24
HAZİRAN 1950
Yıl) 2 —No. 419
Cumartesi
propagandası
Mümtaz Faik FENİK
ettiniz mı? km bir zaman(ja Büyük Millet Mec-ııriıık nrn- ... . . .
Başmuharrîrh Mümtaz Faik Fenik
Denizciler Caddesi: 2
Posta Kutusu: 193 — ANKARA Telgraf: Zafer Gazetesi Ankara Başmuharrir tel: ...... 15619
Yazı işleri, idare: ... 15315
Fiyatı her yerde 10 kuruştur.
HERGÛN BİR HÂDİSE
Dağ dağa kuvuşmaz fakat insan insana...

— Yazısı 3 üncü sayfamızda —

Mecliste Yapılan Mühim İfşaat
Yeni Meclis arsaları kimlerden alınmış?
Saracoğluya bîr arsa için

150 binjiraödenmiş
Müstear adlarla da arsa satılmış olması
ihtimaliyle tahkikat yapılıyor
Yeni Meclis binası için 3294 metrekare arsayı 150 bin liraya millete satan eski Meclis Başkanı Şükrü Saraçoğlu ile mumaileyhin Meclis bah çesinden getirttiği ağaçlar la süslediği yeni köşkü
Muhalefetin zararlı
Bayındırlık Bakanının dün verdiği mühim izahat
Meclisin dünkü toplantısında Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğlu-nun, yapılmakta olan Büyük Millet Meclisi binasının yeri ile, Anıt -Kabir yerinin kimlerden ve ne kadar miktara alındığı hakkındaki sözlü sorusunu Bayındırlık Bakanı Fahri Belen cevaplandırdı.
Açıklamanın çok şayahı dikkat safhalar arzedeceği evvelden bilindiği için yine dinleyici locaları a zı ağzına dolmuş ve içeri girmek imkânını bulamıyan bir kısım halk ta müzakereleri bahçeden ' oparlör vasıtasiyle dinlemek mecburiyetinde kalmıştı.
Bayındırlık Bakanı vakıfane hazırlanmış olan açıklamasını yaparken, milletvekilleri sıralarından
bulunan Gensoru münasebetiyle i-şin daha mühim safhalarının açıklanacağı ve bunu müteakip de Meclis tahkikatı açılmasına karar verileceği muhtemel görülmektedir.
Bayındırlık Bakanının izahatı
Celse saat 10 da Başkan vekillerinden Fuat Hulûsi Demirelli’nin başkanlığında açılmıştır. Kürsüye gelen Bayındırlık Bakanı Fahri Belen, Sinan Tekelioğlu’nı rine cevap vererek şunla miştir:
«— Muhterem arkadaşlarım, yeni B. M. M. binası ile Atatürk A-nıtının bulunduğu arazi hakkında sayın Seyhan milletvekili Sinan Tekelioğlu’nun sorularına Başbakan adına madde madde cevap veriyorum.
Önce B. M. M. hakındaki malûmatı arzediyorum:
1— B. M. M. nin inşa edildiği a-razi 326.828 metrekareden ibarettir, istimlâk için harcanan para 2 mil-
ilmem dikkat e U1I xaxwwuit ou-
Memlekette ucuzluk pro- üsinden çıkacaktır! | «Türk milleti öğrensin, uıvı
pagandasın! Japaıı şimdi İktisadî meseleleri pek kavrama- 1 ye. diye bağırdığı duyuldu.
artısı organlarıdır! F.vet. ba- ___________________ . . i . . .. ... .... ,
yer, yer hayret nidaları yükseliyor, ~ ~ bazan da rakamın büyüklüğü karşısında alkış sesleri (!) duyuluyordu.
Şükrü Saracoğluya ait olan kısmı Bayındırlık Bakam bilhassa ra- ------------------............... - ma-
kamları tane tane okudu. Çünkü' yon 326,811 liradır. (Maşallah, sesle bu kısım diğerlerinin hepsinden ° ««*•« . . ...
asgarî 10 misli fazla görünüyordu:
«Bir parsel halinde 3294 metrekare küçük bir arsa 150 bin lira bedelle Şükrü Saracoğlundan.. Salonda «Allah, Allah, sesleri, soldan alkışlar, gürültüler, «anlamadık tekrar ediniz, sesleri duyuldu. Fah- | ri Belen bu kısmı tekrar ettiği za- j
bahçesinin bulundurulacağını Atatürk köşkünün
' Çankaya’da buyuk kurtarıcı Atatürk’ün ilk ikamet ettiği köşk ile Cumhurbaşkanlığı her hafta Cumartesi ve Pazar günleri saat 10 dan 18 e kadar halkın ziyaretine açık yazmıştık. Ziyaretlere bugünden itibyen başlanacaktır. Resimlerimizde Çankayada dışarıdan görünüşü ve içeride toplantı salonu görülüyor.
Refah faciası için bir takrir verildi
Halk Partisi organlarıdır! Evet, ba- ' zı kimselere bu sözümüz belki tuhaf gelir; Demokrat Parti iktidarda iken Halk Partisi nasıl ucuzluk propagandası yapar? Dünkü iktidar bu kadar mı hakşinas oldu? diye düşünebilirler!. Biz size bunun se-beblerini izah etmeğe çalışalım:
Bir defa bu zevat, memlekette hakikaten ucuzluk yapılacağına kani değildirler. Nereden parayı kesmek, nereye sarfetmek mümkündür? Nasıl tasarruf temin edilebilir, bunu bilmezler. Daima bol keseden harcamağa, har vurup harman savurmağa alışmışlardır. Bütçe ile alâkaları yoktur. Açık mı var? Gelsin istikraz! Çünkü bu paralan sonradan iktidarı ele alan Demokrat Parti hükümetleri ödeyeceklerdir. Halk Partisi harcasın, Demokrat Parti de İşi yoksa ödesin! Ne demeğe aziz canlarını sıkıntıya sokup tasarruf yapacaklardır? Hem tasarrufa kafalarının yatmasına zaten imkân yoktur. Çünkü öylece bol yetişmişlerdir; bol harcıyacaklardır.
İşte bu zihniyetle yetişen ve gelişen bazı Halk Partisi mensuplan şimdi ucuzluk yapılamjyacağına kani olduklan içindir ki, akıllan sıra, Demokrat Parti iktidarını kötü duruma düşürmek için ucuzluk propagandasına hız vermişlerdir; gûya akılları sıra, sonradan:
— Hani vaitleriniz, işte beceremediniz! diye karşımıza dikilip güleceklerdir!
Hayır, kendilerine haber verelim ki, bu cuzluk yapılacaktır. Hem de onların asla akıl erdiremedikleri bir usulle tatbik sahasına konacaktır: Evvelâ vergileri indirerek!
Şüphesiz, bunu istihsal, rasyo. nel çalışma ve ucuz maliyetle daha çok genişletmek kabildir.
İhtiyaç maddelerinden ikisi ekmek, ve şekerin ucuzlatılması hakkmdaki kanun teklifleri çok ya-
D. P. Meclis Grupu bugün toplanıyor
Demokrat Parti Meclis Grupu bugün (24 Haziran 1950 Cumartesi) saat 15 de toplanacaktır.
öiu.ou ıııuıur. uvıaşaııan, sesıe ri). Bunun 11.316 metrekaresi Ankara belediyesinden, 3,656) metrekaresi Kızılay Kurumundan, 7,989 metrekaresi Mısır elçiliğinden ve 303,587 metrekaresi de muhtelif şahıslar, dan alınmıştır. (Kimdir şahısları sesleri) geliyor.
Hususi şahıslara ait kısım, 112 ....._____( parseli ihtiva etmektedir. Ve be-’ man yine soldan bir Milletvekilinin deli 1.069.815 liradır. Kıymetli za-I «Türk milleti öğrensin, Divanı Âli- maninizi lüzumsuz yere işgal et-j --L_______memek için 20 bin lira ve daha
İşte, küçük bir hesap meselesi! yukarı bedellerle satın alınan ar-
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 1 de)
Çalışma Bakanı Haşan Polatkan
Askerî ve sivil mesuller serbestçe dolaşırken şehitlerin aileleri; sefil (ve perişan haldedir
Kırşehir milletvekili. Amiral Ri. fat Özdeş ve İstanbul milletvekili Dr. Sani Yaver, Demokrat Parti Meclis Grupu Başkanlığına Refah vapuru faciasiyle alâkalı mühim bir takrir vermişlerdir. Çok hazin ( bir tesadüftür ki, bu takririn verilmesi Refah vapurunun batmasının 9 uncu yıldönümüne rastlamaktadır. Takriri aynen aşağıya koyuyoruz:
«Sadece eski iktidarın bariz ve açık hatası neticesinde canlarını veren Refah şehitlerinin, şehitlik vasıfları, 1949 senesinde geri alınmış ve aziz şehitlerimizin aileleri, bir taraftan azaltılmış olan maaşları, diğer taraftan yeni tefsir do-layısiyle fazla maaş almış addedilerek bunların kesintiye tâbi tutulması dolayısiyle bugün sefil ve perişan bir hale düşmüş bulunmak- Takriri veren Kırşehir Milletvekili ★ (Devamı Sa. « Sü: 3 de) Amiral Rifat Özdeş
mış olmalarına rağmen, onlar da ___,___ _________K ___________ v_______ ________........
pek iyi takdir ederler ki hayat pa- C. H. P. hesap veriyor. Önümüzdeki saların sahiplerini, miktarlarını ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 4 de) günlerde açılmasına karar verilmiş '
50 milyon lira kadar tasarrufla
Şeker ve Ekmekte yapılacak ucuzluk
Hazırlanan Kanun tasarılarının hafta başında Mecliste konuşulacağı umuluyor Halk Partisinin iktidardan çekil-1 Bu yazıda Halk Partisi efendice ı.
meşini takip eden hafta içinde Ulus muhalefet yapacağım vadederek gazetesinde «Muhalefete geçerken kendisine ne şekilde bir hattı ha-altı kararımız, başlığı altında bir reket yolu tayin ettiğini altı oktan tebliğ neşredilmişti. | aldığı ilhamla altı maddelik pren- I
sip karariyle açıklamıştı.
Fakat aradan bir ay geçti geçmedi ve prensip kararının 4 üncü maddesi ni tamamiyle unutarak memleket ★ (Devamı Sa. 6 Sü: 3 de)
Grev hakkı
Çalışmalara fasıla verilmiş değildir
Bir kaç gündenberi, Ulus, ve o-nun gibi muhalefete özenen Halk Partili gazeteler hep birlik olup, Demokrat Partinin işçiye grev hakkının tanınması hakkmdaki vadini unuttuğunu ve bu işi savsakladığını yazmaktadırlar.. Okuyucularımız pek iyi takdir ederler ki; grev hakkı gibi bir mevzuun tatbik şekli ni tanzim etmek o kadar çabuk ola rak bir şey değildir.
Bu neşriyat Demokrat Partinin programına aldığı mevzuları tatbik sahasına koymağa çalışmaktan kaçınmakta olduğu gibi bir hava ya-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 6 da)
İdarecileriyle beraber şehrimize gelen Beşiktaş futbol takımı dün Cumhurbaşkanı Celâl Bayar’ı, Büyük Millet Meclisi Başkanını, Başbakan Adnan Menderes’i ve Genelkurmay Başkanını ziyaret etmişlerdir. Başbakan Adnan Menderes Beşiktaş klübünün Fahri başkanlığını kabul etmiştir. Resimde Beşiktaşlılar Cumhurbaşkanımızla beraber görülüyor.
gıda ihtiyacı
Muhtelif vilâyetlerdeki muhtaç halkın yiyecek ihtiyacının kredi ile karşılanması Bakanlar Kurulunca kararlaştırılmıştır.
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığınca vilâyetlere gerekli talimat veril-
I
Yenidoğan verem dispanseri açıldı
A
:anı yeni dispanser önünde açış söylerken
Sağlık ve Sosyal Yardım Baka nutkunu
Ankara Veremle Savaş Derneğinin Yenidoğan semtindeki 2 numaralı Verem Dispanseri dün saat 16 da törenle açılmıştır. Törende Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Prof. Dr. Nihat Reşat Belger. Ankara vali muavinleri Halid Akalın ve Fethi Tansug, İktisadî işbirliği Türkiye icra komitesi başkanının eşi Mrs. Dorr, Milletlerarası İmar ve Kalkınma Bankası heyeti sağlık uzmanı William L'ightbody, Sfağ-
lık Bakanlığı ileri gelenleri ve Veremle Savaş Derneği üyeleri hazır bulunmuşlardır.
Sağlık Bakam yeni dispanseri açmadan önce kısa b(rr konuşma yapmış ve verem âfetinin son se-★ (Devamı Sa. 6 Sü: 5 de)
AKINTIYA---1
I____ KÜREK
Uydurma dil!
Anayasanın 2 nci maddesinin sor. ıkıasındaki devletin resmî dili Türkçediı- sözünden ne anlaşılması lâzım geldiği hakkında İstanbul milletvekili Dr. Mükerrem Sarol tarafından bir önerge verilmiştir Bu önergeyi aynen veriyoruz:
Anayasanın 2 nci maddesinin son ' fıkrasında devletin resmî dili Türk-çedir denilmektedir. Halbuk senelerdir devam eden şef sisteminin | lüzumsuz ve kanunsuz tazyiki ve1 hattâ tehdidi ile milli dilimizde ih
★ (Devamı Sa. 6 Sü: 6 da) |
Dimyata pirince giderken
Duyuyoruz kİ, Halk Partisi önümüzdeki Kurultayı tanzim etmek hususunda fazla sıkıntı çekmektedir! Hemen Cenabı Hak afiyet İhsan buyursun âmin!
Eski milletvekilleri girsin mİ girmesin mi?.. Girerse ne olur, girmezse ne olur? İsmet İnönü yine Genel Başkan seçilir mi?..
Hey gidi günler hey!...
Gûya Anayasa tâdil edilecek, Millet Meclisi yanında bir Ayan Meclisi kurulacak, ve bunların üstünde de Sayın İsmet İnönü her tarafı idare edecekti!,..
Ayandan vazgeçtik, şimdi Kurultayı kuramıyorlar. —
YEDEKÇİ
e
b
9 d
ç h
k
d d
t
P b
e
t

\uşa benzemeyin de,.
Devletçilik prensibini kaldır-^ mayı mı düşünüyoriarmış ne, Bazı gazetelerde okunan haberlerden kurultaylarında buna dair münakaşaların da göçeceği anlaşılıyor. İyi, hoş. Devletçilik prensibinden de vazgeçiyorlarsa, kurultaya falan lüzum kalmaz. Partilerinin kapışma bir kilit tak-sinlar, olsun bitsin.
Haydi eskiden, iktidarda kalma bahasına prensipti, umdeydi, şuydu, buydu, hiç bir şey tanımıyorlar, rüzgâr ne yandan, ne türlü eserse, dümeni ona göre kırıyorlardı. Hattâ genç bir Ticaret Bakanları liberalizmin methiyesini bile yaptıydı. Buna rağmen İktidarı muhafaza edemediler. Peki, geriye ne kaldı?
Artık Halk Partisi, parti olabilmek İçin bu gibi, başıbozuk tedbirlerden vazgeçmeli, prensiplerini sıkı sıkı tutmasını bilmeli ve bundan böylekl siyasî hayatını sağlam bir programa ve esasa bağlamalı değil mi?
Isıl vaveyla
Ama, bir do partinin ana bünyesinde, zihniyetinde yapılması
Me. - D®.
gerekli değişiklik var ki, kurultayda kızılca kıyamet ondan kopacak. Öyle ya, bif tarafta, partinin hemen hemen hiç bir mes’uli-yetlne katılmak lstemiyen gençler var; İşi devir ve teslim almak İsterler; öte yanda partin n oldum olası tapusunu cebinde taşıyanlar var, biz gidersek hali nice olur der, direnirler.
Rahmetli gibi
İktidarda bulundukları zaman da, memleketin hali nice olur der-
Yeni yapılacak 1|
hava meydanları | I
Öğrenildiğine göre, Türk Hava | Kuvvetlerine ait muhtelif hava üslerinde pist ve barındırma tesislerinin inşaatı ile ilgili, önemli bir program bu yaz tatbİK mevkiine konacaktır. Amerikan askerî yar- |
■ dım kurulunun yardımı İle başarılacak olân bu program hava alanlarında Bayındırlık Bakanlığı tarafından yapılan pist inşaatına ilâ- ' veten tatbik mevkiine konacaktır. I | Bir kaç haftaya kadar Türkiye’ye gelecek olan Amerikan mütehassıs-
( 1ar grupu projeler için plânla-İri ve şartnamelerin hazırlanmasında Millî Savunma Bakanlığındaki dairelerle işbirliği yapacak ve ile-
Günün meseleleri
PULSUZ İSTİDı
Mezbahanın acıklı
Güler yüzlü memur VC baba gibi komutan
üyük Millet Meclisi kürsüsünde Devlet "Bakanı Sa-med Ağaoğlu «Bundan böy le güler yüzlü memur» kullanaca-.şmrng. yapaean •• :7n* Genel Kurmay-
ride fiilen inşaata başland.ğmda başkam da ordulara 5u tamimi yay . ... ...X,-.--- A___mis bulunuyordu:

lüzum ve ihtiyaca göre Amerikan — —ısı—j;_ nezaretçile- I
ua, memıeKemı nau nice oıur uer- — _ , ,
lerdi; yani duldan bırakırsak ve Türk mühendis ve neMrc.,_-memleket batar demiye getirir- , nyle talikte çalacaklardır, lerdi. Bu müstesna kurultayları- | Meteoroloji Umum Müdürlüğü na da avm hava, avnı zıhnıvet ,
na da aynı hava, aynı zihniyet içinde giriyorlarsa bir «aşkolsun» çekmekten başka söyliyecek söz yoktur. O zaman Nasreddin Hocanın meşhur hikâyesini hatırlarsınız: Cemaat çekişe dursun, yol buradan ” ’
yet
Fakat Nasreddin Hocanınkısı sadece zarif ve ibretâmiz bir fıkradır. İşi C. H. P. nin Kurultayına uygularsanız, tabuttan kafasını kaldırıp: Ben sağlığımda bu yoldan giderdim» diyecek bir hoca da yoktur. .
İlân
Ankara İli Daimi Komisyon
Başkanlığından
Özel idare ihtiyacı 68 kalem defter ve evrakı matbuanın tab’ı işi ı açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
ı Muhammen bedeli 6960 lira olup geçici teminat a22 liradır.
5 İhale 10/7/950 Pazartesi günü saat 15 de 11 daimi komisyonunda yapılacaktır. Şartname daflnî komisyonda görülür. (4241)
1
ilân
Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesinden :
Ulus - Samanpazarı - Cebeci istikametinde hareket eden otobüsleri . mizin Konservatuvar durağı Cebeci sineması önüne alınmıştır. Sayın halka ilân olunur. ' * (4220)
PolatlI Top Okulu Sa. Al. Ko. Baş. dan (346)
1_PolatlI Top. Ok. için yol ve meydan inşaatında kullanılan si-
lindire bir makinist alınacaktır.
2—ı 788 sayılı kanuna göre belgeleri ve sınava şevki okulda yapılacaktır.
3__En geç 10 Temmuz 950 ye kadar Okula müracaat edilmiş ola-
caktır.
4— Aylık ücret miktarı ehliyetine göre 230 - 285 liradır.
5— Sınav için yapılacak masraflar isteklilere aittir. (4239)
Kuru ot alınacak
Siirt Sa. Al. Ko. Başkanlığından (335)
1— 350 ton kuru ot pazarlıkla satın alınacaktır. — bedeli 35.000 lira, kesin teminatı 5250 liradır.
2— Eks.ltme 6 Temmuz 950 Perşembe günü saat 10.00 Siirt As. Sa. Al. komisyonunda yapılacaktır. Şartlaşmalar her gün komisyonda görülebilir. (4235) ,
Türk Yüksek Mühendisleri Yard mİ aşma Derneğinden:
18 Haziran 1950 Pazar günü top lanan Genel Kurulda ekseriyet olmadığından toplantı 15 gün sonraya bırakılmıştır.Üyelerimizin 2 temmuz 1950 Pazar günü saat 9.30 da Türk Yüksek Mühendisleri B.rliğinin Ankara Bulvarında 129—131 numarada ki merkezinde hazır bulunmaları r.ca ve ilân olunur.
Genel Kurul Gündemi:
1 — Tüzüğün Genel Kurulca lüzumlu-görülecek değişikliklerle kabulü.
2 — 1950 yılı bütçesinin tetkik ve kabulü.
3 — Yönetim Kurulu üyelerinin
ve denetçilerin seçimi. (2418)
LÜZUMLU TELEFONLAR Yangın ..................... 00
Sıhhî İmdat ................ 01
Trenler ................. 12028
Hova Yolları ........... 14881
Yataklı Vagonlar ........ 11868
Elektırk ................ 24498
Su arıza ................ 21575
Havagazı ................ 24845
Başkent Taksi ........... 22222
Yeni Güven Taksi ........ 22333
Merkez Taksi ............ 11111
Ersan Taksi ............. 21111
Sizin Taksi ............. 22332
SİNEMALAR VE EĞLENCI
YERLERİ
(16031):
(23432).
(22294):
Büyük
Ruhlar âlemi Aralnlk Kurbanları Flyasta, Agk Olma-
Güzelllk Habeşi, Nevyork Esrarı Harp Muhabiri, Tu-lumbacılar Kralı İleri. Dag Deviren Süvari
(14071): Kalbim Senin (18846): Tehlikeli Kadın, îkl Cingöz Holyvodda

ECZAHANELER fnHjolar. Nümune. Yenişehir
hali
nkaramızın, mühim dertle -rinılen birine temas eden
bir mektup aldım. Kelimesine bi_ le dokunulmayacak kadar doğru olduğuna kani bulunduğumuz bu mektup bugünkü istidadımızı teşkil edecektir:
«Ankara Belediyesi emrinde çalışan Ankara mezbahasının halkın sıhhatim ve kasap esnafının İktisadî durumunu son derece tehdit eden perişan ve acıklı haini kısa, ca ve şöylece yüksek ıttılanıza ar-îediyoruz.
' Bu cihetlere g’rmeden evvel Ankara Belediyesinin hayvan pazarına giren her baş hayvandan 10 kuruş pazar parası ve ayrıca mezbahada kesilen her hayvanın her kilosundan mezbaha resmi ve nakliye ücreti olarak 15 kuruş aldığını ve bu suretle de bir buçuk mil. yon lira gelir sağladığını, buna rağ men mezbahanın değil hükümet merkezine, hattâ nüfusu pek az bir vilâyetimize dahi yaraşır vasıfta bulunmadığını peşinen belirtmek isteriz.
fazla sarhoşluktan müteneffir olduğunu bilirim. Ben Belgradda gazinolarda üniformalariyle göbek atan AvrupalI subaylar, Ankara lokantalarında paçalarını sıvayıp oynayan neşeli yabancılar gördüm. Hiç birisi de şerefine leke yaptığına ihtimal vermiyordu. Biz,
lan azılı bir sarhoş imiş gibi içki mevcut bütün gazinolara girmekten menetmişti. Güya şerefi koru-1 istese*k de böyle şey yapamayız, -nak İçin ne garip bir düşünce! Ba- Her seyiml2 bunun gibl(Jır (j, ba komutan artık bu garip tezatlara düşmiyecek, Türk subayının en “ diğer modem ordu subaylar. ka- Kanlar aldanduar Baba Komu„ dar haysiyet ve Şerefim Sozeteçe- fkatli hareke orduda
’ine emin olacaktır. En az d’ğerie- I • .............-
ri kadar diyorum. Çünkü bu milletin fertlerinin onurlu, ağır başlı _____ o_____
ve başka milletlerden çok daha baba gibi komutan.
mış bulunuyordu:
— Komutan her şeyden evvel emri altmdakilerijı babası olduğunu düşünecek ve öyle hareket edecektir.
Bunların ikisinin bir güne rastlaması hiç de tesadüf değildir. Çünkü bu i.d salahiyetli insan da milletin içinden ve yalnız onun iradesiyle çıkmış bir hükümetin iş başına getirdiği insanlardır.
Bu sözlere inanıyoruz. Zira Sa-med Ağaoğlu nasıl şahsen güle: yüzlü bir devlet adamı ise, Orgeneral Nuri Yamut da öylece ve bü-1 tün ömrünce baba gibi hareket et miş bir komutandır. Anıma kabul etmeli ki ikisi de bizim memleketimiz için pek de alışılmamış bir tiptir.
Nahiyede, kazada, vilâyette ve bakanlıklarda kaşları daima çatık duran, bazan hüzün ve keder, ba-zan azamet ve hiddet dolayısiyle iş sahiplerini bu çatık kaş ve bu hiddetli yüzle karşılayan memur vatandaşlarım! Hiddet ve şiddetinizin sebebi ne olursa olsun büyük kütleye karşı bu tarzı hareketiniz doğru değildir. Çünkü siz de biz milletvekilleri gibi, onun emrindesiniz. Bize bakıp ibret’ alsanıza!.. Bizi, yâni halk tarafından seçildiğini ya-kinen bildiği için onun efendiliğini daima hisseden yeni milletvekillerini örnek tutsanıza! Bizde hiç azamet, hiddet ve şiddet var mı? Vâ-kıa zamanı evailde millet tarafından seçilmiyenler ve Allahın bir lütfü gibi onun başına gelmiş bulunduğunu zannedenler bugünküler gibi güler yüzlü, ve onun için koşar tavırlı değildiler.
| S z belki o zamanlar hep bu zevatı gözönünde tutarak azameti meş-ketmişsinizdir. Amma zaman değişti. Eskilerin bakayası bile güler yüzlü olmıya çalışıyor. Siz de bizim gibi millet muvacehesinde gü ler yüzlü, hizmet arzulu olun. Heı şey kolaylaşır. Bu mesele de kolay. Iıkla hallolunur. ,
Baba gibi komutana gelince; Türk ordusu bu çeşitlerinden külli yen mahrum 'değildi. Fakat bunların bilhassa son zamanlarda adetleri de fazla olmamıştır.
Osmanlı tarihine bakın. Kumandan ne vakit baba gibi olmuşsa, o vakit zafer kazanılmıştır. Türk askerinin, Türk subayının gönlünü kazanmak için onu bir baba gibi 1 düşünmek kâfidir. Mehmetçiğin bir insan olduğunu, köyde anası, Fatması ve tarlası bulunduğunu unutmayın komutanlarımı
ı Türk subayının çalışkan, faziletli ve fakat nihayet onun da bir insan bulunduğunu, rahata, konfora, ailesiyle beraber bulunmaya ihtiyacı bulunduğunu vazifeleriyle beraber düşünün.
Harbin sıkı zamanında ölümle birlikte bütün fedakârlıkları ondan talep edebilirsiniz. Fakat hiç lüzum ve zaruret yokken ve çok de-• fa keyfî olarak onu huzurundan ve 1 yuvasından ayırmanın bizzat va- |
Gavsi Uçankök’ten inhilâl eden, kuruluşundanberi teşkilâtın şubelerinde ve uzun zamandanberi de umum müdür muavinliğinde bulu-_____, _______ . nan Aziz Balkan vekâleten tayin mı gider, şuradan mı di- edilmiştir.
j Kendisine yeni vazifesinde mu-ı— --------ı.s^: vaffakiyetler temenni ederiz.
Trabzon - Akçaabad yo!u , kapandı I Akçaabat, 23 (a.a.) — Akşam
i yağan çok şiddetli yağmurlar neti-I cesinde Trabzon - Akçaabat şosesi üzerinde muvakkat geçişi temin i-çin yapılan’ ahşap köprüyü sular götürmüş ve ilçepıizle Trabzon a-rasında münakale kesilmiştir. Ayrıca Kalanıma deresi kenarında şehre getirileçek içme suyu için yapılan kuyular yanında su müteahhidine ait motörü de sular ambalaj iyle birlikte alıp götürmüştür.
Rockfelier Tesisinden bir uzman geliyor Rockfelier Tesisinin Yakınşark sağlık uzmanlığına tayin edilen Dr. Mc. İntosh 13 Temmuzda uçakla şehrimize gelecektir.
Dr. Mc. İntosh Ankarada on gün kalacak ve sağlık tesislerini görüp meslekî incelemelerde bulunduktan sonra İstanbula gidecektir. İs-tanbuldaki ikameti sırasında da incelemelerde bulunacak olan sağlık uzmanı Temmuz sonlarında Mısır’a hareket edecektir.
Marshall yardımından yeni tesisler
Amerikan İktisadî İşbirliği idaresi Türkiye İcra Komitesi tarafından bildirildiğine göre, Marshall Yardım plânı tahsisatından yeniden verilen meblâğdan Türkiyeye 1 milyon 133.000 dolar ayrılmıştır.
Bu para ile alınacak malların yüzde 95 i Birleşik Amerikadan, mütebakisi Kanada ve Lâtin Amerika memleketlerinden temin edilecektir.
Türkiye için ayrılan paranın sekiz yüz bin doları ile Zonguldak kömür havzası için malzeme, iki yüz bin dolarlık diğer endüstri makineleri, 34 bin dolarlık makine ve âlât alınacak ve bunlar Amerikan Tahmin edilen menşeli olacaktır. 99 bin dolar da nakliyat için ayrılmıştır.
Davet
Adalet Komisyonu:) Bugün saat 10 da, Meclis Hesaplarını İnceleme Komisyonu:
Demirbaş tadadına devam etmek üzere bugün saat 10 da.
Ticaret Komisyonu:
1 — Türkiye ile Belçika - Lük-
semburg Ekonomik Birliği arasındaki ticaret ve ödeme anlaşmaların da değişiklik yapılması hakkında imzalanan ek protokol ve eklerinin onanmasına dair kanun tasarısı. ____„ __ o___ ______
2 — Türkiye ile Norveç arasın- 1 Boğaziçia^e bulunmak
daki ticaret ve ödeme anlaşmasına -------^.z. *t_ ,._j.
ek olarak imzalanan protokolün o-nanamasma dair kanun tasarılarını görüşmek üzere 26/VI/1950 Pazartesi günü saat 10 da toplanacaklar dır.
Kiralık dJreler
Sakarlıklar yanında
İki odalı ve üç odalı müstakil daireler. Karanfil sokak No. 30 TANOR apartmanı kapıcı Mustafaya ' müracaat. (2424)
Kiralık oda
I Önü balkonlu , bol güneş ve manzaralı geniş bir oda bekâr bir bay çin (İller kooperatifi yeni otobüs durağı ile Beşevler durağı arasında açılan yeni yolda sağdan 5 inci ev No. 16) Telefon: 31606. (2419)
Her şeyimiz bunun gibidir. Üniforma yakaları açılırsa kirli çamaşırların meydana çıkmasından korkanlar aldandılar. Baba komutanın ' ,.. ’ ı şefkatli hareketi de bu orduda an-ıu nülle" i Cak Ve ancak doğurur.
Yaşasın güler yüzlü memur ve

Dünyaca tanınmış toplama, çıkarma, bölme ve çarpma dört ameliyeyi birden yapan otomatik tuşlu EVEREST marka hesap makinalanmızm geldiğini sayın müşterilerimize arzederiz.
Baiıkçı Kardeşler Kollektif Şirketi
Posta caddesi No. 31
Telefon: 15163 — Telgraf: Balıkçı Ankara
mizlenmesi saatlar boyunca uzamakta ve kesilen bir hayvanın (mezbahadab buzhane ..olmaması sebebi ile) azami 6 saatte dükkâna şevki lâzımken çok zaman 18
saat ve bazan bir gün sonra
kokmuş bir halde dükkânlara gön-
Çanakkale Sa. Al. Koro. Baş. dan (344)
1— 24800 kilo sığır eti kapalı zarfla satın alınacaktır. Tahmin edilen bedeli (39680) lira, geçici teminatı 2976 liradır.
2— Eksiltmesi 10 Temmuz 950 Pazartesi günü saat 16.00 da yapılacak tır. Vasıf ve özel şartlar her gün öğleden sonra komisyondan öğrenilebilir.
3— Teklif mektuplarının belli gün ve saat 15.00 kadar komisyona verilmiş veya gönderilmiş bulunması lâzımdır. (4237*
Malatya Valiliğinden
1— Malatya İli dahilinde Gölbaşı - Basni Kavşağı - Adıyaman yolunun 6-|-000 — 32-f-580 kilometreleri arasında 419405 lira. 82 kuruş keşif bedelli Stablize yol inşaatı kapalı zarf usulyle eksiltmeye konulmuştur.
2— İhale 13 Temmuz 950 Perşembe günü saat 11 de İl daimî komisyonunda yapılacaktır.Geçici teminat 20527 liradır.
yuvetomuau tyumtmu. Mn.«.au »a-, 3— Keşif hususî fennî şartnam eler Grafik ve diğer evrak Bayındır
tan müdafaası için zararlı olduğunu lık Müdürlüğü ve 11 Daimî Komisyon kalemlerinde görülebilir, düşünün. 4— 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde hazırlanacak teklif
Bu satırların muharriri 1946 ya-] mektupları ihale tarihinden bir saat önce makbuz mukabilinde ko-eında bir gün üniformalı olarak misyon başkanlığıan verilecektir.
felâketine | 5— Eksiltmeye girmek isteyenlerin ihale tarihinden en az üç gün
maruz kalmıştı. Ne kadar güzel ga- evvel tatil günleri hariç İl Bayındırlık Müdürlüğünden fennî ehli-zino varsa yüzüme kapanmış, kar- yet vesikası alması ve 950 yılı Ticaret Odası belgesi ibraz etmesi ve nımı ancak içki satmayan kötü bir bir defada yol işlerinde yüz bin liralık inşaat yaptıklarına dair bel» aşçı dükkânında doyurabilmişim. *’ ’ »—-• **—
Hiç bir mucip sebep olmadan o . -----—--------------- ----
zamanki komutanlık bütün subay- dürlüğüne müracaatları ilân olunur.

i
gelerini ibraz eylemeleri şarttır.
6— Bu işe ait fazla tafsilât almak istiyenlerin İl Bayındırlık Mü-.............................................................. (4228)
1 — Mezbaha bir çok teknik tesislerden mahrumdur. Ezcümle hayatî ehemmiyeti haiz olan buzhanesi yoktur. Adana vilâyetimizdeki mezbahada dahi buzhane bulunduğu düşünülürse Ankara mezbahasının bu eksikliği hiç bir vesile ile mazur görülemez. Kesilen bir et n muayyen bir müddet buzhanede durup gevredikten sonra satışa arzedilmesindekı fennî lüzum bütün veterinerler tarafından teslim edilmektedir. Halbuki Ankara mezbahasında pek iptidaî bir tarz hüküm sürdüğünden etler ancak kokmaya yüz tuttuğu bir zamanda dükkânlara sevkedile-bilmektedir. Bu hali ile halkın sıhhatini son derece tehdit ettiği açık bir hakikattir. Aynı cümleden olmak üzere hayvan derilerinin yüzülmesi ameliyesinde kul lanılan hava kompresörlerinin de kifayetsiz olduğunu söylemeliyiz. Bunların takviye edilmesi ve hayvanlram nefesle şişirilmesinin sıhhî ve fenni mahzurları defaat ile Ankara Belediyesine bildir ildiği halde nedense mesmu olamamıştır.
2 — Mezbahada kesim ve temz
lik işlerinde çalışan işçiler kifayetsiz olduğu kadar vasıflı işçi de değildirler. Bu yüzden kesim gecikmekte, kesilen hayvanların te-
derilmektedir. Ankara mezbaha-
sındaki işçi kadrosu ve kesim tek niği Ankara nüfusunun pek az ol-
duğu bir devreye göre hazırlanıp tatbik edildiği, halbuki son sene-
lerde bu nüfus üç yüz bine yaklaştığı ve şu suretle mezbahada
eskiden beher gün üç yüz hşyvan kesildiği, bugün ise iki bin beş yüz - üç bin hayvan kesilmekte bulunduğu halde vaki müteaddit müracaatlarımıza rağmen işçi sayısı arttırılmamış ve bilhassa pek cüzi yani ayda 90 ilâ 120 lira ücret verilmekte olduğundan vasıflı işçi temin olunmamakta bulun-
muştur.
3 — Mezbahada kesilen et ve
sakatm dükkânlara naklinde kul.
lanılan et nakline mahsus kamyonların son derece kifayetsiz olduğu Belediyece kabul edilen bir vakıa* olduğu halde bu konuda- dahi bugüne kadar hiç b:r iş yapılmamış ve bu yüzden bilhassa sıcak olan yaz mevsiminde müteaffin bir vaziyette bulunan mezbahaca kamyon bekleyen bir çok et ve sakatlar kokarak bir çok zararlara sebebiyet verilmiştir.
4 — Mezbahanın temiz bulunma-
sının başlıca şartı olan su dahi pek kıttır. Çünkü mezbahaya ana borularla değil talî borularla su verilmektedir. Bu yüzden mezbaha gereği gibi yıkanamamaktadır ve küçük kurtlar üreyip etrafı sarmaktadır.
Onun son derece kıskanç plduğu-nu biliyordu. Ama nice kocalaı vardı ki, sevmedikleri halde karılarını deli gibi kıskanırlardı.
Antuvanet’in içinde ise kocasına karşı müthiş bir kin büyüyordu. Hayatının tek aşk gecesi, saadeti... Hepsi mahvolup gitmişti. Şimdi artık, karşısında kanlı gözler, şiş damarlarla vahşi bir hayvan gibi duran bu adamın yırtıcı pençesine düşmüştü. Müthiş bir korku içindeydi. Korku? Beyninin içinde her şey alt üsttü. Ne yapacağını bilemez haldeydi.
— Yalancı, yalancı, diye tekrar bağırıp çağırmaya başladı. Bütün o yalanların, düzenlerin aklıma geldikçe... Bana tuzak kurdun. Alçak, alçak...
Lüsyen’in gözleri hiddetten, yuvalarından fırlayacak gibiydi.
— Ya senin? Ya senin yalanların. Sefil...
Antuvanet, korkusuna rağmen, artık hakikati bütün çıklakhğıyla haykırmak istiyordu. Değiştirilecek hiç bir şey kalmamıştı. Gururla doğruldu. Başını arkaya doğ ru atarak:
— Yalan söylemekten nefret ederim. Beni sen mecbur ettin. Dedi.
— Ben mi?
— Senden hürriyetimi istedim, bırak beni dedim. Kabul etmedin.
* (Devamı vv)
Antuvanet, kendisini olduğu gibi âşıkına bırakmıştı. Artık sürfik leniyordu. Etrafında her şey siliniyor, yalnız kendisi ve bir de j kalıyordu. Bütün vücudü ve ruhiyle duyduğu şey, sevdiği erkeğin kolları ve tahakkümü altında olmak duygusuydu. Varlığının bir nevi erimesi, yok olması hali içindeydi.
Tam bu anda, sokak kapısı birdenbire açıldı ve kapandı.
Antuvanet, bir darbe yemiş gibi sarhoşluğundan ayıldı ve şaşkın kekelemeğe başladı:
— Aman Yarabbim... Kim o... Ne?...
— Kim o diye bağırarak salon kapısına atıldı ve tam bu anda kapı açıldı, Liisyen içeri girdi.
Tatlı fakat müstehzi bir tonla: —- Benim, dostum, dedi
Antuvanet taş kesilmiş gibiydi. Ne kıpırdıyor, ne bir kelime söy-liyebiliyordu.
— Sizi rahatsız ettiğimin farkın dayım... Özür dilerim. Güldü, fakat alnındaki damarların şiştiği görülüyordu.
Jak, sapsan kesilmişti. Tuzağa düşmüştü. Ne korkunç bir aptallıktı yaptığı. Böyle olacağını tahmin etmeli, şüphelenmeliydi. An-tuvaneti bir felâketin içine atmıştı. Şimdi nasıl etmeli de onu tehlikeden korumalıydı! Her şeyden evvel soğukkanlılığını kaybetme-
r
ilacmef
Çeviren: KIRDANOCLü
Tefrika No. 10

5 — Kesime g;recek hayvanlar evvelâ müşahede ahırı denilen bir yerde 8—10’ saat tutulmaktadır. Buna her hangi bir itirazımız yoksa da bu mahallin gayri fennî ve gayrî sıhhî olması ve katiyen hava almaması yüzünden ve pencere ve kapılarının açık ve parmaklıklı olmaması hasebi ile hayvanlar hastalanmakta, hastalanma-yanlar dahi havasızlıktan mecal -siz kalıp k lo kaybetmekte ve et-(Devamı Sa. 6 Sü: 7 de)
liyorum. Ne zamandanberi devam ettiğini de biliyorum. Ne zaman konuşup anlaştığımıza, kendi öz evimde karımı çalmağa ne zaman karar verdiğine kadar hepsini biliyorum. Evet, hamdolsun, artık hepsini biiyorum. Demek doğruymuş.
Yüzü keder içinde takallüs etti. Sanki hâlâ, inanmakta zahmet çekiyordu.
— Evet, hepsi doğruymuş, diye tekrarladı.
Jak, yıllar yılı en yakın dostu olmuş adamın yüzündeki ıstırap karşısında müthiş bir vicdan âza-bı duydu.
•Alçaklık, bu benim yaptığım» diye düşündü. «Demek karısını bu derece seviyormuş. Aksini düşünmemeliydim». Gerçekten bu âne kadar Jak bir gün olsun, Lüs-yen karısını seviyor mu, sevmiyor mu diye altlından geçirmemiştl.
— Mademki her şeyi biliyorsun, o. halde sana verecek izahatım yok! dedi.
— Yok.
Uzun bir sessizlik oldu.
Lüsyen, yumrukları sıkılı, başı önde, dolaşmaya başladı.
İki suçlu, gittikçe artan bir endişeyle onun hareketlerini takip ediyorlardı. Ne yapmak niyetindeydi? Birbirlerine bakıştılar. Antuvanet gözleriyle âdeta: «Gitme, beni onunla yalnız bırakma» diye yalvarıyordu. Jak yine gözleriyle cevap veriyordu: «Kofkma, buradayım». Fakat bu sessizlik tahammül edilir şey değildi. Konuşmak, bir şey yapmak lâzımdı.
— Bununla beraber, sana ba^ı izahat vermek isterim Lüsyen. Suçlu benim. Onda hiç bir kabahat yok.
Lüsyen olduğu yerde durdu:
— Sus! diye bağırdı. Hepsini bl-
mesi lâzımdı.
Hayatının en fecî, en müthiş ânı buydu. Kendinden tiksiniyor, nefret ediyordu. Sâkin olmıya çalışarak:
— Beni burada bulacağından yüzde yüz emindin, öyle mi? dedi.
— Evet, nihayet, kati olarak bilmek istedim.
Kocasının sıkılmış yumrukları, vahşi bakışları karşısında Antuvanet, tek bir düşünceye saplandı; Cebindeki tabanca.
Dehşetten aklı başından gitti; kendini kaybetmiş bir halde bağırdı:
— Yalancı... demek hepsi yalandı... Evden çıkışın... Tren saati, yol hazırlıkları... İğrenç bir komedya. Hepsi bize tuzak kurmak için, öyle mi...
Jak onu susturmak için hızla kolunu tuttu ve şâkin olmağa çalışarak Lüsyen’e:
(11131):
(14072):
maruz naıuıt
ÇÖUip_
l_! TAKVİM I
Rumî: 1366 — Haziran 11
Hicrî: 1369 — Ramazan 8 24 Haziran 1950 Cumartesi
Sabah öfcle İkindi
Yatsı İmsak
5.16 8.32
13.01 4.20
17.59 8.23
19.46 12.00
22.24 1.62
3..03 6.14
ZAFER
Sayfa: S
HER GÜN BİR HÂDİSE
Almanya için yeni bir sulh modeli
RADYO• TELEFON• TELGRAF HABERLERİ
Sovyet Rusyanın Iranı ikinci şikâyeti
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Rusya Kuzey İran’daki petrol kuyularının kontrolü meselesi etrafında İran nezdinde yeniden şikâyette bulunmuştur.
Dün, Tahrandaki Sovyet elcisinin İran dışişleri bakanlığına verdiği notacfcı, Amerikalıların Sovyet hududu yakınlarındaki bazı petrol kuyularım idare ettiklerine daiı 14 Mayıs tarihinde verilen notadaki isnatlar tekrar edilmekte ve bu hareketin Sovyet - İran dostluk münasebetleriyle kabili telif olmadığı belirtilmektedir.
Olaya BaıiRisdoa
Hulâsalar
-
1
ingilfere’d 9 Amerikan hava üsleri kurulacak
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Vaşington’dan alınan haberlere göre, Birleşik Amerika, İngiltere'de tepkili uçak üsleri kuracaktır. A-merikan uçakları Ingiltereye Temmuz sonlarında veya Ağustos başında yollanacaktır. Bu uçakların pilotları İngiliz kraliyet hava kuvvetleriyle birlikte talim görecek ve Batı ittifakının hava müdafaasında vazife alacaklardır.
Güney Afrika Renkli ırklara ait kanunu kabul etti
Y eni Delhi, (GHH) — Güney Afrika senatosu renkli ırklara mensup halkın ayn mıntakalarda yaşamalarını mecbur eden kanunun son görüşmesini 19 Haziranda bitirmiş va 19 muhalif reye karşı 20 reyle kabul etmiştir. 1 rey ekseriyetiyle kabul edilen bu kanun yüksek tasedike iktiran etmiş bu lunmaktadır.
Acheson’un siyaseti tasvip edildi
Nevyork Radyosu, (Basın - Yayın) — Boston’da dün açılan ve 48 genel valinin iştirak ettiği özel bir toplantıda söz alan Birleşik Amerika dışişleri bakam Dean Acheson. Amerika'nın Asya, Avrupa ve Yakın Doğu siyeseti hakkında geniş izahat vermiş ve izahatı gerek demokrat, gerekse cumhuriyetçi valilerin tam tasvibini kazanmıştır.
Konferansta müzakere edilen diğer meseleler hakkında henüz herhangi bir tebliğ yayınlanmamıştır.
Bu münasebetle Avrupa meselelerine temas eden dışişleri bakanı Dean Acheson demiştir ki:
«Rusya'nın peyklerinden bir çoğu Moskova’ya karşı sadakat göster, memek suretiyle Tito’nun takip ettiği siyasete adeta gıpta etmektedirler.»
B. Milletler Genel Kıırul Başkanlığı
Lake Success, (a.a) — İyi haber alan çevrelere göre, İran delegesi Nasrullah Entezam ile Pakistan dış işleri bakanı Sir Zafirullah Han Birleşmiş Milletler genel kurulunun önümüzdeki oturumu başkanlığına namzet bulunmaktadırlar.
Son genel kurulda delegelerin çağunluğu Entezamı seçmişlerdi, fakat son dakikada İran delegesi, yerini general Romulo lehine ter-ketmiştir.
Basıldığı yer: GÜNEŞ MATBAASI
Nazariye uydurmak
Fransaya düştü
Mm’’ny anın milletlerarası şahsiyeti uykuda imiş, yeni uyanıyormuş
Paris, (Afp) — İyi haber alan ' Alman devleti ile birlikte hukukî çevrelerden bildirdiğine göre, 3 bakımdan ortadan kalkmıştır. Temmuzda Loııdrada toplanacak' ” \ 1 ' '' "
olan konferansa sunulacak muhtı- 1945 te bittiğini kabul etmekte rada derpiş edilen Almanya ile harp Alman devletine «şahsiyetini» iade halinin kesilmesine dair Fransız 1 edecek bir milletlerarası barışın ne-tezi, milletlerarası hukuk sahasına ’ ticelenmesine intizaren galip dev-giren bir sulh andlaşması imfcası ' letlerden her birinin tek tarafı bir ile her müttefik devlet .tarafından ' beyanat yapabileceğini ve henüz tek taraflı bir hereket olarak ilân Alman tabiiyetinde, bulunanlara edilen harp haline son verilmesi tatbik edilen fark gözetici hareket-keyfiyeti arasında mevcut farka is- 1 leri ortadan kaldırmak üzere iç hu-tinad etmektedir.
Bu çevrelerde kayıdsız şartsız I ı teslimin «Almanya’nın milletlara-rası şahsiyetinin» uykuya dalmasını ve Nasyonal - Sosyalist devletin or tadan kalkmasını intaç ettiği belirtilmektedir. Bu suretle harp hali, I
Fransız tezi harbin 5 Haziran
kuk sahasında tedbirler alınabileceğini öne sürmektedir.
Bundan başka Fransa’nın kendi hesabına daha şimdiden Alman tebaası üzerindeki hukukî, ticarî ve amelî tahditleri kaldırdığı hatırlatılmaktadır.
Kominist Çin’in karışık durumu
Amerikanın Uzak
Doğu müdafası
Amarikada yer iden aleyhle bir cereyan
Vaşington, (a. a.) — Komünist Çin’in Birleşmiş Milletlere kabülü-nün en şiddetli aleyhtarlarından biri olan Kaliforrniyalı cumhuriyetçi ayan üyesi William Knowland dün İktisadî işbirliği ve askeri yardım programları kanunları için bir tadil teklifi sunacağım ve bu iki program için ancak yedi aylık tahsisat derpiş edilmesini isteyeceğini söylemiştir.
Bu tadil teklifi Amerikan yardımından faydalanan Ingiltere ve diğer hükümetler üyelerine baskı yaparak, Mao Tse Tung hükümetinin Birleşmiş Milletlere girmesi lehinde oy verebilmelerini önlemek gayesini gütmektedir. Knowland. Trygve Lie’nin Londraya gideceği haberini tefsirle bu seyahatin Birleşmiş - Milletlerde komünist rejimin muvaffakiyetini kolaylaştırmak için yapıldığını söylemiştir.
Ingiliz - Alman ticaret müzakereleri
Olağanüstü toplantıya çağrı
Sümeryapı Kooperatifi Yönetim Kurulundan:
Kooperatifimizin Statüsünde ica-beden değişikliği görüşmek üzere 10 Temıyıuz Pazartesi günü saat 13 de Sümerbank Genel Müdürlüğü binasında olağanüstü toplantı yapılacağından, belirli gün ve saatte bütün üyelerin hazır bulunmaları ilân olu nur. Yönetim Kurulu
Gündem:
Statünün 20 maddesinin tadili (Tadil keyfiyeti ortaklara ayrı ayn bildirilmiştir.)
Ankaralı sayın hemşerilerime
Asri Mpt Arlıkta ki 1 ve 3 numaralı Ankara taşı mermer a-tölyelerime, dargelirli hemdertlerimi sevindirmek için lâ-hitsiz mezarlara defnedilen cenazelerin mezar tezyinatını tek katlı bordur mezar komple 125 lira, beton lâhit 70 lira ve atölyeye müracaatla sühulet olarak taksitle de muamele yapılır.
Asri Mezarlık civarı asfalt üzerinde Halil Hık.
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Londra’da bir müddettenberi devam eden İngiltere ve Batı Almanya arasındaki ticarî müzakerelerde şimdiye kadar iyi neticeler alınmıştır. Alman ticaret heyeti Frank, furta giderek hükümetinden yeni talimat aldıktan sonra ayın sonlarına doğru Londra’ya dönecektir. Konferansın bunu müteakip sona ermesi beklenmektedir. İngiltere ve Almanya arasındaki halen mevcut ticarî muahede 30 Haziran’da □itmektedir.
Muhteşem anne yine gebe
Amerikan basını:'
Amerikan gazeteleri, Stokholm’da toplanan barış konferansında alınan kararlara temasla, komünist propagandacıların her tarafa imza toplama gayretlerine girişmiş olduklarını belirtmekte ve Paris’te kurulan «Milleti arar ası iyi münasebetler ve barış tarlatan birliği.nin gayelerini belirtmektedirler.
The Philadelphia Enquirer gazetesi diyor ki:
«Sovyetlerin emirlerine göre hareket eden komünistler, bu şekilde kendilerine tarftar kazanmak ve böylelikle kendi harpçi plânları nı tatbik sahasına koymak istiyorlar. Stokholm kongresi komünistlerin niyetlerini büsbütün belli etmiştir.»
The Christian Science Monitor gazetesi, Stokholm kongresinde sözde barış taraftarlarının almış oldukları karan, bir komedya olarak vasıflandırarak şöyle yazıyor:
«Paris’te kurulan hakikî barış taraftarı teşekkülün gayesi, temiz kalpli insanları, komünist entrikaları karşısında uyanık tutmaktadır. Komünist barış taraftarlarının ko-minformun emirlerine göre kareket ettikleri bugün herkesçe malûmdur. Fakat komünist partilerinin her tarafta birer askerî teşekkül haline getirildiği bir sırada, komünistlerin barış taraftarı oldukları iddiasına i dünyada inanacak kimse kalmış mıdır? Komünistlerin gayesi, Atlantik pakti devletlerine yapılan askerî yardımı geciktirmek veya bu yardımın yapılmasını tesirsiz kılmaktır. Stokholm barış konferansının ne gibi gayeler güttüğü herkesçe malûmdur. Bu bakımdan komünist komedyası artık hiç kimseyi aldatamıyacaktır.»
Fransada «Generaller» işi kcpotılıyor
Londra Radyosu, (Basın ■ Yay m
— İki Fransız generali, kabinenin kararlariyle tekaüde sevkedilmiş-lerdir. Bunlar, Fransız orduları genelkurmay başkanı general Re-vers ile general Mast’tır. Kabine bu karan, yüksek harp konseyinin tavsiyesi üzerine almıştır. İki ge-naralin vazifelerinden alınmalarının sebebi, general Revers'in geçen ay Hindiçini hakkında yayınladığı giyrî resmî rapordur. Bu rapor Hindiçini komünist radyosunda yayınlanmıştır.
Güney Afrika komünizmi kanun harici etti
Londra Radyosu, (Basın - Yayın
— Güney Afrika parlâmentosu dün 6 saat süren müzakerelerden sonra, hükümetin komünizme mani olmayı
kavuşmcC
fakat insan insana
rım ki merhametlisinizdir
Okinavva adası ehemnıyetle ele alımycr
Tokyo, (a.a.) — Savunma bakanı Louis Johanson ile general Omar Bradley, Okinawa adaşım Birleşik Amerika'nın daimî bir kalesi haline getirmek için yapılan faaliyeti tetkik etmek üzere bugün uçakla Oknawa’ya hareket etmişlerdir.
Birkaç saat kalmak üzere hususî Constellation uçağı ile sabah saat ' 6 da hareket eden Johnsin ve Bradley, Okinawa’ya varmışlardır. Johnson, Okinawa’mn çok önemli bir üş olduğunu ve bu üssün kudreti hakkında Bradley ile kendisine hem Tokya’da, hem de Guam’da geniş malûmat verilmiş olmasına rağmen Okinawa’yi ziyaret etmek fırsatından vazgeçmediklerini dün belirtmişti^.
Okinawa’nın daha büyük bir üs haline getirilmesi için yapılan faaliyete Bradley ile kara, hava ve deniz kuvvetleri kurmay başkanla. rının geçen Şubat aymda yapılan ziyaretten sonra başlanmıştır. Oki- numunemi nuıuuıutuıe manı unuayı nava’da hâlen yüzlerce Amerikan , hedef tutan kanun tasarısını ikinci mühendisi ile birçok Okinavalı ça- okunuşunu müteakip ekseriyetle lışmaktadır. | kabul etmiştir.
Türk Hava Kurumu İnönü Planör
ve Paraşüt Kamp^açılıyor
1 — Türk Hava Kurumu İnönü kampına lise veya yüksek tahsil görmüş 50 genç alınacaktır.
2 — İsteklilerin yaşı 21 i geçmemiş olmak, boyları 1.66 dan aşağı olmamak lâzımdır.
3 — Tam kuruluşlu hastahanelerin birinde, sağlık durumlarının uçuşa elverişli olup olmadığı tesbit edilecektir.
4 «C» brövesini alanlar yüksek ehliyetnameye haiz olurla.
5 — Kamp 1 Temmuzda açılacak (3) ay devam edecektir.
6 — Kampa seçilenlerin yol masrafları Türk Hava Kurumunca ödenecektir.
7 — Kampta üstün başarı göster enler Türk Hava Kurumu kadrosuna öğretmen adayı olarak alınacak lardır.
Callander, (a.a.) — Callander’de dolaşan söylentilere göre, 13 çocuk ve bu arada beşizlerin de annesi olan Ovilla Dionne yeni bir bebek beklemektedir, Tanınmış Kanadalı annenin bu defa da dünyaya? üçüz getireceği son tıbbî muayenede an- , . . - _______________ — --------------
laşıldığı söylenmektedir. Fakat dok- ı deki listede otomobiller için yazılı 36 kilometrenin saatte 40 kilomet-tor, bu haberleri teyid veya tekzib reye çıkarılması ve bu suret'e (Tashihi Belediye Meclisinin 8/6/950 gün etmemiştir. I ve 725 sayılı kararlarından olduğu ilân olunur. (4166)
Belediye Başkanlığından
Belediye Zabıta Talimatnamesinin şehir içinde işleyen nakil vasıtalarının uymaya mecbur olduğu sürati gösteren 86 ncı maddesin
Serbest Fıkra
Siyasî ahlâk!
Hoş geldiniz zabit efendi... Uma
Sahibi:
Mümtaz Faik FENİK
Bu nüshada yazıişlerinl fiilen İdare eden: HİKMET YAZICIOĞLÜ
Başbakan yardımcılığından Hüseyin Cahit Yalçının yardımcılığına geçen Nihat Erim «Bir siyasî ahlâk meselesi, diye yazdığı makalede okuyucularından hafızalarını yoklamalarını rica etmektedir:
.1946 yılından itibaren C. H. P. nin siyasî muarızları meğer ne gibi propaganda silâhlariyle ortaya yayılmışlar! Askerliğin büsbütün kaldrılacağmı biliyorlarmış, vergi diye bir şey bırakılanı/ yacağını en uzak köylere kadar ısrarla duyurmuşlar, ve hele hele bütün bunlardan fena olarak C. H. P. nin dinsizler partisi olduğunu, onu devirince şeriatın iado edileceğini söylemişler!....
Hoppala!... Buyurun bakalım da bu kadar hakikatleri tornistan eden bir C. H. P. kaptanından önümüzdeki Kurultay gemisini selâmete çıkarmasını bekleyin!..
Kim söylemiş, kim yapmış bun lan? Esasında asker olan bu mil-
Yasan :
| S. Ç. Mehmeda ğa
let, Askerliğin kalkmıyacağını bilmez mi? Ufuktaki tehlikeleri görmez mi? Vergi olmayınca devlet masraflarını ne ile karşılarız, diye düşünmez mi?... Şeriat için kim propaganda yapmış?...
Havaya lâf yok! İsim isteriz; İsim!...
Peki bu kadar kötü propagandalar yapılırken o inkılâplara sadakatiyle övünen Halk Partisi iktidarı horul horul uyumuş mu? Memlekette kanun mu yoktu? Hükümetin otoritesi mİ yoktu? Eğer böyle bir şey olduysa, bununla alâkadar olnuyan eski C. II. P. hükümetleri mes'ul değil midir?. Solculuğa, irticaa karşı mücadelede Demokrat Parti fikrini açıkça Mecliste söylememiş midir?.
Eski Başbakan yardımcısına
şunu hatırlatalım: Eğer okuyucular, hafızalarını yoklarlai-sa bu hem kendisinin, hem partisinin, hem de genel başkanının pek lehinde olmaz. Biz işte isim vererek konuşuyoruz:
Ege’de cennetin anahtarlarını size getirdim diyen İsmet İnönü-dür!
Demokrat Parti için «imansızlar» tâbirini kullanan, ve sadece Halk Partisinin iman partisi olduğunu söyleyen Şemsettin Gün-altay’dır.
Demokrat Partiyi demagoji İle itham edenler, ve Demokratların memleketi izmihlale sürüklediğini söyleyenler, Genel Başkan-ları başta olmak üzere Hüseyin Cahit Yalçın’ı ile, Şemsettin Gün-altay'ı İle, Nihat Erim’i İle bizzat kendileridir.
Dahası var; dahası! Şal ne oldu, şal?... Hürriyetin üzerindeki o şalı kırk bohça içinde naftalinlediler mİ acaba?.
Şimdi de, yüzlü yüzlü siyasî ahlâktan bahsediyorlar!...
(M illetlerin barışması için, î)ir arada, iyi komşuluk müna-sebetleri idame ederek kardeşçe yaşamaları ve mesut olmaları için asırlardan beri, iyi niyetli insanlar tarafından sarfedilen gayretler ve milletlerarası ölçüde girişilen teşebbüsler, denebilir ki hiç bir zaman yaşadığımız devirdeki kadar kesif ve hararetli olmamıştır. Üçüncü bir cihan harbinin bütün insanlığı, nesi var nesi yoksa, topyekûn yere sereceğini gayet iyi idrâk eden dünyanın bu yolda sarfettiği gayretler, birtakım kongrelerin ve konferansların akdi, müzakerelerin açılışı, yepyeni plânların ortaya atılması gibi siya-kî faaliyetin akisleri olarak her gün bize kadar geliyor. Bu faaliyete muvazi olarak, bir de insanların insanlarla hakikî bir barış akdetmeleri var ki, münferit insan ruhlarında vukubulan bu inkılâpları, bu derin tahavvülleri, çok kere ancak münferit vakalarla anlayabiliyoruz. Umumî hatlariyle nakledeceğimiz vaka, son günlerde bütün Fransayı ağlatan ve güldüren bir hâdise olmuştur.
1940 da Almanlar, yıldırım hızıyla Fransaya girdikleri zaman Araş’ m köylerinden biri de işgal altına düştü. Köy yanıyordu. İnsanlar ve hayvanlar, karma karışık bir halde, gelen düşmandan mı yoksa alev lerden mi kaçmak lâzım geldiğini kestiremeden, çırpınıp duruyorlardı. Bu arada, köyün, henüz tamamen çökmemiş olan kilisesinde çan çalınıyor ve papas, müminleri duaya çağırıyordu.
Köy halkının mühim bir kısmi yollara dökülmüştü. Ancak hastalar ve ihtiyarlar, düşman bombala-riyle harap olmuş evlerinin enkazına dalmışlar ve artık hiç bir tehlikenin kendilerine daha büyük bir fenalık edemeyeceğini düşünerek tevekkül içinde, yıkık da olsa evlerinde kalmayı kararlaştırmışlardı. Bunların arasında Julliette de vardı. Bu, gözleri anadan doğma kör bir kızdı. Bütün köyıin sevdiği bu kızcağızın, hiç bir zaman bir koca bulamıyacağını, hiç bir zaman saadete kavuşamıyacağını hesap eden köy halkı, Juliette’i â-deta kendine evlât etmiş, yardım sandığı tasarrufuyla ona bir ev, bir tarla ve bir bostan satın almıştı. Juliette, tarlasında çalışıyor, bos-tanının ve kümeslerinin mahsulü ile geçiniyordu. Gözlerinin kör olmasına rağmen bütün köy halkını tanır, herkesin hatırını sorar, hastaların yardımına koşardı.
O bombardıman günü de Juliette yine hastaların ve yaralıların en rinde idi. Ona: «Almanlar geliyor. Kaç...» demişlerdi. Fakat o, köyi nü bırakıp kaçmamış, hattâ kendisini arabasına almak isteyen bir hemşehrisinin teklifini de reddetmişti.
Yangın artık önüne geçilmez bir hal almıştı. Bu arada müthiş bir uğultu ile, büyük kamyonlar köyün yolunda göründü. Hepsinin içi tıklım tıklım Alman askeri ile doluydu. Bu manzara karşısında Fran sızlar ânî bir paniğe kapıldılar. Herkes yıkık duvarlarım, arkasına saklandı. Artık olan olmuş ve Fran sız toprağı düşman çizmesi altına düşmüştü. İhtiyarlar ağlıyorlardı. Hastaların iniltisi yangın çatırdıla-nna karışıyordu. Kamyonlar köyün meydanına gelince, evvelâ genç bir zabit yere atladı. Elinde koca bir tabanca sallayarak askerlerine emirler veriyordu. İlk iş olarak kilisenin çanı ve papası susturuldu. Hastalar da dahil olduğu halde herkes «içtimaa» davet edildi. Genç zabit, işğal ettiği köyün halkını yoklamadan geçirmek istiyordu. Alman askerleri, kendilerine has bir intizam ve disiplinle kö- • yü kordon altına aldılar. Fakat halktan hiç kimse, cesaret edip bu uzun boylu sarışın zabitin karşısına çıkamıyordu. Lâkin, zabitin emrine karşı gelmek de tehlikeli idi, zira bu körpe çocuk isterse, kadın kız, hasta ve âciz demeden, ö-nüne geleni öldürür ve kimseye hesap vermezdi.
Bütün bu tehlikelere rağmen, birinci dünya harbine iştirâk etmiş yaşlı ve hastalardan bir grup teşekkül etti. Fakat bunlar, ayaklarını gerip duran zabitin karşısına gidince, bir ağızdan ve avazları çıktığı kadar Fransız millî marşını söylemeğe başladılar. Marşın bit- ■ meşine vakit kalmadan bir mitral- j yöz ateşi başladı. Sonra hıçkırıkla- ( rın ve çöken duvarların gürültü-siyle kesilen ağır, hailevî bir sükût...
IIoş geldiniz zabit efendi |
Bu sözü söyleyen Juliette’di. Harabelerin arasından çıkmış, üstü başı toz toprak içinde, bileğinden
kan akarak zabite doğru yürüyordu. Bir ara, ayağı, yerde yatan ihtiyar vatandaşlarının cesetlerine takıldı. Fakat Juliette soğuk kanlılığını kaybetmedi. Yürüdü. Zabitin önüne kadar geldi. Arkasında yangın ve ıstıraptan müteşekkil bir dekor vardı, fakat onun görmeyen gözlerinde ve dünyaya lâkayıt gibi duran çehresinde hudutsuz bir huzur ve müsamaha okunuyordu.
— Hoş geldiniz zabit efendi, dedi. Zabit, elinde tabancası, üstü başı toz toprak içinde, yorgun ve perişandı. Yanan evlere, yerde yatan ölülere, daha uzaklarda ufku kaplayan yangın, bomba, kamyon velhasıl harp dumanlarına baktı. Juliyette karşısında gülümsüyordu.
— Sizin adınız ne Matmazel? dedi.
— Juliette.
— Memnun oldum.
Juliette ses çıkarmadı. İnsanlığın bu fecî hakikatini göremediği için memnunmuş gibi, her zamanki te-bessümiyle gülümsüyordu.
— Hoş geldiniz zabit efendi, diye tekrarladı. Umarım ki köyümüz için merhametli davranırsınız....
Ve eliyle harabeleri göstererek ilâve etti:
— Zaten, zabit efendi, merhametinize lâyik o kadar az şey kaldı ki....
Harpten sonra
Üstteğmen Hans, nakledildiği Afrika cephesinde başından yaralandı ve gözlerini kaybetti.
Harp, bütün harpler gibi, bitti. İnsanlar, her biri bir yana, dağıldılar. Fakat harpte olsun, hastaha-nelerde acıklı ve korkulu anlarda olsun, Üstteğmen Hans’ın kulaklarından hiç eksilmeyen bir ses vardı:
— Hoş geldiniz zabit efendi....
Yanan bir köyün ortasında, yerde yatan ölüleri çiğneyerek, kendisine tebessüm eden kör bir kızın, nazik fakat zehir gibi acı bir nezaketle söylediği bu söz kulaklarından gitmiyordu.
Almanya yıkılmıştı. Yenilenler ! yeniden galip vaziyetine girmişler-1
miş, ne için adam öldürmüştü?... ve, nerede idi o kız? Yangınlar ve ölüler ortasında, kendisine insanlığın sesini duyuran kız... Nerede İdVr
Hans aylarca bütün Fransayı gezdi. Evvelâ Juliette’in köyünden başladı. Orada herkes bir yana dağılmıştı. Juliette’in Bordeux’lu bir akrabasının yanma gittiğini söylediler. O Akraba kimdi? Bardeux'-nun neresinde oturuyordu? Bu malûm değildi.
di. Geçen ay Besençav’da bir lo-
Ama delikanlı bu suretle hıından bir ay evveline kadar bütün Fran-sayı karış karış dolaştı. Aramakla bulunmaz. Allah rast getirmeli. Zira kim size söyler Juliette adında gözleri kör bir kızın nerede olduğunu? Üstelik Araş belediyesi, kızın Haziran vakalarında ölmüş olduğunu bildiriyordu. Bununla beraber Hans aramalarına ara vermedi. Geçen ay Besançars'da bir lokantaya oturmuştu. Göğsünde, Alman zabitlerinin ölünceye kadar çıkarmadıkları rozet vardı.
Dağ dağa kavuşma? .
Lokanta gürültülü idi. Kızlar, büyük bir faaliyet göstererek servisi güç belâ temin edebiliyorlardı. Bunlardan biri Hans’ın maşasına geldi. Yakasındaki rozeti görünce, (zira Juliette’in bir ameliyat sonunda gözleri açılmıştı).
— Hoş geldiniz zabit efendi, dedi, Bu adamın, köyünü işgal eden zabit olduğunu, hele onun seneler-denberi kendisini aradığını hilmi-yordu. Lâkin üstteğmen Hans bu sesi işitince irkildi. Bütün bir alev, kan ve ıstırap dekoru içinde kulağına insanlığın sesini, masum bir yaşama ve mesut olma arzusunu duyuran kızın sözlerini tanıdı.
— Hpş bulduk Matmazel, dedi. Sizin adınız Juliette, değil mi?
— Evet, Julliette...
— Memnun oldum.
Juliette ağlamağa başladı. Çiinkii bu «Memnun oldum, sözünün edasından o da zabiti hatırlamıştı.
Yanyana oturdular....
Bir kaç müşteri, tesadüf eseri o-larak, yine Fransız millî marşını söylüyordu.
di. Üstteğmen Hans, ne için harbet
i
ARI

U*İ4tÇ veftuİHllcit
BESLER .NEŞELENDİRİR
iSTANBUL■ RIZAPAŞA YOKUŞU ŞARKHAN TEl-24766
Yüklemeveboşaltmayaptırılacak
Toprak Mahsulleri OfisigAnkara Bölge Müdürlüğünden
1— Yeşilhisar anbarımıza gelecek veya buradan diğer mahalle-sevkedllecek Ofisimize ait hububat, bakliyat, un ve3air maddele-, yükleme ve boşaltma işleri geçen İhaledeki fiyatlar pahalı görül-
re ,
düğünden yeniden açık eksiltmeye çıkarılmıştır.
3— Eksiltme 28/6/950 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 15.31 da Ankara Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek hususî komisyon önünde yapılacaktır.
3— İsteklilerin (300) lira geçici teminatlarını eksiltme saatinden
bir saat öncesine kadar Silo yanındaki Ankara İşletme Şefliği veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzla Komisyona baş vurmaları lâzımdır. '
4— Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları 5 lira karşılığında
Müdürlüğümüzün Ticaret servisi ile Yeşilhisar anbar Şefliğinden temin edilebilir (4162)
Sayfa:4
«AFZB
24-8-1950
Bir kere... Bir kerecık Türk ordusunu
I = DİLEKLER - ŞİKAYETLER
görebilsem... Sonra bir mırıltı halinde.
189 —
(Hakkın var, şimdi bu Almanı dinliyelim. Sihirbaz da olsa..)
Bir müddet sonra perişan kıyafetli, saçı sakalı birbirine karışmış kızıl suratlı bir adam geldi.
İmparator derhal sordu:
— Sen bir sihirbazmışsın öyle mi?
— Öyle söyliyenletr vardır.
— Ne iş yaparsm?
— İlmi kimya ile meşgul olu-
— Falcı kızı Margariti tanır mısın?
Jan Grant birdenbire irkildi:
— Siz onu tanıyor musunuz?
— Tanımasam sormazdım.
— Çok tuhaf... O size neler söyledi?
— Senin bir takım icatların olduğunu söyledi.
— Ya...
— Bize bunlan söylemez misin?
— Söyliyeceğim. Zaten beni çağırmanızı bekliyordum. Benim yeni bir icadım bar.
— Nedir?
— Feu Gregeoie. (1).
İmparator hayretle onun yüzüne baktı. Bu serseri kılıklı adam neler söylüyordu. (Rum ateşi) ne demekti? Vakıa böyle bir şey vardı ama, çocukların bayram eğlenceleri kabilinden bir şeydi.
— Çabuk olunuz. Bu çocuk o-yuncağı ile ne yapmak istiyorsunuz?
— Hakkınız var. Çocuk eğlencesi idi, fakat ben onu müthiş bir harp âleti haline koydum. Nereye düşerse orasını yakar, tutuşturur, üzerine su döküldükçe alevlenir... Söndürülmesine imkân yoktur. Denizde dahi yanar...
İmparatorun rengi sarardı. Elleriyle göğsünü tuttu. Franzes. Notaras, Jüstinyani de hayretten donakalmışlardı.
İmparatorun:
— Allahım!., diye kekelediği i-şitildi.
Artık Bizans kurtulmuştu. Surlara yaklaşacak olan Türk ordusu Gregeoie ile cayır cayır yakıla-bilirdi.
— Tecrübesini yaptın mı?
— Her şey tamam haşmetpe-nah...
— Bir kerede biz görelim...
— Hay hay...
Ve tecrübe yapıldı. Bu ateş su ile sönmüyordu. Terkibini de kimse bilmiyordu. Jan Grant, bu müt hiç harp vasıtasının terkibini, yapılma şeklini kimseye söylemiyordu.
imparator geniş bir nefes almıştı:
( Artık diye haykırdı... Türk sultanı bütün ordusu ile saldırabi lir. Onun ordusu, topu Gregoil-ları varsa, bizim de sönmiyen a-teşimiz var!.
Notaras:
— Haşmetpenah... Acele etmi-yelim. Türkleri bu gece hücum edeceklerinden korkmaktayız. A-caba Jan Grant bize bu geceye kadar bu ateşten hazırlayabilir mi?
Jan Grant cevap verdi:
— Bir kaç saat içinde size bu gece kifayet edecek kadar imal edebilirim, dedi ve derhal faaliyete geçti...
mağrur davran dedim... İşte bu kere bu nasihatimi tuttu. Ne dedimse kulak asmadı.
Hava almak istiyorum-■■ Bunalıyorum. Boğuluyorum...)
Bu sözler, simsiyah bir mahzenin soğuk duvarlarında akisler ya pıyordu. .Margarit, güzel falcı kızı çılgınca bir asabiyete kapılmıştı. O ana kadar herkesi önünde titreten, her istediğini yaptırmağa alışmış olan bu garip kız, şimdi çaresizlik içinde idi. Çırpmıyor, yırtmıyor, tepiniyordu.
Ya kimse gelmezse!... Ya burada bir tavşan gibi kalakalırsa...
(Ah bir kere bir mazgal önünde ciğerlerimi dolduruncaya kadar genişçe bir nefes alabilsem... Bir kere... Bir kerecik Türk ordusunu görebilsem...)
Sonra bir mırıltı halinde, bir i-nilti halinde devam ediyor:
(Onu... Görmek istiyorum... O-nu görmeliyim... Allahım, onu görmeden ölmek istemem. Son defa görmek istiyorum. Fakat...)
Göğsünü sıkıyor, gözyaşlarını tutarak çırpınıyordu:
(Fakat... O ne düşünüyor?... O da beni...)
Yine susuyor, sözlerini kendisi bile duymak istemiyor.
(Hayır... Hayır... Hiç bir şey istemiyorum. Vazifemi tamamlamadım. Ben yalnız aldığım vazifeyi yapmalıyım. Gönül işleri benim neme gerek?!... Fakat... Belki onu görürüm. Su ahmak Leon da nerede kaldı. Her halde şimdiye kadar gelmeliydi. Bir kere gelse...)
Margarit saçmalıyordu. Çaresizlik onu çılgına döndürmüştü.. Durmadan mahzenin içinde dolaşıyor, bağırıyor, hıçkırıyor, elbiselerini yırtıyor, saçlarını yoluyordu:
(Çıkmalıyım. Bir mazgal önünde nefes almalıyım... Onu... Allahım Onu görmeliyim. Ona demeliyim ki... Hayır, ona hiç bir şey diyemem... Fakat Bizansta olanları bildiremliyim... Vakit geçmeden... Mademki bu gece...)
Yine susuyor. Dışarıda bir ses var. Heyecanla zindanın demir kapısına yaklaştı. Evet, dışarıda bir ses vardı. Bir ayak sesine benziyor.
Margarit nefes alamıyor. Nefes almıyor, dinliyor.
Ayak sesleri yaklaştı ve kapının önünde durdu. Sonra bir el bu kapıyı açtı.
Margaritin nefesi kesilecek, a-caba bu gelen kim?..
Ve Leon, elinde isli bir fenerle göründü..
Bir çığlık... Margarit Leonun boynuna atıldı. Böyle bir iltifatı hiç beklemiyen Leon şaşkın ve perişan...
— Leon..-. Leon... Sen altın gi bi kalbi olan bir adamsın... Leon, sen bulunmaz bir erkeksin... Erkeklerin şahısın... Arslan gibi bir adamsın... Leon... Dinlemiyor musun? Neler söylediğimi işitiyor musun? Sen Boğa gibi, öküz gibi, danalar gibi bir adamsın... Anlıyorsun değil mi?...
★ (Devamı var)
Konya’da sel felâketi ihtimali
Malatya sel felâketi dolayısiyle I da bakıyordum. 44 Lira ile bir müddet evvel gazetenizde çı-1 rım? Bu para ile beş ki§ kan makaleyi okudum. Bu gibi fe- ; ......
lâketleri önlemek imkânı hakkın- I daki düşüncelerinize iştirâk eder, şu misali vermek isterim:
Bir kaç sene evvel Konya bele- ı diyesinde fen memuru idim. Bir sağanak şehri sel felâketi ile karşılaştırdı. Bir hayli uğraştık, Allahın lütfü ile sel kesildi, felâket önlendi. Bunun üzerine su setleri hak kında tetkikler yapıldı. Taşan sula rm izlerinden de anlaşılıyordu ki «Sel Basan» mevkiindeki setleı biraz daha uzun süren sağanaklara dayanamıyacak ve bir çok defalar olduğu gibi şehri su basacak. Eskiden toprak yığılmak suretiyle yapılan bu setlerin yüksekliği üçte bir veya üçte iki nisbetinde arttırılacak olursa muhtemel felâket önlenecektir. Bu iş cüz’i bir masrafla , başarılabilecektir. Belediye başkanlığına bir rapor verdimse de nazarı itibare alınmadı. Bu ve buna benzer ukalâlıklarım dolayı-siyle takdir edildim.
Konyanın daima muhtemel bir felâketten kurtarılması için bu setlerin yükseltilmesi ve «Müftü Gediği» nin tahkimi lâzımdır.
Balgat No: 95 de
Tahsin Oğuzoğlıı
A
Beliamy Cinayeti I
ZAFERİN POLİS TEFRİKASI I
Yazan? France» Noye» Hart
Crrlrec? S. Yczıcıoğlj

ÇAY MI, ÇALI ÇIRPI MI?
Bir okuyucumuz yazıyor:
«Bundan bir müddet evvel Ulus meydanındaki bir dükkândan satın aldığım Ekstra Harman çay pake tini açtığım zaman çaya karıştırılmış birtakım çalı, çırpı ve çöpler gözüme ilişti. Ayıklayabildiğim iri parçaları ilişikte gönderiyorum.
Tekel İdaresinin bandrolünü havi 100 gr. ına 160 kuruş verdiğim bir paket çayın içinden çay yerine bu
------------— -- ..e ne yapa- atlarının mukadderatlarını ve ken-
rım? Bu para ile beş kişi bir ay di şereflerini illerine teslim et-geçinebilir mi? Bu ne biçim barem tikleri, Tarım Bakanlığı muvakkat dir? Bunu yapan eski iktidar men- yarış komitesi sayın üyelerinden so. supları ellerini vicdanlarına koya- ’ ruyoruz:
rak biran düşünseler.... I 1949 senesi Sonbahar yarışlarında
I ilâçlandıkları suçu ile diskalifiye ! edilen atların bakıcıları, antrenörle-‘ i ve seyislerinin bu ilâçlanmada I suçları bir tahkikat yapılarak tesbit olunmuş mudur?
1 Yoksa bu oniki at için Tarım Ba-; kanlılğı mun^akkat yarış komitesi

BU HAFTAKİ AT KOŞULARI • ri HAKKINDA BİRKAÇ SUAL
Okuyucularımızdan beşinin imza-siyle aldığımız bir mektupta şöyle dcniliyorı , ____________ ...
Çarşamba günü neşredilen müte- , komiserler heyîetinin __ ___
addit spor gazetelerinde, Ankara at lan vermekte istimal ettiği Ankara ----)------ ; h?fa prog- J veteriner fakültesi farmakoloji ens. Reisicumhur titüsü salya muayene raporu şekil mi deti/tirmiştir?
Yine muvakkat yarış komitesine soruyoruz:
tzmirde ilâçlı olarak koştukları salya muayenesile tesbit edilen atların seyis,antrenör ve sahiplerinin suçsuz olduğu tesbit edilince, bu atların kimin tarafından ilâçlandığı tesbit edilmiş midir?
İlâçlı oldukları tesbit edilen bu oniki at, ilâçları kendi kendine mi
yarışlarının sekizinci hafta ramlarında- Sanlav’ın HcicL--------
koşusuna kayıtlı olduğunu gördük.
Bütün yarış meraklıları bilirler- ’ ki, Sanlav, geçen sene Sonbahar yarışlarında ilâçlandıkları iddia edilerek cezalandırılan 10 yarışatından sonra, bu İlkbahar İzmir yarışlarında yine aynı sebeple yarışlardan uzaklaştırılan iki attan biridir.
Sanlav’ı programa ithal edilmiş görünce, Tarım Bakanlığından yaptığımız soruşturmaya, lzmirde bu madiseye savcılık tarafından el ko- «.», *»«.**—. —-- --------
nularak yapılan tahkikat ve du- yutmuştur? Izmirdeki hadisede bu ruşmalarda Seyis, Antrenör ve at ' atlara bir suikast yapıldığı kanaati-sahibinin bir suçu olmadığı mey- ' ne varılırken, Ankarada ilâçlandığı dana çıktığından, bunların beraat iddia edilen 10 atı ilcçlayanlar tes-ederek bu hadisede diskalifiye edi. | bit edilmediği halde bu vakalarda len atların cezasının kalırıldığı bil- ' hiç bir suikas imkânı olmadığını dirilmiştir. | kabul ederek bunlar müsterih bir
Yarış sahalarımızda bin bir müş- vicdanla nasıl cezalandırmakta de-külât karşısında at koşturan ve vam edebilirler?.
I
r'
"I
süpürüntünün çıkmasına bir türlü ( akıl erdiremedim. Yoksa bu çalı çırpı zannettiğim süpürüntü, şimdiye kadar bilmediğimiz ve Tekel İdaresi çay uzmanları tarafından yeni keşfedilmiş olan bir çay cinsi midir?
Şikâyetimin ilgili resmî makamlara duyurulmasına ve tecessüsümün tatminine yarayacak malûmatın mezkûr makamlar tarafından verilmesine bütün çay sevenler na mına sayın gazetenizin tavassutunu rica ederim.»
Okuyucumuzun gönderdiği sözde çay matbaamızdadır. İlgili makamların merak etmesi ihtimalini düşünerek saklıyoruz.
Yükleme boşaltma yaptırılacak
Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Bölge Müdürlüğünden
1 __ Aşağıda müfredatlı cetvelde adları yazılı anbarlarımıza
gelecek veya buradan diğer mahallere sevkedilecek Ofisimize ait hububat bakliyat vesair maddelerin yükleme ve boşaltma işleri geçen ihaledeki fiatlar pahalı görüldüğünden bu sefer yeniden eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Eksiltme anbarların hizalarında gösterilen günlerde Ankara Bölge Müdürlüğü binasında teşekkül edecek hususî komisyon önünde yapılacaktır.
3 — İsteklilerin, karşılarında gösterilen geçici teminatlarını eksiltmeden bir saat önceye kadar Ankara Silosu yanındaki Ankara İşletme Şefliği veznesine yatırmaları ve alacakları makbuzları ile ihale saatinden evvel komisyona baş vurmaları lâzımdır.
4 — Bu işe ait şartlaşma ve sözleşme tasarıları 5 lira karşılığında Ankara Bölge Müdürlüğü Ticaret Servisi ile cetvelde yazılı Anbar şefliklerinden temin edilir.

DEMİRYOLLARINDA BAREM
Bir okuyucumuz yazıyor:
«Eskişehir garında 90 lira maaşla bekçilik yapmaktayım. Yevmiyeci olduğumuz halde maaşımızı 45 günde bir alıyorduk. Seçimlerden bir müddet evvel büyük propaganda larla Devlet Demiryolları mensupları için yeni bir barem yapıldığı ilân edildi. Sevindik. Fakat bu sevinç boşuna imiş. Çünkü yeni barem küçük memurların vaziyetlerini düzeltmedi, bilâkis. Bundan başka eski Genel Müdürün emri ile paramızı bundan sonra seyyar vezneden alacağımız bildirildi. Sey yar vezne Eskişehire ancak 50 günde gelebildi. Paramı almağa gittiğim zaman 90 lira yerine 44 lira verildi. Meğer çocuk zamlarımızı kes-mişleı. Ben 90 lira ile üç çocuğuma
Eksiltmeye çıkarılan anbarın adı Tarihi
Ankara Malıköy Himmetdede Kayseri Sekili Kırıkkale Çılbah Polatlı Fakılı
26/6/950 26/6/950 27/6/950 27/6/950 27/6/950 28/6/950 28/6/950 29/6/950 29/6/950
Günü
3. D.
Günlük yük-ecici leme boşaltma Tonajı

Pazartesi
Salı
Çarşamba
Perşembe
3000
500 1000 1000
500
500 1000 2000 1500
200—300
45— 75
50—100 115—165
45— 60
75—100
75—100 200—300 120—165
(4048)
— 65 — Durun, bakın size bir tavsiyede bulunayım. Şuradan yüz adım kadar aşağıda bir dükkân var. Oldukça güzel sıcak çorba yapıyorlar. Gider, bir tas dolusu içersiniz, oradan doğru eve gider yatarsınız. Bu gece yazılarınızı ben yazarım, ve öyle güzel yazarım ki, yarın âmiriniz aylığınızı iki misli arttırır. Böyle dediğim gibi uslu uslu on sekiz saat uyku uyursanız, yarın sabah câninin kim olduğunu söylerim.
Oldukça güzel çorbayı duyar duymaz midesi bulanıp titremeğe başlayan kızıl saçlı kız, el çantası, kiler, tuvalet masası vazifesi gören büyük cebine elini soktu ve bir kesekâğıdı tuzlu fıstık çıkardı.
— Çok teşekkür ederim. Âmirimden iki adet hususî surette yazılmış mektup aldım. Şimdiye kadar bu şehirden yazılan şeylerin en mükemmelini benim yazdığımı söylüyor. Sizin yazılarınızdan kesip de gönderdiğim üç parçayı, ilerisi için ümitli-bulmuş. Vallahi öyle söylüyor... Dediğiniz çorba bana pek kötü bir şey gibi geliyor. Hem de ömrümde ilk defa olarak keyfimin istediği kadar oturuyorum da kimse beni zorla yatmağa göndermiyor. Fıstık yer misiniz?
— Hayır, istemem.
Muhabir birdenbire ayağa kalktı, size dışarıdan bir şey getirebilir miyim? diye sordu.
Kızıl saçlı kız, gözleri telâşlâ yerinden uğrayarak:
— Darıldınız! Diye haykırdı. Hem de nasıl.. Öfkeden ateş saçıyorsunuz.. Bekleyin.. Biraz bekleyin.. Yoksa paltonuzun eteğine yapışırım, rezalet olur. Çıkıp çorba içmeğe gitmediğimin sebebi korku. Bir dakika buradan ayrılırsam, bir şey olacak, yine uyu yamıyacağım. Biri yerime otura cak. Görmediniz mi, dün o şişman suratsız kadın gazete muhabiri kızın yerine nasıl oturdu? Üç polis geldi de yerinden oynatamadılar. Kızcağız sandalye getirtip galeride oturmağa mecbur kaldı Orada da o kadar uğultu varmış ki, bir tek kelime duyamamış. O-nun için çıkamıyorum. Bana bir jambonlu sandoviç getirin ne olur. Hem de sizin yazdığınız yazıyı ancak Conred yazabilir. O kadar güzel, affedersiniz. Cinayeti kimin yaptığını söylerseniz, ben de tekrar tekrar özür dilerim. Haydi, çabucak gidip gelin, e mi.. Bekliyorum.
Muhabir, affetmiş olduğunu gös teren bir tebessümle:
»Çok iyi kızsınız.. Hoşuma gidiyorsunuz. Hele burnunuzun yukarıya doğru, ağzınızın aşağıya doğ-
ru kıvrılışı yok mu.. Pek şeker. O küçücük şapkanıza da bayılıyorum.. -Şimdi iki adımda gider, dakikada gelirim, diye ayrıldı.
Kızıl saçlı kız, küçücük şapkasının altında gözleri pınl pırıl, yanakları al al yanarak arkasından bakakaldı. Kapı açılıp da muhabir dışarıya çıkınca, gözlerini po lis memurunun lâcivert üniforması memurunun lâcivert üniformasının arkasında birbirini iterek iler-liyen kalabalığa çevirdi. Ürperdl ve azimkar bir tavırla tekrar başını geri çevirdi.
— Şayet yarın katil yüzünden ben mahkûm olacak olsam, bijtün bu halk heyecan ve telâş içinde gelip benim asıldığımı seyrede cek. Aman Yarabbi! Ne hale gelmişiz! diye düşündü.
Sonra, önünde duran ve bir a-yakkabı kutusundan çıkardığı lop yumurtaları yiyen şişman kadını seyre daldı. Nasıl da kendine çeki düzen vermiş, ne faziletkâr, ne de açıkgöz bir hali vardı. Gözlerini süratle oradan çekip, bir karamela kutusundan birşeyler çöple-nerek şakalaşıp fıkırdayan, bir yandan da pudralanan iki yosmaya baktı; onların yanında yuvarlak omuzlu, soluk yüzlü, kötü bir kıravat takmış bir genç delikanlı oturuyordu. Biraz ötede ince bir kürk atkıya sarılmış, başında Pa-risten geldiği belli bir şapka yanakları al al, gözleri pınl pırıl parlayan güzel bir genç kadın var dı. Kızıl saçlı kız, bunlan seyrettikten sonra, gözlerini biraz evvel maunun sandalyesinde oturmakta olan sakin ve soğukkanlı adamın yerine dikti.
Bütün bu kızarmış, aç ve insafsız ayni zamanda o kadar emin ve muzaffer görünen yüzlerden sonra küçücük fötr şapkasının altında, sâkin, mutedil ve ayni zamanda neşeli — evet, neşeli hem de gözlerinin altındaki esmer gölgelere rağmen neşeli görünen çehreyi düşünmek insanın içine ferahlık veriyordu. Yalnız.... Acaba bu aydınlık alnın ve kıpırda-mıyan dudakların iç yüzünden acaba ne gibi düşünceler gizliydi?. Dehşet mi, nedamet mi, ıstırap mı, korku mu, yoksa, yeis mi9 İnsan, yoluna çıkan güler yüzlü bir genç kadını bir anda yere vuracak kudreti gösterdikten sonra, dudakları titremeden yerinde oturacak kudreti gösteremez miydi9 Kızıl saçlı kız şaşkınca etrafına bakındı.
Birdenbire kendini ufalmış, ü-şür, ve korkudan, dehşetten titrer bir halde buldu. Acaba muhabir nereye gitmişti? Bir türlü de gelmek bilmiyordu. — Neyse, bari 4r (Devamı var)
RADYO
BULMACA
i.
Etibank Gene! Müdürlüğünden
G»vlr«n ı RAGİP RIFKİ
Yazan ı MİŞEL ZEVAKO
— 63 —
Sİ.
17
İS
(1) Rum ateşi demektir. (Le on, Şpepzis, Franzes) ten...
Genel Müdürlükte istihdam edilmek üzere İngilizce bilir bir daktilograf alınacaktır. . .
Taliplerin istedikleri ücreti ve hal tercümelerim bildirir dilekçe ile 30/6/950 tarihine kadar elektrik Şubemiz Müdürlüğüne müracaatları. e4012)
' u/.cr..1 •_.(./
ııa: Spor Hat, Mektupları,
15 Haberler.
00 Hafif Müzik (Pl.)
30 Dans Müziği (Pl.)
— Eliazln (Nizalle) 6 — Aa.
ereni, eleme 9 — ti. alt.
İşler karışıyor
Bu mahzen çok karanlık, duvarlarından damla dambla rutubet sızıyor ve iğrenç bir küf kokuyor. Taşlar soğuk...
Şimdi bu korkunç mahzende bir vücut kımıldıyor. Elleriyle duvarları yokluyor. Saatlerce... Fakat ne pencere, ne de her hangi bir delik yok... Simsiyah, kayalar içinde bir mahzen...
Duruy or, parmaklariyle saçlarım karıştırıyor, sıkılan göğsünü avuçluyor ve söyleniyor:
(İhtiyatsızlık ettim. Daha yapılacak işlerim vardı. Acaba şimdi her şey mahvoldu mu? Bu müthiş harp sırasında beni burada unutacaklar mı? Eğer öyle olursa jjok fena... Açlıktan, havasızlıktan, küf kokusundan ölüyorum, hoş, ölümden de korkmuyorum, ya... Düşündüklerimi yapamamaktan da üzülüyorum.
Hay aksi şeytan... Nasıl oldu da o budala muhafızlara yakalandım. Hiç olmazsa imparatorla başbaşa kalabilseydim... O da olmadı. O da mağdur.
Ya şu budala hayvana ne demeli?. Bu sersem Leon ne halt-etti? Onun, aldığı bir vazifeyi hiç de bu kadar ciddî olarak yapacağım sanmazdım. Ama, kabahat yine bende... Zavallıyı kaç kere atlattım. Sonra ona durmadan nasihat da ettim. Kadınlara karşı
1 RımiMünft = Yeni Doğumevi ■ ’ Çocuk Hastalıkları Mütehassısı 1 : Dr. Ihsan Can ; Hastalarım her gün saat 15 den
) itibaren kabul eder.
• Anafartalar caddesi Kur -şunlu Gami karşısı No. 394 Bekman apartmanı. Muaye-

Ve bu sualine kendisi cevap vererek:
— Muhafızlarınızın kumandanını çağırmak... Ona, beni tevkif . etmek emrini vermek... Böyle i müthiş bir anda irtikâp edebile- " ceğiniz beceriksizliklerden en fenasıdır.
Ağır ağır, metin adımlarla, gayet tabiî bir harekette bulunuyormuş gibi büyük bir sükûnetle küçük masaya gitti, onu kaldırıp getirdi, yavaşça Katerinin önüne koydu. Kraliçe şimdi alıklaşıp kalmıştı. Üzüntülü idi de.
Şövalye, sonra, çekici aldı ve Kraliçeye uzatarak:
— Alınız, Madam, çağırınız... Ama, çekici şu zile vurmadan evvel düşününüz. Benim, her türlü ihtiyat tedbirlerini almadan buraya gelecek bir adam olup olmadığımı biraz mülâhaza ediniz... Sözlerini söyledi.
Gerek hal ve tavrında ve gerek sesinde en ufak biar tehdit, meydan okuma eseri görülmüyordu. Onda sadece, kuvvetinden ve ken dinden emin bir adamın ciddî ve sakin bir hali vardı.
Katerin titredi:
— Mel'un ifrit!... diye dişlerini gıcırdattı.
Fakat, Boröver’in hürmetkar bir tavırla kendisine uzattığı çekici almadı. İçinden:
«Şimdi, bu kötü durumdan yakamı sıyıracağımı umuyorum» diyerek gülümsedi.
Ve cehren de, inatçı bir çocuğa söylüyormuş gibi:
— Nasıl, ister misiniz, meseleyi tahjil edelim? Benim tevkifimi emrediyorsunuz. Âlâ. Muhafızlarınızın kumandam geliyor. Ben hiç bir müşkülât göstermeden kılıcımı ona veriyorum... Ama ben de koynumdan, Kralın eliyle yaz-dıcı ve tevkif edilecek olursam
evvelâ doğruca kendisine götürülmemi emreden bir emirnameyi çıkarır gösteririm.... dedi.
Sonra, emirnameyi çıkarıyor-muş gibi elini koynuna soktu. Fakat, onu bir türlü çıkarıp gösteremiyordu; çünkü, böyle bir emir yoktu.
Fakat, Katerin hâlâ çekici alamıyordu. Sebebi de, onda böyle bir emrin mevcut bulunduğuna inanmış bulunmasıydı.
Boröver, daha kuvvetli olarak devam etti:
— Kumandanınız, sizin emrinize nasıl itaat ettiyse Kralın emrine de itaat edecektir. Bunda hiç şüpheniz yoktur zannederim. Beni doğruca Kralın huzuruna götürecekler. Sizin de oraya gelmeniz lâzım gelecek, Madam. Şikâyetinizi Krala arzedeceksiniz. Ben de ithamlarımı delilleriyle tevsik edeceğim. Müsterih olunuz, Madam, iş çabuk hal ve fasledilecektir... Ama, sizin tasavvur ve ümit ettiğiniz şekilde değil.
Karşısında dimdik duran Katerin, koltuğuna çöküverdi. Bacakları onu daha uzun müddet taşı-yamadı. Saçlarının kökünden soğuk bir ter boşandı.
Boröver, sevinmedi. Çekici yavaşça masanın üstüne koydu. Artık Kraliçenin ona elini uzatmı-yacağma emin olmuştu. Kollarım kavuşturarak, itimatla bekledi.


Katerin düşünüyordu. Kendisini henüz mağlûp addetmiyordu. . Bir çare arıyordu. Ve birdenbire gözlerini çekice dikti.
Boröver, onun hiç bir hareketini gözden kaçırmıyordu. Onun zihninden geçenleri açık kitaptan okur gibi okuduğu sanılırdı; çünkü, soğuk bir tavırla:
— Biliyorum, Madam: Tehlikeli bir tevkif neye yarar?... Bir sefil herif kendi odasında Kraliçeye hakarete cüret etti. Tutunuz! Onu kudurmuş bir köpek gibi tepeleyiniz. On, yirmi asker birden atılsın üzerine. Aman, yavaştan alınız, Madam. Pek iyi bilirsiniz ki beni öyle kolay kolay öldüremez-ler!
İçinden geçenlerin böyle anla-şıhverişinden dolayı kudurma derecelerine gelen Katerin, bir defa daha dişlerinin arasından homurdandı:
— Demek bu ifrit herifte de, babaşı gibi, insanın içini okumak kudreti var!
Kraliçenin inat ve mukavemetinden sinirlenmeğe başlıyan Boröver devam etti:
— Beni hemen öldüremezler. Büyük bir döğüş olacak... Gürültü olacak... Ben tek başıma, yirmi kişinin çıkarabileceği gürültüyü yaparım. Majeste Ana Kraliçenin odasında bir mücadele, biı mübareze, ne kadar heyecanı,
ANKARA RADYOSU CUMARETSİ — 24/6/1950
7.30 M. S. Ayarı.
7.31 Müzik: Hafif Müzik (Pl.)
\7.45 Ilaberldr.
8.00 Müzik: Saz Eserleri (Pl.)
8.15 Müzik: 10 Dakika Gitar (Pl.
8.25 Günün Programı ve Hava Raprı
8.30 Müzik: Haydn - Re Minör I artet (Pl.) Çalan: Pascal Ku-
kadar rezaleti mucip olur... Başta Kral olmak üzere bütün saray halkı bu odaya koşacak...
Yarattığı manzaranın husule getirdiği tesiri Kraliçenin gözlerinde görmek için bir an sustu... Sonra, devam etti:
— İşte benim istediğim budıjr. Ana Kraliçe Katerin dö Mediçi’-nin zina etmiş olduğunu; anası olduğu halde oğlu Frajısa Kralı İkinci Fransua’yı öldürtmek için suikastler tertip ettiğini ve hâlâ da etmekte bulunduğunu; Katerin dö Mediçi’nin hem zaniye, hem de kral katili olduğunu söylediğimi ve bunları isbat ettiğimi işit meleri için etrafıma çok insanın toplanmasını istiyorum... Kral katillerinin cezası ne olduğunu bilir misiniz, Madam? Şimdi içinizden şöyle diyorsunuz: «Kral, öz anası için darağacı kurdura-maz», bunu işitiyorum ben. Haydi öyle olsun, ama bir câni’nin vücudunu gizlice ortadan kaldırmak için binlerce çare var... Sonra, sevgili oğlunuz Hanri ne olacak?... Madam, siz artık bu dünyadan ayrılınca, hakikati öğrenen Kral, zanneder misiniz, böyle bir piçin Kral hanedanı içinde yaşamasına göz yumsun?...
Ah! Zavallı Hanricik, anasının işlediği suçun kurbanı olan yavrucuk!... O da, pek az zaman sonra, bir tabutun dört tahtası arasında yatarak ebedî uykusuna dalacaktır... Bu tabut da, sevgili oğlunuzu Fransa tahtına geçirmek için ağabeyi Krala hazırladığınız tabut olacak belki...
Sevgili oğlunun tabuta konan limon küfü rengini almış, katılaş mış vücudunu, o korkunç hayali görür gibi olarak çılgına dönen Katerin:
— Yetişir artık!... diye bağırdı. (Devamı var)
arteti.
l^.OO. Kapama-
12.28 Açılış ve
12.30 M. S. Ay
12.30 Müzik: Salo 13.00 Haberler.
13.15
13.30
13.45 ^lüzik: Şarkılar.
14.00
Müzik: Klâsik Saz Es
^)ğle Gazetesi.
Müzik: Şarkılar.
Müzik: Cumhurbaşkanlığı Armoni Mızıkası (Şef: İhsan Kün-
1. Von Blon:
2. M. Gliııka:
.00 Çocuk Saati.
1.00 Müzik: Dan:
yor (Pl.)
1.30 Müzik; Sarkıl
).O0 M. S. Ayarı *
Gocmiete Bugün. Müzik: Zurt tan Radyo ile İngilizce. Müzik: Mele Radyo Gazet
19.45
20.00
20.16
20.30 özel Program.
22.00 Konuşma.
22.15 Müzik: Çeşitli
(Pl.)
22.45 M. S. Ayarı ve
23.00 Müzik: Dans Müziği (Pl.
23.30 Program ve Kapanış-
İSTANBUL RADYOSU
CUMARETS» — 24/6/1950
15.45 Haftanı
16.00 Programlar
17.57 Açılış ve' I
13.00 Saz Eserler
18.15 Dans Müziği (Pl.)'
19.00 Haberler.
19.15 İstanbul Haberleri.
19.20 Caz Şarkıları.
Söyleyen: Ruçhaıı
19.40 Hafif Ara Müziği (Pl.)
20.15 Dinleyici istekleri. (Hafif Batı Müziği).
15.15 Radyo Sal
Ilı
ORTAÇ’ta 350 kr. 195 kr. 340 kr.
ORTAÇ'ta
Anafartalar Cad. Adliye kaofMU Köf» Mağazası, No. 3M.
Tel: 11135 Ankara
BÜyÜk Kumaş fiatlarında son derece ucuzluk Emprime VİStra ValeilCİâ
Emprime çamaşırlık Keten emprime Jorjet emprime
Anversaieıı
350 kr
■ eid„.
ılıt I
1 emi ' :1
)rin2o l_ ek ii,, l
UrpfM jJ
ziin^ l Belediye zabıta hizmetlerinde çalışmak üzere Akköprü ve • bûs, ' ismi ile iki belediye zabıta kara kolu açılmış bulunmaktadır, içiv. Bu karakolların mevkileri ile icraat sahalarını gösterir hud eyr^ ;ıya çıkarılmıştır. İlân olunur.
, 'Akköprü Karakolu:
! İstanbul caddesi 164 numaralı binada 16462 telefon numaralıdır, tan itibaren şehre doğru gelen İstanbul caddesinin Rüzgârsak başına kadar olan kısmının sol tarafı ile bu sokağın Ulus *sı köşesindeki Pilevne sokağından Soğukkuyuyu ikiye bölerek fye Meslek Okuluna çıkan yolun ve Maliye Meslek Okulundan _ ------ - p eden kısmın sol tarafı ile Etlik nun-
ının tamamı bu karakol çev resindendir.
ı.: Meydan Karakolu:
► Gençlik Parkı kapısındaki kargir binada 16469 telefon numaraii-• Atatürk Bulvarının Bankalar kısmında Kedi Seven sokağından 1 ayi caddesine çıkan yolun sağ kısmı ile sanayi caddesinin Gazi •si köşesinde birleşen Yenice sokağı ve takiben Kantarcılar sokağı İnönü Bulvarının Mukaddem Camii köşesine kadar olan kısmının .t tarafı ve buradan Hasırcılar sokağını takiben demiryoluna ve " iişehir tren köprüsüne kadar olan kısmın sağ tarafı ile Atatürk (4185)
290 kr.
260 kr.
650 kr.
Mimoza emprime
875 kr.
18 Renk hakiki İrlanda keteni 900 kr.
E
lelediye başkanlığından
11 â rı
Mey-
içiü
Bu karakolların mevkileri ile icraat sahalarını gösterir hudutları
Hess
biti nesğuttE
m;
-----------------------------
^r, k İaren Çankırı caddesini takip
JOZ|fj. ---- --------- i-*- 1—-•.1
r kıg '
Çöplt
an. bi
y»wi
«s» „
’ üşenir tren Köprüsüne Kaaar oıan Kısmın sag la varının sağ tarafı bu karakol çevr es indendir.
Şehir suyu tesisatı yaptırılacaktır
İller Bankasından
1
ve geçici teminat mikdarlan içme suyu in şaatı yaptırılacaktır.
Keşif bedeli ~
— Aşağıda isimleri keşif be delleri terilen kasabaların
1 kasaba adı
Geçiti teminat
Iİ, BÛ-
*4
13.87924
6.483.75
3.453.44
3.375.00
3.460.64
3.908.83
2r679.37
2.660.88
boru hususî aksam ve armatür İstanbuldaki deposunda müte-
1 Bafra 253.231.02
' Kozan 104.674.91
’ Maçka 46.045.88
* Osmancık 45.000.00
Soma 46.141.90
* Sürmene 53.176.58
’ i Şavşat 35.724.97
' Yeniköy 35.478.40
p 2 — Bu keşif tutarlarından fon t
jllelleri hariç olup, bunlar Bankanın h üde teslim edilecektir.
3 — Her kasaba için ayrı tek lif mektubu verilecektir.
ihale 30 Haziran 1950 Cuma günü saat 15 de toplanacak olan ^.nız ihale komisyonunun ince leme sonuncunun İdare Meclisice cini müteakip kesinleşecektir.
5 — Teklif Mektuplarının en geç 30 Haziran 1950 Cuma günü t 12 ye kadar Bankamıza makbuz mukabilinde teslimi şarttır.
6 — Her bir işin eksiltme evra kı, 5 lira bedel mukabilinde Banka-
■r-

tice *- -— — -»---------------- —• - -
jtofc zdan alınabilir. Projeler Banka mızda görülebilir. lep|. 7 ------- ”--------
fan inden
fîil İst cd;

7 — Eksiltmeye gireceklerin B ayındırlık Bakanlığına ihale gü-en az üç gün evvel yaptıkla rı işleri gösterir belgelerile müra-
lıt ederek, bu işi yapabilecek kab iliyette olduklarına dair yeterlik Igesi almalan icab eder.
8 — Banka ihaleyi yapıp yap mamakta ve işi dilediğine vermekte
kesttir. (3972)
Dikişli siyah boru satın alınacaktır
L Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs L işletme Müessesesirden
JJ , 1— 3000 metre İJ dikişli siyah boru teklif verme usulü ile satın L ^çaktır.
JJ Mevcudu olanların tekliflerini en geç 1/7/950 gününe kadaı
jii^ese Umum Müdürlüğüne göndermeleri ilân olunur. (4173)
_______
Türk Hava Kurumu Gene! Merkezinden
J 1— Her birine (70) lira fiyat biçilen (70), tane galvanizli benzin “ Jdonu ile kilosuna (3) lira fiyat konan (1.400) kilo hintyağı açık ar-' jrma ile satılacaktır.
ı 2— Bidonların muhammen bedeli 4.900, muvakkat teminatı 367,5 Intyağmın muhammen bedeli 4.200, muvakkat teminatı 315 liradır.
3- Artırma: 27 Haziran 950 tarihine rastlıyan Salı günü saat (10) [a Sergievindeki Merkez binasında Levazım Müdürlüğü odasında yakacaktır.
p ıılacaktır.
Bidonlar Etimesgut hava meydanında, hintyağı Ergani ala-; Inda görülebilir.
« ı 5—İstekliler artırma günü lem natlariyle birlikte komisyonda ha-
t bulunmalıdırlar
I— Kurum ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir
Belediye Başkanlığından
;İdI-' Şoförlük, Motosiklet, Bisiklet ve Araba Ehliyetnamesi alacaklara mjli'iahsus Yönetmeliğin 20 inci maddesi Belediye Komisyonunun 4/6/950 gün ve 3516 sayılı kararile aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir, olunur.
I Madde — 20: Ehliyet almak için müracaat edenler her bölümde Sınav Heyeti Başkanlığınca lüzum görülecek günlerde ayrı ayrı en çok üç defa sınava girebilirler. Üç sınavda muvaffakiyet gösteremeyenler bir ay müddet geçmedikçe yeniden sınava kabul edilmezler. (4163)
Total
375 kr.
Yayın
42000 Kilo
39000
Taze Fasulye Patlıcan
Yeşil Biber Domates
Hepsinin
Panama erkek şapkaları 12,75 ve 17,00 Lira
Ankara Belediye Başkanlığından:
1 — Akköprü civarında 6 No. lu ucuz arsa mıntakasında bulunan ve aşağıda ada ve parsfel numaraları ile metre kare ve fiat tutarı bedelleri ve teminatları gösterilen (16) adet arsaya dükkân yaptırıl mak şartiyle ayrı ayrı satılmak üzere açık arttırmaya konulmuştur.
2 — ihalesi 10/7/1950 Pazartesi günü saat 16 da Belediyede toplanan komisyonda yapılacaktır.
3 — Teminat Belediye veznesine yatırılacaktır.
4 — Şartname ve çapı her gün Belediye Tutanak Müdürlüğü kaleminde görülebilir.
5 — isteklilerin belli gün ve saatte Belediye Komisyonuna başvurmaları.
lifin
Yeni Ceza Evimiz hükümlülerini I okutmak üzere (175) İ ra aylık üc- | letli öğretmen okulu mezunu bir öğretmene ihtiyaç vardır.
isteklilerin belgelerile birlikte Maden Yeni Ceza Evi Müdürlüğüne baş vurmaları. (2384)
Acele satılık arsa
Tasarruf Evleri 2646 A. 3 P. 759
M2. (2413)
8093
Parseli
M*
M2 fiatı
Tutan
Teminatı
^Sjederek neşeli saajhpr geçjrmek-ve^gûzel^ Kc dansjruıziği dinlemek7isterseniz ÜANS OKULU) \ nün Pazar Çaylarına/ve ekzersı x 7
11 12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
4
4
4
4
4
5
5
4
4
4
4
4
4
4
27.00
27.00
27.00
27.00
27.00
27.00
27.00
71.25
89.63
27.00
25.50
25.50
25.50
25.50
25.50
27.00 (4117)
Bayram münasebeti ile bir aylık fevkalâde ocaslon.
50 lira Manto;
30 • Elbiseler.
En kısa zamanda dikilir. İyi bir kalfaya ihtiyaç vardır.
Adres: Terzi Maide, Yenişehir İhlamur Sok. Ar. Ap. No 22. Telefon: 22298 (2417)
İnşaat ilânı
Hacca gidecek
vatandaşlarımıza kolaylık
Hacca gidecek vatandaşlarımızın Ankarada yapılacak bilûmum pasaport, vize, döviz muameleleri ikmâl edilerek müracaatçıların adreslerine en kısa zamanda gönderi, lir.
Müracaat edenlere gerekli izahat ve bıöşür takdim edilecektir.
Adres: Ankara, Anafartalar cad. Konya Sok. Tarko İlan kat 2 No, 1 Telefon: 16474 (2416)
ı— Şartnameye tevfikan Urla tahaffuzhanesine ait 40 numaralı pavyon binasının tamiratı açık eksiltmeye konulmuştur.
Keşif bedeli 21689 lira 83 kuruştur.
2— Tamir işine ait fennî ve İdarî şartnameler müdürlüğümüzden, İzmirde Sahil Sağlık Merkezi Baştabipliğinden, İstanbulda Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü Ayniyat Şubesinden, Ankarada Sağlık Bakanlığı binasında Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü irtibat memurluğundan bir lira on kuruş mukabilinde alınır.
3— Açık eksiltme 30 Haziran 1950 Cuma günü saat 15 de müdürlüğümüz binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
1— Geçici teminat 1626 lira 74 kuruştur.
5— Geçici teminat müdürlüğümüz veznesine ihale saatine kadar yatırılması şarttır.
6— Eksiltmeye girecekler 1950 senesi Ticaret Odasma kayıtlı bu-
lunduklarına dair makbuz veya ve s ka ile birlikte en az 20.000 lira lık onarma işini muvaffakiyetle yaptıklarına dair resmî dairelerden verilmiş belgeyi ibraz etmeleri şarttır. 8185. (4127) (549)
T. C. Ziraat Bankası Gene!
Müdürlüğünden
1 — Aşağıda mahalli, keşif bedeli, teminatı, ihale günleri yazılı yapılar kapalı zarf usulü ile eksilt meye konmuştur. Yapının yeri Keşif tutan — • • • *-
Geçici teminat İhale günü Saat
9.440. — 6/7/950 Perşembe 16
4.445. — .
4.320. — ...
4.330. — ...
4.360. — ...
9.835. — • • •
1 — Çorum Şubesi 163.800. —
2 — KaraisalI Ajansı 63.900. —
3 — Gevye • 61.400. —
4 — Adıyaman • 61.600. —
5 — Sındırgı « 62.200.
6 — Karamürsel Dep. 171.700. — _________
2 — istekliler bu işlere ayn ayrı teklif verebilecekleri gibi tamamına da iştirak edebilirler.
3 —Her işe ait eksiltme dosyası (20) lira mukabilinde Ankara'da inşaat Müdürlüğünden alınacağı gi bi her işin ait olduğu Şube ve Ajan sında bedelsiz olarak da görülebi lir.
Eksiltmeye iştirak için dosya satın alınması şarttır.
4 — İsteklilerde aranan şartlar eksiltme şartnamesinin 12 maddesinin (İ) fıkrasında yazılıdır.
5 — isteklilerin resmî tatil ve bayram günleri hariç ihale
inci
5 — isteklilerin resmî tatil ve bayram günleri hariç ihale günlerinden üç gün evvel inşaat Müdü rlüğünden yeterlik belgesi almalan şarttır.
6 — Postada olacak gecikmeler den dolayı istekli bir hak iddia edemez.
7 — Banka ihaleyi yapıp yap mamak veya tercih hakkım mu -
hfifaza eder (3829)
Belediye Başkanlığından
Anafartalar caddesinin, Postane caddesi ile Alsancak sokağı arasındaki kısımda ve yalnız sol tarafta hususî otomobillerin durmalarına Belediye Komisyonunun 14/6/950 tarih ve 3534 sayılı ksrariyle müsaade edilmiştir, ilân olunur. (4164)
Belediye Başkanlığından
Dil - Tarih ve Coğrafya Fakültesi ile Ismetpaşa Kız Enstitüsü arasındaki Kızılay Caddesi asfaltında seyredecek taşıtların Atatürk Bulvarına çıkmaları yasak edilmiş, ancak Atatürk Bulvarından bu caddeye giriş serbest bırakılmıştır.
Belediye Komisyonunun buna dair 14/6/950 tarih ve 3497 sayılı bu karan ilân olunur. (4165)
Yeni Sinemada
Zatı Sungur
Temsilltri muvaffakiyetle devam ediyor
Tekel Ankara Başmüdürlüğünden
iüaıemlz emrinde çalışan Enternasyonal marka bir kaptıkaçtı satılacaktır.
Muhammen bedeli 2000 lira geçici teminatı 150 liradır.
Eksiltme 5.7.950 Çarşamba gü nü saat 15 de Başmüdürlüğümüzde müteşekkil komisyonda icra edilecektir.
isteklilerin bu saatten evvel geçici teminatlarını veznemize yatırarak makbuzlardı- komisyona- şartnamesini görmek istiyenlerin her gün mesai saatleri dahilinde Satış Şubemize, kaptıkaçtıyı görmek istiyenlerin de Tekel Transit Depoları Amirliğine müracaatları ilân olu-(4114) (545)
Ekonomi ve Ticaret Bakanlığından
Mevcut şartnamesine göre tah minen 30 forma tutacak olan Senai Mülkiye gazetesinin baskı işi eksiltmeye konulmuştur. Tahmin edilen bedeli 2700 lira olup geçici teminatı 202.50 liradır.
Şartnamesi her gün iş saatlerinde Bakanlığımız Gereç Müdürlüğünde görülebilir. İhaleye girmek istiyenlerin belgelerile birlikte 20/Tem muz/1950 Perşembe günü saat 11 de Bakanlık binasındaki Gereç Müdürlüğü odasında toplanacak komisyona gelmeleri ilân olu-nur- (4046)
Kimlik Daire
Saraçoğlu mahallesi karşısı, Özveren sokak, Eryılmaz apartmanı No. 27 de.
Müracaatı
Aynı apartmanda 7 No. lu daireye. Telefon: 24482.
(2427)
İlân
1$ arayanlara dik) at
Almanca iyi bilen, Türkçeden Al-mancaya- Almancadan Türkçeye ter cümeler yapabilecek ve Almanca Muhaberatı idare edebilecek kadar ve ayni zamanda daktilo yazabilen kadın veya erkek bir memura acele ihtiyacımız vardır.
Türkiye Eski Muharipler Bankası A. O. Anafartalar, Konya Sokak, Tarko Han, Ankara
Tel: 16440
Hacı seferleri dolayısile İdare mizce hususî kira suretile uçak tah-sisi kararlaştırılmıştır.
Uçak kiralama işine ait şartname Ankara, Adana, İstanbul İzmir’de, idarenin Bilet Satış Bürolarından tedarik edilebilir. ’
Bu işe taliplerin tekliflerini (kapalı zarfla) 29 Haziran 1950 Perşembe günü saat 15 te Ankara’da Genel Müdürlükte toplanacak olan komisyona vermeleri veya göndermeleri ilân olunur (4130) (551)
Sivas Çimento Sanayii Müessesesi Müdürlüğünden
Miiessesemize ehliyet ve liyakatlerine- göre yevmiye verilmek üzere bir aşçıbaşı alınacaktır.
İsteklilerin gerekli belgeleriyle Müessesemize başvurması ilân olunur. (4090)

Aranıyor
Müsait şartlarla Ankarada çalışacak sigorta prodüktörü aranıyor. Gürelik, Galata Mertebanl sokak Kınaciyan Han 1 inci kat adresine mektupla müracaat (2398)
Kiralık kat
Tasarruf evleri birinci cadde! No: 65. Dört oda, bir hol, elektrik,! su, havagazı, bütün konforu havi.I Tel: 31370.
lifin
Ismetpaşa Mahallesinde tam kon. forlu 42 sayıh ev acele satılıktır. Sarraf Avni Altına müracaat edilmesi rica olunur. (2402)
DİŞ TABİBİ HALIT SUNGUR Anafartalar Vakıf ty Han kat
L No. 115 - Tel: 16245
(177)
Satılık çiftlik
Karacakaya bağlarında 60.000 m-iizerine 6 odalı villâ, ahır ve mezru arazisi olan çiftlik satılıktır.
Akif Alpaslan
Vakıf İş Han No. 106 Tel: 14838 (2380)
Büyük fırsat
1 — Tryumph yeni 5.5 kuvvette Motosiklet.
2 — Temiz kullanılmış Opel-süpar Hususî otomobil.
3 — Boş dükkân mülkiyeti. Acele ve ucuz satılacak.
Müracaat Benlderesl, 2 nci köprü karşısında Demirci İsmail. (2423)

Muammer Karaca
Opereti
Osman Bikes
Son 2 gün
Sebze Alınacaktır
İS*. Hortive So». Al. Kr. Bej. drn (330)
1 — Kapalı zarfla aşağıda cinsi, miktarı, geçici tem natları yazılı 4 kalem sebze 14 Temmuz 1950 günü saat 11.00 de Harbiye 1 No. lu Sat Al. Kom. da satın alınacaktır. Bunlar toptan bir istekliye İhale edilebilir.
İstekliler teklif mektuplannı ihale saatinden bir saat evvel Komisyona vermeleri. ~ ■
Şartnamesi koj
Miktarı
• misyonda her
Tutarı
gün görülebilir.
Geç'ci teminatı
1— 1931 Doğumlu ve daha yaşlı doğumlulardan olup kanunî hepler dolayıslyle (sıhhî sebep, öğrenci olduklarından) bu doğumlularla işleme'tâbi tutulan yerli ve yabancı erlerin son yoklamalarına 1 Temmuz 950 günü başlanıp 15 Ağustos 950 tarihinde sona erecek ve mesai günlerinde saat 9 da başlanıp saat 17 de n hayet bulacaktır.
2— Yoklamaya gelecek her şahis fotoğraflı nüfus cüzdanı, öğrenci ise okul vesikasını, 6ihhî sebeplerden dolayı ertesi seneye bırakılan-lan sıhhî raporlarını ve ikişer vesikalık fotoğraflarını beraberlerinde getireceklerdir.
3 Yerlilerin yoklama günleri mahalle ve köy muhtarlıklarına bildirilmiştir. Mükelleflerin muhtarlıklarına başvurarak tayin edilen günlerde şubeye gelmeleri lâzımdır.
4— Yabancı öğrencilerin hangi gün şubeye baş vuracakları da Şube bölgesindeki Okul Md. lüklerine yazılmıştır. İzdihama meydan vermemek için her okula ayrılan günlerde öğrencilerin şubeye gelerek yoklamalarını yaptıracaklardır.
5— Şube bölgesinde bulunan yabancı erlerin yoklamaları 13* Temmuz 950 gününden 24 Temmuz 950 gününe kadardır.
6— Yoklamalarını bu müddet içinde yaptırmıyanlar hakkında
Kanunî İşlem yapılacağı yayınlanır. (4240)
Sayfa: 4
Grev hakkı
r
MARİO BRUNİ
HELENA VARGAS
birliği ile ka-
t
1
2 i
ı t
İmza Mithat Süzer
Bomonti Bahçesi
buhranı ve karaborsası yaratılmağa çalışıldı.
Bu gibi harbelerin piyasa üzerinde mühim tesirler yarattığını pek
ve devam edegelmekte olan buhrana nihayet vermek üzere öner genin umumî heyete şevkini rica ederim.
-------,----------------ve bu mü-I hım meseleyi sırf muhalefet olsun | Vatandaşları telâşa düşüren ve
-------------------1
REFİK FENMEN'İN
KİTAPLARI
Şeker ve Ekmekte yapılacak ucuzluk
★ (Başta rafı 1 İncide)
arzularmı birbirine
ı mücadelede yalnız , . ____ ________ _______
mürekkep bir ordu- kordelâyı kesmiş ve törende hazır yenemiyeceği gibi, bulunanlar dispanseri gezmişler-ve hükümetin de yal- dir.
müzik - varyete - cazz - dans
İlâveten Sayın Ankara Halkının Sevdiği
HER AKŞAM
İTALYANIN CAZ KRALI MEŞHUR
Mecliste yapılan mühim ifşaat
★ (Ba*taraf) 1 incide) I temin edilmiştir, arzetmekle iktifa ede-1 2 — Sorunun i:
bedellerini arzetmekle umu edeceğim.
20 bin ilradan yukan arsalar
Sayın Sinan Tekelioğlu arkadaşım diğerleri hakkında da malûmat edinmek istiyorlarsa, elimdeki cetvelleri kendilerine tevdi etmeğe amadeyim.
20 bin liradan yukarı arsalar şunlardır;
8 parsel halinde 10.340 metre -kare arsa 28.431 lira bedelle Ali oğlu Mustafa ve şeriklerinden.
1 Parsel, halinde 7.258 metrekare arsa 21.774 lira bedelle İsmail Sabuncu’dan.
4 parsel halinde 13.987 metre kare arsa 41.961 lira bedelle Gnl. Ab Sait.
6 parsel halinde 6.680 metrekare arsa 42.130 lira bedelle Naşide, Vasıf ve Hamit Kalaycıdan.
4 parsel halinde 4.677 metre ka-arsa 20.335 lira bedelle Rama -
n ve Ahmetten.
5 Parsel halinde 5.157 metre ka-arsa 27.554 lira bedelle Ali Fuat
Cebesoydan.
17 parsel halinde 43.317 metre kare arsa 223,864 lira bedelle Hu-lûsi İbrahim Sadıkoğlundan.
18 parsel halinde 38,781 metre kare arsa 195.725 lira bedelle Sadık Soyhan ve kardeşlerinden.
Bir parsel halinde 3294 metre kare küçük bir arsa, 150 bin lira bedelle Şükrü Saracoğludan (Allah, Allah sesleri, soldan alkışlar ve gürültüler, tekrar ediniz sesleri.)
Mehmet Aldemir (İzmir) - Türk milleti öğrensin.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen (devamla) — 3294 metre kare arsa 150 bin lira bedelle Şükrü Sarac-oğlundan.
Mehmet Aldemir (İzmir) — Dı vanı aliye, bunları da divanı ali-
■ t. — Sorunun ikinci maddesine geçiyorum.
Bu sahada binalı olarak istimlâk edilen gayri menkuller vardır. Bunların kimlere ait olduğunu tapu kıymetlerini ve istimlâk bedellerini sırasiyle arzediyorum.
1036 tapu kıymetli bir bina 2210 lira bedelle Fikriye Erbuldan.
2400 tapu kıymetli bir bina 16444 lira bedelle Osman Gültandan.
648 tapu kıymetli bir bina 38434 lira bedelle Emin Özbekten.
564 tapu kıymetli bir bina 21744 lira bedelle Şahap Gürlerden.
1440 lira tapu kıymetli bir bina 4513.70 lira bedelle Süreyya Be-cerendenj 960 lira tapu kıymetli bir bina 2938 lira bedelle Binbaşı Hamitten, 2592 lira tapu kıymetli bir bina 1085 lira bedelle Nihal E-ıeden, tapusuz bir. bina 5000 lira bedelle Kemal Şenden.
3 — Sorunun üçüncü maddesi ne geçiyorum:
Bu sahada vereseler arasındaki ihtilâf veya sahiplerinin ikamet gâhlarının meçhul olması gibi sebeplerle, istimlâk bedelleri bankaya yatırılmak suretiyle hazine adına tescil edilen 9 parsel mevcuttur.
İstiklâk bedeli 19952 liradır. So-hipleri de aSlih ve hissedarları İbrahim ve Ziya, İsmail oğlu Ali ve Kâmuran Kokay’dır. Maalesef metrekaresi yoktur.
Ali oğlu Veli kimdir?
İlgili makamlardan topladığım dosyalardaki gayrimenkul sahiplerinin hüviyetleri tamamiyle açık değildir. Aydınlatılması gereken hususlar da vardır. (Bravo sesleri, yaşa paşam sesleri) Ben, topladığım malûmatı olduğu gibi arzet-
eliyle yetiştirmiş olduğu Orman Çiftliğine değil de bu tarafta ya pilmiş olmasından dolayı vatandaşların hüzün duymakta olduğunu ve bu durumun halkta bir istifham yaratmış bulunduğunu beyan etmiştir.
İstizah isteniyor
Ahit - Kabirin burada inşa edilmesiyle müstear namlarla bir çok açıkgözlerin istifadeler temin ettiklerini kaydeden hatip, bu hususta vermiş olduğu sözlü sorunun gensoru haline ifrağ edilmesini istemiştir.
Demokrat Parti Grup Başkan vekillerinden Eskişehir milletvekili Abidin Potuoğlu, - gensorunun ancak, Grup karariyle açılabileceğini belirtmiş, Balıkesir milletvekili Sıtkı Yırcalı ile Zonguldak milletvekili Muammer Alakant, içtüzük mucibince gensorunun bugünkü gündeme değil, bundan sonraki gündeme alınması lâzımgeldiğini söylemişlerdir.
Yozgat C. H. P. milletvekili Av ni Doğan, kendisinin şahsan gensoru talebini desteklediğini bildirmiştir.
Bunun üzerine Başkan, hükümetin bu meseleyi tetkik etmesi için gensorunun başka bir gündeme a-lınıp alınmamasını oya sunmuş ve gensorunun başka bir gündeme a-lınması kabul olunmuştur.
Meclis, Pazartesi günü toplanacaktır.
Bagmakalcdan davan
Muhalefetin zararlı
Verem dispanseri
Bayındırlık Bakam Fahri Belen (devamla) — Bir parsel halinde 826 metrekare arsa 41.500 lira bedelle Abdurrahman Naci Demirağ-dan.
Bir milletvekili — Bunun da istirdadı lâzım gelir.
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen (devamla) — Bir parsel halinde 1460 metre kare arsa 32120 lira bedelle Mustafa Senih Atayurttan.
8624 metre kare arsa 28.000 lira bedelle Süleyman Sırrı veresesinden.
Bu arsalar istimlâk yolu ile alınmıştır.
Alınan binalar
Bu sahalarda bina olarak alınanlar vardır. Bunların kimlere ait olduğunu, tapu kıymetlerini ve istimlâk bedellerini arzediyorum:
56.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 275.000 lira bedelle Türk Tecim Anonim Sosyetesinden.
29,837 lira tapu k|ymetli bir bina ve arsa 253.000 lira bedelle Abdurrahman Naci Demirağdan.
14.000 tapu kıymetli bir bina ve arsa 250)1)00 14rta bedelle Kızılay Kuruntundan.
16.800 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 80.000 lira bedelle Hak kı SŞffet Tandan.
10.300 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 28.032 lira bedelle Meh met Eminoğlu Halim Özgen’den.
9480 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 11.840 lira bedelle Abdül-halik Renda’dan.
6.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 29.624 lira bedelle Hüseyin Hamit Benadam’dan.
9.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 26.213 lira bedelle Ahmet Niyazi oğlu Yahya Ahmet’ten.
9.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 65.186 lira bedelle Emin Azize Tırnazdan.,
1.445 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 23.828 lira bedelle Ali oğlu Salih Yaşar ve Mustafadan.
1.600 lira tapu kıymetli bir bina ve arsa 10.242 lira bedelle Naciye vereselerinden.
Tapu kıymeti bulunamayan bir bina ve arsa 55.000 lira bedelle Ziya Fikri ve arkadaşlarından.
3 — Sahibi belli olmadığından istimlâk bedeli bankaya yatınl-mış bir tek arsa mevcuttur. Bu ar sanın yüz ölçümü 1.761 metreka-ve bedeli 8.452, 80 liradıh
Anıt - Kabir
Şimdi Anıt - Kabir hakkındaki malûmatı arzediyorum:
1 — Anıt - Kabrin inşa edildiği arazi sahası 569.965 metre karedir, .istimlâk için harcanan paranın ye kûnü 1.175.927 liradır.
Bunun 43.135 metre karesi belediyeden ve 446.007 metre karesi şahıslardan alınmış ve 53.715 metre karesi hazîneden bedelsiz olarak intikal etmiştir.
Hususî şahıslara ait kısım 309 parseli ihtiva etmektedir, bedeli 1.018.856 liradır.
20 bin lira ve daha yukarı olan kısımlar şunlardır:
22 parsel halinde 21 m2 arazi 54.075 lira bedelle Nesibe Coşandan, 23 parsel halinde 20.913 m2 a-razi 77.008 lira bedelle Aliye- Ham diden ve Sametten, 26 parsel halinde 27.446 m2 arazi 71.998 lira
miş bulunuyorum. Bunları tesbit et- menfaatleriyle kendi menin zaman meselesi olduğunu sa- °lur olmaz meselelerde yın Tekelioğlu arkadaşımız takdir , karıştırmaya başladı, buyururlar. ilk önce buğday fiyatlarını tenkit
Ali oğlu Veli, kimdir? Arıyacağız. ederek çiftçiyi gayri memnun gös-Fakat bunun aranması bir zaman termeğe çalışmak istedi — “
meselesidir, diyoruz. | u:~ -----------
Kendilerine ilgilerinden dolayı diye ele almaktan geri kalmadı, teşekkürlerimi sunanm. | ,r“x :
Cemal Gönenç (Erzincan) —• Di- memleket iktisadiyatını baltalama-vanı Muhasebattaki tediye evra- j ğa matuf olan diğer haberler bir-kında vardır. | birini takip etti ve son olarak da yal
Bayındırlık Bakanı Fahri Belen nız Ulus sütunlarında bir şeker (devamla) — Bunlar, malûmu âli- 1 V"1 ’ ’ -
niz tamamen bir zaman meselesidir. Ben üç yerden dosya aldım.
B. M. M. nden, belediyeden. . . - ___ „__________
Müsade ederseniz, hatta daha • iyi bilen Ulus gazetesi dün de ’ fazla müsaade ederseniz, bunların bir şeker hikâyesi neşrederek _________
hepsini buluruz. Eski kıymetlerini halefet yapmak istemiş, fakat bir buluruz ve her türlü hazırlıkları gün evvel toplanan Bakanlar Ku-huzurunuza çıkarırız. Şimdi yalnız ! rulunun bu mevzuda sarih karar-bunlan yüksek heyetinize arzedi- lar verdiğini asla hatırına getirme-yorum. Kâfi görüyor musunuz. Size şimdi iki dosya vereceğim. (Bravo ı sesleri, alkışlar.
Sual sahibi teşekkür ediyor |
Bakandan sonra söz alan soru sahibi Sinan Tekelioğlu, yaptığı açıklamadan dolayı Bakana teşekkür etmiş, bütün milletin bu sualin cevabını heyecanla beklediğini söylemiş, Anıt - Kabir’in Atatük’ün
Ankara Ticaret Odasından
No. 3242
Esas merkezi îstanbulda, eski Gümrük sokak Ada Han 21/22 numarada bulunan Fen Ticaret Türk A. Ortaklığının, Ankarada Posta caddesi Cündoğlu Han No. 24/25 de aynı unvanla bir şube açmaya teşeb büs etmiş olduğu odamıza vaki olan müracaattan ve bir örneği aşağıda yayınlanan karar suretinden anlaşılmakla iş bu şubenin ticaret unvanı ile müdür olarak tayin edilen İsmail Ülgen'e verilen imza yetkisinin 22/6/1950 tarihinde ticaret sicil line tescil edildiği duyurulur.
Toplantı: 111
Hazır bulunanlar:
Mithat Sözer: Yönetim Kurulu başkanı.
Faika Sözer: Yunetim Kurulu
Ahmet Tokmak: Yönetim Kurulu âzası.
Toplantı tarihi: 1/6/1950. Gündem: Ankarada şube ması ve müdür tayini.
Alınan Kararlar:
Ankarada Po’stahane caddesi Cündoğlu han 24—25 No. da ortaklığımızın bir şubesinin açılmasına, bu cihetin Ana Sözleşme hükümlerine göre Ekonomik ve Ticaret Bakanlığına bildirilmesine ve bu şubenin 1/6/1950 tarihinden itibaren faaliyete geçmesine ve bu şubeye müdür olarak aylığı bilaloara kararlaş tırılmak üzere İsmail Ülgen’in bu şube adına münferit imza yetkisiyle tayinine ve bu yolda bir sirküler yayınlanmasına oy.............
rar verildi.
İmza
Alımet Tokmak
İmza Faika Sözer
Bu örnek Garanti Bankası müdür muavini Vedat Ayral tarafından getirilen ve bir örneği dairede alıkonularak yine getirene geri verilen Fen Ticaret T.A.O. na ait ve Beyoğlu Altıncı Noterliğinin 8/5/ 1950 tarih ve 8151 No. sile tasdik ----------- —-------. ----- -----edilen 200 tek sayfadan ibaret olan bedelle Şefika Erenden, 42 parsel karar defterinin 5 inci sayfasından halinde 53.610 m2 arazi 204.255 li-' çıkarılan örnektir. 9/6/1950. ra bedelle İş Bankası, Recep Züh- “.............................“
tü ve arkadaşlarından, 34.864 m2 araz/ 67.432 lira beblelle Burhan 1 Çakır ve arkadaşlarından. |
Bu arsalar da İstimlâk yoluyla

60 kuruşluk pul üzerinde Beyoğlu Altıncı Noterliği Ferit Vasa Resmi mühi.’tr ve imza (2421)
miştir.
Kendilerine bir defa daha haber verelim ki, şeker fiyatları indirilecektir. Ve bu husustaki istihlâk vergisini tadil eden kanun teklifi çok kısa bir zamanda belki önümüzdeki hafta başlarında Büyük Millet Meclisine gelmiş olaraktır.
Şekerdeki indirme kilo başında tozda 30, kesmede 20 kuruştur. Bu kararın şekerle yapılan mamûllere de derhaj tesir edeceği muhakkaktır.
Ayrıca ekmek fiyatlarında da mühim bir indirme yapılmaktadır. Bu da muamele vergisinden kilo başına yapılacak üç buçuk kuruş kadar bir paradır. Sade bu hâzineye aşağı yukarı 24 milyon liraya malolacaktır.. Fakat ayrıca ekmeğin imaliyesi, randımanı gibi noktalar da hesap edilmektedir. Böy-leceı ekmeğin buğday fiyatlarına dokunmadan kilo başına 5 kuruş kadar ucuzlayacağı anlaşılmaktadır.
Bu vergi indirmeleriyle elde edilen ucuzluğun karşılığı nereden bulunacaktır? Nasıl bulunacaktır? Tasarrufla! Her Bakanlık, bu hu 6usta lâzımgelen tasarruf tedbirlerini almıştır. Böylece şeker istihlâk vergisinden 20 - 30 milyon lira ve ekmek muamele vergisinden 24 mil yon lira ki ceman aşağı yukarı 50 milyon lira indirmek kabil olacaktır.
Bu tasarrufları ikinci tasarruf tedbirleri takip edecektir. Şunu da ilâve delim ki, bu tasarruflar yapılırken Ulus’un propaganda yaptığı gibi asla bir tensikat bahis mevzuu değildir. Memurlardan kimsenin ücretine ve maaşına dokunulmıya-caktır.
propagandası
hasını düşürmek öyle «olsun* demekle olur bir iş değildir. Bunun için gereken tedbirleri sırasiyle almak lâzımdır. Bu da zaman meselesidir. Fakat buna rağmen yine kanun mevzularında ilk adım a-tılmıştır.. Ve bunun da hayırlı tesirleri kısa bir müddet içinde görülecektir.
Halk Partisi organlarının ucuzluk propagandası yapmalarının i-kinci mühim sebebi de şudur:
Piyasada sun’î bir kriz vücude getirmek! Onun içindir ki, Demokrat Partiden daha çok bu mevzu üzerinde durmuşlar, ve ucuzluk hakkında bir yığın hikâyeler icat etmişlerdir.
Onların propagandalarına göre, vergiler yan yarıya indirilecektir. Gümrük resimleri indirilecektir. Hattâ bazı mallardan gümrük bile alınmıyacaktır. Her tarafa el altından bu haber yayılmaktadır. Bundan kasıtları nedir? izah e -delim:
Tabiatiyle ortalıkta vergiler inecek diye bir kanaat hasıl olursa, vergi mevzuile alâkadar bütün işler duracaktır. Tüccar, vergiler inerse, bazı maddeler ucuzlayacak, sonra elimde kalırsa zarar e-derim, diye mal almıyacaktır. Bu, bir taraftan yerli sanayie tesir edecek, öbür taraftan, siparişleri durduracaktır!
Hele gümrük resimlerinin indirileceği hakkındaki propagandanın tek hedefi, tüccarı şimdiden mal siparişinden alıkoymağa ve böyle -Jikle muayyen bir devre sonra memlekette bir kriz yaratmağa çalışmaktır. Çünkü onların telâkkilerine göre vatandaşlara hizmet böyle olur. Yapıcı muhalefet sanki budur. Ve zannederler ki, bu sayede herkes geçen günleri arıyacak, nerede o eski bolluk? diye dizlerini döğecektir! Bolluk zannettikleri devir de makarnanın, patiskanın karaborsaya düştüğü ve hayat pahasının yüzde 480 fazlalaştığı devirdir! Yani kendi devirleridir!
Onlara temin edelim ki, umduklarını asla göremiyeceklerdir. Çün kü Demokrat Parti iktidarı bilgili ve kararlı bir şekilde işe el koymuş ve metodlu bir çalışma sistemi tutmuştur. Ne kadar gayret etseler, bu sun’î kriz yaratılmıyacaktır. O-na göre tedbirler alınmaktadır.
Şimdi yeni bir terane tutturmuşlardır: Şekerin ucuzlamıyacağı şayi olunca, gûya piyasada şeker kalmamış, bu yüzden şeker karaborsaya düşmüş. Hattâ bazı yerlerde kilosu 220 kuruşa bile yükselmiş!
insanın bu nevi propagandaya inanabilmesi için, değil sade İktisadî bilgilerden hattâ en basit bir sağduyudan, mahrum olması gerektir. Ortaya eğer şekerin pahalanacağına dair bir haber çıksaydı, o zaman bir çok kimseler elindeki malı saklar, istifçiler harekete geçer ve bu yüzden piyasada şeker buhranı başgösterir, ve kendi zamanlarında bir çok defa vaki oldu-r——
★ (Bm tarafı 1 İncide) | bin liraya yapıldığını, röntgenin nelerde memleketimizde tesirini çok ' Sağlık - Bakanlığı tarafından, diğer artturdığını, binlerce vatandaşın ' âlet ve malzemesinin de Veremle bu musibete duçar olduğunu, bu Savaş Derneği tarafından temin yüzden veremle mücadele işinin ' edildiğini söylemiş ve bundan ev-mükûmet programının en başında ' vel açılmış olan 1 numaralı Verem yer aldığını söylemiştir. | Dispanserinin başardığı faydalı
Daha sonra Sağlık Bakanı, ha hizmetleri anlatmıştır.
ricî düşmanla mücadelede yalnız Bundan sonra Sağlık Bakanı subaylardan ---• - • ........
nun düşmanı hekimlerin ______________
nız olarak verem hastalığını yene miyeceklerini, bu sahada halkın da hükümet ve hekimlerle birlikte çalışması gerektiğini sözlerine ilâve etmiştir.
Müteakiben söz alan Veremle Savaş Derneği ikinci başkanı Dr. Nusret Karasu da dispanserin 85
★ (Rm tarafı 1 İncide) das edilen buhran devam etmekte ve gittikçe daha kesif bir hal almaktadır. Mektep, Kanun, mah-! keme ve her çeşit resmiyet yolu ile zorla tutturulmağa çalışılan uydur ma dil daha şimdiden nesiller ara | sında korkunç bir ayrılık yaratmış , ve milletin manevî bünyesinde i-
ratılmak için kasten yapılmakta- ylleşmesi güç yaraLar açmıştır. dl£- | Bu itibarla Anayasanın 2 nci
Elbette ki Halk Partililer de bi- maddesindeki devletin resmî dili lirler ki, İktisadî ve sosyal hayatı- Türkçedır sözünden ne anlaşılmamızla sıkı sıkıya alâkadar olan bir sı lâzım geldiği hususunda B. M. i8?* hakkında Meclisince bir tefsir kararı almak .... I
alelâcele ve derhal bir karar verilmesi imkânsızdır.
Alâkadarlardan yaptığımız tahkikata nazaran grev mevzuu şimdi itina ile tetkik edilmektedir. Dün- ) yada grevi kabul etmiş olan 38 memleketten Rusya ve peyk devletler hariç grev mevzuatı istenilmiştir. Bunlar peyderpey gelmek- ' tedir.
Bu mevzuat tetkik olunacak ve böylece memleket ve işçi menfaat- I lerini telif eden sarih bir karara
Bu geceki güreşler eueu oır Karara . Demirsporlu güreşçilerle
varılacaktır. Bu mevzu üzerindeki a^a Zıraı^Kombınalar J)üreşçi-çalışmalara bir an ara verilmiş de- K"
ğildir.
leri arasında bu gece saat 22 de 19 Mayıs Stadında bir karşılaşma yapı ■ lacaktır. Geçeçn hafta îstanbulda yapılan ilk karşılaşma 4—4 berabere ' neticelenmiş, bu geceki maç da birincinin revanşı mahiyetindedir. Bir müddettenberi İstanbul takımı Berlin Olimpiyatlarında dünya şam piyonu olan Yaşar Erkan nezare-1 tinde çalışmaktadır. Takım bu gün için cidden kuvvetli bir manzara | arzetmektedir.
Bu geceki karşılaşmalara her iki , takım aşağıdaki kadrolarla ringe . çıkacaklardır.
İstanbul Demirspor: 52 Kemal Ersoy, 57 Nasuh Akar, 62 Ali Yıl- ,
ğu gibi karaborsa alır yürürdü.
Halbı^ki, şekeriiln ucuzlayacağına dair haber şayi olunca bilâkis, tüccar, elindeki şekeri, ilerde bir çok formalitelerden kurtulmak için, piyasaya sürmeğe bakar; kimse istif yapmağa kalkmaz ve böylece ortalıkta şeker bollanır!
Karaborsanın tek âmili, bir mad- 1 denin azlığı ve pahalanmasıdır. Yoksa elimizde bol bol şeker stoku bulunursa, şekerin de ucuzlaya-
,.P;.y:'tada ' “soy, ■» ««ar, 02 An YU-
T biIabia bollub b.^-. I dirim, 67 Ahmet Filiz. 73 Nurettin
Acaba hu zevat hu en basit ıktı- _ , ... x
Zafer, 79 Alı Ozdemır, 87 Elmas Avcı, Ağırda Alj Ahmet.
Ziraî Kombinalar 52 Seyfi, 57 Refik Aslan, 62 Ahmet Bulut, 67 Tev-, I fik Yüce, 73 Celâl Atik, 79 Kâzım I Demir, 87 Yaşar Doğu, Ağırda Adil ■' Candemir. |
Beyrut'un Rasing Klübü
I İstanbul, 23 (a.a.) — Şehrimizde I ve Ankarada beş maç yapacak olan 1 i Beyruttan Rasing Klübü bugün I saat 16.30 da uçakla şehrimize gel-I miştir.
Beyrutlu futbolcular ilk maçlarım yarın Galatasarayla, ikinci maçlarım da Pazar günü Fenerbahçe ile | Fener Stadında yapacaklrdır.
Acaba bu zevat bu en basit İktisadî kaidenin de farkında değiller mi? Bunu biz bilemeyiz. Fakat iki ihtimali de gözden uzak tutmıya- 1 lım: Farkında iseler, bu takdirde 1 kasten bu haberleri çıkarmışlardır. Farkında değilseler, öyle ise senelerce bu memleketin iktisadiyatnu bu gibi kimselere nasıl bırakmışız diye bizim hayıflanmamız gerektir!
Yazımızı bitirirken şunu ilâve e-delim: Biz dünkü iktidardan bu çe- ' şit zararlı ve gûya kurnazca j manevra ve propaganda değil, ya-pıcı ve memleket hayrına bir muhalefet bekliyoruz.
Ama söz anlayan biri gelsin! Anlasalardı bu hale düşerler miydi?
Mümtaz Faik FENİK I
İdaresinde AtrakSİyOD
Orkestrası
VE
Sevimli ARJANTİNLİ Şantöz __________
★ (Baştır afi 2 ncid( lerinin lezzetleri de bozulma
6 — Kesimden sonra muayı edilen büyük baş hayvanlan = her gün takriben 20 ilâ 50 h( vanda sistiserk hastalığı gör mekte ve her gün bu miktar
lî servet heba olmaktadır. Ha ki mezbahada buzhane yapılı takdirde bu hastalıklı etler 1 haneye konup fennen muayyeı gün. belli bir derecede buzhan bırakıldıkları takdirde bu hastı zail olacak ve bu suretle millî ı vet heba olmaktan kurtulacak
7 — Mezbaha hayvan pazarı ğışh havalarda çamur, sıcak kuru havalarda toz deryası ha de bulunmakta ve kasap esi ile birlikte bilhassa hayvan p zan diye bir kaç koyununu s maya gelen köylü vatandaşla sıhhati tehlikeye girmekte, ayı hayvan pazarının intizamsızlığı zünden köylü vatandaşların h, vanları çalımp kaybolmakta bu yüzden de mağdur olmak^ lar. Bütün bu sebeplerle lf^ pazarının düzenlenmesi ve hiç ğilse pek mahdut olan bu y parke döşenmesi Belediyeden rarla ve defaat ile istenildiği yapılacağı hakkında söz de ve diği hale maalesef bugüne ka bu dahi yapılmamıştır.
8 — Hayvan borsası: Bazı yük şehirlerimizde olduğu gibi karamızda da et narha tâbi ve sebeple et maliyetininin doğru larak tesbiti zarurî bulunmaktaı Diğer taraftan gelir vergisi ka nunun 9, 10 ve 11 inci maddi rinde genel ve özel şartlan diren esnaf muaflığının tayin, bit veya kaldırılmasına (Ma 13) esas olmak üzere (Bir tak yılında satın alınan emtianın tan) nın bir unsur olarak naz alındığı kanunî bir hakikat lunmaktadır. Bugün bu zaruret lâhiyettar ve mesul olmayan mezbahada duran tek bir şah takdiri ile karşılanmak tenilmektedir. Aşikârdır ki bi le ehemmiyetli bir mevzu) bu nitelikte bir şahsın U mamen batini ve hissi takd ile halledilmek istenilmesi bas hayvancılarla kasapları bazan; halkı mutazarrır etmektedir. M fiyet 1/1/1950 gününden itibai meriyete giren gelir ve esnaf i gileri önünde daha büyük eha miyet kazanmaktadır. Bu sebe-4355 sayılı ticaret borsalan 1 nununun 14 üncü maddesi ğince kasaplık et fiyatlar^ , lım ve satımının mezbaha pırında teşekkül edecek bir hay borsası tanzim ve tescil edilebiliri sini teminen kasaplık hayvan alı ve satımlarının borsaya dahil maj deler arasına ithali için gerekl muamelenin bir an evvel yapıl ması zaruri bulunmaktadır. B hususta Ankara Belediyesine, Tica ret Bakanlığına, Ankara Ticaret Borsası Başkanlığına aylarca ev' vel yazıldığı halde bugüne kada hiç bir netice alınamamıştır. Ha buki arzedildiği üzere borsa pe' hayati bir ehemmiyet taşımakta dır.
Bilmem buna ilâve edecek bi şey var mı?
Hikmet YAZICIOGU

eha
d
İr1

SAZ VE SES TOPLULUĞU
■fr (Bm tarafı 1 İncide) tadırlar. Refah, faciasının askerî ve sivil mes’ulleri', serbestçe dolaşırken, merhum şehitlerimizin bize e-nıaneti olan ailelerinin bu fecî haline bir nihayet verilmesi için, i-cabediyorsa yeni bir kanun kabulü maksadiyle, Meclisin tatilinden vel müzakereye konulmasını ve teklif ederiz.
Bu takrir, gerek Parti Grupund ve sonra da Büyük Millet Meclisinde konuşulurken bu faciaya dair bir çok hakikatler ortaya çıkacak ve dolayısiyle 208 vatan evlâdının ölümünün mes’ulleri anlaşılacaktır.
Karilerimiz gayet iyi hatırlar ki bu facia vukubulduğu sırada Cevdet Kerim İncedayı Münakalât Vekili, Safvet Arıkan Millî Savunma Bakanı ve halen tekaütlüğünü istemiş bulunan Oramiral Mehmet Ali Ülgen Deniz Müsteşarı bulunuyor-ı lardı.
1 Bilhassa Amiral Mehmet Ali Ülgen fiilen bu seferi tanzim etmekle vazifelendirilmiştt
Kıymetli ses sanatkârı
Sabite Tur
Sevimli sanatkâr
Nusret Ersöz
Sevimli ses sanatkârı
Nıgâr
Akşam Bahçemizde
Mükemmel Servis — Nefis Me zeler
Tel: 21355
Dışardan yemek getirmek serbesttir
Yanmaz boyamı tecrübesi yapıld
Kimyager Mehmet Ali Sallık tarafından icat edilen yanmaz | yanın tecrübesi dün saat Mayıs stadında yapılmıştır.
Cumhurbaşkanı Celâl Bay ar,.-işleri Bakam Rüknettin Nasuhior Millî Eğitim Bakam Avni Başıl basın mümessilleri ve kalabalık halk kitlesinin hazur bulundı tecrübede tahtadan imal edilmiş birisi yanmaz boya ile boyanmış model ev benzin dökülmek suret le yakılmıştır.
Tecrübeden sonra Cumhur baş m Celâl Bayar, yanmaz boya yaj Mehmet Ali Sallıkalp’ı tebrik et: ve yeni buluşlar beklediğini iil ederek başarılar dilemiştir. i
3
ıd
Atom enerjisi
Pratik radyo ve televizyon-kendi kendine öğrenmeğe mahsustur. Cüzü 60 K. Cildi ıod
Pratik yüksek matematik 3 cilt 85
Fizik problemleri Lise I 8 Radyum ve harikaları 10 Elektriği anlamak için 30 Yeni elektrikçilik 4 cilt 113 Yeni elektroteknik I. ciltlisi 60 Yeni elektroteknik II. 2 cüzü 2i Şoförün kitabı 2
Ankara'da Akba ve her kil beyinde bulunur.
lifin
Beypazarı nüfusundan aldı nüfus cüzdanımı zayi ettim. Y sini alacağımdan eskisinin hül kalmadığını bildiririm.
337 doğumlu Salih (2426) İsmail Öğün

Comments (0)