idare: ITumoımanlye No. 11 Tal Mr«d: «YKNt BABAN, İSTANBUL
Telefon: NHU

ŞPAZAR
25 NİSAN
J948
w • t
OBtUttU YU • ftfUl IBOt »
No. 3298
’AYTBT
î
KURUŞ
)
- V
A
HÜRRİYET VE HAKKIN YILMAZ MÜDAFİİYİZ

\l£
A*
* * •
eHet ecianede bulunul- .
ayanların en a'nemli sajlık vasılasrJtr,'
Yeni Bir Sovyet Manevrası mı?
Türklerine yapılan mezalim
I

Ruslar, Boğazlara dair taleblerinden sar fınazar etmeğe karar vermişler
GöçmejHrk^aşlarımızın AniattığıFacialar “Hepiniz bileklerinizden birer fincan kan çıkaracaksınız; ancak ozaman serbestsiniz,,
Duvarlarında »talinin reaîmlerl bulunmayan ( ûk râıılam ceza, etek ve Haçları kesilen Türk kadınları
r.
Gayri resmî bir Paris haberinde, Rusyantn yeni Ankara Elçisi Lavrişef’in 1925 Türk - Rus dostluk anlaşmasını ihyaya çalıştığı, ve bu iş için Ankaraya geldiği haber veriliyor
Dünkü Son Saat refikimiz Paris mahreçli şu haberi vermiştir:
Moskovadan dönen saiârayer li bir tsvtç diplomatının bir İsveç gazetesine verdiği bej’anat Fransız gazeteleri tarafından neşredilmiştir. Türk - Sovyet Rusya münasebatı ve Boğazlar meselesine işaret eden yazıda deniliyor ki:
Rusyanın hemen hemen iki jseııedenberi münhal bulunan Ankara Büyük Elçiliğine Sovyet diplomasisinin en parlak (Devamı Sa., 5; Sil., Z de)
V.’/
-9'lçd de ebediyen Türk kalacak Çanakkale
Sovyet Büyük Elçisi
r1


Bir askeri
Bayarın kulakları çınlasın!
Demokratların bir araya yelerek nıüşlerel. t.aema karşı harekete geçmeleri lanındır. Daha ne baskı kalkmış, ne kanunlar deyişmiş, hatto ne de şahıslarda
Halk Partilinin mesul olduğu görülmüş,
iar? Pekeri mi rahatsız ettiler?
ettiler, 11 ilmi Uran mı mesul

tebeddül olmuştur. Bir i t itilmiş bir hal inidir? Atıf İnana mı dokundu-Saraçoğlu şükrilye mi iliştiler, Şevket Hatiboğluyu mu iz’aç tutuldu? 'anki çeyrek asırdır işler yolundadır.
V
A
1
1
4
k
’ l
E
( -

U'’.' -'./■h
'' M1 ‘
r* • 7 7^1-4»!
iib
r. Z * ’

w
A lı m e d






Softabaşı,
- Yeni Işık namında Rus uşağı bir Bulgar gazetesinin Yeni Sabah a mezbulıaue hücumlarda / bulunduğunu ve bu arada Bulgaristan Türklerine yapılan alçakça mezalim hakkuıda vak’a zikrederek yaptığımız neşriyatı güya tek zibe yeltendiğini dün yazmış, kendisine lâyık olduğu cevabı vermiş ve yeni bir takım hâdiseleri de ef kân umumiyeye arzetmiştik.
Bugün de bu tüyler ürpertici mezalim serisine devam ediyor ve

vc çocukları
bı. vakalan ı u iğrenç paçavranın suratına çarpıyoruz:
Yeni Göçmenler ne diyor?
Birkaç gün önce Şehrimize gelen göçmenlerden 21 yaşında Abında Softah^sı ştıîrlavı anlattı:
— Rt n BulgaristanlI .......ı
vilâyetine bağlı •...• kazasının
kö'iıjlde doğup büyüdüm Halen annem ve babam oradad r. Onlar yaşlı oldukları i-çin kaçamadılar. /Evlâdım sen ba
Devamı Sa., 5; SU.t 4 deJ
Memlekette, samaıı alevi 1 gibi parjıyan heyecan ve| asabiyetler yavaş yavaş 1 «eemüyor, ortalığı öldürücü bir 11-yuşuklıık, aldımıamazlık istilâ e-1 diyor her şey eski akışını muhafaza eyliyor. Eskiden, tek parti ve toptancılık zamanında, fenalıklar. yolsuzluklar söy lenmez, yazılmaz ve teşhir edilmezdi. Böy-lece umumi efkâr her şeyin tıkırında gittiğini sanır ve zaman zaman yazılan nıedhiyelerle. kasidelerle büyüklerimizin deltasına, ustalığına, başarılarının sonsuzluğuna ikna edilmeğe çalışılırdı. Hakikatler bir gün söylenirse, bütün t u kâğıttan uydurma muvaffakiyet binalarının yıkılıvereceği kuvvetle ümid edilebilirdi.
Halbuki bugün hakikatlerin hiç olmazsa bir kısım, az çok söylenebiliyor. Filhakika henüz, yurdda basın hürriyeti yok. Eldeki kanun, hâlâ Faşist Italyadan alınıp Re-ceb Pekerin şiddetlendirdiği kanun dur. İktidar partisinin en salahiyetli adamları, muhalif nıutbuatı-eşkîya elindeki kamaya benzetiyor. Fakat Türk muharrirlerinin vatanseverliği, cesareti, cür’eti nihayet hakikatleri örten perdelerin aralık edilmesine iıııkâıı verdi. Aralıktan görülen manzara ise dehşet verici mahiyettedir.
Bir gemi sipariş işi konuşuluyor, yerliler değil tâ Amerikalılara kadar bulanmadık kimse kal-


nııyor. Halk Partisi çoğun-
luğu hu pürüzlü dkvalar hakkında bir Meclis tahkikatı açmağa liizunı bile görmüyor *sual takrir sahibi de tatF .İH /'Umduğunu ifade ederek yerine vuruyor. Yalnız bir sej eksik kalf? ( r. (» da Şükrit Ko-çak’a millet namına bir şükran tezahürü yapılması, belki yarın onu da yapartz.
Millete bı.göt5 jerine arpa yedirenler hakkında henüz Mecliste1 konulmağa MJe sıra, gelmiyor. E-saseıı sıra t'lime ne olarak? Atıf inan için laktilt neler konuşuldu? Sonra bu zat. müsterih, zevk y iç relere gitti, ve heybet ile hattâ Şükrü Koçak’ın tahkikat ayüman ası kullandı \e bu bahiste her nedense biraz ha(-safc görünmek istîyen
Muhiddin Baha Pars» da kendisi gibi rey vermeğe teşvik etti.
Yarın buğday mes’elesi daha doğrustı arpa işi konuşulacak, ayni şekiller ve merasim tekerrür edecek. Tartışmalar saatlerce sü-( Devamı Sa,, 3; Sıt. 4 de)
heyetimiz
- — o Pazartesi uçakla Amerikaya gidiyor
Ankara, 24 (Hususî) — Haber aldığımıza göre Tümgeneral Fahri Ateşalpın başkanlığın da bir askerî heyetimiz tedkik-lerde bulunmak üzere Amerika ya gidecektir. Amerikanın Tin-kiyeve yapmakta olduğu askerî malzeme yardımile ilgili olan bu seyahate iştirak edecek olan heyetimiz pazartesi günü îstan buldan kalkacak bir uçakla hareket edecektir.

Celâl Bayar dün Samsuna vardı
Bugün toplanması mukarrer olan D.P. kongresinin 23 Mayısa taliki muhtemel

l
kalbi ve vicdanı ve neşe içinde fs-M/di, tozdu. #kar memlekete döndü, aleyhinde için. reyini
Darüşşafaka Türk Okut m Kurumu (eaki adile Cemiyeti Tedrisiyei Islâmiye) 1Ö48 yılı kongresi dün saat 15 de Daıüş-şafaka konferans salonunda ya pılmırtır.
Kurumun Istanbulda mevcud (Devamı Sa 3; Sü., 4 de)
«m........ ■■■■■■■■■■■■■
Büyük Tefrikamız;
* —~~Tiîrn »•■■••«meiBBt
’Y


( _ J
Sadi Bekter; “Karşınıza açık alınla çıkacak durumda değiliz„
on sene için
dedi ve köylülere beş sabır tavsiye etti
« #
f\gobun Kazı

| Yazan : Sermedi muhtar Alu» | cifeni Sabah» önümüzdeki günlerde okuyucularına fevkalâde mizahi bir eser sunacaktır» Bu eser teminmiş mizah romancılarımızdan bilhassa eski devirleri karikatilrlze etmekte tek salâhiyeti olan Sermed Muhtar Atus tarafından kaleme alınmıştır. Ve kendisi «Agobun Kazı» nm şimdiye kadar yazdıkları içerisinde en güzeli olduğunu söylemektedir. ..
Başından sonuna kadar sizi kahkaha tufanına garke-decek olan bu romana:
1 MAYISTA BAŞLIYORUZ
b
Samsun 24 (Hususî’ — Demokrat Parti Genel Başkanı Celâl Bayar, refakatinde Adnan Menderes ve İhsan Şerif olduğu halde bugün trenle Anka-radan şehrimize gelmiş, tezahüratla karşılanmıştır. Bayar, doğruca Demokrat Parti mer-kezinc gitmiş, burada D. P. ilçe balkanları... ve Dedmokr.a-laı-la tir konuşma yapmıştır. Bayar, buradan Orduya, oradan da Amasya ve Tökada. gidecektir. Bayarın, bu seyahatinin 10 gün kadar süreceği, bildirilmektedir.
(Devamı Sa., 3; Siiu 7 de)
Subaylara dair yeni kararlar
—---o----
Terfi ve yaş haddi yeni esaslara bağlanıyor
Cflâl Bayar, yurd gezilerinden birine çıkarken
İstanbul e. J7. P. kongrelerinden birinde riyaset divanı
C. H. P. Yalova ilçesi yıllık kongresi, dlin saat 13 de ilçe merkezinde yapıldı. Kongreye Yalova merkez, Çınarcık ve Kılıç bucakla nndan gelen —göğüslerindeki altı oklu bavrahlarile— «eksen kadar delege de IştlrAk etti.
Okunan raporda bilhassa, partiye 181 Üye kaydolunduğuna, vatandaş arzularının yüzde doksan birinin tahakkuk ettirildiğine partililerden 263 kişiye de meccani o-larak (istida) yazıldığına bilhassa işaret edilmiştir
Yıllık raporun 1 dilmediğini anlama)
heyetin oyuna arzedildi; rapor-•nnam» Sa., 5; Bü . 8 da)
Ankara: 24 (Hususi) — Haber a hndığına göre Millî Savunma Ba kanlığı subayları İlgilendiren bazı kanun tasarıları hazırlamıştır Ha zırlanan tasarılara göre Altı sene de terfi eden binbaşı ve Albayla-nn diğer sınıflarda olduğu gibi ma aş bakımından üç senede bir terfi etmeleri temin edilmektedir, Diğer tasarılara göre yaş haddi İki sene İndirilmekte ve subayların tekaiidi yesinde nazarı dikkâte alman yıpranma zamanları her yıl için üç ay olarak kabul edilmektedir. )
An karada bir gün de 19 hâdise oldu
Bir kişi öldü, bîr kişi ağır, 18 kişi de muhtelif yerlerinden yaralandılar köyünde olmuş ve Hasarı, Receb, 11 ve
tarla ine,selesinden beri açık olan Mehme teyle dır,
Ikj
hu’ edilip e-
umumi
Ankara- 24 (Hususi) — Sor, 24 saat İçinde şehrimizde 19 hftdi :»- ol muş bir kişi ölmüş bir kişi ağır ya ralanmış ve 18 kişide muhtelif yerle rlnden yaralanmışlardır. Çıkan kav galarm ekserisi kadınlar arasında olmuştur, Bir kişinin ölümile neti ceJenen İlk cinayet Brkânıh Faraş
Ve Hüseyin adlarında dcı;t kişi araları öteden d Oebeyi çif vurmak suretile öldürmüşler
kadjnm yaralpnmasljc netice
(Devamı So., S; Sü., 3 de
Prag'da bir | kaza mı atlattı ?{
Prağ: 24 (AP) — Bulgaristan Baş
bakanı Georgi Dlınltrofun bir otomobil kazası geçirdiğine dair çıkan haberler, Çek hükümeti basın bü rosu, Bulgar Elçiliği ve Cunıhurbaş kanlı£ı dairesi tarafından tekzip edilmiştir,
Filhakika bu sabah bazı Prağ şa zetelerinde çıkan haberlerde, Dimlt rofun otomobilinin taklak attığı bildirilmişti- Dimitrof bugün beraberinde Bulgar ve Çek Bakanlan bulunduğu halde Cumhurbaşkanı Beneşi Sezlmovo Ustide ziyaret etmiştir,
iki memleket arasında dün bir Al man taarruzuna karşı 20 yıl süren bir askeri karşılıklı yardım anlaş ması imzalanmışta-, Başkan Beneş ile Bulgar Başbakanı yarım saat kadar Beneşla çalışma odasında gö rthmüşler ve sonradan bütün grup umumi bir toplantı yapmıştır
D. P. Haysiyet Divânı Başkanı
Hâmit Şevket ince Sovyet ajanlığı ile itham edi’en iki şahsın avukatlığını aldı
Ankara, 24 (Hususî) — Komünistlik propagandası yapmak ve sabotaja teşebbüs etmekten sanık Piyer ve arkadaşı Agobun Ankara birinci asliye ceza mahkemesinde yapılacak muhakemelerinde müdafaalarını milliyetçi tanınan avukatlarımızdan Hâmid Şevket ince almıştır. Piyer ve arkadaşı daha evvel avukat Necmi Öğde-me müracaat etmiş fakat Necini Öğdem böyle bir müdafaayı kabul etmemiştir.
Bilindiği gibi rehrimiz avukatlarından Hâmid Şevket ince, Sovyet matbuatının devamlı surette hücumlarına maruz kalan D. P. nin Genel haysiyet (Devamı Sa., 5; Sü., 3 de)
ÂKVIMDEN BİR YAPRAK
Koruyucu Hekimlik
nezaret edecek... Velhasıl umumi sıh hati ferdlerın Afiyetini korumakla te min oylıyecek.
---1
I ULUNAY )
eçen gün gazetelerden birinde okudum: Bir Amerikalı bize: «Sizde koruyucu doktor yok! demiş. Öyle... p"*"2 Bizdo doktorun yal-1 ,nız koruyucusu dogıl! _________________
korumayıcısı da kafi derecede yoktur ve bundan dolayı memleketin sıhhat durumu bugünkü müdhiş halo gelmiştir; Amerikalının koruyucu doktor dediği (prevantif) doktor, yani hastalığın gelmesini önliyecck hekimdir. Elimizde nıovcud olan doktorlar hastalık geldikten sonra yetişmezken bunun (provantif) İni noreden bulacağız?
Bizde bir adama hastalık gelmedikten sonra hattâ o hastalık onu olden ayaktan düşürecek halo getirmedikten sonra doktora müracaat edilmez; Amerikalı bunu anlıyamaz... no olduğunu biz biliriz.
Meselâ (pravantif) doktor, sekiz kişinin bir odada yatmasına müsaade etnuyecok ; sağlam bir adamın hastalıklı bir adamla aynı havayı teneffüs etmesine mani olacak; herkesin muntazam surotte gıdalanmasına
I
w)r-
Buna tur.
Sekiz neredo
İmkân yok
kişi bir oda yatsın? So
yer altındı aileleı Birisi verem olan çocuk
atsın?
hekimlik» hakkındı seno ovvol devamı Halkın hor ay bı temin içli
ihdas edllmosın
Bunun
böylo
da yatmasın da kakta mı?
Bon kapıcı odası diye kazılan kovuklara sokulmuş biliyorum...
larını iki kardeşılo beraber bir yatak ta yatırıyorlar. Yatırmasın da ne yap sın? Sokağa nıı
Bu «İhtiyati bundan üç dert neşriyat yaptım,
koro doktora müracaatını «Sıhhat karneleri» tavsiyo cttlın. Bunun İçin llorl sürdü ğüm sobobler çok kuvvetli, çok man tiki idi.
Bugün verem bir vatandaşı bir an da kırbaç gibi vurup yoro sermiyor Hastalık yavaş yavaş sokuluyor, yoı leşiyor, komıriyor, ondan sonra deviriyor.
(Lütfen sayfayı çevirinisi
4

OküYUCV
ISI YO


.
1
t&nk o k hın

t
I

■L'S
2Ö NföAN 1018
HER S Alî AH
Yazan: Profesör Kenan
i
I •
L
— 54 —
Demokratların en aı oy alanından 1073 rey noksan kazandığı ve bilhaB aa «ayın laönünün, milleri arkasından yürüteceği zclıabilo yanında taşıdığı Falih Rıfkınm bütün adayların hepsinden aşağı düşerek bu itimadı kendi varlığı ile baltaladığı meydanda duruken üzerinde saatlerce durulması gereken bu konuya rağmen Ulus gazetesinde her tarafta Halk Partisi namzetlerinin kazandığı ilân edilerek bu konuya temas edilmemesi de hakikaten dikkate şayandır.
22 Temmuz tarihli gazetelerde sayın Mareşalin şu beyanı da millete iblâğ olunuyordu;
«Milletin, aldığım haberlere göre, hürriyet vo Lak mefhumunu kav-raıııış olduğunu büyük bir zevklo hissediyorum. Her taraftan, yapılan oebir ve tazyikleri lıabor alıyorum. Fakat bunlar milletin hak j olundaki mücadelesinden vatandaşları ayıramaz. Bu cebir ve tazyikler ne ohırsa olsun, ne derece yapılırsa yapılsın millet bu haklarını er veya geç meşru ve kanunî yollarla almak imkânını bulacaktır. Yeter ki milletin İçindeki bu arzu bugünkü ölçüsüz derecede olsun, mücadele belki daha ciddileşir, Çok daha meşru olmıyan yollarla halka tazyikler yapılabilir. Fakat buna cüret edenler bu millete hesab verecektir. Ben bu milletle beraber istiklâl Mücadelesi yapmış insanım. Milletin varlık ve istiklâl azmine engel olanların daima hüsraua uğradıklarını gördüm.»
trenlerin uzatılması

Otobüs vo Tüneld unutulan eşya
û
Darlık ve bolluk me’selesi
'W
Gazetelerin bu fırsattan istifade ile ziyaret lutfunda bulunarak benden do malûmat almak istediklerini, Tentmuz tarihli neşriyatından anlıyorum.
bende hasıl olan intibaın bir tablosu olduğuna göre bunu da dercet-meği faydalı sanıyorum:
«Dün sabaha kadar teşkilâtımızla yapılan temastan lıemen lıer ilçede sandık ballarında yapılan tasnife göre milletin %85 nisbetinde bize müzahir olduğuna kanaat getirmiş bulnnayorıız. Alacağımız malûmat çoğaldıkça bu nisbetin daha çok artacağına eminiz. Ancak iktidar partisi ile tanı el birliği yapan hükümet, intibalıda bu parti kazandığı halde seçimlerdeki tasnif zabıtlarının ilçelerde tekrar tasnifi için, daha gelmeden evvel, C. H. P. sine galebeyi sağlıyacak şekilde tahrif edildikten sonra sevkedilmesi tekarrür etmiş olduğunu günlerce önceden haber almış bulunuyoruz. Ve zabıt varakalarının, parti temsilcilerinin imzalamasına imkân vernıiyecek enırivâkileriu kanun yapılırken temin edilmiş olmalından tevellüd eden kolaylıkla bu zabıtların tahrif edileceğinden de emin idik.
Seçim komisyonlarında tavzif edilen arkadaşlarımızın zabıtların bir sureti alındıktan ve bunları bazan polislere, bazan komisyon baş-kaıılanna, hattâ bazı kere de Halk Partisi müşahitlerine ve hepsinin de halka imza ettirildikten sonra elimize geçirdiğimizden haberdar ol-mıyan hükümet ve iktidar partisi kaaden birleştirme tasnifine devanı etıniyerek mümkün olan tahrifatı yapabilmek için bu zabıt ve seçim evrakını komisyon başkanlarının nezdinde sabaha kadar bırakarak hakikat hilâfına yaptıktan tutanaklarla ilçe kurullarında ikinci bir tasnif yapmağa başlamışlardır. Bu safhada arkadaşlarımızdan alman malûmata göre orada tasnife esas tutulanlarla bizimkiler arasında çok esaslı farklar görülmekte, hattâ Mareşal Fevzi Çakmak’ııı da reyi Kadıköy seçim knnılunda eksiltilerek bu suretle ele geçen nıikdarın Keceb Peke-re zam edildiği anlaşılmaktadır. Teşkilâtımıza yapılan tamimde bu kabil hallere tesadüf edilir edilmez bir dilekçe ile durum protesto edildikten sonra çekilmeleri bildirilmiş ve vilâyete de bu kabil hareketlerden sureti kafiyede tevakki imkânının temini yazılmış bulunmaktadır. İlçelerden almakta bulund^umuz haberler kurullardan çekilen temsilcilerimizin saatler geçtikçe çoğaldığını ve buralarda diğer parti mü-nıessillcrile müstakil aday miişahidlerinin bu acayip tasnif işinde hazır bulunmakta olduğunu göstermektedir. Maahaza alınmış ve alınacak tedbirlerden değilim.
Hülâsa oylar ikinci rayet nisbetinde azalacaktır. Böyle de olsa alınacak lıer hangi bir netice iktidar partisinin içine düştüğü âkibeti millet nazarında düzeltmekten ziyade fenalaştıracağı muhakkaktır.
Biz aldığımız neticeyi halkımızın partimize karşı gösterdiği muhabbet ve inancın bir mâ keşi halinde gördüğümüz için bu hileler seçimin ismetine ne kadar tesir etmiş olursa olsun, seçmenlerin hepsine partimiz ve milletimiz namına teşekkürü bir borç biliriz.»

Temmuzun 22 31 de gelip gece hulûl ettiği halde henüz tasniflerin neticesi alınmamış, vilâyet ve fırkaca mütemadiyen Ankara ile temasa geçilerek tartışma ve pazarlığa : girişildiği menaubları tarafından tejdd edilen şayialar halinde İstanbulu sarmıştı. Bura halkını teşkil eden bir milyona yakın vatandaş kimlere rey verdiğini tabiî biliyor, Demokrat Parti namzetlerinin hakikaten kahir bir ekseriyetle seçimi kazandığına imân etmiş bulunuyordu. Sandık başlarındaki arkadaşlarımız her bölgede yapılan tasnif neticesini komisyonlar Huzurunda, bulunanlar .bir çoğu da gazetelerle ilân edilmiş olduğu için bu hakikat az çok resmî mahiyet arzetmiş oluyordu.
ÇEŞtTLt MUHABERAT
I
Hükümetle parti ve bura ile Ankara arasında saatler ve günler süren her çeşit .muhaberatın ne neticeye varacağı bilinmiyor, fakat tecavüz ve taaddi tahammül edilmez, hazmolunmaz dereceyi aşarsa memlekette korkunç hâdiselerin vukuu da vali kadar bizlere de muhtemel görünüyor ve zavallı lııcedaju aylardanberı çektiği belâ yetmiyormuş gibi, yine kurullardan kurula, oralardan vilâyete. gelip giderek falcımı, nur muvaffakiyetini, mebuslarının adedini arttırmağa çabaladığı hissediliyor, görülüyor ve anlaşılıyordu.
EtTLEİJLEMİA’EN TASNİF
Yeni Türkiye gazetesinin 22 Bu beyanat sıcağı sıcağına
de amelî bir fayda temin olunacağından hiç de ümidvar
olarak şunu söyliyebiliriz ki %85 derecesinde bize verilen tasnif sonunda komisyon ve kurulların gösterecekleri di-
D. Dm. Yollan Haydarpaşa işletmesi Md. lüğüne
üç senedenberi Tozla içmelerine işliven Gobzeye kadar
hususunda bir çok şikâyet ve müracaatlarda bulunmuş i-sek de bugüne kadar bir ne-iico alınamadı. Vesaitsizlik yüzünden biitiin Gebze ve civar halkı pek elim bir vaziyettedir. Okul çocukları, lıaslular tstanhula gelip gitmekte bir hayli ınüşkilât çekiyorlar. Tuzla içmesinin mevsimi gelmek üzero olduğundan bu trenlerin Gebze-ye kadar uzatılması esbabının teminini tekrar rica ederiz.
Kadri Sağıroğlu Gebze Kakadenize sefer eden vapurlarda hırsızlık Vapurlarda anbarlara yük lenen tuhafiye sandıklarına ucu bükülmüş şişelerle sandık kırılmadan ipekli gömlek ler, çoraplar vo çuvallarda sabun ve sal renin mütemadi surette tüccar mallan çabn-ıııukta olduğu gibi bu defa 25.3.948 de hareket eden ve Bakır şilebile gelen Arhavili bir tüccarın an bardaki tulıa-Ifiye sandığından aynı şekilde beş ipek gömleğiie bagajdaki bir çuvaldan onar metrelik iki top kanaviçe, bir kutu beyaz demse yumağı, üç adet çocuk oyuncağı, lâstik top, bir çocuk kumbarası çalınmıştır. ahnan gömlek kutularının deliklerini görmek mümkündür. Şikâyetle bir şey çıkınıyan bu halin önlen inesi için icabedenlerin nazarı ılikkatlannın celbini rica ederim.
Artvinde Ahıned Kurdoğlu Sivas belediye reisinin bir mektuba cevabı
16 Nisan 948 tarihli gazetenizin ikinci sayfasında Kadri Ort imzalı şahsıma hi ta ben yazılan acık mektuba okudum. Bu mektubda bahse dilen ve kendince başarısızlık adı verilen şeylerin hepsi ha kikaten âri ve sırf şahsî arzularına yer verilmediğinden hissiyatına mağlub olarak e-le alınmış bir yazı olması i-tibarile bunu ten ki d mahiyetinde görmedim. Ancak ortaya atılan bu asızlız İddiaların efkârı umumiye muvacehesinde kapalı kalmaması için ı cevab vermek zaruretini hissederek aşağıda sırasile ar-zediyorum.
(Devamı Sa., 4; Sün 4 de)


MAARİF te
Erkek Sanat Enstitüsünün müsameresi
947—948 ders yılının son günleri yaklaşması dolayısile. Erkek Sanat Enstitüsü son sınıf talebeleri tara fından bugiin saat 14 de İst Kız 11 leşi konferans salonunda bir veda müsameresi verilecektir.
Müsamereye, İstiklâl marşlle baş lanacak, talebelerin hazırladıkları /Akıl Taciri; piyesi temsil olunduk tan sonra millî oyunlar oynanacak ve şarkılar söylenecektir
22 Temmuz-da bittiği halde neticeyi anlamak yine kabil olamamış-1^
hükümet masasına biraz daha •mıhlamışlar ve kendilerini zevale uğratmışlardır. Dünyanın her tarafında suikasdın neticesi bundan başka birşey olamaz. Onun için suikasda tarafdar çılanları bendeniz yalnız cinayetle değil ayni zamanda belâhetla de itham ederim. Gazi Paşanın şehadetini istiyenlerin bu şelıa-detiııden çok zarar görecekleri bendenizce bir emri salimdir.’ ARDAHAN MEBUSU HtLMl BEYtN MÜDAFAASI
Bundan sonra Ardahan mebusu Hilmi Bey müdafaaname-sinde birinci Büyük Millet Mec • lisinden ayrıldıktan sonra Ardahan ve Şavşatta ticaretle meşgul bulunduğunu ve her sene ticarethaneleri için mübaya-atta bulunmak ve bilvesile validesini ziyaret eylemek üzere îs-tanbula geldiğini, siyasî faaliyetlerden uzak kaldığını, bunun Ardahan ve Şavşattan sorutabileceğim söyliyerek Kara Kemalin yazıhanesinde Ziya Hur-şid ve bazı vilâyatı şarkiye mebuslarının iştirâkile yapılan ietimada bulunduğunu söyliyen ler olursa en ağır cezalara razı olduğunu, Kara Kemal ve Ab-diilkdirle suikasd etrafında çalışmadığını ifade eylemiştir.»
Ali İhsan Bey kendisini müdafaa etmiyeceğini heyeti hâ-
tı. Memlekette.mevcud 800 sandığa atılan laakal dörder yüz pusuladan ntinhayseimecmu 360.000 pusulanın tasnifi komisyonlarca bir iki saat zarfında ikmal olunduğu halde bu tasniflere taallûk eden 800 zabıt varakasının 16 seçim kurulunda, böyle günler geçmesine rağmen, bitirilememesi hiç de. tabiî görünmüyor, hayırlı bir mâna ifade etmiyordu. Evet, vilâyetle içişleri Bakanlığı ve Halk ’Partisinin buradaki heyeti ile umumi merkezi arasında durmadan muhaberat işliyor, pazarlığa
(Drvamı var)
APRAK
TAKVİMDEN

Koruyucu Hekimlik
(TJaştarafı 1 incide)
Her vatanda?, her ay doktor muayenesinden geçmeğe mecbur edilirse yalnız ıbu müdtıî? marazın değil onun kadar tahrib edici başka İlletlerin de mevcudiyetini vaktile haber na göre tedbir hazırladık. Meselâ bir delikanlı dan gizli )nbir kadın
yakalıyor; korkudan kimseye haber veremediği için hastalık İstediği İlerliyor ve o genç vücudda ağır ribat yapıyor; sıhhat karnesi doktora derdini dökmeğe mecbur çektir.
Yazdık, yazdık... Bir türlü belodiye yapmadı. Yalnız vali, ailenin sıhhati İle aile reislerini alâkalandırmak gibi bir teşkilât vücude getirmek İstedi j arkası getmedû
alır vo o-
babasın-hastalığı
Bibi tah-onu ede-
Geçen gün yino gazetede bir köylü mektubu okudum. Sıvasın Zara kazasına tâbi bir köyde sari bir hastalık çıkmış, kısa bir zamanda kırk elli kişi ölmüş... Hastalık devam ediyormuş. Mektubda: cDoktor uğrağı ol-mıyan bu köylerde zuhur eden bu has talığın teşhisi de mümkün olamamıştır.» deniliyor.
Şaşılacak şeyi...
Bu köyün muhtarı yok mu? Ne diye nahiye müdürüne koşmamış? Kaza, buna neden alâka göstermemiş? Bu kadar tâkayıtlık inanılır şey değil.
idari teşkilâtımızda pek çok kusur var. Fakat sıhhat ınes’elesinde zannedersem hiç bir şey yapmamışız, (Ölü nokta) dayı».
Ayda ancak 80 lira alan binlerce ücretli memur, aslî kadroya geçirilmeleri için mes’ul makamlardan alâka bekliyorlar
"" w ■ «
fade ettlrllmemektedır.
Ücretli ve vekil memurlar, İdarenin İhtiyacım göz önüne alarak, p, T, X genel müdürlüğüne müteaddit defa müracaat ederek, aslî kad roya alınmalarını ve bu hususta bir İmtihan açılmasını istemişler fakat idare bu pek yerinde teklifi reddetmiştir.
İlgililer çok acıklı bir durumda bulunan ücretli ve vekil memurla nn aslî kadroya ithali için. P, T, T, genel müdürlüğünün faaliyete geçme zamanının çoktan gelmiş olduğunu İleri sürmekte ve P, T, T, Baş müdürlerinin 29 Nisanda Ankara-da yapacakları toplantı da bu me-aeleyl ciddiyetle incelemeleri lâ-aım geldiğini iddia etmektedirler.
Ve yine pek yerinde olarak, alâ kalı makamlar teyld et'Dektedir'er kİ, bugün ücretli )’ 1. T, memurla rinm ayda aldk)arı ec lira ila melerine Imiân yoktur.
I "W" ■ • 1 (
P T. T, Genel Müdürlüğü emrin de çalı'an ücretli ve vokll P, T, T, memurları, hayat pahalılığınm had bir devreye yükseldiği son yıllar 1-çinde artık geçimlerini sağlayamayacak bir duruma glrml, bulunmak tadır.
Bugün P, T, T, merkezinde bllyilk fedakârlıklar göstererek mesailerine devam eden ve asil kadroya da İlil memurlardan hiç de az vazife görmeyen binlerce ücretli ve vekil memurların eline, bugün vergiler kesildikten sonra, ancak 70—80 lira geçmektedir, ki bu miktar, aileleri olanların geçimlerini mümkün kıl maktan çok uzaktır.
Diğer taraftan öğrendiğimize gör ü e r e t 1 1 kadrosunda bulunan memurlara, P, T, T, 1 daresi tarafından çocuk zammı, do ğum ikramiyesi ve ölüm halinde yardım parası da verilmekte, hattâ âcil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için, yardım sandığından dahl^ İsti
E. T. T. İdaresi bu nevi eşyayı sahiplerine iade hususunda müşkülât çıkarıyor
ge^m
M ÜTEFER R ÎR
Burhan Toprak istifa mı edecek?
ih
Yapılan tahkikat neticesinde malelliği görülen Güzel Sanatlar A kademisi Müdürü Burhan Toprak, İdari makamlar tarafından istifa ya "davet edildiği iddia olunmakta dır,
Egiliierden öğrendlğlmiae göre Burhan Toprakta istifa etmek arzusunu göstermiştir
Çiniliköşk Fatih yıldönümünde kütüphane olarak açılacak
Istan’oululn Fatih tarafından fet hinden sonra yapılan İlk binalar o lan Çinili Köşkün 250 bin Ura sar file yeniden tamir ve restore edil meşine karar verilmiştir,
Halen müze olarak kullanılan i köşk kütüphane haline getirilecek ı ve Istanbuiun fethinin-500 üncü yd dönümünde aFatih kütüphanesi» a dile annuma açılacaktır.
Çocuk bayramı neşe içinde devam ediyor
23 Nisan Çocuk bayramınm ikin cl.günü de büyük bir neşe ve sevinç içinde geçmiştir,
Halkevlerinde, ilkokullar tarafın dan temsiller verilmiş ve çocuklar -için filimler gösterilmiştir.
Diğer taraftan dün öğleden son ra pminöımll Halkcvinde 32 inci ilkokul tarafından müsamere veril miştir,
Telefon başmüdürü Ankara ya gidiyor
29 Nisanda yapılması tekerrür e den P. T, T, Başmüdürleri toplantı srnda hazır bulunmak ü bul Telefon Başmüdürü Hayri Ok tay bugün Ankaraya hareket edecektir.
Diğer taraftan Posta ve Telgraf Başmüdürü Tevflk DlnçleUn de bu gün Ankaraya hareket etmesi muh temeldir,

POLİSTE
Bir adam arkadaşını torna ile yaraladı
I
Şnhremininde.Mehmed Aliye ait İplik fabrikasında çalışan ismet ev velkl akşam arkadaşı. Zekeriya İle bir alacak meselesinden çıkan mii nâkaşa neticesinde kavgaya tutyş muştur
Bu esnada asabına hâkim olamı yanZekerlya eline geçirdiği torna İle ismeti İki yerinden ağır surette yaralamıştır.
Yaralı Guraba haötahanesine kal dirilmiş ve suçlu yakalanmıştır.
Mangala düşen bir çocuk yaralandı
Üsküdarda Süleymanağa Çeşmesi sokağında oturan Meral adında bir çocuk evvelki gün evde kimse bu lunmadığı sırada mangalın üzerine düşmüş ve etekleri tutuşrak vücudunun muhtelif yerleri yanmıştır ,
Ağır yaralı çocuk Numune hasta hanesine kaldırılmıştır, Tramvaylara atlıyanları sivil memurlar da yakalıyacak Hareket halinde olan tramvayla ra atlayanların sayısı gün geçtikçe çoğalmakta, bu yüzden ileri gelen kazaların, sayısı artamktadır-
Tramvaylara atlayanları, şimdi ye kadar resmi elbiseli polisler ta kip etmekte ldl-
İlgililerden öğrendiğimize göre, tramvaylara atlayanların sayısını azaltmak ve-buna mahal vermemek İçin sivil emniyet mensupları da tramvaylara atlayanları takibe memur edilmişlerdir
Filoloji talebelerinin çayı çok güzel oldu
Edebiyat Fakültesi Filoloji talebe lerL d.ün saat 14 te Taksim, belediye gazinosunun camlı salonunda, neşe ve eğlence İçinde geçen bir ta mşma çayı vermişlerdir.
İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm?



A
Yazan Ca
t: 1 4 •k

’e
V'




tl 11
^eirüctt No. 244
kiminin vicdanına iltica ettiğini söylemiştir.
Kâtibi mes'ullerden İbrahim Edhem Bey taklibi hükümet ve 3uikasd ile alâkadar olmadığını, taşrada faaliyeti ticari-Yede bulunduğunu söyliyerek beraetini taleb etmiştir.
Hüsnü Bey intihabatta Mü-dafaai Hukuk namına çalıştığı nı, muhalefet etmediğini, Ca-vîd Beyin evinde içtimaa intihabat maksadile iştirâk ettiğini ve hükümetin istimzacı neticesinde akdolunan bu ietimada söz almadığını söyliyerek Ali Ih3an Beyin, Kara Kemal Beyle suikasd endişesile yqp* tığı nıiinakaaşdan herkine bahsettiği hakkında ifadesini reddederek, dokuz maddelik
Tramvay, Tünel ve Otobüslerde unutulan tşyamn sahiplerine tesll mlnde E, T, T, idaresi tarafından güçlükler çıkarılmakta, eşyalar sa hlplcrine verilmemektedir.
Vatandaşlar, bilhassa Tünel 1da resinden şikâyet etmektedirler
Tünel klaresl, eşyasını unutan va tandaşlara, ispatlarına rağmen eş yalarını geri vermemektedir/Kaybo lan eşyaların kendilerine ait olduklarım renk ve evsafile birlikte tarif eden yolcuların basit bir renk yanlışlığı yüzünden yalancılıkla İt ham edildlklerlde bu yolda ileri sü rölen iddialar riimlesindendir
Meselâ kaybolan eşyanın rengini söylerken, san denilse, eğeT eşya a-pık veya koyu san renkte ise. eşya sa lıiblne verilmemektedir.
ilgililerin, bu hususta titiz davranmaları her nekadar yerinde ise de, vatandaşların günlerce kıymetsiz de olsa sahibi bulundukları bir eşya peşinden koşturulmaları ve iş lerini güçlerini bıraktınlmalan, hiç de doğru görülmemektedir
Anzak hey’eti, dün Geliboluya gitti
Çanakkale harbinin 33 üncü yıl' dönümü münâsebetije, bu muhare bede ölmüş bulunan Aıızak askerle rlnin mezarlarını ziyaret etmek ü zere Uçgün evvel gelen Yeni Ze lamda heyetinin ikinci kısmı dün şehrimi te gelmiştir.
Heyetin bu kısmı. Tümgeneral Sır. Leslie Marsheadın başkanlığın dadır.
Anzak heyeti, dün Güneysu vapu ru ile Geliboluya hareket etmiştir,
Heyet şehrimize döndükten sonra 30 nisanda Tobruğa hareket ede çek ve orada Anzak âbidesinin aç» liş töreninde hazır bulunacaktır
---------Q
Göçmen evinin tevsii kararlaştı

Biz insanlar doğra sn hiç bir peyden memnun olmayız. Her gün ağzımızdan bir şikâyet çıkar. ■ Başınızı sokup oturduğunuz eviniz tamire muhtaçtır. Belki de yıkılmak üreredir. Şunu tamir ettireyim der, dükkân dükkân dolaşır çimento ararsınız. Her baş vurduğunuz yerden: Yok! derler. Belediyeye müracaat ederdiniz. İmkânsızlıktan balıspderler. Her taraftan çimento darlığı sözleri kalağınıza gelir. Tabii bu darlık sizin gibi iki göz odasını tânıir ettirmek âstiyenler içindir. Hele şöyle şehri bir dolaşın da görün. Suadiyeıle, Beıoğltıuda veya N-bulun her -hangi bir tarafında yükselen dört, beş hattâ altı katlı apartmanlar veya İstanbul Ü-niveraitesi, radyo evi gibi bir türlü bitıniyen binalar çimentojn harman edip yutarken başınızı soktuğunuz eveeğiziııizi tamir ettirmek için çimento aramak kadar gaflet olanınz.
Son günlerin mühim mevzuların dan birisi de buğday darlığıdır. Söylendiğine göre iıesah-ız b ığday ihraç edildiği içiu bugünkü darlık doğmuş.
Ziyanı yok diyeceksiniz. Memlekete döviz girsin de varsiıı arpa yiyelim. Fakat hakikat .düşündüğü niiz gibi olsa biz de sîzin gibi sevineceğiz. Bu gidon buğdayların yerine memlekete bol hol ve ihtiyaçtan çok fazla ejı yeni model lüks makam otomobilleri, l'.ususi otolara, Naylon tarak ip Lı.çalar daha bilmem ne kadar lüzumsuz »ifdi.
Ekmek parasını bulmaktan âciz olan halk, onları bugün uzaktan doya doya seyrediyor. Midesinin açlığını hiç olmazsa göz banyosilo gidermeğe çalışıyor. Ekâbiı gibi onlarla esini süsleyip karşısında şampanya içuıiy orşa da hiç olmaz sa mağaza canıekânlarında seyrediyor. Bu da kâfi değil.uııi?
Şimdi bir darlıktır gidiyor. Buğ day darlığı, çimento darlığı, et darlığı, daha bilmem ne darlığı. Halbuki bir de alâkadarları dinleyiniz. Memleket güllük, gülistanlık. Halk refah içinde ve her şey bol. Beıj de bunu tasdik ediyorum. Siz ne derseniz deyin. Ortada hakikaten bir bolluk var:
Başta işe yaramaz bir sütü insan bolluğu var... Darlığa gelince...-Artık orasını ben söyleuxi-yeyim...

programdan haberi olmadığını ifade «»Emiştir Hüsnü Bey, Kara Kemal Beyle olan münasebetinin bir tarihçesini yaptıktan sonra Kara Kemal Beyle siyasî faaliyette bulunmadığını ilâve ederek mahkemenin adaletinden emin bulunduğunu söylemiştir.
Vehbi Bey Kara Kemal Beyin el ve ayağı olduğu hakkın-daki iddiayı reddederek şirketlerden hiçbir suretle mütenef-fi’ olmadığını söylemiş ve be-raetini taleb eylemiştir.
Hüseyin Cabid P.ey müddeiumuminin, hakkıııdaki talebna meşine teşekkür ederek heyeti hâkimenin adaletine iltica ettiğini, bir müdafaada bulunmı-yacağmı söylemiştir.
da ilerde görülecek itibare alarak, Sa-göçnıen evini geniş arada mevcut .bina
Avıupada bulunan ırkdaşlarımızın deniz ve demiryollarile kafileler halinde yurda getirilmesine devam edilmektedir. Sağlık ve Sosyal Yar dımr Bakanlığı ihtiyacı nazarı rayburnıındaki letmeye ve bu
lara bir yemekhane, çamaşırhane ve yatakhane ilâvesine karar vermiştir, Göçmen evi halen dolmuş vaziyettedir, Göşmeıılerin esas yer Jerine yerleştirilmesinden sonra tevsi ameliyesine devam edilecektir,
Galatasaray lisesinin çayı neşeli geçti
Galatasaray lisesi talebeleri tara fından. dün saat 15 de. Taksim be lediye gazinosunun büyült .salonun da bir çay verilmiştir.
Toujantı, saat 19 a kadar neşe i çinde geçmiştir .
FIKRACI
Doğu Akdeniz seferlerine başlanamıyoı
Denizyolları vapurları tarafından yapılan Doğu Akdeniz seferinin, Alışırda Kolera zu_ıuru dolayısıle muvakkaten tatil edildiği malumdur. Fakat Kolera bundan 3—4 ay evvele tamanıile geçmiş ve bu inak şatla seferlerini tatil eden diğer e( nebi firmaları tekrar sefere başla djkları halde Denizyollarında bir hareket görülmemektedir.
Bu hususta Denizyollarında dişle görüştüğümüz ilgili bir şimdilik elde kafi derecede
bulunmaması dolayısile. bu hattın açılamıyacağun bunun, ancak Ama rikadan satın ahnan ve tamirine başlanan gemilerin gelmesinden sonra mümkün olabileceğini söyle miştlr,
hiç
ker zal geni
t
Müteakiben sıra ile getirileni diğer maznunlar bir söyliyecekl ’leri bulunmadığını ve mahke-i menin kararma intizar ettikle-1 rini ifade eylemişlerdir. /
Burada muhakemeye nihayet) verilmiştir. 1
MAHKEME KARARI J 1926 yılı ağustosunun 26 ncıi perşembe günü İstiklâl mahke-| meşinde okunan kararname su-4 reti bervechi âtidir: )
«Muhakeme safahatını tesbiti eden ifadat makamı iddianın i talebnamesi ve maznunların mü ı dafaatı mütalea ve tedkik olu-Z narak husulü kanaate kâfi gö-V rüldü. Bu tahrirat ııetayicinq’ nazaran Harbi Umumiyi ve. Harbi Uumumî esnasında dev-1 let umurunu hüsnü idare ede-{ miyerek memleketi inhizanı ve, izmihlâl tehlikesine ilka sure-J tile mevkii iktidarı alarak ve/ı kendi kendisini feshe ntıecbu?) kalan ve ekseri rüesası menıle-J keti bizzat açtıkları felâket u-4 çurumunda bırakarak firar ey-l liven îttihad ve Terakkinin ye« i ııiden mevkii iktidara getiril?7 mesi maksadile lıafî ve suikas- J da müntehi bir faaliyeti siyasi-) ye şebekesinin ’/rıir rnuhake-1 matında taayyi’n ve tezahür e-) der. mevcudiyeti Ankarada îk-ı mal edilen safahatla sureti ka-| tivede teeyyüd etmiştir. Harbi!
tDevamı tu/ V _______________________________J
Bir sarhoş kendisine rakı verniyen meyhaneciyi yaraladı
Küçültpazavda Yirmibeş Palas o telinde oturan Ali Kartal adında bi risl evvelki akşam ayni semtte kof teci Ibralıimin dükkânına giderek rakı istemiş, vermeyince de masa ü zerindeki su şişesini başına indir miştlr,
Kafatası zedelenen İbrahim bay gın bir halde hastahaneye kaldırıl nuş, suçlu yaklanmıştır,
*
1364
Rumi
Nisan
12
T4KVUN *
NİSAN 1943
Pazar
1367 Hic: Cem âhır
15
Kasını 170 - AY 4- GÜN 116
Vaidtler
Güneş Öğle İkindi
Akşam Yatsı
Imsâk
bJ.
Vasati S.
6
13
17
19
21
4
D. 06 12 01
59
40
20
Ezani D. 09 16 03
s.
10
5
9
12
1
8
41
23
A
V

*

1
)■
Bu sabah
hükü-
EV
Cüzdanı
bildirilmiştir
4
•*
*
*
«.
-ri
4



25 NİSAN 1MB
TÜN! 3 X 0 X H
SAYFA: 3
rm
ilki Ingiliz gazetesi*!® çıkan tahlil yazılın
{ Londra, 24 (A.A.) |
» «Times» gazetesi «Biti I I buhranı» başlıklı yazı sn- 1
) da Batı «medeniyeti» nef- (
4 hunıuııu tahlile gayret ît- 1
| inektedir. j
( Timesin kanaatince 1
) tı Avrupa derin bir s?s- |
| yal buhrana tutulmuştır. 1
) Ve bunun âraz ve seteb- 1
| leriııi birbirlerile karşiaş 4 f tırmaktan kaçınmalıdır. 2 1 Gazete ezcümle şöyle di- ( s y°r: i
ı Bu buhranın bugün al- f
5 mâkta olduğu şekil ışıl (
) mahiyetini gizlemektelir. f
( Kominformun politbıro- (
) nunıın faaliyeti batı A.v- ı j rupanın maruz bulunduğu «
) iç felâketlerin sebebi de- )
( ğildir. Aksine batı Avru- (
) paran maruz bulunduğu ) c buhran bu bölgenin sözde (
) komünist dininin tesir al ) j tında kalması tehlikesini ç ) arzetnıektedir. Eğer batı- ) j nır. mânevi kale duvarları C ) çatlıyor ve temelleri sarsı- ? s lıyorsa bu duvarların âze- ( ? rir.ûen komünizmi takbih ? S etmek kâfi gelmez, bunun s f temellerini tekrar sağlım- / i laştırmak lâzımdır, ilk C
( önce bu temellerin neler 2
) olduğu tesbit edilmeli ve 5
( batının mânevi kıymetle- c
) rinden nıübhem ve karışık )
( kelimelerle bahsetmekten (
J çekinmelidir. I
C Bunu müteakib gazete, c
) yarın Londrada Ingiltere- ) s nin muhtelif kiliselerinin t ? temsilcilerinin iştirâkile ) \ toplanacak olan batı Av- C ? rupa hakkındaki konferan ) ? sı bahis mevzuu ederek ( ? katolik partilerinin batı S £ Avrupada ovnamış olduk- ( 5 lan rolü belirtmektedir. • J ( Londra. 24 (A.A.) — ı ) Yorkshire Post, batı Av- ? ( rupa için en esaslı mesele- S ) lerden biri olan Almanva ç t meselesini bahis mevzuu i I ederek ezcümle şöyle di- r
) yor ’■ )
) Halledilmesi gereken ? C mesele batı işgal bölgele- 2 ? rıne uygun bir hükümet S s şeklinin bulunmasıdır. Ba ( ? tı Almanya simdi demir S S perdenin bu tarafında Av- c ? rupanın kalkınmasında ro » S liinii ovnıvacak bir duru- c
( ma getirilmelidir. Batı Av ) j ruua ile Birleşik Amerika (
( batı işgal bölgelerinin ü- S
) zerlerine düsen rolü oyna- (
( m «lannı temin edecek o- ) 5 lan ekonomik sağlığı tek- (
( rar kazandırmak çaresini ) * bulmalıdırlar. Batı devlet ( | adamlarının karşılaşmış ) | bulundukları vazife Al- ( t manyanın ekonomik kal- ) I kınmasını sağlamaktır. ( j Bununla beraber son haf- ) | talar zarfında vukua ge- $
len bütün olavlar bir Al- C I man hükümeti kurulma- 1 | dıkca Avrupanın ekono- (
) mik kalkınmasının imkân- ) f sız olacağını gösterdiği gi (
) bi gene vukua gelen olay- I t 1ar bu hükümetin kunıl- 1 j duktan sonra, batı devlet- 1 I lerine aykırı olması müm ) Icün, Alman menfaatlerine c | hizmet edeceğini de isbat
p etmiştir. Bu halli müşkül | bir durumdur. Müttefikle-I rin devamlı işbirliği ve te I yakkuzu hariç, bunu hal-■ ledecek başka basit bir ^çare mevcud değildir.
Rusya
Amerikadan altın çekti
Vaşlngton: 24 (AA,) — Ticaret Bakanlığından bildirildiğine göre Rusya harbden. evvelki müd-detlc-nbcrl İlk defa olmak üzere Blj ( leşik Amcrlkadan altın çekmiştir
Dört milyon döryüz doksan bin al tın tutan bu tahsllât nisanın İlk haftası zarfında vuku bulmuştur,
Rusyanm Birleşik Amerika da yet rmş milyon dolar kıymetinde altını ka i m ıstır
Çaldaris, Bulgaristan barış anlaşması şartlarını yerine getirmediği müddetçe • müzakerelere girişemiyeceğini söyledi Atina, 24 (A.A.) — Söylendiğine göre Yunaistanda yeniden diplomatik münasebetlere girişmesi tavsiye edilen Bulgaristan, Yunanistanın Bulgar top laklarından isteklerinden vaz geçtiği takdirde bu davete cevab vermeğe hazır bulunduğunu bildirmiştir.
Fakat Yunan Başbakan Yardımcısı Çaldaris beyanatta bulunarak Bulgaristan barış and-laşmasının kendisine tahmil ettiği .şartları yerine getirmekten istinkâf ettiği müddetçe Yunan hükümetinin görüşmelere giriş miyeceğini söylemiştir
Bundan başka Çaldaris Birleşik Amerika ile îngilterenin pek yakında Sofyada teşebbüs» te bulunarak Bulgar hükümetini, barış andlaşması şartlarının yerine getirilip getirilmediğini kontrol ile mükellef komisyonun Bulgar topraklarına girmesine mâni olduğundan d( layı protesto edeceklerini ilâve etmiştir. Komisyonun Bulgar top Taklarına girmek istemesinden maksad Yunan - Bulgar hududunun silâhsızlanması işini kon (rol etmektir.
T UN AN İST AN - ARNAVUD-
LUK HUDUDUNDA
Londra, 24 (A.A.) — Haftalık Time And Tide gazetesi, Yunanistandaki muhabirinin çektiği bir telgrafa dayanarak Yunanistanın Arnavudluk sınırlarında cereyan eden hâdiselerin acıklı bir tasvirini yayınlamaktadır.
Gazete ezcümle şunlaıl yazmaktadır:
Kastanyani köyü bundan altı hafta evvel küçük bir Yunan birliği tarafından işgal edilmiştir. Arnavudluk sınırına en
yakın nokta sınırdan 552 metre uzakta bulunmaktadır. Hemen her gün ve her gece Kastanyani köyü bazaıı Arnavudluk toprak lan içinden bazan Yunan afazisinden açılan havan topu veya mitralyöz ateşine maruzdur. Arnavudluk tarafından ateş &-çan âsiler hiçbir tehlikeye maruz değildirler. Çünkü bunıara yapılacak mukabele, Arnavvdlu ğun bitaraflığına tecavüz addedilmektedir. Arnavudluk toprak larına düşecek bir obüs parçası veya bir kurşun Yunanistanın sebeb olacağı ve mütecavizlikle vasıflandırılacağı milletler arası Lir hâdise doğuracaktır.
Ateşin sınırın öte tarafından ecildığını tesbit için birleşmiş milletler Balkan komisyonunun bu bölgeye gönderdiği iki üye nin uzun boylu çalışmalarına lüzum kalmamıştır. Sınıra vardıkları zaman bu üyeler üzerine de ateş açılmış ve hâdise tesbit edilmiştir.
Bu delil, halihazır hükümeti devirerek Yunanistanda bir komünist diktatörlüğü kurmak i-çin girişilen harekete Yunanis-tanın kuzey komşuları tarafından yardımlar, yapıldığına dair mevcud delillere ilâve edilecektir.
1 —— 1 ■ ■ —■ ■■ ttalyanın Anıerikaya •• 1 ■ • w o
ödediği
harb tazminatı
Va^ington: 23 (A.A,) - İtalya dan harb tazminatı hesabına Birleşik A merikaya beş milyon dolar tediye etmiştir,
İtalya bu parayı 14/8/1947 tari hinde imzaladığı bir anlaşma gere ğince kabul etmiş bulunuyordu.
IKuUakianı
Çınlasın1!
fKaşmakaleden devam) rooek. zonanda Halk li’art i sİ ço« ğunluğu tahkikata lüzum görmi-yeeok... Ve millet de arpa yemeğe devam edecek.
Demokrat Parti kurucuları ve turafdarlan, bu gidişten sızlan-inağa başladılar. Cumhurbaşkanı-uın, Halk Partisinin kınmi aeçlmle-n lıehemeha! kazanması yolunda bazı delegelere verdiği söylenen talimat muhalefeti biraz sinirlendirmiştir. Diğer taraftan hükümet baskısı da, Demokratlar aleyhine, bâlâ siirüp gitmekte imiş... Eski Metler,- eski usuller devam ediyor diye Samed Ağsoğlu feryad ediyor.
Bu neticede şaşılacak ne var? Bu gazetede, bu sütunlarda her giin haykırıyoruz, değişen hiç bir şey yoktur, ne kanunlar, »e zihniyet değişmiştir. Samed Ağaoğ-fu, bu feryadını gazetede yazmadan evvel Celâl Bayan durumdan haberdar etse ve evvelâ onu baskı nııı varlığına ikna’ etse daha iyi eder Hattâ «Yeni Sabah» bu kadar ısrar ile hürriyet ve Demokrasi lehinde neşriyat yapıyor diye bizzat Demokrat Parti kurucu lan tarafından bile hoş görünmüyor. Onlar da şahsi zevk ve arzularını tatmin etmek ve bazı makamlara hoş görünmek için muttasıl Haysiyet Divânı kanalile a-dam ihraç etmekle meşguldürler. Malbuki Demokratların bir araya gelerek müşterek hasına karşı harekete geçmeleri lâzımdır. Daha ne baskı kalkmış, ne kanunlar değişmiş, hattâ ne de şahıslarda tebeddül olmuştur. Bir Halk Partl-Linin mes’ul olduğu görülmüş, i-gitilmiş bir hal midir? Atıf İnana mı dokundular? Pekeri mi rahatsız ettiler? Saraçoğlu Şükrüye mî iliştiler, Şevket Hatiboğluyu mu Iz’ac ettiler, Hilmi Uran mı mes’ul tutuldu?... Hiç kimseye ilişil-memiştir, sanki çeyrek asırdır işler yolundadır. Hiç bir fenalık yapılmamıştır, hiç bir suiistimal yoktur, makine düzgündür... Demokrat Parti ve umumiyetle muhalefet böyle uyuşuk, hissiz ve bir birine kırgın bir halde kaldıkça hele matbuat kanunu da ayakta durdukça her hangi bir salâh ve iyilik beklemek kösenin sakalının bitmesine intizar etmekle müsavi olur.
A. Cemaleddin Saraçoğlu

Din öğretimi ve dinî meslek mektebleri
C. H. P. Grupu komisyonu tarafından hazırlanan rapor, salı günü Grup Genel Kurulunda görüşülecek
Ankara: 14 (Hususi) — Din öğre timi hakkında C, H. P, grupu komls yonu tarafından hazırlanmış olan raporun İkinci kısmı önümüzdeki salı günü c, H, P, Meclis grupu ku rulunda görüşülecektir. Raporun 1 kinci kısmı İmam hâtlp mekleplerl açılmasına dairdi Komisyon bu o-kullann Diyanet işleri tarafından açılmasını kararlaştırmıştır- Ancak bir kısım üyeler bu karara muhalif kalmışlardır, ve bu okulların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açılma sini ileri sürmüşlerdir Raporda bundan başka Üniversitemizde İslâm ve ilahiyat Fakülteleri açılması da tavsiye edilmektedir, Bu hususta da komisyon üyeleri ara smda bazı görüş farkları meydana çıkmıştır.
DİNİ MESLEK OKULLARI
Ankara: 24 (Hususî) — Orta Do ğuda yaptığı tetkiklerden memleketimize dönen Bingöl Milletvekili Tahsin Banguoğlu Ulus gazetesinde çıkan bir beyanatında din mev zuuatma temas etmekte ve şöyle de inektedir: «Biz 120 yıllık çetin bir mücadeleden sonra memleketimizde zihniyet birliği yaratmış bir mille tiz- Geçen asır içindeki manevi pe rişanlığımızı hatırladıkça tüylerimiz ürperir. Şimdi din dersleri oku
Karmen’deki eşek gecede 10 lira alıyor
Ankara: 24 (Hususi) — Devlet O perası dün akşam Karmen i tem sile başlamıştır. Karmen.. operasın da sahneye bir merkep de çıkmak tadır, Bu hayvanın sahibine söylen diğine göre gecede on lira kira ve rilmektedir Ancak, buna mukabil orkestranın bir kemancasının gece de beş lira aldığı beyan edilmekte hazin bir tecelli! ) diye tavsif olun-maktadır.
Çörçiî, Leon Blum a bir mektub gönderdi


Sosyalistler, Avrupa Birliği hususunda bir inhisar tesis etmek iddiasında bulunamazlar
Paris, 24 (A.A.) burada 11 Avrupa memleketi
nin iştirâkile bir konferans a-çılmıştır. Konferans iki gün devam edecektir.
Delegeler, kendi partileri basınından batı Avrupa federasyonu meselesini tedkik edeceklerdir. Bu konferansa şu memleketler delegeleri iştirak edeceklerdir:
Hollanda, Fransa, İngiltere, Avusturya, Çekoslovakya Almanya, İspanya, Norveç. İsveç, Danimarka ve İsviçre.
Delegeler muhtelif şeyler me-yanında M. Blum ile M. Chur-chill arasında teati edilmiş o-lan mektublan tedkik edeceklerdir. Bazı sosyalist grupları, ezcümle İngiliz sosyalist partisi, Avrupa birliği hakkındaki


La Hayc konferansına, bir muhafazakâr olan M. Churchill başkanlık ettiğinden, iştirâki reddetmişlerdir.
M. hurchill, M. Blum’a gönderdiği bir mektubda sosyalistlerin Avrupa birliği hususunda bir inhisar tesis etmek iddiasında bulunamıyacaklarını ifade etmiştir.
M. Blum buna cevaben, sosya Üstlerin iştirakleri olmaksızın Avrupa Birleşik devletlerinin kurulmasına imkân olmadığı doğru ise sosyalistlerin Avru-panın birliğini yalnız başlarına tahakkuk ettirme iddiasında bulunmadıkları gibi sosyalistlerin bütün parlamentolarda çoğunluğu elde etmelerini bekle-miyeeckleriin bildirmiştir.
fBaştarafı 1 incide) âzasından ancak 75 i gelmişti. Sacid Iezelli’nin kongre başkanlığına seçilmesinden sonra gündem mucibince okunan yönetim kurulu raporunda Millî Eğitim müfettişlerinin teftişleri neticesinde eski müdür Reşa-dm vazifesine nihavet verildiği, bilâhare müdürlüğe tâyini Bakanlıkça da tasvib olunan Mazlûm Buysan’ın da kendi is-teğile istifası neticesi müdürlük makamının hâlâ münhal olduğu, aylardanberi tesisi düşünülen Darüşşafaka Kız Sanat Enstitüsü inşası için Kuruma Başbakan Refik Saydam za manında 70,500, Receb Peker zamanında da 575 bin lira teber ruda bulunulduğu, inşaata yakında başlanılacağı, bina için Berekli toprak tesviyesinin de ihale edilmiş olduğu ve yeni teşekkül eden Türkiye Okutma Kurumunun isim benzerliğinden istifade ederek, Darüşşafaka Türk Okutma Kurumu adına
teberrü topladığı cihetle Kurumun eski adı olan Cemiyeti Ted risiyei îslâmiyeye rücuu lâzım geldiği ve kongrece kabul edil-ı diği takdirde gerekli teşebbüse geçileceği bildiriliyordu.
Bundan sonra dileklere geçil miş, Seraceddin Ergin ve Yüksek Ticaret ve Ekonomi okulu öğretmenlerir (en Togo ^öz almıştır.
Togo, tesis edilecek olan kız Darüşşafakaya temasla erkek Darüşşafakanm bile idaresinden âciz olunduğu bir zamanda. bir de kız kısmının açılmasının yersiz olduğunu,
metin tesis için verdiği 655 bin lirya ancak bina yapılabileceğini fakat işin sırf binadan ibaret olmadığını söylemiştir.
Hıfzı Celiloğlu da ayni mevzua temasla şunları söylevûş-tir:
«— Erkek Darüşşafakadaki talebelerin dahi karnını doyu-ramazken, bir de üstelik kız Darnşşafakası açmak kadar a-bes ^ir hareket olamaz.»


Mısırda Kolera

1 •

[(3ününenteresan haberleri!
! (-----------------------------------------------------------J
Mısırda Meşrutiyetin 25 inci yıldönümü
* Kahire: — Mısır Ayan Mccli sİ Başkam Hüseyin Heykel Paşa. Liberal Meşruti Parti merkezinde dün gece Meşrutiyetin 25 ’^cl yp dönümü münâsepetile verdiği bir nutukta, birçok Afrika ve Asya mil letlcrlni büyük bir blok teşkiline davet etmiştir, Atlas Okyanusu kı yılarından Pakistan v» Çine kadar uzanacak olan bu bolkun gayesi Hürriyet ve istiklâl esası dahilinde sulhu korumak olacaktır.
I Heykel Paşa, böyle bir blokun he nüz ne Batı, ne de Rus blokuna ka tılmamış olan 300 milyonluk bir miletler camiası teşkil edeceğini söylemiştir. (api
Triyestcde Sent Çorç bayramı kullandı
Trlestc: — Dün St. Geor'.o bayramı miinâsebetlle Trlcstedekt İngiliz askerî birlikleri San Sabba stadyomunda parlak bir geçit res mi yapmışlardır.
Hir infilûkda 41 kişi öldü
Lima: (Peru) - Resmen bildi rildiğine göre. Kazapalka civarın da bir bakır madeninde vukua ge len İnfilâk neticesinde 41 kişi öl müştür, İnfilâkı müteakip madeni
Juponyaya gönderilecek
Amerikan pamuğu
* Vaşlngton: — Japonyaya A-merîkan pamuğu gönderilmesini te minen Amerikan bankaları 15 mil yun liralık kredi açabileceklerdir.
Bu pamuklarla Japonyada yapılacak su bakması yüzünden kurbanlar, mensucatın yüzde altmışı ihraç e dllecektlr,
Bir Amerikan sözcüsü, Japonya nın istiklâlini kazanmasına yardım olmak üzere bu kredilerin art tırılacağım söylemiştir, (AA,)
M (diada hırsızlık
* Malta: — Bu sabah Ufaltanın
rıhtım bölgesi civarında 126.740 İn glllz liralık bir hırsızlık vuku bulmuştur. Memur ve müstahtemlnln aylıklarını teşkil eden bu parayı götüren veznedarla muhafazaları hücuma uğramışlar ve hiç bir mukavemette bulunamamışlardır. Haydutları ele geçirmek üzere şlm diye kadar yapılan araştırmalar netice vermemekti (AA,)
dan birçoğunun cesedi henüz çjka rılamamışır,
Milletlerarası teni» şampiyonası
•jf Paris: — Milletlerarası teni» şampiyonları maçlarına bugün de vam edilmiş ve halen Fransanın en İyi kadın tenisçisi aslen İngiliz bayan NellU Landry yine Fransız oyuncularından bayan Andre Varın 6/1, 6/1, 6/4 kazanmak suretlle flnallara kalmıştır,
Erekckier arasındaki maçlarda İse, halen 47 yaşında bulunan meş hur tenis yıldızı Henrl Cochet, Ru manyalı Hristea Karalullsyi 6/3, 6/4, 6/3 kazanarak yarı finallere girmiştir, (AP)
Shakespcare'in 384 üncü yıldönümü
İC Londra: — Shaklcspeare’in 034 üncü yıldönümü münâesebetile Stratford—On—Avon da d.iin yapılan merasime 400 memleketin mümessilleri iştirak etmiştir, (A.A.) Alonı bombası hedeflerinden
3 yemi daha batırıldı
★ Pearl—Harbour: — Bikhıi A tom bonıba-sı tecrübelerinde hedef olarak kullanılan gemilerden 3 ta nesi daha Kıvajeleln açıklarında topçıı ateşlle batınlırfıştır,
Keyfiyet bugün Blrleşmik— A-mcrlkıı donanmasından bildirilmiş
• Ur. Gemiler pazar günü batini, mıştır Şimdiye kadar bir zıhlı da hıl o|mak üzere hasara uğrayan ve radyoaktif hedef gemilerinden 14 ü batırılmıştır. (AP)
Rusyada soğuklar
’ff Moskova: — Rusyanm Doğu bölgesine çöken soğuk dalgası şlm dİ Batı bölgelerine de yayılmakta dır ,
Ukranyada, Kabanda ve Kırını da 24 saat İçinde derece sıfırın al tında 10 dan 15 e ve sürekli kar fır tınaları olmuştur, (AA,)

tacağız din adamları yetiştireceğiz, derken münevverlerimizi yeniden bir zihniyet kavgasına dkşürmek ve millî hayatımızda bir llticaa yol aç mak tehlikesile karşı karşıya değil miyiz Arab memeketlerindeki mü şahedelerin ve temaslarım bunu teyid etti OOrada hâlâ din adamı yetiştiren medrese bizim bildiğimiz inatçı skolastik ve geri zihniyetin kaynağıdır, Onu bizde tekrar kurul ması mutlaka yeni bir zihniyet mü cadelesl açacak ve manevi varlığımızı parçalamak tehlikesini doğuracaktır. Bu bakımdan ben inkılâbımızın btlcün mânâsım tevhidi ted rlsat kanununda toplanmış görüyordum. Din adamlarını çekirdekten yetiştireceğim diye bir başka türlü mektep veya medreseyi açmak yahut din adamı yetiştirecek mektepler eski medrese skolastiği-ninin son temsilcileri elile kurmak ve kandının ruhunu zedelemek ola çaktır. Kaatındeylm Din adaıın o lacak. gençlerimiz tahsillerini mut laka derece derece ilk ve ortaokul lanmızda. liselerimizde görmeli ora dan dini meslek mekteplerine geç melldir, Dini meslek okullarımız ise madem maarif sistemimizin anlayış ve usulleri çerçevesi içinde kurulmalıdır, demektedir.
Kızılay Genel müdürS Ista nbu’da
Ankara: 24 (Hususi) — Kızılay Genel Müdürü Remzi Gönenç İs-tanbula gelecek olan İsveç Kızılhaç müdürü Kont Bemadotu karşılamak üzere şehrimizden ayrılmıştır. Kont Bernadot İstanbuldaıı şehrimize de gelerek Kızılayın çalışmala rı hakkında İzahat alacaktır-
Sur yede çekırg; âfeti
Ankara: 24 (Hususi) — Suriye-den gelen haberlere göre bu yıl çe kirge afeti korkunç bir mahiyet ar zetmektedir- Kanatlanmış olan çe kirgeler büyük sürüler halinde Ku zeye doğru akpı etmektedirler. Hat tâ bunlardan bir kısmı hudutlarımızı bazı yerlerde geçmiş bulunmaktadır. Suriye hükümeti çekirge lerle mücadele için büyük gayretler sarfetmektedlr, Bu arada bir kilo çekirgeye 6 lira pirim ödendiğide bildirilmektedir , ,
Bilâhare konuşan Hüsamed-din Giray ise Darüşşafakanm eski itibarı kalmadığını ve mü-esscsenm ancak tarhîne ist.ıcn den yaşıyaHldiğ’ui. bunun için bir Neşriyat ve Propaganda he yetinin kurulmasının lâzım olduğuna işaretle, talebelerin daha esaslı surette yetiştirilmesi için de mevcudun azaltılmasının şart olduğunu belirtmiştir.
Bundan sonra idare kurulu başkanı Mini. Kemal öke, tenkiti ve temennilere cevab vermiştir.
Yönetim kurulunda açık bulunan üyelikler ve hesab müfettişlerinin seçimini müteakib kongreye nihayet verilmiştir.
-o-----—
inkenderiy ede kolera olduğundan şüphe edilen iki vuka kaydedildi
İskenderiye: 24 (AA.) — İskendu riyede Kolera olduğundan şüphe n dilen İki vaka zuhur etmiştir. Bıı-nun üzerine Baktriolojik muayene yapılana kadar sıkı tedbirler alın mıştır,
La Haye: 24 (A A.» — Holandı* deniz makamları halen Süveyiştn karantinada buluna Vojlerdam isim 11 Hollanda gemisinde kolera çıktığı na dair verilen haberi yalanlamak tadırjar. Sözü geçen makamlar bu his mevzuu hastalığın sadece me mede olan çocuklara arız olan çır cuk Kolerası olduğunu bUöranektz dİ r len
Avrupaya gönderile
cek ikinci parti yardım malzemesi
Va.şington: 24 AP) — Avrupay» kalkındırma programı sevkıyat mi) dürü Richord Bissel. bir haftaya ka dar yeni bir parti malzemenin yola çıkarılacağını ve bu sefer Marshall Plânına dahil memleketlerden da ha bir çoğunun yardımdan Istifadf edeceğini söylemiştir.
İlk parti Fransa İtalya. Avustur ya, Yunanistan ve Hoîlandaya göt derilmişti. ikinci parti İngiltereye ve yardımdan henüz faydalanmamış olan diğer bazı memleketlere gönderilecektir.
Sayıştay Zatişler müdürü tren altında öldü
Ankara: 24 (Hususi) — Düıı saat 20,16 da Ankara Hipodromu önünde bir kişinin ölmesi ve bir kişinin de ağır surette yaralanmasile neti celenen feci bir tren kazası olmuş tur. Öğrendiğimize göre Sayıştay Zat işleri müdürü olan Hikmet E-ren isminde bir şahısla Tercüman lık yapan Numan Uluer adında di ğer bir şahıs eylenmek maksadlle çiftliğe gitmişler ve orada Yusuf ij mlnde birine ait Amerikan barda bir hayli içtikten sonra şehre dön mek üzere isdasyona gelmişler, fa kat tren olmadığını görünce tren hattını takiben yola çıkmışlardır Hikmetle Numan konuşmaya dal-mtşlar ve bu arada arkalarından ge len banliyö trenini duymamışlardır Tren olanca süratle Hikmet ve Nu mana çarpmış fakat bu vaziyet kimse tarafından görülmemiştir. Biraz sonra ayni hattan gelmekte olan bir marşandiz treni yaralıları görmüş ve derhal durmuştur. Çarp ma neticesinde Hikmet derhal ölmüş ve Numanda sol ayağından a ğır surette yaralanmıştır Yaralı te davi altına alınmış, tahkikata baş lanmıştır. Numan yapılan sorgusunda ( çok sarhoştuk, asfast üstün de yürüyoruz sanıyorduk) demiştir,
C. Bayar Samsunda fBastnrafı 1 incide) • D. P. İl kongresinin varın toplanması mukarrerse de .gece ger vakit dolaşan şayialara göre Longrenin 23 mayısa taliki da muhtemeldir. Yine ayni söylentiye göre Bayar. seyahatinin sonunda Tokaddan Ankaraya gidecektir.
liralık
10.000
liralık çeşitli
para ikramiyesine al? kura numaraları
Ikramiyeli Aile
Sahiplerine mektubla
Her hangi bir sebeble mektupları ellerine geçmlyen müşterilerimiz cüzdanlarım aldıkları şubeye lütfen müracaat ederlerse, kura numaralarını öğrenebilirler,
YAPI VF KREDİ
çekilecek
25 NİSAN 1!)4X
*
1
o
X'
r;
Çanakkale; (Hususi )— Norveç bandıralı bir gemi iki günden beı limanımızda külliyetli miktarda p:
Tarihten bir yaprak]
Edremid D.P.Iilerin mühim istsklari


— ——o------------- /
Hir kay okulunda CJJ.P. S nin propagandasına kar- ? şı tedbirler alınması S isteniyor c
Balıkesir: (Hususi) — Edremit
D. P, ilçe başkanı Dr, Muharrem Tuncay imzasile İlgili makamlara ve basına aşağıdaki mektup gönde silmiştir,
— 2/4/948 cuma günü akşamı C. H, P, nin propagandasını yapmak ııuıksadiie ilçemizden hareket eden bir lıeyet, ilçemize bağlı A-• rnplar köyüne giderek, köy muhta n Hüseyin Zenginin teşvlklle ve köy öğretmeni Asaf Aktaınn muvaffa-kniile okulun salonunda bir toplan tı tertip etmiş ve bu salonda C. H. P. progapandası yapılarak kayıt muameleleri görülmüş ve bir çok ko nuşmalar yapılmıştır, Ve ayni za manda köy mtlitan ve okul öğret meni de faal birer propagandacı heyecanlle nutuklar irat etmişlerdir.
Hatırlatmak isteriz ki bundan bir müddet evvel D. P, nin fallyetlne iş tirak eden bir köy eğitmeni muha kemeye sevkedllerek, mahkeme ka rarile memuriyetinden mahrum e-Bllmişıti,
Ayni faaliyeti gösteren köy öğretmeni hakkında, her türlü siyasî faaliyetten masun kalması icabe-den köy okulunu C. H. P, nin propaganda mahalli olarak tahsis edil meşine sebebiyet veren bu şahıslar hakkında biran evvel gereken ka nunı muamelenin yapılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz, saygılarımızla,)
Tarihî Kırkpı* nar güreşleri
2l Mayısta Edirnede Saray çnde başhyacak güreşler çok heyecanlı olacak
Edirne: (Hususi) — Edirnede her yıl yapılmakta olan tarihi Kırkpı-nar güreşleri, bu yıl 21. 22. 23. ma yıs tarihlerinde Edirnede Sarayiçin de yapılacaktır,
Geleneğe uygun olarak yapılmak ta olan güleçler-son yıllarda olduğu gibi bu sene de Edirne Halkevi tara fmdan düzenlenecektir. Edirne Va fisinin başkanlığında kurulmuş o-lan tertip komitesi şimdiden hazırlıklara başlanmıştır.
Tertip komitesi Türk pehlivanla rım bu er meydanında boy ölçüşüp şan ve şeref kazanmağa saym halk] mızı da güzel Edirnemizi ve güreş leri görmeğe çağırmaktadır. Es â bir k n yüzünden ev’ni yıktılar
Çarşamba, (Hususî)
Çarşamba, (Hususî) — Çarşambanın Kuşhane köyünde Alı oğlu Sabri Çakır üç yıl evvel kı-1 zı Şükriyenin evlenmek üzere kaçması ve bu suretle birleş-«A melerinden muğber olarak ya-ınna kardeşi Haşim Çakırla amcası oğlu Davud Çakırla birlikte giderek Cemal Arslanın evini ateşe vermişlerdir.
Hâdiseye derhal el koyan Çarşamba zabıtası firariyi suç celillerile yakaayıp adalete teslim etmiştir.
Yeni bir senbol:
azetelerde parmak kalınlığında harflerle ilân edilen Ulaştırma Bakanının izah ve istizah mes’elesi, Meclisin Bakan hakkında tahkikat ya pılmasına lüzum görmemesi ile ka pandı gitti.
Oh! Bunun da dedikodusundan kurtulduk.
Gazeteler bu mes’eleyi yüz mil yon lira zarara sebeb olan hâdise diye yazıyorlar.
Yüz milyon! insanın inanamı-yacağı geliyor. Bu adedi böyle gündeye kullanalı bunun da kıymeti kalmadı. Geçenlerde car konuşurlarken kulak oldum; biri:
— Allah versin... Son semirmişsin!
Diğeri cevab verdi:
— Yok canfm... Sandığın kadar değil... Topu töpu bir buçuk yekûn kadar bir şey.
Sonradan öğrendim ki (Y6kûn) milyon demekmiş!
Tevekkeli dememişler; zengin arabasını dağdan aşırır... Züğürt düz ovada yolunu şaşırır!
Zenginin yekunu «Milyon» olu-jor. Fukara da «yekûn - dedi mi? Sıfıra sıfır, elde var sıfır! demektir.
G
İki tüc-mîsafiri
İşte iyi


-♦ • 1
&
Norveç bandıralı bir gemi Çanakkalcden palamut yüklüyor
Akhisar fide yetiş tirme müsabakası
Akhisar, Sındırgı ve TurgudJuda fide yetiştirme müsabakası tertip edildi Müsabakaya bir çok ziraat erbabı iştirak etti
Akhisar. (Hususi) — Ekiciye er. ken, gürbüz ve hastalıksız fide yetiştirmeğe teşvik etmek gayesile ve 3437 sayılı kanun gereğince Akhisar, Sındırgı ve Turgutluda birer fj de yetiştirme müsabakası tertip e dilmiştir. Her sene olduğu gibi bu sene de bu müsabaka Aklıisarda derin bü* alâka uyandırmış bir. çök ekici müsabakaya İştirak etmişle; dlr,
Kaymakam vekilinin Başkaniığ) altında teşekkül eden komisyon mü sabakaya iztirâk edenlerin fidelik lerinl gezmiş, inceden inceye tetkla lerde bulunmuştur. Tetkik sonunda birinciliği Ahmed Okkalı, ikincili-
ü’i Mümin Kozakçı, üçüncülüğü Kadir Çlzmcçi kazanmışlardır. Bunlar dan birinciye 50, İkinciye 30. üçün cüye 10 lira mükâfat verilecektir, Müsabakadan edindiğim kanaat, ta göre Akhisar fide yetiştirmede üstün bir durumdadır. Bilhassa Mü inin Kozakşmın verdiği İzahata göre Akhisar ekicileri kendi fide lht! yaçlarmı temin ettikten başka dışarıya da mühim miktarda fide sut maktadırlar Bu sene havaların çok soğuk gitmesi bile bu muvaffakıye te engel olmamışta'. Pidenin bol ye üşmesi sayesinde dikime hızla de yanı edilmektedir, (
Bandırma kanatlılar
cemiyetinin durumu
Cemiyetin yeni seçim yapmadığı ettirmediği ileri sürülerek kapısı
Bandırma: (Hususi) — Bandırma Kanatlılar cemiyetinde toplanan gençler; bu büyük memleket ve mil let dubasında feragatle çalışmakta dırlaT Bütün üyelerinin genç kıymetlerden toplanmasından duyulan memnunluğu iftiharla kaydederken bu günün medeni dünyasın da milli bir spor halini alan havacı lık sporuna karşı gençlerimizde gö rülen bu asil alâkadan hepimiz sû vinç duymaktayız- ,
Katanlılar cemiyetinin İstanbul da teşekkülünden sonra bir buçuk ay evvelde Bandırmada bir şübesi kurulmuştu: Cemiyetin yeni seçim yapmadığı ve resmi evrakın leken; mül ettirilmediği ileri sürülerek ce miyetin müteşebbis ve genç başka mna Bandırma komser muavini Ha
ve resnıî evrakını tekemmül mühürlenmek mi istendi?
san Topg-ül cemiyeti mühürleyerek kapatacağını söylemiştir. Siyasetle hiç bir alâkası bulunmayan sırf he vesll gençleri bağrında toplayıp ye tiştirecek olan bu cemiyetin üyeleri bu hâdise karşısında müteessirdirler, Cemiyetler kanununa göre bir yıl içinde yapılması gereken seçimin komserliğln bu tazyiki karşısın da bizzarur bu günkü mevcutlarile yeni İdare heyeti seçmek zorunda kalmışlardır. Henüz İnkişaf halin-de bulunan ve devletin bütün te.şkl lâtile bilhassa Milli Eğitim Bakan lığının tâmimlerile okul talebeleri nin de katılmaları İstenilen bu tel şekkülün böyle engellerle kapatılması cihetine gidilmesi muhitimiz de teessür uyandırmıştır,
Mustafa' EVy apan.____
izmirde Cuma ovası cinayeti

C nayeti işlıyen Ali Nurcu 18 seneye Osman da , ^Ayrıca 1050 şer ödeyecekler
karar vermiş, fakat Osmamn yaşı küçük olduğundan cezası 11 seneye indirilmiştir,
Her iki genç, ayrıca mağdur ta; rafa 1050 şer lira tazminat ödeyeceklerdir,
Hükmün Yargıtay yolu açıktır
Balıkesirde hayırsever bir yurtdaş
Kalıkeslr: 'Hususi) — Balıkesir şarap İmalâtçılarından Mustafa Aı! mağan Çocuk Esirgeme Kurum.il na 50 kilo pirinç ve ayrıca 50 çift çorap bağışlamıştır. Bu hayırsever gence kurum başkanlığı teşek kür etmiştir,
Bizde Mustafa Armağanın bu ha reketini takdir ederiz,
11
sen© hükütn giydiler lira tazminat
('Hususî) —
martta Cumaovası çarşı-
İ2mlr:
Geçen
snda bir cinayet İşlenmiş iki kişi, nin tabanca ateşi arasında kalan Selim Karabulut namında biri kan lar içinde yere serlierek derhal öl düştü
Bu hâdisenin faili olarak şehri miz ağır ceza mahkemesine sevkedl ]en Haşan oğlu OOsmaıı Yıhk İle Ali Nurcu namındaki iki gencin yargılanması dün sabah sona ermiştir
Mahkeme suçu sâbit görerek Selimin kasden öldürüldüğü neticesi ne varılmıştır .
Bu suretle her ki sanığın da T, C, K, nun 448 inci maddesine göre 18 sene müddetle ağır hapislerine


I
I I
t
I
I
I
Parola:
ideler arpa ekmeğine kolay kolay alışamıyorlar.
M
Geçen gün bir lokantada dostlarımdan biri çantasından suda pişmiş patates çıkardı:
■— Ekmek yerine bunu yiyorum... Ne yapayım? dedi.
Ayni masada bir ahbab da şekerli gevrek kemiriyordu; ben de ister istemez arpa ekmeğine yatıyordum.
Üçüncü bir dost geldi. Elindeki paketi açtı, kabuğu kıtır kıtır, içi pamuk gibi bir fırancala çıkardı.
— Aman! Nereden buldun bunu?
— Her yerde var... Yalnız parolasını bilmeli ...
—Nerede öğret yahu! Sevab-dır.
— öğreteyim amma kimseye söylemeyin!...
Büyük bakkallara girip öte beri aldıktan sonra kasaya parayı verirken soracaksınız; «Sizde bulunuyorsa Ondan da koyunuz!»
Eve geldiğiniz zaraan diğer bak khliyeriih' arasında bir de koca fı-rancala buluyorsunuz.
O zaman kenar tarafından kopardığı kıtır lokmayı ağzına atarken ilâve elti:
— Francala serbest olduğu '»n-mandaıı daha bol... Yalnız dediğim gibi parolaya dikkat lâzım.

Akademi yongırı tefrikası: üzel Sanatler Akademisinin ne suretle ihmal ve
teseyyübe kurban gittiği malûm-
lanıut yüklemektedir, Çanakkale-nin gelir kaynaklarından biri olan | palamut ikinci cihan harbi sene] rlııde İhraç edilememiş ve bu suret le piyasa altı yedi sene kadar bir dı raklama devresi geçirmiştir Duran ihracatın yeniden başlaması Çanai
kale piyasasında büyük tesir uyan dmmştır
Norveç gemisi harbden sonra p. lamut alan dördüncü gemi olmuştur.

Sivas Belediye Reisinin bir mek'uba cevabı
(Baştaratı 2 incide)
1 — Dokuz bin lira sürfile yaptırılan anri fırından ve bu lirim bekletmek üzere verilen bekçi ücretinden bahsediliyor.
Halbuki yaptırılan fırın 9000 II raya değil 80000 lira bedel mukabilinde şehir ihtiyacına cevab verecek bir şekilde 944 yılında yaptırılmış ve iç tesisatile makina akşamının celbi içinde Almanyada mevcut bir firma ile anlaşma yapılarak teinin edilmiş vc mukaveleleri dahi tanzim ve imza edildiği halde hükümetimizin o zaman Almanya ile iktisadi münasebetlerini kesmesi üzerine bittabi bıı malzemenin celbine imkân bulunamamıştır.
Harbin neticelenmesinden sonra muhtelif memleketlerden bu ka bil malzeme yapan müesseselerle muhaberata geçilmiş ve neticede Polanyada mevcut bir firmaya ilıa le edilmiştirki yaptırdığımız fırının ne kadar muattal kalmasının şebekleri hiç kimsenin iktidarında olmıyan dünya hadiseleri olmuştur. Bununla beraber bu fırının muhafazası için bir tek kuruş bile bekçi ücreti verilmemiş dairemiz teşkilatında vazife sahibi'bulunan bir ihtisap kolcusunıı »bir binada yatırmak suretiie bina muha faza edilmiştir.
2 — Niksar caddesinde lağım mevcut İken yeniden 1800 Hra sar-file bir lâğım yaptırılması işine gelince: Bu caddede selefim Hikmet Işık zamanında yapılmış bir lâğım mevcut isede ele alınarak yaptırılan şehrin fenni sn tesisatı mez kfır caddeden geçmekde olup İni su tesisatının katnılu için sıhhat hakanlığı, Bayındırlık bakanlığı vo belediyeler bankasından ve belediyemiz tarafından vazifelendiril© rek bir hey’et halinde yapılan tet-kikatte mezkûr eski löğınım kirli su kaçırdığı ve bu suretle yani başından su tesisatına karışmak İhtimalinin her zaman için mevcut ol duğunu ve bu mahzurun önlenmesi için betun büzle bu lâğmm yeniden yapılması icab ettiğini ısrarla ileri sürmüş ve sıhhat Bakanlı-ğınında iş üzerinde ehemmiyetle durmuş olmasından dolayı halknı sıhhatini muhafaza için bizzarur yeniden betun büzle bir lâğım yaptırılmıştır.
3— Bin liraya mâl olan istasyon yolu lâğımın her hangi bir sebeb-le 915 lira gösterilmesi İddiası ise asılsız olduğu kadarda gülüçtür.
zira herkesçe malûm olduğu üzere resmi daireler bllûmum masraf larını evrakı müsbiteyc istinaden yapar ve bir makama hesap verirken de bu kayıdlara dayanarak mesit tabiî blrşey iken yapılan bir lâğımın 945 lira göste-(Devam* Sa.» 6; Sil., 1 de)
ıiv:
cevap veya evraka ve cevap ver-biıı liraya
Napole’onun arabası oradan ayrılır ayrılmaz, bırakılan yük arabasının üstünde bir bomba patladı ve yirmi kişinin ölümüne sebeb oldu
— X —
kasdi büyük bir talih eseri ola rak hafifçe atlattılar.
Napoleon operada locasına girince, kendisini selamlayanla ra hiç bir şey olmamış gibi sükûnetle mukabele etti. Sonra


•TOıl
(— -■ Yazan: j Cema
azanr-
Z Yener |
t
yanındakilere dönerek:
— O nâmussuzlar beni havaya uçurmak istemişlerdir.. Dedikten sonra:
Bana oynanacak olan trajedinin programını getirin, diye ilâve etti. O gece operada Hay-de’nin «Hilkat" adlı eseri temsil olunuyordu. Napoleon, oyunu seyrederken, sakin görün-t
————■ I I I .
rnesine rağmen zihnen bu sui-kasd meselesile meşgul oluyoı du. Bunu yapanlar, sol cenah radikallerinden olmuş, nesine lazım, ne ehemmiyeti vardı. O-run her yerde canına susamış bir çok düşmanları bulunduğu nu pek âlâ biliyordu. Ertesi, giin, bütün teşkil edilmiş kıt’-alaı* gelip tebriklerini bildirdiler ve kabahati kralcıların üzerine attılar. Onların bu korkalı ve riyakârca hareketlerine fena halde öfkelenen Napoleon:
— Hepiniz yanı hvorsun uz.. Dünkü suikasdi, ihtilâlin nâmu snmı berbad etmiş lü ifrat yüzünden cylii. katliâmleri ve buna benzeyen
ve her tür-ve bilhassa günlerinde şeylerde al-
G n&le
İtfaiyeci göziyie
olmakla da en yük-mevkie yükselmiş iş başına geçmefifte vaziyeti de değişti.
son
1789 da patlamış olan Fransız biiyük ihtilâli bütün şiddetle devam ediyordu. Kral 10 mcı Lui ve Mari Antuvanet, giyotinin keskin bıçağı altında can vermiş olmalarına rağr
ihtilâlciler hâlâ daha tatmin ol mamışlardı. Giyotinin bıçağı bir saat rakkası gibi durmadan işliyor, sepete düşen kanlı İçerik başlar bir yığın teşkil ediyordu.
Halk Dırektuvar idaresinin gösterdiği bu terörden bıkmağa başlamıştı. Daha mutedil bir idarenin kurulmasını isteyenler gittikçe çoğalıyordu. N1 bayet yeni bir ihtilâl, Direktu-vara son verdi. Ve yerine Kon-sullük kuruldu. Ve birinci Kon-v çöllüğe de Napoleon zBonapart| geçirildi. KorsikalI basit bir a-l ilenin çocuğu olan Napoleon, ihtilâl esnasında alelade bir top çu subayı idi. Fransaya karşı birleşen müttefik ordularına a-ğır darbeler indiren Napote-on, Konsül sek siyasî oldu. Onun Fransanın
O vakte kadar müdafaada bulunan Fransız ordusu bu defa Napoleonun arkasından taarruza geçmişlerdi. Avrupada kazandı ğı savaşların parlak neticelerin den cesaret alan Napoleon bu defa da Mısıra saldırmasile askerlik hayatında ilk darbeyi, Tüıklerden Akkâda yemiş, Nel son’nun da Fransız donanmasını Abukır’da batırması üzerine Fransaya dönmüştü. (1800).
Bu hezimetin akisleri Fran-sada pek büyük olmuş, efkân ■'Umumiye Napoleonun aleyhine oonmııştu. Fakat o, böyle şeylere ehemmiy veren cinsinden değildi. Halk ne derse desin. Napoleon dilediği gibi hareket etmeğe karar vermişti.
Onun bu pervasızca hareketi nihayet başına büyük bir felâketin gelmesine sebep oldu ise de, talihi yardım ederek muhakkak bir ölümden kurtuldu.
1800 yılının 24 Ocak, Noel gecesi idi. Birinci Konsül Napoleon Bonapart araba ile operaya gidiyordu. Jozefin ile tazı da kendisini takip ediyorlar di.
Aksi bir tesadüf eseri veyahut bilhassa mürettep olarak dar bir yolda atsız bir yük arabası geçecekleri yolu kapamıştı, tler leyebilmek için onu yolun orta sın dan kaldırıp kenara çekmen icap ediyordu. Bu işler yapılıp Napoleonun arabası oradan ayrılır ayrılmaz, bırakılan yük a-rabasının üstünde bir bomba patladı ve yirmi kişinin ölümü ne sebep oldu. Fakat gerek Napoleon ve gerekse ailesi bu ani-
Gftzei San’atlar Aknis&Uî i yangı a men aSi i» iti .a
M■■■■■■■■■■im
Yazan: A. /?
YURDUMUZUN bazı yerler,nde son zamanlarda vukua gelen yangınlarda bilhassa resmî müessesele-rm kül olup gittikleri teessürle göze çarpmaktadır. Hele Mil lî Eğitim Bakanlığı yangınından sonra bu kere de dünya ölçüsünde kıymetli eserlerle dolu zengin kütübhanesi bulunan ve kıymetli tablolarla, tarihî kıymeti haiz avizeleri ve sene-lerdenberi emek verilntin tesisat ve varlığı ile temayüz eden tarihî Güzel Sanatlar Akademisi maalesef birkaç saat için de küle garkolmuştu. Bu acıklı durumu gören ve işiten her vatandaş birbirlerine teessürlerini izhardan geri kalmıyor sabotaj şübhesi karşısında tahkikat neticesini büyük bir sabırsızlıkla beklemeğe çalışıyordu.
ister bir kaza veyahud bir sabotaja kurban giden bu tarihî binanın acaba yanmadan evvel yangından korunması ve emniyeti bakımından ne gibi tedbirler alındığını her ne kadar bilmiyorsak gazete havadislerde beyanatlara göre yan-g.nın çıktığı odanın kapısı açıldıkta mlidhiş bir dumanla karşılaşıldığı, paravananın ateş aldığı ve alevlerin de tavana yükseldiği her ne kadar su ve yangın söndürme âletleri kullanılmışsa da önlemeye muvaffak olunamadığını anlıyoruz. Halbuki bu durumda buhman bir yangının bina ihtiyacına ve taksimatına göre evvelce tertib lenmiş olan itfaiye vesaitinin
4
‘ kullanmasını bilen tecrübeli kimselerle önlenmesini pek ta-^biî olarak mümkün görmekteyiz. îhtivacı tatmin edemivecek dûnda ‘ bir yangın malzemesi varsa bittabi muvaffak olunamaz.
Meşrutiyet devrinde bu Meclisi Mebusan oJp**?!- kul1 •-ınhvordu. Bina dahib^n ve yağlı boyalı olması karsında dürüm tehlikeli
Nacak ki burada h:r
' kerî itfaiyenin na düzüm görölmıik4 ii )
*k?m bina haricindik? ’ h
demir Rahit 4^ ’m.
‘ranın yangından •«
kemen çatıva
1 ımn/an Aîznmb’ crHv*-’ jnhmRtı. Dabrlî A
T tındaki tazvıkh srutn da varsa da bvnn^
ıumda olun ohn^dT^nı i-*’ (ruz.
bulunması karsısında knfi SUVU bir elpktr ■ d^nizdon

-s-
(*1-

h'
-»o. t
*
••o T
4’1-'"1
Binanın bühî’Rpa
l vvr-»
’r* n *v»’ | ■) ı • ı -» i
t rnrn dp iir k-ı i-
VO' İİP b’v'°Ti'rn kn^ın
1 ması
Görülen bir‘WF?mın
-jnçında veter itfaive tjIp onlpnmesi nrrtbytkftn dici- gribi haber vermenin memesi saıtile şehir
-gelinceye kadar da övslama sn-retile ateşin alışmasına ve bina vı birdenbire fro-
t lay kolav fırsat verilemezdi. (Davamı S

(

t !

■V-
t
5
Yeni bir senbol - Parola-Akademi yangını tefrikası - Horozlanan tavuklar - Kıvırcık Ahmedin galebesi-Yine gecekondular


dur Yangının zuhuru ve intişarı hakkında tahkikata devam edilmekte olduğunu gazetelerden öğreniyoruz. Bir profesör bir doçent ve iki asistandan mürekkeb bir he yet teşekkül ederek ehlivukuf sı-fatile bütün itfaiye müdürleri ile kouüşacak savcılığa raporunu takdim edecekmiş Hatırımda kaldığına göre büyük şair Hayyam bir rubaisinde şöyle söyler:
Balıkla ördek )tcste nüryon o-lurknken biri diğerine sormuş:
Acaba ırmakların suları tersine akmaz mı?
Diğeri şv cevabı vermiş.;
— Seninle beıı eninde sonunda au-Hn karşısında püryan edilecek olduktan sonra ırmağın suyu ister aşağı aksın, ister yukarı...
Koskoca Fındıklı sarayı yanıp kül olduktan kelli ehlivukuf ister rapor versin ister vermesin...
Raporun yazılarım kurutmak i-çin akademi müdürlüğünden biraz kül getirtmeği ihmal eylemesinler!

Horozlanan tavuklar:
Bir gazeteye telefonla bildirildiğine göre Trabzon
YAZAN —\
iRefi’ Gsvad UtoyJ
Nûmımo heatahmi’sindc hademelik eden bir kadından şübhe edil-ve vr.p'.lar» araştırmada kadının üzerinden iki tabanca ile bir ka ma ve bir miktar da mermi bulun muş. îsticvab edilen bu silâhşor kadın:
— Ben bu silâhlan yirmi sene-denberi taşırım; âdetim d ir.
Demiş.
Erkeklerde silâh merakı bir dereceye kadar tabii görülür. Fakat bir kadının yirmi sene böyle' gece gündüz silâhlı gezmesi emsaline az tesadüf olunan bir haldir.
Kadın bu silâhları elbette kul-lanmak fırsatı zuhur edeme çekip vurmak .ligin taruyor demektir. O r zaman da böyle bir v.ık’ A yaparsa
— Ben hoşuma gitmiyen bir hâdise karşısında kalırsam çöker va rurum; âdetiındir!
Mi diyecek?
Zamane kadınları erkeklere taş çıkartıyorlar. Ziya paşanın dediği gibi:
İder ta’iîın’i- âvâzc horoza ıuir kiyan şimdi!

Kıvırcık Ahmedin galebetâ: o!(s ci’.an şampiyonu zen-* ci Joe Louis, boks göste-
rileri yapmak üzere Avrupa ya gel miş. Yumrukçu Londrada yaptığı gösteriler için —her masraf hariç— 20.000 İngiliz lirası almış; Ingiltereden îsveçe gitmiş orada da bir gösteri yaparak 9000 dolar kazanmış... îsveçten Fransaya gel miş. Fransizlar açlıktan yumruk gösterisini alkışlıyacak halde olmadıkları için bokscunıın istediği üç milyon frangı verememişler.
İnsanlar evvelde-nberi kuvvete meclûbdurlar. Pehlivanlık/ boksör- , lük, boğa güreşçiliği daima halkın rağbetini kazanmıştır. Fakat bu gösteriyi anlamadım. Ne kadar meşhur olursa olsun bir adamın ortaya çıkıp enkasdan dövüşüyor-ınuş gibi havaya yumruk savurmasına böyle etek dolusu para verilir mi?
Vaktile îstanbula bir Amerikalı koşucu gelmişti. Fenerbahçi?de bir mukavemet yarışı edildi. Koşu euya muarız olarak Mengene tulumbasının Nıışli takımından Kıvırcık Ahmed diye bir tulumbacı getirildi.
Amerikalı soyundu. Ten faılila-sı. kısacık donla püfür püfür ortaya çıktı. Ona mukabil Kıvırcık Ahmed bacakta üçüncü Napolyon pantalon, ayakta Bursa yemenileri, sırtta yardan ayrıldım cama-danvâri yelekle meydana geldi. Yarış başladı. Amerikalı bilmem

kaçıncı turdan sonra dama dedi. Nefes nefese bir sedîyeye uzandı aldılar gittiler...
Kıvırcıkta daha ter bile başlamamıştı; tırıs tutturmuş boyuna dönüyor.
Rakibinin mağlûb olduğunu söy liyerek durduruncaya kadar akla karayı seçtiler!
Zavallı Kıvırcık adam O zamanın parası ile galiba iki mecidi ye kadar bir şey kazanmış, giderken 'Bereket versin! i de unutma inişti!

Yine Gecekondular:
azetelerden birinde şu cat lı havadisi okudur ı: «Gecekonduların yıktırılacağına dair çıkan rivayetler üzerine aid olduğu mercilerde tahkikat yaptırdık. Şehirde kolaylıkla ev bu bitleri ya kadar Gecekondu (Ernr -i- Vâki’) nin vd devam edeceği tahmin ediliyor.»
Hah şöyle... Nihayet Ch ' «kondular haklarına saliib oldular demektir
Buııuila frenklerin )’zvî ihtiyaç yaratır!» sözü bütün belâğatila kendin) göstermiş oluyor.
Yalnız Türkçe »Emr-i- Vaki’» kelimesinin terimce karşılığı diye söylouuı «Oldu bitldi terkimi tam buraya yakışan bir kelime idi.
Ne diye bunu kullanmadılar tın-lıyamadım*



S

NİSAN IMS
TENİ B A B M «*
SAYFAi fl
itfaiyeci göziyle son yangınlar
(Bitarafı 4 ünciicta)
Beş altı ay evvel bu binaya kom şu Edebiyat Fakültesi için alı-nap ve cümle kapısı merdiven sahanlığında bulunan motoyo-nıik yangın gecesi benzinsizlik-ten makinist tâyin edilmemesi yüzünden çalışmadığını da teessürle duyduk. Temenni ederiz ki bu havadis bir hakikatten uzak kalsın.
Yukarıda kaydettiğimiz düşünceler teknik bakımdan bir görüş ve bir mütaleadır. Şunu da söylemek isteriz ki tedbirsizliğe kurban giden ve yanan binaların yangından korunmasına aid teknik ihtiyaçların bina durumuna göre ayarlı olup olmadığının da tahkiki icab ettiği gibi tedbirsizlikten doğan mes uliyetleri de müsebbibine yüklemek suretile kanunî muamelenin yapılması doğru olur kanaatindeyiz. Değerleri milyon farı aşan bu kıymetli ve tarihî ımiesseseleri bir tedbirsizlik yü zünden feda etmiyelim.
Her ilim itfaiye müdürü veya âmirinin bu gibi müessese-leri gezerek yangından korunması için gerekli ihtiyaçları gös ter»r ıanorlarıııı resmî ve mesul bir ağızla müessese müdürlerine vermesi ve arada sırada bu ihtiyaçların temin edilip e-dilmediğini kontrol etmek zamanı artık gelmiş ve geçmektedir. İçişleri Bakanlığının itfaiye işlerinden anlıyan teknik müfettişleri de il il gezerek tef tişler yaparsa, kökleşmiş olan alâkasızlık ve idarei maslahat siyaseti de ortadan kalkmış ve mak'sada ulaşılmış olur.
Son senelerde sebebleri meçhul kalan ve bilhassa resmî mü ese&elerde vukua gelen yangınları bir sabotaj olarak dile alın ması karşısında bilhassa büyük ve değerli binalarımızın ve mü-esseselerimizin emniyetlerini daha iyi sağlamak ve gerekli yangın tertibatının hemen alın masını faydalı ve lüzumlu görmekteyiz.
İstanbul itfaiyesi kıymetli ve tecrübeli elemanlar elinde şehrin vüsatine ve ihtiyacına taın mânasile kifayet edemiyecek derecedeki kadro ve malzemesi le büvük fedakârlıklar göstererek vazifesini yapmağa gayret ediyorsa da bu teşekkülün'kuv vetli ve modern vesaitle takviyesi icab ettiği gibi teknik salâhiyeti! elemanların istekler de belediyemizin esirgemiverek ön safta tutarak yerine getirmesi gehir için hayırlı ve lüzumlu görmekteyiz. İstanbul şehrinin bilhassa denizle çetelenmiş kısmının çokluğu karşı-s’nda son sistem techizatlı. sûr atli ve kuvvetli su veren nir deniz motörüniin itfaiyeye alın-, ması çok faideli olacaktır. Çok geniş ve uzak yerlere kadar u-za'nan itfaiye gruplarının ağır ve nıes(uliyetli durumlarım-


D.P. Haysiyet Divânı başkanı fBaştarafı 1 inciıfa) divanı başkamdir. Eu itibarla Sovyetler namına propaganda vanmaktan sanık bulunanların vekâletini deruhde etmesi şehrimiz (Demokratları arasında geniş mikyasta teessür ujan-d.rmıştır.
) Bilhassa diğer avukatların bu sanıklara aid vekâleti almak] tan ictinab etmelerine rağmen' yıllarca evvel Nihal Adsızın ve-: kâletiııi duruşma esnasında hes lediği idealine uygun bulmıva-
lak istifa etmek suretile yarı- ' nın, uşaklığını kabul edenlere kıs-da bırakan bir kimse olması ba i kınımdan bu hareketi şehrimiz de yeniden bir hayli dedikoduya j’ol açmış bulunmaktadır.
Hatırlarda olduğu veçhile Hâ-mid Şevket İnce Nihal Adsızın vekâletini yarıda bıraktığı için bu hareketi mesleki ciddiyetle kabili telif görülmediğinden Baro haysiyet divanı kararile beş yüz lira para cezasına çarptırılmıştı.

Bulgar Türklerine yapılan fBa^tarafı 1 incide) şını al anavatana ulaş. Bizim ömrümüz iki günlük. Bari sen hürriyete kavuş* dediler.
önce Yıınanıstana kaçtım, Gii-mülcüncde bir müddet kaldıktan sonra Türkiyeye vâsıl olabildim.
Bulgaristanda hiç bir Türke yaşama hakkı verilmiş değildir. Bu hak ancak komünist uşaklan-
ı

ve nıesı uııyeru uuı uınıuı im ---------7 " î
şehrin durumuna ve ihtiyaçla-, Ankarada bir günde
rina göre müfrezelere taksini c-derek ^erekli yerlerde teknik bakımdan lüzumlu itfaive istasyonları meydana getirilmesinin de âni müdahale bakımın-1 dan tfaha iyi faideler temin e-deneğin» inanarak tavsiye etmeği bir memleket horcu ve vazifesi telâkki ederim.
Eski itfaiyecilerden
N. D.
I



Meşhur suikasdler
(Ba^tarafı 4 üncüde) cLkları vaziyet ile hürriyet dâ vasim lekelemiş olan kimsele x rin eseridir, dedi.
Devlet şurası istisnai bir ».nahkemenin kurularak bu suikasd meselesini takip etmesini teklif ettikleri zaman Napole-onun:
— Birşey yapmak icap etmez. Ogüst gibi affetmeli veya bir tedbir almalı ki, İçtimaî ni zamın bir teminatı olsun. Bıı cinayeti alelade bir suç dâvası haline koyan bir hükümetle IYansa ve Avrupa alay eder. Eu işi bir devlet ricali gibi nazarı itibara almalı. Kan lâzım gelir. Ne kadar kurban gittise o kadar da müttehem kurşuna dizmek icap eder.
200 kişiyi memleketten sürmek lâzımdır. Mutavassıt sınıf kendi avlarının üzerine atılmak için zamanını kollavan 200 kıı-1 %
duz kurd tarafından tehdit -e-dildiğini gördüğü müddetçe bu sınıfı Cumhuriyete bağlamağı’ ummak imkânsızdır. Demesi ü-zerine âzadan Tronşe başını [ sallayarak: . '
— Müttehemler, muhacirlerle, İngilizlerdir. Her yerde onlar diye cevap verdi. I
Na,j/(4 xm tekrar söze başla-’ yara£ vaziyeti uzun uzadıya' tahlil ettikten sonra celseyi birdenbire tatil etti. Napoleon )sas itibarile alacağı şiddetli tedbirler sayesinde kendisini emniyette bulabileceğini talinin ediyordu. 4
Odasında yalnız başına hâtı'-l ra ve hâdiselerle başbaşa kal-1 lığı zamanlar kendi kendisine, ( ıBen sade büyük şehirlerdeki j müşevvikleri memleket dışı et-j tikten sonradır ki, rahat uyu-( mağa başladım. Sabahleyin sa-| ît dokuzda uyanıp sırtına te ] miz gömlek geçiren suikasdci-| lercfan hiç bir zaman korkma m »4 liyordu. Napoleon bundan son-( ra rakiplerinin herhangi bir) nıikasdine maruz kalmamak i ; ;üı çok şiddetli tedbirler mağa başladı.
Konstan, Şeııiye ve diğer lıa kiki Demokratlar bertaraf edil diği gibi 73 gazeteden 61 i ka j atıldı. Her makale, her tiyatro piyesi sansüre tâbi tutuldu.
Napoleon vaziyete tamamen hâkim olduğuna kanaat getirin re b : .iiik i.net darbesile Cum-1 nrivet.i devirerek tekrar krallığı
kaı rı hi(
al-


km :i ık suretile kendif;ln''( .-mikasdi hazırlayan! ) eklemedikleri bir şekilde
f
•Fvap vwmîş oHn.

Boğazlara dair Sovyet emelleri fBs^tarafı 1 incide) simalarından biri olan Lavıi-tehev tâyin edilmiştir. Türk si yasî çevreleri eski Sofya elçisi Lavritchev’in Balkan işlerinde mütehassıs olduğunu çok iyi bi-,' lirler. Sovyet Rusya Finlandiya-j ya yaptığı gibi Tüi'kıyeye de bir anlaşma teklif etmek niyetinde! mi bulunuyor? 1
Moskovadan gelen salahiyetli bir İsveçli şahsiyet. Moskova-da Sovyet Rusvanın Türkiye •• • • iie Boğazlar hakkında bir anlaş ma akdetmesi beklendiğini Svenska Dagbladet’de açıklanmış ve Rusların bu gayeye varabilmeleri için Ankara hükümetinden istediklerini epeyce tâdil etmiş olduklarını sözlerine ilâve etmiştir.
Diğer taraftan, Türk Dışişleri Bakanının geçenlerde acele Bevini ziyaret etmesi Londrada bir endişe alâmeti olarak telâkki edilmiştir. Geçenlerde akdedilen Bulgar - Sovyet anlaşması Ankarayı şöyle bir mesele kargısında bırakmıştır: Ya mukavemet edilecek vahud isbiıii-« •• ği yapılacak.
Moskovanııı Türk işlerine ka' •rısmaf'knın Marslıal plânfnâa c-ddı bir gedik açacağını kaydetmekten geri kalmıyan Beyaz Sarayda . Türkiyenin bu gibi teklifleri reddedeceği umuluyor.' Bundan başka Türkiyenin askerî durumu Finlandiyanınkin-den çok daha müsaid olduğu ve Tihkiyede Sovyet manevrasını derteklıyecek hiçbir parti yahni fikir hareketi mevcud ol-n adığı bildiriliyor.
Su halde Moskovanın hiçbir şart ileri sürmeden bundan üç sene önce biten 1925 tarihli dostluk anlaşmasının yenilenmesini istemesi beklenebilir. I Türkiye bu gibi bir anlaşmayı reddetmiveeekmiş.
Umulduğuna göre Türkiye, bu takdirde, Sovyetlfia Orta-' doğu petrol sahalarına doğru ilerlemelerine bir hâile teşkil e-öeeek takat batı demokrasileri için artık sağlam bir kale olmaktan çıkacaktır. 1
I

İçmesine zorlamağa başladı. Muhammed B. Haneliye ile arkadaşları makamda gözleri olmadığını ve Şamdakı Emeviye saltanat il: Mekkedeki lbni Zv-bayr h?l imiydi arasındaki aıı-laeamamazlık ortadan kalkıp ta bütün Islâmlar tek halifenin nüfuzu aıtında toplanıp birlesin ceve kadar tarafsız kalarak her iki tarafa da biatlerini tehir e-deceklerini tekrar eyleyince İh-ni Ziyad büsbütün kuşkulandı, ni Zübavr büsbütün kuşkulandı. Hepsini ölümle ve Muhammedi biat eylemişse diri (l:,,i yaktırmakla tehdid ederek hapseyle-di. Şehrin meydanında büyük bir odun yığını haznlattı. Va-diyetin kötüleştiğini gören İbni Honefiye gizlice Muhtara haber saldırdı. Muhtar keyfiyeti öğrenir öğrenmez Küfe mesci? cimde minbere çıkarak Şiilere:
Daha ne duıuvor, yorgunuz. (Mehdi» ııizi tıkjnışlar, vakti gelince gibi bnğazlıvacaklar!
Deyince, lıalk heyecana gel-
beki i-hapse koyun
19 hâdise oldu
fBaştarafı 1 iucidej
Jenen son cinayet ise bugün saat 13 raddelerinde İtfaiye meydanında olmuş ve börekçi Hafız isminde bi risi( ev sahibi kadını ağır ve di^er kiracı Perihanıda mütheiif yerlerin den yaralamıştır, Haber aldığımı-za göre hâdise şöyle cereyan etmiş tir. Börekçi Hafızla ev sahibi kadı nın arası ötedeııberi kira meselesin den açık bulunmaktadır. Bııgün alt kata su damlaması yüzünden mü nakâşaya tutuşmuşlar ve Hafız bı çağını çekerek kapı önünde bulunan Akkadının muhtelif yerlerine saptamıştır. Akkadın can havli]e so kağa falamış fakat biraz ötede düşerek bayılmıştır. Hafız öfkesini ala mıyarak kapıda hâdiseye mani o] mak isteyen Perihan adlı diğer bir kadımda muhtelif yerlerinden yaralamıştır. Hafız hâdiseyi müteakip kaçmak isterken polisler yara-fından havaya ateş edilmek sure tile korkutularak kayalanmıştır.
• •
Yugoslavyada bir suikasd
Roma: 24 (AAJ — Polis müdür lüğünden bildirildiğine göre, dün akşam Yugoslav lmstr sergisinde vıı kua gelen infijâke, ocağın içine ko ııan saatli bir bomba sebep olmuş tur Bomba tamaml]e İnfilâk ecri ği için içindeki ateş alan maddeler bir yangına sebebiyet vermiştir. Ha sar ehenuniyetisizdir.
Ansa Ajansına göre, Yugoslav El çiliği bu sergiyi İtalya İle Yugoslav ya arasuıda bir yakmljk husuli i-çin tertip etmiş olduğundan bu su ikast gerek siyasi mahfillerde, ge rekse hükümet mahfillerinde tesir uyandırmıştır,
------o-------
Maltadaki haydutluk
Valetta: 24 (A.A,) — Ingiliz harb gemicileri Valetta limanı uhtun de polarma hücum ederek 127.000 İngiliz lirası çalan ve bunu müteakip muhafızlar üzerine ateş açarak deniz kuvvetlerine ait otomobillerle kaçmış olan silâhlı haydutlarının firarım önlemek maksadile ada et rafında devriye gezmektedirler. Bü tün gece bir Torpito muhribi ve bir başka gemi sahilleri kontrol etmiş tir, dün de açık denizde manevra yapmakta olan İki torpito muhribi, bir Avizo ve bir deniz altı Manaya gelmiştir Liman polisi silâhlandırıl mış ve gemilere veya uçaklara bi-nen bütün yolcuların üzerleri aran mıştır. Veznedar, süngülü askerle rin refakatinde memurların )ücreti nl rıhtım depojaıuna getirdiği sıra da hücuma uğramıştır, Haydutların kaçırmış oldukları otomobiller daha sonra terkedilmiş olarak yol üze rinde bulunmuştur,
men bağışlanabilir. Fakat şuna e-. min olun ki Bulgaristanda 700
bin kişiden fazla olan Türklerin hiç biri komünistliği fikren kabul etmiş değildir. Rus sürgüsünden canını kurla.ramıyanlardır ki bin-bir türlü tehdit ve işkencelerle ko münistlere âlet oluyorlar.
Staliuin uşakları geliyor
Rusların Bulgaristana yeni girdikleri sıralarda idi. Kızılordu erleri kazasına girmişler ve
köylere kadar yayılarak aç kurt gibi malımıza, canımıza ve erzağı-ımza saldırmışlardı.
İşte bu sıralarda köyümüzün genç kızlarını toplayıp götürdüler ve aradan on beş gün geçtikten! sonra bambaşka kıyafetlerle bize [ iade ettiler. Genç erkekleri de top; layıp Sofyadaki Batak kampına sürdüler. j
Bunların arasında ben de var- j dım. Rus askerleri bize diş biliyorlardı. ______
«— Stalinden emir çıksın, he- J pinizi kurşuna dizeceğiz diyorlar-1 dı. Tam bir buçuk ay fasıflye çor! basile bizi yollarda çalıştırdılar, taş kırdırdılar. ;
Nihayet af emrimiz geldi. Kızıllar bu defa da:
(— Hepiniz bileklerinizden birer fincan kan çıkaracaksınız. Sizi ancak o rız. Yoksa dediler.
Etek



ve
zaman serbest bırakı-içimizin kini sönmez.»
saçları kesilen Tiirk kadınlan
adam henüz sözünü bitir-
Ah kardeşim

I
hepimizin bağ i diyerek hay- ' üç çocuk da
nezaiim
lara ceza verirler, onlar kırbaçlar lar.
Vatan Cebhesi Partisine kayıd olmıyanlara işkence yaparlar, evlerinde ne kadar para, un ve ekmek varsa alıp götürürler.
Bulgaristan tam mânasile Kızıl cehenneminin içindedir. Zavallı ırk dağlarımızın canları her an tehlikededir. Hudud dışına kaçmak isti yenleri kör baltalarla kesiyorlar. Bulgar halkına ayda on sekiz kilo Türklere de nüfus başına on beş kile un veriyorlar. Ne kadar tavuk varsa öldürüyorlar. Yani hububatla beslenen hayvanları öldürüyorlar.
«Mehmed» yerine «Yuvan»
Sonra kazalarda oturan her Tür kün adlarını değiştirip «Dimitci, Yuvan, Petkov, Boris, Valço» gibi isimler koydular. Bir dükkânın tabelâsında Türk ismi gören askerler camekânları kırıp eşyaları yağma ediyorlar.»
Kızıl gazete
Sofyada intişar eden vc «Yeni Sabah* a hücum eden «Yeni I-şık* gazetesi hakkında da şunları söyledi:
♦ — Bu gazete Türklere yapılan mezalime ve haksızlığı harice duyurmamak için propaganda için komünistler tarafından neşrediliyor. r
Bu gazetenin sahib ve başmuharriri Rus askeri komutanının »daimî tehdidi altındadır.
Tarih bııııu affetmeyecektir
Yeni Bulgaristan bölgesinde ika met eden ırkdaşlarımız beşeriyetin vicdanına sığınmışlardır. Onlar namına, insanlık ve Türklük namına söylüyoruz, yalvarıyoruz, haykırıyoruz. Bu vahşet önlenmelidir. Orada kalan ana baba, çocuk ve karılarımızın can ve ırzları her türlü himayeden mahrumdur. Her gün yüzlerce Türk bir çalı dibinde, sofra başında, çocuğu kucağında ve tarlasında öldürülüyor. Bulgar ve Rus kızıllarının bu vahşetini tarih asla affetmeyecektir.»
Genç adamın kin ve nefret oku naıı gözleri yaşla dolmuştu.
Marshaü, anî olarak Amerikaya döndü
Amerika askerî makamları, Finlandiyanın ray isteğini reddetti. Bir Amerikan filosu Norveç’e gidiyor
Londra: 24 (B.B.C.) — Kolombiya başşehri Boggota’da bulunan Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Maısahall, müstaseltyetle Vaşingto-na dönmüştür. Marshallm, Pana-merikan konferansı bitmeden anî olarak hükümet merkezîne dönüşüne ehemmiyet atfedilmektedir. Marshall, muhabirlere müstacel meselelerin derhal Vaşingtona avdetini icabettirdiğini söylemiş izahat vermemiştir,
Finlândiyanın ray isteği
Vasiııgton: 24 (A.A.) — Amerikan askerî makamları, Finlândi-^ya tarafından yapılan geniş ray lokomotifleri mubayaası teklifini reddetmişlerdir.
Bu makinelerin mukabili dolar olarak ödenecekti.
Bu haberi yayın livan ^latala radyosu, bu lokomotiflerin veril-

memesi sebebinin doğu devletleri1 ne harbde kullanabilecekleri malzeme satılmaması yolundaki Amn rikan plânile ilgili olduğunu bildirmektedir.
Norrvcçe gidecek Amerikan filomu
Vaşington: 24 (A.A.) — Ameri kan Bahriye Bakanlığının bildirdi ğine göre, bir Amerikan uçak g(-misile iki torpito muhribi 29 Nisanla 3 mayıs arasında Norveç^» Bergen limanını ziyaret edecek v» oradan da Ingilterede Portshc-muth ve Stouthamton limanlarını gidecektir.
Ayrıca bir Amerika kruvazörü ile iki torpito muhribi 4 ve 7 m ■ -yıs arasında Danimarkada Kopej. hagı ziyaret edecektir.
Bu ziyaretler birer nezaket mı hiyetindedir.
0. H. P. Yalova kongresi pek eğlenceli oldu
*
*

Genç memişti ki Göçmenlerden genç bir kadın hıçkırarak yanımıza geldi. Adının Rasime olduğunu söyliyen bu derdli kadın:
(
rı yanıktır, yanık!» kırdı. Kucağındaki annelerinin ağladığını görünce fer yada başladdar. Diğer Göçmenler
kendilerini zor yatıştırdılar. ♦
Rasime hıçkırıklarına devam e-derek anlattı:
e— Biz Mastasılının Terziören köyünde oturuyorduk. Evvelki se ne komünist vatan cebhesi partisi ı ileri gelenleri bizi kayıd için zorladılar. Bütün köylü kadınlarını jandarma kordonu içine aldılar ve, herkesin gözü önünde makaslarla saçlarımızı kestiler. Eteklerimizi kısalttılar. Ve hepimize Bulgar is f mi verdiler. Sonra da: '
«— Bugünden itibaren hepiniz 1 Bıılgarsınız. Türklük iddiasına kal kışırsaıuz kellenizi uçururuz- di-, yerele evlerimize gönderdiler. I
Büyük matem başlamıştı. Kısa etek ve kesik saç, baş açık olmadan sokağa çıkamıyorduk. Erkek lerimiz ise deli gibi idiler, işte zavallı kocam Mustafavı bugün bana başörtü örttürdü diye süngüle-diler.»
Bedbaht kadın sustu ve başını iki elinin arasına alarak ağlamağa başladı. Yetim kalan çocukları da pek perişn idiler.
Staliııüi resimleri
Diğer Göçmen 25 yaşlarında Mehmed Haşan da şunları anlattı:
«— Ben «Koşukavak kazasının «Bayram köyü ndenim. Rus askerinin ve Bulgar komünistlerinin Türklere yaptıkları mezalime tamamen şahid oldum.
Rus askerleri her evi ve dükkân lan teker 'teker kontrol ^derler. Duvarında Stalinin resmi olımyan


“ Töbekâr komünistler,,
Atina: 24 (AP) — Atina basının da çıkan bir habere göre, hükümet hizmetine geçen «tcvbekğr Komünistlerden* müteşekkil bir tabur Ag ri.nonuıı Kuzey Batısında bir âsi çe tesile harbe tutuşmuş ve çetelere ağır zayiat veıdirmiştir,
Bütün gece süren çarpışma sırasında 75 çeteci öldürülmüş ve âsiler den birçoğu yaralanmıştır. Bine ya kın mevcutlu olduğu tahmin edilen de bu la
hükümete ait küçük bir karako çete Agrinlonun Valtos bölgesin taarruz ettiği sırada, tabıır İni dada yetireşek çeteleri püskürtmüş
t ftr,
-------o--------
Yugoslav ordusu için yeni tahsisat
Belgrad: 24 (AP) — Milli Savun ma Bakan yardımcısı ve Komin-p form organının tahrir heyeti üyesi Orgeneral Ivan Goşnak bugün Yu goslav parlamentosunda söz almış ve hudutların lâyikile korunabjlme si için 330 milyon dolar tutarmda bir savunma tahsisatına ihtiyaç göstermiştir,
Cağaloğlu Kız Sanat Okulunun defilesi
Cnğaloğlu Akşam Kız Sanat okulunun yıllık defilesi yarın okul binasında yapılacaktır. |
Öğrenciler bu münasebetle zengin tuvaletler ve giyim eş-, vasi hazırlamış bulunmaktadır-
(Bastarafı 1 incide,) dan bir şey anlamıyan delegeler, parmaklarını kaldırıp kaldırmamakta önce tereddüd ettilerse de raporu okuyan ilçe idare kurulundan Hulûsi Demir, oturduğu yerden ayağa fırladı ve:
«— Arkadaşlar, işte ben raporu okudum. İtiraz da etmediniz. Ne duruyorsunuz, parmaklarınızı kaldırmanıza !) diye bağırdı. |
Bunun üzerine, delegeler lıemen ' parmaklarını kaldırdılar. )
Kongre başkanı, raporun (ekseriyetle) kabul edildiğini söyledi fakat, kongreye nezaret eden il başkanı Sadi Bekter; (ekserisetle) değil, (ittifakla)® diye tashih ve tavzih etti!
Bilâhare seçilen lıesab ve dilek encümenleri raporların hazırlamağa çabşu’ken; dilekler faslına geçildi ve söz alan delegeler; ilçele-’ rinde bir tütün bakımevi açılmasını, orman dâvasının bir an önce halledilmesini, kövlülei’e (deva-ir-i resmiye) 'de iyi muamele edilmesini, hak Sahibi olan kövlüvü teebit maksadile köylere bir seyyal* tapu memuru gönderilmesi ni; hububat fiyatlarının yükselme sobe blerinin izahım; ekmeğin fena hale gelmesine sebeb olanların teş hisini istediler.
Delegelerden Kasım Savaşır:
— Milletvekillerimizin yüzünü yılda bir defa olsun göremiyoruz. Daha söyliyecek çok derdimiz var amma, çekinij’or, korkuyoruz. O-nım ioin susman tercih edivorum-w * *
dedi vc yerine oturdu.
Bunun üzerine kongredeki mil-, letvekilleri ve il idare kurulu âzâ-lan-hep birden:
«— Söyleyin; sıkılmayın, çekin meyin. Sizi dinlemek için geldik. Dertlerinizi bize dökün» dediler.
Fakat delege susmağı tercih et-ti:
Bir delege de; orman kanunundan bahisle şunları söyledi:
« Köylü efendidir, diyorlar: amma orman memurları bize efen dilik ediyorlar, ihtiyacımız ve hak kımız olan odunu kesmek için, onlarla hırsız - polis oyunu oyım.vo ruz.»
Ahmed özdenk adındaki delege

lar Defile saat 16 da başlıya-cak ve talebenin vücuda getirdikleri eserler davetlilere teşhir edilecektir.

Schrestani ne diyor? — (Din, tacille itaattir) den çıkan mânalar! — t — Amca ile yeğen — Yine Mehdi! — Tövbe-Mehdiliğin alâmetleri — Altın tepside kesik kelleler! — Dünya ve A-batıran ve yeni bir devlet kıı
Keysan ve muhtar
İslâm tarihinin karanlık ve korkunç bir siması kârlar — Kerbelânın intikamı —
Yalancının yalanları! — Güvercin melekler! — hiret — Öldükten sonra ruhun
Altın tepside kesik Keysaniye'nirı gaıib inançları — hayvanlara geçişi — ffir devleti ran Şi’a fırkaları
di, büyük bir topluluk (Mekke) ve ulaştılar.
Gözleri dönmüş, hiçbir şeyden yılmaz bir kalabalığın şehir içine yayıldığını gören İbni Zubayr; ses çıkarmadı ve karşı duramadı. Mekke; mukaddes bir şehir olup orada silâh çekmek hürmetsizlik olacağından hürüm ( «Ü nler; odun yi bir odun yakalayıp onu
ğınma saldırdılar, her birisi silâh
kullanarak doğru Muhanı-B. Hanefivenm hapsedil-yere vardılar ve (Mehdi?*
gibi med aİRJ lerini kurtardılar!
Eu odun meselesinden dolayı Keyaaııiye fırkasının Muhta-riye koluna Haşebiye. odun nıcnsubları dahi denilir, ki bu isini İbni Zubayr tarafından tâki Innştır. .
Muhammed B. Hanefıye; ser besi kaldıktan sonra kurtarıcı-
farile birlikte Küfeye gitmek cesaretini gösteremedi, belki de Abdullah B. Zubayrm da mâni olacağını düşünmüş olabilir, amma asıl sebeb; Muhtara emniyeti olmamasıdır.
Muhtarın kendine verdiği Mehdi sıfatından ve adına yaptığı hareketlerden memnun kalmamakla beraber Sanı hiikû meti ve lbni Zübeyr hâkimiyeti arasında sıkışmış bir güç du-
ııımda iken Muhtardan biisbii-, tiiu sıyrılanın pek tehlikeli u-j lacağını biliyordu. Bu sebebi® en münasib hareketin yine Mek] ketle kalmak olduğunu kestir-( di ve öyle yaptı! ]
İbni Hanefiye; kendisine] (Mehdi) denilmesinden hiç te( memnun kalmamıştı, sözde o-] nur. namına jfakııt hakikatteı llndi nam ve hesabına hükiüu] süren Muhtara karşı elinden] birsey gelemiyordu. Bir aralık ( halkın dalâlete daha fazla sii-] riiklenmesini önlemek maksadi-ı le Küfeye gidip bu işleri düzelt-j nıek istemişti. Kurnaz Muhtar bunu öğrenince vtnon * şöyle] bir hileye baş vurdu. Şiîlere: ]
— Bizim Mehdimiz: Mollam-, med B. Hanefiyedir. Onu ka-J bül eylemişizdir. Bilir misiniz,| Mehdiliğin alâmeti nedir? Vü-i cudtına kılıçla vurulur ve sap-5 kamsa hiç tesiri olmaz ve hu-J yatına dokunmaz!
(Devamı
% _
)
de:
e— Milyonlarca lira masrafı : cabettiren bu kongreler yapılma-sın. Çünkü, haydi şehirlilerin dilekleri biraz olsun yerine getiriliyor, amma bizimkiler neticesiz ks. lıyor.
Kongreden sonra köye gidiyoruz. Hemşerilerimiz bizimle alay ediyor; gittiniz de ne oldu sanki, derdlerin hallohınacağına inanıyorsanız, alnınızı kanşlanz, diyor lar. Partiye karşı itimadımız sarsılmış vaziyette, ne yapacağımız^ şaşırdık* dedi.
Doktor Fahretidin Kerim ve Sadi Kekterin sikzieri
Bundan sonra, bir konuşma yapan il idare kurulundan Fahred-din Kerim Gökay ezcümle şunları söyledi:
•— Gittiğimiz her yerde vatandaşlar ormanlardan şikâ)’et ediyorlar. Bunun da bit an önce hal iine çalışacağız. Ayrıca, böyle karışık bir zamanda, vatandaşın top ı «ğıaa bağlılığı şayanı dikkattir.^
11 başkanı Sadi Bekter de:
«— Her ne olursa olsun toprak dâvası halledilecektir. Ve siz de topraklarınıza kavuşacaksınız. Fakat acele etmeniz doğru değildir. Bu sene içinde değilse de, gelecek yıl ve daha öbür yıl, dâva kazanılacaktır,/ dedi.
Bekter, orman mevzuunda da şunlan söyledi:
— Orman meselesinin halli için de uğraşıyoruz. Bu münasebetle icabettikçe orman umum müdürünü de sıkıştırdık. Hakikati sövlc-w mele gerekirse: sizin karşınıza pek alıumız açık olarak çıkmak durumunda değiliz.
Müteakiben idare kuruhı seçimi yapıldı ve şunlar kazandı:
Kemal Yıldırım, Ali Kaya. Harun Gürel, Osman Aksoy Rahim Üstel, Demir Hulusi, Sefa Tüzür Ataç.
Partideki kougre
C. H. P. ilçe kongresi de dön akşam saat 21 de Aksaraydaki ilçe merkezinde yapılmıştır.
Kongre başkanlığı seçimden sor ra, gündem gereğince okunan i-dare kurulu raporunda C. H. P. nin mazisinden, uzun uzadiya bah 8 etmiştir.
Rapor hakkında söz alan Sa-matya ocak başkanı, idare kurulunun hüsnüniyetle hareket ettiği ne işaretle, idare kurulu raporunun, rapordan ziyade bir medhıye ye benzediğini söyliyerek, mutad olan haftalık toplantısını yapmı-yacak, bucak ve ocaklarile temas etmiyen bir kurul raporunun reddedilmesi lâzımgeldiği üzerinde ısrarla durmuştur. Söz alan diğer üyeler de okunan raporun, ilçe i-dare kurulunun kendine terettüp eden vazifeleri yapmadığı kanaatini verdiğini belirtmişlerdir.
Bir partili ise tenkidde bir fayda olmadığını söylemiş ve neticede reye konulan rapor 4 muhalife karşı ekseriyetle kabul edilmiş tir.
»n raporlarının okıuuns sından sonra konuşan Çelikbaş ezelimle şöyle demiştir:
— Hudııdsıız servetleri içine top lıyan bir vatanda aç yaşıyoruz. Bu idaresizliktendir. Halk ıztırab ve sefalet içinde kıvranırken biz C. H. P. liler burada bir mirasyedi hayatı sürmekteyiz. Aııadoludaki tekmil devlet miiessesvleri birer Habeşistan imparatorluğudur. Kısacası halk, haklı olarak C. H. P. den soğumaktadır.
Bundan sonra il idare kurulu v** ıl kongresi delegeleri seçimi vapı-laıak kongreye son verilmiştir.
»AHA;
Sivas BeRediye Reisinin I bir mektuba cevabı |
Pİkmesihe imkâo .iid-bhiU olunmaz masrafı ce iac ve res-
mi kayıdlanb dayunılarak gösterilmiştir.
4 — Belediye Hieuvcıı lannin du-mnü&rma temaM eden bu vatan-
memurun ne demeik olduğunu ve belediye memur ve müstahdemler mzamnamestadekl kayıdlan okumamış olsa gerektir
Bugün kçln belediyeıuiMİe bulunan memurlarımız uzun 7^xmandan beri belediyeme muhtelll hizmetlerinde çahymıe gereh aldâiuan ve gtifekse vazife bakımından her hulusta Uyaketlcrini göstererek bu güakıı mev İdlerine çıknnlnvgfer. Jvitekîm bugüne kadar belediyemi-liıı geniş faaliyetleri asla aksatılmadan bu elAmanlar elUe ya-pılnus ve yapılmaktadır.
5 — or atölyesine ayda 26000 lira elektrik ücreti verilirken kalenin tanzimi için binlerce Ura mas-ral yapılmanınm hazin olduğundan bahsediüyoT.
Eğer bu vatandaş şehirle hakikaten alâkalı el«a idi kalenin nasıl yapıldığımı ve elektrik İçin Cer ateFyesine ne miktar para ödendiğini bilir ve kahve dedikodusu mahiyetinde olan bn yazıyı gazete ye görmezdi.
kale hamiyetli he(n*jöiırÂJerimi-xi l eoeke şehrimizde hurdukları pi7(lk-tirme cemiyetinin yaptıkla n t ardını parasUe yapılın^ ve bele diye bütce*i!e Hgilenmtmlştİr. Nitekim kalenin tanrimıuc bugün de-gü daba rahmetli Atamız sağ iken Sıvasa teşriflerinde îgarei buyurmuşlar bu harabenin ilk fırsatta kaldırılmasını emretmişlerdi. O za ıiLandlanberi şehrin genirç dertler karasında iti sene önüne kadar bu iy ele aiınamaımg ve iki sone ev-xel ba^ta saym valimiz Necmed-din Erginin yardımları olmak üze Fe belediyemlzee istimlâk muameleleri tekemmül ettirilmiş ve oradan kaldın lan vatandaşlarda temin edilen yerlere yerleştirilmiş ve medeni îhtiytyçlanda pider pi yapılmaktadır. Nitekim güzelleştir nıe cemiyetinin feshÜe artan paralar tesbit edilmiş yerlerine sarf edilmek üzere belediyemize dev-redilmiştir. Bu paranın kalede dahil olduğu baide tahsis edilen yerine Mirfetmek zaroretindeylz.
Cer ateh esinden alman elektriğe hemşehrilerin İhtiyacına kâfi gelmediğinden bir kısım hemgehri leıln de istifadelerini teinin için bir miktar elehtrikde cer atölyesin den alınnıakda ve bunun içinde ay da değil ancak senede 20000 lira ödenmektedir. Mamafih bu para aynen işletme masraf ile beraber a bu ııeın anlardan tahsil edilmektedir. Bunda belediyenin asla zararı mevzubahis değildir. Şehrin ihtiyacını ram man asile cevap ve-lecek derecedeki bir elektrik sant-jalı milyonluk îşdîr. Bunun içinde fırlat dürdükçe gerekli teşeb-büMİen geri kaimmarnaktadır. Ve bu hu'usdakî dertleriıoizde büyüklerimize kazlar arz edilmiş bulun* maktadır.
6 — Millet bahçesi umuma açılıdır. Belediyemiz tarafından lüzumlu olan bakım ve hizmet her sene muntazam yapılmaktadır. Parka oturan bir vatandaşda yorgunluğunu almak için bir kahve, çay ve-y a ay ran içmek arzusunu izhar ede ceği için orada birde kahve ocağı y aptınlnaşdır. Arzu eden vatandaş | lar ufak bir ücretle bundan da fay :1 ulanmaktadır.
7 — Belediye mühendisi dururken ücretle hariçteki mühendis- ■ lere kaşif yaptırılması sebebini soruyor. Belediyemiz önümüzdeki
y az mevsiminde çeşidli ve geniş iş ler karşısında bulunmaktadır. Buna rağmen fen kadromuzda tek bir mühendis veya fen memuru dahi yok iken ancak bir iki ay evvel bir tek fen işleri müdürü bulunarak işe getirilmiştir.
Yapılacak geniş ve mütenevvi işlere birde dairenin günlük işlerini ilâve edecek olursak bir mühen-siu bu işleri inşaat mevsimi pek kısa olan Sivas gibi bir şehirde vakit ve zamanında yetişdirmesi-ne imkân olmadığını takdir ederek bu kısa müddet zarfında birçok işlerimizin başarılmasını temin için yalnız istasyon yohı inşaat keşfi nfak bir ücretle harice yaptırılmış t ırki buda tabi’i ve işin icabatından dır. Nitekim belediye meclisi bu hu, sus için büdcesiııe daha ezelden tahsisat da ayırmıştır.
Hülâsa: Altı senelik çalışmalarımda başarısızlıkdan bahseden bu arkadaşa yalnız ken'di mahallesinde yapılan işlere baksa idi muhakkak ki bu kadar nankörce yazı yazınakdan çekinecekti. Bunu kadirşinas hemşehrilerimin takdirine terk ediyorum.
Yalnız şurasını tebarüz ettirmek isterimki bu arkadaşın şahsi arzusuna yer vermediğimden dolayı ileri sürülen bu başarısızlık benim için tenldd değil bilâkis tak dir hissini vernıiÇ bulunmaktadır.
Çünkü vazifem menfaâtlara yer vermek olmayıp umumi ihtiyacı düşünmek olduğunu bir kene daha bıı vesile ile kendisine hatırlat-ouaİ! İslerim. 20/4/948
Belediye Başkamı
Buluru Gün ay
Uçakla ^göndereceğiniz, jnektup yerine^ Müese semizde sesinizi plaka aldırmak suretile, 24 sacftt ^konuşmanızı,' okuyacağınız parçayı dünyanın her köşesine gönderebilirsiniz.
Amerikadan getirdiğimiz en son
Sistem ses alma makinesile ojak bir bedel mukabilinde bunu Temin edebilirsiniz» (jüifR'füz müessesesİ
BIYAlir ■ CAMIKAPU PPAMVAY CADDIS! N! S4
Balast alınacak
Haydarpaşa Birinci işletme Müdürlüğünden:
Haydarpaşa — Ankara hattı üzerinde Doğançay İstasyonu civarında kilometre 1474-750 deki taş ocağuıdan çıkarılacak 2500 metre mikâbı balast işi kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur.
Beher metre mikâbı balastın muhammen bedeU 400 dörtyüz kuruş ve mecmuu muhammen bedeli 10000 on bin lira olup muvakkati 750 ye diyüz elli liradır.
Eksiltme 10/5/948 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15.30 da Haydarpaşada birinci işletme komisyonunda yapılacaktır,
İsteklilerin kanun gereğince hazırbyacakları kapalı zarfları eksiltmeden bir saat evveline kadar komisyona vermeleri lâzımdır. Poa tadaki gecikmeler sayılmaz. Şartnameleri komisyon kaleminden alınabilir. (5109) I*
Muhtelif Mantar Satın
A macaktır
Tekel Genel Müdürlüğünden
Güvenme parası
milyon
)
)
Yukarıda
adet
)
)
»

rakj şişesi mantar» şarap şişesi mantarı şampanya şişesi mantar» Likör şişesi mantarı
müfredatı yazılı muhtelif mantar pazarlıkla satın
43.500
13.500
6,000
900
40
5
1
1
1 —
hnacaktır.
2 — Tazarhk 1/6/948 sah günü saat 10 da Kabataşta Tekel Müdürlüğü, malzeme ahm şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Her birinin ayrı ayn şartname ve nümuneleri beş lira bilinde hergün sözü geçen şubeden alınabilir.
4 — isteklilerin belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen me paralarile ve komisyonda ibraz edilmek üzere kanunî vesaikle likte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
6 — idare kısmen veya tamamen veya kısım kısım ayrı ayn talip lere ihalede serbestılr, (5126)
Gene)
muka
güven bir-
Düziçi Köy Enstitüsü
Müdürlüğünden
Cinsi
İhalesi yapılacak eşyanın
Miktarı Tahmin fiyatı Tutan İlk teminatı
çift lira kı-ş Ura krş lira krş 'İhale şeklî
Postal
İtKarpın
1562
76
22
21
00 34364 00
00 1596 00
2577 30 Kapalı zarf 119 70 Açık eksiltme
1 — Enstitümüzün postal ve iskarpin ihtiyaçı yukarıda gösterilen şekilde eksiltmeye konulmuştur,
2 — Eksiltmeler 29/4/948 perşembe günü saat 10 da Osmaniye maU yesinde yapılacaktır,
3 — Şartname ve nümuneler her zaman Adana Millî Eğitim Mü dürlüğü Köy bürosunda, Osmaniye malmüdürlüğünde ve Enstitü müdür lüğünde görülebilir,
4 — Posta ile yapılacak tekliflerin ihale saatinden bir saat önce komisyonda bulunması şarttır,
5 — Taliplerin 2490 sayılı kanunhükümlerine uyarak kanuni vesikala
rile, teminatlarım yatırmış olarak ihaleden bir saat önce kapalı zarfla fim komisyona vermiş olmaları, açık eksiltme İçin de İhale saatinde iş tirakleri ilân olunur. (4545)
Onlar da ellerde yüzlerini kapamışlar; sessiz, sadasız ağlıyorlardı. Ağlamıyan yalnız bir kişi vardı: Sultan Zülyezen...
Eir adımını ahiret eşiğine atmış olan Arab hükümdarı, güçlükle harekete gelen dudakları) ı kımıldattı: Son sözlerini söylemek istiyordu.
Güz yaşları dindi.
Gizli /hıçkırıklar kedildi.
Eğilmiş başlar doğruldu.
Kulaklar açıldı.
Sultan Zülyezenin güçlükle açılan dudakları rasından dr’rt kelimelik bir emir döküldü:
— Eeni kaldırın, tahtıma götürün!
Sult n Zülyezen’i döşeğinden kal-hr-ldar; götürüp tahtına o-turitula:. Karşısına sübhanal-lah boncuğu gibi dizildiler. El pcnre 'livan durdular. Aldıkları ikinci bir emirle Kameriyeyi getirdiler.
Sultan Zülyezen, üç aylık karıcına kendi yanında yer verdi.
25 NİSAN 1948
I
Telef. 23661
Vapur ilânları
p
*
/
î
A
13,50
14,00
17,58
18,00
18.00
20.15
20.30
21.15
18.45
19.00
19.00
19.15
19,20 Müzik; Şarkılar, Türküleş
19.40
BİLUMUM
Ipleriae ve şöförlere
BULMACA
TRANSLARIN
İsveç Vapur Kumpanyası Helslnborg
s/s HERA
28-llâ-29/Nisan/948 Bekleniyor Hamburg, Rotterdam ve An-versten. Bu limanlar için yük kabul eder
s/s BECKY
6-8/5/948 Ayni Umanlardan ve için s/s ULLA
25-29/5/948
Yukarıda gösterilen Umanlardan yük getirecek ve ayni U-manlar için yük kabul eder
STEVENSON LINE
Şimali Amerika muntazam hattı
s/s DİANA H. PONCHELET 5/Mayis/948 de
Nevyorktan Bekleniyor
H. PAYKURİC
S
Yugoslav muntazam hattı Adriyatik limanlan İçin
Yugolinya - Riyeka s/s Hercegovina l-ilâ-4/Mayıs/948
Tiryeste ve Rlyakadan yük getirir ve bu Umanlar için yük kabul ederler.

STAÜBO LİNE
Oslo, Norveç vapur kumpanyası Nevyork ile Türkiye arasında muntazam vapur seferberi, s/s Kotıg Haakon VII 28/NLsan/948 m/s HAV 10-llâ-12/Mayis/948 s/sSÖNNAVİND 20/Hazlran/948
Yukarıdaki vapur Nevyorktan limanımıza mal getirecek ve Umanımızdan LATAKE — BEYRUT — HAYFA — İSKENDERİYE ve NEVYORK için yük ve yolcu kabul eder. Bütün tafsilât için Galata Tophane Eski Yolcu Salonu karşısında Frank Han 3. Kata müracaat Tel: 44707/8
İmtiyaz sahibi:
A. CEMALEDDİN SARAÇOĞLU Yazı İşlerini fiilen idare eden: FATİN FUAD
Dizildiği yer (Yeni Sabah» mürettibhanesi Basıldığı yer: «Gün Basımevi»


9


8.30
8.30 ’ 8,45
10-00
['rmm
PAZAR — 25/4/ i 148 Açdışveprograuj.
M, s, ayarı,
Haberler, Müzik: Çeşitli
Hafif Müzik (Pl,)
Müzik: Dlnleylcf istekleri (P),) Müzik; vals,
Polka ve Tangolar (re./ Müzik: Şarkılar (Pl,/ Temsil,
10.30
11,00
11,25 Müzik; Çeşitli Sololar (PL»
11,45
12.30
13,00
13.00
13.15
Müzik; İnce Saz,
Müzik; Yurddan Sesler
M. s, ayan.
Haberler,
Müzik; Radyo Salon Orkestrası,
Konuşma: Ç. E. K, adına • Kapanış,
Açılış ve program,
M. s, ayan,
Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
Müzik: Şarkılar,
M, s, ayarı,
Haberler,
Geçmişte Bugün,

Müzik: Radyo Şans
Orkestrası,
Pazar Gazetesi,
Müzik: Tarihi Türk Müziği,
Müzik: Brahms: Re Minör
Piyano ve Keman Sonatı (Pl)
21,40 Müzik; Dans Müziği (P1.) 22,00 Konuşma: B, T, G,
Direktörlüğü
22,20 Müzik: Dans Müziği (P1-) 22,45 M, s, ayan,
22,45 Haberler,
23.00 Program ve Kapanış



Otomobil sı
Belediye tarafından taksi arabalarının muayenesi için tayin [edilen müddeti okudunuz îse, arabalannızm döşemelik PANDA-ZOTLARINI yalnız MISIR ÇARŞISI 67 NLYfARALI TÜRK MU-ŞAMBAC1L1K KOL. ORTAKLIĞINDAN temin edebilirsiniz.
Bil umum döşemeciler tarafından kullanılan ve takdir edilen muhtelif renklerde ve deri manzarasında olan bu PANDAZOTLAR sıcaktan yapışmadığı gibi hiç bir zaman çatlamaz ve renkleri de kafiyen çıkmaz evsaftadır.
Arabalannızm rengine uygun PANDAZOTLARI seçmekte acele ediniz.
Türk Muşambacılık Kollektif Ortaklığı
MISIR Ç ARŞISI Nö. 67
Telgraf: TÜRİFA İSTANBUL



1 2 3 4 5 6 f 8 9
z r
SOLDAN SAĞA :
1 — Ehram, Camide namaz kıldıran; 2 — Düz ve alçak arazi, İza feten; 3 — Bir isim, İlletli; 4 — Ka dm doğum hemşiresi, Tersi işaret zamiri; 5 — Sonuna 'Ş' gelince u çar, Bilgi; 6— Mısırın Cenubunda bir memleket, Sonuna (L) ilâ-vesile ateşten arta kalan; 7 — Mu rabba, Yemekhane; 8 — Bir emir. İstikbalde; 9 — Kuşun kanat tüylerine verilen isim, Sonuna 'E1 ilâ vesile Istanbulun bir kazası,
YUKARIDAN AŞAĞI :
1 — Üzümün olmamı? hali. Taba ka (evin kısımları): 2 — Düz ve al çak arazi; Nebat Özsuyu: 3 — Ko kulu bir bitki. Aşka ile Abrupa kıta larmı aynran dağlar; 4 — Anıt; 5 — Göz rengi, Beyaz; 6 — Iza 'ay nen) , Uysal olmıyandaki huy: 7 — Belirli; Sonuna (E) ilâvesile cam mamulatından olur: 8 — Duvar i-lâm, Nnankör bir hayvandır; 9 D-nizde uzunluk ölçüsü, Devletler.
EVVELKİ BULMACANIN HALLEDİLMİŞ ŞEKLİ
1 2 3 4 5 6 7 8 .9
1
— KİMYA — LİSAN I verilir. I
şekilde t e kısa zamanda imti I hazırlar. ■
her gün saat (14-18) arasındal
Atatürk Bulvarı No. 88 I (Aksaray Bustahane karşısı) ■
AKSARAY — İSTANBUL I
Ortaokul - Lise ve Teknik Okullar Talebesine
Tuna Dersevi’nde MATEMATİK — FİZİK — KİMYA — LİSAN Dersleri
Dersevi Talebesini en iyi hana Müracaat: Pazardan başka
• •
TUNA DERSEVİ
A •. *
4
M

*
| Tekel Genel Müdürlüğü ilânları I


V
Malzeme Alım Şubes nden
Cinsi

Mofcımmen M»\enme
Miktarı Bedeli Parası
Şekli
İHALE
Tarihi Günü Saati
t
/
£
b
1
2
«3
ŞEHİR TİYATROLARI
Pazarlık A, eksiltme
Çekme, pirinç çubuk (mam ve hesaba.
Elektrikli palanga ‘
1 — Yukarıda clr.s ve miktarı yazılı malzeme hizalarında gösterilen şekilde satın alınacaktır.
2 — İhale hizalarında gösterilen gün ve saatlerde Kabataşta Genel Müdürlük malzeme alım şubesindeki komisyonda yapılacaktır.
3 — Şartnameleri her giin sözü geçen şubeden görülebilir,
4 — İstekljlerın belirli gün ve saatte hizalarında gösterilen güvenme parası İle ve komisyonda ibraz Edilmek üzere kanuni vesaikleriyle birlikte mezkûr komisyona müracaatları ilân olunur.
5 — idare kısmen veya tamamen kısım, kısım ayrı ayn taiipiere ^hadele serbesttir,
1200 kilo — 400 lira
1 adet 3950 L. 296 25 Ura
4.5/948 Sah 9.30 7/5. 948 Cuma 10—
(5286)
Muazzam Şark
Efsânesi
Tefrika No. 16
Vagaaat ) uharrem '4». k^rpuaıal|
•X
I


Kameriye, siyahlara bvı ünmüş tir matem diyarı kraliçesi gibi mahzundu.
Gördüm ki siyahtır gecelerde* dc libasın; Sandım ulu mâbedde doyan hanlı duasın..
Mısraları sanki onun halini anlatmak için yazılmıştı. Zavallı kadın, herkesten fazl? müteessir görünüyordu. Nasıl mü teessir olmasın ki konundaki üç aylık çocuğu, babasının yüzünü görmeden yetim kalacaktı.
Sultan Zülyezen, derin bir ahi çekti. Kesik kesik bir kaç de-
fa öksürdü. Sonra vücudunun bütün demamnı, bütün kuvvet ve kudretini titrek sesine vermeğe çalıaarak hazin hazin konuşmağa başladı:
— E? benim değeli vezirim* Ev benim dünya yoldaşlarım, a.lnret kardeşlerim!! Görüyorsunuz ki çok fenayım. Anlıyorsunuz ki hayatımın son dakikalarını yaşıyorum. Sizden ebe diyen ayrılacağım. Yıllarca beraber gezdik, beraber yaşadık. Fakat artık buna imkân kalmadı. Biraz sonra herşey bitecek. Müşterek hayatımız, müşterek maceralarımız maziye ka
riRacab- tatlı bir rüya gibi sönüp gidecek. Keşki bütün bunların silik bir hatırası kalabiV se... Ne gezer? Sizin beni hatırlayıp hatırlıyamamanızı bilmem; lâkin ben hepsini unui.a-cağım' Hükümdar olmak ne acı şeymiş... Hayatımın son dakikalarında bile sizi düşünüyorum. Ben öldükten sonra yerimi kim dolduracak? Sahihsiz kalan tahtıma kim oturacak? Tacımı kim giyecek? Cevab ver iniyorsunuz, veremiyorsunuz. Biliyorsunuz ki sevgili ailem henüz üç aylık hâmile... Boş kalan yerimi dolduracak çocu-
ğumun dünyaya gelmesine daha altı ay var... Yine biliyorsunuz ki çocuğum doğduktan sonra da mesele halledilmiş ol-mıyacak. Onun büyümesi lâzım. Bu da uzun yıllara bağlıdır
Yesıib, derin derin göğüs geçirdi. Hükümdar, bu göğüs geçirişin mânasını sezerek devam etti:
— Geride kimsem olmasaydı, yerime hâs vezirim Yesribin geçirilmesini tavsiye ederdim. • ı Doğacajî çocuğumun annesi varken böyle bir tavsiyede bu-1
lunamam. Çocuğum büyüyüp hükümdarlık edecek çağa gelin ceye kadar tahtımı ailem Kameriyeye emanet ediyorum. Ço-
S&at 20 de Dran
Kısnu:
DÜŞMAN
Yazan : Andre Paul Antoine . Türkçesi : LûtfJ Telefon: 42157 Komedi Kıamı: KAŞ YAPAYIM
DERKEN
Yazan : N Nancey n. uc .-»örsse Türkçesi : Vasfi R. Zobu, R Baran
Yeni Sabah’ın İLÂN FİYATLAR
— _______ _
cüğum erkekse, büyüyüp tahta J geçtikten sonra, onun hükmü ' altına gireceksiniz. Fakat çocu- • ğum erkek değil de kızsa ne o-îopoVo Rn aııalin cevabı sudur:
lacak? Bu sualin cevabı şudur:
i Devamı var)

Bajlık 1 2
3
6 Ü
inci
)
»
)
»
maktu ©'.firak sayfa,
)
»
)
bantlın]
)
)
)
)
IL-. 1500
500
400
30U
250
İM
I