İÇ
M
* d
I
•1
ı
V
aıyo-
SH


İl
i*
t
. (Dr t
M
f ’ ’• I
.îü'Jr F; îıi.
' (X j 1 i
‘u t n
i W t
d9f?.
Dışbtıkan ;V. Sadak
Pazartesi
24 O Y«S


lonfeirinçî Yıl
Nk 3327
İttir*t Nuruflsmenıy* We. 17 T*f aıfrasi: *VEHİ 8AB4JH» İSTANBUL
Telefon: 1STH6
ABONE Türkiye Hnellk 2WC i aylık IBM
3 aylık i aylık
ncocti
Eonetıî tfffl ♦
1( (XX) V
HEP.
YERDİ
10
KURUÇ
A
*
yılri fiyatlaruı (oAhkâm ■ eden Mücsscb* - bu kerre
5 . .
HvRRıYEr VE HAKKIN Yİ LM A Z M UQ u F ■ ı Y i Z
- Liraya
HER RENKTE. YAZLIK KAŞE
PAN7ALON
İBRAHİM İR4W)REN
Şattan Etamaın, D ibran yan Han, Kat: 8 No: 21 leteBbnl.
■ Lj
*
Amerika, Moskovada yaptığı teşebbüsün bizle olan siyasetinde Aerîl hangi değişmeyi tazammun etmediğine dair hükümete teminat verdi. ]

Adanadaki büyük miting
* Amerikanın Rusya’ya yaptığı son teklif sadece sulhun imkânsız olduğunu isbata yaradı,, Necmeddin Sadak, iç meselelere de temas ederek: “Emniyetli seçimlerde, vatandaşin reylerini kullanması imkânını sağlamak emelinde hükümetimiz
Sivas, 23 (A.A.) — Dışişleri Bakanı vâ-Sivas tni 1 l«t vekil i Necmed-din Sadak bugün Cumhuriyet Halk Partisi- il kongresinde memleketimizin iç ve dış politikası etrafında aşağıdakiJiullüuiad etmiştir
Aziz hemşerilerim,
Üç gündenberi aranızda bulunmakla bahtiyarız. Seçmenlerimizle temas ettik, parti teşkilâtını iş başında gördük. Kongre dolayısile partili arkadaşların dileklerini, düşüncelerini dinliyerek istifade et-
Hîç şübhe yok ki memleketin derdleri çoktur, vatandaşların dilekleri çeşitlidir. Bunu tabiî görmek lâzımdır. îlerliyen bir memleketin, medeniyet yolunda geniş a-dımlar atan bir milletin ihtiyaçları o nisbette artar. Geçmiş zamanlarda, erişilmesi güç sayılan gayeler gün gelir ki hemen gerçekleşmemesine, gecikmesine tahammül tdil^miyen en tabiî istekler halini ılır. Bu da, milletçe seviye yükselişinin başlıca alâmetidir. Buna sevinmek gerektir. Elverir ki partice ve hükümetçe bu ihtiyaçlara yakın alâka gösterilsin ve parti teşkilâ-
Kabine Buhranından Daha derin..
■ Halk Partisi, çeşidli kabt- ) nelerinin müteselsil icran- I tından mesuldür ve o ka- { bineleri desteklemiş olan çoğunluk da htı netieele-. rin husulünde bir mes'uli-yet payına mâliktir. Bina-analeylı yapılacak iş, dürüst ve her türlü emniyeti haiz bir seçim yapmak ve onun sonunda tecelli edecek çoğunluğa göre yeni bir kabine kurmaktır.

» ki gündür gelen Ankara l| haberleri, bir kabine buh-“ ram ihtimalinden ve Ha-Aan Saka’nın çekilmesi imkânın • dan bahsediyorlar.
Bu yolda düşünmek için ileri sunilen sebebler Cumhurbaşkanının ansızın şehrimize gelmesi ve Büyük Millet Meclisi Başkanının da onu takiben aramızda bulunmasıdır. Sıvastaki Cumhuriyet H. H artişi kongresine Haşan Saka nın iştirak etmemesi de - çünkü Eendisi oradan seçilmiş Milletvekilidir - bu söylentilerin çıkmasında âmil olmuştur. Hattâ bizzat Saka’nın, bundan bir kaç gün ev-we( bîr din kitabı meselesinden sıkılarak çekilmek arzusunu açıklamış olan Maarif Bakanına: «Biraz İMride hep beraber gideriz» yolunda bir cümle sarfettiği de şayialar arasındadır:
Kabinenin çekilmek lüzumunu duyması için bir çok sebebler olabilir: Ekmek işi, şeker işi, Şükrü Koçak işi, Şemseddin Sirer işi, ve-naue.^
’ Fakat bize öyle geliyor ki, şım-’ilikî buhran sanıldığından daha elerindir ve bir kabine buhranı çerçevesini sarahaten aşmaktadır. Bil cihet Başbakan yardımcısı Fa-îi( Ahmed Barutçunun, Büyük Mil
i
let Meclisi huzurunda söylediği (tutuktaki itham ve ifşaat ile büsbütün meydana konmuştur. Diin-IM yazımızda tahlil ettiğimiz veç-/ Devamı Sa„ 3; Sü., 4 de)
Koçak’ın dış politika nutku!
Erzurum: 23 (A.A.) —
Dün burada toplanmış olan C. H. P. il kongresinde söz alan Ulaştırma Bakanı Şükrü Koçak, verdiği söylevde, Erzurum il kongresinin mânâ ve mahiyeti üzerinde önemle durarak Türk milletinin istiklâl ve millî hâki miyet esaslarının ilk Erzunım kongresinde atılmış olduğunu a çıklayarak millî iradeye daya-(Devamı Sa., 5; Sü., 4 de)
Üçüncü bir dünya kuvveti e .---------O’---
SAmııth, Batı Avrupa Birliğini böyle tarif ediyor
Pazar ge
Londra: 23 (AP) — Pazar ge cesi Londra B. B. C. radyosu ile bir demeç yayınalyan Cenubî Af rika Başbakanı Mareşal Smuts, Devamı Sa., 5; SU., 2 de
Kırkpınar Güreşleri Sona Erdi
BabaeskiH Mustafa Başpehlivan oldu
Manisala Halil de ikinci oldu, Hayrabolulu Süleyman ile Sındırgaiıı Şerif hakem hey’etince diskalifiye edildiler
Edime 23 (IIubusî surette göıı-llerdiginüz Ahmed Bengisu bildiri-t/oı) :
— Bugün iki gündenberi de -edip gelen tarihî Kırkpınat,
güreşlerinin «onu Sarayiçindeki gü reş mahallinde onbinlerce seyirci ö nünde yapıldı. Dün iki hasmi o-lûB Hayatiyi yenen Hirebolulu SÜ
(Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)


On binden fazla Demokrat dün Adanada iktidarı protesto etti

samimidir,,
turuz, iyi işliyen bir «cünılei asabIx^M ve) gibi, cidardan merkeze doğrumE bu ihtiyaçları hemen aksettirecek®® hassasiyette bulunsun* ■
Cumhuriyet Halk Partisi bu kudBBf ret ve hassasiyete maliktir ve onu bu kudreti, yeni şartlarla daimî^^
i Devamı Sa., 3; Sü., 5 de)
Rusya, fimerikaya yine hiicuma geçli

müzakere isteği reddedilince
Stalinin
Moskova radyosu, Amerika halikındaki eski ithamları tekrara başlach
Londra: 23 (A.A.) — M. Val lace’in açık mektubuna Staljn ta rafından verilen cevaba Amerika Dışişleri Bakanlığının göster miş olduğu tepkiyi müteakip Moskova radyosu Rus Amerikan münâsebetleri hakkında ye
ni bir beyanat yayınlamıştır. Bu beyanatta Sovyet Rusya Amerika hakkında ileri sürmüş oldu ğu eski ithamlarında İsrar etmektedir .
(Devamı Sa., 5; Sü., € da
D. P. Milletvekili erir in de hazır bulunduğu toplantıda bir partili bayan: "Başınuzdakileri kanun yolu ile atıp pek yakında yere sereceğiz,, diye bağırdı
---O---- . ' ■;
Dian Borsadı® d» muazzamı bir miting yapıldı
Adana, 23 (Reşad Akı telefonla bildiriyor) — Bugün saat 18 de başlıyan miting yalnız Çukurovalı ların mitingi olmaktan çıkara» güney Anadoluların bir topluluğu haline gelmiştir. Bugünkü toplan-‘■^Iştîfâketöüşîerdir. Bundan baş ka Hatay. Maraş. Gaziantebden de yüzlerce Demokrat iştirak etmiş-tir; cdai Bauar. bir Bursa ziyaretinde omuzlar üstünde taşınırken
İnönü meydanında halk lo ten itibaren toplantıya başlanmıştır. Tam saat 17,30 da Afyon milletvekili Kemal özçohan, Kütahya milletvekili İhsan Gürenlu, İçel mil letvekili Celâl Ramazanoğlu ve Halil Atalay meydana geldikleri zaman kalabalık 15 bin kişiyi çoktan aşmıştı. Meydan alkıştan bir deniz kükreyişini andırıyordu. İlk önce Kemal özçoban kürsüye gelmiştir.
Bu sırada bugün halk (Hâkimiyet milletindir) diye 3 defa bağ r-rnıştır.
(Devamı Sa. 5. Sü. 1 de)

!Türkiye Neden Harbe Girmemiş?
Cebelüttarık boğazını nasıl kurtardığını anlatan İspanya eski Dış Bakanının Hitlerie Berchtesgadende yaptığı mülâkat
Yahudiler dün ateş kesmeğe razı oldu Bugün 16 ya kadar Arablar da ateşi keserse Filistinde harb sona ermiş olacak
Bize göre Istanbulun zaptı hayati olan bir mes’ele değildir.. O sadece prestijimizi takviye edebilir...»
İspanya eski Dışişleri Bakanı | İspanya eski Dış Bakanı Serrano Sunner’in hatıratını neşre devam ( kanı, hatıratında^ 191/0 senesinde Beıchtesgaden'de Hitlerie yaptığı i millâkatı anlatmakta ve Bitlerin^ çözlerini nakletmektedir. Okuyucu-1 larımızın merakla takib edecekle-tim, enıin bulunduğumuz hatıratın devamı aşağıdadır:

«TÜRKİYENİN VAZİYETİ HAKKINDA Kİ FİKRİNİZE j Ben bu sırada Cebelüttarık ine-
) Snnnefin hatıratım Hcjre.l - n
ediyoruz. Eski İspanyol Ba^lSorVâİlO S11081 İD hâtlfâtlj atıratında. 19')0 senesinde ■ ■ o |
selesini kâfi derecede münakaşa ettiğimize kanaat getirmiş ve sözü Süveyş bahsine getirmek istemiştim. Bu itibarla Hitlere sordum:
— Türkiyenin vaziyeti hakkın» daH fikriniz nedir?
Flitler mütekebbirane bir edâ i-ta
(Devamı Sa., 4; Sü., 6 da)
Bombardımanlar
Londra, 23 (B.B.C.) — Filistin-deki Yahudi radyosunun bildirdi-] ğine göre îsrail devleti, Filistinde ateş kesmeğe razı olmuştur. Bu kn iar, îsrail devletinin bugün yaptığı fevkalâde bir toplantıdan sonra serilmiştir. Yahudi hükümetinin '(Ateş kes) emrini vermek için, ya-nn saat 16 ya kadar Arabların da ayni şekilde hareket etmeleri şart koşulmuştur. Yâni Arablar, yarın öğleden sonra saat 4 e kadar ateş kesmeğe razı olurlarsa Yahudiler de ateş keseceklerdir. Arabların ne karar verecekleri henüz belli değilse de Arab devletle-
T ü rkiyeye devredilen denizaltılar
---O---
İzmir Limanında dünkü meraaim
İzmir 23 (Hususî) — Amerikanın Türkiyeyc verdiği dört denizaltı gemisinin kat’î teslim ve bay (Devamt) Sa. 5; Sü.. $ itki
Yahudilerin si mirlerini bozuyortmış rinin teklifi müzakere elmekte oldukları bildirilmektedir.
Lake Succese’deki Roytcr muhabirine göre; Arablar yarın 16 ya kadar ateş kesmezlerse Filistinde-ki Birleşmiş Milletler mütareke ko
misyonu, meseleyi güvenlik konserine verebilecektir.
ARABLAR1N BÜYÜK TAARRUZU
Londra, 23 (B.B.C.) — Kudüsto
(Devamı Sa.. 5: Sü., 4 de)
X
AKVIMDEN BİR YAPRAK
Söz gümüş ise
Nihayet kazandık!
Dünkü maçta 'Cihadın bir kurtarışı (Yazısı 5 incide)
" f ■ • a j • a •* «L ’ )- -. ,A ı * ) d Jfefetyı i-'" .-S £ ' ’
□ab İ/ı û ( 1J a

dotlo sarılmıştır. Diğer taraftan Ah-med Çınar da halkın Yeşilovada açlıktan mısır koçanı yediğini kafi bir lisanla İddia ediyor.
Bıınun ortasını

ULUNAY
bulsak nasıl olur?
Meselâ yarın, öbürgün validen bir ra por daha gclso vo bu rapor:
«Mısır koçanından ekmek yiyen çoban bulunmuş; kendisine bu gıdayı no için ihtiyar eylediği sorulduğu zaman küçüktenborl mısır koçanı ilo te-ayyüş eylemekto olduğundan bu top rak mahsulünün taamını pok sevdiği cevabını vermiş vo bu sıırotlo koçan istihlâkinin buğdaysızlıktan mün-bais olmadığı, katiyyen anlaşılmakla olbSbda...» mealinde olsa, o /zaman Barutçunun hoın do Çınarın dediği o-lur vo - şimdiki tabirlo - ortada mo-solo kalmaz.
Fakat kabil nü? İki tarafın iddiası birbirino tamamen zıd... Vali, rapo • runda değirmencilerden birinin koçan öğüttüğünü de yazıyor. Bu nokta hor no kadar sayın Barutçunun İddiasını (Lütfen sayfayı çeviriniz)
doınogo pek diliniz
Başbakan yardımcısı sayın Faik Ahmod Barutçu no zaman hükümetin ıaşov iskân siyaso-tlni müdafaaya kal karsa, bütün ofkâ-rı umumiye vo efkârı umumiyenln mümessili olan mat buatta bir hayret fırtınası koparıyor. Mahsus yapıyor,
varmıyor amma, bu kadarını mantıkin sağlam mıhenklno de vuramıyoruz.
Meclisin son içtimaında * hayal pa-ımMiındaki sual takrlrino verilen covabı olo alalım. Faik Barutçu ovvelâ Yeşllovadakl ahlat vo mısır koçanı ekmeği hakkında izahat voriyor vo izahatını Burdur valisinden aldığı raporlara istlnad ottirerok, valinin yanına jandarma kumandanını alıp bizzat tahkikata gittiğini ve noticonln pok tabii olarak ohommiyet verilmeğe değer bir mahiyette olmadığını söylüyor; fakat no olursa olsun raporda «bir çobanın mısır koçanından ekmek yediği anlaşılmış ise do çoban bulunamamıştır.]) deniliyor.
Faik Barutçu, nedenso tn( ıneselo -nin aslı astarı olmadığı fikrine şıd-




2S



• *
)
M
Yazan: Profesör Kenan
-


bıraktığımız ordumuzun terbiyesi içinde yetişen
polis temiz
teşkilâtı içinde bilişleri ile» mıı vat fa-
— 83 —
- ‘ ArkadMİar bir şeyi daha burada açıklamak mecburiyetinde/un: Jler taraftan gelen itiraz istidalarının muhtevası en hazin Ifdosiııi geçen celselerden birinde, burada Bay Refik Komitanın dilinde buldu hu jat burada dedi kİ arkadaşlar: (Seçim günü memleketin her tarafında kanun yoktu). Bu ne demektir.
I Df« Fahri Kurtuluş (Rize) — Kus radyosunda böyle söylemiş ti. ' * j .
I Münir Birsel (Devamla) — Türkiyenin 03 vilayetinde idare başında bulunan valiler bu memleketin idare hayatında tecrübelerilo, temiz taazilerile iftihar ettiğimiz ve memlekete halk hizmetinde imtihanlarını esaslı ve teiniz olarak vermiş memleket sever, vatanperver, dürüst vo namuslu idare adamlarıdır. (Soldan bravo sesleri, alkışlar)
Arkadaşlar bu memleketin 460 küsur ilçesinde bulunan kaymakam lar her gün biraz dalın itina ile okutarak mesleki malûmatla teçhiz ede rek yetiştirdiğimin binbir itina ettiğimiz, ve memleketin istikbalini kendilerine bırakacağımız dürüst, lazilotl, kanun bilen, kanunla vicdaninden başka İliç bir şeyden çekinmeyen gençler faziletli idare âmirleridir.
Arkadaşlar bu kadar ilçede bulunan jandarma komutanları, bütün memleketin samnuuLsmı kendi ellerine subayları gibi, memleketi, vatanî sevgisi ve subaylardır.
Arkadaşlar, polis teşkilâtımız dünyanın tün mahrumiyete, bütün noksanlığa rağmen
tdyotli işlerlylo nam kazanmış teşkilatımızdır.
Avlıadaşlar, memlekette Cumhuriyet savcıları
savcılar vardır, memlekette yargıçlar vardır vo bunların hepsi kanunu muhafaza etmek, kanun tatbik etmekle mükelleftirler. Ne oluyoruz, arkadaşlar? Memleketin her tarafında kanunsuzluk vardır. Bunu kim, yapıyor? Valiler, kaymakamlar, jandarma komutanları, savcılar,- yargıçlar... Nereye gidiyoruz arkadaşlar? Bir gün bu ınrınleketin ekseriyetini kazandıkları zaınan buraya getirecekleri adamları nereden getireceklerdir. Bugün şeref ve haysiyetlerine, millet kürsüsünden dahi agtr ve mütecavizane söyledikleri memleket idarecilerinin yerine nereden adam getirecekler? Arkadaşlar bu sözlerin nereye kadar gittiğini Demokrat Parti arkadaşlarımız tarafından biraz daha dikkatle düşünülmek gerek okluğunu hatırlatmak isterim.
Ben burada Meclis huzurunda ve hepinizin hissiyatına tercüman olduğuma inanarak memleketin idaresi başındaki mes’ul arkadaşları -nnzın, mesuliyet snhibi memleket ve vatan çocuklarının hepsinin dürüst. temiz, vo kendi -vicdanlarından başka hiç bir şeye tâbi olmayan İnsanlar olduğu vo kanun tatbik etmemek veya onun tatbikinde ihmâl ve müsamaha göstermek gibi fena hareketlerden ve vaziyetlerden münezzeh olduğunu ifade etmekle bahtiyarlık ve şeref duyarını, ve bunu ifadeyi bir memlelıet vazifesi sayarım. (Soldan şiddetli alkışlar).
Arkadaşlarım, Demokrat Parti arkadaşlarımdan temennime geliyorum: Tutanakların müzakeresinde seçime tesiri olmayan şeylerden burada konuşmaya lütfen devanı etmesinler. Hükümet işlerinden haksız gördüklerini başka vesilelerle,! madde tayin ederek ve Meclisin denetlemesi usullerinin gerektirdiği şekilde ortaya koysunlar seçim tutanaklarının konuşulması sırasında, tehdid, tazyik vesaire gibi, konu ile atiikasivve işin lıalline -hiç faydası olmayan ve söylenmesi hukuk mantıkıyla da, kabili telif bulunmayan bu sözlerden vaz geçmelerini ve bu taktik'e nihayet vermelerini rica ediyorum, (Soldan bravo sesleri.) .
Aıkadaşlai’, itirazların ikincir kısmı tasnife taalluk eder. Tasnif Söyle açıklamak gerektir. İtiraz istidasında derme-~ vbuşus Dr??, adaylarının kazandığı reylerden-bir kısmını ten-ffîlen ve
vardır, memleket t o

neticesinde adayların hakkında altı D. P. müşahitleri tanıtından
Py adayMrı oylarına İlâve etmektir. Bunun ile sürülen fotoğraflar sekiz tanedir. Bunların ---rz adedi de bazı sandıklarda yazılan tasnif
/andıkları reylerin adedi imza edilen kâğıtlardır.
Bunların ikisinde polis diye birer imza ikisinde de seçim korniş -yonu üyesi diye birer imza
»as olan şeye nasıl müessir olduğu ve nihayet bu 8 vesikanın da seçim .ıetieesini değiştirecek bir mahiyeti olup olmadığı kah edilmemiştir. Demokrat Parti arkadaşlarımız seçim neticesine müessir olmayan hadiselerin tetkikine mahal olmadığını beyan ettikleri halde sabahleyin Trabzon ve Ankara, seçimlerinde bu beyanları, hilâfına olarak iddia ettikleri meselelerin tetkik ve tahlûk edilmesini istemişlerdir. Sırası geldi af buyurun ilâ dakikanızı alayım. Ben seçim kumlu üyesinden değilim, fakat merale etlim tutanakları tetkik ettim. Vardığım neticeyi bir kelime ile araedeyüiL
vardır. Amma bunların bilahare itiraza e-
mvoat s(ı
İstanbul Cumhuriyet Savcıiığımn dikkat nazarına
«Bundan 8 ay luıdar evvel 22. O. 917 günü 49 - 45 günlük lıaınile nlnıı eşim Münevver Ülker’i gece eve döndü -ğünıde hasta olarak buldum. Kendisini muaye te ettirmek üzere Orlaköy Dcrcboyu 51 saydı evde kadın doktoru «Albert Aşerî» getirdim, has tayı muayene eden doktor, hastada korkulacak bir şey olmadığını, şimdi keadibiııe bir reçete yazıp ve yanma da «Semilıa» ebeyi bırakacağı^ ebenin hastaya üç saatte bir iğno yapacağını vo hastayı da 24 saat sonra tekrar göreceğini söyledi, ve gitti.
Fakat iğnelere haşlar başlamaz hastauın salâha doğru gideceği yerde bilâkis ağırlaş makta olduğunu gördüm. -Be men vaziyeti bildirmek üzere doktora koştum. Fakat doktor evde yok dedirttirmek su retile müdahale etmedi. Bunun üzerine Ortaköy polis merkezini haberdar etmek su ret ile bir sıhhî iıjıdat otomobili temin ettik vo hastayı Haseki hastahanesiiıe kaldırdık. Ertesi günü yani 23. 9. 947 giiııii sabahı hastayı ziyaretimde maalesef vefatı ha beri ile karşılaştım.
Eşimin iken dişine^ ait para çantasında doktor Albert A-şer tarafından verilmiş ve tarihsiz bir reçete buldum. Ve bu reçetenin çocuğu tahrip etmek üzere benim haberim olmadan daha evvelce gizli olarak eşime verilmiş olduğunu öğrendim.
Derhal reçete ile birlikte zabıtaya müracaat île reçeteyi do gösterdim, doktor Albert Aşerin daha evvel de e-şimle meşgul olduğunu ve bu ani ölüme sebebiyet verdiğini bildirdim, «ifadem alınarak reçete iliştirildi ve keyfiyet savcılığa bildirdi. Aradan üç aydan fazla bir zaman geçti. Bir kere sorgu hakimliğine çağrılarak doktor Albert Aşer, ebe Semiha ve hâdise ile hiç bir alakası olmadığı halde işe karıştırılmış olan ebe Feride ve ben ayn a^ı ^İnlendik ve ^tın-dan sonra da aradan 8 ay geçtiği halde bu güne kadar müsbet veya menfi hiç bir
• * netice alamadım.
Keyfiyetin, gazeteniz vasi taslyle alakalılara bildirilme sini rica ederim.
Ortahöy Dereiçi No; 63 Şevki ÜLKER
OlkUTVCU
Şeker dağıtımında yeni tedbirler alındı
Şirket, şikâyetler üzerine tevzi merkezlerini takviye etti, fakat hâlâ şeker alamıyanhr var
II



(Devamt var)
T
ite
TAKVİMDEN BİR YAPRAK
gümüş ise.
Mesela ( dctgi rmon-
miza söz hususunda biraz teenni do hareket buyurmalarım âcizane tavsiye ediyoruz. Unutmamalı ki, söz gümüş ise, .sükût altındır!
Maslak yolunda kazaların artmasından korku'uyor
I. E. T. T. idaresinin Isveçe ıs marladığı otobüslerin son kısmını teşkil eden 15 otobüs bir İsveç şılehile limanımıza getirilmektedir.
Bu 15 otobüs Boğaz hattında çalışacak bu suretle 1. E. T. T. geçen senelerde temin edemediği kolaylığı, bundan sonra temine gayret edecektir.
Diğer taraftan idarenin bu su retle elinde bol otobüsü olacağından Boğazda iki hat üzerinden çalışmayı tasarlamaktadır.
Hatlardan birincisi, sahili, di geri ise Maslak yolunu takip ede

»/
(Baştarafı l incide) «arsıyorsa da, buııa. da, Wrı kulp takmak mümkündür.
cı: Ben bu koçanları çoban, için ha-tırıadımU.diyebilir.
Barbakan yardımcısının lldnoi Iddi-ısı şudur:
— Her şeyden önce şunu açıkla-
mak gerektir: Hükümet halkın kar- J jısına «hayatı ucuzlatacağız diyo mİ çıkmıştır?» Bu sual tamamen cevapsız kalmıştır. Milletvekilleri buna not »evet» no do clrayu**- diyebilüiloı*. o E -1 vet» deseler doğru dçgil.,Günkü haki-, kalen hükümet böylo bir iddiada bu-
•I i lunmadt. «Hayır# ıtesolen bu da biraz acaip oluyor; yafuu birim bildirimiz. j hiç birt hükümet: «öon böylo bir ta-ahüdde bulunmadım.HBuıaûualoyhı r?a-yac no kadar pahatanırsa-pahalansın / bizden icraat bokfeımyin I» domoz.
Eğer böyle düşünürse o zaman mo
1 solâ şeker için do: c3on skzo şeker, yedireceğim diyo bir vaaddo bulundum' rnuî». Et buhranı lıarşuındaı «Ben-sizo et temin odeoeğimi söyledim tnl7»1 ekmek bahsinde do dıen sizo arpa yo-dirmlyecegim dedim mi?» sualde işin İçinden çıkar vo klınseyo do söz düşmez. |
Hükümet sözcülerinin bu kaVt iddiaları karşısında bana da bir düşünmo goldi. Meselâ sayın ikUsad Bakanı da eşekerin tevzi edildiğini vo hiç bir darlık kalmadığım» söylüyor. Aoa-lıa bir eriiyotl ğaiizo» mi I cinfbypoo Irlkrotin dediği gibi:
Bî ImJku lwmdi ■iıic'Sü'fikıiıiKâm, Varı yol: iâlınek iaLoıioı yolıu vnı ) No olııifia olsun, Sayın Bakanları -



V
Kahveciden su istedi. Bulanık lökün kokulu çeşme suyunu bardak bardak dikti. Açlıktan kaim zil değil, bando mızıka çalıyor.
Peynir ekmek, hazır yemek. Sö-kalrta zıpzıp oynıyan çocuklardan birine yarım okka ekmekle yüz dir hem tulum peyniri .ısmarladı. Çocuğa, ayak teri olarak 100 parayı toka etti.
İki arkadaşın safraları basılmıştı. Sigaraları tellerıdire tellendiıo kahveleri hopürdettiler.
Kavafzadenin gözleri caddenin köşesinde, kulakları girişte. Kır sa kaili kahveciyi çağırdı:
— Babalık, diye soruyor, buralarda arsanın arşım kaçadır?
Canından bezgin ihtiyar, aksiLer den de:
— Bilmem ben; tellâllara, bekçilere danış!
An) rıoktasındau tutturuyor:
— Mal sahibiu İtimdir efendi baba ?
—ı Ne olacak ?
— Ccnnetlemişlerden Sezai Paşa
Sî nın mı, Safai Paşanın mı Agobun g Kazı bir oğlu vardı, bir de onun ©' hemşiresinin kızı. Bu akar onların-* $ dı galiba?
Sakallıda baştan savma:
— Evet!
— Küçük Hanfcndi bazan buraya gelir ini?
Kahveci, ters persî
— Ağzımı açtırıp beni günaha
- K .'t
M

M
L


W;.
HER SABASI
Halk (Mskie haksızlık mı yanılıyor
Şeker darlığı şehrimizde devam etmekte, bunun şoker şir ketinin tetbirsizliği yüzünden i-leri geldiği söylenmektedir.
Şeker şirketi vakî şikâyetler üzerine teşkilâtını genişletmeğe ve tevzi yerlerini çoğaltmağa ka rar vermiştir.
öğrenildiğine göre, bu sabah tan itibaren, Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz, Üsküdar Beyoğlu ilçele rile Taksim ve Şişli nahiyelerin de bulunan bakkallar Beşiktaşta ki Çırağan sarayı deposundan; Bakırköy, Fatih, Eminönü, Ada lar, Kadıköy ilçelerile Kasımpaşa, Galata, Hasköy nahiyesi bııkkaları da Yeni Postahaııe arkasında Boyker hanındaki sa tış bürosundan şekerlerini alacaklardır.
Diğer taraftan resmî, hususî müesseseler, esnaf ve imalâtçılar, cemiyetler, kantinler, beledi ye iklisad müdürlüğünden alacakları belgelerle istihkaklarım yine Beyker hanındaki şeker sa tış şubesinden temin edece kler--dir.
2300 kadar bakkalı olan ts-tanbulda, şirketin iki tevzi merkezi bulundurması, bu buhranlı zamanın devamına sebeb olmak tadır.
Şirket, elindeki imkanlar' dp. hilinde, bir günde ancak 500 bakkala şeker tevzi edebilmekte dir.
Halkın şekere ihtiyacı devam etmekte ve hâlâ şeker alamıyan vatandaş bulunmaktadır.

LgUİ
MA X R İP' TE
POLİSTE
tek ver oto
Öğretmenlerin askerlik durumları
Millî Eğitim Bakanlığı ojkul müdürlerine yaptığı tamimde, öğretmenlerin askerlik durum larmın bildirilmesini istemiştir. Askerliklerini yapan ve yapmamış olanlar bildirilecek, tecil edi lenlerin hangi sebeple geri bırakılmış oldukları da yazılacaktır. Kanaat notları buyun talebeye bildirilecek
Lise ve Ortaokullarda kanaat notu ile sınıf geçecek öğrencilerin durumları bugün ilân edile-oektir .
Son sınıf bitirme imtihanları da bugün başlayacaktır.
Şehir Meclisi 1 Haziranda toplanıyor
Şehir Meclisi 1 Haziran salı gijnü saat 15 de toplanacaktır, o.ip Ra(knnhk Divanı,

zna
Dfeimî Komisyon vc Jhtîsâs komisyonları seçimi ile sular, elek trik, tramvay, tünel idareleri nin 1947 bilançoları, bazı hesap larm tet'dki Arnavudköyiinde ve Erenköyiinde istasyon caddesinde birer «'hafta pazan» ku rulması hakkındaki tekliflerle yazlık sine luıların ve plajların mılış ve kapanış tarihlerinin teşbiti için zabıtai belediye talimatnamesine bir madde eklenme si de vardır. Bilhassa elektrik, tramvay idaresinin bilançosunun hararel.li tenkidlere sebep ola-.ağı anlaşılmakta ve bir çok üyeler daima zarar ettiğini heri süren bu idarede artık kat’î ıslahat yapılmasını istiyecekler dir.
( '--..f
çektir. Gerek hususî otomobille vin gerekse otobüslerin çoğalması neticesinde önümüzdeki yaz ajdarmda seyrüsefer kazala rmın da artmasından korkulmakta, ve 6 inci şubenin şimdi den esaslı tedbirler alması bek ienmektedir.





6 yaşında bir çocuk arkadaşını yaraladı ---------------O1—
Kadıköyde Bekçi sokağında 16 numaralı evde oturan İsmail adında bir çocuk evvelki gün so kakta arkadaşı 6 yaşlarında Er san ile oynarken aralarında mü nâkaşa çıkmış ve bu esnada Er san küçük çakısını çekerek Isma ili yaralamıştır.
Yaralı çocuk Numune hasta-hanesine kaldırılmış ve tahkika ta başlanmıştır.
Sarhoşlar ve bıçaklılar çoğalıyor
Evvelki gece şehrin muhtelif semtlerinde yapılan aramada 10 sarhoş, üç bıçaklı ve bir taban cali bulunmuş, iki randevu evi basılmıştır.
Son günlerde cinayet ve yara lama hâdiselerinin çoğaldığı mü şahade olunarak zabıtaca yeniden sık sık bir tertibat alınmak -^4»; , , ■...............
Kumkapıda bir hâdise
Kumkapıda Tulumbacı sokağında 5 numarada oturan Meh-med Koçak evvelki akşam bir meseleden dolayı arkadaşı İbrahim Çambazla münakaşaya tutuşmuşlardır. Bu esnada bıçağı nı çeken eMhmed îbrahimi ağır surette yaralamışta
Elini destereye kaptırdı
Kasımpaşada İskele caddesin de 38 numarada oturan ve Mus tafarnn odun deposunda çalışan İbrahim Akçe dün elini motörlii testereye kaptırmış ve ağır surette yaralanmışta-.
Yaralı baygın halde bey oğlu hastahanesine kaldırılmıştır.
--------o--------
Sağlık Müdürü Anlcaradan dönüy oı
Yüksek Sağlık Şurasuıın top lantılarında hazır bulunmak ve idari meseleler hususunda Bakanlıkla temaslar yapmak üze re Ankaraya giden Sağlık mü dürü Dd. Faik yargıcı, bugün şehrimize gelecekte.
tiydiler, sağlam otobüslerin kasden seferden ihraç olundu-yunu iddia ediyorlar
E. T. T. idaresinin yersiz lifini kabul eden belediyenin diği bir karara göre hususî
büslerin, 1 hazirandan itibaren E. T. T. otobüslerinin çalıştığı hatlardan alınacağı malûmciur.
Şehir dahilinde belediye otp-büslerile yolcu nakliyatının tan zim edilemiyeceğini ileri süren halk arasında ve hususî serma ye sahipleri nezdinde hiç de iyi karşılanmıyan bu kararı, beledi ye doğrudan doğruya tatbik et-»ekleii çekinmiş, buna yeni bir çare bulunmuştur.
Fen işleri müdürlüğünden bir mütehassıs, seyrisefer komisyo ııuııdan bir üye ve şoförler cem i yeti âzalarından birimlin iştira kile meydana gelen muayene komisyonu, hususî otobüsleri muayeneye tabi tutmuştur.
Muayene komisyonu, hiç bir esaslı muayeneye tabi tutmaksı zın şimdiye kadar 15 otobüsün plâkalarını sökmüş ve seferden men etmiştir.
İlgililer, muayenede bir kasid olduğunu, sağlam otobüsleri i-çin sebebsiz yere ihraç kararı verildiği iddia ekmekte ve otobüslerinin ciddi ve tarafsız bir şekilde muayeneye tabi tutulma sini istemektedirler. Sivil denizcilik kursu açılacak Sivil kaptan ve motörcü yetiştir mek üzere Ulaştırma Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı lâzım gelen tedbirleri almışlardır.
Ulaştırma Bakanlığı kurs ta lebelerinin öğretimi için Galata saray okulu yanındaki boş arsa da bir bina inşası için İstanbul defterlardığma şimdilik 50 bin lira ödemiştir.
inşaata yakında başlanacaktır.
fedakar/ .
halta do,
Et meselesine keseye zararı olan hu bundan altı yıl evv(ıi, karıştığı hepimize: hi

-----O-----
M L T EF E R PEK
Haydarpaşa banliyö seferleri
Haydarpaşa—Pendik banliyö itibaren Tuzla içmeleri seferlerine başla mışlardır. Diğer taraftan Adapazarı trenleri de Maltepe ve Kartal istasyonlarında birer da kika durmağa başlamışlardır.
Gül serfjisi rağbet görüyor
Küçük Modada açılan gül ser gisi, halk tarafından gezilmekte, ve bir hayli rağbet görmekte dir.
Türkiyede ilk defa açılan bu sergide 700 çeşit gıil teşhir olun maktadır.
Sıhhat okulunun verdiği mü-sanıere
Dün Sıhhat okulu, 1948 yılı mezunları şerefine bir müsamere ter-tib etmiştir.
Bu müsamerede okul talebelerin-den mlirekkeb bir saz heyeti bazı şarkı ve türküler teganni etmiştir. Bilhassa Necdet ve Ekrem kardeşler, kanun ve tanburla içli havalar çalarak salonda hazır bulunan dinleyiciler tarafından sık sık alkışlanmışlardır.
Müsamere, samimi bir hava içinde geçmiştir.


I
Gelecekte bugito
- 2 —
Yedi yıl eonra bugün, 24 IV/i" yıs 1956 - Ticaret Bakarır
Muhiddın Baha Pars, Ana^k»' lu Ajansı mümessiline beyanatla I un arak demiştir kı: «Hayat patoh
lığı vo geçim zorluğu ilo mücadele» başlamak üzeroyiz. Üç yıldanberı ;(«■• korden tamaınile mahrum bir haldo yaşayan yurddaşlar, şükrana tâyılı bir gayret vo himmetle bugün ri tamamile unutmuşlardır.
Görülüyor kİ, mecburiyet karşmu-la bu asil ınillot, her
katlanmayı biliyor. Nasıl ki, buğdaydan mamul ekmek yeıneft* koltuklarımızı kabartan bir milli hir* lik örneği vererek, çoktan unutm»rş bulunuyoruz, sıhhate muzır, nesnenin daha 1949 da tarihe
lınen bir hakikattir.
Karaborsanın normal borsa yeric'4 kaim olduğu hakkındaki bir mundö gazetenin neşriyatına cevap ol ah şu kadarını söyleyeceğim ki, bu umi yalnız bizde görülen birşey değilde • . Birçok memleketlerde de bugün uor mal olarak işleyen normal borsa dıi” ğil, karaborsadır. Yurddaşiarın bunu böyle bilerek hallerine şükretmeme rn kendilerine hatırlatılın. Zira bızj:ıı kötü, çok kötü durumda olan mil e lef var. Uzağa gitmeğe ne hacet, b»r ziraat memleketi olan komşumuz Bul garislanda halk günde iki övün » memek ve çayırlarda bir saatten t «z-la katmamak şartilo, otlamaya nl maktadır.
11 yıl sonra, bugün, Mayıs îü'.U - Cumhurbaşkanı seçimi dolayısde iht tıla eden sayın Başbakan Hasaıı S-ı-ka, yeni kabineyi teşkile dokuzu* cu defa olarak memur edilmiştir, nıden tesis edilmiş olan dinler uu mezhepler, Bakanlığına HamduH 1İT Subhi Tanrıöver yerine Rasih K ı j -lan getirilmiştir. Bu değişiklirkten bı# ka yeni kabinede bütün eski Bıkın-far, eski mevkilerini eskiden oklumu gibi muhafaza etmektedirler.

65 yıl sonra buğun, 24 Mayıs 2üH - Getfen yüzyıl içinde Receb rekor kabinesi tarafından alınan 7 Eylül ı* t-Farlarının memlekete zararlı mı, yok • sa, faydalı mı olduğu hakkında tan» (64) yıldanberı devam eden incele • meler nihayet bugün sona ermiş bulunuyor. Fransadan celbedilen ıi*l mütehassıstan birinin ömrü kilayo^ etmiyerek incelemeyi bitirmeden vel vefat ettiği malûmdur. Yemi -^AiUiiûn .isviçreli mütehassıs ise yedi tOn rincvayı yıHı r
beri tetkik etmekteydi. Sayın muc.-hassıs inçalemesmi bitirmek üzore^-ken zihni yorgunluğu yüzünden vakitsiz bunama ârâzı göstermeğe lamış, bunun .üzerine bu sefer *• rıkadan yeni bir mütehassıs cef jûd-lerek mesaiye devam mecburiyeti kısıl olmuştu. Memnunlukla öğrenme bulunuyoruz ki, bu sıkı incelemeie** sonunda Receb Peker’in tarihi 7 Eylül kararlarının bilâhare Haşan Saka, Necmcddin Sadak, kabineleri baştı gelmek şartile, müteakip kabinene tarafından alınan kararlar yarwnd ı zemzemle yıkanmış )ı ahiyann karamlar olduğu nelicesin6 varılmıştır. H j himmetli zevatın hâtıraları 4kıimH saygı
• •
r
■4
1
J
Yazan : SX®M!E® MÜHTAH ALUS
-------2 4 ——--------
sokma! diyerek tezgâha doğru sarsak sarsak yürürken, tam o sıra, bir korno sesi.
Otomobil kahvenin önünde durdu. Senai Paşa torunları indiler.
Artık dünyalar Yahya Beyiıı:
— Ayağınıza sıcak su mu dökelim,.soğuk su mu, yoksa gül suyu mu, lnral suyu mu?
Meiılika ilo Ecved:
— Sizi beklettik, rica ederim affedin!
— (JSlrslıüz) lei’imizi lütfen kabul buyurun! diye özür diliyorlar, Yahya Bey avucundaki saatini gösteriyordu:
— Oıı buçuktanberi elimde, gezil mü ayırmadım. Evham bastırdıkça bastırdı. Acaba gelmeyecekler m! diyorum, dokuz doğuruyorum. Eksik olmasın, Neşotciğim, dünya pörraüş adamdır.' (Alafrangada id bar kısmı ziyarette gecikir, bekli-yelim) dedi. Hakkı varmış.
Misafirleri kahveye soktu. Peykeye, iskemlelere oturdular. Meiı lika, ntuTcyo başlamıştı:
- Üç- gündür kuaföre gideme-
iniştim. Dün do gördünüz ya» saçlarım (pel-mel) di. lzidora ondüle yaptırayım, dedim..
Populdak, sözünü kesti:
— Tanırım doktor İzidor paşa-* yı. (Gravyar) peynirini andıran bir mahlası da vardır, kıyak cer-ralıdır.
Taze, karşısındakinin lâflarını tashihe kalksa lâkırdı edemiyecek. Devamda:
— Ne pişman oldum bilseniz. Yülcsek sosyeteden bir çok hamutlar, madamlar, ınamazeller.. Vakitler geçiyor, bana sıra gelmiyor.
Kavafzade, bir gözünü kırptı:
—■ Beraber ı ol saydı m, müşterilere bakım hizmetçiye gizlice papeli dayadım mı herkesten önce doktorun yanına kapağı atardın; saç 1-lâomın reçetesini de heriften kopa rırdın elmasımî
— Amma'(tiyecoksıniz ki niçin MavseVe, Madam Falçi'ye, Nikcya, Antonoviçe gitmiyorsun T İzidor bu sıfatta pek (abil) dir.’
— Yuman doktordur dedik a!
— (taranın en eski. kadın kaafö-
rü.
— Eskidenberi para gözlülüğünü bilmem. Mesanende taş var dedikleri .vakit bir kore kendimi muayene ettirdim; ameliyat lazımdır dedi, bir daha semtine uğramadım.
— Ondülasyon 1 de' bitti. Öğ(e geçmiş, Tokathyana girdik. EcvOd umumî salonda, ben pnrtisöri *dki-ıesindeki hanımlar salonunda^de-jöne) m izi ettik.
— Debboy?
öğle yemeğini yedik f
°^naad1 işte, .külâhlarrde’ pişeceğiz. Tam saat bir buçuğa kadar yazıhanede sizi bekledim. L »kantacı Ermeniye sabahtan ton-bifii geçip hindi dolmasından, kefal pilftklsind-n. Nemse böreğın-doh, kadın göbeğinden, kayısı kom postosundan dörder »porsiyon sak-latmıştım.
— Sonra bir oto aldık, büronuza geldik.
Yalıya Bey, ûrlmc'n(;ııi) *bömm » rekî
işte, dedi, balbındyra bnllandt-ta medhirıi edip durdpğum d.Lva
vekili Neşet Bey bu zatışerifdir. \ Hangi dâvayı üzerine alırsa evvel 'j Allah şıpın işi kazanır, icabında dâN saman altından Öyle bir su yürü-Jİ tür ki bir bilmediği, beceremediğim varsa beş vakit namazla oruç! g Meiılika ile Ecved:
— Şerefyab olduk! X
— (Ansanfeyiz!) leri avukatî bey de: ‘
— O şeref bendenize aiddir! lefrg tekrarlıyor, Yahya dil döküyordu;}?
— Hazrette mılüadız mı. şeytan^ tüyü mü var nedir, bir kere tanış-$ mayı, görüşmeyi görsün. O kişiyi 1 kebdiııe çekip gitti; bir daha ayrj-î Inbilirse alnını karışlarım. Mahke-tf ınc*ye çıktı mı reis, âzalar, müddeı-^ umumî muavini,.zabıt kâtibleri, sarŞ miin hep ağzına bakarlar; diirrüa lıiknıetlerine hayratı kalırlar. . No\ yapıp eder, en çitruk davayı kaza-v •n»r, hükmü alır. Bu zatL adliyedpj parmakla gösterirler. 5
Neş’et Bey: JH
— Muhibbi kadimimin bütün bıı-x yurdukları âcizlerine muhabbeti.? teveccüeü ıııuktezasıdır! diyor, mw hibbi kadimi-devanı ediyordu:
— Bciı pohpohtan, konıpllment.o-'l dan, yalan dolandan hoşlanmam elif gibi doğru bir herifim. Sırasın^ d° da (Selâmünaleyküm Kör Ka-§ t "Uir (üttüğü aralı çakal almaz, E £ en yürüğü 5»' (Dtivcmu var) tnu
d() vı basanın ha!
• Lr
•Halicden vs
2 Nuııı vlib veporiarı iğinde umaradır.

ile eğiliriz.
I ★
yıl sonra bugün, 24 Mayıs ZtT'ı aşıra yakın bir müddet t enberi
227
- iki
takdire şayan bir sebat vo İsrarla :*• çimlerde adli teminat ve memurin muhakemat kanununda tadilât iste • yen muhalefet nihayet arzusuna nail olmuş ve Cumhuriyet Halk Partisi gelecek yıl bu meseleyi Meclis gru-puna havale etınege karar verdıg ' yarı resmî bir surette temin etmiştir.
FIKRACI.
Meclis Başkanı Ankaraya döndü
Bir kaç gün evvel şehrimiv-t gelen Büyük Millet Meclisi B kş kanı Fuad Cebesov, dün ahşanı Ankaraya dönmüştür.
Fuad Cebesoy. şehrimizde ka dı^ı müddet zarfında Cumhurbaşkanı îsmet İnönü tarafındı u iki defa kabul edilmiştir.
TAKVİM
*
MAYIS 1948
1364
Rumi Mayıs
11
Pazartesi
* -H
1361
Htcn
Receb
15
Ruzı Hızır 19 - AY 5 Gün 115
Vm itler
C i neş öğle İkindi
Akşam
Yatsı iniştik
5
13
17
20
22
3
Vasatı S. D.
34
11
09
28
23
28
Ezanı
s.
9
4
8
12
1
7
D.
07
44
43
55 m ;
i

) 1 Wm8




►7

|



tfr T 3 K B A H
SAYFA: 3
Sor« Haberce
I
v.


Kabine buhranından
I
çi Partisinin £ Kongrnsi Time.’. P"li
evvele. Lordl.r Ka-mar&siBin l&ğvını istemekte idi
Londra, 23 (A.A.) — M. Morrisson, îşci partisinin kongresinde Lordlar kamarası hakkında bir beyanatta bulunmuştur. M. Morrisson, evvelâ tek meclisli bir rejim ve sonra da Lordlar kamarasının seçim tarzı hakkında tenkidlerde bulunmuştur.
Timea gazetesi bunun iççi ( partisi siyasetinde miildın bir ( değişikliğe delâlet ettiğine ( i işaret etmektedir, zira hatır- ( | larda olduğu gibi, işçi parti- ' I si evselce Lordlar kamarası-
( nın lâğvedilmesini istemekte
) idi. Gazete sözlerine şöyle
( son vermektedir:
? Hatânın büyüğü, Lordlar ) kamarasının ıslahı yolundaki J tasarının verilmesinden ön-
) ce anlaşma çarelerinin araş-
( tırılmamış olmasıdır. Hükû-f met, memlekette yeni ihtilâflara yol açmadan ewrel muhalefet ile bir uzlaşmaya var- ; ma imkânlarını araştırmakla ivi edecektir.
» g
Muhafazakârların belli baş ( lı gazetesi olan Daily Te- J legraph, îşci partisi idareci- ( leri konferansının Lordlar ka ] marası hakkında bir anlaşma j ya varmamış olmasına esef ı etmekte ve şöyle demektedir: ] Filhakika Lordlar kamara- ( sının yetkileri hakkında esas ( lı bir görüş farkı mevcuddvr. 1 Hükümete göre, Lordlar ka- ( m ara sı, âmme işlerini muza- ' kereye, kanunları gözden geçirmeğe yetkilidir. Bugünkü Lordlar kamarası bu görevin ( de hükümet tarafından muh- ( telif vesilelerle tenkide uğra- ( miştir. 4
Muhalefete göre, Lordlar J kamarasının daha mühim bir j vazifesi vardır ki o da. halk 1 efkârı umumiyesinin tasvib j etmediği kanunlar hakkında 1 Avam kamarasının acele ala ( cağı kararlara mâni olmas1- | dır. . (
Londra, 22 (A.A.) — îşci ( partisinin organı olan Daily ] Herald gazetesi bir başyazı- ı sında, partinin kongresini ba- ! his mevzuu ederek muhafaza kârların işçi partisi içinde fe- , lâketlerin ve parçalanmaların ' vukubulacağını ileri sürmek- ( le bir defa daha yanılmış ol- ] duklarını belirtmekte ve şun ( lan yazmaktadır:
Kâhinler devletleştirme pro J gramı ve hükümetin dış siya- î seti hakkında ihtilâfların be- 1 lireceğini ümid etmekteydi- ] ler. Hâdiseler bu kâhinlerin ] yanılmış olduklarını ortaya İ koymuştur. Hakikat işçi par- ] tisinin içinde varlığı ileri sü- ( rülen solcu ve sağcı temayül- ; lerin sadece partinin daimî j olarak parçalanmasını arzu ( etmekte olanların mu hay ye* ] leşinde mevcud bulunduğu ( merkezindedir.
'il
•i w
11
r
I
o

aha derin..
fBaşmakaleden devam) Faik Ahmed büyük bir kati* ve isabotle yaraya parmak
Dışişleri Bakanının mühi mnutku


İl

■»
I
t I ♦
I i
I I I I t
I
I
I
1
I
I
I ı
Triestede
—---Oh——
Komünistler gittikçe nüfuzunu kaybediyor
Trieste 23 (A.A.) — (Nafen)
Komünistlerin nüfuzlarını kaybetmekte olduklarını gösteren bir çok emareler mevcuddur. Bundan bir sene evvel komünist teşekkii-| lü şehirde bir gösteri tertjbettiği zaman sokaklarda on bin kadar komünistin bu gösterilere iştirak . ettiği tesbit edilmişti.
Halbuki, geçen hafta komünist-Jer kuvvet ve kudretlerini göster : inek makşadilp bir gösteri yapma ya teşebbüs ettikleri zaman peşlerine ancak 800 kişi kadar takıla-I bilmiştir,
Triestenin îtalyaya iade edilme 1 si için İngiltere, Amerika, Fransa tarafından yapılan teklif ve bu teklifin İtalyan seçimleri üze-
rinde hasıl ettiği tesir, bir çok ko münist taraftarlarını teşkilâttan ayrılmağa teşvik etmiştir.
Üç senedenberi ilk defa olarak .Triestenin komünist olarak tanınmış bölgelerinde İtalyan bayrakları çekilmiş ve Yugoslav bayrakları ortadan kaybolmuştur.
i
■ V

i*
Polisp komünistlerin kargaşalık çıkarmaları İhtimaline karşı ihtiyad tedbirleri alıyor
Londra. 23 (AA.) — (Nafen) — Helsinkiden alınan haberlere göre Finlandiyada yeniden gOJgi»Wlt başlamıştır. Başkan Pandrivl dün, bir Komünist olan İçimleri Bakam Leinonun va zifesine «on vermiş bulunmakta dır. Daha evvel Millî Meclis Lei noya güvensizlik oyu vermiştir, içişleri Bakanlığına eski Eğitim Bakanı. Rj.lpi. getirilmiştir. Bu Bakan Sosyal Demokrattır.
Finlandiya Meclisinin Leinoya güvensizlik oyu vermesinin sebe bi, Leinonun aslen Rus olan iki Fin tebaasmı. Sovyet makamları na teslim etmiş olmasıdır.
Anayasa hükümlerine göre, Leinonun istifa etmesi gerekiyor du lâlcin. eski içişleri Bakanı isti fa etmemiş ve bunun üzerine Baş kan Pasikivi kendisini işinden u zaklaştırm ıştır.
Komünist teşekküller, Leino-nun yerine ba$ka bir Komünist
getirilmediği takdirde bir karışıklık ve grev dalgası yaratmak tehdidinde bulunmaktadırlar. Başkanın bu teklife ehemmiyet vermemesi diğer partiler tarafından iyi karşılanmış ve bu keyfiyet temmuz ayında yapıla calc olan genel seçimlerin serbest bir şekilde cereyan edeceği ne bir garanti addolunmuştu.
Leinonun İçişleri Bakanlığın-, dan uzaklaştırılmasına karşı ilk tepki Liman işçiler sendikasından gelmiştir. Bu sendika bir yıl dirim grevi tehdidinde bulunmak tadır. Bir çok fabrikalardan mu rahhas heyetleri gizli bir Komünist telâkki olunan Başba -kan Pokkaleya müracaat ederek Leinonun tekrar iş başına getiril .meşini istemişlerdir.
Başkent polisi, Komünistlerdi kargaşalık çıkarmaları ihtimali ne karşı ihtiyat tedbirleri almak tadır.
ver-geç-Sa-gü-
Geçen ay yapılan genel seçimlerden sonra teşekkül eden kabinede komünist yok Roma 23 (A.AJ — Yeni İtalyan kabinen» üyelerinin listesi a-şağıdadır:
Başbakan ve Italyan Afrikası Bakanı: Alcide de Gasperi, Başba kan yardımcıları: Giuseppe Sara-gat, azınlık nosyalist lideri ve At-tilio Piccioni. Hıristiyan Demokrat Partifti Genel Sekreteri.
Dışişleri Bakanı: Kont Sforza, Cumhuriyetçi, içişleri Bakanı: Ma rio Scelba, Hıristiyan Demokrat, Milli Savunma: Randolfo Pacci-ardi, Cumhuriyetçi, Adalet: Giuseppe Graasi, Liberal. Hazine: Giu seppe Helia Hıristiyan Demokrat Maliye: Ezio Vanoni, Hıristiyan Demokrat, Endüstri ve ticaret : İvan Matteo Lombardo, azınlık sos yalist. Tarım: Antonio Segni, Hıristiyan Demokrat, Çalışma: Amin töre Sanfaıjj, Hıristiyan Demokrat, Milli Eğitim: Guido Gonella, Hıristiyan Demokrat. Ulaştırma: Guido Corbellini, Hıristiyan Demokrat, Deniz ticaret: Başbakan yardımcısı Giuseppe Saragat» Dış ticaret. Cesare Merzagora, Hıris-tiyan Demokrat, Bayındırlık: Um berto Tu p ini, Hıristiyan Demok -rat. P. T. T.: Angelo Tesolini, Hı ristiyau Demokrat: Devlet Bakanı: Bakanlar ırası komitesi baş kan yardımcımı ve Marshall plâ -nı tatbik C/rii komitesi başkanı: A zmİLk iX)syai»t-î partisinden Rober to Tremeilorjj, Devlet Bakanı: Bakan 1 ıkla ‘‘arası. kal kmma komitesi üyeni, Liberal partiden Al-berto Giovannim, Devlet Bakanı: Porzîo liberal temayüllü bakımsız.
Roma 23 (A.A.) — Altıncı De Casperi kabinesinin yeni Bakan -lan muhtemel olarak pazartesi gü
nü. Cumhurbaşkanı Luigi Einaudi nin huzurunda and içeceklerdir.
Yeni kabinenin ilk Bakanlar Ku rulu toplantısı çarşamba günü yapılacaktır.________________
Yunan - Bulgar münasebatı
Atina: 23 (A.A.) —Birleşmiş Milletler kurulu Balkan Tahkikat komisyonu, Yunanistanla Bulgaristan arasındaki münâsebetlerin tekrar iadesi ve Yunan uçakları tarafından Bulgar top raklannın ihlaline dair Bulgar protestosu hakkında bulgar Dı şişleri Bakanı Kolaroffa verdiği c’evabı yayınlamıştır.
Tahkikat komisyonu, bahis ko nusu edilen olaylar etrafında in celemeler yapılabilmesi için ken di miişahidlerile hudud makara lan arasında görüşmelerde bulu nulmasını zaruri saymakta ve yine Bulgar hükümet temsilcile rile komisyon arasında genel müzakereler yapılmasının fay-faydalı olduğu kanaatinde bulıyı maktadır.
Komisyon cevabında, Bulgar radyosunun son günlerdeki neşriyatında, kanunsuz sayıldığı i-çin komisyonun Bulgar topraklarına girmesine hükümetçe mü saade edilmediğini bildirdiğini hatırlatmaktadır. Svilingrad hâ diaesi münasebetile Birleşmiş Milletler kurulu ayrıca bir tah kikçi göndermiş bulunduğundan Bulgar hükümetinin yalnız bu zatın Bulgar topraklarına girme sine müsaade etmiş olduğu ma lûmdur.
I Amiral Jîyrd’e verilen nişan
/( Kopenhag: — Danimarka kralının, krul Gustavın 90 mcı yıldönümü miinâsebetile yapıla cak şenliklerde hazır bulunmak üzere 13 haziranda galib bir ih timaJle Damıebrog yatile Stock dır.
Dr Vaşitıgfon: ’ropöJoji ve Coğrafya cemiyeti, Güney Kutbundaki keşifleri do layıaile /um rai Richard Byrde dün. Veya madalyasını vermiştir. V
Bundan bir ay evvel Stock-holmda Byrde verilmesine karar verilen hu madalya, amira lin göğaüne bahriye bakanı John Sulbvan tarafından takılmıştır, â (A.A.)
A Haydi 7. çeliy sanayii devlet leş-( tiriliyor
{ A Londra: — Çelik endüstri 7 lerinin devletleştirilmesi husu-7 sunda bir programın son bajıa M-a parlamentoya sunulacağı öğ
Danimarka
-hobne gideceği haber alınmakta
(A.A.)
İsveç Aant
Birleşmig


renilmiştir. (A.A)
Dünya sağlık teşkilâtına Amerikan yardımı
_ ik Va.şington:
ir vaşıngton: — Temsilciler Meclisi anlaşma komitesi Birle şut Amerikanın dünya sağlık teşkilatının üyesi olması hak-kmdaki kanun tasarısını tasvip etmiştir. 1
Birleşik Amerikanın teşkilâta iştirakinin ilk ve müteakip seneleri için 1.920.000 dolara varan tahsisat verilmesi hususunda bir kanun tasarısı vakın da temsilciler meclisine arzedile çektir. (AA)
fi senedenberi toplanamıyan konferans
ifr Lake Success: — Unesco, Üniversite başkanlarının iştira kile 2 Ağustosta Hollanda da Utroht’de bir konferans toplı yacaktır. 11 senedenberl bu ne vi konferanlann ilki olacak o-lan bu konferansta 300 Üniver site temsilcisinin hazır buluna-
Unesco
V
hile y®t b&smif vo hayat pahalılığı ve İktisadî düzensizliğimizin harbin baş langıcındanberi, takip olunan yanlış, İktisadî politikanın bir neticeni olduğunu isbat etmiştir.
Binaenaleyh, bugünkü durumdan men’ul olmak Icabeden yalnız Haşan Saka kabinesi değildir.. Memlekoti zorluktan zorluğa sürükleyen bozuk İdaredon Haşan Saka’ya takaddüm eden Receb Dekor, Saraçoğlu ve hattâ Refik Saydam, hukûmotlerl de mos’ul.-dür. î Eylül kararları ve daha ovvol Fuad Ağralı’ıım açık büdçe-lori Medine sundukça, büdoe denktir diye savurduğa pa -luvralar ve her yıl mütemadiyen dalıilî istikrazlar aktedilmesi ve piyasaya muttasıl evrakı nakdiye sürülerek para mıkdannın çoğaltılması, bugünkü sonuçlan miştir. Bu sekiz küsur yıllık nıişin bütün vebalini Haşan ha'ıua omuzlarına yüklemek nahtır ve kabahattir.
Yurdun içinde kıvraudığı bulı -randan kurtulmanın tek çıkar yolu, dürüst bir seçim kanununu derhal Efeciisten geçirmek ve ondan sonra halkın hakikî fikrini anlayabilmek üzere umumî seçimleri yenilemektir. Valislz, jantlar -maşız, baskısız yapılacak bir İntihapta bu memleket Halk Partisine acaba rey verir mİ? Atıf Ananlar, Receb Pokerler, Saraçoğlular memleketin başına tekrar tasllt e-dillr rai? Biz hiç buna imkân görmüyor, ve böyle bir neticenin husulüne ihtimal vermiyoruz. Bilakis bütün yurd bu zevattan fiillerinin hesabının sorulmasına taraftardır. Tâ Bakanlardan bazılarına kadar sirayet ettiği rivayet edilen yolsuzluklar hakkında Meclis tahkikatı açılmak ve Yüce Dîvana sevkedlhnek lâzım iken va -kıalaı-ıa ört has edilmesinden halk memnun kaldı mı, sanılıyor?
Atıf finan ve benzerleri sorgu -suz kaldıkça ve ferih fahur işlerine güçlerine bakmakta devam ettikçe, âmme vicdanı rahat edebilir mi?
Şimdiki halde bir kabine buhranı değil, daha şümullü bir sıkıntı He karşı karşıya bulunuyoruz. H. Partisi, çeşidli kabinelerinin müteselsil icraatindan mes’uklür ve o kabineleri desteklemiş olan çoğunluk da bu neticelerin husulünde bir mes'uliyet payına mâliktir. Binaenaleyh yapılacak iş, dürüst ve lıer türlü emniyeti haiz bir seçim yapmak ve onun sonunda tecelli Bilecek çoğunluğa göre, yeni bir kabine kurmaktır. H.P. nin böy Le bir imtihandan galib ve muzaffer çıkabileceğine hiç ihtimal vernıi -yoruz. Biz değil, bizzat Halk Partililer de vermiyor. Vermediklerinin en kesin delili, bazı itirafla-nadan ziyade, seçim emniyetini sağlamak hususunda gösterdikleri taallül ve ayak sürçmedir. Hakları ndau emin olsalar, mevkilerine güvenseler ve milletin itimadına mazhar olduklarına inansalar, seçim emniyetini sağlayacak bütiin tedbirleri almakta bir saniye tereddüt ederler rai?
Meıu nutuklannda seçim emniyeti lüzumundan bahsederler, lıem de o emniyeti sağlayacak tedbirlere sıra geldi mi, yan çizerler. Vali veya jandarma kumandanı İntihabat» başkanlık etmezse hiç Olmazsa, belediye reisleri yerine yine llfalk Partililer nezaret etsin derler, hakikaten bitaraf, ne Halk Partili, ne de Demokrat olmayan bir kuvvetin murakabesine bir türlü yanaşmak istemezler.
cağı talimin edilmektedir.
(A.A.)
Dünyanın en zengin altın mâdeni
* Londra: — Daily Ekepress gazetesi bu sabahsi sayısında şunları yazıyor:
«Şimdiye kadar keşfedilmiş bulunan dünyanın en zengin al tın madeni halen Kuzey Avustral yada gizlice işletilmektedir. Es ki subaylardan Kenneth Hurris île eşi tarafından çöl ortasında keşfolunan bu altın madeni nak den 25 bin Ingiliz lirası beheri birer liralık olmak üzere 25 bin aksiyon mukabilinde her türlü haklarından feragat suretile «atılmıştır. (A.A.)
Frank'ın malları
A Hamburg: — A'man haber servisinin bildirdiğine göre Münih Nazillerden temizleme mahkemesi, Polonyada eski Na zi valisi olan ve 1946 da idam edilen doktor Haas Franka aid
(Baştarafı 1 incide) İnkişaf halindedir. Çok partili siyasî rejim, bu bakımdan Cumhuriyet Halk Partisinin lohlne olmuştur. Uzun yıllar memlekette tek başına kalmış olan partimiz, yeni açılan karşılıklı mücadele hayatından daha fazla canlılık, bütün âza-sma sirayet eden daha derin bir mes'uliyet hissi kazanmıştır. Muha lefet partilerinin kurulma ve çalışmaları, Cumhuriyet Halk Partisi için başlı başına bir kuvvet kaynağı olduğu kanaatindeyiz ve bundan samimî olarak seviniyoruz, SEÇİM MESELESİ
Sayın arkadaşlar,
Cumhuriyet Halk Partisi tek de-i eceli seçim usulüne karar verdikten sonra, iç politikada bu yeni rejimin tam olarak tatbikini gaye bil miştir. Bu rejimin yaşayıp yerleşmesi için gereken bütün imkânları hazırlamayı, hükümetiniz kendine ilk iş edinmiştir. Bazı kanunların tâdiline bundan dolayı giriştik. Demokrasinin temeli, millet iradesinin noksansız tecellisidir. Bu da r.ncak seçimler vasıtasile olur. Bizim varmak istediğimiz netice, Tür Iıiye Cumhuriyetinden, seçimllerin şekli ve neticesi üzerinde her türlü F.iibhe ve ihtilâfları, her türlü te-»A
leddüd ve dedikoduları kaldırmaktır. Hakikî bir demokrasi ancak bu şekilde yerleşir. Hakikî bir demokrasi ancak bu şekilde yerleşir. Hakikî bir medeniyet ancak bununla mümkündür, t-çerde ve dışarda herkese tam güven verecek şekilde, serbest ve emniyetli seçimlerde vatandaşların leylerini kullanmaları imkânını sağlamak emelinde hükümetimiz samimîdir. Şunu da belirtmek isterim ki seçim emniyetinin, mutlaka şu veya bu partinin, şu veya bu insanın ileri sürdüğü şekil ve vasıtalarla elde edilebileceği fikrî - bu mülâhazalar ne derece hürmete ve dikkate şayan olsa da - doğru değildir. Muayyen bir sistem dairesinde seçim emniyeti, ve bu emniyeti sağlıyacak teknik usuller başka, seçim emniyetini daha iyi sağ-Lyacağı iddia edilen farklı sistem kanaatleri başkadır. Seçimlerinin tam emniyeti ve seçimlerinin neticeleri hakkında hiçbir zaman şüb-Iıe edilmemiş memleketlerde, partiler arasında seçim sistemi üzerinde ihtilâflar daima mevcuddur. Bu türlü partilerin kendi programlarına aid bir meseledir.
SEÇ t M İHTİLAFLARI NASIL ORTADAN KALKAR
Seçimlerin tam hürriyet ve emniyetini sağlamanın, iktidar partisinin ilk vazifesi olduğunda süblıe yoktur. Fakat, kanunlar ne derece iyi hazırlanmış, idare mekanizması tarafından ne kadar ivi tat-1;k edilmiş olursa olsun, seçim ihtilâflarının ortadan kalkmasında karşılıklı iyi niyetin de büyük âmil olduğu inkâr edilemez.
Aziz arkadaşlar.
Yirmi yıldan fazla zamandır I memleketi idare etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi, en geniş hür riyet devri açıldığı gündenberi bir cok tenkid ve tarizlere lıedef ki-
.Şu nokta açıktır ki, bu oyunlarla da artık sonu gelmek üzeredir. Ban nıııınlar yatsıya kadar yauar derler. İşte bu kabilden C. Bl. 4*. li mumların da dayanma müddeti sona ermek üzeredir. Sa-raçoğluıııı süpürüp yerine Pekeri getirdiler. Onu atıp. Sakayı buldular. bnnıı gönderip yine bir başka kisve ile ayni mes'uliyetleri taşımışlardan birini getirecekler...
Bu oyalamalarla tam dört kıymetli yıl kaybettik, fakat buhran da gittikçe ağırlaştı .
A. Ceınaleddiu Saraçoğlu
—- --------r— --------------------
malların müsaderesini emret- ’ . miştir. |
Frankın dul eşine ve 4 çoeu | ğundan herbirine beşer bin | mark tazminat verilecektir. ■
(A.A)
Eransada ekmek tayini 1
i# Parist: — M. Schumann ( bugüıı beyanatta bulunarak Fransada ekmek tâyuurun hazi ! ranın birinden itibaren dörtte J bir nisbetiııde arttırılacağını 1 bildirmiştir. Yeni gündelik ta- | yın adam başına 250 gram o- I lacaktır. |
M. Sçifüman ,bu arttırmanın j Birleşik Amerikadaıı ilâve ola I daha gönderileceği vaadi üze- I rak bir miktar un ve buğday 1 riııe mümkün olduğunu sözleri ( ne ilâve etmiştir. (A.AA.) 1
Nelson zırhlısı hedef olarak i kullanılacak j
Dr Londra: — Ingiltere yud A bombaların kuvvetli bir şekilde 2 zırhlı olan gemilere karşı na- c sil bir tesir husule getireceğini î görmek maksadile yapılacak | tecrübeler sırasında Neşlon J fii lilisi bu bombalara hedef o- J larak kullanılacaktır. (A.A.) I
——------------------------J
Iındı. Bunların, doğruau yanhfi, haklısı haksızı olsa da, bu durumu tabiî saymak gerektir. Bu durum, dünyanın hor yerinde, uzun müddet İş başında kalmış partilerin nasibidir. Diğer taraftan, hürriyet ve demokrasi hayatının bütün İm* kânlarını hazırlamak nasıl iktidar partisinin - bu neticeleri bilerek ve Önceden kabul edreek - vazifesi ise, tenkld de muhalefetin yalnız hakkı değil, ayni zamanda vazifesidir. Fakat bir başka vazifesi de memlekete ve demokrasi müessesesino zararlı olacak tahriklerden sakınmaktır. Hiçbir demokraside muhalefetin, bizimkilerden çok daha in-. saflı olmadığını düşünerek teselli bulabiliriz.
IKTİDARA GELMENİN YOLÜ , Muhalefet, bir muvazaa veya taktik olmadıkça, şikâyet edecek, tenkid edecek ve iktidara gelmeys ciddî surette çalışacaktır. Fakat, partilere karşı devlet ve idare cihazının ilk vazifesi dürüst, taraf-giz, kalmak olduğu gibi, muhalefetin başlıca ödevi de bu mücadelecinde kanun yolundan ayrılmamaktır. Başkan İnönü’nün temmuz beyannamesi, gene demokrasimizin yaşıyabilmesi, sarsıntısız yerleşip kuvvetlenmesi için zarurî olan bu iki taraflı şartı en açık şekilde üân etmiştir. Hükümet, bu yolda samimî olarak yürümek azmindedir. İktidara gelmenin tek yolu bundan böyle, milletin itimadını ka zanmak, hürriyet ve emniyetinde hiç kimsenin sübhe edemiyeceği seçimlerde çoğunluğu almaktır. Bu kanun yolu. Demokrat Türkiyenin en sağlam siyasî geleneği olarak yerleşecektir.
BİR GÜN İKTİDARI BIRAKIRSAK
Ggjecekte. millet iradesinin tam tecellisi ile iktidara geçecek parti hangisi olursa olsun, millet reyini verdiği ve iktidara getirdiği partiden özlediği ve alıştığı bütün bu haklara ve bu hürriyetlere riayet edilmesini istiyecektir. Eğer bir gün Cumhuriyet Halk Partisini, ik tidar yerinde, başka partiler istıh-lâf ederse, dileriz ki milletin her türlü haklarına, her çeşit hürriyetlerine bugünkü kadar riayetkar olsunlar. Cumhuriyet Halk partisinin en aziz emeli budur. Partimizin gerçekleştirmeye çalıştığı gaye, her türlü haklarına ve hürriyetlerine sahib, karşılıklı saygı duygular’ içinde fikir ve kanaat mücadelesine girişmiş partilerin vatan ve millet hizmetine kovuldukları aü kûn ve huzura malik bir memleket havası yaratmaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi, millî istiklâl savaşile başlayan uzun ve şerefle dolu mazisinde memlekete essiz hizmetler etmiş, biivük devrimler yanmıştır. Milli tarihimizde r)m n en biivük şerefi, beşiği basında yazılı millî hâkimiyet düsturunu. sarsılmaz bir rejim halinde, hü tün icablan ve unsurlarile, kaytd-sız şartsız yerleştirmek olacaktır. Bu başarı, içerde istikrarımız, dışarıda itibarımızdır.
DZ$ MESELELER
Aziz arkadaşlar,
'T ürkiye Cumhuriyetinin dış siya setin’ idare mes'uliyet'ni yüklenmiş bir vekiliniz sıfatile sîzlere bir az da dünya ahvalinden bahsetmek isterim.
Dünvada siyasî durumun düzen-Eğe doğru gittiğini en iyi niyet sahibi,. en iyimser olanlar bile iddia edemi zler. Harb yıllarından uzak-laşi'dığı halde hakiki bir sulha ka-vuş'ıimuyor Gün geçtikçe, barış yollarının tıkandığını, ümidlerin a-zaldığını bile görüyoruz. Milletler sürekli bir harb korkusu İçinde yaşıyorlar H ıru olnııyacağı söy’cni-yor, r'kat barışa varmak imkA’n-nı kimse gfıenuyor.
Drvr.LV:?- ACIKLI DL3UMU ,'ünya Vjle garib. garib olduğu kadar acıklı bir durumdadır. Bu temelsiz, muvazenesiz vaziyete be* yaz harb, sinir harbi adı veriliyor. Ordular henüz birbirlerine atef aç* (Devamı Sa., 6; Sû., 2 dt)




Ame
Dünya turunda* vaz geçen uçarkaleler
Frankfurt: 23 (AP) rikan hava kuvvetlerine bağlı
üç B- -29 istüa ııçarkale dilnya turuna çıkmışken, pazar günü bu yolculuktan âni olarak vazgeçilmiş ve uçalnar pazar saha hı Araerikadaki üslerine dönmüj lerdir. Tlolbukl Suudi Arabista na (Dhahran)'a gitmek üzerey diler.
Seyahatten vazgeçilmesine se bep olarak, uçakların yolu üze rinde bulunan bazı devletlerle bu uçuşa dair anlaşmazlık çıkmış olduğu ileri sürülmüştür.
Romada kasırga
Roma. 23 (A.A.) — Dün ge ce bur-v'.t müstesna şiddette bir kasırga olmuş ve mühim haşata sebebiyet veım’stir. Yıldırım düşmesi y azimden şehrin elek -trik santralı ciddi zarara uğra mış ve binada yangın çıkmışsa
aktüallteier
Sîzler sadaka istemiş değilsiniz.
Türkiye Büyük Millet MooHel ilk Ezalarına, vatani hizmel lorlne mükâfat olmak üzere» maaş tahsisi hakkında, parlâmentoya bir tasarı verilmiş. Bu münasebetle eski İzmit mebusu, sayın Hamdi Göz, bugünkü Meclis âlâlarına açık bir mektup neşretti.
öirinol Büyük Millet Meoliel âzâ-crMan İzmit e3ki mebusu, muhterem Mamdl Namık beyefendiye:
Dugünhü IMeolis âzalarına hitaben neşir buyurduğunuz açık mektup, her bakımdan doğrudur, haklıdır, ve ha* klkate tamamile uygundur.
Evet, Mamdl bey, rahmetli Ata • mız gibi, hepinizin, ne gibi tehltae-lor dahilinde memleketi kurtardığını* zı, o dovirde sîzler ile yaşamış olan bizlor do biliriz. Filhakika biz, ma( attoossüf o büyük mâbedin (Millet Meclisinin) içinde değildik, fakat ay? ni gayenin mütevazi yolouuı İdik.
Evet, Hamdi boy. O FAiyük kur* tancıyı destekleyen sizler olmasa İdiniz, en büyüğünden, en küçüğüne kar dar, yükseleceğiniz yegâne yer, Idatr sehpası idi. Evet, Hamdi bey, Avrv paya kaçamazdınız, Avrupaya ((ar# bir hareket yaptığınızdan değil; o fr.ft-benin altına toplananların asil^ tatiliz Türk kanı «efil harekete mUraade ötmez tdi.
Evet, Hamdi bey, size o vaki* şaki, bâgî, gsi diyorlardı.
Evet Hamdi bey, o vakit memio ketin hepinizden istediği he şeyi o* vet her şeyi, hattâ canınızı bile esirgememek suretile vazifenizi yaptırjz. Bunu yalnız siz değil, memleket biliyor, millet biliyor, Avrupa, Asya, Amerika, dünya biliyor, tarih bili ( yor.
Merak etmeyiniz, inkisarı hayale kapılmayınız. Sugünkü Meclisin için* deki, siz dışındakilerin şanlı âktb(r tini yaşamış kardeşleriniz ile. o virde İTenüz çocukluk çağındaki Uıı-günkü çok küçük kardeşleriniz, esasen, annolerinden millî masal '/tâlinde dinledikleri şanlı vekayii Fıâtırla-yarak, birer kahramanlık macoras» o*‘ lan o hakikatlerin önünde eğilerek, hakikat ile başbaşa kalacaklar ve gFi-güslerinJzl’ kabartan istiklâl madalya sinin kırmızı şeridinin ya'tına refah şeridini ekşiyecekler ve bu suretle tr lünceyo kadar, şan ve şeref ve rofiüı içinde sîzleri geçindirmeği temin eder* çeklerdir
Ey, saltanatın merhametsiz İpin den kurtulan sizler, eğer sîzler, milliyet, vatan, Kâbesinî kuran büyük Atatürk'ün ve bir iki arkadaşının millî yoluna katılmasaydınız. bugün ne Cumhuriyet var idi, ne millet var idi ve no de vatan.
1336 sonesinde çiftçi, kömürcü, bak kal, tüccar, veya muallim sıfatları altında, İstanbul polis müdüriyetin •• den blnblr müşkülât içinde vesika a-lıp sandal İle İzmit, vapuru ile Ereflr II voya Ineboluya giden, vesikasız, Beykoz dağlarından iç Anadoluya kaçanlar, Sivas, Erzurum kongrelerini güçlüklo toplamayı temin eden, blnblr hoyocan İçinde, gündüzlerini geoz» lerino katan, gayenin tahakkukuna oh küçük bir yardım olsun diye, oebln^ deki saatini satan ve ilh. Ilh, sîzler I-çln, mlllotm, vatanî hizmetinizden dolayı tahsis edeceği maaş almak hilâldir. Vericidedir.
(Homur olanlar İla olmayanlar arasında bir fark gözetmek günahtır.» Haksızdır.
Mıkdarına gelince: misâl olaoak vik vo toşçl lıdır,
I3u tahsis,
için vazifodon ziyade bir şerof ol** oaktır.
Millete hüsnü çoklukta ve milleti top edecek fazlalıkta olma-
millot ve mümessilimi
İDARECİ
Marshall plânı vs pamuk ihtiyacı
.Vaşingtonı 23 (A.A.) — U. .%• I. S. — iktisadi birliği idaresi Avrupa, kalkınma programına dahlj memleketlerden ve den bedeli sonradan önlemek Û5 Îoro yapılan pamuk mübayaâ arını İktisadî iş birliği idaresi Ça Safından tahsiâat verilinceye kK ar durdurmaları talebinde bu* lunmugtuf. j 1
İktisadî iş birliği idaresi yiyfl cek işlori teşkilatı müdürü dûK tor Da Mtz Oerald bu usul «lüzumsuz'’ olarak Amerikan muklarımn fiyatlarında bir selia tevlid ettiğini söylemi^tlTt
İktisadî iş birliği idaresi, AV kınma programına iştirâk edçû her memleketten pamuk ihtiyâo larını, bu ihtiyaçları temin içiıi iyi bir plân hazırlanabilecek ge kilde bildiiTOeleriniistemiştir.

4
%
da söndürün .üştür. İtfaiye ekipleri, sel gibi yağan yağmurun se bep olduğu su taşkını yüzünden kesilen seyrüseferi mutad hale getirmek için saatlerce uğraş • mı: dardır,.
I
(
SAYFA: 4
• A
*
ere kendi a-
aatler ilerJe-«arayın içi
----- i e. £ a nı .
I
Cemal Yener
Bafranın Bo ğaz mevkiinde yol kesenler
Tarihden bîr yaprak


I Baîrada ticaret rbabına eşit raua msle yapılmıyor
-------O-------
5 Demokrat Partili tacirlerle J C. H. P. lilere eşid muamele î yapılmıyor mu?
İ İmren lokantası saat 23 e ( kadar açık bulunduğu lıalde9 S Demokrat Partili olan lokan^ Ç talar 9 da kapatılıyor.
Bafra, (Hususî) — Şehrimizde Pemokrat olan lokantacılarla C. H P. li olan lokantacılar arasında Bikı bir rekabet başlamıştır. Bu » hfıdiselerin birini kaydetmeden ge-çemiyeoeğim: Sahibi C.H.P. li olan imren lokantası gece saat 23 e ka-d(ır açık bulundurulduğu halde, l'emokrat Partili olan lokantalar! saat 9 da kapatılmaktadır.
Diğer taraftan Bafra kahvehanelerinde de kâğıd oyunu menedilmiş, buna mukabil şehir klübünde srv t 23 e kadar her türlü kâğıd oynu un oynanmasına göz yumulmak-t ıd»r. Bu hvsusta alâkalıların dik-r itini çekeriz.
---------o----------
Balıkesir'in Koçar köyünde bir ağıla l urtlar hiicum etti
------o------
Kurtlar Ahmet Dedeoğluna «id ağılda b r çok koyun ve kuzu parçalayarak öldürdü
Balıkesir: (Hususî) —Havala nn sıcalc gitmesine rağ,men Ko-çar köyünde Ahmed Dedeoğlu-nun koyun ağılına bir kurt sürü sü hücum etmiş bir çok koyun ve kuzuyu parçalıyarak köyü heyecan içinde bırakmışlardır.
Bunun üzerine sürek avına çı kan köylüler 3 kurt öldürmüşler 3 kurduda diri diri yakalamışlar.
Bandırmada 19 Mayıs gençlik bayramı
Bandırma (Hususî) — 19 ma yıs gençlik bayramı orta ve sa nat okulları Öğrencilerin zeybek oyunları, spor gösterilerde çokl neşeli geçmiştir. Öğleden sonra Bandırma Gençlik Klübile Bur-sadan gelen Akın spor Klübü a rasında yapılan futbol karşılaş masında Bandırma Gençlik spor takımının hâkim oyunile ve sı fıra karşı üç gol atarak galibi-yetile neticelenmiştir.
D P. nin Eursadaki mitingine Balıkesir 150 etol üsle giriyor
Balıkesir: (Hususî) — Balıkei sır D. P. mitingine Bursa D. P. si 100 otobüs ve kamyonla iştirak etmişti.
Bu defa Bursada 23 mayıs 948 pazar günü Cumhuriyet a-lanmda yapılacak büyük mitinge Balıkesir Demokratlan 150 kamyon ve otobüsle iştirâk e-deceklerdir.
Otobüs ve kamyonlardaki yer ler şimdiden kapatılmıştır.
Bursa mitingi için Bandırmada hazırlık
Bandırama: (Hususî) — 23 mayıs pazar günü Busrada De mokrat Parti tarafından tertiplendiği öğrenilen toplantıya işti râk etmek üzere Bandırma De-mclfrat Parti çevrelerince hum malı bir faaliyet göze çarpmakta dır. Daha şimdiden temin edilen kamyonlann tezyini hazırlıkları başlamış bulunmaktadır.
Tavşanlıda 19 Mayıs gençlik bayramı
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bay’ ramı bu yıl çok hareketli geçmiş tir.
Tavşanlı Gençlik Klübü beş Tk. bir de avcu grupu ile Halkevi spor kolu bir Tk. la Tavşanlı, Soma, Değirmensaz Linyit spor cuları ise kalabalık bir grupla merasime iştirâk etmişlerdir.
Oı raokul vfe Linyit spor, spor gösterileri yapmışlardır.
Öğleden sonra Soma Linyit sporla Tavşanlı Halkevi spor tyo lu futbol maçı yapmışlar ve ma çı Tavşanlı Halkevi 4—1 kazan iniştir.
ikinci ve mühim maç Tavşan b Linyit spor ile Adana Sümer spor arasında yapılmış ve üstün oynıyan Linyit maçı 4—1 kazan mistir.


Yıllardanberi biiyük bir ihmale uğrayan şirin ve sergin Balıke«irin kalkınması için muhakkak bir fabrikaya ihtiyaç var. i ütün müstahsilinin acınacak hali. Zeytincilerin kötü durumu -mülhakatta bulunan madenler ki Esen ve Yeni köyde 20.000 dekar Sığırcı, Mecidiye köylerin de 25.000 dekar Aksakalda ise I 12.000 dekar arazi sular altında] kalmıştır. Göl sedleri yapılma dıkça bu zaıar her sene tekerrür eder. Mezkûr derenin, gölden de ııize kadar yatağının (Ekskavatörle) taranması şarttır. !
Tâtün istihsâl bölgeıpizden bi ri de (İvrindi) dir. Müstahsilin elinde bulunan 70.000 kilo tütün den ancak 17.000 kilo tütün sa tılmıştır. Geriye kalanı halen müstahsilin elinde kalmıştır. Bir vatandaşın elinde bulunan 20 balya tütündenün tiitün eksperi nin 10 malyasını ıskartaya ayır dığı ve 10 balyasına da 30 kuruş fiyat verdiği müşahede edilmiş tir.
Zeytin müstahsilinin hali kötii Ayvalık Edremit Zeytin müs tahsilleride müşkül durumdadır, Ellerindeki mahsulün kıymetlen rilimsesini ve bunun içinde dahili ihtiyacın ayrılarak fazlasının ih racına müsaade edilmesini dört gözle bekliyorlar.
Sanayi şehri olmasına rağ? men ziraat hususundada yukarı da arzettiğim miişkillerle kartlaşan Balıkesir sahipsiz kalmış Tabiatın kaderine, boyun, eğerek küsmüştür.
Balıkesir Vilâyetinde Madenler
18 Çeşit madeni, mümbit ara zi, Alaçam ormanları, Zeytinlik leri ve geniş meraları mevcut Balıkesir maalesef bu zenginlik lerden istifade edemiyor. Balıke siı i bu haliyle acemi kaptan elin de kalmış fırtınada bocalıyan bir gemiye benzetiyorlar. Şimdi ye kadar büyük bir ihmalin neti cesi, tecelli eden bir kötü durumu, yeni vali Ziya Tekelinin dü zelteciğini kuvvetle ümid ediyoruz. Vecilıi Bıçakçıoğlo
Balıkesid: (Hususî) — Şirin Bahkesirimizin iktisadi durumu günden güne daha kötü bir duruma düşmektedir. Memleketin bu kötü durumu düzelmesin diye Balıkesir merkez ilçesi dele geleri fabrika kurulmasını ve bu suretle memleketin işsizlikten kurtarılmasını 11 kongresinde teklif etmişlerse de maalesef e melierinc muvaffak olamamışlar dır.
Yine şehrimizin işsizlerinden bir grup fabrika kurulması için Bakanlıklara 42 imzalı dilekçe göndererek Balıkesirde sigara fabrikası kurulmasını sadece işsizlikten kurtulmak için fabri ka inşaatında ücretsiz çalışacak lavını da blldirmişlersede maale sef aldıkları cevapj: îzmirde si gara fabrikası vardır, Balıkesir de usta işçi bulamayız, her ne kadar tütün istihsâl bölgesi ise de Istanbula uzaktır, Limanı yok tur, denilmiştir.
işte aluıan bu menfi cevap her BalIkesirlinin .son ümidinidö kırmıştır.
Balıkesirde esnaf ileri değil geriye, iflâsa doğru gidiyor. Balıkesir nıiilâhakahnda tütün
durumu
silindensi sdııtuelaoiu unu nun Tütün istihsâl bölgemiz olan Sındırgı ve Bigadiçte bu sene tü tünün kilosu, bir kilo ıspanıak fi yatına satılmıştır. Tütün müs-tahsilininde durumu iyi değildir.
Diğer taraftan ziraat müdürlüğünün almış olduğu sıkı tetbir ler sayesinde bağ)ar (don) tehli kesinden kurtarılmıştır. Mevsi min yağışlı olması . dolayısile mahsûlün iyi olacağı tahmin e-dilmektedir. •
Manyas çiftçisi ise maalesef müşkül durumdadır, Manyas gö lünün ve Gönen çayının taşması üzerine Manyas gölü civarında
Amerikan Amirali Seple dün İzmire geldi
Aınerikadan gelen Denizaltı gemilerine bayrak çekme töreni 23 Mayısta yapılacak, bir gün evvel de Amiral İsmirde bir basın toplantısı yapacaktır.
İzmir: (Hususî) — Donanma miza katılacak dört denizaltı ile beraber İzmire gelmiş olan Sa-moel B. Robets acık deniz dest royeri, dün mendirek dışına çık mış, Alsancak, Bayraklı ve Tu ran önlerinde küçük bir dolaşma yı müteakip tekrar eski yerine demirlemişim.
*
23 mayıs pazar günü saat 10.30 da yapılacak olan bayrak çekme töreninde bulunmak üzere Birleşik Amerika donanması amirallerinden Seple ile Amerikan elçiliği basın ataşesi ve ha-
•)
fa
1
Balıkesir ve Edrem d Demokrat Partililerinin yaptığı bu toplantıda Cumhurbaşkanına, Büyü.( Millet Mcc'.isi llaşiankğına ve Başbakana telgraflar çekileli Edremid: (Hususî) 16-5-948 pazaı günü Edremit İmidir. Yoksa hâlâ kendi iktidarını
te toplantı yapan Balıkesir ili nin Demokratlan hep beraber aşağıdaki telgrafın çekilmesine karar vermişlerdir.
Sayın İnönü: Cumhurbaşkanı. Ilasan Sakat Başbakan. Büyük Millet Meclisi Başkanlığına.
esil Demokrat
Ankara.
16/5/948 pazar günü Edremit te toplanan Balı lan seçimlerde Adli murakabenin kurulmasını ve Memurin Mu hakemat Kanununun kaldırılma smı rey hürriyetinin ilk şartı saymaktayız .
Bu şartların teminine mani ol mak istemek ancak vatandaşla nn rey haklarına idari bir mü dahale ve tek taraflı bir gidişi devam ettirmek arzusundan baş ka bir şey olmadığına kani bulunmaktayız. Binaenaleyh ye»i seçim kanunun değerini bu zihniyetle ölçeceğiz ve iktidar par

berler servisi müdürü Mister Da mon 20 mayısta şehrimize gele mişlerdir. Ayni zamanda merasimde bulunmak üzere İstanbul ve Ankaradan yerli ve yabancı basın temsilcileri de îzmirde bu lunacaklardır.
Amiral Seple 22 Mayısta iz-mirde bir basın toplantısı tertip etmiştir.
Hususî surette öğrendiğimize göre, Birleşik Amerikanın memleketimize yaptığı yardım terti binden olmak üzere, îzmitin in ciraltı mevkiinde bir deniz hasta nesi de inşa edilecektir. .
n
tisi gerçek Demokrasi yolunda-
millet çoğunluğunun arzusuna rağmen hiyleyişeriyeye yer veren bir kanunla sağlamak niye-tindemidir. Buna göre hüküm ve recebiz.
Balıkesir Demokratlarının bu düşüncelerini onların adına size
ulaştırırız saygılarla.
Edremit Demokrat Parti Başkanı Dr. Muharrem
Tunçay
O -----—
Karacabey D.P. İllerinin yıldönümü
----o----
Bandırma: (IIüsusî) — İÜ ma yıs çarşamba günü ikinci yıl dö nümünü kutlayan Karacabey De mokratlarınm bu mutlu günleri ne katılmak üzere Bandırma D. P. mensuplarından bir kafile Ka racabeye gitmişlerdir.
On gün
Dört kişiden 725 lira para saat ve kıymetli eşya aldılar ve çırıl çıplak yaparak bıraktılar
Bafra, (Hususi) — Boyabadm Durağan bucağının Sarıyer köyün den Şakir Dcınircan ve Karata ş köyünden Emin Tekbıyık ve Halil Tekbıyık, Haşan Demircan, Sofular köyünden Ahmed Kvrudal Baf-ranın örencik köyünün Boğaz nıcv klinden geçmekte iken tanınma? bir halde ve maskeli üç şahsın tecavüzüne uğramışlardır. Maskeli haydudlar bu dört kişinin yolunu keserek ölümle tebdidde bulunmuş lar ve 725 lira paralarını, saat ve kıymetli bazı eşyalarını alarak çini çıplak bir hale getirmişlerdir.
Hâdiseyi Bafra zabıtası ehemmiyetli takib etmektedir.
--------0--------
Gemlikte spor faaliyeti
-------o------
Tekaüdler arannda tertip edilen maçı Beyaz takıın kazandı. Sahaya binlerce meraklı geldi
Gemlik: (Hususî)
den beri hoparlörlerle propagan dası yapılan bu müsabaka kaza mızda büyük bir alâka ile karşı lanmıştır. Havanın yağışlı olma sına rağmen beş binden fazla meraklı önünde kırmızı ve beyaz takımlar şu kadro ile saha ya çıktılar. Kırmızı takım; kale ci Halim Türel (başöğretmen), Necati Akgün (öğretmen), Ha-lit Tunalı (usta başı), Ahmed Yanar (Sunğipek fabrikası ticaret şefi), Faris Beceren (müte ahhit), Cemil Tümer (tahsildar), Nizayi Sezen (iş bankası memuru), Sami Beceren (tüccar), Selâmi Tunca (komser), Zekai (Dr), Kerim Kumlu C. H. P. Başkaıu).
Beyaz takım kaleci Fehmi (Jandarma Yzb), Veli Orkun, (Ortaokul tarih öğretmeni), M. Ali Özgeç (ustabaşı) Muharrem Atasoy Sunğipek büküm şefi), Ist ender Başık (Sunnipek kantin şefi), Muzaffer Gemiç (Tüccar), Mustafa Kalyoncu (Atelye şefi), Muhtar Alemdar (Fabrikatör), Kemal Dikim (bakkal), Ömer Aral (gazinocu).
Yirmişer dakikadan iki hafta yım oynanan maçta oyun beyaz takımın baskısı altında devam etti neticede beyaz takımın üç bir galebesile sona erdi musaba kadan sonra kaymakam tarafın dan galip takıma verilen kupayı galip takımda, Güven spor klübüne, tekaüdler hatırası olmak üzere hediye etti.
Uludağ spor Gemlikde mağ'ûı
Gemlik: (Hususî)
Güven spor klübünün dâveti ü-zerine gençlik bayramında kavımıza gelen Uludağ spor iki bir mağlup olmuştur. Çok güzel bir oyun çıkaran Gemlik takımı m tebrik ederiz.*
Bandırma elektrik molörü nihayet gelebildi
Bandırma: (Hususî)
denberi Çekoslovakyadan gelece ği söylenen Tiryesteden yüklen di, Istanbula geldi ve geliyor diye aylardan beri dedikodusu de vam eden Bandırma beledivesi-I
ne ait yeni elktrik motörünün nihayet Istanbula geldiği öğre nilmiştir .Yeni motörün geldiği nin duyulması bol ışığa kavuşu lacağından bütün Bandırmalıla rı sevindirmiştir.
Gemlik
Öte-
Emniyet Sandığı
19- Haziran-1948 de
25.000 lira itaiys keşidesi yapıyjr ----------o----•
Mayıs sonuna kaTar Vadesiz asgarî 50 lira tevdi edenler bu keşideden istifade edecektir
Hem sağlam bir yere para yatırmak hem bu zengin keşideden istifade etmek fırsatım kaçırmayınız.

Her iki taraf bütün gün palalarını bilediler- Saatler ilerledikçe heyecan artıyor, sarayın içini derîn bir kâbus kaplıyordu

enç yaşta devletin başın» geçen Birinci Ahmedîn en çok sevdiği haskilcr-den birisi de Kösem Sultandı. İnce
uzun boyu,, cazibeli bakışlarile insanı büyüleyen bu güzel saraydı, padişahı da kendisine ben-detmişti. Sarayda her şey onun emrile yapılıyor, memuriyetlere o-nun arzu ettiği kimseler getiriliyordu. On beş senelik bir saltanat tan sonra Birinci Ahmedin bir gün ansızın ölüvermesi, Kösemin haya tında hiç bir değişiklik yapmamış tı. Zira bu defa da iradesiz bir şahsiyet olan Birinci Mustafa tah ta geçmişti. (1617). Kösem yine ayni saltanatına devam ediyordu. Yeniçeri ocağı, saray müstahdemini hep onun emrinde idiler. Bir memuriyet elde etmek istiyenler her şeyden evvel Valde Sultanı memnun etmek ve onun gönlünü okşıyacak hediyeler takdim -etmek mecburiyetinde idiler.
Yalnız hâdiseler günün birinde ansızın değişiverdi. Zira Mustafa-nın çılgınca hareketleri çekilmez bir hal almıştı. Devletin düştüğü fena durumu düzeltmek istiyenler padişahı tahtından indirerek yerine Genç Osmanı geçirmişlerdi (1618). Yeni hükümdarın yaptığı en mühim işlerden birisi saravı kadınlardan temizlemek olmuştu. Bu meyanda Kösem Sultan da Top . kapı sarayından çıkarılarak eski saraya gönderilmişti. Bu muameleye fena halde üzülen Kösem Sul tan kaybettiği iktidarı tekrar elde etmek için daha ilk günden itibaren faaliyete geçerek Genç Osma-nı düşürmek için çareler aramağa başlamıştı. Lehistanla yapılan harblerde Yeniçerilerin gösterdiği beceriksizlik vo itaatsizliklere fena halde kızan Genç Osmanın ocağı lağve karar vermesi, Istanbula dönüşte kendisinin boğdurulmasına sebeb olmuştu.
Birinci Muştalanın tekrar tahta geçmesile Kösem için de yeni bir devir başlamıştı. Sarayda yine eski nüfuz ve otoritesini kuran Valde Sultan, devleti istediği gibi ida re ediyordu. Yalnız bu devir de pek uzun sürmedi. Bu defa da Mustafa tekrar tahttan indirilerek yerine Dördüncü Murad geçirilmişti. Kösem Sultan, çocuk olan yeni padişahı oyalamak için bütün zekâ ve meharetini gösterdi. Ona cins, cins cariyeler, üzerleri elmas inci ve yakutlarla süslenmiş eğerler, Arab at ve kısrakları vel hasıl onu oyalayacak her şeyi tak dim etti.
İlk zamanlar muvaffak olmadı değil. Fakat Murad büyüdükçe devleti idare etmek hevesi içinde önüne geçilmez bir ihtiras halini alıyordu. Nihayet o da bir gun saraydaki nüfuzlu kadınları, dola yısile Kösemi Topkapıdan yeni sa raya gönderdi. Deli lbrahimin tah ta geçişine kadar Valde Sultan menfasında sakin bir hayat geçir di. Fakat 1640 Deli İbrahim ile birlikte Kösem için de yeni günler başladı. Gene devlet demek, Kösem demekti. Fakat yıllar ilerledikçe padişahın da hıncı artıyor, yapmadığı rezalet kalmıyordu. Nihayet öyle bir an geldi ki, kendisini isteyerek iş başına getiren Kösem Sultan, bu defa onu tahtından indirip henüz yedi ya -şında bulunan Dördüncü Mehme-di tahta, geçirmek mecburiyetin -de kaldı. Bu vaziyette devletin i-daresi gene onun elinde bulunuyor du. Fakat bu haris kadın yeni pa dişahın annesi Turhan Sultanı nazarı dikkate almamakla büyük bir hatâ işlediğinin farkında değildi. Bununla beraber o da Turhan Su) tandan çekinmiyor değildi. Yalnız birdenbire harekete geçerek efkârı umumiyeyi aleyhine çevirtmek istemiyordu. Maamafih ihtiyar Kösemin vücudu de sarayda artık fazla gelmeğe, bu sebeble aleyhin de cereyanlar başlamıştı.
Saray halkı yavaş yavaş iki gu ruba ayrılmıştı. Bunlardan bir kıs nn Kösem, diğerleri de Turhan Sultan tarafdarları idi. Yeniçeri Ağası Murad Ağaya dayanan Kösem Sultan bir gün haremde gü) li bir halvet yaparak Murad A-ğayı içeriye aldı. Güvendiği kimselerin iştirâk ettiği bu toplantıda Turhan Sultanın öldürülmesi için icabeden biitüıı plânları hazırlattı. O gece Valde Sultanın işi ta -mam edilmek üzere karar verilerek sessizce dağıldılar.
Her şeyin tamam olduğuna kani bulunan bir noktada yanılmışlardı. Zira ca riyelcrdvıı bnisi olanı biteni Turhan Sultana anlatmış olduğundan o da iç ağalarla anlaşarak mukabil tedbirler almıştı.
Her iki taraf da bütün gün palalarını bilediler. Kösemle Turhan da haremin karanlık odalarında : birbirlerinin felâket haberlerine I
• •
Kösem ve adamları
intizar ediyorlardı. S dikçe-heyecan arUyoı nl derin bir kâbus kaplıyordu.
Hava iyice kararınca- Kö«m sa raydaki muayyen yer] damlarını yerleştirdikten sonra bil
Yazan
yük bir emniyetle fıtıeme çekildi ve Murad Ağanın gelmesini bekle meye başladı, Halbu ki, hâdiseler hiç de ümid ettiği gibi ceryan etmedi. Çünkü onun arliasından Tur ban Sultan dışarıya çıkarak nö -betçileri değiştirip kendi adamlarını koydu ve o da hareme çekildi. Çok geçmeden Turhanm adam lan geldiler ve kapılardan kolayca geçerek hareme dahil oldular.
Her taraf derin bir sessizlik için de idi. Uzun ve loş koridorlarda yanan mumların çıtırtılarından başka hiç bir ses işitilmiyordu. Gelenler de adetâ nefes almayan bir karaltı yığını halinde ilerliye-rek Valde Sultanın kapısı önüne geldiler. Kapıyı hafifçe vurdular, içeriden ince ve titrek bir ses:
— Geldiniz mi? diye sordu. Bu, Kösemin sesi idi. Dışarıdan da,
— Belli geldik! diye cevap verilince, Kösem felâketin büyüğü-
Türkiye Neden Harbe Girmemiş?
(Baştarafı 1 incide) 1
— Türkiye, hiçbir teşebbüse gi-ı içmeğe cüret c-demiyeeektir. Eğer c, bu kargaşalıktan fazla hırpalan madan çıkarsa kendisini bahtiyar addetmelidir.
— Fakat asıl Türkiyenin büyük korkusu, onu daima parçalamayı kuvvetle arzu eden Rusya değil midir?
— Bize göre Istanbulun zabtı ha vatı ehemmiyeti haiz olan bir rr.e-* • •
sele değildir. O. sadece prestijimizi takviye edebilir. Asıl mühim o-lan mesele; İskenderiyeden (250) kilometre mesafede bulunan Marsa - Matrouk'un ele geçirilmesidir. Burada hareket kabiliyeti müsaid uçaklar kullanabileceğimiz için onu. Zdbtetmek zor olırnyacaktır. Ingi- ( liz donanmasını İskenderiye ve Sü veyşten ebediyen uzaklaştırmak' gavesile bu yerlerde hava üsleri] tesis edeceğiz. Bu hareket, müsbetj bir netice verecektir: zira burada Tngilizlerin topu topu 7 veya 8 büyük uçağı vardır.
Bizim uçaklarımızın. Marsa -Matrouk’a atacağı binlerce bomba dan herhalde birkaçı hedefe ulaşacaktır. İngiliz donanması Akdeniz-den uzaklaştırılınca, Mısır kendiliğinden bize teslim olacaktır.
İNGİLTERE İLE AMERİKA DENDEN İZAHAT İSTİYECEK*
Hitlerle 4 saattenberi devam e-den mülakatımız artık sonuna yak laşıyordu. Bu bahsi kapamak üze-j re ona dedim ki:
— Ben Madride esrarlı bir mahiyet yahatimin mevzuu
giltere ve Birleşik Amerika benden izahat istiyeceklerı muhakkak olduğuna göre, bu hususta söyliye-ceklerimiz üzerinde mutabık kalma iniz lâzımdır. Onlar, hububat satın almak maksadile Berchtesgadene gittiğimi söyliyeceğim. Eğer siz gerçekten bize buğday gönderme-
döner dönm^a atfettikleri se-1 hakkında în-
Amerikada Cumhur-bışkan’ığı rekabeti
Nevyork: 23 (A.A.) — Cam hııriyetçi partinin gelecek balkan seçimlerine göstereceği ada yı tâyin etmek maksadile D.Oıc gou devletinde yapılan iptidai seçimlere M. Stassenin. Doveyiıı zaferini kabul ettiği haber verilmektedir. Bununla beraber he niiz resmî seçim neticeleri yavın lanmamujtjr.
B. R. C. mnhâbirîniu bildirdi ğine göre. Amerikada hâkim o-lan umumi kanaat şudur:
M. VaDace müdahalesile Cum huTiyetçiIerin işini kolaylaştırmıştır. Bupnunla beıabcr De -mokratların henüz büyük bir şansları mevcuttur. Bu da Eiscn lıovei’in Demokratlar tarafın dan adaylığını koymasıdır. Bun dan başka Cıunlıuriyetçi lidcıle-rin StasSeıı’ ve Deveyi de stokle mey ip ayan üyesi Vandenberg üzerinde karar kılmaları da muh temeldir.
nün kendi başina dolandığını anladı. Zira bu da Tın han Sultanın adamlarından Sııkyman ağanın sesi idi. Gelenler bütün hızlarile kapıya yüklendiler. Kapı evvelâ çatırdadı. Sonra menteşelerinden çıkarak yere dii))tü.
Kösem, gürültüyü duyunca oda don odaya kaçtı ve bir yükün ı-çindıki yatakların altına saklan -dı. Turhan Sultanın adamları ellerindeki meşalelerle etrafı aramağa başladılar.
Aksilik olacak Kösem acele sak lanırken, entarisinin eteği dışarıda knhnı^tır. Ucandan tuıup yer» çektiler, ihtiyar Kösem kurtuluş çaresi kalmadığım görünce, Çorbasındaki elmadan, çil altınları gelenlerin önüne serpti. Onların yağmalarından istifade ederek kaçmak istediği bir sırada kendisini tekrar yakaladılar. Elle boğ-inak istediler. Mümkün olmadığını görünce, kadife perdelerden birisinin içini keserek boynuna bir ilmek yaptılar. İki ucundan asılarak şiddetle çektiler, bir hırıltı şeklinde çıkan sönük bir nefesten sonra Kösem cansız olarak yen serildi. Yanm .asır Osmanlı imparatorluğunu idare etmiş olan Valde Sultan bu suretle günah • larmın ve ihtiraslarmı kurbanı o larak tarihe kanttı.

ği taahhüd ederseniz, bu takdird» Ispanya, İngiltere ve Amerika karşısında müşkül bir duruma gir meleten de kurtulmuş olacaktır.
KONULMA SONA ERİYOR
Bu teklifime Hitler:
— Meseleyi, düşüneceğim, di) cevab verdi.
îşt jrbu suretle konuşmamız nib yete ermiş ve biz çay içmek üze» aşağıdaki salona inmiştik. Ben 1 salonda Führerle bir mülakat yamak için sırasını bekli yen Ciar ile karşılaşmıştım. Onun yanın;3 Keitel Jodl ve birçok askerî şefî vardı. Duvarın bir köşesinde as-' duran bir haritanın üstünde, ins? ııa büyük îskenderin duyasım h* tırlatan iki ok göze çarpıyordu: F-oklardan biri Fransadan şimalî A( rikava uzanıyor, diğeri Filistin Irakı hedef tutuvordu.

Çay masasına oturmadan önr' binanın Alp dağlarına bakan cenv kısmındaki koridora geçtik. Kasu ayının bu öğleden sonraki buğvv havasında güneş sisleri dnğıtıyo' etrafa nes’e salıyordu.
Hitlere dedim ki:
— Si? bu dinlendirici ın?a (jekiM’^î^iz z^man bertip1 düşmanlarınız, gizli bir »m çevirdiğiniz zehabına ks)-nıi«mk e*' dişe ve korku cknTOaktadm’ar.
Führcr bu övücü sözler knr^ı(5t*' da piiliimsedî ve bana ne zam*' hareket edeceğimi sordu, ûn? ğer haz’r bir tren varsa hp.v»r’-‘V ^arm) dive cevab verdim. A 1
*
inak üzere elini sıkarken Bakanı Ribbentron’la t ^»-ar " memi benden rica etti. \ e b- n gecevi Berchtascrs(îen’dp
RİBBENTROP'T 4 BA^R ^S
Ertesi sabah Ribbentron'nn /;'-ıetüıe gitmiştim. Toplantıda. A1 manyanın Madrid elcisi ve b;— Berlin elcimiz hazır bulunvvnr1'* dı. Rihbentro» söyle söze baslad
_____ Madrid elçimiz vari^si İ n na döner dönmez, Franco’nuıı. F;
• rer’in tekliflerini kabul »'dm medîği hususunda bizi haberdi-»-decektir. Franeo. bizim terim’ uygun bulduğu takdirde dmhri a i »yete gnr-ih?cck ve bir askeri yet Madride hareket edecektir
Bu kıs. Almanyanın hedefi: denizi kanamak ve bıı sureHı giliz donanmasının yolunu kes tir.
MOLOTOF BERT İKİ ZÎYAR^^ EDECEK
■La
Ribbentrop, . h'.r î-'U
oIiid bitenler hakkında hjl'ri eeğini. meselâ yfkır.dn Mnfntr ' Berlini ziyaret edeceğini söyl i" ve sözlerine şunları ilâve ediyor '•
— Biz, bir mücldetteniıeri. tn giltereve karşı, ilçlü pakta (!-” ■ nan geniş bir askerî ittUıad 1—’ ketini teşkilâtlandırmak azmil. hşıyorıız. önümüzdeki haftala* ' fmda, bir çok Avrupa rnill- • 1 ıı ittihada katılacaklardır. V-ha sonraları belki Rusya dalıi 1
bir surette bizim tarafımıza ? • iniş olacaktır. Molotof. güt: t ‘ mü? siyaseti tasvib ettiğini aç ithaf etmiştir.
nevamı varJ


S o
♦..
| V
•4
• »
* *



Adanadaki miting
(Baştarafı 1 incide)
ifaml özçobanin Sözleri
Kemal özçoban, memleket gezi-Hrinde gömleksiz ve 404 yamalı el-Sıeli vatandaşlara rastladığını, aç ölenleri tesblt ettiklerini, A dda tütünlerin çürümeye mah-olduğunu söyledikten sonra ferle demiştir:
— «Elimizden geldiği kadar trdleri hükümete duyurmaya çaktık. Bozukluk baştan aşağı sırıtıktadır. Bu bozukluğu, tek par-loin dayandığı sakat sistemde ara yk lâzımdır. Tek partili sistem-w murakabesizlikten zarar görü-İvordu. (görülmektedir sesleri).( özçoban, 2 nci lıarbdeki durumumuzu ve bütün gaiblerimîzi anlat-pş ve gerek harb esnasında, ge-|k harbden sonra alınan bir çok tnımsuz kararlarda ısrar edildı-
ıi. harb sırasında milletin göğ-nü tecrübe tahtasına çevirdikleri ve çevirmekte devam ettikle-!i. milletin yiyeceğini dışarıya arak hükümetin millete çamur i ekmek yedirmekte olduğunu tı ettikten sonra sözlerine şöyle am etmiştir:
^İKTİDAR HAKİKATTE DE-p MOKRATLARDADIR )
!— Millî irade ve millî nıuraka-fbugüne kudar birçok eksiklikler fetermiştir. îlk ola»k bu mura-Demokrat Partiye nasib ol-|ıştur. İktidar hakikatte Demol:-Iardadır. Halk Partisi hükümeti beceriksizliği yüzünden mit sefalet ve açlık içerisindedir, bıiki Halk Partisi bunu kabul emektedir. (Yalan söylüyorlar eri) Halk Partisinin hocası bu( ın Receb Peker bugün siy asî I mevta halindedir. İktidarda bu luğu sırada bizi İstiklâl mah-l elerile tehdid etmişti. Halbuki seçimin serbest olmasını isti-iuk. (İstiyoruz, haksızlığı gö-üzle gördük sesleri).
emal özçoban sözlerine şöyle feı vermiştir:
1— Pek yakında istemiş oldugıı-p refah ve saadet güneşi doğa-
Irtar.»
CİM EMNİYETİ MESELESİ Bundan sonr% Mersin 11 idare ku lundan Müfide İlhan konuşn.uş ezcümle şunları söylemiştir:
— «Hâkimiyet bilâ kaydü şart lletindir, hâkimiyetin esası olan |dm emniyetini elde etmek için, ^mizi kanun yapanlara duvur-)k için yurdun her kösesinde ol-Iğu gibi biz de burada topla n-Hâkimiyet Türk topraklarında büyük Türk milletinindir.» tnatib bundan sonra eeçim em-K’eti üzerinde konuşmuş ve (-Ba-taızdaİdleri kanuna dayanarak a-


iman ile Hayrebolulu
urkpınar güreşleri
I sona erdi
(Baştarafı 1 incide) _ J Haşanı
inen «ındırgılı Şerif, dün yeni-miverek berabere kalan Babaes Bi İbrahim ile de ManisalI Halil Muştular. Babaeskili Mustafa i-jbugiinkü çiftin galibi ile güre-feğinden sıra bekledi. Neticede Ifhlivanlığı Babaeskili Muşta-kinciliği de Manisalı Halil ır.
rif ile Süleyman bir saatten güreştikten sonra- iyi güreş iadıkları için ihtiyar Nakkaş-dip pehlivan tarafından miU lit defalar kendilerine ihtar1 ulunulduğu halde yine güreşi kelsiz yaptıktan için hakem tinin ve jürinin bugüne kadaf gi kararlann en adilânesi o1 »k bu iki pehlivanı diskalifiye et r.
^baeskili Mustafa ve ManisalI


o-
''I sempatik olduktan kadar İlk ve küçüklerinin hatırını sa ‘ kimselerdir. Bugün baş güreş «en önce tarihî Kırkpmar ağa -) -satıldı. Silivrili Asrı Sezaî 700 ya sâtm aldı. Yem. ve eski Kırk ‘ar ağalan meydana çağırılarak r’ ağaya eski ağa kuzuyu tes* /■edip gelecek «enenin ağalığını 4 verdi. Güreşler arasında Ay-•k zeybekler, Hayroboludan . ge 1 Halkevi bandosu ile mütead -‘ zeybek oyunları oynadılar. Ne ^leri bildiriyorum: Deste birinci boy: Birinci Şefik Yurdsever 0 ikinci Kenan (İzmit) ’ Büke (Manisa). Deste ikinci boy:


(latan -üçüncü
birinci Akif Taşçı (Manâsa) i-‘"-i Ali Yıldırım (İstanbul) üçün ’Ahmed Filiz (İstanbul).
l*tBte üçüncül boy: 1
k-rinci VhllâRaviş (Ku-klarehj ^■ı Mümin Yaman (MaUmraj 'toeü Kemal Yemişçi (Edirue).1 Düçtlk r)ı-ta, büyük )boy: Birinci Hüseyin ‘Baydar (Kara ikincbElmas Avcı (Man 'a) üçüncü Melımed'Nuri'Ata V (Hayrebolu).
Küçük orta.,küçllk boy: firinci Bektaş Can (Manim)’:! Ş'' Musa Sert (Mandıra) iıciin-Gamsiz (Manıtaa).
Küyük-orta:
'.irinci îsırıil Topçu (Kocaeli) pçı Jrfaıı A tay ( Kocae)i) «Çûltı:
pnver Ydrhz (İzmit) lıJUl(nn) »folı (Sındng7) HaJJi
RvJ’rgl).




tıp yere gereceğiz. îst’klâl savaşında eıı ön salda yer alan ninelerimizin biz çocukları'bugün de demokrasi savaşında yer almış bulunuyoruz.» demiştir.
Hatib sözlerini şöyle bitirmiştir :
Asildir cihan tanır, afiildir Türk kadını, .
Barışta bir anadır, geri durmaz savaşta,
Her yönden mükemmeldir Türk kadını her yaşta.
Kütahya MİLLETVEKİLİNİN
SÖZLERİ
Bundan sonra Kütahya milletve-« kili Ahmed İhsan, istibdadın son günlerini, İstiklâl savaşını, Büyük Meclisin kuruluşunu ve bunun da-ınokrat bir meclis olduğunu, anaya sanın ehemmiyetini izahtan sonra:
— «Hâkimiyet milletindir düstıı nı bilâhare hâkimiyet Halk Partisinindir haline getirilmiştir. Bu rejime Demokrat Parti daima eeb-lıe almıştır ve alacaktır. Memlekette açlık ve sefalet olduğundan balı setmek komünizme bir hizmetse, bu kötü durumu yaratan iktidar partisi hükümetinin bundan dolayı daha evvel mesul tutulması icabe-der.
Son günlerde şeker ve inhisar mad c*e1 erinin ortadan kalkması. Halk Partisi hükümetinin beceriksizliği ne en büyük delildir. Halk Partisi köhnem iş bir hale gelmiştir. Halk Partisi bal yapamıyan arılarla dolu bir kovana benzemektedir. Artık bu bahtsız peteği yiyen arılara Türk milletinin verecek usaresi kalmamıştır.
Hatib bundan sonra seçim meselesine temas ederek, şöyle demiştir:
— Adlî teminat, Demokrat Partinin Türk adi iyesi ne karşı olan güven ve itimadından doğmaktadır. Bundan şübhe edenler başımız daki Halk partililerdir, şartlarına hiç sübhe yok giivenem iveceğiz. )
Bucdan sonra Ceyhan kanı Sedad Barı. Adanadan Mem-dııh Çelik. Mersin ilce başkanı Hüseyin Fırat. Resad Güçlü. O.srna n;veden Hüsnü Resid Soykan, Tar-sustan Demokrat Parti başkanı Mustafa Nuri Giirkan. Hataydan Remzi Sîliöğ ve son olarak halk şa iri Adana Sıhmustafa ocağı başkanı Sadık Çavuş konuşmuşlar, Halk Partisine ve hükümete şiddetle hücum etmişlerdir.
Son olarak Türkive Büyük Millet Meclisi -BaskahTfğından Cumhur balkanına ve* D. P. Genel başkan-1 ğına aşağıdaki telgraf çekilmiştir:
Onların
ki biz de |
ilçe baş-
TELGRAV
kBugiin Adana1 tnönU meydanında seçim emniyeti konusu üzerinde tertihlenen mitinge iştirâk eden güney bölgesinin *10 binden fazla halkı. Millet Meclisinde müzakere •edilmekte olan secim kanununda cdlî teminatın tanınması ve memurin nıulıakemot kanununun D^-. mokrasi esaslarına uvar şekilde değiştirilmesi bu suretle serim emniyetinin sağlanması isteğinin makamınıza ıılast» rılmasına karar vermiştir. Arzed^rim.
D. P. Raskanı ö?»cr Ba^eğmez BTTRSADAKt MİTİNG
Bursa. 23 (Hususî) — Seçim em niyetini saelamak maksadile yurdun muhtelif yerlerinde tertib edı-Inn mitinglerden biri de bugün şeh rimizde varılmıştır. Mitinge, sade Bursa Demokratları değil, civar iî ve ilce Demokratlan da iştirak et-rustir. Mitingde hevecanh nutuk* lar sövlenmis ve millî hâkimiyetin serbest ve emniyetli bir secime dayandığı belirtilmiştir. Tahminen 20 bin kjsinin iştirâk ettiği bu miting de diğer D. p. mitingleri gibi intifam içinde cereyan etmiştir? Üçüncü bir dünya kuvveti j
(Baştarafı 1 ıncid.e) îngilterenin)de.dahıU)ldu,ğu Ba tı Avcupanın üçüncü bir dünya kuvveti olduğunu söylemişti)..
Mareşal Smuts, İngilterenin Batı Avrupanın sağlamlaşmasın da büyük bir rol oynayacağını teyid etmiştir. Smuts, Amerika ile Ingilterenin iş birliğini zarurî görmektedir. Mareşal -demiştir ki:
İki. büyüle devletin kutupları karşı karşıya bulunuyor: Batâda Amerika ve Doğusunda, ise Soy yet Rusya, Uzak Dqğu halâ is (ikbalin karanlıkları içerisindep dir. Bu bögleyi daima göz alfm da hulundumalıyız. I
Avrupadan bahseden Smut$ şunları söylemiştir: '
—«AvrupalIlar ı birleşmek oü ı etile BatL »nedoniyetimizi kur tâ ıacak yeni bir 'devrenin doğusu* ıra meydan vermelidirler
Mareşal Smuts pazaı tesi giL djü 78 inci yıldönümünü, ideâk ö decek tir.
Miinderecatımıznı çoklörnml-datı «îalâujlar Mezhepler ve Î('ü) İralar nasıl doğdu ?► ‘ Vahnijl_
İFelâ tefrikamızı koyamadık oku vucuJar»»jzdaij özür (lıieuz







halk topluluğu
fazla bir
albay Fahri Ko-başıııa gelerek
tam onda mikrofon
1 ür’cîyeye devredilen denizahdar
( Haştaraf ı 1 incide) rak çekme töreni bugün yapılmıştır.
Donanmamıza iltihak edecek o-lan denizaltılar, dün rıhtımın Atatürk’ün heykeli önündeki kısmına yanaşmış bulunuyorlardı.
Merasim Tırhan vapurunda yapılmıştır.
Saat 10 da davetliler yerlerini tamamen almış bulunuyorlardı.
Tefende vah Osman Sabri Adal, Amiral Seattel, deniz kurmay başkanı Tümamiral Necati Özdeniz, deniz müsteşarı Tuğamiral Tacet-tin Talayman. müstahkem mevki komutanı General Sırrı Seyrek, ha va tümen komutanı general Ilışan Esiner, piyade tümen komutanı General İsmail Hakkı Tunoğîu, îz mir deniz komutanı Kurmay Albay Sadık Özebe 14 üncü Amerikan uçak komutanı Gıo-ver B. H. Hail, «Siboney uçak taşıt gemisi süvari albay J. K. F^aser, Amerikan denizaltı birliği komu -tanı Albay Mosley, Amerikan baş konsolosu, belediye paşkan vekili, vali muavinleri, Cumhuriyet say cısı, ağır ceza mahkemesi başkanı, emniyet müdürü, D. P. ve C. H. P. il başkanları , vilâyet ve belediye erkânı hazır bulunmuşlardır.
Ayrıca rıhtım ve meydanda 20 binden vardı.
Saat rutürk,
valiyi töreni açmaya davet etmiş tir. Vali Osman Sabri Adal da bir nutukla töreni açmıştır. Vali demiştir ki:
Büyük kudretli Amerika Birleşik devletleri Cumhuriyeti ile Tür kiye Cumhuriyeti arasında gittikçe kökleşmekte ve gelişmekte o -lan dostluğun ve bunun tabiî ne ticesi olarak dâva ve mukadderat arkadaşlığının bugün yeni xbir tecellisi karşısında bulunuyoruz.
Birbirine kenetlenmiş olan Türk - Amerikan dostluğunun tekrar anılmasına, o mesud heyecanın bir kere daha tazelenmesine vesile o-lan bu toplantıda duyduğumuz memnunluğu® arzetmekle bahtiyarım. Amerikan deniz* kuvvetlerinden ayrılarak Türk deniz kuvvetlerine bugün iltihak etmekte olan bu dört tekne, tahakküm ve zulme karşı savaşmış olmanın şeref nişanlarını taşımaktadır.
Bundan başka bu gemilerin. A merika Cumhuriyeti kadrosundan çıkarak Türkiye Cumhuriyeti kad rosuna katılmış olmaları dünya ve insanlık barışı irin hazır tutul -makta olan büyük hesapta ve bu büyük hesabın mizanında hiç bir değişiklik yapacak değildir. Çün± kü Amerika ile Türkiyenin dâvaları ve gayeleri, dünya barışını mu halaza ve müdafaa ve ona hizmet etmektir.
Bu vesile ile Türk milletinin sev gi ve bağlılığını büyük Amerikan milletine iblâğ edebilmekle, millet ve devletimin bir memuru sıfatile hayatımın en bahtiyar bir ânında yaşamaktayım.
Memleketimizden güzel intiba -larla ayrılacağınızı ümid ediyoruz. Sevgi ve sempati duygularımız dostlarımızla daima beraberdir.
Sözlerime son verirken sîzlere güzel yolculuklar diler, şahıslarınızda Amerikan milletini saygL i-le selâmlarım.
Amiral Seattle’ın nutku
Amiral özdeniz Amiral Talayman sayın, misafirler, bayanlar vö baylar,
Geçen aralık ayında, Türk Birleşik Amerika hükümetleri merikan yardım programının
kısmı olarak dört modern denizal tı gemisinin Türkiyeye devredilme si hususunda mutabık •«kalmışlar * di. Bu maksatla Amerikan Pasifik filosunda cephe görevi almış bu j binan Brill, Boarfish, Blueback, ve Chubb adlarındaki bu dört denizaltı gemisi seçildi/Bu denizaltı gemileri materyel bakımından eıı yüksek kifayete sokulmak üzere Pasifik kıyılan ile, Nev London r daki Amerikan tersanelerinde e r gasli surette onarılnuşlardır. 1
Ve şimdi bu gemiler Türk de -uiz kuvvetlerine devredilmek içiıj hizadırlar.
Bu denizaltı gemileri, ve onları kullanan personel son harpte, Par sıfikte memleketime sadakatle ve verimli, .olarak lüzmet. etmişlerdir!
Kabiliyetli, ve cesur personelim zin. elinde, millî emniyetinizi sağ laınak hususunda »ize tamamen başarılı ve kifayetli hizmet görî (• çeklerine eminim.
Biz, Amerikan deuizöilçri, yaı.( dmı programı münasebetile Türk denizcileriyle bir araya gelmiş ol-
r maktan çok luüftchiriz, amiral ö? denize, Türk deniz kuvvetlerine vd bu denizaltı gemilerini devralaı. komu tanla ) ve personele gemiler, rini başarıyla kullanınslscmı dile rlm,
Am- »i» . do (1
m;ıy Başkam adına,- Gcmolkurmay | dz kunmis I. ■. .L IH. 'I İM IHI .1 ■
rai Necöti özdomz .ı »;ıl ) leyi vermişlir: t
Amiral tVem^ özci '•ııizin Qiı,(lnt l
ve A-bir




Yahudiler dün aleş kesmeğe razı oldu



’ (Haşla rafı 1 incide)
savaşlar bütün şiddet ile devam e-c yor. Kudüsteki Arab lejyonu, bu gün büyük bir taarruza başlamıştır, Taarruz Nötr Lanı misafirhanesine tevcih edilmiştir. Kudüsteki muhabirimiz, muharebeyi seyretmiştir. Anlattığına göre, Aralılar. evvelâ top barajı açmış, daha sonra piyade, duman perdesi arkasında misafirhanenin alt katına doğru hücuma geçmiştir. Misafirhane mermilerle delik deşik olmuş tur
Son bir habere göre de Mısır voı kezine yığılmışlardır. Arab lej\o-
J ___ - I_____ 1 ıt « «A •
t'rdün kuvvetleri .Kudüse karşı müşterek bir taarruza hazırlanmak tadır. 1
KUDÜSTE NÖRMAL HAYAT KALMADI
Muhabirimizin bildirdiğine göı'S Kudüste normal hayat şartlarından eser kalmamıştır. Kahvehaneler. eğlence yerleri tamamen boştur. Pişirme zorluğu yüzünden bazı aileler dört giindenberi ekmek bıdamamıştır. Nihayet bugün tahtalarla fırınlar ısıtılmış, ekmek pi şuilebilmiştir. Su sıkıntısı da var dır. Bugünden itibaren adam başına günde bir kova su verilmeğe başlamıştır.
YAHUDtLERlN SİNİRLER! BOZULMUŞ
Arablann bombardımanı maddi zarardan ziyade Yahudilerin sinir lerini bozmağa yaramaktadır. Ekseri Yahııdiler geceleri bodrumlarda geçirmektedirler.
MISIR - ÜRDÜN KUVVETLERİ BİRLEŞTİ
Londra, 23 (B.B.C.) — Pöyter muhabirine göre gün evvel Filis tine giren Mısır ordusu öncüleri ile Vrdün birlikleri-. Kudüsün 3 kilometre cenubunda irtibat tesis etmişlerdir. Bu haber, bugiin, Arab Birliği Genel Sekreteri Azzam Paşa tarafından verilmiştir.
SURİYE SAVUNMA BAKANI İSTİKA ETTt
Londra. 23 (B.B.C.) — Suriye
Savunma. Bakanı bugiin istifa etmiştir. Bu vazifeyi. Başbakan Cemil Mardam Bey muvakkaten ifa edecektir.
Henüz herhangi «bir meydan harabesi olmadı.
Londra 23 (A.A.) — Her kadar bir kaç giindenberi Filistin de savaşlar devam etmekte ve iki taraftan verilen haberlerde, gerek


mu-
ne
Koç ak’ın nutku
(Baştarafı 1 incide) nan politikamızın genişlemesi ü zerinde Cumhuriyet Halk Partisinin çalışmalarını etraflıca be lirtmiştir. Bakan, karşı partilerin takip ettikleri politika üzerin de de durarak bu politikanın gö zettiği maksatları açıklamış ve demiştir ki:
«Temenni ederim ki, şayet bir giiıı muarızlarımız iktidara ge çerlerse, Cumhuriyet Halk Parti ♦sinin yarattığı ve tahakkuk ettirdiği Halk iradesini reııeido etmemiş olsunlar ve bugünkü hürriyet havasını bozmamış bu lunsunlar.
Bakan, dış politikaya da temas ederek, bugünkü Cumhuriyet Hal k Partisi hükümetinin takibettiği siyasetin memleketin tam emniyeti ve toprak bütünlüğünü muhafaza esaslarına da yandığını belirtmiştir .
ittifaklarımıza ve dostlukları miza sıkı bir surette sadık kalınacağını açıklayarak Demokrat Partinin de bu dış politikada be raber bulunduğuna işaret- etmiş tir.

"W

I
Bugün Birleşik Amerika bah piyesinin Türk bahriyesine devretti ği dört denizaltı gemimize şatıb sancağımız çekilecektir. Bu mUnat sebetle bu mııthı giinü tesid için yanyana yer almış bulunan Amerikan ve Türk denizcilerini ve törene katılmak lntfiinde bulunan değerli yurddaşlarnmzı saygı ile selâmlarım.
Bize biraz sonra teslim edilecek bu dört denizaltı gemisi, ikinci cihan savaşında, büyük dostumuz Birleşik Amerikanın şanlı deniz ta rihine isimlerini şerefle geçirmiş-' lerdir.
Kahraman ellerden, kahraman ellere devrolunau bu gemilerin şç fefli hatıraları daima muhafaza o İunacaktır. Denizalfı gemilerimizi Okyanusu aşarak bize getiren seç tin Amerikalı denizcilere, başi » do albayı Mosley olduğu halde imallerindeıı dolayı teşekkürley öderim.
Deıuzaltıla ruı •devi'cdilmesiııde. büyük mesailerini takdirle gördür KÜıuüz ve her hususta bize kıymet fi yardımInrmı esirgemeyen Amç |dSkau deniz grubu başkanı. Amiral FScu ttel ve lun may beyci mC ı bıı ve sile ile teşekkürlerimi aunanm.^ Bu.» *döı t denizal.i l gemimizin hüf yük mUletimize ve onun bahriye? sine uğurlu ve kııt.hı olmrısım dile rİr/L’
i

Yahudilerin gerekse Arablanıı terakkiler kaydettikleri biidiıjimek-te ise de henüz önemli çatışmaların vukubulmadığı ve büyük meydan muharebelerinin başlamadığı anlaşılmaktadır.
Memleketin her tarafında savaş lar cereyan etmekte ise bu bu savaşların çoğu mahallî mahiyette -dir. Yalnız Kudüste cereyan eden savaşlar bundan istisna edilebilir.
Kudüste cancana başbaşa mücadele cereyan etmektedir şimdi Yahudiler eski şehrin
bir ve mer
çalışmaktadır. Arablarırı zafer kazanmaları lâzım -
takdirde bu zaferi bir daha
Arab kııv -
nu ve kurtuluş ordusu elan Jarrah Şeyhi mahallesinde bulunmakta -dırlar.
Telâviv - Kudüs yolunum Akıbeti bu savaşların neticesine bağlı -dır. Yol henüz açılmamışsa da ka fileler geçmeğe muvaffak olmuş -lurdır.
Zaııuın Aralıların aleyhinde çalı -şıyor
Londra 23 (A.A.) — Sunday Times gazetesi, bugün, Filistinde-ki duruma tahsis ettiği bir yazısın da şöyle demektedir:
İstikbal belki Arablanndır, fakat bugüıı için zaına nonların a-leyhine süratle dır.
Aksi
hiçbir zaman kazanamamaları teli iikesi başgösterir. Yahudiler li -manian ele geçirmişlerdir've şüp he yok ki, Amerikadaki ve Rus -yadaki taraftarları onlara gemiler le silâh, cephane ve uçak göndere çeklerdir.
Arablar için şimdi yapılacak en iyi şey hücuma geçmek ve bu hü cumlan bilhassa esaslı noktalara yöneltmektir. Mrfnevî bakımdan Kudüs önemli ise de, stratejik bir nokta değildir.
Staliııgrad gibi..
Kudüs 23 (AP) vetleri Kudüs üzerine topçu ateşi ne devam etmişlerdir. rYahudi a-jansı memurları ise şehrin «Sta-lingrad gibi» müdafaa edileceğini beyan etmişlerdir.
İngiliz - Amerikan fikir ayrılığı
Londra 23 (A.A.) — (Nafen) Dün, diplomasi sahasında ve ’ Filistinle ilgili olarak en çok alâka çeken hâdise Filistin meselesi ü- -zerinde İngiltere ile Amerikanın fikir ayrılığına düşmüş olmaları -

Stınday Timesin siyasî yazarına göre, bu mesele. îngiliz Dışişleri Bakanı M. Bevini hafta tatili için hazırlamış olduğu tasarılardan vazgeçmeğe sevketmiştir.
Hafta tatilini sayfiyede geçirecek olan Dışişleri Bakanı Londra da Dışişleri Bakanlığında kalarak Amerikanın Londra büyük elçisi M. Douclas la bir görüşme yap -mak lüzumunu hissetmiştir.
Üçüncü bir dünya harbine ma ni olmak için
Nevyork 23 (A.A.) — Beyrut-tâki Amerikan üniversitesinin baş kani Bayard Dodge, Şam’a git -*mek üzere uçağa binmeden evvel beyanatta bulunarak Amerika hii kümelinin Filistin meselesinde da ha ihtiyatlı davranmasını ve üçüncü bir dünya harbine aebeb olma ma sim ^istemiştir.
Dodge, Filistinin bir-»Arab - Ya lıudi meselesi olmaktan ziyade mil letleraraaı bir hâdise olduğunu i-şaret etmiştir.
İFilistin bularına Mayın Dökiildü
Kahire: 23 (A.A.) — Mısır, donanmasının Filistin sularına | mayın dökme şini tamamladı ' ğı bugün selâhiyetlı bir kaynak tan öğrenilmektedir- Mısır. Filis tın sularının tehlikeli olduğunu evvelce yabancı donanmalara h?. her vermiş bulunmakta idi.
tngUiz pilotlarının necedleri bulundu
Hayfa: 23 (AP) — İngiliz devriye kolları yere düşürülen iki Mısır uçağı pilotlarının ceset I


lerini bulmuşlardır. Pilotların li | paydos edilmiştir.
zerinde, hüviyeti tesbit etmeğe yarayan hiç bir evrak bulunma iniştir. Haytadan pazar günü öğ renildiğine göre cesetler P^anit Davit uçak alanında yirmi beş kilometre kadar uzaklıkta bulun muştur.
Hayta 23 (AP) — Mısır u-çaklarmuı Rnnıat David uçak a lanına yaptıkları taarruz sonun da ölen dört Ingiliz Hava ordu »u mensubu pazar günü saat on buçukta merasimle gömülmüştür.
Arıttu'Utıuı koMüInau öhlü
Telâviv 23 (AP) — Teluviv
Icerî karargâhının bildirdiğine gÖ .re Cumartesi günü Kudüs sokak-larıuda silahla vurulan Amerikan genel konsolosu Thonaas W as-ı son CumaıUeai gecesi ölmüştür.
Yahudilerin verdikleri habere göre, Amerikan konsolosu, kendi ,1ıonsoloHhuuc.smden Fmıısa konso losbuueaiae gid» iken mhnleıid. A-( rab nhcıhırı tarafından vıuulumş tu Hadise şchııu Yahudi tloigesid de Vuku bul ımmtıır..


as-

Galibîyeti hakeder bir oyun çıkaran muhtelitin iki golünü de Lefter yaptı Şehirimze gelen îngiliz Ran-gers klübü dün son maçını İnönü stadında muhtelit takımla yaptı.
Birinci devre 1
tiren iki takım, ikinci devrede muhelit takımın attığı ikinci golle oyun 2—1 muhtelit takımın lehine sona erdi.
Oyuna saat 16.40 da îngiliz hâkemi Mr. Baırick'in idaresinde başlandı. Muhtelit takım sahada şu kadro ile yer almıştı:
Cilıad, Murad, Ahmet, Naci, Bülent. Hüseyin, Fikret, EroJ, Rera, Lefter, Şükrü.
ilk dakikalar iki takımın birbi rini denemesile geçti.
8 inci dakikada kale yakının da Mıiradın bir geri pasını, Cı hadın tereddüdünden istifade e den İngiliz santrforu kaparak ilk golü çıkardı .
Bu golden sonra oyun kızıştı. Ve fnuhtelil takım, Rangers kaje sini zorlamağa başladı. Nitekim 13 üncü dakikada Şürküden gelen bir ortayı Lefter sıkı bir şütle îngiliz kalesinin sol alt kö şeşinden sokarak beraberlik temin etti. Deprenin geri kalan kıs mıııda iki takım da zaman zaman oyunu kontrolü altına almağa muvaffak olduysada netice değişmedi ve devre bu surette 1—1 berabere bitti.
1 berabere bi
B
Rusya Aıtierikaya hücuma geçti
(Baştarafı 1 incide) «Kremlin iki sesle konuşuyor».
Londra: 23 (A.A.) — ıoruro cu Eyer şunları yazmaktadır:
Kremlin iki sesle konuşmakta devam ediyor. Valiace’in açık mektubuna Stalınin verdiği açık cevap, bu ayın başında be deli Smitne Moiotof taralından verilen jeevap ma lûyetındeoır. Stalinin cevabı bir yandan iş birliği için âçik bir-4ui&liı ıhtı va etmekte, fakat ayni zamaird» da kabulüne imkân bulunmayan bir tarzda yazılmış bulunmakta dır. Nitekim 1947 yılında da Stassen ile Stalin arasında görüş meler cereyan ederken, btalin bir yandan Moskova ile Batı a-rasındakı münasebetlerin salâh bulmasını fevkalâde arzu eder gibi görünüyor ve Rusya iş bir ugi istiyor derken diğer taraftan Dışişleri Bakanlar konseyiııd? Moiotof ile Vişinski sadece işbir lığını reddetmekle kalmıyor. Fa kat ayni zamanda normal müuâ sebatları dahi güçleştirecek, ma hiyette ve kasden ittihaınlaı’ savuruyorlardı.
Şimdi de Stalin tekrar iş birli ği arzusunu izhar ediyor. Fakat Stalinin teklifi Amerikan hükû metine değil M. Vallacea yapıl-

Eliz ıbet gebe
Londra: 23 (A.A.) — Daily Ekspress gazetesinin teyid etti ğiııe göre Veliahd prenses Eliza I bet gebedir. Bu haber, kral sarayından yakında yayınlanacak resmî tebliğle açıklanacaktır. Haydarabad irenlen tatil edildi
Bombay: 23 (APl — Hayda rabad devletinden Madresa giden bütün tren seferleri, eumar tesi günkü taarruzdan sonra
LÖBNAN ORDUSU İSTİLADAN VAZGEÇMİŞ
Londra. 23 (B.B.C.) - Yahudi
1; ynuklarınu göre Lübnan ordusu Füistini istilâdan zahiren vazgeçmiştir Yiae ayni kaynaklara göre Yahudiler. Hayfa civarında küçük T- ııtura limanını zabtetinişlerdir
1 ALAN LAN AN BİR YAHUDİ HABERİ
Şanı. 23 (A.A.) — Suriye ordusu komutanlığı tebliği. Samak geri î lıııdığı hakkında Yahudi kaynaklarından yal ınlanan haberi kesin olarak yalanlamaktadır.
Tebliğ bundan başka

Hoöle'' gölli bölgesinde keşif hareketleri' yapıldığını bildirmekte ve şunları ilâve etmektedir: !
Bomba uçaklarımız Ankıve ve Fenıart kolonilerde Şeria üzerinde| ki köi'iüy. tam isabetlerle akıniav | yııpmı'dardır. Topçu kuvvetlerimizi (t Aııkive ve Kırnart kolonik ı inl şiddetli ateş altınlı almıştır. j
Düşman ulaştırmaları yardım a-ı tcsüıo tutulmuş ve düşmana ığır ’ovıblar verdirilmiştir
)
îkinci devrede muhtelit takım da bindeğişiklik yapılarak Ilalid sol açlğa ve Şükrü de ortaya a lııunıştı.
7 iflci dakikada İngiliz sol aç ğınıa attığı kafa boş kalan kale yi bulmadı. 14 üncü dakikada da ŞükriJ İngiliz kalesinin çok ya kınlarında bir fırsat yakaladıy-sa da lattığı güt dışarı gitti.
17 inci dakikada sağdan inkişaf eden bir muhtelit hücumu sn nunda top Lef tere geldi. Lef-terin .20 metreden çektiği sıkı bir süt îngiliz ağlarına takılarak ovun 2—1 muhtelit takım lehine döndü. 21 inci dakikada Nacinin çektiği frikik direğe çarparak gol olmadı. 32 inci da kikada Şükrü mühim bir fırsatı/ tonu dışarı almak sudetlle kaçırdı. Oyunun son dakikalarında Lef ter in yakın mesafeden çekti ği sütü Ingiliz kalecisi kutardı, ve oyun bu surette 2—1 muKte lit takım galebesile sona erdi.
Şnıeliag yenildi
Hamburg: 23 (AP)
Avrupa boks şampiyonu olan o tuz dbkuz yasındaki Valter Ne-usel, eski dünya şampiyonu olan kırk iki yaşındaki Maks Şmelîn gi on ravundluk bir maçta sayı hesabı ile yenmiştir. Maç otu;) bin kişi tarafından seyredilmiş-* tir. t
—■i ■
Eski
iniştir. Hiç şüphesiz ki şu husus gerek Sualin gerekse Moiotof i-çin malûmdur. Bugün için M. vailaceı Amerikanın mümessili sayıp ona bü kadar tantanalı bir muamelede bulunmak Başkan Trumana v6 M. Marslıalle kasden hakaret etmektir.
Bunun iki izahı olabilir: Bîrin cisi Stalin, Batı devletleri ile dos tane münâsebetler arzu etmekte ve zaman zaman dostça teklifler -dleaulunmak için İsrar etmekte ise at-feoKİe bîr arzu beslemeyen Moiotof, şetmin «fd^ığı tedbirleri baltalamak için suL-tUkjnuka bil tedbirler almaktadır. Yahtrb da bu iki ses Batı Arvupayı ayrı hğa ve kargaşahğa sürüklemek maksadile uyuşmuşlardır.
Şu ^on sene zarfında Sovyçt Rusya tarafından takip edilen siyaset Batı Birliğinin kurulma sı neticesini vermiştir. Bu iji* Sovyet plânlarının akametini ifa de eder. Şimdi Ruslar için manevra tatbik etmek ve bu yeni birliği parçalamak için yeni te şebbislerde bulunmak zamanı gelmiştir. Ruslar bilirler ki Çekoslovak darbesi ile hayal sukû tuna uğramış olan yatıştırma taraftarlarına, yeniden mukave met için, başka hülyalar sağlamak lâzımdır. Dişlerini gösteren kurt şimdi Prağdaıı çekilmi ş ve acele olarak bir koyun postv ııa bürünmüştür. Kurt bu suret le Batıda, bu değişikliğin zahiri değil hakikî olduğuna bir çok kimseleri inandıracağını ümit et mektedir.
Leninin şu sözlerüıi hatırlamak lâzımdır:
Milletlerarası Burjuvaziyi yık mak için açtığımız savaşta manevra tatbik etmek, düşmanla; ı nıızın menfaat ihtilâflarında faydalanmak ve muhtemel müt tetiklerle uyuşmak ve yatıştırma siyaseti takip etmek zorun dayız. Bu cümle Vallace'a verilen cevabı anlamaya kâfidir. Atlantik lıeyannanıesi tırtılmış
Nevyork: 23 (A. A.) — A F P Cumhuriyetçi âyandan Robert Taft dün akşam basma yaptığı demeçte, devlet işleri başında birbirini takip eden Demokrat hükümetlerin «Atlantik yasası •nı yırttıklarını , Letonya—Lit-vanya ve Estonyanm Hürriyet haklarını tanımak istemedikleri ni, Polonvanın Hürriyetini Savunmayı unuttuklarını, Milıailo-viçi kendi akibetinc bıraktıkla-ımı. Finlandiyayı kendi halim terkettiklerini Birleşik Amerika run Çine verd’^i vaidleri yerine getirmediklerini ve Filistin Yahudi devleti hakkında değiş’‘kiik ve çekingen bir siy ıset tfkip et m iş okluklarını söylemiştir .
Taft, «Birleşik Âmcrikada ve dünyanın geri k&laıı kısımL r\n-da Komünist gelişmel ine I-arşt Koyacak ve bilhassa, barışı k ru smcak bir dış siyascl programının kabul ve tatbikini i;.iemiş-.‘-İt-.
I
/

* i
r ■ t*
I


İl
-Şfc.
Vapur ütoiyi
Beklenen vapurlar
STEVENSON LİNE
Şimalî Amerika roanta-zam hattı
s/s Noab Brovvn
25/26 - Mayıs 1948
İstanbul ve îzmirden Pire Napoli, Cenova ve New York için mal ve yolcu kabul eder.
m/s Elin Horn
15 ile 20 Haziran 1948 Amerikaya mal ve yolcu alır.
mNSMtniN
İsveç vapur kumpanyası Helsinborg s/s ULLA
25/29 Mayıs 1948 Londra, Anvers, Roter-dam, Bremen, ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
m/s GUNDA
12-15/Haziran/948 İskenderiye, Londra, Anvers, Rotterdam, Bremen ve Hamburg için aktarmasız mal kabul eder.
s/s H E R A
6-9/Temmuz / 948
STAUBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası New York ile Tür kiye arasında muntazam vapur seferi m/s HAV 28/Mayıs/94ğ Beyrut, İskenderiye ve New York için mal kabul eder.
( ı
H, PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik Limanları içm s/s Hercegovina 24/Mayıs/948 Triyesîe ve Riyekaya yük alır. -ı
s/sZuzemberk 7/10 Haziran 194'8 Tarihinde bekleniyor.

İTALİ
s/s Ficfies
Mayıs 1948 sonunda Buenos Ayres için yolcu kabul eder.
GOHTHOK IİNE
İsveç kumpanyası Cenubî I Amerika hattı ■ m/s Ada Gorthonl Haziran ikinci yansında I Cenubî Amerikaya mal I kabul eder. ■
Bütün tafsilât için Galata I Yolcu salonu karşısında! Frank Han 3. kata miira- ■ caat. Tel: 44,707/8 |
Çalışma Bakam
OrduMa
Ordu. 23 (A.A.) —
Çalışma Bakam Tahsin Bekir Balta dün saat 1 7de Bakır va puru ile şehrimize gelmiş ve va li ile birlikte Perşembe ilçesine gitmiştir.
Akşam saat 20.30 da Bakajı, Halkevinde toplanan sanat sahiplerde çeşitli konular üzerinle hasbilıaHer yapmıştır.
■te
Yeni Sab'ah/n
İLÂM FİYATLARI
1 İnci
2 a
2 t
5 t
3 )
maktu o.arah sayfa,
»
»
Kr, 1600
600
400
800
260
İM
»
Dışişleri Bakanının mühim nutku
Bu barışaız sulh, savaşsız harb]
KS9 tarafı 3 üncüde tBiyorlar, fakat milletler tetikte ya fiyor. Çünkü Bİlâhtan gayri vasıtalarla dalıi milletlerin yıldırıldığı-»1, harbeiz dahi memleketelere hü-lûl ve nüfuz edildiğini görüyoruz.
Bu barışsız sulh, savaşsız htııb hali sürüp gittikçe gevşek sinirler büsbütün bozuluyor, dünya ekonomisi gitgide sarsılıyor ve milletle- ] rin on yıldır özledikleri refah ve huzur kittikee ıızaklavıyor.
AMERİKANIN TEKLİFİ VE NETİCE
Milletlerarası anlaşma yolunda atılan her yeni adım akamete uğramakla kalmıyor. Bilâkis ümidleri büsbütün kırmağa yarıyor. Bunun en yeni misalini iki hafta evvel gördük. Amerika Birleşik Devletlerinin Sovyet Rusya nezdindc yaptığı bir yaklaşma teşebbüsü, en hâd devreye girmiş olan gerginliği bir kat daha arttırmadı ise bile, ancak sulhun imkânsız olduğunu iebata hizmet etmiştir. Amerika Birleşik devletleri bir yandan, Sov yet Rusyaya karşı bir tecavüz eme li beslemediklerini ve bugünkü vahim vaziyeti önlemek istediklerini, diğer taraftan Amerikan iç siyasetinde beklenecek herhangi bir değişmenin dış politikaya tesir ede-miyeceğini ve bu dış politikanın bü tün kuvvetile devam edeceğini i-zab yollu Moskovada bir teşebbüste bulundular. Bu gizli teşebbüsün Moskovada hemen açığa vurulması özerine hasıl olan vaziyeti biliyor sunuz. Ne Amerikanın bu teşebbüs ten. beklediği gaye verimli olmuş, ne Sovyet Rusyanın bu gizli teşebbüsü açığa vurmaktan umduğu he def netice vermiştir. Bu yaklaşma teşebbüsünden sönra gerek Başkan Trumanın, gerek Hariciye Nazın general Marshall'ın, sulh ümid lcrinin asla artmadığı hakkındaki demeçlerini gazetelerde okudunuz. İngiliz Hariciye Nazırının da, bu teşebbüs açığa vurulduktan sonra,
kuşkulanmadığını, bilâkis İngiltere
ile Amerika arasındaki münasebetlerin daha fazla sıkılaştığını söy lediğini biliyoruz. Vaziyetin hülâsası şudur ki bu hâdiseden sonra ne Sovyet Rusyanın durumunda, ne Amerikanın siyasetinde, ne de Avrupanın gidişinde hiçbir fark Eezilmemiştir. Avrupa milletleri herhangi bir tecavüze karşı kendi müdafaalarını kuvvetlendirmek vs bu uğurda birleşmek hususundaki kararlarını daha fazla hızlandırmak lüzumunu duymuşlardır.
AMERİKANIN BİZE VEKDtGt IB^rTNAT
Aziz arkadaşlar, şunu da sîzlere bildirmek isterim ki Amerika hükümeti, Moskovada yaptığı teşeb- [ Lüsün, Amerikanın doğu Akdeniz ve orta doğu memleketlerine aid siyasetinde herhangi bir değişmeyi tazammun etmediği hakkında bi- ( zt teminat vermiştir. Amerika hü-ı kumeti, Sovyet Rusya ile mevcuıf anlaşmazlıkların geniş ölçüde münakaşasına açık kapı bırakmakla Amerika siyasetinin temeli olan prensiplerden fedakârlığa razı olmadığını da bildirmiştir.
TÜRKİYE SİYASETİNİN HEDEFİ
Sayın arkadaşlar,
Herkesin iyice bildiği gibi, Tür | kiye siyasetinin hedefi sulhtur, bu bakımdan, yer yüzünde barışı sağ-lıyacak her türlü anlaşma teşebbüs lerini Türkiye, ne derece sevinçle karşılarsa, bu gibi iyi niyetli teşeb, büslerin akamete uğramasından o kadar üzüntü duyar. Biz, samimî olarak sulh amacına ve Birleşmiş Milletler prensiplerine bağlıyız. En halis gayemiz milletler arasında tecavüz tehdidlerinin, tahak
Nereye ve ne tarafa gittiğini bilmeden ilerliyordu. Ayni zamanda azığı da tükenmişti. Kar mm doyurmak, daha doğrusu aç-bktan ölmemek için ot yemek mecburiyetinde kalıyordu. Hattâ çok zaman içecek su bulamıyordu.
Bu ağır şartlar altında kırk bir gün daha gitti. Nihayet dalgaları dağ gibi kabaran büyük bir de -nizle karşılaştı. İşte şimdi şapa
I oturmuştu. Bu büyük denizi nasıl geçecekti? Geri dönmekten başka yapılacak iş kalmamıştı. Hal-bu ki, geri döndüğü takdirde bütün emekleri boşa gidecek ve Ni) tarihi isimli kitabı bulup getiremediği için sevgili Şâmesine kavuşmak ümidleri tamamen suya düşecekti.
İşin en kötü tarafı, bir aydan-beri atından da mahrumdu. Zavallı hayvan, zehirli ot yemiş ola cak ki, yarı yolda sancıya tutulmuş. tepine tepine. kıvrana kıvran» öln üştü.
Vahşülfelâ, deniz kenarında düz biı taşın üzerine oturdu. Başını avuçlarının arasına aldı ve kendi fendine söylenmeğe başladı:
— Bu denizi geçr^enin imkânı yok.. Geri dönmek de işime gel -mcz. En iyisi, sahil boyunca yo lııma devanı edeyim. OUn doğma dan neler doğar! belki Allah ha-
küm ve İstilâ emellerinin yok ol-ı ması, devletler arasında dostluk ve * 1 * * karşılıklı anlayış münasebetlerinin ?eref ve haysiyete riayet esası ü-zerine kurulması, hiç kimsenin diğerinin iç işlerine karışmaması, topraklarına ve hükümranlık haklarına musallat olmamasıdır. Türkiye, ardı 6ira iki büyük haı b felâîz ketinden çıkmış olan dünya millet lerinln ancak bu sayede yaralarını sararak huzur ve ümrana kavuşacakları düşüncesindedir. Türkiye, bu düşüncede olan ve bu prensip-' leri kendine, bizim gibi, gaye edinen her memleketle en iyi dostluk münasebetleri ve işbirliği kurmağa daima hazırdır.
Millî Müdafaaya verilen ehemmiyet
Fakat arkadaşlar, biliyoruz ki, bıı prensiplere tek taraflı bağlı ol manın, Bulhu yalnız başına isteme uin faydası yoktur. Ve faydası olmadığının da-yallardır tecrübe edil mi^ bulunduğunu esefle kaydet -mek isterim.
Bunun içindir ki, refah ve ümranımızın, ekonomik kalkınmamı -zın zararına da oka , hürriyet ve istiklâlimizin başlıca garantisi o -lan millî müdafaamıza fakir büdçe mizin hâlâ yarısını ayılmakta tereddüt etmiyoruz ve bugünkü şart lar içinde bunu yapmamak mes’-uliyetini üzerine alacak, bu vatana bağlı ne bir Türk partisi, ne bir Türk hükümeti tasavvur etmiyoruz.
Dış siyasetimizin değişmez temeli
Aziz vatandaşlar, Türkiye Cumhuriyetinin şiarı daima banş sevenlerin, başkalarının hürriyet ve istiklâline hürmet edenlerin safında bulunmaktır. Bıınun içindir ki, dış siyasetimizin değişmez temeh-ni Ingiltere ile ittifakımız, Amerika Birleşik Devletleri ile derin dostluk ve sıkı işbirliği münasebetlerimiz teşkil etmektedir.
Ingiliz - Türk münasebatı
Türkiye, Ingiltere ile ittifakına ne kadar kuvvetle bağlı ise, İn -gilterenin de bu ittifaka o derece kıymet verdiğini Ingiliz hariciye nazın Mr. Bevin ile mülâkatımdan sonra büyük meclis huzurunda ar zetmiştim.
Amerikan - Türk münasebetleri
Amerika ile, dünyanın bu köşe sinde sulhun korunması hususun -daki gayretlerimiz artmaktadır.. Birleşik devletlerin, Türkiyenin müdafaa kuvvetlerini arttırmak ve binnetice sulhu korumak için mîlletimizin şükranla karşıladığı yardım! an devam ediyor, ümit e-deriz ki, daha da devam edecek -tir.
Memleketimizin harpten ve harp hâlinin sürüp gitmesinden büyük zararlar gören ekonomisinin harp ten önceki seviyeye yükselmesi i-çin Marshall plânı çerçevesi içinde istediğimiz ve Amerikada ahi ren kabul edilen yardımın, ihti -yaşlarımıza uygun bir raddeye çı karılması için doet memleket nez dindeki teşebbüslerimiz devam e-diyor. istek ve ihtiyaçlarımızın iyi hesaplanarak ve verdiğimiz rak-kam ve malûmat iyice gözönünde tutularak, kabul edileceğine ümidimiz kuvvetlidir. Bu yardımla bil hassa ziraat ve maden istihsallerimizi arttıracak tesislere girişeceğiz.
Milletlerarası bankadan kredi talebi
İktisadî kalkınma plânlarımızı, bu arada yollarımızı ve elektrik e nerji santrallerini bir an önce ger çekleştirmek için de milletlerarası imar ve kalkınma bankasından kredi istedik. Bu isteğimiz banka ch müsbet karşılanmıştır. Bu a -lanlarda bankaya sunulmak üzere
■cm« Muazzam Şark Efsânesi
.... Tefrika No. 43
M ulwr(MH at. korgııııtıl|)»w.

) •
lin(. acır da»bir şehre ulaşabilmem içir vesileler halkeder.
Biraz dinlendikten sonra ya Allah deyip ayağa kalktı. Şimdi sahil boyunca ilerliyordu. Fakat açlığın verdiği dermansızlıktan zorlukla adım atabiliyordu. Böylece birkaç saat ilerledi Nihayet karşıda manastıra benzer bir bina gördü. Ümide kapıldı:
— Acaba bu manastırda insan var mıdır?
Diye söylenerek o tarafın yohı-nu tuttu. Biraz sonra kapalı bir demir kapının önünde bulunuyordu. Korkmadan, hattâ tereddüd etmeden demir kapıyı çaldı.
SjEYH ŞEYYDA
Çok geçmeden kapı açıldı. Karşısına nuranî yüzlü bir ihtiyar çıkarak:
— Merhaba ya Seyf-i Zülyezen! dedi.
Vahşülfelâ afallamıştı. Bön bön ihtiyarın yüzüne bnlııyordu:
— Muhterem baba! Benim adım Seyf-i Zülyezen değildir. Beni baş-
her yıl Barfedebileceğimiz meblâğa göre muhtelif plânlar hazırlan-maktadır.
Dış piyasalurıınızın durumu
Muhterem arkadaşlar,
Bir memleketin yalnız kalkınma vasıtası değil, başlıca dayancı da İktisadî hayatı olduğu muhakkaktır. Bu bakımdan Tllrkiye'mahsul leriıîin ihmcı imkânları, bugünkü durumda, başta gelen davamızdır.
Tütün, fındık vesaire gibi esas mallarımızın satılabilmesi için Almanya gibi işgalleri altında bu -lunan memleketlerde bize kolay -lık göstermelerini dost ve mütte -fik devletlerden İsrarla rica ettik. Bu haklı dileklerimizin bu devlet |er makamlarınca kabul .ediletV-ğini ve eski piyasaların Türkiye mahsullerine kapalı kalmıyacağmı ümit ederiz.
Açhk ve kat’î' bir yalanlama
Sayın arkadaşlar,
Amerikanın, gerek müdafaa va sıtalanmızı kuvvetlendirmek gerek ekonomik kalkınmamızı sağlamak İçin yaptığı ve yapacağı yardımların, memleketimizin herhangi sa hada hükümranlık ve istiklâline tesir ettiği veya edeceği yolundaki bazı yabancı propagandalar en kötü niyetlerin mahsulüdür, hiç kimseyi kandıramaz. Bu yardımla nn, sadece hürriyet ve istiklâlimi zi korumak ve bu suretle Bulhe hiz met etmek gayesini güttüğünü ve bizim tarafımızdan hürriyet istiklâl değeri ile ceğini, içerde ve yen yoktur.
Gene bilmeyen
başka taraftan,’ aramızda yeniden kurulacak dostluğun ilk bedeü o-larak, toprak bütünlüğümüzle, hü k ümran lığımızla asla telif edilcmi yecek bir takım şartlar öne sürül müştür.
Yunanlstanla
Dostumuz ve komşumuz Yunanistan ile münasebetlerimizin bü tün samimiyetini muhafaza ettiğini ve iki taraflı gayretle bu dostlu ğu daha verimli kılmak yolunda olduğumuzu da tekrarlamak isterim» %
Sulhe ve emniyete hizmet etmek için bu dostluk ve işbirliğinin şart lar ve imkânlar elverdikçe, Avru-panın bu bölgesinde genişlemesine çalışmak istiyoruz/
Filistin mes’elesi meselesinin orta doğu-ve sükûnun yerleşmesi-olabilecek bir şekil al -dprin eza ve çok ciddî kan
ve
asla ödenmiye -dışarda bilme -
yoktur ki, bir
Filistin da huzur ne engel masından
endişe duymaktayız. Fazla dökülmesine meydan vermeden, bu ülkede devamlı bir kargaşalık ve emniyetsizlik nüvesi ihdas edilmeden, Arablan da haklarına sahip kılacak sürekli bir hal şeklinin bu lunmasını candan dilemekteyiz.
Vaziyeti bizi yakından ilgilendiren dostumuz ve komşumuz Iranla samimî münasebetlerimiz ve işbirliğimiz mes’ut bir şekilde inkişaf etmektedir.
Aziz arkadaşlar, . '
Türkiye dış siyasetinin ana hat larmı kısaca, bu şuretle anlatmış oldum. Bu vesile ile sîzlere mem leketimizi ve siyasetimizi yakın -dan alâkadar eden bir iki noktayı daha müsaadenizle arzetmek is -terim.
Bıılgaristanla. münasebetlerimizin âtisi
Bulgaristanda zaman zaman kar şılaştığımız iyi geçinme teminatına ve bizim tarafımızdan gösterilen arzu ve dikkate rağmen bu teminatın ve arzuların bir türlü tahakkuk edemediğini esefle görü yoruz.
Ataşemiliterler hâdisesi hatu'i -nızdadır. Şimdi ayni güçlükler ve
M
1


t
kasına benzetmiş olacaksınız.
— Hayır evlâdım. Seni başkasına benzetmedim.
— Israr ediyorum ki bunda bir yanlışlık var. Zira ben buraya çok uzak bir diyardan geldim. Sizi ilk defa görüyorum. Sizin de beni ilk defa görmüş olmanız icab eder
Nuranı yüzlü ihtiyar, büyük ura. cera kahramanını hayretten kurtarmak için kendisini tanıtmak lüzumunu hissetti:
— Ben, altmış yıldanberi bu manastırda oturuyorum. Isnıima Şeyh Ceyyad derler. Senin kim olduğunu, bu tarafa ne maksadla gel eliğini biliyorum. Gerçi sana Vahşülfelâ diyorlar. Bu isim, hakikî ismin değildir. Asıl adın Seyf-i Zül yezen'dir.
Delikanlı, daha çok hayrete düştü. İhtiyar, sözüne devam ederek:
— Evet, dedi. Bu tarafa ne mak-sadla geldiğini de biliyorum. Eğer aradığın Nil tarihi isimli kitabın bulunduğu yeri öğrenmek istersen, bu gece benim misafirim olursun.
yersiz muameleler konsoTöalukîan miza karşı da tatbik ediliyor. Bu şartlar devam ederse konsolosluk lann vazifelerine devamları im -kansız olacağı kanaatindeyiz. İki komşu memleket arasındaki müna sebetlerin bu yola girmesinden mes'ııl olacak, herhalde Türkiye değildir.
Avrupada gelişmeler
Aziz arkadaşlar,
Dünya siyasetinde ve Avrupa -da son aylarda dikkate değer ge üşmeler olmuştur. Gittikçe artan zaruretler karşısında, Avrupa dev letleri arasında işbirliği duygusu artmıştır. Avrupanın ekonomik kalkınması işinde çalışan onaltı -lar teşkilâtı ciddî olarak işe ko -yutmuştur.
Daha geniş ve daha müessir bir müdafaa sisteminin başlangıcı sayılan beşli Brüksel andlaşması fa aliyetlerine devam ediyor. Emniyetlerini vaktile, tarafsızlık politikasına sığınmakta gören kilçük devletler dahi, şimdi, bu işbirliğine katıkgayı lüzumlu buluyorlar.
Bu hâdiselerde başlıca âmil lan iki gelişmeyi de belirtmek terim:
İngiltere, bir ada olmadığını ve Avrupa toprağına bitişik olduğunu kabul etmiş bulunuyor. Amerika ise, kendi sınırlarının batı ya nm küresinde değil, çok uzaklar da bulunduğuna ve Atlantik müdafaasının doğu Akdenizde başladığına tam emniyet getirmiştir.
Bu gelişmeler Avrupa milletleri ailesinde anlaşma ve birleşme imkânlarını arttırmış ve kuvvet -lendirmiştir.
Türkiyenin itiban
Türkiye Cumhuriyeti barışı ve ■ müşterek güveni korumak gayesi-le, karşılıklı şeref ve haysiyet saygısı içinde herkesle dost geçinme yi isteyen, fakat hürriyet ve istik lâlinde pazarlık kabul etmeyen sö züne inanılır, dürüst bir devlet o-larak bu Avrupa milletleri aile -sinde itibarının ve değerinin arttığını görmektedir. Bu siyasetimiz bizi batı devletleri ile ve bilhassa Fransa ve İtalya ile daha sıkı bir


o-İfî-
Bu yıl birinci sınıfta bulunan öğrencilere yeni yönetme-
Bu gibi öğrencilerin girmek istedikleri kısım imtihanla-
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığından
I ' 1
lik hükümlerinin tatbik edileceği evvelce Fakültede ilân olunduğu halde, bazı öğrenciler A ğrupunun hangi kısmalarındaki derslerden imtihana gireceklerini bugüne kadar Fakülte kalemine yazılı olarak bildirmemişlerdir.
2
rina yeni yönetmeliğin 24 cü maddesi hükmüne göre ve imtihan harcı makbuzlarile birlikte 25/5 948 Sah günü saat 17 ye kadar Hukuk Fakültesi kalemine yazılı olarak bildirmeleri ve o günden sonra müracaat kabulüne imkân bulunmadığı ehemmiyetle ilân olunur. (7000)
( • •* *

Güzel "bir eVe |
sahip olmak ister misiniz f g
Türkiye İş Bankasının
. . L
Küçük cari hesaplan arasırda tertip eylediği ( zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız. ( I Haziran 1948 çekilisinde:: İstanbul’da Küçük I ’ Yal da bahçeli ev g
Ankara’da Tasarruf evlerinde bahçeli ev Ankara’da Güven mahallesinde bah-çeli ev
dolgun para ikramiyeleri?
;25 Ağustos 1948
30 Aralık 1948
«i»
•)
M
Her çekilişte ayrıca lir
■ )v
arsa
ne

e
5
x

Vahşülfelâ, hâlâ hayretten kurtulamamıştı. Mütereddid adımlarla içeri girdi. İhtiyar, onu küçük bir odaya soktu:
— Senin karnın da aç evlâdım. Çokdanberi birşey yemedin. Evvelâ karnını doyur Sana yiyecek getireyim.
Vahşülfelâ, ihtiyarın getirip ö-nüne koyduğu ekmekle katığı yedi. Üzerine de bir kâse su içti.
ihtiyar, yemekten sonra:
— Ya Seyf-i Zülyezen. dedi. Haz reti Nuh aleyhisselâm, oğlu Hânını zürriyetinin diğer oğlu Şam’ın zür rivetine esir ve köle olması için dua etmişti. Cenabı Hak, Hazrcti Nuh'ın bu duasını müstecab kıldı. Ser, bu duanın yerine gelmesine vesile olacaksın. Bu itibarla, sam elirtden gelen her yardımı yapacağım. Hayatından ümidini kestiğin eıı tehlikeli bir zamanda, başııcun-da beni göreceksin Nil tarihi isimli k’tabın bulunduğu yere varabilmen için, herşeyden evvel, bu denizi geçmeğe mecbursun.
Usan imtihanları neticesi gene laif
Üniversitede lisan İmtihanları sona ermiş ve neticeler ilân edil miştir. imtihanlardaki muvaffa klyet derecesi her sene olduğu gibi bu yıl da düşüktür. Ancak verilen kararlarla lisap imtihan lan .sondan bir evvelki sınıflar müi'tesna olmak üzere eleme ma hivetinden çıkanlmış bulundu.-^undandan lisan dersinden ba şan gösteremiyen öğrenciler Fakülte imtihanlanna girebile çeklerdir. Ancak son sınıflardan bir evvelki sınıflarda bulunan öğrenciler içinde Haziran devre sinde muvaffak olamıyanlar diğer derslerin imtihanlanna girmekle beraber Eylülde de muvaffak olmadıklan takdirde fa külte imtihanlanna kabul edil-miyeceklerdir.

işbirliğine götürmektedir. Ayni ar zuyu bu memleketlerde de müşahede etmiş olmakla bahtiyarız.
lurdda sulh, cihanda anlh
Arkadaşlarım,
Silere dış siyasetimizi anlattım. Cumhuriyet Halk Partisi bu siyasetinde devam edecektir. Bu siya
Betin e» kısa, en veciz ifadesi par timizin büyük kurucusu Atatürk’ ün «yurdda sulh, cihanda sulh» düsturudur. Bu düstura bağlıyız ve bağlı kalacağız.
İçerde zayıf düşmenin ve kolay avlanır bir şikâr olmanın milletlere neye mal olduğunu bir çok tecrübe ve müşahedelerle öğrendik.. Memleketlerin yalnız dışardan gelen silâhlı kuvvetlerle istilâ edilmediğini, içerden de fethedildikle-rini görüyoruz.
Uyanık olmalıyız.. Varlığımızın teminatı, dış siyasetimizin mesnedi, şanlı ordumuz, içerdeki birliğimiz ve manevî kudretimizdir.
Muhterem arkadaşlar,
Partimize, millet ve memleket hizmetinde daha büyük başarılar dilerim. Millet ve memleket işleri nin, dünyanın bugünkü buhranlı devrinde Cumhuriyet Halk Partisine ve hükümetine mukaddes bir vedia olduğunu bilerek ve düşüne rek çalışmalıyız. Hepinizi sevgi ve saygı ile selâmlarım.
«4
• t
Fakat muhterem peder, bu denizi geçmek benim için imkâlisi: dır.
— Niçin imkânsız olsun?
— Dalgaları dağ gibi kabarıyor. Altımda sağlam bir gemi o-lursa belki geçebilirim. Halbuki be nim çürük bir kayığım bile yok.
— Allahın yarattığı canlı mahlûklar, bizim bildiklerimizden, ta-md:klanmızdan ibaret değildir Görmediğimiz, bilmediğimiz nice mahlûklar vardır ki insana hayret ve dehşet verirler. Meselâ bu denizin sahilinde büyük bir kuş varır ki Cenabı Hak, onu güneşe musallat etmiştir. Bu kuş, seher vaktinde uykudan uyanır. Başını kaldırıp güneşin doğmasını bekler. Güneş doğunca ağzını açar. Onu y akalayıp yutmak için yıldırım sür ?(■!-. havalanır ve denizin öbür ta-laona düşer. Fakat güneşi yutmağa muvaffak olamadığı için müteessir olmaz, yese düşmez, ümidini k'-mıez. Bu sefer de güneşin bat-mu zamanını bekler. Güneşin bat-m:’ zamanı gelince tekrar başını kaldırır; ağzını açar ve ay-ni hızla havalanır. Yine bir netice elde edemeden bu tarafa düşer. Bu hal, her gün bu suretle devam edip du-1111-.
(De twnı var)
I RADYO
Bugfinko Program *
Pazartesi — 21/5/194? Açılıg ve program.
7.29
7.30 M. «. ayan.
7.30 Müzik: Marşlar IPl.l
7.45
8.00
Haberler.
Müzik: Hafif Parçalar (Pl.)
8.15 Müzik: Şarkılar (PİJ
8.30 Müzik: Çeşitli Hafif Müzik (Pl.) 9.0(j Kapanış.
12.29
12.30
12.30
13.00
13.15

14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
Acılı gve program M. s. ayan. Müzik- Şarkılar. Haberler. Müzik: Salon Orkestralarından Çeşitli Parçalar (Pl.)
13.30 öğle Gazetesi.
13.45 Müzik: Jumpinj Jacks (Pl.) Kapanış. Açılış ve program* M. s. ayan. Müzik: Dans • Müzik: Keman Sololarr (Pl.) Müzik. M. s. ayan. Haberler. Geçmişte Bugün. Müzik: Şartalar Konuşma^ Müzik. Radyo Gazetesi
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
19.45
20.00
20.15
20,30 Serbest Saat. I
20.35 Müzik: Tarihî Türl 1
Müziği. |
21.20 Müzik: Radyo Sefom I
Orkestrası.
22,00 Konuşma: B. M. M. Saati!
22.15 Müzik: Dans Müziği (Pl.)
22.45 M. s. ayan.
22.45 Haberler. j
23.00 Program ve Kapanış.
i

Satışa çıkarılan makam otomobilleri
948 yılı büdce kanunile bir fe tim dairelerin kullanmakta oldukları makam otomobiller, kaldırılmıştı. Bu otomobiller ms liyeye teslim edilmiş bulunmak tadfr.
Maliye, açık arttırma ile esld makam otomobillerini satmağî başlamıştır. Satışlar büyük raj bet görmektedir .
———(o--------
FüAseA Ticarette eleme I imtihanları ı
I
M
Yüksek Ekonomi ve Ticare;^ okulunda dersler 15 mayısta kt. silmiş ve eleme imtihanlanna 21 mayısta başlanmıştır. 1
Eleme imtihanları, çarşambı günü sona erecek ve neticelen cumartesi günü talebeye ilân t dilecektir.
Öner ve Yücel dâvası

neşrolunan davasının
şekilde ba-
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar Profesör Avukat Kenan Ö-ner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını teşkil eden | bu eser nefis bir şekiJdo ba-feibp satışa çıkarılmıştır. Mlk dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. Menr leket çapında bir davanın ta mamlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinir kütübhanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyette (| dir. Kitabcılardan arayın. |
Hyatı 175 kuıuştur. (
*
«Yücel • öner» dâvasına )• aid Profesör Kenan önerir |\ eserlerinden birinci ve ikin - ) ci cildlerin nıevcudları tü ( kenmek üzeredir. Bu kıymet )' li ve ibret verici kitabların * her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnin-lâb» Kitabetlerinden tedarik edebilirsiniz.
Yeni Neşriyat:
Afiyet
Lokman Hekimin Afiyet gazt fesinin 30 uncu sayısı çıktı. İnsan neden zayıflar ve kansız o lur, korkaklık, aşk ve çürük dili ler, ilk baharın insan ve hayvan vüçütlerinde yaptığı tesirler, ç( cuğuma ne yedireyim, güzel İrmak istemlisiniz, kadınlarda a-ranan meziyetler, ucuz öksürül ilâçları soğanın fazileti gibi çol( faydalı makaleler vardır. 1
Tavsiye ederiz.
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden: FATİN FUAD
Dizildiği yer
«Yeni Sabah» mürcttibhanesi basıldığı yer: «Gün Basımevi»
I