Sene: f
Numara: 187
24 Kânunuevvel Pazartesi İ934
JF-------———i
Abone Şeraiti
Türkiye için
r tene» t») Kr.
t »ia ım .
3 İ „ I» , —
A'smameafye. frref SetreŞı. TBI.F.FON:
• 31»
Har i e irin
Kr. IJ>» .
f
Matbıui F.bözriyn, İsUnbal
Sabahları Çıkar Siyasi Gazete ] Fiat! Ber Tenle 5- Kurnşfur
Her m una kaşa az çok tehlikelidir. Hiç olmazsa o gözden soğukluk ve anlafamamazlık yüz gösterir.
John Lubbock (Şerhi 3 üncü sahifede)
Sovyet Rusyada yeni bir suikasd keşfedildi
Günün yazısı
Ingiliz parlâmentosunda (yumurta)!
Büyük savaştan sonra diinya ■tyMaunın ne kadar değiştiğine yeni »e çok göre çarpan bir örnek ite karşılaştık. Birkaç gündür okuyucular Ingiltere palâmentosun-da bir TlJ/k yumurtan meselesi olduğunu »Ibet gazetelerde görüyorlar.
Genel savaştan evvel İngiliz parlâmentosunda yumurta lâfı edi-lebilrği süylenseydi buna Ingiliz mebusları kuşkusuz kızarlar, İngiliz parlâmentosu gibi daim» en yüksek ulusal ve aiyaıal iğleri, yine en y ilksek bir terbiye ile görüşûb konuşmağa alışmış olan bir kurultayda yumurta lâfı edılemiyece-ğinL böyle bir şeyin büyük bir ayıb olacağını söylerlerdi. Halbuki çimdi bir Ingiliz tayları hem (te bir düşes saylav, (Sar) mearleai, ulusların silahlanması, Almanya-nın binlerce tayyare yapman gibi gayet hayati meseleler konufolur-ken ayağa kalkıyor ve soğuk kanlılıkla a(d olduğu bakandan “Tür-kiyeden yumurta grlmeai btzim için »ıkıntıyı muclb oluyor, buna karşı ne yapacaktınız?. Diye »o-ruyor. Nazır da bu sorgu karıntında şaşa kalmıyor, irkilmiyor, o da ciddi bir surette karşılık veriyor “bu işle uğralıyoruz, yumurta meşelerini İngiltercnin menfaatine en uygun yolda halledeceğiz,, diyor.
Bizde etkiden beri tanınmış bir
Meclis tatil kararı verdi
General Kâzım Özalpın söylevi
---------(5---------
Rıhtım şirketinin satın alınması lâyihası kabul edildi — Nafıa ve Adliye bakanları izahat verdiler — Dün kabul edilen muhtelif kanunlar
Bu lâyihanın müzakere ve ke-buiûoden socırafŞûrayı devlet münhal azalıklsrına intıhab yapılmış, veraset ve intikal vergisi hskkın-dski kanunun bir maddesinin tefsirini mûteakib borçlar kanununun 125 inci maddesindeki müruru zaman kaydının tefsirine geçitmiş ve bu tefsir uzun münakaşaları mocib olmuştur.
Bundan sonra çekirge mücadelesi için bir istihbarat bürosu kurulması, madeni ufak paralar kanununun 3 üncü mdddeûnio değiştirilmesi, tayyare resmi kanununa bir fıkra ilâvesi ve birçok münakale lâyihaları müzakere ve kabul edilmiştir.
Zinoviyef ve Kaminef tevkif edildiler!
Beliibaşlı erkânın da bulunduğu suikastçilerin maksadı rejimi değiştirmekti
Evvela “ Leningrad„ı alacaklardı
mesel »ardır, | söz ayağa düş-tü) derler. Şimdi bit bunu çevirerek " yumurta tözü Parlâmentolara kadar düştü. diyeceğiz. İçle bu yumurta içinin Parlamentolar müzakeresine kadar girme»!, savaş aonu çağının ne çekil aldığına en güzel bir ölçü sayılabilir.
Maatnafıh Türkiyeden gelen yumurtaların İngiltere Parlâmento-
sunda biıyıik bir iç edilmrfindcn dolayı bit İngiliz metanİMfM-çatacak değiliz. Bu müzakereyi, yalnız milletlerin gitmekte oldukları
yola bir örnek olarak gösteriyoruz. H-r millet »e hele İngilizler gibi dünyama bugün de en zengini ta-
ydan bir millet, yumurtaya varın-cıya kadar küçük menfaatleri da düşünmeğe kalkışır, yumurta girib çıkmasını da ulusal bir riyaset yaparak mahud (kontenjan) ı bana da karıştırırsa artık dünyanın niçin bu kadar karıştığına, neden ökonomi işlerinin bukadar çığırından çıktı.
gına şaşmağa mahal kalmaz.
iısgiltereuin yumurtayı bile en büyük işler sıratına koyarak ulu-■al meclisinde müzakere etmesi ise
bizede örnek olmak gerektir. Ma-dam ki her ulus eh ufuk kazancına sarıncıyu kadar her işini bukadar deği mli {ehemmiyetli) »ayıyor bizde ister istemez o yola gideceğiz. Bugünkü (ökonomi) demek içle böyle yumurta, patates, soğan, domates gioi, düoe kadar pek te değerli saymadığımız şeyleri de hesaba katmak, onları da korumak, onlar üzeriodejde büyük büyük müzakereler etmek, uluslar arasında uyulmalar, anlaşmalar yapmak demektir. Fakat ne söylenirse söylensin ökonomi yi bukadar darlaştırmak daha doğrusu bukadar hasisleştirmek dünya işlerini düzeltmek demek değildir. Her vakit yalnız kendi kazancını düşünerek, kendi kazancı dışında başka milletlerini malına, hasılatına (kontenjan) adı altında böyle dıvarlar çekmekle neticede kendi içini, kendi ükonomlsini de bozmuş oluyor. Hele İngiltere gibi eskiden kazancının en büyüğünü acun ökooomiainde hâkimiyetinin temel taşını (serbest ticaret) deai leo meşhur yasa teşkil eden milletlerin bu yasayı bırakarak onun bu kadar tersine gitmesi oekadar dikkate değer. Ara sıra (kriz) ortadan kalkacak, kalkıyor gibi ötede beride bazı umutlar uyandığını görüyoruz. Hayır, (buhran) denilen belâ bu gidişle ortadan kabil değil kalkamaz. Bunun ortadan kalkması için Ingiltere Avam kamarasında (yumurta) mescidini muza-kereden vazgeçmelidir. Yoksa (yumurta) millet meclislerinin başlıca müzakerelerine esas olarak kaldıkça buhran denilen nesnenin biz daha uzan müddet devam edeceğinden ble şüphe eylemiyelisn.
ZAMAN
Dûn tatil karart veren dördüncü Büyük Millet Meclıei içtima halinde Ankara 23 (Telefonla) — Bü-yük ulu» kurultayı bugün "dûn. »ait ikide Bay Refetin riyasetinde toplandı. Bu çelerde kurultaya gelen lâyihalardan bir çoğu müzakere ve kabul edilmiştir.
Bu lâyihalar arasında tılaııbul rıhtım şirketinin hükümetçe satın
Rıhtım şırketsıua ast» »Incuk etrafında Mecliste beyanatta butu*» Nafıa ve Adliye Bakanlan Bay Şükrü Bay Ali
alınması hskkındaki kanun lâyihası müzakere edilirken Nafıa bakanı Bay AH ilo Adliye bakanı Bay Şükrü Saraçoğlu beyanatta balo-narak şirketin tarihçesini yapmışlar, sabo alma muamtlesinin hükümete temin ettiği menfaatleri anlatmışlar ve çok alkışlanmışlardır.
Eroin şebekesi efradı dün gec vakit ihtisas mahkemesine verildi
Dûn ihtisas mahkemeline verilen eroin şebeketi efradından iki kadın i'e bir erkek mahkemeden çıkarılırken
Emniyst vs muhafazs müdür-tikleri kaçakçılık bürolarının son yakaladığı büyük kaçakçılık şebekesiyle, bunlardan Yorgi isminde birinin itirafiyle tutulan Balatta İğrikapıda Sirkeci Miltiyadisln küçük mlkyasdaki eroin fabrikasının alâkadar suçluları olmak üzere dün oadört kişilik bir eroinci kafilesi kaçakçılık memurlarının
muhafazası altında olarak gümrükteki sekizinci İhtisas mabkemcul müddeiumumiliğine teslim edilmişlerdir.
İhtisas müddeiumumiliği, vaktin gec olması hasebiyle bugün için tekrar getirilmek üzere suçluları polise iade etmiştir.
Şebeke efradı bugün yeniden mabkaaaeye gönderileceklerdir.
Dün 200 Romen genci geldi
Romen gençlerinden
Dûn Romsuyadan Dalmaçya vapuriyle şehrimize ikiyüze yakın Romen genel gelmiştir. Bunlardan bir kısan Romen Üniversitesine ve yüksek mekteplerine, diğer bir
bir grub rıhtımda kısmı da muhtelif Romen spor kulüplerine mensupturlar.
Misafirler rıhtımda karşılanmış ve Novotni oteline misafir edilmişlerdir, Romaııyah gençler bugün Yunanistan* bereket edeceklerdir.
İkinci celse On beş dakika istirahattea sonra Meclis ikinci colseaiai saat dört buçukta General Kâzımın Başkanlığında yapmıştır.
Devamı 2 nci sahifede
Berlin elçimiz bir kaza geçirdi Ankara
(Telefonla) — Mesanen memleketimizde bulunan Berlin büyük Elçimiz Bay Hamdinio bindiği otomobil bıı gün *dûo. burada bir ağar, çarpmıştır.
Kaza netice-
sinde otomobilin Birlin elcim camları kırılmış Bay HarnJ. f ve jlçinde bulunan Bay Hamdi J hafifçe yaralanmıştır.
• İnkılâb dersleri
i Bay Yusuf Kemal öko-î nomik inkılâbı anlattı
Dün saat 17,$ da Onıverai-konferans «a'o-sundn Sinop saylavı Bay Yusuf K mal tarafından
inkılâb dercine
devam edilmiştir.
Bay Yueuf Kemal dünkü der. sinde ezcümle demiştir ki:
— Türk inkılâba inkılâbların en yücesi er Mr istiklâl savaşın'"
mahsulü bulun- Buy Yutaf Kema. mau itibarlle bütün Türklerin ölüneceği bir harekettir. İşte arkadaş-
lar, sizinle bu ulu varlığın ökono-
mi yüzünü seyredeceğiz.
Her hocanın yaptığı gibi bende burada bu dersin evvela bir tari-fini, aoora mevzuunu ve daha sonra faideıinl anlatacağım.
İnkılâbın tarifi
İnkılâb kurtuluş ve yükseliş değişmeleridir. Türk İnkılâbı acı olduğu kadar çok parlak bir »o. vaş.’a elda edildi. Bence asıl mefhumun kökü, anan onu teşkil eden
Devamı 7 inci sahifede
En iyi Türk kumaşı
Yünişd'
Satış deposu:
Yeni Postahane caddesi, tayyare piyangosu karşısında ^—-Telefon: 20485^—
Sovyet Ratyanın şefi Stalin
daha şimdiden uzun uzadıya mütalealar serdetmiye başlamış tardır :
Bu gazeteler di. yorlarkit
1 — Bay Kiro-fun katli hâdisesi, tsaa tir komplo ma hiyetial almıştır.
2 — Tevkif edilmiş olan bütün eşhas Komünist fırka-■4 azasından olmakla beraber yollarını şaşırmış ve jeoloji bakımından Zinoriei, Kaminef ve Troçki-nin fikirlerin* tabi bir takım insanlardır.
3 — Bu adamların gayesi, tetbişçı-lik tarikiyle rejimi değiştirmek ve evvelâ Leningrad» idaresini ele geçirmek idi. Maksatları
kapitalist rejimin yenidrn hâkim olmasını temin eylemekti.
Devamı 2 niti sahifede
Moskova 23 (A.A.) — Gazete- I fer İç siyana üzerinde mühim tesirler yapmağa başlamış olan M. I Kirofıın katil hâdisesi hakkında I
Nihayet yarıda kalıyor!
Bütçe darlığından dolayı İstanbul kanalizasyonunun ancak beşte biri yapılacak
Fındıklıdan Tophaneye doğru yapılmakta olao kanalizasyon te-sisstı gelecek ay ortalarında biti-r ilecek. ondan sonra cihangir ver-»auızıın inşaatına başlanacaktın.
Belediye kanalizasyon şirketine senede 750 bin lira ödemekte idi. Fakat büdçe darlığı hasebiyle bu mikdar bu »ene $50 bin liraya ladirilnsifdir. Bu itibarla Beyoğlu cihetinde yapılacak olan inşaatın müddeti uzatılmışdır. Bunan için inşaat ancak dört sene sonra bite-bilecekdir.
Beyoğlu kısnııudaki inşaat hitama erdikden, yani bundan dürt sone sonra lıtanbulda yapılmış olan bütün kanalizasyon tnsisatın* olan ihtiyacının ancak beş de biri nisbetin-de olocakdır.
Bu ise belediyeye 7,$ milyon liraya mal olmaktadır,ki belediye şimdiye kadar bu paranın 5,5 milyon lirasını ödemiştir. Diğer iki milyon lirada önümüzdeki dört sene zarfında tediye edilecektir. Belediye şehrin bütün kanalizsnyon
tesisatını yaptıracak olsa 30,32milyon görülmemektedir.
............... ı.u.mm... ■iHiııeıımıniHiıı............
Dört rene daha bu {etilde çalışıldıktan sonra ancak şehir ihtiya cinin beşte birinin karşılanmış olacağı anlaşılan kanatizaeyan faaliyetinden bir intiba lira »arfetmesi lâzımgel’cektlr ki bugünkü bütçe ile buna imkân
Müıtakbel kain peder — Kızım evlenirken kendiline bir şey ve-reeek değilim. Lâkin öldüğüm zaman bütün servetim ona kalacaktır!
Mûıtakbel damad — Çok güzel- Fakat bir tarih ahun teshil etmez misiniz ? !.
Kinunuevel 24
M. Lâval ile M. Simon Avrupa me selelerini gözden geçirdiler
Paris 23 (A.A.) — Fransızlarla Ingilizlcr arasında yapılan görüşmeler hiçbir zaman hususi bir müzakere şeklim almamış ve daima umumi plân dahilinde kalmıştır.
Sir Jon Saymon Parise uğradığı zaman kcndisile Cenev rede mülâki olmak fırsatını elde edememiş olduğu Bay Laval ile görüşmek arzusunda bulunuyordu.
Mamafi Cenevrede Ingiliz mümessili bay Eden. Fransız - j Ingiliz çalışma beraberliğini iyi bir neticeye ulaştırmış ve gayet nazik olan Sar meşelerini iyi bir surette halletmeye
"Sar,, reyiamı ve Almanlar
Sarrebruck 23 (A.A.) Sar-ro reyiamına iştirak etmek üzere cenubî Amerikadan gel miş olan 352 Alman buraya varmış ve kalabalık bir halk tarafından vatan şarkılariyle karşılanmıştır.
muvaffak olmuştur. Arrupaya aid bütün meseleler tetkik edilmiş isede bunlardan hiç biri âcil müzakere mevzu teşkil edecek suretle özel bir tetkik» bağlı tutulmaırışdır.
Paris 23 (A. A.) - Fransız ■ Ingiliz konuşmaları dûn saat 16.15 de mbayetieumiş ve İngiliz dış işleri bakanı Bay Jon Saymon Paris büyük elçisi Bay Clerk ve orta elçi Bay Campbell. Fransız dış işleri bakanı Bay Laval ile genel kâtibi Bay Legeriıı yanından samimi bir surette ayrılmışlardır.
Konuşmalar, Avrupa politikasının halledilmemiş meseleleri üzerine yapılmıştır.
Fransız eshamı yükseliyor
Paris 23 ( A. A ) — Esham borsasının dün Fransız randlan yeniden yükselme göstermiş ve yükselme bazı elektrik şirketleri eshamı hariç, diğer bütün mahalli esham üzerinde görüşülmüştür. Beynelmilel eshamın vaziyeti iyidir.
Japonya Vaşington muahedesini feshetti!
Bu muahede yerine ne yapılacağı konuşuluyor
Tokyo 23 (A. A.) — Japon hükümeti, Vaşington deniz mukavelesinin feshini ve bu mukaveleyi imzalamış olan öteki devletlere de yani Ingiltere, Fransa ve Italyaya da bildirecektir,
Tokyo 23 i A. A.) — Vaşing-ton andlaşınasının bozulduğunu bildirecek notanın metni, M. Hirota tarafından Vaşington elçisine telgrafla tebliğ olunmuştur.
Elçi, bu notayı M. Kordell Hülle tevdi etmiştir.
Yeni sistem görüşülüyor
Londra 23 (A.A) — Tokyo-dan gelen haberlere göre, Ja-ponyanın Vaşington büyük elçisine telgrafla verilen Vaşing-ton anıtlaşmasının feshi hak-kındaki ihbar, Londra deniz müzakerelerinin geriye bırakılması sırasındaki vaziyetinde
hiç bir değişiklik yapmamıştır. Her üç murahhas heyeti için de vaziyet aynıdır. Her ÜÇ heyet de bugünkü sistemin yerine hangi sistemin konulacağını düşünmektedir.
Söylendiğine göre, Japonya gemi yapma programların bildirilmesini, Ingiltere ve Amerikanın bukuk birliğini ve tonilâtoların tayini şartlarını kabul etmeleri şartilc tasvib edecektir. Bilindiği üzere bu iki şart, daima Japon heyeti tarafından ileri sürülen fakat İngiliz ve Amerikan heyetleri tarafından reddolunan şartlardır.
Tokyodan gelen son baber-lare göre Japon murahhasları, İngiliz tekliflerini yeniden tetkik etmek için emir almışlardır. (Fakat bu son talimabn, diğerlerinden daha ziyade uzlaşın mahiyette bulunduğundan şüphe edilmektedir*
Başbakan ve dış bakanımız Bay “Yevtiç,, i tebrik ettiler
Ankara 23 (A. A.) — Yugoslavya Başbakanlığı ve Dış işleri Bakanlığım üzerine alan Bay Yevtiç işe başlaması münasebetiyle Başbakan İsmet İnönü ile Dış işleri Bakanı Tevfik Rüştü Araza nazikâne birer tel yazısı göndcrmi-ş ve Başbakanımızda Dış işleri Bakanımız çok samimî vc tebriği mutazammm tel yazılarıyle cevab vermişlerdir.
-------------B------------
Balkan kupası maçlarına başlandı
Dün Atinada yapılan maçta Yunanlılar Yugoslavları 1-2 yendiler
Atina 23 (A. A.) — Bugün 15 bin seyirci, elçiler hükümet erkânı önünde ve çok büyük bir şevk ve meserred iç nde Balkan kupası maçlarına başlanmış ve Yunan takımı çok ahenkli bir oyundan sonra Yugoslavya takımını 1-2 yenmişdir.
- — ■ o----------------
Japon elçisinin veda ziyafeti
Ankara 23 (Telefonla) — Memleketimizden sonra Japonya-nın Almanya büyük elçiliğine tayin edilen Japon büyük elçisi bugün “dün., Anadolu klübündc bir veda ziyafeti vermiştir.
Ziyafette Başbakan Linet İnönü ile dış ve ökonomi işleri Bakanları ve Gümrük İnhisarlar Bakanı ve şehrimizde bulunan büyük elçi ve maslahatgüzarlar bulunmuştur.
Meclis tatil kararı verdi
Zinoviyef ve Ka-minef tevkif edildi
1 nci sahifedeıı devam
4 — Ziooviefin akidcltrini komünist fırkrsn ile komünist gençliğinden kabul edenlerin miktarı pek azdır.
5 — Komploya iştirak eden eşhasın bütün memleketi bir sergüzeşte sürüklemek kabiliyetinde ol-mamalariDa binasen bunlar, fırkanın kalbi mesabesinde olan ve Stalinin büyük dostlarından biri bulanan zatı öldürmek auretile mak-aadlarını dde etmek tarikini ihtiyar eylemişlerdir.
6 — Fesatçıların tsşcbbûsleri peşineu akamete mahkûm IdL Çünkü Stalinin riyasetindeki fırka daima komploları ve her şekildeki entrikaları daha ortaya çıkmadan akamete uğratmanın yolunu bu'-■MSŞter.
Bu komplolar ve entrikalar, ister hariçten gelsin, üter dahilde teri i b edilmiş olsun, Stalinin riyaseti altondaki fırka, gerek iktisadi ve nnaf ve| gerek diplomasi sakasında kayda şayan muvaffakiyetler alda etmiştir. Buoun bâr aaeel de Fransu-Sovyct mukarens-tidir.
7 — Gazeteciler memleketin mukabil ibtilâlcslaşdan kurtarılmasını ve fırkanın tasfiye edilmesin: taleb etmelidedirler.
Pravda gazetesi. ilk defa olarak mukabil ihtilalcilerin isimleri yanında,' Zâoovîefin, Kaminefin ilimlerini zikretmektedir. Bu gazete, cinayetin muharriklerinin bu tarafta aranılmasını yazmaktadır. Aynı gazete, şeflerin ve bilhassa büyük sevilmiş ve yegâne şef Sta-linin etrafında safların daha ziyade sıklaştırılmasını taısiye etmektedir.
Zinovief ile Kaminef hususi bir mahkemeye verilecekler
Moskova 23 (A. A.» — Royter ajanıı muhabirinden ı
Zinoriefin daha bazı şahsiyetlerle beraber, ayın 16 aınıLs tevkif olunduğu artık resmeu beyan ediliyor. Bu tevkifler, 1 ilk kânunda. Kirofun katlıf üzerine yapıla o araştırmalar neticesinde vukubulmuş-t ar.
Diğer bir komünist lideri olan Kaminef te mevkuflar arasındadır.
Zinovief ile Kaminefi resmen sorguya çekmek için, elde yeter deliller bulunmadığı için, bunlar, kendilerinin idareten sürgün edilmelerini tetkik edecek husust bir mabkfaaeye vtrileceJdardir,
Bir İngiliz komünisti sürülüyor Bombay 23, (A. Hu) — Ingiliz komünisti Spratt sürgün edilecektir. Bilindiği üzere S-pratt, muhakemeleri dört yıl türen 32 komünistten biridir ki
Marsilya cinayeti meselesi
Kraliçe Mari M. Paul - Boncouru davasına vekil tayin etti
Marsilya cinayeti meselesi Uluslar Cemiyetinde bir karara raptedildikten sonra adli sahaya intikal etti. Kralın feci surette vurulmasında methaldar olan tetbişçiler aleyhine dava İkame edildiğini yazmıştık.
önümüzdeki yılın ilk aylan zarfında Boucbes du Rhonc cinayet mahkemesinde bu dava rüyet edilecektir. Bu davanın şimdiye kadar meselenin karanlık kalmış cihetlerini aydınlatacağı ümid edilmektedir.
Bu dava ceza kanunu hudutlarını aşarak siyasa) bir mahiyet arzcdecektir.
Kraliçe Mari de hakikatin tezahür edebilmesi için şahsi dava ikame etmiş ve vekâleti de eski Fransa Başvekil ve Hariciye nazırı olan (Paul-Bon-cour) a vermiştir.
Kraliçenin bu davayı Pol Boncoura vermezi çok manidar ve isabetli olmuştur.
Evvelâ Pol Boncour Fransız barosunun çok kıymmctli ve salâhiyet nahibi âzasından biridir. Sonra da küçük itilâf ile Fransız anlaşmasını isteyen ve o işleri filen gören bir devlet adamıdır.
M. Boncour aldığı dava hakkında şu sözleri söylemiştir:
— Bu davayı deruhte etmem benim için çok zevkli olmuştur. Kraliçenin emirlerini yerine getirmek te benim için
Yugoslavyada
Prens Pol Demokrat fırkâsı reisile görüştü
Belgrad 23 (A.A) — Saltanat naibi Prens Paul, dün demokrat fırkası reisi M. Ijonba Davidoviç'i kabul ederek görüşmüştür,
Yevtiçe tebrikler
Belgrad 23 fA.A) — M. Yev tıç, yeni kabineyi kurması münasebetle birçok tebrik tel-grafları almıştır.
Bunlar arasında Fransız Hariciye bakanı Bay Lavâlinki bilhassa kayde şayandır.
iki haftalık bir hapisten eonra son günlerde serbest bırakılmıştı.
Ma'iilfa faciasında Kraliçenin mUdafaatını deruhte eden
M. Paul Bonkur ayrı bir iftihar vesilesi olmuştur.
Kraliçenin emirlerini geçen hafta telâkki ettim, davalarını der’uhte etmemi istediler. Buna menfi birce vah veremez, dim mahkeme huzurunda M. ( Lâval ) in Cenevrede yaptığı işi yapacağım.
Yalnız bir kraliçnnin değil acılı bir zevce ve kıymetli bir annenin Fransa adaletine itimad etmesi itibarile de davanın müdafii olmak sıfatile sevinç duyuyorum,
Habeş hadisesi
M. Lâval Habeş elçisini kabul etti
Paris 23 (A.A)-Son İtalya-Habeşistan sınır hadisesi ile alâkadar olarak, Fransız dış işleri bakanı Bay Lâval, Habeşistan elçisini kabul etmiştir.
Bilindiği üzere Fransa, İtalya ile Ingiltere gibi, Habeşistan baklandaki 1906 andlaşmasını imza edenlerden biridir.
Bir romancı öldü
Paris 23 ( A.A. ) — Roman muharrirlerinde Felicien Chmp-saur 77 yaşında olduğu halde ölmüştür.
Hırvat Lideri affedildi
Yugoslavya-nın yeni va milli hükümeti milli birliği sağlamlaştırmak için Yugoslav yap teşkil eden bölün unsur lan toplayan bir hüküm.! vücuda getirdiği gibi bu umurlar arasındaki gücenikliği kaldırmak içinde
çok mühim teu Hırvatların eatnr. birler almıştır. retti Padic Bu tedbirlerin «o mühimlerinden biri Hırvat Lideri Radicio katli özerine Hırvat Liderliğine g.ko fakat devlet mahkemesince üç sene bapsa mahkûm olan Matcekin atfıdır. Bu da yeni hükümetin milli birliği azami surette sağlamlaştırmağa karar verdiğini gSateriyor. Buna dair gelen telgraf şudur.
BaJgrad 23 (A. A.» — Saltanat niyabeti, devlet mahkemeaioiu Matcek hakkında vermiş olduğu üç seoe hapis cezasını affetmiş! r.
Yunan kabinesin, de tadilât
Bombaları atanlar dünde bulunamadı
Atina 23 (Hususi) — Pirede atılan bu bombaların failleri hakkında yapılan şiddetli takibat ve tabarriyat henüz ınûsbct bir netice vermemiş, failler bulunmamıştır.
Adliye Bakanı ile Giril umu mî Valisinin istifaları üzerine Bay "Çaldaris. kabinesinde tadilât yapılacağı «ulaşılmaktadır.
Bir hava faciası daha!
7 Yolcusu* olan bir tayyare Okyanusa düştü
Mazetlon 23 (A.A.) — Dün birisi çocuk olmak üzere yedi yolcu götüren bir tayyare, büyük Okyanusla düşmüştür. Bir ımdad tayyaresinin tayyarenin ankazını görmüş olduğu söy enmektedir. Araştırmalar devam ediyor.
Hollanda tayyaresi kurbanlarının cesetleri Bağdad 23 (A. A.) — K. I. M. tayyaresi kazasında ölrn 7 kişinin cesedi, Ingiliz askeri tayyarelerde buraya getirilmiş ve otopsi yapılmak üzere has. tahaneyc kaldırılmıştır.
Birinci saı
General Kâzım uzun ve çok alkışlanan nutkunda dördüncü Millet meclisinin memlekete yaptığı nafı işlerden her ozanın kıvanç duyması lâzımgeldiğioi, bunlar meyaoıuda bıL baaaa son içtima devrelinde kabul edilen kadınlarımızın Saylav seçmek ve seçilmek ve kılık kanonlarının •aymıya değer işlerden olduğunu ve kabul edilen muhtelif lâyihalarla ordumuzun bir kat daha terakki ettirildiğini, yine kabul edilen bir kının lâyihalarla milli sanayiimizin kurulduğunu ve buuların artık semerelerini vermeğe başladığını »öylemi} ve dört sene kendini Başkan intıhab eden saylavlara teşekkür etmiş ve Tekirdağı saylavı Boy Cemil.n verdiği bir takrir kabul edilerek Meclis I mart 935 tarihine kadar tatil yapmıştır.
Başkan General Kâzımın nutkunda da işaret ettiği veçhile. Kurultay eğer gerekmezse yeni Meclisin lop:anacağı güne kadar başka celse yapmıyacoktır.
General Kâzım Özalpın söylevi
Ankara 23 ( A. A. ) — Te-kirdağı saylavı Bay Cemilin Kurultayın tatilini teklif eden takririnin kabulünden soDra kurultay başkanı General Kâzım Özalp şu söylevi söylemiştir :
“— Sayın arkadaşlar, Dördüncü Büyük Millet Mec liri 4 mayıs 1931 de toplan ırıijbr: Teşkilâtı esasiye kanunumuza göre bir teşrinisani 1931e kadar geçen günler fevkalâde içtima sayılmıştır.
Seçimin yenilenmesi için ver diğiniz karara göre birinci kâ nunun beşinci günündenberi bütün iLkede seçim anıklığına giril m ştir. Meclis bu verdiği ka rar d arı sonra da bugüne değin ç ılıştı. Gerekmezse beşinci Bü yük Millet Meclisi işe başla yıncıya kadar toplanınıyacak tır.,,
Başlan» bundan sonra dördün od Buyak Millet Meclisinin başardığı işleri sır asil e ix»h etmiş İç ve Dış İşlerimizden, sanayiimizin inkişafından, uilim-zin oz'eşmesiaden • e kılık birliğinin temininden bah-«ettikten «on.-a Miyadı kanunun., geçerek demiştir ki:
*—Soyadı kanunu da soysal ilerJı • nede kıvançla anılacak bir atılıştı.
Dördüncü büyük Millet Meclisi Türk kadınına verdiği onurlu «i. yasal orun ile ulusal borçlarıma en büyüklerinden birini ödraıişdir - alkışlar - kurtulu} »vajina kaniyle, caniyle girişen Türk kadınının ulus işlerinde sürü olman pek doğru, pek yerinde idi Türk kadınının bilinen yararlığına genişlik vermek ülke için çok aaığlı o doğu bellidirr. Bu yüzden, kadın, larımızıo kty, kent işlerine olduğu gibi bütün ulu» işlerine de bakabilmeleri için yaptığımız kanunlarla gerçekten öıünebilirsiniz. alkışlar .
Başbakan bundan sonra kendini ber yıl toplantısında Bajkao in-’ hap eden saylavlara teşekkür etmiş ve söylevini şöyle bitirmiştir: “— Baylar, başarıcılığınnrm kaynağı Atatürktedir.-Şiddvtli allnşlar-onıın açtığı verimli yollar üstünde rürümekledlr ki ülkeye yararlı olduğumuzu sûyliyebilir ve ka-nun'a p-k yerinde olarak, övıL
'feden devam
ne biliriz. Alkışlar-Türklüğ. yaptığı sayın ziyiliklarle hepimizin yüreklerinde tûkenmer gunenç yaşatan uluğumuz Alatürke bağ ılığımı ve sonsuz saygılarımı bir daha sunarım.
Hepinize esenler ve. ulusal işlerde öktüîer dilerim. - «örekti alkışlar -
Nafia Bakanının beyanatı
İstanbul rıhtım şirketinin satın alınmasına dair kanunun kurultayda müzakeresi münaıebtiylı: Bayındırlık Bakanı Ali Çetin Kaya beyanatta bulunarak şirketin mazisi ve hali baklcuıda güzel bir hulâsa yapmış ve 83 - 85 sena müddetle imtiyaz verilen bu şirketin imtiyazı mucibince yapması icabedrn birçok işleri yapmamın yüzünden nihayet satın alınmasına karar vorildığni söyledikten sonra demiştir ki :
*— Satın almakta nazırı dikka-t o ize arzedebileceğimiz en mühim mesele şudur i imtiyazı ıabu almak için aou beş annenin hasılatı gay-risafiyenin yüzde seksenini diğer imtiyaz senelerine vermek yani 8$ seuenia “45 senesi geçmiştir.. Diğer 40 «enesi için yüzde 80 vermek suretiyle 270-280 bin lira kadar verilmesi lâzım gelen para tutuyor. Boyla bir vaziyette pazarlığa oturulmuş ve neticelenmiştir. Yani buna yüzde 80 faizi ve emlâki hususiye parası da zammedilır-•e senede beşyûz bin Ura ödemek mecburiyetinde kalacaktır. Mukavelenin mühim noktası bulur. Ve memleket için bu meselenin halle-dl'nıiş utmasıdır..
Müzakere oldukça mühim safhalar geçirdi. Ve neticede uba a'rnak meselesi tımımen halledildi. Mukavelcy.- Saraçoğlu Şükrü arkadaşımız katinece memur ed'd-■niştlr. MûsaLeratın safahat ve neticeler ,oı kendileri izah edeceklerdir. Nafıa Vekâleti cephesinden .za I deceğim noktalar bunlardır.
Son içtimamızda bu meseleyi ■□iletmek suretiyle karşınıza gel. »sekte bir hazzı manevi duymak-■ayım. - Mutlu olgun, alkışlar • Adliye Bakanının beyanat»
Ali Çetiokayadan sonra söz ıian Adliye Bakanı Saraçoğlu Şükrü d- şirketin bir tarıhçeaini yapmış kurulduğu günden bugüne kadar geçirdiği safahatı ita he imiş ve yirkı tnı satın alınmasında istifade edi cn borç senedierini borsa kıymetlerinin cütûkiûğu münasebetiyle şirketin iki milyon liraya mubayaa edilmiş telâkki cdilebi-cceğioi soyledıkde.-ı sonra beyanatını şu cümlelerle bıtlrmîşdtr:
“— Bu neticeye varmek için yapılan müzakere uzun sü mekle »erabsr çok samimi ve dostane bir bava içinde cereyau etmiş olduğuau Miylemcğı vazife bilirim. Mukavelenin ana hatları araettiğitzı noktalardır. GSrûlüyorki Büyük Meclisin amme hlzıuctlariain dcvlctluştir-inek hususundaki değişmez prensibi bütün h u İle yürütmeğe çalışı-yuruz. Eminim ki yukın bir ntide devletleştirme politikamızın faizlerini burada göreceğiz ve bugünkü geri vaziyetten rıhtımlar mllterck-ki ve fennî l:ir teçhizata malik olmakta gecikmlyecektir. -alkışlar-Devlet ve millet için hayırlı gSrdügümüs bu mukavelenamenin kabul edileceğini umduğum ve al-kışlarınızdao cesaret alçığım için daha şimdiden şu cümleyi sdyliye-biiirim bu yeni matınız ulusumuza mutlu ve kutlu olsun.. -Alkışlar*
Kânunuevcl 24
[sütunlar ARASINDA
V ______
Kuluçkadan bir ders
Tabiata hâkim almanın yolu tabiat! tetkik etmek, onun sırlarını çözmektir.
Tabiat tetkik edilerek, urları meydana çıkarıldıkça iarınlann iıtîfadeîerijde o niıbette artıyor.
Bunun ea son misali bir Ruı (İlminin kazandığı şu muvaffakiyettir.
Şimdiye kadar kuluçka makineleri ocaklık bakımından aynı derecede tutuluyor ee böyle tutul mauna ehemmiyet veriliyordu. Ru» âlim-leriedrn Meşçevyakov bunun doğru olmadığını isbat etti.
Bu Rus (Umi dikkat etmiş: Bir tavuk kuluçkaya olurdu mu, onun altındaki yamurtalarıu û.tü. alt tarafından daha uçak oluyor.
Yine dikkat etmiş: Tavuk yumurtaların ürerinde otu'makdan yoruldumu kalkıyor, do'ajı/or, v-bn arada yumurtalar soğuyor
Üıtünda tavuk oturan yumurtaların üst tarafı, elbet ki alt tarafından softuk olnr. Bunu kim bilmez. farkına varma ı?
Hele bir tavuğun tilerinde oturduğu yumurtaları bırakıp dolanmağa çıkınca yumurtaların soğuduğunu bilmemek, anlamaıuak mümkün mû ? Fakat bunu biltni-yen, tmlamıyan bulunmadığı halde bu möjahrdeleri kuluçka makinelerine tatbik eden yokta.
Bu İşi becermek Rus âlimi (Meş-cevyokov) a nsrip oldu. O d» öyle bir kuluçka makinesi yaptı ki fyu-mnıtalar içine konunca üst tarafları daha sıcak, alt tarafları daha softuk duruyor, sonra bütün yumurtalar ya altı saatte, ya »ekiz saatte kimilen soğutuluyor.
Netice şu :
Eldeki kuluçka nıakioeleri [ancak yüzde elli beş derecelinde muvaffak olduğu halde, yeni makineler yûıda yetmiş be; dereceainde oluyor.
Bu misal de gösteriyor ki tabiatı nekadar tetkik eder, müşahedelerimizden nekadar istifade edersek, tabiate o nispette hâkim olmak mümkündür.
Bu müyah’deler, herkcıin bil-dlfti, herkesin anladığı «eyler olâ' bilir.
Hüner, bunların tatbikindedir. Zaten tatbik, edilmiyen bilgi neye yarar.
R.
Kaçakçılıklar
SeL&niktcn şehrimize gelen Romanya bandıralı Prenses Marya vapuru yolcularından Mecid Ali adlı bir adamın üzerinde 6 kiloya yakın safran ve aynı vapurda marangoz Yuva-nidanın üzerinde de üç metre yünlü kumaş, iki paket çikolata ve iki paket de Bu'gar sigarası yakalanmıştır. Kaçak eşya müsadere edilmiş, suçlular ihtisas mahkemesine verilmiştir.
Rıhtım şirketinin devri faaliyeti
Rıhtım şirketi tasfiye heyetine seçilen ve halen Pariste bulunan bay Buvasiye ve bay Viyycnin birkaç güne kadar şehrimize gelmeleri muhtemeldir.
Diğer taraftan şirket» aid bitûmum eşyanın gümrüğe devri roünasebetile gümrük baş nüdürlüğü tesellüm muamelesine süratle devam etmektedir. Haber aldığımıza göre eşyanın mühim bir kısmına aid muamele bitmiştir. Geri kalan eşyaya aid muamele de bir kaç giinc kadar bitirilecektir.
Kumarbazlar takib ediliyor
Polis, kumarbazlar hakkın-daki takibatını artırmıştır.
Her polis merkezi, bu hususta gayet müteyakkız davranmaktadır.
Galatada Karaoğlan sokağında Rıfat isminde birinin kahvesinde oyun oynıuan İbrahim ve İsmail, kahveci ile beraber yakalanmış, hepsi hakkında tahkikat evrakı tanzim edilmiştir.
-ZAMAN- _
Şehitler abidesi müsabakası
Jüri heyeti dün de eser-i leri tetkik etti
Konservatuvar bioaslyle 16 Mart şehitleri) abidesi iç n açılan müsabakaya birçok kitnır iştirak etmiş, bunlardan yetmiş daoeai proje plânların, belediyeye vermişti.
Vi'âyette, eski meclisi umumi vilâyet ulusum konulan bu proje ve modelleri birer birer tedkile etmek ve bunlardan birini tercih eylemek Özere bir jüri heyeti seçilmişti.
Öç gün evvel ilk defa toplanan jüri heyeti projeleri umum! surette tedkik eylemiş, İçtimaını düne bırakmıştı. Dûn de mevcut eserler birer birer ve inceden inceye tedkik edilmiş ve bunlardan barıları müıabaka harici bırakılmıştır.
Gelecek içtimaria dün ayrılan projeler üzerinde yeniden bir etûd yapılarak bunlardan iki veya üçü tefrik edilecek, bilâhare da bunlardan birisi seçilerek konservatuvar biuaaı ve şebitter abidesi buna göre yapılacaktır.
Tercümanlar
Kursta ilk dersi Belediye reisi verecek Belediyenin tercümanlar a-rasnda yeni bir tasfiye yap-raıya karar verdiğini, ve bu taşfiye neticesi tercümanlıkta katacaklara yeni vesikalar vereceğini evvelce yazmıştık Bu maksatla alınan tedbirler arazındı bir de tercümanlara kurs açılması kararlaştırılmış idi. Bu kurs salı günü Şc-Şehir Meclisi salonunda Vali Bay Muhittio tarafından açılacak ve ilk dersi kendisi verecektir. Ondan sonra haftada iiç defa derslere devam olunacak ve bu derslerden biri nazarî ikisi ameli olacaktır.'
Elyevm altmış tercüman mevcuttur. Tasfiyeyi müteakip ne kadar kalacağı kurslardaki imtihanlardan sonra belli olacaktır.
Fırka genel yazganı * Halk fırkası umumî kâtibi Bay Recep Pcker yarın Menemene giderek Kubilây âbidesinin kûjat resmini yapacaktır.
Hukuk fakültesinde cezalar
Hukuk fakültesinde geçen ayın 29 nda yoklama mesele-sinden bir hâdise olduğunu yazmıştık.
Hukuk fakültesi inzibat mec lisi bu talebeden üçüne 10 ay müddetle muvakkat tard cezası vermiştir. Fakat bu üç talebenin ilk hataları olduğu nazarı dikkate alınarak verilen cazalar tecil edilmiştir. Afyon ve zahire satışları Son iki gön zarfında İstanbul borsacında 32 kilo yüz gram afyon, 30 ton biralık arpa, 210 ton muhtelif cins buğday, 1015 kilo kepek muamele görmüştür.
Bundan başka H amburga 30.655 kilo tiftik, Iskenderiye-ye 2600 kilo zeytin yağı ihraç edilmiştir.
Ayıntaplı gençler
Gazi Ayıntaplı g» öçler Ayıntabın kurtuluşu on üçüncü yıl dönümünü önümüzdeki Salı günü Halkevi salonlarında kut-lulıyacaklır.
Sadakai Fıtır
İstanbul müftülüğünden :
Eltiyi ±L_ Son^
Buğday 13 11 ’ io
Arpa 20 16 0
Özüm 10-t 78 6$
Hurma 312 260 0
Polisin tahkik ettiği bir mesele ihtiyarı kim vurdu?
Zengin olduğu söylenen bir ihtiyar yalnız yaşadığı evinde ağır yaralı bulundu
Polis ve adliye, 70 lik bir ihtiyarın şüpheli surette aftır yaralanmasının tahkik ile meşgul bulunmaktadır.
Hu vaka şudur:
Beyoftlunda Kamer hatun mahallelinde kızılck sokağında 44 numaralı evde Dominıko isminde yaşlı bir Rum oturmaktadır. Bir evde başlı başına ve kimsesiz olarak oturan bu adamın vaziyeti etrafındaki rivayetler muhteliftir.
Bazıları bu adamın gayet zengin olduğu batta aoa zamanda Yüksek kaldırımdaki büyük bir külûpha-nesini saltığını aöylemekteler, bazıları da tnmamiyle aksini iddin ederek çok mûşkill bir vaziyette bulunduğunu söylemektedirler. Bu adam, evvelki akşam, geç vakit evine girmiş, fakat girdikten biraz sonra Dominikonun feryadı ve fo-tizndadı işitilmişdir.
Konu komşu tabii ilk anlarda işin farkına varmamışlar ve ortalık da kararmış bulunduğu için ne yapacaklarını şaşırmışlardır. Neden sonra komşular, Dominikonun evine gelmişler ve aralık buldukları kapıdan içeri girdikleri zaman k*-
Atatürk köprüsü
Nafia Vekâleti projeyi tasdik etti, bir haftaya kadar münakaşa açılacak
Atatürk köprülüne ait projede Nafıa Vekâletinin istediği tadilât yapılmış, proje tekrar Vekâlete gönderilmişti. D.Jer taraftan belediye bı> köprünün ş-hlr münakalâtını tanzim maksadiyle biran ev. vel inşasını arzu ettiğinden proje yi Vekâletin ■vlâhıya'.tar erkânına izah ettirmek maluadiyle belediye yullar müdürü Baş- Galibi Aaka-raya göndermişti. Nafıa Vekaleti muaddel projeyi taıdik eyleri fti cihetle Bay galıb diio şehrimize dönmüş, fen heyeti müdürü Bay Ziyaya vaziyeti izah etmiştir.
Muaaddak prejo Ankaradao belediye ye gönderildikden «oa-a belediye fen heyeti tarafından köprü inşasının münakaşaya vaz’ı için son hazırlıklar bir İsafta zarfında ikmal edilecek dır.
Bu itibarla Atatürk köprüsünün kânunuıani nibayvtmdc münakaşaya konulması artık .katileşmişti’'- Evvelce de yazdığımız gibi münakaşanın iki aafbası olacak, ilk safhada arzu eden her ecnebi gurobu İm münakaşaya iştirak edebilecektir. Dört av devam edecek oiao bu münakaşanın nihayetinde bir
j - Şerhler ■ —
Her münakaşa az çok tehlikelidir. Hiç olmazsa o yüzden soğukluk ve aniaşamamaz-lık yüz gösterir.
Şerh ve izah:
Doğrudur. Münakaşadan hiç olmazsa soğukluk yüz gösterir. Belki de bir münakaşayı kazanmak yüzünden bir dost kaybedilir. Bir münakaşa yüzünden bir ıı dost kaybetmeyi göze al-[ maksa kolay kolay karar verilecek bir şey değildir. Onun için münakaşaya lüzum hasıl olursa onu idare etmeli, münakaşa edilen mesele içinde kabule değer her şeyi kabul ettikten sonra ihmal edilen, ! yahut nazarı dikkate alın-mıyan bazı noktalar da bulunduğunu göstermeli. Bu I1 yol en güzel yoldur.
Hatırlamalı ki bir mü-. nakaşa kazanılabilir. Fa-1 kat münakaşanın katanıl-
pının sahanlığında ihtiyarın yare uzanmış vücudiyie karşılaşmışlardır.
Başının muhtelif yerlerinden kan
lar akmakta olan bu adamcağızın başına ne geldiği sorulmuşsa da söz söyliyecek bir halde butun-rnıyan Dominiko aftzıuı bile açamamıştır.
Bu hal karşıtında keyfiyetten zabıta haberdar edilmiş gelen poliıler Dominikosun Beyoğlu hastanesine nakli için imdadı sıhhi otomobilini çağırmışlardır.
Nihayet otomobil gelmiş, yetmiştik ihtiyarı ölüm halinde haı-talıaneye bırakmıştır. Hayatından ümid kesilmiş olan hu ihtiyar Ru-nıuo başına gelen vakanın tnhki-katıua gelince, işte bu cihet hlli karanlıktır. Çünkü ihtiyar adam, henüz bir töz söylemeğe muktedir olamamıştır.
Mahallede dönen »özlere nazaran, ihtiyar Rumen bir taarruza uğramış bulunması ihtimalleri göz önûadc tutularak ad iye ve zabıtaca tahkikata girişilmiştir.
Bu tahkikat neticesi işin hakiki mahiyetini meydana koyacaktır.
jüri heyeti mevcut müracaatları tetkik ederek bunların içinden dürt beş tanesini tercih edecektir.
Münakaşanın ikinci safhaM, münhasıran birinci münakaşada seçilenlere aid nacaktır. İki ay devam edecek olan bu devrede ancak seçilmiş o'an guruplar kati tekliflerini bildireceklerdir.
Bu ikinci ayın nihayetinde İse bu dört, beş gurup arasından biri tercih o'unarak köprünün inşam bu guruba ihale edilmiş olacaktır.
Fatihe su
Belediye, lerkosu gibi, halkalı sularını da ıslâh etmeğe karar vermiş, bu maksatla Fatih civarıma su muvakkaUtı kesilmişti.
Ramazan mlinasebetilc Fatih camiinde âtı bulunmaması bir çok kimselerin şikâyetlerini mucip olmuştur. Bunun özerine Belediye ctfniye vastasile ve suların tamiratı bitinceye kadar camie su verilmesini kararlaştırmıştır.
John Lubbock
ması, karşı tarafı ikna etmek demek değildir. Münakaşa ile bir insan ikna ! etmek, belki de kül Uy en ' imkânsızdır. Onun için bir , meseleyi vuzuh ile, mümkün mertebe az, fakat öz l sözlerle anlatarak karşt tarafın kanaatini az çok sarsıntıya uğratmak yeter. Çünkü bir kanaate karşı hissolunan itimad, az çok sarsıntıya uğrarsa yapılacak iş, yaptlmış olur. Gerisini karşt taraf, kendi kendine tamamlar.
Münakaşanın tehlikele- ,• rinden korunan kimse mü- 1 nakaşaların yol açacağı soğukluk ve anlaşamamaz-lıklardan da kendilerini kurtarırlar.
ZAMAN
Defterler asıldıktan sonra
Kadınlar seçime çok alâka gösteriyorlar İntihab fsaliystl devam etmek-dedir. Mahallelere asılan crdve’lcı her gün sabahdsn akşama kadar binlerce kişi tarafındon tedkik edilmekdedir. Bunlar arasında ekseriyeti kadınlar teşkil eylemek-dedir.
Defterlerde isimleri olmıyanla-teftiş heyetin» oıurcaat aderek itirazda bulunacaklardır.
öğrendiğimize göre, şehrimizin nüfusunda geçen intihabata nazaran esaslı bir fark olmadığı elhetl: istanbuldan çıkacak mebus adedi- I nln 16 dan fazla olacağına ihtimal I verilmemektedir. |
Deniz Ticaret müdürü
döndü
Deniz Ticaret müdürü'-Bay Mûfid Deniz Ankaradan şehrimize dönmüştür. Bay Müfit An-karada deniz ticaret işlerinin yeni sene bütçesi hakkında bazı izahatta bulunmuştur.
Bütçenin tanzimine yakında başlanacaktır.
Binasızlık
Belediye şubelerini toplamağa çalışıyor
Muhtelit mahkemeler 935 senesi Haziranına kadar işlerini bitirerek muamelelerini tasfiye edeceklerdir.
Bilâhara Belediye bu binayı hükümetten kiralayarak müteferrik yerlerde bulunan şubelerini bir araya toplayacaktır. Bu meyanda Belediye fen heyetinin bütüa şubelerde bu binaya yerleştirilmesi ve fen heyetinden kalacak olan merkez binasının üst k itina da Belediyenin diğer şubelerinin nakli tasavvur edilmektedir.
Yeni sene bütçeleri
Daimi Encümen dün valinin riyasetinde ve vali muavininin de iştirakile toplanmış, vilâyet ve belediyenin yeni sene bütçelerini hazırlamaya başlamıştır.
İncir stokları bitti
Tiirk ofisdeu verilen malumata göre incir piyasası durgun bir vaziyette bulunrmaktadıı İzmirdeki stokların İşemen hemen bitmiş olduğu söylenmektedir. Buna mukabil ilk ve son Teşrin aylarında yapılan büyük alımla r neticesinde Hamburg piyasasında çok stoklar birikmiştir. Fakat bu mallar daha evvel ûmid olunduğu kadar kolayca ve çokça »atılmamıştır. İncirlerin satılamamalanna se-beb Almanyada havaların dik geçmesidir. Havalar soğur soğumaz incir piyasası da yükse («çektir.
Araba ile kömür satış'
Araba ile mahalle aralarında kömür satışının belediyece yauk edilmesi kararlaştırılmış tır. Buna sebep bu kömürlerin elenmemiş olmasıdır. Türk - Yunan hududu
Ardanın üzerinde Şark Demiryolunun geçtiği Arda köprüsü civarında nehrin Türk □-razisi, aleyhine vücuda getirdiği vaziyet hudutta mahallen tetkikat yapan heyetimiz tara-fıudan plânlar tespit edilmiştir. Malum olduğu veçhile Ardanın akış istikameti Türk arazisinde toprağı mütemadiyen bizim ziyanımıza aşındırmakta nehir bu toprağı Yunanlılar lehine karşt sahile yıkmaktadır Bunun üzerine her iki hükümet muhtelit bir heyetin tetkikat yapıp bu işe filen mani olacak tedabir alınmasını kararlaştırmıştır. Şimdi bu hususta çalışılmaktadır.
s
O öylesem tesiri yok assam gönül razı değil
Kadıköy tramvayında
Gsçsolarde Kadıköy tramvayından bahsederken birçok yarlarda tramvay» iaib binerken bssa-cak bir yer bulunmadığından bah-Kfftmiş, hatta yağmurlu, çamurlu ytlnlerd» bu yüzden bir t»kım h(-ölıccikler dcQvukubulduftunu kay dr» derek bu için d» sürati» başarıb matını dilemiştik.
Aradan prk kıza bir zaman geçti. Yiac Ksdıköyûoe yolumuz düştii. Yinn tramvaya b.udik v» bir hayli mesafe geçtik. İneceğimiz y»r» baktığımız zaman, mükenımel bir banmak bulduk ve rsbat rahat .ndik. Bu Baaamıklar gidîb gelm» duraklarının her iki tarafına yapılmıştı.
Bu işin bir an evvel tamamlanmazı için de faaliyetin devam ettiği görülüyordu.
Sevindik vo hattın günden göne tekemmül ettiğini, eksikliklerin tamamlandıftını görerek içimir açıldı.
Onun için bir noktaya daha işaret etmak iatiyor v» oodao çıkan güçlüğün de bertaraf edil-merrni umuyoruz.
Kadıköy tramvayının kendin» ruohıu» bir hali, arabalara alınan yolculardan ekseriyetin ayakta durmazı; ekalliyetin oturmazıdır.
Halbuki bu çaşit nakil vazıU-lar loın'beplinde şart ekarriyetin oturman, ve ekalliyetin de rahat rahat ayakta durmalıdır.
Kadıköy arabalarında ise, bu kaziye aksinedir. Çünkü Tl kişinin oturacağı, 23 kişinin ayakta duracağı arabaların içinde yazılıdır.
Ayakta duranların ekaeriyet teşkil etmelerinin bir garabet teşkil ettiğini bir tarafa bırakalım bari şu ayakta derecek o an 28 kişi rahat rabat durabilecekler mı?
Buna imkân bulunmadığını anlamak çok kolaydır. Çünkü tıram-vay arabası idarece tentib olunduğu şekiide doldu mu ayakta duranların hali prk yürekler acım oluyor.
Onun için bu noktanın da Islâhına ehemmiyet verilirse çok iyi olur.
L.
Afyon heyeti dün döndü
Beîgratfa yeni bir mukavele yapıldı
Türle - Yugoslav afyon mukavelesi için Belgrada giden uyuşturucu maddeler iubisan müdürü bay Ali Sarainin riya setindeki heyet dün sabah şehrimize dönmüştür.
Afyon inhisar müdürü bay Ali Sami BelgTad seyahati hakkında dün kcndisile görüşen gazetecilere şu izahatta bulunmuştur :
•'— Görülen lüzum Üzerin» Bclgratta yeniden bir afyon makavelesi yaptık. Bu mukavele 1937 senesine kadar muteber kalacaktır. Ve şayed iki taraftan biri itirazda bulunmazsa mukavele 1937 senesinden sonrada kcndiiiğiudeo tcmdıd edilmiş olacaktır.
Yeni mukavelenin bası hususiyetleri vardır. Meselâ eskisinde tevzie esas kilo Üzerine idi. Afyon bcdelleride tarafeyn arasında tevzi olunuyordu. Şimdi bunlar morfin miktarı üzerinedir. Ve bedellerde alâkadar taraf tarafından merkez bürosu vastasite tahsil edilecektir. Bu şekil, kambiyo işlerinde görülen müşkülâtın izalesine hâfi gelecektir.,,
Bay Sami yarın akşam An-karaya gidecektir.
Yeni mukavele bir Kânunusaniden itibaren tatbik sanssı-na konulacaktır.
Diğer taraftan, aldığımız ma-lûuıata göre, badema içme afyonu satışı da Türk ve Yugoslav bürosu taraklıdan müştereken yapılacaktır. Muallimlerin soyadları
Soyadı alan bütün muallimler isimlerinin örneklerini Kültür Bakanlığına göndereceklerdir.
I
4
A M A N —
Kânonuevel 24
'Zaman Ansiklopedisi
Zı'noviev ve Kaminef
Sovyet Ratyadan gelen »on haberler, geçenlerde kotlolunnn Kirof yolda} yüzünden bir çok tevkifler yapıldı^ ını anlattıktan sonra Zinoviev re Kaminef yoldaşlardan da şüphe olunduğu bildiriliyor.
Bu iki alma, Ru» inkılâbınm tanınmış »imaları arasındadır.
Zinoviev'in atıl adı Apbelbnum dır. Kendisi Ru( Yohudiaidir. 1883 do dokmuş, 1908 de Rusyadan çıkarak blllıaıaa lıvlçrcde birleşmiştir.
Zınovief 1917 de Lenin ile birlikte Rutyaya döndü ve Rus ihtilâlinde onunla birlikte çalıştı. İlk öner (Leningrad) Sovyatinin reis, ligini yaptı, 1924 de de komünist enternasyonalinin icra heyeti re-ialiğine getirildi.
Zinovlyaf, Lenioin ölümünden aonra onun varisi ve halefi «ayılıyordu. Bununla beraber onun yerine getirilmedi ve Stalio, Karnine f ve kendisinden teşekkül eden üçler heyetinde çalıştı. Daha sonra Zinoviev ile arkadaşları arannd.1 ihtilâf baş gösterdi ve kendin 1926 yılında evvelâ politika burusundan, sonra enternısyonalln icra heyeti reisliğinden çıkarıldı. 1927 de Troçk | ile birlikte komünist fırkasının | merkezi heyetinden atıldı ve Kazandaki komünist Üniversitesinin rektörlüğüne tayin olvodu ve muhaliflikten vazgeçtiğini ilân etti.
Ondan sonra aııeak son hâdiseler dolayııiyle Zinovieften bahso-lunduğunu işitiyoruz.
• •
Kaminef yoldaşa gelince onun
....."•«•••»•............mı............. sı»...■>■■■.....
Mimar mecmuası
Aylık vaıpı, sanat, şehircilik, (Kıymetli ve tetkike
Bu güzel mecmusn-o 16 neı nûıhssı İntişar etmişdir. Mecmuayı şöyle bir göz gezdirildiği tamın memleketin böyle bir mecmuaya S>e keder ihtiyacı olduğunu drrha! anlaşılıyor. Çünkü bu mecmua sayesinde birde kuvvetli bir mimar heyeti olduğunu ve bu heyet men-sub.ninin peyderpey çok mükemm eserler meydana getirmekde bu-luaduğuuu ii/renmiş oluyoruz. Meselâ mccmusnıo geçen nüshasında güzel sanatlar mektebi muııiriyat şubesinde Bağdsd[Türk Elçiliği için bir bini projesi yapıldığım gö(-müşdük. Bu nüshasında da Tahrandaki Türkiye E.çiği için dı mimar Bay Seyfeddin Erkanız, yopdıjı projenin plân ve resimleri vardır. Bu meslek mrcmuası olmasa gerek Bağdad da,gerek Tahranö yapılacak elçilik binalarının projelerinin L'asıbuldn Türk mimarları tarafındın yapılmış olduğunu tabii öğrenmemize, bilmem.ze imkân yoklu. Tahran elçilik binası için yapılan plân ve resimleri ok-lımız erd.gı kadar tetk.k ett.k. Bir kere şurasını sdyliyelim, kı bu binanın m morlığmda esas şu mahud (kûb.k) usul olmakla beraber mimar Seyfettin buna geniş saçak ar
da asıl adı Leon Boris Rosen Fıld dir. Kendisi Kafkasyada 1883 de doğdu. 1902 de Tifiitdeki «osyol demokratlara] Utihak ettikden sonra komünistliğe geçdi ve Rusya haricine çıkarak Lenin, Zınovıef ve Troçki ile birlikda çalıştı. Kami-aev 1914 de de Ruayaya girmeğe muvaffak otlmuş ise de derhal Sibiryaya ncfyoluomuş ve ancak 1917 de Ruayaya dönerek Leoiugratta Provada gazetesinin idaresi ile meşgul olmuşd.ı. Knminef Sovyet-lar merkezi iern komitesi reisliğini almış, Brestalitovesk muahedesinin müzakeresine memur edilmiş, daha sonra Viyaaaya Sovyet elçisi olarak gönderilmiş, Moskova Sovyeti reisliğini, Mesai ve Müdafaa meclisleri reisliğini ve Stalin ile Zi-novyicften müteşekkil ûçlsr heyetinin sinliğini yapmıştır. Kendisi ile bu iki arkadaşı bütün Rutvo-nıngdiktatörleri idiler.
Kaminef, 1924 plinin şubatında Sovyet Cumhuriyetleri Birliği hükümeti reis vekilliğine getirilmiş ve aynı sene içinde komünist enternasyonalinin icra komitesi altlığına seçilmişti.
192S te Sovyet Ruayanın Roma sefirliğine gönderilen Kaminef 1927 de muhalefete geçmiş ve fırkadan çıkarılmış ise de 1928 de tekrar fırkaya alınmıştı.
Daha sonra o da ancak son hadiseler dolayııiyle mevzuu bah-lOİmuştur.
ve tezyini sanatlar mecmuası değer bir mecmua ) ilâvesi suretiyle büsbütün dört köşe ( kübik) usulden ayrılmış ve uzaktan uzağa milli bir çeşni ver-meğe çalışmıştır. Kim ne derse desin, b.z Avrupada türeyen ve nadiren güzel şekiller verilebilen kübik tarzı mimariyi beğenenlerden değiliz ve bu usulü mimarinin de yavaş yavaş modası geçerek kla.ik m.mart ile kübik mimart arasında mutedil va göze daha hoş görünen bir usulde karar kılınacağına kaniiz. Hete bizim mimar-.anınız kübik uıu ü milli mimari Çeşni» vererek yetişmeğe mutlak ça'ışmahdır.
Nitekim Bay Seyfettinin tah-r m elçilik binazı projesinde bu çeşni vardır. Kendilini tebrik eder ve bu yoldu eterlerinde biraz daha hususiyet ve müentaziyet göa-tnrraea.nl temenni ederiz.
Mecmuada mimar Bay Kemal Altan ın ( Selim camii ve Edirne) unvan ı bir makalesi vardır. Muh-taıar, mÜfld olan bu makalede muharrir, Edirnede Türklerin mimari ve medeniyet itibariyle vü-cude getirdikleri eserlerin kıymet-erini, çok canlı bir lisanla anlat-ırmakta ve ezcümle “ Türkler Edirneyi aldıkları vakit bir sur , içine kapanmış ufak bir kasaba
- Z
POLİSTE
Hamala teslim edilen yumurta
Boğazkesende tavukçuluk eden İbrahim diin Yemişte yumurtacılardan 500 yumurta almış, bunu dükkâna götürmek Üzere hamal Osman isminde birine teslim etmiştir.
İbrahim, piyasada işini bitirdikten »onra dükkânına gelmiş, fakat yumurtaların gelmediğini görmüştür. İbrahim, akşama kadar bcklemişscde hamal gözükmeyince nihayet polise müracaat etmiştir.
Polis, şimdi bu meçhul hamalı aramaktadır.
Bir sarhoşluk
Kasımpaşada oturan Mişon isminde biri, «on derece sarhoş olduğu halde Yıldız ismindeki kıraathaneye gelmiş, burada bağırıp çağırmağa, sağa »ola çatmağa başlamıştır.
Müşterilerden bazıları bunun önüne geçmek ve Mişonu susturmak istemişlerse de muvaffak olamamışlar, nihayet polisi haberdar etmeğe mecbur kal-mış'ard'r. Polis Mişonu tutmuş hakkında tahkikata başlamıştır.
ŞIIIIMHNNINNIHHMIIIKIH ••«••••»••••••••••»« »•••••• idi. Aldıkları aonra Türk ümranını genişleterek, Edirneyi baştanbaşa medeniyetle doldurarak büyütmüştür „ demektedir. Edirne içindeki dini, nailli abideleriyle Tük medeniyet kabiliyetinin hokikaten bir mubncaılasıdır. Ve bu abideler her Türkün Edirneye nekadar candan bağlı olması, onu nasıl gözü gibi muhafaza etmek mecburiyetinde buluaduğunu göstermektedir. Son zamanlarda yabancıların göz diklikleri bu fevkalâde kıymettar şehrimizin değerini böyle münasebet düştükçe «öylemdi, yazmalıyız, ki Edir-oeyi Türkler için muhafazanın millî bir iman olduğu anlaşılsın. Mimar mecmuası sahiplerini böyle bir makale yazdıklarından dolayı tebrik eder ve mimar Bay Kemal Alton m muhtassran bahsettiği abidelerin her biri içjn mûteatcib nüshalarda ayrı ayrı birer mufassal makale neşrini temenni ederiz.
Mecmuada bir dr Anlalyanın 34 kilometre şarkında (Belki») namındaki kadim bir şehre dair malûmat vardır. Bu şelurde Romalılardan mparalor Antuoeo zamanından kalma bir tiyatro binası var. Makaleyi Fazan Antalya müze müdürü Bay ıkri, bu tiyatro için ’Tûrkıyede ve belki dünyada en az harab olmuş tiyatrolardan biridir,, diyor. Filhakika tiyatronun mecmuada münteşir resimlerinden de hele Cephesinin daha yen, yapılmış kadar muhafaza edildiği anlaşılıyor. Türkiye eski tarihin her devrine ve lıcr milletine aid asarı istika itibarile dünyanın galiba en zengin memleketlerinden biridir. Yazık. ki memleketimizin bu noktai nazardan kıymetini henüz Jâyikile bilmiyoruz ve meselâ Antalya civarındaki şu (Belki») harabelerini ve onun güzel tiyatrosunu yeni öğreniyoruz.
Mimarı mecmuasında daha bir çok faydolı razılar ve malumat vardır. Bu mecmua her halde sanat ve irfan sahalındaki boşluğu dolduran vasıtalardan biridir. Bunun himaye etmek ve daha ziyade zengin olmasına çalışmak Maarif Vekaletine ve alelûmum münevverlerimize düşen bir vazifedir. San'at işleriyle alâkadar olan ka. rilerimize mecmuayı hararetle tavsiye ederiz.
Yalnız mecmuanın idarehane»! ve satış mahalli Özerin* yazılma-iniştir.
Anadoluda seyahat notları
Güzel Çarşamba özenle çalışılırsa burası Kaza merkezlerimizin en güzellerinden olabilir
Çarşambanın ittaıyan Samsunun emsalini imren- ı dircbilccek kadar güzel parkı- I nin kıyılarından süzülen küçücük bir demiryolu, yeşil çimenler arasında akan billur bir dere gibi pırıldtya pırıldıya yolcularını geniş bir çayın heybetli bir köprüsüne teslim ediyor.
Eşsiz denilebilecek derecede güzel olan bu köprünün öbür ucunda, evlerinin gölgeleri şımarık bir derenin sula-rile kucaklaşan sevimli bir şehir var. Samsunun güzel kızı adını verdikleri “Çnrşamba,, işte burada.
Bir kaç yüz metre cninde olan bu çay üzerinde. “Venedik,, in "gondol,, larına benzer balıkçı kayıklarının mütemadi “geliş, gidiş,, i daha ilk bakıj-da insana küçük bir limanda bulunduğu hissini veriyor.
“Çarşamba,, belki uzaktan umulduğu kadar büyük bir yer değil. Merkezdeki nüfus, yedi bini bile doldurmazmış. Bununla beraber dağınık olması, “su,, yun iki yanına serpilmiş bulunması ona çok gösterişli bir panorama arroaganlıyor. Köşklerinin çokluğu, evlerinin büyük bir kısmının güzelliği tablonun sevimliliğini büsbütün tatlı bir renge boyuyor.
Şehre girilir girilmez ilk göze çarpan şey, bunların yanında bir de “halk,, ın terbiyesi ve nezaketi.
Sosyal geriliklerin gölgesi olan cn küçük bir kalabalıktan eser yok. Kültür ışığı bütün memleketi övünmeğe değer kor-delâlara sarmış : Her şey yolunda ve muntazam bir program çerçevesi içinde.
Çarşamba nin bayındırlık si-yasetinden bir nasib almadığı söylenilemez. Vakıa görülecek daha çok iş var. özenle çalı-
tarafından ginânûfCı şılmağa devam edilirse kısa bir vakitte burası kaza merkezlerimizin en güzellerinden birisi olabilir.
Mükemmel elektrik tertibatına, birinci sınıf otellere, tertemiz mücsscsclcre malik bulunan şehrin cn büyük noksanı, belki her şeyden önce mev-cudjmuntazam sokakların azlığı. İç sokaklar bakımdan mahrum kalmış gibi.
Zamanla bunlar da düzeltilir ve ana caddelerin bu havalide tedariki kolay olan parke ta-şıyle döşenmesi işi başarılırsa şehir içi elbet bir misli daha hoşa gider. Kıvançla seyredilen varlıklar yanında bu noksanların aksamasına, gelir gelmez şehre bağlanan gönül razı olmuyor.
Bir şehri gösteren bir az da mağazaları ve dükkânlarıdır. Şık vitrinli mağazalara malik olan Çarşamba çarşısının biricik kusuru da belki bütün dükkânların basile ve tek İcattı olması. Bir kaç hafta evvel Yunanistan dönüşü uğradığım yeşil Edirnede de “baraka,, ismi vcrilcbilcbck bu biçim "yapı,, larıu umumî güzelliği ne türlü tehdid ettiğini görmüştüm.
Manisanın panoraması aynı “tarz,, yapıların zar-rını çekiyor. Çarşamba çarşısı da bu sınıftan.
Bununla beraber şehir zengin olduğu için ufacık bir himmet, çarşıyı bu ticaret kaynağının ehemmiyetilc mütenasib bir plân çerçevesi içine alabilir.
ÇirkİD bir kızı güzel göstermek büyük ihtisaslara ve sürekli emeklere vergidir. Güzeli daha güzel gösterebilmekten daha kolay bir iş ise yoktur,
Hafif bir podra serpintisi, azıcık tuvalet, esasen çok güzel o'.an bu gene kızın cazibesini, bakanlazın gözlerini kamaştıracak kadar kuvvellendirebile-cc İçtir.
V'dad Örfi
Trakyada Bayındırlık işleri
Tekirdağ 22 ( Hususî I — Trakya ülkesindeki bayındırlık işleri büyük bir hızla ilerlemektedir. Yalnız Tekirdağında yapılan bir ay içindeki işler bunun kâfi bir delilidir.
Saray - Vize yolundaki Ergene köprülerinin döşemeleriyle esaslı tamiratı yeniden yaptırılmış ve Çorlu - Lüleburgaz arasındaki (29) metrelik ahşap köprü tamir edilmiştir. Tekirdağ • Malkara yolunun 22 inci kilometresindeki (lnecik) köprüsünün iki taraflı yağan şiddetli yağmurlardan yıkılmış ve köy kanunu hükümlerine göre yaptırılmıştır.
Tekirdağ ■ Hayrcbolu yolunda yapılan beton çeşme bitmiş ve güzel bir manzara almıştır. Tekirdağ çarşısının cn işlek bir yerinde Çukur-çeşme mevkiinde üç cebheli büyük bir çeşme yapılmasına başlanmıştır. Bu çeşme beton ve hazindi olacak, ayrıca yanı başında ve yer altında bir yangın havuzu bulunacaktır. Yollar üzerindeki silindiraj işine devam ediliyor.
Memleket hastahanesinde
Bu sene şehrimizin memleket hastahanesinde bir (kalorifer) tesisatı vc hastanenin sınırlarını teşkil eden mahallin diyarları yeniden yaptırılacaktır. Bu husustaki tedbirler alınmakta ve bu inşaatı bir (İntaniye) pavyonu ilâvesi de düşünülmektedir.
Göçmenlere yardım ediliyor Vilâyetimize yerleştirilen muhacirlere bir haftadenberi tohumluk buğday dağıtılmaktadır.
Buğday alan binlerce göç menler sevinç içindedir. Bir iki güne kadar bunun arkası alınacaktır, yemlik buğday dağıtılacaktır. Vilâyetimizdeki muhacirlere dağıtılmak üzere Ziraat Bankasına (870) ton tohumluk vc (500) ton yemlik buğday daha gelmiştir. Bankanın dağıtılacak kendi buğdayı da vardır.
Göçmenlere her gün 25-30 ton buğday verilmektedir. Vilâyetimiz mıntakasına eskiden sığınıp yerleşmiyen soydaşlarımızla son aylarda Trakya ülkesine kavuşan ulusdaşlarımızı barındırmak, karınlarını doyurmak hususunda Valimizin, Çorlu, Hayrcbolu vc Malkara kaymakamlarının ve halkımızın ev yapmak, evinde yer ve yiyecek vermek vc bütün varlık-larıyle yardım etmek gibi yüksek alâkaları saygın Trakya umumi müfettişi bay İbrahim Tali tarafından takdir ve şükranla karşılanmıştır.
—D mir parmaklığın kapısı aç.-lıp kapandı.
Dedi.
Zavallı (Seli) nin yüreği derlıa sevinçle atmağa başladı, büyük bir ümide düştü.
(Vertemil) genç kızın bileklerini tekrar yaka adı ve kollanın yi-ne arkasını götürerek acele sıkı ■kıya bağladı. ( Adel Rosinbo! I iar yere olurdu ve genç kızın ayaklarını kucağına alarak kunduralarını çıkarmağa başladı.
(Vertemil) ise korkudan boğulacak gibi bir uda ite birdenbire :
— Ipğ> söndürelim, ışığı!
Dedi. (Elen) kemen hemen ko-Bak elektrik düğmesini çevirdi.
onu yına kesif karanlık kapla
dı. Bu karanlığın içinde üç cani, korkudan nefeslerini tutmuş oldukları halde, kımıldamağa bile cesaret etmeksizin dışarıya kulak verdiler. Bahçede yolların çakıl taşları üzerinde ayak arıi işidiliyordu. Bu ayak sesleri gitikçe yokınlaş-tılar.
(Adel) , (Elen) e doğru iğiîrrek yavaşça dedik!:
— Acaba bu gene kızın bir ap-kı dohn olunun ?
Vaziyetin bütün vahametine rağmen (Vohiye) kendini gülmekten alvmsdı. O, (Seli) nin (Vcrte-ınil) den başkasını ssvmiyeceğinj pek iyi biliyordu. Bu gelen adamın. iSrii) nin bir aşıkı olması im.
kânı yoklu. Fakat acaba kimdi ?
(Seli) ye gelince, o zavallı »a-bırarzlıktan kendini yiyecek bir bale gelmişti. Ağımı biraz olıun aralık edebiheydi, derhal bağıracak, nazarı dikkati celbedecekti.
Ayak setleri büsbütün yaklaşarak köşkün etrafında dolaşmağa başladı. Hatta bulundukları eaîo-nu» pencerelinin önünde bile bir aralık ayak sesi işitildi. (Sri.) tam bu orada bir kere bnğırabilse)di, kendilini kurtarmak için kâfi gelecekti. Zavallı kız ağzındaki bağı sıyırmak için bir çırpındı fakat (Vertemil) kuvvetli eliyle derhal kızın agı.nı sıkı sıkıya tuttu. Bu urada dışarıda dolaşan adam pencerenin önünde büsbütün durdu. Pancurtarın aralığından ince bir elektrik ziyan girdi. Galiba dolaşan adanı elektrik lâıntıuaı ile içeriyi muayene etmek iateyordv.
( Seli) tekrar ümide düştü, ka. napeden fırlayıb kalkmak İstedi. Fakat bu defa da ( Adel ) kızın iki ayağına sıkı sıkıya sarıldı, kımıldamak imkânını bırakmadı maa-msfih (Seli) herşeye rağmen mağ-
lub olmak (»irmedi. Dışarıda dolaşan adamla kendi arasında topu ince bir psncur vardı. Bu pancur kendilinin kurtulmamı», yaşamasına mani olmamalı idi. Zavallı kız İşte bu ümitle ve var kuvvetiyle bir daha çırpındı, yerinden fırlamak, bağırmak, herhangi bir surette patırtı edib dışarıdaki adamın nazarı dikkatini eelb rtmek istedi. Fakat bir taraftan (Vertemil ) İn kuvvetli elleri kızın ağrım parçalıyacak gibi tazyik edişor, diğer taraftan iki kadın üzerine abanmışlar vücudunu sıkı »kıy.» tutuyorlardı. Bu sırada ise pencerenin önünde duran adımların tekrar yavaş yavaş uzaklaştığı işitildi.
(Seli) İçin artık hiçbir ümid kalmamıştı. (Vertemil) dr geniş bir nefer aldı. Gelen adamın ayak «esleri, yolun çakıl tuşları üzerinde büsbütün uzaklaştı. Demirparm.ık-lığın teknrar oçılıb kapandığı işitildi. Bu da, dolaşan adamın bsh çedeıı çıktığını anlatıyordu, Salon-dakiler biraz dsba beklediler v« nihayet elektriği yaktılar.
(Veıtemil) dedi, ki:
— Biz artık burada duramayız, hrmrn gidelim.
(Vermil) pek bitkin bir hale ge'mişti. Gerek (Eien) e, gerek (Adel) e baktı, onlar da krndiıine bakmakta idiler. Her üçü de titriyorlar, renkleri atmış, gölleri korku ile büyümüş idi. (Seli) nin duymaması için aralarında yavaşça bi kaç söz taat. ettiler. Arlık buradan bir on evvel çıkmak, savuşup gitmek kendileri içi» büyük bir ihtiyaç balını almıştı.
(Adel) maıaoın üzerinde îursn gerdanlık ile yüzükleri alıp beline bağlı olan bir çıkının için* koydu, dedi, kİ t
— Bizim (ipolit) bunları sürmenin yolunu biıır. Yarından itibaren bu işle Uğraşmağa başlar. Simdi b'z bu kızı, mücevherlerin neredr saklı olduğunu bize söyleyineîyc kodar ınulırinza etmenin çaresine bakmalıyız.
(Elen) dedi, kİ:
— Evet, bu kızı (Cenevre) ye kadar götürüb orada muhafara altına almak sizin elinizden gelir. Bir d* birkaç güne kadar oraya gelib «iri huturuz vr ritıef kend.-
•ini elmasların yerini bizo haber vermeğe mecbur edrriz.
(Elen) bu sörlrri söylerken yü-zünde V* bakışlarında öyle hainlik peyda o muştu, ki bunu gören zavallı ( Seli ) nin tüyleri ûrperdi. (Een), kendisini «öylclmeğe mecbur ederiz demekle biç şüphesiz gene kıza İcabında işkence bile yapacak arını anlatmakta idi. Msa-maf.h (Vertemil) dedi, ki t
—■ ( Seli | ye eziyet etmeğe hacet yok. Bildiği şeyler, kendi kendine söyııycccgindrn b-n eminim. Biraz sabırlı davranmakla bir şey kaybetmiş olmayız. Zaten biz bu köşgu mücevherleri yelliden aramak için bir müddet daha tabii gelemeyiz.
(Aılcl ) de bu noktai nazarı tasvibntdû Hepsinde köşkl n bir an evvel savuşub g.tmıık amiMi o kadar büyük idi, kİ artık tısı akşam taharriytta devam edecek ne mecalleri, ne de cesaretleri kal-mışdı. (Vertemil), her işi mümkün mertebo çabuk bitirmiş o-mak içim
Dfuanıı var
Kânunnevo) 24
ZARAR
5
ZP(=X’
Neler
gördüm,
Zabıta »hayatımda «g
Neler
I 1 geçirdim?
Meşhur bir Yunanlı dolandırıcıyı nasıl tevkif ettim
Güzelliği muhafaza etmenin sırrı
-----------------
kadınlara öğütlerde bulunuyor
En doğru havadisi buradan alabilirdin». Çünkü bombotlar ve Yabudi «atıcılar - ki buular da ecnebi vapurlarında kartpostal satarlar- sabahları Kabataşta beklerler.
-Ne haber Kara Otlan?,, Bunlardan •Aleksa.ıdros. vapurunu tahkik etmeği düşündüm.
Kabalaya gittiğimde Musuvi satıcılardan Kara Oğlan namındaki Museviyi gördüm. Bunların da kayıkları daimi şarab iskelesinde durur. Sabahları boğazdan gelen vapurlar Kabataş önünden geçtiklerinden ve ekserisi oralarda demirlediklerinden Kabataştan kolayca vapurlara giderler. Müsavilerin ayrı vapurlan yoktur bunlar ber vapura girer çıkarlar. Bu sebeplr Karaoğlanın yanına gi-i p öteden beriden konuştuktan sonra sordum.
— Ne haber Karaoğlan böyle erken gelmişsin nasıl vapurlarda iş yapabiliyor musunuz?
— Birkaç gündenberi işler durgun gidiyor. Evvelki gün üç İngiliz, bir İtalyan, bir Yo BAn Vâpu-ru geldi. Ingiliz vapurlarında biraz iş yapdık. Italyan vapurunda İş olmadı. Yunan vapurunda birkaç kartpotal satmıştım. Da-bada alacaklardı. Vapur Vasilin olduğu halde Deli Tanaş geldi. Orada Vasılla Tanaş kavga ettiler. Kaptan Tanaşı aşağıya attı. Oouo yüzünden bizi de çıkardı. Delinin yüzünden ben de zarar ettim. Dûo akşam Vasili gördüm. Vapur kalkarken makinesinde bir sakatlık olmuş birkaç gün kadar burada kalacakmış bunun İçin erken gel-dim. Vasili bekliyorum Vaail gelince birlikte gidib rica edeceğim belki beş on kortpostal da ben satanm. ( Müsavilerin rattıkları kartpostallar açık saçık ve memnu şeyler olduğundan vapurda pahlıca •atarlardı j.
Vapura da bulmu|tum ...
— Bu vapurun i«mi ne dir ?
— Aleksandrostur. Amma kap-danı çok aksi bir adam. Vasile, yalvaracağım işte vapur şuradadır diye Kabataş açıklarındaki Yunan vapurunu gösterdi.
Şansımın yardım etmekte olduğunu görüyordum. Zira "Alek-aandros,, vapurunun limanda olması Deıi Tanaşın ifadatını teyıd ediyordu. O halde firarinin de bu vapurda bulunduğu muhakkaktı. Şimdi kati karar vermek sıran gelmişti.
Nasıl hareket edecektim ? Vapurun içindo bir firari Yunaolı olub olmadığını sormak ve firarinin eşkâlini tarif ederek Karaoğ-tandan istifade etmeği zihr.indem geçirdi. Fakat Musevinin, Vasilin muavenetini istiyerek vapurda mallarını satmaktan başka bir gayari olmadığı gibi firariyi de Varilden başka kime sorabilir. Aynı samımda f.rariyi vapura götüren bir adam hiç böyle kendi aleyhinde netice verecek birşey söyler mi? O zaman iş bütün bütün bozulmaz mı ? Hem Musevi kendi menfaatinden başka birşey düşünür mü ? Hiç böyle polisi alâkadar eden bir işe gırişirm.?
Bu fikirden vaz geçerek Vasile bizzat müracaata karar verdim. Verdim ama nasıl? Ve na yolda sorayım? Böy.c uzun uzadıya du- I şünmekle vakit geçirmek de muvafık değil. Vakit geçiyor. Ne yapacak isem bir an evvel işe başlanış. iyim. “O.ursa ne alâ olmazsa ben de kendime başka bir iş bulurum.,, Diyerek bu ani kararla Vasılı buımsk üzere yola çıktım. Doğruca şarab iskelesine gittim. Lkelede yalnız deli Tanaşı gör-dûm. Oodaa başka kimseler yoktu.
Heyecanlı dakikalar
insanlar için en sıkıntılı emek böyle müh m meselelerde boş yere vakit g-çırdiğı dakiaaiar olduğunu işts bugün ben de tasdik ettim.
Taoaşa sordum:
— Kırye Tanaş ne o, bugün burada kimseler yok limana çok vapur mu geldi.
— Evet bugün, birkaç İngiliz vapuru gelecek bombotların bep-•ine iş var. Bizde yine ramazan.
Halinden pek müıerssir olduğu anlaşılıyor İdi. Ben de kalben bu adama acıdım. Bir müddet oturduk.
dikkat ettim dünkü firari meselesinden biç bahis yok bittabi beo|de hiç birşey açmadım. Ben Varillerin gelmesini sabırsızlıkla bekliyordum.
— Vasillerinde vapuru geldi'mi?
— Evet onların iki vapuru geldi çok iş yapacaklar.
Dedi. Bunan üzerine anladım ki Vasilice akşama kadar grlemiye-cekler. Bir saat kadar şurada burada vakit geçirdikten sonra tekrar Şarap iskelesine gittim. Vakit öğle zamanı olduğundan, Sarı Yor-gioin dükkânında yemeğe oturmuştum. Dell Tanaş’ta bir iki kadeh şarsb içtikten sonra uyumak Üzere kayığa gitti. Ben hem düşünüyor bem de Varilleri bekliyordum. Bir taraftanda yemek yemeğe çalışıyordum.
Tam bu sırada iskeleye. Vasilin kayığı geldi. Küçük Varil mal almağa gelmişti. Beni görünce ba-şiyle bir selâm verdi ve kendisine yemek şarab ısmarladı bir masaya oturdu. Ben de ne var ne yok diye sordum.
V»«ll neler ulatıyor t
— B gin iki vapurumuz geldi kayıkda mal oz idi onları büyük Vasile bıraktım ben mal almağa geldim. Çocuğu mal almağa gönderdim o gelinciye kadar ben de yemek yiyeceğim.
Dedi. Vasili bulueduğum masaya çağırdım. Hem yemek yeriz hem konuşuruz dedim. Geldi ve konuşmağa başladık.
— Klrya Varili biz bir birimizi epice zamandanderi tanırız beo bom botların içindo sizi daha çok severim. |
Sana mühim bir şey haber vereceğim ve bunu da sizi sevdiğim için söylüyorum. Ve buraya da sizi görmek için geldim. Beni iyi dinle de ona göre hareket edin. Dûn akşam geç vakit bir meyhaneye gittim biraz rakı ısmarladım. Yanımdaki masaya iki sivil memur gelmişti. Konuşmağa başladılar ve rakılarını da içiyorlardı. Bunların konuşmalarından birisinin sivil polis (olduğunu anladım. Sivil olan efendi arkadaşına birşeyler (söylüyordu. Sözlerini dinlemeğe başladım. Sivil polis diyordu, ki, evvelki gün Beyoğlu polis merkezinden, bir adam öldüren bir Yunanlı katil kaçtı bizi takibe gönderdiler. Bizden başka daha kırk polisi sivile soydular, bu Yunanlıyı arıyorduk, Yunanlı o akşam perşembe pazarındaki gemi bozulan yerde deniz kenarından bir bombotun kayığına binerek bombot tarafından limanda bulunan bir Yunan şilebine kaçırılmış, fakat hangi vapura gittiğini öğrenememişler, bunu da deniz kenarlarında gezen vo sabahçı kahvelerinde gecetiyen kûl-hanbeylerinden biri görmüş, sivil polise haber vermiş, bunu ehemmiyetle arıyoriarmış.
Bunu kimin kaçırdığını bilmem, •iz esnafsınız, sen ve arkadaşın böyle şeyler yapmazsınız. Sizin arkadaşlarınız arasında bu işi yapsa yapu Deli Tanaş yapar. Ona aöy-leyiniz polis bu işin arkaundadır. Adım adım takib ediyor. Belki de Ûmdi hangi vapurda olduğunu tahkik ile meşguldür. Eğer bu adam Yunan vapuruna kaçırılmış ise, hükümet Yunan vapuruna girebilir. Çünkü bu iş siyasi bir iş o mayıb cinayet işidir. Dell Tanaş kaçırmış ısa onu Yunan vapurundan alıb hemen bugün bereket edecek bir İngiliz vapuruna koysun. Polis lo-gi iz vapuruna giremez. Eğer polis bu adamı yakalarsa o adam bir □aha bombotluk yapamıyacağı gibi hapishanede çürür gider.
Bu Yunanlı büyüklerden birisini öldürmüş bm işittiğimi haber vermek için geldim. Sivit polis adomın eşkâlini de söylüyor İdi. Başında saç yokmuş, kıta boylu, patlak gözlü, kırk yaşlarında kadar bir adam İmiş. Sen hemen Tanaş» v« arkadaşları gör de söyle size de bu yüzden bir fenalık gelmesin Çünkü sizin işiniz bozulur.
Dedim.
Davamı var
Şöhreti günden güne artan ve tanınmış en büyük sinema yıl-dızlarile muvaffakiyetli bir rakabete girişen Ginger Rogcrs
Beyaz perdeden küçük haberler
Aimanyada pek yakında Ingiliz devlet adamı Olivye Kromvel e ait bir film çevrile çektir.
»
Ingilterede Çillerin Meri Stuart eseri filme alınacaktır.
*
Tanınmış Fransız artistlerinden Gabriel Gnbrio Ufa kumpanyası hesabına üç film çevirmek üzre Berlin e gitmiştir. Anna Sten ve “Bahsü badelmevt,, filmi
(Nana) filmini büyük bir muvaffakiyetle çeviren meşhur yıldız Anna Sten,(To!stoy)uo “bah sü badelmevt,, filmini çevirmektedir.
Anna Stenle birlikte baş rolü yapan Frederik Marştır. Filmin sahne vazıı Ruben Mamul-yandır.
Rubenin söylediğine göre bn film, çevirmiş olduğu filmlerin en güzeli imiş.
Moris Şövalyenin yeni filmi
Geçenlerde Holivuda avdet ettiğini yazdığımız meşhur artist Moris Şövalye, orada, Folı Berjer adında bir film çevirmek üzere en büyük film kumpanyalarından biri olan United artista ile bir mukavele imzalamıştır.
Haftalık
Sinema ve Tiyatro
Programları
MFJ.EK ■ Çordat Fimin
ll'EK ı Ç-'rfa»
TÜRK ■ İki final »ir ofunra
sCmer Freni Akıed
SARAY ı Kaso* ımaı
YILDIZ
ŞIK flkbannr reımt fefiıfi
ALKAZAR Cnti Wa/ına
EL HAKKA l Z7 AU» cana. GMİI"
MİLLİ ı Kraliçe Krittin ■
HİLÂL t Afk fırİLifart
ALEMDAR ı zBUmemif afu/ant
ŞEHİR II
YATROSU ı Hantal
ŞEHİR OPERF.1t , Dell ılaln
KADIKÖY
SÜREYYA Kraliçe Inula
HÂLE Prina Yanla tehirli fay»
“Lilyan Harvey „
Maruf sinema yıldızı Lilyan Harvey güzelliğini muhafaza hususunda çok titiz tanınmış bir artisttir. Yukarıdaki resim Lilyan Harveyın en son resimlerinden biridir. Bu resme bakılınca da anlaşılacağı gibi Lilyan Harvey senelerden beri mütemadiyen film çevirmesine rağmen güzelliğinden hiç birşey kaybetmiş değildir. Lilyan Harvey gazctecilero bunun sırrını şöyle anlatıyor:
"— Amerikan kadınları dünyanın en güzel kadınları arasında iyi bir mevki işgal eylemektedirler. Amerikaya gidilince, rast gelinen kadınların çoğunun güzel olması nazarı dikkati cclbedcr. Yakından tetkik edildiği vakit, bütün Amerikan kadınların güzel oldukları, fakat ancak 'ciltlerinin taraveti ve tavurlannın ser-bestisi sayesinde güzel göründükleri kolayca anlaşılır.
Amerika kadınlan, bu evsafı açık havada yapmakta oldukları spor hareketlerine ve elli ve yağlı yemekler yerine bol yemiş ve sütlü şeyler yemelerine ve ciltlcrino daima iyi bakmalarına medyundurlar. Alel-umum. Amerikan kadını Avrupa kadınından daha şıktır. Tuvaletlerine daha az vakit, daha çok para ve daha çok dikkat sarfeylemcktcdirler.
Ben Avrupada film çevirdiğim vakit aylarca makyaj taşıdığım oldu. Cilt bu maki-yajların tesiri ile pek çabuk bozulur. Çünkü makyajlar yapılan maddelerin çoğu kurşun mahlulüdür.
Moriz Şövalye, bu filmi güzel yıldızlardan Meri Oberon ile birlikte çevirecektir.
Resmimiz, iki sevimli artisti United artisti kumpanyası reisi Şcnk ile mukavelenameyi imza ettiklerinden sonra gösteriyor.
Saray tine matında gbtlarilmebla olan ‘Prtnt Ahmed,, filmindin htyrcanlı bir lahm
(Lilyan Haroey) in
Akşamlan makyajı eter ile çıkartıyordum. Soora cildin kuraklığını gidermek için kokusuz hintyağı ile masaj yapardım. Bu usulü hiç tavsiye etmem. Yağsız ve hafif bir makyaj yapmak herhalde daha iyidir. Akşamları sabunlu su ile bu makyaj çıkanltr ve iyi bir krem ile masaj yapılır.
Masaj yaparken boyuna dikkat eylemek gerektir. Kadınların çoğu boyunlarına hiç ehemmiyet vermezler. Fakat kadının yaşını en evvel meydana çıkaran boynudur.
Bazan yüzü 30 yaşını gösterdiği halde boynu 50 yaşındayım der. Bu tehlikenin önüne vaktinde geçmek lâzımdır. Boynu gayet yumuşak bir fırça ile sıcak sabunlu su ile fırçalamak.
Bir tavsiyem daha var: Az rüzgârlı ve yağmurlu b>r havada mümkün mertebe cildi açık bırakınız. Yağmur güzel bir revnak verir.
Açık kestane renk saça malik olan hemşirelerime gayet nafi bir şampuvan tavsiye edeyim :
Toz batinde sabun ile güzelce saçlarınızı şaınpuvanlayınız sonra iyice çalkayınız. Sonra bir çanak içinde dört yumurta kırınız ve bunları iyice dövü-oüz. Bu çalkanmış yumurtaları başınıza dökünüz ve gayet sıkı uvalayınız. Kaynar su buharında bir havlu ısıtınız ve bu
•on ritimlerinden biri
havluyu başınıza güzelçe sarı mz. Beş dakika öylece kalsın. Sonra içinde papatya kaynatılmış su ile çalkayınız. Saçlarınız gayet yumuşak ve parlak olur. Siyah saçlı olanlara dahi bu usul yarar. Fakat papatya saçların rengini biraz açar.
Sarı saçlı hemşirelerim. Siz saçlarınızı halile muhafaza ediniz. Tabiat başınıza altından bir tac giydirmiştir.
Dişlerime gayet iyi bakarım:
1 Köpüren diş macunu kullanırım, arasıra da ağzımı Boto suyu ile çalkarım. Diş et erime çok yarıyor ve güzel bir renk veriyor. Sıhhatimi korumak için: Geceleri elden geldiği kadar erken yatar ve erken kalkarım. Her sabah banyoya girerim. Fakat banyoda çok kalmam. Banyoda çok ka mak insana ağırlık veriyor. Her sene mutlaka bir iki ay tatil yaparım. Bunsuz olamam.
Hemşirelerim evde kaldığınız vakit, yüzünüze tatlı badem yağı sürünüz. Çok istifade edersiniz. Dudak boyasını iyice seçiniz. Bunlar içinde muz rlart da vardır. Dudaklarınızı fazla boyamasanız iyi olur.
Gözlerinize çok dikkat edi-n z. Güzel gözler kadınların başlıca silğhlarıdır. Gözlerinizi temiz tutunuz Sürme çektiğiniz vakit çekeceğioiz sürmeyi iyi seçin.z. Göz pek nazik bir uzuvdur. Hırpalanmağa hiç gelmez, kirpiklerinize türlü türlü şekiller vermeğe kalkmayınız... Kaşlına» için dahi ayni şeyi söylerim. En güzel şeyler en tabii olanlardır..
Ellerinize gelince: Güzel el. ler güzel bir kadını daha çok güzel gösterir. Elleriniz için de size bir kaç tavsiyede bulunacağım :
Patatesleri güzelce haşlayınız. Sonra iyice bol süt ile karıştırınız. Suluca bir krem oluncaya kadar. Sonra bunu ellerinize sürünüz. Elleriniz beyazlaşır ve yumuşar.
İkinci tavsiyem: Tatlı badem yağı karıştırılmış süt ile oğmak.
Üçüncü tavsiyem: Sade limon suyu ile uvmak. Bunların hepsi ellere çok yarar. Şimdilik bu kadar hemşirelerim.,,
Kânunuevel 24
-TAMAM-
i On iki adanın tahkimi değersiz bir külfettir Savaş tarihleri muvaffak olmuş bir “çıkartma» hareketi kaydetmemiştir
Balkan kupası
YaoaDÛUnıa e«ki Erkânı K*r-blye reisi C«»(-r*l Deımatiıin bir yann eski bir yarayı yeniden
On iki ada meselesi: bu mesele yeni değildir. Yunaniatanıa istik-lâlile baraber baflıyan bu on iki ada davan Trablusjarp, Balkan re ' büyük harp aonlarüe bnyka kayba \ renklere yirerek nibeyot t falyanın alinde kaldı.
Bir rameodaoberi artık aaılneaı olan bu laeoele hakkında Ceneral Deematinn yansına sebep Italya-' nın lon günlerde on iki adayı tab-kim ettifi hakkında dûn tekribe ufrıyaa rirayethrdlr.
Keodiaih tarihi, co*rafi, ırki hiçbir baftaatıaı olmıyan bu adaları İtalya niçin tahkim edebilir? Denil aaeaçlarında gemilerine bir dayanak olman için mi? Hayır, çünkü :
ÛmO bahriler ana »atandan uıak raftatemiikoleri koruyacak ıslan donanmanın ekliklerini tamam-lıyarajy, aıjınacafı yerlerdir. Ak. denizde Mırın re Hhıdirtan yolunu korumak mecburiyetinde olan re bta denizde ana vatan donanmalından ba|ka çkurvetU filolar bulunduran İngıitervDİo Maltayı, Uzak (arktaki menafiini ve mOıtemlekelezini koruman lazım olan ve yine bu yüzden Çin ve Japon denizlerinde kuvvetli filolar bulunduran Amerikanın Havay adalarını tahkim ederek deniz dileri haline koyma-lurı haklarıdır.
Fakat on iki adanın durumu bam başkadır. Araştıralım: Meselâ bu adalardan en büyüğü olan Ro-doeun o kerte dejerl var mıdır? Çünkü İtalyanın Akdenizln çarkında bir hariç bile toprakı yok-tiar. Trabluıgarb Akdeoizin cenubunda dır.
Ejer Italyan dona oman buranını korumak üteyoraa üs olarak on iki adayı degU Trablus Garp yolu üzerinde olae Maltayı (reçinelide.
Malta iıe lngiLizlerindir. O ha İde Itatyada eaki bir ata lötü gibi * ızırılamıyan el dpü ûr . diyerek güzlerini baçka taraflara çeviriyor.
Hiç biri kendi geliriyle çevri-lemiyen. ükonomlk bakımından İtalya bütçeline zarardan baçka on para bile faydaları olmıyao bu adatan hiç bir devlet ıebeb yokken tahkime kalkmaz.
İtalya bu adaları, ber aörüoe destek yaptığı nüfusunun çoklusunu, luurlannın dar geldiğini ileri sürerek buralara muhacir yerleç. tirmek iıteyoru buda koçtur. Toprağı vergisiz, ahalisi balıkçılığa bağlı kend-iini birer kartal yu-mı gibi küçük ve kayalık olan bu adalara muhacir tikin edileml-yecegini Italyada pek güzel bilir.
Sonra tahkim edilen, aıkeri bir mıotaka haline getirilen bir yere tMhacir iakaa edilmez, bilâkis casusluğa yol açmamak ve ileride olacak biz harpte ahalinin yerin-den olmamızı için imkân nisbelin-de boçalltlmaıına çalıçıhr.
Akdenizın gûndoğu kıyılarında aılıadan İtalyanın menfaati olmadıkı gibi olta bile bunu bozmak iıtiyen ve lıtlyeeek denizde hâkim bir ulus ta yoktur.
İtalya, korunmak iıteyorıa, bir çoklan yolcu gemilerinin hile uğra#! olmıyan bu adaları tahkim etmcaloden ziyade kendi yarım adalının kıyılarını ha,dan baya FranMam Almanya sının gibi kur-vatlandizmeıi daha akıllıca bir hareket olur.
Eğer İtalya' buralarını keadaıi ile kara hududu (olmayan baçka yurdlarda yapacağı ııldırıçlar için bir basamak olarak kullanmak ie-tiyorıa pek çok yanılıyor. |Bu yanılma »onunda kendiline çok acıya ve çok pahalıya oturabilir. Çünkü ı 1 — Bir ülkenin deniz auıırlan kara sınırlarından daha emindir. Zira karaya aaker çıkaracak taraf İlk haca denizle yani tabiatla o-g-rıçmak zorluğu ile karplaçacaktir.
Bir fırtınada hiçbir rıhtımı veya lıkaieıi bulunmayan, olu da müdafaa tarafından kullanılamaz bir bale koauİAu kıyılara gemi yanaş
tırmak aıkor çıkarmak çok kez mümkün olmaz, öoerden çıkar ilmi > olanlara da bu yüzden bazen haftalarca yardım edilemez. Yiyeceği, cephaneli baçka eksikli#! tamamlanamaz olur. İçte tam böyle bir umanı kollayan mOdafildo yapacağı bir Mİdırıçla düjmanı denize döker.
J — Çıkab yapacak taraf ilk önce hiç olmazca müdafi tarafın bir hafta içinde eilâh eltine alabileceği ordunun yarın kadar bir merkezi sıklet orducu çıkarmağa mecburdur ki mukabil taarruz vo darbelere karşı koyabilsin. Tabii bu miktar da her orduya ve aba-liıinie yurdlaruıa ve askerliğe olan bağlantıları uyumuna göre değişir. Biz bunu en az yüz bin olarak onaylıyalım-1 Aarl malzemeye malik bu kadarlık bir ordunun ne kadar taşıma rantıma ve bunları çıkarmak için kullanılacak semana ihtiyaç olduğunu d&püoürmk için zorluğu gün gibi aydınlanır vo berkçe anlar.
3 — Böyle irili ufakb en az 2ÜÜ-ZOO parça gemiden toplanan bir tayıma filozunun donanma ve tayyareler tarafından nekadar koruculuna kor un tun taşıdıklarını birdenbire boşaltmalarına imkân yok-dur.
Çünkü gemi topları düz mermi yolluyor. Karada tepelerin erkanında aaklı mevkiden ateş cdeeek obüs ve harınlara meaafei asgariye mıotakaları dışında yerleşmiş olan toplara karşı hiçbir zararları yok-dur. Büyük harbd» yapılan deniz bombardımanlarındın kara bataryalarının zarar görmemeleri bunun en canlı misalidir. Bu ıcbeble müdafaa topçusu donanma İle uğra-yatağına aml tehlikeyi doğuracak olan nakliye gemilerini ateş eltine alacak ve batiracakdır. Bugünün topçusunun esas vazifeni’ görmiye-rek ateş etmekdir.
4 — Düşman bombardıman ve gaz tayyarelerinin yapacağı taar-rmlm da müdafiin daha çabuk hareket eder fazla manevra kabiliyeti olan avcı tayyareleri öalemi-yacckdlr.
Esasen geoiş bir arazi üzerinde iyi taklanmış hedeflere karşı tayyare taarruzlarından elde edilecek neticeler hiçten ibaret kalır.
Tayyarelerin tanrrut'.artısdan korkunç neticeler ancak büyük şehirler üzerinde elde edilir.
5 — Aynı zaçında müdafi tayyarelerin yapacakları baskınlardı bu çıkartma içini büabütün altüst eder. Bu yüzden sahile parça parça çıkarılacak otan düşmanı da müdafi lokma lokma yutar.
6 — E#er İtalya tahkim etti#, bu adaları gerek insan vo gerekse malzeme yı^oagı olarak kullanmak istiyorsa o zaman zorluk birkaç kıt olur. Çünkü ; bir merkezi ıık-let Ordusu balyadan bu adalara taşınacak ağır toplarla lüzumu halinde tanklar birçok zorluklarla karaya çıkarılarak yıgnak yapılacak sonra bunlar tekrar gemilere doldurularak çıkartma yapılacak kıyılara aynı zorluklar bu defa mûdafilnde öldürücü ateşi altına göğüslenerek çıkartma yapmağa çalışacaktır.
Türkçe bir ata sözii varılırı
• iki göt bir yangından beterdir .
7 — Kıyılardın en az 3 en çok 10 • İS kilometre lıadar uzakta olan bilerde yapılacak yıgıoak gizlenemez, çabuk meydana çıkar.
Bu meydana çıkma müdafii hazırlanmak için vakit kazandıra-ca$ı gibi müdafiin uzak topçu «o-direkt ve plâna tışlariyle bu yıgı. mak mıntıkasını altüst eda».
8 — Çıkartmalar baskın sureti oda olmalıdır. Ohalde adaların yığınak yeri olarak kullaaılnıanoa imkân yoktur.
9 — Bir kıyının hertarafı çıkartma yapmağa elverişli olmadığı gibi çıkmaya elverljşliolan sahillerde çıkartıyı yurdun derinliğin» doğru yürütmeğe her zausan yol vermezler.
Kendin» muvazi dağ silsileleri olan kıyılara çıkartma yapmağa ça-! lışmak akıntıya kürek çekmek gi-
Türk futbolunun ilerisi için bu gibi temasları bir fırsat telâkki etmeli idik..
bar hangi bir şeyle oynamak
Dünden itibaren Atinada başlryan Balkan kupası futbol maçlarına bu »cne da giremedik. Sebebi ber ne olursa olsun yalan futbolüroüz için her zamanki gibi bir fırsat da-ba kaçırdığımız muhakkaktır. Bu fırsatlar tevali ettikço insan mütecasir oluyor.
Yunan, Yugoslav, Romeo ve Bulgar milli takımlarının, iştirak ettiği bu müsabakalara niçin Tnrk milli takımı iştirak etmesin...
Her zamanki gibi yine tekrar ediyoruz, bizim böyle mütemadiyen kendi kendimizo oy-nıyarak futbolda ileriiyebilmo-mize imkân yoktur.
Belki, halen Balkanların en kuvvetli bir futbol takımına sahibiz.. Veyahut Balkanların en zayıf takımıyız.. Bu hususta komşu milletlerle mukayese yapabilecek son zamanlarda alınmış ebmir.de bir derece yoktur.
Bugün, oyuncularımızın kıymetlerini bile tam manasile bilemeyiz. Çtinkü, yaptıkları bütün maçlarda daima karşı karşıya oynadıklarından birbirlerinin oyunlarını kumca anlamışlardır. Tabiatile bu vaziyet karşısında her hangi biris-nin hakikî kıymetini anlamak imkânsızdır. Bir oyuncunun hakiki değerini anlamak için onu. müteaddid defalar yabancı takımlar karşısında görmek lâzımdır. Esasen herhangi bir oyuncu ancak yabana takımlara karşı ve yabancı sahalarda oynıya oyn ya düzelir, yetişir ve ustalaşır.
En derde futbolcularımızdan birisini ele alalım:
Muhakkak ki evvelâ mahallesinde topa başlamıştır. Yani, mahalle oyunu oynamış ve orada temayüz etmiştir. Mahalle oyunu demek daracık bir arsada top ve yahut topa benzer
bıdır. Çıkartı yapılacak sahilde tabi limanlar olman lâzıosgeldiği gibi bu çıkartıyı yurdun derinliğine doğru götürecek vediler, ana s:vküle«ylş ve demir yollan olman lâzımdır.
YIm ay.kârdır ki k»odi öt yurdunda böyra bir aa.dırışı bakliyen orduda kendini düşman yarine koyarak kıyılansın çıkartı yapmağa elverişli yerlerini ordunun büyük kıımıyle tutarak diğer yerlerini yalnız gözetlemekle kalacaktır.
Böylo olunca karaya çıkacak ordunun Ortadan kalkman denize dökülmesi alnının yazındır.
10 — Dünyanın bütün sıvaş tarih.eri araştırılacak olursa muvaffak olmuş tek bir çıkartma görülemez. Bir benzeri ddoyaouı yaradılışından beri görüimiycu korkunç kuvvet ve zorlukla yapılan ve nihayet Türk süngülü karşısında if.âs »den Çanakkale çıkartması bunun misalidir.
Yine llalyanlar bilirler k> ana yurtlan haftalarca uzak yacdiaııız, bakımıır, silâhsız Tmbluıgarbe yaptikl arı gemi topları menzilinden içeri, senelerce bir adım atamadılar. Bugün bile orada emniyetleri yoktur.
Biz bunlardan İtalyanın örnek aldığını, Don Klşot vari oerdengeç-titiklcrdsa kaçınacağını zannediyoruz.
İşte bütün bu söylediklerim gösteriyor ki, İtalyanın, eğer doğru ise, her ne dilekle otursa olsun on iki adayı tahkim etmeıl tamamiyle faydasızdır.
Bu uğurda harcadığı paraya, elindin kaçırdığı doıtluklara yazıktır.
F«. Fe.
yaoi vurabilmek demektir. Sonra mektep bahçesinde ve ya-hutîyemekhanede, haddi nizami-sinden çok fazla bir oyuncu kalabalığı "arasında divar ça-hmlarile ve daha sonra 'biraz daha muntazam olarak sınıf ve mektep maçlariyle futbola çalışmıştır. Ve bilâhare klübe int.sab ederek çalışma tarzını daha teknik bir şeklo sokmuş vo klübüniio yaptığı maçlara iştirak etmeğe başlayarak hali hazırdaki vaz yeti temin etmiştir.
İşte, halen bizdeki en son basamak burasıdır. Yani, Lk maçlarına iştirak ed-bilmektir. Artık ba oyuncu bu noktada uzun zaman beklemek mecburiyetindedir. Belki, senede bir kere yabancı bir takıma karşı oynamak fırsatını bulur. Mademki, bu gencin istidadı ve hevesi vardır ve muntazam bir idmanla milli bir maçı oynıya-bilecek kabiliyettedir. Niçin, bu millî maçlara iştirak etmek su-retile gençlerimizin tam maua-sile yetişmiş birer futbolcu olmalarını temin etoıiyelim. Netice itibarile yine, en büyük istifade Türk futbolünûndür.
Şurası muhakkaktır ki, halen bizde futbol, tedrici bir surette gerilemektedir. Biz böyle Balkan kupası gibi en yakın fırsatlardan bile istifade ödemezsek tabiatile hiç bir suretle bu gerilemenin önüne ge-çetneyiz. Bu sene de Balkan kupası mcçlarındao uzakta kalmadık.
Fakat gelecek sene yine yapılacak olan bu maçlara Türk milli takrau-da iştirak etmektedir. Mağlûbiyet ve galibiyet meaelosi mevzuu bahsolmadan yalnız Türk futbolunun, ilerisini koruyabilmek için bu gibi temasların birer fırsat telâkki edilmesi lâzımdır.
! Yeni soyadı alanlar
Okuyucularımızın bize bildirdikleri soyadlarını neşrediyoruz
Yeni soyadı alan okuyucularımın adlarını neşre devam ediyoruz :
Sezer — Polis 4 üncü şube ikinci kısım memurlarından Hikmet ve oğlu Hıkla.
Ersin — Karagümriik nüfus memuru Mahir.
Özyeğen — 4 üncü hukuk mahkemesi kâtiplerinden Azize, amcası Fehmi ve kızı Hüsniye,
Bayûlgen — Kadıköy dispanseri hekimi doktor temail Hakkı İle oğlu Şark Demiryolları Yedi kule deposu tabibi Dr. Ahmet Rafet.
Söziiak — Askeri Tıbbiye mektebi dahiliye müdürü kaymakam Haydar ile kardeşi Sirkeci garında memur Ali Galip ve Hulusi.
Keskin — Mütekait kaymakam Fethi
Karlayan —- Gümrük muhafaza müdürlüğü odacın Şakır.
Cengiztan — Modada Cevizlikte 36 numarada M. Reşad.
Özel — Hadımköy Müstahkem mevki aertabib muavini binbaşı Receb ile oğulları Fotin ve Metin.
Yazan: Barba Joneska No- 'f
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan
Romanyah meşhur kadının aşk maceraları manyaya dön. Hepimiz de neticeyi kabul edeceğiz! Karol düşünüyordu. Valdesi devam etti :
— Geri döndüğün zaman kanoı sevmekle devam ettiği-
Bn tecrübenin bu işte de muvaffak olacağını zannediyor'*®’ Bu tecrübe hiçolmazsa bana ve babana karşı meseleyi halletmiş olur ve bizim şüphelerimizi bertaraf eder. O sayede senden şüphe edeceğimize sana bii. -ı kuvvetimizle muzaheret ederiz. Sende bu aşk tecrübesini dene, netice ne olursa biz seninle beraber olacağız.
Diplomasi âleminde geçen bütün hayatımda bundan daba ince bir dolap görmedim. Ka-rclu.s kendisi bana bu macerayı anlatırken, annesinin o gün kendini tamamile ikaa ettiğini ilâve [etti.
Kraliçe Mari, Karolu kazanmıştı. Annesi onun müdafaa hattını yarmış, onu tatlı tatlı okşıyarak kendi tarafına almıştı.
' Karol annesini dinledikten sonra «ordu:
— Teklif ettiğiniz aşk imtihanını kabul ediyorum. Bunun mahiyeti ne ?
Karolun aklından bir sürü şeyler geçiyordu. Belki de kentlisine karısından ayrılması teklif edilecekti. Fakat böyle bir teklifin biç bir kıymeti olamazdı. Kendisi karısından uzun bir zaman ayrı kalır ve yine ona dönerdi. Ayrılık onun sevgisini eksiltmez, belki de arattınr-dı. Bahusus kısa bir ayrılıktan sonra ana babasını da hoşnut etmek işleri büsbütün düzeltmeğe yardım ederdi.
Fakat Kraliçe Mari buou teklif etmedi. Onun akhoa gelmiyen bir şeyi ileri sürdü. Ona:
— Oğlum, dedi, sana bir seyahat teklif ediyorum.
— Nasıl bir seyahat I
Bir sene devam edecek olan bir seyahat
— Bir devri âlem mi?
— Evet bu sayede görmediğin yerleri görür, tanımadığın insanları tanır, bilgin genişler, dünya ahvaline vukufun artar.
Karol durakladı. Fakat ao-nesi devam etti:
— Bu seyahati yap. ve Ro-
Elbek — Hadımköy Müstahkem mevki ikinci şube müdürü Cemil ve biraderi yüzbaşı Suphi.
Erden — Hadımköy eşrafından Mehmcd.
Atasay — Harbiye topçu binbaşılarından Murad.
Us — Gümrük muhafaza ayniyat kâtibi Riza.
Dicle — 42 nci alay imamlığından mütekait Ahmet Fahri.
Göndoğdu — Mütekait binbaşı Faiz Askerî doktorluğundan mütekait Rafet, mütekait mülâzım Kemaleddin. Devlet şurasında Osman İlhan Balıke-sirde askerî muhasebe kâtibi Sadettin, Nafia Vekâleti zat işleri kâtibi C.-lâl
Bursa da Feraizcizade ailesinin bütün efradı, Feraizcizade matbaasının ve Nilüfer veGün-doğdu risalelerinin sahibi ve muharriri amca ve babalan merhum Feraizcizade boy Şa-kirin 1312 yılında Bursada neşrettiği Türk dili inkılâbı halc-kındaki Gûndoğdu risalesine izafeten soyadı olarak Gün-doğdu yu kabul etmişlerdir.
ni görürsen mesele yoktur.. O zaman hepimiz seninle bir oluruz.
— Pek &IA I
Karol kabul etmişti Kendisi valdesindcn ayrılarak kalktı. Evine gitti, iş' anlata-
çaktı. Anlatmakta güçlük çekmedi. Karısı, bu işi kolaylıkla anladı ve muvafakat etti, istikbal emindi. Belki dc hiçbir vakit bu kadar emin görünmemişti- '.On iki ay sonra Karol tekrar Romaoyaya dönecek ve artık karıjkoca, meuud ve müreffeh yaşıyacaklar, bütün entrikalardan. dolablardan, desiselerden uzaklaşacaklardı.
Zili ilk önce bu yılı çok görmedi. Fakat düşündü, belki bu yılı bir sürü yıllar takip ederdi.
Onun için kocasına döndü ve sordu:
— Acaba bu bir yıllık ayrılıkla her şey olup bitecek mi?
— Bundan eminim !
— Fakat bo*ı o fikirde değilim ! Benim anlayışıma göre bizi mutlaka ayıracaklar. Biz, gerçi birbirimizi sevmekte devam edeceğiz. Bunda zerre ka-dar şüphe yok. Fakat onların bizi daima ayırmağa çok istekli olduklarını görüyorum. Acaba sebebi ne?
Karol:
— Bedbin olma Zizi I de-di. Ve yakın istikbalin Ziziyc teselli verdi. Sonunda muvaffak oldu. Zizi dc onun gibi düşünmeğe başladı.
Karı koca kararlarını ver-dıktenten sonra Karo! anasını bir daha gördü ve ikisinin de teklifi kabul ettiklerini anlattı Kraliçe fevkalâde memnun du. Karol ile Ziziye derin derin teşekkür etti Onun vazi-veti o kadar samimî idi ki en küçük şüpheye düşmeğe imkân yoktu.
Karol lıızırlanmağa başladı Seyahat tertibatı kolaylıkla alındı. Kendisine bir maiyet hazırlandı. Bunların hepsi seçme zabitlerdendiler.
Karol bu maiyet memurlannra birer casus olduklarının farkın-da değildi Bunların en belii-başlı vazifesi, Karolun her hareketini, her sözünü Bükreşe bildirmekti.
Seyahat porogramı, mükemmeldi. Herşey peşinden hazırlanmıştı. Karol yo^ çıkmadan evvel ana bahasile görüştü. Onlardan talimat ve nasihat aldı. Sonra karısına veda etti Kraliçe ona karısı hakkında ber türlü teminatı vermiş, ona dikkat ve itina ile bakılacağına söz vermişti.
Zizinin hiç bir sıkıntıya uğ-ramıyacağına dair verilen teminat Karolu memnun etti. Bilhassa kraliçenin Zıziyi de kabul edeceğini söylemesi işi büsbütün kolaylaştırmıştı.
Karol, kendisiai taşıyan geminin hareketinden önce bile neler vuku bulduğunu bilseydi, derhal geri döner, hatta gemiden atlıyarak yüze yüze geri dönmeyi göze a irdi.
Fakat Karol görmediği şeyi nereden bilebilirdi. Kulaklarında hâıâ anasının sözleri çınla-yordu.
Halbuki Karolun düşmanları öyle bir vesika hazırlıyorlardı ki ona imza atılır atılmaz kan koca arasındaki sevgi, maskaralığa dönecekti.
Seyahat, karı kocayı ayırdıktan sonra saray ile politikacılar birleştiler. Ve bu işi kat‘1 bir surette halle karar verdiler.
(Devamı var)
Kânunnevel 24
— 7. A M A N —
7
İnkılâb dersleri
7 inci tahifcdcn devam derişmedir. Baoden •»»•! bu kür-süde konup» arksdaşlantn, inkılâbın mahiyeti kaklrında mütalaalarını söylediler. Bende burada bu hususta birkaç »öı söylemedi fai-deli buluyorum.
İnkılâb, Ravolatlan yaai “ bir nokta etrafında dönen blrpyin başladığı yera gelmesiyle bitmeai-dtr. .
Bu tarih dah genişleterek " bir devrin, döoüb bitmeliyle inkilâb olur» da diyebiliri». lakılâbda en m ahim mana * derişmedir , dtmri daha doğrudur.
Siyasi inkıMblarda, sosyal Inki-lablarda, ekonomik inkılâbtarda kökten derişme, arınmanda olan derişmedir.
Yüz, yüzelli »ene içinde olmuş, »enayideki inkılâba Revoletlon Agrer tabiri kullanılır. Bunun da manan derişme, atlamanda derişmedir.
Türk inkılâbında bu mana ta-maniyle vardır. Türk inkılâbı yükselme için ar umanda “değişti, diyecek olursak tarifi iyi yapmış olyruı.
Bu derain mevzuu nedir, drdl-t>miı laman “derişme oluşlarını» arıyaca£ıt demektir.
Dûn öbür arkaşdaşlarımın söylediği veçhile, bir Oımanlı impe-ratoru vardı, bûgûo Türk Cumhuriyeti vardır.
Dün. ulua mûnaaebetlerınde. öteki ulusların emrine tabi ve öko-oomik »abada kendini muhatara edemiyen bir Oımınlı imperator-luğu varken bugün iıtedıffi gibi hareket eden bir Tüık Cumhuriyeti vardır.
İşte bu bir değişmedir.
DOa bütün banka muameleleri başkasının elinde iken tuğun tamimiyle kendi elindedir. Demek ki kökten bir değişme vardır. Şimdi bil bu değişmeleri arayacagıı:
Biz madem ki üniversitedeyiz. Onun için araştırmalarımızın bir nsetod dahilinde olman lalımdır.
Bence Türk inkılâbı çok geniş bir varlıktır. Bir zahirde falan veya filânı görüyoruz. Atı) bunlar,o arkalında Türk ruhu vardır, işti bunları bulmak için Mflan melo(l bulmalıyız ki i, hak ki olsun.
Savlam metodla yürür «ek lx> gün tamamlayemadıiımız şeyleri, bizden sonra gelenler tamamln-yabllir.
İnkılâbın hususiyeti
Türk inkılâbının kendiline mahsus bir hususiyeti vardır. Diğer inkılâblarıo formülleri vaadi. Halbuki Türk inkılâbı böyle değildir. Onun uau'ü doğrudan doğruya kendinindir.
Türk inkılâbında mabat: Türkı benliğine ulaştırmaktır. Onun için Türk inkılâbının diğer inkılâblar-dân bir üstünlüğü vardır.
Türk inkılâbının programına bakacak ölürsek hiçbirzsman hayale tesadüf etmeyiz.
Ferdi menfaatler
Şimdi faideıiıse gelelim : inkılâbı biz yaptık. Fakat »iz oou yaşatacaksınız.
İnkılâb Türkün en değerli matadır. İnkılâb terbiyesi yerleşmezse o saman kabahat işlem ş oluruz.
Ferdi menfaat eri koruma artıls geçmişdir. Saadet ve refah hep beraber olmalıdır. Bu da brp beraber [çalışmakla elda edilir. Inkı-lâbda bütün fenalıklar atılır yalnız iylik muhafaza edilir. İşte inkılâbın faydası budur.
inkılâb artık bitmedim! diye d. sorulabilir? 1000 sene evvel konu'-muş bir dinin bugünkü »elikleri nasıl h?yeesn içinde ite biz inkı-lâbcılar heyecan duymıyacagız.
İnkılâbı korumakla bütün arzularımıza varabiliriz. Buna imam olan mutlaka hayecan duyar. Onun için bu beyecaa devam etmelidir. Ea büyük fayda budur. “İnkılâb bitmez, değişme bitmez..
Türk ulusu, yüksek Türk varlığı daha kurulma devreıindedir. Herkese bu devirde bir vazife düşer.
İnkılâb olmadan evvel oe vardı, nasıl oldu, ne oldu suallerin* karşı biz yalnız ökonomik olanla, rm sunilerine esvab vereceğiz.
Ökonomi çalışmada, ihtiyaçları gidermek için çalışmada başta ferd çalışmasını görüyoruz. Klasik mek-teb, indüvidalist mekteb yalnız ferdlerden bahseder. Bunlar ferd ve cemiyet diyen insanlardır. Ferd çalışırsa cemaat te müatefid olur diyen bunlardır.
Ökonominin bugünkü halinde, ferdin çalışması biç şOphe yok ki yaratıcı bir kuvvettir.
Şimdi biz Osmanlı imparatorluğundaki fertlere bakalım. İlk zamanlarda Ökonomik sabada oldukça iyi İdiler. Fakat sonraları kara cahillerin yer alması yüzünden ber. bat bir hale gelmiştir.
Düne kadar faiz almanın günah
I İstanbul Borsası kapanış
liatleri 22-12- 934 İ
ÇEKLER
Açıtaş Ka panış
Loodr» 621. 623,50
jNev-York 0.795704 0,79333
kria 12,906 12,03
.Milâno 9,2986 9,28
feriksal J.40 5,3913
Atina 85,9564 83.6-8
Cenevrs 2,4562 2,4510
ÎSofya 67,1975 67,1367
Anutardam 1,1766 1,1740
Prag 19,0150 18,9625
Stokholaı 3.12 5,115
‘Viyana 431 4,2964
M.dril 5,8125 5,7931
Berlin 1,9796 1,9755
Var şov» 4,2090 4,205
Bada peş ta 4.19 4,1760
Bükreş 79,2832 78,0225
Belgrat 35,0713 35,0138
Yokohama 2,7383 2,7536
Moskova 1O92.7S 1093
Nukut
Altın Alış Satış
936 937
i Mecidiye 41 42
Banknot 239 240
Tahvil ve Senetler
Açılış Kapanış
o-o s ı.ioı »M 97,
İKranlyeli (Er».«0 ’*•
4.9 7.S «elsll borcu ubvllll 'H’’" 27,95 28
Anadolu D.yalu | ||
. . saûacssU SÛ $0,05
P'D 7.S Türk B H
(J/(> 5 Havas F.rjaaı
M*rkrs B, Râtobs l| baak oaroa n 57,50
Ansd. D. Y. 0,,) fa
Zamanın takvimi
KANUNUEVVEL
R«aml «sac 1931 Kusa kanm 47 24 Hicri k.*rsa 1353 Ruıui ıcno 1350 t inci Kluuıı il
PAZARTESİ
Ssbsh Ramazan 17 MSAK
S. D. S. D.
2 39 12 51
7 24 i 35
öğle ilıisfi Akşın Yafsı Ztsnl Z.v.İ
5. t). S. İD. s. D. S. D.
7 29 9|İ8 12 — 1 39
12 13 14 |33 16 45 18 24
Bugünkü hava
Yeşilköy Rasad merkezinden aldığımız ma ûmatâ ' göre, dün hava tazyiki 761 milimetre sıcaklık âzami 4 asgari 2 derece ve rutubet yüzde 92 idi.
Bugün bava umumiyetle bulutlu ve yağışlı geçecektir. Rüzgâr şimal istikametinden esecektir.
ispanyada 3 idam!
Suikastçı Nazilerdcn üçü idam, dördü hapis edilecek Madrid 23 (A. A.) — Isterya-daki grat mahkemesi, infilâklar vasıtasile suikasdlerde bulunmuş olan üç naziyi asdmıya ve diğer dört naziyi de 6 ilâ 10 »cne hapse mahkûm etmiştir.
Halkevinde konferans
Halkevinden:
Bugün (24-12-934 Pazartesi) Evimiz merkez salonunda saat 18 de Profesör Dr. Osman Şevki Uludağ tarafından (Türk Hıfzısıhha kanununun halka yaptığı hizmetler) hakkında bir konferans verilecektir. Bu konferans bütün yurt taşlara açıktır.
lll»IIIIMMinillO(IIMI>MUIIınillHHItli>HIKI1(IIHI olduğu söylenerek ökonomik sahayı öldürüyorlardı..
Bundan sonra Bay Yusuf Kemal hukuk rejiminin de Oımanlı imparatorluğu zamanında ökonomik saha gibi feon olduğunu “insanların işlerini halledecek ulusal bir hukuk olmadığım söyleyerek mecelleyi bir nalsal göstermiş ve darsine nihayet vermiştir.
RADYO PROGRAMI
24 1. Kânun Pazartesi
İSTANBUL :
18 Fraoıızca der». 18,30 plâk, orkestra. 19,30 Dünya baberleei-
19.10 plâk. Dans musikisi. 20 Üniversite namına konferans. 20,30 bhıd.ını Voline Müeyû Azarmanof. şan 2] Musahabe; Se'.im Sırrı. 21,20 Anadolu ajansı. Borsalar. 21.30 Türkçe sözlü musiki. Bedriye Öo. Radyo caz ve tango.
823 Khz. BÛREŞ, U4 m.
13 - 14 Plâk. 18 Orkestra konseri, 19 Haberler. 19,15 Konserin devamı 20 Üaivesite 20.20 Plâk. 20.45 Konferans. 21 Noel neşriyatı ( hususi plâklarla ). 24 Haberler.
545 Khz. BUDAPEŞSE. 5S0 m.
17,45 Kenservatuvardan nakiL 19 Viyolonsel konseri 19,35 Konferans 20 Üniversitenin kilise çan. lan 23.30 Plâk konseri. 24,55 Pa-los rnanaahnadan nakil. 1 Gece musiki,
«İÖIKh». BELGRAD, 437 m.
20 Reklâmlar. — Plâk. — Haberler. 20,30 Milli neşriyat. — No-el plâkları. 23 Haberler ve saire.
740 Khz. MÜNİH, 405 m.
18 Noel plâkları. 19 Karış.k ruhi ve halk havaları. 20,1S Noel.
21 Yarım saat Noel kilise çaoları.
22 Hariçteki Alınanlara sözler. (Başkan Hess.) 22,30 “ Mukaddes gece „ isimli musiki ve şarkılı skeç.
23.10 A'plarda söylenen noe) şarkıları. 23,30 Koro konseri. 24 Noel ağacı altında. 24,50 Noel gecesi.
223 Khz. VARŞOVA, 1345 mi.
17,50 Triyo konser. 18,05 sözler. - Org konseri. - Sözler. 19,15 karışık koro konseri. 20,10 askeri neşriyat 20,50 şarkılı konser. 21,20 şarkılı konser. 21,35 halk dansları ve karışık eğlenceler.-sözler. 22,25 Noel şarkilen 23.05 plâk. 24.30 sözler, lı Noel panayiri.
Tepebaşı Şehir
Huzur ve
rahat içinde
100
defa traş olmak ancak bir adet
HAŞAN
7roş btçcığile mümkündür
Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar mükemmel bir traş bıçağı yoktur. Haşan markasına dikkat taklitlerinden sakınınız.
Deniz yolları
İŞLETMESİ Acenteleri: Karaköy ■ Köprübaşı TeL 42362-Sirkeel Mûhûrdsrsade
VMM Ha o Tel: 22740 W
İSKENDERİYE YOLU
KARADENİZ vapuru 25 Birinci kânun SALI 11 de İskenderiye'ye kadar. (8633)
Karadeniz yolu
EGE vapuru 25 Birincikâ-nun SALI günü saat 20 dr. Rizeye'ye kadar.
18693)
Tiyatrosunda
Akşam suvare saat 20 de
HAMLET
5 perde Yazan :
V7. Şckspir Tercüme eden: Ertuğrul Muhsin
ŞehırTûjaîroi0
Cuma matinceri 14,5 da
- ,,., . Eski Fransız
Jdîitt ^airosanda I lllllllilllllll 80 »Mam «“*
20 de
Deli Dolu
Operet 3 perde Yazan: Ekrem Reşit
Besteliyen Ce-mel Raşit Cuma matineleri 14,5 da
ıııl
ııııniîi
İstanbul Altıncı icra Memurluğundan: Yedikulcde Si-livrikapı dışarısında 11 numaralı evde oturan Taşoya :
Ali Rızaya 192 lira borcunuzdan dolayı size gönderilen ödeme emrinin arkasına mübaşirin yazdığı yazıda yukarda gösterilen mahalde oturmadığınız ve oturduğunuz yerin bilinemediği yazılıdır. Ödeme emrinin yerini tutmak üzere ilânen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. İlânın yazılışından bir ay içinde bir diyeceğiniz olub olmadığı dairemizin 34/ 4895 numaralı dosyasına söylemeniz lâzımdır. Bir ay müddet geçtikten sonra işbu ilânın ödeme emri yerini tutacağı ilân olunur. (6169)
YENİ NEŞRİYAT
Büyük Gazete
Büyük Gazetenin dokuzuncu •ayısı bugün, renkli bir kapak içinde, rengin mündcrecatla intişar etmiştir. Bu »ayıda bilhassa Istaobulun tarihi eğlencelerine dair çok meraklı bir yazı ve enteresan resimler vardır. Bundan başka dört muhtelif tefrika, bilmeceler, müsabakalar, sinema, kadın, spor sayıfaları vardır. Haftanın bütün hadiselerine dair güzel yazı ve resimleri yâlnız Büyük Gazetede okuyabilirsiniz. 24 sayı-fa 7,5 kuruştur. Okuyucularımıza tavsiye ederiz.
HRem olmayınız 1 ~~T] KREM pertev Sizin de ga ip olmak üzre bulunan güzelliğinizi ihya edecektir
tev'in dün-
yayı saran
pc DTev
Krem Per-
istanbul Altıncı İcra memurluğundan :
Yedikule civarında Silivri kapı haricinde 1 numaralı hanede oturan Dimitriyc :
Yedikulcde Belgrat kapuzunda 3 numerolu hanede Ali Rizn nın matlûbu olan 281 liranın tahsili için gönderilen ödeme emrine mübaşir tarafından verilen meşruhatta ikametgâhının meçhul olduğu bildirilmiştir. Ödeme emrinin ilânen tebliğine karar verilmiştir işbu ilânın gazetede yazıldığından itibaren bu bore hakkında bir itirazınız
olup olmadığını d 934 - 4897 numaralı
a i re n i n dosyasına
söylemeniz ve bu müddet geç tikten sonra itirazınız kabul
edilmiyeceği ödeme emri yerine ilânen tebliğ olunur. (6169)
İstanbul Altıncı icra memurluğundan : Yedikule civarında Silivri kapı haricinde oturan Marko Veledi Yuvana :
Yedikule civarında Belgrat kapısı karşısında 3 numaralı hanede oturan Ali Rizanın talep ettiği 192 liranın tahsili için gönderilen ödeme emrine mübaşirin yazdığı yazıda ikametgâhınızın meçhul olduğu bildirilmiştir. Ödeme emrinin ilânen tebliğine karar verilerek işbu ilânın gazetede yazıldığı günden itibaren bir ay zarfında bir itirazınız varsa dairemizin 34-4900 numaralı dosyasına söylemeniz ve bu müddet geçtikten sonra itirazınız kabul edilmiyeceği ödeme emri tebliği verine ilân olunur. (6169)
Mukaddema Yeniköyde [125] numarab hanede mukim iken halen ikametgâhı meçhul bulunan Bay Ahmed oğlu mühendis Bay Eyüb'e.
İstanbul ikinci İcra Memurluğundan:
Emniyet sandığına rehnetmek suretile mezkûr »andık idaresinden 14/5/932 tarih ve 53256 numaralı »enet mucibince istikraz eylediğiniz otoz beş liranın tesviye edilmemesi hasebi I e meblâğı mezbur borcunuzun yüzde dokuz faiz ve yüzde üç komisyon ve faiz ve komisyon ve masarif yekûnundan yüzde iki buçuk muamele vergisi ve masarifi icraiye ile maan tahsili hususunun temini zımmında merhun buluoan bir roza burda iğne, bir altın hurda kutu, bir altın kordon icra ve iflâs kanununun 145 inci maddesine tevfikan paraya çevrilmesi için daireye müracatta bulunan alacaklı mezkûr »andık idaresi tarafından talep edilmesi üzerine olbaptaki maddei kanuniye dairesinde tanzim ve bcrayı tebliğ mübaşirine tevdian tarafınıza gönderilen ödeme emri zahnna mübaşirinin vermiş olduğu meşrubatta mezkûr mahalde ikamet etmediğiniz bildirilm'ş olmasına mebni tebligatı muktaziyenin bir ay müddetle ilânen tebliği takarrür etmiş olmakla tarihi ilândan itibaren 934/4404 dosya numarasile müddeti muayyene! mez-küre zarfında icranın durmasını mutazammın şifalıî veya tahriri olarak bir itirazı kanunî serd veya borcunuzu eda eylemediğiniz takdirde müddeti mezkiirenio hitamını müteakip berveçbi talep mer. bun mücevheratınızın paraya çevrilmesi hususundaki muamelâtı icra-iyenin gıyabınızda infazına iptidar kılınacağı malûmunuz olmak ve bu husustaki ödeme emrinin tebliği makamına kaim bulunmak. üzere keyfiyet ilânen tebliğ kılınır. (8672) £ İstanbul Belediyesi ilânlar^""^
TERCÜMANLARA:
İstanbul Belediyesinden: Tercümanlar için verileceği 6-12-934 denberi gazetelerle bildrilen dersler 25-12-934 Salı günü sabahleyin dokuzda başlıyacaktır. Seyyah gezdirmeyi kendilerine iş edinecek olanlar bu derslerin hepsinde bulunmalıdırlar. Dersler kapandıktan sonra "1935,, yılı içinde hiç kimseye tercümanlık vesikın verilmiyecek, vesikası ohnıyanlar da seyyah gezdiremi-yecektir. "8694,,
Mukaddema, Yedikule Narlıkapı caddesi 140 numaralı hanede mukim iken balen ikametgâhı meçhul buluoan bay Hakkı oğlu makinist bay Bekire.
İstanbul İkinci İcra Memurluğundan:
Emniyet Sandığına rebnetmek su.-eUle mezkûr Sandık idaresinden 13-1-932 tarih ve 50572 numarab senet mucibince istikraz eylediğiniz yirmi beş liranın tesviye edilmemesi ha sebile meblâğı mezbur borcunuzun yüzde dokuz faiz ve yüzde'üç kum-süyon ve faiz ve kumsüyon ve masarif yekûnundan yüzde iki buçuk muamele vergisi ve masarifi icraiye ile maan tahsili hususunun temini zımmında merhnn bulunan bir çift rozı küpe icra ve iflâs kanununun 145 inci maddesine tevfikan paraya çevrilmesi için daireye müracaatta bu’unan alacakb mezkûr Sandık idaresi tarafından talep edilmesi üzerine olbaptaki maddei kanuniye dairesinde tanzim ve berayi tebliğ mübaşirine tevdian tarafınıza gönderilen ödeme emri zahrına mübaşirinin vermiş olduğu meşruhatta mezkûr mabude ikamet etmediğiniz bildirilmiş olmasına mebni tebligatı muktariyenin bir ay müddetle ilânen tebliği takarrür etmiş olmakla tarihi ilândın itibıren 934 - 3897 dosya numarasile müddeti muayyenei mezkure zarfında icranın durmasını mutazammiDin şifahi ,'eya tahriri olarak bir itiraz kanunî »erd veya borcunuzu eda eylemediğiniz takd.rde müddeti .-nezkûrenin hitamını müteakip ( erveçhi talep merhun mücevheratınızın paraya çevrilmesi huşu tundaki muamelât, icraiyenin gıyabınızda infazına iptidar kıl. ıscağı malûmunuz olmak ve bu husustaki ödeme emrinin tebliğ makamına kaim bu.unmak üzre kevfiyet ilânen tebliğ kılınır. 8671)
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FIAT. EN İYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde tes'im ed yoruz. Siparişlerinizi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS,, MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS ve.ŞKİ. Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 40019
İstanbul Millî Emlâk
Müdürlüğünden:
Muhammen Bendi Lira OSKPHAR: Yenimahalle Nuhkuyuso sokağında eski 150 yeni 138 No. lu 30 metre murabbamdaki arsanın ta-
mamı 30 Peşin para ile
ÜSKÜDAR: Yenimahalle Nuhkuyusu sokağın-
da eski 269 ve yeni 321 No. lu evin tamamı 2500 „ „
KADIKÖY: Osmanağa mahallesinin eski Kâ-
ğıtçıbaşı ve yeni Kazasker sokağında eski 9 ve yeni 13 No. lu hanenin yarı hissesi. 550 „ . „
BAUKpazarı: Çelcbioğlu Alâattin mahallesinin
Sabuncuhanı caddesinde eski ve
yeni 41 No. lu dükkânın tamamı. 4800 M ■ « TOPKAPI : Takkeci mahaUesinin Davutpaşa caddesinde eski 22 ve yeni 43
No. lu hanenin beşte bir hissesi. 120 . „ „
Yukarıdaki mallar hizalarındaki kıymetler üzerinden 22-1-935 , tarihine rastlıyan salı günü saat on dörde kadar pazarlıkla satılacaktır. İsteklilerin muhammen bedelin yûde yedi buçuk nis-betindeki pey akçeleriyle müracaat'm. "M.„ "8692,,
8
—ZAMAN—
Kânutıuevel 24
Radyo makinaları YILBAŞI hediyesi olarak evlerin yolunu tuttular...
Çünkü şimdiye kadar bir radyo almakta tereddüt edenler en mükemmel ve pürüzsüz neşriyatın ancak TELEFUNKEN radyo makinelerde kabil olduğunu anladılar.
TELEF U N K E N
Radyo tekniğinin vücuda getirdiği en son »»beserdir. Biitön modelleri KISA, ORTA ve UZUN -dalgalı neş-riyab »ayanı hayret bir şekilde rapteder.
Bourla Biraderler ve Şsı İstanbul - Ankara - İzmir
Istanbui altıncı icra memurluğundan
Yedikule civarında Silivri ka-pu haricinde 4 numaralı hanede Yani:
Yedik'ilede Belgrat kapusu karşısında 3 numaralı evde oturan Ali Riz n>n 179 liranın tahsili için gönderden ödc.uc emri mübaşirin yazdığı yazıda ikametgâhınızın halen bilinmediği bildirilmekle ödeme emrinin ilânen tebliğine karar ve-rilm^tir. işbu ilânın gazeteye yazılışından bir ay içinde borca bir diyeceğiniz o up olmadığı dairemizin 34 / 4898 numaralı dosyasına söylemeniz ve bir ay müddet geçdikten sonra diyeceğinizin kabul edilm yeccği ödeme emri yetine ilân olunu*.
(6169)
İstanbul Altıncı icra memurluğundan :
Yedikule haricinde Fatih Sultan Mehmed mahallesinde 3 numaralı evde oturan İste-fana:
Yedikule haricinde Belgrad kapısı karşısında 3 numaralı hanede Ali Rızanın matlûbu olan 193 liranın tah-sili için gönderilen ödeme emrine verilen mübaşirin izahatında ikametgâhınızın meçhul olduğu bildirilmektedir, ödeme emrinin ilânen tebliğino karar verilmiş ve işbu ilânın gazetede yazılışından bir ay içinde bu borç hakkında bir itirazınız olup olmadığı 34/4896 numaralı dosyamıza söylemeniz lâzımdır. Bu müddet geçtikten sonra itirazınız kabul «dilemi yeceği ödeme emri yerine ilânen tebliğ olunur. (6169)
Şekerli olanlara ekmek. francala ve nişastalı maddelerle şeker ve şeker mamulatı zehirdir Zeyıllaınak ve şişmanlıktan kurtulmak için mutlaka :
HAŞAN
Glüten Ekmeği ve mamulatını yemelidir.
Haşan Glüten ekmeklerini ve Haşan Glüten bisküilerini ve Haşan Glüten makarna, Haşan Glüten uı> ve şehriyelerini ve Haşan Diyabet şekeri ile Haşatı D.yabetik çikolatasını korkmadan bol bol yiyiniz. Bütün dünya san'at ve rakabetmde muvaffak olmuş olan Haşan Glüten ına-mulâtı Avrupa, bilhassa Kon anya piyasasında müthiş rol oynamaktadır.
Haşan deposu: İstanbul ve Beyoğ'u, büyük bakkaliye ve eczanelerde bulunur
ZAYİ
Mülga Seyrisefa.n idaresin den almış olduğum 12/10/932 tarihli ve 3238 numaralı 22 lira elli kuruşa aid makbuzu zayi etmiş olduğumdan ve tlairei aidesine müracaatla haber vermiş olduğumdan hükmü olmadığını ilân ederim
Mehmed Ferid ve İzzet
İnhisadar^UJMüdi^
Tahminen 3(H)0 adet) Boş ispirto tenekesi: Poşabahçe fabrikasında. „ 500 kilol Çul ve kanaviçe parçası: Cıbali Levazım
ambarında.
. 140 adet) Birer kiloluk boş eter şişesile.
. 130 „ ) Muhtelif ebatta boşşişe: Cıbali fabrikanındı.
Bu iiç kalem malezeme pazarlık surctıle satılacağından isteklilerin 30/12/934 Pazar günü saat 14 de % 15 teminatlarile birlikte Cibalide Levazım ve ınübayaat Şubesine müracaatları. (8529
« •
İdaremiz için tznıire teslim jartiyle satın alınacak birinci nev’i Jütten mamul iki buçuk librelik kalküte malı yüz bin adet tuz çuvalının pazarlığı 26 - 12 - 934 tarihine müsadif Çarşamba günü saat 15 te icra kılınacaktır. Talip olanların şartnameyi almak üzere her gün ve pazarlık için de tayin olunan gün ve saatte % 7,5 muvakkat tcm.nat parasiylc birlikte Cibalide Levazım vej miibavaat şube si oe mü'acastları. *'8337,.
I
ırı
Ayda 300 lira maaşla
Kapıcı aranıyor
Büyük Mİsrethane veya otellerde mükemmel terbiye yörmû, vümilıı ve y.kıvıklı 15 ile 15 yaşı arsamda bir kapın aranıyor.
Fran. ucayı iyi konu/up ya im a «ı ayrıca Almanca ve İngilizce bilmesi ve aagsri orta t*h( li olması lâzımdır. Türkler tercih edilecektir. T>!ip'erio rea m!*ny e birlikte l»l«nl>u po.tı kutesu 176 “SEFARET. rnmurıına yazmaları rica olunur. (6175)
AKGÜN
KADIN TERZİHANESİ
I’ Her ay Almanyadan yeni modeller geti rıyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
— MOBİLYA, KARYOLA veSANDALYA — j Alacaksanız Islanbıılda Rıza Paşa yokuşunda 66 No. lu Iasrİ mobily a f»;'"1'
I
İstanbul Ziraat Bankası Satış Komisyonundan:
c- e *• - - - - -
Sıra
No. sı
160
520
614
731
782
854 1193
1362
167
255
740
Semti
Mahallesi
Sokağı
Arn.ıvııtköy Arnavutköy Yeniköy Arnavutköy
Yeniköy
Kadıköy Fener
Samatya
Arnavutköy
Yen.köy
E. Büyükayazma Y. Beyaz Gül Birinci
E. Yenimahalle Y. Abdülhak
•• *
Köybaşı cad.
Aziziye
Ayazma
Kalpakçı Ko'.luğu
Yağhane çıkmazı Kürkçü
E. Ayanikola Y. Çifte Kasap ve Drmir Tulumba Yağhane çıkmazı
E. Müezzin Y. Kumbaracı Yüzde yedi buçuk pey akçeleriie ihale bedelleri nakten veya
Panaya Arnavutköy
Ayanikola Rasimpaşa Abdistıbışı Hacı Hüseyin Arnavutköy Ayanikola
730 1390
Arnavutköy Ortaköy
Arnavutköy O taköy
menkuller açık artt.rma surctile.sıtışa çıkarılmıştır, ihaleleri 26
■ -■ — ■ ı --
istanoui Üçüncü İcra Memurluğundan
Emniyet Sandığı namına
450 Lira mukabilinde birinci derecede ipoteki olup yeminli üç ehlivukuf tarafından tamamına 2513 lira kıymet takdir edilen Aksarayda Gureba Hüseyin ağa M. çıkmaz gümüşhane sok. E. 7 mü 7 müy, 13, 15 No. ma bahçe bir ahşap evin açık arttırma vazedilmiş olduğu ve 28 - 1 - 935 tarihine müsadif Pazartesi günü saat 14 ten 16 ya kadar dairede birinci arttırması icra edilecektir. Arttırma bedeli kıymeti muhamminenin ", 75 ni bulduğu takdirde müşterisi üzerinde bırakılacaktır. Aksi takdirde en son arttırmanın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma 15 güıı daha temdit edilerek 12-2-935 tarihine müsadif Salı günü saat 14 den 16 ya kadar keza dairemizde yapılacak ikinci açık arttırmasında arttırma bedeli kıymeti muhaınmincniıı /,> 75 ni bul-madiği takdirde satış 2280 No. kanun ahkâmına tevfikan geri bırakılır. Satış peşindir arttırmaya iştirak etmek istiycnlcrin kıymeti muhamminenin % 7,5 nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu hamil bulunmaları lâzımdır. Hakları tapu sicilli ile sabit olmıyan ipotekli alacaklarda diğer alâkada-ranın ve irtifak hakkı sahiplerinin bu haklarını ve hımısilc faiz ve masarife dair olan iddialarını evrakı mihpiteleri ile birlikte ilâr tarihinden itibaren nihayet 20 gün zarfçıda dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi takdirde-bakları tapu sicilli ile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar müterakim vergi, tenviriye, tanzifiyedeu mütevellit belediye rüsumu ve vakıf borçları borçluya aittir. Daha fazla malumat istivenler 12 • 1 - 935 tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık bulundurulacak arttırma şartnamesi ile 4-934-3182 no. iu dosyaya müracaatla mezkûr dosyada mevcut vesaiki görebilecekleri ilin olunur. (8668)
Emlâk Cinsi Hissesi Hisseye göre mu-
No. sı hammen kıymeti:
159 Ahşap hane Tamamı 480 T. L
24 ■> 1/2 300
90 •• «t 1/2 200
101 ve bahçe 1/5 80
244 Kagir dükkân 45’120 300
13 Kagir hane ve bahçe 1/3 5)0
9 Kagir hane 1/5 350 ..
39 Ahşap hane 3/5 1200
22 »• »t Tamamı 90
4 Harap ahşap hane 126
59 Ahşap hane 1/1 198
18 Ahşap hane ve bahço 1/5 100
179 Ahşap hane 1/6 179
gayri mübadil bonosile ödenmek üzere \ >-12-934 Çarşamba günü saat oo dörttedir.
yukarıda evsafı yazıiı .. (8423)
gayri
İstanbul ithalât Gümrüğü
Müdürlüğünden
İsimleri Müellifleri
Beri - Lungc (1931/33) tab’ının Fransız tercümesi Ensyklopacdic der teclıoi«chen Chemie Analyses et essais de papicrs Traitd de chimie Pharmaccutiquc Tcchnelogie et Aualyse chemique Dic Praaıs de organisehen Chmikcrs Gesteinsana Lytisches Praktikum Lack U. Firniss
Cilt
3 yeni tab'ı Son ,.
Umıann Hezbcrg-marteau
P. Lebcau-C. Courtois. Lcvokavitsch
L. Gattermann
E. Dıttler
Seeligman et
Zıcke. Son tab'ı
Tsunntas
Ubbelohde
Analyse et fabrication de cimcnts Handbuh der Chemie und Technolojie der Öle. U. Fette.
Hand buch der Pflanzcn analyse
Gümrük kimyahanesi için yukarıda yazıtı kitaplar lu münakaşa ve ithalât kanunu mucibince bılmünakasa , _____
satın alınacağından taliplerin üç Kânunusani 935 tarihine müsadif Perşembe günü saat 14 tc İstanbul İthalât Gümrüğünde müteşekkil Satınalma Komisyonuna müracaatları. 18564)
G. Klein
2490 No. pazarlıkla
İstanbul Akşam Kız san*at Mektebi Müdürlüğünden:
İstanbul Akşam Kız San’at Mektebinin Beyoğlu Şubcsiude muktedir mütehassıslar idaresinde elbise, şapka, çamaşır, nakış ve kürkçülük atölyeleri işe başlamıştır. Her gün "9„ dan “16„ ya kadar sipariş kabul olunur. Çok yüksek bir mütehassıs tarafından kürkçülük dersi de verilmektedir. Öğrenmek isteyenlerin Teoebuşındnki mektebimize müracaatları. "8622,,
İstanbul Dördüncü icra Memurluğundan: Tamamına sekiz yüz yetmiş beş lira kıymet kesilmiş olan Tophanede Ka-rabaş Mustafa ağa mahallesinin Kutucu sokağında eski ve yeni 4/6 No. lu maa bahçe iki bab ahşap hanenin yarısı açık arttırmaya konulmuş olub 14-1-935 tarihinde şartnamesi divanhaneye asılarak 28-1-935 tarihine giren pazartesi günü saat 14 den 16 ya kadar İstanbul dördüncü icra dairesinde satılacaktır. Artırmaya girenlerden yüzde yedi buçuk teminat parası alınır. Müterakim vergi, belediye, vakıf karesi müşteriye aittir. Artırma bedeli kesilmiş bedelin yarısının yüzde yetmiş beşini bulduğu anda üzerinde bırakılacaktır. Olm.ız ise ea son artıranın taahhüdü baki kalmak üzere artırma 15 gön daha uzatılarak 12 • 2 - 935 tarihine giren salı günü ayuı saatte kesilmiş sekiz yüz yetmiş beş liranın yarısının yüzde yetmiş beşini tutmazsa 2280 No. lu kanuna tevfikan satış geri bırakılır. 2004 No. lu icra kanununun 126 met maddesi mucıb.nce ipotek sahibi alacaklılar ile dğer alâkadarların ve irtifak hakkı sahiplerinin gayrı menkul üzerindeki haklarını ve hususile faiz vo masrafa dair olan iddialarını evrakı musbitelerile 20 gün içinde icra dairesine bildirmeleri lâzımdır aksi halde hakları tapu sicillerde sabit o'raadıkça satış bedelinin paylaşmasından hariç kalırlar alâkadarların işbu maddei kanuniye ahkâmıua göre hareket etmek ve daha fazla malumat almak isteyenlerin 934-407 dosya numara-sile memuriyetimize müracaatları ilân olunur
İmtiyaz sahibi: Ali Umumi Neşriyatı idare eden Yazı işleri Müdürü: G. Hikmet
Matbani Ebûzziya