AY1B
KURUŞ
*
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MUDAFİİYİZ
Cumartesi
24 NİSAN 1946
Onuncu TU
Ne, 3297
Kızıllar “Yeni Sabah,, a ateş püskürmeğe başladılar
Yeni Işık,, adlı komünist çığırtkanının iddialarına rağmen Kızıl Bulgaristandaki din ve ırk kardeşlerimiz j kelimenin en mutlak mânasile korkunç bir cehennem hayatı yaşamaktadırlar. Şahıs, zaman ve mekân tesbit j ederek anlattığımız vak’alar maatteessüf Türk isimleri taşıyan Bulgar Kızıllarını belki sadecegüldürür. Fakat ! medenî Dünya bu kanlı skandallara daha
Kızıl Moskovanın zelil köleleri neler sayıklıyor
u

ne zamana kadar seyirci kalacaktır? Bunu merak ediyoruz

’f k f
4
W A *
* • i&VİKh.
■ 1 • V. i*
I i I
1
I l i
• I «• f.
I ı l
■ -



I
I
i /
| • -4' «
• ’ r
,-f
‘ Yf'ls »cni
i 4-
u**,*^^ ►HJr'v M*
J irh
2 -
Bulgaristanın bahtsız sakinlerini dinliyelim
|
Bulgar mezaliminden kaçan Türelerden soldan sağa: İsa Ahmrı tl. Osman HiiseVnî, İbrahim Solcir ti
| Tuzlaya gelen mülteci kafilesi
I
I
* S ft
fiyi», 3 «sıı- f
l«‘j *
•t h. C.» AYI'O.*’ *.
. _ gl _ ‘
‘ ainbulda çıkan ,.Yeni Sabah" gazetesinin yalanlarını bütün Bulgaristan türkieri tekzip ediyor_______________________________________________________________________
■t
*
D
*
I
)1
HI'RM ISTAYIM TCRK IClâti A L iam bîr hak müsaviliğine sahiptir
.a 4 - i * X.
mtintE çim .jENumır eîesifkio değersiz \atanian tekzip fiildi -w _
BİR MA Y ! S
vn.kt.a
il
•Yeni Sabaho a hıicıtmlarda buluııaM paçavran m başlığı..,
EK
Bulgaristanda vaşayanTiirklerlam haklara sah:b birer vatandaştır..,,
4


"M
Hiçbir yerde Türklerin Dinî ve Siyasî kanaatlerinden dolayı cezalandırıldıkları görülmüş şey
Hatırlarda olduğu üzere Cenev-rede toplanan (Birleşmiş Milletler Haberleşme Hürriyeti) konferansında Bulgar delegesi Yeni Sa-
bah a şîüc-r'i hücumlarda bulunmuş ve Türk delegelerinden sayın Cihad Babandan bzk ettiği cevabı almıştı.

Bir Partinin talihsizliği...
--------------------★ ★ ---------------—-------------
Bu kadar feci ve elim neticeler karşısında iktidardaki zevatın müdafaaları, hayat pahalılığı bizi münhasır değildir, hariçte de geçim seviyesi yükselmiştir demekten ibaret kalıyor. Halbuki dünyada Türkiyemiz kadar geçim zorluğu çeken memleket hemen hemen yoktur. Ayrıca başka girdikleri ve beş yıl mücadele ı düşmüşlerdir.


İtalya kamplarından kurtarılan ırkdaşları-mız neler anlatıyor
Gemide kaçtık olarak gelen bir almanın macerası
Panama bandıralı «Pepi» vapu* riJe Türkiyeye gönderilen İtalyan kamplarındaki Müslüman ırkdaşla nmızdan 258 kişilik bir kafile, dün sabah, Tuzla mülteci evine yer leşti rilmi.şlerdir.
Mültecileri Tuzlaya çıkardıktan sonra, İstanbul limanına gelen ge (Devamı Sa,, 5; SÜ., 1 aeı


3
( lugu çeken memleket hemen
1 memleketler sıkıntılın harbe
' ettikleri için
( ____________________
unüıuriyet Halk Partisinin, beceriksiz idareciler elinde, ne kadar kötü bir duruma düştüğü gün geçtikçe, millet nazarında te’ayyün ve te’-eyyud ediyor.
Vurdun nerelinde, hangi köşesinde, bir il veya ilçe kongresi toplansa bütün âzâdan feryad sesleri yükseliyor. Çağrı yanık ferdlerin bu ah-ii- vah lan çeyrek asır iktidarı ellerinde tutanlann, kulakla-rmı tırmalasa ve ciğerlerini yaksa yeridir, önümüzde kısmî seçimler var, hele seçim kanunu da, vado-lunduğu veçhile, değiştirilerek ger çekten Demokratik esaslara dayanırsa c zaman Halk Partililer acaba her hangi bir seçim dairesinde çoğunluğu s*ğhyacaklannı umabilirler mİ? Her kongrede, her toplantıda bu kadar inliyen, sızıldıyan Halk Partili vatandaşlar, serbest bir intihabda, kendilerini zaruret
r
ve sefahate düşürenlere reylerini nasıl verirler?
Cıımhnrh.r Halk Partisini bu kadar talihsiz bahtsız bir hale
sokmak için sanırsınız ki giija baş takiler îtıihad ittifak etmişler-
di r.
Öııiimii/tle. ufak çapta da olsa, milletin dileğini açıklıyacağı günler var. İşte tam bu devrede hükümet halkın temel gıdası olan ek ineği bozuyor, içine yan yarıya arpa karıştırıyor. Bu hal. eğer tabii bir âfetin neticesi oha, hiç kimse hükümeti ve partiyi bundan dolayı tahtfa edemez aroma bu sıkıntının sebebi Atıf İnan ve dostlarının, memleketten buğday ihraç ederek, yârân ve ihvan ka-yırmaian ve memleket bakımından böyle iıesabsız hareket eylemeleridir. Şimdi, ber zümre ve tabakadan halk, bütün basiretsiz ve (Devamı Sa., 3: SÜ. 4 de)
değilmiş 5..
Bugün Sovyet emperyalizminin elinde bir oyuncak, bir kukla halinde değneklenen kızıl Bulgar i-daresi ve neşir vasıtaları efendilerinden aldığı emir ve direktiflerle yerli, yersiz, zamanlı zamansız Türkiyeye, Türk matbuatına ve bu arada bilhassa Yeni Sabah a şiddetli ve mezbuhâne hücumlarda bulunmayı kendilerine şiar e-dikmişlerdir.
Bu arada Sofyada, bir kaç sudu bozuk melezleşmiş, kızıl soysuz tarafından Türkçe olarak neş redilen ve bir komünist paçavrası olan s Yeni Işık gazetesinin 39 Nisan tarih ve ( 15) sayılı nüshasında Yeni Sabah a küfürler savrulmakta, Bulgaristanda yaşamakta olan talihsiz din ve ırk kardeşlerimizin maruz bulundukla rı korkunç tazyik ve işkenceler güya reddedilmektedir.
«Yeni Sabah isnadda bulunma 'Devamı Sa., 3: Sü., 5 deı |

Topkapı sa dün açıldı
I
Müzeyi pazartesiden itibaren de halk gezebilecek
Yürklye müzelerinin kuruluşunun 100 üncü yıldönümü münâsebe tlle, dün öğleden sonra restorasyo nu bitmek üzere bulunan ve bazı şu beleri tamamlanan Topkapı Sarayı müzesi giriş methalinde bir mera sim yapılmış, Vali Lûtfi Kırdar, Ordu komutam Nuri Yamut ve şeç kin davetlilerin bulunduğu toplantı da bu mutlu gün. büyük bir sevinç le kutlulanmıştrr.
Merasime saat 15 d« müze müdü rü Tahsin Özün konuşmaslle başlanmıştır. Tahsin Öz, Türkiyede müzelerin kurucusu olan merhum Ahmed Fethi Paşanın hal terceme sini anlatmış, müzelerimizin geçir-(Devami Sa., 3; SÜ„ 7 de)
Ankara Rus Elçiliği nin gizli faaliyeti
{Büyük Tefrikamız!
Yakalanan Ermeni gencinden bazı sabotaj haraketlerinde bulunması ve Bidault’yu istenmiş !
tahkikata dair aldığımız mütemmim malûmata ve Piyerin emniyet te ve sulh mahkemesindeki ifadele rlne göre, kendisi babasının ölümü üzerine annesile beraber Türkiye-ye gelmiş bir Ermeni gencidir, P) (Devamı Sa., 5; Sü., 6 aa/
öldürmesi
Ankara: 23 (Hususi) — Komü-' nlstük propagandası yapmaktan sivil ve askeri te.slslerde sabotaj va zlfeslni üzerine almaktan sanık o larak mahkemeye sevkedllmJş olan Plyer Gazeryan ve Belvü Palas oto U kolacısı Agop hakkında yapılan
"1
f^gobun fâazı
|i Vagan : fiermed muhtar Alu« j
«yeni Sabah» önümüzdeki günlerde okuyucularına fevkalâde mizahi bir eser sunacaktır. Bu e(ier famnmış mizah romancılarımızdan bilhassa eski devirleri karikatilrize et-mekte tek salâhiyeti olan Sermcd Muhtar Aitte tarafından kaleme alınmıştır. Ve kendisi «Apobun Kazı» nın şimdiye kadar yazdıkları içerisinde en güzeli olduğunu söylemektedir...
Başından sonuna kadar sizi kahkaha tutanına garke-decek olan bu romana:
1 MAYISTA BAŞLIYORUZ

23 Nisan çekilişinde 200 bân lirayı 373073 no. lu bilet aldı



Bu biletin bir parçası Kozanda diğer parçası da Gaziantebde satılmış
30.000 lira kazananlar: 032508, 077372, 256887, 276513 G.OOO lira kazananlar:
014405 039342 118421 159304
167048 181319 215930 247936 316281 395280.
(Devamı Sa., i; 8ü., 9 dt)
MJUÎ PJyangonuının 23 Nisan 048 çekicili dün Ankarada eaat 13.30 da yapılmıştır.
ikramiye kazanan numaralan a^ag’iya yazıyoruz:
200.000 Hra kazanan 373073.
100.000 lira kazanan: 13964& 50.000 Ura kazananî 365444.
Kafası taşla ezilen Türk genci. ırzlarına tecavüz olunan Türk Rus ask-derinin yaptığı mezalim
KIRÇ AKLI BİR TÜRKÜN ANLATTIKLARI Göçmenlerden 32 yaşlarında (Devamı Sa., 6; Sit., 1 de)
kızlan,
Şimdi de Bulgaristandaki kı-, zil cehennemden yurda kaçan | birkaç BulgaristanlI Türkü dinliyelim:
hakikî.
Millî Takımın dün
kazandığı zafer

}23 Nisan ; Bay ra mı
Dün şehrimizde törenle kutlandı
Türk ve takımları
Takımımız Yunanları sakalarında 3-1 mağlub elti. Golleri Fikret, Lef ter ve Ahmed yaptı, oyun çok güzel oldu Atina, 23 (A.A.
Yunan millî futbol
bugün saat İd.30 da Atinanın Panatiııaikos stadında 30 bini aşan bir seyirci kitlesi önünde karşılaşmışlardır. .
Stadda şimdiye kadar görülmemiş mahşerî bir kalabalık maç saatinden çok evvel toplan mış bulunuyordu. Stad dışında ki bütün binalar, hattâ ağaçlar üzerinde de bir o kadar kalaba-
lîk maçı takibe çalışıyordu.
Şeref tribününde Türk - Yunan birliği başkanı Sofokles i Venizelosla Türkiye Büyük El-j çişi Ünaydın, Yunan Haberler { Bakanı Baltacı, partiler şefleri (Devamı Sa., ). iti., 3 (uı (
Milli hâkimiyet ve 23 NiSan Ço-cug Bayramı münâsebetile. bütün, yurdda olduğu gibi şehrimizde de törenler yapılmış, iki bayramı ayni zamanda yaşatan bu mutlu gün, büyük bir sevinç ve çoşkunlukla kutlanmıştır.
Bul yılki, merasim, geçen yıllar da olduğu gibi şehir namına değil de İlçeler namına yapılmış olduğun dan vali merasimlere iştirak etme nılştir.
(Devamı Sa., 5; Sü„ 2 de)
AKVIMDEN BİR YAPRAK
Tek Parti geleneği —- --O-----
S. Ağaoylu, «Milletvekilleri Cumhurbaşkanına arzı tazimat edemez»
diyar.
Ankara: 23 ıHHususi) — ıDikkâ ti çeken bazı hâdiseler) başlıklı bir makalesinde Smned Ağaoğlıı son günlerde Cumhurbaşkanının Bayındırlık Bakanlığım ve toprak mahsulleri ofisini ziyaret hâdisesi ne temas etmekte ve Cumhurbaşkanının bir daireyi ziyaret ederek İzahat alması ve direklifler verme sinin vazife ve selâhlyetlcrl malûm ve muayyen olan Cumhurbaşkanı) ğllo ve hükümet mesullyetîerlle te (Devamı Sa., S; Sil., 1 del
— -- — - — - - ■ ■ — ■
Geçim Endeksi hakkında 1 açıklama
Dün Ticaret Bakanlığı Yayın Müdürlüğünden aşağıdaki mektubu aldık:
«Gazetenizin 21 Niaan 1948
(Devamı Sa., 3; Sıi„ 7 de/
ünkü bayram güzel geçti. Ha vanın biraz serin olmasına rağmen tatlı bir bahar güne-tarafı a 111 n ■■■* ■* ■
şi her huzmelerle sarmıştıJ Radyo, sabahtan be-1 _
rl marşlarla; korolarla, çocuk havaları ile bayramı şenlendiriyordu. Saat on bir buçuğa doğru bir de radyofonik piyes verdi.
Bizim radyonun verdiği piyoslerlo aram pek iyi değildir. Fakat böyle bir günde verilecek eserin ne olabileceğini merak ettim ve dinledim. İspiker eserin (Andre Birabo) dan adapte o-dildiğinı söyloyinco dikkatim arttı. Birabo son zamanların en kuvvetli tiyatro muharrirlerinden biridir. Bilhas sa seçtiği movzuları kuvvetli (tez) le-re isnad ettirir «Başbaşa» adlı bu kısa eser derhal müellifin kudrotini gös terıyordu. Mevzu şudur:
Karısından ayrılan bir adam, çok-tanberi başbaşa kalmak istodıği bir kadını apartmanına dAyot ediyor. O gün için mükemmel bir yemek hazırlatmış ve hizmetçilerini sevmiştir. Her sev hazır; yalnız pastacıdan don
durma gülecek...
Kadın gelir; dereden tepeden konuşurlar... O esnada kapı çalınır. Don-durma geldiğini zan-
V noderek kapıya ko-$an adam odaya biraz bozukça bir sima ile döner... Ma-şûkasına gelenin dondurma olmayıp ayrıldığı karısının yanında bulunan oğlu olduğunu söyler; ayda bir defa babasını görmoğe gelen çocuğun o gün güleceğini unutmuş.
Bu vaziyet karşısında kadın çıkar gider;. Baba o mükellef sofraya oğlunu oturtur... Fakat yavrucak böyle şımartılmağa alışmamıştır. Soğuk tavukları, havyarı, yemişleri görünce bütün bu güzel şeylerin yalnız kendisi için hazırlandığını zannederek heyecanlanır vo ağlamağa başlar. Çocuğun baba muhabbetine olan İhtiyacının böylo birden taşması adamın yü-roğini critivorir; o küçüoük adamın bü yük teessürü karşısında biter vo o zamana kadar hir babalık vazifesi olarak gördüğü oğlunu birden coşkun bir muhabbetle sovmeğo »rîm a-
(Lütfen sayfayı çeviriniz}
SAYFA:)
SAİ
A


|
rı w'




olan
KF oldu, zantkiı İhzar] dir. 1İ (gayr mez .
Yazan: Profesör Kenan Öner
OkUYUCU »1YOR kt
^CHİ
Bu s ısı Çjl adırr . alime eti P lort h: i de t ular d ynm lirleri} dleni lotiar umak etin. ı ‘apeni Saban e Ca lur'ar iyeni» ğport
Bir niş b
• • • • nrvul w
Şerve nize ıanh; :uru§ ır.
TÜSL Özel nak i ıın k dilen 1in S( iu de ncfhı :esin ie izi
Sül »ir S 4ehn Sök a: 'erli i Mi: eri il iyatl S»
Mî indî ııanl ar» son ^v.ltî Kadı »a, I» leri : eC ıkz( ?10 nne ;afıl /A İ
(I
Pürl hün iista »den kılâl tak* had bir
H rin, kon' med han» daü;
H nriv-;i«.
Yi sı h» reslı Bn f sn. • nııı kârı badı may nü. mis’ nat H leşn şa 1 büti tavı
— 53 — —}
£lrile icabet ettik. Bize intizar halinde bulunan arkadaşlarla görüşecek vaziyeti ielâhdan sonra Halk Partisinin o ilçeye ayırdığı 14 Zâtten birinin gelip gelmediğini sorduk. Araştırıp şimdi bucaklardnn birine lıareket ettiğini bildirdiler, berhal o bucağa doğru yol almağa başlattık, Yaklaşırken avdet halinde karşılaştık. Arkasından takip ederek Dnünü kesdik, dağ başında otomobillerden atlayarak kendisine vaziyetin icap ettirdiği kadar sert bir ahlâk dersi verdikten sonra merkezi-feıize doğru lıaraket ettik.
ı 11 idare kumlumuza vardığımız zaman saat on yediyi bulmuş, bu taabşer gününü temsil eden oyun perdelerinden birinin daha kapanmacına ancak iki saat kadar kalmıştı. İlk işimiz nöbetçi arkadaştan malûmat almak oldu, yelkovanlar yürüdükçe muvaffakiyet derecesinin arttığını anlayarak sovindik . ilçelerdeki teşkilâtımızla yaptığımız temaslar da bu kanaati teyid ediyor, galebe nisbetinin yüzde doksanı bulduğu anlaşılıyordu. İktidar partisinin seçim -mahremiyetini temine yaraşmaması yüzünden kimin kime reyini verdiği anlaşılıyordu. Bizim bildiğimiz kadar onlar da şüphesiz hakikati öğrenmişler, müşahit ve mensuplarının renkleri sarardıkça sararmış,, seçimden ümid kalmıyan Milli Kalkınmacılar da bizim cephemizi almışlardı.
Rfey atma merasimi İliç de itimad edecek bir ciddiyet ve samimiyete kavuşamıyor, fakat talimin ettiğimiz dereceyi de bulmadığı anlatılıyordu. Bununla beraber vazifedar arkadaşlarımızın isyankâr şikâyetleri çoğaldıkça çoğalıyor, seçmenler gördükleri bozuk işler karşısında şiddetle mukabele arzusunu izhardan geri kalmıyor, bu yoldaki müracaatlar çıkabilecek hâdiseleri yaklaştırdığı için bunların önüne geçmek vazifesi de mevcud güçlüklere ekleniyordu.
Seçmenlerin oy atma merasimi sona yaklaşırken Halk Partisinin biraz insaf hududuna yaklaştığı seziliyordu. Fakat bu müsamahanın samimiyetini değil, olsa olsa bütün lıilekârane maharetin iş kurullara intikal ederken veya orada tasnif yapılırken - evvelden haber aldığımız gibi - gösterileceğini bize anlatıyordu.
NİHAYET SAAT 19 —
Heyecan ve ızdırap içinde biz ve halk (11) saat cehennemi bir hayat yaşadıktan sonra saat 19 u çalabildi ve bu çalışla da seçime son verilerek hailenin ikinci perdesi kapanmış oldu.
Millet, sandıklara oy atma külfetinden saat 19 da kurtulmakla beraber evvelden beri teşkilâtımızdan aldığımız haberlerle birçok seçmenlerin defterlere geçirilmediğini, hattâ vilâyette bu deftere sokulmağa lâyık görülmiyen bütün bir mahalle halkının da bulunduğunu çoktan öğrendiğimiz gibi bazı sandıklarda miaddan evvel seçime son ve rildiğim, bazı köylerde de seçimin vaktinden evvel yapılıp intaç edildiğini biliyorduk.
Bucak kurullarımız, hudutları dahilindeki sandıklardan gelen malumatı birleştirerek kat’i neticeyi tesbite çalışırken il ve ilçe kurullarımız da hakikati öğrenmek içip kıvranıyor, bir taraftan da seçim ku rullatının tasnif tutanaklarını yaparken hazır bulunmak için vaki olacak daveti bekliyerek dabıraızlamyordu.
GECE 22 DE ALINAN ALALÜMAT
Gece saat 22 de aldığımız malûmata göre Fatih gibi bazı ilçe seçim kurullarında tasnif başlamış, Beyoğlu gibi bazı yerlerde de bililtizam kurullar dağıtılarak kaymakamların evrakı kabul mesuliyetini kabul etmiyor gözükerek - evvelden öğrendiğimiz ve valiye de bildirdiğimiz gibi -.evrakın komisyon başkaıılaruun evlerinde saklanması yolunun açıldığı anlaşılıyordu. Bize yazdığı cevapta bûnun aksini iddia eden vali, vaki olan müracaatimize rağmen de bu desiseyi önlemiyor, önliyemiyor ve her hile pervasızca yapılıp duruyordu. Bu hakikate rağmen de telefonla şikâyet ve müracaatimiz bermutad tekzip olunarak tasnife devam edileceği tekid ediliyordu.
Muamelâttaki bu elim tezebzüb dolayısile ne olacağını tahmin kabil olamadığı için seçim kurullarında vazife alan arkadaşlarımız gece yarısı olduğu halde aç ve biilâç davete intizaren ilçe ve il kurullamız-da bekleşip duruyorlardı.
Vali ve maiyeti neticeden emin bulundukları için vilâyet konağında bir ziyafet tertip edilmiş, sıkı yönetim komutanı, Halk Partisi erkânı. polis müdürü, vilâyet ve belediye muavinleri bu ziyafete davet edilmiş, bekleşiyorlar, vakitler geçtiği halde öğrendikleri neticeler kar şısında sofraya oturacak iştihayı kendilerinde bulamıyorlar, bilhassa încedayı kurullara dalıp çıkarak terden ıslanan ve karışan saçlarile, vicdan ve kalbleri gibi perişanlık arzeden çehrelerde durmadan oradan oraya gidip geliyorlardı.
Tasnife başlıyan kurullar da işlerinin onda birini yapmadan dağılarak valinin vaid ve teahhütlerini istisnasız bir bütün halinde yalanlamışlardı. Artık Halk Partisi için, hakiki tutanakları Parti başkan-ları, muhtarlar imamlar ve. hattâ bucak müdürleri nezdiııde, evvelden dağıtılan boş cedvellere, istenildiği gibi nakletmekten, bizler için de belirecek neticeyi hakkın himayesine bırakıp biraz olsun uyumaktan başka yapılacak bir iş kalmamıştı. 22 Temmuzun saat üç buçuğunda her teşekkül, lokalinde birer nöbetçi bırakarak dağılmışlar, fakat bir dakika uyumadan sabaha kavuştuklara gibi kurul temsilcileri arasında güneş doğduğu halde hâlâ dâvet beklijenler görülmüştü.

Yeni Türkiye gazetesinin 22 Temmuz tarihli nüshasında Çankaya da tasnifin bitmiş ve neticenin şu suretle tezahür etmiş olduğunu bildirmişti:
DEMOKRAT PARTİ:
Oy Adedi
Aday isimleri
HALK PARTİSİ: Oy Adedi Aday isimleri



Edirne Tekel Müdür lüğünden şikâyst EtHrnenin Balıkpazannda 942 senesinden beri Tekel bayiliği yapmakta idim. 947 senesinin 8 inci ayında Edlr ne Tekel müdürlüğü bayilik tozkereıni aldı. Sebebini araştırdım idare anbarından sekiz memur önüııdo parasız mal aklığımı söylediler. Yani parayı vermeden an-bardan mal almışım. Btına imkân ve ihtimal göremediğimden İstanbula giderek u» mum müdürlük nezdindo E* dirae Tekel müdürlüğünün yapmış olduğu haksızlığına karşı istida ile müracaat ettim. Edime Tekel nıüdüriü-ğiine havale edilen istidama karşılık Edirne müdürlüğü satış âmiri ve müdürü baylar umum müdürlüğe küçük düş meıııek için bu sefer daha bü yük bir suç üzerime yükledi lef. Şöyle ki:
948 senesinde kendime aid olnııyau boş bira şişelerini idareye satış yaparak parasını memur ile beraber taksim etmişim. Bu da aslı astarı olmıyan bir meseledir. Böyle bir mesele var iso de o tarihte idarede bulunan eski satış âmiri Remzi bey satış şubeni muhasebe memuru Hüseyin Tekman ve anbar memuru Bürban Kos-va aralarında bu satışı benim imzam altında yaptılar ve o tarihte müdür muavini olan Sezai Aykut ve satış memurlarından Fuad ve Sıtkı Girgin beylere ihbar ettim ve ihbarım neticesi olarak bu meseleyi ortaya ben çıkardım şimdi idarece ben tal tif edileceğim yerde böyle bir cezaya çarptırıldım ve bu sefer de hakkımı aramak için dalın büyük yer olan Şûrayı Devlete müracaat ettim. Sekiz aydanberi uğraştığım halde bir netice alamadım. Şimdi ben haksız olsa 1-diııı bu kadar zahmete katlanmaz hakkımı aramaz I-dim.
Biz küçük esnaf veya halk hakkımızı anyacak bir yer bulaıuıyacak mıyız? Hiç bir yerden da senin derdin cek bir makam mıyız?
Edirne Tekel güne bir müfettiş gelsin bütün hakikatleri meydana çıkaracağım, fakat bunu yapa cak Edi metle ne bir Tekel müdürü ne ne de bir satış âmiri göremiyorum. 3 çocuk babasıyım, mi aldılar, yüklediler, vak’a mı çıkarayım, başka derdimi dökecek bir yer bulamadıuu
Lâzım gelen makamlara d uyu rinanızı sayın gazeteniz den rica ederim.
Ed ir nede Eski Tekel bayii Faik Akkaynak.
T B N î B A R AH



24 NİSAN 1048
E. T. T, idaresinin yersiz zam teklifi reddedildi
Ancak; Resmî dairelere ta tatbiki ve zammın halka aksettirilmem e si uygun görüldü.
| A
tarifenin
kimse çıkıp nedir? diye-bulaııııvacak
müdürlüğü-
elimden ekmeği-olmıyacak suç İdareye gidip Sizden
D rint esej kal» dili Mil ser) la j
E cl : bir bu (Aı ’.aı
s!
fieı
11713
11041
11131
11045
10580
10837
10884
10535
10766
10306
10815
10257
10990
11165
10543
10134
9889
Halk
Fevzi Çakmak
Fuad Köprülü
Emin Sazak
Rüşdü Eîbeşe
Aziz Avunduk
Said Başak
Fehmi Bağcı .
Ramiz Erel
Muhlis Bayram
Mustafa Yalım
Şevki Dağdelen
Fuad Şeyhun Mııhlie Ete Samed Ağaoğlu Hayri Yunt İbrahim Basmaz
Şükrü Tuğcu
Partisinin merkezi haşmet *ve satveti olan Çankayadaki se-
çimde Demokratlar listesinden en az muvaffak olan Şükrü Tuğcunun 9889 oy almasına mukabil Halkçılar listesinden eu çok oy alan ismet înönünün 8816 rey almış bulunmasına göre-Hal kPartisi Başkanımn
saıe 8067 7950 7841 7826 7705 7692 7562 7559 7499 7131 7410 7388 7250 6617
İsmet İnönü
Avni Refik Beyhan

General Naci Tınaz
İhsan Etci
MUsmmer Eriş
Arif Çubukçu
Naki Cevad Acarın an
Raşid Börekçi
Rüşdü Uğur
İbrahim Rauf Arsal
Mümtaz ökmen
Hilmi Atlıoğlu
Fâkihe ökmen
Me*brure Aksolay Falih Rıfkı Atay
Şehire yüzde 10 eksik su verileeek
Sular idaresinin Terkos fabrikasındaki ana makinelerden birinde yapılacak bir tamir dolayısile bugünden itibaren on gün müddetle şehre yüzde on eksik su verilecektir • b
YAPRAK

(Ttaçtarafı 1 incide) Falarındaki konuşmalar nıekteb notlarına aid değildir, öpüşerek sevişerek bir baba evlâd aşkıdır... Adam, anlıyor ki bu muhabbet dünyadaki aşkların en kuvvetlisidir.
Gonk çaldığı zaman, yükte hafif fakat pahada çok ağır olan bu güzel e-ser benim boğazımda bir teessür düğümlenmesi bıraktı.
ArtisUorm kim olduklarını anlıya-
midim.
baba oğul, bilhassa çocuk harlkulâdc Jt)ir kudret gösterdi. Kimdir? İsmi nedir? Bilmiyorum. Fakat no beis var? Türk tiyatrosu bu küçücük san’atkâr-la büyük pek büyük bir kıymet kazanmıştır.
Bu sayede dört başı mâmur bfr bay ram geçirdik. Nasreddln Hocanın hikâyesinde olduğu gibi: Keşki her gün bayram olea da böyle güzel günler geçirsek.o *
r—--------------------------
I Enver Paşa her ihtimale karşı
Batuma gitmeği teklif etti, iki hafta sonra Batuma geldik. Ben crada çok kalmadım. Cemal Pa gadan gelen cevabı telgraf üzerine Batumu terkfettim. Batum kongresi namı verilen ve itti-lıad ve Terakkinin yeniden ihyası hakkındaki kararla neticelenen dört kişilik içtima, Botumdan hareketimden çok sonra vukubulduğundan bendenizin bu içtimaa iştirâkim yok-tuı. Bu mukarreratın altında görülen imzam Enver Paşa tarafından muvafakatim istihsal edilmeden atılmıştır. Halil Paşanın denize attığını bildirdiği bir torba mühürden habe-’rim yoktur. Müddeiumumi bey efendinin iddialar^ veçhile bu mühürler bizimle Batuma getirilmemiştir. Bunlar Batuma eğlebi ihtimal bendenizin Mos-kovaya vusulumdan biraz evvel orada Enver Paşa ile beraber bulunan Bedri Bey tarafından götürülmüştür.
Anadolu dahilinde teşkilât yapmak fikri Enver Paşaya ben denizin Batumdan hareketimden sonra gelmiş olacaktır. Zaten Batumda bulunduğum günlerde Enver Paşanın dahile girmemesi için bütün arkadaşlarla elimizden geleni diriğ etmedik. Cavid Beyin evindeki içtimaa Gazı Paşanın muvafakat ve mü
7 Eylül kararlarından ve kömür fiyatlarına zam yapıldık* tan sonra E. T. T. idaresinin büyük bir malî buhrana sürüklendiği. ve bu müşkül duruma çareler aramak maksadlle U| mum Müdür I. Kemal Bay boranın bir müddet evvel Ankaraya gittiği malûmdur.
E. T. T. Umum Müdürü; dün sabah Ankaradan şehrimiz^ gel mvtir,
İlgililer nezdinde yaptığımız tahkikat neticesinde öğrendiğimize göre, idarenin bütün zam teklifleri, halk tarafından iyi 1 arşılanmıyacagL, mülâhazaaile kabul edilmemiştir.
Umum Müdürün temas ettiği
Başbakan, içişleri, Ekonomi ve Bayındırlık Bakanlan zammın r. ley hin de bulunmuşlar, böyle bir teklifin Bakanlar Kuruluna aksettirHmcsinin «ala doğru ol-mıyacağını ileri sürmüşlerdir.
Başbakan ve diğer Bakanlar, kömür fiyatlarına yapılan zammın hiçbir vesile ila halka intikal ettir!lmiyeceği şeklinde hü-kametin teminat verdiğini göz önünde bulundurarak idarenin zam isteklerine cevab verememişlerdir.
Ancak, resmî dairelere tatbik olunan tenzilâtlı tarifenin kaldırılması ve tam tarife tatbilıi kabul olunmuş bir haldedir.
Kanzuk,, eczanesi açılmayacak ----------u ---
Sahibi mahkûm olan, eczanenin açılacağı rivayetlerini adli ve idari makam ar yalanlıyor Galatasaray'daki Kanzuk ec-zahanesiniu sahibi Muhiddiîı1
« • •• )


DENİZDE
SAĞLIK
Dört tonluk bir motor battı

Başıboş köpekler itlaf edilecek
t
Son günler İçinde ♦ehlimizde de serseri köpekler çoğalmış, bazı
Kanzuk’un limon tozu yolsuzluğundan, millî korunma rnan-kemesi tarafından 2 yıl hapse mahkûm olmuş, fakat milli Ico-runma mahkemelerinin lağvındın sonra temyiz kararını bozduğundan, bilâhare üçüncü a-ğırcezada yapılan duıuşma sonucu hapis müddeti bir yıla indirilmiştir. Kanun mucibine», mahkûm olan eczacıların, ecza hane açmak hakkı da kaldırılması icab ettiği halde Kanzuk eczahancsinin tekrar açılması için hazırlıklara başlandığı iddia edilmektedir.
Sağlık Müdürü Faik Yargıcı bunun imkânsız olduğunu söylemekte, baş savcı Ihsan Kök-nel de «şayed açarsa derhal ka patılır ve hakkında takibata başlanır» demektedir.
B T L r D İ Y F n p


sakah\
Fıkracının bir keşfi
en bir keşifle buiundu.n w cuklar, hem de mühim bk keşif...
Eekidenberi merak ederdim: Gazete lerde çıkan bazı haber vo idchaUr» ret •m daireler haftalar, hattâ bazen aylar geçtikten sonra tavzih veya tek-zlb ederler, acaba bunun sebebi he o-la? diye. Nihayet dün bu kör düğümü çözmeğe muvaffak oldum. Hem de Ziraî Donatını Kurumu adındaki teşkilin, sözüm ona, yalanlama tubonu okuduktan sonra...
Kısmı mahsusumuzda butun lâtife okuyacağımız bu tavzihnameden sarahatle anlamış oldum ki resmi daireler gazetelerde çıkan haberlerin ü-zerinden bunlan bir iki hafta geçtikten sonra oüzeHme ve yafavUamafan-nın sebebi sadece .çıkan ilk yazıyı u-nutturmuş olmak içindir. Bu zevat düşünürler kt, yüzlercesî arasında çıkan bir haber, en kuvvetli havzalardan bile nihayet bir hafta sonra lifinin gider, ifrte tavzihlerin, tekzibferin gecik fır »İrmesindeki kasid buıvtın ibarettir, Kırıstof Kolombun yumurtası gibi basit bir şey amma yüksek mevkili memurluğun inceliklerini bHmıyen ler için kalay kalay aku adıLenuyor.
Lâfın kısası bu buluşumla hem patrondan, hem de sız okuyucularımdan bir bravo hakkettim gibi geliyor öa na..«
resnıl nıek-
t ıffsı*
ılı
Şile limanına kayıtlı, İsmail Kara kuşa alt 4 toniıik bir motör, evvelki akşam Rumeli Kavağında, DlkUltay semtlerde halkın eeceleri, bilhassa mevkiinde batmıştır. Kaptan ve dört kişilik mürettebat kurtarılarak hâdise hakkında tahkikata başlan-
, mıştır ;
«Samsun» şilebi Samsuna hububat getirdi
Karadenizin bazı yerlerinde hine dilen hububat sıkıntısını önlemek h çin »Samsun., şilebinin hububat nakline tahsis edildiğini yazmafUk. Şilep bu maksatla İ6kenderundan aldığı 1000 ton hububat yüklle dta Samsuna varmıştır.
Kastamonu şilebi yardım malzemesi getiriyor
«Kastamonuo şilebi geçen salı ffünü Nevyorktan hardım malzemesi ha-muleslle Iskenderuııa müteveccihen hareket etmiştir,
Dljjer taraftan evvelin gün yardım malzemesi yükile İskenderun! gedmiş olan « Kars şilebinin de «erit süratte tahliyesine devam edilmek tedir.

I


M(ı
MÜ TEF ER RİK;
Ankaraya giden talebeler
Yüksek Ekonomi ve Ticaret Der neği üyelerinden 40 kişilik bir tale be kafilesi. 23 nisan tatilinden istt fade ederek, Ankaradald diğer mes lektaş ve arkadaşlarile tanışmak ve vaktin müsaadesi nisbettnde tet kiklerde bulunmak üzere dûn ak şamki ekspresle Ankaraya gitmiştir.
Galata sulh ceza mahkemesi Bfyoğluna nakledildi
Eski Tomruk binasındaki Ga-lata Sulh Ceza mahkemesi Konak (eski Tokatlıyan), arkasındaki Beyoğlu Adalet binasına naklolunmuştur.
Süt için pastörize merkezleri kurulacak
karanlıkta sokağa çıkmalarına mani olmağa bağlamışlardır.
ilgili makamlar, serseri köpekler le şiddetli bir mücadeleye girişmek lâzım geldiğini iddia etmektedir..
Diğer taraftan öğrendiğimize gö re veteriner İşleri müdürlüğü ve sağlık müdürlüğü yakında miiştere ken serseri köpeklerle mücadeleye başlayacaklardır.
Silivri yoğurt tenekeleri sık sık kontrol edilecek
Sağlık Müdürlüğü, Silivri yoğurt hanelerini sıkı bir surette kontrol ettirmektedir ..
ÖnünMirdeki hafta İçinde Sağlık Müdünü Dr, Faik Yargıcı Silivriye giderek, yoğurthaneleri bizzat geze çektir.
t m
ADLÎ YEDE
Muzaffer Torun serbest bırakıldı
Ankara cinayetinde sık sık adı çen ve hattâ bir defasında katil ol duğu iddia edilen Muzaffer Torunun geçen cumartesi günü Sirkeci de Amerikan yardım malzemesinin tahliye edildiği memnu mjııtakaya sahte bir teğmen huviye kartile girmeğe teşebbüs ettiği fakat Mer kez Komutanlığı meansuplan tarafından yakalandığını yazmıştık .
Son aldığımız malûmata göre Mu zaffer. Merkez Komutanlığından, Emniyet Müdürlüğüne gönderilmi? ve sanık kaçakçılık ikinci şube müdürlüğünün tahkikatını nıüteakib adllyeje teslim edilmiştir.
Fakat Sirkecide askeri malzemenin konduğu yerin memnu nımtaka olduğuna dair bir sarahat bulunmaması ve Muzafferin buraya gir mek için gizli kapaklı bir teşebbüs yapması nazarı itlbare alınarak, du ruşmanm sadece sshte hüviyet tan r-iminden. gayri mevkuf olarak ya pil masına karar verilmiştir.

.i»
ÎTSLIJi

İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?
■ a



1
Yazan 0w R
Tefrika Wo. 243
saadesi olduğuna kani olarak iştirak ettim. Bir veya iki içtim a da umdeler hakkında münakaşa cereyan etti. Tevhidi khvaya aid olan madde muvafık görülmemekle beraber tâdilini zamana bırakmağı ve isti-yenlerin, namzedliklerinü Gazi Pasa hazretlerine kabul ettir»-bij'n arkadaşlarımızın umdeler esası üzerine namzedi! klerinl k»:)yabileeekleri kararlaştırıldı. Eundan sonra îzmire gittim. Tora kk iper verlerden bazılarilo münasebetim, bir fırkanın iptidan teşekkülünde Şükrü ve Can bulat Beylerin bendenizi fırkalarına idhal için Îzmire gelip görüşmeleri ve Rahmi Beyjn mnnferid bir intihabda ademi muvaffakiyeti hakkında Şükrü
Beyle muhaberemden ibarettir. Ben bilâhare siyasetten çekildim. Ve fiiliyat sahasında ciddî bir muavenette bulunmadım. Yoksa başka yerlerde olduğu gibi İzmirde de bıı fırkanın iki üç kişilik bir şubesi bulunuyor du. Şükrü Beyin ne maksadla İzm i re geldiğini bilen Kemal Bey bu sıralarda idi ki bendenize evrakım arasında bulunan programı gönderdi. Bendeniz o zaman siyasetle meşgul olmamağa Jkarar verdiğimden bu program dolayısile Kemal Be-ve bile cevab vermedim.»
•r
Bundan sonra doktor Nâzım Bey İzmirde halk arasında âmi yane sözler sarf ederek propaganda yapmadığı ve ailesile ken dişinin maişetinden baçka bir
Halkın ve bilhassa hasta vatandaşların başlıca gıdasmı teş1 kil eden süt ve yoğurt işlerinde! Belediye yeniden faaliyete geçmiştir. i
Harb yıllarının araya girmesi dolayısile kurulmasından vuz geçilen Silivri Süt fabrikası üze rinde belediye de yeniden çalış-ma’ar başlamışta’.
Bu husustaki çalışmalar hak kında Belediye tls)3ad işleri Müdürü Nainr Öktem, kendisile konuşan bir arkadaşımıza şunları söylemiştir:
« — Havayici zaruriyeden sayılan süt satışlarında yapılan ve hastaların hayatına suikasd teşkil eden hileleri önlemek i-çin bir komisyon kurulmuş ve çalışmalai’ina başlamıştır.
Komisyon, şimdilik evvelce, belediyeye süt sanayiinin kurul» ması hakkında bazı firmalar ta lafından yapılan teklifleri in-1 enlemekte, bu tedkikler neticesinde bir karara varmak niyetindedir.
İstihlâh.merkezi olması dola-1 yısile, hiısusî teşebbüs ve Be lediyenin de iştirâkile Silivride bir şirket kurmak niyetindeyiz.
Şirketin, fabrikası, sütleri tophyarak, pastörize ederek lıu susî kaplar içinde şehre nakledecektir.
Diğer taraftan îstanbulda Haydarpaşa, Şişli ve Fatihte üç pastörize merkezi kurmak istiyoruz.»


ı

Sabıkalı bir hırsız suçüstü yakalandı
Tophanede. Yamalı hamamda uzatıp kalkan Fethi adında sabıkalı bir hırsız, Şişlide E bekiz; sokağında Melihaya aid ev âep ayakkabı çalarken suçüstü yakalanmıştır.

Mestle şu: 8 Nisan tarıhH (Yeni Sabah» öd - 4 Zirai Donatını Kurumu-nun mHlet kesesinden hov^rdaiiğı] başlığı altında brr yazı çıktı bu yazr da: Çiftçiye ucuz fiyatla ziraat âleti pulluk, traktör, çiftlik-, mal z es nesi vı kimyevi gübre temim makaabıie vt (5O.OOO.DO4) 1ıra sermaye Jle kurulmuş olan bu kurumun vazifelerim başaramadığı zikredilmakte ve gûya raçher-lere bir kolaylık olmak üzere i.nart etliği (Sakarya) tıpı pullukları (Kaut-lay) ve (Kocaeli) tipi arabaları salmak için geniş kadrolu müdürlükler vücude getirdiği, fakat kendi imâl ot-tiği pullukları satamadığı gibi hariçten getirttiği (Case) marka Amerikan piçer - döverlerine de evvelâ (7(wjo) lira fiyat koyduğu halde satrlam.ıdık-ları için bilâhare (4009) liraya indirmek mecburiyetinde kaldığı zikrolunu yor. Kimyevi gübreye gelince memleketin bir çok köşesinden Amonyum Sülfat gübresi istendiği halde umum müdürlüğün bunu teminden âciz kaldığı açıklanıyordu.
Şimdi böyle bir iddia nasıl çürütülür?
— Hayır efendim, biz yaptığıuıız yem pullukları savnk. Bunlar o kadar rağbet gördüler kı fırancata gibi kapışıldı . Yabancı biçer - düğerlerinin de fiyatını indirmek. Kimyevi gübreyi dileyene istediğinden fazla ver dik! demek suretile değil mi?
Haibuki Allah rızası için Zirai Oo-natım Kurumu umum müdürlüğünün (Butun umum müdürlükler, genel mû dürlükler olduğu halde hikmetinden sual edilmez, burası neoen dolayı u-mum müdürlük kaldığı da bir mes'ele) tavzihini yahud yalanlamasını bir okuyun! Hele kimyevi gübrenin 947 yılında, hem de (3000) ton olarak ge-tirtilebilmiş olması gerçekten bir şaheser.
Vâkıa işim değil amma bana öyle geliyor ki ben sayın genel müdürün yerîndo olsaydım böyle bir açıklamayı yaznıaktansa yazmamayı tercih e-der ve...
Ve sadece susmak suretile~büyük bir idari kabiliyet göstermiş olurdum.
FIKRACI
FOt İSTE
iki fecî otomobil kazası
Evvelki gün Kuruçeşmeden OrU köye gitmekte olan, şolor Ha^an Yücel idaresindeki 3002 plâka uu maralı taksi İsmail Özgür adında bir vatandaşa çarparak ayağından ı ağır surette yaralamıştır-
Diğer taraftan Bevkozdan Paşa bahçeye giden 2150 plâka numara Iı Yasef idaresindeki taksi de Bah ri Girlek adında bir çocuğa çarpa rak ağır surette yaralamıştır.
şev. düşünmediğini söylemiş vel müdafaasına şu suretle devam i etmiştir. I
(— Müddeiumumi beyin hak-Z kiradaki en ağır ithamları ben- ? denizin bir teşkilâtı hafiyeye! intisabım ve bu münasebete) Kara Kemal ve arkadaşlarının) tertib ettiği suikasd cürmüııden haberdar bulunmakhğımdır. ŞüKrii, Canbulat ve Kemal Bev ferle iki senedenb.*K ne gprüş-ı tiiın ve. ne de bir muhaberem olmuştur. En mukaddes şevlerim üzerine kasem ederim ki hâdise şuyuuııdan evvel taına-miie meehulümdü. Bendeniz
her türlü gayrimeşru hareket-^ lerrn prensip itibarile aleyhinde-) \ im ve memlekete gayet muzır j olacağına bütün imanımla ka-^ nüm. Suikasd cinayetini irti-| kâh edenlerin ne gibi elîm ne-ı tavıc karşısında kalataklarmın ’ en canlı misali Mahmud Şevket’ Paşa merhumun şehadetidir.? Bu vaka o zaman mevkii ikti-’ darda bulunan îttihad ve Terak* kiyi ne kadar kuvvetlendirmiş-) se suikasda mütecasir olan ta ) rafı da o ııisbette zayıflattırmış» tir. Rusyada bulunduğum za-) man komünistlere miiteaddidj sııikasdlaıda bulunan sosyalist' rovolüsyonerler her bir rovel-)| ver darbesinde komünistleri tn iJJ&liariı.» i.- L
____________________________
'h
TAKViK


NİSAN 1948
1364 Raini Nisan
11
Cihîi3 rtesi
1367 Hicr: Cem âhır
14.

Kasmı 1G9 — AY 4 — GÜN 115
Vakitler
Gtlneş
Öğle ikindi
Akşam Yatsı
Inısâk
Vasatı S.
6
13
17
19
21
4
D.
08
12
01
58
38
20
Ezani D. 11 18 01
S, 10
5
9
12
1
8
40
23
A
i Sovyet iddiası
1 (

Amerika, kir Alman I hava kuvveti kurmağa i çalışıyormuş 1
Moskova, 22 (AP.) — I
Bugün Rus halkına, Ingi- ) jiz ve Amerikan makam- ( laıının askerî gayeler için I Almanları hizrçıete alma- 1 ğa teşebbüs ettiklerini be- 1 lirten basın haberleri alın | dığı ifade edilmiştir. 1 Pıavdanın bir Alman ! gazetesine atfen verdiği 1 habere göre, Birleşik Amç | rika bir Alman hava kuv- 1 veti kurmağa çalışmakta^ I dır. (
Yine Pravda gazetesi, 1 bir Prag gazetesinde çı- ) kan haberi iktibas etmiş- 1 tir. Bu haberde Halder, i Ruııdstedt, Kesserling ve j Guderian’ın, bir Alman ( ordusu kurmak işinde, A- j meıikan askerî makamla- ( rina müşavirlik etmekte 5 oldukları ileri sürülmekte- ( dir. c
Berlin menşeli bir Tass ) Ajansı haberinde de şun ( lar bildirilmektedir: )
(Batı işgal bölgelerin- ( den gelenlerin anlattıkla- ) rina göre, Amerikan ve C İngiliz makamları Alman- ) lara, gizli askerî fabrika- ( larâa, fabrika dahilinde ( yaşamaları ve harice çık- ) mamaları şartile, bol yev- c j miyeli işler vermektedir- ) S ler' * f
S «İngiliz ve Amerikan ? | makamları kendi bölgele- s rinde «yasak hava mınta- r kalan» ihdas etmişlerdir, i Bu bölgeler üzerinden Çek ? ve Macar uçaklarının geç- S ) meşine müsaade edilme- c mektedir.» j
Bulgar-Çek anlaşması imzalandı




Biri Doğu, diğeri Şimalî Afrika’da isimleri Ibildirilmiyen iki üs, birer sevkülceyşi merkez vazifesi görecek
natta bulunan İngiliz Harbiye Bakanı ezcümle demiştir ki: Ingiliz Orta Doğu askerî ko-tnUf anlığı tensik edilmektedir. H^ten Süveyş kanalı civarında kâin Fayid(de bulunan Orta Do ğu genel karargâhı yine harekâtın idaresini elinde bulunduracaktır. Fakat İdarî meseleler Harbiye Bakanile irtibatta bulunacak olan iki mülhak genel karargâh tarafından halledilecektir.
Bu karargâhlar Mısır, Yunanistan, Kıbris, Malta ve kuzey Afrikadaki kara kuvvetlerini idaresinde toplıyan Akdeniz genel karargâhlvle emrine Somali ve Zambideki kara kuvvetleri verilecek olan doğu Afrika karargâhıdır.
Singapurda grev
Singapur, 23 (A.A.) — Singapurda bugün başlıyan 244 saatlik genel grev sırasında asayişi muhafaza etmek için Singapur polisi bu sabahtanberi sokaklarda devriye gezmektedir.
Sendikalar federasyonu bu grevi polisin sendikaların merkezinde yapmış olduğu araştırmaları protesto etmek için ter-tlb etmiştir. 35 bin işçi işlerini bırakmış durumdadır. Bir hâ dişe çıkmamıştır ve mağazalar açıktır.
iman işçilerinin yapmakta ol dukları grev de henüz nihayete ermemiştir. Limana bağlı bulunan gemilerde yapılması icab e-der işler henüz bitmemiştir. Bununla beraber dış limanda 400 liman işçisi dün işverenlerle bir anlaşmaya vardıktan son ra gemileri boşaltmaya başlamışlardır. .
Londra, 23 (AP.) — Harbiye Bakanlığı, Ingiliz kuvvetlerinin Filiatinden çekilmesi üzerine hasıl olacak yeni vaziyete göre, Orta Doğudaki teşkilâtında bazı değişiklikler yapmaya karar vermiştir. Bu arada, bütün . askerî meselelerin idare merkezi Süveyş Kanalı bölgesinde Fa yiz şehrinde toplanacaktır. Biri Doğu Afrikada, diğeri Şimalî Afrika kıyısında olan, fakat isimleri bildirilmiyen iki üs de sevkulceyş bakımından birer merkez vazifesi görecektir. Mısır (Süveyş Kanalı bölgesi), Yu nanistan, Kıbris, Malta ve Şimalî Afrikadaki kuvvetler Akdeniz kıyısındaki üsse; Soraai-yadan Zambesyaya kadar olan kuvvetler de Doğu Afrikadaki üsse bağlı bulunacaktır.
Harbiye Bakanlığı sözcüsü, bu değişikliğe, Hindistan ve Mısırdaki kuvvetler çekilmesi ve Filistindeki kıt’aların da çekilmesine karar verilmesi üzerine lüzum hasıl olduğunu bildirmiştir.
Londra, 23 (A.A.) — Beya-
• » • •
^Beşler,, daimî komitesinin ilk topla n 11 s ı
Londra, 23 (A.A.) — «Beşler» daimî komitesinin ilk o-turumu yarın sabah Grenviç ayarile saat 10 da Bevinin başkanlığında açılacaktır.
Fransa, Hollanda, ve Belçika Londradaki büyük elçileri tarafından temsil edileceklerdir. Lüksemburg’u Londradaki elci si ve îngiltereyi de büyük elçi; pavesile Gladvvyn Jebb temsil ı eyliyeceklerdir. '
Bir Partinin talihsizliği
^Başmakaleden devam) giUd gitjll ellerle idare edilmiş olmanın vebalini ister istemez Halk Partisine yüklüyor ve bizzat Halk Partililer bile bu kadar kısa görüşlü kimselere en yüksek millet emanetlerinin nasıl teslim oluna-bildlğlni birbirine soruyor.
Büyük Millet Meclisi, millî bayram tatilini müteakib, bu Atıf t-□an • buğday işile uğraşacaktır, fiok umulur ki bu konuşmalarda Ulalk Partisi milletvekilleri Şükrü Koçak hikâyesini tekrar etmesinler... Evet yine partinin talihsizliğidir ki tam yeni seçimler sırasında Atıf tnan işi yetişmiyormuş gibi bir de Şükrü Koçak pürüzü, A-nıerikada gemi mubayaa iskan «lalı ortaya atılmıştır. Bakan kabahati (birinci heyet âzasına, Fuad Zincirkırana yüklemiş ve böylece derisini kurtarabilmiştir. Fakat nefsini temize çıkarmanın en kestirme yolu Meclis tahkikatını önlemek değil bilâkis o tahkikatı bir an evvel açtırmak olmalı idi. Başbakan yardımcısı Faik Barutçunun ağzı fazilet sözleri ile dolu, fakat reyi tahkikatın açılmaması tarafında... Haşan Sakanın iktidara geldiği ilk günlerde va-iktidara geldiği ilk günlerde vâ-pılacakT Söz ve reyde bu kadar tezad doğrusu akıllara dorgunluk verecek bir müşahededir.
Arpa ekmeği, yâni İnâniye gıdası dâvası henüz konuşulmadan Şükrü Koçak mes'elesi umumî efkârı haklı olarak işgal etmekte, ayni zamanda ve bu yolsuzlukların cereyanı sırasında Yüce Divan da bir yandan hani hard bir başka Halk Partiü Bakanı, sekiz, on türlü yolsuzluktan keme dir.
Bu halk
donsuzluktan feryad ederse haksız mıdır? Esasen geniş Türk kitlelerinin ıztırab içinde ve geçim zorluğunun pençesinde kıvrandıklarını görmek için balkm içine bir kaç dakika karışmak kâfidir. Şeker şirketi, bilânçosuna göre, 1947 yılında iki buçuk milyon kâr etmiş. Ayni gün Büyük Millet Meclisi kürsüsünde Ordu milletvekili de o civar halkının yüzxie ellisinin verem hastalığına mübtelâ olduğunu, Sıhhat Bakanını aksi ve yan üş resmî rakamlarına rağmen iddia ve isbat ediyor. Bu iki hâdise arasında hiç bir ilgi ve rabıta yok mudur? Saraçoğlu Şükrünün koy duğu şeker fiyatı, yani beş küsur lira, ayni seviyede tutulmuş olsay dı şeker şirketinin kân belki sekiz, on milyon lirayı bulurdu amma verem nisbeti de muhakkak ki yüzde elliyi boylardı.
etmeğe devam
nâşi nıuha-eylemekte-
şartlar altında açlıktan, sefaletten
Eyübdeki hattâ
Anlaşma 20 senelik
Londra, 23 (B.B.C.) — Bugün Pragda Bulgaristan ile Çekoslovakya arasında karşılıklı yardım ye dostluk anlaşması imzalanmıştır. Almanya veya herhangi bir devlet tarafından vukubulacak tecavüze karşı mü tekabil yardım esasına dayanan anlaşma, diğer peyk devletlerle yapılan anlaşmalar gibi 20 neliktir ve ayni hükümleri tiva etmektedir.
------------c------ töarkos’un Adalet Bakanı tevkif mi o'undu?.
Atina, 23 (A.A. — Eleusis
hava meydanı ve umumî emni-j yet idaresi makamları, Markes' kukla hükümeti adalet bakanı Mi’.tiades Porphroghiennisin tes lim olmak üzere Atinaya gelmiş olduğu hakkında yayınlatan haberlerden malûmatdar bulunmadıklarını fakat kendilerinin haberi olmadan genel kurmay veya askerî polisi tarafından tevkif edilmiş olması da pek muhtemel olabileceğini bildirmişlerdir.
, ----------8------
Yabancı memleketlerde parası olan Yunanlılar ’ Atina, 23 (A.A)
se-
ih-

Ronanya, Yunanis tana bir nota verdi

Komünist Rumen hükümeti şikâyetini mucib hususlar kaydettikten sonra bu hallere tahammül edemiyeceğini belirtti
aşar, yetmiş, sekseni

fecî ve elim neticeler zevatın
Ruman-|
I
I
Bükreş, 23 (AP.) — _ ya, dün Yunan hükümetine ver diği bir nota ile, Yunanistandaki Rumen azlığının fena muameleye maruz kalmasını protesto etmiştir.
Rumanya ile Yunanistan ara sıhda diplomatik münasebet yoktur. £Tota İsviçre sefareti vasıtasile gönderilmiştir.
NOTANIN METNİ
Bükreş, 23 (AP.) — ya Yunanistana verdiği bilhassa şu taleblerde maktadır:
1
Bütün Rumen mekteb
Yunanistandaki
Ruman-notada bulun-
Rumen
azlığına karşı yapılan fena muameleye derhal son verilmesi;
2 — Rumen hükümetine aid elan bütün bina ve mekteblerin Yunanistandaki Rumen cemaatine ter}cedilmesi;
3
ve kiliselerinin tekrar açılması;
4 — Rumanyaya aid olan ve Yunanlılar tarafından tahrib olunan bütün mekteb ve kiliselerin tamir veya tazmin edilmesi.
Notada Rumen hükümetinin bu hale daha fazla tahammül edemiyeceği bildirilmektedir.
Bu kadar karşısında iktidardaki müdafaaları, hayat pahalılığı bize münhasır değildir, hanede de geçim seviyesi yükselmiştir demekten ibaret kalıyor. Halbuki dünyada Tiirkiyemiz kadar geçim zorluğu çeken memleket hemen hemen yoktur. Ayrıca başka memleketler sıkıntıya harbe girdikleri ve beş yıl mücadele ettikleri için düşmüşlerdir. Biz ise, Allahın i-nayetile, katılmamış ve lıarb etmemiş olmakla beraber Halk Partisi hükümetleri gibi bir iç âfete uğradık. İşte şimdi o talihsizliğin cezalını çekiyoruz.
A. Comaleddin Saraçoğlu
( Baş t a rafo 1 incide) mış sadece olaylara miistenid haik katleri açıklıyarak bugiia Sulga-ri8tanm sahne teşkil ettiği kanlı vak'alar hakkında medeniyet âleminin dikkat nazarını çekmek İstemiştir. Nitekim bugün de tüyler ürpertici mezalimden bahsedeceğiz.
Fakat evvelâ «Yeni Işık» m hezeyanlarını okurlarımızın ibret nazarlarına arzedelim:
«Yeni Işık» tn tekzibi (î)
«Türkiyede çıkan (Yeni Sabah) gazetesinin 31 Mart 1948 tarihli sayısında okunarak 8 Nisan 1948 Bulgar gazetelerinde yayınlanan şeyler şunlardır:
«Gûya Bulgaristandan Türkiyeye geçen Türkler Bulgaristanda yaşıyan Türk azınlığına zulüm ve işkenceler yapıldığı, Türk halkının isimleri zorla Bulgarlaş-tırıldığı, göçmenler ve Türkiyeye giden Türk gençleri baltalarla par çalandığı, Türk halkına başka din kabul etmeleri icbar edildiği» gibi âdi ve alçakça yalanlardır. Bu çok değersiz, alçakça yapılan yalanlar dan nefret duyan Bulgaristan e-mekçi Türk halici Vatan Cebhesi hükümetine, Vatan Cebhesi Millî Şûrasına, gazetelere, baş müftülük makamına, (Yeni Işık) gazetesi i-dare evine tekzib telgraf ve mek-tublan yağdırmaktadır.
Gazetemiz bu tekzib telgraf ve mektubların bazılarından kısa ikti baslar yaparak okuyucularının dikkat nazarlarına vermektedir.
Baş müftü Akif Osman efendi (X), Divânı Şer'î âzalanndan Mus tafa Azizzoğlu. Mustafa Memişoğlu efendiler ve evkaf müdürümüz:! (Yeni Sabah) gazetesinde çıkan âdi yalanlan tekzib telgrafından bazı miihim parçalar: «Bulgaristan halk cumhuriyetinde yaşıyan Müslümanların ve Türk azınlığının dini mümessilleri sıfatile namımıza ve Türk azınlığı namına bu haberleri katiyetle tekzib eder, onları en âdi birer uydurulmuş yalanlar gibi sıfatlandırmayı kendimize bir borç biliyoruz. Bunların çok âdi birer yalan olduklarına Bulgaristan halk cumhuriyeti dışında yaşıyan herkes pek kolay ca inanabilir. Çünkü bu haberlerde ne Göçmenlerin, ne baltalarla parçalanan Türk gençlerinin isimleri ve ne de Bulgaristanda yaşadıkları köy ve kasabalar verilmiştir.
Biz herkesin işiteceği yüksek sesle beyan ederiz ki, Bulgaristan halk cumhuriyetinde yaşıyan Türk ler tam haklara sahip birer vatan daştırlar.
Türkler Bulgarlarla eşit hak ve vazifelerden faydalanmaktadırlar. 9 Eylül 1944 den sonra bugüne kadar hiç bir yerde Türklerin dinî ve siyasî kanaatlerinden dolayı cezalandırıldığı görülmemiştir. Aksi olarak, her Türk serbest olarak dinine hizmet etmekte ve Türk ismini taşımaktadır. Türk halkının din adamları serbest olarak dinî elbiselerini taşımaktadırlar ki bunlara Türkij'ede müsaade edilmemektedir. Köy ve kasabalarda yaşıyan Türk halkı da hiç kimse tarafından tâciz edilmeden millî elbiselerini taşımakta, millî âdetlerini yapmakta serbesttirler.
Bulgaristanda ibadet evleri her zaman açık olup muntazam suret te dindarlar tarafından ziyaret e-dilmcktedirler...»
Milletvekili Sabri Denıiroğlıuıun tekzibi (!)
«Razgrad Türk milletvekili Sabri Dcmiroglunun bu münasebetle yaptığı beyanattan bazı parçalar:
«Son zamanlarda satılmış Türk basını Bulgaristan halk cumhuriyetine karşı yapmakta oldukları azılı ve arsız hücumlarını daha ziyade kuvvetlendirmektedir. Bu basın, hücumlarını vatan cebhesi
hükümetinin yürütmekte olduğu milabet icraatile, bahusus onun a-zınlıklar hakkında güttüğü doğru siyasete kargı yöneltilmiştir. Türk reaksiyon basını, Türk azınlığının iyLliğini istiyen bir duruş alarak Türk gazetelerinin sütunlarına Bulgaristan aleyhine yazdıkları âdi yalanlar uydurmalarla doldurarak Bulgaristandaki Türk azınlığının yaşayış durumunu mümkün olduğu kadar çok karanlık bir boya irinde göstermek istiyorlar.
Bütün bu şeylerden maksad — ILkin Türk halkının kan bağlantıları ve kardeş duygularından istifade ederek geçmişte Bulgaristan-dan Türkiyeye göçmüş Türkler a-rasmda ve Bulgar halkı ile halk i-daresine karşı ruhlarında kin u-yandırmak; ikinci maksad — Bul garistanda yaşıyan Türk azınlığını aldatmaktır.
Bulgaristan faşist ve Alman e-sareti altında iken, Türk basını neden protesto sadaeını çıkarmadı? Faşist senelerinde Alımed E-min Yalman, Hüseyin Cahid Yalçın, Saraçoğlu ve onların cinsinden olan bugünkü Türk gazetecileri Bulgar halkının ve Türk azın lığının terrorize edilmesinden mem nun idiler; memnuniyetlerinden kulaklarına kadar gülüyorlardı. 9 Eylül 1941 senesine kadar faşistler Bulgaristanda camileri yıkı yor azınlık okullarını kapıyor, uya hık, Türk öğretmenlerini vazifele tinden uzaklaştırıyorlardı. Türk azınlığının kültürel, iktisadi kalkın masına yardım etmek şöyle dursun, bu hususta yapılan teşebbüslere mâni oluyorlardı.»
Sofya l'niverMtelilerinüı tekzibi
Sofya yüksek okullarında bulunan Türk öğrencilerinin tekzib mektubundan da küçük, fakat şayanı kayıt bir fıkra:
9 Eylülden evvel faşist idaresine karşı mücadele eden samimi ve kahraman halk evlâdlarını «Türk gençleri de olmakla kesip asan faşist kasablarırıın bazıları hududu aşarak 'Demokrasi idareli* Türkiyede sığınak buldular. Onlar bugün Türk mültecilerine, emekçi kitlelerini soymak yolunu göstermektedirler...»
Memleketin diğer bölgelerinden gelen tekzibler
«.Yeni Işık gazete idarehanesine yukarıda hülâsalarını verdiğimiz tekzib beyanatlarına iç itibaride yakın tekzib telgraf ve mek-tublan gelmektedir. Bunların için de en mühimleri: Plovdio (Filibe) müftülüğü ile Cemaati İslâmiye reisinden, Sviştov» Aytos, Kru-movgrad, Şumen (Şumnu) müftüleri ile nüvvap okulundan ve başka yerlerden gelen tekzib telgraf ve mektublarıdır.
(x) Fransızca çıkan «La Bulgurie Nouvelle» bu zatı (Akif Osmanof) soyadı ile anmaktadır.
Y. S.
Tuluz Üniversitesi tarafından tevcih olunan fahrî Profesörlüklar
Paris, 23 (A.A.) — France Press ajansı bildiriyor:
Pazartesi günü Toulouse tini versitesinde yapılacak tören sırasında İstanbul ve Ankara ü-niversiteleri hukuk fakülteleri profesörlerinden Sıddık Sami Onar, Tahir Taner ve Cemil Eilsel’e Toulouse üniversitesi fahrî profesörlüğü payesi tevcih edilecektir.
Türkiye Büyük Elçisi Numan Menemencioğlu törende hazır bulunacaktır.

. - . , Atina
hükümeti saylavlar meclisine bir kanun tasarısı sunmuştur. Tasarıya göre, yabancı memlc-ket ,erde paraları olan bütün yunanlılar bunların mikdan.ıı hazirana kadar Yunan bankasına bildirmeğe mecbur tutulmaktadırlar. Tasarı, tarhedilecek ver ’ginin sermayenin yüzde otuzu-| nu aşmıyacağını da tasrih et-! inektedir.
| Yabancı memleketlerde otu-i ran Yunanlılar beyannamelerini t konsolosluklara vereceklerdir.
v -------•------
Marmarada görüldüğü bildirilen denizaltılar hakkında
Ankara. 23 (Hususî)

Ankara. 23 (Hususî) — Mar marada iki yabancı denizaltı görüldüğü hakkında dün çıkan guyialar ilgili makamlarca tekzib .edilmektedir.
||G ün ün enteresan haberleri]
-------------------------------------------------------------------------------------- J
? lugiltere yeııi Yenıel Kralını
J tanıdı
1 X- Londra: — Ingiliz hükümeti
1 Seyyfülislâm Ahmedi Yemen kralı
( olarak tanımıştır, İngiltere krah
i ve Dışişleri Bakanı Bevin Yemen
A krahnın tahta çıkjşını bildiren tel
? grafjna cevap olarak yeni hüküm
Z dara birer tebrik mesajı göndermiş
7 lerdir, (A,A.)
| Hir uçak kazası
j Glascow: — European Arlw-
1 ays kumpanyasının viking tipi u
i çakla^ndan biri de dün gece onal
A tı yolcu mürettebatla buradan 29
? mil mesafede bir tepeye İniş yap
J mak zorunda kalmışsa da yolcu ve l mürettebattan hiç birine en kil Içük bir zarar olmamıştır. Londra İle Giascow arasında sefer yap makta bulunan uçak vahim lıasa ra uğramıştır, (A A,
Yemen - Amerikan ticaret anlaşması Vaşlngton; — Başkan Tınman, yeni Yemen imamı Ahmede gönderdiği mektupta, L9-M Yemen
4
—Amerikan ticaret anlaşması Ye men tarafından yürürlüğe konulduğu taktirde Amerikanın yeni Ye men hükümetini derhal tanıyacağı m bildirmiştir. (A,P,)
Nevuork borsacında yükseliş Nevyork: — Dünkü borsada bazı hisse senetleri 2 dolara kadar çıkan yükselmeler kaydetmiştir.
Chicago Borsacında is* buğday fiyatlec «, 75—q sent arasında dü şük olarak kapanmıştır. (AP) Güney Afrikada Ur ani um cevheri var
* Capetovm- — Güney Afrika ekonomik gelişme bakanı Muaset dün akşam burada verdiği nutuk ta şöyle demiştir:
«Memleketimizde, dünyanın b-ış ka herhangi bir memleketinden fazla uranium bulunduğunu sanıyoruz,*
Bakan bu ciheti açıklamakta bir «sırrı meydana koymuş olduğunuı İlâve etmiştir, (AA,)
İmparatoriçe Jozcfin torunu öldii
Marsilya: — imparatoriçe Jo sephlnenln torununun oğlu Gul-laume de Bcaharııals, yatıp kalktı ğı bir harabede 14 yaşında olduğu halde dün ölmüştür. Gulliaınue cam sililicikl'» geçiniyordu. (AP) Iran şahı Hazer denizi sahillerini ziyaret edecek
Tahran: — Resmî bir tebliğ İran Şahının önümüzdeki harta başlangıcında Hazer denizi kena tında bulunan eyâletleri uçakla zl yar',t edeceğini bildirmektedir, Bu münâsebetle sözü geçen eyâ letlerde bir nevi alyasl gerginliğin hüküm sürmüş olduğu ve buna son vermek üzere Sıkıyönetim İlân etmek lc«p ettiği hatırlatılmaktadır. Teb Uğlo Şahın seyahat sebepleri bildiri memektedlr. (A,A,)
Ingiliz Liberal Partisi ve ticaret
Londra: — Bu sabah Blakpol da Elllot Doddaun başkanlığı altın da 1400 delegenin huzuru ile açı-
lan Liberal Partili Batı Avrupada / Avrupa Demokrasisi ve Batı mede J niyetini muhafaza edebilecek bir si J yasi birlikler mensuplarının iktlsa | dİ kalkınmasını mümkün kılacak ( derecede geniş bir ticaret bölgesi t vücuda getirmeğe karar vermiştir, ? Bir lor d, orkestra şefi olarak i Ankaraya yetecekti ı
Londra: — Yakın Şarkta yap| tığı bir seyahatten avdet eden Sir ( Malcolm Sargent, seyahatinin baş £ hca sebeplerinden birine ulaşamadı? ğı için çok müteessir olduğunu soy 7 İçmiştir, Sir Malcolm orkestra şefi j sıfatilc Ankara müzik festivaline | iştirak etmek arzusunda idi ve bun | dan sonra Lord ve Lady Mountbat 1 tenin dAvctini kabul ederek Hin I dlstana gitmek istiyordu. Lâkin l Sir Malcolm Simlada Dizanteriye L yakalanmış ve uzun zamıın yatmak? zorunda kaldığı için Ankaraya gl / dememiştir. ((AA,) J
Hir tslâ/n ş irinin öliiın J yıldönümü J
Londra: — Büyük Müslüman ) şairi Mııhsmrned ihvanın ölümü ( münâsebetle Pakistanm her tara i tında büyük ihtifaller yapılmış Z tır. (BBC,) J
EVLENME
(Kanaat’ kütübhanesi sahibi müteveffa Bay İ’lyas Boyarın oğlu Bay Yakub Boyarla şehrimizin maruf simalarından Ba) ve Bayan Sion Rahimofun evlenme töreni dünkü cuma günü Galata Zülfaris sokağında ki Sinagokta, her iki ailenin ve şehrimizin seçkinlerinin hu-zurlarilc yapılmıştır.
Gene evlilere engin saadetler dileriz.

Topkapı saray1 dün açıldı (Baytar afi 1 Lnolde) dlğl İstihaleleri İzah ettikten sonra, Topkapı sarayı miizesnln 1939 daA İtibaren restore edilmeğe başlanij ğmı ve bugüne kadar bir mllyoa 400 bin lira sarfedlldiğinl »öyletnlj tir.
Tahsin Öz, Çin ve Japon porsole» leri dairesi, Avrupa porselen ve kri) talleri dairesi, gümüş ve tombak • serleri dairesi. Balqr takımları da İresi, İstabul cam ve porselenleri dairesi, Silâh dairesi, kubbe altu taş çinileri dairesi, Taş kitabele» ve taş mimarî parçaları, ile Eğa ler ve saltanat arabaları daireleri nin açıldığını söylemiş ve:
« — Topkapı Sarayı Müzesi, ne, yüz yaşındaki bu tarih yuvası £s--tanbulun büyük bir ziyneti olmaktan başka, bütün dünya ölçü.ıündı bilhassa Türk anıtları ve Sanatta rı bakımından bir kültür kaynağı dır o 'diyerek sözlerine- son "■ niş, tir- . '• V- •• •■ ı ■ •
i
Tahsin Özün konuşma. )nd^ıi ,î(m ra vali Lûtfl Kırdar; Vıhş ’ı’j-^.ıun okumuş;--fakat valinin ımi- ı-da Türkiye müzelerinin banisi oım Alımed, Fethi Paşayı zile-ere.e m®. sİ. haziruiı arasında bir p- q yandmıuştır.
Davetlilere, bundan soı n a ■. ao daireler gezdlrilmlştlr.
Diğer taraftan uzun, müıhi-tteo beri restere edilmekte olaı. Arkec loji müzesi de dün merası"ue aç, mıştır,
Halk, pazartesi gürıiinaet ıtHo. ren açılan müzeleri gezebilecek'İr Geçim endeksi hakkında bir açıklama n?a(4araf« 1 InAîH'G tarihli nüshasında (Ticaret Ba k.-ınlığı halkla alay ediyor vt. cc-ak ayında 341 lira olan geçinme endeksi, martta 324 ( düşmüş, son üç ay içerisinde dt İstanbulda hayat bahalılığınds bir tereffü kaydedilmemiş başlıkları altında Ankaradan verilen malûmat tashihe muhtaç görülmüştür. Keyfiyetin, geçir rne endeksleri avlık bültenim:z deki malumatın gazetenize tan ve doğru aksettirilmemiş olma s'ndan ileri geldiği anlaşılmak tadır.
Hakikî durun; sövledir: *n-karada hayat bahabbğı er)'tek-sı ocak avında 330 5. suba^t? 33?.8 ve martta 332.7 rak»'ı,r»-rile ifade edilmiştir. Bıı Takacılara göre Ankara bahalılığında ocak avına nisbetle şubat ve mart aylarında hafif bir arD(ı olmuş ve mart, şubata nazaran hemen değişiksiz kalmıştır, ts-fanbula gelince; endeks ocak ayında 341. şubatta 339,2 ve martta 342 f luğuna göre ocak h’vına nisbetle martta gazetenizde yazıldığı gibi düşüklük değil bilâkis pek az bir artış kaydedilmiştir.
Sunu da ilâve edelim: 341 ra kamı lira olmavıp 1948 e nisbetle hayat bahalılığındak: artış durumunu ifade eden bir endeks rakamıdır.
Keyfiyetin bu yolda açıklanmasını rica ederiz.»
Ticaret Bakanlığı Konjonktür ve Yayın Müdürlüğü
Amerikanın eli de atomdanda kuvvetli silâh var
Miaml: (Florlda» 23 (APı — Bir leşik—Amerika donanma istihbarat şubesi uzmanlarından eıne’ li El lis Zaharlas bugün beyanatta bulu narak, Birleşik—Amerikanın elin de Atom bombasından kudretli 3 silâh bulunduğunu söylemiştir. çZaharias, bu silâhları- (• Bakteriolo jik. Biolojik vt Klimatolojik» olarak» tasnif ve şuanlarj ilâve etmiştir: «Talib kabiliyeti bakımından Atom bombası 4 üncü gelir. Atom bomba sının tesiri mahaUidr. Halbul ( diğer 3 silâhın tahrip sahaları çok genidir.»
*
r
Bugün
[LALE Sinemasında
I 2 film birden» 1 inci film İstanbulda ilk defa Türkçe
ÜÇ KAHRAM/NIN İNTİKAMI
DENNİS MORGAN
2 inci film YILDIZLAR DÜNYASI
I WARNER BROS’un tekruil yıldızları
DİKKAT: Cumartesi — Pazartesi ve Çarşamba günleri saat 11 de UCUZ HALK MATİNELERİ
-f it- ı—r_ji-_ı ı HER YEP- 4fl KURUŞ


I
. 9
h
| .lUiMMBiı BUGÜN
AR Sinemasında
VATAN VE AŞK
CON Fİ D EKTİ A L AGEM’
GHAJH *:S BOYER — LAUREN BACAI.I,
DİKKAT: Cumartesi Pazartesi — Çarşamba
günleri saat 11 de UCUZ HALK MATÎNELERt
HUR YER 40 KURUŞ .
v , v
ra

)
T r ” T R A B A’ H

T
SATFAt «
4
l
t
Havzada Çeltek r işletmesi




I




Asloıı Busyah olup birinci cihan harbinde Kaf-kasyatkı çete olarak Kuşlara karşı çarpışım bu Imduı kusıtbanıızda hayır-5' se\ erliği ile tıunnınıştır.
Gönen: (Hususi) — Gönen bele diyeşıne ait meşhur kaplıcaların se nelerdenberi ınüşleciri Hatice adın da bir kadındır.
t Hailce hanını ; aslen Rusyahdn-, Birinci Cihan hnrbl'nçle Kafkas cebhesLnde çete olarak Ruslarla harb etmiş ve bilâhare Ruslaıa esir düşmüş Türk tebaasından Eyüb a dulda bir Türkle Rusyâda evlenmiş ti. Boşlevikler zamanında uzun müddet Kırımda muallimlik yapmış oıaıı kocasiie Türkiyeye gelmiştir;: kocası Türk tebaası olduğundan' kendiside Türk tabiiyetine glrml ve kocasiie beraber Gönene gelmiştir .Kocası belediye kapjrlacarmı. ki ralaııuş ve bilâhare veıat etmiştir: işte (Hatice Hanım) kocası öldükten sonra tek başına bu sıhhi ve meşhur kaplıcaların nıüsteclri kal. mıştır. bugüne kadar Gönen kap localarını kendisi işletmektedir.
Rus dininde kalıp ihtida etmemiş olan (Hatice hanım) Gönen eamile rinde sık sık ınevlût okutur, dini mâbedlerc yapılacak hayırlı yardımlara koşar, minaresiz camilere-yaptırılacak minareler için nakdi yardım yapar fakirlere de nakdî muavenette bulunur, Manyas .ilçesi nin (Kazak köyü) ndeki kiliseye gi dip dini ibadetimde İhmal etmez ve kilisenin tamiri çn de nakdî yar dundan ger kalmaz.
Camilerde mevlût okutan, dini hayırlar yapan ve fakirlere yardım da bulunan (Hatice hamın); Gönen halkının ve yaz mevsiminde kaplıcalara gelen Müslüman, Yahudi ve Ermeni müşterilerinin vel nasıl kendisini tanıyanların teveccüh lerini kazanmıştır-
Rus dininde kal,p ihtida etmemiş olduğu halde asıl ismi bilinenûyen ve (Htice) adını taşıyan bu kadın Gönende biricik hayırperverlerden
, dir. K. Nuri,
Bandırmadan küçük haberler
9 N’san cuma günü Haydarça vuş camisi avlusunda abdest alırken paltosunu musluk başında bir ağaç dalına asan Haşini Bozkm d a dındaki vatandaşın cebinde bulunan 700 lirası çaljnuuştı. Zabıtaya malûmat verilmiş henüz çalan hır sız yakalanmaniıştır. tekerrürüne mani olunması için komiserlikçe musluk başmdaki ağaçlar, kesilmiş tir.
19 nisan paraztesi geceside Şe hid Süleyman bey caddesinde çarşı nm göbeğinde elbiseci peylivan Ah medın dükkânının divan delinmek suretile içinde bulunan maliarm ça lındığı iddiasile zabıtaya ihbar ya pilmiş ve tahkikat başlamıştır,
927 yılıudanberi Dem ryoiları imtiyazında ça ışan müessese — Kömür ocakları — Haıkın mahrukat ihtiyacını kurşinyor — Konur ist»h.âk bölgeleri — işletmenin çalışkan müdürü
Havza; (Hususi) — 927 yılında Devlet Demiryolları İmtiyazında ola rak İşletilmeye başlayan Çeltek kö miir ocağı, bugünde ayni İdarenin elinden muntazam faaliyetine dc-.vam etmektedir
3Çjplak, sarp ve boz bir arazi uze rinde binbir tokluklar ve müşkiJler i çlırde. başllyaıı bu çulışma. bu gün. o. gıinlefhı bütün sıkıntı ve ka/gu lai'inı unutturan ve o günleri tatlı bir hayal olarak andıran bir iıu-iır ‘içinde İleri e inek te d ir.
İlk seneler odun bolluğu dojajusıle halk arasrnda rağbet görmemiş ve yalnız Demiryolu lokomotiflerinde knilunılacağnıdun kömürün verimi de mahdut kalmıştır Samsun hat tının Sivas ıie birleş meşinde ve ■mahrukat kanununun tatbikinden sonra, istllrlâk mıntakasınırı genişle ıııesile İstihsalde ayni tempo ile art mıştır.
KÖMÜR OCAKLARI
işletme sahasında 25 ocak ağzı ve yeı altında, yüzlerce metre derinliklerde 15 kilometreden fazla tünel şebekesi vardır. Vaktile 7 a mele ile işletilmeye başlanmışken, bugün 600—700 amele ve İşçinin ça lıştığı bu iş yerinde bütün hususlar düşünülmüş ve jşletıne, baraka, loj manlar, etüv, hasta reviri, sinema, spor sahaları ve bol elektriği He as ri bir kasabacık şekline getirilmiştir. Açıldığından bugüne kadar bu işin başında müdür olarak bulunan Y, Maden Mühendisi Z, Kerem Alta yın işletme sakinlerinin neflne olarak bir cami dahi inşa ettirmiş olması, muhilce memnununlukla karşılanmıştır.
KÖMÜRÜN KULANILDIĞI YERLER istihsal edilmekte olan linyit kö mürü, Samsun-Erzurum arasında İş leyen Demiryolu lokomotiflerinde, •hat boyundaki sanayi müessese ve fabrikalar da ve 25 şehir ve kasaba da yakılmaktadır. Kömürün, mah rııkat darlığı çeken muhitimiz için sağladığı menafi büyük olmakla beraber, aletye ve elektrik santralle ri gibi sınai tesisler içinde bir enerji kaynağıdır, HALKIN MAHRUKAT İHTİYACINI DA KARŞILIYOR
Samsun—Sivas hattının ve idare müessesatının kömür ihtiyacını temin ıpaksadile, imtiyazı devlet Demiryollarına vsrllen Çeltek işletme sinden istihsal edilen kömür, lokomotif ve fabrika ihtiyaçlarına da ■hl kâfi gelmekte iken, Demiryol 1-daresi halkın lehine olarak kendi ihtiyacından, kısıp Samsun—Erzurum arası şehir ve kasabalarına ih tiyaç nisbetinde muayyen konte-janlar tahsis ve temin etmektedir. Mahrukat kanununun tatbikinden beri büyük sıkıntıya düşen bu geniş havaledeki halkm ve müessesatın imdadına Çeltek kömürü yetişmiştir.
I
KÖMÜR İSTİHLÂK BÖLGESİ
Yövmiye istihsal edilen 350— 400 ton kömür, iler gün civar köy, kasaba ve şehirlerden gelen 8—10 a-ıaba ve 5—10 kamyon ile taşınmak ta ve Samsun—.Erzurum aıası Demiryolu şebekesi ve tahsis olan şe birler ihtiyacı için her gün hususi bir tren sevk edilmektedir. İstihlâk niıiıtakası: Samsun, Kavak, Lâdik. Havza, Merzifon, Gümüş Hacı kgy, Çorum, Suluca. Amasya. Artova, Turhal» Tokat, Zile, Yıldueli, BLvas, Ersinoan, Erzurum, Malatya, Niğde ve Develiden müteşekkildir.
KÖMÜRÜN EVSAFI
Çeltek linyit kömürü. 6000 kalori sİ ve yüzde 15 külü 11c Tiirkiyedc bi linen linyitlerin en iyi evsaflısı ol masına mukabl, Damarın 2.5 metre gibi az bir kalınlıkta ve sahada mer diven biçimi parçalanmış bir halde bulunması, İstihsalin daha fazla art tırılmasına imkân vermcmektcdiı. Evsafın yüksek ve Demiryol yakı-nında.bulunması gibi kıymetli me llyetlerine karşı tabiatın bu kömürü bu sahada maalesef çok kıskanç vermesile emsali kömürlere kıyasen mahdut ve az bir servet halinde bu Umduğundan işledikçe ocakların ömrü kısalmaktadır.
ÇELTEK KÖMÜR İŞLETMESİNİN ÇALIŞKAN MÜDÜRÜ
Çeltek işletmesi, askari kadro ve masrafla çaljşan ve azami varidat temin ve maliyet fiyatım daima normalin dûnunda tutmaya muvaf fak olan İktisadi bir İşletmedir.
Odunun tonu 40—50 liraya satıldı ğı yerlerde, kömür iki nusli kudre tine rağmen 16 liraya satılmakla, ucuzluğuda halka mühim yardım1 olmuştur.
Çok genç yaşında esas damarı keşfederek işletmeye başlamış ve fcmrünü milli menfaat .uğrunda bu işe vakfederek 20 nesedenberi nü mune olacak bir azim, sebat, fera gat ve fedakârlıkla ve her gün ar tan enerjlsile bu işin başında müdür ve mühendis olarak tek başına çalışmış ve memlekete mühim bir kömür havzası ve milyonlar kazan dırmış olan İşletme müdürü, yüksek maden mühendisi Z, Kerem Alfayı meslek ve vazifedeki aşkından ve çok güç şartlar çindeki bu başarrlarından dolayı tebrik etmek yerinde olur. Tahsin Seçkin
D. P.hih Balıkesir-deki bayramına haz t r lı k
Bandırma; t Hususi) — Bandırma ilçe İdare kurulu başkanlığı aşağı dakl tnınimi yaymlamıştır:
25/4/948 pazar günü «Balıkesir D. P, 11 İdare kurulundan ahnan yazı ya göre bütün Balıkesir kazaları İz mir, Aydın( Manisa, Bursa, -Kühay-ya. Çanakkale, Eskişeri Demokrat larınında İştlrakile davet edilen An kara, İzmir/ İstanbul gazetelerinin muharrirleriniııde bulunacağı bütün (Ege» bölgesini bir araya topla yan bir toplantı yapılacaktır,
Bandırmadan Balıkesire saat 8 dc hareket edilecek bütün otobüsler Gö nen, Erdek Edincik, Karacabey, Manyas, Susurluk/ Çomlu, Aksakal Demokratları hepsi Susurlukta top lunarak birlikte ve topluca Balıkesi re girmeleri sağlanacaktır. Otomobillerin alfabe sırasile intizamını Susurluk D, P, başkanlığınca temin edilecektir,
Bandırma İlçesinden gidecek va sıtalar Bandırma, Edinclkvve Çom lu. Aksakal D, P, başkanlıklarına cumartesi öğleye kadar yapılacak müracaata göre hazırlanacağından istekli arkadaşların şimdiden müracaatlarını rica ederl.z
Eski karısını bıçakla ağır yaraladı
Düzce: (Hususî) — Şoför Mustafa Çabuhel, karısı Ayşe Çabuheli 4 yerinden bıçakla ağır yaralamıştır. Hâdise günllnden 5 ay evvel Ayşe Çabukel I-Iasan adlj bir şahısla zl na ederken yakalanmış ve muha keme sonunda mahkûm edilmiştir-Cezası tecil edilen Ayşe kocasından ayrı yaşamaktaydı. Geçen günü tar lada çalışan karısının yanına giden Mustafa evine dönmesini bir daha böyle kötü hareket etmemesini ve evde 2 çocuğuna bakmasını söylemişse de kadın boşanma dâvaları nin açıldığını artık müştereken ya-şıyamjyacaklarını söylemiş, Buna hırslanan Mustafa karısını bıçak ile ağır surette yaralamış ve elin de âleti cürmüyeslle birlikte kara kola teslim olmuştur. Ayşe Çabukel derhal sağlık merkezine yatırılmış ve tedavisine başlanmıştır. Yaralı nm durumu düzelmiştir. Savcılıkça yapılan hazırlık tahkikatı bitmiş İlk tahkikata başlanılmıştır,
ÖLÜM
Istan bul Şoförler ve Otomobilciler Cemiyetinden :
Cemiyetimiz üyelerinden 9926 si cll sayılı şoför Ekrem Eken Oıta-köyde evinde vefat etmiştir , Cena zesi cemiyet tarafından 24/4/4948 cumartesi öğle namazını müteakip Ortaköy camii şerifinde namazı kı lındıktan sonra Ortaköy mezarlığı na defnedilecektir. Sayın arkadaş larm İştiraklerini rica ederim .
Cemiyet Başkam Hallt Çelen
Boluda imar faaliyeti başlıyor
I
I

&
I — Bertzdlîk Bahisleri
* :— t u ı »TT I. - BJ — *■-/ —— —nı- —r _ K n-.-.- _ -T--ırr-

Balıkesir D. P. sinin
Erdek edincik gezisi
Balıkesir I). P. İllerinin gittikleri yerde halk bağlılık tezahüratı yaptı. İl başkanı Sıdkı Yırtalı ve Edremit ilçe başkanı Jıe-höylediler.
te karşılanmıştır.
Otomobilden inen il başkam Sıt kı Yırcahyı halk görüp hoş geldin demek için birbirini çiğnercesine hareket ediyordu. Bin müşkülâtla konuşmanın yapılacağı parti merkezi önüne gelindi. Kadın erkek, genç; ihtiyar «Yaşasın Demokrat Partiu diye bağırıyordu.
Beş on dakikalık istirahattan son çen il başkanı Sıtkı Yırcalı atclşi ıa hazırlanan mikrofon başına ge ve çoşltun bir ifadeyle konuşmuş. D, P, nin bugünkü durumunu .geçir miş olduğu istihale devrelerini, par ti içi hâdiselerini izah ederek; par tinin şahıslara ve zümrelere dayan mıyarak sadece millete istiııacl et Uğini açıkça anlatarak bu günkü durumunu belirtmiştir.
Bundan sonra Edremit D, P, ilçe başkam Dr, Muharrem Tunçay söz alarak, D. P, nin niçin ve nasıl ku rulduğutıu anlatarak D, P, ismini a lan siyasi teşekkülün yalnız ve yal mz millet iradesine dayanan, onun arzusuna hizmet eden ve hizmette hiç bir müşkilâta boyun eğmeyen a zimli ve yenilmez bir kuvvet olduğu ııu belirterek süreti katlyede bu yoldan ayrılmayarak ayni İdealin tahakkukuna çalışacağını söleyerek muhalefeti temsil eden D, P, nin her hangi bir surette yıkılmış veva

yecanJı nutuklar
Balıkesir Demokratlarının 18 nisanda yaptıkları Erdek EdiDclk gezisine iştirak eden Bandırma De-mokratlarile Erdek'e gidiyoruz, A dalarla ve bütün Kapudag yarım a dasında bulunan köylü Demokrat lar bu büyük tezahürata milli vic danlarımn verdiği heyecanla katıl maşlardı- Erdek bu güne kadar gör medtği böyle bir kalabalıkla misafir .eııni ağırlamak için unutulmaz bir gün yaşamıştır. Yıllardır Halk par tisinin idarecilerinin memleket dâ valarjna karşı alâkasız davranışlarını af edilmez bir İhmal sayan körfez sakinleri büyük bir saadet 1 Sindeydiler. D, P, Erdek ilçe başka m Arif Kalıpsızoğluııun millet dert ierine tercüman olan D, P, önderli ğinl jnemıeket hesabına gösterdiği feragat ve çalışkanlık İle isbat etme 8i bu arada ehemmiyetle kaytedtl inesi yerinde olur. Dürt aaat .Erdek te kalan il idare heyeti ve beraberle rinde bulunan Edremit, Susurluk, Manyas, Gönen ve Bandırma D, P, mensupları ayni milli şuurla müşte rek bir gayenin ifadesi o]an konuş maları takip etmiş ve saat tam 15.30 da Edinciğe müteveccihen ay nlmışlardır. Herkesi hayrette bı rakan kafile kalabalığı derin heyecanla alkışlanarak uğurlanmış ve ₺u heyecanın ayni olarak Edincik.
t
Önümüzdeki 948 - 949 yılında şehrimizde bir lise açılacak - Vilâyetde pamuklu tevziatı - Buğday fiatları - Civardaki çaylar taşıyor
ma indirilmiştir.
CİVAEDAKİ ÇAYLAR TAŞIYOR
Son günlerde eriyen karlar yer yer su baskınlarına sel&b olmaktadır. Bolunun büyük suyu, Mudurnu suyu, Dere yutan çayları taşmış ve Berk köyü, Sultanbey köyü, Köprücük köyleri arazilerini su kaplamıştır. Bolu kaplıcalarının önündeki araziler su altındadır. Dağlardaki karların birden bire erimesinden korkulmaktadır.
Bolu valisi Kemal'Hadimli, na-fia müdürü ile beraber su basan köyleri dolaşmakta ve alâkadarların çalışmalarını kontrol etmektedir.
BOLUMUN LİSBÎHTİVACI
Bolu vilâyetinde bir lisenin bulunmaması bil çok memleket gene lerinin tahsillerini tamamlayabilmeleri için imkân vermemektedir. Bolu.vilâyetne dahil on kaza vardır. Buralardaki gençler orta okulu bitirince, lise tahsillerini çok ağır şartlar içinde İstanbul - Bursa - Kastamonu gibi şehirlerde yap maktadırlar. Bunlar içerisinde o-kuyabilenler ekseriyetle zengin çocuklarıdır. Geri kalan kabiliyetli, zeki, akı11’ çocuklar da maalesef tahsili orta okuldan sonra vapamamaktadu*lar. Lise için ayrılan mekteb binası 1944 yılındaki 7«lzelede yıkılmıştı. Yeni bina inşa ^dilmiş olduğundan aiseye verilecektir. Yeni bina iki katlı ve elli odalıdır. Okulun fizik, kimya, biyoloji laboratuvarları, ^eııgin kütübhanesi, iimnastik salonları lisede ayııi ihtiyacı karşılıyacak şekilde organize edilmiştir.
Bolunun bir liseye şiddetle ihtiyacı vardır. Bugünkü şartlar altında 1948 • 1949 ders yılında açıl ması için Millî Eğitim Bakanlığının nazan dikkatini celbedcriz.
Eolu, (Hususî) — Vilâyet hususî muhasebe büdcesi tasdikten gel miş ve tatbika başlanmıştır. İnşaat mevsiminin gelmiş olması bina ve yolların yapılmasını icab ettiriyor. Büdcenin geç tasdikten gelmesi bu inşaatı geciktirmektedir. Büdcedeki ilkokul yaptırılması i-çin tahsisat ayrılmış olup yıl başında okul inşaatına başlanması istenmektedir.
PAMUKLU TEVZİATI
Diğer taraftan şehrimze Sümer Bankça tahsis edilen üç aylık pamuklu kontenjanı gelmiş ve kazalarda tevzi edilmek üzere gönderilmiştir. Nüfus başına bir buçuk metre verilecek ve satışa yakında ıbaşla nacaktır.
BUĞDAY FİYATLARI
Bolu vilâyetinde buğday fiyatları hayli yükselmiştir. Bir kile buğday altı liradan sekiz, on, on iki liraya çıkmıştır. Bu fiyat artışına sebeb Ofisin Bolu teşkilâtına yetecek mikdarda stoku kalmamış olmasındandır. Boluda ekmek 32 kuruşa çıkmış, mikdarı da 750 gra

su^ut etmiş olması vaziyetinde D p, yİ destekleyen milyonlarca millet bütünlüğünün yere serilmiş olacağım bilhassa işaret etmiş ve böy le bir hezimetin de tahakkukuna as la imkân olmadığını lisanı katiyet le beyan etmiştir,
Sık sık alkışlarla kesilen bu ko-nuşmalar saat 6 ya kadar devam et miş ve karerekt esnasında halkın çi çek ve alkış yağmuru altında kafile Bandırmaya müteveccihen hareket etmiştir.
Kafile, Bandırma Cumhuriyet a lanında yarım saat adar kaldık tan sonra ayni çoşkun tezahürlerle Bal^keslre u&urlanmıstır*

Gemileri
aatmın ehemmiyeti
EM t inşaatı endiıstr.si deniz ticaretinin en ö-r'-'î’ nemli kısmıdır İnşaatta muvaffak olabilmek için bilgi ve n i■,'ınretle gemi plânlarını nvıfrı’a îa uygun ve ekonomik olarak hazırlamak lâzımdır.
Amerikada muvaffakiyetli deniz devri başlaması deniz inşaat tezgâhlarının diğer devletlerden daha süratli ve daha ekonomik ve dizayni düzgün gemiler yapmağa başladığınt-dan itibarendir. Gemi inşaatı bedellerinin ucuza mal edilmesi için birçok araştırmalar yapılarak diğer denizci devletlerin fabrikalarından daha ehven fi-yııtlar da sağlanmıştır. Sulh zamanında olduğu gibi harb zamanında deniz endüstrisinin daha faal ve kuvvetli olması i-cah eder. Yalnız harb devresi inşaatı sulh devresi inşaatı gibi ekonomik olamaz. Sulh zamanında daima hazır bir vaziyette bulunması icab eden ihtiyat bir deniz ticaret filosu dahi harb zamanındaki ihtiyaçlara kâfi gelmivecektir. Harbde gemi inşaatı devam edecektir. Amerikada Birinci Dünya Harbinin tecrübeleri açık olarak isbat etmiştir. Binaenaleyh teh like zamanında ve tehlikenin vukuundan sonra derme çatma bir plânla gemi inşaatına başlamak faide temin etmiyebilir. Faal surette angaje edilmiş deniz tezgâhları grupu içinde pek fazla ileri görüşlü idareciler ile çalışma tarzları daha tesirli ve tecrübeli işçiler temin edilme İlidir. Amerika İkinci Dünya Harbi esnasında bu heyetlerin bilgi ve kabiliyetleri sayesinde buhranlı devirler esnasında ka bank bulunan ticaret filolarının isteklerine cevab vermiştir.
1937 senesi içinde Amerikada yalnız 10 gemi inşaat) tezgâhı vardı. Bu tersanelerde 6.000 amele çalışmakta ve 400 kadem tulunnıa Atlas Denizi ge mileri inşa ediliyordu. 1941 de Amerikan deniz işleri komisyonunun teşvikile deniz tezgâhla rmm sayısı (10) dan (401 ■ ■”ük selmişti. Bir müddet sonra de-i raz inşaatı heyetinin yüksek tecrübe ve çalışması neticesinde tezgâh adedi (80) e yükselmiş • ve bu fabrikalarda çalışan asta ve avni amelelerse (700.000) kişi gibi muazzam bir kitleyi teşkil ediyordu. Yeni fabrikalar daki inşaatı eski tecrübeler 33-yesiııde ilerliyordu. Hattâ o ra mana kadar tekne inşa etmeyen inşaiyeciler dahi yakın zamanda inşaatın seri halinde istihsalini temin etmek için malzeme vc amelenin organize edilmesine teknik sahalarda öğrenmişlerdi. Harbde kurulan fabrikalar yal nız Amerika sahil limanlarında kurulmamıştı. Dahildeki büyük göllerle ve nehirlerin kenarların da da monte edilmiş gece gündüz demeden durmadan gemiler inşa edilerek harb gücüne yardım için Okyanuslara gönderilmiştir. Gemi talebleri fazlalaştığından muhtelif gemi siparişinin yerine bir tip gemi inşaat için çalışmalara Jıız verildi.
(Tıırbin) makineli (liberte) gemiler bu ihtiyaca cevab yerciler. Liberteler İngiliz nakliye gemilerinden adapte edilmişlerj oi. Amerika harbe girmeden evvel îngrlizler Amerika fab-' rikalarma (60) aded bu sınıf gemilerden ısmarlamışlardı. Bu siparişler seri halinde (liberte) smtfındaki inşasının başlangıcı olmuştu. Harb içinde kurulan tersanalei’ bu gibilerin sür-' at ve yük taşıma bakımından seri halinde bir sistem üzerine inşalarını faideli bulduklarından bu tipi kabul ettiler. İnşaat süratle devam etti. Evvelce gemi inşa ^trnek için evvelâ teknenin iskeleti kurulur saç, saç üzerine konmak suret ile modelleri alınır ona göre sar

lar birbirine uverun olarak
levha-
1p)
yordu. Sürat bu nislern sayesinde temin edildi. Gemi inşaatının otomobil inşaatı gibi süratle yayılışına Amerikan deniz komisyonları muvaffak olmuşlardı. Yalnız inşaat programı bazı sahalar-
z"— Yazan -------- —
[ Osman ONUR |
E. Pery) ismindeki gemi kırmıştı. Bu gemi 7 günde inşa edilmişti. 1911 scHcbinde liberte gemisi inşaatı yavûşj«mıştı. Makine kudret leri ve süratleri kifayetsiz geldiğimi* n yeni bir tip gemi modeli keşfedildi. (Victory Skip) bu tıp gemiler ayni tonajda olup sürat bak)mmd(m libertelerden 1er. Liberteler âzami 12 toriler Lce 16 mil saatte yorlardı.
Birinci g'iûi 29 Şubat nesinde te.slirn edildi,
şubatına kadar Vik tor ilerden 531 aded gemi inşa ediierek yük ve araba nakliye gemisi olarak hizme te girdd^r. Fabrikalar (C. Tepp*s) l$tt3 bu-
ileri idi-mil Vik-
Beyredi-
1944 se-
19-16 senesi

Ve gemi inşaatı sanayiinde kâfi mikdarda tecrilbc yok-Sulhda soba inşa eden atölye-tahlisiye sandalı, ve mobilya
da yokluk ve mânilerle karşılaştı. Ham madde olup demir ve bakır harb programı için cok önemli i-di.
de
tu.
)er
yapan marangoz atölyeleri ise gemi mobilyası yapmağı öğrendiler. Bu suretle Amerikanın bütün demir sanayii, şatlar, vantilatörler, civataJar, somunlar, kaynak çubuk lan, makineler ve yüzlerce diğer malzeme deniz fabrikalarına yağdırıldı. Amerikalı kadın ve erkek gene ve ihtiyarlar bir rahib kadar imanlı olarak kitleler halinde deniz tezgâhlarına koştular. Mütehaa sıa ustalar tarafından sac levhalar ve elektrik kaynağı yapmak, gemi inşa etmek ve diğer hususlar gösterildi.
Bu suretle 1943 senesi sonunda Amerikada yapılan gemilerin tona jı Mihver tarafından batırılan gemilerin tonajının on misime yükseldi. İnşaat yalnız Amerikanın gemi zayiatını telâfi etnv kl • kalmadı. Muazzam gaiblere uğrayan müttefiki İngiltere ile diğer mütte tık devletlerin zayiatları telâfi e-dildi. 1942 senesinden 1945 senesine kadar deniz inşaat tezgâhları 5.000 açık deniz gemileri yaptılar.
1943 senesi ocak avında birinci defa olarak ilk (liberte) gemisi denize indirildi, ismine (Patrik Henry) konuldu. Üç hafta sonra gemi (Pearl tlarboııre) limanına hareket etti, ilk inşaatından altı gün sonra liberte gemisi inşaatı 122 güne indirildi. Müteakib altı ayda (55) gün 1943 senesinde ise 39.2 gün, iki saatte liberte.gemisi inşaatı mümkün kılındı. Nihayet liberte inşaatı rekorunu (Robert
gaz gemileri de inşa et1 iler, gaz gemilerinin adedi 521 i muylu.
Amerikada senelik muhatı de
ramı bu suretle (6) seıı rıkLı. 1945 nenesi aon»nı*i. anilerinin adedi yükseldi, mileıi sayesinde Amerika-

silerek perçin edilirdi.
Liberte inşaatı ise avı rı yapılmış olan gemi akşamlarının birleşmemle meydana gelmiştir. Atölyelerde hazırlanan ’ geminin tekne ve güverte ak-’ samları kaynak edilmek üzere' cesim vinçlerle kaldırılarak yer İcrine nakledildi. 50 ton ağırh-ğında yük kaldıran seyyar elek} trikli vinçlerden istifade edili-'
ay-
I
b tn-t gaz r-Gaz iionafua
s;nın ve sahil kuvvetlerinin ve n)-torize kıtalarının akarvakıtlan -anin edilmişti. Bundan sonra te gâhlaı 451 adud donanjua nakl ( gemileri, çıkarma gemileri, tı v re, .gemileri inşa ettiler.
Yeni Dünya harbinin hitarnıüa Amerikanm elindeki gemiler buun dünya deniz ticaret filosmdan u la idi. Gemilerin adedi 6.0ı»ıı i geçiyordu. Bu gemiler 5.500 194) • 1945 senelerinde inşa edilmişti
Harb deniz inşaatı lâğvolUıca fabrikalar sulh zamanındaki ilerine döndüler. Harb esnasında a-pılan gemilerin mühim bir kısnını şilepler, teşkil etmektedir. Geriler ancak 12 yolcu alabilecek ca-m araları olup ekonomik, sürat ve yük taşıma kabiliyeti bakımından sulh devresinde iş görcc k kabiliyettedirler.
Amerika bu gemilerin mülıiro kısmını ihtij'at deniz ticaret filosuna naklederek dahili gol ve nehirlerde bağlamıştır. Bir kıamub da harb esnasındaki tonajlarından gaib eden demokrat devletlere u-zun taksitlerle satmıştır.
Halihazır ise daha zivade sürat-
*
li ve modern yolcu komileri taşa edilmektedir.
Günün İçinden
Boru - Trampet = Sesleri
Yazan: Bahri Öcdt n z
ıı"T ART
Aziz yurd yavrulan,
23 Nisan sabahı boru ve trampete seslerile kalktığınızda kutlu millî bayramınızın gururlu bir gününü yaşadığınızı biliyorsunuz...
Bugünün mânası şudur:
1920 senesi Nisanının 23 üncü günü Ankarada Büyük Millet Meclisi açılarak Türkiye Cumhuriye -tinin sağlam temelinin atıldığı mesud bir gündür.
Birinci dünya harbinden sonra, sevgili vatanımızın istiklâli tehlikeye düştüğü sırada Ankarada me tanet ve vekarın timsali olan millet kürsüsünden yükselen hami -yet ve kahramanlık sesleri pek çabuk yurdumuzun her köşesine dağılmış ve büyük savaşlarla istiklâl zaferi kazanılmış ve ışığı hiç sönmiyecck ölmez bir eser meydana gelmiş ve iyi muhafaza edilmesi kuvvetli dimağ ve bileklerinize emanet edilmiştir.
Bu yüce, eser, Türk milletinin itibarını arttırmış ve Türkiye Cum huriyeti lâyık olduğu şerefli mevkie yükselmiştir.
Asil Türk .milletinin selâmeti ve azız topraklaıımızın masuniyeti u ğuruuda ren has ret, dır.
canlarını seve seve ve-şehid, . kahraman babalann yavruları, iv i biliniz ki, esa -bir millet için zindan hayatı -Bu boyunduruğa girmemek i-
çin de daima zinde ve uyanık kalmak şarttır.
îşte medeniyet dünyasının bize karşı çevrilmiş hayranlık gözlerini ve gıbta hislerini dumanlandırdığımız ve gevşettiğimiz gün, ken dı ihmallerimizin cezasını hamlamış oluruz. Bunu asla yapmıvaca-ğız ■
İnsanlar, her zaman için kuvvetli dostlar kazanmalıdır. K -n -dişi de kuvvetli kalmalıdır.
Bizler de irade ve kuvvetimizi daima taze bulundurmağa ve ken di kendimizi idareye muktedir olduğumuzu fiiliyat, hamle Ierile göstermeliyiz. Bu m zi ri göstermedikçe, şöhret ve şerefin ömrünü kısaltmış oluruz.
Bunun için bizlere hep çalışmak, gece ve gündüz çalışmak gerektir;
Şimdiye kadar önümüzü şan ve faizleri hayli geride bırakmış olan medeniyet kervanına, yetişmek için var kuvvetimizle ileriye atılmalıyız.
İlerideki her senemizin ayni gününde bu uğurlu bayramı daha kuvvetli, daha müteşebbis ve daha azimli olarak kutlamağa söz vermelisiniz.
Sîzleri, bu mes'ud bayramın yüreklerimizde kökleşen hey. auıile başbaşa bırakarak son söz olarak derim ki:
Aziz vatamrûina, havu li ( riâd -lar olarak yetişmekle buk m siz kadirşinas gençlerin tahsil \ e irfa uınızla memleketimizin u.'bı fazla yükselmesi hususunda ğınız değerli hizmetleri, etmek hakkuıız olacaktır.
Millet ve hükümetin sizi ruf bunca emek, fedak( sevgilerine bir şükran mukabelesi hazniayaeagımza şüphemiz olmayacaktır.
Aralan yavrular, bayremmız kutlu, vatanî hialeriniz samimî ve millî müdafaa kuvvetleriniz sağ -lam olsun.
ve eser-iyetle-kazand iğimiz
( s )
sr

ere âl İlk ve
nas
1X rŞAJN UM»
Tuzlaya gelen mülteci kalitesi
fBaştarafı 1 incide)
udJ, transit pasaportlu 47 mül-*• • sıt daha bulunmaktadır. Bunla-ı Filistin» veya Kahireve gidecekleri söylenmektedir.
Diğer taraftan, Tuzlaya giderek pıillteci ırkdaşlaıımızia görüşen bir arkadaşımız, intihalarını şöyle anlatmaktadır:

Mülteci ırkdaşiarırnızı getiren (Pepı adındaki gemi, tam saat 8' de Tuzla önünde demirledi. Yarım saat sonra, S numaralı liman tahlisiye gımisi, Panama vapuru borda bordaya gelmiş bulunuyordu.
Vapurun güvertesinde, haykıran. bağıran, çılgınca şarkı söyli-• en xe sevinç göz yaşları döken rkdaflanmız; bir an önce-* yurt topraklarına kavuşmak için arada ki mesafeyi yüzerek dahi geçmek istiyorlardı..
Bu anda beklenmedik bir hâdise oldu: güverte» dolduran yolcular arasından yıldırım gibi sıyrılan birisinin. kendisini birdenbire denire fırlattığı görüldü.
Biraz sonra, vapurun acı acı imdat düdüğü çaldığını işiten karadaki iskân memuıian, tahlisiye sandallarına athyarsk, bir oanknr taran mantarına sarılmış genç yol cuyu denizden aldılar. Derhal karaya çıkararak, tahaffuzhanenin kalorifer dairesine götürdüler.
İsminin ^Harr.v Rbeinarz» olduğunu ve gemide üç gün üç gece ka çarak kaçak seyahat ettiğini söj-liyen. 21 yaşındaki bu Alman delikanlısı ile konuştum, macerasını bana şöylece hülâsa etti:
(— Fransız - Alman harbinde cKöln cebhesinde yaralandım. Bir Amerikan kampında tedavi ol dunı ve orada yedi ay tatlı bir esir hayatı yaşadım. Bilâhare, Fransız Liyon esir kampına geçtim. Burada Amerikalıları aradığımı söyli-yebilirim. Çok tazyik görüyordum. Her şeyi göze aldık ve kaçtım. Kurtulmuştum. M&rsilyaya geldim. Gece yansı kaçak olarak, bu vapura geldim. Cenovaya geldiğimiz esnada, bir Yahudi beni, polise ihbar etti. Karaya çıkardılar. Elimde bir pasaport vardı. Türk muhacirlerinin yardımına sığınarak yeniden vapura girmeğe muvaffak oldum. Bir sandığın içinde seyahat ederek, bu saadet ve refah memleketi kara sulanna girdim. Hürriyete susamıştım, tabam mül edemedim; —benim Tiirkiye-yeye sığınmama müsaade cdilmi-yeceğini sanıyordum— bildiğiniz giorTç-TTTj^L^pize attım.
Türkiyenin nasn^nnr~-TTrr‘T^L4cet olduğunu bilmiyordum. Almanya-1 da teknik tahsili yaptığım sıralar- ’ da; sadece kitablarda okumuştum. Ve yalnız, bana; Türkiyenin insan ca yaşanan biy memleket olduğu-I nu söylemişlerdi.» ;
Kaçak Almanla konuşmamı bitirdiğim zaman; tahlisiye gemisin-1 deki. ırkdaşlarımız ellerinde Türk bayrakları olduğu halde, milli 1 marşlarımızı söyliyerek, karaya çı kıyorlardı. Arkasında, küçük çocuklarını kucaklarında taşıyan, yüze yakın kadın da vardı. Karaya çıkar çıkmaz toprağı öpenler de bulunuyordu.
AzerbaycanlI Abbas zade Adil şunları söyledi:
(— Azerbaycandan, sadece Rus larm tazyiki ve zulmü yüzünden kaçtım, ltalvada üç sene kaldım. Sırasıle; (Simiç), (Bari), (Santa Ma nah (Bize). (Recemilyaj ve son olarak Panyoi kamplarına gir dhf.
Eurava gelen 258 mültecinin hepsi de. Panvolv karıpındandır. Kamplarda, pek iyi değilse de, fena muamele görmediğimizi söyli-yeb: liriz:
Vaktile Sankamışta da bulunmuştum. İnsan, anasının babasının evine gelir de sevinmez mi? Deli gibisiz. Bugün bizim baj*r(ı* mimiz hayatımızın, dönüm nokta* 11...»
AzerbaycanlI Hüseyin de şunları anlattı: (
e— ltalvada ben de üç sena kat dım. Roma ve Napoli kamplarında bulundom. lngilizler ve Ameri» kal ila r. bize iyi muamele ettiler. ( içimizde kapmlardaki kadın ırk-daşlannıız da veya İtalyan kadın-* lan ile de evlenenler var. Ara sı-' ra dışarıya çıkıp gezmemize de i-( %in veriliyordu.
Seçimler yaklaştığı zaman, so-kaklarda komünistlerle Demokrat lar arasında sık sık kavgalar o-tur; böyle zamanlarda da bizi harice bırakmazlardı.
Sokakta bizi gören komünistler, pımıza sokulur * Haydi vatanı-.ıza; olmıyan yurdunuza!» diy** alay ederlerdi.»
Hasua Bekir adında Kırımlı bir ırkdaş. sevinç göz yaşlan arasında şöyle konuştu:
t— Kırımda Huşlardan, görmediğimiz fena, muamele kalmadı.' Er müddet sonra, Kırımı işgal den Almanlar, ric’at ederken, biz» de götürdüler. Almanvadan llol- ( yay.» k ı Jık. Son olarak Paniyol ' kampına girdim. '
Eazı Kınmlı ve AzerbaycanlI IB ırk d arımızı Ruslara geri ver- V



inek istiyorlardı. Buna kimse rıza gösteremezdi. Bu yüzden 86 ki şi ortadan kayboldu. Yani, kimi kaçtı, kimi de intihar etti.»
Bu arada, bir ihtiyar kadm. duvarın dibine oturmuş, hem etrafına bakmıyor; hem ağlıyordu.
— Ne ağlıyorsun nine, dedim. Yüzüme baktı:
— ömrümde böyle memleket görmedim. Seviniyorum. İliç bu kadar mes’ut olmadım. İnsan hürriyetine kavuşur da sevinmez mi? dedi.
Halime adındaki bu ihtiyar, birisi 18, diğerleri ikiz ve onar yaşın da üç tane toronum rar. Hepsi birbirlerinin boynuna sarılarak şarkı söylüyorlardı.
Ömer Bayramkııl adındaki kafile başkam da, münevver bir ırk-daşımız:
O da şunları söyledi:
«— Türkiyede, Konyanın Kadın nahiyesinde doğdum.
Birinci Dünya Harbi sıraların-
da, bir dünya seyahati fikri ile, Odesa* ya, Şimalî Kafkasyava geldim. 1914 de 2000 kadar Türkü Sibirvaya sürmüşlerdi. Ben de onlarla gittim. Rus ihtilâli sırala rmda, yine Kafkasyava döndüm. «Kara çay» da, ilk mekteb kitabla-n yaa&ıyor; koyu Türkçülük hareketlerinde bulunuyordırm. Bu yüz den komünistlerin takibine uğradım.
Almanlarla birlikte Polonyaya gittim. Çekoslovakyaya ve oradan da İtalya ya kaçtım; Panyoli kampına verildim.
Kamplarda normal bir muameleye tâbi tutuldum.
Türkiyeye gelen mülteciler arasında; en çok Türkistanlı, Azerbay canlı, Kınmlı ve Balkanlı Türkler vardır. Bunlar arasında da; iki Kazan Tatarı; Yunauistanda ki zu lüm ve işkencesinden îtalyaya kaçan altı MakedonyalI bulunmakta dır.»
öğrendiğime göre;, ltalyamn muhtelif kamplarında halen 300 e ve Almanya, Avusturya kamplarında 5000 e yakın ırkdaşımız bu Ilınmaktadır. Avrupada bulunan iskân umum müdürümüz B. Cevdet ve beynelmilel Mülteci Teşkilâtı (4. R. O.); bunların da memleketimize gönderilmesine maktadır.
Tuzla tahaffuzhanesindeki fecilerden; akrabası olanlar
nn yanına gönderilecek, diğerleri de, iskân müdürlüğü tarafından tâyin edilen yerlere yerleştirilecek lerdir.
Nedret Selçııker
çalış-
mü 1-onla-
23 Nisan bayramı . fBaştarafı 1 incide) TAKSİM MEYDANINDA
Program gereğince ilkokul talebe leri. muhtelif dernek ve teşekküller. Taksim Cumhuriyet meydanın da yerlerini aldıktan sonra, İlçe kaymakamı tarafından yapılan tef üşi müteakip saat 10 da İstiklâl marşile merasime başlanmış, ilko-kul talebeleri de İstiklâl marşım söylemişlerdir.
Bu esnada meydandaki direğe çe kilen Türk bayrağı selâmlanmıştır.
Âbideye çelenk konmuş, bundan sonra. Halkevi ve Çocuk Esirgeme Kurumu adına söylevler verilmiş ve ilkokul talebeleri 23 Nisana ait lişrler okumuşlardır,
Merasime 10.40 da son verilmiştir.
BEYAZIT MEYDANINDA
Burada da törene saat 10 da baş tanınıştır. 9.5 da yerlerini almış bu lunan Eminönü ilçesi ilkokul 2 in cı devre öğrencilerinin kaymakam tarafından teftişinden sonra şehir bandosu ve miniminilerin söylediği istiklâl marşile meydandaki direğe bayrak çekilmesini müteakib hep bir ağjzdaiı 23 Nisan şarkıları söylenmiştir.
r
; Biz bu Afganistan seyahati ha-
• zırhğıııda btfiunurken Eskişe-[ hir - Kütahya hattının Yunanlı-I larm eline düştüğü haberi geldi. [ olarak ilân, eyledi. Şiiler; ne o-
• lur ne olmaz diye keyfiyeti bir ı kere do İbni Hanefiyeden sor-1 mağı muvafık buldular, gon-! derdikleri adama Mohammed:
' — Düşmanlarımızdan ailemi-
) zin intikamı alınsın da, bu işi ' başaran kim olu^* olsun mak-
) bulümdür. Şahsiyeti nazarı iti-[ bara almanı.
r Cevabını verince, Muhtarın | durumu kuvvet buldu. Bir çok kanlı hâdiselerden sonra (Küfe- de Hükümeti Şiîye teşekkül eyledi ve Muhtar; Emaret sarat yına kuruldu!
Kûfeliler; ‘Muhtardan da memnun kalmadılar, aleyhine mvan kaldırdılar. Muhtar; ihtilali kanla ve ateşle söndürdü, bu arada Kerbelâ vak’asına ka-nşanlan buldurdu, hepsini işkencelerle öldür terclc pek deh-' 3.-tli bir intikam aldı, hattâ faciada hükümet kuvvetlerine ku
• t


TRNI B A BIH
«
fBastarnfı 1 incide' ve diğer resmî şahsiyetler yer almışlardı. Türkiye Büyük Elçisi şeref tribününe girerek balkın coşkun alkışlaıile karşı-landı.
Saat 1T30 da beynelmilel hakemlerden İtalyan İCenaroz-zo sahaya gelerek, takımları dâ vet etti. Her iki» taltım milii forınalarile ve sürekli alkışlar arasında sahaya çıktılar. Millî marşların çalınmasını müte-akib mutad seremoni yanıldı ve pek az soıu a. da gerek seyircilerin gerekse oyuncuların son haddini bulan heyecanı arasında oyun başladı.
Oyuna Türk takımı başladı ve daha ilk dakikalardan itibaren hücuma geçti. Dakikalar ilerledikçe Türk takımının deplasmanlı ve mütecanis oyunu ken dini gösternıiye başladı. Bilhas sa Türk takımında her oyuncunun hasımla temasında topu kolayca söktüğü göze çarpıyordu.
Dalıa detmenin 6 ııcı dakikasında sağdan inkişaf eden bir Türk hücumunda sağaçık Fikret topu sürerek hesablı bir süt çekti, çıkışında geç kalan Yunan kalecisi Delavinyas’m müdahalesine meydan kalmadan top üst kale direğine çarparak içeri girdi. Türkiye 1 -S. imanlılar 0.
Bu golden sonra Yunanlılar toparlanarak hücuma geçtiler ve oyun bir müddet Türk kalesi önünde oynandı. Bu arada Yunanlılar birkaç korner kazan dılarsa da bunlardan istifade edemediler. Pek az sonra Türk muhacimleri tekrar akınlara başladılar. Bilhassa takınım hii cum hattı harikulâde denecek' kadar güzel anlaşıyor ve Yunan kalesini âdeta bir şüt yağmuru-' na tutmuş bulunuyordu. Fakat iyi bir gününde olan Yunan ka-j lecisi gol olmasına mâni oluyordu. Hattâ merkez muhacim Alımedin üç metreden bir şutu ııü de tutmaya muvaffak oldu.
21 inci dakikada yine santrfor Alımed topu Yunan ağlarına takmaya muvaffak olduysa da ofsayt olduğundan ojunıı! çok iyi ta ki beden hakem bunu saymadı.
23 üncü dakikada Yunanlıları hücumda görüyoruz. Sağiçle-ri Moıopıdos-’un aşırma bir vuruşunu Cihad yumrukla kornere atıyor, atılan kornerse, neticesiz kalıyor.
29 uncu dakikada soldan bir Tiirk akını inkişaf ediyor.- Derinlemesine bir pas alan solâçık Şükrü Yunan kalesine iniyor! ve kısa mesafeden bir orta yapıyor, yerinde bir atak yapan soliç Lcfter iki metreden plase bir vuruşla ikinci Türk golünü kaydediyor.
Türkiye 2 — Yunanlılar 0.
Bu golden sonra Ytınaulılar veni bir gayretle hücuma geçiyorlar ve bir müddet Türk kalesini sıkıştırıyorlar. liâkiıı canlı bir oyun çıkaran Türk mü dalaası ve kaleci Cihadın yerin de kurtarış ve müdahaleleri bu tazviki semeresiz bırakıyor. Ge ıi kalan dakikalar karşılıklı a-kmlarla geçtikten sonra devre 2—0 Türk takımının lehine bitiyor.
İlk devre sonunda umumî kanaat Tüı k takımının Yunan takımına nazaran çok daha iyi anlaşmış olduğu ve daha iyi oy ııadiğı merkezinde idi.
İkinci devreye her iki takını da bazı* değişikliklerle çıkıyorlar. Yunan sağaçığı Cavaras'ın verine Panandenivo, merkez mu hacimi Vikelidis'in yerine de eski oyunculardan Vazos giriyor. Tüık takımında ise sağ İıaf Salâhaddinin yerine Naci alınıyor.
İkinci devre başlar başlamaz Türk takımı derhal hücuma geçiyor. İlk devrede olduğu gibi hücum hattı bir makine gibi isliyor ve fevkalâde bir anlaşma ile Yunan kalesini âdeta abloka ediyor. Bilhassa sağaçık Fikretin aşırma ve hedefini bulan şütleri Yunan kalesi için başlı başına bir tehlike oluyor. Bu ilk baskı geçtikten sonra ovun mütevazin bir hale geliyor. Bu arada bir Yunan akını hakem tarafından ofsaydla dur durulduğundan seyirciler itiraz ediyorlar. Fakat akabinde santi’| for Alımed de ayni şekilde of-savda düşüyor.
Türk santrhafı Biilend üçüncü bek olarak oynuyor ve Türk takımı bu sistem oyunda cidJ (Ien muvaffak oluyor*. Solhsf Hüseyin ise iyi bir gününde ve karsısındaki açığa göz açtırmıyor.
25 inci dakikada ovun nnite-vazin bir cereyan tak’b ederken bu sırada orta lıafınlan yerinde bir pas ‘alan Yunan santrforu çok yakından ve sol bir şutle takımının iV( ve son gr.lüııü kavdediyo-r. Türkiye 2 — Yunanlılar 1.
Eni golden, sonra
mıınıı olarak soıı haddini buluyor ve ovun çok süratleniyor. Yunan takımı büyük bir gayretle beraberliği temin için tekrar. hücuma geçiyor ve tribünlerden teşci eörüvor. Fakat çok geçmeden Türk takımı vaziyete vine hâkim oluyor.
• •
30 ıınc-u dakikada Ahmed a-radan s^Tilkrak yakın mesafeden sıkı bir sütle tonu üçüncü defa Yunan kalesi ağlarına gönderiyor.
Türkive 3 — Yunanlılar 1.
Son 15 dakika, karşılıklı fakat başlangıçtaki canlılığın gfl zükmediği akınlarla geçiyor ye maç da böylelikle 3—1 Türk millî takımının galebesile sona erivur.
Hakem ovuııu büyük bir vukuf ve dürüstlükle ivi idare etmişti.
Türk takımı: Cihad - Mtflad. Vedii - Salâhaddin «Naci», Bü-lend, Hüseyin - Fikret, Erol, Ahmed, Lefter, Şükrü.
Yunan takımı: Delvinyas • Culyos, Muratis - Miııerdos, Stajfiüdi, Mayirac - Cavaras «Papandoniyo), Ksenos, A ike-
lidis «Vazos», Proplos, A-posto-1 lopolos.
hevecan u-
SAYFA•5
Millî Paiyngo
2.000
kazananlar:
016611 071506 148951 172671 211140 244721 295122 34222S 378265 393239
(Başlarafı 1 incideJ bin lira
013865
058447
148410
162473
205612
226267
283242
329968
375887
391760
lira kazananlar:
009708
031232
048132
061907
093011
110785
135011
177357
195769
218699
222156
240222
248308
270154
283771
337155
353598
365805
371952
383169
ikramiye
019079 031684 049251 062278 102460 111750 149569 185569 197208 216627 222308 245053 253683 275872 320848 340057 361498 356411 375621 387632 kazana
039316 100414 153396 181061 214211 246212 315960 349698 381646 395936
022160
041455
055618
089529
102947
113910
150202
192177
208039
218497
223294
245902
256842
275913
324468
348080
363391
366872
377157
392607 numara-

ikramiye kazanan nu-
rakajaıı (027, 096, 284, ile mhayet bulan 2000
(50. 54) ile ni-bilet.
kazanan numa-
6) ile nihayet beşer lira ikra-
Tr uman, Stalini Anıerikada bekliyor
Amerikadaki möşahidler, komünizm aleyhindeki Amerikan teşebbüslerini yavaşlatmak g^ayesile Stali nia Amerikaya gitmesi ihtimalinden bahsediyorlar
Vaşingtoıı: 23 (A.A.) — Dün yaptığı basın konferansında başkan Trumaaa, Stilinle Vaşongton da veya başka bir yerde şalisen buluşmaya hazır olup olmadığı hakkında somlan bir suale, eğer Stalin Vaşingtona gelmeyi arzu ederse kendisini kabul etmekle bahtiyar olacağı cevabını vermiştir.
Mlişnhhllere göre
Vaşington: 23 (AP.) — Truman bir basın toplantısı sırasında Sta linin Birleşik Amerikaya gelmeyi arzu etmesi halinde, Sovyet lideriyle görüşmekten gayet memnun olacağını beyan etmiş, fakat şimdiki halde böyle bir görüşme yap mak üzere sahsen Anc-rikadan ayrılmak tasavvurunda oimadığı-nı da belirtmiştir.
Harb devrindeki 3 Büyükler kon feransları sırasında Stalin Kızıl


ordunun kontrolü dışındaki böigj Ere asla çıkmak istememiştir. Şlm di ise fikrini değiştirip böyle bir harekette bulunacağı Vaşingtonda. ki sorumlu mahfiller tarafından pek vârid görülmemektedir.
Bıınunla beraber, böyle bir harekedir dünyanın her bölgesinde halen yer almakta olan komünist aleyhtarı Amerikan teşebbüslerini yavaşlatabileceğim hesaba katan bazı diplomatik uzmanlar; Sta linin bu düşünce ile bir görüşme teklifinde bulunabileceğini talimin etinektedirler. '*•
Fakat ayni uzmanların diğer bir kanaati da şudur:
Hangi devlet tarafmdan ileri sürülürse sürülsün, Rüsların kendileri pek muhtemel olarak her hangi bir konferans teklifini bir zaaf alâmeti olarak tefsir edeceklerdir.
»W*
Al

Bilâhare Halkevi adına Ziya I-şıldak, Çocuk Esirgeme kurumu a dma Veli Orhan Tilte, Okul Aile Birlikleri adına da 6, inci ilkokul A ile Birliğinden Sallha Kâhyaoğlu çocuk ve günün önemini belirten veciz birer konuşma , yapmış, 6 inci İlkokuldan Yaman Baskut, 61 den Suna Şener ve 19 uncu İlkokul dan da Hicri Öğütücü 23 Nisan şiir lerl okumuşlardır
Bundan sonra yapılan geçit res mile törene son verilmiştir.
Dl^çr taraftan öğleden sonra da Sarayburnu parkında çocuklar 1-çiıı, kukla oynatılmış, muhtelif eğ lenceler tertip edilmiştir.


004837 046146 113964 157701 200752 214699 252589 325500 355073 (• 385591
1.000
008669 029528 043509 056619 090199 109265 118624 159242 193300 210237 219020 237818 216980 269257 279876 333615 353530 363392 368847 382519 500. lira lar:
Son dört rakamı (3146, 4869, 6913, 7831) ile nihayet bulan 160 bilet;
200 lira ikramiye kazanan numaralar:
Son üç rakamı (622) ile nihayet bulan 400 bilet.
100 lira ikramiye kazanan numaralar:
Son üç rakamı (332, 372, 530) ile nihayet bulan 1200 bilet.
40 lira marnlar:
Son üç 370. 527) bilet.
10 lira ikramiye yazanan numaralar:
Son iki rakamı ha vet bulan 8.000
5 lira ikramiye ralar:
Son rakamı (3, bulan 80.000 bilet miye alırlar.
Bıı çekilişte 200.000 liralık büyük ikramiyeyi kazanan 373073 numaralı biletin bir parçası Kozanda diğer parçası Gaziantepte satılmıştır.
100.000 lira ikramiye kazanan biletin bir parçası Uluborlu, bir parçası lstanbulda, 50.000 lira ka zanaıı tam bilet Ayvalıkta, 10.000 lira kazanan biletler Ankara, Yenişehir (Bursa), Aydın) Bursa, ve Kastamonuda, 5.000 lira ikramiye kazanan biletlerden 5 tanesi lstanbulda, dört tanesi Ankarada, diğerleri Aydın, Ordu, Tokad, Çine, Kilimli çorum ve Samsunda satılmıştır.
(A.
Bir Denizaltımız kaza geçirdi
-----o-----
New London, Amerika, 23
Pj — Pazartesi günü, Tüıkiyeye gitmek üzere yola çıkmış olan dört denizaltıdan biri Block Adası açık larında. bir gemi enkazına çarparak hasara uğramış ve tamir edil inek iizere geri dönmek mecburiyetinde kalmıştır.
Buradaki denizaltı üssünden verilen malûmata göre, hasar büyük değildir; sadece,, denizaltının Tür kiyeye kusursuz bir halde teslim edilebilmek içiıı tamirine lüzum görülmüştür.
Blueback- adındaki bu denizal tının bu akşam tekrar yola çıkması vc «Chub , ( Boarfish) ve
.Erili adındaki diğer denizaltıla-ra yetişmesi beklenmektedir.
r( f« nka N
Yazan: M» Haîf Oga»
Şehresta rû ne diyor? — (Din, raciil itaattir) dan çıkan mânalar!
___ Amca ile yeyen — Yine Mehdi! alâmetleri - Keysaniye nin yaı ib inançları
Keysun ve muhtar
İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması kârlar
Yalancının yalanları!
hiret — L
- Kerbelânın intikamı — Mehdillyin ' — Güvercini melekler!
Öldükten sonra ruhun hayvanlara yeeişi — ran Şi'a fırkaları yıcılar!
Tövbe-Altın tepside kesik kelleler! — Dün yu ve A-ffir devleti batıran ve yeni bir devlet kıl
tîanda eyliyen Ömer B. Saad ile oğluna; emân vermişken, bile sözünü te'vil etti, ikisini de öldürttü. Kesik kellelerini; biri (Hüseyin B. Ali), öteki (Ali Ekber) in başlan karşılığı olmak üzere Mohamnıed B. Ha-nefiyeye yolladı, bir de şöyle mektub yazdı:
«Bisrnillulıiı rahmanırı ahîra, Muhanımed B. Ali'ye. Mulıtur B. Ubeyd Elsakafî.
Ey Mehdi! Sana selâm olsun. Kendisinden başka Tanrı ol-mıyan Ulu Tanrıya hamdeylc-rim, Bundan sonra, şiiyleee bilesin :
Allah; beni senin düşmanlarına musibet olarak; onları katil, esir, tardeylemek üzere yolladı ve inlerinde yardımını ihsan buyurdu. Ömer B. Snad ile oğlunun kesik başlarını sana yolluyorum. Onlar; *Htise-
• •
5inin ve Ehli beytin kanlarını dökmüşler, canlarını yakmış-l&rdı.
Allah ; onlardan kalanları acze düşürdü. Bu kötü işlere işli lâk edenlerden dünya üzerinde bir tek ferd bile bırakmıyaca-ğım. İşte, hâdiseyi sana yazıyor ve reyine tâbi olarak emirlerini yerine getiriyorum.
Sana selâm, ey Mehdi.'»
İşler böyle yürürken, Eıne-
Ankara Rus elçiliğinin gizli faaliyeti
/ 1 ■ ' “ “ *
fBaştarafı 1 incide) yer Istanbuldaki Ermeni Papaz g kulunu btirdikten sonra beş sene evvel Ankaraya. gelmiş ve Ankara-da bir kaynakoınm yanında çaltş-. maya başlamıştır. Bu arada Agopla tanışan Piyore. Agop P.usyadak! Ermeni cennetinden bahsetmiş ve oraya veya Fransaya gitmesini tav siye ederek kendisini gıyabı olaralf Rus sefaretndeki basın ataşesi A. leksi İsayefle tnnışdırmıştır Piyerin ifadesine göre Agobun aldığı bir randevuyla isayefle Bakanlıkta ki Troleybüs d arağında tanışmışlar ve bundan sonraki temasları sefarette olmuştur. Bundan sonra kendisine evvelce bir Fransız pa saportıı temin etmesi bildirilr ve bunda muvaffak olamayınca -kendi sine Fransız sefareti binasının duvarlarına yaşasın Komünizm ibare leıinin yazılarak orak cekic işaret

I
/ rabıar, Yahudi erin mütareke teklif.ni kabul etmı-’iler
Londra, 23 (B.B.C.) — Hay-fa savaşı hakkında- gtlen yeni, haberlere gör-e Arablar 150 ölü ve 100 kadar da yaralı vermiş-1 Erdir. Yahudilerden 14 kişinin öldüğü ve 40 kişinin de yaralandığı bildirilmektedir. Arao liderleri, Yahudilerin mütareke tekliflerini reddetmişler ve şehri tahliyeye karar vermişlerdir. Diğer taraftan bir Ingiliz sözcüsü, Ingilterenin Filistin hakkındaki siyasetlerinin değiş mlveceğini. Fılistini tahliyenin 15 mayısta başlıyacağınt tekrar tevid etmiştir. Bundan başka, Filistindeki İngiliz genel valisi, Ha.yfa savaşlarında kabahatin Arablarda olduğunu Sömürgeler Bakanlığına bihlir-miştir.
•Âiıl î Kalkınma Part si Buc k kongreleri bugün
Milli Kalkınma Partisi Samat-va ve Küçükpazar kongreleri yarın yapılacaktır. Samatya bucağı kongresi, saat 14 de Kocamustafa paşa Vidin caddesi 26 numaradaki bucak merkezinde, Küçükpazar kongresi de Küçükpazar bucak merkezinde saat 15,25 de toplana, çaktır.


ir

leri yapması ve bilahârede sefaretin levhasını sâkmesl söylenmiştir, Piyer aluığı direktif dahilinde yazı lan yazmış fakat başka bfr gün levhayı sökerken yakalanmıştır. Yine Piyerin ifadesine göre kendi sine bazı tesislerde sabotaj yapmak, vazifesi verildiğini bu arada yanı ııı. bazı arkadaşlarda katılacağını ayrıca Ankaraya gelmesi muhtemel olan Fransız Dışişleri Bakanı Bidoya karşı bir sulkasd tertip etmek vazifesinlnde kendisine veriid! ğipi ancak bu-tesislerin etrafında nöbetçilerle muhafaza altına alındığını görmesi üzerine pasaportta temin edemediğinden korkarak vaz geçtiğini ve beraber çalıştıktan a. damlardan kurtulmak için kasten, yakalanmış olduğunu söylediği anlaşılmaktaydı mahkemede o
kunan bu ifadelerini tazyik- altında. vermiş olduğun usöyiiyert-k küî lıyen inkâr etmiştir. Yargıç kendi sinde stulh hâkiminde de tazyik gö rüp görmediğini sormuş Piyer bur daki ifadesininde evvelki korku teshile olduğunu ifade etmiştir, Bun dan sonra sanıklardan Agob dnlen miş Agobla kendisine İsnat edilen suçları inkâr etmiş ve Komünizm propagandası yapmadığını söylemiştir, Dinlenilen şahitler İse Agc bun Komünizm lehinde konuştuğu nu ve aralarında Ruslard&n şikâyet ederken ne biliyorsunuz da böyle söylüyorsunuz dediğini ifade etmişlerdir. Son olarak dinlenilen Plye-riıı annesi İse Piyerin bu İfadeleri verdiğinin ertesi günü, kendisinde tazyik yap-ldığına dair bir araz gör mediğinl söylemiştir.
Pek yakında devam edilecek olan bu meraklı duruşmanın atacağı seyir şehrimizde. İlgiyle beklenmek tedir.
tek Parti geleneği fBaştarafı 1 incide) lif edilıniyecek eski bir adet olduğa nu yazmaktadır. Samed Af »oğlu U his gazetesinde çıkan Kastamonu Milletvekillerile diğer bazı zevatın uCınhurbaşkanını ziyuretle arzı tâ-zimat ettikleri şeklindeki haberiere de işaretle -Milletvekillerinin Cumhurbaşkanına arzı tazimat etmeleri nin anayasamızın ruhuna uygun ol madiğim bel ir tmak tedir.
Bundan sonra Cumhurbaşkanının Ankara il İdare kurulu, üy.leri ni kabul ederek Halk Partisinin kıs
\ rai seçimleri kazanması lâzım bel-vive devleti de boş durnıuvov- «iğini söylediğini İddia eden Sa-cıû Büyük bir ordu hazırlatıp? Ağaoğlu fiilen parti başkan, n»eshur Ubeydallah B. ZiysdC olmayan Cumhurbaşkanının parti kumandasına verilerek Muhtar? seçim propagandalarüe meşgul ol-üzerina gönderilmişti. İki orduS maması lâzım geldiğini ileri sürenim karşılaşması çetin oldu,? rek şöyle demektedir:
Muhtar çok cesaret gösteri: vc» Bir taraftan seçimkrde emniye-Emeviye kuvvetlerini mağlûb? tin sağlanacağın: ilân etmek ve. bu eyledi. s yolda kanuni tedbirler ainnı görün
Düşman ordusu emîri ve| nıek, diğer taraf Lan emniyeti ihlal eden hareketlerde bulunmak el betteki iznin güç bir keyfiyettir.
Bundan sonra Başbakanın seçim lerin 950 den evvel jrenllennıiyece hakkındaki beyanatına da temas eden Samed Ağaoğlu yeni se çime karar verip vermemek selâhu lan” kudreti, ^Iekkede Emevî-| yetinin tamamen. Meclise ait oldu lerden ayr. bir hilâfet tesis oy-) lemiş bulunan İbni Zübavr’in te? lasını mucib oluyor, endişesi^ her gün biraz daha artıyordu.? (Muhtar) ın (Muhammed B.S Hnncfiye' adına olan icraatı-c-nın kendi durumunu tehiıkcv?) • üşümesinden korkuyordu. Mu? htımmedi mkıştırmağa ve ken-5 di hilâfetini tanıyarak biat ey-^
(Davamı var)
Düşman ordusu enıîri ve Kenbelâ faciasının baş miicri-, nu îbni Ziyad da maktuller a-; tasında idi. Başı kesildi ve kesik kelle altın tepsi içinde, Kû-J fe sarayındır Muhtarın ayakları ucuna konuldu! '
Muhtarın günden güne çoğa-
ğunıı belirterek Başbakan m bu hıı susııa nasıl teminat verebildiğini sormakta bu hallerin tek parti tek şef sisteminden şaima eski âdetler olduğunu söytiyerek makcb)(Una şöyk» son vermektedir:
Devlet Başkamndanmalıive müdü rüne kadar bütün makam sahipleri niıı kendilerinin anayasan n kümlerine ynlmr sözle d» ’ ve zihniyetle de itibak er ) r zamanı daha fazla gecikemez.
hh-’ll
• l
Bugfinkü Prof
.1
1400
14.30
ihale edilecek işin cinsi ve miktarı
Eksiltmenin Tarihi
7 20
7.30
7/35
8.00
Biz Kucalı vilâyetinin kazasına bağlı
s
i
Tasar Geçici lanmjş güven.
değeri me Şekli
İ İsveç Kızılhaç Başkam yarın âehrimize geliyor

24 NIC AN 1918
Defolun Ankaraya g i di n fBaştaıafa 1 İncide)
.Ahim Çak’ir ki2il Bulgar meralimi hakkında şunları anlattı:
«İKogukavak»
• îrahımli” köyünde oturuyor-dıur. Kendimize aid büyük çiftlik ve bahçelerimiz vardı. Tarlalarımızda tütün ekip biçerdik. Meyvalarımız da hayli gelir temin ederdi. Fakat son senelerde Bulgarlar, bilhassa nisller ziraatten elde ettiğimiz kazajıcın yüzde ellisini vergi ismi altında gasbediyorlardı. Biz köylüler buna itiraz etmek istediğimizde de jandarmalar tarafından kırbaçlanıyorduk. Bir aralık Rus askerler} de «Koşu-kavağa» geldiler. Ve köyleri yağma ettiler. Hattâ bu arada Türk kızJLnna tecavüz edenler oldu.
BİR TÜRK NÎNESt NELER ANLATIYOR!
İkinci Cihan harbi sonlarında AJ manlar hesabına müttefikler nez-dinde sulh teşebbüslerinde bulunan Kont Bernıadot, yarın uçakla şehrimize gelecektir.
Kont Bırnadot, halen İsveç Kızılhaç teşkilâtının başkam bulunmakta, Türkiyeye, Kızılay nıümes Sillenle görüşmek üzere geldiği söy lenmektedlr.
Bu münâsebetle Kızılay Başkanı yann Ankaraclan şehrimize gelecek ve Kont Bernadotu karşılayacaktır.
Önerve Yücel dâvası!
Gene göçmen henüz sözünü bitirmeden 40 - 50 yaşlarında bir kadın hıçkırarak Çağırdı:
c
r.i anlatalım. O mel’unlar henüz 23‘ yaşında bulunan oğlumun lrırfasını taşla ezdiler.»
Yaşlı kadının yanına yaklaşa-ıak kendisini teselli etmeğe ça lıştım. Biraz sükûnet bulduktan sonra Bulgaristandaki mezalimi şöyle anlattı:
Bulgarlar tam mâna-
Tiirkleri Küçük
Ah evlâdım hangi birisi-
sile barbar insanlar, çok hakir görüyorlar.
bir Bulgar çocuğu bile, sırasın-1 da babası yerindeki bir Türke kafa tutar, söver sayar da sesimizi bile çıkaramayız. Herhan gi bir Bulgar veya Bulgar askeri anide evimize baskın eder, eşva ve paralarımızı alıp götürür. Hattâ bazıları bununla da kalmaz ırzımıza tecavüze yeltenir.
îşte zavallı oğlum Mahir de karısına tecavüze yeltenen bir Bulgar askeri tarafından öldürüldü.
Bizim »îrahımlı» köyünün a-savişini temine memur ediler. bu komünist uşağı, sevgili oğlumu »Hükümet aleyhinde propaganda yaptığı» için Öldürdüğünü ileri sürdü ve cezalandırıl | madı bile.
Eulgaristanda ne hak r^e de adalet mefhumu kalmıştır.»
AH MED NE DİYOR!
Pulgaıistandan gelen göçmen leyden î^a Ahmed adında 55 yaş lırında bilisi de şunları söyledi.
f" “• —
evvel Filibeden kaçtım, îskeçe ve Cumalıda da barınamaymca anavatana sığın öım.
Bulgaıistanda Filibe vilâyetine bağlı • Sarraflar» köyünde o-turuyorduk. İki oğlum ile yaşlı karımı ve diğer akrabalarım; orada bırakıp kaçtım.
Vatan cebhesi denilen Bulgar komünist partisi bize göz açtır mıvordu.
Jandarma .'e hükümet kuv-vetile koviere kadar nüfuz eden bu partinin ileri gelenleri Türk-lerî de partiye kaydettirmek i-çin her türlü mezalimi tertih-liyorlardı. Hemen hemen Türkleşin hepsi de bunu kabul etme miş vaziyette idiler. îşte bu yüz den bütün mallarımız ve paralarımızı gasbettiler.
Her vatandaşa ayda 8 kilo ek mek verilmesi için tertibenep iaşe vesikalarını Türklere tevzi etmeyince hepimiz aç kaldık. Vilâyete giderek valiye durumumuzu arzettikse de daima,:
Bulgaristan nı aldık.
Elimizden tarlalarımızı ve hayvanlarımızı da alınca büsbütün perişan olduk. Köyümüzün gençleri ve bu arada iki oğ lum hakkımızı aramak için hükümete müracaat ettiler. Fakat gidiş o gidiş, bir daha da dönmediler.»
Yaşlı adam sözünü burada kesti ve ıslak gözlerini eski mcndilıle silerek:
(■— Daha anlatılacak çok sey var» dedi.
e=—---------------------------
Türkiye ile Kanada arasında ticari hareketler gelişiyor
Kanada İle memletelılıniz aracında yapılan «on ticaret anlaşma Bindan sonra Kanada Türkiye tlca ret fljmalan arasında görüşmelere başlamıştır. Bu vaziyetin, son gün lerde gayet durgun geçen piyasayı hareket getireceği ümld edilmekte
- dlr.
IUÇVNCt) KİTAB
İddia ve Karar
Profesör Avukat Kenan ö-ner tarafından neyrolunan ve öner • Yücel dâvasının üçüncü kitabını teşkil eden bn eser nefis bir şekilde bakılıp sahsa çıkarılmıştır. Mlk dan pek nıabdııt oldujpın-dan tükenmek üzeredir. Mem lekef çapıuda hlr dâxauııı ta-mumlayıcı kitabı olan bu e-ser her Türk münevverinin kütübhânesinde yer alarak bir kıymet ve ehemmiyettedir. Kitab' dardan arapn.
Fiyatı 175 kuı aştur.
«Yiiee’ - Öner» dâvasına aid Profesör Kenan önerin eserlerinden birinci ve ikinci cildlerin mevcudları tükenmek üzeredir. Bu kıymet li ve ibret verici kitabinnn her üçünü de Ankara caddesindeki «kanaat» ve «İnkı-lâb» Kitabevlerinden tedarik edebilirsiniz.
k
t
H

Ben de bundan altı âv Filibeden Yunanistana
Ankaraya gidin, burası
ı... Defolun» cevabı-
Daha anlatılacak çok şey
Yem Nofrift
İki giizel çocuk kitabı
«Doğan Kardeş’ yayınlarının sevilen çocuk kitaplarına iki yeni eser daha katılmıştır. Yeni çıkan kitablardan birinin adı, Amerikalı meşhur muharrir Peaıl S. Buck'un yazdığı «Mandalı Çocuklar» dır ki, Bayan Mebrure Alevok tarafından dilimize çevrilmiştir. İkinci eser, dünyanın meşhur çocuk masalcısı Andeusen'den trrcÜnıedin «Gölge» adlı altında üç güzel ma sal bir kitabda toplanmış, Şevket Rado tarafından dilimize çevrilmiştir. Çocuklarına güzel eserler* okutmıak istiyen’ aile^ lere her iki kitabı da tavsiye ederiz.
KIZIL ELMA
Bu milliyetçi derginin 16 cl sayısında Dr. Şerif Korkut, Ke mal Cemal, Dr. Fahri Kurtuluş Prof, bdülkadir înan, Prof. Besim Atalay gibi tanınmış kimseler, «Türkiyede halli gereken ilk beş meseleye» dair sorulan suale cevap vermektedirler.
Okuyucularımıza tavsiye ede ı riz .
MUHİT
7—8 İnci sayısı çıktı
Şehrimizde onbeş günde bir ölün teşlr. sanat hareketlerinden bahse den Muhit» dergisinin 7—8 inci sayısı Cemal Reşld Reyin Kanser Salonları ihtiyacı», A. Hamdl Tan Pınarın »Zeki Faik izer hakkında ve Mübeccel Argunun -Türk—İngl llz Müzik Festivali» başlıklr yazıları ve diğer zengin mündericatla çık nuştır. Sanatsever okuyucularımıza. tavsiye ederiz.
/■■■■■"■•...
Yeni Sabah’ın HAM FİYATLARI
ı



Bafrlıh 1 s s
6
Lnd
)
)
)
)
maktu e.arak ttayfa,
»
)
)
wwtinıi
)
)
)
)
Er. 1600
600
MO
300
260
100



**» • •
DOKTOR ARANIYOR
Balıkesir vilâyetinde bulunan bir madende vazife görecek, tercihan genç bir doktora acele ihtiyaç vardır. Dolgun maaş, müstakil ikametgâh tenvirat ve teshin verilecektir. İsteklilerin W. H. Andrews. 41 - 42 ünyon Han, Voyvada caddesi, Galata adresine müracaatları. Telefon: 49406. _


I
!


Dabkoviç
Vapur İlânları
TRANSMARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg
s/» HERA
28-ilâ-29/Nisan/948 Bekleniyor Hamburg, Rotterdam ve An-versten. Bu limanlar için yük kabul eder
s/s BECKY
6-8/5/948 Ayni Umanlardan ve İçin s/s ULLA
25-29/6/948 Yukanda gösterilen limanlardan yük getirecek ve ayni limanlar İçin yük kabul eder
STEVENSON LİNE
şimali Amerika muntazam hattı s/s DİANA
H. PONCHELET
5/Mayis/948 de Nevyorktan Bekleniyor
H. PAYKURİÇ
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanları İçin Yugolinya - Riyeka s/s Hercegovina
l-ilâ-4/Mayıs/948 Tıryeste ve Riyakadan yük getirir ve bu limanlar için yük kabul ederler.
STAUBO LİNE
OKSURUCÜ DERHAL GEÇİRİR TURAL, ÖKSÜRÜK VE BRONŞİTE KARŞI W
Pazarıık
8/ 5/e«
6/ 6/ 948 miktarları
Perşembe 11
Perşembe 16 gösterilen İçler
4 adet lâstik tekerlekli yük arabası 620 metre çelik çek. me süperhi ter boru ile 450 adet takriben 1044 metre ka tan borusu — — Pazarlık
1 — Yukarıda mahlyetlerile, cilnslert ve
hizalarında yazılı gün ve saatlerde Tophanese genel müdürlük alım sa tim komisyonunda İhalesi yapılacaktır. Bu işlere ait şartnameler komisyonda parasız olarak alınabilir.
2 — Tasarlanmış değeri olmayan bu malezemeler İçin istekliler, tek lif edecekleri mal bedelinin yüzde 15 nlsbetlnde güvenme paralarını ko misyondan alacakları bir yazı ile vezneye yatırmaları ve şartnamede ya tılı belgelerle ve makbuzlarile birlikle belirli gün ve saatlerde komisyonda hazır buunmaları. (5364)
Muhtelif Mantar Satın A ınacaktır
Tekel Genel Müdürlüğünden
Güvenme parası _
»
)
p
)
rakj şişesi mantarı
şarap şişesi m r, atan
şampanya şişesi mantarı
Likör şişesi mantarı
müfredatı yazjlı muhtelif mantar
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferleri, s/s Kong Haakon VII 28/Nlsan/948 m/s HAV
• 10-llâ-12/Mayis/948
s/s SÖN N AVI ND
20/Haziran/948 Yukarıdaki vapur Nevyorktan Umanımıza mal getirecek ve Umanımızdan LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK için yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3- Kata müracaat Tel: 44707/8
I
4ü milyon adet
l
i
1
1 — Yukarıda
lına çaktır.
2 — Tazar’ık 1 6 948 salı günü saat 10 da Kabataşta Tekel Mldünügü malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
* — Her birinin ayrı ayrı şartname ve numuneleri beş lira Dilir.de hergün sözü geçen şubeden alınabilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen me paralarile ve komisyonda ibraz edilmek üzere kanunî vesaikle İlkte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
6 — idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı talip lere İhalede serbestıir, «5126'
Gene)
muka
güven bir-
( t-

Tekel u. Müdürlüğü ilânları


i)
Malzeme A ım Şuoes nden :
1 __ Mevcud şartnamesi mucibince 103 ton buğday nişastası pazar
akla satın alınacaktır.
2 __ Pazarlık 4/5/948 salı günü saat 9 30 da Kabataşta Gene) Mü-
dürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her gün sözü-geçen şubeden görülebilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve ı^atte 7725 liralık güvenme parası re komisyonda ibraz edilmek üzere kanuni vesaikle birlikte mezkur Komisyona müracaatları ilân olunur.
5 __ idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayrı talihlere ihalede serbesttir. . )53431
Sultan Zülyezen, hemen o gün nikâh kıydırarak Kameriye ile evlendi; on beş gün süren parlak bir düğünden sonra gerdeğe girdi. Bunu haber alan Ha bes hükümdarı, öfkesinden küplere biniyordu. Birinci vezir Sa-kardiyum da müdhiş bir hayal sukutrna uğramıştı. İkinci vezir Rıi e gelince .. O yakından içir i( m gülüyor;
uzı n ömürler, saadetler temenni e diyordu.
BEKLENMİYEN ÖLÜM
Sultan Zülyezen ile güzel Kameriye evleneli henüz üç ay olmuştu. Kadın, yüklü idi. Aradan altı ay daha geçince dünyaya kız veya erkek bir çocuk getirecekti. Bu çocuk, Sultan Zül-yezene baba olmak saadetini tat tııacaktı.
Fakat memleketini idare etmeyi çok iyi bilen Sultan Zül-yeien, vücudunu idare etmevi nek bilmiyordu. Hele son za-
I

i
I
1
‘1
43.600
13,500
6.000
900 pazarlıkla satın a-
F • •
TIJRKIYE
• *
1 HAZİRAN ÇEKİLİŞİNDE BÜYÜK İKRAMİYE İSTANBUL’
’ KÜÇÜKYALl’da
BAHÇELİ EV
BAN KAS
• t * * A •
ram
C, İARTESİ — 24 4,1P4&
7 29 Ajbş ve program,
M. s, ayarı.
Müzik; Hafif Müzik p^,) Haberler,
Müzik: Çeçitll Hatif Müzik ipi,)
8,30 Müzik; vjncent Lopez Orkestrasından Parçalar (P Müzik: Türküler (pjj Kapanış,
Açılış ve program, M. s, ayarı,
Müzik: Çeşitli Müzik 'PlJ Haberler,
Müzik: Rauyo Salon Orkestrası,
Müzik: Karışık Şarkılar. Müzik: Cumhurbaşkanlık. Armoni Muzlkası,
Wettge: Forgeot: Teike: Meler: Linete:
Konuşma: Kapanış, Açılış ve program, M, s, ayan, Radyo Çocuk Klübü. Müzik: Dans Müziği (Pl.j Konuşma, Müzik; Şarkılar. M. s, ayan, Haberler.
Geçmişte Bugün, Müzik: Sving Melodileri, Sğyliyen: Sevinç Tevs. Piyanoda: Siebert, Müzik: Yurddan Sesler, Radyo Gazetesi. Serbest Saat, Müzik: İnce Saz,
8 45
900
1229
12.30
12.30
1300
13.15
14.55
1500
16.68 1700
1700
18.00
18.30
18.45
19,00
19,00
19.15
19.20
A ji ■ ) ff ı.










İmtiyaz sahibi: A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU -.Yazı işi erini fiilen idare eden: KATİN FUAD — Dizildiği yer: «Yeni Sabah» mürettib-hanesi — Basıldığı yer: «Giin» Basımevi
GAYRİ MENKUL SATIŞI
İstanbul Dcftardarlığısdan
Kapj No. sı
Mevkii ve Mahalle Sokağı eski yeni
Beyoğlu Teşvikiye Kalıpçı
14 146, 148.
150/1
No: taj 148
Ada; 825
Parsel: 9
1
2,
3.
4
5
Marş;
Marş;
Marş;
Marş;
Marş; B. T, G, D.
19.45
20.15
20,30
2035
22.15 Müzik: Dans Müziği (P1.)
21.45 Konuşma: Kitab Saati.
22.00 Müzik: Marşlar -Pl.ı
22.35 Müzik: Dans Müziği (P1,J
22.45 M s, ayarı,
22 45 Haberler,
23.00
23 30 Program ve Kapanış,
Müzik: Dans Müğizi
• PİJ
— —' ■ — ■ ■ ■■ — ■ - — - - - - — —
BUL MAC Al
--------------!
4
•ı
4
4)
t
L
t
'45 6 7 8 S
Tamamı ııın nıukay Cinsi Hissesi yet.
kıymeti
Pey
Akçesi
Binanın üzerinde mevcud kanuni Takvidat
Kargir 1/3 4200 105 1 — Satılığa çıkardan
üç kat hisse on bir bhı Ura
h Ap, ya 1 inci derecede
ipotek lidir.
2 — 2/3 intifaı Ferit Ku tezine aittir.
Yukarıda yazılı gayri menkulün 1/3 hissesi Hıistoforos Feti oğlunun Galatasaray Maliye şubesine olan kazanç vergisi borcundan dolayı Tahsili Emval kanunu hükümleri dairesinde satışa çıkarılarak Beyoğlu Ka zası İdare heyetince 23/2/948 gününde yapılan müzayede sonunda 14170 lira mukabilinde talibi namına İha le kılınmış iken satış bedelini tediye etmesi sebebile yeniden satıça çıkarılmıştır.
ilk Arttırması 3/5/948 pazartesi saat 14 de İkinci ve kati arttırmasıda 13/5/948 perşembe günü ayni saatte icra kılınacaktır.
Talihlerin Pey akçelerini mal sandıklarına yatırarak belli gün ve saatlerde Beyoğlu Kaymakamlığı İdare kurulunda, hazır bulunmaları İlân olunur. (4742)
i
Mron(m Şark Ef»ânes.i
Tefrika No. 15
El
J

I

Yogim: ) HhHrrenı JK. ....
manlarda sıhhatine hiç ehem-yeni evlilere, miyet vermez olmuştu. Çok ça-
Lşıp çok yoruluyor, az yeyip az uyuyor ve terli terli su İçmekten çekinmiyordu. Bu düzensiz hareketlerinin neticesi olarak bir gün ansızın hastalanıp yatağa düştü. Tepeden tırnağa kadar her tarafı ateş gibi yanmağa başladı.
Bu hastalık, acaba Sultan Zülyezeni öldürecek miydi? Hiç yoktan yeni bir şehir, ^eni bir memleket ve nihayet yepyeni bir hükümet tarafından idare edilen yeni bir ülke yaratan Sultan Zülyezen, acaba altı ay
sonra baba olmak saadetine nail olamıyacak mıydı?
SuJtar Zülyezen, ölümü arzu l ımıyan; yaşamak, daima yaşa mak ıstiyen bir hükümdardı. Fakat tâyüı edilen ömürden ziyade yaşamak hangi fâninin elindedir? Ecelin bir defa yakaladı mıydı bırakmaz pençesin den yakasını kim kurtarabilir? Süleyman îbni Davud gibi kamu yaratıklara peygamber ve hükümdar olan bir insana yâr olmıyan yalancı dünya, Sultan Zülyezen jpbi yalnız sayılı insanlara hükmeden bir hükümdara yâr ohır mu? ÖAlümiin ilâ
J
cmı bulduğu halde ölümden yakasını kurtaramıyan Danyal peygamberi kucağından silkip atan düny^a, Sultan Zülyezeni ebedî hayatla mükâfatlandırır mı?
Şübhesiz ki hayır! Esasen doğuşun gayesi yaşamak, yaşayışın gayesi ölmek değil midir? Doğmadan yaşamak, yaşamadan ölmek ve nihayet ölümü hesaba katmadan yaşamak hangi kabadayının kudreti dahilindedir? Allalılık dâvası güden şaşkınlar Allahın emrini yerine getirmekten başka vazifesi olmıyan Azraile lâf anla-
tamazlarsa; Allahlık dâvası güt miyen Sultan Zülyezen ölmemekte nasıl ısrar eder?
îşte bir türlü ölmek istenıi-yeıı Sultan Zülyezen, dört gün-denberi ölıim döşeğinde yatıyor dil. Yüzü sararmış, bakışları sönmüş, nefesi kısılmış bir halde Azrailin sunacağı ecel şerbetini bekliyordu. Belki bir saat, belki yarım saat, belki beş dakika sonra dünyadan el ve eteğini çekip gidecekti. Bu gidiş dönüşlü bir gidiş olmayacak; dünyaya ilk ve son gelişinin ilk ve son gidişi olacaktı. Kara toprak, Sultan Zülyezeni yutmak için timsah ağzını açmış: dev kollarını uzatmış gibiydi
Yesrib, saatlerdenberi hüküm davm duş ucunda otuvuvur, göz yaşlarını, içine sindiıe sindire aglry-’du. Odada dar.) bir çok hükümet, din ve ilini adamı var di.
/Devamı var)
SOLDAN SAĞA :
i — Aiafranga bir-nevi musiki Borçlu adına mesuliyet kabul eden:
2 — Yapmak, Das; ■ ilâve-sile bir nevi yumurta pişirimi
3 — Sonundaki (Y) kalkarsa tartı da kabın ağırlığı. İlâve 'maaşlara»; 4 — Sarhoş değil. Sonuna (T) Uâvesile Suriyede bir göl: 5 — Nota Ne sıcak ne soğuk; 6 — Sucu, Şöhret: 7 — Teııblh edatı; Tersi kene'iriere dahil bir bitki; ;8 — So nuna -M' geUnce pişmanlık. Uyurken görülen; 9 — Yerine koyma, Ördeğin büyüğü.
YUKARIDAN A$AĞI ;
1 — Mücadele, Genişliği; 2 — Kör, idam etmek; 3 — sonu o olunca yüz elli seae yaşa-«aış olan bir Türk, Sonuna (T) ilâvesi’? ödenek; 4 — Taassubum aksi. Tersi nota; 1 — Soğuk bir hayvan: 6 — Asker. Bir Harfin oku ııuşu Asker; 7 — Devre, KesKmîş kalın ağaç parçası; 8 — Baştan çj karma Neva (aynen); 9 — Asfr »Fransızca). Ehli bir hayvan.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 23456 7 8ü
2 â
4 b
•6
/
8
5
f A K K A D AŞÇA
||n;e.« c İTİ 1 R El  N 1 58 C| N » A Z A
A S.B L U V R ■•¥
L.M S: E K U S D 1
Y|E; ! İK'A B »M O B*
AiSiL AiN S 1 |l. El
;SS'M A.RıA E R A;Z
IŞ'A'H 1 K’AHP f
İSTANBUL BELEDİYE
ŞEHİR TİYATROLARI
*
Ba*t 20 de Drıur
Kısmı:
düşman
Yazan : Andre Paul Antolne .
Türkçesl: Lûtf) Telefon: 42157 Komedi Kıunu:
KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N. Nancey n. uc oersse Türkçesl ; Vasfi R Zobd, R Baraıı Telefon : 40409