Onblrincl Yû
I
w*
name neşredildi
A
• • •
l
L
HÜRRİYET VE
ve adlî teminatlı bir seçim kanu -nunu kabule yanaşmamahta ve boylece de hâlâ tek partinin keyif ve arzusunun tecellisini iştiyak Devamı Sa., 5; Sü., 8 dc
her şeyi de yapnıış-
yazık ki, iktidar parti Misakımızın temel diye uâ
İYeni Emeklileri
iltihak eden Denizaltılar
Dört Amerikan denizaltısının donanmamıza katılması munasebetıle evvelki gün İzmirde yapılan merasimin ilk fotoğrafları elimize gelmiş bu* lunmaktadır. Yukarıda Amerika milli marşı çalınırken Amerikan bayraklarının indirilişi, sağda merasimin sonunda Türk ve Amerikan komutanlarının el sıkışması ve altta denizaltı filosu komutanı Albay Fahri Koro-türk bir nutuk irad ederken görülmektedir.
Pazar Günü Yapılacak Miting Hakkında)
İdare; Nuruosmanlye No. 17 Tel adresi: «TİNİ SABAH» İSTANBUL
Telefon ı 50705
SAYIS HER yerdi
MIAYIS
JS4S
W X - ı-ı
ABONE Türkiye Senelik 2«oo I aylık iwo i aylık 100
■ EDELİ
Ecnebi ı ece İKO 1000
t M?
Kr.
)
)
)
10
KURUŞ

va
9
9

AA
HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİ YİZ
__L_ • i ’• ’ ■•w.,-, »a.. ' \
Mitingde hazır bulunacak olan Celâl BayarYn dikkate değer bir konuşma yapması muhtemel
Lâfla peynir
Gemisi yürüse i
r;
ı Üşlerin vardığı bu dereceden sonra çoğunluk partisine halkın zerre kadar i-timadı kalmamıştır ve herkes içinden biliyor ki yeni bir seçimde Halk Partililer, dürüst olmak şartile, behemehal kaybederler ve hiç bir yerde tutunamazlar

ivasta Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak ve Şeni şeddin Günaltay, Halk Partisi kongresinde, birer nutuk söylediler.
Şemşeddin Günaltay kanun yapına salâhiyetinin sadece Büyük Millet Meclisine aid olduğunu tebarüz ettirerek Demokratların, yurdun çeşitli köşelerinde tertibledik-îeri mitingleri yersiz buldu ve böyle gösterilere kulak asılmıyacağı-tu anlattı. Dışişleri Rakam da hükümetin, tam ve şübbesiz seçim emniyetini sağlamak niyetinde olduğunu tekrarladı. Fakat Sivasta örneklerini dört yıldır gördüğü* müz edebiyat ve bu belagat yarışları tekrarlanırken Bursa-da, Adanada Demokratların hazırladıkları büyük ve kitlevi nümayişler yapılıyor, halk ellerinde levhalar meydanları dolduruyordu. Bu levhalarda açıkça denil!-yordu ki: «Reyimizi çalanlar, paramızı da çalarlar.»
Burs ad a söz alan Samed Ağa-oğlu bir kaymakamın kendisine Ankara seçimleri hakkında nasıl itirafta bulunduğunu açıkladı. AnkaralIlar (17) milletvekilliğinden (11) ne Demokratlan seçti, fakat ben (17) Halk Partili tayin ettim. An karada cereyan ettiği Ağaoğ-lunca temin olunan bu hâdisenin başka yerlerde, fanıza İzmirde veya İstanbulda tekerrür etmediğin-1 den nasıl emin olunabilir? Halka bu emniyet gelmedikçe de iktidar ra nasıl güvenebilir? Bütün Halk Partili Bakanlar, sözlerinde samimi iseler, seçim emniyetini sağlamakta müttefik olmalıdırlar. Amma Dışişleri Bakanının dediği gibi iııtihab emniyeti demek, behemehal bir partinin is-tiyeceği bütün teminatın sağlanması demek değildir. Yani bugün Türkiyede seçim emniyeti olmak için Demokratların dediklerini yüz de yüz tahakkuk ettirmek şart değildir. Binbir türlü şekil ile seçim emniyeti sağlanabilir. Bu söz de bir hakikat kokusu yoktur denemezse de Halk Partisi bu bahiste, 21 Temmuz dolayısile, sabıkalıdır. Hariciye Bakanımız da bilir ki sabıkalılar nihayet tecillidirler ve bir sabıkalıya, mazisinde hiç lekesi Cİmıyan, sicili tertemiz bir vatandaş gibi muamele edilemez. Binaenaleyh Halk Partisi seçim bahsinde başka memleketlerde verilmesine lüzum olnııyan teminatı da millete vermek mecburiyetindedir. Hele düşünüldüğü, rivayet edilen ftekil, yani seçim içlerinin idaresini belediyelere bırakmak şayed (Devamı Sa,, 3; Sü., 4 de)
Ankara 24 (Hususî) — Demok rat Parti Ankara il idare kurulu pazar günü yapılacak olan miting için aşağıdaki beyannameyi yayın hımıştır:
• Sayın yurddaş, aziz yurdun ha kikî ve öz sahibinin büyük Türk milleti olduğuna ve bütün millet işlerinde yalnız ve yalnız onun hür ve asil iradesinin hakim olma sı lâzım geldiğine inanan ve ayni zamanda bunu bir ön dâva olarak ehemmiyetle ele almış bulunan Demokrat Parti, biliyorsunuz ki. geçen büyük kongresinde aldığı bir kararla bu millî ve kutsal dâ vanın ancak Hürriyet Misakı ile tahakkuk edebileceğini ilân et -mi.ş ve şimdiye kadar bu uğurda elden gelen tır.
Fakat ne si Hürriyet
reği ve millet iradesinin de ne tecellî vasıtası olan emniy?tli
Bol miktarda şeker ithali kararlaştı
-----o----
Ankara 24 (Hususî) — Şeker istihlâkinin son günlerde çok artması üzerine hükümet dışarıdan bui nııkdarda şeker getirmeğe karar vermiş ve bu hususta teşebbüs lerine geçmiştir. Şeker fiyatlarında ufak bir tenzilâtın düşünüldüğü de öğrenilmiştir.
r-----------
Mısır
aa////v-w
Mektubları
- - - -
«Yeni Sabah» ın Kahire habirl Faule Herfort’un «Jr ve Fillstindeki son
mrı-
Mı-hâ-diselcre temas eden bir yayı-
şını yarın alâka ile okuyan caksuuz...

J
Arab! ar «Ateş Kes teklifini kabul ettiler
Amerika “Filistindeki gelişmelerden vahim şekilde rahatsız olduğunu^ Arab devletlerine bildirdi. Arabi ar mühlet istedi
Yahudi liderlerinden Dav id Ben Gıırion
Kudüs: 24 ıAP.) — Arab Lej-tinde (Ateş kes) emri verilmesi hakkında Yahudiler tarafından A-rablara yapılan teklif müddeti bu gün öğleden sonra bitmiş, lâkin Ajublar k^ımeğe. karar ver-ûı«?mişferdir. " -22F-
Bngün Amman’da yapılan bir toplantıda teklifin, 36 saat daha u-zatıİmasını istemeğe karar vermiş 1er, ve güvenlik konseyindeki Suriye delegesi, Arab devletlerinin bu teklifini konseye bildirmeğe memur etmişlerdir.
Amman’da bu toplantıya Arab devletleri mümessilleri iştirak etmiştir. Arablara göre, ateş kes teklifinin 36 saat daha uzatılması. Arab devletleri arasındaki müzakerelerin tamamlanması için lâzımdır.

Ingilterenin de, Arab devletlerini ateş kesmeğe iknaâ çalıştığı zannolunmaktadır.
Diğer taraftan Birleşik Amerika hükümeti, elçileri vasıtasile gü -yenlik konseyinin (Ateş kee) emrine uymalarını Arab devletlerin den taleb etmiştir. Elçilere verilen fDevamı) .8a , 5; Stt., 3 de
Orman faciasını yaratan Şevket Hatiboğlu-Nâzım Batur sistemi nihayet darbeyi yiyor
B Maliye teftiş hey'eti şehrimize gelerek esaslı tahkikata başladn
Memleketimizde bir facia halini almış olan orman meselesi ve bu mevzuda köylünün çfjctiği ıztırab ve sıkıntı üzerinde senelerdenberi yaptığımız ısrarlı neşriyat nihayet semeresini vermiş gibi gözükmekte ve bu ıztırab ve sıkıntının müsebbibleri meyanında zikrettiğimiz Hatiboğlu - Batur sistemine nihayet kat i darbe indirilmek ü-zeredir.
Randevu evi
cinayeti dâvası bitti
--1—o-----
Polis Seda(i 17,5 sene hapse mahkûm oldu
---o---
Katil cezaevİndeki konfor suz-luktan şikâyet ediyor
Bir müddet evvel Beyoğiunda bir randevu evinde şoför Bedriyi tabanca ile öldüren polis Sedat Altıata ve arkadaştan İsmail ile feekir hakkındaki dâvanın duruşmasına dün 1 inci ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır.
(Devamı Sa. 5. Sil 1 de)
Dün mevsuk menbalardan haber aldığımıza göre Ankaradan bir teftiş heyeti bu meselenin tetkiki ve tahkiki ile vazifelendirilmiş bulunmaktadır.
Maliye baş müfettişlerinden Nedim ökmenin riyasetindeki bu maliye teftiş heyeti bundan bir kaç gün evvel şehrimize gelerek çalışmalarına başlamıştır.
Heyet dün ilk olarak, mevzuu-bahis neşriyat Birasında «Yeni Sabah a bazı dokümanlar vermek ve makaleler yazmak suretile (Devamı Sa., 5; Sil., 6 da
Dün
Ekspresin parçaladığı! kamyon
-----o-----
Hâdise Bozüyük’leKarakoy arasında oldu, şoför belinden ikiye bölündü
Ankara: 24 (Hususî)
akşam îstanbuldan hareket eden ekspres saat birde Karaköy ile Bozöyük istasyonları arasında îs-partadan mal ve yolcu yüklü olarak îatanbula gitmekte olan bir kamyona çarpmış, kamyon ikiye bölünerek parçalanmış kamyondaki benzinler yanmağa başlamıştır. Tren kamyonu elli metre kadar
Devamı Sa., 5; Sü., 2 de
Vitri fiyatların mahkûm eden Mües«e»e bu kerre
Liraya HER RENKTE YAZLIK KAŞE PANTALON
İBRAHİM İROÖREN
jl Sultan Hamam, Dikranyan Han, Kat:3 No: 21
IJ İstanbul.
?-■ • / •, u
Donanmaya
tasarısı yakında Meclise
Türkiye Neden Harbe Girmemiş?
Bunu Bitler anlatıyor!

t
Cebelüttank boğazını nasıl kurtardığını anlatan İspanya eski Dış Bakanının Bitlerle Berchtesgadende yaptığı mülâkat
Hibbcııtrop, «Türkiye, İngiltcreye vurduğumuz her darbeden sonra biraz, daim tarafsızlığa doğru kaymaktadır» dedi.
ispanya eski Dış Bakanı
|Serrano Suner’in hatıratı |
İspanya eski Dışişleri BakUnı Serrano Sunnerin hatıratını neşre devam ediyoruz. Eski İspanyol Bakanı, hatıratında, 191/0 senesinde Iierchtesgaden'de Bitlerle yaptığı mülakatı anlatmakta ve Hitlerin sözlerini nakletmektedir. Okuyucu larvnızm merakla takib edeecklc-tine emin bulunduğumuz hatıratın devamı aşağıdadır:

Askeri duruma gelince, Almanya, daha şimdiden şavaşı kazanmış sayılabilir. İngiltere, mütemadi bombardımanlarla gündengüne da

Gecekondu evleri
Mesken buhranının izalesine karar bunların yıktırılmıyacağı anlaşılıyor
Meclisin dünkü mevzu
toplantısında İçişleri ve Maliye Bakanlan bu üzerinde
mühim izahatta
Avusturya barış müzakereleri de akamete uğradı
Londra 24 (B.B.C.) — A m gri -ka, İngiltere, Franga ve Rusya Dışişleri Bakan muavinlerinin iştira-kile Londrada yapılmakta olao Avusturya barış müzakereleri durdurulmuştu. Konferansın ne z&-wqn toplanacağı lx*lli aeğildir.
fahrimizdeki Gecekondulardan

' ' I


bulundular
Mec
Ankara: 24 (Hususî) lisin bugünkü toplantısında İçiş leri ve Maliye Bakanlar! İstanbul milletvekili Ali rnza Arının Gecekondu evleri belediye ve özel idarelere ait arsala? hakkında ki sözlü sorusuna cevap vermiş lerdir.
îlk olarak kürsüye gelen Mü nir Hüsrev Göle ezcümle şunları söylemiştir:
«
da alınan veya alınmayı düşünü len tedbirlerin başımla bu evlerin sağlık ve şehircilik bakımın dan Islâhı kabil olanların İslah t Devamı Ha. 5. Sü İ de)
Gecekondu evleri halikın
ha çok sarsılmaktadır. Gayemiz, lngilizlerin maneviyatını hiçe indi rip, onu, tecrid etmektir. Bu su -retle İngiltere ya mağlûbiyetini kabul edecek, yahud mukavemet göstermekte İsrar edecektir, kavemet gösterdiği takdirde mahvı mukarrerdir.
bıgilterenin iki ümidi
Bugün îngilterenin iki ümidi vardır: Rusya ve Amerika.. Onun başka dostları yoktur ve olmayacaktır. îngilterenin biricik emeli, Rusyayı, harbe sokmaktır. Fakat Staliııl, komünizmin iflâsile neti-(Devamı Sa., 4; Sü., fi da)
Mu ise,
sevkediiiyor
? - ■ - o--- (
(3u se belle Tekelioğîu-t j Bun dul ve yetim s s aylıklarına zam S | teklifi reddedildi |
Ankara 24 (Hususî) — Sinan Tekelioğlunun emekli, dul ve yetim aylıklarına zam yapılması hakkın-daki kanun teklifi yakında yeni emekliler kanun tasarısı Meclise sevkedileceği için alâkalı komisyonca reddedilmiş ve yeni tasan Meclis gündemine alınmıştır.
Başbakanın istifa etmiyeceği anlaşıldı
Ankara: 24 (Hususî) — Başbakan Haşan Sakanın önümüzdeki günlerde Karadeniz bölgesinde bir tetkik seyahatine çıkacağı bildiril mektedir. Şu hale nazaran Başba-kanın istifa edeceği yolundaki şayiaların aslı mektedir.
Halk Partisi li Hilmi Uran
bir İnceleme gezisi yapacaktır.
olmaması icabet-
genel başkanvekj-da doğu illerinde
' )*\
Yine Yangın
Dstanbuı
lakiyet
■Mİ u».
stanbul yangınları, artık Mut I devrinin, şehrin umumî hayatını belirten osaslı gibi bir h.ıl r
Yangmsız I
yok gibi hır
j ULUNAY .
bu yangınlar ekseriya
parla-mües-sabah
çizgileri kesbettl.
günümüz
şeyi
Fakat
rr.ısı kolay maddeierlo ışliyen iH3clerdrn çıkıyor. Meselâ dün Boyogluiıda Tepoba^ında bir otelin altındaki «Elbiso (emiziomoD dükkânından ateş çıkmış ve bina kul kömür olduktan sonra İçinde bir adam da yanmıştır»
Daha bitmedi ; Yino bu sabah Istan bulda Kapalıçarşı civarında bir «Elbise boyama ateiyco on dakikada yanıp kül olmuş; hatırladığıma göre aynı sokağın karşısında sekiz ay evv«»l bir elbise temizleme yeri tutuşmuş we müşkilât ile söndürüicbılmiştl.
Malûm olduğu üzere elbise temizlemeyi benzin He yapılır; benzin Kadar çabuk parlıya;) hangi madde vaiüirî BÖyio bir kaza vukuunda çamık parir yan maddelerle çatışan nıuosso&cierın •sahihlerini iradelerim abuafa y*-
kalayıp karakola götürüyorlar; tahkikat yapılıyor. Kasd mi? Maza mr? Suali karşısında uzun uzadıya düsü-nülüyor.
İfadelen alınanlar arasında biz, atölye-
si, dükkânı yanandan ziyade, böyio Ç4ibıık tutuşacak maddeierlo çalışacak adamların kalabalık mahalle araların da atölye kurmalarına müsaade eyliyen lorı do görmok İsterdik. Bu kadar mü-tekâsif binaların arasına bu ateşten kundaklar sokulur mu?
Buna kim İzin vermiş? Neden izin vermiş? Nasıl izin vormlş?
Bir bina sahibi no suretle olursa ot-fuın sahib olduğu mülkün bütün da inlerini mümkün olduğu kadar kendisine istifade temin edecek şartlar dairesinde kiralamak ister. Eh... İstanbulun halı do malûm olduğu için binayı kazaya belâya karşı da sigorta etmeği unutmaz; hattâ belki böylo çabuk tutuşacak maddeierlo çalışan kiraoıları olduğunu da düşünür ve ona göre ihtiyatın (doı) unu arttırır.
sayfa?/*







W


V



&1YFA1 2
t






Yazan; Profesör Kenan Öner
— «4 —
Arkadaşlar, Trabzonda oylarını kullananların adedi 182 küsur bin-1 jâîr. Arkadaşlar Trabzonda yapıldığı iddia edilen hâdise nedir ki, şu farkuu gösterecek rakkamlar dosjada yoktur dediler. Vardır arkadaşlar. İnceleme komisyonu bunları göstererek yapmıştır. İler bir tutanakta her ilde seçmenlerin adedi ile seçilenlerin aldığı oy adedi yazılıdır.
1 Bunlar oralardım alınmış rakkamlardır. Kaldı kİ, bunların hepsi Uâa dahi edilmiştir. Ankara hesabı meydandadır. Bunlar l lus gazetecinde ve diğer gazetelerde ilân edilmiştir. Herkesin bildiği şeylerdir.. Fakat ben yalnız tutanaklara göre hesap arzedeccğim. Knkuruda 232 küsur bin kişi oyan iştirak etmiştir. Bunların 112 bin küsuru Halk Partisine rey vermiştir. 90 bin küsuru da diğer adaylara oy \ermiş bulunmaktadır.
Arkadaşlar, buralarda alındığı iddia edilen oy adedini 10 bine çıkardılar. Hakikat bu kadar değildir, nihayet en geniş hesaplarda da tutulsa ve bütün vesikaları kabul etmek mümkün olsa iddia altı bini geçmeyen bir rakkam içinde kalır. Ou bin olduğunu da kabul etsek 50 büı farkını ortadan nasıl kaldıralım? Seçim neticesine müessir olmayan bir iddiayı tetkik ve tahkik etmeye lüzum olmadığını kabul eden bu arkadaşlar niçin iddiaları üzerinde kendileri bir tetkik yapmadan İsrar ediyorlar. Daha doğru olmaz mı idi, acaba, 39 ilin seçimlerine itiraz edeceklerine ve böyle seçim neticesine müessir olmayan iddialarla itiraz edeceklerine esaslı gördükleri ve seçim neticelerine müessir olacağına tnaııdıklan hususlara itiraz etselerdi? Meclis bu çalışmasile bu zamanlarını iyi işlere sa'Yfetınek imkânını bulsaydı daha doğru olmaz mı îdi?
Haşan Fehmi Ataç (Gümüşhane) — O zaman sabotaj olmazdı.
Münir Birsel (Devamla) — Acaba memleket efkârı umuıniyesi önünde seçimin neticesine müessir olmıyan iddiaları ileri süreceklerine hakikaten müessir olanları ileri sürselerdi millet işinde hükümeti denetleme işinde daha iyi bir hareket yapmış olmazlar mı idi?
t
Amma efkârı umumiye ve tarih kendilerinin burada seçim üzerine müessir olacak bir şeyi ortaya koymadıkları ve seçime müessir olsun olmasın lıer işte tahkikat istemek sııretile, memlekette meclisin iddia-lacı tahkika dahi yanaşmadıktan yolunda bir propaganda yapmak istedikleri hakkında hükmünü verecektir.
Arkadaşlar! Burada şunu takdimen ifade etmeme müsaade buyu-rao. Bu işi incelemeğe memur olan hazırlama komisyoraıııda, gene bu secimi Demokrat Parti namına müdafaa eden bay Salaınon Adato sekiz arkadaşımızın huzurunda demiştir ki, 800 tane vesika verdiler bana, baulann içerisinde aradım, taradım, işe yanyabilccek olan ancak sekiz tanesini buldum ve onları ibraz ettim. Zaten arkadaşlar, itiraz istidasında verilen hesapların lıeııı mesnedi, hem de esası yoktur ve yanlıştan Meselâ ilâve edildiği söylenen ınikdarla tenzil edildiği söyleneli mik-dar arasında 70 biıı küsur bir fark vardır. Dürüstlük icabı diye bunu taksim etmemişler tabiî bunu muteriz söylüyor. Bu belki o bir tarafın şaşırmasından mütevellid bir yanlışlık olabilir dediği gibi sonra da ilâve ediyor, henüz uzak yerlerden müfredatı almadık, hatâ vardır.
Şimdi arkadaşlar, bir nokta üzerinde durmama ederim.
İddianın neticeye müessir olması kâfi değildir, Delillerin muterizJer tarafından yalnız söylenmesi değil, ibraz edilmesi ve tevdi edilmesi lâzımdır. İşte kendilerinin de istinud ettikleri Ojen Piyerln eserlerinden size iki curule okuyayım:
(Binanaleylı, bir intihabın aleyhinde itiraz etınek isti yenler bu arzularını makamı riyasete sadece ihbar ile iktifa etmeyip, hukuki i ti raz-mahfuz kalmak içiıı icabeden evrak ve vesaiki vakti zamanile tevdi etmeleri lâzımdır).
(.... Bir intihaba kim itiraz etmiş ise, o itirazın müsteııidilelıi
olan vesaiki ihzar etmek de ona aittir. Bunları araştırmak şubeye te-reddüb etmez). ‘ • -
Arkadaşlar, siyasî meclislerde, bütün olayları ve bütün vakaları, bütün delilleri hep birden tetkik etmek vaziyetinde ve mutlak olan hakin hükümranisini kullanarak jüri gibi hüküm vermek vaziyetinde olaıı Büyük Millet Meclisinin organları her önüne gelenin söylediğini iddialarını bir müstantik ve bir müddeiumumi gibi araştırmakla, onun ardasından koşmakla, onları toplamakla mükellef değildir arkadaşlar.
(Devarrn var)
)
L
’lbc Halk Partisi adaylarının aldığı oyların adedi ise 174 küsur bin-'İ&ir. Arkadaşlar Trabzouda yapıldığı iddia edilen hâdise nedir ki, şu İ70 bin oy faikını ortadan kaldıracaktır? Neticeye tesir bahsinde oy
belki yekûnlarda
ıııü »iadenizi rica
isbat edilmelidir.



OKUYUCU
SBİVOR kİ
Yalova Halkevine gönderilen gazeteler
Yalova Halkevine lıcr-giin muntazaman Ulus, Son Havadis, Cumhuriyet gazeteleri gelmektedir. Bu gazeteler geldikten iki üç gün sonra ancak okuma sa lonuııa bırakılıp halkın is tifadesine bırakılmaktadır. Bunlardan bilhassa Cumhuriyet gazetesi aynı gün do Halkevine gelmekte fa kat alâkalılar tarıtfından alıkonup salona bırakılma maktadır. İlgili şahıslara gazeteler günü gününe ni çin yerine bırakılmamakta dır dediğimiz zaman siz o na karışamazsınız cevahile karşılaşmaktayız. Kendile riııe her vatandaşın gazete yi okuması irin müteaddit ricada bulunduğumuz halde gazeteler hiç bir zaman salona bırakılmamaktadır.

Bu hususun gazeteniz vasi tasile alâkalılara arz edilmesini saygılarımla dilerim.
Halil Can
Mektep Sokağı No. 87
Yalova


4
*
MAYIS
E EH S AB Alil
Tepebaşında


AKVIMDEN BİR YAPRAK]
-*-‘-----------------J
n
ın
kilo şeker verilecek
Bazı bakkalların aile başın 1 kilo şeker verdikleri görülmüş, keyfiyet tavzih edilmiştir
yangın
--o--
Anadolu oteli yandı, bir kişi öldü
••
Ferakendeci bakkallara şçker tevziine devam olunmaktadır. Şirket tevziatın süratle yapılma sini temin maksadile tevzi mer kezlerini takviye etmiştir.
Bazı bölgelerdeki bakkalların, belediyenin emrine rağmen aile başına 1 kilo şeker vermesi ü-zerine belediye başkanlığı ve şe ker şirketi dün bütün belediye şube müdürlüklerine yaptığı bir tamimde nüfus başına birer ki lo şeker verilmesi lâzım geldiği ni bildirmiştir.
Diğer taraftan dün de resmî ve hususî müesseselerle, okulla ra imalatçı ve ve kahvecilere şe ker dağıtılmıştır.
ilgililerin verdikleri malûmata göre, Istanbula Ekonomi Bakan lığınca tahsis edilen aylık şeker konteja az olduğundan bele-

diye aylık şeker istihkakının 2000 tondan fazlaya çıkarılması hususunda Bakanlığa müracaat karat vermiştir .
Haziran ayı tevziatında yatjj-lacak değişiklikleri, görüşmek ü-zere, bu hafta içinde belediyede, Nazım Ardanın başkanlığında, Ticaret Odası, Bölge Sanayi Birliği ve Esnaf Cemiyetleri’mü messillerinin de iştirakile bir toplantı yapılacaktır.
Vali Lûtfi Kırdar, şeker tevzi atının karne usulüne bağlanacşı ğını katiyetle yalanlamış, bilâkis haziranda şeker satışlarının serbestleyeceğini bildirmiştir.
Şeker şirketinden verilen habere göre îngiltereye sipariş cdi len 15 bin ton şeker, Haziran a yının ilk haftasında limanımıza gelmiş olacaktır.
(Baştarafı 1 incide) Bu suretle iş ondan çıkmıştır; artık o, yalnız mülkünün kirasını düşünecektir.
Fakat izini veren böyle midir ya? 13u işin mes'uliyeti bir kıbret tutuşacak kadar parlamağa miisaid bir sı-naatın böyle sıkışık evli bir mahalle arasına yerleştirilmesine müsaade e-denin omuzlarındadır.
Kapalıçarşının Kürkçüler kapısı ve civarı bütün (Elbise temizjeıne atölyeleri) dir. Her yangın böyle başlangıcında söndürülmesini, genîşliyen ve yayılanları da vardır. Bugün birinden yangın çıkmış olması diğerlerine karşı tedbir alınmasını sağlamış değildir; oğer sağlanmış olsaydı bu atölyeler şehir haricinde etrafı açık binalara gönderilirdi. Çünkü dünyanın hiç bir yerinde böyle film gibi, benzin gibi (maddelerin şehir içinde işlenmesine müsaade edilmez.
Fransanın bütün şehirlerinde gördüğüm stüdyoların, atölyelerin hepsi İs-tanbula nisbetle Yeşilköy, Pbndık kadar uzak mesafededirler.
Sinema zengin bir iştir. Ona hizmet odenler ayağına kadar giderler. Elbise temizleyiciler ise, yine ancak şehir dışında temizledikleri elbiseleri hususi arabalarla şehirdeki mağazalarına ~ ■■ ■ ■ ■ " ■■■■■ I
İçtimaiyat Enstitüsü konferansları içtimaiyat Enstitüsü tarafın dan halk için tertip edilen konferansların altıncı ve sonuncusu bugün, (25 mayıs salı), iktisat ^Fakültesi Dekanı profesör Z. F. Fmdıkoğlu tarafından (Sos yalizm ve İçtimaî Siyaret) mevzuu üzerinde, saat 18.30 da E-«ninönü Halkevinde verilecektir. Profesör bu konferansında, An karadaki işçi Sigortalan kongre ;Sine ait müşahedelerini de anlatacaktır.
naklederler.
Biz bunu yapamıyoruz; yapamadığımız için de gazete sütunları yangın hâvadisı ile dolu!
4”


P. T. T. memurları nın elbiseleri ne zaman verilecek?
r
-----o----
29 "Nsanda yapılan P. T. T. Başmüdürleri taplantısma iştirak etmek üzere Ankaraya giden İstanbul P. T. T. Başmüdürü Tevfik Dinçel, dün sabah şeh rimize gelmiş ve vazifesine baş lamıştır.
öğrendiğimize göre yirmi gün süren toplantılar neticesin de posta, telgraf ve telefon işle rine ait alınan kararlar, bir sa-por halinde Ulaştırma Bakanlığı na tevdi edilmiştir.
Bu toplantılarda memurları ilgilendiren hiç bir mesele görüşülmemiş ve P. T.T. memurla rıııın sekteye uğrayan elbise işi nedense müzakere edilmemiştir.
P. T. T. Başmüdürü Tevfik Dinçel, aemur elbiseleri hakkın da, kendisile konuşan bir muharririmize şujıları söylemiştir.
« — Memurların elbise işlerile Umum Müdürlük levazım daire si alâkadar olmaktadır. Esasen elbiselerin mühim bir kısmı dikilmiş ve idareye teslim edilmiş bulundaktadır. Tevziata yakında başlanmasına muhakkak nazaride bakılmaktadır.
Bildiğimiz veçhile, memurla -rın fazla mesaî ücretlerinin tevzii normal hale gelmiştir. Mün-tazaman ödenmektedir.
Duyuna kalan istihkaklar da tahsisat verildiğinde ödenecektir.
---------o--------
Kiracı ev sahibi kavgasına dair bir açıklama
Halim Onal aduıda bir okuyucudan aldığımız mektupta şöyle deniliyor:
« — 23 Mayıs 1948 günkü ga zetenizde çıkan -Kiracı ev sabi bi kavgası) başlıklı yazıda bir
Mehlika, avukata:
— Yahya beyefendi hazretlerinin... diye başlarken sözü yarım kaldı.
— Söyle eöyie, kendin, dinle. Beyi, efendiyi, hazretlerini kuyruğu ma ekleme be gözümün nuru!..
— Israrları üzerine zâtiâlilerine dün vekâletname çıkarttık, (da -kor) kalmadan yaptığımız bu hareket büyük bir cürettir.
— Estağfurullah hanımefendi, emrinize mütabaat edeceğim, tabiiydi. Bu babda malûmatı kâfiyem de mevcud.
Yahya, yine araya karıştı.
— Dâvavekili nasıl olur, neme-ne kişidir, görecek, anlayacaksı -nız. Bu mübarek leb demeden leblebiyi çakar. Mahkemede karşı ta rafın abukatı derin kuyulardan su çekercesine çene makaralarını işletirken, ayakta gözleri kapalı, lâ-teşbih sütçü beygiri gibi kulak kabartır. Pundunu yakaladı mı, vurur yere. Sanki rahmetli Kara Ah m.ed pehlivanın hasmım kazkana-cnna, paça kasnağına, göğüs çap I razına getirerek vuruşunun âynL.
Şunun bunun vekâletini almadan önce de iddialarını can kulağile dinler. îpe sapa gelmiyor mu, (bu , iş sakattır, sökmez; akıntıya kü rek çekemem) deyip çıkar aradan.
Neşet bey Mehlikaya,
— Bendeniz, dedi, müddeabihe az çok muttali oldum. İttihazı lâ-zımgelen hattı # hareket dercengi evvel Şehremaneti aleyhine ikame! dâva ile istimlâkin yüzde yirmi beşten fazlasını talılis; bade hu Fatih sulh mahkemesine bilmü
E. T. T. nin 15 [İngiliz futbolcularına
otobüsü dün geldi
----o----
E. T. T. idaresinin îsveçe sipariş ettiği hurunsuz otobüslerden 15 i dün sabah bir İsveç şilebi le linıanımışa getirilmiş ve 50 otobüsün idareye teslimi bu suretle tamamlanmış bulunmak tadır.
Otobüslerin, gemiden tahliyp si, bu akşam tamamlanacaktır.
ilgililerden öğrendiğimize gö re 15 otobüsün bir kısmı Boğaziçi hattına verilecektir.
Diğer taraftan idare* Kurtuluş—Beyazıt arasında ring hattı ihdas edecektir.
Otobüsler, gelecek hafta şefe re girecektir.
Karakög meydanı genişletilecek Belediye Karaköy meydanını genişletmek maksadile sahibi bu lunduğu eski Galata Borsa hanı nı yıkmağa karar vermiştir.
. eŞhir Meclişine haziranda,bu hususta bir teklif yapılacaktır.
-----------o----------
POL tc T E

Denizde boğulma vakaları başladı
Tıb Fakültesinden Danış özejj on arkadaşile birlikte evvelki gün Yeııikapıda bir sandal kira lıyarak denize açılmışlardır.
Bir aralık yüzmek için denize giren Danış biraz sonra boğulmuştur.
Diğer taraftan Sıraseivflerde oturan Teknik Üniversite talebelerinden Nermi Kaya Heybeli adada denize girmiş ve yüzme bilmediğinden boğulmuştur.
yanlışlık olarak kiracıların ev sahibini pencereden attıkları ya zilidir. Böyle bir vakanın mev-cud olmadığını tavzih ederim.»
^bun


1/
verilen ziyafet e
----o---
Şehrimiz futbolcularile maç yapmak üzere gelen Ingiliz pro-fes-yonel futbol takımlarından Queen Park Rangers oyucula rina vali Lûtfi Kırdar adına dün akşam Taksim belediye ga zinosımda bir ziyafet verilmiştir.
Ingiliz Elçisininde hazır bulun duğu bu ziyafette valiyi, vali muavinlerinden Rüştü Ülken temsil etmiştir.
—--------o---------
Mesken buhranına
çare aranıyor
Bir müddet evvel Ankarada toplanan yapı vg imar kongresinde, büyük şehirlerde hijküm süren mesken buhranı meşglesi de bahis mevzuu edilmiş, bazı mühim kararlar alınmıştır.
Bu arada mesken buhranına acil çare olarak belediye ve Ev kafin elindeki arsaların ucuz veya bedelsiz olarak fakir halka devri üzerinde durulmuş, inşaat malzemelerinin gümrük resminden muaf tutulması istenmiş ve yeni inşa edilen binalardan kısa bir müddet için vergi alınmaması esasları müzakere olunmuş -tur.
Kongrede alman bu kararlar bir rapor halinde Bayındırlık Ba kanlığına bildirilmiştir.
Kongrenin bir kararına göre, istimlâk edilen binalar, istimlâk tarihindeki bina vergisinin on misli üzerinden istimlâk olpna-( çaktır.
Diğer taraftan kongrede hazır bulunan Yüksek mühendisler, be lediyelerin yapı ve imar plânlan nın ihale mevzuu edilmemesini, bu inşaatların mütehassıslara devredilmesini ileri sürmüşler ve
•X • X
Yazan : SEKMSD MUHTAR ALUS
-----------2 5-----------
i .(
Tepebaşında Anadolu Otelin de dün gece saat 2.45 de yangın çıkmıştır. Otelin zemin katından çıkan yangın kısa zamanda etrafı sarmış itfaiye on dakika sonra faaliyete geçebilmiştir.
Bu vaziyet karşısında müşteriler de telâşa düşmüş, İtfaiye merdiven uzatarak bunları kurtarmağa çalışmıştır. Bina tama men alevler içinde kaldığı sıra da beşinci kattan boğuk boğuk sesler geldiğini gören itfaiye e-kibi yukarı çıkmıştır. Cemil a-dında bir adam alevler arasından kutarılmışsada babası 60 yaşlarında Abdülkadir Tosun di ri diri yanmıştır.
Bu büyük yangın sonunda o-tel ve binanın altındaki kolacı dükkânı ile Tarığa ait tersi dük kânı yanmıştır. Zarar b’jyüktür.
Hâdisenin tahkikatına savcı yarduncısı Demir Dai el yokmuş tur.
-------o---
A D L t Y F D E
Maslaktaki kız kaçırma vakası
Kâmil Civc, Orhan, Türkân ve Emel adlarında dört ar kadaş Maslakta taksi ile gezinir lerken Haşan Karadeniz ve 9 arkadaşının tecavüzüne maruz kalmışlardır. Üstelik Türkân ile Emeli kaçırmağa teşebbüs eden mütecavizler yakalanarak adli-yeye verilmişler ve dün ağır cezada duruşmaları yapılmıştır.
Sanıklar suçlarını inkâr ederek;
« — Biz kızları kaçırmadık, on lar kendileri peşimize takıldılar-demişlerdir.
Şahit celbi için celse talik edil miştir.
----o-
DENİZDE
Kars şilebi, Ameri-kaya hareket etti
Denizyollarına ait 1 Kars' şile gi krom yüklemek üzere dün ak şam îstenderuna hareket etmiş tir. Gemi hamulesini tamamladıktan sonra Amerikaya gidecek ve dönüşte yardım malzemesi ge tirecektir. ■
Diğer taraftan «Rize» şilebi 3040 ton yardım malzemesi ha mulesile bir kaç güne kadar lalı liye limanı olan İskenderuna mu vasalat etmiş olacaktır.
yüksek mühendislerin serbest çalışmalarına müsaade olunması lâzım geldiğini iddia etmişlerdir
Yüksek mühendislerin bu son isteği kongrece tasvib olunmuş tur.
racaa elde kalan kısmın izalei şiı-yûna mübaşerettir.
— (Parfetman) !
— En eşlem, en kestirme tarik budur.
Kavafzâde duramadı:
— Emredin vezirzâdeler, kahva mi, çay mı? birşey içmeden yakanızı bırakmam!
Çayı tercih ettiler. Kahveci tez gâhdan,
— Çay yok! dedi, mecburen kah veye razı oldular.
Mehlika, dâvavekiline anlatıyor du:
— Dayım Arifi bey birtakım (pretekst) lerle beni oyalıyordu. (Sörler) mektebi arkadaşlarımdan Nazanın kocası (avoka) Reşad Şekibin fikrini sordum. O da sizin gibi, Sulh mahkemesine bir istida verip hisseni ayırt dedi. Resad Şekip pek meşgul. Ecvedin Türk-çesi kuvvetlidir, mükemmel' ya -zar, (Literer) prozlan, poezileri 'bile var. Mahkemeye vermek için güzel bir istida yazdı, fakat bazı profesyonel (term)leri, klişeleşmiş (ekspresyon) lan bilmiyor. Lütfen bir kere görün, (korreksi-yon) ı yaparsınız. Ecvcdiıı fotoğraf) ı acayipçedir: müsaade edin, ben okuyum. Gümüş örme çan-
bükülmüş buınburu -
tasından bükülmüş, muskaya dönmüş, şuk, mor mürekkeple yazılı bir kâ ğıd çıkardı. Okumağa başladı:
Fatih sulh hakimi beyefendi haz retlerine;
Pek muhterem endim;
Bu satırları size yazan genç kadının ki, şu dakikada no kadar ınüteellim ve ınuztariptir bitsen i z-bütün ruhî, kalbi ve samimiyeti l e kalemi eline aldığına onun olmanızı, ona inanmanızı ica ederim. O şimdi, uzun yıllardanberi Rumeli Hispnniu nefti gö’geli sebile ri altında dinlenen ebedî uykusunu uyuyan, bu memlekete pek bü yük hizmetlerde bulunmuş bir a-darrun, evet Sultan Aziz vezirle -rinden Senai Paşanın kız torunudur.
Ben, yani Mehlika, sizden ne is tiyor bilir misiniz? hukukunun to minini.
Senaî Paşa vefat edince ortada üç evlâd bıraktığını görüyoruz: Biri Anvers konsül jenerali Rebil, bey. yâni Ecvedin babası; biri an bık Kastamonu vali muavini Arifi bey: biri de Vesimtf hanımefendi, yâni valdem... illi..
Bu antika istidayı Yafaya bey gözlerini aça aça, hayretle;
— Delikanlı az yere bakar yürek yakar değilmiş; yaman kâtipmiş yahu! Kaleminden kan damlıyor; bem de ifadesi yeni tarz, kıvrak, şimdiki gazetelerin hikâyeleri, ro manian tarzında! diyerek dinlemiş tL
Gülüp miiJüp pot kırmamağa di şini sıkan Neşet bey, sordu:
— Bu müsveddenin beyazını mahkemeye verdiniz mi?
Mehlika,
— Hayır, dedi, (sezon) gelmişti. Prenkipoya, pardon Büyükada ya gittik. Valdemin ölümü acısile perişandım, zaıf düşmüş, dört kilo kaybetmiştim. Doktörler teb-dılhava tavsiye etmişlerdi.
Yahya bey de yine e^ne:
— Pek âlâ etmişsin. Büyükada cennet gibidir. Kaç kere şurada bir köşk alayım dedim. Her tarafını gezdim, dolaştım. Nizamdaki o pınl, pırıl, kuş kafesi gibi köş-kC kestirdim amma, ora-
larda yok, sel yok. Sıcaklarda dertutıun memşaya koymağa bile bulunmazmış, vaz geçtim.
— (Rezonabl) bir düşünce...
— istidayı mahkemeye verme-ylşiniz, isabet olmuş. Belki Ago-bun kazı kaşkarikoculuk yapar, ziyan ederdin. Demin dedim a, bu
g’b; işler Neşetciğime göre oyun-'* çaktır, öyle uzun boylu, orta oyu'» nundaki kalaycı, hallaç gibi nefese tlikete tükete kantere batmaz. Şöy*J le durup durup bir çift kelime söyC ler amma işkembei, kübradan deİ ğil. kanundan, nizamdan. Karşısına - dakini estepetaya uğramışa dör.dii^ rür. |
Dâvavekili bey şu mütalâada bu|
(Devamı r)ar) M
V
lundu:
Not:
%
Dilnkü 24 numaraJı tefrikamızın baş tarafından bir kısım tertip lıaŞ tdsî olarak gazeteye girmemiştir..^ Bit kısmn bugün aşağıda aynen re»| rirken okuyucularımızdan özür di p teriz: K
Berikilere gelelim: Unkapanınak vardılar. Yahya bey yeni ârsası-k nı arkadaşına gösterdi. Enini bo-£ yunu adımladı. Yüzü 35, derinliği»* 118 adandı. Yüzünün köşesinde^ Mehlika ile dayısına aid bina, al-) tında da pis bir kahve vardı.
İki katlı, kârgir bina haraptın,^ harap, peııçereleri çerçeveleri,*» camlan kırık dökük. Hamal, ca -J» mal. kundura boyacısı, beygir sll-a rücüaü kabilinden ayak takımı o*! dalarda yatıp kalkar; verdikleri beş on kuruş kira lıedelini, kahve'* nin ISO kuruş aylığını Arifi bey$ cebe atardı. **
Beyler, kahveye girdi. Yahya nın sabahtanberi ard arda karan-^ fil çiğnemekten ağzı zehir zeınbo^ rek, hararetten de cayır cayır yan(* randa.. v

Ahlat ekmeği . ve falaka
en Forıuun Fam Tülherufafr* nın a Geçmişte Bugünüm no nâztre duzmckie uıoşguiken
«ahlattan ekmek yiyen vatandaşlar birliğim adına Kocadayı İmzalı bir mnk tub aldım. Başbakan yardımcısı Fmu Ahmed Barutçunun Meclisteki aon yanatına bir cevab teşkil öden hur mektubu okuyucularıma ayo)*n ûau* dim ediyorum:
«Bütün köy halkı ayrı ayrı selâm» hatırı şorifinizi sual ederler. İzmir d an buraya yeni varan bir köylümüzürt dediğine göre sen hatıra, gönüfo banmadan doğruyu yazar bir ceridecı H rnışsin. Onun için ben de sana koyun dordlerıni anlatacağım, sen öMkl ceridecılere bunları - deyivir de boou boşuna hem kendi, hem de fecim Iarımın belâyı sokmasınlar; dHmriM tutsunlar.
Milletvekillerinden bîri bizim zUm ıjp . tan ekmek yapıp yediğim» ’ aq kttR
Bunun üzerine köye vali geldi. Tır*? da kaymakamla jandarma kumana j -rı da vardı. Hepimizi kapısız, pen^ resiz köy odasında topladı. Dedi lo:
— Sız ahlatı övülüp ekmek yapıyor, da yiyormuşsunuz öyle mı?... ■
3ız yardıma geldi sanarak;
— Her gün ahlatı da bulamıyoruz, İçimizde davar gibi /ayıtıo □tt’yhnTnr bile var! dedik. Vali, bu sözle t soy* lıyen delikanlıyı yanına çağırdı, somr.ı jandarma kumanoarına dönerek
— Hain yalancı işte bu mıyt üıja bir işaret geçti. Oelikanlıyı alıp götür düler.
miza getirdikleri vakit vali du:
— Söyle bakalım bana, s)2 alttatl övütüf) ekmek yapıyor aa yiyor mu.r* sunuz öyle mi?
Bu sefer delikanlı:
— Hâşâ, diye inledi, Ouyuk eriırp-zın himmeti, Halk Partismin gayreti ile sabah akşam fırancaıa y«yıp onu-rın ömürlerine dua ediyoruz.
Valinin de, güldü amma bir kaç kişi:
— Bak biz
berimiz yokmuş! Oerken oek çokları da:
— Ülen fırancaıa nasıl şey ki?. « diye birbirlerine sorup duruyorlardı*
Ben işi anlamıştım. Yahuo amâma* dığımı sanıyordum. Kendi kendime:
— Oğlanı alıp götürdüler, bir güzel karnını doyurdular. O da atıyor yalanları! diyordum. Meğer yanılıyormuşum. Zavallıyı köy adasından çıkarıp tenha bir* yere götürmüşler, bakmışlar sopayı.
— Sen ahlat ekmeği ha! Seni hain seni!... köteği. Bunun üzerine canını kurtarmak için:
— Fırancala yiyip dua ediyoruz! diyerek işin içinden çıkmış.
Vali, karşısında tirtir titreşen lere:
— Unutmayın ağalar, dedi^ siz latı övütüp lis buğday nuz. Sonra bolluk var.
nuşan olursa ma kumandan vasıtasile, konuşacağım. Sunu hatırdan çıkarmayın! Şiım. dilik Allahaısmarladık! Dedikten sonra çıktı, gitti.
Şimdi dinle beni Fıkracı, siz ceridelerinizde millet ahlat unundan ekmek yapıp yiyor diyorsunuz, biz burada hem ahlat unu, hem de kötek yiyoruz. Milletvekiliııo de bir mektub yazdım, ona da bu işi karıştırmamasını, çünkü lâfla ve yazı ile bizim karınlarımızın doymadığını fazla olarak falakadan tabanlarımızın şiştiğini bildirdim. Doğrusu tok karnına miyen dayak aç karnına hiç yor. Mektubumu alır almaz ahlat unundan ekmek değil
börek yediğimizi, zahire fazlalığı yüzünden hayvanlarımıza bılo çörek yedirdiğimizi yaz. Vali yakınlarından bl rine demiş ki:
— Onlar açlıktan, ahlat unundar bahsetmesinler, ben onları kuş sütü ile beslerim!^*
Biz köylüler valinin bu sözüne ina nacak kadar saf değiliz amma onun ne demek istediğini pek âla anlıyoruz. Belki siz şehir uşakları bilmez (Devamı Sa. 5. Sü. 1 ile)
Yarım saat sonra tekrar yanı-yina tor-
kaymakamın da yuzreri biz şaşırdık. İçimizden
neıer yi yormuşuz da ha-*
yiyoruz dersin diye vermişler de çocukcağız
biz-
ah-ha-
ekmek yapıyorsunuz, unundan ekmek yiyorsu-köyünuzde kıtlık değil İçinizde başka türlü ko-onunla da ben jandar-
da çekil çekılmi-bizlcrin baklava
r
. *
v af vrw
MAYIS 1948
W W-
*

1364
' Rumi
Mayıs
12




SALI

1367
Hicri
Receb I
16 I
________
Ruzı Hızır 20 - AY - 5 Gün 146

Vaı itler Vasati Ezanı
S. D. S, D- i
Güneş 5 34 9 0G
Öğle 13 11 4 43
ikindi 17 09 8 42
Akşam 20 28 12 — —
Yatsı" 22 24 1 5G
imsak 3 7 6 59

MA W
SAPI

T Italjrauin kalkinmasiB» | çalışacak
I Roma 24 (A.A.) — İtalyan K Başbakanı D? Caspori. dı^a | akŞam yeni kabineyi toşkli S ettikten sonra Reuter Ajan-g sıua mahsus olmak üzere S verdiği demeçte şunlan söyle | miştir:
i 18 Nisan genel seçimlerin-ff den doğmuş olan bu lıükû • I met bütün gayretlerini, hür-| rivçt ve demokrasi içinde î-} talyanm kalkınmasına hasre I* decektir.
De Casperi seçim mücadelesi .esnasında hürriyet ve ge nel nizamı sağlamak maksa-dile birleşmiş olan partilerin karşılıklı vazifelerine devam etmeleri arzusunu izhar etmiş ve demiştir ki:
Bu derece makul bir an • laşmaya varmak için sarfe-dilen gayretler sadece, az ge lirli sınıfların haj'at seviyesini yükseltmek ve istihsali teksife ulaşmak hususundaki partiler programlarının müşterek esası üzerinde gelişmek arzularını değil, ayni zaman da ltalyanm milletler camiasına dönmesini sağlavncak milletlerarası işbirliği va barış sij'asetini teyid etmek tedir.
Bu geniş anlaşma bundan başka Hıristiyan Demokrat Partisinin 18 Nisan seçimleri zihniyetine ve bu seçimlerin neticelerine uygun ve müşterek bir hareketle partilerin birçoklarile işbirliği yepmak arzusunu da göstermektedir.
Bu hareketin yüksek gayesi, partilerin ve seçim mücadele terinin üstünde bulunan ve bizim her zamanki endişemiz olarak kalan millî menfaat-( lirdir.

Stratejik ' uçuşlar
---------o--- laska İle Japonya ırasındı tecrübe n yapılıyor
Tokyo 24 (A.A.) Alaska ile ponya arasında tecrübe uçuşla m açan ve Alaskadan havala -ran B. 19 tipinde bir uçak dün Tok 30 yakınlarında Yakota meydanına inmiştir.
Japonyadakı Amerikan genel ka rargâlıı bunun, stratejik hareketler bakımından uzun süreli transatlantik uçuşları tesbit maksa-dile yapılmış tecrübeler olduğunu biı tebliğ ile belirtmektedir.
--------ry-------- İngiliz - Rus ti ca r eti
hava
----------
Görüşmelortrt yakında başlayacağı bildiriliyor
Londra 24 (A.A.) — Bu sabah ki Daily Graphic gazetesinin yazdığına göre, İngiliz - Rus ticaret görüşmeleri yakında başlıyacak •• tır.
i İngiltere Sovyetlerden fazla mık Jtarda hububat ve kereste elde et «neğe gayret edecektir.
* Gazetenin tasrih ettiğine göre, fcumanya ve Şili ile de ticaret gö (jrüsmelerine pek yakında başlana fcfktır.
-------------o—--------- fclizabethMesı sonra
Kent Düşesi de Farisi ziyaret etti
/ Paris 24 (A.A.) — Düşea de Kent dün öğleden, sonra Bourget alanına inmiştir. Düşesin Franaa-y. ziyareti hiç bir resmî mahiyet taşımamaktadır. Ve önümüzdeki ‘ erşembe günıl Lon.draya dönece
(perşembe günü öğrenilmiştir.
1--------------Q.,_ ... —
Ankaraya g-eİecek tepkili uçak
4 Londra 24 (A.A.) — Marsilya jdsn Komaya, yani 666 kilometre
İlk bir mesafeyi 53 dakikada alan Gloster Meteor tipinde tepkili tn fiiliz uçağı. Atina üzerinden An kara seyahatini kötü bava ytizlln-iflav geciktirmiştir.
Vazifesine son verilen Komünist İçişleri Bakanı büyük bir toplantı tertip etti
I ■■ ■' o
Helsinki 24 (A.A.) — Siyasî faaliyetleri dolayısile görevinden u Kaklaştırılmış olan Fin îçişlori Ba kam bugün Halslnkide muazzam bir toplantı tertibatmiştir.
Bu toplantı İçişleri Bakanının vazifesine son verilmiş olmasını pcctesto maksadiyle Finlandiya komünist partisi tarafından bütün Finlandiyada bu hafta zar -fında tertibedileu toplantıların so nuncusııdur.
Helsinki 24 (A.A.) — Serbest bir Demokrasi şartlan altında ta rihlerinin en büjük hezimetine uğ ramayı kabul etmeden Temmuzda yapılacak olan genel seçimlere iş-tirâke cesaret edemeyen Finlandiya komünistlerinin karışıklıklar çıkaracak veya hükümetin düşme Bine yol açacak bir durumun yara tılması için muazzam gayretler sarfetnıekte oldukları aşikârdır.
Başkan Paasikivi dün sabahtan beri sejTüseferi felce uğratan liman işçilerinin ve hamalların gre
■r—*• w
vıne nihayet vermek için orduya müracaat etmek fikrindedir. Limanda 2T gemi boşaltılmayı bek -İçmektedir.
Başkan bütün Bakanlardan ger ginlik dolayısile başkentten ayni mamalarını talep etmiştir.
Seçimlerden evvelki haftalar zarfında daha vahim gelişmelerin mej'dana çıkması beklenebilir.
Hiikûmetin aldığı tedbirler
Helsinkf 24 (AP) — Yeni grev ler ve komünist faaliyetlerinin art ması karşısında bugün Fin hükümeti. askerleri Helsinkide liman işçisi olarak çalıştırmayı kararlaş tırmıştır.
Askerlere gemi yükleme ve bo • şaltma işlerinin tekniği öğretilmeğe başlanmıştır.
Bu arada fabrika ve mağazalarda toplanan işçiler komünist Dış İşleri Bakanı Leionun ödevinden uzaklaştırılmasını protesto etmişlerdir. Grev hareketlerinin baş -göstermesinden korkulmaktadır.
L

Londra 24 (A.A.) — Bugün şelfi hiyetli bir kajmaktan alınan bir habere göre Ingiltere. Fransa ve Birleşik Amerika, Trieste toprak larının statüsü meselesini içine girdiği çıkmazdan kurtarmak için uzun istişarelerde bulunmuşlar -dır.
Dışişleri Bakanlığının bir sözcüsü, Trieste statüsünün tadili i-çin Sov3'et hükümetinin no gibi bir usulü kabule mütemajil buluu auğunun bildirilmesine dair tngil
tere tarafincEn gönderilmiş olan son notaya Rus3ranın henüz cevap vermediğini söylemiştir.
Bu mesele ile bilhassa alâkalı
I
devletlerden mürekkep bir konferansın Pariste toplanmasına dair batı devletleri tarafından yapılmış olan bir teklifi Sovyetler Birliği evvelce reddetmişti.
Bundan takriben 2 ay evvel In giltere, Fransa ve Birleşik Amerika teşebbüse geçerek Triestenin îtalyaya iadesini teklif etmişlerdi. Bu üç memleket, güvenlik kon şeyinin Triesteye bir vali tayinin de muvaffak olmaması yüzünden askerî idarenin memnuniyetini mu cib olmaj'an bir şekilde işlemeai üzerine yukarıki teklifte bulunduk larını tasrih etmişlerdir.
Bu hafta Batı - Almanyanın istikbali hakkında bir anlaşmaya varılacak
Lâfla peynir
Gemisi yürüse fRaşmakaieden devam) doğru isfc bunun bu memlekette hiç bir ferdi tatmin etmiyeceği mu hakkaktir. . . L
fiir defa MaııbuÇ t^mir gibi büyük merkezlerde, yaûl Halk Partisinin en büyük hezimete naınzed bulunduğu aydın çevrelerde, Halk Partili zevat belediye reisidirler. Yurdun diğer merkezlerinde de Demokratlar belediye seçimlerine iştlrâk etmedikleri için, belediye reisleri hep Halk Partilidir. Binaenaleyh seçimlere her tarafta Halk Partisi mensubu belediye reisleri nezaret edecekler demektir. Necmeddin Sadak insaf ile konulursa ipin ucu Halk Partililerin elinde olan bir seçim tarafsız, dürüst ve hilesiz olabilir mî ve böyle bir hal tesadüfen, bir iki yerde, olsa bile ona kim inanır?

Bu belediye reislerini işe karıktırmak formülünü tablatile en usta ve kurnaz bir Halk Partili ortaya atmış olsa gerektir. Görünüşte her taraf tatmin edilmek isteniyor. Millî iradeoio tecellisine, yine halk tarafından seçilmiş, bir organ yani belediye reisleri nezaret etsin deniliyor gibi bir hal var amma işin iç yüzü büsbütün başka... Böyle içten pazarlıklı usul lerle bu memlekete seçim emniyeti giremez ve Demokrasi millet hâkimiyeti demek ise —ki Sadak bunu kuvvetle teyid ediyor— o millet arzusunun lekesiz, pürüzsüz tezahür etmesi şarttır. Esasen bir Demokraside kanunların kuvvetli olmasının sebebi de böylece halkın iradesine iktiran etmesidir. Amma seçimlerde emniyet olmazsa kanunların kudsallığı da tehlikeye düşebilir.
Seçim kanunundaki değişiklikte Demokratlanu başkam adlî teminatı en kuvvetli destek sayıyor. Kayara bu Partisinin sabıkasıdır, bîr macera bîr şekil de pek âlâ tatmin edici olurdu. Fakat işlerin vardığı bu dereceden sonra çoğunluk partisine halkın zerre kadar itimadı kalmamıştır ve herkes içinden biliyor ki yeııi bir seçimde Halk Partililer, dürüst olmak şartile, behemehal kaybederler ve hiç bir yerde tutunamazlar. Halk Partililerin ço ğu da bunu bildikleri için seçim emniyetini yalnız nutuklarında tek rarlıyorlar, fakat fiiliyata intikal ettirmek istemiyorlar ve hele seçimlerin yeıüleuıiiest inrtrsrae bîr türlü tahammül edemiyorlar. Şu kadar var ki kendileri de bilirler ki iki yıl eyvelld seçim çok garib tarzda cereyan etmiştir.
Bursada evvelki gün halk «reyler çalınmıştır» diye haykırdı. Mesnık mal ise nerede bulunursa sahibine inde olunur.
YENt SABAH

mııtıakeMt

Bu günkü C. H. P, Meclis grubunda hükümetin buğday politikası görüşülecek
Ankara 24 (Hususî) — Halk Partisi meclis grubunun yarınki toplantısında Milletvekili Ahmed Remzi Yüregirin buğday politika sı hakkındaki takririn görüşülecek ve hükümet bu hususta izahat verecektir.
Anlaşıldığına göre, hükümet bu yıl hububat fiatlarmda müstahsil lehine bazı değişiklikler yapmaya ve naklİ57at esaslarını basitleş -
tirmeye karar vermiştir.
Ayrıca bu yıl müstahsilden satın alınacak olan buğdayla bir yıllık ihtiyacı karşılayacak büyük bir stok da vücude getirilecektir. Hâlen elde kâfi mıkdarda silo bulun maması sebebiyle müstahsilden sa tın alınacak buğdayların muhafaza edilmek üzere nfüstahsil elinde bırakılması da ihtimal dahilindedir.
kanaati veren Halk 19415 Temmuzundaki Belki geçmişte böyle olmasaydı başka türlü
kanunu
Londra 24 (AP) — Bu gece beyanatta bulunan sorumlu Ameri * kan makamları bu hafta zarfında Bat). Almanyanın iktisadi ve si -3 asi istikbali hakkında Batılı dev let'er arasında bir a ulaşmaya va n’acağını kesin olarak ifade et ■ inişlerdir.
Bu makamlara göre, bugün ko misyon toplantılarında önemli terâkkiler yer almıştır. Bununla ba ıaber, bu konuda tafsilât veril -memiştir.
Patnos çayı taştı, 2 kişi boğuldu
Patnos 24 (A. A.) — Karların «ımaai ve yağan yağmurlar neti-
cesi Patnos çayı taşmış ve iki ki çinin ölümüne sebeb olmuştur.
*

Herhalde Fransızların, yeni Alman taarruzuna karşı Birleşik Amerikanın Batı Avrupaya rea. men garanti vermesini İsrarla isi tedikleri malûmdur.
Sorumlu Amerikan kaynakları, btı haberlerin yayınlanmasından sonra bir andlaşmaya hususunda iyimserlik lerdir.
Fransanın bir
Londra: 24 (AP)
nın, Alman endüstrisinin yeni -den kurulmasına dair bir Ama rikan plânına razı olmak için, Birleşik Amerikadan Batı Avrn pa ittifakına askerî yardım ya pacağına dair garantiler istediği' zugiûı yetkili bir kaynaktan öğ renilmiştir.
bir

varılacağı izhar otmîg
şarta
— FranuA-
Aşırt cereyanlar komisyonu
Ankara 24 (Hususî) — Aşın sağ ve sol cereyanlara karşı alınacak tedbirleri ve bu husustaki mevzuatı incelemeye memur parti komisyonu Hüseyin Cahidin baş -kanlığında bugün öğleden evvel ve sonra olmak üzere iki toplantı yapmıştır.
Toplantılarda Başbakan Haşan Saka ve içişleri Bakanı Münir Ilüsrev Gölede hazır bulunmuş -Itırdır, öğleden evvelki toplantıda bu mevzu etrafında umumî mahl yefte müzakere açılmış ve Başba kanla içişleri Bakanı da aydınlatıcı izahat vermişlerdir. Komin -3 on öğleden sonraki toplantısında bit hususta mevcud mevzuatın incelenmesine başlanmıştır.
Hikmet Bayurun bir makalesi
■—o—
Ankara 24 (Hususî) — ?Hal -kın sevmediği ve güvenmediği kim seleri iş başında bulunduran Demokrasi- başlıklı makalesinde Hik met Bayur, İktidardakilerin bizde tam Demokrasi olduğunu iddia etmelerine rağmen iş başına her zaman halkın sevmediği ve güven mediği kimselerin gelmesinin hikmetini bir türlü anlayamadığını söylemekte ve Başbakan yardımcı sının geçen gün Mecliste yaptığı beyanata temasla şöyle demekte -dir
Başbakan yardımcısı. Haşan Saka’nın Receb Peker ve Şükrü Saraçoğlu hükümetlerinin de üyesi olduğunu unutmuş görünerek, ekonomik durumumuzun kendi an layışına göre, ana hatlarını çizer ken, şimdiki hükümetin eskilerden kötü bir miras aldığını anlatmak isteyen bir dil kullanmıştır.
Şükrü Saraçoğlu da bu biçim bir unutkanlıkla Refik Saydam hü kûmetinden aldığı miras hakkında ayni biçimde konuşurdu. Bu tarzın doğru veya yanlışlığı ve ya kısık alıp almıyacağı bir tarafa bırakılsa, dahi bu yola sapanlar bir yönü gözden kaçırıyorlar.
Herkes kendisinden öncekileri suçlandırmakla devlette tek de-ğişmiyen ve bütün yanlış ve eksik tedbircileri seçen kimseyi yani Şeflerini en ağır bir mesuliyet al tına sokuyorlar. Ancak bu ken dilerinin bileceği iştir» demekte ve Bayur makalesine şöyle son vermektedir:
«Haşan Saka hükümeti de Saraçoğlu ve Peker hükümetleri gi bi yıpranmıştır. Onu da ömrünün sonuna yaklaşmış diye kabul etmek doğru olur. Ancak yerine yi ne ayni tarzda kimselerden mürek kep bir hükümetin geleceği de maalesef muhakkaktır. Çünkü bu bir görenek olmuştur. Halbu ki. biz hem azimli ve dirayetli kötüler den korkmaj’arak onları temizliye cek kimselerin iş başına geçmesi ne muhtaetz.»
Yeni bir yangın JOndürm* aleti
Ankara: 24 (Hususî) — Yüksek elektrik mühendislerinden Saim ölçmen bir otomatilk yangın söndürme cihazı yaparak â-letin ihtira beratını almıştır. Sa im ölçmen tarafından yapılan âletin çimento fabrikasında ahşap bir bina üzerinde yapılan tecrübesi muvaffakiyetle netice lenmiştir. Aletin her hangi bir yerinde yangın çıktığını otoma tik olarak bildirmekte ve söndürme cihazlarıda otomatik olarak faaliyete geçmektedir. Dün kü tecrübelerde odaya ateş veril dikten 70 saniye sonra cihaz fa aliyete geçmiştir.
I
j |(Güınün enteresan haberleri]
Galerinin yerini bulmuşlardır. Galerde iki buçuk milyon ster ling değerinde tahmin edilen al tın mevcuttur. (A.A.)
Pakistanın merkezi
Ar Karaşi: Kurucu Mecilisi, Karaşiyi yeni Pakistan devletinin başşehri olduğunu resmen kabul etmiştir. Karaşi şimdiye jadar muvak kat başşehir idi. (A.A.)
Meşhur bir Amerikalı kadın tayyareci
İT Palm Springs: (Kalifçırni ya) — Amerikanın meşhur ka din tayyarecilerinden Jacqueli ne (3*)chran, 2.000 kim. lik ka palı daire uçuşum* 2 saat 26 da kika 38 saniyede alarak saatte 448 mil süratle eski rekoru kır mıştır. Bundan evvelki rekor saatte 440 mildi. Ve 1946 da Amerikan Hava Kuvvetlerinden Teğmen Hanock tarafından kazanılmıştı. (A.P.)
Triesteye nişan
Ar Roma: — Afoni ttalyau
c Dünya mahkemeni
u -jfc Nuremberg: — Birleşik u Amerikanın Nurenbergdeki baş A savcısı General Talford Taylor, ? makta olduğu Vaşingtondan g Savunma Bakanı Kenneth Ro-7 yall ile önemli görüşmelerde bu 7 Ilınmak üzere bir aydanberj kal I dönerek bugün buraya gelmiş-j
1 General Taylorun Amepikuu y başkentindeki başlıca görüşme G leri lıarb suçluları hakkında bir | dünya mahkemesinin kurulma l sı zarureti noktasalda toplan-F mıştır. Bu mahkemenin kurıU J masından maltsad yalnız harb 7 . cezalandırılmamış suçlu kalm^ v suçlularını oezalandırmak değil, U dığmu kanaat etmiş olmak i-J çindir. (A.A.)
Ü Amer ikada hayat seviyesi [i fr Nevyork: A merikadaki hayat seviyesi bu L ay içinde şimdiye kadar kayde K dilmiş olan en yüksek hayat r seviyesine nazaran yüzde i,A
»
Birleşik A-
nisbetinde bir artış göstermiştir.
Zarurî ihtiyaç maddelerinin perakende fiyatı geçen 15 ni -sanda 1939 senesi ağustos ayın ki ne nazaran yüzde 72 ve fi yat kontrolünün kaldırılmış ol duğu haziran 1946 aymkine na zaran da yüzde 27 nisbetinde bir artış göstermiştir.
Fiyat artıştan en ziyade yi yecek maddeleri üzerinde olmuş tur. t (A.A.)
Kenya^â gidecek mütehanstsloır
Ar Londra: — Ingiltere ile I talya arasında imzalanan bir mukavele gereğince, aralarında doğramacı ve makinistler de bulunan binlerce mütehassıs, Italyan işçisi, Keııyaduld amme işlerinde kullanılacaktır.
(AA.) Akdenizde define
Ur Oanne; — Amerikan de fine arayıcılar, Akdenizde Carı, ne şehri açıklarında 17 inci asırda batmış olan bir Ispanyol
Yeni Pakistan
Cumhurbaşkanı M. Einaudi. Trift este şehrine Italyanan en büyük i askerî nişanı olan altın kahra Z manlık madalyasını vermiştir. 7 (A.A.) * Çinin fiaşbakarıı *
★ Nankin:
lar komisyonu başkanı olan mül hendis Vonğ Ven Haon Çin Baş a bakanı olmuştur. Vanğ 59 ya- h şındadır. (AP) u
Çinin Danimarka elçisi öldü a
★ Kopenhag: — Çinin Dani a marka Elçisi Tschuin, evvelki günü
öğleden sonra bir kalb sekiletin k den ölmüştür. Elçi 57 yaşında A , idi. (A.A.) ?
Milletlerarası kooperatif ittifakı Z ir Roma: — Milletlt «—isi A koperatif ittifak bürosu bu sa- 7 balı Ronıada çalışmalarına baş 7 lamıştır. Büroya Ingiliz murah 7 has heyetinin şeri Lord Rushol r me başkanlık etmektedir. Çalış 7 malar bugün sona erecektir y
Büronun 14 memleketin mu ) rahhas heyetlerinin iştirakile 7 26 mayıstan itibaren 3 gün ınüd ) detle toplanacak olan ittifakın ) icra komitesinin gündemini- ha )’ zırlıyacaktır. (A.A,) ))
----------------~~—~ )
Millî kaynak
— “ *»
Ulusun din meselesine ait bay makalesi
i o—
Ankara 24 (Hususî) — Bugünkü Ulusda lâiklik ve din hizmetleri başlıklı makalede Parti Grubunun Din, mevzuunda aldığı son kararların münakaşası ya -pılmakta ve şöyle denmektedir:
( C, H. P. Meclis Grubunun pren sip karan memleket ihtiyacını kerşıla3-acak kadar din hizmetleri görecek elemanlar yetiştirilmesi imkânını sağlıyor.
Devletin bu işteki rolünü kanunî esasların gözetilmesini temin edecek umumî bir murakabe gö revine hasretmekle lâiklik prensibini her türlü ihlâl ihtimalin -den koruyor. Kursları Millî Eğitim Eakanlığına bağlamakla bu mura kabenin öğretim işlerinde yetkili teknik bilgi vc imkâna sahip bir devlet organı tarafından yapılma sini sağlıyor.
İmam, hatib olarak yetiştirileceklerin orta okul mezunu olmalarını şart koşmakla ilerde din hiz metlerini göreceklerin aydın ve ileri fikirli vatandaşlardan ayrıl ması imkânını hazırlıyor. Kara -rın bu ana çerçeve içinde belirtmeye çalıştığımız isabeti onu tat bik edeceklerin mesuliyetini büs bütün arttırn'or. Teferruatın tesbi tinde ve işin tatbikinde de gösfe rileceğine emin olduğumuz ayni duygulu dikkat, titiz sorumluluk duygusu sayesinde cemiyetimiz i-çin sosyal ve siyasî önemi bü -yük bir davanın başari.vle halledîle ceğine kani bulunuyoruz.
Bu münasebetle hakikî din bilginlerini yetiştirecek Islâm ilihi-yat fakülteleri işinin, muhtar üııi versitelerimizce vakit kaybedil -meden ele alınması zanıanınnı ar tık geldiğini de işaret etmek isli yoruz.»'
Brezilyadan 947 93 bin
çuval kahve geldi
Ankara 21 (Hususî) — Şehrimize gelen haberlere göre 917 yılı içinde Brezilyadan 93 bin çuval kahve gelmiştir. Türkiye Brezilya dan kahve alan memleketler «ıra anıda 10 ncu gelmektedir.
Ut fata iltifatla mukabele
Ankara 24 (Hususî) — Evvelki gece Abdullah Çimen ve Muşta fa Aydos isminde iki arkadaş sa-&t 23 sularında îsmetpaşa mahal leşindeki cambazhaneye gitmişler ve bir müddet canbazları seyrettikten sonra dışarı çıkarak gazoz içmişlerdir.
Bu arada Abdullah Çimenin gö züne ön sırada bir yaşlı kadınla birlikte oturan iki genç kadın çat birlikte oturan iki genç kadın çarp ğivle üç gazoz, da onlara göndermişse de. kadınlar bu ikramı kabul etmemişlerdir. Buna fena hal de içerleyen Abdullah oyunu mü teakip kapıda beklemiş ve kadınlar çıkarken bıçağını çekerek ü-zcrlerine hücum etmiştir. Abdul -lab vaziyeti görenler tarafından güdükle yakalanabilmiş, kadınlar dan birisi elinden yaralanmıştır.
Suçüstü mahkemesine sevkedi-len Abdullah bir ay hapse malı -kûm olmuş ve derhal tevkif edile lek cezaevine sevkedilirken şahit olarak mahkemeye gelmiş olan tecavüze uğramış Fatma ve Nazmiye kendisine birer gazoz ismar-lamışlardır.
Sadak Ankara döndü
Ankara 24 (Hususî) — Dışişleri Bakanı Necmeddin Sadak ve Cumhuriyet Halk Partisi Mecliı Grupu başkanvekillerinderç Şem-seddin Günaltay bugün Sivas tra nile An karaya dönmüşlerdir.
------O-------
Kandırada da sukut eden bir parti dâvas1
Kandıra: 24 (Hususî)
mokrat Parti namına, Kandıra C. H. P. başkam tüccardan ÎBmet Yelkenci aleyhine açılan dâvanın salâhiyetti kimse tarafından açılmamış olduğu mahkemece ileri «iirülerek dâva, sukut etmiştir.
De-
------o------•
Rapor Perşembe günâha kadar hazırlanmış olacak Ankara 24 (Hususî) — Memen rin muhakemat kanununun yeni şeklini inceleyecek olan parti ko misyonu bugün Faik öztrakın ha| kanlığında toplanarak ilgili dairi lerin hukuk müşavirlerinin de i4 tirakile çalışmalarına devam etmif tir. Komisyon perşembeye kadad incelemelerini bitirerek raporuna perşembe günü toplanacak oba parti grubuna verecektir.
Meclis, Temmuzda tatil yapacak
Ankara 24 (Hususî) — Bir müddet evvel Meclisin Haziran bs şında yaz tatiline gireceğine dair çıkan haberler tahakkuk etmemektedir. Öğrendiğimize göre, ha len Meclise sevkedilmiş bulunan yeni seçim kanunu, belediye gelil lerinin arttırılması hakkındaki k» nun memurin muhakemat kanunu özel idareler kanunu, orman, toprak kanunları, bazı müstacel işler için yeniden tahsisat istenmesi hakkındaki kanun tasarısının tatilden evvel çıkarılabilmesi için Meclis Temmuz başına kad?u çalışmalarına devam edecektir.
Meclis gündemine alınan tasanla»'
Ankara 24 (Hususî) — Kimsesiz ve terkedilmiş çocuklar hakkm daki tasarı, harp malûllerinden ya şı 70 i geçenlerden muhtaç olanlara vardım edilmesi hakkındaki tasarı ve yer değiştiren subay va askerî memurlara tazminat veril -mesi hakkındaki tasan Meclis gün demine alınmıştır.
Barutçu iyileş yor
Ankara 24 (Hususî) — Cumar tesi günü bir kriz geçiren Başbakan yardımcısı Faik Ahmed Barutçunun sıhhî durumu gittikçe düzelmektedir.
Bize verilen deniz-altılara ait yeni malûmat
İzmir: 24 (A.A.) — Yerli va yabancı gazeteler ve ajanslar tem silcileri bugün saat 16 da yüzbışı Şabab Esener'in refakatinde do* niz' savaş kuvvetlerimize kaulîia yeni den izalt ilanınızı gezmişlerdir.
Bu ziyaret esnasında kendilerine verilen malûmata göre, bu denizaltılar Amerikan bayrağı altın da Ege denizine ilk defa gelen A-nıerikan denizaltılarıdır. Bu gemi lcrin ikinci Dünya Savaşında u-zun ve faal hatıraları vardır.
Bu gemiler ilk hizmete girdikleri zaman Birleşik Amerika kuvvetlerinin elinde üs olabilecek Ha-way adaları ve ondan sonra A-vustralya bulunuyordu.
Bu sebeble o zaman inşa edilen bu denizaltılar üç ay müddet gerek harb levazımı ve gerek gıda maddeleri ve saire ihtiyaçtan için hiç bir ikmal üssüne uğramadan denizlerde dolaşabilecek kabiliyet te inşa edilmişlerdi.
Ancak büyük bir harbe tutuş-tuklan ve torpilleri bittiği zaman bu müddeti kısaltmak mecburiyetine düşüyorlardı.
Bu denizlatılar normal olarak 24 saat deniz altında kalmakta i-seler de büyük bir zaruret takdirinde bu müddeti iki ve hatta pek istisnaî hallerde üç güne çıkarabilmektedirler. Böyle bir hal vukuunda denizaltılar hususî bir kompartımana konulmuş ve su yii züne çıkmaları için kullanılması mutad olan ve her zaman ihtiyaçtan fazla olarak bulundurulan tek sif edilmiş havanın bir kısmını kullanmakta ve bu suretle deniz altında kalabilmek kabiliyetini u-zatabilmektcdirler.
Depizaltılarınuz bugün ayni zu-mand-4 İzmir halkı tarafından ge-, silmeye Saşlanguştır»
Kıbnstaki hava kuvvetleri takviye edildi
Lefkoşa 24, (A.A.) — Kıbrısda bulunan hava kuvvetlerini takvl ye etmek üzere 10 Spitflre uçağı dün buradaki lıava alanına gelmiş lerdir.
öğrenildiğine göre bu uçaklar Filistiudeki savaşlarda kullanılacaktır.

*1
(O


l Cuma ovası tütün müstahsili
I kredi istiyor
| ----o---- )
* Tütün müstahsilinin elli im- ( 5 ea ile vilâyete sunduğu is- C « tiıia Ziraat Bankası Müdiir- ? » lüğüne havale edildi. Fakat ) | banka kooperatife ortak o- r i kınlara ikrazat yapabileceği- ) | 71» bildirdi. Ç
----o---
İzmir: (Hususî) — Cumaova sı tütün müstahsilllerinin elli im za ile vilâyet makamına sunduğu dilekçe Ziraat bankası müdür lüğüne havale edilmişti. Banka tütünler dikilip koçanlar çıkarıl diktan sonra ikrazata başlaııaca ğuu tebliğ etmişti. Aradan zaman geçti. Tütünleri diktik. Ko çanları çıkartarak bankaya mü racaat ettik. Bu defa verilen ce-.vap yalnız koperatif ortaklarına yirmi dönüme kadar bin lira İkrazat yapılacağı bildirildi. Kooperatife henüz ortak olmıyan topraksız çifçiler büyük zorluk karşısındadırlar. Müstahsil her sene koçanlarını ipotek ederek ihtiyacımızı karşılamağa yeter parayı alırdı.
Bu sene miıstshsilin karşılaş tığı müşkilât ümidimizi ve sar-feltiğınâz emeği baltalıyacak ma hivettedir. Müstahsilden iki sene dir tütün bankası kurulacak diye yiizde beş kesildiği galiba u-jıutulmuştur. Banka hâlâ kurul mâdiğına güre bizden kestikleri yüzde beşleri laizle bize versinler.
Kredi işi halledilmezse yine müstahsilin ocağına incir dikilecek tefecilerin eline düşecektir. Boylece memleketin efendisi köy lüye uşaklık payı dahi kalmıya cak... Müstahsilin kazancı memleketin, devletin kazancıdır. Bizim fakirliğimiz de onun fakirli ği olacaktır. Bu günler en çok takıntıda olduğumuz günlerdir Yardımın tam zamanıdır. Müstahsil Tefeci faizcilerin kucağına düşmekten kurtarılmalıdır.
-------o-------
Turgutlu D.P. sinin kuruluş yıldönümü
Yapılan toplantıda Genel Kurul üyeleri birer konuşma yaptı
----o-----
Turgunlu: (Hususî) — Parti mizin Turgutluda kuruluşunun ikinci yılı 23 Mayıs 948 pazar gii nü mutantan bir şekilde kutlan mıştır .
Merasimle İzmir, Manisa, Ba hkesir Aydın il ve ilçe partileri dâvet edilmiştir.
Genel Kurul üyelerinden Fev zi Lûtfi Karaosmanoğlu , Refik Şevket ince, Refik Koraltp/ı ve Adanan Menderes ve Eğemizin k.v. metli bor çok hatipleri günün mevzu hakkında konuşmuşlar -dır.
Merasim Parti binasında saat 14 cıe başlayacaktır.
z --------o--------
Ahhisarlı küçük ta i e v enin müsa^ meresi
Akhisar: (Hususî) — İnönü ilkokul talebesi sinemada büyük bir müsamere vererek alkışlara mazhar olmuştu. Kendin Seç Dağında ' "isimli muziki bir piyesle muhtelif rondlar oynanmış küçükler takdir edilmiştir.
--------o--------
Sıtmada bir oio-ftıobil devrildi Soma, (Hususî)
çemize bağlı Dinge köyünden gelmekte olan Soma 14 numara Jı taksi rotu kırılarak caddenin ortasında devrilmiş ve iyi bir te sadüf e^eri olarak büyük bir fe lâketle karşılamamıştır.
Yalnız bir kadının omuzu fıfçe yaralanmıştır.
-------o------
İsparta - Konya yo'u
Şarkikaraağaç; (Husuşî)
İsparta ile Konya arasındaki bölgede maden araştırmaları ya pan mütehassıs ilçemizin Kalebeli li mevkiinde, Magnezyumla karı şık demir cevheri bulmuş ve bir numunesini tahlili yapılmak ü-zere Ankaradaki maden tetkik ve arama enstitüsüne gönder- -iniştir.
Bugün il
ha
Ege bölgesindeki iizüm ve incir işleri
nteeyi ümid ediliyor.
Sterlin sa
Üzüm ve incir standardizasyon işi etrafında alâkalılarla temas etmek üzere bir heyet Ankaraya gönderildi. Heyetin müsbet neticelerle do-
İzmir: (Hususî)
bası bölgesinden Mısır, Ürdün, Filistin, Suriye ve Irak için 600 ton kuru tiziiTı ihracına sterlinle müsaade edildiği ve ihraç müddetinin 15 Mayıs olduğu malûm dur.
Yukarıda adı seçen memleket
* • •
Ierin son hâdiseler dolasıyile vaziyetleri rıalûn. olduğundan bu müsaadeden lâyrîrfle istifade e-dilem.’nuş ve yalnız Mısır için 160 ton kutu üzüm anlaşması ya pilmiş, bunların akreditifi do gelmişıir.
ihracatçılar birliği idare kuru İn dün toplanmış, 15 mayıs olan müddetin 10 Hazirana kadar uza
Bu gidiş e Orn.an işleri düzelmiyecek 1
DevMn zararına çalışıyor
Mürayedeye çıkarılan birimci, ikinci, üçüncü kalite kerestelerin fevkalâde bir mal olması lâzımgcUrken çürüklerle karıştırılmış ve alıcı bulamamıştır.
Bafra- (Hususî) —Bafra kereste fabrikasının 4.5.948 tarihinde müzayede ile satışa çıkar dığı 14 parti keresteye hiç bir talip çıkmadığından satış 10 gün sonraya bırakılmıştır. Yapılan tahkikata nazaran her tarafta bu kadar- ihtiyaç ve istek olması na rağmen kerestelerin satılma ması şu sebeplerden ileri gelmek tedir:
Birinci sebeb kerestelerin 1. 2. 3. üncü kalite diye ayrılmış olmalarına rağmen bu tasnif tamamen kâğıt üstünde olup msje lâ birinci kalitenin temiz ve fev kalâde bir mal olması lâzım ge lirken çürük, yarık ve çok budaklı olduğu görülmektedir.
İkinci sebeb satış ilânında çam diye yazılı olduğu halde satılan malın içinde hemen yarıya yakın miktarı Köknar kerestesi dir.
Tasnifin fena yapılmasından birinci kalite diye ilân edilen malın, Ayancık orman işletmesi nin dördüncü yeşil ve hattâ be-ci V. B. kalite malına bile tekabül etmemesi müşteriyi mal almaktan korkutmakta ve tüccar-

Menemen D.P.sinin
mühim bir gezisi
îlçe i-
D.P. İdare hey’etinin tertibett.ği Bucak gezileri sistemli bir surette devam etmektedir. Ali Ağa Bucağındaki toplantıda Bucak Başkanı ko u tu: “Köylüye refahı D.P. getirecektir* dedi Menemen: (Hususî)
dare heyetinin tertip ettiği bucak ve ocak gezilerinin üçüncü-sü olan 9 Mayıs 948 pazar günii saat 10 da Parti Önünde süslenen otobüslerle kafile halinde A li ağa bucağına gidilmiştir. Büyük sevinç içinde misafirlerini karşılayan Ali ağa Demokratla-rile akşama kadar bir bayram havası yaşanmıştır. Bucak idare heyeti programına göre saat 17 de Demokrat Parti ocağı ol-kalinde toylanan Demokrat üye ler ile açık konuşma yapılmıştır.
İlk sözü alan bucak başkanı Kâzım Onaran konuşmasında ayni köyden Demokrat bir kâh yanın koyunlarının köy merasın da otlatılarnıyacağına dair tazyik yapılarak, partiden istifa et tiğini ve böyle şahsî menfaatle ri için partiden ayrılacakların he men çekilip gitmelerini söyledik ten sonra:
— Biz Demokrat Partiye kim şeye güvenerek geçmedik. Yalnız güvendiğimiz, kendi imânımız, kendi kuvvetimiz, kendi kudretimizdir. Kendinde imân ve kuvvet olmayanlar memleket dâvasında muvaffak olamıya -cakları için bizim saflarımıza karışmalarını tavsiye ederim, de miti*.
Bundan sonra ilçe başkanı Şükrü Akdoğan, idare heyetin den Emin lkizer birer hitabede bulunduktan sonra sözü Tevfik Tunçere bırakmışlardır. Tevfik


tılmasma ve ihracatçı payı cilan 30 tonu da 50 tona çıkarma ğa karar vermiştir.
Yine dünkü toplantıda incir standardizasyon mevzuu görüşülmüş ve Ticaret Bakanı Mahmut Nedim Gündüzalpın daveti üzerine kuru meyvacılar idare heyeti üyelerinden mürekkep bir heyetin bugün tayyare ile Ankaraya gitmesi kararlaştırılmıştır. Heyet, kuru meyvacılar birliği idare heyeti başkanı Maz har Nurullah İzmiroğlu, Şerif Remzi Reyent, Ali Haydar Al-bayrak ve Enver Bakioğlundan müteşekkildir.
da evvelce böyle muamelelerden, zarar gördüğünden mal alnja-mak tadır.
Nakliye tezkerelerine miktardan başka kerestenin nevi ve ()n si de yazılmakta olduğundan tezkeresile bu malların şevki çam diye alınacak bir nakliye gayet tehlikelidir .Çünkü orman memurlarının içinde fazlaca kök nar bulunduğu için tezkereye uymayan malı müsadere etme leri her zajnan mümkündür. Bu ise devletin burada satacağı malı, ötede yine ayni teşkilâtı vasıtasile müsadere edecektir.] koııı demekt&J i ı.
Bafra kereste fabrikasının devletin hayrına mı yoksa zara nna mı çalıştığını tâyin etmek cidden müşküldür.
D. S. - Bafradan aldığımız malûmatı yu karıya yazdık. A-det olduğu üzere buna karşı fab rikanın bir tazvih mektubu yollaması beklenebilir. Ancak elimizde bozı muamelelerin evrakı ve vesikalar bulunduğu için cevap vermek hevesine düşenlerin biraz dikkatli bulunmalarını tavsiye ederiz.
Tunçer C. H .P. hükümetinin yanlış programlan yüzünden e-lîm bir vaziyete düşen köylüye ve köylü dâvâsına temas ederek pek yakın bir zamanda köylü dâ vâsinin kökünden halledileceğini, köylüye saadet, refah ve hu-hur temin edileceğini söylerken, halk arasından Menemen C. H. P. eşrafından olan Hüseyin Ülken asabı ve kızgın olarak:
— Bunlan kim temin edecek9 diye bağırmıştır.
Hatip Tevfik Tunçer:
— Evet, köylüye refah, saadet ancak ve ancak Demokrat Parti tarafından temin edilecektir.
Demiştir .
Halk kanayan yarasına bir neşter vuran Hüseyin Ülkene da ha evvel ayni cevabı verecekti, fakat sözü hatibe bıraktı ,çünkü anlatmak içindi. Nihayet halkın gayenin hep bir olduğunu ona bir alkış tufanile beraber:
— Demokrat Parti temin ede cek!
Avâzaleri yer tarafı çmiatı-yordu. Hüseyin Ülken, hır granit kayanın içerisinde bir kurdun barınarnıyacağı gibi, bu yek vücud topluluğun içersinde dura mıyacağını anladığından kendisi m dışarıya attı.
Halknı neşeli ve sevinçli bu anını asabi ve sinirli bir havaya çeviren bu C. H. P. liye köylü güzel bir ders vermiştir. Konuş madan sonra Menemene lıare-

!
Menemende Gençlik ve Spor bayramı
Genç
Ortaokul bahçesinde verilen müsamere çok beyenildi
----o----
Menemen; (Hususî )
lik ve spor bayramı ilçemizde ba şan ile kutlanmıştır, j Tören okullar ve spor teşek külleri yerini aldıktan sonra kay makamın bir nutkuyla başlanmıştır. Müteakiben tarih öğretmeni Tank Ziya günün önemini belirten bir söylev vermiş ve bu nu kız ve erkek orta okullarının müşterek jimnastik gösterileri takip etmiştir.
Gösteriler halk tarafında^ tak dlrle karşılanmıştır.
Bundan sonra müşabakalaj yapılmıştır. Müsabakada kazanan gençlerin mükûfatları alay komutanı ve milletvekili Emin  taç tarafından verilmiştir.
Halk kendi emeklerile meyda na getirdiği Ortaokulun yeni bahçesinde ve pırıl pırıl yanan elektrikleri arasında okul öğrun çilerinin müsameresinde bulunmuş ve (Haydi) piyesinin temsi lini çok beğenmiştir. Müteaki ben millî oyunlar ve rakıslar muvaffakiyetli olmuştur.
-------o--------
Çiftçi mallarını koruma cemiyeti
Bucağı-
Honazda Belediye ve Çiftçi mallarını korama teşkilâtının semeresiz çalışman hale aze-rinde fena tesirler bırakıyor. Cemiyetin bir' an evael İslah edilmesi isteniyor
----01—
Honaz: (Hususî)
mız belediye ve çiftçi malları ko ruma teşkilâtının işlerinin düzensiz bir şekilde çalışması halkımız üzerinde fena tesir yapmaktadır. Halkımız belediye ve koruma teşkilâtından mağdur ve her ar, şikâyetçidir. Tarla ve bahçelerimizin sulama işlerinde kullandığımız arkların her sene kazma ve temizleme ücreti diye
ra almakta belediye de ayni su yu bize para iie satmaktadır. Halbuki belediye bu arıkları ken dişi kazdırıp suyunu ihtiyacı o-lana para ile satması lâzım gelir ken öyle yapmayıp yukarıda bahsettiğimiz gibi ark parası su parası, ayrıca koruma parası de yip bizlerdea alınan para hükümetin almış olduğu senelik arazi vergisinden on misli fazla tut maktadır. Bozuk bir şekilde çalışan belediye çiftçi malları koruma teşkilâtının düzenlenmesi i çin bir belediyeler müfettişinin gönderilmesini ilgililerin nazarı dikkate alması için gazetenizin tavassutuna rica ederiz.
----------o----------
Asılı bir hırsız yakayı elt verdi
• ----O----
Akhisar: (Hususî)
mizin hemen her mahallesinde muhtelif hırsızlıklar yaparak bir türlü yakalanamıyan kurnaz hır sız Kethüda mahallesinden 929 doğumlu Mesud Çeker zabıtayj bir aydan beri geceli gündüzlü meşgul etmiştir.
zNihayet Kovalık mevkiinde sı kı bir takip sonunda yakayı ele vererek adliyeye teslim edilmiştir.
Şehri-
•-----—o-------—
Cıımalı köyündeki hâdiseyi tahkik için mü kiye müfettişi cebed.ldi
----o-----
Kemalpaşa: (Hususî) — Cıı-malı köyünde bundan bir kaç gün evvel C. H. P. liler tarafından D. P. binasının camların;-kırılması ve ora köy bekçisi t; rafından D. P. li bir üyeye öliiı le tehdit etmesi, bütün bu hâd selere sebebiyet veren Cumab köy muhtarı hakkında mahalli.
" de tahkikat yapmak üzere bil mülkiye müfettişi ilçeye gelmiş bulunmaktadır. Müfettiş dün müştekiler,i Cumalı D. P. baka nını dinlemiş ayrıca ınüraca v ederek hâdiseler hakkında ince lemeler yapmıştır.
—... ■ |IJB
ket etmek üzere otobüsümüze gidildiğinde C. H. P. li Hüseyin Ülken Ali Tufan arkadaşımıza otobüse alınmamasını rica etmiş rak Hüseyin Ülken otobüsüm ü-ikinci bir Demokratik ders ola ze alındı. Köylünün uğurlama te zahüratile bütün Ali ağanın için de otobüsle dolaşılıp Menemene dönüldü.
Edebiyat Bahisleri
----— ■■■ ■
Hiç şüphe yok ki tefekkflr gelenağinin »örekli bir tarihinin ağırlığını om azlarına yüklemevî göze »an atkârların ı"
soydan san’atkârl&ra
şekilde devamı; san’at ûlan gerçekten çilekeş
işidir. V s bugün Türkiyenin her zamandan daha çok bu ı muhtaç olduğu «u götürmez bir hakinattır.
çekerek vücude getirmijler-Tanrı ile insan oğlu arasında düşünce ve duygu vesilen o-tabiatm çeşitli oluşunu, ses.
debiyat ve sanat tarihîsi baştan başa dolduran e»-nat adamlarının hepsi değilse bile hemen çoklarının, muhakkak ki, kendilerine has bir dünyalan vardır. Onlar, hayran kaldığımız sanat iklimlerini, benr İlklerinin derinliğine sığınıp iç v« dış realiteyi zihnî bir plânda y®-Biden inşa etmek suretlle yıllara» çile dir.
bir lan
renk ve tad haline sokan bu çilekeşlerin yaratıcı güçlerinde; faniliği yenerek insan ölçüsündeki bir Ebediliği» gerçekleştirmek arzusu hâkimdir.
Biz, dış kâinatın güzelliğini dalgın bir gözle seyrederiz; estetiğimizin cüce bir anlık ömrü vardır. Halbuki kendi kendisini üzerine katlanıp iç dünyasında pusuya ya. tan sanatkârın, eşyayı aksettirmekten daha çok onun sebeb olduğu taze bir görüşe sımsıkı yapıştığını görüyoruz. Kesif bir şınır tabakası içinde avlamağa çalışı»ğı eşyanın kaotik ve ölgün akisleri, kendi benliğinde derli toplu bâr mâna kazanır. O, bu güzellik avında bütün zamanını tüketir; elinden hiç bir zaman eksik etmediği silâhındaki son kurşunun bittiği ana kadar, heyecanla, isabetli a-tımlarm peşinden koşar. Ve sonunda bize, kana bulanmış nâdide kuşlardan hazırlayıp kotardığı mükellef bir ziyafet verir.
İşte sanatkâr; bütün hayatı boyunca nefis avlan başkalanna yedirmekten zevk alan böyle bir güzellik avcısı, ve her türlü sanat kaygusundan tiksinen böyle bir çilekeşten başka bir şey değildir.
Şurası muhakkak ki sanatkârla eşya arasında hiç de bizimkine benzemlyen bir mahrumiyet mev-cuddur. O, gözlerini çeşitli realiteler üzerinde gezdirirken, onlan
pUririUVI l'll ÎUyîTST kbu'di ltcjadjSST temaşa etmeğe, kendi düşünme ve duyma imkânlarını ta’yin etmeğe savaşır. Bütün iç ve dış realiteyi ruhunun sıcaklığında eriterek büyük bir zahmetle elde ettiği özlü bir terkibe vanr. Artık hassalan-mızın vasıtalı bir surette kavradığı kâinat, onun, doğrudan doğruya eseri olmuştur.
Gerçek sanatkâr; her fanî varlığı, zenginliğine rağmen devamlı değişmezliğile üzen tabiatı, uzun bir çileden sonra yavaş yavaş bir mahbes olmaktan kurtarabilen; o-nu, beşerileştirerek duygulu bir 1-lem seviyesine yükseltebilen Lir kimsedir. O, artık kendisine bas olan bu Beşeri âlemde» bütün İçtimaî problemleri facialı ve komik tarafile terennüm edecek, size bu diyardan yepyeni ve uğultulu sesler işittirecektir.
Dış realiteyi kendi içine katlayıp yeniden inşa eden, onu, beşerileştirip tazeliyen sanatkârın; ö-lümün âdeta kapısını zorladığına, ışıklı düşünce ve hayallerle doldurduğu kelimelerin yardımile sizi kendi dünyasına doğru sürüklediğine şahid olursunuz. Mübalağasız denilebilir ki her büyük sanatkâr, Paul Valery’nin iddia ettiği gibi, halis bil' yaşama sıkıntısı içindedir. Zira sanatkâr, çetin bir savaş sonunda meydana koyabildiği dünyasile kaçınılmaz bir engel şeklinde ezeldenberi mev cud olan kâinat arasındaki mesafeyi müdriktir. O, bu kâinatı dilediği gibi fikrîleştirip düzeııliyeme-diği, biolojik zaruretine bağlı bulunan tabiatı kendi yaratıcılığı ve hürriyeti hesabına ihmal edemediği için üzgündür.
Şübhe yok ki sanatkâr; zihnin yarattığı varlıklarının maddenin hareket sayesinde ortaya attığı güdük varlıklardan mahiyet taşıdığına çaktır. O, günlük
yükü altında bile unsurlarını tabi-atten devşirip hayalinde kurduğu dünyasından vazgeçemiyecek, o-nuıı dinlendirici gölgesinde bir kur tııluş zevkinin velımile oyalanıp I duracaktır.
İçine kapandığı dünyasına rağ-l men Yaşama sıkıntısının acı railarmı derinden derine his£ı/ûen 1 Baudelaire. «8un’î Cennet* ndh eserinde şöyle sulanıyordu:
«Neresi olursa olsun! Neresi o-InrsaAOİsun!
nın ötesinde sem!»
Halbuki nm iğvacı
alan bir «elem estetigile i'i bulmuş erotik bir di. Bu takdirde bu sızlanrruusr. I bu meçhul bir diyara firar aranla-n neye? Sebebi şu ki şair, kur-
daha canlı bir daima inana-hayatın ezici
Elverir ki bu bir yere göç
diinya-edobil-
Baudclaire’in
ruhundan
şey ta-kuvvet kemaH-ühıvsm var-

duğu dünyasının elemi, şanlarına uyarak hürriyetini bir yaratma hevesi uğrunda heba elmiş, üzücü bîr yalnızlık içinde Tanrı elmanın gururuna saplanıp kalmışın.
-------Yazan--------
| Nâzım Kemal |
Çileli bir hayat; aşağı yu kan her sanatkârın alın yazısı kendi kendisini aşmak ar2usumiD hüzün lû karışık tatlı pişmanlığı veya zaferidir. O, artık yarattığı kahramanlarına lüzumlu havayı temin etmek için binbir mahrumiyet ve yorgunluk babasına şehri]endirdi-ği dünyasının mihverini mütemadiyen çevirmekten bir an geri kal-mıyacak; ölünceye kadar seçtiği zahmetli yolun çilesini doldurmak tan usanmıyacaktır.
Bununla beraber sanatkâr, çok iyi bilir ki —bir Tann değildir. Ve
ı~—;------------------------
Türkiye Neden Harbe Girmemiş"
Bh
( Başlar ah 1 incide) celenecek olan böyle budalaca bir hatâya asla düşmeyecektir. Düştü ğü takdirde, tarihin şimdiye ka -dar kaydetmediği en geniş bir askeri ittifakın ağına düşecektir.
Ribbentrop bir aralık, derin bir düşünceye daldı. Sonra tekrar söz lerine şöyle devam etti;
— Amerikaya gelince, İngiliz -ler. ona fazlasile bel bağlamaktadırlar. Fakat unutmamak lâzım -dır ki, Amerika, kendi donanmasını Pasifik denizinden kolav ko
uumui.---------
Amerikanın durumu
Amerikanın şimal ordusu ise be ni endişeye düşürmüyor; zira o-nun Avrupa kıtasına çıkarma yap ması hemen imkânsız gibidir. En rrtihim nokta, Amerikan bava kuv vetlerinin harekete geçmesi meselesidir. Bu hususta Amerikalılar daha şimdiden îngiltereye, geniş Ölçüdeki yardımlarını esirgemiyor lar. Fakat bu cihet de büyük bir ehemmiyeti haiz değildir.
Zira Almanya, mukabil bir ted Lir olarak, bütün denizaltılarını harekete geçirmiş bulunmaktadır. Amerikanın savaşa girip girmeme si de, durumu değiştirmeyecektir. Roosevelt’in kararı ne olursa olsun. Birleşik Amerika, büyük as kerî ittifak teşekkül edince, bütün dünyaya harp ilân etmek zorunda kalacaktır.
Ribbentrop, bir mucizeden il -ham almış gibi kat’î ve tok bir dil le konuşuyor ve diyordu ki:
— Teşkilâtlandırmayı hedef tut tuğumuz askeri ittifak üçlü pakta dayanmaktadır. Buna, bir çok Av rupa milletleri katılacaklardır. Bu sı nida biz, Rusyayı bu ittifaka sokmağa çalışıyoruz. Eğer bunda muvaffak olduğumuz takdirde Tür k iyeyi yavaş yavaş safımıza geçirebileceğimize muhakkak nazarile bakılmalıdır. Önümüzdeki bu kış, bu meseleyi kökünden halletmeli -yiz. Madriddeki elçimiz Stohrer vû sıtasile, vaziyetin inkişafından sizi daima haberdar edeceğim.
Gene Türkiye bahsi
Ribbentrop bir müddet uzun bir vakfe yaptı, sonra sunlarj ilâve etti:
— Dün siz, bize Türk iyen in durumunu soruyordunuz- Bıı hususta sizi tatmin edecek bir cevap ver mek istiyorum: Türkiye, Fransa-ııın bu harpteki hezimetinden beri, yavaş yavaş Ingiliz - Fransız -Türk paktından ayrılmakta ve İn-gîltereye vurduğumuz lıer darbeden sonra daha çok tarafsızlığa doğru kaymaktadır. Şunu kat iyet le söyleyebilirim ki. o Önümüzde kî aylar zarfında Birleşmiş Millet le» safından fazlasile uzaklaşmış olacaktır. Bu suretle Türkiye, ilk önce eski tarafsızlığına dönecek ve onuıria olan münasebetimiz dü zelocektin
Bu, gelecek ki yenin siyasî ve askerî dar ta* teahetn bir tahminden ibarettir. 7 t.'rkiycyt aid tuhmnıdeki isabeti isbat
Ribbentrop, bu tahminindeki i-rabeti isbat etmek makaadile TUr Kiye hükümetinin Edenin Ankara yi ziyaretini mutlak bir surette reddetmiş olduğunu ileriye sürmüş ve hu vaziyet dahilinde, bahis mevzuu olan îngiltereye kar-
kış mevsiminde Tür balcım • kip edeceği yol halikında eıı
dünyası, kendi gücünden müstakil, otomatik bir yuvarlanış İçin» de seyrini icra edemiyccektir. işte yaratıcılık bahsinde sanatkârt Tanrıdan ayıran nokta da budur.
Halbuki son günlerde bazı aydınlarımız, sanatkârın şekilden ür ken kaba ve zahmetsiz bir ibham yoluna sapmasını adeta temenni ediyor, onun, primitif, saf bir duyuşa sadık kalmasını istiyorlar.
Esefle söylemeliyim ki bütün bir milletin düşünce ve duygusunu zekâ ve istidadının yardım ila yük’selmeyi gaye bilmiyen sanatkârlar, iğreti bir hüviyetle ömürlerini boşuna harcıyan zavallı kim selerdir. Hem şübhe yok ki tefekkür geleneğinin sürekli bir şekilde devamı; sanat tarihinin ağırlığını omuzlarına yüklemeyi göze alan gerçekten çilekeş sanatkârların işidir. Ve bugün Türkiyenin her zamandan daha çok bu soydan sanatkârlara muhtaç olduğu su götürmez bir hakikattir.


ildir, r* kar aks
ma -
şı askeri ittifakın gerçekleşmt'1 i çin Cebelüttarık boğazının kapan tutulması lâzımgeldiğini söyleyerek sözlerini bitirmişti.
Ribbentrop’un bütün bu sözlerini kollarımı göğsümde kavuştura rak sükûnetle dinlemiştim. Fakat onun fikirlerine itiraz etmek m« buriyetini hissetmiş ve ona demiştim ki:
— Benim elde ettiğim malûmat sizin iddialarınızın tamamile aksi nedir. Zira. Amerikanın, yardımı süratle inkişaf etmek istidadım
“ göstermektedir. ~’
Bunun üzerine Alman Dışişleri Bakam sözlerimi keserek şöyle ra girmişti:
— Ben iddialarımın doğruluğu na kat’iyetle eminim. Bunun de şında. muhtelif kavnak'ardaa sızar her haber; Ingiliz propag-uı dasmdan başka birşey değ
nizalti gemilerimizin faaliyeti şısında Amerikan yardımının rnete uğraması mukadd»."dir.
— Denizaltı gemilerinizin,
vaşta muvaffakiyet kazanacakla • rından şüphe etmiyorum. Ya’r.u şurasını söyleyeyim ki. herar,’''r,. nız yanlıştır. Amerikadr-.ki elci . mizden edindiğim malûma*"' “azs ran Rusya siyasetini değiştirerek Birleşmiş Milletler tarr-fma Z'-ç mek üzere bulunmaktadır. Moskovaya girmemiz basit bir te nezziih olacaktır.
Ribbentrop ca’li bir gülümseyişle, diplomatlardan sızan haberlerin de yanlış olabileceğini îdda e dCrek dedi kİ:
— Siz hiç bir surette Rus tehîî kesinden korkmayınız. Zira Rusya, çok bilir ki. sözünde durmadığı takdirde, ordularırr’zın basit bir askerî tenezzühten sonra kovaya girmesi bir mesele deyidir.
—tspanyava döner dönmez. Franco’ya sizin ve Führer’in nok-tni nazarlarınızı bildireceğim. val mz şurasını hesaba katmanız lâ • zımdır ki. Birleşmiş Milletl-rden istediğimiz şeyler iaşemize d ir o lar. buzlalardır.
— Sizin İspanyanın iaşesin’ t -mir etmek hususundaki endişe nj. zi anlıyorum. Bu meseleyi Füh . rer’e Tarım Bakanına ry;acp '’.rn. Ümid ederim ki. bir kae ay zaafında herşey aydınlanacaktır.
Nihayet Ribbentropun dikkatûıi bizi yakından ilgilendiren iaşe i); h sine çevirmeğe muvaffak olabil -mis ve bütün bir gün siyasi meselelere temas etmekten kaçınmıştım. Bizi memleketimize götür-' -cek olan hususî tiren hazırdı. Artık Ribbeptrop ve arkadaşların veda etmbk zamanı gelmişti. Tirene binmeden önce Berlin Sefirimize doğru’dönerek sert bir tavırla şöyle demekten kendimi al.- na -chm:
«— Hükümetler konuşurke n bir elçiye susmak düşer!»
—Son—

İle liz-
Mesut Ccm:l n açlığı dâva
Aııkaı-a: 24 (Hususî) — Mesut Cemil tarafından Münir Hoyri Egeli aleyhine haftalık ; zetede çıkan bir yazı dolayır1 acılan dâvaya bugiin şehri m de başlanmıştır. Münir H yr duruşmaya gelmediğinden ..'.ıva başka bir güne bırakılmıştır.
AYFA; 5
MAYI*


Gece kondu



)


{Baştarafı 1 incide) ilmesi kabil olmayanların âa i T oturanlara birer mesken te ( edildikten sonra yıkılmas» inektedir. Yıkılması zarurî o
Bl ■ ■ ■ v ■ w w w
D evlerde oturanlar için Zeytin frnu civarındaki belediyeye ait JsaJar 20 sene gibi uzun vade ’kredile tahsis edilecektir. Şe-t ve kasabl arda mesken buh-ı mevzuuna geçince mesken ramnı önlemek üzere bir in-»atı teşvik kanun tasarısı lıa-Elanmıştır ki bu tasarı Mecli-sevkedilmek üzeredir. Tasa e inşaat yapmak istiyenlere u n vadeli kredilerle arsa temin ilmekte ve ayrıca bir çok kaklıklar da gösterilmektedir [İçişleri Bakanını müteakip kür uve gelen Maliye Bakanı da ay
i konuya temasla şunları söyle Iiştir:.*
■ı
• •
Hazîneye ait arsalar tize inde kaçak olarak yapılan Ge fkondu evleri izinsı zinşaatla--L tabi olduğu hükümlere tabi ShHİınaktadır. Ancak şimdilik Inaların ve sahiplerinin durum «ı islâh edilinceye kadar bu bi £ların yıktırılmasından sarf ma il iniştir. Diğer taraftan bü İk şehirlerde oturan vatandaş bin mesken sahibi yapılması i in iki tasarı hazırlanmış bulun »aktadır. Bu tasarılarla ucuz İsken inşaatı için belediveye özel idarelere ait arsalar kre-) enhasa temlik edilecektir, rica Emlâk Kredi Bankası-di bu işe yardı metmesı için ı kararlar alınmıştır. Bunlar sında uzun vadeli ve fakı de beşi geçmemek üzere kre rermek ve bu kredi miktarını kanının ödenmiş sermayesi-yüzde yetmişine kadar çıkar k vardır. Alman bu tedbir-h'le mesken buhranının önüne, »ecilmesine çalışüacaktır.
' Bakanlan müteakip kürsüye jeleh soru sahibide hükümetle alman bu kararların bir an evvel mahalline tebliğ edilmesini. A.ksi halde mahalli idarelerin ve plmi^ bir emir olmadığından Ge lekoııdu evlerinin yıkılması ci-ve
t
filmiş bir emir oimadıgınaaı pekondu evlerinin yıkılması ’^tiııe gideceğini söylemiş Sığlık dâvası gibi çok önemli o n bu konunun biran evvel ele ılımasını istemiştir.
k'ounu mureaKij kov okulla
F
e
Bunu müteakip gündemde bu in inşaatı lıak-mdaki tasarısının müzakerest-e devam edilmiş ve söz alan bir çok hatipler köy okulları ın aatı için verilecek kerestenin or ısn idaresince bedelsiz olarak İjthsisini 30 gün olan inşaatta ça lışma mükellefiyetmin 15 veva 20 güne indirilmesinin yapılacak inşaatın Nafia Md. leri tara Ifindan kontrol edilmesini iste-inişleredir. Bu arada Tarım ve Millî Eğitim Bakanları da müteaddit defa kürsüye gelerek or han idaresinin kendi getirile ge •nen bir idare olması hasabile iiç
■ - ■ — - ■ ------ ■
(andevü evi cinayeti j (Baştarafı 1 incide)
j Mahkeme kararmı bildirmiştir: i Sedat hareketine uyan Türk ,(a kanununun 448 inci maddesi-göre 21 sene ağır hapse mahvım edilmiş, psikopat olduğu göz Iınde tutularak cezasının altıda iri indirilerek 17 sene 6 ay ağır apsine ve maktulün ailesine 1500 E a tazminat vermesine karar ve-mistir.
Diğer sanıklar kavga çıkardık-n için suça iştirakten, Bekir 1 ne, Lsmaîl de 1 sene 2 ay 1 pse mahkûm edilmişlerdir. Karan dinledikten sonra, jat:
«Müsaade edin, savcıya bir
v-

gün
Se-
retsiz kereste tahsisine imkan olmasığını 30 gün mükellefiyetin bukadar önemli bir dâvada büyük bir fedakârlık savılanıı-j-acağıûı söylemişler. Neticede ücretsiz kereste tahsisi teklifi red edilerek tasarı çalışma mükellefiyetinin 30 günden 20 güne indirilmesi ve inşaatın mahal lî Nafia Md. lüklerince kontrol edilmesi esasları ilâvesile kabul edilmiştir.
Bundan sonra Mustafa Reşit Tarakcıoğlunun başöğretmenlerin makam maaşlarının arttırıl ması hakkındaki kanun teklifinin müzakelesiııe geçildi. Söz a-lan bazı hatipler tasarının Millî Eğitim komisyonunda görülme diğini ileri sürerek komisj'ona verilmesini istediler ve 1°'^^ kabul olunarak tasarı Millî Egi tim komistyonuna verildi.
Bundan sonra devlet havavol lan teşkilât tasarısı ile kaçak çılığın meni hakkındaki tasarı görüşülerek kabul olundu ve Muammer Erişin 2 milyon liralından fazla sermayeli bankaların iktisadi devlet teşekkülleri bare minden hariç tutulması hakkın daki kanun teklifinin müzakeresine geçildi. Söz alan Hasa» Polatkan teklifin muadelet esas lavına uymadığını söyliyerek hükümetin yeni barem kanunu hakkında ne düşündüğünü açık lamasını- istedi. Fakat Mecliste Maliye ve Ticaret Bakanları ha zır bulunmadığı için iç tüzük ge reğince tasarının görüşülmesi geri bırakılarak oturuma son ve İrildi.
D. P.nin Ankarada yapacağı miting (Daştarafı 1 incide) la beklediğimiz millet iradesinden üstün saydığını açıkça ve pervasızca anlatmış bulunmakta ve maddî ve manevi bütün varlığını a zî-) vi’^dumın hürriyet ve istiklâli uğrunda harcamış ve bunun için de en büyük felâket ve mahrımu yellere katlanmış hür ve kalırı man bir milleti hiçe saymak demek olan bu durum karşısında ıl idare kurulumuz anayasanın sağ -ladığı seçim hak ve hürriyetlerini ve millet iradesine saygı lüzumu nu belirtmek ve ontı bir kere ı.n ha iktidar partisine tanıtmak mak sadile Cebeci meydanındaki 30. 5.
Pazar günü saat 14 de tertible d iği mitinge bu dâvanın otedenbe-yİ samimî ve candan gönüllüsü o-lan sîzi, dâvet eder^)
Ankara 24 (Hamisi) — Demokrat Parti Başkanı CelâL Bay^r’ın Önümüzdeki Pazar günü yapılacak Aı kara mitinginde mühim bir konuşma yapması muhtemeldir. Celal Bayana perşembe günü An Varava dönmesi beklenmektedir.
Ekspresin parçaladığı kamyon
(tiaştarafı 1 incide) sürüklemiş, yanan benzinler ve infilâklardan telâşa düşen baştaki vagon volculnrı kendilerini dışarı firlamışlar. Bu yüzden 10 kadar yolcu hafif yaralanmıştır. Kamyon şoförü belinden bölünerek ölmüştür. Kazaya sebeb hat bekçisinin yolu kapamaması ve bu sırada yol üzerinde duran şoförün hat. bekçisile münakaşaya tutuşmuş olmalarıdır. Münakaşa sırasında kamyondaki bir iki yolcu a-şagıva inmiş olmaları dolayısile kazadan kurtulmuşlardır. Ekspres bu yüzden şehrimize bir buçıık sa-sat rötarla gelmiştir.


laları gönderilmiştir.
Eski Kudüs şehrine Arab lejyonunun taarruz birlikleri mayınlar yerleştirilmektedir. Hâ lâ mukavemet eden son’ mevzi teri havaya uçurmuşlardır. Eski Kudüs şehri geçen salı günü Zeytin dağının işgalindenberi A-uab lejyonu tarafından yapıbjn bombardımanlardan sonra bir harp sahasına benzemektedir.
Vahşiyaııc savaşlar Londra: 24 (A.A.) Kudüsteki Yahudi mahallelerinin Aıablar taralından bom -bardjnıanı hâlâ devam etmekte olup gece esnasında alınan haberlere göre Alleııby meydanının yanında bulunan Nötre Da me1 kilisesinin ele geçirilmesi i çin vahşiyaııe savaşlar cereyan etmektedir. Son gelen haberlere nazaran binanın içinde savaşlar-devam etmekte olup Arablar ve Yahudiler her oda için kanlı sa
A ■-*
vaşlara girmektedirler. i
Bu kısmı çevreleyen duvarlar ü zekinde kurşun izleri görünmek te ise de, Arablar ve Yahudil^ buranın bitaraflığına hürmet et meyi kararlaştırmışlardır. Bu Katedralde 20 kadar Ingiliz, Ku düşteki Ingiliz piskoposu ile kendi işine tabi beş papaz ve B. B. C. nin özel muhabiri bulunmaktadır.
Kudüs: 24 (AP.) — Arab Laj-yonunun dünkü top ateşi bundan evvelkilerden de şiddetli olmuş ve Hagana makineli tüfek mevzileri büyük hasara uğramıştır.
Ba arada Süleyman Yolundaki mevziler bir saat mütemadiyen top ateşine tutulmuş, sonra göğüs gö-ğüse çarpışma başlamıştır.
Ramat Râheldeki mevzilerin tamamile tahrib edildiği ve oradaki Yahudi kuvvetlerinin Kudüs civarındaki mevzilere çekildikleri bildirilmektedir.
Resmî Arab kaynaklarından verilen malûmata göre, Ramat Ra-heldeki muharebelerde Yalıudiler-den 300 kişi ölmüştür.
Son dakikada alman bir habere göre, Arab Lejyonu genel karargâhı, buradaki kuvvetlerine, üniversite binasının topa tutulmanıa-sını, zira oradaki Yahudi garnizonunun teslim olmak üzere müzakere talebinde bulunduğunu bildir iniştir j
Kudüs: 24 (AP.) — Kudüsün yedigündenberi mütemadi bombar dımanı dün de devam etmiştir. Hastahanelerden verilen malumata göre» bu bombardımanlar neticesinde 40 kişi ölmüş, 300 kişi yaralanmıştır.
Bevin Amerikan elçisHe görüşrii ilerlemişler_ye böylece ha.glf^n- Londra] 24 (AP.) — İngiltere
F,
(Baştarafı 1 incide) talimatta, Amerikanın Fîliktlnde-ki gelişmelerden vahim bir şekilde rahatsızlık duyduğu tasrih e-dilmektedir.
Savaşlar gevşemedi
Londra 24 (B.B.C.) — Filîsindeki savaşların gevşemediği, aksi ne olarak bütün şiddetile devam ettiği, bu gece gelen haberlerden anlaşılmaktadır.
Eski Kudüs şehrindeki Yahudi mevzilerine Arabların hücumu do vam ediyor. Malzeme vaziyetleri-ciddî olmasına rağmen Yahudiier dayanmaktadır. Yahudi müdafile-rin son nefere kadar dayanmağa karar verdikleri gelen haberler -den anlaşılmaktadır.
Yuhııdiler tııgiliz Subayları Ölüıne Malılûm Etti
Telaviv: 24 (A.A.) — (Na-fen) Kumandan Glubb Paşadan en son asteğmene kadar Arab lejyonundaki bütün Ingiliz subayları Yahudi tethişçi Irgun teşkilâtı tarafından ölüme malı kıım edilmiştir. îrguıı teşkilâtı bu subayları öldürmek için biı idam müfrezesi teşkil etmiştir.
Telaviv: 24 (A.A.) — Arab lejyonunda savaşan bütün İngiliz subaylarını ölümle tehdid e-den bir beyanname yayınlamış bulunan îrgun tethişçi Yahudi teşkilâtı bir çok yabancı basın muhabirlerini de casusluk yapmakla itham etmektedir.
Bununla beraber muvakkat Is rail hükümeti kendi nezdine gön derilmiş bulunan bütün yabancı muhabirleri himaye etmeyi ta-ahiit etmiştir.
Telavive akın
Telaviv. 24 (A.A.) — Telaviv, bu sabah iki gündenberi ilk defa olarak bir hava hücumuna uğra mıştır. Birkaç kişi ölmüş ve ya ralanmıştır.
Cenub Afrika Birliği İsrail devletini tanıdı
Londra. 24 (B.B.C.) — Ce-
nub Afrika Birliği yeni İsrail devletini tanımıştır. İngiliz milletler topluluğunda İsrail devle tini tanıyan ilk hükümet bu ol malttadır.
Kiidüse karşı müşterek Arab taarrnzu
Kudüs: 24 (A.A.) — (izafen) — Kudüsün 3 kilometre Güneyinde Beytlillahim yolu ü-zerinde birleşen Ürdün Arab lej yoııu ile Mısır ordusuna mensup kıtalar Küdüse karşı müşterek bir taarruza girişmişlerdir. Eh-rin Güneyinde Ramat Racheli e le geçirmiş olan Arab lejyonu kuvvetleri Talpiosth bölgesinde tin Güneyinde Yahüdi_müdâfÎL? ri tamamen muhasara etmişler dir.
Diğer taraftan eski şehirdeki Şam kapını Arab lejyonu tara fından işgal edilmiştir. Kudüsün diğer taraflarında Arab mükave metinin devam etmekte olduğu yerlerde çarpışmalar deyam etmektedir.
Kudüsün Güneyinde Arab lej yonu ve Mısır kuvvetleri yeni Ya hudi mahallesinin merkezine hâ kim olan Larelias eski Yunan manastırına varmışlardır. Bu ma nastır yeni Yahudi mahallesinin hafi! topçu birlikleri tarafından bombardımana elverişli bulunmaktadır. Kudüsü sahil ova sı*«a bağlayan ve Yahudi'lerin ye gâne açık yolu olan Eab El Vas yolu Arab bombardımanları ne ticesinde delik deşik edilmiştir. Bu yola hâkim olan Arab lejyo nu ileri karakollarına takviye kı
' t



(EPS)



Dışişleri Hâkâul-
Amerikan elçisi Lcwis Douglas hu gün 48 saat zarfında ikinci defa toplanarak, Filistin durumu hak-kındaki İngiliz - Amerikan görüş farldarnu ortadan kaldırmağa çalışmışlardır.
Dışişleri Bakanlığı sözcüleri, bir saat süren görüşme hakkında tafsilât vermek istememişler fakat dışişlerine bağlı yetkili mahfiller. Ortadoğudaki istikrarı yeniden tesis hususunda Birleşmiş Milletler Teşkilâtında müşterek bir İngiliz - Amerikan teşebbüsü vukubulabi leceğini belirtmişlerdir.
Bugün Amerikan elçisinin, cumartesi günkü toplantı sırasında Bevinin kendisinden sorduğu sitillerle bazı tekliflere Birleşik meri ka Dışişleri Bakauliğinin vablarını açıkladığı anlaşılmaktadır.
Ayııi, kas naklara göre, t)ıdünlo| diğer Arab devletlerinin Birleşmiş Milletler tarafından vâki son «Ar


A-ce-

teş kes» halinde», etmekte olan İngiliz subaylarının geri çağrılmaları mümkün görülmektedir. Şimdiki Lejyonunda bayı hizmet
Lübnan,
teklifini dinlememeleri Arab lejyonunda hizmet
halde Ürdün 40 kadar İngiliz Biletmektedir. Amerikan isteğini reddetti
Vaşington: 24 (AP.) — Dışişleri Bakanlığından bildirildiğine göre. Lübnan hükümeti, Berııtta Mavine Caıp.» vapurundan karaya çıkarılan ve halen mevkuf bulunan 41 Amerikalının serbest bırakılması hakkındaki Amerikan talebini Reddetmiştir.
Lübnan hükümeti, bu Amerikalı lamı askerlik yaşındaki Yahudi-ler olduğunu, Filistinc gitmelerine ^oradaki Lübnan- işgal kuvvetlerinin selâmeti ve Filistin topraklarının emniyet ve asayişi için mâni olduğunu bildirmiştir.
Aralı devletlerine yarılım yapılmaması istendi
Vaşington: 24 (AP) — Bugün Temsilciler Meclisi Tahkikat Komisyonuna bir mektup gönderen Illinois temsilcisi Demokrat Adolph Sabath, Arab devletilerine doğrudan doğruya veya dolayısile Marshall plânı tahsisatite yardım yapılmaması ııı istemiştir .
Sabath şunları yazmaktadır: Büyük Britanya, Amerikan pa rasile Ürdüniin yeni İsraili devletine taarruzunu desteklemekte dir. Bir kongre üyesi ve vergi mükellefi sıfatile Amerikan pa ralarının bu şekilde kullanılışını protesto ederim.» »
Kudüs müftüsünün durumu ne olacak
Kahire: 24 (AP) — Arab Bir liği Genel Sekreteri Ajzzam Paşa geçenlerde verdiği bir» beyanat sırasında, eski Kudüs müf tüsü Hacı Emin El Hüseyinin şimdiki Filistin durumu dışında olduğunu söylemişti.
Azzam Paşanın bu ifadesile neyi kastettiği belki de ancak sa vaş bittikten sonra tamamile an laşılacaktır. Arab Birliği Genel Sekreteri bu konuda daha fazla 'tafsilât vermek istememiştir, Bununla beraber, Arab Yüksek komuta heyetinin Ammanda gö rüşmeler yaptığı sıralarda Müf tünün Kahirede bulunuşu göz ö nünde kaçmamıştır. Müftünün hiç olmazsa askerî safha sırasında bir kenarda durmayı tercih ettiği anlaşılmaktadır. Eski çalışma arkadaşı Feyzi Kavukçu nun komutasındaki gönüllü A-rab kuvvetlerinin son zamanlar da uğradıkları mağlubiyetler mu hakkak surette Haci Emin El Hüseynîn mistir.
Ürdün kralı Abdullahın da, ge tenlerde, Hüseyinin başkanlık etmekte olduğu Arab Yüksek komitesini tenkicı ettiği söylenil mistir. Bazı Filistinli belediye başkanları da, Ürdün kralını, kralları olmağa dâvet ve teşvik etmişlerdir. Savaştan sonra kral Abdullahın Filistinde Müftüye karşı bir teşebbüse geçebileceği tahmin edilmektedir.
Arab ordularının Filistine girişlerinden evvel beyanatta bulu tıan Mısır kralı Faruk, Filistin Avablarına kendi hükümetlerini seçmek müsaadesi verileceğini de söylemişti.
Hüseyini dün kral Faruğuıı saray nazırı İbrahim Abdiilha-di Paşayı ziyaret etmiştir. Bununla beraber görüşmenin tafsi lâtı açıklanmamış olup, Müftü



:ar ver-
Amer ikadaki siyasî mülteciler toplandı
Sovyet peyki haline düşen memleketlerini kurtarmak için bir plân hazırlamaya karar
Vaşington: 24 (AP.) — Komünistlerin tahakkümü altına düşmüş altı memleketin, vatanlarından uzak bulunan siyaset adamları burada bir toplantı yapmıya ka rar vermişlerdir. Altı memlıJketi temsil edecek olan bu eski hükümet adamları şunlardır:
Stanislaw Mikolajczyk (Lehistan); Georgi M. Dimitrov (Bulgaristan); Nagy Ferenc (Macaristan); Vladko Maçek ile Milan Gav riloviç (Yugoslavya) ve Gregori Buzesti (Rumanya). Çekoslovakya adına da eski hükümette vazife al-
Nihayet.!
incide) olan Şev-kendisin-mahiyette
Mocan’ın edilmiştir.
(Haşturafı 1 yardımlarda bulunmuş ket Mocanı celbederek den bu hususta tenviri izahat almış ve ayrıca ifadesine de müracaat
Heyet daha bir, müddet tahkikata devam edecektir.
—■ ■. ■ ■
de şimdiki halde basma beyanat ta bulunmamaktadır.
Lroi/ devleti başlcanı Vaşi'ntıtona gitti
Nevyork 24 (AP)'— Geçici ts-racl hükümeti Başkanı Hayim Ve. izmann bugün Başkan Trumanı zi yaret etmek üzere trenle Nevyors |Lan Vaşingtona hareketi etmiştir. Kendisine eşi, sekreterleri, özel hekimi ve arkadaşı albay John Gottlieb refakat etmektedir.
Yahudi harb esirlerini ziyaret
Amman: 24 (AP.) — Bugün
ilk defa olarak tarafsız bir yabancı haberler ajansı temsilcisine Amman civarında askeriyeye aid küçük bir kamptaki Yahudi harb esirlerini ziyaret müsaadesi verilmiştir.
-
Harb esirlerinin ikisi kadın ve 43 ü erkektir. Kamp komutanı e-sirlerle özel surette görüşmemize müsaade etmiş ve bir kaç saate kadar esirlerin daha rahat ve sıhhî şartlar altında yaşıyabilecekle-ıi bir kampa nakledileceklerini söylemiştir. Şimdiki halde esirler yere serili şilteler üzerinde yatmaktadırlar,
Esirler, kamp komutanının yaşayış şartlarını ıslaha elinden gelen gayreti sarfetmekte olduğunu beyan etmişlerdir. Kadınlardan bi ri, 1933 te Polonyadan gelme 38 yaşlarında Sarah Olame ağlamağa başlayınca, bü muhabire kendisi-
_ en
Bugün


ınvlu gibi öteberi satın alabilmesi için İki sterling vermesine müsaade edilmiştir.
Umumiyetle esirler Birleşik A-merikanın Yahudi devleti lehine müdahale edeceği kanaatini izhar etmişlerdir. Ayrıca hepsi Yahudilerle Arabların kendi başlarına bırakılmaları halinde Filistinde ba nş içinde ve bir arada yaşayabileceklerini söylemişlerdir.
Son Dakika:
A ruhlar «Ateş kes» teklifini kabul ettiler
Vaşington 24 (A.A.) Ajansının yetkili bir çevreden bugün öğrendiğine göre. Arab devletleri Filistinde ateşin kesilmesi hakkında Güvenlik Konseyi tarafından verilen kararı ancak 15 Ma yıs tarihinden evvelki"siyasî ve askeri statükonun hüküm sürmesi şaıtilc kabul etmişlerdir.
Reuter
Avrupa müşterek verdiler bulunacaktır, Bık
I
mış bazı zevat memleketlerin Köylü Partisi men şuhlarından olup da halen burada bulunan kimseler de toplantıya iş tfrâk edeceklerdir. Toplantıda, bu memleket feri komünist ta ha kkü-münden. kurtarmak için müşterek bir plân ve propaganda program» tesbit olunacaktır.
• 9
İnönü’nün tetkikleri
i İstanbul: 24 (A.A.) — Cumhur başkanı İsmet İnönü, bugün öğleden evvel Arnerikadan gelen bir kısım malzemeyi görmüş ve öğle-
• den sonra da İstanbul civarındaki askerî müesseseler! gezmiştir»
Et şirketinin sermayesi
İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük istihlâk merkezlerinin et ihtiyacını karşılamak maksadile Ankarada Ticaret Bakanlığı nez-dinde, Ticaret Ofisi ve Belediye mümessillerinin iştirâkile yapılan toplantılar neticesinde bir limited şirket kurulmasına karar verilmiştir.
Et şirketinin sermayesi 400 bin lira olacak, bu miktarın yüzde 80 i Ticaret Ofisi, yüzde 20 si de Belediye ve Doğu şirketi tarafından temin edilecektir. .
Sağlık müdürlüğü. iş yerlerini kontrol edecek
Sağlık Bakanlığı ile bazı hususlarda temaslarda bulunmak t zere, bir müddet evvel An-karaya giden il Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Dr. Fail Yargıcı dün sabah şehrimize ge mistir.
Dr. Faik, Yargıcı, kendisile rüşen bir arkadaşımıza şunlar söylemiştir:
« — Sağlık Bakanlığı, iş ka ııunu hükümlerine göre gayr sıhhî iş yerlerde ciddi bir şekiid( ilgilenmekte ;teşkilâtımızca bı gibi iş yerlerinin sıkı bir surette kontrol edilmesini istemektedir.
Müdürlüğümüz esasen bu gibi yerlerle esaslı bir şekilde alâ kadar olmaktadır; ancak kadro muz dar ve elemanlarımız az ol duğundan vazifemizi lâyıkile ya pam aktayız.
Bakanlıktan bu hususta yar-dmı istedim. Sağlık Eakanbğı. yakında kadromuzu genişletecek ve bu takdirde faaliyetimiz artacaktır.»
Çalışma konferansı için deletfe secimi
16 Haziranda Sanfransiskoda toplanacak olan «Beynelmilel Çalışma Konferansı» na memleketimizden bir işçi ve bir de işveren temsilcile iki hükümet mümessili iştirak edecektir.
İşçi temsilcisi secimi yapılmış o-lup tasnife devam edilmektedir, işveren temsilcisi ise henüz Geçilmemekle beraber en kuvvetli namzet olarak Hilmi Naili Barlo gösterilmektedir. Hükümet mümessili olarak da Çalışma Genel Müdürü Sezainin gideceği inektedir.
Bakanlık kongreye porunıı hazırlamıştır, önümüzdeki hafta uçakla Amerika ya hareketi muhtemeldir.
tahmin edil-
vereceği ra-Hevetiıi de ••
«Müsaade edin, savcıya üır şey^ söyliyeceğiın demiş ve dışarı çı-» Atanlrnak istediği sırada da tepi- i bağırmıştır. )
Jandarmalarla aşağı indirilirken.^ Be: ! ♦— Bırakın göreceğim. Bu memlekette kanun rar kanun. Savcı çelsin de cezae-' frini.n halini görsün. Orada hepi-kizi çürütüyorlar inletiyor Lir. Hattâ adam öldürüyorlar do ken-fiiğinden öldü diyorlar! divc- ba-Iğımııştır.
beni başsavcıyı
Her Sabah :
İngiltereden Türki-
sim Bin Muhammed Bin Ebubekir) )
airod 83 RebiükvveHnde (Ai jyeye yapılan ihracat
Londra: 24 (A.A.) —Ticaret
Rivayetlerine itimad olunur ehli ilimden hiç biri tstrafmdtın böyle bir hadis rivayet edilmiş değildir. İ3nadı meçhul olduğu gibi mu teber hadis kitablarmca da makbul tutulmamıştır. (Hâdısi Marifet İlmi) ne vâkıf ve salâhiyettar bulunan ulemanın ittifakile Kizbi mavzu’ dur.
Kaldı ki resulü ekrem efendimiz cok kerre oğullan İbrahim için a? lardı. Çünkü: Hvlâd muhabbeti; insan tabia-.inde vardır. Resulü Ek ıem her zjman blzler misüllıı bir inean old ığunu söylerdi. Öyle en üstün insanın evlâd muhnh-betini taşıması da tabiidir. Son ra, bankaları uğrunda, bir iıısaıun fedasını ihtiyar eylemek nasıl mümkün görülebilir ve böyle hir haksızlık Resulü Ekremden nasrt ■beklenebilir ! Bu; tıbkı; mastını bir adam uğuruna bir başka mâ -sum insanı fedaya benzer ki, hiç bir sebeb ve vesile ile hic bir zarflar ve mekânda meşrûiyeti ileri sürülemez. Hazreti Haşan ve Hüseyin in muhabbetine dair sahih hadisler vardır, amma bunun onlar la ne müşabeheti, ne de münasebeti mevend ve mutasavver değildir.
Böyle olunca, kizbi mavztı' hadis diye kabul olunamaz ve bu mahiyetteki rivayete dayanan taf- " silin değeri kalmaz.
Yazan: f$»if Ojpn

Tefrik» N. i34
y
d û İm elik devri) Mcdinede doğ-(
r.ıuş, 148 Recebinde (HarunurreşidJ Bakanlığı tarafından yayınlanan devri) vefat ederek Baki'de Kub-bı tülabbas derununa gömülmüş -tür Maarifi hakikiye ve akaidi yakiniyeyl beyan ve ikmal eyle -mistir.
Tefsirin ve tevilin bütün sırları nı, zâhirin batınını bilirdi. (2) Ri-^ jasotiııi (imamet), ilim talimi veı ibadetle iştigal suretile ifa eyle«( iniştir. Zamanında ondun üstün aj lim yoktu. İsmi âzamin hassalarıj nı da bilirdi. (
(Devamı var* (
kesin rakamlara nazaran nisan ayı zarfında îngilterenin Türkj-yeye yapmış olduğu makine ihra çatı 220.922 Ingiliz lirası tutarın dada*. Bu miktar mart ayı zar fındaki 191.269 Ingiliz lirasıaa varan makine ihcaratı tutarını aşmış bulunmaktadır.
Nisan ayı zarfında Türkiyeyo ihraç edilmiş olan Ingiliz otonu» billerinin tutan 323.2S9 Ingiliz lirasıdır. Mart ayı zarfında bn miktar 333 733 Ingiliz lirası idi. Nisan ayı zarfında Türkiyeye ih raç edilen kimyevî madde ve ilâç ların tutarı 80.992 Ingiliz lirası Mart ayı zarfında yekûn 60.015 îlngiliz lirasıdır.
Bu senenin ilk üç ayı zarfın da Îngilterenin Türkiyeye yapmış olduğu bütün ihracat. 3.291.012 Ingiliz lirasına varmıştır. 1947 senesinin ayni dev resi zarfında yapılan ihracatın tutarı, 2. 566.968 Ingiliz lirası i-di.
1948 in ayni devresi zarfında îngilterenin Türkiyeyden- yaxv nıış olduğu ithalât 1,911 375 in gfiliz lirasına varmıştır. Geçen s* ne ryni devre zai'fuuhı yapılan ithalâtın tutarı ise 1.870.028 în giliz lirası idi.
Tarih ve menakıp kitapları ada her çeşid rivayet, hikâye ve fıkra bulunur, anıma bunların dinî esas lara taaddisi; kabul olunamaz.
4 — İmam Ali (Eveat) Bin Hü r.Taoında elbette müstesna vo yük-ğerli, pek muhterem ve faziletli bir büyük insandır. Hakikaten (İ-ıdçmı ûzlm» dir. Abir ve zahldlev arasında elbette müstena ve yBk-sek ınakam sahibidir. Amma, ona ^Beyytdülabidin unvanının Resulü Ekrem\arafmdan verilmiş olduğu rnın aslıAyoktuç, Tarih ve din iliırJerind Asözüne inanılır olanlardan hiç biri^öyle bir rivayeti «kay deylcmemişleı\jir.
İm a m iye der\r ki:
w
Beşinci masuıK imam — Z(-y -
• X
\
\
\ \
nelabidin’in oğlu Muhnmıneddlr. Lakabı- (Bakır) ve (Şakir) dir. Hicrethı 57 inci yılı Saferinde (Haz reti Alinin hilafeti zamanında) Mfe dlnede doğmuş, 117 yahud 118 zilhiccesinde (Hişaının saltanatın-ua) Medinedü vefat leyltverek Ba-ki’c defnolunmuştur.
Zühdü, ve ibadetle naa’ın âzamidir. O kadar çok namaz kılardı ki. alnı secde etmekten parlamıştı, ilimdeki vüsatine, imalardan şer i hükümleri bul.ıp çıkarmaktaki tidanna binaen (Bakır) tesmiy lunmuştur.
ren Resulü
Câbir B. iniş imiş ki
hu -
Ahlat ekmeği ve falaka
(Baştarafi 2 incide/ intz diye senin kulağına fi6layı»/ore-lim bu sözler şu mânaya gelir;
İk— Açlıktan, yoksulluktan ahfat u-ekmeğınden bir daha bahsedecek ''jlurlarsa onları kızılcık sopasile beslerim!
Bizi kendi halimize koyuo ahlat u-*nundan ekmeğe eyvallah ettiğimiz yet »nııyormuş gibi bir de canlarımı» yak-ÎK-nıayınt Baki hoçca kel Fıkracı.» Bir de bizim başyazar-
— İstediğin kadar yaz, Mıç 0(r tesiri olmuyor! der, durur Gitsin de şikâyetlerin bir tesir, oıUB ahlat unundan ekmek yiyc~, Yetıiova-nın oağ köylülerine sorsun...
«IKRAOl

F
I


ik
o
ve
(1) Bu lâkabı ona Eklemdir.
Abdullah riv«v •( evla-
Isnâ Aşeriye imamları rivayetler ve karşılıklar
e Bir gün Resulü Ekremin zurlarında idim, Buyurdular;
— Ya Câbir, sen benim evlâ dımdan birinin zamanına yetişecek Vr? onunla buluşacaksın. AHahüta-alâ* ona hikmetinin nurunu vermiştir. Onun ismi; benim ismim ve şemail; benim şemailimdir. O; Bakırulilimdir. Ona benden selâm söyle.»

Altıncı masum imam — Mtıhnın nıed Bakır’ın oğlu Câferdir. Çok doğru olması ve bütün bildirdikle rînin aynen zuhur eylemesinden doloyı (Sadık) denilmiştir. (Fâzıl) n ahir) de Sadık gibi lakablarıdır. Ana cihetinden (Ebubekir) e men subdıır (thnnıü Ferve Binti Kâ-
(1) Bakr, açmak ve genişlet -mel manasınadır. İlim yolunu aç-tığından ve genişlettiğinden (Ba~\ kir) deniliyor, yahud (Baknssü cüd) yâni çok sade eylemesin-' den dolayı böyle tavsif olunuyor^
I mami.ye: usul ve talimatım çok (hnam Bakır) ile Caferi Sa^ (fak) a isnad eylerler. (
(2) — Caferi Sadık; I maviyi indinde pek büyük bir imanıdvre Bu (tebebl(; tsnd Aşeriye; mezhebi nSj (mezhebi Caferi) ve fıkıhla ıV na (fıkhı Caferi) de denilir. 1
• V
J

SAYFA i »
Askıdaki mes’eleler ı
S
Seker tevziattı
Amerikan Difişleri Bakanlığı halledilme miş 11 mes’elenin tarihçesini neşretti
Amerikan başkanlığı İçin üçüncü parti taralından aday gösteril-|niş olan VVallace tarafından yayın lan an açık mektuba cevaben Sta-|inin bahis mevzuu etmiş olduğu milletlerarası meseleler hakkında Dışişleri Bakanlığı hülâsaten aşağıdaki tarihçeyi yayınlamıştır;
ı 1 — Silâhların azaltılması:
I Klâsik silâhlar meselesinin haJ-İİ işi 1946 senesinde Birleşmiş Milletler teşkilâtı genel kurulunda mü zakere edilmiş ve o zamandanbe-ri bıı mesele Güvenlik Konseyinin klâsik silâhlar hakkındaki komisyonu tarafından incelenmiye devam edilmiştir.
* 2 — Atom enerjisi:
Atom enerjisi sahasında milletlerarası bir kontrolün tesisi için müessir plâna dayanan bir anlaşmanın tahakkuku şimdiye kadar Sovyetler Birliğinin muhalefeti yü günden imkânsız olmuştur.
Komisyon tarafından verilen Ü-çüncü rapor iki sene evvel müzakerelerin başlamasından beri ve 220 toplantı yapılmış olmasına rağmen fiilen bir çıkmazın mev-cud olduğunun kabul edildiğini belirtmektedir. Şimdi komisyonda temsil edilmekte olan veya evvelce temsil edilen 17 memleketten 14 ü millî bir kontrol plânı için elzem ve esaslı olan şartlar hususunda mutabık bulunmaktadır. Bu şartlan tasvib etmiyen komisyon üyeleri Sovyetler Birliği, Polonya ve Ukrayna olmuştur.
Komisyon devamlı suretteki gay retlerine rağmen Atom enerjisi bahsinde yayınlanmış olduğu birinci ve ikinci raporunda belirtilmiş olduğu gibi bu sahada bütün milletler tarafmdan kabul edilmiş olmasına rağmen Rıısyanın da ay ni derece ve ayni şekilde dünya ca miasına iştirak etmeyi kabulü şöyle dursun müessir bir kontrol i-çin teknik bakımdan esas addedil mekte olan unsurlar hakkında dahi Sovyetler Birliğinin mutabakatını temine muvaffak olamadığını şimdi bildirmek mecburiyetinde bu Ilınmaktadır. Bu durumu göz önün de tutan komisyon şimdilik kendisi vasıtasile müzakerelere devamda bir fayda bulunmadığı neticesine varmış ve bu meseleyi, genel kurula gönderilmesi tavsiyesi ile tamamen güvenlik konseyine hava le etmiştir.
Komisyon vasıtasile yapılacak çalışmaların faydasız olduğu neticesi hiç bir suretle Atom enerjisi için milletlerarası kontolün tahakkuku yolunda sarfedilecek gay retlere nihayet vermek icabettiği mâ nasına belmemektedir. Bununla bel raber bu netice komisyonun, Atom! enerjisinin milletlerarası kontrole I tâbi tutulması için müessir bir sis tem hakkında bir anlaşmaya varmak hususunda elzem olan unsurların komisyonun yetkilerini aşmakta olduğu keyfiyetini kabul et miş olduğu mânasına gelmektedir. Birleşmiş Milletler elan Atom e-nerjisinin milletlerarası kontrolü meselesi ile karşılaşmaktadır. A-merikan hükümeti hakikaten müessir bir kontrole iştirak etmeğe daima hazır bulunmaktadır.
3 — Almanya ile barış andlaş-masmın imzalanması:
Müştereken varılan bir andlaş-raa ile Almanya barış andlaşması-nın halli işi Dışişleri Bakanları konseyine bırakılmış bulunmaktaydı. Konsey bu mevzua tahsis edilen iki uzun toplantı yapmıştır. İn giltere, Amerika ve Fransa tarafın dan ileri sürülen her teklife Sovyetler Birliğinin kuvvetle muhalefeti şimdiye kadar bu mesele üzerinde her hangi bir terakki kaydedilmesine engel olmuştur.
4 — Japonya banş andlaşması-aın imzalanması:
Amerika 1947 Temmuzunda U-zak Doğu komisyonunun diğer 10 üyesine Japonya barış andlaşma-Binın müzakere edilmesi için ihzari bir konferans yapılmasını teklif etmiştir. Bu kabil bir konferansın toplantıya çağrılmasını kabul etmek için verilecek oyların üçte iki bir çoğunluk teşkil etmesi gerekmekteydi. 8 devlet bu husus ta mutabık olduklarını bildirmiştir. Sovyetler Birliği barış andlaş-ması meselelerinin bu hususta tesis edilmiş olan ve Ingiltere, Çin, Rusya ve Amerika Dışişleri Bakanlarından müteşekkil bulunan konsey tarafından nazan itibare alınması gerektiğini bildirmiştir. Çin banş andlaşması meselesinin Uzakdoğu komisyonunun üyeleri bulunan 11 memleketin iştirâk e-deceği bir konferansta incelenmesini teklif etmiş ve kararlann yukarıda zikredilen dört devletin de dahil bulunacaktan bir çoğunluk tarafından verilmesini ileri sürmüştür. Japon banş andlaşması İçin toplantıya çağırılacak olan konferansa bir esas teşkjl edecek olan ve birbirinden son derece farklı bulunan bu anlayışlar arasında mevcud ihtilâfı halletmek
• •
1 ı
şimdiye kadar imkansız olmuştur.
Ö — Çindeki kıtaların tahliyesi:
31 Mart 1948 tarihinden beri A-morikan silâhlı kuvvetlerine men-fiub 1,496 kişilik bir kara ordusu grupu ile 4,125 kişilik bir bahri grup Çinde bulunmaktaydı Bu kuvvetler Çinde Çin hükümetinin talebi üzerine kalmaktadır.
6 — Kore’deki kıtaların tahliyesi:
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Amerikan ve Sovyet işgal vetlerinin Kore’den çekilmesi susundaki teklif hakkında 14 sim 1947 tarihinde aldığı bir ka- I rar suretile Kore’nin mümkün mer tebe süratle bağımsızlığının tahakkuk ettirilmesini ve bunun he men akabinde bütün yabancı silâhlı kuvvetlerin tahliyesini ileri | süren bir plân tavsiye etmiştir. ı
Genel Kurul, bu programın tahakkukuna yardım etmek maksa-dile Birleşmiş Milletlere mensub bir komisyon vilcude getirmiştir. Ukrayna bu komisyona üye seçilmiş fakat çalışmayı reddetmiştir. ' Rusya Birleşmiş Milletler Korniş- j yonunıın Kore’nin Kuzey bölgesine girnresiıfe müsaade etmemiştir. Sovyetler Birliği Birleşmiş Milletler Teşkilâtı tarafından derpiş e-dilmiş olan plânı tatbik sahasına | koymak için şu veya bu şekilde ( işbirliği yapmayı reddettikten baş ka kendisi tarafmdan hazırlanmış olan ve Koreliler arasında dahilî bir harb çıkarmak tehlikesini arşeden bir plânı tek taraflı olarak tatbik sahasına koymağa çalışmış tır.
7 — Millî hükümranlığa hürmet ve diğer memleketlerin içişlerine ademi müdahale:
Bu mevzu ile alâkalı olan husus lar burada hülâsa edilecek olursa pek fazla yer tutacaktır. Her iki hükümetin bu husustaki siyasetleri ve hareketleri herkes tarafından bilindikten başka son derecede beliğdir.
8 — Askeri üsler:
Amerikanın bu husustaki siyasetinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 14 Aralık 946 tarihinde oy birliği ile alman ve kendileri tarafından serbestçe ve açıkça bir muvafakat izhar olunmadan Birleşmiş Milletler üyelerin den hiç birisinin topraklarında yabancı bir devlete mensub silâhlı kuvvetlerin bulundurulamıyaca-ğını ileri süren karar sureti âmil olmuştur. Amerika Anayasasının 103 üncü maddesine uygun olarak bu anlaşmalara müteallik tasdiknameleri Birleşmiş Milletlere daima tevdi etmiştir. Amerikanın Gü venlik Konseyine bu kon^yin direktifleri ile hareket eden silâhlı kuvvetlerin hangi memlekette o-lursa olsun tehditsiz olarak geçmiş hakkına malik olmalarını ve nerede bulunursa bulunsun üsler-den faydalanmak hususunda gene hiç bir tahdide tâbi tutulmıyan haklara sahib bulunmalarını teklif etmiş olması şayanı dikkattir. Rusya bu teklifi reddetmiştir.
9 — Milletlerarası ticaret:
1947 senesinin yazında Cenevre de yapılan Birleşmiş Milletler ticaret ve çalışma konferansı için hazırlık komisyonunun oturumlarına 23 memleketin temsilcileri iş tirâk etmiştir. Havanada Kübada 1947 yılının Kasım ayından 1948 ayından 1948 Martına kadar devam eden ticaret konferansına 56 memleketin temsilcileri katılmıştır. Bu konferans rpılletlerarası bir ticaret teşkilâtı için ileri sü- |
kııv hu-Ka-



• •
Türkiye Şeker Fabrikadan A. Ş. İstanbul Bürosundan
Ekonomi Bakanlığı emirlerile İstanbul vilâyetine tahsis edilen şekerin şahıslara kolaylıkla ve süratle tevziini temin ınaksa-dile şimdiye kadar alınanlara ilâveten 24.5.1948 pazartesinden itibaren aşağıdaki tedbirler de alınmış olduğundan ilgilileri ilân olunur.
Tevzi esası:
1 — Şeker tevzii vilâyet emrine göre belediye iktisad müdürlüğünden alman belgelere veya listelere istinad edeceğindi n bu belge ve listeler Yeni Postahane arkasında Beyker hanındaki satış büromuza gönderilmelidir. Belgesiz müracaatlar kabul edil-miyecektir.
2 — Yukarıda mevzuubahfe listelerde adları yazılı bakkallara yapılacak tevziatta vilâyet emrine göre bakkallık ruhsat tezkereleri esas tutulacnğından bunların şeker bedelleri yatırılırken ibrazı zarurîdir.
3 — Şekerler Çıragan depomuzdan ordino sahiplerinin hüviyetleri bakılarak verilecektir.
Yeniden alman tedbirler:
Bakırköy, Fatih. Eminönü, Eyüb, Adalar, Kadıköy ka-
4 — Birinci madde mucibince belgeleri veya listeleri şirketimize gelmiş:
a — Sarıyer, Beşiktaş, Beykoz, Üsküdar kazelan ile Beyoğlu merkez, Taksim ve Şişli nahiyeleri bakkallarının şeker bedeli ve bakkallık ruhsatiyeleri ile birlikte doğrudan doğruya Beşiktaş yanık Çırağan sarayı yanındaki depomuza müracaatları.
b
zalan ile Hasköy, Kasımpaşa ve Galata nahiyeleri bakkallarının da Yeni Postahane arkasında Beyker hanındaki satış büromuza bakkallık ruhsat tezkereleri ve şeker bedelile birlikte müracaat ederek ordinolarını almaları icabeder.
5 — Resmi ve hususi müesseseler, esnaf ve imalâtçılar, cemiyetler, hastalıaneler, nıektebler ile askeri birlikler «tabıldot ve kantin ihtiyaçları için iktisad müdürlüğünden alacakları belgelerle Beyker hanındaki satış büromuza müracaatla ordinolarını alabilirler.
6 — Ordino muameleleri saat 9 - 16 ve anbardan şeker teslimi saat 9-17 j’e kadar sürecektir.
7 — Şeker tevzii hakkında lüzumlu malûmat telefon No.
22205 den alınabilir.______________ (7153)

•• ’ M


I
4,

—------------------------------------J..I
(Pazarlıkla yeni motosiklet lâstiği satılacak)
İstanbul Defterdarlığından î
Muhammen bedeli Teminatı
Lira Lira
4102
233

Gümrük Muhafaza Levazım a-mirliği Ambarında bulunan 19 X 4.00 ebadında 66 adet dış ve 66 adet iç yeni motosiklet lâstiği.
(Dosya No. 51190—494) lâsitklerinin 17/5/948 gününde
Yukarıda yazılı motosiklet T kapalı zarf ususile yapılan arttırmasına istekli gelmediğinden sa tışı bir ay içinde pazarlığa bırakılmıştır.
isteklilerin kimlik belgeleri ve teminat rnakbuzlarile birlikle 17/5/948 gününden 17/6/948 gününe kadar Milli Emlâk Müdürlü gündeki komisyona müracaatları, fazla bilgi için de bergün soaü geçen müdürlüğe başvurmalan . (7122)
■ - ■ --- - ■ --- " ■ — ■ - ■ — " I ■«■■■ ■ -■■■! ■
9
İstanbul Belediyesi İlânları
Tahinin bedeli Lira Kuruş
İlk teminatı Lira Kuruş

13395 00
1004
25 MAYIS 194»
BORSA
İstanbul ForHa—nif Z4 ') 918
Fiyatlzır.ı
Londra
Nevyork Paris Cenevre Am set ra dm Brüksel Prag Stok hobi Lizbon

%
% % % % %
%
%
%
5
7
5
5
5
7
7
7
7
11.3856 280. -1.3066 66.— 105.5468 6.3887 5.60
77.8860
11.2495
Esham Ve Tahvilât
İkramiyeli 1933 A. B. C. Ergani 941 Demiryolu 3 941 Demiryolu 4 941 Demiryolu 5 Millî Millî Millî Millî Millî
Müdafaa 1
Müdafaa 1
Müdafaa 2
Müdafaa 3
Müdafaa 4
Türkiye İş Bankası Nama
22.85
21.—
96.90
98.—
20.35
20.65
20.—
20.08
20.45
23.50
63 Kadıköyde Rasirnpaşa mahallesinin Taşköprü sokağında kadastronun 227 .inci adasında 67 »parsel No. lu 44&50 metre kare sahalı belediye malı arsa.
28 Kadıköyde Rasirnpaşa mahalle-■ sinin Taşköprü sokağında kadastronun 227 inci adasında 68 parsel No. lu 309.50 metre kare sahalı belediye malı arsa.
Tahmin bedellerde ilk teminat miktarları yukarıda yazılı be lediye malı arsalar satılmak üzere ayrı ayrı açık arttımıya konul-frıuştur. Şartnameleri Zabıt ve muamelât müdürlüğü kaleminden alınacak veya b ukalemde görülecektir.
İhale 31 Mayıs 948 pazartesi günü saat 14 de Daimî Komisyonda yapılacaktır.
isteklilerin ilk teminat makmuz ve ya mektuplarile birlikte ihale günü saat 14 de Daimî Komisyonda bulunmaları lâzımdır. (6672)
7737 00
580
Silivri Belediye başkanı yargılanacak!
Vaki olan suiistimal şikâyetle! ri üzerine Silivri belediye başka ’ nı ile Meclis ve daimi komisyon âzaları hakkında vilâyet idare heyeti tarafmdan tahkikat açıl dığı malûmdur.
İlgililerden öğrendiğimize gö re, yapılan tahkikat neticesinde Silivri belediye başkanımn suçu sabit görülmüş ve muhakeme e dilmesine karar verilmiştir.
Diğer taraftan Silivri belediye meclisi ve daimi komisyon â zalan hakkında da suç ortağı olmalarından dolayı vilâyet id^ı re heyetince tahkikata devam olunmaktadır.
Bu tahkikatın neticesi, âzala nn müdafaanamelerini tetkikten sonra belli olacaktır .
J
I

rûlen Anayasayı kabul etmiştir. Bu Anayasanın taldb etmekte olduğu belli başlı gayelerden birisi milletlerarası ticarette her türlü fark gözetme şekillerinin bertaraf edilmesiydi. Sovyet hükümeti bütün bu konferanslara iştirak etmeyi reddetmiştir.
10 — Harbden harab olmuş bulunan memleketlere yardım:
Amerikanın Birleşmiş Milletler vasıtasile veya başka şekillerde dünya çapında olmak üzere diğer memleketlere yaptığı yardımlar bu noktaya münasib bir cevab teş kil etmektedir. Rusyanın iştirak etmeyi reddetmiş olduğu Avrupa-nın kalkınması programı bahsinde bu yardımdan faydalanan Avrupa memleketleri tarafından yeni bir teşkilât kurulması için teklifte bulunulmuştur.
11 — insan haklan:
Birleşmiş Milletler insan hakla-
Z A v ,
îstanbul belediyesinden aldığım 1957 sicil numaralı şoför ehliyetimi zayi ettim, yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. ffadi Urulu
Başlık maktu o'âırah 1
1
S fi e
»
»
»
sayfa,
» »
» s
varı timi
»
»
»
K*\ 1600
600
400
800
250
100
Vilâyet idare heyeti, âzalann müdafaanamelerini süratle ha-zırlamaları için lâzım' gelen teb ligatı yapmış hnlumaaki«d»r.
n meselesini ele almış bulunmaktadır. Teşkilâtın bu sahadaki ça-hşmalan son derece ilerlemiştir. Bayan Elenor Roosevelt'in başkan lığında bulunmakta olan insan Hakları Komisyonunun pek yakında genel kurulun iktisadı ve içtimai konseyine insan haklan hakkında bir Anayasa ve bir beyanna me için bir tasarı teklif etmesi muhtemeldir. Rusya ve Amerika İnsan Haklan Komisyonunun faal üyeleri olduklan için bu meselenin başka bir teşkilâtta nasıl halledilebileceğini tahmin etmek güçtür. Mahiyeti dolayısile bu mesel? açık olarak milletlerarası ve çok taraflı bir mesele teşkil etmektedir. Sovyetler Birliği ve Amerika kendi noktai nazarlannı izah etmek i-çin Birleşmiş Milletler Komisyonunda elverişli bir meclis bulmaktadırlar. (A. A.)
KAT’Î
ALAKA
14. 9. 946 danberi Üsküdarda Rum Mehmed Paşa mahallesi Şem si Paşa sokağı 8, 10, 12 numaralı mahallî şirket merkezi ittihaz e-dip Ekim 947 de Üsküdar Uncular sokağı 50 numaraya nakleden Erkor inşaat kollektif şirketindeki ortaklık hak ve vecibelerimi eski ortaklardan Suad Sabuncu, ve
yeniden şirkete giren Kadıköyün-de Söğütlü Çeşme caddesi 12 nu ınarada inşaat malzemesi ticareti le meşgul Celâl Girginden Şubat 948 den itibaren devretmiş olduğu mun alâkahlarca bilinmesi içiu görülen lüzum üzerine keyfiyet i-lân olunur.
Ali Riza Uluç
Devlet Orman İşletmesi Burdur Müdürlüğünden
1 — İşletmemize bağlı bucak ilçesinin Aksubaşı orman içi is tif yerinde 1 ilâ 44 numaralı istiilerde mevcut 6002 adede denk 676,184 M3 çam travers ve kalas üç parti halinde açık arttırma suretile satılığa çıkarılmıştır.
2
3 orman bölge şefliği binasında yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat '4057» hra 15) kuruştur.
5 — Şartname orman genel müdürlüğünde, Acıpayam, Antalya, Afyon, Denizli, Eğridir, Eurdur. vc Ankara merkez işletme
Beher metreküpünün muhammen bedeli 80 liradır. -Arttırma 31/5. 948 pazartesi günü saat 15 de bucak
Muvakkat teminat '4057•) lira «15» kuruştur.
Şartname orman genel müdürlüğünde, Acıpayarn, ] An-oindc, Lstanbul o)-ma)ı ba«?mülıend)sliğinde, bucak orman bölge şefliğinde görülebilir.
6— İsteklilerin muayyen gün ve saatte bucak orman bölge şefliğindeki komisyona müracaatları ilân olunur.(6625)
Güzel bir erte sahip olmak ister misiniz?
Türkiye Iş Bankasının
Küçük cari hesapları arasında tertip eylediği zengin ikramiye çekilişlerinden faydalanınız,
| I Haziran 1948 çekilişinde: 1?t(‘n.bul/,t ^.a«ük | ’ Yal da bahçeli ev \
• Ankara’da Tasarruf 8 evlerinde bahçeli ev | Ankara’da Güven $ mahallesinde bah- $
çen ev (*
arsa ve dolgun para ikramiyeleri^
|25 Ağustos 1948
30 Aralık 1948
Her çekilişte ayrıca bir

Şeyh Ceyyad, birkaç yudum su içtikten sonra sözlerine devam etti. Seyf-i Zülyezen, bu acaib kuş hakkındaki izahatı merakla dinliyordu:
— Bu kuş, diğer kuşlar gibi yeyip içmez. Bütün gıdası, güneşi tut mağa sarfettiği gayretten ibarettir. Bu gece seher vaktinde kalkıp deniz kenarına gidersin. .
Seyf-i Zülyezen, gözlerini dehşetle açarak:
— îmkâm yok, dedi. Güneşi yutmağa çalışan kuş, beni bir nefesto midesine indirir!
Şeyh Ceyyad, delikanlının sırtını sığadı:
— Büyük başarılar, büyük cesaretlerle elde edilir. Korkak insanlar, hiçbir işde muvaffak olamazla*. Bilhassa senin gibi bir kahramanın korkudan bahsetmesi pek abe? kaçar.
Seyf-i Zülyezen, utancından başım eğdi. İhtiyar, devam ediyordu:
— Kuşun göğsünde torba gibi birşey vardır. İçine birkaç adam rahat rahat sığabilir. Kalbine zerre kadar korku getirmeden kuşun yanına gidersin, göğsündeki torba gibi şeyin içine girersin. Kuş, seni görmez vc torbasına girdiğini hissetmez. Zira gözleri güneşin doğacağı yerden hn«ka tarafa bak-me«
Muazzam Şark Efsânesi •
—• Tefrika No. 44
i
8

VA
BB
J
I
1
x

VttîEH ır» s 11 in a ■•■•e m X. korpıınal | ..
— Demek kuşla birlikte ben de havalanıp karşı tarafa geçmiş olacağım.
— Evet, evlâdım.
— Sonra?
— Kuş denizin öte tarafına inin ce yine hiç korkmadan torbadan çıkarsın; doğu cihetine doğru yürümeğe başlarsın. Eğer Tanrının sırlarını ve gizli hükümlerini ifşa etmekten korkmasaydım; Şâme ve Tâme hatunlarla geçireceğin maceraları bütün tcferrüatile anlatırdım. Ne çare ki buna izinli değilim.
Seyf-i Zülyezen, Tâme adını yunca, Şeyh Ceyyadm sözünü inek lüzumunu duydu:
— Muhterem peder! Şâme
nlm sevgilimdir, onunla evlenip mu rada ermek uğrunda her fedakârlığı yapmağa, her cefaya katlanmağa daima hazırım. Lâkin Tâ-me'yi tanımıyorum. Onun hakkın da biraz malûmat rica edeceğim.
^vh Ceyyad, delikanlının bu ar
düke®
be-
zıısunu yerine getiremiyeceğin-den dolayı müteessirdi. Esefle başını salladı:
— Tâmenin kim olduğunu tanımakta haklısın. Çünkü onu, şimdiye kadar hiç görmedik. Ancak bundan sonra görüp tanıyabilecek sin. Bu hususta fazla birşey söyleyemem. Söylediğim takdirde Tan rının emirlerine muhalif hareket etmiş olurum.
Scyfüzülyezen, henüz tanımadığı Tâme hakkında etraflı malûmat imkânını bulamadığına yanıyordu. Fakat bu hususta Şeyh Ceyyada karşı kırgın görünmüyordu. Çünkü onu Tâme hakkında etraflı ma lûmat vermeğe mecbur edemezdi.. Buna hakkı yoktu.
— Peki, dedi, madem ki. fazla birşey söylemeğe izinli değilsiniz, ben de İBrar etmiyorum.
Başka konular üzerinde konuşa rak gece yarısına kadar oturdu -1 lar. İkisinin de uykusu gelmişti. Şeyh Ceyyad, fieyfüzülyezen bog-

ka bir odaya götürdü. Orta yerde, kuş tüyünden doldurulmuş bir yatak duruyordu. Yatağı göstere rek:
— Yavrum, dedi. Bütün düşüncelerini unut. Bir an evvel yatıp uyumağa çalış. Zira seher vakfında kalkmak mecburiyetindesin. Haydi, Allah rahatlık versin.
Kuşun torbasında
Scyfüzülyezen, odada yalnız lınca soyunmuş; orta yerdeki tağa girmişti. Lâkin uyumanın kânı yoktu. Aklına çok şeyler liyor, buna mukabil, gözlerine hu gelmiyordu. Bilhassa sık sık Tnmeyi hatırlıyor; onun ğunu keşfedebilmek için kâsını, bütün gayretini yordu.
Eöylece seher vakfına yalandı. Seher vakti olunca yatağından kalktı. Çabucak giyindi. Za ten soyunduğuna pişman olmuştu. Eğer uyuyamıyacağını bilseydi: katiyen soyunmazdı.
ka ya im ga uy
kim oldu bütün zo sarfedı -
kadar o-
Odadan ve nihayet manastırdan dışarı çıktı. Dalgalan dağ gibi ka baran denizin kenarına gitti. A-lullara durgunluk verecek derecede büyük bir kuşun, başını doğu istikametine doğru havaya kaldı -iarak beklediğini gördü.
Yavaş yavaş yürümek suretile yanına sokuldu. Tam göğsünün al tın? dikildi. Kuşun göğsünde hakikaten torba gibi sarkan koca -man bir et parçası vardı. İçine bir değil, iki kişi ferah ferah sığabi-lirdi.
Vahşülfelâ, hiç tereddüd etmeden bu torbaya girdi ve kuşla be ıabcr güneşin doğmasını beklemeğe başladı. Kafası torbanın dışın da kaldığı için etrafını adamakıllı görebiliyordu.
Artık güneşin doğma zamanı yaklaşmıştı. Kuş, ağzını daha zi -yade açarak homurdanıyordu. Fa hat bu homurtu, korkunç bir homurtu değildi. Bir koyun köpeğinin hafif perdeden çıkardığı hırıl t’.ya benziyordu. Lâkin dakikalar, saniyeler geçtikçe vaziyet değişi -yor. homurtu derece derece yükseliyor, korkunç hir hal almağa başlıyordu.
(Devamı var)

7.29
7.30
7.30
7.45
8.00
25/5/1948
îRAUYO
ugünklâ Program
SALI
Açılış ve program.
M s. ayan.
Müzik: Hafif Müzik (PL) Haberler.
Müzik: Balet
Müzikleri (Pl.)
8.30 Müzik: Film
Müzikleri (Pl.) 8.45 Müzik: Dans
Parçalan (Plj 9.00 Kapanış.
12.39 Açılı şve program.
12.30 M. s. ayan.
12.30 Müzik: Radyo Saloa Orkestrası.
Haberler.
Müzik: Şarkılaı Öğie Gazetesi. Müzik: Türküler Kapanış.
Açılı ve program. M. s. ayan. Müzik; Dam?
Müziği (Pl.) Konuşjna. Müzik: Şarkılar. M. s. ayan. Haberler.
Geçmişte Bugün. Müzik: Yurddan Sesler. Konuşma.
Müzik: V’ioJontsj&l
Sololan (Pl.) Radyo Gazetest Serbest Saat. Müzik: ince Sai Konuşma. Müzik: Müzik: Opera Aryalan (Pl.) Müzik: Dans Müziği (Pl. M. s. ayan. Haberler.
Program ve Kapanış.
13.00
13.15
13.30
13.45
14.00
17.58
18.00
18.00
18.30
18.45
19.00
19.00
19.15
19.20
19.45
20.00
20.15
20.30
20.35
21.15
21.30
22.00
22.15
22.45
22.45
23.00
X a y i
Rizenin Pazar kazası nüfus memurluğundan aldığım ve içe risinde askerî muamelem kayıtlı nüfus tezkeremi kaybettim. Ye nişini alacağımdan eskisinin hük mü yoktur.
Pazar Kazası Menyat Köyünden Mehıned Oğlu Cafer Tandoğan • Doğum. 334

Öner ve Yücel dâvası
neşrolunan dâvasın in teşkil eden şekilde ba-
ÜÇÜNCÜ KİTAB
İddia ve Karar Profesör Avukat Kenan tiner tarafından ve öner - Yücel üçüncü kitabını bu eser nefis bir
silip satışa çıkarılmıştır. Mik dan pek mahdut olduğundan tükenmek üzeredir. M e m leket çapında bir dâvanın tamamlayıcı kitabı olan bu e-6er her Türk münevverinin kütüblıanesinde yer alacak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kltabcılardan arayın.
Fiyatı 175 kuıuştur.
¥
«Yücel - öner» d&vasma ald Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudlan tükenmek üzeredir. Bu kıymet U vo ibret verici kltablaruı her üçünü de Ankara caddesindeki «Kanaat» ve «İnkı-lâb» Kitabevlerindcn tedarik edebilirsiniz.
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEODİN SARAÇOĞLU Yazı işlerini fiilen idare eden: FATİH FUAO
Dizildiği yer «Yeni Sabah» mürottibhanesi Basıldığı yor; «Gün Basımevi»