Sene: I
Numara: 188
■ ■ ■ ............................
Abone Şeraiti
fTrUye için Hariç işle
J Mseltk »oe Kr.----------- ÎMe K,.
r »ılık — W» .--------------- IŞŞ» .
S „ --------- M» ,----------- ?•# .
1 IM .-----------—
ATenorsıaarge. Şeref Sakatı. TELEFOM. 20S30
25 Kânunuevvel Salı 1934
bilgi, insanları tanıtan, kıymetlerini âlçüb tar-derecesinde faydalı de-
(Şarki 3 önek sehifede)
Günün yazısı
Japon korkusu
Bundao W yıl evvel yani 1854 de Japonya aşağı yukarı Afrikaki küçük uluslar gibi geri kaimi* bir ulus sayılmakta idi. O tarihte Ja-ponyalılar savata pala ile gidiyorlar, oku, yayı daha büsbütün bırakmamı* bulunuyorlar idi. İşte seksen aane evvel bukadar geri olan bu millet, bugûo dünyanın en yenllmrz, hiçbir güçlük karşılında hiçbir vakit boyun iğmez bir devleti olan Ingiltereyi düşündürecek, hatta korkutacak bir kerteye gelmiştir.
Bu. nasıl olmuştur ? Japon tarihi, Japonyamn gerek (İlim) de, gerek (teknik) te nasıl ilerlediğini bi-z.m g.bi aynı yolda yürüyenler İçin çok yakından okuyub bilmek, öğrenmek gerektir.
Ingilizleri, Bolşeviklik meydana çıkdıktan sonra-Reaya bir -hayli dil.üodûrmüş, ürkütmüş idi. Fakat gvçvoıerde, büyük tetkik ile yenimi* bir yan da okuduğumu» göre Ing. itler bugün artık BolşeviUlik-teo de, Rusya dan da o kadar kork-muyorlarmı*. Çünkü Ingiliılerin meşhur (latcll gence Service) lerioio Ig.sli istihbarat) şubesi gayet derin ve uzun araştırmalardan sonra Rus.arın Asya d a göstermekte oldukları faaliyeterio Ingilızler için daha be* on yıl bir tehlikesi olmadığını teshil elmiş. Onun için Ingiliz.erin Rusya yanından çokluk kuşkulan kalmamış. Fakat ona mukabil do Inglıtereyi bugün en Ziyada düşünoûren mesele Japon meselesi imi*. Çünkü Japonların artık uzak doğuda (şark) çok esa»lı, çok etraflı bir siyasa gütmekte o.dukları, bu siyuaylı başarmak için do lâzım olan (maddi) , (manevi) herşeyi fazlaaiyle hazırladıkları tahakkuk ediyormuş.
Zaten (görünen köy klavuz istemez) derler. Japonların uzak farkta göstermekte oldukları varlığın kerteıini anlamak için (latel-lıgcaee Service) in gizli.şubeunin ög-reud.klori şeyleri bilmeğe de becet yok. Bu boyu küçük, fakat gücü çvis ouyük mıikt her gün öyle işler yapıyor, dünyaya Öyle meydan okuyor, ki artık onun nereye git-tig.ni, ne yaptığını herkeo pekala anumağa başlamıştır.
Jüponlar, iki üç sene önce, birdenbire (Çın) de ve Mançuride işe başladılar. AvrupalIlar (durun, ne yapıyorsunuz yahu, bak. sır ık ediyorsunuz I) deyinceye kadar b.r atılışta (hanılc)dr Mançuriy adile içine aldılar. Bu ( Mançori) işinde ( Uluslar Birliği ) dediğimiz mabut (cemiyeti Akvam) m ne kadar gülünç mevkie düştüğünü kimi unutmamıştır sanırız. ( Mençuri ) don sonra Japonlar ardı a.-au ktail-miyen Ruayaya sataşmağa başladılar. (Zavallı!) Kuşların da bu sataşmalar yüzünden neler çektiği elbet unutulmamıştır. Nota nota üzerine şikâyet şikâyet üzerle» yapılmıyen, şey kalmadu.Fakat Jüponlara »ör dinletmeğe kimsenin gûeû yetmedi. Bu küçük boylu yaman millet yioe bildiğini okumakta devam etti. Şimdi Rus-Maoçuri yani daha doğrusu Rua-Japon sınırında yine ufak bir çarpışma oldu. Rus-l»r. ( Japonlar bizim toprağa girdi) diyorlar. Japonlar da (hayır Rus-lar bizim tobrağa girdi) karşılı ğıoda bulunuyorlar, işin aslını ararsanız suç muhakkak Japonlar-de. Çünkil Japonya nerede, (Sihir-ya) nerede f Kuzlar Japon toprağına nasıl girsinler ki arada koca b.r Japon denizi var. Şu bald( gırilen toprak muhakkak Rua toprağıdır ve »taşılan millet de yine muhakkak Rua miUctidir. İşte Japonlar bir yandan böyle Ruılara Sibıryada biç nefes aloırmazlarken diğer y ndsn da Amerika ve Lı-giltereye de durub dinlenmeden meydan okuyorlar. Şu (deniz kuv. setlerini tahdit) muakını bozmaları. iki büyük ( Aaglo Saluon ) milletine meydan okumaktan başka bir şey mld.r 2 Yani bizim anladığımıza göre Japooya bugün dünyanın en büyük üç devletine ayeı zamanda kafa tutmağa başlamıştır. işte Ingiltereyi de bugün Asyada en çok düşündüren ve ■ kuşkulandıranda Japonların bu meydan okumaları imiş. (80) sene içinde bir milletin bu kadar şaşılacak bir kertede güc sahibi olması ine bilhassa bizim için çok sevk ve ibretle seyretmeğe değer bir m
Bozarıdır.
ZAMAN
Matbaai Ebûıriya. Irtnbnl (~ Sabahlan Çıkar Siyasi Gazete J firt HCT yCT(je 5 Karnşltır
Üç Bulgarin hizmeti! “Plevne,, harplerinde nasıl casusluk etmişler?
Bulgarlar da Türk şahametini ve “Plevne,, harplerinde filî hiçbir rolleri olmadığını itiraf ediyorlar
"Plevne,, harplerinin hanlı bir eafhastm gösteren I
1» Ktnuousrvelde Bulguların Ptav-ee de kalenin sukutunun yıl dBoünıtl nünasebetiylo büyük şenlikler yaptıkları malûmdur. Ru e*Oaıır>br.|i« (Zerj) ga-aeteslsia n tertbli »ay im ada maruf Bulgar muhrrrlrlumdnn Gmpndıa Sim»on Klöeftn bir makalesi çıktı. Plcraeyi müdafaa rdrn kahramanlarla o zaman İd yerli BUgulan çok gÜMİ karakterli» I eden bn yazıyı aynen ncjrcdlynrul.- I
•«mtllNIIIIIIIIIINIIIIIIIIHMIMISIH(*ISImaiHIHiew>l
tarih! resimlerden biri
12 Teşrinisani günü öğleden sonra Griviçe- Ziştevi yolu üzerin, deki Türk siperlerinde bir Rua zabiti göründü. Bu zabit Prrna Ni-kola Nikolayeviçten Osman Paşaya bir nıektub getiriyordu. Rus orduları başkumandanı bu mrktubıle
Devamı 7 inci sahifede
Tahsiliemval kanununda değişiklik
Vergi borçları için ih tiyatî haciz konacak
Haciz nasıl ve kimlerin mallarına konacak ? Meclisten çık
Hafiye Vekili Bay Fuad
Ankara 24 ( A.A. I — Kurultya bir marta kadar tatil kararını ver-
diğer kanunlar d(ği dünkü toplantısında onaylamış olduğu kanunların arasında tahsili emval kanununa bazı maddeler eklemesini gözeten btr konu da onaylamıştır.
Bu kanuna göre, mükellefin Tûrklyeda belli ikametgâhı yokta vergisini vermemek için mallarını gizlemeğe, kaçırmaya veya kendisi kaçmağa hazırlaudığı veyahud mal kaçırdığı veya kendisi kaçtığı anlaşılırsa bina veya arazi vergilerinden başka vergilerin bulunmuş matrahları üzerine tahakkuk memurluğunda verginin miktarı tahsk kak ettirildikten sonra yukardaki sebepler dolayuiyle tahıllât komisyonları karariyle mükellefin haczi caiz mallarını alacak ve mallan-Devamı 7 inci sahifede
Yüksek diplomalı işsizler!
Dünya talebe kongresi yakında toplanıyor
Yakında toplanacak olan dünya talebe kongresi işleriyle meşgul olan meşhur Fransız “Painlev^,, nin oğlu “Jan Pain-leve., bir Fransız gazetecine dünya talebe hareketleri hakkında beyanatta bulunarak demiştir ki :
'■ — Ben dünya talebe birliği kongeresinin muvaffak olması için var kuvvetimle çalışıyornm. Bu kongere Kânunuevvelin 29, 30, 31 nci günleri Brüksel de toplanacaktır. Müzakere edeceğimiz mevzular çok geniştir. Yüzbinlerce genç harcketleri-Devamı 7 inci sahifede
—z--------------
Atatürk yakında geliyor Ankara 24 (Telefonla ) — Atatürk'ün bugünlerde İstanbula gidecekleri haber alınmıştır.
Bay Şükrü Kaya bugün geliyor
Ankara 24 (Telefonla)- İç idleri bakanı Bay Şükrü Kaya yanında hususi kalem müdürü ve yaveri olduğu halde bu akşamki { dün akşamki ) treni» İütanbula hareket etmiştir.
İstasyonda bakanlar, saylavlar ve dostları tarafından uğurlanmıştır.
Almanya karı şıyor mu ?
Milis kuvvetlerin M. “Hitler„ i dinlemediği, Al-manyada karışıklık ihtimali olduğu ve bin kişinin tevkif edildiği bildirilmekledir.
Tafsilâtı 2 nci sahife-mizde Son haberler kısmımızda okuyunuz.
_____________________________
300 kuruşa kadar maaşı olanlar
On senelik maaşlarını birden alacaklar
200 kuruşa kadar maaşı olanlann martta, diğerlerinin haziranda hazine ile alâkaları kesilecek..
Üç aylıklardan asil maaşlarının aylık tutarı yüz kuruşa kadar olan dul, yetim ve mütekaitlorin on senelik maaşları dalatan verilerek bunların hazine ite alâkaları kesildiği malûmdur.
Haber aldığımı» göre hükümet şimdi de asli maaşlarının aylık tutarı ü* yüz kuruşa kadar olan dul, yetim ve mütekaitlerin onar senelik istihkaklarım defaten vererek bunlarında hazine ila alâkalarını kesmeğe karar vermiştir.
Esasen bu cihet tekaüt kanununda da yazılı olduğu cihetle bun-lara aid on seneliklerin verilmesi, mezkûr kanunun buna aid madde-ain.n tatbiki demek olacaktır.
Bu »uretle muameleye tabi tu-tufaraklerıo ekserisini İıtaobulda bulunanlar teşkil etmakte, sonra da İzmir, Bursa, Adana, Edime gibi şehirlerde bulunanlar gelmek-
ledir- _ _ _ İstanbul Maliye öoşmûraâıör
Devamı 2 nici sahifede Bay Baş i d
-n-—t“--~y-Trr^nTt-ınMtmtr»ııırııtınırnı»ııı>«şnuiMşnnıınııııwş—»wM»Mi»wım»wn«m»»a mea
Ingiliz - Fransız görüşmeleri
İngiltere hariciye nazın, Fransız başvekili ile hariciye bakanını “Londra„ ya davet etti, vîlhassa Almanyanın silâhlanması! konuşuluyor
Rusyadaki sui-kasd etrafında
“Stalin,, in fırkasında tasfiye yapması bekleniyor
“Zitaoief,, Yoldaş
"Kirof. yoldaşın feci bir »lirette katlinden sonra Ruıyada bugünkü rejimi değiştirmek için lıazırlanıb keşfolunduğunu bildirilen »uikasde ve akim kalan bu teşebbüsün faillerine dair dün alınan malûmat şundan ibarettir:
"Miri»ki„ askeri mahkemesi, yeniden 9 kişinin kurşuna dizilmesine hüküm vermiştir. Bunların 'yedisi beyaz Rus. ikisi Alınandır.
Devamı 2 nci sahifede
Aralarında yakında mühim M. ''Lâs>al„ M. “Con
Paris 24 (A.A) — Bazı gazetelere göre logiliz Hariciye nazırı Sır “Con Simon,, dün Dış işleri Bakanlığındaki kısa mükâlenıelerl rinasında Bay "Flândecı. ila Bay 'Lkval. i sor. kanun içinde Loo-draya çağırmıştır.
Paris 24 ( A. A. ) — " Eko dö Pari . gazetesine göre, Sir "Simon. Fransa Başkanı M. “ Flândea „ ile dış işler bakanı M. “ lâv al . ı Kânunusani ayı içinde, silâhları bırakma ve Aloıanyanın " Cenevre . y» dönmesi işleri için konuşmak üzere " Londra . ya çağırmıştır.
Londra 24 (A. A.)—Sir veLedl Surum dün »abalı "Kan. a gelmişlerdir. Noel yortularını orada geçireceklerdir.
Paris'te bulunduklar, sırada Sir
millâkatlar lukubulacak olan Simon,, M. "Fl&nden„
vı I.edi "Siymon,, Dış işleri Bakanlığında M. ve Madam "Fıâodeu. M. ve Mm. "I.âval., lagiltereoin l’a is büyük elçisi ve Ledi *Klerk. ile yemek yemişlerdir.
Neşredilen bir tebliğde M. La-val ile sir "Simon. un başlıca Aırupa işleri üzerinde görüştükleri bildirilmiştir.
Fransız gazeteler. Sar, Şark mi-sakı. Almaayaoıo tekrar slUhLan-m sı, F ansız-ltalyan görüşmeleri Tuna devletleri vaziyeti vo "Va-şlngton. muahedesinin feshi işleri hakkında görüşüldüğünü yazmaktadır.
Meselelerin ço'rluğıı ve büyüklükleri. herbangui için btr karar alınmalına ve muayyen bir program altında görüşülmeline ve derin bir tetkik yapılmaıma mani olmuştur.
Rus-Japon hududunda hâdiseler
Bir Japon zabiti ile bir nefer Rus hududundan içeri girdi
Moskova 24 (A. A.) — Kala-
rovaktan bildiriliyor :
“Uaıuri. nehri kenarında ve "İman, şehrine J0 kilometre uzaklıkta bulunan "Verknenikolaaki. köyüne 21/12 tarihinde bir Japon zabitiyle bir Mençuri emir neferi gelmişler ve bir kolkozlunun evine girerek içecek bir şey istedikten sonra sabit köyün ortasında fotoğraf ve nefer do kâğıt üzerine brzı notlar almağa başlamıştır.
Devamı 2 nci sahifede
— Kaç gündür müthiş başım ağrıyordu doktor, evvelâ eczacıya gittim...
— Fena etmişsin f Kim bilir ne münaeebelsis bir şey tavsiye etmiştir...
— Derhal sise müracaat etmemi söyledi !
Kânunuevel 25
“ Vaşington» deniz muahedesinin feshinden sonra,..
Feshedilen “Vaşington,, muahedesinin daha iki senelik ömrü var, bu arada bir itilâf olabilir mi?
Japonya epeyce zamaadaoberi beklenil. Ji gibi. Vaşington deniz an-laçmuıaı feshettiğini alâkadarlara «afaban bildirdi.
Bunuo aebfbi malûmdu. Japonya deniz İnşaatında Amerika Ingiltare-d»n geri kalmayı, hayaiyeti namına doğru olmıyao bir harakr t Bayıyordu. Japonya ne diye bu drrlaUerio bu yolda mûıari olmıyaraktı? Ne diye onlarla aynı basamak üzerinde durmıyacaklı ?
Amerika ile Ingiltere buna karşı. bunun hiç te bir haymyet naeaclnaı olmadığını »Eyliyorlardı. Japonya, Amerika ile ingilteredea daha geri bir niabat dalrralnde deniz inşaatı yapmağı kabul ett.yae bunun sebebi mü-aavataızlık değlldL Bunuo aebebl, onun dilediği emniyeti bukadarmın temine kâfi geldiği İdi.
Bu sözlere karşı Japonyada, bu niabetio dilediği re teminine mecbur olduğu emniyeti korumağa kâfi gelmeJiğioi ileri aûrunee vaziyet değişti »e aylardanberi Londrada devam eden konulmalar bir çıkmaza saptı.
Bu çıkmaza atlamak için nekader uğraşıldıte kâr etmedi.
Bir aralık Ingiltere Japonyaya beraberliği bir nazariye olarak Kabul edelim. Fakat İnşaat yapmayınl dediler. Japoalar buna razı olmadılar.
Bir aralık ta Japoalar, birimizin geçemiyrcegl bir azami İnşaat haddi tayin edelim dediler. Bunu Amerikalılar kabul etmediler.
Neticede çıkmazdan çıkılamadı ve konuşmalar kesildi.^
Bunun üzerine Japonya da Vaşington muahedesini feshettiğini ilân etti.
Bu suretle vaziyet yeni bir istikamet aldı.
Vaşlogton muahedesi feshoiunmakla beraber onun daha iki senelik ömrü vardır.
O belde onun yerine başka bir mnahede aasaı bulmak için çalışılabilir, belki de onun yeri boş bırakılmaz ve üç devlet silâh yarışına girişilmez.
Şimdilik bu üç devletin umduğu budur.
Ö. R.
Yeni bir deniz silâhları yarışına doğru gidiliyor • ••
Amerika yeni zırhlılar yaptıracâk, Japonya ile diplomasi görüşmeler teminine çalışacak
Üçyüz kuruşa kadar maaşı olanlar 1 inci sahifeden devam Şehrimiz asliye daireleri bu buMiıU icabndea bandıkları yapmağa başlamıştır. Ancak bu toptan maaşların eahabıaa tediye edilmeleri hakkında henüz İstanbul maliye baş mûrakıbhğıua salâhiyet verilmemiştir. Mamafih bunlardan 200 kuruşa kadar maaş alanların on oeoelikleriziin Mart ayında, üç yüze kadar maaş alanların on seneliklerinin da Haziran İçinde tediye edilmesi ihtimalinden bahaodll-diği gibi hepsinin de yeni sene bütçesiyle 936 Haziranında verilmesi ihtimalide mevcuttur.
Diğer taraftan emlâk ve eytam Bankan oeıdindeki tahkikatımızdan anlaşıldığına göre, hükümet on senelikleri tediyeye karar verdiği takdirde, üç aylık maaşlarda olduğu gibi banka bunları da kıracaktır. Yani haziranda maaşların toptan verilmesi katileşirse banka mart ayında bunları kıracaktır. Ancak bo hum ata da bankaya henüz Ankaradan bir emir verilmiş değildir.
Rusyadaki sui-kaad etrafında
7 inci sahifeden devam Yapılan tahkikat neticesine nazaran suikastçiler, kurdukları cemiyete “Belog vardeya,, ismini vermişlerdir.
İstintak esnasında maznunlar Lchistandan Rusyaya geçtiklerini itiraf etmişler, ve asıl komitenin Lehistanda olduğunu söylemişlerdir.
Kurşuna dizilenlerin isimleri şudur :
A. Getman, S. Taym an, H. Gedoroviç, K. Sosoovski, V. Yevtiç, V. Kortun, A. Çuien-kof, Taskiyeviç, A. Karbut G. Taskiyeviç, V. Korzan, A. Çu-lenkof.
Diğer taraftan, evvelce “rroçki„ye taraftarken"Stalin„ yoldaşın ’Troçln,, yi tahliye e-deccğini anlayınca hemen “Sta-lin,, taraftan oluvereo ve şimdi tevkif olunan “Zinovief,, ve “Kaminef,, yoldaşların sorguya çekilmesi için elde kâfi miktar, da delâıl bulunmadığı, bu sebeple de her ikisinin bir yere sürülmek üzre hususi bir mahkemeye verildikleri hakkında gelen haberler şayanı dikkattir. Ayrıca “Sulin., in fırkasında tasfiye yapılması lüzumunun da ortaya atılmış bulunması,
Kadınlarımıza gıpta! mahrum olan Fransız kadın-candan tebrik ediyorlar
Birçok haklardan lan, bayanlarımızı
Paris 24 (A. A.) — Hususi muhabirimiz bildiriyor:
Türk Bayanlığına saylav seçmek ve seçilmek hakkının verilmesi uzun çağlardanberi bu hakları elde etmek için savaşan ve şimdilik amacına varmaktan uzak bulunan Fransız kadınlığı arasında derin izler ve duygular uyandırmıştır.
Birçok Fransız bayanlan telefonla. biti ile veya kendileri gelerek büyük elçimizi kutlu-lamakta, siyasal hakların hepsine kavuşan Türk bayanlarının sevincine ortak olduklarını en iyi dileklerde anlatmaktadırlar.
Bunlar arasında ulusal ve
İngilizler ağır şartlar koştular
Rusya, sınaî istiklâlini kazandığından kredi teklifini reddetti
Moskova 24 (A.Aj — Sanayi gazetesi, Ingiltere tarafından ağır şartlarla yapılan kredi teklifini Sovyet Pusyanın reddetmiş olduğu hakkında yazdığı bir makalede diyor ki
"Artık Sovyet Rusya yapacağı anlaşmalarda şartlar işine gelmezse, dış piyasalardan vazgeçebilir. Sovyet Rusya sınai istiklâlini elde etmiştir. Fakat bu istiklâl infirad demek değildir. Biz dışarısıyla iktisadi münasebetlerimizi artırmaktan başka bir şey istemiyoruz. Ancak kredi işlerinde başkalarına plânlardan farklı bir muamele yi kabul «demeyiz.,,
Bir Fransızakademisinde
Paris 24 (A. A.) — Müstemleke bilgi akademisi General Marşan’ın yerine büyük bir ekseriyetle General Larras'ı seçmiştir.
Rusyada için için bir emniyetsizlik mevcud olduğunu ve belki de yeni ve mühim tevkikaf vuku bulacağını göstermektedir. Mamafi Rusyada "Stalio,, yoldaş okadar sevilmiştir ve bugünkü rejim okadar kuvvetlidir ki herhangi bir aarsmbya elbette ihtimal verilemez.
Paris 24 ( A. A. ) — Ma ten gazetesi yazıyor:
Vaşington muahedesinin Ja-ponlar tarafından bozulması üzerine İngiltere ile Vajington arasında derhal fikir teatisine başlanmış ve Amerikanın Londra büyük elçisi Vaşingtooa varır varmaz Bay **Hul„ ile iki asat görüşmiişdür.
Daha dünden Amerikanın önümüzdeki müzakerelerde tatbikini düşündüğü siyasanın ana hatları Amerika deniz idaresi tarafından bildirilmiştir.
1 — Japon tebaasiyle batır kıracak vaziyetlerden sakınmak için ihtiyatlı bir hattıbareket kabulü.
2 — Deniz nisbetleri' müsa-viligina matuf Japon metaliba-tına karşı teşriki mesai.
3 — Amerika bahriyesini müsaade edilmiş olan azami hadlere triştirmek için tezgâha gemiler konulması.
uluslar arası kadın kurumlan-nın ileri gelenleri, Paris avukatlarından Madam “Grimpe-re„, “ Brontvic „ ve Uluslar Derneği yanında delege Madam "Cillier. sayılmağa değer.
Büyük elçimiz Bay Suad, Türk Bayanlarının bayramından ötiirü Fransız Bayanlarını elçilikte bir çay toplantısına çağırmıştır. Güzel bir gün geçirilmiş ve yukarıda saydığımız yüksek Bayanlardan çoğu çayda bulunmuştur.
Fransız kadın kurumlan bu Nisanda istanbulda toplanacak uluslar arası kadınlık kongra-sına hazırlanıyorlar.
Harb ihtimaline karşı hazırlık
Amerika, Ingiliz sanayimden kurtulmak için her yerde kalay arıyor
Vaşington 24 ( A. A. ) — Meclis hariciye komiserliği, İngiliz kalay inhisarını kırmak vc Amerika tarafından Boliv-yadan doğrudan doğruya kalay satın alınması hakkında mühim Bolivya ricaliyle giz ice görüşmüştür. Muhtemel bir harb göz önüne alınarak Amerikayı Ingiliz sauayiine tabi bir halde tutan şimdiki duruma çare bulmak için bir komite memur edilmiştir. Bu plânın faydası Bolivyanın tehir ettiği Amerikan alacakları faizini ödemesine imkân vermektedir
Bolivyanın Am«rika ile olan ticaret bilançosundaki mühim açıkta projenin meriyete konulmasını kolaylaştıracaktır. Meçhul askere meşale
Paris 24 (A. A.) — Belçika malûlleri federasyonunun mümessilleri Fransız eski muhariplerini refakatinde ve toplanan halkın önünde dün akşam meçhul askerin mezarındaki meşaleyi yakmışlardır.
Tenis maçları
Sidney 24 (A. A.)—Ingiltere -Fransa-Avusturalya tenis maçları yapılıyor. Dün Bussu. Per-riyi 4/6, 6/2, 6/3 ve Mak grat Brıınyonu 6/2, 6/4 yenmişlerdir.
4 — Muhtemel Ingiliz-Ame-rika müzakereleri hakkında matbuata ve halka karşı mutlak bir ketumiyet muhafazası.
5 — 5-5-3 nisbetınio muhafazasına imkân verecek bir formülün hazırlanması için Japonya ile diplomatik görüşmelere devam edilmesi.
"Sar,, da vaziyet
— ■ ♦ ■
Londra 24 ( A. A. ) — Sar kuvvetleri şimdi tamam olmuştur. Yalnız dört Ingiliz tankı noelde gelecektir. Şark Lan-kashir birinci alay Sarbruken sokaklarından geçid yaparken sokakta kalabalık vardı.
Noyeştat 24 ( A.A ) — Bay "Hitler,, in mümessili Sar hükümet komisyonuna bir bitik göndererek Sar polisinde vazife alan göçmenlerin çikanlma-sini istemiştir.
Türkiye - Rusya bilgi münasebeti Türkçe - Rusça hususî bir dergi çıkarılması düşünülüyor
Moskova 24'7a. A.) — Türkiye elçisi Bay Vasıf Çinarın huzurile Sovyetler birliği bilgi akademisinin dün yapılan top-lantısıuda akademi üyesinden Bay “Samoiloviç,, in ikinci Türk dili kongresi ve Türk - Sovyet bilgi münasebetleri hakkındaki raporu okunmuştur. Kabul edilen bir karar suretinde genel toplantı iki dost memleket arasındaki bilgi rabıtalarının pekiştirilmesini kıvançla selâmiı-yarak Türkiye ve Sovyetler birliği arasında bilgi münasebetleri komisyonunun faaliyetini tasvib etmiştir.
Türk ve Sovyet bilginlerinin iştirakiyle Türkiye hakkında yazılara tahriş edilecek Türkçe vc Rusça olarak husus! bir dergi çıkarılması düşünülmektedir.
Arnavutlukta ihtilâl yok..
Tiran 24 (A. A.) — Arnavutluk matbuat bûroıu, Dıbra mmtakasıo da ihtilâl çıktığı hakkındaki haberleri tekj b ederek bütün Arnavutlukta ıtıkûn hüküm sürdüğünü bil. dirmektedir.
siMisiseislMisısıısısıiı 4iaııeısiies»4seıs«ioiMi»ı»aie«o> Rus-Japon hududunda hâdiseler
7 inci sahifeden devam
Zabit birkaç gün evvel köyün karşısındaki bir Çın evinden kaçan 7 yaşında bir çocukla bir hafta evvel Sovyet amir muhafızları jtarafından tevkif edilen biri Koral ve öbürü Çinli iki Mançorl köylü. »ünü aramak için aınırı geçliğini ■Eylemiştir.
Japon zabiti otomobille amir müfrezesi karargâhına «evkedllnıiş-tlr. Tahkikata davam edilmelidedir.
Ruslar Mançuriye aşmamışlar
Moskova 24^ (A.A.) — Ta« ajansı bildiriyor: Bir kızıl müfrezenin güya Maoçuri arazisine girerek betonarme askeri İstihkâmları yaktığın* ve bu istihkâmların üzerinden Sovyet tayyarelerinin uçtuğuna dair Harbinde çıkan haberler Sovyet • Japon münasebetlerini gerginleştirnıek için uydurulmuştur. Dün geceki yangınlar
Dün gece biri Yemişte, diğeri Üsküdarda iki yangın olmuş, bunlar çabuk söndürülmüştür.
Almanya karışıyor mu?
Milis kuvvetlerin “ Hitler „ i dinlemediği, bin kişinin tevkif edildiği söyleniyor
Berlin 24 (A. A.) — Havas ajansının Berlin muhabiri bildiriyor : Ulusal teminata rağmen, »yasal mclıafilde içeri durumuna aid bir takım kaygıların belirmişe başladığı löylenmektsdir.
Milis korumu, uluıal Sosyalist devrırelnın bittiğine inanmamakta vo Alman ordulunun Füh'Orln 'Bitlerin» dediği gibi “üçüncü Alman devletinin tek direği., haline geçmesi üzerine kendilerinin ikinci plânda kalmalarını kabul etmemektedirler.
Bilhassa 30 Hazirandan beri mümtaz bir mevkie geçen siyah milisler bu mevkilerini berkitmek islemekte iseler de bu işte süel güç inhisarını yalnız kendisine bırakmak latiyan Alman ordusunun mukavemetlin karşılaşmaktadırlar.
Bu ay başındao beri orduda alınan tedbirler hakkında ortada birçok şayialar dönmektedir. Bilhassa noel İzinlerinin kaldırılması ve önümüzdeki cuma gececi için İhtiyat tedbirleri alınması askeri mehafildeki kaygulan göetemek-tedlr.
---------------a--------------
Berlin sefirimiz iyileşti
Ankara 24 (A. A.)—Berlin büyük elçimiz Bay Hamdı Arpağ, geçirdiği kazadan tamamen iyileşmiş ve tekrar elçilik işlerin» devama başlamıştır-
Bay Hamdi Arpağ, bu münasebetle dostlarından aldığı tel yazılarına teşekkürlerinin iletilmesini Anadolu Ajansından rica etmiştir.
Kızlar erkek liselerinde okuyabilecek
Ankara 23 (Telefonla) — Kültür Bakanlığı kız lisesi olmı-yan yerlerde kızların erkek liselerinde okumalarına izin vermiştir. Zaten Adana vc Afyon erkek liselerinede kız talebe kabulü için evvelce izin verilmişti.
Dilimize girecek kelimeleri seçecek komisyon çalışma programını çizdi
Ankara 24 (Telefonla) — Dil kurumunun teşkil ettiği seçme ve kabul komisyonu bugün "dün,, Ulus matbaasında toplanarak çalışma programını çizmiştir.
Fuad Köprülü de Istanbuldan şehrimize gelerek komisyona iltihak etmiştir.
“Selânik„ te yine açlık grevi!
Selânik 24 (A.A) — 12 gündenberi tütün imalâthanesine ka-, panmış olan 400 erkek ve kadın işçi balâ imalâthaneyi tutmaktadırlar.
İstediklerini kabul ettirmek için tekrar açlık grevi yapmağa bu sabah karar verdikleri söyleniyor, öte taraftan işçiler sendikası da 24 saatlik tesaoüd grevi yapmayı düşünüyorlar.
-------------S--------------
İtalya, Habeşten tarziye istiyor Roma 24 (A. A.)—Ualuai hâdisesi hakkındaki Italyan notası Uluslar kurumu genel kâtipliğine verilmiştir.
İtalyan notası, Ualualdaki hâdiselerin mesuliyetinin Habeşistan» ait olduğunda İsrar etmekte ve bombardımanın, Italyan tayyarelerine açılan ateşe bir karşı koyma olduğunu söylemektedir.
İtalya, Habeşistan kendisine tarziye verdiği takdirde sınır tahdidi işine başlayacaktır.
-------------e-------------
Ankarada Hilâliahmer yılbaşı balosu
Ankara 24 (Telefonla) —Hilâlihmer Cemiyeti tarafından Ankara sergi evinde verilecek yılbaşı balosuoa 3000 kişinin gelebilmesini temin için yapılan hazırlıklar bitirilmiştir. Balodan temin edilecek hasılat tamamamen Hilâliahmer Cemiyetine bırakılacak ve bu para her zaman olduğu gibi muhtaç vatandaşlarımıza yardım edilmek üzere ayrılacaktır.
-------------a--------------
Kazanç vergisi kimlerden alınmıyacak? Ankara 24 (Telefonla) — Kazanç vergisi kanununun onuncu maddesine göre kitab, risale, makale, tefrika, fıkra, forma, nota ve resim halinde telif ve tercüme yapanların kazanç vergisi vermemeleri yazılıdır. Bazı yerlerde buna riayet edılmiyeıek bu vergi kesildiği için alâkadarlara bir tamim gönderilerek bu gibi işlerden dolayı kazanç vergisi alınmaması bildirilmiştir.
Yeni imtihan talimatnamesi tebliğ ediliyor
Ankara 24 (Telefonla) — Kültür Bakanlığının yeni hazırladığı imtihan talimatnamesi bu günlerde alâkadarlara tebliğ edilecektir.
öte yandan siyasal polis idaresi yeniden bazı tasfiye tedblrlerloo baş vurmuştur. Bu işlerde ulusal bir gizlilik gûdülnsrel dolayınla yapılan tevkiflerin sayısı tamamen belli değildir. Fakat söylendiğine göre binlerce kişi .yakalanmıştır.
Bu tevkıfattan bazılarının sebebi, 30 Haziran vskayiinrfe İleri sürülen ayni ahlâki meseleler olduğu bildiriliyor.
“Paris,, teki şayilar
Paris 24 (A. A.) — Havas ajansı bildiriyor:
Paris gazeteleri Brrlind» dolaşan bazı haberlori ele alarak geçenlerde harbiye nezaretinin niçin sekerin muhafazası altına alındığını ve şimdi de Nazi fırkasında niçin yeniden temizlik yapıldığını araştırmaktadırlar. Gazeteler diyorlar ki :
"Ûç haftadanberi üçbin kadar adam tevkif edilmiştir. Müıtantik-lerln latinad ett.Jİ belgeler ne olabilir? 30 Haziranda kurşuna dizilen "Kari Eznıt.,in Rayş'aft yan gınının iç yüzünü anlatan vasiyetnamesi midir
Kânunuavd 2$
ZAMAN-
5
SÜTUNLAR ARASINDA
Evli kadınlar
ingiltereds evli kadınların hukuki vaziyetini tadil için yeni bir kanun lâyihan hatırlandı. Bu layihaya göre bundan böyle zevçler, zevcelerinin borçları, taahbütdler «uçları yüründen bir güoa takibata uğratnıyacak, evli bir kadın kendine intikal eden veya kendine aid olan malları, evli olmıyan bir kadın veya erkek gibi idare salâhiyetini kazanacak, evli kadın da evli olmıyan kadın veya erkek gibi kanuni takibata uğrıyacak müflis kamı ilân edilecek, aleyhinde veri-leo bükümler tatbik olunacaktır.
Okuyucularımız, hiç şüphe yok ki, Ingiltere kanununda bu tadilatın yapılacağını okuyunca *'bunlaı daha şimdiye kadar yapılmamı* mı İdi ? . diyerek hayret edeceklerdir.
Evet, bunlar Ingiltere kanununa daha henüz ' girmedi bile. Çünkü lagilterenin bugöokfl^kanununa göre bir zere, karızı tarafından vo-knbulan ve mukavelelere dayan-mıyan hareketlerinden mesul tutuluyor. Zevce, bir ihmalden, bir tecavüzden, zemmükadehten, iftiradan veya bunlara benzer kabahatlerden seçin oluraa cezaya uğrardı. Fakat onunla berader kocan da tnesul tutulurdu, yani Ingiltere’de bir zevce, zevceninin başına bir arû» beli 'getirebilirdi.
Ancak «on zamanlarda logiliz-ler bu vaziyetin sağlam bir temele dayanıb dayanmadığını düşünmek lûıümunu hi» ettiler ve kanunlarındaki eksikliği aulıyarak erkek ile kadın arasındaki hukuki müsavatı temin lüzumu ile karşılaştılar.
Bunun için neni tadilleri hazır-lıyan Ingiliz mütehaasızları şu tözleri söylüyorlar t
"Bize kalına, evli bar kadının, kocasız imiş gibi, her hukuki mesuliyeti deruhte etmezi zamanı hu-lûl etmiştir..
"Lotırda, gazeteleri lav bu «on tadi âtı en cesuranc ve en mühim ıslâhlar arasında saymakta birletiyor ve aınn müsavat robuna uygun olduğunu söylüyorlar.
Bu yeni kanun lâyibaaının yakında kabul edileceğinden ve bu suretle İngiliz kadınlarının erkeklerle hukuki müsavata da kavuşa. çoklarından zerre kadar şüphe olunmuyor.
ingiltsrede kadınlar ta 1870 ten beri iş ve meslek hayatına atılmış, yüksek tahsil görmeğe başlamış, daha sonraları üniversitelere kabul edilmiş ve siyasi haklarını kazanmak için çalışmağa başlamıştır.
Daha sonraları Ingiliz kadınlarına kapslarını açmiyan bir meslek kalmış, 1919 da çıkarılan bir kanun kadınlara karp kapalı tutulan meslekleri de temin etmiş, nihayet bunlar siyasî haklarına da aahıb olmuşlardır. Bununla beraber ingiiterede kadın hukuk bakımından gösterdiğimiz vazıyette İdi.
Ingiliz kadını bu hukuki müsavatı da temin ile erkek İle tam müsavi bir vaziyete varmış olacaktır.
Başka memleketlerde şu kadar sene suren düşünce ve mücadele neticesinde kazaoılan bütün bu baklan, Türk inkılâbı, Türk kadınına tas tamam temin etmiş ve Türk kadınını bu günün en ileri cemiyetlerindeki kadınlardan daha llerlyeye götürmüş bulunuyor.
Türk kadını bu hakları yaşamakla, bu'haklara can vermekle liyakatini gösterirse onun ilariloyl-şi yatınız nazari değil, ameli bir hakikat olarak tebarüz eder.
R.
Dönen talebe
Kültür Baganlığı tarafından yapılan bir istast.ka göre geçen yıl mekteplerde 17 bia talebe dönmüş 23bin talebe sınıf geçmiştir. Bu yekûnda Üniversite ile diğer ihtİMs mektepleri talebeyi yoktur
932 Senesine nazaran 933de daha iyi netice alınmıştır. 932 nenesinde imtihana giren talebenin yüzde 63 ü dönmüştür.
Kafesler
Yeniden yapılan binalara kafes konulması mevcut binaların tamiratı esnasında kafeslerin değiştirilme»! yasak edil-aittir.
Bayan Lâtife Bekir dün geldi
Beynelmilel kadınlar kurultayına hazırlık
Kadınlar Birliği reisi Bayan Lâ-tifo Bekir Işı'cdoğur Ankaradao şehrimize gelm.ştır.
Dün bir muharririmiz Kadınlar Birliğinde Bayın Latife Bekirle görüşmüştür. Birlik reisi demiştir ki:
*— Ben Ankaraya zevcimi görmek üzere gittim. Maamafıb Ba-kanladı da "Kadın (ktırtılayının, bazı İşleri hakkında temasta bulundum. {Bakanlardan gördüğüm yardım ve kolaylıklara alenen teşekkür etmeği bir borç bilirim.
Malûm olduğu üzere, beynelmilel kadınlar kurultayı 18 nisanda Yıldız sarayında toplanacaktır. 14 nisanda beynelmilel kadın kurultay! bürosu şehrimize gelecektir.
29 ikinci kanunda zehrimizi gezmek üzere beynrlmi 1*1 Kadınlar Birliği reisi vr Cemiyeti akvam âzasından şMish Corbett Ashby gelecek ve şehrimizde birkaç gün kalacaktır.
Bu ziyaretinin sebebi de 18 nisanda yapılacak olan toplantıda vakit bulub şehrimizi gezcmıyece-ğinden, şehrimizin şayanı temaşa yerlerini görmek arzusudur.
Ikineikânunua İS inci perşembe günü akşamı Dağcılık klübünde bir suvarı-miz vardır. Bu auvarede başkalık olarak şehrimizin bütün pasta ve yemek evlerinin pasta ve yemeklerini takdim rdeecğiz. En iyi pasta ve yeiD’k yapan evlere hediyeler vereceğiz. Suvaremize şehrimizin en kibar zevatı davetli-dİ'-______________________
Üzüm rekoltesi
Bu sene geçen seneden 3 bin ton azdır
İnhisar idaresi borandan üzftn almağa devam etmektedir. İnhisar idaresinin piyasadan daimi surette alış verişi iyi tesirler yapmaktadır.
Yalnız sena başının yaklaşması dolayuiylr Avrupadan pek az sipariş gelmektedir. Maamafıh Avrupa piyasalarında bulunan stoklar biter bitmez siparişlerin çoğalacağı muhakkaktır.
Bu yıl dünya üzüm rekoltesi 423 bin ton olarak teabit edilmiştir, Türkiye rekoltenin üçüncülü alarak gösterilmektedir.
Halbuki dünya senelik üzüm rekoltesi umumiyet itibariyle 427 bin ton iae do aradaki farkın geçen yıldan elde katan stokla ka-kapablacağı anlaşılmaktadır.
Intihab cetvellerinde eksiklik var
Mahallelere asılan inlihab cetvelleri her gün yüzlerce kişi tarafından tetkik ediimaktsd r. Bu gû-na kadar tetkıkatın verdiği neticeye göre, her mahallede birçok kimsenin isimleri cetvellere yazıla-mam-.ştır. Teftiş heyeti şimdi bunları tamamlamakla meşguldür. Bu itibarla perşembe günü şehrin tamum mlkdarı kat*t olarak anlaşılabilecektir.
Teftiş heyetinin bir tebliği
İstanbul Saylav acçıoıi Teftiş heyetinden :
Ssylsv seçimi için esas deftere kendilerini ve evlerinde bulunanları yazmak üzere evlerine mahalle mümessilleri gelmemiş olanların oturdukları kata, mahalle, sokak-lariyle, ad, yaş, iş ve ev numaralarının S/ikinci kânuo/934 akşamına kadar İstanbul Belediyesinde Saylav seçimi teftiş heyetine bildirmeleri.
Noel ve barlar
Eğlence yerlerinin kapanma Matlarının muayyen olması ha-sebiie bu gibi müessese sahipleri Belediyeye müracaat ederek noel gecesi için müsaade istihsal etmişlerdir. Binaenaleyh dün gece mutad hilâfına ve noel münasebetile bar ve raissillû yerler gece geç vakte kadar açık kalmışlardır.
Su şebekesi genişliyor
Şehrin su olmıyan semtlerine de bol su verilmektedir
Belediyeye bağlı sular ida- maktadır ki bu da takviye te-
resi şehrin su şebekesini tevsie devam etmektedir.1
Son alınan tertibat sayesinde şimdi şehre hergün 38 bin metre mikâbı su isala edilmektedir. Fakat yeni döşenen boruların kuturları müsait olduğu cihetle bu miktar günde 42 bin metre mikâbına kadar çıkarılabilecektir.
Buda bir sene zarfında ikmal edilecektir- Kâğıthane, Feriköy isale tesisatının takviye ameliyesile Edirnekapı - Kâğıthane sifonunun tebdil ve ulah ameliye»! ikmal edilmiştir.
Elycvm bütün şehir* verilen günde 38 bin metre mik'abı suyun 19 bin metre mik’abı yalnız Beyoğlu semtine akıtıl-
Matbaalar
Sıhhî vaziyetleri için talimatname yapılıyor
Vilâyet sıhhat müdürlüğünde toplanan sıhhat komisyonu, ts-tanbuldaki bütün matbaaların sıhhî vaziyetlerine dair hükümet doktorluğuncajvcrilcn raporu tetkik etmektedir.
Sıhhat komisyonu, şehrimizdeki bilumum gazete ve kitap matbaalarının sıhhî vaziyetlerine dair bir talimatname tanzim etmektedir.
Talimatname sıhhat Bakanlığı tarafından da tasdik cdit-dikten soora tatbik mevkiine girecektir.
Fakir çocuklara yemek
Hililiahmer Cemiyeti bu hafta sonunda ilkmekteplerdeki fakir çocuklara öğle yemeği vermeğe başlıyaçaktır.
Sultanhamamında asrî hela
Sollan Ahmed parkında ki gibi, Sultanhamamında da yer altında asrî bir belâ inşasına karar verilmiş ve buna aid projeler hazırlanılmıştır, inşaata gelecek ay başlanılacaktır.
= Şerhler
Hiçbir bilgi, insanları tanıtan, insanların kıymetlerini ölçüb tartan bilgi derecesinde faydalı değildir I
Şerh ve izah:
İnsanları tanımak, yani onların içini anlamak, onların özünü ölçmek, içlerinde kime güvenilebileceğini, kime güvenilemiye-ceğini, kime ne kadar ve ne derece güvenilebileccği-.«i takdir etmek, hiç şüphe yok ki, hayatta en lüzumla şeylerden biridir.
Bu bilgiyi edinmek hiç te kolay değildir. Bilâkis bu bilgi, uzun denemelere, bu denemelerden istifade etmeyi bilmeğe bağlıdır.
Ancak bu bilgi sayesinde adamı seçmeğe ve yerli yerinde kullanmağa imkân bulunur.
İngilizcede bir darbı mesel vardır: Adamın dört köşelisini dört köşeli yere, yuvarlağını yuvarlak yere koymak en büyük hünerdir.
?■
«isatının ikmalinden sonra kabil olabilmiştir.
Diğer taraftan Fatih, Çukur-bostan, Beyazıd cihtelerizıde evvelce beş metre Koca Mus-tafapaşa da 3 metre olan ter-kos suyu tazyiki şimdi 15 metreyi tecavüz etmiş olduğu gibi vaktile biç suyu olmıyan He-kımoğlu, Albmcrmer, Yedikule ve civarına da bol miktarda su verilmeğe başlanılmıştır.
Bundan başka Adalara su isalesi meselesi do belediye Satır idaresine verilmiştir. Bu idare gelecek i hafta bir su tangı almak için bir münakaşa açacaktır.
Tank alındıktan sonra Adalarda su deposu tesisatına başlanılacaktır.
Barut patladı
İftar topu yanında dün bir kaza oldu
Bcyazıtta Üniversite meydanlığında yangın kulesi dibinde, Ramazanda iftar ve sahur vakitlerini bildirmek üzere konulan ve bu vakitlerde ahlan top,dün bir kazaya sebebiyet vermiş ve iki kişi yaralanarak hastaneye kaldırılmışlardır. Vaka sabahleyin saat dokuzda olmuştur. Topun yanıbaşındaki çadırda bulunan bir miktar barut bir aralık, herhangi bir saikın tesirde infilâk etmiş ve neticede iki kişi yaralanmıştır.
İnfilâk sesini duyan zabıta derhal işe vsz'ıycd etmiş ve yaralılar Gülbane hastahanesine kaldırılmışlardır. Müddeiumumilik de tahkikatın adli safhasına el koymuştur.
Bay Tevfik Kâmil
Madrit tıbakademisi 200ün cü yılının kurulanmasında Üniversitemizi Madrit elçimiz profesör Bay Tevfik Kâmil temsil etmiştir.
Bay Tevfik Kâmil akademinin fahri muhabirliğine seçilmiştir.
...-|1- ____.^■.■M.ı(nınHIIIIHIM»l


Adamın dört köşelisi de, yuvarlağı da yoktur. Mak-sad her adamı ne işe yararsa oraya yerleştirmek i ve ondan orada istifade ( etmektir.
Bu da ancak adamların | kabiliyetlerini ölçmek, me-ziyetlerini tanımak, ahlâk ı ve seciyelerini tartmak ile mümkün olur.
Fakat bu çeşid irfan kendini yalnız dostluk sahasında, iş ve faaliyet sahnesinde göstermekle kalmaz. İnsan hayatın her yolunda bu bilgiden istifade eder, hayalın her anında ba bilginin bir yararlığını görür.
Onun için insanları tanımak ve kıymetlerini ölçüb tartmak, bilgilerin en değerlisidir.
ZAMAN

Üniversitedeki tard cezası Talebe üç yüz imzalı bir takrir hazırlıyor Hukuk Fakültesi talebvainden Bayi Homid Toğrulun rektör Bay Cemilin derzinde geçen >ir hâdiaa dolayısıyla üniversite meclis kararıyla bir sena muvakkat tard cezasını aldığını yazmıştık. Dûn bu bosuria malumat almak iızere kendisine müracaat edrn bir muharririmize üniversite rektörü Bay Cemil •— Öoivaraite mecliaioia verdiği karar kafidir. Cezanın affedilmesi hakkında da hiçbir müracaat vaki olmamıştır-, demiştir.
Selâhiyettar bazı zevattan aldığımız malûmata göre üniversite tali-matnameuoıa 16 ve 17 inci maddeleri muçibioce böyle inzibati hâdiselerde fakülteler ancak İşi tetkik ederek bir fezleke yaparlar. Cezayı tayla etmek Üniversite heyetine verilmiştir. Karar kati ve mutlaktır. Yalnız kati ihraç cezası kültür bakanlığının taıtikiyle tayin olunur. Bu hala göre hukuk fakültem ile Onivereit* arasında har hangi bir ihtilâf mavzuubahs olamaz.
Diğer taraftan yaptığımız tahkikata göre bu tard cezasıoın af edilmesi için Hukuk Fakültesi talebesi teşebbüaatta bulunmak üzere ûçyüz imzalı bir takrir hazırlamışlardır.
İmza adedinin birkaç güne kadar artacağı kuvvetle söylenmektedir. Takrir bu hafta içinde Üniversite rektörlüğüne verilecektir.
İhtiyar öldü iki kişi zan altına alındı, tahkikat yapılıyor
Beyoğlunda Kamerhatnn mahallerinde kızılcık sokağında oturan 70 (yaşlarında Doaoln konun esrarlı b.r surette evinde yaralandığım dûn taf «ila tiyle yazmıştıV, Donainiko, kaldırılmış olduğu Beyoğlu haıtahanerinde vefat etmiştir.
Polis ve adliye tahkikata devam etmektedir.
Görülen lüzum ürerine o civardan iki kişi zan altına alınmıştır. İttıcvablan devam etmektedir.
Oda intihabı
Ticaret odasında mûntehib san.lcr yarın öğleden sonra toplanıp yeni Oda idare meclisini seçeceklerdir.
MAHKEMELERDE
Sinemacıların davası reddedildi
Belediye ile sinemacılar arasın-da Darülaceze bimcM meşelerinden tahaddûa eden davaya dûn ikinrı hukuk mahkemesinde bakıldı..
Sinemacılar beled.ye tarafından alınan Darıl devse hiaaeainio kaldırılmanın istiyorlardı.
Belediye vekilieri, bu para halkta ı alındığı cihetle hukukun belediyeye tevc.h etmiyeeeğlni söylediler.
Heyeti hâkime bu hususta mü-zak-rede buıuoduktan sonra sine-mazıların bu hunııataki davalarının reddine karar verdi.
Davanın birde ikinci kısmt var-dırkı, B-lediye tarafından ineni-larm kapalı.oığı 25 gün müddet zarfındaki zarar ve ziyan meteleai idi. Buda Kanunusaninin 21 İne talik edildi.
Soğan satacağız
Bu yıl Yonasintao d» soğan azlığı ş.ddetlc hissedilmektedir. Buna tedbir aramak için Yunan hükümeti Mısırdan 500000 okka soğan satın almak için tcşebbûsalta bulunmak üzeredir.
Buna haber alan Türkofis Atina şubesi hemen faaliyete geçerek memleketimizden soğan alınması için alâkadar makamlar nezdinde teşebbüsatta bu lunmuştur. Bu husustaki görüşmeler devam etmektedir. İyi bir Fiat teklif edilirse soğanlar ihraç edilecektir.
5
öylesem tesiri yok ussam gönül razı değil
Bir istatistik
Dûn akşasehi gazetelerden biri Yrşilaycdars bir müjde veriyordu:
İçki inhisar idaresi tarafından yapılan istatistikler* gür* 1934 yılının üçüncü üç ayı içinde idara fabrikaları ile idare namına çalışan fabrikalar vs hususi amiller tarafından yapılan rakı miktarı 1933 pimin ayni aylarına bakarak 103.294 litre daha azdır.
Yani geçen yılın temmuzunda $57,286 litre rakı yapıldığı balda bu senenin temmuzunda 476,453 litre, geçen yılın ağustosunda yapılan 557,760 litreye karşı da bu yılın ağustosunda 506.043 litre rakı yapılmıştır.
Bu üç ayın üçüncülüne alt rak-kamian da kaydetmeden evvel şunu aöyiiyelim ki refikimizin yeşil ayrılara verdiği müjde burada bitiyor ve üçüncü ay içind* bu müjde, müjdelikten çıkar gibi oluyor. Çüokü rakı imalâtı artıyor, yalnız geçen yılın dereceline varmıyor.
Bu üçüncü ay eylül ayıdır. Geçen yılın eylülünde 679,736 litre, bu yılın eylülünde ise 603,987 litre rakı yapılmıştır.
Demek ki geçeo yılın üç ayına mukabil bu plin mevzuubaha üç ayında (103.294) daha az rakı ya. pılmıştır.
Eylül avında rakı imalâtıma diğer aylardaki oe niabetle yükselmiş olmazına rağmen içki düşmanlarının aradaki farktan sevinmelerine imkân yoktur.
Rakı nekadar az istihlâk edilir is* içki düşmanları o niabette sevinirler. Rakı istihlakinin azalması sıhhat kazancıdır, dinçlik kazancıdır, akıl kazancıdır. En büyük kazanç da bodur.
Yokta rakı istihlâkinin fazlnls-Şıadao gelen kazanç, ziyandan başka birşey değildir.
Rakı istih'âkioin fazlalığı, sarhoşluğun artması ve önünle birlikte sarhoşluk kabahat ve suçla-rının çoğalması deoıekdlr.
Bu suretle rakı istihlâki sıhhatçe, akılca, dinçlikçe verdiği ziyandan başka kabahat ve suçları arttırmakla da, açlığı rahneleri bir az daha genişletiyor.
Onun için üç ay içinde rakı istihlâkinin 103,294 lite azalması bir hayır alâmetidir.
Bunun kuvvet bulmaunı dileriz.
L
Şişelere derece
Belediye müddeti uzatmıyacak
Bir Birinci Kânundan itibaren bi umum şişe, kadeh ve bardakların derecelenmiş olarak piyatada bulundurulacağını yazmıştık.
Birçok mûeateae sahipleri Belediyeye müracaat ederek elleriode binlerce stok mal bulunduğunu, vaktin ise pek daralmış olduğunu ileri sürerek bu müsaadenin tem-dıdiui istemişlerdir. Belediye bu müracaatı reddetmiştir. Birinci kânundan itibaren derecesiz şişe, bardık ve kadeh ile «atı* katiyen memnudur.
“Kubilây,, abidesi yarın açılıyor İstanbul 24 (A. A.) • C. H. F kâtibi umumiliğinden t
Kubilây nbidesi bu ayın 26 »m Çarşamba güoû saat 14. 30 da Menemende C. H. F. kâtibi umumisi RecebPeker etile açılacaktır. Komşu vilâyetler fırka ve halkevlerindcn birer ve ikişer arkadaş iştirâk edecek, birer de çeleok getireceklerdir.
Çakı çekmiş
Evvelki gece Hasköyde Mu-Mviler arasında bir vaka olmuş ve bir »emli telâya düşürmüştür.
Hazköyün ıKalaycıbahçe denilen semtinde oturan Nesin» ismindeki musevi genci, aynı yerde oturan Hayimin evino gitmiş, bir müddet işret etmişlerdir.
Bunu müteakip orada bulunanlarla Nesim arasında kavga çıkmış, Nesim, diğer Nesim isminde birine çakt çekerek üzerine hücum etmiştir.
Biraz sonra mesele polise aksetmiş, Nesim yakalanmıştır.
4
— ZAMAN —
Kânnnuevel 25
'—■-» J*TW'*!*"•'
Zaman Ansiklopedisi,
Yugoslavya
Okuyucularımızdan biri »on gönlerde Yugoriavyadan «ık sık babroluoduğunu eöybyerek bu kr-Haaeoia manasını izah etmemizi »•
kuaea malûmat yermemin İstiyor.
Cavab veriyoruz:
Yugoslavya, Ceavb İalavla derinli demektir. Bu derlet eski Sar-blatan re Karadağ ile Avusturya ra Macaristan ve Bulgariatandan ilbak olunan araziden teşekkül etmiştir.
Bu devlet Boana ile Heraefi, Sloveniayı. Coroiola ve Stiryeyi bütün Hırvatistan!, lalavonyayı, Dalmaçyayı, Baraoyanıo ban akşamım. Baka ve Banatayı, garbi Bulgarlatandan alınan (Oç parçayı ibtiva eder.
Yugoslavya hem Balkan devleti hem bir orta Avrupa devleti sayılır. Dalmaça ülkeel, Adriyatik de-niıi üzerindedir.
«IMİNrKNHIHtlIMMNHIllMIHMIMMlIMMIlllNI
Tıb dünyası
No. 80- 15 Birinci Kânun 934
Prof. Dr. Fahrettin Kerim ve Dr. Cevad Zekainin çıkardıkları bu tıb mecmuaıının 80 inci sayın da intişar etmiştir.
Başlıca makaleleri Dr. Bay (Süheyl) in (Arrupnda ve bi.rde «eker
hastalığına karşı kullanılan barı ilâf Bay Münirin (çocuklardn apaodisit) lar) Bay Sadi Narım ın(Böbrek üstü gudddeleri) Bay Dr. Kudıi nin (içtimai hıfuzııhha propagandasında moden tekn.k) Bay Rafct Ahmedln (sıtma tedavisi hakkında) unvanlı yanlarıdır. Boadan başka Çcemi-yetler ve içtimaUr, beynemilel tıb haberleri) ve (yenikitab) Onvanlan altında tababet alemine ait bir çok faydalı sütun re müteferrik haberler vardır.
Bunlardan doktor (Süheyl) in (teker baltalığı hskkmdaki makalesi, şeker hastalığının bir hayli yayı'.mış ve herkesin ağzına düşmüş bir hastalık olduğuna nazaran herkes tarafından alâka okunmağa dejer. Doktor (Süheyl) bu makalesinde (İnsülin) şırıngasından hastaların çabuk bıkmakta olduğunu ve her hastanın dahilen alınacak bir ilaç İle tedaviyi tercih eylediğini söyliye.rek, Avrupa da tecrübe edilmiş olan dahiii ilâçlar hakkında netice! tetkikat ve tecarübü bildirmektedir. Biraz yukarıda dediğimiz gibi bugün şeker hasta, lığı ya doğrudan doğruya vryahud doiajrısile pek çok kimseyi alâkadar ettiği cihetle bu makaleyi doktor olmıyanlar da istifade ile okuyabilirler.
Mecmuada herkesi alâkadar eden diğer bir makale de doçeot Münir Abmedin ( çocuklarda apandisit ) yazısıdır. Bu yazıyı da çoeuk babaları dikkatle okumazdırlar. (Apandisiti te son senelerde moda olan artanlardandır. Bundan yirmi, otuz
Memleketin genişliği 100.000 muarabba milidir.
Bu auretle Yugoslavya, yirminci asrın başlarında muhtelif altı devletin idarelinde yaşayan ve 14 milli veya mahalli parlamentoda temeli olunan Cenub Şiarlarının çoğunu toplamı, oluyor.
Umumî harb aırannda Sırbistan müttefiklerle birlikte hareket ettiği halde Hırvatlarla Sloveolerin aakerleriı müttefiklere karşı harb. ettiler.
Ceeub Slavlığını tebellür ettiren Korfu misskı Ortodoksluk Katoliklik ile Müslümanlığın müsavi bir auretle tanınmalını kararlaştırmış re Lâtin harfleriyle Kiril harflerinin kullanılmalını kabul etmiştir.
Yugoılavyanın nüfusu 13 milyondur.
sene evvel ismi ancak mütehassıslar tarafından zikredilebilrn bu (kor barsak) belâsını, bugün frenk-Çe adiyle mekteb çocukları da pek âlâ bilirler. Bukadar ağza düşmüş olan ve hıddlzatinde ehemmiyeti de kabili inkâr olmıyao bir hastalığa dair bir mütehassıs tarafından yazılan yazı elbet alâka ve istifade ile okunur.
Mecmuanın idarehanesi doktor B. Fahrettin Kerimin muayenehanesidir.
Nüshası İS, senelik abonesi 17S kuruştur.
fçki düşmanı
Gazete
Yine Doktor B.Fahrettln Kerimin şayanı takdir bir sebat, hattâ inad ile çıkardığı bu mecmuadan dolayı da kendisini cidden tebrik ederiz. Doktor Mazhar Uzmanla beraber (Yeşil hilâli) aynı sebat ve inad ile yaşatan bu doktor, böyle kavlen ve kalemen çalışması ile memlekette hskikaten bir içki düşmanlığı muhiti rûcude getirmeğe muvaffak olmuştur. Boyla mecmualar kolay kolay satılmaz. Fakat satılsın, satılmalın mecmua çıkacaktır ve her nüshasında on kişi (baştan çıkarsa) yanı içkiden vazgeçerse bundan hasıl olan kâr, mecmuayı neş-redenler için kâfidir. Mecmuada kıymetli yazılar da vardır. Ezcümle doktor Kilisli Rıfatın (Genç kalmak san’atı) Ünvaııı altında meşhur (Viktor Poşe.^Vletor Pauchet) deıı tsreümr ettiği devamlı makaleler, gerek gençler, gerek yaşlılar için mükemmel bir hıfzıasıhha dersleridir. Bu mecmuayı da, memleket evlâdını içki âfetinden kurtarmak istlyenlcre samimiyette tavsiye ederiz. Nüshası topu 5 kuruştan ibarettir.
I POLİSTE
Salacık yangını
Evvelki gün akşam üzeri Salacıkta bir yangın olmuştur.
Yangın İstanbul saylavı Bay Hamdinin evinden çıkmış, üst katta bir oda ile bir merdiven yandıktan sonra bitişiğindeki Selâmsız maliye tahakkuk memuru Bay Memduhun evinin Ost katına geçmiştir.
Bu evde de üat katta iki oda, bir sofa yanmış, ve yangına yetişen itfaiye tarafından söndürülmüştür.
Saylav Bay Hamdinin «vı 2500 liraya sigortalı. Bay Memduhun evi de Emniyet Sandığına 250 liraya merbundur. Yangının sebebi araştırılmaktadır.
Ustasını yaralamış
Beyoğlundaki kuyumcu Baba yan diln polise müracaatla bir iddiada bulunmuştur. Babayanin iddiasına ğöre, dükfi-nında çalışan İskender, kendisini tokat ve tekme ile yaralamıştır.
Polis bu iddia üzerine İskender! tutarak tahkikata başlamıştır.
Bir adam eczanede öldü
İstanbul balıkanesinde kantarcılık eden Hakkı isminde biri, dün Eminönünden geçmekte iken birdenbire üzerine fenalık gelmiştir. Hakkı, fenalık geçirmekte olduğunu hissedince Eminönü meydanlığındaki Hüsnü Haydar eczanesine girmiş ve biraz kendine gelmek üzere bir iskemleye oturmuştur.
Eczacı, bu yardıma muhtaç adamla meşgul olacağı bir sırada, adamcağız vefat cdiver-miştir.
Vakadan polis ve adliye haberdar edilmiş, ölümünün sebebinin tahkikikine girişilmiştir. Sarkıntılık
Yunan tebaasından Corel isminde biri ^evvelki gece son dcrccc sarhoş olarak Taksim caddesinden geçerken, sağa sola sarkıntılık etmesi dolayısile polisçe tutulmuştur.
Bay Mazhar Uzman
Idiş ve kısır yapma hakkında konferans verecek
Türk fizik ve tabii ilimleri ee-■niyetinden:
Fizik ve tabii ilimleri cemiyeti tarafından ayda bir verilmekte olan konferanslardan biri de 1 ci Kânunun 26 altısına müsadif bu Çarşamba günü saat 17,5 da akıl hastalıkları ordinariua P/of. Mazhar Uzman tarafından verilecektir.
Konferans mevzuu ( ırkın ıslahında Idlş ve kısar yapma ) dır.
Arzu edenlerin çarşamba günü 17,S da İstanbul Ooiversitesi fen fakültesinin büyük konferans salonuna teşrifleri rica olunur.
Anadoluda seyahat notlan
Çamurlu dere suyu içen bir kaza: Vezirköprü!
Belediyenin parası yoksa bile halk ei birliği ile çahşıb dere suyu içmekten kurtulmalıdır
Havzadan otuz kilometro kadar uzakta, sapa bir yere sıkışmış, İMDİ sayılı, kendisi bedhaha t bir kaza var: Vezir köprü.
Havzadan daha kalabalık, yakın kazalardan çok daha eaki olan bu şehir, her türlü "ilerleyiş,, den nasıl uzak kaldığı ilk bakışta belli ediyor. Evleri virao. yolları bakımsız, dört yanı sönük.
Hele güneşin batmasına yarım saat kala, burası çöllerin kârvan geçmıyen ücra yerlerini andırıyor. No açık bir dükkân ne bir hareket. Birer bataklık otan küçücük sokaklarında geceleyin fenersiz yürümek, çamurlu bir dereyi aşmak kadar güç.
Samsun, Havza gibi alım satım kaynaklarına şoselerle bağlı bir memleketin bayındırlıktan bukadar uzak kalması şaşılacak bir iş. Burada belediye kurumu varmı, yokmu, insan kendi kendine soruyor.
Vczirköprünün en dirlik (hayati) işlerine de aldırılmamış. Memlekette içilebilecek su yok. Birkaç bin yurtdaşın yaşadığı bir kazada umumi sıhhat büyük bir tehlike içinde.
Buna nasıl boyun eğilmiş, anlaşılamıyor !..
Vezir köprüde Budun ırmak suyu içiyor!.. Mandaların yıkandığı, köy pisliklerinin aktığı, çamaşırların yıkanıldığı Su, insanların içtiği su.
Bu ırmak, eşlerinin en pisi. Bulanık, çamurlu, berbad.
İlk geldiğim gün sürahi içindeki suyu limonata sandım.
— Hayır !.. Diye otelci anlattı... Bu basbayağı sudur. Çamurlu olduğu için rengi limonataya benzeri...
— Başka içilecek suyunuz yok mıdır?..
— Yoktur. Memlekete su getirtmek düşünülmemiş. Susuzda yaşanılamaz. Tanrı korusun deyüp bunu içmekten başka çare yok!..
Sürahiye bir baktım da. Böcek mi istersiniz, toprakmı ararsınız, çöpmü ayıklarsınız!., “terkip» noktasından bu su, gerçek çok... Amma çok zengin (I) | Açıkta akan pis bir dere •
«uyunun, “Filitre,, den geçmeksizin Budun tarafından içilmesine ses çıkarmamak, binlerce kişinin canıyla oynamaktan başka nedir ?...
Temkinli davranarak aileler bu suyu kaynatıp içiyorlar. Kaynarken çamur, az çok dibe Oturuyor, suyun rengi hafifli-yorrouş. Bir takımı da evlerindeki kuyuların suyunu içmeyi daha sağlam iş gibi görüyorlar. “Kanalizasyon,, bulunmayan bir yerde bu da ayrı bir tehlike elbet.
Bir kahve var, burada dağ suyu dedikleri bir su veriliyor. Çamursuz su isteyen için bu kahveye gelip bir çay veya kahve içmek gerek. Fıçısını otuz kuruşa getirdikleri için de bu kahveden başka hiçbir yerde iyi su bulunamıyor. Pek sayılı üç bej ev, ancak bu sudan getirtebiliyor.
Belediyeye üşen, bu dirlik işe önce bir çare bulmaktır. Belediyenin geliri bunu başara
mayacak kadar azda olsa şehirliler el birliğilc çalışmalı, her kes elinden gelen fedakârlığı
yapamlı, para toplanmalı, para bulunmalı, şebirc bir içme suyu g?lırtilmelidir. Koskoca bir
memleket, hayvanların yıkandığı bir sudan içecek kadar gafil otamaz. İnsan hayatile bu kadar kaygusuzca oynanılamaz.
Vtdad Örfi
Ayıntap dokumaları
Ayıntap 22 ( A. A. ) - Yerli dokumalarımızı iyi bir düzende tutarak ilerletmek için tica-ret odamızca yapılan talimatname bütün vilâyetlere gönderilmiştir. Dokumalar yoklan* makta ve talimata aykırı gidenler cezalandırılmaktadır.
Sürek avlan
Ayıntap 22 (AA)—Yapılan sürek avlarında bir ayda 77 domuz öldürülmüştür.
Bu sene talebe çok
Anteb 22 (A. A.) — Vilâyet ilk okulaklarında okuyan talebe geçen yıldan bin fazla-sile 7,155 eir.
Kubilâym ölümünün yıl dönümü
Antalyada gençler bir toplantı yaptılar
Antalya 24 (A. A.) — Menemen kahramanı Kubilâym ölümünün yıl dönümü bugün Kalevinde zabitler, memurlar, muallimler ve halktan büyük bir kalabalık içinde yaşatılmış in-kilâb ve Cumuriyet yolunda her türlü fedakârlığı yapmağa hatır Türk gençliğini Kubilâym feragat ülküsünde birleşikliği tekrar edilmiş ünlü gencin resmi merasimle asılmıştır.
Adanada yeni dokuma fabrikası kurulacak
Adana 23 (A. A.)— Ziraat bankasının sarımızdaki dokuma fabrikasından başka yeniden kuracağı fabrikanın etütleri bitmiştir. Fabrika önümüzdeki yılda bir sar dışında kurulacaktır.
Adanada Yılbaşı biletleri
Adana 23 (A. A.) — Tayyare piyangosunun yılbaşı biletleri bu yıl halktan büyük bir karşılık bulmuştur. Şimdiye kadar 20 bin liralık satıldığına ve başına birkaç gün varolduğuna göre bu yılkı satışın 30 bin lirayı bulacağı umuluyor.
Erzincan dört saylav çıkaracak
Erzincan 23 (A.A) — Vilâyetimiz nufusunutı 139.152 olduğu anlaşılmıştır. Seçim teftiş heyeti listeleri asmıştır.
Bayanların da katışmasile artan bn mevcuda göre, Erzincan vilâyeti bu kez bir fazla-sile dört saylav çıkaracaktır.
Bafra tütüncüler şirketi
Bafra 24 ( A.A. ) — Bafra tütüncüleri Türk anonim şirketi 50,000 lira sermayesinin yüzde onunu İş bankasına yatırarak mukavelesini Vekiller Heyetince tasdik edilmek için ökoııo-mi Bakanlığına göndermiştir.
»•sıasısııasmuıvuaHasrsısısaıSDiassesssıssıasseıSiiessseı
Teşekkür
Sevgili babaları ve aile reisleri doktor Mehmet Ali Erelin son vazifesinde derin muhabbetlerini gösteren ve telgraf ve mektuplarile taziyede bulunmuş olan kıymetli dostlara hürmet ve teşekkürlerinin iblâğına muteber gazetenizi tevkil ederler. Merhumun ailesi efradı
— ( F.len ), siz yukarı çskıb yatağınıza g rininis, ben de arkanız, dan (elorulorm) şişesiyle geliyorum.
Evvelce aralarında verdikleri karar mucibince (Elen) köşkte kalacak, onun elini nyagını sıkı askıya bağlıyacaklar, kendisini (k'-oruform ) ile bayıltacaklar ve bu suretle Oudan herhangi bir şüphede bulunulmalına mani olacaklardı. (Elen) acele yukarı çıktı. Bu, obada r metin ve inada bir kadın idi, kİ (kloruform) koklamaktan, elini ayağını bağlatmaktan hiçbir endi-•* duymıyor idi. (Vsrtvmil) , (Adel) in (Seti) yi odanın sütununa bağlamak Içla kullandığı ipi alarak odadan
çıkmak İstedi. Fakat tam çıkacağı orada gayet korkunç bir iada çıkardı. Çünkü te âş ite ayağı yerde yatmakta olan Madam (Devre) nin cesedine takılmıştı. ( Vertemil) I» rengi tekrar kül gibi olmuş, bu cesedin böyle yolu üstüne çıkması kendirini fena halde korkutmuştu. Delikanlı bir müddet cesedin karşısında mebhut ve mecalsiz bir halde kaldı, nihayet kendini top-lıyarak ayağıyle cesedi itti ve merdivene doğru atıtarak gözden gaib oldu, (Adel) e ge.ioce o. alelacele salonu düzeltiyor, iskemleleri yerli yerine yerleştiriyor, (Seli) yi oturtub bağladıkları yuvarlak is-
kemleri iskemleyi küçük odadan alıb yeriao koyuyordu.
Ondan sonra gelib yine kızın ününo oturdu. Biraz ayağından çıkarmış olduğu zarif kunduraları tekrar giydirdi ve kızın ayağını sarmakta olan ipleri de çözdü. (Elen) in masanın üzerinde bıraktığı içi kezzab dolu madeni şişeyi de, mantarını sıkı sıkı tıkadıktan sonra cebine indirdi. Ondan sonra mutfağa inib otomobil garajının anahtarını aldı. Başına şapkasını giydi, hattâ eldivenleri u-nutmak korkusıyle onları da alıb cebine koydu. Biraz sonra da (Ver. temi') aşağı indi. (Adel) »ordu, ki:
— Nasıl iş yolunda mı? Vertemil t
— Evet (Vokiye) yi kolayca uyuttum. Ellerini, ayaklarını da sıkıca bağladım. Artık kimse ondan şüphe edemer.
Şimdi gidib (garaj) dan otomobili atayım. Sizin ikinizi çabucak ( Cenevre ) ye götürürüm. Ondan sonra otomobili yine götürüp yerine bırakırım.
Cevabını verdi ve girip salonun paocerelik vazifesini gören kapısını açtı, dışarıyı bir müddet dinledi ve karanlık içinde kayboldu. (Adel) arkasından kapıyı kapadı, fakat sürgüsünü sürmedi. Ondan sonra gel p kanopen ıı ''zerinde yatmakta olan (Seti) ye uzun uzadıya baktı. (Seli) bu bakışlarda evvel cmird. büyük bir tereddüt eaerl görerek hayrette kaldı. (Adel) in bakışları ise yaraş yavaş yumuşamakta, adeta merhametli bir hal a makin İdi. Ondan aonra (Adel) birdenbire ifildi ve genç kızın dillerini sıkmakta otan bağları da çözerek elbisesinin urun eteklerini salıverdi. (Seli) bundan birşey an'amıyarak ve kendisine yeni bir fenalık ya-pslacağını zannederek kaııerpenin üzerinde büzüimrğe çalışıyordu. Halbuki (Adel) kendisinden bskls-nilmiyen bir tavır almış, sesi gayet yumuşamış idi, büyük bir azabı vicdani dııyuyormuş gibi diyordu ki:
— Hayır, kayır, bu olamaz. Size lüzumsuz yere çok niyet ettik.
Siz ölmek için daha pek gençsiniz... Bu kadar genç ve güzel bir hıza kıymak olamaz.
Zavallı (Se.ı) , hiç te ümid et-med.ği I u «özlerden o kadar müteessir o du, içini boşaltmağa o kadar büyük bir ihtiyaç duydu ki derhal gözieri doldu, yanaklarından inci tanesi gibi yaşlar dökülmeğe başladı. lAdat) ise diyordu ki:
— Ara-n bana böyle bakmayın, bösbû'üıı müleeS'ir oluyorum, yaptırımız fenalık oaha ziyade yüreğime dokunuyor.
(Adel) bir taraftan bzınu söylerken diğer taraftan kızın ayağı, nıo bileklsrioi uyuşturuyor, iplerin bıraktıkları izleri geçirmece çalışıyordu, sordu ki :
— Ağrılarınız geçti mi, ayakta darabilir misiniz?
(Seti) nin, teessür ve hayretten cevab verecek ball yoktu, yalnız başile bir (evet) işareti yaptı. Yüreğini büyük bir ümid doldurmuş, ölümden kurtulduğuna hükmederek yüzünün rengi yerine gelmiş, gözlerinde gayri İhtiyari aerioç alâ
metleri peyda olmuştu. Kanepede doğrulup yerinden ka luufa teşebbüs etti. Fakat bu sırada pençenin önünde bir otomobil motörû-nün gürültülü işitildi. Panc ırlu kapı içeri doğru itildi ve (Vertemil) İn başı görüldü. (Adel) derhal genç kızın önüne geçerek:
— Hiç kımıldamayın, ayakları-nızı çözdüğümü görmezin.
Dedi.
(Vertemil) iee (Adel) e dedi. kİ:
— Hazır mısıoız ? Ben gidip bahçenio kapışım açacağım.
( Adel) kısaca :
— Evet, hazırız. Cevabını Verdi.
(Vertemil) kapıyı tekrar kapa-makeızın gözden kayboldu. ( Seli ) ise (Adel) in yardımiyle ayağa kalktı.
Zavallı kız evvelâ biraz sendeledi, fakat ( Adel ) in yardımiyle çabuk kendine geldi. Ve bir iki adım attı. Onun üzerine ( Adel ) kendisine hakiki şefkat ve merhamete delâlet eder bir şada ila dedi,ki :
(Devamı var)
Kâıramv»! 25
— 2 A M A N - 5
El Tuvaleti
Son moda el tuvaletine özenenlerin mükemmel bir imalâthanesi olmalıdır
Siyasî sabada kadın
Kadının vergi vermem si hem haksızlık, hem kadın-erkek akranlığını bozucudur
Güzelleşme usulü
Yüzünün bir tarafı güzelleştirilmiş, diğer tarafı bırakılmış kadınlar I
Bitçe süs temizliktir »e biç kim. •enin dikkatini çekmemektedir. Sabun temiıliğ.ni'sercn bizden moda *e boya temizliği hakkında •orgu (oran bir okuyocomuza cevap vermek için son moda el tuvaletinin ne suretle yapılabileceğini itaba mecbur olduk, ilâve edelim ki boyaya ve çok vakit kaybettirmeğe 'müteallik olmayan cihetlere biz de iştirâk ediyoruz,
Son moda el tuvaletine özenenlerin mükemmel bir imalâthanesi olmalıdır, bu imalathanenin ayrıca eczane denilecek bir de köşesi bulunmalıdır. Betimlerimizde lâzım olan ilâçları ve âletleri görüyorsunuz.
Ellerinizi tırak ve tabun köpüklü tuda 5-10 dakika tutunuz (A), Kullanacağınız tabun zeytin yağından yapılmış olsun. Çatlak varta gliserin ile ocunuz ve bu gliserini beş dakika müddetle silme-yiniz. Çatlakları tedavi etmek için bu utul çok iyidir. Eğer çatlaklar pek çok ve derin İte bu takdirde geea yatarken içine gliserin konulmuş lâstik eldiven giyiniz. Gliserin içine biraz nişasta katarsa-nız ertesi günü ellerinizin bembeyaz olduğunu görürsünüz. Gliserin içine limon suyu karıştırırsanız çatlaklar kolayca teneddüb eder. Bunlar kaybolduktan sonra (B) de olduğu gibi ellerinizi lânolin ile ogunuz. Bu amellyenin iztırab veren tarafları da vardır, fakat kadın eli çatlak olmamalıdır, el temizlisi İçin çatlaklan tedavi etmek (arttır.
Manikür yapmağa gelince : — Ellerinizin permaklannı evvelâ sabunlu sıcak suda tutarak sonra kurulayınız, ucuna pamuk sarılmış bir çöp 4 alarak bunu vazeline batırdıktan sonra tırnaklarınıza sürünüz. (D ve benzen ocu kauçuk-diğer bir çöp 5 ile tırnakların kökündeki deriyi geriye itiniz; bunun İçin isterseniz bir makas 1 veya bir pena 8 de kullanabilirsiniz. Tırnak geriçi bir pens 7 ile tırnaklarınızı istediğiniz (eklide yuvarlığınız (ni> . Bu şekli muhafaza
weztşmstmımMr(iıını>irtişınHniMi(fW«ıınıııınıuMiıiiiııiıııııııııiHi)iıuıiHi)iı«ıı
Anne olmak üzere iseniz
Hamli kadınlar karınların şiş- ' tikçe giyecek elbise bulamazlar. Eskiden vücutlarına göre yaptırdıktan elbiseler dar gelir veya vücut-
larını çok fena bir surette çirkinleştirir. Bu eski elbiseler aynı zamanda çok tekellüflüdürler. Giyilmesi, çıkarılması hamil kadını çok
etmek için hergün aynı ameliyeyi yapınız yanı eğeleyiniz (1V| eğelemek için ya zımpara kâğıdı veya küçük bir çelik rge 6 kullanırsınız. Tırnakların serbest kısmının altını daima temizleyiniz V bu hu>uıta ince bir çöp 4 dekullanabiiirsiniz. Sonra tırnakları yine birkaç dakika müddetle biraz sabuulu suya veya yarım limon İçine batırırsınız. Eğer şeytan tırnakları varsa bunları makas ile kesmelidir. Tırnaklarınız
çatlıyorsa kauçuktan bir mahfaza (VIII) kullanınız.
Bu uzan ameliyeden sonra tutaklarınızı atayabilirsiniz. Fakat çok kırmızı ellâlar buruşuk ve bozuk tırnaklar İçin muvafık değil-dir, çirkin durur vs nazarı dikkati eelbeder. En iyi cila rengi açık gül rengindedir ve tırnaklara zarafet ver>r. cilayı sürdükten sonra hususî tora batırılmış bir fırça ile uzun uzadive uğarak pırlatınız.
Tekrar edelimki bu uzun ameliyeyi ancak boş vakti olanlara tavsiye ederiz.
Türk kadıoı siyasal hayatında bir basamak daha yükseldi.
Kadınlarımız şimdiye kadar belediye azan olmuşlardı, orada hiç acemilik çekmediler. Kurultaya saylav ölmek üzeredirler, orasını da yadırgamayacakları şüphesizdir. Daha biray evveline kadar yapıl- ; mış olan şeyler kadınlara yalnız seçi me hakkı vermekten ibaretti ve onlar seçmeden seçiliyorlardı. Hatbu ki artık seçeceklerdir de... Görülüyor ki erkek ile kadın arasında memurluk, işçilik, seçmek I ve aeçilmek gibi her sabada bir akranlık basit oldu. Arada kalan tek fark kadınların asker olmaması ve yol parası gibi vergiler vermemesidir.
Türk kadını şimdiye kadar ancak resmen asker olamamıştı. Halbuki o, çocuğuna, kocasını sınır boyuna göndererek kendisi cvbba gerisinde kalan işleri görüyor ve hemen hemen bir menzil askeri gibi yaşıyordu Resmen asker o'mıysn Türk kadının hayatı çok-tanberi asker gibi geçiyordu, batta kadınlar arasında silâhlı sekerlik yapanlar da yok değildi. Haber alındığına göre şimdidca sonra kadınların askerliği meselesi de hallolunacak ve erkeklerle aralarındaki farkın bu kısmı da ortadan kalkacaktır. Vergilere gelince; memur, belediye azân, saylav ve erkeklerin olabildikleri herşeyi olan kadının vergi vermemesi de hem memleket namına haksızlık olur, hem de kadın erkek akranlığını bozar. Bir gün bu vergi işitsin de hallolunacağını beklemeliyiz.
Kadınların siyasî fırkalarda azâ olmaları tabii bir iştir. Seçilen bir insan seçmelidir. Seçmezse seçilmenin manası küçülür. Halbuki kadına seçme hakkı da verilince buolann siyasi fırkalara girmeleri de mutlak olarak lüzumludur. Ve
»ansır ktrlktlSr»
Kaçan elli metre yükseklikte bir yapıma potrellerlol perçinliyordu. Karın kocanna bir sûrprig yapmayı laearladı, süslendi, püılendi, özendi, bezendi. Kocasının çalıştığı yere gitti. Merdivenlerden tırmandı, kocacı bütün dikkatini yem düşmeden işini bitirmeğe hasretmişti. Birdenbire irkildi, çünkü arkasından karısının cici diyen sesini Işltmlştl. Elinde ne çekiç keldi, ne de kısaç L.
iMiııı(HiıııifiıuııiNlılıılflMiııııiM*»ııiNi«iHiıiM»( üzebilir. Onun için bu eahifemlzia çok pratik ve gebeliğin her devresinde giyilebilir İKİ rob numunesi derccdiyoruz.
Bunlardan birincisinin önü açıktır, ilk aylarda bu açıklık hrmen hemen ince bir şerid halindedir ve beli kuşaklıdır, karın büyüdükçe kuşak gevşetilir ve açskuk arlar. Robun arkaıındon da kurunlar bırakılmış olduğundan vücudun değişen şekilleri bu rob al-
riyasi fırkalara girmiyenleria bitaraf sayılacaklarına göre, kuvveti elinde bulundurmak isteyen fırkalar banlara kendi aralarında yer veremezler.
Evcil Kadın
{ FAYDALI BİLGİLER )
Ayakkabı vurmasına karşı
Ayakları, ayakkabıdan muz-tarip olanlar sabab akşam ayaklarını alkol veya kolonya ile uğarlarsa urgunların önüne geçerler. Fakat ayakları küçük göstermek için dar ve küçük iskarpin giymemek şartiyle
Meşe eşyaları temizlemek için
Meşe ağacından kıymetli eşyanızın cilâsı bozulmuş ve kirlenmiş ise evveli biraz sirke atınız, içine bıçkı talîşı atınız. Pamuktan yapılmış bir {yumağı bununla ıslatarak bu eşyanın üstündeki lekeleri oğunuz, ve hemen kuru bir bezle kurulayınız. Sonra müsavi miktarda şarap ruhu ve keten ya- ' ğını karıştırınız ve yumuşak I temiz bir bez parçasını bununla ulatarak baştanaşağı kuv. vetle oğunuz.
Kadifeler nasıl ütülenir?
Kadife üstüne ütü sürülmez, sürülürse tüyleri yatkın olur ve kumaş dalgalanır. Bunları ütülemek için sert bir yere sereceğinize havada serbest olarak bulundurunuz; yani birisine vererek elde tutturunuz. Ütülemek istediğiniz kısmı biraz su serperek ıslatınız ve iyice kızgın olan ütüyü kadifeye yaklaştırarak suyun buhar salıvermesini temin ediniz. Ve yahut bu kısmı ateş üstünde gezdiriniz.
MNIMIlimUNHiMiıııııımumıtllIMiaiimııiMı tıeda belli olmaz.
Robun altına faotazl kumaştan kolsuz bir rob daba giyilecektir. Resmimizde gebeliğin ileri devrelerinde robun kazanacağı açıklık ta görülmektedir.
llıinci nürnune yine aynı maksatta yapılmıştır, lanet bunun şekli çaprazdır. Bel tokalıdır, bu toka gebelik devresi ilerlledlkçe gevşetilir ve rob bütün hamil devresin-ea giyilebilir.
Dercettiğimiz iki resimde ayni kadına aittir; birisi çehrenin senelerin tesirde aldığı buruşuk şekli, diğeri de ayni çehrenin tamir olunmuş tarzını (gösteriyor. Patisle bir Madam, açtığı güzelleştirme evinde yüzünün bir tarafı güzelleştirilmiş diğer parçası olduğu gibi bı* rakılmış olan bir çok kadmlar buluoduruyormuş. Maksadı hiç şüphesiz ayni çehre üzerinde kendi usulünün muvaffakiyetini göstermek arzusu olacak.
Madamın bulduğu usulün ne olduğunu bilmiyoruz, yalnız bunun maymun aşısı vesaire gibi ameliyelerle elde edilmediği temin olunuyor, esasen cehrenin yalnız bir tarafı tedavi edilip misal olmak üzre, diğer tarafının eski halinde bırakılması da gösterir ki madamın usulü mev-ziidir ve sır olarak saklanmaktadır. Bu madam porsumuş ciltleri, temriyeleri, çiçek bozukluklarını, sivilceleri, çilleri, ka-zayaklarını, gözlerin etrafındaki buruşuklukları, hatta derinleşmiş buruşuklukları şimdilik esrarengiz bir surette siliyor, böyle çehrelere gergin, genç, dolgun, elâstiki bir manzara veriyormuş. Madamın ve taraftarlarının iddialarına göre bu usul insanı hiç olmazsa yirmi yaş genç gösteriyormuş.
Bu harikulâde keşfin Parsitc çok rağbet bulduğu ilâve olunuyor. Kırk yaşına gelmiş, ber gün çehresinde ayn bir bozgunluk belirmeğe başldmış ^MiııırHaiMM»ıııııııısı»ıııiHiM(UMUMitııntıi(fH
r.ı.iHMUuıı>ıı.ısiııiMuııtJMiını»tiHtım»«*‘ ev mslnHiıı»ınıı »Misil sraıı sisse»! s ıs mı sı ıııııı
Çocuk bayramlıkları
Çocuklar mek-teb önlüklerini sev-sıesler. Onlar daba ziyade süslü, reokii elbiselerden boşlanırlar. Halbuki onların böyle •Ihlan giymelerin* imkân yoktur. Ne fiyseler hepsinin üstüne bos renkli bezden bir önlük giyerek bu elci elbiseleri Onun altıoa saklamak mecburi-yetindedirler. Halbuki paltolar böyle değildir. Bunlar mektsb önlüğü üs-tüne de giyilir.
Artık bayram da geliyor. Çocukları-n>za şimdiye kadar yün örgüler hazır-lıyasnadınızsa bem kış mecburiyeti ile ve bem de bayram şerefine onlara birer manto yapmak mecburiyetindesiniz.
Bu bakımdan dola-
yı iki çocuk mantosu cûmuneei takdim ediyoruz.
Bunlardan birincisi deniş mavisi renginde jerseyden yapı.mıştır, omurlardan yarım ve kiiçûk bir pelerin sarkmaktadır. Şık ve zarif bir manto... Bunun üstüne yünden yapılmış çizgili bir eşarp da g -çerse çocuğu süslemiş ve ısıtmış oturtunuz. Diğeri de yünlü kumaş.
Lâke eşyalar nasıl | temizlenir?
Bir parça yün kumaş alıp bunu zeytin yağı ile ıslatınız, ve lake kısımları yavaş yavaş oğunuz ve hemen kurulayınız. İyice kuruduktan sonra üzerine un serpiniz ve temiz bir fanilâ parçasile uva uva temizleyiniz. Lake eşyalarınızın tertemiz olduğunu göreceksiniz.
olan bir kadın geçen senelerin izlerini suratında taşımkatan elem duyarsa, vakit geçirmeden Madam Duval'e gittiği takdirde çehresine ebedi bir gençlik kanandırırmış. Madam Duvalin adresi malûmdur ve yazmaktan çekinmiyoruz, çünkü ondan istifade etmek istiyenlerin behemehal bir Paris seyahatine karar vermeleri lâzımdır, uzaktan tedavi olmaz, işte adresi: Mtne Paulette Duval Pıace de la Porte des Terncs, Paris
Yirmi gün müddetle mada mın tedavihanesinde yatmağa, Paris seyahati yapmağa ve avuçlar dolusu para sarfelme-ğe muktedir olan yaşlı bayanlara bir defa da bu tecrübeye girişebileceklerini söylemekte mahzur yoktur. Muvaffakiyetin tam olub olmadığı hakkında bizden fikir istenirse sadece bu satırları Paris gazetelerinde okuduğumuzu söylemekle iktifa ederiz.
•nn yapılmış ve tayyör »eklindedir.
Boyuna yine geni» fiyonga ı ve benekli, yünden bir eşarp geçirilmiştir ve aynı renkten ve yine yünden yapı mış bir nsaoşur ilâve »dılm »tir. ■
E b «e beŞeemiyeo çocuklarını» ;,n bu şık mantolar onların hoş-• rıısa ç dceek derecede ra-ifti-.
.................................
Şapkanız kirlendi mi?
Kirlenen şapkalprı temizlemek gayet kolaydır. Böyle şapkaların içerisini bez parçalarile tıka basa doldurunuz. Sonra bir bardak su içine bir kaşık atnonyan karıştırarak buna fırçanızı batırınız, ve fırça ile şapkayı sıkıca uvunuz. Daha sonra safi su ile ıslatılmış bir sünger alınız ve bununla şıpkayı iyice siliniz ve havada kurutunuz. Şapkanız ter temiz olur.
Kânunuevel 25
—ZAMAN—
Nelen 1
geçirdim? I
.Neler
gördüm,
41 u
Meşhur bir Yunanlı dolandırıcıyı nasıl tevkif ettim ?
Kayıkçı Lâz haykırdı: “ — Onda silâh varsa bende de olta var!...
- 6 —
İlk ipucu
Ayni «amanda göllerim de Varilin çehrealoi tetkikten geri kalmıyordu. Varil bu edeleri dinlerken rengi uçmuş saptan kerih ml|ti. Dikkat ettim ağrına aldığı lokmalar boğarından bir ayağı inmiyor, bunları yarab ile midecine adeta rorla indiriyor idi.
Ben kurşunu tam hedefe İsa-bot ettirmiştim. Daha gimeUdem muvaffakiyet neşeaile yolda »erinç-te Galataya doğru gidiyordum. Doğruca vakit geçirmeden Tophane Melesine gittim. Oradan bir kayık tutarak vapuru taraaeut etmek istiyordum.
Söylediğim »öderin Vaaildo be-aıi ettiği terir, yatkınlık firarinin Varil tarafından vapura kaçırıldığına kahir bir delil idi. Ben ieo onlara btml aıfatiyle bu iyi söylemiş variyette kalıyordom. Benden hiçbir süratle şOpbe edcmlyecok ve hemen ma klnari «akatlanmıy olan vapurdaki firariyi yakalan* maman için başka bir papura ka* çtraeağı muhakkak İdi. ly bu yek-la dökülünce dolandırıcının koca* ğımııa düşmesi için birim iyi bir tarassut mahalli Intihab ederek fi* rarlyi yakalamaktan bayka İyimiz kalmamıştı.
Ben tamamlylo anlamıştım kİ poli» firarinin bir vapura kaçırıldığını öğrendiğinden Varilde bu belâlı lyten yakayı sıyırmak İçin elbette kendilerine »eri bir hattı hareket tayin edecek ve firariyi bir an evvel Ittanbuldan uzaklaştırmak çarecine teveaıûl ayliye. çekti.
Tophane lakelerine gidine* oradaki mevend sandallarla ran da lalları bir kere gözden geççydim.
Bir »andaki utul kandırılır ?
İçlerinde, »ondalı oturaklı, ge-niyço ve aabibi dr dinç biricini gö-rönee pazarlık etmeden hemen içi* ne atlıyarak Kabataş cihetini göe* _ tervrek "çek„ dedim. Sandal biraz açıhnca, sandalcıya Umlni ve memleketini zordum Rizeli HOaeyin olduğuna »öyledû Kendirine dedim kİ:
— Arkadaş, ben sivil potinim, yimdi burada görecek mühim Ur işimiz var. Sana her cüretle güvenerek o kadar kayık İçinde cani intibah etdlm. Seni merd, ceeur gördüm. Bonon gibi hlariyatını ok. yıyacak ve tahrik edecek bazı çözler eöyledikden »onrai
— Şimdi beni iyi dinle I Yapa-cağıma iş çok mühimdir. Bu lyde muvaffak oldvğumuz takdirde bu muvaffakiyette »enin de bir bicaeı İftiharın olacaktır. Ve cana hayli par* da vardır. Hükümet bu İş için para earfetmekteo çekinmiyor. Bol bol bahşiş alacaktın. Kabatay önlerinde bir vapur var. Bu vapura. MOalOmanlardan çok büyük ve yengin bir zatı öldüren bir Yunanlıyı kaçırdılar. Simdi biz o Yunanlıyı tutacağız. Nazil kendin* güvenebilir mirin ? Tutacağının «dem çok ceeur, kuvvetli olduğu gibi aynı zamanda cani bir adamdır. Bunu şu karşıki Yunan vapurundan bir »aod»! ile çıkaracaklar ve başka bir vapura götürecekler. O tirada yani cani Yunan çopurundan Çıkarıllb ta bayka bir vapura götürülürken o »sodalın üzerine gideceğiz herifi yakabya/ak bizim »andri» alacağız, doğru deniz mev-kazın» götüreceğiz dedim.
Denizciler »tanen çok mezd ve cerar olmakla beraber con der», ee milliyetperver adamlardır. Bu aözlerim üzerine Hüseyin şu cevaba verdi:
Ceaıuz kayıkçı
— Bana Rizeli Hüceyin derler. Beni bütün Mİondakt polisler tanırlar, ban* öyle bir Yunanlı, üç Yunanlı vız gelir. Ben bir kişiye elimi uzatmğa otanırım. Birkaç lao» olcun da o zaman Uz Hüc». Vİnlo ossıl bir adam olduğunu aen d* gör. Galiba cen eaton polialerln-den değllrin ? Burada olca İdin beni tanırdın.
— Biz cıvıl poli» olduğumuz için biz poli» mûdıriyetine merbutuz, bizim iyimi» daim* böyle gizli iylrrl mey şana çıkarmaktır.
— Şimdi biz vapurdan o Yunanlıyı mı alacağı* ?
— Hayır. Vapura gıtnıiyeceğiz. Vapurun uzaklarında bekleyeceğiz, vapura bir kapk gelecek kayıktan bir adam vapura girecek, biz d* o »ırada gûya denizden balık tu-tuyormuşuz gibi denize olta gibi bir ip alarak, o adamın harekatını taraaaut ndeeeğiz. vapur* giren adanı yanında bayka biriciyle çıkar, ve kayığa binip d* açılırca, biz d* hemen o kayığın üstün* yana yarak Yunanlıyı tutacağız. Azıl maharet buradadır. CönlıH
O zurnan far Seyog/u merkez numara olan Bay M ur ad
(Hslea IU.I1 valUidir) berlf te silâh da vardır.
hrt-rt» top bu ıaeu*
— Onda alildi eğil, lalara* top buluncun. • belindeki küçük Laz bıçağını göıteeerek - bunu gördünüz mü? Bu bıçak onun »ilahından daha büyük iy görür, hem de bunun bir marifeti var»* od* silâh gibi »e» çıkarma inandır. Hele bir kere karşılayalım da bakalım silâhını çekecek vakit bulabilir mi ? Heen madem ki Yunanlı vapurdadır ne için gidip vapurdan almıyoruz ?
— Hükümet ecnebi vapurlarına girmek için cefarelhanelere müracaat edecek birçok merasim yspı-lacak ondan aonra vapura poli» girebilir. Halbuki ozamaoa kadar da adam da, vapur da buradan kaçmış bulunur. Biz burada maharetle iş göreceğiz.
— Pek âli »en daha iyi bilirsin- Madem *i öyledir aenin dedi* ğin gibi yaparız. Sen bana duracağımız yeri göıter. Ben de olta da var.
Diyerek bay altından bir takım oltalar çıkardı. Biz »sodalı Alckssndros vapurunun epiyce uzağında Fındıklı Millilerin» yakın bir yere getirdik ovada vapurun Ukeledni iyice görebilecek bir mevkide durduk ve balık tutmağa beyindik. Bombot Varil meydanda yok bizim de gözlerimiz vapurun ilkelerinde. Her ne kadar denize olt* atmış üek de, oltaya balık değil ya hazine gelce çekecek değiliz mütemadiyen vapuru taraııut ediyorduk, İki »aat kader beklediğimiz kayık gelmemişti ümidim kesiliyordu. Acaba Varil ne yapıyor diyordum. Biz bövle ümidi kesilmiş bir halde iken İngiliz va-püründen bir bombot kayığı ay. rıldı, Alekaandroc vapuruna doğ-ru gelmeğe haşladı. Artık ben gözlerimin bütün kuvvetiyle bombot kayığını takibediyordum. Hüve-yina de işte kayık geliyor çok dikkat et dedim. Hüseyin do banim gibi gözleri kayıkta., tamami-la dikkat ketilmiştL
Devamı var
Ankarada Ayaktopu
Çankaya Guneşspor 7-1, Muahafız Gücüde Altınorduyu 2-0 yendiler
Ankara 22 (Hususi) — Dün. havanın bir yaz günü kadar güzel va güneşli olmasından şehrimizin birkaç yerinde yapılan hususi ve resmi ayak topu oyunlarile çok canlı bir spor günü yaşadık. Öğleden evvel yapılan oyunlardan bir kısmı hususi mahiyette olmalına rağmen içlerinde çok zevkli oynanan ve alâka ile takib edilenleri de vardı. Durmadan çalışan Aukaranın spor-cu gençliğinin muhtelif alanlardaki çalışmalarını sırarile yazıyorum.
İstiklâl alanında
Çevremizdeki spor kulüpl*-rinc karşı büyük bir alâka gösteren ve sporcularımızın hiç bir faaliyetini dikkat nazarından kaçırmıyan sporcu Adliye bakanımız Bay Şükrü saraç oğlu muntazam ve temiz çalışma-larile pek haklı olarak mazhan teveccühleri olan gençler birliği kulübümüzün A. ve B takımları arasında yapılacak bir oyunun galibine verilmek üzere ortaya bir kupa koymuştu. İki takımın da pek fazla ehemmiyet verdiği, bu iddialı maç, kulübün dün resmi oyunu olmamasından öğleden evvel saat dokuzda istiklâl alanında bir çok gençler birliği taraftarlarının önünde yapıldı, iki tarafında çok güzel ve zevkli bir oyunundan sonra maç 3-3 beraberlikle neticelendi. Oyun önümüzdeki bir iki hafta içinde münasip günde tekrar edilecek ve kazanan takıma kupa merasimle verilecektir.
Mıntaka alanında
Ankaranın en yeni bir kurumu olan ve ciddî çalışmalarile günden güne nazarı dikkati celbcdecek derecede bir varlık gösteren Detnirspor birinci fut. bol takımı mıntaka alanında jandarma takımı ile hususi mahiyette bir çalışma maçı yaptı. Oyun baştan nihayete kadar çok eert ve hızlı bir şekilde ceryan etti. Neticede, daha teknik ve güzel bir oyun oynıyan Dcmirsporlular iki sayı yaparak maçı 2-0 kazandılar.
Mektepliler arasında
Her zaman çok heyecanlı maçlarına seyirci olauğumuz Ankaranın kuvvetli mekteb ta-kiralarından biri olan sanatlar mektebi birinci futbol takımı dün sabah ta inşaat usta mek-tebinin birinci futbol takımı ile cok samimi bir maç yapmıştır, inşaat mektebi takımı, kuvvetli rakibi karşısında uzun zaman gol yemeden dayanabilin işse de sonradan müdafileri-nin hatası yüzünden penaltıdan iki gol yemişlerdir. İnşaat takımının güzel bir akın esnasında yaptığı yegâne gol ile maç 2-1 sanatlar mektebi takımının galibiyetilc neticelenmiştir. Oyun çok heyecanlı ve temiz oynanmıştır.
Ankara GûcO alanında
Bu haftaki ayak topu birincilik oyunları, Çankaya - Gü-vençıpor, Muafız Gücü - Altın ordu A ve B takımları arasında yapıldı. Havanın güzel ve güneşli olmasına rağmen alandaki seyirciler geçen haftalara na-zaran hemen yok denecek ka. dar azdu
Günün ilk maçını Çankaya B takımı ile Güvençspor B takımı yapacaktı. Bu seneki bütün maçlarda olduğu gibi Güvenç spor küçükleri meydana geldiğinden Çankayalılar seremoni yaparak alandan çekildiler.
İkinci oyun Muhafız Gücü ve-Altıııordu B takımları arasında idi. Altınorduluiar, Mulıafızlı-lara nazaran daha düzgün ve güzel bir oyun oynayarak maçı 0-2 kazandılar.
Çankaya - Güvençspor
A takımları arasındaki maç-lar. Çankaya ile Güvençsporun karşılaşmasil* başladı. Oyun, tahmin edildiği gibi baştan nihayete kadar Çankayalıların baskısı altında cereyan etti. Ve Çankayalılar. ilk yarı oyunda 4 ikinci yarı oyunda da hir gol atarak Güvençsporun ikinci yarı oyunda yapmağa muvaffak okluğu gibi bir tek sayıya karşı 7 gol ile oyunu bitirdiler.
Altınordu - Muhafız GûcO
Bu iki takım güuün en canlı ve güzel oyununu oynadılar. Bu seneki birincilik maçlarında yaptığı oyunlarla bir türlü hakiki bir fikir edindiğimiz Altınorduluiar dünkü uyunda ne güzel bir oyun oynamalarına rağmen 2-0 yenilmekten kurtulamadılar. Muhafız Gücünün mağiûb olduğu takımlardan Ankara Gücü takımına karşı çok muvaffakiyetli bir oyun Oynıyan Altınorduluların muhafızın galiplerinden Gençler Birliğine 5-0 yenilmiş olması maçın neticesi hakkında ki bütün düşünceleri dağınık bir hale getirmişti.
Gerçek, dünkü oyunda böyle oldu. Muhafız Gücü oyunun ilk dakikalarında çıkan fırsatlardan istifade edememiş olsaydı maçın neticesi belkide başka türlü olabilirdi, Muhafız bu ilk fırsatlarda edindiği 2 sayı ile oyunu kazandı. Bütün gayret ve çalışmalarına rağmen sayı adedini fazlalaştıra-madılar. Altınorduluiar da Muhafızın kuvvetli koruyucu hattını geçerek sayı çıkaramadıkları gibi büyük bir avantaj olan yerde penaltı kaçırdıklarından netice böylece Muhafızın lehine oldu.
* Profesyonellik ve millî küme bahisleri
Son birkaç hafta zarfında bilhassa İstanbul, Ankara ve Izmirde profesyonellik ve milli küme etrafında bir hayli neşriyat yapılmakta vc zaman zaman ortaya atılan bu mesele etrafında birçok dedikodular olmaktadır. Bu mesele hakkında Ankarada mevcud yedi kulübün reislerinin fikirlerini almayı münasib gördük.
Alâka ile okunacağına emin olduğumuz bu mütaleaları bir kaç güne kadar sırasile neşre, deceğiz. mMinMi»MMiHiMMfwııınııtırııııııiMiıiMiMMit« Zamanın takvimi
Bugünkü hava
Yeşilköy rasat merkezinden aldığımız malûmata nazaran, dûn hava tazyiki 762 milimetre, en fazla* beraret 8 e* ■* 7 derece idi.
Bugün hava ekseriyetle bulutlu olacak va ara«>ra çisenti yap», çaktır.
[ Madam “Lüpesko„nun
maceralarıj
Yazan: Barba Jonetko
No. 20
İsmi dünya gazetelerine senelerce sermaye olan Romanyalı meşhur kadının aşk maceraları
Karol uğradığı ber limaodan karısına mektuplar gönderiyor ve bu mektuplar ayrılığın, aşkını yeniden canlandırmış gibi gösteriyordu. Mektupların çoğu son derece şahsi mahiyette olduğundan bunlardan iktibaslarda bulunmak doğru olınaz. F a-kat ben, bütlin bu mektupları son derece dikkatle okuduğum için onların ifade ettiği samimiyete tamamile kaniim. Bu mektupları okuyorken ara yerde ben de heyecanlanıyor, ve heycaoımın artması yüzünden onları bir tarafa bırakmağa mecbur oluyordum. Çünkü bu güzel mektupları yazan adam, kaderin en acı darbelerine uğramamıştı.
Bu sırada Zizi yapay alınız yaşamakta idi. Kendisi adeta tec-rıd edilmişti. Bilhassa Karolun dostları onunla tema* etmekten mennedilmişlcrdi. Kraliçe Mari. Karol» vediği *özü tutmuş vc Zizioiu etrafını saray kadınla-rile sarmıştı.
Kraliçe tarafından hazırlanan plânın muvaffak olması içi bu kadınların Ziziyi muhasara altına almaları, ve Zizi ile Karol dost görünmeleri şarttı.
Dostluk namıoada bir takım fazihalar irtikâb ediliyordu! Bahusus Bratyanolar ile Prens Stirbey dostluğun hem bir define olduğunu, hem en kötü maksatları gizliyen bir maske vazifesini yaptığını çok iyi biliyorlardı.
Kraliçe Marinin, anlatacağımız hâdiselerle alâkası pek mühim olmakla beraber gerek kendisi, gerek kocası, berşey-den evvel siyasilerin hükmüne boyun iğmekte idiler.
Kraliçe, Bratyanolarla Prens Stirbey in tesiri altında kalmakta ve onun için yaptıklarının memleket selâmeti namına lâzım olduğuna kani bulunmakta idi. Böyle bir plân ile vaziyet düzeltilmezse, Romanya hanedanı tehlikeye düşecekti.
Kraliçenin vaziyetini başka türlü bir şekilde tahlile imkân yoktur. Çünkü başka türlü tahlil edildiği takdirde onu ana şefkatinden mahrum saymak icabedecektir. Bu da, benim ka-n a’.ütıe göre, katiyen doğru değildir.
Kraliçenin, Zizi ile birlikte yaşamak üzere gönderdiği kadınlar, onun maiyeti erkânın-dan idiler. Çoklarının yüksek ünvanları vardı. Bu kadınların biri Bratyano âilesine mensuptu.
Fakat bu kadınların üzerlerine aldıkları vazife Zizi üzerinde tesir yaparak onu Ka-roldan soğulmaktı. Bunların telkinleri sayesinde Zizi, Karo-la karşı beslediği itimadı, kaybedecek, hatta kocasının aleyhine dönecekti
İşin bu cephesi cidden fecidir. Ömrümde bun» benzer bir hâdise ile karşılaşmadığımı söylersem bata etmemiş olurum.
Romanya balkı, veliahtlarının kendi kanlarından olan bir kadınla evlenmesine muarız değildiler. Bilâkis halk memnundu. Nitekim daha yukarda da bundan bahsetmiştik.
Fakat mesele bu değildi. Mesele Romanyanın başındaki siyasilerin prensten korkmaları idi. Çünkü prens bunlara baş-iğmiyecckti. Prens, Bratyauo-larla prens Stirbc'yin Romanya mukadderatı ile oynamasına imkân vermiyecekti. Buna karşı onlar da Karoldan nefret ediyorlardı, Karoldao korkuyorlardı. Bahusus Karol siyusi-
lero karşı geleceğini ve onlarla sonuna kadar mücadele edeceğini açıkça gösterdiği için bu husumet korkunç bir mahiyot almıştı.
O halde yapılacak iş aşikârdı. Karol ezilecekti. Bıı siyasilerin muvaffak olmaları, ve istedikleri gibi iş görmeleni için başka çare yoktu. İşi bir anlaşmaya bağlamak imkânları çoktan zail olmuştu. O halde Karolun aile hayatını kundaklamak ve Karol uzaklarda iken bu hayatı bir infilâka kurban etmek gerekti
Yapılacak iş müthişti. Habaset ancak bu kadar feci olabilirdi. Bu fecaati anlamak için işin tafsilâtına aşina olmak ki-fidir.
Biz burada Ziziyi müdafaa edecek değiliz. Bu işimiz vakaları olduğu gibi anlatmaktır. Vakaları nakletmek, işi olduğu gibi göstermeğe yeter.
Zizinin aldığı vaziyet, onun aleyhinde bulunmaktan fazla ona acımağa saik olur.
Zizi bir kadındı, zayıftı. Kuvvetli düşmanlarla çevrelenmişti.
Bu düşmanlardan biri de bir prensibe bağlı değildi
Bu vaziyette olan bir insanm halini anlamak kolaydır. Çünkü saray kadınları onun üzerindo tesir cdib durdular. O da şüp-heye ve onların pençesine düştü. Fakat Zizi de kolay kolay kazanılamadı. Çünkü aceleye lüzum yoktu. Ziziyi damla damla kazanmak, adım adım ele geçirmek daha kolay ve daha doğru olurdu. Karolun aylarca uzak kalacağı muhakkaktı.
Karoiu taşıyan gemi uzaklaştıkça mektupları da pek tabiî olarak seyrekleşmeğe başladı. Bu da su'ıkastçilere yardım etti.
Karol, Hindistana varmış va Hindistan umumi valisinin misafiri olmuştu. Zizinin hatıraları orada gözünün önünde canlanıyor ve onu ıstırab İle kıvra ndırıyordu.
O kadar ki Karol, geceleri sabaha doğru yatağından fır-lıyarak ona mektuplar yazıyordu :
" Aziz sevgilim!
Seni düşündüğüm için gözüme uyku girmiyor. Hindistanda şafak söküyor. Pencereden dışarı bakarak, karanlığın içinden sabahın doğmasındaki güzelliği seyrediyorum. Bütün bu güzellik eensinl Bütün bu ha-rikulâdo renkler, bu muhteşem şekiller, altın şualarlar içinde yüzen bütün manzaralar seni hatırlatıyor. Kuşların ütüşünde senin sesini doyuyorum. Bülend ağaçların ^hareketlerinde senin endamını seziyorum..
Ve cnektub böylece uzaysb gidiyor.
Devamı var
Halk evinde konferans ve temsiller
Halkevinden ı
1 — 27/12/19J4 perşembe günü ***t (17) d* Evimiz merkez salonunda Dil, edebiyat, ve tarih komitemiz ânımdan Bay ttmail H»-bib tarafından (Tûrkçenın ilerleme tarihçe»! 1 hakkında bir konfe-
rana ve bu koufer a »ta o ■onra Mnatkârlarımıı tarafından bir kooıer verilecektir. Bu konfe-r*a» ve konser yurttaşlara açıktır.
2 — Yine 27/U/1934 Perş.m-bu gOnü saat (17,30) d* Gûlbane parkı içindeki Alayköşkünde içtimai Yardım komitemiz «zatından Dr: Bay Galib Hakkı tarafından (İçtimai Yardımın bizde başlangıcı ve halkıo vazifesi ) hakkında bir konferna» ve temsil şubemiz tarafından bir temail verilecentir. Bu konferans ve temsilin davetiyeleri her gün 17 den aonra Alayköş-künden »tınabilir.
yClooeotTtl 25
ZAMAN
7
“Pievne,, harplerinde nasıl casusluk etmişler?
Birinci sahifedertdevam
Oımın Papaya Tellş ve yukarı Diboik küfleri istikametinde Türk-lerin dOçar oldukları mağlûbiyetleri hatırlatarak yeni kuvvetler aldığını ve şehri ber taraftan sardığını söylüyor; kaleyi tealim etmelini ibtar ediyordu. O zamanlar Plevoede Türklerle beraber muhasarada kalmış Frannz muhabirlerinden Ollvlye Pen adında biri vardı. Bu adam vaktile Fransız kommonuoda rol almıştı. Preoı Ni-kotayeviçin mektubun* Oıman Paşanın verdiği cevabı bu adam yazmıştır. Bu cevab askeri bir liyakat, gurur ve iftiharla doludur. Osman P*;a Teliş ve Dibnik mu. barebelerinde Rotların tesadüfi olarak kazandıklar; aavaşlarıo, bunca taarruzlara karşı koymuş olan Pievne kalesinin sukutunu icab ettiremiyeceğini aöylûyor ve Rusların yeni kuvvetler getirmesinin, kendilerini daimi surette mağiûb ettiğinden İleri geldiğini ileri sürüyordu. Oıman Paşa bundan maada Prens N-kolayeviçin haıbi daha ziyade uzatmak suretiyle daha pek çok insanın kanına girileceği mesuliyetini kendi üzerine yüklettiği ittihamlarına karşılık olarak bu mesuliyetin dünya ve ahret harbe sebeb olanlara aid olacağını yazıyordu.
Rus zabiti, Paşanın Plevneden vereceği cevabı beklerken kendisine refakat eden Moskoflarda bir tercüman vasıtasıyla Türk askerleriyle konuşuyorlardı. Kazaklar Türk askerlerine:
— Bizi çok iyi bealiyorlar, diyor v* Türklerden ı
— Bizi de, cevabını alıyorlardı. Yine Kazakların :
— Bu kış pek şiddetli olarak, sözlerine Türk askerleri ı
— Zararı yok, bizim kalın ve uçak elbiselerimiz var, karşılığını veriyorlardı.
Bu karşılıklı konuşmaların askere* bir medihten ibaret olduğu malûmdur. Fakat, hakikatte bunlar yüksek bir maneviyatın ifadeleridir. Filhakika Osman Paşanın askerlerinde kalenin sukut edeceğine dair en ufak bir taaavvur bile yoktu. Ruslara karşı bütün muharebelerde kazandıkları zaferler ve şanlı kumandanlarına olan mGtasaıb imanlariyle kaleyi ila nihaye müdafaa edeceklerine inanıyorlardı. Diğer taraftan Ruelar ise muhasara içinde kalanları telâşa düşürmek va meyus etmek hususunda elden gelen her şeyi yapıyorlardı. Muhtar Paşa tarafından cansiperane b:r surette 'müdafaa edlieo ve Kafkseyadaki Kara kalesinin sukutundan sonra Ruslar siperler üzerine Türkçe yazdı olarak bazı levhalar koymuşlardır. Bunlarda şu cümleler okunuyordu ı
— Kars düştü. Her yandan aa-nlmış bulunuyorsunuz. Padişahınız sulh istiyor. Oıman sizi zorla tutuyor. Kadınlarınız ve çocuklarınız namına teslim olmanızı söylüyoruz. Aksi halde ya açlıktan, yahut Rus kurşunundan öleceksiniz.
Aynı günde Rus erkânı harbiye» Oıman paşaya dört sayı “Tayrniı,, ve dört sayı “Deyli Niyuvz., gazetesi göndermişti. Bu gazetelerde Türkiyenin felâketi bekkındaki yazılar ve havadisler mavi kalemlerle çizilmiş bulunuyordu. Fakat, Osman paçayı bu havadisler değil kalenin ümitsizliği meyus ediyor-âu. Çünkü; daha ziyade müdafaa ütmek, ioaaa gücünün fevkinde bir şey olmuştu.
50 Teşrinisanide Osman paşa erkânı harbiyealnl toplıyarak şu meseleyi ortaya attı t Teslim olmak mı 2 Yoksa muhasara çenbe-rlni bir huruç hareketime yararak Sofya istikametine doğru çekilmek mi 1 Toplanan heyet şu kararı verdi s
— Huruç hareketi ve harb I.
Daha o gün hazırlıklar başladı. Fakat, bunlar sıkı bir sakHtk içinde oluyordu. 9 Kânunu evvelde, alınan tedbirlerden, Osman paşanın bırgüo sonra çenberi yarmak üzere huruç hareketi yapacağı tamsmile anlatılıyordu. Plrvoedeki Bulgar-lara bu mühim vaziyet karşısında terottüb eden bir şey vardı:
— Osman Paçanın bu ptânıoı Huşlar* bildirmek 1
Türkleş hnrzamankinden daha çok uyanık bir halde idiler. Siperler arasından geçmenin ölümle müxa-vi olduğu herkesçe malûmdu. Fa-kat, üç Bulgar bütün leh'lkr'erı
göze aldılar. Biz bu yanmışla onların hizmet ve muvaffakiyetlerini söylemek istiyoruz :
5 Kânunuevvelde havalar bozulmağa başlamıştı. Ortalık bulut-İn ve sisli idi. Sürekli yağmurların yağacağı anlaşılıyordu. 9 kânunuevvelde bulutlar büsbütün karardı ve öğleden sonra müthiş bir fırtına başladı. Bu fırtına çok geçmeden kar getirmişti. Akşama doğru bertaraf bembeyaz oldu. Gece bastı. Gök çok alçalmışta ve boyuna kar yağıyordu.
Aynı gece “Deyli Nı'ııvz» un muhabiri olan Mak - Gaba Gene rai Skobelofun misafiri olarak yanında bulunuyordu. Daha Hıranın zaptında ahbap olmuşlardı. İki dost b«r tepeye çıkarak şehre bakıyorlardı. Pievne gözleri önünde ve çok yakınlarında bulunuyordu. Ev lerin bacalarından çıkan dumanlar sütunlar halinde göklere yükseliyordu. Akşam yemeğinden, aıcak bir yataktan va uykudan bahsediyorlardı. Bu karlı gecede derin bir uykuda bulunan bu muhasara altındaki şehrin halinde hiç bir te lâş yoktu. Kopmak üzere bulunan kıyamete dair ««kaklarında »n ufak birjemnsare bile sezilmiyordu..
Skobelof siperlerdeki yer altı mevziîne çekildiği zaman karşıman bir Bulgar getirdiler. Bu adanı Plevneden haber getirmekte olduğunu söylüyordu. General kendisini İstintak etti. Gelen Bulgar Oıman Paşanın sabahleyin huruç hsreketioe geçeceğini, askerlerine üçe» günlük peksimetle 150 şer kurşun ve yeni birer çift ayakkabı verdiğini anlatıyordu. Bunları söyledi ve kayboldu.
Saat onda geoera'ln huzuruna ikinci bir Bu'gar getirdiler. Bu adam Osman Paşanın bütün kuvvetlerin, Vrit nehri »tikeme tinde toplad ğını söyledi ve İngiliz muhabirinin dediği gibi, "karanlıklarda gözden nihai» oldu,, Gece ilerlemekte idi. Crneral hâlâ yatmamıştı. Bu iki Bulgarin ihbarları doğru muydu 2. Şimdi artık P.evoedeki evlerin bacaları tütmüyordu. Şrhir derin bir uyku halindeydi.. Fakat şimdi bu şrbirin üzerin» esrarengiz birşey çökmüş gibi idL..
Saat üçe doğru Generale üçüncü bir Bulgar getirdiler. Bu adam Türklerin Krişoa tabyeler.nl [*] boşalttıklarını ve Skobelof mın-takasındaki bütün siperlerden çekilmek üzre bulunduklarını haber verdi... General bu Bulgara yaklaştı ve kartal bakışlarını onun gözlerine dikerek :
— Madam ki biliyorsun, askerlerime Krişoa tabyclerinin yolunu göstermeğe hazırmısıo? Diye sordu. Şayed yalan söyliyoraan onlara seni süngûlemeleri emrini vereceğim.
Bu.'gar cevab verdi:
— Veriniz, onları doğru yelere götüreceğim.
Bunun üzerine General Skobelof vaki olan ihbarın sıhhatin» inandı ve askerlerine hissettirmek-sizin ilerlemeleri emrini verdi.
Rus Generali lâzım gelen emirleri erimekte ikrn ortalık ağarmağa başlamışta. Artık kar yağmıyordu. Rüzgârda dinmişti.Gökyüzü hareketsiz v» ö'ü bir haldeydi. Artık «on yıldızlar da sönüyordu. Birden karların bu derin aükûtu ihlâl edildi.. Top sesleri gürledi..
Vıt’te Osman, daıitani muharebesine yeniden başlıyordu.
— Zaman —
“Zora, gazetesinin bu neşriyatından da pek güzel anlaşılıyor kİ 'Pievne,, harpleri Türklük hesabına şan u şerefle doludur ve o muharebelere biç bir Bulgar filen iştirak etmemiştir.
Aynı zamanda yine "Zora,, nın bu neşriyatı, o zaman Türklerin tebaası olan üç Bu'garın hiyanet ve casusluklarını meydana koyuyor ve bunu da bir kahramanlık, ? bir muvaffakiyet olarak gösteriyor!
Bulgarların kemali debdebe ve tanlaoa île teıid eyledikleri “Plcv-ne„ harplerindeki rolleri işte bu kadardır!
I'l Kmgraa labyrtert olacak -ZAMAN. Simeon Radcf
t* t-
Y üksek diplomalı işsizler!
7 nci sahifeden devam mizi ve kararlarımızı merakla takib çimektedirler.
Biliyorsunuz ki serbest mesleklerde işsizlik artmaktadır. Sanayide gençlerin çalışabileceği sahalar daralmıştır. Bundan başka talebenin içtimai ve iktisadi vaziyeti de çok bozulmuştur. Kendilerini tahsile veren gençlere ebeycvnleri artık yardım edememektedir.
İşin en fena tarafı bu vazıyetleri düzeltmek mevkiinde olan hükümetlerin hepsi işi menfi bir tarzda idare etmekte ve ayni yolu takib etmektedirler.
Bütün tedbirler yüksek tahsil rağbetini azaltmağa matuftur bunun için de binbir türlü yeni müşkülât icadedilmektedir. Size misaller vereyim.
Fransada imtihanlar güçleştirilmiş ve tahsil müddeti uzatılmıştır. Türkiyede yüksek tahsilde istisnasız bütün dersleri takibetmek mecburiyeti konmuş ve talebenin dışan ila hayatı kesilmiştir.
Kınada ve Sırbıstanda tahsil harçları arttırılmıştır.
Almanya ve Polonyada ekalliyetler ve bilhassa Yahudiler ve genç kızlar tahsil müessese-lerinden uzaklaşttrılmaktadırlar.
Kendi memleketinden hariçte tahsil etmek istiyenlere yollar kapanmıştır. Meselâ Fransada ecnebi talebenin adedi çok azalmıştır. Başka memleketler de diploma muadilini kaldırılmış ve meselâ yüksek tahsillerini dışarıda yapan yüzlerce Lehli talebe açlı-ğa mahkûm edilmiştir.
Bizim kongremiz yüksek tah-sil diplomasile sokak ortasında kalanların dertlerine çare arı-yacaktır.
Dünyanın bütün milletlerinden teşebbümüzü teşvik eden haberler aldık. Bütün milletler Ingilizinden Hintlisine, Iskandi-navından Italyanına kadar, her kes murahhas yollıyacaktır. Arjantin, Kostarica, Japonya ve Çin gibi uzak memleketler bile fedakârlığa katlanarak mesaimize iştirak edeceklerdir.
Bu kongre münasebetile müşterek bir birlik ve anlaşma yolunda mühim hatveler atılmış olacaktır. Daha şimdiden İngiliz talebesi Alman arkadaşlarının, Fransızlar da Balkan talebesinin masraflarını üzerlerine almışlardır.
Bu kongrede dünya gençliği tarafından tesis edilecek kuvvetli ve müttahit bir hareket başlıyacak ve yeni istikbali kazanmak isteyenlerin fikirleri anlaşılacaktır.,,
— Zaman —
Toplanacak dünya talebe kongeresine Millî Tilrk Talebe birliğinin de davet edilmiş olduğunu tahmin ediyoruz. Bu kongereye iştirak ediiib edil-miycccğini bilmemekle beraber bu gibi beyenmilel toplantılar da Türk gençlerinin de sesini duyabilmek arzusunu besliyoruz Bizim talebemizin maddi imkânları olmadığı takdirde uluslar arası talebe hareketlerine iştirak etmemizi temin etmek için hükümetin kolaylık göstereceği muhakkaktır.
Yeni Soyadı alanlar
Okuyucularımızın aldıkları yeni adları neşrediyoruz
Okuyucularımızın aldıkları yeni soyadlarını neşre devam ediyoruz:
Göksu — Samatyada rötuşçu Faik, karısı Huriye, kızı Melek, oğlu Mehmcd, kızı Mukaddes, oğlu Yusuf, oğlu Ba-haddin, kın Melâhat.
Tühel — Aydın kend kurultayı azâstndan Hilmi, kardeşi Haydar Hüsnü ve Necati Hüznü ile babaları gazi bulvarında bakkal Hüsnü.
Üstün — Bursada Baytar Fikri.
Berk — İçercnköy üçüncü komiseri Vabab.
Yıldırım — içerenköyde 1832 polis Ahmed-
*• aıssıtı»ıı»;aıseaeıı.•iilUltlıntğNWlM|ywuı»u
Y ugoslavyada dahilî vaziyet
Eski Radikal fırkası, “Yevtiç„ hükümetine müzaheret ediyor
Belgrad 24 (A. A.) — “Stam-pa. gazetesine göre etki Ra-dikal fırkasının merkez komitesi Bay "Stoya Dinoviç. io “Yev-tiç. kabinesine girmesine muhalif olduğunu bildirmiştir.
Gazete, hatta Radikal ekseriyetinin “ Stoya Dinoviç . i, hül.ûmete müzaheret edeceği anlaşılmakta olan fırka ile h&-kûmet arasında irtibat telâkki etmekte olduğunu ilâve eylemektedir.
Macarlar Yugoslavyaya dönüyor Budapeşte 24 (A. A.) — R«ggel gazetesi, Yugoslavya-dan uzaklaştırılan ilk Macar ailesine tekrar Yugoslavyaya girmeğe izin verildiğini bildirmektedir.
S«Mtl

Avukatlardan teminat
Avukatlar kanununda bacı mühim değişiklikler yapılacağı ve bu meyanda hvr avukattan beşer bin liralık teminat alınacağı yazılmıştı.
Ileber aldığımıza g8re bu hu-•uata bir proje hacırlanmaktadır. Bu proje hatırlandıktan ve yapılacak değişiklikler İkmal edildikten coora keyfiyet Baroya bildirilecektir. Bu huıuıta Baronun da mütalaanı alınacağı eöylenmektedlr.
Vitamin, kalori, gıda sıhhat
Haşan
Özlü unlannda bol mikdarda vardır.
Yulaf, pirinç, mercimek, irmik, uişasta. patates, türlü ve sair özlü unlarla beslenen çocuklar gürbüz, sıhhatli. neşeli olur. Haşan markasına dikkat. Taklitlerinden sakınınız.
Tahsiliemval kanunu
7 inci sahifeden devam rının borcu ödentiye yeterek miktarına ihtiyati haciz konulabilecektir.
Mükellefin buna karşı itirazları İtiraz komisyonlarınca başka İşlerden önce görülecek ve komisyonların kararlan kat'i olacaktır.
Vergi mükellef tarafından ödendiği. itiraz komisyonları haczin kaldırılmasın* karar verdiği, ver-ginin terkinine dair karar katileştiği takdirde ihtiyati haciz kaldırılacaktır.
Haksız o'arak konmuş veya yolsuz tatbik edilmiş ihtiyati haciz yüzünden doğan zarar v* ziyan ha-sinece »denir.
Hususi kanunlarında müruru zaman müddetleri yazılı olmıyan vergi ye resimler ile bunların munzam kesirlerinin tamamı ve taksitli iıe her taksiti tabsil.nin taallûk eylediği maü yılı takibeden yıldan başlamak üzere beş senedir.
Sovyetlerin açtığı kredi Onaylanan diğer bir kanun ile de Sovyet sosyalist cumhuriyetleri ittihadı tarafından Türkiye cum-huriydin? açılmış olan sekiz milyon dolarlık kredinin İcra vekilleri heyetince resmi daire ve belediyeler» lüzumu kararlaştırılacak mamû! eşya astın alınmalına dahi kullanılması için hükümete salâhU vet verilmiştir.
Bu suretle alınacak eşyanın bedellerine aid taahhütnameler Maliye Vekili tarafından imza edilecek ve alınan eşya herhangi bir belediye için alınmış ise o belediyece bunun bedeli bütçesine konularak Mâliyeye ödenecektir.
Tohumluk tevzii lâyihası ve diğer kanunlar Kurultay muhacirlere, kuraklık ve sel gibi afetlere maruz kalanlara hükümetçe »«tın alman tohumluklardan bir milyon liralık miktarının iki yıl vade İle tohumluk ve yemeklik olarak verilmusi için olan kanun ile Balya kara Aydın şirketinin getirteceği gazolinin gümrük reamioden ve muamele vergisinden muafiyetine, komşu arab hükümetleriyle hükümetimiz arasında yapılan ve çekirge haberleşme ofisini kuran mukavelenin üç yıl İçin muteber tutulmalına dair kanunları da tasvib eylemiştir.
Ziraat vekilliği müesıeaelerinde
Yılmaz — Erenköy nahiyesi üçüncü komiseri Habib.
Günkut — Eabak piyade 62 inci ahy kumandanı mütekait Miralay Sadettin.
Akman — Sümer Bank pamuklu mensucat fabrikası elektrik memur Mustafa Necati, babasz Süleyman.
B(lge — İtimadı Milli sigorta şirketi muamelât müdürü Fuad.
Sevine — Gemlikte «cxacı Bay hikmet.
Şaykan — Fatih hükümet doktoru Bay Rahmi.
Seyhan — Fatih hükümet tababeti sıhhiye memuru Bay Scyfi.
lansa e s* •••«MMŞMMMIMMIUMeratMMMaMMMtMaM** Yunanistanda derd eksik olmıyor şimdi de M Plastras „ taraftarları hükümeti devirmek istemişler!
Atina 24 (Husoıi; — Hûkûnsst taraftarı bazı gazeteivr, ..Plastras. taraftarı zabitlerin hükümet aleyhin* bir hareket hatırlamakta olduğu meydana çıktığını yazıyorlar.
Bu harekat», geçenlerde hükümet aleyhine kıyam teşebbüslerin-den dolayı tevkif edillb de aoara-dan bırakılan "Pangalos, taraftan zabitlerden "D.ameaia. . ‘Zervoa. ve ’Angerinoa. un baş olduklarını zabıtanın terfii kanunundan memnun olmıyan diğer kimselerin de bunlara iltihak attiklerini de gazeteler ilâve etmektedirler. Bunun gibi birçok şayialar yazılmakta hstta 'Plastras, ın “Filorlne„ tarikiyle Yunanistan* girdiği de söylenmektedir.
General "Kondılis, , "Pı*stras,ın Yunanistan* girdiği haberini tek-zib etmektedir.
Yunanisitanda örfi idare yok
Atana 24 (A.A.J — Atina ajansı. Venizelos suikasdi maznunlarının muhakemesi dolayıriyl» Pirede örfi idare ilân edildiği hakkında bazı ecnebi radyolarından haberler çıkmakta olduğunun hayretle gö-rüldûğûnü ve yalınız bütün şehirlerde o'dnğu gibi Pıredede şedid. fakat lattonat olmıyan tedbirler ittihaz edilmiş bulunduğunu tebliğ etmektedir.
Malûm olduğu üz*re, jüri hayatinden 14 azâ hazır bulanmadığı ı İçin muhakeme talik edilmiştir.
Atina 24 ( Hususi ) — Pır* bâ- ! diaetsrl "Venizelos, a suikasd da- | vatı beoabile öç gfindenberi Ihtı- I tiyat halinde bulunan Atina Muhafız ksfaları dûn gece hail aslisine getirilmiştir.
Suikasd davası derdi
Atina 24 (Hususi) — "Veoize-los„a suikasd yapmakla suçlu olanları* vekilleri müddeiumumi aleyhinde yine şikâyette bulunmuşlardır.
Vekiller, eğer müddeiumumi deriştirilmez ve muhakeme de yinr “Pire, mahkemelinde görülürse, davanın görülmesini imkânsız hale koyan müddeiumumi aleyhindeki şikâyetleri hakklnda bütün “Pire., Hâkimlerini hukuku umumiye şahidi olarak göstereceklerini söylemektedirler.
Müddeiumumi mahkemeye verilecek
Atina 24 (Hususi) — Pire Ağır ceza mahkemesi müddeiumumisi henüz tebdil edilmemiştir.
Başvekil gazetecilere beyanatında, müddeiumuminin, hükümetin suikasd davasını bir ao evvel neticelendirmek emrine muhalif hareket ettiğini ve aleyhinde takibat yap.lacağını söylediği cihetle bunuı tebdili muhakkaktır.
Yunanistanın haricî işleri
Atina 24 ( Hususî) — Başvekil Bay "Çaldaris,, dün Hariciye ve Harbiye Bakanları Bay “Maksiraos,, ve "Kondilis,, ile Ytınanintanın harici işleri hakkında müzakeratta bulunmuştur.
^RADYO PROGRAMlJ
25 Kânunuevvel Salı
İSTANBUL ı
17,30 Clnireraiteden nakil r İnkılâp derileri. Sayın profesör Yusuf Kemal. 19 Plâk: Karışık musiki. 19,30 Dünya haberleri. 19.40 Jimnastik : Bayan Azade. 20 Maliye Vekâleti namına konferans.
20.30 Müsyö Goldenberg İdaresinde koro beyati. 21 Konuşma : Bayan Selma. 21,20 Anadolu ajansı -borsalar. 21,30 Radyo orkestrası.
22 Radyo caz ve tango orkestrası.
»23 Khz. BÜKREŞ. 364 m,
12,30 Noel pUklaru 13 Haberler. 13,05 Orkestra konseri, — Sözler. 13,50 Orkestranın devamı.
14.15 haberler 14,40 Sibiccanu orkestrası. 18 Radyo eazı. 19 Sözler
19.15 Radyo eazı. 20 Noel konferansı. 20,20 Plâk—konferans. 21,05 No»l şarkıları. — Konferans. 22 Romen musikisi. 23 Haberler. 23, 25 Fanika Luca orkestrası.
545 Khz. BUDAPEŞTE 550 m.
17,35 Kurma çingene orkestrası.
18.40 Konferans. 19,15 Çay dansı.
20 Spor. 20,15 Koro konseri. 21 Radyo tiyatrosu. 22,40 Haberler
23 Lisztn eserlerinden konser. 24 Kahvehane konseri.
686 Khz. BELGRAT 437 m.
18 Şarkılar. 19,05 Sözler Dere.
19.40 Milli neşriyat. 20,40 Haber-ler. 20,55 Zağrepten naklen Olfen-baehın “Hofmanın hikâyeleri, operası. Son haberler.
740 Khz. MÜNİH. 405 m.
18 "Haenacl un d Gretel, isimli musikili çocuk «keçi. 19 No»l neşriyata. 21 Mozartıo eserlerinden şarkılı konser. 23 jSasr. 23,15 Haberler, Spor. 23,30 Şen halk musikisi.
223 Khz. VARŞOVA, 1345
18 Dans musikisi. 18,60 Sözler. 19,0$ Skeç. 29.35 Pzâk. — Sözler.
21 Viyans musikisinden mürekkep popuri. — Sözler. 22 Plâk. 23 Hafif musikî. 23,20 Dsns muıikisL
23.30 Londra radyosu cazı. Hanry Hallun plâkları.
Khz. LEİPZİG. 282 m.
18 Hafif musiki. 19 NıUt nsş-riyal. 21 akşam konseri. 22 Milli neşriyata 23 Haberler. 23,20 Neşeli konser.
İstanbul Borsası kapanış liatleri 24-12-1934
ÇEKLER
Açılı» Kapanı;
Iz-odra 620,50 623,
Nev-Yovk 0.796345 0,7943
Paris 12.06 12.05
Milâno 9.3110 9.2958
Brüksel 3.40 34954
Atla* 03.8888 83,82
Ceoevr* 2.4582 2.4544
Sofya 67.3M2 67,2490
Amsterdam 1,1767 1,1748
Hr.g 19.0031 18.8938
StokSolm 3,1225 3,12
j Viyana 4,30 4,3933
IMadrit 5,8213 5.807S
tlerUa 1.98 1,9780
i Varşova 4.2150 4,2120
'Budapeşte 4.1853 4,182$
Bükreş 79,2193 79.1544
Belgrat 35,1012 35.072$
Yokohama 2.76 2,758?
Moskova 1090.05 1091,25
Nukut
Alış Seh,
Altın 940 911
Mecidiye 41 42
Banknot 239 240
Tahvil ve Senetler
Açılı; Kapanı
0>0 S Hisli tVJJ Ikramiyrli (Ergse!) IVÜ 7,S falsli Ellik bere* t»fc.ıu I
I Anadolu D.yehı ( II
I . „ «li'n-lMl
I 7,S TM B II
A'O 2 Haşine
, Ezgaol
M«rk«ı B.
Rıhtım
1; bank ı.mı
Azalan
97.
97.
28
28
26.60
70
70
58
10
58.
10
yetiştirilen her nevi fidan, tohum ve bunlar gibi üretme vamlnlarııı-dan lüzum gorültnteriniıı Vekâletçe kestirilecek bir para ile sn-tılıuosı ve lüzum gö.diljü mües:e-«elerden her birine bir veya birkaç dafa da seneleri bütçelerindim v» hizmetin taallûk ettiği tertiplerden en çok 50 bin liraya kadar işler termeye eerebilmrti için Veli ü İr!- mezuniyet veren kanun da Kuru toyı.ı dün onayladığı kanunlar (ı . '• !-ı .nmaktadır.
Aa.d. D. Y. ft'O «o
ZAYİ — Tatbik mühürümle bazı evrakımı bavı el çantamı 4 gün evvel zayi ettim. Yeni-sini çıkaracağımdan eskilerinin hükmü olmadığı ilân olunur.
Abanoz 37 No. da Çaycı Hatice (6216)
Kinuncevel 25
— ZAMAN—
Bayram münasebetile
Beyoğlund»
MAYER
MAĞAZALARI
Erkek ve çocuklara mahsus
ELBİSE DAİRESİNİ
Yeniden tanzim ve zengin çeşitlerle tezyin etmiştir.
Şapkalar
Trikote eşya
Eldivenler
İç çamaşırlar
El çantaları
Parfümün
Levazımatı
Vesaire...
Gömlekler
Pijamalar Kravatlar Şallar Çoraplar Seyahat Levazımatı
Vesaire...
1
İstanbul Akşam kız San at
Mektebi Müdürlüğünden:
İstanbul Akşam kız san'at mektebinin Beyoğlu şubesinde muktedir mütehassıslar idaresinde elbise, şapka, çamaşır, nakış ve kürkçülük atölyeleri içe başlamıştır. Her gün 9 dan 16 ya kadar sipariş kabul olunur. Çok yüksek bir mütehassıs tarafından kürkçülük dersi de verilmektedir. Öğrenmek isteyenlerin Tepe-başındaki mektebimize müracaatları. “8622,,
AKGÛN
KADIN TERZİHANESİ
Her ay Almanyadan yeni modeller getiriyor Şık ve ucuz elbise yapıyor Beşiktaş Dere Caddesi 131 numara
1935 Matbuat almanağı İçindekiler
193$ de neler olacak ? Yarınki barb-Eski ve yeni gazetecilik - lx-bmd buhran ne Mmm. kadar türce :k?
Abidin Dsver, Ahoırt Hidayet, Ercûmend Ekrem, Muharrem Feyzi, Refik Abmcd. Selim Sırrının yanlan.
Kültür, sıhhat, ev, ilim, dünya, spor bahisleri, A-■eli hayat bılgl-lari, faidelı malü-mat, Beynolaraev içleri v» saire ve saire mükemmel bir takvim ve muhtıra.
Her kitapçıda bulunur.
Rus Antrasit ve Alman Koku
Ev sobaları ve salamandralarına mahsus
EN EHVEN FİAT . EN IYİ MAL
Antrasit 33 kiloluk mühürlü çuvallar içinde tealim ediyoruz. Siparişlerinizi yapmadan evvel bir kere müracaat ediniz “ATLAS» MAHRUKAT İS. - S. KORHANİDİS veŞKİ. Galata Rıhtım caddesi N. 25. Telefon 40019
f* I Devlet Demiryolları İlânları
±Lİ
Haydarpaşa - Samsun arasında 6/706/906 ve 905/705/5 sayılı katarlarda işleyen yataklı ve yemekli vagonların günleri 30.12.934 günemeçinden başlamak üzere değiştirilmiştir.
Yeni günler şöyledir:
Haydarpaşadan
Ankaradan
Samsuna
Samsundan
Ankaradan
Haydarpaşa ya
kalkış: Cuma, Pazar, Çarşamba kalkış: Cumartesi Pazartesi, Perşembe varış: Pazar, Salı, Cuma
kalkış: Pazartesi, Çarşamba, Cumartesi kalkış: Salı, Perşembe, Pazar
varış: Çarşamba, Cuma, Pazartesi (8596)
İmtiyaz sahibi: Ali
Umumi Neşriyatı idare eden Yazı işleri Müdürü: G. Hikmet Matbaa! Ebüz ziya
Deniz yolları
İŞLETMESİ Acenteleri: Ksraküy - Köprâbup Tel. 42362-Slrkcel Mûhardscde mm Han Tel: 22740 avm
Karadeniz yolu
EGE vapuru 25 Birincikâ-nun SALI günü saat 20 d>-Rizeye'ye kadar.
(8693)
Mersin yolu
İNEBOLU vapuru 27 Birinci Kânun PERŞEMBE günü saat 11 de Payasa kadar. (8703)
SÜDO-DO-NO
H E M O
R R
O N
Basura karşı en iyi ilâçtır. Kanı keser, ağrıyı gidc-
rir. memele-A % İı ri söndürür.
Elbiselerinizi muhafaza ediniz “Ter,, güzelliğin düşmanıdır
Ayvalık yolu
BANDIRMA vapuru 26 Birinci Kânun Çarşamba günü saat 19 da Ayvalığa kıdar. (8704)
Deri hastalıklarından her nevi ekzema, yara, bere, yanık, çatlak, ustura yaraları ve saireye karşı mücerrep en iyi ilâçtır.
Mütenevvi ve müntehap çeşitler
En mükemmel cinsler En dun fiyatlar...
İşte; satın alırken naran dikkat* alacağınız başlıca vasıflar Empermaa bilin "Mandleberg» ve su geçmiyen
"Burberry.
Parde
süleri
Garanti eskimez ve her renkte Muşambalar
En mükemmel kumaşlarla imal edilmiş
Palto-laı;
Hazır ve ısmarlama Son moda Elbiseler
\ Kadın ve V \ Çocuklara / ( \ mütenevvi ve
y/4/ müntehap • / ( / çeşitlerde \ y Mantolar
\ Muşambalar
BıMraş"bîçağ^îr7ü^8fa"î^
olduğuna andedenler çoktur
HAŞAN
İştah eksiri
Unutmayınız ki;
Balo mevsimi geldi
yiPEgirın v
Her yemekten evvel bir çorba kaşığı APERİTİN kullanan iştahla yemek yer, yediğini sindirir. Mide ve karsakları kuvvet-enir. Aperitin her ev için el-
Tepebaşı Şehir Tiyatrosunda 20T* tarta! lelsdhjnl SchirTııiötroıu
HAMLET *WUPI,*,UTOU
5 perde Yazan :
IF. Şekıpir Tercüme eden:
Ertu£r«ıl
Muhsin
Ak B Al
1 Ankarada A K B A kitap r J evinin birinci şubesi mode i r j 4 bir şekilde Maarif Vekâleti t ^karşısında açılmıştır. A K 8 A ı j kitap evleri her dilde kitap, b ! mecmua, gazete ihtiyaçlarına b I cevap vermektedirler. Gerek ► I kitaplarına! gerek kırtasiye- £ nizi en ucuz olarak, gazetemi- . zin günü geçmiş nüshaların f da A K B A kitap evlerinden L tedarik edebilirsiniz. Devlet b matbaası neşriyatının Ankara- > da taatış yari A K B A kitap r evleridir.
A K B A Merkezi Telefon 313? ► Airinei Şube 1761 ’
İkinci Şube: Saman Psur Ş
ııiıuiıı mıııııll
Cuma matineeri 14.5 da
BELSOĞUKLUĞU
VE FRENGİYE YAKâLâNMAMAK İÇİN EN lYf İLAÇ
PROTEJİN dir
50 KRS. HER ECİANtOE BULUNUR.
Eski Fransız Tiyatrosu nda Bu akşam “«* 20 de Deli Dolu Operet 3 perde Yazan: Ekrem Reşit Besteliyen Ceme! Raşit Cuma matineleri 14.S da
Dr. Hafız Cemal
Dahiliye mütehassısı
Cuma ve pazardan başka günlerde öğleden sonra saat (2,5 dan 6) ya kadar Istanbul-da Divanyolıında (118i numaralı hususi kabinesinde hastalarını kabul eder. Muayenehane ve ev telefonu : 22398. Kışlık tekfonu 21044.
TIRAŞ BIÇAĞI
Şimdiye kadar icat olunan bütün tıraş bıçaklan arasında en mükemmel ve en fevkalâde olduğu tahakkuk etmiştir. Piyasada mevcut tıraş bıçaklarını şaşırtmıştır. Haşan tıraş bıçağının 1-2-3-4 numaralı gayet keskin ve hassas taraflan vardır ki her bir tarafil® lâakal on defa tıraş olmak kabildir. Bu hesapla beş kuruşluk bir adet Haşan tıraş bıçağı ile kırk defa ve ıslak bardak ile bilen-d.kte yüz defa tıraş yapılmak mümkündürki dünyanın hiçbir bıçağında bu meziyet yoktur. Haşan bıçağı istediğiniz halde başka marka verirlerse aldanmayınız Taklitlerinden sakınma. Fiatı 1 adedi 5 kuruştur. 10 adedi 45 kuruştur. Haşan Ecza deposu :
İstanbul - Beyoğlu
MÜCEVHER
isteyenler için
Emniyet Sandığı Müdürlüğünden1 Borcu ödcnıniyen rehinler Sandığımız holünde Gösterilmeğe başlanmıştır.
Pırlanta,Elmas, Altın ve Gümüş üıerin* her lûrlû isteğinizi gidermedsn evvel bu zengin koleksiyonları görmek menfaatlannıza uygun düşer.
Sand'ftıroıtın Sjndslbedesteniodekı Satış günü ÇARŞAMBA dır. “8378,,
| İnhisarlar U. Müdürlüğünden: |
Tahminen 4826 Kilo Iskarta Kaneviçe: . 5588 „ - İp : I
| numuneleri ko-Kınnap : | misyondadır. Çul :
„ 245
1867
Bu dört kalem köhne ambalâj levazımı Bahriye deposunda teslim şartiyle pazarlık suretiyle satılacağından isteklilerin 27/12/934 Perşembe günü saat 14 te "% 15„ teminat parala-riyle Cibalide Levazım ve mübayaat şubesine müracaatları. “8600,,
• •
İdaremiz için “3000,, metre yeşil yağlı kancviçe satın alınacaktır. İsteklilerin örnek ve şartnameyi gördükten soııra pazarlığa iştirak etmek üzere “26/12/934,, Çarşamba günü saat 14te Cibalide satınalma komisyonuna gelmeleri “8339,,