kurulu karariyle eski rumen kralı Mişel, annesi kraliça Helene, tey zeleri eski yunan kraliçası prenses Elisabeth de helenzollern, vpren ses Iloana de habsbourg, dayısı prens Nlkol» de hohenzollern rumen tabiiyetinden çıkarılmışlar dır.
Bu hususta verilen malumata göre, bakanlar kurulu, gerek eski kralın gerek ailesi efradının rumen milleti ve rumen halk cumhuriyeti menfaatleri eleyhine haraket ettiklerinden dolayı tabiiyetten çı« karılmışlardır.
İtalyada Cumhuriyet yıldönü mü
Roma 22 (A A. ) — Roma rad yosunun dün bildirdiğine göre, Cumhuriyetin ilânının ikinci yıl -döünmü münasebetile Haziranda Romada yapılacak büyük askorî geçit resminde Cumhurbaşkanı Lu if i Einaudi deniz, kara ve hava kuvvetleri yüksek komutanlığı de ıuhte edecektir.
Kırkpınarda ikinci gün
kısa Sın-Ha-ya-

(liaştarafı 1 incide) Fakat bu defa da eşleştirme işinde münakaşa oldu. Hayrebolulu Süleymanın kardeşi Haşan kendisine verildi. Necmi Yıldız ile tutuşmak istemedi. Bunun üzerine Ahmed Koç Haşanı yanına çağıra rak başa kalmasını söyledi. Diğer pehlivanlar böylece güreşe başladılar.
Bu yıl baş pehlivanlar arasında yine bir ayrılık olduğu görülüyor. Bugün Hayrebolulu Süleyman has mı olan Karacabeyli Hayatiyi bir müddette yendiğinden ve dırgılı Şerife de Hayrebolulu san pes ettiğinden iki saate
km güreşten sonra ise_ Ahmed Koç da Babaeskili Mustafaya pes etmiş, sona kalan ManisalI Halil ile Babaeskili îbralıimden sonra ilk olarak müsabakaya Siilejonan la Şerif başlıyacaklardır.
Babaeskili Mustafa da İbrahim-le Halilin galibini bekliyecektir. Bu vaziyete göre Hayrebolulu Sü leyman çok kıvrak ve yenici bir pehlivan olduğundan bu sene de başı alacağa benziyor. •
Neticeler
Deste birinci boyun ikinci devre seçmelerindeki galibler:
Kenan Toksöz (İzmit), Ahmed Yılmaz (Adapazar), Şefik Yurd-sever (İstanbul), (İbrahim Ak-kurt (Çorlu)...
Berabere kalanlar: Mustafa Boz kurt - Ali Yüksel.
Destenin ikinci boyunun ikinci devresi galibleri:
Fahreddiıı (Şile), Ahmed Filiz (İstanbul). Akif Taşçı (Manisa).
Lli Yıldırım ile Haşan Kafadar beraber. '
Destenin 3 üncü boyu:
Mümin Yaman (Malkara), Ahmed Dinç (Çorlu), Kemal Yemişçi (Edime), Niyazi Yapakçı (Çor lu), Veli Raviş (Edime),
Büyük orta:
Aziz Hızar (İzmit), İsmail Top cu (Kocaeli)
Baş altı:
*
i |Günün enteresan haberleri!
____________________________J

(
IBengal körfezindeki şiddetli fırtına
★ Kolombo: (Seylan) sim dalgalar arasında 22 saat ten beri uğraşmaktan olan In giliz donanmasına, ait “Assidu ous” (Sebatkâr) remorkörü Bengal körfezinde makineleri stop eden ve batmak üzere bu Junan Sovyet bandıralı Krarkov gemisini yedeğe almağa muvaf fak olmuştur. (AP)
Truman, Piyer mülâkatı
ir Vaşington:
Başkan Trumanla görüştükten sonra beyanatta bulunan sabık Yugoslav kralı Pierre bankana milletlerarası durum hakkında konuştuklarım fakat siyasî mev zulara temas etmediklerini bildir k migtir. (A.A.)
« Güneşteki lekeler
( ★ Budapeşte:
Ces
Bu sabah
l ★ Budapeşte: — Güneşte ha l sil olan lekelerin sebebi olduğu z sanılan hava teşuvvüşatının sa | at 8 den 14.30 a kadar Macaris 1 tanın dünya ile telsiz irtibatını k —------------—.
bilfiil kestiğini gazeteler yazmaktadır. (A.A.)
İsyan hazırlıyan Yunanlı kadın
ir Atina: — Polis tarafından resmen bildirildiğine göre, kü çük bir solcu partisnin lideri Svolos’un eşi Mariya Svolos, «Sclânikte bir isyan hareketi'» hazılamak suçundan, dolayı tev kif edilmiştir. (AP)
Ingiliz - Amerikan havacılığında rekabet
ir Vaşington; törü Culıuriyetçi Öven Brevs- -ter, bir—bir buçuk yıla ka^ar Ingilizlorin elinde Atlar.tiği sa atte 50 mil sûra tle uçabilecek tepkili yolcu vç taşıt uçakları bulunacağını söylemiştir.
Brevster şunları ilâve etmiş tir: « Havacılıkta en büyük ra kibimiz olan İngiltere en yeni model uçakları geliştirmek üze re yılda 25 ilâ 50 milyon dolar sarfetmekte olup, bu para bizim cebimizden çıkmaktadır. Son
*1
Maine Sena
/ iki yıl zarfında özel şahıslara a it Amerikan havacılık şirket^ rile rekabet eden devlet malı In giliz havayolları 40 milyon dolar dan fazla zarar etmiştir. Bu za rarlar da Ingiltereye açılan ve açılacak olan kredilerden öden miştir.» (AP)
Bir uçak kazası
ir Roma: ğın Ruma uçak alanına düşmesi tenicesinde iki kişi ölmüş tür. Cesetler hemen tamamile yanmış olduğu için kazazedelç rln hüviyetleri henüz tesbit edi lememiştir Bununla beraber basın muhabirleri kazazedeler den birinin Malta müdafaasında otuzdan fazla-düşman uçağı düşürmüş tanınmış 1 lı tayyareci olduğunu tahmin et inektedirler. İkinci ceset ise 1943 senesindç Sicilya adası ya kınlarında Lamped(isa adasına giden ve adayı teslim alan îngi üz Hava Kuvvetlerine mensup
Bindikleri uça-
bir îngilize aittir. (A.A.) | Kanser kazası l
ir Nevyork: Bir âlimin, kan l ser, verem vesair mühim hasta { lıklaıa karşı yeni bir ilâç bul r muş olduğu bildirilmektedir. z Röntgen şualarının fotoğrafile J rini fevkâlâde teksif eden bu ci I haz sayesinde, insan vücudu- j nun uzuvlarında birbirine bir pu 1 sun yüzde ikisi nisbetinde bir 1 mesafede bulunan unsurları I tefrik için gerekli aydınlık elde \ edilmektedir. Böylece hastalığı i mek mümkün ki bu suretle te- l henüz başlangıç halinde teşhisetl davisindeki başarı ihtimalleri i de son derece artmış bulunmak i tadır. Röntgen şuâları resmî flü ı orlu bir ekrane aksettirecekle l rine elektronları ekarne yüzler 4 ce daha büyük bir kuvvetle çar i pabilecek surette serbest bırak {
Baş altına 3aat 10.30 da dört çift çıktılar ve şöyle eşleştiler:
Hüseyin Tosun (Kırklareli) -Enver Yıldız (İzmit), Halil Katrancı (Sındırgı) - Hilmi (Karamür sel), İbrahim Tepeli (Sındırgı) -Niyazi Kara (İstanbul) Haşan (Malkara) - Necmi (İzmit).
1 — Enver Yıldız Hüsej'in Tosu nu oturak kündesinden aşırarak yendi. Fakat az kala kendisi de açılıyordu.
Tek kalan Necmi’ye yine tek ka lan Çatalcalı Receb düştü. Receb bir saat sonra paça kasnağına düşünce pes etti.
Hilmi Karamürselin başı yanl-dığından doktor güreşi menetti. Halil Katrancı gal’ıb sayıldı.
Baş güreşler:
Baş güreşlere saat 16,45 de hakemlerin eşleştirmesine hiç itiraz olmadan başlandı:
Sır.dırgılı Şerif — Hayrebolulu Haşan. Haşan Şeriften yediği sıkı güreş üzerine 12 dakika sonra»pes etti.
Bababaeskili Mustafa ile Alımed Koç tutuştular çok uğraştıktan sonra Alımed Koç Mustafaya pes etti.
Hayrebolulu Süleyman Karaca-beyli Hayatiyi 17 dakika sonra o-turak küntesile yendi.
Babaeskili İbrahim Maııisalı Ha lil üe iki saate yakın güreş yaptık lan halde yenişemediler. Bunlar yarın tekrar güreşeceklerdir.
Yarın güreşlere sabah saat da devam edilecektir.
Ahmed Bengisu --------O-------
Haşan Sakanın istifa şayiaları yenilendi
(Baştarafı 1 incide) da kalmak niyetinde olmadığını gösteren biv misal olarak ileri sürülmektedir.
Maamafih, bütün bu şayiaların, şimdiki halde talimin hududunu aşmadığı muhakkaktır. Resmî zevat, şayialar hakkında bir şey söy İçmediğine göre kabinenin istifasına aid haberleri ihtiyad kaydı i-le telâkki etmemek için hiç bir se-beb yoktur.
r
10
şman uçağı tırmaktadır. Bu gelişme ront bir Kanada gen şuâalarınm televizyon ile nak
li imkânlarını sağlaması işi ola 1 çaktır, ki bu sayede uzak yer 1 lerde bulunan mütehassıslar, j hastalığı bulundukları yerden j derhal teşhis imkânlarını ka- 1 zanmış çlacaklardır. (A.A.)'
—- —------------------y
Belgratta bütün dükkânlara el kondu
Eelgrad, 22 (A P.) — Dün şehl deki dükkân ve mağazaların he -men hemen hepsine hükümet tara fından el konulmuş ve memur -lar malların listesini çıkarmaya başlamışlardır. Bu el koyma hare ketinin bütün memlekete şamil olup olmadığı hakkında hiçbir ma Ifımat alınmamıştır. Resmî makam hr hiçbir izahat vermemektedir. Bu hiç beklenmedik hâdise şehir de hayretle karşılanmıştır.
--------O---------
Frankfurttan Türkiyeye tedaviye gelen hasta Frankfurt 22 ( A. P. ) — A» ıuerikan ordusuna aid bir taşıt n-çağı, ihtisas tedavisine muhtaç olduğu bildirilen bir hastayı Tür-klyeye götürmek üzere bugün Frankfurt’tan, haraket etmiştir.
Hava kuvvetlerinin bir sözcüsü hastanın hüviyetinin malûm olmadığını söylemiştir. Uçak pazar çil nü Frankfurt'a dönecektir.
aktüallteler
Eski şirketler zihniyeti ilmem Naıfjâ âmme hizmetle ri, (Telefon, su, elektrik, tramvay, havagazi, tünel,
Şirketi Hayriye gibi) şirketlerin V* ya devlet veya belediyenin ha İyi mi işliyor şeklinde, bir plebisit yapılsa, netice, lehinde olur.
Bu hizmetlerin işletmesi
bir vakit şirketler istimal odenierin aleyhine olarak pek ileriye gitmişler di. Eski Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, bunları bir noktadan iyice yerlerine o tutmuştu. Mâhaza, şimdilik İstaır bulda böyle Nafıa hizmeti işleten İmtiyaz sahibi, Beyoğlu havagazinden başka bir şirket kalmadı.
Dört bir tarafını, devlet ve belediye İşletmeleri sarmış olmasına rağmen bu şirket, yine yavaş yavaş, eski ee* nebi sermayeli şirket zihniyetine hafifçe rücur etmektedir.
Bir misal vermiş olmak için:
Telefonunuz bozulur, idareye tele* fon edersiniz. Gelirler, bozukluğu giderirler. Tabii ilâve edilmiş bir parça yoksa, bu reviziyon için ücret isteme ler, gelen memura isteğiniz ile bir şey verirseniz, bu bahşiş nevindendir. Var mekle mükellef değilsiniz. Yine elektriğinizin ana hatlarından biri kontakl yapar, gelirler, düzeltirler. Suyunuz* bir şey olur, yine yaparlar. Ve bunlar hepsi bedavadır.
Çünkü bunlar, tamir edilmezse, a-bone daha az sarfiyat veya istihlâk yapar, bu hâdise hizmeti işleten mü* 9 sese sen in aleyhindedir, yoğlu havagazi şirketi dir.
Havagaziniz yanmaz.
ve yahud pislik dolmuştur. Yemeğinizi pişiremezsiniz. Telefonla şirket mer kezine haber verirsiniz. Beş altı gün sonra lütfen gelirler, apartmanın zemin katında bir şey yapmış olurlar Son kata gelip, boruların temizlendiğini söylerler ve buna mukabil Sınai Tatbikat Türk Anonim şirketinin art tetli makbuzu mukabilinde yırım kuruş isterler. Tabii verirsiniz. Bu par* w nın ne mukabili alındığını sorduğunuz zaman, (bilmiyoruz. Parayı kendimiz için değil, şirket hesabına alıyoruz derler».
Vermezseniz olmaz. Mimlerler, bu ikinci müracaatınızda yemeğiniz oe beş gün pişmez.
Yarabbi, hepsi böyle.
- İDARECİ
Halbuki, Bu-böyle değil-
Borulara w
Yaru.
U.
Amerikan donanması manevraya başlıyo ---------------o------
Londra: 22 (B.B.C.)
Kaliforniya Sahillerinde Ameri kan bahriyesi büyük manevrala nna başlıyacaktır. Manevralara 25 zırhlı bir kaç yüzden fazla u çak iştirak edecektir.
Vaşington: 22 (A.A.)
S. 1. S. Başkan Truman 70 grup tan müteşekkil bir hava kuvve tinin vücuda getirilmesi, deniz havacılığı sahasında araştırmalarda ve mübayaalarda bulunulması ve ordu mühendisleri tara fından yapılan çalışmalar için yetki ve tahsisat ihtiva eden vo 3.198 milyon dolarlık bir tahsisat derpiş etmekte olan kanun tasarısının dün imzalanmıştır.
Vaşington: 22.(A.A.) — Bir Ieşik Amerika hava kuvvetleri nin 70 savaş grupundan mürek kep olmasını hedef tutan kanun tasarısı metni dün Başkan Tru man tarafından imzalanmıştır. Bu maksadla tahsis edilen ödeneklerin tutarı 3 milyar 198 mü yon dolara varmakta ve kanun metni bugünkü mevcuduna ilâve ten 1952 yılına kadar 4200 ye ni uçağın hava kuvvetlerine ka tılmasım ve hava malzemesi fabrikasını ngenişletilmesini der piş eylemiş bulunmaktadır.
Başkan Truman kendi istemiş olduğu miktardan fazla olarak kongrenin 823 milyon dolar daha verilmesini kabul eylemiş bu lunduğunu kaydetmiştir.
Bugün
TAKSİM
S t N E M ASINDA
I 2 büyük Türkçe Sözlü ve Şarkılı film
SÜNEN HAYAT
YUSUF VEHBİ —
AZİZE EMİR.
Türkçe Şarkılar:
MÜZEYYEN SENAR
NİL KRALİÇESİ
MARİA MONTEZ —
TURHAN BEY
9



SAİTA: 4
( •
1 *
• ■ • ■
( ♦ r /»i# •' y
..Kt..-
J
AÇILACAKTIR
L4.—
U-
■SBI
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından
1 — Bu yıl birifıci sınıfta bulunan öğrencilere yeni yönetme-









c
«
* I
I
A

*
i




Sökeye yeni elektrik tesisatı kuruluyor









Dabkoviç
Vapur ilânları
Beklenen vapurlar
STEVENSON LİNE
Şimalî Amerika muntazam hattı
s/s Noah Erovvn
25 26 - Mayıs 1948 İstanbul ve Izıuirdeıı Pire Napoli, Ceııova ve New York için mal ve yolcu kabul eder.
m/s Elin Horn
15 ile 20 Haziran 1948 Amerikaya mal ve yolcu alır.
TRANSMARİN
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg
s/s ULL A
25/29 Mayıs 1948 Londra, Anvers, Roter-danı, Bremen, ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
m/s GUNDA
12-15/Haziran; 948 İskenderiye, Londra, Anvers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder, s/s H c R A
6-9 Temmuz 948
STAUBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası New York ile Tür kiye arasında muntazam vapur seferi m/s HAV
28/Mayifi/948
Beyrut, İskenderiye ve New York için mal kabul eder.
H. PAYKURİC
B
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanları için s/s Hercegovina 24/Mayıs/948 Triyeste ve Riyekaya yük alır.
s/sZu zemberk
. 7/10 Haziran 1948 Tarihinde bekleniyor.
İTALİKO s/s Fides Mayıs 1948 sonunda Buenos Ayres için yolcu kabul eder.
GOİ1THON LINE
İsveç kumpanyası Cenubî Amerika hattı
m/s Ada Gorthon
Haziran ikinci yarısında Cenubî Amerikaya mal kabul eder.
| Bütün tafsilât için Galata Yolcu salonu karşısındı Frank Han 3. kata müracaat. Tel: 44,707 8
1
l


i
*

SATILIK EV %
Beyoğlu Perapalâs arka sında Tozkoparan Çatma Mescid Taburimam sokak No. 11 Ahşab altı oda üç kat, bahçesi, kuyusu, ter-kos, elektriği var. Ucuz fiyatla verilecektir.
Müracaat adresi: İstanbul Yenipostahane caddesi No. 19 yazı makineci Fevzi.
4



Yeni Sabah'ın
İLAN FİYATLA» '
Kr.
Ballık maktu olarak İSÛO
1
2
8
8
6
İnci
)
»
*
)
sayfa,
)
)
)
»


400 seo . 2ÖO
İM
santimi 300
)
)
»
»







23 MAVİŞ
BORSA
Belediye, tesisatı Ankara İller bankasından alimi! j bin lira da temin edihrek iki yüz bin liraya yaptırılacak
Söke; (Hususî) — Projeleri hazır bulunan fennî elektrik te sisatının yapılması için iller ban kasında ietihraz edilecek para yı temin etmek maksadlle Anka faya gönderilen belediye başka pimiz Adil. Ankara iller bankasından yüz kırk bin ve hükümet
fonundan da 60 bin İha ,yani ccm’an, iki yüz bin lira temin e-derek dönmüştür. Muktoei mal zemeııin teminini müteakip tesisata başlanacak ve pek yakın bir zamanda memleketimiz ışığa kavuşacaktır.
Patisin tabancasını olmalı it t iyen adam Balıkesir: (Hususî) — mumhane kadınlarından haraç
almak istiyen Antepli Tabir kendisini merkeze götürmek is tiyen polis memurunun üzerine hücum ederek tabancasını almak istemiştir. Suçlu halkın ye rinde m iida halesi le kıskıvrak ya kalanarak Adalete teslim edilmiştir.
Tekel
Bir
müdürü Ankaradan döndü
müddet evevl ilgili Bakanlıkla temaslarda bulunmak ü
■" w
zere Ankaraya giden Tekel Genel Müdürü Hüsnü Korte), dün sabah şehrimize gelmiştir.
Hüsnü Kortelin Ankaradan müsbet neticelerle döndüğü Mal tepe sigara fabrikası inşaatı hu susunda Bakanlıkla mutabakat 1 asıl olduğu bildirilmektedir.
1948 Perşembe Günü
Yeni Postane karşısındaki kendi binasında

Öner ve Yücel dâvası
neşrolunan dâvasının teşkil eden şekilde ba-
S tÇflNCÜ KİTAB
s İddia ve Karar
( Profesör Avukat Kenan ö-/ ner tarafından
( ve öner - Yücel
5 üçüncü kitabını
( bu eser nefis bir
) silip satışa çıkarılmıştır. Mik Ş dan pek mahdut olduğun-z dan tükenmek üzeredir. Mem \ leket çapında bir dâvanın ta-/ marnlayın kitabı olan bu e-\ ser her Türk münevverinin / kütübha nesinde yer alacak s bir kıymet ve ehemmiyette* ? dîr Kitapçılardan arayın.
\ Fiyatı 175 kuruştur.
) *
S «Yücel - Öner» dâvasına ? aid Profesör Kenan önerin S eserlerinden birinci ve ikin-r ci cildlerin mevcudları tü-S kenmek özetedir. Bu kıymet r li ve ibret verici kitablann S her üçünü de Ankara cadde-r sindeki «Kanaat» ve «İnkı-S lâb» Kitabevlerinden tedarik ( edebilirsiniz.
Mısır yolcu gemisi Salı günü geliyor Mısırlıların Ameı ikadan aldık lan Vistory tipi yolcu gemilerin den «Prens Muhammed Ali Elke bir» vapuru önümüzdeki salı gü rtü limanımıza gelecek ve bir iki kün kaldıktan sonra yolcu ala fak Amerikaya gidecektir.
--------o--------
Süt işi
Uzun müddettenberi hilesiz ve sıhhî süt satışlarını temin huşu sunda belediyece yapılan çalışmalar teknik bakımından sona ermiş bulunmaktadır.
öğrendiğimize göre Belediye Sağlık Müdürlüğü, meseleyi sıh hi bakımdan incelemeğe başlamıştır.
Belediye Sağlık Müdürlüğü bu yoldaki çuiK-malarmı bir raporla yakında belediye başkanlığına tevdi edecektir.
İstanbul Borsaaifun 2V5/943
Fiyattan
Londra Nevyorh Bana Cenevre AniMterdan» Brüksel Prag Stokholrn Lizbon
11.3750
30 — L3060
66.38
105.5468
0.3887 5.60 77.8860 11.2495
ESnAM VE TAHVİLAT
Şark Sigorta
Hisse Senedi
lik hükümlerinin tatbik edileceği evvelce Fakültede ilân olundu- * ğu halde, bazı öğrenciler A grupunun hangi kısırnlanndakı dera-ı J
lerden imtihana gireceklerini bugüne kadar Fakülte kalemine yazılı olarak bildirmemişlerdir.
2 — Bu gibi öğrencilerin girmek istedikleri kısım imtihanlarına yeni yönetmeliğin 24 cü maddesi hükmüne göre ve imtihan harcı makbuzlarile birlikte 25/5/948 Salı günü saat 17 ye kadar Hukuk Fakültesi kalemine yazılı olarak bildirmeler» ve o günden sonra müracaat kabulüne imkân bulunmadığı ehemmiyetle ilân olunur, (7000)
23/ 5/1915
Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş
İstanbul Bürosundan:
ŞEKER TEVZİATI:
Ekonomi Bakanlığı emirlerde İstanbul vilâyetine tahsis edilen şekerin satıcılara kolaylık ve süratle tevziini temin maksadile şimdiye Jcadar alınanlara ilâveten 24.5.948 pazartesinden itibaren aşağıdaki tedbirler de alınmış olduğundan ilgililere ilân olunur.
Tevzi esası:
1 — Şeker tevzii vilâyet emrine göre belediye iktisad müdürlüğünden alınan belgelere veya listelere istinad edeceğinden bu belge ve listeler Yeni Postahane arkasında Beyker hanındaki satış büromuza gönderilmelidir. Belgesiz müracaatlar kabul edilmiyecektir.
2 — Yukarıda mevzuubahis listelerde adları yazılı bakkallara ya-' pılacak tevziatta vilâyet emrine göre bakkallık ruhsat teskereleri esas 1 tutulacağından bunların şeker bedelleri yatırılırken ibrazı zaruridir, j 3 — ‘Şekerler Çıragan depomuzdan ordino sahiplerinin hüviyetleri
bakılarak verilecektir.
Yeniden alman tedbirler:
4 — Birinci madde mucibince belgeleri veya listeleri şirketimize gelmiş: ___________________________________
—"â) Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz, Üsküdar kazaları ile Beyoğlu merkez, Taksim ve Şişli nahiyeleri bakkallarının şeker bedeli ve bakkallık 1 ruhsatiyeleri ile birlikte doğrudan doğruya Beşiktaş Yanık Çırağan sa-Irayı yanındaki dopomuza müracaatları,
b) Bakırköy, Fatih, Eminönü, Eyüb, Adalar, Kadıköy kazaları ile Hasköy, Kasımpaşa ve Galata nahiyeleri bakkallarının da Yeni Postahane arkasında Beyker hanındaki satış büromuza bakkallık ruhsat tezkereleri ve şeker bedelile birlikte müracaat ederek ordinolarını almaları icabeder.
| 5 — Resmî vc hususî müesseseler, esnaf ve imalâtçılar, cemiyetler,
hast»haneler, mektepler ile askerî birlikler (Tabıldot ve kantin ihtiyaçları için) iktisat müdürlüğünden alacakları belgelerle Beyker hanındaki satış büromuza müracaatla ordinolarını albilirler.
6 — Ordino muameleleri saat 9 - 16 ve anbardan şeker teslimi saat 9-17 -ye kadar sürecektir.
• 7 — Şeker tevzii hakkında lüzumlu malûmat Telefon No. 22205
y den alınabilir.

Yine mi imtihan?
Cenubi Afrika başkanı general Smuts son harbin çok tanınmış bir şahsiyetidir. Beyanatındaki kuvvetli fikirler ve ağır kelimeler siyaset dünyasında daima derin akisler husule getirmiştir. Bu zat son olarak şu beyanatta bulunmuş: - İnsanlık önümüzdeki bir kaç sene içinde büyük bir imtihan geçirecekse... ilâh.»
imtihan (mihnet) den gelir. Bu itibarla insanlık hiç bir zaman im tihandan kurtulamamıştır; bütün imtihanlarda da kocaman bir sıfırla ıırıldak gibi döndüğü için anlamıyorum yeniden imtihana ne lüzum var?
Her imtihandan sonra tatil dev resi gelir. Bu imtihanda ise asıl sıkıntı sonra başlıyor.
insanlık sınıfı vasati notla geçmek istiyor; imtihanla değil.

Şeker denilen zakkum:
Nihayet şeker de bir mes’-ele oldu. Gazeteler ayda nüfus başına birer kilo şeker ve »ileceğini yazdılar. Eh., vasati he sabla bir kan koca, iki çocuk bir de kaynana yahud dadı beş nufus demektir, ayda beş kilo ile idare edilebilir. Dedik. Hat tâ bakkallar vasıtasile dağılacak olan şeklin nasıl kontrol edileceğini de mc-rak ettik. Bir adam bütün Istanbuldaki bakkalları dolaşıp birer kilo şeker toplasa kim ne bilecek? Bunun için deftere ismini yazmak da faydasızdır. Nüfus kâğıdına işaret edilmedikten sonra onu çerçeveletip göğsüne as mak dahi bir işe yaramaz...
Biz bu düşüncelerde iken gaze telerde yeni bir haber daha neş -rettiler:
Şeker nüfus değil ev başına tevzi edilecek. Yani her eve ayda bir kilo şeker vereceklermiş. Müstakil bir evde yahud bir dairede bir karı bir koca ayda bir kilo şeker a-Iacak sonra yine müstakil bir evde oturan, karı koca, mahdum, kerime, damad, gelin üç birinden
• z
RAlOVOj
•e« Bugünkü Prograıp
PAZAR
8.29 Açılış ve program.
8.30 M. s. ayan.
8.30 Haberler. .
8.45 Müzik: Çeşitli Hafif (Pl.)
9.15 Müzik: Dinleyici
10.00 Müzik: Çeşitli Sololar (PL)
10.30 Müzik: Karışık Şarkılar (Pl.)
11.00 Radyo Salon Orkestrası. Müzik: Yurddan Sesıer. Müzik: Şarkılar M. s. ayan. Haberler. Müzik: Çeşitli Müzik (Pl.) Öğle Gazetesi. Müzik: Tangolar ıPu Kapanış. Açılış ve program M. s. ayan. Müzik: Radyo Dans Orkestra»
18.45 Müzik: Hafif Melodiler İPİ.) M. s. ayan. Haberler. Geçmişte BuPİin. Müzik: ince Saz Pazar Gazetesi. Müzik: Şarkılar Türküler.
21.15 Temsil.
21.40 Müzik: Dans Müziği (Pl.)
j 22.10 Konuşma: B. T. G.
! Direktörlüğü.
H 22.30 Müzik: Dans Müziği (P'.) ) I 22.45 M. s. ayan.
j I 22.45 Haberler.
l 23.00 Program ve Kapaıuş.
Satılık Belediye Arsaları
6 parça arsa pazarlık suretile fevkalâde nezareti bulunan Atatürk Bulvarında denize satışa ç.katılmıştır. Satış 28 Mayıs cuma günüdür.
Tafsilât için belediye merkez binasında emlâk müdürlü güne, zabıt ve muamelât müdürlüğüne veya Fatih,.Eminönü. Beyoğlu kaybakamhklarına başvurulmalıdır. (7046)


11.45
12.30
13.00
13.00
13.15
,—■1 ................
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine i Tuna Dersevindel MATEMATİK — FİZİK — KİMYA - LİSAN I Dersleri verilir. *
Der8evi Talebesini en iyi şekilde ve kısa zamanda inıti | hana
Müracaat: Pazardan başka her gün saat (14-18) arasında ------—- — Atatürk Bulvarı No. 88 TUNA DER SEVİ (Aksaray Postahane karşısı) ■ ~ AKSARAY — İSTANBUL
- KİMYA verilir.
hazırlar.

r
w Güzel bir eVe
S sahip olmak ister misinizf
I Türkiye İş Bankasının
I Küçük cari hesapları arasında tertip eylediği'
I zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız.
i I Haziran 1948 çekilişinde: lAla,n!)u1/»
® ’ Yal da bahçeli ev
• Ankara’da Tasarruf evlerinde bahçeli ev ; Ankara’da Güven mahallesinde bahçeli ev
dolgun para ikramiyeleri#
30 Aralık 1948

9
13.30
13.45
14.00
17.58
18.00
18.00
19.00
19.00
19.15
i 19.20
21.15
20.45

I
Her çekilişte ayrıca bir
b ___________
arsa
ve

y •
r 2 ? 4 5 6 7
*
Yine mi imtihan? - Şeker denilen zakkum Hayırlı bir temenni hasretnâme - Onlar bile yiyemiyorlar -Yine Adalet sarayı
lötürüm
kayın pe-
aşağı yu-
Şeker fıkraları

üç birinden altı torun kayın valide, mütekaid der, emektar bacı yani kan on beş kişilik bir aileye ayda
bir kilo şeker verilecek! Yahu o-dasmda on beş kişinin iskarçe gibi sığındığı eski konakları ne yapaylım? Onlara da mevlîd şekeri gibi arada birer külah, peyniY şekeri dağıtmak kâfidir. Bu sayede şekerin tadını unutmamış olurlar!

Hayırlı bir temenni:
Yine gazetelerde okudum: Şehrimize gelen Cum-hurreisi, Haydarpaşa (gar) ma varır varmaz kendilerini ltarşıh-yanlar arasında bulunan Ekonomi Bakanına şehrimizdeki şeker durumunu sormuş, halkın sıkıntı çekip çekmediğini öğren -mek istemiş. Ekonomi Bakanı tevziatın yapıldığını darlığın kalmadığını söylemiş.
Halbuki malûm olduğu üzere bakkallarda bir gram (joker yoktur... Tevziat yapılmış mıdır? Yapılmamış mıdır? Orasını bilmiyoruz yalnız bildiğimiz bir şey var sa o da halkın şeker sıkıntısı çekmekte olduğudur.
Mes’elenin bu şekli herkesçe ma lûm iken Ekonomi Bakanının «tev ziac yapılmıştır. Darlık kalmamıştır» demesi ancak «Hayır »öyle ki hayır olsun...» sözü ile tefsir edilebilir.
tnşaallah öyle olur!

elini
sev-
I K 1
r 1 1 1 i
r • 1 1 » 1
4 S i i u 1
L v 1 R 1 • ■. E! î
t (4 1 1 K £ j
t â 1 ! u
l El i 1 1 1
t J ® 1
Şeker fıkraları:
u şeker darlığı bana Ve-
li Efendinin «Lokum şakasını» hatırlattı. Veli efendi zade Bayramda tebrike gelen misafirlere ikram edilmek üzere «Ci-
--- YAZAN ------
ULUNAY|
B
I k
ger lokumu» hazırlatılmış. Akci-
ğeri lokum büyüklüğünde kestirir ve una Touhyarak şeker kâsesine koydururmuş. Ayni zamanda yalnız kendisinin anlıyacağı şekilde ni şan konulmuş olan lokumlar da kâsede bulunduğu için uşak şeker takımını getirdiği zaman efendi hakikî lokumu alır ve lezzetle yer, misafirlere de ciğer lokumları ikram edilirmiş. .
Heriflerin çoğu efendiden ihsan umdukları için ciğerleri ağızlarından çıkaramazlar; Veli efendinin:
— Lokum ne kadar nefis... Sözüne:
— Hakk-ı- âlîniz var efendim... Hakikaten bu kadar lezzetli lokum görmedik!
Diye ciğer parçalarını çiğner çiğner ve zorla yutarlarmış.
Trabzon valisi meşhur Kadri beyin de:
Bir şeker hikâyesi vardır. Kadri bey çok sert bir adamdı ve te-dib âleti olan sooavı biraz fazla
kullanırdı; hattâ döveceği adama cezasını kendine tâyin ettirir:
— Sade mi, şekerli mi?
Diye sorarmış. Sade elli, şekerli yetmiş sopa olduğuna göre valinin adamı olan Ali ağa dayağı hak edenin intihabına göre basarmış sopayı...
Bir gün dayağa namzed olana Kadri bey gürliyerek sorar:
— Sade mi, şekerli mi?
Herif bunun mânasını bildiği çin:
— Müsaade ederseniz... Bir çay efendim!... der.

Bir hasretname:
Tayyare turnesi yapan bir meslekdaşımız Konyakların pamuk gilıi buğday ekmeği yediklerini görünce hayretten — ya-hud lezzetten— parmak ısırmış. Onun bu hayretine karşı Konyaklar da bizim çavdar ve arpa ekmeği yemekliğimize şaşmışlar... Hat tâ meslekdaşımıza:
— Peki amma İstanbul halkı niçin buğday ekmeğini sevmiyor?
Diye sormuşlar.
İstanbul halkı buğdayı ve ekmeğini sever, vaktile âşûresini Deve dişi» denilen iıi taneli buğdayla pişirirdi; san yakut gibi bulgura da bayılırdı. Hele buğday ekmeği onun için lezzetine doyulmaz bir ana gıda idi.
Fakat ne yapsın? Ona buğdayı yedirmiyorlar; tıkıyorlar gözüne
çavdarı arpayı... Hattâ Bir yesin de bin şükretsin, diyenler de var.
Kaynana ile gelin hikâyesini hatırladım.
Gelin ne zaman sofrada bir yemeğe uzatsa kaynana:
— Bizim gelin onu hiç mez... Yemez ki!
Der ve gelin de elini sahandan çekermiş. Böylelikle Söyliye söyli ye zavallıyı nihayet açlıktan verem edip öldürmüş!

Onlar bile yiyemiyorlar:
Ankaradan bir gazeteye telefonla bildirildiğine gö re hıfzıssıhha müessesesinde lahana, havuç ve ekmekle beslenen tecrübe fareleri ve kobaylar «tek tip ekmek» denilen nesneyi yememişler; gıdasızlıktan bazı ölüm va kalan olmuş; bunun üzerine müessese belediyeye müracaatla fare ler için iyi un istemiş.
Farenin neler yediği malûmdur. Böyle olduğu halde —tövbeler olsun— ekmek adı konulan bu aca-ib malılûtu yiyemiyor artık anlamalı!
SOLDAN SAĞA :
1
dır, Ingiliz ismi; 2 mc işareti; 3 kan madde, Örtü; 4 rişte ücret, Tersi ilâve; nuna (S) ilâvesile duygu, ven; 6 — Sakalı çıkmayan, kıl; 7 — Sağlam, Sebep; 8 -nuna (L) gelince arzu. Gelenek 9
YUKARIDAN AŞAĞI :
1
ta olur); 2 koyma; 3 -
Saçı olan herkese lâzım Araç, Gi Volkandan
Alış ve 5 — S
Se
A-s.
Lezzetli, Demiryolu.

Adalet Sarayı:
■, taşınmışlar Adalet Sarayının bu sefer de Mısırçarşısı ile Balıkpâzarı arasında yapılması cihetine gitmiş ler. Haberi veren gazete: «Bu takdirde burasının büyük bir imar hamlesine mazfıar olacağını9 kay dettikten sonra ayni zamanda şehrin en işlek bir mahalli olan Ralıkpazarı caddesi de bu suıatle temizlenmiş olacaktır.» diyor.
Haşşöyle... Mesele şimdi anlaşıldı. Adalet Sarayı, bİT nevi şehir temizleme makinesi vazifesini görecek. Böyle olunca müteaddit saraylar yaptırmalı. Bir tane Lan ga taraflarında, bir tane Balat semtinde, bir tane Galatada... Bun lar yerli saraylar olmalı... Ayrıca da İstanbulini her tarafına nak lcdilebiloeek tarzda alü tekerlekli seyyar saraylar da inşa ettirmeli temizlenecek semtlere bunları çeker götürür vc bıı sayede onların nezaretini teinin ederiz.
Yine
Düşünmüşler
Adalet Sar
Şans, Cilt hastalığı ı b.v - Çok iyi. Yeri Sonuna ıR) ilâ sile hasta koğuşu. Bir mey» 4 — Beygir, Koruyucu; 5 Komprime, Çok değil: 6 riyat, Kısa zaman; 7 — de bulunur; Para ile oyun; S Ekin biçme âleti, Bir’çöl o Cinıri, Tersi hafif rüzgâr.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
- F Elb

Imtiyaı sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU
Yazı işlerini fiilen İdi ra eden: FATİN FUAt
Dizildiği yeı
a Yeni Sabah» ıııUrotrıbhanesı Basıldığı yor: «Gün Sasıınaula

I A
T W W ? BARAk
SAYFA:
Sta inin fetihleri
konuşmuyor
Holivud’un Oskar
gazete-
(
i
mükâfatlan

947mükâfatını Loretta Young
Ronald Colman aldı

T*
safhası olarak tarif etmiştir. Her iki tarat el bombaları ve makinalı tüfekler kullanmışlardır. Siyon kapısı hücumlarına 600 kadar Yahudinln iştirak et tiği tahmin edilmektedir. Dün ge ce başlayan çarpışmalar sabaha kadar sürmüştür.
Yahııdiler mütarekeye hazır
Londra: 22 (B.B.C.) — Bugün geç vakit Lacke Sucease’de okunan bir raporda Yahudilerin, gerek Kudüs gerekse sair mukaddes şehirler için bilakaydVışart mütarekeye hazır oldukla!mı bildirdik leri anlaşılıyor. Bu. geçen salı gli nü Arablarla Yahudilere mütareke koınısvouu tarafından tevcih a
edilen suallere Yahudi idareciler tarafından verilen cevablardır. Ürdün kralı, suallere cevab vermi-yeceğini bildirmiştir. Royter muhabirine göre diğer Arab devletlerinin yani Mısır, İrak, Suriye ve Lübııanm verdiği cevablar. aşağı yukarı birbirinin aynidir. Bu devletler, cevnblanndn, harekâtın, Fi listiu Yahudilerini değil, Filistini zorla ve tedhişle idareleri altına almak istiyen siyonistleri hedef tuttuğu bildirilmektedir.
İsrail devleti başkanı Trumunla görüşecek
Vaşington: 22 (A.A.) — Beyaz Saraydan bildirildiğine göre, yorucu bir çalışmadan sonra Nev-yorkta istirahat etmek.e olan yeni İsrail devleti başkanı doktor Ha-yim Weizman, pazartesi ve salı günü başkan Trumanın misafiri olarak Vaşirıgtona gidecektir.
Son durum
Londra. 22 (A.A.) — Son alı nan haberlere göre, Filistindeki durum şöyledir:
Eski Kudüs şehrinin merkezinde Filistinli Arab milisleri bu radaki küçük Yahudi garnizonu nu filen muhazara etmişlerdir.
Yeraltı geçitlerine ve bazı bi nalarm harabelerine çekilmiş o lan Yahudiler Anudane bir mu
* kavemet göstermektedirler.
Eski şehirde savaşan Arab lar. Ürdün Arab lejiyonunun tizim menzilli toplarının ateşinden faydalanmaktadırlar. Arab leji yonu eski şehre Kuzey isti karne tinden ulaşmak istiyorsa da bu bölgede kuvvetle yerleşmiş olan Yahudiler Arab lejiyonunun ta arruzlarını akamete uğratmakta dn :
Muhabirlerin bildirdiğine tp hu 1
(Baçtarafı 1 incide) kamlarınca bir şey söylenmemek tedir. Yalnız, iyi haber alan mahfillerde, îngilterenin henüz Ameri kadan yardım görmediği, binaena leyn bu iddianın doğru olaınıyaca ğı bildirilmektedir.
Mısır ordusu Kudüse 5 mil mesafede
Kahire: 22 (At — Başba, kan Nokraşi Paşa partisinin or gani (E1 Esas- gazetesinde bugün çıkan bir habere göre, bin dirilmiş bir Mısır kuvveti Ku-1 ,düs şehrinin 5 mil yakınma sokulmuştur. Kuvvetin, Kudüste ki 90.000 Yahudiyi muhasara e den Arab lejyonuna mülâki olduğu bildirilmekte fakat mevcu du açıklanmamaktadır.
Sokak muharebesi
Kahire: 22 (A.A.) — Arab Birliği resmî tebliği:
Kudüs şehri içinde ilerlemekte olan Ürdün orduları şehrin Yahudi ticaret merkezi olan Benyehu-da sokağına varmışlardır.
Bu kuvvetler Meballct - El Tav radaki hükümet matbaa binası ile demiryolu istasyonunu işgal etmişlerdir.
Ürdün ağır topçusu dün akşam danberi Kudüsteki Yahudi topluluklarını ve stratejik noktalarını durmadan bombardıman etmektedir.
Dün bütün gün Arab topçu kuv vetleri Beytüllalıim ile Kudüs a-rasırıdaki Ramat Rachel mütame-resi istihkâmlarını dövmüştür.
Arab piyadesi bu mütamereyi çevirmeğe başlamıştır.
Ürdün kuvvetleri Allenby meydanına kadar Şeh Jarrah mahalle sini temizlemişlerdir.
Potas fabrikası
Telaviv: 22 (A.A.) — Reuter: Arab ilerleyişi karşısıdna. Ya lıudder Kızıl Deniz civarındaki önemli potas fabrikasının tahliye ederek ateşe vermişlerdir.
Bu fabrikalarbir milyon ster-linge malolmuştu.
Kudüs savaştan
Kudüs: 22 (AP) — Kudüsün eski mahallelerinde sıkışıp kalan Yahudi garnizonunu kurtarmak için Yahudi muhariblerin giriştikleri şiddetli ve ümitsiz hücum lar bugün göğüs göğüse çarpış malardan sonra Arap lejyonu ta rafından püskürtülmüştür.
Sivon kapısı civarında yığınak yapan Yahudi birlikleri ,
, şehri saran
a

[Birleşmiş Mîlletlerdeki Amerikan delegesi, I D__ • « •• • ■•••! _ « « ««_
Rusya isterse iyi niyetini isbat edebilir, diyor
* Vaşington: 22 (A.A.) — U. S.
I. S.
Sovyet - Amerikan münasebetleri Amerikan basınının dikkatini üzerine toplamış bulunmaktadır. En son yapılan yorumlarda Mareşal Stalinin Heııry Wallace’ın açık mektubuna vermiş olduğu tahlil edilmektedir.
Stalin, «Her memleketin ranhğına hürmet etmek ve şekilde içişlerine müdahalede bu-lunmnrnak» hususunda Wallace ta rafından yapılan talebi bahis mev zuu ettiği zaman bütün ihtilâflarımızın esasını teşkil eden bir müzakere konusunu kabul etmektedir. Stalin. 1 l memlekete komünizmin kabul ettirilmiş olduğu doğu Avrnpadan çekilmeğe hazır mıdır? Stalin esasen peykleri haline koymuş bulunduğu memleketlerle haklarında bazı niyetler beslemekte olduğu milletlerin iç işlerine m üdahalede bulunmlyacağmı va-detmeğe hazır mıdır? Eğer durum böyle ise derhal müzakerelere baş lanması icaheder.
Fakat ne M. Molotofun bayana tında ve ne de Mareş&I Stalinin ftVallaceirı mektubu hakkındaki yorumunda böyle bir kararı belir-
ten her lıangi bir şey yoktur. Ru« yanın zihniyetini değiştirmiş olduğuna dünyaya hâkimiyet yolundaki muazzam tasarılarından vazgeç miş bulunduğuna inanmak ioabe-derse ve Sovyetler Birliği dünyanın kalkınması için eski müttefikleri ile iş birliği yapmıya samimî bir şekilde arzu ediyorsa, açık bir şekilde yapılacak müzakereler her .şeyi ortaya koyacaktır. Vaşington un bu ihtilâfa son vermek için e-1 inden gelen her şeyi yapacağım biliyoruz.
Ncw Orleans Times Picayune gazetesi, bu hususta şunlan yazmaktadır:
Stalinin yeni beyanatındaki samimiyeti zaman kaybetmeden ve Rus şerefini veya meşru menfaatlerinden birisini ihlâl etmeden söz lerin yanı sıra yapılacak hareket lerle desteklenebilir.
New York Times gazetesi şunları yazmaktadır:
Bizzat Stalinin sadece Statüyü ve bütün Sovyet fetihlerini kabul etmekle kalmayıp ayni zamanda Yalta ve Potsdam kararlarını aşan bir takım kesin munzam tavizler taleb eden bir anlaşma teklif etmekte olduğu keyfiyeti, VVallace*-ın teklifleri arasında yaptığı seçmeden gayet iyi anlaşılmaktadır. Stalin her iki memleket arasında ve hudutları dahilinde gazetelerin talebelerin ve diğer şahısların ser best bir şekilde- hareket bahsinde Wallace tarafından yapılan ve Ba tı demokrasilerinin lehinde olup demir perdeyi bertaraf edecek o-lan teklifi gayet manidar bir şekil de bilmernezlikten gelmektedir.
Stalin Almanya ile Japonya ile barış andla.şmasının imzalanmasının tamamen lehindedir. Fakat ak sini bildiren bir teklif mevcud olmadığı için Stalinin geçen iki sene zarfında bütün barış müzakerelerini baltalayan ve hâlâ Rusyaya diğer fetihler sağlayacak olan bir barışı hedef tutmakta olan bir yaseti takibetmelrte olduğuna
• nanmak mecburij’eti vardır.
Amerikanın ııoklai nazarı Nevyork: 22 (A.A.) —
Kilosu hakkında sorulan suali zenci boksör cevaplandırmadı
, t ‘ ----o----
Joe Luis New York’da
çilerle yaptığı hasbıhalde kendisine kilosu sorulduğu zaman cevap vermemişti.r Yakın miişahidler Joe’nun 100 kiloyu aştığını söylemektedirler. Dünya ağır sıklet şam piyonu antremankıra başlamış -tır. gazetecilere Walcott’ıı 5 inci ravundda nelcavt etmek vadinde bulunmuştur.
--------------o-------- -İngiliz tepkili uçağı geliyor
-—O—
Roma: 22 (A.A.) — Reuter:
Türkiyeye gelmekte olan 7 Mark tipi bir İngiliz tepkili uça ğı bugün Romaya inmiştir. U-çak Marsilya—Ooma arasındaki G20 kilometrelik merhaleyi 53 dakikada almıştır.
cevab
• •
hüküm hiç bir
Dokümanter filmler sahasında, Birleşmiş Milletlerin film ve rü'-5’etle bilgi sağlama dairesi tarafın dan haztrlauan «First Steps) isim li film mükâfat kazanmıştır.
Alfred Nowman tarafından kale me alınan Mothcr Wore Tights en iyi müzik filmi seçilmiştir. Hususi mükâfat -Shoe Shine isimli Italyan filmine verilmiştir. Ken Murray’ın 'Bili and Cooı ve James Baskett'in Uncle Remus isimli eserleri de hususî mükâfat almışlardır. Mister Baskctt, Oscars mükâfatını kazanan ikinci zencidir.
Akademi, siyasetlerin gayet cüzî bir rol oynadığı bir seçim sistemi ihdas etmiştir. Bütün oylar giz li olarak istimal edilmektedir. Oy tasnifi de sinema işlerde hiç bir ilgisi olmıvnn bir ticaret firması ta rafından deruhte edilmektedir. Mü kâfatlarm dağıtılacağı güne kadar seçimlerin neticesinden kimse haberdar değildir.
Akademinin reisi Jean Hersholt stüdyo siyasetlerinin seçim üzerin de hemen hemen hiç bir rol oynamadığına kanidir. Oylar gizli kullanıldığı için hiç bir stüdyo —arzu etse dahi— işçilerine oyların ne şekilde kullanılması lâzım geldiği hakkında direktif veremez. Diğer taraftan hiç bir stüdyo- personeli-le seçimlerin seyrini değiştirebilecek bir durumda değildir.
va
er sene Mart ayında film Sanat ve Fen Akademisi Hollywood’un en önemli
müessesesi olmaktadır. Çünkü film sanayiinin en müstesna başarılan için tahsis edilen mükâfatlar o zaman dağıtılmaktadır. Filmlerde sağlanan müstesna başarılardan dolayı tevzi edilen küçük statüle-veri İme k tedir.
. verildiği vakit kariyer gelişmesi, stüdyo lara verildiği vakit de prestij ve \ gelir vasıtası olmaktadır.
•y ’ Hollywood’daki önemli icraatçıların ileri sürdüklerine nazaran mükâfat kazanan bir filmin değeri otomatik bir surette iki ve hattâ hazan üç kere artmaktadır. Hollpvood’un en iyi olarak kabul ettiği bir eseri herkes görmek ister. Diğer taraftan «Oscars» mükâfatlan altın ağırlığı bakımından kazananlar için çok büyük bir değer ifade ettiği de muhakkaktır. Statü alan bir yıldız «senenin aka demi mükâfatını kazanan sanatkâr- unvanını bir yıl muhafaza et inektedir.
Bazı durumlarda cOscars mükâfatlarını kazanan sanatkârlar başarılarını uzun zaman idame et tiremenıektedirler. Meselâ, Luise Raüıer bu mükâfatı iki defa kazanmış olmasına rağmen film san’-atini terketmek zorunda kalmıştı. Diğer taraftan ağaç büyüyor» Jimmy Dunn mükâfat kazandığı vakit bütün Hollywood tarif edilmez bir sevinç içinde bultıııuyor-dpiu. Fakat, mükâfatı aldıktan son ’ra pek fazla iş bulamamıştı. Bu a-rada bir Oscars mükâfatı, kariyerimden pek çok şey kaybeden bir ^Woa.ı Gravvford'u tekrar eski mevkiine ulaştırabilmektedir.
Eö\ lece, gerek film canatkârla-
• gen*kSu KBmpâhykiu/; ıuu-cars mükâfatlarına büyük ölçüde önem vermektedirler. Nitekim, bu mükâfatların tevzi edileceği geceden aylarca evvel Hollywood-da tazyik ilânları mücadelesi baş göstermektedir. Mükâfatlan kazanacakların seçilmesinde efkârı u-mumiyede çok büyük bir rol oynamaktadır. 1946 yılında Amerika, ^tecrübeli erlere karşı çok büyük îbir rağbet gösterdiği için bu yüzden hissiyat da çok büyük hır rol Oynamaktadır. Meselâ yıllarca ara mızdn bulunan bir sanatkârın tak-lâyık olduğunu göz önünde tutan Hollywood'un bıı- artiste oy nrıuesi de mümkündür, t Imumiyet itibarile yılın sonun-pipiyasaya arzedilen bir filmin l^ukâJat kazanmak bakımındou tona iyi bir fırsat sağlıyacağı ka* laati mevcuttur. Bu yüzden Ame-likadaki sinemalar önemli filmleri. Jrortu devresinde halka sunmakta iırlar. 1947 yılında göz Önünde tatulacaklarm sayısı 450 yi buluyordu. İngilizce mukâlemeler nazs-h itibare alındığına göre, bu na-ptkârlann dünyanın her hangi Bir köşesinde yer almış olmaları (kyet normaldir. 1946 yılında hır k)R mükâfatlar îngilizler tarafının çevrilen filmlere hasredilmiş-Br. Yalnız bir İsviçre filmi Oflcam viükafar ^^zanmıştır
1947 yılına ata
(artta HolJyv’ooü j,n bildirilmiş-* İr. Loretta Yöung jffçmin Km nda* oynadığı rolden dolayı en ! ri aktör olarak fieçibm^tır. Ro-' pid Cülman «A Duble Life) de unadığı rolden dolayı en iyi prlük mükâfatını kazanmıştır, pentleman's Agr^ement* souemiı iyi filmini teşkil etmiştir Cepte Holm ve Edcıund Gwenn d»*H-iclenen en iyi s₺ oatkâr unvanını Sanmışlardır,
■n orijinal filrr.. mevzuunu .yır-linçi aflır-Foks Kumpanyası kazan [iştir. Bu mükâfatı kazanan «O-h Dördüncü Sokaktaki Harikam pmli eser Valentine Davies tara* hdaıı yazılmıştır. Rko kumpanya “nin meydana getirdiği (Tho Bac-Irior and the Bobby Sozer* isim-I film) senenin en orijinal göste-fol* unvanını kazanmıştır, War-? br Brothers’in (Tweetıe Pie» ne-) tnfn en iyi filmi olarak Reçilmiş-ç j. Climbing (be Matterhom iki î Ihinllk kısa mevzulu en jyi fj|rn ( k ’ »umı k.v/ ı ■ ı u bobinlik ? M loşa mevzulu filmler araunuhı £ vet ve imamet, Hüseyin h r» Aliden Konra ’Zeynelâbidine intikal ey Urdiği eGoodbye Tıırjnck* 8 İçmiştir ve kâinatın ıınamt odur
re Oscars* ismi verili Bu mükâfatlar şahıslara


• Tt


( Brooklyn’de bir isimli film için
Deliliğin sebebleri
(I)aştarafı 1 incide) betlerdeki önemi ve muhtelif memleketlerdeki bu konu üzerin deki faaliyetler belirtiliyor, ve yakında Londrada toplanacak olan Beynelmilel Krimoniloji kongresine, cemiyetin İlci rapor la iştirak edeceğine işaret edili ûiaiu--------
Bundan sonra Dr. Cihad Ata soy cürünrt^eiu sinir ve ruh he kimliği yönünden tetkikinLyapan bir konuşmada bulunmuş, ProF. Nurullab Kunter suç ve ceza bahsinde akıl hıfzısıhhasının e-henımiyetini belirten bir konuş .ma yapmıştır.
Bilâhare söz alan Rüştü Re— ceb ezcümle demiştir ki:
- — Büyük şehirlerdeki suçlar alkolün Anadoludakiler ise ceha letin neticesidir. Bu sebeble A-rıadoludaki halkın içtimai terbi ye ve bilgisinin arttırılması lâzımdır.
Bundan başka ıslahaneler za rurî bir teşekküldür. îşlediklpıi suçtanmütevellid suçlardan yan muaf olan psikopatların cemiyet arasında yasamaları mahzurludur.»
Daha sonra Bir doktor, fevrî suçların da sebebsız olmadığını, elektro enselografi sayesinde bunların uzvî 3ebcblerinin tesbit edildiği meselâ kandaki kimyevî unsurların azalması neticesinde feveran meydana gelecek cina-
r—---------------------------------
) Hişam hiddetlendi, şairi han-C ftettirdL înıam; Ferazdak’ı teael-
) lı için ona hm dinar yolladı. Mih J kâfot kendisine verilince, şair: a — Biz ehli beyti remılüz. Verdi*
mükâfatlar 21( iCjn yaptım. Para kabul etmem,
) Cevabını verince, imanı»
* — Biz ehli beyt re&ulüz. Verdi»
’ ğiraizi geri almayız.
) Diyor, şair de atiy.yeyi kabul oy | liyor.
1 İmara jıağ iken, amcası Mehmed t bin Haneliye (imamet) hakkının kendine aid bulunduğunu sanmış-b tı. Mebmed bin Haneliye: | — Ben Hazreti Alinin oğluyum.
) Emanetlerin (yani, imamlığa aid r veaaik ve tehcrrükâtın) ve imame-
) tin. bana aid olmanı lâzım gelir. ? tddiaamda bulunmanı üzerine ( /»eynelâbidin, amcasına: t i«ly amca, gel Kfirbeye vara-£ hm Tamuya yalvaralım. Hacerl
Esvcdi dile getirsin de imamete hangimizin hakkı olduğunu söy* letRin!
Teklifinde bulunuyor, ikisi da Bacerl Esvede varıyorlar, Muham med bin Hanefiye dua ediyor, bir cevab çıkmıyor. Zeynelâbidin: Ha cerl Esvedden Böylomeaini taleb eyleyince taş dile geliyor da:
— Allnîı hakkı için, Nuru Nabuvr
w
)lrî Vo
• •
• •

ve bir z.ırhlı otobüsü, eski harblerde olduğu gibi, hücum kulesi olarak kullanmışlar dır.
Bir lejyon, subayı, bu hücum lan, 5 gün evvel başlayan Ku-net işlendiğini izah etmiştir.
Söz alan Fakrettin Kerim Gö kay gelecek kongreye kadar memleketimizde boşanma meşe leleri hakkında tetkiklerde bulu nularak bir rapor hazırlanacağı nı söylemiş, bilâhare söz alan yüksek mimar Sedad Çetintaş bugün sermayedarlar elinde bu lunan apartmanların Türk ailele ri için birer zehir kutusu olduğu nu, bu daracık ve sıhhate muzır yerlerde sinir ve akıl bakımından normal kimseler yetişmesi nin imkânsız olduğunu, bu cihet le bize apartmanlar değil mün ferit Türk tarza evler lâzım oldu gunu belirtmiştir.
Bundan sonra eski idare heyeti aynen tastik edilerek kong' reye son verilmiştir.
düs muharebesinin en şiddetli
hıınmat sıkıntısı çekmektedirler. Zira, burasını Telavive bağlı yan belli başlı muvasala yolu di ğer Arab kuvveti tarafından ke silmiş bulunmaktadır.
Telaviv bu sabah iki defa bom bardıman edilmiştir. Arablar Ku düsii Güneyden kuşatmaya bıjş lamışlardır. Mısır ordusu öncüle rine mensup birlikler Kudiise 6 kilometre mesafedeki Beytiilâ-hime ulaşmışlardır.
Mısırdaki Amerika elçisi istifa etti
Kahire: 22 (A.A.)
Amerika Büyük Elçisi M. So-merville Tııck ‘ istifa etmiştir. Tııck, Başkan Trumana gönderdiği bir mektupta şahsî sebepler dolayısile istifa etmek arzusun da olduğunu bildirmiştir.
Bir habere nazaran M. Tiick bugün, Mısır Başbakanı Nokra şi Paşa ile görüşmüştür.
Kudüsteki Amerikan konsolosu yaralandı
Vaşington: 22 (AP) — Ku-düsteki Amerikan Başkonsolosu Thomas Vassonun bugün ağır su rettc yaralandığı Dışişleri Bakan
Mısırda

G. M.) kumpanyasının vücuda
Solcu tanınan hocaların yargılanması -------------o------
Ankara: 22 (Hususi) — Solcu temayüller besledikleri için haklarında Danıştayca lüzumu mu hake me kararı verilen dil tarih fakültesindeki üç hoca hakkındaki dosya Milli Eğitim Bakanlığınca Ankara savcılığına tevdi edilmiştir.
Şarabtan öldü
-----O------
Ankara: 22 (Hususî) — Bu sabah fazla miktarda şarap’içen sey yar köfteci Ç'erkesli Şevki Çakmak fenalık geçirmiş ve kaldırıldığı Nıimune hasta ha nesinde ölmüştür.
------o------
Eskrim müsabaka larını kazandık

Fareler ölmemiş
------------o----
Ankara: 22 (Hususî) — Hıfzıs-sıhha Enstitüsündeki kobay ve farelere gıda tip ekmekten verilince öldüklerine dair bazı aksettirilen haberlerin
madiği bildirilmiştir. Bu hayvanlara esasen başka yiyecekler verilmektedir.
tecrübeli k olarak tek birer birer gazetelere doğru ol-

-----u-----
İstanbul: 22 (A.A.) — Bu ak şamki İstanbul Teknik Üniversi te salonunda yapılan Türk—Yu nan ekipleri arasındaki eskirim müsabakalarında Tiirk takımı 8—7 galip gelmiştir.
lığından tebliğ edilmiştir. Vas-ke komisyonu Fransız konsolosluğu binasındaki bir toplantı sındım dönmekte iken yaralasın ıştır.
Filistin iviıı sigortalarda değişiklikler
Londra: 22 (A.A. I— Sigorta şirketleri dün, Filistindeki durum dolayısile Orta Doğuya giden gemilerde sigorta ücretleri nin değiştirilmiş dirmişlerdir.
Mısır, Lübnan, Üdün üzerinden yat için alınan eski primler kal dilemiştir. Yeni primler sigortacılar tarafından kendi kapaat lerine göre tesbit edilecektir. Mı sıra gidip gelen gemiler için ya ni harb tehlikesi tariflerinde memleketin dahiline transit ola’ rak gidecek mallar üzerinde harb tehlikesi primi ahnmıyacuk tır. Sigorta Mısırda malın yüklendiği veya boşaldığı limanda başlıyacak veya bitecektir Bu tahdit, Filistin© gidon ve oradan gelecek mallar üzerinde tatbik e dilecektir.
Yaman bir sahtekâr yakalandı
----o---
Ankara: 22 ( (Hususî) — 22 gündür Ankarada kâlı askerî yargıç kâh üsteğmen elbisesiyle bazen de sivil olarak dolaştığı anlaşılan v anuıu. bir. salı tekir...v.c dolandırıcı, yakalanmıştır. İlk sorgusundan a-dınm Turan olduğunu, Diyarıba--IrırHM- Krı(TH.ı(nınıı cnvlr-molrlo bern illetler mütareT'“ber üzerinde bir sürü sahte hüvi-
yet ve bir çok kartvizitler bulunduğundan, hakiki hüviyetinin teshiri için ayrıca tahkikat yapılmak tadır. Sahtekârın ayni zamanda mahir bir yankesici olduğu da sa nılmaktadır. Bazı deliller bu şahsın şebeke halinde çalışan arkadaşları bulunduğunu göstermektedir.
olduğunu bil-
Suriye veya yapılan nakli-
Bulgar cennetinden kaçanlar çoğalıyor (b'aştara/ı 1 incide) nız 250 gram veriliyor. Rum^n-va hükümetinin ididalarına ra s me karaborsa kaynamaktadır. Şeker 200 leva, ekmek 250 leva ya satılmaktadır. Diğer yiyecek İcrde buna göredir. Bu söyledik ferimizle halkın çekmekte oldu ğıın zarureti anlamak güç değil dir. Hükümet memurlarını temiz leme programının tatbiki dola vısile bütün muktedir memurlar ■r
azil edilerek bunların vazifeleri Komünist Partisi üyeleri arasın da taksim edilmiştir .
s(-i-
u.
yazan: Btaif Ogaaı
Tefrika N. I3«
Cevabını veriyor ve bu suretle Zeyuelâbidiııin hakkım açıklıyor. (1)
(imam Zeynciâbıdm, huruç dâ-vasile kıyana etmemiş,, İslâmları ayrılığa ve ihtilâle sevkeylcmek» ten dalma uzak kalmış bır yüksek zat olduğunu evvelki yazılarımız da beyan eylemiştik), buradu tekrarına lüzum görmüyoruz.), t-mam; Medinede yaşar, İlim ve ıha det ve muhtaçlara muavenetle meş gııl olur, başka işe karışmazdı. Yardımlarını daima gizli yaptığıu dan, bir çok aile ve adamların n® ouretle geçindikleri bilinemezdi. Vefatlarında bu muhtaçlar; mal-gefcaiz kaldılar işte o zaman onla rın imamın muavenetinden nıüflte fıd oldukları anlaşıldı.
I
li
eh-ka-
İsn'â Aşeriye imamları rivayetler ve karşıhkiaı
91 yahud 95 senesi vefat ederek (Halife Velidin zamanı) Medine* deki Baki' kabristanında Kubbe-tülabbas içine defnedildi.

Bu rivayetler hakkında, Ehli hak demişler ki: 1) Rafızilerin mezheblerini; beyt İmamlarından aldıkları
bul olunamaz. Çünkü: Başta Haz reti AH olmak üzere ehli beyt 1-mamlannm tuttukları yol; Rafıza usullerine aykırıdır. Hnzreti AH; ilk üç Halifeyi tasdik, kendilerine biat ve yardım eylemiştir. Evlâdı da onlara aaln dil uzatmamışlar-dut Sıfatı İlâhiye, Kader ve sair mennlii Itülllyede şianın mutezile* ye muvafakat eylemesine karşı ehli beyt ün,mıh» ı ehli uiiınıet yo-
I
mezhebinin el’
lıına yönelmişlerdir»
Şu halde: nnamiye Ravafızdan ayrı kulan n«te intibak eyliyen bu zatlardan
alınmış olduğuna ihtimal verile* uıez. (2)
2) Her gün ve gece bin rekât namaz ve mütemadiyen oruç meselesine gelince:
Bir kerre böyle bin rekât nama zııı Resulü Ekremden nc rivayeti ne vukuu ınesbuk değildir. (Buna dair hâdisieri yazmıyoruz), kırk rekâttan fazlası da mevsuk değil dır.
Mütemadiyen oruç dahi caiz do ğildir. Her oruç tutulan günün ao ınında İftar icabeyler. Böyle olun* ca imamların, Sünneti nebeviye haricinde hareketlen kabul oluna
maz. Sonra,; kıyanı, rükû’, sücûd. kuud miaillft bütün vacibatı ile güt de ve gecede bin rekât namaz kıl mağa imkân olmadığı şöyle dur sun, inıaınelmü’minîn olan zat dahi insandaki insan tabiatının zaruretlerinden bulunan yemek, uyku vakitlerini de ayırmağa elbette mecburdur. Bundan başka, ai-leaile ihtilâl evlenıek, onlara mü-i

tcallik işleri görmek, yıkanmak, halka aid muameleleri çevirmek1 °ıbi turlü mübrem ıneşpıı 1 iyetleri[
• vardır ki, bunlar da güniin e- 1 ’.eınmiyetli bir miktarını alır, şer’-[ mı namaz kılınması caiz olmıyan ' vakitlerin çıkarılması da fcabey-( ler. Şu halde bütün bunlardan ar-' tarak zamanda iddia ve isnad olu( nan bin rekât namazın kılmabil- ' rnesi aklen ve âdeten müntcni’dir.ı
3) Resulü Ekrem Efendimizin} Haşan ve Hüseyin haklarındaki hft( dişlerine ve hâdiseye itinad ettin-1 len hâdiseye gelince: ı
(Devamı var9 (
(1) Bııntı kabul eyleıııiyeıı diğer şin fırkaları hakkında evvelki yazılarımızda (aİNİlat verilmiştir.
(2) Alinin AfdaUyeti ve ııasla-lıırın mahiyetleri hakkında hcın şia miiddeiyatif hem de ehli sünnetin görüşleri evvelce tafsil edildiğinden bıınıda tekrarına lüzum görülmedi.
Varren Austin millî İçtimaî ilim 1er enstitüsünün yıllık ziyafetin -de biı tttH-tek pöylıyere k -tlemigtir ki:
Sovyetler Birlişinin şefleri, uzlaşma niyetleri hakkında yap tıkları son beyanatlarım hareketlerde desteklemek için Birleş miş Milletlerin toplantılarında her gün ortaya çıkan fırsatlardan faydalanabilirler.
w
Amerikanın Moskova Büyük Elçisi ile Rus Dışişleri Balmnı a rasında teati edilen son notaları bahis mevzuu eden Austin, bu notolarııı Amerikan Dış siyaseti nin belli başlı noktalarından bazılarının daha açık bir şekilde belirtmesine vardım etmiş oldu W -4
ğıınu söylemiş ve bu noktaları şu §ekilde sıralamıştır.
1) — Hükümetimiz ve halkımız kendi işlerini hür şartlar i-çinde idare edebilmeye muktedir, sağlam cemiyetlerin kalkınmasını ve gelişmesini sıkı bir şe kilde destelemektedir.
Sovyetler birliğinin ve peykle rinden bu yapıcı programa kar şı güttükleri muhaldefeti terket melerini talep ettik.
2l Sovyetler Birliği hükümetinin ve halkının meşru menfaatlerini tehlikeye koymak için kuvvet kullanmamak veva kul-lanrnak tehdidinde bulunmamak niyetinde olduğumuz hususumla kendilerine bir çok fırsatlarda vermiş olduğumuz teminatı şüp heye mahal bıraknnyacak bir şe kilde tevid ettik:
W
Genel olarak Sovyetler Bidı ğinin Birleşmiş Milletler teşkilâ tının üyelerinden ekserisine karşı gütnıckte olduğu infiratçım siyaset ihtilâfların halli ve istik rarın gelişmesi işini hızlandıracak olan anlaşmaların imzalanmasına mani olmuştur.
Dünyada mevcut iki büyii; grupu, Sovyetler Birliği ve Âm-rika kendi varlıklarında teceıh ettirmektedirler. Sovyetler Birli ği, Amerika ile iki taraflı rnrüza kerelerde bulunması için dair birdâvet yapılmadan ihtilâfların halli içiıı müzakerelerde bulunıf ması yolunda büyük bir aızıı duyduğunu izhar etmiştir. Bu dıı ruınu gayet iyi karşılamaktayız Fakat iki milletin başka memleketlerin menfaatlerinin de balo s mevzuu olduğu meseleleri sadece kendi aralarında halletmeğe teşebbüs etmelerini de arzu et memektej’iz.
Ahengi ihya etmek, birliği tır hakkuk ettirmek ve Doğru ile Batı arasımla esaslı ayarlama lar yapmak Birleşmiş Milleter toplantılarında tahakkuk ettirile 1 • t •
.•i


4
/
s



*1
1 d N I fi A W A ■
tP.
SAYFA: ₺
S
1
•t İT
••
-- ------------------------ , ■
Muhtelitin bugün çıkaracağı oyun gelecek haftaki Millî maç için bir miyar teşkil edecektir
w
Beşiktaş takımı dün nasıl yenildi?

4
Haşanı alarak §u tertibde sahaya çıkmışlardı:
(Edhcm - Vahid, Vedii - Sainı, Ça çi, Haşan - Süleyman, Hikmet, Şükrü, Şeref, Faruk)
Beşiktaşın bu yeni tertibi hemen tesirini gösterdi ve Siyah -Beyazlılar canlı bir oyunla hâkimiyeti ele geçirdiler. Haf hattı da muhacimleri beslemeğe ve bu suretle hücum Teşebbüsünün Beeik taşta kalmasına imkân verir şekilde oyııamaga başıau:.
7 inci dakikada îngilizler aleyhine bir favul oldu. Uzaktan §an-dellenen favul atışını Ingiliz ka-Jt CİaLtâoke. ed*m)vcreJr elle karşıladı. Geri gelen topa Şeref vurdu. Top Ingiliz müdafiterinin mukabc
V
I
■ 1 lıM r
%



»

I
W:
t _
Santralar Vediiyi atlatıyor ve Edhemi de geçtikten aonra
îngilizlerin yaptığı dördüncü gol: ı
boş kaleye topu sokuyor. İngiliz hakem Mr. Barrick dünkü maçtan evvel yan hakemlerle birlikte
snranEtnr
Îngilizler zayıf Beşiktaş müdafaasını kolaylıkla delerek rahat bir oyundan sonra beş yol birden çıkardılar
İngiliz profesyonel Queens Park Rangers takımı şehrimizdeki üçün cü karşılaşmasını dün Beşiktaş ile yaptı ve 5 - 2 galib geldi.
İnönü stadı dün geçen haftaya nazaran oldukça tenha idi. Saat 16,30 da, bu çeşit maçlarda yapılması mutad olan merasimi mütea-kib, Q. P. R. lilerin vuruşu ile Ingiliz hakeminin idaresinde başlan dı. İlk akın ceza içinde kesildi ve Beşiktaşlılar hemen mukabil hücu ma geçtiler.
Onunun sürati ilk 10 dakikadan sonra azalmağa başladı ve Ingiliz ler işi daha gevşek tutmağa başladırlar. 20 inci dakikaca Q- P. R-santraforu Stewart, Saimin hızlı koşamamosından istifade ile, ileri ~bir pasa yetilip biraz
sonra topu sol açığa aktardı. Sol açık da müsait vaziyette ayağına geçen pası iyi kullanıp yakın mesafeden ilk İngiliz golünü çıkardı.
Bu gol Beşiktaşın maneviyatım oldukça sarstı ve oyunun bütün sevk ve idaresi îngilizlere geçti. Saimin bir hatâsı yüzünden çok zor şekilde atlatılan mühim bir teh tikeden sonra 28 inci dakikada sağ iç Hatton karşısındaki beki atlattıktan sonra plase bir vuruşla i-kinci golü de kaydetti.
Siyah - Beyazlılann maneviyatı ikinci golden sonra büsbütün bozuldu, adeta tona vuramaz hale
*
geldiler.
Şükrü ile Kemalin iyi marke e-dilmeleri dolayısile igliyemez bir hale g(len for hattının gerisinde mümkün olduğu kadar bozuk oy-nıyan muavinler bu oyunlarile îngilizlerin gayet kolaylıkla Siyah
- Beyaz kalesine inmelerine, adeta istiyerek, imkân hazırlıyorlardı. Müdafaada Kenanın yerine Vahidin girmesi de fazla müsbet bir te sir husule getirmediğinden Q. P. Ii. hücumları her an golle netice- [ lenecek bir hal alıyordu. Nitekim 26 inci dakikada Mills Vediinin ya nından sıyrılarak köşeyi bulan bir şutla takımına üçüncü golü de ka zandırdı.
Muavin hattının bc-rbad oyunu hücum hattına da tesir ettiği i-çin îngilizler sahada adeta ekzer siz yapar gibi rahat oynuyorlardı. Bu halden asabı bozulan Vedii bir ara sol açık mevkiine kadar sürerek getirdiği topla yakın mesafeden çok sıkı bir şut çekerek İngiliz kalecisi için ilk tehlike yi yaratmış oldu. Biraz sonrft dev re 3 - 0 Beşiktaş aleyhine bitti.
İkinci devre:
Bu devre her iki taraf da takımlarında tadilât yaparak çıktılar. îngilizler Allenlerin yerine ihtiyat kalecilerini almışlar, Siyah
- Beyazlılar da Şeref, Edhern ve

uhtelit takım ne
netice alabilir?.
IrtlL. urakraytu hJJftn oyıuîu çdJfr yakından takib eden hakem Mr. Barrick topun kale içinden çıkarıldığını görerek Beşiktaş lehine gol verdi ve bu görüş seyirciler ta rafından uzun uzun alkışlandı.
Oyun yavaş yavaş sertleşmeğe başladı. Buna Beşiktaşın fuzulî şekilde hırçın oynaması sebeb oldu dersek hatâ etmemiş oluruz. Nitekim Faruktan yediği tekme i-le Mills, Vahidin sert bir çıkışı i-le Smitth 2 - 3dakika yerde kaldı lar. Nihayet Şükrünün hiç sebeb-siz kaleye yaptığı şarj sonunda Ailen tekrar oyuna girmek mecbu riyetir.de kaldı ve Beşiktaşlılar bu şekilde büyük bir avantajı kaçırmış oldular.
Oyun tekrar îngilizlerin hâkimi yeti altına girdi. 27 inci dakikada Edhemin saniaforun ayaklarına yatarak kurtardığı muhakkak gollük bir tehlikeden sonra 20 vncv dakikada Stewart aldığı ileri bir pasla Vediiyi geçtikten sonra kaleci Etlıemi de atlatıp topla boş kaleye girerek dördüncü Q. P. R. golünü attı.
33 lizler kilen topu
Beşiktaş santraforu da tam zaviyeyi bulan çok sıkı bir burunda İngiliz kalesine ikinci Beşitkaş go lünü attı.
Daha bu golün heyecanı geçmeden yine Stewart iki Beşiktaş mü-dafiiııin arasından sıyrılarak Edhemi aşıran bir vuruşla beşinci defa topu Siyah - Beyaz kalesine soktu.
Oyun çok heyecanlı bir şekil aldı ve ayni zamanda sertleşti. O sırada yine ileri bir pasa koşan Stc.viırt Edhc-mle çarpıştı ve ağır şekilde sakatlanarak sahadan se-diyt ile çıkarıldı. Biraz sonra da oyun 5-2 îngilizlerin galibiyetile snmı
M. Nimet t)
İngiliz - Italyan millî maçının tam tafsilâtı
İngiliz fudbolcuları üstadane bir oyunla 4
■ ——

0 galibiyeti hakkettiler..
—-----------------------
Millî takım namzedlerinin bugün Îngilizler karşısında geçirecekleri çetin imtihandın yüzaklığı ile çıkmaları lâzımdır
On gündür şehrimizde misafir bulunan Ingiliz profesyonelleri bu-1 gün son karşılaşmalarını muhtelit takıma karşı yapacaklardır. Millî takımımızın esas teşkil eden üç kulüp muhtelitinin bugünkü karşılaşmayı kazanması çok muhtemeldir.
Üç maçını gördüğümüz Ingiliz takımı ilk iki karşılaşmasında gol çıkaramamış, fakat dünkü maçta, zayıf bir müdafaa karşısında, muvaffak olabileceğini isbat etmiştir. Nefes bakımından bizden üstün o-lan îngilizlerin bugün de galib gel mek için çok çalışacakları muhak kaktır. Ancak dün maç yapmış o-lan bir takıma karşı muhtelit takım daha zinde ve îngHizîeri mağ lîıbiyete uğratmak içio daha aav-retli -oymyacaktır. İlk maçı gördükten sonra yazdığımız yakılarda süratli ve şuteü bîr «antrafora ma lik olah her hangi bir hücum hat tının Ingiliz müdafaasını delebileceğim tebarüz ettirmiştik. Nitekim ; dünkü maçta Şükrü santrafora geçtikten sonra —pek de muvaffak bir oyun oynamıyan— Beşiktaş 2 gol çıkarmıştır.
Bu itibarla bugünkü müsabakada muhtelitin galib gelmesi for hattının ve bilhassa orta muhacimin verimli çalışmasına bağlıdır. Bugün oynıyacak karma bizce, şu oyunculardan etmelidir.
Cihad - Murad, Vedii
Ahmed) - Naci (Salâhaddin), Bü lend, Haşan - Fikret, Erol (Salâ-haddirc), Reha (Şükrü), Lefter, Şükrü (Halid).
Bu 15 oyuncu millî takımımızın esas oyunculandır, ki gelecek haf ta yapılacak olan Türk - Avustur ya millî maçında AvusturyalIlar karşısında millî takım formasını giyeceklerdir, bugün kuvvetli bir profesyonel tim karşısında tecrübe yapacak olan muhtelit takım, aksayan taraflarını bu maçta düzel tecek, oyuncuların birbirlerine a-lışmasmı bir kere daha bugün sağ lamış olacaktır.
Muhtelitin bugün çıkaracağı oyun gelecek haftaki millî maç için miyar olacaktır.
Ingiliz takımının y’aptığı üç maçı yakından takib eden ve oyun tarzlarını iyice öğrenen antrenör ve idarecilerimizin verecekleri talimat dairesinde muhtelit oyuncularının muvaffak olamamasına, ka naatimizce, hiç bir sebeb yoktur.
Rangeıs takımında sol bek ve sağ hafin klas oyunları muhtelitin açıklardan ziyade merkezden teşebbüste bulunmasını ıcabettire- *
ceğinden, yukarıda da belirttiğimi^ gibi, üç ortanın bugünkü maç üzerinde rolü çok mühim olacaktır.
îngilizler, dün, zayıf bir müdafaa karşısında muvaffak olabileceklerini dün isbat etmişlerdir, dedik. Bugünkü maçta muhtelit müdafaası, gerek Fener ve gerek Galatasaray müdafaasından daha kuvvetli olacağına göre Q. P. Ran gers’in dünkü gibi çok gol çıkara bilmeleri adeta imkânsızdır. Maa-mafih, biz, bir hattâ iki gol yememizi bile galibiyetimiz için bir engel saymıyor ve bugün muhtçjit takımımızdan, îngilizler karşısında, sahadan yüz akile çıkmalarını bekliyoruz.
N. Ü.
Amerikalı sporcular
■ — JV- ■ - -
Olimpiyadlarda sporculara .'/S saatte bir taşınacak yiyecekler: S000 ekmek, 30 ton et, 9000 litre dondurma ve 30,000 yumurta!
Amerikadan olimpiyad komitesi niıı gıda şefi Olimpiyadlara iştirak edecek sporcularının iaşeleri -ni ne şekilde temin edeceklerini eçıklamıştır. Her 48 saatte tay • yareyle 9000 taze ekmek gönderi» lecek ve yiyecek olarak da 30 ton et, 9000 litre dondurma, yarım ton tereyağı, 30,000 yumurta vapurla getirilecektir.
-------o-------
Kral kupasını Damet kurtaralı
------------o------- l’arp içinde Ingiltere Kral Kupa, sı,banka bombalanınca nasıl m» hafaza edildi ?
Ingiltere Kral kupasını bu yü kazanan Manchester United in kaj. tanı Carey’e kupayı bızzet Kralın verdiğini buluyorsunuz, işte bu merasim esnasında güzelim kııp« Kralın elinden kurtulmuş ve yere düşeceği sırada Velihatın kocaa Edinbourg dükü çevik bir hare ketle kıymetli hatırayı kurtarmıştı!
Harp zamanında bu tarihi kupa bir bankaya emanet edilraiç ve banka bombardımanlar netico si harap olunca federasyon sekreteri kupayı ebine götürerek 1945 kadar muhafaza vazifesini üzeri ne alnuştı.
ıslıklandı
yiyor, ceza vuruşları veriyor, halkı sinirlendiriyor ve kendisi de ıslıklarla karşılanıyordu. în gijizler yere îtalyanlar havaya hâkimdi. îngilizler topu çabuk kapıyor ilerliyor İtalyanları geçirmemek için var kuvvetile çabalıyorlardı. İtalyanların hücum ları hep insanlara çarpıyor, kalecinin bile eline gelmeden dönü yordu. îtalyanlar hepsoldan Ca rapedesten ümit bekliyorlardı. Fakat o zavallı ne yapabilirdi. Bu devrede îngilizlerden sol a-çık Finney pek mükemmel oynu yor ve çok tehlikeli inişlerle î-talyan kalesini karıştırıyordu, îhgiliz beki Hove emsalsiz, sol içi Monnion bir şaheserdi. îtalyanlar belki en fena oyunlarım oynuyorlardı.
Pasları alamıyor, şiltleri kale dışına atıyor, sık sık taç, kor neye topu geçiriyor, ayaklarına gelen fırsatları da şuna buna kaptırarak takımı müşkül bir vaziyete sokuyorlardı. Kaleci Bacıgalupon büzel ve fedakâra ne oyunu adetlerin yükselmesine mâni oluyordu. 21 inci dakikada kaleye sokulan Ingiliz soli çi ehemmiyet verilmiyen bir an da güzel bir şütle köşeden 3 ün cü golünü hediye etti.
Îtalyanlar için tek bir şeref sa yısı kalmıştı. 25 inci dakikada 1 talyanların hücumu pek şiddetli oldu. Soğuk kanlı Svvlft topu i-çerden çevirerek sağ elile güçlükle dışarı attı. Bu asaba bir gol mü di. Bütün stad inledi. Fa kat Ispanyol hâkemi sert bir tavurla bunu gol saymadı. İslıklar kıyametler koptu. Aradan üç dakika geçti. Üç İngiliz hü cumunun güzel bir anlaşma ne ticesinde yine İngiliz sol açığı 4 üncü golü yaptı. On beş dakika İtalyanların gayretli mukavemeti devam etti.
Artık stad boşalmaya başlıyor du. îtalyanlar son derece müteessirdiler. Hiç bir şey yapamıya caklarını anlıyorlardı. Zira In-gilizler bu defa da çalımlar pas larla hasımlarma ders veriyor kendine fazla güvenmenin ve ga libiyetten duyulan gururun boş
İspanyol hakemi maçta niyor, Fakat Italyan kalecisi Bacıgalupinin güzel oyunu karşısında fazla sayı yapamıyorlar-dı. Bugün İtalyan forvedinin sol açığı müstesna büt ün^çuvla n en kısa mesafeden topu kale dışına atmak, ayaklarına gelen paslan seri oynıyan tngilizlere kaptırmak gibi bazı- hatalarla o yunu ümitsiz bir manzaraya şo kuyorlardı. Bu bocalama on beş dakika sürdü. 21 inci dakikada, İngiliz merkez muhacimi pek gü zel anlaştığı ve daima insaydlar-la ilerlediği bir güzel anlaşma a nında ikinci ve emsalsiz golünü de İtalyan kalesine hediye etti. Bugün İtalya mağluptu ve bu ne ticeden asla kurtulamıyacaktı. Bütün bitaraf müşahedelerde bu kanaat haline gelmişti. Fakat Îtalyanlar hâlâ beraberliğe ait ümitler besliyor, çabalıyor, yırtmıyor. İngiliz kalesine sık sık iniyor, şüt yağmuruna tutulu yordu.. 22 kişinin için de bir âbi de gibi yükselen te kinsan soğuk kanlı ve pek mükemmel bir oyuncu İngiliz kalecisi ve kapta nı Swift idi. Bunu seyreden her kes ona hayrandı. Sağdan soldan toplan tek eliyle topluyor, a yağa müracaat etmeden yakınındaki haflara atıyor, hiç şaşır mıyor, korkmuyor, fazla gurur laıımıyor, fakat tam yerini de buluyordu.
İtalyan takımında santrhaf Parola, Îngilizlerin de takdir et tiği veçhile emsalsiz bir oyun gösteriyor, Karapelles ile kaleci ondan sonra geliyordu. Bekler den Balarin de takımını mutlak bir kaç golden kurtarıyordu. Üç orta İngiliz muhacimine ve bilhassa sağ iç Mortenson bütün dünyada görülmesi, seyredilme si lüzumlu bir futbol üstadı ola rak umumun takdirini kazanıyor du. Kısa pas, seri hareket, u-zaktan hediye etmek işte İngiliz lerin oyunu, îtalyanlar gelen to pa başla çıkış, topu yerden çevirmek uzun paslar gibi daha zi yade seyri zevkli fakat neticesi boş fantazik işlerle uğraşıyordu. Birinci haftayım 2—0 lngilizle ri galibiyetile sona erdi.
On beş dakika sonra İtalyan-1 olduğunu bu. dünkü çıraklara an lar büyük bir iman ve azimle işe başladılar. Fakat hâkem neden
takım, teşekkül
(Adnan,

Romadan bildiriliyor: 16 Ma-I yıs pazar bütün dünyanın merak ve heyecanla beklediği gün nihayet gelip çatmıştı. Ingiliz İtalyan millî takımlarının maçını setretmek üzere 100 bine ya lan bir kalabalık Torino stadını doldurmuş bulunuyordu.
Maça tam saat 17 de başlanacaktı. Vakti gelince İngiliz îtalyanlar ikişer olarak bir dizi halinde sahaya alkışlarla çıktılar, îngilizler beyaz forma siyah pantalon - kırmızı çorap, îtalyanlar mavi falilâ, beyaz panta lon siyah çorapla çıkmışlardı. Halkı selâmladılar. Dizildiler. Ev velâ İngiliz marşı sonra da Ital
dakikada saâdan Inrt I Van mİllî mar§1 aVakta «Ünlendi, dak kada ragdan Jngj | takdim(Jen gon
ra kıymetli iki atlas bayrak taraftarlardan birbirlerin verildi. Takımlar dizildiler. Îngilizler güneş karşısına düştüler. Hâkem İspanyol futbol federasyonundan beynelmilel (Fscartin) taçmenler İsviçreli Lutz ile Vogt idiler.
Saat beşi çeyrek geçe maça başlandı. îtalyanlar hücuma geç-1 tiler. Fakat îngilizler soldan gelen bu akını kestiler. Santrhaf-ları İngiliz forvıKini iyi besliyor du. Yerden hücumları sağdan inkişaf etti. Sağ iç açığa verdi. O ortaya şandelledi. Merkez mu hacim topu kaptı, Italyan müdafaasını geçti, kısa bir pasla sağ iç (Martenson) a verdi. 4. üncü dakikada güzel bir şüt îtal yan kalesinin ağlarına takıldı. Bu beklenilem^yen hücum Ital-yanlarda müthiş bir şaşkınlık do ğurdu. İtalyan takımı meşhur sol açıklarının tarafından ilerlediler. Fakat topu dışarı kaçırdılar. Karapallesin bütün hücumları sağdan beü Scott tara fından kesildi. İtalyan haf hat tı hücum hattını beslemekle beraber, forverd, uzun isabetsiz paslarile bütün fırsatları kaçın yorlardı. Îtalyanlar da bu tered düt, şaşkınlık ve asabi bir hava hissediliyor, top kontrolleri pek fena olarak göze çarpıyor, ve Ingilizlere pasları kaptırıyor lardı. Îngilizler meşhur W siste mini tatbik ediyor, kısa ara paslarile vo güzel çalışmla İta! vardan geçiyor, sık sık kaleye i
• • • * uncu
aleyhine bir firikik oldu. Çe fiıikik ile Faruk Şükrüye aktarmak imkânını buldu.
1
MM
(fb.( '
ıidk sakatlanan Staıcarî sedye ile sakadan mkurılıyor-


latiyordı. Saat tam 19 da hake min düdüğü çaldı. Tarihî rü» bit ee İtalyanları sılr sık ofwayd sa| misti.
w
Beşiktaşlılar netice vermiyen hücumlarından birinde