10
Kr.

KURUŞ
Onuncu Yıl
No. 3206
idare: Nuruosmanlye No. 17 Tel adresi: «YENİ SABAH» İSTANBUL Telefon: 20795__________
Cumartesi
SAYISI HER
VER DE
Ahmed Emin Yalmanın
emas Edemediği Hakikat
(.

abone Türkiye Senelik 8*00 Kr aylık 1800 •
3 aylık 6 00 > 1 aylık 300 >

*
Mekfublar
Efkârı
Kestirme yol yeni seçime gitmektir
o yüksek
Tcvjik Rüşttü Araş, Büyük Elçi tûyhı edildiği Londraya-lıarekeliiıden evvel Sirkeci garında ve Birgen
Hakikatte bu tehlike, hâlâ şu milletin temsil çilerini seçebilmek imkânını sağhyacak yeni bir seçim kanunundan mahrum olduğudur ki, bu, lâzım olduğu kadar açıklanamamıştır
t
Yalman, şayed görüşlerinde samimî olsaydı, Mareşale balâ pervaz bir edâ ile direktifler vereceği yerde, bizzat kendisi o yüksek şahsiyetin işaretlerine uyardı
iizel yurduuıuzuu, dünyanın bir cenneti olan mem leketimizin bir yığın derd İtri arasında, başta gelen ıztırabı bazı yazarların İktidarın her gün değişen havasına kendilerini ııy-dnrmak ve o yüzden geniş menfaatler sağlamak hevesidir.
Milletin umumi efkârına terce-man olmak iddiasında bulunan fahsiyetler arasında faraza «Vatan» cı Ahmed Emin Yalınan gibi bir adamın bulunması memleket l$in ne bliyük bir badiredir. Çünkü Ahmed Emin her gün bir daldan öbür dala uçmakta, biç bir dii-ştince ve fikrinde en ufak bir istikrara imkân vermemektedir. Böylece halk efkârı, hakikaten sağ duyuya sahib olmasa idi, şimdiye kadar, çok defa şaşırırdı. «Vatan» daima, pek çoğu Yhe\lıum ve mu-bayyel tehlikeler icad eyleyip, unlan izam ederek âmme vicdanını şaşırtmış ve böylece asıl vahim tehlikelere aldırmamasını temine çalışmıştır.
Üç yıldır bu yurdun dileği ve isteği Hürriyet Misakında hülâsa e-dilen hürriyetlerin tahakkuku ve baskının temelinden kalkmasıdır.
Bütün gayretler bu gayeye yöneltilmiş olmak icab ederken Ahmed Emin Yalman ikide birde şahsi dâvalarını ileri sürerek berrak bir siyasî havayı bıı-|xndırmağa çalışıp durmuştur. 12 Temmuz beyannamesi böyle bir propaganda için en geniş bir temel teşkil etmiş ve haftalarca şahıslar etrafında dedikodu yapmak «Vatan» başyazarının daimî meşgalesi olmuştur. Şimdi yine öyle bir buhran devresine ı man, Kenan Önerin istilası hâdisesini diline dolamış ve yine binbir muhayyel tehlike icad ederek onların «Atlatılmış» olması ile güya sevinmeğe başlamıştır.
Amma, hakikatte asıl büyük tehlike, hâlâ şu milletin temsilcilerini seçebilmek imkânını sağlıya-eak yeni bir seçim kanunundan mahrum olduğudur ki bu, lâzım olduğu kadar vuzuhla bir türlü açıklanamıyor. Bütün Demokratik cereyanlar ve gelişmeler sözde kaldıktan sonra ne değer ifade edebilir? Mecliste eller kalkmak icab ettiği vakit Halk Partisi çoğunluğu dilediğini, yapabilecek bir durumdadır. Son yıllık ve yolluk zam mı bunun açık bir delili değil midir? Şu halde yapılacak taamız ve gayret seçim kanununu derhal
giren Yal- *
nci Y» A 41S _
Fırıldakçı başının
BEDELİ
Ecnebi 5400 2900 1000 eoo
tâdil ederek, bu yeni aydınlığın ı-şığında milletin nabzını tekrar yoklamaktır.
Acaba binbir tehlikeden bahsedip duran «Vatan» ceridesinin baş yazarı Ahıned Emin Yalman, bn hakikati müdrik değil midir?
Celâl Bayarın Yeni Konuşmadan
Sındırgıda cereyan eden garib bir hâdise
C. H. P. rriufr tlerinden Süreyya Örgeevren, D.P. toplantısı esnasında b rden âbideye fırladı öeJi ve yuhalandı
M--
bun Sara
ınanmayin,,
D
C( W Boyar, hry CCanh nutuklarından
/■
De-
’ »>•
P. Genel Başkan^
Balıkesir, 23 ı ’l elefoııJa)
mokrut Parti Genelba/danı Celâl Bayar, yanında Eskişehir Milletvekili Emin Sazak, Kütahya Millet ve. kili İhsan Şerif, ve Balıkesir Denıok Tatlarından başkan Sıdkı Yırcalı, Tevtik Y »Jdemir ve gazeteciler olduğu na de bugün Eıgadiç ve Sındır ğıyı ziyaret etmişlerdir.
İlkönce Paşakuyünde durulmuş, Celâl Bayar kendirini karşıhyan köy lülere ş i hltabda bulunmuştur;
- Sizi sevgi ile «elâmlanm Biz II hk er.lro her gelişimizde kuvvet alarak dönüyoruz Görüyorum, kadın ve erkek hakkını aramasını bilen
I
particilik hevesi!,.
Artık iyic« anlatılıyor ki, perde arkasından ve hiç bir mes’uliyet yüklenmeden, memleketin iç ve dış politikasını idare etmeğe kalkışan Fırdöndü centilmen, şimdi de Demokrat Parti korucularının peşlerinden ayrılmadığına göre, onların da başlarını yemeğe karar vermiş gibi görünmektedir.
Memlekette herkese yol gösteren, sayın Marepal Fevzi Çakmak'ı bile beyannameler neşrine teşvik pyllyen, her yerde bir komünist töhllkeei, her hareketin altında İsrarlı bir kızıl parmak sezecek kadar (Vatani»! bir endişe gösteren Yalman Çelebi, şimdi Demokrat Parti kongıelcrinde bazen nu-toklar bazen de:
—. Hareketlerimizde itidal, oöz-'»»etamı Sa., S; Sü., 1 de/


Hiç sanmıyoruz. Çünkü bakınız dünkü yazısında ne buyuruyor: «21 Temmuz seçimlerinin yapılış tarzı Halk Partisinin mürtecileri İçin bile hasret o vandı ran bir rüya halinden çıkmalı, millet hesa-
( Devamı Sa.. 3; Sü., 4 de)

Mrbıl söylerken
Kmselnrsiniz, Demokrat Parti nalına teş;Kkür ederim. Size, içleriniz İçin hayırlı istikballer dilerim. fDeıamj Sa , 5; Sü., 3 de)
Tek tip ekmek
Ticarol Bahanmış dtn Gaıetocllor Cemiyetinde yaptığı bir konuşma
«TeA tip ekmeği efkârı umumiye Ütemedi, fakat rekoltenin aslığı halkı bu ekmeyi yemeye mecbur etti»
* (
Tetkiklerine devam eden Ticaret Bakanı Mahmud Nedim Gündü-galp, beraberinde iç ve dış ticaret daireleri balkanları olduğu halde dün sabah 11 de Gazeteoiler Cemiyetine gelmiş, basın mensuplarile muhtelif mevzular etrafında bir
Şükrü Saracoğluuun Kayınpederi
Zahid Ural 3 ay hapse mahkûm oldu
Ayrıca kürkçü Beyko da aynı cezaya çarpıldı
Kürkçü Yor fi Beyko ile karısı Kaliruhl Beyko ve ₺ohir meotolal Atalarından (Şükrü Saraçoğlunun kayınpederi) Zahic Ural hakkında, gnahcuz eıyayı keçırmaktan dolayı 4 üocü aahye caıa n.ahkejrne®ınde a-

Vatan,, Yalanında
halâ ısrar ediyor!
lo
Tevfik Rüşdü Aras’a mahud yemeği yediği nerede ise zorla kabul ettirilecek
Muhiddin Blrgerı'in bu husustaki şayanı dikkat ifadesi
Zırva levil Göfürm z Amma!..
Hani Nuh deyip bir türlü Peygamber demiyen inadcı kimseler vardır, eski Dışişleri Bakanı Tevfik Rüşdü Arasın Pak Otelde geçen cuma günü Yugoslavya büyük elçİBİle başbaşa yemek yediğini iddia eden ve bu iddiası bay Araş tarafından tekzib olunan «Vatanı gazetesi de galiba bu yolu tutmuş bulunuyor.
(Park Otel) müdürlüğü «Vatan» ın bu haberini yalanladı amma gelin görün ki bu gazete haberin asılsızlığını bir türlü mek istememekte ve adeta zorla:
— Evet ben o gün
başbaşa yemek yedim ve gizli gizli konuştum! dedirtmek ister gibi bir eda ile verdiği haberin doğruluğunda ısrar edip durmaktadır.
«Vatan» gazetesi dün de Bay A-rasın «Park Otel» direktörlüğünden aldığı tekzibnameyi çürütmek İçin kendisi ayni müesseseye baş vurmuş ve bir mektub da kendisi tedarik etmiş amma, ne yalan söy-liyeyim bu mektub bize Bay Arasa verilen kadar sarih görünmedi.
Tamamile bitaraf olduğumuz ve ancak «Vatan» ın yalanlarından
teslim et-Bay Arasa
bay Şimiçle
konuşma yapmıştır.
Hububat meselesi
İlk defa hububat meselesine temas eden bakan şunları söylemiştir:
(— Bu yıl, geçen yıla nazaran (Devamı Sa., 5; Sü., 5 de)
OıJan dftva dlln «ona ermiştir.
Dftva mevzuu hadise şudur:
Süleyman Nurbaş adında bir tüccarın alacağından dolayı Yorgt Beyko v» Kaliruhl Beykonun sahlb bu-(Devamı Sa., S; SÜ., 7 de)


minde Vatan. ın istihbarattaki
(Devamı Sa., 5; Sü., I de)
birini meydana çıkmış görmekten yemiz bulunmadığı için basın âle-doğan içten gelen bir kahkahadan başka bu dâvada her hangi bir ga-
Bu hususta lehte ve aleyhte konuşanlar
Demir Perdenin elebaşılarından ffil Bulgar Başvekili Dim'drof
Meclisin dünkü toplantısında teşrii masuniyetinin kaldırılmasının devre sonuna talikine karar verildi..
Batı Avrupai Bloku I
-----------u----- > Ingılterenin teklifini J Amerika memnunlukla! karşıladı S |Çöı*çlllu ıııı8kıı||
E fi ki
İngiliz Başbakanı ChurchiVl
Vaşıngton: 23 (AP.) — Komünizmin yayıimasına kargı Bniı Av rupa memleketlerinin birleşmelerine dair Bevinin teklifi, Birleşik Amerika tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanlığı, Bevinin dün Avam Kama (Devamı Sa., 5; Sü., 5 de^
Olmuş bir vak’a nın tekzibi!
-----o----
Dün Biga kaymakamından aşağı daki mektubu aldık:
Yeni Sabah Gazetesi
Neşriyat Müdürlüğüne İstanbul «17/1/948 günlü gazetenizin birin ol sabilerinin 4 sütununda (Bu gidişle daha nelere şahit olacağız, 'Devamı Sa., 5; Sii., 7 de; ;
t
Eisenhover Cnmbnrbaşkanı olmak istemiyor
Vaşington: 23 (A.A.) — »Manchester^ gazetesine göndermiş olduğu bir mektubda generul Aisenhower, Cumhurbaşkanlığı için yapılacak seçimlerde adaylığını koymak İstemediğini bildirmiş-

Ankara: 23 'Hususi) — Meclis bu gün saat 15, de Cevdet Kerim İnce dayının başkanlığında toplandı. Gündemde bulunan bazı raporlar okunduktan sonra Manisa mllletve kili Muammer Alakanın gazyağı hakkındaki Ticaret Bakanlığından sorusu, Ticaret Bakanınln tetkik gezisinde bulunması dolaylsile bir dahaki oturuma bırakılarak, Afyon milletvekili Sadık Aldoğanın Trab zonda Demokrat Parti kongresinde yaptığı konuşma ve emniyet kuvvet (Devamı So., 5; Sü., 3 de)
AKVIMDEN BİR YAPRAK)
Rebî-ül-evvel, isneyn gîcesî...
ün gec© bütün Müslümanların pek ulu bir gecesi idi: Peygamberimiz Efendimiz bu gecede dünyayı te$- A R # s
rıf buyurdular. Mek- \ f j
kedo doğan bu nur, £_________________________ ________ |
pek kısa bir zamanda bir güneş gibi yüksoldl, cohalct karanlığında kalan vicdanları aydınlattı. Nihayet üç yüz seksen milyon ınuvahhid bu livâ-il-hamd) ın sayesine koşuştular.
Fahr-ı-âlem Efendimizin tesis buyurduğu dinin cebhesi yalnız ııhrovî değildir. Bilhassa insanlara dünya u-murunu talim eylemiş onlara comiyet hayatında yaşamak hakkım, yaşamak zevkini taddırınıştır.
(Fahr-ı-âleın) in hayatını inoeloyen kitablar kendilerinin çocukluğunu ve delikanlılığını tasvir ederlerken hürmet ve muhabbette ifrat yüzünden maalesef bazı hatâlara düşmüşlerdir. Meselâ Peygamberimizi çocukluğunda gayet sâkin, tek başına yaşar, akran vo omsali ile koşup oynamaktan çekingen bir çocuk gibi gösterirler. Hattâ arkadaşları tarafından birlikle oynamağa dâvet edildikleri zaman

umumiye’ nin Vatana hücumu
---o---
« Yazılarınızın memlekete nifak sokmakta olduğundan emin değilseniz bir anket yapınız!»
«Vatan.» başyazarı ve bir anonim şirketin sözcüsü Ahmed Ernlo Yalmanın, son çevirdiği manevra, yurdun her tarafında nasıl nefretle karşılanmıştır, bu artık herkesçe malûm bulunmaktadır.
Her zaman hakikatin müdafii o-lan, memleket menfaatini herşeyln üstünde tutan ve herhangi bir şah:s veya partinin meddahı bulunmamakla daima iftihar eden «Yeni Sabah» ______(Devam» Sa., 6; Sii., 1 de) DEMİRPERDEYE
İNEN YUMRUK
Att’ee, “Bugün Rusya n.e-defi hürriye'Ier sahasında milletlerin kuy uğunda jf«lmekted;r„ diyor
Londra, 23 (A.A.) — Britanovan • siyasî muhurrîri şunları yazıyor:
M. Bevin’In dün söylediği nutı -bugün Londrâmn siyasi mahriler • deki konuşma ve tefsirlerin yegâ e mevzuunu teşkil etmektedir.
(Devamı Sa., 5; Sü., 5 de
Biz dünyaya oynamak İçin gelmedik» ccvablle bu dâveti reddeylediklerinl kaydederler.
~~—bu, tamamen yan-( fiştir. Avrupa mu-_______________J harrirlerinın tetkika-tına göre Peygamberimiz çocukluk dovresinde gayet cevval ve müteharrik bir çocukmuş. Akranları arasında koşmak, sapan atmak, yarışmak gibi tabii sporlarda daima ön safta bulunurlarmış. Daha sonraları delikanlılıkta da yine spora morakları varmış. Resulullah pok güzel ata biner ve koşulara iştirak ederdi. Güreşmeği de severdi. Hattâ kcndilcrıno mübüvvet gollükten sonra dahi sehabeden —yanılmıyorsam— Solman Fârisî ile güre* tutmuşlardır; Peygamberimiz dolikan* lılığında o zaman harb usulünü mü kemmel surette tahsil etmişlerdir Bu lundugu gazalarda daima kondiler kumanda etmiş, saflan kendileri ter-tib eylemiş ve hücumları da yine kendileri idare buyurmuşlardır.
Resulullah harbdo gayet çetin ve şort bir askerdi; galebe için maddi i Lütfen sayfayı
SAYFA: S

istiklâl Mahkemesinde neler gördüm
OkUYUCU
l»l¥ORki
tafsilâtı ve
Vatan

Tefrika No. 15*
— Demek Sakarya zaferi Ana-dıluya geçmek kararını tehir et» thi^tlr. Bunu size böyle yazma» Sizin Anadoluya geçnıafc fikrinde h■tlfterek olduğunuzu gösterir.
— Ben bizim yüzümüzden hudutta bir neferin bulunmasına vic dinen tarafdar değildim.
— Hayır, bizi arkamızdan vurmak istiyordunuz.
•r
— Efendim hakikat namına ar-E'diyorum. Enver paşa hâtası yü-ı Eilnden Türklük için öbnüy, şehid otmuş eski bir inkılAb arkadaşım-d.r. Onun ruhunu tazib etmek istemem. Eğer Anadolu sadık hir a-d^mmı Enver paşa nezdinde bu-' luadursaydı Ankara benden fazla h.zraet etmiş olacaktı.
— Biz hakikati tarihiyeyi tesbit etmek istiyoruz.
Mektubun kıraatine devauı edildi. Bilâhare Küçük Talât bejin i-fadesi okundu. Bunda îttihad ve Terakki namına Batumda atfedilen kongreden bahsedilmekte idi. , Maznun — Efendim ben bulunmadım. Benim namıma Jmza etmişler.
— Ne nama hangi içtima için imza etmişler.
— Efendim bulunmadım, bilmiyorum. îttihad ve Terakki kongre-s ise o namadıı', gelen başka namıdır. Ne nama toplanmışlarsa o cima imza etmişlerdir.
Talât bevin ifadesinin okunma-Bina devam edildi.
P.eis — Moskovada îttihad ve T-rakki namına kongre yaptınız mı?
— Katiyen.
— Moskova ya gittiğiniz zaman k.mleri buldunuz.
— Kimce yoktu.
3unun üzerine Halil paşanın i-fadesi okundu. Bunda Halil paşa Halk Şûralar fırkası hakkında bir kırar verilmek için müzakere cereyan ettiği ve fırkanın îttihad ve T--akki olmak hususunda en fazla ısrar eden Doktor Nâaım bey olduğunu ifade etmekte idi.
Nâzım bey bunu inkâr etti.
Reis — Memlekete avdetten sonraki faaliyetinizi söyleyin?
— Reis beyefendi benim Ankara lehinde gazetelerde beyanatım vardır.
Nlranist gazetesinde çıkmtştır. Onlan sefaret vasi ta sile getirtebilirsiniz sonra Enver paşanın behemehal Anadoluya gitmek iste-. dığini öğrenerek Ali Fııad paşaya Enver paşanın hareketinin Anado-1 Iunun aleyhinde olduğunu anlat- i tm. Bundan maada şahsen mani olmak iizere. Enver paşanın Ana-. djluya hareket etmek istediğini. anlar anlamaz gitmek istedim. O
Rebî - ûl - evvel, isneyn gîcesî manevi bütün kudretini sarfederdi; hattâ safları teşkil eylediği zaman
vakit Rusya dahilinde seyrüsefer çok müşkül idL Bu müşkilAta rağmen Enver paşanın Anadoluya Seçmek arzusuna mümanaat için d defa Moskovaya gidip geldim.
— Ista rrb ula avdeti rrrüteskib hayatınızı anlatınız?
— Efendim İzmit’e geldim. Fakat refikamın hastalığı dolayısile îstanbula gittim.
— Orada Cavid beyin evinde içtima akdettiniz mi?
— Evet Cavid beyin evinde top landık. Onu müteakib içtimalara da gittim.
— îçtimalarda kâtibi mes’uller de var mı idi?
— Hatırlamıyorum.
— Hanıdi Baba?
— Bilmiyorum. '
— ötedenberi îttihad ve Terakkiye mensub olduğunuz halde tanımadığınız bazı kâtibi mes ullerle birlikte bir içtima akdettiniz. Söyleyiniz bakalım neler görüştünüz dâvet kimin tarafından vâki’ oldu?
— Kemal bey tarafından Kemal bey: «İzmitte Gazi paşa hazretleri ile görüştüm. Ve kendilerine görüştüklerimizi arkadaşlarıma söyliyebilir miyim, dedim.
Gazi de söyle dedi, ben de bunları size söyliyeceğim Cavid be yin evine gel» dedi. Gittim. Kemal beyin ifadesine nazaran orada İttihaz edeceğimiz mukarreratı Gazi paşaya arzedecekti. O vakit intihabat dolayısile umdeler neşrolunmuştu.
Bunları tedkik ettik. Bunda bir tevhidi kuvva mes’elesi vardı. Fakat bunun üzerinde durulmasına ve bu umdeler dahilinde herkesin müştekilen hareket ederek namzetliğini vazedebileceğine karar verdik, ayrıldık.
— îttihad ve Terakki var mı yok mu diye bir mes'ele münakaşa olunmadı mı?
— Hayır sadece umdeler dahilinde intihabata iştirak edilmesi tekarrür etti.
— Hüseyin zadenin ifadesine nazaran sizin de hazır bulunduğunuz bir içtimada bu mes ele görüşülmüş ve Hamdı Bahanın bir itirazına karşı Ali bey bir cevab vermiş.
— Hayır, hatırlamıyorum.
— Kararınızın neticesi tevzini kuvva hakkındaki sözleri bir tarafa bırakarak intihabata müdahale edilmemesidir. Değil mi. Bunu Ankara ya kim haber verecekti?
— Kemal bey haber verecekti.
— Bunu haber vermek mecburiyeti var mıdır?
— Kemal bey görüşmüş (ve neticeyi arzederim* demiş.
— Sizin evinizde dokuz maddelik bir program bulunmuştur. Bu program nedir?
— Terakkiperver Fırkanın zuhuru esnasında Şükrü bey İzmire geldi. Bundan evvel Kemal bey: ( Benim programım budur> diye bbr mektubla bu programı bana gönderiyor. Terakkiperver Fırkansa teşekkülünden ya evvel, ya o sıralardadır. Devamı var)
Bir memurun pek acı feryadı
«Biz sabahın karaulıgında çocukları uyurken evinden çıknn, yiue, gecenin karanlığında çocukları uyurken e-vino dönen, evlât, aile şefkatinden mahrum olarak yaşı-yan, gecesi ve gündüzü belli olmıyan insanlarız.
Tesadüfün bir eseri, ayda yılda bizi bir gün evde bırakırsa, çocuklarımız yüzümüze dik dik bakar, baba olduğumuzu güçlükle hatırlarlar, işte biz bu hayatı seve seve karşılarız, fakat bakkalın haşlamasına, ev şahitlinin (kira vermedin, mahkemeye vereceğim) sözleriue karşı şöyle konuşuruz:
Bak 1947 wenesinin 2 inci ayından beri idare bize 15 lira ev bedeli verilmesini emir buyurduğu halde, sayın mu-basebeciıiLiiz 10 lira, ele geçen 8.50 lira vermeyi müna-Nİp görmüş, ab ne olur, bu 5 liralık farklarla, 1947 senesinin (her nedense bugüne kaılar verllmiyen) Ekim. Kasını ve Aralık aylarma git kira bedellerini de buna ilâve edip verseler de sağır olası kuuıklnnmız bu sözleri işitmece- En ağır yükün altında ezilen bizler bu gibi haklarımızın dersek yok) cevabını alır, muz bükük olarak döneriz.
Şevk ve feragatle çalışan faizlerin bu katlar ihmal e-dilmesi revai bak mıdır?
Alakadar makamların dikkat nazarlarını çekmenizi rica ederiz (Adres mahfuzdur.)
Avukat
Stajyerleri
Kasablar, et narhına kıymetvermiyorlar

Iktısad Müdürlüğü, hazırladığı bir tasanda narhın artırılmasile keçi ve manda etlerinin hususî dükkânlarda satılması fikrinde....
b

4
sehabeden birini elindeki âsâ ila kaza-
en incittiği ve bu zatın da Peygamberin rihletl yaklaştığı zaman hakkını almak bahanesile Resul-ul-lahın göğsüne yüzünü gözünü sürdüğü mlivor-rihlerce malûmdur.
Peygamberimiz bilhassa harbe atmakta büyük meharetleri vardı. Kendisine karsı muharebeye hazırlanan müşriklerden biri, «Yâ Mohamıned! Seni öldürmek için bir at besliyorum!» demiş, o da: «Beni öldürmek İçin beslediğin o at üzerinde ben seni öldürürüm.... Inşâallah!»' buyurmuşlar ve gazvelerden birinde kılıç çekip dolu dizgin üzerine hücum eden bu düşmanı hemen tehabenin birinin elinden aldığı harbe ile vurup öldürmüş-1 lerdir. I
Fakat ne kadar yazık ki bin üç yüz I küsur sen eden beri insanlık dünyasını I nurlandıran Peygamberimiz Efendimi-1 zin dovr-i-saadctlerine aid mükemmel i bir tarih henüz yazılmış değildir. I (Siyer-i-Nebevl) tercemelerl ne del olsa bir takım mistik ve sembolik tas-1 virlerden kurtarılamamıştır. Bir mü-1 verrih için İslâmiyet tarihini efsaneler I den tecrid ederek v tictı d e getirmek ne I muazzam ve ne şerefli bir hizmettir! I Cönül öyle istiyor ki bu şeref, İelâmi-1 yete en büyük hizmeti yapan biz Türk I lere nasib olsun... I
Süleyman Çelebi, nasıl muhalled, g (mevlid) i ile namını kıyamete kadar I ibka eylemişse böyle bir tarihi vüoude | gotiren de (Beka) levhasına namını I hâkettirmlş olacaktır. 1
İşte movlıd gooesinln bana verdiği
Konser programını hazırlarken Turhanın seçeceği en güç parça.ara bile raz eten^g, bilâkis buna sevinmişti, önünde iki ay vardı. Bu iki ayın her gününü ve her saatini Verda İle birlikte Metin de saymakta idi. Gene adam zamanın çabuk geçmesini, güneşli gibilerin gelmesini Verdanm sıhhati için istiyordu. Onun ancak ’Çamkcadaki köşkte yorgunluğunu dinlendireceğini, hava ve güneşle temas edince göz terinin altını hâreliyen gölgenin et lineceğini biliyordu.
Metin amcasına için için kızmıyor değildi. Sanatın biT gene T(ızı bu derece esir etmeaine isyan ediyordu. Nihayet, biraz da kendisi için yaşamağa onun hakkı yoK muydu? Bu. günkü elektrikli bulutlar dağıldıktan tgenc kızın başına tekrar muvaffakiyet tacı .giydirildikten sonra bu fikrini, bir fırsat bulup, Turbana da söyliyecektl. Şimdilik sabretmekten başka çaresi yoktu.
Metin birçok şeyleri böyle sabırla beklemekte İdi: Yaz gelince büyük kararlar verecek, Verda ile alıkça konuşacak, ondan sonra da vakit kaybetmeden bağlarını resmileştirecekti. Şimdilik kendini saadet akıntısına bırakmıştı. Verdanın aşkından emin olmak hayatım doldurmağa kâ fi (dl. Onun dışındaki herşey ufak tefek teferruattan başka blrşey değildi ve olamazdı.
*
— Melek sinemasında çok güzel


Staj müddetinin 18 aya indirilmesini istiyorlar
24 O0AK IMS

Müneccimbaşı Yalman olursa.
H
verilmesini rica e* meşhur (tahsisat hoynıı-
Sc Kınlar okulu

BİR ŞİKÂYETE CEVAB VERİLİYOR
Düzce Millî Eğitim Memurluğundan şu mektubu aldık:
«18 Ocak 1948 tarihli gazetenizin ikinci sayfasında (Okuyucu Diyor ki) sütununda Hilmi Çuhalı imzalı ya Tinin hakikati ^öyledir:
Düzce
öğrehneo vekilliğine tâyinini îstiyen şîkâyetol 10.1.1948 ta rihinde ndiraraat etmiş vl’â* yete inhası yapılacağı sırula bu okula asil öğretmen tâyin edildiği aula^ıloıış olduğundan arzusu yerine getirilmemiştir. Yanlış olarak akset» —A ~ ’
lirilcn bu durumun gazetenizin ayni sütununda ta\zihin! say g i la r ı m la rica ederlıu.»
Darüşşafaka müdürü istifa etti
Darüşşafaka Müdürü Reşad Alas-ya: istifa ettiğini bildirmiş; bu istifası kabul edilmemiştir.
Reşad Alasya. istifasında ısrar mekte ise de; kat’î durum, bir gün içinde tavazzuh edecektir.
et-
«ki
Ticaret Odası Meclisi bugün toplanıyor
Ticaret Odası meclisi, bu sabah •10 da toplanacaktır.
Bu toplantıda Ticaret Bakanı Mah mııd Nedim GUndüzalp da hazır bulunacak ve Odanın faaliyetleri hakkında üyelerden izahat alacaktır.
*
olarak kabul edilen narla, asgari fiyat olarak kabul ve bugün eti, bu fiyatın bir fiyatla satmaktadır.
böyle durmadan
Bir müddet evvel, Belediye tarafın dan et fiyatlarına 210 kuruş n&rk konulmuştu. Fakat Belediyece âzami fiyat kasablar etmekte üzerinde
Et fiyatlarının yükseltilmesi karcısında Belediye Ik tısad işleri Müdürlüğünce yeni bir tasan hazırlanmıştır. Bu, genel meclis toplantılarında müzakere edUe-cektir.
Tasarıya göre, et fiyatlarında bir istikrar sağlamak için, narkın sırttın İması ve keçi 11e manda etlerinin
aynı kasab dükkânlarında satılması bahis mevzuudur.
llgilüerin söylediğine göre günde 100 manda ve 200 ü mütecaviz keçi kesilmekte; fakat hiçbir perakende, ci kasab dükkânuıda keçi etine tesadüf edilmemektedir. Bu keçi ve man da etleri, diğer etlere karıştırılmakta ve faiıiş fiyatla satılmaktadır. Bu nun önüne geçmek ve fakir halka ucuz et yedirmek için, keçi ve manda eti satan kasablann ayrı olması lüzumlu görülmektedir.
Diğer taraftan celebler et fiyatlarının İstikrar keobetmesi İçin nar-kın kaldırılmasını istemektedirler.
DENİZDE
M ÜT/ FEKRİK
Denizyolları U. Md Ameri kaya gitti
Devlet Denizyolları Umum Md- Yu suf Ziya Erzin dün saat 10,30 da Amerikaya hareket etmiştir,
Yusuf Ziya Erzin, Amerikada bir ay kadar kalacak ve bu müddet zar fında .altı yolcu gemisinin tamir vc tadil İşlerlle, diğer taraftan da fabrika ve tersaneler için lüzumlu malzemenin rnübayaaslle meşgul olacaktir,
Umum Müdüre, Ulaştırma Bakan liğl müsteşarlarından Rifat İlgar vekâlet edecektir,
ADLİYEDE
Eniştesini öldüren adamın muhakemesi
Bir müddet önce Kadıköyde 6 yol ağzında eniştesi M us ta fa yİ tabanca 11c vurarak öldüren NumAtun duruşmasına dün 1 inci ağır ceza mah kemesinde başıanmiştlr, öorgusu yapılan sailık İfadesinde:
o— Muştala hâdiseden bir gün ev vel iki seccade ile bir halimi alıp satmıştı, O yüzden münâkaşa ettik ve kendisini korkutmak İçin taban camı çektim, Fakat kazara patladı» demiştir.
Celse şahit celbi İçin talik edilmiştir, _ '
Değirmencilerin yeni bir teklifi Bir müddet evvel Belediye HncO-nıontne müracaat eden değirmenciler, 14 - 86 randımanlı bütün ağırlığa 72 kilo olan una 29 lira fiyat tea. bit edilmesi hususunda bir teklifte bulunmuşlardı.
Diğer taraftan öğrendiğimi» göreı Belediye Encümeni henüz bir fiyat] tesbit etmeden değirmenciler, teklif ettikleri fiyat üzerinden satışlara başlamışlardır.
Belediye Encümeni tarafından İyi karşılanmayan bu mesele üzerinde hassasiyetle durulmaktadır.
Bu hususta yakında bir karar verilecek, ve Encümence bir karar verilmeden satış yapan değirmenciler hakkında kanuni tahkikat açılacaktır.
Aşk ve his romanı
Muazzez Tahsin BERKAND
bir film gösterlUyormuş, gidelim mi Verda?
— Kabil değü yavrum. Konsere bir hafta kaldı.
Metin kaşlarını çattı, Vorda son Çünlerdo bir tarafa çıkmıyordu. Rengi sararmış, büsbütün zayıflamıştı,
— Artık bu kadan falza. Seni mut lak, mvtlnk götüreceğini.
— Yapma Metin.. Şu bir hafta da geçsin.
— Hayır, -bu defa muhakkak geleceksin..
Gene kız başını kaldırdı. Yanında ayakta duran Motine baktı. Yüzünde lnadcı ve sert bir mâna vardı.
— Israr etme. Vallah gidemem. Kaybedecek vaktim yok.
— Geleceksin Verda.
Gene adam hiçbir zaman bu kadar kat’î ve sert bakışlı olmamıştı. Verda gülümsedi.
— Ne oluyorsun t Müatebld hükümdar tavırları alacak ne varT
Fakat Metin gülmedi. Lüzumundan falza ciddî idi.
- T1 ermeyin bir Cfecesi vat. B-olr sanatkâısın, evet, bir mü-dehâsisin, evet, birkaç güne ka-büyük bir konser vereceğin 1-çalışmağa mecbursun... Hepsi
ve t, zlk dar çin
güzel., hepsi dogr^. Yalnız doğru olmıyan birşey var: Kendhıl öldürmen.
— Amma yaptın ha!
— Ben ne dediğimi bilirim. Amcamın kaprisi uğruna harab oluyorsun.
— Kapris mİ?
— Kelime biraz ağırdır amma ziyanı yok... Geçen konserini İstediği kadar muvaffak olmuş saymamak amcamın fazla titizliği. Sen de onu memnun edeceğim diye iki aydır lömrünü piyano başında tüketiyorsun.
____ Ne tuhafsın Metin! Benim müziğe olan sevgimi bildiğin halde piyano başında ömür tükettiğimi naili söyliyebiliyorsun?
Metin sinirlendi.
— Ben yalnız blrgey bllyorıım ta-
C.ri.P
bugünkü loplaniı
II
erkezinde
C. H. P. Ocak kongreleri şubat ayı içinde yapılacaktır.
Bu münasebette, bugün, Parti H idare kurulu üyelerile, Şehir meclisi üyeleri, müştereken. Parti merkezinde bir toplantı yapacaklardır.
Bu toplantıda, umumi olarak; o-cak kongre 1 arında, bahis mevzuu e-dilmeal muhtemel olan, mahalli deril ler ve meseleler konuşulacaktır.
----------------o--------
POLtS TE
bostancıda bir vatandaş, evine giren hırsızı yakaladı
Birkaç akşamdan beri Bosıanoı halkım heyecana veren bir hlrslz evvelki akşam da ayni semde Koca gül sokağında oturan ve Emniyet Sand ğında şef Nali Güzün evine girmiştir. Gece karanlığında içeri hırsız girdiğini hisseden Nafi Güz pusu kurarak faili yakalamış ve el lerini iple bağladıktan sonra polise teslim etmiştir, Cideli Meiınıed a-dında biri olan hırsız dün Emniyet müdürlüğüne teslim edilmiştir,
müzakerelere bavlıyacak
gereğince, han kapıları-baraka, küçük dükkân
İstanbul Genel Meclisi toplanıyor
İstanbul Genel Meclisi, 2 şubat pazartesi günü saat 15 de vilâyette toplanarak tır.
Kumama
nın, küçük
ve oamekânlarla işgalinin men'i hakirindeki bir teklif üzerinde konuşulacak, bundan sonra» asansörlerini iş-ietmiyen, kalortf erlerin i yakmıyan, sıcak ve soğuk su ve ışık vermlyen apartıman sahMeriie Nitrosellilozlu timlerin nakli hususunda uygunsuz harekat edenler hakkmda Belediye Zazıta talimatnamesine bazı maddelerin idhali hususunda müzakereler yapılacaktır.
Ayrıca, bu Ok toplantıda, Anadolu ciheti ve Marmara sahilinin imarı hakkında, İmar karma komisyonunun tutamağı da görüşülecektir..
•İM
Tefrika: 48
zım; Sen her gün biraz daha zayıflıyorsun. Buna razı değilim. Artık subnm tükendi. Bu akşam seni mutlak sokağa çıkarmağa karar verdim.
Verda tatlı tath gülümsedi. Her zaman türlü kaprislerine boyun e-ğen Metinin bu sefer azimkAr bir erkek olarak karşısına çıkması hoşuna gitmişti. Onan isteğini kabul etmek büyük bir zevk olacaktı.
— Peki. Ya ben katiyen gitmek, istemezsem!
— Zorla götürürüm. Kolundan çekerek, saçlarından sürüyerek.
ikisi de neşeli bir kahkaha lar. Verda yerinden fırladı.
Ortaçağdan Haydi gide.

attı-
evden çıktı-
— Aman korktum! kalma bir erkek bu... Hm.
Gülüşerek, konuşarak
lar. ikisini de sebebsiz bir neşe sarmıştı. Herşeyt hoş ve tuhaf buluyorlar, lüzumsuz yere gülüyorlardı. Sokak başına geldikleri zaman Ver-
Bugün saat 14,30 da ağır ceza mahkemesi salonunda verilecek mu tad staj konferansım müteakip ya pılacak toplantıda (Avukatlık kanu nunun staja müteallik hükümlerinin tadili) tasarısı üzerinde incelemeler yapılacak ve stajyerlerin gö rüşlerl belirtilecektir. Öğrendiğimi ze göre istekler şu üç nokta üzerin de temerküz etmektedir:
1 — Staj müddetinin hiç olmaz sa 18 aya indirilmesi bunun 8 ayının mahkemelerde 12 ayını da A-vukat nezdinde yapılması.
2 — Avukat nezdlndekl stajda stajyerin sulh hukuk' ve sulh ceza mahkemelerinde bilfiil vekâlet deruhte edilebilmesi,
3 — Staj bu suretle pratik bir şe kil aldıktan sonra pek tabii olarak ayrıca İmtihana lüzum kalmamış olmasıdır,
-----o------
Profesör Hauriou memleketine gitti

Devlet Denizyolları İdaresinin İs tanbul yolcu gemisi, 145 yolcu ve 200 ton eşya ile dün saat 12 de Mar silyaya müteveccihen hareket etmiştir,
İstanbul yolcu gemisi ile giden yolcular arasında Ankarada ve şeh rimizde konferanslar veren Tulous Üniversitesi profesörlerinden M, Andrea Hauriou İran Bale heyeti ve Taksim belediye gazinosunda akrobasi numaralan yapan üç Çin 11 bulunmakta İdi,
Fıof Hauriou kendisile konuşan bir muharririmize şunları söylemiş tir:
a—. Konferans vermek üzere memleketinize gelmiş bulunuyordum. İstanbul ve Ankara gibi bü--yük şehirlerinizde çok sevinçli gün ler yaşadım.
Memleketinizde konferanslarımın alâka uyandırmasından son derece memnunum, Üniversite gençliğini el. çok hareketli ve uyanık buldum. Memleketime iyi İntibalarla dönü yorum, ilk elime geçecek fırsattan istifade imkânım arayarak ınernle ketinize tekrar geleceğim,..
Mösyö Hauriou bundan sonra siyasi partiler meselesine temas ede rek şunları söylemiştir:
«— Demokrasi yolunda hızla yürümeniz, beni bilhassa memnun et ti. Tek partili bir sistemden çok partili bir sisteme geçen hükümet ler.de işler, mürakabe aitmda yürür ve bundan millet müstefid o-lur.»
• •
YEŞİLAY MEYVE GÜNÜ
Yeşilay Gençlik Şubesi 1 Şubat 1948 Pazar günü Beyazıd Üniversite Marmara Lokalinde meyve 11 bir aile toplantısı tertip etmiştir. Saat 14 den 19 a kadar devam ede cek bu toplantının davetiyeleri ce miyet merkezinden ve lokalinden te min edilebilir,
da durdu.
— Biraz çikolata İle bisküvi alalım Metin. Sinemada yeriz. Birdenbire acıktığımı hissettim. Bu iyi alâmettir. Haftalardaııberl İştahım kesilmişti.
Karanlıkta birbirine sokularak, film hakkındaki fikirlerini büyük bir sır gibi birbirinin kulaklarına fısıldıyarak sinemayı seyrettiler.
Dışarı çıktıkları vakit ortalık kararmıştı. Vitrinlerin lâmbaları yanmış, Beyoğlu caddesi gece kıyafetini giyinmişti.
— Çoktanberi mağazalara bakmamıştım.. Biraz dolaşalım mı Metin?
— Tabü.
Tenbel tenbel yürüyerek vitrinleri seyretmek ikisinin de hoşuna gitti. Mağazalara girmeden, sadece sözle, birçok şeyleri satın aldılar. Güzel bir apartıman döşediler. Hayalleri kanadlandı, uçtu.
O kadar çılgınca neşelenmlşlerdl kl sofrada hayalen satın aldıkları ( eşyayı Kadriye Hanıma anlatmaktan kendilerini alamadılar. Cümleyi biri başlıyor, öteki tamamlıyor, gevezelik yarışı yapıyorlar*. Kadrf-ye Hanım müşfik bir tebessümle] onları dinledi. I
— Heygidi gençlik! Ne diyeyim? Sfiğolun çocuklar.
Fakat Turbanın bu gevezeliğe canı sıkılmış göründü, dudaklarının a-rosından homurdandı:
(Devamı var)
arumırroıia, veriri Cafer Ser maki ile bir gün avionırker. toava botar, kara butatlar ufku kaplar. Harun vezirine:
— Aoaba yığacak mı? diye sorar. Cafer:
— Sultanun, öu Öten çobanlar İyi anlarlar. Şurada bir çoban varı mü» saade buyurun da kendisinden sorayım! der ve çobana yaklaşıp yağmur yağıp yağmıyacağmı istifsar eder.
Çoban, koyanlardan birinin kuyruğunun altına baktıktan 3onra:
— Merak etmeyin yağmıyacak hükmünü verir. Vezir de bu cevabı hükümdara arzedor. Fakat aradan çok geçmeden, bardaktan boşanıroasına yağınıya ba^ıyan yağmur altında da sırsıklam olan Harun vezirine-.
— Hani ya, çoban yağmur yağ.nı-yacak demıyü? de/mce zeki vezir gülerek :
— Efendimiz, c^^aöını verir, müneccim çoban, letırlabı da koyunun kuyruk attı olduktan sonra ıslanmamıza hiç yaşmayın:...

^Vaıan* başyazarının Demokrat Par tı idarecilerinin peşiorine takılıp, Bursa *emn. 8aukesir benim, dolaşması ve hatta bu şehirlerde birer nutukla kongre üyelerine hitab etmesi, bana yukarıdaki fıkrayı hatırlattı.
Ben kendi hesabıma Yalmanımı bilirim. Hazretrn ayak bastığı yerde ot bitmez. Ben kendim bizzat şahıd olmadım amma, Merhum Velıd Ebüzzi-yanın anlattığına göre Maltada sürgünken bile diğer menfilerin arasını açmış, yabancı hır memlekette aylarca menfa hayatı geçiren gurbetzade vatan çocuklarını bile birbirine düşürürmüş. 8u itibarla bizim «Yeni Sabah» ın Yatmana ve Demokrat Parti idarecilerine:
— Hayrola, -Vatan» partinizin naşiri efkârı ve Yalman Çelebi de sürücünüz mü oldu? dîye sormasını yerinde bir ikaz sayarım.
Bir zamanlar «Tan» da şimdi solculukla suçlandırdığı lekeriya Sertehn ve kızıllıkla itham ettiği Sabiha Zeko-riyanın ortağı olan Yalmanın şimdi hu eski arkadaşlarına hele Zekeriya Ser-telin memlekette bulunmadığı bir sırada hücuma geçmesi gibi küçük bir örnek de ortada durup dururken günün birinde Demokrat Parti Kurucularına :
— Yalman müneccim, ıstırlaöı da Vatan» gazetesi olunca başınıza gelenlere hiç şaşmayın!... tesellisini vermek zorunda kalınacağından ben, şu küçük aklımla, haklı olarak endişe e derim.
FIKRACI

Tacir olmak
istiyen hırsız
-----------o---- «Yakalannıasaydınt hırsızlığa veda edip namuslu bir tüccar olmak istiyordum»
Şehrin muhtelif semtlerinde bi çok apartmanlara kirerek çaJdığı ki; metli eşyalar! otomobiline koyul kaçıran, ve sonra da ablasının evint istif eden Ilışan Aksu dûn öğleden sonra 1 inci sorgu hâkimliğine sevk edilmiştir. Sanık, suçlarını birer W rer itiraf etmiş ve :
a__ Eğer yakalannuLsaydım mem
leket için faydalı bir insan olmağa çalışacaktim. Çünkü artik hirslzıı-ğa veda edip namuslu bir ticare» hayatuıa atılacaktım» demiştir,
ı ■ O —


Üniversitelilerin yıırd ihtiyacı
Üniversite Talebe Birliğinin, bir kaç sene evvel teşebbüse geçerek. Talebe Yurdu haline getirdiği Fatih Medrese - Yurdu ve Beyazıd civarında bulunan diğer bütün bundan böyle, tamamile lerek modern yurd veya rak kullanılacaklardır.
Rektörlükçe, gereken ikmal edilmek üzeredir.
medreseler; restore edU enstitü ola.
muameleler
• • • (

takvim
OCAK 1948
*
1363
Rumi
K. sâni
11
Cumartesi
| 1387
I Hicri
Rebiül-evvcl
12
Kasım 78 AY 1 — GÜN 24
Vakltl* Ezani
a. D. S. D
Güneş 7 17 2 03
Öğle 12 26 7 12
İkindi 1« 9 46
Akşam 17 16 12 —
Yatsı 18 51 1 35
Imsâk 5 36 12 22


I
B
ezcümle şun-
taksilleri tam
dayanmakta-mühim kısmı takibe mey-
yeniden ele alınmış ve tasarl hazn* lanmıştır, Tasarl halen Bakanlar kuruluna sevkedilmiştir, Bakanlar kurulundaki İncelemeler sona erer ermez Meclise sevkolunacaktır.
cdilmiyerek, Tünel idaresi
Almanyanın İntikamı
Almaşlar Rujlardan yılmalardır. Birgün kuvvetlenip intik&m almağa kalkışabilirler
İsminin açıklanmasını istemiyen bir Amerikalı şahsiyetin Türkiye hakkındaki intibaları
SAYFA: 3
5 Dresden, 23 (AP.) Geçen
( haziran ayındanberi ilk defa J olarak Ruslar, 8 Amerikalı ba-
( sın muhabirinden müteşekkil J bir grupun. işgal bölgelerine dn-
( hil Saksonya ve Thurinoclyayı
> 7 gün müddetle ve nezaret ai-
( tında gezmesine müsaade etmiş S lerdir.
( Kendilerlle pazartesi günü i görüşmeler yaptığımız Rus su-
( baylauı: «Almanlar dostumuz S değildir» demişler ve Batı dev-
> letlerinin «yumuşak ve müsa-
( mahakâr» işgal siyasetini ten-
> kid ederek, bu halin Almanya-
( nin yeniden dikilmesine yol a. S çacağını beyan etmişlerdir.
( Doğu bölgesinde edinilen dh
> ger intibalar arasında şu ka-C naat hâkimdir:
> Almanlar Ruslardan hakika-
( ten yılmışlardır.. Halk, Sovyet
> propagandası altında bulundu-c durulmakta ve batı neşriyatm-i dan ancak birkaç serpintinin c bölgeye nüfuzuna müsaade edil
> mektedir.
c Sovyet işgal bölgesi süratle i totaliterci ve tek partili bir dev r let haline gelmektedir.
J Basın muhabirleri’ grupur.a r beyanatta bulunan Saksonya e. J yaleti askeri vali vekili tümge-r neral Timoffei Dudarov, Al-
S manyanın şimdiki taksimi do-r layısile Batı bölgelerinin tam J mânada demokratlaşmadığını z söylemiş ve sözlerine ^şu şekilde \ devam etmiştir:
> «Bu yüzden Batı
S yeniden kâfi r lenip intikam 1 bilir. Londra r diktan sonra, J lerin hareket
r kam ve tecavüz zihniyetini ce-S saretlendirecek mahiyettedir, r Batı devletleri kontrollün ad a S daha sıkı davransalar, bu siâ-r Tiyetin yayılması Önlenîtebilir J Almanya yüzünden çektîğ ?z-) tiratlardan sonra Rusya, hu J memlekete karşı müteşekk*.-f olamaz.»
Sessiz gösteri
------O-----1
N j.nayışe lOO bin Bağdıd'ı işhrâk etti
------o------
Bağdad, 23 (AP.) — Dün 100.000 len fazla Eağdadlı sessiz bir göate-rı yaparak İngiliz - Irak anlaşmasının feshini, Ingllizlerin Iralcı tahliyesini ve milli gayeleri müdrik vc ( Filistine yardım için Mukaddes Cl-1 had ilân edecek bir hükümetin kj. rulmasını istemişlerdir.
Kral naibi Abdul llâh( dtin siyasî j liderlerle görüşmelerde bulunduktan j sonra anlaşmanın aleyhine karar vermiştir. j
Hükümet erkânının ve parti liderlerinin de iştirAkile yapılan bu nümayiş Bağdadda dün iş hayatını tamamen durdurmuştur.
--------------o------- Mişelin nişanlısı İsviçrede
----o----
Davogdorf: (İsviçre) 23 (AP; — Prenses Anne De Bourbon Parma bugün saat 14,30 da buraya varmış tır, Kendisini İstasyonda eski Ru manya Kralı Mişel karşılamıştır,
Prenses Anne Mişelin anneslle öpüşmüş ve eski kralin elini şıkmış
1 t tar. Bundan sonra grup kendilerini bekleyen Jeep otomobiline binenk Mişelin kalmakta olduğu otele gitmişlerdir, İstasyonda bulunan ıkl üç foto, muhabiri, grupun süratle uzaklaşması yüzünden serbest çalı şamamişlar ve taksilere aLLyaruk otele kadar Mişelin Jeepini takıp et mişlerdlr.
Vaşlngton, 23 (AP.) _ Türkiye-nin durumunu uzun yıllar yakından takib etmiş olan resmi bir Amerikalı müşahid, bu memleketin endüstri sahasında kaydettiği ilerlemelerin biltün dünya ekonomisi üzerinde en önemli bir tesir icra edeceği kanaatini izhar etmiştir.
Adının açıklanmasını arzu etmi-yen bu resmî şahsiyet lan söylemiştir:
4 Kanaatim şu esasa dır: Orta doğunun en Türkiyenin önderliğini
yaldir. Bu bölgedeki diğer devletlerden bazıları Birleşik Amerika ile endüstri bakımından yükselmiş memleketlere bakmakta ve bu çapta bir gelişmeye muktedir olanuyacakları-nı hissetmektedirler. Fakat Türkiye endüstri bakımından yükselip mevcut fabrikalarını modernleştirdikçe, Orta Doğu memleketlerinde şu his uyanmaktadır:
«Türkiyenin yapabildiklerini biz de başarabiliriz.»
Ve Türkiye modernleşmektedir. Resmî müşahidin kanaatine göre, Türkiye diğer bazı dünya memleket-
=
Almanya derecede kuvvet-almağa kalkışa, konferansı dağıl-Batılı müttefik-tarzları bu inti-
y



tngiltere fe bir tren kazası
Londra: 23 (AP) — Bugün elek trikll bir tren London Brldge istas yon unda durmakla olan bir trene Mndirmiştir, Kaza netjccs.ndft 3 kişinin öldüğü vc 30 kişinin yaralandığı bildirilmektedir,
Bademe neticesinde İstasyonda beklemekte olan tren perondaki tamponlar» aşmış ve ıradaki kitap m dükkânın) da narealamk 11
lerinin 300 yılda tahakkuk ettirdik, lcrlni 25 yıl zarfında, başarmıştır.
Resmî kaynak sözlerine şu şekilde devam etmiştir:
( Modernleşme programının devamı plânlaştırılmış olup, Türkiye i-lerledlkce, tabiî kaynak bakımından zengin ve verimli Orta doğu bölge, sinin diğer memleketleri arasında da buna benzer terakkilerin yer alması beklen ilebilir.»
Diğer taraftan, Tdrlciyenln sınaî gelişme kampanyasile ilgili meselelerden biri ulaştırma ve taşıt işleridir. lânlaştınlmış bir yol ıslah programı mucibince, askerlik hizmetin, den terhis edilecek adamların çoğu yol inşaatında istihdam edilebileceklerdir.
Vaşingtondakl resmi mahfiller Türkiyenin sanayileşme programı hak kında hülâsa olarak şu kanaati izhar etmişlerdir:
Yavaş ve tedricî bir inşaat programı tatbik etmek suretile Türkiye Batı yarım küresi endüstrileşme stan dartlanna kıyasen dahi model bir sınaî devlet haline gelebilir.
Yunanistan
sıyası mes eıe...
Londra, 23 (AP.) — Avam Kamarasında cereyan etmekte olan dış işleıe dair müzakereler sırasında söz alan lş(;i partisi mensublarından F. Noel Baker, Yunanistanın Birleşmiş Milletler Teşkilâtının karşısına dikilen 1 numaralı siyasî mesele haline geldiğini beyan etmiştir.
Brker şunları söylemiştir: «tspan ya iç harbinin faktörlerinden çoğu Yunan'stan meselesinde de mevcud olup, ademi müdahalede ısrar edenler. aym şebeklerle tedirl-r.
Doğu Avrupadaki verilen Arnavutluk,
Yugosıavyadan müteşekkil demokrasiyi tatbik sahasında dün-
hareket etmek.
yeni rejim adı Bulgaristan ve grup,
yaya nlimune teşkil etmekte olduğu nu mütemadiyen iddia etmektedir. Kendi hesabıma bu iddiaları katiyen kabul edemem. Diğer taraftan, müf-
_ M»
rit sağcılığın müfrit solculuğa karşı hiçbir zaman müessir bir silâh olabileceğine asla inanmış değilim.
Diktatörlüğü, şiddeti avdeti ve baskı baskıyı doğurur. Yunaaistana dair müzakerelerin devamınca, ko. münist partileri Batı devletlerini bl.z zat korufınist hükümetleri tarafımdan kıı• • an«ln>» — «un- 1 ıs’uiMC. ı kullanmakla itham etmişlerdir.
Bu, insana eski Hitler usullerini hatulalv'aktadır. Maalesef bu usuller zayıf beyinlileri kandırmaktadır.»
Atıatııamıyan büyük tehlike (Başmakaleden devam) bina korkunç bir kâbus diye te-ı lâlckl edilmelidir. Umumi bayattaki nıoşruiyet dâvasını, yapılar fecî hatâları sür’atle tamir etmekte aramak lâzımdır.»
Bu cümleler ne kadar açık ve sarihtir. Şu halde Ahınod Emin Yalman, şayed görüşlerinde ve yazılarında samimî olsaydı, Mareşal Fevzi Çakmak’a balâ pervaz bir e-da ilo direktifler vereceğine bizzat kendisi o yüksek şahsiyetin işaretlerine uyarak, memlekette seçimin | yenilenmesi hususunu temine çalışmalı değil mi idi? Halbuki Yalman. hem yukarıya naklettiğimiz cümleyi yazarak geçmiş seçimleri bir kâbus gibi telâkki eder, hem I de yeni bîr intihab ile milletin re-1 yinin yoklanmasına hiç tarafdar görünmez.
Her hareketin altında bir komünist tehlikesi, her bucakta kızıl bir parmağın gölgesini sezecek kadar müteVehhim davranan Alımed E-min Yalman acaba farkında değil midir ki en büyük tehlike onun etrafında yaygaralar ve çığlıklar kopardığı hâdiseler değil, asıl üzerinde durmaksızın kaydığı, bu seçim facia ve kâbusudur.
Bütün kuvvet kaynağı millettir. Hep onun irade ve arzusunun tatbiki lâzımdır. Amma bunun ilk şartı da millî arzunun emniyet ve vuzuhla Mecliste aksetmesidir. İşte sayın Mareşal atılacak ilk gelişme adımının ancak bu istikamette olabileceğini ifade etmekle tam Demokrasi ruhuna uygun bir dil kullanmıştır ve bu yapılmadıkça siyasî havada istikrarsızlık hâkim olup gitmekte devanı edecektir. Hiç bir surî mantık oyunu veya fikir perendebazlı-ğı bu hakikati gizliyemez. Asıl büyük tehlike ne Kenan Ömer ıhtilâ fı, ne Hamdullah Subhi mes’elesi ne de Riişdü Arasın şunun veya bununla yemek yemesidir. Asıl hedef, millet reyinin son tezahürlerinin açıkça ve yeniden tesbit e-dilebilınesi ve Ahmed Eminin tâ-birince 21 Temmuz kâbusunun zail olmasıdır. Bu yolda mücadeleye girişmek ve bu kâbusu bertaraf etmek için acaba Yalman niye çalışmıyor? Mareşalin «Yeni Sabah» sütunlarında çıkan irşadına uymuş olmaktan korktuğu için mi?
idareci
Orman Kanununda yapılacak tâdilât

aktüallteler

Yeni tasarı Bakanlar Kurulunda incelenmeye başlanmış bulunuyor
Ankara: 23 (Hususî) — Orman, kanununda yapılacak olan tadilât son şeklini almış bulunmaktadır, Ormanlarımızın devletleştirilmesine ait olan bu kanun tatbikatta doğur duğu bazı aksaklıklar dolayısile
Ele kt r i k, T ram vay* Tünel idaresinin zam talebi
İçişleri Bakanlığından sözlü bir soru
Kemal Silivrili partide* ihraç edilecek mi?
Ingiliz komüalst mebusları Dışlflîri Lskanı Eevîne, töylo
&O3kova radyosu snszıyor
ten sonra, Komünist mebus Phll Pı miştir, M. Bevin sözlerine devamla, «bunu kim inkâr edebilir?/» sualini sorunca, diğer bir Komünist mebus olan Wllliam Galagher, ( Ben İnkâr ediyorum diye bağırmıştır,
MOSKOVA RADYOSU SUSUYOR
Londra: 23 (AZA,) — Mr, Bevl-nin nutku. Moskova Radyosu hariç, dünyanın her tarafından geniş bir şekilde yarınlanmı.ştır,
in
ırmışiar


• •
Londra: 23 (AP) — Dün Avam Kamarasında Dışişleri Bakanı Mr, Bevin demecini verirken, 2 Komünist mebusun «hakikatlan söylen diye bağırmaları, kamarada li bir sahne yaratmıştır,
- Avruja kulkııuhasına Marshall plânna Rusyanin naat etmesinden bahseden Bevin oFransada bir çok siyasî grevler vu ku bulmuştur, Cümlesini söyledlk-ratln «hakikati söyle diğer bağır-
/
firtina
matuf müma
A. Cemaleddin Saraçoğlu

Geçen çnrgnmi*.» ■—
tlu, valinin eınriie kapatılan bir dergiden bahsetmiş ve bu hususta yeni bir çığır açılması ihtimaline karşı duyduğum endişe ve te-« essürlerimi belirtmiştim.
Dün vali LAtfi Kınlardan öğrenmiş oldum ki bu kapatma mes’elesi, öyle korktuğum gibi müııderi-cat ve neşriyat yüzünden değil de, sadece kanunî bir formalitenin ikmal edilmiş olmamasından doğan kanuni bir mecburiyetten taiıad-düs etmiş ve vilâyet makamı da ancak müddeiumumiliğin talebi ü-zerine kapatma kararını vermek mecburiyetinde kalmış imiş.
Keyfiyeti, içten gelen bir memnunluklu düzeltirken halisi geçen yazıda asıl gayemin de vilâyet makamının bir teşebbüsünden ziyade meriyetteki İmsin kanunumuzun şiddetini belirtmek olduğuna göre, sayın valinin tavzihinin o kanun hakkındaki görüş tarzımı değiştirmemiş olduğunu da ilâveyi bir vazife sayarım.

A. C. S.
|Günün enteresan habe^ Jeri|
(.— --------------------->
Yeni bir uçak modeli
• Londra — İngiliz hükümeti tarafından Tudor modeli uçak hakkında İncelemelerde bulunma ya memur edilen komisyon, raporunda, harbdenberi yapılan bu ilk sivil uçağın British Overseas Airvzays şirketi tarafından İletilmekte olan bütün uzun mesafe ve Atlantikaşırı servislerde kullanılabileceğini açıklamıştır- A.A.
Artist boşanması
* Holivud — Aslen Fransız o-lan meşhur sinema yıldızı Anna Bella evini terk ve ahenksizlik do layi8İle Tyrone Power aleyhine boşanma dâvası açımıştır. (AA.)
bulutlardan istifa kanunu İr Vaşlngton: — Son zamanlarda keşfedilmiş uçaklar vasıtaslle bulutları tabahhur ettirmek sure-tıle yağmur ve kar yağdırılmasına imkân veren yeni bir teknik, yet kili Amerikan çevrelerinde bulutlardan İstifade edilmesi hakkında bir kanun vaz'ı meselesini ortaya koymuştur, (A.A.)
[(uslar Alman isçilerini f ’ranium araştırmalarında çalıştırıyorlar
ir Ldpztğ: — Haber verildiğine
göre, Cenubi Saksonyada, Rus İşgal bölgesinde, Erzgebirge dağların dakl madenlerde 25 bhı Alman iş çisl Ruslar tarafından, Uranium madeni çıkarmakta çalıştırılmakta dir, Bununla beraber, bahis mev zuu olan bölgeye hiç bir Amerika 11 gazetecinin girerek meseleyi tahkik etmesi kabil olmamıştır-Çünkü oradaki Rus komutanı Du darovun, o bölgede oyasak mınta ka» olmadığını söylemesine rağ men, Rus makamları hariçten kim senin girmesine müsaade etmemektedirler, (A,A,)
Amerikalılar oburlaştı mı?
Voşinglon. — Bugün bir Ame rikalı, harbten evvel aldığı glda dan vasati olarak yüzde 17 İle 18 fazlasını yemekledir, Amerikalı müstehlikler de bugün, net gelirle rlnin yüzde 29 unu yiyeceğe sarfe diyorlar- Bu nlsbet harbden önce yüzde 24 İdi,
Bu rakamlar dün akşam Ticaret Bakanlığı tarafından bildiıllmlştlr-Bakanlık şunu da bildirmektedir:
Amerlkadakl perakente satişlar geçen yıl 118 milyar dolar gibi re kor bir rakama varmıştır kam 191 "i da kindvi 18 mİ1'
. Bu ıa ’fitz
Ankara: 23 (Hususî) — Trabzon milletvekili Mustafa Reşid Tarakçı oğlu insan kaybına sebep olan mo törlü taşıt, vasıtaları kazaları hakkında İçişleri Bakanliğindan sözlü bir soru sormuştur,
Köy kadınları gezici kursları
Ankara: 23 (Hususî) — Millî Eğitim Bakanlığı 947 — 48 öğretim yılı başında mevcut köy kadınları gezici kursuna yeniden 33 kurs ilâve etmiş ve böylece bu kursların sayısı 253 ü bulmuştur.
İktisadî devlet teşekkülleri memurlarına prim
Ankara: 23 (Hususi) — İktisada devlet teşekküleri memurlarına verile cek primlerin Bakanlar Kurulunca bir karara bağlanarak verilmesine müsaade edildiği malumdur- Haber aldığımıza göre halen Ticaret ve Ekonomi Bakanlıkları ileri gelenle ıl bu primlerin nasıl ve ne şekilde verileceği hususunu incelemektedir ler, incelemeler sonunda iktisadi devlet teşekküllerinde kimlere ne miktar prim verileceği bir karara bağlanacak ve hemen akabinde fiili yata geçirilecektir. Bu günlerde 11 güllerin çalışmalarım bitirmeleri beklenmektedir,
Banka Umum müdü rleri arasında geniş değişiklik
Ankara: 23 (Hususi) — Bugün çı kan bir habere göre banka umum müdürleri arasında geniş değişik likler yapılacaktır. Bu arada mer kez bankası umum müdürlüğüne Hülki Alisbah iller bankası umum ıu ma ut Afgzııre ı lttct hjuutt omııiVh Etibank umum müdürlüğüne İhsan Aksoy getirilecektir, Ancak yaptığımız temaslarda bu haberle rln ne dereceye kadar doğru olduğu anlaşılamamıştır,
İlk okul öğretmenlerinin maaşları
Ankara: 23 (Hususi) — İlkokul öğretmenlerinin maaşlarının umumi büdceye alınması hakkında Milli Eğitim Bakanlığuıca hazırlanan tasarı bugün geçiçi ko misyonda görüşülerek aynen kabul edilmiştir. Tasarının Meclisin Pazartesi günkü gündemine alınarak görüşülmesi muhtemeldir,
Ankara: 23: (Hususi) — Demokrat Parti merkezine gelen telgraf--] larda, Kemal Sllivrllinln hareketi her yerde Demokratlarca takbih e-dildiğl anlaşılmaktadır. Demokrat Parti mahfİleri ise Kemal SlUvrlli nin partiden ihracının bir zaruret haline geldiği kanaatlndedirler,
Celâl Bayarın tedkik gezisi
Ankara: 23 (Hususi) — Tedkik ge zisinde bulunan Demokrat Parti Başkanı Celâl Bayar Balıkesirden Kütahya, Eskişehir, İzmit Demokrat parti kongrelerinde bulunduktan sonra ay sonuna doğru Ankara ya dönecektir,
Karaşi büyük elçiliği başkâtipliği
Ankara: 23 (Hususî) — Karaşi Büyük Elçiliği Başkatipliğine merkezden Zübeyr Aker tâyin edilmiş tir,
Danıştay kanun
•• •• 1 1 1 * sözcülükleri
Ankara: 23 (Hususî» — Danıştay kanun sözcülüklerine Leman Ak-yüll’i ile Rüştü Oral tâyin edilmişlerdir,
Çukurovada pamuk müdahale atımları başlıyor
Ankara: 23 (Hususi) — Haber al dığımıza göre Çukurovada Ziraat Bankası ellle pamuk müdahale a-lımlan yapılması hükümetçe karar laştmlmlştir, Bilindiği gibi içinde bulunduğumuz pamuk mahsulü yill başında yani 947 Eylülünde Ticaret ve Ekonomi Eakanhklan yeni yil mahsulü için daha önceki yıllar
Filistinde ölenler
Kudüs: 23 (AP) — Bugün Filis tinin sahil vâdl bölgesinde vukua gelen şiddet hâdiseleri srasında bir Arab ve iki Yahudi ölmüş ve böyle ce taksim karanndaııberl insan kaybının yekûnu 953 e yükselmiştir,
ladır, (A.A.)
«Gandinin mucizesi»
Paris: — Sosyalist gazetesi olan oLe Populalre» de Gandinin mucizesi başlığı altinda neşredilen bir makalede Leon Blum Mahatma Gandinin Hindistan ile Pakistan a rasnıda t( krar sulh vüciid bulun caya kadar oruç tutacağına dair verdiği ve giriştiği işi ınuvaffakiye te ulaştıran kararı yorumlamakta ve şv uları yazmaktadır:
•Zihaf ederim kİ, bu olağanüstü hâdise karşısında heyecanlandığı mı hissediyorum, insana ne düşün çeler ilham ediyor, ne ümldler can laııdlriyor, Fevkalâde İnsanların hareketi ile hadiselerdeki gelişme lcrln tâcil edileceği, istikamet de ğlştireccgi, belki de tâdil edileceği doğru doğilmldlr?
Ikl millet arasında harbin İçti nab edilmez bir hal alır gibi görün düğü sırada, hattâ başlamış oldu ğu bir anda, İhtiyar zayıf bir has ta buııu ölüm yatağında durduru yor. Gandl kendisine iman etmiş İki millet üzerine, şahsım feda c-derek müessir olmuştur. Demek kİ, milletlerin kollektlf ruhlarında F -nı ve menfaat hislerine hâ-
kim olacak, kini ortadan kaldıra , cak harbi önleyebilecek manevî 1 kuvvetler mevcuttur, (A,A,) J
77 bin mumluk sahil feneri | Londra: — Ingiliz aydınlat- J ma endüstrisi son derece kuvvetli 1 İki deniz feneri siparişi almıştır, ( Bu fenerlerden 77 bin mum kuv « velinde olacak olanı mataban bur } nuna ve 125 bin mum kuvvetin J deki de Dalton burnuna yerleştlrl ı leccktlr, k
Diğer taraftan, İngiliz Amirali! i ğlnin delâietıle bütün Yunan sahil 1 leri boyunca yerleştirilecek yeni ? fenerler İçin 39 bin sterlinlik bir / mukavele İmzalanmıştır, (A,Aj ?
J altonu ad a ilk defa bir kadın . bakan olacak ’
Tokyo; — Japonya tarihinde ? İlk defa olmak üzere bir kudın, ba z kun olacaktır, Filhakika bugün, J Sosyolist Saylav Madam Sasakiba 1 ıa hükümette Adalet Bakanı mua i vlnl olarak yer alacaktır, (A,A,) (
Kanadada Uranium bulundu J Kanbeıa: — Güney — Doğu J Avustralyadakl eski bir bakır ve ) gümüş madeninde uranium çevhe i rl keşfedildiği haber verilmiştir, ( Gelecek haftadan
madenlerde hükümet
tarafından tecrübeler yapılacak
İtibaren bı uzmanla r
T—■■ ri tesbit edilmemesini ve bu mah sülün serbestçe satılınasini kararlaş tırmışlaıdı. Müstahsil bu fiyat ser bestisinden faydalanarak pamukla n değer fiyatı ile piyasada satmak imkânını bulmuştur, Son zamanda müstahsil elinde bir miktar pamuk bulunduğu ve bu pamuklara yeter derecede alıcı çıkmadığından bahisle inüdahale alımları yapılmak üzere Ti caret ve Ekonomi Bakanlıklarına başvurulduğu görüldüğünden bu konu incelenmiş ve Ziraat Bankası na alım görevi verilmiştir- Ziraat Bankası Adana, Ceyhan. Osmaniye ve Tarsus şübelerine bu hususta ge rekli talimatı vermiştir, Mübayaa alım fiyatları baremi şöyledir, Birin cl akala 160, İkinci akala 155, üçiin cü akala 650, kapı malı (dağ ve ko zaçı mallar dahil) 142. piyasa parla ğı 130, piyasa temizi 125 kuruştur,
Sümerbank mağazalarında idhal malları satılacak
Ankara: 23 (Hususi) — Öğrendi ğlmlze göre Sümerbank iplik ve do Kuma müessesesi Ankara, İstanbul ve Izmırdeki toptan satış mağaza lannda önümüzdeki günlerde mün hasıran ithal mallarının parekenda satışlarına başlıyacaktır, Bu mallar basma patiska, pamuklu, poplin ve diğer giyim eşyalarıdır, İlgililer bu kararın piyasada büyük bolluğa yol açacağı kanaatlndedirler.
Tarım Bakanı TaşköprBye gidiyor
Ankara: 23 (Hususi) — Tarım Ba kanı Tahsin Coşkan bu akşam üze ri Taşköprüdekl orman işlerini İnce lemek üzere Aııkaradan ayrılacaktır,
Hariçten kereste idhal edilecek
Ankara: 23 (Hususi:) — Hergün artan Kereste ihtiyacım karşılamak üzere hariçten kereste ithaline ka rar verilmiştir, ithal edilecek olan keresle memleketimizde bol miktar da bulunan kayın ve canı kereste sl dışında olan kerestelerdir. Maden direklerinde eskisi gibi dışardan ithal edilecektir. İthal edilecek keresteler ucuza ıral olacak ve ta kas yoluyla Bulgaristan ve Rııınan yadan getirtilecektir,
Yunamstanda kolera çıktığı yalan
Ankara: 23 (Hususî; — Geçen halta Yunanlstandan gelen bir ajans haberinde 150 Kolera vaka sı çıktığı bildlfimü-ştı. Şehrinıi-d • ■ İlgili makamlara gelen resmi inal.; . J\ mata Küre bu haber asıkhadın

ıı idarelerin, yine tarifelerin zam için hükümete müracae ettikleri gazete hâvadlsl arasında görülmüştür.
Fakat idarenin hususi teşebbüsler cevab verdiği gibi, kazanmıyorsam hizmeti görmekton vazgeçiniz diye yiz. Biz söylesek de hizmetten vazge mezf daha doğrusu vazgeçemez, zir ânıme hukuku şahısları âmme hizme lerini işletomemezlik edemozlor. İda hukuku prensiplerine mugayirdir.
Tarifelere zam talebi nereden g inektedir?...
Elektrik, Tramvay, Tünel imtiya mefsuh şirketten satın alınırken, ş ket ile belediye arasında takarrür den ve taksit ile ödenmesi şart kıl nan iştira bedelini, Maliye Vekâlet şirketin isteği ile, belediye nam hesabına yüzde yirmi noksanile, imt yazı satan nıücsseseye dorhal tedi etmiştir.
Fakat Maliye Vekâleti her han bir düşünüş ile yüzde yirmi noksa nazarı dikkate alınıyarak İstanbul b tediyesinden, yani Elektrik, Traınv ve Tünel idaresinden larak almaktadır.
Bununla da iktifa lektrik, Tramvay ve bu taksitler bugünkü döviz kıymeti ri üzerinden ödetilnıektedir. Şu hak idare, İngiliz lirası beş küsur lira îk( yaptığı satış anlaşmasını, on bir kı sur liradan ödüyor. Bu vaziyetten h netice çıkarmak lâzımgeliyorsa derh diyelim ki: Eğer tarifeye zam işi, bu dan ileri geliyorsa, bu talebde ida mazurdur. Tabiî, borçlarını ınuntaz man veremez, hizmeti iyi ve işletm nin intizamını temin için yeni sipari terde bulunamaz, iller vc Evkaf Ba kasından yapmış olduğu istikrazın f izini ödeyemez. Vesaire vesaire.
İkinci sebeb acaba dir?...
Filhakikat malzeme iki misline çıkmıştır, rında, işçi yövmiyelerınde yüzde y mi bir fazlalık mevcuddur.
Bunlar, idarenin elinde olınıyan beblerden ileri geldiği muhakkaktı
Fakat doğrudan doğruya kendi id resizliğinden husule gelen neticele ■ ■— —it --:—:
idaresizlik n
fiyatları bel memur aylıkl
Meselâ: Katiyen rasyonalize edilir miş bir memur ordusu, hiç lüzur olmıyan ifaiye ve ınuhavviye merkezli muhafaza teşkilâtı, şoför moktebi sis, mevcud yirmi dört ve gelecek beş, yirmi otobüs için muazzam Şi atölyesi çalışır bir halde iken, şim den üç yüze yakın mcnıur ve işçi otobüs garajı tesisi, yeniden inşası yahud tamiri kendine aid olınıy Topkapı • Aksaray yolu ile diğer a delerin asfalt işinin yapılması gibi.
Bunlar ve bilhassa ıneımır kadre bu idareleri içinden kemirmektedir Şöyle bir nisbet kurulsa: Şirket rafından bu hizmetler işletilirken, ı ınur adedi ne kadar idi? Hizmeti lı mal edenler adedinin çoğalmasını bul etmekle beraber bugünkü mer adedi nisbeti nedir?...
Bu şartlar altında gerek Elektrik gerek Tramvay idarelerinin, tesisleı modernleştirmek değil, mevcudu muhafaza edebilmelerinden korkolı
Nitekim, Silâhtarağa fabrikası türbini, Yedikule havagazinin kaz ları sipariş edilemediği gibi, bakım lık yüzünden basması devam eden lahtar fabrikasının kazıklanma işi türlü bitemiyor.
Âmme hizmeti işletmeleri hem i) dareoi ve hem de iyi teknisyen isti Muhakkak olan budur.
İDARECİ
Halk Partisi teşkilâtını D. P. teşkilâtına gari bir suali
Ankara: 23 Hususi) — Partisi ordu il başkanlığı; teşk tma bir tamim yaparak Demok Partiden bazı suallerin sorulm; nı istemiş ve Halk Partisi Oölı ilçe başkanlığı da demokrat pı ye aşağıdaki yazıyı göndermişt Bundan murad edilen mâna tefsirini okuyucularımıza bırak ruz.
Demokrat Parti başkanlığ
«Cumhuriyet Halk Partisi 11 re kurulu başkanlığının 4.12 gün ve 4/154 sayılı buyrukl; ilçemiz dahilinde kurulmuş de rat parti ilçe . bucak ve ocak kilâtlaruun nerelerde kurul*1 ve bu teşekküllerin İdare kuru üyelerinin, kimler olduğu sorul, tadır- Bu itibarla bahis ko: İlçe , bucak ve ocak idare km ıınm ve bunlara koyıdb üynl isimlerini havi cvdvellerin te: den idare kıuıılumurn b!kl*'-ıl > l'.'a olunur bevrile: imle.-
ç. H- P. nçe- lueıe kurulu I» Abdurrahırum Y.h
(A.A

TENİ S A toA n
24


ORTA DOĞU)


Aydı.ı Belediyesi AfyOIİ 0. P. İl StOHgi^Sİ tensikatını yersiz yaptı |
I Yazı işleri Md. ile | | ebeyi kaTro dışı eden Z I belediye yazı işlerini | I tekrar kadroya aldı |
.Aydın, (Yeni Sabah) — Şehrimiz belediye meclisi, büdcede ta -sarı uf ve muvazeneyi temin et mek malisadile bazı memuriyet -I Jerm ilgasına karar verdiğinden I on beş memur açığa çıkaıvlmış -I tır. ı
Açığa çıkarılanlar arasında \a^ | işleri müdürü, tahsil memuııı ve] belediye ebesi de vaıdır. I
Mahsus kanuna göre, belediye J meclisleri, belediye sağlık memur lan hakkında herhangi bir şekilde karar vermek yetkisini haiz; bulunmadıklarından ebe hakkında ki karara sili ha t bakanlığının mü dahale edeceği muhakkak görülü yor.
Diğer taraf tan yazı işleri müdür lüğü kadrosunun ilgası ayrı bir mevzudur.
Belediyenin verdiği bu kararlar da isabet görülmemekte ve bazı sebeblerden dolayı muallel sayıl-, maktadır.
Günlerdenberi halk efkârını meşgul eden ve şehirde günün başlıca dedikodu mevzuunu teşkil eyleyen bu birbirini nakzeden ka raılar belediye meclisini gruplara bölmüş , üyeler arasında şiddetli tartışmalara vesile olmuştur.
Bu sebeble bazı üyeler beledî -ye meclisinden istifa etmişlerdir. Bu istifaları yenilerinin takib ede ceği sanılıyor.
Milletvekillerinin de iştirak ettiği il kongresinde general Sadık Aidoğan, Haşan Dinçer, Ahmed Feziroğlu konuştular. Gl. Sadık Aidoğan: «lieni sert konuşuyor diyorlar Aidoğan daima içindekileri söyler, ben sandalye diiskünü değilim, benim vicdanım hürdür.» dedi.

Konyada dayak
Feridiye bir
Konya:


polis karakolunda gene 'doğüıdü
Afyon, (Ycrü Sabah) — Vilâyetimiz Demokrat Far ti yılldı kongresi kazalardan ve bucaklardan gelen delegelerin ve müşalndlcrin îştlrûki-le toplanmıştır. Kongrede Millctve-klllerimizden general Sadık Aldo-gan, Ahm6d Vcziroglu, Kasan Dinc~ er, Şahin Laçiner, Hazim Bozca hazır bulundular.
Sandıklı delegesi İbrahim Beşyiği din başkan! ıgında toplanan kongreye 11 idare kurıflu başkanı avukat Halil Hftml Bo*Câ Partinin kısa bir tarihçesini yaparak: 'tGaycmlze yav gara İle değil, ağırbaşlılık ve kanun yolundan varacağız» denilmiştir.
Malî kom^ yonun dilekleri incelenirken 1947 yıhnın gelir ve gider sarfiyatı bu arada 948 yılı büdccsi çetin münakaşalara sebeb oldu. Tah mini gelirlerle elde edilecek üç bin lira açığın kapatılması bahsinde General Sadık AOdoğan:
(Arkadaşlaı büdcenürin fakirliği» sizi üzmesin, bu üç bin lirahk parayı hattâ daha fazlasmı da 'biz Millet vekilleri vereceğiz.! dedi. (Alkışlar,. Yaşa Aidoğan Besleri...) On dakikalık bir lötirahauten sonra, 108 mad delik dilek ttâtrar okundu ve aynen* kabul edildi.
Kongre dilekleri arasında bilhassa ormanlarımızın muhafazası, okul cilan köylere öğretmen verilmesi, bataklıklar, köprüler, yollar, Karibce ve Akviran 3u»ylerınin su baskınından korunrnaaı, Belediye işleri, şehrin zabıta ışme ehemmiyet verilmesi, kumajın önlenmesi v.s. Partiler, ayrı fakat gayeler birdi...
Demokratların dilekleri şunlardı:
1 — Seçim Kanununun değişmesi.
2 — Foüs salâhiyetleri kanunu,
3 — >^gır.C4.za suçlarım hafifleten maddelerin kaldırılması, Halkevleri ve radyodan D. P. sinin de istifade etme&i,
4 — Jandauna teşkilâtının polis teşkilâtına kalbi,
5 — Eck'diye resimlerinin yenilen mesi.
Bilâhare seçimlere geildi. Dokuz (Asıl) dokuz yedek âza gizli oyla —".-y—— - ■ - ,

• • • dâva-
gelen
degri,
torunlarımız Şahısların
bû ka dö
(Yeni Sabah) — Şehrimizde Feridiye Polis karakolunda biı dayak hâdisesi vukubulnıuştur,
Dayak yiyen genç Cumhuriyet
— . . ı _ - — -aj
Hâdise şu şekilde olmuştur: Kon yanın Olübeklcdi mahallesinde Ali Kemal Erbenli isminde 19 yaşın da bir genç babası tarafından, uzun zamandanberi aralarında devam e den geçimsizlik yüzünden, -evimden öteberi aldı sattı,> diye iftira edilerek karakola ihbar edilmiş Feridiye karakoluna celb edilen: fenç polisler tarafından falakaya yal tırılarak. ellerindeki değnek kırdın cay;ı kadar dövülmüş ve ayaklan şiş miş bir halde olmasına rağmen, bası çocuğun üstüne bindirilerek ranlık bir bodrumda saatlerce vülmek suretile koşturulmuştur.
Bunun üzerine genç Cumhuriyet savcılığına müracaatla muayenesi ni istemiş ve hükümet tabibhğin den rapor almıştır,
Auapazarın-a iki köy b rb rı. e girdi
Adapazarı: (Yeni Sabah) — Ada pazarının Harmaatepe ve ÇalU cak köylei'i arasmra münazalı ara zi yüzünden bu iki köy halkı birb) rine girmiştir,
Kavgaya Çaltıcak köyünden 70 ve Harmantcpe köyünden 30 kişi iştirak ederek ellerinde sopa ve ba) falarla birbirlerini yaralamışlardır Çaltıca köyünden Kadir Ayhan kafasından ağır yaralandığından has tahaneye kaldırılmıştır,
Sanıklardan Nâzım Çakar tevkif edilmiştir. Diğer sanıklar hakkın da soruşturma devam ediyor, NİŞANDA yaralama
Adapazarı: (Yeni Sabahı — Karasu ilçesinin Kuyunıculu köyün--, de yapılan bir nişan töreninde mi salir gençlerle köy delikanlıları a-/asında kavga çıkmış ellerinde kazıklarla kalabalık bir grup halinde hucum eden köylüler misafir genç lerden Cevad ve Harazayı ağır surette yaralamışlardır,
Osmaniye kaymakamı Konya (Ereğlisine) nakledildi

Osmaniye: (Yeni Sabah) — manlyeye geldiği gündenberi, şahsı ha münhasır bir otorite temin etmek Istlyc-n ve bu yüzden bir çok şikâyet konularına hedef olan, İlçemiz kaymakamı Bay Kâzım Ata kul Konya ilinin Ereğli ilçesine tâ yin edilmiştir, Muhitte C, H, P, nin koyu elemanı olarak tanınan ve kimse tarafından sevgisini tophya Duyan kaymakamımızın bu tayini muhitle bir sevinç uyandırmıştır. Kaymakam Atakul 1—2 güne kadar yeni vazifesine hareket edecek
Ofr

Avrupanın psfro! kaynağı oluyor
Amerikan mühendisleri Orta
Doğu çöllerinin korkunç sıcaklığına göğüs gererek Trans - Arabian petröl hattı kum panyasmın 1661 kilometrelik hattını bitirmeğe çalışıyorlar.
Bu mühendisler dünya petrol iktisadiyatında başlangıç teşkil e-den bir değişiklikte barışı maktadırlar.
Dünyanın günden güne fazla petrola ihtiyacı
sağla-

r --------------------1
I Günün Mevzuları I
k.___________________>

idaresini
kürsüye gelen General Aidoğan:
»Yapıhnası icab eden veya kötü şeyleri saymağa kalkarsak bir insanın ömrü kJfayet etmez.. Bunların vebalim C SL P. sine yükletmekle biz kabahatse olmuyoruz değil, kabahat permidedir... Ben bu sözle-

rimi D. P. veya C. H. P. namına söy İçmiyorum, Millet namına söylüyorum. Onlar da bizim arkadaşlarımız dır. Ve yine onlar da fenalıkların düzelmesi iyin hüsnüniyetle çalışıyor lar. Fakat beceremiyorlar,. Bu işin ehli değiller. Bizim iktidara geçmemizde ısrar etmiyorum. Fakat meçimin yenilenmesini ve ehil kimselerin iş başına getirilmesini istiyorum. Fakat bu da kanunî yollardan olmalıdır... Bizim diğer parti İle ’ırjücâdele edeçeğlmiz^ toekliyenlerin istekleri tahdkknk etyniyccoktir Müşterek dâvamız, memleket sidir».
Aldogandon sonra kürsüye Haşan Dlncer:
«Bizim dâvamız İktidar
memleket hizmetidir. Bu memleketteki yolsuzlukları da bertaraf ettir mezsek, çocuklarımız onlar da başaramadığı takdirde tahakkuk ettirecektir...
değil fikirlerin peşinde koşacağız... Temkinli olacağız; particilik heves işi değil, memleket işidir. Çarpışma larınıbz fikirle olacaktır... İktidarı kanun yollarından alnıalyız. (alkışlar)
Tekrar kürsüye gelen Aidoğan;
(Ben şahsan kimsenin kalbini kır madım. Şahsa değil kötü işlere muhalifim. Beni «sert konuşuyor* diyorlar... Aidoğan içindekini söyler. Haşan Dincer Mecliste benden sert konuştu... Benim vicdanım hürdür. Yeter ki bu memleket lâyık olduğu saadete kavuşsun. (Alkışlar). Sadık Aldoğan’dan sonra kürsüye gelen Ahmed Veziroğlu; şimdiye kadar Meclise verdiği takrirlerini hülâsa-ten anlattıktan sonra, bilâhare de bu tarzda hareket edeceğini bildirdi. Ve Memleket işlerini çok dikkatli takLb odeceğiz> dedi. (Alkışlar)
Veziroğlundan sonra kürsüye gelen Şahin Laciner; mazeretine binaen Afyona gelem İyen M. vekili Dr. Cemal Tunca’mn selâmların* delegelere tebliğ etti. Ve yine Milletvekili Kemal özçoban parti vazifesin de bulunduğu için kongrede buluna-momKtır. Daha sonra kürsüye ge-len Hazım Bozca, partinin kisâ tu-rihçesinden bahsederken: «Ana dâvamız halk isteğinin tahakkuk etmesidir» dedi. (Alkışlar). Son sözü başkan Halil Hilmi söyledikten sonra saat tam 22 de kongreye nihayet verilmiştir.
• • •
• • •
Bahçe Kazası bakımsız -----bir halde =
Orman bölgeleri içerisinde en fazla odun ve kömür işliyen yer burasıdır
Bahçe (Y(pj Sabah) — Bahçe ilçesinde D. P. teşkilâtı yeni kurulduğundan halk gün geçtikçe D. P. ye büyük bir istekle, akın akın girmektedir.
Bu gidişle C. H. P. nin kısa bir zamanda çökeceği tahmis e-dil inektedir.
BAKIME1Z KALAN KASABA
Senelerde nbeıi mukadderatına boyun eğt n Bahçe ilçesi, bakım -sizlik ve ihmaller yüzünden sö -nük kalmıştır.
Halkı faal ve çalışkandır. Gü -neyin orman işletme bölgesi içe -risinde en fazla odun ve kömür işleyen mmtaka burasıdır.
Odun işletmenin baskülile tartılmakta sonra da vagona yüklen
mektedir.
Bu yüzden işçi fazla enerji ve zaman sarfederek az randıman elde etmektedir.
Müteahhid ise, gittiği İstasyonda tekrar tartılan odunun noksan geldiğininden şikâyet etmektedir.
Bu hususlar göz önüne alına -rak, ilgili makamlara müracaatta bulunulmuş ise de, bu güne ka -dar hiç bir semere elde edileme -m iş tir.
Gördüğüm, konuştuklarım, iaşe lerini odun işile sağlayan Bahçe halkının en büyük istek ve derdi, bu kantar meselesidir.
İstasyonlarına bir kantar ya -pılması için ilgili makamların faa liyete geçmesini bütün Bahçeliler beklemektedir.
Erzurum Köylerinde dayak faslı
Tek nrafcT. İlçesi J. K. vekili gedikli başçavuşu vatandaşlara dayak atarak silâhla tehdit et.niş!,
Erzurum, (Yeni Sabah) — Bir kaç gun evvel vilâyet konağı ko ridorlannda dolaşırken Tekman kazasının Zcgun köyünden Hüseyin oğlu Belim Yıldırım adında bir vatandaşın valiyi niçin beklediğini ve şikâyet sebebini sordum. Haksızlığın tam Lir örneği olaiı acıklı hâdiseyi şöyle nakletti:
«— Kazamızın jandarma komu tanı yoktur, bu vazifeyi vekâle -ten ifa eden bir gedikli çavuşu Haşan Cengiz vardır. Bu zat hak kında pek çok şikâyetler yapılmış hattâ rüşvet alarak hâdiseleri örtbas ettiği keyfiyetini kardeşim Emin öğrenmiş.
Tekmana iki saat mesafede bulunan Zogun köyüne iki -jandarma gönderdik, kardeşim Emini zorla jandarma karakoluna götümmüş -lerdir. Ellerinden kurtulamıyaca-ftuu anlayınca jandarma komu-
I I. I idaresini nasıl düzeltebil riz?


1
dalıa olduğu gayet basit bir hakikatten bat ha bir şey değildir. Halbuki, ev -velce böyle bir ihtiyaç bahis mev zuu olmuyordu.
1947 yılında potrol istihsalâtı ve istihlâki 3.178.000.000 hekto litre olarak tahmin edilmektedir. Bu da 1938 istihlâkine nazaran 1.371.000.000 hektolitre fazladır. Ve yahud da biltün dünya istihlft kinin bir yıllık tutarını aşmakta -. dır. 1952 yılında Birleşik Ameri -kanın petrol istihlâkinin £.200.000' 000 varili geçmesi beklenmekte -dir.
Birleşik Amerikanın petrol is -tihsalâtı azamî derecede müessir olacak bir şekilde - yüzde 95 nis-betinde - gelişmektedir.
1 25 yılda ilk defa olarak idhalât,
ihracatı aşmaktadır. Bugün Ame-rikada istihsal edilen petrol mik-darı günlük ihtiyaca nazaran 10C bin varil eksiktir. Ki# mevsiminde bu açığın yüzde beş olacağı talimin edilmektedir. Bu arada Birleşik Amerikedan petrol bek üyen memleketlere 159.000.000 va ril benzin tevzi edilmektedir.
Belli başlı üç petrol m intaka -smdan petrol demir bomlarile vc yahud da sarnıç gemilerde nakle-w _
dilmektedir. Bu mmtakalardan biri, Birleşik Amerika Körfez sa -hili, İkincisi Caribbean, üçüncüsı de Basra körfezidir.
Bu hakikat şimdi ihtiyaç hatları üzerinde yeniden bir aranji -man yapılmasına imkân sağlamak tadır.
Avrupa bu değişikliğin istihlâk merkezini teşkil etmektedir. Nitekim, ötedenberi Amerikanın ihraç ettiği petrolün büyük bir kısmı buraya ulaşıyordu. 1046 yılındı: Avrupa yüzde kırk nisbetinde pet rol çekmiştir.
' . Avrupanın savaştan sonraki ye niden imar ihtiyaçları, savaştan evvelki duruma nazaran çok kaba rıktır. ilâve halinde büyük ölçüde ihtivRç vardır. Hâ » len inkişaf ettinlen ve petrol tev ziatına ‘amade bir durum arzeden kaynaklar Orta Doğudadır. Ve bu rası Avrupava yapılacak bakımından gayet mantıkî taka teşkil etmektedir.
Eksik olan şev, sahile cak olan nakliyattır. Bu
karşısında nakliyat kolaylıklarının yerine getirilmesi lâzımdır. Bu su retle değişiklikten azamî derece -de faydalanmak mümkündür. Bu değişikliğin esas gayesi Ortaşark kaynaklarından Avrupaya ve U -zak Şarka petrol ulaştırmaktır. Böylece petrole susayan batı ya -nm küresine de Caribbean petrolü irsal edilebilecektir.
Bugün Arabistan çöllerinde görülen işler, bu yeni işin başlangıcını teşkil etmektedir. Bu mınta -kaya demir boru döşeme işi sona erdiği vakit, Avrupada istimal e-dilmek üzere günde 476.700 hekto litre benzin gönderilebilecektir. Bu hattın 1950 yılında sona ere -ceği ümid edilmektedir.
İrsalfit bir mın
% yapıla -vaziyet
tan vekili gedikli başçavuşu söze elini tabancasına atmakla başladı. Ve bizlere olmıyacak hakaretlerde bulunduktan sonra ve erle -rin ğözü önünde biraderim Emin Aydemiri dövmeğe başladı. Ben bu acıklı manzaradan müteessir olarak hepsine yalvararak bu ha roketin doğru plamıyacağını söyledim. Sen inisin söyüyen, beni de tekme ile karakoldan dışarı attı -lar. Bu sırada kardeşimin acı fer yadlarına dayana miyara k karako -lun önünde feryad etmeğe başladım.
Yaygaramı duyan kaza kayma kamı hâdiseye müdahale etti ve sebebaiz olarak dövülen ve nezaret altına alınan kardeşim Emini serbest bıraktırdı.
Bundan mütevellit öoünü alarm v-ın jandarma komutan voklli gedikli başçavuş Haşan Cenıriz bu '
onun ediyor, kitleleri
olduğu


Balı kesirde D. P. Diakciler Ocağı törenle açıldı
Balıkesir, (Yeni Sabah) — D( mokrat Parti şehrimizin Dinkçi • ler mahallesinde yeni bir ocak dn ha açmıştır.
D. P. başkanı Sıtkı Yırcalının veciz ve parlak bir nutkundan sor. ra başkan tarafından kordelâ ke silmiş, devletliler , hâkimiyet ka yıdsız şartsız milletindir diye ba ğırarak D. P. ye bağlılık tezahüı leri göstermişlerdir.
Balıkesirde fuhuşla mücadele
Balıkesir, (Yeni Sabah) Memleketin büyük derdi olan huşla mücadele maalesef mlzde tatbik olunamadığı
müsbet netice de alınamamakta dır.
Randevu evlerinin çoğaldığı bı sıralarda zabıtamızın nazarı dik katini çeker, bu hususta daha dik katli ve müteyakkız davranmasını isteriz.
fu şehri gibi
sefer de dışarıda bizleri silâhla tehdid etmiştir.
Hâdise halikında Erzurum vali sini ziyaret ettim. Valiyi Ulus gazetesini okumakla meşgul bul • dum. Ve tatmin edici bir cevab da alamadan makamından çıktım.
Enver Satu-oğlu r
ırka mücadeleleri, nüfuz münakaşaları bir kaç vakittir alıp yürüdü. Bütün bunların altında memleketin ıztı-rablarına çare bulmak, yirminci aBra lâyık bir millet olarak meydana çıkmak ve nihayet memleketimizde medenî insanlar gibi yaşamak dâvaları vardır.
Yoksa Halk Fırkası gitsin Demokrat Fırka gelsin mes’elesi değil. Demokrat Fırka da mevkii ik-tidara gelse ve memleketin derd-ldrine çare bulamazsa umumî efkâr ‘hiç şübhesiz onun da aleyhine döner. Yok Halk FırkaBi yirmi beg senedir tatbik etmekte olduğu siyasette ısrar etmeyip de samimî olarak ayni derdlere çare aramağa kalkışsa millet onu da takdir eder.
Fakat bugün ne Halk Fırkasında ve ne de Demokrat Fırkada memleketin hastalıklarını birer birer teşhis ederek onları şu vçya bu tarzda tedavi iddiasında bulunan sadre şifa verir bir program yok. Ortada bir çok iddialar bir çok münakaşalar var. Halk meşrutiyetten beri bunlara artık kanıksamış, ciddî ve pratik işler istiyor. Kendisini tatmin edecek şekilde gidilecek bir yol ve o yolu herkesin anlıyabileceği tarzda aydınlatır prensip programı ve tatbikatını görmek arzu Üst tarafı —geniş halk için— lâf ve güzaftır.

Memleketin mustarib
hastalıklar arasında kırtasiyecilik ve memur zihniyeti dediğimiz kırtasiyeci ruhu ilk plânda gelenlerden biridir. Kırtasiyecilik deyip geçmeyiniz. Bu belâ asırlardanbe-ri memleketin milyonlarca halkının günlük hayatında ona müşkülâtlar gıkarmıg, fıtri faaliyete engel olmuş ve terakkimize geniş bir surette mani olmuş bir belâdır.
En ufak neticesi bir çok vatandaşların kıymetli vakitlerini kay-
bettirmek, onlan devlet teşkilâtın, dan soğutturmak ve bir çok me-uıunarı —-sarrtd—ttr tg yapılıyor-mış gibi— mânâsız muamelelerle uğraştırarak devlet büdcesini kabartmak ve bu zavallıları hşyat mücadelesinden alıkoyarak birer tufeyli durumuna getirmektir. Bu derdin ortadan kalkması memleketteki hoşnudsuzluğu bertaraf e-decek, memlekette camia sevgisini arttıracak ve hakiki Demokrasinin meydana gelmesini sağlıyacaktır.

İdarî muamelâtı olmjyan memleket yoktur. Fakat bu işler biz-deki gibi hiç bir yerde bu kadar çet refilleştirilmiş ve buna halkın zararına ve hüsnüniyet sahibi olmı-yan memurların keyif ve istibdadına müsaid bir şekil verilmiş değildir. Tabiî biz müterakkî memleketlerden bahsediyoruz. Yoksa hedef alacağımız memleketler bizden daha geri olanlar değildir.
Başvekil yardımcısı —hükümetin mevkii iktidara geldiği vakit millete vadetmiş olduğu kırtasiye cilikle mücadele programına uyarak— idari teşkilâtımızın bir banka gibi çalıştırılacağını söyledi. Bu emelin tahakkuk ettirildiği gün memleket artık rahat bir nefes alabilecektir. Maalesef şimdiye kadar İdarî teşkilâtımızı bir bauka gibi çahştmmak değil, bankalarımızı ve Amerikanvâri müterakki bir çalışmaya alışmış müessesele-rimizi kırtasiyecilik çenberine sok muş bulunuyoruz. Hükümet bu işi kuvvetli ve demir bir el ile kendisine iş edinip de muvaffak olacak olursa memlekete en faydalı işlerden birini görmüş bir hükümet o-lahilir. Bunu tabiî elde edilecek neticeler gösterecektir.

Devlet teşkilâtı kanunların ahkâmı dairesinde vatandaşlar arasında hak ve adaleti temine memur olduğu halde kırtasiyecilik ve memur zihniyeti asırlardanberi halk arasında bir çok haksızlıkları yaratmağa müsaid ve memlekete gözle görünür veya görünmez bir çok zararlar vermiş bir sistem dır. Çünkü bütün aradığı nokta «İdarei maslahat etmek > ve «Kara kitaba uyudurmak > fikirleridir. Bunu temin etti mi, kırtasiyeci ruhu artık müsterihtir isterse halkın ve memleketin İşleri istediği kadar fena gitsin, o tarafını düşünmez.
Bu meg’uaı zihniyetin birinci devlilerini bulabilmek için OsmanlI tarihinin en parlak zamanlarına kadar çıkmak lâzımdır.
Bundan üç dört ay evvel —hatırımda iyi kaldıysa— üstad Da-nışmendin bir makalesinde ilk


• I
Türk devletinin idari ve adlî teşkilâtındaki kuvvetli adalet fikir ve tatbikatının verdiği imkânlar sayesinde Türklerin Viyanaya kadar gitmiş oldukları tefahürle yazılıyordu. Bu hakikaten iftihar edi-
Yatan ----------:
sman K. Görener j
X
lecek bir haldir. Çünkü ilk Türk devleti kurulduğu Biralarda civar devletçikler halkının bile gelerek aralarındaki ihtilâflara Türk memurlarına hallettirmiş olduklarını tarih yazar. Fakat ecdadımızı Vi-yanaya kadar götürmüş olan o se-lâbeti ahlâkiye ve idariye sonraları sarıklı memurların Hiiei şer’i-ye» bulmaları ve menfaate düşmeleri, halkın işlerini bir cok da-laveralarla sekteye uğratmaları sa yesinde iflâs etmiş ve koca imparatorluğu tasfiyeye kadar götürmüşlerdir.
Eski sarıklı adliyeci ve idareci memurlarının hiiei şer'iyelerine i-se sonradan idarei maslahat.» ter kibi .vâris olmuş ve bütün tanzim at tedbirleri ve sair hamiyetli hamleler bu tefessühü durduramamalardır.
Kırtasiyeci zihniyetini bertaraf etmek demek halkın işini ferd için en hayırlı ve en âdil bir şekilde halletmek bunu en kısa zamanda ve yüzde seksenini telefonla bitir-

Falkland adasını teşkil etmek
mıntakalar, İngiliz idaresine ilk Antartik mmtakasıdır.. Bu
Güney kutbundan şimale doğru, büyük bir kısmı, henüz keşfedilmemiş bulunan, Antartik m>nt akası uzanmaktadır.. Tıbkı ana kısmından bir el parmağı gibi uzanan ve Güney Atlantikle Pasifik sularında bulunan yerde Graham “topraklan vardır. Graham beldesi, Güney Orkncy» güney Shedand, güney Georgia ve güney Sandviç adalarile birlikte. 3 milyon mil murabbalık bir yer kaplıyan ve İngiliz idaresinde bulunan tedir.
Bu geçen
mıntakalar 190S ve 1917 senelerinde kanunlaşan bir İngiliz kararı ile, başka kimse ve hiçbj? devlet tarafından keşfedilememektedlr.
Geçenlerde Londradan hareket e-den bir motörlü gemi, içinde âlimler ve diğer personeller bulunduğu halde, son iki senedenberi bu mınta-kada kalıp çalışan Ingilizlerin yerlerini almak için bu mmtakaya gitmiştir. «John Bteoobe^ isimli gemlle bu yeni parti oraya vasıl olduğu zaman çoktandır başlamış bulunan a-raştırma!ara brz verilecektir*.
İngiliz menfaatlerini^ Falkland adasile ilgilenmesi yeni değildir, ikinci dünya harbi başlayıncaya kadar Crâham mmtakası ve güney Shetland 1919 senesinder.beri her sene ziyaret edilmekte idi. 1926 senesinden sonra ise, araştırma komitesine mensub gemiler Okyanuslarda araştırmalar yapmak ve balina avcılığını incelemek üzere sık sık bu mıntakayı ziyaret ederlerdi. 1934 senesinde Ingiliz heyetinin Crahaıiı mmtakasma* yaptığı ziyaret 3 sene sürmüş ve bu arada mmtakanın ha-riUısı çıkarılmaya başlanmıştı. Fakat, hurb ikinci seferin yapılmasını imkânstz kılmıştı.
1943 senesinde, harbden evvel baş landan araştırmalara devam edilmeye karar veriLmiş ve güney Atlantik ve Hind Okyanuslarındaki hava şartlarını tesbit etmek için, radyolar la mücehhez nivteooroji istasyonları kurulmuştu. O sene, içinde mete-oıolojistler ve i}inı adamları bulunan bir heyet lngiltereyi terkederek Graham mıntakasına gitmiş ve o zaı^mıd^beri, muayyen zamanlarda bu personel değişerek araştırmalara devanı edilmiştir. Şnhdiyc kadar, bu ımntakarvh oturulur bir hale getirilmesi İçin en fazla öhendi meselde»! teşkil eden topografya ve meteoroloji araştırmalarına önem verilmiştir. Mmtakada kuıulan ve birbirinden ayrı bulunan yedi meteoroloji İstasyonu, günde 3 defa hava raporu hazırlamakta ve bu raporlar, An-tartlkte seyahat edecek balıkçı ge-milerl için elzem olduğundan, bahis mevzuu gemilere nakledilmeKtedir. Bu raporlar balina avcıları İçin, kıy met biçilmez birer yardım teşkil etmektedir.
✓ *
mek ve en basit yoldan fikrini kendisine mal
gitmek edilecek olan yeni bir zihniyeti meydana getirmek ve bütün muamelâtı ona göre tanzim etmektir.
Bu zihniyeti yaratmak kasdik işe koyulacak hükümet:'
1 — Vazifesini bilmediği balda bir makamı işgal edenlerin,
2 — Hemen karar veremeyip de küçük memurun yazacağı bir
kaç cümle arkasında saklanmak istiyen âmirlerin,
3 ,— İş bitirmemege aüşun ve Neme lâzım» fikrile halicin işini
dolambaçlı yollara sokmıya çalışan memurların,
4 — Vakitlerini bir çok Kusurf ziyaretler kabulü ile geçirdikten sonra bey on dakikalarını - -işleri başkaları baksın diye— körü körüne havaleye sarfetmekk? iktifa edenlerin.
5 — Halkm işlerini bugün git yann gele bırakan veya bile bile memleket menfaatleri zararına bas kalanna menfaatler temin memurların,
6 — Maiyetinin ihmal ve hatâlarım tecziye etmiyerek örtbas fiden âmirlerin tamam mânasile düşmanı olmalı ve umumî hizmette hiç -Ur şekilde müsamahayı kabul etmemelidir.
Gelecek makalede devlet teşkilâtının yeniden nasıl kurulabileceği hakkındaki fikrimizi yazacağı’.
O. K- Goren^r

4

Bu istRsyonlar aynı zamanda, yüz sek frekanslı radyo münakalatı tç • son derece eİ2em olan Fouoofertk araştırmalara da yardım etmektedi. Diğer taraftan topografya ataştır malan son derece miteaid bir şekil-pingi.iz Fenni-, I ---------------- krccx —'
de üerlen^kte, ve daha #im(lideı Graham muıtakasınua evvelce çızileı ve şimal sahillerini gösteren harita da değişiklikler yapılmış bulunmaktadır. Ben bizzat, evvelce yıpılnu^ haritaları gördüm, ve yeni hantallı la ne kadar farklı olduklarım yarinde müşahede ettim.
Diğer fennî araştırmalara gelir ce. takib edilen siyaset , daha d-yade spesifik meseleler üzerindi durup, evvelce kararlaştırıldığı dr ha ziyade derinlere dalmak değildir. Meselâ, son zamanlarda ara.-tırmatera çıkan bir parti, bera -berinde üzerinde sekiz senelik bir çalışmaya ihtiyaç gösteren müzelik malzeme getirmiştir. Bu malzemeye getiren mütehassıs, antaı tikteki nebatlar üzerinde bugüne kadar görülmedik mükemmeliyette bir rapor hazırlamış bulunmak tadır. Yeni giden partiye dalıil bulunan zoolojist ve biyolojintler umumî sıhhat ve soğuğa karşı kc runma bakımından araştırma!arda bulunacaklardır.
îngiliztere aid bulunan bu toprakların jeoloji bakarından a firmalara tâbi tutulması da derece önemli bir yer almaktadır.
Geçenlerde bu mıntakadarı tünen jeolog binbaşı Einghamın yerine yeni bir jeolog gitmvk( «d . Bu yeni jeolog, Dr. Ve Fuchs Lc minde ve ilk defa Groenlanda g Afpıkadü Kembriçii
• •
uş-
son
muhtelif
(*(
-daruk sonraları doğu ara^nratıılarda bulunan bir profesördür.
Dr. Füclıdan maada,
mıntakalarda çalışacak olan 3 log dahî; vardır. Tahmin edildiğine göre iki seneye kadar biıti; mıntakajıın jeolojik haritasının yi pılmas» mümkün olacaktır.
Tabiatile bütün bu ara§tur(talat sırasında kullanılan vasıtalar bugüne kadar kutuplarda kullu tular Usullerin ayni olu)?, kasada sk. Veya paten kullanılmaktadır.
Binbaşı Eingham köpekler tara fmdan çekilen kızaklar bir dişi bir
• •
üzerinde otorite bulunmaktadır. Ken • Graham mıntakasuıda iken otoritesi bulunmaktadır. Ken kılması için hususî bir adayı seç mişti. Bu adadan köpekler Iİİzud lu mmtakalara sevkedilmdktedir.
Bütün bıı araştırmalarda Faik-land adalarında ikamet edenlerin son derece büyük yardunları do Uunm alı tacili'.

şun-
Zırva tevil götürmez amma!
I
t ir az da Şaka
bitirildikten sonra ile gömülmesi işi
Balıkesiri ziyaret! gelmesi de mftnl-
mcm çart-
;ı-
ı
âti ■ *-
Ocak sonra kadar
ot-
I bir şe-ba-
dört açmış, Evs
hamam, eski tas değişti, demiştir. Muammer Alakuıı
— * * 9 • â •
24 OCAK 1948
y E N î SABAH
! İslâm Tarihinin En Meraklı Bahisleri |
Islâmda mezhghler vs fırkalar nasıl dondu?
Ban sorulara ccvab
İhtilâflar ve ayrı içtihadlar — herrenılerinin t erke d ilişi — şi — Ebu Bekir mi, Ali mi ____________________________ 36
Rir intikal keyfiyetinin neticesi -Resulü Ekremin naşı nıü-Ebu \ iif yanın Medineye yeli-100 bin esir
YaınntM. RAIF OĞAN
ş.mdl, Resulü Ekremin vefatlarında sonra ilk Halife olarak niçin AUrttn seçUnıedigl ve sıra kendisine gelmek üzere üç zatın ona takaddümünün neden iktiza eylediğini a-raştırabilfriz:
Resulü Ekremin vefatlarile. onufl vekâleti makamına kimin geçmesi jc ıb* evledlti üzerinde henvm anlaş-
ır.!
t:.
ti.
hiç
«âr
bul
o eylediği üzerinde h*
alıklar, ayrıfak ve «ykıedıkler çık Oltadan Hâsım! ve Emevl rekabe-.tfuhacirin (Mekkeden Medineye ret etmiş bulunan AahabL An-n (hicret edenleri şehirlerine ka. ile yardımlarına koşan Medlne-lıierı riyaseti elde eylemek hırslan vardı. Peygamberimizin mensub bulundukları Hâşim hanedanı ile Umey y? ailesi arasındaki anlaşmazlık Mek ke fethine kadar en şiddetli şekhie devam eylemiş ve Mekkennı teshiri üzerine Umeyye ailesi ve Kureyş kati-sinin reisi (Ebû SUfyanlın mecburen tslâıniveti kabul ederek Peygambere biat evlemesile ayrılığa; g »rünüşte, son verilmişti. Hakikatte, riyaset dâvası ve isteği Emeviye ailesinden asla zail olmuş değildir. Resulü Ekremin şevket ve kudreti kar. f.smda boyun eğdiler. Böyle olduğunun misalleri ve dellllerri çoktur:
Muaviveve. Halife olduktan sonra, tır gün: cHâşiml ve Emeri hanedan l&rından hangisinin daha şerefli duğu sorulunca:
Muaviye — Hâşim oğulları; tek şerefle (yâni. Peygamberle) reflenmişlerdir. Bızler ise: sayı kınımdan eşrefiz! (yâni, rüeea; bizds daha çoktur.) ,
Cevabını vermiştir, ki cahili yet devrinin kötü au’aneaine bağiıfıkts-1 kı ısrarını gösterir. Ashabdan ve büyük müetehid ve muhaddislerden j «tbni Abbas m yaşlandığa zaman, gözleri körleşmişti. Umeyye atfesinia, İleri gelenlerinden Mervan ona tâ. rizde bulundu:
— Ey Hâşim oğ'-ülan; aiz-n gözle-] rinize neden körlük ânz oldu? (yâri. bizl^rin dünyadaki satvet ve iktidarı nuzj niçin görmezsiniz.)
Zeki âlim hemen cevab verdi: bizim oldu, tm körleşti? ve hakkı Dünyaya




Celâl Bayarın yeni konulmaları
— Ve, ey Beni Umeyve; gözlerimiz dünyayı görmez ma sîzlerinde basiretiniz (yâni, kalb gözünüz, seziş anlayış kudretiniz körleşti, bakmaktan, hak ve fazileti görüp takdir etme kabiliyetini zayi eyledl-

iBastarafı 1 incuUj kudretinin bir Ölçüsü sayılan ve haklı bir alay zemini-teşkil eden bu mes’elenin son safhasını da karilerimize arzedelim:
«Vatan» m o iddiası yalanlanıyor «Vatan* m (Park Otel) müdürlüğüne * kunbîlîr ne gibi ricalarla elde e(.ûği, ikinci mektubda müdürlüğün Bay Arasa istediği mek tu bun ne suretle verildiğini izahtan sonra şöyje denilmektedir:
Bu akaşm «Vatan» istihbarat şefi Melih Yener ve Tasvir gazetesi muharrirlerinden Dündar Enginin huzurunda diğer Sir garson Doktor Arası Bay $imiçle birlikte 17 Ocak 1948 akşamı otelde gör düğünü söyledi. Bu kere de ben bu kâğıdı verdim.*

Dün Bay Tevfik Rüştü Araş bize telefonla şunları söyledi:
17 Ocak cumartesi günü akşamı ben Park Otelde bulunamam-dım. Çünkü o gün öğleden sonra L ıı eski (Tanin) başyazarı Bay Muhiddin BirgenÜn evinde idim ve gece yansına kadar orada kaldım. Lütfen Bay Birgene de telefon e-dip mes’eleyi tahkik buyurun1 dedi.

Fırıldakçı başının particilik hevesi!..
(Bastaraft 1 mctdsl ferimizde berraklık, isteklerimizde insaf lâzım! Asıl Demokrasi bodur! yolunda öğütler dairi ver-imiş.
1 yelerden biri söz alsa da bu somun pehlivanına:
• Peki amma siz bizden misiniz? ' i ani Demokrat Partiye mensub * uigmaduz lu kongrelerimizde nu-tuklar wiy|üyor, öğütler vermeğe hMlkışıyarstınuz diye sursa acaba bizim Fınlda&ç] ceutilmen bu suale ne eevab verirdi t



HIZ)
Uaıeyye ailesinin başındakiler ve b£Ljti£*lftrı Ebû Bekir ve Ömer devirlerinde kısmen korkularından, kısmen menfaatlerine dokunnlmamasm dan, Osman zamanında ise bu zat; ailelerinin büyüğü olup onu ilk plân, da bulundurmak suretile kendi ikbal ve tetikballerini sağlamak daha uy-’ gun geldiğinden ses çıkarmadılar, amrua. Resulü Ekremin vefatların-
dan itibaren, müsaid zaman gelince, ( cahiliyet devrinde olduğu gibi riyasetlerini ikame ve idame eylemek üzere fırsat gözettiler ve beklediler. • Ebû Bekir de, Ömer de, Alı de işin böyle olduğunu bilmez değildi-ler.
Resulallahın irtihallerile çıkan an. laşmazlık; gözleri o derece karart-mıştı ki. post kavgasına tutuşan btL. yükler. Peygamberin mübarek ce-sedferini defne dahi vakit ayıramadılar.
Resulü Ekremin na şı mükerremle-ri iki, rahud üç gün terkedildi, ancak Halife seçimi teçhiz ve tekfini hatırlanabildi!
Herkes gözünü
ve Hazrec kabileleri kendi reislerini. Muhacirin kendilerinden birini seçtirmek istiyorlar. Emevîler ;se-kargaşalığm devamile çıkacak fırsatlardan istifade eylemeği, yahud bugün olmazsa da istikbalde kemli ailelerine bir tefevvuk mevkii sağ. lamağı kuruyorlardı.
Ashabdan birçoklan da. Peygamber vekilliğini Acem ve Bizans saltanatları gibi irsi bir şekle bağlamamak ve muhterem ve muvakkar tutulan Peygamber ailesi ferdlerini dünya mes uliyet ve tenkidierine bu laştırmıyarak yüksek mevkide mu-hofaza eylemek ve işin hallini şû-b rakmak lüzumuna kani bu.
Ve her.şcyden evvel de birlik ve beraberliğini devam ettirmek ve fitne
rava
• lunuyorlar f-dAmlarnn hozırrayıp
ve aynlığa yol açmamak istiyorlardı.
Peygamberin vefatı herkesi sars-nrıç. -htira-atın şiddetle açıklaması ise cümleyi şaşrrtmrşU'.. Durumun vehanıeti şundan da anlaşılır kı hayatı boyunca blltün ef’al ve İcraatında iaıma metanet ve katiyet göstermiş olan Ömer-ül-Fâruk dahi şaşkın kk ve telâşa düşmüştü.
(Devamı var)
Muhiddin Dirgen ne diyor
Eski (Taııın) in sayın başmuharriri üstad Muhıddin Birgeu de bize aynen şunları söyledi:
— Tevfik Rüşdü Bey 17 cumartesi günü öğleden evime geldi. Yedi buçuğa
bezik oynadık. Ben kendisini çok-tan beridir görmediğim için salıver me-iım; yem -ğe de alıkoydum. Yemekten sonra da. bir dost hanımi-le beraber geldi, geç vakte kadar oturduk. Tevfik Rüştü bey yarım sularında gitti; hanımla bey bir buçuğa kadar oturdular. Tevfik Rüşdü beyin bezikte iki buçuk lirasını da aldım.,.»
ir
Bu kat’î şehadet karşısında (Va tan) ın bu yeni iddiası da suya düşüyor ve sarıldığı son tahlisiye simidini de elinden kaçırmış oluyor. Çünkü Yugoslavya elçisile başbaşa yemek yiyip yemediği meselesi Babıâlinin (Vatan) aleyhine bir nevi alay vesilesi haline gelen BayTevfik Rüşdü Arasın ayni günün akşamı hem Park Otelde hem de Mulıiddin Bırgen’in evinde bukinup görülmesine maddeten imkan tasavvur edilemiyecegine göre (Vatan) ın bu yeni ve kafi yalanlamaya ne cevab bulup vereceğini herkes gibi doğrusu biz de merak etmekteyiz.
fBcLşta^ah l incide
Ak'(viy ve Çavuş t? da da heyecanla karşılanan Bayar ve arkadaşları Bigsdç:e şehrin dtşndan toplantının yr.p4acü(ı ysce kadar halkın topluluğ.ı aracında yürümüş, (yaşa, sın Demokrat Pa*:l, yaşasın Ce.'âl Baya.) sözleri arı suda toplan* ı ye. rine gelmişlerdir. Bayar, burada şu söylevi vermiştir:
— Şu a uda, arınızda bulunmaktan dolayı büyük bir zevk ve gurur duy maktayım. Biliyorum, içten gelen bu tezahüratın bizce mânası büyüktür. Bu sevgi tezahüratı arşla cebirle yaptırılamaz. Aramızda açık mukavele vardır. Demokrat Parti mîllete hizmet için kurulmuştur. Bizi karşılarken bu acık mukavelenin te. zabürünü göstermiş oluyorsunuz.
Bayar. siyasi emniyetten bahsederek demiştir kî:
— Seçim kanunu mutlaka değişe-çektir. Değişmediği takdirde millet hürriyeti var demelc çok güçtür.
Demokrat Ps^tî eğer iktidara geçseydi seçim kanununu ve bazı şikâ-yetlariîdzi verine getirecekti.
r-1.11 Bayar bürtee ziraat, ticaret hakkında da tenkillerde bulunmuş vp hıjnlarrn düzelmesine er gec muvaffak ola cırını sovU- mistir,
EMty SAZAK KONUŞUYOR
Daha sou/a Emin Sazak söz ala. ralt demletir ki:
Aziz Demokratlar,
İstediğiniz, millet hakkıdır. Bunu veremem diyenlere bir denir, iki de. nir. üçüncüsünde de yüzüne tükürülür.
Bundan sonra hep birlikte Sındır, gıya dönülmüştür.
MÜFRİTLERDEN SîNDIRGirj SÜ-
REYYA Ö^OEVRFNlN GARİB HAREKET!
Balıkesir Î1 Parti Başkanı Sıd-kı Yırcalu konuşurken, kalabalığın biraz ilerisinde Halk Partisi müf ritlerinden Süreyya örgevren gölümüze ilişti. Sıdkı Yırcalımn sözlerini sessiz bir hadde dinliyordu. Hattâ. (Hâkimiyet kavıdsız sartsız nıJlle. tin-Pr) âmentüsü söylenirken ,şap-
kasını dahi çıkarmadı. O kadar hareketsiz ve sessizdi.
Sıdkı Yırtalı sözlerini bitirdikten sonra Süreyya a?abi bir çeviklikle orada bulunan Atatürk büstünün V
merdivenlerine fırladı, tamamen saç ma olan aşağıdaki sözleri sarfetti:
_____tvi ve doğru düşünmiyen bu kimseler sözlerini yapamazlar. Va-idlcri aldatıcıdır. Yaptıkları mübalâğadır, söyledikleri dc yalandır. Na sil inanıyorsunuz sözleri yaygaradır.
Bu lâflar üzerine halk hiddetlen, di. (In aşağı, yuha, iş yok) gibi söz leıle mukabelede bulundu. Bir kadının bağırarak şöyle dediği duyuldu:
— Çamur ata ata çamurumuz kalmadı. Sizi susturacak bir parça bile yok.
Diğer bir kadın da:
— Bâr! rezil olmadan İnsen, diyo bağırdı.
Halkın kendisini dinlemediğini, va. şasin Demokratlar diye bağırdığını görünce: (Ne isiniz varsa görün)
dedi, D T başkam S’dkı. bu sözlere mukabele edecekken Sihevva ortadan kayboldu; evine gittiği sonra anlaşıldı.
C. H P. nirt müfritlerinden diye anılan Balıkesir Milletvekili Sındjr-gılıdır. Kendisinin söz ve hareketlerinin memleketinde bile beğenilme-yip sevilmediği anlaşılmıştır. Bavar ve arkadaşlarının esnasında buraya dardır.
BAY ARIN D P
*
rrt'T'TRA DEFTERİNE YAZDIKLAR!
Celâl Bavar. hâtıra defterine lan vazmıstır:
(S»ndıwvı ztva’’^tinjden role nnnum. Arkadaşlarım mtUkül
lar altında muvaffak oluyorlar. Basanlarının devamım diler, teşekkürler ederim.)
KÜTAHYAYA HAREKET
Aksam rec vakit Babkeske avdet edilmiştir. Yarın (bugün) 13 20 trenile Kütahyaya gideceklerdir.
Vecizi Bırakcıoyiu
Demir perdeye inen yumruk
(Bagtarafı 1 incide)
İngiliz mahfillerinde nutuk halkındaki umumi kanaat, M .Bevin in «Demir Perdeye» kadar yaklaşarak dostane fakat kuvvetli bir İngiliz yumruğu indirmiş olduğu merkezindedir. Bu nutuk, İngilterenin batı ‘demokrat dünyasına^ mllletleraraeı siyaset önderi ve yol göstericisi olarak avdetini dramatik bir şekilde belirttiği yolunda telâkki edilmekte, dir. Sovyetlerin nüfuz sahasına en yakın olan memleketlerde bu nutk’iıı gaye! mühim bir tesir husule getireceği ve İngiliz dış siyasetinin Sovyet tecavüzüne karşı bir boyun pğ-mesile nrticcdenebileceği hususunda Ingilterede daima mübalâğalı addo-unan endişeleri bertaraf edeceği zannedilmektedir.
ATTLEENİN NUTKU
Londra, 23 (A.A.) marasında dış işleri kapamak üzere söylediği Başbakan Attlee demiştir ki:
Bevin’in nutku şayanı dikkattir. Çünkü yeni bir hareket noktası tcş. kil etmektedir.
Komünistlik dinamik bir kuvvettir, bir taassub hareketidir. Bugün büyük bir devletin resmi prensibi olmuştur. Bu hareket diğer milletlere kendini zorla kabul ettirmeğe çalışıyor. Rus komünistliği geri bir devletir. siyasetine bağlı iktisadi bir akidedir. Daha iyisini hayatlarında tatmamış olanlar üzerinde çekici kuv vetli biı tesir yapmaktadır. İşte vahim olan da budur. Moskovanın e-mirleri yalnız peyk devletler tarafından değil diğer memleketlerin ko münist partileri tarafından da ifa olunmaktadır. Tek umumî bir hat vardır. Hürriyetlere yer yoktur. Sovyet Rusya halkı ile ve bir komünist devletle en dostane münasebetlerde bulunabiliriz ve bulunmak istiyoruz. Fakat, komünistliği kabul edemeyiz.
Medenî hürriyetler sahasında bu- ■ gün Rusya milletlerin kuyruğunda ] gelmektedir. İnsanlar nasıl olur da Marshall plânına muhalefet ederler, bir türlü anlıyamıyorum.
— Avam Ka-nıüzakerelerlni nutukta

Tek tıp ekmek
lerine hakaret etmekten milletve kiiliği dokunulmaz!iğinin kaldırılma smnı de^re sonuna bırakılması hak-kındakı karma komisyon raporuna geçildi. Bilindiği gibi Aldoğan bu konuşmasında Sultanahnıed dsvrin deıı bugüne kadar idare mekanizmasında aır değişiklik olmadığını söylemi şve eski yaln’:2 tellâklar Evvelâ soz alan raporu tenkıdle şunları söylemiştir:
Karma komisyonunun raporu ve| kararı iki cihetten malûldür. Bir komisyon cürümde kast olup olma diğini arayarak selâhiyet haricine çıkmıtır, İki cürmtı kabul ettikten sonra hâdisede hakaret kasti yok tur. diyerek tezada düşmüş bulunmaktadır. Bundan .başka devre so nunda hâdise mahkemeye intikal ettiği zaman daha evvel Büyük Mec lîs hadisede kasid cürmü yoktur, dediği Lew savcılıkça bir muamele kalmaıuaktadu*. Meclisin bu kararıl savcılığı ve mahkemeyi bağlamakta d:r, Bu bak:m!ınardaa raporun ko misyona iade edilmesi kanaatinde gtaL» ? • - - ■
FUAD HUtCSİNlN MÜDAFAASI Bundan sonra »öz alan Fuad Hulû sı Demir elli de kurma komisyonunun bir milletvekiline İsnat edilen suçu iç tüzük gerekince incelemek yetkisine sahip olduğunu bir suçun tesiri masuniyetin kaldırılmasını İcap ettiren anayasanın 12 ve 27 cl maddelerine girip girmediğinin anlaşılması için zhtuiI olduğunu söyliyerek .Meclisin kendi vazifesini tâyin sadedinde serdedeceği mütâlâlarm iriç bir zaman mahke meleri bağlamayacağını, bildirmiştir.
Bundan sonra söz alan Cemil Bar lasda teşrii masuniyetin kaldırılması yolunda alınacak bir kararın parlamenta hayatımızda bir dönüm noktası teşkil etmesi bakımından komisyon raporuna taraftar olmak la beraber bir kere de komisyon söz cüsü tarafmtarı açtklanmaslni İs temlştir-KOMİSYON SÖZCT^f
Söz alan kom Slrmen, teşrii n nuıı kabulünde^, ederek, böyle hır . masının sebebinin muit tam bi serbesti İçinde vazifelerini görebilmelerini temin olduğunu be lirtmlş ve, memleketimizin bütün medeni memleketlerden biraz daha ileri gitmiş olduğunu bildirerek komisyonun meseleyi urun boylu in celemlş olduğunu söylemiş ve aleyh te konuşan hatiplere cevap vermiş tir. Sözcü ü-undan sonra komlsyo nun bir millekteviline İsnad cdi'en suçu İncelemeye yetkili olduğunu ve inceleme sonunda Sadik Aldoğa
’ DİYOR ı Fuad fhumu L*ri İzah .z. n tanın ^.vekillerinin



run bu konuşmasında da devletin emniyet kuvvetlerini tahkir mahiye tinin komisyonca görülmemiş oldu ğunu. bunun osla olsa muhalif bir milletvekilinin kongresinde iktidarı tenldd nıahiyetCnde kabul edilebile ceginı söyliyerek komisyon kararla ranın hiç bir zaman kazayı mahiyet te olmadığını ve kaza mercilerini bağlamayacağın! sözlerine ilâve et miştir,
Bundan sonra komisyon kararına muhalif kalmiş olan Abdurrah man Konuk söz alarak muhalefet sebeplerini izah etmiş ve anayasanın 12 İnci maddesine girmeyen her suçun devre sonuna bırakılma sı prensibinin yanlış olduğunu izah ederek komisyonun asil vazifesinin milletvekillerinin bir tertip karşısın da vazifelerine devam etmelerini temin olduğıuıu ileri sürmüştür. Tekrar söz alan Muammer Alakan Aldoğanm teşrii masuniyetinin kal dırjlmasına tarafdar olmamakla bera ber ve bu konuşmayı Aldoğanm si yasl fikirlerinin bir izahı olarak ka bul ettiğini ancak komisyonda Faik Öztrakm hâdisede kasdide kabul etmiş olduğunu ve Aldoğan bu işin mütehassisi olmakla itham ettiğini buna rağmen raporun lehinde oy vermiş olduğunu söylemiş ve Mecli' sin o böyle bir raporu yazılış şek li bakımından tastiktnin hatalı olacâğinl bildirmiştir.
Bundan sonra söz alan Feyzi Kal. pagll de »öz alarak komisyon rapo- 1 runa muhalefotlni izah etmiş ve komisyonun hÂdü*ede bir tahkir kasdı olmadığını kabul etmesine göre tali-kilcat açılmasının devre sonuna bırakılması kararın m t e zad teşkil ettiğini bildirmiş ve raporun hâdisede bir kasd olmadıkına göre tahkikata mahal olmadığı yolunda değiştirilmesin! istemiştir. '
Necat! Erdem de bir millet vekili-î ne isnad edilen suçun teşriî masunL yetin kaldırılmasını âmir olan anayasanın 12 ve 27 nel maddelerine gi. rlp girmediğinin •ntaşılmosı için komisyonca incelenmesinin zaruri olduğunu bu incelemede komisyonun kazavl bir vazife ffa ettiğini moRolâ bir milletvekili Ihtllâs suçu ile İtham edildiği takdirde bunun bir ihtilâli mı yoksa Adi zimmet mİ olduğunu netice ltlharfle anayasanın 12 nci maddesine girip glrmiyereği bakımın dan tedklklnin zaruri olduğunu ve bu hususta verilecek kararın kazal bir karar olacağını belirtmiş ve Al. doğanın sözleri bLr suç olarak kabul edilse bile bunun Ceza Kanunu, nıın 159 uncu maddesine giremlye* ccginl ve ağır cezayi rnüstelzlm ol. Buyacağını belirtmiştir. Bundan sonra daha bazı hatibler bu husustaki kanaatlerini İzhar etmişler, bu ara-da verilen y^^rllk takriri okunmuştur. s’eyhinc konulmak üre
re söz alan Ekrem Oran başkanın



Batı Avrvpı Floku
(Baştara/% 1 incide)
rasında ileri sürdüğü teklifler hak kında resmi bir beyanname yayın lamıştır. Tebliğde şunlar kaydedilmektedir:
«Bevin, Batı Avrupa hür m emle ketlerine, müşterek güvenlik ve menfaatleri için, birbirleriyle dalla geniş ölçüde danışmak imkânlarını sağlayan tedbirler teklif etmiştir.
( Kalkınma programı bahsinde olduğu gibi, Birleşik Amerika bu konudaki Avrupa teşebbüsünü içten gelen bir memnunlukla karşılamaktadır. Batı Avrupa devletlerini birbirlerine manen ve maddeten bağlnmıya matuf her hangi bir teşebbüs, sağlam bir barışın temelini hazırlamak hususunda în giltere ve Amerika tarafından sar fedilmekte olan gayretleri takviyeye yarıyacakiıra»
('hurchillin nutku
Londra: 23 (AP.) — Avam Kamarasının bugünkü oturumunda dış siyasete dair müzakereler sıra I sında söz alan Muhafazakâr Partinin lideri VVineton Churchill, Batı demokrasileriBİ, Atom bombası Rusyanm eline geçmeden, Sovyet ler Birliğine karşı kesin bir dip-, lomatik ceblıe almağa davet etmişi ve bu hususta geç kalmanın ga- j yet vahim bir tehlikeye yol açabileceğini ihtar ederek demiştir ki:
«Harbî önlemek için en iyi çarenin bütün durumu açığa vurmak ve çok geç kalınmadan Sovyet hü kûmetiyle bir hal çaresine varmak okluğu kanaatindeyim. Bir tarafından patlak verinceye kadar olayları kendi seyrine bırakmak usulü gayet vahim tehlikelere yol açar.
Churchill sözlerine şöyle devam etmiştir:
Dışişleri Bakanı dünkü demeci sı rasında, Rus hududunun Stettlndcn Triesteye kadar uzamakta olduğu nu söylemidir. Bu beyan Fultan de

ihtarlarına rağmen bu husustaki mü talcalarını bildirmiş ve bundan sonra verilen diğer takrirler okunmuştur. Neticede Ekrem Oranın yapmış (>L duğu önerge kabul edilerek rapor-i dan komisyon hâdisede devletin emniyet kuvvetlerini tahkir kusdj gör. memlştlr kadının çıkarılmasına vo Sadık Aldoğanm teşrii masuniyetL nin kaldırılmasının devre sonuna nı-ralcılma8ina karar V4'rilerek gündemin diğer nuıddelerlne ger.ıbnrştir.
ÜNÎVERRİTE PROFESÖRLER! Üniversite profesörlerinin millet, vekili seçildikler! takdirde mezun ad dcdilıneleri hakkında Rıdvan Nafizin teklifi »rrasında söz alan Behçet Kemal Çağlar tasan lehinde konuşmuş ve hök alan Adalet ve Büdee komis- ( yonları sözcüleri tasarının bu komla yonhırda da konuşulmasını teklif et inişler, bu teklif kabul edilerek ta-1 »an komisyonlara gömlı rllıniş ve pâ zartejl günü toplanmak üzere oluru * ma aon verilmiştir.
Ankara, 23 (Husus!) — Anayasa


(Ba^tafrafı 1 UacİAs) buğday rekoltemiz yüzde yirmi gibi bir düşüklük arzetmekte; bu bakandan elimize fazla hububatın geçmesi lâzım gelmektedir.
Buğday mubayaasının serbest bırakılması ve ihracına müsaade verileceği şayiaları karşısında tacirler, yüksek fiyatlarla mubayaa yaptılar. Bu vaziyet karşısında. Toprak Mahsulleri Ofisinin işi, müşkül bir duruma girmiş oldu.
Bunun üzerine hububatı tasarruf ve müstahsili teşvik için 22 kuruş gibi asgarî bir fiyat kabul ettik. Komşularımız, siyasi kanallarla bizden buğday istediler ki, teklif ettikleri fiyat 22 kuruşun çok üstünde idi. Bugün Suriyede buğday 60 kuruş gibi yüksek bir fiyat taşımaktadır.
Dış piyasalarda vaziyet böyle o-lunca ihracat yapmak tacirin lehine, fakat milletin aleyhine olacaktı.
Toprak Ofisin stokları erimiş ol inakla beraber, halkın ve ordunun ihtiyacını karşılıyacak buğday, sto ku vardır; gerçi bu stok, tüccardadır. faizdedir, müstahsildedir; fakat her halde memleket dahilindedir. Bu bakımdan buğdat ithali asla varid değildir.
Şimdiki halde, Toprak Ofisi tarafından buğday mubayaasına pa ra veya kaput bezi mukabilinde devam olunmakta, kaput bezleri Sümer Bank müesseselerince temin edilmiş bulunmaktadır.
Tek tip ekmek
Bakan bundan sonra tek tip ekmek meselesine temasla şunları söylemiştir:
«— Tek tip ekmeği, efkârı umumiye istemedi, fakat rekoltenin noksanlığı halkı, bu ekmeği yemeğe mecbur etti.
Tek tip ekmek üzerinde sıhlıî ba kimdan mahzurludur, diye şikâyet ler vâki olmadı; fakat pişirilmesinden yapılan şikâyetler, inkâr e-dilemez.
İstanbul gibi en modern ve büyük şehrimizde bile fırıncılık sanayii henüz modern tesisleri ihtiva etme km ektedir.
Ekmeklerin daha pişkin çıkması için, çavdar miktarını azaltır»'’!: imkânı olmadığından ancak gramajın 850 - 900 arasında tesbit e-dilmesi hususunda lâzım gelen ted birler alınmıştır.
Mütehassıslar, gramajin 850 ye indirildiği takdirde rutubetin daha az olacağını ve dolayısile ekmeklerin pişkin çıkacağını tesbit ettiler. Bunun üzerine ekmekler 850 gram hamurdan imal olunacak ve zannederim ki halkımızı memnun bırakacaktır. Tek tip ekmeğin kaldırılması iç ve dış piyasadaki fiyat vö istihsal konjoktürü ne tâbidir.»
Hasat palıaiıhğı
Bakan hayat pahalılığını önleyici tedbirler hakkında izahat isti-yen gazetecilere şu cevabı vermiştir:
«— Hayat pahalılığına sebeb, insan enerjisinin fazla olarak sar-f edilmesidir.
Hayat pahalılığı üzerinde tetkikler yapan komisyonlar, muhtelif ticaret evlerinin tevhidini teklif etmişlerdir. Meselâ, kasapla rm, bakkalların, manavların birleştirilmesi gibi...
kalılar, piyasadan çeidtemf!eî»dfc
Geçen yıldan elimizde 15 milyon; bu yıl mahsulünden de 102 milyon kilo tıittir vardır Piyasayı korumak mak^.jlyle bu yıl, müdahale atımları yaptık vı tacirlere yeni mahreç aramak için de takasla ihracı makul buljuk.
Diğer taraftan, Rusların da bu yıl tütün satmak imkânlarına a(-hip olduğu haberini aldık.
Amerikalılar; makul fiyat gösterirseniz Pvuslar piyaaadan çekilir diyorlar.
Sunu söylemek lâzımdır ki. A-merikalılar. piyasadan ç^ijiyo»» diye, ne müstahsilin eluıdeki mili piyasaya sürmeaı ne de ucuz fiyatla alıcı araması doğru değildir: Bu yıl asgari fiyat tesbit et-miyerek, satışların serbest yapılmasını doğru bulduk,-
Bakan bundan sonra canlı hayvan ihracı meselesine temasla demiştir ki:
(— Canlı hayvan ihracı, başlıca dolar dövizi temin eden bir çare i-di. Fakat memleket menfaatlerini düşünerek bandan vazgeçtik.
İstanbul piyasasında bu haberin şayiaları büyük akisler yaptı ve et fiyatları bir iki gün içinde yük seli verdi,
İstanbul piyasası, realitelere uy mıyan havanın muhtemel rutubetinden müteessir olarak yüksek fi yatlar arzeden bir piyasadır.
Gelecek yıl içinde, iç piyasada fiyatların artmaması uususunda tedbirler almadıktan sonra canlı hayvan ihracı tedbirleri aranacaktır.
Erzurumda bir et sanayii kurmağı düşünüyoruz. Bu kabil olursa, hayvan yetıstLrieil.ğuıüz hera inkişaf edecektir, h m de et sıkıntısı önlenmiş olacaktır.**
Bakan öğleden sonra tütüncüler birliğine giderek tacirlerle rü tün hakkından son alman karartır üzerinde bir konuşma yapmıştır


mcciın slsaslnda zikrettiğim hattın tanıamlle aynidir. Dışişleri Bakanı Elbeyi de zikretti. Asya hudutları El beye dayandiğl müddetçe, Avrupa veya dünyada sürekli bir barış ola cağına klb inanabilir?
«Fakat hayır, Rus sınırı daha güneye, Adriatik sahillerine kadar uzan maktadır. Yun an İst andaki çarpışmalar da bu hattın Atinaya ve böylece Boğazlarla Türkiyeye kadar uzayıp uzanmayacağını tayin edecektir. Fakat yalnız Avrııpada değil Çinle Orta Doğuda da müsademe noktalan mevcuddur >
ve adalet komisyonlarından müteşekkil karma komisyon bugün toplanarak Sadık Aldoganın Meclisin şahsiyeti mâneviyesmi tahkir etmesinden dolayı masuniyeti teşriiyesL nin kaldırılmasına dair olan tezkere ile buna aid dosyayı incelemiş vo bu hususta birçok tartışmalar olmuş tur. Neticede isnad olunan suçun uııayasadakı 12 ve 27 nci maddedeki suçlara girdiği kabul edilerek Sadık Aldoganın teşriî masuniyetinin kal-(hrılıuasına altıya karşı 14 reyle karar verilmiştir. Bu karara encümen aAzcÜsü Fuad S İrmenle beş arkadaşı muhalif kalmışlardır.
Ankara. 23 (Hususî) — Adalet ve Anayasa komisyonlarının Sadık AL dognnın teşri! masuniyetinin kaldırıl masına karar vermesinin sebebi, ge-çenlerde Sadık Aldoğanm İstanbul-1 da Demokrat Parti Nişanca Ocak kongresinde söylediği nutukta Meclisin şahsiyeti mâncvlyeşine ve ka-nuıılara hakarette bulunmasından L leri gelmiştir
Şükrü 5aracogıUıiUd kayınpederi
* baslara/1 i »ncıAr iundvklan Kotsmu yatiAduki eşyalar, İstanbul 3 üncü ticaret ma? e-mestaİA verdiği kararla hac di li. Hacizde ilgili me m urlar 5 ata dip eşyaları tesbit etmişler ve o hazır bulunan borçlular 24
hil İstemişler, fakat bu müddet zur. f.iida eşyalan Pangaltıda bulunan evlerine kaçırmışlardır.
Borçluları takib eden memu. ’ar eve giderek eşyaları orada bulm j^-lar ve o sırada. Yorgunu evinde bulunan Zahid Urala yediemin sıfat d e testin etmişlerdir. Bilâhare aatşı gidildiğinde eşyalar Zahid Ural tarafından İcraya teslim edilmemiş ve bilâkis mumaileyh esyalartı alacak izini kaybetmiştir. Aradan 6 ay geç tikten sonra tesadüfen adliye rülen Zahid Ural savcılığa celb*Jitmiştir.
Hâdise, birkaç ay dan beri dev.» n eden muhakeme sonunda sübul *t-miş ve dünkü duruşmada mahken * kararını bildirmiştir.
Neticede, mahcuz eşyay: kaçınudc tan sanık Zahid Ural ile Yorgı B. v-ko (te'sil edilmemek üz( re) 3 er av hapis ve 30 ar Hra ağır para eez._-larma mahkûm edilmişler ve Ku-ruhi BeTykonun da beraetine karar verilmiştir.
Ayrıca Yorginin aynı mahkem’ tarafından evvelce verilen ve tveifli bulunan 3 ay hapis cezasının da bir. İlkte infazına karar verilmiştir.
Olmuş bir vak’anııı tekzibi
1 Bahara* 1 fncida! bir muhtar köyünde adetâ S:kı Y( netim ilan etmiş) başlığı aittnda in tljar eden yariniz oku #tu.
Gerlengeç köyü ihtiyar kurult.-nun 15/12/947 gün ve 66 sayılı karan sokağa çıkma yasaği mahiyetin de olmaylp kahvelerin saat 20 de kapanması hakkındadır,
28/12/947 günü köye gideı bucak müdürü tarafından esaser tatbik yeri bulmamış olan bu karar yersiz görülerek kaldırılmıştır.
Sayın gazetenizin iptal edildikten 20 gün soma mahiyeti değiştiril miş olarak intikal t den bu hâdise hakklndaki yazlmuin ayni sûhlfe ve sütunlarda açıklanmasını say gilarunla rica ederim.t
Kaymakam Aktan
Kartal içme suyu açıldı
Kartal içme suyu tesisatı dün saat 15 d.* İstanbul kaymakamları, nıuhtelıl teşekküller mensuplan ve kalabalık bir halk kütlesinin iştira ile Tstanbnl Valisi Doktor Lntf! Kırçlar tarafından açılmıştır Vah bu münâsebetle verdiÇ! nütukta tc sİ satın 220 bin liraya mal olduğunu söylemiştir.

c * vfa: 8
24 OCAK 194*
ÎIN! SABAH
Beyoglunda
cmniyelin Jfafaamam
TENBİHİ BELDİ
4 EV, 4ARSA
Sulu cild hastahklaruıda, meme çatlaklıklarında, kalıntıdan nütevollit cilt haftalıklarında kullanılır, ıiMHHI
Şen bir yuvaya sahip olmak isterseniz, TÜRKÎYE ÎŞ BAN-KASI’ndaki tasarruf hesabınızı en az YÜZ liraya yükseltiniz, Hesabınız yoksa derhal bir hesap açtırınız.
TÜRKİYE İŞ BANKASI

%
KAuYo]
-
1948 PLANI
İLÂN
Birinci Çekiliş: 1 MART
1
6
14,15
14,30
22,00
22,20
22,45
23,00
23.30
20,65
95.36
95 5G
21 —
kendi kendinize de itiraf et-hlçbir zaman çekinmezsiniz
1 — Han kapılarının baraka, küçük dükkân ve cemakânlarla İşgali nln men’i hakında teklif.
TUTANAKLAR:
Hakimiyet
Siyasî gazete
7 Şubat Cumartesi çıkıyor
sebzeler üzerine: suretile Milli Ko-muhalefetten suç
M/flYER
MAĞAZASINDA
Dolmuş yapan taksi otomobille rlle yolcuların kolayca görebilecekleri yerlere ücret tarifelerini asmaları mecburidir,
Kuruluşunun 80 inci yıldönümü münasebetile
BÜYÜK MEVSİM SONU SATIŞI
İst. Borsasmm 23 î/943
Londra Nevyork Paris Cenevre Amsterdam Brüksel Prağ Stokholm Lizbon
EShAM VE TAHVİLAT 941 Demiryolu 3 Kaliünma 1 Kalkınma 2
Milli Müdafaa 2
Fiyatları
11.386e
282,52
2,3308
65,7370 105.5468
0.3887
5,69
77.8860
11,2495
Türkiye Sigorta Prodüktör leri Cemiyetinden:
Cemiyet nizamnamesine tevfikan 23/1/948 Cuma pu .u saat 14 de yapılacağı ilân edilen kongrede ekseriyet olmadığından ikinci toplantı mn 29/1/948 Perşembe günü saat 14 de İstanbul Ticaret Odası konferans salonunda yapılacağı ilân olunur.
Efkârı umumiye’nin Vatana hücumu
(Eo^iaratı 1 irKid(M
halis demokrasi ve döıtgözle beklenilen saf hürriyete hasırlanmakta o-Jûn bu korkunç komploya karşı gayet hassas davranmış ve vaktinde cebhe almış ve sütunlarım ayni zamanda okuyucularına da açmıştır.
Bu arada bizden daima ve hiçbir zaman teveccühlerini esirgememiş o-}an okuyucularımızdan bir kısmı da yaptığımız neşriyata kendi hüküm-lerile katılmak ve bu sinsi hareketlere karşı cebhe almak arzusunu izhar etmiş bulunmaktadırlar.
Nitekim bu kıymetli okuyucularımızdan her gün birçok mektub ve tel graf almaktayız.
Bugün de bunlardan bir kısmını aşağıda bulacaksınız:
Aziz Kırksckizoğlu ismindeki bir okuyucumuz, *Açık mektub» başlığı aJtında şunlan yazmaktadır:
«Ne oldunuz bilmiyorum» partimiz içinden bir kişinin istifasını dilinize dolayarak bir zümreye yaranmak için, memleketin en iyi tanıdığı ve en salim bir mantıkla kıymet ver dlği şahsiyetleri lekelemeğe kalktınız.. bunu memleket sevgisile değil. 10 kuruşa «Vatan» satmak İçin yaptığınız aşikâr. Bu gazete şirkettir. Fakat memlekette ikilik yaratmak için elinize verilmiş bir kâğıd parça, sı değildir.
4İstanbul il kongresinde bir muhabirinizle görüştüm. Bu yazılarınızı bütün hakiki demokratların nefretle okuduklarını kendisine söyledim. Bana bir aralık hak verdi. Fakat sizin telkininiz altında zehirlenmiş olacak ki, Kenan öneri siyasî hayatta öldürmek lâzımdı, Emin Bey onun için yazıyor, dedi. İsterseniz yi ne başka bir muhabiri şahid olarak gösterebilirim. Şimdi soruyorum. Bu hakkı kendinizde nereden buldunuz? Memleket ve millet gazetelerimizden bulandırıcı neşriyat değil, ihtiyaçlarını duyurabilecek yazılar bekliyor.
4(Gazetenizin ve yazılarınızın memlekete nifak sokup sokmadığını öğrenmek ve kazandığınız nefreti yakından hissetmek istiyorsanız bütün Demokrat Parti ocak, bucak ve ilçe idare kurullarında anket açabilirsiniz. Alacağınız oevablardan yurd dâvasına ne kadar fenalık yaptığınızı ve memleket için ne kadar zararlı bir adam olduğunuzu mutlaka öğrenmiş olursunuz. Zaten bunları siz mekten

bPOR
Aziz Kırksekizoğlu
BİR TELGRAF
SABAH» GAZETESİNE gazetesinin, şahsi menfa-
(YENÎ «Vatan
dtlerini, milli menfaatlere tercih ederek son günlerde efkân umumiyeyl bulandırmak istiyen hayâsızca neşriyatına rcketine
1 arımızı
karşı gazetenizin hattı ha-candan iştirftk eder, saygı-sunanz.»
Kızılelma Dergisi sahibi Mustafa, Müftüoğlu Bozkurt Dergisi sahibi İlhan Darendelioğlu
ÎZMİTTEN BİR MEKTUB lznuttc, ’Yeni Sabaha okuyucularından Yunus Yakar da aşağıdaki mektubu göndermiştir;
Bugünkü gazetenizdeki «Vatan» a cevabınızı büyük bir heyecan içerisinde okudum. Şunu iyi biliniz ki, efkân umumiye her gazetenin bes. ledfği ve takib ettiği hareket hattını gayet iyi bilir ve anlar. Sizi takdir ederken, (Allahtan) ve doğruluktan ayrılmamanızı, bundan ayrı-lanlann da tekrar bu doğru yola avdet edebilmelerini candan temenni ederim.»
Yeni Neşriyat
Cunartesi akşamı
■---o
Haftalık nükte ve dedikodu gaze tesi
. inci sayısı ve taze haber ve dedi koüuiariA bu akşam çıkıyor!
Bugünkü maçlar
Lig maçlarının ikinci devre mü. sabakaları bugünkü kaıçıkışmalarla başbyacaktır. Bugün Şeref stadında Beşıktaşhı Süleynıanıye, Kadıköy sahasında da Beykozla lstanbuispor karşılaşacaklardır.
Geçen hafta Galatasarava karşı iyi bir netice alan Süleyman ivdiler bugün Siyah - Bcyazhlaıa tehlikeli dakikalar yaşatabilirler. Eğer santr- | follarım değiştirirlerse gol çıkaıınû imkânına da malik olurlar.
Beşiktaşlılar, son mağlûbiyetleri yüzünden, kaybolan prestijlerini bu-gün çok sayılı bir galebe ile tekrar ş ekle etmeğe çalışacaklardır.
Siyah - Beyazlıların bugün nasıl bir kadro ile sahaya çıkacaklarını bilmiyoruz. Ancak iki haftadır tecrübe ettilcb ri tim gol çıkarma kabiliyetinden mahrumdur. Bu sebeble bugün galib gelmek için daha fazla verim temin edebilecek bir kadro • yapmalan lâzımdır.
Kadıköyündeki maç iki müsavi kuvvetle takım arasında cereyan e-dcceği için hayli enteresandır. Bey-kozlular bu Sene ligde çok düşük bir seviyeye inmişlerdir. Bugün îs-tanbulspor karşısında galib gelmeleri şübhelidir. Müsabakanın normal neticesi az farkla lstanbulsporun ga lebesldir.

İstanbul Milli Korunma Savcılığından: 947>j33
Satışa arzcılıgl etiket koymamak ruııma kanununa
lu Çenberlilaş Vezirhan cad, 33,1
No da sebzecilik yapar ve ayni yerde oturur Dursun oğlu 1301 doğumlu: Mehmed Alataş hakkında 3005 sayı; lı kanuna tevfikan İstanbul (3) No. lu Milli Korunma mahkemesinde yapılan duruşma sonunda: suçlu-1 nun sabit görülen fiilinden dolayı hareketine uyan Milli Korunma K. nun 31/7, 57/10—1 ve 63, cü T,
CK. 59 maddelerine tevfikan 33 lira 30 kr, ağır para cezasile tecziye i sine ve hükmün katileştiğinde neş1 rine dair mezkur mahkemeden ve rilen 29/9/947 tarih ve 191/186 sayı lı karar katileşmekle ilân olunur, Yeni Sabah gazeteslle neşir olunacaktır, (951)


Bugünden itibaren
FEVKALÂDE TENZİLÂTLA
Bütün Giyim Malları Bulacaksınız İSTİFADE EDİNİZ
'Ç/alniz Çapa ele Ğüyüı/en -^Culiu 6ir ‘Z’ûrk yavrusu
r 1 1 • 1 -_ ■ •
• bugdataü Hrogra.
CUMARTESİ — 24/l/ıö4b Açılış ve program, M, s, ayan, Müzik; Hafif Müzik; (Pl. Haberler, Müzik, ı Müzik, Müzik, Kapanış,
12,28 Açılış ve program,
12,30 M, s, ayarı,
12,30 Müzik; Çeşitli Hafit Müzik (Pl,)
13,00 Haberler, 13,15 13,45
I
İstanbul Tapu Dairelerinde İşi Olan Vatandaşların Dikkat Nazarına
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden:
Tapuda İşi olan vatandaşların işlerinin daha ziyade kolaylıkla gö rülmesi ve tapu İşlerine alt her türlü bilgiyi edinmelerini sağlamak ve İşlerinin gecikmesinden doğan şikâyetlerini kayıt ettirerek bu İşlerin sonundan kendilerine malûmat verilmek ve muamelelerini safha safha takip ettirmek maksadı İle İstanbul grupu tapu sicil müdürlüğü binasında ve grup müdürünün emrinde danışma ve takip bürosu kuruldu ğu ilân olunur- (942)
Müzik: Şarkılar,
Müzik: Cumhurbaşkanlığı Armoni Müzlkası,
Müzik: Film Müzikleri, Müzik: Çeşitli Hafit Müzik (Pl,)
Kapanış,
Açılış ve program,
M, s, ayarı,
Radyo Çocuk Klübü, Müzik: Dans Müziği (Pl.) Konuşma,
Müizk: Şarkılar, Türküler M, s, ayan,
Haberler,
Geçmişte Bugün, Müzik: İnce Saz,
Radyo Gazetesi,
Serbest Saat,
Müzik; Tarihi Türk Müziği Konuşma,
15,00
16,58
17,00
17,00
18,0ü
18.30
18,45
19,00
19,00
19.15
19,20
20.15
20.30
20,35
21.15
21.30 Müzik: Radyo Salon Orkestrası,
Müzik: Neşeli Müalk (Pl.) Müzik: Dans Müziği (Pl,) Haberler,
Müzik: Dans Müziği (Pl,) Program ve Kapanış,
İSTANBUL BELEDİYESİ ÜEE1R TlYATROI ARİ Baat 20 de Dram Kısmı:
KOŞEBAŞI
Yazan: Ahmt-
Kudsi Tecer:
Telefon ;42157.
Komedi Kısmı:
İPEKÇİ MER-
HUM
Yazan: İbnirrefik Telefon: 40409.
AJımed Nuri;
Evet, Haccâc, öldürüleceğini anla, nnştı. O sırada orada ve etrafta İmdadına yetişecek kimse olmadığından derhal bu hileyi düşünmüş ve sut-kasdcıyı bal gibi aldatıp atlatmıştı.
Haccâc’ın zulümlerini anlatan, dehâsına; zekâsına, sürati intikaline, iyilik ve kötülüklerine delâlet eden pek çok vak’a, fıkra vardır ki bunların hr-psi kltablara geçmiştir. Bunları sırası geldikçe bir bir ve yer yer yazıp sayın okurlarımın ibret naza rina sunacağım.
Abdülmelik lbnl Mervan, mescıd-lerden birisine bir kapı yaptırmış. Ayni mescide bir kapı da Haccâo yaptırmış. Aradan bir müddet geçince; Abdülmellkiıı yaptırdığı yıldırım isabet etmiş; kapı harab olmuş.
Abdulmelik, bu hâdiseden pek müteessir olmuş; kapısına nm İsabet etmlyen Haccâc’a etmiş.
Haccâc, Califenin kendisine
«ttiğini OğTeninca, hemen au mektu-
kapıya yıkıhp
dolayı yıldığı bta
haaed
LİRALIK İKRAMİYE
• • •
Yılda dört çekiliş: Her çekilişte 1 EV, 1 ARSA ve dolgun para ikramiyeleri
zia parası bulunanlar her bir lrur’a numarası alacak-
200.000
Hesaplarında altı yüz liradan fazla beg yüz Liraları için çekilişlerde ayrı I__
lardır.
Ayrıca, 21 Nisan 1948 de ÇOCUK HESAPLARI için zengin ikraıniycli çekiliş.
İstanbul Genel Meclisi üyelerine İstanbul Vali ve Belediye Başkanlığından:
İstanbul Genel Meclisi Şubat toplantılarının İlkini 2/2/948 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 15 de yapacaktır, Gündem aşağıda ya tılıdır- Sayın üyelerin o gün muayyen saatte Genel Meclis Salonunu teşrifleri rica olunur.
GÜNDEM: TEKLİFLER:
İstanbul 4. cü icra Memurluğun dan: 947/3761
Mahçuz (bir adet 1393 Mersedes markalı hususi lüks otomobil) Tak sim fiyat garajında 5/2/948 Perşem be saat 15 de birinci artırma % 75 nlsbetinde istekli çıkmadığından 7/2/948 Cumartesi günü saat 11 de ikinci artırma suretile satılaca ğı ilân olunur, .
2 — Belediye Zabıtası Talimatnamesinin 249 üncü maddesine asan Körler, ısıtma, sıcak ve soğuk su ve ışık verme tertibatı hakkinda eklenme 61 İstenen 21 inci fıkraya dair Mülkiye ve Kavanin komisyonları müş terek tutanağı-
3 — Anadolu ciheti Marmara sahili imar plânı hakkında İmar karma komisyonu tutanağı-
4 — Belediye Zabıtası talimatnamesinin 256 inci maddesine Nitre-eelllozlu filmler hakknda 9 uncu bir fıkra eklenmesine dair mülkiye komisyonu tutanağı.
2ZZ
1
/
I
bir de, Zulüm, zulünı-suçsuz
tomobii
1947 model Şevrole marka bir otomobil açık arttırma İle satılacaktır, Aşağıda yazılı şartları haiz olanlar satişa İştirak edebilir,
1— Cemiyetimizde şoför olarak kayıtlı olmak,
2 — 525 liralık muvakkat teminatın en geç arttırmadan iki gün ev* vel cemiyet veznesine makbuz mukabilinde yatırılması,
3 — Arttırma 29/1/948 günü saat 15 de cemiyet merkezinde yapıla taktır,
4 — Otomobil üzerinde kalan alıcı 24 saat zarfında satış bedelinin mütebakisini ödemediği takdirde muvakkat teminatı İade edilmez,
İst. Şoförler ve Otomobilciler Cemiyeti
Aşk - Macera - Tarih - Cinayet
Yağanı Fnitaırem Z. korgonal
bu yazıp göndermiş:
(Yâ Emhelnıü’minin! Bizim ara mızdalci kapı meselesi, Hazret! Ademin iki oğlu arasında kurban meselesine benzer. Bu iki oğul birer kur* ban kesmişler. Birinin kurbanı makbul olduğu için ateş nazil olup onu ahzeylemiş; makbul olmıyan kurban ise kesildiği gibi kalmış.»
Abdülmelik, bu mektubu okuyunca, zaten pek takdir ettiği Haccâc’ın zekâsına daha ziyade hayran olmuş.
Haccftc-ı-ZâlJm, İsmi, cinsi, saklr derecesi her ne olursa olsun İçki ku! lanın az ve balkı da İçki kullanmak
tan şiddetle menederdi.
Bir gün Halife Abdülmelik lbnl Murvan’ın meclisine girdi. Halife, o sırada içki içiyordu Haccâc’a da içmesini teklif etti. Haccâc:
— Yâ Emlreimü’mınin, dedi. Beni af buyurun. Zira ben, halkı içkiden menederim. Onlar için yasak kıldığım bir işi kendim yapmamakla aleyhİBselftma uymuş olurum, aicyh’sselâm kavmine: «Ben, menettiğim mekrûh işi işlemek
meın; sizin işlediğiniz lso savab olsaydı onu işlemekten çekinmezdim; nerede kaldı ki ondan «izi nehly ve
Hûd Hûd sizi i a te.
—— 35 Liraya
Hakikî su geçirmez gabardin İngiliz Trençkot pardesiileri
Ayrıca: Bayanlar için 25 lira satış muhayyerdir
Sultan Hauıanı Dikranyan lıaıı No. 11-12 Abdıırrabman Kalyon

Tefrika No. 106
menedeyim» demişti.
Abdülmelik ısrar etti:
— Yâ Haccâc! Bu hamiş değildir nar suyudur. Yemeğe iştaha ve şehvete kuvvet verir.
Haccâc, 4katiyen İstemem» der gibi omuz silkti:
— Iştahayı ziyade eder buyurdunuz, halbuki benim yemeğe o kadar çok iştaham vardır kİ bundan fazla smı ömrümün sonuna kadar Jatemem. Sonra şehveti artırır buyurdunuz. Halbuki benim her ay bir kurban verecek kadar şehvetim vardır. Ziyadesini dilemem.
Abdülmelik, bu kati cevab üzerine ona içki sunmağa ısrardan vazgeçti.
Kötü tarafları kadar iyi tarafları da olduğu inkâr edilemiyen Haccâcın bütün iyi taraflarını örten hiç şübho yok ki zulmüdür,
onun en galib vasfıdır. Halka de o derece ileri gitmişti ki olarak yüz binden fazla Müslüman öldürdüğünü tarihler yazarlar. Hac-câc’ın son kurbanı Sald îbnl Cübeyr radiyallahüanh hazretleridir.
öldüğü zaman Haccâc'm mahbes-lerinde yirmi binden fazla Müslüman mahbus bulundu. Bu mahbeslerin ü-zerleri örtük olmayıp yaz ve kış a-çıktı. Mahbuslar, yazın güneşin tahammülsüz harareti altında kavrulurlar, kışın da şiddetli soğuklardan tir tir titrerlerdi. Altlarında yatağa, üzerlerinde yorgana benzer blrşey yoktu. Mahbuslar, mahbeslerin darlığından dolayı âdeta birbiri üzerin, de yatarlarda
(Devamı varj

z 1,1
28 Ocak 1948 Çarşamba günü limanımızda beklenilen İngiliz bandıralı:
P A H A N G
Vapuru PİRE - FAMAGUSTA - İSKENDERİYE - PORTSA-İD için yolcu ve yük kabul edecektir.
AVUSTRALYA ve CENUBİ AFRİKA
için doğru konşimento ile mal kabul edilmektedir.
Fazla malûmat için Galata, Hovagimyan Han, Rıhtım Cad. 147/1.
DEMETR1US J.
ZERVOUDAKİS
Vapur acentesine müracaat rica olunur.
Telefon: 42199
l
Yeni Sabah'ın I
HAN FİYATLARI
Başlık
I 1
I 6
V
inci
»
»
»
»
ınaktu olarak sayfa,
».
9
9
»
santimi
»
9
9
9
Kr. 1500
500
400
300
250
150

İcntiya* Sahibi:
A. CEMALEDDİH SARAÇOĞLU • Yası İllerini fiilen idtre eden; Yıtıı İşleri Müdürü: FATİH FUAO
Dısildîği Yer:
(Ytnl Sabah» oDUrettipheoeri ^-•»Idjgı ver: «QÜn Baeımevl»