Ankara'nın tanınmış möble mağarası
Bursa Mobilya Pazarı
/eni çeşit tül mosa ve yer muşambalarımın bir defa
ı(örmeniz menfaatiniz icabıdır. Anafartalar cad. No. 108
Tel: 14091
Yıl: 2 — No. 599
ZAFER
DEM.OKRASİ N.İ ;N D İ R
Şık a vizeler'le
Süslenmiş salonlarımızı geziniz Beatii, Norge, Miclo Çamaşır Makineleri
Veli Candar ve oğlu
Anafartalar Cad. No. 146 — Telefon: 14671
★ Telgraf adresi s Zafer Ga zotesi — Ankara *
23/Aralık 1950 Cumartesi * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
* Telefon: 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi : 2 * Posta Kutusu : 193
Goçmenlereyardımtedbirleri
Cumhurbaşkanı çok yakın ilgi gösteriyor
Göçmenlere yardım etmek ve bunları bir an evvel müstahsil bir hale getirmek için tedbirler alınmaktadır
Göçmen ve mültecileri Yardım Birliği delegeleri
lop lantıda
Göçmenler için alınacak tedbirler
Bulgarisian'dan gelen ve gelecek olan göçmenlere yardım her tarafla geniş bir alâka ile . karşılanmıştır. Hükümetin aldığı tedbirlere yardımcı olarak çalışacak olan bu Birliğin işin ehemmiyetini bütün vatandaş- , i,----1--------•- - ’ ilhasüa Hı.
Mümtaz Faik FENİK
işte hükümetimiz, bu meseleyi cezri bir surette halletmek kufulan Birlik yolüna glrm'r^. Ve oradaki soydaşlarımıza sade Türk olarak değil belki insan olarak şefkat elini, yardım elini uzatmıştır.
İnsanlık idealine bağlı olan diğer bütün hür milletlerin bu
lara aksettirmek ve bilhassa dı- hakikati elle tutar, gözle görür ... . olacağına ve
(Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
şarda hürriyet ve insanlık gibi anlamış prensiplerine bağlı olan memleketler halkını bu büyük harekete alâkadar kılmak için yapacağı gayretlerin ve teşebbüslerin çok kısa bir zamanda müspet neticelerini idrak etmeğe başlıyacağımıza asla şüphe etmiyoruz.
Birlik Başkanı sayın Refik Koralian'ın neşrettiği beyannamede tebarüz ettirdiği gibi bu göçmen işi sade bir Türkiye meselesi değil, belki bütün insaniyeti alâkadar eden bir meseledir. Bu bakımdan Birleşmiş Milletlerin dahi bu bahis üzerine ilgisini çekmek çok yerinde bir hareket olacaktır.
Bazı kimseler, büyük göçmen dâvası karşısında şöyle bir fikir ileri sürebilirler: Hani Bulgarlarla bir anlaşmaya varılmıştı? Hani Bulgarlar, bizim giriş vizemiz olmadan Türkiye'ye göçmen sevkedemiyeceklerdi? Şim di memlekete büyük ölçüde göçmen alınmasının sebebi nedir?
Bu şekilde düşünenler, komünistlerin her hâdisede nasıl kendilerine göre bir zulüm metodu iakibetiiklcrini bilmiyen-lerdir. Gerçi Bulgarlarla, aramızdaki son anlaşma gereğince, gelecek göçmenlere Türkiye tarafından giriş vizesinin verilmiş olması lâzımdır. Ancak Bulgarların, oradaki Türk-lere giriş vizesi alsın veyahut almasın, türlü zulüm yaptıkları da bir hakikattir. Nitekim, giriş vizesi almamış olan Türk-leri, başka memleketlere meselâ Yunanistan'a bile şevketmişler vo Yunan hududundan memleketimize sokmağa kalkmışlardır. Bulgarlar kalan Türk lerin mallarını mülklerini, hayvanlarını arabalarını yok pahasına ellerinden almakta ve Bulgaristan'da bu kışı geçirmeğe mecbur olanları bile yaşayamaz hale sokmaktadırlar. Madem ki buradaki Türkler cninde sonunda memleketimize gelecektir; o halde onları, nasıl böyle zulüm altında, kırbaç altında vo her an ölüm tehdidi altında yadellerde bırakabiliriz?
Göçmen ve Mültecilere Türki- [ Dünkü faaliyetin tafsilâtı ye Yardım Birliğini yüksek himayelerine alan Cumhur Başka-nımız Sayın Celâl Bayar, dün akşam bu Birliğin kurucularına Çankaya köşkünde bir çay veriliştir. Bu toplantıda, Birlik Başkanı Refik Koı-altan'la beraber idare heyeti üyeleri, ve bütün kurucu üyeler, Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu, Millî Savunma Bakanı Refik Şevket İnce, Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Adalet Bakanı Halil Ozyörük, içişleri Bakanı Rüknettin Nasuhioğlu, Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut hazır bulunmuştur.
Göçmenler meselesiyle çok yakından ilgilenen Cumhur Baş-kanımız, kurucu üyeleri teşkil eden Üniversite Rektörleri, muh
• telif teşekküller temsilcileri, Banka Umum Müdürleri, memleketimizin’ güzide fikir ve iktisat adamları ve gazetecileriyle uzun uzun konuşmuş, Birliğin dünkü çalışmaları hakkında ken dilerinden malûmat almış, ve göçmen işlerinin salim bir esas dahilinde süratle yürümesi için kendi fikirlerini söylemiştir.
Cumhur Başkanımız, aynı ıhevzu übeıinde Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu, yâ Wı»nrt HrfnMrcı-VtnuhT Müdürii Mithat Dülge ile de konuşmuştur.
BU çok mühim
nın memleketin lehine halledilmesi ve göçmenlerin bir an evvel müstahsil bir hale getirilmesi için gerekli bütün tedbirler alınmaktadır.
Cumhurbaşkanımız yarın himayelerinde Millet Meclisi Başkam Refik Ko-raltqnm riyasetinde kurulan «Göçmen ve Mültecilere Yardım Birliği» dün sabah saat 10 dan itibaren toplantılarda devam etmiştir.
Dünkü toplantıda idare heyeti seçimi yapılmış ve neticede Büyük Millet Meclisi Başkam Refik Koraltan başkanlığa seçilmiştir. üyeliklere seçilenler şunlardır:
Kızılay Genel Başkam İst bul Milletvekili Nihat Reşat Bel-ger, İstanbul Milletvekili Bedri Nedim Göknil, İzmir Milletvekili Cihat Baban, Kızılay Genel Sek releri Kocaeli Milletvekili Dr.
(Sonu Sa. 4 Sû. 5 te)
Büyük Millet Meclisi Başkanı ve «Mülteci ve Göçmenlere Türkiye Yardım Birliği» Reisi Sayın Refik Koraltan
Amerikan
askerî
yardımı
1951 de yüzde 60 nisbetinde artırılıyor Paris Radyosu, 22 (Basın _ Yayın) — Son aylar zarfında Türk Genelkurmayının yapmış olduğu teşebbüsler neticesinde Tür-kiyeyc Amerikan, askerî yardı gelecek sene içinde yüzde a mış nisbetinde arttır.lacaktır.
Turizm danışma kurulunda
1951 yılı bütçesinin gerekçesi neşredildi
Yirmisekiz daktilo sayfası tutan gerekçenin tam metnini veriyoruz
Maliye Bakanı da bugün bütçe komisyonunda bütçe hakkında umumî izahat verecek 1951 yılı Bütçe Kanununun gerekçesi dün basına tevzi edilmiştir.
Diğer taraftan bugün de saat
11 de Maliye Bakanı Haşan Po-latkan Bütçe Komisyonunda yeni yıl bütçesi üzerinde umumî izahat verecektir.
Bütçe Çanunu gerekçesinin tam metnini aşağıda bulacaksı-
Yüksek Meclise sunmakta olduğumuz 1951 bütçesinin tanzimine hâkim olan esasların i-zahına ve bu bütçenin tetkikine girişmeden önce nazarı itibara alınmasını zaruri gördüğümüz bazı hususlar üzerinde Maliye Bakanı Polaikan
duracağız:
Bir devlet bütçesinin hakikî hüviyetini kolaylıkla teşhis e-debilmek için onu daha evvelki bütçelerle hiç değilse bir evvelki bütçe ile karşılaştırmak ı bütçelerin tanzimi sırasında emlekette hâkim olan iktisa-malî, siyasî şartlan gözönün bulundurmak zaruridir.
Bu zarurete uyarak 1951 bütçemizin hazırlandığı günlerde dünyada ve memleketimizde hâkim olan şartlarla bir yıl evvelki bütçenin hazırlandığı sıralarda mevcut şartları karşılaştırdığımız takdirde bunların (Sonu Sa. 2 Sü. 1 de)
Göçmenlere yardım işinde
Karaşar yangın felâketzedeleri için yapılan ve inşaatı bitmek üzere olan evlerden bir kaçı
Beypazarının Karaşar bucağında
Yüzbinlerce göçmen D. P. iktidarının başına gaile olacağı içinmi onların ıstırabı Ulusu ilgilendirmiyor?
Yeni bakanlar
Bugün komisyan raporları müzakere edilecek
Turirnz Danışma Kurulunun Pazartesi günü yaptığı umumi Heyet toplantısında tasarıları inceleme, Turizm miiesseselerinin vasıflarını tayin ve teklifleri müzakere etmek üzere üç komisyon teşkil edilmiş ve bu komisyonların raporlarının dördüncü bir komisyonda teVhid edilerek umumî heyete sunulması . karar altına alınmıştı.
(Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
Açık bulunan Çalışma Bakanlığına Buısa Milletvekili ve Büyük Millet Meclisi Başkan vekillerinden Huliısi Köymen, Bayındırlık Bakanlığına da Eskişehir Milletvekili Kemal Zeytinoğlu tayin edilmişler, her iki tayin Cumhur Başkanının tasdikinden geçmiştir.
Yukarda solda yeni Çalışına Bakanı Hulusi Köymen, sağda Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu görülüyor.
Yeni Bakanlara başarılar dileriz.
Akdenizi doğuya
bağlıyacak yol
Marshall plânı karşılık fonundan 2 milyon liralık meblâğın bu işe istimali hususunda
Devlet Bakanlığı ve iktisadı işbirliği idaresi Türkiye özel misyonu tarafından tebliğ edilmiştir:
Devlet Bakanı Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu ile iktisadı işbirliği idaresi özel misyon başkan ve-
(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
mutabık kalındı
Veteriner fakültesindeki
anlaşmazlık sona erdi
Veteriner Fakültesinde, bir kaç gündenberi devam eden anlaşmazlık sona ermiş ve talebe dün sabahtan itibaren derslere
devama başlamıştır.
Evvelki gün Milli Eğitim Bakanı Tevfik tleri’yi ziyaret eden Talebe Cemiyeti Mümessilleri,
Bakanla konuştuktan som kaı-aıa varmış ve dün de bunu tatbik etmişlerdir.
(Sonu Sa. 4 Sü. 3 le)
Fevzi Lûtfi Karaosmanoğlu
Bulgaristan’dan bu kış kıyamette yüzbinlerce Türk, evini barkını, malını, mülkünü zorla tasfiye etmeğe mecbur bırakılarak tehcir ediliyor. Hükümetimiz zulme uğrayan bu Türk-leri bir an evvel ana yurda alabilmek ve yerleştirmek için e-linden gelen bütün gayreti gösteriyor. Önümüe kıştır; bu gelenleri barındırmak bir ocağa sahip kılmak, beslemek, hastalıktan korumak lâzımdır. Bunlar senelerdir bağlı bulundukları yerlerinden, yurtlarından u-zaklaştııılmışlar, hem kendileri sefalete düşsünler, hem de Türkiye üzerine bir gaile olsunlar diye tehcir edilmişlerdir. Hâdise sade Türkiye'yi değil, belki insan haklarına bağlı bütün hür milletler camiasını alâkadar e-der bir vüsat ve büyüklükte bir zorbalıktır.
250 bin kişinin kısa bir müd-
(Sonu Sa. 3 Sü. I de)
Yanan 36 evden
30 u inşa edildi
kalan evlerin inşası da zamanda tamamlanacak undan dört ay evvel Beypa-ı ilçecînin Karaşar bucağında jn bir yang n neticesinde 36 tamamen yanmıştı.
igortalı olan bu
kûmet faaliyete geçmiş ve çeşitli kaynakların da sağladığı yarımlarla gerekli hazırlıklar ya-■Idıktan sonra Eylül ayı içinde çalışmalara başlanmış ve ilk iş olarak da yangın sahası temizlenerek arazinin parselasyonu yapılmıştır.
Bundan sonra, kura ile dağıtılan arsalara halkın da işçilik (Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Vah Necatı Ilter
Mecliste dünkü
müzakereler
Çankaya’daki manej ve sığınakla laboratuara dair izahat verildi
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Büyük Millet Meclisi dün saat 15 de boşkanvekillerinden Bursa Milletvekili Hulusi Köymen’in başkanl ğında toplanmıştır.
Dünkü Meclis müzakerelerini Cumhurbaşkanı Celâl Bayar da takip etmiştir.
Erzurum Milletvekili Bahadır Dülger'in «aşırı sağ ve sol cereyanlar hakkında hükümetin tutacağı haltı hareket» hakkindaki sözlü sorusunu cevaplandırmak için ilk sözü Devlet Bakam ve Başbakan Yardımcısı Samed A-ğooğlu almıştır.
Memleketimizde bütün icapları ile geniş bir tatbik sahası bulan fikir hürriyetinin bu vasfın-
dan faydalanarak gizli hareketlere tevessül edilmesine aslâ mü saadc olunmıyacağmı, hükümetin bu mevzuda son derece hassas ve titiz bulunduğuna işaretle söze başlayan Başbakan Yar-dımc sı beyanatına devamla demiştir ki:
«— Hükümetiniz hürriyeti müdafaa ederken hürriyete düşman olan bu fikir cereyanlarının hürriyet siperi arkasına gizlenmeleri için alacakları bütün tedbirleri, baş vuracakları bütün çareleri vaktinde yok etmek mak sadiyle lüzumlu her tedbiri alacaktır. Bugün mevcut mev -(Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
Çakırcalıııın serveti
I zmir'dc Çakırcalı'nın
* hâzinesi aranıyormuş! Rivayet edildiğine göre Ça-kırcalı muazzam servetini
yer altına gömmüş!..
Hayreti Çakırcalı'nın serveti ne kadar zaman sonra
ortaya atıldı!..
Aklıma bir fikir geliyor Sade Çakırcalı gibilerin de ğilse bile, bütün böyle örtü
lü servetler birer birer ara
nıp saklandığı inlerden çıkarılsa kim bilir, ne kirli çıkılar bulunur, ve bu kirli çıkılar ne işlere yarar?..
YEDEKÇİ
Sayfa: 2
ZAFER
23/12/Î950
1951 yılı bütçesinin gerekçesi neşredildi
(Ba$ tarafı 1 incide) birbirinden tamamen farklı olduklarını derhal müşahede etmemek mümkün değildir.
1950 bütçesinin hazırlık devresi olan 1949 yılı sonunda bütün dünyada sulh ve asayişin yakın bir âtide bozulacağına dair belirtiler mevcut olmamasına mukabil, 1951 bütçesini takdim etmekte olduğumuz şu günlerde, bilindiği üzere milletlerarası siyasî Şartlar çok ağırlaşmış, bunun neticesi olarak dünyanın bir ucunda karşılıklı mühim kuvvetlerin yer aldığı fiilî çarpışmalar başlamış ve üçüncü bir dünya harbi tehlikesi bütün ağırlığı ile hissedilecek hale gelmiştir.
Dünyada hâkim olmağa baş-lıyan bu ağır siyasî vaziyetin İktisadî ve malî sahalarda derin akisler ve tesirler yaratmaması elbette mümkün olamazdı.
Onun içindir ki, 1950 yılı bütçesi hazırlanırken hâkim olan ekortomik şartların aksine ola-■ rak dünya ekonomisinin bugün vehamete doğru giden siyasî değişikliğe muvazi bir seyir takip etmekte olduğu açıkça görülüyor.
Gerçekten 1950 bütçesi hazırlanırken, senelerdenberi devam edegelen istihsalde artma temayülü ile muvazi olarak fiyatlarda devamlı ve ittiradlı bir sukut devam etmekte ve dünya eköhomisinin bu normale dönüş seyrinin neticesi olarak da bütün dünyada artık bir bolluk devrine girilmekte olduğuna dair her türlü şüphe ve tereddütleri ortadan kaldı -ran kat’î deliller karşısında bulunulmakta idi.
Halbuki, 1951 bütçesinin ha-zırlanmaktfe olduğu şu sıralarda yukarıda işaret ettiğimiz üzere, siyasî vaziyet gibi ekonomik şartlar da bambaşkadır. Bütün piyasalarda bir mal darlığı ve fiyatlarda sarih ve süratli bir yükselmenin bütün tesirleri hâkim olmağa başlamıştır. Her geçen gün ise bu seyir ve temayülü takviye ve teyit etmektedir.
Bu vaziyeti tebarüz ettirebilmek için Birleşmiş Milletler Teşkilâtı tarafından neşrolunan istatistiklerden alınan fc^ir kaç rokama göz atmak kâfidir.
Ham madde fiyatları endeksi
1949. yılı ilk ayı: İsviçre’de 223, Amerika'da 200, İngiltere’de 250.
1949 yılı son ayı: İsviçre’de 194, Amerika’da 188, İngiltere’de 250.
1950 yılı ortası: İsviçre’de 187, Amerika’da 198. İngiltere’de 294.
1950 eylül ayı sonu: İsviçre’de 210, Amerika’da 214, İngiltere’de 376.
Bu endeks, fiyatların 1949 yılı içinde ve 1950 yılı başında düşmekte olduğunu ve fakat 1950 yılının ikinci yarısından itibaren de yükselmeğe başladığını göstermektedir. Elimiz -deki rakamlar eylül ayına ait olduğu için son ayları kat’î rakamlarla tkip edebilmek müm kün olamamıştır. Şayet, büt- • çemizin Büyük Millet Meclisine verildiği âna kadar olan rakamlar da elimizde bulunsa i-di, dünya ekonomisinin takip ettiği bu seyrin şüphe yok ki son aylarda daha büyük bir hızla devam etmiş olduğunu görecektik.
Her tarafta fiyatların yükselmekte ve bu yükselme temayülünün artmakta olduğunu göstermek üzere kaydedelim ki; bütün dünya piyasalarına hâkim olan Nevyork piyasasında bir yıl evvelki fiyatlara nazaran % 40 bir artış mevcuttur.
Aşağıdaki tabloda kasım a-yında kaydolunan fiyatların bir evvelki yılın aynı ayara rastlı-yan rakamlarla mukayesesi görülmekte ve bu, yukarıdanberi arzettiğimiz durumu açık surette teyit etmektedir.
ticarî ve İktisadî çalışmalarda. artık ihraç mallarına mahreç arama yerin? hain madde bulma kaygusunun hâkim olması ve bugün aktedilmekte olan talî mahiyette bir çok konferanslarda bu sıkıntıyı bertaraf gtme çarelerinin aranmakta bulunması da yukarıdanberi izahına çalışmakta olduğumu -, e-konomik değişikliklerin şümul -ve ehemmiyeti hakkında bir [fikir vermeğe kâfidir.
Böylece dünya siyasetinin vehamete doğru gitmesi ile e-konomik şartlarda vukua gelen esaslı değişikliklere kısaca göz attıktan sonra memleketimizin arzettiği değişikliklerin müşahedesine geliyoruz.
1950 bütçesi ihzar ve tetkik olunurken memleketimizde görünüş şöyle idi:
Kışlık ekim müsait şartlar (altında yapılmış ve kış mevsimi de ziraat için ümit verecek ■hava şartları içinde geçmekte idi. Bu suretle iyi bir hasada ümit bağlamak için kâfi sebepler mevcuttu.
Diğer taraftan fiyatlarda da dünya ekonomisinde görülen salâhın tesirleri az çok mahsus olarak fiyatlar düşmekte idi.
Gerek bu n'ıanzarayı, gerek sonradan fiyatlardaki yükselil e temayülünü, memleketimizin toptan eşya fiyatlarına ait aşağıdaki endekste de müşahe-)de etmek
Aylar .Ocak
Mart
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim
1951 bütçesinin günlerde 1950 ye nazaran, memleketimizde de piyasa temayülleri tamamen aksi bir istikâmet almış bulunmaktadır.
İste 1950 den 1951 e dünyada ve memleketimizde çok esaslı değişiklikler arzeden siyasî ve İktisadî şartların devlet bütçelerinin tanziminde de büyük tesirleri olacağım iddia etmek ancak hakikatin olduğu gibi ifadesinden başka suretle tefsir ve tevil olunamaz. O kadar ki, 1950 ile 1951 bütçelerinde, aynı hizmete tekabül eden iki rakamın tamamen eş olmasının bile 1951 bütçesi lehine, yerine göre nis-beti değişen bir tasarruf ifade edeceğini hesap ve kabul etmek elbette insafa uygun düşer.
Bu izahların başında işaret ettiğimiz gibi bütçelerin hakiki hüviyetlerini kolaylıkla teşhis e-debilmek için yalnız tanzim edildikleri zamanda mevcut olan şartların karşılaştırılarak mütalâası kâfi gelmez. Bir de herhangi bir bütçenin daha evvelki bütçelerin bir devamı olup olmadığım ve evvelkilerden ekonomik ve malî görüşlere dayanan esaslı farklar varsa bunların nelerden ibaret olduğunun belirtilmesi için -de bütçeler arasında bir karşılaştırılmağa ihtiyaç vardır. İşte bu sebepledir ki, şimdi nazarlarımızı kısaca 1950 bütçesine çevirerek tetkik mevzuumuz olan 1951 bütçesiyle mukayese etmek mecburiyetini duymaktayız.
(Devam edecek)
Macaristan’ dan gelen buğdaylar
Koç Ticaret Şirketinin hükümete bir müracaatı
Geçen seneki mahsul darlığı yüzünden memleketin iaşesi i-çin Toprak Mahsulleri Ofisinin hariçten buğday ve un satın aldığı malûrridur. Bu arada 6500 küsur tonluk bir parti de Ma-caristandan ithal olunmuştu. Geçen hafta bir Milletvekili bu iş hakkında Büyük Millet Meclisine bir sözlü soru vermiş ve Koç Ticaret T.A. Şirketinden
alınan bu buğdayların alıntında yolsuzluk olduğunu iddia et
Haber aldığımıza göre, Koç Ticaret T.A.Ş. bu muamelenin
tamamen normal ve
en müsait
şartlar altında yapılmış olma-
sına rağmen işin
hakikî mahi-
yetine uymayacak şekilde beyanatta bulunulmasını ileri sü-
hukukî tevdiini
Devletin herhangi bir iddia olunuyorsa işin,
cepheden mahkemeye ve buna da imkân gö-
görülmezse tarafsız ve bilgili
bir hakem heyetine tevdiini
10 kasım 10 kasım
1949 1950
Amerika’da toptan eşya endeksi 343 481
Mısır 1.40 1.85
Pamuk 31 43 *
Basma 17 22
Kurşun 13 İT
Bakır 18.50 24.50
Kauçuk 16.50 83
Deri 24 32
Bunlara ilâve olarak kaydetmek icabeder ki, son zamanlarda, Amerika başta olmak ü-zere bir çok memleketler başlıca maddelerden bir kısmının ihraçını tahdit ve bir kısmının ihracının da men'i yoluna gitmişlerdir.
Avrupa milletleri arasında
mümkündür.
1949 1950
508 482
516 482
522 468
521 463
514 442
510 430
504 420
493 421
492 435
489 449
488 462'
hazırlandığı şu
İnsanlar şevki tabiileri ile ihtirastan, her nevi şiddetli ihtirastan nefret ederler. Ilenry Cameron da işine meftun olmak hatasını işledi. Bu yüzden mücadeleye girişti. Bu yüz den yenildi.
Yaşamağa devam etmesine ancak müsaade ettiler. Yeni baştan inşayı tahayyül ettiği şehrin sokaklarını artık sevmez olmuştu. Bomboş yazıhanesinde, işsiz, hareketsiz, beklemeği öğrendi. Ve içmeği de öğrendi. Sükûnetle, munlaza-
man, müthiş bir şekilde bütün gün ve bütün gece içmeği öğrendi. Kendisini bu hale sev-kedenlerin kendisi hakkında:
«Cameron mu?., o artık ispirto fıçısından farksız.. içmekten çalışmaya vakti mi var?..» dediklerini de öğrendi. Mükellef
yazıhanesini bırakarak, ikinci
derecedeki
caddelerden birinde
küçük bir apartmana taşındı. Oradan da aşağı şehirde mezbahanın yakınlarında küçük bir daireye geçti..
Hovvard Roark dinlene din-
lene onun altıncı katta bulunan yazıhanesine çıkıyordu. Aşağıya inen bir adamla çarpıştı. Zaten iki gündür her yerde, hep herkesle çarpışıyordu. Sokaklarda başı havada dolaşırken gözüne Nevyork’un
Başbakanlıktan ve Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından rica etmiştir. Şirket Devletin bu işten dolayı en küçük bir zararı varsa bunu santimine kadar ö-
derheğe amade olduğunu da bildirmiştir.
geceleri gündüzleri öğretmen
Verem Haftası
Bundan evvelki senelerde her yılın ilk haftasında yapılan Verem Haftasının 1950 senesinden itibaren senenin son haftalarında yapılması kararlaştırılmıştır.
Bu hafta 21 ilâ 27 Aralık günlerinde Ankara radyosunda her akşam, İstanbul radyosunda da yalnız bir gece verem hakkında konuşmalar yapılacak, her iki radyoda uygun saatlerde verem hakkında vecizeler söylenecek, gazetelerde neşriyat yapılacak ve Ankarada halka sinemalarda, okulların bazılarında
ve öğrencilere verem hakkında filmler gösterilecektir.
Diğer taraftan valiliklere ve yurdun her tarafındaki Verem Savaş Derneklerine, Sağlık Bakanlığı tarafından tamim gönderilerek verem savaşı hususunda tebliğler yapılmıştır.
Verem savaş işlerine son senelerde büyük bir önem vermeğe başlamış olan Sağl.k Bakanlığı, 27 Kasım tarihinde İkinci Verem İstişare Komisyonunu çalışmaya davet ederek, verem savaşının daha verimli olarak tatbik sahasına konabilmesi hakkında kararlar aldığını evvelce bildir-
Bu komisyonlar, Sağlık ve Sos yal Yardım Bakanlığınca hazırlanan raporu inceledikten sonra, talî komisyonlara ayrılarak çalış malarına devam etmektedirler.
Muhabere Okulundaki tören
Bugün saat 11 de, Mamaktaki Muhabere Okulunda üçüncü dönem birleşik muhabere kursunu bitiren subaylara, törenle diplomaları tevzi edilecektir.
Günün mevzuları |
Göçmenler ve ===== ıskan davası
Bugünkü varlıklarını Türk-leıin ve Osnıanlı İmparatorluğunun insunî siyasetine borçlu olan Bulgurlar dünyanın karışık ve buhranlı bir zamanını fırsat bilerek büyük bir yekûn tutan Türk vatandaşlarını öz yurtlarından sürmeğe başla-
dılar.
Her türlü siyasî ve İktisadî baskılara rağmen ana vatanlarında sulh ve sükûn içinde yaşamaktan başka gayeleri olmı-yaıı Bulgaristan Türklerinin uğradıkları bu felâket karşısında yalnız bizinı değil bütün medenî insanların müteessir olduğunda
şüphe etmiyoruz.
Hükümetimizin bu tehcir hareketini canla başla önlemeye çalışmasına mukabil felâketzedeler kısım kısım toprağımıza gelmektedir. Bu çalışkan ırktaş laıımıza yardımda bulunmak, onları yerleştirmek ve kısa bir zamanda müstahsil bir hale ge-
tirinde de bize düşüyor.
Bir asırdanberi bu gibi hâdi-
seleri çok görmüş rağmen teessürden alamıyoruz. Fakat korkunç mahiyeti itidalimizi muhafaza
olmamıza kendimizi hâdiselerin karşısında ederek alı-
nacak tedbirleri çok esaslı bir
şekilde düşünmeliyiz.
Görülüyor ki, hiç beklemediğimiz bir anda ve çok kısa bir zamanda en az 250 bin ırkta-
şımızı yurt sahibi etmek, kendilerine iş bulmak mecburiyetindeyiz. Bu bir yandan büyük bir paraya, diğer yandan ula imkânlara bağlı bir iştir.
Önce şu noktayı açıklıyalım ki, Türkiye aslında iskan buhranı içinde kıvranan bir ülkedir. Uzun zamandan beri göçmen
kütlelerinin iltica yeri gibi mevcut nüfusumuz artmaktadır.
da hızla
Her ne kadar umum nüfus
sıklığına (1950 sayımında kilometre kare faşına 27 kişi), bar karak ülkemizin daha çok nüfus kaldırabileceğine hükmedilebilirse de, işlenen topraklara nisbet-le dünyanın sık nüfuslu (kilometre kare başına 200 kişi) ve dar topraklı bir köşesidir. Bundan dolayı çiftçiyi topraklandırma kanununun tatbiki de büyük güçlüklere uğramaktadır.
Sonra, bir asırdanberi devletin büyük bir gayretle giriştiği aşiret ve muhacir iskânı işleri de çok defa verimsiz ve acıklı neticeler vermiştir. Bunlar he-
pimizin bildiği şeyler olup bu yolda tarihe zengin bir şikâyet edebiyatı intikal etmiştir.
Her ne kadar îstiklâl sava-
şından sonra aşağı yukarı yarım milyonluk bir muhacir kitlesi memlekete yerleşti. Fakat unut-mıyalım ki bunlar mübadil muhacir idiler. Yerleri ve işleri az
çok hazırdı. Bugün karşılaştığımız göçmen işi tamamiyle başka mahiyettedir.
İkinci Dünya harbinden beri
de bir mesken buhranı
önümüze
çıktı. Şehirlerde gecekondu mahalleleri, orman ve kırlarda ayni şekilde usulsüz gece kondu
Nüfus ve arazi arasındaki münasebet, nakil ve iskân dâvası, servet kaynaklarından faydalanma yolları bir araştırma enstitüsünün işi olarak ele alınmalıdır .----- ----- Yazan : ---
Prof. Hâmit Sadi Selen
köyler vücut buldu. Nizama ve iktisada aykırı, hakikatte büyük israf, ve tahribe sebep olan bu usulsuz yerleşmeleri de bir türlü önliyemedik.
Durumumuz ve hilimiz böyle iken 250 binden az olmıyan bir
göçmen kütlesini nasıl yerleşti-
receğiz, kısa bir zamanda nasıl
müstahsil bir hale getireceğiz?
Gazetelerden öğrendiğimize göre, göçmen işi için Maışall plânı yardımına müracaat edilmiş, İktisadî iş birliği idaresi
Terbil/e bahisleri :
Memleketimizde
çocuk eğitimi
(
Yeni dars yılı münasebetiyle göçenlerde radyoda konuşan Millî Eğitim Bakanımızı dinledik ten sonra bundan böyle millî ve sosyel dâvalarımızın başında gelmekte olan çocuk eğitimi mevzuunun hükümetçe rasyonel bir hassasiyetle ele alınmasına karar verildiğine inanarak s-e-vinc duydum.
Senelerdenberi çeşitli tezahür, lerile bu pek mühim konunun maalesef ihmale uğramakta olduğu hissî umumî bir üzüntü halinde içimizi sızlatmakta idi-
Ana ve babanın lüzumlu mü-rakabe vq alâkasınmdan uzak — yemek saatleri hariç— sabah tan akşama kadar sokaklarda bası bos dolaşan çocuklardan tutun da, komplo hazırlayıp köşe başlarında hocalarına saldıran bazı lisç talebeleri mektebe gitmemek için evdeh çıkıp sine* ma salonlarında, havasız kahvelerde âvâre vakit öldüren tembellere kadar üzerinde ibret ve teessüfle durulacak çeşitli prob-lemerle karşı karşıya bulunmak
Çocukları ile pek yakından ilgileniri, onları ideal birer va-îanddş seviyesine ulaşhrtnayı en büyük zevk edinen ana ve babayı istisna edersek, —hemen kaydedelim ki bunun sayısı gö-güs kabartacak ölçüde değildir.— Memleketle «Çocuk mevzuu» na karşı umumî bir alâka-sızl.k, hiç değilse lüzum ve e-hemmiyeti ı^sbetinde işe sarılmak zihniyeti mevcut olmadığı inkâr götürmez bir hakikattir.
Kısa misaller alalım: Baş şehrimizde henüz mektep çağına varmamış yavrularımızın güneş ve açık havadan istifade eıderek gezip oynıyacaklan temiz ve sakin bir (Çocuk bahçesi) var mıdır? Mevcutları ayrı ayrı tetkik edersek onun için ayrılan kum havuzlarının uzun zaman-danberi temizlenmemiş olduğunu,
içlerinde çeşitli süprüntüler bulunduğunu, mutelif âletlerin daima kontrol edilmemesinden kazalara sebebiyet verildiğini görürüz. Çocukların anne vetya dadıları ile oturup dinlenmeleri için konulmuş kanapeler ise ekseriyetle olur olmaz kimseler tarafından işgal edilmekte,- körpe dimağlarda kötü tesirler bırakacak şekildeki müavere, şaka veya münakaşalar kulağa çarpmaktadır- Bu bahçelerin bazılarında rastlanan (Karagöz) ve (Orta oyunu) nevinden hareketler ise başlı başına bir faciadır. Bu son derece müstehcen, kaba saba dnekdotlario doldurulmuş tulûat dağarçığı ile de yavrularımızın bediî zevklerine hitap edeceğiz!
Çotuklarımızı zehirlemekten başka bir rolü olmayan bu oyun lar müsaade ve mürakabeden muaf mıdır? Millî, terbiyevî, İçtimaî hiç bir hedef gözetmeksizin her aklına gelen (Perde kurup şgm'a yakma) cesaretini kendinde nasıl bulabilir?..- Küçüklerin en kritik çağlarında hafızada men*fi Jzfer bıra^cfbifa-cek olan bu lâübali hareketlerin önlenmesini beklemekte haksız mıyız?
Şehirde büyükler için muhtelif eğlence yerleri vardır. Kon ser, tiyatro, opera nevinden sanal hareketleri birbirini takip etmektedir. Küçüklere mahsus, tek çocuk tiyatrosunun ihtiyacı cevaplandırmadığı ise aşikârdır. Bugün medenî memleketlerde sık sık tekrarlanan çocuk piyes ve filmleri, konserler, gezintiler, pik nikler, çeşitli eğlenceler ne yazık ki bizde baştan başa ihmale uğramış işler meyanmdadır. Büyük lerimizin kendilerini eğlendire-(Sonu 3 üncü sayfada)
de bu teklifi yerinde bularak ayrıca Birleşmiş Milletlerin mül teciler komitesini bu işle ilgi-| lendirmiştir.
I Bu sevindirici haber bize ümit ve kuvvet verecek mahiyettedir. Uzun asırlardan beri toprak işçisi olarak şenlendirdikleri güzel yurtlarından zorla sürülen bu göçmenlere Birleşmiş Milletlerin de yardıma koşması beklenir. Bu gibi teşebbüsleri ne kadar arttırsak, bütün dünyadan maddî yardım teminine çalışsak
Şu kadar var ki gelecek heyetlerin ve mütehassısların göçmenlerin nasıl yerleştirilebilecekleri, kısa bir zamanda nasıl müstahsil bir hale getirilebilecekleri hakkında bize kısa bir zamanda esaslı bir yardımda bulunabileceklerini sanmıyorum. Zaten biz yalnız bu gibi beklenmedik felâketler için değil, milletimizin daimî ihtiyacını karşılamak üzere ülkemizde nasıl yerleşebileceğimizi araştır mak zorundayız.
Nüfus ve arazi arasındaki münasebet nedir? Bir yere nasıl fazla nüfus yerleştirilir? Bir arazi parçası servet kaynaklarına göre ne kadar nüfus kaldırır? Tüıkiyenin iç iskân siyaseti ne olmalıdır? Bütün bunlar her medenî memlekette olduğu gibi biz de bir araştırma malıdır. Bu husustaki düşüncelerimizi gelecek yazılarımıza bırakıyorum.
^İÇİMİZDEKİ CEVHER
*
Yazan : Ayn Rand
- 10 -
Çeviren : Ş. TAYLAN
binalarından başka bir şey görünmüyordu ki..
Roark içeri girdiği zaman bir yazıhanenin başında oturan bir adanı başını kaldırarak ona baktı. Yorgun bakışlarında ne bir alâka ne de bir merak
ifadesi yoktu. Roark*
— Bay Cameron'la görüşmek istiyordum, dedi.
Yaşlı adam hep o kayıtsız haliyle:
— Pekâlâ, dedi. Ne hakkında?.
— İş arıyorum da..
— Desinatör’lük.
Adam bir şey demeden aya ğa kalktı. Zurnan vardı ki ken
dişine böyle bir
müracaat vâki
olmamıştı. Ağır adımlarla arkadaki kapıya doğruldu. İçeri
geçti. Roark onun:
— Genç bir adam sizden iş
istemeğe gelmiş Bay Cameron.. dediğini duydu.
Ona kuvvetli, temiz, harikulade genç bir ses:
— Budala.- diye cevap verdi. Kapı dışarı edersiniz.. Durun.. Söyleyin gelsin..
Roark içeri girdi. Cameron bom boş bir odanın ortasında, yazıhanesinin başında dirsekleri masaya dayalı, elleri kavuşmuş olarak ptuAyordu.
Uzun uzun bakıştılar.
Oda loştu. Eşyanın üzerindeki tozlar ışık tarafından o-raya kondurulmuş incecik bil-lûr tanelerini andırıyordu. İki pencere arasındaki duvarda bir resim vardı. İnşa edilmemiş olan munzzam bir binanın resmi idi bu.
Roark ona doğru yöneldi. Cameron hakışhıriyle onu takip etti. Bakışı, ağır bir kııyis
çizerek Roark'a saplanan ince ve uzun bir çuvaldızı andırıyordu. Neden sonra:
— Kuzum siz buraya beni görmek için mi, yoksa bu resmi seyretmek için mi geldiniz?. diye sordu.
Roark döndü:
— Her ikisi için de., dedi. Cameron:
— Benden ne istiyorsunuz?. Diye homurdandı.
Roark sükûnetle:
ihtiyacım var mı? Evvelce nerede çalışıyordunuz?
— Hiç bir yerde, ilk olarak kendime bir iş arıyorum.
— Tahsiliniz ne?.
— Üç yıl Stanton’a gittim.
— Oh, oh.. Demek beyimiz
tenbel de... Niçin
tamamlamadınız?..
okulunuzu
— Kovuldum.
— İşte bu mükemmel.. (Cameron bir kahkaha savurarak,
— Sizinle çalışmak istiyorum, dedi,.
«Sizinle çalışmak isliyorum.» demişti. Fakat sözlerinden: «Sizinle çalışacağım..» dediği anlaşılıyordu.
— Allah Allah.. Biitün kapılar yüzünüze mi kapandı
— Hiç bir kapıyı çalmadım..
— Peki, bakalım benim size
yumruğunu Mükemmel..
masaya indirdi..) Demek Stantoıı
denilen o bitlik’de tutunama-
yınca bana geldiniz. Peki ııe diyo kapı dışı edildiniz bakalım. Buna sebep kadın mı?.. İçki mi?.. Ne?.
— Sebep bu işte.. Diyerek resim kâğıtlarını ona uzattı.
Cameron
tetkik etti. Başını kaldırdığı
4 usun soruya
4 kısa cevap
akından tanıdığım ve pek
* sevdiğim bir okuyucumdan bir mektup aldım. Mektup biraz geç elime vardığı fçîı'ı cevabım da gecikti. Bu sayın okuyucum bana 4 uzun soru soruyor. Sırasiyle ccvtıplandı-
Halk Partisine bundan 12 yıl Atatürk tarafından bira-*
ın 2 buçuk
Kurtuluş Ortaokulunda karneler velilere verilecek Kurtuluş Orta Okulu bu yıl çalışma karnelerini öğrenci velilerine dağıtmağa karar vermiştir. Sabahçı ve öğlenci öğrencilerin birinci devre çalışma karneleri velilerine, 24 Aralık 1950 Pazar günü saat 14 de Hukuk Fakültesi konferans salonunda da-
ğıtılacağından sayın veli üyelerimizin teşriflerini rica ederiz.
Okul . Aile Birliği Yönetm Kurulu
Toprak tevziatı devam ediyor
Tanm Bakanlığı topraksız köy lüye toprak dağıtımına devam etmektedir.
Bu cümleden olarak, Antalya-da 5780 dönüm, Sivasta 236 çiftçi ailesine 8863 dönüm, Diyar-bakırda Griki Bato köyünde 37 aileye 8143 dönüm, Balıkesirde 20 aileye 595 dönüm, Antalya-da 25 aileye 1422 dönüm, Eski-şehirde Şerefiye köyünde 33 a-
ileye 2926 dönüm, Concer köyünde 30 aileye 2371 dönüm, Balcıkhisar köyünde 86 aileye
4365 dönüm, Bozan köyünde 11
aileye 346 dönüm arazi dağıtıl-
zaman:
— Oturun., dedi... Dinleyiniz beni. Siz bu resimlerin ne olduğunu sanıyorsunuz?.. Berbat şeyler.. Yapılır şey değil.. Bakın.. Bakın şuna.. Siz kendinizi Guy Francon mu sandınız?. Buradaki şu geri çekiliş ne?.. Bir işe böyle güzel bir fikirle başladıktan sonra böyle berbat edilir mi?.. Sizin mühendis olmanız için daha bin fırın ekmek lâzım..
— İşte ben de bunu bildiğim için buraya geldim ya
— Siz, mühendis olmağa ne zaman karar verdiniz?
— On yaşında iken.
— İnsan o yaşta ne olmak istediğini bilmez.. Hiç bir yaşta da bilmez ya neyse.. Yalan söylüyorsunuz. Peki ne diye mühendis olmağa karar verdir
— Ben bu toprağı seviyorum. Fakat bu toprağın üzerinde yapılan şeylerin şekillerini sevmiyorum. Onları değiştirmek isliyorum.
— Kaç yaşındasınız?
— Yirmi iki.
— İnsan yirmi iki yaşında böyle konuşamaz. Siz anormal-
— Belki.
(Devam edecek)
milyonlar da buntfn
Kısa cevabı:
Damlaya damlaya göl olur da, şarıl şarıl yağarsa neden deniz olmasın?
Varlık vergisinin katiyyen tecil veya affedilemiyeceği kanunda tasrih edilmişken şu, bu kodaman bunu nasıl yapmış? Hatırımda kaldığına göre Af Kanununda devlet hâzinesini 500 liraya kadar zarara sokan lar aftan istifade edeceklerdi. Kollarını sallaya sallaya dolaşan bunlara ayrıca bir ce^ı tatbikine imkân yok mu?
Kısa cevabı:
Mânevi cezasını Başbakan milletin önünde verdi. Maddî cezasını da Allah versin.
Üçüncü soru:
Eski Maliye Bakanının ânî vefatı dolayısiyle kalanlarına yardım diye bütün millî bankalardan üçer beşer bin lira toplandı. Bir çok vatan çocukları bu vatan uğruna canlarını feda etlikleri halde ne yaptılar. Düşmanlar tarafından asılan Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin ailesine ve çocuklarına 7 lira tekaüt maaşı bağlamak reva mı?
Kısa cevap:
Bunu; ölen sivile, bir meydan harbi kahramanı komutan gibi cenaze merasimi yaptıranlara sor.
Dördüncü soru:
Bazı İktisadî devlet teşekküllerinde çalışan kimseler, bazı zevat tarafından, bizim partiden oldukları için (kara liste) ye sokulmuşlardı. Bunlar hâlâ ayni zevat-ı kiram tarafından kahra uğratılmaktadır. Bu zavallılar haklarını nasıl savunup tehlikeden korunacaklardır? Bu bazı zevat-ı âliye o mağdurlarla diğerlerine şöyle söylemektedirler: (Biz bunlara da yaranmasını biliriz! ve sizi istediğimiz gibi ezeriz!) devam ede gelmekte olan bu sabotajların önüne ne vakit geçilecek?
Kısa cevabı:
(Gün doğmadan meşime-i şeptep neler doğar.) demiş diyenler.
Aka GÜNDÜZ
Gazianteb’in kurtuluş bayramı
Yann akşam saat 8.30 da Or-duevinae Gazi Arrtebin kurtuluşunun 29 uncu yıldönümü kutlanacaktır.
Bu seneki törene her yilkin-den daha fazla önem verilmektedir. Gecenin, Gazi Antep kurtuluşuna lâyık bir şekilde kutlanabilmesi için bütün tedbirler' alınmış, şu arada mahallî milli kıyafet temin olunmuştur.
Antep milletvekili Süleyman Kuranel’in idaresi altında bulunan tertip heyeti, bu törenin her türlü ihtiyaca kâfi derecede olması için çalışmaktadırlar.
Bu törene. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Büyük Millet Meclisi Başkanı, Bakanlar ve basın men supları davet edilmişlerdir.
Bir konser
Konservatuvar talebelerinden, genç piyanist Metin Öğüt’ün pazar günü saat 20.30 da Konservatuvar salonunda bir kon-
ser vereceği haber alınmıştır.
Genç sanatkâra yetler dileriz.
NÖBETÇİ ECZAHANELER Kurtuluş, Güray, Başkent
- TAKVİM -|
23 Aralık 1950 — Cumartesi İ Rumî: 1366 — Aralık 10 £
Hicrî: 1370 — R. Evvel 13 j
Sabah 7.03 3.37
öftte 11.58 7.28
İkincil 11.20 9.4S
Akşam 16.33 12.00
İmsak 6.20 , 12.62
23 12/1950
ZAFER
Sayfa: 3
Arap Birliği faaliyette
DışPolitika
Ürdün bir askerî
Bugünkü durum
Kore’de «ateş kes» emrini ver ineğe memur komite, dün Pekin hükümetine müracaat ederken, cephelerde üç haftadan beri devam eden sükût dile gelmiş . ve, maalesef elân bilinemiyen kuvvetlerin desteklediği komünist kıtalar taarruza geçmiştir. Bu taarruzun Birleşmiş Milletler kıtalarının hazırlık harekâtını hırpalamak için mi, yoksa hakikî ve büyük müdahale maksa-diylc mi olduğu bu âna kadar gelen • haberlerden anlaşılanın mıştir. Bilinen nokta, Birleşmiş Milletler toplantılarına iştirak eden komünist Çin hükümeti heyetinin hiç bir müspet" esas vermeden ve fakut, Ruslar tarafından ileri sürülen malûm ithamlardan başka hiç bir iddiada bu-lunamadan görüşmeleri neticelendirmiş olmasıdır.
Bugünkü duruma göre, ihtilâf noktası şudur: Çinliler, Rusların telkini ile evvelâ umumiyetle bütün Uzak Şark dâvasını müzakereye taraftardırlar; Amc rika ise her şeyden, evvel Kore işini halletmek gayesini gütmektedir.
Kaba hatlariyle bu şekilde hulâsa edilebilecek olan bu anlaşmazlığın esasını Formoza’nın teşkil ettiği malûmdur. Zira Formoza'ya milliyetçi Çin hükümeti sığınmıştır ve elan hak iddia etmektedir. Amerika’nın, 18 milyar dolar harcamış bulunduğu işbu milliyetçi hükümetten - lıclc cumhuriyetçilerin seçimlerdeki zaferinden sonra - kolayca vaz gcçemiyeceği ve komünist Çin'i tanımıyacağı bir çok müşahitler tarafından iddia edilirken, dün Amerikan Dışişleri Bakanının ve ileri gelen müteaddit Ayan üyelerinin beyanatı, Çankayşek’in kendi mukadderatına terkedileceği ve A-nıerika'nın bütün Asya’ya mu-uzzam bir emri vaki halinde çöreklenen komünist Çin’i bir realite olarak kabule meylettiği intibaını uyandırmıştır.
Şu kadar var ki, Amerika’nın takındığı bu tavır bugünkü durumun heyeti umuıpjyesîni halledebilmek için hayli geç kalmış bir tedbir sayılabilir. Zira, tasfiyesi mukadder olan For-moza, tabiatiyle ortaya . Japonya ile yapılacak sulh meselesini çıkaracaktır. Bu memleketin yapılacak sulhu tanzime memur olan Uzak Doğu komisyonunda Sovyet Rusya da vardır. Rusların, komisyonu uzun zaman boykot ettikten sonra hâ-disatln seyrini çok iyi takiljet-tiklerini gösteren bir hareketle geçen ay tekrar komisyona avdet ettikleri hatırlardadır. Bu, pek açıkça gösteriyor ki, . Sov-yetler. Uzak Doğu meselelerinin müzakeresinde komünist Çin’e az çok serbesti vermekten korkuyor ve Mao Çe Tung’un batıklarla müzakeresinden çekiniyorlar. Bu iddianın bir delili de Birleşmiş Milletlerdeki koınu nist Çin heyeti Başkanı IVu’nun, müzakerelere esas olarak başlıca Fornıoza üzerinde ısrar etme sine ve görüşmeleri son dakikaya kadar takip etmesine mukabil Sovyet delegesi Malik’in bütün Uzak Doğu işini ele alması ve son toplantıya iştirakten feragatidir.
Sovyetlerin komünist Çin'i, batıklarla baş başa bırakmaktan endişe duyduklarını gösteren sayısız misaller vardır. Bunlardan bir tanesini zikretmek gerekirse^ Hindistan Başbakanı Pandit Nehru’nun yaptığı ilk tavassut teklifinin Pekin hükümetine Sovyetlerin marifetiyle geç ulaştırıldığı söylenebilir.
Bütün bu l-.âdisata rağmen, komünist Çin'i tanımak hususunda bugün Amerika’da beliren cereyanın muvaffakiyet şans ları ne olabilir? suali de varittir. Bu şans kanaatimizce elân çok kuvvetlidir. Mao'ya yapılacak bir avans, Asya’da, hiç bir zaman peyk olamıyacak bir komünist devleti Sovyet Rusya’nın karşısına dikerek bir muva-
Henüz çok geç kalınmış değildir.
blok teklif edecek
Önümüzdeki toplantı önemle takip ediliyor
Amman, 22 (a.a.) (Afp) — Siyasî çevrelerdeki kanaate göre, 20 şubatta toplanacak olpn Arap Birliği siyasî komitesine iştirak edecek Ürdün heyetine Başbakan Sami Paşa Rifai baş kanlık edecek ve heyet askerî mütehassıslardan teşekkül eyli-
yeeektir.
Ürdün heyetinin bu mahiyeti konferansta bir askerî blok tekili hakkında Suriye Başbakanı Nazım El Kudsi tarafından ileri sürülen tekliflerin müzakere edileceği intibaını yaratmıştır.
Mücahit TOPALAK
İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir
MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Fatin Fuad Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
İptidaî maddeleri taksim
Brüksel konferansında yeni esaslara varıldı
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Paris’in iyi haber alan ekonomik çevrelerinde, Brüksel görüşmeleri sonunda, Hür Dün- I ya Milletleri arasında iptidaî maddelerin taksimini sağlamak üzere pek yakında bir idare kurulacağı tahmin edilmektedir. Bu idare, Fransız, înyiliz, A-merikan makamlarının kontrolü altında olacak ve Avrupa işbirliği çerçevesini aşacaktır.
Generallere
kumanda
eden kadın
Vaşington, 22 a.a. (Afp) — Ayan Meclisi Madame Anna Rosenberg’in Millî Savunma Bakan yardımcılığına tayinini tasdik etmiştir.
Leh asıllı olan Anna Rosen-berg bir askerî teşekkülde bu derece yüksek mevkie getirilen ilk kadındır ve Savunma Bakanı Maıshail’ın emri altında bulunan sendikalar münasebetleri ve işçi meseleleri ile meşgul o-1 apaktır.
D. P. Anafartalar Ocağının kongresi
Anafartalar Ocağının yıllık kongresi saat 19.30 da Vakıf 1$ Hanındaki salonunda yapılrmş-
Ocak başkam Osman Kara-kaş'ın veciz bir hitabesi ile kongre açılmış, Atatürk’ün, Kore şehitlerinin ve partiye bir çok hizmetleri sebkat etmiş olan O-cağın kıymetli üyesi rahmetli a-vukat Fehmi Yağcı'nın hatıralarım taziz için iki dakikalık bir sükût ihtiramından sonra kongre başkanlığına Cemal Kunt, ikinci başkanlığa Kemal Tugay ve yazmanlığa da Enver Şenler seçilmişlerdir. Memleket dâvala-r m ilgilendiren bir çok mevzular da görüşülmüş ve yeni idare kuruluna Osman Karakaş, Halit Umut, Ihsan Çanakkaleli, Sıtkı Tanman, Akif Alpaslan asil üyeliklere ve yedek üyeliklere de Ziya Ovah, Mehmet Hanoğlu, Mehmet Duaer, Mehmet Volga ve Rıfat Soner seçilmişlerdir. Yeni idare kurulu başkanlığına Osman Karakaş, ikinci başkanlığa Ihsan Çanakkaleli, saymanlığa vj kâtipliğe de Sıtkı Tanman ve faal üyeliklere de Halit Umut ilj Akif Alpaslan seçilmişlerdir.
Lâstik h ınızları mahkûm oldular
Hava Kuvvetleri Komutanlığı Etimesgut hava alanına ait ma! zeme deposundan 2 kamyon mo-förü, 16 kamyon lâstiği, 25 kutu hidrolik yağı ve daha bazı malzeme alarak, İtfaiye meydanında bir handa buldukları müşteriye salmak üzere» iken, 2 inci şube memurları tarafından yakalanan Kadri Koray, Necati Savaşan, Haşan Kaya ve Kemal Tilki’ni^i muhakemeleri, iki hafta fasılasız olarak devam ettikten sonra dün sona ermiştir.
Neticede sanıklardan Kadri Koray, Necati Savaşan ve» Haşan Kaya'nın üçer ay, sivil makinist Kemal Tilki’nin de bir ay hapsine karar verilmiştir.
Avrupa orduları
komutanı
Avrupa orduları kumandanı Almanya’ dan yardım umuyor
Paris Radyosu, (Basın - Yayın) — Almanya’nın Batı müdafaasına muhtemel iştiraki meselesi hakkında fikri sorulan, Atlantik Kuvvetleri Başkomutanı General Eisenlıower, şu demeçte bulunmuştur:
• Yardım kuvvetleri nereden gelirse gelsin kabul ederiz. Fakat bu yardımın gönüllü bir yardım olması lâzımdır.»
[Dünya Basınından] l_— hulâsalar —I
Dünya basını General Eisen-hower’in Atlantik kuvvetleri başkomutanlığına tayinini büyük bir sevinçle karşılamaktadır.
New-York Herald Tribüne ga zetesi, bugün hiç bir komutanın General Eisenhovver'in şahsında topladığı meziyetlere sahip olmadığını kaydettikten sonra, bu tayin keyfiyetinin barışın korunması için son derece sağlam bir teminat olduğunu ilâve etmektedir. Gazeteye göre, komünist tecavüzünün durdurulması için girişilen teşebbüsler, artık sözden fiiliyata intikal etmiştir.
İngiliz gazetelerinden Daily Express bu tayinin hür milletlerde uyandırdığı sevinç hislerine mukabil, Moskova’da hayal kırıklığı meydana getirdiğini yazmakta ve Avrupa’nın dikkatini Uzak Doğu bölgesine çekmek ve bu şekilde bazı manevralar çevirmek isteyen komünistler için, Eisenhovver’in sevilen bir şahsiyet olmadığını kaydetmektedir.
Daily Telegraph gazetesi General Eisenhovver'in üzerine büyük bir mesuliyet aldığını fakat kendisinin bütün engelleri bertaraf edebilecek kabiliyette yüksek bir komutan olduğunu ilâve etmektedir.
Oslo’da çıkan Afton Postan gazetesi, General Eisenhower’in tayini ile muvazi olarak şimdiye kadar hazırlanan ve bir türlü tatbik sahasıojı konamıyan plânların tatbikine geçileceği ü-midini izah etmekte ve Batı dünyasının artık Sovyet istilâsına kurban olamıyacağını yazmaktadır.
İtalyan gazetelerinden 11 Mc-saggero, İtalya’nın Atlantik pak tı komutanlığı emrine 5 ilâ 55 tümen asker verebileceğini ve İtalyan askerlerinin Atlantik müdafaa sahasının Güney cephesinin müdafaasını üzerlerine almakla şeref duyacaklarını yaz maktadır.
komisyonları
DİLEKÇE KOMİSYONU — Bu gün saat 9.30 da,
EKONOMİ KOMİSYONOU — 25/ 12/1950 Pazartesi günü saat 10 da, Zonguldak Milletvekili Suat Başol ve dört arkadaşının. madenlerden yapılacak İhracatta ödenmekle olan ■ nlsbl resimlerin gelir vc kurundur vergilerinden mahsubu hakkında kanun teklifin) görünmek üzere,
TARIM KOMİSYONU — 25/12/ J950 Pazartesi günü saat 10 da.
1 — Rize milletvekili İzzet Akçal ek kanun teklifini, ’
2 — Çoruh milletvekili Mcclt Bu-mln ve üç arkadaşının. Çay Kanununa ek kanun teklifini görüşmek üzere toplanacaklardır.
BÜTÇE KOMİSYONU — 2(1/12/ 1950 Cumartesi günü saat fi de, 1951- yılı bütçesi hakkında Maliye Bukanıuın umumi İzahatı.
Kanun, her şeyin üstündedir!
Dün Veteriner Fakültesi konferans Salonunda Millî Eğitim Bakanı Tevfik İleri’nin konuşmasını dinledim. Bilindiği gibi, talebe nizamnamenin değiştirilmesini ve diğer fakültelerde olduğu gibi kendilerine de aynı şeraitin tatbik edilmesini istiyorlar ve bu yüzden derslere devam etmiyorlardı.
Şimdi bu meselenin hallolunduğunu ve talebenin derslere devama başladığını memnuniyetle öğrenmiş bulunuyoruz. Bizim üzerinde durmak islediğimiz, sayın Bakanın da büyük bir belagaile belirttiği gibi kanunlara itaat mevzuudur.
Madem ki bir kanun, bir nizam vardır. O, iyi dc olsa, kötü de olsa, hepimizin birinci vazifesi bütün gayretimizle ona itaat etmektir. Bizim bütün çektiklerimiz, kanunu bir tarafa bırakıp, kendisinde büyüklük ievehhüm eden eşhe. sın irşadaiile hareket eimemizdîr.
Kanunun iyisi veya fenası olabilir, kusursuz insan bu-lunmıyacağına göre, bu pek tabiî bir hadisedir. Lâkin, tatbikat. o kanuna titizlikle riayet, bize onun kötülüklerini pek güzel gösterir. Bu suretle, düzeltilmiş, temin edilmiş
Eskiye göz gezdirdiğimiz vakit, kanuna riayetsizliğin, başımıza neler getirdiğini anlamak ve üzülmemek elden gelmiyor. Esasen demokrasinin birinci şartı da, mevcut kanun ve nizamlara bilâ istisna en küçüğünden, en büyüğüne kadar bütü vatandaşların riayetidir.
Bu yolda yürüyebilir, her şeyin üstünde kanunu tutabilirsek, kısa zamanda eski seviyemize ulaşmamız, bu suretle refah ve saadete kavuşmamız mümkün olacaktır.
Hikmet YAZICIOĞLU
Göçmenlere vardım
(Başı 1 inci sayfada) det içinde bu şekilde durup dururken tehciri, tarihte hemen pek nadir görülmüş bir vakıadır.
Bu vaziyette bütün millet seferber oluyor. Gelen kardeşlerimize şefkat kollarımızı açmak i-çin, geniş ölçüde hazırlıklara girişiliyor. Hattâ her köyümüz, bir göçmen ailesini seve seve barındıracağını bildiriyor. Bazı köylüler, gelecek göçmenler i-çin tarlalar ayırıyor; gelince kolaylıkla eksinler diye nadas yapıyorlar ve hazırlanıyorlar.
Evlerde göçmen aileleri için yünler örülüyor. Mahallelerde komiteler kuruluyor, taneler, yardımlar toplanıyor.
Ankara’da Cumhur Başkanı-mızın yüksek himayesinde, Büyük Millet Meclisi Reisi Refik Koraltan’ın başkanlığında göçmenlere ve mültecilere Türkiye Yardım Birliği ismiyle büyük bir birlik kuruluyor. Bu birlik te Demokrat, Halk Partili, Bağımsız birçok milletvekilleri, üç Üniversitemizin Rektörleri, Ticaret Odası Başkanları, Belediye Başkanı, bir çok Banka u-nıum müdürleri, tanınmış fikir adamları gazeteciler- ve tüccarlar dahildir.
Birlik Başkanı Refik Koıaltan radyoda, bütün Türk milletine ve insanlık prensiplerine bağlı hür memleketler halkına bir hitabe iradediyor. Herkesten bu göçmenlere yardım için müzaheret istiyor.
Tekrar edelim: Hâdise yalnız Türkiye'yi değil, belki bütün insanlık âlemini alâkadar etmektedir. Çünkü Bulgaristan’daki Türkleıe yapman bu zulüm komünistler tarafından aynı zamanda insanlığa vurulan ağabil- darbedir.
Hepimizin kalblerimiz kan ağlıyor. Fakat buna rağmen hepimiz canla başla göçmenlere yardım için elimizden gelen gayreti saı-fetmeğe uğraşıyoruz.
Bütün gazeteler, göçmen ve mültecilere Türkiye Yardım Bir liginin gayelerini, hedeflerini belirten yazılar, ve buna ait havadisler neşrediyorlar. Birlik Başkanmın Türkleıe ve bütün medenî dünyadaki insanlığa hitabeden beyânnamesine birinci sayfalarında geniş bir yer veriyorlar...
Fakat Ulus’ta mutlak bir sükût vardır: Yalnız ikinci sayfasında böyle bir birliğin kurulduğuna dair kısa göze görünmez bir haber neşretmiş, nc Koral-tan’ın insanlığa hitabeden sözlerinden ne Birliğin mühim olan gayelerinden bir tek satır bile bahsetmemiştir. Ayrıca bu havadisten bahsederken, gazeteciler, Birliğin toplantısına alınmış sonra çıkartılmış gibi yine işin sade alelâde bir dedikodu tarafını sömürmüştür.
Şimdi Ulus'a sormak hakkımızdır: Bulgaristan’dan Türki-yeye gelenler kimlerdir? Bu Türkleı-, ne maksatla ve kimler tarafından oradan sürülmüşlerdir? Bunların farkında değil
Pekâlâ farkındadır ama, gelenler Demokrat iktidarın başına gaile olacağı için, bu 250 bin Türkün âkıbeti, sefaleti, ıstırabı Ulus'takileri zerre kadar alâkadar etmez görünmektedir. Belki içlerinde hükümet bu işte muvaffak olamazsa, sevinenler bile bulunacaktır.
Millî birlik, müşterek meseleler karşısında müşterek hareket etmek değilse nedir? Millî Birlik, 250 bin Türkün âkıbeti ile ve onların memleketteki vaziyeti ile ve memleket ekonomisi üzerindeki tesirleriyle hep bir likte alâkadar olmak değil midir?..
Kore’ye giden Birliğe tahsisat verilmesi için çıkarılan kanuna rey vermiyenlerin şimdi de bu yüzbinlerce Türkün akıbetlerine bu kadar bigâne kalmalarına karşı insanın hayretten başka söyliyecek sözü yoktur.
İnsaniyete karşı komünistler tarafından yapılan bu ağır tecavüz .elbette ki, bütün dünyadaki hlîr memleketlerde ağır bir aksülâmel yaratacak, bütün dünya gazeteleri, ve radyoları, bundan bahsedecekler ve Türkiye’ye göçmen işinde yardım için propaganda yapacaklar, ve Ulus bu mevzuda susacaktır!.. Bu nasıl millî birlik demeyelim bu nasıl İnsanî bir telâkkidir?
Ümit edelim ki, bütün Türkiye ve insanlık âlemi çapında girişilen bu yardım teşebbüsüne müzaheret muhalefet organı tarafından sırf bugün için bir ihtiras krizinin buhranları içinde ihmal olsun, ve o da, bugün veyahut yarın Türkiye ve insanlık âlemi içinde kendisine düşen vazifeyi idrak etsin!
ANKARA TİCARET vc SANAYİ ODASINDAN:
Unvan: Kâzım Eliaçik.
Sicil No. 3344.
Ankarada Anafartalar caddesinde, Allay Ap. da oturan, Hükümet caddesi Tarhana sokağında 2 No.lu mahalli ticarî ikametgâh ittihaz ve lokanta ve gazinoculuk ticaretiyle iştigal e-den, Ticaret Odasının 12/49 numarasında kayıtlı T.C. tebaasın dan Kâzım Eliaçık'ın yukarda yazılı ticaret unvaniyle noterlik ten tasdikli imzası şeklinin Ticaret Kanununun ahkâmına uyularak 28/11 1950 tarihinde tescil edildiği duyurulur. (3056)
POLATLI SULH HUKUK YARGIÇLIĞINDAN:
Dosya No. 950 292.
Polatlının Zafer mahallesinden Ahmet kızı Fatma Süzan tarafından Zafer mahallesinde oturur iken adresi meçhul olan Ba-lıkesirli Ramazan Süzer aleyhine açtığı sulh teşebbüsünün a-kametine karar verilmesi dâvasında dâvâlı Ramazan Süzerin adresi meçhul olduğundan ilâ-nen tebliğine karar verilmiştir.
Dâvâlı Ramazan Süzerin 6 2 1951 günü saat 9 da yargıçlığımızda bulunması ilânen tebliğ olunur. (3052)
rı
15 kiloluk Standard sandıklar
NEFİS ELMA
İhracat için itina ile hazırlanmış yurdun en nefis elması 15 kiloluk Standard sandıklarda sayın Ankara halkı için çok ucuz fiytla yılbnşı için Cemil Dtığlaroğlu takdim eder. Toptncı Hal 29. Telefon; 13587
Çete harplerine ait iki rapor
Niçin uyuyamadım? - Sucuya hasret - İlaçlı sulardan bıktık - 2 nci ve 3 üncü tabur arasında av yarışı - Mardikyan
17.60 — Radyo Klâsik TUrk Musiki. sİ Birliği Konseri. 18.30 — Johanıı Strauss'daıı Valeler (Pl.) 19.00 — Haberler. 19.15 — Kısa Şclılr Haberleri. 19.20 — Karışık Hafif Müzik (Pl.) 19.40 — Şarkılar. 20.15 — Radyo Gazetesi. 20.30 — Dinleyici İşlek lerl (Hafif Balı Müziği). 21.15 — Şarkılar. 22.00 — Konuşma. 22.10 — Tango ve Sambalar (Pl.) 22.30 — Şehirde Bu hafta. 22.45 — Haberler. 23.00 — Programlar vo Eğlence Yererinden Naklen Yayın. 24.00 — Ka-
Sayfa: 4
ZAFER
23/12/Î950
[LÂLElSUITAH
Başmakaleden devam:
Göçmenler için alııiacak
Göçmenlere yardım tedbirleri
Eşkiyanın başları, Patrona Halil ile Muslu Beşe ve Ali idi
Cebeciler, topçular, top arabacıları. tersaneliler, sipahi ve si.alit.ii- uşağı bölükleriyle, Tahıl u1 ûltnılcr, dervişler, Çingeneler, Rum, Ermeni vesair bilcümle mileliınuhtelife birbirine karışmış, tarifi imkânsız bir velvele, bir hay huy İstanbul ufuklarını çınlatıyordu.
Meydan böyle haşir ve neşir ölürken eşkiva reisleri de bir arada kararlar veriyorlardı.
Eşkıyanın başı, yeniçeriden on yedi bölüğün Arnavut Patrona Halil idi. Patrona, Ruıııe-liden Iloıpeşte kazasından idi.
İsyan hareketini idarede o-nun en yakın arkadaşı Zağarcılardan ve Rusçuk kazasından Karalar nam köydert Arnavut Muslu Beşe idi. Daha sonra, Kahveci Ali geliyordu.
Bu üç elebaşının yanında Küçük Muslu, Kara Yılan, Çınar Ahmet, Emir Ali, Canbaz Musa, Oduncu Ahmet, Salih Ağa, Turşucu İsmail ve Kutucu Elhac Hüseyin Ağalar yer almıştı.
isyan erkânı uzun dakikalar konuştuktan sonra, îstanbulun tanınmış zenginlerinin evlerini
bacı İdi. Beceriksizliğinden na-şi katline ferman çıkmıştı. Fakat o zamanki Yeniçeri Ağası Haşan Ağa merhamet eyledi. Ve katilden kurtarıp tekaüde sevkeyledi. SÜnepe bir divanedir.
— Canım uzun etme. Bize de
llint kumaşından bir adam bulunacak değil ya.. Giydirip ku-
şattırdıktan sonra..
— Mükemmel, bir kukla o-
lur.
— Var git şu divaneyi getir de Yeniçeri Ağası edelim.
Kel Mehmet, hakkında verilen karardan habersiz sersem sersem ilerliyordu. Kalabalıktan evvelâ ürkmüş, sonra yürümesine devam etmişti. Bir anda beş on kişi etrafına toplandı ve yaka paça sürüklemeğe başladılar.
Kel Mehmet, postun elden gideceğini sezdi, rengi atmıştı.
(Bre, ben size ne ettim? Benim gibi bir garip kelden ne
istersiz ?)
Diye çırpınmağa Fukat onu dinleyen
başladı, olmadı.
bir şey hayalinden bile geçmezdi. Fakat bir anda kendisini çok kuvvetli ve liyakatli gördü. Göğsünü gerdi:
(Elbette öyledir. Hele bir Ağalık makamına oturayım..)
Patrona etrafındakilere emir verdi:
(Şuna bir kat elbise verin. Çulunu düzsün de bir ağaya benzesin..)
Kısa bir müddet sonra giyinip kuşanan Kel Mehmet, eş-
basıp yağma etmeğe karar ver diler.
Eşkiya reisleri on beşer, yirmişer kişilik kafileler teşkil ederek yağmaya başladılar. Bununla beraber asıl eşkiya başılaı-ı Et Meydanından ayrıl mıyorlar, olacak işleri dakikası dakikasına takip ediyorlardı.
Eu sırada, Muslu Beşe, Patronaya yaklaştı:
— Ağa, dedi, bir husus mühimdir. İhmale gelmez.
Patrona bunalmış, kan ter içinde idi. içi râhat değildi. Bu belâlı işe bir kere girmişti. Koca bir devlete kafa tutrtıuş-
Patrona Önüne getirildi. Kel Mehmet, Patronanın «kanlı göz
Eşkiya süratle yeniçeri ağasını tebrike başladıkları sırada Muslu Beşe’nin tertibi ile etraftan, yakalanan bir kaç devlet düşkünü de sürüklenerek meydana getirilmiş bulunuyordu.
Bunlar, sabık Kırbuıun A-ğüsı Ensesiurlu Murthza Ağa, Serhat Ağalarından Dell Mehmet Ağa adında bir divane, Başyazıcı Giritli Ali Efendi ve Kethüda Yeri Kırkbeş şişman Salih ağalar idi.
(Devam edecek)
leriııi görünce büsbütün şaşırdı. Ayaklarına kapanmak istedi:
(Etme Ağa!.. Ben bir zavallı çorbacı eskisiyim. Benim gibi..)
Patrona sözünü kesti:
(Sus be Kel.. Başına bir devlet kuşu kondu. Seni yeniçeri ağası ettik.)
Kel Mehmet afalladı. İki tarafına sersem sersem bakındı.
(Kim Yeniçeri Ağası olacak?)
(Sen.. Senden âlâsı mı o-lurl.)
Kel Mehmet sırıttı. Böyle
Fatih Sultan Mehmet
Not: Bir çok okuyucularımız Fatih Sultan Mehmet tefrikasının devam edip et-miyeceğini ısrarla sormaktadırlar. Fatih tefrikasının ikilici kısmı hasırlanmaktadır. Yakında Lâle ve Sultan tefrikası sona erer ermez Fatih Sultan Mehmet tefrikasının ikinci kısmının neşrine başlanacaktır.
tu.
— Bre Muslu, şimdi lâf-ü güzaf ile israfı evkat eylemek zamanı değildir.
— Lâf-ü güzaf değildir.
— Ya nedir?
— Hâlen bizler bir alay ec-lâf mesabesindeyiz.
— Patrona Halilin rengi attı. Bu, ona ve arkadaşlarna bir hakaretti.
— Ne söylediğini bilir misin Muslu Beşe?
— Bilirim Ağa.
Zaten korku, tereddüt ve şüpheden başı dönmüş olan Patrona hançerine el attı.
— Muslu Beşe.. Muslu Beşe!.. Biz eclâf değiliz.
— Değiliz. Bunu ben de biliri». Fakat halen hiç bir sıfatımız yok.
— Ya bu kalabalık nedir?
— Kalabalıktır.
— Söyle be Muslu!.. Dilinin altındaki baklayı çıkar. Yok-
— Senin beynin altüst olmuş ağa.. Dostlarına bile hançer çekmekten çekinmiyorsun.
— Uzun etme be Muslu.
— Biz eclâf olmasak bile, öyle telâkki edilebiliriz. Çünkü resmî bir sıfatımız yok.
Bu böz Patronayı düşündürdü.
Akdeniz - Doğu yolu .
(Ba$ taralı 1 incide) kili Orren R. Mac Junkins, Istan-bulda bir soğuk hava deposu teçhizatının temini ve ayrıca da İskenderun - Erzurum şosesinin inşaat masrafların takviyesi maksadiyle, Marshall plânı karşılık fonu paralarından takriben iki milyon liralık bir meblağın alakadarlarca istimali hususunda mutabık kaldıklarını açıklamışlardır.
Mevzuu bahis $ose için tahsis edilen miktar 1.320.000 liradır.
Bu para Doğu Anadolu’dan Akdeniz'e kadar uzanan ana şose köprülerinin takviyesi ve yol yataklarının genişletilmesi için kullanılacaktır.
Mezkûr meblâğ bu güne ka-
dar yol mevzuunda meti emrine ayrılmış lara munzam olarak miş bulunmaktadır.
Türk hükû-olan para-tahsis edil-
Veteriner fakültesi
(Baş tarafı 1 incide)
Bu ıjıünasebetle Cemiyetin vaki ricası üzerine Millî Eğitim Bakanı Tevfik ileri dün öğle üstü Fakülteye gelmiş ve talebe ile birlikte yemek yemiştir.
Yemekten sonra konferans sa
lonurtda toplanılmış ve Bakan burada güzel ve çok veciz bir konuşma yapmıştır. Salonu dol-
duran büyük bir talebe kalabalığının sık sık alkışlarla kestiği bu konuşmaya başlamadan evvel
Bakan şunları söylemiştir:
— Her şeyden evvel şunu söylemek mecburiyetindeyim ki, ben bir Bakan sıfatiyle değil, Talebe Cemiyetlerinin mücadeleleri ne iştirak etmiş ve onun hâtıra-
sını elân muhafaza eden bir
ğâbeyiniz gibi konuşacağım!»
Sözlerine devam eden Tevfik İleri, yurdun bugün içinde bulunduğu müşkül şaı-tlaıı anlat-
— Çabuk söyle..
— Madem ki devlete âsi olduk. Ya muvaffak olacağız, yahut derilerimize saman doldurulacak.
— ?!..
— Vprdâh foktan bir İstanbul kadısı tâyin ettik.
— Evet..
— Teşkilâtlanmamız lâzım ağa. Bir yeniçeri ağamız, kethüdamız, çavuşlarımız olmalıdır. Tâ ki halkın gözünü doldurabilelim.
Patronanın aklı başına gelmişti. Muslu’nuh omuzuna elini koydu:
— Hakkın var Muslu.. Ama kim Ijizim aramıza girer?
— Kendi ıızasiyle girmese bile, birtakım devlet memurlarını cebren bu meydana getirmemiz gerek.
Tartı bu sırada kırk elli adım uzakta bulunan kalabalık arasında bir kaynaşma oldu.
fRel Mehinet!. Kel Mehmet geliyor!..)
Patrona o tarafa kulak verdi ve sonra Ml^sluya sordu:
— Bu Kel Mfchmet kimdir?
— Galiba Cemaat çorbhcı-
— Bize Yeniçeri Ağâsi olabilir mi?
— Benim bildiğim işbu Kel Mehmet Vidin kavgasında çor-
Soğuk hava deposu için ayrılmış bulunan 611.800 lira ise İstanbul'da «soğuk hava depolan kollektif şirketi» ne ikraz e-dileceİdir.
Şirket ve tahsisleri Amerika ve ya Avrupadan frigorifik tesisat ithal etmek için istimal edecektir. .
Soğuk hava deposuna sarfe-dilmek üzere serbest bırakılan bu tahsis, Marshall plânı karşı ık fonu paralarından, hususî teseb büse ayrılan ikinci ikrazdır. Ma-
lûm olduğu veçhile hususi teşeb büse yapılan ilk tahsis, bundan iki hafta evvel, İstanbul civarında bulunan bazı çimento fabri-
kalarının tevsii için ayrılmıştı.
Bu münasebetle Mr. Mac Jun-kins yapmış olduğu bir beyanatta: «Soğuk hava depolarının fa-
aliyete geçmesiyle Türk milleti iki menfaat sağlıyacaktır. Bunlardan birincisi, mevsimi geçtik-
ten çok sonrasına ve sebzelerin mu
mış ve bu münasebetle çok ça-
lışmamız icabettiğini, esas vazi-
fenin iyi olsun, fena olsun mev-
cut kanunlara riayet olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir:
tedbirler
Türkiye'ye yardım ederken, insanlık fikrinin galebesine de yardım ettiklerinin şuuruna vâkıf olacaklarına şüphe edilemez.
Bizim vaziyetimize gelince, şu muhakkaktır ki, göçmen iş-' lerinin halledilmesiyle, Osriıân-lı İmparatorluğunun Türkiye Cumhuriyetine bıraktığı bir kötü miraS daha tasfiye edilmekte ve bu muazzam iş de Demokrat Parti iktidarının üzerine yüklenmektedir. Bu tarihî tasfiyeden Türk milletinin yüz aklığı ile çıkacağına tam itimadımız vardır; çünkü milletimizin civanmertliğine, asaletine, şefkat ve merhamet hislerine itimadımız vardır.
Ankara'da kurulan, göçmenlere ve mültecilere Türkiye Yardım Birliğinin, Hükümetin faaliyetini çok geniş ölçüde destekliyeceği muhakkaktır. İlk defa olarak ki, hususî şahısların, ve bazı teşekküller temsilcilerinin böyle muazzam bir işte vazife aldıkları, manevî büyük bir mesuliyet yüklendikleri görülmektedir. Bu gayretler sayesinde bu mesuliyet ve bu vazife hissi, şüphesiz kısa bir zamanda bütün millete sirayet edecektir. Ancak bu dâvanın iyi yürümesi için birtakım kanuni mevzuların ve devletçe başarılacak işlerin mevcut olduğu unutulmamalıdır.
Yurdumuz, yeniden yüz binlerce müstahsil nüfusla kuvvetlenecektir. Bu nüfusun kuvvet ve kudretinden derhal istifade edebilmek, onları kısa bir zamanda memlekete bir yük olmaktan kurtarıp faydalı birer uzuv haline koymak, alacağımız tedbirlerin ehemmiyetine ve tatbik tarzına bağlıdır. Bunun için, göçmen işleriyle fazla meşgul olan memleketlerden belki mütehassıslar getirmek icabedecektir. Göçmenlerin top lu bir halde beş on yere mi, yoksa, yeniden kurulacak köylere tevzii mi lâzımdır; bu nokta düşünülecektir. Her göçmen ailesinin istihsal sahasındaki ihtisasından yerinde faydalanmak imkânları araştırılacaktır. Hulâsa, göçmenleri ilk hamlede şefkat ve merhamet gören bir insan halinden süratle çıkarıp, memlekete tam mânasiyle mal etmek onları müstahsil bir hale koymak gibi çok mühim bir vazife bizi beklemektedir.
Bunun için belki bir İskân Bakanlığı kurmak dahi düşünülebilir. Bu Bakanlığın memurlarını, esasen kadroları çok dolgun olan diğer bazı Bakanlıklardan, dairelerden, Umum Müdürlüklerden münakale suretiyle temin etmek ve işi böy-lece yeni bir masraf kapısı açmadan yürütmek pek âlâ kabildir..
Alâkalıların bu mühim noktalar üzerinde dikkatle duracaklarına hiç şüphö etmiyoruz. Çünkü hakikaten mesele çok mühimdir; ve şimdi alınacak tedbirlerin mahiyeti, istikbaldeki millî ve iktisadi bünyemiz üzerine tesir yapacak mahiyet-
Mümtaz Faik FENİK
— Kanun, iyi olabilir, kötü o-labilir. Bizler vatandaş sıfatiy-le bunlara riayete mecburuz, Ka nunsuz bir kanuna rağmen yapılan iyi bir hareket, kötü bir kanunu titizlikle tatbik etmekten çok kötü neticeler doğurabilir.
Çünkü, kötü bir kanuna itaat etmekle, tatbikatta onun fenalıklarını anlamamız imkânını sağlamış oluruz. Siz, büyük bir milletin çocuklarısınız. Yarın hepiniz, bu milletin mukaddera tını tayin edecek mevkilere geleceksiniz. Şimdiden iyi yetişmek, o an geldiği vakit vatana faydalı olmak mecbutiyetinde-
Beypazarı
(Bas tarafı 1 incide) yaıdımı ile bir katta iki geniş oda ve bir geniş hol olmak üzere seri alinde ev inşasına başlanmıştır. ,
Şimdilik 30 evin çatıları örtülmüş ve on evin de dış duvarları tamamlanmıştır.
Geri kalan evlerin inşası da bir an evvel tamamlanacak ve yakın bir zaman yanan evlerin yerine yenileri inşa edilmiş olacaktır.
kadar meyva hafaza edile-
bilmesi, İkincisi ise çabuk bozu-
lan ihfaç mallarının
muhafazo-
jmın temin edilmiş olacağıdır. İhraç halı olan gıda maddeleri ne kadar az bozulursa Türkiye o kadar çok döviz temin eder ve bu dövizlerle o kadar çok mal satın alabilir» demiştir. Uayin^drautü soğz— —
Satılık
Nadide Acem halıları ve arsa. Telefon: 23766. 6338)
Size bir ağabey gibi söylüyorum. Küçük, ehemmiyetsiz dâvalarla, enerjinizi israf etmeyin. öyle mesleleri ele alın ki, herkes sizin arkanızdan gelsin, ve size sempati göstersin!
Düzelmiyecek iş yoktur. Bakacağız, konuşacağız ve bozuk taraflar varsa elbette bir çaresini bulacağız. Şimdilik sizin yapacağınız, çalışmak, hem de çok çalışmak ve büyük Türk milletinin şöhretine lâyık vatandaş öldüğünüzü isbattır.
Bakan bundan sonra bazı hâtıralarını anlatmış ve talebe-niri candan tezahüratı arasında | Fakülteden ayrılmıştır.
Türk - Pakistan Kültür Cemiyeti kuruldu Şehrimizde bir Türk - Pakistan Kültür Cemiyeti kurulmuştur. Bu münasebetle yapılan top lantıda Pakistan büyükelçisi bir nutuk söyleyerek iki memleket arasındaki kültürel münasebetlerin ehemmiyetini belirtmiştir.
Cemiyet başkanlığına Konya Milletvekil Ömer R.za Doğrul seçilmiştir.
Londra Elçimiz Bevin'le görüştü
Londra, 22 (a.a.) (Afp) — Türkiyenin Londra Büyük Elçisi Cevat Açıkalın bugün Dışişleri Bakanı Bevin’le görüşmüştür.
(Bas tarafı 1 incide) Ethem Vassaf Akan, Ankara Ticaret ve Sanayi Odası Reisi Vehbi Koç, tüccar Vahram Ge-' sar, Vatan gazetesi sahip ve başyazarı Ahmet Emin Yalman, Hatay Milletvekili Celâl Sait Siren, Ziraat Bankası Genel Müdürü Mithat Dülge, İstanbul Tüccar Derneği Başkanı İzzet Akos-man, Kars milletvekili Tezer Taş-kıran, Ankara Belediye Başkam Atıf Bonderllöğlu, Merkez Bankası Genel Müdür Vekili Reşat Aksan, ve Ankara üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Hikmet Bir-and, Is Bankası Genel Müdürü Mecît Durulz ve Tekirdağ Milletvekili İsmail Hakkı Akyüz de denetçiliklere seçilmişlerdir.
Seçimden sonra «Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği» tarafından toplanacak te-berrular ve birliğin faaliyet tarzı üzerinde müzakereler yapil-riı)5 ve bu arada söz alan İzzet Akosman, dâvanın ehemmiyetini tebarüz ettiren bir konuşma yap. mis ve Bulgaristandan gelecek göçmenlerin barındırılması ve müstahsil duruma getirilebilmesi için en az her göçmen için bin lira lâzım geldiği ve bu itibarla bütün göçmenler için de 850 milyon lira teberrü toplanması lüzumunu tebarüz ettirmiştir.
Bundan sonra söz alan Elhem Vassaf Akan, haricî yardımlara ehemmiyet verilmesinin elzem olduğuna temas etmiş ve «müvaffak olacağımıza eminiz» demiştir.
Müteakiben Büyük Millet Meclisi Başkanı Refik Koraltan kısa ve veciz bir hitabede bulunmuş, bu mühim dâvanın başarılması için azmedildiğini tebarüz ettirerek Türk milletinin daha mühim dâvaları büyük bir muvaffakiyetle başardığım söyliyerek top lantıyı takip eden üyelerin gösterdiği alâkanın bu dâvanın başarılacağına bir delil teşkil ettiğini belirtmiştir.
Refik Koraltan bundan sonra Cumhurbaşkanı Celâl Bayar'm göçmenler için 2500 lira, kendisinin de 500 lira teberruda bulun duğunu açıklamıştır.
Müteakiben söz alan üyeler teberrüların ne şekilde yapılacağı hakkında mütalealarım bildirmişler ve yardım pulu çıkarılması, eğlence yerlerinden muay yen miktarda teberrü alınması, maç, konser ve müsabakalar ter. tip edilmesi fikirlerini ileri sürmüşlerdir.
Bu sırada bir kısım üyeler tarafından vilâyetlerdeki gömçen-lere yardım teşekküllerinin «Göç men ve Mültecilere Türkiye Yar dım Birliği» ne iltihak etmesi ve teberrüların Kızılay makbuzları ile toplanması hususunda bir teklif yapılmış ve bu teklif kabul edilmiştir.
Yeni idare heyeti öğleden sonra saat 15 de toplanmak üzere müzakerelere son verilmiştir. YARDIM BİRLİĞİNİN TOZÜĞD
Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği tüzüğü sudur:
Madde: 1 — Ankarada Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yardım Birliği adı altında bir birlik kurulmuştuk
Birliğin merkezi Kızılay Genel Merkez binasında hususî dairedir.
Birlik Türkiye içinde ve dışında şubeler açabilir veya tüzüğünde belirtilen maksatlarla ku rulmus dernekleri şube alarak kabul edebileceği gibi yabancı memleketlerde mümasili dernek ve kurumlarla işbirliği yapabilir.
Madde: 2 — Birliğin mevzuu ve gayesi: Türkiyeye gelen göç men ve mültecilere her türlü yar dım yapılmasını yurt içinde ve dışında teşvik etmek, temin edilen yardımlardan göçmen ve mültecilerin faydalanmasını sağlamak için her türlü faaliyette bulunmaktadır. Yardımların te. mini ve birliğin gayesine uygun bir şekilde kullanılması hususunda kendi teşkilâtından istifade edebileceği gibi (Kızılay) ve diğer teşekküllerle işbirliği yapar.
Madde: 3 — Yardım ve bağış lann kabulü, sarf şekli ve muhasebe esasları, birlik Yönetim Kurulu ile Kızılay Derneği arasında kararlaştırılır.
Madde: 4 — Birlik Türkiye Cum huriyeti Cumhurbaşkanı Celâl Boyarın himayesi altındadır.
Madde: 5 — Birliğin gayesini benimseyen 18 yaşını tamamlamış ve medenî haklara sahip herkes birliğe üye olabilir, üyeler yılda bir liradan az ve 120 liıadan çok olmamak üzere bir aidat öderler.
Madde: 6 — Birliğin her türlü hizmeileri fahriyen ifa edilir. Gerekli hâllerde idare kurulu üc-
relli olarak memur veya müttah dem çalıştırabilir.
Madde: 7 — Genel Kurul Ankarada bulunan birlik üyelerinden ve 13 üncü maddede yazılı kuruculardan müteşekkil olup toplanma nisabı en az 40 üyedir. Genel Kurulün toplantıya çağrılması ve kararlar alması hakkında Cemiyetler Kanununun 18—26 ncı maddelerinde ya zili ve bu tüzüğe aykırı bulunmayan hükümler tatbik olunur.
Madde: 8 — Birlik Yönetim kurulu:
a) Genel Merkez Kurulu ile, ire kurulundan müteşek -
Dr.
Genel Merkez Kurulu 40 üyer den ve idare kurulu da 15 üyeden ibarettir.
Genel Merkez Kurulu Genel Kurul tarafından ve idare kurulu da Genel Merkez Kurulunca kendi üyeleri arasından seçilir.
Madde: 9 — Birliğin idare kurulu, birliğin maksat ve mevzu-unun tahakkuku için gerekli faaliyetlerde bulunur. Bu hususta Genel Kurulun verdiği direktifler ve Cemiyetler Kanunu hükümlerine uyar.
İdare Kurulu Birliği resmî ve hususî her türlü muamelâtta tem sil ve ilzama yetkilidir. İdare kurulu kendi âzası arasından veya hariçten bir veya bir kaç kişiye temsil salâhiyeti verebilir. İdare kurulu gerekli gördüğü hallerde ihtisas ve faaliyet komiteleri ku-
Genel merkezin vazife ve sO lâiyetleri, Genel Kurul tarafından tesbit olunur.
Madde: 10 — Birlik, muamelât ve hesaplarım Genel Kurul ve Cemiyetler Kanunu hükümleri dairesinde murakaba etmek ü-zere iki denetçi Genel tarafından seçilir.
Madde: 11 — Birliğin
kendisini feshe karar verebilmesi İçin 7 nci maddeye göre toplanan Genel Kurul üyelerinin e;ı az üçte ikisinin kararı şarttır.
Madde: 12 — Fesih veya infisah halinde birliğin her türlü mevduat ve matlubatı (Kızılay)a devredilir. •
Madde: 13 — Birliğin kurucu üyelerinin adlan, sanları, işleri ve kanunî ikametgâhları aşağıda gösterilmiştir.
(Bu zevatın isimleri daha evvelce gazetemizde intişar etmiştir.)
REFİK KORALTAN’IN BEYANATI
Kurul
Dünkü Meclis
(Bas tarafı 1 incide) I İşeri’nin sözlü sorusu Ulaştır-zuat içerisinde bütün bu faali- ma Bakanı Seyfi Kurtbek ta-yetleri takip ederek adalete tes- rafından cevaplandırılmıştır.
Bakan, Denizyolları müesse-sesinin yepyeni ve rasyonel bir zihniyetle yeniden düzenleneceğini, vapur ve tren ibretlerinin de revizyona tabi tutulacağını söylemiş ve Bakanlığa bağ L bütün şubelerde personel statüsünün değiştirileceğini, daha iyi esaslara bağlanacağını ilâve etmiştir.
Çankayadaki ve Meclisteki sığınaklar
Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğlu’nun Çankaya'daki sığınak, Çankayada yaptırılan kimyahane ve manej yeri ile millî sarayların teftişi neticesine dair Meclis Başkanlığından sözlü sorusu Kütahya Milletvekili ve Meclis İdareci üyelerin-’ den İhsan Şerif Özgen tarafından cevaplandırılmıştır.
Sığınaklar için 1 milyon 49 bin 336 lira 21 kuruş harcandığını söyleyen İhsan Şerif özgen, Çankayadaki kimyçhane alâtı için 21/8/1939 tarihinde 4185 lira, masa ve dolaplar için de 2430 lira 53 kuruş harcandığını söylemiş ve soru sahibinin suali üzerine, bu inşaattan mak şadın ne olduğunun pek belli bulunmadığını; sadece' o tarihte köşkün tababet dairesi için lüzumlu gösterildiğini beyan etmiş ve «Toriçelli tecrübesi ile' mümasil tecrübeleri yapmak için kullanılan bu âletlerin tababette kulanılıp kullanılmı-yacağını yüksek takdirinize ar-zederim» demiştir.
Manej inşaatının şekli ve ma hiyeti hakkında resmî hiçbir kayda rastlanmadığını söyleyen İhsan Şerif Özgen, Millî Saraylardaki teftişin devam ettiğini, neticenin Meclise bildirileceğini ilâve ederek sözlerini tamam İçmiştir. Soru sahibi Sinan Te-kelioğlu, manej inşaatı ve kimyahane için sarfolunan paranın o devrin reisi cumhurundan tahsil olunmasını istemiştir.
Büyük Mjjlet Meclisi pazartesi günü saat 15 te toplanacaktır.
Ankara, 22 (T.H.A.) — Göçmen ve Mültecilere Türkiye Yar dım Birliği reisi B.M.M. Başkam Refik Koraltan, Türk Haberler Ajansı muhabirine şu beyanatta bulunmuştur.-
«üzerimize aldığımız iş büyük çapta bir millet dâvasıdır ve bu aynı zamanda dünya insanlığı-na düşen bir şefkat ve tesanüt işidir. Milletimiz, her millî dâvada gösterdiği en yüksek hamleyi yapaedk ve göçmen kardeşlerimizin ıstıraplarının diridirilmesî-ne çalışacaktır. Bunun en yakın ve ümit verici delili, göçmenlere yardım heyetinin iki gün -denberi bu necip duyguya tercü man olarak bu millî hayatî ve İnsanî iş üzerinde gösterdiği samimî heyecan ve alâkadadır.
Şurasını bir defa daha güvenerek tekrar edebilirim ki milletçe benimsenmiş olan bu hayatî mevzu yakında hepimizin umduğu ve bilhassa ıstırap çeken ve çekmekte oldn göçmen kardeşlerimizin beklediği feyizli neticeyi verecektir.
Allah millete ve hepimize bu şlerde büyük başanldr versin.
Turizm
(Baş tarafı 1 incide)
Üç komisyon dün mesailerini bitirmiş ve raporlarını koordinasyon komisyonuna vermişlerdir.
Koordinasyon komisyonu dün işletmeler Bakanı Muhlis Ete'nin başkanlığında toplanarak uç komisyonun raporlarını tetkik ve tevhid etmiştir. Bugün saat onda toplanacak olan Turizm Danışma Kurulu Umumî Heyeti korniş yort raporlarını müzakere ede-
Gromiko üçler temsilcileri ile görüştü
Moskova, 22 (a.a.) (United
Press) — Sovyet Dışişleri Bakan yardımcısı Gromiko, bu gün Amerikan, İngiliz ve Fransız elçilik müşteşarlarını ayrı ayrı kabul etmiştir. Bu görüşmelerin üç büyükler tarafından yapılan 4 büyükler konferansı tlklifi ile alâkalı olması muhtemeldir.
lim ediyoruz. Mevzuatımızın kâfi gelmediği noktalarda da kanun teklifleri hazırlıyoruz.
Derhal itiraf edeyim ki, bir noktada mevzuatımız kâfi gel -memektedir. Bunun içindir ki, hükümet Yüksek Meclise bir kanun projesi şevketmiş bulunmak, tadır. Bu proje yüksek tasdikinize iktiran ettikten sonra yaptı -ğırmz mücadele daha tesirli bir hal alacaktır.
Burada bir etmek isterim. Memleketimizde tam mânasiyle tatbik edilmekte bulunan fikir ve vicdan hürriyetinin, unutulmamalj lâzım gelir ki, uzun yıllar çeşitli tazyikler altında kalmış olan fikir ve vicdanlarda uyandırdığı bazı reaksiyonlar vardır. Bu reaksiyonları tabiî karşılamak icabeder. Bizim üzerinde duracağımız menfî kuvvetler, bu reaksiyonları istismar etmek hevesine düşmüş olan kuvvetlerdir.
Muhterem arkadaşlar, istiklâl ve hürriyetimizi millet ve ferd olarak haklarımızı yok etmek neticesini verecek olan a-şırı sağ ve sol cereyanların arkalarında gizlenecekleri herhangi bir siperde bırakmıyaca-ğız. Kafalarında bu memlekette aşırı sağ ve sola doğru rejimler kurmak hülyasını besleyenler bu memlekete fikir ve vicdan hürriyetini getirenlerin onları korumasını da bileceklerini unutmak gafletine düşmüş olabilirler. Fakat bugün iş başında, küçük ve gündelik hesapların zebunu olarak sağdan ve soldan gelen fikir cereyanlarına günün zahiri endişelerine göre mavi boncuk dağıtan bir idare değil, milletin en hür bir iradesile seçilmiş Türkiye Büyük Millet Meclisi ve çnujı itimadını kazanan bir hükümet v(yrdır.»
Başbakan Yardımcısından sonra kürsüye gelen soru sahibi Bahadır Dülger, sabık iktidarın lâiklik ve devletçilik prensiplerini siyasete alet etmesi yüzünden aşırı cereyanların kuvvetlendiğini ve lakay-dinin de keyfiyeti daha ziyade ağırlaştırdığını söylemiş; verilen izahatı tatminkâr bulmadığını ilâve etmiştir.
Bunun üzerine yeniden kürsüye gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Samed Ağâoğlu, bu mevzuda hükümetçe alman tedbirlerin muhtelif vesilelerle esasen malûm bulunduğunu; bu itibarla yüksek Meclisin vaktini ziyan etmemek için teferruata müteallik hususlar üzerinde durmak istemediğini beyan ederek söz lerine şöyle devam etmiştir-
«Hükümetiniz bu meseleyi hürriyeti müdafaa meselesi o-larak, istiklâli müdafa meselesi olarak ele almış ve bunun i-çin lâzım gelen bütün tedbirleri almakta tereddüt etmemiştir. Çünkü bizim politikamız a-çık bir politikadır. Mavi boncuk yermek politikası değildir. Mevzuatımızın eksik öldüğü yerde bu eksikliği itiraf e-derek huzurunuza geldik. Mev zuatın tamam olduğu yerde suç lu addedilenler adalete verilmekte, hakimin vicdanına tevdi edilmektedir. Başka bir vesile ile, kanunun müzakeresi vesilesiyle komünizm ve diğer muzır fikir cereyanlariyle hürriyet fikrini zedelemeden, milletçe büyük eserimiz olan hürriyet havasını zehirlemeden ne şekilde mücadele edileceğini daha uzun görüşürüz arkadaşlar.».
Gediklilere subay olma hakkı tanınıyor
Gediklilerin terfihi mevzuunda Çanakkale Milletvekili Süreyya Endik tarafından verilen sözlü soruyu cevaplandıran Millî Savunma Bakanı Refik Şevket ince, bu hususun hükümetçe nazara alınmış olduğunu ve gediklilerin subay olabil melerine imkân sağlayan bir tasarının hazırlanmış bulunduğunu ve askerî Şûra’ya gönderildiğini söylemiştir.
Subayların mecburî hizmet Süresi ve tazminat meselesi Millî Savunma Bakanı, Süreyya Endik’in diğer bir sözlü sorusunu da cevaplandırarak subayların mecburî hizmet sürelerinin azaltılması ve tazminat miktarının arttırılmasını derpiş eden bir tasarının da ha len Askerî Şûra’dh görüşülmekte olduğunu açıklamıştır.
Vapur ücretleri
İstahbul - Bandırma hattında vapur ücretlerinin azaltılması, personelin terfihi hususunda Balıkesir Milletvekili Ali Fahri
noktaya işaret
Ateş kes teklifi
Kızıl Çın Başbakanı resmen reddetti
Tokyo, 22 a.a. (United press) — Komünist Çin Başbakanı Çu En Lay bugün Pekin radyosunda yaptığı bir beyanatta, Kore’ de ateş kesilmesi hakkındaki tek lifi reddetmiş ve Amerikalılarla komünist Çin arasındaki ihtilâ fin yalnız Kore meselesine nıün hasır olmadığını, Amerikanların bir Çin toprağı olan Foımo-za’ya yedinci filoyu göndererek burasıpı istilâ etmiş, pundan başka Mançurya’yı da bombalamış olduklarını ilâve etmiştir.
Beyanat şöyle sona ermektedir:
«Çin halkı hükümeti ve Çin halkı, barış müzakerelerine başlanabilmesi için evvel emirde Kore’deki yabancı kuvvetlerin çekilmesi gerektiğini, Kore İç harbinin Kore halkı tarafından halledilmesi icabeden bir mesele olduğunu, Amerikan kuvvetlerinin Foımoza’dan çekilmeleri icap eylediğini ve nihayet komünist Çin hükümetinin Birleşmiş Milletlerde temsil edilmesi lâzım geldiğini tekrar ve azimle ifade eder.
Bu huşuslar yerine getirilmedikçe Kore meselesine barış yolu ile bir hal çaresi bulunması ve ehemmiyetli Asya meselelerinin halledilmesi imkânsızdır.»
Almanyaya tütün satışı
Devlet Bakanı bir heyetle gidiyor
İzmir, 22 (T.H.A.) — Tütünlerimizin Almanyaya ihracı imkânlarım tetkik etmek üzere İzmir ve İstanbul tütüncülerinden mütesek ki. bir heyetin batı Albanyaya gitmesi ve bu heyete erkânından bir zatın etmesi için temaslar öğrenilmiştir.
Bugün Ankaradan şehrimize gelen bir habere göre, tütüncü-leı heyetine Devlet Bakam Fevzi Lûtfi Koraosmanoğlu başkanlık edecektir. Heyetin, Ocak ayının ilk haftasında Istanbuldan uçakla Balı Almanyaya hareket etmesi muhtemeldir.
hükümet başkanlık yapıldığı
23 12/1950
zafer
Sayfa: 5
“Zafer,, kupası final
maçı bugün oynanıyor
Demirspor ve Gençler en kuvvetli kadroları ile çıkmağa hazırlanıyor
Demırsporun U. kaptanının kanaati ,
«Mevsim başında «Zafer Kupası. için, Gençlerbirliği ile yaptığımız karşılaşmada 4-4 erabere kalarak kupayı bir türlü paylaşamadık. O güne na aran, takımımız bugün daha ) ' bir durumdadır. Bilhassa son defa Ankaragücü ve Ordu Karmasına karşı çıkardığımız ovunl ardan sonra ilerisi için ç !; ümitliyiz. Bugün dost Genç lerbirliği ile yapacağımız karşılaşmaya da ayrı bir önem ve-
Bütün arzumuz spor seven halka bilinci maçta olduğu gibi güzel ve temiz bir oyun
AvusturyalI futbolcular geldiler
İstanbul, 22 (Telefonla) — Admira takımı dün gece şehrimize uç.-rkla gelmiş ve Modadaki Mano Palas oteline inmiş-
Kafile 15 futbolcu, 2 idareci ve 1 antrenörden müteşekkildir.
Avusturya futbolcuları ilk maçlarını yarın Fenerbahçe île İkincisini pazar günü Beşiktaş-la yapacaklardır.
Kendisi ile görüştüğümüz ka file başkanı bize kısaca şunları söylemiştir. Güzel şehrinize dün gece geldik. Oyuncularımız memleketinizi, kendi memleketleri gibi tanıyönjn-,- Hattâ oyuncularınızı bile yakından biliyorlar. Burava fiil kadromuzla geldik. Son defa îskoç-yayı mağlûp eden Avusturya millî takımında yer alap Habit-zel ile Gerhardt’ı da beraber getirdik. Burada yapacağı-, mız karşılaşmalarda iyi netice alacağımızdan ümitliyiz..
Maç programında yapılan de ğişiklikten sonra Cumartesi gü nü Ordu Karmasr — Vefa, Fenerbahçe — Admira, Pazar günü de Galatasaray — Ordu Karması, Beşiktaş — Admira karşılaşacaklardır.
Ağırda Adil güreşecek
İstanbul, 22 (Telefonla) — Ağır sıklette İrfan Atanı mağlûp ederek Amerikalılara karşı millî takımda yer almak hakkını kazanan Adil Cande-rr.ir’in yerini İrfan’a bırakması yolundaki yaptığı teklifi Güreş r11 '• —“
Çi-
Üç ay evvel yapılan «Zafer Kupası» maçında Gençlerbirliği — Demirspor takımları yarım sat temditten sonra 4 - 4 berabere kalmışlardı. Araya lig ve millî maçlar girdiğinden bugüne kadar oynanamıyan bu karşılaşma nihayet bugün saat 14.30 da 19 Mayıs Stadında yapılacaktır.
Mevsim başında yapılan ilk karşılaşma çok heyecanlı ve çekişmeli geçmiş ve seyirciler de güzt) bir maç seyretmek imkânını bulmuşlardı.
Bugün mevsim ortasında ve takımlar formunda oldukları bir zamanda yapılacak karşılaşmanın birincisi kadar güzel ve heyecanlı geçeceği tahmin edilmektedir.
Bu maçta Gençlerbirliği takımında Necip ve Haşanın da oynayacağı ısrarla söylenmek tedir. Muhtemelen Gençlerbir ligi sahada şu kadro ile yer a-lacaktır. Necip (Orhan), Muzaffer, Ahmet, Ali, Haşan, Ayhan. Kemal. İsmet, Ali, Hadi Celâl.
Demirspor
Buna mukabil günden güne düzelmekte olan Demirspor da sahaya en kuvvetli kadrosu ile çıkacaktır. Mavi - Lâcivertliğin de geçen hafta Ankaragücü ve ordu karmasına karşı çıkardığı güzel oyunlar nazarı i-tibara alınırsa, kupayı almak için her iki takımın da çok gay ret sarfedecekleri muhakkaktır.
Bu mühim maça Demirspo-run da Abdülkadir, İskender, Kemal, Kadir, Süleyman, Salih, İsmail, Naci. Fuat, Niyâzi, • Rıdvan şeklinde çıkması muh- . temeldir.
Her iki takımın da kadrosuna dikkat edilecek olursa kuvvetli oldukları kolayca anlaşılır. Bir kaç haftadır yapılmı-yan lig maçlarından sonra bugün tekrar şehrimizin bu iki kuvvetli takımını karşı karşıya seyredeceğiz.
Her iki takıma da iyi şanslar
Gençlerbirliği U. kaptanının kanaati
«Ötedenbei*i Demirsporla yap tığımız karşılaşmaların neticesi evvelden kestirilemez. Bu karşılaşmalar her zaman çetin ve o nispette de samimî bir hava içerisinde geçmiştir. Son zamanlarda düzelmeye başladığı da memnuniyetle müşahede e-dilen Demirspor karşısında güzel bir oyun çıkaracak kadirşinas «Zafer Gazetesinin' koymuş olduğu kuptayı, yeni lokalimizi süsleyen evvelkilerinin yanına koymayı çok arzu cde-
Bu maksatla da muvaffak ol mıya çalışacağımız da şüphesizdir. Netice, kupa güzel o-yun çıkaran takımın hakkı ol-
Yaşar 33 ve Celâl 36 nci defa millî oluyorlar
Amerikalılara karşı çıkacak olan millî güreş karşılaşmasında Celâl Atik 36, Yaşar Doğuda 33 defa millî formayı giymiş olacaklardır.
■ ■ —
Federasyonu kabul etmemiştir. Bu itibarla, Adil Candemir millî takımdaki yerini alacaktır. Böyle bir hava Ali Yücel lehinde mevcut olmakla beraber federasyon prensip itibariyle, bu gibi tebeddüle rıza göstermemektedir.
Zafer Kupası için resmî program
B. T. Ankara Bölgesi Futbol Ajanlığından:
1) Zafer Kupası final karşılaşması 23.12.1950 cu martesi günü saat 14.30 da, 19 Mayıs Stadyumunda, Demirspor - Gençler-
- birliği arasında-yapılacak-tır.
Hakemler: Hüsamettin Böke, Kadri Erdemli, Cez-mi Başar.
2) Dostluk maçı:
Pazar 24.12.1950 Saat 12.30 da Hacettepe — Emniyet; Hakemler: Mehmet Güngör, Kâzım Arkal, Ke nan Sertyel.
Saat 14.30 da Harp O-kulu — Ankaragücü; hakemler: Reşat Önen, Vedat Gürsel, Şeref Kara-oğlu.
3) Fiyatlar:
Ankara Ticaret Odasından
Sicilli Ticaretin 1384 numarasında müseccel bulunan Daniyel Burla ve Oğlu Kollektif Şirketinin feshedildiğinden bahisle key fiyelin sicilli ticarete tescil ve İlânı talep edilmiş olmakla huşu, su mezkûrun dairede saklı vesaike müsteniden 22/12 1950 tari hinde tescil edildiği ve bu hususa ait noterden tasdikli fesih-name örneğinin aşağıda neşredilmekte olduğu ilân olunur.
FESİHNAME:
Beyoğlu 4 ühcü Noterliğince tasdikli 24 12 941 tarih ve 14691 sayılı mukavelename ile Ankarada Koçak Handa münhasıran müteahhitlik kurmuş olduğumuz kolleklif şirketini bugünden itibaren rizamızla feshettik. Hesap laştık, neticede bu şirket işinden birbirimizle bir gûna alacak ve verecek kalmadığım ve yekdi-ğerimizin zimmetini müsteniden ibra eylediğimizi ve ancak şirketimizin zamanı faaliyetine ait olarak tahakkuk etmiş ve edecek bilcümle vergi, ceza ve zamla-rırt 2/3 i Daniyel Burla’ya ve 1/3 i Fredi Burla’ya ait olacağını beyan ve ikrar ederiz.
Istanbulda Ayazpaşa, Gümüşsü 22 No. da, Akar Palas aparf. mukim Daniyel Burla;
Istanbulda Ayazpaşa Cami sokak 214 1, daire 4 No. da mu kim Fredi Burla.
Okunup anlatılan bu fesihna-me zirine mevzu imzalar şahıs ve hüviyetleri marufum Daniyel Burla ve Fredi Burla'nm olduğunu tasdik ederim.
Bu bin dokuz yüz elli senesi Aralık ayının 20 nci günü Noter mührü ve imzası.
Bu suretin dairemde dosyasında 20 12 1950 ve. 13728 No. ile mahfuz nüshaya mutabık olduğunu tasdik ederim.
(9352)—(2769)
f ■■II. .IHI.
Ankara Kulübünden
Devlet Ortnan İşletmesi I
Ebedî Şef rahmetli ATATÜRK'ün Ankarayı teşriflerinin 31 nci yıldönümü dolayısiyle 27/12/1950 çarşamba günü saat 21 de Ankara Palas salonlarında yapıldcak ATATÜRK GECESÎ'ne mühkkak surette iştirak ediniz.
Bu gece münasebetiyle ATATÜRK’ün kendi seslerini işitmek ve şahsî eşyalarını ihtiva eden zengin ve tarhî müzeyi' ilk defa olarak yakınen görmek fırsatını da bulacak-
DAVETİYELER : Cihan Palas Oteli; Süslen Manifatura Mağazası; Halil Naci Ticarethanesi; Kirami Alemdar Kumaş Mağazası; İlkhabar Manifatura; Erkur Tuhafiye Mağazası; Salih Zeki Terzihanesi; Mehmet Güdüllüoğlu Manifatura Mağazası Koyunpazarı; Nazım Sümter Manifatura Mağazası Atpazarı; Necati Halit Terzihanesi; Ankara Kulübü’nden (İsmet Paşa Caddesi No: 6). TEMİN EDİLEBİLİR. (10155) — 11131
Devlet Orman işletmesi Muğla Müdürlüğünden:
1 — işletmemizin Salkım bölgesi Kanyaş ve Akkapız kara çam ormanlarından istihsal ve imal edilerek Uludere isti yerine indirilecek (557) metreküp azman yan mamul kereste bir pûrti halinde satışa çıkarılmıştır.
2 — Azman yarı mamul çam kerestenin
nuhammen bedeli (107) liradır.
metreküpünün
3 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabile (4469) lira (93) kuruştur1. —
4 — Arttırma 8/1/1951 tarihine rastlayan pazartesi gii"; saat 15 te Yatağan Orman bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacktır.
5 — Bu işe. ait şartname Ankarada Orman Genel Müdürlüğünde, Ankara, İstanbul, İzmir, Aydın, Antalya. Fethive Köyceğiz. Muğla Orman işletme Müdürlüklerde, Milâs. Bod -um, Salkım orman bölge şefliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli güh ve saatte teminatlarile birlikle komisyona müracaatarı. (9265) — 2747
Çankaya Seçim Kurulu Başkanlığından
Yenişıh köyü Muhtar ve ihtiyar heyeti seçiminin 7 Ocak 1951 pazar günü yenileneceği ilân olunur. (9359) — 2766
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden:
Aranıyor
Türkçe - İngilizce veya
TÜRKÇE — ALMANCA
Tecrübeli, seri yazabilen daktilo. Maaş yüksek
Müracaat: Transtürk Şirketi, Ege Han, 2, Postane Cad. No. 76 Saat 10 - 12. 6341
r'
HER TÜRLÜ
1 — İşletmemizin Çele bölgesince müsadere edilerek Çay-lurt bölgesi Çaydurt istif yerine taşıttırılan sahibi meçhul 148 idede denk 101.504 M3. çam tomruğu 3 parti halinde 20/12/1950 ’arihinden itibaren 15 gün müddetle ve açık arttırma suretiyle «atışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 3/1/1951 çarşamba günü saat 15 te Bo-'u Belediye binasında toplanacak komisyon önünde vapılacak-'ır. Muhammen bedeli 53 lira olup her parti için yii-de 7 5 hesabiyle geçici teminat alınır.
ilân ve Reklâm
İşleriniz için 15829 numaraya telefon
etmeniz yeter
3 — Bu işe ait şartname ve listeler Ankara’da Orman G--nel Müdürlüğü, Merkez {■'.'etme Müdürlüğü ile İstanbul. Ar’-, nazarı. Düzce, Gerede K'-’-lcahamnm I letme Müdürlüklerinde, isletmemizde ve Çele bölgesinde görülebilir.
4 — isteklilerin bell: ?ün ve sade müsbit evrak ve ilk temi-
natları ile birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (92711 °75?.
Devlet Orman İşletmesi Adapazarı Müdürlüğünden:
Ankara’nın Eğlence Merkezi
Beynelmilel şöhretli llüzioni
COBELLİ
CARLO ve
TOTO
LİLİAN TORTOZA
Kapalı tribün Açık tribün Er
Meşhur Komik Akrobatları
Fransız Fantezist Dansözü
üst kat salonlarında
Her akşam
PARK Sinemasında
ve ANKARA Sinemalarında
GARGazinosu
Ankara Ticaret O lasından
Mahcuz satışı kararlaştırılan bir adet matbaa küçük keski bıçak makinasımn 1 İnci satışı 23 12 1950 Cumartesi günü saat 11 de Biricik Matbaasında yapılacak mahcuz muhammen kıymetin % 75 ini bulmazsa 25. 12/950 Aralık Pazarlesi günü aynı mahal ve saatte ikinci satışı yapıla cağından alıcıların satış yerinde bulunacak memurumuza müracaatları ilân olunur.
(9347)—(2770) 1
JANDARK’ın ölmez hayatını canlandıran bu film 17 milyon liraya malolmuş, eseri ve BERGMAN'ı şahikalara yükseltmiştir.
J A N D A R K
(Tamamen Renkli)
Filmin uzunluğu dolayısiyle seanslara dikkat:
I1
ANKARA’DA : 10.15 - 13 - 15.45 - 18.30 - 21.15
I
KESKİN İCRA MEMURLUĞUNDAN:
1 — Suyuunun izalesi suretile satılmasına Keskin Sulh Hukuk Mahkemesinin 20 10 1950 gün ve 950 55 esas 950/159 sayıl, karariyle karar verilip memuriyetinize tevdi edilen işbu ilâmda Keskinin Bakırcılar sokağında tarafları yemini Musa Cingöz Yasarı Haşan Bostancı ve arkası yine Haşan Bostancı cephesi tarikle çevrili tapunun 945/4 sayısında kayıtlı 1000 lira değerinde bir bap dükkân ile yine çarşı civa nnda Mayıs 935 deflerinin 69 nu marasında kayıtlı kuzeyi yol doğusu Burhan Candan evi güneyi Emine Hanım evi bahsi yol hudutları ile çevrili 341 metrekare ve yüz ölçüsünde bir arsa üzerinde zemin ürerine tek kat iki oda bir hol bir mutbak biı odunluk bulunup 1500 lira değerinde takdiri kıymet edil-
Satış şartları: 30/12/1950 Cumartesi günü saat 10 dan 11.30 a kadar dairemizde tahmin edilen değerin % 75 şini bulmak şar-tile yapılacaktır. O gün istenilen bu değeri bulmazsa son isteklinin yüklenmesi yerinde kalmak şartile 10/1 1951 Çarşamba günü saat 10 dan 11.30 a kadar yapılacak ikinci arttırmada en çok d/ltırana satılacaktır.
2 — Arttırmaya girenler tah-) min edilen değerin % 7 buçuğunu güven akçası olarak verecektir. Satış peşin para iledir. İstenildiğinde 20 gün kadar süre verilebilir. Dellâliye, birikmiş ver-, giler satış parasından ödenecektir. Tapu, harç ve giderini
lıcı verecektir.
3 — Satış parası zamanında ödenmezse icra iflâs kanununun 133 üncü maddesi gereğince yapılacak ve alıcı fiyat eksikliğinden sorumlu bulunacaktır.
4 — İpotek sahibi alacaklılarla ilgililerin bu mal üzerindeki haklarım faiz giderleri hakkında ileri sürdükleri belgeleri ile birlikte 15 gün içinde daireye bildirmeleri gereklidir. Bildirmezlerse satış parası bedelinin paylaşmasında hariç kalırlar.
5 — Şartname bu günden baş
tiyarak dairemizin 950 201 sayılı dosyasında görülebilir. İstekliler deha evvel şartlarım görmüş ve kabul etmiş sayılacak-1 Icrı ilân olunur. (3053) j
En korkunç maceralarla kanlı bir çete reisinin eline esir düşen bir doktorun
YILMAZ REİS
(Türkçe' Sözlü) Baş Rollerde: WALLACE BERRY
RİCHARD CONTE Seanslar:
10 - 12 - 14.30 - 16.30 - 18.30 - 21
Posta Cad. Esen Apt. 6 Telf. 15829.
Dikkat... Dikkat:
Özel İdareler Gelir Müdür ve memurlariyle emlâk ve akar sahiplerinin beklediği ve Kâzım Güneş’in hazırladığı
Bina ve A azi gelir memurlarına rehber
Adlı kitap satışa çıkarılmıştır. Fi: 2 lira
Satış ve tevzi yeri: Anafartalar Çocuk Sarayı Cad. Emek Kitabevi — Ankara. 3054
1 — İşletmemizin Kayalar bölgesi ormanlarından istihsal, imal edilerek (Çarka) istif yerine indirilecek tahminen 188,200 metreküp kayın Dolap, Lobut ve talpa kerestesi artırma ile satılacaktır.
2 — Kayın Lobutların metreküpü 114 lira 60 kuruş, Dolap ve talpa kerestesinin 112 lira 40 kuruştur.
3 — Kati teminat % 15 hesabile 3202 lira 16 kuruştur.
4 — Artırma 3/1/1951 çarşamba günü saat 15 te Adapazarı işletme müdürlüğü binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
5' — Bu işe ait şartname Orman Genel Müdürlüğünde, İzmit, İstanbul, Ankara işletme Müdürlüğünde, Adapazarı, Kayalar Bölge Şefliğinde ve işletmemiz müdürlüğünde görülebilir.
İsteklilerin belli gün ve saatte evrakı müsbitelerile birlikte komisyona müracaatları ilân olunur. (9361) — 2765
Ankara Veremle Savaş Derneği
BALOSU
13-0cak-1951 Cumartesi Ankara Palasta
Yeni yılın, ilk hayır, uğur ve eğlence gecesi
Yapılacak olan bağışlarla üçüncü dispanser açılacaktır. Yıl başında bir yere gitmeye niyetli değilseniz arzunuzu bir kaç gün sonraya bu güzel baloya saklayınız.
• Müracaat: Telefon 13076 Ankara Veremle Savaş Derneği.
MEVLÛT
24 Aralık 1950 Pazar günü öğle namazını, müteakip Kore şehitlerine it-hafen Kurtuluş Camii Şerifinde Mevlûdü Şerif okut-turulacağindan arzu buyuranların teşriflerini rica ederiz.
Ziya Radyo Ticarethanesi - Ankara (6343)
Ankara Ticaret ve Sanayi odasından Unvan: Osman Aşlamacı.
Sicil No. 3357.
Ankarada Bentderesi semtinde Tabakhane mahallesinde Çakırlar sokağında 5 numaralı evde oturan, aynı yeri ticarî ikametgâh ittihaz ve tahin imalâtı ticaretiyle iştigal eden. Ticaret Odasının 8 356 numarasında kayıtlı T. C. tebaasından Osman Aslamacı'nm yukarda yazılı ticaret unvaniyle noterlikten tasdikli imzası seklinin ticaret kanununun ahkâmına uyularak 22 12/ 1950 tarihinde tescil edildiği duyurulur. (6339)
SUS Sinemasında
Görülmemiş bir mevzu, her ailenin seyredeceği bir film
BIRAKILAN ÇOCUK
Oynıyanlar:
Handan Karaokçu - Veda Karaokçu - Cahit Irgat
Seanslar:
Tuhafiye islerinde çalıştırılmak üzere
Bir kıza ihtiyaç vardır
Adres :
Halita Safkan
Hamamönü, İnönü Bulvarı
No. 110 C. Tel: 14473.
(6340)
n.nkara Ticaret Odasından
Ticaret sicillinin 2500 numarasında müseccel Ihsan Tümgören'in ticareti ter-kettiği Odaya vaki 18/12/ 1950 tarihli dilekçesinden anlaşılmakla işbu keyfiyetin 22 12 1950 gününde tescil edildiği duyurulur.
(6344)
Ankara Ticaret Odasından
Sicilli Ticaretin 4015 numaras.n da müseccel bulunan İsmail Halıcının vefat etmiş olduğu vere-, sesi tarafından 22/12/1950 tarihli dilekçesile bildirilmiş olup vaki olan bu müracaat üzerine 22 12 1950 tarihinde sicilli tica-re' kaydının terkin edildiği ilân olunur. (9356)—(2768)
SÜMER Sinemasında
Şimdiye kadar görülmemiş derecede tüyler ürpertici korku ve esrar dolu bir
heyecan kaynağı
KARA CANAVAR
36 kısım tekmili birden
Adapazarı Belediye Başkanlığından
1 — Belediyemize bir adet kapalı karisorlü Türkiye tipi sulama, köpük ve karbondioksit cihazı ve tertibatını haiz şartnamesindeki. vaşıfları havi yedek parçalarını da ihtiva eden bir yangın arazöşü alınacaktır.
2 — Bu makirtanın kudreti 70 - 100 beygirlikden ve istiap hacmi 3-4 tondan aşağı, yerli, müstamel veya ordu artığı ol-mıyacaktır.
3 — Talipler, mevcut şartnamesini beş lira bedel mukabilinde belediyemizden alabilecekler veya isteyebileceklerdir.
4 — Ekslitme 8/1/1951 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 14.30 da Adapazarı belediyesinde ve encümen huzurunda yapılacaktır. »
5 — Bu eksiltme 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde kapalı zarfla yapılacaktır.
6 — Muhammen bedel 24500, muvakkat teminat 1837,50 Hradır.
7 — isteklilerin teminat mektubunu ticaret odası ve şimdiye kadar girdikleri taahhütlere ait belgeleri ve ihale tarihi ayı içinde tanzim edilmiş vekâletnamelerini ibraz eylemeleri.
8 — Tklif zarflarının ihale saatinden tam bir saat evvel
komisyon başkanlığına verilmesi mecburidir. Bu saatten sonra gelecek veya getirilecek zarflar hiçbir vesile ve sebeple kabul edilemez. Postada vaki gecikmeler hakkındaki iddia ve itirazlar kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (9345) — 2771
Seanslar: 13.30 - 16.30 - 20.30 |
Gaziantep Tekel Başmüdürlüğünden
1 — Mukavelesi fesh edilen Urfa Tekel idare binası ve an-barının ikmali inşaatına talip çıkmadığından kapalı zarf usulde yeniden eksiltmeye konulmuştur.
2 — Muhammen bedeli 32693 lira 30 kuruştu. Geçici teminatı 2452 liradır.
3 — Eksiltme 9 ocak 1951 salı günü saat 15 te Gaziantep Başmüdürlüğünde teşekkül edecek komisyonda yapılacaktır.
4 — Şartnameler her gün Gaziantep Ankara - İstanbul Tekel Başmüdürlüklerinde ve Urfa Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin eksiltmeye girebilmeleri için 15.000 liralık ehliyot vesikasını eksiltme gününden üç gün evveline kadar mahalleri Bayındırlık Müdürlüğünden almaları şarttır.
6— isteklilerin mühürlü fiyat teklif mektuplarını kanunî vesaikle güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektuplarını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar adı geçen komisyona vermeleri ilân olunur.
7 — Postada vukua gelecek gecikmeler kabul edilmez (9358) — 2767
Ankara Tekel Başmüdürlüğünden
1 — Ankara şehri ile civarında bulunan depo, istasyon v ■ tesisler arasında 1952 yılı şubat ayının sonuna kadar yapHacnk tahminen 6700 ton miktarında çeşitli tekel maddeleri ile he” türlü malzeme, eşya ve boş kaplar nakliyatı açık eksilt neye konulmuştur.
2 — Eksiltme 25.12.1950 pazartesi saat 15 te Ankara Tek Başmüdürlüğü satın alma komisyonunda yapılacaktır.
3 — isteklilerin eksiltmeye iştirak için nakliyatın muh-men bedelinin % yedi buçuğu olan 2444 lirayı Ankara ' Başmüdürlüğüne yatırmaları lâzımdır.
4 — Bu işe ait şartname, Ankara ve İstanbul Tekel Başmüdürlükleri Satış Müdürlüklerinde görülebilir.
5 — isteklilerin muayyen gün ve saatte komisyonda hazır
bulunmaları ilân olunur. (8986) — 265T
Sayfa: 6
ZAFER
23/12/Î950
ziniz. Yenilikler ve neşe
saçan 1951 modellerini görünüz.
ORTAÇ
PHILIPS
salonumuzu ac-
PİKAP
Möbleli ve möblesiz. Fiyatlarımız uygundur. Yeni model Paillard pikaplar, şase olarak satışa arzedilmişlir. Tel: 11135
Mağazamızda yapılacak umumî tadilât ve tevsiat münasebetiyle
Görülmemiş UCUZLUK devam ediyor
Yeni fiyatlarımızı sunuyoruz
Pamuklular Li. K. İpekli kumaşlar Ll. K. Yünlü kumaşlar ll- K. i Erkek kumaşları Ll. K.
Kadife Emprime 6 Kadife düz en 90 10,— Keten Avrupa 5,50 Keten Fransız 7.10 4 en keten (En 220) 16,50 Sabahlık Düvilin 2,90 Tobralkolar 2,— ■ İpek Kadife Avrupa 20,— 1 Ipckiş amaroza 12,50 i Yeni desen sambalar 9 - 13,— i Anver saten 5.75 Ağır Mongol 6.50 Emprime jorjet 3,75 Sire saten 4,90 İpek birmon 4,50 İpek Krcpsaten 7.50 En son moda fantazi i- pek kadife 19,— Ingiliz ipliği mantoluk 16,90 Ingiliz ipliği mantoluk 23,50 Mantoluk fantazi 26 - 27,— Fransız mantoluklar 35 - 60,— Fransız robluklar 15 - 22,— ' Ipekiş robluklar 8,90 - 9,90 Medyana robluklar 7,40 i l'antazi robluklar 10 - 11,75 ! Mele robluk (En 130) 6,50 ! Hereke 20,— Merinos 22,— Mulineler 18,50 Nadide desenle» 17,50 Ingiliı kuponları 130 — 160 Lira Kaşe 10,50 Paltoluklar 23 ■ 30,— Fantazi cakctlik 14,50
Ayrıca UCUZ parça sergisini görünüz
■ | •• * *
ipekışı - Yumşı
2972 Bankalar caddesi No- 23/25 Tel: 12180
. .................... ■■■■— ıı ■
Kore’den geliyorum
Milli Büyük Piyes 3 perde 3 tablo
HALKEVİNDE MUAZZAM BİR TEMSİL HADİSESİ
28, 29, 30 Aralık (perşembe, cuma, cumartesi) saat 21 de ve 30 Aralık pazar saat 15 te yalnız 4 müsamere.
Şoförler Derneği yararına Eşsiz bir eser Numaralı yerler: 250 — 150 — 100 kuruştur.
Biletler: Adliye karşısı Büyük Otel, Kapalı Çarşı üstü Dernek Merkezi, Ulus Sineması altındaki gişe ve yeni Sinema altındaki Ali Tümen gişesinde satılmaktadır.
Su İşleri ilânı
Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi Müdürlüğünden
Cinsi: Otomatik serum ampul doldurma vc kapama cihazı, Miktarı: 1 adet, Muhammen bedeli: 4700 lira, geçici teminatı: 352 lira 50 kuruş, İhale şekli: Açık eksiltme.
Yukarda cinsi, miktarı, muhammen bedeli ve geçici teminatı gösterilen bir adet otomatik serum ampul doldurma ve kapama cihazı açık eksiltme usulü ile satın alınacaktır. İhalesi 5/1/1951 cuma günü müessesede toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
İsteklilerin şartnameyi görmek ve teminatı yatırmak üzere her gün mesai saatleri dahilinde müessese bürosuna müracaatları. (9245) 2744
İstanbul Jandarma Satınalma Komisyonu Başkanlığından
Şartnamesine uygun olarak 7000 adet aliminyum matra kapalı zarfla satın alınacaktır. Eksiltme 2 ocak 1951 salı günü saat onbeşte Taksimdeki komisyonumuz binasında yapılacaktır. Beherinin muhammen fiyatı 470 kuruş muhammen bedel 32900 lira olup geçici teminatı 2467 lira 50 kuruştur. Şartname Anka-rada Ankara J. Sa. Al. Kom. Başkanlığından, İzmirde İzmir İl J. K. lığından, İstanbul komisyonumuzdan 165 kuruşluk mal-sandığı makbuzu karşılığında alınabilir. İsteklilerin ticaret vesikası ve şartnamede yazılı diğer vesikalarla berber ilk teminat malsandığı makbuzu veya banka kefalet mektubunu havi teklif zarflarını eksiltme saatinden bir saat evveline kadar komisyonda bulundurmaları. 17143 (9132) — 2720
ETERNfi
oiomdtik Scdiİ
ETERNfl
Saalları Türkiye Mümessili FEHİM AK AY
İstanbul
Tel: İstanbul: 28523. 6244
Van Valiliğinden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Van Şamram kanalının temdi-menba sarfiyatının mühim kısmını Hoşap deresine akıtan 13
d girmenin tahliye sularının bir kanalla Şamram kanalına şevli ve Sihke gölünün tahliye arkıfıın ıslah ve tevsii, Şamram k inalının su sızmaları dolayısiyle tehlike arzeden kısımlarının ihsası, inşaatı olup keşif bedeli 37891 lira 49 kuruştur.
2 — Eksiltme 4/1/1951 perşembe günü saat 10.30 da Suişle-r İşletme Mühendisliğinde 2490 sayılı kanunun 31 inci madde-s gereğince kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesiyle buna bağlı kâğıtlar Suişleri t letme Mühendisliğinde her gün mesai saatleri dahilinde gö: r lebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için isteklilerin usulüne göre 2841 I a 86 kuruş geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnamesi gtreğince Ticaret Odası vesikası ibraz etmeleri lâzımdır.
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir su-
3tte başardığını veya idare ve denetlediğini jspata yarar belleriyle'birlikte ihale gününden tatil günleri hariç üç gün ön-c Van Bayındırık Müdürlüğünden bu işin eksiltmesine gireli İmek için yeterlik belgesi alması şarttır.
6 — İsteklilerin hazırlıyacaklan kapalı zarflarını ihale günü o |ın 4/1/1951 günü saat 9.30 a kadar alındı mukabilinde Van ‘A İşleri İşletme Mühendisliğinde toplanan komisyon başkanlı vermiş olması şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul e ilmez. (9246) 2742
Kamyon ve parçaları satılacak
Yozgat Belediyesinden:
Belediyemizde mevcut ufak bir tamirle işler vaziyete gelecek 44 model kamyon ile diğer kamyon ve otobüslerden kalma şoför mahalli, komple defransiyel sandığı, otobüs, Fort motör-lü enter otobüs ve bir kaç kamyon ve otobüsten kalma külliyetli miktarda hurda parçalar on beş gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
1 — İhale 8/1/1951 pazartesi günü saat 14 te Belediye Daimî Komisyonu huzuru ile yapılacaktır.
2 — Satışa çıkarılan her parça ayrı ayrı satılabileceğinden belirli günde talipler takdir edilen bedelin yüzde 7.5 geçici temi natını yatırmak suretiyle ihaleye iştirak edebilirler.
3 — İhaleden mütevellit her türlü masraf alıcıya aittir.
4 — İhaleyi yapıp yapmamakta komisyon serbesttir.
Yılbaşı geliyor....
(Tuğla alınacak)
jDevlei Demiryolları Ankara 2. nci İşletme Komisyonundan:
Ankara istasyonunda vagonda teslim yetmiş bin, atölyede lim dört bin ki ceman yetmiş dört bin adet tuğla pazarlıkla m alınacaktır.
ti İhaleden itibaren 15 günde teslimi şarttır. İsteklilerin yazı-iyat teklifleri ile nümunelerini 25 Aralık 1950 pazartesi günü t 16 ya kadar Komisyonumuza vermeleri. (9307) 2753
Hediyelerinizi
BEĞEN MAĞAZASINDAN
temin edebilirsiniz.
Taksitle satışımız devam ediyor
Avrupa ve yerli kürk mantolar, trençkot, çocuk mantoları ve erkek palto, pardesü, trençkotlarımızı görmeniz menfaatiniz icabıdır.
Dikkat! kürk tamiri ve garnitür yapılır.
Anafarialar cad. BEĞEN Mağ. No. 290 ALİ FUAT ÜNAL Tel: 15327
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memurlara Kolaylık
Adres; Anafarialar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşısı No.
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini Mutlaka görünüz
— Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollekiit Şirketi
Dünyanın her yerine göndereceğiniz koli halindeki
YILBAŞI hediyelerinizin
ANTAŞ
Antalya Umumî Nakliyat T.A.S.
Seyahat Büroları Ankara: 15437 İstanbul: 24220
Dış seyahatlerinizde Gümrük muamelesini yapar, uçakla gönderir. Uçak ve vapur biletleri ile Pasaport, vize, otel tedariki işlerinizi temin ve biletlerini-ni ikametgâhınıza kadar gönderir.
(3046)
Satılık hususi otomobil
Gayet az kullanılmış. .1948 Oldsmobile. 13000 Kim. de, 6 silindir. Radyo, kalorifer, Naylon kılıf. Dört kapılı. Acele satılıktır.
Telefon: 14342. Posta Caddesi No. 78. (6328)
Kiralık
Merkezi yerde 60 odalı, bahçeli otel, talebe yurdu, hususi hastahane, devaire her türlü ticarî vaziyete elverişlidir.
Taliplerin Çankırı caddesi Maliye Okulu karş sı No. 15 daire 3 e müracaatları. (6324)
Gazinosu
Her akşam mevcut kadroya ilâveten
Arap âleminin ve Mısır halkının en meşhur rakkasesini sayın Ankara halkına takdimle müessesemiz şeref duyar
Dikkat: Yılbaşı akşamından itibaren
Müzeyyen Senar
Sahnemizde
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
»1 — İstanbul Adli tıp işleri binası onanmımn bitirme işleri açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
Keşif bedeli (25000) liradır.
Eksiltme 8/1/1951 tarihinde pazartesi günü saat 16 da İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tara fından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme, Bayındırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri proje keşif hulâsası ile buna müteferri diğer evrak dairesinde görülecektir.
3 — Eksiltmeye iştirak etmek için taliplerin 1875 liralık
muvakkat teminat yatırdığına dair makbuz ibraz etmesi ve 950 yılında ticaret odasında kaydı bulunduğuna dair belgeyi hamil olması, eksiltme gününden tatil günleri hariç (3) gün ev-ve vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikası alması vc yukarda ikinci maddede yazılan evrakı görüp eksiltme şartnamesinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imazlaması şarttır. 17354 (9207) — 2736
Satılık
Amerikan vizon ve gri astragan mantolan, tuvaletler, muhtelif gümüş, kristal ve keten eşyalar. Bir hafta müddetle her gün 14 — 19 arası.
Adres: Saraçoğlu Mahallesi D tipleri 11/7.
6292
Satılık
Hohner (Akordeon) bedeli 280 lirad-r. Bankalar caddesi Cündoğlu Mağazasına müracaat. (6331)
ZAYİ — 38 numaralı tasdikli maaş mührümü zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hük.
(6342)
Habibe Varol
Bugün ve yarın 10 da ucuz 14 de normal matine
ÜÇ SİLÂHŞÖRLER
Hello!. Hello!..
BURASI
BÜYÜK OTEL
Ankara Anafarialar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Otel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
FİYATLAR: Bir yataklı 350 — 400 kuruş: iki yataklı 500 — 600 kuruş;, üç karyolalı 250 — 750 kuruş.
Ankaranın en mükemmel yerinde yeni yapılmış modern otel..
Müdüriyet: Berlin'de Otel Tempo ve İstanbul'da Romans Lokantasının sahibi HÜDADAT MUM.
V
NOT: Yakında zemin katında SARAY LOKANTASI vc ayakta AMERİKAN BAR açılacaktır.
Son seanslarıdır istifade
12 de ucuz 16.15—18.30—21 normal matine
Yelpazeli Kadın «THE FAN» Oynıyanlar: Jcanne Crain - Richard Green - Modelcine Carol -Georgeş Sar.ders
Acele satılık
Çok temiz kullanılmış 47 model Ford marka taksi acele satılıktır. Görmek istiyenler Adliye Serayı sırası No. 207 Tel: 11597 ye müracaat. (6336)
BÜYÜK Mağazanın
İthal Ettiği Avrupa Kumaş
ve yerli kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır
Garantili elbise diklir
ara Şubesi
{ BÜYÜK Mağazanın
Meşhur Alman Mamulatı
|VEKA Markalı Radyoları Gelmiştir
Comments (0)