Ankara’nın tanınmış möble mağazası
Bursa Mobilya Pazarı
ifenl çeşit tül masa ve yer muşambalarımızı bir defa
«örmeniz menfaatiniz icabıdır. Anafartalar cad. No. 198
T.l: H031
D E M O K . ,R A 6 I N I . N D
uâl
Bugün ikinci sayfamızda -
İktisadî devlet teşekkülleri ve rasyonel çalışma mes’elesi
Yazan: Cemal Kıpçak
Yıl: 2 — No. 601
* Telgraf adresi : Zafer Gazetesi — Ankara *
25/Aralık/1950 Pazartesi * Fiyatı Her Yerde 10 Kuruş
* Telefon: 15315, 15619 ve 16882 * Denizciler Caddesi : 2 * Posta Kutusu : 193
Kızıllar Korede büyük
Çin harp
taarruza başlıyor
istiyor
Kuzey Korelilerin Çinlilerle beraber 38 inci arz dairesini geçtikleri dün resmen açıklandı
Korede ateş kesilmesi için teşebbüsler
Mac Arthur Çin kuvvetlerinin büyük taarruz için yayıldıklarını bildirdi
)
Ricat etmekte olan bir Birleşmiş Milletler kolu cenuba iniyor
Italyadan gelen dost bir ses...
Mümtaz Faik FENİK
Atlantik I’aktı devletleri dışişleri bakanları, ve millî savunma bakanları, Brüksel’de toplanarak, Batı Avrupa’nın bir komünist tecavüzüne karşı, müdafaa sistemini tanzim etmişler,
burada üç milyonluk bir ordu
kurulması hakkında mutabık
dalmışlardır. Fakat Atlanfik
Paktı devletlerinin Avrupa’nın ve barışın müdafaasında ihmal ettikleri en mühim nokta, şimdiki halde Türkiye ve Akdenizin umumi durumudur. Sanki buralarda bir harp olursa, Batı Avrupa’ya sirayet clmiyecektir; sanki Akdeniz ve Türkiye’nin müdafaası için gereken ahdi yardımlar, bütün dünya barışının korunması için lâzım bir unsur değilmiş gibi Atlantik Paktı devletlerinin yalnız kendilerini düşünmeleri, müşterek emniyet sistemi telâkkileriyle nasıl telif edilebilir, bunu anlamıya imkân yoktur.
Gerçi Türkiye'nin İngiltere ile ve Fransa ile bir ittifak andlaş-nıası vardır. Türkiye bir tecavüze uğrarsa, bu anlaşma gereğince, her iki devletin bizim yardımımıza koşması lâzım gelecektir. Fakat bildiğimize göre Birleşik Amerika ile, verilen bazı şifahi teminat dışında ahdi bir bağlantımız yoktur. Amerika nedense, Türk umumi efkârı tarafından üzerinde dikkatle ve alâka ile durulan bu mühim noktayı ihmal etmiştir.
İşte bu hava içinde şimdi İtalya’dan bir dost sesinin yükseldiğini görüyoruz: İtalyan
Dışişleri Bakanı Kont Sforza Atlantik Paktına dahil olan diğer devletler temsilcilerinden çok ileri giderek, Mebuslar Meclisinde, Türkiye’nin Atlantik müdafaa sistemi içine alınması lâzım geldiğini ileri sürmüştür. Kont Sforza’nın sade Türkiye i-çin değil, belki Akdeniz bölgesi barışı için söylediği bu »özler, dünya barışını bir bütün halinde müdafaa eden ve bunun içinde Türkiye’nin mevkiini takdir eyliyen bütün hür milletler camiasında herhalde memnunlukla karşılanacaktır!
İtalyan Dışişleri Bakanı Kont Sforza ta millî mücadele zamanından beri Türkiye’yi tanıyan, ve memleketimizin kudret ve kuvvetine inanan, çok değerli bir devlet adamıdır. Mebuslar Meclisinde söylediği bu sözler, Türkiye’ye karşı duyduğu sempati kadar, barışın korunmasında memleketimizin rolünü takdir c-den ve hakikatleri açıkça gören bir zihniyetin ifadesidir. Onun
D. P. Genel İdare Kurulu toplandı
D. P. Genel İdare Kurulu bugün Genel Merkez binasında saat 17 den, 21 e kadar devam c-den bir toplantı yapmıştır.
Başbakan Adnan Menderes’in başkanlığında yapılan bu toplantıda çeşitli parti işleri göriişül-
Rusyaya yeni bir fırsat
Almanya meselesi Sovyet-lerc barış istediklerini ispat etmeleri İçin yeni bir şans veriyor
I Tokyo, 24 (AP) — General I Mac Arthurun karargâhından bildirildiğine göre, Amerikan sekizinci ordusu tarafından ele geçirilen bir komünist Çin esiri, komünist kuvvetlerin muazzam kuvvetler halinde 38 nci arz dairesini geçtiklerini teyit etmiştir.
Esir, bu kuvvetlerin hâlen 38 nci arz dairesinin iki mil güneyinde bulunan Kaesonga varmış bulunduklarını ilâve etmiş tir.
Kaesong Seul'ün 36 mil Kuzey batısında bulunmaktadır.
Mac Arthur’un tebliğinde, Çin kuvvetlerinin büyük taarruz için yayılmakta oldukları bildirilmektedir. Tebliğde, 38 inci arz dairesinin ne zaman geçildiği açıklanmamaktadır. Tahminlere göre komünist kuv vetler son iki gün içerisinde 38 nci arz dairesini geçmişlerdir.
Aynı tebliğde, Mançurya hududunda Koreye muazzam mik tarda tank ve topçu birliklerinin getirilmekte olduğu ilâve edilmektedir.
Tokyo, 24 (AP)Z— Sekizinci ordu karargâhından bugün a-çıklandığına göre, yığınak yapmakta olan komünist Çin kuvvetleri Seul'ün kuzey doğusun dan 38 nci arz dairesinin 5 mil (Sonu Sa- 4 Sü. 7 de)
Londra, 24 (a.a.) — (United
Press) — öç batılı devlet hakika. ten barışı istediğini ispat etmesi için Sovyet Rusyaya «yeni bir fırsat» vermiş bulunuyor.
Almanyanm fekrar silâhlanmasını ve bir Atlantik ordusunun ihdası yolundaki plânların tatbikini yavaşlatmak maksadiyle Sovyetlerin bu fırsattan istifade etmesi beklenmektedir. Yeni bir dörtler toplantısı teklif eden Birleşik Amerika, Ingiltere ve Fransa Dışişleri Bakanlan bu vaziye. tin tehlikeli olabileceğini anla-m ş bulunuyorlar. Ancak Avrupa-da umumî efkârı, batılı devlet-(Sonu Sa. 4 Sü- 4 te)
Kahraman
G. Anteb’n
Göçmen yardımı faaliyeti hızla devam ediyor
kurtuluşu
Bundan tam 29 yıl evvel An. tepliler h*ç bir taraftan yardım görmeden tepeden tırnağa kadar silâhlı bir düşmanla bir seneye yakm çarpışarak onu bir daha yurtlarına ayak basamiya. cak hale getirmiş ve memleketlerinden kovmuşlardır. Muntazam bir orduya dayanmadan binbir mihnet, mahrumiyet ve açlık î-çinde yapılan bu savaş Türk tarihinde başlı başına parlak bir sahifeyi teşkil eder.
Bu büyük savaştan sonra An-tebe Meclis tarafından Gazi unvanı verildi ve Antep, Gaziantep oldu.
Öğrendiğimize göre, bu kahraman şehrin kurtuluşunun 29 (Sonu Sa. 4 Sü. 5 te)
Bütün yurddan
Ankara, 24 (a.a.) — Göçmenlere yard.m komiteleri yurdun her tarafında faaliyetlerine hızla devam etmektedir. Sinopta valinin başkanlığında kurulan mer kez komitesi şimdiye kadar bej bin lira para ve) dört ton mısır toplamıştır.
Aylardanberi
Beklenen
Tarihî Tefrika
Fatih Sultan
Mehmet
Zuhuri Danışman'ın u-zun müddettenberi gazetemiz için hazırlamakta olduğu bu fevkalâde eseri pek yakında sütunlarımızda zevkle okuyacaksınız-
Tafsilâtı bekleyiniz
gelen haberler
Cide ilçesindeki komite şimdiye kadar 200 lira toplamıştır.
Ceyhanda üç ekip halinde çalışan komiteler muhacirlere, yer. leştirilecek yer sağladıkları gibi 12.672 lira toplamışlar ve bir çok aynî yard m temin etmişlerdir.
Baykan'da şimdiye kadar 1500 Ura para yardımı toplanmıştır. Yiyecek ve giyim eşyası da toplanmaktadır.
Trumanın Noel mesajı
" Komünizm Allahsızdır.. Allahın iradesi mutlak yerine gelmelidir,,
Truman, “ Hayatımız boyunca asla bu derece vahamet taşıyan bir Noel geçirmiş değiliz,, dedi
Evvelki akşamki güreşlerde Ya şar Doğu rakibi Amerikalıyı tuşla yendik ten sonra
Amerikalılarla
Vaşington, 24 (a.a.) (United Press) — Başkan Truman bu gece ÂnTerika’rim Sesi radyosunda Türkiye saatiyle 23.30 da bütün dünyaya hitaben met ni aşağıda yazılı Noel mesajını yayınlıyacaktır.
«Bugünkü dua ve dinî saygı anında ve yeni yıl münasebetiyle. muhtelif memleketlerdeki dostlarımıza şahsımın ve A-merikan milletinin en iyi te-(Sonu Sa. 4 Sü. 2 de)
D. P. Kayaş Kongresinde
BİR KOYLU HER ŞEYİ
DEVLET YAPMAZ DEDİ
72 yaşındaki Halil Eylev’in sözleri delegeler tarafından uzun uzun alkışlandı
Gl. Şahap Gürler Koreye hareket etti İstanbul, 24 (T.H.A.) — Genel Kurmay Teftiş kurulu başkanı Korgeneral Şahap Gürler, yanında hava binbaşısı Cevdet Zeybek olduğu halde, Korede-ki birliğimizin ihtiyaçlarını yerinde tesbit etmek üzere bu sabah saat 7.40 da kalkan Pa-namerikan uçağiyle Koreye ha reket etmiştir.
geceki güreş
Temsilî takımımız da beşi tuşla olmak üzere 7-1 kazandı
İstanbul, 24 (Telefonla) — ı kalara millî ekibimizden hiç bir Amerikalı güreşçilerle Türk güreşçi iştirak etmemiştir. Gü-temsilî takımı ismi altında çıkan ' reşleıe saat 21 de başlanmıştır, ve haddi zatında ikinci takımımız ' olan güreşçilerimiz dün akşam da ikinci karşılaşmalarını yapmışlardır. Dün akşamki musaba-
Dün şehrimizde yapılan maçlardan birinden bir görünüş (Ankara ve İstanbuldaki maçlara ait tafsilât 4 üncü sayfamızdadır.)
52 Kilo:
John Harı-ison - Ali Yücel: Ali Yücel daha bilinci dakikada rakibini kolbastı ile köprüye getirdi ve kanırarak iki omuzunu da yere yapıştırdı.
57 kilo.
Walter Raunevsky - Süha Kaı-nıan: Süha güreş başlar başlamaz bir kafa kol kaptı ve o anda Amerikalıyı tuşa getirdi. Müddet: 45 saniye.
62 kilo:
Lench - Ahmet Doğan: Amerikalı güreşin başından sonuna kadar hâkim güreşerek Ahmede 14 dakika 36 saniyede tuşla ga-| lip geldi.
67 kilo:
Noıthrom - Tevfik Şahin: Tevfik evvelâ tek sarma sonra kündeye geçti. Muvaffak olamadı. Bacaktan daldı, bu sefer de tartamadı. Amerikalı bu sırada içten dönüp kurtulmak isterken Tevfik çarptı ve Amerikalının sırtı yere geldi. Fakat hakem (Sonu Sa. 4 Sü. 6 da)
• İtibarî Kayaş bucağının D.P. kongresi evvelki akşam pek kalabalık olmuş ve samimî bir hava içinde gecenin geç saatlerinde sona ermiştir. Kayaş kongresin-
Kooperatifçilik
Kongresi 2 nci genel toplantısı bu sabah 10 da:
de, bazı Ankara milletvekilleri, il üyeleri, Çankaya ilçesi idare kurulu, Belediye Î1 ve Genel Meclisi üyeleri hazır bulunmuşlardır. Kayaşa bağlı 11 köy delegelerinin büyük bir kısmı, 25-30 kilometrelik yollardan gelmişler ve bucağın geniş binasını hınca hınç doldurmuşlardı.
Kongre, Bucak Başkanı Edip Eıten’in başkanlığında akşam saat 20 de açılmıştır. Atatürk'e ve Kore’deki şehitlerimize üç dakikalık bir saygı duruşunu müteakip, kongre divanı seçimi yapılmıştır. Birinci başkanlığa Çankaya İlçesi Başkanı Adil Ünlü, ikinci başkanlığa Hüsa-(Sonu Sa- 4 Sü- 5 te)
AKINTIYA---1
I____KÜREK
Cumhurbaşkanı yeni Bakanları kabul ettiler
Cumhurbaşkanımız Celâl Bâ-yar dün Çankaya’da yeni Çalışma Bakanı Hulusi Köymen ile Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu’nu kabul etmişler, kendileriyle bir sat göriişmüş-
Ayazma !
Turizm Danışma Kurulu toplandı, memlekete turist celbetmck için mühim kararlar aldı. Öbür taraftan 700 yataklı bir o-tel inşa ediliyor... Hulâsa turist denilen altın madenini işletmek için hayli çalı-
Fakat bana kalırsa, turizm meselesini, galiba eninde sonunda Efes'dcki Meryem ana mezarı halledecektir.
YEDEKÇİ


Sayfa: 2
ZAFER
25 12/1950

Mimarlar
Sütunlar arasında
Me. - De.
kongresi
-İnsanlar zayıf düştüğü zamanlarda yardımcı ararlar. Bilhassa mantık kuvvetimiz tükendiği zaman delillerimizi tarihten toplamiya çalışırız. İstikbalden bir şeyler ummak istediğimiz zaman da yine tarihin kucağına atılırız. Bilhassa iptidaî insanlar daima geçmişten örnek vermeye çalışırlar.»
Yukarıki satırları biz değil, C.H.P. organlarından biri yazıyor. Tevekkeli babası oğluna dememiş: «Oğlum, ben sana o-kuyamazsın, öğrenemezsin, mevki sahibi olamazsın, demedim; ben sana adam olamazsın dedim-.
sonra bu bölge l’rost plâniylo şereflenmiş ve kıymetleri mühim miktarda...»
Ve aynı haberin hemen yanındaki sütunda başlıyan romandan bir pasaj. -Allah sizin müstahakınızı versin. Ben sizi davet mi ettim? Nerdeıı geldi-
Aııkara Akşam Haberlerinden: «Genel Sekreter Tarsus’u gelmiş olmaktan duyduğu sevinci belirtmiş, Millî Mücadelede büyük yararlıklar gösteren Tarsusluları icabederse
Dün bizim gazetede çıkan ve Taşlık arsaları işinde yeni bir safhayı meydana koyan «Gedeleç tefsiri, başlıklı haberden: -Haşan Cemal Sipahi 1935 den sonra arsaları parça parça Kemal Gedeleç, Müzeyyen Gedeleç, ismet İnönü, Fatma Ağrclı'ya satmış ve bundan
ve günü gelirse canlarını ve her şeylerini fedâ edeceklerine emin olduğunu söylemiştir».
Hayır ola! Yoksa üs'ad, millî bir C.H.P. ihtilâlinin hazır-lıklariyle mi meşgul! İster misiniz, yarın öbür giin, elinde altı oklu bir kâğıt bayrak, a-yağında kısa pantalon düşsün ortaya: «Çıktık açık alınla...» diye.
At yarışları :
Dünkü koşularda verdanın sürprizi
Ve padokda çok çirkin bir hâdise
Dün şehir hipodrumunda yarışlarımızın iç yüzü çirkin bir şekilde ortaya döküldü. Yerli yabancı herkesin gözü önünde
cereyan eden hadiseyi kısaca anlatalım:
Dördüncü koşuya girecek atlar padokta toplandıktan sonra komiserler heyeti görülen lüzum üzerine bu koşunun 15 dakika sonra yapılacağını hoparlörler ilân etti.
330 kuruş. •
4 — B. grupu arap atlarına mahsus handikap 1800 M. Bu koşuya 8 at iştirak etti. Keramet düz yolda güzel bir hücum la başa geçerek yarışı kazandı. Ceylan ikinci, Kanuni üçüncü oldu. Müddet 2.07.
Ganyan 285, plâse 125, 120 145 kuruş.
Yeni idare kurulu dün seçildi
Türk Yüksek Mimarları dün sual 15 te Kızılay merkezinin konferans salonunda, İstanbul ve İzmir’den gelen delegelerin de iştiıâkiyle yıllık kongresini yapmıştır.
Yönetim Kurulu Başkanı Yüksek mimar Mithat Yenen kongreyi açmış, İzmir delegelerinden yüksek mimar Necmettin Emre kongre başkanlığına seçilerek çalışmalara başlamıştır.
Kongre gündeminde olan maddelerin görüşülmesini müteakip memleket mimarlığını ilgilendiren ana dâvalar üzerinde çok hararetli konuşmalar olmuş ve toplantı saat 24 e kadar devam etmiştir.
Görüşülen konular arasında mühendis ve mimarlar odaları Kanununun bir an evvel çıkarılması için Ankara Birlik Merkezi ile İstanbul şubesinin müşterek olarak çalışmaları ve İstanbul şubesine bu sahadaki temas ve faaliyetleri için tam salâhiyet verilmesi, bütün neşriyat işlerinin İstanbul şubesinde toplanması, memleket içinde geziler tertip edilmesi, ket imaı' dâvalarının görüşülerek lüzumlu 1 varılabilmesi için olağanüstü bir kongrenin, bütün memleket mimarlarının iştirakini temin edecek şeklinde toplanmasının sağlanması, Birinci Yapı Kongresi kararlarının Bayındırlık Bakanlı ğınca yürürlüğe konması için çalışılması meseleleri üzerinde müsbet kararlara varılmış ve son olarak yeni sene için yöne-' tim kurulu seçimi yapılmıştır.
Yönetim Kuruluna Mithat Yenen, Recai Akçay, Orhan Al-saç, Demiıtaş Kamçıl, Rahmi Bediz açık üyeliklere, yedeklere de Talât Özışık ve Nizamettin Doğu, murakipliklere Sabih Kayan, Rakip Erhan seçilmişlerdir.
ı mimarî , memle-etraflıca kararlara
Buna neden lüzum görüldüğü, ilân edilmemiş olmakla beraber, pek çabuk anlaşıldı: A-tın biri fazla terli imiş, bu ata ilâç verilmiş olması muhterAel-
miş, bu hususta diğer at sahiplerinden biri tarafından şikâyet vaki olmuşmuş ve saire...
Padok’un ortası at sahibi, jokey, memur, polis, çoluk çocuk ile dolu idi. Doping muayene heyeti dopingi gözle tes-bıt edecekmiş gibi atı uzaktan tetkik etti. Bu arada bağıra çağıra herkes mütalâa beyan etmeğe başladı. Koşuda, isim tas rih etmek suretile, başka atların ilâçlı olduğu söylendi. Jokeylere koşu kaybetmeleri için para teklif edildiği ileri sürüldü. Velhasıl bütün kirli çamaşırlar ortaya döküldü. Nihayet bu sporu, para için değil, zevk ve heyecanı için yaptığını söyleyen at sahibi atını koşudan çektiğini bildirdi.
Bu suretle 15 dakika geciktirildiği bildirilen koşu daha faz la beklemeğe lüzum görülmeden başlatıldı.
Bu hadise üzerinde ehemmiyetle durulacak bir çok noktalar vardır. Fakat müteaddit defalar işaret ettiğimiz gibi maalesef yarış mekanizması baştan nihayete kadar aksamaktadır.
Temennimiz, ilgili makamların bir an evvel yarış işini ele almaları ve bu spora lâyık olduğu ehemmiyeti verecek bir idare sistemi kurmalarıdır.
Koşuların neticeleri:
1 — Koşu kazahmamış A ve B. grupu atlan, 1800 M. Dört atın iştirak ettiği bu yarışta Barış birinci, Nonoş ikinci oldu. Müddet 2.08.
Ganyan 300 Plase 120, 105 kuruş.
2 — iki yaşlı taylara mahsus 1400 metre. Bu koşuya 4 tay girdi ve tahmin edildiği gibi Canım birinci, Büker ikinci oldu. Müddet 1,30.
Ganyan 120, plâse 125, 270 kuruş.
3 — A. grupu arap atlarına mahsus handikap, 2000 M. Bu koşuda 10 at koştu. Ne gariptir ki bütün sene koşu kazanmamış olan Verdan çok avantajlı olduğu birinci koşuda değil de bu yarışta koşturuldu ve Bahtiyar fevkalâde bir yarış yapmamış olsa idi koşuyu da kazanacaktı. Mamafih ikinciliği de bir sürpriz oldu ve Bahtiyar - Verdan İkilisi 62 lira 90
5 — îngiliz atlarına mahsus handikap 1800 m. Beş safkan a-rasında yapılan bu yarışta Çi-menova favori idi. Fakat 66 kilo ile koşmasına rağmen Kontes de çok tutuldu.
Kontes’in startta epey geri kalması Çimenova’yı tehlikeli bir rakipten kurtardı ve Lades in bir boy önünde birinci oldu. Müddet 1.56.
Ganyan 285, plâse 165, 240 kuruş.
Çifte bahis: Keramet - Çi-nıenova 14 lira 55 kuruş verdi.
ATÇI
Yardımsevenlerin İngilizce kursu
Yardimsevenler Derneği Geınel Merkez Başkanlığından:
Derneğimizin Evkaf Apartmanı 3 üncü kattaki Genel Merkez top lantı salonunda açılmasını ka-
rarlaştırdığı ı İngilizce kursunda 3 Ocak 1951 Çarşamba günü saat 11.30 da ilk ders verilecektir. Evvelce Derneğe müracaat ederek isim ve adreslerini bildiren sayın isteklilerin haftada
1).P. Hendek İlce Kongresi Hendek, (Hususî) — Demokrat Parti Henaek ilçe kongresi 19 12 1950 Salı günü yapılmış ve bu kongre çok güzel ve heyecanlı olmuştur. Kongrede hazır bulunan Kocaeli Milletvekili Mehmet Yılmaz kongre başkanlığına, Mehmet Günsel ikinci başkanlığa seçilmişlerdir.
Kongre başkanmın konuşmasından sonra civar köylerden gelen köylü ve çiftçiler bir çok memleket ve köy dâvalarım bahis mevzuu etmişler ve bu arada dinsiz selinin kurutulması, orman dâvalarının halli ve pancar ekimi tahdidinin kald.rılmasım belirt mislerdir.
Bilâhare seçime geçilerek, ida. re kuruluna Mehmet Boz, Mehmet Yazgan, Mehmet Günel, Ahmet Baykal, Ihsan Erçakır, Ay-met Kırımlı ve Mustafa Mumcu seçilmişlerdir.
üç ders olan bu kursun

on lira ücretinin Dernek Genel
Merkez Müdürlüğüne yatırmaları
rica olunur.
Sağlık Bakanı Istanbul-dan döndü*
Bir kaç gündenberi İstanbul-da bulunan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hay ri Üstündağ dün akşam Bursa yolu ile şehrimize gelmiştir.
Ona bundan bir sene kadar evvel Boston'da rastlamıştı. Güzel denmezdi. Neşeli bir arkadaş da sayılmazdı. Sevimli
pncak hiç bir şeyi yoktu. Bu kadarcığı da onu tekrar görmek istemesi için bir sebep teş kil edemezdi. Fakat nedense
onu ertesi günü hemen telefonla aramıştı. Şimdiye kadar rastladığı kızların, hepsini istediği takdirde elde edeceğini bilirdi.. İsterse Catheıin'in de
kendini vermeğe razı olacağını hissetmişti. Bir gün, hiç u-tangaçlık, çekingenlik numa-
raları yapmadan, açık kalble, kendisini sevdiğini söylemişti. Kendisi de onu arzu ediyordu. Fakat onun hislerinden istifa-
deyi katiyyen düşünmemişti. Herkesin beğendiği, en güzel, en iyi giyinen kızlarla gezmeğe ve arkadaşlarını kıskandırmağı; bayılırdı. Catherine'nin ise bakımsız halinden, arka-
daşlarının dönüp iki defa bile ona bakmak lüzumunu duymamalarından âdeta sıkılıyordu. Fakat onu dansa götürdüğü
zaman içinde duyduğu saadeti
kuruş verdi. Koşunun üçüncü-sü Karasalkım idi. Müddet 2.21.
Ganyan 345, plâse 170, 285,
hiç bir zaman duymamıştı. Şimdiye kadar hayli şiddetli hislere kapılmış falan veya filân kızsız yaşayamıyacağını
rasyonel çalışma mes’elesi
Bugünkü durumları ile İktisadî devlet teşekküllerimizde tam bir rasyonel çalışma yapabilmek imkân dahilinde midir?..
Bu hususta söz söylemeye se-lâhiyetli bulunan bir zatla konuşuyorduk, dert yanarak anlattı:
— Bu teşekküllerin kuruldukları gündenberi mütemadiyen uğraştıkları ve bir türlü netice-lendiremedikleri iş, organizasyon ve reorganizasyondur.
Kendi kendime düşündüm ve bugünkü durumları devam ettiği takdirde bundan sonra da uğraşacakları mevzuun aynı şey olacağını kabul etmekten başka çare göremedim. Dünya konjok-türü gözümüzün önündedir, sosyalizmin İktisadî bakımdan hiç bir yerde müsbet netice ver-miyen devlet işletmeciliği naza-ıiyesi, tatbik edildiği her yerde daima aynı sakatlığı göstermiştir.
Esasen bunun böyle tecelli etmesi lâzımdır. İşletmecilik ne türlü tarif edilirse edilsin, neticede bir sermaye hareketidir. Sermaye ise, iktisat kanunları arasında mahiyeti büyük bir sarahatle tayin edilen bir kuvvettir, öyle bir kuvvet ki, babasını tanımaz. Harekete geçtiği anda mutlaka nümayişler, ezer, yıkar, devirir ve asla affetmez.
*Bu zalim kuvvetin muhatabı ile âmmenin malı olan kıymetlerdir, bedenî ve fikrî bütün kabiliyetlerini ortaya koyan insan kıymetleri ve varlıkları ile muayyen ihtiyaçlara cevap veren malzeme kıymetleri...
Bu kıymetler, sermayenin eline geçtikleri anda eğer onu frenleyici bir muhafız ortaya çıkmazsa halleri haraptır, insanlar, .nefes almadan didipme-ye, malzeme de en verimli parçalarını belirthrek üzere didik-lenmeye mahkûm olur.
Bahsettiğimiz frenleyici kuvvet, âmme hukuku ve bunun tatbikatçısı da devlettir. Sermaye, harekete geçerek insanları mı hırpalıyor?... Devldt, derhal ortaya atılır, iş kanunları ile, diğer koruyucu kanunları ile buna mâni olur, mesai müddetini, insanları hııpalatmıyacak hadlere indirir, hafta tatillerini bayram tatillerini empoze eder ve bunları sermayenin'karşısında hassas bir baba şefkati ile himaye ve murakabe eder.
Sermaye, harekete geçerek e-line geçirdiği malzemeyi mi hırpalıyor?... Gene devlet, bu hususa ait koruyucu kanunları ile ortaya çıkar, malın harabi-yetine meydan vermez..
Şu halde, İktisadî bünye içinde sermaye ve devlet, birbirinin karşısında duran ve durması lâ-zımgelen iki ayrı kuvvettir. Bu kuvvetlerin her biri kendi vazifesini yaptığı zaman iş normal seyrinde ğideı', ne şiş yanar ne de kebap...
Sosyalizmin ortaya attığı
• YA7AN — ---
Cemal KIPÇAK
«Zonguldak Milletvekili):
devlet işletmeciliği güya bu iki işi birleştirmek gayesini gütmüştür, öyle ya, mutaarrız bir kapital karşısında mütemadiyen himayeci rolü oynamaktansa o-nu neden kendine mal etmesin?... Sermaye'nün\a mı istiyor? Pek âlâ, onu elimizde tutarak arzusunu yerine getirelim, kıymetleri himaye etmek mi lâzım ? O da elimizde olduğuna göre artık ipleri tutmak ve canbazları arzumuza göre oynatmak bizim 1-
Yalnız izah ve tarifle kalırsa, düşünce caziptir. Ancak", iş tatbikata gelince başka türlü hesapların ortaya çıktığını görüyor ve anlıyoruz ki kendini hissettiren başka bir kuvvet vardır. Binlerce ilim adamı sene-levdenberi bu kuvvetin mahiyetini tahlille meşguldür. Bu kuvvet, iktisat kanunudur, ancak tatbikatta tecelli eden hüviyeti sarsıldığı anda acıklı neticelerle kendini gösteren bu kuvvetin önünde, ona intibak etmek ve arzularına uymaktan başka çare bulunmadığını görmek mukad-dııdir.
Devlet tatbikatçılığı içinde seneleıdenberi uğraşıyoruz, dâvamız nedir? Bir taraftan bakıyoruz, bu topraklar üstünde,
yaşama hakkını bu topraklardaki imkânlarda aramak zorunda elan insanlar, ellerini uzattıkları her ekmek mevzuunun üzerinde kollarını sımsıkı tutan bir devlet pençesi buluyor. Şu kör olmıyası midenin içine bir lokma atmak için aradığı imkânların hepsine devlet yapışmış, devlet işletmesi, devlet inhisarı, ■ devlet müessesesi... ve çaresiz ekmeğini o bünye içinde aramak zorunda kalıyor, ya devlet işçisi veya devlet memuru oluyor.. Olursa ne mutlu, fakat ya ol-
Bugün bu şekilde işsiz kalmış kümeleri henüz dağınık topluluklar halinde hissediyoruz. Yarın bunların kara bulut haline gelmelerini düşünmek zorunda-
Şiındi tatbikata gelelim, ister İktisadî teşekkül, ister inhisar, isterse devlet işletmesi, bunların hepsi iki safhadan birine uymak zorundadır:
Ya âmme hizmetidir veya kâr müessesesidir.
Âmme hizmeti mi?.. Mükemmel... yapalım, ama düşüncemiz ve dâvamız yalnız bu olsun. Artık masraflarımız, sermaye formülleri içinde kâr ve zarar mütalâa etmeden malî muvazeno-
Meclis Komisyonları î
ADALET KOMİSYONUNDAN KU RULAN SU KOMİSYONLARI: 25.12 1950 pazartesi günü saat 10 da. A-vukatlık Kanununu. Noter Kanununu. Basın Birliği Kanununu. Ce. 151 Yardımcının kanun teklifini İncelemek üzere.
DİLEKÇE KOMİSYONU : 25.12. 19!j0 pazartesi günü saat 9.30 da,
EKONOMİ KOMİSYONU : 25.12. 1950 pazartesi günü saat 10 da. Zonguldak milletvekili Suat Baaol ve dört arkadaşının, madenlerden yapılacak İhracatta ödenmekte olan nisbl resimlerin Gelir ve Kurumlar Veı ellerinden mahsubu hakkındakl kanuıı teklifini görüşmek üzere.
İÇİŞLERİ KOMİSYONU : 25.12. 1950 pazartesi günü saat 10 da. Milli Korunma Kanununun 4648 sa yılı kanunla değiştirilen 65 nci mad deslnln değiştirilmesi ve 4945 sayılı konunla değiştirilen 66 nci madde-
üzere,
SAYIŞTAY KOMİSYONU : 25.12. 1950 pazartesi günü saat deki İslerin görüşülmesi: edilmek üzere.
TARIM KOMİSYONU :
pazartesi günü saat 10 d..,
1 — Rize Milletvekili İzzet Ak-cal ve dört arkadaşının. Çay Kanu. ııuııa ek kanun teklifini.
,2 — Çoruh milletvekili Meclt Bumin ve üc arkadaşının. Çay" Kanununa ek kanun teklifini görüs-
TİCARET KOMİSYONU : 26.12. 1950 sah günü saat 10 da. Afyon K. Milletvekili Gazi Yigitba.şının, Top. rak Mahsulleri Ofisi Kanununun bazı maddelerinin değiştirilmesine ve 28 nci maddesinin kaldırılmasına ve bu kanuna İki geçici madde eklenmesine dair olan 5621 sayılı kanunda değişiklik yapılması hak. kında kanun teklifini görüşmek
II NUMARALI GEÇİCİ DİLEKÇE KOMİSYONU : 25.12.1950 pazartesi günü saat 10 da kitaplıkta.
GEÇİCİ KOMİSYON : 25.12.1950 pazartesi günü saat 10 da.
1 — Muğla Milletvekili Nuri öz. san’ın. Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 39 uncu mad deslnln B fıkrasının yorumlanmasına dair önergesini.
2 — Kahve ve Çay İnli işarı Ka.
B fıkrasındaki (veya fiyatları fa-
lanmasına dair Başbakanlık lezko.
nin formüllerine intibak etsin.
Kâr müessesesi mi?.. Düşünelim, yukarıda belirttiğimiz gibi, el attığımız mevzular milletin yaşama şartlarından olan iş imkânlarıdır.
Kâr müessesesinin çalışma sistemi rasyonel olmaktır. Rasyonel çalışma her şeyden olduğu gibi el emeğinden de tasarruf sağlamayı lüzumlu kılar.
Fertlerine iş vermek mükellefiyetini fiilî tatbikatçılıkla üzerine almış olan bir devletin icraatını evvelâ bu kesafet üzerinde tutması çaresizdir. Şu halde, elveda o rasyonel çalış-
İşçiliğinde bu dağınık hali tutmak zorunda kalan bir işin diğer safhalarında lâubalilikten kurtulup kurtulmıyacağını kestirmek kolaydır.
Bu suretle ortaya zarardan başka bir şey çıkmaz, bu zararın telâfisi için imkânlar aranır, bu sefer de başlar meta hırpalanmaya...1 Madenler, en müsait taraflarından işlenir, orman en kolay etrafından kesilir ve monopol halinde piyasaya sürülen meta, kalite rekabetinden mahrum olduğu için yalnız bol miktarda istihlâke arzedllmek ü-zeıe evsafını kaybeder.
Bütün bu hâdiseleri, seneler-denberi tekerrür eden misalleri ile belirtmek mümkündür. Dev-Ibt işletmeciliğinin müteaddit mahzurları arasında ele aldığımız bu safhayı bu bünye içinde rasyonel çalışmanın mümkün o-lamıyacağmı göstermek üzere belirtmiş bulunuyoruz. Bunun gibi daha birçok fasılları, aynı iddiayı tevsik için ortaya atmak mümkündür. Şu halde, çalışma sistemlerinde rasyonel bir durum görmek istiyorsak sistemi değiştirmek ve varlıklarının İktisadî olduğu iddia edilen işletmelere evvelâ rasyonalizasyona müsait bir zemin hüviyeti vermek lâzımdır. Bize kalırsa bunun tek çaresi, bunları anonim şirketler haline getirmektir, her halde bu hususun tayini iktisatçılarımıza düşen esaslı vazifelerden biridir. Bu dâvayı biraz da hudutlarımızın dışına çıkarmak ve dünyaca tanınmış şöhretlere mal ederek onların irşatlarına uymak faydalı olacaktır. Bu mesele halledilmedikçe İktisadî bünyemizin sağlam ve esaslı 1 mele dayandığına inanmak kün olamaz.
maddesinln yorumlanmasına dair Easbakanlık tezkeresini görüşmeli
Toplanacaklardır.
BÜTÇE KOMİSYONU GÜNDE Mİ : 25.12.1950 pazartesi Saat 10 da 1951 yılı bütçesi hakkında Ma-
Haber aldığımı diye komisyonun dımanlı safi 71.5 kiloluk bir çu val unun 29 lira 98 kuruşa" ve bir kilosunun da 46 kuruşa satılmasına karar vermiştir.
u İÇİMİZDEKİ CEVHER
sandığı olmuştu. Halbuki Catherine’i haftalarca unuttuğu olurdu. O da kendini hiç bir zaman hatırlatmazdı. Fakat işte nihayet, tıpkı bu akşamki gibi ânî, anlaşılmaz bir şekilde yine onu arardı.
Annesi geçen yıl ölünce Cntherine Nevyorka, dayısının yanına gelmişti. Keating, onun mektuplarının bazılarına derhal, bazılarına da aylar sonra cevap yazmıştı. O hiç ihmal etmez, aldığı her mektuba o-
Fakat Keating yazmadıkça da onu aramaz, ilk onun aramasını beklerdi.
Genç adam, onu düşünürken, kimsenin onun yerini tu-tumıyacağını anlıyor ve Nevyorka geldi geleli bir aydanbe-ri nasıl olup da onu unutmuş olduğuna şaşıyordu.
Yazan : Ayn Rand
Kapıyı kendisine o açtı. Ve sanki dün ayrılmışlar inıiş gibi, gayet sâkin bir tavırla:
— Ooo, merhaba I’eter.. diye onu karşıladı.
O da sadece:
— Merhaba Katie, diye cevap verdi.
Bütün benliğini tatlı bir sükûn kavramıştı. Artık burada da, dışarıda da hiç bir şeyden korkusu olamazdı. Nevyorka geleli beri ne kadar meşgul olduğunu ona anlatmağı tasarlamıştı. Fakat birdenbire bunu pek manasız buldu. Kız:
— Şapkanı alayım.. Diyordu. Aman o iskemleye oturma, kırıktır. Gel oturma odasına geçelim. Oradaki sandalyeler sağlamdır.
Keating buradaki emniyet havasını içine Rİndirmck istercesine bir zaman etrafına b.ı-
- 12 -
kındı. Sonra dönerek kızı kucakladı. Onu öptü. Dudakları yavaş yavaş ve şiddetle birleşmişti. Bu öpüş Catherine’i ne ürkütmüş, ne de onun hislerini kamçılamıştı. Sadece mesuttu, o kadar. Genç adam:
— Seni öyle özledim ki... dedi.
Ve böyle derken bunun ne kndar doğru olduğunu da anladı. Onu hiç düşünmediğini sandığı zamanlarda bile içinde onun hasretini duyduğunu şimdi anlıyordu.
— Hiç değişmemişsin Pete.. Biraz zayıflamızsın ama.. Sana yakışmış..
Keating onun kendisine bir-şeyler sormasını bekliyordu. Fakat birdenbire Stanton’dan bahse başladılar.. Kızı kucağına almış.. Bakışları onun bakışlarına dalmıştı. Mesuttu,
Çeviren : Ş. TAYLAN
hep gülüyordu. Bir ara:
— Telgrafımı aldın mı? diye sordu.
— Aldım ya. Teşekkür ede-
— Francon’un yanında çalış tığımı biliyorsun o halde. Francon’un kini olduğunu biliyor nıusun?.
— Evet, mühendislere ait kataloga baktım. Frnr göklere çıkarıyorlar. Day o firmanın en namlı bir fir olduğunu söylüyor.
— Hakkı var. Francon ri Nevyorkun değil, bütün dünya nın en namlı mühendisidir. Şimdiye kadar on yedi Gra-tsiel(l), sekiz mabet, altı şimendifer garı inşa etmiş.. Üst tarafını da Allah bilir... Tabiî her işe burnunu sokan dalavereci, dolandırıcı herifin biri...
Birden ağzı açık kala kul-
dı. Böyle, kendi kendine bile şimdiye kadar itiraf etmediği bir şeyi boş bulunarak ona söy ı leyiverdiğine şaşıyordu. Fakat onunla bu şekilde konuşmanın mahzuru olmadığını bildiği
— İşte onun hakkın.laki fikrim bu., diye devam etti. Ona karşı içimde saygı namına bir şey yok. Fakat ayni zamanda da onunla çalıştığım için âdeta iftihar ediyorum. Ne dersin sen buna?..
— Gözün yüksekte de ondan Peter..
— Beni ayıplamıyorsun ya?.
— Hayır.. Ya, sen de hayır dememi istiyordun zaten değil
, — Tabiî.. Ama.. Her şeyin slim etmek lâzım. Francon’la Meyer mühim firması
Hayret edilmemeli Demokrat Adana’da (Seyhan) adında bir «siyasi, müstakil halk gazetesi» çıkar. Sahibi, eksik olmasın bana da bir tane gönderir. Bu küçük gazete hoşuma gidiyor. Gerçekten tarafsız ve bölgesine faydalı şeyler yazıyor. İşte bu ıneslek-daşın dün gelen sayısında bir «köşe» fıkracığı gördüm. Bu fıkraya göre:
Son C.H.P. kongresinde malı-lû hanedanın bütün menfi o-yunlarına rağmen ve oyunculara inat, delegelerin çoğunluğuna kendisini genel sekreter scçtirmeğe muvaffak olan Kasım Gülek geçen gün Adalındaki — içinde siyaset yapılmaması gereken — llalkevindc bir söylev vermiş. Konuşma sırasında ağzından bir cümle kaçırmış. Demiş ki: «l .11.1'. den şimdiye kadar ayrılanlar partimize menfaatleriyle — yahut mideleriyle — bağlı filanlardır.»
Gazete sonra aynen şöyle diyor: (Bu sözlere hayret ei-(memeğe imkân yoktur. Bizim (bildiğimize göre, partiye men-(faatlariyle bağlı olanlar, bti-
(kılık kıyafet değiştirerek hâ-(lâ fırsat kollamaktadırlar. (I’artiye samimî olarak bağla-(nanlar ise bugünkü gidişi be-(ğenmiyerek partiden çekilmek Y (zorunda kalmışlardır. Şurası- * (nı da kısaca bildirelim ki, sayın Gülek’in seçimler sırasında (partiye karşı takınmış olduğu (tavır, hepimizin malumudur.)?!
Halk bu gibi sözler için •Allah söyletti» veya «Allah söyletir» der. Buna en güzel misal, meslekdaşımın yukarıdaki fıkracığıdır. Ben de burada eski bir muhalif ve yeni bir muvafık sıfatiyle bir iki lâf edivereyim:
Hâlâ bağlılık gösterenleri ikiye ayırmalıdır: Biri samimî, gözü bağlı inananlardır. Bunlar kayıtsız şartsız sevgiye ve saygıya değer. Onlara beslediğim hürmeti burada açık açık tekrarlıyorum.
Ötekiler de ıskatçı zihniyeti ve yaya kalmış tasası ile kapı kenarında lokma bekliyenlerdir.
Çölde âşiret şeyhinin ziyafetinde bulunanlar bilirler. En büyük ikram etli pilâvdır. Ortaya koskoca bir sini konulur. Üstünde has tereyağı ile An-berbû pirincinden yapılmış bir pilâv höyüğü oturtulmuştur. Onun da üstü çepeçevre, kızarmış toklu eti ile kaplanmıştır. Sininin ilk sırasında ağır kişiler otururlar. Arkada ikinci derecedekiler, sonra üçüncüler dize kalkmıştır ve dördüncüler de ayaktadırlar. İlk saftakiler yağlı pilâvı avuç avuçgövdeye atarlar. Kızartmadan bir parça alıp ısırırlar ve ikinci saftaki-lere uzatırlar. Onlar (ia çöple-nirler tâbiri gibi etlenirler. Kalanını arkaya sunarlar.
İşte bugün bağlı görünenle-çoğu değil — bazıları son saftakilerdir! Elle-i hopurdatılmış son kemiğin üstünde belki yalamıya yeter bir yağ bulaşığı bulurlar diye höygürüp durmaktadırlar.
İstifa edenleri de üçe ayırmalıdır. Birincisi Atatürk’ün ölümsüz ölümünden beş altı ay sonra durumun cıvıtıp nafileleştiğini görenlerin çekilmeleridir. İkincisi muhterem «Seyhan» meslekdaşımın dediği gibi «bugünkü gidişi beğenmiyen-ler» in çekilmeleridir. Üçüncii-sü de ıskattan, terekeden umudunu kesip yeni iktidara sokulmak yolunu arıyanlardır. Bunların adlarını, adreslerini söyliyebilirim amma, nezaketim bırakmaz. Sadece partimin dikkatini çekerim.
Şimdi «Seyhan» ın «köşe» muharriri ve «Köylü» imzalı tanımadığım dostum! Sana da şunu söyleyeyim: «Hayret ettik» deyip durma. Hayret edecek hiç bir gayri tabiilik yoktur. Yalnız ibret alınacak gerçekler çoktur.
Aka GÜNDÜZ
NÖBETÇİ ECZAHANELER Nümune, Yenişehir, Hayat
suniyo selâ bu akşam bir de işini ben yaptım. Güniin b de belki atelyede bile kalmıyacak... 1er söylüy
25 Aralık 1950 — Pazartesi
Rumî; 1366 — Aralık 12
Hicrî: 1370 — R. E
(1) Nevyoıkun katlı binalarına
(De
25/12/1950
Sayfa: 3
ZAFER
B. Milletler tekliflerini
Korede ateş kesilmesi için
DışPolitika
Komünist Çin reddetti
başladı
Güney Afrika
Hintlileri
Güney Afrika'da oturan ve Hintli oldukları için fark gözetici muameleden mustarip bulunan 300 bin kadar Hintli hakkında Hindistan hükümetinin müracaatı üzerine Birleşmiş - Milletler teşkilâtının geçenlerde müs-bet ve Hintliler lehinde bir karara vardığı hatırlardadır. Esasen Hint hükümeti, bilhassa istiklâle kavuştuktan sonra, mazlüm vatandaş kitlesinin larını ciddî surette soruşturmağa ve savunmağa başlamış ve çalışmalarında büyük ölçüde muvaffak da olmuştur.
Bugün elimize geçen tara ve fakat salâhiyetli bir yazı öğrendiğimize göre. Güney Afrika'da oturan Hintlilerin en büyük dertleri ırk farkı yüzünden kendilerine reva görülen muameledir. 1860 da esir olarak Afrika madenlerine götürülen bu Hintliler, bugün, hâlâ, bütün demokrasi, hürriyet ve kardeşlik zihniyetine rağmen, Amerika’nın bir çok bölgelerinde zencilerin gördükleri muamele ile karşıla maktadırlar. Nesiller boyum madenlerde ve şeker kahıışı ta lalarında çalıştırılan bu bedbaht Hintlilerin İngiliz Kraliyetine bağlı müstakil ve demokrat bir dominyon sıfat ve iddiasiyle ortaya çıkmış bulunan Güney Afrika’nın teşriî meclisinde bir tek mümessili bile yoktur. Lâkin şunu da ilâve etmek gerekir ki. Güney Afrikalı Hintlilerin hali, herhangi bir memlekette yaşı-yan zencilerin halinden de beterdir, zira onlar, sömürücü beyazların tazyiki ile memleketin esas unsuru olan zenciler arasında kalmışlardır.
Hint hükümetinin çare bulmak için bunca zamandır uğraştığı bu ağır du-um, iki ay evvel Güney Afrika hükümetinin tasarladığı bir kararla HintU ekalliyet için büsbütün fecî bir hal almıştır ki, yazının başında bahsettiğimiz Birleşmiş - Milletler hükmü de bu hususu takbih maksadiyle verilmiştir. Zira, İngilizlerle bir hayli mücadele ettikten sonra yine İngiliz Kralının bahşettiği mareşal unvanını rahatça kabul eden Smuts'ın memleketinde, renk ve ırk farkını kanunî mertebeye çıkaracak bir karar verilmek üzere idi. «Group Areas Act. adını taşıyan bu kanunun hükümlerince, beyaz ırktan olmıyanların, küçük adabı muaşeret kaideleri de dahil olmak üzere, beyazlarla hiç bir zaman hiç bir surette münasebette bulunamıyacakları; bundan başka, bugün bütün dünyaca çeşitli kanun isimleriyle kabul edilmiş haklara, meselâ mülkiyet ve miras hakkında dahi şa-yeste görülmeyecekleri derpiş o-lunmakta idi.
Birleşmiş - Milletler kararı insaniyetin bu alın karasını silmeğe çalışmıştır.
Okuduklarımızı vc anlamağa çalıştıklarımızı işbu suretle telhis ettikten sonra, hatıra bazı sualler geliyor:
Madem ki beyaz ırkın üstünlüğüne inanılmıştı, o halde, geçen ocak ayında koşa koşa gidip kızıla bürünmüş bir sarı ırk o-lan komünist Çin'i tanımakta ne mâna vardı? Malezya'da ne diye kurşun harcanıyor? Madem ki beyaz ırk bu kadar üstündü, gelip halletseydi ya şu Hindiçini dâvasını, Tibet dâvasını vesaire... O dâvalar zor. İşin kolay tarafına gidiliyor ve 300 bin kişilik çaresiz Hint kolonisine çullanılıyor.
İşin kolay tarafından tutmanın çok tehlikeli olduğunu geçen harbin uvertürü sayılan Mü-nich de dahil olmak üzere, bir çok delil ve emsali göstermiştir. Nitekim bugün de bahis konusu olan Güney Afrikalı Hintliler arasında şiddetli bir komünizm cereyanının uyanmış olduğu haber verilmektedir. O kadar ki, dördüncü enternasyonale mi, bağlanalım, yoksa Tito vârî milliyetçi bir esas mı tutturalım diye aralarında ihtilâf bile çıkmış.
Buyrun cenaze namazına.
Mücahit TOPALAK ■
Komite Kızıl Çinin cevabını incelemeğe
Âleme verir talkını
Hürriyete şal örtmeğe kal kışan meşhur profesör saikai aişet ile bir yazı yazmış ve on dört mayısa kadar gelişen demokrasinin, Adnan Menderes'in iş başına gelmesiyle durakladığını ileri sürmüş vc bir takını misaller vermiştir.
Bu misallerin en mühim vc makul olanı, kendisinin profesörlüğe tayini hakkındaki senato kararının hükümetçe iki aydan beri tasdik edilmeyişidir.
Sanki, bu kadar iş arasında, yapacak başka şey yokmuş gibi şıp diye bu işi halletmek ve kendilerini oraya tayin etmek lâzım imiş.
Bu kadar ufak vc tamamen şahsı alâkadar eden bir meseleden, koskoca bir takriri meydana getirmek hünerini gösteren Erim, zaman idarelerinde söyleye söyleye dilimizde tüy biten yolsuzlukları da sıraya dizmiş vc gûya bunların, şimdiki idare tarafından tatbik edildiğini iddia edecek kadar ileri gitmiştir.
Herkesi, kendisi gibi bilen profesör hazretlerine şu ka-darcığını söyleyelim ki, partili veya partisiz büyük halk kütlelerinin şikâyetlerine rağmen devlet idaresi başında, kendi kadar müfrit C.H.P. lilcr hâlâ iş görmekte vc hiç birisi ekmeklerinden edilmemektedir.
yıldırma politikasının görülmediğini, kim-takılmadığını, hiç bir vatandaşın normal üşkülât çıkarılmadığını anlatacak kadar açık bir de-
23 Kasım, gece cephede çıtyok!
Hikmet YAZICIOĞLU
Radyosu, (Basın -
Birleşmiş
getiriyorlar
fikri
Zonguldak Valisi Safaeddin Kar anakçı köprüyü açark
ıçmak mevzuuna gelince, lütfen, yalıuz C.H.P. ye ızeteyi dikkatle okumalarını ve ondan sonra elleri-i vicdanlarına koyarak kaleme sarılmalarını ve şahsî işleri tehdit mahiyetinde yazılar yazmamalarını tavsiye ede-
Milletler eşkilâimdaki Komünist Çin delegesi
General Wu
Bartın Kozcağız köprüsü açıldı
Bizimkiler abdestlerini aldılar, namazlarını kıldılar, Allaha son dualarını yapıyorlar
Bugün Kasımın Bütün Amerikalılar
yirmi üçü.. «Tenkivin

İmtiyaz Sahibi:
Güneş Matbaacılık T.A.O. adına Başmuharrir MÜMTAZ FAİK FENİK
Bu nüshada Yazı İşlerini Fiilen İdare Eden Fatin Fuad Basıldığı Yer: Güneş Matbaası — Ankara
dey» dedikleri bayramlarını yapıyorlar. İki gündür bütün Ko-reye havadan taze hindi taşınıyor.. Dostlarımız hem sıhhatte oldukları için Allaha teşekkür
edecekler, hem de sıcak sıcak
hindi yiyecekler... Yüzbinlerce Amerikalı, kendilerine misafir , olan bütün Birleşmiş Milletler orduları ile ayni şekilde hareket edecek.. Biz bu işi dün yaptık.. Korelilerle birlikte yarım
milyonu çok aşan bu orduya lü-
zumu kadar hindiyi Ameıikadan
uçakla getiren, en ön siperlere kadar götüren bu milletin nelere muktedir olduğunu bir düşü-

Dün Havacı Yüzbaşı Nüzhet-
le görüşüyorduk.. Meğerse çok
Londra _ _________ ________
Yayın) — Kore’de ateşin kesilmesi konusunda görüşmelere başlanması için Birleşmiş Mil-’etler tarafından yapılan teklifi komünist Çin hükümeti resmen reddetmiştir. Pekin radyosundan sonra bu red keyfiyetini bildiren resmî Çin cevabı, La-
ke Success’e gelmiş bulunmaktadır.
Resmî Çin cevabında ateş kesme teklifi reddedilmektedir. Üç kişilik Birleşmiş Milletler «Ateş Kesme Komitesi, kızıl Çin cevabını incelemeye başlamıştır.
Almanları
Akdeniz
yakın kardeşim Hidayetin alayından gelmiş.. Hidayetten, Zekiden, Enverden konuşurken ba-
şımızın üstünder
acaib ve alâ-
met gövdeli birtakım uçaklar
geçmeğe başladı. Bunlar cepheye ağır tank taşıyormuş, sebep de demiryollarının takati bu
tankları
taşımağa kâfi değil-Hava topraktan daha
munis geliyor bu adamlara...
27 ncı İngiliz Tugayını tanı-
yorsunuz
zannediyorum.

şu Amerikalıların Çayn, sizin
Çin, benim de Çiyan dediğim ordularla tam sol cenahımızda
inatla döğüşen Tugay... İşte bu tugaya bugün bir kardeşi daha katıldı... Bunlar motörlü ve
Silâhlanmaya muhalefet eden Alman Sosyalist liderini Mac Cloy kabul etti
Londra Radyosu, (Basın -Yayın) — Almanya’daki Amerikan yüksek komiseri Mac Cloy dün, Federal Almanya Sosyal Demokrat Parti lideri Dr. Kurt Schumacher ile görüşmüştür. Muhabirlerin bildirdiğine göre, bu görüşmede, geçen lerde Brükselde verilen kararlar ışığında, Sosyal - Demokrat Partinin, Batı Almanyanın silâhlanmasına karşı takındığı tavır bahis mevzuu edilmiştir.
Bilindiği gibi Schumacher bu mesele ile ilgili olarak genel seçimlere gidilmesini iste^ mşi ve Almanya’nın batı savunmasına herhangi bir şekilde iştirakinden önce tam bir e şitlik tanımasını şart koşmuştu.
Rusyayı abluka fikri
Vaşington, 24 (a.a.) (Afp) — Ayan meclisinde azınlık partisinin nüfuzlu üyesi Cumhuriyetçi Kenneth Wherry dün, Bir leşik Amerikanın, kara kuvvetlerinin Sovyetleri Avrupada durdurabileceği yolundaki boş ümitten vazgeçip Rusyayı kudretli hava kuvvetleri ile abluka altına almasını telkin etmiştir.
Eski başkan Hoover'in son beyanatına tercüman olan Wherry, Birleşik Amerikanın iç müdafaasının göze görünür şekilde kifayetsiz olduğunu iddia ederek şunları söylemiştir:
Akıl ve mantık kuvvetlerimi-(i mahdut tutmayı, başka yerlerde, Rusya ile peyklerinin u-zak hudutları boyunca, dayanıksız bir hat üzerinde zayıf-latmamayı zaruri kılmaktadır.
Hindiçiniye Amerikan yardımı
Londra Radyosu, (Basın -Yayın) — Hindiçini'ye yapılacak Amerikan askeri yardımına dair sözleşme dün Saygon-da imzalanmıştır.
İmza töreninden sonra bir söylev veren Amerikan Büyükelçisi Amerika'nın Kore’deki ki teahhütlerinin, Hindiçini devletlerine yapılacak askeri yardım üzerinde menfî bir tesir yaratmıyacağını bildirmiş-,tir. • '» * . 1
İtalyan meclisinde mesele Hıristiyan partisi tarafından ortaya atıldı
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Italyan mümessiller mec lisi dış siyaset hakkında iki gün süren müzakerelerden sonra 136 ya karşı 263 oyla hükümete güvenini beyan etmiştir.
İtalya’nın batı müdafaasına iştiraki hakkında izahat veren Dışişleri Bakam Kont Sforza, At lantik Paktına temasla, Türkiye ve Yunanistan'ın komünist tecavüzüne karşı yardım etmek üzere Atlantik Paktına alınmamış bulunmalarına teessüf ettiğini söylemiştir.
Hıristiyan Demokrat, saylavlardan biri, Atlantik Paktı memleketlerini kuvvetlendirmek için İtalya, Ispanya, Türkiye ve Yu-nanistanın iştirakiyle bir Akdeniz bloku teşkilini teklif etmiştir.
D. P. Amasya Bölge Müfettişi
Maraş D.P. müfettişi Sivas Milletvekili Ercüment Damalı kendi isteği üzerine Amasya Parti Müfettişliğine nakledil-
Ölçü âletlerinin muayenesi
Ölçü ve tartı âletlerinin 1951 yıllık yoklamalarına 1 ocak 951 j günü başlanacak ve 31 ocak ı akşamına kadar devam edecek-1 tir.
Serbest Fıkra
Bartın, (Hususî)-— Kozcağızda vilâyet ve mahallî halkın yardımı ile yapılmış olan köprü bugün valimiz Safaeddin Karanak-çı tarafından hizmete açılmıştır.
Otobüslerle Bartın'dan hareket eden vali ve külliyetli miktardaki Baıtınlılar nahiye methalinde yüzlerce halk ve okul talebesi tarafından karşılanmıştır.
Vilâyet bütçesinden ancak 12 bin liralık yardım ile yapılan köprü 180 metre uzunluğundadır. Bu köprünün yapılışında Orman İşletmesi ile bilhassa halkın büyük himmeti ve yardımı ol-
Bu münasebetle bir hitabede bulunan vali, halkın ve hükümetin işbirliği ile yapılamıyacak
iş, bertaraf edilmiyecek müşkülât olmadığını belirtmiş ve bilhassa köprünün yapılmasında esaslı bir âmil olan Kozcağız nahiyesi halkının emeğini öv-
Öğretmenler Birliği kongresi
Zonguldak, (Hususî) — Şehrimiz Öğretmenler Birliği yıllık kongresini yapmış, eski idare heyeti ibra olunarak yenisi seçilmiştir.
Yapılan gizli seçim sonunda Millî Eğitim Müdürü Ragıp Kural başkanlığa, Teknik Okul öğretmenlerinden Nejat Muhsin-oğlu da genel sekreterliğe seçilmişlerdir.
zırhlı karışık birlikler... Fakat silâhlarına, top çekerlerine, zırhlı piyadesine bayıldım doğrusu... Ben doğru düşünüyor-müşum meğerse.. İkinci dünya harbi biteli hakikaten dört yüz sene olmuş., vc ikinci dünya har binin lıaıp, muharebe, taktik, teknik, düşünce, usul vesairesi bugün hatırlanmıyor bile... Hattâ ikinci dünya harbini yapanlar hafızalarını kaybetmiş gibi • Hatırlamıyorum sör..» deyip bahsi değiştiriyor. Tarih bile şaşırmış vaziyette.. Hâdiselere nasıl yetişeceğini düşünüyor.. Artık bunun başka tarafı kaldı mı bilmem...
yette... Bu surene hemen her
Toptancı halindeki dükkânlar
Eski toptancı halindeki dükkânların yanmasından sonra yeniden inşa edilen 20 dükkânın beton zemin inşası, çeşme, kanalizasyon işlerinin yaptırılması için belediyece hazırlıklara başlanmıştır.
Toptancı halinde yapılacak inşaat 15 bin liraya ihale edilecektir.
Liberasyon listesinde yapılacak tadilât
Liberasyon listesinde yapılacak değişikliklerde, Sanayi Birliğinin görüşlerini belirtmek ü-zere seçilen, 25 sanayiciden mü teşekkil bir heyet dün akşam İstanbuldan şehrimize gelmiştir.
Bu mektubu size gece yazıyorum. Saat 23. Tarih 23 Kasım. En çok yedi saat sonra yerye-1-inden oynıyacak.. Cephe boyunda çıt yok. Bizimkiler abdestlerini aldılar, namazlarını kıldılar, Allaha son dualarını yapıyorlar... Parlak bir mehtap altında kıbleye dönmüş dua eden bu Türk ve Müslüman çocuklarını görmenizi isterdim. Allahıma, dinime, şimdi daha çok ina-
nıyorum :
Hak Taâlâ azamet
âleminin
padişah i
Gazinolara - Lokantalara

15 kiloluk Standard sandıklarda yurdun en nefis, en iri elması, masalarınızı elbette ki tezyin eder. Fiyatlar ucuzdur. Başka kimsede bulamazsınız. Ancak toptancı Hal 29 numarada Cemil Dağlaroğlu. Telefon: 13587
At binicisini
İsmet Paşa, Çankaya’da fizik vc kimya lâboratuvarları kurmuş diye, gazeteler vc milletvekilleri etmediklerini bırakmadılar. Halbuki bir devlet başkanına fizik lâzım değil mi? Kimya lâzım değil mi? Ya fizikle kimyaya değil de meselâ hokkabaz âletlerine merak salsaydı, bunlar sonradan ne işe yarardı?
Ya kapalı manej sahası diyeceksiniz!... Hem yapılan bütün araştırmalara rağmen, parasının. hangi bütçenin hangi faslından ödendiği de nnlaşı-
| Sarıçizmeli |
lamamış. Herhalde örtülü ödenekten olacak! Hani maneje de örtülü ödenek yakışır!
Bir bakıma, garip kuşun yuvasını Allah yapar. Kapalı manej yerinde dört dönen atlar, garip kuş mudur demeyin! A-tın kuş olduğunu kısası enbiya yazar; Burak atına binip mih-raca uçnn peygamberler yok değildir.
Fakat kapalı manej yerinin
tanır
danıı biraz harabiye uğramış! Bir rivayete göre, tamir için 40 bin Hra kadar bir paraya ihtiyaç varmış. Damın tamiri bu kadar olursa, artık kendisi örtülü ödeneğe neye mal olmuştur!
Fakat üzülmeyin muhterem okuyucularım; at binenin, kılıç kuşananındır amma, ne yapalım ki şimdi at var, meydan
Dilimizde eski bir darbımesel vardır:
At koşar, ikbal geçer!
Ve:
Atı alan Üsküdar'ı geçti!...
Lâ mekândır devletinin tahtıgâhi;
Hastır zat-1 İlâhiye mülk-ü ezeli Bi hudut onda olan kevkcbci İcm yezcli.
Evet, onda hakikaten hudutsuz ve leın yezeli bir kevkep bol luğu var... Yıldızlar cünbüş ediyor elinde., ve biz de içindeyiz şimdi bu hudutsuzluğun.. Dağlar, taşlar, ormanlar, kuşlar ve kurtlar hep susmuş, hattâ dereler, ırmaklar bile bugün daha sessiz akıyor. Birleşen milletlerin önünde tabiat da secde ediyor.. ve yarını, 24 Kasımı selâmlamağa hazırlanıyor... o 24 Kasım ki Mağrıptan, Maşrıktan, Kuzeyden Güneyen kopup gelen insanlık âşıklarının kan kardeşt olacakları gün... Allah diyenlerin Allahsızlara çarpacakları gün.
Ötedenberi cephede bulunan bir Amerikan bölüğünü siperlerinin hemen gerisinde hindilerini yerken gördüm... Yemekten sonra sıcak kahvelerini içtiler.. Bir ara toplanıp üstlerini, başlarını mümkün mertebe düzelttiler ve biraz uzaktaki tepeciğe gittiler. Komutanları beni de çağırdı... Gittikleri tepecikte soluk kavak dallarından yapılmış ,7 kadar haç vardı. Bunlar
ANKARA RADYOSU PAZARTESİ — 25/12/1950
7.28 — Açılış ve Program. 7.30 — S Ayarı. 7.31 — Harry Horlick Orkestrası Çalıyor (Pl.) 7.45 — Haberler vo Hava Raporu. 8.00 — Ha. rif Müzik (Pl.) 8.25 — Günün Programı. 8.30 — Çeşitli Melodiler (Pl.) 9.00 — Kapanış.
12.15 — 13.15 — Asker Saati:
(16 M. 83 . Kc/a T.A.V. KıaaHPH (16 M. 83 - 11810 Kc/s T.A.V. Kısa Dalya Postasiylc Borabcr Yayın). 12.15 — Memleketten Selâm. 12.30
— Bir Silâh Arkadaşınız Konuşuyor. 12.40 — Posta Kutusu. 12.45 — Saz Eserleri. 13.00 — Haberler. 13.15 — Havai Müzikleri (Pl.) 13.30 — öğle Gazetesi. 13.45 — Hafif Şarkılar (Pl.) 14.00 — Hava Raporu, Akşam Programı vo Kapanış.
17.58 — Açılış vo Program. 18.00
— S. Ayarı. 18.00 — Dans Parçaları (Pl.) 18.30 — Konuşma: Kitap Saati. 18.45 — Sinema Orguyla Me. lodller (Pl.) 19.00 — S. Ayarı ve Haberler. 19.15 — Tarihten Bir Yap, rak. 19.20 — Şarkılar. 10.45 — Tarih! Türk Müziği. 20.15 — Radyo Gazetesi. 20.30 — Radyo Senfoni Or. kcstrası. 21.15 — Konuşma: Radyo Haftası (Mümtaz Faik Fenik). 21.30
— Şarkılar. 22.00 — Konuşma. 22.15
— Dans Müziği (Pl ) 22.45 — S. Ayarı vo Haberler. 23.00 — Program vc Kapanış.
İSTANBUL RADYOSU PAZARTESİ — 25/12/1950
12.57 - Açılış ve Programlar. 13.00 — Haberler. 13.15 — Hafif öftle Müziği (Pl ) 13.45 — Şarkılar. 14.20 — Dans Müziği (Pl.l 14.45 — Programlar vc Şarkılar (Pl.) 15.00
— Kapanış.
17.57 — Açılış ve Programlar. 18.00 — Caz Müziği (Pl ) 18.20 —
19.00 — Haberler. 19.15 - Kısa Şe-
Soldan sağa:
1 — Yedi kısa boylular, yaş. 2 — Bir İsim, bir hikayecimiz. 3 - Salı. sİ. büyüklük 4 — Seciye, namzet ras, 5 — İşte, bir harfin okunuşu, bir ba. yan İsmi, kısa zaman 6—Tersi;şlkâr bayramdan bir gün evveli torsl: işarete atlanma. 7 — Bir sayı, İs-tanbulda bir semt, bir ay. 8 — Bir ölçü birimi. 9 — Geçmişteki, torsl: heder etme. 10 — Bir meclis, kız oğlan kız. içki.
1 — Gelecek’gilm sız. 2 — Bir u-■zuv, rivayet eden. 3 — İpek, tahar. rl. 4 — Kısa zaman. 5 — Aftu. 6 — İz. 7 — Uzağı göstermo, tersi: su. edat. 8 — İdareye alt. ilâve. 9 — Yüksek, edat. 10 — Zengin olmayan aptal (İki kcllmo). 11 — Tersi; o-yun âleti, yürürlükte olan. 12 — Murabba, tersi: duvarcı âleti. 13 — Çehre, başına T gelirse öğrenci o-lıır. 11 — İsimler, bir hitap. 15 — 1-aı lak. ■ nl.-ıını. kanlı
hir Haberleri. 19.20 — Gcnçcr vç tekrarlanmaktadır,
Aı kodoşlarından Dans Müziği. 19.50 — Akşam Konseri (Pl.) 20.15 —
Radyo Gazetesi. 20.30 — Şarkılar, durııc Bucterly Operasından Müzik (Pl.) — 21.30 — Spor Has-blhallerl. 21.45 — Misafir Fasıl Heyetleri Saati. 22.10 — San Solola. rı. 22.30 — Sevilmiş Keman Soloları (Pl.) 22.45 — Haberler. 23.00 —
Programlar vc Dans Müziği (Pl.) 23.30 — Kapanış.

AMERİKA'NIN SESİ RADYOSUNUN NEŞRİYATI Amerika'nın Sesi radyosu yayın, ları her akşam Türkiye saatllo 19.15 İle 19.45 arasında Amcrlkada 19. 16 vc 13 metro üzerinden. Avru-pa'da 2.80. 19.70. 19.67 vo 16.99 metre üzerinden yapılmaktadır. Aynı programlar ayrıca her akşam Tür. klyo saati llo 20 den 20.30 a kadar orta dalga 379 metre üzerinden do
Sayfa: 4
ZAFER
25/12/1950
Başmakaleden devam:
Padişah çok bitkin bir halde idi. Neye karar vereceğini bilemiyordu
piye gürledi. Fakat derhal müthiş bir küfür yağmuru ile karşılandı. Bir anda hançerler havaya kalktı. Murad zaten her şeyi göze almıştı.
(Yaklaşanı kuduz bir köpek gibi gebertirim!) diye haykırdı. Faka^ yine bu sırada dinç bir ihtiyar kalabalığı yardı, Muradın kolundan yakalayarak çekti. Ortalık karıştı.
(Vur!.. Haini öldür!.)
Sesleri arasında Salih Ağa, Muradı sahili selâmete ulaştırdı. Ve kulağına:
(Deli!..) diye bağırdı. (Bu bir alay lıaşerata karşı tek başına ne yapabilecektin!.. Bilmez misin ki vakitsiz öten horozun başını keserler.. Hele ağır ol..)
Murad kendini kaybetmiş vaziyetinde idi. Belki Salih Ağanın sözlerini duymuyordu bile.. Salih Ağa bunun farkına vardı:
— Senin bir derdin, bir düşüncen var Murad:
— Var ağa.. Var tabiî.
— Nedir?
— Bu bir alay eşkiya ya saraya hücum ederse?
— Hiç şüphe etme.. Sarayın bu miskinliği karşısında haklarıdır.
— O halde?.. Ya benim yeşil entarili kız ne olacak?
O vakit Salih Ağa acıyarak Muradın yüzüne baktı:
— Hakkın var. Allahın dediği olur.
— Ben, iki elim bom boş o-nun da bu eşkiya eline düştüğünü mü göreceğim. Çünkü Patrona da onu tanıyor.
— Şimdi Patrona böyle şeyleri düşünmez.
— Ağa.. Ben en fena şeyleri düşünüyorum. Onu kurtarmalıyım’ Onu saraydan kaçır-
— O halde Safiye Kalfayı hemen bulmalıyız. Sana hak veriyorum. Onu saraydan kaçırabilirsek..
îki dost alelacele kalabalığı yararak kayboldular.
galiba., diye sordu.
Padişah çok-bitkin bir halde idi. Neye karar vereceğini bilemiyordu.
Sadrazam İbrahim Paşa ise, tehlikenin gittikçe yaklaştığını, ve en büyük tehlikeye kendisinin maruz olduğunu bili-
(Tez Sancak-ı Şerifi çıkarınız. Mukadder ne ise c Sancak Orta kapı önüı
kilsin.. Bilcümle müslümanlar Sancak altına dâvet edilsin.. Ola ki davetimize icabet ederler.)
Bu mukaddes sancak, gözyaşları, tekbir ve tehlillerle ve derin bir matem içinde çıkarıldı. Sancağın arkasında sıralanan saray erkânı başları önlerinde, bir dakika sonraki fecî sahneleri tahmin ederek ağır ağır yürüyorlardı.
Sultan Ahmet Meydanında Patronanın etrafında kaynaşan haşarat artık bir şeyler yapmak istiyordu. Patrona kanlı gözleriyle etrafını büyük bir dikkatle gözden geçiriyordu. Bu sırada kalabalığı yararak bir adam Patrona’nın yanma geldi ve onun kulağına birşey-ler söyledi. Patrona birdenbire çılğına döndü.
— Ali ağa!.. Ali Beşe!. Tez, vakit geldi. Yanma altı yüz kişi al!..
Kahveci Ali Patronaya yaklaştı.
— Söyle Halil.. Yine ne var?
— Ol millet ve memleket haini vezir, Orta kapı önüne Sancak-ı Şerifi çıkarmış, bir alay gafilleri sancak altına toplamağa gayret edermiş. Tez ol güruhu dağıt..
Kahveci Ali, derhal altı yüz kadar gözü kararmış eşkiyanuı önüne düştü. Nâralar, küfürler, sallanan palalar..
Kahveci Ali, Olta kapı önüne bir fırtına gibi geldi. San-cak-ı Şerif altına oldukça büyük bir kalabalık toplanmıştı. Eğer hücum edilirse ne şekilde neticeleneceği bilinemezdi. Kurnaz Kahveci Ali bu kalabalığa bir nutuk iradetti:
(Din kardeşlerim!.. Hepinizin Sancak-ı Şerife olan hürmetinizi bilirim. Biz de o mukaddes sancağa hürmet ederiz. Ama gün o gün değildir.
Bizim Padişahımızdan şikâye- ’ ni Abdi!.. Bu hizmeti senden beklerim.
Abdi, yer öperek süratle Sa-raybuınuna gitti. Yanında bir miktar saraylı bostancı vardı. Oradan kayıklara binerek leventleri toplamağa gidecekti. Fakat bu hareketi, Patrona duymuştu. Abdi’yi tanırdı. Eğer leventleri toplarsa iş müşkül olabilirdi. Derhal, en muntazam ve cesur eşkiyaları topladı. Saıayburnuna bizzat kendisi gitti. Ve, hiç beklemeden Abdi Paşanın üzerine hücum etti. Mücadele çetin ve kanlı oldu. Müthiş bir silâhşor olan Abdi Paşa âsilere çılgınca hücum ediyordu. Bilhassa onun yanında bulunan Murad, doğrudan doğruya Patronaya hücum etmekte idi. Patrona, bu müthiş silâhşörün, Muradın hücumlarından ürktü. Böyle giderse yanındakilerin dağılması ihtimali vardı. Murad, durmadan haykırıyordu:
— Bre din ve devlet haini.. Er isen neden karşıma çıkmûz sın? Neden köpeklerini saldırırsın? Padişahın ekmeği sana haram olsun..
Patrona tehlikeyi anladı. Vakit geçirmek tehlikeli idi. Doğrudan doğruya Abdi Paşanın üzerine yürüdü. Büyük bir soğukkanlılıkla ona hitabetti:
— Abdi!. Zalimleri himaye için bu çapkınları, hele şu çılgını nereden buldun? îşte hayatın elimde.. Fakat ben levent iken, benim hayatımı kurtarmıştın. Bu iyiliğini unutmıyo-rum. Emin ol Kaptan Paşalık yine sende kalacaktır. Fakat gel, bizimle beraber ol, memleketine hizmet et (1)..
Bu nutuk tesirini gösterdi. Abdi Paşa kılıcını indirdi. Başını önüne eğerek bir müddet düşündü. Sonra âsileri bir süzdü. Yanındaki leventlere baktı. Paşanın bu teklifi kabul ettiği anlaşılıyordu. Fakat Murad, bu sahneye tahammül edemedi:
(Yazıklar olsun Paşa.. Bir tellâk bozmasına inanıp nan-ü nimetini yediğin padişahına hiyanet ettin ha..)
Bu müthiş hakaret hem Abdi Paşayı, hem Patrona Halili çileden çıkarmıştı. Dellâklığı yüzüne bir şamar gibi inen Patrona kılıcını çekti:
timiz yoktur. İllâ vezirden müştekiyiz. Askerlerimizi düş inanlara teslim eden, îstaıı-bulda Lâle ve Çırağan sefala-riyle uğraşıp devlet işlerini yüzüstü bırakan vezirden müş tekiyiz. Şimdi ol hain Sancak-ı Şerifin kutsiyetinden istifade ederek kardeş kanı dökmek ister. Gelin, bizimle bile ölün.. Ve illâ, dökülecek kanın vebali boynunuza olur....)
Ne gariptir ki, bu basit adamın söylediği sözler, Sancak altında toplananları birdenbire şaşırttı ve kısa bir zamanda hepsi Kahveci Ali'nin tarafına geçiverdiler.
Âsiler, saray kapıları önünde idi. Buna mukabil saraydan hâlâ bir hareket görülmiyor-du. Bab-ı hümâyûn önünde, sokaklarda binlerce halk deli gibi başı açık, çırıl çıplak ko- ■ şuşuyoı-, fakat nereye gittiğini bilmiyordu. Sanki bir fırtına kopacakmış gibi.. Görünmez bir felâketten kaçıyormuş gibi..
Kapılar, pencereler sımsıkı kapanıyor, kafes arkalarından ürkek, mütecessis gözler sokakları seyrediyordu.
Âsilere gelince, onlar birbirini iterek, kakarak, kılıç, hançer, pala şakırtıları arasında, kabına sığamıyan bir sel halinde Bab-ı Hümâyûn önüne akıyordu.
Kudurmuş bir sel.. Kanlı gözler artık bir şey görmüyor..
Sarayın ' yüksek mazgallı simsiyah duvarları, haşmetli ve paslı kapıları, basık kubbeli binaları, kaleleri korkunç bir sükûna bürünmüştü. Saramda ses ve seda yoktu. Âdeta hayat eseri yoktu. Yalnız, kuvvetli bir rüzgâr Sancak-ı Şerifi dalgalandırıyor, uzun, matemli servileri sağa sola yatırıyordu.
Bu sırada, sarayın iç tarafında korku gittikçe tecessüm ediyor, âdeta bütün çehreler taş kesilmiş bir korkuyu ifade ediyordu.
İbrahim Paşanın matemli, heyecanlı sesi duyuldu:
— Abdi!.. Seni Kaptan Paşalığa tayin eyledim. Sen, muhakkak ki saray erkânının en cesuru ve velinimetine en bağlı olanısın.. Yanma levendlerden lüzumu kadar alarak şu menhus âsileri dağıt.. Göreyim se-
Itaiyadan gelen dost bir ses...
lerdik. Oradaki resmî ağızlardan bu şekilde bir talep ileri sürülmesini ümit ederdik. Ve hâlâ da bu husustaki temennilerimizden uzaklaşmış değiliz; çünkü Akdeniz’in ve Türkiye'nin müdafaa-siyle beraber, müşterek barışın korunmasına bağlı olan devletlerin nihayet bu hakikati idrâk e-deceklerino inanıyoruz.
Şurasını bir defa daha tebarüz ettirelim ki, Türk milleti, bir tecavüz olursa, kendi topraklarını ve kendi hürriyet ve istiklâlini daima ve her zaman olduğu gibi kudretle ve azimle müdafaaya muktedirdir ve çalışacaktır. 4500 kahramanımızın Kore’de yarattığı harikalar, Türklerin nasıl cengâver bir millet olduğunu, nasıl çarpıştıklarını dost ve düşmana isbııt etmiştir. Türk süngüsünün ne mucizeler yarattığı Kore’de açıkça görülmüştür. Ancak müşterek emniyet sistemine ve dünya barışının yerleşip insanların huzur ve sükûn içinde yaşamaları prensibine bu kadar ehemmiyet veren Türk umumî efkârına da birtakım ahdî anlaşmaların destek olması gerçekten lüzumludur.
Bu hususta diğer dostlarımızın Kont Sforzn kadar sarih konuşmasını ve ahdî bir şekilde bizo bağlanmasını istemek de tek kelime ile hakkımızdır.
Mümtaz Faik FENİK
(1) Suphi Tarihi. Cilt: 1, Sayfa: 8.
(Devam edecek)
Rusyaya fırsat
(Baş tarafı 1 incide) lerin Sovyetlerle görüşmek için yeni bir teşebbüs yapmasını bek
Avrupalılarla Amerikalılar ha. li hazırda mevcut vaziyeti ve Sovyet Rusya ile yeni bir konferans ihtimalini bambaşka bir cepheden müt^lea etmektedirler. Avrupalıların kanaatince, harple sulh arasında bir tercih yapmak imkânı el an mevcuttur. Avrupa devleteri, Sovyet Rusya ile yeniden görüşmenin barışa gidecek yolu bulmağa yardım edeceğine inanmaktadırlar.
Halbuki Amerikalılar, Sovyetlerle yapılacak yen bir görüşmenin müsbet neticeler tevlid edeceği hususunda pek ümitli değillerdir. Bundan başka Amerikalılar, büyük ve modern bir orduya sahip olmadıkları takdirde Sovyet Rusya ile imzalanacak her hangi bir anlaşmanın pek büyük bir mâna ifade efmiyece-ği kanaatindedirler. Amerikalıların fikrince, harp kaçınılmaz olmamakla beraber, harbi önleme, nin yegâne çaresi, Sovyetlerin hücum edemiyecekleri kuvvetli olmaktır.
Avrupalılar, Almanların Atlanı tik ordusuna dahil olması şeklinde bazı silâhsızlanma plânlarının derhal tatbik edilmemesine taraftardırlar. Amerikalılara gelince, beklemenin hiç mânası
Fakat her halde, Almanyanın silâhlanması fiilen başlayıncaya kadar aylar geçecektir. Atlantik ordusu tam mânasile ihdas edilinceye kadar da aylar geçecektir.

Truman’ın mesajı
(Baş tarafi 1 incide) mennilerini gündermek istiyorum. Bu Noel yortusu, aile efradımız ve dostlarımızla eğleneceğimiz bir gün olmağa mün hasır kalmayıp din, ırk ve milliyet farkı gözetmeksizin, bizimle birlikte hürriyet ve barış ümidini besleyen bütün insanları düşünüyor ve onlar i-çin dua ediyoruz. Anlayış ve azimle hareket edersek bu gayelere adıpı adım yaklaşacağımıza kani bulunuyorum. Hepinize tekrar tebriklerimi ve en iyi temennilerimi gönderiyo-
Trumanın ikinci hitabesi
Vaşington, 24 (a.a.) (United
Press) — Başkan Truman bu gece Türkiye saatiyle 00.15 te Noel ağacını aydınlattığı sırada aşağıdaki hitabeyi irad et-
«Bütün memlekette vd dünyanın muhtelif bölgelerinde ka din, erkek ve çocuklar, îsanın doğuşunu kutlamağa hazırlanıyorlar. Bugüne kadar hayatımız boyunca aslâ bu derece ve-hamet taşıyan bir Npel geçirmiş değiliz. Bu sözleri sarfeder-ken ziyafetleri ve hediyeleri düşünmüyorum. İsanın doğumu anında olduğu gibi ümit ve sevginin sükûnetle tesid edilmesinden bahsetmek istiyorum
Barışsever bütün dünya milletleri bugün endişe ve korku duymakta ve kendilerini yalnız hissetmektedirler.
îsanın doğumunda parıldayan ve takriben 20 asırdanberi insanlara kuvvet, huzur ve sükûnet kaynağı olan ışığı bir çoklarımız unutmuş bulunuyoruz. Bu Noel gününde Allaha olan imanımızı tazelemeliyiz. Şimdi Allahın insanlara yaklaştığı anı tesid ediyoruz. Bizim
de Allaha teveccüh etmemiz lâzımdık1.
Çoğumuz, Noel yortusunu o-cak başında tesid edecek kadar talihlidir. Fakat bugün evlerinden ve sevdiklerinden uzak o-lan pek çok insan vardır. Binlerce evlâdımız Korede, soğuk ve korkunç harp meydanlarında çarpışmaktadır. Fakat evde veya harpte, nerede olursak o-lalım Allahın sevgi ve kudreti bize daima erişebilir. Hepimiz dua edebiliriz ve hepimiz dua etmeliyiz. Allahın iradesi yerine getirilmelidir. Allaha sığınanların elde ettikleri cesaret, basiret ve kalb huzurunu yine Allahtan istemeliyiz. Doğruluk ve adaletin neticesi olan barış için dua etmeliyiz. Esasen bütün memleket çoktanberi top-yekûn dua etmektedir. 1950 yılının son pazarında, imanın tazelenmesi için hususî dinî âyin ler yapılacaktır. Bu müşterek dâva uğrunda hepinizi harekete geçmeğe, vicdanî inancınız ne olursa olsun hepinizi bu yola girmeğe davet ediyorum.
Komünizmin istibdadına karşı girişilen bu mücadelede hepimiz birleşmiş bulunuyoruz. Komünizm Allahsızdır.
Halbuki demokrasi, muhtelif inançların birleşmesinden husule gelmiş, bir küldür, yani, kendine,, komşusuna ve Allahına inanmaktır.
Demokrasinin en kudretli silâhı tüfek, tank, veya bomba değildir. Allahın himayesi altında insanların kardeşlik duygularına ve insanlık şerefine olan inancıdır.
Bu Noel gününde bu inancı yaşatabilecek basiret, mahviyet Ve cesaretin bizlere bahsedilmesi için Allaha dua ederim.
Bugünkü durum, 1947 Kasım a-yında mevcut vaziyeti hatırlatmaktadır.
O tarihte Londrada toplanan dört dışişleri bakam Almanya meselesinde bir anlaşmaya varmağa teşebbüs etmişlerdi. Daha önce toplanan Moskova konferansı tamamen akamete uğramış bulunuyordu. O tarihlerde Marshall plânı yürürlüğe girmişti ve batılı devletler, ayn biı Batı Almanya devletinin kurulmasını prensip itibariyle kabul etmiş bulunuyorlardı.
Kasım 1947 de Londrada Sovyetlerle anlaşmak kabil olsaydı, Batı Almanya devleti ihdasının geri bırakılması ihtimali vardı. Fakat Sovyetlerle bir anlaşma ze mini bulunamamış ve Batı Almanya cumhuriyeti kurulmuştur.
Bugün 12 Atlantik Paktı devleti, Almanyanm tekrar silâhlanması ve Atlantik Paktına dahil olması hususunda prensip itibariyle hemfikirdir. Şayet bir mucize kabilinden bu yeni konferansta Rusya batıklarla anlaşma ya yanaşırsa Atlantik ordusunun ihdası hususundaki plânlar ka-raşacak ve Almanyanın silâhlan, masına karşı Avrupa devleteri-nin muhalefeti muhakkak ki artacaktır.
Almanyanın tekrar silâhlanması mevzuunda büyük bir işleksizlik gösteren Fransa, Sovyet Rusya ile yapılacak yeni bir konferans hususunda pek ümitlidir.
Kayaş kongresi
(Başı 1 inci sayfada) nıettin Sencer seçilmişlerdir. ■Okunan yıllık raporun malî ve idari kısımları üzerinde bir çok delegeler söz alarak, fikirlerini ve tenkitlerini belirtmişlerdir. Bundan sonru, idare kurulunun yıllık mesaisi tasvip edilerek kabul olunmuş ve eski idare kurulunun ibrasına karar verilmiştir.
Dilekler faslında söz alan hatipler, partinin yüksek menfaatini alâkalandıran mevzularda fikirlerini belirtmişler ve bazı vekâletlerle fabrikalarda henüz yeni zihniyete intibak edemiyen idare âmirlerinden bahsetmişlerdir. Bir delege de, milletvekillerine verilen ödeneklerin fazlalığından bahsetmiş, milletvekillerini, devletin bu sıkışık durumunda vazifeye dâvet etmiştir.
Ekseri delegelerin istekleri de, su, yol, öğretmen, telefon, sağlık memuru ve doktor eksikliği üzerinde toplanmış bulunuyordu. Bir delege, emeklilerin tekrar memuriyete alınmalarını ten kit etmiştir.
Kayaş bucağına bağlı .köylü delegelerin bir şikâyeti de, Ankara pazarlarına aitti. Köylülere, pazarlarda, şehirli esnaf gibi münasip yerler verilmediği, kıyıda köşede mallarını satmağa mecbur kaldıkları acı acı belirtilmiş bulunuyordu.
îşçi delegelere gelince; bunların şikâyetleri ve dilekleri, asgarî ücret talimatnamesinin ve ücretli hafta ve bayram tatili kanununun bir an evvel çıkarılması üzerinde toplanmakta idi. Kayaş bucağında ekseriyeti teşkil eden işçi delegeler de fabrikalarda görülen bazı israflardan da şikâyetçi idiler.
Kongrenin en şayanı dikkat siması, Üreyil köyünden Halil ağaydı. 72 yaşında olduğunu söyliyen bu yaşlı ve muhterem delege, köylülerin bir çok isteklerini mânâsız buluyor, köy kalkınması için her şeyin devletten beklenilmesinin doğru olmadığını söylüyordu. Halil Eylev, bilhassa şu sözleriyle delegeleri insafa dâvet ediyordu:
— 40 bin köyün camiini, mektebini devlet nasıl yapsın? Bu beş yaşındaki çocuğun parasız babasından boyuna hediye istemesine benzer! 30 haneli bir köy bile, cami isterse, devlet bunun altından nasıl kalkar? Köyümüzü biz kendimiz kalkındıımalı-yız!
Bu yaşlı delegenin sözleri, kongrede» bulunanların alkış ve yaşa baba, sözleriyle karşılanmış, neşeli bir hava esmesine sebep olmuştu.
Bundan sonra, kongrede bulunan Ankara Milletvekili Mümtaz Faik Fenik, Î1 üyesi avukat Bekir Turna, İl Genel Meclisi üyesi Haşan Özçelik birer konuşma yaparak memleket meseleleri ü-zerinde izahat vermişler V3 u-zun uzun alkışlanmışlardır.
Kongre gündemine göre, sıra seçimlere gelmiş bulunuyordu. Tasnif neticesine göre 7 kişilik İtibarî Kayaş bucağı idare kuru lu aşağıdaki üyelerden teşekkül etmekteydi: Süleyman Selâm, Sadık Seymen, Edip Erten, Adil Kıvanç, Mustafa Yamancı-, Ali Alkan, Haşan Uçar.
Yedekler: Satılmış Özer, Feyzi Er, Mustafa Enis, Ömer Uçar, Gazi Özkara, Muammer Yıldız, Salih Turna.
Bir üst kongreye seçilen delegeler: Süleyman Selâm, Sadık Seymen, Mustafa Can, Edip Erten, Ali Alkan, Haşan Uçar, Muammer Yıldız..
Seçimlerden sonra saat gece yarısını geçmiş bulunuyordu. Kongrede bulunanlar, bu güzel toplantının verdiği heyecan içinde civardaki köylerine gitmek ü-zere dağıldılar.
Ordu Takımı G. Sarayla dün 2-2 berabere kaldı
Beşiktaş da Admirayı 2-0 mağlûp etti
İstanbul, 24 (Hususî muhabirimiz
Süleyman Tekil bildiriyor) — Tur nuva maçlarına bugün İnönü
stadında devam edildi. İlk maç
Ordu
Karması ile Galatasaray
arasında olc|u. Hakem Mustafa Güventürk'ün idaresindeki bu
maçın ilk devresi Golatasaraym üstün oyunu ile geçti ve 2—0
Ordu Karması aleyhine neticelen di. İkinci devre, tamamen aksi
şekilde cereyan etti ve bu dev-
rede Ordu Karması daha güzel bir oyun çıkardı.
22 inci dakikada Sahir Ordu Karması takımının ilk golünü at-, ti. 40 inci dakikada da Erol’ün sağdan çektiği bir şüt, ikinci defe Galatasaray kalesine girdi ve oyun da bu netice ile nihayet buldu.
Takımlar sahada şu şekilde yc;r aldılar.
Galatasaray: Turgay _ Naci, Necmi - Musa, Muzaffer, Oz -can - Muhtar (Ilhan), Hikmet, Reha, Recep, Robert.
Ordu Karması: Remzi - Rıdvan, Mehmet - Mustafa, Necdet, Eşref - Erol, Refik, Vasıf (Sahir), Fahrettin, Salim.
BEŞİKTAŞ - ADMİRA
Beşiktuaş lehine bitti.
İkinci devrede nizamsız şarjlar, sert çıkışlar, tehlikeli ayak koymalar her iki tarafta da baş gösterdi. Bir kör dövüşü halinde
den hoyratça futbol, seyircileri
birer birer sahadan uzaklaştır-
dı. Nihayet son dakikada Sevkel
cereyan
eden bu devrenin 44
şahsî gayreti ile ikinci golü de çıkardı ve oyun da bu suretle
üncü dakikasına kadar devam e.
Beşiktaşm 2—0 galibiyeti ile sona erdî.
Şehrimizde yapılan maçlar
Emniyet Hacettepeyi
2-1 yendi, Ankaragücii
Harpokulu 3-3 berabere
Bugün şehrimizde, lig
;nın yapılmamasından
maçla-bilisti-
fade, 19 Mayıs Stadı iç sahasında, dört klüp arasında hususi kaşılaşmalar yapılmıştır. Az bir seyirci önünde oynanan maçların tafsilâtı aşağıdadır:
İkinci maç Beşiktaşla Admira arasında oldu. Beşiktaş takımı sahada şu şekilde dizildi:
Mehmet - Kemal, Vediî - Caçi, Ihsan, Nusret . Süleyman, Recep, Kâmil, Şevket, Cihat (Faruk).
Admira ise, bir gün evvelki kadrosunu muhafaza ediyordu. Hakem Mehmet Rejşad’ın idare ettiği bu maçın her iki devresi de sert ve zevksiz cereyan etti. Kar şılıklı olarak yapılan atanlarda Beşiktaş daha tehlikeli oluyor, fakat ngtice almakta güçlük çekiyordu. Admira'mn ise daha bilgili bir oyunu göze çarpıyordu.
33 üncü dakikada Kâmil'in sıkı şık vaziyette çektiği şüt, kalecinin müdahalesine imkân vermeden ağlara takıldı, ve devdg 1-0
Emniyet — Hacettepe
Hakem Mehmet Güngör'ün idaresinde yapılan maça, takım lar aşağıdaki kadroları ile başladılar:
Emniyet: Vahit, Fuat, Sadi, Osman, Haşim, Selim, Cemal, Mehmet, Mecit, Rafet, Hamit.
Hacettepe: Ergun, Rafet (Faruk), Hamdullah, Alâattin, İlhan, Hakkı, Adil, Burhan, Sedat, Orhan Duran.
Çin harp istiyor
(Baş tarafı 1 incide) Amerikan kuvvetlerine gereken zamanı vermeğe matuf bir tuzak olduğunu söylemiştir. Cu En Lai, barışçı bir hal çaresi için yegâne şartların bütün yabancı kuvvetlerin Kore'den çekilmesi, Amerikan filosunun Formoza’yı ferketmesi ve Cin halk cumhuriyetinin Birleşmiş Milletlere kabulü olduğunu ilâve etmiştir.
Ateş kesilmesi imkânlarını incelemekle görevli komisyon Pekin telgrafı alınır alınmaz toplanmıştır. Komisyon raporunu önümüzdeki hafta Birleşmiş Mil-leter siyasî komisyonuna sunacaktır.
Amerikalılarla
geceki güreş
larj vasıtasiyle frikikten yaptı. İkinci devre ortalarında Celali orta hafa alan Emniyet vasat bir oyun oynadı. Hacettepe her zamankinden zayıftı. Maç 2-1 Emniyet lehine, bitti.
Ankaragücü — Harp Okulu
Takımlar sahaya şu kadroları ile çıktılar.
Ankaragücü: Hikmet - Tu-
ran, Orhan, Hikmet, Arif, Ati-la, Burhan, Ercüment, Celâl, Yalçın, Ferruh.
Harp Okulu: Kenan, Hayri, Dündar, Rıza, Selâmi, Rahman, Sacit, Zeki, Hakkı, Hikmet, Hayri.
Hakem: Reşat Önen.
Oyun, her iki tarafın enerjik akınları ile başladı. Emniyet müdafaası hep kale önünde toplanmış olduğu için, Hacet-tepenin süratli ve fırsatçı forveti birşey yapamadı. Birinci devrede, Emniyetten Mehmet bir gol attı ve devre 1-0 Emniyet lehine sona erdi.
İkinci devre başlarında Emniyet Selimin ayağı ile penaltıdan bir gol daha kazandı.
Bu devre ortalarından itibaren, Hacettepe ağır basmaya başladı. Bu arada Emniyet iki mühim fırsatı şans kabilinden kaçırdı. Hacettepe yegâne golünü 17 nci dakikada sol haf-
le
Her iki taraf da (B) takımı i-
çıktığı için, maçın seviyesi
de aşağı idi.
Harp Okulu 20 nci dakikada
sağ açık Sacit ve 25 inci dakikada sol iç Hikmet vasıtası ile iki gol kazandı. Ankaragücü, 27 nci dakikada Yalçm’ın kafa ile attığı l?ir golle buna mukabele etti. Son dakikalarda bir
gol daha atan Harp Okulu devreyi 3-1 galip vaziyette bitir-
İkinci devrede oyun nisbeten daha canlı oldu. Ankaragücü, Celâl ve Ferruh vasıtasiyle iki gol kazanınca 3-3 beraberliği temin etti. Maç beraberce sona erdi.
Kızıllar taarruza başlıyor
(Baş tarafı 1 incide1' I söylemiştir. Böylece kızıl kuv-güneyine ilerlemişlerdir. | vetlerin 38 nci arz dairesinin 4
.Noel günü, komünistlerin bü' buçuk mil güneyinde ve Seul-yük bir tarruza girişecekleri dan 45 mil mesafede olduğunu beklenmektedir. göstermektedir.
Antep kurtuluşu
(Ba$ farafı 1 incide) uncu yıldönümü münasebetiyle Gaziantep Kültür Derneği Ordu evi salonlarında bir kutlama töreni tertip etmiş bulunmaktadır. Gaziantepten hususî surette getirtilen 6ir millî oyun havalan ekibi bu gece 19.20—19.45 arasında radyoda Gaziantep havaları çalacak, sonra Orduevinde-ki kutlama törenine iştirak edecektir.
Saat bire kadar devam edecek olan geceye radyo sanatkârlarından mükemmel bir cazın iştirak edeceği de bildirilmektedir. Kooperatifçilik
(Baş tarafı 1 incide) gece yarısına kadar devam et -miş olan kanun komisyonunun hazırladığı «Kooperatifler Kanunu» tasarısı üzerinde bilhassa durularak tartışmalar olacağı sanılmaktadır. |
(Baş tarafı 1 incide) üstten baktığından bu tuşu iyice faı-kedemedi. Amerikalıya sordu. Amerikalı «Evet yenildim, diye
cevap verdi.
73 Kilo:
William Nelson - Ahmet Şe-

Biıinci devre berabere bitti. I
Kurada Ahmet kazandı. Fakat
yerde her iki güreşçi do bir şey yapamadı. Ayakta son devre Başlar başlamaz Ahmet Şenol bir kafa kolla rakibini 12,46 dakikada tuşa getirdi.
79 kilo: •
William Smiöht - Ali Özdemir:
Güreş baştan sona kadar müca- I deleli geçti ve neticede Ali özdemir ittifakla kazandı.
87 kilo;
Louis Sens - Bektaş Can: Bek
taş güreş başlar başlamaz kemmel bir künde aldı ve
mü-
rikalıyı tuşa getirdi.
Ağır:
Amerikalı - İrfan: Birinci
devre berabere bitti. Fakat bundan sonra çok faik güreşen İrfan rakibini puan hesabiyle ve ittifakla yendi.
Bu suretle Amerikan güreşçileri dün akşam da beşi tuş ol-
mak üzere 7-1 mağlûp oldular.
Birleşmiş Milletler kuvvetleri savunma hattının doğu cenahında bulunan Küney Kore üçüncü kolordusuna, komünist ler alay büyüklüğünde birlikler vasıtasiyle taarruz etmiş-
Kızıl Koreliler, doğu cenahına taarruz ederlerken, sekizinci ordu hatları boyunca batıya doğru da hafif taarruzlar yapılmaktadır.
Amerikan 24 üncü tümen devriyeleri, 38 nci arz dairesinin 1 mil kuzeyinde büyük bir Çin kuvvetinin toplandığını ha ber vermişlerdir. Bu kuvvet Seul’ün 33 mil kuzey batısında bulunmaktadır.
Sekizinci ordu sözcüsü, cumartesi günü, bir alay kuvve tinde birliğin Kvvachon 12 mil güneyinde tarruza geçtiğini
Cumartesi günü öğle üzeri güney Kore kuvvetleri kaybettikleri araziyi geri almak için mukabil taarruza geçtilerse de, taarruzun neticesi henüz belli değildir.
SEUL TAHLİYE EDİLİYOR
Londra Radyosu, (Basın - Yayın) — Güney Kore Cumhurbaş-
kanı Sygman Rhee, Amerikan
komutanının
tavsiyesi
üzerine,
tekmil sivil halktan Seul şehri-
ni en kısa bir zamanda terket-
melerini istemiştir.
Güney Kore hükümet erkânı da başkenti terketmeye hazırlan-maktadır. Güney Kore hükümeti, idama mahkûm edilmiş 30 esirin cezasını müebbet hapse tahvil etmiştir. Diğer taraftan aynı af kanunundan istifade eden 1000
kadar diğer esir de serbest bırakılmıştır
Bütün hassas kalbleri titretecek içli ve nefis bir şaheser Baş Rollerde: GLENN FORD - GLORİA DE HAVEN Seanslar: 14 - 16,15 - 18,30 - 21
Not: Haftanın programlan yalnız Pazar, Pazartesi ilân edilecektir. Fevkalâde ahval hariç, günlük ilân çıkmıyacaktır. Her Cumartesi, Pazar 10 - 12 de Ucuz Halk Matinesi olacağı sayın müşterilerimize duyurulur.
Müdüriyet
25/12 1950
ZAFER
Sayfa: 5
1951 Yılı bütçesinin
Mevlûdu Şerif
gerekçesi neşredildi
(Dünkü sayımızdan devam) ı
Bundan başka, bir kısım katma bütçeli daireler vardır ki, bunların devlet bütçesine tahmil et-1 tikleri külfet miktarı, 1951 yılı bütçesinde (65.642.904) lira olarak üzerinde artık tasarruf imkânı olmayan bir mahiyet arzetmek-, tedir. Bu zümreyi Ankara ve İstanbul üniversiteleri, Devlet Ha- ■ ...
vayollan. Hudut ve Sahiller Sağ-, yeleri içinde lık Genel Müdürlüğü, Beden Ter- bizim biyesi lükleri teşkil eder.
Yine bunun yanında vergilerin muayyen bir kısmı ü si varidat usulü kabul olun-• uğu için elde edilecek gelirin ' ı veya bu maksada tevcihi yo-I da hükümetlerin bir lak!
i nin içinde yönetim giderleri ve
1 daire hizmetleri vardır ki, bunlarda da yüzde istenildiği gibi tasarruf edilmenin mümkün ola-mıyacağı aşikârdır. (Bunuda dilendiği şekilde değiştirilmesine imkân yoktur.)
Görülüyor ki, bütçeler kendinden evvelki bütçelerin hasenat ve seyyiatmı mühim nisbette bün.
bütçemizde bu
lunan tasarruf tedbirleri tatbik
edilmiş olsa idi, 1951 bütçesinin manzarası başka olurdu.
Bugünkü ahval ve şartların
tamamen gayri müsait olmasına rağmen 1951 bütçesinde tasarruf zihniyetinin tesirlerini
müşahede etmek mümkündür
Eski bütçelerde personel gi-
sadüf eden 27 12/1950 çarşamba günü öğle namazım mütea-
kip Hacıbayram camiinde ruhu-
na mevlûdu şerif okunacağından
dostlarının ve arkadaşlarının teşrifleri rica olunur.
Aytöre Ailesi
Çankırı belediye başkanlığından
Elektrik İşletmesi için 255 lira aylık ücretli bir fen memuru alınacaktır.
Şartlar: 1 — Belediye Memur ve Müstahdemleri Tüzüğünün 4 üncü maddesi hükmünü haiz olmak.
2 — Askerlik ödevini yapmış bulunmak.
3 — Taliplerin ellerinde mevcut diploma ve bonservisler'
ile Belediyemize müracaatları ilân olunur. (9351) 2783
Bilhassa ....... . _______ nisbetln,
ve Vakıflar Genel Müdür- bir iktidarın bütün faaliyetlerini tamamiyle kayıtlayacak derecelere yükseldiğini şu yukarıda yâp ı.z tahlillerle ortaya çıkan hakikatler karşısında, kabul etmemeğe imkân kalmaz.
Görülüyor ki, bu hale getiril-tercih bir bütçe üzerinde esaslı de-! ı kalmam s olmak itibariyle ğişiklikler yapmak, ancak çok e. keza sabit hale getirilmiş olduğu «esli ve kanunî tasarruf tedbirleri almağa veya yeni vergiler ihdas etmeğe bağlıdır. Hükûrrie-tiniz esaslı ve kanunî tasarruf Yo lunu tercih edecektir. Bunların da semere verebilmesi için de mutlaka yine muayyen bir zanfa-nm geçmesi lâzımdır.
derleri seneden seneye yükse-
len miktarlar üzerinden devlet
bütçelerindeki ağırlıklarını artırdığı halde bütün müşkülâta rağmen ilk defa olmak üzere
nda vergilerin ‘ere yı özerinde tah-| tığım.j
bu sene bu masraflarda her-
hangi bir artıştan tevakki o-lunmuş ve hattâ bu kısım masraflarda (9.000.000) liralık bir indirme yapmak imkânı elde edilmiştir.
c :kâr olan Karayolları Genel ı ilJ_«lüğüne aynlan (47.00.000) liralı!: bir rakama da işaret etmek lâzım gelir.
Millî Savunma giderlerinin de sabit, hattâ içinde yaşanılan devrin telkin ettiği zaruretler neticesi olarak artan masraflardan olduğunu ve bu giderler ü-zerinde hiç olmazsa bugün için jir indirme yapmanın asla bahis rpevzuu olmıyacağını kaydetmeğe dahi lüzum yoktur.
Millî Savunma masrafları (183 milyon 577.125) lira tutan personel giderleri ile çeşitli yollukar ve bakanlığın bütçesinde görülen (2.150.800) lira tutan borçlar ariç olmak üzere (284.272.075) li. ray bulmaktadır.
Takip edilegelmis olan iktisadi politikanın neticelerinden biri olarak girişilmiş olan bir takım inşaat ve teşebbüsler vardır k, bizim görüşümüze ve içinde bulunduğumuz şartlara ve verimli olup olmadıklarına göre ve devletçe taahhüde bağlanmış olmanın tahmil ettiği mecburiyet de nazarı dikkate alınmak suretiyle bunlar 1951 bütçemizde zarurî hadlere indirilmiş bulunuyor. Böyle olduğu halde, bu inşaat ve teşebbüslerle bir kıs m teşekkül ve müesseselere verilmek zorunda kalman tahsisat miktarı (42.205.007) lirayı bul-maklad.r. (Et ve Balık, kan gibi)
Devlet bü'çesi üzerinde hükümetinizce yapılan değişiklikler ve tasarruflar bütün bu müşkülât gözönünde tutulacak olursa azımsanmamak icabeder.
Filhakika kısa bir tetkik ve tahlil gösterecektir ki, 1951 bütçesini evvelki bütçelerden ayırmak için büyük gayretler sarfolunmuş tur. Ve tetkikinize arzolunan bütçe, bu gayretler sayesinde tülün müşkülâta rağmen artık eski, lerin bir devamı olmaktan çıkma yoluna girmiştir. Bu yenilik ve ayrılış hiç şüphe yok ki, önümüz deki yıllarda tesirlerini artan nis-betler halinde gösterecektir.
Bu izahlardan sonra şimdi sıra 1951 bütçesinin tanziminde hakim olan esasların izahına gelmiş bulunuyor.
Bunlardan başka eski zihniyet ve iktidar devam etse idi Büyük Millet Meclisi inşaatı, yeni yapılacak 70 - 80 milyon liralık fakülte binaları, sigara fabrikası, et ve balık kom binası gibi memleketin, malî takatin fevkinde olan, hakikî kalkınma fikri ile hiç bir alâkası bulunmıyan ve İktisadî görüşlerle tam tezat halinde bulunan sahalarda imkânları tüketilip gidecekti. Bugün için her şeyden önce böyle bir gidişe kat'i surette son verilmiş bulunulmaktadır.
Buraya kadar 1951 bütçesi -nin ne gibi şartlar içinde ha-
zırlanmış olduğu ve
bütün müş
küllere rağmen bu bütçeye verilmesi mümkün olan ana is-
tikametler ve karakterler u-
nıumî hatları ile izah edilmiş bulunmaktadır.
Toplantı
İSTANBULDA ANKARA EVLERİ KOOPERATİFİ ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN:
Kooperatifimizin 23/12. 1950 tarihindeki genel kurulunda ekseriyet hasıl olamamıştır. İkinci defa olarak
9 1 1951 Salı günü saat 17.30 da Ankara Halkevin-de toplanacaktır. Sayın ortaklarımızın hazır bulunmalarım rica ederiz.
Yönetim Kurulu
Gündem:
1 — Yönetim Kurulu ve denetçiler raporlarının o-kunması,
2 — Bilânçonun tasdik ve yönetim kurulu ile denet-çierin ibrası,
3 — Müddetleri biten yönetim kurulu üyeliklerine
10 asil ve 5 yedek ve de-
netçiliklere 3 üyenin seçilmesi. (6361)
Su İşleri ilânı
Van Valiliğinden:
1 — Eksiltmeye konulan iş: Van Şamram kanalının temdidi,, menba sarfiyatının mühim kısmını Hoşap deresine akıtan U değirmenin tahliye sularının bir kanalla Şamram kanalına sev ki ve Sihke gölünün tahliye arkıfıın ıslah ve tevsii, Şamran kanalının su sızmaları dolayısiyle tehlike arzeden kısımlarının iksası, inşaatı olup keşif bedeli 37891 lira 49 kuruştur.
2 — Eksiltme 4/1/1951 perşembe günü saat 10.30 da Suişle ri İşletme Mühendisliğinde 2490 sayılı kanunun 31 inci madde si gereğince kapalı zarf usulü ile yapılacaktır.
3 — Eksiltme şartnamesiyle buna bağlı kâğıtlar Suişleri tşletme Mühendisliğinde her gün mesai saatleri dahilinde görülebilir.
4 — Eksiltmeye girmek için isteklilerin usulüne göre 2841 'ira 86 kuruş geçici teminat vermeleri ve eksiltme şartnames' gereğince Ticaret Odası vesikası ibraz etmeleri lâzımdır. •
5 — İsteklilerin bu işin teknik öneminde bir işi iyi bir su -ette başardığını veya idare ve denetlediğini ispata yarar belgeleriyle birlikte ihale gününden tatil günleri hariç üç gün ön-—e Van Bayındırık Müdürlüğünden bu işin eksiltmesine gjre bilmek için yeterlik belgesi alması şarttır.
6 — İsteklilerin hazırlıyacakları kapalı zarflarını ihale güm" olan 4/1/1951 günü saat 9.30 a kadar alındı mukabilinde Var 'îı İşleri İşletme Mühendisliğinde toplanan komisyon başkanlı
’ na vermiş olması şarttır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (9246) 2742
Sağlık ve sosyal yardım bakanlığından
1 — Sıtma savaş bölgeleri için 25 kalem tutarında 34 çeşit defter ve cetvel bastırılacaktır.
2 — Bastırılacak olan defter ve cetvellere muktazi kâğıt •'esrim malzemesi Bakanlıktan verilmek üzere kapalı zarf usulli T eksiltmeye konulmuştur.
3 — Tahmin edilen bedel (16.000) lira olup geçici teminat (1.200) liradır. İhale 12/Ocak/1951 cuma günü saat 15 de Bakanlıkta Sıtma Savaşı Genel Müdürlüğünde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
4 — Bakanlıkça verilecek kâğıt ve malzeme karşılığı için maliyet fiyatı kadar ayrıca bir teminat alınacaktır.
Şartname ile örnekler İstanbul’da Sıtma Savaş Başkanlığında, Ankara’da Sıtma Savaşı Genel Müdürlüğü Bürosunda •'öriPebilir. İsteklilerin belirli gün ve saatte 2490 savılı kanun hükii •ilerine tevfikan bu işe ait teminat makbuz ve belgeleriy-birlikte komisyonda hazır bulunmaları ilân olunur.
(9357) 2782
Açık eksiltme ilânı
İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünden:
1 — Haydarpaşa nümune hastanesi su tesis? tı onarımı açık eksiltmeye çıkarılmıştır. Keşif bedeli (25000) liradır.
Eksiltme: 11/1/1951 tarihinde Perşembe *günü saat (15) de İstanbul Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak komisyon tarafından yapılacaktır.
2 — Bu işe ait evrak şunlardır: Mukavele, eksiltme Bayındırlık işleri genel, hususî ve fennî şartnameleri, pmi" k"-’' hu’âsasile buna müteferri diğer pvrak dairesince gÖtülecNîli-,
3 — Eksiltmeye rt’-ık etmok için taliplerin 1875 lirnl nuvakkat teminat yat-"dığ'na dair makbuz ibraz etmesi v*) 9") vıiında Ticaret Odasında kavdı bulunduğuna dair bel^e/i hami olması eksiltme gününden tatil günleri hariç üç gün evvel vilâyet makamına müracaat ederek ehliyet vesikas: yukarıda ikinci maddede yazılan evrakı görüp, eksiltme
fennî şartnameleri, pımta 1 pvrak dairesince giirülecA ’k için taliplerin 1875 l:r makbuz ibraz etmesi v** -lel^ey: gün ev’ sinde yazılı kayda göre kabul ettiğine dair imzalaması şart-17458 (9242) — 2745
Toprak Mahsulleri Ofisi Ankara Bölge Müdürlüğünden:
Aşağıda yeri, cinsi muhammen keşif bedeli, geçici teminat gösterilen onarılma işi ihaleye çıkarılmış olup eksiltme bölgemizde 29/12/1950 cuma günü saat 15 te kurulacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
Keşif evrakını görmek istiyenlerin Bölgemiz Fen İşler Servisine müracaat etmeleri.
Taliplerin eksiltme tarihinden asgarî bir gün evvel işleri yapmış olduklarına dair elinde bulunan vesikalariyle birlikte bölgemize müracaat etmeleri , ilân olunur.
İşyeri: Ankara, yapılacak iş: Parke yol onarımı, keşif bedeli: 1663 lira 20 kuruş, geçici inancı: 234 lira 74 kuruş. 9302 2755
1
Hükümetiniz bütçeyi tanzim ederken tasarruf kaidelerine riayeti en mühim esas olarak kabul etmiştir. Tasarrufa ne kadar, ria-yetkâr olduğunu göstere.blimek için hükümetin, iş başına gelir gelmez tatbik yılının dördüncü ayında bulunan 1950 bütçesinde bile ozımsanmıyacak tasarruflar yapmağa muvaffak olduğunu ha'irlatmak yerinde olur. Gerçekten 1950 bütçesinde yapılan '•ergi indirmeleri bütçe tasarruf larîle karşılanmış bulunuyor.
Seker istihlâk vergisi ile un ve unlu maddelerden alınmakta olan muamele vergisinde yapılan indirmelerin hazine gelirlerinde yılda (44.000.000) liralık bir eksilişe sebep olacağı hesaplanmıştı.
Bu indirmelerin, 1950 yılına ait olan kısmında, şeker sofışlarınm artması ile temin olunacak fazla ı varidatla kapanması mümkün olmayan (27.000.000) liralık kısmı, 0'derlerde yapılan tasarruflarla karşılanmıştır.
1951 yılı bütçesinin tanziminde de ayni tasarruf zihniyetile hareket edilerek oldukça mühim neticeler elde edilmiştir. Şayet fiatlar daha evvel izah edildiği üzere yükselmeğe doğru sür'at-lı ve kuvvetli bir temayül göstermemiş olsa idi ve eğer millî sa-civannda bir nisbete münha- vunma bütçesine mühim zamlar kalır. yapılmak mecburiyeti olmayıp
Derhal söyleyelim ki, bu da da ordumuzun kuvvetine halel kat'i say.lamaz. Çünkü bu % 16 | getirmeden vaktiyle tasavvur o-
Şimdi geçen yıl bütçesiyle bu yıl bütçesinin rakamlara göre kısa bir mukayesesi yapılmak lâzımgelir.
Zahirî ve ilk bakıştaki görünüşüne göre bu yıl bütçe rakamları şöyledir:
1.272.630.633 lira carî devlet hizmetleri gider-
304.472.659 lira yatırım giderleri, olmak üzere ceman
'tamam önü — Yeni Do I fcumevi Çocuk Hastalıkları Mütehassısı
Dr. İhsan Can
Hastalarını hergün saat 15 ten itibaren kabul eder
Anafartalar caddesi Km junlu Cami karşısı N ,394 ' Bekman Apartmanı Muayenehane ve rv Tel 15888.
| Devlet Orman İşletmesi
Bunlardan başka, evvelce inşasına başlanmış olup gelecek yıllara sari taahhütler dolayı-siyle 1951 yılı bütçesine koymak zorunda kaldığ miz ödenek miktarı da (62.539.364) lirayı bulmaktadır. (Meclis binası. Demiryolu gibi) Müteahhitlere verilmiş ve tcc'ıhütlere bağlanm.s.
Bunu da böylece kaydettikten sonra şimdi iş, bu şekilde tes-bit ettiğimiz rakamların yekûn edilmesine kalır. Bu yekûnun, (1.321.286.589) lirayı bulduğu ve câri hizmetler giderleri ile yat-rı mgiderleri yekûnunun ise (1.577.103.292) lira olduğu hesap edilirse hakikat olduğu gibi mey dana çıkar. Yani bu sabit hale gelmiş olarak görülen ve bütçe giderlerinin % 84 ünü bulan rakamlar n ötesine bir iktidarın kendi görüşlerine göre kullanabileceği tahsisatın yekûnu ancak bütuçe aiderleri yekûnunun % 16 sı civarında bir nisbote münha-
1.577.103.292 liralık ödenek verilmiş ve (1.344.590.000) lira da gelir tahmin olunmuştur.
Bu rakamlara göre bütçenin gürölen açığı (232.513.292) liradır. Buna mukabil 1950 yılı bütçesi:
(1 487.208.563) lira gider, (1.313.269.563) lira gelir olmak üzere bağlanmış ve buna nazaran bütçenin açığı da (173.939.000) liradar» ibaret bulunmuştur. ilî
Şu halde 1951 yılı bütçesi geçen yıla nazaran (58.574.292) lira fazla bir açıkla Meclisin huzuruna getirilmiş gibi görünmektedir.
Halbuki bu dış görünüşün içyüzü hiç de böyle değildir.
Yukarıda da izah edildiği gibi iki muhtelif ■ yıl bütçesini birbiriyle mukayese etmek için bir evvelkinin, Meclisten çıkdn ilk rakamını ele alarak müteakip bütçe rakamları ile karşı -taştırmak yanlış olur. Doğrusu, bir evvelkinin ilk rakamını yeni bütçe rakamları ile kabili mukayese bir hale getirdikten sonra karşılaştırmayı yapmaktır.
I (Devamı yarın)
Fuar
Amerikalılardan uzun dan beri tedarik etmiş muz muhtelif ve nadide
olduğu-

bundan böyle yeni açılan
görebilirsiniz.
Piyasada mevcudu olmayan ve
fialları çok ehven olan giyim ve eşyalarının, ı.adide hiL.o.öfm
nuzı, her günkü yeni çeşitlerimizi
görmeniz mutlak menfaatiniz ica
tadır.
Adres: Yenişehir Sakarya Cad.
Lozan Mıeydanı Fuar Tel: 28162
(6315)
G AR Gazinosu
kal salonunda


Bu akşamdan itibaren
Yeni Revü
Beynelmilel şöhretli dansörler
Trio Raxford
Elen k ;k akrobatlar
CARI/ ve TOTO
Fransız ' -ıtezist dansözü
LU I A N TORTOZA l OLFO VENTAS
İdaresinde İspanyol tipik orkestrası
THiD
Devlet Orman İşletmesi Bolu Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Çele bölgesince müsadere edilerek Çay-durt bölgesi Çaydurt istif yerine taşıttırılan sahibi meçhul 148 idede denk 101.504 M3. çam tomruğu 3 parti halinde 20/12/1950 tarihinden itibaren 15 gün müddetle ve açık arttırma suretiyle
atışa çıkarılmıştır.
2 — Açık arttırma 3/1/1951 çarşamba günü saat 15 te Bolu Belediye binasında toplanacak komisyon önünde yapılacak ır. Muhammen bedeli 53 lira olup her parti için yüzde 7,5 he îabiyle geçici teminat alınır.
3 — Bu işe ait şartname ve listeler Ankara’da Orman Genel Müdürlüğü. Merkez İşletme Müdürlüğü ile İstanbul, Adapazarı. Düzce, Gerede, Kızılcahamam İşletme Müdürlüklerinde, İşletmemizde ve Çele bölgesinde görülebilir.
4 — İsteklilerin belli gün ve saatte müsbit evrak ve ilk teminatları ilo birlikte mezkûr komisyona müracaatları. (9271) 275"
Devlet Orman İşletmesi Muğla Müdürlüğünden:
1 — İşletmemizin Salkım bölgesi Kanyaş ve Akkapız kara çam ormanlarından istihsal ve imal edilerek Uludere isti' verine indirilecek (557) metreküp azman yarı mamul kereste b:r parti halinde satışa çıkarılmıştır.
2 — Azman yarı mamûl çam kerestenin metreküpünün muhammen bedeli (107) liradır. '
3 — Muvakkat teminat % 7,5 hesabile (4469) lira (93) kuruştur. _____
4 — Arttırma 8/1/1951 tarihine rastlayan pazartesi gün" ■ant 15 te Yatağan Orman bölge şefliği binasında toplanacak komisyon huzurunda yapılacktır.
5 — Bu işe ait şartname Ankarada Orman Genel Müdür-Iüründe, Ankara, İstanbul, İzmir, Aydın, Antalya, Fethiye Köyceğiz. Muğla Orman İşletme Müdürlüklerile, Milâs, Bod-l-um. Salkım orman bölge şefliklerinde görülebilir.
6 — İsteklilerin belirli gün ve saatte teminatlarile birlikte komisyona müracaatarı. (9265) — 2747
1950 Model D.K.W. Kamyonet ve 10 kişilik Kaptıkaçtılarını tercih ediniz
4 Şişe benzinle 250 Km.
Ankara teslim
10 kişilik kaptıkaçtı 6.500 TL.
Kamyonet 6.200 TL.
Adapazarı Belediye Başkanlığından
— Belediyemize bir adet kapalı karisörlü Türkiye tipi
sulama, köpük ve karbondioksit cihazı ve tertibatını haiz şartnamesindeki vasıfları havi yedek parçalarını da ihtiva eden bir yangın arazösü alınacaktır.
2 — Bu makinanın kudreti 70 - 100 beygirlikden ve istiap
hacmi 3-4 tondan aşağı, yerli, müstamel veya ordu artığı ol-mıyacaktır. '
3 — Talipler, mevcut şartnamesini'beş lira bedel mukabilinde belediyemizden alabilecekler veya isteyebileceklerdir.
4 — Ekslitme 8/1/1951 tarihine rastlıyan pazartesi günü saat 14.30 da Adapazarı belediyesinde ve encümen huzurunda yapılacaktır.
5 — Bu eksiltme 2490 sayılı kanun hükümleri dairesinde kapalı zarfla yapılacaktır.
6 — Muhammen bedel 24500, muvakkat teminat 1837,50
7 — İsteklilerin teminat mektubunu ticaret odası ve şimdiye kadar girdikleri taahhütlere ait belgeleri ve ihale tarihi ayı içinde tanzim edilmiş vekâletnamelerini ibraz eylemeleri.
8 — Tklif zarflarının ihale saatinden tam bir saat evvel
komisyon başkanlığına verilmesi mecburidir. Bu saatten sonra gelecek veya getirilecek zarflar hiçbir vesile ve sebeple kabul edilemez. Postada vaki gecikmeler hakkındaki iddia ve itirazlar kabul edilmez. Keyfiyet ilân olunur. (9345) — 2771
Emniyet Genel Müdürlüğünden
Telsiz bürolarımız için alınacak (4224) lira keşif bedelli (8) camlı dolap. (16) masa ile (40) tabure 2/1/1951 salı günü açık ıksütme ile ihaleye konulmuştur.
İdarî ve fennî şartnamesiyle plânları dairemizde görülebi-lir. İsteklilerin hazine veznesine yatıracakları (320) liralık ilk • pminat makbuzu, Yapı ve İmar İşleri Reisliğinden bu iş îçin •»lacakları vnterlik belgesi ve 2490 sayılı kanunda yazılı vesika-larivle birlikte ihale günü saat 15 te Satınalma Komisyonuna müracaatları. (9209) 2726
Bayındırlık bakanlığından
Teknik Okulu fen memurluğu kısmının 1946 yılı mezunlarından Nuri Gültaş’m 31/8/1950 tarihinde terhis olduğu anlaşıldığından görev almak üzere 15 gün zarfında Bakanlık Zatişleri Müdürlüğüne başvurması, aksi halde mecburî hizmeti bakımından hakkında kovu-turmaya başlanacağı ilân olunur.
(9214) 2780
Afyon ili daimi komisyonundan
1 — 18950 lira 67 kuruş muhammen bedelli Gazılıgöl kap ricasının iki senelik kirası açık usulle artırmaya konulmuştur.
2 — Artırma 10/Ocak/1951 çarşamba günü saat 15 de Afyon îli Daimi Komisyonunda yapılacaktır.
lebilir.
3 — Artırma şartnamesi her gün Daimi Komisyonda görü-
1950 Model VANGUARD otomobillerimiz gelmiştir
4 Şişe benzinle 160 Km. Ankara teslim fiyatı 6.000 TL.
Tediyatta kolaylık yapılır
Hor türlü malûmat ve parça ihtiyaçlarınız için acenteliğimize müracaat edilmesi rica olunur.
ADRES: Dündar ÖZAY, Vanguard ve DKW otomobil-I tari Ankara Acentalığı; İnkılâp Caddesi No. 15.
Yenişehir — ANKARA
4 — Artırmaya iştirak edeceklerin Ticaret Odası kayıl belgesi ve 1423 lira 30 kuruşluk geçici teminatlariyle birlikte "ezkûr gün ve saatte Daimi Komisyona müracaatları.
(9317) 2779
P. T. T. İşletme Genel
Müdürlüğünden
1 — idare ihtiyacı için sekiz adet, karoseri! kamyon knpal zarf usulile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Kamyonların ambar teslimi muhammen bedeli 76 ROC
Kiralık apartman dairesi
Maarif Kolleji karşısın-
da emsaline nisbeten daha
ehven fiyatla kiraya verilecektir. Tel: 12679. (6345)
Mes ut bir nişan
Ziraat Bankası Es'örehir şubesi Müdürü Orhan Akçam kızı Aysel Akçam ile Trabzon Liman İnşaatı Bölge Müdürü Yüksek Mühendis Nevza Özbek'in 21 12 950 tarihinde nişanlandıkları aber alınmıştır. Genç nişanlılara saadetler dileriz.
liıa geçici teminatı ise 5090 lira olup, eksiltmesi 5/1/1951 cu ma günü saat 16 da Ankarada P.T.T. Genel Müdürlüğü Posta Dairesi Başkanlığında müteşekkil Satın Alma Komisyonunda
yapılacaktır.
3 — İsteklilerin geçici teminat makbuzu veya Bank? teminat mektubu ile şartnamenin 4 üncü maddesinde yazılı kanunî vesaik ve teklifi muhtevi kapalı zarflarını o gün saat 15 e kadar mezkûr komisyon başkanlığına vereceklerdir.
Postada vaki gecikme kabul olunmaz.
4 — Şartnameler Ankarada P.T.T. İşletme Genel Müdür-’liğü Emlâk ve Levazım Müdürlüğünden ve İstanbulda Yeni Valde Hanındaki P.T.T. Umumî Depo Muhasipliğinden parasız olarak verilecektir. (9244) — 2745
Şayia: 6
ZAFER
25/12/1950
BÜYÜK Mağazada
Taksitle Satış Başladı
Subay ve Memudara Kolaylık
Adres: Anafartalar Adliye Sarayı, yeni mağazalar karşısı No.
f'
BÜYÜK Mağazanın
ZENGİN Kadın, Erkek, Çocuk, Bebe Tekmil GıYıM EŞYA Çeşitlerini
BÜYÜK Mağazanın
İthal Ettiği Avrupa Kumaş
yeril kostümlükleri müşterilerini memnun edecek vasıftadır!
Mutlaka görünül
300 — Tel: 15149 — Hikmet Ünal ve Ortağı Kollektif Şirketi Ankara Şubesi
Garantili elbise diklir
BÜYÜK Mağazanın
Meşhur Alman Mamulatı
VEKA Markalı Radyoları Gelmiştir
iks:
Mağazamızda yapılacak umumî tadilât ve tevsiat münasebetiyle
ETERNfi| Friedmann tipi enjektör
Görülmemiş UCUZLUK devam ediyor
Yeni fiyatlarımızı sunuyoruz
Pamuklular
Ll. K.
İpekli kumaşlar
Ll. K.
Yünlü kumaşlar
Ll- K.
Erkek kumaşları
Ll. K.
Kadife Emprime
Kadife düz en 90
6
Keten Avrupa
Kelen Fransız
10,—
5,50
7.10
4 en keten {En 220)
Sabahlık Düvilin
16,50
2.90
İpek Kadife Avrupa Ipekiş amaroza Yeni desen sambalar Anver saten Ağır Mongol Emprime jorjet Sire saten
İpek Krcpsafen
En son moda fantazi i-pek kadife 19,—
20,—
12.50
9 . 13,—
5.75
6.50
3.75
4,90
4.50
7.50
Tobralkolar
2.—
Ingiliz ipliği mantoluk Ingiliz ipliği mantoluk Mantoluk fantazi Fransız mantoluklar Fransız robluklar 1 Ipekiş robluklar Medyana robluklar Tantazi robluklar Mele robluk (En 130)
Hereke
Merinos
Mulineler
Nadide desenler
Ingiliı kuponları
130 — 160 Lira
Paltoluklar Fantazi caketlik
Ağ rica UCUZ parça sergisini göriiniiz
2972
GRİP ve SOĞUK ALGINLIKLARINA KARŞI
Terkibinde 0,15 Gr. KİNİN bulunan
4.11.1949 tarihli ve 18/47 sayılı ruhsatını haizdir. Günde dört adet alınabilir.
r
Allo!. Allo!..
BURASI
100 Yataklı
BÜYÜK OTEL

Ankara Anafartalar Caddesi No: 304 Adliye Sarayı karşısı Tel: 15665 Telgraf: Büyük Otel.
Her odada sıcak, soğuk su ve kalorifer
Bizim prensipimiz ALMAN USULÜ «Müşteri her işle haklıdır»
FİYATLAR: Bir yataklı oda 350 veya 400 kuruştur. İki yataklı oda 500 veya 600 kuruştur. Üç yataklı oda her bir yatağı 250 kuruştur.
Ankaranm en mükemmel yerinde yeni yapılmış modern möbleli bir oteldir.
Müdüriyet: Berlin'de Otel Tempo ve İstanbul'da Romans Lokantasının sahibi HÜDADAT MUM.
NOT: Yakında zemin katında SARAY LOKANTASI ve ayakta AMERİKAN BAR açılacaktır.
Mutfak şefi: İstanbul’da Bahçckapı’da HÜDADAT Lokantasının eski şefidir.
■M.IMMII 'II 'II
Ankara-Veremle' Savaş Derneği
BALOSU
13-Ccak-l951 Cumartesi Ankara Palasla Yeni yılın, ilk hayır, uğur ve eğlence gecesi Yapılacak olan bağışlarla üçüncü dispanser açılacaktır. Yıl başında bir yere gitmeye niyetli değilseniz arzunuzu bir kaç gün sonraya bu güzel baloya saklayınız.
Müracaat: Telefon 13076 Ankara Veremle Savaş Derneği.
PARK ve SUS Sinemalarında
Bu mevsimin en bol şarkılı ve en çok kahkaha tufanı koparan filmi
Oynıyanlar: Dümbüllü — Suzan Yakar Rutkay
Seanslar:
PARK’ta: 14.30 — 16.30 — 18.30 — 21.
PAR’ta: 12.15 te ANA ISTIRABI.
20 —
22,—
18.50
17.50
10.50
23 • 30,—
14.50
Tel: İstanbul: 28523.
otomatik
CTERNH
Saatları Türkiye M FEHİM AKAY
ve yedekleri alınacak
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğünden:
Teklif verme suretiyle Friedmann tipi enjektör ve yedekleri satın alınacaktır.
Bu işe ait tekliflerin 26/1/1951 günü saat 14 e kadar Ankara'da İdare Merkezinde Malzeme Dairesi Başkanlığına verilmiş olması lâzımdır.
Şartnameler 250 kuruş bedelle Ankara’da Merkez, İstanbul’da Haydarpaşa veznelerinde satılmaktadır. (9319) 2778
^Kamyon ve parçaları satılacak
Yozgat Belediyesinden:
îpekişi - Yünişi
... .. Teli 12180
Bankalar caddesi No- 23/25

Dr. Zekiye Kazuk
Doğum ve Kadın Hastalıkları Mütehassısı, seyahatten dönerek hastalarını kabule başlamıştır.
Denizciler caddesi Mutlu Ap. Daire 1. Tel: 16746.
r
Ankara Kulübünden
Ebedî Şef rahmetli ATATÜRK’ün Ankarayı teşriflerinin 31 nci yıldönümü dolayısiyle 27/12/1950 çarşamba günü saat 21 de Ankara Palas salonlarında yapılacak ATATÜRK GECESİ'ne muhkkak surette iştirak ediniz.
Bu gece münasebetiyle ATATÜRK’ün kendi seslerini işitmek ve şahsî eşyalarını ihtiva eden zengin ve tarhî müzeyi ilk defa olarak yakinen görmek fırsatını da bulacak-
DAVETİYELER : Cihan Palas Oteli; Süslen Manifatura Mağazası; Halil Naci Ticarethanesi; Kirami Alemdar Kumaş Mağazası; İlkhabar Manifatura; Erkur Tuhafiye Mağazası; Salih Zeki Terzihanesi; Mehmet Güdüllüoğlu Manifatura Mağazası Koyunpazarı; Nazım Sümter Manifatura Mağazası Atpazarı; Necati Halit Terzihanesi; Ankara Kulübü’nden (İsmet Paşa Caddesi No: 6). TEMİN EDİLEBİLİR. (10155) — 11131
Ankara Numune hastanesi Baştabipliğinden
Cinsi: Ameliyat masası (teferruat listesi şartnamesine eklidir); Miktarı: 1 adet; Muhammen tutan 7500 lira; muvakkat teminat 562 lira; ihale tarihi: 3/1/1951 çarşamba günü saat 14 de.
1 — Ankara Nümune Hastahanesi ihtiyacı için yukarıda evsafı yazılı ameliyat masası açık eksiltme ile satın alınacaktır.
2 — Taliplerin teminat mektubu ve ticaret odası vesika-larile birlikte muayyen gün ve saatte komisyona müracaatları.
3 — Şartnameler Ankara Nümune hastanesinde ve İstanbul Sağlık Müdürlüğünde görülebilir. (9088) — 2713
Penisilin alınacak
Devlet Demiryolları Haydarpaşa Satmalına Komisyonundan:
1 — 39200 şişe, 200.000 ve 9000 şişe, 500.000 ünitelik penicilin G. Sodium kapalı zarf usuliyle satın alınacaktır.
2 — Muhammen bedeli 28600 lira olup muvakkat teminatı 2145 liradır.
3 — Şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır.
4 — Eksiltme 8/Ocak/1951 pazartesi günü saat 11 de Haydarpaşa Gar binası dahilindeki Haydarpaşa Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
Teklif mektuplarının o gün saat 10 a kadar makbuz mukabilinde komisyona verilmesi veyahut muayyen olan saatten evvel ele geçecek tarzda iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmesi. (9176) 2734
YENİ Sinemada
ANKARA Sinemasında
Guy De Maupassant'nın ölmez şaheseri
GÜZEL DOST (Belami)
Baş Rollerde:
GEORGE SANDERS
ANGELA LANSBURY Seanslar:
14 - 16.15 - 18.30 - 21.
Ayrıca en son gelem dünya haberleri
Büyük harp, aşk, sergüzeşt filmi
KAHRAMANLAR DESTANI
(The Fous Feothers) Tamamen Renkli
Baş Rollerde:
RALP RİCHARDSON JUNE DUPRES
Seanslar:
14 - 16.15 - 18.30 - 21.
En son gelen dünya haberleri
İzmir Tekel Çamalfı Tuzlası Müdürlüğünden
1— Tuzlamızda, deniz suyu tulubma istasyonu binasının inşası, kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılmıştır.
2 — Tamamının keşif bedeli 40595.92 lira ve muvakkat teminatı 3044.69 liradır.
3 — Keşif, resim ve şartnameler İzmir ve Ankarada Tekel Başmüdürlüklerde İstanbulda Tekel Genel Müdürlüğü inşaat şubesinden her gün alınabilir.
4 — Muvakkat ihale 27/12/1950 çarşamba günü saat 15 te Tuzla Müdürlüğünde müteşekkil komisyonda yapılacaktır.
5 -- Taliplerin eksiltme şartnamesinde yazılı vesikaları ile tekliflerini ihale saatinden bir saat evvel komisyona vermiş olmaları lâzımdır.
Postada vukubulacak gecikme kabul edilmez. (9102) — 2699
Belediyemizde mevcut ufak bir tamirle işler vaziyete gelecek 44 model kamyon ile diğer kamyon.ve otobüslerden kalma şoför mahalli, komple defransiyel sandığı, otobüs, Fort motör-lü enter otobüs ve bir kaç kamyon ve otobüsten kalma külliyetli miktarda hurda parçalar on beş gün müddetle açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır.
1 — İhale 8/1/1951 pazartesi günü saat 14 te Belediye Daimî Komisyonu huzuru ile yapılacaktır.
2 — Satışa çıkarılan her parça ayrı ayrı satılabileceğinden belirli günde talipler takdir edilen bedelin yüzde 7.5 geçici temi natını yatırmak suretiyle ihaleye iştirak edebilirler.
3 — İhaleden mütevellit her türlü masraf alıcıya aittir.
4 — İhaleyi yapıp yapmamakta komisyon serbesttir.
Ankara belediye başkanlığından
Atatürk'ün Ankaıaya gelişinin yıldönümü münasebetiyle 27/12/1950 Çarşamba günü için tertiplenen tören programı aşağıda gösterilmiştir.
Tören günü Resmî Daireler ve Müesseseler ve vesait bayraklarla süslenecek ve gece tenviratı yapılacaktır.
PROGRAM
1 — Beden Terbiyesi Bölgesi tarafından tertip edilen Atatürk Koşusu.
2 — 13.30 Dikmen Kızılyokuşta Atatürk’ün gelişini temsilen karşılama.
Bergama Belediye Başkanlığından
1 — 150 - 200 beygir kuvvetinde (43815) lira keşif bedeli1 bir dizel grupu satın alınacaktır.
2 — Şartname ve diğer evrak bedelsiz olarak Belediye Başkanlığından sağlanacaktır.
3 — Eksiltme kapalı zarf usulü ile 13/1/1951 cumartesi gü nü saat 11 de Bergama Belediye dairesinde toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır.
4 — Muvakkat teminat (3286) lira (12) kuruştur.
5 — İstekliler ihale tarihinde Ticaret Odası sicillinde kayıt-tı olduklarına dair belge getireceklerdir.
6 — Teklif mektuplarının ihaleden bir saat evveline kadar komisyona verilmesi veya gönderilmesi lâzımdır. Postada olacak gecikmeler kabul edilmez. (17456) (9241) 2743
Edirne vakıflar müdürlüğünden
1 — İpsala’da Paşalı Mer’ası namiyle anılan 458 numarada kayıtlı (30000) dönüm kadar araziden mezruata elverişli olan yerlerin 8/11/1953 tarihine kadar kiraya verilmek üzere açık arttırmaya çıkarılmıştır.
2 — Teslim tarihi 16/7/1951 dir.
3 — Tahmin ve takdir olunan senelik kira (50000) liradır.
4 — İhale 10/1/1951 çarşamba günü sâat 15 tedir.
5 — Yüzde 7,5 teminat 3750 liradır.
Talip olanların Edirne Vakıflar Müdürlüğüne müracaatları.. (9383) 2785
SÜMER Sinemasında
İki Film Birden
13 — 15.45 — 18.30
Seanslarında
14.30 — 17.15
Seanslarında
ADALETİN İNTİKAMI
Gece 20.30 da
İki film birden
NOT: Haftanın programlan yalnız, PAZAR, PAZARTESİ ilân edilecektir. Fevkalâde ahval hariç günlük ilân çıkmıyacaktır.
ziniz. Yenilikler ve neşe
saçan 1951 modellerini
PHILIPS

görünüz.
ORTAÇ
salonumuzu ge-
PİKAP
Möbleli vc möblesiz. Fiyatlarımız uygundur. Yeni model Paillard pikaplar, şase olarak satışa arzedilmiştir. Tel: 11135
Kiralık
Kavaklıdere Güven evlerinde üst kat, müstakil dört oda bir hol, kalorifer, telefon ve diğer fennî tesisatı tamam daire kiralıktır.
Müracaat: mesai saali içinde 21000'15 telefona; mesai saati dışında 23208 6354
Şoför iş arıyor
' Arapça, İtalyanca ve) iyi Fransızca bilir. Her türlü teminat verir. Telefon: 14359.
(6358)
MİELE
Çamaşır makineleri ve son sistem koku yapmayan gaz sobalarım fiyat ve her hususta
hararetle tavsiye ederiz
ORTAÇ
3 — 13.35 Kızılyokuştan hareket.
4 — Millî Savunma önünde karşılayanlara iltihak.
5 — 14.40 Atatürk Bulvarını takiben Hükümet Konağına
6 — Bugünün mânasına ait konuşma.
7 — 15.15 Atatürk Heykeline çelenk konuşu.
8 — 15.30 Anafartalar ve Samanpazarı yolu ile Muvakkut Kabre gidiş.
9 — 16 Atatürk’ün Muvakkat Kabrine buket konuşu ve ihtiram duruşu.
10 — Saat 17 de Halkevindc tertiplenen müsamere programı:
A)
B)
C)
Ç)
D)
İstiklâl Marşı (Hep birlikte söylenecek).
Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu’nun açış söylevi. Günün mahiyetini belirten konuşma.
Atatürk ve Ankara Şiiri (Muhittin tnözü tarafından). (Ordular gelir gibi) piyesi 1 perde (Münir Müeyyct Bekman).
Ankara efelerinin oyunu.
Bando ile (Askerin geçişi) tablo 1 perde.
E)
F)
11 — Bu gece Ankara Kulübü tarafından Ankara Palas'ta bir Atatürk gecesi tertiplenmiştir. Bu vesile ile Atatürk’e ait zatî eşyalardan mürekkep bir köşe de hazırlanmıştır. (9388) — 2786
Ankara tekel baş müdürlüğünden
1 — Ankra’da Asri Mezarlık civarındaki barut depomuzda mevcut tahminen 7188 kilo pirinç levha açık arttırma suretiyle satılacaktır.
2 — Arttırma 10/1/1951 çarşamba günü saat 15 de Başmüdürlük Satınalma Komisyonunda yapılacaktır.
3 — Arttırmaya girebilmek için 754,74 lira geçici teminat akçası vezneye yatırılacaktır.
4 — Şartname her gün mesai saati içinde Başmüdürlüğümüz Satış Şubesi Müdürlüğünde görülebilir.
5 — İsteklilerin ilân edilen gün ve saatte Komisyonda bulunmaları. (9314) 2781
Milli eğitim bakanlığından
■ 1 — 2490 sayılı kanun hükümlerine göre köy kadınları ge-
r zici kursları ihtiyacı için 150 adet portatif çantalı uzun mekikli
• dikiş makinesi satın alınacaktır.
2 — 150 makine.için tesbit edilen bedel 44250 liradır.
• 3 — İhale 15/1/1951 pazartesi günü saat 15 de Meslekî ve i Teknik öğretimde kapalı zarf usulüyle yapılacaktır.
I 4 — İhaleye girebilmek için:
a) 3318,75 liradan ibaret geçici teminat, mektup veya makbuzunun,
b) 1950 yılma ait Ticaret ve Sanayi Odası belgesinin teklif mektubuyla verilmesi lâzımdır.
5 — Bu işe ait şartlaşma projesi hergün çalışma saatleri içinde meslekî ve teknik öğretimde görülebilir.
6 — Teklif mektuplarının ihaleden bir saat evvel Komisyon Başkanlığına verilmiş ve gelmiş olması şarttır. Postada olacak
| gecikmeler kabul edilmez. (9385) 2784
Satışınız arttırunız, gözlerinizi bozmayınız
Floresante
Lâmbaları ampul fiyatı kadar ucuza satışa arzettiğimizi müjdeleriz. ■
ORTAÇ
Anafartalar Caddesi No. 224

Comments (0)